Denizciler Cad. No. 2 de
GÜNEŞ MATBAACILIK T. A. 0.
Güneş Matbaası
her türlü baskı ve dizgi işleri için sipariş kabulüne başlamıştır.
Temiz iş — Ehven fiat
Telefon : 15619
PAZAR 10 EYLÜL 1950 *
Fiyatı her yerde 10 kuruş
Hamiyet Yüceses
VE
Ferdi Tayfur
Büyük müsameresi
BÜYÜK SİNEMADA
Yıl: 2 — No. 495 * Telgraf Adresi : Zafer Gazetesi — Ankara *
Telefon : 15619, 15315 ve 16882 * D enizciler Caddesi 2 * Posta Kutusu : 193
Askerî tatbikat bu sabah başladı
Öğleden evvel deniz harekâtı_yapılacak
Cumhurreisi manevraları takip için bu akşam Ankaradan ayrılıyor

meK üzere du aaşam trenıe Ankara’dan ayrılacak, Gebze’den harekât sahasına gidecektir. I
İstanbul, 9 (Manevraları takip I için giden arkadaşımızdan, telefonla) — Kocaeli bölgesinde Birinci Ordunun beş gün devam e- I decek olan tatbikatı yarın (bugün) başlıyacaktır.
Bu tatbikatta hazır bulunacak askerî ataşeler ve Amerikan Yardım Heyeti Grup Başkan ve mensuplariyle müşahitlere bu- I gün saat 16 da Ege vapurunda ’ izahat verilmiştir. Bu toplantı- ı da Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce, Genelkurmay Baş- I kanı Orgeneral Nuri Yamut, Bi- I ıinci Ordu Müfettişi Orgeneral I Şükrü Kanatlı, Orgeneral Muzaffer Tuğsavul, Orgeneral Mu- I (Sonu 4 üncü sayfada) 1
Hâkim ve savcıların
İzmir’in
teminat ve istiklâli bayramı
4
A
Mümtaz Faik FENİK
Yargıtay Başkanı sayın den faydalanılmıştır.
Fevzi Bozer, yeni adalet yılının I Şimdi, yeni Matbuat Kanuniy-açılması dolayısiyle söylediği le gazetecilere ait dâvalar üç ter- hâkimli mahkemeler tarafından görülecektir. Onun için yukarda bahsettiğimiz mahzur böylece izale edilmiş sayılabilir. Fakat yine de hâkimlerin tayin ve nakilleri, terfileri Adalet Bakanının elinde bulunursa, bunun (Sonu 4 üncü sayfada)
nutukta, hâkimlerin tayir fileri hakkında da çok mühim fikirler ileri sürmüştür. Bu fikirlere göre Yargıtay, yargıçların yükselmeğe lâyık olup olmadıklarını takdir hususunda olduğu gibi tayinlerinde de yegâne yetkili makam olmalıdır.
Bu prensipin üzerinde cidden esaslı surette durmak lâzımdır. Madem ki adalet memlekette bütün huzur ve sükûnun başıdır; madem ki adalet her endişenin üstündedir; o halde hâkimlerin terfi ve tayini salâhiyetini Adalet Bakanlığından almak ve bu işi her türlü siyasî tesirlerden masun bulundurmak gerektir.
Geçen Halk Partisi iktidarı zamanında ve bilhassa Fuat Sir-men’in Adalet Bakanlığı devresinde, bunun çok acı misallerini gördük. Gerçi o vakit de teminatlı hâkimler vardı; fakat bunların mukadderatı da Adalet Bakanının emrinde olunca, bu teminatın dahi, hissi bazı sebepler ve yahut da baskılar yüzünden işlemediği görülüyordu. Fuat Kirmen adalet mekanizması üzerinde istediği gibi oynamak, ve elinde bulunan imkânlardan partisi lehine faydalanmak ça- ’ relerini pekâlâ buluyordu. Bil- I hassa matbuat dâvaları için, I kendi arzusuna inkiyat edebilecek yargıçlar ayırmıştı. Bunlar, belki doğrudan doğruya emir almıyorlar, fakat o meselede hükümetin nasıl düşündüğünü bil 1 dikleri için kararlar da o şekilde çıkıyordu.
Bu sözlerimizden daima hak I ve adalet dairesinde hareket eden büyük bir hâkimler kitlesi-
9 Eylül kurtuluş günü büyük törenle kutlandı İzmir, 9 a.a. — İzmir’in 28 inci kurtuluş yıldönümü bugün tam bir bayram neşe ve sevinci içinde büyük bir törenle kutlanmıştır.
Bu münasebetle şehrin her ta- | n rafı, deniz ve karadaki bütün
İlk Öğretim Yapı Sandığının durumu
Millî Eğitim Bakanı, faydası olmayan sandığın tasfiye edileceğini söylüyor
Yedi sene evvel kurulan İlk ı olmasına rağmen kurulalıdan Öğretim Yapı Sandığının 7 mil- beri ancak 600 kişiye yardım yon liralık bir sermayeye sahip I (Sonu 4 üncü sayfada)
eaen ouyUK »ır ııunıııııcr ninesini tenzih ederiz. Ellerini vicdanlarının üzerine koyarak, haki-
katleri ve adaleti âdeta kuyumcu terazisiyle tartarak hükme- I den hâkimlerimiz pek çoktur. I Ancak şunu da söylemek zarurîdir ki. büyük bir mekanizma ı içinde zayıf olan kimselerin bu- 1 lunacağı da inkâr edilemez. Ve işin teessüre değer tarafı şudur ki, Fuat Kirmen zamanında matbuat dâvalarında, siyasî dâvalar da ekseriya bu gibi hâkimler- i
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut ve diğer Generali er dün Ege vapurunda tatbikat hakkındaki izahati dinliyorlar
sözde vesikalar I Türkiye
Inoilterf» adavlıaımı
---- Semet Ağaoğlu diyor ki : -------------
- Müstebidin kendisini deviten hürriyetperverlere “devirme hareketine başlamadan evel yanımda idiniz,, demesi kadar mânâsız ve gülünç
bir şey olamaz
Basın hayatında memleket , yalan, iftira, tezvir, jurnalcilik, mugalata ve safsatadan i-baret sayan; C. H. P. kalemşorlarının geçim vasıtası «U-İus», son günlerde bu kabil rnanüksız. neşriyatı arasına bir yenisini daha ilâva etm:ş, sözde vesikalarla, bazı hükümet erkânının eskiden C. H. P. li oluşlarını bir küfür va- 1
İngiltere adaylığımızı J destekliyecek î ' Londra, 9 (a.a.) (Alp) —j Umumiyetle iyi haber alan J bir İngiliz kaynağından bil- J ; dirildiğ ne göre, Birleşmiş J ■ Milletler Genel Kurulun - (
* da, Güvenlik Konseyinde ( s Mısırdan boşalan yere ye- j ini seçim yapılırken 'İngilte- J
♦ re Türkiyenin namzetliği- J
çni destekliyecektir. (
sıtası olarak istismara başlamış bulunmaktadır.
Bu mevzuda, kend sinden de ( bahsolunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Samed Ağaoğlu, bu neşriyat hakkın- | da düşüncelerini öğrenmek is- _________ ______ , ___
teyen bir arkadaşımıza, dün, rat Güler 20 Eylülde üçüncü de-şunları söylemiştir: fa olarak Manş’ı yüzerek geç-
(— Evvelâ şu noktaya işaret meğe teşebbüs edeceğini bildir-(Sonu 4 üncü sayfada) miştir.
Murad Güler Manş’ı geçmeye teşebbüs edecek
Lille, 9 (a.a.) (Afp) — Mu-
nakil vasıtaları bayrak ve yeşil dallarla süslenmiş, kadın, erkek, genç, ihtiyar hemen bütün şe-| hir halkı törenin yapılacağı Konak ve Cumhuriyet meydanlarına gitmek üzere daha sabahtan sokaklara dökülmüş bulunuyordu.
Öğleden evvelki törene, Atatürk’ün, kurtuluş günü İzmir’e girdiğinde bir müddet istirahat ettiği Belkahve mevkiinde İzmir ve Kemalpaşa’dan giden heyetler ve civar köyler halkının iştirakiyle saat sekizde yapılan bir toplantı ile başlanmış ve bilâhare kahraman ordumuzun İzmir'e girdiği 9 eylül 1922 günü şehit düşenlerin yattıkları yer ziyaret edilerek buradaki âbideye bir çelenk konulmuştur.
Bundan sonra saat tam 10 da kahraman askerlerimizin 28 sene önce bugün İzmir’e giriş ânı-(Sonu 3 üncü sayfada)

Kral îbnissuut Hazretlerinin değerli hediyesi
Kore’ye dair kararımız
Başbakanın demecinin
Amerikadaki akisleri
Boka Millî Takımı seçme müsabakalarına dün şehrimizde başlanmıştır. Bugün final maçları yapılucaktır. Resimde Konya’dan Cemal Erkök ile Bursu'dan İrfan Demirken arasındaki maçtan bir safha görülüyor. Maçların tafsilâtı 4 üncü sayfamızdadır
Dikmen camiine bir kâbe kuşağı gönderdi Suudi Arabistan elçisi ekselans Tevfik Hamza bey dün akşam elçilik binasında bir yemek vermiş ve bu yemekte Dış işleri Bakanımız Fuad Köprülü ve ref.kûsı. İran, Lübnan. Ürdün elçileri, Dışişleri Bakan ligi genel Sekreteri Faik Zihni Akdur ve rofikası, Dışişleri Bakanlığı erkânı hazır bulunmuşlardır.
Misafirler Tevf.k Hamaj beyin gösterdiği müstesna misafirperverliğe teşekkür ederek geç Vakit elçilikten ayrılmışlardır.
Öğrendiğimize göre, Suudî A-rabistan Kralı Îbnissuut Hazret leri Dikmen Camii için kâbe kuşağından mükellef bir parça hediye etmiştir. 10 metre uzunluğunda olan bu siyah Atlas kuşağın üzerinde altın sırma ile iki âyet işlenmiştir. Bu kâbe ku şağı önümüzdeki Hac zamanı Arafat günü bizzat elçi Tevfik Hamza bey tarafından Dikmen Camiine götürülerek teslim edilecektir.
Âyan üyeleri Vaşington Elçiliğimize tebrik mektupları gönderiyorlar
Vaşington, 9 (Basın : Yayın) — Tük hükümet nin Ko-rede Birleşmiş Milletler em -rine bir Türk askerî birliği vermesi kararı hakkında Başbakan Adnan Menderesin 29 Temmuzda Ankarada bir basın konferansında verdiği deme - I
cin Amerikeda neşri üzerine bu demeç Amer.kan Âyan Mec lisinde okunup tutanağa geçiril diği gibi muhtelif âyan üyeleri de Türkiye büyükelçiliğine tebrik mektuplaı'ı göndermiş- 1 lerdir. Gönderilen mektuplar (Sonu 4 üncü sayfada)
AKINTIYA I I_____KÜREK
Ekonomi ve Ticaret Bakam İstanbul tüccarları ile görüştü
İstanbul, 9 (Hususî) — Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe bu sabah saat 10.30 da İstanbul İthalâtçı ve İhracatçı tüccarları ile Ticaret ve Sanayi Odasındu bir toplantı yapmıştır.
Bakan toplantıda hazır bulu-
nanlardan başta yeni dış ticaret rejimi olmak üzere ekonomik mevzulanmızla ilgili bütün istek ve şikâyetlerin açıklanmasını istemiştir. İthalâtçı ve ihracatçı tüccarlarla esnafın yeni
(Sonu 4 üncü sayfada) I
Sahteciler
Gazetelerde okudum; bir takım marifetliler, Türk kumaşlarının üzerine İngiliz damgası vurarak sahtecilik yapmışlar ve yakalanmışlar!..
Eh elbette cezalarını çe- ( keceklerdir.
Fakat bu sahtecilerin yanında bazı hanım kızlarımızın, ve bazı delikanlıların üzerlerine, elbiselerine, ko-nuşuşlarına, içkilerine ve hattâ sigaralarına Amerikan damgası vurup karakter sahteciliği yapmalarına nc demeli?..
Bunları kim yakalıya-
Kinı yakalıyacak? Millî insaf!.. — YEDEKÇİ
Sabi Te : 2
Z A F E İl
10 - 9 - 1950

Yazmanın zorluğu
Dün tesadüfen, bir knç gün önce yazdığım bir fıkra elime geçti. İş olsun diye şöyle bir göz attım, baktım bir yığın bozuk cümle. Cnnım sıkıldı. Demek çala kalem yazıp gidiyoruz öyle mi?
Yazı yazmak zaten bir bela iştir. Kalemi elinize aldınız mı, sembollerden başka bir şey oimıyan bir kelimeler ordusiy-le çenge tutuşuyorsunuz. Yazmak istediğiniz şey kafanızın içinde bütün aydınlığı ve bu-utlariyle durur da, onu kâğıda dökmeğe gelince birdenbire yerinde yeller eser. A azı yazma denen hâdisenin çetinliğini önceden kabullenmek ' Okuyucu, cümlelerinizin, dilinizin bozuk, itinasız olduğuna dikkat etsin etmesin, kalem sahibi olarak öz malzemenize karşı reva gördüğünüz bu kayıtsızlığı, siz kendiniz nasıl affedersiniz?
Goethe’nin dediği gibi -yazmak - zaten - dili kötüye kullanmaktır-. Çünkü, eşyayı, düşünceyi birtakım sembollerle ifadelendirmeğe çalışırken asıl farından çok şey kaybettireceksiniz! Eh, bunun üzerine bir dc kayıtsızlığınız!
Meselâ, şöyle bir misal: ■ Kaldı ki, her devri şartlarına, atmosferine, hattâ imkânlarıdır». İşte böyle cümle, dil olmaz.
Buna dili kötüye kul
Muhip Dıranas
değil, dili yerin dibine sokmak, beter etmek denir. Gerçi ilk bakışta bu cümledeki bozukluk hiç de mühim değil gibi görünür; faili, fiili, mefulü yerinde. Gramerinde bir bozuk-İuk yok. Zaten gramer kaideleri değil midir yazarları şaşırtan, sersem eden ve... mahveden. Fail, fiil, nıef’ul yerinde mi, her şey oldu bitti sanırız. Oysa ki bu, dili zorlamaya üşenen tembel yazarın harcıdır.
Meselâ, «atmosfer» ne kelime orada? -Hattâ» ya ne lüzum var? Ya o, büyük lâkırdı: «Mütalea etmek». Şunu düpedüz meselâ: -Kaldı ki her devri şartlarına, havasına, oluruna göre gözden geçirmeli- diye yazsam, daha güzel, daha sade. daha doğru olmaz mıydı? Bırakın ki, bu şeklinden de temizini ve güzelini yazmak kabildir.
AVDA BİR I İstanbuldaki müthiş cinayet I
c-
******************WW**V*V*V-)
Havacılık Bahisleri
*************** !
KAVGA
Ses sür’atini aşan
DAVASI
yeni uçaklar
İstanbul Fransız konsolosunun oğlu nasıl yaralandı İstanbul, 9 (Telefi — Çekmece civarında Fı-; Başkonsolosunun tecavüze uğraması hadisesinin dün sab h ikmal edilen resmi tahkikata göre iç yüzü şudur:
Büyük Çekmece le Küçük Çekmece arasında Çatalca ka z-.sına bağiı Reşit Paşa çiftliğinde Ilışan oğlu Recai Kü-çükkaya babası Haşan Küçük kaya, amcası Hilm Küçükka-yn ve »akrabaları Nadir Yüzün-cüoğlu atmaca ile bıldırcın avlamakla meşhurdurlar. Bunlar bilhassa bıldırcın av.nda almaca kullanmaktadırlar.
Bu sırada Fransız Başkonsolosu Louis Lacar, oğlu Jean La car ve konsolosluk ataşesi av-lanmaktalarken bir atmaca vurmuşlardır. Yukarda isimlerini bildirdiğim dört kişi Fransız başkonsolosunun yanına gelerek bu atmacanın kendilerine ait olduğunu ve av vasıtalarını teşkil ettiğini, atmaca yı öldürdükleri için de kıymeti olan 30 liranın kendilerine ver lmesini istemişlerdir. Konsolos bu parayı vermeyince iki taraf arasında mücadele başlamış, bu sırada Jeanın elindeki Flober tüfeği patlayarak kendi kendini yaralamıştır. Dört kişi konsolos ve maiyetinin eller ndeki tüfekleri almış lar ve Reşit Pasa çiftliği muhterim teslim ederek 30 lirayı vermedikçe tüfekleri iade et-miyeceklerini bildirmişlerd r. Fransız ailesi zabıtaya verdiği fadede yol kesilmek suretiyle oğullarının yaralandığını iddia etmişlerd r. Yapılan tahkikatta konsolosun bu hadiseden sonra dönerken arabacıya cüz danmdan para çıkarıp verdiği tesbit edilmiş ve soyulma iddiasının varit olmadığı an-I. şılmıştır.
Yukarda adı geçen dört kişiden Recai dün sabah yakalanmıştır. Diğerleri aranmaktadır.
İstanbul Valiliğinin tavzihi
İstanbul, 9 a.a. — İstanbul Valiliğinden bildirilmiştir:
Fransa Başkonsolosu yanında oğlu ve Kültür Ataşesiyle birlikte Ambarlı köyü civarında avlandıkları sırada orada bulu-nan bir kaç köylü kendilerine ait atmacanın vurulduğunu iddia ederek Başkonsolos ve yanındakilerden bunun tazminini istemişler, bu arada çıkan münakaşada Fransa Başkonsolosunun oğlu yaralanmış ve keyfiyet Başkonsolos tarafından Valiye haber verilmesi üzerine Emniyet, Jandarma ve Savcılık ma-lûmattar edilerek tahkikat ve takibata başlanmıştır. Hâdisede yol kesme gibi bir tecavüz bulunmadığı ve bunun bir münazaa vakasından ibaret olduğu ve |‘,c “cJ’ecuıııa y eyıuıu kut-’ tahkikat neticesinde ayrıca iza-lamak için hazırlanmakta olduk-1 hat verileceği görülen lüzum ü-larını yazmaktadır.
tavzih olunur.
Hulâsa dilin kayıtsızlığa hiç (alıanımülü yok. Yine Gocthc -Tercüme yaparken, tercüme edilnıiyecek olana doğru gitmek lâzımdır» der. Bıı -yazı yazarken, tercüme olsun, telif olsun, dille uğraşın, güreşin» manasınadır.
Bir bakıma muharrir, şair, bir cambazhanedeki vahşi hayvanlar terbiyecisine benzer. İşini bütün dikkatiyle, gözünü dört açarak, bütün ustalığını, sihrini kullanarak görmedi mi. vay onun haline.
Kendini bulan bir millet
Yeni İstanbul gazetesinde M. | kına Nemi, “Kendini (bulan bir millet" başlıklı yazısında 30 ağustos 1922 nin Türk kahı-amanh-ğının en büyük bir günü olduğunu belirtiyor. Bugünün manasını anlattıktan ve bunu müteakip başlayan gelişmeleri izah ettikten sonra diyor ki:
"Türk ordularının İzmir'e gi-.rişi artık bütün şüpheleri dermiş ve millî tezlerimizden fedakârlık yapılması imkânının kalmadığı kanatini uyandırmıştır. Onun için, bugün, dış politika tarihimizin başlangıcı sayılabilir. Çünkü biz bundan böyle tam egemen ve eşit bir milletiz."
Çalışma devri
Cumhuriyet gazetesinde "Artık çalışma devri" başlıklı ve Cumhuriyet imzalı yazıda, milletvekili seçimlerinden sonra yapılan muhtar ve belediye seçimlerinin de bittiği, milletin bütün bu seçimlerde Demokrat Partiyi tercih ettiği kaydedildikten sonra, milletin şimdi Demokrat Partiye şöyle dediği işaret ediliyor:
“Size inanıyor ve güveniyo-
Bizim şeyhin kerameti
Son Posta gazetesinde Selim Ra^jıp Emeç; "Bizim şeyhin kerameti" başlıklı yazısında belediye seçimleri neticesi hakkında Cumhuriyet Halk Partis çevrelerinden ortaya atılan haberlere işaretle C.H.P. nin milletvekili seçimleriyle muhtar seçimlerinde de ayni şeyleri yaptığını, belediye seçimleri neticesinde umduğunu bulabilmiş olsaydı Büyük Millet Meclisi için de bir seçim yenilenmesini istemeyi ümidetti-ğini kaydettikten sonra gazetenin Malatya muhabirinden bir mektup aldığını, bu mektupta son belediye seçimlerinde C.H.P. lilerin neler çevirmek istediklerinin misallerle izah edildiğini belirtiyor ve bu misalleri zikrettikten sonra makalesini şöyle bitiriyorj
• Maamafih, bütün bunlar gösterir ki. Cumhuriyet Halk Partisi hem suçlu, hem güçlüdür. İster ki, kimse onun tertiplerinin farkına varmasın. Ama a-sıl şart değişikliğinin hâlâ far-
gi-
I kına varmıyan kendisidir ve zanneder ki eski çamçaklaı da hiçbir değişiklik olmamıştır.
Sabırlı olsunlar
Yeni Asır gazetesinde, "Lütfen sabırlı olsunlar, çok şeyler göreceklerdir" adlı yazısında. Şevket Bilgin, düne kadar iktidarda olanların Ibugün Demokrat Parti iktidarını tenkide başlamakta acele ettiklerini, onların çııçıplak bıraktıkları faklı?1 bir milletin birkaç ayda refaha kavuşamayacağını, bu işin uzun mesaiye muhtaç olduğunu. Cumhuriyet Halk Partisi kodamanlarının sabırlı olmalarını beğenmedikleri mütevazı millet iktidarının yıllarca kendilerini a-ralmıyacağını gözleriyle görerek hiçliklerini daha iyi anlı-yacaklarını yazmaktadır.
Her yıldan farklı bir 9 Eylül
Demokrat İzmir gazetesinde Hü-rem Kubat, "Her yıldan fark iı bir 9 eylül" başlıklı yazısınla. milli kurtuluş için en ağır fedakârlıkları seve seve göze a-lan Türk milletinin zaferden sonra hürriyet ve milli hükümranlığa sahip olması en sarih hakkı olduğu halde bu hakkını elde etmek için şef ve şefçileıi yıkmak mecburiyetinde kaldığını, mücadeleden muzaffer çıkanların bugün taptaze bir 1-ma.ı ve heyecanla 9 eylülü kut-
Necdet Ulutan İstanbul’a tâyin edildi Ulaştırma Bakanlığı kalem müdürü Necdet Ulutan Devlet Denizyolları alım satım komisyonu üyeliğine naklen tâyin edilmiş ve yeni vazife -sine başlamak üzere dün İstan-bula hareket etmişt r.
Uzun müddet B. M. Meclisi1 zabıt heyetinde de çalışmış o ian arkadaşımıza yeni vazife sinde başarılar djjgriz.

Maraş'ta bir kamyon kazası
Maraş. 9 (a.a.) — 6 Eylül
günü An tep - Maraş, yolu üstünde Karabıyıklı mevkiinde bir kamyon devrilmiş, bir kişi ölmüştür. Bir de yaralı vardır.
Kocası eve gelince yorgunluk kahvesi paşirir, Bay Haşan pijamasını giyer, pençe renin önünde oturarak bir yandan kahvesini içer, bir yandan çiçeklere bakar, bir yandan ga zetesini okurdu. Amma gaze tenin en çok zabıta havadisle riyle ilân sayfasını okurdu.
Saat sekiz buçukta, hçr ikisinin karnı da adamakıllı acık-miş olduğu için büyük bir iştahla sofra başına geçerlerdi. Tuz, karabiber ve hardal takımının yanında; Kütahya mamulatı bir desti içerisinde mev Bim çiçeklerinden bir demet, sofralarını sifsldrdi.
Sofrayı kaldırıp ları yıkadıktan sonra okumak sırası Fatma’daydı. O da ilk sahifenin iri puntulu manşetine ve resimlere göz gez dirir, iç sahifedeki küçük hikâyelerle roman tefrikalarını okurdu.
Kocası ondan erken yatar ve uyurdu. Anıma t®vşan uyku suyla uyurdu. Fatma yatağa girer girmez gözlerini açardı.
Arada sırada, güzel bir film oyııuyorsa Taksime kadar çıkıp bir ıdnemaya giderlerdi. Her ikisi de Türkçe şarkılı A-ıap filmlerinden hoşlanırlardı.
Bay Haşan Arscven Pazar sabahları geç kalkardı. Fatma su ısıtır ve mutfağın taşlığında ilk önce kocasını yıkar, sonra da kendisi yıkanırdı. Ondan sonra serbestti. Bay Haşan mi safirlikten hoşlanmadığı için bütün gün evde kalmağı tercih eder, Fptmayı babasına tek
bulaşık-
İstanbulun Üsküdı Nurettin adında bir sıh-
hat memurunun, sevgilisi Melâhat Era.vdın’ı kıskançlık ve şüphe saikasiyle öldürdüğü, müteakiben de intihar ettiğini ev velce bildirmiştik. Yukardaki resimde. Mclâhat’fa Nurettin görülmektedir.
ilkokul sosyal yardım sandığı
Altı aylık muamelât tetkike başlandı | Yardım sandığı altı aylık hesabat ve muamelâtını denet lemek üzere; genel kurulca seçilen Amasya tems lcisi Hay-ri Tosun, Hatay temsilcisi Lâtif Günal ve Ankara Çankaya okulu başöğretmeni Rasinı A- *_________uı___
kın; 8/9/1950 gününden itiba- Ayata verilmiştir.
subayların dünkü toplantısı
1948 tarihinin Mayıs ayında kurulan, Genel Emekli Subay lar Derneği, dün saat 14 de Halkevi binasında üçüncü top lantılarmı yapmışlardır.
Saat 14 de Atatürkün muvak kat kabrini ziyaret eden emek liler, kabre çelenk koyup, ihtiram duruşunda bulunduktan sonra tekrar Halkev ne dönmüşler, başkanın açış nutkundan sonra, yeni başkan ve kâtip seçimlerine geçilmiştir. Başkanlığa Bayındırlık Bakanı Fahri Belen, kâtipliklere de. Kevser Şahinbaş ve Recep Toroğlu seçilmişlerdir.
Bundan sonra söz alan ha tipler; derneklerinin bakımsızlığından, harp malûlleri derneğini protokola dahil olup resmi bayramlara iştirak ettik leri halde, kendilerinin Dışişleri Bakanlığının müsaadesi olduğu halde el’an bu işin fiiliyata intikal etmed ğinden bahsetmişlerdir.
Müteakiben bütçe komisyonu, dilek komisyonu ve ekonomi ve sosyal yardım komisyonu seçilmiştir.
Toplantı seçilen komisyonun h-azırlıyacağı raporu incelemek , üzere talik ’ediılmişt t.
Yazan : Necdet ASI
başına yollardı. Zaten o yolla-masa, öğleden sonra büyük kayınbirader gelir ve ablasından maça gitmek için bilet parası
Evliliklerinin üçüncü ayından sonra, erkek, kesik kesik öksürmeğe başladı.
— Sırtım ağrıyor! dedi.
— Üşütmüş olacaksın, vantuz çekip tentürdiyot sürersem bir şeyciğin kalmaz!
Dediğini yaptı- Sırtınu vantuz çekti, kafes kafes tentürdiyot sürdü ve ısıtılmış havlu koydu. Kocasına, İsrar üzerine, bir ibrik dolusu ıhlamur içirdi. Bununla beraber; yaptıklarının bir faydası dokunmadı. Adam gene kesik kesik öksürdü ve sırtının ağrıdığından şikâyet etti. Ateşi dc geçmiyordu.
Fatpna, meraklı meraklı.
— Öyleyse bir doktora git! dedi.
— Ben yalnız gidemem, sen de beraber gel!
Tanınmış bir dahiliye mü-tahassısına gittiler. Bay Aliler ikjsini de sıra ile mufas-
sal bir şekilde muayeneye tâbi tuttu. Göğüslerini, sırtlarını dinledi. Nabızlarını saydı. Bademciklerini yokladı, hattâ a-ğızlarmdaki çürük dişlere bile baktı.
Fatmada su götürür bir noksan bulamadı. Sıhhati yerindey di. Onun evlendiği tarilıtenbeıi körpe vücudu bir hayli serpilmiş, birçok kemik çukurlukları dolmuş, göğüsleri ve kalçaları semirmişti. Yüzü canlı ve tazeydi. Doktor:
— Turp gibisiniz maaşallah, diye gülerek onu dışarı savdı. Şimdi sizinle konuşalım.
Bay Haşan Aıseveni karşısına aldı ve ona, bir kadının yanında bir erkeğe verilmiye-cek izahatı verdi. Kuvvetli bir gıda ve. sıkı bir pehriz tavsiye etti. Bünye, ciğerler çok zayıftı. Röntgeni alınsa daha iyi an laşılııdı. Her türlü yorgunluktan kaçınmamak tehlikeliydi.
— Tavsiyelerimi yerine getirdiğiniz takdirde korkulacak hiçbir şey yok, dedi. Başlangıç daima düzelir. Sizi yoracak heyecanlardan şiddetle kaçının. Ne dediğimi unlıyorsunuz,
Kayin biraderini öldüren Nadide beraat etti
Bundan b.r müddet önce Kı zılcahamamın Semer köyünde bir k ş nin ölümü ile neticelenen bir cinayet işlenmfişti. Nadide Altıncı isminde bir kedinin, kocasının ölümü sebebiyle yeniden evlenmesi akrabaları arasında büyük bir memnuniyetsizlik uyandırmıştı.
Akrabalarından Haşan A -kinci bir kaç arkadaşiyle bera. ber Nad denin çalıştığı tarlaya giderek ellerindeki tü -fekle Nadideyi öldürmek istemişlerdir.
Nadide Akıncı daha evvel davranarak mütecavizlerden 1 I Haşanı bıçakla yaralamak suretiyle öldürmüştü. Bugün öğleden evvel Birinci Ağır Cezada yapılan duruşmada Nadi i denin nefsi müdafaa karşısında kaldığı tesbit edilerek be- j raet ne karar verilmiştir.
ren sandık hesabat ve nıuame lâtım denetleme işine başla - I mışlardır.
Haber aldığımıza gör? denet çiler kuruluna, statü gereğin - I ce katılacak uzman olarak da, | Bakanlık teknik öğretim ticaret şube müdürlerinden Avni I
Karslı Talebelere Yardım Derneği
Karslı yüksek tahsil talebelerine yardım derneği merke-
Avrupa
Türk Heyeti 15 eylülde hareket ediyor
17 Eylülde Isviçrenin Ço’ns-tance şehrinde toplanacak olan Avrupa Parlâmentolar Birliği Konseyine Türk grupu adına
Ankara milletvekili Sadri Mek sudi Arsal başkanlığında Erzu rum milletvekili Bahadır Dülger. G resun milletvekili Tahsin Onç ve Muğla milletvekili Zeyyat Mandalinci'den mü -
»erıne vırcum aernegi merke-, mu
zi. Konservatuvar arkası ke- I rekkcP bir heyet ştirak ede -feli apartmanı numara 3 den, | cekt'r-
Anafartyılar caddesi Adliye* Türk heyeti 16 Eylülde Cons ı Saray karşısında * Sakarya a - tance'da bulunacaktır. Konsey partımam 4 numaralı daireye topalntısının bir hafta kadar j şınmıştır. süreceği sanılmakt-dır.
BİZE GELEN MEKTUPLAR
Meğer biz nasıl idare edilmişiz?
• Bir okuyucumuzdan aldı^ milletin s nesinde kurulan ; ğımiz mektubu -aynen sütun- bu demokrasiden vatandaş-; farımıza geçiriyoruz; ları ürkütmeye çalışmışlar-
! Günlerdir her vatanda gi- dır. Bilhassa bunun misalle-! bi, muhtelif gazete sütunla- rini son günlerde bazı muha-) rında, milletin hür bir de- lif gazetelerde ve ağızlarda ’ ınokrasi havası içinde dü- halkçı tufeylilerde pek açık ; şündükleri gibi yazmak bah- olarak tebarüz ettirmişlerdir. ; tiyarlığına eriştiği şu gün- Şimdi ben de buna karşılık I lerde, siyasi ve o kadar da içimden geldiği gibi, konuş-! içtimai bir yaramız olan par- mağa bir Türk kadını sıfatı î ticilik mütalealarını takip ile yazdığım b r kaç satıra. ; etmekteyim. sütunlarınızda yer vermeni-
Yanlış anlaşıldığında te - 21 rica ediyorum, leddüdünüz olmasın. Evet Partiler şahısların değil yara diyorum. Çünkü her milletindir. Yıkılmağa mah-vatandaşın masuniyet hak- kûm bir partin n akıbeti de larından istifade ile yep ye- gene şahısları değil vatan-ni bir hamle olan part 1er daş topluluğunu telaşlandır- ; kuruluşundaki gösterdikleri malıdır. Halbuki bunun ek- ; olgunlukları, bazı menfi po- s ne günlerdir yırtılan han- ; ltikacılaı- bünyemizde bir çerlerden, kınlan kalemler- ! yara gibi telâkki etmişler ve (Sonu 4 üncü sayfada):

avacıhğın 6 yıllık harp ! Bunlardan başka, senelerinde gösteı-miş ol- ' '
duğu gelişmeleri, 8U)h zamanlarında olsa idi, belki daha senelerce elde edemezdik. Bugün Atlantik’in G saatte geçilmesi, Londra - Oı-taşark uçuşunun bir güne bakması, dev uçakların her gün binlerce kişi ve tonlarla yük taşıyabilmesi, seri halindeki u-çak imalâtının son derece art-1 mış olması,ve her gün yeni yeni uçak tiplerinin ortaya'konul-1 ması, artık bir havactlık asrı içe risinde olduğumuza şüphe bırakmamaktadır.
Fakat bu henüz bir başlangıçtır. Gelecek yıllarda hava münakalâtı herkesin kesesine uygun bir halk taşıma vasıtası olacaktır. Bununla beraber, yakın bir gelecekte hayal sükutuna uğramamak için, askeri havacılığın ne gibi şerait altında yapıldığını ve sınırlarını göz ö-nünde tutmak lâzımdır.
Havacılığın son yıllar zarfında bu kadar gelişmiş olmasının sebebi, harpte sarfedilen paraya büyük bir önem verilmeyişidir. Çünkü bir milletin varlığı tehlikede olduğu vakit, hazırlanan projelerin getireceği kâr değil, bunların düşman üzerinde ne nis bette tesirli olacakları ele alınır. Bu sebeple harp yıllarında havacılık emrine konulmuş sonsuz krediler, araştırma yapan bilginler, imalât kolaylıkları, geniş personel ve akaryakıt, bugünkü ilerlemelerin gerçekleşmesine imkân vermişlerdir.
Sivil havacılıkta ise -gerek mâliyesi ve gerek emniyeti bakımından gözönündc tutulan-prensipler başkadır.
Hava yolculuğunun en büyük avantajı sür’attir. Havada sür'-atle seyahat etmek, deniz ve kara ekspres yolculuklarında ol duğu gibi, havada da seyahat masrafını yükseltmektedir. Aldığı yolcu, yük ve lüks döşemesi yüzünden ağıç çeken bir uçak, şüphesiz, hafif yüklü bir eşinden daha az sür’atle uçar. Buna göre, hava hatları kurarken iki noktayı daima göz önünde tutmak lâzımdır: îlki, normal seferler yapacak, posta ve çok sayıda yolcu taşıyacak ağır yüklü uçak seferleri; diğeri de, fiyat farkı ödeyerek sür’atle seyahat etmek isteyenler ve ekspres uçak postaları için hazırlanacak seferlerdir.
Bugünkü dünya hava hatları tamamiyle bu şartlar altında çalışmaktadırlar. Geniş çevrelere seyahat etmek imkânının belirmesi, şüphesiz, gerek giyim konusunda ve gerek sosyal görüşlerde tesirler yapmıştır. Fakat uçak seferlerinin asıl büyük tesiri, hava yolculuklarının herkesin kesesine uygun bir dereceye sokulduğu vakit, ekonomik sahada görülecektir.
Ticarî mahiyette bir hava şebekesi kurmak çok geniş ölçüde bir iştir. Elde bulunması gereken, modeın hava alanlarından, yük ve yolcu uçaklarından başka; uçakların tamir ve bakımlarını sağlıyacak küçük ölçüde bir kara makinist ordusuna, büyük yedek parça stoklarına ve her an harekete hazır yedek uçaklara ihtiyaç vardır.
■ —, muayyen saat
lerde servise hazır uzman pilotlara, özel uçak benzinine bu a-karyakıtların binlerce kilometre uçaklarda, hava yolları üzerindeki akaryakıt istasyonlarına götürülmesi bilhassa çok önemlidir. Radar, telsiz, ve meteoroloji istasyonlarına.... ve daha
bunlar gibi bir çok önemli teşkilât ve tesislere kesin lüzum
Havacılık çok gelişecektir. Ya rıiı dünya ölçüsündeki bir seya bati gerçekleştirecek ve mesafe}» bakmaksızın bütün milletleri birbirine bağlıyacak yegâne vasıta uçak olacaktır. Buna emin olarak ve tam bir güvenle söylüyoruz, çünkü bugünkü gelişmeler ve bu alanda yapılan yenilikler bize bu hakikati ifade ediyor.
tki yıl önceki uçak motörle-rini, bugün zamanı geçmiş sayıyoruz... Daima daha iyisini, daha mükemmelini yapmak için sayısız ilim ve fen adamı durmadan çalışıyor.
Bu alandaki son gelişmelere beraberce bir göz atalım:
îngiliz hava sanayii yeni tip biı- uçağı piyasaya çıkarmış bulunuyor.
N. 57 adını taşıyan uçaklaı, esas itibariyle kısa mesafeler için düşünülmüştür.
Çok geniş kanatlan, uçağın iniş süratini azaltmakta ve u-fak meydanlara konmasını sağlamaktadır. Pilotun görüş sahası, geniş bir plâstik kabin sayesinde 200 dereceye çıkarılmıştır. Uçağın asıl ödevi muhtelif cins yük taşımak olmakla beraber, istenildiği takdirde içine 10 kişilik yolcu yeri döşenebilir. Yük kapısı 1, 5X1,5 M. genişliktedir. Uçuşu çok ekonomiktir. 100 Km. için yaktığı akaryakıtın bedeli, takriben 10 T. L. tutmaktadır. Bunları, arızalı ve yolları olmayan yerlerde vakit kazanmak için veya adalar arasında yolcu seferlerinde kullanmak kabildir. Bunları bir hava kaptıkaçtısı olarak da kabul edebiliriz. 130 beygir kuvvetinde çift Miles Magister motörü ile mücehhezdir.
Milletelrarası 100 Km. kapalı daire uçuş rekoru son iki ay zarfında üçüncü defa olarak bir İngiliz pilotu idaresindeki bir (Sonu 5 inci sayfada)
Tefrika No : 12
değil mi?
— Anlıyorum, doktor.
— Yeni evlisiniz, mahrumiyet size güç gelir. Fakat başka çare yok, zamanla alışırsınız, sıhhatiniz düzelince her şey eski hıjline avdet eder.
— Yani., affedersiniz., çocuk yapmamak mı lâzım diyorsunuz?
— Evet evet. Eğer şimdiye kadar olmadıysa..
— Olmadı.
— Bu daha iyi. Biraz sabredin, babalar sabırlı olmalı.
Hastaya tehlikeleri gösterirken galiba biraz fazla ileri gitti. Bay llasan Arseven kendisini çok rahatsız hisseti ve oradan, elindeki avııcundakini gelişi güzel harcederek iflâs etmiş bir adamın karşısında duyduğu yılgınlıkla gözleri karararak ayrıldı- Karısı koluna girmişti. Fakat onun yüzüne bakamıyordu. Konuştuklarından bir kısmını yolda anlattı. Gücü kuvveti yerinde biı erkekken, birdenbire hasta o-luvernıek onu yeisten boğuyordu. Demek şimdi karısının şefkat ve ihtimumına muhtaç
kalacaktı. Asla!
Fatma Bitpaza dişine portatif bir karyola aldı. Bir akordeon gibi kolay a-çılıp kapanan bu karyola çok dardı, amma gene dc bir kişi .tarafından kullanmağa elveriş liydi. Bir kişi, fazla iri yarı ve şişman olmamak şaıtyila, aşağıya düşmeden yatabilirdi. Geceleri, yatağına gireceği sırada tavşan uykusu uyuyan adam gözlerini açıyordu:
— Fatma!
— Efendim?
— Yattın mı?
— Şimdi yatıyorum.
— İyi iyi, sen orda ben burdu. Fakat doktor söyledi. Anladın ıııı? Ben hastaymışım.
— Değilsin amma sözlerini tut bakalım. İnşallah faydasını göreceğiz.
— Ben hasta bir adamım, tş te o kadar. Bunu unutma!
Fatma kalkıp bir mendille kocasının terini siliyor, üstünü örtüyordu.
— Unutmam, diyordu, fakat geçecek. Yarın öbür gün bir şeyciğin kalınıyaeak. Eskisinden daha sıhhatli olacaksın.
•— Ne zaman? Sen benim çektiklerimi bir bilsem. bu hâl benim hoşuma mı gidiyor zannediyorsun? Gel biraz!
Fatma bahsi değiştiriyordu:
— A., saate onbire geliyor. Şimdi uyu bakalım- Elektriği söndüreyim mi?
— Söndür.
Yarı karanlıkta, hastanın kısmen de hastalık tesiriyle karısına bakan aç ve hırslı gözleri fosfor gibi parıldıyor d\ı. Bu öyle bir hastalık ır ki. iç rahatlığı ister ve sayot has ta iyileşmek azmi göstermez se k mse bh’şey yapamaz. ,
SİNEMALAR
« : Unutulan yıllar.
’Ayrılnıtyalım.
» : Lizbon Mataharlsi.
Cennet Kuşu. Dalaverecilere"' Şantaj
) : Aşk ölmez.
» : Sevmek Hakkı.
Esir Kız.
) : Kovboy Kanunu. Haydut Avı.

NÖBETÇİ ECZAHANELER Ulus, Halk, Güney

Yardınıscvenler Derneği Genel Merkezi Başkanlığından:
Ankara valisi sayın Necati İl-terin başkanlığında toplanan yardım komitesi kararına göre Demircideki yangın felâketine uğrayan yurtdaşlarımıza yapılacak eşya yardımlarını hayır sever vatandaşlarımızın Yardım sevenler Derneği Genel Merke-z ne makbuz mukabili veya telefonla bildirmleri saygı ile rica olunur.
Pnrl
Sus
Sür
VI
Enver. Somer. siyasi bir top lantıdan. depoya giden son tramvayla evine döndü. Yorulmuştu amma neşesi yerin deydi. Muhhleffet Pa|rt sinin yeni açılan İstanbul şubesinden büyük bir faaliyet gösteriyor. insanlığın hürriyet mü cadeles ne bütün varlığı ile atılıyordu. Arkadaşlariyle a-rasında ufak tefek pürüzler mevcuttu ve bunları izale etmek için iki saate yakın onlarla münakaşa etmişti Asıl münakaşalardan sonra neşelenildi. Bu; bir nevi boşalmak bir şeye iyice inanmak, hem kendin vermek, hem de kendine güvenmek gibi bir takım karışık hazların netice siydi.
(De'van) edecek)
★ , MEVLÛD
1 Pakistan Devletini kuran Büyük Kaid-i Âzam Moham-med Ali C:nnah’ın vefatının ikinci yıldönümüne rastlayan 11/9/1950 Pazartesi günü ikin-' di namazını müteakib Hacı
Bayram Veli Camii Şer finde merhumun ruhuna ithaf edil -mek üzere Mevlûdu Nebevi o-ıkunacaktır. Dindaşlarımızın teşrifleri rica olunur.
Ali Vasfi Atahan (2745)
TAKVİM
10 Eylül 1950 — Pazar Hicri: 1369 — Z’lkade 27 Rumi: 1366 — Ağustos 28
10-9-1950
ZAFER
Sahife : 3
Yunanistanda hükümet buhranı
DışPolitika
terketmek istediler
a ******** **************************** ******************** ,
Güvenlik Konseyinde
Sovyet iddiaları
Ispanya’ya yardım
Bir ask,
nin bil
Halkçılar meclisi
Fazla asabiyet mideyi bozar!
Bir askerî yardım heyetinin bilimin)*ı. öı. nıe«e leyi müzakere etmek üzere ispanyaya gitmiş olduğunu dün muhtelif radyolar âdeta sistem li bir surette haber verdiler. Kadyo tefsircilerinin mühim bir kısmı başlıca iki ihtimal üzerinde durmaktadırlar: İspanyaya münferit bir askeri yargını, yahut da bu memleketin Atlantik Paktına kabulü için şart hazırlamak.
Bilindiği gibi, İspan. milletler muvacehesindeki durumu normal değildir. Memlekette câri rejimin demokratik olmadığı yolunda bir mucip sebeple Birleşmiş Milletler Teşkilâtı 1916 da aklığı bir kararla, üyelerini İspaııya’daki büyükelçi ve elçilerini geri almağa davet etmiş ve üye memleketler bu karara uymuşlardır.
O günden bu yana şartların hayli değişmiş ve komünizm eı dişesiyle Avrupa savunmasını icaplarının düşünülmeğe başta mış olduğu malumdur. Bu m n , ( h. ıl. . bilhassa, İspanyanı hükümeti nezdine büyükelçi v elçi gönderilmesini açıkça talep etliği 918 tarihinden beri, malî ve iktisadi meseleleri müzakere etmek üzere müteaddit ecnebi şahsiyet ve heyetlerin zaman zaman ispanyaya gittikleri görülmüştür.
Bununla beraber, Birleşmiş Milletler kararına sadık kalmak niyetinde otan Amerikan hükümeti ve başta Truman ve Ache-son’un mütalâalarına rağmen; Amerikan kongresi, İspanya lehinde açılan muazzam kampan-ya’nın tesiri altında katarak, son günlerde biraz daha cömert davranarak 100 milyon dolar o-larak sunulan bir kredi tasarısını 25 Ağustos 1950 de 62 milyon 500.000 dolara indirerek bahşetmeği kararlaştırmıştır. Bu kredi. Amerikan hükümetinin en mühim rolü oynamakta olduğu «İthalât - İhracat Bankası. tarafından temin edilecek tir.
Daha evvelki yazılarımızda, Amerikada komünizm ile mücadele sadedinde kongreye mühim bir tasarı sunmuş olduğunu söylediğimiz Muhafazakâr Demokrat âyan üyelerinden Mac Carran, işbu İspanyaya yardım işinde başlıca âmil olmuştur. Zira adı geçen âyan üyesi, bidayette, İspanyanın, Avrupa İktisadî işbirliği teşkilâtına kabul edilmesini, dolayısiyle Marshall plânından faydalanmasını istemiş ve fakat Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı buna açıkça menfi cevap vermişlerdi. Bunun üzerinedir ki yardımın banka voliyle temini cihetine gidilmiş-
Dışişleri Bakanlığı, bu yardımın sapılmasına rıza gösterirken, Franco İspanyasının elân bir diktatörlük olduğunu ve Amerikanın nazarında makbul bir rejim olmadığını belirtmekten de geri kalmamıştır.
Bütün bu ahval ve şerait dahilinde Franco’ya yapılan veya yapılması istenmiyen yardımın sebep ve saiklerini üç noktada mülâhaza etmek mümkündür: Müdafaa, seçim, iş...
Filhakika, Batı Avrupanın müdafaası için İspanyanın mevcudiyeti, askerî mütehassıslara göre, pek mühimdir. Lâkin, uçakların bugünkü tekâmül mer (ebesine eriştikleri bir devirde ve üstelik Fransız Fas’ındaki üsler mevcut iken, İspanyanın dürüst bir bitaraflığı muharipliğinden daha faydalı olur, kana-atındayız.. İspanya ancak bir Akdeniz Paktında rol oynayabilir ki, bugiin için böyle bir tasarıyı müjdeleyen herhangi bir alâmet mevcut değildir. Bu memleketin Atlantik Paktına alınmasına gelince, o da çok u-zak bir ihtimaldir. Zira, herhangi bir memleketin pakta alınması için üyeler arasında oybirliği lâzım olduğunu ve Kuzey Avrupa memleketlerinin, şimdilik sistemli bir tıkama siyaseti takip ettiklerini ve bunun sebeplerini daha evvelki yazılarımızda belirtmeğe çalışmıştık.
Diğer taraftan. Başkan Truman bu yardımın yapılmasına muhaliftir. Çünkü Amerikada seçimlere üç ay kalmıştır. Başkanın en çok güvendiği ve cem’an 11 milyon üyeye sahip '
Sağcı partiler Venizelos’un Liberal hükümetine şiddetle hücum ettiler
Bundan evvel kurulan 1
Atina Radyosu, 9 (Basın Ya-| cis ve yın) — Millî Meclisin dünkü kümet toplantısında bazı saylavların hükümet programı hakkında konuşmak istemeleri üzerine tekrar bu husustaki tartışmalar başlamıştı. Bu arada konuş ma sırası meselesinden dolayı Çaldaris ile Meclis Başkanı a-rasındaki anlaşmazlık üzerine Halk Partisi saylavları salonu terketmişlerdir. Mecliste söz alan müfrit sağcı partisi Ederlerinden Manyadakis, Balta-
milli birlik hükümeti
daha bazı hatipler hü-programını ve Başbakan Venizelos’un hareket tarzını şiddetle muaheze etmişler ve güven oyu vermiyeceklerini söylemişlerdir. Bu arada Meclisin bu gece yapacağı toplantıda hükümetin güven oyuna müracaat etmeden evvel yeni kabineye hgşka partilerin katılması suretiyle genişlemesi ve bu suretle güven oyu almasının sağlanması için gayretler sarfed lmektedir.
Trygvie Liej Amerikada müzakere
istiyor
İktisadî seferberlik
İmtiyaz Sahibi:
'Güneş Matbaacılık T.A.O. adına
Başmuharrir Mümtaz Faik Fenik
Bu nüshada yazı işlerini fiilen İdare eden
Hikmet VAZICIOĞLU
Basıldığı yer Güneş Matbaası — Ankara
Bir dünya savaşını önlemek için geç] kalınmış değildir
Londra Radyosu, (Basın Yayın) — Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygvie L e dün akşam Şikago'da verdiği demeçte şöyle demiştir;.
Birleşmiş Milletlerin gayesi, kuzey vç güney Kore halkı tarafından serbestçe seçilmiş bir hükümet:n idaresinde bağımsız ve birleşik b r Kore devletinin kurulmasıdır. Lie, .doğu ile batı arasında uzlaşma müzakerelerinin yeniden başlaması için teşebbüse geçildiğini görmek lâzımdır.» demiştir. Fakat her şeyden evvel Birleşik Devletler Kore'deki savaşı kazanmalıdırlar. Müzakerelere geç kalınmıştır. Fakat 3 üncü dünya savaşını önlemek için hiç bir zamcjn geç kalınmış olduğu mevzubahs edilemez.
Başkan Trumana yeni ve önemli yetkiler verildi
Londra Radyosu, (Basın Yayın) — Başkan Truman, Amerika Birleşik Devletlerinin ik-t.sadiyatı üzerine kendisine fevkalâde salâhiyetler veren kanunu dün imzalamıştır. Bu kanun, Truman’a f.yatları kon trol etmek, vesika usulünü ye-1 niden vazetmek ve istifcileri cezaya çarptırmak salâhiyetlerini vermektedir. Aynı zamanda malzemenin ve savunma kontratları için imtiyaz verme hakkının tayini de Truman’a bırakılmaktadır. Baş kan yarın memleket içindeki kontrollar hakkında radyoda bir konuşma yapacaktır. :
Amerika'da Atoma karşı müdafaa tedbirleri
Londra Radyosu (Basın Yayın) — Amerika’da büyük şehirlerin belediye başkanları bu ayın bidayetinde Vaşing-ton'da yapılacak bir toplantıya davet edilmelerdir. Belediye başkanlar atom müdafaası hakkında direktifler alacaklardır.
Yeni Suriye Kabinesi
Londra Radyosu 9 (Basın Yayın) — Suriye'de yeni bir Koalisyon hükümeti kurulmuş tur. Üyelerin çoğu halk partisinden olmakla beraber aralarında bir bağımsız üye ve ordudan bir temsilci de vardır. Nazım Kudsi Bey Başbakan olmuştur.
bulunan Sendikalar Franco’ya muhaliftirler.
O halde bu yardımı iş unsu-1 runda mütalâa etmek lâzımdır, ı Ve filhakika, İspanya ile kültürel ve iktisadi bağlarını hiç bir zaman kesmemiş olan Güney Amerika memleketlerinin, her fırsatta Franco’yu destekledikleri görülmüştür. Federal Amerika, Güney Amerikanın müzaheretine her bakımdan muhtaçtır. Güneyliler ise İspanya ile ticaret yapmak istiyorlar. Zaten İspanyaya kredi açılmasını sağlayan Ayan üyesi Mac Carran da Güneylidir.
Mücahit TOPALAK
mzasının iki yıldızdan ibaret olmasına göre, her halde bir muharrir iistteğmeni olacak olan ağzı bozuk bir zat, oturmuş, mürekkebe kıymış ve lâkırdı kıtlığında asmalar bu-dayım kabilinden bir yazı yazarak, bizim Dıranas'a çatmış! Ona çanak yakıyı» diyor. Bizim gördüğümüze göre, bugüne kadar imza sahibi zat ile kendinden büyükleri ve daha küçükleri yalayacak kadar içi dolu bir çanak bırakmadılar ki. bulup da yalayalım! Nerede o günler? Çnnakların karaborsaya düşmesine sebep olduklarının farkına varmıyacak kadar gözlerinin karardığını ve «onların tâbiriyle» olağanüstü hırsa kapıldıklarını bu fıkradan daha iyi nnlntacak olanını bulmak her halde güçtür.
Alnının teri, elinin emeği ile çalışan ve memlekete eser veren herkes, bu hizmetinin mukabilini elbette görecektir. Eser yazmak, şiir yazmak ve bu mevzuda açılmış bulunan bir müsabaknya girip kazanmak ve herhangi bir dairede vazife görerek maaş almak, her vatandaşın en tabiî bir hakkı olduğuna göre, buna çanak yalayıcılık diye isim koymak, kişiyi kendileri gibi zannetmekten ileri gelme bir ruh haleti olsa gerektir.
Kimin, ne zamandanberi, hangi çanakları yaladığı herkesçe malûmdur. Şimdiki feryatları, kanunun artık hâkim olmağa başlamasından dolayı ellerindeki çanakların birer birer alınmasından meydana gelen derin bir teessürün ifadesidir.
f göre her şeyden evvel kendilerine iyi baktırma-parça perhiz ederek sıhhatlerini kazanmaları en bir hareket olacaktır.
ü, biz, vatandaşların sıhhatli olması prensipini bir gibi ele almış bulunmaktayız!.
Hikmet YAZICIOCLU
Sovyetler gıyaplarında verilen kararların hepsini reddettiler
Londra Radyosu, 9 (Basın ettiğini söylemiştir. Konsey, Yayın) — Güvenlik Konseyi pazartesi günü yapacağı top-dün akşam gizli bir toplantı I ıantlda. komünist Çin’in, Ame-yapmıştır. Sovyet temsilcisi 7 ) .. , ,
D f , . rıka uçaklarının Mançurya a-
ay suren Rus boykotu sırasın-1 v-
da Konseyin bütün faaliyetle- raz*sine taarruz ettiklerine dair olan şikâyetini müzakere e-
rinin gayrı kanuni olduğunu ve zabıtlardan silinmesi icap decektir.
Dünya Basınından hulâsalar
İngil.z basını — Bu sabahki İngiliz gazetelerinin çoğu, Kore savaşları, Çekoslovakya’da batı devletleri aleyhinde baş layan propaganda ve parlamentoda savunma meseleleri hakkında cereyan edecek olan müzakerelere dair yorumlarda bulunmaktadırlar.
Bağımsız Times gazetesi, 10 hafta müddetle her bakımdan üstün komünist kuvvetlerine karşı Amerikalılar tarafından gösterilen mukavemetten hayranlıkla bahsetmekte ve Kore savaşlarının B ileşmiş Milletler lehine tecelli etmesi için elden gelen her şeyin yapılacağını yazmaktadır. Gazeteye | göre bazı stratejik gerilemenin yapılması lâzım gelmektedir; Çünkü bu şekilde, cephe dara-lartık ve müdafaa daha müessir bir şekilde yapılabilecek-
Ingiltere'nin savunma plânı
Londra -Radyosu, (Basın Yayın) — İngiliz hükümet', parlâmentonun gelecek hafta yapacağı fevkalâde toplantısında müzakere edilecek" olan savun ma plânının maddelerini yayınlamıştır. Takrirde hükümetin askerlik hizmetini 18 aydan 2 seneye çıkarmak ve silâh altında bulunna kuvvetlere 6r ha fazla ücret vermek hususundaki plânları parlâmentonun tasdikine arzedilecektir. Salı günü bağlıyacak otan tartışmalar 3 gün devam edecek-
Times gazetesi yazısına de-ı vamla Kore savaşlarından ne gibi dersler alınabileceği meselesi üzerinde durmakta ve j karşı taTafın daha iyi talim ve teçhiz edilmiş piyade kuvvetlerine sahip bulunduğunun b r hak'kat olduğunu, binaenaleyh batılı devletlerin bu hakikatin ışığı altında hazırlanmışları lâzım geldiğini önemle kaydetmektedir.
Daily Tclegraph gazetesi, Kore savaşlarının İngiltere’nin ne dereceye kadar hazırlıksız olduğunu açıkça gösterdiğini belirttikten sonra, millî savunma1 meselesi hakkında A-vam Kamarasında başlayacak olan müzakereler esnasında muhalefet n hükümetin' görüşüne katılacağını ümit ettiğini ilâve etmektedir. Gazete, mu-
I
Serbest Fıkra

halefetin, mecburi askerlik hizmeti Ye savunma masraflarının arttırılması lehinde oy vereceğini de belirtmektedir.
İşçi Partisinin orgum olan Daily Herald gazetesi, savunma müzakereleri esnasında mu halefetin, hükümetle aynı yoldan yürüyeceğini ümit ettiğini kaydettikten sonra bu meseleden bil istifade genel seçimler konusunun ortaya atılmıyaca-ğını ilâve etmektedir.
Muhafazakâr Daily Telegraph gazetesi, Çekoslovak’ya’da silâh altına yeniden asker almak için girişilen propaganda esnasında komünist ajanlarının .genç Çeklere yanlış fikirler telkin ettiklerini yazdıktan sonra şöyle devam etmektedir:
Çek komünistleri, Çek gençlerini kışkırtmak için Batılı devletleri® Kolorado böceği ile yeni bir savaşa hazırlandıklarını söylemektedirler. Bu, Çek politikacılarının zayıf insanlar olduklarını açıkça göstermektedir.
Gazeteye göre bu nevi yalan propagandaya başvuranlar kendilerinden emin insanlar değildir ve bunlar her türlü fenalığı yapacak tıynette insanlardır.
Bir kaçakçı yuttuğu eroinle öldü
İstanbul, 9 (Telefonla) — Galata sakinlerinden sabıkalı eroincilerden Süleyman, Galata’da dolaşırken polisler tarafından yakalanmış ve yapılan arama neticesinde üzerinde 25 gram eroin bulunmuştur.
Süleyman ceketinin başka cebindeki 3 paket eroinin de ele geçirileceğini anlayınca bunla-rin hepsini birden yutmuş ve bir müddet sonra da ölmüştür.
Memleketin mütevellisi!
II lus Meydanında Halk
Partisinin işgal ettiği şatafatlı büyük bir bina var dır. Biz bu binayı ecdattan evlâda intikal etmiş bir baba malı sanıyorduk. Meğerse, Halk Partini Milli Mücadelenin ilk senelerinde Büyük Millet Meclisi otan bu tarihî binayı füzuli bir şekilde işgal etmiş!...
Öyle ya, partinin Devlet, Devletin parti ve ikisinin her ,şey olduğu bir devirde mal ayrılığı nasıl olabilir?
Senin inalın benim, benim malım yine benim!
Biz, Halk Partililerin sade, senelerce Meclisi füzuli yere işgal ettiklerini sanı-
I Sar içiz ineli j
yorduk. Ne hata, ne hata! Halbuki onlar, Meclisi değil, ayrıca binayı da İşgal etmişler! Hem içerisi, hem dışarısı... İhsan olunca bari tamam olsun demişler!
Ama şaşmıyalım! Hep biliminiz ki bu zevat, memleketin üzerine baştan başa mütevelli kesilmişlerdi. Bu arada Ulua Meydanında bir binayı da şöyle bir el çabukluğuyla, üzerlerine etmişler.
Çok mu?
Tevekkeli değil eskiden bu
binanın kapısı önünde iki polis nöbet beklerdi. Demek böylece bahçeden içeri kanun sokmak da istememişler!
Peki, Yenişehirdekl Yeni Meclis binası bilip (le büyük Millet Meclisi oraya taşınsa idi, şimdiki bina ne olacak tı? Belki o zaman onu da deı-hai bir kulpuna getirip işgal ediverecelderdi!
Birinci Meclis binası Genel Sekreterlik! İkinci Meclis binası Genel Başkanlık! Allah korudu da yeni Meclis Halk Partisi iki. dan zam.ı nıııda bitirilemedi. Millet, bu füzuli işgalcilere karşı her cihetten tahliye dâvası açtı!.
Hafta sonu notları
Masal gibi birşey - Bizim Muhib’in
milyonları - Küfiirbazlar
|--- Yazan -■
| YEDEKÇİ I
alk Partisinin mütebes-sim teşrini, gazetelere beyanatta bulunuyor: Az gittim, uz gittim, dere tepe düz
Fakat arkasını söylemeği
— Bir de baktım ki bir arpa boyu ydl gitmişim!...
Sonra tekrar masalına baş-
— Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellâl iken, horoz imam iken, ben babamın beşiğini sallar iken...
Ve yine arkasını söylemeği
unutuyor:
— Bir varmış bir yokmuş, Halk Partisi isminde bir parti • varmış!...
Ne ise, o az gitmiş, uz git- I miş, dere tepe düz gitmiş. 10 bin kilometre yol gitmiş. Bu bizi alâkadar etmez.. Gitmiş de | ne olmuş sanki? Partilileri yine canlı, hareketli, dâvalarına sadık görmüş!... I „ Auiuaıl ^uııan. uıcjr
Peki ama bunun için, belin-| mişıerdir. Meydanı de teber, hu diye döner bir hal- ■ ■ ( x
de dağ bayır aşmakta ne mâna vardı?.. Yazık değil mi 10 bin kilometrelik yola?.. Bu iş böyle turizm ile düzelir mi?..
Halbuki şu belediye seçimlerinin neticesine bakmak kâfi idi; orada partisinin ne kadar canlı, ne kadar hareketli ne kadar kuvvetli olduğunu pek âlâ görebilirdi!..
Âyinesi iştir kişinin lâfa ba-
kılmaz.
Şahsın görülür rütbe-i-aklı
eserinde!
saplarını soruyoruz. Onlar bize Muhib’in alın teri ve el emeği ile vaktiyle, bundan yedi sekiz sene evvel aldığı küçük ücretleri söylüyorlar... Nerede ise, bizim sevgili dostumuzu, Taşlık’taki villâlardan bir kaçına da sahip çıkaracaklar; ve Halı Yıkama Şirketinden tutunuz da Kömür Nakliye işlerine varıncaya kadar her yerde hissedar, bir birader halinde gösterecekler!..
Merak etmesinler, Muhip,
Rokfeller değildir ama, bir kadeh şaraptan gereken enerji kalorisini atacak kadar gönlü ganidir!..
Ne ise, şimdi bahsimiz bu değil! Biz yine sadede gelelim: Evet, bu gazete, son zaman -tarda, her gün bizim de şahıslarımızla ayrı ayrı uğraşmağa başladı. Hele benim hakkımda her gün akta gelmedik tezvirler yapmaktadır. Bu kâfi gelmedi, aile efradıma kadar dil uzatmağa kalktılar...
Terbiyesizden terbiyeyi satın al diyenler bulunabilir. Fakat kendilerine bu vesile ile şunu da hatırlatayım: Benim bir de mahdum var. Bunu da ellerine alsalar iş tamam olur.
İzmirin bayramı
(Başı 1 inci sayfada) nı yaşatan askerî kıtalar üç ayrı koldan Konak meydanına gel-.ıi dolduran binlerce İzmirli tarafından heyecan ve tezahüratla karşılanan kıtalardan birinin komutanı tarafından evvelâ Kışlaya, sonra da Hükümet binasına şanlı bayrağımız çekilmiştir.
Müteakiben bir top atışı ile bütün şehir halkı bir dakikalık ihtiram sükûtuna dâvet edilmiş ve blandonun çaldığı istiklâl Maı-şını takiben bir öğretmen tarafından günün sevincini duyuracak bir nutuk söylenmiştir.
Bu esnada bütün fabrikalar, kara ve deniz nakil vaıtaları düdük ve klâksonlariyle bayrama iştirak etmişlerdir.
Konak’taki merasim, başta Gümrük ve Tekel Bakanı Nuri Özsan olduğu halde Vali Osman Sabri Adal, İzmir’de bulunan Milletvekilleri, 65 inci tümen ko-mutaniyle Garnizon Komutanı tarafından kışla balkonundan takip edilmiştir.
Öte yandan siyasî partiler, İzmir ve Karşıyaka Halkevleri mümessilleri ile Karşıyaka ilk ve orta okullar ve lise son sınıf talebesi tarafından saut 11.30 da Atatürk’ün annesinin kabri ziyaret edilmiştir.
Öğleden sonraki merasime sa-..... ...ı, hulâsa bir şe- at 15 te Kadifekale’den atılan
yi otan Akşam Haberleri pek bir topla başlanmış ve Zafer A-içerlemiş, bir fıkra yazarak, layı dört grup halinde önde başlamış bizim Muhib’in üze- bayraklar olduğu halde geçit res rine yüklenmeğe... mine başlanmıştır.
Bu paraların hesabını bilse , -----------------------------
bilse bizim Muhip Dıranas bi- _________———•
lirmiş.. Çünkü vaktiyle Halk-
evleri bürosunda çalışırken o- m ? I . '' i \ J radan o «çöplernniş»! Terbiye- l^§ v : £ ja § _ *
li lâfa dikkat ediyorsunuz de- l ğil mi? «Çöplenmiş»!.. «Çanak
Basmahane - Tilkilik - Arata-içi - Kemeraltı yolu ile Cumhuriyet meydanına gelen alaya malûl gaziler, şehir bandosu, o-kullar ve izciler, spor kulüpleri, işçi mümessilleri, esnaf teşek -küllerinden başka Demokrat Par ti çok kalabalık bir grup ve C. H. Partisi de tl İdare Kurulu halinde iştirak etmişlerdir.
Zafer Alayının geçit resmi tam iki buçuk saat sürmüştür.
Muhtelif yerlerde gece eğlen çeleri tertip edilmiştir.
Kurtuluş Bayramı münasebetiyle İzmir Fuar Radyosu da ö-ze’ bir program hazırlamıştır.

Muhibin milyonları!
akın hele şu bizim Muhip Dıranas’ın yaptığına!.. Meğer Halkevlerinin paralarını hep o yemiş!.. Afiyet olsun, yağ bal olsun Muhip!..
Efendim hâdise şu:
Hani Maliye Bakanı, Halk Partisine şimdiye kadar Halkevlerine yardım namı altında bütçeden verilen 50 milyon liranın hesabını soracağız; bu mevzula esaslı bir surette meşgul olacağız dememiş mi idi; buna bizim Ulus’un, bacanağı mı, baldızı mı.
«çöpleırmiş”! Terbiye- l| kkat ediyorsunuz de-
Kâğıi Fabrikası Müdürü değişti
İzmit, 9 (Hususî) — Sümer-bank Sellüloz Sanayii Müessese-si Müdürü Adnan Berkay Bankanın teknik müşavirliğine tayin edilmiştir.
Çocuk Yuvasından çalınan eşyalar
Keçiören Çocuk Yuvasında gece nöbetçiliği yapan Hafize Bora isminde birisinin çocuk yuvasına ait 44 parça çocuk eşyası. çaldığı ihbar olunmuştur.
Yapılan aramada mezkûr eşya Hafizenin kardeşi Gülserin ev'nde bulunmuş ve her iki kadın hakkında da kanunî takibata geçilmiştir.
[LÂLE^SULTAHÇ:
Başmakaleden devam :
Hâkim ve
savcıların
Kore’ye dair
kararımız

Yazan : Zııhurî DANIŞMAN
Tefrika No: 12
Kız Padişaha cevap verdi. Hayır, kalamam
teminat ve
istiklâli
Sultan Ahmet elini hafifçe onun omuzuna koymak istedi. Daha eli değer değmez kız irkildi, bir adım geri çekildi.
Garip şey.. Bir hükümdar ona iltifat ediyordu da..
— Şuraya yeni mi geldin?
Diye sordu. Kız cevap vermedi. Padişah yanındaki kadının yüzüne baktı. O, yerlere kadar eğilerek bir şeyler mırıldandı.
— Başını kuldu- biraz.. Yüzünü görmek isterim.
Kız, inadına yüzünü saçları arasına sakladı. Onun bu çekingen hali hükümdarın ihtirasını büsbütün alevlemişti. Biraz daha yaklaşarak, kolundan tuttu.
— Bana bak görelim..
Kız, heyecan, telâş ve korku ile karışık bir halde idi. Silkinerek çekilmek isterken, güzel yüzü fenerin ışığında bütün ihtişamı ile göründü.
Bu defa Sultan Ahmet irkildi. Ve telâşından kızın kolunu bıraktı.
— Adın ne?
Kız cevap vermedi. Ve sonra çakıllar üzerinde akan berrak bir pınar suyunun çıkardığı ilâlıi sesten daha ahenkli bir ses Hükümdarı ta içinden titretti:
— Gitmek istiyorum.
— Nereye?
— Evime.. Ne olur, beni bı-ıakırtız.
Sultan Ahmet yanındaki kadına baktı. Kadın büzüldü. Sesini çıkarmadı.
— Buraya niçin geldin?
— Ben kendim gelmedim.
— Kim çağırdı?
— Bilmiyorum. Getirdiler.
— Garip şey.. Bununla beraber sen buraya yakışırsın. Burada kalacaksın.
Kızın gözlerinde korku parıltıları yandı.
— Allahım.. Kalamam... Burada kalmak istemioyrum. Evi- ı mize gitmek isterim.
— İcabedcrse göndeririz. , Şimdi sana bir oda ayırsınlar. Bu gece istirahat edersin. Ya- j
— Kalmak istemiyorum.
— Ne garip şey.. Bu saraya girmek için herkes birimiyle müsabaka ederken..
— Burası saray mı?
— Çocuk..
Kız derin bir düşünceye daldı. Yoksa karşısındaki Padişah mı idi? İlk defa bu fikir kafasına gelmişti. O daha nerede olduğunu bilmiyordu. O vakit merak ve tecessüs ile u-zun kirpiklerinin arasında ı hükümdarı süzdü. Sonra düşündü, düşündü:
— Gitmek istiyorum.
Diye mırıldandı. Sultan Ahmet: *
— Götürünüz. İstirahat ey-1CEnırini verdi. Kız adeta sürüklenerek koridorlara daldı.
söyleyemedim. Ve
2, yumuşak __,_____ _________ şefkatiyle okşamaktan başka bir şey yap nıadim. Tabiî hatırıma da gel-
— Dürüst ve namuslu
— Onun Bcşiktaşta bir vardı. Orada oturuyordu.
— Beşiktaş Sarayına yakın
zaman zaman ince saçlarını bir baba
bir
Bize gelen
(Başı 2 nci sayfada) den, akortsuz nağmeleri sr ralıyacağız diye çırpınan bir zümre görüyoruz. Bu ava-zeler ki, hezimetin verdiği küskünlükle kendilerinden şefaat bekledikleri bu asil milleti bile çirkin propagandalarına karıştırmaktan çekinmediler. Kendi dilleri ile kendilerini düşürdüler. İşte bir misâl dalıcı:
Gıdasızlıktan nefesi kesilmiş bir matbuat karikatürü olan muhalifler timsali kü-
çücük Aksam Haberleri, de geçmiş günlerin kapkara bir it.nalını yaparken patlattığı büyük gaftan bihaber. Bakın ne diyor:
(Hey Fevzi Lûtfj Karaos-manoğlu, sana bir zamanlar istediğin mebusluğu vermedik de? şimdi bize ondan kinlisin.)
Burada şayanı dikkat bir ifade var. Demek ki, o za-
manlar, yani sadece her şe-
ye kendilerinin kadir bulunduğu o karanlık günlerde.
m.Detin bağrında beslediği büyük imanla bir huşû içinde kend; temsile Terini bü-
— Galiba.. Belki üç dört sene, ömrüm Beşiktaş sokaklarında, onpn evinin etrafını tavaf etmekle geçti. Gece olurdu ki, mehtapta bir sokak köşesine büzülüp, onun yattığını tahmin ettiğim odanın pencerelerinde hülyaya dalardım.
— İyice ilerletmişsin sen. Onun bundan haberi var mı idi?
(Sonu var)
— Şimdi günlgrdenberi onu arıyorum Ağa..
____ İyi ama. çınar altı kahvesinde başladığın macerayı tamamlamadın ki.
— Ne lâzım Ağa.. Biz şimdiki hale bakalım.
— Yok, yok.. Ben merak etmiştim. Dinleyelim. Demek on dört yaşında falandı.
— Evet..
— Pek küçükmüş..
Delikanlı mânalı manalı güldü:
— İşittiğimize göre, Padişahımızın kızı Fatma Sultan da, Damat Şehit Ali Paşaya döıt yaşında iken nikâh edilmiş.
— Orası doğru.. Doğru ama.. O nihayet lâf olsun diye..
— Paşanın şahadetinden son ı;a yine Fatma Sultan Damat İbrahim Paşaya on üç yaşında nikâh edilmemiş mi idi?
— Bunda hakkın var.
— Bununla beraber ben bu on dört yaşındaki kıza karşjı nihayet bir sevgi bağı ile bağr lanmıştım. Onunla evlenme'.; aklımdan bile geçmezdi. Hoş, şen şatır, fettan bir şeydi. Bi r kaç gün böyle geçmişti. Onu hatırımdan çıkarmak için uğıy şıyordum. Fakat tesadüfler bir birini takip etti. Her fıı-satt^ onu görmeğe başladım. O kar dar ki artık onunla âdeta dost olduk. Onu görmeden duranı 17 yordum. Yanıma geldiği vakitler, anlaşılmaz bir samimiyet» le bana sokuluyoi-du. Ben onu elimi sürmekten korkuyordum. Daha doğrusu kendimden utanıyordum. Yaşıma göre o oku-dar küçüktü ki.. Saçlarının, teninin kokusunu koklamakla gaşyoluyordum.
— Fena.. Sen âdeta âşık ol-
Omuzlarını silkti.
— Hakkın var.. Fakat ona
yük bir inan içinde seçtiği mebusları Rendi iradeleri ile
bir alış veriş tacirlerine ben-
zet p bu kutsi sıfatı falanca
istiyene verir veya vermez-Jeı-miş. Demek ki onlarca
bugün milletin kendilerin -

büyük şeyler
mektuplar bekledikleri bu aziz demokrasi kurucuları, kendi tâbirleıile o zaman ikt dardaki Halk Partisinin sayın halkçılarından mebusluk istoyjp de verilmediği vatan evlâtlarıy -rnış.,
İşte bunlar farkına varmadan hırsla ••.rfettikleri kendi ifadeleridir. y'
Ne yapalım ki eskidenbe-ri süregelen bir darbı mesel vardır. .Keskin sirke küpüne zarar verir, derler. İşte herkesçe bilinen bu manalı sözden kend ni kurta-ramıyanlar bugünkü akıbete düçar olurlar ve gûya karşı-dakilere lâf yet’ştireceğiz diye bu gibi mazideki çirkin fiillerini gazetelerin n sütunlarına kocaman başlıklarla yazmak gafletinden kurtulamazlar.
Yazılarımı sonlarken, Başbakanımız. Adnan Menderesten mülhem bir vecizeyi böyle kendilerini unutanlara hatırlatmadan geçemiyece-ğim!
• İnsanlar bugün yazdıklarından ve söylediklerinden yarın utanmamak, pişmanlık duymamalıdırlar.. Böylece • Zafer, in kendisine küfre -denlere, hakettikleri şekilde de olsa, mukabele etmemek sureti ile gösterdiği a -ğırbaşlılıktaki güzelliğe de i-şaret etmek isterim.
adalet mekanizmasının istiklâli bakımından bir zaaf telâkki c-dılıncNi daima mümkündür.
Bugünkü Demokrat Parti iktidarının asla böyle bir şeye teşebbüs etmiyeceğini, hattâ bunu aklından bile geçirmediğini bu vesile ile tasrih etmek isteriz. Şu muhakkaktır ki, Türkiye bir daha Fuat Sinmen gibi bir Bakan, ve onun adaleti gibi bir adalet görnıiycccktir. Yalnız, hâkimlerin tam istiklâlini temin ederek akla gelebilecek her türlü şüpheleri de kökünden kaldırmak, bizim başlıca vazifemiz olmalıdır. Çünkü bugün olduğu gibi, yarın da bütün seçimleri hâkimler idare edecektir. Milli irade adaletin teminatı altındadır. Bu bakımdan hâkimlerin içinde kendi hususi vaziyetlerine ait her hangi bir şüphe vc tereddüt bulunmamalıdır. Malûmdur ki Adalet Bakanı, siyasî bir şahsiyettir; bir parti mensubudur. Halbuki, hâkimler lama-miyle siyasetin vc parti mülâhazalarının dışında tarafsız kimselerdir. O halde, Adalet Bakanının hâkimler üzerinde nakil, tayin, terfi dolayısiyle bir tesir yapabileceği endişesini, velev milyonda bir de olsa, tamanıiy-le ortadan silmek gerektir.
Bizim bu mevzuda, Yargıtay Başkanı sayın Fevzi Bozcr'in fikirlerine ilâve edecek bazı düşüncelerimiz daha vardır:
Sade hâkimlere değil, fakat aynı zamanda savcılara da bıı şekilde bir teminat vermek lâ- [ z. mıdır.
Savcıların bazı dâvaları Adalet Bakanının verdiği emir üzerine açtıkları malûmdur. Böyle bir dâvada zanlının tevkif edilerek muhakeme edilmesi gerek-1 inektedir. Dâva, eğer beraatla neticelenirse zanlının yattığı yanına kârdır. Eğer mahkıînı olursa infazı gene savcı yapacaktır. Böylece adaletin tatbik tarzında savcının miihim bir tesiri olduğu aşikârdır. Eski Adalet Bakanı Fuat Sirmen, bu hususta aklına geldiği gibi hareket etmiş, ve siyasî hareketlerin büyük olduğu merkezlere kendisinin emrine itaat edecek, vc onu süratle yerine getirecek savcılar getirmiştir.
Şimdilik fazla tafsilâta girişip şahıslar üzerinde misııik-r vermek istemeyiz. Fakat bizim ( bu mevzuda yüzde yüz bildiği- I miz. acı hakikatler vardır. Bü- 1 tiin bunlar gösteriyor ki, âmme 1 hukukunun müdafii olan savcıları da terfi, tayin, ve nakil bakımından teminat altına almak zarurîdir. İşte böylece adalet mekanizmasını, her türlü siyası tesir altında kalmak şüphesinden kurtarabiliriz.
Tekrar ediyoruz; bugün için böyle bir —’ * J*
ğildir. Fakat Demokrat iktidarı, m( ' J
yi ve hürri„— -------
yerleştirip kökleştirmek için esaslı kararlar almak, vc her devirde tatbik edilebilen ve va- i tandaşlara huzur ve itminan veren prensipler koymak mecburiyetindedir.
Bizim, bu mevzu üzerinde ısrarla duruşumuzun tek sebebi işte budur.
Millî boks takımı seçme müsabakaları dünbaşlach
(Başı 1 inci sayfada) şunlardır:
«İçinde 'Türkiye Başbakanının Birleşmiş Milletler vasıta-siylc barışı korumak için Kürede yapılan işbirliği mevzuun daki dc.umci JyıJunan mektubunuza teşekkür ederim.
Başbakanınızın çok kuvvetli bir ifade ile yazılmış olan demeci beni çok mütehassis etti. Bu demeç, son iki, üç yıl zarfında bir çoklarımızın Türki-yeye kakışı duyduğu derin itimadı kuvvetlendirmiştir. Dramatik bir şekilde aldığı bu ma kul ve cesaretli durumdan dolayı Başbakanınıza takdirlerimi sunmanızı rica ederim. Bü demecin iki büyük memleketi miz anasında zaten mevcut bulunan dostluk ve işbirliğini kuvvetlendireceğinden eminim.
Hürmetlerim ve en iyi temennilerimle.»
A. II. Vandcnbcrg

• Başbakanınızın Kore harbi hakkındaki demecini havi 29 Temmuz tarihli yayınınızı bana göndermeniz beni çok mem nun etmişt.r. Bence sözü geçen demeç mükemmel bir şeydir. Vc onun değeı-j gerek şahstm-ca ve gerekse, eminim ki, A-merikan milletince derin surette kavranmıştır. Eğer diğer demokratik memleketlerin hep si de sizin yurdunuzun politi kasını tak p ederjerse, komünizme kaı-şı giriştiğimiz mücadelede hep beraber üstün ge leceğimize emin bulunuyorum. En derin saygılarımla.»
J. W. Fulbright

• Türkiyenin Kore savaşına kara kuvvetlerile iştiraki. hak-
] kında Türkiye Başbakanı Adnan Menderes tarafından yapı lan demeci havi ve 1 Ağustos tarihini taşıyan mektubunuzu aldığımı bu mektubumla bilginize sunarım. Başbakanın bu mükemmel demecinin bir kop yasını bana göndermekle gösterdiğiniz incelik benim için çok makbule geçmiştir.»
Samimi duygularımla.»
M. AIexandcr SmHh

• Mektubunuzu ve Başbakan a.______,__________x__________
Adnan Menderesin Türkiyenin ' lûm kimselere yazdırmışlardı. Kore harekâtına iştiraki hak- ’
kındaki demecinin suretini aldım. teşekkür ederim.
Kendimi Türk halkının eski j bir dostu addettiğim için on-ı ların Kore harekâtına iştira/-
Türk millî boks takımı seçme müsabakalarına dün 19 Mayıs Stadyumu tenis müsabaka sahasında başlandı. Memleketin en seçme boksörlerinin yapacakları karşılaşmada, 19 Mayıs Stadı iç sahasında Mehter oyunlarının oynanması dış sahasında da terfi maçlarının yapılması yüzünden beklenen kalabalık mevcut değildi. Dün kü karşılaşmalar bir eleme ma lıiyetinde olduğu için, esas final maçları bugüne kalmıştır.
Dün.yapılan karşılaşmaların teknik sonuçları aşağıdadır: 1
51 kiloda Halit Ergönül (îst.) I Yüksel Sarıkaya (Ank.) karşılaşmasında Yüksel üçüncü rauntta maçı terkettiğinden halit hükmen galip.
54 kilod'a Doğun. Karaca (Ank.) - Adnan Atavi (Ank.) karşılaşmasında Adnan maçı terkettiğinden Doğan hükmen galip.
54 kiloda Cemal Erkök (Kon ya) - İrfan Demirkan (Bursa) karşılaşmasını Cemal sayı hesabı ile kazandı.
60 kiloda1 Mustafa İnci (Ank.) - Yaman Atacan (E. şehir) karşılaşmasında Mustafa rakibine nazaran üstün dö-ğüştü. Yaman Atacan yediği kuvvetli yumruklarla alnından yaralandı. 4 üı tafa,
•...—» . üncü rauntta Mus Yamanı ringin köşesine
kem heyetinin bu iki zıd kararı seyircilerin protestoları sebebiyet verdi ve maçtan ra da seyircilerle idaecile ( sında münakaşalara yol açtı, 73.5 kiloda Vartan (İst.
Kâzım Yılmaz (Ank.) karşılaş masını Vartan sayı hesabı ile kazandı.
54 kiloda Necdet Arslan (İstanbul) - Cemal Erkök (Konya) haçında Cemal ringe çıkmadığından Necdet hükmen galip geldi.
Dünkü müsabakalar hafif sıklet boksörler arasında ya -pildi. Elemeleri kazanan boksörler bugün f nal karşılaşmalarını yapacaklar. Her sıkletin birincisi bugün yapılacak olan karşılaşmalar sonunda belli olacaktır. Bu bakımdan bugün kü karşılaşmaların daha çetin olcağı tahmin edilmektedir.
Federasyon bilet ücretlerinde indirme yaparak bugünkü maçlar için duhuliyeyi 1 ve 2 1 ra olarak tesbit etmiştir.
Haydar Özakman Galatasaray takımı İngiltereye gitti
....................... „ __ İstanbul, 9 (Hususî) — İn-Yaman müsabakay devm ede- giliz Sunderland futbol takımı medi. Bu vaziyet karşısında tarafından Londraya davet e-Mustafa faul yaptığı kabul e- dilen 18 oyuncu ve 4 idareci-dilerek müsabaka harici yapıl- den mürekkep Galatasaray fut 1 dı. Fakat sonra bu karar değiş bol takımı bu sabah saat 7 de (irilerek bu defa Mustafa na- uçakla Londraya hareket et kavutla galip ilân edildi. Ha- iniştir.
Bugünkü spor hareketleri
19 Mayıs Dış Sahası Terfi maçları Saat: 15.15
Atıfbey - Işıkspor Saat-.' 17 Kalespor - Hilâl Beşiktaş - Jandarmagücü Kurtuluş - M. Teknisyenleri
BOKS
19 Mayıs Stadı Tenis Müsabaka sahası Millî takım seçmeleri Saat: 15
Mafcke Fabrikası sahasında FUTBOL
Saat: 17 Maıııakspor - Egespor
sıkıştırdı. Fakat arkadan Ata-canın göğrüne yumruk vurarak faul yaptı. Yaman bu yum ı uğun tesiri ile kendini kay -betti. Orta hakemi 10 sayı say diktan sonra ayağa kalkan
misaller ■ ,erinden fiurur duydum.
Hürm etlerimle.»
Homer Fcrgııson ★
•Türkiye Başbakanı Adnan Menderesin demecini havi 1 Ağustos tarihli mektubunuzu teşekkürler ederim. Bu demeci büyük bir ilgi jle okudum. Bunu her bakımdan hay ranlığa değer bir şey olarak telâkki ediyorum. İsterdim ki ---- ---- —„— . bu demeç pek geniş bir suret-endişe asla varit dc- ' te yayınlanmış olsun. Sadıka-’--”----’ * I’arti ne duygularımla.»
Theodore Francis Grcen
ıemlckettc demokrasi- 1 riyeti tam mâııasiylc '
İhraç ve ithal
rejimi
(Başı 1 inci sayfada) ithal rejimi dolayısiyle veya nıes | lekî ihtiyaçlar bakımından ileri Mümtaz Faik FENİK ' «HriOMeri muhtelif dilekler, ü-
Mehmet Ali İpekoğlu
Güzel İzmir

Nakliyat Aııbarı
Üç senedenberi İstanbul-Ankara kamyon seferleri-. mizle ticari ve sair eşya sevkiyatımızı yapmaktayız.
Bu müddet tenlerimizi

lerimizle
zarfında müş-her hususta
edici suhulet
memnun
olduğumuz kendiler.
ve iş-nce de
malûmdur._ 6 Eylülden itibaren servisimize tahsis et-
miş olduğumuz 10 tonluk kamyonlarımızla 20 saat gibi kısa bir zamanda müş-
terilerimize
mağazasına
teslim edeceğimiz gibi tenzilâtlı bir tarzda da fatura tanzim edileceğini bildirirken, garantili bir tarzda da
nakliyat yapılacağı her halde müşterilerimizi de memnun edecektir.
Her gün kamyonlarımız İstanbul ve Ankarada mevcut olduğu gibi zamandan kazanabilmemiz için hareket
saatleri daima 18 dedir.
İSTANBUL ANKARA
Güzel İzmir Nakliyat.Şirketi Mehmet Ali İpekoğlu
Tütün Gümrük Karakol sokak Kurtuluş Apartmanı■ İtfaiye
No. 11, 16,. 18 Meydanı No. 22
Telefon: 15317
(Başı 1 inci sayfada) edebildiğini yazmıştık. Bıı sandığın vaziyeti hakkında düşüncelerini soran bir arkadaşımıza Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri şunları söylemiştir:
— Sandığın vaziyeti bizce meçhul değildir. Yaptığımız tetkiklerle sandığın durumu hakkında lâzım gelen bütün teferruatı öğrenmiş bulunuyoruz. Kanaatim şudur ki: Bu sandık kurulduğu günden bugüne kadar gayesi bakımından faydalı olamamıştır. Bu, üzerinde durulması lâzım gelen bir meseledir. Yaptığımız tetkikler, tasfiyenin en doğru yol olduğunu göstermektedir. Fakat bu bir kanun işidir. İcabeden kanun tasarısı hazırlanacak ve Büyük Millet Meclisine ilk arzedjlecek kanunlar arasında sunulmak ü-z.ere hükümete verilecektir.»
Diğer yandan aldığımız malûmata göre sandiğin sermayesi olan 7 milyon liranın başka bir yardım sandığına 1111 devredileceği, yoksa ortaklar arasında pay mı edileceği bu kanunda belirtilecektir. Bu suretle bugün Yapı Sundığının elinde olan gay ri menkullerin vaziyeti de tayin edilmiş olacaktır. Bu arada hali hazırda devam edilmekte olan 200 inşaatın bitmesine gayret edilecek, bitmiyecek olan inşaat da tasfiyeden evvel tamamlanmış olacaktır.
I zerinde durulmuş ve Bakan bun ların her birine ayrı ayrı cevaplar vermiştir. Bu arada yeni dış j ticaret rejimi tatbikatında vazi-1 fe almış bulunan Merkez Ban -kasına son günlerde yapılan müracaatların fazlalığı ileri sürülmüş ve intikal devresi dolayı -siyle kaydedilen tehacümün bir haftaya kadar önlenebileceği ve Merkez Bankasının kendisine yapılan müracaatları gününde karşılamak vaziyetine şimdiden girdiği tesbit olunmuştur.
Ekonomi ve Ticaret Bakanı hazır bulunanları Ticaret ve Sanayi Odasının bugünkü durumu ile memlekete ne derecede fay-dali olabildiği mevzuu üzerinde durmaya davet etmiş, bu hususta cereyan eden görüşmelerden iştirakiyle meslek gruplan halinde noktai nazarlarını tesbit eylemeleri, icabında şahsî görüşlerini de doğruca Bakanlığa bil-.dilmeleri hususunda mutabık kalınmıştır.
Samimî bir hava içinde cereyan eden görüşmeler öğleden sonra saat 14 o doğrıı sona ermiştir.
Bakan öğleden sonra suat 15.30 da Bölge Ticaret Müdüıiü-•ğünde gazetecileri kabul etmiş ve muhtelif mevzıilar hakkında izahatta bulunmuştur:
«— Ego bölgesindeki seyahatim, İzmir, Aydın ve Manisa vilâyetleri dahilinde oldu. Maksadını yeni rejimde ihracatın nasıl işlediğini görmek, kredi ve satış kooperatiflerinin faaliyetlerini yakından tetkik etmek ve ana ihraç maddelerimizin durumunu gözden geçirmekti.
Bu mevzular üzerindeki ilk müşahedem rejimin ihracata ta-
/
Samed Ağaoğlunun demeci ) Askerî tatbikat
(Başı 1 inci sayfada) edeyim. Bundan üç sene evvel de iktidarlarını korkunç bir tahakküm ve tasallut şeklinde tecelli ettirdikleri bir devirde bu vesikayı ve benim C. II. P. mebusluğu peşinde koştuğuma ait hikâyeleri, imzaları gizli, fakat sahipleri bizce ma-
Binaenaleyh umumî efkâra yeni bir hâdiseyi değil zaten bilinen ve benim de hiç bir zaman saklamadığım bir keyfiyeti beyhude yere tekrarla -
D. P. içinde o partiyi kuranlardan başlıyarak sayıları yüz binleri aşan vatandaşların eski Halk Partililer olduğu hiç bir zaman inkâr edilmediği gibi zaten başka türlü olmasına da imkân yoktur. Memleketin politika, fikir ve hattâ sanat hayatım kendi kadrosuna inhisar ettirerek onun dışında kalanları en zalimane ve malı vedici metodlarla takip etmek gayesini güden bir parti istibdadı karşısında, inandığı fikir leri tatbik etmek zemini ariyan her vatandaşın tutacağı iki yol vardı: Ya fikir ve politika hayatına hiç sokulmıya -cak, sokulabilmek için gizli cemiyetler teşkil edecek, hattâ kıyama kadar giden biı- yola gidecek, veyahut da inhisarcı kadronun içine girmek suretiy le bu kadronun ıslahına çalı- j—-
şacak, hürriyet havasını içeri- ' melidirler.» de teneffüs ettirebilmek için I uğraşacaktı.
Birinci yol memleket için i zararlı idi. Fakat onlar bir çok vatandaşlara memlekette uyan | dırmak istedikleri hür fikir ve ’ siyaset havasını daha doğma-j
(Başı 1 inci sayfada) harrem Mazlum Iskora, Orgeneral Zeki Doğan, Orgeneral İzzet Aksalur, Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Muzaffer Göksenin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Tümamiral Sadık Altın-can, Donanma Komutanı Tümamiral Rıdvan Koral, Generaller, lım Kurulu Kara
dan boğmak için kapılarını sımsıkı kapadılar. Bunun içindir ki, bir çokları gibi ben de Demokrat Parti teşekkül ettiği gün meslek hayatımın o tarihte henüz eriştiğim en yüksek bir mevkiine, maddî refahıma rağmen, D. P. ye müracaat et- ; tim ve pek kısa bir müddet j sonra da onların hâlâ havsala- Amerikan Yardı... -------------
alamıyaca- ^rupu Başkanı General Amold, açtığı ' Amerikan Deniz Grupu Başkanı
• 1 Amiral Guindeı-, Amerikan Hava Yardım Grupu Başkanı Ge * ııeral Sate, yabancı hava, kara vc deniz ataşeleri hazır bulun -
3. Kısa bir konuşma yapan Bi-' linçi Ordu Müfettişi Orgeneral ‘i Şükrü Kanatlı, müşterek tatbi-I katın ana hatlaı-iyle cereyan şek | li hakkında izahat vererek tat-Ibikatın çok arızalı bir bölge olan Kocaeli’de, haya, kara, deniz kuvvetlerinin beraberce çalışma-; sı gayesiyle yapıldığını belirtmi? ' | tatbikatın beş gün süreceğini vc n ; dört safhadan ibaret olduğunu söylemiştir.
Tatbikatın birinci günü, kırmızı kuvvetlerin mefruz muha-sım kuvvetleri olan mavi tarafın ileri kıtalarına kaı-şı hareketiyle geçecek ve ikinci gün de kırmızı taraf kuvvetlerinin taarruzları devanı edecektir. Tat bikatın üçüncü günü takviye kuv veti almış olan mavilerin taarruzu ve kırmızıların savunması ile geçecek ve dördüncü gün do mavilerin taarruzu devam edecektir. Beşinci gün kırmızı kuvvetler karşı taarruza geçecekler ve tatbikat bu son harekât ilo nihayet bulacaktır. '
Orgeneral Şükrü Kanatlı’dan sonra Birihci Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Vedat Koran, Tümamiral Rıdvan Koral ve Hava Tümgenerali Hamdullah Suphi Göker izahat vermişlerdir.
Tatbikatı takip etmek üzeıo Kocaeli harekât sahasına gidecek olan Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yaınut, ve Genelkurmay, Millî Savunma Bakanlığı ileri gelen- -leı-i, resmî davetli şahsiyetler, I basın mensupları yarın sabah saat yedide Ege vapuru ile buradan ayrılacaklar ve harekât sahasına çıkış iskelesi olan Danca’ya gideceklerdir. Bu esnada davetliler Ege vapurundan deniz harekâtını da takip edeceklerdir.
larının almadığı ve ğı bir kararla partinin hürriyet havasının içine atıl-1 makta tereddüt etmedim. Aynı zamanda onlarla ve onların devirleriyle aramdaki bütün köprüleri yıkmak için de Umu- i mî efkârın çok iyi bildiği şekilde acık bir istifa ile millet , hizmetine girdim.
Görülüyor ki, Halk Partisi-ne girişim nasıl aşikâr ise çıkışım da öyle olmuştur. |
Şimdi C. H. ’P. ye girişim bir günah ise çıkışımın bir, sevap olduğu muhakkaktır.! Müstebidin, kendisini deviren hürriyetperverlere: «Devirme ha reketine başlamadan evvel yanımda idiniz» demesi kadar manâsız ve gülünç bir şey olamaz. Müstebidi devirmek için gayret ve teşebbüse geçen millet safında bulunanların gü -nahkâkr; müstefidi tutanlar sa fında olanların ise günahsız sayıldığı devirleg\p çoktan geç «iğini ve artık bir daha geri gelmiyeceğini bütün müstebitler ve yardımcıları çok iyi bil-
Askerî atletizm
allûk eden prensiplerin iyi neticeler verecek mahiyette olduğunu gösterdi. Ufak tefek aksaklıklar olsa bile bunları kolayca ıslah etmek mümkündür.
Zeytinyağı nııntakalarında yaptığım seyahatten sonra eli -mizdeki kısa bir müddet zarfında nebatî yağlar müstahsil, fab- | rikatöı- ve tüccarlarından mürek kep bir kongre toplamak ihtiyacını duyduk. Bu da şimdiye kadar bu mevzuda dahi istikrar bu- '• lamıyan ekonomik gidişin ka - • , **’
tüccarlarımızın hepsinin 1 bağlanması imkânlarını vere -
Tüccarlarla bu sabah yaptığım konuşmanın rejim hakkında faydalı olacağı kanaatindeyim. Bir kere, rejimin esasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Tatbikatta görülen bazı aksaklıklar ve acemiliklerin kolayca bertaraf edilecek mahiyette olduğu, hattâ bertaraf edildiği tahakkuk et -inektedir. Rejimin tam randımanla pek yakında işlemeğe baş ladığı zaman bu sahada bütün zorlukları ve lüzumsuz bağları kaldırmakta no derece isabet e-dildiği görülecektir. Bazı malların şu veya bu listede bulunması hakkında sordedilen istekler, süratle incelenecek ve haklı olan lar yerine getirilecektir.»
Ticaret Bakanı Zühtü Velibe-şe, zeytinyağı ihracı konusu etrafında çıkan havadisler hakkın daki soruya, bu hususta henüz verilmiş bir karar mevcut olmadığını söylemiştir.
eKonomiK
muayyen bir politikaya ' 153 . saniye
1 Osman Coşgül 1500 metrede birinci
Pau, 9 (a.a.) (Özel muhabi riııı zden) — Milletlerarası | askeri atletizm müsabakaları buğun başlamıştır.
400 metre manialıda Fransız ; atleti Arifon 52 saniye 3/10 ile saniye ile dördüncü olmuştur. | 1500 nıetıe finalinde Osman
ı birinci olmuş, Türk atleti 59 I Coşgül 15 dakika 19 saniye ile ’ inci, Fransız Labidi 15 daki *” ■~~iye ile ikinci.
I Gülle atmada Belçikalı | Wuyts 13 metre 45 ile birinci, I Nuri Turan 12 metre 54 ile altıncı.
Sırıkla Chuesa 3 ı
Üç adın Reuge 14 piyona b'ı-inci
atlamada İtalyan metre 90 ile birinci, m atlamada Fransız _ _ metre 27 île ve şaın-... rekorunu egale ederek cî olmuşlardı.
ÎHamamönü — Yeni Do-• ğumevi Çocuk Hastalıkları I Mütehassısı
: Dr. İhsan Can
Bayan aranıyor
Dans okulunda çalışacak müzik ve dans sovor üç bayana acele ihtiyaç vardır. İsteklilerin Yenişehir, Ismetpaşa cad-oktçsı karşısın nında. DA? müracaatları.
t
[Hastalarını [15 ten itibaren ! Anafartalar c Işunlu Cami ; 39-1 Beknıan • Muayenehane ; 15888.
hergün saat kabul eder.
caddesi Kur-karşısı No. Apartmanı
Dahiliye Mütehassısı
Günün her saatinde has-kabul ve tedavi eder. Fakirlere ücret arzuya tadır.
Muayenehane ve ev: I-lanıam önü, İnönü Bul-ırı^p^io^lı^^p^^ai^e^^'
jo - 9 - mo
Sahile : 5
PEÇELİ KADIN
(Dünkü sayıdan devam)
— Cidden yamansınız Poirot!
— Yok canım, bu en basit bir harekettir. Şimdi iş başına Uşaklar yukarda uyuyorlar, on lan rahatsız etmek tehlikesi de yok.
— Kasanın duvarda bir yerde gömülü olduğunu talimin e-diyorum, dedim.
— Kasa mı? Yok canım! kasa bile iyok. Lavington kurnazdır. Ondan daha emin bir yer bulduğunu göreceksiniz çünkü ilk evvel üzerine saldırılan bir kalsadır.
Ondan sonra bütün evi araştırdık fakat ıbir kaç saatlik bir aramanın sonunda lıalA hiç bir şey bulamamıştık. Poirot’nun yüzünde hiddet emareleri belirmeğe başlamıştı.
— Allah kahretsin! Hercule Poirot mağlûp mu olacak ? Asla!.. sakin olalım., düşünelim., kafamızı işletelim...
Bir an duraklıyarak kaşlarını çattı ve sonra haykırdı:
— Ne sersemim! Ayol mutfakta!...
— Mutfakta mı? fakat bu imkânsız, hizmetçiler...
« — iyi ya!., herkesin söyliye-
ceği de bu... Onun içindir ki bir şey saklamak için en münasip yer mutfaktır... hemen mutfağa!...
Poirot’nun peşine takıldım. Tencereleri, tavaları karıştırıp araştırmasını, kafasını ocağın içine sokmasını hayretle seyrediyordum. Bir aralık ona bakmaktan canım sıkılarak ve bir netice alınmıyacağma emin olarak yazı odasına geçtim. Bir yandan da ben de aramaya devam ediyordum. Sabahın dört buçuğu olduğunu ve yakında şafak sökeceğini hesap ederek mutfağa döndüm. Hercule Poirot canım yeni esvabile odunluğa girmiş odunları teker te- ‘ ker tetkik ediyordu.
— Hastinks, bıçağınızı verin, istediğini verdim. Kütüklerden birinin arasına bıçağı sokar sokmaz tahta yarıldı. Odun çok ustalıkla kesilmiş ve içi oyuhnuştu. Poirot bu oyuktan Çin yapısı ufak (bir kutu çıkardı.
— Aferin! diye haykırmaktan kendüni alamadım.
— Yavaş olun Hastings.. bütün ev halkını uyandırmağa se-bep yok. Gün dogmadan sıvışalım.
Poirot odunluğu terketti. az çok üstünü temizledi ve eyi geldiğimiz gibi 'terketti'k.
— Kutuyu ne kadar tehlikeli bir yere saklamışlar. Odun yanlışlıkla pekâla yaıkılahilirdi.
— Temmuz ayında mı? Ne söylüyorsunuz Hastings ?
Ertesi gün, öğlenden sonra sat bire doğru yazıhaneye geldiğim vakit Poirot'yu bir koltuğa gömülmüş, kucağında mahut kutu ve içinden çıkardığı mektubu sükûnetle okur gördüğümde hayret içinde kaldım. Tebessüm ederek elindeki kâğıdı salladı:
— Lady Millicent haklı İmiş; dük (hiç bir zaman bu yazıları hazmedemiyecekti. Şimdiye kadar okuduğum mektupların en çılgınca yazılmışıdır.
— Poirot, dostum, bu mektubu Okumanız doğru bir hareket değildir. Bu yapılır mı?
-— Yapılmaz amma Hercule Poirot böyle şey yapar, diye * ciddiyetle cevap verdi.
Omuz silktim. Poirot
— Biri merdivenlerden çıkıyor. Lady Millicent'dlr herhalde.
Sarışın müşterimiz odaya girip Poirot’nun elinde kutuyu ve mektubu 'görünce, yüzündeki a-cı ifade değişti.
— Ah! Möhyö Poirot fevkalâde! Buna nasıl muvaffak oldunuz?
— Pek meşru olmıyan bir vasıta ile Milady fakat Laving-ton’un şikâyet etmiyeceğine e-minım. Mektubunuz bu değil mf?
Genç kadın biraz yaklaştı.
— Evet, size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum, ve Sonra kutuya işaret ederek:
— Bunu da hâtıra totarak sak lıyacağım deldi.
— Ben de onu hâtıra olarak ; saklamak istiyordum.
— Evlendiğim gün size daha kıymetli bir hâtıra gönderebilirim Bir nanköre yardım etmediğinize emin olabilirsiniz.
— Size faydalı olabilmek zevki her şeyden dalha üstündür benim İçin... Bu kutuyu alıkoymama müsade ediniz.
Yazan
Agathe Christiej
Lady Millicent güldü:
— Oh hayır! Mösyö Poirot o-nu muhakkak almam lâzım de- 1 di ve elini uzattı.
Poirot davranarak:
— öyle bir lüzum olduğunu zannetmiyorum, dedi. |
Sesi değişmişti. Genç 'kadın da heyecanlanmıştı.
— Ne demek istiyorsunuz?
— Şu halde müsaade edin de kütünün halan muhteviyatını da çıkarayım. Kutunun üst kısmında mektup vardı. Ya al-
Eli ile bir hareket yaptı. A-vucuna düşen dört kıymetli taşla süt beyaz iki iri inciyi göstererek mırıldandı.
— Geçen gün Bond Street’-de çalınan mücevherler yanılmıyorsam. Japp ne olduklarını bize söyler.
O zaman Japp’ın odaya girdiğini afallıyara'k gördüm .Poirot nezaketle?
— Eski ıbir tanıdık değil mi Lady Millicent?
Sarışın kadın bir anda değişti:
— Pis moruk, diye bağırdı.
— Haydi, sevgili Gertie diyen Japp, oyunu kaybettin, hem bu "kadar çabuk teOcrar görüşeceğimizi zannetmiyordum, diye i lâve etti. Dostunuz da yakayı ele verdi, hani geçen gün gelen ve Lavington'nun rolünü oynı-yan namı diğerle Groker ve Red olan hakiki Lavington’a gelince, çetenizin öteki Abalarından hangisi onu Hollanda'da öldürdüğünü düşünüyorum. Elmasları üstünde sakladığını tahmin etmişsiniz, halbuki üzerinde
yoktu değil ani? Onları evinde saklıyaı-ak hepinizi aldattı ve yine onları buldurmak için iki arkadaşınızı ortaya yolladınız. Boş elle dönmeleri üzerine Mösyö Porrotfycr başvurdunuz ve o da büyük bir tesa -düf eseri olarak onları buldu.
Sahte Lady Millicent kolunu yakalıyan Japp’dan kurtulmak için silkindi.
— Amma da konuşmayı seviyorsun! Ey! yavaş olun beni tartaklamakta mana iyok.. geliyorum... bununla bera/bcr itiraf edin (ki Lady Millicent rolünü iyi oynadım.
— Evet, ayakkabılar hariç diyen Poirot izah etti; şahsi ufak tetkiklerim neticesinde bir Lady. hakiki bir Lady'nin ayakkabılarına çok itina ettiğini biliyorum. Bir lady, eskimiş bir esvap giyebilir fakat ayakkabıları daima yeni ve zariftir. Halbuki bu Lady Mil-licent’in pahalı Ve yeni bir elbiseye mukabil 'ayakkabıları eski idi. Ne siz Hastings ne ben Londraya pek seyrek ge len Lady Millicent’i tanıyorduk. Ona az çok benzeyen bu kâdın herihangi birimizi aldatabilirdi fakat dediğim gibi ilk evvelâ şüphelerimi uyandıran ayakkabılar oldu ve sonra uydurduğu hikâye ile kalın peçesi pek basma kalıptı! Sözde tehdit mektubunu ihtiva eden ufak kutu bütün çetenin malûmu idi fakat odun içindeki gizli yer müteveffa Laving-ton’un bir buluşu idi. Hastings ümid eder.m ki bundan sonra katillerin beni tanımadıklarını ima ederek beni sinirlendirtmi-yeceksiniz, çünkü gördünüz ki muvaffak olamadıkları işlerde yardımımı istemekten çekinmiyorlar.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden 1 Tapulama teknisyenleri için 300 adet iş çantası a-çık eksiltme suretile satın alınacaktır.
2 — İhale 28.9.1950 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 1'1 de Genel Müdürlük binasında yapılacaktır.
3 — Muhammen bedeli 9 bin lira olup geçici teminatı 675
4 — Nümune ve şartnamesi her gün komisyonda görülebilir.
5 — isteklilerin muayyen gün ve saatte bulunmaları ilân
olunur. (66671/ 1972
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Belediye zabıta memurları için yaptırılacak 1112 _a-det kışlık kaput açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 110912) lira 116) kuruştur.
3 — Teminatı 818 lira 41 kuruştur.
4 — Teminat belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi herigün Belediye Tutanak Müdürlüğü Kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 29.9.1950 cuma günü saat 16 da belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — isteklilerin belli gün ve saatte (Belediye Komisyonuna başvurmaları. (6697) 1971
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel müdürlüğünden
1 — Merkez atölyemiz ihtiyacı için bir adet frenleme tezgâhı satın alınacaktır.
Fenni şartnamesi Ankara'da Makine Müdürlüğünden, İstanbul’da Balık Pazarı Süngerciler sokak No. 83 de Yollama Müdürlüğünden alınabilir.
2 — isteklilerin 10.10.1950 tarihine kadar teklif mektupları verilmesi,
3 — Genel Müdürlük tezgâhı alıp almamakta serbesttir.
(6736)| 1970
Zonguldak Valiliğinden
Devrek-Tefen yolunun 19 + 570 —214-370 inci kilometreleri arasında yapılacak 29681 lira 99 kuruş keşif tutârlı mevcut bozuk servis yolunun tevsii sınai imalât, çakıl ve kum serpilmesi işi 14.9.1950 gününden itibaren 1(5 gün müddetle açık usulle ihale olunmak üzere eksiltmeye konulmuştur. Eksiltmesi, 29.9.1950 cuma günü saat 11 de Hükümet konağında il daimi komisyonunda yapılacaktır.
İlk teminat akçası (2226ı liradır, işin bedeli 950 yılı özel idare bütçesinden verilecektir.
isteklilerin sözleşme ve şartnamesinde yazılı esaslar dairesinde teknik (birisi olması veya böyle birinin istihdamını kabul etmesi veyahut mahiyeti itibariyle buna benzer ve bu işin keşif bedelinin yarısı tutarında bir işi iyi surette başarmış, kabulünü yaptırdığı veya idare ettiğini veya denetlediğini is-bata yarar belge ile ihale gününden en az üç gün evvel (tatil günleri hariç) dilekçe ile müracaat ederek alacağı müteahhitlik vesikası, ilk teminat makbuzu veya bir banka mektubu ve bu yıla ait ticaret odası vesikasiyle belli ıgün ve saatte daimi komisyonda hazır bulunmaları ilân olunur. (6755 ı 1968
Ortak aranıyor
Anafartalar caddesi üzerinde bir mağazaya küçük sermayeli ortak aranıyor. Tel: 15739.
(5456)
Havacılık
bahisleri
(Başı 2 ııci sayfada) I İngiliz uçan kanadı tarafından kırılmıştır. Uçan kanat saatte 700 mil süratle uçmuş vc böylcce mevcut rekoru 50 mil farkla kırmıştır. Tecrübenin bir safhasında uçağın sürati saattç 750 mil olarak tesbit edilmişse de, daha da üstün bir sürat kabiliyetini haiz bulunduğu bildirilmektedir.
İngiliz uçâk fabrikatörleri cemiyeti tarafından tertiplenen ve gerek İngiliz, gerek yabancı uzmanlarca dünyanın en büyük havacılık gösterisi olarak vasıflandırılan yıllık uçak sergisi ve uçuş gösterileri bu sene ilk defa olarak halka açık olacaktır.
Douglas uçak kumpanyası, ses süratini aşan yeni bir uçağın meydana getirildiğini açığa vurmuştur. Bu uçağa SKYROCKET (D-558-K) ismi verilmiştir. Skyrocket’in modeli, evvelce inşa edilen orjinal Skystreak’den tamamen farklıdır. Nitekim, u-çağın kanatlan ve sivri uçla nihayetlerin burnu tam manasiy-le kumpanyanın yeni bir buluşundan başka bir şey değildir. Cer kuvveti, jet ve roket motö-rü ile kombine edilmiştir. Jet motor ü 1500 Kg. lık bir cer kuv veti sağlamaktadır. Dört kanatlı roket motörü ise kuyruk kısmında yer almıştır. Bu motöıün kuvveti de 3000 Kg. dır. Burun tekerleklidir. Aerodinamik frenleri vardır.
İnşa edilen ve bütün tecrübelerini başarı ile bitiren bu uçak Birleşik Amerikada ses fevkinde sürat ve tünel araştırma programının esası hakkında özlü bir fikir verebilecek mahiyet-
Helikopter uçakları gelişiyor. Halen, merkezi Southamp-tonda bulunan Cievr% şirketi, dünyanın en büyük helikopter uçağını inşa etmektedir. 36 kişilik olan bu uçak bir nevi hava otobüsü şeklinde işleyecektir. Ayni şirket, dünyanın en küçük helikopterinin de inşasını hemen hemen bitirmiş durumdadır. Bu iki kişilik uçağın sıkleti tanı yük le 600 K. dır. Otomobil kullan-, masını bilen herhangi bir kimse bu cüce helikopteri uçurabile-cektir. Bütün teçhizat çok basitleştirilmiştir. Esasen îngilterede şimdiden posta tevzii işlerinde helikopter uçaklan geniş ölçüde kullanılmaktadır.
Bu ufak uçakların yanlarında korkunç birer heyulâgibi yük selen dev uçaklar da geliyor.
İşte bir tanesi:
Amerikan deniz bahriyesine mensup kuyruksuz ve bir ok şeklindeki 400.000 Libre ağırlığında ve 960 Km. süratindeki yeni yolcu uçağının inşası tamamlanmak üzeredir. Bu uçak 15 Km. yükseklikte uçabilecek ve 100 yolcu ile 14 mürettebat, 350.000 libre yük nakledebilecektir.
Görülüyor ki, yirminci asır havacılığı bugün göz kamaştırıcı bir durumdadır.
Yarın daha da gelişecektir.
Bu, doğmasını beklediğimiz ısıtıcı güneştir. Bu güneşin biran önce küremizi kucaklamasını dileyelim...
Erdoğan OZSAN
Kiralık daireler
Maltepe'de bir apartmanda beşer odalı, banyolu daireler kiralıktın
Müracaat : Maltepe Sabah Sok. No: 11 üst kat; Telefon: 24734.
5425
Kiralık Kat
5 oda, geniş, hol, kalorifer ve sıcak suyu havi bir apartman dairesi k’ralık-tır. Görmek için: Ulus matbaası yanı rüzgârlı sokak yeni yapılan sarı apar-tıman. Görüşmek için: Aynı apartmanın 3 üncü katı. (5457)
SATILIK — 1/2 beygir kuvvetinde elektrik motörlü santrı fuj su tulumbası, Sümer sokak 17/5 No.ya müracaat. (5453)
Hafız Yaşar Kuşoğl unun
Yazdığı:
Nur Baba ile Mülakat . adlı kitap yakında çıkıyor
Kiralık hane
İstanbul caddesi 182 No. h (3 o'da, mutfak, banyo v.3. yi muhtevi) hane kiralıktır.
İstanbul 0x1. 180 No. ya müracaat olunması. Tel. 11602 5447
t.
B zans, Selçuk Mevlâııayı
görmek isterseniz (Yataklı Vagonlar Acentesinin tertip ettiği)
KONYA GEZİCİNE
Siz dc iştirak ediniz
16/9/1950 Cumartesi saat 13 de hareket eder, Pazar saat 22 de Ankaraya muvasalat kahvaltı, otel ve yemek dahil (25) lira. 24/9/1950 Pazar saat 10 da hareket eder Pazartesi saat 22 de Ankaraya dönüş. Yemek, otel, .Kon-yada gezinti dahil (30) lira.
Tel : 11572 — 11577 — 15565
(5455)
Devlet Orman İşletmeleri İlânları
Devlet Orman İşletmesi Adapazarı Müdürlüğünden :
Bölgesi Karadere
İstifyeri
Çakallık
Cinsi Köknar Tomruk
Miktarı Adet 224 1
162 1
167 1
108 1
11
Teminat
598
646
500
699
12
M3.
132
143
110
154
3
cins vc miktarı yazılı köknar tomruğu 5 parti halinde açık arttırma
K. 00 00 50 00 00
1'— İşletmemizin Çakallık istif yerinde nlevcut yukarda cit ile satışa çıkarılmıştır.
2 Açık arttırma 19/9/1950 sah günü saat 15 dc Hendek Bölge Şefliği binasında toplanacak Komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, İzmit. Ankara İşletme Müdürlüğünde, Adapazarı, Hendek Bölge Şefliğinde ve İşletme Müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün vc saatte evrakı müsbiteleriyle birlikte Komisyona müracaatları ilân olunur.
Devlet Orman İşletmesi Adapazarı
Müdürlüğünden :
(6704)
1960
Bölgesi Karadere
îstifyeri Çakallık
M. Bedel
60
46
Köknar Tomruk
D3.
365
971
miktarı yazılı emval 8 parti halinde açık
K
15
95
K
00
00
M3.
630
6
1 — İşletmemizin Karadere bölgesinin Çakallık istif yerinde mevcut yukarıda cins arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 19/9/1950 salı günü saat 15 dc Hendek Bö lge Şefliğinde toplanacak Komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İzmit, Ankara, İstanbul İşletme Müdürlüğünde, Adapazarı, Hendek Bölge Şefliğinde ve İşletme Müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbiteleriyle birlikte Komisyona müracaatları ilân olunur. (6706)
1961
Devlet Orman İşletmesi Adapazarı Müdürlüğünden
1 — işletmemizin Karadere bölgesinin Aksub istif yerinde mevcut 3986 adede denk 430,759 metreküp kayın dolap kerestesi Uç parti halinde .açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 15/9/1950 Cuma günü saat 15 de Hendek Bölge Şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Beher metreküpü 74 lira 70 kuruş olup % 7,5 teminatı 2414 liradır.
3 — Buna ait şartname ve ebat listesi Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara, İstanbul, İzmit işletme Müdürlüğünde, Adapazarı, Hendek Bölge Şefliğinde ve işletme Müdürlüğün, de görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbiteleriyle birlikte komisyona müracaatları ilân olunur.
(6610) - 1937
Devlet Orman İşletmesi Karabük Müdürlüğünden :
1 — İşletmemizin Garajında mevcut 12 milimetrelik 38644 kilo 14 milimetrelik 90650 kilo, 16 milimetrelik 75400 kilo, 18 milimetrelik 38800 kilo, 22 milimetrelik 16000 kilo yuvarlak demir -lcrle 14x14 çapında 112549 kilo dört köşe demirler 5/9/950 tarihinden itibaren 20 gün müddetle 6 parti halinde ve açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 25/9/950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 19 da Karabük İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak Komisyon önünde yapılacaktır.
Beher kilosunun muhammen bedeli 28 kuruştur.
Her parti için ayrı ayrı geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankara’da Orman Genel Müdürlüğünde Bartın, Gerede, Devrek, İstanbul İşletmeleriyle İşletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün vc saatte Komisyona müracaatları.
(6751 — 160)
Devlet Orman İşletmesi Bursa Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Araş bölgesi Kuşaklıkaya serisi 89 No.lu havzasında tahminen 50 metreküp sanayi odunu. 15 metreküp tomruk ve 20000 kental odunun d pten kesme, tomruklama, dallardan temizleme, 3.5 kilometre mesafede Soğukpmar istif mahalline nakli ile istif yapma işi 31/8/950 tarifinden 15 gün müddetle açık eKsiltme suretile yaptırılacaktır.
2 — Açık eksiltme 15/9/1950 Cuma günü saat 15 de işletmemiz müdüriyet binasında kurulacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Tomruk ve sanayi odunlarının metreküpünün muhammen bedelj (10) lira; odunun kental'nin muhammen bedeli (1) lira olup tutar bedelleri üzerinden yüzde 7.5 hesa-bile teminat alınır.
4 — Buna ait şartname Ankarada Orman Genel Müdür, lüğünde, Ankara merkez, İstanbul Mustafakemalpaşa, Orhaneli. İnegöl işletmelerinde, işletmemzide ve Araş orman bölge şefliğimizde görülebilir.
5 — İsteklilerin evrakı müsbite v° ilk teminatlarile komisyona müracaatları. (6417)— 0880)
Devlet Orman İşletmesi Ayancık Müdürlüğünden
1 — İşletmemiz koşuni ve binek hayvanları ihtiyacı için yüz ton yulaf yüz ton balyalı kuru ot açık eksiltme suretile satın alınacaktır.
Devlet Orman İşletmesi Bursa Müdürlüğünde
2 — Açık eksiltme ll/Eylül/1950 tarihine raslayan pazartesi günü (yulafın saat 15 de, otun 15,30 da) Devlet Orman işletmeleri Ayancık müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Yulafın muhammen bedeli beher kilo için 22 kuruş olmak üzere tutarı 22000 lira ve % 7,5 hesabile geçici teminat 1650 lira, otun muhammen bedeli beher kilo İçin 12 kuruş 50 santim olmak üzere tutarı 12500 lira ve % 7,5 hesabile geçici teminatı 937 lira 50 kuruştur.
1 — İşletmemizin Karabelen bölgesi 68-88-89-90 ve 72 numaralı havzalarında numaralanmış 700 adede denk takriben 210 metreküp çam tel direğinin kesme dalları budama, boylarına tasnif ve Çekirge deposuna nakil ve istif işi 12/9/1950 tarihinden itibaren on beş gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 27/9/1950 çarşamba günü saat 15 de İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Beher metreküp için kesme ve taşıma ücreti 28 liradır Tutar bedeli üzerinden yüzde 7.5 hesabiyle 441 lira muvakkat teminat alınır.
4 — Buna ait şartname Ankara'da Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara Merkez, İstanbul, Mustafakemalpaşa, İnegöl, Orhaneli İşletme Müdürlüklerinde, İşletmemizde ve Karabelen Bölge Şefliğimizde görülebilir.
İsteklilerin evrakı nıüsbite ve ilk teminatlaıiyle komisyona müracaatları. (6766) 1974
Devlet Orman İşletmesi Düzce Müdürlüğünden :
1 — Fabrika istifinde mevcut 100.698 metreküp ıskarta köknar kerestesi açık arttırmaya konulmuştur.
2 — Arttırma 20/9/1950 çarşamba günü saat 15 de İşletmemizde yapılacaktır.
3 — Metreküpünün muhammen bedeli 60 lira olup teminatı 453.15 liradır.
4 — Bu satışa ait şartname ve ebat listesi Orman Genel Müdürlüğü ile Ankara, İstanbul, Bolu, Adapazarı ve İşletmemiz Müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belirtilen gün ve saatte geçici teminat akçeleriyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (6765) 1973
(Deri satılacak)
Tiirk Hava Kuruntu Kızılcahamam Şubesinden :
1) Kurban Bayramında toplanacak tahminen (200) adet çeşitli deri, 26/Eylül/1950 tarihine rastlıyan salı günü saat (14) te arttırma ile satılacaktır.
2) Şartnamesi Kızılcahamam şubesinde ve
Ankara'da Genel
Merkez Levazım Şubesinde görülebilir.
3) İstekliler belirli gün ve saatte teminat akçeleriyle birlikte Kızılcahamam şubesinde hazır bulunmalıdırlar. 2744
Akar Onarması ilânı
Tokat Vakıflar Müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Tokat’la Ali Paşa hamamı.
2 — Keşif tutarı (20.102) lira (52) kuruştur.
3 — Eksiltme 15 eylül 1950 cuma günü saat 111 de Tokat Vakıflar Müdürlüğündü kapalı zarif suretiyle yapılacaktır.
4— Eksiltme, şartname ve buna bağlı kâğıtlar Ankara’da Vakıflar Gene' Müdürlüğü İnşaat Müdürlüğünde ve Tokat Vakıflar MüdürlügUntic görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulüne göre (1507) lira (69) 'kuruşluk geçici teminat vermesi ve eksiltme şartnamesi gereğince ticaret odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — isteklilerin bu işin özelliği dolayısile 1930 yılı için Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınmış ehliyet belgelerini göstermeleri şarttır.
7 — Talip olanların yukarıdaki maddelerde yazılı belgelerle
birlikte üçüncü maddede yazılı günde geçen Vakıflar (Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur. (6628) 1945
4 — Bu işe ait şartname Ankara’da Orinan Genel müdürlüğü, Merkez, İzmir, İstanbul, Samsun, Sinop, Tekirdağ, Çatalca, Biga, Bandırma ve Ayancık işletme müdürlüklerinde görülebilir.
5 — isteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları İle komisyona müracaatları.
(6416) - 1905
Adana Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğünden
1 — işletmemizin Pos ormanlarından yaştaş İstihsal ve imâl edilerek Adana Kışla Meydanı istif yerine indirilecek 7750 adede denk 1320 rietreküp Mısır tipi çam tıraversl açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Tıraverslerin beher mamûl metreküpünün muhammen bedeli 135 liradır.
3 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabiyle 13972 lira 50 kuruştur.
4 — Arttırma 15/Eylûl/'195O tarihine raslayan Cuma günü saat 9 da işletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
5 — Satışa ait şartnameler. Orman Genel Müdürlüğü İle Ankara, Mersin, İstanbul İşletme Müdürlüklerinde görülebilir.
isteklilerin belirli gün ve saatte teminatlarlyle birlikte komisyona müracaatları.
(6609) - 1938
Devlet Orman İletmesi Adapazar Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Karadere bölgesinin Çakallık istif yerinde mevcut 412 adede denk 347 metreküp 262 desimetre küp köknar tomruğu üç parti halinde açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2— Açık arttırma 19/9/1950 salı günü saat 15 de Hendek bölge şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Metreküpü 60 lira 15 kuruş olup yüzde 7.5 teminatı 1568 liradır.
3 — Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, Ankara, İzmit İşletme Müdürlüğünde, Hendek, Adapazarı Bölge Şefliğinde ve İşletme Müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbiteleriyle birlikte komisyona müracaatları ilân olunur. (6703) 1959
BÜYÜK SİNEMA
Bu Hafta
İki muazzam film bir arada
1. T U L S A (Renkli)
Suzan Hayward
Robert Preston
2. M A N O N
Cecile Aubry
Serge Reggıane Aşkları uğrunda hayatlarını feda eden iki gencin ızdırabı.
Seanslar :
Tulsa : 14 18 - 21.30 !
Manon : 16 - 20
Cebeci Açıkhava
SİNEMASINDA
Bu akşam saat 21.30 dan itibaren
Yerli filmlerimizin en güzeli
Dinmeyen Sızı
Oynıyanlar: I
Perihan Yanal, Talât Artcıncl, RCjit Gürzap Şarkılar:
Hamiyet Yücescs (5450)
Sahife : 6
10/9-1950
Emes
yeni desenlerini
(2718)
Kravat pavyonunda bulabilirsin)!
Sürpriz
Gömlek ve
Pijamalarının
En zengin
Deri satılacak
Türk Hava Kurumu Eskişehir şubesinden
Borsalino
Şapkaları
Ankara mümessili
Trençkot ve
Pardesü çeşitlerimiz gelmiştir
5^' Fiyatlar
b ’ kabul etm(
zengin modellerini S6 li
r Rekabet etmez derecede ucuzdur
Ropdöşambr
Kısa ve uzun
II her cinste ve kalitede | gayet itina ile dikilmiş
Çeşitlerimiz gelmiştir
Mantoluk
TayyörlUk en güzel
fabrikaların çeşitlerini
Roplllk yünlü
Çeşitleri, EKOSE ve desenli yünlüleri
ORTAÇ ORTAÇ
sizin için getiriyor muhakkak almazdan görünül
Adliye karşısı köşe mağaza
bulabilirsiniz. Kesenizin dostu ORTAÇ
Anafartalar cad. No. 224
PHILIPS Padvolarının
ORTAÇ
da
1950
modellerinin en zengin çeşitlerini radyo salonumuzda görünül
Tel: 11135
Sayın AnkaralIların gösterdiği rağbet üzerine
BÜYÜK MAĞAZA
Hususî surette hazırlattığı zengin kumaş ve tekmil giyim eşya çeşitlerini ucuz, zarif ve sağlam olarak satışa arzet-nılştir. Teşriileriniz kâfidir.
Müessesemlz Alman mamulatı VEKA marka radyoların da pek yakında satışına bağlıyacaktır.
Adres: Anafartalar Cad, Adliye karşısı No. 300 Hikmet Ünal ve Ort. Kol. Şirketi Ankara Şubesi
1 — Kurban Bayram’ında toplanacak (5.000) adet çeşitli deri, 14 Eylül 1950 tarihine rasllıyan Perşembe günü saat (15) de arttırma ile satılacaktır.
2 — Şartnamesi Eskişehir şubesinde ve Ankara’da Ge. nel Merkez Levazım Şubesinde görülebilir.
3 — İstekliler belirli gün ve saatte bin lira teminatla-riyle birlikte Eskişehir şubesinde hazır bulunmalıdırlar.
(2708)
Geç kaldım diye üzülen

Muhterem Hac Yolcularına
Her türlü konforu haiz 70 kişilik uçaklarımız her gün Ciddeye 7 saatte selâmetle gitmekledir.
Yerlerinizi ayırtarak sır aya girmenizi hatırlatırız.
Elâziz Umum Nakliyat Şirketi Limited
Sanayi caddesi No. 39 — Telefon: 12232
| (5394)
Ankara Belediyesi İmar Müdürlüğünden
Evsafı aşağıda yazılı 21 parça şuyulu, bir parça müstakil, 22 parça arsa 2/9/950 den itibaren açık arttırmaya çıkarılmıştır. İhaleleri 20/9/950 çarşamba günü saat 14 de imar Müdürlüğünde toplanacak komisyonca yapılacaktır. Arttırmaya katılacakların her arsa için o arsa kıymetinin yüzde 7.5 nisbetinde geçici teminatlarını ihale saatinden evvel veznemize yatırmaları, şartnamelerini görmek isteyenlerin Muhasebemize nıüıaca-
ŞÜYULU ARSALAR
•)

Tekel Genel Müdürlüğü Malzeme alım şubesinden
Cinsi
Miktarı
Muhammen
İstanbul Bira Fabrikası için satın alınacak şişe, imlâ grupu İstanbul ve Ankara Bira Fabrikaları için satın alınacak şişe tpîlâ grupları 2 Adet 500.000 İ ra
1 _ Evvelce satın alınacağı ilân edilmiş olan yukarıda müfredatı yazılı Ankara ve İstanbul bira fabrikalarına ait şişe imlâ grupları, şartnameler inde bazı tadilât yapıldığından, iş yeniden pazarlığa konmuştur.
2 — Pazarlık, 27/9/1950 Çarşamba günü saat 10 da Kabataş Genel Müdürlük Malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Evvelce şartname ve resim almış olan talipler bu husustaki makbuzlarını ibraz etmeg. suretiyle şartname ve res mleri bedels'z olarak, yeniden şartname almak isteyenler 37.50 lira mukabilinde sözü geçen şubeden alabilir ler ve Ankara, İzmir Başmüdürlüklerinde de görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte şartnamede istenilen vesaik'e birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare gruplarından birini veya ikisini ihale edip et-
memekte veya ihaleden tamamen sarfınazar etmekte serbesttir. (11765)—(6381)—(1929)
r—■
1 Adet
250.000 lira
Acele Satılık Arsa f'
Çankayada, pafta 281, ada 2005, parsel 25 de içinde kuyusu ve badem ağaçları bulunan fevkalâde manzaralı 7044 M2. bağ yeri arazi ehven fiyatla satılıktır.
Beşiktaş, Serencebey Çitlen-bik sokak 2 No. da Said'e müracaat.
Satılık otomobil
Plymouth 1947 hususî Stude baker 1947 taksi, Hudson 1939 taksi Motor Plymouth 47 modeli .
Telefon : 28888 ve 12787'
&134
GAR GAZİNOSU
Ankara nın eğlence merkezi
Niyazi Orsay Büyük Varyete Programını sunar Beynemılel şöhretli akrobatları 5 AKEF
Ispanyol Dans Yıldızı CARMEN MİNERVA Eşsiz Bürlesk Akrobatları İLVA ve DİNO
Italyan Dansözleri OSTENDİ HEMŞİRELER 5ark Dansöz ve Şantözü VASSO ORTİZ Kübalı Yıldız MARİA
Modern Dansöz MARGA DE PREDA
Ispanyol Tipik Orkestrası ADOLFO VENTAS İdaresinde AIİ BâbS HâremdO eğlenceli revü final
Tel : 15190 — 12603

Kapalı zarf usulile eksiltme ilânı Kapalı zarf usulile eksiltme ilânı
Aydın İli Daimî Komisyonundun :
1 — Eksiltmeye konulan iş : 103969 lira 92 kuruş keşifli Aydın'da yaptırılacak ilk okul birinci kısım inşaatı.
2 — Bu işe alt şartname ve evrak şunlardır. a) Kapalı zarf usulile eksiltme şartnamesi.
b) Mukavele projesi.
c) Hususi şartname.
d) Bayındırlık işleri genel şartnamesi.
e) Yapı işleri fenni şartnamesi.
f) Keşif hulâsa cetveli ve seridöpri.
g) Projeler.
Isliyenler bu şartname ve evrakı Aydın Bayındırlık Müdürlüğünde görebilirler.
3 — Eksiltme 30/9/1950 tarihinde Cumartesi günü saat 11 de 11 Daimi Komisyonu salonunda yapılacaktır.
4 —( Eksiltme kapalı zarf usuliledlr.
Kadastro Ada Par. İmar 838 12 „ 2747 21
51 85 2512 6
51 81 1821 100
51 88
51 90
51 87 1001 15 209 1
237 5
239 13 1821 101 1825 21
242 9
45 18
240 2
198 2
208 7
51 84
4902
Sahası
49.5
120
112.5
488
58
184
94
42
87
468
92
72.5
180.5
56
244.5
80
42
57.5
103
242
109
Müstakil imar 1 634
Kıymeti
1485 3600 2250 3904
1160 1104 1880
840 1740 3744 1472 1160 3610
364
1344,5 1280 1050
920 4120 3872 2180 parseli 9510
Mahallesi Necatibey Cebeci Hacıbayram Kavaklıdere Hacıbayram Cebeci Hacıbayram
Cebeci Özgen
Cebeci
Özgen İsmetpaşa
Hacıbayram
Kocatepe
6749 — 1965
r1
Satılık Eczane

Beyoğlunun en mutena caddesinde muntazam tesisat ve teşkilâta malik ve halen faaliyette bulunan bir eczane satılıktır.
İsteyenlerin (İstanbulda Öz İş Ecza Deposu sahibi bay Haşan Öz İş’e müracaat eylemeleri. Tel: 22151.
Maden Direği Naklettirilecektir Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden
Devlet Orman işletmesinden satın alınarak Bolu’nıın Karacasu, Çaydut istif yerlerine depo edilen ve edilecek olan tahminen 4500 metreküp maden direğinin İsmetpaşa istasyonuna nakil, tahliye ve Işletmemizce temin edilecek vagonlara yükletilmesi işi tekrar eksiltmeye konulmuştur.
1 — Taliplerin, şartnamesindeki esaslar dahilinde muvakkat teminat mektup veya akçesini, Ticaret Odası vesikasını ve evvelce bu mevzuda İş yaptıkları takdirde vesikalarını teklif mektuplarile birlikte tevdi etmeleri,
2 — Bu İşe ait şartname :
5 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin 6448.50 liralık geçici teminatla Ticaret Odası belgesi ve ihale gününden (Tatil günleri hariç) en az üç gün evvel 11 makamına dilekçe İle müracaat ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları, dilekçelerine bir kalemde yüz bin liralık yapı işi yapmış olduklarına dair işi yaptıran daireden aldıkları vesikayı eklemeleri, isteklilerden Y. Mühendis, Mühendis, Y. Mimar veya Mimar olan bir kalemde en az yüz bin liralık yapı işini yaptırmış veya denetlemiş olduğuna dair vesaik eklemeleri, isteklilerden Y. Mühendis, Mühendis, Mimar olmıyanlann işin devamı müddetince iş yerinde bulunduracakları Mühendis, Mimarın veya Fen memurunun işin sorumluluğunu yüklendiğine dair Noterlikten musaddak teahhüt senedini eklemeleri lazımdır.
6 — Teklif mektupları üçüncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Aydın ili Daimî Komisyonuna getirilerek komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilecek, tir.
Posta İle gönderilecek mektupların nihayet üçüncü maddede yazılı saata kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühür mumu ile iyice kapatılmış olması lâzımdır. Postada olacak ge-ickmeler kabul edilmez.
1
I
Aydın İli Daimî Komisyonundan :
1 — Eksiltmeye konulan İş : (188850) lira (55) kuruş keşifli Aydın ilinde Çine - Karpuzlu yolu üzerinde Çaltı köprüsü inşaatı,
2 — Bu işe ait şartname ve evrak şunlardır.
a) Kapalı zarf usullyle eksiltme şartnamesi,
b) Mukavele projesi,
c) özel fenni şartname ve fiat birim listesi,
d) Bayındırlık İşleri genel şartnamesi,
e) Şose ve köprüler şartnamesi,
f) Keşif hulâsa çetveli,
g) Projeler.
Istiyenler bu şartname ve evrakı Aydın Bayındırlık Müdürlüğünde görebilirler.
3 — Eksiltme 30/9/1950 tarihinde Cumartesi günü saat (11) de 11 daimi komisyonu salonunda yapılacaktır,
4 — Eksiltme kapalı zarf usuliyledlr.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (10692) lira (53) kuruşluk geçici teminatla Ticaret Odası belgesi ve ihale gününden (tatil günleri hariç) en az üç gün evvel 11 makamına dilekçe ile müracaat ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları, dilekçelerine bir kalemde (doksan bin) liralık köprü İşi yapmış olduklarına dair işi yaptıran daireden aldıkları vesikayı eklemeleri, isteklilerin yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar olan böyle bir köprü işini denetlemiş olduğuna dair vesika eklemeleri, isteklilerden yüksek mühendis, mühendis, mimar olmıyanlann işin devamı müddetince iş yerinde bulunduracakları mühendis veya mimarın işin fenni sorumluluğunu yüklendiğine dair Noterlikten musaddak teahhüt senedi eklemeleri lazımdır,
6 — Teklif mektupları üçüncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Aydın ili daimi komisyonuna getirilerek komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilecektir. Posta ile gönderilecek mektupların nihayet üçüncü maddede yazılı saata kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühür mumu ile iyice kapatılmış olması lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
(6656) - 1951
Ankara’da : Etlbank Genel Müdürlüğünden,
İstanbul'da : Etibank İstanbul Şubesinden,
Zonguldak’ta : İşletriemiz Ticaret Müdürlüğünden, Alınabilir,
3 — İhale 15/Eylûl/1950 Cuma günü saat 16 da yapılacağından, teklif ve teminatları havi kapalı zarfların ayni gün saat 15 şe kadar İşletmemiz Genel Sekreterliğine verilmesi lâzımdır.
Müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul edilmeyeceği gibi, postada vuku bulacak teehhürler de nazarı itibara alınmıyacaktır.
4 İşletme idaresi ihaleyi dilediğine yapıp yapmamakta serbesttir.
(6711) - 1958'
• ' ——................ I II .
Türk Eğitim Derneği Ankara Yenişehir Lisesi
İlk, Orta, Lise, Yatılı, Gündüzlü
Kayıtlar 20 Eylüle kadar her gün saat 9—17 ara-
sında yapılır. (6291)—(1853)
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan
Devlet hastaneleri ile Trabzon Nümune hastanesinin ihtiyacı olan 4 muhtelif ebatta 2585 düzüne röntgen filmi 'kapalı zarf u-suilyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme, 27 eylül 1950 çarşamba günü saat lö de Ca-ğaloğlundaki Sağlık ve Sosyal Y. Müdürlüğü binasında toplanan Sıhhi Kurumlar tSatınalma Komisyonunca yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli: Topyekûn: 28915 lira olup, İlk teminatı : 2169 liradır.
3 — İstekliler, bu İşe ait şartnameyi çalışma (günlerinde komisyonda görebilirler.
4 — İsteklilerin, cari seneye alt ticaret odası vesikası ile 24-90 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter ilk teminat makbuz veya banka metktubu olduğu halde teklifi havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyona vermeleri.
5 — Postada vaki gecikmeler şayanı kabul değildir.
(6574| 19-14
Ankara Üniversitesi
Dil veTarih-Coğratya Fakültesi Dekanlığında
Üniversiteler kanununun 38 inci maddesi gereğince Fakültemiz Yeniçağlar Tarihi Kürsüsüne bir asistan alınacaktır. (
Yabancı dil imtihanı 2.10.1950 Pazartesi günü saat 9 da yapılacaktır.
Ankara Üniversitesi Asistanlık Yönetmeliğinin 4 üncü maddesindeki şartları haiz isteklilerin dilekçe ve belgeleriyle birlikte 30.9.1950 günü saat 13 e kadar Dekanlığa müracaatları.
1950 . (6627)
BUGÜN
(6655) - 1952 ■ I I mı Büyük Boks Müsabakaları Boks Federasyonu tarafından tertibedilen Türk Millî Boks Takımı seçme müsabakaları Bugün saat 15 de 19 Mayıs Stadyumu Tenis Müsabaka sahasında Türkiye’nin en seçme boksörleri arasrnda yapılacaktır. Biletler: Florya Spor mağazasında ve Stadyum gişelerinde satılmaktadır.
Sayın bayanlara müjde Amerikadan ithal ettiğimiz % 100 Nylon Sutyen ve Külotlarımız satışa arzedilmiştir. Mevcudu az olduğundan acele etmeniz menfaatiniz icabıdır. PAPATYA MAĞAZASI ' Bankalar caddesi No. 19 Ankara — Tel: 11094 (5435)
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi Ankara Şubesinden Kok Kömürü Tevziatı ı Bu hafta kömürleri verilecek beyanname numaralan aşağıdadır. , Gününde kömürünü almıyanlarin sırası geriye bırakılırBu ilânlar Pazar günleri sabah gazetelerinde yayınlanır.
sİ Müracaat günleri: | Müracaat yerleri: ■ 11/9/1950 Pazartesi Beyanname No. 12/9/1950 Salı Beyanname No. 13/9/1950 Çarşamba Beyanname No. 14/9/1950 Perşembe Beyanname No. 15/9/1950 Beyanname No. 16/9/1950 Cumartesi Beyanname No.
* ULUS Sanayi Cad. Belediye Müzayede Salonu karşısı No. 16 5601-5625 6401-6450 7401-7450 8401-8450 9601-9650 10425-10475 11401-11450 12401-12450 13401-13450 14401-14450 15515-15600
N YENİŞEHİR Necatibey Cad. No. 58 5101-5170 183000183030 184101-184150 185101-185150 186101-186150 187101-187150 188101-188150 189101189150 302151-302250 302401-302450
| ŞUBE MERKEZİ Anbarlar Cad. Kok Kömürü deposu. 40401-40450 41401-41450 42401-42450 43401-43450 44401-44450 45401-45450 46401-46450 47401-47450 48401-48450 49401-49450 159401-159450 160401-160450
DİKKAT: Kok kömürünün beher tonu vasıtaya teslim 45 liradır.


(Ankara gücü) stadında
Tarihî MEHTER takımı
Ayşe Abla Çocuk Yuvası ve İlkokulu
ikinci ve son gösterisini yapacaktır
Biletler 2 ve 1 lira olup sabah saat 9 dan İtibaren (Ankara Gücü Stadında) satılmaktadır.
Yuva ve 1, 2, 3, 4 üncü sınıflar için yeni öğrencilerin kaydına başlanmıştır. — Eski kayıtların gecikmeden yenilenmesi rica olunur.
293, Atatürk Bulvarı. Bakanlıklar, Tel: 25801.

Comments (0)