CUMA
10
KURUŞ
S AYI81 HER yerde
Kr.
>
>
>
idare: Nuruoamanlye No. Tel adresi: .YENİ SABAH.
İSTANBUL Telefon: 20795_
Onuncu Yıl
No. 3219
A
T»
Amerikan yardım malzemesinin tatili yesinden iki görünilş
V
I I
L
6
ŞUBAT
1948
ABONE
Türkiye
Senelik 2800 6 aylık 1500 y aylık 800 1 aylık 300
BEDELİ
Ecnebi 5400 2900 1000
600
w
r
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ
W
rürkiyeye yeni biryardım hususunda Marshall’ın teklifi tedkik ediliyor
Bir Sovyet Gazetesi hezeyanı' “Türkiye Amerikanın idaresi altında tehlikeli bir siyasete yirişmiştir!..,,
Amerikanın
yapılan nıüsbet teklifler, ilgili mahfiller tarafından tedkik edilmektedir.
Lcnûra. 5 (AA.) — (LPS): Tür-ıriyeye ve Yunanistan* yeni bir yardım için öuH M. Marsball tarafından YARDIM ARASIZ DEVAM EDECEK
Tiirk Gençliğinin ıztırabı
* *
r ı
"Y
Memlekette Halk Martininden lıoşnııd ve memnun he- 5 mtn hiç bir tubaka ve zümre kalmamıştır. Köylü gayrı j memnundur, tacir şikâyetçidir, müstahsil feryad halinde- I dir, müstfhlik yaka silkmektedir. Genci dcrdlidir, ihtiyarı j meyustur. ?
Manzara bu iken Halk t'artısi iktidarı bir liivlii elinden I bırakmak istemez. Kurultaylardan divanlara, dîvanlardan j purli grup toplantılarının işleri havale eder durur J
Londra, 5 (A.A.)
Türkiyeye yardım heyeti başkanı general Mac Bridge ve yardımcısı albay Maraball hava yolile Vaşing-to-na gitmek üzere dün îstanbuldan buraya gelmişlerdir.
General Mac Bridge, Türkiyeye yapılacak yardımın arasız devam edeceğini fakat sona erebilmesi için e-peyce bir zaman geçmesi gerekeceği nl söylemiştir.
BOLŞEVİK GAZETESİNİN HEZEYANLARI
ev rek asır süren tek parti saltanat ve üstünlüğü memlekete çok babalıya mal olmuştur. O kadar ki yurdumuz, aâh yıl Nazi çizmesi altında inliven ve soyulan Balı memleketleri seviyesine gelebilmek için de yıllar ve yıllara muhtaçtır. Dikkati çekecek nokta bıı sözlerin 1 ve teşbihin ne bîr muhalefet ve ne de bir hasıuı tarafından değil, bilâkis bu hukmiin Dışişleri Bakanımızın resini bir demecinde yer almış bulunmalıdır.
Yirmi kusur yıldır devletin bulun mekanizma ve çarkı bozulmuş ve müteveffa bir Halk Partili Başbakanın. Refik Saydamın, itiraf ettiği gibi her şeyi (A) dan (Z) ve kadar bozulmuş idi. m garibi zaman, «İmi itiraflarda
Partili bakan veya başlr/kanlar hiç bir defasında bu sözlerine ilâve etmiyorlar: «Memleketi bıı kaklar bozuk hin re ettikten, her şeyi (A) dan (Z) ye kadar altüst ettikten sonra işleri daha dirayetli ehil ellere bırakmak üzere iktidardan çekilişomz. Filhakika bu mukaddime ve iddiaların sonıı hu olmak lâzım gelir. Fakat işi başkalarına bırakmak bahsi ortaya çıkınca der hal Cevdet Kerim incedayılar peyda olur ve henüz iki buçuk yaşındaki bir -abı olan muhalefete san ♦biyelerimizi emanet edemeyiz, der.
Bu çekisine ve tartışına akademik şekih ♦
______________________j
Tiirk gençliği ve aydını binbir sıkıntı ve ıztıraba mabkûnı. derdini anlatmaktan âciz bir halde yaşamaktadır.
Dün Biiyük Millet Meclisinde kimya mülıendislerinin acıklı durumlarına dokunulmuş ve üç dört yüz gencin tam tahsilden sonra, işsiz, güçsüz avare kaldıklarından acı acı şikâyet edilmiştir. Hakikat te avare ve işsiz kalmasa da gençler, bir türlü, layık oldukları nıev (Devamı Sa.t 3; SU., 4 de)
Moskova, 5 (AP.) — Bugün «Bol-şe-ik’ gazetesinde yayınlanan uzun bir makalede, Birleşik Amerikanın Türkiyede Sovyet aleyhtarı hareketlere faal bir şekilde girişmiş olduğu ileri sürülmekte ve yazı şu şekilde devam etmektedir:
cAmerikalılar Türk iyede hava a-lanları inşa etmektedirler. Bu alanlar Türkiyeyi askeri ve stratejik bir sıçrama tahtası haline sokacaktır.»
Türkiyeye yapılmakta olan Amerikan yardımına da temas eden gazete şunları yazmaktadır:
«Türkiyedeki reaksiyoner çevrelerin, Birleşik Amerikanın İdaresi altında tehlikeli bir siyasete girişmiş olduklarını belirtmek lüzumsuzdnr.»
12 beyannamesini m fi d n fa m
edenk rin tellaklara çınlasın.
İşin
zaman böyle sa-bıılunan Halk
D. P. Genel İdare Kurulu toplantın
Ankara: 5 tHususf) — Demokrtt Parti (c-pel idare kurulu bugUn aaat 1b de mühim bir top* jantı yapmıştır. Bu toplantıda Kenan Önerin ieti-fasile Kemal Silivrili hâdisesinin görüşüldüğü Jfarehall plânı hakkında partinin noktai nazan etrafında fikir teati edildiği anlaşılmaktadır.
Partinin bugün bu hususta bir tebliğ neşretmesi de kûvvetle muhtemeldir.
Yeni Ve Büyük Bir Skandal mı?
Geniş bir kaçakçılık şebekesi meydana çıktı
alstanbuln vapurunun Baş Kamarotuna yaptırılan muazzam döviz kaçakçılığı
9
Bu Işde methaldar olan kimselerin isimlerinin efkârı umumiye’ye ilânı bile “bir cesaret,, diye vasıflandırılıyor
■ 1 l
Denizyolları erkânının ve Ankarada mühim mevkiler işgal eden bazı tanınmış zevatın da hâdisede isimleri zikredilenler meyanında bulunduğu iddia ediliyor
f Rus - Rumen T
dostluk ve
fi
yardım andlaşması -------O-- Molotof bn
nasebetle mâni dar bir nutuk afiyledl
Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü muhafaza teşkilâtı ve Emniyet ikinci şube memurları çok esaslı bir takip neticesinde; Batı Akdeniz hattında çalışan (.Ege» ve «İstanbul» yolcu gemileri vasıtasile şehrimize bir müddettenberl mühim mik tarda kaçak eşya getirildiğini tes-bit etmişler, kaçakçılık şebekesinin faal rolünü oynayan elebaşıyı evvel ki gece yarısı yakalamışlardır.
Daha ilk tahkikat anında ortaya atılan isimler bakımından tekmil Denizyolları camiasını ve diğer ba 2ı devlet devairinde mühim vazife ler gören yüksek dereceli memurla rı yakından ilgilendirdiği tahmin sinin dün akşama kadar olan so-(Devamı Sa„ 5; Sil., 1 de)
- -1VJ
> •
«İstanbul* vapuru * seyir esnasında
z I \
TM* 4
İktisadî D. Teşekkülleri Memurları
E
darî baskıya yeni bir örnek daha! lokad Valisi, Taşova D. P.
tazyiklerde bulunmakla
«Bugünlerde böyle bir andlaşmanın ehemmiyetli bir mânası vardır
Moiotor
a
■e?..-
T.>Xı
w
ilgîliler bu suretle de muvaffak o amadıkları takdirde Bakanlar Kuruluna verilen raporun metninin neşri â ist yecekler tktısad! Devlet Teşekküllerinde ça
Lışan memurlara verilmesi Bakanlar
Kurulunca kararlaştırılan primlerin yalnız barem dahili hizmetlere hasredilmesi memurlar arasında derin
bir teesaür ve hoşnudsuzluk yarat-, mıştir. . '
Barem harici (D) cedvelinde bulunan, yine barem dahili olup ta Uc-
( Devamı Sa., 5; Sü., 5 de/
Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu
l'çe teşkilâtına ith am ediliyor
Dün Taşova Demokrat Parti ilçe kurulu başkanlığından aşağıdaki mektubu aldık. Memlekette hâlâ devam etmekte olan idari baskıya yeni bir misal teşkil eden bu mektubu ilgililerin bir türlü çekilmek bilmiyen nazarı dikkatlerini yine usulen celbetmek gaye-sile sütunlarımıza geçiriyoruz: Bugünkü iktidarın takib ettiği idare zihniyeti, biz Demokratlara
«levam ededtırsun, şikâyet kapılarının sımsıkı tutul-
makta okluğunu binlerce delillerle anlamış bulunuyoruz. Bize yalnız açık kalan kapı, Türk efkârı umumlyesini her hususta, tenvir eden matbuat kapısıdır. Bu dü-(Devamı Sa, 5; Sû., 3 de)
Londra, 5 (AP.) — Moskova radyosunun bu sabah bildirdiğine göre, Rusya ile Kumanya arasında bir dostluk ve karşılıklı yardım anlaşması imzalanmıştır. Andlaama gereğince, her iki taıaf Almanyadan veya Almanya ile gerek doğrudan doğruya, gerek dolapsile işbirliği e-(Devamı Sa., 5; Sil., 3 de)
Adalet Komisyonu meşhur 18 inci maddeyi hemen hemen aynen jbka ediyor..
| Ağır Ceza Mahkemelerine veriecek salâhiyeti
Biraı Şaka
Bir Nazi generali daha intihar etti
Şecaat arzederken
Dun matbaaya bir zat geldi şunları söyledi:
(Vatan) gazetesi, eski Dışişleri Babanı Terfik Rüşdü Arasın, kendi hakkında çıkan bir haberi yalanlamak için sadece matbaanr/a uğramış olmasını (leni Sabah) ın aleyhine kaydedilecek büyük bir Cünah saymış ola/ak ki bu zatın matbaanız önünde çekilmiş bir fo-toğrafUioi neşretti.
Halbuki (Yatan) da Arasın aylarca makaleleri intişar etti hattâ bu ga^e son şirretliğini yaparken (2ft) O(ak tarihli nüsha tında, Bay Arasa hitaben yazdığı blı açık roektobda: «Size, devamlı şekilde sıftunlarımızı da açtık, takım takını yazılarınızı neşret-Wk» dıs e zeytinyağı gibi suyun yüzüne çıkmak htedl. Yani Bay Araş sade bize uğramakla sizi le-hehyecek O) bir kimse ise (Vatan) ın bizzat İtira file sabit oldu-
General I. Blaskovitz dün Nuremberg hapishanesinde 10 metre irtifadan kendini avluya atmak suretile öldürdü Nürenberg, 5 (AP.) — Diğer 13 •akl nazi nazl komutantle bitlikter
Iugün yargılanacak olan 64 yagında-
1 general Johannea Blaekovltz mah-
Ankara: 5 (Hususi) — Adalet ko-misyonu bugünkü toplantısında po lls vazife ve selâhiyet kanununun 18 İnci maddesinin müzakeresine devam etmiştir. Komisyonda İçişle rl Bakanı, Emniyet Genel Müdürü ve Adalet Ceza İşleri Genel Müdürü hazır bulunmuştur. Uzun tartışma lardan sonra komisyon şu esasları kabul etmiştir:
1 — Ceza kanununun belli maddelerindeki ağır suçlara uygun ola rak suç IşliyebUaceğl kanaati valilerce hasıl olum a her hangi bir şah sın eıı çok yedi güne kadar nezaret altına alınmasına vali vazıh emirle selâhlyctli olacaktır.
2 — Böyle bir nezaret emrine a-lmma kararını derhal
kanlığına esbabı mucibeslle blldire cek İçişleri Bakanlığı bu emri sebep
•.Devamı Sa^ 5; Sil., 2 de)
r \
Kordinasyon Komitesinin çalışmaları o----------------
Başbakan Muavini beyanatta bulundu
Ankara: 5 (Hususi) — Başbakan muavini Faik Ah-med Barutçu koordinasyon komitesinin çalışmaları etrafında bugün gazetecilere şu demeçte bulunmuştur:
«— Geçim zorluklarına ça re aramak yolundaki çalışma lara devam olunmaktadır.
Bilhassa bu günlerde dün-Devamı Sa., 5; Sü., 6 da
N BİR YAPRAK]
Ticâret Bakanı ve Ekmek
T
ğu gibi o gazetenin sütunlarında aylarca neşriyatta bulunduğuna göre (Vatan) gazstebine ne isim vermek kabederf»
•• •• 1 • •• 1 •• Gurultulu bir kongre
Çorapçılar kooperatifi yıl-lıktoplantıaında geçea h â d i a • 1 e r..
İstanbul Çorapçılar Kooperatifi, yıllık kongresi, dün saat 14 de Emi nörçü Halkevlnde yapılmıştır.
tfongrede ekseriyeti temin eden (Devamı Sa.. S; Sİİ., 4 de>
kemeye sevkedilnıeden kısa bir müddet Önce, Nürenberg hapishanesinin üst katından kendisini atmak sureti* le İntihar etmiştir.
Eski Alman komutanı, diğer m ah puslarla hapishanenin taramasında hava almakta olduğu bir sırada birdenbire sıradan ayrılarak 7 kadem yüksekliğindeki tel örgüyü aşmış ve kendisini avluya atmıştır.
General hastahaneyc kaldırıldıktan kısa bir müddet sonra ölmüştür. A-merikan askeri bastahanesi doktorlarına göre, takriben 10 metre irtifadan tuğla döşeli avluya düşen Blas kovltz'in kırılan kaburga kemikleri ve ezilen göğüs kemikleri ciğerlerini delmiştir.
Bu arada, aralarında feldmareşal Rltter von Leeb de bulunan diğer (Devamı Sa, fi; 3û„ t de)
içişleri Ba-
Mflnlr Hllsrev OÖle
içişleri Bakanı
icaret Bakamınız iki hafta kadar İstanbulda kalarak bazı hayati mes’elolerdo incelemeler yaptıktan son- r——— ra Ank araya avdet buyurdular. Şehrimiz j
den gider ayak kendilerinden ınülâkat taleb eden bir gazeteciye bazı beyanatta bulunmuşlar; bu beyanatın ına’hud ( Tek tip ekmek> e temas e-den kısımlarını aynen alıyoruz:
— İstanbulda «Tek tip ekmek mevzulu diye bir şey kalmamıştır. Dolaştığım bir çok semtlerde ekmeğin pişirilmesinden! kalitesinden şikâyet eden olmadı. Yalnız bazı kimseler, kaçak beyaz ekmek imâl edildiği için şıkâ-yotte bulundular. Gerek fırınlarda gerekse değirmenlerde kontrol yapılmak tadır. Unlara yüzdo 35 den fazla çavdar karıştırıldığı iddia edilen değlr-menlcroon almış olduğumuz nümune-lor bize okmekllk unların yüzde 35 don de az çavdar karıştırıldığını gösterdi.
. İşte Ticaret Bakanının şohrimlz-do yaptıkları incelemelerin ekmeğo a-İd olan neticesi budur*
Şiındı kime inanalım?
Bakana mı inanalım? Gazetelerin feryadına mı inanalım? Halkın şlkâ-
* s « «a ı yetino mi İnanalım*
| L VJ W A ■ | Yoksa m,dcm,zin» I_____ 1 barsaklarımııın gu»
rultusuna mı İnanalım?
İstanbulda «Tek tip ekmek» mevzu-undan başka konuşulacak hiç bir şey yoktur.
Bu mevzuu dılino dolayan halk değildir; cTek tip ekmek-» kendi kendin don bahsettiriyor!...
Bızo bir gıda diye denin bünyeye göre Kiminde müdhiş kimi ufak ufak kimi bed bod geğiriyor; kiminin —hâşâ huzurdan— yolinc dokunuyor; kiminin midosindo bir bazısının koleraya sürüyor, bazısı da gibi örülüp kalıyor.
Bu şikâyetler hor gün movcuddur. Belediyenin, ekmek denilen bu mad' deyi ıslah için bir heyet teşkil ettiği* nl ve onların da bunu ıslaha İmkân (Lütfen sayfayı yevirtnU)
sunulan bu mad-tesirlerl var: kaşıntı yapıyor, sivilceler döküyor,
yanıklık yapıyor; tutulmuş gibi içi kabı oluyor, taş
■
ö ŞUBAT İM
/
Kendine memur süsü
veren dolandırıcı
uçağının hareket da(
167
Tefrika No
Yazan
e
görüş-
«
MÜTEFERRİK
Sağlık
o
POLİS TE
(Devamı var)
kurusunu
Aşk ve his romanı
ailelerinden
2 yaşların-
alâkadar sayın ga
t
bazı dün gel-
gö-Bc-ku-
ol-fır ve
pavivonu ile yataklı verem İnşaatı yakın
kabul edilen narha 40 yapılmasını ileri sürmüşler, lktısad Müdürlüğü ise bu fazla olduğu mülâhozasile zammın 20 kuruştan yııka-
I). P. Kartal ilçe kongresi tekrar ediliyor
bu tek-
inerken Çelebiyi okuyup ihtiyar
ınırrtdandıktaq sonra (Vatan) başyazarının y(irün( üfledi.
diin
ve içyüzü
SAYFA: ü
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
Atatürk’e suikasdın
A
ıı
— Efendim rica ederim, bendemizin gizli bir içtimaa girmekliğim, komplo yapmaklığım imkân haricindedir. Rica ederiuı, bendemize hakaret etmeyiniz, ben öteden peri bu gibi mesainin aleyhinde-yim.
— Mevkii iktidarda bulunduğunuz zaman aleylıindesiniz?
—Efendim, bendeniz mevkii ile tidara talib olmadım, bir zaman beni Maarif Vekâletine getirmek istediler, kabul etmedim. Meclisi Mebusan riyasetine ısrar ettiler, buna da tamah etmedim.
— Avusturya reisicumhuriylc yaptığınız mülakatı müteakib intişar etmiş bir makaleniz var. Bun da da fikirleriniz vazıhtır. Memle ketin idare teşkilâtı aleyhinde i-malarda bulunuyorsunuz.
— Efendim bendeniz seyahatim esnasındaki tedkikatımı yazdım.
— 341 senesinde yeni fırka teş kili için faaliyette bulunulmuştur. İBuna dahil olmanız hakkında size müracaatta ve sizinle temasta bulunmadılar mı?
— Bendeniz tahattur etmiyorum. Umum arasında bendeniz de duymuşumdur.
— Muhalif bir fırka programı yapmak hususunda size müracaat oldu mu?
— Bir buçuk sene evvel buna dair ben de bir şayia işittim. Fakat benim Terakkiperver fırka ile hiç münasebetim joktur.
— Bu fırkanın teşekkülünden ne zaman haberdar oldunuz?
— Tarih tâyin edemem.
— Kemal beyin bu fırka teşkili etrafında ikinci gruptan hiç bir teşebbüs oldu mu? •
— Katiyen malumatım yoktur. Eşhas hakkında bir şey bilmiyorum, bana bu hususta müracaat olmamıştır. Esasen Cavid bejin çvindeki içtima Terakkiperver fır kanın teşekkülünden bir sene evvel geçmiş bir meseledir. Bendenizin de boş lâkırdı dinlemediğimi bilirler.
— Sizi mebus yapmaya kimler teklif etti ?
— Sabit ve Kemal beyler, Me-padet hanında birlikte davetle tek lif ettiler. Telefon eTaninde» çıkarken (Rica ederiz, buraya uğ rayınız* dediler. Başkaları da var mı idi bilmiyorum. Bu teklifin bana yapumauını bir paye addetmiyorum, belki de fazla ciddî değildi, fakat bendeniz alaya boğarak çıktım gittim.
— Bunu kabul etmek mümkün müdür? '
— Efendim meselenin izalıı ta-vazua menafi olduğundan basit geçtim, esasen Terakkiperver Fır kasından daha iyi namzed bulamazdı. Zira elimde bir gazete vardı. Bu tarzı hareket kendi hesab lanna çok iyi ve muvafık gelirdi. Ondan dolayı müracaat etmiş ea gerektir. Zira ister istemez kalan için bir gazete yapacak bir çok külfetlere gireceklerdi.
—Pek âlâ, Sabit beyle Kemal bey teklif ettiler. Hangi mebusluk için...
—İstanbul mebusluğu için..
— Hakkı Şinasi paşanın intihab
Ficâret Bakanı va Ekmek tBastarafı 1 incide) bulamadıklarını yine bir gazetede o-kuduk.
Artık ortada bu kadar şikâyet varken ve bu şikayetler —muvafık nıuha lif— bütün gazetelerde teebit edilmiş ken hâlâ ciatanbulda tek tip ekmek mevzuu kalmamı»tır. Dolaştığım bir çok semtlerde şikâyet eden olmadı.» demeli biraz garib düşmez mi?
■İzde yüksek şahsiyetlerin nasıl dolaştıklarını biliriz. Semt eşrafı evvelden haberdar edilir. Otomobil gelir, iluhtar ihtiyar heyeti karşılar.
— Ekmek nasıl?
— Pek güzel efendim.
Pişkin mi? Kaütesi yüksek mi?
— Evet efendim. Hem pişkin, hem kalitesi yüksek...
— Allahaısmarladık.
— Sağolun efendim.
Fakat bir sabah sayın Ticaret Bakanı şu maeallarda tebdil gezenler gibi evinden kimseye haber vermeden Şıksa... Tramvaya binip şöyle kenar fiiahallelere uzatua.,. Orada bir mahalle kahvesine girip halkla bir derd-leşse idi; «Tok tip ekmek mevzuu» ^lye bir şey var mı yok mu? O zaman daha iyi anlardı.
Fakat bunu hiç bir raman yapmazlar... Çünkü bunu yapsalar o vakit bu memlekette her şey düzene giror bilhassa ekmek mes’elesi kına gibi un blurdu.
Uzaktan davulun sesi hoş geliri
edildiği münhal için mi?
— O olacak.
— Peki Kemal bey niçin life iştirâk etmiştir?
-r- Efendim Sabit beyle
müş... Birlikte teklif etmişlerdir.
— 340 senesinin haziran ve tem muzunda Terakkiperver fırka teşekkül ederken ikinci grupla işti-râk için Kara Kemal bey ve arkadaşları tarafından muhtelif temas lar ve içtimalar olmuştur. Bu iç-timalarda sizin de bulunduğunuza dair malûmat vardır.
— Efendim bulunmadım.
— Doktor Nâzım beyin de okunan mektubundan anlaşılmıştır ki lttihad ve Terakki Fırkası namına çalışıldığı ve program etrafında faaliyette bulunulduğu meydandadır, size yapılan mebusluk teklifi de bu meyaııdadır!
—Efendim bendeniz kabul etmedim ve mebus olmamağa evvelce karar vermiştim. Esasen faaliyeti sivasiyede bulunmak istemiyordum ve bunu gayet açık söylü yorum. Siz de vicdanınıza müracaat buyurunuz!
Reis — lsticvab kâfi görülmüştür. Lüzum görülürse tekrar çağırırız.
Salâh Cimcoz beyin muhakemesi (Bunun üzerine celseye oh dakika fasıla verilmiş, ikinci celsede Salâh Cimcoz beyin muhakemesi icra edilmiştir.)
—lttihad ve Terakki Fırkasına hangi tarihlerde iştirak ettiniz?
— Meşrutiyeti müteakib ilk aylarında.
— lttihad ve Terakkinin ne gibi vazifelerinde bulundunuz?
— Mebusluğunda.
— Meclisi umumisinde âza bulundunuz mu?
— Meclisteki lttihad ve Terakki mebusları grupunun meclisi «i-daresi vardı. Orada âza idim. Bun dan dolayı meclisi umumî içtimaı-na bir iki kere iştirâk ettim.
— Terakkiperverlere intisab ettiniz mi?
Tek tip ekmek tecrübeleri iyi netice vermedi
--------o---------
Günlerdenberi dedikodusu devam eden ve bir çok şikâyetlere sebebiyet veren tek tip ekmek meselesi, yine halledilememiştir.
Dün valinin ve belediye reis muavinlerinin de hazır bulunduğu belediye daimî encümeninde bir müddet evvel mütehassıs bir heye tin hazırladığı 850, 835, 860 gramla ekmekler hakkındaki raporlar müzakere edilmiş, neticede bu tip ekmeklerin hiç birisinin halici mem nvn edici mahiyette olmadığına vc ekmeklerin 870 gram olarak i-mal olunmasına karar verilmiştir.
Bugünden itibaren ekmekler 870 gram üzerinden çıkarılacak ve ru tubet derecesi 37,5 olacaktır.
Gramajda ve rütnbet derecesinde hileli yollara sapan fırıncıların fırınları kapatılacaktır.
Verda ona bakıyordu. Bu güzel-başlı adamı» ne kadar seviyordu! Ba basını tanımış olsaydı onu da ancak bu kadar sevebilecekti, onun felâketine de ancak bu kadar üzülecekti. Ağlamamak için kendini güç tutuyordu. Hayır, zayıflamıyacak, kararından dönmiyecek, sonuna kadar da yanacaktı Onun çok ıztırab çektiğini gördüğü halde, bundan kendisi de U-züldüğü halde, geri dönıniyecekti.
— Bu kararım sizi şaşırttı hocam. Hakkınız da var. Fakat annemin ö-lümile sinirlerim o kadar bozuldu ki daha uzun zaman çalışamıyacağımı anlıyorum Bundan başka, istikbal İçin elimde bir diplomam olması da muvafık olur. Bunu zavallı anneciğim her zaman tekrarlar dururdu: «Dünyanın aktı üstü belli olmaz, bir gün hayatını kazanmak için bir hocalık almak mecburiyetinde kalırsan elinde resmi bir kâğıd bulunmalı kızım» derdi Son haftalarda bunu ben de düşündüm. Viyana konservatuva-nndan diploma almam doğru olacak Banıyorum. Yalnız oraya kaydım ve başka muameleler İçin sizin tavassutunuzu rica ediyorum. Sizin orada dostlarınız var. Bundan başka, oranın usullerini de biliyorsunuz.
Oenc kız bir çırpıda ve nefes rL madan bu mantıklı cümleleri arkf arkaya dizerken aynt zamanda Tur-|han Yıîlmatfa bakıyordu, o, yavajll yavaş kendini toplamış, başını kaldırmış, zeki gözlerini ona dikmişti.
OkUYUCU
Bir veremli evlâd babasından Adalet Bakanlığına
Eslcişclıirdp, Yalaman ada Porsuk bulvar 35 nııınarQİı •evde oturan. Devlet Demiryolları emekli fer’mdeik Ali Arslaıı Tunalıdau aşağıdaki mektubu aldık:
«— Bendeniz, clcrdll bir veremlinin babacıyım. Oğlunum bu belâya tutulduğuıı-daııberi, dolaştığım sanatar-yom ve dispanserlerdeki dok torların tavsiyesi ve radyo neşriyatlarında söylenen ve gazetelerde 'verilen öğütlere göre, birinci vazife ve ihtiyatî tedbir olmak iizere hastanın diğer ev halkından, konu komşu \e konuklardan tecridi lâzımdır.
İşte, ben de; 1911 yılı şubatında vereme yakalanan oğluma, kısa kısa lasjlalurla, paralı parasız, Erenköy, Hey belinda, ve Cerrahpaşa sana-toryonı x e hastalın nelerinde tedavi ettirdimse de i fakat bulamamış ve bu güukii durumu ile bedenî bir mikrop yuvası halini almış bükmüyor .
Doktorların, evimizin, an-liresinıleu tâ bacasına kadar bulaşık olduğuna dair ısrarlı ikazlarını nazarı itibara alarak: aynî zamanda mesken kanununun (çocuklara ev aç ma) hususundaki madde! mahsıısasına da uyarak; kirada olan diğer bir evimin oğlumu teoriden tedavi \e bakımına tahsisi gayesiyle adalete baş vurdum.
Devletçe bu gibi şeylere, ziyadesile önem verildiği lıal de, bu işimin takibine nıesa-ğı kanuni olmadığı cevabile karşılaştım.
Vereın Savaş Derneği, A-dalet Bakanlığı ve diğer ilgi (ilerin dikkatini çekmenizi saygılarımla dilerim.»
★
Saray-Çerkeş yotanda ça’ışanların şikâyeti
Bir okuyucumuzdan aşağıdaki mq^tubu aldık:
«— Te’.drdağa bağlı Saray kazasıuın Çukuryurt ve Çay lı köylerinde oturan 50 arka da.şla birlikte Saray - Çerkeş Nafıa şosesinde yeınviye 260 kuruş mukabilinde aylar ca çahştık. Fakat henıiz yevmiyelerimizin bir bile alamadık.
Bu acı hakikatin lara doyurulmasını zetenizden rica ederiz.
Elli arkadaş adına: N. Muharrem.»
Demokrat Parti İstanbul il idare kurulu başkanlığından:
İstanbul il kongresince tecdidi-s
ne karar verilen Kartal ilçe kongresi, 8 Şubat 1943 pazar günü saat 14 de Kartalda, merkez ocağının bulunduğu binada yapılacaktır.
Delegelerin, mensub oldukları ocak başkanından alacakları delege belgesi ile birlikte adı geçen günde kongreye iştirakleri rica o-lunur.
Tefrika: 61
Muazzez Tthsin BERKAND
hiç beklenmedik dudaklarından
bir bir
mı gidecek-
yalnız
baktı: IConservatu-
kasında bir gizli düşüncesi olduğu, vakit vakit dalan bakışlarından belli oluyordu.
. Birdenbire vc dakikada, onun sual döküldü:
— Viyanaya sin?
Verda hayretle ona
— Nasıl yalniE mı? vara kiminle gidebilirim hocam?
Turhan çok ciddi bir sesle covab verdi: I
— Konservatuvan kasdetmiyorum. Oraya bittabi yalnız gideceksin; VL yanadan bahsediyorum.
Verda gülmeğe çalıştı:
— Viyanaya kiminle gidebilirim hocam?
Korkuyordu. Turbanın birlikte git mok teklifinde bulunacağını sanmıştı; yanılıyordu. Turhan ayni ciddî ve hâkim sesle?
— Metlnlo... dedt
— Metinle miî
İzdivaç vâdile kızları da dolandıran suçlu dün tevkif edildi
Şehrimizin tanınmış birinin çocuğu bulunan ela Cemil adında bir gene kendisine mamur süsü vererek dolandırıcılık yapmak stıçile asliye 2 nci ceza malı kemesine verilmiş ve tevkif edilmiş tir.
Dünkü celsede dinlenen şahldler-den Ferlha hâdiseyi’ şöyle açıklamış tır:
*— Bu bey (sanık) bir gün evimize geldi; kendisinin yüksek rütbeli bir momur okluğunu, oğlum Fa-iğin arkadaşı bulunduğunu, söyledi. Anlattıkları şeylerin isabetli olması bana itimad telkin etti. Biraz oturduktan sonra da:
( - Faik Boy bir ihtilâs suçundan tevkif edildi, 5 bin lira nakdi kefalet verildiği takdirde tahliye edilecektir. İsterseniz buyurun beraber gl
Lokantalarda tabldot usu U kaldırılacak
------o------
Bazı lokanta sahihlerinin belediyece tesbit olunan tarifeye riayet etmedikleri, ikinci sınıf lokantaların birinci sınıf tarifesi üzerin den satış yaptığı ve tabldotta hile li yollara saptıkları anlaşıldığından bilumum lokanta tarifelerinin yeniden tanzim olunmasına karar verilmiştir.
Yeni tarifede tabldot usulünün kaldırılacağı söylenmektedir.
Jandarma genel komutanı şehrimize geldi
Jandarma genel komutanı; tedkiklerde bulunmak üzere, sabahki ekspreslo şehrimize iniştir.
Suriyeye hava yolu ile posta kabulüne başlandı
Kolera salgım dola£lsil6 bir müddet evvel cenub lıududlarımız dan Suriyeye kara yolile tatil edilen posta seferleri, yeniden başlamış bulumnaktacbr.
Bakanlıktan posta merkezlerine gönderilen bir tamim üzerine dünden itibaren mektub ve evrak kabulüne başlanmıştır.
İhracatçıların toplantısı tehir edildi
Nakliye sigortaları, Frangın kıy metinin düşürülmesinden evvel -Fransaya yapılmış olan ihracat yüzünden ihracatçılarımızın durumu ve pij'asadaki durgunluğun gö ruşülmesi için ihracatçı tacirler arasında dün Ticaret ve Sanayi Odasında bir toplantı yapılacaktı.
Fakat ekseriyet gelmediğinden bir başka güne tehir olunmuştur.
Ç. E. burumunun yoksul çocuklara yardımı
Çocuk Esirgeme Kurumunun Beyazıt dispanseri ve bakım evince Ocak 948 ayı zarfında 45 çocuğa meccani ve 6 çocuğa bedeli mukabili süt yardımı» 168 hasta çocuk muayene ve tedavi edilmiş, 7 çocuğa muhtelif aş? ve 10 çocuğa ultra viyole yapılmış ve 514 çocuk bakun evinde bakılmış, yedirilmiş-tir.
Sustular. Birbirlerine bakmadan ikisi de başka bafka şeyler düşünüyor hissini vermekte idiler. Yine bek lenmedik bir sırada Turhan İçinden geçenleri yüksek sesle söylüyormuş gibi konuşmağa başladı:
— Motln çok iyi bir gene. Ciddt... nıcrd... her bakımdan kendisine güvenilebilir; onu oğlum gibi severim. Hem sever, hem takdir ederim; yarının kıymetli mühendislerinden biri olmağa namzeddir; îyi çalışıyor, mu vazeneli bir katası var.
Bu sözler Verdanın üzerinde Öyle müdhiş bir tesir yaptı kİ biraz daha devam ederse çıldıracağından korktu. Onun lâfını kesti.
— Bana istediğim cevabı vermediniz hocam. Viyanaya gitmeme İzin verecek misiniz? Bana yardım edecek misiniz?
Turhan uykudan uyandırılmış gibi şaşırdı ı
— Ha, ovet... Demek yalnız gideceksin. Biz burada kalacağız...
delim» dedi. Ben bu habere üzüldüm ve parayı temin ettikten sonra yola çıktı. Taksimden otobüse binip Bü-yükdoreye gittik. Orada sanık bana:
(— Geldik, İşte Faik şu karşıkl binada. Parayı bana ver. Senin verdiğini görürlorae aleyhinde olur. Çün kü Faik Boy ifadesinde (bcn lhtllâa yapmış değilim. Kefalet İçin on param. da yok» dedi. Yâni bu parayı ben tedarik etmiş gibi görüneecğim» dedL Parayı alıp oeblno koydu. Fakat bir daha yüzünü görmedim»
Sanık da suçunu itiraf etmiş ve diğer şahldler, Gemilin kendisine yük sok rütbeli momur süsü verdiğini izdivaç vAdile iki kızı da dolandırdığını söylemişlerdir.
Duruşma diğer şahldlerin dinlenmesi için talik edilmiştir.
Ahşab binalarda bulunan hastahanelsr
v' Vilâyet ve Sağlık Müdürlüğüne Bakanlık tarafından gönderilen bir tamimde çehrtn muhtelf semtlerinde ahjab binalarda bulunan sağlık yurıjjaranln ce hastahanelerin, altı aya kadar kârglr binalara nakledilmesi hususunda gereken tedbirlerin alınması bildirilnıljtlr.
Sağlık Müdürlüğü yangına müsaid ve eski olmaları dolayısile tahta kurusu ve pirelerin barınmasına elverişli binalarda bulunan husus! has-tahane ve sağlık yurdlarına lâzım gelen tamimi yapmıştır.
Mesken buhranının devam ettiği ve İnşaatın müşkül bir durumda bulunduğu bir zamanda ilgili Bakanlık tarafından yapılan bu tamimin tatbik olunup olunnuyacağı şübhell görülmektedir.
Haydar paşa verem paviyonu t inşaatı ilerliyor
Bir müddet evvel inşaatına baş lanan Haydarpaşa verem pavivo-nu, haziran ayı Bonunda açılmış bulunacaktır.
100 yataklı olan paviyon açıldık tan sonra, yatale sıkıntısı yüzünden sıra bekllyen hastaların kabulüne başlanacaktır.
Diğer tarafta® Şişli Çocuk has-tahanesinin yanındaki 30 yataklı çocuk ve bevHye Kasta monııdakl 100 hastalıaııelerinln de da bitmiş olacaktır.
Hâlin ıslah ve tadiline aid çalışmalar sona erdi
Belediye îktisod Müdürlüğünce: Hâlin ıslahı, tadili ve temin oluna cak gelirlerin arttırılmasına memur edilen komite çalışmalarını bitirmiş bulunmaktadır.
Bu hususta hasırlanan teklif, bugün Şehir Meclisinde müzakere olunacaktır.
Belediye rüsumunun yüzde yüz nisbetinde arttırılması ve rusu-mtm kilo başına alınması ileri sürülmektedir.
Suriye sefiri Ankaraya döndü
Bir kaç gün d en beri şehrimize bulunan Suriyenln Türkiye sefiri Ihsan Bey El Şerif dün akşamki ekspresle Ankaraya dönmüştür.
* • #
• • •
— Bir sene çabuk geçer,
— Bir sene mi T Hayır. Mutlak daha fazla... balU olmaz.
— Demek razı oluyorsunuz.
— Başka çara yok. Cidden yrok. Gideceksin... gitmelisin. Bu lâzımdır. Burada kalamazem. Bizimle Bizden... Evet gideceksin, sana yardım edeceğim. Mademki yalıazca gitmek istiyorsun, pekâlâ... Ben baş ka türlü düşünmüftüm. Sanıyordum kİ... Neyse... Sen bu niyetini kimseye «öyledln mlf
— Gitmek istediğimi Metine söy. leınlftlm.
— Ne dedi?
— Doğru dan bunun ediyor.
—> Sanat
İlam. Onu unutmuştum Verda Berk Viyana konaprvabuvarmdan mezun oluraa memleketteki mevkii büsbütün fiftlğanılaşır. Metin mantıklı ve muvaeznelt bir gençtir. Bunu benden
buldu. Sanatım bakımın-lâzım olduğunu takdir
bakımından... Evet hak-
'• *1
Et fiatlan artacak mı ?
Narkm 20 kuruş yükseltilmesi karan bugün Ş. Meclisinde
. görüşülecek
Et meselesi, henüz halledilemiyan bir dâva olmakta devam etmektedir.
Belediyo tarafından konulmuş narh fiyatı koyun etinde 220 kuruş olmakla berabor, kasablar 240 kuruştan aşağı ct satmamaktadırlar.
Evvelki gün, lktısad İşleri Müdür lüğünde kasablarla bir toplantı yapılmış, fakat bu toplantının mahiyeti nedense ifşa edilmek İstenmemiştir.
Diğer taraftan öğrendiğimize re, bu gibi içtimada kasablar, lediyect ruş zam Belediye zammın İstenilen
n olamıyacağı kararına varmıştır.
Belediye lktısad Müdürlüğünce hazırlanan narha zam teklifi bugünkü Şehir Meclisi toplnntısında müzakere edilecektir.
Kasablar zam teklifinin kabul edil madiği takdirde haftalık veya onbeş günlük narh usulünün ihdası hususun da ilgili makamlarla temasa geçecek lerdir.
Yeşilköy asfaltında iki otobüsl? bir taksi çarpıştı
Şoför Haşan Uzun idaresindeki bir taksi, evvelki akşam Çekmece den îstanbula gelirken, Yeşilköy, Halkalı asfaltındaki virajdan dön düğü sırada aksi istikametten ge len şoför Melımed Tatarın idare ettiği Edirne otobüsü ile çarpışmıştır. Müsademe neticesinde her iki arabanın ön kısınılan hasara uğramıştır.
Vakanın vııkııbulduğu anda E-• |
dirne istikametinden gelen şoför Yılmaz idaresinde bulunan diğer bir otomobil de Edirne otobüsüne yandan bindirmigtLr. Bu sarada her iki otobüsün makine daireleri tamamen ezilmiştir. Edime oto hüsünde bulunan 8 yolcu da hafif surette ^-aralanmıştır. Tedavi altı na alınan yaralılar arasında Edir ne defterdarı Hikmet Koç ile eşi Münire Koç, Mustafa Diz, Kadri Diz, Nevres Çapanoğlu. Şaban Er doğan ve Hakkı adındaki şahıslar bulunmaktadır. Hâdisenin tahkika tına devam edilmektedir.
-------o--------
V A A P İ FT E
Okullarda yangına karşı tertibat alınıyor - o-------------------
Millî Eğitim Bakanlığı yangını üzerine hazırlanmış bulunan, son yangın talimatnamesi gereğince; İstanbul Millî Eğitim müdürlüğü tarafından her hangi bir yangın zuhuruna karşı mühim tedbirler alınmış bulunmaktadır.
Bu meyanda, Millî Eğitim müdürlüğü binası dahilinde; bir su deposu tesiai düşünülmektedir.
Diğer taraftan, şehrimizdeki ah şab. ilk, ortaokul, ve lise binalarında da; yangına karşı esaslı tedbirler alınması yolunda ilgililere direktifler verilmiştir.
evvel anladı. Gitmelisin Verda
____ Oradaki dostlarınıza beıü tanıtırsınız değil mi hocam?
— ŞUbhcsiz. Herşeyi yapacağım. Yapmalıyım; gitmen lâzım olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Hattâ geç bile kaldın. Geçen sene, daha ovvel, beş hattâ yedi sene evvel gitmoli idin; Kabahat benlin; Seni ^buradan ayırmalı Idimj uzaklaşın» malı idini; Bu lâzımdı; Nasıl düşünememişim! Çok hodbinlik ettim;
____ Böyle söylemeyin hocam; sizin fedakârlığınızı takdir etmiyor muyum sanıyorsunuz? Benim için ne kadar yoruldunuz, benimle ne kadar meşgul oldunuz!
— Küçük Verda ne sevimli kızdı bilsen! Bana nasıl sokulur, beni xıa« fiil »everdi!
— Büyük Verda da sizi o kadar, hattâ daha falza seviyor; Bana nın hocam...
Turhan şimdi onu dinlemiyor, zide yaşıyordu.
— Yanıma gelir, ben piyano
larken iri gözlerini hayran hayran yüzüme, ellerime diker dururdun. .
— Yine de size karşı ayni hayran lığı besliyorum.
— İlk konserinde, senin kompoze ettiğin valsı çaldığım zaman ne kadar sevinmiştin! Boynuma sarılmış, yanaklaıınu öperek: (Hocam, ne nıes’udı:mî> demiştin. Ben de senin kadar mcs’udduın.
(Davamı w)
ina-
ma-
ça-
HER SABAH\
Fıkracıdan ikinci haber
Azizim Fetln bey.
Posta uçağına ye t İş t Irebl ime^ İçin kısa kestiğim dünkü mek
Atinaya kadar naşı)
anlatacağımı vAdot/
tubumda (Vatan) başyazarı Ahn Emin Yalmanla ı seyahat ettiğimi mlştlm,
Pan-Amerikan klkası yaklaşınca yolcular tayyareye binmoge başladılar. Herkes bindi, b-ıX do yerime oturdum. Fakat Yalnıza Çeiobinln yeri boş duruyordu. Ben ket di kendime: /
Galiba son dakikada beni gördQ de seyahatten vazgoçtl! diye üzülüyor? dum. Meğer boyunun kısalığından Ötürü merdivenin son basamağına çık« tığı halde ayağın* bir türlü kapmırf eşiğine yetlştirememış. Nihayet uçak kamarotlarından iki Amerikalı hoya*’ mola İle Fırıldakçıbaşıyı, tıpkı, büyük bir bohça alır gibi, içeriye çektifor| o da sağına, soluna Amerikan şıvesb le teşekkürler ederek yerine oturdu. Anıma birdenbire bir çığlık kopara* rak:
— Eyvah! «Tezvlrat» dosyamla «Milletin ınukaddos hislerinden fayda* lanarak fazla 6üriiın yapmak san'ati» defterimi meydanda unutmuşum! diye çırpınmaya başladı.
Ben içimden kıs kıs gülüyordu n. Zira Çelebiyi Amerikalılar bir bolça gibi tayyareye alırlarken Sünûsin.n uzattığı dosyalardan bu ikisini katla göz arasında, ben almış ve oturdu ;ıim kanapenın üstüne koymuş, üzerlerini de kendim kurulmuştum.
* Yalman Çelebinin telâşı fayda vermedi, çünkü o:
— Dosyalarım da, dosyalarını!... diye ter ter tepinirken uçak hareket cl-■
nıış, Bulgar hududuna yaklaşmıştı or» le.
★
(Vatan) başyazarının hava yolculuklarına alışık olduğu her halinden belli idi. Tayyare hareket ettiğinden» beri meydanda unuttuğunu sandığı dosyalar için dövünmenin faydasızlığn nı anlamış olacak ki yanında oturduğe dev boylu Amerikalı iio lıskosa basla» dı. Vakıa ne konuştuklarını pek iyi anlıyamıyordum amma ikide b.r t» kerrür eden:
— Biznes, dolar, Vatan!... Kelimelerinden aksatadan bahsedildiğini d« anlıyordum. Zira ( Biznes • kelimesinin «İŞ9 mânasına geldiğini bilecek kadar da İngilizceye vâkıftım.
Bir aralık Yalmanın yanındaki Amerikalı kalktı, daha ileri de oturan M irkdaşının yanına gidere^ onlarla bir şeyler konuştu sonra tekrar (Vatan) başyazarının yanına geldi, onun kulağına bir şeyler söyledi. Yalmanın yi ’ü derhal gülmeğe başladı. Atinaya vardığımız vakit ileride oturan o iki A* nıerikalının hüviyetlerini öğren Jim: Biri Ortaşarktaki Amerikan kamyon fabrikaları mümessili imiş, öteki de bütün dünya Protestanlığı
için dünya gezisine çıkmış şöhretli kilise vâizi iınlş. Uçaktan vaiz ofondi bizim Yalman kere kucakladı, tıpkı dua cukların yüzlerine üflıycn neler gibi bir şeyler
yaymak bir bu iki ço-ni-
★
Kazasız belâsız Atina uçuş meydi* nına indik. Yalmanı. tayyareye bH> bohça gibi nasıl aldılarsa yine oy'eoe indirdiler. Ben onun sevgili cTezvirıtt dosyası ile kıymetli ( Milletin mukaddes hislerinden faydalanarak sürüm yapmak san’ato defterinin üzerine o turmuş olduğum için bunları Yaln:a( nın görmemesi için tayyareden en sonra indim ve bon (Vatan) başyazarının bu iki gizli dosyasını ele geçirdiğimden dolayı eteklerim zil çalarak şehrin ye» lunu tuttum.
Yarın ki tayyare postası ile bu ıkl dosyayı hamilen yurda dönüyorum. Arkadaşlara selâmlar.
FIKRACI
Bu satırlar elimize geçtikten üç saat sonra arkadaşımız Fıkraoının, bahig mevzuu dosyalarla, İstanbul! dönmüf olduğunu haber aldık, Fıkracıyı soveA okurlarına tebşir ederiz. Umuyoruz ki sayın arkadaşımız bu dosyalar mut? teviyatından (Yeni Sabah) karilerini istifade ettirecektir.
Yurıanistandan dün 13 mülteci geldi
Dün sabah, Yunanistnndan şehrimize lö mülteci vatandaş gelmiş; derhal göçmen evine gönderilmiştir.
*
Kasım 91 — AY 2 — GÜN 37
1363 Runü K- sini
24
1367
Hicri Rebiü] i evvel
25
VsüdUr
D
Ezani
9.
Vaaatt O. D.
Güne* 7 05 1 36
Öğle • 12 28 6 58
îklııdl lö 13 0 4
Akşam 17 31 12 --
Yatsı 19 04 1 ?3
Iııısâk 6 27 11 65
idareci
SAYFA: 3,
aktüallteler
Kömür istihsali
fazla-kısmı kad-okulu
ürk gençliğinin
Iztırabı
gir leşmiş M illetler iktisadi dairesinin, serdiği şayanı dikkat rapor
Lake Succcfs, 5 (AP.) — Birleşmiş Milletler İktisadî işler dairesi tarafından hazırlanan bir raporda, Yakın Doğu memleketlerinde, bilhassa Türkiye, Iran, Irak ve Mısırda »a- ( nayi hayatının inkişaf etmek-/] te olduğu bildirilmektedir. Ru- i porda bilhassa Türkiyenin 5 tikçe artan kömür istihsâline j işaret olunmaktadır. Bu rMcam 1 lara göre, Türk iyenin lâ39 da ( bin ton» olan senelik kö- 1
225
mür islihsahit: 1946 da 319 bin tona yükselmiştir.
Bu müddet zarfında Orta Doğu petrol iatihsalâtı iki mislinden fazla artmıştır.
Raporda, bu bölgedeki İktisadî ve sınaî hayatın daha fazla inkişafı için halkın alım kabiliyetini arttırmak lâzım geldiği işaret olun m alttadır.
Raporun Avrupaya dair olan kısmında, bu kıtadaki ziraî istihsalin ancak 1950 yılında harbden evvelki seviyesini bulabileceği kaydolunmaktadır.
----------------
Denize i ği ttşvik için iki m. him tasara
J
Ankara, 5 (Hususi) — Denizciliğimizin inkişafı için Maliye ve Ulaştırma Bakanlıklarınca hazırlanan I iki tasan Meclise sevkedilmiştir. Birinci tasarıya göre yurd içinde bir şahısdan diğer bir şahısa yapılacak gemi satışlarrtûa alıcının, Türk pa-rasile satmalına kabiliyeti olmadığı1 takdirde veya dışardan peşin döviz ile gemi satmalma imkânı bulup do-ı vizi sağJıyacak mikdarda Türk parası olmıyanlara gemi terhin etmek fartile Türkiye Emlâk ve Kredi Ban kası kanununda yapılacak değişiklik I terle on milyon liraya kadar kredi açılabilecektir. îkinci tasarı ise
şardan yapılacak satınalmalarda armatörlere Maliye Bakanlığınca milyon liraya kadar kefalet gösterilmesini Bağlıyacaktır. Hatırlarda ol- • duğu üzere Birleşik Amerika dük ’• 9 4b .
dı-
on
HC al-
metlerin kefaletle 31 mart tarihine kadtır Libcrtiy tipi .t» ri satışa çıkarmıştı; Bu ta-u: hükümetimiz bu gemileri satın mak istiyen armatörlere oıi rı ıl/ rj
liraya kadar kefalette bulunj'jii •( k ' tir; Armatörler alınacak bu gem ile -rin paralarını 20 taksitte ve arma- j türlerin yapacaktan anlaşmadı ■»-yin edecekleri taksitlerle ödiyı ojelerdir.
İnşaatı teşvik kınunnu n r o j e ı i
Ankara, 5 (Hususî) — Bayındırlık Bakanlığınca ilgili Bakanlık mümessillerinin de iştirâkile hazırlanan inşaatı teşvik kanun tasarısı Bakanla, Kuruluna verilmiştir. Tasarı mesken buhranını önleyici birçok hükümleri ihtiva etmektedir. Tasarıya göre hükümetin ve belediyelerin elinde bulunan arsalar ucuz fiyatlarla halka dağıtılacak inşaat malzemesi ucuzlatılacak, bu arada Devlet Demir ve Denizyollarında inşaat malzemesi i. çin ucuz bir tarife tatbik edilecektir. Bundan başka tasan bina Vergisi akımından da yeni binalara^bazı m safiyetler tanımakta, inşaat sahihlerine ucuz kredi temini imkânlarını da sağlamaktadır. Yapı ve inşaat kooperatifleri kurulmasını teşvik edici j hükümler de tasarıda yer almıştır ♦ Buı (ian maada ellerinde arsaları o-lup ta bina yaptırım yanların arsa-lan inşaat yaptıracak olanlara aatma ya mecbur tutulacaktır. Kanun Meclis te kabul edildiği takdirde nerelerde tatbik edileceği Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacaktır.
Meclisin bugönkfi toplantısının gündemi Ankara: 5 (Hususi) — Mecluin yarınki gündeminde Yunus Muam
* îner Alankatın köylere dağıtılan Kemali Beyazıdın Tarsus ilçesinde gazyağı hakkındakl sözlü sucusu, •u baskınına uğrayan köyler bak-kmdald sorusu Ali Rlza Armjn dorunca sanayiine verilen İplik hakkın öakl sorusu vardır. Birinci soruya kan, üçüncülüne Ekonomi Bakam frlctret Bakam İkincisine Başbakan cevap verecektir. Gündemde bun-dan başka devlet memurları ayljk târmın tevhit ve teadülüne dair ka ftunun Milli Savunma Bakanlı^ ve fişleri Bakanlığı kısmında değl-fittik yapılmasına dair kanun tasa rılri-ı ve Sinan Tekc-Hoğlunun aske Tl hastabakıcılar, kadrosu hakkın {içi kânuna ek kanun telifi vardır
i
Bulgaristan yem cinayetler peşinde
Srfya savcısı, Petkovun arkadaşlarından birinin daha idamını italeb etti
SofyA 5 (A.A.) — Sofya bölgesi mahkemesinin savoısı Petro Petrins-Jd bugün, eski- Bulgar Çiftçi partisi - liderlerinden Dlınitor Gcşev’in ölüme veya müebbed küreğe rtıahkûm edil merini istemiştir. Savcı ithamnamesine devam ederek Dimitor Gişev’i temmuz 1914 te muhalefet lideri Ni-
Balkanlarda Sovyet tipi yeni hareketler
Markos Yunan topraklarında asker toplu-yormuş - Bulgaristanda Vatan cephesine yeni bir şekil verildi - Yunanistana Amerikan yardımı olmasaydı...
devlet olarak mevcudiyetini muhafaza etmektedir; fakat, Amerikan yardımı olmasaydı çoktan komünist tahakkümü altına girerdu
Programın iktisadi safhasında mev cud hayat seviyesini muhafaza etmek ve ilerideki ınkişalfan hazıriı-yacak imkânları vermek gayesi ta-kib edilmiş ve Amerikan heyetinin yardı mile, Yunan hükümeti bu hedefe vâsıl olmuştur.*
YCWAiV/STA2VA GÖNDERİLEN AMERİKAN TAYYARELER!
Atina, 5 (AP.) — Amerikan askerî heyeti başkanı Tuğgeneral Livc-say dün verdiği bir demeçte, bir mikdar Amerikan tayyaresinin Yu-nanistana varmış olduğunu bildirmiştir.
MARKOS ASKER YAZIYORMUŞ Belgrad. 5 (AP.) — Tanyug, (Yugoslavya telgraf ajansı) nın bildirdiğine göre, muvakkat cHür Yunanistan hükümetinin bakanlarından biri General Markos kuvvetlerinin kon trolü altında bulunan bölgelerde geniş ölçüde asker yazımına başlanacağını haber vermiştir.
Sofya, 5 (AP.) — ( Vatan Cebhc-sif partisinin dün geceki kongresinde 12 maddelik bir program kabul edil miştir. Bu programda memleket tamamen sosyalistleşecek ve dış siyasette Rusya ile dostluk esasına bağlı kalacaktır.
Diğer taraftan «Vatan Cebhesi* * partisine verilen yeni şekille blitün diğer siyasî partiler, komünistlerin hâkimiyeti altındaki bu partile birleşmekte. hattâ hiçbir siyasî temayülü olmıyan vatandaşlar bile partinin âzası sayılmaktadır.
Bu karar bugün iki yüz bin kişilik bir nümayiş ve geçit resmile kut lanmıstır. Geçit resmini Başbakan Dimitrov’un bir Rus generalile yan yana, ayakta durmuş, seyrettiği görülüyordu.
YUNANlSTANA AMERİKAN HARDIMI OLMASAYDI!,
Vaşington. 5 (AP.) — Yunanistan-daki Amerikan Yardım Heyeti iktisadi müşaviri Eugcne Clay dün hükümete verdiği raporunda, heyetin büyük terakkiler kaydettiğini bildirmiş ve şunları ilâve etmiştir:
Yunanistan bugün müstakil bir
Boğazlardan geçen komünist ajanlar
FiKstine yStıcıek iizere liomanyadan yoln çıkarılan muhacirler arasında fOOO aj'*n buSHnıdoîfU hİJd’riSİvor Vaşington, 5 (AP.) — Dışişleri
Bakanlığı Basın dairesi tarafından verilen malûmata göre, «Pan York-ve Pan Crescent ■ isimli gemilerle Rumanyadan gelip Kudüse gitmek üzerelerken durdurulan Yahudi mu-hacirlarl hâlen Kıbrıs adasındadır. lar. Bunların ekseriyetini Rumen Ya hudilerl teşkil etmektedir ve içlerinden 1000 kadan Rusça bilmektedir. FİLİSTİNDE BULUNAN SURİYELİ
GÖNÜLLÜLER
Şam, 5 (AP.) — Arab gönüllü ordusunun başındaki Yarmuk komu-
I r----------------------------
|G ün ün enteresan haberleri!
lielçikanın satın aldığı Amerikan dolarları
* Vaşington: — Milletlerarası para sandığının dün akşam, geçen ay zarfjnda Belçikaya 11 milyon Amerikan doları satmış olduğu Va şingtondaıı bildirilmektedir. (A.A.ı Ispanya - Fransa lıududları açıldı
Londra: — İspanya—Fransa hudutlarının açılması münasebe-tile bugün bir tebliğ neşredileceği Paristen bildirilmektedir. (A.A.)
İtalyan polisi takviye ediliyor loketlerln de devalüasyona başvur Londra: — Romadakl muhabirlerin bildirdiklerine göre,İtalya hükümeti İtalyan polis kuvvetlerini takviye kararını vermiştir.
Bu karar önümüzdeki umumi seçimlerde âsâylşln temin edilmesi için alınmış bulunmaktadır. (A A.)
Moeari8tanda yösterilmesi yasak edilen Amerikan filmleri
Budapeşte: — Macar İçişleri Bakanı, Amerikan sinema yıldızla rjndan Glnger Rogers, Barbara Stanv/yk ve Clark Ğable tarafından çevrilen filmlerin gösterilmesini menetmlştlr.
Bakan, buna Sebep olarak bu ar tistlerlu Amerika aleyhinde har®.
kola Petkov hükümetten çekildikten sonra onun grupu ile bir cbirlegme protokolü* imza etmekle itham et-. miştir. Bilindiği gibi Nikola Petkov devlet -aleyhinde komplo kurmak su çile geçen eylül ayında idam edll->. nıiştl.
tanı Fevzi Kavukcu ile yakın münasebeti olan bir zat, 7000 talimli Suriyelinin halen Filistlnde bulunduğunu ve umumî taarruza geçmek için sadece bir emir beklediklerini söylemiştir.
Diğer taraftan, Fevzi Kavukcu, Kudüs Müftüsü Hacı Emin ve Arab Yüksek İcra Komitesi âzasından Ge neral Tahâ Haşirnî arasında salı akşamı yapüan konuşmada, Arab devletleri arasındaki fikir ayrılığının hal ledildigl bildirilmektedir.
ketler hakkında İncelemeler yapmak üzere ihdas olunan komisyon da Komünistler aleyhinde şehadet te bulunmalarım Heri sürmüştür.
(A.A.)
Nevyork borsasında beklenmedik fiyat düşüşleri
> Nevyoüfcj — Dün, Amerika borsasında muhtelif kıymetlerin fiyatlarında ve bazı piyasalarda eş ya fiyatlarında beklenilmlyen büyük bir aüşüş kaydedilmiştir.
Bu düşüş, Avrupada diğer mem
malan İhtimali karşısında duyulan endişelere haınledlLmektedir.
(AtA.) Rumen hükümetince müsadere edilen kibrit şirketi atokholm: — İsveo Dışişleri Bakanı diin akşam yaptığı beyanat ta, İsveç kibrit şirketinin Rumen hükümetince müsadere edilen fab rlkalarının tamamlle tazmin edil mest hakkındakl taleblerlnl destek loyeceğlnl bildirmiştir.
Geçen yıl sonunda Rumen kıtla rı şlrkotln binalarını İşgal etmişlerdi. Rumen hükümeti, ' bozuk klb ritler» imal etmek İçin elindeki İn hisardan istifade etmeklo şirketi İt
(Başmakaleden devam) kilere yükselemiyorlar. Dünkü yazımızda Dışişlorl Bakanlığımızın perişan durumuna temas etmiş ve değerli, yetişmiş gençliğin nasıl kapalı bir muhitte boğulduğunu tebarüz ettirmiştik. Avukatlık sta-
bulabilmiş iukat çıkmaz sokaklarda tıkanıp kalmış arkadaşlarından farklı değildir. Hattâ kabilse daha acıklı ve elimdir.
Üniversiteden çıktıktan ve bin bir zorluğu iktiham ederek diplomalarını aldıktan sonra yeniden yeniye stajlara, beklemelere sev-kolunmakta ve bu işleri de hiç kolaylaştınlmamaktadır.
Yedeksubaylığıuı yapmamış bir yüksek tahsil mezununa her hangi bir devlet hizmeti kapalıdır. Halbuki kudsal askerî hizmetini yapmak ve yedeksubaylık vazifesini yerine getirmek için müracaat eden gençlere de hizmetlerinin başka devrelere bırakıldığı bildirilmektedir. Böylece bir taraftan askerî vazifesini yerine getiremediği için memur olamıyor ve ya-hud her hangi bir işe giremiyor, vatan vazifesini yapmak için gösterdiği tehalüke ise cevab alamıyor. Bu halin, diplomasını cebine yerleştirmiş bir gencin maneviyatını ne kadar sarsacağı bir dakika olsıın düşünülmüyor mu?
Halk Partisi ve onun çeşidli adlar altındaki seri hükümetleri sırf kendi dost ve tarafdarlarını kayırmak için binbir nimet imkânı hazırlamakla meşgul olur fakat umumi bir memleket dâvasına en ufak bir çare bulmağı hattâ düşünmez bile...
Sstanbıılda tahsilde bulunan ou beş bine yakın Üniversiteli için bıı irfan miiessesesinin tekrar kuruluşu olan on dört küsur yıldır, maddi yardım bakımından neler hazırlandı? Muhtelif Millî Eğitim ve maarif bakan ve vekilleri her İstanbul seyahatinde Üniversiteyi ziyaret ettiler ve gençlere yur d işinin hallolunacağını vâ-dettiler. Hattâ bir aralık Halk Partisi bu işi üzerine alacak gibi tavırlar takındı. Fakat bütün kuru vaidler gibi bu da ne infaz e-dildi, ne tatbik yoluna gidildi. Fakir ve çaresiz gençler medrese köşelerinde ıztırab ve sefalet içinde kıvrana kıvrana ve her türlü malı m m i yete katlan* katlana ilim ve bilgiden nasiblerini almağa çalıştı.
Edebiyat Fakültesi Talebe Derneği son günlerde tekrar ve ye:*i bir hamle yapmış ve yardıma muhtaç gençler için hükümetten muavenet koparmağa çalışmıştır. Kendilerine bu yolda başarı sağlamalarını diteriz.
Memlekette Halk Partisinden hoşnud ve memnun hemen hiç bir tabaka ve zümre kalmamıştır. Köylü gayrı memnundur, tacir şikâyetçidir, müstahsil feryad halindedir, müstehlik yaka silkmektedir. Genci derdlidir, İhtiyarı meyustur.
Manzara bu iken Halk Partisi iktidarı bir türlü elinden bırakmak istemez. Kurultaylardan divanlara, divanlardan parti grup toplantılarına işleri havale eder durur. Şu seçim kanunu bari bugünlerde tâdil edilse ve yeni seçimler yapılsa da milletin arzu ve isteğine uygun bir hükümet kurulsa bütüıı bu derlilerimizin ilâcının başlangıoı bulunmuş olacaktır.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
ham eylemişti.
Rumen hükümeti ayni zamanda, şirketçe kendisine verilmiş bulunan 80 mUyon kuronluk İstikrazın faizlerini de ödemeyi reddetmiştir. Montgomery Kanadaya gidecek (AA,)
Kanadaya gizlice giren muhacirler
Ottava: — Kanada muhaceret idaresinin verdiği habere göre gizlice Kanada topraklarına giren 7 Yahudi muhaciri tevkif olunmuş lardır, Bunlar İmkân hasıl olunca derhal geldikleri yerlere İade edileceklerdir. Yapılan incelemeler, bunların her blrerlerlnln 1000 do lar mukabilinde kendilerine sahte pasaportlar temin eden bir şahıs vasıtasllo gitmiş bulunduklarını meydana Çıkarmıştır. Esasen Ingiliz ve Kanada polisi bir müddetten beri sahte pasaportlar yapan şebekeyi dikkâtle araşıırmaıctadır. Kuzey denizindeki mayınlar ★ Londra: — Amirallik dairesi MaUye Müsteşarı John Dugdale dün Avam Kamarasında yaptığı beyanatta, K û z e v denizinin 24.000 kilometre karelik bir sahasının vo hususlle Belçika, Hollanda ve Almanya sahillerinin 1908
Basın, Yayın Genel
Md. lüğünün 7 yıllık muamelâtını tedkik
I iç işleri ve Adalet Bakanlıklarına bağlı birer müfettiş faaliyete geçiyor Ankara, 5 (Hususî) — BUdce müzakereleri sırasında Basın Yayın Ge nel Müdürlüğü hakkında yapılan tenkldler üzerine Maliye, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarına mensub birer müfettişin genel müdürlüğün 7 yıllık muamelâtını incelemesine karar verilmiştir. Tedkiklere Şubat sonuna doğru bağlanacaktır. Müfettişlerin
Sağlık
İlkokul öğretmenleri maaşlarını almağa başladı
Ankara: 5 (Hususî) — Şimdiye kadar maaşlarım özel idare büdce sinden almakta olan İlkokul öğret inenleri yeni kanun gereğince maaşlarım dünden itibaren devlet büd ceslnden almağa başlamışlardır. Dün akşama kadar maaşlarını a-lan öğretmenlerin sayısı 16.500 dür. İlkokul öğretmenlerinin umumi mu vazeneye alınması hakkındakl kanunla alınan kadro mevcut İlkokul öğretmenlerinin sayısından dır. Bu fazla kadrodan bir yeniden ilkokul öğretmenleri rosuna katılacak öğretmen
mezunlarına ayrılmış, diğer bir kıs nn da öğretmene ihtiyacı olan okul lara tahsis edilmiştir.
Şarbon hastalığı ile mücadele komisyonu Ankara: 5 (Hususî?
şûrası bu yıl ilk toplantısını 12 Şu batta Ankarada yapacaktır. Bundan başka Şarbon hastalığı ile mü cadele İçin İstanbul ve Ankara Ünl versltesl profesörlerinin ve Tarım Sağlık Milli Savunma Bakanlığı temsilcilerinin İştirak edeceği bir komisyon önümüzdeki hafta topla narak mücadelede alınacak tedbirle ri tesbit edecektir.
Uçak fabrikası
Ankara: 5 (Hususî» — Tür kHava Kurumunun uçak motorü yapmak üzere Gazi çiftliği yanında kurmakta olduğu fabrikanın inşaatı ta marnlanmış ve gelen tezgâhlarm hemen hepsi yerlerine monte edil miştir.
Kaput bezi satışı
Ankara: 5 (Hususi» — Ofisçe hu bubat karşılığı olarak satılan kaput bezlerinin satışına devam edil inektedir. Sümerbank depolarından Ofisçe bugüne kadar alınan mal tu tan 1,750,000 metreyi bulmuştur.
• •
Olüm’ere sebeb olaa yeni bir venüs
Londra: — İngilterede birçok ölümlere sebep olan yeni bir virüs keşfedilmiştir. Bu virüsün un beyinde İltihap ve uyku hasta lığı veya çocuk felci mikrobunun şimdiye kadar bilinmlyen bir şekil olduğu tahmin edilmektedir.
Geçen sene İngilterede salgın ha ünde olan çocuk felcinin tedavisi esnasında hastalığın tahribatım, belkemiği içindeki nesiçlerde değil beyin neslçlerlnde yaptığı mü-şahade edilmiştir.
Yeni keşfolunaû virüs, hakkın da az çok malûmata sahip bulunan uyku hastalığı mikrobu sınıfı na ithal edilmiştir.
dan önce mayınlardan temizlen- , mlş olmıyacağını bildirmiştir. ) Jonh Dugdale bu bölgelerde J mayınlardan temizlenmiş kanalla I rın şamandıralarla tesbit edildiği- i nl ve gemiler bu İşaretlere dikkât k ettikleri müddetçe kendileri için- ? tehlike pek azalmış olacağını ilâ- ; ve etmiştir. caa.) (
Ottawa: — «Le Detrolt.. İsın, 1 11 Fransızca gazetenin verdiği bir ? habere göre, Ingiltere Oenelkur- 7 may Başkanı Mareşal Montgomery J yakında Kanadaya gelecektir. Ma J reşalin, bu zlyeretl esnasında, şi ( hususunda Kanada ve Amerika ta l mal Kutup bölgesinin müdafaası ( rafından alınan tertibat hakkın i dn malumat edineceği tahmin olun ? maktadır. (A.p.) |
29 memleketin iştirâk ettiği | tenis turnuvası )
Ncvyork: — Davls Kupası te ( nls maçlarına İştirak etmek üzere l 29 memleket müracaat etmiştir 4 Bu 29 memleket şunlardır: z
Türkiye, Ingiltere, Arjantin, A | vusturya, Belçika, Brezilya, Dant- 1 marka, Çekoslovakya, Mısır, Fran | sa, Macaristan, Hindistan, İtalya, I İrlanda, Lüksemburg, Felemenk, i Norveç, Pakistan, Lehistan, Porte- l klz. Ruır.anva, Ispanya, İsveç, Is- 7 vlçre, Yugoslavya, Avustralya, Ka 7 nada, Küba ve Meksika (A.A ) i
verecekleri raporlardan sonra Maliye, Millî Eğitim, Adalet, İçişleri, Dışiş. leri Bakanlıklarile Genelkurmay tem silcilerinden toplanacak heyet tanın* iniş gazetecilerle de işbirliği ederek Basın Yayın Genel. Müdürlüğünün nasıl çalışması lâzım geldiğini tea-bit edeceklerdir.
Lira Kuruş
412.50
338.00
253.50
169.00
84.50
84.50
olarak
Lira Kuruş
345.00
760 80
591.50
50700
422.50
338.00
• •
Atkerî malûllere tötön ikramiyesi
Ankara: 5 (Hususi) — Her yıl malûl subay ve erlere .şehit yetimlerine verilmekte olan tütün ikramiyesi Maliye Bakanlığmca tahak kuk ettirilmiştir. İkramiyelerin da ğıtımına önümüzdeki günlerde baş lanacaktır.
Bu vıl verilecek ikramiye miktar lan şöyledir.
Malûlllyet Malûl Subay Malûl er derecesi
1 2
3
4
5
6
Oç şaki ölö ele geçirildi
Ankara: 5 (Hususi» — Haber aldığımıza göre Suriye sınırlarını a-şarak 3 Şubat günü Şikeftan kara kolu Doğusunda Zevran köyünde iki kişiyi yaralayan Cemil oğlu Ab do ve üç arkadaşı vaka mahalline yetişen müfrezenin onbaşısı Cemil Ergünü de şehit etmiştir. Vakanın haber alınması üzerine Beşiri kay makamı jandarma komutanı bütün kuvvetlerde şakilerle tutuşarak Abdoyu ve üç arkadaşım ölü olarak ele geçirmişlerdir.
Şarabtan a.inan rusum indiriliyor
Ankara: 5 (Hususi) — Yeni hazırlanmış olan bir tasarıya göre şaraptan yüzde 15 Milli Sanvuma vergisi kaldırılmakta ve yüzde beş olan istihlâk resmi yüzde ona çıka almaktadır. Bu suretle şaraplardan alman resim yarı yarıya indiril mlş olmaktadır. Tasarı bugünlerde Meclise sevk olunacaktır.
Moskova Sefirimizin geri çağırıldığı doğru değil
Ankara. 5 (H ıausî) — Dünkü bazı İstanbul gazetelerinde çıkan Moskova Büyük Elçimizin yakında An-karaya dönerek bir daha Moskovaya gitmiyeceği hakkındaki haberleri salahiyetli makamlar katiyetle tekzlb etmekte ve doğru olmadığını bildirmektedirler.
Im ım hatib okulları
Ankara, 5 (Hususi) — Fatin Hoca ve arkadaşlarının îmam Hatib okullarının yeniden açılması, Hade-mei Hayratın Diyanet İşleri kadrosuna alınması hakkındakl kanun tek lifleri Milli Eğitim ve Büdce komisyonlarına verilmiştir. Teklif Halk Partisinin esas prensiplerine taallûk etmesi dolayısile komisyonlarda görüşülmeden önce Halk Partisi meclis grupunda görüşülmesi muhtemeldir. Çarşı ve mahalle bekçileri tasarısı
Ankara: 5 (Hususî) — Geçen se ne İdareciler Kongresince hazırlan mış olan çarşı ve mahalle bekçileri tasarısı içişleri Bakanının da hazır bulunacağı Wr komisyonda, ince lendikten sonra Meclise sevk edile çektir. Tasarının önümüzdeki kış tatilim müteakip Meclise sevk edilmesi beklenmektedir.
Ağaçlı liı.yidleri
Ankara: 5 (Hususi) — Geçenlerde rezervi bundan önceki sondajla rın aksine olarak çok daha fazla hesaplanan Ağaçlı Linyitleri için a-lâkah mahfillerde büyük bir iyimserlik hüküm sürmektedir. Nitekim Elektrik Etüd idaresi bu cevherin elektrifikasyon bakımından büyük bir kıymet ifade ettiğini söylemek te ve Istanbulun daimi artan enerji İstihsali için bundan derhal faydalanma yönüne gidileceğini bildir mektedir.
Mçriç yatağının ıslahı
Ankara: 5 (Hususi) — Meriç yatağının islâhı meselesinin halli için Yunanistan la birlikte yapılan ç^alış malara daha müsbet bir yön vermek için 16 Şubatta Baypıdırlık Bakanlığından 3 kişilik bir heyet Atlnaya hareket edecektir. 10 gün kadar sürecek olan bu toplantıda her İki memleketin .şlmdlya kadar aldıkları haritalar in( denecek ve bir avan proje yapılmasına çalışıla çaktır
Deri işi
Tioaret Odasında dün toptt* nan hususi bir hayat, deri il» raoı nizamnamesini tedkik v4 tesbit l|lla uğraşmıştır.
Avrupa ve Amerika piyasalarında ademi memnuniyeti va hattâ sıııltıyi muoib olan Türk ihraç maddelerini standardize etmek Uzara, yapağı, tiftik, fındık, yumurta, üzüm, pal»* mut, arpa ve buğday nizamnameleri tanzim odlimiy ve meriyete girmiştir.
Noksan kalan deri, inoir ve elma hakkındakl nizamnamelerin tedkik va kabulü, işittiğim re göre pek mühakf falı oluyormuş. hattâ denilebliiyo» kİ, böyle bir nizamnamenin yapılması, bazı müesseslerce iatenftmiyormu*.
Kasablıktan dericiliğe intikal eden bir şirket, der, ihracatı yüzde seksenini, diğer bir firma da yüzde onunu, ve geri ka(an diğer bütün firmalar da yüzde yirmisini teinin ediyorlarmış.
Bhraoatm standardize edilmesini ıs îemlyen, ve bu hususta mümkün ola •□itecek müşkilâtı çıkartan arsian pay lı müessese, muoib sebeb olarak, nizamnameye uygun olarak yapdacal ihracatın, kendileri için zararlı oldu ğunu, ihraç malını istedikleri gibi nazırlıyamadık 4a nnı, ve istedikleri §ibi ihraç edemediklerini gösteriyor' larmış.
'Meselâ nizamname mucibince balye-lerln üst ve ait kapaklarına ikişer a-det ikinci ne/iden deri konulması !â-zımgolirken, aralara üç dört adet fena cinsten deri sıkıçtıramadıkiann-Jan, ve sakat ve kusurlu nisbetim nizamname çerçevesi içinde tutmak mecburiyetinde kaldıklarından şikâyet çi imişler.
3u düşünüş ve hareket tarzı, kendileri için belki doğrudur ve nihayet şahsidir. Fakat unutmamak lâzımdı? ki, ihracat işi memleket işidir.
Memleket şerefidir,
Nitekim, nükûmet senevi yüz binlerce lira sarfile ihracatı kontrol teşkilâtı kurmuş ve çare t inin şen?’in:
Standard}*-::
riç piyasada saüşların mucib olduğ görmekteyiz.
Hattâ Tarîşin
standardize edil .emiş mün ihracından tahakkuk etmiş değil midir?
Şahsî menfaatten ziyade, memleket menfaatini soruyan bu teşkilâtın faaliyetini teşvik ve takviye edip şah si menfaatleri uğrunda müesseseyl baltalamak ve alâkalı nizamnameyi arzu ettikleri şekilde kabul ettirmek ist.yenlerin patırdılarına kulak asmı-yarak, memleketin. Türkün, yurd dış» saklarını feda etmeınok lâzımdır.
İDARECİ
memleket harici ti-himaye etmektedir, î niş malların, ha-ar münakaşaları, ’ i /alın tehirini .• gün matbuatta
jç milyon zararı da incir ve üzü-
Almanya ile ticaret
Ankara: 5 (Hususî — Bu yıl başında Avrupa ile dolarla iş yapan tacirlerin sayısı gittikçe artmakta ve ilgililer bunu iyi bir başlangıç saymamaktadır. Diğer taraftan Ti caret Bakanlığında olduğıj kadar piyasada da Almanya ile yakında başlıyacak olan müzakerelere Ijuşu si bir önem, verilmektedir. 944 A-ğustosundan beri kesilmiş olap Türk Alman münâsebetleri Alman yanın halen İngUl? ve Amerikan U gali altında bulunan bölkelerle yeni baştan kurulacak olursa bunun memleketimiz ticari hayatına geniş bir ferahlık sağlıyacağı tabi dir. Mamafi şimdiden bazı geliş meler kaydedilmiş bulunmaktadır. Son iki ay içinde başta mensucat olmak üzere Almanyadan bir milyon sterlin kıymetinde mal İthal müsadesi alınmışttf. bolarla münâ sebet tesis eotemlyep tacirlerimize böylece yeni bir lıhkân doğmuş bu lunmaktadır. Diğer taraftan dolar la İthalâtın tahdidini icap ettiren durum gittikçe bir feraha doğru gitmektedir. Ticaret Bakanlığım^ tücoarlarla yaptığı temaslarda Bakanlık memleket İçinde en ziyade ihtiyaç hissedilen maddelere miira caat tarihini nazara alarak üçer t# ya altışar aylık sürelerle dolarla 11 hâl müsaadesi verebileceğini bildir miştir. Bu hususta yakında kati bir karara varılacaktır. Diğer taraftan dolarla İthaline izin verilmekte cilan malların evveloe ithâl müsaac& si verlllpde süresi içinde temdim istenenlerin temdidine başlanmış tır.
Üç büyük serî hutıra pulu
Ankara: 5 (Hususi) — P. T. T, İdaresi bu yıl üç büyük hatıra seri pulu çıkarmağa karar vererek hazır lıklarû başlamıştır. Evvelâ 7.5 mil yon Hra değerinde bir Uçak serisi bastırılacaktır. Seri üç motiften ve altı kıymetten ibarettir. Pulların bazılarının üstünde İstanbul vc Bo ğaz’rçlnden manzaralar bazılarında da Ankara kalesi ve Anknradan manzaralar vardır. Bundan başka Lozan sulh mahedesl ile Cumhuriyetin 25 inci yıl rlünümiı hat.r.'(« O-larak La biur seri, pul L . alacak tu
; Kemalpaşa Tülün
i müstahsilinin durumu
1 ----o----
Sukutu hayale uğrayan } müsiakeil 1 ekel Eksperle-^ rinin köylerine uğrama dığından şikâyetçi
Kemalpaşa: (Yeni Sabah) — Tülün piyasası 26 Ocak Pazartesi gülü açılmış ve bugüne kadar gerek Tekel ve gerekse muhtelif alıcılar tarafından 373900 kilo tütün müba yan edilmiştir. Birkaç- senedenberi derlemeğe başbyan tütüncülük bu sefıd vc bllha&a bağların yanması ytl.'jriden daha fazla Derlemiş ve merkez Kızılca, Armutlu, Ören vo Parsa köyleri mühim miktarda tütün istihsal merkezi olmuşlardır. Ne yazık kİ tütüncülüğe büyük ü-mitleıle başlryan bu mıntıka tütün ciileri piyasanın açılmasile tam bir sükutu hayale uğramışlardır Çün ku Ulucak ve Halilbeyli köylerinde gerek yabancı, gerek yerli firma lar ve Tekel eksperleri milbayaaya iştirak ettikleri halde zikrettiğimiz bu köylere yabancı firmalar şöyle dursun yerli ve hattâ Tekel eksper leri uğramamıştır bile- Piyasada na zındık vazifesi ile mükellef yeril flr malar ve bilhassa Tekelin bıı hare keli çok fena tesir yapmıştır Teke lin müdahalesini ve rençberin elim variyetine son verilmesini bekliyoruz.
-o
Eskişehir'in
t
Belediye Meclisinde d~n'(ü tartışmalar
----o----
Eskişehir. 5 (Hususi) — Eskişehir Belediye meclisi bugün ı
saat 17 de ikinci toplantısın, yap-1 mıştır. Geçen seferki toplantıya aid' tutanak özeti okunmuş, bundan Bon-^ ra bir üye söz alarak tutanağın aslım görmek istediğini söylemiştir, j Başka bir üye buna cevabi a ’eğer bu yapılırsa bir maksadı mahsütfa o liraya geldiğiniz anlaşılır. Vaktimizi' boş yere israf etmiyelim, der iştir.
Gündemdeki 2 ncî madde Eskişeh-rin eezlt derdi olan elctrik meselesi idi. Elektrik müteahhidinin bakiye alacağı olan 50 bin lira ve muvakkat teminat isteğini havi bulunan pttt-teatosu havayı hakikaten elektrik, lendirdi. Bu arada bir üye o rmlletl iki sene avucunda oynattı, bir metelik verilmesini İstemiyorum, dedi. Bundan sonra belediye reisi He Oyc-!er»ien Haşan Basrî arBFnr.dr. mü naka^a açıldı» üye, belediye reisi, n^ce.-* 150 bin lirayı verirken nıec- (
•r lise damçmayıp ta 50 bin Hrajn rlrkcr da'mştfğmı sordu ve. btf :
* nîibetb atıp nıedtse
Bühdan sonra pazartesi günü top-la.nn.ak üzere oturuma son veulcfl. Orhan.
— “ —■ ■ ■ ■ _
ve*
1 mrB*
yüklemektir
F.o t şettüUtyte müstahsil parasını atabildi
al at yada D. P. nin ta^oeeuttte
paralanm alan tüttln müstahsili
4
Malatya: (Yeni Sabah) — Tc-Ael İdaresinin talebi ile Celikân köylüleri tütünlerini 15 günlük yoldan Malatyaya getlnniglordlr. Müstahsil günlerce şehrimizde bek ilyerek paralarını almak için uğ-raçmıelardır.
öğrendiğimize göre Teltel Bakanlığından mübayaa emri golnao-ce köylülere tütün bedellerinin emiyecefl bildirilmiştir.
bu tize Ka-
t
İngiliz Kültür Heyetinin dâvetlisi olarak Londraya gidecek heyete iştirak edin Celâl Kasaboğlu Düzceyi modern bir şehir haline getirmeğe çalışıyor. Dıizcenin eletrik — su dâvası da hal yolunda Düzce: (Yeni Sabah) — İngiliz
Kültür Heyetinin davetlisi olarak belediyecilik üzerinde tetkiklerde bulunmak üzere İnglltereye gidecek olan Düzce Belediye Başkaıunı seyahati hususunda konuşmak re «iyaret ettim. Başkan Celâl saboğlu bana şu İzahatı verdi:
«Hak İçin ucuz ev İnşaatı, bunlar için lâzım olan kredi temini, usulleri, Türk ve Ingiliz belediyeleri a-rasında mukayeseyi ihtiva eden bilgileri edinmek üzere (Türk Bele diyeler! Demeği) adına 2 Şubat 948 te tayyare ile Londraya gideceğim. Bu tetkiklerim 3 ay sürecektir.»
Kıymetli belediye başkanı elektrik, içme suyu ve umumi hela konusunda şu İzahatı verdi:
ELEKTRİK MESELESİ
Belediyemiz elektirk tesisatı bü-günkü ihtiyaçlara cevap vermek ten uzaktır. Bundan dolayı yeni nbo ne kabul edemiyoruz. Tesisatın tak viyeri için Belediye Meclisi karar al dı. 100 kilovattık Disel motoru alı nacalıtır Proje ve keşif yaptırılmak tadır. Yeni tesisat şehrin ihtiyacını karşıladığı gibi abone kabulünü de mümkün kılacaktır.
İÇME SUYU İŞİ
Şehre 13 kilometre mesafede Be
çi — Dokuzpmarlar namı mevkiin deki kaynaktan İçme suyu getire ceğiz. Bunun için 52 .000 lira karca nacaktır. Bunun 400,000 lirası İçiş leri Bakanlığı tarafından temin e-dilecek geri kalan kısmı da (Düz ceyi İçme suyuna kavurturma cemiyeti) temin edecektir. Belediye bu cemiyetin çalışmalarından büyük İs ti iadeler sağlamaktadır. Bundan do layı şehrimiz halkına teşekkür ede riz. İcabeden proje ve keşifler yap tırjlmıştır Hükümet yardımı kanlar kurulundan'
İnşaata başlatacağız. Bunun da 2-3 aya kadar geçeceğini umuyoruz.
t
BÖ-j
geçer geçmez
Ege tütün piyasası etrafında şikâyetler - — ----------—
Söke tütünlerinin bu seneki akıbeti ilçenin İktisadî durumunu baltalayabilir kumpanyanın verdiği fiyatlar çift çiyi tatmin etmek şöyle dursun, masrafım dahi karşılamaktan u-zaktır.
Eğenin en güzel tütünleri olarak yetiştirilen Söke tütünlerinin bı* yılki âkibeti ilçe iktisadiyatını dar bellyecektir.
Tekel muvazene satışları yapa caksa da çok çekingen davranmak ta ve çiftçinin haklı olarak İnfiali ni mucip olmaktadır.
BURGAZ KÖYÜNDEN YÜKSELEN SES
Kuşadasında Burgaz köyü tütüncüleri adına Kemal Özgür yazıyor: «Tütün piyasası karşısında mu. hltlmlrin feci durumunu duyurmak İstiyorum. Piyasa açılalı beri muhitimizde hiç bir alıcıya rastlanmamıştır. Bu vaziyet karşısında merkez kazaya inen köyüleT bin bir meşakkat1 İle yetiştirdiği mah sülünü satmak için nâzımlık vazifesini üzerine alan Tekel ve Türk Limited mtlesseselerlne baş vur muşsa da birinci kalite tütünü olan lara (23ü) kuruş gibi cüz’i bir ücret ödeniyor. Zavallı müstahsil malının değerini nâzım müesse-seden İstediği takdirde »dışarıyı görmüyormumın?» sö2İle, yani diğer ahcılaıın daha baltalayıcı bir fi yat ödediklerini hatırlatan bir İhtarla karşılaş^or.
Bu müesseseler tam bir nâzım va zlfesinl yapmış eayılmaz. Vaziyet büyük bir paniğe yol açmaktadır. Tekel Bakanından ehemmiyetle rl Bunun önüne geçilmesini bilhassa) ca ederiz»
Söke: «Yeni Sabah) — Burada tütün piyasası iyi gitmemektedir. 350 kuruş fiyat bekleyenler en yük sek olarak 210 kuruş karşısında donmuş kalmışlardır. Piyasanın a-çıldığı günden beri hararetti ve bü yük partiler halinde satış olmamıştır. Alıcı olarak bulunan Amerikan, Felemenk ve bir kaç yerli
fa-
Şurası zikre sayandır ki bu kir müstahsil yirmi üç gündür han ve kahve köşelerinde süründükten sonra nihayet ümidlerini Demokrat Partiye müracaat etmekte bulmuşlar ve D. P. gerekli tegeb-büeü te
İmmiş ve köylüler de paralarını a-largk köylerine dönmüşlerdir.
apmış, Tekel Bakanlığına çökerek müebet netice a-
DÜece Belediye Başkanı Celâl Kasaboğlu
UMUMÎ HELA DERDİ
Şehrimizde cidden umumî helâya ihtiyaç büyüktür. Bunu göz önünde bulunduran belediye meclisimiz inşaat için kâfi mlkdarda tahsisat âyır mıçtır. Gereken keşif yapılmış, proje de hazırlanmıştın Yalnız bü iş için mUsaid iki arsa vardır. Biri î-darî işlem yüzünden goç istimlâk e-dilobilecck bir vaziyette, İkincisi ise satın alınmak suretilo temin edileceğinden bu iş biter bitmez derhal inşaata başlıyacagtz.
PAZAR YERİ İNŞAATI
Şehrin pazar mahalli inşaatına devam eden başkan sözlerine devamla:
(Bu yıl pazar yerinin yeniden yapılması hususunda karar almıştık. Elektrik işi çıktığından bunu geriye bıraktık, ilk fırsatta inşa etmeği dü şünüyoruz.
YOLLARIN İNŞASI
Şehir yollarının inşası için program yaptık. Bu program mucibince her yll birkaç sokak yaptıracağız, Ayrıca tamire de önem vermektevîz Belediyemizin 948 yılı büde (518,244) liradır.
Haricde aleyhimiıde ki propagandaları önlemek için tedbirler
Ankara: 5 (Hususî) — Yabancı memleketlerde Türklyeyl hakikî çehresi İle tanıtmak ve aleyhimizde kİ yersiz propagandaları önlemek üzere esaslı bir takım tedbir ler düşünülmektedir. Bu hususta fi m d İden bası İncelemelere geçilmiştir.
Sanayii araştırmaları ------O---- îngiiterede göze çarpan faaliyet
194 i senesinde Britanya sanayi federasyonu, memleketin mırtfflhtl icabı c’arak sanayi araştftnflütfrırtda bulunmak üzere bıı komisyon teşkil etmişti. Sanayi araştırmaları İdâre eden büro, gereken malûm eti elde otıno.( üzere bütün sanayi fi mofla* rina bir aoru listvS, gönderin ş br-lunmaktadır. Bunlardan yarısından fazlası, ünivessitelor veya teknik o-kuliarla ilgili bul» tırnaktadır. 3? dan fazla firma araştırmalara yardımda bulunulması için burslar vermektedirler. Gene firmalardan yansından fazlası fabrikalarının 3 milyon kadem mıırrUbalık mesahalanıu araştırmalara tahsis etmektb've 2500 den fazla ;ci8onel lrı!!anılmaktnd;r, İnkişafa en fazla İhtiyaç gööiöteren sahalar, kimya, mekanik ve fizik branşlaııaır. Bu son araştırmalara blyolojlstler ve fizikçiler büyük önem atfet inektedirler. Bunlardan maada riyaziyecilere vo metalürji uzmanlarına da son derece büyük ihtiyaçlar vardır.
Yapılan istatistiklerden anlaşıldığı na göre, araştırmalarda kullanılan ilim adamlarının aşağı» yukan yarısını kimyagerler, üçte birini ise mühendisler teşkil etmektedir. Firmaların yüzde yirmisi umumî araştırmalarda bulunmakta, yüzde oniki buçuğu da hususî sahalarda^ çalışmak tadır. Diğer uzmanlar İse, daha dar bir saha üzerine tecrübelerini teksif etmektedirler. Firmaların üçte biri başka firmalar için araştırmalarda bulunmakta ve yüzde yirmisi de aynı fedakârlığı yapmaya hazır buîun-* maktadır.
'—TETKİKLER =
Üniversitelerdeki
yabancı prof, ler
---- V a z
Doçent Mehme' Ogder |
1
CH. Partisi inkılâbcıhk okunun sivri ve delici olduğa bir zamanda, garb üniversitelerine nazaran çok geri bir durumda bulunan Darülfünunun ıslattı mattsadfle hnnılcvAri bir ha aşiret e' geçilmiş ve meyanda yabancı bilginlerden istifade edilmesi düşünülmüştü. O zamanki hükümet,
bu şekildeki hareketle gayet İsabetli bir iş görmüştü. Çünkitt garb toiver-
oitölerine nazaran fersah fersah geride kalmış olan yüksek ilim mües-Besemizî tekâmüle terkedemezdi, jmesafey! kapatmak îçin çabuk glt-
I mek bir zaruretti. Ne çare kİ netice ümid edildiği gibi çıkmamış; yabancı 1 profesörlere ve baîi yerli unsurlara I karşı gösterilen fazla itîmad bir ha-1 yal İnkisarına yol açmıştır.
Üniversiteyi, cemiyetin ilk hızmı 1 aldığı bir kaynak olarak kabul ede-l cek olursak, bu memleketin iktisadi ve içtimai inkişafına sed çekmek !s-tiyen emellerin ilk hedefi gayet tabiîdir ki üniversiteler olacaktır. İşte bunun içindir ki, bugüne kadar TÜr-kiyeye gelen yabancı bilginlerin bazı amd&n tam randıman aJamadık; âde ta bir sabotajla karşılaştık.
Şimdi akla şu sual geliyor: Peki bu niçin böyle oldu? Bunun mesulleri kimdir?
Bence bu hâdiselerden ide plânda yabancı profesörler mesuldürler. İkin ci plânda İse, şahsî menfaatlerini vikaye maksadile bu yabancı profesör lerln sabotajlarına Mİmlyerek iştirak 'eden ve bütün hakikatleri tahrif eden bazı yerli unsurlar gelirler.
Buraya gelen yabancı profesörlerden bazıları, sırf meneub olduk lan cemiyetin menfaatine çalışmışlardır Bunu açıkhyabilmek için kendimizi bir Alman, bir Fransız veya bir hal yan mevkiine koyalım ve şimdi düşünelim:
Türkiye sanayi bakımından geri bir memlekettir. Halbuki bizim mem leketimizin sanayii inkişaf etmiştir: mâmul eşj’ûsuıı ihraç edecek pazara muhtacdır. Türkiyede b!r fabrikanın kuruluşu, bizim memleketimizde bir fabrikanın kapanması demektir.
Üniversiteler, orta ve ağır sanayiin kurulmasına yarıyacak olan unsurları yetiştirdiğine göı TÛrklyedc sana yiln inkişaf etmemesi içhı bu uneur*' larm falza mikdarda yetişmesine mâ nl olmak veya hiç olmazsa keyfiyet bakımından düşük bir seviyede yetiş tlrllmelerini temin etmek lâzımdır.
Bunun için ilk yapılacak iş, tedris elemanlarının yetişmesine mâni olmalı. Çünkü tedris elemanı yetiştir, mek zamana mütevaldcıftır. Bu bakımdan üniversiteleri bir on sene yerinde saydıracak olursak, yirmi sene kazanmış oluruz.
İkinci hedefimiz de, talebeyi zayıf yetiştirmek ve buırün İçin de labora-thıvarlan mümkün morteb'e ağır inkişaf ettirmek vo hela mezun talobeye ttbktora yaptırmamak olma*? İfizanî-
Konservafuvar Türk Mûsikîsi Konserleri
M
Konserde icra Hey’eti o kadar zayıflamıştı ki hepsinin yüzünde acı bir hüzün
okunuyordu. Bu şartlar içinde Belediye ıslahat ümidile ne yapsa faydasızdır. İş bir kere çığnndan çıkmış; sanat haysiyetleri yaralanarak giden üstadların
yerleri bomboş kalmışdır. Millî Türk Mûtikî düşmanları bütün zekâlarını gösteremezlerdi!*
“ saffetseler onu yıkmak iç'n hu kadar muvaffakiyet
■ daresizlikten hoşnudsuzluk
I çıkar; hoşnudsuzluk dedikodular doğurur; dedikodular da bir müeaBoseye za’f verir. İşte bir müddettonberi idaresizlik yüzünden keşmekeş içinde^ yu varana n Konserva- ______
tuvar Türk mu- r--------------------
siki kısmının da böyle bir za’f i-jlnde titrediği
son verdiği konsorden pek bariz bir surette anlatılıyordu.
İcra heyeti o kaklar zayıflamıştı ki sftnki ayrı ayn hepsinin yüz lerinde acı bir hüzün okunuyordu. O kadar ki daha ana fasıla başlamadan hepsi birden ayağa kalkarak:
Biz ne idik-, ne olduk
Gül gibi sarardık solduk.
GGlteli, sahibi meçhul bir beste ile konseri açacaklar sandık.
Evet... Hakikaten şu Konserva-tuvar Türk musiki konserleri ne idi? Ne oldu?
Nerede o demir gibi üstadlar?
Nerede kemani Sa'diler? Kemal Niyazi Seylıunlar? Hadiye ötügen ler? Santûrî Hüsnüler? Tanbûri Dürrikr nerede Safiye Aylalar? Necmi Rizalar? Halil Kâmiller? Hamiyet Yücesesler? Necati Tok-yaylar?
Nerede? Nerede?
YAZAN -------v
| Refi’ Cevad Ulunay j|
a n
dır. Bilhassa bu son nokta çok mühimdir. Faraza doktora yapmış bir kimyager, fabrikaya gidecek olursa, istihsal edilen maddenin evsafı ve maliyeti üzerine tesir eder Çünkü meçhulü bulmasını öğrenmiştir. Bu şekilde, maliyeti düşük ve evsafı İyi bir eşya ile (gümrük duvarları kalkmış olsa bi-
le) bizim rekabet etmemize imkân kalmaz.»
Amma diyeceksiniz ki: «Siz dc çok oluyorsunuz! Bu kadar insafsızca düşünmeğe hakkınız yok!» Peki, öyle ise şu küçük mülâhazayı yapalım:
Farzediniz ki ben, bizden daha geri olan bir memleketin ünivedsitesi-ne sınai kimya profesörü olarak gidiyorum. Orada o derece hüsnüniyet ile çalışıyorum ki, bir memleket ham maddelerini mâmul eşya haline 1 getirmesini öğreniyor ve bunun neticesi birkaç fabrika kuruluyor. Halbuki bu memleket, bu mâmul eşyayı bizden idhal ediyordu ve biz de yalnız onlara satabiliyorduk.
Bir müddet sonra vatanıma dönüyorum ve bakıyorum ki bizim fabrikaların yerlerinde yeller esiyor. Şimdi soruyorum: Bu manzara karşı sında, fabrikalarımızın batışından beni mes’ul etmez ve tel'ln etmez mi siniz?
Diğer bir kısım yabancı profesörler de, sırf kendi mevkilerini uzun 2aman muhafaza edebilmek için aynî taktiği kullanıyorlar. Çünkü burası rahattır; gidecek yerleri yoktur. Gidecek yerleri bulunsa bile ayni itibarı orada görmiyeceklerdir.
Görülüyor ki bize hayrı dokunmı-yan bazı yabancı profesörler, kendi hesablarma, bu şekilde hareket etmekte haklıdırlar. Marifet, bu sinsice yapılan sabotajları vaktinde sez mek ve ona göre hareket etmektir.
Bu hususta bir misal verelim:
Bursa lisesinde okurken benim Valles isminde bir Fransızca öğretmenim vardı. Bu öğretmen, Türkl-yedeki eskicilerin iyi iskarpin tamir edemediklerini bahane ederek pençe leri eskimiş iskarpinlerini tatilde Fransaya götürür ve orada tamir ettirirdi. Tabjî maksadı, Türkiycde para bırakmamaktı. Düşününüz! Bu adam safkan Fransız da değildi;' Fransrzlaşnnş bir Musevi İdi.
Üniversitelerdeki bütün aksaklıkları gidcrebibhek İçin üniversite denen torbanın ağzındaki muhtariyet mülıürünü muvakkat bir zaman İçin (faraza altı aylık bir süre için) sök mek ve bu müddet zarfında icab e-den ıslahatı yapmak lâzımdır. Eğer bu ıslahat yapılmaz ve üniversiteler kendi hallerine ter kedi!! rlerse, ıslahatı yapma imkânı ellerinde bulunan şahsiyetler bu açık sabotaja uzaktan seyirci kalmış olacaklardır demektir. Hiçbir vakit tasavvur e-demiyeceğlmlz böyle bir Akıbetten Tanrı üniversiteleri korusun!
Bir könser dinlediğimiz zaman fasıl arasında o kısa zamana top lanılır; münakaşalar edilir; salonun içi bir san’at havası ile dolardı.
Bütün konser imtidadınca icra
hfesederdık; san’atkârla-hücumlarda bu ten ki d ler uyandırmaz;
heyetinin ufak bir falso yapmak kaygusile titrediğini yazdığımız» yazılarda ra baron* en şiddetli bulunduğumuz halde hiç birinde bir infial hepsi bu yazılan gösterilen alâkanın bir tezahürü telâkki ederler ve dolayısiyle teşekkürler eylerlerdi...
Ah'! Nerede-Sa'dinin hayale son suz ufuklar açan lâhûtı taksimle* ri! Nerede Necatinin parmakların dan dökülen san’at pırlantaları? Nerede Kemal Niyazinin coşkun bir kaşınak hovrathğile makamlar da seyri? Nerede Hadiye Ötügen-in bütün bir san’at aşkını ağlıyan nağmeleri? Nerede Hüsnünün ruha hitab eden taksimleri?
Ya (Solist) in hangi birini sayalım?
Bu babaç bülbüllere hangi meş*-um ağacın dudundan yedirdiler?
Şimdi karşımızda o eski muhteşem günlerden bakiye kalan üç beş kişi müstesna bir kuru kalaba Jık görüyoruz...
Bu şartlar içinde ya Konseıva-tuvarın musiki konserlerinden vaz geçmek yahud da oraya bir san’at varlığı verebilecek bir şahsiyet getirmek lâzımdır.
Zira bu halde belediye, ıslah ümidile ne yapsa faydası olmıya-caktıf; iş bir kere çığırından çıkmıştır; o büyük üstadların san’at haysiyetleri yaralanmıştır; hiç birisi (Tokat oğlanı) gibi muameleye gelemezler, gelemiyorlar ve gelemediler...
Millî Türk musiki düşmanlan bir araya toplanarak bütün zekâlarını sarfetseler onu yıkmak için bu kadar muvaffâkiyet gösteremezlerdi !
★
M&hûr faslı, Hüseyin Sadeddin Arelin Mahûr peşrevi ile başladı. Bu eseri büyük bir alâka ile takib ettim. Çünkü kendileri Konserva-tuvar Türk musiki kısmına rira-set buvurduklan cihetle eserlerini programa koyarak icra ettirmek hususunda nefislerine karşı gösterdikleri itimaddan eserlerine güvendikleri anlaşılıyordu... San’a-tin bir tevazu’ teamülü vardır: Bestekâr, eserinin icrasını başkalarının takdirine bırakır. Hattâ bizim yetiştiğimiz zamanlarda çoğu üstadlar kendi eserlerini geçmekten daima çekinirlerdi:
Bir müellif,1’bir bestekar için e-serini sevmemek kabil değildir.
Çünkü her eser, sahibinin evlâdı demektir. Fakat ben Hüseyin Sadettin Arelin Mflhûr pşrevini beğenmedim: çoğu nağmelerinde Garb melodisinden istiâneler hissi uyajıdırdı. Peşrevlerin sağlam sırlan vardır: Eser bu bakımdan da zayıftı; kendine göıv hususiyetten mahrumdu. Hele bir da, bana çocukluğumda da pek moda olan:
Şufuli, ŞufMi, Şufûlî
Şufûli ya nasü!
diye bir Arabca şarkıyı yordu.
Bestekârlar bu benzerlere çok dikkat ederler. Büyük Haydar e-fendi merhumun oğlu İbrahim beyin Şehzadebaşmdaki konağında sık sık görüşmek şerefine nail olduğum üstad Rahmi bey merhum ne zaman yeni bestelediği bir eseri okusa dinliyenlere ısrarla so-radı: Rica ederim... Söyleyin... Bir benzerliği var mı?»
Bir keresinde merhum Hüseyin Kâzım
Her
noktasın-tstanbul-
hatırlatı-
İler
beyin (Ferahnak) dan: haııde uüıııâ levh-i-tabîat-da ayansın iiüsn-ii-dil avîz-i-scınavîde nıbansın gufUli bir garkısıuı dinlemiş ve mpgburs
EcğendShi seni» geçmem asla ben.
Kurtuluş yok zâlim elimden şarkısı ile bir benzerlik bulmuştum. Bu, merhumda büyük bir telâş uyandırdı ve bundan âdeta rahatsız oldu.
Sonra bir nokta daha var: Bu Esas fasıllar klâsik eserlere aid-dir. Bir eser, hop diye dünden bugüne klâsik olmaz. Klâsikler arasına sokulmak, yerleşmek için za-man ister.
Nitekim bu hafif peşrevden son ra Ebubekir Ağanın:
Bir ûfet-î-meh peyke r ile nüktelerim var. W
diye başhyan ağır bestesi fasla a-calb bir çeşni verdi.
Ebubekir Ağaların, î»mail Dedelerin, Eyyûbî Mehmod Efendilerin arasında Hüseyin Sadeddin Arelin ererleri klâsik çerçevesin* giremiyor.
İkinoi beste bı raz seri’ okunda Bilhassa meyan-hane8İ yanlıştı.
Şimdi hele ey sabr-ü- (ahummid sona yâho! mıarajnöf.hı (tahammül) kelimesindeki nağme galiba yine tahrif darbesine1 uğramış olacak.
Bestenin terennümü hangi usa-le vurulmak?
Bıı eseri iki üstaddaıı geçtim. Üsküd&rb Hüeameddin l>f*y terennümde yine (hafif) usulünü kuk lanırdı. SultanfleHmli Hafra Ctaul terennümde* curcuna vururdu.
Bu nükte. Üzerinde durulacak kadar mühimdir.1 Ter*r»n>ınıde dil sana hayran * dive bte sev voktur. Terennüm şöyledir:
Seri-i-toul endim i senmn efendin. Dil sana bende, zülf-ü-keıven-dim.
Yine 'Dedenin* Yörük Bemaisin-de:
Reh-i-Miviertde «Gâlib» bu w-fatla kaldı hay ra» mısraında bilhassa ( bu sıfatla...* dan aşağısı son derer'* tiz okunmak icabederdi. Burada -ses artist leri bülbüller gibi şakıvaraklardır.
Fak&r nerede? Konservatavarın (yalpalama) edası ses .«ahibleri-nin gırtlağını sıkmış’ «ıv . bir?. kendini gösteremiyor (i.
Yörük semaiden sonra /ine Sn-dettin Arelin saz semaisini dinledik:
Bu eseri de beğenmedim.. Klâsik Türk musikisini r^şkil eden saz semaîlerinde oya =rıbi hir sanat (girişire( at bir gemsük vardır. Bu eserde ise nağmeler ki-çüktür: ihatalı değildir * Peşreve olduğu tgibı alafrangadan istiâı. etmiştir. Hele dördünriı hane tamamen bir (sirto) yu -'lataca tarzda yapılrnı^ür. Ikına t tak icLı-re ed'-n değerli hanende Kema bejin pek guael vurd-ığu ’fakat b raz tıngırdım fazla işırîk?; darh leri de inzirâam edince (klârik f: sil mefhumu > kalmıyordu.
diye or*üd(r bir şey
★
evvelâ TZkren Kon-Neden bilmem bu
Solo oıarak gan dinledik.! değeri! sar’atkârda zarib bir n* lâl vardı. Buna rağmen sesint o kadar güzel idare etti ve *$rkıh nnı öyle tatlı bir eda *!e okudu ki takoirkârlarmı Kornon coştur du ve haklı olarak çok ılkıaiandı Bilhassa kaba akortla okııduğ. zaman onda bir Viyotonnel in iniltilerini duyuyorduk. Ekrsm Kon-gardan 'sonra Ahmed v oku-
du. Ben bü ger.cin sesim, .şarkılarda usnte karşı gösterdiği bağlıb-ğı çok takdir ederim, kıyht ‘çalışkan ve mübtaîd bir musikiŞuıastır. Fakat pregram s. •'isııvla Ekrem Kongann yerini rinamı doğru değildir.
San atkâr şöhret ve ktdem hakkından vazgeçmez.
Sololarda evvelâ Ahmed Ç iğa₺ oku varak, ondan son~* Ekrem w
Kongar tıkayacaktı.
işte bugün* K6ns»?rvarii\ arır bomboş kalmasına sebeb bu kadiı bilmemezlikter, bu hakstuhklnı dır. ’
Avrupada her artlar itişlerde 5: minin harflerinin hangi punto P olacağına bile ehemmiyet verırleı
Bunda Ahmed Çağanın bir sı* çu olmadığını biliyoruz, öyle taı zim etmişler. Fakat ne oluısa olsun... Onun da bu ciheti takdir ( derek sınıfına çekilmesi icabetler di.
Konservatuvarın bugünkü halini -gördükçe:
Ej aşkî bildiğin gibi yak yık s gönkinıii.
Bir kimsesiz belâzedekih h mü-mânuiır ’ bejli harinmıza geliyor.
★
Üçv.nuü solo olarak- Konser .atu-varın scuı istiııad noktasjnv teşRiî eden büyük nıugtrnni Akîle Ar tun’u dinledik- Yüksek kantat?\s. iıııize .Akile Cankurtaran" da di yebiliriz. (fakr-üd-dem) don-ay ıkta duramıyan bu heyetin yegâne hayat enerjisini teşkil eden değerli san’atkâi' evvelâ Kazıukeı Mustafa İzzet Efendinin den:
Bir sebeple gücenmişsin Söyle Sultanım ne etdim
(Evic)
bana ben sa
na.
şarkısını o kadar güzel, o kadar kuvvötll okudu ki eseri mi ona bu tesiri veren ses ve kudretini mi takdir lâzım
yoksa hüner geldi (Devamı i ncufaJ
ö ŞUBAT 1948
teni sabah
SAYFA : 5
İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
idaıî baskıya yeni bir örnek daha!
r-
d
i'ıniı- geliyor. Savulun yoldan» — İslâmîyette Jk kötü ,1’dt ' Haşinû ve Emevî- rekabeti — Mühim bifhâdise — uaviyenin sabrı — Halid Bin Velidin oğlurjn verdiği ders — Emirlerin toplantısı
YaaanıM. RAİF Ofi A M
Hepsini şamdan çıkarttı. Onlar
e
bir kolayını bulup yine Küfeye kapağı atmak istediklerinden, bu arzularına en elverişli olarak Humus dolaylarını buldular, Humusa gittiler.
O zamanlar, 'bu havalinin emiri, meşhur İslâm kumandanlarından Ha lid Ein Velid'in oğlu Abdurrahmandı. Abdurralıman; babası gibi cesur vc ₺ert bir insandı. Gelenlere yüz vermek şöyle dursun, çok hakaret gösterdi ve:
— Bana man derler, incir diken yum. Gözünüzü açın, hiç şakaya gelmem. Muaviyeye söylediklerinizi ve yaptıklarınızı işittim. Bana da o biçim lâflar savurmağa kalkmaktan çekininiz. Yoksa, slzr en korkunç cezalara çarptıramazsam, dünya ve â-hiret yüzüm kara olsun!
Tarzında bir temiz çıkıştı. Sindiler, sustular, hattâ tövbe bile ettiler. O-rada bir ay kadar hiç ses çıkarmadan kalmışlardı. Hareketlerini gözde n kaçırmayan Abdurrahman onlardan birine şöyle çattı:
— Ey kahbe oğlu, bak gördün mü, tatlılıkla terbiyeyi kabul etmiyen, kötülükle nasıl yola ge ti diyormuş! Küfede (Said) e, Çamda (Muaviye) ye söylediklerini bana neden tekrarlamıyorsun?
Hiç cevab vermedi ve veremediler. Bunların Humusta tevkif olunmalarından dahi bir fayda hasıl olmadı, sonradan hepsi de birer tarafa savuş tular. îsvan ve ihtilâl ateşi gün geçtikçe parlamasını arttırıyordu. Halk; Halifeye herkesçe iyi tanılmış bir a-damı nasihate! yolladılar ve onun ağ-zile (idareyi kendi akrabasına bırakarak onların halk üzerine ezici bas kı yapmasına meydan vermediğinden) şikâyet ve günahlarına tövbe edip dikkat etmesini veyahud ma--çıİhtar eylediler. (Osman; gücendi ve sertlikle mukabele eyliycrck murahhası yanından uzaklaştırdı. Durumun günden güne ağırlaştığını, tehlikenin arttığım gör memek mümkün değildi. Halife iş başına geçirmiş olduğu emirleri mer keze çağırıp fikirlerini anlamağı lüzumlu buldu.
Hepsi gelip toplandılar, kimi;! ehaıb açılarak halkın gaza ve ganimetle meşgul edilmesini», kimi: cön ayak olanların buldurtulup öldürülmesini ve onlar ortadan kaldınlınca halkın yatışacağını» söylediler.
Mısır valisi Abdullah Bin Ebî Se»h İse: «Halk; şahsî menfaatlerine düşkündürler. îcab edenlere ihsanlarda1
bakın! bana Abdurrah-Ben mürtcdliğin ocağına Halici Bin Velidin aglu-
I
Miaıacoı
bulunursan / senin tarafım tutarlaı» mütaleasnda bulundu. Muaviye:
— Seı> dedi, bu işin yatıştırılmasın! bizMre bırak. Herkes kendi böl" gesini zabt ve rabt altına alsın. Ben kendi payıma Şam ahalisini sımsıkı tuUrım. Amir Bin As* sıralarda vali değildi vo ve hattâîbiraz da Olmana gücenikti arama müşavere toplantısına çağırılmıştı. Şu yolda nıütaleası-nı açıkladı:
— Yâ Erairelmü’minîn. dedi, sen; beni Umevye ile birleşerck iyiden iyi halka yüklendin, öte taarftan da, gündüz ortalık apaydınlıkken gözlerini kapayıp uykuya yattın. İş; bu kadarla da kalmadı, adamların da sana uyarak uyuya kaldılar. Sen; yoldan çıktın, onlar seni görünce yoldan daha fazla çıktılar. Sen; ya bu işin ve gidişin bir ortalamasını bul ve tut. Yahud, bu makamdan kendini sıyınp çekil! Hiç birini yapamazsan, o halde kuvvetli bir azim ve irade ile ileri atılıp, yürü!
Palis Vazife ve Salâhiyet Kanun
1 : jridc leri itibarile kanunsuz telâkki etti ği takdirde derhal nezaret altına alman için tahliye emri verecek ve vali hakkında tahkikat açtıracaktır. Diğer taraftan valinin nezaret emri otomatlkman ora ağırceza mahkemesi tarafından tetkik ve mürakabe edilecek icap ederse ka rarı mahkeme kakıyabilecek veya gelen evrak üzerine kararını verecektir. Komisyonda tesbit olunan bu prensip kararlarını madde hali ne getirmek üzere bir diğer korniş yon teşkil edilmiş ve bu komisyonda öğleden sonra çalışmıştır. Tes bit edilecek maddenin yarın korniş yontla kabulü*, muhtemeldir.
Bir Nazi Generali dahi inlihar etti
(BQ$tarajı 1 incide)
13 sanık mahkemeye sevkedilmiştir. Yüksek rütbeli subaylardan müteşek kil olan bu grup. Alman ordusunu taarrûzi gayeler için yeniden hazırlamakla suçlandırılmaktadır. Kendile rine insaniyete karşı suçlar da is-nad edilmektedir.
Harb sırasında 8 inci Alman ordusuna kumanda etmiş olan general Blaskevitz, Polonyah harb eairlerile sivillerin ölümüne sebebiyet vermekle itham edilmekte idi...
Büyük bir kaçakçlık
(Baştarafi 1 incide) tdilen bu mühim kaçakçılık hâdise ruşturnıa safhasını okuyucularınıza bildiriyoruz:
İLK İHBAR
Bir müddet evvel Batı Akdeniz— Marsilya hattında çalışan «Ege* ha len çalışmakta bulunan «İstanbul» yolcu vapuru ile gerek şehrimizden Marsilyaya, gerekse Marsılyadan Tiirkiyeye külliyetli miktarda ka-, çak eşya sokulduğu Gümrük Mı/ha *faza Başmüdürlüğüne ihbar edilmiştir.
İhbar keyfiyetini müteakip Emni yet memurlarile derhal teşriki me ^aı ederek harekete geçen Gümrük Muhafaza teşkilâtı, İstanbul vapurunun geliş ve gidişlerinde 11-tanı sıkı bir kontrol kordonu altına almalar kacak eşya götürüp getL ren suçluyu veya şuçluları tarassu da başlamışlardır.
FAİL MEYDANA ÇIKIYOR
Takip memurları, İstanbul, vapu runun son gelişinde, bu eşyaları teminin başkama rotu- Haydarın ge Hrdiğini ve kaçak malları yolculara verdiğini onların içtimai mevki lerinden faydalandığım tesbite mu Vaffak olmuşlardır.
Bu maksatla alınan tedbirler sayesinde, dün gece üç büyük bavul eşyanın İstanbul bapurundan çıka niması hareketi üzerinde durulmuş, muhafaza İstihbarat memur iarımn dün gündüz yapaktan tah İtikatla vunlam baş kamarot Haydar Çınara alt olduğu meydana çık BM, bir çanta ile paketin de Gala ■tada bir berber dükkânına bırakıl dığı görülmüştür.
BASKIN YAPILIYOR
Bunun üzerine emniyet memurla üştereken berber dükkânı* . .-atan baskın ve aramada çan
ta vo paketler İçinde saklanan kül liyetU miktarda kravat, ipekli çamaşır ve kıymetli taşlar ele geçirli mistir.
r
Müteakiben polis nezaretinde Gümrükler Başmüdürlüğüne celbe dilen Haydar Çınarın el çantasından da şüphe edilmiş, muayene ne .tlcesinde mühim miktarda Ingiliz lirası dolar, liret, —tahkikatımız sı rasında çantadan derde devadan gayri her şey çıktı denilmiştir.— is tanbuldaki bir çok kimselere veril mek üzere muhtelif memleketlerden keşide edilip Haydar Çınara teslim edilen binlerce lira değerinde 22 çek, karşılığında Türk parası ödenmek üzere İstanbul vapuru şeh rlmizden giderken Haydar Çnıara maruf ve güzide (!) zevat tarafın, dan ısmarlanan eşya listeleri, bu listelere göre Avrupadan alman her çeşit malların müfredat cetveli ve fiyat faturaları müsadere edil miştir.
İşin gittikçe ehemmiyet kesbet-tiği ni göre memurlar Haydar Çınarın Yeşllköydeki evine de bir baskın yapmışlar, burada külliyetli miktar da ipekli kumaş, perdelik, kLvmetli •a hala müzeyyen kolyeler meyda Ra Çıkarılmıştır.
Haydar Çınarın verdiği ifade çok mühim ve mühim olduğu nlsbett* de acı hakikatler taşımaktadır.
Hattâ o kadar kl Haydar Çınar kaçakçılık şebekesinin zavallı kurbanı mevkiindedir.
Israrla idia edildiğine göre, ride mühim safhalar arzetmek dadını gösteren bu kaçakçılık
düşeşine Devlet Denizyolları erkânı, genel müdür müavinlerl Ankarada bulunan ve pek mühim mevkiler İş gal eyleyen bazı zevatın adları ka* rışmaktadır.
Iş kafileşince suçlu görülen Islın lerln efkârı umumlyeye ilânı bile bir —cesaret— diye vasıfla maktadır.
Tahkikata Gömükler Başmüdür, lüğü. Gümrük Muhafaza Başmü. dürlüğü vc Emniyet Müdürlüğü e-hemmlyetle devam etmektedir
bir ı
ile. lati* hft-
(Baştaıafı l incide) şünce iledir ki işbu şikâyetlerimizi sayın gazetenize ve onun yüksek delâletlerde umumi efkâra ar-zediyoruz.
Yurdumuzda Demokrasinin, inkişafına engel olan ve millî iradeyi kösteklemek hususunda her çeşit gayrı meşru vasıtalara başvuran valilerden bahsedilirken, Tokad valisi Cavid Kınayın da is-Tokad ili dahilindeki inkişafını minin geçmemekle olduğunun sebe bini her halde matbuatımızın hak kile tenvir edilmemiş olmasında daha doğrusu bu ilde muhabirle-rin bulunmamış olmasında aramak icabedivor. îşte bu mektubla Cavid Kınayın Demokrat Partiye karşı takındığı tavrı hareketile C. H. Partisinin en faal bir üyesine, hattâ müfritlerinden daha çok D. P. yi nasıl sindirmek ve Tokat ili dahilindeki inkişafını engellemek istediğini birazcık olsun belirtmek istiyoruz.
Parti binamızın kapısına konan ve kurulumuzun asbaşkanı dâva vekili Ahmed Gürkanı ölümle tehdit eden sureti tasdikli mektubu, imzasız olduğu için kimin yazdığını isbata imkân yoktur. Yalnız bundan evvel geçen hâdiseleri bu münasebetle sıralıyoruz:
Taşovada 916 yılında teşekkül eden D. P. si. başkanı Bekir Cana gelen bir sürü imzasız mektublar-la yapılan tazyik ve adı geçen başkanın jandarma komutanının odasına celbedilerek icra edilen cebir yüzünden dağıtılmıştır.
Bir buçuk yıla yakın dağıtılmış olarak kalan D. Partiyi Cavid Kı-nayın ısrarlı tazyikleri yüzünden kuramadık. Çünkü ya arkadaşlar tamamlanamadık, tamamlandığımızda da bina sahihlerinden parti için bina tedarik edemedik. Netice kurulumuzun asbaşkanı Ahmed Gürkanın ilçemizde bir yazıhane açmasile tamamlanan kuıul üyeleri bizler, Ahmed Gürkanın yazıhanesini çalışma yeri göstererek partiyi kurduk.
Fakat Cavid Kınav, Tokaddan' İlçemize gelerek o günkü kaymakam Muzaffer Aksoy hakkında köylerde tahkikatla D. P. yi kurmamızda cebrü şiddet göstermemiş olmasını tesbit ederek derhal ve âni bir emirle Ordu maiyet me murluğuna naklettirdi.
Netice D. P. kongreleri sırasında Erbaa ilçesinin parti kongresinde. bunu takiben Tokad ili kongresinde ittifakla başkan seçilen Ahtnrd Gürkan, binlerce- kirinin katıldığı kongrelerdeki nutuklarm da bilhassa Cavid Kınayın tazyiklerinden, bu arada Taşova beledi-yesile köylere celbettirdiği aşçılara yemek listeleri tanzim ettirerek
Rus - Rumen dostluk anlaşması
(BcLftarah 1 ntcide) decek herhangi bir memleketten gelecek bir taarruz karşı beraber mücadele edeceklerdir. Andlaşmada, her iki tarafın milletlerarası herhangi bir faaliyete bütün samimiyetlerile iştirak edecekleri ve bu yüksek e. mellerin tahaldcukuna bütün gayretlerde çalışacakları da ayrıca kaydolunmaktadır.
Aııdlaşma Moskovada Rusya adına Molotol. Ruıuanya adına da Başbakan Groza tarafından imzalanmıştır.
MOLOTOFUN NUTKU
Moskova. 5 (A.A.) — Sovyet Dış İşleri Bakanı Molotof, Kumanya ile dostluk ve karşılıklı yardım andlaş-nıasının imzası töreninde söz alarak ezcümle şunları söylemiştir:
Şimdi, imzaladığımız bu dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım andlaş-ması, Sovyet - Rumen münasebetleri tarihinde ön plânda gelen bir hâdisedir. Böyle bir andlaşrnanın İmzası nihayet imkân altına girmiştir. Zira artık hududlara müteallik hiçbir mü nazaalı mmtaka iki memleket arasında ihtilâf mevzuu teşkil etmiye-cektir. Kumanya, nihayet demokrat memleketler safına girmiştir ve Sov yetler Birliği gibi o da sulhü ve iyi komşuluk münasebetlerini takviye hususunda şiddetli bir arzu taşımak tadır.
Sözlerine devam eden Molotof. sulhun ve genel güvenliğin idamesi hususuna Sovyetler Birliğinin büyük bir ilgi gösterdiğini söylemiş ve Al-rnanyadan veyahud bir tecavüz politikasında Almar.yaya iltihak edecek olan diğer herhangi bîr devletten ge. lccek her türlü yeni ibr taarruz tehdidini önlemek için Sovyetler Birliği nin kendi İktidarı dahilinde olan her şeyi yapmasının Sovyetler Birliği 1-çin gerek kendi gerekse sulhsever bütün milletlerin güvenliği nef’lne olduğunu ilâve etmiştir.
Molotof, bunu mîlteaklb yeni Sovyet - Rumen antlaşmasının Birleşmiş Milletler anayasasının sulhü korumak bahsindeki gayelerine ve pren «iplerine uygun olduğunu söylemiştir.
Molotof demiştir ki:
Milletler arasında barışçı işbirliğini engellemek maksadlle emperyalist 9afın laki harb tahrikçilerinin d em ok
rat milletlere karşı güdümlü bir sİ-! yaset ve askeri bloklar teşkiline baş ladıklan bir sırada böyle bir andlaş manın ehemmiyetli bir mânası vardır.
Mc otofdan sonra söz alan Rumen Başbakanı Groza, Sovyetler Blrllğl-1a Rumanva arasında dostluk ve Iş.
——
bir çok köylerin büdCelerine bir hayli masraflar yüklettiğinden, bu ziyafetler dolayısiyle Taşova belediyesinin biricik gelir temin eden otobüsü günlerce avare kaldığından şıkâyöt etmiş, hattâ tesbit eden fotoğrafları greye bile vermişti.
Kongrenin ertesi günü ya gelen Cavid Kınay, Taşova i-darecilerlne, (ne idaresiz adamlar siniz, D. P. nin kurulmasına mâni olamadınız) dediği mütevatiren söylenmektedir. İşte bundan son radır ki Taşova kaymakamlığının D.*P. ye karşı olan tazyiki büsbütün artmış bulunuyor. Şöyle ki:
Taşova kaymakamı D. P. yo bir tezkere yazarak Alınoed Güı kanın yazıhanesinde parti faaliyet yapa mıyacağmı 10 gün içinde başka bir bina bulunmasının gerektiğini bildiriyor. Başka bina bulamıyaca ğımızı düşünen kaymakam Ragıb, bu suretle partiyi kapatabileceğini ummuş ise de, Ahmed Gürkanın parti binası üzerindeki isticar hak kını partiye devrettiğini vo partinin bir uzvu olmak itibarile partide yatıp kalkacağını ve zati işlerini de yine bu bina dahilinde göre bileceğini kurulumuzun muvafık bulduğunu cevaben bildirdik.
Bu defa köylerdeki ocak teşkilâtımızdaki bayrakları ve levhaları jandarmalarla indirmeğe ve mer keze cclbetmeğe başlayan kaymakam, bu hareketlerile bizi talıam-mülfersa bir duruma sokmuştu. İş te tam .bunun akabindedir ki tehidd mektubu D. P. nin kapısına —her anbekçileriu ve devriyelerin gözle ri önünde bulunacak şekilde— a-sılmış bulunuyor.
• Bu mektubda yazılı olaıı tehlike, belki de mevcııddur. Her hangi bir jandarmaya veya başka bir kimseye süikasd tertib ettirmek bu gibi zihniyet için miisteb’ad değildir. Fakat buna rağmen, yolumuzda devamdan bizi alıkoyacak hiç bir kuvvet yoktur. Ancak bizi üzen cihet, partimizin pek yakın olduğuna şiibhe olmadığı zafe ri ânında bu adamların bizden faz la Demokrat kesilecekleri hakikatidir.
Büyük şehirlerde kendisini hissettiren 12 Temmuz beyannamesinin ferahlığına aldanarak bu beyannamenin her tarafta ferahlık yarattığı iddiası işte bunun için "vârid değildir.
Senelerdir müfettiş görmiyen, halkının şikâyet edecek kapısı bu lunmıyan, bilhassa şimendüfer gti zergâhı olmıyan ilçeler halkı bu nikbin yazılara ve havadislere bunun için inanmıyor.»
Derin saygılarımızla
Taşova D. P. başkanlığı
bu işleri da lcon-
• •
Taşova-
Gürültülü bir kongre
(Ba^tarap 1 tncido)
222 ortaktan, lıemen hemen yüzde ellisini kadınlar teşkil etmekte idi. Eski Başkan Rjza Nâzaıı, kongreyi kısa bir hitabe ile açtıkdan sonra, hazırûnu, Atatürkün ruhunu taziz için, bir dakikalık bir İhtiram siikû tuna davet etmiştir.
Bilâhare kongre başkanlığı seçi mine geçileceğini söyliyerek namzetlerin gösterilmesini istemiştir. Hazjr bulunanlardan blı kısmı, cRıza Nâzanj istiyoruz., bir kısım da (.Hayır Kemal Güngörü İstiyoruz: eskilerden çektiklerimiz kâfi artık!., diye haykırmışlardır. Bunun üzerine, (Ortak» 1ar aıasmda,' müthiş bir gürültü ve ağız kavgası başlanıştır.
Bu arada, eski idare heyetine mu arız olanların başında bulunan Kemal Güngörün .Dikkât, beni tehdit ediyorlar!» diye bağırdığı duyulmuş; hazır bulunan zabıta memurları, münâkaşa edenlerin a-rasjna girmiş ve teskine çalışmışlardır.
Kargaşalığı yatıştırmak için, kongrenin idaresini, Ticaret Komi seri Vasfl Bayraktar almış, kongre başkanlığı için Rıza Nâzam oya koymuş ve kabul edenlerin 96 kişi olduğu görülmüştür.
Kemal Güngör taraftarları bu se fer de Vasfl Bakraktarın »Rıza Nazarin tarafım tuttuğunu iddia etmiş ler ve tpı vaziyette kongreye devanı edilemiyoceğlnf söyliyerek salonu teıketmlşlerdir.
Kalanla İktifa edilerek, kongreye devam edilmiş ve başkanlığa Rıza Nâzan seşllmlştir. I
Yıllık mesayl raporu ve malî plânço kabul edildikten sonra top lantıya son verilmiştir.
Kongreyi terkeden, Kemal Giin-1 gör ve arkadaşları Ticaret müdür-' lüğüne giderek, Ticaret Komiseri Vasfl Bayraktarın kongreyi usulsüz İdare ettiğini ileri sürmüşlerdir.
Muarızlar, ayrıca Ticaret Bakanlı ğına da bir telgraf çekmeğe karaı vermişlerdir. '
Vilâyete de müracaat ederek kongrenin feshini taleb edeceklerdir.
birliğine yol açan 'bu “Kndlaşmanm Rtnnınyayı Almanyanın veya Alman menfaatlerinin yeni bir tecavüzünden koruyacağını söylemiş ve Rumen halkının bütün hürriyet ftşıkı milletlerin nef’lne olacak sulhun İdame»! yolunda yorulmadan çalışacağını ilâ ve etmiştin
• •
Kuruhınun mufassal
Kurulunun olarak
İktisadî D. teşekkülü
(Baştarafı 1 incide)
retli sayılan ve (A) cedveline göre maaş alan tekmil memurları * Bakanlar Kurulunun tûbirincc - her tür İÜ vazaifin denetlenmesi ve değerlen dirilmesi başarısının dışında addetmek hayretle karşılanmış; hele prim alamıyacaklar mcyanında doğrudan doğru isimleri zikredilen vc barem dahili oldukları halde (A) cedvelln-de bulundukları için üeretli sayılan ve başarısızlıkla itham edilen staji-yerler, evrak mukayyidleri, evrak muhafaza memurları, iş murakıbla-rı, daire âmirleri ve daktilolar bu yersiz teşhir karşısında derin bir c-lenı duymuşlardır.
Diğer taraftan dün de bu hususta yaptığımız etraflı tahkikata göre, bundan önce de belirttiğimiz gibi memurlara barem tediyesi bahis m ev zuu edildiği sıralarda Denizyolları, Demiryolları, Tekel, Maden Tcdkik Arama Enstitüsünü temâilen müşavir ve genel alâkalı daire genel nıü dilliliklerinden müteşekkil bir heyet aylarca çalışmış, Bakanlar son kararını ilgilendiren bir rapor hazırlamıştır.
Bu raporda Bakanlar
aldığı kararın tam aksine gerek barem harici ücretli, gerekse barem dahili ücretli tekmil memurların çalışma tarzlarile hayat standardın n geniş bir görüş zaviyesi içinde mülalea edilmiş, hükümet muavenetine en ziyade bu gibilerin hak kesbettikleri kaydedilmiştir.
Yine hatırlardadır ki, mütehassıs heyet raporu hazırlarken basma akseden yarı mütemmim haberler, şim di mağdur edilen memurlar lehinde yazılmıştır. Hâlen Bakanlar Kurulu elinde bulunan raporda bütün iktisadi Devlet Teşekkülleri mensubları prim çerçevesine sokulduğu halde, bunun tam zıddı bir prensip kararına varılması en az mağdur memurlar kadar, raporu hazırlayan Deniz-yolları. Demiryolları ve Tekel Genel Müdürlerild diğer mütehassısları hayretlere garketmiştir.
Sümerbank teşkilâtında çalışan vo mâmullerin satışından sonra, kendile rine muayyen mikdarda pirm verilen ücretlilerin en başta prime müstehak görülmesi kararın isabetsizliğini is-bata kâfidir.
Bu arada prim cedvelinden adları silinen dairelerde birer komisyon teşkil edilecek vc Bakanlar Kurulunun bu adaletten uzak karan Eüyük Millet Meclisi nezdinde protesto edilecektir. Bunda da muvaffak olunmadığı takdirde, mütehassıs heyetin aylarca üzerinde çalışarak hazırladı ğı raporun metninin gazeetlerlo ilânı istenilecektir.
ve
Tekelin sigara kâğıdı mubayaası nıas'e’esi
M
------o-----
Bir akşam gazetesinde çıkan
( Amerikan firmasınuı evvelce yaptı ğı müracaatı reddeden Tekel sonra dan kâğıtları satın aldı- başlığını taşıyan bir haber hakkında Tekel genel müdürlüğü basına şu malûma tı vermiştir:
Halihazırda dolar teminindeki müşkülât göz önünde tutularak A-merlkan firmalarına nazaran şart nameye daha uygun evsafta sigara kâğıdı satmak İsteyen Fransız firmalarının teklifleri kabul edilmiş,
Müdürlüğünde dünkü toplantı
Yeni ilkokul inşaatında köylüden para alınmıyacak buna mukabil köylü bedenen çalıştırılacak...
•İstanbul Millî Eğitim müdürlüğünde, dün öğleden sonra, bütün ilk öğretim ileri gelenleri ve müfettişlerinin iştirâkile, ilk öğretim genel müdürü Yunus Kâzım Koninin başkanlığında meslekî bir toplantı yapılmıştır.
Bu arada ilgililerin söylediğine gör.e; 1948 yılı okul inşaatı için, memleket gerçeklerine uygun mev zuatta bir kanun hazırlığına geçil miştir.
Yeni ilkokul inşaatlarında, köy-
lüden para alınmıyacaktır. Buna mukabil köylü, okul inşaatında bedenen çalışacaktır.
Bu münasebetle. Milli Eğitim Bakanlığından 20 milyona yakın bir ödenek alınacaktır. Bu meblâğ ile, yılda 2000 ilkokul binası veya öğretmen evi yapılabileceği tahmin olunmaktadır.
Ayrıca halen 22 bin köyde, ilkokul öğretmenine ihtiyaç vardır. Koy enstitüleri ise yılda 3000 öğretmen mezun vermektedir.
-----------------«----------
Koordinasyon Komitesinin çakışmaları
*
a ı
Hal böyîe da kendili-
başlıca ko-
götürecek şübhesiz ki ferdî gelirin de gelişmesini gelirin için de
(Baıta rafı l tnctde) yanın içinde bulunduğu iktisadi kararsızlık ve bunun yurdumuzdaki akisleri bu sahadaki işleri bir hayli çetinleştirmiş bulunmaktadır. Bununla beraber değiştirilmesi elde olmıyan hâdiseleri oldukları gibi kabul etmek ve lüzumlu tedbirleri ona göre tertibli bir şekilde almak gerekmektedir. îçinde bulunduğumuz iktisadi durumun güçlüklerini yenmek için tutulacak ve sonun da memleketi refaha yol
ahenkli bir surette Bağlıyacak şekilde milli yükseltilmesidir. Bunun iç ve dış piyasaların taleplerine
uygun olarak istihsalimizi arttıracak tedbirlere uaş vurmak lâzımdır. Bu gayeye varmak için tarım sanayii ve ulaştırma bakımlarından ve umumiyetle yurdun İktisadî kalkınma plânını ilgilendiren uzun vâdeli tedbirler üzerinde ö-nemle durulmaktadır. Bu işlere a-id finansman plânları da bir taraftan hazırlanmaktadır. Ancak semerelerini uzunca bir müddet, sonra verecek olan bu uzun vâdeli tedbirlerin yanında onlarla âhcıık-1 li olarak günün zor şartlarını tah fif etmeğe matuf kısa vâdeli tedbirler de düşünülmüş ve bu sahada çalışmalara başlamıştır. Bu noktada şunu belirtmek yerinde olur ki hayat pahalılığı ile mücadele denildiği zaman bunu İktisadî olmıyan bir fiyat indirmesi şeklinde almamak gerektir. Hayat pahalılığı denilen hâdise gelirlerle giderlerin ayarlanmasından doğan bir hâdisedir. Tedkiklerimiz sıra- ; sında bir defa dalıa sarahaten tesbit etmiş bulunuyoruz ki bayat pahalılığından müteessir olanlar geçimini gelirlerile ayarlamak im-, kânına sahih olmıyan değişmez ve dar gelirli zümredir. Emekli ve me murlardır.
1 — Bazı müesseselere bağlı iş çilerdir.
2 — Küçük mülk sahihleridir.
ve ihtiyacımız iki Fransız firması na ihale edilmek suretile temin e-dilmiştir.
İddia edildiği gibi başka firma lardan mubayaa yapılmamıştır.
— TAKSİM Sinemasında
.}•
Bugün matinelerden itibaren
A
((
■ •
t
s
Herkesin göreceği, seveceği, takdir edeceği ve candan alkışlıya-cağı mevsimin en kuvvetli Mısır filmi# .
Goz Yaşlarım
I
Aşkına sadık kalan bir İcalb
Zaferle sona eren
bir aşk
Gönülleri sevgiye bağlıyacak, kalblcri tatlı nağmelerile mestede-cek büyük bir aşlun, ölmez bir sevginin romanı
Baş rollerde: NURULHUDA — BİŞARE VAKİM
Müzik ŞERİF İÇLt ve
KADRİ ŞENÇALR
Şarkı ve gazeller
LEZİZE ÖKTE. NECMÎ KIZA, Lİ TEC (iCNEfcl
s
36 kişilik muazzam saz - 20 kişilik koro heyeti göz kamaştırıcı büyük revü ve bale grupları
Heyecan ve helecanla tekrar tekrar seyredilecek bu aşk, dram ve fedakârlık dolu filmi savın sinemaseverlere tavsiye ederiz.
Bu filmi sinemalarında geçirmek istiyen sayın sinema sahiplerinin TOROS FİLME müracaatları rica olunur.
W
t
■!»
3 — Fiyatların yükselmesinden müstehlik olarak müteessir o’ ı bir de devlet vardır, olunca tutulacak yol ğinden belirmektedir.
İlgililerce ele alınan nular şunlardır:
Muamele vergisine yapılabilecek kolaylıkların araştırılması resini inşaata masraflar üzerinde durularak ekonomik esaslara göre bur lann sistemleştirilmesi lüksten sakınılması, İstihsali arttırmağa matuf olmıyan ve müstacel zaruret ifade etmeyip tehiri mümkün inşaatın geri bırakılması ve ihtiyaçların mali duruma göre bir m-rara konulması hususiyet arzetır.i fen ve umumî karakter taşıyan de*, let mubayaalarının bir elden yani! rnası işinin plâıılaştırılması istihza i vasıtalarının ve bu arada ziraat traktörleri olmak üzere pul luk biçer doger ve sair makinelerin idlıaliııi teşvik için gerekli ini kânları hazırlamak yaş meyva. s?, ze ve canlı lıay’van nakliyatının •. cuz ve çabuk yapılmasını Saklamak mikdan az olduğundan dolayı tevzic tâbi tutulan iplik pacıu lu dokuma çimento gibi bir kısun. devlet sanayii mamullerinin mu-vaffikayetli bir tevzi sish inin sağlanması bunların üzerinde nemle durulan mevzulardır.
Dış ticaretimizle iç piyasa koketlerim ayarlamak bu ara-da gc let daire ve müesseslerinde ça:. ma usullerinin ‘rasyonelleştirUaiesı ’ ve memur kadrolannuı ona göre tertiblenmesi konusu da önemb ele alınmış bulunmaktadır. Bu konu başbakanlıkta kurulan bir komisyonda daha umumî bir şekilce İncelenmektedir. Komisyonun e:* aldığı mevzular şunlardır. Devlet daire ve teşekküllerinde işleri hû kîımet değişikliklerinden müteessir olmıyacak istikrarlı usuller bağlamak. Çalışmalarda asgj.r kadro ile en kısa zamanda en w rimli neticelerin sağlıyaeak olftr. esasları ve usulleri kurmak kadu laıda ehemmiyetli tasarruf imhâr larını incelemek ve teksif etmektir. Bu suretle devlet işlerinin asgarî kadro ile süratli ve kesin o-larak görülmesini sağlamak nıüı:-kün olacaktır.
Her teşekkülün hususiyetine gö re ayrı ayrı inceleme konusu olacak mahiyet taşıyan bu çalışmalar için hazırlayıcı çalışmaları yapacak olan komiteler kurulmak üzeredir. Bunlar en geç iki ay zar tında incelemelerini ncticclendire-ceklerdir. Zarurî olmnan formaliteler lüzumsuz komisyonların kaldırılması mevzuatta topluluk yetkilerde sarahat ve genişlik, ciddî mesuliyet, maaş esaslarında ve me murlann seçim usullerinde hâkim olması lâzım golen prensipler, memurlar için ehemmbTt ve terfih esasları, müteaddit yerde Hioaş ve ücret almak usulü, mütekait me murlann istihdamları mevzuu, görevlerin ve kadroların tesbit şekli. İşleri birbirinin benzeri olanla rm birleştirilmesi imkânları kadrolarda zamanla vukua gelen inkişaflarla kadroların servisler arasında muvafık şekilde tevzi edilmeleri gibi meseleler bn mevzuun şumulü içinde incelenecektir. Bütün bu tetkikler sonunda hazırlanacak e-sasların yabancı uzi’unlaım da tetkikinden geçirilmesi kaıuvlcp-1 ıılınıştır. Bunlar umumi bir kadro kanunile kat‘5 şekillerini aldırtan sonra mağduriyete meyu verilmiyen bîr intibak sistemi^ le mevcud memurların yeni kadrolara geçirilmeleri duşünUlelrilir. ICas yönel çalışma usuliyİr haşfcınacak esaslı tasarrufbria asgari kadrolarda çalışacak memurların terfihi de kendiliğinden sağlarmış o-lacaktır.
Bu beyanatımızla size işlerde tuttuğumuz yolu gösteren bir kaç örnek vermiş bulunuyoruz bu n-rada mesken buhranının önlenmesi ve bu maksadla teresle, çim to gibi başlıca inşaat malzeme nin daha kolay temin uhr.n ; ziraî, sınaî vc malî sahada ah..,, sı gereken kısa vc uzun \ ;• kî 1 -u bö leri de birer birer ıuc*• .‘.c ve neticeye bağlar bağlam o: t.îb bik sahasına kovmak kaıaıındu vız »
u
• •
1*
C.H.P. Divanı’ nın bugünkü toplantısı
Ankara, 5 (Hususi) — Halk Partisi divanı yann saat onda toplanacaktır, Toplantı Halk Partisi tüzüğüne göre normal bir toplantıdır. Ve toplantıda Parti programının tahakkuku için hükümetçe ne düşünüldüğünün açıklanması istenecektir, ı Divanın yarınki gündeminde şu meseleler bulunmaktadır: ı 1 — Taıti ekonomi bürosunun hazırlamış olduğu rapor. Bu rapora gö re bilhassa devletçilikle hususi teşebbüslerin ayrılması için hükümetçe neler düşünülüyor. Genel ekonomi meclisinin bir an evvel kurulması temennisi hangi işler kesin olarak hususi teşebbüslere bırahılmaktadır. Bunların tesbiti ve açıklanması, teşviki sanayi kanununun bir an evvel çıkarılması;
2 — Partinin işçi ve işçi teşekküllerinin kalkınması için programındaki hususların tahakkuku hakkında hükümet ne düşünmektedir;
3 - Parti milletvekillerinin gelecek seçimde %70 şi mahalli teşkilât tarafından aday gösterileceğine göre bu adayların ne suretle ve hangi tevekküller tarafından seçileceği hakkında bir yoklama talimatnamesi ha nvlanması;
4 — Divan Üyelerinden Cemal Ka-zancıoğlunun devlet memurlarının hallcla münasebetlerinin tanzimi hak kındaki takriri ve bu husus hakkında hükümetçe ne düşünüldüğü meşe leleri görüşülecektir. Divan toplantı, ı birkaç gün devam edecektir. Divana hükümet ldına divan başkanı iştirâk edecek ve partinin icraî bir organı olan divanın istediği izahatı verecek hükümet adına divandan direktifler alacaktır.
İlkokulların müfre- l dat programları değiştirilecek ilkokulların müfredat programlarında yeniden değişiklik yapılmasına, M. Eğitim Bakanlığınca karar verilmiştir. Bu da ancak; 938 yılındanberi mer î bulunan i-ki ayrı müfredat programının, yeni öğretim şekline göre uydunıla-ra k, birleştirilmesi ile kabil ola-, çaktır.
Sağır re dilsiz bir adanı dayaklan mı öldü
Fatihte Lûtfi sokağında 3 numaralı evde oturan 35 yaşlarında j Sağır ve dilsiz Emin Tunç adında birisi evvelki gün baygın bir halde kaldırıldığı hastahanede ölmüş tür. Cesedi muayene eden adalet doktoru Kâmil Ünsalan ölünün ü-zerinde yara ve kanamalar görmüş cesedi morga kaldırtmıştır.
Emin Tuncun bekçi Ahmed ta-; rafından dövüldüğü iddia edil-1 mektedir.
} rm* ArfFiço/
MİZAH FIKRALARI ANSİKLOPEDİSİ
Doktorlar, hâkimler, avukatlar, sporcular, avcılar, seyyahlar, sanat karlar, hükümdar ve vezirler, diplomatlar. îıarb, din ve din adamla n, akşamcılar, kadın, aşk, okul ve öğretmen, esnaf, Nasreddln hoca ve Yahudi fıkraları, tasnif edilerek bir heyet tarafından harılanmış olan mizah fıkraları ansiklopedisinin ilk fasiküli çıkmıştır. İçinde ay nca karikatürler ve fevkalâde nefis bir roman vaı dır. 20 büyük sayfada 99 seçilmiş mizahi f^ra ile çıkan ansiklopediyi okuyucularımıza hararetle tavsiye ederiz. Fiyatı 25 ku ruştıır.
Tekel genel müdürü Hüsnü Kor t el hasta
Bir müddettenberi rahatsız bulunan Tekel genel müdürü Hüsnü Kortelin sıhhî durumu son günlerde düzelmeğe başlamıştır.
Kortel. pazartesi günü vazifesinin başına gelecektir.
D. P. Kadırga semt ocağında
• lisan dersi veriliyor
Demokrat Parti Kadırga semt ocağı idare kurulu başkanlığından:
2.2.948 talihinden itibaren bucağımıza bağlı Gedikpaşa semt o-cffğı meccani lisan kurslarına baş lanmıştır. Kayıt olmak istiyenle-rin ocağımıza pazartesi ve cuma günleri saat 20 den itibaren müracaatları lâzımdır.
Ç. E. K. İstanbul merkezi Anneler Kirliğinin büyük balosu
Çocuk Esirgeme Kurumu İstanbul il merkezi anneler birliğinin 13 Şubat 948 cuma giinü akşamı Park Otelde xereceği balo tertip heyeti 9 Şubat 948 przartesi günü saat 11,30 da Serkl Doryanda top lanacaktır. Balonun azami güzel ve eğlenceli olmasına çalışılmaktadır.
INI SABAH
CUMA — 6/2/1948
50 YILLIK TECRÜBE - 50 YILLIK PARLAKLIK
900
12.29
12.30
12,30
13,00
13,15
Demiryolu Demiryolu
Sivas Erzurum 1
Sivas Erzurum 2—7
3
6
35 Liraya
•a gtfirmez gabardin
Hakikî ________
İngiliz Trenfkot pardetültri
ADALET SARAYI İstimlâk İlân ve Tebligatı İstanbul ili Bayındırlık Müdürlüğünden
Sulııatahmed meydanı, Divanyuhı caddesi ve Cebeciler sokağında Adalet Sarayı İnşaat sahasına rastlayan aşağıdaki cetveldel İsimleri yazılı gayrimenkul sahiplerine 1295 tarihli İstimlâk kararnamesi gerekince yapılan tebligatı müteakip bunlardan bir kısmının vaki itirazla rı Belediye Genel Meclisince tetkik olunarak mutcrlzlcre alt gayrlmcn küllerden bazılarının istimlak bedelleri aşağıdaki ccdvelde görüldüğü üzere tesblt kılındığı 18/11/947 tarih ve 233 sayılı kararnameden anlaşılmıştır. •
Bu ccdvelde gösterilen değer baha üzerinden istimlâk muamelesinin yürütülmesi Vilâyetçe onaylandığından alâkadar Hazine adına ferafT verdikleri takdirde istimlâk bedellerinin kendilerine ödeneceği ve kanunun 17 maddesi mucibinde 15 gün zarfında muvafakatlerim bildir meyenler hakkında da istimlâk kararnamesine zeyil olunalı 1/Ara-hk/1298 tarihli fıkral mahsusa mucibince bedelleri (ihtiyaten) yüzde 20 fazlasile namlarına Cumhuriyet Merkez Bankasına yatırılarak kanu ni hükümler gereğince gayrlmenkullere hazine adına el konulacağı ilân ve tebliğ olunur. (1520)
Ada 101 dahili Kat'i istimlâk bedeli
parsel No: Sahibinin isimleri i Lira
2 Evkaf 28560
17 Ahmed Sabri kızı Ayşe Vecize 35705
18 Mehmed kızı Hatice Hüseyin kızı Fatma Nimet 60030
19 Ahmed Sabri oğlu Doktor Mehmed 50745
55 Mehmed Tahir oğlu İbrahim Harmancı Abdurralıman oğlu Mustafa İnce 73215
31 Harem ağaları teavün sandığı 157000
59 Süleyman kı2i Sablha ve Mahfuze, Bekir oğlu İbrahim Etheın 50800
23 Recep kızı Ayşe Karabeyoğlu 10000
24 İzzet Kâmil kız» Ayşe Faslha 5040
Gayrimenkul sahiplerinin tescil muameleleri yapılmak ve lüzumlu izahatı almak için Tapu senetleri İle birlikte Bayındırlık müdürlüğüne müracaatları lâzımdır.
Aynca: Bayanlar içiı 2ö lira satış muhayyerde
Sultan Hamam Dikranyar. jç0- h.jj
Abdurruhman Kalyon
elektrik ©mpulunun evsofını o neon ibu ompulü makla tespit edebilirsiniz, ğınız ampulden emin olabilmeniz için daime Pepe morkosm» tercih ediniz. Dünyccc maruf bu ampul* ler 50 senelik müspet tecrübelerin yüksek eseridir.
yüksek kullan-Alaca-
İst. Borsacının 6/2/948 Fiyatlar»
Londra
Navyorf
Paris
Cenevre
Amsterdaa
Brüksel
Prag
8tokholm
Lizbon
113864
1.3060 ee.38 100.5468
6.3887
5.60 77.8860 11.2495
E9IIAM VE TAHVİLAT
ve
%
%
7
7
7
6
6
6
6
7
7
934
934
941
941
Kalkınma 3
Kalkınma 1
Kalkınma 2 Milli Müdafaa Milli Müdafaa
19.70
19.70
20.64
95.45
95.45
95.45
95.60
20.25
20.90
7.29
7.30
7.30
7.45
8.00
8,15
8.30
Açılış ve program
M, s, ayan,
Müzik: Hafif Müzik (P1,J Haberler, Müzik: Şarkılar (PL) Müzik, Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (Pl.) Kapanış, Açılış ve program. M, s, ayan, Müzik: Operet Parçaları vt Hafif Melodiler (Pl.) Haberler.
Müzik,
13,30 Müzik,
14,00-Kapanış,
17,58 Açılış ve program 18,00 M, s, ayarı, 18,00
İ]k teminatı
Llıa Kr.
n
2730
78
204
81
BİLGİ
hisse ile tamamı
vakıf iki
/
sa
e
Mualh
Muhammen kıymeti Lira Kr.
Bu siyasî mecmuanın 105. ncl vısı cıkır. srr. tavsiye ederiz.
* > . •
I
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
KARADENİZ HATT1
inci
»
»
»
Komedi Kısmı: büyük CEMAAT
iüzum üzerine 6/Şubat/048 Cuma günkü Hopa postası Istan bulda ; 7zŞübat/948 Cumartesi sabahı saat 5.00 de kaldırılacaktır. Bu se fere kalkacak olan (Aksu) vapuru Hopa ve Trabzon postalarım birlikte yapacaktır. (1456)
v/WVWWWW\/^W >Z\z »N/'v'SZAZ sz '✓vz vz^
İmtiyaz sahibi: A. CEMAULDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini fiilen idare eden: Yazı işleri müdürü: FATİN FÜAD — Dizildiği Yer: cY'eni Sabah* mürettiphanesi - Basıldığı yer; (Gün Basımevi»
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE IŞ BAN-KASI’nöaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız y oksa derhal bir hesap açtmmz.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Sah Talebe teın.sid saat J9 da. Pa ! ve Çarşamba günleri 14 de ÇucııK zar günleri 15 de matine; Cumartesi Tiyatrosu.
Devlet Deniz Yolları llınia ı
Birinci Çekiliş: 1MART
Başlık
1
2
8
5
6
Yazan: Şinasi İmre; Telefon: 40409
4STAJ(BUL BELEDİYESİ HE 11 İR TİYATRO! ARI Saat 20 de Dr*m Kıenu:
KÖŞEBAŞI
Yazan: Ahnr.c.
Kudsl Teceı:
Telefon. (2167.
mler Birliği tarafından neş rc-oilen bu değerli mecmuanın 9. ncu sayısı zengin- mündericatla çık tı.
Her öğretmeni yakından ilgilendiren. bu mühim'kültür mecmuasını Duraç öğretmenlere ve münevverlere taksiye ederiz. Müracaat: MualEn-.iez B>rjiği: İstanbul.
MİLLET
I a’yada C, H. P. den
i s t i f a ' a r
EaLkcrir (Yeni Sabah) — Balyanın HacıhÜseyİnier köyünde mevcut) 76 Halk Partili vatandaş C. H. P. j dbn istifa ederek D. P yc ghTnişler-dir. Bu vatandaşların Demokrat Par tiye girmesilc Balya köylülerinin yüz ; de 94 i Demokrat Partili olup böyleco kas'ba la büyük bir ekseriyet teşKii etmişlerdir.
D-ğeı taraftan Eahltesirin Aktarma köyü ’hail:inden ojpp Celâl Dayara yapılan tezahürata görerek C. H. P den istifa ecen vatandaşların imnıhrini biîdh iyorum:
Hü^yİn Alcbıv.k Ali Kemali, Ha-
• *
san Lser, Tabir Çetin, Hidayet To-paK İsmail Gökhan. İbrahim Erinip. Tahh Güler. Ali Çelik, Ali Cengiz, Mehmed Ergin. Kâzım Şengül, Songül.
Konak Oteli Salonlarında
Büyük Saz Konseri
Hamiyet Yüccss
ve 7 kişilik tanınmış saz heyetinin İştira kile Bu akşam saat 20 den itibaren Kasalarınızın evvelden tutulması rica olunur.
Telefon: 44778
Mahur faslı
(Ba^tara/ı 4 ilncüds) j i edemedik. Bu eseri çok çok yüksek hânenlerden I hiç birinde bu ifham be-; Akile Artun şarkısında da
nl
ğinî tâyir
J0H.1 lir, K \ f
uiDİpdim lâgatini görmedim. 3evki Beyin Hicaz öyle :(ıı.
Kadirşinas halk
kân her esen okuyuşunda bir alkış tufanı jlc karşıladı. Âkile Artun en son olarak Karcığardan: Elimde iken senin gül
değerli san’at-
Ela gözSUm süzülsün
penbe destin, çeşm-i-mestin. tiyatro
şaıkiEiın okuduğu zaman alkıştan yıkılıyordu. Akile Artun hakkımla en samimî takdiri Türk muBİkibiııin âşıklarından Cerrahpaşa hasta hanesi baş hekimi Doktor Eçaddcn dinledim:
— Azizim, dedi. Âkile hanım o-kurken eter için hiç bir endişem
|]l Gjufck-ın& huzur içindedir!
- Âeizar.e arzedeyim:
Ytısvf-es-Sal(afi...
■ Yâni Vali-i Iıak?.. Anlamanız geç oldu muhkem oldu, Evet,
Haccâc ib-
ama temiz
İrak valisi
ve
Haccâc ’ım. Yâni astığı astık, kestiği kestik olan Haccâc-ı-Zâlim!.
Arabi’nin yüzünde şafak atmış, benzinde kan kalmamıştı. Şimdi ne yapacak; herşeyden aziz, baldan leziz cânır.ı nasıl kurtaracaktı. Bir şeyler söylemek istiyor, söyliycmi-yordu. Adeta .illi tutulmuştu.
— Ha, ha, ha. hac, hac, hac, câc!. diye kekeledi.
Haccâc, herifin kalb durmasından Ölmemesini sağlamak için:
— Müsterih ol, dedi. Şimdilik öldürtmek niyetinde değilim. Ben, yakaladığı fare fle oynıyan bir kediye benezrim. Pençei kahrıma düşen fareyi dilersem öldÜıÜrÜm, dilersem kaçmasına fırsat verip kaçırırını.
—Kaçmasına fırsat verilen uir fare yaratılmadığıma pişmanım.
— Bu derece Umidsiz olma, Belki
llskudarda Selam! Ali mahallesinin
Sebilci sokağında yeni 46 taj 15
No. lu bahçeli evin 54/120 hissesi.
Usküdarda İcadiye mahallesinin Es kİ çifte Büyük Kavak yeni İmam Galip sokak 44 No. lu 63 metre kare arsanın tamamı.
Üsküdarda icadiye mahallesinin es
ki Kayserilloğlu yeni Makastar so kağında 24 kapı No. lu 143 metre kare arsaınn tamamı.
Yukarıda yazılı bir evdeki vakıf
satış müddeti on gün uzatılmıştır, ihalesi 10/2/048 Salı günü tedir.
isteklilerin nüfus hüviyet cüzdanlarlle müdürlüğümüze müracaatları (1469)
4 EV, 4 ARSA
89
arsanın saat 15
Giyim Eşyası Tedarikinde Hakikî Kolaylık
«SAĞLIK GİYİM EVİ » toptan satışlarına birde parekende kısmı eklemiştir. Resmî Daire ve hususî müessese memurlarına | TAKSİTLE de satış yapılacaktır. En teiniz malzeme ve İşçilikle hazırlanmış erkek ve çocuk elbiseleri, paltoları, pardcsülerl, trenç kotlan, gömlek ve pijamaları, kadın manto vc trençkotları, halkı imza birinci elden yapılan satışların bütün faydalarım sağlamaktadır.
Mısır Çarşısı Kapısı Yanında
Fındıklıyan Han No- 18,19
Yeni Sabah ın
İLAN FİYATLAR»
maktu olarak sayfa»
»
»
santimi »
>
>
»
Kr. 150ü
500
400
300
250
150
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1! EV, i ARSA ve dolgun ikramiyeleri ..
Müzik. Radyo Dan Orkestrası, Konuşma,
Müzik: Şarkılar M. s, ayarı, Haberler, Geçmişte Bugün,
18.30
18.45
19,00
19,00
19,15
19,20 Müzik: Yurddan Sesler
19.45 Müzik: Radyo Senfoni Orkestrası,
Radj’o Gazetesi, Serbest Saat,
* ILfıuUk • ----------
t
Konuşma, Müzik: Karışık Şarkılar, Konuşma: B. M, M, Saati Müzik: Dans Müziği (F1.)
20.15
20.30
20.35
21.15
21.30
22.00
22.15
22,45 M, s. ayarı,
22,45 Haberler,
23,00 Program ve Kapanış,
Hesaplarında altı yuı hrudur lazla parası bulunanlar her beş yüz liraları için çekilişlerde ajfn bir kur a numarası alacaklardır. . , . . *
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için rengin ikramiyeli çekiliş.
Soldan Safa:
1 — Ele geçen; 2 — Alışık, BİJ Peygamber; 3 — Fransızca kadın, işkence; 4 — Beyaz, En ’niiyük karı hayvanı, Nota; 5 — İsyan eden, Ek mek yapılır; 6 — Rumca bir, Tol değil; 7 — Tavuğun en tatlı eti, G. da; 8 — Hem ayıltır. Hem bayıltır Kara parçası; 9 — Gidi? gelrşı iniler İçin kullanılır), Tersi tavladı lâzımdır.
Yukarıdan Aşağıya:
I
1
Aşk - Macera - Tarih
F Z. k«ı• ytıu«41
sph böyle talihli bir faresin de bundan haberin yok...
— Allah yardımcım olsun!
— Bu duaya ikimiz de birdoıı âmin diyelim.
— Amin!
— Amin, yâ Muin!
Ârâbî tir tir titriyor; Haccâc ise kıs kıs gülüyordu Az evVolkl hâkim mahkûm, mahkûm ise hâkim olmuştu.
Haccâc, yetişmiş olan anketlerine:
— Bu adamı sarayıma götürün, dedi. Fakat kendisine kötü muamele etmeyin; hürmette bulunun. Em-rettifilm zaman huzuruma getirir»
siniz.
Askerler, bittabi, bu emri derhal yerine getirdiler.
Haccâc avdan dönmüştü. Nefis ye mekler hazırlanmış; sofralar kurulmuştu. O gün yemeği devlet erkâ-nllo birlikte yiyecekti. Arabi'nin de getirilmesini emir buyurdu.
Biraz sonra yemek salonuna dahil olan Arâbî.
rel(:
— Essel&ırrtl Emir!
Diye selâm v« cevab verdi:
— Ve aleykesselûm yâ AıAbî! Gö
yerlere kadar eğile-
aleyke yâ eyyühel-
rdl. Haccâc, gülerek
Tefrika No. t ICv
iliyorsun ya. ben senin gib. -
&lınayıcılardan değilim. Taam .ena vÜİ eder misin?
Ârâbî ezilip büzülüyor, çilerim c-ğuşturuyordu:
— Taam şenindir yâ Emir: icazet verirsen eklederini.
Ve Haccâc’m müsaadesih* ‘ »L: ya oturdu. Besmele çekereV yen vğ-başladı. Yemek esnasında şübhıH şübheli Haccâchn yüzüne baki :
— İnşallah yemekten sonra zuhur edecek şey şer olmayıp haynr olur.
— Henüz belli değil,yâ Aibt>
f» (l-
— Herhalde birşey düşünmüş, bir S'Brar vermişsinizdlr.
— Ben kararlarımı düşünerek ver zr.em, ansızın veririm.
— İnşallah, ânî kararınız hayırlı olur.
— Allah bilir bunu... Sen şimdi zarnını doyurmağa bak..
Bu cevab Üzerine Ârûbi’nin yüreği ciz etti. Haccâc da diğer dâvet-J.lere dönerek sordu:
— Ava çıktığım gün bu adamla benim arrimda geçen maceradan haberiniz var ini?
Ârâbî. her tehlikeyi göze alarak liflerlerinden evvel cevab verdi:
L-, Allah seiiî ıslah etsin yâ Emir
—- Niçin ey Arâbî? Şimdi sana no yaptım?
-1— İkimiz aras nıbı geçen ve ara-u.ızda b’T sır olacak kalması lâzım ı ♦ ic ı jj;,:. ( ı.ıvı halkalarına ifşa et jut k size yakısr.r r*e **
1 — Portakalı meşhurdur, Man. tıksız; 2 — Rabıta, Ute ıaynen); S __Harçta lâzımdır, Denizden çıkan ve inciye benziyen kıymetli bir ine tâ: 4 — İsim, Son ıFrancizca). Nota; 5 — Sonuna (Z) ilâve edilirse enfes olur, Su;.6 — Büyük, İlâve; 7 __ Mısırın yegâne nehri, Ayakka
bı vurmasından peyda olur; 8 g__ Eski İrak kavrimlerinden, Tar
zanm maymunu; 9 — Sonuna (D) gelirse merd olmayan demektir, CD ve .
' EVVELKİ BULMACANIN HALLUDÎLMİŞ ŞEKLÎ -
1 2 3 4 5 6 7 8 9 B İİR İ T A NiY A 1 !LİA'N'~S Z|E A B RÎAi Zi I lYİE^İS-İ AİH' AıM A ■ Y AIR İIB.E KA B
J r
4
9 d
I
k
4
(Devamı var}