10
9
fl
KURU$
Atr«.
)
ABONE TtirMyc Senelik 2600 o aylık ısoc 3 ay(ı(( soc D aylık 300
BEDELİ
Eeneb) €400 Kn
B900 »
TOOC »
OOO »
İdare; Nuruosmonlyt No- VJ Tel edreel: «YENİ SABAH, İSTANBUL-Telefon: W8ö
SAYISI HER YERDf
lonbirinci ¥ı] [ Nce ö342 I
SAU
8
HAZİRAN

3 Her Gıün^z

fa
Buğday İhracı
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFİİYiZ
% J x . jı . - .— — ■ ı- --ı~ _■ m - - - -- — —
işinde Receb Pekerin Mes uliyeti
A
sükût etmıyeceğııu
■B?5
r
i
• i
)1
s
-■
r

•• i.
-)


(
Peker Buğday ihracına aid hâdiseleri bütün teferrüatile açıkhyacağmı bildirdi
Eaşbeikan Basan SuÂa
Buğday ihracında itham olunan sabık Ticaret Bakanı Atıf İnan kü oturumunda müfettişler rapo-hakkmda Meclis tahkikatının açılıp açılmaması hususunu müzakere eden B. ‘M( Meclisinin cuma gün ru okunmuştur. Raporda o zamanın Başbakanı Receb Pekerin do ismi geçmekte ve bu işde kendisi de mes ul görülmekte idi.
Yine raporda ihracın lehinde bu îundugu kaydedilen Receb Peker-den bu hususu aydınlatması isteneceği belirtilmekte idi.
Bir müddetdenberi şehrimizde istirahat etmekte olan Receb Pe-kere, bu hususta bir muharririmiz tarafından şu sual sorulmuştur:
— Buğday yolsuzluğu tahkikine memur edilen müfettişlerin hazırladıktan ve tahkikat ra
a
Receb Pıker Başbakanlığı zamanında r(ıoyo fa konuşurken.
Savunma Bakanlığına da şimdilik Başbakan Haşan Saka vekâlet edecek
Mecliste okunan
«la., sizUh _ iniz. Bu rtEamlar hak h veya haksız olabilir. Bunlara karşı cevab verecek misiniz ?v
(Devamı Sa. 5. Sü. 7 de)
Haberleşme Konferansım terkeden Hüseyin Cah'd ve Falih Rıfkmın bu hareketleri hakkında Dışişleri Bekanı izahat verdi
Ayrıca İşçiler nEen’cIcKİ üzerinde «ie «I kSt te ve işçi erin lıi&aşaye^i istendi

Kime ve nasıl itimad ?

Saka kabinesi, buıjunlıu lıal l e manzarası ile, artık itimad kazanmak imkan « m( -im-limlen mahrumdur. Bahusışs kı Medıs Aid tnnn vc yûr6m haldanda tahkikat a(llmasma t^rar uerdıkten sonra, lıaldannda tahkikat aedacak zevat ile iş birliği etmiş kimselerden terekküb eden Haşan Saka kabinesi hâlâ iş başında nasıl kalabilir?...
gelen haberler arasındadır. Saka hükümeti, Parti Gru-güven reyi aiır mı almaz Bu ciheti tayin edecek kim-
Halk Partisinin Meclis Gru-pu, bugün toplanarak, ir-tikâb, irtişa ve suiistimal serisinin konuşmasına devam edecektir. Ayni zamanda o tartışmalar sonunda kabinenin (truptan i-timad reyi istemek niyetinde olduğu da Haşan punda mı?...
seler partiye mensub milletvekilleridir. Fakat memleketin şimdiki heyete arlık itimadı kalmamıştır. Bunun sebebi de açıktır.
Kabine, hayatı ucuzlatmak, gerim zorluğunu azaltmak, tasarruflar sağlamak, Demokratik gelişme leri hızlandırmak gibi maksadlarla İşbaşına geldiğini iddia etmişti. A-radaıı on aya yakın bir zaman geçtiği halde bu hedef ferin hiç birine varılmak şöyle dursun o istikamette ufak bir ilerleme bile olmamıştır. Hayat yükü bilindiği gibi gayet ağırdır. Fazla olarak ticaret ve iktlsad alanında bir durgunluk başlamış ve halk açlık ve sefalete düşmüştür.
Bu kabineye millet nasıl itimad edebilsin ki Büyük Millet Meclisi kürsüsünde bir mebus balkın yediği armud unundan yapılmış bir halitayı teşhir etti. Faik Ahmed Barutçu, derhal yerinden fırlıya-rak böyle bir vakıanın olması ihtimalini inkâr ve hamuru gösteren milletvekilini adeta yalancılıkla itham etti. Fakat İddiayı ileri süren zat görüşünde ısrar etti; mahallinde tedkikat yaptı ve bir kaç gün sonra kanaatinin teeyyiid ettiğini yino Meclis kürsüsünde tekrarladı.
Hükümet adına konuşan Başbakan yardımcısının, İşi idare etmek İçin, bol keseden umumî bir tehzil) yaptığı sabit oldu. Fakat aralıkta kendisi de hastalandığı İçin mes’-elo fazla derinleştirilmedi. Şimdi unııınıi efkâr Meclis kürsüsümlekl açık bîr tekzibi bir l(ac gün sonra fiiliyat ile yalanlanan bîr heyete nasıl itimad edebilir?
Ekonomi Bakanı Meclîs encümenlerinde bir fakım demeçlerde bulumıyor, bülbül gibi koınışoyor. Mes’ele Büyüle MİHet Meclisi huzu-
rıu)» geliyor. Bir milletvekili komisyondaki hükümet görüşünü naklediyor. Başbakan yerinden haykırıyor: (Bir Bakanın kabine adına konuşmağa salâhiyeti yoktur». Reis He âzası arasında ahenk olonyan böyle bir kabineye mi iti-nıad edelim?
Aynî kabinenin Maarif Bakanı bir din kitabı yazdırıyor; bu eserin yanlış fikirlerle alûde olduğu Söyleniyor. Başbakan şahsen böyle bir kitabdan teessür duyuyor. Maarif Bakanı da Başbakana karşı küçük düşüyor. Bu durumdaki bir kabineye mi itimad edilsin?... ttıf İnan işi tahkik ediliyor. Maliye müfettişleri rapor veriyor. Bir de bakılıyor ki Millî Müdâfaa Bakanının da adı hıı rapora kanş-
Eski Rumen Kralı Mişel
-----o-----
Evlendikten sonra İstanbula gelecek
Ankara, 7 (Hususî) — Burada söylendiğine göre yakında Atina-Ja evlenecek olan eski Kumanya Kralı Mişel ve müstakbel karısı i Prenses Anne Atinadan uçakla ls-tanbula gelecekler ve ağustos sonuna kadar Tarabyadaki Konak otelinde misafir kaldıktan sonra (Devamı Sa., 5 Sü., 5 de)
mış... Haydi bir istifa... Bu kabineye n»i itimad edelim?...
Haşan Saka kabinesi, bugünkü hal ve manzarası İle, artık itimad kazanmak imkân ve meziyetinden (Devamı Sa.,1: Sü., 4 det
Ankara: 7 (Hususî) — Meclid bugün saat 15 de toplandı.
Gündeme geçilmeden evvel, harice ihraç edilen hububat mevzuuna adı karışarak istifa etmiş bulunan Millî Savunma Bakanı Münir Bilgelin yerine Millî Savunma Bakanlığına Başbakan Haşan Sakanın vekâletinin tensib edildiğine dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi okundu ve bundan sonra gündeme geçildi.
İşçiler meselesi
Çalışma Bakanı Tahsin Bekir Balta, Denizli milletvekili Hulusi Oralın iş kanununa bağlı iş yerlerindeki işçi ücretleri, işçilerin sağ lığını koruma ve iş emniyeti, kalifi ye işçi, işçi elleri, iş kanunile il-
Ankara, 7 (Hususî) — C. H. P. M) eJ!'S grupu yarın toplaııacakt'r. Eu toplantıya şehrimiz siyasi ınalı-filk rinde büyiik ehemmiyet veril-nvkt( »lir. Bilindiği gibi, yarınki gıuı: toplantısında iki mühim me-Hflt görüşülecektir. Bunlardan biri irtikâb ve irtişa ıncvzıuı, diğeri d Toprak Ofisle yapıldığı iddia ohuıan yolsuzluklardır. Bu mevti- [ da söz nlme 15 milletvek.ii t^Jıa vmdıı. Bu cihetle yarınki toplan-1 tının da hararetli ve tartışıaaii gc-cec-ğ' şimdiden tahm:n oionmak-tadır. |
Diğeı taraftan bu müzakereleri ( ■r.ıtçalüb hükümetin gnıpt&n gü-v u oyu istemea beklenmektedir. Bt takdirde hükümetin durumu ya . ı- .,r!b . denütlAİ-r
)‘»)ınnnxQ ismi edeceğine ve ya kında tadilât yapılacağına dair .şayialar t ırgtm de devam etmiştir. Bııpiıs çıkan rivayetlere göre yeni kabine Ali F- ad Cehesöyun başkan lığında kurulacaktır. Diğer bir ri-va- ete göre de Haşan Saka
(Devamı Sa. 5. Sü. 7 de)
•'j
Bir v e r g i | teklifi ve akisleri
250 bin liralık serveti o-lanlardan vergi alınmasına dair teklifin kabul e-dilnıiycceği anlaşılıyor Ankara: 7 »Hususî) — Dr. Fuad Umajın 250 bin lira ve daha fazla serveti o-larlardan bir defaya mahsus olmak üzere kazanç vergisi alınması hakkmdaki alâkah komisyonlara yerilmiş îte de ahvale vâkıf olan zevatın tahminlerine göre hu teklifin hükümetçe ve komisyonlarca kabul edilmemesi kuvvetle muhtemeldir. Varlık vergisi tecrübelerin-(Devamı 3 üncüds;
teklifi
gili kanunlarda yapılması ... uri olan değişikliklere dair dön söz-
(Devar/u Sa. 5. Sü. i de.'

•s
•-
X
Türk Polisine verilmeli
M

t1
Millî Piyango
n&afafiı çekilişte 1(MI b|n lirayı 0757ta numaralı Mflet kazandn
Millî Piyangonun 7 harizan lt3 gidesi dün saat 13 30 da Ankara Halkevinde çekilmiştir.
İkramiye kazanan numaralan okuyucularımıza aynen bildiri -yeniz:
(Devamı) Sa., 5; Sü., S de
Filistine gidecek Rus askerî müşahidleri

Diğer ilgili kuvvetlerle beraber Rusya da Filistine askerî müşahidler gördür hazır olduğunu resmen açıkladı
• I1
ege
Lake Successe: 7 (AP)
L;aKe successe: 7 (AP) — Eu gün RRusya Filistine askerî mü gahitler göndermeyi teklif el -miştir. Birleşmiş Milletler nezdin deki Sovyet temsilci heyeti söz -etisü basına verdiği beyanatta ez cümle şunları söylemiştir:
Birleşmiş Milletlerin Filistin deki arabulucusu ile mütuareke komisyonunun askerî müşahit -
ler seçmekte oldukları bildiril -mektedir. Bu itibarla Sovyet ler Birliği de, Filistin işlerde doğ -rudan doğruya ilgili diğer bazı devletlerle birlikte kendi müşahitlerini göndermeğe hazırdır.
Kudüs Savaşı
Kudiis: 7 (AP) — Bu gece Kudüs savaşı yirie bir topçu düel (Df vanıı. Sa., 5; Sü., 6 da
karneleri
bugün dağıtılıyor
İmalâtçılara şeker nasıl tevzi edilecek?
Şehrimizde haziran ayına aid şe-fccı kalelerinin tevziine dün sabahtan itibaren başlanmış ve Belediyece ilk partide kaymakamlıklara 500 bin karne gönderilmiştir.
Karneler, Dağıtma Birlikleri tarafından halka tevzii lâzım gelirken birliklerin başarısızlığı nazarı itibara alınarak karnelerin halka mnhtarlarca dağıtılması uygun gö rülmüştür.
Kaymakamlıklara yapılan bir tâ ®û(di gereğince muhtarlar, karne-

leri dağdırlien halktan ücret âlâmı yataklardır.
Karne tevalinde gelir sağladığı tcjjbit olunan muhtarlar hakkında adlî takibat yapılacaktır.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re kaymakamlılılarea tesbit olunan bayi bakkallara şeker tevziine bu Babahtan itibaren başlanacak ve halk ancak istihkakı olan bir buçuk kilo şekeri yarın alabilecektir.
İlgililer, karne tevalinin çarşam. (Devamı 8a., 5; Sü., 4 de)
Hâdiseye tesadüfen bir Amerikalı Kolisin de girmiş olması, kendisinden istiiade bakımlımdan bir kıymet ifade ederse de Polisimizin muvaffakiyetini h’çbir zaman küçültemez
I
Haziranın beşinci cumartesi günkü sabah gazetelerinde (Associated Press) Amerikan ajansından aldıkları bir haber çıktı. Bu haberde Mister (George H. VVhite) a-cındaki bir Amerikan polis hafiye-'V / Xz Kz \Z
I
sile işbirliği yapan Türk zabıtasının büyük bir eroin kaçakçılığı şebekesini ele geçirdiği ve bir mil yor dolar kıymetinde uyuşturucu maddenin müsadere edildiği bildiriliyordu. tınını 5 incide)
AKVİMDEN BÎR YAPRAK!
i
Haşşşöyle!

/
Yeni tip ekmek İmali
Bu hafta başlıyor
ni*.beli
yüzde 70 olac;;.k
Aylardır arpalı ekmek yiyen İstanbul halkının sabıı-sızlıkla beklediği haber, nihayet tahak-(Devanıı Sa., 5) Sii», 4 de)
azotelerin birindo dört beş satırlık bir haber okudum; Ziraat Bakanlığı biri orman diğeri ziraat olmak ü- 7^
zero İki mütehassıs getirmeğo karar vermiş.
Bu kararın isabeti hakkında ne döşek azdır. Zira meınloketin hayat kaynaklarından olan bu iki mühim varlıktan —gücümüze gitmeson— istifa-do edemiyoruz, neden istifade edomi-yoruz? Ne bileyim... Daha doğrusu söylemeğo dilim varmıyor.
Sıkılıyorum; dünyanın yapmış en zoki milletlerinden duğumuz haldo mülkimizdo raat ve orman işini bir türlü odomeylşlmlzin aoıklı noticesi sında hüzün duymamak elimizden gelmiyor.
Yapamadık, yapamıyoruz vo yapa-mıyacagız da anlaşılıyor olacak ki ya-pabiiecehlerino kanaat getirdiklerimizi memleketimizo dâvete karar veriyoruz.
Açıkça söylemek lâzım gelirse tarz-ı* muhal olarak bon bu ilimde no kadar kuvvetli mütehassıs olursam olayım,

4
harikalar biri oi-şu zl-tanzıın harşı-
gelecek olanların mevkiinde bulunmak İstemeni. Çünkü bızdo ziraatı esaslı surette ıslah cylenıeklığin dünyanın . - A \ 071 İşerinden bı-
Ml jrx v ) rı ocuğuna kailim. __________ __ } Neresinden başlıyaca-ğız? Nerede bitireceğiz? Zira Ziraat Bakanlığı mevkiine gelen zevatın her birisi bir türlü icraat, tesisat yaptı. Bugün zenci saçı gibi karmakarışık halo golon orman vo ziraat meselden arasında pek güzel pek verimli müesse selor do vardır. Fakat onları sarıp sar mahyan, akamete uğratan çapraşık işlerden kurtarmağa imkân olmadığı için mevoudiyetlerl, faydalan, mahdud bir daire içinde kalıyor... Beklenen ve üınid edilen menafi oldo edilemiyor.
Birbirine girift olmuş bu güçlükleri açmak, yoluna koymak ve hepsini mem lekete faydalı bir hale gotlrmek kolay •S midir?
Sonra yino o hâvadisln İç kadar momleketfml.««nmış v^\^’)nıan tesislerini vo ziraar*____
miş olan İsveçli mütehassıslardan na bahis var.
Bunların hatırladıkları ilk ra-' Lütfen sahifeyi çeviriniz)
ay
I
Td fiez-
3

BAYTAS M
7 B N ! S A B A H
••
haziran !)ih



I “ _






'
, ,__■ ____ . __________
Yazan; Profesör Kenan Öner
— —
Oa kuruşluk basit bir Iıukuk ve ticaret dâvasilc en hafif para cezasını istilzam eden alelade ecza dâvalarında bile bitaraflığın şiibheli görünmesi halinde hakkı kazaya sahib bir hâkimin reddine cevaz veri; lir ve bu cevaz hakemlere bile işmal olunurken böyle milyonlar dolusu bir milletin hakkı hâkimiyet vo intihab serbestisine taallûk öden ve binnetice devlet ve milletin hal ve âtisini alâkalandıran hâdiselerde bunun aksine yürütülecek mülalcanın isabeti çok şiiblıeli bir mahiyet arzeder. ,
Şurası da unutulmamalıdır ki bütün kanunlar milli ihtiyacın ifadesidir. Ve normal hallerin icabına göre yapılır. Böyle tabii vakıalara nazaran kabul olunan hükümlerin fevkalâde hallere sirayeti,
mevzuunıuzda olduğu gibi, daima aksi neticeler verir ve bir kanunun sûkit kaldığı hâdiseler mutlaka ibaha mânasını tazammıın etmez. Çirkin de olsa, bunu bir misal ile izah etmiş olmak için diyeceğim ki, ceza kanunlarında anasile birriza zina fiilini irtikâb eden evlâd için cezaî bir hüküm bulmak mümkün değildir. Fakat bu fiilin yabancı bir kadınla cebren, hattâ evli birile rızaen yapılan mümasil fiillerden şeni bir mahiyet arzettiği halde Kanunun sakit ımlması bu ahlâksızlığı tecviz ettiği için değil, olsa olsa bu kadar muazzam bir rcdaatıu insanlık fıtratına uyabileceğini vazii kanunun hatıra getirememesinden ileri geldiği muhakkaktır. Bunun gibi fırından bir dilim ekmek çnlan-lar bile ceza tehdidi altında bulunurken gerek Anayasamızda, gerek diğer kanunlarımızda yer almıyan bu oy ve vicdan hırsızlığının önüne geçecek hükümlerin bulunmaması veya usullerimizde bıınıı gereği gibi izhara lıâdim olacak yolların gösterilmemesi de ibaha mânasını ifade etmekten çok uzaktır. Nasıl ki temas ettiğim şekilde bir zina fiilinin teakubu anlaşılınca bu kepaze fiilin de ceza tehdidi altına konması zarurî ise, her çeşit intihap işlerinde, gittikçe tekâmül eden bir ihtisasla, teakup edeceği —bu günkü zihniyet karşısında— tabii ve muhakkak olan seçim fesad ve rezaletlerinin önüne geçecek teminatı bu günden arayıp bularak kanunî mevzuatımız arasına sokmak zurnanı da çoktan gelmiş ve hattâ geçmiş bulunmaktadır. Böyle yapılmadııcça memlekette Demokrasi ve millet iradesinin teessüs ve inkişafı şöyle dursun, po-Iigarşinin en elim ve kötü tesirlerinden milleti kurtarmak ta kabil olmaz. Velev ki istenildiği kadar hüsnüniyet iddia ediledursun...
Fikrimce böyle fevkalâde haller vukuunda gidilecek cıı kestirme ve en emin yol intihab çevrelerinde tekrar seçmenlere mtitecaal'edilerek ilân edilen milletvekilliklerinin kendileri taralından seçilip seçilmediği hakkında bir sual sormak ve’ bu çeşit bir Plebisit ve baş vurmaktan ibarettir. Kendi mebuslarından şübhesi doğru ve dürüst insanlar için bu yola gitmekle korkoeak savvur edilemez.
Bu usul, biraz daha masraflı ve belki biraz da vakit
edecektir. Böyle de olsa ve haklarındaki tsnadlar bir dedikodu mahiyetinde kabul edilse bile millet iradesinin tam kudret ve salâhjyetli birer mümessili olan milletvekillerinin koca bir intihab devresi içinde şaibeler altında bırakılmasından, her halde evvelkiler kadar da prestiji kal-rnıyan bir meclis ve lüzumu kadar otoriteye itimada sahib görülmiyen bir hükümetle memleket idaresinde ısrardan çok ehven bir tehlike teşkil edeceği aşikârdır.
Böyle bir şeyin veya benzerinin tatbikine başlamak için mevcud kanunlar araşma gömülerek bir hüküm aramakla geçirecek vakit te kalmamıştır. Buna imkân verecek bir hükmü kanunlarımızda bulamazsak yeni bir yüküm ilâvesile bu netice pek âlâ temin olunabilir. Nihayet yapılacak şey Anayasanın değil, iç tüzüğün ihtiyacı kavrıyacak bir hale getirilmesinden ibarettir. Bu tüzüğün 232 İnci maddesinde gösteril diği veçhile bunun tâbi olacağı merasim evvel beevvel Teşkilâtı Esasiye encümeninde tedkik olunduktan ve kanunların müzakeresi usulüne .l • fikan Mecliste müzakere ettikten sonra karara bağlamaktan başka bir şey değildir. Hattâ, istisnaî olarak, bir defa müzakeresi kâfi olduğu gibi ilâna da muhtaç değildir.
Referanduma bulurunıyan Lir sebeb ta-
ziyanını intaç

(Devamı var)
OKUYUCU
mveşt


I
(
• J 4
J(
r»j
■t
ıe)£

R-.
' * H
•) y*



f

• 1 ' *v**
(Baştarafı 1 incide) por dilimizo terecine ettirilmiş. İsveç-i icr asıl büyük raporu İsveçten gön-aeresekiermi söylemişler.
Sunu da biraz acaip gördük. Yoksa Yüz yüzoen utanır!» derler. Raporlarında belirtecekleri hakikatler biraz bizi incitecek kadar acı mı? *
Şimdi Uo Amerikalıları dinliycce^iz. Bakalım ne diyecekler?
Yalnız bir nokta var. Amerikalılar acaba hangi aylarda memleketimize geiip incelemelere başlıyacaklar? Ve bu tetkikat İstanbul vilâyetinin 3Ana-dolu sahilinde de yapılacaksa hükümet derhal tedbir ^alarak harman zamanında çiğnenerek sıska atlarla çektirdikleri dügcuîeri ortadan kaldırmalıdır.
Çünkü 1048 senesinde Türkiycde b(jyK) dünyama ancak en geri kavim-lorinde yapılan tarzda harman yapıldığını görürlerse öyle zannederim kİ teikikatı ı merikayaudönerier.
Onlar bu şekil ziraatın ^Kltâb-pmu-kaddes» de Âdem, İdris, Nuh, Hûd
gibi insanlığın ilk yaradılış devrelerinde gelen Peygamberler zamanında mev cud olduğunu okumuşiardır. Biz do bunu göçürlerse son derece şaşıracaklardır, Bu Kibarla onları hayret yüzün den hasta etmemek veya kaçırmamak çareoini şimdiden düşünmek ioabey-* »ter.
Ormanlara gelince: Omar için de isveçliler gibi Raporu memleketten gön dercimi» diye kaimp gideceklerinden (Çekiniyorum.
Fakat no olursa olsun... Bir ümid-dir... Buyursunlar bakalım!
& Mehlika, İstanbul yakasında E-S nıinönü, ‘Bahçeltapısı, Divanyolun-| dan. gayri hemen hemen hiç bir tefi Tafı; bilmezdi. Ayasofyayı, (Sent g -Sofi), 'Sultanahmet! meydanını (Obelisk) in bulunduğu (plaa) Divanyolunu (Kölen brüte)

TomizHk işleri müdürlüğünün dikkat nazarına
Fatihte, Mııratpaga ına hailesinde Hipdhi etendi so kugında oturan Şükrü Ok yar adındaki okuyucumuz dil(or ki:
« — S^)ahi efendi sokağı eskiden beri pislik ve çöp lüklerle (foludur. Buna rağ men çöpçüler tarafından ilımal edilmektedir.
Bütün mahalle halkı, so kağnı pis olduğundan do -layı mahalle muhtanua şi kâyet etmiş fakat muhtar işlerinin çul’chrğu.mt baha ne ederek ııtahabehnln bu şikâyetime ISİlk&yd kalmış tır.
Bu şikâyetimi^n, îlİRîll makainla.mil dikkat hazarı na kontıllma jinı; rtoa ederiz.»
Fendik BeMıijffl töeisi nin dikkat nazarına
Islanbuhın yegâne »ay fiye yerlerinden biri olan pazar günleri pazarı bulunan ve halkın kolaylıkla pilâj ihti yacını temin eden Pendiğ’in Dutaltı ve Köşk dibi plâj yerinin kumları bazı motor ve kayıkçılar ta rafıudan gece vc gündüz a lınarak İstanbul Kâğıtha ne tuğla sahiplerine »atılmakta okluğu öğrenilmiş tir .
-Kalhuki, bıı gibi plâj yer lerine hariçten kum celp edilerek dökülmekte iken, İstanbul belediyesi tarafından bu kumların harice şevki için eşhasa ruhsat verildiği de öğrenilmiştir. Alâkalı makamların bu. hususta nazarı dikkatlerinin çekilmesini Pendik hal kı namına rica ediyoruz!
Pendik Karanfil sokak 20 Numarada Hakin Karabel
I?






Sağlık müdürlüğünün bir tavzihi
I
I
7 Mayısta, sağlık merkezleri ihtiyaca yetmiyor başlığı altında yayınladığımız yazıya Sağlık Müdilr-’ lüğünün gönderdiği cevabı aynen neşrediyoruz:
(— Gazetenizin 7 Mayıs 948 ta-. rih ve 3310 sayılı nüshasında; İstanbul Sağlık Merkezleri hakkında (Sağlık Merkezleri ihtiyaca yetmi yor) başlığı altında intişar eden yazınızda Sağlık merkezlerinin faa linetlerinin talıdid edilmiş olduğun • öan şikâyet edilmektedir.
Bundan çok evvel tamim edilmiş olan Sağlık merkezleri muvakkat talimatının 7 nci maddesinde; mın ’ takalarına köy ilâve edilmiyeıı ve ziyaretçi hemşire, vesait veriliri- [ yen Sağlık merkezleri içlıı bir ka-vıd varsa da bu, merkezlerin bulun

ûuğu Belediye hududlan icğnde o-turan vatandaşların fiş sistemine alınarak takibi ve hudud dışında vukubulacak müracaatları da polik
linik defterine kayıd suretile teda- gûna tamim yapılmamış olduğu vi etmek lüzumunu tasrih etmektedir.
Kadın oynatmak
AO 04» T| ff» (1
yuzunden cinayet
Üç sarhoş Sulukulede “Güzel Roiya*, oynatmak isterken birbirlerini vurdular !:I(aragumriikte Tekke sokağında
Ot ıımnarada oturan Mehmed ile evm semtte oturan Cemal, Kemal ve Mustafa evvelki akşam kafaları iyice çekip saıhoş olduktan sonra kadın oynatmak maksadlle Su-lulıuleyo gitmişlerdir.
Rodya isimli bir kadının evine girmek tötemişler, fakat kadın kapıyı açmak istemeyince de bağırıp çağırmağa başlamışlardın Bu carında kadının komşusu kahveci Zl-yneddin ile Behçet müdahale edince kavga çıkmıştın

A
Patrik istifa
I




Bu sırada Kemal Behçet'le bıçak düellosunu girişmiş ve diğer tarat tun arkadaşları da evin kapısını kırmak suretile içeri girmeğe çalış 1 mışlardır.
Mütecavizler Güzel Rody;ı. inim II kadına hitaben: 1
«— Seni çırılçıplak oynatmadan bir yere gitmeyip» diye bağı-ı rıp çağırmışlardır. Nihayet vak'a' mahalline yetişen bekçiler suçluları yakalamışlar ve Behçet te rafından bıçaklanan Kemali hnştaha»ıe-i ye kaldırmışlardır.
etmiye-cek miş
------o------
Mesele bugiin toplanacağı oL/m Sen Sinod9da gbriişrilfecefe -------------o----
İstifa edeceğine dair Lınjok şayialar dolaşan Fener Rum - Ortodoks Patriği MnlcaimoR hâlen Adadaki Ruhban mektebinde bitir ah» t etmektedir.
Diğer taraftan, dûn keodirtlle
I tiişrüLgümü^, Fener Patrikhanemi fier? gelonlerindn birfei;-Maksıtno sun istifası hakkmdaki dedikoduların tamamlle yâtışîrnş olduğunu, böyle bir şeyin, artık katiyeu l)a-hıe mevzuu edilemiyeceğiui beyan etmiştir. Geçenlerde yapılan yo» U» gömeri, iki. ş(?l(r ı -
denizde
r
'İstanbullun kamarotu Napolide firar etti --------------------
Batı Akdoniz seferinden dönmekte olan «İstanbul» vapuru, Na-poliden binen 42 mülteciyi de hâ-roilen, yarın saat 14,30 da limanımızda olacaktır.
Diğer taraftan gemiden diın ve-rîleıı bir telsizde kamara memurlarından Adnan Molvanın Napolide kaçtığım ve Napoli polisi vasıta-sile yaptırılan bütün aramalara rağmen bulunamadığı bildirilmektedir. Kamarot gemiye bıraktığı biı mektubda firarın ailevî zaruret Ic) den ileri geldiğini blldlrmştir.
«Yozyad» şilebi Amcrikaya fiidiyor
(Çorlu» şilebi 6 bin ton krom yiıkile bugün Philadelphia’ya varmış olacaktır.
Diğer taraftan «Yozgad» şilebi de krom hâmulesile yarm îsken-derundan Amerikava müteveccihen hareket edecektir.
Her iki gemi de dönüşde yardım malzmesi getirecektir.
--------o---------
nbull Amerikan İKolC^f ıı»eızsanlaa-k-naııa vedft fjecesi İstanbul Amerikan kolleji 948 yılı kız ve erkek mezunlarının bu ayın 12 cumartesi gecesi Talcsim belediye gazinosu salon ve bahçelerinde saat 21 den sa baha kadar bir veda gecesi ter • tip ettikleri öğrenilmiştir. Arzu edenler ve henüz d&vetiye ala-rruyanlai' bu ayın 11 ine kadar a şağıdaki yerlerden dâvetiyeleri-nı tedarik edebilecekleri bildirilir :
Taksim B .Gazinosundan, A -merıkan kız ve erkek kole jlerinden, Mezunlar Derneği lokalin -den veya Beyoğlunda Markiz partahane salonundan, Necmi Rıza Kumaş mağazasından, Zara çömlek mağazasından ve Foto Lâle atölyesinden.
Akademi Taşkışlaya yerleştirilecea
----o ■ —
Bundan bir müddet önce mühim bir kısmı yanan Güzel * Sanatlar Akademisinin, Taşkışla »binasına yerleştirilmesi kararlaştırılmıştın Bu münasebetle, başlanan hazırlık lara devam edilmektedir
---------o-----_
EKONOMİ:
Yeni iş kanuna
72 maddeden ibaret 0ları İş ka nunu, 45 maddesinin tadıb ve bazı ilâveler için, içinde bir de İngiliz iş mütehassısının bulun -duğu bir komisyona havale edil mişti. Komisyon çalışmalarını yakında bitirecek ve kanun tasa rısı Meclisin tasdikine arzedile -çektir.
Kanuna yapılan başlıca ilâveleri, asgari işçi gündelikleri tâyini ve kurulması tasarlanan iş mahkemeleri hakkmdaki bunu sat teşkil etmektedir.
-------o------
A D L İ Y F F E
Jeep’lo adam çiğneyen
Amerikalı mühendis
----o-----
Ycşilköydeki Amerikan tayyare Bevkiyatı baş makinisti mühendis Frank Kalus jeep otomobille Yeşilköy asfaltından siir’atle geçerken Leon Dimitriyadîa adında birisine çarparak ölümüne sebebiyet vermiştir.
Frank Kalas 10 uncu aslîye ceza mahkemesine verilmiş ve ktt celsede sanık:
«— Acele tayyare alanına yordum. Yolun kavuşanında
me çıkan yolcuyu göremedim*-demiştir.
Okunan sevk iddianamesinde i«o dikkatsizlilc ve tedbirsizlik suretile öüme sebebiyetten Frank*m 7 sene ağır hapse mahkûmiyeti isten inektedir.
Duruşma şahidlerin celbi için tâ lik edilmiştir.
dun-
gidl-önü-
Bunun haricinde, bu hususta bir

zannederim kİ (
metkıkatı bırakıp derhal A- .. z . ..v w
’ lı (grand rü) diye tanır; doğduğu | semt'Olan Suleyroaniyeye, Yangın t kulesinden • ötürii (Tur dö Seraskiyo rA’nın gerisinde imiş galiba?) ^İer di.
Aksaray, Vefa, Unkapanı ve ötelerin adını bile duymamıştı. Halbuki Byiible Edimekapısını karış kona bilirdi. Sebebi de Pierre Loli-nm romanlarından öğrenişi.
«Les desenehantees) yi okuduktan sonra gayrete gelm^. kaç kere oralara fitmiş. Halicin kuşbalu-şı panoramasına bayımn^. o pek vüıc^ek ruhlu Franr.z er binin zevkine bir kat daha hayran kâhnrtjtı.
İstanbul hanımlarile hiç görüşmeci. Annesinin eski ahbablarile ve bunların kızlarlle Belâmı sabahı çoktan kesmişti.
Ne diye görüşsün? Kendisi büs-’bütün başka (natürel) de, '(slvîli-ze) karakterde: onlar ise'kafaları (fad), zavallı (nülHto))ler. .
Amma bir mösyö ve madam görünce derhal değişir, yıımuşayıve-rir. az buçuk Fransızca ’ konuşan, ; (Pardon, ben Türkçe bilmez) djyen tatİjRu frenîdcTİ derhal zihninde büyür, ideal bir insan halini abr-di.
Bonmarşenin (konfisrî) dairesin deki (barLiş) li satıcı, „(Hayden) deki bıyıkları traşlı tezgâhdar, Bris
semt olan Süleymaniyoye, Yarığıu
I
Kiiçiikyalıda bir sanatoryom açılacak ,
Küçükyalıda 20 yataklı bir eanatoryum açmak istiyen Dr. B. Hakkı, dün vilâyete müracaat ederek bu hususta kendisine müsaade verilmesini istemiştir,
Vilâyet makamınca, müraca -at sahibinin evrakı tetkik edil -mesi ve-gerekli müsaadenin ve rilmesi için Sağlık ve Sosyal yar dım Bakanlığına gönderilmiştir. Beynelmilel çalış ma konferansı,
Beynelmilel Çalışma konferansı bu ayın 16 snıda San Fransiskoda
toplanacaktır. 'Konferansa memle-| ketimizden, iş verenler mümessili olarak1 Hilmi Naili Barlo ve işçi delegesi olarak da Zonguldak Maden işçileri sendikasından Burhaneddin Kamar iştirâk edecektir.
Hükümet temsilcisi henüz seçilmemiş olmakla beraber Çalışma Umıım Müdürü B. Sezainîn gönderileceği telimin edilmektedir. Keyfi yet katiyet I * takdirde iıe(
yet önürrıiizülig ve uçakla Amo rikaya h .) f^iret'ec/ecekttr.

• r


nun tavzihini saygılarımla rica e dcrhn.»



no.
ziyafetin hesab pusulası Sayıştay-ıcelenmeğa başlanmıştır! şeklinde
(1
münasebetile, İâtanlıula
Kıbrıs Mçtropolidi., hejıirz; mîzde bulunmaktadır
Bütün azalan nan (Sen Sinod cağı toplantıda, ( meselesi» nin ye
sı »kuvvetleı m t! h temeldi ı’
b u tu-vana*
f*ı^ alınma*
— ■ ■ — --0 F OL i ' ’
Başı taşla ezilerek
••1 1 •• •• ıl °®
oldurulmuş
Evvelki akşam Küçükpaza’»la, Çeanıe Kokağında kaldı nen takları üzerinde kanlar içinde baygın halde bir adam görölmüahrr.
Üstünde bulunan, nüfus dan yaralının Keı Hasçeİik, derhal G hanesine kaldırılmış vı konuşmadan ölmüştür.
Küçükpazarda oturan Enime is- j minde bir kadın dün savcılığa müracaat ederek: I
(—Ben gördüm, dün akşam Sey feddini Osman adında bir amele dövdü ve başını tışlar^ vnrdu- demiştir. Bu ihbar üzerine tottkihat derinleştirilmiş ve 'Adalet doktoru; Kâmil Ünsalan cesedi Morga kaçırtmıştır. . , ,v
------o-----—
Sz kâğıdındı alıl t Sey fedain Idrra^paşa hasta-e tek kelim?
Streptomisin geldi
---o----
Bir müddettenberi bazı sebc-bler-le getirilmesi k(ıbil olamıvan st-1 j-.-.pift'migin nrtınd.'ılci İlİC dÛl’L 15İV uçakla şehrimize getirilmiş ve Sag lık Müdürlüğüne’teslim edilmiştir.
Tüberküloz, menenjit -ve bazı ba§talıkiann tedavisinde kollanılan’streptomisinden şimdilik ancak 50Q0 gram kadar getirilmiştir. j
Streptomisin geldiğini işiten ihtiyâç sahihleri dün Sağlık Mudur-1 .. .. . M--I
lüğüne müracaatla’beşer gram ilâç almışlardır.
-----o---
Şehir Meclisi bugün de
B toplanacak
Şehir Meclisi bugün saat at 15 de toplanacaktır.
Bu toplantı da mühim teklifler arasında belediyenin hmited et şirketine ortak olup olmama sı hususunda müzakere edilecek tir.

K a z ı
Yazan : SfflRMES» MUHTA
-----------------:s s -------
tol otelinin kapısındaki (fayorivii Bu makuleler hayli botsa da ço-tercümaıı onun nazarında sanki bir ğu foyayı çabuk meydana çıkarı-kont veya ■ marki idi. (Kredi1 Li-yone) • bankasında yene) bankasında hanımlara teşrifatçılık eden sahtevakar Madam, (Gündoğdu) nun Jurnal Doryan’ı elinden bırakmıyan Topal Resyev’i, (Vapillon) un mütemadiyen Mar-mlyadan bahseden karakıırd vara-dözü de kontes ve markiz.
Peşine takılanlar arasında Edebiyatı Cedide ağzilo (beyanı tshas-süsat) eden beyleri müstehzi tepeden tırnağa süzer; Frangıma komplimanlara girişen, eğilip eğilip reveranslar yapan, frenk (man yer) ierl takınanlara müteşekkir müteşekkir gülümserdi.
Bu güruhdan, başında Şlik markalı, tepesi üç delikli katı fes, gözünde (papiyon) gözlük, dudağında (sigar), bir elinde de dö Stled gan, öbüründe Le Temps gazetesi, ceblerinde Fransızca mecmualar, kiteblar bulunanlara; (R) İerl (g) telâffuz ederek, kelimelerin sonunu çiğniyeerk, cümlelere boyuna Fransızca tâbirler katarak (Parb) lö. türkcesinl nasıl eksprime edecektim?) gibi çeneleri tutturanlara (îşte benim tipim!) derdi.
— - - - I *
.yer, gözden düşüyordu- Faraza, '.(46) yerine (la) deyiveriyorlar, hazan daha büyük çamlar deviriyorlar; artık kendini tutamayan Mehlika kahkahayı salıveriyor, cam devirene de haddini bildiriyordu: ., ,
— Mais quelle Ignorance, quelle sottise, quelle boufonnerie mon Dinu! On te tue, o paııvre langua •françaısc! (1)
Mehlika 23 ünde evlenmiş, ertesi sene annesi ölmüş, 9 ay evvel de kocasından boşanmıştı. Kocaya • varıncaya kadar ele avuca sığmamın, ne hoppalıkları görülmüştü.
Şen, şûh, civelek. VÜcudca zayıf amma sıhhati yerinde, sapasağlam. Sıska küçük hanımlara hiç benzemiyor. Boynunda yıkanmamış tlll-bend; sırtında, göğsünde çifter çlf ter vatkalı pamuk, arkasında üstjta ( te hırkalar; kışın balıkyağı, yazın Kine Laroş içip duran, raftan sünger düşse incinen, öksürüklü tıksırıklı nanemollalardan değil.
Gene kızlık çağlarına girmeden uyanmış, içi oynamış. Haasas mı hassas. Hassaslığı hazan mnrarf dereceyi bile buluyor, isteriklik
AOS
raddesine bile varıyor.
Bu yaradılışta olan, boş durmaz. Evlenmeden önce gönlü kimseye kaymamış mı? Kimseyi sevip mev memiş mi? Hiç sevilip sevilmemiş mi?
Sualin cevabı kolay: Evvelâ Mehlikrı tabiatindc olan bir gene ki m s »ye gönül kaptırmaz,' kimseyi sevemez . Ya ne yapar?
Ne yapacak, flört yapar, fındıkçılık eder. Bu gibiler dünyanın neresinde doğsalar, neresinde büyüseler, hangi milletten olsalar birbirlerinin aynidirler.
Mrhllka bunların tam'bir (pro totip) lydl. Kimseyi sevmemişti, se veceği de yoktu.
On iki on üç yaşlarında iken, oıkekten henüz kaçtığı zamanlar dedesinden kalan. Meşrutiyetin ilânı vıhnda kapı kapamaca yanan Kanlıcadaki yalıda futaya atlayıp küreklere geçer, karşı' kıyıyı * boylar. Yentkdy’lln Rum -kopfflerfle al tâkke, verkülflha girişirdi.
Kışın Clhanşlrvl^ Anne yangına kurban piden konnkta ohmırbırdı. 'Frenk mektcblerinln hAftn. tettllerlnd* dayızedcBİ 'Ffrved!'1 Nesrin misafir gelirler; Beyoğlvn-dn Psngaltıda, gezintfler yapar-

lardı. S
Aradan bir iki sene geçmişti.
Çoktandır gaiblere karışan eski* enstitürisi Madam Katerın bir gün çıkagelmiş, Melılikanın koca kıza olduğunu görünce şaşırakadmış, bir3 kenara çekip akıl hocalığına kalkış.^ mıştı:
— Senin gibi (sansîbl), (eveyo),^ (enstruit) matmazeller 1 bir şarkili ile katiyen yaşıyamaz; Avrupah-^ dan baskası sizin kıymetinizi tak-\ dir edemez. Sevişmeden, anlaşma-^ dan evlenmek fkrim) dir!
Beraber (trotuar) yaparlarken,)1 Madam Katerin mütemadiyen öte-a kînî berikini basile selâmlıyor: \
— Paristen ahbabım çok «ria-g tokrat bir familyanın oğlu. Mılâ-.fl roda bir ipek fabrikatörünün tmxı-3 nu. . Vivanalı meşhur bir miiziki (kompozitör) ünün yeğeni! palanları kıvırıyordu. n
Bazılarım da kıza prezante de e-$ diyordu. Bu şahıslar, memleketle-^ rinde dikiş tutturamıyan, iş arama ğa Istan bu la seğirten, neidüğü be-» I lirsiz bir takım döküntülerdi, |
İşte Mehlika. bu gibi Eipçıktıla- | rın çeşit çeşidile tanışmış, kur mış kelebek gibi birinden öbüriı^ ne atlıya atlıya gönül Avutmuştu
Yası on sekiz, on dokuzu bulunca.3 evr’eti o kadar arttırmıştı ki EcTO vedle birlikteBoğaziçine gider, sanö dal tuuar, biraz açılır açılmaz pe^l çeyi ve çarşafı atarak başı nç.ıkl (Devamı vat) v
O) Lâkin bu ne cmcıle t. ne ctp-i falhk, ne masicarab) Yat tıbbı .. Zai v'Jh Fransızca M.ihüyovlar


föaşMan Haşan Saka va Sadrâzam Fuad Paşa
İm no derse desin, bizim ba$-yaıar, isterse, küplere Demokrasi ecro/am başbyalf-
öarmeri memleketin İden mekanizmasında az çok bir derişiklik, hiasodamoz derecede de olsa, bir nevi derlen toplanma var. Eskiden faraza Sara-
coğlunun Başvekilliği sırasında bir ga zotenin kalkıp da:
— Başvekil sekiz kişilik bir zijafat çekmiş ve tam (2500) liraya mal oi-ın bu
Ca tu
bir yazı yazması haddine mi düşmüştü0 Derhal Sıkıyönetime bir emir, u-perutur: «Falan gazete veya,gezenler Başbakanlık makamının haysiyet vo şerefini kıracak ve binaenaleyh rî&nt-teketm İç düzenini bozacak şekilde a-sueız haberler neşrettiğinden veya ettiklerinden, bu gazete veya gaxef) lüHe bu gazeteyi veya gazeteleri.basan enatbaa*voya matbaalar, süresiz olarak f(apa(ılnuşt(rr).yolunti3 karakuşi başka hır emir çıkarak o ya ceride veya cerideler
^an, yanlış haberleri yayan gazeteleri aag*l baştan sonuna kadar doğru fakat mahiyeti itîbariie ya zülf-ü-yaro dokunan yahud da bağlılık mefhumuna aykın düşen havadisi neşretmek co^-retîm gösterenlere de teşmil edilirdi ya, o da başka bahis.
Şimdi bvle mi ya! (2500) liralık ziyafet keşidesi bahsinde Başbakan A-nadohı Ajansı vasıtasile bir yalar..a-ma yayınlamakla iktifa ediyor. Halişu* ki doğru yanlış ve yerli yersiz yapılan yayınlamalar, tıpkı vakitli vakitsiz;
— Kıırd geldi! diye bağırıp halîu telâşa düşürmeği âdet edinen ve fıa* kikaten kuraların u mum i efkâr hücumuna uğradığı vakit de komşuları sö-züne inandızFmıyan yalancı çoban çocuğu fıkrasında olduğu gibi, arlık ay dışlatmak şöyle dursun bilakis ona: --Tdadenı ki yalanlıyorlar, demek ki doğrudur! hükmünü verdiriyor ki, bizi lütfen idare buyuran devletlilerin üzerinde dikkatte durmaları gerek on bir konudur.
ir
İşte dün matbaada bu bahis görüşülürken koyu bir muhalif arkadaş dedi 4ci:
— Şayed bazı tenkidlere tahammül etmek veya eder gibi .g&üpmek Demokratik bir tezahür saydacaksa Saltan .Meçid veya Aziz devrinde dahi bu memlekette Demokrasinin mevcud olduğu iddia edilebilir.
Her taraftan İtiraz sesleri yükse:-
nlıç haberi weya carideler suj(uru!u''Cu. bu susturma keyfiyeti yjıruz ya-
bozmadan iddiasında
devrin devlet ricali tenkide, itiraza hattâ tahammülleri vardı ve
ıs-
de tâ-hattâ
Sadrâzam
di:
— Amma yaptın ha!...
O, istifini rar etti:
— Evet o bu kadarcık
nülere
bununla iftihar ederlerdi.
maşhur Fuad paşa hakkmdaki şu fıkra bu iddiamı perçinler!... dedi, şu fıkrayı anlattı:
Fuad paşa, büyük Hocapaşa yangınından sonra sokakların düzeltilmesine,. caddelerin genişletf’.mesine çalışıyor, yol üzerine raztlıyan türbe ve medreseler yıkıldığında! halk paşaya lanet okuyormuş.
O devrin müfrit HalJ Partilileri diyebileceğim iktidar ş; ;ş&kç!lar:ndan biri:
— Devletlim demiş; ({şimdiki Başbakanım ya hu d Başbakanım manasınadır) halk homurdanıyor, ?rjn için küfür ediyor amma yeni açılan caddeleri vo kaldırımları da beğeniyor doğrusu. Bendeniz de merak ediyorum, bu kadar taşı nereden bulup o kaldırımları çabucak yaptırıyorsunuz?
Fuad paşa, zamane faarocilcrino nasib ofmıyan bu gidişle asla olınıya-cak gibi görünen bir olgunluk ve anlayışla:
— Evot, cevabını vermiş, o kaldırımlar bize atılan târlz ve tenkld taş-larilo yapılıyor!...»

Bu fıkrayı anlatan koyu muhalif arkadaş şu mütalea ilo sözlerine son ver-di;
— Ftıad paşaya atılan tariz ve ton-kid taşlarilo kooa koca caddelerin kaldırımları yapılıyormuş. Şimdiki ‘Başbakanlara, Bakanlara korka korka tır latılan çakıl taşfarile cadde katdırmu ‘değil bizim mahalle mescidinin küçümencik avlusunun kaldırımı yspılnb.-lir mi?... FIKRACI

HAZİRAN 1948
| 1304
Rumi
H Mayıs
26
8
SALI

Ruzı Hızır 34 - AY - 6 Gün 16ü
. f
ı
1V a • ıt ıvr
Guuvş Öğle İkindi Akşam Yatsı
Imsâk
V asatl fî.
5
13
17
20
22
3
D.
27
13
13
39
40
12
JLzam
S,
8
4
8
12
9
6
D.
49
35
33

V
8 HAZİRAN 943

Yunan I Çocukları I ---o-----
J Yunanistan , Saaget j terinin vereceği cevabi t bekliyor
j Atına 7 (A.A.) — \NafenX | Kaçırılan Yunan çocukları a meselesi üzerinde, Birleşmiş » Milletler Balkan tahkik kq-| mitesinin, Yunan hükümetini
) bu bahiste ilgili devletleri® I doğrudan doğruya müzakere-| ye dâvet eden raporu hak-K kında beyanatta bulunan Yılır nan Başbakanı Sofulls, bu J çocukların memleketlerine av K det etmeleri için resmen te-( şebbüste bulunmuş olduğunu » ve Sovyetlerin peyki olan dey t letlerin bu müracaata vere-
) çekleri cevabın hakikî duru-$ mu ve hakikî niyetlerini açık S Uyacağını söylemiştir.
( Başbakan demiştir ki:
t Eğer bu memleketler bu K işde iyi niyet gösterirlerse £ Yunanistanla kuzey komşula-î n arasında genel bir anlaş-Z ma için müzakerelere başla-} mak belki de mümkün ota-w c&ktıı4»
J parlamento topla-
J N1Y0R
5 Atina, 7 (A-A-) — (Afi): S Bugün yayınlanan resmî teb-? lig Yunan parlâmentosunun 1 9 haziranda tekrar toplantı-? larına bağlıyacağını bildir-) mektedir. Parlâmento böyle-r ce dört aydan fazla bir tatil 5 devresi geçirmiş bulunmak-1 tadır.
i GRİSWOLD KAZA GEÇİRDt ı Atina, 7 (A.A) — (Afp)t S Burada vukubulan bir otomo J bil kazası neticesinde Yuna-$ nistana Amerikan yardımı
( başkanı D. Griswold ve eşi S hafifçe yaralanmalardır.
( ARNÂVUDLUGA DÜŞEV
i MERMİLER
 Londra. 7 (AP.) — Ama-/ vud Telgraf ajansına göre. • J 31 makasta latanda (
5 rakove koyüralen atılan mer ] 1 miler ^mavudluk hududların ı ) dan 100 kilometre kadar i- i 5 çerilcre düşmüştür.

y
Kumanya ve Macari-tanın Rusyadan istedikleri
Moskova: 7 (A.A.) (Nafen)
Resmî Sovyet ajansı Tassın bildirdiğine göre, Ruıııanya ve Macaristan Rasyadan, tamirat , arşılığı olarak yapmak zorunda bulundukları tediyatı indir -meşini istemişlerdir.
--------o-------
Londra gazeteleri günü gününe fjev-Yorkta satılabilecek
Londra: (A.A.) — (Lps)
Bundan sonra Londra gazete leri intişar ettikleri gün Nev — yorkta satılabileceklerdir. Bu gazeteler Amerikaya sabah şafakla beraber hareket edecek o-lan özel bir uçak vasıtasile gön M dirileceklerdir.
------o------
Mareşal Smuts Londrada

t
Londra: 7 (A.A.) — (Alp) Güney Afrika Birliği eski Baş
(Alp) . »juney AiriKa tsırııgı eSKl Baş I Başbakanı General Smuts bu -gün Londra hava alanına kendi II |ini karşılamaya gelen basın mu (iabirlerine demeçte bulunarak (unlan söylemiştir:
Müsterih olabilirsiniz, Güney Afrika katiyen İngiliz İmparatorluğundan aynlmak niyetinde değildirdir.
General Smuts Güney Afrika hükümetinin dış münâsebetlerinin ve İngiliz İmparatorluğu ile olan münâsebetlerinin seçimlerden sonra vukua gelen şon deği dikliklerden katiyen müteessir olmayacağını ilâve etmiştir.
LLondra: 7 (A.A.) — (Afp)
Güneü Afrika Birliği eski Baş bakanı Mareşal Smuts bu sabah uçakla buraya gelmiştir. Mare -şal burada törenle Cambridge Ü niverşitesi şansölyesi payesini a lac aktır.
Çek Cumhurbaşkanı Beneş diin istifa etti
%
Beneş 19 Haziran 1946 da kendisine tevdi «•dilen şerefli vazifeye devamına sağlık durumunun mâni teşkil ettiğini söylüyor

4
Reuter: -
frağ: 7 (A.A.) — Reuter: -Bugün öğledefi soma Prağda -açjklatıdığıaş göre, Beneş Cum ^urbaşkanlığı Vazivesinden isti fa etmiştir.
Bu hususta yayınlanan tebliğ, Beneşin istifa mektubunu Gü -ney Çekoslovjakyada Sçzimogo Ustideki yazlık evinde izlamış ol duğuııu bildirmektedir.
C. T. K. Ajansı tarafından ya. jnnlanan bu haber Başkanın ka bineye istifasını gönderdiği hak kında bugün dolaşan şayiaları teyit etmektedir .
Beneşin Bektubu
Reuter: -
Prag: 7 (A.A.)
Başkan Beneşin istifası bu -giin öğleden sonra burada şu su rette açıklanmıştır:
Kabinenin bugün saat 15 te yaptığı olağanüstü oturumunda Başbakan Gottvald Başkan Beneşin yedi haziran Ö48 tarihli mektubu ile istifa etmiş olduğu uu kabine üyelerine bildirmiş -tir.
Başkan Beneşin mektubu bilhassa şunları ihtiva etmektedir:
Bay Başbakan, dört mayıs ta rilılnde sizinle görüştüğüm sı -rada Cumhurbaşkanlığı vazife -sinden istifaya kat’lyen karar vermiş bulunduğumu bildirmiş -
Avrupaya yardımda yapılacak kısıntı
Vand^nbergin müdahalesinden sonra Ayan Meclisinin karan ibtal edeceği umuluyor
Vaşington: 7 (AP) — Cumhu riyetçi parti liderlerinden Art -hur Vandenbergin bidayette tah sisi düşünülen 5 milyar 300 mil; yaa. doların tamamını iade ettir ' mek hususunda kongrede açılacak savaşa önderlik etmek kara rı üzerine âyan meclisinin temsilciler meclisi hareketini iptal edeceği kanaati umumileşmek tedir.
Hükümet makamlarıha göre, Vandenberg Avrupa kalkınma programının uğrayacağı her han gi bir başarısızlıktan Rusların faydalanacağı tezini müdafaa e-decek ve âyan meclisi muhte -• mel olarak bu ciheti göz önünde tutacaktır.
Ziyan meclisinin program tah Ingiliz ordusunda t eıhis
Londra: 7 (A.A.)
Nisan ayında İngiliz silâhlı kuvvetlerinden 48.940 kişi tar-his edilmiştir. Bu suretle, 1945 haziranından beri terhis edilenle rin sayısı, 5.250.000 i bulmaktadır.
(Nafen)
I
i
Günün enteresan haberleri) ___________________________________________________________________j
Hollanda kraliçesi 4 Eylülde tahttan feragat edecek ir Lahey Resmî gazetede ya yınlanan bir Başbakanlık tebli ğiııe göre Hollanda kraliçesi Vilhelmina 4 Eylülde tahtan kızı Prenses Juliana lehine fe ragnt edecek ve Hollanda veli ahdi 6 Eylülde kraliçe ilân edi •• lecektir. Kraliçe, Başbakana bu tebliğin yayınlanması hususun da yetki vermiştir.
Tebliğde, culûs merasiminin Amsterdamdaki «Yeni Küse --de»» Hollanda, parlamentosu hu «urunda cereyan edeceği kay dedilmckte ve yabancı şahsi yttlerin dâvet edilip edilmiye -çeklerinden bahsrdilmemekte -dlr. (AP)
Çekoslovakyadan kaçanlar ★ Pıa.jç: — Resmî tebliğde bildirildiğine göre geçen şubat hftdlseleriııdenberi Çekoslovak yadan firar etmiş oladlann sayı sı üç bine yakındır. (A.A.)

)
__________________________
Mareşal Göringin yeğeni kaçtı tk Münih:
giu yeğeni Heinz Göring, Çe - -koslovakyadaki bir tecrit kam ı pıtıdan kaçarak Almanyaya gel ı iniştir. Eskiden Alman Hava ı Kuvvetlerinde pilotluk etmiş o I lan Heinz Göring 1945 de Le -I histandaki bir Rus kampından ( kaçtığını, Almanyaya gelmek üzere Çekoslovakyadan geçer -ken yakalandığını, fakat üç se ne sonra oradan da kaçmaya 1 muvaffak ocuğunu söylemiş -1
I Heinz Göring, yengesi (Ma I roşal Göringin karısı) Emmayı ) görmek üzere Nümberge git -| mistir. (AP)
i Şanglıayda infilâk
, Ur Şanghay: — Konkıınç ■ bir infilâk Şanghayın merkez ma t hailelerini sarsmıştır. Üç bina ' dacıkan yangınları kontrol al ’ tına almağa uğraşan itfaiyeler I den biri Ölmüş ve diğer bir itfa î iye neferi yaralanmıştır. Bildiril
Mareşal Görin
I
tim. Ayni gün genel balcımdan siyasî durumu birlikte mütalâa ederek kararımla ilgili olan meseleleri gözden geçirdik.
Bundan başka şimdiki sağlık durumum itibarile doktorları -mın istifa tavsiyesinde bulun -duklarını da bildirmiştim.
Aramızda geçen görüşmeye atfen bu kararımın millî meclj-se bildirilmesmi de 19 haziran 19-16 tarihinde ittifakla bana tevcih olunan şerefli sorumluluk vazifesinden istifa etmiş olduğum hususunda malûmat edilmesine delâletinizi rica ederim.’ Millî Meclise hakkımda gösterdi ği güvenden dolayı teşekkür etti ğim gibi hayal ku’iklığına uğrat ıhamağa daima gayret eylediğim ve benim için her zaman manevî destek olan milletimin baklamdaki itimat ve teveccühüne ayrı ca teşekkür ederim. Yurddaşian ma .onların sorumlu temsilcileri ne ve hükümetlerine Cumhuriye tin her türlü felâketten uzakta kalmasına, herkesin müsamaha, sevgi ve af ile muamele etmek şartile çalışma ve yaşamasını te menni ederim.
Milletimizin dehasına ve sevgi li Cumhuriyetimizin iyi istikbaline inanıyorum.
sislerinden kesinti yapılmamasına karar vermesi halinde, âyan ve meclis komisyonlarının bir toplantı yaparak farkları imti • zaç ettirmeğe çalışmaları muh -temeldir.
Vandenberg çarşamba günü â yan tahsisat komisyonuna lza hat verecektir.
Bugünkü bir yazısında Nevyork Times gazetesi, program tahsis leri üzerinden yapılan kesintile rin sorumluluğunu «geri kafalı» bazı Cumhuriyetçi liderlere yüklemiş ve parti liderlerini kendi saflarındaki reaksyoner elemanlara karşı mücadeleye davet et iniştir.
Gazete şunları yazmaktadır: «Kesintiler reddedilmiyecek olur sa, Amerikan siyaseti, şerefi, i-yi niyeti, prestiji ve önderliği tehlikeye girecektir.»
Stassen de kesinti aleyhin Denver: 7 (AP)
Denverde beyanatta buluııan Cumhurbaşkanı adayı Harold Stassen, Temsilciler Meclisi tara fından yabancı memleketlere yardım programları üzerinde ya pılan kesintileri «son derece mü essif»» olarak vasıflandtrmıştır.
Bugüıı
diğiııa göre, yangın metruk bir *■ 1 Ibırit fabrikasındaki kükürt stoklarından çıkmıştır. (AP) Gazete satıcılarının bağırması yasak
ir Peypinğ: — Hükümet ga zej/cilerin sokaklarda bağırma 1/rını yasak etmiştir. Bu husus ta demeçte bulunan bir sözcü şöyle demiştir:
«Ahali zaten sinirli ,bir de gazeteci çocuklar haberleri mü babalandırarak bağırdılar
mı ortalığı büsbüfUn telâşa ve rlyurlar.» (AP)
Bir dünya rekoru ir Berkeley: (Kaliforniya) — İngiliz koşucusu Herb Mc Kenley 440 yardalık ve kendisi ne ait dünya rekorunu kırmış tır. Yeni derecesi tam kırkaltı saniyedir.
46.8 saniye olan geçen yılki rekor, Mc Kenley tarafından yİ ne Pasifik Aşşoc|atlon yarışma larında elde edilmişti. (AP)
IHI SABAH
Kime ve nasıl ilimad ?..
^Başmakaleden devam) mahrumdur. Bahusus kİ Meclis, Atıf tııan ve yârânı haklımda tahkikat açılmalına karar verdikten sonra, haklarında tahkikat açılacak zevat ile iş birliği etmiş kimselerden terekkiib eden Haşan Saka kabinesi hâlâ İş başında nasıl kalabilir T
Haşan Sakadan sonra kurulacak kabine behemehal Halk Partisinden olmak lâzım ve şart ise hiç olmazsa, o nevi kimselerden kurulmalıdır kİ bu Atıf İnan ve diğer şahıslarla hiç alâkası olmasın, onlarla birlikte buğday ve Ofis işlerinin, manevi de olsa, sorumluluğunu omuzlarında taşımasın... Böyle nâdir zatlar Halk Partisinin elinde varsa —kİ vardır— bari onların maneviyatına sığınarak böyle kirli çamaşırlara Uzaktan yakından karışmamış kimselerden bir kahine kurulsun... Amma İleri sürülen isimlerin başında Hilmi Uran’ın adını duyunca insan hayretten dona kalıyor. Dün do yazdığımız gibi partizanlık denizinin en usta dalgıçlarından ve geçen büyük seçimin kahramanlarından birinin parti mensublarının iktidarda yaptıkları rezaletleri temizlemeğe memur edilmesi mantıksızlığın şaheseri olur.
Bizce on kestirme ve doğru yol Hilmi Uranlarla, şunlarla, bunlarla oyalanmak değil seçim kanununu değiştirerek milletin dileğine uygun yeni bir intlhab yapmaktır. Ondan sonra gelecek Meclis, sinesinden dilediği gibi bir hükümet çıkarır. Ve o hem karışık maziyi tasfiye eder, hem de İleri hamlelerimiz için lâzım olan kuvveti bulur. Bizce tek çıkar yol bııdur.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Yeni tib ekmek
(Baştarafı 1 incide) kuk etmiş ve ilgililere bildirilmiş bulunmaktadır.
Amerikan buğdayının ithali -nin tamamlanması ve yeni yıl mahsulünün bazı bölgelerde idrak edilmiş olması dolayısile tek tip ekmek çeşnisinde yapılan de ğişikliğe ait Ticaret Bakanlığı -nın vilâyete gönderdiği tamimi aynen neşrediyoruz:
« K/732 sayılı kararla Bakan lığıma verilen yetkiye dayanıla rak Toprak Mahsulleri Ofisince verilen hububatta imalât yapan değirmenlerde çekilecek ekmeklik unların 84—86 randıman esa sı üzerinden imali uygun gö -rülmüş ve bu unlara ait paçal yüzde yetmiş buğday, yüzde 15 Çavdar ve yüzde 10 arpa olarak tesbit edilmiştir.
Yalnız Ofis ile anlaşması bu -luııan bazı değirmenlerde mevcut mısırlar bitinceye gadar paçala yüzde 5 mısır katılacak ve buğ -day yüzde 65 olacaktır.»
Ticaret Bakanı M. edim Gündüzalp
Ticaret Bakanlığının yeni ekmek çeşnisini belirten bu tamimi, vilâyet tarafından belediye, Toprak Mahsulleri Ofisine, böj-ge Ticaret ve Ekonomi müdürlü ğü ile dış beş kazaya da tebiğ edilmiştir.
Toprak Ofisten verilen malûmat
Yeni ekmek çeşnisinin ne zaman imal edileceği baklandaki sorumuza Ofistdh yetkili bir zat şu cevabı vermiştir: , ,
«
rek değirmenlerdeki ve gerekse fırınlardaki eski unların tama men harçanışından sonra imal e dilebilecektir. Yeni çeşninin bu hafta içinde piyasaya arzına mu hakkak ııazarile bakılmaktadır.
r t »)
Yeni ekmek çeşnisi, ge-


d
Bir (Eski Muharibler Bankası) kurulacak
Bir milyon lira sermaye ile işe başlıyacak olan bankanın kurucuları arasında maruf bazı emekli generallerimiz de var
r-
aktüailteier
/.A——

t
Ankara, 7 (Husuşî) — Bir milyon lira sermaye ile Türkiye Eski Muharibler Bankası Anonim Ortak lığı adı altında bîr banka kurulması için teşebbüslere geçilmiştir. Ennka her nevi banka muamelele-
rinden başka her türlü ihtiyaçları Toydemir ve diğer birçok emekli karşıhyacak bir muharibler pazarı kuracaktır. Bankanın kurucuları
w
Ictinai adaleti temine matuf bir kanun teklifi
Ankara, 7 (Hususî) — KIrklareli milletvekili Fuad Umay Meclise yeni bir kanun teklifinde bulunmuştur. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının sosyal yardım mües-ecselerin takviye ve içtimai adaleti temine matuf olan bu kanun teklifi 940 dan itibaren 7 senelik kazanç vergisi üzerinden muayyen r.isbette bir vergi alınmasını derpiş etmektedir. Teklifte tam olarak tahsil edilememiş matrahlardan mütemmim bir vergi alınması bahis konusudur. Kanun teklifi Mac lis Başkanlığınca ilgili komisyonlara havale ed) »iştir.
Mekteb kifablart derdi
Ankara. 7 ÇHusuşî) — Tokat Milletvekili Refik Ahmed Sevengil Meclis Başkanlığına bir soru önergesi vermiştir. Gelecek ders yıh ba şında okul kitablarının talebenin elinde bulunmasını sağlamak ve çocukların ders senesi içinde forma peşinden koşmadan kurtarmak için ne gibi tedbirler alındığı ve okullarda tek kitab sisteminin bı-ınkılması hakkında ne düşünüldüğü. bu önerge ile Millî Eğitim Bakanlığından sorulmaktadır. Bakan bu suallere Mecliste önümüzdeki bafta içinde cevab verecektir.
I

Eski Remen Kralı u ■
(Baştarafı 1 incide) uçakla Kalıireye gideceklerdir.
ı MİŞEL ATİNADA
Atina, 7 (A.A.) — (Âfp): Eski Kumanya Kralı Mlşel ile Prenses Anne de Bourbon Parme bu sabah uçakla Atinaya gelmişlerdir. Hava alanında Kral Paul ile Kraliçe Fredriçue tarafından karşılanmışlardır.
Sabık Kralla prensesin pedşembo günü evlenecekleri bildirilmektedir.
Şimdilik yapılan değişiklik cüz idir 10 gün sonra ekmek çeşnisinde halk lehine daha büyük bir değişiklik yapılacaktır. Ser -best ekmek imali tammuz ayında düşünülecektir.» »
Ticaret Bakanlığının un kali tesini ve randımanı tesbit etti -ğinden çeşni tutmağa tecrübe yapmağa lüzum görülmemektedir.
Yeni çeşninin cumadan itibaren imal edileceği söylenmekte, ekmek fiyatlarına zam yapıl -mayacağı kesin olarak bildiril --mektedir.
Mısırın İtalyaya sipariş ettiği) gemiler I
Mısır tarafın I
ir Trıeste: dan Trieste gemi tezgâhlarına sipariş edilen gemilerden ilk kıs mini teşkil eden üçü yarın de nize indirilecektir. (A.A.)
Mısır velialıtı Pariste
İr Kahire: — Mısır veliahtı prens A\j;ed Ali Parise gitmek üzere uçakla Kahireden hare -ket etmiştir. (A.A.)
Hollanda donanmasına devredilen İngiliz gemileri Amirallik Da
iresinden bugün yayınlanan teb liğt göre, İngiliz donanmasına mergup «Taurua* denlzaltısı Hollanda donanmasına devredil
mi§ olup, yakında "Tapir» deni zaltı gemisi de devredilecektir.
Her İki denizlatı devriye tipi denilen gemilerdendir. Tonajla n 1000 la 1500 arasında olup 17 şer torpil taşımaktadırlar. (A.P.) Avrupa güzellik kraliçesi seçildi
A- Paris: — Miss Franceın Avrupa güzellik kraliçeliği te yld edilmiştir.
-ğ- Londra:
J
arasında eski askerî yargıtay bag savcısı emekli • korgeneral Rıfat Taşkın, eski Harb Akademisi komu tanı emekli korgeneral Baki Van-demir, emeldi tümgeneral Zihni
general ve subaylar bulunmaktadır.
Malûl hizmet erbabı ve buhran
vergisi
Ankara, 7 (Hususî) — Danıştay genel kurulu kazanç vergisinden istisna edilmiş olan malûl hizmet erbabının buhran vergisi muaflığın dan istifade edemiyeceğine tevhidi ietihad yolile karar vermiştir.
Biniciîifc e/cibimiz Fransaya gidiyor
Ankara. 7 (Hususî) — Londra olimpiyadlarına katılacak olan binicilik ekibimiz seçilmiştir. Türk tk’bi önümüzdeki hafta Fransaya gidecek ve orada yapılacak müsabakalara katıldıktan sonra temmuz sonunda olimpivadlara katılmak üzere Londraya gidecektir.
---------o-------
Yardımcı
öğretmenler
------o------
asma zam tasanın Mecliste
Ankara: 7 ((Hususî) —Meclis gündemine alınan yeni bir ta sarıya göre yardımcı öğretmen lerinden lise mezunu olanlara ve rilmekte olan 75 liranın 175 lira ya, yüksek tahsil yapmış olanla ra verilmekte olan maaşın ise 225 liraya çıkarılması istenmek tedir.
Yeni Sabah: — Yardımcı oğ retmenlerin mağduriyetlerine da ha fazla meydan verilmemesini temin ve temenni yolunda bir müddet evvel yaptığımız sürekli neşriyatın bu suretle tahakkuk safhasına girmek üzere ol duğunu görmekten mütevelhd memnuniyetimizi beyan eder -ken mezkûr tasaruıın bir an ev vel kaııuniyet kesbetmesini de bir kere daha halisane temenni ederiz.
Ankara: 7 (Hususî)
ziranda Sanfiransiskoda topla -nacak olan çalışma konferansına iştirak edecek olan Türk heyeti Nurullah Esat Sümerin başkan lığında Çalışma Bakanlığı müşaviri Muslih iş verenlerden Hü mi Naili Barto ve işçi mümessil lerinden Bürhaneddin özkandan (mürekkeptir. Heyet bu akşam tstanbula hareket etmiştir. Ora dan uçakla Amerikaya gidecektir.
Tepkili uçak Atinaya gid f»cek
17 ha

İzmir, 7 (A.A.) — Dün şehrimize gelen Gloster İngiliz hava kumpanyasının tepkili Meteor tipi jet uçağı bugün saat 16.30 da Gazi E-mir askerî hava alanında tatbikat gösterileri yapmıştır.
Meteor uçağı Cuma ovasındaki sivil hava alanından 16.45 te havalanmış, birkaç saniye içinde Ga-zi-Emir alanı üzerinde belirmiştir. Uçağın pilotu 15 dakika devam e-âen akrobatik gösteriler yapmış ve ondan sonra alana inmiştir.
Uçağın pilotu İngiliz hava binbaşısı Mr. VVastorton, uçaktan şeyh çilerin alkışları arasında inerek bava tümeni komutanı general th-san Esineri beraber uçmaya dâvet etmiştir. General İhsan Esiner'le birlikte tekrar havalanan uçak ay nı gösterileri yapmıştır.
Meteor uçağı saat 16.30 da İzmir üzerinde de gösteriler yapmıştır.
Uçak yarın öğleye doğru Atlna-va hareket edecektir.
Bir vergi teklifi ve âkisleri
(Baştaıafı 1 incide) den sonra bu teklif hakkında kendisi ile görüştüğümüz bir milletvekili bize bu teklif hakkında, «teklif Meclis-de bir oy kazanabilir o da Fuad Urnayın kendi oyudur» demiştir-

rejiminde be bir şekilde. Bakanlık ya-Bakanı Fuad hakkında bu mı?...
Mâhud vergi hortlağı KIrklareli milletvekili Fuad Ü-may harb zenginlerinden bir vergi alınması hakkında Meo» lise bir kanun teklifi yapmış.
Yapar ya... Milletvekili değil mi?.. Salâhiyeti yok mu?... Hattâ, hükümet işlerinden noksan gördüklerini tamamlamak arzusile böyle teklifler yapmak hattâ vazifesi değil mi?...
Demek kİ, tedkikine, görüşüne, anlayışına göre böyle bir kanun lâzımmış.
Esasen, tek partili şef men hemen mesuliyetsiz senelerce Başbakanlık ve pan Saraçoğlu ve Maliye Ağralı da varlık vorgisi
salâhiyetlerini kullanmadılar Ve nihayet hiçbir esas ve matraha da* yanmıyaıi, şeklen kanun halbuki hakikatte kanunsuzluk olan bu vergiyi U* sis etriıediier mi?...
Ve hâlâ bir yüz karası olarak, Tür kün temiz alnında, kendisinin hiç blı sun'itaksiri olmaksızın, bir leke olaral durmuyor mu?...
Haksızlık ve adaletsizlik nümunes olan bu vaziyet henüz unutulmamış iken şimdide iki yüz elli bin liradar fazla servet sahibi olup da kazanç ve» gisi ödememiş olanlardan bir defaya mahsus olmak üzere, vergi tahsil edil inesi istenilmektedir. Bu tasarının in çeliğini kavrıyanlar, derhal hareket* geçerek, varlık vergisi hortluyor inil sualini bihakkın sormaktadırlar. Matral sız ver^i tesis eden, vergi tahakkuku nu hiç bir memlekette bir eşine tesa düf edilmesine imkân tasavvur edile miyen bir tarzda, makabeline teşmil y j pıcı (istihlâk vergisi kanununda gir gozla istihlâk vergisine tâbi olacağı hakkında bir kayıt yokken, daha doğJ rusu kanunun hazırlanması sırasında] Maliye Vekâletince unutulmuş iker makabeline teşınil yapan bir kanun il bu vergi üç sene evveline irca’ edil iniştir) bir kanun çıkartan bir Şart coğlu ve Fuad Ağraîı hükümeti oldı ğuna göre, bu defa da bu kanun tas? rısı teklifi üzerine, böyle menfi b) zehaba düşmek bir cihetten haklı b cihetten haksızdır.
Haklı olan ciheti henüz unutulmam bir mazi, haksız olan ciheti, ilmi ye kişi az olan öyle bir kabinenin bugü lehi, ih anı d mevcud olmamasıdır.
Mahud, varlık vergisini bütün çeliği ile, İstanhuKfa tatbik eden kişilik heyet arasında bulunan bir tın bugün Türkiye Cumhuriyeti mal yesini tedvirde yegâne salâhiyetta mevki işgal etmesi bir endişe uyand rabilirse de, diğer kabine arkadaşlar nın siyasî ve ilmi kanaatleri böyle b neticeye varılması korkusunu ortad( kaldırmaktadır. Artık, Türkiye Cum huriyeti Büyük Millet Meclisinde v hükümetinde, matrahsız vergi tesis decek hiç kimse kalmamıştır.
Sayın Fuad Uınayın teklifine gelij ce: Harb zamanında İki yüz elli bi k M
i

• •
il* 1
l z


liradan fazla servet sahibi olub da zanç vergisi ödememiş olanlardan defaya mahsus vergi alınmasıdır.
Bu kazancın vergisi, muayyen nunların tâyin ettiği muayyen usüll.l dairesinde *(a ödenmiştir. Ve yahı vergiden kaçırılmak üzere ödenmeni tir. Yani mükellef vergi kaçakçıl yapmıştır.
Bu takdirde devletin kanunları, kaçakçıları müessir bir ibret olmak zere oezalandırınalıdır. O suretle varlık vergisinde ticaret ve sanayi meşgul olmıyan bir kısım mükellef , rin olduğu gibi, bir daha bellerini d rultamamalıdır. J
Zaten, maaş, yevmiye, harcırah o rak asgari 700 - 1000 lirayı, kadre yüzo yakın maliye müfettişlerine d« let niçin veriyor? Mükelleflerin kan suz hareketlerim tahkik edip meyi na çıkarmak için de»^ıl mi? Yüzler tahakkuk müfettişleri ne yapıyor? |
Yirmi otuz mükellef vergi kaçaV lığı yapıyor ve Maliye teşkilâtı be I riksizlikten bunları meydana çıkar mıyor diye, adedi ınahdud kaçakçı nam ve hesabına, dürüst ve namu mükellef, ne için kaçakçıların nar yansın, v4 devletin mali prestiji m çln dahilde ve hariçle tekrar bir ralık olsun.
Eğer teftiş heyeti, gerek mükelle ve gerek devlet emvaline vazıülyed ı momurunun suiistimalini menodeı yorsa, bu takdirde bu teşkilâta ni yet vermelidir. Bu suretle dovlet olmazsa, milyonlara varan bu teş lât masrafından kurtulmuş olur.
Her memlekette vergi kaçakçılığı önüne normal kanunlar ile geçilir, normal kanıklar her zaman cemij zarar vermiş|jrT f
Hattâ bu husustaki noktainazarı zı daha İleri götürerek diyebiliriz devlet, böyle anormal mali kanuni, bıraktığı fona tesiri ortadan kal mak ve ladei itibar edebilmek İçin, bir ameli ve tatbiki netice vermeı ve devlet için mühim bir yekûn t mamış bulunan varlık vergisini mİ leflore derhal İade etsin. Hattâ t İle.
Bunu yapaoak hükümet, dahildi hariçte umumî efkârın hüsnü naz? kazanmış vo malî İtibarını lado oı olur.





(| İDARECİ










SAÎTA: 4

teni sabah
HAZİRAN İME



®ŞONHA
Kuşadası iki yıldır karanhkta bekliyor I | i I — ■■ ■■ . II ) I ■ ■■
Bu sene plajları belediye çalıştıracak, kasabada bazı yolların asfaltlanması devam ediyor. Elektrik işnım halli için Çekoslovakyadan yeni bir motor satın alındı.
î
IZonguklakta kömilr işcilerins faydalı konferans
---------------O---- f Şehrimizde bulunan prof es- ) sör Cafer Tayyar K.rımcr ta- ( rafından kümü* işçilerine: ) X «Komünizm tehlikesi» mev- ( ) zulıı bir konferans verildi 5
——io
Zonguldak: (Hususî) — 1 Ha yiran 1948 günü Kozlu îhsaııiye mevkiinde toplanan binlerce iş çi vatandaşa, şehrimizde misafi reten bulunmakta olan provesör Cafer Tayyar Kırımer tarafın -dan Kcmüniz mtehlikesi mevzu Ju bir konferans verilmiştir.
Bu koııferansda valimiz Mit -hat Altıok, Ereğli Kömürleri İş lebnesinden, Genel Müdür İs -h.ııı Soyak ve genel müdür yardımcısı Şakir Ataman, istihsal t rup müdürü Zeki Yerdelen, yardımcısı Baha Birsan, Kozlu bölgesi başmühendici Cafer Za di) ve bölgenin diğer mühendisleri de hazır bulunmuşlardır.
İpletmenin bölge ve bölümlerin !e her ay muayyen günlerde işçileri derd ve dileklerini din -leyen, iş ve işçi müdür yardımcı sı Namık Uluşar, işçilerle has-bihal etmiş ve bunu müteakip genel müdür İhsan Soyak kısa bir hitabe ile sözii profesör Cafer Tayyar Kırımere bırakmış -tır.
Komünizm tehlikesi hakkında ki bu konuşmasında hatip, Rus idaresi ile Türk idaresi ve Rus işçisile Türk işçisi arasında geniş bir mukayese yaparak sık sık arkışlannuştır. Bondan sonra vali Mithat Altıok kürsüye gele rek profesöre teşekkür etmiş ve geçende Gelik bölgesindeki müessif hâdiseye temasla, bizde Komünist propagandası ancak helâ kapılarına yazı yazılmak su letiJe yapılabilir. O ancak oraya yaraşır demiş ve bu sözler bin -leıce işçi tarafından sürekli alkışlar ve kahrolsunlar nidalarile karş’lanmıştır.
Bu konferans işçiler arasında memnuniyetle karşılanmıştır.
*------o-------

Kuşacf asında
Kız kaçırma teşebbüsü
----o----
f^anık sabaha karşı kapı mandalını açarak kızın evine girdi ve zorla kaçırmak istedi




İlçemi

1 l
Kuşadası. (Hususî) — İlçemi jzin Türkmen mahallesi Topaltı sokağında mukim İbrahim oğlu 929 doğumlu Hüsnü Öncü, ayni mahalle ve sokakta oturan 18 yaşında Saadet Aşıcıyı zorla ka çırmağa teşebbüsten sanık olarak C. Savcılığına verilmiştir. Hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Hüsnü Öncü sabaha karşı 2,30 sularında bıçakla kapı man lalını kaldırarak gizlice eve ve kızın yatmakta olduğu odaya gi riyor. Erkek evvelâ kızı lâfla ikna etmeğe çalışmışsada, kızın muhalefeti ile karşılaşıyor. îşi tatlılıkla yapamıyacağını anlı -yan delikanlı, elindeki bıçakla hücuma geçiyor. Kızın feryadı jzerine sanık ayak kabılarmı bi e almağa fırsat bulmadan ev -fen kaçıyor. Zabıtanın bütün ıramasına rağmen ele geçmiyen tîüsnü Öncü , ertesi günü gelip polise teslim olmuştur. Duruş -pasına yakında bağlanacaktır. | ---------o---------
Kırhağaçda şeker tevzii usulü
Kırkağaç: (Hususî)




ilçe -niz günlerce şekersiz kaldı. Bi-âhara şeker getirtildi, fişle ve fıyia nüfus başıiıa 200 gram tev 4ii ka.’aılayiu ıld’. Fakat şeker Jakkallara verildikten biraz son fa, bakkallar v.cvcudun tüken-1 iğin i söylediler bir çok vatan-laşlar şekersiz kaldı. Diğer ta af’an Somaaan gelen bir vatan iaş. Sımada kaza merkezinde ıalka 200 köylülere ise 150 fram şeker verildiğini söyledi. Gerek ilçemizdeki durum, ge-•ekse Somada vatandaşları iki lyn esas üzerinden şeker tevzii le tabi tutan usul, cidden çok lazindir. Alâkalıların, dikkati -'d eûlw»»i« ____


t
%


L



Geçen
Kuşadası; (Hususî) sene yapılan ve birinci kat zifti dökülen yalı caddesinin ikinci kat zifti de tamamlanmış ve bu caddenin GÖO metrelik kısmının asfaltı ikmal edilmiştir. Geri ka lan 100 metrelik yeri de tretu varları bittikten sonra yapılacak tır.
Bu sene plâjları belediye ça • lıştıracaktır. Başlı başına bir hayat menbaı olan plajların belediye elinde halkı ihtiyaçları -na dalıa iyi cevap vereceği ve daha verimli olacağı muhakkak tır. Deniz mevsiminde denizden mahrum Söke ve Aydm gibi yer lerden yüzlerce aile banyo almak üzere Kuşadasma gelmek tedir. Bu sene hariçten gelecek ler plajlarda yeniliklerle karşıla şacaklardır.
Plâj temmuzun on beşinde açı lacaktır.
Elektriksiz şelıir
İlçemiz iki seneye yakın bir zamandan beri elektrikten mah rumdur. İhtiyaca cevap veremi yen eski motor yerine, Çekoslo-vakyadan bir yenisi satın alın -mıştır.
Bütün yeni hatlar sökülmüş ve yeni tesisler tamamlanmıştır. Geçen ayın sonlarına doğru mo
n
Adana - Kozan yolunda fecî kaza
I ölü, 4 ağır, 20 de hatif yaralı var. Kaza 14 üncü kilometrede vukutuldu
CfiSıDS® M-a. - ■
Adana: (Hususî) — Dün öğleden evvel Adana Kozan yolun da fecî bir kamyon kazası ol -muş, bir kişi ölmüş ve 4 üağır olmak üzere 24 kişi de yaralan mıştır.
Dün sabah Kozandan hareket eden Mehmed Şentunamn idaresindeki 24 Kozan plâka numa maralı kamyon kırk yolcusile bir likte Adanaya 14 kilometre me saf ey e geldiği zaman arkadan Hacı Korkmak adında bir şofö rün idaresindeki Kozan 30 plâka sayılı kamyon yetişerek yol vermesini istemiştir. Mehmed Şentuna kamyonu sağa alarak - arkadaki arabaya yol vermiş ve 30 numaralı kamyon ileri geç -tikten sonra yanlış manevra ya parak Mehmed Şentunayı şaşırt mistir. Önündeki otobüse çarp-
İzmir İhracatçılar birliği Standardı isinde son safha
Birlikte yapılan müzakerelere aid zabıtlar ve mukabil tasan uçakla Ankaraya Ticaret Bakanlığına gönderildi
İzmir: (Hususî) — Türkiye kuru meyve ihracatçıları birliği dün sabah toplanmış, Ticaret Ba kanlığına gönderilecek incir stan dardı mükabil tasarısını görüş -müşıtür.
Toplantıda hazır bulunan yedi idare kurulu üyesi arasında, bir haftadanberi yapılan toplantıla ra ve bu toplantılarda varılan neticelere rağmen hiç bir yakın lığın mevcut olmadığı, yedi İtişi aıasmda bile fikir ihtilâfları bu lunduğu müşahede edilmiştir.
Mazhar îzmiroğlu, Enver Ba kioğlu ve mükabil tasarının maz bata muharrirliğini yapan Şe -rifJtemzi Reyent bu toplantıdan soma bir yazıhanede buluşarak şahsî görüşlerinden faydalan.-mak surelıle mukabil bir tasan hazırlamağa koyulmuşlardır.
Buna mukabil tasarı ile, ilıra catçı birlikleri umumî kâtipliğinin bir haftalık toplantılarda tut tuğu zabıtlar bu sabahki uçak postasile Ankaraya gönderile -çektir.
Çok garibdir ki bir haftadanbe ri devam eden toplantıların neticesi bir «hiço olmuş ve toplantıda ki umumî temayüller, idare kuru
i"
Sap W


s

törün yola çıkarıldığı istihbar e dilmişse de henüz gelmemiştir. Gece ziyaretlerine gidenler ellerinde birer fener taşımağa mah kûm edilmişlerdir. Ilalk bir an evvel yeni motörün gelmesini ve iki seneye yakın bir zamandan beri katlanmağa mecbur oldukları bu karanlığa bir son verilmesini istemektedir. Temas etti ğim selâhiyetli bir zat motörün gelmesini müteakip montesinin 15 gün içinde bitirileceğini ve ilçemizin bol ışığa kavuşacağmı söylemiştir .
Su derdi
içilecek suyumuz yok gibidir. Bahçecik denilen yerden merkep lerle getirilen suyun tenekesi o-tuz kuruşa satılmaktadır. Bu ih tiyacı karşılayamamakta ve fa kir halk tabakası bu sudan isti fade edememektedir. Çeşme suları ise kışın akmakta ve yazın kurumaktadır. Ayrıca geçtiği yerler açık ve bu sebepten sıhhî değildir, ilçeye 7 km. mesafede '•Başkemer» mevkiinde sıhhî ve bol su vardır. Bu suyun getiril mesile hem bol ve temiz suya ka vuşulacak ve hem de belediye ü zerine düşen büyük vazifeyi yap mış olacaktır, ilçe halkı bunu genç belediye başkanı Haşmet

mamak için direksiyonu sola ran Mehmed Şentuna idareye hâkim olamıyarak hendeğe yu -varlanmıştır. Bu yuvarlanış ne ticesinde kamyon üç takla at -mıştır. Birinci takla atışında dü şen yolcular sağ ve salim kurtul muşlar ikinci ve üçüncü taklada ise 60 yaşında Kozanlı Durmuş adındaki bir ihtiyar derhal ölmüş dört kişi ağır ve 20 kişi de hafif yaralanmışlardır.
Yaralılar derhal işe el yoyan jandarma vasıtasile memleket hastahanesine nakledilmişler ve tedavi altına alınmışlardır. C. savcı yardımcılarından Zekeri -ya Moto hâdise mahalline gide -rek tahkikata başlamıştır. Şo — för Mehmed Şentuna hafif bir kaç sıyrıkla kurtulmuş bulun -maktadır.
lunun üç siması tarafından tas -vip edilmediği için çok şahsî bir mukabil tasarı hazırlanmıştır. Ancak bu tasarı hakkında umu -mî heyetin muvafakati alınamadığı için mukabil tasarının değe ri, yalnız üç ticari temsil ve şah sî görüşler ihtiva etmekte olma sidir. Bu itibarla Ticaret Bakan lığının tasarıyı dikkate alması imkânsız görülmektedir.
Satış yok, durgunluk var
Her yıl bu mevsimde yapılan alivre satışlara henüz başlananın ması Türkiye kuru meyve ihracatçıları birliğini düşündüren bir konu olmusıdır Kontrolü ihti yarî bırakmak gibi bir garabete yer vermiş olan l heyet he -nüz ?sgarî ihraç fiyatlarını tes-bit «tmediği için alivre satışların başinması imkânsızdır.
Alivre satış olmayınca, incir mevsiminde ticaret odası ve bor sayı ar?va sokarak Ticaret Bâko’ihğma feryad telgrafları çektireceği tabiî olaıı bu heyet, incirlerin satılmamasmdaki roe suliyet payını şimdiden hatırla m alıdır.
Kısaca denilebilir ki yeni heyet incir bahsinde efkân teşvişten başka bir is fförmemiştir.
- •

Göztepe K;z Enstitüsünde defile yapıldı -------------O-------
Çok muvaffak bir sergi açıldı, defıie çok taktit edildi
İzmir: (Hususî) —Göztepe Kız hJiütJtüaüude ders kesimi do layisile dün bir defile tertip edil miş, bir de sergi açılmıştır. Tö -rende, kumandanlar, maarif mü diirü, maarif erkânı, ileri gelen ler, davetliler hazır bulunmuşlardır.
Talebenin bir yıl içinde bü -yük bir itina ve muvaffakiyetle hazırladığı elbiseler, defüede yüz kadar talebe tarafından teşhir edilmiş vo çok beğenilmiş -tir.
Sergi kısmı da biri el işlerine, yeni çamaşır, moda ve nakışa, diğeri resmeait olmak üzere i-kiyc ayrılmıştır. Her iki sergi çok iyi yetiştirilen kızlarımızın incelik, kabiliyet ve muvaffakı -yetlerinı gösteren eserlerini dâ vetlileıin takdirlerle dolu nazar larının önüne sermişti. Dâvetli ler, tecessüslerini mektep müdü rü Bn. Penbe gören ve muallim leıe bildirmiş, tebriklerde bulun muşlardır.
Enstitü bu sene 32 mezun ver inektedir. Muessesenin Enstitü kısmında 250, Akşam Kız Sanat okulu k:s?n;nda da 350 kadar ta lebe vat dır.
--------o-------
Atçada bir genç metresini öldürdü
------o------
25 gaflarındaki Mustafa eski gözdesi ve metresini para vermediği için hayatına kıymış
Nazilli: (Hususî) — Nazilli -nin Atça bucağında bir cinayet olmuş, genç bir delikanlı para vermiyen metresini vurarak öl dürmüştür.
Zabıta soruşturmasına göre hâdişe şöyle geçmiştir:
Atçada 25 yaşlarında Mustafa Siıer, eski umumî kadınlar -dan 43 50 yaşında Esma Canla metres hayatı yaşamakta, Esma mn evinde oturmaktadır. Esma çapaya giderek kazandığı para ile genç dostuna bakmakta, deli kanlının bu dediğini iki yapmamakta ise de son günlerde arala n pek iyi değil miş
Evvelki gün sabahleyin Muşta fa Süer, metresi Esmadan para istemiş. Esma parası olmadığı nı söylemiş, Mustafa ısrar et -miş, bunun üzerine Esma küfrederek, Mustafayı evinden kov muş. Bundan kızan Mustafa da bıçağım çekerek göğsüne sapla mış, kemiğe dayanan bıçağın u-çu kaymış kalbe saplanmış ve Esma cansız yere yıkılmış.
Hâdiseden sonra ovaya baba sının yanına giden Mustafa Süer, bir müddet birşey olmamış gı bi çift sürmüş, sonra da gelip jandarmaya teslim olmuştur.
Denizli D.P. İllerinin gezileri
----o----
10 otobüsle yapılan gezi çok güzel geçti. Demokratlar arasında hararetli hasbıhaller yapıldı
Denizli. (Hususî)
Demokrat ları, ilçe ve bucakların da iştirakile ondan fazla otobüs le Acıpayama gitmişlerdir. Burhaniye, Kızılcabölük, Tavas, Bul dan, Sarayköy gezi ve mitingle rinden sonra Acıpayam ilçesine yapılan bu gezi manâlı olmuş -tur
Zira o1 "İçirik ve akümülatör -lerle çalışan hoparlörlerle takvi ye edilen bu gezide bir çok hâ -tipler günün çeşitli mevzuları ü-zerinde konuşmalar yapmışlar -dır. Bu mitingler muhitte çok a lâka toplamakta binlerce De -nıokratı ayni gaye etrafına ça— ğırmaktaöjı.
Denizlide Demokrat Parti teş kilâtı günden güne gelişmekte -dir. Bugüne kadar kurulmamış olan Tavas ilçe ve köylerinde de Demokrat pert? açılmış, yakında yeni İlce olan Güney ilçesinde de kurulacağı söylenmektedir,
I
İlimiz


K. E. T. t-kemı yendi
Edremit: 7 (Hususî) — iki maç yapmak üzere Edremit ve Ayvalığa gelen İstanbul ikinci küme şampiyonu Elektrik takımı cumartesi günü yaptığı maç ta Ayvalık Gençlik klübüııü 8-1 dünkü maçta da yine ayni klii-bil 3-1 yenmiutir.
{DENEMELER, DÜŞÜNCELER)
|7 Yret kuruıKuHsıi
Son günlerde EdebiyaHalcmindeki durgunluğa öfkelenip bütün eski kıymetleri müzeye kaldırmağı tercih edenler var, Bu, öiii kayıdsızliğa karşı san’at-kârın isyanı mıdır bilmiyorum» Yalnız, şurasını» unutmamak lizjmdir ki dev aynasına akseden her san’at çehresi, tenkidin dışındadır»
1
4

Kuruntulu bir sanatın dev aynasında nisbetsiz bir büyüme arzusuna kendini terkeden her cüce sanatkâr, bir ö-küze benzemek için didinen La Fontainc’in «Kurbağası» kadar gö lünçtür. O, «şehrin parmaklarında dolaşan bir çilekeş de olsa, Ahmed Haşinlin «Ağaca çıkmış öküz.» ünün sırrına ulaşamıyacak» alelâdcnın Ötesine asla geçemiye-cektir.
ince ve yadırganabilen hayallerin şiire bazen renk kattığını ın-kâr edecek değilim. Fakat garabetin bütün çıplaklığile göze battığı yerde, eşyayı olduğu gibi göster-
Hitler ii

Yeryüzünde Hitler ve arkadaşlarını bulmayı imkânsız kılan hemen hemen gayri meskûn bir yer varımdır ?..
Vardıır, ve burası jeryüzünün »İİuakco kısıuıı olan güney kutbudu;»..
mıyan toprakları kimseyi oialara cezbetmemektedir.
işte Hitlcre barınacak yer aramak için yapılan plân gereğince bu bölge münasib görülmüştür.
Vehleten bu fikir yahud bu plân tezadlarla dolu görülür. İmkânsız addedilir ve şöyle düşünülür:
Hitlere barınacak bir yer bulmak için küçük bir ada yerine koca bir kıt’a mı bulundu?...
Tezadlarla dolu olduğu ileri sürülen bu fikir hakikati halde çok mantıki bir fikir idi.
işte Nazi diktatörü için melce o-Iarak burası aranıyordu!. .
Başka bir seyyare üzerinde imiş kadar meskûn yerlerden mümkün olduğu kadar uzak bir yerde Füh-rer Adolf Hitler tam bir emniyet içinde yaşıyabilecek ve ortaya çık ması zamanı gelinceye kadar intikam plânlarını istediği gibi hazır-hyacaktır.
Güney kutub bölgesinin seçilme sinde Hitlere tam bir emniyet aağ lamak fikri bu işte en mühim â-mil teşkil etmiştir. Hitleriıı dünyanın bu altıncı kısmında bulunduğu katiyetle bilindiği halde bile onu bu ıssız, hududu belli olnııyan yerde aramak nasıl mümkün olacak-ü?...
Buz ve karlarla kaplı dağları, ovalan, vadileri ile 14.000.000 kilometrekarelik bir sahayı kaplı-yan bu muazzam ülkede Hitleri adım adım aramak kabil olabilecek mi idi?...
— 12 —
Bu fırtınanın 1945 Haziran ayı başında, merkezî Atlantikte taJiri ben 40 tul derecesinde vukua geldiği de çok muhtemeldir.
Denizaltılara radyo kullanmaları şiddetle menedilmiş olduğundan, bu denizaltılar kumandanlarının Almanyanın teslim oluşundan hiç bir suretle haberleri olmamış bulunmaları tahmin edilebilir.
Bu da çok mantıkî bir tahmindir.
Boş yere geçen bir kaç haftalık bir intizardan sonra —ki U-977 i-çin bu intizar devresi iki ayı bulmuştur.— bunlar kuvvetli alıcı radyolarını işletmeğe başladıkları vakit her şeyin olup bittiğini öğrenmişlerdir.
O vakit en yakın limana yani Mar - del - Plata’ya gidip teslim olmağa karar vermişlerdir.
U-530 bu limana 10 Temmuzda vardı.
U-977 tam beş hafta sonra teslim oldu.
Burada şunu kaydetmek icabe-diyor ki bu iki denizaltı ayni mın-taka içinde oldukları halde birbirlerinin mevcudiyetlerinden haberdar olmadılar ve vakalar aynen cereyan etmiştir.
U-530 teslim olduğu vakit kumandanı yüzbaşı Otto Wermutt gemisinin bu bölgede bulunan tek gemi olduğunu sanıyordu. U-977 kumandanı yüzbaşı Schaeffer de ayni düşünceyi besliyordu. Bunun la beınber, bu subay kafileyi teşkil eden gemilerden bazılarının ken dişini aramağa geleceklerini ümid ettiğinden tam beş hafta teslim olmadı ve o bölgelerde dolaştı. Nihayet ümidi boşa çıktı ve teslim olma kararını verdi.
Esasen, daha evvel bildirdiğimiz gibi U-530 un Mar - del - Plata ya gelip teslim olduğunu rapordan öğrenmiş bulunuyordu!
Mitlerin bulunduğu yer...
Nazi diktatörü maiyeti ve peşin den gelen denizaltı kafilesi nereye gidiyordu ?
Müttefikler taralından ergeç ya kalannıak korkusile hiç bir kıt’aya hiç bir adaya ıılaşamakdıktan sonra bu kafile nereye doğru gidiyordu?
Burada akla mühim bir sual gel mektedir: Yeryüzünde Hitler ve arkadaşlarını bulmağı imkânsız
. kılan hemen hemen gayrı meskûn ve çok geniş bir yer var mıdır?
Yeryüzünde mümtaz vasfı .genişliği Hitleri aramağa mani teşkil edecek bir melce var mıdır a-caba?

Hali kıt’a
Bu suale belki bazıları cevab vermekten çekinirler... Bazıları da muhakkak ki menfi bir cevab verirler. Bazılarına gelince, onlar bir cevab vermezler ve omu*. silkerek işin içinden çıkmak isterler...
Diz bu suale cevab vereceğiz. Vereceğimiz cevab (la müabettir. Her ne kadar hayalî sayılacak o-lursa da bu halı kıt’a mevcuddıır.
Mesahası tam ınânasile efsanevî bir rakam olan 14.000.000 kilometre kareyi bulmaktadır ki Avrupa kınasından tam 4 milyon kilometre kare daha büyüktür. ,|
Burası yeryüzünün altıncı kısmı olan güney kutbudur. Güney ku-tub böl Kesinin iskâna elverişli ol-
menin «hüner?, istendiği gibi işlemenin ise «san’at» olabileceğini doğrusu pek iyi anlayamıyorum.
Şübbe yok ki sanatkâr, eçyayı renk, ses ve şekil halinde özlü bir terkib içinde eritip yeniden inşa eden, ona, kendinden çok şey katan kimsedir. Fakat bu, her halde zihni, şaşırtıcı bir ibhama, bir kelime ile canbazlığına göre katlayıp aşındırmak olmasa gerektir. Acaba şairlerimizin tiksindirici bir mistifikasyonlar istilâsında ctritli hüviyetlerle boy göstermek- i, Tiirk edebiyatına fazla bir mj kazandırıyor dersiniz!
Şair Ahmed Muhib Dranasm .v
S
gizli?
(Devamı var)
Lübnanlı sanatkârla bir konuşma
Muhtelif temsiller vermeli ü-zere şehrimize gelen Lübnanlı sa natkâr Nadiya ve Leylâ Terez, Fevziye Margrit, Düda Milya, A zize Mülle, Muhammed Mera Mu hammed Kerim, Beşare Evüb ve bir saz heyetinden müteşekkil grup, dün saat 10.30 da basın mensuplarına bazı gösterilerde bulunmuşlardır.
Temsilden sonra Nadiya bir ar kadaşımıza şunları söylemiştir:
« — Şimdiye kadar, İrak, Mı sır, Filistin ve Suriyeyi dolaştık, muhtelif temsiller verdik; fakat Türk halkının yüzünden akan sempatiye ve Istanbulun c şinc ender rastlanır tabiî güzel İlklerine hiç bir yerde tesadüf etmedik.
Musikimiz. Türk musikisinin kar deşi olduğu için, aralarında büyük- .bir fark müşahede et -mek mümkün değildir.
Ses sanatkârlarınıızdan. bil • hassa Münir Nureddin, Necmi Rıza, Müzeyyen Sonar ve Safiye Aylayı candan takdir ediyorum.
Sahneye 15 yaşında atıldım; 10 yıldır emek veriyorum. Serbest zamanlarımda yüzme spo-ıu ve dans hareketleri yaparım.
Türk halkına bazı sürprizlerimiz olacağını da şimdiden ilâve etmek istiyorum.»
Sanatkâr, îst-anbulda 15 gün kadar kalacak ve bilâhare Anka ra ve İzmire gideceklerdir.
I
il
Z

kığında kıvrak bir güzellik bulua-duğunu sandığı şu iki mısraın yal* pa vuran âhengine bakın:
Dıı yüzünden, o yüzünden, gÖ-ziinden, Dilinden, dişinden, dudağından ,1 \ öpl
Hele faziletini törpüiiyo törfiiliye tükettikleri bir -deyiş» uğruna şiire Kıyan Orhan Veli ve Oktay Rifat gibi kimselerin bir giir iklimine sahib olduklarını söylemek estetik zevki heniiz panlanmış okuyucu zümresile alay etmekten başka nedir? Şurası muhakkak İd sanatkâr, en kaba realiteyi küfre bulanmış bir dille veya bütün âhen gi, kelimelerin gücünde saklı sahte bir akışla tesbite kalkan bir şarlatan değildir. O, Agoranın peşine takılıp (meydana) düşmeden önce ne «rakı şişesinde balık) olmasını ister, ne pabuçlarına med biyeler yazardı!
Yüz yıllar boyunca tesir ve re* aksiyonlârla gelişip günümüze ka dar uzanan bütün sanat ekollerinde —birbirlerini nakşeder gibi görünen farklı oluşlarına rağmen— bir devamlılık vardır. Halbuki e-debiyatımıza yeni bir hava getirdiklerini vehmeden yeni sanat düşkünlerinin hangi «aksi dâva» nınt hangi edebi hareketin temsilcisi olduklarım kavramağa imkân yok-tur.
Senbolistmi, realistini, surrea-listmidirler? Sanının ki bunlardan hiç biri; zira onlar, ileri anlayışi-le saçmayı yeni sanatın şaşmaz öl çüsü yapan Nurullah Ataç gibi aşırı bir duyuş ve görüş hayretine gönül vermişlerdir!
Artık sanatta, metafiziği kapı dışan eden ilmi felsefe gibi hiç bir ekolün esiri olmıyacak; belki daha çok zengin bir ihtimaller avında güzeli ve doğruyu yakalamayı gaye bilen bir tek anın hevesi sayılacaktır.
Bununla beraber, bizim yenilik mürşidlerinin batıdaki usteLan. bir türlü sistemden vazgeçmiypr-lacJMeselâ sü,kurucularından biri olan ve estetik kaygıdan azade kalmış düşüncenin otomatik işleyişi üzerinde kurmağa kalkıyor. Düzenleyici (ratis. nin lüzumsuzluğuna inanarak delilere has bir sanat görüşünü okuyucu^ kabul ettirmeğe çalışıyor.
Ekzistansiyalist Yeaıı-Pau Şort re, XVIII inci asır filozoflarının aksine olarak, «Mevcudiyet in «mahiyet» den önce geldiğini, insanın, kendi kadrini tayin etmekte serbest olduğunu söyliyerek, sıkıntı, çaresizlik ve ümidsizîik gi-bi üçüz mefhumlara dayanan pesimist bir edebiyatın kahramanca müdafaasını yapıyor.
Anlaşılıyor ki, sarma veya makul, yeniden hız alan her sanat hareketinin kendi rengini ve çevresini belli etmesi mecburiyeti var dır. Teşbih ve istiarenin eşbay olduğundan başka gösterdiğini idYia edip, kâh mıymıntılı bir lirizimde. kâh bulantı veren bîr realizmde karar kılmakla «safiyetimize dön düğümüzü söyliycbiiir miyiz?
Bütün bir dünya edebiyatı» iç ve dış realiteyi bitmeyen bir şarkı halinde muhtelif şekillerde besteleyip bize bir güzellik duygusu ver ineğe çalışmıştır. Özün eskiliği ya nnıda terkib kudretinin tazeliği bize daima «yeni» nin zevkini tat-tırnııştır. San’atte yaratıcılık: eşyayı —reel mahiyetini bozmadan ışıklı bir hayal dünyasında yüzdürmek, hafifletmektir.
Büyük lâflar ettiğim sanıbuasuı. Nasibi toprakla yoğrulmuş ski bir gerçeği tekrarlıyorum. Hiç olmazsa şair Ahmed Muhib Dranas gibi, tarihle başlıyan merhamet tamamen edebiyatımıza bizim nesille girdiğini, realizmin bilhassa merhamete dayandığım iddin etmiyorum. Fazıl Hüsnü
nin eserle rile Hânı îdi fersah salı geride bıraktığını ileriye müyorunı. Şükür ki, muhtelif bi devirlerde isim yapmış arasında bir şöhret varıcını mevzuu ola mıy s cağını nıüd Gerçekten, son günlerde yat alanındaki durgunluğa nip bütün eski kıymetleri mü kaldırmağı krcih edenler var. o
Dağlarca-fer* s ürede-irleı* bahis cim * lebi-lf( e I3u. ölii kayitsu.’ıga karşı sanalkana isyanı nııdır, bilnıiyorımı. Yalnız şurasını unutmamak lâzınulır ki. dev aynasına akseden her sanat çehresi, tenkidin dışındadır. Ve bu gidişle Ahmed Muhib Drannsuı teselli; sanat dünyasındaki yersiz üstünlüğüne İnandığı müddetçe, daha uzun zaman münekkidsiz kal mağa mahkûmdun

%


/ E N î 9 A r An
9
(Baştarafı 1 incide)
f 5 lü sovusı «a ayrı ayrı cevablar ver-
(İL


Kakanın izahatı
TahsİL Bekir Balta memleketimizde işçi ücretlerinin taraflar a-rasmda yapılan serbest akidle tâyin edildiğini, bu bakımdan idarenin bir müdahalesi olmadığını, ancak toplu işçi ihtilâfları mevzuunda tahkim usulünün kabul edilmiş bulunduğunu, ayrıca onun ken di işletmelerindeki işçi ücretlerini tayin etmek suretile hususî teşeb büslerin de isçi ücretlerine tesir et tigini kanununda derpiş edilmiş olan asgarî ücret tüzüğünün elde kâfi malûmat bulunmaması sebe-bile şimdiye kadar hazırlanamamış olduğunu, maanıafih üzerinde çalışıldığını bildirmiş ve sözlerine şöy le devam, etmiştir. •
Hicretlerin tatminkar olup olmaması
( Verilen ücretlerin tatminkâr o’rp olmaması meselesine gelince, üe Herin artması istihsal sahaların » a genişlemesi ile kabildir. Ha-)?n memleketimizde husule gelen fiyat tahavvüllerine bazı ücretler uydurulmuş, fakat bazıları da uy-durulamamışhr. Devlet .işletmeleri ücret bakımından işçiyi tatmin e-âer bir duruma getirilmektedir. îş primlerine gelince, yine devlet işletmelerinde tahakkuk ettirilememiş ise de, maalesef hususî işletmelerde lâyıkile tatbik edilememiştir.
Bakan bundan sonra işçilerin ço cuk zamlarının devlet memurlan-uıki ile kıyas edilmesi için Çalışma Bakanlığının elinde yetkisi olmadığını, yol vergisinde işçiler için bir tenzilât yapmanın bir kanun mevzuu olduğunu söylemiş ve ücretli hafta ta ti Heri için bir kanun tasarısı hazırlandığını, işçilerin senelik izin işi için de bir tasan ha-zırlanmakta olduğunu bildirmiştir.
Afyon raahsuliuıün mubayaa fiyattan
Bundan sonra Afyonkarahisar milletvekili Haşan Dincerin afyon mahsulünün bu seneki mubayaa fiyatları lıakkmdaki sorusuna geçilmiş, Ticaret Bakanı önümüzdeki bir kaç gün içerisinde afyon fiyat lannın tesbit edilerek ilân edilece ğjni bildirmiştir.
Haşan Dincer hükümetin afyon müstahsilinin himaye etmesini îs-tiyerek Ofisin 933 denberi takib ettiği politikadan şikâyet etmiş ve Ofisin müstahsili himaye edeceğine kâr gayesi gütmekte olduğunu söylemiştir ve 93S de afyonun kilosundan 642 kuruş kâr elde eden Ofis; 947 deki kârının 23 liı-aya çıkmış bulunduğunu bildirerek, bu kânn hiç olmazsa bir kısmının müstahsile aksettirilmesin! istemiş tir.
Hüseyin Cali id Yalçın ve Falih Ktfkı Atayın tenezzüîfü Bundan sonra Denizli milletvekili Reşad Aydınlmın habcrteşB» konferansına gönderilen iki dele-

Fiiistine gidecek Rus askerî muşahıdler (Ucvanu 5 incide) loşu şekliııde devam etmiş ve A rab lejyonu mınlaka komutam a teş kesme veya mütareke hak -kuma heuüz bıı lalımaL almadığı nı beyan etmiştir.
Arab komutanı şu siyaseti ta kip etmektedir: Yahudi havan topları sustukça ateş etmemek fakat atılan bir mermiye 10 mm j mi ile cevap vernu-K. Nitekim bu guıı öğleden sonra üç inçlik Ya İmdi lıavan töpları eski şehrin Siyen kapısı bölgesini bam bar dıman etmişler ve Arab batar 1 yaları her patlayan mermi muka bilinde Kudüsüa modern mahallelerine 10 vermi savurmuşlar -tur.
Mütareke hazırlığı
Lake: Success 7 (Ap) gün Birleşmiş Milletler Teşkiiâ-!
W"
Bu
•* 1 ‘ ? Mchdl’nin de hay ve lâyemût olchı-
tına bir t.egraf gönderen lsrael ? x n3 ina)ljhnak iktiza eyledi

-
devleti Dışişleri Bakanı Moşe Şertok, geçici hükümetin, tek -lif edilen 4 haftalık mütareke' ınüddetince, askerlik yaşında göçmenlerin Filistine girmemesi naydını kabul ettiğini bildirmiş tir.
Yahudiler, Konk Bernadotte tarafından teklif edilen göç -menlik işlerinin kontrolün* dair 6 maddeyi de kabul etmişler -dir.
fl)ruadotte, ünıidli
Kudüs: 7 (A.A.
Kont Bernadotte, Fibstinde .yapılacak 4 haftalık mülarekö için Arab ve Yahudi idarecileri no bugün kati olarak son teklif lcmıı bildirecektir. Kont Boma dotte, bugün yaptığı bir demeçte, muharipler arasında bir an -taşmaya varılacağı ümidinde olduğuna sövlerniatlr.
(Lps)
bu-
ez-
ar-
ge halikındaki sorusuna geçilmiş ve Kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Nccmeddin Sadak ezciünle şunları söylemiştir:
— Geçen bahar nihayetinde Pa-riste toplanan 16 1ar konferansından dönüşte Cenovrede toplanmış olan haberleşme konferansına da uğradım. Hükümetimiz bu konferansta bazı gazeteci arkadaşların da katılmış olduğu bir heyet göndermişti. İşin çokluğu dolayısile Cenovrede bir kaç gün kaldıktan sonra memlekete döndüm. Heyetin başkanlığını Nilıad Erim yapmıştır. Heyetimiz muhtelif komisyonlara dağılmış ve çalışmalara iş tirâk etmiştir. Yalnız iki arkadaşımız hususi işleri dolayısile konferansı takib edemiyecelderini ben orada iken bildirdiler. Bunda heyetin çalışmalarını aksatacak bir durum görmediğim için bu arkadaşların yerine yenilerinin-gönderilmesini istemedik ve çalışmalarımız ı devanı ettik. Konferans mem-lek'tımiz için her bakımdan hayır h o'muştur. Konferansa iştirak et miyen İlci arkadaşunızm istihkak durumuna gelince, malûmdur ki her uye bir beyanname ile masraf laruu bildirir ve almış oldukları avanslar buna mahsub edilir. Dışişleri Bakanlığı muhasebesi. Sayıştay bu hesablarla meşguldür. Hesablann ne şekilde kapanacağı, kanunî mevzuatla belirtilmiş Ilınmaktadır* demiştir.
Soru sahibinin itirazı
Söz alan Reşad Aydınlı da cümle şöyle demiştir:
— Konferansa iştirak eden
kadaşlar Bakanl (r Kurulu karari-le memleketimizi tenısilen gönderilmişler ve bir de kendilerine Cumhurbaşkanlığının salâhiyetııa-nıesi tevdi edilmiştir. Bu arkadaşlar Türlciyede millî bir vazife alarak vatan dışına çıkmışlar ve nıem leketimizi temsil vazifesini takab-bül etmişlerdir.
Üyelerden Hüseyin Gah id Yalçın konferansa uğramadan doğrudan doğruya Parise gitmiş. Falih Rıfkı Atay ise, bir hafta kadar kaldıktan sonra Dışişleri Bakanı ilet birlikte dönmüştür. Anlamak istediğim, arkadaşlar Bakanlar Kurulunca bir vazife almışlardır.. Bu vazifelerden ancak onun kararile, ayrılabilirler. Ne Dışişleri Bakamuın, ne de heyet başkanı Nilıad Erimin bunların vazifelerin den ayrılmalarına müsaade etmeğe salahiyetleri vandır. Sayın Bakan, bu arkadaşlar olmadan, da he yetin işlerini görmüş olduğunu söylediler. O halde üç dört arkadaş k?.fi gelirse, niçin iki fazla arkadaş konferansa ve boş yere döviz sarfına sebebiyet verdiler? Pjt-ra meselesine gelince, alınan fazla istihkak geri alınır. Fakat verilen vazife görülmemiş olduğuna göre, ortada istihkak da yoktur. Ortada milh vazifenin ihmali vardır.
Dışişleri Bakanının cevabı ‘ Tekrar kürsüye gelen Necmed-diıı Sudak şöyle demiştir:
— Arkadaşım bu hususta fazla hassasiyet göstermektedir. Bir delegasyona giren arkadaş kimin kararile girmiş olursa olsun «ben burada duramam^ derse, hevet bışkanının onu tutacak, ne de oturtacak bir salâhiyeti vardır. Bu arkadaşların orada kalmaması bil hassa üzerinde durdukları hazine zararını arttırmamış, eksiltimştir. Niçin iki kişi fazla gönderildi? de-diler. Hiç bir konferansa dirhemle adam gönderilmez. Bu delegelerin istihkakı, avansı ve bunların mah

Abû Abdallah Muhammed B. Yusuf (Kitabelbeyan fi Ahbarel-salnbczzaman) temindeki eserinde; imam Metıdi’nın gaybubetinden sonra Irâlen hay ve zamanı gelip de çıkıncaya kadar baki ve lâye-mut olduğunu söyler, ve Mehdinin böyle sağ ve balcı kalışını Hazret i Isa'nın. Hızır ve Uyasın (Hmediğine benzetir» hattâ şeytanın kıyame te kazlar sağ kaldığına bakılınca
? ileri sürer. Sonra da; Mehdinin S Keysaniyenîn zum eyledikleri gibi
) Mı-hammed B. Hancfiye ve diğer
I Sin fırçalarının sandıklan bn*ka t şahsiyetler olmayıp ajıpak İmam
) Mtıhammed oldvığıınıı iddia ey^er.
( 8i?; biîMet’nlen Mehdî'nin Hazret i
S HaB&nhn mı, yoîcsa Hazrett Hüse* \ vınin mi evlâdından olacağı meşe* S Icsîvıde dahi ayrılığa düşmüşler-\ dir.
birinci gıybet Medinede F?ak tüyük bir ağacın kovuğuna bıralu-
) temB. yahnd HıHe mescidindi5 lir arkaya bakılmadan dönülür, ? gizlenifl. veyahud Samradski sor- ağacın yanında kimse duramazdı. \ dabda ıraıb oluştan başlamakta- Yirmi örtd saat nonra tekrar gidi-? dır. Diğerlerine göre ise. kus- üp kovuğa bakılır, Mehdi’nin ya-ç Innn alıp inek gün sonra getirme- lalmış cevabı orada bulunup alımr-
( lcri birinci, ve bu yazdığımız ikin- dı!
S el gıy1- 't. bu ı- reva gıybet ? îerc «Gıvbotl Snam - KUdlk sak-S tetnfl* derler. KîWlk saklanışta, c UrbdVn.ln hariçle münnarheti ve ; muhaberesi vardır. Bu işi onun fp-
sııbu kanonlarla tayin edilmiştir. Bu işte hazînenin bir zararı olmadığına emin olsunlar.
Bundan sonra gündemde bulunan Ankaraya belediye sınırları i-çindeki devlete, özel idarede ve belediyelere aid arsaların mesken ya pacaklara tahsisi haklcuadaki tasarının müzakeresine geçilmiş, bu-künkii oturumda yirmi kadar ha-tib bu husustaki görüşlerini bildirmişler, Refik Komitan tasarının muhteviyatun mucib olmakla beraber, işin aceleye gelmemesini, tasarının diğer büyük şehirleri de ihtiva edecek olan inşaatı teşvik kanunilo birlikte görüşiılıncsini is temiş, İçişleri Bakanı da beş altı defa kürsüye gelerek izahat vermiştir.
Daha on dört kadar hatibin söz almış bulunması ve vaktin gecikmiş olması dolayısile, müzakerelere çarşamba günü devam etmek üzere, oturuma son verilmiştir.
Millî piyango (Baştarafı i incide) 100.000 lira ikramiye kaza -naıı nuınaıa. 075718.
50.000 Lira ikramiye numara. 195278.
20.000 lira ikramiye numara. 026700.
10.000 lira ikramiye
numaralar 065508 244231.
5.000 lira ikramiye kazanan numaralar. 007158 052260
063858 072253 077494 112869 272593 350276 374326 374793
2.000 lira ikramiye kazanan numaralar.
045478 107408 159344 254373 342170
1.000 lira ikramiye kazanan numaralar.
053215 076032 146758 157001 179996 181369 203100 215204 224065 238158 264136 282896 309033 337426
I
kazanan
kazanan
kazanan
015293
0S5389
110519
223855
271406
017537
098345
149182
212359
334119
04S720
109168
216540
2S326S 373S76.
016957
134590
164345
189795
223598
257616
004606
108110
160205
183762
217130
241395
268904 272989
288723 303477
312580 337028
352319 355127
264873
288079
309944
338412
373335 376019.
500 Lira ikramiye kazanan nu maralar:
Son dört rakamı (3731). (5157) ile nihayet bulan 80 numara beşer yüz lira.
200 lira ikramiye kazanan nu maralar:
Son üç ralcauu (382) ile nihayet bulan 400 numaıa iki yüzer lira.
İUÜ lira ikramiye nj-zauan nu maralar:
Son üç rakamı (07i), (416) i-. le nihayet bulan 800 numara yii zer lira.
40 lira ikramiye kazanan nu -maralar:
Son iki rakamı (701 lıe nihayet bulan 4.000 numara kırkar lira.
10 iiıa ikramiye kazanan uu -maralar:
Son iki rakamı (15), (78), (89 ) ile nihayet înılan 12.000 nu mara onar lira.
5 lira ikramiye kazanan numa raiar:
Son rakamı (2), (9) ile nihayet bulunan 80.000 numara bo-şer lira ikramiye alırlar.
Bu çekilişin'109.000 liralık bii yük ikramiyesini kazanan 075718
îa
Ofgun
T(-ff)rtka N. £45
MAMIVE FIRKALARI

fiıLeri yapar. Küçük saklanış; 339 yılına kadar sürmüştür. Mehdi’nm sefirleri; ondan sorulanların reva b lan nı getirir ve yazılı ve naü-hürlil emirlerini getirirdi Bunlara tcx.ki\ Ruk’a ve Rıka’ denilir, t-mamdan sorulacak mesele kağıda yazılıp naibe verilir, cevabı onun vaeıtasile gelirdi. Bir deodogntdan doğruya haberleşme wrdı, sorulacak şey yazılır. Kum şehri dışında
Mehdinin imikleri, -onu görür, konuşur ve emirlerini nakleden sa dik kimselerdi. Son naib hastalandı, Şifler onun öleceğini anlayınca, kendisinden sonra bu lal İrinim gö-
idam edilecek Alman harb suçluları
Hamburg 7 (AP) — tngilte-re resmi cellâdı. Ptarropoint'ın mahkûm olan bir kaç Alman harb suçlusunu idam etmek ü-zere İngiliz işgal bölgesine var — eliği bugün Hamburgda inanılır bir kaynakv. ın öğrenilmiştir.
İdamların, Hanovre.'uıı Güneyinde Hanıelinde yarın başlıya -cağı söylenilmektedır. Yetkili bir kaynağa göre, mahkûmlar sı kı muhaf ıza altırida ve grup ha linde İngiliz vc /Amerikan bölge lerinden bugün Harnelinc şevke dilmişlerdir.
Ormaırnlanmıza dair venAen »rapor Ibasteddı
Ankara 7 (Htmıûn) — Or -manlavmuzdu, m •'- ı • yapmak üzere memleketim r- • 'tavet edilmiş bulunan pı.oie ’ h Naslurid tarafından hazu-J n» ■.r ik Tarım Bakanlığına veriLrın. ulan rapor bandırılarak ilgililere dağıtılmış bulurun alttadır.



Şeker kasnelera bugün dağıtılıyor (Raşicıra/7 / İnûfdf)) ba günü akşamına kadar tamam-lanmaşı hususunda lâzım gelen ted birleri almışlardır. İMALÂTÇILARA ÇEKER TEVyZtt Esnaf Odası, pan’at teşekkülleri müesseseleri dün Belediyeye mu-lacaat ederek haziran ayıua aid reker kontenjanının esnafa Oda vasıtasiie yapılmasını istem işler, Esnaf Cemiyetleri kanalile yapılan tevziatta yolsuzluklar olduğunu id dia efanişlerdir.
Mümessiller, Belediye reis muavinine. Esnaf cemiyetlerinin şeker tevziinde aidat vermiyenlerin ihmal edildiğini söylemişlerdir.
Belediye, esnafa şeker tevziinin Esnaf Odasının murakabesi altında ve cemiyetlerin yarehmile yakılması hususunu inroliyeeektir. Esasen esnafa sekerin Esnaf Odasınca yanılması hususunda bir tamim vardır.
Fakat Esnaf Odasının da şeker tevziinde aidat meselesini yavzun edeceği hususunu dikkate alarak Odava bir yanacaktır.
Bıı tamime "öre. şeker ■ d? aidat meselesi bobin mevzuu e-dilmiyecektir. Aidat vermemiş esnaf? seker verilmeden ta’:«İTdo O-da hakkmdn ndH fakiba*- ar,ılaea-p bildirilmektedir.
c*pir(sr nr»Beled’V? ara cimrin İr î dr*vnm
Cd’lnn Imrrl-r*" c*'*r'A»'Vf [Oİ a/J’’V
ornlrın d”.

bahis nazarı tamim
fr»vwn-
e^-oıek f nhojc, n ı rn -b” M
verine clJusru k*)a de-
numaralı bilet Anlcat.ıda satılmıştır.
■ -(•
50.000 lira kazanan tam bilet îstanbulda satılmıştır .
20.000 lira kazanan, biletin bir parçası İstanbul, diğerleri Koca elide 10.000 lira kazanan biletler Edirne, Çankırı, ve Diyarba kırda.
5 tanesi İstanbul iki tanesi An-5.000 lira kazanan biletlerden kara, diğerleri Adapazarı îz -mir, Antakya, Babadağ. Buldan da satılmıştır.
reciğini sordular, cevab olarak o-na Allahım Hücceti imanı Mehdinin mühürünü taşıyan bir tevkil gösterdi, ki bunda:
«Şeftin makamına kaim olmak üzere hiç kimseye vasiyet olunmadı. Benin ölümünden sonra artık tam gıybet vukubulacak ve Cenabı Fak izin verinceye kadar açığa çı kılmıyacaktır.»
Yazdı idi. İşte bu suretle bir km mına göre üçüncü, bir takımına göre ikinci saklanış başlıyor, ki (Gıybeti kübrâ) dır.
Artık, on ikinci İmamla Şkun arasında mutavassıt kalmıyor dernektir.
(Gıybet) I üç olarak kabul eden lor in bıı hususta ileri sürdükleri sebeb /kkati çekicidir: Diyorlar ki, hiçbir Sev iki ile lamam olmaz, kemal için i’ıçe varrha». milHcllea ©Irnası şarttır. Bunda (tealin) Inan-


r

40

Londra: 7 (B.B.C.) — Batı Al-manyanın ihyası ve Aknanyanıu akıbeti hakkında Londradaki altılar konferansında alman kararlar, bir tebliğ halinde bugün, yayınlan mıştır. Batı Alman yada bir hükümet kurulmasını derpiş eden karar lar, Fransada şiddetli protestoları mucib »olmuştur. Alma ayadaki tep ki ise karışıktır. Bazı Fransız gazeteleri bu haberi (Alman tehlikesinin baş göstermesi) gibi başlıklar altında yayınlamışlardır.
Alman hararlar
Berlin: 7 (AP.) — Bugün Şerlinde yayınlanan bîr tebliğe göre, 6 devlet Londra konferansı Batı Almanyada bir federal hükümet kurulmasını ve bir Anayasa hazır Uyacak bir Alman teşriî meclisi te
- ------------ __________________
Lroin kacal
)(
t


J M
5
(Roplardı 1 itırid?)
Haber öyle bir 9akilde verilmiş-
ve za •

ti ki
fi Amerikalı misafire atadir ferin arsian payı bu zatındır Halbuki hakikat büsbütün başkadır. Mister (White) in bu macerada Türk zabıtası tarafından kendisi-, ne verilen vazifeyi mükemmelen ba [ çarmış olmaktan başka bir rolıi yoktur. Eroin kaçakçılarını bulmak, fabrikayı keşfetmek ve nihayet şebekeyi ele geçirmek şeref ve muvaffnkiveti miınhasıran^zabıta-tnıca aid bulunmaktadır.
Vak’ayL tâ başından anlatalım da dinleyin. Göreceksiniz ki bu mü hım başarıda Misler (White) in Türk zabıtası tarafından kendisine Verilen vazifeyi başarmış olmak gibi güzel ve alkış değer bir muvaffakiyeti olmakla beraber bütün teşebbüs, tatbik ve an^ muvaffakiyet Türk polisinindir. Zabıtamızın tek giiııai ı fnıfn* • •.»? ' ♦ rafnruş lukîan RaJcınm^Şı •*' *^rr)
pagandava fazla ehemmiyet atfetmemesidir.
^euıiraya eroin kaçırıldıktan aonra
Bundan bir müddet evvel 4Kars* âilebi Amerikaya gittiği sırada iki kamarot eroin kaçırırlarken yakalanmış ve Amerikan adlî makamla-' unca tevkif edilmişlerdi. Şehrimiz Emniyet ikinci sııbe kaçakçılık; memurları bu haberi aldıktan son-' ra gümrüklerimizden harice eroin çıkarmağa muvaffak olan bir şebekenin mevcudiyetini tahmin ederek tnhk’katr »*’-• •
îkinei şube kekçılık kısmı ms-1 n'ıurlarının bu hâdiseden sonra yap tıkları sıkı takibat sonunda Tal ta kftle, Tophane ve Karagümıük semtlerinde bazı eroin ve esrar tek kelerde imalâthanelerini ele geçir inişler, suçluları adliveyc teslim etmişlerdir.
Fakat gerek Emniyet Müdürü, gerekse ikinci şube müdürü harice eroin sevkedr n kcr-pkrPann tst-tanbulda muazzam bir teşkilât halinde çalıştıklarına ve bu teşkilâtın kodamanlarının da Re\«oghuuın içkili gazino ve barlarında ecnebi ınüşterilerile temas imkânını bul-dııklarma kan teminlerdi.
16 İP UCU
Kaçakçılık kısmı memurları şube müdürüne verdikleri raporda Bcyoğlunda «Kriko» ve ( Adana barlarında bazı ecnebilerin eroin 1-açakçılaı ile temas imkânını bulduklarını, hatla barlardaki lisan

cinin izlerini bulmamak kabil değildir. ki Rafıza’ya dhaldarı kabil olan bir takım t ar ika t terdeki (Alkili, Mulıammed, Ah) üçlçyigi ile •olan münasebet ve nıümaseleti a-C)ktır. Bizim müverrihlerimizden Kunhiilahbâr sahibi Âli de, saklanışı üç olmak kabul edenlerdendir.
İmam Mehdt’nin, gaybubetinden eonra naillerinin onu gördüğü, görüşüp onlardan emir alıp tebliğ eyledikleri gibi, gıybeti kiibrâdan sonra da onu gören ve konuşanlar bulunduğu da mülcvaterdir. Bu husustaki rivayetlerden bir tanesini buraya geçiriyoruz: *
330 Hicrî yılı ricalinden ve tmamiye büyüklerinden )eyh Haşan Irakî nakleyliyor: Ben, diyor, gençliğimde biraz Jıaşari idim.. Samda iken bir gün Eıneviyye camiine gitmiştim. Orada kürsüye çıkmış bir vâızıa Mehdi hazrette-

şekkülünii tavsiye etmiştir.
Ayni tebliğden anlaşıldığına göre, 6 devlet görüşmeleri sırasında Fransız işgal bölgesinin İngiliz ve Amerikan işgal bolgelertle iktisadın kaynaşması hakkında bir anlaşmaya varılamamıştır Tebliğde, bütün Batı Almanya İDölgesine şâ mil müşterek Alman müeaseseleri kurulması bahsinde gelişmeler kay dcdilinceye kadar, batı bölgeleri a-rasında kaynaşmanın tahakkuk e demiyeceği belirtilmektedir. Bunun la beraber, her 3 batı bölgesinin dış ticaretini sevk ve idare için an taşmalar hasıl olmuştur. Bu anlaş •maların 'Almanya meselesi halikındaki nihaî 4 devlet andlaşması nı kolaylaştırabileceği de kaydedilmektedir.

bilen getıc ve güzel kızların da mu tavassıt rol oynadıktanru biidir-nıişlc-rdir.
Nitekim lisan bilen bir komiser ( Kriko ya gönderilmiş, orada ken ilişine müşteri süsü veren polis rnc nvı*'■ Emniyet Müdürlüğüne dönüşünde:
KIRMIZI SAÇLI ARTİST
r— Aşmalı mesciddeki «Güzel Adana barında patron Vasilin e-roin istiyenlere bazı müşterilerini tavsiye ettiğini, gene «Kriko» barında da Mari adında gene ve güzel kırmızı saçlı bir artistin ecnebi müşterilerle temasında onlarla eroincileri tanıştırdığını, Bop isminde bir gencin de bu şiibiıeli şahıslarla sık sık görüştüğünü öğrendim, demiştir.
Bu malûmat üzerine Emniyet Müdürünün direktifile ikinci şube müdürü bu barları tarassud aliıııa aldırmıştır.
BİR AMERİKALI ARANIYOR
Fakat bu barlara müşteri sıfa-tilc giderek eroin satmalına pazar lığına girişebilecek bir Amerikalıya ihtiyaç hasıl olmuştur. Kaçakçı şebekesi külliyetli nıikdardâ eroin ve esrarı gerek k^tıdı gemicileri miz. gerekse ecnebi gemilerle gidip gelen yabancı şahımlara sattıklarına göre alıcı sıfatile karşılarına ancak bir Amerikalı çıkarılabilirdi.
Nitekim Emniyetten İngilizce bi len bir komiser kendisine Amerikalı süsü vermek istemişse de (Kri ko» daki kızlan pek inandıramamıştır.
İYİ BİR TESADÜF: M. GEORGE WHİTE
îste zabıtamızın bütün delilleri topladığı bir sırada bundan 15; gün evvel, Amerika Federal uyuşturucu maddeler bürosu polislerinden M. George WiJte Istanbula gelmişti.
Bu gelişin vazifesi Türkiye. Su-rive ve Misır gibi yakınşark memleketlerinde uyuşturucu mnddele* rin harice (bilhassa Amerikaya) kaçırılmasının ne derece doğru olduğunun tahkiki idi.
İste M. White malûmat almak üzere bir tercümanla birlikte Emniyet Müdürlüğüne müracaat etmiştir ki bunu fırsat bilen İsmail Hakkı Baykal kendisini ikinci şube müdürü Namık KarayeVe tavsiye ederek kaçakçıları yakalamak hususunda Mr. White’den de istifa de edilmesini bildirmiştir.
(Arkası yarın)
—---------------—~~
ıi hakkında vâzeylemekte olduğu-/ ııu gördüm. Onun faziletleri ve hu5 rucu bahsindeki sözlerden, sevgiınC ve bağlılığım bir kat daha arttı.\ Secdeye kapandım. Cenabı Hak-^ km onu bana östernıcsiruj tazarru’ ve niyaz eyledim*» Bu yalvarışlarım bir sene sürdü.) Fer gün camie gider, akşam nama) zindan sonra duaya devam eyler-C d:m. Günlerden bir gün. yanmıdaî nereden ve nasıl çıkıp geldiğini? k/stiremediğim bir mübarek zat» göründü. Başında îran usulünde) bir sarık, arkasında sof bir cübbej vardı. Yüzünde nûr parlıyan, bu tertemiz ve pek lâtif zat; mübarek elini benim omuzuma koyarak:
— Benimle buluşmağı neden bu kadar istedin, buna ihtiyacın ne idi9 *
Bu^ırunca: ’ (
— Siz kimsiniz? J
Suale karşı: j
— Ben, Mehdiyim. !
C m terdi. Ellerine sardıpj hürmetle öptüm. Buyurdu ki (
— Beni öyle bir yere göliir ki,! yabancı kimse bulunmasın ve gel ] meşin! J

(Devaânı vtu 1 l

Saka m, Uran uıı^ Cehesoy mu ?
(stagtaraf'. i incitil) kabinesi kasım ayı başına tantau? iş başında kalacak ve önümüzdeki birkaç gtiıı içinde münhal bakanlık lava tâyinler yapılacaktır.
Milli Savunma Bakardığn
Ankara, 7 (A.AJ — Büyük KflJ Iet Meclisinin bugün Ralf Karado Dİcin başkanlığında, yaptığı Laptan tıda müzakere akıldıktan son ra Cumhurbaşkanlığının aşağı d a ta tezkeresi okunmuştur:
Türkiye Büyük MiUet Mwüs) Başkanlığına
Dış memleketlere ihraç ediknıtj olan hububat hakkındaki soruşturma işine adının karıştırılmış obua zindan Bakanlık sorumluluğunn bırakmak istediği Başbakan' ı.n 6-6-1948 tarihli ve 1983-6/1865 sflt-yılı yazısile bildirilen MilK Ffrvnn ma Bakanı İzmir Milletvekili Mü-ı*ir Birsei’in Bakankk görevinden çekilmesinin kabul ve adı geçin t abanlığa Başbakan Haşan Satanır vekâlet etmesinin tensib edd-mış olduğunu saygı ile arzederlm.
Cumhurbaşkanı . ismet fnödl
oeçım ve memurin muhakeme';
bırakmak iateSlgl^TBaşbakanr
haııuıılannda yapılacak tadili
Ankara: 7 (Hususî) ____C.
diğimize göre memurin muha (
ögr.?n
, . _______3
mat ve seçim kanunlarını incete mekte olan parti komisyonu ça lışmalannı bitirmiş ve raporunu grup başkanlığına; vermiştir. ita porun gTupun yarın. 15 da yap3 cağı toplantıda görüşülmesi beklenmektedir. Evvelce de bil -dildiğimiz gibi komisyon iller ( deki seçim suçlarının takîbinoe yai’gıtay baş savcılığını diğer yelerdeki seçim, suçlarının takt binde ise vilâyet savcılarım yet kili kılmaktadır. Diğer taraftan seçim kurulları başhkanlıkları se öelediye balkanlarına bırakılır tadır. Grupta yapılacak miizakş relere göre kararlaştırılacak e-saslar dairesinde İçişleri korniş • yonuna talimat verilecek ve ya pılaeak tadiller bu esaslara, göre hazırlanacaktır.


R ceb Peker ithamlara cevab veriyor (Baştarafı 1 incide) Receb Peker arkadaşımın bı karşı 81mlarl
Evet, itham edildim. Bu it-’aınlar karamda aükût etmiye-da€Xd§ fldlİÎ bU meyzu etrafm-3 etdd etmekle meşgulüm. Efkârı umumıyenm tenviri makeadHe^ »,İrÇ ne9redilecek otan
r beyanat hazırlamaktayım Bu eyaaatımla hâdiseleri etraCta a-Ç’klıyacagım ve eJGkân umumiyeyi edebİI^-i
lata»? bâdiseleri aydın-
laka )le beklenmektedir.
-Ankara: 7 (Huauaî) ~
«Sin ola ak bazı yüksek dereceli memurla-
' Bu O"»!» bam E,-.,.. cX z*rel Bîika“"^
Çah.d Zamangıhn ve ticar ,t daireni başkanı Mahmud Seydauu» da vakfelerine son verildiğini y-, . 2a^. da TİCaret SakaTli'u. mud NedJm Gündüzalp müatcB, , sndotavSndÜr ra,,at8U buIuu'T' -sı dolayısile vazifesine getara«j, ,, - baTk^ ’'
lalıkikat ltomtajooa faaliyete geçiyor
Ankara: 7 (Hususî) — Hskkm-da Meclis tahkikatı açılmu? nan eski Ticaret EakauT^ r ata tahkikatı yapAC&k
Ana? asa ye adalet komisyonla^, in murrlckeb komisyon bugüatar-de toplanacaktır.
Komisen bagkanhğma eski Yar ni m 3‘ hSan f’zgtintuı aeçamt-81 muhtemeldir. Yapılacak taWd-(at eızh olacak ve ikl ayda faib ^esme çalıgılacaktm. Komisyonun im ioıfta içerisinde ya w t ı yok *e bilâhare hâdise ile üriH
Teşekkür
Muztarib bulunduğum kuvvetli tÂL '’J’ek k'Sa bir
i" S”V1 ed°rek' l eai ^ulı temel bir ölümden kurtaran - Hiiy-darpaşa İmslahaneel, butik, k bıınun mütah^uu Prof Hayd n ? '(-1, Dr. Osman ve kıymetli v-,.-^'»darını esirgenûyen Dr. , ^encyeî bu tedavjyo hiîvüfe dikkat ve ihtimamla işürâic c değerli hemşire Müzeyyen Eıvî ■ ^rvıs hastabakıcıları Asl.-U, ııınıcu, Haşan Kıray ve Av zer’o teşekkürü bir bor** »’i .•
zınoa


Balast alınacak
Üsküdar Tapu Sicil
7
I
Devlet Demiryolları ilânları



E nh kal ta anızdan Tercihan araıoanız menfaatiniz icabıdır
Manı,,! a. ı
If'ÂyaT.lan
DC'4 uçakları ile
SÜR’AT - İSTİRAHAT
HAFTALIK SERVİSİ — HER PERŞEMBE
İstanbul — Teheran
Her cumartesi İstanbul - Roma - Amsterdam AMSTERDAM'dan K.L.M. uçaklarile irtibat temin edilen şehirler NewYork — Londra — Manchester — Glnsgow — Paris — Brüksel — Prag — Stocholm — Göteborg — O*lo — Kopenhag — Zürih — Bale/Muh — Frankfurt a/M — Hamburg ilâ... ROMA’dan irtibat temin edilen şehirler: Buenos Aires — Rio de
Janeiro — Marsilya — Cenevre — Lizbon — Madrid ilâ Fazla tafsilât için müracaat: SEYAHAT BÜROLARI ve
TÜRHOL TİCARET Ltd. Şti
Sultanhamam, Katırcıoğlu Han. No. 10. Te): 20833

X

Vapur İlânları
Beklenen vapurlar
T8INSMARİN
İsveç vapur kumpanyası Helsinbofg
m/s GUNDA
12-15, Haziran/1948 İskenderiye, Londra, An-vers, Rotterdam, Bremen ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
s/s HERA
6-9/Temmuz/1948
Ç. Ec K. Sünbülefencf dispanserinin faaliyeti
—o—
Çocuk Esirgeme Kurumunun Koca Mustafapaşada Sümbül e-fendi medresesindeki dispanse -rinde Nisan 948 ayı sonunda 152 erkek ve 194 kadın ki 346 ve Ka dıköy dispanserinin Mayıs 948 a yı nihayetinde 34 erkek 17 kadın 51 hasta muayene ve tedavi edilerek yardımda bulunulmuş tur.
STEVENSON LİNE
Şimalî Amerika muntazam hattı m / s Elin Horn
20-22/ Haziran /1948 Napoli, Cenova ve New York için mal kabul eder.
---------o-----------
Bu ydh)' sebze bol, fakat nıeyıa fiyatları yüksek
Son aylarda havaların iyi git mesi sebze bolluğu yaratmış ve geçen seneye nazaran bu yıl fi yatlann daha düşük olması sağ lanmıştır.

Fakat rneyva fiyatları yüksek "tir. Buna sebepte hal kuopera -tifinin şimdiye kadar Ticaret Ba kanlığından kredi temin edememesidir.
Haydarpaşa Birinci tfletma Müdürlüğünden
Haydarpaşa - Ankara hattı üzerinde Sanköy istasyonu civarında Kim. 405 deki taşocağmdan çıkarılacak 2500 metre mikâbı balast işi Kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
Balastın beher metre mikâbının muhammen bedeli 600 altıyüz kuruş olup mecmuu muhammen bedeli -r 15000' on beş bin lira olan bu işin muvakkat teminatı «1125 bin yüz yirmi beş liradır.
Eksiltme 17.6.948 tarihine rastlıyaıı perşembe günü saat 15.30 da Haydarpaşada birinci işletme komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin kanun gereğince hazırlıyacaklan kapalı zarflarını eksiltmeden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri lâzımdır Posta gecikmeleri kabul edilmez. Şartnamesi parasız olarak komisyon kaleminden alınabilir. (7374)

Yavrularınızın sıhhat kaynağıdır
i lota ıı itrtU nnları
Adres: /undan Kap Çoban (eşme sokat KârnsO Beygo
İstanbul
Lonciı a
. Nevyo/l,
Paris.
Cenevre
Amsterdaıa Brüksel Prag ’fitokhohn
Lizbon
280,25
J .3060
65.7270 105.5468
6 3887
5.60 77.8860 11.2495
JEshfısjj Ve Tabı/Hât
1934 Srva®.
Erzurum 2—7 1941 Demiryolu 5 Kalkınma 2
Millî Müdafaa J
J9.G0
97.10
97.40
20.70

Beğaziçinde Vaııiköyünde İskele caddesinde vaııi Mehmed efen di vakfından bulunan camii ile 60, 60, 1 kapı sayılı meşrutaha nenin tapu sicillinde kaydına tı aadüf edilmediğinden 1515 numaralı kanun ve nizamnamesine tevfikan tahkikatı mahalliyeyî ica -bettirmekte olduğundan mezkûr gayri menkulün tasarrufunda bir hak iddia eden varsa İstanbul da Sultanahmette Üsküdar Tapu Sicil Muhafızlığına veyahut da 22/6/948 sah günü saat 11 de mahalline gidecek memurumuza evrakı müsbitelerî ile birlikte müracaatları ilân olunur. (7952)
Birinci partinin metreküpü 20 lira İkincinin metreküpü
Devlet Orman işletmesi Maraş Müdürlüğünden
1 — İşletmemiz Göksün bölge şefliğinin Fındıklı koyak ve Meh med bey rampalarında 187.667 M3 çam tomruğu iki parti halin de açık arttırma suıetile satılacaktır.
2
50 liradır. Satış 21 Haziran 948 pazartesi günü saat 15 de Göksün bölge şefliğinde toplanacak komisyon marifetile olacaktır.
3
var iller orman işletme müdürlüklerinde ve bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — isteklilerin belli günde evrakı müsbiteleri ile komisyo-
ia müracaatları. (8004)
Bu işe ait şartnameler Orman genel müdürlüğü ile ci -
Malzeme Alım Şubesinden
1 — Cibalide yedek parça ve tamir atelyesi müdürlüğü kereste an-barına denizden ve karadan gelecek ve ayni anbardan denizden ve karadan gidecek olan artar eksilir, tahminen 4000 M3 kerestenin deniz ve kara nakil vasıtalarından indirilmesi, anbara nakil ve istifi ile anbardan kara ve deniz vasıtalarına nakil konulmuştur.
2 — Pazarlık 18.6.948 cuma dürlük malzeme ahm şubesindeki
3 — Şartnamesi her gün sözü geçen şubeden görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte 900 liralık güvenme parasiie kanunî vesaikile birlikte mezkûr komisyona, müracaattan ilân o’u-
(7808)
ve bindirme işi pazaıbkla. eksiltmeye
günü saat 9.30 da Kabataş genel idi-komisyonda yapılacaktır.
ve
nur.
4
X
I •
t

Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
Tuna Dersevfnde
MATEMATİK
Dersleri
Dersevi Talebesini en iyi hana
Müracaat: Pazardan başka
TUNA DERSEVİ
FİZİK -X- KİMYA — LİSAN verilir, şekilde n kısa zamanda imti-\ hazırlar.
her gün saat 114-28) arasında
Atatürk Buharı No. 88 (Aksaray Postahune karşısı) AKSARAY — :
I r2
Bugünkü Program
. SALI — 8/6/1948
7.30 M r-i. ayoaj
7.29 Açılış ve program.
7.30 Müzik Hafif Parçalar (Pl?
7.45 Haberler.
8 00 Müzik: Hali; Parçalar (P].)
8.15 Müzik: Şarkılar ır'i.j
8.30 Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (Pl.ı
Kapanış.
Açılış ve prograan* M. s. ayan.
Müzik: Şarlnlar Haberler.
H. PRYKURİC
Y ugoliniya
| Adriyatik limanlarına Yu goslav muntazam hattı
! s/s Solin
15-20/ Haziran /1948 r Triyeste ve Rijekaya mal I kabul eder.
GORTHON LİNE
İsveç kumpanyası Cenubî Amerika hattı i m/s Ada Gorthon 1 Haziran sonunda Cenubî
Amerikaya mal kabul e-der.
Bütün tafsilât için Galata Eski yolcu salonu karşısın da Frank Han 3. kata müracaat Tel: 44. 707/8
e~~ t
Kadıköy ikinci Sulh Hukuk Yargıçlığından: 948/234
Kadıköy Bahariye caddesi 69 No. da mukim ölü Haşan Selâ-lıaddin Kurukahveci oğlu küçük Ersin Kurukahveciye ayni yerde oturan teyzesi Leman Sayla mın vasi tâyin edildiği yayınlanır.

Otobüs seferleri
Tramvay idaresinin îsveçe ıs marladığı otobüslerin son kısmını teşkil eden 15 araba geçen lcrde gelmişti. Gümrük muame leleri bir az uzayan bu arabala rın son altısı da gümrükten çık nıfş hep.si tirden garajlara çekil iniştir.
Bu vaziyete göre idare bun dan sonra Mecidiyeköyü - Şişli -Beyazıt ringinde 16 araba, Ni-gaiıtaşı - Beyazıt ringinde 12 a-ıaba, Taksim - Beşiktaşa 4 ara ba, Eminönü - Edirnekapı - Ra miye 4 araba, Eminönü - Topka pıya 4 araba, Eminönü - Koca Mustafa paşaya da keza 4 ara ha çalıştıracaktır.
Ayrıca Boğaz hattına da
suretle 10 otobüs ayrılacak ve her 15 dakikada bir araba kalka çaktır.
bu
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini ililen İdare eden: FATİN FUAD Dizildiği yer *’1) Cİddei^* mürettibhanenl «Gön Basımevi»
------------O-------- füaçfhk Bakanı Ankaraya döndü
Birkaç guDdenberi şehrimizde bulunan Sağlık Bakanı Dr. Behçet Uz, diin Sirkeci misafirhanesine gi dereli yurdumuza iltica eden ırk-daşlanmi2İa görüşmüş, dilek ve arzularını sormıtştur.
Bakan, dün akşam Ankaraya ha reket etmiştir.
Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk Yargıçlığından.
Dosya No: 947/904
İstanbul Maliye muhakemet Müdürlüğü tarafından Eeyoğlun da Sıraserviler caddesinde Hoca çıkmazı sokağında 23 numarada mukim Hamit Anadolu aleyhine açılan alacak dâvasının yargılanmasında :
Davalıya ilânen tebligata rağmen gelmediğinden talep veç-hiie 15 gün müddetle gıyap kararının ilânen tebliğine karar ve rilmiş olmakla yargılama günü olan 1/7/948 günü saat 10 da mah kemede hazır bulunmanız veya bir vekil göndermeniz, Aksi halde dâvanın gıyabınızda görüleceği, gıyap kararı yerine geçmek üzere ilânen tebliğ olunur. (7961)



I
MB
I •
Yeni Sabah’ın HÂN FİYATLARI Kr.
1600
5ÜC
400
300
250
ISO
I| Bae'Jik makta olarak
I 1
[ S
I 8
I b
T 4
t —
İnci
) ı »
tayfa*
)
)
*
)
untkni
)
)
)
)

w ne Karşısı) n
İSTANBUL |

’.r’ .
•* •• •• kİ* • *•
HALİS
ÜZÜMDEN
T ‘i


7/ Pazartesi gününden İtibaren
OaDıcta, HankaBar Cad. (Okçamusa), Yanık Kapı Sokak
3
5 de
No. 1
YetBD EMBağsftznmızsıı faalfiyete bflBÎamış olduğunu
sajın su üçleri terimize bildiririz.
Telefon: 44622 -Telgraf: Türkeli
44623 — 44624
— İstanbul
I
tOrk radyo ve ELEKTRİR LİMİTED S.RRETİ
Türkiye İş Bankası




9.00
12.29
12.30
12.30
13.00
P13.15 Müzik: Çeşitli
Müzik (Pl.)
13.30 Öğle Gazetesi.
13.45 Müzik: Film
Müzikleri (Pl.;
14.00 Kapanış.
17.58 Açılış ve-program.
18.00 M. s. ayan.
18.00 Müzik: Radyo Dans Orkestrası.
18.30 Konuşma.
18.45 Müzik; Saz Eserleri ve Oyun Havalan.
19.00 M. s. ayarı. -
19.00 Haberler.
19.15 Geçmişte Bugün*
19.20 Müzik: Tarihi
Tüi’lr Müziği.
19.45 Konuşma.
20.00 Müzik: Güzel Sesler (Pl.)
20.15 Radyo Gazetesi
20.30 Serbest Saat.
20.35
21.20
21.30
21.45
22.15
22.45
22.45
23.00
Temsil.
Serbest Saat
Konuşma.
Müzik: ince Saz.
Müzik. Dans Müziği (Pı.) M. s. ayan.
Haberler.
Program ve Kapanış.
Küçük Cari Hesablar 25 Ağustos 1948 ;
Çekilişinin İkramiyeleri: |
1 EV: (Ankarada Tasarruf Evleri MahaTles'indf, bahçe içinde iki katlı vc bodrumlu, 6 oda, 2 sofa, veranda, balkonlar, konforlu.) «
X.
1 ARSA: (îstanbulda Suadiyedej
1
1
2
5
x x
X
X
5006 2000 1000
500
L Liralık
J)
D
14
25
25
150
r
X
X
X
106
M
20
Eîrabk
)
D
ı
Bankamızdaki hesabında en az 100 lirası olanlar bu çekilişe katılacaklardır. Her 500 lira için ayrı bir kura numarası .
• Henüz bankamızda hesab açtırma nıg olanlar, sîzler de talihinizi deneyiniz.'
i
i
e
J
2
4
1 • 1 M
1 1 I ı 1 .
1 1 • £ İ ' 1
1 i» 1 | !
1 ftı I I ;■
İÜİ 1 K K
1 ı i 1 i t
1 1 1 M 1 I I 1
I IK 1 • 1 i i 1
I 1 »I |
Gebe, Nota: 2
Başı'»a
— Oğlum, dedi, hakkını helâl et, işte artık gidiyorum. Bir daha ne sen beni göreceksin ve ne de ben seni göreceğim. Uzun yıllar ya şadım. JJijrJü maceralar geçirdim. Takat doğumla ölüm arasında ancak göz açıp kapayıncaya kadar bir mesafe görebildim. Üst tarafı rüya ve hayal. . Hattâ rüya ve hayal bile değil..
Bu sözler, Şeyh Âbdüsselâm’ın son sözleri oldu.
8eyf-i Zülyezen, artık ölmüş olan Şeyh Abdüflselânı hazretlerini lcu-cakJjyarak deniz kenarına götürdü. Vasiyeti mucibince yıkadı, kefenledi. Cenaze namazını kıldıktan son ıa elli, altmış adım geri çekildi, pir kayanın arkasına gizlendi. Gök t. ıı koca koca bir sürü yeşil kuşıın İndiğini gördü.
hışlar, Şeyh Abdüsselâm hazTet leıi ü kanatlarının üzerine alarak havalandılar. Biı müddet sonra gözden kayboldular.
öğle sıcağı ortalığı cayır cayır yakıyordu. Seyf-i Züly( zen. Abdüs-Belânı’in kubbesine dönmeğe lüzum görmemiş, bir ağacın gölgesine u-zannnrt), Ruş tüyü ile doldurulmuş rahat bir yatakta yatıyormuş gibi mışıl mışıl uyuyordu.
Hafif bir ayak sesi (’/arak u-yaııdı. Ainsanın kendisine doğru gel l makte olduğunu gördü ve fırlayıp

Muazzam Şark Efsânesi
ayağa kalktı:
— Geç kaldın, hemşire!
Âkısa, ayağına takılan bir kara çalıyı yan tarafa atarak gülümsedi:
— İftira etme kardeşim. Ben ge leli iki saat oluyor.
— Sen geleli iki saat oluyor da ben niçin görmedim.
— Uyuyordun. Uyuyan adam görür mü?
Soyf-i Zülyezen, kaşlarını çattı:
— Elbette görür.
— O halde beni neden görmedin?
— Mutlaka seni görmek şart değil ya.. Başka blrşey görür.
— Meselâ ne görür?
— Hay Allah müstahak)nı vor-nln. Ben de birşey söyllyeceksin sa Diyordum.
Gülüştüler. Seyf-i Zülyezen sordu:
— Geleli iki saat oluyor da niçin yanıma sokulmadın?
— Uyuyordun. Uyandırmağa ta-
88
A
I
*-
7J
1
^ııhaarem X,
yumadım. Deniz kenarında dolaşmağa başladım. Bir müddet gezindim Baktım ki uyanacağın yok, vakit de geçiyor, mecbur oldıım u~ yandırmağa..
Âkısa, Abdüsselâm hazretlerinin öldüğünü henüz bilmiyordu. Seyf-i Zülyezen, ona bu kara haberi verip vermemekte hayli tereddüd etti. Nihayet söylemeğe karar vererek:
— Yâ Âkısa, dedi. Bugün çok mühim bir hâdise cereyan etti. Her halde beherin yoktur. Doğrusu, pek ınütccsair o’dum.
— Hiçbir şeyden haberim yok. Seni müteessir eden hâdise, beni de müteessir eder.
— Abdüsselâm hazretlerinin Allahın rahmetine kavuştuğunu söylemekle dilhûnum.
Âkısa, birkaç adım geri çekildi. Iııanamıyormuş gibi bir vaziyet a-la»ak gözlerini parlattı:
— Gerçek mi söylüyorsun?
— Ne ynzık ki ırercek söylüvo-

nım. Böyle lâtife oltır mu?
Akışa, yaşaran gözlerini göstermemek için başını önüne eğdi. S ey f-i Zülyezen anlatıyordu:
— Pek muhterem bir zattı. Gözlerini kapar kapamaz, zaten nurlu olan yüzünü tamamen nur kapladı. Onu ben yıkadım, ben kefenledim. Cenaze namazını ben kıldım. Sonra gökten bir sürü yeşil kuş indi. Mevtayı kanatlarının üzerine alıp götürdüler. Allaha iman etliğim gibi iman ederim ki makamı Cenneti Alâ’dır. Allah ganî ganî rahmet eylesin.
Akma, Seyf-i Zülyczen’in sözlerini dinlerken aklını başına toplamıştı. Salim bir düşünce ile başını salladı:
— Bizim teessürümüz beyhude-dty. Kendimize acımamız lâzım gelirken onlara acıyoruz. Onların ger çekten öldüklerini zannediyoruz.
— ölümün gerçek olmıyanı do W mı Âkısa?
— Dilim bu kadar döndü. Sövle-
mel: istediğim budur. Onlar da her canlı gibi ölüp ebediyet âlemi ne göç ederler. Faka- geride isim bırakırlar. Bu sayede hiç unutulmazlar; daima yâdedilirler. Halbuki meselâ ben ölürsem en kısa zamanda unutulurum.
— Bu düşüncene hak veririm.
— Şu halde Şeylı Abdüsselâm hazretleri için üzülmemiz abesdir. Yolumuza devam edelim.
— Ne tarafa gideceğiz?
— Yedi Hâkim’in memleketine.. Seyf-i Zülyezen, haklı olarak hayrete düştü:
— Ben böyle bir memleket işitmedim. Yedi Hâkim’den bahsedildi ğini de duymadım. Acaba bu zatlar kimlerdir?
— Bu Yedi Hâkim, meşhur hâkim Eflâtun’un evlâdları()r. Babaları öldükten sonra miras meselesinden dolayı birbirlerile kavgalı olmuşlardır.
— O halde derhal yola çıkalım. Çünkü bu yedi kardeş beni pek ilgilendirdi. Onları mutlaka görmek isterim.
SİHİRLİ FES
Âkısa, Seyf-i Zülyezen’i taşlık, bir araziye indirmişti. Ona, ileride görülen bir şehri göstererek:
(Devamı var)
SOLDAN 6AĞA :
1
(M) gelince çocuklara sö\ • Başına (I) ilâvesile evvela; — Bölme, Şeker onunla dağnua -cak; 4 -nen); 5 Bozukluk; 6 simpl; 7 Genişlik, Alıp götürme: 9 — tu bet, Serbest.
YUKARIDAN AŞAĞI I
1 — Mahpus, Teknik 2 Kral deyneği, Laimi gaz(_ .( v( ya bir şey almak; 3 — Der, ) !. giyilir. Mah; 4 'lama; 5 dırnıa; 6 bancı devlet mümessili; 7 bet, Boş arazi; 8 — Göğüs Ç( ) re; 9 — Tersi Rum kadın Al manâsına (argo tabii i,)
EVVELKİ BULMACANIN
HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
Düz arazi İEL (a; ■ ■ Bir harfin okunuşu,
Münfeıid veya Hatâ, Hububat S —
Ru
Vilâyet, Orta-Okuyucu, Cezav. e Gözün bir rengi. v x * ı