Sena- I Numara; (72
Abone Şeraiti
Ttrkiye için Hariç irin
1 nnaUk 11» Kr. .. SOI» Kr.
t )yhk--- SO) »-----BOT w
» ,------ns , —~.
ı . ....»» , . -
Noreetv eniğe, Şeref Sekegı. TFLEt'ON- 205-0
Öz Türkçe
Soyadları
karışmak korkusu
Anadolu ajansı, kaç gündür soyadı almak istiyenleee kolaylık almak için bir 1i«t« verdiğini va bu üstenin de gazetemizde her gün basıldığını okuyucularımız görmek-tedirler. Bir kez bir İni listeye ilişeceğiz. Çünkü listede öyle sözler, öyle adlar var, ki bunlar için yalan söylemek korkusuna, (tekzip •ditmek tehlikesine) düşmeksizin gülünçtür diyebiliriz. Onon için soyadı diye galiba (Besim Atalay) ra •açıp ajana, verdiği bu adlarda deh» iyi vs güzellerini bulmağa çalışması gerektir.
Saylav (Besim Atalay) yazı-daşımız, yanılmıyorsak kurultayda da a ra sıra arkadaşlarda şaka etmeği, onları güldürmeği sever, yalnız (Soyadı) gibi çok değerli ve bir ulusun yukarıdan ayağı ad varlığını, belki soyunu supunu değiştirecek kadar yüksek bâr işte gülmeği ve şakayı bırakmak ve gayet anlapşls davranmak en birinci borçtur.
Sonra bu (Soyadı) işinde diğer bir korku daha var. Türkiyede bugün aşağı yukarı on yedi milyon adam var deniliyor. Bu on yedi milyon için yine aşağı yukarı, iki üç ıniiyon birbirinden ayrı Soyadı lâzımdır. Şimdi ise herkes olmakta büsbütün başı boş mış, herkes istediği adı gibi almağa başlamıştır,
sonu ne olacak? Şu olacak, kl bir çok kişi, birçok yerlerde birbirine benzer ad almış olacaklar. Ve bir çağ sonra bu Soyadları
bir olanlar birbirinin yakıoi
( akrabası) öldüğünü ileri sürmeğe kalkışacak ve bu kuşkusuz ( şüphesiz) bir çok karışıklıklara yo) açacaktır. Bu karışıklık olağanlığını (ihtimalini) bizden evvel başka gazeteler de yazarak göı önüne koydular vo Ankara iç İş-’.r Bakanlığının buM şimdiden bir çare bulmasını öğüt ettiler. İş çok düşünülecek İşlerdendir. Onun için biz de durmadan dinlenmeden ve bu işin daha çapraşık kerteye gelmeden bir çarecine bakılmasını diliyoruz.
riiuıeiriitı MİM
Soyadı bırakıl* iatadiği
Bunun
Cünün Tazısı
ölçüyü kaçırmağa başladılar
Yunan gazeteleri hâlâ bizim kanunla meşgul olmakta devanı ediyorlar. Hem günden güne «eslerini de yükseltiyorlar. Halta budefa işe Mûıyû lVenizclo«)da karışmış ve Atina gazetelerinde büyüklerimize hitaben birde açık yazı neş retraiştir.
Biraz karmakarışık bir şekilde dvvameden ve bilhassa asabiyet ve hiddetle yazılan bu yazılar içinde bir töz çok dikkatimizi celbi it . Yunan gazetelerinden biri *Tûrkı-yede Ortodoks papazlığı bizim için siyeri ve milli bir ehemmiyeti h: izdir, biz herşeyden vazgeçeriz, fakat papazlarımızın kıyafetinden geçemeyiz, çünkü o kıyafet Rumluğun idamesi için elzemdir, tar-z uda bazı mü albatta bulunuyordu. Bu birkaç »üz, Yunan de görülen ve devam lunan telâşlı yarıların ve mahiyeti hakkında vermeğe kifld ir. ___
buriysnin (kıyafet Ka karırken, siyasi hiçbir maksat gö-zetmrgi, bele vatandaşlarımızdan olan diğer unsurların hiç birinin akidesine karışmak gibi bir gaye istihdaf etmediği gün gibi aşikir-*d(r. Bu kanun, cumhuriyetin ilânın-dan beri takip edilen ve muntazam merhalelere taksim edilen lokılâb •iyaselinio eo tabii safahatından biridir. Türkiye cumhuriyeti (lük) bir cumhuriyettir. (Lâik) bir İdare ne (lâikliğin) icabetinden olan te-ceddüdatın hepsini yapmağa mecburdur. İşte bu kanun ancak bu mecburiyetin tabii netayicinden olarak çıkarılmıştır. Bunu Yunanlıların takdir etmemesine imkân yoktur. Nihayet Yunanlılar, Türkiye-nln siyaseti dâhiliyesinde bugün hâkim olan esasları her halde bilirler. Bildikleri halde yeni çıkan Ebüzziya Zade
Devamı 2 inci sahifede
ZAM
ft'tfeu Ebftrriya. btanbnl [ Sabahlan Çıkar Siyasî Gazete
9 Kânunuevvel Pazar 1934
J Rat» Her Yenle 5 Knmytnr
Yeni bir harb mi başladı?
İtalyan askeri Habeşistan içerle rine doğru yürümektedir!
---------------m-----------——
Şimdilik iki taraf ta “sen hücum ettin !„ diye birbirlerini protesto ile meşgul — İlk müsademede 460 İtalyan, 100 de Habeş öldü ve yaralandı...
Bundsa 38 sen. evvel yani 18% senesi Martında (Adua) da 20 bin kişilik İtalyan kuvvei sefer.yerini bir günde İmh* ederek iki Italyan Ceaeralioi öldüren v. bütün İtalyan Ordusuna ya itlâf v«ya esir etmiş otan meşhur "Stelik,,
Ordusunun başında harbe giderken
/ 896 da Habeşler» kar fi muhaıe-bade itlaf edilmiş otan İtalyan Cen er ah Arımondi
Adis-ababa 8 (A. A) — Royter ajansı muhabirinden:
Komada bulunan Habeş maşla-batgüsarı, İtalyan kıtaatı tarafından
*■ İkbalin fazlalığı akıl ve fikri ifijın bol loğu gözleri ka-gibi...
Noel
(Şerhi 3 Üncü ınhifedo)
İLh ■ L E

ü
(■ ■
Kıyafol meeeteoiyle meşgul olduğa anlaşılan Rum Patrikhane»!
Kıyafet kanunu ve Yunanistan
Artık akıllarına geleni yazmağa başladılar
Kanunu geri almalı imişiz I istizah takriri verilmiş
Atina 8 — h .
* Venlıeloa . bu günkü gaz etolce de ruhani Hava roSMİesi hakkında "Ankara* diki dostlarına hitaben bir ma-
Hum şudur ı
“"Türk, Yunan dostluğu çok nanik bir devreye gelmiştir. Ben.m
devrimle başlıyan zucs’ut dostluk çok iyi bir raddeye gelirken evve-
•W. 'I'mİk/oi.
gazetelerin-etmekte bu-hakıki «aikı biıe bir fikir Hükümeti cüm-ıv) çı-
İtalya, başına gaile mi açıyor ?
Alinse telgraflardan, halyaalnrın t)u daria Habsslstana kar,, yeni bir harp »çUklarusa bil««naZmsk.Utfjugr-yar.tgsr riludi baş'ayan n-Bıad-msUv hakikaten yine bi harbe sebebiyet verim, Kalyan, lor kendilerini Mhkk bir grikyc »Irası demektir. Vakıa. MU.yü (Musaltei) allı Mmmetlyla bugünkü İtalya bundu 40 »o. ,1-r.lki İtalya değildir, fakat bu-^ıkü Haboşistın da 40 sene evvelâ-
b.petu değildir. Sonra Habeş tep-raklan pek tekla yerle» drğIldSr. fini-yan'ar bundan M sene evvel, yani ISA da Haboşlatauda çok mUth.ş bir hesimr-te oğramıılordı- Bugün yine bir Hab«-ıl«1an harbi «Sıü işitilince bu eıld vakayı. bia b,tırıllar İçinse batırlama-■niğa imkân yoktur. Onun içindir kl bu «akl vakaya ait resimleri d«rce Iteum gde.ük.
Habeş topraklarının muhtelif noktalarının işgali için yapılan teşebbüsleri İtalya hükümeti nrıdlodo şiddetle protesto etmeğe ve iıahat istemeğe memur edilmiştir.
Burada bildirildiğine göre, İtalyan zabitlerinin kumandası altın-
Şayanı hayret bir uçuş
Bir tayyareci bugün 12,5 kilometre yere doğru atılacak, bu esnada duyduğunu bütün dünyaya radyo ile
Ser tadan dünyamıza doğra paraşütte bir yuvarlanış
yüksekten neler bildirecek
10.000 kadem kadar yükselecek, ondan sonra kendini bava boşluğuna bırakacak, arzımıza 2,000 kademlik mesafeye varınca pa-rajülü-ıü açacak ve yere inecektir. Kendisi bu şekilde havadan yere doğru yuvarlanıycrken ihtisaslarını, intihalarını anlatacak ve bunlar radyo ile dünyanın hertara-fında tşitilecvktir. Tayyareci bunu temin için Uzımgelen cıhezlarıda beraberin* ı Uçaktır.
yyareci • Tra-■sum „ bir kaç gün evvel gittği Lond-
radan lıaretlııden evvel şu beyanatta bulunmuştur ı
•• — Şimdiye kadar hiç b.r kimse benim yaptığım işi yapmağa teşebbüs etmemiştir. Çünkü yüksele yüksele stratosferi! kadar varacağım. Stratosfer, nesimin fev-Drvamt 7 inci sahifede
1896 da Habeşlere karşı muharebede itlaf edilmiş olan İtalyan Central' Dabormida da bulunan Italyan Somalilinin yerli kıtaatı tank, tayyare ve topçu lıimayrriyle, ** Ualual „ da bu ayın beşinci günü Ingiliz-Ha beş Devamı 7 inci sahifede
Kadın Meb’us namzetleri Meclise her taraftan tel yazıları geliyor


Yunan meclisine Mitingde mi yapacaklar? lâ küçük «analların yainız Tür İllere hasredilmesi ve onu müteakip son dini kisvelerin kaldırılman bu dostluğu «aramıştır.
Aıra dostum General İsmeti yekinen tanırım. Kendisiyle Maraton yolunda İki milletin daima beraber Çklışmau, müşterek kararlar vermesi borusunda tamamiyls mutabık kalmıştık.
Tûrklerin çok şuurlu ve iyi etlerle idare edildiklerinden aminim. Atatürk, İsmet İnönü, Terfik Küflü Araş çok yüksek vs kıymetli şahsiyetlerdir.
Devamı 7 inci sahifede
Belgrat - Peşte münasebatı gergin
Milletler Cemiyeti suikast! için görüştü
Macaristan ithamların red ve muahedelerin tadilini talep etti — Tevfik Rüştü
Ar ıs, icabında zecri tedbirler alınmasını istedi
M, Titülcıko M
Segedin 8 (A. A.) — "Daily telgraf., muhabirinden : Burada ce "Budapeşte de mülteciler için iane açılmıştır.
Her iki tarafta gittikçe büyüyen düşmanlık yüzünden Macar • Yugonlac hududunun kapanman ihtimali vardır.
Buraya gelen mülteciler, Yu-gotlavyanın, toprakları içinde bulunan 30 bin Macarı çıkarmak niyetinde olduğunu »İylemktedir.
Macarlar da Yugoslavları çıkarıyorlar.
Belgrad 8 (A. A.) — Provda Tevfik Rüftü Arar gazetesi yazıyor: Birkaç günden beri "Novisad,, a gelen trenler Ma-
e-
Af. Yevtiç caristandan Çıkarılan Yugoa-lavlarl* dolu ola* rak gelmektedir. Bunlar bilhaann Szegod re Budapeşte ınıntakaia-rıodan gelmektedir.
Yeni ve çok meraklı tefrikamız
Milletler Cemiyetindeki mûzakerat Cenevre 8 (A. A.)
Uluslar Der-
■ği konan, inin, Yugoslav şikâye-
Devamt 7 inci sahifede
■ 1
Bugün çok tuhaf bir hâdlve vuku bulacaktır. "Jnn Tranum» namındaki tayyareci, şimdiye kader eşi görülmemiş bir paraşüt tecrû-bari yapacaktır.
Danimakanın aıkeri tayyarelerinden biriyle "Kopvnhak,, dan hareket edecek olan tayyareci,
Halk Firkati tarafından mebu» namzedi giıterilecckleri tüylenen kadınlardan Buyan Nakiye Ankara 8 (Telefonla) — Türk kadınlarına saylav seçilmeleri ve seçmeleri hakkını veren kanunun kabulü dolayısiyle Büyük Millet Meclisi riyasetine memlektin İter yanındaki kadın teşekkülleri tarafından yûrlrrca tel yazısı gelmiştir ve gelmektedir. Büyük Millet Meclisi Başkanı bu tel yazılarının hepsine ayn ayrı cevnptar vermektedir. Yazılan cevabın sureti aşağıdadır:
Devamı 2 inci sahifede
İşten el çekmiş bir Türk polisinin hatırat»
Tarihi tefrikamı' bittiği cihetle bir iki güne kadar yukarıdaki ünvnn altında çok meraklı ve ehemmiyetli bir tefrika neşrine bay. lıyacağ.z. Meşrutiyetten beri creyaıı edenbir çok vukuatı yakından takip etmiş ve pek mühim vukuata karışmış olan uabık bir polisimizin bu dek canlı ve hakiki hatıratı karilerimizi cidden alakadar pekektir.

KAımnuevel 9
Deniz Silâhlan Meselesi
Japon I ar, Amerikanın tarzı hareketine şaşıyorlar — Yeni bir yarışa hevesli görünen yok
Afrikada yeni başlıyan harb
Italyanın Habeşistanı istilâ etmek rivayetleri arhk tahakkuk yoluna girmişe benziyor
Bugün telgraflar, İtalya ita HabcşUlaa arastada bir **vM bsşladı-bildiriyor. D-.ba geçenlerde to.dsr. hâdtaeri yüıündıo iki mım-lek.t an..loda gerginleçe» nsO.ambr.llcr. Habeşlatatam» tarziye verme, ita dOaelm.ş ve bu «retle mır*le kapanmıştı
Bogüakü telgraflar iae Habesülerln Italyaya hücum ettiklerini Mldl-rirorlar. Habeılilar. İtalyanlarla har» etmek istiyorlarsa ağır bir tarri-yvyl vermekten ialtakâf ederek harbe girişebilirler ve bo «retle milli h*yaiy*tl«rtal koruma pahasına harb mecburiyetini yüklenmiş olurlardı.
Tarziye v*rdikkri, o sansan İtalya menabiinden haber verUdigine göre, Habaşlilerin tarzly.yi emmeleri üzerinde» bir ay geçmede» harbe Htrişmelerinta manan antaplamaz.
Bu böyle olduğu halde son samanlarda Italyaam Habeşistana karşı tatili fikri berkd fl mütemadiyen a«y)*»lyorsr, kalyasın Eritre İle Italyan Somalilini birleştirmek iatediji tekit o'uouyordu.
Hattâ Italyanıu bir hayli umandan beri bu harbe hatırlandığı anlatırken onun tam harbe girişeceği nrada Ynyoılavva Krah Alekrsndna Marsliyada katli yûıündrn Avrupaıla bir hâdiıe vukuunu beklediği ve bonon içi» barH geciktirdiği de llşri afirOKJyordu.
Bu itibarla İki taraftan hangisinin dijerine tecavüz ettl{l ancak ileride anlaşılacak bir metaledir.
Acaba bu barb n* netice verir?
Bunu şimdiden kesdirtnek, şüphe yeli, ki iookâneızdsr. Fakat son zamanlarda, Ingiltere, Fransa ve kalyadan başka Japonyanın da Habeşi,-tan Us falla alâkadar olması, Italysusn bu alâka y#rüı,d:n derin endişeler duyma», hsttâ bir aralık Japonyaya karşı tchdltkâran* sözler *8y-lememeıf, bo iki memleket arasında harb vukuunu çabuklaştıran âmillerin en belhhaşîıaıdır.
İtalya, ancak Habeş diyarından bir mıntakayı istilâ ederek Eritre ve Sonsalı ülkelerini bitlştlrmşfcledlr kİ Japonyanın Habeşi,tana hulil-Mo» man, olabilir.
Oouo için İki taraf arannda böyle bir hâdisenin vukuu er geç mukadderdi
Ok yayından fırlamış »IdııÇona göre oelıctyl heklamskta» başka Mrşey yoktur.
ö. R.
Cünûn yazıst
ölçüyü kaçırmağa başladılar
1 inci sahifeden devanı kamışa adeta keodiierm* huş, ve Ruıntaiue aleybiod* olarak yapıb nış bir kaaun nazariyle bakmalaruı-d» «am.uıiyet bolunm,,ı da tuumkün değildir. Eğer ruhanilerin hariçte d» bir kıyafeti nızhsuva II* geleme-■seteri, bir milletin milliyetine, dinme, aluâczin* zuar verecek bir ış olsaydı, Ermeni )• Mıuerl va-UadaşlarııoıszB dı bundan müte-eısr olmaları ve aya, şikâyeti, ker h.ng. bir şekilde yapmeisıı ikt-za ederdi. Haydi, diyelim ki mea*lâ Türk tab.iyet.nd* bulunan Nuıeviler iç.n bugün hükümetin ud*r ettiği bir kanun* itiraz etmek imkânı olmana. Fakat Mime-«ilerin diğer yerlerde çok nüfuzlu ve bulunduktan memleketlerin *i-yaaetl v» matbuatı iizerini* çok ■abestir miilettaşları vardır. Burada ara çıkzramıyorlars* hariçteki ırktaşları her halde itiraz etmek yolunu ve vasıtaaını bulurlardı. Halbuki bu kanun münasebetiyle Yunanlılardan başka hiçbir yerde hiçbir şikâyet olduğunu şimdiye kadar işitmedik. Bu dn gö*tariyor ki Yunanlıların, gürültüleri katiye», hakiki esbaba ssüatamt değildir, ancak muayyen Irr makaad. a yaıi ile yapılan şamatetlerden ,K -rettır. Bu muayytn makıadı niyeti-■in ae olduğunu da, Yunan gazetr-leriadea nakleo yukanda dere«tti-ğioıis aözlsr göstermektedir. Bu •Özlere aaıaran Yunanlılık için Tü--kiyedeki (Ortodoks) papazları, rum loğun siyaa] e* milli nüfuzunu ida-■ae etmek Te hatta arttırmak için Vır vasıtadan başka b*rşey değilmiş. Şimdi hariçle papaz elbiaele-rinln çıkarılmalının bu milli ve ai-yat! nüfuzu azaltmak gibi bir teli ilkeye yo! açmasından korkuluyo va işte bundan dolayı bukadar gürültü ediliyor ve hatta (bo kanun geri alınmalıdır) gibi atn-rrl* Tür kiyaoin umuru dahilıyetıne bile müdahaleye kslk şmak eeaaret göıt ..itiyor.
Yunanlılara bir ihtarımız var. Bilinde dostluk lesiai için birçok fedakârlıklar yaptıklarından bahirdi yortar.
Hakikat halde im. Balkan auîhu açta onlara karp en çok fedakârlık yapa» Terkiyedir. Bu fedaklriığ . rağme». İrisim urf dahili Iştarimiz. »it kanunlardan notayı bizimle bozuşmağa kalkışırlarsa bunun mrı-»liyetı aırf kendilerine raci olacak, tır. Türkiye ye bübavta bugiinkû Türkiye her ne pahamsa olurtu olana, dahili işleri»* hiç ktmmyi. hatta en büyük devletleri blla ka-rıştıraıız. Bu hakikat, artık o kadar ketbl katiyet etmiştir, ki en büyük devletler bil* aiyast her rne •virde bize tem müsavat İle muamele ediyorlar. Ortada bokadır bariz mlaaller varken Yunanlıların bizimle bukadar meşgul olmalcn haklkateo biraz n« yaptığını bilmemek demektir. Bu şaşkınlıktan «BZ geçmelerini va gazetelerde gör-düğümüz ueşriyata arlık nihayet verilmelini bir defa daha tavsiye edsris.
tbâzziya Zade
Rusyada heyecan?
Bir Japon gazetesi, “Vlâdivostok arbk Ruslara lâzım değil, bu şehri Ruslar satmalıdır,, diyor
Moskova 3 — Tok) oda çıkan resmî "Koitsa,. gazetesi, büyük bir heyecanla karşılanan bir makata neşretmiştir.
“Akiyama,, imzasını taşıyan bu makalede deniyor ki:
"Sovyet Rusya Şark şimendiferlerini makul bir fi atla Mançuri devletine sattı. Mançuri devleti bunun bedelini altı taksitte ödeyecektir.
Bu hat Rusyamn elinden çıktıktan sonra "Vlâdivostok,,
“Venizelos,, a sui-| kasd meselesi
Atina 8 (Hususi) — M. “Ve-nizclos,, a suikast maznunlarından Jandarma (Çamalukaay) Averof hapishanesinden çıkarılarak askeri hapishaneye nakledilmiştir. "Çamalukas» bu sui-kastin esrar perdesini kaldırarak hakikati söyliyeceğini fakat hapishaoedc mevkuf eski emniyet. umumiye müdürü “Bobironopo!os„ un adamları tarafından katledilmekten korktuğunu arzuhalle müddeiumumiye bildirmiş olduğundan hapishanesi de değiştirilmiştir.
Hükümet bu muhakemenin Atina ve Pireden başka bir mahal mahkemesine naklini dc düşünmektedir.
Fransa . İtalya
Fransız Hariciye Nazını “Roma,, ya gidiyor
Cenevre 8 (A. A.) — Fransız -Italyan konuşmaları bayii ller'.e-■olştir ve M. * Laval „ in yakında “ Roma .-ya gidebileceği an aşı'.-aıuktadır. Cauavredv görüken usta »ma düşüncesi gerek M. “Laval,, .o. gerek N. “Muaolioi, nin isteği bu görüşmeyi hazırlar mahiyettedir. Arnavutluktaki Yunanlıların hali harap!
Atina 7 ( Hususi) — Atina ve Selânık gazetelerinin Arnavutluktan aldıkları haberlerde, Yunan ekalliyeti «tcyhiude ittihaz edilen tedabire devam edilmekte olduğundan Arnavutlukta Yunan ekalliyetinin yaşaması pek müşkül bir hale geldiği bildirilmektcdi.
Londra 8 ( A.A. ) — Japon amirali “ Yamnmoto „ Havas Ajansına şu beyanatta bulunmuştur:
” — Genel bir anlaşmaya varmak için çalışacağım. Amerikalıların aldıkları son hattı hareketi bir türlü anlıyamıyo-rvm. Bunlar Vaşîngton muahedesi feshedilir edilmez konuşmalardan çekileceklerini söyliyorlar. Halbuki Japonların bu baptaki kararı biz daba Tokyodan aynlmadnn evvel belli idi ve bunu konuşmalara başladığımız zaman da rcamco bildirdik.,,
Amerika ne yapacak?
Vaşîngton 8 (A.A) — Amerika hükümeti, M. Norman Da-vis'in netayici Japonya üzerine atan İhtarına rağmen Japon hükümetinin iki hafta içinde Vaşîngton anlaşmasından çekileceğini bilmekle beraber bir yönden Amerika • Japonya mü-
şehrinin Rusya için ne iktisadi, ne de harbi bir kıymeti kalmamıştır. Rusya eğer Japonlarla anlaşmak ve dost olmak istiyorsa bu şehri de Mançuri hükümetine birkaç taksitte satmalıdır.,,
Rus yanın Japon denizinde ve bütün Asyada en büyük ve en ehemmiyetli müstahkem şehri olan "'Vlâdivostok,, un istenmesi bütün Rusyada büyük bir heyecan uyandırmıştır.
Balkanlar ve Fransız siyaseti
Bir Fransız ayanı Balkanlarda zorbalığı tetkik edecek
Perl* 8 (A.A) — Fransa âyan meclisi dij İşleri encümeni üyeden M. * Pis i san t . ı Balkanlarda bir dolaşana yaparak son kânunda ev-rensal zorbalık hakkında encümene bir rapor verm «ge m.raıır etmiştir:
M. “Sabroosae,, de, Parlâmen-to'.ar konferansının son toplantısı dalayısiyla TOrkiyed» ve Balkanlarda repliği dolnjmada edindiği fikirleri anlatmıştır.
M. “Sabrouıne,, ün teklifi öre-rine, encümen bajkanı M. “Beren-ger„ yakıu Şarktaki Fransız diplomatik faaliyeti hakkındaki düşünceleri M. “Uval.. e bildirmeğe memur edilmiştir.
Bulgar kralı “Şumnu„da
Sofya 6 (Hususi) — Dün sabah Bulgar kralı, Türlderin en çok bulunduğu Şumnu şehrine Varna tarikile ansızın gelmiştir. Maiyetinde kardeşi prens "Kiril.. ile General "Gercikof,. bulunmaktaydı.
Kral, şehirde büyük tezahüratla karşılanmış ve akşamüstü ayni tezahüratla Varnaya avdet etmiştir.
Siyam Kralı istifa edecek mi?
Londra 8 (A. A.) — Siyam Kralının kendisini feragattten vaz geçirmek üzere, oradan gelen heyeti, Pazartesinden evvel kabul etmesi ihtimali yoktur. Denildiğine bakılırsa, Kral feragat etmek niyetinden vaz geçmemiştir.
I
nascbatını tehlikeye düşürebilecek ve diğer yönden de acunun bütün memleketlerinde genel silâhlanma yarışı doğurabilecek mahiyette vakitsiz bir harekete girişmemeği hararetle ister görünmektedir.
Resmi mehafil, deniz üstünlüğü gerekliği üzerinde ayak diremekle beraber Londra vc Vaşîngton andlaşroalurının müddeti bitmeden önce duha iki sene geçeceğini hatırlatmaktadırlar.
Japon büyük elçisi M. Sai-tonun Japonyanın silâh yarışına girişmiyeceği hakkındaki bildirimi kıvançla karşılanmıştır.
Söylendiğine göre, M. Ruz-velct'n yakinleri Meclis deniz komisyonu başkanı M. Kuin-son'un üç Japon gemisine karşılık beş gemi yapmak suretile 5/3 nisbe tinin korunmasını t) tiyen bildiriminden çok memnun dcğild-rler.
Rus - Fransız anlaşması
M. Litvinof bu anlaşmanın mahiyetini izah etti
Cenevre 8 (Hususi) — Rus Hariciye Komiseri M. " Litvinof „ beyanatta bulunarak, Fransız - Rus anlaşmasının ancak sulhun muhafazası gayesini güttüğünü, asla başkalarının aleyhinde olmadığını söylemiş vc şu sözleri ilâve eylemiştir:
'■ — Tecavüze uğradığınız takdirde vaziyet değişir.,, Bulgaristanda 6 idam
Sofya 8 ( A. A.) — Taşra garnizonlarında komünist teşkilâtı yapmaya teşebbüs eden ve idam mshkfnnu olan 6 komünist bugün asılmıştır.
Romanyada telefon kontrolü
mülkî ve tarafından
fabrika-
Bükreş 8 (A. A.) — Tekfon görüşmelerini dinleme için gizli bir teşkilât keşfedilmesi üzerine, idarecilerinin ekserisi Amerikalı olan Romanya telefon şirketinin işleri yarından itibaren Romanya askeri memurlar kontrol edilecektir.
Nazırlar silâh
larının hissedarı mı?
Loudra 8 (A. A) — Sir "Con Simon,, ile "Nevil Çamberlayn,, ın imperial Chemical kumpanyası hisse senetlerinden bir kısmını ellerinde bulundurdukları hakkında Amerika âyan tahkikat komisyonunda yapılan telmihler üzerine Havas ajansının yaptığı tahkikat bunun varit olmadığını göstermiştir. Kızıl Rusyada ki beyazların takibi
Moskova 8 (A.A.) — Beyaz Rusya'da Sovyellere karşı bir kurum hazırlamakla suçlu olarak son günlerde yakalanan 12 beyaz Rus fevkalâde mahkemenin askeri koUejine gönderilmiştir.
Bolivya - Paraguay harbi bitecek mi?
Vaşîngton 8 (A. A.)— Haber verildiğine göre, Amerika hükümeti, diğer Amerika cümhüri-yetlerile birlik oiarak, Bolivya ile Paraguay arasındaki harbe nihayet vermek için tavassutu kabul etmiştir.
Başbakan Edirnede
General ismet İnönü şehrin dışında karşılandı, bazı daireleri gezdi, Belediyede çay içti
Edirne 8 (A. A.)—Başbakan İsmet İnönü beraberindeki baylarla birlikte bugün saat 14,45 dc Edirncye varmıştır. Başbakanı umumi müfettiş İbrahim Tali Çerkeş köyünde, cdirne valisi Bay özdemir Salim ile Edirne saylavları vilâyet hududunda karşılamışlardır.
Belediye reisi Bay Ekrem ile belediye erkânı, fırka reisi Bay İbrahim Akıncı ve fırka idare heyeti âzalan, bütün memurlar, birlikler ve kurumlar, mektepliler ve özleme ile bekledikleri büyük Başbakana şehrin dışında kavuşmuşlardır. Burada otomobilden inen Başkan bütün karşılayıcıların hatırını sormuş, selâm duran "asker, polis, jandarma kıtalarının önünden geçmiştir.
Başbakan şehre vardıktan sonra umumî müfettişlik dairesini. yeni yapılan hapishaneyi ve şehrin başka yerlerini gez-belediyeye gelmiş çmiş ve Edirneli-
dikten sonra I burada çay içmiş lerle konuşmuştur.
Bu akşam saat 20 de ku hoca mektebinde belediye tarafından 250 kişilik konu yemeği ve yemekten sonra mektepliler tarafından bir müsamere verilecektir.
DOn gece geç vakit aldığımız General İsmet İnönü nün Nutku Edirne 8 (A. A.) — Başkan İsmet laönû bu akşam Kız muallim
Zabıta memurlarının yolculuğu
Ankara 8 (Telefonla) — Büyük Millet ramlarda bir şehirden diğer şehire gönderilecek ve devlet erkininin seyahatlerine iştirak edecek zabıta memurlarının karada ve denizde meçeanen seyahat etmeleri hakkında bir kanun lâyihası gelmiştir.
Buğday vergisi tadilâtı
Ankara 8 ( Telefonla )— Büyük Millet Meclisine gelmiş olan buğday kanununun tadili hakkındaki lâyihaya göre, nüfusu on-binden fazla olan kasabalardaki un fabrikası ve değirmenler vergiye tabidirler. Nüfusu onbinden aşağı olan yerlerdeki değirmenler vergiden muaftırlar. Vergiye tabi olmayan yerlerden naklolunacak unların vergileri Maliye şubelerine yatırıldıktan sonra bu şubelerden vesika alınacaaktır. Muafiyet olan yerlerde değirmen kurmak için hükümetten müsaade almak lâzım gelmektedir.
Meclisine milli bay-
Meclisin dünkü toplantısı
Ankara 8 (A. A.) — Büyük Millet Meclisi bugün Haşan Saka - Trabzon- un Başkanlığında toplanarak Eylül Teşrinisani 933, Kânunuevvel 933 Şubat 931 aylarına ait divanı muhasebat raporu üzerinde gö-rüşmeniu bir hafta sonraya bırakılmasına karar vermiş, Kütanya mebusu merhum Ra-sih’in oğlunuu parasız okutulması hakkındaki kanunu teklif ite askeri hastahanelerde hastaların iaşe ve idarelerine ait kanunun birinci müzakerelerini yapmıştır.
Mecns pazeı'İMİ günü toplanacaktır.
Musiki işleri
Ankara 8 (Telefonla) — Kültür bakanlığındaki musiki komisyonu bugün dc toplanarak çalışmalarına devam etmiştir. Bu toplantıda musiki ve tiyatro akademisinin kurulması esasları üzerinde konuşulmuş bu hususta esaslar tesbit edilmiştir.
Gençlik
Kuvvetli bir disiplin altında yetişecek
Anknradan alınan İmberlere göre. yeai açılacak g.nçlik teşkilâtının 18-21 yaşındaki gençlik bö-lüklerini çerçev.,1 içinde bulunduracağı. bu teşkilat* kabnl edilerek olan arı ku tür vc beden inkişafı bskımlorınd.ın kuvvetli bir diripiin altında bulundurulacakları anlaşılmaktadır.

mektebimi* şerefin* verilen ziyafette kendini selamlıysa hatipler* uçak bir sureti* teşekkürden sonra bilhaMa demiştir ki ı
İki gOndenbcrl Trakyanın yeşil ve bereketli omlarında çalışkan ve kudratil vatandaşlar arasında-yit».
Bir iki senedeoberi mem'ake-tı» Bayındırlık yolunda kazandığı geniş meydanı yakından gördüm. Gençlik hatıralarımla dolu olan Edirnede, yanınızda bahtiyarlık drytıyomm.
öiel dikkatimi çeken bir nokta Eedızoelılerin çalışkanlıkta asim ve kudrette yüksek can.ılıktandır. Edirneliler, bütün ülkenin kendi, leriul nekader yakından döllediklerini bilerek biraz nazlıdırlar. Bütün memleket bu nazı çekmekten zevk duymaktadır. Buradaki kültür t»ûess:*elerini memnuniyetle zikretmek isterini. Büyük yurdun her yerinden kileler evlâtlarım Edirne mekteplerine göndermekledirler.
Ediroenia bütün memleket gözünde en sevgili ve «o emin 6ir yer olduğuna daha ziyade inandı-rıa bir dilil otar mu ?
Trakyanın bayındırüğı içi* memleket buauti bir özen göstermektedir. Trakya *e Edirne bitim için çok değerli Türk varlığıdır-Hu »öateriml* Trakyanın İmarında bütün yurdun alâkadar olması sebebini izah itmiş oluyorum.
Atatürk için göaterdığiı ingin bağlılığı onun, ydce katına götürmek binim Içm mutlu bir vazifedir.
Gelecek görüşmelerimizde imar tedbirlerinin yeni s.-mirilerini yine beraber konuşmak kaydiyle yürekten teşekkürlerimi ve eelamla-rlmı kabul
buyurunuz.
Kadın mebus namzetleri Birinci sahif eden devanı ** Türk kadınlarınım Saylav seçmeleri ve seçitmelşrl İçin onaylanan yasadan ötürü gösterdiğimi bu canlı kalkınma güvençle karşılanmıştır. Karlıulanmıtın ülke İçin her asığlı i;i olduğu gibi bu en yüksek siyasal yürguyü de kolaylıkta onaracakları bayılttır. „
Diğer taraftan, yatıl m-b’ııa seçiminde Halk fırkmınca Kayan Muallim Afet, General Narinin ra-fikau Bayan Makbule Naci ve Bayan Nakiyentn namzet gösterilecekleri söylenmektir.
{Memleketin birçok yerlerinde yapılan tarakârata ait telgraflar Siner enhifemızdedir]
Üniversitede
Üniversitede devam mecburiyeti dolaytsiyle hariçte işi olan ikinci ve üçüncü sınıf tc ■ebesine mahsus olan yardımcı usulün tatbıkma dünden itibaren başlanmıştır.
Bu yardım, evvelce de yazdığımız gibi öğleden aoııraki amelî derslerin öğleden evvele alınması suretiyle yapılmaktadır Üniversitede filim çekildi
Dün Üniversite Hukuk fa-külcsi talebesile inkilâp derslerinim filimler! çekilmiştir. Bu günde Tıp fakültesi talebesinin ders esnasında filimler! alınacaktır.
Bu filimler pek yakında şehrimizdeki sinemalarda gösterilecektir.
Kânuouevel 9_____________
İmar işleri Elektrik şirketleri alınacak
Meclise bu hususta iki lâyiha verileli
Ankara 8 (Talefonlai — E-lektrik, imar (park, yol, mezbaha, yapı vs. dahildir) içilecek su gibi amme hizmetlerinin yapılması için Dahiliye Ba kanlığında bir "imar heyeti komisyonu,, teşkil edileceği haber alınmıştır.
Bu komisyon Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti mümessilleri, Nafıa Bakanlığı mümessili, İmar müdürü, mahalli idareler umum müdürü ve Dahiliye Bakanlığı müsteşarından mürekkeptir.
Sizo belediye kanununun bazı maddelerinin değiştirileceğini bildirmiştim. Değiştirilecek maddeler,fikirleri alınmak üzere Maliye ve diğer bakanlıklara gönderilen bu lâyiha bilâhare Başvekâlet vasıtasile Büyük Millet Meclisine sevkedilmiştir. Bu lâyiha şimdi Dahiliye encümeninde tetkik edilmektedir. Pek yakında heyeti umumiyeye arzcdilcccktir.
Bu lâyihaya göre, her belediye, bütçesinde memleketin imarı için behemehal bir tahsisat ayıracaktır. Belediye meclisleri bu tahsisatı ayırmazsa o bütçeyi tasdika salâhiyeltar en büyük mülkiye amiri imar tahsisatını resen bütçeye koyacak, bu konulan para belediyeler bankasına yatırılacak ve icab ettikçe bu işlere harcanacaktır. Belediyelerin Devlet vasıtasile tahsis edilen hisseleri, meselâ Emlaâktcn ve kazançtan devletçe tahsil edilen hisseleri ve % 10 gümrük hisselerinden ayrılan para Dahiliye Bakanlığınca alınarak ve icab eden imar işleri yaptırılacaktır.
imar heyeti komisyonu teknik bir komisyon olmaktan ziyade yüksek bir idare komisyonudur. Elektrik, içilecek su, yol, park gibi mühim âmme hizmetlerinin yapılıp yapılmadığını kontrol edecektir.
Digtr taraftan alınan haberlere göre, firkattir veya fertler tarafından şimdiye kadar yapılan elektrik tesisatının belediyelerce eatın alınabileceğine dair başka bir lâyiha mevcuttur.
Bu suretle yakın bir gelecekte yurdun her tarafı elektriklenmiş ve imar edilmif alacaktır.
Enver
Inkılâb dersi
ikinci ders dün akşam verildi
Üniversite de verilmekte olan Inkılâb derslerine dün akşamda Halk Fırkası Genel yazıcısı Recep tarafından devam edil-m iş Ur.
Perşenbe günkü derste inkılâbın Genel bakımdan tarifini yapan Recep, dün de halktan devlet otoritesine vo devlet otoritesinden halka doğru iki şekilde yapılan inkılâbı anlatmıştır-
Recep bu mevzuda ez cümle demiştir ki:
“ — İnkılâbımız otoriteden halk yığınlarına gitmektededir. bu itibarla tam bir inkılâptır. Türk inkılâbının bir başka değerli farikası da inkılâbımızın istiklâl ile beraber ve her iki sahadaki zorlukları yenerek bir arada başarılmış oluşudur. İs-tiklâl ve inkıiâbt bir arada başarmış olmak kıymeti yalnız Türk hususiyetine mah«ua bir üstünlüktür, denilebilir. „
Recep, bundan sonra inkılapların liberal neticelerini ve bunları bozan sebepleri anlatmıştır.
— !AMAN-
Rıhtım şirketi hissedarları
Dünkü toplantıda hissedarların muvafakatleri alındı
Rıhtım şirketi, tahvilât hâmilleri dün Cevdet Kerimin reisliği altında Fransız tiyatrosunda toplandı. Toplantıdan maksat Bundan sonra tahvilât sahiplorine faiz ve amortisman olarak şirketçe yapılmakta olan tcdiyatın, şirketin hükümetçe sarin alınması üzerine, hükümete devri için tahvilât sahiplerinin muvafakatini almaktı. Dünkü toplantıda tahvilât sahipleri muvafakatlerini bildirmişlerdir.
Toplantıya iştirak etmek iizere Ankaradan dün Istanbu-la gelen şirket direktörü Müs-yü Karoııj yarın tekrar Anka-raya dönecektir.
Şirketin sarin alma mukavelesi bir iki güne kadar imza edilecektir.
Anadolu sahilindeki
yollar
Gelecek sene Boğaziçioin Anadolu sahilindeki rıhtım ve yolların tamiri kararlaştırılmıştır.
Şehir pilânı
Jüri heyeti nihayet yarın toplanıyor
İstanbul şehrinin müstakbel plâoını yapacak olan mütehassıs seçecek jiiri heyeti yarın içtima edecektir. Heyet âzası şimdiye kadar açılan müsabakaya dahil olan üç mütehassısın pilân ve raporlarını ayrı ayrı etüt etmiş oldukları cihetle jüri içtimaları uzun sürtni-y eceldir.
22 liraya arsa
Sürpagoba konulan fiat az görülüyor
Sürpagob mezarlığı davasını kaybeden Ermeni patrikhanesi burasını ermeni cemaati namına belediyeden sarin almayı tasavvur etmektedir. Ancak bir müessese cemaat namına bir mal alamıyacağı cihetle burası olsa olsa bir veya iki şahıs namına belediyeden satın alınabilecektir.
Yalnız Belediye buranın metresine vasati hesapla 22 lira fiat koymuştur.
Sürpağob mezarlığı 55 bin metre murabbaı olduğna göre belediye burayı toptan bir er-meniye satacak olursa 1,210,000 liraya »atması lâzıı» gelmektedir.
Halbuki Taksim de arka taraftaki arsalarıu metre murabba! 50, 60 Liraya, caddekekiler yüzer liraya satıldığı zamanda buraya 22 lira konulması çok az görülmektedir.
Istinye rıhtımı
Büyükdere - Istinye rıhtımının vilâyetince tamirine devam edilmektedir. Bu tamirat bittikten sonra Anadolu sahilinin rıhtımları yapılacaktır, bu münasebetle gelecek «ene bütçeye tahsisat konacaktır.
Yer değiştirmek isteyen hocalar
Bir mektepten diğerine nakletmek isteyen ilkmeptep hocalarının bu arzuları sene ortası yaklaşması dolayısilc yerine gctirilmiyecektir.
Tescil emri geldi
Soyadları bugünden itibaren tescil ettirilebilecek
Evvele* yeni soyadı alanları» toyadlannın, kanunun mer'iyet mevkiine geçeceği tarih olan İki kânunusaniden *vvel tescil edilme-meleri kararlaştırılmış idi, fakat bilâhara bu karar değiştirilmiş ve dCn Ankaradan vilâyete gelen bir emirde aoyadlarının derhal tesciline başlanılsbilcceği bildirilmiştir.
Bunun ürerin* vali muavini Rıza Erçevik derhal kazalara bir tamim göndertmlş ve keyfiyeti bildirmiştir. Bu emr* gör*, bu sabahlan itibaren yeni soy adı atanlar mensup oldukları nahiye müdürlüğündeki nüfus msmurluklarına birer beyanname vereceklerdir. Bu beyannameler • soy adını al-
dım. Kendimden başka karım ve . . .çocuğum vardır. Veya bekârım. Nüfusa bu sureli* tescil edilmemi talebe derim.„
Şeklinde yazılacak ve Soyadı kanununun 7 inci maddesi mucibince bunlara pul yapıştarılmıya-İ ’caktır.Alâkadarlar nüfus dairelerine beyanname »rrnıp giderlerken kendi hüviyet varakalarını ve eğer rarsa aile efradının hüviyet vara-
Dilsiz erkeklerin bir dileği
Dilsizler cemiyeti dün Belediyeye garip bir müracaatta bulunmuştur. Cemiyet bu mü-racaatinde dilsiz kadınları fena yoldan kurtarmak ve dilsiz erkeklerin mesut bir yuva kurabilmelerini temin eylemek için bundan sonra dilsiz erkeklerin yalnız dilsiz kadınlarla evlenmelerinin temin edilmesini talep etmişlerdir.
Belediye bu müracaatı tetkik eylemektedir.
Mübadele raporu
Mülga Muhtelit Mübadele komisyonu bitaraf âzası rapor-larını hazırlamışlardır. Bitaraf âzalar yakında Yunanistana giderek Yunan hükümeti erkâ-nile vedalaştıktan sonra Cenev-reyo hareketle hazırladıkları raporu Cemiyeti akvama vereceklerdir.
Yenibahçe stadyomu
Yenibahçedc yapılacak stad-yom için istimlâk muamelesi ikmal edilmiştir.
Belediye mimarları şimdi buranın iptidai bir plânını yapmaktadırlar. Yakıuda stadyom inşası münakaşaya konulacaktır.
mtı.m.HiNH.nı.mıiMNivMiıiKriiiMiııı.ıınn-u.m *•«...•• «.•..••.•..•4MI ■
— ■— -—= Şerhler —-------------------------------
İkbalin fazlalığı akıl ve fikri şaşırtır, ışığın bolluğu gözleri kamaştırdığı gibi...
Şerh ve izah;
Servet ve ikbal, herşey gibi, insanın istidat ve kabiliyeti ile denk olmak gerektir. Yani, insanın elindeki servet ve ikbal, onun tarafından kullanılbil ecek, onun sa’y ile, onun idare ve iradesi ile Işliyecek kemiyet ve keyfiyette olmalıdır. Çûnkii o zaman in-ı san, bu servet ve ikba li hazmeder, ona hâkim olur. Böylesi kendine de, cemiyetine de müfid olmak imkânını bulur,
İkbal ve servet insanın kabiliyeti, meziyeti ve zekâsı ile mütenasip olmazsa, yani aklının hâkim ola-
kalarını da alıp birlikte götürecekler ve tescil muamelesini bem kötflğ* hrm de hüviyet varakalarına yaptıracakladır.
Yine Ankaradan gelen bir emre göre her kasaba veya ber köy bir nüfus mıntakaaı addedildiği gibi İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde de her nahiye bir nüfus mmUkası sayılacaktır. Her nüfua mıntakssı bir vrlıdet arzcdeeek ve o rnıntaka dahilindeki aile ismini yalnız bir aile kullanabilecek, ikinci bir aile veya şahıs aynı ismi katiyen taşsyamıyacaklır.
Dikkatsiz davranan mıntaka nüfus memurları bundan mesul addedileceklerdir. Aynı mıotaka dahilinde aynı ismi alan kimseler arasımla beyannameyi daha evvel vermiş olan o ismi taşımakta kıdem sahibi addedilerek tercih olunacaktır.
Nümerotaj hazırlıkları
Nümerotaj işine ait hazırlıklar bitmiştir. Bu günlerde faaliyete geçilecektir.
Kadınlar bugün de toplanacak
Türk kadınına saylav seçmek ve seçilmek hakkının verilmesi münasebetiyle evvelki gün Kadın Birliği tarafından Beyazıt meydanında bir toplantı tertip edilmişti.
Kadın Birliğinde bugün saat dörtte bir toplantı daha yapılacaktır. Bütün kadınların davetli telâkki edileceği ve isti-yen her bayanın gelebileceği bu toplantıda Türk kadınlarına verilen hakkın ehemmiyeti anlatılacaktır.
Akşam saat sekizde de Türk kadınlarının kazandıkları bu haktan mütevellit sevinçlerini yalnız yurt dahilinde değil bütün dünyaya duyurmak için radyoda Türkçe, Fransızca ve İngilizce b.tabcierde bulunulacaktır.
isveçli bir kadın romancı geldi
Şark memleketleri hakkında bir kitap yazacak olan İsveç'in kadın romancılarından matmazel IFılmo Isstanbula gelmiştir. Matmazel hazırlamakta olduğu kitapta Türkiyedcn de bahse, dcceği için memleketimiz hakkında tetkikatta bulunacaktır.
Noel
bileceği ve idareye imkân bulacağı dereceden fazla olursa, işte o zaman insan şaşırır. Ve bu şaşkınlık yüzünden, bu ikbal ve servetle ne yapacağını bilmi-gerek ya onu hapseder, veya onun mahkûmu olur.
Nasıl tşığm fazlalı -ğı, bolluğu gözleri ka-maştırırsa, bunların da ba- , siret gözü körleşir, ikbal , ve servet ellerinden çıkar ve onlar ikbal ve servetin avucuna girerek onun kör bir aleti olurlar.
Bugünkü vecizemiz bunu anlatıyor ki çok değerli bir hakikattir.
ZAMAN ||
Çiçerin vapuru haczedilemedi
Hüseyin Cahit Yalçın 200 bin lirayı tahsil için bekliyecek
Hüseyin Cahit Yalçın, birkaç sene evvel komisyonculukla uğraştığı zaman, Rus Ticaret Hariciye şirketiyle bir muameleye girişmiş ve bu muameleden dolayı kendisinin bu şirketten iki yüz küsur bin lira alacağı kalmıştır. Cahit Yalçın, bu paranın şirketten tahsili için adliyeye müracaat etmiş,senelerce uğraşmış, nihayet bu paranın alınması için bütün kanuni, hukuki ve İdarî muameleler ikmal edilmiştir.
Bunun üzerine İstanbul altıncı icra memuru Mustafa, bu paranın tahsiline karşılık olmak üzre dün limanımızda bulunan Rus bandıralı ( Çiçerin ) vapurunu haczetmek istemiştir. Fakat liman nizamnamesi mucibince sefere kalkmak üzre olan bir gemi haczedilemiyeceğinden liman reisi bu haciz muamelesine mani olmuştur.
Cahit Yalçın, matlûbunun yene ayni yolla tahsilini temin için başka bir zaman' bekliye-cektir.
Nohut’arımız
Almanlar kendileri de yiyecekler
Şimdiye kadar Almanyada Türkiye mahsulü nohutlar yalnız hayvan yemi olarak kullanılmakta idi. Bu mahsulümüzün insan yiyeceği olarak istimale dahi elverişli olduğu son zamanlarda yapılan muayene ile tespit edilmiş ve alâkadar Alman makamlarına fabrika ve diğer alıcılara bu yolda bir tamim gönderilmiştir.
İntihap işleri
Defter yeni kararlara göre düzeltiliyor iatıhap emri gelir gelmez işlerin formaliteye taaııük eden kumlarını bitirmiş olmak ve derhal defterleri mahallelere asabilmek için evvelce intihap edecek ve edilecek yaşlar da olanların b.rer defterleri hazırlatılmıştı.
Fakat intihap kanununda tadilât yapı ması ve intihap edeceklerin yaşlarının değiştirilmeleri, kadın ara da bu hakkın verilmesi bu defterlerde de bir takım değişiklikler yapılmasını ıc ıbett.rmıştir.
Bu it barla dün Belediye riyasetinden Kaymakamlıklara gönderilen bir emirde son kararlara göre intihap defterlerinde icabcden tadilâtın yapılması ve bunun nihayet Perşenbe akşamına kadar ikmal edilmesi bildirilmiştir.
Et ve balıkların bozulmaması için
Ayni günde satılamıyan et ve balıkların bozulmalarına mani olmak için akşam üzerleri ya buzhanelere sevkedilmcsi, yahut da kasap ve balıkçı dükkânlarında birer buzdolabı bulundurulması tasavvur edilmektedir.
Yeni soyadı alanlar
Gümrük memurlarıodsa Mümtaz, ( Argın Doğan I soyadını almıştır.
Ipekiş idare merketl muhsbar* memuru Selimi ( Aksay ) soyadını almıştır.
5
Söylesem tesiri yok ussam gönül razı değil
Yazıcılarımızın kulağı çınlasın!
Dünkü sabah arkadaşlarımızdan birinin İçtimai musshabrti bir bayii dokunaklı idi.
Muaababtnia muharriri, bir «teliste geçen dedıkodolu bir münakaşa P naklederek »onurda, Türk erkeklsrinio kadınlara karşı lâkayıt kaldıklarını,kadınları sefahat e* israfa alıştırdıklarını, moellat* hasar bulanan bir Dayan dilil* acı acı tasvir ediyor; yazıcılarımı»*, edip-lerimiun, bu yaldaki mesuliyetlerini de şöyle** tesbit eyliyordu :
"Yarılar.nıtın hemrn hepsi kır-arımızı ve kadınlarım» eğlenceye israfa, şehvet» davet etmektedir Son samanlarda yüksek ideal, şeref i ve haysiyetli doygular namına kaç eser yapıldı I Kadın hürriyeti! Bu çok yüksek ve ber-ketll bir ülkadü.-: Bu ülküyü Türkell için yeoi bir canlılık ve varlık kaynağı yapmağa kaç »dibimiz ötendi! Tersine olarak onu telvi» ederek bir çöküntü oymağı yapmağa kalkışan oic* eserler vardır. Hiç şüpbe etmeyinizki bu eserler cemaatimizdeki ahlâki duygusuzluğu üretmekte çok müessir olmuşlardır. Bizim muhitimizi bu derce* hİMİz ve geniş metheb olmağa götüren elbette ki muhitin en faal kısmı olan erkeklerdir I „
Bu parça da evvelâ, yazılarımızın bemca hepsinde kızlarımız-, kadınlarımı» eğlenceye, israfa ve daha bilmem neye davet ettiğimi! iddia olunuyor.
Bunun ne kader insafsızca bir idd a Olduğunu anlamak için bütün gazetelerimle* bir göz atmak yetişir. Acaba bangisiode bu türlü yazılara tesadüf o'uouyor ? Yoksa böyle yarılar çıkıyor da bit mİ görmüyoruz?
Sonra ediplerimiz öyle eserler yazıyorlarmış ki bunlar ahlâkî duygusuzluğu üretmekte çok müessir oluyorlarmışl
Bu memleketin kanunu, ahlâki duyguıutluğu üreten eterlerin neşrine mani o'aeak bir kuvsettedir. Onun İçin bu eserler* karşı mücerret sızıltı ile iktifa etmiyerek on an adlariyie, san’ariyle müddeiumumiliğe bildirmek daha çok hayırlı ve onların fenalık aaçaaa-aına meni olmak cihetinden daha çok tesirli olur.
L.
Ökonomi işleri
Zahire ve zeytinyağı
Dün İstanbulda 53875 kilo yemlik 15 bin kilo biralık arpa 456 ton muhtelif cins buğday 4025 kilo kepek 50 ton mısır 3708 kilo birinci nevi yemlik 3549 kilo ikinci nevi yemeklik zeytin yağı satılmıştır.
Kuru özüm
Kuru üzüm satışları hararetle devam etmektededir. 4 ve 5 Kânunuevvel tarihinde 3559 çuval kuru üzüm 8 ile 10 kuruş arasında satılmıştır.
İncir bitiyor
İncir rekoltesi bitmek Özredir. 1000 ton kadar mal katın şiir Bunun da bir iki güne kadar satılması kuvvetle muhtemeldir.
Tütün satışları
Geri Tabako şirketi 1 Kânunuevvelden beri faaliyete geçerek Keresteci, Sürmeli ve Omaoos köylerinde bu sene çıkan bütün tütün mahsulünü tamamen almağa talip olmuş ve nıübayaata başlamıştır.
Ege mıntakasında tütün piyasası hararetle devam etmektedir. lstanbulda buluttan bütün büyük tütün müeascselerinin müdür ve eksperleri Izmirde toplanmışlardır.
Tombala oynatmak için
Ramazan dolay isiyle tombala oyunu müsaadesi almak için birkaç günnenberi şehrimizde- ; ki tayyare cemiyetine müracaatlar vaki olmuştur.
Tayyare cemiyeti bir ay ramazanda tombala oynatanlardan beş lira ile yirmi lira arasında bir para almaktadır.
T A M A M —
KâaiîfJtKrel $
-r- 'x
Zaman Ansiklopedisi1
Habeşistan hakkında malûmat
Bug ün İtalya il* harbe benıiyen bir savaşa giriştiği haber verilen Habcşlstao. Afrikaaın içerlek. rniıı-âahil bir devletidir. Sınırlan, şinıal-den Italyaya ait olan Eritre, balı tarafından Sudan, doğu tarafından Fransa ve İngiltere Somalili. ce-auptao garlıi Afrika ve İtalya Sn-malındır. Bu memleket şekil iti-baeile bir mûaellete benzer. Genişliği 350,000 murabba mildir. Nüfus on milyon kadardır. Halkın renkleri esmer. yapıları düzgündür.
Konuştukları dil Amhara dildir. Habeş halkı dört guruba ayrılırlar. Crnupta ve Cenubu garbideki Galin lar nüfusun yanımı teşkil ederler. Bunların ta onuncu aairde Habeşistana giderek orada yerleş-tikleri aulaşılıyoe.
ikinci gurup, Şova lirdir. Bunlara memleketin ortalarında teıa-dOf olunur. İki milyondan lalladırlar. Hakin sınıflar bunlardandır.
Ojuneii gurup Şimaldeki Tıgri-terdir F.n «akı Habeşlllerin bunlar oldukları anlaşılıyor.
Dördüncü gurup. Tuğu tarafından ikamet eden Danokli lerd.r. Bunlara Afar lorda denir. Bu sonuncular, müslömandırlar ve yarı müstakil bir hayat aürorler.
Bunlardan başka kendilerine “ Flamalar „ •*’ namı verilen Yahudi kabileleri vardır.
Nihayet Habeyiataud* yayıyaıı Arapiar, Hintliler, Ruaalar, Ermr-nıler ve Somaldar vardır.
Habeşistan araıiai dört mıntıkaya ayrılabilir.
Birincili: Sahil kısımlarıdır kı Ingiltere, Fraota ve Italyanın işgali altındadır.
İkincisi: Bu sahi) mıntakaaına muvazi olan sahadır. Burası yüksek ve dağlık ovalardan müteşekkildir.
Mekteplerde musiki
M. Hulûs!
İstanbul Konservatuvar muallimi
Hulûainin, dört bey sana evvel telif ederek büyük fedakârlıkla tabettirmiş olduğu mektepler -de musiki ün vali kitabını bu kere beşinci defa olarak bastırmıştır. Oç dört senede beş defa tabe-di mty olan eserin, bilhassa mektepler ve mektepliler İçin ne kadar lüaumlu olduğunu gösterir.
Filhakika (mekteplerde musiki) kitabı bu tarzda şimdiye kadar neşredilmiş olan (talimi tedria—di-dactrtjue) eserlerin eo amelisi olduğunu zannediyoruz. Musiki bll-gj n.n al'abe laden başlı,arak her bahsi basit şekiller ve notalarla gösterilmiş ve bu suretle tedrici bir usul ile tekmil musiki bilgisi ve sanatı kitaba sıkıştırılmıştır.
Her bahis için evvelâ mektepli-lerm anlıyacağı surette kısa kısa
z

Üçüncülü: Yüksek ve dalgalı arasiden müteşekkil sabadır.
Dördüncüsü: Sudana bitişik mıntıkadır. Burası kamilen dağlıktır. Habeyiylan dağları 15,000 kadem kadar yOkaelir.
Habeşistan müstakil bir devlettir. Uluslar derneği âsasıadsudır. Habeyistanın her (ilkesinde askeri bir kıtası vardır. Harp ısınanında Ümeradan herbiri ordusu ile hareket ve Impratora yardım eder, Ordu icabında .*50 bin askere, hatta daha çok fatlaya yükseltilebilir. Habeş hükümeti son senelerdr ordusunu yenilemeğe ve asri silâhlarla siiâhlamağa ehemmiyet verdi.
190? de neşrolunan bir kauunla Habeşistan da ilk tahsil mecburi sayılım* ise de bu kanun tatbik olunanı ımıştır.
Ifabey.stan bir alraat mem’.eke-lid r. Ararı madenlerle dolu olduğu halde henüz işletilemsmişlir. Cenup taraflarında pamuk, şimal-de kahve yetişir. Cenubun en mükemmel mahsulü şeker karniyi ve muzdur. Ormanların ağaçları çok kıymetlidir. Buralarda filler yayar. Memleket araıisi umumiyetle mön-bitti-Habeşiıtan madenleri arasında altın, kömür, demir. gömüş, bakır vardır.
Bunların içinde anrak altın madeni işlenmektedir. Cenupta ve cenubu garbide altın, nehir yataklarında bulunur. Çıkarılan altının çoğundan müzeyyeni! yapılır.
Habeyistanın İhracat bir buçuk, idhalâtı bir milyon Ingiliz lirası tutar.
Habeşistan şehirleri birbirine telgraf ve telefon batları ile bağlı-I dır. Birçok yerlerde de ialslt istas-I yontarı vûcudc getirilmiştir.
parçalar, güfteleri, besteleri ve notaları ile tertip edildiği gibi garbın meşhur musikişinaslarının klâsik parçalarının baaitlenndeo do birçok denekler alınmıştır. Yalnız bu örneklerin hepsinin güftesi Türk-Çedir. Bunlar aceba doğrudan doğruya teftûme mİ edilmiştir, yoksa (adaptasyon) tarzında bir şeyler midir, pek anlıyamadık. Meselâ İtalyan musikişinası iBıllioi) cin (Çoban yıldızı)diye bir parçası var: 8.1ı gbkyOıa k»raaZ.fc, yallar gUgeiı Çok derin ufuklarda lemsnın eli Bu karanlık AıtOudı Me kandil takılı
Bu parça böyle IGrkçe güfte ila bestekârın asıl bestesine uydurulmuş ise doğrusu iyi muvaffakiyet.
Kitapta Z*ki Beyin İstiklâl marşının ootası d) var. Buna memnun olduk çünkü İstiklâl marş yegâna milli
POLİSTE
İstiklâl caddesinde nara!
Yani ve Yako sarhoş olarak istiklâl caddesinden geçerken nara atmışlar ve zabıtaca yakalanmışlardır.'
Beş lira çalarken...
Sabıkalı Mehmet, Beşiktaşta Cumartesi pazarında Sıdıkanın beş lirasını aşırırken yakalanmıştır.
Taksimde yapılan binalar
Taksim meydanı satıldık -tan sonra buraya yapılan binaların pek eık olduğu ve sıhhi şartlara riayat edilmediği yazılmış, bu hu«u*ta belediyenin ihmalkâr davrandığı iferi aOröl-müştü, belediyece yapılan tet-kikata göre, taksim meydanının plânı Senelerce evvel yapılmış ve bu plân 1328 de İstanbul belediyesince tasdik edii'.ıiştir. Binaenaleyh bugün orada yapılmakta olan inşaat belediyece ruusaddak bir plâna tevfikan yapılmaktadır.
Şoförler için..
Şoförler cemiyeti, şoförlere yeknesak bir elbise giydirmeğe kendilerine umumi malûmat vermek için kurslar açraıya karar vermiştir.
hıramız olduğu halde, onun temiz ve doğru bir notasını her aradığımız vakit bulmak kabil olmıyor.
Yine alaturka parçalardan (Ah-med Yekta) nın (akıncılar) beeteai-niude etere dtrcedildığina çok İsabet edilmiştir. Yahya Kemalio en kuvvetli, mazideki kahramanlıklarımızı en akıcı ve sürükleyici bir ifade ilo nazarlarımızda eo İyi canlandıran bu şaheserin bestesi de. hiç şüphesiz güflrai gibi kuvvetlidir. (Ahmed Yekta), yanılmıyorsak (İstiklâl marşıoı)da kuvvetli surette bestelemişti.
O. birde merhum (Samih Rıfat)ın (Aydın, Aydın, keşke yanıp yakı-laydıo) şarkısını beste İçmişti,ki buda çok kuvvetli, istiklâl harbinin fecayilnı çok canlandıran bir parça idi. Fakat piyasaya çıkmamış olan bu parçayı zannederiz, blryerde bulmak kabil değildir.
Garp musiki nümunelerl arasında sahibi eser Hulûainin, (Biset) in (Arlezyen) inden bir parça atmıştır. Ondan başka (Karcım) den de birkaç parça intihap etseydi çok makbule geçerdi. (Karinen) in bazı parçaları Şark havalarını andırır. Garp (tekniği) ile yapılmış olan bu Şark nağmeleri ise Avrupada çok makbuldür. Meselâ Pariste (opera komik) de eo çok tekrarlanan eser (Kirmen) dır ve ne vakit verilse tiyatro hıncahınç dolar.
Eserde, garbin (Sen Resaetu), (Göte), (Şubert), (Şunun), (Vag-ner). (Bethofen).(Mozar) gibi bütün meşhur üstatlarından sıra ile ve derrcatla numuneler konulmuş olması ve bu suretle mekteplilere garp (musikisi) nin kıymeti hakkında fikirler verilmiş bulunması kitabın bugün için ehemmiyetini arttırmıştır.
Eser topu (68) knruş gibi ucuz bir fiatla Remzi kitaphaneeinde satılmaktadır.
Ayıntapta iyi su
Şehre akıtılan “İncirli pınar „ suyu merasimle açıldı
Gatıayınlopla ( İncirli pınar) savunun afs/ıa ratmindan bir intiba
Gazisyıntsp (A. A.) — Binlerce vatandaşın iştırakile ve davul zurna tenleri arasında geçen cuma açılışı yapıtsa (Ineirllpınar) suyu, memleketin cidden büyük dertlerinden birini halletmiş, elli bin nüfuslu bir şehri adeta ihya eylemiştir. Mecmuu sertlik derecesi 22.5 olan bu -su. şehrin Jiki kilometre mesafesinden ve bakımsızlık yüzünden diğer pis çay (solarına karışıp gitmekte idi. Halbuki memleketin huyu sulan da hiç iyi değildir, çok kireçlidir bu halin sıhhat özerinde de müessir bulunduğu şüphesizdir.
Memleket.n susuzluğunu ve temiz iyi auya olan ihtiyacını his edenlerden biriside süvari 40 inci Alay kumandan vekili Bay Esat avcı olmuş ve giriştiği her işi bitirmek azmini taşıyan çok aaygı değer kumandan, bu en mühim memleket işinide ümitlerin fevkinde bir muvaffakiyetle başarmıştır. Bey F.sst, suyu şehrimize az mesafede bir merkezde depo ederek burasını betoolatmış ve höyük çeşmeden muntazam ve zengin üç oluk akıtmıştır. Eserin mükemmeliyet ve iftihara şayan bir nokta-nida bu höyük işin hiç masrafsız ve ancak metin bir asker elinin İşe karışmış ölmesiyle başarılmış bulunmasıdır.
Şimdi birçok sakalar merkeple-rlle oraya giderek akşama kadar âdeta hiç durmadan şehre au taşımakta ve halk tarafından fazla rağbet gösterildiği cihetle bir tenekecini iki kuruşa satmaktadırlar. Railerin mutedil bulunması, vatan daşlardan birçoklarıoı fena su içmekten kurtarmış olduğu gibi (setlerin ileride daha ineceği de anlaşılmaktadır.
Memleketin hemen her bulunduğu köşesinde ufak büyük fakat mutlaka bir iyi teair bırakan Bay Es'ata Gaziayıotaplılar çok candan teşekkür etmektedirler. Buna pek lâyık olan kıymetli kumandan, esasen bu İşi aırf memlekete bir hizmet elmiş olmak kayguaiyle başarmıştır. Kendisini gazetemin şu
Ayınlaplıları tamu taya havufturan Sûiari Jtırbıncı alay kumandan , »akili Bay F.aat Avcı
sütunlarda bir daha ve saygı ı.e anarken (İncirli pınar) suyu iç n yapılan gürel ve asri çeşmeye valimiz Bay Akif lyidoğan tarafından (Avcı çeşmesi) adı verildiğini bil diririm.
— Zaman —
Her mrmlekrlin en esaslı ihtiyaçlarından biri dr sudur. Aynı lamanda tu, halkın sıhhati ile çok yakıodan a’âkadardır. Memleketimizin hemen her tarafında billûr gibi temiz va sıhhi sular mevcut olduğu halde halkın bunlardan istifade edemediği, kireçli ve pis suları kullanmak mecburiyetinde kaldığı görülür.
Bu sulardan halkın istifadelim temin etmek yolunda çalışan va gayret sarfedenlerin bu hareketleri memleket namına takdirle al-kış'ınmağa çok lâyıktır. Gazi ayintaplıları temin suya kavuştu-ran 40 inci alay kumandan vekili Bay Esat ve Vali Bay Akif İyıdo-ğanı samimiyetle takdir vs tahrik ederiz .
Gürültü ile mücadele nerede?
“Tokat* da su-Yapılan mezbaha dardır!
Ynkac 3 (Htıgııai) Belediye reisliğ'ae scçile:ı Lllif oğlu Mustafa şimdilik iyi hır çığır, da Çalışmaktadır. Şehrin -.enıiz-lijiııöe bazı sıhhi yenilikler başlamıştır.
Yalnız ‘gürültü ile mücadele* kanunu hâlâ tatbik edilmemekte. kağnı gıcırtıları, »iuıilcilerin tenleri eskisi gibi devanı etmektedir.
Sn işine de tekra: ehemmiyet verilmeye başlanmış ve* plânının yapılması için mühendis getirilmiştir.
Cumhuriyet turvdaniua parke döşenmesi henüz bitmedi, bit taraftan da kaldırımlar yen/en-mettedir.
Yapılan mezbaha «luuz.hıl yüzünden açılamamıştır. Kasaplar mezbahayı dar bulmakladır. Hakikaten lııtzBsıhha ksnnnatn n tayin etliği uisbetten küçük olduğu anlaşılmaktadır. Baz*, ilâvelerle ihtivıeı karşılamak istiyorlar.
“Tokat»ta imar işleri
Tokat 3 (Huansi) — Tayyare Cemiyeti binası bitli. Alt katını Ziraat bankası, ikinci kıtını Tayyare Cemiyeti işgal edecektir.
Vali konağı olarak haşlanan bina es bitti. Bu bina mutıtni kütüphane ve misafir eri olarak kullanılacaktır.
Aygır dep s-.ı, mezba'ıa ikmal edildi.
Yalnız büyük bastahare henüz tamamen olmadı. Hastafıa* neye Çıkan yöl çift OİStak yapıldı Kaldirımları beton olarak yapılan bn ili yobın ortası Çi. uıenlik olacaktır.
Atatürk heykelinin kaidesi de bitti. Yalnız heykelin konması kaldı Heykel tabii cesametin iki misli ve sivil olacaktır.
Meyva hali yapılmak içiıı te-şehbûste bulunulmaktadır.
Geçen sene temelleri atılan uç büyük mektep bu sene muhakkak bitirilecektir.
Kilisin kurtuluş bayramı
Kilis 8 ( A. A. ) — Dun Killsia kurtuluş başraoaı idi. Bayram coşkun bir sevinç içinde kutluland’. Bu mutlu günü kazandıran ulus ulular, şükran ve minnet duygularıyla anıldı.
— 60 —
— Vokiye Salı akşamma höyük bir tecrübe yapacağız. Seyirci olarak öç kişi bulunacağız. Çünkü ben sizi de tam bir arkadaş addediyorum.
(Vokiye) hervahit ki bürmetkâr-iıkla :
— Baş ûıtûne Madem, nasıl emrederseniz öyle olur.
Cevabını verdi.
Ondan sonra ( Vokiye ) şatona bir göz gezdirerek dedi ki :
— Matmazel (Seli) için şu köşeye yüksek bir iskemle koyerır, onun üstünde oturur, b-zde perdeleri kepadıkten aonre arkamızı pencerelere çevirerek şu masanın etrafında öç kişi «ıralaoırız.
(Seli) nin zihni başka şeylarlo m-şgul olduğu için kıaaca ı
— Çok iyi, bu tertip benimde işime gelir.
Cevabını verdi.
O akşam, (Vokiye) mutat veçhile. (Seli) yi giydirmek için yanına çıktığı vakit, b.r sırasını getirip (Seli) ye dedi,ki:
—Matmazel, bizim şoför iServe-ttaz)ın ailesi buraya çok yakın bir yerde oturuyor. Şoför ailesini bu günlerde gidip görmeği çok arzu etmektedir. I skat henüz madanııu hizmetine girnli çok olmadığı Içm irin istemeğe cesaret edemiyor.
—bizim madam çok İyi yüreklidir. Yann ben kend.'i»e söylerim.
Derhal izin vereceğinden etria m.
— Siz de çok iyisiniz matmazel. biri'ioe iyilik etmek icabetti ini muavenetinizi hiç esirgemezsiniz. Yalnız....
— Yalnız ne var, (Elen) ?
— Siı doğrudan doğruya izin istiycceğinize, (Servettaı) la görö-şüp onu kendiliğinden İzin inlemeğe teşvik etseniz daha İyi olur, Çünkü bizim madam çok İyi yüreklidir amma maiyetindeki adamla» da tamamlylo hâkim olmayı ister, onun için birinin işine diğeri karışırsa kızar.
(Seli) erteai gün ( Servettaı) la konuşup madamdan izin isterse alabileceğini söyledi, şoför de hemen Madama müracaatla kendisine bir gün için İzin verilmesini rica etti. Madam bunu kabul etti, fakat gününü tayin etmedi.
O akşam (Vokiye) ve (Seli) İle konuşurken Madam (Dovre) dedi ki:
— Şoföre bir gün için ilin verdim, fakat hangi gün olduğunu söylemedim. Acaba hangi gün kendisine en aı muhtaç olunu?
Hizmetçi (Vokiye) yavaşça lâkırdıya karışarak:
— Salı akşamı izin verseniz fena olmaz zannederim, Madam. Çünkü o gün bir misafiriniz geleceğini söylemiştiniz, tabii misafiriniz olunca uzak bir yere gitmezsiniz, otomobile de ihtiyacımı olmaz.
Madam Dovre — Doğru, salı günü Madam (Adel) ile lokantada yemek yedikten »ou» köşke derhal avdet edeceğiz. Şoföre hakikaten o gön çokluk muhtaç olmayız.
Seli — Öyle ise ben kendisine salı günü iıinli olduğunu yarın sabah haber veririm.
Bu sözler paıarteai günü olmuştu. Akşam üstü madam (Dovre) ile (Seli) âdetleri veçhile yemek için gazinoya gittiler.
Ondan sonraki vukuatın nasıl cereyan ettiğini musyû (Floryo) (Seli) ye sorduğu vakit genç kız şunları anlatmıştı:
— Ben o akşam yemek yerken
kendime hiç malik değildim. Ertesi gün yine bir (ısp.rtıune) teerü-beai yapmağa mecbur oluşum beni gittikçe pek ziyade üzüyordu. Bunu yapmakla kendimi âdeta mûayû (Vertemil)e karşı hlyanet etmiş addediyordum. S nlrlerim fena belde büaûlmüşlû. Safrada böyle asabi asabi düşünûrkeo, yemekten sonra (Vertemıl)l görür gösmeı kendisine herşeyi nakletmeğe karar verdim. Fakat maatteessüf kendlsila karşı karşıya gelince bütün cesaretim kırıldı. Bu ilirafatta bulunur bn-lonmaı kendisinin batan olduğu gibi kaşları çatılaeağından ve baoa sert muamele edeceğinden korkmağa başladım. Fakat ettiğim şey. leri söylememek, hakikati beni seven adama anlatamamak büsbütün sinirlerimi botdu. Mibayet (Verte-mil)i bırakıp biraz hava atmak için bahçeye fırladım. Orada bir ağacın altına oturdum. Fakat düşündükçe, kararsızlıktan dolayı asabiyetim artıyordu, işte Müsyü (Rl-kardo)nuu o akşauı batıl bahçede
Öyle deli gibi garip garip hareketlerde bulunurken görmesi bundan ileri geliyordu. Sonra tekrar oyun salonuna girdim ve biraz oyun oy-nıyarak kend.mi avutmak istedim. Fakat masada Müsyü (Ver-temil)io .karşısına tesadüf ettim. Beni yanına çağırdı, beraber oynadık. Ve ikimizde mevcut paralarımın kaybettik. Oyundan sonra Müsyü (Vertemil) ile bir müddet dolaştık. O Bana, her vakitten ziyade şefkat ve hüsnü muamele göı-teriyordu, ben artık Jestiiıdivaeımı talep etmek üzere olduğunu zanne. diyorum.
Fakat o akşam bir şey söyle-memraial İçimden temenni eyliyordum. Çüokû daha bir defa (iapirtizme ) komedyası oynamağa mecbur idim. Bu oyunu da oynayıp bitirmedikçe kendimi, bu kibar Ingilize lâyık görmiyordum. Maamafıh o da bütün akşam esnasında evlenme bahsini açmadı. Nihayet kendiliyle ayrıldık ye aynilenen di* Çarşauba günö için buluşmak özere sözleştik.
Pevamı var
KHusoevri 9
—ZAMAN -
5
İşitilmemiş bir facia
Oğlunu kendi eliyle öldürmüş! ------------------B-----------
Öleceğini anlıyan bir kadın, hasta ve yarım akıllı evlâdını öldürmek hakkına malik midir?
Evlâdını acıdığı
Ingilterede pek acıklı bir hâdise olmuştur. Tehlikeli bir hastalığa tutuldğu için yakında ölmekten korkan ihtiyar bir kadın, kendi elile oğlunun hayatına nihayet vermiştir.
Bunun sebebi, 42 yaşında olan oğlunun doğdu doğalı hastalıklı, yarım akıllı olması ve bakılmağa muhtaç olmasıdır. İhtiyar kadıo kendi öldükten sonra oğlusun sefil ve perişan olarak öleceğini buna meydan vermemek için oğluna rahat bir ölüm temin ettiğini söylemişse de mahkme tarafından idama mahknm edilmiştir.
“Londra, da cereyan eden bu muhakemenin şayanı dikkat tafsilâtını Avrupa gazetelerinden naklen, aşağıya yazıyoruz:
“Mahkeme bıncahınçtı. Bu meraklı davayı dinlemek için salona dolanların adedi bini tecavüz ediyordu. Adliye sarayının koridorları, kapıların önü alabildiğine dolmuştu.-Saat 15e doğru avukat yerine olurdu biraz sonra da saçları ağarmış ihtiyar bir kadını maznun san-daJyasına yerleştirdiler.
Zabıt kâtibi geçen celselerin zabıtlarım okurken, herkes kulak kesilmişti.
Samilsr, merhemetinden evlâdını öldüren müşfik anaya merhemetle bakıyorlar, can ve gönülden beraatını istiyorlardı.
Zavallı kadın etrafına bakmağa cesaret edemiyordu. Teessürü yüzünden belli oluyordu. Siyah elbiselerinin içinde küçücük kalmıştı, belki azap ve ıstırap zavallıyı çok zayıflatmıştı. Şahitler ifade vermeğe başladılar.
Hepsi madam (Broum HilJ) in çok iyi bir ana olduğunu Büyüyorlardı. Hele uzun zamanlar onun yanında hizmetçilik eden masum yüzlü bir genç kız :
“ — Hâkim efendiler, hanımımın hiç kabahati yokl Diye bağırdı.
Bir insan ancak karşınızda maznun olan Madam * Broum-hill „ kadar mazlöm olabilir.
Uzun seneler yanında oturdum. Oraya gitmeden birçok ailelere de hizmet ettim. Fakat hiçbir zaman bu kadın kadar iyi bir insana tesadüf etmedim. Evlenmcseydim yanından ayrıl-mıyacaktım. Bugün kocamı çok sevmekle beraber eski hanımımın yanında olmadığıma da çok pişmaoım.
Bir anne m kadar müşfik olabilirse bu kadın da o kadar müşfikti. Düşününüz: Oğlu 42 yaşında idi. Babası pek genç öldüğü için bu biçare ka -din evladiyle parasız pulsuz yalnız kalmıştı. Mûayü[Ö!en evladı kasdediyor] doğuştan hastalıklı oldğu için 42 sene ona hizmet etti.
Herkes bu çocuğun iyi ol-mıyacağını biliyordu. Eblehlik yüzünden ne istediğini bilmez, ne yaptığını kavramazdı.
42 sene bu kadın biç sızlanmadan oğluna hizmet etti gayri makul hareketlerine 42 sene boyun iğdi. Bir gün ağzından şikâyet duymadım. „
Samiin arasındaki kadınlar ağıyorlardı. Müdafaayı üzerine alan avukatın arada lâfa karıştığı zaman sesi titriyor, hakimlerin teessürü yüzlerinden belli oluyordu.
Ağır ve vakur bir ses s
için öldüren ananın idamına karar verildi
— Avukat efendi, müdafaanızı yapınız, dedi.
Dava vekili ayağa kaili:
— Zannediyorum ki böyle müşkül bir davanın karşısında ilk defa bulunuyoruz., diye söze başladı vs sonra vakayii telhis etti:
“Madam "Brou)nhill„ uyku hastalığına musap ebleh bir avladın 42 sene esirliğini yaptı. Bütün doktorlar, bu sağ ölünün hayatından ümidi kesmişler, fakat felâketin ne zaman geleceğini kestirememişlerdi.
Birgün anne karnında duyduğu büyük sancılar üzerine Dr.a gitti ve tehlikeli bir kanserin hayatını tehdit ettiğini gördü. Evlâdı ölüme mahkûm bir mücrim gibi günlerini sayıyordu. Anne de alil olmuştu. Ya evlâdından evvel ölür dc biçare ortada kalırsa!....
Madam “Brotımhillc,, uzun uzun düşündü. Bütün neticeleri göze alarak kararını verdi.
Artık oğlunu fazla azap içinde bırakmamalı idi. Yarın so-uktao sefaletten ölecek biçare gözleri önünde rahatça ebediyete kavuşacak ve kendisi de bu suretle belki gözleri arkada kalmadan ölecekti.
Yüz asprin tabletini ezdi ve
oğluna içirdi. Sonra da hava
Yeni Soyadı alanlar
Okuyucularımızın bildirdikleri
yeni isimleri
Okuyucular.mısın bize bildirdikleri yeni Soyadlarını neşre devem ediyoruz:
Ataay — Av vergileri mfldilr-lûJO mûıayede kâtibi Kadri.
Örsken — Kumkapı Nişanca-•ında Havuıluhanasm Trikon sokağında 17 nemarsda kaptan Ferli.
Ûoal — Taşkasapta Muhtar eo-bağında 2 numarada bakkal Cemal ve ailesi efradı.
Işıkeal — Mercanda çivi tüccarı Mesrur, kardeşi Sait, kardeşi Huriye ve annesi.
Ûlgee — Şehzadebaşı Bozdoğan kemeri SOİeymsnlye caddesi 6 numarada kömürcü Veysel.
Sarı kaya — Haydarpaşa lisesi (O) kısmı baş muavini Hal.t.
lyidoğaıı — Gaziayıntap valisi Akif.
Kozluca —■ Gazieyıntap Emniyet müdürü Necati.
Oral — Gıziayıatap Emniyet kısmı adli reisi birinci komiser Hakkı.
Oran — Gaziayıntap Emniye kısmı idari reisi ikinci komiser Ragıp.
Tuncay —• Gaıiayıntap Emniyet tetl.iki hüviyet kısmında ikinci komirer Kadri.
Ergon — Gazieyıntap Emniyet taharri ikinci komiseri Kâzım.
Akbulut—Gazisyintap emniyet taharri üçüncü komiseri Abdullah.
Oogur—Gazieyıntap da üçüncü komiser Salih.
Oygur—Gazisyintap da üçüncü komiser llyas.
Öuııüz—Gazieyıntap da üçüncü komiser Kemal.
Omay—Gaziayıntap da üçüncü komiser Sabrı.
Uçar—Gaziayıntap do polis memuru Cafer.
Onur— Gaziayıntap polis memurlarından HalıL
Ogur—Gaziayıntap polia memurlarından Sıtkı.
Erdem—Gaziayıntap polis memurlarından ökkaş Hayrl.
Yanmaz — Gaziayıntap polis memurlarından Halil.
Gündüz — Gaziayıntap polis memurlarından Talılr.
Aralan — Gaziayıntap polia memurlarından Nurret
gazi borularını açık bıraktı...
Zavallı anue her şeyi gölüne almıştı. Binaenaleyh adaletin hışmından çekinmedi gitti ve kendisioi polise teslim etti.,,
Acıklı bir lisanla yapılan bu müdafaalar herkesi ağlatıyordu. hıçkırıklar duyuluyor, anue demir parmaklıkların arkasında başını önüne iğmiş, dinliyordu.
Mahkeme, vicdanının sesine rağmen kanunların sarahatinden dışarı çıkamadı ve kadın idama mahkûm edildi.
Karar tefhim edildiği zaman biçarenin yüzünde on küçük bir şaşkınlık, ufak bir teessür alâmeti bile belirmedi. Yalnız:
— Evlâdım sürünmedi, ona memnunum diyebildi.
Avukatı hakimlere:
Bir hastalıklının merhamet ölümüne kavuşturulmasını, kim bilir, belki bu memleketin evlâtları göreceklerdir. Adli-yemizin o tekâmüle gelmesini beklemek hakkımızdır, dedi.
Şefkatli bir kalple fedakârlıkların en müthişini yapan bu ananın darağacından kurtulması, kralın affına mütevekkıftır. Bu affı ölüm kararını istiyen müddeiumumi ve kararı veren hakimler de bekliyorlar.,,
neşrediyoruz
Doğan — Gaziayıntap polia memurlarından M. Hanefi.
Güzel — Gaziayıntap polis memurlarından Hatan.
Çinkılıç — Gaziayıetap polis memurlarından Mustafa.
Üstün — Gaziayıntap polia memurlarından Ali.
Kaya — Gaziayıntap polis memurlarından Şabln.
Alken — Gaıîayıotap polia memurlarından Ali.
Dirilik — Gaziayıntap polis memurlarından Yahya.
Uçkun — Gaziayıntap polis memurlarından Hayri.
Bilgiç — Gaziayıntap polia me murlarındcn Fehmi.
Öıtürk — Gaziayıntap polis memurlarından Sakıp.
Başar — İstanbul Akaarayda elektrikçi M. Hikmet.
Zamanın takvimi
Müflis Banger insülden otel parası istendi Beyoğlunda bulunan bir otelin sahibi, Müflis Amerikalı Banger Insiil ün beraat etmesi üzerine ona gönderdiği bir mektupla Istanbulda bulunduğu müddet zarfında bir gece otelinde yattığını hatırlatmış ve o zamandan borcu kalan 830 kuruşun ilk vasıta ile gönderilmesini istemişti
Malûm olduğu veçhile insül Istanbulda iken bazı yerlere borçlanmıştı.
Bağcılık
Yeni kurulan bağlara nasıl bakmak lâzım?
Bağcılık hakkında bir seri • I halinde epiden beri devam Ieden yazılarımızda bağların nasıl kurulacağını, bunda ne gibi I Cihetlere dikkat edilmesi lâzım-geldiğini, nelerin hesap edile-' ergini bildirdikten sonra geçen yazımızda da çubukların yerle- I rine nasıl dikileceğini yazmış- | tık.
Bu yazımızda da yeni dikilen çubuklara, mahsul alıncıya | kadar neler yapılması icabetti-ğini anlatacağız.
Yeni dikilen çubukların iyi bir şekilde köklenebilmesi, kuvvetli kökler salabilmesi; sağlam, kuvvetli filizler verebilmesi için bağcının bilmesi ve her halde yapması lâzım gelen bazı işler vardır ki bunları şu suretle senelere ayırabiliriz.
Birinci sene: Çubuklar dikildikten sonra üzerlerinde yapılan toprak tüınscklenir, şiddotli yağmurlarla kabuk bağlamış ve bundan dolayı yeni, genç filizlerin dışarı çıkması güçleşmiş ise genç filizlerin zedelenmemesine fevkalâde dikkat etmek Mirctile bir çöp parçan ile bu kabuk ( kaymak ) tabakasının parçalanması lâzımdır.
sı e ataşı iisissibsis tıassıı hss ıs i|aıı sıetMIKIB ısaıs ııııışıa
i İstanbul Borsası kapanış fiatleri 8-12-1934 ÇEKLER
Londra Açılış 622,25 Kapanış 624
Ve v-York 0,4737 0.7944
Paris 12,08 12,06
MiU.no 9,3225 9,3375 ' 3.4036
Brüksel 3,4020
Atina 83,9311 83.905 i
Cenevre 2,4525 2,4586 ;
Sofya 66.26S3 1,1750 65,2241 '
î Amatörda m 1,1762
19,0163 19,0075 '
Stokholjn 3,1175 3,1175
Viyana 4,2625 4.30
Madrit 4,8155 5,8190
Berlin 1,9786 1,98
Varşova 4,20.13 4,2081
.Budapeşte 4,1725 4,2193
Bükreş 79,1970 79,3242
Belgrat 3S.225 35,0410 1
| Yokohama 2,7125 2,7360
IMoekova 102025 | 1086S0
Altın Nükut Alış 930 Satış 931
Mecidiye 41 42
Banknot 239 240
Tahvil ve Senetler
Açılış Kapanış
0* S failli IMS İkramiyen (Ergaal) 97 97
CVS 7.S faklı -nirk borcu tahvili 1 27,60 27,60
Anadolu D.,ofa | (| 45.40 45.40
. „ m4nxe.ll O.V 7,S Türk b n 49,70 49,70
O.'O 3 Haolna 1 Ergani B 70 70
Mcrkee Baak ' R.Mıet İş bank nama Aralan çimento 1.1,05 lifti
Anad. D. Y. Sı'O W
Muğlada zahire fiatlan
Muğla 7 (A.A.) — Bugünkü pazar piyatasında buğdayın Htrasi 65-70 arpanın 75-50 akdarının 50. mısırın 50 çnvdsr*- '0 kuruşa satılmıştır.
Erzurumda kütüphane
Erzurum 7 (A. A.) — Erzurum Halkevi değerli bir teşebbüste bulunmuştur. Bina dahilinde bir memleket kitap odası hazırlamağa başlamıştır.
Eğer yeni dikilen çubuklardan çok kuvvetli ve uzun filizler husule gelmiş ise bunların rüzgârlardan kırıtmamaları için yanlarına birer ufak kazık (herek) dikerek filizlerin bunlara bağlanması muvafıktır. Filizler kısa ve böyle bir tehlike yoksa o zaman buna lüzum yoktur.
Yağmurlardan sonra toprak kabuk bağlamış veya otlanmış ise bağ çapalanmabdır. Keza hava kurak giderse yine ça-palanmalııhr. Çapalam» adedi bu vaziyetlere göre değişirse de umumiyetle bir sene zarfında 2-3 defa çapalamak kâfidir. Hava yağmursuz, çok kurak giderse tümsekler bozul-mıyacak şekilde çubuklar 1 2 defa sulanabilir.
Haziran ortalarına doğru filizlere dikkat etmek şartiyle tümsekler açılarak aşı yerinden ve çubukların yanlarından toprak seviyesine yakın yerlerden çıkan kökler kesilir ve çubuk yine eskisi gibi tekrar toprakla örtülür. Yeni dikilen çubuklara birinci senesi 1-2 defada Bordo bulamacı ve kükürt ser-pilmelidir.
Aynı sene eylül ayı içerisin-da ^tümsekler tekrar açılarak yine aşı yerinden ve anacın yukarı taraflarından çıkmış olan kökler kesilir, temizlenir. Fakat bu defa artık tümsek yapılmıyarak çubuğun yalnız toprak hizasına kadar olan kısmı toprakla kapatılır.
Eğer kışın don tehlikesi varsa o zaman yene eskisi kadar tümsek yapılarak alttaki gözlerin dondan kurumamaları temin edilmelidir.
İkinci sene: İlkbaharda tümsekler -varsa- tamamile bir aşı yerlerinden biraz daha aşağısına kadar açılır. Aşı yerinden veya toprak hizasına yakın yerlerden çıkmış kökler, filizler varsa koparılır. Geçen sena dikilen çubuklardan tutanyanla-rın yerlerine yenileri dikilir.
Toprak üstünden, aşı kaleminden yukarıya doğru yükselmiş filizlerden zaifleri tamamen kesilir. Bırakılan kuvvetli, sağlam bir filiz bir göz üzerine budanır. Genç çubuklara dikkat ederek bağ bellenir.
Bir göz üzerine budanan kalemden çıkacak filizler, yanlarındaki küçük hereklere bağlanır 1-3 defa bunlara Bordo bulamacı ve kükürt serpilir.
İcap ettikçe (2-3 defa) bağ çapalaoır. Atmaların büyüme tarzı, filizlerinin kuvvetli olup olmadığı gözden geçirilerek icap ederse o senenin sonbaharında bağa gübre verilir.
Oçüncü sene: Kuvvetli büyüyen çubuklarda sağlam, kuvvetli filizlerden birisi iki göz üzerine budtnarak diğerleri tamamen kesilir. Eğer çubuklardan zayıf büyüyenler varsa bunlar yine bir göz üzerine budanırlar ve çubukların boğazları açılarak a^ı yerinden veya ona yakın yerlerden çıkmış kökler varsa kesilerek temizlenir. Bunu, belleme takibeder.
Bu sene de diğer evvelki iki senede olduğu gibi icabettikçe
Meyvacılık
Ağaçları badanalamak
Ağaçla rı badanalamakla ağaçlar güneşe ve dona karşı muhafaza edildiği gibi ağaçlar üzerinde yosun ve mantarların teşekkülüne mani olunmuş ve kabuklar altında yerleşmiş olan ve ağaçlara muzır olan bir çok haşarat da bu suretle öldürülmüş olur.
Yalnız ağaçlar badana edilmeden evvel bunların gövdelerinin ve kalın dallarının kazınması ve fırçalanması lâzımdır. Göğde ve dallar serpet veya çekme ile kazınır ve tel fırça ile fırçalanırlar. Kazınan kabuklar, ağaçların altına yayılacak bezlerde toplanarak yakılmalıdır. Bundan sonra ba danaya başlanır.
Ağaçları badanalamak için umumiyetle Kaliforniya bulamacı kullanıldığı gibi son zamanlarda 100 litre su 15 kilo sönmemiş kireç ve 15 litre kar-bolineumdan ibaret bir bulamaç da bu hususta kullanıltnı-ya başlanmış ve iyi neticeler alınmıştır. Memleketimizde kar-bolineum, yağlı koya satan mü-esseselerde bulunmaktadır. Av-rupada bazı müesseseler, meyve ağaçları için hususi bir kar-bolineum da yapmaktadırlar.
Kaliforniya bulamacının yapılması: Bunun için 50 litre hacminde demir bir kab bakır kab bulamaçtan müteessir olur) içerisine 34 litre su konularak kaynatılmağa başlanır. Diğer taraftan tahta bir kab veya fıçı içerisine 5 kilo kükürt konarak 3 litre su ile iyice karıştırıldıktan sonra üzerine 3 kilo temiz, sönmemiş kireç ilâve edilir.
Kireç suda erirken husule getirdiği sıcaklık dolayısıyla mahlût, oldukça kuruyacağında sıcaklık gidinceye ve koyu bir bulamaç oluocıya kadar üzerine biraz daha su konulur.
Bundan sonra heyeti umumi-yesi, kaynamakta olan su içerisine boşaltılarak mütemadiyen karıştırılmak ve tebehhur eden suyun yerine tekrar su konmak şartiyle tam üç çeyrek saat kaynatılır.
34 litrelik suyun havi olduğu bu bulamaç, açık kırmızı esme-rimtirak bir renk alıp tortulu olur. Eğer bulamaç uzun müddet muhafaza edilecekse, içerisinde bulamacın muhafaza edileceği kab iyice doldurulmalı ve bava girmiyecck şekilde güzelce kapanmalıdır.
Eğer derhal kullanılacak ise, hazırlanan bu bulamacın ağaçlara sürülmesine başlanır.
bağ çapalanır ve asmalar ilâç-lanır.
Bu sene bunlarda uc ve filiz alma işleri yapınız.
Asmaya ne çekil verilecekse (kâse, kordon... gibi) bu seneden itibaren ona göre hareket edilir.
İki sene evvel dikilen asmalar, iyi bakıldığı takdirde bu sene verecekleri bir miktar mAhsul ile sahiplerini sevinç ve neşe içerisinde bırakırlar.
Bir Cevap
Okuyucularımızdan Erenköy-de mütekait miralay Nurettine Mektubunuz geç alınmıştır. Gelecek yazımızda sorduklarınıza cevap verilecektir.
-ZAMAN
Kânunuevel 9
Tefrika numaran: 13 Yazan: Ahmet Cemalattın
’Kilidiilbahir istihkâmlarından düş-
Bütün memlekette Türk kadını heyecan içinde Her tarafta toplantılar yaparak büyüklere saygı ve teşekkür tel yazıları gönderiliyor
manın kaçtığı farzedilse bile...»
Ingilizler, Anadolu sahilindeki tabiyelerin kendilerin* nefes aldırmayacağından korkuyorlar'1.
li’ “te JT”4. ’TÛ.* »'»’ j' 7**'
’Ofin. zırhlın mayine çarpmaJarı {tvetl iıtihhâmlata ate/ ederim
Bu telgrafnameyl göndermedik çünkü encümende yenilmez bir mukavemetle harplarım. Hem» kadar »ekâniharbiye reiri yeniden buruma haslanması bulutunda derhal emir vermeğe banr bulunduğunu »öyliyor idiysede bahriye bîrine! lorda bu telgrafoameyl taıviptce türeli kafiyede imtina etti.
“Vilaon. ite Sir Hanri Cakaon) da birinci Lordun fikrine iştirak eylediler. Lord *Fı»c/. şimdiye kadar Çanakkale harekâtın» Amiral ‘Dc Robek„ in muvafakati olduğu için muhalefet etmemi» olduğunu ve »imdi Amiral * De Robek „ ile Ceneral 'Hamilton. un iptidai (»tik-aarat taraftarı olduklarından onların vaaayaaaaa uymaktan başka yapılacak bir »ey kalmadığını ıöy ledıler.
Hakikat halde harekâtın aldığı »ehilden Amiral ”Fışer„ pek liyade memnun İdi. Onun noktainazarına göre: 'daha ne iatiyorduk? Orduda harekâta i »tir ak edecekti. Hatta ovdu daha iyin baştengvcıada harekâta iştirak etmeli idi.. Fakat ben. vasiyette aleyhimize olarak ne derecelerde değişeceğini tatmin etmekte olduğumdan hiçbir »ey dinlemek Ütemedim ve bu »ayanı te-eaıûf zaaf karfıaında müthiş iki-betler »ezdim. Bu itibarla harbin ilânındao beri ilk defa olmak üzere encümen mazaeı etrafında biriblrimiz» k»r,ı »iodetli eOmleler kullandık. Ben hücum* tekrar baylanman heroauada »td-detle Ur ar ediyordum. Bu noktai nazarımda Komodor " Bartolome . da bana müzaheret »diyordu. Makata hazirun meyanında »o genç âta bu zat olduğundan bu mGza-baretin ta e biç bir faideei olmadı v» cela» biç bir karar ittihat edilmeden nihayete erdi. Ben telgraf-name projemi Bay vekil» götürdüm. Kendili bea-mle tamamen mutabık olduğnou »öyledi. Gündüzün kendisiyle gÖrûfmû» olduğum Mirter •dallor. d» f.krim» iştirâk ettL
lama bugün arkauo» bakınca O teman Başvekilin i»» müdahale odarek noktai nazarını kabul ettirmek zamanının grimi» olduğuna kanaat getiriyor. Bana gelince yalnız bayıma a» yep-bihrdun? $». yet istifa etmek türeliyle noktaı natarıvı kabul ettireceğimi bilmiş o'aaydım, tereddütsüz İstifa ede.-dim. Halbuki o aralık istifamı ver-mi» oltaydım maalesef vaziyet daha ziyade karıymıy o urdu.
Amiraller karpmda ioatkâr bir vaziyet almı, olduklarından onlar» galebe çalmaklığımın imkioı ihtimali yoktu. Bunlar İlk hücumda kaybettiğimiz gemileri aayacak olsalar herkes onların tarafına geçecekti. Binaenaleyh bende büyük bir esefle hücumun yeoiienmeaı bakkındaki telgrafnamsyl çekmekten vazgeçtim ve Amirale mümkün olan sarahati» kati direktifleri ihtiva etmekle beraber bu hususta bir karar vermeyi kendisine bırakan bu telgrafsam» keyideslle iktifa ettim.
‘Bahriye nezaretinden Amiral (De Robek),,»
(2« Mart ISIS . saat tS.11)
“Ordunun vakit geçirmeden ve derbal*Xitıdılbablr.yaylasına hücuma hazırlanması ta bilidir. Lord (Kiçoer) bu hücumun (14) nisandan ew»l yapılaeağmı ümit «diyordu. Esasça bu I» münhasıran Harbiye
nezaretin» »it bir meseledir. Lâkin büyük bîr ordunun muaveneti olmaksızın yalnız donanma ile Çanakkale boğazını zorlama teyeb-biuünden vazgeçmek hakkı da Harbiye nezaretinindir. Belki de (18) mart hücumu kal'i bir tecrübe olarak telâkki edilerek boğazı yalnız gemilerle zorlama iyinin kudretimizin fevkinde bir Iryebbû. olduğuna hükmedilebilir ve »ayet kanaatinle bu merkezde iae bunu bana söylemekte tereddüt etmeyiniz.
Lâkin kati bir karar vermeden bazı vakaları göt önünde bulundur mak lâzımdır ki bunlarda evvelâ (eshbürler ve bu iye denizaltı gemilerinin karı|maıı keyfiyeti, saniyen ordunun dûçar olacağı aıgart 0ÜÖÛ) kişilik zayiat, an isen bir kara hareketinde muhtemel bir ademi muvaffakiyetin birkaç eski zırhlının batma-ından daha ağır olacağı, rahlan“KI!idilbahira yaylasının ordu tarafından raptedilerek “Kili dil bahir, istihkâmlarından dü»m«r nın kaçırılmı» ok uğu farz.-dilse bile Anadolu sahilindeki istihkâmla-rın w tabyelerin faaliyette devam edecekleri v» nihayet bugün sizin bacıca düşünceni» oian mayın tehlikesinin ordunun işe karışması suretiyle bertaraf edilemlyccrği ve bu mûfkııâtın olduğu gibi kalacağı keyfiyetleridir.
Bu tehı.kelere kargı sırf bir tahrl teşebbüsün arzett ğl faide ve ümst»r. de nazarı dikkat» almak lâzımdır. Kafi mıkdarda mahrukat v» mühimmatı hamil ve Türk-Alman İl.Otuna galebe edecek kuvveti haiz bir Ingiliz filozunun Mar-maraya gümeaa keyfiyetinin oûy-maaıa kuvvei maneviyesi üzerinde iuuıı edeceği derin tetir zan ve tahmin edılnığlndsn büyük olacaktır. Gemilerimiz "Bolayır. be riskinin bar iki tarafında mevki aidtk-.arı takdirde Gelibolu yarımadasının memleketin diğer aktamıylc alâkası kesilecektir. Iılihkâm ve tabyaların gemilerin gsçmeaine manı olamadıkları anlafUmca bütün yarım adanın düşman tarafından tahliye edılmaal d» varidi hatırdır. Lâkın böyle d» olmasa yarımadada kalacak kuvvetler ya açlıktan ölecek ve yakutta teıiım olmak mec-burlyellade kalacaktır. Bundan bayta filonu» İstanbul öcüne varışı çok büyük vs pek kati aiyaaı bir tesir hasıl edecektir.
Donanmanın Marmara denizine salimen girişi keyfiyetinden asgari ter surette istifade temin eytiyecsğ.miu yani Türk Ordulunun Gelibo.ııda mukavemetti: ve boğazı istihkâmlar ve sahra toplar.yle kapatmakta sebat ve devam eyled.ğmi v» Istaobulda bir ihtilâl çıkmadığım farıt-terk bil» ordunun Kılıd.ileahirc hücum ederek boğazları da.ini bir surette açık tutmaya ancak o zaman teşebbüs etmesini neden makul gör-miyelim? Bu takdirde huğsun her iki tarafında bulunduracağımız E emilirler orduya daha müessir
ir surette yardım «derle.
Yani ordu bugün yapmağa hazırlandığı te»ebbûıû aiz Boğazı geçip Marmaraya girdikten sonra yapmı» olacaktır. Boğazı yalnız donanma II» zorlamak sureliyi» bize pek çok faydalar temin etini» olacaksınız. Bundan maada bir k». re Boğazlar geçildikten sonra akıntı bu »efer size yardım edecek v» arkadam hücum ettiğiniz tıktlrd» mayinler sizin için artık bir tvb-like olmaktan çıkacaklardır.
Davamı var
Adana 8 (A. A.) — Bugün öğleden sonra saat 14 de sayıları binleri geçen bayanlarımız Halk-•vlnd» toplandı ve özel bir gösteri» yaptı. Halkevi ba»kanı B Kemal bu toplantının değerini ve maksadını anlattıktan sonra GUzlo Evrau, Esma Kayman, Sema» lıeen bayanlar Türk kadınına da erkek-ter gibi saylav seçmek v» seçil-mvk hakkını veren yenil yasanın büyük değerini ve bunun ma-oasını anlatmıjtır. Ve bu yeni bakla Türk kadınının acun kadınlığına güzel bir örnek olacağını söylemi»-terdir. Her Bayanın sözleri uzun ve sürekli alkı,tarla kar»ı!anmi|-hr.
Toplantının »onunda K. Atatılr-ke. Büyük Ulu» Kurultayı Safkanı General Kâzıma, Bafksn General lszn»t İnönü ye, C. H. Fırkan Genel yazganı Bay Recebe saygı ve tefekkür tel yazıları gönderllmlf-tlr. Yeni onaylanan yasaya göre kadınlarımızında Saylav seçimin» kanamalarından ötürü genel bir yoklama yapılarak kadıularıtuııın aayıaı öğrenilecektir.
Edirnede
Edirne 8 (A. A.) — Ed ra» kadınları, Meclisin Türk dadıolığına saylav seçme ve seçilmek hakkını vermif olmalından ötürü dön helkesinde büyük bir toplantı yaparak Mecti.in bu kararım fükraala kar»ılamı» ve befte K. Atatürk olmak üzre millet mecliaı bafkanlığına, bay bafkanlığa ve fırka genel kâtipliğine sevinç ve şükranlarım tel yazılarile bîldirmif-lerdir.
Antalyada
Antalya 8 (A.A) — Türk kadınına saylav aeçilm» hakkı veren yazanı» kabulünde» ötürü dua aper alanında kadınlı erkekli büyük bir toplantı yapsimıy, Atatürk'ün ve büyük ulus meclisinin kararı şükranla amlmiftır. Halkevi başkanlığı Antalya kadınlığının duygusunu K. Atatürk'e meclis başkanlığına tellerniftir.
Zonguldakta
Zonguldak 8 (A.A.) — Zonguldak kadınları dün Halkevlode bü-, yük bir toplantı yapmalardır. Beş kadın aözvn seçme ve seçilme hakkının yüksek değeri özelinde ko-nu»mu»)ardır. Toplantı yerine Türk kadınının yeni siyasal bakterinin dcğerml anlatır sözler ası', mı. ti. Zonguldak kadınları taşkın aev.nç-lerl» kutiutedıkları bu siyasal haklarını K. Atatûrkûn izinde yürüyerek bayaneılık ve erginlik gös-tervcekler.ne and içmişlerdir.
Ulus büyüklerine saygılarını bildiren tel yazıları göndermişlerdir. Dün Zonguldak büyük bayram günlerinden birini daha yaşamıştır.
Maraşta
Mars» 8 (A.A| — Kadınlarımıza
»Soyadı listesi
Türk Dili araştırma kurumunun tesbit ettiği yeni Soyadı listesinden bir parça daha
Ankara 8 (A. A.) — Türk D.ll Araştırma kurumunun Soyadları hakkında bildirdiği (Ş) ve (T) lis-test »umardır :
ş
Şımay. Şımıe, Şsramua, Şıri, Ş.t, Şor n(n« Şu. Şu. Şut,
T
Taban Batur, Tabar, Tabazık, Tacar, Tacı Kayan, Tac Yıldı», Taçar, Tağban, Tugay, Tag, Tag. hık, Tagluk Timur, Tagmat, Tag. rap, Tagrı Berdl, Tagtekin, Tagu-şar, Tslımaz, Taka, Takak, Tak Kün, Talan, Talay, Talyak, Tama-Dame, Tamaç, Teman .ka„ , Ta-nır Bava, Tamgaç, Tamırak, Tamuca, Tan, Tonatmış, Tanhogs, Taocuay • Taoşehuay Tanju-Tan-gı, Tangudur, Tanış, Tao- kişa, Tanuyit, Tanrı hermiş. Tanrı kulu, Tanrı verdi, Tarsgay-Turgay, Tarakay, Tardu, Tardu», Targay, Targıt, Tarhan, Tarım, Tarkan. Tarkua, Tasuo-Tosun, Ta», Taşde-mir cenae, T»»so, Taşken, Ta »teki o, T»»temir, Taştimûr, Tatar, Tate», Tatu, Tay, Tayam, Taybara, Taybuğa, Tay bava, Taygan, Tay. «I Tayşs, Taytuğlu, ka. Tayyan -
saylav seçmek ve seçilmek hak-kının verilmesinden ötürü Mora» kadınları dün balkevind» büyük bir toplantı yaptılar. Bu hakkın değeri etrafında aöslar söylediler ve sevinçlerini, candan saygılarını Cutnıırreiai Ulu Atatürk» v» büyüklerimize sundular.
Orduda
Oodu 8 (A. A.) — Siyasal haklarına kavuşan Ordu kadınları dün Kalkerinde büyük bir toplantı yaparak Öz yürekten kutuladılar. Saltanat düşergesi olan çarşafları bir daha glymrmrğe ant içtiler. Kemal Atatûrke ve Başbakan İ/.roet İnönüpe yüksek saygılarını tel yezılerıyle suudular. Saylav seçimi için belediyede defterler hazırlamak ürere büyük bir çalışma vardır. Defterler Ur haftaya kadar bitirilecektir.
Karsta
Kare 8 (A.A) — Türk kadınlığının siyasi haklsrının verilmesin-dsn ötürü büyük bir sevinç ve heyecan içinde bulunan Kare kadınları dün Halkevınde büyük bir toplantı yaptılar.
Zehra Fnhrettin, fırka ve halkevi başkanlan bn hakkın tanınmasının yüksek değer ve ehemmiyetini anlatan siteler söylediler.
Toplantıda büyüklere şükren tel yezlnrs çekilmesine söz kesildi. Samsunda
Samauo 8 (A. A.) — Saylav seçme ve seçi.'me hakkının (Verilmesinden büyük kıvanç duyan Samsun kadıuları dûn C. H. fırkasında toplanarak l:u haklarını K. Atatûrkûn izinde yürümek suretiyle kullanacaklarını söylediler. Ve bu hakkın verilmesinin Türk ulusunun yükselmesinde yaynzağı büyük ehemmiyeti anlattılar.
T( pişil tide K. Atatûrke ve büyükler. m. ze şükran tel yazıları gönderilmesi kararlaştırıldı.
Kadınlar, Helkesine d» giderek sevinç tezabür.eri göllerdiler.
Denizide
Denizli 8 (A. A.) — Türk kadınlığına siyasal haklarıma veril-meaıadro ötürü Denizli bayanları çok büyük bir kıvaeç duymuşlardır. bayanlar dûn Halkevınde toplanarak ke»dileri»e Verilen bu halikın yültack değeri etraflıda konuştular. Atatûrkûn izinde yürû-yeecklerizıe aod içtiler.
K. Atatürk'e, Büyük Kurultaya, C. H. Fırkasına şükran ve minnet duygu.arın, bildirdiler.
Siirtte
Siirt 8 (A.A) — Türk kadınlığına saylav seçmrk ve eeçdmek hskkuun vcrilaııtındenaevinçleneo Siirt kadınlan halkeviode top »oa-rak K. Atatûrke, Kazun Özalp» İ met Inönüpe, b. Rccab» saygı tat yı-.z ları çı-kmışlvrdır.
T»gysn, Tas, TcmOngO, Tckclpu-g.ıtur, Trkr,Tek«»,T. kin, Tckioaip, Tekin t»ng*ç, Tekle. Tek tııuur. Tek)» , Telıcneu, Temirkırun, T'ttıuge, Temcgcnufiu. Tcmü/boğ». Tenim, Tcı)gıx-den:z, Terim, Kasık»», Tırak, bbin, Tice, Tigu. Tılbe, Timür, TîmOrboja, Timur tonga, Timuçin - Tunçça, Tırnor Türkân, Tıaıûr Kaan, Timur Kut-iuğ, Timur Kutiık, Tımûrte», Tıo-bek, Tiudû "ka„, Tini, Togar, To-(acar, Toğ»ç, Toğan tekin. Tuğa» timür, Togar, Togay, Toğluk -Te mür, Toğmu», Toğrul, Toğ • rulca, Toguh, Togtay, Tıgul, Toka, Tokak, Toka» Tobnn, Tokar, Tokfak “ka. , Tokdan “Ka„ , To-kıl, Tokıa. Tokmak, Toktun, Tokta, Tokamif, Toktamur-tok Timur, Toku», Tok ay, Toktemûr, Toku. Tokuç.n, Tokur, Toku», Tokua-Ka-Tokuılımûr, Tolan, Tolaaboga. Toldarı, To'.maç, Toıu, Toluk, Tol-kao, Tolua, Tolunbıke, Tolumımiir, Tomar, Tomzu -Ka-, Toroui, Tona, Tonatigıa, Tonga, Tonla», Toouç, Topu, Taraman, Turan, Torun, Tor un tay, Tortok, Toton, To»a, To*ma»at, Toygar, Toygun, TökeJ, TûkO, TöJ», Töleboğa, Tölegeo,
^Madam “Lüpesko„nun maceraları!
Yazan: Barba Jonetko No. 4
ismi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan
Romanyalı meşhur kadının aşk maceraları
Kıırol güldü:
— Saçlarınız olmasaydı, Madam, belki do hiç gözüme iliğ-miyccektiniz. Daba önco saçınızın renginde bir saç görmedim, Madam I
Lupesko. prense, hayretle baktı, ve cevap verdi:
— Bendeniz, önce de bu iltifatınıza nail oldum!
Karol, aulıyatnadı. Anlamak için sordu:
— Ben size önce do rast | geldim mı idi?
— Evet, Fchamctpc-teh!
— Nerede ?
— Demek Febametpcnah beni unuttular. Halbuki ben hiç olmazsa saçlarımı hatırlamanızı umuyordum. Çünkü saçlarımın rengini hiç unutnuyacağızı söylemiştiniz. Senelerce evvel beni gördüğünüz zaman saçlarımı okşamıştınız bile!
Karo) rica elti:
— Lütfen izah ediniz!
H len Lupesko, ona on beş yıl önce vukubulan bir bödiae-yi hatırlatmağa çalıştı. Kendisi o Zaman alt’, yedi yaşında bir çocuktu. Sabık Romanya Kral ve Kraliçesi Prens Fer-dinant ile Prenses Mari, oğulları Karolla birlikte Jasi kasabasını ziyaret ediyorlardı. Ziyaret rcami idi. Helen Lupesko orada bir kimyager olan babası ile birlikte yaşıyordu. Helen o zaman kasabanın en güzel kızı idi. Onun için prenses Maziye bir buket çiçek takdimi için seçilmişti.
Karo! bunları dinledikten sonra:
— Evet, dedi, hu ziyareti, pek iyi batırlayorum I
— Her şeyi hatırlıyorsunuz ama saçlarımı unutmuşsunuz!
Anlaşılan o uman, mini mini Lupesko, elindeki buketle Prenses Meriye doğru ilerlerken genç Karol bu kızın omuzlarına dökülen saçlara dikkat etmiş, annesine sokularak: — Anne, anne, bak şu kızın saçları ne kadar güzel I Öreri mde bu renkte mç görmemiştim. Sakın bunlar takma olmasın I Demiş.
Annesi de:
— Hayır, takma olur mu biç. Ktersen bu saçları okşa!
Cevabını vermiş, genç Karol utana utana ilcrliyerck mini ınıoi kızı sevmiş ve saçlarını okşamış!
Madam Lupesko, hikâyeyi buraya kadar anlattıktan sonra ilâve etti:
— Karolun bu iltifatını hiç unutmadım. Çocukluğumun bü-■ese»se(»«ıesıosestesMioı»4s84»a»ıs4les4eme«4»o*oow4Meo-Töick, Tö.ûk - Tûtük, Törem-n, Tubay, Tuday, Tuduk, T udun. Tu-g»C»r, Tugal, Tugay, Tugaytimür, Tugvrtioıfir, Tug.uk, Tuğra, Togru, Tuğrul, Tug»»t, Tugtakıo, Tuğun Tuguatimûr, Tuht»k»y», Tukluktı-mür, Tukta, T«kt»k»y». Tula, Tul»boğa, Tular», Tulay, Tulu - Tülün, Toluy - Tulay. Tuoı», Tuman, Tumgan, Tumrı», Tuour, Tur, Tura, Turablk, Turak, Toraman, Turan, Turatutuk, Turbil, Turean, Turda, Turgan, Turgay, Turgut, Turgutalp, Turhan “ ka „ Türkan, Turkoaıan - Türkmen, Turmış. Turmuş, Tursun, Turuıuntylaak, Tutumca - Tûruracü, Tu tek bala, Tutal, Tutan, Tutar, Tuta», “ ka . Tutay, Tutu, Tutuk, Tutumsa, Tutuş Tuy-gan, Tubek, Tûkck, Tûklr, Tü) • ta», Tülak, Tcmûr, Tülüir, Gömül-taş, Tumvnbatur, Turnentlmür, Tümen, Türakine, Türe, TOretimûr, Türk, TûkSn. |
tün rüyalarını onun bu iltifatı süslüyordu. Ben bir prens tarafından beğenildiğini için derin bir gurur duyuyor, hayatımı bir masal havası içinde geçiriyordum. Bütün emelim, ona tekrar kavuşmaktı. Halbuki ona tekrar kavuştuğum zaman kendisi beoi tamamile unutmuş bulunuyordu!
Karol güldü!
Madam Lupesko, asıl mevzua dönerek an'.atlı:
— Karola ikinci defa mülâki olup ona mazinin hadisesini anlattıktan sonra o da hatırlamak için uğraştı. Bense çocukluk rüyalarımın gerçekleştiğini görüyordum !
Madam Lupesko. mazinin hatıratını böylec anlatıp tamamladıktan sonra sabahın ışıldadığını farkettik.
Karol ite Madam dinlenmek için çekildJer.
Ben uyuyamadığım için kalkıp bahçeye çıktım. Deminki fırtına geçmiş, göle yüzünün vahşi karanlıklan içinde ışıklar birer mızrak gibi belirmeğe başlamıştı!
Düşündüm :
Madam Lupeskonun çocukluk rüyaları gerçekleşmiş, onun hayatını bir peri masalı örmüştü. Fakat bu aşkın Karol için değeri ne idi? Kendisi bu aşk yüzünden şûkûretmeli midi, yoksa şikâyet mi etmeli? Hayır Karolun bu aşktan şikâyete baklu yoktu.O da hayalının en yaslı, en karanlık bir devrinde kaderin bu lütfuna uğramış ve büsbütün nevmit olmaktan kurtulmuştu. Çünkü Karolun Madam Lupcako ile mülâkah, onun hayattan bıkıp usandığı bir zamana tesadüf eder. Kendisi önce iki defa evlenmiş, bu izdivaçların ikiside onu bahtiyar edememişti. Bilâkis bu izdivaçlar, onun hayatını sarsmış, onu kadınlardan korkutmuş, onu hayattan yıldırmıştı.
Karolun birinci karısı siyah saçlı Zizi Lambrino idi. Onun bu güzel kadınla evlenmekten umduğu bahtiyarlık, siyasi bir entrikanın kurbanı oldu.
Onun ikind izdivacı siyasi bir mahiyeti haizdi. Bu defa Karol, Yunan prensesi Kelenle evlendi. Helen mağrur, muhteşem, fakat soğuk bir kadındı. Bu izdivaç ta aynı siyasi entrikalarla karşılaştı ve ondan umulan bahtiyarlık ta hurdehaş oldu.
Karol, bu sıralarda birtakım tuzaklara sürüklendiğini anladı. Fakat bu tuzaklardan kaçınmağa da imkân yoktu. Çünkü bu tuzakları, dostluk maskesini taşıyan birtakım adamlar kuruyorlardı.
Bütün sadakat yeminleri, bütün kan bağları, haysiyet şeref endişeleri hep bir tarafa bırakılmıştı. Hep çiğnenmişti. Karol bunları gözlerde görüyor ve bütün insanlardan ümidini kesiyor, onlara güvenmenin yanlış olduğuna inanıyurdu. Helen Lupesko, ona yeniden cesaret ve itimat vermeğe muvaffak oldu. Ve bu kadın bunun mukabilinde hiç bir ş.-y istemiyor, kendi şahw namına hiç bir iddiada bululmuyordu. Onun için bu kadın, Karolun içini yeniden itimat vo imanla doldurdu. Onun ccvvaliyeti, Karola da geçti ve Karolun cevva*i-yetini yeniden ateşledi.
Davamı var
K⻫wvei 9 _ _ .._ ,, .
Belgrat - Peşte münasebatı gergin
Birinci tahifeden devam
UaJ konuştuğu dünkü ilk toplantı-
—LAMAN-
1
n hadiz-riz geçmiştir.
Başkan * Vu Kooıtlloa . bir çok murahhas ve gazetecilerin bayta jı ile toplantıyı açtıktan sonra, niıakın acun banjıaı bozmağa müsait hallerde Uluslar Demeti Oyesioio konseye bay vurmak hakkını hail olduğuna dair olan ikinci maddesini okuuıuş ve bundan sonra M. "Yevtiç, e aöz vermiştir.
M. Yevtiçin beyanatı Yugoslav murahhası, talebinin ülkülü, siyasal amaçlar olmaksızın barıy davasına hicmet olduğunu söylemiş ve Macar hükümetinin v» memurlarının Yugoslav muhtırasındaki belgelere göre teabite çalıştığı mesuliyetlerini bildirmiştir.
M. “ Yevtiç „ demiştir ki: •— Yugoslavya zorbalığın ortadan kaldırılması için uluslar orası bir mukavele yapılmasını mümkün kılmak ûıere bu uğurdaki müzakerelerin genel olmasını ooay-lıyoeakitr.
Macar murahhasının cevabı Macar delege» M.“Ekhnrt, Yu-gaslavyanın ileri »ördüğü bûtüu vakıaları reddederek demiştir kİ:
•— Marsilya suikastı Meearıs-tanda hasırlanmamı,tır. Kral Alek-sandr, Macar toprakları dışında thtihlcıların verdikleri bir kararla ölüme mahkûm olmuşlar.
Suikast, yalnız andla,maların ortaya çıkardığı İhtilâlci durumun bir neticesidir-,
“Muahedeler değişmelidir,,
Macar murahhası, Avrupanıa bölümünde barış ve uluslar araaın-dada iş birliğini yalınız andlaşma-ların değiştirilmesi temin edebileceğini iddia etmiştir.
Murahhas, küçük itilâfın itham-lamı red VO boaları siyasa! ma. nevre diye söylemiştir.
M. “ Titûlesko „ dedi ki..
Bundan sonra Romen dış bakanı M. “Titûlesko,, aöa atarakı
•Madem ki, M, •Ekhart. küçük itilâf muhtırasını siyasal manevra olarak tavsif etmiştir. O halde konuşmanın Macar muhtırasında neşredilmiş olsa red belgelerinin a-raştırılmaeındaa önce kapanmasını isterim,, demiştir.
Tevfik Rüştü Arasın beyanatı Reis, alâkadar bütün devletlerin Macar muhtırasına pazartesi günü cevap verebileceklerini söylemiştir.
Türkiye dış bakanı Tevfik Rüştü Araş demiştir ki ı
•—Bagatır ve mümtaz kral Alek-aandr ve asil çehresi Ue daha dün bu meclisi aydınlatmakta «lan büyük devlet adamı reis "Bartu,, yu vurmak suretiyle Marsilya da işlenen menfur cinayet, Evrensel vicdanda en haklı ve en ürpertici nefret ve hiddet uyandırmıştır.
Kral Altksandr’ın zıyaı öaün-de, kendirinin ae yüksek erdem-liklerini teceaaüm ettirdiği Yugoslav ulusunun hissettiği derin acıyı duyuyoruz. Onun şabsıode. oluşların barış havası içinde ahenk ve karşılıklı güvenme ile yaşıyebH-dikleri yeni Balkan acununun kurucularından birini hayranlık ve takdirle görüyorduk.
Barış için olan çalışmanın ön eırasında Kral Aleks.ndr, Balkon anlaşmaeı ve Öbür uluıiar anlaşması ile Avrupa banşuıa varacak yeni bir yol çizmeğe özlü bir ou-rette çalışıyordu.
Tûrk-Yugoslav dostluğu
Onu bu çalışmalında yalan vahşicesine feci ölüm durdurabildi. O. büyük önderim K. Atatürk'ü gdrm-k için İstanbula da gelmişti.
Uluslar arasında barış ve anlaşma İçin olan sıcak ve arı İstek-Is rinde her ikisi birbirini nekadar iyi anlamışlardı. Ve nekadar kendiliğinden sağlam bir dostluk dti-ğümlenmişti-
Onu tanımış olan biz'er, onun deri o ve camim! bir dostlukla bağ-b bulunduğumuz Ulusunun acılarını bütün şiddetiyle anlıyoruz. Macarlardan beklediğimiz..
Reis Bartunun ölümü de bizde ve banşa, düzene tutamış bütün kalplerde aynı acılıkla duyulmuş -tur.
Mütiefikan takbih edilmiş olan bu rina yet.erden sonra, Yugoslav, ya bize bir muhtıra sundu. Bu muhtıra teşrih ettiği hâdiselerden dolay: bizi nıütehayyir ve ınüte. «ilim çimekten hali kalmadı. Bazı makamların muhtırada tebarüz ettirilen mesuliyetleri, okuyucu üzerinde şiddetli bir İntiba yapsnakUn hali kalmamaktadır.
Macar olurunun bafinda bulunan hükümetin, metalleri haklı oe şiddetli bir mrette tecziyeden geri kalmtyocagmdan bir dakika bile tüpke edemem.
Bu. beyimizin gMtöğOmöe n-benk «erkse karşı değerli bir yararlık olacaktır.
Milletler Cemiyetinin vazifesi
İşte bu dfaüoca İledir iri, Türkiye namına ve boada daM bar»-şm pekiştirilmesi eserimiz* iştirak eden Balkan uluslarıma duygularına tercüman olduğum kanaatiyle, aşağıdaki bildirimi yapmakla şeref bulurum:
Müsalemetperver lerarsöt o*er(-mızin büyük kurucusu bağatır Yugoslav kralı birinci Alrksandr’-ın öliimfi ile Avrupa düzeninin enerjik kurucusu Fransa cümuri-yetl dış iğleri bekanı M. Kortunun ölümü, uluriannıııı pek acı bir surette uıMoessır etmiş ve bu uluslar nezdirıde müttefik bie takb.b bmsi uyandırmıştır. Birçok zorba hareket »rioe katılarak Avrupada bir anarşi ve güvensizlik durumu yaratan bu çifte suikast karşısında, uluslar derneğ.nin şimdiki müessif durumu husule getiren ahvali aydın’atmaga ve torba hareketlerinin tekrarlanmasına engel o.maya msb.ua tedbirlerin kabulü ve uluslar arasında güvenin iadesi İçin uluslar arası iş birliği kurallarının araştırılmasına tevessül etmeli gerektiği kanaatini izhar ederken uluslarımızın duygularına sadık tercOmeo oidnğumuıu idrak •diyoruz.
Bu aydınlatmanın amacı (hedefi) uı -s’ullyeti Mbit olacak makam vs şahıslara karşı icabeden zecri tedbirlerin alınmasıdır.
Ba'.kan aodlaşmaunı imza etmiş olan dört memleketin Beigrada neşredil** tebliğde daima sadık nU duklarıaı İlâveye lüzum görmüyorum..
M. “Bones,, İn sözleri
Sonra M. ‘Benea. , Çekoslovakya'nın Yugoslav talebine niçin ta- İ mamen iştlrâk etmek İstediğini ' anlatarak:
• — Hali hazırdaki ihtilâfın I konsey vautasıyle yatışhnlmsuoı ve ileride bu kabil anlaşamamaz-lıklenn imkânsız bide gslnserini istiyor,, demiştir.
“Felâket muhakkak olurl,,
M. “Bense. Yugoslav muhtırasında bahsedilen haıeketlere benzer »e Çekoalovak devletinin bütünlük ve güveu'ni amaç tutan teşebbüslerin bir müddettenberi Macar Şimal sınırında hasırlanmakta olduğunu söyledikten sonra, yeni Orta Avrupa ulusları birliğinin tarihi yürüyüş vs genliğini durdurmak iatiyen güçlerin varlığını teyid etmiş ve demiştir İril
" Eğer iletide her hangi bir kimte Yugatlav - Çekottocakya veya Romanya birliğine dokunmak itteree bir felâket, içtinabı imkönnz alarak doğacaktır. „
Uluıiar Derneğinin barışın yürümesi yolundaki rolünü gösteren M. Benci “ bu mühim noktayı bil-hassa kayıt ve işara* odsriaa,. demiştir.
Konsey bogüa saat 15 ts tekrar toplanacaktır.
Konsey ne karar verecek ?
Cenevre Ö (A.A.) — Macar murahhası M. “ Ekhart „ ın konseyde aodlaşmalann değiştirilmesi yolundaki bildirimi dûn M. ” Benes „ israfından kaydedildiği gibi bugün de M. “ Lava! „ tarafından kaydedilecek v« M. “ Lsvsl „ Marsilya cinayeti gibi turbalık hareketlerinin yenilenmi şisin önüne geçilmek üzere ularlar arası tedbirler alınması gerektiğini ileri sürecektir.
M. “ Yevtiç „ ve “ Benes „ de dûn aynı fikirde bulundukları için, konseyin müzakere sonunda bu fikri kabul edeceği anlaşılmakladır.
ihrakıye kaçakçılığı
Saf petrolü ham petrol göstermek ve büyük kspotajda kullanılmak üzre alınan ihraln-yenin küçük kapotajda kullanılması aurctilc gümrük resminden 81 bin liralık bir kaçakçılık yapan Yeşoa Bahar ve itak Bahar tu muhakemesine dûn sekizinci ihtisas mahkemesinde devam edilmiş bir kim* yager ilo Umuryeri maliye tahakkuk memuru ve Umuryeri depoları idare memuru şahit olarak dinlenmiştir. 3 Kânunu evvelde yapılan keşfin henüz raporu mahkemeye gönderilmediğinden ve gümrükten istenen bazı evrak ve malûmat gelmediğinden muhakeme 18 Kanunuevvele kalmıştır.
Şayanı hayret bir uçuş
Birinci tahifeden dcaam
kindeki tabakadır. Şimdiye kadar buraya aneak briosJs pkdsbddi. Ben İM oradan yvryüzaee ati.ya-eağısn. Bun» İlk yspmsfn teşebbüs edea faMmm. Bu hnrekvtfe, paraşüt rökorlarını kırmağa muvaffak olacağım Fakat kıracağan rökor, yine kendi rökoruaadnr. ÇûnlsG dabs S.C. M.000 kadem rüknek-Kkteu yerv doğru alladım.
Tayyareyi kırlı bin kadusn istifada b./sks/.k kendimi yere doğru salıverin*» tayyare sür atiyle yere ineceğim Bu eürat glttikçu artacak ve saatte Iü5 - 168 mHu kadar varacaktır.
Ana yaklaştıkça hava deh» fazla kuaafet peyde sducsğindeo ■ukavvoMti de netacab, süratim aulacak vo sMtte 119 urikr kadar İnecektir.
Tayyareden kendimi almanda paraşütü açmem aeasand* yan m asal veya üç çeyt«k kadar uuss gvçvesık. En ton 20M bademlik snesafeyi aşağı yuh an aynı müddet içinde geçeceğim, çünkü paraşütü açtıktan sooıa saatt* 28 mil süratle ineceğim..
• •
43 bin kademden daha yüksekte!
Barteavil - Amerika - 8 (A-A—) Tayyareci Viley Pout yûkaelme rökormnı bir duba lurmab teşebbüsünde bulunmuştur Yere indiği sırada demiştir ki:
Ayın üçünde uçtuğum vn-kitktedeo daba yükueğe çAhtn. ancak, İrtifa kaydeden atetin 43000 bademden soora işlemoa eUısğuno gördüm..
Aletlerim muayeoeei birkaç gün sürecektir.
Yeni bir harbini başladı ?
Birinci lahifeden devam komisyonunun Habeş asri ya tine hücum etmiştir.
Bunun neticesinde Habeş ve Italyan kuvvetleri arasında İta İyen Somaliriısde bir muharebe olmuştur. Altmış Italyan tebaası öldürülmüş vo 400 0 yaralanmıştır.
100 Habcşio ölûb veya yara* la ad ığı zannediliyor.
Italyanlar 75 mil içeriye girmişler
Adis-ababa 8 (A.A) — Roytor muhabirinden:
Şimdi yapılan İddialara göre Italyan kuvvetleri Habeş topraklarında 75 mil ilerlemiştir. Yalnız şurasını ds babrlatsnak lâıımdır ki. Habeşistan ile İtalya Somrilri erosalda hudud henüz tayla vo tabdid •dilmiş değildir.
Italyanlara göre hücum eden Habeşlerdlr!
Roma 8 (A. A.) — letvfaai ajansı tebliğ ediyor:
Habeşistan ordusandaa mİ t rai-yözlerle ve bir topla mücehhez bir kıta, bu ayın beşinde Italyan Somalilinde "uatual, kuyuları yanındaki bir Italyan yerli karakoluna birdenbire saldırmıştır. Karakol, imdat yetişinciye kadar tecavüze karşı durmuştur. İmdadın gelmesi üzerine mütearrular mühim miktarda silâh, cephane, çadır vo hayvan bırakarak mıotakadea 15 kilometre uzaklaşmışlardır.
Bu sınır üzerinde bandan sonra böyle hâdiseler, »ani olmak İçin gereken tedbirler alıa«ıştır.
Tecavüz eden kim?
Londra 8 (A. A.) — Romadan gelen haberlere göre, Italyau hükümeti Habeşistan hükümeti Bendinde protestoda bulunmuştur.
Roeaodo {iddia edildiğine göre, bundan İki gün evvel aakrelyöz, tüfek vo küçük sahra toplan ile mücehhez bir Habeş kuvveti hududu geçerek İtalya nobafizlenna hücum etmiştir.
Habeşlcr, İtalyanları hududu tecavüzle itham ettikleri İçin bir müddetten beri İtalya ile Habeşistan arsamda bir asabiyet vardır.
Japonları kıskanıyorlar!
Bir başka asabiyet membaı da İtalya Ue yapılmış olan anlaşma hilâfına Habeşlstema, pamuk tire a ti Içla Japonyaya geniş imtiyazlar vo daha başka iktisadi te-lavıukiar vermiş olmasıdır.
Kıyafet kanunu ve Yunanistan
1 inci »ahifeden devam
Bundan dolayı dinî kisvenin hiç olmazsa Patrik için daimi olarak kalmazım, diğerleri İçin de daha müeart bir hal eurodeln bulmana-ssn. temin edoceisleriodao üarit-vanm.
Ea sonra «msu da IMve atsneh Üterim ki lıtanbulda beyanatta bıı-

Katbimerın. gnıeted iea Patriğe müuoado Do kirvesini giyebilmek için verilen salâhiyetin kimseyi tatmin etmediğini ve bu altı ay sarfında TOrkiyealn bu kanunu geri alacağını ümit ettiklerini yarmaktadır.
Sefirimizin M. "Maksl-mos „ u ziyareti Atina 8 ( Hususi ) — Türkiye Sefiri, üç gûndenbvri avinden çık-mıyaa Hariciye Naun M. “Maksi-mos. u ziyaret ederek uzun uzun götüşmüştür. Sefirden sonra Bsş-vrkild. Hariciye Natırına gidip Sefir ile negörOşlüklarlnl anlamıştır.
M. “ Maksimos,, istifa ediyor mu?
Atina 8 — Hariciye Nazırı M. Maksimos, üç güodenbsrl nezarete gitmediği gibi evine gönderilse evrakı vo kimseyi kabul etmemektedir.
Siyasal mehafil, M. ' Maksimor. en Türk - Yunan mûnanebstının aldığı son şekilden dolayı istifasını tacil ettiği ve ahvalin aldığı bu mecradan sonra Dışbakanlığında kslaosıyacağı fikrinde bulunuyorlar.
M. “Çaldaris,, in beyanatı Atina 7 — Yunan başvekili M. “Çaldaria,, Törkiysde ruhani kıya-fst hakkında verilen karar hakkında demiştir ki ı
Bu kararın biri dini, diğeri hiıriiki cephesi vardır.Dini cephesi ciibbcriz âyinin manau olmama-sidir.Hissi cephesi de Ortodoks romların dini ananelerine göre ruhani kılığa karşı besledikleri hürmet vn muhabbettir, lal iki cepheden tetkik ediyoruz, icabını düşüneceğiz.,, Meclise istizah takriri vermişler
Mebuslardan “Kunduro*,, meclise bir istizah takriri vermiştir.
•' Koaduros „ istizah takririnde rahib cübbelerinin hariçte giyilmesini meneden Türk kanununun, ekalliyetlerin tanınmış hukukuna dokunduğunu ve “ Lotan „ andlaş-masımo] bu husustaki bükümlerine aykırı bulunduğunu İddia ediyor. Meclis gelecek hafta toplanacaktır, mitingde yapacaklar mı ?
Atina 7 — Muhacirler neşrettikleri beyannameden sonra protesto mitingleri tertibine çalışıyorlar. Bununla beraber bu ana kadar bûkümetten miting için İsla alama Huşlardır.
Meıelenla aohaklare dökülme-sini Istemlyen hükümetin bu mitingleri msosdeccğı zannediliyor.
♦ îstanbulda hazırlıklar
Dini kisvelerin yalnız mabetlerde giyilmesi bıkkındaki kanunun
tatbiki için her tarafta büyük hazırlıklar görülmektedir. Bu meyan-da dön Ermeni patrikhaoeriırde bir içtima yapılacaktı.
Ezmeal palrlkhan**!; Ruban! meclisin mutat haftalık Igtfmaların-
Fakat Ermeoiierin dini mehaflli ortada fevkalâde bir nunrfe görmediği için Içtimalar akdine ve tertibat ahşana lüıuısı fBrmemtş. bu içtimadan da vazgeçilmiştir, dan birinin ramsamnasne hu mese

lenin d* Idbali kâfi olduğu mûln-Usnadadır.
Rum Patrikhanesinde
Malüm olduğu lıere 923 seot-riade Ruaı Patrikhaasrinde bütün Ortodoks Gemaatlori tnussahhasla-nadan mürekkep olarak toplanan kongre dr. takmll Ortodnlan papıs-Inr.nra yalnız mabatlsd* dini kıyafet şpymelerlne karar earllmlşti.
Büyük MiUet Mecliri tarafından yani Issynfel kanununun lznbul edîl-diği ilk günlerde de Rum patrik-bsııcri on bir nene evvel kendi arnlarusda nysu şekilde verilen karan hatırlayarak bu yeni kanunu hiç yadargamamışti. Her nedense birkaç güa sonca değişmiş gibi görünen bu zihniyet galais* çalmış, fakat Mura aklı selimine hâkim olmuşlar. Bu sebepledir ki Rum PatrikİMinn*; dün sabah akdine karar verdiği fevkaiâd* içtiuısdsn vaageçmiştir.
Yalnız dün saçbah saat onda patrik “Fatyos,, nn riyasetindeki Sen staod meclisi toplanmış, müzakerelerde bulunmuştur. Ssn sin-od meclisi esasen her cumartesi veya sah günleri toplanmaktadır. ManmafJı dünkü içtimada aza yal-■1 kanuna iltilâ haesl etmiş, bu mvevlenln vomİi surette görüşü! meri meclisin salı günkü Mutat içti-msına baralıılmsştir.
Patrik gazetecilerle konuşmuyor
Dûn bîr muharririmiz Rum patrikhanesine gtderek bu mesele hakkında patrik “Fotyos. Be görüşmek istemiştir. Patrikhanenin resmi makamatla olan işlerini tedvir eden Mavridi, patriğin dünyevî içler hakkında bir gazeteci ite hiçbir zaman kunuş.mıyacağım söylemiş ve dünkü içtima hakkında da dem J-tir.ki:
Maclia ötedenberi her Mh ve cumartesi günleri toplanır. Bugünkü içtima da bu murat toplantılar d*n başka birşey değildir. Belki bugünkü içtimain ruzoamesinde bu mesele da mevcuttur. Fakat ben ne görüşüldüğünü vs asye karar verildiğini bilini yo ram. M
Yunan vapuru yüzdürüldü
On gün evvel Rotnauyadan Fılistinc giderken Gclibo'u kar şuında Zincirbozan mevkiinde aia ve fırtına yüzünden yarı devrilmiş bir vaziyette karaya oturan 410 vagon kereste yüklü Yunan bandıralı Aeo!of vapuru dün Türk gemi kurtarma anonim şirketinin Alemdar ve Latnu kurtarma vapurl&n tarafından muvaffakiyetle kurtarılmıştır. Kurtarılan Aeolof vapurur.-Geliboluya getirilerek demirlenmiş ve evvelce kısmen çıkarılmış olan hamulesini bir iki güne kadar tekrar yükledikten sonra Filistin® kendi vesaitiyle gidecektir.
Ağaçları kesenlere ceza
Bazı caddeler de nğaçlann korunmadığı ve budanışken de kurutulacak derecede dikkatsizlik edildiği görülmüş belediye riyaaetinden şubelere bu hususta bir tamim gönderilmiştir. Ağaçlan kurutan, büyümelerine mani olan ve kesenler cezalandırılacaklardır.
Kazanç vergisi
Kazanç vergisinin ikinci tak-ait müddeti başlamıştır. Birinci taksidin müddeti bittktiği halde şehrimizde bulnnan 50 bin seyyar esnaftan maliye daireleri henüz birinci taksiti tamamen toplıyamamıştır. Bu itibarla seyyar esnaftan vergi toplamıya memur seyyar tahsildarlara birer polis terfik edilmesi kararlaştırılmıştır.
Huzur ve
rahat içinde
100
defa traş olmak ancak bir adet
HAŞAN
Troj bıçağile mümkündür
Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar mükemmel bir traş bıçağı yoktur. Ussan markasına dikkat taklitlerinden »a kıranız.
Hendek İcra McmorlnğandanıBir deyin mahkumbihin temini istifan hakkında tahtı hacze alınıp paraya çevrilmesine karar verilen Muradiye köyünde eski mahalle civarında tariksen ve İbrahim Ali Alımet ve ’piyads yolu saraç Mehmet ve dere ile mahdut 36 dönüm ve 17 No. ve 12-6-933 tarihli tarla 16 hisseden sekiz hissesi medyuna ait olup bu kere birinci açık artırma ile 2-1-935 Çarşamba günü saat 15 de Hendek icra dairesinde te haddi lâyikini bulmadığı takdirde ikinci açık artırma ile 17-1-935 Perşembe günü saat 15 de Hendek icra dairesinde açık artırma ile paraya çevrileceğinden irtifak haklarına ayni haklara ve sair haklara malık olanlar yirmi gön zarfında evrakı müsbitelerini ibraz etmeleri aksi takdirde paylaşmadan hariç bırakılacakları talip olanlar 7 buçuk depozito akça sı ve banka mektubu ibraz etmelari daba fazla malûmat almak isteyenler Heodek icra dairesinin 934/132 No. lu dosyasına müracaat etmeleri ilân olunur.
YENl NEŞKlfAT
Muhtıralı
Necmi İstikbal cep takvimi
Necmi istikbal matbaası tarafından altı seneden beri çıkarılmakta olan bu güzel tak. vimin 1935 senesine ait olanı da çıkmıştır.
Evkalı şeriyeyi gösterdiği gibi herkese her zaman lâzım olabilecek müfit malûmatı da havidir.
10 kuruş, ciltlisi 15 kuruştur.
Bursa yıllığı
Resimli. Büyük
18 Kısım
Bu hafta çıkıyor.
Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda
Akşam auvare rast 20 de
HAMLET
5 perde Yazan ■ IF. Şeksper
Tercüme eden: Ertuğru! Malıda
htatol 8ıV4«|ttı ehirTûpîroiü
Pek yakında
Cemal ve Ekrem Reşitlerin
Deli Dolu
Böyuk opereti
Ozan Opereti
| Eski Süreyya Opereti J Şchzadebap Ferah tiyatrosunda Ramazanda her gece Muhlis Sahahattin
Fahri Gülünç
İsmail D.ımbüllü
Bu gece
Dileğine erenler
Operet 3 Perde
-ZAMAN - ___ Ki.m»»erd f
Rus Antrasit ve Alman Koku
Ev sobaları ve salamandralarına mahsus
EN EHVEN FIAT- EN İYİ MAL I
Antrasit 33 kiloluk mühürlü çuvallar içinde teslm ediyoruz-Sıparişlerinlzi yapmadan evvel bir kere müracaat ediniz “ATLAS,, MAHRUKAT İS. - S. KORHANİDİS veŞKİ.
Galata Rıhtım caddesi N. 25. Telefon 43019

Baş, Diş ağrıları
*
-
Türk Maarif Cemiyetinin
Büyü

eşya Piyangost
Kânunuevvel 934, o.r bilet İTJra
İstanbul Millî Emlâk Müdürlüğünden :
Firari Piyerlagoplodan metruk olup Istanl ul Merkez Maliye dairesinde saklanan 20 kalem mujamma, krep, tül ve saire toptan 550 lira mu ammen kıymet üzerinden 23- 12 - 934 pazar gflnii saat on dörtte açık arttırma usuliyle satılacaktır. İsteklilerin ve görmek istiycnlerin */(, 7,5 pey akçeleriyle müracaatları.
“M.„ -8249,.

1
1
1
2
2
4
Çekiş tarihi 14 K
İkramiye kıymeti 23000 Liradır
adet 3000 liralık 10 adet 100 li
*
Biletler
2000 1000
750
500
200
her yerde
20
50
100 1000 4700 satılmaktadır.

••
liralık
••
••
"4300,, adet Emaye taklidi bayi levhası satın alınacaktır. Taliplerin numune ve şartnameyi gördükten s-nra pazarlığa iştirâk etmek üzere "10-12-934,, Pazartesi günü zaat "14„ te “î,7.5, teminatlariylc beraber Cıbalide Levazım ve Mübayaat Şubesi Müdürlüğüne müracaat etmeleri. “8134,.

ES
v T /


z.
İstanbul ithalât Gümrüğü Müdürlüğünden
Müdürlüğümüz yazı işleri kalemi için yaptırılacak 240 lira bedel keşifli altı dosya dolabı münakaşa ve ihalât kanununun 18 nci maddesinin A fıkrasına müsteniden pazarlıkla münakaşaya konulduğundan talip olanların 16 Birinci Kânun 934 Pazar günü saat 14 de İstanbul ithalât Gümrüğünde müteşekkil komisyonu mahsusa müracaatları ilân olunur. (8038) r
Üsküdar icra memurluğundan;
Kandillide Mezarlık sokağında 6 No. lu köşkte mukim binbaşı mütekaidi Süleyman Ser-vere
tsmaile olan borcunuzdan dolayı hanenizde mevcut 3 odada mühürlü eşyanız üzerine haciz vazedilmiştir, tera ve iflâs kanununun 103 üncü maddesine tevfikan bu hususta yapılacak haciz zaptını almak ve bir iti-
^VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
İstanbul Acentalığı
Liman l:an, Telefon: 22925
Trabzon yolu Sakarya vapuru
9 Kanunuevvel Pazar günü u*t 20 de Galat* rıhtımından kalkacak. Gidişte Zonguldak, İnebolu, A) arı-eık.Samsuo, Ünye, Ordu, Girenin, Tirebolu, Görele, Trabzon ve Rı-zeye. DönUçte bunlara ilâveten
| Of ve Sormeneye ozray.ıcaktır.
razıuız varsa deruıeyan etmekliğiniz için tarihi ilândan itibaren 7 gün zarfında bilesale ve yahut bilvekâle Üsküdar icra dairesine müracaat etmeniz ve aksi takdirde muamelei icrai-yeyc devam olunacağı ilân olunur. (5431)



*
a

Zafiyeti umumiye, iştihasızhk ve kuvvetsizlik halâtında büyük faide ve tesiri görülen *’
FOSFATLI
*
SARk MALT
HULÂSASI
kullanınız.. Her eczanede satıh.
İstanbul Millî Emlâk Müdürlüğünden:
Kira Müddeti
Ciusi ve Mevkii
Sultanahmctte Umumi Hpishane kapısının dışındaki bakkal dükkânı. Vilâyet Konağı bahçesindeki pul satış yeri.
OivâDyolunda Sıhhiye müzesi altındaki 142 No. iu dükkân
Divanyolunrla Sıhhiye müzesi altındaki 168 No. lu dükkân.
Yukardaki gösterilen yerler hiznlanndaki kira üzerinden açık arttırma usuliyle kiraya verilecektir, isteklilerin ve şeraitini anlamak isteyenlerin 23-12-934 Pazar günü saat on dörtte teminat akçeleriyle müracaatları. "M.„ “8248,,
Senelik kirası Lira
300
60
142
138
3 Sene
1
2
İstanbul ithalât Gümrüğü Müdürlüğünden:
741 lira 15 kuruş bedeli keşifli Samsun Gümrük Baş Müdür, lük binası Şimal kısmında inşa edilecek ihata divan ile 772lira 31 kuruş bedel keşifli keza mezkûr Baş müdüriyette Rezervdi eşyanın hıfzı için yapılacak anbar münakaşa ve ihalât kanununun 18 inci maddesinin A fıkrasına müsteniden pazarlıkta münakaşaya ko-nulduğundnn talip olanların 15-Kânunucvvd-934 Cumartesi günü saat 15 te İstanbul ithalât Gümrüğünde müteşekkil komisyonu mahsusa müracaatları ilân olunur. "8037,,
2 „ müddetler
ve
İmtiyaz sahibi: Ali. Umumi neşriyatı idare eden yazı işleri müdürü: C. Hikmet. Matbaai Ebüzziya