Pazartesi
7
HAZİRAN
1948
Onblrincl Yıl
] No. ö341
tare; Nuru ©«maniye No. 1T Tel adroel: «TİNİ BABAM» I • T A N ■ V L
Telefon ı NTM

Kr.
)
)
)
ABONE Türkiye UneHh aeee e eyiık iboo 9 aylık aoo
• İDİLİ
Ecnebi
MOO
ıtoc
1İOO coo

I
Her Gün
10
KURUŞ
Kr
)
)
1 aylık 3oe )
C. H. P. Grupunun Bu Haftaki Topla rıhları
II II II l I ■ I y
//

*r

) il
* I

5


v A









4
( .
J
(
L
d
• .
t


Salı günü yine irtikâb ve irtişa mevzuu nun müzakeresine devam edilecek
J

r

ediyor
Hükümetin bu müzakereden sonra güven oyu istiyeceği bildiriliyor
4
5 1
Ar kara: 6 (Hususî) —■’ C. H. P. Meclis Grupunun önümüzdeki hafta içinde yapacağı toplantılarda İki mühim mesele görüşülecektir.
Sah günü yapılacak toplantıda
irtikâb ve irtişa mevzuu ile Top- I rak Ofisteki yolsuzluklara dair a-çılan müzakerelerin devam edeceği zannedilmektedir. Bu mevzuda daha söz almış on beş kişi vardır.
Yolsuzluklar ve C.H.P. lî kabinelerin durumu

w*

I--------------------------* *
I Halk Partililer arasından seçilecek bir kabinenin, kanaatimizce, bu suiistimallerle uğraşmak kudreti ve kuvveti daima az olacaktır. Arkadaşlık, dostluk ve partizanlık gayreti bu hükümetlerin hamlesini kıracaktır. Hele gelecek Başbakan olarak Hilmi Uranın ismi ileri sürülünce insanda yine göz boyama politikasına devanı olunacağına dair kuvvetli bir şübhe ve endişe uyanıyor
Atıf İnan işinin Meclis tahkikatına Verilmesi, herkese geniş bir nefes aldır di ve adaletin nihayet tecelli edeceği ümidini uyandırmağa başladı. Maamafıh Atıf İnan davasının takîb edeceği bir çak merhaleler vardır ve bunların her bîrinde dostlan bu eski arkadaşlarını knr tarmak için ellerinden geleni yapacaklardır.
Cuma günkü, o gürültülü celsede; Atıf İnan ve dostlan, işi savsaklamak için ne kurnazca çareler düşündüler. Maliye müfettişlerinin raporu uzundur. Bunun okunması sıkıntı verir. Binaenaleyh bu e-seri bastırıp milletvekillerine dağılıncaya kadar içtimai tehir edelim, fikri ileri sürüldü. Hattâ meselenin en hayret uyandıracak tarafı, Feridun Fikri Düşünsel, havsalanın alması güç bir yanlışlıkla rapor sayfalarını mübalâğa ede e-do 250 ye kadar çıkardı. Halbuki insaflı bir milletvekili, bu kadar mübalağaya lüzum yok rapor 140 sayfalıktır dedi ve Millet Meclisi reisliğini ekseriya işgal etlen bir zatın sözlerinde hakikatlere daha uygun olması icabettiğini tebarüz ettirdi.
Bu ufak örneklikler Atıf İnan yârânının ve dostlarının, meseleyi örtbas etmek veyalıud hiç olmazsa geciktirmek İçin ne kadar basit hattâ uydurma çarelere baş vurmak kararında olduklarını göster mektedir. Aleni bir oturumda, elde mevcud bir raporun sayfa sayısında bile bu kadar karışık durumlar ihdas etmek ve havayı bulandırmak istiyenlerin daha mühim safhalarda neler yapabilecekleri keudillğnden anlaşılır. Bahusus kİ bu Atıf înan, böyle milyonluk komisyonlar dağıtma hususunda yal diz başına hareket etmiş bir kimse değildir ve olamaz. Müfettiş rapor lan, Raif Karadeniz ve Milli Savunma Bakanıma İsimlerini de hu karışık işe soktu. Eski Başbakan Rcceb Pckerin de bir tavsiye mektubu ve himaye gayreti olduğ’j anlaşılıyor.
Bu kadar dal budak salacak kir* U bir çamaşırın teşhir edilmemesi Halk Partisince çok iltizam olunmuşsa bu gayreti fazla görmemelidir. İşin doğm^nnu ararsanız Ha san Saka kabilesi âzaminin külli kıtımı Receb Pofoer kabinesinde de bıdunduğundan böyle bulaşık bir dâvanın tedkJkl sıraeuıda, tam salâhiyetle, i/ıtidar mevkiinde pek kalamaz. ‘Çünkü nihayet eulıl kabine âzası arkadaşlarının harekâtından müştereken ve müteselsl-ren mes’uldürler. Filhakika şahsı Hibarile veya dostlan tarlkllo men faat temin etmemiş olanlar cezai mesuliyete uğramazlar amma siyasî sorumluluk daima vardır. A-tıf İnan - Peker - ökmen müsellesinin hareketleri memleketi en fe(i âkibetlere sürüklerken diğer kablno arkadaşlannın bu duruma kayıtsız kalımdan her halde bir
_______________________________I kabahattir. İşlerin akışından haberdar değildik diye mazeret ileri süremezler. Çünkü velvele ınatbu-
( Devamı Sa„ 3; Sü., 4 de:

Bu müzakereleri müteakib hükümetin Gruptan güven oyu istemesi beklenmektedir.
Görüşülecek iki mesele seçim ve memurin muhakemat kanunlarında yapılacak tadilâttır. Bu işi incelemeğe memur olan parii komisyonu raporunu henüz Grup baş- ) kanlığına vermemiştir. Komisyo- I nun bulmuş olduğu hal suretine karşı Demokrat Partinin adli teminat mevzuunda ısrar edeceği an laşılmaktadır.
Demokrat Parti mahfilleri seçim kurullarına partili belediye başkanlannm riyaset etmesinin mevcud halde her hangi bir değişikliği tazammun etnıiyeeeğini ve yeniden bir çok ihtilâflara yo) açacağını ileri sürmektedirler.
Salı günü hükümet Gruptan güven oyu ajdığı takdirde, halen münhal bulunan Başbakan yardımcılığı, Millî Savunma ve Tekel Bakanlarının tâyin edilmesi beklenilmektedir.
—......—----- - - - — - ___

iliştin,
i
i i

* • 4 •
Diğer İller mey anında Kasta jboiîu ve Kandıradada muazzam iki miting yapıldı. Meclis reisine,
k
Başbakana telgraflar çekildi
Sovyet Rusya
ve Türkiye
Bir makale
---Q---
«Filibtine askeri müeyyide tatbik edilir, buna Runya da iştirâk eılerse bıı Türkiye için bir tehlike olur...»
Dünyanın yeniden kan ağlamaması için

L ondra, 6 (A.A.) - - (Nafcn): Patrick Mailand, burada neşrettiği bir makalede, Filistindc mütareke-niu herhangi bir hal çaresini müın kân kılmaması halinde askeri müeyyide tatbik edilir ve buna P.usya da iştirak ederse, bunda Türkiye ve İrana ve ayni zamanda Arab Devamı Sa., 5; Sü., 2 de
I
Kastamonu: 6 (Telefonla) — Demokratların bugünkü mitingi çok heyecanlı olmuş, yağmura rağ men mitinge büyük bir halk kitlesi iştirak etmiştir.
Mitinge iştirak etmek üzere Ankara, Çankın, Sinob, Boyabad, Gerze, ' Zonguldak, Safranbolu, Karabük, Tosya, Kargı, Küre, înt bolu ve Taşköprüden binlerce Demokrat buraya gelmiştir. Mitingden evvel, Kastamonu, adeta bir bayram günü yaşamış, davullar çalmıştır. Mitinge iştirak eon Demokratların ellerindeki levhalarda şu ibareler yazılı idi:
Yolsuz, fabrikasız, bak irsiz Kas tam onu.
21 Temmuz kara günümüzdür.
/
' (*’ •
I
V


Dün buğday, bugün şeker yok. Yr.nn hayat yok.
Millet iradesine saygı isteriz. Söz milletindir.
Arpa ömrü kısaltır.
Mitingin yapıldığı Cumhuriyet
».VZiSL
’ n)eydanı hıncahınç dolu idi. Anka-radan getirilen hoparlörle nutuk-r(
lavın her taraftan işitilmesi temin ^ edilmiştir. Halkevi, bandosunu ver ■ madiği için mitinge başlarken îs-T istiklâl marşını pilâkla çalmak mec-[■'.İv,’-bvriye1i hasıl olmuştur. Miting ■';,saat 14 de başlamış, sürekli ve he yecanlı nutuklarla ve 17.30 a kadar devam etmiştir.
Mitingi il idare kurulu başkanı ]• astaınonuâidfi mitingde konudan Hayri Dursunoğlu açtı.. Hazirunu, milletvekili Ecnıtü Zeytunoğlu (DetatM) Sa., 5; Sii., 3 de


4?
•j
L
Vandenberg ve Hofman, Amerikan yardımında kesinti yapılmamasını sağlamağa çalıyorlar
Nötr—Dam (Indiana) 6 — ((A.A.) — (Afp) — Ekonomik işbirliği direktörü Hoffrnan bugün Notrdam Üniversitesinde söylediği bir nutukta, dünya -nın yeniden kan ağlamasının ö -nüne geçebilmek için Amerikan milletinden çalışma ve Feragat hususunda Birleşmesini istemiş tir:
Hofman bu nutkunda demiş -tir ki :
'Amerikan milletinin sedbest müesseselere ve hürriyete karşı olan sevgisi Amerikan sahillerini aşarak denizlerin öte tarafına
yayılmalıdır. Batı Avrupada merikalılarla ayni mirasa sahib iki yüz milyon insan vardır. Bu miras medeniyet mirasıdır. Bu milletler halen Birleşik Amerika nın yanında toplu bir haldedir -(Devamı S a. 5. Sü, 1 de)
A-
Başbakan namına bir t e kz i b


Sekiz kişilik bir ziyafet meselesi
Ankara, 6 (A.A.) — Son günlerde îzmirde, Ankarada ve îstanbul-da çıkan bazı gazetelerde Başbakan Haşan Sakanın şahsını alâkadar eden asıl ve esası olmıvan uydurma haberler neşrolunmaktadır.
(Devamı Sa., 5 Sii., 5 de) !
•V . c,

(
r
Şimdiye kadar tesbit edilen. Vatandaş kaybı yüzseksene çıkmış bulunuyor
Otuz hanelik bîr muhalle tamamen mahvoldu, ölüler AmasyalIların hazin feryadları arasında defnediliyor Amasya: 6 (Hususî) — Geçen re gömülmüş bir haldedir. Bundan perşembe günü yağan şiddetli yağ evvel de bildirildiği gibi yalçın ka-
Amasya: 6 (Hususi)
murlar neticesinde Amasya selle-
J
y
riıısı



d

r
yahk dağların eteğinde bulunan
|
•i
 f •
a
I '
1
» f
I
mütareke
I


II
ikinci cebhenin yıldönümü --------o-- Montgoıııernin lifim nııtufau
karnesi dağıtılıyor!
Haziranda nüfus başına birer buçuk kilo şeker verilecek, esnafa verilen şekerde az

4

*
Haziran ayı şeker tevziatına a-id şeker karnelerinin basılması tamamlanmış ve karneler, belediyeye tealisi edilmiş bulunmaktadır.
Karneler bugün öğleye kadar kazalara gönderilecek ve kaymakamlıklar da akşama kadar ma-( Devamı Sa., 5 SİL, 5 de)
Suudî Arabistan ordusu da top ve tanklarla mücehhez olarak
Kahire: 6 (A.A.) — Suudî A rabistan ordusu da bugün Filis tine girmiştir. Tank ve toplarla mücehhez olan bu ordunun ön? diğer Arab ördularile irtibat te cüleri, daha evvel Filistine giren m in etmiştir.
Cebhelerdeki -savaş deva med’
dün Filistine girdi
yor. Kahire: 6 (AP)
liğinin pazar günü açıkladığına
(Devamı Sa., 5; Sü., 6 da
W\/X/VW \Z\ZX. ✓
î
Arab Bir

Amasya sellerin bu dağlardan indirdiği büyük taş parçalarının â nî olarak hücumuna mâruz kalmn ve bu muazzam kayalar yüksek in tifalardan korkunç bir süratli inerek evleri ezip geçmiştir.
Şimdiye kadar tesbit edilen ölü adedi yüz seksendir. 30 hanelik Savadiye mahallesi tamamen mah volmuştur.
ölüler, AmasyalIların içler acısı feryadları arasında merasimle def gedilmektedir.
- t •
Kızılay 10 bin liralık bir yardım da bulunmuştur. Bayındırlık Bakanı Kasım Gülek felâket mahalline gelmiştir.
Doğu Bayazıda dolu yağdı
Doğu Bayazıt: 6 (A.A.) — Dün, bir buçuk saat devam eden şiddetli bir dolu yağmıştır. Dolu tane-(Devamı Sa., 5; Si*., 6 da


"AKVİMDEN BİR YAPRAK
4
VMsde «rttatoadct Doğu Akdeniz rekoru ktr(lvrken ZYaîieı 3 üncüdo)






Zehirciler ve Türk Polisi
İkinci cebhe Başkomutanı Eisenhoıcer
Londra, 6 (AP.) — Avrupaya
yapılan muazzam çıkarma hareketinin dördüncü yıldönümü, bu çıkarma hareketinde o zaman Üs va-____(Devamı Sa., ö; Sü., 6 da
Dünkü Güreşler heyecanlı oldu
«Kırnmar dönücü* güreşleri, dün büyük bir kalabalık önündü Fenerbahçe stadında yapılmıştır.
(Devamı Sa. 6. SlL 7 de)

arblılarda bir söz vardır: a Kayserin hakkını Kaysero ver derler. Ben do bu son zehir kaçakçılığı hâdi sesi dolayısilo «Türk polisinin hakkını _
Türk polisıno vermeli.» diyorum. Buna neden lüzum gördüm? No bileyim... Son zehir ^kaçakçılığında muvaffakiyet terazisinin ibresi biraz fazlaca A-merikalı misafir tarafına eğildi de... Bana Türk zabıtası İkinci safta gibi göründü.
Hor no kadar misafirperverlik kaideleri bu türlü hareketi Icaboitinyor-sa da bu kadarı bana polisimizin mu-I kını manen kaybettirlyonnuş hissini verdi.
Amerikalı zabıta memuru, ptk muk tedlr bir adam ofabHir. Milletlerarası şerirler olduğu gibi milletlerarası^ polis memurları da vardır ç fakat po-f llslik öylo bir meslektir ki monsub (r lanları horoz glhi kentli çöplüklerince ÖttÜrmcğo ıneobur oyler. Fikretin manzumesindeki mısrada okluğu gl-bh


Koca bir memleketin ırzı, hayâtı» mâli ona vabeste kalır
Bu İtibarla milletlerarası bir polis memuru olduğunu ka İWİ ı } eylediğimiz Aıne-_____________rikalı zat, Türk polisi olmasaydı, eroin kaçakçılarının a-yaklarının tozunu bulamazdı.
Ya bizimkiler do öyle değil mıdır? Mesolâ en kuvvetli polisimizi bir yabancı memlokoto göndorsek orada no iş görebilir? Bon, muvaffak olacağına kailim. Çünkü evvelâ bizim memleket muhtelif ırka, mllliyoto, mozhebe mon sub muhtelif lisan konuşan halk ile doludur. Holo polisin uğraşacağı ve uğraştığı muhitin adamları tamamen milletlerarası bir hüviyot sahibidirler.
Bizim polisimiz bunların İçinde yetişir; her göçen gün onıın için mesleki bir tecrübo dovrosidir. Bu itibarla (Kozmopolit) bir muhit onu şaşırt-mnz. ı ‘\
Öylo polisler tanıdım ki Rumca, Ermenice, Yahudicoyi bir Rum, bir Ermenle bir Yahudi gibi konuştu iatılı.
(Lütfen sahifeyi çeviriniz)

&AYFA? f
*
/

Ylazan s Profesör Kenan
— 97 —
El velâ _ Riyaset Divânının ve icabında Cumhurbaşkanının inti-

r £-VVela — Jtvljasev JL/ıvaııunu iiumauu» v/ia****»**-kabından soura seçimleri hakkında şikâyet ve itiraz vâki olmıyan ve nizamnameye müzeyyel nümuneye muvafık olan mazbatalar Meclis başkanı tarafından heyete arz üe isimler bir bir okunarak işarî rey-le tasdika iktiran eder. (Madde: 13)
Halbuki bu, çok sakat bir yoldur. Bugünkü mevzuata göre devlet reisi doğrudan doğruya millet tarafından değil, vekil, daha dogı usu münfehibisaniler tarafından infcihab olunmasına göre intihap edecek milletvekillerinin mebusluk sıfatlan katileşmeden böyle bir intihaba geçilmesi çok tehlikeli ve pek çapraşık bir usuldür. Hattâ bu katiyet hasıl olmadan yapılacak her iş şübheli bir mahiyet arzeder. Intihab-lan hakkında şikâyet ve itiraz vâki olan, mazbataları numunesine tevafuk etmiyen mebusların veya seçilecek Cıunhurreisi ile riyaset divânının milletvekillikleri tatil olunmak imkânı baki kaldıkça verilecek reyde isabet ve katiyet muhakkak olanııyacağı gibi intilıab olunan zevatın bilâhare seçimleri talil edildiği takdirde de haysiyet veşe ref kırıcı neticenin önüne geçmek imkânı kalmaz.
Büyük Meclisin katiyet ifade edebilmesi onu teşkil ve terkip eden uzuvların şıfutlârı —bir kaziyei muhkeme halinde— tahakkuk etmekle kabildir. Bu sebebi© yeni meclise resmî toplantılarına başlamadan evvel; müddeti biten veya tecdidine karar verilen eski meclisin, yenisi tahakkuk edinceye kadar, vazifesinde devam etmesi ve şikâyetler, itirazlar hallonuııduktan sonra Büyük Meclis yeni millctvckillerıle ini-kad ederek riyaset divânı ile devlet başkamyı intihaba başlamalıdır. Bu mülâhazayı ameli ve hukukî neticesini etraflıca tedkik ederek ileri atmış olmaklığımı itiraf ederim. İlk nazarda müddeti biten bir meclisle millet iradesinin tecellisine çalışmak gibi aksak bir netice mahsus olsa da, Anayasanın 13 üncü maddesinde yeni intihabın icrasına kadar sa-bık’mecİisin devamı kabul edilmekle de kalmıyarak yeni intihabın icrasına imkân olmadığı takdirde içtima devresinin bir sene temdidine de cevaz verilmiş bulunmaktadır. Fikrimce intihubla kimlerin milletvekili olacağı anlaşılmış olsa da tahakkuk ve katiyet iktisap etmiş sayılamaz. Binaenaleyh eski meclis, usul ve kanuna nıııvafdc olan intihapları tasdik ye kabul ettikten sonra, sıfatlan tasdik edilen milletvekilleri mü-retteb adedin bir fazlasına baliğ oluyorsa eski meclis vazifesini derhal yenisine devrederek onlar tarafından seçilecek muvakkat reis ile işe başlaması ve bu ekseriyet hasıl olamıyorsa oluncaya kadar vazifesinde devam etmesi bilmem doğru görülür mü?...
Saniyen — ileclis reisi, intihapları hakkında şikâyet ve itiraz vuku bulanlan, heyeti umumiyece kur'a ile tefrik edilecek otuz âzadan mürekkep mazbataları, tetkik encümenine havale eder ve devre esna-smdz bir iş çıkınca toplanıp bunu intaç eder.
Görülüyor, ki sakamet, iş tevali ettikçe artmaktadır. Çijjıkü çekilecek kur’a ile haklarında şikâyet vâki olanların seçilmesi ve hattâ bunların ekseriyet teşlcil etmesi ihtimalini salib ortada hiç bir sebeb yoktur.
Vakıa bu tüzüğün 19 uncu maddesinde mazbatalar tedkik olunan milletvekillerinin kendi haklarındaki reye iştirak edemiyeceği hakkında bir hüküm vardır ve bu hüküm tek partili Parlâmentolarda o kadar büyiik bil* mahzur arzetmez. Fakat çok partili Millet Meclislerinde iş tamamen değişir. Çünkü böyle çok partili Parlâmentolarda her mebusun seçimle alâkası, mensub olduğu p^rti dolayısile, muzaaf bir yet arzeder ve bunların yapacakları işdeki isabet ve adaletten etmek bütün, milletin hakkıdır.
Filhakika usul kanunlarımızdan biri olan ceza mahkemeleri nunun 20 inci maddesinde hâkimin bitaraflığını şübheye düşürecek se-beblerden dolayı reddi istenebileceğine dair bir hüküm bulunduğu gibi hukuk mahkemeleri usulü kanununun 20 inci maddesinin birinci fıkrasında hâkimin kendisine aid olan yahud doğrudan doğruya veya dola-yısile alâkası bulunan dâvalardan bizzat istinkâfa mecbur olduğu, 29 uncu maddesinin 6 mcı fıkrasında dahi umumiyetle hâkimin bitaraflığında şübheyi mucib esbabı mühimine bulunması keyfiyetlerinin imtina ve reddi icabedeceği tasrih edilmiş, fazla olarak bu sebeblerden birinin mevcudiyeti hakemlerin bile reddine hak vereceği kabul olunmuştur.
' {Devamı var)
mahi-
şübhe
kanu-

İı
IKVIMDEN BİR YAPRAK]

Zehirciler ve Türk Polisi
(Baştarafı l /incide) f Âdi cürümler sahihleri ite uğradan bu polis memurlarmın zekâları korkunç denecek kadar kuvvetlidir. Amma bu kabiliyet yakıız bugünkü polisin iktk* sab(edilmiş bir hakkı de&üdir.
Türk polisi eskidenberi odyivdir.
Mutlakıyet devrinin bir Ali beyini tanıdım; benim İlk gazeteciliğimde yani (Burunsuz) yahud (Hımhım) lâka-bite anılan Meşrutiyet ilân edildiği zaman meslekten çekilmiş; Tophanede hısımlarından birinin koîtukcu dükkânında vakit geçirirdi. Eminöntinde -hatırımda •kaldığma göre- İpekçi Kaninin mağazasında bir kasa kırıldı. Po-1 lis müdürlüğü en kuvvetli adamlarını bu işe memur ettiği halde hırsızlan I yakalamak kqbihdeğiidi. Nihayet meo bur oldular... 3urunsıız Ali Beyi kol- j tukcu dükkânından müdüriyete davet eylediler. Zabıta için bir izzeti nefs mes'eiesı teşkil eden bu mes’eleyi ete almasını rica ettiler. Ali bey iki saatte faili teşhis eyledi ve yakaladı.' O zaman buna nasıl muvaffak olduğunu sormuştum...
«Kasayı muayene «ettim. Açılan de- • liğin kenarında kaydırma puikler vardı. O zaman bunun Teklrdağlı Vange-lin (yahud* Yuvanın... Geçmiş za-man a. İsmi hatırlayamıyorum) işi olduğunu anladım zira bur herif ayyaş jlduğu için eli titrer iskarpeieyi kaydırır... Ondan sonrası kolay artık...» Böyle bir vaziyette en mükemmel va
MİLLİ PİYANGO Bugün rekiliyoı»
Millî piyangonun 7 H&ziran çekilişi bugün saat 13.30 da An karada yapılacaktır.
ikramiye kazanan, numaralar Ankara Radyosile bugün 23 de yarın da 14 do yayınlanacaktır.
Bugün saat. 13.30 dan sonra yurdumuzun hiç bir tarafında bu çekilişe aib bilet aatıgı yapıl-mıvacaktır.
sıtalarla mücehhez de olsa her hangi bir yabancı polis ne yapabilir?
Misafirimizi tâ'zîz edelim amma ze-hiroılerin yakalanmasında en büyük muvaffakiyet hissesinin polisimize a-id olduğunda hiç şübhe otmiyelim.

OKUYUCU
»i¥«*B. hl~
■ ■■ ■ ■■ ■ »■
Posta Müdürlüğünün haksız bir muamJesı
Büyük puistokıaiicuc nuu iiyut Kisnıuıua çuuşan beş metıHir, poscayı Kaçırma, teşebbüsünde iMilunuutUurı iudiaHilo yevmiyelerinin ke bildiğini şikâyet ederek, şunları söylediler:
« — Bir ay evvel bir «a lı sabahı, beş arkadaş, pos tayı llaydarpaşaya götü ren idarenin nıotörüne ye tişemeılik. Ben. o gece Be yoğlunda bir tanıdığımda nüsafir kalmıştım. Sabahla Tl köprü 6 da açıklığından karşı tarafa geçemedim. Sandalla geçmek için paramda yoktu. Köprü kaypandıktan sonra ilk vapur la Haydarpaşaya geçtim. Posta motörüno yetiştim. Postayı trene teslim et— . tik.
Buna rağmen geç kalan beş arkadaşımızın yedini yeleri kesildi.
Ayda 80 lira alıyoruz, sanki bu para bize yetiyor artıyormuş gibi bir de ce zaya ıığrııyoruz." »
Diğer taraftan vapurlar da hakaret görüyoruz. El Liselerimiz pejmürde bir halde 948 yılının 6. inci a yınılayız, elbiselerimiz ha lâ verilmedi.
Bıı şikâyetimizin, iigilile rin dikkat nazarına konulmasını rica ederiz.'




ADLİYFDF
Arpalı ekmekten ne zaman kurtulacağız
Yeni tip ekmeğin yüzde 70 buğdaylı olacağı, fiatlann da değişmiyeceği bildirildi Ankara vc îzmirde yeni kaliteye göre un immaline başlanmış, Top rak Ofisçe lâzım gelen tedbirler alınmıştı*.
Yoııi tip ekmek imaline, bu haftanın sonunda başlanması kuvvetle muhtelemdir. Yüz de 70 buğdayı havi undan imâl edilecek yeni tip ekmek fiyatlarında hiçbir değişiklik yapılma yacaktır. Ancak haziran ayının sonunda yüzde 100 buğdaydan i raâl edilecek ekmeğin fiyatı kuruş olacaktır.
Bu taktirde francala imali serbest bırakılacak t ir.
Buğday sıkıntısını önlemek mala adile Amerikadan arpa mu kabili ith'ıii kararlaştırılan 15 bin ton buğdayın 9.500 tonu &eh rini ize gelmiş ve silolara boşaltıl nus bulunmaktadır.
Yurdun bazı bölgelerindi» buğ day mahsulünün idrak edilmesi üzerine Ticaret Bakanlığın koor dinasyon heyeti. İstanbul, An -karı îzuür gibi şehirlerde ek -inek imalinde kullanılalı tek tip 82—8 I ı ı iG)nıanlı unun içindeki buğday ıu ikb tının yüzde 50 den çıkarılmasını karar
yüzde 70 e
lagtırr.uşür.
Bu kaı ar
polis


35
de
gereğince tstanbul,
TE
EKONOMİ:
imam nikâhı
kıyıyor muş
Saauakiiardan bîri kanundan haberi olmadığım
çer-Bo-kOİ
Zeki Akalın 6 aya mahkûm oldu
----o---
Cerrahpaşa hastahanesindeki inşaat sırasında topraktan çıkarılan ve emniyet ikinci şube ka sasına konulan altınlardan bir kısmı kaybolmuş, o zamanki i-kinci şube müdürü Zeki Akalın muhakeme altına alınmıştı. Ko-caelide görlen dâva bitmiş, Zeki Akalın 6 ay hapse mahkûm e dilmiştir.
-------o-------
BELEDİYE D F.
Bozuk et satışı arttı
----o-----
Son hafta içinde şehirde et sa tışları azalmıştır. Bu sebeple ve havaların sıcak gitmesi yü -zünden bazı kasapların bozul -mağa yüz tutmuş etler sattıkla rina dair belediyeye şikâyetler vaki olmaktadır. Belediye, bozuk et satan kasapların tesbiti ve hu şekilde hareket edenlerin şid -detle cezalandırılmasını teşkilâtına tamim etmiştir.
Diğer taraftan yaz aylarında etleri muhafaza edecek tesisatı bulunmıyan kasapların da nok sanlarını tamamlamaları için tedbir alınacaktır. Bu durumda olanlara mühletler verilecek, bu müddet zarfında istenilen işleri yapmıyanlara faaliyet müsaade si verilmiyecektir.
Annesinin sağlığında, yeni gelinliğinde, paralı olduğu zamanlarda Parot terzihanesinin baş müşteri-siydi. Parot’ıin makasdarı Madam Gülyet, Mehlikanın (bengu) suna hayrandı. Onu görür görmez ku-cııklayıp öper, (Bonjur Parisli prenses!) diye koltuklar; öbür büyük terzilerden Eriyeni, Şpigel, Zabd gibi ukelâlık taslamayıp her . dediğini bravolarla alkışlardı.
Annesi öldükten, kocasından da ayrıldıktan sonra, Mahmudpaşa yokuşundaki dükkânı sattığı, eline toplu para geçtiği sıralar, Nesrinle bir örnek eflâtun bluzlar, ayni ıerkte çarşaflar, dikdirmişlerdi. Beraber gezerlerdi. Nerede görünseler, nereye girseler bütün nazar lai onlara çevrilirdi. Caddeden geçen erkekler kuyruk gibi peşlerine -takılır, Tokatlıynndaki, Löbondakl f'klbar beyler hemen dışarı fırlayıp kafileye karışır, bu cifte kumrulara gene, orta yaşlı, ihtiyar hanımlar da durup durup bakarlardı.
Etraftan akseden sözlerin artık g Onası:
• — Bu ne pür şiir ve pür füsun
iki vücud!,. Bu nc muhteşem ve t mshmümüsevda iki hüsün! Emin : ol monşer, meşhur ve meclûb kal-[ dım!
— îşte iki îlâhei aşk!.. Heyhat! Mümkün olsa da kalbi şuridemi o nermin ayaklarlle çiğneseler, bir hayatı behiştiye kavuşsam..
— Gözlerim karardı, kendimden geçtim, sendeliyorum. Şu ruyi zemin melekleri tabibim olupta nabzımı ele almazlar mı acaba ?
— Size bittim be anam baham..


Bir çocuk kamyon akında can ve^di
• ’ . —o—
Fatihte Namık Kemal cadde sinde oturan 3.5 yaşlarında E rol adında bir çocuk evvelki gün sokakta oynarken o sıra -ela geçmekte olan 3672 plâka numaralı kamyonun sademesi-ne maruz kalarak* ağır surette yaralanmış ve kaldırıldığı Cer -rahpaşa hastahanesinde dlin ge ce Ölmüştür. Cfesedin defnine ruh sat verilmiş, kaza etrafında sav cıkca tahkikata başlanmıştır.
Bir hamalın ayağı tramvay altında kesildi
Zindankapıda oturan hamal Mbhmed Kasap evvelki gün sar hoş bir halde bindiği vatman Sa dığın idaresindeki 10 3ayıh tram vaydaıı atlamak isterken muva zenesiııi kaybederek tekerlekle -rin altına üuvarlannuş sağ baca ğı kesilmiştir. Yaralı Corrahpa şa hastahanesine kaldırılmış -tır. .
Borcunu vermediği için başından yaraladılar
Çenberlitaşda Yağlıkçı handa oturan Kürd Osman ve ayni han da kahveci Mevlût bir alacak
* meselesinden Eşrefle dün kavga ya tutuşmuşlar. Osman ve Mev lût demirle Eşrefi yaralamışlar dır. -
Suç üstü yakalanan hersiz
Ferdi isminde biri dün Fatih te. Haydar hamamı sokağında, yıkık bir hamamda oturan ve ay ni mahallede bekliçik Japan Ab dııllahm klübesiııe kilidi kırmak suretile girmiş, Abdullah tara -fından suçüstü yakalanmışta-.
Bir şeker istifcisi yakalandı
Kasımpaşada Kulaksız caddesinde bakkal Vahdettinin külliyet li miktarda şeker istif ettiği ve fahiş fiyatla sattığı haber alın mış, Vahdettinin dükkân ve ar diyesinde külliyetli miktarda şe ker yakalanmıştır.
Pamuklu tevziatı tekrar başladı

Karne ile pamuklu tevziine, kaymakamiıklarca tesbit edilen bayilerde, dünden itibaren başlanmıştır. Esas tevziat şahıs ba şına 1.5 metre olmakla beraber üç nüfusa kadar olan ailelere be§ ve üç den fazla nüfuslu aile lere de 10 metre pamuklu veril mesi kararlaştanlmışlır.
Sivas çimento fabrikası genişletiliyor
Mevcut çimento darlığını nis-beten önlemek için Sivas çimento fabrikasının kapasitesinin artın! masına karar verilmiştir. İstihsali iki misline çıkaracak olan i lâve tesislerin ihalesi yakında yapılacaktır ve gelecek seneye kadar da yerlerine konulmuş o lacaktır.
Çikolata imalinde yalnız Kakao yağı kullanılacak
1942 senesindenberi çikolata i malinde, pahalı olması dolayısile kakao yağı yerine hidrojenle sertleştirilmiş yağlar kullanıl -maktaydı. Şimdi ise ithali kolay laştığı ve fiyatlar da düştüğü ci hetle, çikolataların yalnız kakao yağile imali kararlaştırıl -mış ve keyfiyet çikolata fabri kalanna bildirilmiştir.
Kumaş fiyatları düşüyor
îstihlâka nazaran gerek ithalât ve gerekse istihsalin ziya desile fazlalığı dolayısile manifa tura fiyatlarında her gün bir miktar düşüklük kaydedilmekte Bu düşüklük bilhassa yünlü ve keten kumaşlarda ziyadesile his sedilmektedir.
Avusturya Ticaret Enstitüsü Miidiirü şehrimizde
Avusturya Ticaret Enstitüsü müdürü Leopold Thomas ticarî tetkik ve temaslarda bulunmak üzere şehrimize gelmiştir.
Sultanuhuıcdde oturan izzettin Çetiner adında bir hoca dini ni kail yapmaktan ve Kâzım ile An jel adında iki şahıs da suça işti rakten sanık olarak asliye 2. in ci ceza mahkemesine verilmiştir.
Yapılap celsede dinlenen sa -nık Anjel şunları söylemiştir:
— Ben Türk tebaasındanım, fakat uzun zanıan ailemle birlik te Avrupada kaldığım ve hattâ orada büyüdüğüm için Türk ka nunlarını bilmiyorum. Evliliğin yiııe eskisi gibi imara ııikâhile akdoiduğunu zannediyorum.
Kâzımla yeni tanıştık evlenme ğe karar verdik. Beni alıp bir gün Sultanahmedde hocaya götürdü. Okuduk üfledik ve nikâhımız kıvıldı.»
Sanık hoca suçunu inkâr et -mişse de şahidler hâdiseyi teyit eder yollu izahat vermişlerdir. Duruşma diğer şahidlerin celbi i çin talik edilmiştir.
îsviçrede senelerce gazinolarda artistlik yapmış genç ve gü -zel bir kadın olan Anjel salon -dan dışarı çıkınca muharririmi ze şunları söylemiştir: , " — Maalesef Kâzım beni al
dattı. Kendisini zengin bir tite -car. olarak biliyordum. Hem bu evliliğin gayri meşru olacağını bilseydim muvafakat etmez -diın.»
---------o--------
ft* A A fi i/ i E
Olc unluk' imtihanları
O
Ortaokul ve liselerde imtihan lara devam edilmektedir.
Ortaokulların eleme imtihanla n sona ermiş ,sözlü imtihanları na başlanmıştır.
Diğer taraftan, liselede sözlü imtihanlar 14 haziranda sona e recektir.
Olgunluk imtihanları 27 hazi randan 4 temmuza kadar devam edecektir.
Nişantaşı Kız Enstitüsünün yıllık sergisi
Her yıl .olduğu gibi bu yıl da Nişantaşı Kız Enstitüsünün yıllık sergisi perşembe günü saat 14 de Enstitü salonlarında acıla çaktır.
Sergide caıilı mankenler tara fıııdan yeni modellerin teşhir e dileceği haber verilmektedir. Şarkı söyliyen Üniversiteliler cezalandırıldı
Edebiyat Fakültesinin alt kıs mında şarkı söyleyen üç kız ile üç erkek talebe cezalandırılmış -lardır.
Erkeklerden biri üç, diğerleri i kişer ay ihraç cezası, kızlarda tekdir almışlardır,

Atıf inanla muhayyel bir görüşme
— 2 —
ifce (Aylar) ın^Gağlı sollu çovelcdlklerl eski Ticaret kanı beni görünce onların
larından silkinip kurtulmuş, adeta ü-zerlme atılacakmış gibi tehditkur bir vaziyet takınmıştı. Böyle durumlarda korkmuş görünmek bilâkis tehlikeyi zorla dâvet etmek olur. Sen de so-ğukkanlılıftımı muhafazayı gayret e-derek:
— Atıf boyefendi, dedim, beni hır-pa la mı ya teşebnüs etmeyin, çünkü bunu yaparsanız beni değil kendinizi bir defa daha hırpalamış olursunuz...
Serinkanlılığım ve metanetim karşısında durakladı; ben devam ettim:
— Mecliste hakkınızda tahkikat açılıp açılmaması hususunda müzakereler göçerken tahkikat açılmaması hakkında bizzat sızın el kaldırıp rey vermeniz nasıl aleyhinizde oldu işe tam gazetelerin himmetine muhtaç oldurunuz bir sırada bir gazeteciye hücum etmekle suçluluğu kabullenmiş olmaz mısınız?
Tatlı tatlı söz söyleyişim, telamız halim ve mantıki muhakemem kendisini büsbütün yatıştırdı ve:
— No yapalım, dedi, siz gazeteciler benimle uğraşmaktan bîr türlü vazgeçmediniz ve nihayet istediğiniz de oldu: Meclis hakkımda tahkikat açınıya karar verdi.
Ben ayni soğukkanlılıkla)
— Sev inseniz e!... dedim, şayed iddia ettiğiniz gibi suçsuz iseniz tahkikat sonunda suçsuzluğunuz meydana çıkar, ağır bir töhmetin ezici yükünden kurtulmuş olursunuz.
— Evet anıma şeref ve haysiyet nıef kumları...
Sözünü kestimî
— Şeref, haysiyet. 3u son günlerde millet o kadar çok işitti ki ondan adeta tiksinir oldu. Hakkında, şu veya bu şekilde, isnadlarda bulunulmuş tek devlet adamı dünyada siz değilsiniz. Avrupada da, Amerikada da, hattâ Afrikada bile böyle isnadlara mâruz kalmış nazırlar, Başvekiller vardır. Fakat bunlar tahkikattan, soruşturmalardan kaçmazlar, bilâkis kendileri haklarında incelemeler yapmamasını bağıra bağıra isterler. Masum iseniz neden çekiniyorsunuz? Bırakın soracaklarını sorsunlar, söyüyecekterini söylesinler. Altın çamura düşmekle kıymetinden bir şey kaybeder mİ?...
Bu makul ve yumuşak sözlerim yal nız muhatabımda değil Ohs genel müdürü Hâmid Korayla muavini Atıl Gürây üzerinde de yatıştırıcı bir tesir yaptmştK Hele Koray yana* yakıla:
— Değil mi efendim? Bindeniz de" beyofendiye ayni şeyleri tekrarlıyordum, demeğe başladı, hakikaten pek doğru söylüyorsunuz Fıkracı beyefendi...
Anladım ki bu çitte Ay lar işin e-henımiyetinin örtbas edilmesine taraf-dar, fırsatı kaçırmıyarak sordum:
— Beyler sizin kanaatinizse bu işte bir ınes'uliyot yok mu?
Yok diyemediler, çünkü müfettişlerin (140) sayfalık rapora ortada idi, var ( diyemiyorlardı çünkü velinimet karşrlannda duruyordu. Hâmid Koray şu sözlerle vaziyeti hülâsa etti:
— Tahkikat sonunda her şey anlaşılır Fıkracı!...
Kendimi tutamadım ve:
— Zaten aylardanberi biz de onu söylüyorduk a... dıyip yürümekten kendimi alamadım.
FIKRACI
3
SAĞLIK:
Agobun
Yazan : MUHTAR ALUS
-----------------------
Yutkuna yutlruna ne boğaz kaldı, ne gırtlak 1
— Hacıbekirin dükkânından mı çıktınız behey mübarekler. Biliniz lâtılokum, biriniz badem ezmesi. .
— Kız Şekûre, şu karıların rüküşlüğüne bak. Elâlem maskarası olmuşlar da haberleri yok. Kötü ol duklan üstlerinden akıyor alimallah!..
— Haminne, onlar raya galiba; mutlaka tiyatro kızları..
— Hemşiranım, önümüzde yürüyen şırfıntıları beğendin mi?
— Sus, ağzımı açtırma efendi bi-redar.. Birşeycik demem, tez gün de tez saatte boyları devrilsin işal lnh’ Yumurcaklar çıkarsınlar da hüttâlar gibi şişsinler, dokuz yorgan paralamadan can vermesinler!
• •
Nesrinin boy bosundan, endamın dan dolayı avam tabakanın dalıa çok gözüne çarpışına, daha fazla iltifatlarına mazhar oluşuna Melıli-ka aldırış etmemekle beraber, gıb-ta ederdi. O zamanlar Avrupada bi le zayıflık modası pek alıp vürll-müşttt.
Mehllka odaya kapanıp kıpıyı kilitler, aynalı dolabın karşısına g'1 çip çırçıplak soyunur, dakikalarca kendini seyreder, her tarafını ayrı
ayrı süzerdi. Vakıa kemikleri görünmüyordu. Göğüs tamtakır, karnı çökük, kalçaları dümdüz değil; fakat yuvarlak tarafları belli belirsiz.
Bu kusurlarını gidermek yolunu bulmuştu. İnce ve ensiz (sütyen) kullanırken bunu genişletmiş, altının iki yanına kabarık dursun diye pamuklar dikmişti. Belden aşağı için de bir vakitler, çocukluğunda, etsiz liudsuz kadınların (turnür) kullandığını işitmişti.
Yaşlılara sormuş; şeklini, takılışını öğrenmiş^ üçüzlü bir turnür vücuduna yapışık, Baş yapışın şokli dört köşemsi; guguruk denilen sabah topuzu kimsede görülmedik tarzda, tepenin tam arkasında değil. biraz yanda. Alnın üstündeki bombe kabank, şakaklardan taşan bukleler lüle lüle sarkık..
Peçe benekli (tül grek) ten; var mı yok mu belli değil. Pelerini son derece kısa, dirseklerden yukarıda. Bluzun (kare) veyn (oval) dekoltesi cola mail. Kaç j*ı! sonra ortaya çıkan bu biçim yakanın mucidi belki Mehlikaydı.
Avrupalı kibarlarda promenada çıkarken elmas takmak, bayağılık, (parvönll) lük sayıldığı için üst başta mücevher namına nesne ıok.* Ne yelpaze b'rta, ne yılan bilezik,
kuluşlarda canı sıkılırdı. Meselâ iskelelerde vapura girip çıkarken, Tünelde fiş alırken, Bonmarşenim Pazaralmanın kapısından dj^ar-ken..
Bunun da çaresini bulmuştu. Çan tasında daima bir paket öksürük şekeri taşır; malûma bu zamklı bonbonlu çabuk erimediğinden, ağzına iki tane alıp avurdlarında tutar, pekâlâ da yanaklı görünürdü,
Çarşaflı bir portresini de çizelim.*
Çarşaf dar mı dar. âdeta bumbar
dlkivermiştl. Yaatıkcıldann birini arkaya, ikisini yanlara getirerek bağlardı.
Bacakları inceydi. O zaman etek Ier yerleri süpürecek kadar değilse de yine uzun. Fakat Modada, Bo-ğaziçinde gezerken, bilhassa Kalamış, Bebek, Tarabya koylarında sandalda kürek çekerken, marnel yakalı, kısaca kaşpllsyerle bacaklarının görünmemesi imkânsız.
Bu sebebi© penbe renkte, kalın flldlkos çorabların üçünü üstöste giyer, dışına beyaz ipek çornb geçirirdi.
Yanaklarının gökçeliğine üzülür en ziyade sıkışık kalabalıklar da, onrez omuza, burun buruna so-
T» ne de şemsiye iğne: yalnız kulak-^ larda altın halkalar, çarşafın göğ-K sünde plâtiuden kanca, bluzda da3 fiyangolu (bul) saat.. •$
Hoş, tazecağızın elmastan yaııaö ziiğürtülüğü de başka bahis. Gidişip tın: anlattık ya, büyük babasın-^ dan annegiue, annesinden kendisi-^ ne kalmış cicibicilerin hepsini sat-$ ıuıştı. g
Daima Ecvedle, ekseriya Nesrin g le gezdiği yerler hiç değişmezdi.^ îstanbulda nereler eenebi yatağı,^ ne taraflar alafrangalık muhiti i-$ se oralarıydı: Beyoğlu, Taksim,5 Şişli, Bebek, Tarabya, Büyükdere.'î Moda, Avastefanos (yâni Yeşil-Ş köy), Büvükada..
Caddeikobiri üç aşağı beş yuka-g rı boylarlar; Şişliye, hazan Tepe-X yp kadar yürürler; Tokatlıyanda^ çay içerler, Mülatyede pasta yer-8 ler; Bebek bahçesinde, Sümmer Pa| lasın parkında, Büyükdere rıhtı-nanda dolaşırlar; Moda burnunda, Ayastefanos villalarının önünde,$ Büyükadada iskeleyle Yat Klübil-| nün arasında piyasayı pek sever-fe lerdi. 3
Alaturka seyir yerlerine, Kâğıd-g haneye, Göksııya, Beykoz çayırına,^ Sarıyer sularına, Feııerbahçeye,# Kuşdlline adım atmağa yeminli gi$ biydiler. Aylar, mevsimler, senelerö geçer, Köprünün öbür tarafmaS - Ecved müstesna - ayak basbk-g ları olmazdı. $
(Dcrann var) S
Uçakla Streptomisin getiriliyor
---o----
Menenjit, tüberküloz ve bazı mühim hastalıkların tedavisin -de kullanılan Streptomisin şehri mizdeki mevcudu tükenmiş bulunmaktadır.
Streptomisin, hekimlerin gös terdiği lüzum üzerine Sağlık Mü düriüğünce temin olunmaktadır.
Streptomisin bu hafta içinde u çakla şehrimize getirilmiş ola -cak ve Sağlık müdürlüğü tara • fıııdan ihtiyaç sahiplerine derhal dağıtılacaktır.
F-—
*
-



HAZİRAN 1948
1364 Rumi Mayıs
25
1
Pazartesi
1367
Hicri
Receb
29
Ruzı Hızır 33 - AY - 6 Gün 159
Va itler Vasati S. D. Eisanı
s. D.
Güneş 5 27 8 5U-
Öğle 13 13 4 35
ikindi 17 13 8 35
Akşam 20 38 12 —
Yatsı 22 39 2 01
Imsâk 3 13 6 36
I
I
i
9

Kominlormun bir teşebbüsü
Almanların sevgisini kazanmak mücadelesi
t 4
Yolsuzluklar ve
C. H. P. li
kabinelerin
a .



'/A
Akdeoiz Atletizm
idareci = göziie ---- ,—
Macaristan fanınmış bir komünisti Londraya elçi göndermek istedi
Londra: 6 (A.A.) —
(Nafen) — belli başlı Komünistlerden olan Elek Bolgar, Macaristanm Lon dra Elçiliğine teklif olun -muştur. Doğu Avrupa dev letlerinin Londra, Vaşing ton ve Paristeki diplomat larının geri çağınlmasmı müteakip gelen bu haber, Kominformun. Batı âlemin de pej'k devletlerin sivase tini daha sıkı kontrole tâbi tutmağa matuf yeni bir si yasetini açıklamaktadır.
Son zamdaıılarda Yugos lavyanm Londra Büyük El çişi, Macaristanm Londra ve Vaşmgton Elçileri, ve Paris ve Vaşingtondaki Rumanya Elçilerinin geri çağrılmaları, bütün «şüp heli» diplomatları komin -form tarafmdan iyice yetiş tirilmiş ve Kremlinin ö zel konseyine dahil kimse -lerle değiştirmek siyaseti nin ilk neticeleridir.
1919 da Bela Kun ihtilâ linin muvaffakiyetsizliğe uğraması üzerine Rus ta biyetine geçen Bolgarm Ingiliz Dışişleri Bakanlığı tarafından Elçi olarak ka bul edilip edilmij'eceği be nüz malûm değildir. Bol -gar, Rostov Üniversitesin de siyasî tarih profesölü güne tâyin edilmiş ve son harb sırasında da, Sovyet diplomatlarım yetiştirmek vazifesini deruhte etmiştir. Bolgar Londraya gelecek lursa, diğer bütün Komin form memleketleri mümes fiillerini göz hapsine alabi lecek ve bunların ayni fi kirleri serdetmelerini sağla yacaktır.
Şimdiye kadar, peyk memleketlerin tâyin edecekleri elçilikler için Sov yetlere emin birer alet o -lacak kimseler bulunması güç olmuştur, ve Mosko-vanın, geri çağırıp veya azledilip de memleketleri ne dönmeyen Doğu Avru pa diplomatlarının her gün artan sayısı karşısın da hayli canı sıkıldığı mu hakkaktir.
Bu yeni diplomasi tar zı, Kominform tarafından sıkı surette nezaret altında bulundurulan Güney Batı Avrupa Komünist partilerindeki büyük ve şiddetü bir takım değiştir melerin olduğunu göster -mektedir. Peyk memleketlerde ve bilhassa Yugoslav yada milliyetçilik cereyan laımın yeniden doğması, Sovvetlerin sulh hâmisi gi bi görünmek yolundaki plânlarını elbetteki teh dit eder. Bu itibarla Mos -kova, peyk memleketlerin zahiri istiklâllerini mah vetmeden, kendi siyaseti nin bu memleketler tara -fmdan da tatbik edilmesi ni arzu etmektedir.


Londra Konferansında Batı Almanyayı Batı Avrupaya katmak için büyük terakkiler kaydolunduğu bildiriliyor erkek vo çocuklara ayni ücreti vereceklerini bildirmiştir.
ALMANYANIN ISTtKBALt
Londra, 6 (A.A.) — (Nafen);
fîunday Times'in siyasî yazarına göre, Londra konferansında, batı Almanyayı hür batı Avrupaya kat mak yolunda büyük terakkiler kaydedilmiştir. Bu.tasarıjn tatbik mevkiine koymak için şimdi yalnıa Fransızların serdedecekleri fikir beklenmektedir. Fransız millî meo lisinin, Fransa tarafından bidayet te ileri sürülen tajeblere karşı bir çok tâvizleri ihtiva eden anlaşma^ 5rı bu lıafta tasdik (tnıesi Londra-da ünıid edilmektedir. Bu: îngiiiz-Anıerikan görüşü ile Fransız görü şÜ arasında, Potsdamdanberi vâki en bTij'ük uzlaşma olacaki». Fıan sızlar, muvakkat hükümetin tcşek« külünden evvel Almanyada bir kurucu meclisin toplapınaşı fikrinde ısrar etmiş ve kazannr/iardır. Buu daD başka, Amerikan kuvvetler? nin Almanj'ada belirsiz bir tarihe kadar ve en az Avrupaya Marshall plânı mucibince yardım devam ettiği müddetçe kalacaklarına daif yapılan Amerikan beyanatından sonra. Fransızlar her türlü Almaıi tehdidine karşı teminat almış bu* lunmaktadırlar.
BİR İNGİLİZ GAZETESİNtN
Londra-,'6 (A.A.) — (Lps): Sun day Times gazetesi, Almanya bah sine tahsis ettiği bir makalede Rul Iar tarafından ileri sürülen itham* lan reddederek şunları yazmaktadır*
Almanyada olduğu kadar lıiçblf yerde, M. Bevin’in takib ettiği sİ ya setin Rusya ya karşı bu deerce uzlaşıcı bir mahiyet taşıdığı görülmemiştir. Meselâ, M. Bevin, Ru/ yanın hiç de muhtemel olmıj'an iştirakini sağlıyabilmek için batı A1 manyada para ıslâhatının, bunınl müstaceliyetine herkes kani buluıl duğu halde, iki yıl geciktirmiştir.
Berlin, 6 (A.A.) — (Nafen):
Rusya ile batı devletleri arasında, jAlmanların teveccühünü kazan-inak uğrunda başlıya» çetin mücadele demir perde üzerinden devam etmektedir, iki taraf da bu savaşta birbirlerini şiddetle itham et inektedirler.
Dün, general Robertson yeni ta-1 limat vermiş ve Ingiliz işgal böl-gesinde Alınanlarla tşm bir dost luk ve işbirliğini telkin ederek İngilizlerle Almanlar arasında hiç bir kin ve ihtilâfın mevcud olmadığını söylemiştir. Bunu nıüteakib Franckfurt’da yeni bir tâvizde daha bulunulmuştur. Ingiliz - Ama-rikan bölgesinde bulunan 18 ile 25 yaş arasındaki Alman kadınların a da temmuz ajandan itibaren ayda 25 sigara verilecektir. Bu zamana kadar ancak 25 yaşından yukarı olan kadınlar bu hakka salıibdiler.
Bilindiği gibi, geçen cuma, Rus komutanlığı bir beyanname neşrederek Berlinin Rus kesiminde, çalışma şartlarının düzeleceğini ve 1 temmuzdan itibaren gerek resmî makamların gerekse fabrika ida ıelerinin, ayni işde çalışan kadın,


(
Amerika
Çin ve İtalya ile ticaret anlaşması yapacak
Vaşington, 6 (A.A.) — (Usis) î Amerika ile Çin ve İtalya arasında, ticaret, iş ve kültürel sahadaki münasebetlerin gelişmesi maksadı le imzalanan dostluk, ticaret ve dö ııiz nalclij’atı anlaşması âyan meclisi tarafından tasdik edilmiştir. |
Âyan meclisi ayni zamanda Fran sa ile imzalanan milletlerarası tel graf - telefon ve radyo mukavele-namesile posta telgraf ücretlerinin karşılıklı olarak iki misline çıkarılmasını derpiş eden mukavelena-mej’i de tasdik etmiştir,
Vaşington. 6 (A.A.) — (Usis): Amerikanın Çin büyük elçisi Ştu( art şu beyanatta bulunmuştur:
Amerika. Japonyanın iktisadi hayatını, Japon milletinin kendi kendisine j'eter bir hale gelebilme- | sine imkân verecek jıisbette yeni- ■ dc-n kurmalı.1 fakat Japon askeri kuvvet ve kudretinin tekrar uyanmasına müsaade etmemelidir, imparatorluğundan ayrılmış, askerî teşkilâtından ve harb endüstrisinden mahrum edilmiş ve müttefiklerin dikkatli nezareti altına alınmış bir Japonya hiçbir tecavüa imkânı bulamaz.
M Stııart, Japon iktisadiyatının gelişmesi j'üzünden Çin İktisadî hayatının tehlikeye düşeceği yolun daki fikri reddetmiş ve mal ve hiz met taleblerinin bu kadar çok olduğu böyle bir zamanda bütün dün va milletlerinin, şimdiden tâyin e-dilebilecek bir istikbalde bu talelı-leri tatmin edemiyeceklerinl belirt mistir.

((U-
Amerikanın yapacağı Eugday ihracatı
Vaşongton: 6 (A.A.) sis) 36 memleket tarafından ak
dolunan ve âyan meclisinin tasdikine sunulan milletlerarası buğday anlaşması hükümlerine tevfikat Amerikanın yüklemiş olduğu ihracat taahhütlerini ye rine getirebilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına yetki ve ren kanun, âyan meclisi dış mü nâsebetler komitesinde müzakere edilmektedir.
Bu kanun tasarısı, başkana A merikanın yapacağı ihracat ve it halatı tanzim etmek yetkisini vermektedir.
Milletlerarası buğday anlaşmasında, Amerikanın, beş yıllık bir devre içinde ithalâtçı memleketlere muayyen fiyatlarla se nede 65.194.000 hektolitre Ame rikan buğdayı satması derpiş o iunmaktadır.
f
Garib bir hastalık
—--o--•
Bir çocuğun ateşi 28 saatte bir değişiyor
Londra, 6 (A.A.) — Nafen):
L*ndranın en ileri gelen mütehassısları, 16 gündenberi, 4 yaşında bir erkek çocuğa arız olan garib bir hastalıkla uğraşmaktadırlar. Çocuğun her 28 saatte bir harareti 40 dereceye yükselmekte ve bu* jun sebebi katiyen anlaşılarramak-tıdır. Tabibler, bilhassa bu 28 sa-adik devrin şimdiye kadar hiçbir vık’a ve tecrübede rastlanmamı^ oHuğunu bildirmektedirler. Çocu-(in yalnız dalağının şişkin olduğu tffıbit edilmiştir. Bu da ekseriya ■!tma neticesidir. (Hasta çocuğun nir yeri, kanı, hattâ kemikleri mil •yeneden geçirilmişse de hiçbir â-r» bulunamamıştır.
durumu
/Başmakaleden devam) ata kadar aksetmiş idi.
Binaenaleyh llasan Saka kabinesinin, bugünkü kadrosu ile, bu nâzik devrede makamda kalması en ziyade tavsiye edilecek şekil değildir. Bahusus ki Başbakan yar dımcısı hastalanarak ayrılmış, Milli Savunma Bakanı adı müfettiş raporlarına karıştığı İçin çekilme lüzumunu duymuştur. Bu vaziyette kabineyi yama ile ve tamirat ile ayakta tutmak hiç de tavsiyeye şayan değildir.
Halk Partililer arasından seçilecek bir kabinenin, kanaatimizce, bu suiistimallerle uğraşmak kudreti ve kuvveti dalma az olacaktır. Arkadaşlık, dostluk ve partizanlık gayreti bu hükümetlerin hamlesini kıracaktır. Hele gelecek Başbakan olarak Hilmi Uran’ın ismi ileri slirülünco insanda yine göz boyama politikasına devam o-lunacağına dair kuvvetli bir şübhe ve ondlşe uyanıyor. 1946 Temmuz seçimlerini İçişleri Bakanı olarak malûm şekilde İdare ©ilerek memleketin tarihine belli bir isimle geçmiş olan bir şahsın Halk Partisine nıensub bazı Bakanların yolsuzlukları bahis mevzuu edildiği bir sırada Başbakanlık sandalyesine kurulması memlekette nasıl bir tesir yapar?
En doğru takib olunacak yol, seçim kanununu, herkese güven verecek şekilde tâdil ederek derhal umumî seçimlere girişmektir. O zaman memleket serbestçe ve baskısız, tam Demokratik bir emniyet içinde, Fikir ve tercihlerini bildirir ve o zaman belli olacak çoğunluğa uygun bir hükümet kurulur ve Atıf İuanlan ve benzerlerini tam eleyecek bir kudret ve kuvvette olur.
Atıf İnan’ın yalnız Meclis tahkikatına şevki için bir yıldan fazla zaman lâzım geldi. Halbuki millet nıes’ulleriıı en kısa bir zamanda cezalandırılmasını beklemekte idi ve beklemektedir.
A. Cenıaleddin Saraçoğlu
aktüallteler
müsabakaları başladı

I
9
Dünkü yarışmalardan sonra atletlerimiz güzel derecelerle önde gidiyor
ikinci Doğu Akdeniz atletizm şampiyonası dün İnönü stadj'umun da başlamış bu arada güzel dereceler elde edilmiş ve bir kaç tane de rekor kırılmıştır.
Merasime saat 16 da önde Iran, arkada Yunan ve Türk atletleri olduğu halde geçit resmiyle başlan dı, arkasından beden terbiyesi genel müdürü Vildan Aşir müsabakaları Millî Eğitim Bakanı Reşad Şemseddin Sirer adına verdiği kısa bir hitabe ile açtı, sıra ile millî marşlar çalındı, atletler and içtiler ve dost elden atletizm federas-ler ve dost Elen atletizm federas-nuna bir kupa hediye sonra müsabakalara tır.
100 Metre:
1 — Kemal Aksur
10.9/10 (Yeni Doğu Akdeniz rekoru).
1 —
11.1/10.
3 — Vendikas (Yunanistan) 11.8/10.
5 — Abdulhasan Hanzal (Iran) 1500 Metre:
1 — Cahid önel (Türkiye) 4.11. 2/5.
2 — Riza îşman 12,2/5.
3 — Mastroyanis 4.14.2/5.
4 — Kostavras
4.15.3/5.
5 — Gülverdi Peyami (İran) 4.17.1/5.
6 — Mustafa Mesutniya (Iran) 4.26.1/5.
Cirit atına:
1 — Halil Zıraman (Türkiye) 57. M. 60.
2 — Papas (Yunanistan) 57. M. 52.
3 — Kurulas (Yunanistan) 54.
Yura Abdolin
(Türkiye)
(Iran) 49.
(Iran) 47.
1.
1.
1.
etmesinden başlanmış-
(Türkiye)
Raşit öztaş (Türkiye)
Ragazos (Yunanistan)

(Türkiye) 4.
(Yunanistan)
(Yunanistan)
Teknik Üniversite Satmalma Komisyonundan Üniversitemiz öğrencilerine açık eksiltme usuliyle muhammen bedeli 45 liradan 52 palto diktirilecektir. İlk teminatı 175,50 lira olup eksiltme 15.6.1948 tarihinde ve saat 11 de yapılacaktır. Fazla malûmat iğin komisyona müracaat. (7364)
ÎKatfıköy Vakıflar
Usküdarda Selami Ali mahallesi niıı Çamlıca îcadiye caddesinde eski 20 yeni 24/1 kapı sayılı 803.58 metrekare arsanın tamamı.
Boğaziçi Kandillide Mezarlık sokağında 1 kapı sayılı 220 metre lçare arsanın 1/10 hissesi.
Kadıköyünde İkbaliye mahallesi nin yeni Mütevelli sokak 9/3 ka pı sayılı 162 metrekare arsanın tamamı.
Usküdarda Murat Reis mahalle sinin Külhan sokak eski ve yeni 12 kapı sayılı 149.40 metrekare arsanın tamamı.
Yukarıda yazılı üç arsanın tamamı ile bir
• •
• a
n
lan
Muhammen kıymeti Lira Krf).
İlk teminatı Lira Krş
1571
«70
569
376
25
45
85
24
W
t
117
50
42
28
84
28
74
22 arsadaki vakıf
hisse 2490 sayılı kanunun hükümleri dairesinde açık arttırma ile satılacaktır, ihalesi 18.6.948 cuma günü saat 15 dedir, isteklilerin nüfus cüzdanları ve ikametgâh ümühaberlerile müracaatları.
(7691)
|Gün ün enteresan haberleri]
V-------------------------------------------------------------------------)
diyecektir. (A.A.)
Viyanadaki sarhoş Rus askerleri
it Viyana: — Altı Rus aske ci, sarUo&luk sunile tevkif edl-(en iki arkadaşlarım kurtarmak üzere bu akşam Viyana polis müdürlüğünü basmışlardır.
Sarhoş olup Viyanamn İngiliz kesiminde hâdiseler çıkaran Rus askerleri şehrin İngiliz ke simlerinde ve Ingiliz askerî dev riyesi tarafmdan tevkif edilerek Avusturya polisine teslim edil inişlerdir. Bildirildiğine göre ar kadaşlarım kurtarmağa kalkışan altı Rus askeri polis merke zine gelerek kapıdaki AvusturyalI nöbetçiyi bir kenara itmiş ler ve tabanoa çekerek arkadaş larının derhal tahliyesini istemiş lerdir. (AP)
nistler tarafından uydurulmuş Amerika, bir İngiliz yüzbaşısına yanlış haberlerdir. Zira o hal-de, Başkanın istifasının sıhhî se ★ Nevyorkı
Z PolonyalI muhacirler
/ ★ Suthampton: - -1600 Polon
) yalı asker ve sivil dün Sout-1 hamptondan Gydniaya gitmek 1 üzere hareket etmişlerdir, j Harbin sonundanberi îngil-l tereden Polonyaya 97 bin Leh-£ li iade edilmiştir. (A.A,) £ tngilterenin Arnavutlukla £ ticareti
£ it Londra; — Ingiltere Tica £ ret Bakaniığı, İngiliz iş adamla £ nnın Arnavudluk ile tekrar ti
? carete başlayabileceklerini bil- aasuu imza etmek gibi tarihî | dirmiştir. Bu hususta yayınla | naıı tebliğde ezcümle şöyle de-
J nilmektedri.
J «31 mayıstan itibaren Arna-| vudluk, Ticaretle ilgisi olan hu ı suslar için artık bir düşman (memleketi addolunmamaktadır. ( (A.A.)
( Avustralyanın ticaret açığı
\ Canberra: — Avustralya, ? leriüa ve Kanada ile olan ti z cüret açığını 156 milyon dolar » azaltmak için yeni tedbirler a!
★ Londra:
maktadır.
Ticaret Bakanı Curtis, dolar Amerika ve Kanada ile olan ti halâtın yeniden azaltılacağım söylemiştir. Bazı esaslı delerin ithalâtında bile ma yapılacaktır.
Reneş uyuyor!
it Londra:
Gazetesinin siyasî muhabirinin bildirdiğine göre sah gününe kadar istifa etmek veya memle ketinin yeni Komünist anaya-
mad -azalt -(A.A.)
Evnin Nevş-
bir karar verecek olan Başkan Beneş hemon bütün vaktini u -yumakla geçirmektedir.
Muhabirin ilâve ettiğine göre, Başkan Beneşin ağır bir su rete hasta olduğu yolundaki söylentiler, istifası halinde işle ri kolaylaştırmak üzere Komü
tazminat verdi
Amerikan hü heplerle yapılmış olduğunu söy kûmeti, 1946 da Yokphamada Temekten başka bir şey icabet bir Amerikan askerî levazım ge
misinde çalışırken yaralanıp . sakatlanan Ingiliz ordusu men £ suplarından Yüzbaşı Villiam ? Vrighta 125.000 dolar tazminat J vermiştir. (AP) ’
İtalyadaki Yahudilerin £ ticrret arzuları £
it Roma: — Filistine yolcu ( ve emtea sevketmek isteyen ba ( zı yahudi teşkilâtı bu hususun 1 temini için bir çok Italyan ha ( va nakliyatı şirketile temasa ge(; \ »nişlerdir. I
Bir Italyan şirketine Prag - I dan Telavive yiyecek naklini ü ( zerine alması ve nakliyatı yapa \ cak uçakların benzin ihtiyacını i temin etmek üzere Atinaya uğ i raması teklif edilmiştir. £
Yahudi teşkilâtı uçakları her l türlü hasara karşı tam değerle £ ri üzerinden sigorta ettirmeyi £ ve her seyahatte mürettebata i adam başına yüzbin llretllk J prim vermeyi teklif etmektedü’. /
Italyan havacılık çevn’ielerin / de Prağdan alınacak yükün yi J yecek aeğil de silâhtan ibaret 1 olması ihtimali üzerinde durul J maktadır. (A.A.) (

Münferit (İran) 34.
bayrak:
takımı (Şeydi Dinç-
M. 83.
4 — Kemal Koksal
50. M. 89.
5 —
M. 26.
6 — Halil Mumeni M. 81.
Yüksek atlama:
1 — Parodos (Yunanistan) M. 85 (Yeni rekor).
2 — Mahir Araş (Türkiye) M. 80.
3 — Lambru (Yunanistan) M. 80.
4 — İbrahim Menteş (Türkiye) 1. M. 75.
5 — Kemal Hüseyin Hanlı (I-ran) 1. M. 75.
6 — Menuçeir Fevzi (İran) 1. NI. 65.
10.000 metre:
1 — Mavropoştolos (Yunanistan) 32.38.1/5. (Yeni Doğu Akdeniz rekoru).
2 — Recob Het (Türkive) 32. 41.3/5.
3 —
33.16.4/5.
4 — Osman Coşgül (Türkiye) 33.20.4/5.
5 — Aziz
19.3/5.
4 kero 400
1 — Türk
türk, Doğan Acarbay, Burhan Cen giz, Kemal Horulu) 3.25. (Yeni Türkiye ve Doğu Akdeniz rekoru).
2 — Yunan takımı 3.27.2/10.
3 — İran takımı 3.32.
İlk gün yapılan müsabakalarda atletlerimizin kazandığı dört birin ciliğe mukabil Yunanlılar iki birin cilik almışlardır ve puvan tasnifine göre de:
1 — Türkiye 59 puan?
2 — Yunanistan 50 puan.
3 — Iran 24 puan, almışlardır.
Yarışmalara ajan 12 ve 13 ünde yine înöııü stadında devam edilecektir.
*


Mekteb ve yol
öylü, şehirli, münevvor, gayra münevver, herkes, hopimlı, yirmi milyon Türk, memleke-
tin, yurdumuzun kalkınmasını, yükselmesini, medenileşmesini, garba ayak uydurulmasını istiyor, istiyoruz.
Tabii, her Türk bunu istemeli ve bunun tahakkuku için azmini, iradesin) hüsnüniyetini ortaya koymalı. 8u nimetlerden istifade, yaşamak kadar bir hak, istifade temin edecek vasıtaları vermek bir borç.
9u hakikatleri göz önüne koyup, akliselim ve şuurla muhakeme edip, bir netloeyo yarılıyorsa, hepimiz İçin memleket İçin kurtuluş yolu, gözükmüş olur. Refahlı ve insan gibi yaşamak devri başlamış bulunur.
Meşrutiyet ve Cumhuriyet rejimle rinde, donanmâ mı, kara ordusu mu? İnhisar mı, banrlırol mu? Yol mu, şl-mendüfer mî? ilk mekteb mi, Üniversite mi? Küçük sanayi mi, büyük fabrikasyon mu? münakaşalarına bir çok defalar giriştik ve hiç birine esaslı vo sabit şekilde karar veremedik.
Garb devletlerinin, medenileşme hareketlerinde takib ettikleri sırayı göre medik ve hattâ, maatteessüf» yeni medenileşme anlarında olan Amerikalılar dan da örnek alamadık.
(Yollarımızın tesisi ve ıslahı için Türkiyeye gelen Amerikalı mühendis, Türk anayollarının bugünkü vaziyetini, Amerika yollarının 1910 senesindeki durumuna bonzetmişti.)
Garb devletlerinin, bugünkü medeniyet derecelerino varış şekilleri, ted-kik edilecek olursa, görülür ki, bu dev Jetler, o günkü varidatlarına göre, dev let işlerini, sıraladıkları zaman, başa mekteb vo yolu koymuşlardır.
Mekteb, memlekete nur ve irfan getirecek, yol ise, ticaretin inkişafım temin ederek vatandaşa maddi refahı temin edecektir.
Amerikanın deniz kenarlarından h çeri taraflara nüfuz etmesi politikasın da evvelâ yolun saniyen mektebin ön s« raya konulduğunu iktisadi ve siyasi coğrafya âlimi profesör Sigfrid daima tekrar eder dururdu.
Hakikate dayanan bu misallerden hükümet etmek şartı alınmak lâzım gelirse memleketimizde de mektebi vo yolu birinci sıraya koymak zarureti vardır.
lş böyle olunca, Cumhuriyet gaitr tesi hâdiseler arasında muharriri ü»-tad Burhan Feleğe nıektub gönderen köylü vatandaşıma diyeceğim ki:
Sevgili köylü kardeşim, devlet denilen heyulânın kendi parası yoktur. Vergi namı altında vatandaşlarından aldığı paraları toplıyarak memleketin-
ve Sk. £ trartcr nıttaa-raasma; aanın asayişine v» vat andaciA nnrcL
Vapur İlânları
Beklenen vapurlar
TRJNSMARİN
İsveç vapur kumpanyası Helsinborg s/s ULL A
6-7/6/1948 Londra, Anvers, Roter-dam, Bremen, ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
m/s GUNDA
12-15/Haziran/1948 İskenderiye, Londra, Anvers, Rotterdam, Bremen ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
s/s H E R A
6-9/Temmuz/1948
STEVENSON LİNE
Şimalî Amerika muntazam hattı
m / s Elin Horn
20-22/ Haziran /1948 Napoli, Cenova ve New York için mal kabul eder.
H. PAYKURİC
Y ugoliniya
Adriyatik limanlarına Yu goslav muntazam hattı s /s Solin
15-20/ Haziran /1948 Triyeste ve Rijekaya mal kabul eder.
GORTHON LİNE k İsveç kumpanyası Cenubî l Amerika hattı j m/s Ada Gorthon 1 Haziran sonunda Cenubî J Amerikaya mal kabul e-J der.
| Bütün tafsilât için Galata 1 Eski yolcu salonu karşısın 1 da Frank Han 3. kata mü-k racaat Tel: 44. 707/8 V


vatandaşın gerek fikri, gerek ruM, gerek maddî ihtiyaçlarına bir kelim» ile medeniyet işlerine sarfeder.
Fakat eskiye nazaran bu ihtiyaçlar, o kadar çoğalmıştır ki, eski devletlerde bu vazifeler pek mahdud iken, bugün belki yüz misline çıkmıştır. Binaenaleyh, hükümet şimdi, bunları Karşılamak için, vatandaştan çok vergi istemek zaruretini hissediyor ve vatan daş da çok vermek mecburiyetinde kalmaktadır.
Eğer vatandaşın malî kuvveti buna müsaid değilse, hükümet muayyen ka nun bazı nen ter.
Nitekim sizden de, mektubunuzda hesabını verdiğiniz şekilde, ve kanunlar hakkile tatbik edildiği takdirde vıı bütün ihtimaller dahil olduğu halde, senede azami altmış bir günlük iş istiyor.
Türk toprağının verimini, hakkil» çoğaltmanın Türk kadını olduğunu M len, vazıı kanun, pek yerinde olarak, kadının bedenî hizmetini tarlada bırakmış ve erkeği medeniyet ve cemiyet İşlerine almıştır.
Türk kadınının aşağı ve yukarı sekiz aylık tarla çalışmasına mukabil, erkeği, kahve köşelerinden kurtararak an-oak iki aylık bir zaman için vazifelendirmişim
13u müddet, Türk erkeği için, ni» bir vakit çok değildir ve şikâyet mevzuu olmamalıdır. Çünkü bu çalışmadan, doğrudan doğruya istifade edecek, yine şahsen sîzlersiniz.
Mokteb sizin olacak, sizin evlâdla-rınız okuyacak, yollarınız sizin olacak, bu yollar üzerinde siz tloaret yapıp para kazanacaksınız. Çiftçi malları koruma İşlerinden bir gün siz de İstifade odeceksiniz.
Zararlı hayvanları öldürmekten sİ; de menfaatlonMeksinla, enharı sagire nın sureti tathlrlnden çolpk ve çocuk* (arınızla beraber hastalıktan kurtula* oâkflinız,
Bugün için, bu altmış bit* günlük bedonl hizmet belki slzş çok geliyor. Fâkat yârın çolüğuııui çooufiunuz r( hat edecektir, tsaâen bug(ln çok olduğundan şikâyet ettiğini! hizmeti, dün, ağababalarımız, babalarımız yapmış olsalardı, bugün hem bu kadar yorulmaz vo hem de cennet gibi olaoak köylerinizde rahat rahat yaşardınız. I-daro edenlor do refah, servet vo bilgi İçinde olan slzlero medeni devletlerin medeni mlltotlorln, en İlerlemiş ihtiyaç (Devamı S a. 5. Sil. 1 de)
ile (bu takdirde angarya olmaz) hizmetlerin nakden değri, bede-çalışmak suretife yapılmasını ı»-
*
7
teni sabah
d
Tirebolunun su işi l
pÎ'vt’.......................................................
’ ; ■ '




(

I Afyo.iua müzmin su mes’elesi
S -----o-----
S 1928 yılında Macaristandan { getirilen mühendis ve malıe-r me ile kumlan «Kadın aıuı ) S suyu tesisatı yağmurlu, nıcv* ( simlerde borulara sel suları ( karıştığından içilmez bir hale ç gelmekledir %
Afyon: (Hususî) — Geçenler de yağmağa bağlayan yağmur, yalnız bizi değil komşularımızı • da harekete geçirmişti. Kapları m alan çeşmeye koşuyordu. Afyonlu olmayan veya Afyonu bil-miyeu vatandaşların bu heyecanın manâsını merak ediyorlar -dır. Yağmur yağınca bizim sular bulanu. Şehrimize yeni gelen ve Kadmana ) suyunun fennî biı teşkilâtla taksim edildiğini gö -ren bir yabancı yağmurdan ma den borular içerisindeki suyun nasıl bulandığını elbet düşünecektir.
Eski ve yeni su tesisleri
Şehrimiz Doğu Güneyinde bulunan Kışlacık köyünün biraz daha uzağında biı- kayalıktan fış kıran memba, Sahipata oğulla -rnıdan Karabeyin kızı "Kadın -aııa tarafından Hıdırlık dağı -nın eteğini takiben şehrimize ge tir i İmiş ve bundan sonra da Hı-dırlık dağına ■ Akiistü» denilmiş tir. 1928 senesinde ise "Kadın -ana" suyu Macaristandan getirtilmiş işçi ve su mühendisleri ta rafından fennî bir surette şehi-re getirilmiştir. Merkezî Afyonda olan «Kadınana su şirketi" tarafından başarılan bu işe ilk hamlede 114850 bin lira sarfe -dilmiş ve bu sermayeye 30.000 liralık biı- hisse senedi ile huşu sî muhasebe de iştirâk etmişti. Hülâsa, 5 Temmuz 1928 de baş (anan inşaat ikmal edilip 26 A-ralık 930 da törenle açılmıştır. Su on beş kilometrelik bir mesa feden kanallar (ark) içerisinde »Kadmana - nın yaptırdığı yolları takiben gelir. Bilâhare mo -dern şekilde inşa edilmiş üç su deposundan madeni borularla tevzi edilir.
O zamanlar bu kanallarda , da esaslı surette bir tamirat, yapıR inişti. Suyu on sene kadar ağııl tadile kullandıktan sonra fennî I tesisattan evvel bile yağmur, su I yunıuza bu derecede karışmaz-1 ken, şimdi ufak bir yağışla, önce limonata rengini alan suyu — muz, katıran hakkı kıvamını almada geç kalmıyor.. Nerede ise insanın • alın şu fenni tesisatını zı verin bizim eski suyumuzu1 diyesi geliyor .
Şehirde su kifayetsisliği
Yaz gelince suyumuzun ikinci bir derdi başlar, Kifayetsizlik. Bu kelime bizim Afyon belediye sinin tabiri olduğundan kullan -dım. Yoksa buna kifayetsizlik değil, idaresizlik demek daha i-yi olacaktır. Zira membadan çı kan su kanallarda zayi olmadan şehrimize kadar ulaşa bilse sı -kın.timiz tamamen değilse bile kısmî azalacaktır. Kanallar ba -kımsızdır. Bilhassa muslukları bozuk olan resmî müesseselerde ki suların boşa akması bahçelerin «Kadınana» suyu ile sulan -masına müsaade edilmesi, Bunla rm üzerine tüy diken, sarfiyat miktarı çoğaldıkça metre mikâp alman fiyatın ucuzlatılması gaf İçlidir. Yaz mevsimi yaklaştıkça pek haklı olarak içimizde endişe uyanmaktadır. Yine bu yaz susuz kalmamamız için belediye -nin şimdiden bir tetbir alarak, eski ve sakat kararın aksine; su sarfiyatı yükseldikçe ödeneğin daha fazla alınacağına dair yeni bir kararla bu işin hal edilece ğine inanıyoruz. Yoksa Aşağı mahallelerde »Kadıııana" suyu ile bahçeler hattâ tarlalar sulanırken, zavallı yukarı mahalle -nin halkı ellerinde kaplaıile yine ’Ta^nnar deresini boylayacakla! dır.
Al uzalfer Görktao
* ■ ' -■ ■ ■ ' ,
Kamyondan düşen bir amele öldü
Taş yükile Usküdara gelmekte olan şoför Cevdet Tekelinin i (iaresindeki 3427 plâka numaralı kamyon Bulgurlu caddesinden geçerken üzerindeki amelelerden Erzurumlu Halil Merol, atla mak istemiş, bu sırada başı yol kenarındaki bir ağaca çarparak derhal ölmüştür.

.^arta M Genel
Meclis seçim
Başkandan



İslında İ® Genel IrçcIÎB
scçiüafle.s’5 P. nîüi ül-râftakıraie fc)âriuklc edilmek Abbcs’C fi)a®ıı«8.a»ya sevk edi^mfçtir. fakındu IBonıçtayea tasdik edilûaıi^en Ij iliğe .erde yemden kısmî seçimler ya.polueaktır
cip olmaktadır. 1
Şu kadar ki son defa sırf Yalvaç genel meclis seçimini yenile -mek maksadilo iıye seçilen a6İl ve yedeklerin lıcpsi toptan Danıştaya istifalarını bildirmek itirazlarını geri aldıklarım teyid eylemişlerse de bundan da bir netice çıkmamış tır. Ortada dolaşan söylentilere ba kılırsa bu halin 1950 senesinde ya pılacak seçimlere kadar devam e-deceği sanılmaktadır. Fakat bu söylentiler yanlış veya doğru olsa dahi Danıştaym iki ayda netice -lendirmeye kanunen mecbur oldu -ğu bir itirazı üç yıldır ele almayışı îsparta ve Yalvaç Demokratlan -nı üzdüğü kadar bitaraf idareci ve hukukçuları dahi üzmektedir.
Durumun belirtilmesi yolunda vilâyet makamına, İçişleri Bakanlı gına ve hattâ Damştaya yapılan müracaatların cevabsız bırakılması da bir anayasa konusu olarak dü şündürücü görülmekte bunlara rag men müracaatlar tevali etmektedir Bu yılki Genel meclis toplantısına kadar durumun tavazzuh edip ct-miyeceği merakla beklenmektedir.
w
İsparta, (Hususî) — 1946 yılın da genel meclis seçimlerinde İs -parta merkez üyelerile Yalvaç üye leri tamamen Demokrat Parti aday ları arasından seçilmişti. Aynı yıl içinde birinci toplantısını yapan li genel meclisi secim mazbataların dan îsparta - İğdır, Sütçüler, £?ar kî Karaağaç üyelerine ait mazba talan tasdik etmişse de ekseriyetle Yalvaç üyelerine aid mazbatalar tasdik edilmemiş, Uluborlu üyeleri mazbatalarının tasdikini de Demokrat Partili üyeler kabul etmemişlerdir.
ldarci Vilâyet kanununun 104 ve 115 inci maddelerine yugun şe kilde her iki karara da Demokrat lar itiraz edip vâki itirazlar en geç iki ay içinde tetkik edilip bir karara bağlanacağı halde üç yıldır beklenen karar Danıştaydan çık -marnış ve bu yüzden her yıl tekrarlanan genel meclis toplantıla -nnda münakaşalara sebep olmuş ve omaktadır. Ve yine gerek Yalvaç ve gerekse Uluborlu mazbataları kesinleşmediği halde Yalvaç üyelerinin meclise iştiraklerine müsaade edilmemesi ayrıca hayreti mu -
Tekzibmi, cevabını?
Yalova Belediye Meclisi, memnun olduğunu bildiriyor ve suya Safa nasıl konduğunu anlatıyor
Yolovaya hayat, Yalovaya servet, Yalovay zaarafet ve güzellik getiren bu suyun getirilmesinde büyük başarı göstermiştir. Yıllardanberi hasretini çektiğimiz arazözün alınmasına meclisçe karar verilmiş, yerli yapılan azazöz ihtiyacı lı.vf.mıyıcağı düşüncesile îngı'tereden Yalova belediyesine mahsus o-Lırak bir arazöz yapılmasına bele-tekzibi vasfını taşımıyan bu diye meclisince karar vorilmia vr
adının
3C M»yıs 948 tarihli sayımızda | (Yalova Belediye reisi mahkûm oldu amma suya da kendi ismini verdirdi) başlıklı haberde İstanbul asliye 4 üncü ceza mahkemesinde cereyan eden bir dâvadan bahsedil mişti. Tamamen objektif mahiyette olan bu habere karşı Yalova Be lcdiye meclisi üyelerinin imzasını taşıyan bir mektub aldık. Bir ha-
mektubu kanunen neşre mecbur ol-rısöıgımız halde belki bazı hakikatimin aydınlanmasına yarar düşüncesile ve ezelî bitaraflığımıza uyarak sütunlarımıza geçiriyoruz. Mektub şudur:
943 senesinde içimizden başkan olarak seçtiğimiz Safa Tüzünataç meclisin tam bir itimadını ve halkın belediyesinden istediği hizmetleri meclisçe programlaştırarak kendisine vazife olarak verdiğimiz tütün hizmetleri sahsî işinden, kazancından fedakârlık yaparak ifa etmiş bir insandır. Karanlıkta kalan Yalovamızı harb villan içerisinde modern bir elektrik teşkilâtının kurulmasında haslanıp varım
W
kafalı no-rop yerimizi ağaçlandırmak, Yollarını kaldırım yaparak Yaîovanın canına yakışır bir pazar yeri mevdanA erimesinde, şehir î* cindeki bataklıkları kurutarak şehri iç ve dış yollarının, kaldırımlan masında, yıllardır insanların ve hayvanların ıztırab çektiği Saman-lıdcresi yolunun kaklınmlanarak insanların ve hayvanların sevabının alınmasında, harb dolayısilo hiçbir şehrimizde otobüs yokken Ankaralarda, lstanbullarda koşa-rtJc otobüs temin eden ve belediye mizin parası olmadığından bir şirket kurarak belediyenin beş bin li-rasile 100 hin lira para kazandı-ıan ve Yalovamızın şerefini artıran otob’lslerin alınmasında büyük başarı göstermiş ve çalışkanlığı yalnız belediye meclis arkadaş lanmızın değil bütün vatandaşların, âmir ve memurlarının takdirine ve sevgisine mazhar olmuştur. Bunun neticesidir ki 1946 seçiminde kendisinin namzed gösterilmemesini rica etmesine rağıjıen bizle-»1 rin isteğile nâmzedliği konmuş ve Yalovada-ki 1200 seçmenden 110’v nün reyini alarak büyük bir çoğu' hıkla âdet «a ittifakla belediye acılığına seçilmiştir. Yinç kendisi bas kanlık istememesine rağmen biz. ( lerin ısrarı ile ve 12 belediye mec-' li« üyesinin 11 nin reyini alarak itlifalda belediye başkanlığına seçilmiştir. Bu iki sene zarfında da yalnız Yolovonın değil suyun geldiği Safran köy halkının da has ret çektiği ve Türkiyemizde birinci sınıf sular ayarjnda olan suyun be lediye meclisince getirilmesine karar verilmesi üzerine kendisine bn suyun getirilmesi vazifesi verilmiş (Ankaralarda, vilâyette kapı kapı dolaşarak para temin etmede ve


kendisine vazife olarak tevzi edilen bu arazöz işinin başarılması ve a-bnması da muvaffakiyetle temin edilmiştir. Yine meclisimizce 120 beygir takatinde bir elektrik makinesi alınmasına karar verilerek bunun te) •ni kendisine vazife olarak verilmiş; projesini yaptırmak. Bayındırlık Bakanlığına tasdik et tirmek ve AO bin lirayı temin ede-ıek bu makinenin sinarlşinin yanılmasını da muvaffakiyetle temin etmiştir.
tşte bu kadar cok ve mühim işleri muvaffakiyetle ve şereHe başarmasıdır ki belediye meclisimiz haklı olarak gelen suya başkanın ismi olan Safa adı kendisinin ısrar la istememesine rağmen konmuştur. Bu çalışmalarını cekemivenler tarafından mütemadi şikâyetler yanılmış, gelen müfeHtder bütün muamelâtı inceden inceve tedkik ederek iki is hakkında lüzumu muhakeme kararı verilmiş ve is muhakemeye intikal etmiştir.
Belediye başkanı her yaptığı işin iyi ve kötü tarafını bütün vatandaşlara göstermeyi vazife edindiğinden meclisçe çıkarılmasına karar verilen Yalova belediye broşu rünün 28 ve 29 uncu sahifeleriııde böyle bir mahkeme olacağını yazılı olarak ta ilân etmiştir.-Bu kadar hüsnü niyetle hareket eden v(ı çalışan bu arkadaşımıza kendileri bu mevkide oldukları zaman hiç bir muvaffakiyet göstermemiş o-lanlar tarafından sırf garez ve hu sumetlerini açığa vurmak, çalışan' lan yese düşürmek düşüncesile şikâyetleri kâfi gelmiyormuş gibi da ha neticelenmemiş, haklannda dâva açıldığında ceza görmeleri i-cat ettiği halde gazete sütunlarına aksettirmek yolunu tutmaları meclisimizce sayanı esef görülmüştür. .Safa Tüziinataç'a belediye meclisi arkadaşlarımızın tam bir itimad ve tam bir güvenimiz vardır. Bu gijy,en ve itimadladır ki serapa iftiradan mütevellid görülen bu dâvasının adaletin tam bir beraatle tecelli edeceğine inanıyoruz.
Bütün efkân umumiye bilir ki muhakeme daha çok namuslu insan lann başvuracağı bir mercidir. Hiçbir âmir ve memud tasavvur e-d ilemez ki fynme hizmetini yaparken mahkemeye gitmemiş, müfettiş gelmemiş olsun.
Şurasını şükranla kaydederle k! belediye meclisimizin verdiği salâhiyetle, aldığı kararlarla hn-
halledildi
----o----
Geçen sene kasabada çıkan dizanteri hastalığını tedkik için bir heyetin raporuna uyularak başka bir su getirildi
—o—
Tirebolu: (Hususî) —Geçen soııe kasabamızda zuhur eden Di zanteri hastalığını tetkik için mütehassıs bazı heyet gelmiş ve yaptıkları tetkikat sonuncun da bu kötü hastalığın sularımız dan bulaştığı kanaatine varılmış ve yolda bütün sularımızın İslaha nuıhtaç bir durumda olduğu na dair verdikleri raporları naza n dikkate alan sağlık bakanlığı sularımızın fenni bir şekilde İslahı için 190 bin lira tahsisat a yırmış bulunmaktadır. Bu para nııı yerine harcanması için kasabanın bir su mühendisi tarafından plânının tanzimi gerekti ği cihetle belediyemiz hemen bu hususta teşebbüse geçerek getir diği su mühendisleri 10 günden beri kasabamız plânını hazırlamakla meşgul bulunduktadır. Tanzim edilecek plân proje, bakanlığın tastikine sunulduktan sonra sağlanacak olan 190 bin lira ile kasabamızın su işi halledilmiş olacaktır.
-------o--------
Osmaniye pas böcüsü ile mücadele
Osmaniye: (Hususî) —îlçe -miz Naıinciye ağaçlarına zarar yapan (Pas) böcüsü ile mücade le yapmak üzere merkez ziraat mücadele memurlarından B. Hamdi Akgüngör Osmaniyeye gelerek faaliyete geçmişti. Ken dişi ilçemizin yetiştirdiği genç ve faal ziraatçilerinden olup, ge çen y.’lda ayni şekilde mücadele için Osmaniyeye gelmiş ve çalış masını kısa bir zamanda görmüş tür. Faal ziraatçimize başarılar dileriz .
---------O--------
Manisada iplik fabrikası anonim şirketi kııruluyor
Manisada 500 bin lira sermayeli yeni bir iplik fabrikası anonim şir keti kurmak üzere vali Ali Rıza Çevik’in başkanlığında belediye başkam, bağcılar, Ziraat bankası, müdürü ve tanınmış tüccarların iştirâkile bir toplantı yapılmış ve şirketin genel kurul toplantısına kadar şirket işlerinin takibi için 15 kişilik bir müteşebbis heyet seçilmiştir.
Meteor uçağı Izmire
-■ ■ J -- " - ‘
ğTrrT
Bil' kaç gün evvel gösteri u -çuşları yapmak üzere şehrimize gelen Gloster Meteor tepkili uça ğı, dün saat 17 de Yeşilköyden hareket ederek Izmire gitmiştir.
Sanatkâr Nadiya temsillere başlıyor
Bir Kaç gün evvel temsiller vermek üzere şehrimize gelen Lübnanl’ sanatkar Nadiya, bu sabah saat 10 30 da Saray Sine mastında kostümlü olarak göste riler yanacaktır.
San’atkâr Nadiya’mn bu gös -tenlerinde sadece basın mensup lan hazır bulunacaktır.
Kızılay Bakırköy şube senin tertib ettiği eğlenti gecesi
Kızılay Bayırköy şubesi tarafından Bakırköy Sakızağacı Pa naroma bahçesinde bir eğlenti gecesi teıüb edilmiştir. 12 haziran cumaıtesi günü saat 21 de yapılacak olan bu eğlenti de halk sanatkârı İsmail Dümbül -lü heyeti de bulunacaktır.
Plânörcülük kursu kampları başladı
Hususî tayyareciliği geliştir -mek üzere Hava Kurumunun Ye şilköyde açtığı planör kursu ta lebe kaydına başlamıştır.
Bir ay devam edecek olan bu kursa Üniversitelerin muhtelif kısımlarından 1 yaşında olanlar la, lise mezunu veya lise son sınıf öğrencilerinden 20 yaşında ulaıüar abı maktadır.
güne kadar 400 bin liradan fazla
memleket hizmeti yapılmış, kendisine meclisçe vazifelendirildiği bütün bu işlerden teftiş görmüş, iftihar etmeli ki hakkında işindeı menedilecek bir suçu bulunmamış-tıı. Bu hâdise büyük ve alâkalı m.âkamların bedediye başkanımıa hakkında itimad ettiklerinin çalış malarının doğru görüldüğünün bix ifadesi olarak kaydedilmesi lâzımdır. Hak ve adaletin tecelli ederek başkaıumızın üzüntüsünün sona ermesini ve bu kabil hareketlerle de almak istiyenleriıı beraetl kararı alındıktan sonra olsun ıslâhı nefs etmelerini temenni ederiz.
Talât Altay, Osman Aksoy. Cafer Çokcan, İsmail Kemal Avdın, Kemal Yıldırım, İbrahim Kocabaş. Sadcddln Yıldız, AJımed Şener, İsmail Toker, Mustafa Evgin, Mustafa Parlak • fi
ibret Ahnacak Sözle;
İngiltere, parasının hymetini düşürmüyor
r-*
a

a

undan bir kaç gün evvel İngiltere İktisadî îşler Hmi Bakanı (Shaford Kıips) kendisine İngiliz lirası kıymetinin düşürülüp düşürülmiyeceği. hakkında sorulan bir suale şu, bil hassa bizler için ibretle okunması lâzım gelen cevabı vermiştir: «İngiliz lirasının kıymetini düşürmiyo ceğiz çünkü biz ne kadar ihracat malı yapabiliyorsak bunun hepsini ihraç ediyoruz. Daha fazla yapılsa daha fazla senede müşteri var. Şimdi Ingiliz lirasının kıymetini düşürürsek evvelâ kendi mallarımızı o nisbette daha ucuza satacağız ki buna hiç lüzıım yok diğer cihetten hariçten getireceğimiz mallara da o nisbette fazla pa ra vereceğiz.»
Filvaki son aylarda İngiltere iktisadiyatı bir hayli sarsıntılar geçirmiş ve memleketin idhalât ve ihracat müvazenesi bir hayli bozulmuştu. Hariçte İngiliz lirasının kıymeti bunun neticesi olarak düş meğe başlamış ve alenen çok yerlerde yüzde ve hattâ kırk eksiğine kabul edilir bir hale gelmişti. Halbuki İngiliz hükümetinin vâkı-fane tedbirleri sayesinde bu farklar tedricen kalkmağa başlamış ve dolar kıtlığı devam edegelmekle beraber İngiliz lirasının hastalığı iyileşmeğe yüz tutmuştu.
Ingilizler kendileri için çizmiş oldukları İktisadî siyasette ısrar ile devam ederlerken Fransızlar radikal davranarak frangın kıyme tini düşürdüler ve bunu beynelmilel bankaya karşı taahhütlerine rağmen yaptılar. İyi mi yaptılar fena mı yaptılar? Henüz bunu lâ-yıkile tenvir edecek neticeler alın mış değildir. Fransız hükümeti iyi yapmış olduğu kanaatinde. (Sha-
*
liller nerede gizli?

Atlantik Okyanusunun karanlk sinesinde esrarengiz bîr denizaltı kafi leşi
Teslim olan iki denizaltı Norveçten hareketlerinden sonra kime refakat ettiklerini, kiıni koruduklarını
— 11 —
Hitleıin firarını muvaffakiyetle neticelendirmek için Almanyanın bu karanlık ve dikenli günlerinde vaziyete hâkim olmağa muvaffak olan tek bir adam vardı.
O da Amiral Doenitzdir!
Hakikat halde Doenitz, kendisine tevdi edilen vazifeyi muvaffakiyetle başardı.
Hitlerin kahramanca öldüğünü» bildirirken halk efkârını, zihinleri şaşırtacak bir propagandaya başladı. Almanyanın teslimi ni müzakere etmek için oyalayıcı bir taktik kullandı. O, bu suretle Hitler ve arkadaşlarının evvelden bu iş için hazırlanmış olan denizal tılara ratib olmalarını ve Alman suları haricine çıkarak tehlikeden uzaklaşmalarını mümkün kılmıştır.
Hayalet kafile...
Alman Başbakanlık binasından uçakla kaçtıktan sonra Hitler ve maiyetindeki grup sahilin hangi noktasında denizaltılara bindiler...
Bunun cevabı kolaydır.
1945 senesi Nisan ayı sonunda Almanlar, şimal Almanyada, Da-nimarkada ve Norveçte bulunan bütün denizaltı üslerine sahib bulunmakta idiler...
Alman limanları müttefik uçaklarının hücumlarına çok fazla maruz bulunduklarından Hitler vazi-yetindekilerin bir Norveç üssünden denizaltılara bindikleri çok kuvvetle tahmin edilebilir...
Üstelik Almanyanın pek büyük bir kısmını kaplamış olan karışıklıklar henüz Norveçe yayılmamıştı.
Teslim olmaları tarihine kadar Almanlar Norveçte vaziyete mil-knmnıel ‘surette hâkini bulundular. Hitler ve maiyetini, çok evvel uzun ve derin, zırlanmış bir verev denizaltı
bir noktasında toplanmıştı.
Hitler ve maiyeti 22 Nisan ile 2 Mayıs 1946 günleri arasında dş-nizaltılara binmişlerdir.
Bu tarih Arjantine gitmek üzere Christiansand Norveç deniz üh sündon U-977 denizaltısınııı hareket ettiği tarihin aynidir.
TT-BBO dfinizaitıaı da, bundan bir
tetkikler neticesinde ha-plânlar gereğince «eroin nakledecek olan Alman kafilesi Norveç sahilinin

r

ford Krips) o esnada Parise koşarak Fransız hükümetini bu karanndan vazgeçirmeğe çok uğraştı. Fakat onu dinlemediler. Fran sa frangının düşürülmesi İngiliz
(r—Yazan--------------
| Osman Kemal Göre?tsr |
iktisadiyatına bir hayli müessir ol makla beraber İngiliz hükümeti yine kendi için çizdiği siyasette devam etti ve artık bu İktisadî siyasetin hayırlı neticelerini almağa başlamış gibi görünüyor. İşte bun dan dolayıdır ki parasının kıymetini düşürmemeğe karar vermiş bulunuyor

Sör Klipsin sözlerini bir de bi zinı meşhur 7 Eylül kararlarının alındığı vaziyetle bir mukayese e-delim. Ne ticaret âleminin ve ne de Millet Meclisinin mütaleası a-lınmadan bir kaç kişilik bir heyetçe verilmiş ve o vakittenberi haricî ticaretimizi berbad etmiş ve dahilde de hayat pahalılığını kırbaçlamış olan bu meşhur karar günlerinin arifesinde bizde hayat, tedricî bir ucuzluğa doğru gitmeğe başlamıştı. Haricî ticaretimizde ise satılmıyan malımız daha az satdaıı malımız Diğer mallarımız yani yün, uzum, incir, fındık ve saire harıl harıl harice akıyordu ve paramızın kıymetinin indirilmemiş olmasına rağmen müşterisini buldu. Çünkü dışarıda ihtiyaç fazla i-di. Bunları yüzde kırk nisbetine yakın bir ucuzlukla arzettik ne oldu? Tiftik yine o vaziyette kaldı, tütün meselesi ise malûm. Tütün-
tiftik ile tütün idi. yiyecek,
• • • • ••
tevdi edilen ifşa edemez-
vazifenin ha-
kcndileri de bilmiyorlardı!...
kaç gün evvel bu üsten hareket et mişti.
Gerek U-530 un kumandanı yüzbaşı Otto Wermutt ve gerek U-977 nin kumandanı yüzbaşı Sc-haeffer kendilerine vazifenin mahiyetini lerdi...
Sebebi basitti: Bu
kikî mahiyetini kendileri de bilmiyorlardı... Bu muhakkaktır.
Arjantinde ve Birleşik Amerika da muhtelif makamlarca tâbi tutuldukları çeşitli isticvablar da fazla bir şey bilmedikleri katiyetle anlaşılmıştı.
Bu iki Alman bahriye subayının ifadelerinde samimî oldukla nnda Amerikan bahriye makamları müttehid idiler...
Amerikada belki bir şey öğrenilebilir ümidile denizaltılaıın mürettebatı da çok sıkı sorgulara çekildiler...
Onlar da subaylan gibi cevab-lar verdiler. Norveçten hareket ettikten sonra kime refakat ettiklerini, lümi koruduklarını, nereye gideceklerini kendileri de bilmiyorlardı !
Yüzbaşı Otto Wermııtt ve yüzbaşı Schaeffer, daima denizaltıda seyretmek suretile güney Atlanti-ke doğru muayyen bir rota takib etmeleri emri verilmişti.
Emirler kendilerine âmirleri tarafından tebliğ edildi.
Nerede bulunduklarını ve düşmana en ufak iz bırakmamak için kafileyi teşkil eden gemiler radyo ile muhabere etmek katiyetle menedildi.
Dinleyici cihazlarından faydalan mak suretile başta giden denizaltı yı çök yakından takib edeceklerdi. J
ile
Esrarengiz kafile
Bu esrarengiz kafileyi teşkil fiden deniealtılardan -bazılarının yol lavını şaşırmış olmaları pek âlâ kabildir.
Leipols’a giden denizaltı
U-977 ve U-530 denizaltılarının başına da bu geldi!
Lcipols’a gelip teslim olan denizaltının makinesinde mühim bir ûrıza bulunduğu tesbit edilmişti.
Diğer ikisinin kafileden şiddetli bir fırtına yüzünden ayrılmış olmaları çok muhtemeldir. Ma İd neleri mükemmel halde bulunuyordu.
(Devamı var)

m ge-olma

benzer
bizde iktisadi ehemm •d.ind(
süren :metü
J •
cülüğümüz buyıik bir buhr çiriyor. Paramızın indirilin sına rağmen dışarıda artık hu uları daha ucuza ve bilhassa daha )-yi olarak işübsa) etmeğe bağlıyor lar.
I
Tiftik ve tütünü ve buna
başka mal varsa onları Builkcmrue len prim vermek suretile idare etmek, diğer msJJann ihracı hususunda ıslah edici tedbirler almak, bazı tüccarların hariçte memleketin ticarî kredisini bozacak hilelerini şiddetle cezalandırmak ve bilhassa dediğimiz gibi ucuzluğa doğru gitmeğe bavlıyan dahilî hayattaki bu cereyanı muhafaza ve takviye etmek vardı.
Onun yerine alman tedbirin şoy le faydası olacağından, böyle «ti fadeler temin edeceğinden aksedildi. Bunun propagandasuu yapmak için maliyeci Peygamberlerimiz kitablar çıkardılar. Netice is» meydanda: Memleket iktisadiyatı bu tedbirlerin tesiri altında, inin inim inliyor. Onsekiz milyon halktu aklı eren ne kadar münevver var sa hepsi bunun aleyhinde. Faka* cami ne kadar büyük olursa iman bildiğini okuyor.
Eizzat Başbakan Haşam Saka .icabedrse ecnebi mütehassıslar d-celbettirerek bir komisy. n teşki1 edeceğinden ve meşeleri İmi V surette tedkik ettireceğinden bah setti. Komisyon nerede tedkika neticesi nerede ? Bu da Erziıv" imarı gibi dokuz on sene incelene rek kopacak ve bu suretle ortad bir şey kalmıyacak galibe. Fahişin öyle senelerle inceleııpiye t» hammülü yok memleket ’ktisad yatı gittikçe zarar görüyor»
Bir çoklarımız «Ne tuhaf mem lekette yaşıyoruz. Devlet hâzinesine hüsnüniyetle de olsa bir for malite noksanı dolayısile beş m lira zarar verenlerin aylarca m-hakernesi oluyor da memleket il tisadiyatını baştan başa harab t decek tedbir alanlara bir sual b le tevcih edilmiyor* diyoruz.
Evet, , maalesef yattan, iktisadın anlıyan yok.
İki üç senedir
bu h ra n in ı —-muamelât ı -d ar iye y fazlalaştırmak i 1 acile. rnlekei
yüzlerce sene hizmet edeiiiir ta» bir fabrikanın parasını İngilter) ye vererek muhafazası güç b; maddeyi oradan getirtmek, ve d bayet bunun da yanlış taraflr anlaşılınca devairi Tesmiyeye ( mento ihtiyacı bedellerine biline on dokuz lira ton başına ilâve r mek gibi tuhaf tedbirlerle— on’ meğe çalışıyoruz ve bu anıda n hayet taş topraktan ibaret : madde için —komşu memleketle! milyonlar akıtmak suretile buhr: nı geçirmeğe çalışıyoruz ve ne ıv tice alıyoruz? Faydalı işkre sa folunabilecek milyonlarım z he’ olup gidiyor.
Her sene boğazlarımızoan m: yonlarca kıymette balık —âıükû nıetin hiç biı alâka göster neme sebebile— akıp geçiyor tıpkı b İraktan çekilmeden evvd Musr petrollerinin akıp gittiği gibi.
Milyarlara varan vergilerimiz beslediği koca hükümet teşkil-içinde sözde bir takını iktisad ticaret mütehassıslarımız lüks tuklar işgal edip gırla müşkilat ratan kırtasiyecilikle uğraşıp (‘ ruvorlnr. Fakat bu koca teşkil memleketin buğday ihtiyaca* hesablamaktan âciz. Kendi i) yaçlarımızı harice sattıktan ve mizde buğday kalmadığını hayr le gördükten sonra —asırlardar ri ziraat memleketiyiz diye öğün* bizler— dışarıdan buğday satın mağa mecbur oluyoruz.
Daha sayalım mı? Ne lüzum var? Hepsi hepimizin gözü önün değil mi? siz hayatın ucuzhuna) «na doğru gitmeğe başhyın bir v zivette o meşhur 7 Eylül kararl nııı aldıktan sonra istediğiniz k dar Başbakan muavininin riyas* tinde hayatı ucuzlatma konnsyo lan kurunuz. Zaten her hangi I komisyonun şimdiye kadar hiç b işe yaradığı görülmemiştir. B’ mem bu komisyon karın doyur cak mı? Her hakle kurulduğnnd • beri hayatın zerresini ucuzla yok.


Bana kalırsa kişi noksanını 1 mele kadar irfan olamaz; Kendin zi İyice bilelim de hiç olmazsa b kalarmın tcdbirleıiuden, nııık' sözlerinden ders, ibret alalını i Staford Klipsin sözleri tüyle il ret alınacak sözlerdendir.
O. K. nöronca






-
TFINT R A »» * ”
1

8AYTAI ®
Dünyanın yeniden kan ağlamaması sçin
CBaştarafı 1 incide) ler. Yeni bir dünya harbini ber ''laraf etmek ümidllerinin en bü yiiğii bu birlikte yer bulmakta dır.
Hitler 1939 da kendini dünya hür milletleri kuvvetlerde karşı lasmak zorunda görmüş olsa i-di. Tecavüze kalkışmazdı. Bu -gün hür milletler tecavüze karşı koymak nıaksadile askerî hazır lıkİaıa baş vurdukları takdirde Stalin de kendini böyle bir ma teraya atamaz.
Ekonomik iş birliği çalışmala rınuı tarihte hiç bir eşi mevcud değildir. Birleşik Amerika yiyecek. çelik, kömür ve diğer Ame rika istihsal maddelerinin sev -kile dünyanın başına çöken en korkunç harbin yıkıcı neticelerinden müteessir olan bir çok bü yük Avrupa nulletnin kalkınma sına yardıma gayret sarfetmek tedir. Sovyetler dünyaya esaret ve açlık getirmek istiyorlar fa ' kat bizler dünyayı hürriyetimi -ze ve bolluğumuza iştirak ettir -mek istiyoruz.
Hoffııianın verdiği izahat
Vaşington1: 6 (A.A.) — (U-_sis) — İktisadî iş binliği idareci si Paul G. Hoffmaıı dtin akşam ' yaptığı bir demeçte Amerika İktisadî iş birliği çerçevesi dahildi de Avrupaya gönderilecek mal zenıe ve yiyecek maddelerde bu hafta zaıfında verilen yeni müsaadelerle bu malzeme ve yiyecek maddeleri yekûnunun deniz nakliye masrafları dahil 287.6*40.924 doları bulduğunu fiö elemiştir.
I Eıı büyük kısmım buğday ve • u;ı teşkil eden bu yiveceK ıııad-ı deleri sekiz Avrupa memleketile
I Alnıanvadaki Ingiliz




da, MarshalI ve M. Hoffınan’m da bu husustaki görüşleri hakkında verecekleri izahatı dinlivecektir.
İNGiLtZ GAZETELERİNİN MÜTALSALAR!
Londra, 6 (A.A.) — (Nafetı):
The People gazetesinin siyasî yazarına göre, Amerikan' mümessiller meclisinin, MarshalI yardımını azaltmak kararı, Atlantiğin bu kıyısında süratli bir tepki uyandırmıştır. Muharrir diyor ki:
Yardımdan faidelenen batı memleketleri arasındu istişareler de-lam ediyor. Bilhassa yardım bahsinde yapılan indirmeler göz önünde tutularak karşılaşılacak güçlükleri yenebilmek için teşkilâtl ınıl-maktadır.
Londra, 6 (A.A.) — (Lps): Ob-server, MarshalI plânında yapılan indirmeleri bahis konusu ederek şunları yazmaktadır:
MarshalI plânının, birinci yıldönümünde, batıdan küçük bir buhıt görünmüştür. Bu yıl zarfında Ame rikaıı teşebbüsü, bütün Avrupamu veçhesini değiştirmiş bulunuyordu. Arlık komünizm batıya doğra yürü yememekte ve batı Avrupa işbu ligi zihniyeti göstererek kendi keu dine yardım etmeğe başlamakta-* dır. Bununla beraber, hattâ Mar-shall yardımının da tam olarak verildiği hesaba katılmak suretile. batı Avnıpanın daha dört sene müddetle, hem kendi kendisine yeter hem de Rusyaya karşı koyabilir bir hale gelebilmesi muhakkak değildir. Avrupa kalkınma plânındı yapılan indirmeler, hem bu ti-mıidleri maddeten yıkabilir ve hem de tasarının esası olatı itimadı yok edebilir.
• •
ıw
da-
ez-
sık
V |
Cl L
1
M
.•v

Filistinde mütareke düşmek üzereymiş
Alnıanvadaki Ingiliz — Amerikan bölgesine ve Trieste ve Çi-| ne gönderilecektir.
i Gönderilmesine müsaade edi-ı ku başlıca maddeler ortasında î-talvava gönderilecek 13 milyon tutarında kömür. Aimanyadaki müşterek bölgeye gönderilecek 3 milyon dolar tutarında sebze ve meyve ile 6 milyon dolar tu -tarmda buğday ve buğday unu. 'Yunanistana. 3, 6 milvoıı dolar f tutarında un. Hollandaya gönde! I rilecck bir milyon dolar kıyme-I tinde çelik maddeler bulunmak-ı tadır. !
( I ANDEyBERG/N PROTESTOSU
Vaşington: 6 (A.A.) — (Lps): Avrupanın kalkınma programına aarfedilecek kredilerin arttırılma-fi için mümessiller meclisince ve-1 rilen kararın kaldırılması yolunda bu hafta Vaşingtonda gayretler fh rf olunacaktır. I
‘ Avan meclisi tahsisat konrisyo
*
mı çarşamba günü gerekli izahatı dinlemek için toplanacak ve komite başkanına göre, ilk ve en e lıemmivetli izahat bu indirmeye m5ni olmak için bütün çalışan ve. bu indirmeyi etmek için komitede izahatta bulun1 m&va bizzat talib olan- âvandan] Vandenberg tarafından yapılacak-1 be. I
Muhabirlere göre; Vındenbergin Lu protestocu kendisinin â.van! meclisinde lideri bulunduğu grupu daflbu indirmeler alavhûıde ov ver
•T
moğe sevkedecegine bir işarettir.
I Tahsisat komitesi ayni zaman-
, İdareci göz le
aktüalipıer




gayretle1 protesto


l’Aekt’b ve yol (Baştarafi 3 üncüde) d|hrını teinin etmeğe uğraşırlardı. Köylerinizde, çocuk bahçelerimiz, spor mey banlarınız, yüzme havuzların ir, sinemalarınız, sıhhi tesisleriniz, bir kelime ile her medeni memtekfet köylüsünün Rpahıb olduğu, asri mue9oe3eleriniz İhtiyaçlarınızı karşılardı.
Bugünkü şikâyet ettiğiniz eksikler daha o zamanlardan tamamlanmış o-j lurdu.
Ne ise olan olnfuş, artık kabahntin eski rejimlerde mı? Akbabalarımızda mi olduğunu münakaşa etmekten zı-» iade, bugunkü vaziyetimizi göz önü* ne getirerek geri kattffgmıız üç asırlık (-medeniyeti telâfiye uğraşalım ve eşi üımyan memleketimizi olbirliğıle nu- r ta, refaha, medeniyete İsal edelim. j Bunun için de tek kurtuluş yolu mekteb ve yoldur.
Ana yolların bugünkü İhtiyacı kar-lıUyaoak seklitlo yapılması pek büyük masraflara vabeste olduğundan bunları umumiyetle devlet ve yahud vilâyet tapmaktadır.
t Fakat köyler arasındaki yollar | İçin sarletüftlniz gerek nakdi ve gerek I bedeni fedakarlıklar mahalline masruf olaoaktır. Medonlyet merkezlerine yak olaoakeınu.
Mektol) ise, hepimizi medeniyete ve millet hâkimiyetine eriştirecektir. Hepimizin istediği bu hakimiyet, ancak Demokrasi ile meydana gelebilir. Hakiki Demokrasi ise yatnu ve yalnız ıhieklcble baştır.








İOA«A€(U

Filistin Sovyet Rusya
T»» ’ a •
ıırkıye
(Bafftarafı 1 incide) devletlerine karşı bir t hlike görmektedir.
Maitland diyor ki:
Kızılordunun, bir k»)re işgal et-1 tiği topraklardan kolay kolay çık-! madiği ve Filistin ihtilâfının. Rusya için, orta doğudaki tatlı ihtiraslarından biriX tatmin yolunda mil kemmel bir fırsat teşkil ettiği bir vakıadır.
Muharrire göre. Rus.vamn daha şimdiden, batı Avrupada olduğu ka dar orta doğuda da milliyetler siyaseti»' nin tatbiki için türlü toplu bir plânı naevcuddur. Şu anda çarpışan millî istek ve dileklere verilecek siyasî cevabın anrak Rusya da olduğunu, orta doğudaki mii-lî kurtuluş hareketlerinin ly tt emperyalizmine bağlı Ingiliz rejini- ta rafından felce uğratılıp boğulduğu nu Rusyanın jnütemadiyen etmiş bulunduğu son radyo yatında iddia olunmuştur.
Maitland’ın belirttiğine Sovyet Rusya bir yandan devletini resmen tanırken,
da mülteci bir Azerbavcan lıükûme ti kurulmuş ve Frmeniler tarafından rnompn tanınmıştır. Sözde A-rşh Gönüllü akınım ve Irakın ileri hareketini durdurmak ve Iranı frenlemek maksadile bazı müevyi-delerin tnrhiiane müsaade edilerek
M * —
telkin nesri-
göre,
İsrail
Baku-
(Baştarafı 1 incide) Atatürkün aziz hâtırasını anmak için 3 dakika sükûta davet etti. İhtiram vakfesinden sonra plâkla çalınan İstiklâl marşımız hep bir ağızdan terennüm edildi.
Ve-daim sonra HaVri Dursuııoğ-lu, suiistimallerden ve seçim emniyeti lüzumundan bahsetti. Ondan sonra Kütahya milletvekili doktor İhsan Gürsoy, heyecanlı bir lıitabe irad etti. Genç Demokratlardan tüccar Baha Ataoğuz orman meselesinden ve kooperatif işlerine ir konuştu. Orman mevzuunda cümle şunları söyledi:
— Milleti orman kanunu ile
tılar, eziyete koydular, ormanlarını vermediler, millî servetimizi mahvettiler.
Ataoğuzun sözleri zaman zaman çok alkışlandı ve gözleri yaşarttı. Genç Demokrat, bir elile Ankara istikametini göstererek sözlerine şunları da ilâve etti:
— Halkevlerini kendilerine kâşane sayan gafiller, şu mahşeri ka labalığı görerek ibret alsınlar. Türk milletinin hududsnz olan heyecanı, dört duvar anısına sığdı-rılamaz. Biz Demokratlar hiç bir şefe dayanmıyonız, millete isti-nad ediyoruz.
Daha sonra Ankara Demokratlarından Muhlis Bayranıoğhı kopuştu, bilhassa bu toplantıların Halk Partisi tarafından tenkid e-dildlğiııi, halbuki millet iradesinin böyle istediğini tebarüz ettirdi.
Kastamonu Demokratlarından Sabri Yılmazer de seçim emniyeti lüzumu üzerinde konuştu ve (söz milletindin hâkimiyet milletindir) dedi. Dinliyenler de bu sözleri üç , defa tekrar ettiler.
Daha sonra Ankara Şoförler Cemiyeti reisi Receb Dengin heyecanlı bir konuşma yaptı ve (yüz gemi buğday verdik, bir gemi naylon aldık) dedi ve devamla: (3 ku « * ruşluk simit satanlar Millî Korunma mahkemelerine verildi, yüz bin erce lirayı irtikâb edenler kâşane ler yaptırttı) dedi.
Ondan sonra Çankırı Demokrat lamıdan Kâzım konuşmağa başladı. Bu sırada yağmur sağnak halinde yağmıya başlamıştı. Halk, sa çaklara sığındı. Şu cihet nazarı dikkati çekti l(i halk, civarda bulunan Halkevine sığınmak lüzumu nu duymadı. Yağmurun sebeb olduğu kısa bir fasıladan sonra mitinge devam olundu*
Sinob Demokratlarından Ercü-mend Bata heyecanlı bir nutuk vererek: (Biz sokak kalabalığı değiliz. Milletin hakikî mümessilleriyiz) dedi.
Boyabadh Demokratlardan Halil Soyören de seçim kanununun mutlaka değiştirilmesi lüzumunu belirtti.
Eskişehir milletvekillerinden Ke mal Zeytinoğln d ) Iv'-.-r nnh bir nutuk verdi, sık sık alkışlandı.

oh’wu» Rusların da buna iştirakleri tabiîdir ırak’ şimdiden FiHfrtin-(ta hnr^kpfe trecmisfir. Türkiye ve tmn î^a. SnvvAf nVonn«randası tara fından erönüllij Göndermekle îfhprn olunmazdır Bütün bu memleket-lerr Varsî. bazı Vabîlnlprin avnk-larrnncını tahrik An rsr).
ni’-'5- dq hakîkî bîr fatHA He. bîr ipra edilebilir
Miting- sona ermek üzere idi Miting komitesi başkaaı Baha A-taoğuz söz alarak ' halkı üç defa (Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir) ana prensibini tekrarlamağa davet etti. Daha sonra Millet Meclisi reisine, Başbakana. D. P. genel idare kurulu başkan'na, ten kide izhar edilen arzuların bildiril mesi için telgraflar çekilmesine karar verildi.
Mitingi, il idare kuntlu başkanı Hayri Dûrsunoğlu kapadı ve meydanı dolduran biivük halk kitlesi.
*)
intizam ve sükûnetle dağıldı.
Miting için şehrimize gelen ınisa firler Kastamonudan ayrıldılar. Burada kalan milletvekilleri Ve sa ir misafirler şerefine bu akşam bir ziyafet verilecektir.
Sabrı Tiimkttfr Kaııdıradabi mitnıfc
Kandıra: 6 (Hususî) — Diin ak şam yağmur yağmasına rağmen şehrimizde D. P. tarafındı.n tertip edilen mitinge iştirak etmek üzere Izmitten, Şileden, Adapazarıudan» Karasudan ve civar ülkelerden Demokrat Parti mensublart gelmişlerdir.
Havanın yağmurlu olması mücıa sebetile alâkadarlar bir aralık mitingin tehirini düşünmüşlerse de bugün havanın açması üzerine bu karardan vazgeçilmiştir. Demokrat Parti kaza idare kurulu mitin giıı yapılacağını sabahleyin dellâb lar bağırtmak suretile ilân etmiştir.
Izmitten gelen Demokratlarla birlikte mitinge davet edilen Afyon milletvekili Haşan Polatkam ve İstanbul milletvekili Senihl Yürüteni on binlerce halk İzmit şosesine çıkarak karşılamıştır.
Saat 10.30 da gelen D. P. li mil letvekilleri kalabalık bir halk kît-leSile birlikte kasabanın kenarında ki spor alanına gitmişlerdir.
Mitinge başlarken büyük ve laskâr Atatürkün aziz ruhunu ziz etmek üzere beş dakikalık
sükût vakfesi yapıldı. Müteakiben lıep bir- ağızdan söylenen İstiklâl marşile miting başladı. Kandıra Demokrat Parti namına Ramiz U-ral heyecanlı bir konuşma yaptı.
Bilâhare Kocaeli D. P. adına Durmuş Demokrat Partinin ifa et tiği rol ve seçim kanunlarından bahsetti. Diğer hatib LÛtfi* de me‘-mıırin rouhakemat. seçim kamınla tından bahsetti, iktidar partisinin ♦ Biz bu iktidarı zorla ele geçirdik bunu sîzlere vermeyiz* dediklerini söyledi ve bir çok misaller verdi.'
İzmit vilâyet üyesinden Hüseyin Oğuz da seçim ve memurin muha-kemat kanunlarından bahsederek heyecanlı bir konuşma yaptı. ’
Mitinge dâvetli olarak gelen nıil İcrvekillerinden Haşan Polatkan kısa ve veciz bir konuşma yaparak burada toplanan halkın mak-sad ve gayesini izah etti. Diğer milletvekili Senihi Yürüten de heyecanlı bir konuşma yaparak bu
ha-tâbir
w

toplulüğu öıdü. Mitingde konuşan bütün lıatibler şiddetle hücum ederek mııhakcmat, seçim, polis vazife ve salâhiyet kanunlarını tenkid etmişlerdir.
Öğleden sonra da Demokrat Par ti kaza idare kurulunca tertib edl lon büyük güreş müsabakaları yapılmış bas pehlivanlığı' Enver, baş altıyı da Necini Yıldız pehlivanlar almışlardır.
Kandıra bugün müstesna ve talihi bir gün yaşamıştır. Herkes Demokrat Partiye candan bağlı ol duğunu isbat etmiştir.
Nebil Uygur
iktidar partisine
memurin
Başbakan namına bir tekzib t&aştarafı 1 incide) Su gibi haberleri tertibleyip yay-l manın ne maksadla yapılabileceğini açıklamaya da hacet yoktur. , Hakikat şundan ibarettir:
1 — Başbakan Haşan Sakanın sekiz kişilik bir ziyafet için 2500 İri sarfettiği hakkındaki yazı tamamen uydurmadır. Ne böyle bir ziyafet verilmiş ve ne de sayışta.ya böyle bir ziyafete aid sarf evrakı gönderilmiştir.
2 — Başbakan Haşan Saka, şalı-fcina aid olan evde oturmakta olduğundan bugüne kadar devletten ne kira almıştır ve ne de alacaktır.
2 — Başbakanın Keçiörende Tize zinde iki de evi bulunan bir arsası varsa da bu arsa henüz kimseye satılmış değildir. Yalnız Ankara işçi evleri kooperatifi namile teğete-l ül halinde bulunan bir kooperatif bu arsaya talib olmuş, Başbakan da kooperatifin gayesinin işerlere mesken temini olduğunu göz önünde tutarak arsanın en miisaid şartlarla bu teşekküle verilmesine muvafakat etmiştir.
---------o---------
(Baş tur alı 1 incide) göre, tank, zırhlı araba; ağır topçu ve hafif silâhlarla müketn mel bir şekilde teçhiz edilmiş Suudî Arabistan kuvvetleri Fi -listinde Mısır kuvvetlerinin safında çarpışmaktadır.
Açıklama, bu kuvvetlerin «Ci had*» uğruna bu savaşa katıldık larını eklemektedir.
Haber alındığına göre. Suudî Arabistan- ordusunpn taşıtlarile ağır silâhları deniz yolile Suudî Arabi, tandan Sınaiye getirilmiştir.
Arab Birliği bu beyanatı, pazar akşamı gelmesi beklenen Kont Bernadotun muvasalatından ev-
Adi Dem ir Sac Satın
A’ ınacaktır
• •
Eti Fank İstanbul şubesinden
Bankamız ihtiyacı bulunan muhtelif ebadda 25 tou âdi demir /saç satın alınacaktır.
Taliplerin en geç 10/6/948 Perşembe günü saat 17 ye kadar tekliflerini kapalı zarfla bankamız holündeki teklif kutusuna atıl ması.
Müfredat listeleri her gün satuı alma servisinden temin edilebilir. • * . .
Banka ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta ser besttir, / (7836)
— Ya İmam, diyor, Şian çok ü-Lüntii çekmektedirifcr. Sizden sonra Nübüvvet ve İmamet kime geçecektir diye düşüııir dururlar, vuııkü htiıuz sizin çocuğunuz yok! H Odannı sağındaki bir kapı üzeninde geniş ve yeşil bir perde vnc-dır. îniam; perdovi işaret eylive* rek:
— Şu perdeyi çek!
ErnVihi verince, adamcağb^ perdeyi l-aldırıyor. Penceresiz. hiçbir tarafla irtibatı olmıysn karanlık bîr oda- gözüküyor, o»adan ay doğar gibi çok güzel bir çocuk çıiap l abateınm yanına geliyor, yanağında gayet lâtif bir beta vardır:
Bâbtftn:
— Ey yavrum, ınalûm vakit ge-lıncöye kadar yerine gir!
Çocuk odaya geçince, perde de kapanıyor. Sonra İmam; o zata;
— Kalk, diyor perdeyi çek te nir bulunduğunu görüyorlar, tekrar bak, görelim orada kira «nizin orta yerinde suyun )uzüııe var? seccade serilmiş, üzerinde t-
Adamcağız perdeyi kaldın; or, o- mam Muhammed namaza durmuş, daya giriyor, en küçük bir delik bi- yukarıdan aksedip nereden geldiği hiç anlaşılamıyan nuranî bir ışık onu ©Çınlatmaktadır. İmam, hiç aldırdı- Tnîvor. namazına devamdadır. As* •v
İşerlerden bîri yüzerek gidip onu ) 1- vpkalamak üzere suya atılıvorsa da, katran kazanına diismüş gibi karşı bap ırmağa başlıyor, arkadaşlar» rol: güflUkte boğulmaktan kurta-
Şekerin kendi değil, karnesi dağıtılıyor
(Baştaraft 1 incide) halle muhtarlarına şeker karnelerini tevzi etmiş bulunacaklardır. Bu • karnelerin tevziine de* muhtemelen bu akşam veya yarından i-tibaren başlanacaktır.
Evvelce de yazdığımız gibi Haziran tevziatında nüfus başına’ bir .buçuk kilo şeker verilecektir. Tem muz tevziatının nasıl yapılacağı, yine karne ile yapılacaksa nüfvıa başına ne mikdar şeker verileceği henüz malûm değildir. Maamafih, Ankaradan gelen haberler, şeker satışlarının yakında serbest bırakılacağını bildirdiğinden halk, şeker karaborsasına pek o kadar tehacüm göstermemektedir. Bunda, şeker fiyatlarında indirme yapılacağı yolundaki haberlerin de tesiri olduğu söylenmektedir. Şimdiki halde mübrem ancak ihtiyaçlar için karaborsadan 180 - 200 kuruş arasında toz şeker tedarik edildiği söylenmektedir.
Şeker karaborsasına daha ziyade imalâtçılar, südcü ve kahveci gibi esnafın baş vurduğu, bu gibi esnafa! tahsis olunan şekerin ihtiyaçlarını karşılamadığı, meselâ birinci sınıf kahvehanelere 15 gün için 15, ikinci sınıflara 13 kilo, ü-çüııcü sınıflara ise 11 kilo 250 gran şeker verildiği bildirilmektedir.
Her halde şeker karaborsasını önleyici tedbirleri sür’atle almağa lüzum vardır.
İkinci Cephenin yıl
T •• ••
conumu
(B aktaralı 1 incide) zıfesi gören Portsmoutlı’da bugüu tes'id. edilmiştir.
Çıkarma kuvvetlerini idare et-^ miş olan Mareşal Montgomeri ceb-besi denize doğru dönük olan bir, âbidenin küşadmı yapmıştır. Abide i donanmaya tnensub bazı gemilerin asker ve malzeme j iklü olârai hareket ettikleri yerde bulunmaktadır. ,
Kısa bir hitabede bulunan Mareşal Montgomeri demiştir ki:
— «Çıkarma günü, kara, derriz ve hava kuvvetleri hareketinin emsalsiz bir alıeııgine şahid olmuş-] tur. Müttefikler tam bir işbirliğilc çalışmışlardır. Çıkarma hareketini görmüş olmıvanlar. bu işin azame tini idrâk edemez.»
LoMradaki Amerika sefaretine bağlı denizcilerle PrCsno Amerikan kruvazörünün bahriyelileri merasime iştirak etmişlerdir.
Derlindeki Ruslar ise bu çıkarma gününe dair çiğ sözler söylemişlerdir.
Ruslar tarafından çıkarılmasına iziı verilen Berimdeki Taegliche Rundschau gazetesi, bat'dan yapılan bu çıkarmaya hiç lüzum kal-n ndiCTinı zira Sowet. ordusu harbin sonunu getirmişti demiştir. Amasyad iki felâ cet (Baştarufı 1 incide) İerinin ağırlığı yüz gram gedmektedir. Tahribatın çok fazla olduğu tahmin edilmektedir. Süıbahan. Menekşe, Masar ve Kargakoıımaz köylerinde hayvan telefatı iki yüzü geçmektedir. Ekinler büyük za rar görmüştür. Hallaçköyü de su altında kalmış, ve bazı evler yıkıl mıştır. Bu köyde hayvan zayiatı da fazladır.
/
İskend?riyede yakalanan komünistler
Kahire: 6 ((A.A.) — Anadolu ajaaısHUu özeı munabiri bildi riyor:-
İskenderiye ■polisim önemli bir Komünist teşekKuiunü nıeyda -ııa çıkarmıştır. Bu arada bir e— vin taramasında saklanmış iki büyük bavul içinde çok Önemli evrak da eie geçirilmiştir. Bu ev rak sayesinde, tahkikata giriş miş olan makamlar, teşekkülün bütün Mısır topraklarında faali yet gösterdiğini ve bunun şube İerinin Orta Doğu memleketlerin deki benzer teşekküllerle temas ta olduğunu anlamışlardır.
Valizlerin sahibi oldukları tes bit edilen iki şahıs yakalanmıştır. ilk tahkikat gizli cereyan et ’ mektdeir.


Tefrika* I¥. i 4 4
Yazan’
f Oflan
İMAMİYE FIRK
kimi buluı larsa yakalayıp getirme krini adamlarına cmreyliyor. Askerler; Samradaki ove giriyor, her arafı anvor, kimseyi bulamıyor-ar, bir aralık gözlerine karanlnt bil bosluk ilişiyor, müdhiş zifirî karanlığa dalıyorlar, ellerindeki meş'alelerin aydınlığında önlerinde ucu bucağı görünmez siyah bir do» De-
• • — • t

ALARI
le bulunmıyan bu mahalde kimse yoktur!
Buna, Mıı'cizeden başka ne nilebilir.
Mu’cicchr- hu kadarla bltma
/ f mam Haşan Askerî’(ıin vefatından sonra, Mehdi beş yaşında trn.ını o- suyun onu aşağı çekmee ne luyor. Halife mutemtd; Mehdiden kuşkulanıyor, avlertnt bawr)
Beklenilen Mehdi!
nyorlar! Artık lıig birinde işia ilerisine gitmeğe cesaret •kalmıyor, dönüyorlar ve Halifenin huzuruna çıkıp gördüklerini anlatıyorlar» Keyfiyetten Halife dehşete d üş il* yor, ve bu halden hiç kimseye bir Fev söylememelerini sıkı tenbih e-derek onları uzaklaştırıyor!
Günlerden bir gün; çocuk î-mam annesile dolaşırken, evlerinin •altındaki mahzene (Serdab) dalıyor, kadıncağız bekliyor, çocuk görünmüyor, araştırıyorlar buIUna mıyor! . ’
On ikinci tmam, Hoûcvtüllah, kaim. sahibi zaman, Muhommed gaib olmuş, saklnîtmjşhr, tfvktl gelince çıkavMklır. l.şie Möhdîi nııınta-zar btKhır!
Şbtea, İmam Muhaznıned (Mehdi} nin gaib duşunun sebebi; za-
lim Halifelerinin zulıntına uğrayıp da İslâmları îmamsız bırakmaktan korkarak saklandığıdır. Gıybet yâni ortadan çekilip gaib oluşuna gelince bunı^n keyfiyetinde dahi ihtilâfa düşmüşlerdir: Bir kısmına göre üç, diğerlerine göre iki gıybet vardır. Üç olduğunu söyliyen-ler diyorlar ki:
Annesinden doğduktan sonra, ye Şii kuşlar şekline girmiş olan melekler onu alıp götürdü ve kırk giin sonra getirdi, ıİşte bu gıybeti
ûlâ yâni birinci saklanıştır. Diğer da gaib olmanın; yukarıda ^azdı-J bir rivayete göre Medlnede doğmuş ğımız gibi Samrada vukııbulduğu-j yahııd doğduktan sonra Medlnede gizlenmiştir.
lbni Batuta; meşhur Seyahatııa mc-=in.i filerin bu inancını şu yol (ln tafsil eyirniişLIr:
îınKir- M-höî Medineden ka(kı-ynı ve Inıkıı ılağnı yola çıkıyor, Fıırat kenarında (Hılle) ye varın
ca doğru mescide giriyor ve oradaj gaiblere karışıyor, halkının hepsi) lan? Aşeriye mezhebinden olan ka-J saba halkı imamın’mcscid îçimtej gftîb olduğunu anlayın a. kapısına) ipekten bir perde asıyvlar ve her) gün Mehdi buradan çıkacak diyet bekliyorlar, her akşam silâhlarını) takınmış veharbe hazırlanmış olan} yiiz kişi, Mehdi »için bir do binekj hayvanını yedeklerinde getirerek,) davullar darbukalar çalarak ka-J pıya geliyorlar ve: s
— Çık. yâ S.ıhibozzaman?zulüm( ve fesad her tarafı doldurdu, se-c nin hurûc zamanın geldi. Allahını hak ile bâtılı senin vasıtanla ayır? jnav için cık! t
Diye bağırıyorlar. Geceye ka-j dar bek’îvor ve sonra dönüyorlar ( Bunu her gece tekrarlarmışI ) lbni Verdi tarihi gaybubetin) w 255 de vııkııbuldıığunu yazar. Di t ğc.r taraftan Şlilbrden bir takımı?
nu. annesile dolaşırken evinin Sçr-dabına girip bir daha çıkmadığı* nı ileri sürerler.
Orlndan çekildiği zaman; yaçı-ımı beş, yı liyenler de vardır.
(Devamı var)
a çekildiği zaman; yam( alıud dokuz olduğunu soy






vel yapmıştır.
Mütareke suya düşmek üzere
Amman: 6 (AP.) — Filistinde^ mütareke- için yapılan anlaşmama suya düşmek üzere olduğu pazar gecesi anlaşılmıştır.
Birleşmiş Milletlerin gönderdiği “ ara bulucusu Kont Bernadot, Ürdün kralı Abdullah ve Dışişleri Ba kanı Fevzi Mülkî paşa ite yaptığı konuşmaların sonuncusunu basın muhabirlerine bildirmekten imtina etmiştir.
Kral Abdullah ise, Kont Berna-dotla mütareke konusunu konulmadığını söylemiştir. Böyle bir konunun ancak Arab Birliğinin siygfc-si komitesi tarafından ele alınacağını belirtmiştir. Arablar mütarekeyi iptal edecek olan Yahudllerlıt çıkardıkları engellere işaret etmektedirler.
Birleşmiş Milletler sekreteri Ralpg Buneh ise basın muhabirlerine verdiği bir demeçte «Hâlâ Ü-nu’dliyiz» demiştir.
Kont Bernadotun idaresindeki heyet Kahireye yollanmıştır.
^liitareke ne zaman başbyacalr
Beyrut: 6 (AP.) — Birleşmiş Milletler Kurulunun Filistin meselesi aracısı Kont Folke Bemadot-te pazar günii Lübnaıun Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Ba kanı ile görüşmüştür.
Kont Bernadotte, bu görüşmelerden Seul'a beyanatta bulunarak dört haftalık mütarekenin başlıyu-cağı günü tesbit etmek hususunda, iyimser olduğuna söylemiştir.
Kendisi Ürdün başkenti Amnu-na hareket edecektin
Amman: 6 (A.AO — Reutar inanılır kaynaklardan bu akşam Öğrenildiğine göre, Filistin, de mütarekenin yürürlüğe girmesi tarihi şimdilik 10 haziran olarak tesbit edlimştir.
KUDÜS BOMBALANDI
Kudüs. 6 (AP.) — Mukaddes şehir cumartesi sabahı, şimdiye kadar hiç vukubulrmvan bir şiddetle, Arab topçusile havan topu mevzileri tarafından ateş altına alığdt
Bombardıman sabah saat dörtte başlamış ve kesif bir şekilde iki saat sürmüştür. Bu iki saatlik ke-S’f bombardımandan sonra top a-teşi fasılalarla devanı etmiştir. Bir çok mermiler Yahudi mahallesine ve ticarethane bölgesine düşmüş ve yangın mermileri birçok yangınla* sebebiyet vermiştir.
Dünkü Güreş heyecanlı oldu
(Ba.ştarafı 1 incide) Günün en müiıitn karşılaşması o-lan 1948 başpehlivanı ile Hayrebo lukı Siileymanın tutatması ciddcı yılın en canlı güreşi olmuştur Kırkpınara iştirak eden bütün peb livanlar, yüzden fazla bil- miktarda bu güreşlere iştirak etmişlerdir.
Bilhassa başpehlivanların karş^ laşmaları çok heyecanlı olmuştur iki çift olarak başlanan baş güreş- ’ lerine Haj rebolulu Babaeskill Mur tafa- ile. Babaeskili İbrahim de Po inak Haşanla tutuşmuşlardır. Heb cede bir saatlik boğuşmadan son ra Babaeskili İbrahim hasnıma gı( lib gelerek diğer çiftin galibini beklemeğe başlamıştır.- Fakat Tam dört saat süren bu iki bn? pehlivanın iddialı güreşleri, Kıırd-dcreli ile Koca Yıısufun iki gün aiı ren tarihî Çardak tutuşmaları gibi geceye kalmiştır. Halk, son d( -recedö büyük bir sabırsızlıkla p(-h livanlarııı yenişmelerini beklemişse de.*artık göz gözü görenıiyecek bir hale gelen vaktin, fazla ilerlemiş olmasından jürinin kararile pehlivanlara son bir ön dakikalık mühlet verilmiş, bu zaman çsnasm da da yetişemedikleri takdirde ■İstanbul Kupası namı verilen kıymetli bir vazoyn, Babaeskili İt rahim© verecekleri bildirilmiştir. Halk bu kararı şiddetle alkışlamış tır.
Baş pehlivanlık müsabakaları da böyleec sonu \ Tipı-S son milli lette de ycn(M‘uırven pehlivanlar saha dışı ı ctiiı-n I kupu Babaeski li İbrahim psiılivu’na Girilmiştir.
Gcfc ı ck h Ht ı \ iuc Fener stadıı da pıvzar guiıü son bir karşılaşnr. yapılacaktır.
ıa

Motörle yolcu nakiv yatı düzenlenecek
Şehit' içıude işleyen dolmuş y tomobiller gjbı Limanda işleyen dolmuş muıuiiOinı bayisi gdı.k çe .ulıyor. Ududıhoten «Adalar, Kadıköy ve CMküdaruskeielorüe köprü arasında igieyou bu-uıoiör ler bilhassa gecelen son vapm-dan sonra da işemektedirler.
Mbtörler korüden Üskııda,lx Kadıköy iskeleleri arac-uıda )(•(-OUİal'i 23 kuruşa laşınıakCAdn -lar. Sayıları arttığı ellimle diye bu motörlarl» u.uçsuJ o.^a( ğa karar vermiştir Bunların ta*] rifeleri ve (eleme sa ,• :^ı i taa * .. zim edilecektir.



« fs
4'
-» br 3 •
M r
^M5tTîlrp(rv(rliCl İle beynelmilel bir a₺r^nm)*)
bu otel dünyanın her köşesinden gelen seçkiıo JJeyyahUrın meskeni olmuştur Ornde dahi. Parker 4©? Ihlfb .CflÜCÖen dolma kalem olnrak İlân edÜmhUri
ma
e
f
•• •
*
I
/
•• T
Jşte dünyanın her köşesinde en çok istek celbeden dolma kalem! Zira 29 memlekette yapılan 77 anket, Parkerin en çok istenen dolma kalem Olduğunu ispat etmiştir.
Türkiyede Mümessili : ELİ BUPLA ve Ortakları — Goloto, IstonL
Parker "51„ : TL. 52 ve «1 Parker "VS- : TL. 36 ve 32
Parker Majör : TL. 32 Parker Duotold : TL. 22 Parker Vicîc-ry ;TL. 12.50

ı • ^İF- i


günden j t i haren
Galata, Bankalar Cad. (OkçumuBû), Yanık Kapı Bo. 3’lc. 'J. 2. û. de Yeni satjı; mağazaızuzın faaliyete başlachğuü
eıayın müşterilerimize bildiriri®,
tef on: 44622 - 44623 — 44624 Telgraf j Eolg€n __ îfrtannui
unyanın
emi ı
Imâlindpki incelik ve zarafet her tarafta hayranlık uyandırmıştır Derhal yazan ve tüy gibi kayan bu kalem ancak tecrübeli mütehassısların maharetiyle meydana gelmiştir.
Yalnız bu kalem, kuzu yazan Superchrome lürekkebimn istimalim mümkün kılacak sekil-«e imâ) edilmiştir.
Başlıca kırtasiye mağazalarında bulunur.
Devlet Orman işletmesi Burdur İşletme Müdürlüğünden
1 — İşletmemize bağlı Bucak üceatom Akaubagı orman içi ietif ye-rinde 45 ilâ 79 numaralı istiflerde rnevcud 4787 adede denk 592? 282 M3
I. - ' *
çam kalas ve travers 2 parti ha mdc açık arttırma sureL’Ie satılığa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpünün d ıhauımeiı Oedeli 80 liradır.
3 — Arttırma 15.6.948 sah gür i) s? ai 3 5 de Bucak erman bcügt şefliği binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 3193 lira 69 kuruştur
5 — Şartname orman .geneL müdürlüğü, Antalya, Afyon Denizli, Eğridir, Burdur ve Ankara merkez işletme müdürlüğü. İstanbul orman başmühendisliğinde Bucak orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte B) ak eroıan bölge şefliğinde
ki komisyona müracaatları ilân olunur. (7431)



T
I Tekel Genel Müdürlüğü ilânları


9
• •.%
. - •
J
BULMACA!
----*-----
(2345 6789
1 I ■ 1
1 ! N| İM L
1 İMİ t 1
)■ 1 ıH
İ |Rı ı 1 IMı
dİ 1 1 M| ! İM

1 INI
İ | l»L İM'
BULDAN SAĞA ı
1 — Beynelmilel bir anlaşma (Atlantik anlaşması), Her elbise ne bulunur; 2 Nota; 3 — ~ pirden, İki şey ortası; 5 Edatı, Yunan ırkı; 6 Beygirin ağzına vurulur; 7 — Ciltte lekeler, Arkadaş; 8 — So buna (T) gelince memleket, Ra bit edatı; 9 — Büyük anne, Şikâyet nidası (bir harf), ezmek İten emir.
YUKARIDAN AŞAĞI 1
1 — Anne (Fransızca), Sonu jıa (E) gelince ağız parçası; 2 — Bir peygamber, En alâ; 3 — (Askerin izinli gidişi, Yüzey; 4 — (Açık kırmızı, Rutubet, Bir har fin okunuşu; 5 — ' ği onun belâsıdır, Nota; 6 ta, Bir denizimiz; 7 — lâm mektebi; 8 dur eder, Eskiden esirlerin gözlerine çekilirdi: 9 latasaraylılar yiyecek, Defa.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 23456789
1
d 4


Asalete aşına, Emtia, Hariç değil; ' — Soru Ün,
Büyük anne, Şi-
Kişinin çekti
— No — Bir İb-Amirden *su
Bugün Ga-
4 t t
9
i l
Malzeme Alım Şubesinden
İhale
Şekli Tarihi
Pazarlık 11.6.948
r 6.7.948
A. c-ks. 25.6.948
Cinsi
Muhammen Güvenme Miktarı Bedel
Parası
Günü
■•.350 L.
2250 »
845.42
Saati
9.30
9.30
11
Kuşe kâğıdı 6000 kilo —
Sulu lama çeliği 3000 —
Üzüm kesme makinesi 2 adet 11.272 L.
1 — Yukarıda cins ve miktan yazılı malzeme hizalarında gösterilen şekilde satın
2 — îhale hizalarında gösteriler gün ve saatte Kabataş genel müdürlük malzeme komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paraları ve kanunî vesaikle bir-birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayn taliplere ihalede serbesttir. (7882)
Cuma
»
)
alınacaktır.
alım şubesindeki
Öğrenci oturma sıralan yaptırılacak
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden:

ÜDİversıte için yaptırılacak 9000 hıa muhammen bedelli 50 adet oturma sırasının açık eksiltmesi 21 Haziran 3948 pazartesi günü saat 15.30 da Rektörlükte yapılacaktır.
İstekliler benzer iş yaptıklarına dair c ksfltme gününden üç gün evvel Üniversite mimarlığından, alınmış belge ile 675 liralık geçici teminat ve Ticaret Odası makbuzlariyle eksiltmeye gelmelid i ler.
Şartname, resim ve sair evral Rektörlükte görülür. (7771)
İNŞAAT İLANI
airesl
r
■V
inci
)
)
santimi
)
)
»
7
Seyf-i Zülyezen, fazla dinlemeğe tahammül edemedi. Aısa’ya dönerek:
— Sen bu ana, baba kuzusunun tözlerine kulak asma! Onu bir an evvel memleketine götür de en kısa zamanda buraya dönmeğe çalış! Zira Şeyh Abdüsselâm hazretleri beni bekliyor.
Akışa, Nâhideyi tekrar sırtına aldı. Gök yüzünün sonsuz boşluğuna atıldı. Biraz sonra bulutlara karışarak göze görünmez oldu.
Zavallı Nahıde, acaba bir daha Seyf-i Zülyezen’i görebilecek miydi? Yoksa ona kavuşmak kıyamete mi kalacaktı?
Nâfiide haklı idi. Fakat Seyf-i Zülyezen de haksız değildi. Şâme-nin üzerine Tâme, Nâhide ve saire gibi başka güzelleri nasıl sevebilirdi"
ABDÜŞ8ELAM/.V ÖLÜMÜ
Akışa, Nâhideyi memleketine bırakıp artık bayatta olmıyan, vücudu gibi fenalıkları da ortadari kaldırılan Muhtatifin sarayına dön müş, o^ada sabırsızlıkla bekliyen Seyf-i Zülyezen’i alıp Şeyh Abdüs-selâm hazretlerinin yanına götür rniistü.
îşte Sevf-i Zülyezen, bir kar- sa-
I t
8

Yeni Sabah'ın
İLAN FİYATLA»
Kr. 1800
ÖOO
400
300
380
ISO
Başlık maktu olarak
1
1
8
S

Muazzam Şark Efsânesi

yfa,
) »
)
»
1 . 1 I
9**3
65 kaçak francala müsadere
edildi
Tepebaşmda Asmalımescid so kağmda Mesuda ait fırında kaçak francala imal edildiği haber alınmış ve yapılan aramada 651 attenberi,' Şeyh Abdüsselâm.n n-fo francala bulunarak müsarede e dilrmyür.
misafiri bulunuyordu.
Şeyh /bdOsselâm, karşınncfe e-
İVohnrrem
deble otuı'ân Seyf-i Zülyezene:
— Yavrum, dedi. Ben bu gece dünyamı değiştireceğim. Hayata gözlerimi yumunca beni deniz kenarına götür. Sağ tarafında hazıı bir kefen, sol tarafında da bir ölüyü yıkamak için lüzumlu şevleri bulacaksın. Beni yıkayıp kefenledikten sonra cenaze namazımı kıl, başka blrşeye kanşma.
Vakit gece idi.
Dışarısı zifirî karan'#.tı. İçeride titrek şıyalı bîr kandil yanıyordu.
Şeyh Abdüsöelâm. bu korku verici sözleri İşte böyle bir zamanda söylemişti.
Seyf-i Zülyezen’in yüzü Bapsan kesilmiş, alt dudağı çatlar gibi o’J muştu.
Şeyh Abdüsselâm, onun korktu? ğunu anlüdı. Gülerek BÖzüne devam etti;
— Oğlum, doğum da Allahın em-fidir, ölüm de.. Bir çocuk doğar kfD korkmuyoruz da bir adam
Ziraî Kombinalar
Reisliğinden:
1 — Konya - Saray önü istasyonca (5; kilometre uzaklıktaki özden Devlet çiftliğinde (143.933,90 ı lir.; keşif bedelli 2 aded dörtlü lojmanla 1 adc-cl 40 kişilik yatakhane vc pavıyon inşaatı kapalı zarf usulde eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 16-6-948 günü saat 16 da Ankara Yenişehir Atatüılı Bulvarı 265 numaralı Ziraî Kombinalar dairesi reisliği binasında müteşekkil inşaat komisyonunda yapılficrktır.
3 — Bu işe aid proje, keşif, şartname vc sair lüzumlu evrak (7.20) lira bedel mukabilinde Kombinalar dairesi Tesis şubesi müdürlüğünden alınır veya parasız görülebilir.
4 — İsteklilerin 948 Ticaret Odası vesikalarım ibraz ederek usulü
dairesinde (8446,70) liralık muvakkat teminat vermeleri, eksiltme gününden 3 gün evveline kadar daireye müracaatla inşaat komisyonundan işlirâk vesikası almaları, teklif zarflarını eksiltmeden bir saat evveline kadar daireye vermiş bulunmaları lâıımdır. (7646)


Tefrika No. 56
1 iirken neden korkuyoruz? Daha aoğrusu, niçin korkmalıyım? Bir parça cesur ol! Uyuyan adamdan korkulur mu? ölüm, uykunun büyük kardeşi değil midir?
Seyf-i Zülyczen, bu sözlerden u-tanmış; dağılan cesaretini toplamıştı. Şeyhin elini öptü:
— Muhterem dede, kusurumu af fcdiniz. Bu lıal, benim için bir. em rivâkıdır. însan, emrivaki karşısında kalınca ya çok şaşılır, ya haddinden fazla sevinir vovahud büyük korku geçirir. Ben heru çok şaşırdım,. hem de büyük korku ve fenalık geçirdim.
— B”'.yorum ‘gium, biliyorum. Fakat l'iycceklerim daha bitmedi. Şimdi soruyorum sana Ölümüm seni müteessir edecek mİ?
— Hem de pek çok müteessir olacağım.
— Bir sualim daha var; Beni tanımasaydın dn başka birisinden Şeyh Abdüsselâm adında bir ratın
öldüğünü haber alsaydın müteessir olur muydun?
— Hayır!
— Mademki öyle, beni hiç tanımamış ol ve ölümümü tabiî bir hâdise olarak karşıla!
— Bunu yapmağa çalışacağım.
— Sana şunu da söylemeliyim: Ben ölmüyorum, sadece dünya değiştiriyorum; fâni âlemden ebedî âleme gidiyorum. İleride bu dönüşü olmıyan seyahati sen de yapacaksın. Herkes yapacak; tıbkı bizden önce doğan, iyi veya kötü gün görerek yaşıyan, sonra ecel şarabını içip dünya değiştiren İnsanların yaptıkları gibi..
Seyf-i Zülyezen düşünüyordu Gayri ihtiyarî mırıldandı:
— Peki muhterem dede.. Müteessir olmamağa gayret edeceğim. Bunu biraz evvel de söylemiştim.
— İstersen müteessir ol. Bunda benim bir kazancım veya kaybım olma». Ancak sen üzüldüğünle ka-
lirsin; boş yere nefsine azab verir-Bîr.
— Hiç müteessir olmıyacağuna böz veriyorum.
— Hah şöyle. . İşte şimdi akıllıca konuştun.
— Yalnız, hayatınızın sonuna ka da? yanınızda kalmam için İzin ver rnenlzi rica edeceğim. '
— Sen bilirsin oğlum. Fakat yatıp biraz uyusan daha akıllıca hareket etmiş olursun.
— Bu gece gözüme uyku girmez.
— O halde işte oturuyor, tatlı tatlı konuşuyoruz. Vakit gel’nce ben yola çıkarım, sen de vazifeni ynı arsın. Birbirimizle tanışırken nasıl müteessir olmachysak, birbi-ırizden ayrı.irken de, inşa'l.ıh müteessir olmayız.
Seyf-i Zülyezen, Şeyh Abdüı selâmın yanında seher vaktine ka« dar oturdu ölüme, dirime dair bir hayli konuştular. Şafak sökeceği sırada, Şeyh Abdüsselâm birdenbire sustu. Artık ışıkları sönmeğo başlıyan gözlerini Seyf-i Zülyezt-hin yüzüne dikerek:
* Devamı var)
RADYO
ugfiBİfiS Program
4
FAZARTESt — 7/6/1948
7.29 Açılış ve program.
7.30 M. S. Ayan.
7.30 Müzik: Marşlar (P1.) 7,4b Haberler.
8 00 Müzik: Çeşitli hafif müzik
(Pl.)
8.45 Müzik: Şarkılar Pl.)
9 00 Kapanış.
32.29 Açılış ve program,
12.30 M. S. Ayan.
12.30 Müzik: Salon orkestralarından Parçalar (Pl.)
13.00 -Haberler.
13-15 Müzik: Çeşitli müzik (Pl.)
13.30 öğle gazetesi.
13.45 Müzik: Jumping jacks (Pl.) 14 00 Kapanış.
17.58 Açılış ve Program.
18.00 M. S. Ayan.
18.00 Müzik/Dans müziği (Pl.)
J8.30 Müzik: Hafif Melodiler (Pl.) . 18 45 Müzik: Şarkılar,
19.0O-M.--S, Ayan.
19.00 Haberler.
19.15 Geçmişte Bugiin.
19.20 Müzik; Fasıl Şarkılar.
20.00 Müzik: Piyano Soloları: Ç'a -lan Pakize Maral,
20.15 Radyo gazetesi.
20.30
20.35 Müzik: Mandolin birliği
21.00
21.15
21.45 Müzik: Opera Aryalan (Pl
22.00 Konuşma: B.M3I. Saati.
22.15 Müzik: Dans müziği (Pl.)
22.45 M. S. Ayan.
22.45 Haberler.
23.00 Program ve Kapanış.

Serbest saat.
Konuşma.
Müzik: Karışık şarkılar.

İ 3 G₺N KALBI!
I 29 EKİM
I 1948 tarihli
I APAfiTIMAN Dairesi
■ Keşidesine
9 iştirak için
I 250 Lira ile
I 10 Haziran 1948
gününe kadar hesab açtırmaksınız
GARANTİ BANKAtl
İmtiyaz sahibi ı
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU
Yazı islerini fiilen idare eden:
FATİN FUAD



Dizildiği yer «Veni Sabah s nıüretubhuncsl
Basıldığı yer: «Gün Basımevi»