Cumartesi
9
EYLÜL 1950
Yıl: 2 —No. 494
Başmuharriri: Mümtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 3
Posta Kutusu: 193 — ANKARA
Telgraf: Zafer Gazetesi Ankûra
Başmuharrir ..... 16882
Yazı işleri ............ 15315
îdare ve İlân .......... 15619
Fiyatı her yerde 10 kuruştur
- X
Kara, hava ve deniz kuvvetlerimizin iştirakiyle
Manevra yarın
ı
ı
I
Kore’de
durum
sabah başlıyor
Trıımatı vaziyeti iyimser görüyor
Beş gün sürecek olan manevraları Cumhurbaşkanı da takip edecek
Edmburgh Du ku v
anda ettiği* Magpie harp gemisi
Türk kara, hava ve deniz silâhlı kuvvetlerinin müştere-. ken tertipledikleri ve Genelkurmay Başkanlığının idare e* ' deceği büyük askerî tatbikat yarın sabah Kocaeli mıntaka- 1 sında başlayacaktır. I
En modern harp silâhlarının tecrübe edileceği bu manev -(Sonu 4 üncü sayfada)
Nevyork Radyosu, 8 (Basın ■ Yayın) — Başkan Tru man verdiği demeçte, Birleşmiş Milletlere mensup kuvvetlerin Koredeki kı -zılları eski mevzilerine çekilmeğe mecbur edecekleri kanaatinde olduğunu söyledikten sonra bu işin hafta sonuna, kadar başarılabileceğini ilâve etmiştir. Başkan, bunun kendi şahsı kanaati olduğunu açıklamıştır.
Tokyo, 8 a.a. (Reuter): ... Komünist kuvvetleri, 120 mil uzunluğundaki Birleşmiş Milletler savunma hattı boyunca, fasılasız hücumlarına bugün de devam etmişler ve müttefiklerin esas üssü Pıt-san’dan sadece 48 kilometre uzaklıktaki Masan’ı muhafa-
(Sonu 4 üncü sayfada)
Adalet tevziinde
inkılâp lâzım
Bir Ingiliz filosu İzmir’de
Mümtaz Faik FENİK
Yargıtay Başkanı sayın Fevzi Bozer evvelki gün verdiği güzel bir nutukla, yeni adalet yılını açmış bulunuyor. Memlekette iç nizamın kurulmasında ve vatandaşların haklarını muhafazada daima büyük hizmetleri olan yargıçlarımıza bu vesile ile biz de candan başarılar dileriz.
Bir memlekette her şeyin başı adalet olduğunu asla unutmıya-lım; huzur ve sükûn bununla teessüs eder; emniyet bununla kaimdir; ve nihayet adalet, istikrarlı bir rejimin en büyük garantisidir. İşte yargıçlarımız, uhdelerine düşen bu mühim vazifeyi bilerek, ve adalet terazisinin ibresini, her vatandaş için daima aynı ölçüde düz tutarak iş göreceklerdir.
Yalnız şunu söyliyelim ki, yargıçlarımızın üzerinde bugün hakikaten çok ağır ve bazan insan takatinin üstünde yükler vardır. Bir mahkemenin bazan günde on, on beş dâvaya baktığı vakidir. Biz yakinen biliyoruz ki, geceleri dosyaları tetkik edip istirahat saatlerini bile feda eden vc kararlar yazan yargıçlarımız pek çoktur.
Memleeklte geçen iktidarın idaresi esnasında meydana gelen huzursuzluk, yükselen hayat pahası, iktisadi zorluklar, vatandaşlar arasındaki ihtilâfları çok arttırmış, ve bu yüzden mahkemelerimizin işleri de cidden fazlalaşmıştır. Şunu gözden uzak tutmıyalım ki, bir çok suçların anası fakrü zaruret, ve bunun da neticesi İçtimaî sefalettir. Bunlara karşı ne kadar ciddî tedbir alacak olursak, mahkemelerimizin işleri de o nisbette ha-fifliyecek, ve böylece kararlar da elbette daha salim çıkacaktır.
Sayın Fevzi Bozer'in bir sene zarfında Yargıtay’a gelen dos-
yalar hakkında verdiği rakamları gördüğümüz zaman hakikaten korktuk. Sade 1949 yılında Yargıtay’a 116.849 iş gelmiş, ve buna 1948 den devredilen 14.246 iş ilâve edilince yekûnu 131.095 e baliğ olmuştur.
Bir Yargıtayın bir senede 131 bin küsur dosyayı tetkik edip karara varmsat hakikaten çok mühim bir meseledir. Çünkü bunların bazıları içinde ciltler
(Sonu 4 üncü sayfada)
Edinbourgh Dükü 14 Eylülde gelecek
İng İtere büyükelçiliğinden bildirildiğine göre,. Altes E-dinburg dükü, komutası altında bulunan Magpie Firkateynde 14 Eylül 1950 Perşem be günü İzmir limanına vasıl olacak ve aynı gün hususî bir uçakla sayın Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’a mülâki ol mak üzere İzmirden Yalova-ya hareket edecektir.
Edin bur g Dükü Yialovada, Dışişleri Bakanı ile İngiltere büyükelçisi ve İstanbul komu-(Sonu 4 üncü sayfada)
BUGÜN
Saat 16 da 19 Mayıs Stadında
Tarihi M E H T E R Takımı
gösterilerine başlıyor
Biletler 2 ve 1 lira olup sabah 9 dan itibaren Stadyum gişelerinde satılmaktadır
Ankarada bir sanayi
kongresi toplanacak
Ekonomi ve Ticaret Bakanı dün
İstanbul sanayicileri ile görüştü
Kongre hazırlıklarına başlandı
İl Genel Meclisi Adayları
Demokrat Parti Ankara 11 İdare Kurulundah :
15 Ekim 1950 tarihinde yapılacak olan 11 Genel Meclisi seçimlerinde , Partimiz adına adaylığını koyacak olanların kısa hal tercümeleri ile birlikte D P. İlce Idil'e Kurullarına müracaatları
İstanbul, 8 a.a. — Şehrimizde bulunan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe, bugün saat 11,30 da Ticaret ve Sanayi Odasında sanayicilerle iki saat süren bir toplantı yaparak onların ihtiyaç ve isteklerini dinlemiştir.
Ekonomi ve Ticaret Bakanı toplantıyı aşağıdaki kısa konuşması ile açmıştır:
•— Demokrat Parti iktidarı ele aldığı andan bugüne kadar birçok çetin meselelerle karşılaşmış fakat acele kararlardan daima içtinap etmiştir.
Bizim sahamıza taalluk eden hususlarda da acele kararlardan içtinabı zaruri görüyor ve mümkün mertebe ağır hareket ediyoruz. Teessürle ifade edeyim ki, bugün hiçbir hareket yapamaz vaziyetteyiz. Çünkü halen Ekonomi Bakanlığı, mevcut sanayi müesseselerimizin hakiki miktarını cinsini ve vaziyetini alelade bir liste halinde dahi bilmemektedir.
Bu vaziyeti, gözöpünde tutarak arkadaşları üç aydanberi bu mevzu üzerinde çalışmağa memur ettik. Bu tetkiklerin neticesinde takribi bir fikir sahibi olabileceğiz. Bu sözlerimle bugüne kadar nasıl bir karanlık içinde gidildiğini anlamış bulunuyoruz.
Sanayiimizin gelişmesi için neler yapılması icabettiği hususundaki nıütalealarınızı almak mecburiyetindeyim. Sanayi politikamız için sîzlerle istişarelerde bulunmak zarureti vardır.
Eldeki doneler tekemmül ettikten sonra ya (Sonu 4 üncü sayfada)
Ekonomı ve 1 ıcaret Bakanı Zuhtu Velibeşe
9 öğretmen vekâlet
emrine alındı
Aralarında eski ilk öğretim umum müdürü Hakkı Tonguç da var
Millî Eğitim Bakanlığından , tebliğ edilmiştir:
| Aşağıdaki listede isimleri yazılı öğretmenler Bakanlığın gör ' düğü lüzum üzerine Bakanlık emrine alınmışlardır:
j İ. Hakkı Tonguç (Eski İlk Öğretim Umum Müdürü, halen Ankara Atatürk lisesi resim öğretmeni), Sami Gürtürk (Afyon lisesi felsefe öğretmeni olup Gedik Ahmet Paşa kütüphanesin -de çalışmakta), Rasim Göknel (Diyarbakır lisesi İngilizce öğretmeni), Zeynel İlhan (Şebin Karahisar Orta Okul resim öğretmeni , Fikret Madarlı (Amasya orta okul türkçe öğretmeni), İzzet Palamar (Bolu Valiliği emrinde ilkokul öğretmeni), Osman Yalçın (İstanbul ilk öğretim müfettişi), Halil Aytekin (Çorum ilk okul öğretmeni), Mehmet Özdemir (Çiçekdağı ilçesi Boğazavcı köyü öğretmeni)
Dr. İştihab Hüseyin
Hususi teşebbüs ve
Tekel fabrikaları
Aşk yüzünden feci bir cinayet işlendi
Evli bir memur sevgilisini denize attı, kendisi de hâdiseyi bir mektupla bildirdikten sonra kezzap içti
İstanbul, 8 (Telefonla) — İs- zamanda meydana çıkarılan bu tanbul zabıtası dört gece evvel faciayı bütün tafsilâtiyle bildiri işlenen müthiş bir cinayetin ve yorum: bir aşk faciasının esrarını çöz- I Üsküdar sıhhat memuru Nu-müştür. I rettin bundan sekiz ay evvel Ka-
Kunıkapıda bulunan kanlı bir dıköyünde Yeldeğirmeninde a-1 sandaldan başka hiç bir ipucu ya&) kırılmış bir kadın hastanın mevcut olmadığı halde kısa bir (Sonu 4 üncü sayfada)
Bar artistlerinin
emeklilik primi
Garsonlar sendikasının dünkü toplantısında bu iş de görüşüldü
Ankara Lokanta, Otel ve Eğlence yerleri işçileri Sendikası mutad toplantılarından on birincisini dün saat 15 te Halkevindc ı yaptı. Kongreyi Sendika Başkanı İsmail Araş kısa bir hitabe ile açtı. Müteakiben riyaset divanı seçimi yapıldı.
Bu seçimden sonra kürsüye gelen Başkan işçilerin umumî dertlerinden bahsederek bunları ayrı ayrı izah etti. Bu haklarının istirdadı için pirlik olarak el ele çalışmalarını tavşiye etti.
Bilhaösa mesai saatleri ve yüzde onlar üzerinde durarak, bugün asgari 16 - 18 saat çalışmak ta olan işçilerin ellerine pek cüzi bir para geçtiğini, bu mesai saatinin muhakkak indirilmesi 1â-zımgeldiğini söyledi.
Maalesef bir kaç müessese müstesna yüzde onların işçilerin eline geçmediğinden acı acı şikâyet eden Araş, yabancı işçiler mcvzçunft da temas etti.
Başkandan sonra çöz alan ha-(Sonu 4 üncü 6ayfşda)
Yeni ithal
rejimi
Döviz tasisleri nasıl yapılacak ?
1 eylül 1950 tarihinden itibaren yürürlüğe giren serbest ithalât rejimi ile döviz tahsisi Merkez Bankasına bırakılmıştı. Ticaret Bakanlığı bu hususta a-lâkalılara bir tamim yayınlayarak durumu açıklamış bulunmaktadır.
Döviz tahsisinin nasıl yapıldığı ve şimdiye kadar ne kadar müracaat olduğu hakkında Merkez Bankasında alâkalı bir zat dün bize şu malûmatı vermiştir.
• — Bize yapılan müracaat 3-4 grupa ayrılmaktadır. Bu rejimden dolayı 1950 yılı 1 eylülünden itibaren ithalâta ait bulunan meseleler yalnız listelerdeki maddeler değildir. Serbest ticaret rejimi hazırlanmadan evvelki muameleler de büyük bir kışını teşkil etmektedir. Bunlardan bir kısmı döviz muameleleri yapılmjş olanlardır. Bunların
(Sonu 4 üncü sayfada)
Pakistan İçişleri Bakanı geliyor Öğrendiğimize göre Pakistan
İçişleri Bakanı Dr. İştihak Hüseyin eylülün on beşinde uçakla Londra'dan İstanbul’a gelecek- i tir. Tarih Profesörü olan Dr. İştihak iki gün İstanbul’da kalarak tarihî eserleri gördükten sonra Ankara’ya gelecek, bura-
I da da üç gün kalacaktır.
Büyük bir Türk dostu olan Dr. İştihak Pakistan’ın İçişleri Bakanı olmakla beraber ayrıca Muhacirler ve Basın - Yayın Bakanlıklarını da idare etmektedir.
Artvin’in bir köyünde fecî yangın
Artvin, 8 (a.a.) — Yusufeli* nin Kıskım köyünde çıkan bir yangın neticesinde elli ev tamamen yanmış, bir kız çocuğu yanarak ölmüş ve bir kadın da muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Hayvanca zayiat olduğu da bildirilmektedir.
Sigara ve tuz tesisleri hariç, diğerlerinin devri için tasarı hazırlanıyor
Tekel Genel Müdürlüğünce zırlanmakta olan kanun tasa-Tekele a't fabrikaların hususî . rısı tamamlanmak üzeredir, şahıslara devri mevzuunda ha- , (Sonu 4 üncü sayfada)
Kore birliğinin bu ay içinde ve deniz yolu ile şevki kararlaştı
Koreye gidecek askerlerimiz purla Koreye müteveccihen ın hazırlıklarını tamamlamış hareket edecektir.
................... 1 Diğer taraftan Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce ...................__________ Koreye gidecek askerlerimizi
Truplar halinde . teftiş edecek hazırlıklar hak-ve saatte An- kında birlik komutanı Tuğ* c ve cenup li- general Tahsin Yazıcıdan iza-birinden hat almıştır.
vaziyettedirler. Aldığımız malûmata göre Koreye gidecek birlik Eylııl ayının ortalarında muhtelif g ve belirsiz gün karadan ayrılacak inanlarımızdan t
göçmenler
Yerleştirilmeleri için : ; bir komisyon kuruldu
İstanbul’da Kızılay Hemşire oKulundşn bu yıl mezyn olan 30 hemşireye diplomaları merasimle verilmiştir. Resimde yeni hemşireler grup halinde görülüyor
Aldığımız malûmata göre, hükümet bir taraftan Bulgaıis-tandan son zamanlarda fazla sayıda gelmekte olan göçmenleri burada yerleştirilmeleri iç n hazırlık yaparken diğer taraftan da İsviçre ve İtalya kamplarında bulunan ırkdaş-ların göçmen olarak anavatana yerleştirilmeleri meselesi üzerinde meşgul olmaktadır.
İkinci Cihan Harbindenberi İsviçre ve İtalya kamplarında bulunan göçmenler milletlerarası göçmen andlaşması mucibince peyderpey gruplar halin (Sonu 4 üncü sayfada)
AKINTIYA KÜREK
Terbiye meselesi !
stanbul'dn bir Terbiye Kongresi toplanmış ve dağılmış. Bilmiyorum bizim Halk Partisinin Galata ağızlı, üslûp ve edep fıkarası muharrirleri bu Terbiye Kongresinden bir nasip almışlar mıdır?
Ne gezer diyeceksiniz!.,.
Onlara limonla ve yumurta ile terbiye gerek!.. Çünkü işkembeye yakışan budur!.
YEDEKÇİ

Sahife :
mühim bir
tebliğ
i örtmek için )
oh dokıın-
Hükümet işsizlik
asında, rlı ı muhribi
. Nitekim
bulunmakladı r. Rcs)
seyir ha linde görülüyor
ulu. Der-denizli, Rum, Yahu» taklidlerine sığınan-yatroların b durdukça niçin yetişmiy
içeri adli yok ki yetişmiş ; mi anlaşılsın! iiellifsizlikten can tiyatrosuzluk-
.rk iylüyorlar.
lekette yc
Alfabenin ‘ T„ si
Me - De
Gazetelerde okuduk. İstanbul Şehir Tiyatrosu yeni mev-•’in bir komedisi :ıda) ve Verncuil-komedisiyle (Koli giriyormuş, inşallah. Tiyat-ileri gittiğimizi a! Her Shakespea açardık. Şimdi Moliere. cek sene, inşallah li sene, kim diyelim ıı sen de, büyük ada
Tiyatromuzun şa şır böyle iinlü. büyük, bes
kalburüstü şairleri
MAT
Sanat Bahisleri
İSSE
Yazan : ’ .....
Semai Karaburçak I
kongresi
zarları; kendini b rifler.
Beyler! B( çekten A da varsa, biz h, . ni elden geçirmeğe, edileceği tasfiye, oı onarma, ama hulâsa gayretle yeni bir Türkiy mağa mecburuz.
Tiyatro deyip de geçilir sa
Eski iktidarın kirli çamaşırları
Eylül sonunda yapılacak toplantının hazırlıkları ilerliyor
Hııber aklığımıza a Kongresi Eylül ayının nd'a Çalışma Bakam Hu Polat kanın başkanlığında Ar.kaıada toplanacak ve kon-rçi le işverenlerle, mes jekkül mümessilleri de ■dilecektir.
Bclynjığı gerek iş ve gerekse işçi sen mevzuatta değişt ı il nlu görülen hususlar hakkmdaki mütalealarını bildir meleri hakkında bir tamim göndermiştir. Bu hususta işçi ve işverenler, kendi zaviyele rinden, işçi hayatiyle ilgili muhtelif kanunlarda yapılmasını lüzumlu gördükleri tadiller ve ilâveler hakkında müta-lealarını göndermektedirler.
Büyük Millet Meclisinin ö nümüzdeki devresinde. Hükümetçe Meclise sevkedilecelc o-ları konun tasarılarının işçi ve işverenlerimizin hakikî ihtiyaç larma mümkün mertebe uygun olmasını sağlamak üzere yapılan bu istişarelere büyük bir ehemm yet verilmektedir.
Muhtelif mevzular arasında grev hakkının tanınmasına dair olan madde de kongrede mürakere mevzuu olacaktır.
dâvasını ele alıyor
Nüfus sayınımda işsiz adedi de tesbit edilecektir
Son Posta gazetesinde Selim birinin Yunanistan’ı idare et-Ragıp Emeş. «Eski iktidarın , mesi ihtimali bulunduğunu ile kirli çamaşırları» başlıklı ma- s kalesinde C.H.P. nin iktidar yolsuzlukları bahis mevzuu o-lurken bu parti sözcülerinin hesap vermeye hazır bulun-düklerini bildirdiklerini, halbuki o gün bu husustaki ha- 1 zırlıklar henüz tamamlanmadı- 1 ğı için gerekli hareketlere gi- j, rişilemediğini, bugün ise bun-lardan bir kısmının hazırlıklarının yapıldığını söylüyor s ve sözü Maliye Bakanının C. t H.P. ite ilgili olarak birkaç c gün evvel söylediklerine işa- r retle, bunların bir hulâsasını . yaparak izahat veriyor ve makalesini şöyle bitiriyor: 1
İCumhuiyet Halk Part'si bu r gün ortaya konulmuş bulunan i hakikatlere göre işte böyle f bir duruma düşmüş bulunmak 1
Hukuk devleti •
Yeni Sabah gazetesinde «Hu r kuk Devleti» başlıklı ve Yeni c Sabah jmz»alı yazıda, Yargıtay Başkanının, yeni adalet yılı başlaması münasebetiyle söy-lediği nutuk bahis mevzuu e-dilerek, bu nutukta kaydedilen adalet cihazımızın üzerindeki ağır yük anlatıldıktan ‘ sonra söz hukuk devleti konu- ’ suna getirilerek eski iktidar -zamanında bu cihetin zedelendiği ileri sürülüyor ve vatan- 1 daş hakkına riayet edilmedi- ' ğine dair misaller verildikten J sonra makale şöyle bitiriliyor. 1 «Hukuk devleti mefhumunu ' sağlamlaştırmak zaruridir. Yalnız adalerin, insan ömrü 1 ölçüsü iç’nde, seri olması ve kararların tatbik edflmesi, ki- ; min aleyhine olursa olsun şart ' tır. Yeni iktidarın bu hedefe ' doğru azimle yürümes’ni te- -menni etmiyecek bir yurttaşın varlığına inanmıyoruz. Bir belediye işletmesinin
400 bin lirası
Milliyet gazetes'nde -Bir belediye işletmesinin 400,000 lirası» başlıklı ve 3 yıldız imzalı yazıda. İstanbul belediyesi sular idaresi veznedarının suiistimali bahis nıevzuu ediliyor, bu suiistimalin sular idaresinin hususi teşebbüs elinde bulunmamasından ileri geldiği kaydedilerek devlet ticaret yaptıkça akıbeti daima böyle olacağı ve bundan kurtulmak hususunda hâlâ itiraz edilmesi nin doğru olmadığı anlatılıyor.
İki general arasıhda kalan Yunanistan
Yeni İstanbul gazetesinde.
Selim Sabit »İki General Ara smda Kakın Yunan stan» baş lıklı, makalesinde Yunanistan da bir müddet evvel yapılan seçimleri müteakip ekim ayın . da bu seçimlerin, yenilenmesi ihtimalinin o zaman belirdiği ni söylüyor ve general Plastı ras'm durumunu izah ettikten sonra, bu generalin müsama halı politikasının memlekette geniş itirazlara sebebiyet ver diğini ve bu yüzden büyük bir çoğunluğun general Papa gos'un memleketi idare etme sini arzuladığını söylüyor, şim di Yunanistan’da yeniden ya pılmasi zaruri olan seçimler neticesinde bu iki generalden
sürüyor.
Halkın takdiri
Yeni Asır gazetes'nde M. Tuncer, .Halkın Takdiri Elbet En İsabetli Takdirdir, başiık-lı yazısında, İzmirlilerin liyakatli ve kendisinden güvenerek iş beklenilecek bir meclis seçtiklerini, halkın takdirin'n takdirlerin en iyisi ol -duğunu, millerin reyini almak, ona değer vermek itiyadında oimıyanların kendilerinden esirgenen itimadın mahalline masruf olmadığını iddia etmek küçüklüğünden geri kalmadığını, zira onların liyakat ve ehliyet n takdirini seçmenlerden değil, şeften ara mak itiyadında olduklarını, bi raenaleyh bu seçimlerin kıymet ve ehemmiyetini idrak e-demjyeceklerini yazmaktadır.
Soförler Kongresi dün de toplandı
Türkiye şoförler kongresi dün de saat 10 da halkevin-de ikinci günkü toplantısını yapmıştır. Evvelki teşkil edilen komsiyon seyrüsefer kanununu incelemeye devam etmiş-dir. Ayrıca toplanmış olan kong?e genel heyet nde yuzna-medeki diğer maddeler üzerinde, ezcümle Esnaf Dernekleri ve Birlikleri Kanunu üzerinde görüşmeler yapılmıştır.
Kongre dün akşama kadar devam etmiş ve bir yemekten s(
Havagazı İdare Amirinin mektubu
Havagazı idare âmiri Kadri Seçkinden gu mektubu aldık:
Kıymetli gazetenizin 8/9/ 1950 tar.hli nüshasının iknici sahibesinin üçüncü sütununda (Havagazı şirketinde bir ihbar üzer.ne tahkikat başladı) ser-levhalı haberde; şahsım mevzu bahis edilmek suretiyle bazı )olsuzluklar bakımından tahkikat yapılmakta olduğu yazıl iniştir. Dunum şöylediri
Müessese personelinden birisinin işgal etmemkte olduğu lojmanı diğer bir kaç lojmanla birlikte ve müdüriyetin emri-le yıktırılmak üzere tahliye ettirmiştim. Bundan münfail elan o zat müessese dahilinde ııakkımda hakareti mutazam-mın bazı isnadlarda bulunduğu cihetle keyfiyetin tahkikini .dareden ve yazı ile bizzat ben talep ettim. İdarece yapıl inakta olan tahkikatın esası bundan ibarettir. Keyfiyetin lk çıkacak nüshada lütfen ve bu suretle tavzihini saygı ile rica «derim.
(ZAFER) — Tavzih edilmek istenen dünkü yazımızda kam yon yolsuzluğu iddiası üzerine : oruşturmalar açıldığı, yukarıdaki mektuptan da anlaşılmak adır. Durum, tahkikat sonunda aydınlanacktır.
İkinci Cihan Harbinden son ra bütün dünyada olduğu gibi, memleketimizde de işsizlik a-lıp yürümüş, fakat bu mühim memleket dâvası için her hangi bir çare aranması düşünül memiş bulunmakta idi.
Aldığımız malûmata göre, hükümetçe memleketimizdeki işs z miktarının teshirinden sonra alınacak neticeye göre bazı tedbirlere tevessül edilecektir. Elde işsiz miktarını tes bit etmeye yarıyacak hiç bir malûmat olmadığı için 1950 nufus sayımında sorulacak sualler arasına işsiz yekûnunu öğrenmeye yarıyacak bazı sualler ilâve edilecek ve böylelikle nüfus sayımından sonra
Türkiyede ne kadar işşjz bulunduğu kati olarak tesbit e-dilmiş olacaktır.
Alınacak neticeye göre_ hü kûmet programında da belirtiki ği g bi hususî sermayeye yer verilmesiyle iş hacmi ge-nişliyecek ve işsizliğn nisbe-ten önüne geçilmiş olacaktır.
Yugoslayada malları olanlar Dışişlerine müracaat edecekler Dışişleri Bakanlığından tebliğ ed lmiştir:
Yugoslavyadaki Türk emlâk ve menfaatlerinin tazminine müteallik 5 Ocak 1950 tarihli
protokolün ikinci maddesinde Belgradda TTırk - Ycgoslpv delegelerinden müteşekkil, bir karma komisyonun toplanması ve bu komisyona lüzumlu eksperlerle Türk ilgililer bir-, liğı tarafından seçilecek iki temsilcinin terfiki derpiş edilişti.
Mevzubahs karma komisyonun yalçında Belgradda toplan ması mukarıördir, Binaenaleyh yukarıda sözü geçen protokol çerçevesi dahilinde Vugoslav-yadû- hak ve menfaatleri bulunanların seçecekleri iki tenv silcin n adlarını Bakanlığımız dak’ dosya numaraları ve kendi sarih isim ve adresleri ile birlikte 20 Eylül 1950 tarihine kad»_r Bakanlığımıza bildirmeleri ilâQ olunur.
Erzincan’da zelzele oldu
Erzincan, 8 (a.a.) — Bugün şehrimizde 8.45 de 5 saniye süren bir deprem olmuştur. Hasar yoktur.
S'
BİZE GELEN MEKTUPLAR
Ortada kalan öğrenci
Burhaniye'nin Kurtuluş bayramı Burhaniye, 8 (a.a.) — İlçe-ı akşam verilen mizin düşman istilâsından kur sonra dağılmış- uluşunun 29 uncu yıldönümü heyecanla kutlanmıştır.
— Amma, diye itiraz etti ben ve küçük kardeşlerim, he pimiz, bir önceki yılın ders ki toplarını satarak yeni yılınki leri tedarik ederdik. Yeni taptan hiç okumadık. Eski tık, eski aldık.
Kocası: !
— Kardeşlerin öyle yapardınız, dedi. Fakat bu çocuklar o kitapları, yemin e-derim, hep birlikte sinemaya gitmek için satacaklardı. Satmak azmiyle gelmişlerdi ve ne fiyat versem satacaklardı. Para. ıbir ihtiyacı değil; bir eğlenceyi karşılıyacağı vakit insan. onun miktarı üzerinde pazarlık etmez.
Fatma, kocasını saygıyla dinledi. Yalnız, "tatbiki ve sürt mantık” okumamış mantığının takıldığı bir* nokta kalmıştı. O noktayı da söyledi:
— Sen almadın, almadığına da iyi ettiğini sanıyorsun. Fakat onlar nasıl olsa okutacak birini bulurlar.
Kitapçı, büyük bir vekarla:
— Ben fenalığa alet olamam, dedi. Başkasının ticaretine de karışamam. Kitapçılık, 'herşeyden önce, aîılâk isteyen bir meslektir, bir ticarettir. Ben bunu bilir, bunu söylerim.
Fatma'nın aklı buna yattı ve henüz yapıştırılmamış etiketlerin üstüne numaratörle numaraları basmak işine koyuldu. Ticaretle ahlâkın münase-
Yazan : Necdet ASI
Ekonomi Bakanı geliyor
Fuarı açmak ve E bölgesinde tetkikler üzere giden Ekonomi ret Bakanı Zühtii tetkiklerini bitirin geçmiştir, rnize avdet edecektir.
Ege seçim yapmak ve Tica-Velibeşe İstanbul» Bakan yerin şehri-
Balıkçılar için yeni kredilerjaçılıyor Balıkçılığın korunması için balık müstahsillerine, ihtiyaçlarını karşılamak üzere yeni krediler açılmıştır. Bu iş için Ekonomi ve Ticaret Bakanlıi? İstanbul müstahsilleri için 40 bin lira ayırmıştır.
Diyanet İşleri Başkanı Bursa'da vaaz verdi
Bursa, 8 (a.a) — Diyanet işleri başkanı Ahmet Hamdi Akseki bugün Ulucamide binlerce vatandaşa din ve din-s zlik mevzulu bir vaiz vermiş, düjnyanın dinsizlikken ayrılıp c'-ine dönmekte olduğunu misal lerile anlatmış, dinin komü -nistliğe karşı en büyük ve kuv vetli kale olduğunu izah et.-
; 5/9/950 tarihinde, bu sü
; tunda «Ortada kalan renci» başlığı altında
i rettiğinıiz bir okuyucu tubuna, Hasanoğlan Enstitüsü Müdürlüğünden bir cevap geldi.
Müessese Müdürünün li-
; tizliğini ve uyanıklığını öğe rek mektubunun en önenr
: li kısımlarım olduğu gibi
• Gazetenizin 5/IX/1950 talihli ve 490 sayılı nüsha-i smda (Bize gelen mektup-lar) sütununda Ahmet Acar ; adlı bir vatandaş tarafın-; dan yazılan (ortada kalan ; öğrenci) başlıklı bir yazı o-
’ Sözü geçen yazının sonun -[ da (Bu nasıl okul?, Bu na-! sil okutma?) gibi yersiz bir ! kanaate varan vatandaşın ! aşağıdaki belirtilen husııs-! lan da bilmesini diler ve
) bu yazımın aynı sütunda ; neşrini saygılarımla rica e-’ derim:
; 1 — Yazıda belirtildiği
gibi okulların açılmasına bir kaç gün değil daha bir ay vardır.
2 — Okullar ve onları idare edenler ancak bir nizam dahilinde çalışmak mecbıı-ı riyetindedirler.
3 — Yönetmelik ve öğretmenler kurult kararı ge-
öğ-
"köy
reğince münavebe ile izinli gidecek öğrencilere en az bir buçuk ay önce gerekli tebligat yapılır. Gitmek is-temiyen öğrenciler tesbit edilir. Bu gibiler bütün i-zinlerini Enstitüde geçirirler. İzinli gideceklere, izinli bulundukları müddet zarfında nasıl hareket edecekleri, sağlıklarını nasıl koruyacakları gibi hususlar izah veya ikaz edilir. Yoksul öğrencilere icabında gerekli yardımlar yapılır.
4 — İzinden herhangi bir sebeple Enstitüye dönmek istiyenlerin durumlarından mektupla idareyi haberdar etmeleri zaruridir. Ancak bu gibi şartlara riayet etmeden dönenlere müsaade edilmez. Bilhassa bine yakın mevcutlu Enstitünün öğ ıencileri tesbit edilen esaslar dışında diledikleri zamanlar Enstitüye gelip gidemezler.»
Enstitü Müdürünün mektubunun 4. üncü maddesinde • İzinden herhangi bir sebeple Enstitüye dönmek isteyenlerin durumlarından mektupla idareyi haberdar etmeleri zaruridir.» İbaresi vardır. Demek ki, bazı şart lar dahilinde, Enstitüye biraz erkence dönülebiliyor.
. V vv***************************************************** 1 1
Resimde 1890 a doğru Gau- -guin ve nabilerle başlayan bü I yük ihtilâlin’bu gün en büyük I mümessillerinden biri hiç * şüphesiz Matisse'dlr. Gerçekten, bu ihtilâlin üçüncü hare ketini teşkil eden ve XX çi asrın tam başında çok mühim terakikler kaydeden kübizmin sağa sola kaçan derin izlerinden sonra en istikrarlı büyük eser Matisse'in eseridir.
Kübistler, tabiattan faydalanmak lüzumunu daima ileri sürme/.le beraber, tabiatla ilgiyi büsbütün kesmeğe temayül etmişlerdir. Bu, realizmin natüralizmin bir tepkisi ve Gauguin'le başlayan ceryanın ifrata vardırılışı idi. )Tabiat)la .yaratma-yı en iyi telif eden ve bunu sanat tarihinin şimdiye kadar kaydetmediği bir basitlik içinde en mesut şekilde başaran Matiss olmuştur. Eserini bugün şöyle tarife çalışıyorlar: meharetli bir .iç saflığı», tesadüfi olmayan bir -tesadüf», sevk ve idare edilen bir .şevki - tabiî». O. zarifle kabayı telif qtmiştir.
Kurduğu mektebin bütün dünyada du kadar yayıldığını, hakkında sanattan anlayanlar tarafından bu kadar s-ts'yişı'e bahfcedrtldiğijıi hayâtında görmek başka hiç bir ressama nasip olmarnış-
Matissc Sl yaşındadır, fakat en son ederleri dahi fevkalâde bir hayatiyet arzetmekte zinde bir gençlik alâmeti taşımaktadır. Yaptığı inkılâp çok büyüktür.: yepyeni bir nizam. Şekilleri şimıiye kadar görülmemiş bir tarzta ba sitleştirmiş, rengi en yüksek parlaklığına çıkarmıştı. Plânlar arasında bugüne kadar bilinen münasebeti ortadan kaldırmış, tablo birliğinin münhasıran umumi ahenkle değil, şekiller arasındaki mü vazene ile de temin edilebileceğini isbat etmiştir. Eserlerindeki huzur ve sükûnu şimdiye kadar hiç bir ressam verememiştir. diyebilirim. Hele • Puretğ.. Öyle sanıyorum ki, sanat tarihi bu bahiste ilk ı Rakipsiz örneği Matisse'le ve _ recektir. ı
1869 da doğan Matisse bü-1 tün ekollerden süratle geçmiştir. Babasının muvafakati dışında gizli çalışmalarını I hesaba katmazsak, ilk esaslı çalışmasını Pr. Bouguereau ve Gabriel Ferrier'nin yanında A^aderrtie Julian'da yapmış olan bu büyük ressam Güzel Sanatlar Akademisinde de ça lışmış, fakat akûdemizmden hızla sıyrılarak müzelerde kopyalar yapmış, hususî atol ye açmış, bir çok memleketlere seyahat etmiş, heykelle meşgul olmuş, akademiler kurmuştur.
En büyük mazhariyeti şüphesiz, gençliğinin resmde büyük inkılâptan hemen sonraya tesadüf etmesidir. Empresyonist tekniği kullanmış. Gauguin'den faydalanmış, pek az da olsa divizyonizmi tatbik etmi.ş, nihayet dekoratif sistem içinde kendi .ekol» ü-nü kurmuş ve kendine has sistemi kemal derecesine çıkarmıştır.
Şekli renkle vücude getir-
mek hareketi. Bu, gerçi, fo-vizmle başlayan harekettir. Fakat, fovizmi yaratanlar da dahil olmak üzere, bu hareketin bütün ressamları arasında en cüretkârı, akademik istibdadın en kati tahripçisi Matisse olmuştur. Diyebilirin ki 1900 ü takip eden bjiyük cereyanı o neticelendirmiştir.
20 yıldan fazla zamandır onun tablolarını görerek «artık bu her halde sondur, şekil bundan daha basit, renk bundan daha saf olamaz- di yenler müteakip tablosunu görünce aynı şeyi hayretle tekrardan kendilerini alamamışlardır. O, her gün daha taze bir kuvvetle kendinden daha em n bir kudretle ortaya çıkmıştır.
Lüzumsuz hazfetmek, sanat tarihinin bize öğrettiğine gö re, asırlardan beri bütün büyük üstatların muvaffakiyetle tatbik ettikleri düsturdur. Fa at lüzumsuzun hazfini bu derece ileri götüren yalnız asıl ve esas olanı bu ka dar kati hududile muhafaza eden başka bir üstat yoktur Gerçekte de devam eden, yaşayan yalnız bu «asıl ve esas olan. dır. Sanatta lâzım olan da budur, yani «yaşayacak olan . -devam edecek olan. dır.
Mat'se -en basit vasıtaların ressama en yi ifade imkânı verenler olduğu.nu isbat etmiştir. Başkaları iç n en muğlâk göıünen şeyi, h ç bir tecessüm ettirme, kapartrna vasıtasına müracat lüzumunu görmekten çizgi ve renkle- i-fade imkânı olduğunu göstermiştir. Bunu gördükçe Matis-se'in nasıl olup da mücerret (mâna ve mevzuu olmayan) resm tarzına kaymadığına hayret e'.meme : elden gelmiyor. Gerçi onun eseri de abstre sayılabilir, fakat bu, eşya dan ayrılmayan, realiteden âri olmayan bir abstredir ve bu realite de sanatta muteber olan tek realitedir: plâstik realite.
CEMİYETTE
Göz GöreGöre

Tefrika No : 11
beti meselesi onra, 1-
şi olmadığı bir zaman, düşüneceği şeydi. O da aklına bir da- . ha gelirse.. Şimdi numara bası-
Onıın "şeker kocası” nın fazileti tanrı tarafından mükâfatlandırılmış; Fatma ile birlikte dükkâna "uğur"' da girmişti. tş büyüyor, müşteriler çoğalıyordu. Aı'tık eskisi gibi, birisi gelse de kiralık roman istese di'ye sinek avlamıyordu. Sadece kiralık roman vermiyorlar; eski kitap alıp satıyorlar, artan parayı baskı yapan diğer kitapçılarla Iskonto üzerinde uyuşup yeni kitaplara yatırıyorlar ve taşraya da tedi-yeli kitap gönderiyorlardı.
Bay Haşan Areeven bir katalog bastırıyordu. Ayrıca bununla uğraşıyordu, başını kaşıyacak vakti yoktu. Bir de, kırmızı zemin üzerine beyaz harfler yazılı ufak tahta tabelâyı değiştirdiler. Kitabevinin adını, evvelce kirden içerisini göster-mlyen vitrin canıma kocaman italik harflerle yazdırdılar.
Harflerin kenarında siyah gölgeli birer kuyruk vardı. Dükkâna çok yaraştı. Fatma'nın hamarat parmakları onbeş güne varmadan kitabevini derleyip topladı. Artık içerisi toz ve rutubet de kokmuyordu. Mis gibi sabun kokuyordu.
Bay Haşan Arseven durup durup başını sallıyor ve akıllı bir kızla evlenmenin faydalarını bir bir görüp anlıyordu. Bir öğle yemeği vakti, bir de akşam üzerleri müşteriden baş alabildikleri zaman Fatma’nın sualleri bitmezdi. "Şu seni se-lâmlıyan gözlüklü bey kim?” "Şu kitap ne?" ‘O adamı niçin tersledin ?’
Bay Haşan Arseven hepsino tek tek cevap verirdi. Karısının şahsı- ve İşi üzerindeki titizliği bir 'bakıma da hoşuna gidiyordu. Sual sorana verilen kıymet, o sualin kıymetinden aşağı kalmamalıdır. Böyle düşünülürse, meselenin altından kalkmak kolaylaşır ve en münasebetsiz, en çocııkca görülen sualler bile bir değer kaza-
Evlendiklerinin ilk ayında, birbirlerine adamakıllı alıştıktan sonra Fatma soı'du:
— ıSen o kitabı başka bir kıza da vermiş miydin ?ı
— Hangi kitabı canım?
Fatma:
— Şeyi, dedi, o hani bana en son verdiğin kitabı ?
— Hayır, zannetmem.
— İnanayım mı?
Fatma inandı. Fakat iki gün sonra bir liseli kız gelerek aynı kitabı sordu. Üç gün sonra da geri getirdi. Hüseyin Rahmi Beyin hayatı ve esçrleıi hakkında bir tez hazırlıyormuş. Kendi başına gelenlerin, o kitabı okuyan her genç kızın başına geleceğini tevehhüm eden Fatma, kocasının dürüstlüğü hususunda haksız bir sarsıntı geçirdi. Onu kıskandı. İkisini birleştiren bu kitabın başkasına verilmesine razı olamıyordu amma, zamanla buna da alıştı. Kocası, ona, aynı mevzu ü-zerinde yazılmış daha bir sürü kitap ishıi sayınca o roman eski değerinden büyük biışey
kaybetti, hattâ bu gibi eserlere karşı eski ilgisini de kaybetti. Roman okuyacak vakti yoktu zaten. İlk öpüştükleri odaya el’an gücü yetmediği bir utangaçlıkla bakıyor ve kocası bir iş için kendisini ne vakit oraya çağıısa, yanakları gelincik gibi kızarıyordu. Halbuki orası tam bir müstamel kitap depo-suydu ve tavana kadar, bütün raflar, tıklım tıklım kitap doluydu. İlmin ve san’atm oturak yeriydi orası..
Kocasının çapkınlık damarı kabarıp, eski bir hatırayı tazelemek sevdasına tutularak c-nu ikinci defa aynı yerde kucaklamak istediği zaman, Fatma korkmuş:
— Bak, demişti, Haşan, vallahi darılırım!
Sonradan gelen bu mukavemet pek gülünçtü. Adam kendi kendine: .Aile kadınları da ille herşey yatuktu olsun, isterler..» diyerek istihfafla o-muzlarını silkti ve karısına sataşmaktan vazgeçti.
Evleri Fındıklıda, bir sokak başındaydı. Bay Aısevene babasından, ona da babasından kalmış emekli bir evdi. İki kat
lıydı ve sokağa bakan pencerelerin tahta kafesleri hiç çıkarılmamıştı. Fatma da karmadı. Akşam üstü eve nünce kafesleri kaldırır ve gonya saksılarım korkuluğa dayıyarak sulardı. Evde hem terkos, hem elektrik vardı. Kocasından başka kimse yoktu. Başını dinliyordu kızcağız...
Sabahları saat sekize doğru karı koca yola çıkarlardı. Hava çok yağışlı ve bozuk olmadıkça tramvaya binmezlerdi. Ağır ağır, kalabalığa baka baka yürürlerdi. Fatma öğle yemeklerini beraber alırdı. Hepsini, ne götüreceklerse, meşin saplı u-fak erzak torbasına koyarlardı. Dönüşte, Fatma kocasından bir iki saat önce çıkar; sırasına göre Balıkpazarına yahut Tophane’deki Salıpazarına uğ-rıyarak çekişe çekişe pazarlık eder, alacağını alırdı. Sonra eve gelir gelmez hemen mal tizi yakar, yemeği hazırlamağa koyulurdu. Balığı ayıklar, soğanı soyar, ince ince kâğıt gibi doğrar, tuzlar, maydonozu ıslatır; zeytinyağı olsun, sadeyağı olsun, yağı hiç israf etmezdi. Kendisi sirkelri ve ha-murişi yemekleri, kocası da beyin tavasf ile midye dolmasını severdi. Fatma iltimas yapar, haftanın beş gününde kocasının sevdiği yemekleri, iki gününde de kendi sevdiği yemekleri pişirirdi. Bir ve hazan iki türlü yerlerdi. Fakat yemeğin yanında daima salata ve mevye bulundurulurdu.
(Devam edecek)
SİNEMALAR
Vük Sinema : .Manon, Tulaa
: Lizbon Motaharlsl. Cennet Kuşu,
Dalaverecilere Şantaj : Atik ölmez. : Sevmek^ Hakkı.
Haydut £“nUnU-
NÖBETÇİ ECZAHANELER Hayat, Ege, Çankaya ★
MEVLÜD
Ankara tüccarlarından Ali Rıza Hilmi ve TIulûsi Hanıam-cıoğlu'ların anneleri NURİYE HAMAMCIOĞLU'nun ölümünün kırkıncı günü 10/9/1950 tarihine tesadüf eden Pazar günü ruhuna ithaf edilmek üzere Kurtuluş camiinde Mev-lûd okunacağından arzu eden akraba ve dostlarının teşrifleri rica olunur.
Hilmi Ilanıamcıoğhı (2742)
rk
Sümer
çı-dö-be-
★ VEFAT
Ticaret âlemimizin tanınmış simalarından îlyas Batum’un ağabeyisi. Avukat Muzaffer Batum'un amcası. Tüccardan Ömer Batum'un dayızadesi eski tüccarlardan ve Batum ailesinin büyüğü Küstem Batum, 8 Eylül 3950 günü İstanbul’da hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi bugün öğle namazı Kadıköy'ünde Osmanağa camiinde kılındıktan sonra Karaca-ahmet’de aile mezarlığına tevdi edilecektir. Bütün hayatı boyunca herkese iyilik eden bu faziletli tüccarımızın ölümü bütün tanıyanları derin teessüre sevk etmiştir. Ailesinin ve dostlarının acılarım paylaşırız. 5444
- TAKVİM -
9 Eylül 1950 — Cumartesi
Hicri: 1369 — Z lkade 26
Rumî? 1366 — Ağustos 27
*
9.9 ■ 1950
ZAFER
Şahlfe: 3


I
I
8

I
PULSUZ İSTİDA
Dünya’ nın aynası:
|Dünya Basınındanl hulâsalar —I
Yunanistanda kabine buhranı
İngiliz Basım : Muhafazakâr Daily Telegraplı gazetesi, Fransa'da yabancı tabiyette olup komünist partisi ile işbirliği yapan komünistlere karşı alınan tedbirleri ele almakta ve bunun komünistlere karşı girişilmiş ilk sert hareket olduğunu kaydetmektedir. Gazete, Fransız hükümetinin bundan böyle memleketin iç nizamının düşmanları olan unsurlara karşı daha sert hareket etmek azminde bulunduğunu hatırlattıktan sonra, hali hazır-
Venizelos hükümeti
Yeni atom denizaltıları nasıl çarpışacaklar
Yanlış hesap Bağdattan döneri^
YAHUDİ züğürtleyince eski defterleri yoklarmış. İkti- !
dardan muhalefete geçtiğinden beri bir türlü kendine ; gelemiyen C.H.P. liler tam yukarda yazdığımız atalar sözü- ! ne uygun hareket ederek defter karıştırmakta ve ortalığı tez- ! vire boğmaktadırlar.
Çok edibane olan neşriyatlarına dikkat ettiğiniz takdirde : görürsünüz ki, kendilerine insan beğendirmek, Bakan takdir ! ettirebilmek imkânı yoktur.
Hani birisine: ;
— Sizin köyde kabadayı var mı? !
Demişler: Bir tane var, o da benden korkar! diye kendini ; öne sürmüş, onun gibi... ;
Muhterem devlet düşkünleri de kendilerinden başkasının i
Bakanlık etmesine katiyen razı olamamaktadırlar. Onlara göre Vekiller Heyeti içinde, ehliyetli hiç kimse yoktur. Hele, Maliye Bakanının itibarı C.H.P. nezdinde sıfırdır. «Bu nasıl ! Maliye Bakanı?» diye sual sual üstüne... Çünkü o Maliye Ba- ; kanı kendilerinden hesap sormaktadır.
Evet, Maliye Bakanımız senelerce, milletin alın terinden : toplanan vergilerden, sırf ekseriyetini ellerinde bulundurduk- ; lan için ceffelkalem alınan kararlarla kendi avaitlerini de ; ayırmakta kusur etmiyen vc bu çeşit para ile edindikleri nıal- ! ların hesabını istemektedir.
Telâş ondan ileri geliyor... Boru mu bu... Kazan devril- ; di ateş söndü, yeyecek elden gidiyor. Bu efendiler, bağırıp i çağıracağına, haksız yere mal iktisap edenlerden hesap sor- ; mağa kalkacağına, bir gün olup milletin parasını har vurup ; harman savurduklarının hesabının sorulacağını düşünüp ona ! göre ayaklarını tetik alsalardı daha iyi olurdu. Lâkin, şimdi ; her şey geldiği yere gidecektir. Çünkü, bu tabiat kanunudur. ;
C.H.P. halktan aldığı ve kendine mal ettiklerini geri ve- ! rccektir. ■
Hesap vereceğiz, hesap, diye bar bar bağırdıklarını ne ; çabuk unuttular?...
Yeni icatlar, fırtınalar yaratabilecek
Başkan Truman, Hiroshlma’-ya Atom bombasının atılması için verdiği emir kadar mühim ve beşeriyetin istikbaline te -sir edebilecek önemde, yeni bir emir imzalamıştır.
Filhakika, Amerikan Bahri-yesinin Kongreden aldığı bir müsaade ile, atom kuvvetile hareket eden bir denizaltısının ve bilâhare seri hailnde imal edilecek bu tipte gemilerin, inşasına başlıyabilecektir.
Kongrenin bu kararı 350 milyonluk bir kredi ihtiva etmekte ve inşaat programının ilk kısmı, denizaltı dahil olmak üzere, 50.000 tonilato derpiş etmektedir.
Bu yeni gemiler ve bilhassa atom denizaltısı ne suretle teçhiz edilmiş olacaklardır? Tabiidir ki bu hususun ifşa edilmesi İçin bahriye makamları hiç acele göstermiyorlar. Buna mukabil, Ingiliz ve Amerikan atom âlimlerile, sivil mühendisler o kadar ketum davranmamışlardır.
Teknik mecmualarda yayınlanan bazı projeler bu yeni icatlar hakkında fikir edinilmesine yardım etmiştir.
Uranium, plutonium, muhtemelen thorium ve belki yakın bir gelecekte, hidrojen'in muhtelif “isotope" ları, harikulâde enerji kaynaklarıdır. Fakat bu enerji daha ziyade kalorifik kalmaktadır.
Filhakika, Hiroshima ve Na-gasaki’nin zavallı kurbanlarının, tesiri altında kaldıkları şualardan başka, atom bombaları, daha ziyade, sıcaklık neşreden bombalar olmuştur. Müthiş yangınlar, kızgın demirle dağlanmış gibi yanan insanlar, neşrolan sıcağın tesiriyle ardı ardına yer değiştiren muazzam hava tazyikleri, rastladığı her şeyi yok eden bir âfet... malûm olup bilânço da maalesef bundan ibarettir.
Bütün bunların arasında, bir makineyi işletebilecek hiç bir kuvvet mevcut değildir. Atom bombası, uranium ile iş-liyen otomobilin müjdecisi yılamaz.
Bir atom gemisinin teçhizatı şu şekilde tahayyül edilebilir, j
Takriben 200 ton hacminde bir blok’un içinde zigzak şek-1 ünde bulunan borulardan, hc-lium gazının geçtiği ve batarya vazifesini görecek olan bir' pil, kazan dairesine kaim ol- * maktadır. Kazanların yerine, ' 3 lıelium gazının, aksi cereyanla hareket ederek neşrettiği caklığı diğer bir helium yanına vermek suretile, türbini tipinde bir motris tür-bini besliyen "tebdil ediciler". |
Malûmdur ki denizaltılarda ? yer çok dardır. Bu yüzden pili yahut pilleri, teknenin su depo- j larına yerleştirmek çaresi | g aranmıştır. Bu hal çaresi biraz cüretkâr olmakla beraber mantıkidir, zira pillere ayrılan yer nerede olursa olsun hiç bir suretle yanına yaklaşılmıyacak-tır.
Esasen bütün emirler ve sevkü idare "teletransimisyon" vasıtaslyle icra edilecektir.
Bu şekli ile, denizaltı yepyeni bir âlet olacak ve Jules _ o ou m Verne'in “Nautilus" üne çok 3,00 Kap müşabih taraflarına sahip bu- | lıınacaktır. Meşhur hava verici Schnorkel tesisatını tekemmül ettiren Amerikalılar, dalış müddetini daha şimdiden, üç rd haftadan fazlaya çıkarmaya Müzik: muvaffak olmuşlardır. I (P1) -
16.00 "■
Atom motörü ile bu dalış rUı ( müddeti bir hayli uzatılabilecektir .çünkü motörünün ak-! 16 68 sine olarak atom motörü hava _ 18 00 istihlâk etmemektedir. j — 18.30
Mürettebat için lüzumlu olan S' A)ttI hava miktarı İse nispeten azdır. Fransada daha şimdiden düşünülmüş olan ve balık kulaklarının ayni hassalarına malik olan "osmose" lu bir âlet sayesinde denlzaltıyı saran sulardan hava istihsal etmek mümkün olabilecektir. Bu sistemin yegâne mahzuru geniş ölçüde bir motris kuvvete ihtiyaç göstermesidir. Fakat bu engel de bertaraf edilebilir zira, atom motörü, bilâkis, istih lâk edilecek fazlasiyle kilovatlar temin etmektedir.
2 ile 3000 tonluk ve iki sene müddetle suların altında gö. mülü kalabilecek bu atom de-. nlzaltıları uzak denizlerde ne! yapacaklardır ?
Tam bir gizlilik içinde, S|bil-1
Halkçılar hükümete bu seferde güven oyu vermeyeceklerini açıkladılar
Atina Radyosu : (Basın Ya-Yın). Dün gece Yunan Millî da Fransa’da iç durumun olduk- Mccıisindc hükümet programı ça nazik bir safhada bulunduğu- Uzerinde parti liderlerinin görüş nu ve yabancı komünistlerin bu tarzıarı açıklanmış ve bu husus-durumun meydana getirilmesin- ( taki tartışmalar geç vakte kadar nuih, ..„ı narını (jevam etmiştir. ilk olarak söz
alan Halk Partisi lideri Çaldaris | yeni hükümetin, güven oyu sağ-| lamadığı takdirde yeni seçimlere gidilmesinin zarurî olduğuna dair Başbakan Venizelos’un ileri I sürdüğü fikri şiddetle tenkid etmiştir ve bugünkü meclisin memlekete istikrarlı ve kuvvetli bir hükûriıet sağlıyabileceğini belirttikten sonra partisinin, hükümete güven oyu vermiyeceği-ıni açıklamıştır. Çaldaris'ten I sonra söz alan merkez partisi | lideri General Plastiras, Venize-j los hükümet programının mer-I kez partileri kabinesi programının bir kopyesi olduğuna işaret ettikten sonra bunun tatbiki için Venizelos’un neden işbirliği yapmayıp Yunanistan'da bir kabine buhranına sebebiyet verdiğini sormuş, Venizelos kabinesinin, memlekete sağlam ve istikrarlı bir hükümet sağlıyacak evsaf j ve şartları ihtiva etmediğini söyledikten sonra partisinin hükümete güven oyu vermiyeceği-ni ilâve eylemiştir.
de büyük bir rol oynadıklarım ' belirtmektedir. Muhafazakâr In- I giliz gazetesi bundan sonra Fransız komünistlerinin faaliyetlerine temasla, bunların' Krcmlin'in birer âleti haline gel- I diklerini önemle kaydetmekte ve bu yüzden iç durumun taham-1 mül edilmez bir hal aldığını yazmaktadır. Fransa’da komünistlere karşı içişleri Bakam Jules Moch tarafından alınmakta olan e alınan tedbirlerin Moskova'da eden asabiyet uyandırdığı me. j '•«si üzerinde duran Daily Te-■JOh gazetesi, Moskova’nın, '
İrrJvet perdesi altında çalış-1 mak suretiyle aslında hürriyet ■ mefhumunu bile ortadan kaldır- , mak isteyenlere karşı Fransa'- ■ da alınan tedbirlerden elbette ki . memnun olmayacağını, çünkü j komünistlerin kimlerin hesabına , çalıştığını Fransız halkına bil- ’ dirmenin, komünistlere indiril- , miş en ağır darbe teşkil edeceğini ilâve etmektedir. Gazeteye göre Moskova’nın hiddeti işte hu yüzden fazladır. Daily Tele-1 gı-aph gazetesi bu bakımdan İngiltere’de de Fransa’da komünistlere karşı alman tedbirlere ; benzer tedbirler alınması lâzım ; geldiğini ilâve etmektedir. ■
Times gazetesi. Britanya topluluğu bakanlarının Londra’da yapmakta oldukları müzakereleri incelemekte ve İktisadî meseleler ile muvazi olarak bunların siyasî ve askerî meseleleri de ele aldıklarını kaydetmektedir. Gazeteye göre askerî sabada yapılacak her (hangi bir hazırlık İktisadî faaliyeti gecikti-l recekse de, buna artık ihtiyaç hasıl olmuştur.
i;
l


Hükümete güven oyu vermi-yeccğiui bildiren Halkçı Parti Lideri Çaldaris I
ve Türkevasilis Venizelos’un ha- * reket tarzını tenkit etmişler ve hükümete güven oyu vermiye-ceklerlni söylemişlerdir. I
Daha sonra konuşan Birlik Parti başkanı Kanelopulcs, Çal- 1 daris ve Halk. Partisinin hükû. mete güven oyu vermemek hu-' susundaki kararlarını şiddetle I tenkid etmiş vc kendi partisinin I hükümete güven oyu vereceğini I söylemiştir. Görüşmelere geç vakit son verilmiş ve hükümete güven oyu verilip verilmemek hususunda oy vermek için meclisin bugün 18 de tekrar toplan- ; ile Sağcı Parti liderleri Kocyas masına karar verilmiştir.
General Plastiras'tan sonra konuşan solcu demokrat cephesi liderleri Sofyanopulos ve Evolos
Düşürülen Amerikada
uçağı
Hikmet YAZICIOĞLU

lerimizin yakınlarında suların diplerinde V2 şeklinde roketlerle hemen ölümü saçmaya hazır yeni su altı siteleri mi kurulacaktır ?l
Fakat bu mevzu oldukça dikenlidir ve.. Genelkurmay fizikçileri bu zamanda bu konuya pek temas etmek arzusunda değillerdir.
Güvenlik Konseyi Rus iddialarım reddetti
Sovyet delegesi Konseyde kendi takriri lehinde tek başına kaldı dıondra J'jodyosu, (Basın -Yayın) — Amerikanın, Kore-de askeri olmıyan hedefleri bombalamaktan suçlu olduğunu iddia eden Sovyet isnatlarım, Güvenlik Konseyi, dün
Ankara - Haydarpaşa tren yolu açıldı
I hasıl olmuştur.
I
Ur'Wİstan’da dinle savas
* ®Cfa Radyosu : (Basın Ya-yın). Macar hükümetinin dün neşrettiği bir emirname gereğince GO kadar Katolik din cemaatinin faaliyetlerine derhal nihayet verilecek ve bunlar 5 ay-zar- j fında manastırlarını çeklerdir.
Truman Ruslara Birleşmiş Milletlere müracaatı tavsiye ediyor
Nevyork Radyçsu, (Basın -Yayın) — Cumhurbaşkanı Truman bugün verdiği bir demeçte Amerikan Birleşik Dev letlerinin Kore üzerinde dü-
Yangın felâketzedelerine bağışlar devam ediyor
Ankara valisi Necati İlterin başkanlığında kurulan Dem'i-
Devlet Demiryollarından aldığımız malûmata göre, evvel-
ki gün Büyük Derbent ve Sapanca istasyonları arasında sel yüzünden hasoTa uğramış olan kısmın tamiri bitmiş ve yol a-çılmıştır. Dün akşamdan itibaren Ankaradan Haydarpaşaya ve Haydorpaşadap Ankaraya gidip gelen trenler aktarmasız ve yol değiştirmeden normal seferlerini yapmışlardır. ci felâketzedelerine yardım komitesi vatandaşlar tarafından yapılan nakdiî ve aynî yar dımları kabul etmektedir. Bu arada dün Petrol Ofis Genel Müdürlüğü 5 bin İ ra Balıkes r felâketzedelerine. 10 bin lina1 da Demirci felâketzedelerine nakdi yardımda bulunmuştur.
Hizmet ettiği evden 3 bin liralık eşya çalmış Meşrutiyet caddesindeki Ü-rek apartmanında oturan Sab-1 riye Ürek polise müracaatla, 1 8 ay evvel evinde emir eri iken terhis edilen İlyas Sözüer.in 3 bin İra tutarında eşya çaldığını iddia etmiştir. İkinci şube memurlarının sıkı bir takibi neticesnde eşyaların bir kısmı İstanbulda ele geçirilmiştir. İlyas Sözüer şiddetle aranmaktadır.

I 11 FiWıl
()23456? « 0 10 11 12 )3 )4. ıs
gece bire karşı 9 oyla reddetmiştir. Yugoslavya müstenkif kalmış ’ " ...
'geai, riri 1 tir. _____ _________
cisi Birleşmiş Milletler kara kuvvetlerinin yalnız askerî he deflere hücum ettiklerini ve sivil halkın, bu hücumlardan vaktinde haberdin edilmesi için elden gelen her şeyin yapıldığını söylemiştir.
Amer);an temsilcisi şöyle devam etmiştir; Bu gibi itham lan tahkik etmek beynelYmlel Kızılhaça ait bir iştir. Kızılhaç temsilcilerinin Kuzey Ko-reye girmelerine müsaade edememektedir.
Güvenlik Konseyi müteakiben Sovyet muhalefetine rağmen Amerikan uçaklarının Mançurya arazisini bombala dıkları Jıakkındaki Çin iddialarını görüşmeğe karar vermiş tir.
ve yalnız Sovyet dele-Malik! • lehinde Ame:
kendi tak -oy vermiş -ikan temsilci -
1 Hindistan'a'a deprem ve sel felâketi
j Yeni Delhi : Assam Eyaletinin Kuzey kısmındaki zelzele mıntakasında yaptığı. üç gün-ı lük bir geziden dönmekte olan Başbakan Pandit Nehru zelzele ve sel felâketine uğrayan halk- , la bizzat temaslar yapmış ve Bazı dost memleketlere dertlerini dinlemiş ve bunların verilen inallar kontrol 'yerleştirilirleri ısm ilgililere icabedcn direktifleri vermiştir. Nehru, gazetecilere verdiği bir demeçte, bu mıntaka halkının ; zelzeleden ziyade, zelzele yüzünden büyük kara parçalarının fırlayıp tıkadığı nehirlerin taşma-siyle husule gelen sel felâketinden büyük zararlara duçar ol-ı duklarını bildirmiştir. Bütün Hindistan’ın, felâketzede vatandaşlara müşfik elini uzattığını ve fakat en büyük, yükün bu eyalet halkının omuzları üzerinde olduğuna işaret eden Pandit Nehru “şimdi bu eyaletteki vak ti hali yerinde vatandaşların kendilerini bu yardım işinde göstermeleri lâzımdır.1’ c tir,
I Hindistan ile Pakistan arasındaki münasebetlere temas eden Nehru, şöyle demiştir: "Hindistan'ın tuttuğu yol açık ve sarihtir. Hindistan, sulh yolunu takip etmek ve ondan ayrılmamak azmindedir. Hindistan her memleketle ve bilhassa komşularıyla çok iyi münasebetler tesis etmek ve onları idame ettirmek istemektedir."
ihracat tahditleri
edilecek
Londra Radyosu : (Basın Yayın). Amerika Ticaret Bakanı Sawyer bir kararname çıkarmış ve stratejik ölüm taşıyan madde ve malzemenin bazı dost memleketlere iharcını yasak etmiştir. Demir perde memleketlerine bu gibi ihracat daha önceden dur-, durulmuş bulunuyordu. Bu sefer
Soldan sağa:
Yukardan aşağıya:
ıetiermın Kore üzerinde düşürülen Rus uçağı hakkındaki terkede- görüşünü tekrar açıklamıştır.
Başkan, basın konferansında bu meselenin Birleşmiş Millet ler tarafından halledilmesi lâ- ı
geldiğin; belirtmiş ve söz- vazedilen ihracat yasağı, Ame-, I lerine bir şey ilâve etmek İs-1 rika’dan aldıkları bu gibi stra-tememiştir. Truman, Birleşmiş tejik madde vc malzemeyi son-Milletlere mensup kuvvetlerin radan demir perde memleketle-' ı Koredeki kızılları eski mev -! rine satmakta olan memleketler zilerine çekilmeğe mecbur edo için konulmuş bulunmaktadır, bileceklri kanaatini izhar et-1
■ tikten sonra bu işin hafta so- . “ ~
ııuna kadar başarılacağım söy- Ingiltere'de büyük fırtına , lemiştir. Başkan, bunu kendi Londra : a. a. Evvelki gece şahsî kanaati olduğunu da bil- Ingiltere’de Mildim sUrmtlş olan hassa açıkladıktan sonra Batı ,ırtına bu yı, lıay(Mllml ol„. Almamvanm dlMMnh*. | c„
metre hızla esen rüzgâr, sel ha-,ünde yağmurlarla beraber birçok bölgelerde telefon muhaberatını i durdurmuş, ağaçları devirmiştir, ı trenlerin hareketine engel ol-I muştur.
Malezya Savaşları t
Londra Radyosu ? (Basın Ya-' zlm geldiğini belirtmiş ym). Geçen bir ay içinde, Ma- ’ lezya'dakl komünist tethişçileri-! ne karşı savaşan Ingiliz, YenJ Zelanda ve Avustralya uçakları rekor teşkil edecek ölçüde hava faalij’etinde bulunmuşlar ve ko. münist tethişçilere çok ağır darbeler indirmişlerdir.
Uzak Doğu Komisyonu toplandı
VVashington : a. a. 1946’dan-berl Japonya'da müttefik siyahtı tespite çalışmakla vazifeli Uzak - Doğu komisyonu, kısa bir j inden sonra dün sa-İşe başlamıştır. Çin hükümeti temde iştirâk etmeleri ' rtaya çıkan anlaşmazlık neticesinde bu komisyo-nu 19 ocak 1950 de terketmiş ym). Fransa', olan Sovyet delegeleri bazı tah- ! komünistler minler hilâfına, bu teşekküldeki yerlerini almamışlardır.
Almanyanın silâhlimdırılmtesı meselesi hakkında yorumda bu lunmaktan kaçınmış, bunun Nevyorkta toplanacak Fransız,1 ı İngiliz ve Amerikan Dışişleri | Bakanları tarafından müzake-I re edileceğini ilâve etmiştir. I
Kore'de Holanda piyade j kuvvetleri
Londra Radyosu : (Basın Yayın). La Haye’den alınan bir habere göre, Hollanda hükümeti Kore’de komünistlere karşı savaşmak üzere 2 bin kişilik bir Piyade kuvveti göndermeğe ha-Zlr olduğunu ve bu kuvvetin pek , Yakında yola çıkarılacağını j Amerikan Birleşik Devletlerine ' bildirmiştir.
İmtiyaz Sahibi: ."-•^Gneş Matbaacılık T.A.O. adına
Başmuharrir Mümtaz Faik Fenik Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden
Hikmet YAZICIOĞLU Basıldığı yer
Güneş Matbaası — Ankara
ı Fransa’da tevkifler * devam ediyor
I Londra Radyosu : (Basın Ya-... 11{la yaj)ancı tebaalı
arasında yapılan tevkifata dün gece de devam edilmiştir. Dün, 260 kişinin tevkif edildiği bildirilmiştir. Bunlar arasında 160 İspanyol, 60 Rus veya Sovyet peyk devleti vatandaşı ile 13 İtalyan bulunmaktadır. Bunlar yurtlarına yollanacaklardır. Diğer taraftan bildirildiğine göre, içişleri Bakanlığı, Fransa'daki Ispanyol komünist partisinin menettiği gazeteyi kapatmıştır.
|
t
İmar ve Kalkınma Bankasının faaliyeti
Washington : a. a. Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasının yayınlânan yıllık raporunda belirtildiğine göre geçen 30 haziranda nihayet bulan mail yıl içinde banka cem’an 166.345.000 dolarlık krediler açmış ve bunların yarısından fazlası Lâtin Amerika memleketlerine verilmiştir.
Ser besi Fıkra
Arjantin yeni tedbirler alıyor
Londra Radyosu : (Basın Yayın). Arjantin Cumhurbaşkanı Peron Parlâmentoya bir kanun tasarısı sunmuştur. Bu kanun tasarısı, Arjantin'deki beşinci kol faaliyetleriyle mücadele için Hükümete çok geniş yetkiler ve. ....... rilmesini istemektedir. Tasan demiş-' Arjantin toprağında Arjantin’e | karşı faaliyette bulunacak veya - »vn. gene Arjantin topraklarında oturup da yabancı bir memleket aleyhine casusluk ve baltalama işlerinde çalışacak casus ve baltalayıcılar için çok şiddetli cezaları İhtiva etmektedir.
Cumhurbaşkanı Peron, uluslararası durumun nezaketinden ötürü bıı tasarının parlâmento tarafından tezelden kabulünü talep etmiştir.
ANKARA RADYOSU 9/9/1950 — Cumartesi
Otoriter rejimin bakiyeleri
la ■ ■
13.45 Müzik: zlk: Paganlı
" Tango, Rumba, Sambalar .T... • 14.55 Spor haberleri. —
15.00 Kayıp mektupları. Jıava rapo.
Son zamanlarda tekrar 1916 daki çeşnide politikasına baş-lıyan Falih Rıfkı Atay yazdığı bir yazıda şöyle yor:
-İyiyi kötüden, doğruyu iğriden, gerçeği yalandan ayırmak pek güç olduğu bir yanlışlıklar trajedisi içinde yaşıyoruz. Yıllarca süren lıcr otoriter rejimin arkasından alabildiğine bir hürriyet devri daima böyle gelir!»
Peki ama. hani Halk Partisi iktidarı memleketi tanı bir hürriyet rejimi içinde idare etmişti? Hani demokrasiyi onlar kurmuşlar onlar yerleştirmişlerdi?
İşte Halk Partisi idaresini «yıllarca süren otoriter rejim» diye şimdi bizzat kendileri damgalıyorlar! Ama bunu biz söylesek kabahattir, kabdfcat
di-
| Sarıçizmeli ■
değil hattâ suçtur.
Peki bu zevata sorabilir miyiz: Bu «yıllarca süren otoriter rejim» inde biitün otorite başı kimdi?
Ne demeye yıllarca bıı otoriter rejim ile milletin hakkını yediler? Ne demeye kimseye söz söylemek imkânlarını bırakmadılar? Tarih malûmdur: Otoriter rejim demek, doğrudan doğruya diktatörlük demektir. O halde Failli Rıfkı Atay diktatörün de kim olduğunu açıkça meydana koymalıdır!
Eğer onun dediği gibi şim-
di hakikaten iyiyi kötüden, doğruyu iğriden, gerçeği yalandan ayırmanın pek güç olduğu bir yanlışlıklar trajedisi içinde yanıyorsak bunun da mesulü yine otoriter rejimdir.
Fakat şunu tasrih edelim: Millet, iyiyi kötüden, doğruyu iğriden, gerçeği yalandan ayırmıştır. Bu tefriki yapmayan, yapmak istemiydi varsa, o da bugünkü hali ile yalnız Halk Partisi muhalefetidir. Çünkü ancak otoriter rejim bakiyelerinin hâlâ başında kendisi için bir otorite olarak tutmakta onların, emirleri ve keyifleri yüzünden iyileri kötülerle, doğrulan iğrilerle, ve lıelc gerçekleri yalanlarla karıştırmaktadır.
Bu hazin itiraftan çıkan mâna, işte budur!
|
’ İSTANBUL RADYOSU 9/9/1950 — Cumartesi 12.57 Açılış vo Programlar. —
1 13.00 Haberler. — 13.15 HcnryLcca, ■ Navler Cugat ve Francisco Canâro Orkestralarından Dans Müzlfil (pl ) - 14.00 Rativo salon orkestrası kon
. Şarkılar. — 15.15 Dans Müzlfel (pl.) — 15.45 Türküler. — 16.00 Caz mü.
'(zifti (pl.) — 16.30 Klâsik Saz Eser i.lcıi. — 16 15 Dans Orkcs'rnlnrı Go.
I çidl. — 17.30 Sarılar. — 18 10 İtfaiye .....
I saştl. — 18.15 Gençer ve arkadaş. 23.00 Danş m ’ I işnndan dans müziği. — 18.45 Sşz Prçgramlar ve
let. 6 — Söz söylemo, bir içki. 7 — 7 — Akis etmek, bir çalgı. 8 — Be. yaz. 9 — Olması icab eden, bir mil. let. 10 — Kadın tanrı, bir erkek ismi. 11 — Niyaz, ters: doftdu de. fiil. 12 — Avuç içi. gramerin bölüm lerlndcn. 13 — A. E tersi: tatlı bir madde. 14 — Tersi; saz. tersi; is. kamblldo bir kftftıt. 15 — Tersi; av.
Dünkü bulmacanın halli:
Soldan sağa:
1 — Atea, halim, kat. 2 — Nadas, mücahit. 3 — Mas (tersi), Sam, 18. kin. 1 — Çatı. ay. fa. bul. 5 — Dao sefenn, safi. 6 — Ra. dem! eayabü (tersi), 7 — Ummant, kk, aba. 8 — En sonu. acar. 9 — Suni, cnna, ana. ma. 10 — Olimp. simli. ııan.
Yukardan aşeğıya:
1 — Anaç. Russo. 2 — Tam adam, al. 3 — Ed, to, mani. -1 — Şagı, la, İm. 5 — Sa. sene.6 — Emine. 7 — Afi, sns. 8 — Eylül, koni. 9 — Acı, mahken. 10 — Ama. 15 — Hail. İran.
Tcrtibcdcn: N. Ü.
pl.)
eserleri. — 19.00 Haberler. — 19.15 İstanbul haberleri. — 19.20. Şarkılar
Hafif müzik (Pl.) — 20.30 Bağla, mayla oyun havaları. — 20.50 Sor best saat. — 21.00 Dlnlyclci islok. lerl. — 21.45 Şarkılar. — 22.30 Daps müziği (Pl.) — 22.45 Haberler. — o-, aa r,.-. müziği (fi.)' — 24.00 o kapşnıs-
(LÂLE^SÜİTAHI
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN Tefrika No: 12


Ba,.,okoleden devorn^ gjj. f jj^
Adalet tevziinde İzmirde
inkılâp lâzım
dolusu evrak da vardır. Bütiin
Aşk yüzünden cinavet

Cariyeler aralarında gülerek fısıldadılar: odur
Şimdi cnriyeler arasmdayız.
Koyu kumral saçlı, narin vücutlu bir kız, asabı adımlarla geziniyor. hırçınlaşıyor, ve unu teskin etmeğe çalışan yaşlı bir kadın:
— Ne tuhaf kızsın. Biraz silkin ol da saçlarını düzeltsinler..
Diye söyleniyor.
Ve üç cariye bu kumral saçlı kızın saçlarını tarayıp düzeltmeğe çalışıyor.
— Vakit geçiyor, kızım. Biraz sakin ol da işimizi bitire-
Uzun kirpiklerinin gölgesi yanaklarına dökülen kız cevap verdi:
— Anlamıyorum. Benimle neden bu kadar uğıaşıyoısu-
— Sen delisin galiba.. Bu dakikada sarayın bütün cari-yeleı-i heyecan içinde kıvranı-
— Neden?
— Çünkü Padişah Hünkâr Sofasındadır.
— Aman Allahım, hâlâ bir şey anlayamadm mı?
— Hayır-
— Hünkâra takdim edilecek-
— Ben mi?
— Tabii ya.. Bu dakikada sarayın en güzel kızısın.
— Ben kimseden böyle bir şey istemedim ki. Benim Hünkârla ne işim var.
— Bir kere seni beğenirse.
— Ben istemiyorum.
— Deli.. Sonra pişman olur-
— Ben gitmek istiyorum. Evime gideceğim.
— Buraya girmek kolay dır ama, çıkmak zordur kızını.
— Ben burada hapis miyim?
— Eh., şöyle böyle.. Bir kere Hünkâr Sofasına gidelim de. hele bir kere oradaki âlemi gör. Seninle sonra görüşü-
— İstemiyorum.
— Mecbursun kızım. Oraya gideceğiz ve sonra istemezsen evine gidersin.
Bu münakaşa dakikalarca _ sürdü. Kumral saçlı u:"
türlü razı o’ uğraşa uğraşa, kimsenin gör- ) miyeceği bir yerden Hünkâr Sofasını seyretmeğe razı oldu.
Cariyeler dairesinden Hünkâr Sofasına kadar oldukça uzun bir yol vardır. Bu yolda I ilerledikçe saz ve şarkı sesle i gittikçe daha bariz olarak işitiliyordu.
Geniş Hünkâr sofası, billur avizelerden sızan renkli ışıklarla pırıl pırıl yanıyordu. S) def parmaklıklı Şırvanm etrafında ince ve kıvrak vücutlu cariyeler dolaşıyor, şakalaş.-
Ve Sultan Ahmet mest-ü-mahmur, mehtabın solgun İl ığında kıvrılan bu güzel vücutları seyretmekte idi.
— Padişah bu mu?
Bunu soran kumral saçlı kızdı. Yanındaki kadın kolunu
— Yavaş söyle.. Şevketlû’-dan böyle bahsolunmaz.
— Ne tuhaf yer burası?
— Ona dikkatli bak.. Belki biraz sonra o da seni görür.
— Ben görünmek istemiyorum. Hem daha fazla onu görmeğe de lüzum yok.
Kadın hayretle onu dinliyordu-
— Tuhaf şey.. Neden?
— Beğenmedim onu.
Kadın deli gibi olduğu yerde sıçradı. Kendini zor zantede-rek:
— Aman Allahım.. Sen ne budala kızsın. Sen onu beğenecek değilsin ki.. Asıl onun seni beğenmesi lâzım..
Kız birdenbire billûr bir kah kaha ile güldü. Bu kahkahanın âlıengi o kadar cana yakındı ki, ve bir anda bütün salonu o şekilde doldurmuştu ki..
Billûr topu tutmak üzere o-lan kız onu bırakıp arkasına döndü.
Cariyeler oldukları yerde kala kaldılar.
Ve Padişah bulunduğu yerde dirseklerine dayanarak doğ-
Bu sihirli, şuh kahkaha nereden geliyordu?
— Ne yaptın? budala.. Burada böyle yüksek sesle gülünür mü?
Kumral saçlı kız da irkil-mişti. Yaptığı işin ayıp olduğunu tahmin ederek telâşla biran evvel oradan uzaklaşmak istemişti- Fakat yanındaki kadın onu kolundan sımsıkı tuttu.
Cariyeler arasında garip bir fısıltı başladı:
(Odıır..
nıral saçlı kız bir . olmıyordu. Nihayet |
(Ne kadar masum, temiz bir
rakamlar bize gösteriyor ki, Yargıtay'la, Asliye mahkemeleri lirasında istinaf mahiyetinde bir mahkemeye daha ihtiyaç vardır. Geçen iktidar, bir çok defalar bunu vudettiği halde bir türlü başaramamış, bu yüzden hiç şüphesiz adalet mçfhumu hakikaten rencide olmuştur.
Belki memlekette tapulama işleri tanıanıiyle tanzim edilince, mer'a ihtilâfları, toprak ihtilâfları ortadan kalkacak, bu yüz-
den ika edilen tır. Evlenme m
suçlar azalacak-aksadiyle yapılan
kadın ve kız kaçırmaların önüne geçmek için evlenmeleri kolaylaştıracak tedbirler alınınca, bu nevi suçların da mühim miktarda eksildiği görülecektir.
Hayat pahasının her aileye yüklediği zorluklar hafifleyince elbette ki, boşanma dâvalarının miktarı da düşecek, hulâsa hayat seviyesi, kültür seviyeni yükselip de. hukuk müessesesin-dc yapılacak lüzumlu ıslahlar da bununla beraber yürütüldüğü zaman vatandaşlar arasında mahkemelik olan ihtilâflar da azal-
mış olacaktır.
Fakat her şeye rağmen İstinaf mahkemelerinin tesisi artık bir zaruret halinde kendisini hissei-
tirmektedir.
Bununla beraber, bugün mevcudu altı bine yaklaşan kanun-
ları sik
n da gözden geçirilmesi, teıı-edilınesi. birbirleriyle alâkalı
işlerin birleştirilerek mevzuatın daha muhtasar esaslara ircaı
adalelin süratle tevzii bakımından çok mühim bir inkılâp olacaktır. Bugün senelerce devan» edip giden dâvalar olduğunu bilmiyor değiliz. Bu yüzden vatandaşlar da işlerini güçlerini bırakıp günlerce mahkeme kapılarında sürünmekten hakikaten
(Başı 1 nci sayfada) tanı tarafından karşılanacak ve bir deniz ihtiram kıtası selâm resmini ifa edecektir. Edin burgh Dükü Cumhurbaşkanı sayın Celâl Bayâr’ın misafiri olarak Yalovada öğle yemeğin de bulunacaktır.
Edinburgh Dükü Yalovadan, Cumhurbaşkanlığı deniz motö-rü ile hareketle 18.30 da Dol-mabahçedç karaya çıkacaktır. Dük, Dolnıabahçede İstanbul vali ve belediye reisi profesör Fahrettin Kerim Gökay ile İstanbul kara ve deniz komutanları tarafından karşılanacaktır.
Edinburgh Dükü İstanbulda, İngiliz büyükelçisinin misafiri olarak iki gün kalacaktır. Altes Edinburgh Dükünün İstan bulu ziyaret programı, yrpıban bir iki tadil hariç, 3 Eylül Pazar günü neşredilen programda olduğu gibi aynen tatbik edilecektir 15 Eylülde İstan bul valisi tarafından Edinburgh Dükü şerefine Emirgân korusunda bir akşam yemeği verilecektir.
15 Eylülde İstanbuldaki İngiliz tebaasını Dük'e tanıtmak için İngiltere başkonsolosluğun da bir kabul resmi tertip olunacak, 14 Eylülde mümtaz Türk şahsiytelerinin Dükle tanışması gayesile bir akşam yemeği verilecektir. 16 Eylülde Yeşilköy hava alanından u-çakla hareket edecek olan Al tes Edinburgh Dükü İstanbul valisi, İstanbul kara ve deniz komutanlariyle İngiliz büyük elçisi tarafından uğurlanacak ve bir askeri kıt’a tarafından
selâm resmi ifa edilecektir.
Dük'ün İstanbulu ziyaretine
ait programın
hazırlanmasında
(Hepimizin pabucu dama a-
tıİacak.
(Bakalım Hünkâr onu be-
(Bir erkek olur da bu kadar
güzel bir kızı beğenmez olur
etrafında olanların hepsi, cariyeler ve diğer kadınlar birer birer ortadan kaybolmuştu.
Padişah, kahkahanın geldiği tarafa doğru yürüdü. Orada iki kadın vardı ve birisi ürkek, ürkek bir kenara büzülmüş va-

idi.
(Bilinmez..
Koridoru
ışıklı bir fe-
Sultan Ahmet kahkahanın
ner gayet hııfif aydınlatıyordu. Salon tamamen halvet ol-
geldiği tarafa sabit gözlerle bakıyordu. Saz ve şarkı sanki gizli bir emir almış gibi ağır
ağır sustu. Şimdi, geniş Hünkâr sofasında acaib bir sükûn
Sultan Ahmet yerinden kalktı. Yaptığı bir işaret üzerine
muştu. Hükümdar loş köşeye büzülmüş olan bu ürkek kıza yaklaştı. Yüzüne dikkatle baktı.
Gür ve tabiatten oııdüleli kumral saçları yanaklarına ve omuzlarına dökülmüş, başını önüne eğmişti.
büyük bir ıstırap içindedirler. Çok meselelerde hakkı aramak, ve almak kolay olmuyor. Yargıç ne kadar süratli çalışan, ne kadar fedakâr olsa, mevzuatın karışıklığı, işleri sürüncemede bırakıyor. Böylelikle, hakkını aramağa kalkan vatandaşa da usanç geliyor. Bütün bunların ıslahı, adaletin yerinde, zamanında ve süratle tevzii bakımından çok mühim ve çok güzel neticeler doğuracaktır. Vatandaş biiylece hakkından emin olacak» onu kolaylıkla istihsal edecek ve ceza dâvalarında du suçlunun derhal cezasını görmesiyle anime vicdanı tatmin edilmiş ola-
bulunmak üzere 6 Eylül 1950 Çarşamba günü İstanbula ge -len hususî yaveri deniz yüz-
başısı J. M. A. Parker Edin burgh Dükünün Türklyeye yo
pacağı ziyareti büyük bir sabırsızlıkla beklemekte olduğu
nu beyan etmiştir.
İngiliz filosu İzmirde
İzmir, 8 (a.a.) — Limanımızı ziyaretleri mukarrer olan İngilterenin Akdeniz donanma sına mensup dört gemiden i-kinci firkateyn filotillası komutanı kaptan C. D. Bonhanı Carter idaresindeki Pelican ve Scavaig mııhriplerile Token deniz altısı bu sabah saat 9 da
mendirek dışında demirlemiş-
(Başı 1 inci sayfada) evine davet edilmiştir. Bu genç kadın Eminönü kaymakamlığı fen heyeti muhasebesinde çalışan memurlardan bayan Melu hat Eraydın’dır. Hastanın tedavisi hayli uzun sürmüş ve bu tedavi günleri esnasında sıhhat memuru Nurettin ile Melâhat arasında bir muaşaka başlamıştır. Genç kadınla sıhhat memuru birbirlerini delice sevmektedirler, fakat Nurettin Devlet Deniz yolları memurlarından bayun Selma ile dokuz senedenberi evlidir ve bir çocukları vardır. Bu sebeple Melâhatle sıhhat memuru aı-asındn başlayan muaşaka uzun müddet gizli olarak devam etmiş, nihayet yaz gelince iki sevgili denizi kendilerine başbaşa kalabilecekleri bir yer olarak seçmişlerdir.
Yaz başlangıcmdanberi geceleri gizlice Kurbağalıdereye gi den çiftler Rizeli Salih Saka’nın sandalı ile dolaşmayı itiyad e-dinmişlerdir. Son olarak Pazartesi günü akşamı yine bu san dalı kiralamışlar, fakat bir daha geri dönmemişlerdir. Dün gece yarısı zabıtanın eline geçen ve Nurettin tarafından bırakıldığı tesbit edilen bir mek lup bu geri dönmey’şin sebebini de bütün çıplaklığı ve korkunçluğu ile aydınlatmış bulunmaktadır.
Nurettin bu mektubunda; E-minönü kaymakamlığı fen heyeti muhasebesi memuru Me-İâhatle. aralarındaki gizli. a§ * kını uzun boylu . anlattıktan sonra bilâhare araya bir kıskançlık hâdisesinin karıştığını ve kendisinin Melâhatin yine evli olan başka bir erkekle seviştiğini öğrendiğini iddia ve vaka geces sandalda bu yüzden vukubulan müna-, kaşa sonunda onu kendi elleriyle öldürerek cesedini denize attığını itiraf etmektedir.
Cinayetten sonra müthiş bir nedamet ve vicdan azabı içinde kıvranmaya başlıyan Nurettin doğruca Kocamustafa -paşadaki baldızının evine git' miş, fakat derdini onlara da dökmeğe cesaret edemeden e-line geçirdiği bir şişe kezzabı içerek hayatına kıymış ve cezasını bizzat kendisi vermiştir.
Melâhatin cesedi henüz bulunamamıştır, zabıta araştırma lanna devam etmektedir.
Nurettin altı ay evvgl baba olmuştu.
Bügünkü Boks
Maçları
Millî takım 27 boksörün iştirak edeceği bu karşılaşmalarla teşkil edilecektir
Türk milli boks takımı seç-
melerine bugün saat 16 da 19 Mayıs Stadyumu tenis müsa- ı baka sahasında başlanacaktır.
Eeş bilgeden 27 boksörün katılmasiyk- yapılacak olanI bu seçmelerde, millî boks takımımızın esas kadıpsu tesbit' edileceği için müsabakalara bü yük bir önem verilmektedir, kasım ayı içerisinde İtalyada yapılacak olan Türk . Italyan millî boks karşılaşması için bu seçmelerde ayrılacak olan on beş boksör Ekim ayının i-kinci yarısında Ankarada kam pa alınacaktır. Ayrıca bu kad ro, 1951 yılı Mayıs ayında Na-polide yapılacak Avrupa1 boks şampiyonası için de millî takımın esasını teşkil edecektir.
Bugünkü müsabakalar, beynelmilel amatör boks federas-
yonunun 17/6/1950 tarihinde kabul ettiği 10 siklet» üzerinden yapılacaktır,. Boksörlerin nefes vaziyetlerini anlamak için de karşılaşmalar ikişer da kikadan beşer raund üzerinden tertiplenmiştir.
Müsabakalara katılacak bok-
sörlerin aşcığıddki sikletlerde döğüşmelerj kuvvetle muhtemeldir:
Bar artistlerinin emekli primleri
caktır.
Bütün bunlar, adaletten beklenen esas gayeler göz önünde bulundurularak adlî sistemde derhal bir inkılâp yapılmasiyle
lerdir.
16 Eylül tarihine kadar li-
manımızda kalacak olan
dost
(Başı 1 inci sayfada) tiplerin çoğu Başkanın da üzerinde durduğu yüzde onlar, mesai saatleri, ecnebi işçiler ve İşçi Sigortaları meseleleri üzerinde fikirlerini belirterek bu haklarının Sendikaca bir an evvel istihsali yoluna gidilmesini istediler.
Bu arada Sendikaya yeni dahil olan bar artistleri adına Muazzez Ülkeıer konuşarak har artistlerinin de nihayet bir topluluğa dahil bulunmaktan duydukları sevinci ifade etmiş ve en çok şikâyetçi bulundukları mevzuun İhtiyarlık Sigortası ve prim meseleleri olduğunu söyli-yeıek şöyle demiştir:
— Biz bar artistlerinden Sigor
ta parası namı altında nisan a-yından beri prim kesilmektedir. Halbuki öğrendiğimize göre ihtiyarlık Sigortasından istifade edilebilmesi için 25 senelik hizmeti ve GO yaşını doldurmuş olmak lâzımdır. Halbuki kim kabul edebilir ki her akşam içki iç-
meğe mecbur olan bir insan, 25 sene ve GO yaşma kadar devamlı olarak çalışabilsin. Buna maddeten imkân yoktur.
Şunu arzetmek isteriz ki, biz bar artistlerini Hükümet İhtiyarlık Sigortası Kanunu dışında tutsun veya 60 yaş ve 25 senelik işçi ibaresini kaldırarak özel bir madde ile bar artistlerinden İhtiyarlık Sigortası için hi çolmazsa 15 sene prim öde-
Korede durum
(Başı 1 inci sayfada)
za eden Amerikan hattını yarmağa teşebbüs ederek güneyde ağır hücumlar yapmışlardır. Komünistlerin Kore-deki savunma sisteminin en önemli noktasını teşkil eden Taegu’dan 10 kilometre uzaklıkta oldukları bildirilmiştir.
Güney Kore’nin muvakkat başşehrine, sokak muharebelerine hazırlık olmak üzere kum torbaları yerleştirilmiştir.
Bir şehir boşaltılıyor
Kore'de Masan cephesi, 8 a.a. (United Press) — Masan şehrine girmiş bulunan küçük bir kuzey Koreli grupunun faaliyetini önlemek üzere, Güney Kore hükümeti bu liman şehrinin 30 bin sakinini bugün tahliye etmeğe başlamıştır.
Şehrin nüfusu 75 bin kişi-
yenler ihtiyarlık sigortasından hisse almalıdırlar.
Muazzez Ülkerer’den sonra kürsüye gelen Kemal Özbucak üç senedenberi iş. başında bulunan Yönetim Kurulunu şiddetle tenkid etmiş ve maalesef bundan evvelki onuncu toplantıda da aynı lâflar söylendiğini, fakat hiç birisinin tahakkuk etti-rilemediğini beyanı üzerine salonda yer yer tasvip ve itiraz seslen yükseldi.
Salonu saran bu elektrikli havadan sonra tekrar kürsüye gelen Başkan İsmail Araş bu vaziyet karşısında istifa edeceğini bildirdi. Fakat toplantıda nisap olmadığı için bu hususun on beş gün sonra yapılacak umumî kon grede konuşulmasına ittifakla karar verilerek toplantı sona
kabildir.
Yarın bu mevzu üzerinde bir defa daha duracak, ve yargıçlarımızın istiklâli hakkındaki fikirlerimizi anlatacağız.
Mümlaz Faik FENİK
1 128 kişi toprak
altında kaldı
I Londra, 8 a.a. — Dün gece Iskoçya’da bir madende toprağın kayması üzerine 128 madenci toprak altında kalmıştır. Kur tarma ekipleri civardaki bir ma denden bir tünel açmak suretiyle madencileri kurtarmağa ça -İrmaktadırlar.
I Londra, 8 a.a. (Afp — Du -yulan endişe hilâfına İskoçya-
1 nın Knokshinnoch Castle kömür madeni çöküşü altında kalan 128
I ameleyi kurtarmak ümidi var -I dır.
• Son alman haberlere göre iş-I çilerin hepsi hayattadır ve maneviyatları mükemmeldir. Ken -dileriyle telefonla irtibat tesis . edilmiştir.
Kurtarma ekipleri, civar kuyulardan çöken madene tünel kazmakta, bu arada kazazede -lirin bulundukları madene pompalarla hava verilmektedir.
| Londra, 8a.a. (Afp) — Iskoç ! ya’daki maden kazasında gömülü kalan madencileri kurtarmak ümidi azdır.
Şoförler kongresi sona erdi
İki gündenberi devam eden Türkiye Şoförler Kongresi dün çalışmalarını bitirmiştir. Kongre üyeleri adına Kongre Başkanı Avukat Çekip Okçuoğlu ve Ankara Şoförler Cemiyeti Başkanı Abdullah Caner ile 25 kişilik bir heyet akşam üstü Cumhur Başkanı Celâl Bayat’ı Çankaya’da ziyaret etmişlerdir.
Kayalıbay hâdisesi
Ömer İnönü yargıca bazı evrak verdi
Teknik Üniversite pansiyon âmiri Muzaffer Kayalıbay'ın ölüm hâdisesine ismi karışan Ömer İnönü dün, sorgu yargıç lığına gelerek hâdise ile ilgili malûmatı ihtiva eden bazı evrakı adalete tevdi etmiştir. Kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza Ömer İnönü şunları söylemiştir:
— Sorgu yargıçlığına tevdi ettiğim mütemmim malûmatı havi evrak, hakkımda yapılan neşriyatın tamamen asılsız olduğunu ortaya koyacaktır.
Hususi teşebbüs
(Başı 1 inci Bayfada)
Bu tasarıya göre Jekel fabrika ve tesislerinden sığana ve tuz tesisleri hariç, kibrit, şarap, bira, rakı v.s... fabrika ve tesisleri satılığa çıkarılacaktır. Ayrıca Türkiyeye dışarıdan kibrit ithaline müsaade edilecektir. Ancak ithal edilecek bu kibritlerin satış fiyatları gümrük resimlerinden dolayı yüksek olacaktır. Bu hususta malûmatına müracaat ettiğimiz Tekel Genel Müdüıü Hadi Hüşmen şunları söylemiştir:
— Tekel fabrika ve tesislerinin müsait şartlarla hususî teşebbüslere devri hükümetçe ı)ri nsip olarak kabul edilmiş ve bu husus hükümet programında yer almıştır. Hükümet programının tahakkuku i ç';n Bakanlığımızla temas ederek lâzım gelen çalışma ve hazırlıklarımızı yapmaktayız..
Öğrendiğimize göre, hazır lanmakta olan tasarı, önümüzdeki devre Meclise sunulacak
memleket gemileri hususî su -rette hazırlanan bir program gereğince karşılanmışlardır.
Prenses Elizabeth’in eşiı E-dinburgh Dükü komutasındaki Magpie Firkateyni ise 14 Eylül Perşembe günü limanımıza gelecektir.
Basın toplantısı
İzmir, 8 (axr.) — Bu sabah limanımıza gelen İngiliz filosunun komutanı Albay C. D. Bohnam Carter saat 16 da Pelikan gemisinde basın ve ajans mümessillerini kabul ederek
kendileriyle t|mışmıştır.
İki saat süren bu toplantıda komutan, gazetecilere harp hatıralarını anlatmış ve bu arada ilk atoıj) bombasının patla-tılmasmdan sonra harap bir hale gelen Hiroşima sokakla -rında bulunduğu ve bombanın yüksek harareti ile acayip bir şekil alan bir bira şişesini göstermiştir.
Manevra başlıyor
(Başı 1 nci sayfada) rayı Cumhurbaşkanı Celâl Ba-yar. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut, kara, deniz ve hava kuvvetleri ko -mutanlariyle, Amerikan yar -dım heyeti başkanlan ve askerî ataşeler takip edeceklerdir.
Tatbikatta harekât, mavi ve i kırmızı kuvvetler arasında ve I Karadenizden çıkarma yaptığı farzolunan düşman kuvvetlerine karşı olacaktır. Muhtelif saf halar arzedecek olan tatbikat beş gün sürecek ve basın mensupları da tatbikatı takip edebilecektir.
Bu münasebetle dün de De-l niz Kuvvetleri Kşıııutanı Istan bula müteveccihen şehrimiz den ayrılmıştır.
Gölbaşı yolundaki cinayet
Geçen Cumartesi günü gece yarısına doğru Dikmen ile Göl başı arasında Kepekli boğazı mevkiinde bir kaç kişi soyulmuş ve bir kişi öldürülmüştü. Bir çeteye mensup oldukjarı sanılan katil ve soygunculardan Cevat Yıldırımın yakalan dığını evvelce bildirmiştik. Ce vat Yıldırımın suç ortağı Mustafa Türkuy da dün öğleden sonra yakalanıfııştır.
Yeni ithal rejimi
(Başı 1 inci sayfada) yeniden tahsisi yapılmıyacak, tescilleri yapılacaktır. Bu vaziyette kararnamenin 15 ağustostan 15 eylüle kadar Maliye ve Ticaret Bakanlığı tarafından döviz tahsis edilmişse Merkez Bankası da tahsis yapacaktır.
İkinci bir kısmı eskiden mü -racaat edip de dövizleri yabancı memleketlere gönderilmiş olanlar teşkil etmektedir. Şimdiye kadar bu çeşit ithalâtçıların mal lan gelmediği için ilerde malları geldiği zaman tescil edilip e-dilmediği göz önüne alınarak ithal müsaadesi verilecektir.
Üçüncü grup, ana grupu teş kil etmektedir. Serbest ithal ka rarnamesinin Merkez Bankasına vermiş olduğu döviz tahsisi işlemini yapmak üzere alâkadarların döviz tahsis talepnamelerini almak, bunlara ait yüzde 2 veya yüzde 4 nisbetinde nakdi teminatı kabul etmeleri şart koşulmuştur. Bilâhare bu taleplerin ithalât listesinin muhtelif bölümlerine göre tahsisini yapmak ve yapılan kısmî veya tanı tahsisleri taahhütlü mektupla isteyenlere bildirilmektedir. Ya pılan tahsislerin akreditifli muamelelerinden tahsisin alâkalılara tebliğ tarihinden itibaren 15 gün zarfında ve vesaik mukabili muameleler de 3 ay zarfında kullanılması şart koşulmuştur. Bu müddet zarfında tahsisini kullanmıyanlar Merkez Banka -sına yatırdıkları nakdî teminatları, nakdî tazminat olarak irad kaydedilmekte ve tahsisleri de hükümsüz kalmaktadır.
Nakdî teminattan kasit Merkez Bankasına yapılmış olan döviz tahsisi taleplerinin ciddiyetini temin etmek ve hakikî alış bağlantısı yapmamış olan tüccarların döviz pozisyonlarının lüzumsuz yere işgal edilmemesini sağlamaktır.
Bugüne kadar Merkeze yapılan müracaat adedi 300 e yakındır. Ancak bazı yeni ticaret rejimine intibak etmemiş vatandaşların talepnameleri matluba uygun bir şekilde doldurulmuş olmamaları yüzünden kabul e-dilmemiştir.
Avrupa tediye birliği anlaşması imza edildiği ve meriyete girdiği takdirde o zaman en hayatî ihtiyaçlarımızı teşkil eden 4 numaralı ithalât listesinin A ' bölümündeki mallar nisbetinde I ithalâtın talepnamesi?. ve tah -I sissiz olarak yapılması mümkün bulunacağına göre gerek itha -tâtçının ve gerekse Merkez Bankasının bu ithalâta taalluk eden işleri daha kolaylaşmış olacaktır.»
51 kiloda: Halit Ergönül^ Sevindik Erciş.
54 kiloda: Doğan Karaca, Ad nan Atavi, Necdet.
57 kiloda: Yusuf Mergen, Hüsnü Özarı, Temel Yavuz.
60 kiloda: Mustafa İnci, Vural İrıan.
63.5 Kiloda: Oktay, Kâzım, Vartan.
67 kiloda: Garbis, Sairn Saygılı.
71 kiloda: Ali Melek, Ayhan.
75 kiloda: Kâmil İçli, Cevdet Özçentek.
81 kiloda: Suphi Okur, Ş--han.
Memleketin kalbur üstü bok sörleri arasında yapıalcak o-lan bu müsabakaların çok çetin ve mücadelelj geçeceği tah min edilmektedir. 10 siklet ü-zerinden yapılacak olan müsabakalarda her sikletin birincisine de Floryaspor mağazası tarafından zarif birer kupa verilecektir.
Boksölerimize bu çetin imtihanlarında iyi şanslar dileriz.
Haydar Özakmaıı
Saat 15.15 de: M. Teknisyenleri Jandagpsgücü (1 No.lu toprak sahaj. Hakemler: H:ıy-ri Derici, Hüseyin Çankayalı, Halit Aykut.
Saat 17.00 de: Hilâlspor - I-şıkspor (1 Ni. lu toprak saha) Hakemler: Halit Aykut, Reşit Şentanıl, Nazif İymen.
Saat 17.00 de: Atıfbey - Ka-lespor (3 No. lu çim saha). Ha kemler: Cezmi Başar, Kenan Sertyel, Vedat Gürsel.
Saat 17.00 der Beşiktaş - Kur tuluş (2 No.lu çim saha) Hakemler:. Mehmet Güngör. Recep Het, Nazif îymen
Yarınki maçlar
Saat 15:15 de: Işikspor - A-tıfbey (1 No.lu toprak saha) Hakemler: Naci Baydar./Veli Necdet Arığ, Nail Köken.
Saat 17.00 de: Kalespor - Hilâlspor (3 No.lu çim saha) Hakemler: Hüsamettin Böke, lîay ri Derici, Naci Baydar.
Saat 17.00 de: Beşiktaş - Jan darmagücü (2 No.lu çim saha) Hakemler: Sait Atakol, Rasim Boğaç, Sairn Tuncel.
Saat 17.00 do. M- Teknisyenleri - Kurtuluş (I No.lu toprak saha) Hakemler: Salâhat-tni Dipçin. Galip Ertürk, Muam
E. T. Ankara Bölgen; Baş kanlığından:
Bugün 19 Mayıs Stadyumunda yapılacak olan gösteri ile tenis kortlarındaki boks müsabakalarında, serbest- giriş kartlarının hükümsüz olduğu ilgililere tebliğ olunur.
Amerikalılarla karşılaşacak güreşçilerimiz İstanbul, 8 (e.a.) — Türk -
Amerikan güreş ekiplerinin karşılaşmalarında yer alacak Türk güreşçilerinin eleme ve
seçim müsabakaları Cumartesi ve pazar
yarınki günleri
Kasımpaşa Güreş Kulübünde
yapılacaktır.
Ankarada
Bugün ve yarın yapılacak terfi maçları
Terfi müsabakaanna bugün ve yarın devam olunacaktır. Yapılacak maçların saatlerini ve hakemlerini bildiriyoruz:
Ana yurda gelen
göçmenler
(Başı 1 inci sayfada) de Türkiyeye gelmektedirler.
İlk önce İstanbulun Tuzla mevkiinde misafir edilen göç menler bilâhare muhtelif yurd köşelerinde barındırılmaktadır lar.
Diğer taraftan Bulgaristan ile İtalya ve İsviçre kampların da bulunan yurtdaşlarin anavatana yerleştirilmeleri husu-
sunda bazı tedbirler almak üze
re Bakanlıklar arası bir komis-
yon kurulmuştur.
Komisyon bilhassa senelerce Rusyada yaşamış ve bilâhare kamplara sevkedilmiş bulunan göçmenlerin Anadoluya yerleştirilmesinde büyük bir titizlik göstermektedir.
Tarım Bakanının tetkikleri
Tire, 8 (a.a) — Dün geceyi Ödemişte geçiren Tarım Bakanı Nihad Eğriboz bu sabah beraberinde İzmir Milletvekillerinden Abdın Tekön, Behzat Blgin ve Bakanlık memurları olduğu halde Tireye gelmiştir.
Bpkan Demokrat Parti ilçe binasında toplanan yüzlerce vatandaşın dileklerini dinlemiş tir. Bu konuşma esnasında çift çiler bilhassa kuraklık dola -yısiyle iyi mahsul alamadık larından şikâyet etmişlerdir.
Nihat Eğriboz köylülere cevaben, memlekette sulam işlerinin büyük bir dert halini aldığını, bu derdi önlemek için de toprak altı sularından istifade etmenin şart olduğunu | söylemiş ve bu hususta Bakan lığın bâzı Amerikan firmalariy le müzakere halinde olduğunu açıklamıştır.
sanayi kongresi
(Başı 1 inci sayfada) bu senenin son haftalarında veyahut yeni yılın ilk haftaların'’? büyük bir sanayi kongresi- . j-ulmasnu lüzumlu görüyorum
Sîzlerden ricam, burada sah.^j larınız dahilinde mevcut sanayiin zümrelere ayrılarak ihtiyaç ve istekleri hakkında bize malûmat hazırlamanızda-. Bu ma -lûmat hem büyük sanayi kongresi için çok faydalı olacak, hem de yapılacak olan etüdleıin sıhhatli olmasına imkân verecektir.
Şimdi müstacel ne gibi arzularınız varsa onları dinlemek istiyorum.»
Ekonomi ve Ticaret Bakanının bu kısa konuşmasını müteakip muhtelif zümrelere men sup sanayiciler söz alarak istek ve ihtiyaçlarını belirtmişler ve sanayi mevzuu üzerindeki mütlalealarını açıklamışlardır.
Bakan, istek, ihtiyaç ve mü-talealan alâka ile dinlemiş, bu umumi konuşmadan istifade ettiğini söylemiş ve ileride alınacak kararların memleket için faydalı olmasını temenni ettikten sonra Bakanlık bu yol daki faaliyetine devam ederken sanayicilerin de rica ■?»*• len doneleri süratle hazırlamaları lüzumuna ve ancak bu suretle memleket için çok önem-li büyük bir sanayi kongresi -nin yakın zamanda toplanabileceğine işaret etmiştir.
Toplantı sonunda İzmir sanayicileri tarafından da teklif edilen böyle bir kongrenin süratle ve en yakın bir zamanda akdi hususunda tam bir mu tabakata yarılmıştır.
Bayındırlık Bakanı Çanakkalede
' Çanakkale, 8 (Hususî) — Ba yındırlık Bakanı General Fahri Belen bugün saat 14 de Geli I bolu - Eceabat yolu ile şehri-. mize gemliştir. Bakan saat ' 17.30 da yeni yapılacak büy'”’ . iskelenin temel atma tören de bulunmuştur.
Tekel Bakanı İzmirde
1 İzmir, 8 (a.a.) — Gümrük v( I Tekel Bakanı Nuri Özsan dün geç vakit Aydından şehrimize
1 gelmiştir.
| Bakan, bu sabahtan itibaren ' buradaki tetkiklerine başlamış tır.
I
9 - 9 -1950
ZAFER
Sahlfe : 5
PEÇELİ KADIN
Birkaç zamandanberi, Pol-rot’un asabi olduğunu farket-miştim. Epeydir, alâka verici ve Poirot’nun çok kuvvetli o-lan tetkik etme hassasını kullanmasına vesile olacak bir işle meşgul olmamıştık.
O sabah, Poirot, gazetesini birdenbire fırlatıp atarak:
— Hastings, dedi, onlar benden korkuyorlar. Ingiltere'nin katilleri benden korkuyorlar. Kedi meydanda iken fareler peynire yaklaşmazlar.
Gülerek cevap verdim:
— Onların büyük bir kısmının mevcudiyetinizden haberdar olduklarını tahmin etmiyo-
tPoirot, gücenik bir nazarla bana baktı. Herkesin onu düşündüğünü ve yalnız Hercule Poiröf’dan bahsettiğini öaima zannedendi.
Lâfı değiştirmek maksadile sordum :
— Güpe gündüz soyulan Bond Street’ddki kuyumcu mağazası hâdisesi hakkında ne düşünüyorsunuz ?
— İyi tertiplenmiş, diye cevap verdi, inceliği olmıyan ces-surane yapılmış bir soygunculuk. Hırsız bir baston ile vitrini kırıyor ve kıymetli taşlar aşırıyor, hemen etrafını saran bir kaç vatandaş onu yakalıyor, polis geliyor, herif suçüstü yakayı ele vermiş oluyor, karakola götürülüyor ve ancak orada, cebindeki mücevherlerin sahte olduğu anlaşılıyor. Sahicileri ise, yakalandığı sırada etrafım alan vatandaşlardan! birinin cebine indirmeğe muvaffak olmuştu... tabii kodesi boy-hyacak faka't oradan çıktığı vakit, onu bakliyen ufak bir servete kavuşacak. Evet, fena tertiplenmemiş bir iş. Bana kalsaydı bundan daha ustalıklısını becerirdim, inanılanısınız Hastings, namuslu olduğuma bazen esef ediyorum. Kanuna karşı çalışmak... değişiklik olsun diye bunu yapmayı bazen arzu ediyorum.
Yere atmış çlduğu gazeteyi
— işte bakın, dedim, Hollanda'da esrarlı bir surette katledilen bir İngiliz daha.
— Daima esrardan bahsedilir ve sonradan, ölenin konserve et yediği ve ölümün gayet tabii olduğu neticesine varılır.
Poirot yerinden kalktı ve pencereye doğru ilerleyerek:
— Bak bele! dedi, romanlarda “Kalın bir peçe ile yüzü örtülü kaldın” diye tarif edile ı biri. Merdivenleri çıkıyor... zile basıyor... bizimle görüşmeğe geliyor.
Bir dakika 'sonra ziyaretçi-, miz odaya girmiş bulunuyordu. Yüzünün bâtlarını, kalın İspanyol dantelinden peçesini kaldırdığı vakit ancak görebildik.
'Kadın genç, gayet güzel, sarı saçlı iri mavi gözlü idi. Pahalı olmakla beraber sade o-lan giyinişi yüksek tabakaya mensup olduğunu derhal belli ediyordu.
Tatlı ve ahenkli bir sesle konuştu:
— Mösyö Poirot, büyük bir silkinti içindeyim ve bana yardım edebileceğinizi zannetmiyorum, fakat dilyaretiniz hakkında o kadar müthiş şeyler duydum ki son bir ümitle bana yardım etmeniz için size koştum.
Poirot:
şuma gider, devam edin rica e-derlm bayan.
Yazan
f Agathe Christie j
— Yardım etmek daima ho-
— Lady Millicent Castel Va-ughan ismini (hiç duydunuz
Genç kadına alâka ile baktım. Soütshire Dükü ile nişıyı-landi'ğını birkaç gün evvel gazetelerde okumuştum. İrlandalI bir Loı-d'un beşinci kızı olduğunu ve SoutShire dükünün Ingiltere'nin en «zenginlerinden sayıldığını biliyordum.
Ziyaretçimiz ısözüne devam etti:
— Ben Lady Millicent'im. Nişanlandığımı gazetelerde o-kıımuşsunuzdur. Dünyanın eh mesut genç 'kızı alaldakltım fakat Mösyö Poiröt çoık bedbahtım. Bir adam var... rezil bir adam... ismi Lavington ve... Oh! nasıl anlatacağımı bilmiyorum... yazdığım bir mektup var... o zaman henüz onaltı yaşındaydım.. ve., şey..
— Bu, Lavingtona yazılmış bir mektup mu idi ?
— Hayır! Hayır! ona değil, genç bir askere yazmıştım. Onu çok sevmiştim, harpte öldü...
Poirot yavaşça:
— Anlıyorum, dedi.
— Bu çılgınca yazılmış açık saçık bir mektuptu, emin olun Mösyö Poiı-ot ıbaŞka bir şey yoktu. Fakat mektupta bazı öyle cümleler var ki. kötü ni yettiler için bazı tefsirlere yol açabilir.
— Anlıyorum, diye Poirot tekrar etti, ve şinikli bu mektup Lavington’da değil mi?
— Evet, ve eğer büyük bir para vermezsem, tedarik etmeme imkân olmıyan büyük bir para, mektubu dü'ke göndereceğini söyliyerek tehditte bulu-
— Müstakbel kocanıza her şeyi itiraf etmök daha doğru olmaz mı?
— Buna cesaret edemiyorum Mösyö Poiröt. Dük o kadar tuhaf tabiatlı ki; kıskanç vesveseli ve daima en kötü ihtimalleri düşünül'.
— Allah, Allah! diye başını sallıyan Poirot sordu, peki benim ne yapmamı istiyordunuz Milâdy ?
— Lavington'a sizinle görüşmesini rica edebileceğimi düşünmüştüm. Bu işi 'halletmek için size selâlhiyet verdiğimi söylerim ve belki istediği meblağı tenzil etmeğe muvaffak o-lursunuz...
— Ne kadar para istiyor ?
— Yirmi bin istertin... 'halbuki bin sterlin bile tedarik e-dbbiJeceğimf zannetmiyo-
Bir an sükût eden Poirot cevap verdi:
— 'Para vermenizi istemiyorum, (hayır! Hercule Poirot’nun kurnazlığı düşmanlarınızı mağlûp edecdk. Lavington'u bana gönderiniz.
Birdenbire tekrar sordu:
— Mektubun onda olduğuna emin misiniz?
— Ona gittiğim vakit Lavington mektubu göstermişti.
— Lavingiton’a mı gitmiştiniz? Tedbirsiz ve tehlikeli bir hareket Milady.
— O kadar bedbin ve şaşkındım ki... halimi görünce yumuşayacağını, zannetjmiştim.
— Oh. oh! Lavingtonlar başkalarına acımazlar. Bilâkis sizi o halde görmekle mektuba
verdiğiniz büyük ehemmiyeti daha iyi anlamıştır. Bu cazip a-dam nerede oturuyor?
— Euena ViSta, Vinıibledon'-da. Oraya akşam üzeri .gitmiştim. Polise haber vereceğimi söylemiştim. Lavington’da a-lay etmişti: "çekinmeyin Lady Millicent, istediğiniz gibi hareket edebilirsiniz.”
— Polisi bu işe karıştırmak hakikaten pek doğru olmaz, diye Poirot mırıldandı.
Kadın devamla:
— ... fakat daıha 'temkinli lacağınızı ilmit ederim, bakın, mektubunuz bu ufak Çin yapısı kutudadır, diyen Lavington. onu bana gösterdi. Mektubu kapmak istedim, benden evvel davrandı fve korkunç bir gülüşle kâğıdı tekrar ıkatkyarak ufak kutuya koydu. "Bakınız mektup emniyettedir vc kimsenin bulamıyacagı bir iyende kutu saklıdır” 'dedi.
| Yeni eserler :
Fotoğrafla Atatürk ve Celâl Bayar «Fotoğrafla Atatürk ve Celâl Bayar» ismi altında güzel bir albüm neşredilmiştir. Bu albümdeki fotoğraflar Atatürk'ün senelerce maiyetinde bulunmuş ve son nefesine kadar yanından ayrılmamış olan Rıdvan Gürarı tarafından çekilmiş olup hiç bir yerde neşı-edilmemiştir. Atatürk ve Celâl Bayar’a ait olan bu nadide fotoğrafları ihtiva eden albümü karilerimize hararetle siye ederiz.
Gayri ihtiyari nazarlarım rada duran kasaya ilişti. Lavington başını sallıyarak “daha emin yerde saklıyorum" dedi. Oh! ne korkunç aldam! Mösyö Poirot bana yardım edebilecek misiniz?
— Poirot babaya güvenebilirsiniz.
— Arkadaşım ısarışm müşterisini uğurlarken, teminat vermekte haklı olduğunu kabul etmekle beraber, çetin bir mes le ile karşı karşıya kaldığımı düşünmekten kendimi alamıyordum. 'Bu endişemi yanıma döndüğü vakit iPoirotlya söyledim. Üzüntülü bir hal ile beni 'tasdik etti:
— Evet... bütün kozlar Lavlngton’da.
Aynı gün öğlenden sonra, Lavington ziyaretimize geldi. Onu rezil bir adam diye tarif etmekte Lady Millicent haklıydı.
Lavington, fazla yüksek le konuşan, çok kaba bir damdı. Poirot’nun tekliflerine ağır bir gülüşle mukabele etti. Şapkasını alıp aycğa kalkarken:

Ankara Defterdarlığından
Mikdarı Kilo
Muhammen B. Lr. Kr.
Teminatı Lr. Kr.

Tel Halat Kendir Halat 1 No. lu çinko levha Galvanizli tel
Roberoit ._r
1 — Yukarda cinsi, miktarı muhtelif cins
— Son şartlarımı bildiriyorum, dedi. Lady Millicen çok cazip olduğu için bir tenzilât yapmayı kabul ediyorum. Neticede onsekiz bine razı olabilirim. Bugün Paris’e gidiyorum - orada bir işim var - sah günü dönmüş olacağım .Eğer sah akşamına kadar para tamamen ödenmiş olmazsa mektup düke gönderilecektir. Lady Miıllicent-in bu parayı tedarik ddemiye-ceğine beni kandıramazsınız. Bazı dostları bu kadar lâtif bir kadına borç vermekten çekin-mtyeceklerdir... eğer o da işini bilirse...
Kan beynime fırladı. La-vington'un üzerine atılmak için bir adım attım, fakat mendebur herif odayı terketmişti bile.
— Aman Allahım! bir şey yapmamız lâzım Poirot diye bağrrdım.
Bana cevap vermiyerek Poirot kendi kendine konuştu:
— Tam Lady (Millicent'in geldiği ıgün kanuna karşı çalışmayı istemem ne garip 'tesadüf...
— Lavington seyahatte iken bir 'hırsız 'gibi evine mi gireceksiniz?
— Hastings, /bazen cidden intikal «kalbiliyctlniz süratli oluyor.
— Peki, ya mektubu berabe-
rinde götürmüşse?
Poirot yüzüme baktı:
— Zayıf bir ihtimal. Evindeki gizli yerin kimse tarafından keşfedilmiyeceğine emindir..
— Ve... bu hırsızlığı ne zaman yapıyoruz?
— Yarın. Saat onbire doğru yola çıkacağız.
Bueno Vista’nın küçük bahçesine girdiğimizde tam gece yarısı idi. Ev karanlık ve sessizdi. Arka taraflardaki bir pencereye yaklaşan Poirot onu açtı ve içeri girmemi söyledi.
Hayretimi gizlemiyerek alçak sesle sordum:
— Pencerenin açık olacağını nerden biliyordunuz ?
— Çünkü kilidini ıbıı şabah e-ğelem iştim.
— Ne?
— Evet, bundan daha basit ne alabilirdi? Emniyet müfettişi Japp'dan bir kart aldım. Seobland Yard’da »gönderildiğimi ve seyahatte iken, hırsızlara karşı bir 'tedbir olmak ü-zere Mösyö Lavington’un pencerelere konmasını istediği hususi bir tertibatı takacağımı söyledim. Hizmetçi, hırsızların iki defa pencereleri zorladıklarını itiraf ederek beni memnuniyetle içeri aldı. Bütün pencereleri gözden geçirdim, istediğim ufak tefek hazırlıkları yaparak, hizmetçilere pencerelere elektrik cereyanı geçirdiğimi ve katiyen onlara yaklaşmamalarını tenbiıh ettim ve üfaflıat rahat çekip gittim.
(Devamı yarın)
130
70
800
700 top 70
78
42
720
700
490
ve muhammen
00
00
00
00
00
5 85
3 15
54 00
52 50
36 75 bedelleri yazılı ______________ inşaat malzemesinin satışı 10 gün müddetle temdit edilmiş olup, 14/9/1950 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 15 de pazarlık usulü ile ayrı ayrı satılacaktır.
2 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında yazılı teminat makbuzları ilö komisyona müracaatları. (6733) 1964
Büyük Boks Müsabakaları
Boks Federasyonu tarafından tertibedileh
Türk Millî Boks Takımı seçme müsabakaları
9 Eyliil rıımartesi saat 16 da 10 Eyliil Pazar saat 15 de 19 Mayıs Stadyumu Tenis Müsabaka sahasında
Türkiye'nin en seçme boksörleri arasrnda yapılacaktır. Biletler: Florya Spor mağazasında ve Stadyum gişelerinde satılmaktadır.
Uluçınar Gençlik Kulübü Yararına
Rüya gecesi
Bu Akşam İnci Park Aile Gazinosunda Şimdiye kadar verilen açık hava balolarının eıı muhteşemi RÜYA GECESİ : Çiçek Konfet sürprizler’ gecesi Renk, Işık Müzik gecesi CAZIN sihrine ayak uyduranların gecesidir.
Saat 20 de Üstat Naci Tektel idaresinde muazzam fasıl heyeti — inci Revü topluluğu — Tahiye Muhammet Tunç — Gazi Ayhan — Sâat 22 — 2 CAZ j'i

Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan iş:
1 — Malatya sulama işletme mühendisliği bölgesi içinde bulunan eski Malatya Millî ve Boran sulama şebekelerin in ikmali inşaatı olup tahmin edilen keşif bedeli fiat birimleri üzerinden 107240 lira 83 kuruştur.
— Eksiltme 22/9/1950 târihine rastlıyan Cuma günü (15) de Ankarada Su İşleri Reisliği binası içinde toplanacak olan su eksiltme komsiyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, fiat birimler ve keşif cetvelini, Ba yındırlık işleri genel şartnamesi ve su işleri umumî fennî şartnamesini (5) lira 36 kuruş karşılığında su işleri reisliğin den alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 6612 lira 04 kuruşluk (\'çci teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunun diğer bir işi muvaffakiyetle başardığım veya idare ve denetlendiğini isba|«a yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağıgünden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine girmek için yeterlik belgesi olmaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 nci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar Su İşleri Reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
(64761—(1926)
Hububat satışı ilânının iptali
Yerköy Malya Devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğünden :
Çiftliğimizde mevcut 8000 Ton buğday. 600 Ton aıpa ve ■ 1000 Ton Çavdar'ın 18/9/1950 tarihinde Yüzer tonluk partiler halindeki satışı Genel Müdürlüğümüzün emirleri gereğince şimdilik satışından yaz geçildiği ilân olunur.
'(6732) - 196®
Yozgat Valiliğinden
15-168 lira 55 kuruş keşif bedelli Yozgat - 'Boğazlıyan yolunun 28 ve 28.300 kilometreleri arasında yapılacak iki adet 5 metre açıklığında 'köprüye verilen fiat uygun görülmediğinden H2/9/.195O den itibaren on gün müddetle açık eksiltmeye konmuştur. 'Eksiltme 212/9/1950 Cuma günü saat 1'5 de 11 Daimi Komisyonunda yapılacaktır. İşin geçici teminatı 1160
iBu işe ait şartname ve bağlantısı Daimî Komisyonda her gün görülebilir.
isteklilerin gününden önle e vilâyet makamını ve bulundukları yerin Ticaret şarttır.
bu işin öneminde bir iş yaptığına dair ihâle müracaatla vesika alması Odası vesikasını göstermesi
Kiralık hane
İstanbul caddesi 182 No. lı (3 oda, mutfak, banyo v.s. yi muhtevi) hane kiralıktır.
İstanbul Cad. 180 No. ya müracaat olunması. Tel. 11602 5447
Öğretmenlere
Adana Merkezinden bir İlk okul öğretmeni Ankara Merkezinden bir öğretmenle becayiş yapmak arzusundadır, istekli öğretmenin, Ankara Necatibey Caddesi Nurcan Ap. No. 69 Daire 2 ye müracaat etmeleri rica olunur. Tel : 32312
Sadık Cangöz :
Yenişehir Necatibey Caddesi No. 69 Nurcan Ap. Daire 2 Tel : 32312 Ankara
5442
Ankara Ticaret ve Sanayi Odasından :
Unvan : Mehmet îlalan
Sicil No. 3290
Ankara’da Kurtuluş semtinde Yenişehir mahallesinde Cebeci sokağında 42 numaralı evde oturan, Sanayi Caddesi semtinde Doğanbey Malı. Taş-döşeme sokağında 16 No. lu mahallî ticarî ikametgâh ittihaz ve Madeni eşya imalâtı ticaretiyle iştigal eden, Ticaret Odasının 5/11'0’7 numarasında kayıtlı T. C. tebaasından Mehmet îlalan yukarda yazılı ticaret unvanlyle noterlikten tasdikli imzası şeklinin ticaret kanununun aJhkâmvna uyularak 7 9 11950 tarihinde tescil edildiği duyurulur.
5141
Balâ devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğünden
1 — 1950 yılı mahsulü buğdayın 400 tonu yüzer tonluk partiler halinde açık arttırma suretyile ve peşin para ile satılacaktır.
2 — 100 tonluk bir partin in muhammen bedeli 26.200 lira ve geçici teminatı 1965 liradır.
3 — İhale 12/9/1950 Salı günü saat 14 de ÜretmeÇiftliği işletme merkezinde (Kum sekide) toplanacak komisyon huzurile yapılacaktır.
4 — Buna ait şartname ve nümune müdürlüğümüzde görülebilir.
5 — Taliplerin belirli gün ve saatte teminatları ile birlikte konrsyonda hazır bulunmaları rica olunur. (0430)—(1941)
Ankara Belediyesi İmar Müdürlüğünden
Evsafı aşağıda yazılı 21 parça şuyulu, bir parça müstakil, 22 parça arsa 2/9/950 den itibaren açık arttırmaya çıkarılmıştır. İhaleleri 20/9/950 çarşamba günü saat 14 de İmar Müdürlüğünde toplanacak komisyonca yapılacaktır. Arttırmaya katılacakların her arsa için o arsa kıymetinin yüzde 7.5 nisbetinde geçici teminatlarını ihale saatinden evvel veznemize yatırmaları, şartnamelerini görmek isteyenlerin Muhasebemize müraca-
ŞÜYULÜ ARSALAR
Kadastro Ada Par. İmar 838 12 „ 2747 21
51 85
2512 6
51 81 1821 100
51 88
51 90
51 87 1001 15
209 1
237 5
239 13
1821 101
1825 21
242 9
45 18
240 2
198 2
208 7
51 84
4902
Sahası m2
49.5
120
112.5
488
58
184
94
42
87
468
92
72.5
180.5
56
244.5
80
42
57.5
103
242
109
Müstakil imar
1 634
Kıymeti
1485 3600 2250 3904 1160 1104 1880 840 1740 3744 1472 1160 3610 364 1344,5 1280 1050
920 4120 3872 2180 P 9510
Mahallesi Necatibey Cebeci Hacıbayram Kavaklıdere Hacıbayram
Hacıbayram
Cebeci
Cebeci
İsmetpaşa
Hacıbayram
Kocatepe
6749 — 1965
Motopomp alınacak
Ziraat Âletleri ve Makineleri Fabrikaları Müessescsi Müdürlüğünden:
Saatte 60 ilâ 100 ton su verir b^r yangın motopompu ile 200 M. hortum alınacaktır.
Şartnameler Ankarada Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Umum Müdürlüğünden, Istan bulda Fermeneciler Haydar Handa Ziraî Donatım Kurumu Transit Müdürlüğünden bedelsiz olarak alınabilir.
îsteklilel-in şartname gereğince teklif mektuplarını 22 Eylül 1950 gününe 'kadar Ada pazarında müessesemiz müdür lüğünde bulunmak üzere göndermeleri ilân olunur.
Cebeci Açıkhava
SİNEMASINDA
Bu akşam saat 21.30 dan itibaren
Yerli filmlerimizin en
• güzeli
Dinmeyen Sızı
Oynıy anlar: Perihan Yanal, Talât Artemel, Reşit Gürzap Şarkılar:
Hamiyet Yüceses
(5450)
CEBECİ Sinemasında
Bugün iki büyük film birden
1- Ali Babanın rüyası
(Türkçe Sözlü)
2- Cennet perisi
(Türkçe Sözlü ve Şarkılı)
Müzik: Şefik Gürmeriç’in 20 kişilik koro heyeti tarafından en güzel şarkıları.
Saat 10 da ucuz matine iki film birden
Cennet : 14; - 17.30; 20.30
Alibaba : 15,45-19,15-22.15
Bomonti Bahçesinde
Kısa bir zaman için sahnemizde
Eşsiz Sanatkâr
Üstad Kemanı
Temsilleri Paris - Londra ve Madrit’de aylarca devam eden
MONTEMAR İspanyol Revüsü
Müzeyyen Senar Işıl Nobar Tekm Ve Holivuttan Baş Yıldız ANA ESMERALDA
Masalar numaralıdır. Hariçten yemek getirmek serbesttir. A V A TV**
Seyahatten dönen kıymetli ses sanatkârı oADİ 1 Ij 1 U11
Ankara halkının gösterdiği rağbet üzerine kısa bir zaman için temsillerine devam edecektir.
24 kişilik Beynelmilel şöhrete sahip «artistlerle
Yenj program ve büyük değişiklikler
Her akşam sahnemizde konserlerine devam etmektedir
Telefon: 21355
Sahi fe : 6
ZAFER
9-9-1950
Sürpriz Gömlek ve Pijamalarının En zengin çeşitleri Emes kravatlarının yeni desenlerini ORTAÇ ın Kravat pavyonunda bulabilirsiniz Borsalino Şapkaları Ankara mümessili ORTAÇ zengin modellerini 36 li Trençkot ve Pardesü çeşitlerimiz gelmiştir Fiyatlar Rekabet kabul etmez derecede ucuzdur Ropdeşambr Kısa ve uzun her cinste ve kalitede gayet itina ile dikilmiş Çeşitlerimiz gelmiştir Mantoluk Tayyörlük en güzel fabrikaların çeşitlerini ORTAÇ sizin için getiriyot muhakkak almazdan görünüz Adliye karşısı köşe mağaza Roptuk yünlü Çeşitleri, EKOSE ve desenli yünlüleri ORTAÇ bulabilirsiniz. Kesenizin dostu ORTAÇ Anafartalar cad. No. 224 PHILIPS Radvolannın ORJAÇ 1950 modellerinin en zengin çeşitlerini radyo salonumuzda görünüş Ankara Tel: 11135
Devlet Orman İşletmesi ilânları
Kiralık Daire
Sağlık Bakanlığı civarı, Cihan sokak No. 3U kapıcıya müracaat.
6448

Devlet Orman işletmesi Giresun Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Bicik, İkisu ve Dereli bölgesi kamyon yolu rampalarında mevcut ladin tomruk ve kalaslar kamyonlarla Aksu sahil deposuna nakledilmek üzere 2/9/1950 ta rihinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
İLÂN
Ankara Atatürk Kız Enstitü sünün ve Akşam Kız Sanat O-kulunun 1950—1951 yılı ka -yıtlannın başladığı ilân olu -nur. (6598)—(1942)
2 —
Bölgesi Deposu Miktarı Fiatı % 7.5 teminatı Nevi
Bicik K. Yolu rampası 685,000 15.00 770,65 Tomruk
tlricıı 600,000 12.00 540,00 Tomruk
İkisu 208,484 10.00 156,40 Kalas
Dereli Kulakkaya 250,000 8.00 150,00 Kalas
3 — Nakil ve son depoda yapılacak istif işlerine ait muhammen bedel ve % 7.5 te-
minatları hizalarında yazılmış olup nakliyata ille önce Bicik kamyon yolu rampasındaki-lerden başlanacak hitamında diğer ranıpalardakiler nakledilecektir.
4 _ Açık eksiltme 19/9 /1950 tarihine rastlayan Sah günü saat 15 de Giresun İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
5 __Bu işe ait nakl'yat şartnamesi Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, Trab-
zon, Ordu, Samsun işletmeleriyle işletmemizde görülebilir. Daha fazla malûmat almak isteyenlerin her gün işletmemize müracaatları. , (6632)—(1947)
Ankara Tarım Mnklnaları Yüksek Uzmanlık Okulu öğrenci Derneği Başkanlığından:
I Derneğimiz Genel Kurulu fevkalâde toplantısı 14-Ey-lûl-1950 (Perşembe ıgünü saat 16 de okulda yapılacaktır. Üyo-lertn o satte okulda bulunmaları rica olunur.
| Yönetim Kurulu Bşk.
t. Ziya Klper
| 5446
Sayın AnkaralIların gösterdiği rağbet üzerine
BÜYÜK MAĞAZA
Hususî surette hazırlattığı zengin kumaş ve tekmil giyim eşya çeşitlerini ucuz, zarif ve sağlam olarak satıma arzet-mlştir. Teşriileriniz kâfidir.
Müessescmiz Alman mamulatı VEKA marka radyoların da pek yakında satışına bağlıyacaktır.
Adres: Anafartalar Cad. Adliye karşısı No. 300 Hikmet Ünal ve ört Kol. Şirketi (2718) Ankara Şubesi
Yollar 10 cu Bölge müdürlüğünden
Devlet Orman İşletmesi Ayancık Müdürlüğünden
1 — İşletmemiz kereste fabrikası ihtiyacı için kereste bağlamaya mahsus (1.6) bir onda altı milimetre kalınlığında yumuşak, passız (19) cn ten bağlama teli teklif almak cüretiyle satın alınacaktır.
2 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara Merkez, İstanbul, İzmir ve Ayancık işletme müdürlüklerinde görülebilir.
3 — Şartnamesine uygun teklif mektupları birer kilo r.ümuneriyle beraber er. geç 11/9/1950 tarihine kadar işletme müdürlüğünde bulunacak şekilde postalanmış Olacaktır.
4 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul ed İmez.
(6415)—(1891)
Devlet Orman İşletmesi Eğridir
Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Cire Bölgesinin istasyon deposu İstif
yerinde mevcut 873 adede denk 100 metreküp 027 desimctrc-
küp çam kerestesi bir parti hahııde 31/8/1950 tarihinden iti-
baren 15 gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa kon-
muştur,
2 — Açık arttırma 20/9/1950 Çarşamba günü saat 15 de işletmemizde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpünün tahmini bedeli 110 liradır. Her parti için % 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe alt şartname Ankara'da Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Denizli, Burdur ve Antalya İşletme Müdürlüklerinde İşletmemizde, İsparta, Karaağaç, Keçiborlu, Konya Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir.
i — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatlariyle müracaatları.
(6611) - 1936
Mersin Yollar 5. Bölge Müdürlüğünden
1 — Hassa - İslâhiye yolunun (39 -025) kilometresinde yaptırılacak (4 x 8.00) metre açıklığındaki (Hassa) köprüsünün ikmali inşaatı açık eksiltmeye konulmuş olup, keşif bedeli (17.436.00) liradır.
2 — İstekliler sözleşme projesiyle eksiltme şartnamesini ve eklerini Mersin'de Yollar 5. nci Bölge Müdürlüğünde görebilecekleri gibi (87) kuruş mukabilinde alabilirler.
3 — Eksiltme (21/9/1950) Perşembe günü sat (11) de Mersin’de Bölge Müdürlüğü dairesinde toplanacak komisyonca yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat (1307.71) liradır.
5 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin (1950) yılına ait Ticaret ve Sanayi Odası vesikasını ibraz etmeleri ve bir kalemde on beş bin lira tutarında yol veya köprü inşaatını müteahhit sıfatiyle yapmış veya denetlemiş olduğuna dair belge ile ihale tarihinden (resmi tatil günleri iıariç) en az üç gün evvel Bölgeden alacakları tanıtma beyannamelerini doldurarak ehliyet vesikası almaları şarttır.
6 — İsteklilerin yukarda yazılı belgeleri hamil olanların 2490 sayılı kanun hükümlerine göre verecekleri muvakkat te-mlriat makbuz veya mektupları ile 3. ncü madde de yazılı gün ve saatte Komisyon Başkanlığına müracaatları ilân olunur.
(6596) - 1931
1 — Eksiltmeye konulan iş: Yollar 10. uncu bölgo Kars Şube Şefliği binası onarımı işidir.
2 — Keşif bedeli: 46400.01
3 — Eksiltme 25/9/1950 Pa-
zartesi günü saat 15 de Trab-zonda Yollar 10 uncu Bölge
Müdürlüğü eksiltme komisyo-
odasında kapalı zarf usuli-
le yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğılar Trabzonda Yollar 10 uncu Bölge Müdürlüğünden ve Karsta Yollar 104 üncü şube şefliğinden (232) kuruş karşılığujda alınabilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (3480.00) liralık geciçl teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince 1950 yılına ait Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin bu işin tek nik öneminde bir işi iyi bir surette başardığım veya idare ve
denetlediğini isbata yarar bel-gelerile birlikte (tatil günleri ! hariç) üç gün önce Yollar 10
Devlet Orman İşletmesi Eskişehir müdürlüğünden
1 — Çatacık Bölgesinin 7 ve 8 numaralı Çırçır İstif yerinde mevcut 331 adede denk 174,581 metreküp çam tomrukları bir parti halinde 4/9/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 18/9/1950 gününe rastlıyan Pazartesi günü saat 15 de Eskişehir Orman İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpünün muhammen bedeli 55 lira 15 kuruştür. % 7,5 he-
sabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname ve ölçü zabıtnameleri Ankara Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, Afyon, Kütahya ve Bilecik Orman İşletme Müdürlüklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
’teminatlarile komisyona müracaatları. 4,'9/1950
(6631) - 1949
Maden direği nakli ve tahliye tahmil işi yaptırılacaktır
Tavşanlı Garp Linyitleri İşletmesi Müdürlüğünden :
1 — Müessesemizin, Bursa, M. Kemalpaşa, Çatalca, Bandırma Devlet Orman işletmelerinin sahil depoları istif yerlerinden alacağı tahminen 3500 ilâ 4000 metreküp maden direğinin motorlarla Bandırma iskelesine nakli İşi ile ayrıca, aynı miktar Direğin Bandırma'da motorlardan talıliyc, istif ve Vagonlara Tahmil işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Her iki işe ait Şartname :
Etibank İstanbul Şubesinde.
Bandırma Devlet Orman işletmesinde görülebilir.
3 — Her iki iş için ihale, 15/9/1950 Cuma günü saat 15 de Tavşanlı'da Müessese merkezinde yapılacağından talipleri % 7,5 teminat makbuzlarını havi kapalı zarflarını en geç saat 14 de kadar vermeleri veyahut göndermeleri lâzımdır. Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınmaz-
4 — Nakliye İle tahliye ve tahmil ayrı ayrı işler olduğundan kapalı zarflarında ayrı ayrı verilmesi ve hangi işe ait olduklarının belirtilmesi lâzımdır.
5 — Müessese ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir.
uncu böjge müdürlüğüne baş vurarak yeterlik belgeleri almaları şarttır.
7 — İsteklilerin aldıkları ek siltme kâğıtlarının her parçasına (50) şer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mektuplaıilc birlikte zar fa koymaları ve eksiltme günü 6aat (14) e kadar Yollar 10 uncu Bölge Müdürlüğü eksiltme komisyonu başkanlığına vermeleri lâzımdır, kabul edilmez.
Postada olacak gecikmeler , (6546) — (1920)
200.000 Liralık Garanti Apartmanınnı bir dairesi
ve
Ayrıca birçok para ikramiyeleri
Her İOO lira müstakil bir kur'a numarası alır Hesabınız yoksa acele ediniz, varsa arttırınız
‘ (2726)
* -----------------------------------------------------
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanlığından Üniversiteler kanununun 38 inci maddesi gereğince Fakültemiz Yeniçağlar Tarihi Kürsüsüne bir asistan alınacaktır,
Yabancı dil imtihanı 2.10.1950 Pazartesi günü saat 9 da yapılacaktır.
Ankara Üniversitesi Asistanlık Yönetmeliğinin 4 üncü maddesindeki şartları haiz isteklilerin dilekçe ve belgeleriyle birlikte 30.9.1950 günü saat 13 e kadar Dekanlığa müracaatları.
1950 _ (6627)
P. T. T. İşletmesi Genel Müdürlüğünden
1 — İdare ihtiyacı için İdari şartnameye ilişik fennî şartnamede vasıfları yazılı 2000 adet 10 luk 500 adet 20 lik tevzi kutusu
ile 2500 kilo mücerrit madde rılmıştır.
kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıka-
2 — Bu tevzi kutularının muhammen bedeli 41100 ve geçici teminatı 3082.50 lira olup eksiltmesi 28/9/1950 Perşembe günü saat 16 da Ankara'da I’.T.T. Genel Müdürlüğü binasındaki Fen Dairesi Başkanlığında müteşekkil satın alına komisyonunda yapılacaktı!.
3 — İstekliler geçici teminat makbuzu veya Banka mektubu ile şartnamenin 4 üncü maddesinde yazılı kanunî vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zarflarını o gün saat 15 e kadar mezkûr Komisyon Başkanlığına vereceklerdir. Postada vâki gecikmeler kabul olunmaz.
4 — Şartnameler Ankara'da P.T.T. İşletme Genel Müdürlüğü Emlâk ve Levazım Müdürlüğünden İstanbulda Ycnivalde hanında P.T.T. Umumî Depo Muhasipliğinden parasız olarak verilecektir
(5775) 1615
DÜZELTME :
14/8/1950 tarihli nüshamızda çıkan bu ilândaki eksilme tarihi sehven 28/8/1950 olarak çıkmıştır. Doğrusu 28.9.1950 dir. Düzeltiriz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İdareci Üyeler Kurulundan
1 — Eksiltmeye konan iş: Büyük Millet Meclisi içtima salonunun dinleyici kısmında yapılacak tadilat ve ilâve ke-şifnamesi tutarı (10208 lira (5) kuruştur.
2 — F-ksiltme 15 Eylül 1950 Cuma günü saat 11 de Büyük Millet Meclisi idareci üyeler kurulu odasında kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi ve ona bağlı kâğıtlar Büyük Millet Meclisi Daire Müdürlüğünden her gün mesai saatleri dahilinde alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmeleri için isteklilerin usulüne göre (765) lira (60) kuruş geçici teminat ve eksiltme şartnamesi gereğince Ticaret Odası belgesini ibraz eylemeleri şarttır.
5 — İstekliler ihale gününden en az tatil günleri hariç üç gün evvel Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliğine baş vurarak bu iş n eksiltmesine gireb.lmek i-çin yeterlik belgeleri almaları şarttır.
6 — Bu işin, ihale tarihinden itibaren 35 gün zarfında ikmali lâzımdır.
7 — İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parça-
sına ellişer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra mektuplarla birlikte zarfa koymaları ve eksiltme günü saat 10 a kadar Büyük Millet Meclisi idareci üyeler kuruluna vermeleri lâzımdır. (Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.) (6442)—(1393)
' ,1 I I Sayın bayanlara miijde Amerlkadan ithal ettiğimiz % 100 Nylon Sütyen ve Külotlarımız
satışa arzedUmiştir. Mevcudu az olduğundan acele etmeniz menfaatiniz . icabıdır.
PAPATYA MAĞAZASI
Bankalar caddesi No. 19 Ankara — Tel: 11094
(5435)
—BOMONTİ BAHÇESİNDE—
BÜYÜK GARDENPARTİ
10/9/1950 DEMİRCİ felâketin den zarar görenler yararına
Hayırsever Bomoııli bahçesi sahibi Fehmi Uluer hasılatın dörtte üçüncü bıı yangından zarar görenlere hasretmiş bulunmaktadır. Bu geceye yüksek ses sanatkârı Müzeyyen Senar Işıl - Sabite Tur - Montemar İspanyol revü heyeti - Ana Esmeralda
Sabite Tur
NOT: O güıı içlıı balıçc sabaha kadar devaıu edecektir.
Davetiyeler: Posta caddesi Kızılay Ankara Şubesi Telefon: 13574 ve o gece JJomonti Bahçesi kapısında tedarik edilir.
ZAYÎ : Zonguldak Nüfus İdaresinden 13/3/932 tarihinde almış olduğum Nüfus hüviyet cüzdanı ve askerlik terhis vesikamı zayi ettim.
Yenisini alalcağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1328' Doğumlu Hakkı Tıına.v Doğum yeri Mengen.
5445 •
Acele satılık
Kapak tahtası, çember ve iade gazete kâğıdı acele satılıktır. Toptan alıcılara ton zilât yapılır, gazetemiz idarehanesine müracaat.
Telefon: 15619.
■KAYIP ; Ankara Belediyesine Fosseptik teminatı olarak yatırdığım 300 liranın 7/6/950 tarih ve 1/41'77 No. lu makbu-
zunu kayıp ettim.
Hükmü olmadığını ilân ederim.
Yenişehir Karanfil Sokak No. 55/5 do
Ahmet (Karanıancı
Satılık Bağ
Harp Okulu arkasında Karabiberler çiftliğinde 4 dönümlük bağ satılıktır.
Tabakhane Hayırlı Sokak No. 56 Un mağazasına müıa-
5440

Comments (0)