Zeytinyağı İthali için Yunan firınalarlle g-öriişınelere başlandı
Karaköy Bebek tramvay durağında No. 81
Saray Lokantası
Tabldot üç kap yemek 200 kuruştur. Daha az da yenilebilir. Yemek yağlan fevkalâdedir. Döner her gün bulunur. Yüzde on alınmaz. Yukarıdaki salon gayet geniştir.
Sene 27 — No. 9301 — Fltal har yerde 10 kuruştur.
PAZAR 1 Nisan 1948
Bahlblı Nacmeddln Sadak — Neşriyat müdtlrü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Almanyanın Üçte biri işgal edildi
Nazi şeflerinin sulhu baltalamak teşebbüsü
Zeytinyağı ithali
Yunan firmalarile görüşmeler başladı
Bir çok mütehassıslar uçaklarla ve denizaltıiarla tarafsız memleketlere naklediliyormuş
Londra 1 (A.A.) — «Kıbfdo-iianma- gazetesinin yazdığına göre, Himmler Nazi partisinde, Gestapo da orduda ve endüsride çalışan mütehassislan ve hayatî paevkıler işgal eden kimseleri bulundukları yerlerden tahliye etmektedirler, Bunlar uçaklarla va denizaltıiarla tarafsız memleketlere nakledilmektedirler.
Gazetenin İlâve ettiğine göre, Dresde yakınında bir mahalde, bir Danimarka şehrinde ve İsviçre hududuna yakın bir çok şehirlerde tahliye merkezleri ihdas edilmiştir. Nazi ajanları Ispanya eşrafından biri, isviçreli bir saat tüccarı veya Arjantinli bir kasap hüviyeti takmıyorlar. Sahte hüviyet varakası ve sahte pasaport ticareti açıkça yapılmaktadır. Aralarında Isveçteki Gestapo alanları da olmak üzere bazı Almanlar Finlândlya tabiiyetine geçmişlerdir.
Bu arada Hitler rejimi akidesini devam ettirmek gayesini güden plân hakkında dün akşam Washington’aa bazı tafsilât verilmiştir. Hariciye Bakanlığının bu hususta neşrettiği bir tebliğde bildirildiğine göre, Birleşik Amerika hükümeti, bazıları şimdiden yürürlüğe konulmuş olan bu plânların mevcudiyetini açıkça gösteren Alman vesikalarının fotoğraflarına malik bulunmaktadır. Bu plânlardan diğer bazıları da harb biter bitmez geniş bir ölçüde tatbik mevkiine konulmak üzere hazır bir haldedir. Bu Alman plânlan İktisadî, malî, askerî ve propaganda sahasında yeniden bir kontrol tesis etmek gayesini gütmektedir. Nazl partisi üyelerinden bazı Alman endüstri sahibi ve militaristleri harbden evvelki Kartel anlaşmalarını yenilemek için hazırlanıyorlar.
Vaşington 1 (A.A.) — Meksiko'da toplanmış olan Amerikalılar arası konferansı batı yarım küresinde her türlü Nazl nüfuzunu ve harbden sonra Alman kudretinin yeniden doğmasına mütevacc'.lı faaliyetleri ortaya çıkarmak ve bunları bertaraf etmek için bir çok kararlar kabul etmiştir. Bu kararlar atasında gizli raalivetleri.n araştırılmasını Ve bertaraf edilmesini, harb suçlularının iadesini, mal! ve ticari faaliyetlere teşebbüsleri caiz görül miyecek kimseler hakkında habcr alınıp verilmesini güden fco- - d 9 tadır. Av.
Ankara 1 (Telefonla) — Hükümet piyasaya bol miktarda zeytinyağı çıkarıl abllmeslnl ve bu suretle flatlerl düşürmeği temin etmek maksadlle Yunanist-andan memleketimize zeytinyağı İthal etmeği uygun görmüştür. Hükümet, şimdiki halde zeytinyağı teklif eden Yunan flrmalarlla temas halindedir. Yunan tacirlerinin verdikleri fiat üzerinde İncelemeler yapılmaktadır. Şayet hükümetimizle unan tacirleri arasında bir anlaşma -
a varılırsa, memleketimize çok mlk-Eirda zeytinyağı getirileceği anlamaktadır.
Hükümet, YunanistanlI an İthal edilecek yağlardan bir kısmının memurlara ayni yardım olarak dağıtılmasını da düşünmektedir. Bu suretle yazın çok İstihlâk olunan zeytinyağı flatlerinde birdenbire bir düşme lio karşılaşılacağına muhakkak nazarlle bakılmaktadır.

/ •
-
d
Mareşal Goerlng
Amerikadar. sinema filimi geliyor
Ankara 1 (Telefonla) — Amerlka-dan memleketimize yakında l milyon metro uzunluğunda sinema filmi gelecektir. Bunun yarisı Basın ve Yayın umum müdürlüğü sinema servisi emrine, yansı da yeril filim çeken diğer müesseselere verilecektir.
Çek hükümeti
Batıda 3000 tank Almanya’nın kalbgâhına doğru ilerliyor
-------------- —---------- Q
Birçok şehirler zaptedildi 3 üncü Amerikan ordusu™ Çek hududuna 65 kilometre mesafede bulunuyor®
rica Meksiko konferansı, diğer Amerikalılar arası konferanslar rın bu hususları güden kararlarını da teyldeylemlştlr,
İngiltere, Sovyetler Birliği va Birleşik Amerika tarafından altın siyasetine dair 22 şubat 1944 de aynı zamanda neşredilen tebliğ ve bir çok milletler tarafından kabul edilmiş olan Bretton Woods konferansının altı numaralı karan. sulha âşık milletlerin birlik olduklarına ve yeni bir Alman İktisadi ve siyasi tecavüzünü ezmek fçln icabında lüzumlu bütün hareketlere tevessül edeceklerine en büyük bir delildir.
Goerinflf intihar etmiş
Ankara 31 (R) — Stokholm-den verilen bir haberde mareşal Goerlng'in intihar ettiği bildiril-mektedir.
Norvecte harbe devam edeceklermiş
Londra 1 (A.A.) —Londradakl Norveç mahfillerinden alınan haberlere göre. Almanlar. Almanyanın çökmesinden sonra. Norvecte savaşa devam etmek niyetindedirler. Mutaassıp btr nazl olup Norveçteki Alman kuvvetlerinin başında bulunan general Roehme'nin genel karargâhı, Lo’nun takriben 300 kilometre kuzeyinde. Llllehammer’de bir dağ İçinde gömülüdür. Norveç’te 200.000 den fazla Alman askeri mevcudolduğu söyleniyor. Bu, 12 tümen eder. Gene söylendiğine göre, btı kıtalar, son bir mukavemette bulunmak İçin, birçok yerlerde makineli tüfek yuvaları, siperler ve diğer mevziler hazırlamışlardır.
Damgasız ve nakliye tezkeremiz keresteler
Ankara 1 (Telefonla/— Başbakanlık bütün devlet teşkilâtına btr tamim yayarak kanuna aykırı olarak kesi lmiş damgasız ve nakliye tezkeresi kerestelerin resmi dairelerce satın alınmamasını bildirmiştir.
Yeni posta pulları
Ankara 1 (Telefonla) — öğrendiğime göre. P. T. T. umum müdürlüğü tngllterede 3 milyon adet yeni ve daim! bir zeri halinde posta pulu bastıracaktır. Kıymeti 10 paradan 3 liraya kadar olacak bu pulların bir serisi 93 Q kuruş tutacaktır.
Rüşvet alan bir memur mahkûm edildi
Ankara 1 (Telefonla) — Rüşvet almaktan suçlu Yeğenbey maliye tahsil şubesi tahakkuk şefi Mehmet Yâlvaçvura'nın duruşması »ona ermiş, Samanpazarında terzi. Şükrliden 30 Ura rüşvet aldığı sftblt olarak 3 yıl ağır hapsine karar verilmiş İse de paranın azlığı cezayı hafifletici sebep görüldüğünden hapis cezası yarıya indirilmiştir.
HAFTA KONUŞMASI
Kelimelerin hatırlattığı kelimeler
Yazan: Refik Halid Karay
Bugün beşinci sahlfemizde
Danzig şehri
z
Şimdilik Koşitse şehrinde yerleşiyor
Londra 1 fB.B.C.)— Çekoslovak hükümetinin bir tebliğine göre, Çekoslovak Cumhur Başkanı M. Beneş, yanında birçok Bakanlar bulunduğu halde Mûskovadan trenle çekya'ya aareket etmiştir. M. Beneş lstasyon-m M. Molotof tarafından uğurlan-mıştır. Prag kurtarılıncıya kadar Çek hükümeti Koşltse şehrinde İş görecektir.
Londra 1 (B.B.C.ı — Lublfn radyosu tarafından dün gece neşredilen bir tebliğe göre; harbden evvel eerbea şehir olan Danzig, Polonya'ya ilhak edilmiştir.
DİKKATLERİ
Cankurtaran simidi
Milletler arası ordu
Londra 31 (A.A.) — Reutcr ajansının siyasi muharririnin yazdığına göre: Milletler cemiyetine İngiliz müzaheret cemiyeti önümüzdeki perşembe günü toplanarak Milletler arası bir ordunun kurulması İçin San Francisco konferans! Ingiliz heyetine talimat verilmesini İngiliz hükümetinden ‘stiyccektir.
Sadeyağ flatlerinde ân! •yükseliş olmuş. İktisatçılarımız meseleyi tetkik ediyorlarmış,
Meselenin acaba tetkik edecek j nesi var? Zeytinyağı eksikliği, nakliye güçlüğü, mevsim sonu ve bunlara katılan fazla kazanç hırsı bu yükselişi meydâna getiriyor.
Buna rağmen her İktisadî tep-reniş neticesi: «Tetkik olunuyor!»... Acaba bütün bu tetkiklerin sonu ne gibi bir fayda verebilmiştir? Ve acaba şu «tetkik» sözü olmasa iktisatçılarımız ne yapacaklar?
sayısı 1.231.502 yi buldu
Alman esirleri kamyon lada naklediliyorlar
İki günde 60 bin esir alındt. Batı cephesinde alman
esirlerin
Londra 1 (B.B.O.) — Müttefik kıtaları Batı Almanyada hızla İlerliyorlar. Dün gece Nevyork radyosunufl yaptığı bir tebliğe göre, doğu v® batıda yapılan. İleri hareketi neticesinde Almanyanın üçte biri Müttefiklerin dine geçmiştir.
Batıdaki Müttefik ordular karargâhının bildirdiğine göre, 3000 tank Al-manyanın kalbgâhına doğru hızla İlerlemekte ve bunları motörlze kıtalar tâki betm ektedir. öncülerin nerede bulundukları bildirilmemektedir. Mamafih son haberlere göre durum şudur:
KanadalI kıtalar Molanda İçinde İlerliyorlar. Bu kesimde Alman mukavemet! zayıflamaktadır.
İkinci İngiliz ordusu birlikleri şimdi Rhln nehrinin 120 kilometre doğusunda bulunuyor. Bu orduya mensup 6 zırhlı tümen muhtelif istikametlerde ilerlemektedir. Münster şehri top ateş! altında ve ciddi tehdit karaşındadır. LÜksemburg radyosu Müttefik kıtaların bu şehre girdiklerini bildirmiştir. İkinci İngiliz ordusu birlikleri dün bir kurşun atmadan 20 kilometre ilerlemiştir,
Dokuzuncu Aemrlkan ordusu Llppe kanalının doğusunda İlerlemektedir. Bu orduya mensup blrltklerln Pader-born’un 35 kilometre güney doğusunda Kassel İle Paderborn arasında birinci ordu He birleştiği haber veriliyor. Bu haber teeyyüdederse bütün Ruhr havzası çevrilmiş ve burada bulunan 40 b!n Alman askerinin çekiliş yollan kapanmış olacaktır.
Üçüncü Amerikan ordusuna mensup tank kuvvetleri Kassel şehrine fi Kilometre mesafede bulunuyor. Dün bu kuvvetler 25 kilometre ilerlemiş. 20 kasabayı zaptetmiş ve mühim yol kavşağı Fulda’ya yaklaşmıştır. Brüksel radyosu bu kuvvetlerin Bam-berg'ln 15 kilometre güneyinde çek hududuna 05 kilometre mesafede bulunduğunu bildiriyor. Üçüncü ordu birlikleri büyük otomobil yolu boyunca hızla İlerliyor.
Son haberlere göre. Kassel ve Fulda kuşatılmıştır. Amerikan zırhlı birlikleri Almanyanın Thurenge sanayi havzasına yaklaşmaktadır.
Yedinci Amerikan ordusu blıilklori Bavyera'da İlerliyor. Bu birlikler Vorlsburg şehrine 16 kilometre mesafede bulunmakta ve Tauber nehri boyunca İlerlemektedir.
Birinci Fransız ordusu îspenla yakınlarında Rhln nehrini geçmiş va Almanyanın Bad vilâyetinde İlerle-
meğe başlamıştır. Fransızlar Man-helm'ın güneyin d* yedinci Amerikan orduslyle birleşmiştir.
Son haberlere göre. Almanyada yeni bir ordu faaliyete geçmiştir. Bu. İS İnci American ordusudur, şimdi nerede bulunduğu bildirilmemektedir.
Londra 1 (AA.) — Alman Haberler ajansının bildirdiğine göre. İngiliz
kıtaları Dortmund - Es kanalını geçmişler ve bir köprübaşı kurmuşlardır.
1,231,502 esir
Paris 1 (A.A.) — Çarşamba ve per-şemba günleri 60 bin esir alınmıştır. Müttefik umumi karargâhından bildirildiğine göre, dün öğleye kadar Batı cephesinde alman Alman esirlerinin sasısı 1,231,502 yİ bulmuştur.
Kızılordu Viyanaya
45 km. mesafede

YENİ SİYASİ TEFRİKAMIZ
SON BASKI
Fransa nasıl mı çöktü? Size yeni tefrikamızın önsözünden bir kaç cümleı
«Fransa d a suikastçıların kullandıkları başlıca allâh basın oldu. Fransız basını o zamana kadar görülmemiş, ancak mağlûbiyetin açığa vurduğu bir rezalet İçinde idi. Gündelik gazetelerin dörtte üçü pek bayağı şekilde satılmıştı, Dörtte biri ise para kazanmak yahut anlayışsızlık yüzünden vazifesini yapamadı.»
SON BASKI
Önsözden bir cümle dahaı
«Kitabımızda iflâs politikacılarına, mevld peşinde koşan-lara, Nezaret aşüftelerine ayırdığımız fasılların karşısında, kahramanlıkta kadınlan da erkeklerinden geri kalınıyan koca bir halk kütlesinin fedakârlıklarından bahsedemedlğlmize müteessiriz.»
V
Pek yakında AKŞAM sahif elerinde

Londra 1 (A.A.) — Daily Herûld gazetesinin Stokholm muhabiri telgrafla bildiriyor: Rusların Viyana’ dan 45 kilometreden tlraz fazla bir mesafeye yaklaşmış bulunması üzerine bu şehirde panik hüküm sürmeğe başlamıştır. Yiiz binlerce Vlyana’lı İsviçre hududuna giden yollara dökülmüştür, Muhacirlerin bu intizamsız kaçışları yüzünden askeri nakliyat da bozulmuştur; Bu tahliyenin yavaş bir şekilde yapılmasına gayret eden Nazl makamları, Viyana ile Lmz arasındaki bölgede ifer türlü yiyecek ve eşya satışını yasak etmişlerdir. Bu tedbir, yiyecek satan mağazaların yağına edilmesi neticesini vermiş v₺ bunun Önün» geçilmek İçin asker kıtaları kullanılmasına lüzum hasıl olmuştur.
Constaııca gölünün güneyinde bulunan Feldklrch adındaki küçük Alman şehri şimdi bir askeri kamp haline gelmiştir. Bu şehirde bütün yollar Naz! yüksek memurlarıyla ve üniformalı kıtalarla dolup t Aşmaktadır. Günler nen beri bu bölgeyj Vlyana'dan S. S. kıtaları ve makineli tüfeklerle yüklil kamyonlar ve Jeepj otomobilleri gelmektedir.
Son hareketler
Londar 1 (B. B. O.) — Dün Mareşal Stnlin İsrafından üç günlük emir neşredilmiştir. Bunlardan birincisinde Mareşal Konlef kıtalarının Öder nehrinin sol kıyısında mühim yol kavşağı olan Ratlbor ve Blskaıı, ikinci sinde Mareşal Tolbukln kuvvetlerinin Avusturya kesiminde Sovy*’t kıtalarının Raba ırmağı üzerinde Salnt Gothart, Vasvar, Koernend şehirlerini, tiçüncüşijnde de Mareşal Maü-novsky kuvvetlerinin Sluvakya’da Bratlslâva’ya giden yol üzerinde ■
mühim Galanto şehrini zaptettiği bildirilmektedir.
Ratlbor Moravya gediğinin kuzey kısmına hâkim, mühim bir kaledir. Bu sebeple Almanlar burasını inatla müdafa ediyorlardı. Mareşal Tolbukln kıtaları geniş bir cephede Avusturya hududuna varmış ve hududu geçerek ilerlemeğe başlamıştır Bu kuvvetler Graz’dan 80, Winer Neus-tadt'dan 20 kilometre mesafede bulunuyor. Mareşal Mallnovsky kuvvetler! tarafından zaptedilen Galanto d» Slovakya’nın baş şehri Bratlslava dau 43 kilometre mesafededir.
Dün Almanlar Küstrln kalesinin kayıbtnı itiraf etmişlerdir.
Doğu’da yeni Alman tankları
Londra 31 (A.A.) — (Afi): Alman radyosu, »Büyük Golyat» adini'taşıyan ve uzaktan elektrik İle İdare edilen yeni Alman tanklarının Rus cephesinde faaliyle başladıklarını bugün İlk defa olarak bildirmiştir. Bu tankların yine elektrikle sevkedllett y@ muayyen bir noktaya kadar giderek orda pa1 İsyan eski aKüçük Gol-yat» ların ıslah edilmiş bir şekil olduğu tahmin edilmektedir. ■
İtalya da ki kuvvetlerle birleşi] ecele
Parİ3 31 (A.A > — Romadan öğrenildiğine göre, Mareşal Tolbukln'in komutasındaki ordular güney bati Macaristan’dan geçerek ansızın, güney İstikametine yönelmişlerdir. Bp kuvvetler Mareşal Alexander orduları He kuzey İtalya’da İrtibat tesis etmek üzere Trlyeste İstikametinde cebri yürüyüş İle ilerlemektedir. Tolbukln kuvvetlerinin öncüleri Yugoslav hududundan 16 kllometre uzaktadır.
5-xhlfe 2
1 Nisan 1043'

SÖZÜN GELİŞİ
Dördüzler ikiz kalınca
San Francisco konferansı geri bırakılacak mı?
Gl. Eisenhower Almanları teslime davet etti
D eşi* istiyorduk ama Allah dördüz verdi. Denizliye bağ»
D Çivril’in Işıklar köyünde bir ana Mr kerede dört çocuk Mr-den doğurdu. Oraya giden gazeteci arkada,ınunn öğrendiğine göre iki erkek iki kız kardeşlerini ortalarına alarak dünyaya öyle gelmişler. Sevinçle karşılanacaklarını umarak böyle Hr »ıraya girmiş olmalart muhtemeldir. Heyhat! Bu muoiaeye yaklaşan hâdisenin cereyan ettiği yere halk efkftrt temaüdsl bir gazeteci İle karanın genç sıtma mücadele hekimi, merakını yenemeylp yanına kiiçük bir ilâç çantası alarak koşmuştur. Derhal bir İmdat otomobilinin dört çocukla analarını Denizli memleket hastanesine naklettiğini, çocukların başına doktorların üşüştüğünü, hepsinin de sıhhati yerinde olduğunu, bu Örnek aileye memleketin dört tarafından yârdım yağdığını bildiren telgraflar ne yaaık ki gaie-telırde memnuniyetle okunamamıştır. Bilâkis. Işıklar köyüne giden gazeteci arkadaşımız İstanbul* döndüğü uman dört çocuk, taıı Cennet isimlisinin öldüğünü haber verdi. Arkasından gelen bir telgraf dördüzlerin İkiz kaldıklarım bildirdi. İkizler bire İnmiş midir? Heniiz bilmiyoruz. Fakat böyle bir haber gelirse şaşacak kimse yoktur.
Cambazhane açmak niyetinde olmadığımıza göre harekete geçmek için bir ananın ille beşiz doğurmasını beklemeye lüzum yoktur. Dört cocuk. üç çocuk, hattâ İki çocuk yardım teşkillerimi. tl harekete geçirmek için kâfi olmalıdır. Dördü birden geleni ya-şatnmazsak bile dört ayn ayn geleni yaşattığımız zaman zararımızı önlemiş oluruz.
Olağanüstü doğumlar çocuk ölümleri üzerine dikkatimizi çeken alarm İşaretleridir. Şevket Rado
Ingiltere ve Amerika Polonya’nın Lublin komitesi tarafından temsilini kabul etmediler
Alman başkomutanlığı Hitler’e harbe devam etmenin imkânsız olduğunu bildirdi
Kumaş ihtikârı
Amerika her ay 500 şişe veriyor
Ankara 3ı — Birleşik Amerika her ay memleketiraıse 500 şişe Penicilin VCT-'V.leceftinJ bildirmiş ve bu anlaşma g«-e4inee bugüne kadar 1000 şişe içinde 10 milyon ünite Penicilin göndermiştir Gönderilen her şişe de yü« bin (ntornasycnal ünite vardır, Bu 11 Aç zailime, yılancık beyin zarı hünması. şıripençe. lohusa hümma-a. belsoğuklugu. frengi vakalarında terimlide faydalı neticeler vermekti dır Sağlık Bakanlığı pek müessir olar bu İlkem israf edilmeden halkın sağbğuu tahririni sağlamak ût.tç yeni tedbirler almıştır
Hiırbden sonra bu İlâcın memleketi mise bnl miktarda İthali İçin Ame-fikahlarla şimdiden görüşmelere başla nacaktır. Bu hususta gerekli teşebbüslere girişilmiştir. İstenilen miktarda Penicilin İthal edildiği takdirde bu kıymetli ilâcın eczanelerde sa-tıli'anna mûraad? edl’ecektlr. Önümü v'jofcl ay İçinde de Amer ikadan 10M şif eden fazla Penicilin gelmesi beklenmektedir.
Yugoslavya büyük elçimiz Bel gr ad’a gidiyor
Ankara 31 — Yugoslavya Büyük Elçimiz ve eiriıik erkânı nisan İçinde Bclgrad’a gidecektir
Ankara’da okullar açılıyor
Ankara 31 — Grip salgını yüzünden tatil edilen okular pazartesi günü açılacaktır.
Uydurma faturalar tanzim ederek piyasada ban kumaş tacirlerine vermek ve kumaş tacirlerinin bu faturalar* İstinaden fahiş halle yünlü kumaş satmalarını temin etmek suçlle Rüştü Yana ile, ondan aldıkları bu sahte faturalarla, ellerinde bulunan kumaşları fazla flatle satışa arret-mekten mevkuf kırk kişinin duruşmalarına Toplu Milli korunma mahkemesinde sıra İle bakılmaktadır
Dün de Rüştü Yazıcı ile, kumaş taciri Hakkı Üçer ve kâtibi Vahe'nln yargılanmaları yapılmıştır.
Rüştü Yancı, mahkemede kendisinin bir dokuma fabrikası bulunmasına dayanarak gûya kendi fabrikasında kumaş dokumuş gibi gösterip sahte faturalar yaparak tecirlere sattığını, onların da bu faturalara İstinaden ellerinde bulunan bir takım kumaşları yüksek flatle sattıklarını anlatmıştır.
Kumaşçı Hakkı, bu ifadeyi kabul etmemiş, Rüştünün kendisine fatura İle beraber kumaş verdiğini söylemiştir.
Geçen muhakeme celaesLnde okunan ehil vukuf raporunda bu kumaşların Rüştünün tezgâhlarında doku-nonuyacağı bildirilmekte İdi. Mahkeme dünkü celsede ehli vukuf, Sümer Bank dokumacılık mühendisi B Nl-hadın mahkemeye çağırılmasına karar vererek duruşmayı başka güne bıraktı.
Amerikaya tahsile giden talebemiz
İzmir 31 — Bugün Umanımızdan tütün yükliyerek hareket eden bir Amerikan vapurile dört talebemiz tahsil İçin Amerika’ya gitmiştir.
Zimmetine 3500 lira geçiren biri yakalandı İzmir 31 — Karşıyakada öwl idare şubesi memurlarından Ser m et namında bir genç 3500 lirayı zimmetiıic geçirdiğinden yakalanarak adliye ye teslim edilmiştir.
Vurgunculuk suçuyla kapatılan mağazalar
Milli korunma savcılığı, bir gün
İçinde yalnız Sultonhamamında 25 mağazayı, vurgunculuk suçlle mühür! emiştir.
Millî müdafaa tahvillerinin ikramiye keşidesi yapıldı
Ankara 31 ıAJÇ > — Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez bankasından bildirilmiştir:
tkramlyell % 5 faizli Milli MödaTea lsUkrau birinci terUp tahvillerinin bugün (31/3/1945 cuma/tesl) Türkiye Cumhuriyet Merkez bankası binasında Maliye Bakanlığı, Türkiye Cura-hurtyett Merkez bankası ve diğer bankalar mtlmeMlllerlle noter huzurunda yapılan 5 İnci ikramiye keşide-rinde:
214905 numara 40.000. 1A9CS3 numara 15.000, 145107 numara 5.000 d-1 ra İkramiye kazannııslardir.
96161, 121758, 214908, 237012, 335482, 3M189, 385585 , 424712 , 4289. 515670
numaralı biletler de biner lira kazanmışlardır.
84983. 84984. 121753. 145102, 145104, 189052, 204043, 204045, 2040, 21(679.
214907, 288373. 385484. 355530, 301820,
366246, 380263 , 385586, 393. 424716,
441315. 515189, 515669. 550559. 508502,
214011 numaralar^ da iki yuz ellişer Lira d (bununtür.
Ayrıca (2011 adet tahvile (50 «er) lira ikramiye çıkmıştır.
Washlngton II (AA.) — Reu-ter'ln özel muhabiri bildiriyor;
Avrupa hâdiselerinin, büyük devletler Hariciye Bakanlarının San Francisco konferansında hazır bulu nm al arma mâni teşkil etmesi İhtimali vardır. Bu sebeple, Washlngton resmi mahfilleri, dün. konferansın tehiri İhtimalini gözden geçirmekte İdi.
Sovyet bütçe müzakereler! münasebetiyle M. Molotofun San Francisco konferansına iştirak edemiyeceğl sanılıyor. Stalln de, Almanyanın yıkılması İmkânının tahakkuk ettiği ve bilhassa Avusturya durumuna ait diplomatik meselelerin âcil ve hâkim bir ma-hlyet alması ihtimali bulunduğu bir anda Molotof’un Avnıpadaki mevkiinden ayrılmasına taraftar değildir.
Başka Hariciye Bakanlarının da ancak pek kısa bir zaman İçin konferansa iştirak edebilecekleri düşünülmekte ve her halde, Al-manyanın yıkılmasından doğan meselelerle tabiatlle fasla meşgul olacaklarından dolayı bütün dikkatlerini yeni Milletler Birliği mlrakının tanzimine hasretmive-çekleri tahmin edilmektedir
Bundan başka. Dumbarton Oaks projesinin tadili maksadivle Amerika vp Sovyetler tarafından yapılan teklifin mevsimsiz olarak açjklainşı da. konferansı idare edecek devletlerle konferansta hazır bulunacak başka devletler arasında diplomatik fikir teatisini tâcll edeceği ve bu EÖrûşme-lerin. konferansın başlaması İçin tesblt edilen tarihten evvel bltml-yeceS! düşünülmektedir.
Nihayet, Polonya yeni muvakkat hükümetinin kuruluş plânlarım hazırlamağa m.emur Amerikan. İngiliz ve Sovyet komisyonları çalışmalarının. Yalfta’da tahmin edildiğinden daha aeır bir sevir takibettîğl de bilinmektedir. Ve bu itibarla, konferansın toplanma günü olarak tesbıt edilmiş bulunan 25 nlsa-n tarihi muhafaza edildiği takdirde. Po-lonvanın konferansa iştiraki muhtemel görülmemektedir
Poîonyamn •°msili meselesi
Londra Sİ (A.A.) — İngiltere hükümeti halen Varşova’da ver-lesmls bu'unan muvakkat Polonya hükümetinin San Franclsco’-da temsil edilmesi hususunda Sovyet hükümeti tarafından yapılan teklifd* kendisi ile mütab'k olmad’Pını Moskova hükümetine bildirmiştir
WashinEton 51 (A.A.) —■ Haricîye Bakanh&ı. Lublin Polonya
»’îikAmetinin San Francisco kon- dtr.
feransında yer alması için Sovyet! er Birliği tarafından yapılan talebin Amerika hükümetince reddedildiğini bildirmiştir.
Hariciye Bakanlığı memurlarından biri Amerikanın, Büran konferansı kararlan gereğince yeni Polonya milli birlik hükümetinin zamanında kurulabileceğini ve San Francisco'ya bir murahhas heyeti göndereceğini (İnildettiğini söylemiştir.
Amerika Hariciye Bakanının demeci
WashLngton 31 (AA > — Hariciye Bakanı M. Stettlnius gazetecilere yaptığı demeçte, dünya teşkilâtının başarı île kurulması hususundaki ümit ve cesaretini kıracak hiç bir hâdise zuhur etmemiş olduğunu belirtmiştir. Hariciye Bakam San Francisco konferansını güvenle beklediğini ve bu konferansın başarı ile neticelenmesi lâzımgeldlğlnl ve böyle olacağım kaydetmiştir.
Suudî Arabistanın delegeleri
Ankara 1 (RV — Kudüs radyo su bildiriyor'. Mekke'den bildirildiğine göre Suudi Arabistam San Francisco konferansında Hariciye Bakanı prens Faysal. Londra ve Bağdat elçileri ve Kırallık divanı Başkanı temsil edecektir.
îngil terede teessür
Londra 1 (AA) — M. Molotof-un San Francisco konferansına gitmemesi siyasî mahfillerde bazı yorumlara yol açmıştır. İngiliz hükümeti bu husustaki hissiyatını resmen İzhar etmemiş ise de milletler arası emniyet tesis ede cek çalışmalara Sovyet Hariciye komiserinin İştirak edememesinden dolayı teessürünü saki anlamaktadır.
San Francisco konferansına iştirak edecek heyetimiz
Ankara 31 — San Francisco konferansına iştirak edecek olan Türk heyeti 5 nisan perşembe günü Toros ekspreşlle ve Suriye voLi'e Kahire’yc hareket edecektir. Evvelce d? yazdığımız gibi heyet. Kahlre’den uçakla Amerikaya gidecektir.
Konferans geri bırakılmıyacak
Kahire 31 (A A.) — tvi haber alan mahfiller. San Francisco konferansının "eri bırakılacağı hakkında H haberleri yalanlamaktadırlar. Muhtelif Arap memleketlerinin heyetleri dernis edilen günlerde hareket edecekler-
Londra 31 (A.A.) — General Elsen-hover, Müttefik seferi kuvvetleri başkomutanı sıfatlyle, bu akşam Alman silâhlı kuvvetlerine hitaben neşrettiği talimatta teslim şartlarını bildirmiştir. Bu talimatsa mukaddemesin-d^şöyle deniliyor:
«Alman hükümeti büyük bölgelerde artık müessir bir kontrol İcra edememektedir. Alman başkomut anlığı da büyük ve küçük birçok birlikler üzerinde fiilen, milrakabeslnl kaybet- , iniştir.
flhln‘1 geçen Müttefik orduları Alın anyon ın kalbine doğru mütemadiyen İlerliyorlar.»
Bu sözlerden sonra Alman ordusuna mufassal talimat verilmektedir. General Elsenhover. bu talimatın, beyhude kan dökülmesine mâni olmak gayeslle verildiğini belirtmiştir.
Bu talimat, artık Alman başkomutanlığından emir alamıyan ve Müttefiklerle temas halinde bulunan kıtalar* şamil olduğu gibi, Müttefiklerle temasta olmıyan kuvvetlere ve Alman ordusunun şuraya buraya dağılmış mensuplarına da şamildir. Bu birliklerin Alman komutanları, yeni bir emir verlllnclye kadar kıtaların İnzibatından mesııl olmakta devam edeceklerdir. Mutat teslim olma işaretlerine riayet edilecektir
Almanya harbe devam edemiyecek
Stokholm 31 (AA.' — Stockholm Tidnlngen gazetesine göre, dün Bitlerin genel karargâhında bir harb şürftsı toplanmıştır. Alman başkomutanlığı harbe devam etmenin İmkânsız olduğunu bildirmiştir Alman başkomutanlığına göre, batıdaki Alman kıt alan, halk hücum birlikleri savaşmağa teşebbüs etmeden teslim oldukları için, artık rubaylann emrinde değildir. Diğer taraftan benzin stokları tükenmiştir ve kıtaların yiyeceği kâfi değildir. Ruslar taarruza başlayınca aynı çözülme belirtilerinin do-
Suda da başgöstermesi beklenmektedir.
Alman komutanları, nezi hükiımet.1 İstifa etliği takdirde, bir mütareke akdi içlıı müzakereye girişmeğe nazır olduklarım söylemişlerdir Httler. haş-kOHKttanhk mevkiini terketmeyi kabul edeceğini ve Kçsserlln" Jie Scho-erner'in bulunacağı Führer konseyi teşkil edeceğini söylemiştir. Bu kon-şeye tüller. Goering, Hinunler ve Doenltz âza sıfatlyle dahil olacaklardır. Generaller Müttefik krle müzake rede bulunacakları sırada bu koru», dahilde Asayişin muhafazasını temlı edecektir.
Generallerin ou teklifi reddetUkleı söyleniyor. Harb şûrasında verileı kararlar hakkında İfşaatta bulunul mamıştır.
Harbin sonu yakın değil mi?
Londra 31 (A. A.) — Observerlı parlâmento muharriri yazıyor: Baş bakan M. Churchlll taralından iz.he edilen arau üzerine bütün Bakanla ' bu hafta tatilinde Londra ve civarın ! da kalacaklardır Bu suretle lüzur [ hasıl olursa Harb kabinesinin bir sa 1 at İçinde toplanması mümkün ola çaktır. Ortada büyük bir İyimserli! hüküm sürmekle beraber. İyi malû mat alan mahfiller harbin son umul o kadar vakın '■'imari”7' fikri’’rt®«ıtr ler.
İmkân dalufmae görülen şeş 11 man hükümetinin, durumu siyasrtea kurtarmak için, son bir gayrete teşebbüs etmesidir Son günlerde birçok yoklamalar olmuş ve bunlar ılt-glde daha resmi bir mahiyet almıştır. Bu İtibarla barış teklifleri Heri sürülmesi İhtimal! bertaraf edilemez Bununla beraber verilecek cevap, an -ak kayıtsız ve şartsız teslim olma teklifinin kabul edilebileceği yolunda olacaktır. Aksi takdirde bon.j çiıâh kuvveti temin edecektir
T ,'B(«r.ı3>lifiı3 T p a 3(cı
Created by free version of 2PDF
Türk-Amerikan
ticareti
New-York Türk ticaret müşavirinin beyanatı
sene
yapılacak yollar
Çukurova ze^ze.esinde
KÜÇÜK HABERLE?
ir Yarm dubar.Un ıtıbarcu ş.nri-mıa urla okullarında. ıaz cievr. ;.ı prog ramının tatbikine başlanacak, ve derslere okulların durumlarına garg 8 veya 8.15 de boçiunacakur.
Toplantıda şiirler okunmuş ve ml-safır)c-re kuru yemiş ikram edilmhtlr. 1 ir Küçfıkpazarda oturan Mehmet Adana (Akşamı — İlimiz maarif ve Cemile adlarında bir karı k ca, müdürlüğüne gelen Ut raporlara gö- ' Mehmeû in kız kardışa Bchıc- nln i'c yer depremi sonunda merkezde 12,1 evlendirilmesi meselesinden Kavga köylerde 8 ilkokul binası hasarlar (etmişler, fcavgu arasında Mcımet, görmüştür. Merkezde hasara uğnyan eune geçirdüt bir sandalye ile karısı-oliullar arasında Gazi paşa. Namık nin muhtelif yerlerine vurmak sure-KemaJ. 1 İnci orta okul gibi modern tue ehcmnüyetli şekilde yaralanıuuri-binalar da vardır. nı mucip olmuştur. Zabıta, Mchmedl
Ceyhan merkezinde orta okul ta- yakalamış, Ccmlle’yl dc tedavi altına momen .''ikilmiş Sakarya ilkokulu ha- aldırmıştır sara uğramıştır. Köylerde İse 17 İlk- • ----•— ------- »—-
okul tamir edilmlyfcek derecede zarar görmüştür. Bu okullardan yalnız Burhanlı köyü ilkokulu tlmir edilebilir durumdadır.
Kadirli, merkezinde Cnmhuriyet okulunun duvarları çatlamış Tozlu külü okulu tamamen yıkılmıştır
Karalsalıd8 merkez okulu davarlarında yarıklar peyda olmuş, Çukur-köy okulu tamamen yanmıştır Osmaniye merkezinde İstiklâl okulu hasara uğramış Toprakkale okulunda kaymalar görülmüştür. Deprem bölgesine dahil Kozan'dan henüz bir haber alınamamıştır. Diğer İlçelerde hasar yoktur.
Zelzele felâketzedelerine
yardım başladı
Bir çok ilkokullar hasara uğradı
Adana (Akşamı
♦ Yardım sevenler Kurumu tarafından dün. Taksim gazinosuna» bir «Çocuk çayı. verilmiş ve toplantıya gelen miniminiler eğlenceli bir ::ün geçirmişlerdir
■* BeyoğlunOaKİ Uon maniasının İngiltere'den getirttiği 178 elbiselik kupon kumaşın dağıtımı h-ıyU gürültüye sebep olmuştur Dün mağazanın önü kumaş talipleri İle dolmuş ve inzibatî tedbir almak lüzumu basıl olmuştur Kumaşlar, mili! koTunma memurlarının ve zabıtanuı nezareti altında halka dağıtılmıştır.
> Kızılay Genel merkezi, felâketzede yurddaşl&ra yardim olmak üzere Seyhan valiliği emrine yeniden 1r-.OG0 Ura göndermiştir. Bu paranın 5000 lirası Kozan ilcesineki felâketzedelere. 5000 İiraa da Cevhan llcerin«
Giresun, Trabzon ve Ordu kıyı yolları bu sene şose haline getirilecek
Ankara 31 (Telefonla» — Nafla Bakanlığı. havaların düzelmesi üzerine memleket yollarının İnşa ve t âmirine başlamak için hazırlıklar yapmıştır-Bu yıl yapılması kararlaştırılan yollar arasında şunlar da vardır:
Eskişehir - Ankara arasındaki toprak yolun şose haline getirilmesine ve önümüzdeki ay İçinde İhalesinin yapılmasına karar verilmiştir
Adapazarı - Hendek yolunun en bozuk olan 6 kilometrelik kısmının parke olarak yapılması uygun görülmüştür. Şoselerimizde İlk parke yol olarak yapılacak bu kısmın İhalesi nisan İçinde yapılacaktır.
Karadeniz -sahillerinde bilhassa Giresun. Trabzon ve Ordu İlleri arasındaki kıyı yollan M5 yılı içinde şose haline getirilecektir
Adana ve çevresindeki son yer depreminden zarar gören köprülerin derhal yapılması İçin de Nafla Bakanlığınca idam gelen hazırlıklara başlanmıştır.
Ayrıca İstanbul - Ankara ve Afyon - Ankara - İzmir yolları üzerinde de İnşaat ve tamirat çalışmalarına devam edilecektir.
■f-------------3----- re ıırua» ik
Adana «Akşam* — Deprem muna-‘ edilecektir, sebetfle Bakanlıklar tarafından İlimi--ze yardımlar yapılmağa başlanmıştır. Bu cümleden olarak ilk defa İktisat Bakanlığı tarafından tamir ve İnşaat işleri için bölgemize 300 ton çimento tahsis edilmiştir Ayrıca Orman u-raum müdürlüğü de maliyet f la t İnden kereste verilmesi İçin bölgemiz orman revir âmirllğine emir vermiştir. Diğer taraftan yıkılan ve hasara uğn-yan resmi binalar İçin de übaylıkça İlgili Bakanlıklardan 3.5 milyon Hra tahsisat İstenmiştir. Ceyhnnda yıkılan resmi daireler İçin muvakkat binalar yaptırılması düşünülmektedir.
Beşiktaş Halkevinde toplantı
Dün akşam Beşiktaş Halkevlnde, ikinci İnönü zaferinin 24 üncü yıldönümü nıüııasebetlle bir toplantı yapılar ak bu mutlu gün hakkmda bir konferans verilmiştir.
Bugün şehrimizdeki bütün "Halkevlerinde gündüz ve gece toplantılar yapılarak konferanslar verilecek ve eğlenceler tertlbolunacaktu.
■k Haydarpaşa lisesini bitirenler, her yıl olduğu gibi dün de yemiş günlerini lisede kutlamışlardır. Gençler, bu toplantıda dnyduHavı heyecan ve bağlılıklarını bir telgrafla Cumhur Başkanı İsmet İnönü’ne bildirmişlerdir
Nevyork 1 (A, A.) — Türldyenln Nevyork ticaret müşaviri T allı ü Sabuncu, geçenlerde Birleşik Amerlkayı ziyaret eden Türk satın alma heyetinin daha fazla siparişler vermek niyetinde olmakla beraber, ancak beş. altı milyon dolarlık siparişlerde bulunduğunu söylemiş ve demiştir kİ:
«Harici ticaret İşleri müdürlüğü, heyet tarafından, siparişlerin takriben yüzde 40 i İçin ihraç müsaadesi vermiştir.»
Yakında Nevyorka gelecek olan yeni Türk heyetinin, siparişlerinin yüzde 75 İni İngHterede yaptığı yolundaki leyldedllmemlş haberlerden bahseden Talha Sabuncu şöyle demiştir:
»Harb sonrası Türklyesl daha geniş bir pazar olacaktır. Zira harbden evvelki ticaretinin yüzde 50 sİ Almanya ve yüzde 20 si İtalya ile yapılmakta İdi. Türkiye hükümeti, Birleşik Amerika İle gittikçe daha ehemmiyetli olacak karşılıklı bir ticaretin temellerini atmağa çalışmaktadır.
Romanya - Bulgaristan
Bükreş 1 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor; Bulga-
Sabit ve dar gelirlilere şeker dağıtımı
Bâblt v« dar gelirlilere uisan, mayıs re haziran aylarına mahsus olmak Üzere î aylık şeker İstihkaklarının »evzıi İçin vilâyete emir gelmiştir. Bundan önce yapılan dağıtmalarda olduğu gibi sâblt gelirlilere nüfus haçına birer dar gelirlilere de yarımşar kilo şeker verilecektir.
Dün belediye, bütün İlçelere bir temim göndererek dar gelirlilerin şeker karneleri dağıtımında gteetllc-o.-;-, esasları bildirmiştir. Dar gelirlilerden, «Herinde bulunan şeker karne terinde ocak, şubat, mart aylarına uuuuljui, DU,Bj.
mahsus şeker fişlerini mart «onuna rlştan'm Bükreş elcisi M. Savago-kadar kullanmıyanlar, haklarından novskl Bulgarlstanla Romanya ara-vazgeçmlj sayılacağından kartların ‘iindakt münasebetlerin gelişmesini au üç aylık kısmı kesilerek merkez ve Ud memlekek arasındaki İş birllgi-laşeslne teslim edilecektir. 1 nin gittikçe daha sıkı olmasını temin
Bu devre İçin dağıtılacak şekerin içhj çalışacağını beyan etmiş ve de-Matieri, geçen devre fiatlcrtnln aynı- iniştir kİ:
4tr «art ayma mahsus olarak me- ,bu İş birliği o derece sıkı bir hale »vriira a şar. emekli, dul ve yetim- gelmelidir kİ, Tuna artık İki memle-ler» S Mlo şekerin dagılılmaana da keti ayırmasın ve buradan farkında tortun Olunmaktadır. jolmadan geçllebtisin.»
Süt istihsalini arttırmak için bir çare
Londra 1 (A.A.) — İngiliz fen
adamlarından M. a. Y. Folley tarafından keşfedilen bir usul bütün dünyada süt istlhsalâtının çoğalmasına İmkân verecektir. M. F. y Folley’ ln keşfettiği usulle henüz yavrulamamış ineklere iğne yapmak suretiyle bunlardan süt istihsali temin edilmektedir.
Bulgaristanda halk mahkemelerinin kararları
Sofya 1 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor; Vratze halk mahkemesi beş kişiyi müebbet kiireğc mahkûm etmiştir. Ayrıca 33 sanık da 1 Seneden 15 seneye kadar muhtelif hapis cezalarına mahkûm edilmiştir.
Hava akınları
Londra ı (B.B.C.)— Diin 5700 uçak Almanya üzerinde harekette tonlunmuş. birçok hedefleri bombardıman etmiştir. Ordu kumandanı mareşal Blasknvtç’in karargâhı tamamen imha edilmiştir.

31/3/1945 tiatlerl Londra üzerine 1 sterlin Nevyork üzerine 100 dolar Cenevre lOo İsviçre FT Madrid iızerlne 100 pezeta stokholm üzeripe 100 kuron
E SHAM VE TAHVJ L AT
Ergani % 5 1933
İkramiye» % 5 938 % 5 Ikramlyell M. M. «5 7 Millî Müdafaa Milli Müdafaa 2 .
MIHI Müdafaa 3 6ıvas - Erzurum 1
Sivas - Erzurum 2-7 % 7 1941 D. Y. 1 1941 Demiryolu H 1941 Demiryolu nl 1041 Demiryolu 5 Analodu D- Yolu % 60
Ana del ıı tahvili I - II 63 —
Anadolu Mâm es. 43.50
Merkez Bankası 149.—
T. iş Ronkası nama 14.75
T. İş Bahkası nam. 15.25
Aslan çimento 9.30
BORSA DljlND#
Reşadiye altını 35.26
Gulden İ2.P5
Külçe altın bir gramı 5.3 i
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bunlar amatörlük sayılabilir mi?
Bakırköyde oturan, daimi okuyucum olduğunu yazan bayan Marj (ki soyadını kasten gizliyor ram) amatörlüklere dair açtığım ankete lütfen cevap vermiş. Onu misal tutarak, azıcık şunun, bunun, daha doğrusu hepimizin, bu arada kendimin de aleyhimizde yazacağım. Bu okuyucumun darılmamasını rica ederim. Zira bana öyle sevimli mektuplar gönderen giyabi dostlara cidden ihtiyacım vardır: Her muharrir gibi.
Bayan Marj Ennenidir.
«Amatörlüklerimden bnine iri muharrirliktir.» diyor; ve mektubunda Türkçeyi yanlışsız yazdığı için bu iddiasının gülünç olmıya-cağtnı gösteriyor. Geçen nesillerde Ermeni muharrir. Ermeni artist çoktu. Şimdikinden sonra da, her türliB azınlıklardan münevverler çıkmasını, bu çorbaya katmalarını dileriz.
Devamla:
«Arada bir, Fransızcûdan hut İngilizceden tercümeler par; kendimden de, içtimai mevzu üzerine makaleler yı nm.»
Buraya kadarı pekâlâ. Amatörlük sayılır. Zira, bir Ermeni kızının — yahut ev kadınının — Türkçeye eserler çevirmesi, Türkçe içtimai makaleler yazması amatörlüktür.
Acaba iyi anladım ını; Türkçeye mi çeviriyor, Ermeniceye mi? Ermenieeye ise, amatörlük vasfı biraz sarsılmış olmuyor mu? Bir cemaatin içinde elbette bir takım erkekler ve bir takım kızlar ve kadınlar İngilizceden, Fransızca-dan romanlar tercüme edecek, bunları bastırmak fırsatını ar nacaktır Bazen de tektük içtimai makalecik yazacaktır. Bu tarzda kaleni yürüten «yarı muharrir leri. bizim araştırdığımız mânada '■amatörlük yapıyor» sayamayız.
Fakat asıl ikinci noktaya gelelim.
Bayan Marj, ikinci amatörlüğünün «dikiş» olduğunu ........
yor:
«El işlerinin türlüsünü ten ve çoraptan elbiseye her şeyi ördükten başka dikiş de bildiğim için Halkevinin iki senelik kursunu bitirdim. Geçen sene şahadetname aldım. Modelleri kendim çizerim. Mesleğim ev kadınlığıdır; mütehassıslığım da ağzınıza lâyık yemekler pişirmek, tir. Az çok bahçıvanlığım vardır. Keserin eskiyen sapı yerine odunluktan bir şey uydurup sapsağlam yenisini takmamı, ensemdeki saçlarımı bile maşa İle kınr-mamı ileri sürersem, korkarım beni de hezarfenlerden sayacaksınız... jlh..»'
tuı
yaya-blr 'aza-
söylü-
bildik-kadar
Bu neviden birçok mektuplar aldım; hâlâ da alıyorum; bazılarına «hezarfen» dedim, çıktım. Fakat aslı aranırsa, bir kadının:
Dikiş dikmesi, örgü örmesi, yemek pişirmesi, sacını kıvırması, evinin öteberi eksiğini tamamlaması «amatörlük» olur mu?... Galiba, umumiyetle kadınların tırtık bu gibi işlerle uğraşmadığı görülüyor, Müstesna olarak uğraşanlar kendilerini hezarfen, yahut amatör, yahut profesyonel sanıyorlar.
Böyle giderse, şu tarz mektuplar da alacağım:
— Ben bir ev kadınıyım. Amatörlüğüm çocuk doğurmaktır tki tanesini kendim yetiştirdim!!
Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki. kadınımız da, erkeğimiz de bir rok el işleri bilmek Icabeder. Soba tâmirr. elektrikçilik, azıcık marangozluk, epeyce yemek pişirmek. bisiklete binmek, otomobil işletmek, ilh, hepimizin elinden gelmeli. Şimdi artık, bütün Avrupa, bütün Amerika, tayyare kullanır, paraşütten atlar, harb-de bozulan motosikletini ister istemez tamir eder oldu
Biz, azıcık öte beri yapınca kendimizi fevkalâde saynııyalım. Alelâde sayalım. Ancak normal, öyleleridir. Öyle olamıyanlar. ibret manzarası teşkil eder. Bu gibi hezarf enlikleri ‘biîmiycnlerimiz. aramızda ağlaşalım:
«Biz nasıl insanız?., diyelim
(Vâ . Nû)
Tashih
Dünkü nüshamızda »Hatıra gelenler» başlıklı yazıda: Bundan sonra da »eak» siga=ile yazılan havadisler vardır ve ne kadar çeklur yarabbh cümlesinde yazılan kelimesi tertip yanlışlığı olarak »yalan» çıkmıştır. Ta-hih eder ve özür dileriz.
Satılfe 3
r ŞEHİR HABERLERİ ■KM ı Bir çırpıda ||
Talihsiz vapur
hastanesi
Şehrin merkezî bir yerinde inşa edilmesi fikri ortaya ahlıyor
İstanbul Esnaf hastanesi nerede nasıl yapılmalı?
Bugünkü Esnaf hastanesinin İhtiyaca yetmediğini göz önüne alan Esnaf odasının yeni bir hastane yaptırmak için teşebbüse geçtiği ve bu İş İçin Ticaret Bakanlığı tarafından 50 bin lira ve Belediyeden de 5 bin lira yardım yapıldığını yazmıştık. Son günlerde hastanenin yapılacağı yer hususunda muhtelif fikirler dolaşmakta İdi. Bu hususta Esnaf hasta-nest sertabtbl Prof. Dr. M. Lûtft Aksu kendlslle görüşen bir muharlrimize demiştir kİ:
( Esnaf hastanesinin, esnafın mii-tekâslf bulunduğu şehrin münasip bir yerinde, meselâ Bayezlt. Atatürk bulvarı, Sultanahm^lln arkeolojik sahaya girmiyen kısımlarında yapılması pek muvafıktır. Zira Esnaf hastanesini umumi hastanelerin bulunduğu mmtaka çevresine sokmak doğru değildir. Çünkü Esnaf hastanesi ancak hususi bir hastanedir: nasıl kİ diğer hususi hastaneler kendilerine uygun yerlerde bulunuyorlarsa bu hastane de böyle bir yerde kurulmalıdır. Mecldiyeköyü gibi şehrin uzak noktalarında kurulmuş bir hastane tasavvur ediniz ve bu sırada Mah-mutpaşada bir esnafın kazaya uğradığını düşününüz; o esnafın oraya nakline kadaT kan kaybından ölebileceği varittir.
Cerrahpaşa, Guraba semtleri de muvafık değildir. Zira oraya kadar gelen hasta diğer hastanelerden de istifade edebilir. Esnaf hastanesinin İlk olarak 100 yataklık olması tekar-rür etmiştir. Hastanenin tamamen asri ve bugünkü İhtiyaçlara cevap verebilecek şekilde olması karar altına alınmıştır. Bunun için de memleketin en modern hastanesi olan Anka-radakl Devlet Demiryolları hastanesinin plânlan üzerinde lşlenilecek-tlr ve bu hastanede poliklinik İle klinik kısımları ayrı ayrı ünite halinde bulunacaktır. Arsa bulunur bulunmaz derhal fâaliyete geçeceğiz.
ve
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Ömer Abit handa İttihat Değirmencilik T, A. Ş. ye değirmen elek makinesi, İst. Dilsiz handa Abdi De-mlrere tenis topu. İst. Marpuççular Sarıoğlu handa 3ak Eskcnazlye debagat makinesi akşamı, İst. Küçük handa Parma ecza deposuna rapon-tik kökü, Korteks qullayc, Sirkeci Ada handa Şark Merkez eczaya sodyum klorit, kalsiyum fosfat, kaolin, Taksim Cumhuriyet meydanında Osman Sabrl Pekine oto fren yağı. İst. Küçük Ticaret handa Türkiye eczacıları deposuna Peru pelesengi, amonyum, klorür, ha dİ t amonyum sltrat, kalsiyum klorür. sodyum gllserofos-fat, İst. Atabek handa Atalar mües-sesatma rlerl kadın el çantası
Zeytinyağı dağıtımı
Tariş, izinli bakkallara dağıtmak üzere vilâyet emrine mart s. ' 24 bin kilo zeytinyağı tahsis etmişken fazla olarak altı yüz kilo kadar yağ daha vermiştir.
Tariş, her hafta şehre e bin kflo zeytinyağı vermek İstemişse de. şehrin haftada 90 bin kilo zeytinyağına muhtaç olduğu tesbit edildiğinden, vilâyet bu miktarı pek az bulmuştur. Tartşten hiç olmazsa İstanbul'a haftada 50 bin kilo yağ tahsis etmesi İstenmiştir. İstihsal bölgelerinde bulunan bütün yağların Tariş tarafından milbayaa edilmesine karar verileceği söylenmektedir. Bu haber tahakkuk ederse şehrin aylık zeytinyağı ihtiyacı olan 360 tonun hepsini Tariş temin edecektir.
Sıtma ile savaş
Şehrimizde bol miktarda atebrin mevcuttur, Sıhhat müdürlüğü kinin ampullerinin nereden tedarik edileceğini Bakanlıktan sordu
Sıhhat ve İçtimai Muavenet Bakanlığı sıtma İle mücadele hakkında Sıhhat müdürlüğüne bir tâmlm göndermiştir. Bu tftmlmde, mücadelede çalışacak bütün doktorlarla, sağlık memurları ve sağlık müesseselerlnln her çeşit sıtma İlâcını hastalara parasız vermeleri bildirilmektedir. Kızılay tarafından temin edilecek olan bu ilâçların bedelleri hastanelerce kendi ödeneklerinden, hükümet tabiplikleri ve sıtma mücadele ekipleri tarafından dağıtılanları da Sıhhat müdürlüğünce ödenecektir.
Esasen şimdiye kadar şehrin Eyüp. Çatalca, Bakırköy. Yalova, şile gibi ilçelerinde fakir sıtmalılara 2 - 3 yll evveline kadar parasız kinin verilmekte İdi. Son yıllarda memlekete kinin getirmek mümkün olamayınca, bu İlçelerin hükümet tabiplikleri ve dispanserleri tarafından hastalara 2-3 ylldanberl atebrin verilmektedir. İstanbulun İçinde de sıtma İle mücadele İşine başlanılınca İhtiyaç halinde şehir İçindeki ilçelerde de halka parasız sıtma İlâçları dağıtılacaktır. Bakanlığın tömlmlnde bütün eczanelerin. mahallin İhtiyacını karşılıyacak miktarda atebrin bulundurmaları ve bu ilâcı hiçbir kayda bağlı olmadan ve reçetesiz satmaları hususu bildirilmektedir. Eczaneler tarafından şimdiye kadar Bakanlığın müsaadesiyle Kızıtaydan temin edilen bu ilâç için, bundan sonra Bakanlıktan müsaade alınmıyacaktır. Kızılay depolarında İhtiyaca yetecek nispette ateb-rln mevcuttur. Bugün şehirde bulunan bütün eczaneler atebrin satmaktadır. 15 tabletlik tüpler halinde am-balâjı bulunan atebrin 70 kuruşa satılmakta ve sıtmanın en müessir İlâcı olarak kabul edilmektedir. Sıhhat müdürlüğü, Bakanlığın bu tamimini eczanelere de göndererek ihtiyaçlarının Kızılay tarafından temin olunacağını bildirmiştir. Ancak memleketin cenubunda bizimle hudut olan bazı memleketlere bu ilâcın kaçırılması ihtimali de göz önünde tutulmaktadır. Kara borsacıların veya kaçakçıların eczane eczane dolaşıp ve-
Mahrukat ihtiyacı
Gelecek sene muhtemel bir darlığı önlemek için ne gibi tedbirler almak lâzım?
rllen müsaadeden İstifade ederek atebrin toplamalarına karşı tedbirler alınması lcabetmektedlr.
Atebrin yutanuyon sıtmalılara ro-çete İle kinin ampulü verilecektir. Bu ampuller de Bakanlık tarafından eczanelere dağıtılacaktır Ancak Bakanlık kinin ampullerinin suiistimal uğramaması için büyük hassasiyet göstermektedir. Bu ampuller uyuşturucu .maddeler hakkında tatbik edilen kayıtlar altında eczanelerde satılabilecektir. Kinin ampulü almak üzere müracaat eden her reçete sahibine en çok bir gramlıktan 3, yarımşar gramlıktan da 4 ampul verilecektir. Bu reçeteler muhafaza edilecek Ve Sıhhat müfettişleri tarafından sık sık gözden geçirilecektir. Şehrimiz eczanelerine henüz kinin ampulü gelmemiştir. Dün Sıhhat müdürlüğü Bakanlığa müracaat ederek bu ampullerin nereden ve ne mlkta.-da alınacağını sormuştur. Sıhhat müdürlüğü, gelecek cevaba göre hareket edecektir. Bundan başka yapılan uzun tecrübeler sonunda atebrlnle tedavileri yapılan sıtmalıların bu ilâçtan günde 3 tablet almalarının ve buna 7 gün devam etmelerinin gerektiği anlaşılmıştır. Bu İlâcı kul anacak sıtmalılara bunun gerek doktorlar ve gerekse eczaneler tarafından öğretilmesi Bakanlıkça bildirilmiştir.
Şehirde sıtma ve sivrisineklerle mücadele etmek İçin hazırlanan programda 25 ekip teşkil edilmesine lüzum görülmüştür. Şehrimiz sıtma mücadele reisi Dr. B. Mithat Süyev .
bu programı Ankaraya götürerek, ' bin liraya otomatik ekmek fırını al-mücadele için yapılması İcabeden iş- mış, kalan 1 milyon lira ile de 1 miller hakkında Bakanlığa izahat vere-
Bu sene İstanbul halkı sebepsiz yere kömür ve odun sıkıntısı çekmiş bulunuyor. Zira hiçbir zaman piyasada belediyenin satış «ati olarak koyduğu narh üzerinden mangal kömürü bulmak kabil olamamıştır. Bir muharririmiz mevzuu bahis meseleyi ele alarak incelemiştir. Elde edilen netice şudur:
İstanbul'un vasati olarak senede 30 ' milyon kilo mangal kömürü ve 3 milyon çeki odun sarfiyatı vardır. Kömürün nihayet 10 - 12 milyon kilosu İstanbul ve miilhakaTFndan elde edilmektedir. Geri kalan kısmı Bulgaristan ve Trakya çerkesköy havalisinden temin edilmektedir. Diğer taraftan geçenlerde Ziraat Bakanı bir nutkunda devletin elinde 105 milyon hektar ormanı olduğunu söylemişti. Bu halde gelecek sene muhtemel olan mahrukat sıkıntısının önlenmesi için devletin elinde bulunan bu 10,5 milyon hektar ormandan kaç kilo odun, kömürü ve odun elde edilebileceğin! İnceden İnceye hesaplamak Icabetmektedir. Elde edilecek hesaplara göre her vilâyetin senelik mahrukat İstihlâkinin ne kadarını ormanlarımızdan karşıtıyablleceği anlaşılacaktır
Mahrukat ofisi İstanbuida İyi başarılar göstermiştir Bu halde ofise bu işi vermek çok yerinde bir hareket olacaktır. Zira 944 senesinde ofis 1 500.000 liralık bir sermaye ile 500 bin liraya oîûinâtik ekmek f irini âl-mis. kalan 1 mllvon lira İle de 1 mıl-
Gelen haberler doğru ise nıea-hur Normandie transatlantiğinin yüadürülmesinden vaz geçilmiş ve geminin kendi haline bırakıl, ması kararlaştırılmış!,,
6-7 şene evveline gelinceye ka. dar milyonlarca insanın mavi denizler, beyaz köpüklü sular üstünde süzülerek yapacakları zevk yolculukları için en güzel dekor olarak düşündükleri bu vapur da artık sadece bîr ölüdür
Bütün nakil vasıtaları arasında biz bugünkü insanların vapurlara karşı ta çocukluğumuzdan beri hususi bir muhabbetimiz vardır. Vapurla mesc!â tramvayı, otomobili, treni, tayyareyi, arabayı pek bir tutmayız. İlk yaptığımız resimler arasında bir tramvay yoktur ama bacasından buranı buram duman tüten bir vapur her halde vardır. Hattâ onu kaptan köprüsündeki süvarisine. onun elindeki dürbüne ve toparlak penceresine kadar hiç bir şeyini de ihmal etmemişizdir. Hepsinin içinde vapurun veri hakikaten başkadır.
Hele vaktile bindiğimiz, uzun seyahatler yaptığımız ve iyi hâtıralarla kendisinden ayrıldığımız vapurlarla aramızda âdeta bir nevi akrabalık kurulmuştur. Onla-nn isimleri geçtikçe eski bir ahbaptan bahsedilmiş gibi oluruz. Bütün hayatımızın boyunca bu vapurların akıbetlerini de takibe-deriz.
Tlarb arasında böyle «akraba vapur lardan kaçının bir torpil yarasile denizin dibine indiğini görenler içimizde pek çoktur
İnsanların olduğu gibi vapurların da muhakkak ki talihlileri, talihsizleri vardır. Bu «talihsiz vapurlar» listesinin en başına bu
Created by free version of 2PDF
___.Tm nıış, Kaıan ı mııyon ura ııe ne ı um- --j.—
ler hakkında Bakanlığa izahat vere- yon 800.000 liralık mahrukat getirt-j zavallı Nomıandie’yî yazmak lâ-cektir. Programın tatbiki için en mü-. mlştlr. Ve 17 13 liraya çekisi satıl- ’imdır.
hlm mesele ödenek işidir Belediyenin makta olan odunu, ofis şehrin muhle mücadele için ayırdığı 35 bin lira ge- Uf yerlerinde açtığı 70 depoda halka niş ölçüde yapılması kararlaştırılan formalitcslz olarak 10.5 liradan sat-mücadele İçin asla kâfi görülmemek- nuştır Fakat elinde yeter derecede tedlr. Sıtma mücadele rrisl Dr. B. odunu bulunamaması ........................
Mithat'ın Ankaraya hareket etmek
' Otlun talihsizliği. insâıılann beşikte başlaması gibi, tezgâhta iken kendini göstermiştir
İnşaat esnasında yangınlar, aınele grevleri, gittiği Amerikada yanlış manevralarla dünyanın en bahtsız vapuru olmuştu Nihayet talihsizlik öyle seviyeye ulaşmıştır ki bütün dünya gemide bir uğursuzluk kokusu sezmeğe başlamıştı. _ w
Harbden önce gemi New-Yorka geldiği zaman limanda durur, yolcularını boşalttıktan sonra 15 sent mukabilinde meraklılara gezdirilirdi.
Vapurun uğursuzluk şöhretini herkes — şöyle £pçük bir uğursuzluk mukabilinde tecrübe etmek, isterdi. Tıpkı aslan avına çıkan adamın tehlike heyecanı içinde dolaşması gibi tnsan kendini tehlikeye koymanın zevkini zaman raman âdeta bir ihtiyaç halinde duyar, .
938 yılıhda Normandie yi böyle bir grupla gezergen.bîr aile gözüme ilişti. Heyecan içinde dolaşıyorlardı. Geminin gezmesi bitti. Dönülüyor. Ailedeki gene kadın mahzun. Âdeta havai sukutuna uğramış. Geminin hiç bir uğursuzluğunu görmeden eridivorlar iste! . Demek o sötıret va’onmıs! Kendilerini aldatmışlar! Vanur-dan çıkarken kadın birdenbire haykırdı: .
— Topuğum!. .
İskarpininin topuğu bir deliğe girmiş ve kırılmıştı. Totıallıvor-du. ama memnun gülüm«pd«-
— Şaşılacak sev. . Sah’den uğursuzmuş!., dedi.
Mesuttu Hafif, zararsız bir uğursuzlukla Normandîe’vi tecrübe etmişti...
Hikm?t Feridun Es
_____ hasebile ihtl-
— ...mumumu v„........ yaci tamamile karşılayamamıştır.
İçin beklediği emir Bakanlıktan gel- j oiğer taraftan kömür de gene plya-mlstlr B Mithat vatında hareket 5anln dununda satışa arzolunmuştu. Ofisin daha randımanlı olarak »çalışabilmesini sağlamak İçin sermayesl-ı1 nin asgari olarak 5 - 6 milyon liraya iblâğı Icabttmcktedlr.
Gelecek sene muhtemel mahrukat sıkıntısının önlenmesi İçin şu tedbirlere ihtiyaç vardır: -
1 __Orman kanunundan müzayede
İle satış usulünü tadil etmek. Misal olarak geçenlerde çerkesköy revir Amirliğinde kömürün kilosunun 21 kuruşa sa'ılmış olması gösterilebilir. Bu ..............................
kuruştan fatura kömürü depo, çuval masraflartle halka resmen 28 - 30 kuruştan satabilecektir.
2 — Mahrukat ofisinin sermayesinin yükseltilmesi kabil olamazsa bu işin elinde 10.5 milyon hektar ormanı bulunan Ziraat Bakanlığının yardımı ile yapılabileceği.
3 (- Bulgaristan’dan serbes kömür getirilmesine devam olunması lcabet-mektedlr.
mlştlr. B. Mithat yakında hareket edecektir.
Bakanlığın, yağ piyasasında görülen istikrarsızlığı önlemek için bunlara da fiat koymast muhtemeldir
Yağlı tvhumlaraan yapılan, yağlarla zeytinyağı satışlarında görülen aksaklıklar, esaslı bir şekilde halledilememiş olduğundan piyasada «i İstikrarsızlık devam edip gidiyor.
Zeytinyağı liatlerlnln gittikçe yükseldiğini gören Ticaret Bakanlığı, bir çare olmak üzere yağlık zeytinlerle her asitli zeytlnyağlarına flat koymuştu. Yağlık zeytinlerden başka cinsteki zeytinlere Hat konmadığından müstahsil, zeytinlerini harice satarak yağ yapmaktan çekindi. Toptan bir kilo zeytin 130 kuruştur. Hal-
ton fındık stoku mevcuttur, rın yüzde yetmişi Giresun Kooperatifinin, yüzde otuzu' tacirlerindir. Bu stokların sahipleri satıştan imtina göstermektedirler. Ayrıca bu yoldan da inceleme yapılacağı anlaşılmıştır.
Her nevi yağ satışlarında bir İstikrar olabilmesi İçin Ticaret Bakanlığı. zeytinyağından başka bütün yağlı tohumlara ve yağlarına flat koyacaktır.
Malla-Fındık
I
şekllde elinde kilosu 21 kömür aldığına dair
bulunan tüccar bu önümüzdeki sene nakliye.
ayı lçlnda1 bukl b,r zeytinyağı 5-6 kilo s etmişken ■ zeytinden yapılır. Zeytine satış flati 'konmadığı takdirde önümüzdeki sene birçok kimseler yag yapmıyarak zeytin satışına bakacaklardır
Zeytinyağına satış flati konmuş, fakat yağlı tohumlardan yapılan yağların satışı serbes bırakılmıştır. Her türlü yağ satışlarının hattâ sadeyağ ve tereyağ fiatierlııin zeytln-yağ satışlarına uydurulmasının gelecek mevsimler için hayırlı olacağı kanaati beslenmektedir. Bu hal, Tica ret Bakanlığınca da teslim edildiğinden zeytinyağı gibi yağlı tohumların da liatlerlnln tetkikine başlanmıştır. Yakında bıı işlerle uğraşmak üzere fındık ve diğer yağlı tohum İstihsal yerlerine ve bunların en çok istihlâk edildiği şehrimize Ticaret Bakanlığı tarafından müfettişler yollanacaktır.
Bunlanık suda balık avlıyanların gayrimeşru ticaretlerine sed çekecek şekilde kararlar alınacaktır.
Pamuk çekirdeği satışına flat konmuştur. çekirdeğe flat tesbit edildikten sonra pamuk yağı flati bir türlü yiikseltüomiyor. Zeytinyağı Hallerinin de normalden yukarı çıkarda-madiği malûmdur. Halıbııkl fındık, ayçiçeği ve susam tohumuna flat konmadığından her türlü dalâverell satışlar yapılabilmektedir.
İzmir incir. Üzüm Tarım Kooperatifinde 1 kilo yemeklik zeytinyağının 175, bir buçuk asitli yağın kilosu 198 kuruşa satılırken bir kilo ayçiçeği yağı 250, bir kilo fındık yağı 275 - 300 kuruştur.
Ayçiçeği ve fındık stokçuları
- nüz geyrlmpşru faaliyetlerine
bunlar için yeni bir tarife hazırlan- nihayet vermemişlerdir. Ticaret Bunluktadır. Bu tarifeye göre, salonlar kanlığı müfettişleri, her tacirin def-sııııriara ayrılacak, buralarda satılan terini tetklfc etmek surellle suçluları meşrubatın ve mezelerin maliyet fi- meydana çıkaracaktır, atlerıle, ilri.e edilecek kâr nispeti. Verilen malûmata göre, Girenin da tesbit edilecektir. 11500, Trabzonda 1200, Orduda 170Uİ
Türkiye eskrim birincilikleri
Dün Eskrim ve Dağcılık kulübünde Türkiye eskrim birincilik müsabakaları yapılmıştır. Müsabakalar neticesinde flori'de birinciliği İstanbuldan Rıza Arseven, İkinciliği Ankaradan Salt Tayla, üçüncülüğü de Ankaradan Harb okulu talebesi Naci kazanmışlardır,
Kokteyl salonları için tarife
Halk tarafından gittikçe rağbet gören, bu yüzden de sayıları gittikçe çoğalan kokteyl salonlarının, bar, gazino ve emsali müesseselere uymı-yan özellikleri göz önünde tutularak
he-
Mart ayında 6 tifüs vakası görüldü
Mart ayı zarfında şehirde 8 tifüs vakası tesiblt edilmiştir. Hastalığın ziyadeleşmesi ihtimali bulunduğu bu mevsimde vaka adedinin bu kadar az olması büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır.
İmparatorları korkutan adam
5 belediye doktoru Vekâlet emrine alındı
Görülen lüzum üzerine 5 belediye doktoru vekâlet emrine alınmış, 2 doktor da emekliye ayrılmıştır. Vekâlet emrine alınan belediye doktorla-nmn 3 ü Beyoğlunda. biri Üsküdar’ da. biri de Kadıköyündedlr

Büyük İnkılâpçı Mithat paşa tarihimizde devirler açmış, devirler kapamış, padişahları tahtlarından indirmiş, yenilerini çıkarmış pek mühim bir simadır. Bugün Türklyedekl birçok mekteplerin İsmini taşıdıkları Mithat paşa hakkında birçok eserler yazılmıştır. Lâkin onun gayet dikkate değer olan hususi hayatına temas eden olmamıştır. Mithat Paşanın hususî hayatı..
Zevkle. ibretle, ders alınarak okunacak son derecede ehemmiyetli ‘ bir bahistir. Bizim mevzuumuz Mithat paşanın, hiç yazılmamış olan famamiyle husust hayatıdır. Ve bunu bilyük inkılâpçının hayatta bulunan en yakınlarını uzun uzun dinliyerek tesbit ettik.
Mithat Paşanın evi
Türk tarih sahnesinin kulis arasıdır. Bir devrin en büyük inkılâpları, en heyecanlı vakaları orada hazırlanmıştır. Bir ev hususiyeti addedildiği İçin şimdiye kadar yazılmıyan bu tarihin kulis arası bizce tamamlyle meçhul kalmıştır. Bunların arasında insanı şaşırtacak, tarihin birçok noktalarını aydınlatacak tafsilât vardır. Meselâ Abdülâzlzln tahttan İndirileceği gün!
Mithat Paşanın evi
Abdütâ2İ2tn tahttan indirilmesi meselesini Mithat paşa zevcesi Naiıııe ha nımla nasıl konuştu? Kadın kulağının delikliyi paşayı nasıl hayrete düşürdü?. Her faslı tamamile Mithat paşanın hususi hayatına alt olan bu meraklı tafsilâtı yakınlarından tesbit edip yarma bırakmağı bir vazife addettik.
Bu mühim yazı serisine yakında başlıyoruz
Violöni&t Ekrem Zeki konseri
Nlsaıı 7 cumartesi saat 17 de Şehir Tiyatrosu Dram kısmında piyanist Verdft Ün Iştlrâklyle. Programda Saint - Saens Cesar Franck.
Sahlfe *
AKŞAM
1 Nisan 1945
Amerikalılar sulh filimleri çevirmeğe hazırlanıyorlar
1944 senesinin en çok beğenilen 10 filmi ve en çok muvaffak olan üç yıldız
Sulh yakın görünüyor... Bunun için. günün vakalarını adını adım takibedeıı, Hollivut filim şirketleri harb filimi erini bir tarafa bırakarak sulhe dair filimler çevirmek üzere hazırlıklara başlamışlardır. İlk çevrilecek filim Home Again «Eve dönüş» adında dır. Baş rolleri yapacak artistler de seçilmiştir. Şimdilik
mevzuu gizli tutulmaktadır. «Eve dönüş» ü başka filimlerln decrği anlaşılmaktadır.
Bu filimlerin hazırlanması! lntizaren Amerikalılar,
dünya harbindeki cumhur başkanı Vilson'un hayatına dair hazırlanan filmi büyük merak ve ka i e seyrediyorlar. (Vilson) filminden geçende kısaca bahsetmiştik. Filmin mevzuu V”— kısa, fakat parlak nıesiel dır. Vilson bir idealistti, site reisliği gibi parlak bir mevkii bırakarak cumhur başkanı olmağı kabul etmesi insanların müdafaa ettikleri prensipler için mücadele etmeleri lâzım geldiğini düşünmesinden ile-rl gelmiştir,
Vilson çok sulhperver bir adamdı. Bu sebeple Amerika’yı harb dışı tutmak için çok çalışmış, fakat bu imkânsız hal alınca Ame-Tika harbe girmişti. Vilson cumhur başkanı iken karısı ölmü-' i. Bir müddet yalnız yaşadıktan sonra Edith Bellong Galt 11e evlendi. Edith kocasının çalışma sına çok yardım etti ve Amerikanın Milletler Cemiyetine girin sİ İçin Vilson'un açtığı mücadelenin sn kara günlerinde yanı başında bulundu.
Vilson filminde Vilson rolünü Kanadalı Alexandre Knox, karısı rolünü de İrlandalI Geraldine Fitzgerald yapıyor. Filim için beyaz sarayda, kongrede birçok sahneler filme çekilmiş, birçok evrak toplanmıştır.
944 senesinin en iyi
10 filimi
Hollivulta bir taraftan yeni filimler İçin hazırlık yapılırken bir taraftan da 944 senesinde yapılan (ilimlerden ep iyi 10 tanesi seçilmiştir. Bunların arasında başta, yukarıda bahsettiğimiz (Vilson) filmi geliyor. Diğer filimler şunlardır:
Bir köy papası ailesinin hayatını canlandıran (Golng My Way) filmi. Burada bazı Amerikan muhtilerinln yaşama tarzı çok iyi gösterilmektedir. Baş rol leri Blng Crosby ile Barry Fltz-gerald yapıyorlar.
Lassie Come Home çocuklarla hayvanların hikâyelerini gösteren bir (ilimdir. Filimde Mickey Rooney küçük Elisabeth Taylor çok muvaffak olmuşlardır. Amerikan sinema tenkitçileri bu filmi bir şaheser sayıyorlar.
Double Indennltâ bir melodram, dır. Başlıca sanatkârları Fred Mac Murray ve Barbara Stan-wyck’dir.
Dragon Seed (Ejder tohumu) -nun mevzuu. Pearl Buck’un Çin harbine ait bir eserinden aiınmış-t Başlıca artistleri Katherln H:nbum, Alter Huston’dur. Çok güzel sahneleri vardır.
Meet Me In St. Louis (St. Lonis’de buluşalım) müzikli ve renkli bir filimdir. Eski zamanın havaimi çok güzel canlandırmaktadır Baş rolleri Judy Gar-land ve Margaret O'Brlen yapıyor.
The Purple Heart. Amerikan havacılarının Tokyo üzerine yaptıran ilk akında esir düşen tayyarecilerin Japonlar tarafından uğradıkları fena muameleyi gösteren bir dramdır. Filim çok İyi tertibedilmiştir.
Lady In The Dark hareketli olduğu kadar içinde ruh tahlilleri de bulunan bir (ilimdir. Baş artisti Ginger Rogers’dlr.
Diğer İki filim Laura ve «yafasın kahraman fatih» dlr.
Geçen senenin en muvaffak olmuş artisti (Llfeboat) filminde çok vakti geçen Tallulah Bank-head’dır. İn gri d Bergman ikinci, Barbara Stanwyck üçüneüdür.
Şimdiye kadar hep yabtncı rolleri yapan Amerikalı artist Edgar Barrier
Askeri filimler arasında Memphis. Belle ve Attack müstesna bir yer İşgal ediyor.
Fransız artistleri çalışıyorlar
Son zamanlarda Hollivut’a giden Fransız sinema artistleri çalışmağa başlamışlardır. Bunların başhcası Ludmilla Pltoeff ile Rene Garson’dur. Miss Garson, bir bombardıman uçağı He uçuş yaptığı sırada ölen Amerikalı hava teğmeni Ward Carrington'un karısı idi.
Ludmilla Pltoeff de tanınmış bir Fransız artistidir. Fıansada birçok filimler çevirmişti. Nev-york'ta bir müddet sahne artistliği yaptıktan sonra İlk defa olarak filim çevirmeğe çalışıyor.
Barrier nihayet bir Amerikalı rolü oynuyor
Hemen hemen bir düzüne filimde baş rolü yapan Amerikalı sahne, perde ve radyo artist! Ed-gar Barrier »Nob Hill» namındaki filimde İlk defa olarak Amerikalı rolünde gözükecektir. Bundan evvelki (ilimlerinde artist. Rus, Alman. Türk, Arap. Fransız: Polonyah; Portekiz ve Scotland Yard esrarında da bir İngiliz olarak oynamıştır.
Birleşik - Devletlerde doğmuş ve tahsilini orada yapmış olan Barrier Fransızca. İspanyolca, Rusça, Almanca. Lehçe. İtalyanca biliyor. Dalma ecnebi rollerimde gözükmesine sebep bu kadar çok lisan bilmesidir. Annesi Fransız, babası da Huştur. Edgar, ana ve babasının lisanlarını daha çok küçük yaşta İken öğrenmiştir.
Barrier kısa bir müddet Nev-york City'de gazeteci olarak çalışmıştır. Fakat, tiyatroda rol yapmak imkânı eline geçer geçme®
Wîlson (Alexandre Knnx). yanında İkinci karısı (Gedakün Fıtzgcraldl ı •'ııj.u ha'tf? ı.ûışavirlerile , sulh konferansı ve Avrupaya yapacağı seyahat hakkında görüşüyor
muharrirliği bırakmıştır. Nevyork sahnesinin Helen Hayes, Alfred Lunt, Lynne Fontanne gibi artistlerle birlikte b’.r çok piyeste rol almıştır. Bir mevsim Öıson Welles’în radyodaki Mercurv Tiyatrosunda çalıştıktan sonra Hol-livut’a gitmiştir.
İlk rolü „Le Spectre Vert.. na-nıındaki bir Fransız filimlnde oynadığı Cinli rolüdür. Bundan sonra çevirdiği (ilimlerde hep ecnebi rol'eri oynamıştır. Son rolü «Operada bir hayalet» (ilimln-de oynadığı Fransız polis müfettişi rolüdür. Bu filiminden sonra artist, harb bonoları satmak üzere Birleşik Devletlerin cenubunda avlarca süren bir seyahate çıkmıştır.
Dönüşte, pilot yetişmek istl-yenlerin talim görebilmeleri İçin Birleşik Hava Okullarını kurmuştur. Barrier filim ve radyo işleri i!e meşgul olurken, ortağı kadın pilot da mektebin idaresini üzerine almıştır.
Barrier filimler vasıtasiie harb-dcrı sonra da bu öğretme işine devam edebilmeği ümidediyor. Hollivut'ta bulunan birçok kabiliyetli insanların bu kabiliyetle-l rinden istifade etmek suretiyle bir sürü lisanda kısa malûmat filimler! çevirecektir.
Avustralya harbi istikrazı
Avustralya da, sinema yıldızlarının yardımtle dahilî İstikraz bonoları satılan memleketler arasına girmiştir. Bunlar, şimdiye kadar gerek Amerika dahilinde, rerekse Kanada'da 5 bono satışına iştirâk etmişlerdir. Avustralya için yapılacak yeni harb İstikrazı hakkında, HoHywood’un meşhur şahsiyetleri 16 konferans tertip edeceklerdir. Bu konferanslarda şu artistleri bulunacaktır: Spancer Tracy, Norma Shearer. Blng Crosby, Charles Laughton, Franchot Tone, Ronald Colman, Katherine Hep-bum, Garv Grant ve Willlam Povrall,
MEVLÜD
Aile reisimiz ş«h)r Tiyatrosu artistlerinden HAZIM KÖRMÜKÇÜ-nön ölümünün senesine tesadüf eden bugün Beyoğlu Ağa camiinde öğle namazını müteakip meviûdu şerif okutulacağından sevenlerin teşri Heri rica olunur.
ÖLÜM
Anadolu Anonim Tüt'lc Sigorta Şirketi Hayat Servisi kıymetli memurlarından ve c-SM Türkiye Milli Sigorta Şirketi Hayat kısmı müdürlerinden
BAY POL ASCİYAN (özkanoğlu) vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasiminin yarınki pazartesi gilnü 2 Nisan 1045 saat 18 da Taksim Vosklpcran Ermeni kilisesinde İcra olunacağı illin olunur.
İşbu İlân hususi davetiye yerine kaimdir.
Cenaze levazımatı Becldyan
Malûlleri işe yarar bir hale koyan müessese
Nevyork şehrinde rağbet gören birçok müesseseler vardır. Bunların arasında belki en çok alâka çekici olanı 1 İnci Avenue'de 23 üncü sokaktaki müessesedir.
Burada küçük bir odada güler yüzlü ve kıravatını tek eliyle bağlamasını öğrenmekten çok memnun görünen tek kollu bir erkek, başka bir odada İse döşeme üzerinde oturduğu yerden yardımsız olarak kalkmağa çalışan genç bir kadın görülmektedir. Birkaç hafta evvel buraya geldiği zaman bu kadın, tekrar çalışabilmek ve normale benzer bir hayat geçirmek ümidini tanıamlyle kaybetmiş halde İdi.
Kısmen küçük bir harb fabrikası haline getirilmiş olan zemin katında 20 kadar kaynakçı, Amerikan hükümeti hesabına nizami Ücretlerle çalışmaktadır. Bunların hepsi her hangi bir suretle maiftl oium* insanlardır
Üst katlarda İse JZ monten f şubede sanat, ticaret mesleki ve daha başka şeyler öğretilmektedir
Malûllere tahsis edilmiş olan du müessese, bugün bütün Amerikan eyaletlerinden gelen işçilerin hakikî bir mektebi.olmuştur. Müdavimlerin hepsi vaziyetlerinin İcabet t irdiği bedeni ve sıhhi tedavilere tabi tutulmakta ve daha sıhhatli arkadaşları arasında yer tutabilmeleri için kendilerine müessir surette rehberlik yapılmaktadır Bütün eski müdavimler müessesenln. yalnız kendilerine yeniden norma) bir seklide yaşamalarını temin etmekle kalmadığını, aynı zamanda kârlı İşler bulabilmelerine de yardım ettiğin! sHviemekfe müttefiktirler.
Bu mue&sese. Birinci cınaıı harbinin başında kurulmuş ve 3 yıl devamın cq Amerikan Kızılhaç inin himayesinde çalışmıştır. Müessesenin ilk teşebbüsleri harb malûllerine hasredilmiş ve elde edilen neticeler cesaret verici olmuştur
Birinci cihan harblndcnbcrt malûlleri İşe yarar vaziyete getirmek İçin yeni bir teknik tatbik edilmektedir. Bu teknik, harb işçilik komisyonu tarafından geliştirilmiş ve bu suretle malûl düşen işçilere yapabilecekleri işi tedarik etmek imkânı verilmiştir
Ticaret ve sanayide binlerce İş, İnceden İnceye tetkik olunarak her birinin ne gibi bünye şartlarına . yani kuvvete, her kolun, her ayağın, her elin, her parmağın ve her sırtın kullanılmasına bağlı olduğu araştırılmış ve yapılan tetkikler neticesinde işler muhtelif sınıflara ayrılmıştır.
Bu müessesede çok dikkatle tatbik edilen usullerden biri de müdavimlerin cesaretlerini kaybetmelerine mâni olmak üzere, ancak başarabilecekleri sanat ve mesleklere sevketmektir. I Çünkü sebat, mutlak surette her metodun esasını teşkil eder
Sanayide İşe yarar vaziyete konulmuş malûl işçiler, gittikçe daha çok aranmaktadır Zira iş verenler, başarabilecekleri işler tevdi edildiği takdirde. bunların aynı derece 15 çıkardıklarını tecrübe 11e öğrenmişlerdir. Dahası var: İş verenlerin kanaatine göre. İşe yarar vaziyete getirilmiş olan malûl İşçi, umumiyetle tam sıhhatteki arkadaşlarından daha fazla dikkatli çalışmaktadır
Birleşik Amerika’da müziğe fazla ehemmiyet verilecek
Harbden sonra. Birleşik Amerika’nın 48 eyaletinde hükümetin himayesi altında birer senfonik orkestra teşkil edilecektir. Boston senfonik orkestrasının meşhur şefi Dr. George Kous-«evltsky. bu hususta şunları söylemiştir:
«Bütün dünya İnsanları İçin musiki, ruhi bir gıdadır. Hükümet adamlarının senfonik müzlk'tn yent köprü ve yollar kadar lüzumlu olduğunu göz önünde tutacaklarını ümldedlyo-rum >
Vishaden’den bir görünüş
Müttefikler A İman ya da büyük bir hızla ilerliyorlar. Telgraflar her gün yeni b|r büyük şehrin zaptedildlğlnl haber vermektedir. Kolonyadan sonra zapledlien bu şehirlerin başlıcalan Darmştad. Mayence, Frankfurt, Vls-baden. Manhelm’dır Bunları diğer birçok büyük şehirlerin taklbedeceğ! anlaşılıyor,
Darmştad
Müttefik kuvvetlerinin İşgal ettikleri Darmştad. Hesse büyük dukalığının merkezidir. Rhin nehrine katılan Darm suyu üzerinde 150 bin nüfusludur. Şehir, biri yeni, diğeri eski kısım olmak üzere İkiye ayrılır. Eski kısımda birçok tarih! binalar Abideler vardır. Bunların arasında 15 inci asırda yapılmış olan dukalık şatosu, müzeler. Belediye dairesi meşhurdur. Yeni kısım 14 üncü asırdan sonra İnşa edilmiştir Burada geniş caddeler, modem binalar, meydanlar vardır
Darmştad. Versay muahedesinden sonra 1920 de Fransız askerleri tarafından işgal edilmişti. Meşhur Alman kimyageri Lleblg ve tarihçi Oervlnus bu şehirde doğmuştur Darmştad 8 şimendifer hattının birleştiği noktadadır. Ticaret ve sanayii mühimdir Şehirde birçok ecza, makine, bira, halı fabrikaları vardır
Mayence
Mayence şehri. Hesse büyük dukalığında. Maln nehrinin Rhin nehrine katıldığı yerde, Rhin’ln sol kıyısında-dır. Karsı sahilde de Kastet ismi verilen yeni bir mahalle vardır. Nüfusu 200 bin kadardır Nehrin üzerindeki birçok köprüler 1kl kısmı blrlblrine bağlar
Mayence mühim bir yol kavuşanıdır- Birçok şimendifer hatları ve şoseler burada birleşir. Şehir bereketli bir ovadadır Birinci asırda bina edildiği için, çok eskidir Matbaacılığı bulan Gutemberg bu şehirde doğmuştur. Mayence'ta birçok Abideler vardır. 14 üncü asırdan kalma büyük kilise çok muhteşemdir. Mayence aynı zamanda çok işlek bir limandır Rhin üzerinde Işliyen bütün vapurlar buraya uğrar. Nehir boyunca birçok doklar ve antrepolar vardır. Şehirde pek çok fabrika vardır. Bunların başhea-ları kimyevi madde, makine, konserve. deri, otomobil yapar.
Mayence asırlardanberl mühim bir asker! mevkidir. Burada Almanyanin bütün Rhenanle’ye hâkim olan bir kalesi vardır. Müttefikler Versay muahedesi mucibince burasını işgal etmişlerdi: bu İşgal 15 sene sürecekti 1930 da henüz 15 sene dolmadan tahliye etmişlerdi.
Frankfurt
Amerikan kuvvetleri tarafından işgal edilen Frankfurt, visbaden vilâyetine tabi büyük bir şehirdir. Nüfusu 650 bin kadardır ve Almanyarun dokuzuncu büyük şehridir. Frankfurt, Maln nehrinin İki yakası üzerindedir. Asıl şehir sağ yakasındadır, eol tarafta yeni şehir vardır. İki kısmı 7 köp-
Mayence'den bir görünüş
Müttefikler tarafından zıp (edilen Alman şehirleri
Darmştad, Mayence, Frankfurt, Visbaden, Duisburg, Manhelm Almanyanm en büyük sanayi ve ticaret merkezleridir
Frankfurt şehrinde bir meydan rü bağlar. Eski kısım 13 nel asırdan kalmadır. İçinde birçok âbideler vardır. Belediye binası, kilisesi ve müzeleri pek meşhurdur.
Frankfurt, zengin bir sanayi nav-zasının merkezidir, şehirde birçok kumaş, deri, tütün fabrikaları vardır. Civarında çok miktarda hububat yetişir. Fakat şehrin asal şöhreti ticaret ve bankalar merkezi olmasıdır. Frankfurt'ta Almanyanm diğer şehirlerine nispetle pek çok büyük ve eski banka vardır. Borsası, Berlin borsasından daha mühimdir. Alman-yada en büyük borsa muameleleri Frankfurt'ta olur.
Frankfurt büyük bir irfan merkezidir. Üniversitesi pek meşhurdur, Ayrıca bir akademisi de vardır Goethe bu şehirde doğmuştu.
Harbden evvel Frankfurt, Alman-yada Yahudlsl en çok olan şehirdi. Nüfusunun yüzde onu Yahudi idi.
10 Mayıs 1871 de Fransız - Alman harbine nihayet veren muahede burada imzalanmıştı. Versay muahedesi akdedilirken Fransızİ3r bir müddet Frankfurt'u işgal etmişler, fakat son-rfı tahllj’e eylemişlerdi
Visbaden
Hesse büyük dukalığında, Taunun dağlarının etelkerlnde meşhur bir su şehridir Karaciğer ve hazım cihazı hastalıklarını tedavi etmek için her sene buraya dünyanın her tarafından binlerce İnsan giderdi.
Nüfusu 150 bin kadardır, şehir pek eskidir. Ortaçağdan kalma birçok binaları, müzeleri vardır. Fakat eski şehrin yanında geniş meydanları, parkları, muhteşem otellerlle yen! bir şelılr vücuda gelmiştir Burada birçok tiyatrolar, sinemalar, su şehrine gelenlerin hoş vakit geçirmeleri tçln eğlence yerleri vardır
Visbaden. Ortaçağdanberl meşhur bir su şehri olmakla beraber mühim sanayi merkezidir Birçok dokuma, bira oyuncak fabrikaları vardır.
Duisburg
Duisburg. Rhin vilâyetinde ve Rhin nehri üzerindedir. Almanyanm en büyük Iç Umanıdır Nehir boyunda kilometrelerce depolar devam eder. Aynı zamanda mühim bir sanayi merkezidir. Şehirde birçok kimyevî madde, kumaş, kadife, deri, sabun, porselen, şarap fabrikaları vardır. Kömür ve kereste ihracatı da pek meşhurdur. Nüfusu 500 bin kadardır.
Duisburg'da eski eser yoktur. Nereye bakılsa burasının bir ticaret merkezi olduğu anlaşılır. Liman daima nehir vapurları, mavnalarla doludur.
Manheim
Manhelm, Bad büyük dukalığında, Ncckar suyunun Rhtn nehrine kavuştuğu yerdedir. Nehrin doğu sahllln-dedir. Karşısında Ludwigslıafen şehri vardır. Nüfusu 350 bin kadardır.
Manhelm, eski zamanlardanberl bir sanayi ve ticaret şehridir. Şehirde bir çok demir fabrikası vardır. Fakat başlım sanayii kimyevi maddeler ve boyadır. Manhelm ve kar5l5’J!‘‘ai.k? Lııdwigshafen dünyanın en buyüK boya ve kimyevi madde merkezidir. Kilometrelerce sahayı hep bu maddeleri yapan fabrikalar kaplar. Şehir çok muntazamdır. Etrafı amele ma-halieleriie doludur.
HAFTA KONUŞMASI
KELİMELERİM HfiTIRLATTlCl KELİMELER
Birgün çalakalem yazarken «Yahu, deyip duruverirsiniz, haniya ramazanda minarelerin arasına ışıktan yazdar yazarlardı, neydi onun adın Kelime dilinizin ucundadır ama ne mümkün hatırlaması... Benim dilediğim (sözlük) yapılmış olsaydı (Ramazan) kelimesine bakar, hemen (mahya) yt buluverirdiniz!
Bizde sigortacılık
D Ahmetli İbrahim Ne emi ” Dilmen'le ahbaplığım pek «iki fıkj olmamakla beraber şöyle, böyle otuz yıllıktır; (Darül-bedayi) idare heyeti âzalığında beraber çalışmıştık; o sırada tiyatro tenkidleri de yazardı ve ömrünün sonuna kadar, gördüğümüz gibi tuttuğu her işe candan sarılırdı. Gel zaman, git zaman, 1943 yi linin bu aylarında beni aradı, buldu: (Tan) daki (Dilimizin ucuna gelen kelimeler) başhğıyle çıkan bir köşe yazımda demiştim ki:
«■Yazı yazarken — hepimizin başından geçer — kalem birden bire durur, aradığımız bîr kelimeyi bulamadığımız için... Hattâ bu kelime dilimizin ucuna geidiği halde! Hay aksi şeytan hayl Şimdi ne yapmalı? Düşün, baba du-şün! Meselâ geçen gün eski balolardan bahsederken bir cins dans adı o'an «kadril' i bir türlü hatırlıyamadım. Bereket ki kelimenin aslı Fransızcada da vardı: raftan hemen bir kitap çektim, dansla ilişiği, uzaktan yakından alâkası bulunan 150 kadar söz birbiri altına dilzilmişti; arasında tabiîdir ki «vals - polka - ma-zü’ka» gibi «kadril», da var... Ra hat bir nef?s aldım, yazıma kola vca devam ettim."
İşte, eski dostum Dilmen o fıkrada lüzumunu ileri sürdüğüm böyle bir lügat kitabı için yanıma gelmişti; bizde de bir (kelimelerin hatırlattığı kelimeler) lügati bulunmasını heyecanla istiyordu. İstediğinin niçin şimdiye kad2r olamadığım bilmiyorum. Bir müddet sonra Anka-radan bana gönderdiği mektubunda nedense o 'işe (mânaları bir olan kelimeler lügati) gözü e bakmak vaziyetinde kaldığını anlayınca mektubunu «cevabınızı h-’-Hyerek içten savğı ve sevgilerimi sunarım, kardeşim» diye candan bitirmesine rağmen yazık kİ cevapsız bıraktım. Bir daha görüşürüz, diyordum. Nasip olmadı, simdi mahzunum. Bu haf-takf konuşmamı o tasarladığımız sözlüğe getirmekle bir hüznümü dağıtma v° avunma yolu bulacağımı. ayrıca okuyucularımı az çok oyalayacağımı sanmaktayım.
C lbette meraka düşmüşşii-•-'nüzdür: «Bu ne hiçim lügatmiş. gerçekten işe yarar mı imiş?» dllye...
Bildiğimiz şekildeki lügatler, bilirsiniz ki bize ancak bildiğimiz kelimelerin mânalarım, olsa olsa «müteradif» lerini ve «zıt» larını anlatır. (Hoş, galiba böylesi de henüz yapılmamıştır!)
Bizimkinin mâna ile münasebeti yoktur; yalnız altalta kelimeleri dizer Ama hangi kelimeler/’ Bir ana kelimenin hatırlatacağı, ana kelime ile alâkalı bütün kelimeleri...
Fikrimi daha açık anlatmak İçin konuşmamıza yan bir lügat kitabı şekli vermek lâzım.
Meselâ bir gün çalakalem yazarken:
— Yahu deyip duruveriyorsu-nuz, haniya ramazanda minarelerin arasına ışıktan yazılar, resimler kurarlar, neydi onun adı?
Kelime dilinizin ucundadır s ma ne mümkün bulması! Telâşa. sinirliliğe lüzum yok.. Çekiniz raftan sözlüğü, açınız sahnelerini başlayınız (Ramazan) ana kelimesinin altına dizilmiş sözleri okumağa. Ha. İste aradığınız oradadır- Mahya.
İsterseniz bu kısma beraberce göz gezdirelim: İri, kaim harflerle dizilmiş (Ramazan); sonra şu bir sürü kelime:
Oruç, savm, saim, siyam, şehri siyam, mağfiret, lmsâk, İftar, sahur, mahya, teravih namazı, kadir gecesi, sadak! fıtır (buğday ■ arpa - üzüm - hurma - a’la -evsat - edna). Ramazaniyelik, güllâç, diş kirası, misvak, hafız, hafız okutma, vâiz, vaiz verme, hatim, hatim İndirme, hatim duası, mukabele, cami, mescit, teshili. ödağacı, yasin, sakalı şerif,
«merhaba ya şehri ramazan», oruca niyet, ağzı mühürlü, (oruçlu mânasına) iftariye: pide, reçel. simit vesaire, ramazan hazırlığı, ramazan karşılamak, üç aylar, on iki ayın sultanı, seı-gi. tiryaki, ağız çalkalama, oruç hali, oruçlu ağızla, oruca niyet, oruç bozma, oruçlu, oruç keyfi, orucu başına vurmak, ramazan topu, top bekleme,, ezan, saat, davul, bekçi, beyit, mâni, arife, hırka! şerif ziyareti, Karagöz, tiyatro, kürsü şeyhi.
Fakat şu (ramazan) sözü bir ana kelime olmakla beraber onun bir de büyük anası vardır: Ay.
Hem de biri gökteki, öbürü takvimdeki mânalarlle iki büyük (ay)...
Şimdi de bu İki çeşit ayın hatıra getirebilecekleri, yahut onunla alâkalı kelimelere bakalım;
Ay — (Gökteki) mah. meh, kamer. mehtap, hilâl, aycıl, aydoğ-du, ayça, bedr, bedrinakıs. bedri-tam, tulunay, avlulun, hâle, aya-ğüı. ayın on dördü, ayseli, servisimin. ay tutulması, hüsûf. ay har-man1anmas], peyk.
Ay — (gökteklle ilişik tâbirler) ay parçası, ayın on dördü, ay mehtabı, ay yüzlü, «ay gördüm Allah, amentübillâh; aylar mübarek. c-lhamdülillâhb>, on İki ayın sultanı, ramazan avını gör-mek: Kadı, müftü, şahit, davul, vesaire (ramazan kelimesine bakınız) ay dedeye misafir olmak (gece açıkta yatmak).
Ay — (isimler) aydede. ay çl çeği, üç aylar (receb - şaban • ramazan), ay avdınlığı, ay aydını, ayaz, Kızılay Yeşilay ay yıldız, alem (minare tepesinde), alem (beylik nişanesi), Türk bayrağı.
Ay — (takvimdeki) bütün ayların isimleri, ayrıca eskiden ninelerimizin kullandıkları ve içinde «mevlût, aşûra, birinci tövbe, ikinci tövbe, berat, bayram, aralık, kurban» gibi sözlerin bulunduğu halk dilinde aylar sayılacak. Sonra gene eski takvim bakımından şu İsimler: garre. İçtima, ihtirak. kıran, mukabele, teslis, terbi, tesdis ve ayla güneşin ortaklaşa ismi olan: neyyi-reyn.
Başka sözler: ay başı, (İki mânâda) aylak (maaş), aydan aya. aylıkçı, aylıklı, şehr, şehrî, şuhur, şuhuru kameriye ve rumlye. şakkı kamer mucizesi,
Lûgatçılığa azacık ara verip herkesin pek bilmediği — bilmese de olur — bir nükteyi anlataca-ğmr. Abdülhamit devrinde maaşlar düzenle verilmezdi; fakat Maliye nazın veya muhasebecisi isterse geçmiş maaşlar için senedin altına bir «verile- yahut «İtası» yazdı mı parayı almak mümkün olurdu. Bir zat pek darda kalmış, gidip muhasebeciye yalvarmış, fakat birşey koparamamış. Nazıra başvurmuş, eşref saate Tasladığından güçbelâ bir maaşlık ihsana uğramış. Odadan çıkınca, kapıda bekleyen dostları «Ne oldu?» diye sormuşlar Adamcağız parmağını önce Nazırın odasına, sonra muhasebeeininklne doğru uzatarak demiş kİ:
— Bu ayı verdi ama, öteki ayı vermedi I
I *
* ki örneğini yukarıda gördüğünüz yeni biçim sözlüğün vücuda getirilmesi belki şimdi size kolay gibi görünmüştür ama kazın ayağı öyle değildir. Zira bir ana kelimeye Taslarsınız, memleketin her tarafından malûmat toplamadıkça veya ehlini gidip bularak her noktasını ayrı ayrı sormadıkça başarmanız imkânsızdır.
Meselâ (koşum) gibi., Arabaya köşuian atın sırtına ve başına geçirilen bu kayış yığınının bir tek parçası yoktur ki halk ağzında adı bulunmasın. Ayrıca bu ad lar yurdumuzun çeşitli bölgelerinde de ayrı ayrı anılır, sonra bir yelkeni i geminin kelime olarak ne’er taşıdığını da bilmeniz lâzımdır. (Ziraat) sözü altında kaç yüz k?)ime sıra’amak İcabet-tlğinl de düşünürüz...
Zaten kitabın en büyük faydası da bize bildiğimizi sandığımız, fakat bilmediğimiz pek çok şeyi öğretmesinde, kasnımızı zenginleştirmekle beraber bu zengindi herkesin Önüne sermesinde r’a-çaktır. Kendi hesabıma, kriik yastan beri ata bindiğim, araba kullandığım halde bir «koşumun ayrıntı adlarını tamamile bilmem. Bildiğim başlık, dizgin, terbiye, mahmuz, hamut, tekerlek. kırbaç, kamçı, dingil, yay cıvata, ok — uzatmıyahm — daha beş on kelimeyi geçmez.
öbür taraftan sözlükte meselâ bir (tasavvuf) sözü de ge>erektir. Say bakalım «tiri gamze- den «şibl zenalı a ve -aynel yakin» den «fena filhak» a kadar bütün tasavvuf ıstılahlarını!
Ya (ask) ana sözünün hatırlatacağı kelimeler? Bir kaç yüzü bulur; meselâ: -Yavuklu, kapatma, metres, deli divane olmak, papatya falı açmak, gözü blrşeyi görmemek, kapris, râşe, albeni, mabude» den tutalım da »Ferhat île Şirin» e ve »ah miııelaşk ve hâ-îatihl . ahrak kalbi bihararatihi» ye kadar! Kumru gibi koklaş-rnak ilk görüşte vurulmak-, hattâ «muhabbet kuşu- bile unutul-mıyacak...
Kaldı ki bir (ışık - ziya) sözünü tabiat ve sanaat bakımlarından zihinde tftretecsk. üretecek oiuısalc^yalnız bir. İki sütunu değil, sözlüğün üç dört sahi fesini kaplar. Öyle ya. bu söz kısmına «ziya, nur, şûle, aydı nhk gündüz, eleğimsağma. şimşek, tanyeri, güneş, şafak. alaca karanlık. seher ve yıldız »dan başlayarak »abajur. ampul, fanus, kibrit, karpit, yakamoz, meş’ale. objektif, ııltra-viole, lâmba ve şişesi, fitil, huni, mum. kandil gaz. benzin» gibi koyacağımız kelimeler sayısızdır.
Ayrıca ışıkla münasebeti! «aksetmek, sönük, ölü. parlak, göz alıcı. ışıldak, yakmak, söndürmek, kısmak, yalaz, kör. gölge, saçmak, salmak, neşretmek, yaymak, aydınlatmak» gibi kelimelerin ve tâbirlerin hesabı mi vardır?
Böyle bir sözlüğü başarmakta hem zevk vardır, hem bu başa m dile ve dlldaşlanmıza büyük bir hizmettir. Ne edeyim kİ benim ne kudretim ona yetecek ölçüdedir, ne de gündelik çalışmalar yüzünden vaktim elverişli ve İşim tıkırındadır!
Refik Hal i d Karay
Amerikalıların batı cc d lı esinde Alınanlara karşı kullandıktan tank ve jeep otomobillerine bindirilmiş altmış namlulu roket toplan
İkUsaden llerllyen, yükselen cemiyetler, sırf zirai İstihsalden sonra muhtelif ekonomi safhasına girerler. Ziraat hâkim veya ehemmiyetli bir yer tutmakla beraber, sanayi de, yavaş yavaş mütenevvi şubelere ayrılarak. her gün artan mevzuları kav-nyarak, ekonomi bünyesi zenginleşir. Sanayiin kalabalıklaş ti rildığl şehirler ile köyler arasında hareket! mütemadiyen artan bir ticaret cereyanı doğar.
Bütiin bu doğuş, kuruluş ve gelişmelerin. yüksek İktisat seviyesine varmış cemiyetlerde, bazı organlara, bazı sıhhati muhafaza ve bünyeyi takviye edici âletlere ihtiyaç vardır. Bu organlar, bugünkü İçtimai kapitalizm rejiminin en İnce, en hassas, en çok teknik bilgiye ve sağduyguya lüzum gösteren bankaları ve sigorta müesseselerldlr.
Bnkalar, şahsi, husus! sermayeleri tamamljyarak. hem tesis, hem istihsal ve ciro İmkânlarını en yüksek hadlere çıkarmak İmkânını verirler Kredi cihazları, ekonomi hayatının dinamizm âmilleridir. Fakat modern İktisat bünyesi hareketle beraber, bir çok lıayat tezahürlerinde, emniyeti de arar.
Büyük sermayeler yatırılarak kurulan fabrikalar, depolarda, mağazalarda toptan mallar, vapurla, trenle gelen iptidai maddeler, veya mamul mallar, fabrika içinde çalışan amele, yangın. batma. ıslanma, çalınma, kaza ve daha birçok tehlikelere maruzdurlar
Bazen bir yangın bir müessesenln bütün varlığını duman ve küle çevirebilir. Bir vantırıın natm’iııı, içinde bulunan malların snhiplelrlnl en nöir Zararlara uğratır; bir amelenin yaralanması. hattâ ötmesi, cezai neticeler hariç, müessese sahiplerini büyük hukuki mesuliyetler altında bırakır.
Blitün bu saydığımız ve daha birçok nevileri olan tehlikeler, İş hayatının günlük hâdiseleridir. Bunları, zamanımızda. 'Ya HBfiz» )°vhalariyle karşılamak tavsiye edilemez. Bunların bütiin neticelerini, muayyen bir ücret mukabilinde, üzerine alan, mâl ve iş sahibini maddi ve hukuki bütün mesuliyetlerden kurtaran müesseseler vardır: bunlar sigorta şirketleridir.
Sigorta şirketleri İktisadi gelişme seyrinde, son. en mütekâmil merha-îevi teşkil eder.
Sigorta şirketlerini de sinesinde kurarı ve yaşatan bir İktisat bünyesi, d-hazlanmasıni tamamlamış sayılır.
Biz. kredi mevzuunda milli müesse-selerlmlzi kuralı, Ziraat Bankası ve Ip'idoî çekil He Emniyet Sandığı hariç, âzami 27 - 28 sene oldu, itibarı Milli Banknsmdan başka bütiin bankalarımız Cumhuriyet devrinde tesis edildi ve hepsi en çok yirmi senelik bir zamanda tam Avrupai bir seviyeye yükseldi.
Az. çok devirtin nimayesJ. Iştirâki, hattâ sermayeslle açılan bankaların yanında sırf hususi teşebbüs ve sermaye ile kurulan itibar mücsseselerl de iş hayatinin birer muharriki vazifesini görmektedir,
Bu hususi teşebbüs ve sermaye mahsulü bankaların en genel «Yapı ve Kredi Bankası» dır. Bu müessese mutat seyrin aksine, bir sigorta şirketinin evlâdı olarak hayat sahasına çıktı. Hemen daima ve bilhassa bizde sigorta müesseselerlnl nz çok bankalar doğurmuştur: fakat Yapı ve Kredi Bankası. Doğan Sigorta şirketinden doğmuştur. Fırsat düşünce bu banka halikındaki düşüncelerimizi ifadeye çalışacağız.
Bu yazımızın mevzuu milli îlgorta-cilığınuzdır. Sigorta. İktisadi seyir ve tekâmülde, bankalardan sonra gelir ve bizde de öyle olmuştur.
Bundan 10-15 sene evveline kadar İş hayatımızın emniyet İhtiyacını münhasıran yabancı sigorta şirketleri karşılamakta İdi. Milli şuurun her sahada kuvvetlenmesi cereyanı karşısında ecnebi şirketler milletin, memleketin yeni zaruretlerine uymak lüzumunu duymuşlar ve kendi sermayelerinin ya hâkimiyeti altında veya İştirakiyle milli bazı şirketler kurdurmuşlardır.
Fraıısanm en büyük sigorta kumpanyalarından ■«Union». İttihadı Milli, Assurances GSnörales, Bozkurt» İtalyan kumpanyalarından Rlunlone Adriyatik» - Şark ve Aslkuraayonl de -neralf de İstanbul Umum Sigorta şirketlerini kurmuşlardır. Bu, sigortacılığımızın zahiren veya kısmen milli leşmrslydl.
Mamafih bu yan milli sigorta şirketlerinin memleket İş hayatında faydalı bir rol oynadıkları ve kapar-1 nan «Borkurt» tan mandasının el’an da oynamakta oldukları muhakkaktır.
Fakat sigorta hususunda primlere hâkimiyetimizi sağlı yan, bir nevi kapitülâsyon rejiminden kurtulmamızı temin eden sırf milli şirketlerin kurulmasıdır.
Kısa bir zamanda, Anadolu, Ankara, Güven gibi sırf milli sermaye mahsulü, ve Ziraat. İş, Sümer B^nka-lannın evlâdı olan birkaç büyük sigorta müessesest kurduk ve bunları teknik ve ticari işletme bakımından en yüksek seviyeye çıkardık.
İktisadi İşlerin en İncesi, en gücü olan sigortacılıktaki başarımız ve en küçük lâubaliliği bile reddeden ciddiyetimiz, nihayet sigortacılığın zirvesi, tacı olan Reassurans işini de, sırf m 111! vasıtalarla, elimize alma İmkânını bize bahşetti. Milli sigorta şirketlerinin mevcudiyeti «Millî Reassü-rans» şirketinin kurulmasına İmkân verdi ve milli bir reassüranş organının bulunması milli sigortacılığımızı çok kuvvetlendirdi.
şimdi sigortacılığımız son bir merhaleyi de katetmlş bulunuyor Yukarıda saydığımız şirketler a2 çok büyük milli bankalarımız tarafından kurulmuştur Harb konjonktürünün temin ettiği sermaye terakümü sayesinde sırf husus! teşebbüsle de sigorta şirketleri kurmağa boşlamış bulunmaktayız. Bu kabil müesscselcrln başında, birkaç gün evvel üçüncü bilançosunu hissedarlarına sunmuş olan ■«Doğan’’ şirketini Röstermek lâzımdır.
• Doğan’ şLrkett. birkaç miieteşeb-bls memleket çocuğunun ve bunların başında, her girdiği işe Amerlkanvarl bir hayatiyet veren, en geniş anlamında bir Türk İş adamı olan. Kâzını Başkentin eseridir. Tamamen hususi teşebbüs mahsulü olan, müstakil olarak idare edilen bu müessese üç senede, İstikbal için en parlak ümitleri haklı gösteren bir İnkişaf gösterdi.
1942 de 138,000 Ura prim getiren 2111 poliçeye mukabil 1944 te yangın branşında poliçe adedi 6873 e ve prim 745.000 liraya, nakliyatta 1942 de poliçe adedi 3332 ve prim yekûnu 1367000 İken 1944 te poliçe adedi 9158 e ve prim yekûnu 2658 067 ye: hayatta: 1942 de müemmen meblâğ yekûnu 600.000 lira iken 1914 ta 12,481,229 liraya çıkmış bulunmaktadır.
Bu seri artış, harb konjonktürünün, flütlerin, yani sigorta edilen mal ve mülklerin kıymetlerinin yükselmesinin, esrmâve terakümü sayesinde hayat sigortasına rağbetin artmış olmasının ve bunlara benzer bazı umumi faktörlerin mahsulü olmakla beraber, şirketin İdaresine hâkim olan dinamizmin de başafıda en büyük hir hissesi olduğu muhakkaktır.
Doğan sigorta şirketinin, raporlarından öğrendiğimize göre, en büyük hususiyetini ve memleket iktisadi ve içtimai hayatına hizmetini teşkil eden, diğer sigorta müesseselerlnin takibettiklerl yoldan gitmekle beraber, bazı yeni yollar açmasıdır.
' Vâkıa üzerinde durduğu meselâ lh-tlyeriık, çeyiz, tahsil sigortaları «Hayat sigortası.» nın birer branşıdır ve aynı tekniğe ve hesap prensiplerine dayanır. Fakat bu tenevvü İle beliren ihtiyaçların muhtelif şekliler! karşılanmış olur ve bu, sigortacılıkta, bir tekâmüldür
Asi yenilik ayrı tekniğe dayanan yeni sigorta şubeleri tesisidir. Kaza, hastalık gibi branşlar bizde tamamen yenidir ve bunlar, «İçtimai sigorta» adı altında, muasır cemiyet hayatının en lüzumlu birer emniyet âletidir.
Doğan sigorta şirketinin bilhassa içtima! sigorta İşlerine önem vermeği düşünmekte olduğunu, gene raporlarından, öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu yolda sağlam adımlarla yürümesin! dileriz.
, .Son harb seneleri sigortacılık için de bir nevi altın devresi olmuştur. Fl-atler düşünCe sigorta hacmi de az çok küçülebilir. Bu nlsM zorluk devresine mücehhez olarak girmek lâzımdır.
Bütün milli şirketlerimiz gibi Do-ğan’ın da bilhassa sulha giriş devresinde Azami derecede ihtiyata riayet edeceğinden ve bilhassa bünyesin! kuvvetlendirici tedbirler alacağından eminiz.
Başında bulunan bay Kâzım Taşkent dinamizmini birçok eserlerile gösterdi. İhtiyatın esas olması lâzım gelen devrede yeni havaya Intlbnk knblllyetlnl de göstereceğinden eminiz.
Esasen Avrupai çalışan her adanı her şef ruhlu İş adamı, yanında en kıymetli unsurlardan mürekkep bir nevi kurmay heyeti bulundurur. Aş- j yal zihniyete güre şef her İşi kendi görür; zıddı olan mâkul ve verimli ■. idarede, şef, etrafına en kıymetti un- -I surları toplar ve kendisi rulnı vermekle İktifa eder.
Doğan şirketinin idaresi, söylediğimiz verimli usule dayandığından.: İlerisi sağlamdır ve önümüzdeki seneler bu müessesenln yen! ve parlak basanlarını göreceğimizden eminiz.
Cevat Nizami |
M t’ 7. İ K:
Konservatııvar Koro Konseri
İstanbul konservatuvarı korosu İlk konserini 26/IH/KM5 pazartesi günü Şehir tiyatrosu Dram kısmında verdi. Koroyu yetiştiren ve idare eden viyolonist Muhlddin Sadaktı.
Programın başında (Gluck, Haydn, Mfndelssohn, Schumann) dan dört eser vardı. İlk eser olan (Hynuıej İn koro hakkında bize «erdiği müspet kanaatimizi nihayete kadar muhafaza ettik. «Tanrıya şükranı dakl bir pasajda solistler pek kuvvetli ve emin değildiler. Bununla beraber eserin bütünü iyiydi; ve sonunda muvaffakiyeti! bir (erescenduz ve ıdecrescendo) dinledik. (.Ormana veda; da (attaque> lerin mükemmelliğini ve (Baesel ların kuvveti dikkatimi çekiyordu. (Demirci) de koro kusursuzdu; dinleyicilerin ısrarlı alkışlar i yle tekrarlandı
Koro programının tümci Kıs-ımda (Brahma) lan beş şarkı, (Schubertl-ten (Ave Marlaj ve üç halk türküsü. Vftnd Sözleri dilimize çevrilmiş olan (Brahmsı ın beş (Liedı 1 ayrı ayrı güzellikte, küçük küçük eserlerdi. Sonuncu parça t Hopla! Hopla kühey-lân‘1 çok beğenildi te tekrarlandı. Çok sevilen ve o nispette tanınan, (Sehubertı in (Avc Marlaı sini koro İçin Muhlddin Sadak Düzenlemişti. Bnr'tkâr. «serin din havasını muhafaza etmiş, halta buna mistik blı nefes katmıştır. Yalnız lAve Mnrlal-nın bir pasajında koronun, (soliste) Bn. Ren Oeienbevi’nln sesini örtecek kadar kuvvetlendiğini l-aret etmeden gcçemlyeteSlz. F—r -a, .. -rlt.
rnrlandı
Programın ,ürkü-
şünün İlki (Üryana) halk şarkisiydi. Bu parçayı da koro için düzenhyen Muhlddin Sadaktı, Değerli bir viyolonselist olarak tanıdığımız Muhiddin Sadak bu şarkisiyle, halk molodteuıi İyi anladığını ve eserin bünyesine uygun düsen (çok seslilik) le türküye zı-nginllk verip renk katmışını bildiğini ispat etti. Türkü çok sevildi; alkışlandı ve tekrarlandı.
Son İki halk türküsü Ahmet Adnan Saygm'ındi. Bizde halk musikisi araştırmalarında en İleri bir besteci olarak tanıdığımız Ahmet Adnan Saygın'm (Ak koyun) ve «Sille türküsü' hakkında yazacaklarım, şef (Mamiğonyani in koro konserinde muvaffakiyetle söylenen bestecinin türküler! İçin yazdıklarımın aynı olacaktır: [Akşam: 21 şubat 19451. Yalnız her İki eserin idaresinde, bazı pasajlarda çok şerbçş, âdeta (ad llbitum» bir icra tarzına şahit olduk ki bu ciheti de kavd-lmeden geçeml-ycceğlz.
Koro konseri başarıldı. Koroyu dinlerken, bilgili ve anlayışlı bir şefin idaresinde emekle meydana gelmiş bir eser karşısında bnlımduSıımu-zıı anladık
İki koro kısmi arasında oayao Ren Gelenbevl'ntn (Chant) konseri yer almıştı Kanaatimizce program çok yüklüydü. Sekiz eserden beşinin opera (Arla) sı olduğu, bazılarının tekrarlandığı ve hiç ara vermeden söylendiği gaz önünde tutulursa ' soliste» bayanın yorulmakta ne kadar haklı olduğu kolayca anlaşılır. ı Kontesin arla) ısında (Mozart) m üslûbunu iyi belirten sanatkâr. (Faure> atmosferin! de yaratmasını bildi.
(Korrakowı un nrlasında yer yer milli Rus mûzjğl motiflerini zevkle dinledik. (Meyerbcerı in (HugıienotS) arlasında güçlükleri kolaylıkla yenen ses sanatkârının. iTraviata» operasının fAddio del passato) arlasmın tekrarında haklı olarak yorulduğunu gördük Değerli artistin, her^eserl yazıldığı dilde - (İtalyanca. Fır.nsiz-ca, Rusça» — söylemesi kayde değer. Başka dillere beceriksizce yapılan tercümelerin müzik eserlerine neler kaybettirdiğini yakından bildiğimiz İçin bayan Ren Golenbevl’nin bu düşüncesini memnunluk ve teşekkürle karşılarız. Sanatkâra refaknt eden piyanist Ferdi von Statz-vr'in hır bakımdan kusursuz piyano eşliğini zikretmek ve başarıdaki payım vermek gerek..
Muvaffak olmuş bir konser dinledik; ülgerlerinin de ayn» başarlyU devamım dileriz.
FtKRİ ÇIÇEKOĞLU
Türkiye Ecnebi
Senelik 280ü kuruş 5400 kuruş
6 Aylık 1500 » 2900 •
3 Aylık 800 • 1600 •
Adres tebdili için elli kuruşluk pul gönderilmelidir Altsl tiilııllrde adres «JeğlştirtlııııOZ
l’eirfonlarımîz Başmutıarrirt 2«58S
Yazı İşleri: 26765 - İdare: ?0i:«l
Müdilr: 20497
Reblıiiâhır 18 — Kusun 149 imsak Gtıneş öğle Ikındı At Yatşı E. 9.29 11.10 5.45 9.19 12.00 1.3» V. 5.01 6.43 13.18 10-53 13-34 21.07
İdarehane BabIâli elvan
Acımusluk sokak Nû 13
Sahıfe »
AKŞAM
1 Nisan 1943
J HER AKŞAM |
i BİR HİKÂYE I
Ledo - Birmanya yolu
İçlerim.., Amma hepsi tatlı içleri.. Uç saat sonra saadetin denlisi İçinde yüzeceğim...
Sanüden ayrıldım. Evime gelditıı. Hakikaten bu çocuğun aşk meselelerinde emsalsiz bir talihsizliği olduğunu İşitir dini. Buna dalç bir sürü hikâyeler bile söylenirdi. Zavallının hail darbımesel olmuştu. Bir aşk meselesinde muvaffak olamıyan tanıdıkları şöyle konuşurlardı:
— Sorma birader.. Âdeta bir Sami talihsizliğine uğradım.,. «Sami talihsizliği* aşkta muvaffakıyetslzliğln en son perdesin! gösteren bir derece İdi.
Demek kİ çocuk uğraşa uğraşa bu İşte nihayet galip gelmişti,..
Beyoğlu Balıkpazarına sapan sokağın köşesinde kendisine rasgeldlm. Gözlerinde saadetin mumları yanıyordu. Bakışları ışıl ışıl... Konim® Kirdi. Ve
_ Dünyanın en mesut adamı kar-şısındasm azizim!., dedi.
— Teşerrüf ettim...
Ondan sonra sesini alçaltarak devam etti:
— Bu gece sevgililerin sevgilisi, nefis bir misafirim var. Akşam yemeğine bana geiecek...A mma n« misafir!.. Söylemekle anlatılmaz ki birader. Mesela yalnız dudakları İçin elit cilt eser yazabilirim. Yalnız gözleri kocaman bir kitap olabilir. Kirpiklerini kıyamete kadar anlatsam blttremem... Hayatımda tanıdığım kadınların en güzeli...
— Bir de aşk mestlerinde son derecede talihsiz olduğunu söylersin,..
— öyle idim... Şu son güne, ondan vaki aldığım saate kadar öyle idim. Fakat şimdi İş değişti. Talihim döndü artık. Hakikaten aşk hususunda pek berbat, bir vaziyette bulunuyordum. Bendekl talihsizlik kimsede yoktur. Hâlâ da talihime İnanamıyorum amma.,.
Beni kolumdan tutarak Balıkpaza-rına doğru soktu. Evvelâ bir Sürü Çiçek ısmarladı. Bunları çiçekçinin çı-raglyie evine gönderttl. Sonra bana döndü:
— Sofraların w şairatieâlni kurmak niyetindeyim azizim... Bu akşamki yemekte küskün talihimi de alt edeceğim. Fakat talihimi yenmek İçin çok uğraştım, çok mücadele ettim biliyor musun?. Ne güçlüklerle gureşmcdlnm kİ... Önümo ne mânl-alar çıkmadı kil.. Fakat azmin elinden ne kurtulur?.. Çalıştım. Çabaladım ve İşte hepsini alt ettim. Demek kİ çalışılacak olursa insan talihinin istikameti değiştirlleblllyormuş!..
Bu sözlerle beraber Balıkpaz-an'nm
İçine girdik.
Arkadaşım:
— Onun sevdiği şeyleri biliyorum... Tütsülenmiş dile bayılır... En iyisinden biraz almalı-.
Böyle söyllyerek buyuk bir bakkal dükkânına daldı. Dil aldı.
— Taze çayır peynirine de bayılır... dedi. Ondun da epey bir miktar tarttırdı.
Dışarı çıktık. Bu sefer ben sordum:
— Peki, sevgilini yemeğe dâvet etmişsin... Yemeği kime pişirttin?..
-- En usta ahçısı oîan lokantaya ısmarladım. Hem de bütün onun sevdiği şeyler- Çerkeş tavuğu, zeytinyağlı bakla, fırında makarna, üstü yanmış sütlâç... Mide itibarile biraz alaturkadır. Benim gibi..
Bu sırada içki satan bir dükkânın önünden geçiyorduk Sami atıldı:
— Aman... Az daha unutuyordum. Sevgilim vermut sever, ona bir şişe d» vermut almalıyım...
Dükkâna girip İstediğini aldı. Sonra bir şekerciye uğradık. Yolda Sami bana şunları söylüyordu:
— Fakat ne nazlı bir insan!. No nazlı'.. Onu evimde bir akşam yemeği yemeğe razı etmek için bir buçuk aydan beri bendeniz bülbül kesildim. Ne diller dökmedim- Beni ne derece üzdü Ne derecede mahvetti. Tasavvur edemezsin kardeşim... Ve bu arada ne aksilikler olmadı kİ... Meselâ seyahatte bulunan o firavun tavırlı ağabeyi geldi. O gitti Bu sefer başka mâniler çıktı. Ve nihayet İçte bu akşam!.. Zafer!..
Birdenbire durdu ve bana sordu:
— Bugün aym kaçı?.
Düşündüm ve cevap verdim:
— Yirmi dördü!..
— Mükemmel... Bunu bir köşeye kaydedeceğim. Bu benim için hakikaten tarihi bir gündür. Aşkta talihimin döndüğü büyük gün!..
Köşe başina gelmiştik. Arkadaşım benden ayrılırken şöyle diyordu:
— Üç saat sonra gelecek!.. Bu zaman zarfında ben de katiyen boş durmamalıyım.. Bir kere sofranın üstünü tamamile değiştireceğim. Baştan başa nadan dolayı teşekkürlerimizi bildiri-çiçekle örteceğim. Ne işlerim var, ne' rlz. — fELÂb ULUÖ
Ertc-sl sabah Sami'nin mahallesinden geçiyordum. Yolumun ilstüne devrilmiş büyük bir ağaç, parçalanmış kiremitler çıktı.
Meseleyi anladım. Gece büyük bir fırtına esmişti. O esnada bu ağaç devrilmiş, kiremitler de damlardan uçup parçalanmış olacaktı.
Biraz ilerledim Sami'nin evinin önüne geldim ki!.. Aman hu ne?.. Arkadaşımın evinin çatısı tamamile uçmuştu. -
Bu çatısıe evin önünde Sami boynu bükük duruyordu. Bent görünce başını salladı:
— Vermeyince Mabut neylesin Mahmut!., dedi.
Ve lifi ve etti:
— Çatının aksilik edip de uçmak için seçtiği zamanı görüyor musun? Sevgilim kapıdan girerken evimin çatısı uçtu. Talih! görüyor musun?
(Bir yıl dizi
İstanbul kapalı kort fam piyonu Krts Uncu
İ$t. kapalı kort çift birincilerinden Suat Bayktırf
Anka ranın ve istanbııiun en kıy-
metli tenisçilerinin lşllraklle yapılacak olan Türkiye kapalı kort tenis müsabakalarına 5 nisan perşembe günü saat 15 te Kadıköy Halkevinde başlanacak*ve 8 nisan pazar günü de finalleri yapılacaktır.
Bu maçlara iştlrâk edecek olan AnkaralI tenisçiler dün sabah şehrimize gelmiştir. Takım, Tenis federasyonu başkam Vedat Abut. Fehmi Kızıl, Nejat Balkan ve Nihat'tan İbarettir.
İstanbuldan da Krts Uncu, Beliğ Beler. Suat Bayburt, Melih Kutay. Suat Nemli, Enes Talay glhl kıyfnetll tenisçilerimiz İştirak edeceklerdir.
Bilhassa Türkiyenln en iyi oyuncularından Fehmi Kızü'ın burada yapacağı oyunlar büyük bir İlgi İle beklenmektedir. Maçlar Amerikadan yeni gelen toplarla yapılacağından Oyun tarzının nasıl olacağını hcnilz daha bilmiyoruz. Her halde bu toplarla oynananı daha zevkli olacağına şüphe yoktur. Bu şampiyonanın neticelenmeslle tenisimizin kış .devresi de kapanmış olacaktır
Bütün tenisçilerimize muvatfajcı-yetler dilerken, tenis federasyonumuza da tertlbettiği bu büyük şamplyo-

KUTUP KIZI '
AŞK VE MACERA ROMANI
İ Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ - Nü)
V Tefrika No. 41 M J
fakat., benim., birkaç., dakikam., daha var., acele., ediniz., tepelere., çıkınız.. çünkü., dinamitle, atacaklar., sular., basacak., üstüme., geliyorlar, mukavemet., edemiyeceğlm...»
Mesaj burada nihayet buluyordu. Elektrik söndü. Her halde, tam o anda cesur elektrikçi de ölmüş olacaktı,
Bay Mallabie, ellerile, kollarlle bir takım İşaretler yapıp haykırmağa koyuldu:
— En İyi İş ortaklarımı, mütehassıs İşçilerimi öldürdüler. Ah. zavallı adamlar! Ne İyi İnsanlardı! Şimdi de, bu haydutlar, bütün hayatımın mahsulü olan bir müesseseyl sulara boğmağa uğraşıyorlar... şayet baraj yıkılırsa, bu arazi çöküntüsü tekrar su altında kalacak, göl halin! alacaktır. Namussuzlar! Bitleri, kapanda fare gibi boğmak İstiyorlar .. Fakat İhtimal kl ben, onlardan bir kaçını, kendimiz ölmeden evvel cehenneme yol-Uyabilirim.
Kapıya doğru atıldı.
Genç kız bir kibrit çaktı, Şöminenin üstünde gümüşi şamdanda duran
mumlardan birini yaktı.
— Baba!,. — diye haykırdı. — Baba!.,, Ne yapmak niye t İndesin?
— Ne mİ yapacağım?... Gayet Aşikâr... Bu ahmak heriflerden bazılarını öldüreceğim... Barajın altında, zaten hazırlanmış dinamitler vardır. Ben zaten, günün birinde, buna benzer bir felâket olabileceğini aklıma getirmiştim. İcabederse, bütün mües-Seml su altında bırakacak tedbirleri almıştım. Gizil elektrikle tahrik edilen bir düğmeye basmam, bu gayeyi meydana getirmek İçin kâfidir. Lâhzada, her şey havaya uçacaktır. Barajın etrafında bizi boğmak İçin çırpınan İsveçlilerden dünya yüzünde İz kalmıyacaktir.
Fakat bu fikir onu tam olarak teselli etmiyordu. Zira, kirpiklerinde yaşlar birikmişti. Bu metin adamın ağladığını görmek, İnsana hüzün veriyordu. o kİ, kolay kolay heyecana bile kapılanlardan değildi.
Kendini bir koltuğa attı. Takatsizliğin! gösteren bir harekette bulundu.
Perişan bir sesle:
Malaryaya sonsuz yağmur ve çamura rağmen, büyük fedakârlıklarla inşa edilen Ledo - Birmanya yolu, Uzak Şarktaki Müttefik cephelerine hayat yollarını açacaktır
Mühendislerin, iaşe subaylarının, istihkâm, demiryolları ve liman taburlarının bu savaşta başardıkları işlere, dünya harikaları arasında yer verileceğine asla şüphe edilemez.
Mühendislik zlhniyetile yapılmasına imkân olmayan bir işi başarmak, tam mânaslle bir Amerikan âdetidir,
Tarih kitaplarında bir askeri inşaat harikası olarak yadedlle-cek olan mühim başarılardan biri de, Ledo . Birmanya yoludur. Ledo yolu, Hindlstanda. Assam'da bulunan Ledo’dan Myit-kvina ve Bahamo t.arikile bir Çin eyaleti olan Yunnan’da. Birmanya yolile birleşmektedir. Bu yol, tuğgeneral A. Pick'tn kumandası altında bulunan Birleşik Amerika inşaat birlikleri tarafından yapıldığı için, «Plcks Pike., ismi verilmişti. Ledo ile irtibat tesis etmiş olan Birmanya yoluna da «Stilwell Yolu» ismi verilmişti. Esasen, general Stil-weil’in yüksek görüşü sayesinde. Çin'de hayatî bir rol oynıyan bu iaşe yolu vücuda getirilmişti. Bu yolun inşaatı her ne kadar Çin işçileri tarafından deruhde edilmişse de. Amerika inşaat birliklerine mensup mühendisler projeyi tahakkuk ettirmek bakımından büyük bir gayret sarfetmişîerdir
Ledo yolunda, 1942 de faaliyete geçilmişti. Fakat. 1943 te general Pick kumandayı ele aldığı vakit, ancak 42 millik yol inşa edilmişti. Lâkin, baştan başa ormanlıkla örtülü olan yağmuru bol ve uçurumlu bir dağa varıldığı vakit, projeyi tahakkuk ettümek hususunda hiç bir ümit kalmamıştı. Bu iste çalışan mühendislerin rr 85 i. malarva yüzünden hastaneye sevkedilmişti.
Lado’ya gelir gelmez, hemen o gece general Pick bir toplantı yaparak şunları söyledi:
"Seyahatim esnasında
madi surette aynı şeyleri işitiyorum. Söylenen şeyler, katiyen birbirinden farklı değildir. Bu nuntakanm çamuru, yağmuru ve malaryası pek çok olduğu için, Ledo yolu inşa edilemez' diyorlar, Bu dakikadan itibaren, bu i hezimet uyandırıcı zihniyeti unutuyoruz. Ledo yolu inşa edilecektir. Çamur, yağmur ve malarya, atfedilecektir.»
Yolun 478 mili inşa edilmişti. Bu yolun, 100 millik kısmı takriben 4.000 kadem yüksekliğindeki dağlardan geçmektedir. Burada o kadar fazla tropikal nebat vardı ki, arazi yıllardan beri güneş yüzü görmemişti Diğer taraftan, mülerce mesafelik bataklıkla karşılaşılmıştı.
4-6 kadem irtifaında suya gömülmüş olan Hukawng vâdisin-de bir geçit yapmak için. 2 millik tahta yol inşa edilmişti Bu işte kullanılan 1,000,000 parça kereste, bıçkı makinelerde mandan kesilmişti. Yolu İnşa edebilmek için kaldırılan toprak, çamur ve molozla, Nevvyork-tan San Franciscoya kadar 3 kadem genişliğinde ve 10 kadem yüksekliğinde bir duvar yapılabilirdi.
ve
müte-
or-
Yeni Birmanya yolu
Belli başlı 10 nehirle, derecede 155 ırmağa köprüler yapılmıştır. Böylece, vasatı olarak her 3 milde bîr köprü vardır. Yol yapılırken, köprü İnşaatının bütün çeşitlerile karşılaşılmıştır.
Yol projesini tahakkuk ettirmek İçin, binlerce yeril işçi kullanılmıştı. îaşe subayı, 200 tiple yemek ıasyonu hazırlamak mecburiyetinde kalmıştı. İşçiler arasında konuşulan lehçelerin sayısı. 300 ü bulmuştu. Vasati olarak, her gün bir millik yol inşa ediliyordu. Fakat, bu yol için savaşan, çalışan, yaşıyan ölenler de vardı.
Birmanya yolunu yeni baştan inşa etmek hususunda Amerikan mütehassıs!aınnın elde ettikleri müstesna başan, pek tabiî olarak Ledo yolunun inşaatı kadar önem'I olmamakla beraber, bu faaliyetin de nazarı dikkati cel-b:decek safhaları vardu\ Esas itibarile. sayısı _ 30 u geçmeyen Amerikan mühendisleri. 8 inşaat makinesile 30.000 Çin işçisinin . mesaisini kolaylaştırmışlardı.
Tek başına bu proje bile. Alaska şosesini gölgede bırakmaktadır. Alaska askerî şosesini vücuda getirmek için. 1,500 inşaat makinesinden istifade edilmişti. Halbuki, Birmanya yolunda sadece 8 makineden İstifade edilmiştir. Alaska şosesinde 12.000 mütehassıs işçi çalışmıştı. Bir-manya’dakı mütehassıs işçilerin sayısı 50 den daha azdı. Alaska şosesinin en yüksek noktası, 4.212 kademdir. Birmanya şosesinin en yüksek noktası 9.200 kademdir. Alaska şosesinde 200 ırmağa köprü İnşa edilmiştir Halbuki, Birmanya yolunda 400 ırmağa köprü kurulmuştur.
Yol projesini tahakkuk ettirmek uğrunda Amerikan gücünü idare eden yarbay Louia Daw-son'un ismi de, ölü mühendisler listesindedir. Ebediyete kansan bu fen adamlarının isimleri dalma yadedilecektir.
Çin’e bu hayat yolunu açmak uğrunda hayatlarını feda eden bu mütehassısların gayesi, artık tahakkuk etmiştir. Böylece, havadan ve karadan Çin'e İaşe yol-
— Onlar elli kişi... — dedi. — Halbuki biz üçümüz, bir de Plerre Qulnt... Ve kuvvet sayılmayan birkaç Çinli hizmetkârla azlığız... Onlara bir şey yapmak kudretinde değiliz...
Yumruklarını sıkarak ayağa kalktı ve dedi kl:
— Ne olursa olsun, içlerinden bazılarını öldüreceğim.
Genç kız, elini babasının omuzuna koyarak:
— Her şeyden evvel sükûn bulunuz, babacığım... vaziyeti soğukkanlılıkla muhakeme edelim.
İhtiyarı oturttu ve dedi kl:
— sanırım, yapılacak İlk İş, şayet kabilse, dinamo dairesine gitmektir. İhtimal, orada, dostlarımızdan bazıları hayatta kalmışlardır. Ondan sonra, tepeye tırmanmak, su baskınından kurtulmak teşebbüsünde bulunuruz. Ne yapalım? varsın sular buralarını kaplasın.
Jensen:
— Müsaade ederseniz, dinamo dairesine ben gideyim. — decll. — İşte yanımda şu tüfek var. Ona güvenebilirim. Lâkin İhtimal ihtiyaç da kal-mıyacaktır. Zira madenciler İhtimal şimdi barajın yanında kümelenmişlerdir. Buradan nöbetçiyi do alıp götürmeleri onu İspat ediyor.
Kerry:
— Pekâlâ amma, Plerre Qulnt'le Bnby'yl de yanınıza alın! — tavsiyesinde bulundu. — Plerre yolu bilir.
Gözleri sanki görüyormuş kadar size faydalı olabilir.
Amfi KanadalIyı çağırdı.
Evin eşiğine vardıkları vakit:
— çabuk gidiniz, dostum! — dedi. — Şayet İçlerinden biri sağ kaldıysa, onu buraya getiriniz: bir iki saatten evvel su altında kalacağımızı zannetmiyorum. Zira, dinamiti barajın altına yerleştirmek o kadar kolay İş değildir. Çalışmaları lâzım gelecektir.
Köpek önde, dinamo dairesine gittiler. Görünürde hiç kimse yoktu. Dışarıda da, İçeride da İnsana Taslamadılar.
Şelâlelerin altındaki dinamo dairesinde hâil ışık vardı. Makinelerin henüz durmadıkları gürültülerinden anlaşılıyordu.
Jensen:
«— O takdirde büyük evde acaba niçin elektrikler söndü?» diye düşündü.
Binanın kapıları kilitliydi. Pencereler de, tırmanmağa müsait olmıya-cak dereosde yüksekti.
Jensen, hızlı hızlı vurdu. İçeriden hiç ses gelme dJ.
Plerre Qulntl
— Bir an bekleyiniz I dedi. —
Girebileceğimizi zannederim. Burada filetler vardır. Hangarlardan birinin açık olduğunu biliyorum.
Kör adam, giderek, bir an sonra
Itriyat yağları
Lâvantacılıkta kullanılan yağlar, T ürkiyeden ve 'Yakın Şarktan Amerikaya gönderiliyor
Bir Amerikan muharriri yazıyor: AvrupalIlar, ıtriyaçılığı eski şark medeniyetlerinden öğrenmişlerdir. Mısırın ilk hanedanları yıkandıstan sonra vücutlarına bol miktarda muhtelif kokulu yağlar sürerlerdi. Ziyafetlerde yerlere kokulu çiçekler Serpilir, misafirlere sürünmeleri İçin muhtelif kokulu yağlar esasnslar İkram edilirdi, Dinî törenlerde buhurdanlıklarda günlük ve diğer kokulu sakızlar yakılırdı.
Bugün modaya ve süse düşkün şık Amerikan kadınlarının kullandıkları lâtif kokulu esasns ve lâvantalarm İçinde kullanılan kıymetli kokulu yağlar Amerikaya kfimllcn Arabistan ve Yakın Şarktan ithal edilmektedir. Bunlardan yasemin yağı Mısır'dan, gıil yağı ve giınlük Türkiye'den badem yağı Suriyeden, ve Orlganln yağı da Filistlnden getirilmektedir.
Amerika ve Avrupa'nın en maruf ıtiryatçılar, meşhur atların, zengin şeyhlerin ve kokulu yağların mebzul bulunduğu Arabistanla büyük mikyasta alış veriş etmektedirler.
Amerika sakız ve yağlan Arabistan’dan ithal eder.
Arabistan sakızı
Arabistan'dan Amerikaya mebzul miktarda İthal edilen rayihalı maddelerden sakızın reçineye müşabih kendine has acımtırak ve o deıçce hoş bir lezzeti vardır. Sakız Kızılde-niz civarında yetişen Commlphore namında bodur çalılardan istihsal edilmektedir. İn ağaçların arasında âdeta serpilmiş bir vaziyette bulunan bu bodur çalıların dallarından çıkan sakız, çiğnendiği gibi çıkarılan sarımtırak kahve rengi veya yeşilimtırak renkteki yağı da losyon ve diğer ıtriyatta kullanılmaktadır.
Sakız yağı Amerika'ya kamilen Arabistan'dan getirilmektedir. 1940 senesinde Birleşik Amerika Suudi Arabistandan 11 030 kilo, Aden’den de 420 kilo sakız yağı mubayaa etmiştir. 1941 den beri harb dolayısile eskisine nazaran çok az miktarda mubayaa yapılabilmiştir.
Sakız yağından maada. Arabistan yarım adasından Amerika'ya İhraç edilen kokulu yağlar arasında pelesenk yağı vardır. Bu yağ «Oppenex Chriromlıım» namında Şarkın sıcak ikliminde yetişen nebattan istihsal edilmektedir. Aden limanı Arabls-lantn, Amerikaya. Çine, Hindistana İhraç ettiği kokulu yağların başlıca merkezidir.
Avrupa ve Amerika'nın belli başlı ıtriyat firmaları tarafından Şarktan İthal edilen sakız pelesenk, öd ağacı, yasemin, gül yağı ve saire kokulu yağlar ancak en lüks ve pahalı lâ-vanta ve esansların terkibinde kullanılmaktadır.
Günlük ve günlük yağı
Sakız fasilesinden, dini Ayinlerde buhurdanlıklarda yakılan günlük, pek eski zamanlara aittir. Günlük, Arabistan m güney doğusunda bol yetişen aBosvvellla■ namındaki ağaçtan istihsal edilir. Bu ağaçların kabukları soyulduğu vakit damla halinde akan koyu sarımtırak mayi donarak günlük haline gelir. Günlük Arabistan ın yağmurlu ayları hariç lıer mevsimde toplanabilir. Esasen, sabun, ve sair ıtriyat maddelerinde kullanılan günlük yağı İmbikten geçirilerek İstihsal edilmektedir. Arabts-
lan açılmış bulunmaktadır Hâlen inşa edilmekte olan Kum-ming petrol hattı da. nakledilen gaz ve petrolü 100,000 tona çıkaracaktır, Bu da, harb tarihinde muazzam bir haşan teşkil etmektedir.
elinde demirlerle ve sair Aletlerle geldi. Bunlar sayesinde kilidi parçalamak kabildi.
Parçaladılar da... Kapı açıldı... İçeriye girdiler.
Karşılaştıkları manzara cidden feci oldu:
Mütehassıs İşçiler ve aşçıbaşı, kafaları parçalanmış olarak, kanlar İçinde yatıyordu. Zavallı elektrikçi, tevzi tablosu önünde, eli hâlâ İşaret verir vaziyette. Öldürülmüştü. Kan. başından kollarına doğru akıyordu.
Hayatının son Jesti, evdeki arkadaşlarına bildiğimiz işareti vermek olmuştu.
Jensen, adamcağızın eliyle komü-tatör'ü oynattı. Mallable’nln evine elektrik gelmesi İçin bu hareket kâfi İdi.
Sonra, zavallıların naışlarını, orada bulduğu örtülerle örttü. Yanında Plerre Qulnt ve köpek olarak dışarı çıktı.
Artık yapacak hiçbir şey kalmamıştı, Şayet fevkalâdelik olmazsa, bu türbinler ve dinamolar, saatelerce kendiliklerinden dönerlerdi. Ancak yağları bittiği zaman Arıza verirlerdi.
Jensen ve Plerre Qulnt, isveçlilerin umulduğundan daha çabuk barajı atabileceklerini düşünerek eve dönmek İçin süratlerini arttırdılar.
(Arkası var)
tan'da yetişen günlük eskıdenbcrl evvelâ Hindistan'a İhraç edilmekte, ve bilâhare. Amerika'ya Hindistr.n'ri^n getirilmektedir. 1038 da Amerika Hindistan'dan 80 ton günlük mübayaa etmiştir.
Karagünlük yağının membaı Türkiyedir
Lâvanta, losyon, kozmatlk. sabun? esans ve saire ıtriyat maddelerinde kullanılan kara günlük yağı, yalnız Türkiye'nin güney batısında yetişen «S»pwoodf namındaki ağaçlardan istihsal edilen sakız fasilesinden bir novl günlükten çakatılir Türkiye'nin güney batısında bol yetişen bu ağaçların büyük bir kısmı nukûınete. .. mütebakisi de şahıslara aittir. Diki- “ len fidanlardan 3-4 sene sonra kara JçJ günlük toplanmağa başlanır. Bes O-torbalar İçine konulan kara günlük (m tazyikten geçirilerek yağı alınır Tur- M— klye hükümetinin büyük ^ayr 'tierl O sayesinde kara günlük ağaç ve fidan-lan her sene fazlalaşmakta ve Türkl- Q ye bu kıymetU İhraç maddesi İçin cl- ■— var memleketlerde yeni pazarlar ara- ™ maktadır 0
Gül yağı
Gül yağı, en pahalı ve lüks esans 0 ve lavantaların terkibine karıştırılır, Gül yağı üç asırdan beri kullanıl- M— maktadır. Bir efsaneye göre 1Ö72 de İranda büyük bir ziyafet esnasında O bu kıymetli yağ İran şahına hediye __ edildiği rivayet Olunmaktadır. Türkl-ye Bulgaristandan .sonra dünyada en J5 fazla gül yağı İhraç eden memleket- CO tir. Itriyat ticaret gazetesinin 1937 de 0 neşrettiği İstatistiklere nazaran Tür- Jr klyenln İsparta ve Burdur havalisin- v de i.ıoo gül bahçesi vardır, ve 25 dönümlük bir araziden 2.200 kilo gül yaprağı İstihsal edilmektedir İmbikten geçirilerek elde edilen gül yağının en çoğu. İspartada inşa edilen son sistem gül yağı fabrikasında çıkarılmaktadır. Türkiye 1939 dû Amerikaya 120 kilo gül yağı İhraç etmişti. Harb-den evvel Türkiye'nin en büyük müş-ı terllerl arasında Büyük Britanya, Fransa ve Birleşik Amerika bulunmakta İdi. 1941 dc Türkiye'den Amerika'ya eskisine nazaran az miktarda gül yağı sevkedllebilmijtlr. Harb do-layısile. bugün hakiki güt yağı ancak pek mahdut ve lüks lâvantalarda kullanılabilmektedir. Alelâde lâvanta ve esanslarda İse suni olarak İstihsal edilen ucuz ve düşük evsafı halı kimyevi bir madde kullanılmaktadır.
Badem yağı .
En eski ıtriyat Raddelerinden biri de badem yağıdır. Binlerce sene evvel badem yağı eski Mısır lılar tarafından kullanılmakta İdi. Bir efsaneye göre Milâttan 2.000 sene evvel İsrail kaiminden Mısır'a gönderiler en kıymetli hediyeler arasında badem bulunduğu öğrenilmiştir. Badem ağacının İlk defa İranda çıktığı ve bilâhara Garba doğru yayıldığı bildirilmektedir. Tatlı ve atı badem en çok Türkiye ve Suriye'de yetişmektedir Acl ve tatlı badem ağaçları görünüş ltl-barLle yekdîfeerinden farksızdır. Yalnız tatlı bademin çiçekleri pembe ve aci bademinkl İse beyazdır. Her iki cins bademden yağ istihsal edilirse de, en ziyade ıtriyatta kullanılan yağ acı bademden çıkarılmaktadır Bademler olup kuruduktan sont> evvelâ suda ıslatılır >-e bllâharıv imbikten geçirilerek yağı abnu' Harb dolayıslie bu yağın Türkiye'den Amcı.kaya şevki müşkül olduğundan bfilm şeftali ve zerdali çekirdeklerinden çıkarılan badem yağındım pek az farklı olan yağlar ıtriyatçılıkta kullanılmaktadır Acı badeni yağı yerine ucuz ıtriyat maddelerinden çok daha ucuza mal olan kimyevi bir tarzda hazırlanan suni yağlar kullanılmaktadır Tatlı badem yağı ise en zjvade lüks krem v? losyonlarda kııilanı1-maktadır. Türkiye'nin en büyük badem yağı müşterileri ararında Birleşik Amerika ve İngiltere bulunmaktadır.
Kimyon yağı
Kimyon en ziyade Sııriyetle yetişen bodur kimyon ağaçlarının verdiği tohumlardan çıkarılır. Kimyon tohumlarından çıkanl-ın kimyon ya' ı en fazla sabun ve diğer ıtriyat maddelerine koku vermek İçin kullanılır Birleşik Amerikanın bir çok ıtriyat firmaları Surlyeden bol miktarda kimyon tohumu mubayaa ederek, bu tohumlardan Amerikadaki fabrikalarında kimyon yağı istihsal etmektedirler. 1941 de Suriye'den Amerika'ya 2544 kilo kimyon tohumu ihraç edilmiştir.
Diğer yağlar
Yakın ve Orta Şarktan Ameııka'ya İhraç edilen ıtriyatçılık'kullanılan yağlar arasında limon ve portakaldan İstihsal edilen çiçek v?ğ!an. origa-num yağı, yasemin, (tır. cas-ı(‘. ne-rall, anason, fennel. covlander ve bsreamrt yaeiav sü" kullanıltn efil ■>■ “ nadl.fr bulunmaktadır. Bu yağların Istlb ftl edildiği nc-bat ve ağa'l'T va’nı-, Yakın ve Orta Şark iklimlerinde yetiştirilmektedir.
1 WİKn 1(M5
AKŞAM
Sahlfe 7
Talihin kuvvetli cilvesi!
Amerika’da İslâm sanat eserleri sergisi
■ - ■■ ■— ■ -L ı . -g.
Halkevleri ve Kuramlar
OsmanlI tarihlerinin (koca) veya (deli) garplı müverrihlerin (büyük) diye yadettllîlerl Rusya Çarl Petro kendisine kıymetli hizmetlerde bulunmuş olan Katerlnayı Çarlçellk makamına kadar yükseltirken başka kadınlarla meşgul olmaktan da hali kalmıyordu.
(Prut) muharebesinden evvel met-buu Osmanlı padişahı aleyhine hareket eden Buğdan voyvodası Dlmltrl Kantemlr kızı ile birlikte Petro nez-dlne kaçmıştı. Petro bu kızı metres edinmişti. Fakat o bununla da kalmıyordu. Evvelce kız kardeşi Natal-yanın yanındaki kızlarla nasıl gayri meşru münasebetlerde bulunmuş İdi İse şimdi de zevcesi Katerinanm maiyetinde bulunanları öyle kullanıyordu ve bu kızlar Petrodan çocukları olunca:
— Çar bana bu çocuğu yapmak lût-fıinde bulun dul
Diye iftihar ederlerdi!. Avrupaya İkinci seyahati esnasında Petro Berlin d c Katerlna He birlikte müzeyi geziyordu. Bir mecıısl Hâilinin pek münasebetsiz bir vaziyette heykelini gördüler. Petro Katerlnaya:
— Bunu kucakla!
Emrin! verdi. Öteki reddetti. Petro kızdı:
- itaat etmezsen başını koparı-
Katerlna korktu ve itaat etti.
Petro kendisi gibi düşünmlyen. faaliyet göstermiyen, ıslahattan hoş-lanmıyan, seferlere İştirak etmlyen oğlu Aleksiyi İstediği yolda yürütmeğe muvaffak olamıyordu. Aleksi babasının tembihlerine, tehditlerine karsı aczini ileri sürerek muhalefette bulunuyordu: nihayet hayatından korkarak Aimanyaya, Avusturya ya, İtalyaya savuşup gtalenmlşti. Babasının ölümüne kadar böyle gizli kalmak niyetinde idi.
Fakat Petro Aleksiyi aratarak nihayet buldurmuş, Rusyaya avdete mecbur etmiş, sonra muhakeme ettirerek idama mahkûm ettirmişti. Bu mahkûmiyette Katerlnadan olan oğlunu veliaht ettirmek emel! de mflzmer bulunuyordu. Fakat bu İkinci oğlu da çok geçmeden öldü.
1731 aralık ayında Senato ile Sen Blnnd meclisinin kararlarlle Katerl-na resmen Çariçe İlân olundu. Bu sebeple de o artık İstikbalinden tamamen emin bulunuyordu. Fakat bazıları bu hususta onun kadar emin değillerdi.
Petro muharebeye hitam verince saltanatta veliahtlık meselesini meşguliyetlerinin en başına geçirmişti.
Oğlu .Aleksinin erkek oğlunu veliaht ilân etmek hiç İşine gelmiyordu. çünkü kendisinin oğluna yapmış olduğu hakaretleri, şiddetli muameleleri torunu mutlaka unutmayacak, vücuda, getirdiği ıslahatı kendi zamanında bile zaten az olmıyan muhaliflerle blrleşerek bozmağa kalkışacaktı.
Bazıları ona büyüg kızı Annayı veliaht nasbetm esini tavsiye ediyorlardı. Petro da bunu düşünmüyor değildi. Fakat karar veremiyordu. Metresi Marya Kantemlrdeıı bir çocuğu olmak üzere İdi. Ortada bazı dedikodular deveran ediyordu.
Marya Kantemir'ln bir erkek evlâdı olursa, Patronun Katerlnayı boşayacağı ve Marya İle evleneceği söyleniyordu. Bu sözler belki büsbütün asılsız da değildi 1 Ancak Maryanın çocuğu ölü doğdu. Bunda acaba Ka-terlnanın dahil yok muydu?
Petro 1723 kasım aynıda bir ukaz Ue yakında Katerinanm tetvicedlle-ceğlnl İlân etti. Bu, çoklan tarafından, onun dört sene süren düşüncelerden sonra tahta Katerlna’dan lâyıkım göremediğine delil tutuldu.
1724 martının ikisinde Katerlna ile izdivaçlarının yıldönümünde Çar bir şehrâyln tertlbettl ve ikisinin İsimlerinin İlk harflerini aşk timsallerde muhat olarak gösteren havai Eşeklerini bizzat ateşledi.
Zevcesinin takdis töreni için dört libre ağırlığında, tepesinde büyük bir yakut bulunacak fevkalâde kıymetli bir taç ısmarladı. Bunu yapacak kuyumcu aradığı bir buçuk milyon rubleyi alacaktı. Dört bin rublelik bir el-' blse İle Katerinânin kiliseden çıkarken bineceği araba Parlsten getirildi.
Merasimin yapılacağı günden bir akşam evvel tören esnasında giyeceği elbise kendisine gösterilince Petronun hasislik damarları harekete geldi: hiddetle esvabı alıp salladı. Altın pullar ve tellerden yerlere düşenleri göstereerk:
— Bak, Katlnka! Bunlar bir kumbaracının ulûfeslne bedel iken hepsi süpürülüp gidecek! Yazık!
Diye bağırdı. Katlnka tebessüm etti. Petro da bu tebessümle sükûnet buldu.
Mayısın 18 İnde Çar kilisede önünde diz çökmüş vaziyette duran Çariçe Katerinanm başına tacını bizzat koydu. Çariçe ağladı ve kocasının dizlerine kapanmağa davrandı. Petro mâni oldu; karısını pek şefkatle kaldırdı.
Çar, Çariçeyi ne kadar seviyordu!
Artık Petro’nun nazarında Katerlna Ue meşguliyetleri arasında vaktini kaybettirdikleri için (Hırsızlar) dediği İki kızı Anna ve Ellzabetten başkası yoktu; karısından başkasına emniyet edemiyordu.
1724 senesinde Petro tam bir hasta adam halini almıştı. Fakat hasta ol-
duğuna kendisi inanmıyor, doktorların tavsiyelerine bakmıyor, müptelâ olduğu zevklere, eğlencelere, içkilere devanı etmek istiyordu; Katerlna yanında bulunmadıkça kendisini bitmiş bir adam addediyordu. Tesadüfen karısını dalresindo görmiyecek olursa:
— Sensiz bana her yer boş görünüyor I
Diyordu.
Nihayet Petresburg’da yatağa düştü; sonra gene İyileşir gibi oldu. Fakat tedbirsizce hareketleri tekerrür ettikçe, hastalık da her defasında daha şiddetli bir tesir gösteriyordu.
Büyük Petronun hayatının son günleri. Katerlna İle son münasebetleri, aralarında zuhur eden bürude-tln, münaferetln sebepleri hakkında muhtelif rivayetler vardır.
Fransızca (Büyük Petronun hayatı) (1) eserine göre:
(Bu sıralarda gizil istihbarat dairesi Petroya Çariçenin bir âşığı olduğunu bildirdi:
Eski gözdesi matmazel Mons'un kardeşi Vliyam.
Petro bu yakışıklı delikanlıyı mer-hameten saraya almıştı: hakkında teveccüh ve lûtüf gösteriyordu. Delikanlının çariçe ile âşıkane münasebetlerde bulunduğunu herkes biliyordu: Petrodan maada...
Bu haber üzerine Petro şaşırıp kalmıştı!
Ne? Hizmetçilikten, esirlikten, generallerine metreslikten yetiştiğine bakmıyarak sarayına, haremine aldığı, kendisine eş edindiği, başına taç koyarak Çariçe! İğe kadar yükselttiği Katinka, o da mı ihanet ediyordu?
Bu cinayete tahammül olunabilir mİ İdi?
Fakat Çar aklınca bu skandalin şayi olmaması İçin İki hafta ses çıkarmadı. Sonra bir gece verdiği emir Ue Vliyam saraydaki odasında tevkif olundu.
Kazandığı itibara güvenerek entrikalar çevirdiği İthamile İdama mahkûm edildi. Vliyam Mons'un İdam edildiği gün Petro Katerlnaya kızakla maktelden geçirdi, Kadının elbisesi ölüye değdi; bu fecaatten kılını kı-pirdatmiyân Katerlna kocasının yanında mütebessim tavrını hiç bozmadı! O akşam maktulün başı ispirto İle doldurulmuş bir kavanoz içinde Katerinanm şöminesi üstüne konuldu. Kadın yine soğukkanlılığını muhafaza etti. Petro kalbini kaplıyan hiddet salkasile büyük ve nefis bir Venedik aynasını bir yumrukla kırdı. Katerlnaya:
— Seni de. seninkileri de böyle par-çalıyacağım!
Tehdidinde bulundu. Katerlna sükûnet ve itidal ile:
— Bu ayna sarayın müzeyyenatın-dandı. Harap ettin. Sarayın şimdi daha güzel ve cazip mi?
Cevabını verdi. Bu tavırlar ve sözlerle tehevvürü bir derece sükûnet bulan Çar küskün, küskün Katerlna-nın yanından çıktı.
Artık birblrile konuşmadılar; birlikte yemek, yemediler; bir yatakta yatmadılar.
Divanı hümayun tercümanı Yako-vaklnln Bur şada menfi İken Fransız-cadan tercüme ettiği (ikinci Katerlna tarihi) ise bu derece tafsile glrişml-yerek yalnız şunu söylüyor:
(Petronun zevcesi Katerlnaya teveccüh ve rağbeti derkftr İken mer-sumenln hlyanetlnl verdiği baskında reyülâyn tahkik etmekle dedikoduya vesile olmamak mülâhazasına mebni acele etmeyip ahar bahane Ue katlini tesralm etmiş İdi.)
Büyük Petro ile Demirbaş şarl arasındaki muharebelere, ve Rusya ahvaline dair Petronun kızı Ellzabetln kurenasından Şevalefln yine Türkçe-ye tercüme edilmiş eseri de Kateri-narun genç ve güzel bir mabeyincisi ve bunun kız kardeş! yüzünden Çar ile aralarında şiddeti! bir mllnaferet hami olmuş bulunduğunu gösteriyor.
Her ne hal İse, Petro İle Katerlna-nın münasebetleri bu gergin dereceyi bulunca Petro her gün gözdesi Marya Ue kandırdığı Yunanlı doktor Pallkala vasıtasUe Maryanın çocuğunu düşürtmüştfl.
Petro İntikam alacaktıl
Artık herkes Katerinanm işi biteceğine kanaat getirmiş bulunuyordu. Fakat bu sırada kızı EÜ2abetln Fransa kıralı on beşinci Louls Ue İzdivacı bahis mevzuu İdi. Fransız elçisi Petronun bir mukarrlblne kiralın kaynanası olacak Katerlna bir işkenceye uğrıyacak olursa kızının evlenme müzakereleri de suya düşeceğini bildirmiş. bu söz derhal Çar7n kulağına İsal olunmuş İdi.
Çar ve Çariçe arasında resmen Olsun bir barışıklık gösterilmek lcabe-dlyordu. Bu hususi tebliğden on gün sonra Katerlna kış sarayında kocasının dizlerine kapandı. Karı koca bir tarafa çekildUerl Üç saat konuştular, Birlikte yemek yediler; sonra ayrıldılar. Herkes Çar ile Çariçenin barıştıklarına hükmetti.
Ertesi günü Petro bir daha kalkmamak üzere yatağa dûştii. (1) Bir piskopos çağırtarak son ruhanî ayin! yaptırdı.
1725 ocak ayının vlrml yedisinde
Cleveland müzesinde açılan sergi çok rağbet görüyor
Solda ilk mektep talebesi bîr vazoyu tetkik ediyor, sağda 16 ncı asra ait bir Türk eseri
Son günlerde Birleşik Amerikada halk, diğer memleketlere ait sanatlara Çok yakın bir alâka göstermeğe başlamıştır. Bunu nazarı itibara alan birçok müze müdürleri, halkı bu husus» . .aha ziyade tenvir etmeği düşünerek, diğer memleketlerin medeniyet 'r sanatını belirten kıymetli eski eserleri havi sergiler tertibetme-ğe başlamışlardır.
Bu cümleden olarak Amerikanın Orta batı eyaletlerinden Olılo'nun en kalbalLk. şehri ve sanayi merkezi olan Ciavland’daki meşhur âsârı - atlka müzesinde İslâm sanatına ait yeni bir sergi açılmıştır. En maruf İslâm sanatkârları tarafından yapılmış 450 parça nadir müze eşyası. Birleşik Amerikadakl beUlbaşiı müzelerden, âsârı atlka mağazalarından zengin meraklıların koleksiyonlarından ö-dünç olarak alınmış, Clevland müzesinde halka teşhir edilmiştir. İslâm sanatı sergisinin, açılışı çok yeni olmakla beraber, mektep talebelerinden, fabrikalarda çalışan işçilere kadar, tekmil Clevland halkı, Amerikada, Uk defa teşhir edilen bıı cezbedî-ct sergiyi gezmişlerdir.
İslâm sanatkârları tarafından yaratılan. tarihî kıymeti haiz muhtelif cins müze eşyasının Clevland müzesine getlrUerek teşhir edilmesinde büyük hizmeti dokunan, müzenin âsârı atlka mütehassısı M. Hovard J. Halllstir. Bu müzede teşhir edilen nadir koleksiyon arasında İnsanın gözünü kamaştıran renklerle harikulade bir tarzda meydana getirilmiş muhtelif eşya bulunmaktadır. Ziyaretçilerin dikkat nazarlarım çeken, kıymetli biliûr cami kandilleri, altın ve gümüş İşlemeli küse sürahiler, bakır ve pirinçten şamdanlar, sabit parlak boyalarla nakışlı çini çömlekler. kıymetli halılar, portre ve manzaralar, işlemeli ağır kumaşlar, birçok cilt, şiir, aşkl hikâye, ilim kitapları ve elle yazılmış Kur'anı Kerlm'-lerdir.
Hazret! Muhammedin amcaci Ham-
RADYO
(11 Georges Ondard; La vie de Pi-erre le Grand.
(2) Petronun Katerlna tarafından gehtrlendiğfne dair sahih addolunmı-yan bir rivayet vardır.
KONSERVATUVAR TÜRK MUSİKİSİ İCRA HEYETİ KONSERİ
Grip salgını münasebetile toplunlı yerlerinin (10) gün müddetle tatil kararına uyularak 28 mart çarşamba akşamı Çemberli taş sinemasında Eminönü Halkevi Sosyal Yardım şubesi menfaatine verilerek k n-er 13 nisan cuma akşamına tehir edilmiştir. Biletleri sinemada satılmaktadır.
★ Kadıköy Halkevi başkanlığından: 2/4/945 pazartesi günü saat 18,30 da Şehir tiyatrosu sanatkârlarından sayın İbrahim Delideniz tarafından (Şiir Nasıl. Okunur) mevzulu bir konferans verilecektir.
za'nın hayat ve sergüzeştlerine alt renkli resimelrl havi kitap bir hârikadır. Tablolar arasında en fazla 8Ö-zc çarpan, Çin üsiûbiyle bir İranlı sanatkâr tarafından İpekli kumaş üzerine yağlı boya, çiçekli bir dal üstüne konmuş bir bülbülü gösteren şaheser bir tablodur.
El yazısı Kur'anlar altın, yaldızlıdır ve yazılar pırıl pırıl parlamaktadır. Bunlar, Avrupanın Ortaçağ kltapla-rtyle mukayese edilecek olursa isLâm sanatkârlarının o zamanın, Avrupa sanatkârlarından fersah fersah üstün oldukları anlaşılmaktadır. Bu Kur’anı Kerlm'lerin gayet yumuşak deriden kapakları altın kakma ile süslü olduğu gibi, bütün sahlfelerln etrafı da altın yaldızla elle gayet mahlranc işlenmiştir.
Clevland müzesinde bulunan çanak çömlek kflmllcn muhtelif İslâm Memleketleri camilerinden getirilmiş eski eserlerdir. Bunların üzeri geometrik nakışlarla dantel gibi zengin ve parlak renklerle ve altın yaldızla İşlenmiştir. Bunların üzerindeki nakışlar ziyanın gelişine göre renk değiştirmektedir.
Madeni eşya arasında, Ehli salip ordularına karşı savaşmış müslüman cengâvcrlerlnln miğferleri göze çarpmaktadır.
Bu şaheserler arasında insan heykeli olarak, eski bir duvardan kopmuş tek bir büst vardır.
Clevland müzesinin açtığı bu sergi pek az zamanda o kadar fazla rağbet bulmuştur ki, Clevland'a Amerikanın her tarafından ziyaretçi yağmağa başlamıştır. Bu Sergiyi örnek alarak diğer şehirlerde bulunan müzelerde de Yakın Şark sanatına alt ufak çapta sergiler açmağa başlamışlardır. Amerikan balkı Islâm sanatına karşı yakın alâka ve fazla rağbet gösterdiğin! nazarı itibara alan müzeler dairesinin, bu hususta halta daha fazla tenvir edebilmek için tekmil eyalet müzelerinde yalanda bu gibi sergiler açacakları anlaşılıyor.
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Dans orkestras'. 18.4Ö Karışık şarkılar, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.28 Salon orkestrası, 20.15 Pazar Gazetesi, 20.30 Fasıl. »1.00 Haftanın spor neticeleri, 21.15 Şarkı ve türküler. 21.35 Müzik, 22.ÖS Milzik (pl.), 12.45 Haberler.
YARIN SABAHKİ PROGRAM
7.30 Müzik (pl.J, 7.45 Haberler, 8.00 Müzik (pl->. 8.23 Gündelik spor servisi, 12.30 Şarkılar, 1245 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
kalemle kâğıt istedi. Zayıf elleri ancak birkaç kelime yazabildi:
(Ben İsterim ki herşey...)
İkmal edemedi. Herşeyln kime verilmesini istiyordu? Anlaşılamadı. O gün akşama doğru:
— Anna! Anna!
Diye inledi. Büyük kızı Anna gelince şaşkın nazarlarla yüzüne baka, kaldı; daldı. Bu esnada en nüfuzlu yakınlan sarayın bir odasında Çarlarının ölümü üzerine mansıpları nasıl paylaşacaklarını müzakere İle meşguldüler! Bu toplantıyı öğrenen Katerlna da çarçabuk göz yaşlarını sildi; bunlara lltihnk İle imparatoriçelik hakkını İleri sürdü. Anlaştılar. Aralarında Senato ve generaller Ue bütün devlet büyükleri huzurunda Çar'ın zevcesini veliaht tanıdığına yemin etmeği kararlaştırdılar.
Cesaret gösterilirse muvaffakiyet şüphesizdi ve bu cesaret gösterilecekti! Ertesi sabah büyük Petro son nefesini verdi. Saray odası müttefikleri bütün tertibatı almışlardı.
Büyük Petronun torunu, kızları bir tarafa bırakıldı. Karısı (birinci Kate-rina» namile Rusya tahtına geçti ve ancak o gün rahat bir nefes aldı!
Bülopman Kâni İrtem
Bulmaca
Boldan sağa vc yukarıdan aşağı:
1 _ Kıyı - Kol.
2 — İlglU.
3 — Şeref ve haysiyet gayreti -Rapt edatı.
4 — Dördün yarısı - Başına «T* gelirse seddetmek olur.
5 — Müstahak olur.
û — Dekor yapan.
7 — Tersi çok ıvnkll taş - Bir peygamber.
8 — Vücuttaki şişkinlik - İtaat edenler,
9 — OtomobUln makineden başka kısmı.
10 — Bir meyva - Tersi kaçmaktır.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Salâhaddin, 2 — Adımatarak, 3 — Likac, Mama, 4 — Amalar, Mer, 5 — Haçador, Se„ 6 — At, Roman, 7 — Dam. Roslme, 8 — Dram. Nlşem, 9 — İames, Meşe, 10 — NkâredemeS.
EMİNÖNÜ 1IAI KEVENDE H. C1
İNÖNÜ ZAFERİ
1 Nisan 1945 pazar II. ci İnönü zaferinin yıldönümünü Eminönü Halkevi saat ı(17i de şu programla kut-Uyacaktır; l - Söylev; Çoruh Millet Vekili AJI Rıza Brem. 2 — Temsil: Evin Temsil kolu târahndnn (Kimsesizler) Komedi 3 perde.
Numaralı giriş kartları Ev Bürosundan alınabilin.
★ Ç. E. K. İstanbul merkezînden: Haseki hastanesinde üçüz çocuk dünyaya getiren Kasene Yılmazın çocuklarına merkezimizce kundak, para yardımı yapılmış ye çocukların süt ihtiyacı da temin edilmek curctilÎB ■ yardımda bulunulmuştur.
P. T- T. İşletme Umum Müdürlüğünden
P. T. T. İdaresince açılan resim müsabakasına iştirak edenlere:
P. T. T. İdaresince açılan resim müsabakasına işörâk «den sanat-kâlraın gönderdikleri resimler tetkik edilmiş v« bunlar arasında (3 kişi) remzüe gönderilen dört resimden yalnıa Nafla ve Zlraate alt olan İki resim satın alınmasına ve diğer resimlerle çerçevelerin sahiple, rina ladesine karar verilmiştir.
Büzü geçen iki resim «ahlblnln P. T. T. Umum Müdürlüğü Emlâk vt Levazım Müdürlüğüne müracaatı ve diğer' resimlerin de sahipleri tarafından bu Müdürlükten, aldırılması lüzumu ilân olunur. 3906,
Betonarme köprü inşaatı
Nafıa Bakanlığından
1 — Eksiltmeye konulan İş: Erzurum. Uinde ve Trabzon. - İran, transit yolunun 278 İnci kilometresinde betonarme Çağdarlç köprüsü inşaatı olup keşif bedeli (241»2W,20) liradır.
2 — Eksiltme 9. 4. 945 gününe rastlayan pazartesi günü saat 15 da Nafia Bakanlığı şose ve köprüler eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usulile yapılacaktır.
3 — Eksütme şartlaşması ve diğer evrak (13,00) lira mukabilinde şosı vs köprüler reisliğinden alınacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin 945 yılına alt Ticaret odası belgesi Ue usulü dairesinde (13,313,31) liralık geçici teminat vermeleri ve bu işi yapabileceklerine dair Nafla Bakanlığından yeterlik belgesi almaları lâzımdır. Bu belgeyi alabilmek için isteklilerin eksiltme gününden enaz üç gün evvel (ara verme günleri hariç) bir dilekçe ile Nafıa Bakanlığına başvurmaları ve dilekçelerine bu önemdeki bir İnşaatı muvaffakiyetle başarmış olduklarını gösterir işi yaptıran daireden alacakları belgeleri de İliştirmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin eksütme şartlaşmasının 34 üncü maddesinde verilen İzahat çerçevesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını ikinci maddede yazıl» saatten bir saat evveline kadar makbuz karşılığında komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (3*77)
Bitlis vilâyetinden:
Bitlis Vilâyetine bağlı Tatvan kazasında yeniden İnşa edilecek beş lojmanlı üç memur evi inşası eksiltmesine talip çıkmadığından. 29/3 945 tarihînden İtibaren bir ay müddetle pazarlığa konulmuştur.
1 — İnşaatın keşifnamerf yetmiş sekiz bin iki yüz yetmiş altı lira kırk bir kuruştur.
2 — Bu İşe ait eksütme, şartname, keşifnamc ve sair belgeler virâ’ et Daimî Encümeni kaleminde görülebilir.
3 — Pazarlığa girebilmek için tsteklUerln 945 yılına ait Ticaret Odası belgesi ile iş! yapabileceklerine dair ehliyet vesikası göstermesi tâlimdir.
Created by free version of 2PDF
4 — Muvakkat teminat beş bin sekiz yüz yetmiş lira yetmiş üç ku-rogtar. «4043*
İstanbul mahrukat ofisi umum müdürlüğünden:
Mahrukat Ofisi Odun ve mangal kömürü bayiliği yapmak isteyenlerle «ski bayilerden arzu edenler için yeni bayilik mukaveleleri yap nacak tır. İsteyenlerin 10 Nisan 1945 tarihine kadar Ofis levazımına müracaatla şartname ve mukavele suretlerini almaları ilân olunur »4020»
Devlet Deniz Yolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları
380 - 450 adet kullanılmış makine yağ fıçısı.
250 - 300 adet kullanılmış pirinç, nohut*, faaulya çuvalı.
300 - 350 adet kullanılmış patates Ve soğan çuvalı.
100 - 120 adet kullanılnuş kâğıttan yapılma şeker çuvalı.
450 - Wû adet ağzı açık sadeyağ tenekesi.
100 - 125 adet zeytin yağ tenekesi.
1 — Yukarda cins ve miktarları
Bulunduğu yer Tophane Merkez mağazası. HaUç Fabrika Havuzlar Müdürlüğü. İaşe anbârl.
X B
Arttırma günü ve saati
9/4/945
9/4/948
9/4/945
9/4/948
11 de
15 de
15 de
15 de
U de
11 de
» »
Ue bulundukları yerler gösterilmiş olan boş kaplar yazılı gün ve saatlerde açık arttırma ile satılacaktır.
2 __ İstekliler boş kapları bulundukları yerlerde ve şartnamesini
Alım - Satım komisyonunda görebilirler.
3 — Arttırmaya örmek için isteklilerin teklif edecekleri bedelin (8 16 şlndon aşağı olmamak llzere güvenme parası yatırmaları lâzımdır.
4 — Arttırmaya girmek İstlyenlerln belirli gün ve saatlerde teminat
malobuzlarile ve ticari afatlarını gösteren vesikalarla birlikte İdare Merkezi karşısındaki binada bulunan AJim Batım komisyonuna baş vuvuıa» ları İlân olunur- «3934»
Mahdut Mesuliyetli İstanbul Emniyet Sandığı memurları kooperatif şirketi idare meclisinden:
Kooperatifimizin 944 senesi âdi Genel Kurulu toplantısı 31 Mart 945 cumartesi günü ekseriyet bulunmadığından 19 Nisan 945 perşembe günü saat 13.30 a bırakılmıştır.
Ortakların mezkûr gün ve saatte Şirketin Merkezi (4üd Cağaloğlu Ejıuıiyet Sandığı binasında bulunmaları rica olunur.
R U Z N A M E :
1 — İdare Meclisi ve Mikaklp raporlarının okunması.
3 _ 944 yılı bilançosunun, tetkik ve kabulü ve İdare Meclis! İle Müra-klplerln İbrası,
3 — Yeni İdare Meçlisi âz asının şeçilmes! (yedek 3za dahil)
4 — MUraklplerin seçilmesi,
5 — şirket tarafından ortaklaTayapılan kredilerin faiz ve sair şartlarının tesblti (Madde 22)
5 — Ortaklar hesabına geçirilecek kâr hisselerine verilecek faiz nls-betinîn tâyini (Madde 50)
I Nisan 1043
SERMAYESİ OLUP DA İŞLETMEK İSTİYENLERE — Veya iş ariyanlSra İşler vaziyette dükkânlar. İstanbul posta kutusu 240 a mektupla müracaat_______________3001 — 1
1 - IŞ ariyanlar
BETONARME. HESAPLARI — V» aühendlsllğe ait her türlü proje, plân lazırlanması vo hesaplan ehven latle kabul edilir. Akşam'da (Y. düh. A. A) rümuzuna mektupla mü-acaat. 3086 — 1
MUHASİP İŞ ARIYOR — Fransiz-na, İngilizceye vakıf yabancı bankalarda çalışmış tecrübeli muhasip İş arıyor. Kefalet ve referans verir. Ak-■am’da S. A. O rüzumuna müracaat |d İlme sİ._______________3085 — 2
TESVİYECİ İŞ ARIYÛR — Asker-Skle İlişiği olmayan bir Türk genci arıyor. Fatih Macar Kardeşler cad-esl 59 No. da Mehmet Hamutoğlu. 3082 — 1
YAZIHANENİN — Yazı ve telefon işlerinde kullanılmak üzere genç bir bayana ihtiyaç vardır. Ücret 40 İlâ M liradır, İngilizce bilenler tercih olunur. Her gün saat 14 ten 18 ya kadar (20408» ze telefonla müracaat.
3071 — 1
MUAYENEHANE İÇİN BİR BAYAN ARANIYOR — Cağaloğlu Nuruosma-plyc caddesi 3(kNo. üst kata saat İL -|2 arasında müracaat, 3072 — 1
BAHÇIVAN ARANIYOR — Çiçekçilikten anhyan mütehassıs bir bahçıvan aranıyor. Kadıköy Eczanesine pıüracaat. Tek 69063 3073 — 2
MEMUR LtZIM — En az orta derece tahsilli memur lâzım. Maaş dolgundur. İstanbul Maarif Kltaphaııeslne mü-yacaat._____________3084 — 2
(J- SATILIK
SATILIK KOTRA — Yeni boy 5 metre sabit safra yelken 17 m2 birinci sınıf işçülk kamara Ikt yataklı 3000 liri tel. 40707 2084 -
EŞYA
SATILIK DİŞÇİ KABİNESİ ALÂT VE
EŞYASI — Saat 13 - 14 telefon: «335.
3048 —
KRİSTAL HOKKA VE VAZOLAR —
1 nisan 045 saat 13.30 da Mezat mü-
dürlüğünde satılacaktır. 3062 — 1
SATILIK — General - Elektrik »parka havuzlu soğutma cihazı acele satılıktır. CağaloğLu Nuruosmanlye caddesi No. 29 3068 —
ACELE SATILIK — Hail hazırda çalışır vaziyette marangozlara elverişli altmışlık, kalınlık makinesi. Müracaat: Çemberlliaş Tavukpazarı 7 No. da Nihad’a_________3075 — 1
2500 LİRAYA — Üskudarda 5 odalı ahşap ev İradlycde 3750 liraya Beylerbeyinde 8uo metre bahçeli 5 odalı ahşap ev 7000 liraya 0 odalı Bebekte ahşap cv. Ferdi Selek Türk EmlAk galata Ömerâbit han 2 ncl kat 23 te-Hrton 42368 telefonla izahat verilmez.
4004 — 2
3000 ER LİRAYA — Üçer odalı üç ade’ iâtılık kâglr ev. Ferdi Selek Türk mulâj Bürosu Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42368 telefonla jgahat verilmez. __________4005 — 2
20000 LİRAYA — Anadcluhlsarın-(la 10 odalı bahçeli yalı, 20000 liraya Öağaloğlunda Halk Partisi civarında î odftlt kâglr ev. 20000 liraya Sultan-a&mıette bahçeli 8 odalı kâglr ev. Ferdi selek Türk Emlâk Galata Ömer-fîbıl han 2 ncl kat 23 telefon 42368 telefonla İzahat verilmez. 4006 — 2
* — Kiralık — Satılık
_______________________________
5,000 LİRADAN 500,000 LİRAYA KADAR — İstanbulun her yerinde apartman, ev, mağaza, İmalâthane, ı/.Tİku, han, arsa ve çlfJlk almak, çatmak ve kârlı İşi olup da devrede-4 :1er veya ortak istlyenler İstiklâl caddesi Büyük Parmakkapı köşe başı 4 S), kat 2 telefon 42396 Sühulet Enikle Zarif Özalp 2045 — 7
MÖSLE KONFORLU APARTMAN — Çaz Mevsimi için kiralıktır. Taksim opçu caddesi tjygun apartımanı j&o. 2 ye müracaat. 2076 — 4
SUADİYEDE — Deniz kenarında fH-.tıım, plâj, kayıkhanesi ve munta-İM.H-. lkl dönüm bahçesi olan dört daf-?a1i ve konforlu villâ satılıktır. Ta-u mm boj olarak teslim edilecektir. M’’
a En
10000 LİRAYA — Ferlköyünde (5» odalı banyolu muşamba döşeli işi yağlı boya bahçeli ev satılıktır. Boş teslim edilecektir. Müracaat: Taksim Cumhuriyet meydanı Kristal han No. 13 EmJftk Yurdu Telefon 84439.
3088 — 1
18000 LİRAYA — 12 odalı npart-man şeklinde ahşap ev satılıktır. Ferdi Selek Türk Emlâk. Galata ömerâbit han 3 ncl kat 23 telefon 42308 telefonla İzahat verilmez.
4010 — 2
26000 LİRAYA — Kurtuluş tramvay durağına 2 dakika mesafede 3 ve 4 er odalı (4) daireli banyolu apartıman satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439 8087 — 1
36000 LİRAYA — Kurtuluş filnem-köy tramvay durağına 2 dakika 3 v« 4 odalı 4 dalro beton banyolu apartman satılıktır. ErriUk Yurdu Telefon B4439 3088 — 1
1U5000 LtRAYA — Şişil Osmanboy tramvay durağına 1 dakika mesafede 7 şer odalı 6 daireli ve kaloriferli apartman satılıktır. Müracaat Emlâk Yurdu Telefon 84439 3089 — 1
38000 LİRAYA — Nlşantnşmdn 9.50 metre cephesi olan 4 ve 5 şer odalı 4 daireli banyolu ayda 20o lira lratlı olan apartman satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439 3090 — 1
«090 LİRAYA — Teşvlkiyede tramvay durağına- 2 dakika mesafede 4 d*r odalı 4 daireli geniş cephesi olan apartman satılıktır. Müracaat Emiiik Yurdu Telefon 84439 3091 — 1
42000 LİRAYA — Taksim Sırascr-vller asfalt caddeye bir dakika 3 çer odalı banyolu her kat deniz görlir 0 daireli % 7.5 gelirli olan apartman satılıktır. Yelefon 84439 Emlâk Yurdu 3092 — 1
8500 LtRAYA — Bfyoğlu Tarla başı Civarında ö odalı kârglr bahçeli 1200 L1. senelik geliri olan ev satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439. 3093 — 1
6500ü LİRAYA — Teşvikiye tramvay durağına 2 dakika mesafede 2Q pıctre cephesi olan yanı ve arkası bahçeli 3 Ve 4 odalı, banyolu 6 daireli 3 kat apartman satılıktır. EmlAk YuTdu Telefon 84439 3094 — 1
64 000 ve 62 Oöo LİRAYA — Cihangirde lyl caddelerde 8 şer kat ve beşer altışar odalı deniz görür beton apartımanlar satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439 3095 — 1
ŞİŞLİ — Kurtuluş, Maçka, Ferl-köyü ve Mecidiye köyünde muhtelif fiatlarda arsalar satılıktır. Müracaat: Taksim Cumhuriyet meydanı Kristal han No. 13 Emlâk Yurdu Telefon 84439 . 3096 1
DEVREN SATILIK — Gedlkpıışa Ball Paşa yokuşunda 16 No. 11 dükkân. Üstünde odası, terkos suyu, elektriği mevcut dükkân devren satılıktır. işlek bir yerdedir. İçindekilere müracaat 3002 — 1
SATILIK VEYA KİRALIK — 15 x 15 takrlbî Yeni Postane civarında arsa aranıyor. Yazı ile Blllftrcu sokak No. 32/1 Sıraselvi - Taksim. 3011 — 1
17000 LİRAYA SATILIK APART1-MAN — Harbiyede tramvaya nazır 3 kat. beton, taş merdiven, banyolu, bahçeli. Her gün 12 - 15 e kadar Ga-latada Kürekçiler Demir han 23 No.ya müracaat. 3070 — 3
İSTİKLAL CADDESİNDE — Altında mağazaları bulunan ve senevi % 4 net İradı olan kıymetli bir apartman satılıktır. Müracaat: İsltklâl caddesi No. 98 (Ankara Emlâk Bürosu» Telefon 41571 3051 — 1
BEYOĞLUNUN — iyi bir yerinde seııevl on bin lira lratlı 18 daire ve beş diikkânlı maruf bir apartman satılıktır. Daireler 8, 0 ve yedişer odalıdır. Müracaat: İstiklâl caddesi No. 98 Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571 3052 — 1
TEPEBAŞI İLE GALATASARAY ARASINDA — Tramvay caddesinde dört daire ve bir mağazalı apartman 90 bin liraya satılıktır. Müracaat: İstiklâl caddesi No. 98 Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571 3053 — 1
SUADİYEDE VE HAVALİSİNDE — Asfalt üzerinde ve deniz kenarında satılık ve kiralık arsa ve evler. Müracaat: Sutıdlyede Oündüz bakkaliyece. 2095 —
TALİMHANEDE — 100 - 300 bin lira değerinde tek ve çift daireli, tam konforlu apartmanlar satılıktır. Mü-
ra Emlâk Bürosu Telefon 41571 3055 — 1
KADIKÖYÜNÜN — En Eûrlf ve müstesna bir yerinde temi» konfor, muiıttşem manzara, muntazam bahçe, şahsi bir rıhtım ve plâjı müştemll şık bir villâ satılıktır. Müracaat: İstiklâl caddesi No. 98 (Ankara Emlâk Bürosu) Telefon 41571 3058 — 1
AGA CAMtt CİVARINDA — İstiklâl caddesinin çok yakınında 30, 46 ve 50 ve Taksim ve Nlşantaşında 38 şar bin liralık apartmanlar satılıktır. Müracaat: îsttklâl caddesi No. 98. Ankara Emlâk Bürosu Telefon 4)571 3054 — 1
22000 LİRAYA — Beyoğlu Ağa cami civarında altında 2 şer odası 2 dnlresl bulunan satılıp kâglr emlAk. Ferdi Selek Türk EmlAk Galata Ömerli bit han 2 ncl kat 23 telefon 42308 telefonla İzahat verilmez. 4017 — 2
BEYOGLUNDA — Apartman ve ev ve îstonbuhın ticaret v* piyasa muhitinde yüksek kıymette han v» mağaza. Boğaziçi ve sayfiyeler muhitinde villâ, yalı ve arsa satın alacak ciddi müşterilerimiz, vardır. Satmak Istlyenlerln acele müracaatları: tf-tlklAl caddesi No. 08. Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571 3058
32060 LİRAYA — Kadıköyündc tramvay yolu üzerinde üç daireli beşer odalı apartman satılıktır. Ferdi Selek Türg Emlâk Galata ömerâbit han 2 nci kat 23 telefon 42368 telefonla İzahat verilmez. 4014 — 2
200,000 LİRAYA — 22000 II) a kiralı Beyoğlu civarında deniz manzn* ralı 12 daireli apartman. 300,000 liraya Beyoğlu caddesi üzerinde tadilâtla 109.000 Hra kiraya mütehammil satılık kıymetli Irat. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon (12368. 4015 - 2
BFYûfil.VNDA 550000 LİRAYA — Ve tadilâtla 35 daireli apartman cla-blleeck çok kıymetli emlâk satılıktır. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömer-ğbtt han 2 nci kat 23 telefon 42308 telefonla İzahat verilmez. 4012 — 2
VALİKONAĞI CADDESİNDE dokuzar odalı ve tam. konforlu. Maç-kada denize nazır altı daireli ve konforlu. Kurtuluşta Tepeüstlînde altışar oda ve beşer daireli ve değerli apartmanlar satılıktır. İstiklâl caddesi No. 98 Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571_______________3059 — 1
HEYBELİAD.ADA — 20 dünüm bahçeli 15 Odalı 35000 liraya satılık villâ 20000 liraya Burgaz adasında dağda 2 adet fevkalâde manzaralı villâ. Ferdi Selek Tiirk Emlâk Galata Ömer-âbit han 2 nci kat 23 telefon 42308 rlnlerile birlikte telefonla İzahat verilmez- 4007 _ 2 , ’ ’. '
35000 LİRAYA — BüyiikdFredc 6 odalı betonarme ve çamlar İçinde manzaralı ve eşyalı şahane villâ. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâ-blt han 2 ncl kat 23 telefon 423G8 telefonla izahat verilmez. 4008 — 2
SATILIK ŞIK Yİ ITRİNLER VE KİRALIK DÜKKAN — Mısır Çarşısında her dükkâna uyar çok zarif vlt-blrükte boş bir dükkân devredilecektir. Vitrinler ayrı olarak da satılabilir. Sirkecide Başağa Nakliyat ambarı sahibi bay Rıza Başağa"- j ya müracaat._________________3035 — 2
30000 LİRAYA — Büyükadnda 7 odalı bir dönüme yakın bahçeli villâ 18000 liraya Büyükadada küçük bahçeli satılık villâ. Ferdi Sflek Türk ' Emlâk Galata Ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42363 tçlefonlft izahat verilmez._______________4000 — 2
EYÜP — Defterdar Yavedut C. 51, 53 Lkl ev beraber satılıktır. Fesha-ne karşısı 38 Abdullah Gürcrc müracaat. 3019 — 6
80000 LİRAYA — Gözt epede 7 dönüm bahçeli çam ağaçlı 2 köşkü havi muazzam köşk satılıktır. Ferdi Selek Türk EmlAk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42368 telefonla İzahat verllırfez._______________4010 — 2
500,000 LİRAYA — 9 odalı Mecidiye köyünde asfalt üzerinde büyük bahçeli betonarme villâ. 50,000 liraya Biı-yükderede 6 odalı ahşap ev arkasında ormanı mevcut satılık yalı. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42368.
. 4011 — 2
35000 LİRAYA — Kadıköy ünün en güzel mevkiinde manzaraya hâkim tramvay yolu üzerinde kâglr 8 odalı bahçeli hamamlı boş teslim edilir satılık ev. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon: 4238R telefonla İzahat verilmez.
4000 — 2
YAZLIK KİRALIK APARTMAN — , _____ ______ __________Mobilyalı ve konforlu dört odalı bir
at İ. tiklâl caddesi No. 98 An- kat yalnız yazlık kiralıktır. Cagaioğ-aıiâis Bürosu Telefon 41571 lu, Nuruosmanlye cad. No. 9 3057 — 1| 8041 —
ACELE SATILIK ARSA — Üskü-darda Doğancılarda thsanlye caddesinde (23) No. li 11570) metre murabba! bol meyva ağaçlı ve bostan ı kuyulu. denize nazır köşk arsasının tamamı veya yarısı maktuan metresi (5) liradan acele satılıktır. Merkez Bankası Ofis 7 servisinde bay RccaP Dlkmen'e müracaat. 3024 —
DEVREN SATILIK ATÖLYE — Bey-oğlunun İşlek bir yerinde piyasaca tanınmış bir kadın çamaşır İşleme atölyesi ortağın sıhhati dolayıslyle ayrılmak istediğinden dört ad*t motorlu makineleriyle satılıktır. MÜra-racaat: Tepebaşı Kallavi sokak Sülün AP- No. 2 - 3033 -
ACELE SAIİL1K KAGİR Et — Bebeğin en güzide yerinde İki katlı birinci katta bir oda hol ve mutfağı İkinci katta 3 oda bir hol bahçeli denize manzaralı her tesisatı mevcut. Boş teslim edilir. Taksim - Kristal gazinosu arkasında Milli Emlâklş telefon: 82277.3050 -
35000 LİRAYA — Kadıköyiinde büyük bahçeli kâglr 8 odalı çok güzel manzaralı satılık ev Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42388 telefonla izahat verilmez,_______________4001 — 2
70000 LİRAYA — Fenerbahçede büyük bahçeli 11 odalı mükemmel villâ, Moda civarında metresi 17 liradan 500 - 183,50 - 1700 metre arsa Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömtrâ-blt han 2 ncl kat 23 telefon 42308 te-Icfonla izahat verilmez, 4002 — 2
SATILIK YENİ BİR APAR'llMAN — Taksime iki dakika mesafede 20ı) lira aylık geliri, henüz yeni İkmal edLl-miş. konforlu 3 er oda dört daireli yeni apartıman acele vasıtasız satılıktır. 1 - 2 arasında 80093 telefon numarasına müracaat. 3051
ÜSKÜDARDA — İki daireli satılık ev, Yeni tamir edilmiş İhsanlye denize yakın, fevkalâde manzaralı, konforlu acele vasıtasız satılıktır. 1-2 arasında 80093 telefon numarasına müracaat.3050 —
SATILIK — İki kat altında dük-kânlı apartman Dlvanyolu caddesinde müracaat telefon (23390) dan saat ondan İkiye kadar sorula.
4018 — 2
KİRALIK EV — Nişantaşı, Teşvikiye Kalıpçı sokak No. 120. 4 oda elektrik ha/agazı köşedeki bakkal bay Nevzata müracaat. 3057
FIRSAT — Kadıköy Mühürdar caddesinde Zühal gazinosu eşyasıie kiralıktır. Tulacı Emin sokak 0/1 eve müracaat.3078 —
SATILIK — Şişli Zlnclrllkuyu virajındaki betonarme köşk, üç oda banyo, elektrik, su, garaj, ahır, gazino, 3058 metre mamur erazl, çiçekler, kameriyeler ve saire. Tafsilât ve görüşmek üzere İstanbul İş Bankası karşısında Malûl Cemal gişesine müracaat_______________________3072 - ?
DEVREN SATILIK TELEFONLU BAKKALİYE DÜKKÂNI — Osman-bey scmtlnd* işlek bir mevkiinde tel (81534) müracaat Galata ömevftbit hart 1 İnci kat No. 18 Faruk Çağlar Tel. 42017_________3074 — 1
DEVREN SATILIK DÜKKAN — Şthzadebaşı tramvay caddesinde 127 No. h çift lüks vitrinleri bulunan, tuhafiye, kavaflye, şekercilik ve sair işlere «on derece elverişli fevkalâde bir dükkân acele ve devren satılıktır.
8008 — 1
MAKTUAN 22.000 LtRAYA SATILIK APARTMAN — Lâlelinin deniz görür, havadar bir semtinde, on odalı, iiç daireli, senevi (1400) lira irat getiren bir apartman, sahibi elinden satılıktır. Her gün saat 10 dan 14 e kadar 20003 e telefon edilmesi.
3079 — 5
SATILIK — İst. Yedi kulede tramvaya bir dakika mesafede (bir tanesi boş teslim» bahçeli ev 11e Aksaray-da Millet caddesin d» 218 M2 arsa ve İzmirde Cezayir han caddesinde iki adet kârglr büyük dükkân satılıktır. İsteyenlerin Sirkeci Kafkas Geçidi No. 6. Avukat Talât Abacıya müracaatları. 3080 — 2
KİRALIK — Bir odadan altı odaya kadar möbleli konforlu apartman odaları ve katları vardır. Müracaat: Yıldız EmlAk İstiklâl caddul 54/2 telefon 43370 3073 —
MAKTUAN 22,500 Liraya
SATILIK KöŞ K
Erenköyündc eski İstasyonda fırın yanında bahçe İçLnde. İçi dışı yağlı boyalı, 6 oda. bir mutfak, fevkalâde hamam ve banyo, iki helâ, muntazam bir çiçek bahçesi, gezinti yerleri asfalt, sanatkârane yapılmış bir lak, demir sütunlarda elektrik tertibatı, nftdlde meyva ağaçları bulunan bütün konforu havi köşk maktuan 22,500 liraya satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Görmek İçin karşısındaki kasaba, görüşmek İçinde İstanbulda Rızapaşa yokuşunda 66 No. Asri Mobilya Mağazasına müracaat Olunması. Tel: 23407 ■■■•SBRBBBHS
Yüksek iktisat Ve Ticaret Okulu
Mezunlar Cemiyetinden:
Şehrimiz ticaret alanında çalışmalarla okulumuz mezun ve talebelerini tanıştırmak maksadlle 4 nisan 1945 çarşamba günü saat 21 den sabaha kadar, Taksim belediye gazinosu salonlarında tertiplenen tl-caretlller gecesine gelmek arzu edenlerin numaralı masalarını ayırtmak ve davetiyelerini almak üzere her gün saat 9-13 arasında Yüksek İktisat ve Ticaret okuluna veya İstiklâl caddesi No. 103 Yıldız fo-tografhanesine müracaatları
inşaat Sahiplerinin Nazarı Dikkatine:
Sedef Adasında mükemmel surette yaptığımız fennî tesisatla en lyl cinsten TAŞ ve çok mükemmel KLreç çıkartmaktayız. Fİ atlarımız malın cins vc evsafına mukabil çok ucuzdur.
Müracaat mahalli: Galata Fermeneciler 16/18 No. Yazıhane
Telefon: 43051.
Zayi — Beşiktaş nüfus memurlusundan aldığım nüfus kâğıdımla askerlik tezkeremi zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yok-1 tur. 328 doğumlu
Hamza Bozbulut

Düşünce ve üzüntüden gelen buhranlarda KARDOL
en iyi devadır.
Her Eczanede bulunur.
^-MÜTEFERRİK
AZ SERMAYELİ — Çalışkan bir ortak aranıyor. Akşamda îmalci rilmu-zuna müracaat 3007 — 1
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen bayan büyüklere, ve lisan derslerine devam etmek lstiyen talebelere üniversite talebelerine ve doktorlara gramer ve mükâleme der- | sİ veriyor. Her yere gidebilir. Akşam- ■ da A. B. C rümuzuna mektupla mü- i racaat. 3045 — 1,
KİMYA MÜHENDİS — Son sınıftan Uç talebe, Orta - Lise talebelerini fen ve Almanca, Fransızca derslerinden imtihanlara yetiştirebilir. «Kimyacılar* rümuzuna müracaat.
3012 —
ACELE SATILIK KİRCİ R EV — Kadıköy Rızapoş» Küçük Moda Ba-demaltı sokak 28 No. h içi dışı yağlı boyalı güneşli ve konforlu, Flatı m uttun n 13 bin lira, Oöruıek ve görüşmek İçin İstanbul 4 üncü Vakıf hon birinci kat 30 numaraya müracaat tel 21847 3035 — 1
TEKNİK ÜNİVERSİTE TALEBESİ — Yüksek mühendis talebesi, orta ve İlse, i w, erkek talebelerine ve bitirme, olgunluktan kalanlara da fizik, kimya, cebir, geometri derslerini verip kati surette sınıf geçirmeyi temin eder. Müracaat: Akşam gazetesine mektupla (Y. Ders) rümuzuna.
4019 — 1
SATILIK İKİ YENİ KÂGİR EV — Yalovada Dere mahallesinde bir çatı altında üçer oda, banyolu, dokuzar metre bahçeli (11) numaralı evler. Müracaat Hasır iskelesinde 48 No. kahvede Mustafa Kaptan. 4024 — 1
h-afc,,
Satılık At
4 yaşında yarım ARAP KANI binek atı satılıktır. Müracaat yeri: Cemal Berkinen, Galata Kürekçiler No. 17.
Created by free version of 2PDF
İNGİLİZCE — Anıerlkada okumuş vo Amerikan mekteplerinde İngillzc® öğretmiş bir genç üç ayda lisan öğretir. «D.3.» rümuzuna mliracat.
3099 — 1
BOYER
SA9 AĞRILARI »• 6OÛUK *LQlNUQlNI DERHAL KEVEN
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz İdarehanesini adıes olarak göstermiş olan karilerimizden
E.A _ 99 — MM. B— S.L.A — îmalci — G.O — D.3 — A.B.O namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırma lan rica
olunur.
Dr. Suphi Arın
■ idrar yolları ve tenasül iiMta- ■
■ lıkları mütehassuı. Taksim sı- ■ ■i raselvller Cad. 59. Tel: 4928j"
H Satılık Kompresör hhi
İyi vt İşler vaziyette her işe ■ elverişli Kompresör satılıktır. I izahat için 20840 No ya telefon I edilmesi. ■
Zeytinyağı İthali için Yunan firınalarlle g-öriişınelere başlandı
Karaköy Bebek tramvay durağında No. 81
Saray Lokantası
Tabldot üç kap yemek 200 kuruştur. Daha az da yenilebilir. Yemek yağlan fevkalâdedir. Döner her gün bulunur. Yüzde on alınmaz. Yukarıdaki salon gayet geniştir.
Sene 27 — No. 9301 — Fltal har yerde 10 kuruştur.
PAZAR 1 Nisan 1948
Bahlblı Nacmeddln Sadak — Neşriyat müdtlrü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Almanyanın Üçte biri işgal edildi
Nazi şeflerinin sulhu baltalamak teşebbüsü
Zeytinyağı ithali
Yunan firmalarile görüşmeler başladı
Bir çok mütehassıslar uçaklarla ve denizaltıiarla tarafsız memleketlere naklediliyormuş
Londra 1 (A.A.) — «Kıbfdo-iianma- gazetesinin yazdığına göre, Himmler Nazi partisinde, Gestapo da orduda ve endüsride çalışan mütehassislan ve hayatî paevkıler işgal eden kimseleri bulundukları yerlerden tahliye etmektedirler, Bunlar uçaklarla va denizaltıiarla tarafsız memleketlere nakledilmektedirler.
Gazetenin İlâve ettiğine göre, Dresde yakınında bir mahalde, bir Danimarka şehrinde ve İsviçre hududuna yakın bir çok şehirlerde tahliye merkezleri ihdas edilmiştir. Nazi ajanları Ispanya eşrafından biri, isviçreli bir saat tüccarı veya Arjantinli bir kasap hüviyeti takmıyorlar. Sahte hüviyet varakası ve sahte pasaport ticareti açıkça yapılmaktadır. Aralarında Isveçteki Gestapo alanları da olmak üzere bazı Almanlar Finlândlya tabiiyetine geçmişlerdir.
Bu arada Hitler rejimi akidesini devam ettirmek gayesini güden plân hakkında dün akşam Washington’aa bazı tafsilât verilmiştir. Hariciye Bakanlığının bu hususta neşrettiği bir tebliğde bildirildiğine göre, Birleşik Amerika hükümeti, bazıları şimdiden yürürlüğe konulmuş olan bu plânların mevcudiyetini açıkça gösteren Alman vesikalarının fotoğraflarına malik bulunmaktadır. Bu plânlardan diğer bazıları da harb biter bitmez geniş bir ölçüde tatbik mevkiine konulmak üzere hazır bir haldedir. Bu Alman plânlan İktisadî, malî, askerî ve propaganda sahasında yeniden bir kontrol tesis etmek gayesini gütmektedir. Nazl partisi üyelerinden bazı Alman endüstri sahibi ve militaristleri harbden evvelki Kartel anlaşmalarını yenilemek için hazırlanıyorlar.
Vaşington 1 (A.A.) — Meksiko'da toplanmış olan Amerikalılar arası konferansı batı yarım küresinde her türlü Nazl nüfuzunu ve harbden sonra Alman kudretinin yeniden doğmasına mütevacc'.lı faaliyetleri ortaya çıkarmak ve bunları bertaraf etmek için bir çok kararlar kabul etmiştir. Bu kararlar atasında gizli raalivetleri.n araştırılmasını Ve bertaraf edilmesini, harb suçlularının iadesini, mal! ve ticari faaliyetlere teşebbüsleri caiz görül miyecek kimseler hakkında habcr alınıp verilmesini güden fco- - d 9 tadır. Av.
Ankara 1 (Telefonla) — Hükümet piyasaya bol miktarda zeytinyağı çıkarıl abllmeslnl ve bu suretle flatlerl düşürmeği temin etmek maksadlle Yunanist-andan memleketimize zeytinyağı İthal etmeği uygun görmüştür. Hükümet, şimdiki halde zeytinyağı teklif eden Yunan flrmalarlla temas halindedir. Yunan tacirlerinin verdikleri fiat üzerinde İncelemeler yapılmaktadır. Şayet hükümetimizle unan tacirleri arasında bir anlaşma -
a varılırsa, memleketimize çok mlk-Eirda zeytinyağı getirileceği anlamaktadır.
Hükümet, YunanistanlI an İthal edilecek yağlardan bir kısmının memurlara ayni yardım olarak dağıtılmasını da düşünmektedir. Bu suretle yazın çok İstihlâk olunan zeytinyağı flatlerinde birdenbire bir düşme lio karşılaşılacağına muhakkak nazarlle bakılmaktadır.

/ •
-
d
Mareşal Goerlng
Amerikadar. sinema filimi geliyor
Ankara 1 (Telefonla) — Amerlka-dan memleketimize yakında l milyon metro uzunluğunda sinema filmi gelecektir. Bunun yarisı Basın ve Yayın umum müdürlüğü sinema servisi emrine, yansı da yeril filim çeken diğer müesseselere verilecektir.
Çek hükümeti
Batıda 3000 tank Almanya’nın kalbgâhına doğru ilerliyor
-------------- —---------- Q
Birçok şehirler zaptedildi 3 üncü Amerikan ordusu™ Çek hududuna 65 kilometre mesafede bulunuyor®
rica Meksiko konferansı, diğer Amerikalılar arası konferanslar rın bu hususları güden kararlarını da teyldeylemlştlr,
İngiltere, Sovyetler Birliği va Birleşik Amerika tarafından altın siyasetine dair 22 şubat 1944 de aynı zamanda neşredilen tebliğ ve bir çok milletler tarafından kabul edilmiş olan Bretton Woods konferansının altı numaralı karan. sulha âşık milletlerin birlik olduklarına ve yeni bir Alman İktisadi ve siyasi tecavüzünü ezmek fçln icabında lüzumlu bütün hareketlere tevessül edeceklerine en büyük bir delildir.
Goerinflf intihar etmiş
Ankara 31 (R) — Stokholm-den verilen bir haberde mareşal Goerlng'in intihar ettiği bildiril-mektedir.
Norvecte harbe devam edeceklermiş
Londra 1 (A.A.) —Londradakl Norveç mahfillerinden alınan haberlere göre. Almanlar. Almanyanın çökmesinden sonra. Norvecte savaşa devam etmek niyetindedirler. Mutaassıp btr nazl olup Norveçteki Alman kuvvetlerinin başında bulunan general Roehme'nin genel karargâhı, Lo’nun takriben 300 kilometre kuzeyinde. Llllehammer’de bir dağ İçinde gömülüdür. Norveç’te 200.000 den fazla Alman askeri mevcudolduğu söyleniyor. Bu, 12 tümen eder. Gene söylendiğine göre, btı kıtalar, son bir mukavemette bulunmak İçin, birçok yerlerde makineli tüfek yuvaları, siperler ve diğer mevziler hazırlamışlardır.
Damgasız ve nakliye tezkeremiz keresteler
Ankara 1 (Telefonla/— Başbakanlık bütün devlet teşkilâtına btr tamim yayarak kanuna aykırı olarak kesi lmiş damgasız ve nakliye tezkeresi kerestelerin resmi dairelerce satın alınmamasını bildirmiştir.
Yeni posta pulları
Ankara 1 (Telefonla) — öğrendiğime göre. P. T. T. umum müdürlüğü tngllterede 3 milyon adet yeni ve daim! bir zeri halinde posta pulu bastıracaktır. Kıymeti 10 paradan 3 liraya kadar olacak bu pulların bir serisi 93 Q kuruş tutacaktır.
Rüşvet alan bir memur mahkûm edildi
Ankara 1 (Telefonla) — Rüşvet almaktan suçlu Yeğenbey maliye tahsil şubesi tahakkuk şefi Mehmet Yâlvaçvura'nın duruşması »ona ermiş, Samanpazarında terzi. Şükrliden 30 Ura rüşvet aldığı sftblt olarak 3 yıl ağır hapsine karar verilmiş İse de paranın azlığı cezayı hafifletici sebep görüldüğünden hapis cezası yarıya indirilmiştir.
HAFTA KONUŞMASI
Kelimelerin hatırlattığı kelimeler
Yazan: Refik Halid Karay
Bugün beşinci sahlfemizde
Danzig şehri
z
Şimdilik Koşitse şehrinde yerleşiyor
Londra 1 fB.B.C.)— Çekoslovak hükümetinin bir tebliğine göre, Çekoslovak Cumhur Başkanı M. Beneş, yanında birçok Bakanlar bulunduğu halde Mûskovadan trenle çekya'ya aareket etmiştir. M. Beneş lstasyon-m M. Molotof tarafından uğurlan-mıştır. Prag kurtarılıncıya kadar Çek hükümeti Koşltse şehrinde İş görecektir.
Londra 1 (B.B.C.ı — Lublfn radyosu tarafından dün gece neşredilen bir tebliğe göre; harbden evvel eerbea şehir olan Danzig, Polonya'ya ilhak edilmiştir.
DİKKATLERİ
Cankurtaran simidi
Milletler arası ordu
Londra 31 (A.A.) — Reutcr ajansının siyasi muharririnin yazdığına göre: Milletler cemiyetine İngiliz müzaheret cemiyeti önümüzdeki perşembe günü toplanarak Milletler arası bir ordunun kurulması İçin San Francisco konferans! Ingiliz heyetine talimat verilmesini İngiliz hükümetinden ‘stiyccektir.
Sadeyağ flatlerinde ân! •yükseliş olmuş. İktisatçılarımız meseleyi tetkik ediyorlarmış,
Meselenin acaba tetkik edecek j nesi var? Zeytinyağı eksikliği, nakliye güçlüğü, mevsim sonu ve bunlara katılan fazla kazanç hırsı bu yükselişi meydâna getiriyor.
Buna rağmen her İktisadî tep-reniş neticesi: «Tetkik olunuyor!»... Acaba bütün bu tetkiklerin sonu ne gibi bir fayda verebilmiştir? Ve acaba şu «tetkik» sözü olmasa iktisatçılarımız ne yapacaklar?
sayısı 1.231.502 yi buldu
Alman esirleri kamyon lada naklediliyorlar
İki günde 60 bin esir alındt. Batı cephesinde alman
esirlerin
Londra 1 (B.B.O.) — Müttefik kıtaları Batı Almanyada hızla İlerliyorlar. Dün gece Nevyork radyosunufl yaptığı bir tebliğe göre, doğu v® batıda yapılan. İleri hareketi neticesinde Almanyanın üçte biri Müttefiklerin dine geçmiştir.
Batıdaki Müttefik ordular karargâhının bildirdiğine göre, 3000 tank Al-manyanın kalbgâhına doğru hızla İlerlemekte ve bunları motörlze kıtalar tâki betm ektedir. öncülerin nerede bulundukları bildirilmemektedir. Mamafih son haberlere göre durum şudur:
KanadalI kıtalar Molanda İçinde İlerliyorlar. Bu kesimde Alman mukavemet! zayıflamaktadır.
İkinci İngiliz ordusu birlikleri şimdi Rhln nehrinin 120 kilometre doğusunda bulunuyor. Bu orduya mensup 6 zırhlı tümen muhtelif istikametlerde ilerlemektedir. Münster şehri top ateş! altında ve ciddi tehdit karaşındadır. LÜksemburg radyosu Müttefik kıtaların bu şehre girdiklerini bildirmiştir. İkinci İngiliz ordusu birlikleri dün bir kurşun atmadan 20 kilometre ilerlemiştir,
Dokuzuncu Aemrlkan ordusu Llppe kanalının doğusunda İlerlemektedir. Bu orduya mensup blrltklerln Pader-born’un 35 kilometre güney doğusunda Kassel İle Paderborn arasında birinci ordu He birleştiği haber veriliyor. Bu haber teeyyüdederse bütün Ruhr havzası çevrilmiş ve burada bulunan 40 b!n Alman askerinin çekiliş yollan kapanmış olacaktır.
Üçüncü Amerikan ordusuna mensup tank kuvvetleri Kassel şehrine fi Kilometre mesafede bulunuyor. Dün bu kuvvetler 25 kilometre ilerlemiş. 20 kasabayı zaptetmiş ve mühim yol kavşağı Fulda’ya yaklaşmıştır. Brüksel radyosu bu kuvvetlerin Bam-berg'ln 15 kilometre güneyinde çek hududuna 05 kilometre mesafede bulunduğunu bildiriyor. Üçüncü ordu birlikleri büyük otomobil yolu boyunca hızla İlerliyor.
Son haberlere göre. Kassel ve Fulda kuşatılmıştır. Amerikan zırhlı birlikleri Almanyanın Thurenge sanayi havzasına yaklaşmaktadır.
Yedinci Amerikan ordusu blıilklori Bavyera'da İlerliyor. Bu birlikler Vorlsburg şehrine 16 kilometre mesafede bulunmakta ve Tauber nehri boyunca İlerlemektedir.
Birinci Fransız ordusu îspenla yakınlarında Rhln nehrini geçmiş va Almanyanın Bad vilâyetinde İlerle-
meğe başlamıştır. Fransızlar Man-helm'ın güneyin d* yedinci Amerikan orduslyle birleşmiştir.
Son haberlere göre. Almanyada yeni bir ordu faaliyete geçmiştir. Bu. İS İnci American ordusudur, şimdi nerede bulunduğu bildirilmemektedir.
Londra 1 (AA.) — Alman Haberler ajansının bildirdiğine göre. İngiliz
kıtaları Dortmund - Es kanalını geçmişler ve bir köprübaşı kurmuşlardır.
1,231,502 esir
Paris 1 (A.A.) — Çarşamba ve per-şemba günleri 60 bin esir alınmıştır. Müttefik umumi karargâhından bildirildiğine göre, dün öğleye kadar Batı cephesinde alman Alman esirlerinin sasısı 1,231,502 yİ bulmuştur.
Kızılordu Viyanaya
45 km. mesafede

YENİ SİYASİ TEFRİKAMIZ
SON BASKI
Fransa nasıl mı çöktü? Size yeni tefrikamızın önsözünden bir kaç cümleı
«Fransa d a suikastçıların kullandıkları başlıca allâh basın oldu. Fransız basını o zamana kadar görülmemiş, ancak mağlûbiyetin açığa vurduğu bir rezalet İçinde idi. Gündelik gazetelerin dörtte üçü pek bayağı şekilde satılmıştı, Dörtte biri ise para kazanmak yahut anlayışsızlık yüzünden vazifesini yapamadı.»
SON BASKI
Önsözden bir cümle dahaı
«Kitabımızda iflâs politikacılarına, mevld peşinde koşan-lara, Nezaret aşüftelerine ayırdığımız fasılların karşısında, kahramanlıkta kadınlan da erkeklerinden geri kalınıyan koca bir halk kütlesinin fedakârlıklarından bahsedemedlğlmize müteessiriz.»
V
Pek yakında AKŞAM sahif elerinde

Londra 1 (A.A.) — Daily Herûld gazetesinin Stokholm muhabiri telgrafla bildiriyor: Rusların Viyana’ dan 45 kilometreden tlraz fazla bir mesafeye yaklaşmış bulunması üzerine bu şehirde panik hüküm sürmeğe başlamıştır. Yiiz binlerce Vlyana’lı İsviçre hududuna giden yollara dökülmüştür, Muhacirlerin bu intizamsız kaçışları yüzünden askeri nakliyat da bozulmuştur; Bu tahliyenin yavaş bir şekilde yapılmasına gayret eden Nazl makamları, Viyana ile Lmz arasındaki bölgede ifer türlü yiyecek ve eşya satışını yasak etmişlerdir. Bu tedbir, yiyecek satan mağazaların yağına edilmesi neticesini vermiş v₺ bunun Önün» geçilmek İçin asker kıtaları kullanılmasına lüzum hasıl olmuştur.
Constaııca gölünün güneyinde bulunan Feldklrch adındaki küçük Alman şehri şimdi bir askeri kamp haline gelmiştir. Bu şehirde bütün yollar Naz! yüksek memurlarıyla ve üniformalı kıtalarla dolup t Aşmaktadır. Günler nen beri bu bölgeyj Vlyana'dan S. S. kıtaları ve makineli tüfeklerle yüklil kamyonlar ve Jeepj otomobilleri gelmektedir.
Son hareketler
Londar 1 (B. B. O.) — Dün Mareşal Stnlin İsrafından üç günlük emir neşredilmiştir. Bunlardan birincisinde Mareşal Konlef kıtalarının Öder nehrinin sol kıyısında mühim yol kavşağı olan Ratlbor ve Blskaıı, ikinci sinde Mareşal Tolbukln kuvvetlerinin Avusturya kesiminde Sovy*’t kıtalarının Raba ırmağı üzerinde Salnt Gothart, Vasvar, Koernend şehirlerini, tiçüncüşijnde de Mareşal Maü-novsky kuvvetlerinin Sluvakya’da Bratlslâva’ya giden yol üzerinde ■
mühim Galanto şehrini zaptettiği bildirilmektedir.
Ratlbor Moravya gediğinin kuzey kısmına hâkim, mühim bir kaledir. Bu sebeple Almanlar burasını inatla müdafa ediyorlardı. Mareşal Tolbukln kıtaları geniş bir cephede Avusturya hududuna varmış ve hududu geçerek ilerlemeğe başlamıştır Bu kuvvetler Graz’dan 80, Winer Neus-tadt'dan 20 kilometre mesafede bulunuyor. Mareşal Mallnovsky kuvvetler! tarafından zaptedilen Galanto d» Slovakya’nın baş şehri Bratlslava dau 43 kilometre mesafededir.
Dün Almanlar Küstrln kalesinin kayıbtnı itiraf etmişlerdir.
Doğu’da yeni Alman tankları
Londra 31 (A.A.) — (Afi): Alman radyosu, »Büyük Golyat» adini'taşıyan ve uzaktan elektrik İle İdare edilen yeni Alman tanklarının Rus cephesinde faaliyle başladıklarını bugün İlk defa olarak bildirmiştir. Bu tankların yine elektrikle sevkedllett y@ muayyen bir noktaya kadar giderek orda pa1 İsyan eski aKüçük Gol-yat» ların ıslah edilmiş bir şekil olduğu tahmin edilmektedir. ■
İtalya da ki kuvvetlerle birleşi] ecele
Parİ3 31 (A.A > — Romadan öğrenildiğine göre, Mareşal Tolbukln'in komutasındaki ordular güney bati Macaristan’dan geçerek ansızın, güney İstikametine yönelmişlerdir. Bp kuvvetler Mareşal Alexander orduları He kuzey İtalya’da İrtibat tesis etmek üzere Trlyeste İstikametinde cebri yürüyüş İle ilerlemektedir. Tolbukln kuvvetlerinin öncüleri Yugoslav hududundan 16 kllometre uzaktadır.
5-xhlfe 2
1 Nisan 1043'

SÖZÜN GELİŞİ
Dördüzler ikiz kalınca
San Francisco konferansı geri bırakılacak mı?
Gl. Eisenhower Almanları teslime davet etti
D eşi* istiyorduk ama Allah dördüz verdi. Denizliye bağ»
D Çivril’in Işıklar köyünde bir ana Mr kerede dört çocuk Mr-den doğurdu. Oraya giden gazeteci arkada,ınunn öğrendiğine göre iki erkek iki kız kardeşlerini ortalarına alarak dünyaya öyle gelmişler. Sevinçle karşılanacaklarını umarak böyle Hr »ıraya girmiş olmalart muhtemeldir. Heyhat! Bu muoiaeye yaklaşan hâdisenin cereyan ettiği yere halk efkftrt temaüdsl bir gazeteci İle karanın genç sıtma mücadele hekimi, merakını yenemeylp yanına kiiçük bir ilâç çantası alarak koşmuştur. Derhal bir İmdat otomobilinin dört çocukla analarını Denizli memleket hastanesine naklettiğini, çocukların başına doktorların üşüştüğünü, hepsinin de sıhhati yerinde olduğunu, bu Örnek aileye memleketin dört tarafından yârdım yağdığını bildiren telgraflar ne yaaık ki gaie-telırde memnuniyetle okunamamıştır. Bilâkis. Işıklar köyüne giden gazeteci arkadaşımız İstanbul* döndüğü uman dört çocuk, taıı Cennet isimlisinin öldüğünü haber verdi. Arkasından gelen bir telgraf dördüzlerin İkiz kaldıklarım bildirdi. İkizler bire İnmiş midir? Heniiz bilmiyoruz. Fakat böyle bir haber gelirse şaşacak kimse yoktur.
Cambazhane açmak niyetinde olmadığımıza göre harekete geçmek için bir ananın ille beşiz doğurmasını beklemeye lüzum yoktur. Dört cocuk. üç çocuk, hattâ İki çocuk yardım teşkillerimi. tl harekete geçirmek için kâfi olmalıdır. Dördü birden geleni ya-şatnmazsak bile dört ayn ayn geleni yaşattığımız zaman zararımızı önlemiş oluruz.
Olağanüstü doğumlar çocuk ölümleri üzerine dikkatimizi çeken alarm İşaretleridir. Şevket Rado
Ingiltere ve Amerika Polonya’nın Lublin komitesi tarafından temsilini kabul etmediler
Alman başkomutanlığı Hitler’e harbe devam etmenin imkânsız olduğunu bildirdi
Kumaş ihtikârı
Amerika her ay 500 şişe veriyor
Ankara 3ı — Birleşik Amerika her ay memleketiraıse 500 şişe Penicilin VCT-'V.leceftinJ bildirmiş ve bu anlaşma g«-e4inee bugüne kadar 1000 şişe içinde 10 milyon ünite Penicilin göndermiştir Gönderilen her şişe de yü« bin (ntornasycnal ünite vardır, Bu 11 Aç zailime, yılancık beyin zarı hünması. şıripençe. lohusa hümma-a. belsoğuklugu. frengi vakalarında terimlide faydalı neticeler vermekti dır Sağlık Bakanlığı pek müessir olar bu İlkem israf edilmeden halkın sağbğuu tahririni sağlamak ût.tç yeni tedbirler almıştır
Hiırbden sonra bu İlâcın memleketi mise bnl miktarda İthali İçin Ame-fikahlarla şimdiden görüşmelere başla nacaktır. Bu hususta gerekli teşebbüslere girişilmiştir. İstenilen miktarda Penicilin İthal edildiği takdirde bu kıymetli ilâcın eczanelerde sa-tıli'anna mûraad? edl’ecektlr. Önümü v'jofcl ay İçinde de Amer ikadan 10M şif eden fazla Penicilin gelmesi beklenmektedir.
Yugoslavya büyük elçimiz Bel gr ad’a gidiyor
Ankara 31 — Yugoslavya Büyük Elçimiz ve eiriıik erkânı nisan İçinde Bclgrad’a gidecektir
Ankara’da okullar açılıyor
Ankara 31 — Grip salgını yüzünden tatil edilen okular pazartesi günü açılacaktır.
Uydurma faturalar tanzim ederek piyasada ban kumaş tacirlerine vermek ve kumaş tacirlerinin bu faturalar* İstinaden fahiş halle yünlü kumaş satmalarını temin etmek suçlle Rüştü Yana ile, ondan aldıkları bu sahte faturalarla, ellerinde bulunan kumaşları fazla flatle satışa arret-mekten mevkuf kırk kişinin duruşmalarına Toplu Milli korunma mahkemesinde sıra İle bakılmaktadır
Dün de Rüştü Yazıcı ile, kumaş taciri Hakkı Üçer ve kâtibi Vahe'nln yargılanmaları yapılmıştır.
Rüştü Yancı, mahkemede kendisinin bir dokuma fabrikası bulunmasına dayanarak gûya kendi fabrikasında kumaş dokumuş gibi gösterip sahte faturalar yaparak tecirlere sattığını, onların da bu faturalara İstinaden ellerinde bulunan bir takım kumaşları yüksek flatle sattıklarını anlatmıştır.
Kumaşçı Hakkı, bu ifadeyi kabul etmemiş, Rüştünün kendisine fatura İle beraber kumaş verdiğini söylemiştir.
Geçen muhakeme celaesLnde okunan ehil vukuf raporunda bu kumaşların Rüştünün tezgâhlarında doku-nonuyacağı bildirilmekte İdi. Mahkeme dünkü celsede ehli vukuf, Sümer Bank dokumacılık mühendisi B Nl-hadın mahkemeye çağırılmasına karar vererek duruşmayı başka güne bıraktı.
Amerikaya tahsile giden talebemiz
İzmir 31 — Bugün Umanımızdan tütün yükliyerek hareket eden bir Amerikan vapurile dört talebemiz tahsil İçin Amerika’ya gitmiştir.
Zimmetine 3500 lira geçiren biri yakalandı İzmir 31 — Karşıyakada öwl idare şubesi memurlarından Ser m et namında bir genç 3500 lirayı zimmetiıic geçirdiğinden yakalanarak adliye ye teslim edilmiştir.
Vurgunculuk suçuyla kapatılan mağazalar
Milli korunma savcılığı, bir gün
İçinde yalnız Sultonhamamında 25 mağazayı, vurgunculuk suçlle mühür! emiştir.
Millî müdafaa tahvillerinin ikramiye keşidesi yapıldı
Ankara 31 ıAJÇ > — Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez bankasından bildirilmiştir:
tkramlyell % 5 faizli Milli MödaTea lsUkrau birinci terUp tahvillerinin bugün (31/3/1945 cuma/tesl) Türkiye Cumhuriyet Merkez bankası binasında Maliye Bakanlığı, Türkiye Cura-hurtyett Merkez bankası ve diğer bankalar mtlmeMlllerlle noter huzurunda yapılan 5 İnci ikramiye keşide-rinde:
214905 numara 40.000. 1A9CS3 numara 15.000, 145107 numara 5.000 d-1 ra İkramiye kazannııslardir.
96161, 121758, 214908, 237012, 335482, 3M189, 385585 , 424712 , 4289. 515670
numaralı biletler de biner lira kazanmışlardır.
84983. 84984. 121753. 145102, 145104, 189052, 204043, 204045, 2040, 21(679.
214907, 288373. 385484. 355530, 301820,
366246, 380263 , 385586, 393. 424716,
441315. 515189, 515669. 550559. 508502,
214011 numaralar^ da iki yuz ellişer Lira d (bununtür.
Ayrıca (2011 adet tahvile (50 «er) lira ikramiye çıkmıştır.
Washlngton II (AA.) — Reu-ter'ln özel muhabiri bildiriyor;
Avrupa hâdiselerinin, büyük devletler Hariciye Bakanlarının San Francisco konferansında hazır bulu nm al arma mâni teşkil etmesi İhtimali vardır. Bu sebeple, Washlngton resmi mahfilleri, dün. konferansın tehiri İhtimalini gözden geçirmekte İdi.
Sovyet bütçe müzakereler! münasebetiyle M. Molotofun San Francisco konferansına iştirak edemiyeceğl sanılıyor. Stalln de, Almanyanın yıkılması İmkânının tahakkuk ettiği ve bilhassa Avusturya durumuna ait diplomatik meselelerin âcil ve hâkim bir ma-hlyet alması ihtimali bulunduğu bir anda Molotof’un Avnıpadaki mevkiinden ayrılmasına taraftar değildir.
Başka Hariciye Bakanlarının da ancak pek kısa bir zaman İçin konferansa iştirak edebilecekleri düşünülmekte ve her halde, Al-manyanın yıkılmasından doğan meselelerle tabiatlle fasla meşgul olacaklarından dolayı bütün dikkatlerini yeni Milletler Birliği mlrakının tanzimine hasretmive-çekleri tahmin edilmektedir
Bundan başka. Dumbarton Oaks projesinin tadili maksadivle Amerika vp Sovyetler tarafından yapılan teklifin mevsimsiz olarak açjklainşı da. konferansı idare edecek devletlerle konferansta hazır bulunacak başka devletler arasında diplomatik fikir teatisini tâcll edeceği ve bu EÖrûşme-lerin. konferansın başlaması İçin tesblt edilen tarihten evvel bltml-yeceS! düşünülmektedir.
Nihayet, Polonya yeni muvakkat hükümetinin kuruluş plânlarım hazırlamağa m.emur Amerikan. İngiliz ve Sovyet komisyonları çalışmalarının. Yalfta’da tahmin edildiğinden daha aeır bir sevir takibettîğl de bilinmektedir. Ve bu itibarla, konferansın toplanma günü olarak tesbıt edilmiş bulunan 25 nlsa-n tarihi muhafaza edildiği takdirde. Po-lonvanın konferansa iştiraki muhtemel görülmemektedir
Poîonyamn •°msili meselesi
Londra Sİ (A.A.) — İngiltere hükümeti halen Varşova’da ver-lesmls bu'unan muvakkat Polonya hükümetinin San Franclsco’-da temsil edilmesi hususunda Sovyet hükümeti tarafından yapılan teklifd* kendisi ile mütab'k olmad’Pını Moskova hükümetine bildirmiştir
WashinEton 51 (A.A.) —■ Haricîye Bakanh&ı. Lublin Polonya
»’îikAmetinin San Francisco kon- dtr.
feransında yer alması için Sovyet! er Birliği tarafından yapılan talebin Amerika hükümetince reddedildiğini bildirmiştir.
Hariciye Bakanlığı memurlarından biri Amerikanın, Büran konferansı kararlan gereğince yeni Polonya milli birlik hükümetinin zamanında kurulabileceğini ve San Francisco'ya bir murahhas heyeti göndereceğini (İnildettiğini söylemiştir.
Amerika Hariciye Bakanının demeci
WashLngton 31 (AA > — Hariciye Bakanı M. Stettlnius gazetecilere yaptığı demeçte, dünya teşkilâtının başarı île kurulması hususundaki ümit ve cesaretini kıracak hiç bir hâdise zuhur etmemiş olduğunu belirtmiştir. Hariciye Bakam San Francisco konferansını güvenle beklediğini ve bu konferansın başarı ile neticelenmesi lâzımgeldlğlnl ve böyle olacağım kaydetmiştir.
Suudî Arabistanın delegeleri
Ankara 1 (RV — Kudüs radyo su bildiriyor'. Mekke'den bildirildiğine göre Suudi Arabistam San Francisco konferansında Hariciye Bakanı prens Faysal. Londra ve Bağdat elçileri ve Kırallık divanı Başkanı temsil edecektir.
îngil terede teessür
Londra 1 (AA) — M. Molotof-un San Francisco konferansına gitmemesi siyasî mahfillerde bazı yorumlara yol açmıştır. İngiliz hükümeti bu husustaki hissiyatını resmen İzhar etmemiş ise de milletler arası emniyet tesis ede cek çalışmalara Sovyet Hariciye komiserinin İştirak edememesinden dolayı teessürünü saki anlamaktadır.
San Francisco konferansına iştirak edecek heyetimiz
Ankara 31 — San Francisco konferansına iştirak edecek olan Türk heyeti 5 nisan perşembe günü Toros ekspreşlle ve Suriye voLi'e Kahire’yc hareket edecektir. Evvelce d? yazdığımız gibi heyet. Kahlre’den uçakla Amerikaya gidecektir.
Konferans geri bırakılmıyacak
Kahire 31 (A A.) — tvi haber alan mahfiller. San Francisco konferansının "eri bırakılacağı hakkında H haberleri yalanlamaktadırlar. Muhtelif Arap memleketlerinin heyetleri dernis edilen günlerde hareket edecekler-
Londra 31 (A.A.) — General Elsen-hover, Müttefik seferi kuvvetleri başkomutanı sıfatlyle, bu akşam Alman silâhlı kuvvetlerine hitaben neşrettiği talimatta teslim şartlarını bildirmiştir. Bu talimatsa mukaddemesin-d^şöyle deniliyor:
«Alman hükümeti büyük bölgelerde artık müessir bir kontrol İcra edememektedir. Alman başkomut anlığı da büyük ve küçük birçok birlikler üzerinde fiilen, milrakabeslnl kaybet- , iniştir.
flhln‘1 geçen Müttefik orduları Alın anyon ın kalbine doğru mütemadiyen İlerliyorlar.»
Bu sözlerden sonra Alman ordusuna mufassal talimat verilmektedir. General Elsenhover. bu talimatın, beyhude kan dökülmesine mâni olmak gayeslle verildiğini belirtmiştir.
Bu talimat, artık Alman başkomutanlığından emir alamıyan ve Müttefiklerle temas halinde bulunan kıtalar* şamil olduğu gibi, Müttefiklerle temasta olmıyan kuvvetlere ve Alman ordusunun şuraya buraya dağılmış mensuplarına da şamildir. Bu birliklerin Alman komutanları, yeni bir emir verlllnclye kadar kıtaların İnzibatından mesııl olmakta devam edeceklerdir. Mutat teslim olma işaretlerine riayet edilecektir
Almanya harbe devam edemiyecek
Stokholm 31 (AA.' — Stockholm Tidnlngen gazetesine göre, dün Bitlerin genel karargâhında bir harb şürftsı toplanmıştır. Alman başkomutanlığı harbe devam etmenin İmkânsız olduğunu bildirmiştir Alman başkomutanlığına göre, batıdaki Alman kıt alan, halk hücum birlikleri savaşmağa teşebbüs etmeden teslim oldukları için, artık rubaylann emrinde değildir. Diğer taraftan benzin stokları tükenmiştir ve kıtaların yiyeceği kâfi değildir. Ruslar taarruza başlayınca aynı çözülme belirtilerinin do-
Suda da başgöstermesi beklenmektedir.
Alman komutanları, nezi hükiımet.1 İstifa etliği takdirde, bir mütareke akdi içlıı müzakereye girişmeğe nazır olduklarım söylemişlerdir Httler. haş-kOHKttanhk mevkiini terketmeyi kabul edeceğini ve Kçsserlln" Jie Scho-erner'in bulunacağı Führer konseyi teşkil edeceğini söylemiştir. Bu kon-şeye tüller. Goering, Hinunler ve Doenltz âza sıfatlyle dahil olacaklardır. Generaller Müttefik krle müzake rede bulunacakları sırada bu koru», dahilde Asayişin muhafazasını temlı edecektir.
Generallerin ou teklifi reddetUkleı söyleniyor. Harb şûrasında verileı kararlar hakkında İfşaatta bulunul mamıştır.
Harbin sonu yakın değil mi?
Londra 31 (A. A.) — Observerlı parlâmento muharriri yazıyor: Baş bakan M. Churchlll taralından iz.he edilen arau üzerine bütün Bakanla ' bu hafta tatilinde Londra ve civarın ! da kalacaklardır Bu suretle lüzur [ hasıl olursa Harb kabinesinin bir sa 1 at İçinde toplanması mümkün ola çaktır. Ortada büyük bir İyimserli! hüküm sürmekle beraber. İyi malû mat alan mahfiller harbin son umul o kadar vakın '■'imari”7' fikri’’rt®«ıtr ler.
İmkân dalufmae görülen şeş 11 man hükümetinin, durumu siyasrtea kurtarmak için, son bir gayrete teşebbüs etmesidir Son günlerde birçok yoklamalar olmuş ve bunlar ılt-glde daha resmi bir mahiyet almıştır. Bu İtibarla barış teklifleri Heri sürülmesi İhtimal! bertaraf edilemez Bununla beraber verilecek cevap, an -ak kayıtsız ve şartsız teslim olma teklifinin kabul edilebileceği yolunda olacaktır. Aksi takdirde bon.j çiıâh kuvveti temin edecektir
T ,'B(«r.ı3>lifiı3 T p a 3(cı
Created by free version of 2PDF
Türk-Amerikan
ticareti
New-York Türk ticaret müşavirinin beyanatı
sene
yapılacak yollar
Çukurova ze^ze.esinde
KÜÇÜK HABERLE?
ir Yarm dubar.Un ıtıbarcu ş.nri-mıa urla okullarında. ıaz cievr. ;.ı prog ramının tatbikine başlanacak, ve derslere okulların durumlarına garg 8 veya 8.15 de boçiunacakur.
Toplantıda şiirler okunmuş ve ml-safır)c-re kuru yemiş ikram edilmhtlr. 1 ir Küçfıkpazarda oturan Mehmet Adana (Akşamı — İlimiz maarif ve Cemile adlarında bir karı k ca, müdürlüğüne gelen Ut raporlara gö- ' Mehmeû in kız kardışa Bchıc- nln i'c yer depremi sonunda merkezde 12,1 evlendirilmesi meselesinden Kavga köylerde 8 ilkokul binası hasarlar (etmişler, fcavgu arasında Mcımet, görmüştür. Merkezde hasara uğnyan eune geçirdüt bir sandalye ile karısı-oliullar arasında Gazi paşa. Namık nin muhtelif yerlerine vurmak sure-KemaJ. 1 İnci orta okul gibi modern tue ehcmnüyetli şekilde yaralanıuuri-binalar da vardır. nı mucip olmuştur. Zabıta, Mchmedl
Ceyhan merkezinde orta okul ta- yakalamış, Ccmlle’yl dc tedavi altına momen .''ikilmiş Sakarya ilkokulu ha- aldırmıştır sara uğramıştır. Köylerde İse 17 İlk- • ----•— ------- »—-
okul tamir edilmlyfcek derecede zarar görmüştür. Bu okullardan yalnız Burhanlı köyü ilkokulu tlmir edilebilir durumdadır.
Kadirli, merkezinde Cnmhuriyet okulunun duvarları çatlamış Tozlu külü okulu tamamen yıkılmıştır
Karalsalıd8 merkez okulu davarlarında yarıklar peyda olmuş, Çukur-köy okulu tamamen yanmıştır Osmaniye merkezinde İstiklâl okulu hasara uğramış Toprakkale okulunda kaymalar görülmüştür. Deprem bölgesine dahil Kozan'dan henüz bir haber alınamamıştır. Diğer İlçelerde hasar yoktur.
Zelzele felâketzedelerine
yardım başladı
Bir çok ilkokullar hasara uğradı
Adana (Akşamı
♦ Yardım sevenler Kurumu tarafından dün. Taksim gazinosuna» bir «Çocuk çayı. verilmiş ve toplantıya gelen miniminiler eğlenceli bir ::ün geçirmişlerdir
■* BeyoğlunOaKİ Uon maniasının İngiltere'den getirttiği 178 elbiselik kupon kumaşın dağıtımı h-ıyU gürültüye sebep olmuştur Dün mağazanın önü kumaş talipleri İle dolmuş ve inzibatî tedbir almak lüzumu basıl olmuştur Kumaşlar, mili! koTunma memurlarının ve zabıtanuı nezareti altında halka dağıtılmıştır.
> Kızılay Genel merkezi, felâketzede yurddaşl&ra yardim olmak üzere Seyhan valiliği emrine yeniden 1r-.OG0 Ura göndermiştir. Bu paranın 5000 lirası Kozan ilcesineki felâketzedelere. 5000 İiraa da Cevhan llcerin«
Giresun, Trabzon ve Ordu kıyı yolları bu sene şose haline getirilecek
Ankara 31 (Telefonla» — Nafla Bakanlığı. havaların düzelmesi üzerine memleket yollarının İnşa ve t âmirine başlamak için hazırlıklar yapmıştır-Bu yıl yapılması kararlaştırılan yollar arasında şunlar da vardır:
Eskişehir - Ankara arasındaki toprak yolun şose haline getirilmesine ve önümüzdeki ay İçinde İhalesinin yapılmasına karar verilmiştir
Adapazarı - Hendek yolunun en bozuk olan 6 kilometrelik kısmının parke olarak yapılması uygun görülmüştür. Şoselerimizde İlk parke yol olarak yapılacak bu kısmın İhalesi nisan İçinde yapılacaktır.
Karadeniz -sahillerinde bilhassa Giresun. Trabzon ve Ordu İlleri arasındaki kıyı yollan M5 yılı içinde şose haline getirilecektir
Adana ve çevresindeki son yer depreminden zarar gören köprülerin derhal yapılması İçin de Nafla Bakanlığınca idam gelen hazırlıklara başlanmıştır.
Ayrıca İstanbul - Ankara ve Afyon - Ankara - İzmir yolları üzerinde de İnşaat ve tamirat çalışmalarına devam edilecektir.
■f-------------3----- re ıırua» ik
Adana «Akşam* — Deprem muna-‘ edilecektir, sebetfle Bakanlıklar tarafından İlimi--ze yardımlar yapılmağa başlanmıştır. Bu cümleden olarak ilk defa İktisat Bakanlığı tarafından tamir ve İnşaat işleri için bölgemize 300 ton çimento tahsis edilmiştir Ayrıca Orman u-raum müdürlüğü de maliyet f la t İnden kereste verilmesi İçin bölgemiz orman revir âmirllğine emir vermiştir. Diğer taraftan yıkılan ve hasara uğn-yan resmi binalar İçin de übaylıkça İlgili Bakanlıklardan 3.5 milyon Hra tahsisat İstenmiştir. Ceyhnnda yıkılan resmi daireler İçin muvakkat binalar yaptırılması düşünülmektedir.
Beşiktaş Halkevinde toplantı
Dün akşam Beşiktaş Halkevlnde, ikinci İnönü zaferinin 24 üncü yıldönümü nıüııasebetlle bir toplantı yapılar ak bu mutlu gün hakkmda bir konferans verilmiştir.
Bugün şehrimizdeki bütün "Halkevlerinde gündüz ve gece toplantılar yapılarak konferanslar verilecek ve eğlenceler tertlbolunacaktu.
■k Haydarpaşa lisesini bitirenler, her yıl olduğu gibi dün de yemiş günlerini lisede kutlamışlardır. Gençler, bu toplantıda dnyduHavı heyecan ve bağlılıklarını bir telgrafla Cumhur Başkanı İsmet İnönü’ne bildirmişlerdir
Nevyork 1 (A, A.) — Türldyenln Nevyork ticaret müşaviri T allı ü Sabuncu, geçenlerde Birleşik Amerlkayı ziyaret eden Türk satın alma heyetinin daha fazla siparişler vermek niyetinde olmakla beraber, ancak beş. altı milyon dolarlık siparişlerde bulunduğunu söylemiş ve demiştir kİ:
«Harici ticaret İşleri müdürlüğü, heyet tarafından, siparişlerin takriben yüzde 40 i İçin ihraç müsaadesi vermiştir.»
Yakında Nevyorka gelecek olan yeni Türk heyetinin, siparişlerinin yüzde 75 İni İngHterede yaptığı yolundaki leyldedllmemlş haberlerden bahseden Talha Sabuncu şöyle demiştir:
»Harb sonrası Türklyesl daha geniş bir pazar olacaktır. Zira harbden evvelki ticaretinin yüzde 50 sİ Almanya ve yüzde 20 si İtalya ile yapılmakta İdi. Türkiye hükümeti, Birleşik Amerika İle gittikçe daha ehemmiyetli olacak karşılıklı bir ticaretin temellerini atmağa çalışmaktadır.
Romanya - Bulgaristan
Bükreş 1 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor; Bulga-
Sabit ve dar gelirlilere şeker dağıtımı
Bâblt v« dar gelirlilere uisan, mayıs re haziran aylarına mahsus olmak Üzere î aylık şeker İstihkaklarının »evzıi İçin vilâyete emir gelmiştir. Bundan önce yapılan dağıtmalarda olduğu gibi sâblt gelirlilere nüfus haçına birer dar gelirlilere de yarımşar kilo şeker verilecektir.
Dün belediye, bütün İlçelere bir temim göndererek dar gelirlilerin şeker karneleri dağıtımında gteetllc-o.-;-, esasları bildirmiştir. Dar gelirlilerden, «Herinde bulunan şeker karne terinde ocak, şubat, mart aylarına uuuuljui, DU,Bj.
mahsus şeker fişlerini mart «onuna rlştan'm Bükreş elcisi M. Savago-kadar kullanmıyanlar, haklarından novskl Bulgarlstanla Romanya ara-vazgeçmlj sayılacağından kartların ‘iindakt münasebetlerin gelişmesini au üç aylık kısmı kesilerek merkez ve Ud memlekek arasındaki İş birllgi-laşeslne teslim edilecektir. 1 nin gittikçe daha sıkı olmasını temin
Bu devre İçin dağıtılacak şekerin içhj çalışacağını beyan etmiş ve de-Matieri, geçen devre fiatlcrtnln aynı- iniştir kİ:
4tr «art ayma mahsus olarak me- ,bu İş birliği o derece sıkı bir hale »vriira a şar. emekli, dul ve yetim- gelmelidir kİ, Tuna artık İki memle-ler» S Mlo şekerin dagılılmaana da keti ayırmasın ve buradan farkında tortun Olunmaktadır. jolmadan geçllebtisin.»
Süt istihsalini arttırmak için bir çare
Londra 1 (A.A.) — İngiliz fen
adamlarından M. a. Y. Folley tarafından keşfedilen bir usul bütün dünyada süt istlhsalâtının çoğalmasına İmkân verecektir. M. F. y Folley’ ln keşfettiği usulle henüz yavrulamamış ineklere iğne yapmak suretiyle bunlardan süt istihsali temin edilmektedir.
Bulgaristanda halk mahkemelerinin kararları
Sofya 1 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor; Vratze halk mahkemesi beş kişiyi müebbet kiireğc mahkûm etmiştir. Ayrıca 33 sanık da 1 Seneden 15 seneye kadar muhtelif hapis cezalarına mahkûm edilmiştir.
Hava akınları
Londra ı (B.B.C.)— Diin 5700 uçak Almanya üzerinde harekette tonlunmuş. birçok hedefleri bombardıman etmiştir. Ordu kumandanı mareşal Blasknvtç’in karargâhı tamamen imha edilmiştir.

31/3/1945 tiatlerl Londra üzerine 1 sterlin Nevyork üzerine 100 dolar Cenevre lOo İsviçre FT Madrid iızerlne 100 pezeta stokholm üzeripe 100 kuron
E SHAM VE TAHVJ L AT
Ergani % 5 1933
İkramiye» % 5 938 % 5 Ikramlyell M. M. «5 7 Millî Müdafaa Milli Müdafaa 2 .
MIHI Müdafaa 3 6ıvas - Erzurum 1
Sivas - Erzurum 2-7 % 7 1941 D. Y. 1 1941 Demiryolu H 1941 Demiryolu nl 1041 Demiryolu 5 Analodu D- Yolu % 60
Ana del ıı tahvili I - II 63 —
Anadolu Mâm es. 43.50
Merkez Bankası 149.—
T. iş Ronkası nama 14.75
T. İş Bahkası nam. 15.25
Aslan çimento 9.30
BORSA DljlND#
Reşadiye altını 35.26
Gulden İ2.P5
Külçe altın bir gramı 5.3 i
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bunlar amatörlük sayılabilir mi?
Bakırköyde oturan, daimi okuyucum olduğunu yazan bayan Marj (ki soyadını kasten gizliyor ram) amatörlüklere dair açtığım ankete lütfen cevap vermiş. Onu misal tutarak, azıcık şunun, bunun, daha doğrusu hepimizin, bu arada kendimin de aleyhimizde yazacağım. Bu okuyucumun darılmamasını rica ederim. Zira bana öyle sevimli mektuplar gönderen giyabi dostlara cidden ihtiyacım vardır: Her muharrir gibi.
Bayan Marj Ennenidir.
«Amatörlüklerimden bnine iri muharrirliktir.» diyor; ve mektubunda Türkçeyi yanlışsız yazdığı için bu iddiasının gülünç olmıya-cağtnı gösteriyor. Geçen nesillerde Ermeni muharrir. Ermeni artist çoktu. Şimdikinden sonra da, her türliB azınlıklardan münevverler çıkmasını, bu çorbaya katmalarını dileriz.
Devamla:
«Arada bir, Fransızcûdan hut İngilizceden tercümeler par; kendimden de, içtimai mevzu üzerine makaleler yı nm.»
Buraya kadarı pekâlâ. Amatörlük sayılır. Zira, bir Ermeni kızının — yahut ev kadınının — Türkçeye eserler çevirmesi, Türkçe içtimai makaleler yazması amatörlüktür.
Acaba iyi anladım ını; Türkçeye mi çeviriyor, Ermeniceye mi? Ermenieeye ise, amatörlük vasfı biraz sarsılmış olmuyor mu? Bir cemaatin içinde elbette bir takım erkekler ve bir takım kızlar ve kadınlar İngilizceden, Fransızca-dan romanlar tercüme edecek, bunları bastırmak fırsatını ar nacaktır Bazen de tektük içtimai makalecik yazacaktır. Bu tarzda kaleni yürüten «yarı muharrir leri. bizim araştırdığımız mânada '■amatörlük yapıyor» sayamayız.
Fakat asıl ikinci noktaya gelelim.
Bayan Marj, ikinci amatörlüğünün «dikiş» olduğunu ........
yor:
«El işlerinin türlüsünü ten ve çoraptan elbiseye her şeyi ördükten başka dikiş de bildiğim için Halkevinin iki senelik kursunu bitirdim. Geçen sene şahadetname aldım. Modelleri kendim çizerim. Mesleğim ev kadınlığıdır; mütehassıslığım da ağzınıza lâyık yemekler pişirmek, tir. Az çok bahçıvanlığım vardır. Keserin eskiyen sapı yerine odunluktan bir şey uydurup sapsağlam yenisini takmamı, ensemdeki saçlarımı bile maşa İle kınr-mamı ileri sürersem, korkarım beni de hezarfenlerden sayacaksınız... jlh..»'
tuı
yaya-blr 'aza-
söylü-
bildik-kadar
Bu neviden birçok mektuplar aldım; hâlâ da alıyorum; bazılarına «hezarfen» dedim, çıktım. Fakat aslı aranırsa, bir kadının:
Dikiş dikmesi, örgü örmesi, yemek pişirmesi, sacını kıvırması, evinin öteberi eksiğini tamamlaması «amatörlük» olur mu?... Galiba, umumiyetle kadınların tırtık bu gibi işlerle uğraşmadığı görülüyor, Müstesna olarak uğraşanlar kendilerini hezarfen, yahut amatör, yahut profesyonel sanıyorlar.
Böyle giderse, şu tarz mektuplar da alacağım:
— Ben bir ev kadınıyım. Amatörlüğüm çocuk doğurmaktır tki tanesini kendim yetiştirdim!!
Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki. kadınımız da, erkeğimiz de bir rok el işleri bilmek Icabeder. Soba tâmirr. elektrikçilik, azıcık marangozluk, epeyce yemek pişirmek. bisiklete binmek, otomobil işletmek, ilh, hepimizin elinden gelmeli. Şimdi artık, bütün Avrupa, bütün Amerika, tayyare kullanır, paraşütten atlar, harb-de bozulan motosikletini ister istemez tamir eder oldu
Biz, azıcık öte beri yapınca kendimizi fevkalâde saynııyalım. Alelâde sayalım. Ancak normal, öyleleridir. Öyle olamıyanlar. ibret manzarası teşkil eder. Bu gibi hezarf enlikleri ‘biîmiycnlerimiz. aramızda ağlaşalım:
«Biz nasıl insanız?., diyelim
(Vâ . Nû)
Tashih
Dünkü nüshamızda »Hatıra gelenler» başlıklı yazıda: Bundan sonra da »eak» siga=ile yazılan havadisler vardır ve ne kadar çeklur yarabbh cümlesinde yazılan kelimesi tertip yanlışlığı olarak »yalan» çıkmıştır. Ta-hih eder ve özür dileriz.
Satılfe 3
r ŞEHİR HABERLERİ ■KM ı Bir çırpıda ||
Talihsiz vapur
hastanesi
Şehrin merkezî bir yerinde inşa edilmesi fikri ortaya ahlıyor
İstanbul Esnaf hastanesi nerede nasıl yapılmalı?
Bugünkü Esnaf hastanesinin İhtiyaca yetmediğini göz önüne alan Esnaf odasının yeni bir hastane yaptırmak için teşebbüse geçtiği ve bu İş İçin Ticaret Bakanlığı tarafından 50 bin lira ve Belediyeden de 5 bin lira yardım yapıldığını yazmıştık. Son günlerde hastanenin yapılacağı yer hususunda muhtelif fikirler dolaşmakta İdi. Bu hususta Esnaf hasta-nest sertabtbl Prof. Dr. M. Lûtft Aksu kendlslle görüşen bir muharlrimize demiştir kİ:
( Esnaf hastanesinin, esnafın mii-tekâslf bulunduğu şehrin münasip bir yerinde, meselâ Bayezlt. Atatürk bulvarı, Sultanahm^lln arkeolojik sahaya girmiyen kısımlarında yapılması pek muvafıktır. Zira Esnaf hastanesini umumi hastanelerin bulunduğu mmtaka çevresine sokmak doğru değildir. Çünkü Esnaf hastanesi ancak hususi bir hastanedir: nasıl kİ diğer hususi hastaneler kendilerine uygun yerlerde bulunuyorlarsa bu hastane de böyle bir yerde kurulmalıdır. Mecldiyeköyü gibi şehrin uzak noktalarında kurulmuş bir hastane tasavvur ediniz ve bu sırada Mah-mutpaşada bir esnafın kazaya uğradığını düşününüz; o esnafın oraya nakline kadaT kan kaybından ölebileceği varittir.
Cerrahpaşa, Guraba semtleri de muvafık değildir. Zira oraya kadar gelen hasta diğer hastanelerden de istifade edebilir. Esnaf hastanesinin İlk olarak 100 yataklık olması tekar-rür etmiştir. Hastanenin tamamen asri ve bugünkü İhtiyaçlara cevap verebilecek şekilde olması karar altına alınmıştır. Bunun için de memleketin en modern hastanesi olan Anka-radakl Devlet Demiryolları hastanesinin plânlan üzerinde lşlenilecek-tlr ve bu hastanede poliklinik İle klinik kısımları ayrı ayrı ünite halinde bulunacaktır. Arsa bulunur bulunmaz derhal fâaliyete geçeceğiz.
ve
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Ömer Abit handa İttihat Değirmencilik T, A. Ş. ye değirmen elek makinesi, İst. Dilsiz handa Abdi De-mlrere tenis topu. İst. Marpuççular Sarıoğlu handa 3ak Eskcnazlye debagat makinesi akşamı, İst. Küçük handa Parma ecza deposuna rapon-tik kökü, Korteks qullayc, Sirkeci Ada handa Şark Merkez eczaya sodyum klorit, kalsiyum fosfat, kaolin, Taksim Cumhuriyet meydanında Osman Sabrl Pekine oto fren yağı. İst. Küçük Ticaret handa Türkiye eczacıları deposuna Peru pelesengi, amonyum, klorür, ha dİ t amonyum sltrat, kalsiyum klorür. sodyum gllserofos-fat, İst. Atabek handa Atalar mües-sesatma rlerl kadın el çantası
Zeytinyağı dağıtımı
Tariş, izinli bakkallara dağıtmak üzere vilâyet emrine mart s. ' 24 bin kilo zeytinyağı tahsis etmişken fazla olarak altı yüz kilo kadar yağ daha vermiştir.
Tariş, her hafta şehre e bin kflo zeytinyağı vermek İstemişse de. şehrin haftada 90 bin kilo zeytinyağına muhtaç olduğu tesbit edildiğinden, vilâyet bu miktarı pek az bulmuştur. Tartşten hiç olmazsa İstanbul'a haftada 50 bin kilo yağ tahsis etmesi İstenmiştir. İstihsal bölgelerinde bulunan bütün yağların Tariş tarafından milbayaa edilmesine karar verileceği söylenmektedir. Bu haber tahakkuk ederse şehrin aylık zeytinyağı ihtiyacı olan 360 tonun hepsini Tariş temin edecektir.
Sıtma ile savaş
Şehrimizde bol miktarda atebrin mevcuttur, Sıhhat müdürlüğü kinin ampullerinin nereden tedarik edileceğini Bakanlıktan sordu
Sıhhat ve İçtimai Muavenet Bakanlığı sıtma İle mücadele hakkında Sıhhat müdürlüğüne bir tâmlm göndermiştir. Bu tftmlmde, mücadelede çalışacak bütün doktorlarla, sağlık memurları ve sağlık müesseselerlnln her çeşit sıtma İlâcını hastalara parasız vermeleri bildirilmektedir. Kızılay tarafından temin edilecek olan bu ilâçların bedelleri hastanelerce kendi ödeneklerinden, hükümet tabiplikleri ve sıtma mücadele ekipleri tarafından dağıtılanları da Sıhhat müdürlüğünce ödenecektir.
Esasen şimdiye kadar şehrin Eyüp. Çatalca, Bakırköy. Yalova, şile gibi ilçelerinde fakir sıtmalılara 2 - 3 yll evveline kadar parasız kinin verilmekte İdi. Son yıllarda memlekete kinin getirmek mümkün olamayınca, bu İlçelerin hükümet tabiplikleri ve dispanserleri tarafından hastalara 2-3 ylldanberl atebrin verilmektedir. İstanbulun İçinde de sıtma İle mücadele İşine başlanılınca İhtiyaç halinde şehir İçindeki ilçelerde de halka parasız sıtma İlâçları dağıtılacaktır. Bakanlığın tömlmlnde bütün eczanelerin. mahallin İhtiyacını karşılıyacak miktarda atebrin bulundurmaları ve bu ilâcı hiçbir kayda bağlı olmadan ve reçetesiz satmaları hususu bildirilmektedir. Eczaneler tarafından şimdiye kadar Bakanlığın müsaadesiyle Kızıtaydan temin edilen bu ilâç için, bundan sonra Bakanlıktan müsaade alınmıyacaktır. Kızılay depolarında İhtiyaca yetecek nispette ateb-rln mevcuttur. Bugün şehirde bulunan bütün eczaneler atebrin satmaktadır. 15 tabletlik tüpler halinde am-balâjı bulunan atebrin 70 kuruşa satılmakta ve sıtmanın en müessir İlâcı olarak kabul edilmektedir. Sıhhat müdürlüğü, Bakanlığın bu tamimini eczanelere de göndererek ihtiyaçlarının Kızılay tarafından temin olunacağını bildirmiştir. Ancak memleketin cenubunda bizimle hudut olan bazı memleketlere bu ilâcın kaçırılması ihtimali de göz önünde tutulmaktadır. Kara borsacıların veya kaçakçıların eczane eczane dolaşıp ve-
Mahrukat ihtiyacı
Gelecek sene muhtemel bir darlığı önlemek için ne gibi tedbirler almak lâzım?
rllen müsaadeden İstifade ederek atebrin toplamalarına karşı tedbirler alınması lcabetmektedlr.
Atebrin yutanuyon sıtmalılara ro-çete İle kinin ampulü verilecektir. Bu ampuller de Bakanlık tarafından eczanelere dağıtılacaktır Ancak Bakanlık kinin ampullerinin suiistimal uğramaması için büyük hassasiyet göstermektedir. Bu ampuller uyuşturucu .maddeler hakkında tatbik edilen kayıtlar altında eczanelerde satılabilecektir. Kinin ampulü almak üzere müracaat eden her reçete sahibine en çok bir gramlıktan 3, yarımşar gramlıktan da 4 ampul verilecektir. Bu reçeteler muhafaza edilecek Ve Sıhhat müfettişleri tarafından sık sık gözden geçirilecektir. Şehrimiz eczanelerine henüz kinin ampulü gelmemiştir. Dün Sıhhat müdürlüğü Bakanlığa müracaat ederek bu ampullerin nereden ve ne mlkta.-da alınacağını sormuştur. Sıhhat müdürlüğü, gelecek cevaba göre hareket edecektir. Bundan başka yapılan uzun tecrübeler sonunda atebrlnle tedavileri yapılan sıtmalıların bu ilâçtan günde 3 tablet almalarının ve buna 7 gün devam etmelerinin gerektiği anlaşılmıştır. Bu İlâcı kul anacak sıtmalılara bunun gerek doktorlar ve gerekse eczaneler tarafından öğretilmesi Bakanlıkça bildirilmiştir.
Şehirde sıtma ve sivrisineklerle mücadele etmek İçin hazırlanan programda 25 ekip teşkil edilmesine lüzum görülmüştür. Şehrimiz sıtma mücadele reisi Dr. B. Mithat Süyev .
bu programı Ankaraya götürerek, ' bin liraya otomatik ekmek fırını al-mücadele için yapılması İcabeden iş- mış, kalan 1 milyon lira ile de 1 miller hakkında Bakanlığa izahat vere-
Bu sene İstanbul halkı sebepsiz yere kömür ve odun sıkıntısı çekmiş bulunuyor. Zira hiçbir zaman piyasada belediyenin satış «ati olarak koyduğu narh üzerinden mangal kömürü bulmak kabil olamamıştır. Bir muharririmiz mevzuu bahis meseleyi ele alarak incelemiştir. Elde edilen netice şudur:
İstanbul'un vasati olarak senede 30 ' milyon kilo mangal kömürü ve 3 milyon çeki odun sarfiyatı vardır. Kömürün nihayet 10 - 12 milyon kilosu İstanbul ve miilhakaTFndan elde edilmektedir. Geri kalan kısmı Bulgaristan ve Trakya çerkesköy havalisinden temin edilmektedir. Diğer taraftan geçenlerde Ziraat Bakanı bir nutkunda devletin elinde 105 milyon hektar ormanı olduğunu söylemişti. Bu halde gelecek sene muhtemel olan mahrukat sıkıntısının önlenmesi için devletin elinde bulunan bu 10,5 milyon hektar ormandan kaç kilo odun, kömürü ve odun elde edilebileceğin! İnceden İnceye hesaplamak Icabetmektedir. Elde edilecek hesaplara göre her vilâyetin senelik mahrukat İstihlâkinin ne kadarını ormanlarımızdan karşıtıyablleceği anlaşılacaktır
Mahrukat ofisi İstanbuida İyi başarılar göstermiştir Bu halde ofise bu işi vermek çok yerinde bir hareket olacaktır. Zira 944 senesinde ofis 1 500.000 liralık bir sermaye ile 500 bin liraya oîûinâtik ekmek f irini âl-mis. kalan 1 mllvon lira İle de 1 mıl-
Gelen haberler doğru ise nıea-hur Normandie transatlantiğinin yüadürülmesinden vaz geçilmiş ve geminin kendi haline bırakıl, ması kararlaştırılmış!,,
6-7 şene evveline gelinceye ka. dar milyonlarca insanın mavi denizler, beyaz köpüklü sular üstünde süzülerek yapacakları zevk yolculukları için en güzel dekor olarak düşündükleri bu vapur da artık sadece bîr ölüdür
Bütün nakil vasıtaları arasında biz bugünkü insanların vapurlara karşı ta çocukluğumuzdan beri hususi bir muhabbetimiz vardır. Vapurla mesc!â tramvayı, otomobili, treni, tayyareyi, arabayı pek bir tutmayız. İlk yaptığımız resimler arasında bir tramvay yoktur ama bacasından buranı buram duman tüten bir vapur her halde vardır. Hattâ onu kaptan köprüsündeki süvarisine. onun elindeki dürbüne ve toparlak penceresine kadar hiç bir şeyini de ihmal etmemişizdir. Hepsinin içinde vapurun veri hakikaten başkadır.
Hele vaktile bindiğimiz, uzun seyahatler yaptığımız ve iyi hâtıralarla kendisinden ayrıldığımız vapurlarla aramızda âdeta bir nevi akrabalık kurulmuştur. Onla-nn isimleri geçtikçe eski bir ahbaptan bahsedilmiş gibi oluruz. Bütün hayatımızın boyunca bu vapurların akıbetlerini de takibe-deriz.
Tlarb arasında böyle «akraba vapur lardan kaçının bir torpil yarasile denizin dibine indiğini görenler içimizde pek çoktur
İnsanların olduğu gibi vapurların da muhakkak ki talihlileri, talihsizleri vardır. Bu «talihsiz vapurlar» listesinin en başına bu
Created by free version of 2PDF
___.Tm nıış, Kaıan ı mııyon ura ııe ne ı um- --j.—
ler hakkında Bakanlığa izahat vere- yon 800.000 liralık mahrukat getirt-j zavallı Nomıandie’yî yazmak lâ-cektir. Programın tatbiki için en mü-. mlştlr. Ve 17 13 liraya çekisi satıl- ’imdır.
hlm mesele ödenek işidir Belediyenin makta olan odunu, ofis şehrin muhle mücadele için ayırdığı 35 bin lira ge- Uf yerlerinde açtığı 70 depoda halka niş ölçüde yapılması kararlaştırılan formalitcslz olarak 10.5 liradan sat-mücadele İçin asla kâfi görülmemek- nuştır Fakat elinde yeter derecede tedlr. Sıtma mücadele rrisl Dr. B. odunu bulunamaması ........................
Mithat'ın Ankaraya hareket etmek
' Otlun talihsizliği. insâıılann beşikte başlaması gibi, tezgâhta iken kendini göstermiştir
İnşaat esnasında yangınlar, aınele grevleri, gittiği Amerikada yanlış manevralarla dünyanın en bahtsız vapuru olmuştu Nihayet talihsizlik öyle seviyeye ulaşmıştır ki bütün dünya gemide bir uğursuzluk kokusu sezmeğe başlamıştı. _ w
Harbden önce gemi New-Yorka geldiği zaman limanda durur, yolcularını boşalttıktan sonra 15 sent mukabilinde meraklılara gezdirilirdi.
Vapurun uğursuzluk şöhretini herkes — şöyle £pçük bir uğursuzluk mukabilinde tecrübe etmek, isterdi. Tıpkı aslan avına çıkan adamın tehlike heyecanı içinde dolaşması gibi tnsan kendini tehlikeye koymanın zevkini zaman raman âdeta bir ihtiyaç halinde duyar, .
938 yılıhda Normandie yi böyle bir grupla gezergen.bîr aile gözüme ilişti. Heyecan içinde dolaşıyorlardı. Geminin gezmesi bitti. Dönülüyor. Ailedeki gene kadın mahzun. Âdeta havai sukutuna uğramış. Geminin hiç bir uğursuzluğunu görmeden eridivorlar iste! . Demek o sötıret va’onmıs! Kendilerini aldatmışlar! Vanur-dan çıkarken kadın birdenbire haykırdı: .
— Topuğum!. .
İskarpininin topuğu bir deliğe girmiş ve kırılmıştı. Totıallıvor-du. ama memnun gülüm«pd«-
— Şaşılacak sev. . Sah’den uğursuzmuş!., dedi.
Mesuttu Hafif, zararsız bir uğursuzlukla Normandîe’vi tecrübe etmişti...
Hikm?t Feridun Es
_____ hasebile ihtl-
— ...mumumu v„........ yaci tamamile karşılayamamıştır.
İçin beklediği emir Bakanlıktan gel- j oiğer taraftan kömür de gene plya-mlstlr B Mithat vatında hareket 5anln dununda satışa arzolunmuştu. Ofisin daha randımanlı olarak »çalışabilmesini sağlamak İçin sermayesl-ı1 nin asgari olarak 5 - 6 milyon liraya iblâğı Icabttmcktedlr.
Gelecek sene muhtemel mahrukat sıkıntısının önlenmesi İçin şu tedbirlere ihtiyaç vardır: -
1 __Orman kanunundan müzayede
İle satış usulünü tadil etmek. Misal olarak geçenlerde çerkesköy revir Amirliğinde kömürün kilosunun 21 kuruşa sa'ılmış olması gösterilebilir. Bu ..............................
kuruştan fatura kömürü depo, çuval masraflartle halka resmen 28 - 30 kuruştan satabilecektir.
2 — Mahrukat ofisinin sermayesinin yükseltilmesi kabil olamazsa bu işin elinde 10.5 milyon hektar ormanı bulunan Ziraat Bakanlığının yardımı ile yapılabileceği.
3 (- Bulgaristan’dan serbes kömür getirilmesine devam olunması lcabet-mektedlr.
mlştlr. B. Mithat yakında hareket edecektir.
Bakanlığın, yağ piyasasında görülen istikrarsızlığı önlemek için bunlara da fiat koymast muhtemeldir
Yağlı tvhumlaraan yapılan, yağlarla zeytinyağı satışlarında görülen aksaklıklar, esaslı bir şekilde halledilememiş olduğundan piyasada «i İstikrarsızlık devam edip gidiyor.
Zeytinyağı liatlerlnln gittikçe yükseldiğini gören Ticaret Bakanlığı, bir çare olmak üzere yağlık zeytinlerle her asitli zeytlnyağlarına flat koymuştu. Yağlık zeytinlerden başka cinsteki zeytinlere Hat konmadığından müstahsil, zeytinlerini harice satarak yağ yapmaktan çekindi. Toptan bir kilo zeytin 130 kuruştur. Hal-
ton fındık stoku mevcuttur, rın yüzde yetmişi Giresun Kooperatifinin, yüzde otuzu' tacirlerindir. Bu stokların sahipleri satıştan imtina göstermektedirler. Ayrıca bu yoldan da inceleme yapılacağı anlaşılmıştır.
Her nevi yağ satışlarında bir İstikrar olabilmesi İçin Ticaret Bakanlığı. zeytinyağından başka bütün yağlı tohumlara ve yağlarına flat koyacaktır.
Malla-Fındık
I
şekllde elinde kilosu 21 kömür aldığına dair
bulunan tüccar bu önümüzdeki sene nakliye.
ayı lçlnda1 bukl b,r zeytinyağı 5-6 kilo s etmişken ■ zeytinden yapılır. Zeytine satış flati 'konmadığı takdirde önümüzdeki sene birçok kimseler yag yapmıyarak zeytin satışına bakacaklardır
Zeytinyağına satış flati konmuş, fakat yağlı tohumlardan yapılan yağların satışı serbes bırakılmıştır. Her türlü yağ satışlarının hattâ sadeyağ ve tereyağ fiatierlııin zeytln-yağ satışlarına uydurulmasının gelecek mevsimler için hayırlı olacağı kanaati beslenmektedir. Bu hal, Tica ret Bakanlığınca da teslim edildiğinden zeytinyağı gibi yağlı tohumların da liatlerlnln tetkikine başlanmıştır. Yakında bıı işlerle uğraşmak üzere fındık ve diğer yağlı tohum İstihsal yerlerine ve bunların en çok istihlâk edildiği şehrimize Ticaret Bakanlığı tarafından müfettişler yollanacaktır.
Bunlanık suda balık avlıyanların gayrimeşru ticaretlerine sed çekecek şekilde kararlar alınacaktır.
Pamuk çekirdeği satışına flat konmuştur. çekirdeğe flat tesbit edildikten sonra pamuk yağı flati bir türlü yiikseltüomiyor. Zeytinyağı Hallerinin de normalden yukarı çıkarda-madiği malûmdur. Halıbııkl fındık, ayçiçeği ve susam tohumuna flat konmadığından her türlü dalâverell satışlar yapılabilmektedir.
İzmir incir. Üzüm Tarım Kooperatifinde 1 kilo yemeklik zeytinyağının 175, bir buçuk asitli yağın kilosu 198 kuruşa satılırken bir kilo ayçiçeği yağı 250, bir kilo fındık yağı 275 - 300 kuruştur.
Ayçiçeği ve fındık stokçuları
- nüz geyrlmpşru faaliyetlerine
bunlar için yeni bir tarife hazırlan- nihayet vermemişlerdir. Ticaret Bunluktadır. Bu tarifeye göre, salonlar kanlığı müfettişleri, her tacirin def-sııııriara ayrılacak, buralarda satılan terini tetklfc etmek surellle suçluları meşrubatın ve mezelerin maliyet fi- meydana çıkaracaktır, atlerıle, ilri.e edilecek kâr nispeti. Verilen malûmata göre, Girenin da tesbit edilecektir. 11500, Trabzonda 1200, Orduda 170Uİ
Türkiye eskrim birincilikleri
Dün Eskrim ve Dağcılık kulübünde Türkiye eskrim birincilik müsabakaları yapılmıştır. Müsabakalar neticesinde flori'de birinciliği İstanbuldan Rıza Arseven, İkinciliği Ankaradan Salt Tayla, üçüncülüğü de Ankaradan Harb okulu talebesi Naci kazanmışlardır,
Kokteyl salonları için tarife
Halk tarafından gittikçe rağbet gören, bu yüzden de sayıları gittikçe çoğalan kokteyl salonlarının, bar, gazino ve emsali müesseselere uymı-yan özellikleri göz önünde tutularak
he-
Mart ayında 6 tifüs vakası görüldü
Mart ayı zarfında şehirde 8 tifüs vakası tesiblt edilmiştir. Hastalığın ziyadeleşmesi ihtimali bulunduğu bu mevsimde vaka adedinin bu kadar az olması büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır.
İmparatorları korkutan adam
5 belediye doktoru Vekâlet emrine alındı
Görülen lüzum üzerine 5 belediye doktoru vekâlet emrine alınmış, 2 doktor da emekliye ayrılmıştır. Vekâlet emrine alınan belediye doktorla-nmn 3 ü Beyoğlunda. biri Üsküdar’ da. biri de Kadıköyündedlr

Büyük İnkılâpçı Mithat paşa tarihimizde devirler açmış, devirler kapamış, padişahları tahtlarından indirmiş, yenilerini çıkarmış pek mühim bir simadır. Bugün Türklyedekl birçok mekteplerin İsmini taşıdıkları Mithat paşa hakkında birçok eserler yazılmıştır. Lâkin onun gayet dikkate değer olan hususi hayatına temas eden olmamıştır. Mithat Paşanın hususî hayatı..
Zevkle. ibretle, ders alınarak okunacak son derecede ehemmiyetli ‘ bir bahistir. Bizim mevzuumuz Mithat paşanın, hiç yazılmamış olan famamiyle husust hayatıdır. Ve bunu bilyük inkılâpçının hayatta bulunan en yakınlarını uzun uzun dinliyerek tesbit ettik.
Mithat Paşanın evi
Türk tarih sahnesinin kulis arasıdır. Bir devrin en büyük inkılâpları, en heyecanlı vakaları orada hazırlanmıştır. Bir ev hususiyeti addedildiği İçin şimdiye kadar yazılmıyan bu tarihin kulis arası bizce tamamlyle meçhul kalmıştır. Bunların arasında insanı şaşırtacak, tarihin birçok noktalarını aydınlatacak tafsilât vardır. Meselâ Abdülâzlzln tahttan İndirileceği gün!
Mithat Paşanın evi
Abdütâ2İ2tn tahttan indirilmesi meselesini Mithat paşa zevcesi Naiıııe ha nımla nasıl konuştu? Kadın kulağının delikliyi paşayı nasıl hayrete düşürdü?. Her faslı tamamile Mithat paşanın hususi hayatına alt olan bu meraklı tafsilâtı yakınlarından tesbit edip yarma bırakmağı bir vazife addettik.
Bu mühim yazı serisine yakında başlıyoruz
Violöni&t Ekrem Zeki konseri
Nlsaıı 7 cumartesi saat 17 de Şehir Tiyatrosu Dram kısmında piyanist Verdft Ün Iştlrâklyle. Programda Saint - Saens Cesar Franck.
Sahlfe *
AKŞAM
1 Nisan 1945
Amerikalılar sulh filimleri çevirmeğe hazırlanıyorlar
1944 senesinin en çok beğenilen 10 filmi ve en çok muvaffak olan üç yıldız
Sulh yakın görünüyor... Bunun için. günün vakalarını adını adım takibedeıı, Hollivut filim şirketleri harb filimi erini bir tarafa bırakarak sulhe dair filimler çevirmek üzere hazırlıklara başlamışlardır. İlk çevrilecek filim Home Again «Eve dönüş» adında dır. Baş rolleri yapacak artistler de seçilmiştir. Şimdilik
mevzuu gizli tutulmaktadır. «Eve dönüş» ü başka filimlerln decrği anlaşılmaktadır.
Bu filimlerin hazırlanması! lntizaren Amerikalılar,
dünya harbindeki cumhur başkanı Vilson'un hayatına dair hazırlanan filmi büyük merak ve ka i e seyrediyorlar. (Vilson) filminden geçende kısaca bahsetmiştik. Filmin mevzuu V”— kısa, fakat parlak nıesiel dır. Vilson bir idealistti, site reisliği gibi parlak bir mevkii bırakarak cumhur başkanı olmağı kabul etmesi insanların müdafaa ettikleri prensipler için mücadele etmeleri lâzım geldiğini düşünmesinden ile-rl gelmiştir,
Vilson çok sulhperver bir adamdı. Bu sebeple Amerika’yı harb dışı tutmak için çok çalışmış, fakat bu imkânsız hal alınca Ame-Tika harbe girmişti. Vilson cumhur başkanı iken karısı ölmü-' i. Bir müddet yalnız yaşadıktan sonra Edith Bellong Galt 11e evlendi. Edith kocasının çalışma sına çok yardım etti ve Amerikanın Milletler Cemiyetine girin sİ İçin Vilson'un açtığı mücadelenin sn kara günlerinde yanı başında bulundu.
Vilson filminde Vilson rolünü Kanadalı Alexandre Knox, karısı rolünü de İrlandalI Geraldine Fitzgerald yapıyor. Filim için beyaz sarayda, kongrede birçok sahneler filme çekilmiş, birçok evrak toplanmıştır.
944 senesinin en iyi
10 filimi
Hollivulta bir taraftan yeni filimler İçin hazırlık yapılırken bir taraftan da 944 senesinde yapılan (ilimlerden ep iyi 10 tanesi seçilmiştir. Bunların arasında başta, yukarıda bahsettiğimiz (Vilson) filmi geliyor. Diğer filimler şunlardır:
Bir köy papası ailesinin hayatını canlandıran (Golng My Way) filmi. Burada bazı Amerikan muhtilerinln yaşama tarzı çok iyi gösterilmektedir. Baş rol leri Blng Crosby ile Barry Fltz-gerald yapıyorlar.
Lassie Come Home çocuklarla hayvanların hikâyelerini gösteren bir (ilimdir. Filimde Mickey Rooney küçük Elisabeth Taylor çok muvaffak olmuşlardır. Amerikan sinema tenkitçileri bu filmi bir şaheser sayıyorlar.
Double Indennltâ bir melodram, dır. Başlıca sanatkârları Fred Mac Murray ve Barbara Stan-wyck’dir.
Dragon Seed (Ejder tohumu) -nun mevzuu. Pearl Buck’un Çin harbine ait bir eserinden aiınmış-t Başlıca artistleri Katherln H:nbum, Alter Huston’dur. Çok güzel sahneleri vardır.
Meet Me In St. Louis (St. Lonis’de buluşalım) müzikli ve renkli bir filimdir. Eski zamanın havaimi çok güzel canlandırmaktadır Baş rolleri Judy Gar-land ve Margaret O'Brlen yapıyor.
The Purple Heart. Amerikan havacılarının Tokyo üzerine yaptıran ilk akında esir düşen tayyarecilerin Japonlar tarafından uğradıkları fena muameleyi gösteren bir dramdır. Filim çok İyi tertibedilmiştir.
Lady In The Dark hareketli olduğu kadar içinde ruh tahlilleri de bulunan bir (ilimdir. Baş artisti Ginger Rogers’dlr.
Diğer İki filim Laura ve «yafasın kahraman fatih» dlr.
Geçen senenin en muvaffak olmuş artisti (Llfeboat) filminde çok vakti geçen Tallulah Bank-head’dır. İn gri d Bergman ikinci, Barbara Stanwyck üçüneüdür.
Şimdiye kadar hep yabtncı rolleri yapan Amerikalı artist Edgar Barrier
Askeri filimler arasında Memphis. Belle ve Attack müstesna bir yer İşgal ediyor.
Fransız artistleri çalışıyorlar
Son zamanlarda Hollivut’a giden Fransız sinema artistleri çalışmağa başlamışlardır. Bunların başhcası Ludmilla Pltoeff ile Rene Garson’dur. Miss Garson, bir bombardıman uçağı He uçuş yaptığı sırada ölen Amerikalı hava teğmeni Ward Carrington'un karısı idi.
Ludmilla Pltoeff de tanınmış bir Fransız artistidir. Fıansada birçok filimler çevirmişti. Nev-york'ta bir müddet sahne artistliği yaptıktan sonra İlk defa olarak filim çevirmeğe çalışıyor.
Barrier nihayet bir Amerikalı rolü oynuyor
Hemen hemen bir düzüne filimde baş rolü yapan Amerikalı sahne, perde ve radyo artist! Ed-gar Barrier »Nob Hill» namındaki filimde İlk defa olarak Amerikalı rolünde gözükecektir. Bundan evvelki (ilimlerinde artist. Rus, Alman. Türk, Arap. Fransız: Polonyah; Portekiz ve Scotland Yard esrarında da bir İngiliz olarak oynamıştır.
Birleşik - Devletlerde doğmuş ve tahsilini orada yapmış olan Barrier Fransızca. İspanyolca, Rusça, Almanca. Lehçe. İtalyanca biliyor. Dalma ecnebi rollerimde gözükmesine sebep bu kadar çok lisan bilmesidir. Annesi Fransız, babası da Huştur. Edgar, ana ve babasının lisanlarını daha çok küçük yaşta İken öğrenmiştir.
Barrier kısa bir müddet Nev-york City'de gazeteci olarak çalışmıştır. Fakat, tiyatroda rol yapmak imkânı eline geçer geçme®
Wîlson (Alexandre Knnx). yanında İkinci karısı (Gedakün Fıtzgcraldl ı •'ııj.u ha'tf? ı.ûışavirlerile , sulh konferansı ve Avrupaya yapacağı seyahat hakkında görüşüyor
muharrirliği bırakmıştır. Nevyork sahnesinin Helen Hayes, Alfred Lunt, Lynne Fontanne gibi artistlerle birlikte b’.r çok piyeste rol almıştır. Bir mevsim Öıson Welles’în radyodaki Mercurv Tiyatrosunda çalıştıktan sonra Hol-livut’a gitmiştir.
İlk rolü „Le Spectre Vert.. na-nıındaki bir Fransız filimlnde oynadığı Cinli rolüdür. Bundan sonra çevirdiği (ilimlerde hep ecnebi rol'eri oynamıştır. Son rolü «Operada bir hayalet» (ilimln-de oynadığı Fransız polis müfettişi rolüdür. Bu filiminden sonra artist, harb bonoları satmak üzere Birleşik Devletlerin cenubunda avlarca süren bir seyahate çıkmıştır.
Dönüşte, pilot yetişmek istl-yenlerin talim görebilmeleri İçin Birleşik Hava Okullarını kurmuştur. Barrier filim ve radyo işleri i!e meşgul olurken, ortağı kadın pilot da mektebin idaresini üzerine almıştır.
Barrier filimler vasıtasiie harb-dcrı sonra da bu öğretme işine devam edebilmeği ümidediyor. Hollivut'ta bulunan birçok kabiliyetli insanların bu kabiliyetle-l rinden istifade etmek suretiyle bir sürü lisanda kısa malûmat filimler! çevirecektir.
Avustralya harbi istikrazı
Avustralya da, sinema yıldızlarının yardımtle dahilî İstikraz bonoları satılan memleketler arasına girmiştir. Bunlar, şimdiye kadar gerek Amerika dahilinde, rerekse Kanada'da 5 bono satışına iştirâk etmişlerdir. Avustralya için yapılacak yeni harb İstikrazı hakkında, HoHywood’un meşhur şahsiyetleri 16 konferans tertip edeceklerdir. Bu konferanslarda şu artistleri bulunacaktır: Spancer Tracy, Norma Shearer. Blng Crosby, Charles Laughton, Franchot Tone, Ronald Colman, Katherine Hep-bum, Garv Grant ve Willlam Povrall,
MEVLÜD
Aile reisimiz ş«h)r Tiyatrosu artistlerinden HAZIM KÖRMÜKÇÜ-nön ölümünün senesine tesadüf eden bugün Beyoğlu Ağa camiinde öğle namazını müteakip meviûdu şerif okutulacağından sevenlerin teşri Heri rica olunur.
ÖLÜM
Anadolu Anonim Tüt'lc Sigorta Şirketi Hayat Servisi kıymetli memurlarından ve c-SM Türkiye Milli Sigorta Şirketi Hayat kısmı müdürlerinden
BAY POL ASCİYAN (özkanoğlu) vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasiminin yarınki pazartesi gilnü 2 Nisan 1045 saat 18 da Taksim Vosklpcran Ermeni kilisesinde İcra olunacağı illin olunur.
İşbu İlân hususi davetiye yerine kaimdir.
Cenaze levazımatı Becldyan
Malûlleri işe yarar bir hale koyan müessese
Nevyork şehrinde rağbet gören birçok müesseseler vardır. Bunların arasında belki en çok alâka çekici olanı 1 İnci Avenue'de 23 üncü sokaktaki müessesedir.
Burada küçük bir odada güler yüzlü ve kıravatını tek eliyle bağlamasını öğrenmekten çok memnun görünen tek kollu bir erkek, başka bir odada İse döşeme üzerinde oturduğu yerden yardımsız olarak kalkmağa çalışan genç bir kadın görülmektedir. Birkaç hafta evvel buraya geldiği zaman bu kadın, tekrar çalışabilmek ve normale benzer bir hayat geçirmek ümidini tanıamlyle kaybetmiş halde İdi.
Kısmen küçük bir harb fabrikası haline getirilmiş olan zemin katında 20 kadar kaynakçı, Amerikan hükümeti hesabına nizami Ücretlerle çalışmaktadır. Bunların hepsi her hangi bir suretle maiftl oium* insanlardır
Üst katlarda İse JZ monten f şubede sanat, ticaret mesleki ve daha başka şeyler öğretilmektedir
Malûllere tahsis edilmiş olan du müessese, bugün bütün Amerikan eyaletlerinden gelen işçilerin hakikî bir mektebi.olmuştur. Müdavimlerin hepsi vaziyetlerinin İcabet t irdiği bedeni ve sıhhi tedavilere tabi tutulmakta ve daha sıhhatli arkadaşları arasında yer tutabilmeleri için kendilerine müessir surette rehberlik yapılmaktadır Bütün eski müdavimler müessesenln. yalnız kendilerine yeniden norma) bir seklide yaşamalarını temin etmekle kalmadığını, aynı zamanda kârlı İşler bulabilmelerine de yardım ettiğin! sHviemekfe müttefiktirler.
Bu mue&sese. Birinci cınaıı harbinin başında kurulmuş ve 3 yıl devamın cq Amerikan Kızılhaç inin himayesinde çalışmıştır. Müessesenin ilk teşebbüsleri harb malûllerine hasredilmiş ve elde edilen neticeler cesaret verici olmuştur
Birinci cihan harblndcnbcrt malûlleri İşe yarar vaziyete getirmek İçin yeni bir teknik tatbik edilmektedir. Bu teknik, harb işçilik komisyonu tarafından geliştirilmiş ve bu suretle malûl düşen işçilere yapabilecekleri işi tedarik etmek imkânı verilmiştir
Ticaret ve sanayide binlerce İş, İnceden İnceye tetkik olunarak her birinin ne gibi bünye şartlarına . yani kuvvete, her kolun, her ayağın, her elin, her parmağın ve her sırtın kullanılmasına bağlı olduğu araştırılmış ve yapılan tetkikler neticesinde işler muhtelif sınıflara ayrılmıştır.
Bu müessesede çok dikkatle tatbik edilen usullerden biri de müdavimlerin cesaretlerini kaybetmelerine mâni olmak üzere, ancak başarabilecekleri sanat ve mesleklere sevketmektir. I Çünkü sebat, mutlak surette her metodun esasını teşkil eder
Sanayide İşe yarar vaziyete konulmuş malûl işçiler, gittikçe daha çok aranmaktadır Zira iş verenler, başarabilecekleri işler tevdi edildiği takdirde. bunların aynı derece 15 çıkardıklarını tecrübe 11e öğrenmişlerdir. Dahası var: İş verenlerin kanaatine göre. İşe yarar vaziyete getirilmiş olan malûl İşçi, umumiyetle tam sıhhatteki arkadaşlarından daha fazla dikkatli çalışmaktadır
Birleşik Amerika’da müziğe fazla ehemmiyet verilecek
Harbden sonra. Birleşik Amerika’nın 48 eyaletinde hükümetin himayesi altında birer senfonik orkestra teşkil edilecektir. Boston senfonik orkestrasının meşhur şefi Dr. George Kous-«evltsky. bu hususta şunları söylemiştir:
«Bütün dünya İnsanları İçin musiki, ruhi bir gıdadır. Hükümet adamlarının senfonik müzlk'tn yent köprü ve yollar kadar lüzumlu olduğunu göz önünde tutacaklarını ümldedlyo-rum >
Vishaden’den bir görünüş
Müttefikler A İman ya da büyük bir hızla ilerliyorlar. Telgraflar her gün yeni b|r büyük şehrin zaptedildlğlnl haber vermektedir. Kolonyadan sonra zapledlien bu şehirlerin başlıcalan Darmştad. Mayence, Frankfurt, Vls-baden. Manhelm’dır Bunları diğer birçok büyük şehirlerin taklbedeceğ! anlaşılıyor,
Darmştad
Müttefik kuvvetlerinin İşgal ettikleri Darmştad. Hesse büyük dukalığının merkezidir. Rhin nehrine katılan Darm suyu üzerinde 150 bin nüfusludur. Şehir, biri yeni, diğeri eski kısım olmak üzere İkiye ayrılır. Eski kısımda birçok tarih! binalar Abideler vardır. Bunların arasında 15 inci asırda yapılmış olan dukalık şatosu, müzeler. Belediye dairesi meşhurdur. Yeni kısım 14 üncü asırdan sonra İnşa edilmiştir Burada geniş caddeler, modem binalar, meydanlar vardır
Darmştad. Versay muahedesinden sonra 1920 de Fransız askerleri tarafından işgal edilmişti. Meşhur Alman kimyageri Lleblg ve tarihçi Oervlnus bu şehirde doğmuştur Darmştad 8 şimendifer hattının birleştiği noktadadır. Ticaret ve sanayii mühimdir Şehirde birçok ecza, makine, bira, halı fabrikaları vardır
Mayence
Mayence şehri. Hesse büyük dukalığında. Maln nehrinin Rhin nehrine katıldığı yerde, Rhin’ln sol kıyısında-dır. Karsı sahilde de Kastet ismi verilen yeni bir mahalle vardır. Nüfusu 200 bin kadardır Nehrin üzerindeki birçok köprüler 1kl kısmı blrlblrine bağlar
Mayence mühim bir yol kavuşanıdır- Birçok şimendifer hatları ve şoseler burada birleşir. Şehir bereketli bir ovadadır Birinci asırda bina edildiği için, çok eskidir Matbaacılığı bulan Gutemberg bu şehirde doğmuştur. Mayence'ta birçok Abideler vardır. 14 üncü asırdan kalma büyük kilise çok muhteşemdir. Mayence aynı zamanda çok işlek bir limandır Rhin üzerinde Işliyen bütün vapurlar buraya uğrar. Nehir boyunca birçok doklar ve antrepolar vardır. Şehirde pek çok fabrika vardır. Bunların başhea-ları kimyevi madde, makine, konserve. deri, otomobil yapar.
Mayence asırlardanberl mühim bir asker! mevkidir. Burada Almanyanin bütün Rhenanle’ye hâkim olan bir kalesi vardır. Müttefikler Versay muahedesi mucibince burasını işgal etmişlerdi: bu İşgal 15 sene sürecekti 1930 da henüz 15 sene dolmadan tahliye etmişlerdi.
Frankfurt
Amerikan kuvvetleri tarafından işgal edilen Frankfurt, visbaden vilâyetine tabi büyük bir şehirdir. Nüfusu 650 bin kadardır ve Almanyarun dokuzuncu büyük şehridir. Frankfurt, Maln nehrinin İki yakası üzerindedir. Asıl şehir sağ yakasındadır, eol tarafta yeni şehir vardır. İki kısmı 7 köp-
Mayence'den bir görünüş
Müttefikler tarafından zıp (edilen Alman şehirleri
Darmştad, Mayence, Frankfurt, Visbaden, Duisburg, Manhelm Almanyanm en büyük sanayi ve ticaret merkezleridir
Frankfurt şehrinde bir meydan rü bağlar. Eski kısım 13 nel asırdan kalmadır. İçinde birçok âbideler vardır. Belediye binası, kilisesi ve müzeleri pek meşhurdur.
Frankfurt, zengin bir sanayi nav-zasının merkezidir, şehirde birçok kumaş, deri, tütün fabrikaları vardır. Civarında çok miktarda hububat yetişir. Fakat şehrin asal şöhreti ticaret ve bankalar merkezi olmasıdır. Frankfurt'ta Almanyanm diğer şehirlerine nispetle pek çok büyük ve eski banka vardır. Borsası, Berlin borsasından daha mühimdir. Alman-yada en büyük borsa muameleleri Frankfurt'ta olur.
Frankfurt büyük bir irfan merkezidir. Üniversitesi pek meşhurdur, Ayrıca bir akademisi de vardır Goethe bu şehirde doğmuştu.
Harbden evvel Frankfurt, Alman-yada Yahudlsl en çok olan şehirdi. Nüfusunun yüzde onu Yahudi idi.
10 Mayıs 1871 de Fransız - Alman harbine nihayet veren muahede burada imzalanmıştı. Versay muahedesi akdedilirken Fransızİ3r bir müddet Frankfurt'u işgal etmişler, fakat son-rfı tahllj’e eylemişlerdi
Visbaden
Hesse büyük dukalığında, Taunun dağlarının etelkerlnde meşhur bir su şehridir Karaciğer ve hazım cihazı hastalıklarını tedavi etmek için her sene buraya dünyanın her tarafından binlerce İnsan giderdi.
Nüfusu 150 bin kadardır, şehir pek eskidir. Ortaçağdan kalma birçok binaları, müzeleri vardır. Fakat eski şehrin yanında geniş meydanları, parkları, muhteşem otellerlle yen! bir şelılr vücuda gelmiştir Burada birçok tiyatrolar, sinemalar, su şehrine gelenlerin hoş vakit geçirmeleri tçln eğlence yerleri vardır
Visbaden. Ortaçağdanberl meşhur bir su şehri olmakla beraber mühim sanayi merkezidir Birçok dokuma, bira oyuncak fabrikaları vardır.
Duisburg
Duisburg. Rhin vilâyetinde ve Rhin nehri üzerindedir. Almanyanm en büyük Iç Umanıdır Nehir boyunda kilometrelerce depolar devam eder. Aynı zamanda mühim bir sanayi merkezidir. Şehirde birçok kimyevî madde, kumaş, kadife, deri, sabun, porselen, şarap fabrikaları vardır. Kömür ve kereste ihracatı da pek meşhurdur. Nüfusu 500 bin kadardır.
Duisburg'da eski eser yoktur. Nereye bakılsa burasının bir ticaret merkezi olduğu anlaşılır. Liman daima nehir vapurları, mavnalarla doludur.
Manheim
Manhelm, Bad büyük dukalığında, Ncckar suyunun Rhtn nehrine kavuştuğu yerdedir. Nehrin doğu sahllln-dedir. Karşısında Ludwigslıafen şehri vardır. Nüfusu 350 bin kadardır.
Manhelm, eski zamanlardanberl bir sanayi ve ticaret şehridir. Şehirde bir çok demir fabrikası vardır. Fakat başlım sanayii kimyevi maddeler ve boyadır. Manhelm ve kar5l5’J!‘‘ai.k? Lııdwigshafen dünyanın en buyüK boya ve kimyevi madde merkezidir. Kilometrelerce sahayı hep bu maddeleri yapan fabrikalar kaplar. Şehir çok muntazamdır. Etrafı amele ma-halieleriie doludur.
HAFTA KONUŞMASI
KELİMELERİM HfiTIRLATTlCl KELİMELER
Birgün çalakalem yazarken «Yahu, deyip duruverirsiniz, haniya ramazanda minarelerin arasına ışıktan yazdar yazarlardı, neydi onun adın Kelime dilinizin ucundadır ama ne mümkün hatırlaması... Benim dilediğim (sözlük) yapılmış olsaydı (Ramazan) kelimesine bakar, hemen (mahya) yt buluverirdiniz!
Bizde sigortacılık
D Ahmetli İbrahim Ne emi ” Dilmen'le ahbaplığım pek «iki fıkj olmamakla beraber şöyle, böyle otuz yıllıktır; (Darül-bedayi) idare heyeti âzalığında beraber çalışmıştık; o sırada tiyatro tenkidleri de yazardı ve ömrünün sonuna kadar, gördüğümüz gibi tuttuğu her işe candan sarılırdı. Gel zaman, git zaman, 1943 yi linin bu aylarında beni aradı, buldu: (Tan) daki (Dilimizin ucuna gelen kelimeler) başhğıyle çıkan bir köşe yazımda demiştim ki:
«■Yazı yazarken — hepimizin başından geçer — kalem birden bire durur, aradığımız bîr kelimeyi bulamadığımız için... Hattâ bu kelime dilimizin ucuna geidiği halde! Hay aksi şeytan hayl Şimdi ne yapmalı? Düşün, baba du-şün! Meselâ geçen gün eski balolardan bahsederken bir cins dans adı o'an «kadril' i bir türlü hatırlıyamadım. Bereket ki kelimenin aslı Fransızcada da vardı: raftan hemen bir kitap çektim, dansla ilişiği, uzaktan yakından alâkası bulunan 150 kadar söz birbiri altına dilzilmişti; arasında tabiîdir ki «vals - polka - ma-zü’ka» gibi «kadril», da var... Ra hat bir nef?s aldım, yazıma kola vca devam ettim."
İşte, eski dostum Dilmen o fıkrada lüzumunu ileri sürdüğüm böyle bir lügat kitabı için yanıma gelmişti; bizde de bir (kelimelerin hatırlattığı kelimeler) lügati bulunmasını heyecanla istiyordu. İstediğinin niçin şimdiye kad2r olamadığım bilmiyorum. Bir müddet sonra Anka-radan bana gönderdiği mektubunda nedense o 'işe (mânaları bir olan kelimeler lügati) gözü e bakmak vaziyetinde kaldığını anlayınca mektubunu «cevabınızı h-’-Hyerek içten savğı ve sevgilerimi sunarım, kardeşim» diye candan bitirmesine rağmen yazık kİ cevapsız bıraktım. Bir daha görüşürüz, diyordum. Nasip olmadı, simdi mahzunum. Bu haf-takf konuşmamı o tasarladığımız sözlüğe getirmekle bir hüznümü dağıtma v° avunma yolu bulacağımı. ayrıca okuyucularımı az çok oyalayacağımı sanmaktayım.
C lbette meraka düşmüşşii-•-'nüzdür: «Bu ne hiçim lügatmiş. gerçekten işe yarar mı imiş?» dllye...
Bildiğimiz şekildeki lügatler, bilirsiniz ki bize ancak bildiğimiz kelimelerin mânalarım, olsa olsa «müteradif» lerini ve «zıt» larını anlatır. (Hoş, galiba böylesi de henüz yapılmamıştır!)
Bizimkinin mâna ile münasebeti yoktur; yalnız altalta kelimeleri dizer Ama hangi kelimeler/’ Bir ana kelimenin hatırlatacağı, ana kelime ile alâkalı bütün kelimeleri...
Fikrimi daha açık anlatmak İçin konuşmamıza yan bir lügat kitabı şekli vermek lâzım.
Meselâ bir gün çalakalem yazarken:
— Yahu deyip duruveriyorsu-nuz, haniya ramazanda minarelerin arasına ışıktan yazılar, resimler kurarlar, neydi onun adı?
Kelime dilinizin ucundadır s ma ne mümkün bulması! Telâşa. sinirliliğe lüzum yok.. Çekiniz raftan sözlüğü, açınız sahnelerini başlayınız (Ramazan) ana kelimesinin altına dizilmiş sözleri okumağa. Ha. İste aradığınız oradadır- Mahya.
İsterseniz bu kısma beraberce göz gezdirelim: İri, kaim harflerle dizilmiş (Ramazan); sonra şu bir sürü kelime:
Oruç, savm, saim, siyam, şehri siyam, mağfiret, lmsâk, İftar, sahur, mahya, teravih namazı, kadir gecesi, sadak! fıtır (buğday ■ arpa - üzüm - hurma - a’la -evsat - edna). Ramazaniyelik, güllâç, diş kirası, misvak, hafız, hafız okutma, vâiz, vaiz verme, hatim, hatim İndirme, hatim duası, mukabele, cami, mescit, teshili. ödağacı, yasin, sakalı şerif,
«merhaba ya şehri ramazan», oruca niyet, ağzı mühürlü, (oruçlu mânasına) iftariye: pide, reçel. simit vesaire, ramazan hazırlığı, ramazan karşılamak, üç aylar, on iki ayın sultanı, seı-gi. tiryaki, ağız çalkalama, oruç hali, oruçlu ağızla, oruca niyet, oruç bozma, oruçlu, oruç keyfi, orucu başına vurmak, ramazan topu, top bekleme,, ezan, saat, davul, bekçi, beyit, mâni, arife, hırka! şerif ziyareti, Karagöz, tiyatro, kürsü şeyhi.
Fakat şu (ramazan) sözü bir ana kelime olmakla beraber onun bir de büyük anası vardır: Ay.
Hem de biri gökteki, öbürü takvimdeki mânalarlle iki büyük (ay)...
Şimdi de bu İki çeşit ayın hatıra getirebilecekleri, yahut onunla alâkalı kelimelere bakalım;
Ay — (Gökteki) mah. meh, kamer. mehtap, hilâl, aycıl, aydoğ-du, ayça, bedr, bedrinakıs. bedri-tam, tulunay, avlulun, hâle, aya-ğüı. ayın on dördü, ayseli, servisimin. ay tutulması, hüsûf. ay har-man1anmas], peyk.
Ay — (gökteklle ilişik tâbirler) ay parçası, ayın on dördü, ay mehtabı, ay yüzlü, «ay gördüm Allah, amentübillâh; aylar mübarek. c-lhamdülillâhb>, on İki ayın sultanı, ramazan avını gör-mek: Kadı, müftü, şahit, davul, vesaire (ramazan kelimesine bakınız) ay dedeye misafir olmak (gece açıkta yatmak).
Ay — (isimler) aydede. ay çl çeği, üç aylar (receb - şaban • ramazan), ay avdınlığı, ay aydını, ayaz, Kızılay Yeşilay ay yıldız, alem (minare tepesinde), alem (beylik nişanesi), Türk bayrağı.
Ay — (takvimdeki) bütün ayların isimleri, ayrıca eskiden ninelerimizin kullandıkları ve içinde «mevlût, aşûra, birinci tövbe, ikinci tövbe, berat, bayram, aralık, kurban» gibi sözlerin bulunduğu halk dilinde aylar sayılacak. Sonra gene eski takvim bakımından şu İsimler: garre. İçtima, ihtirak. kıran, mukabele, teslis, terbi, tesdis ve ayla güneşin ortaklaşa ismi olan: neyyi-reyn.
Başka sözler: ay başı, (İki mânâda) aylak (maaş), aydan aya. aylıkçı, aylıklı, şehr, şehrî, şuhur, şuhuru kameriye ve rumlye. şakkı kamer mucizesi,
Lûgatçılığa azacık ara verip herkesin pek bilmediği — bilmese de olur — bir nükteyi anlataca-ğmr. Abdülhamit devrinde maaşlar düzenle verilmezdi; fakat Maliye nazın veya muhasebecisi isterse geçmiş maaşlar için senedin altına bir «verile- yahut «İtası» yazdı mı parayı almak mümkün olurdu. Bir zat pek darda kalmış, gidip muhasebeciye yalvarmış, fakat birşey koparamamış. Nazıra başvurmuş, eşref saate Tasladığından güçbelâ bir maaşlık ihsana uğramış. Odadan çıkınca, kapıda bekleyen dostları «Ne oldu?» diye sormuşlar Adamcağız parmağını önce Nazırın odasına, sonra muhasebeeininklne doğru uzatarak demiş kİ:
— Bu ayı verdi ama, öteki ayı vermedi I
I *
* ki örneğini yukarıda gördüğünüz yeni biçim sözlüğün vücuda getirilmesi belki şimdi size kolay gibi görünmüştür ama kazın ayağı öyle değildir. Zira bir ana kelimeye Taslarsınız, memleketin her tarafından malûmat toplamadıkça veya ehlini gidip bularak her noktasını ayrı ayrı sormadıkça başarmanız imkânsızdır.
Meselâ (koşum) gibi., Arabaya köşuian atın sırtına ve başına geçirilen bu kayış yığınının bir tek parçası yoktur ki halk ağzında adı bulunmasın. Ayrıca bu ad lar yurdumuzun çeşitli bölgelerinde de ayrı ayrı anılır, sonra bir yelkeni i geminin kelime olarak ne’er taşıdığını da bilmeniz lâzımdır. (Ziraat) sözü altında kaç yüz k?)ime sıra’amak İcabet-tlğinl de düşünürüz...
Zaten kitabın en büyük faydası da bize bildiğimizi sandığımız, fakat bilmediğimiz pek çok şeyi öğretmesinde, kasnımızı zenginleştirmekle beraber bu zengindi herkesin Önüne sermesinde r’a-çaktır. Kendi hesabıma, kriik yastan beri ata bindiğim, araba kullandığım halde bir «koşumun ayrıntı adlarını tamamile bilmem. Bildiğim başlık, dizgin, terbiye, mahmuz, hamut, tekerlek. kırbaç, kamçı, dingil, yay cıvata, ok — uzatmıyahm — daha beş on kelimeyi geçmez.
öbür taraftan sözlükte meselâ bir (tasavvuf) sözü de ge>erektir. Say bakalım «tiri gamze- den «şibl zenalı a ve -aynel yakin» den «fena filhak» a kadar bütün tasavvuf ıstılahlarını!
Ya (ask) ana sözünün hatırlatacağı kelimeler? Bir kaç yüzü bulur; meselâ: -Yavuklu, kapatma, metres, deli divane olmak, papatya falı açmak, gözü blrşeyi görmemek, kapris, râşe, albeni, mabude» den tutalım da »Ferhat île Şirin» e ve »ah miııelaşk ve hâ-îatihl . ahrak kalbi bihararatihi» ye kadar! Kumru gibi koklaş-rnak ilk görüşte vurulmak-, hattâ «muhabbet kuşu- bile unutul-mıyacak...
Kaldı ki bir (ışık - ziya) sözünü tabiat ve sanaat bakımlarından zihinde tftretecsk. üretecek oiuısalc^yalnız bir. İki sütunu değil, sözlüğün üç dört sahi fesini kaplar. Öyle ya. bu söz kısmına «ziya, nur, şûle, aydı nhk gündüz, eleğimsağma. şimşek, tanyeri, güneş, şafak. alaca karanlık. seher ve yıldız »dan başlayarak »abajur. ampul, fanus, kibrit, karpit, yakamoz, meş’ale. objektif, ııltra-viole, lâmba ve şişesi, fitil, huni, mum. kandil gaz. benzin» gibi koyacağımız kelimeler sayısızdır.
Ayrıca ışıkla münasebeti! «aksetmek, sönük, ölü. parlak, göz alıcı. ışıldak, yakmak, söndürmek, kısmak, yalaz, kör. gölge, saçmak, salmak, neşretmek, yaymak, aydınlatmak» gibi kelimelerin ve tâbirlerin hesabı mi vardır?
Böyle bir sözlüğü başarmakta hem zevk vardır, hem bu başa m dile ve dlldaşlanmıza büyük bir hizmettir. Ne edeyim kİ benim ne kudretim ona yetecek ölçüdedir, ne de gündelik çalışmalar yüzünden vaktim elverişli ve İşim tıkırındadır!
Refik Hal i d Karay
Amerikalıların batı cc d lı esinde Alınanlara karşı kullandıktan tank ve jeep otomobillerine bindirilmiş altmış namlulu roket toplan
İkUsaden llerllyen, yükselen cemiyetler, sırf zirai İstihsalden sonra muhtelif ekonomi safhasına girerler. Ziraat hâkim veya ehemmiyetli bir yer tutmakla beraber, sanayi de, yavaş yavaş mütenevvi şubelere ayrılarak. her gün artan mevzuları kav-nyarak, ekonomi bünyesi zenginleşir. Sanayiin kalabalıklaş ti rildığl şehirler ile köyler arasında hareket! mütemadiyen artan bir ticaret cereyanı doğar.
Bütiin bu doğuş, kuruluş ve gelişmelerin. yüksek İktisat seviyesine varmış cemiyetlerde, bazı organlara, bazı sıhhati muhafaza ve bünyeyi takviye edici âletlere ihtiyaç vardır. Bu organlar, bugünkü İçtimai kapitalizm rejiminin en İnce, en hassas, en çok teknik bilgiye ve sağduyguya lüzum gösteren bankaları ve sigorta müesseselerldlr.
Bnkalar, şahsi, husus! sermayeleri tamamljyarak. hem tesis, hem istihsal ve ciro İmkânlarını en yüksek hadlere çıkarmak İmkânını verirler Kredi cihazları, ekonomi hayatının dinamizm âmilleridir. Fakat modern İktisat bünyesi hareketle beraber, bir çok lıayat tezahürlerinde, emniyeti de arar.
Büyük sermayeler yatırılarak kurulan fabrikalar, depolarda, mağazalarda toptan mallar, vapurla, trenle gelen iptidai maddeler, veya mamul mallar, fabrika içinde çalışan amele, yangın. batma. ıslanma, çalınma, kaza ve daha birçok tehlikelere maruzdurlar
Bazen bir yangın bir müessesenln bütün varlığını duman ve küle çevirebilir. Bir vantırıın natm’iııı, içinde bulunan malların snhiplelrlnl en nöir Zararlara uğratır; bir amelenin yaralanması. hattâ ötmesi, cezai neticeler hariç, müessese sahiplerini büyük hukuki mesuliyetler altında bırakır.
Blitün bu saydığımız ve daha birçok nevileri olan tehlikeler, İş hayatının günlük hâdiseleridir. Bunları, zamanımızda. 'Ya HBfiz» )°vhalariyle karşılamak tavsiye edilemez. Bunların bütiin neticelerini, muayyen bir ücret mukabilinde, üzerine alan, mâl ve iş sahibini maddi ve hukuki bütün mesuliyetlerden kurtaran müesseseler vardır: bunlar sigorta şirketleridir.
Sigorta şirketleri İktisadi gelişme seyrinde, son. en mütekâmil merha-îevi teşkil eder.
Sigorta şirketlerini de sinesinde kurarı ve yaşatan bir İktisat bünyesi, d-hazlanmasıni tamamlamış sayılır.
Biz. kredi mevzuunda milli müesse-selerlmlzi kuralı, Ziraat Bankası ve Ip'idoî çekil He Emniyet Sandığı hariç, âzami 27 - 28 sene oldu, itibarı Milli Banknsmdan başka bütiin bankalarımız Cumhuriyet devrinde tesis edildi ve hepsi en çok yirmi senelik bir zamanda tam Avrupai bir seviyeye yükseldi.
Az. çok devirtin nimayesJ. Iştirâki, hattâ sermayeslle açılan bankaların yanında sırf hususi teşebbüs ve sermaye ile kurulan itibar mücsseselerl de iş hayatinin birer muharriki vazifesini görmektedir,
Bu hususi teşebbüs ve sermaye mahsulü bankaların en genel «Yapı ve Kredi Bankası» dır. Bu müessese mutat seyrin aksine, bir sigorta şirketinin evlâdı olarak hayat sahasına çıktı. Hemen daima ve bilhassa bizde sigorta müesseselerlnl nz çok bankalar doğurmuştur: fakat Yapı ve Kredi Bankası. Doğan Sigorta şirketinden doğmuştur. Fırsat düşünce bu banka halikındaki düşüncelerimizi ifadeye çalışacağız.
Bu yazımızın mevzuu milli îlgorta-cilığınuzdır. Sigorta. İktisadi seyir ve tekâmülde, bankalardan sonra gelir ve bizde de öyle olmuştur.
Bundan 10-15 sene evveline kadar İş hayatımızın emniyet İhtiyacını münhasıran yabancı sigorta şirketleri karşılamakta İdi. Milli şuurun her sahada kuvvetlenmesi cereyanı karşısında ecnebi şirketler milletin, memleketin yeni zaruretlerine uymak lüzumunu duymuşlar ve kendi sermayelerinin ya hâkimiyeti altında veya İştirakiyle milli bazı şirketler kurdurmuşlardır.
Fraıısanm en büyük sigorta kumpanyalarından ■«Union». İttihadı Milli, Assurances GSnörales, Bozkurt» İtalyan kumpanyalarından Rlunlone Adriyatik» - Şark ve Aslkuraayonl de -neralf de İstanbul Umum Sigorta şirketlerini kurmuşlardır. Bu, sigortacılığımızın zahiren veya kısmen milli leşmrslydl.
Mamafih bu yan milli sigorta şirketlerinin memleket İş hayatında faydalı bir rol oynadıkları ve kapar-1 nan «Borkurt» tan mandasının el’an da oynamakta oldukları muhakkaktır.
Fakat sigorta hususunda primlere hâkimiyetimizi sağlı yan, bir nevi kapitülâsyon rejiminden kurtulmamızı temin eden sırf milli şirketlerin kurulmasıdır.
Kısa bir zamanda, Anadolu, Ankara, Güven gibi sırf milli sermaye mahsulü, ve Ziraat. İş, Sümer B^nka-lannın evlâdı olan birkaç büyük sigorta müessesest kurduk ve bunları teknik ve ticari işletme bakımından en yüksek seviyeye çıkardık.
İktisadi İşlerin en İncesi, en gücü olan sigortacılıktaki başarımız ve en küçük lâubaliliği bile reddeden ciddiyetimiz, nihayet sigortacılığın zirvesi, tacı olan Reassurans işini de, sırf m 111! vasıtalarla, elimize alma İmkânını bize bahşetti. Milli sigorta şirketlerinin mevcudiyeti «Millî Reassü-rans» şirketinin kurulmasına İmkân verdi ve milli bir reassüranş organının bulunması milli sigortacılığımızı çok kuvvetlendirdi.
şimdi sigortacılığımız son bir merhaleyi de katetmlş bulunuyor Yukarıda saydığımız şirketler a2 çok büyük milli bankalarımız tarafından kurulmuştur Harb konjonktürünün temin ettiği sermaye terakümü sayesinde sırf husus! teşebbüsle de sigorta şirketleri kurmağa boşlamış bulunmaktayız. Bu kabil müesscselcrln başında, birkaç gün evvel üçüncü bilançosunu hissedarlarına sunmuş olan ■«Doğan’’ şirketini Röstermek lâzımdır.
• Doğan’ şLrkett. birkaç miieteşeb-bls memleket çocuğunun ve bunların başında, her girdiği işe Amerlkanvarl bir hayatiyet veren, en geniş anlamında bir Türk İş adamı olan. Kâzını Başkentin eseridir. Tamamen hususi teşebbüs mahsulü olan, müstakil olarak idare edilen bu müessese üç senede, İstikbal için en parlak ümitleri haklı gösteren bir İnkişaf gösterdi.
1942 de 138,000 Ura prim getiren 2111 poliçeye mukabil 1944 te yangın branşında poliçe adedi 6873 e ve prim 745.000 liraya, nakliyatta 1942 de poliçe adedi 3332 ve prim yekûnu 1367000 İken 1944 te poliçe adedi 9158 e ve prim yekûnu 2658 067 ye: hayatta: 1942 de müemmen meblâğ yekûnu 600.000 lira iken 1914 ta 12,481,229 liraya çıkmış bulunmaktadır.
Bu seri artış, harb konjonktürünün, flütlerin, yani sigorta edilen mal ve mülklerin kıymetlerinin yükselmesinin, esrmâve terakümü sayesinde hayat sigortasına rağbetin artmış olmasının ve bunlara benzer bazı umumi faktörlerin mahsulü olmakla beraber, şirketin İdaresine hâkim olan dinamizmin de başafıda en büyük hir hissesi olduğu muhakkaktır.
Doğan sigorta şirketinin, raporlarından öğrendiğimize göre, en büyük hususiyetini ve memleket iktisadi ve içtimai hayatına hizmetini teşkil eden, diğer sigorta müesseselerlnin takibettiklerl yoldan gitmekle beraber, bazı yeni yollar açmasıdır.
' Vâkıa üzerinde durduğu meselâ lh-tlyeriık, çeyiz, tahsil sigortaları «Hayat sigortası.» nın birer branşıdır ve aynı tekniğe ve hesap prensiplerine dayanır. Fakat bu tenevvü İle beliren ihtiyaçların muhtelif şekliler! karşılanmış olur ve bu, sigortacılıkta, bir tekâmüldür
Asi yenilik ayrı tekniğe dayanan yeni sigorta şubeleri tesisidir. Kaza, hastalık gibi branşlar bizde tamamen yenidir ve bunlar, «İçtimai sigorta» adı altında, muasır cemiyet hayatının en lüzumlu birer emniyet âletidir.
Doğan sigorta şirketinin bilhassa içtima! sigorta İşlerine önem vermeği düşünmekte olduğunu, gene raporlarından, öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu yolda sağlam adımlarla yürümesin! dileriz.
, .Son harb seneleri sigortacılık için de bir nevi altın devresi olmuştur. Fl-atler düşünCe sigorta hacmi de az çok küçülebilir. Bu nlsM zorluk devresine mücehhez olarak girmek lâzımdır.
Bütün milli şirketlerimiz gibi Do-ğan’ın da bilhassa sulha giriş devresinde Azami derecede ihtiyata riayet edeceğinden ve bilhassa bünyesin! kuvvetlendirici tedbirler alacağından eminiz.
Başında bulunan bay Kâzım Taşkent dinamizmini birçok eserlerile gösterdi. İhtiyatın esas olması lâzım gelen devrede yeni havaya Intlbnk knblllyetlnl de göstereceğinden eminiz.
Esasen Avrupai çalışan her adanı her şef ruhlu İş adamı, yanında en kıymetli unsurlardan mürekkep bir nevi kurmay heyeti bulundurur. Aş- j yal zihniyete güre şef her İşi kendi görür; zıddı olan mâkul ve verimli ■. idarede, şef, etrafına en kıymetti un- -I surları toplar ve kendisi rulnı vermekle İktifa eder.
Doğan şirketinin idaresi, söylediğimiz verimli usule dayandığından.: İlerisi sağlamdır ve önümüzdeki seneler bu müessesenln yen! ve parlak basanlarını göreceğimizden eminiz.
Cevat Nizami |
M t’ 7. İ K:
Konservatııvar Koro Konseri
İstanbul konservatuvarı korosu İlk konserini 26/IH/KM5 pazartesi günü Şehir tiyatrosu Dram kısmında verdi. Koroyu yetiştiren ve idare eden viyolonist Muhlddin Sadaktı.
Programın başında (Gluck, Haydn, Mfndelssohn, Schumann) dan dört eser vardı. İlk eser olan (Hynuıej İn koro hakkında bize «erdiği müspet kanaatimizi nihayete kadar muhafaza ettik. «Tanrıya şükranı dakl bir pasajda solistler pek kuvvetli ve emin değildiler. Bununla beraber eserin bütünü iyiydi; ve sonunda muvaffakiyeti! bir (erescenduz ve ıdecrescendo) dinledik. (.Ormana veda; da (attaque> lerin mükemmelliğini ve (Baesel ların kuvveti dikkatimi çekiyordu. (Demirci) de koro kusursuzdu; dinleyicilerin ısrarlı alkışlar i yle tekrarlandı
Koro programının tümci Kıs-ımda (Brahma) lan beş şarkı, (Schubertl-ten (Ave Marlaj ve üç halk türküsü. Vftnd Sözleri dilimize çevrilmiş olan (Brahmsı ın beş (Liedı 1 ayrı ayrı güzellikte, küçük küçük eserlerdi. Sonuncu parça t Hopla! Hopla kühey-lân‘1 çok beğenildi te tekrarlandı. Çok sevilen ve o nispette tanınan, (Sehubertı in (Avc Marlaı sini koro İçin Muhlddin Sadak Düzenlemişti. Bnr'tkâr. «serin din havasını muhafaza etmiş, halta buna mistik blı nefes katmıştır. Yalnız lAve Mnrlal-nın bir pasajında koronun, (soliste) Bn. Ren Oeienbevi’nln sesini örtecek kadar kuvvetlendiğini l-aret etmeden gcçemlyeteSlz. F—r -a, .. -rlt.
rnrlandı
Programın ,ürkü-
şünün İlki (Üryana) halk şarkisiydi. Bu parçayı da koro için düzenhyen Muhlddin Sadaktı, Değerli bir viyolonselist olarak tanıdığımız Muhiddin Sadak bu şarkisiyle, halk molodteuıi İyi anladığını ve eserin bünyesine uygun düsen (çok seslilik) le türküye zı-nginllk verip renk katmışını bildiğini ispat etti. Türkü çok sevildi; alkışlandı ve tekrarlandı.
Son İki halk türküsü Ahmet Adnan Saygm'ındi. Bizde halk musikisi araştırmalarında en İleri bir besteci olarak tanıdığımız Ahmet Adnan Saygın'm (Ak koyun) ve «Sille türküsü' hakkında yazacaklarım, şef (Mamiğonyani in koro konserinde muvaffakiyetle söylenen bestecinin türküler! İçin yazdıklarımın aynı olacaktır: [Akşam: 21 şubat 19451. Yalnız her İki eserin idaresinde, bazı pasajlarda çok şerbçş, âdeta (ad llbitum» bir icra tarzına şahit olduk ki bu ciheti de kavd-lmeden geçeml-ycceğlz.
Koro konseri başarıldı. Koroyu dinlerken, bilgili ve anlayışlı bir şefin idaresinde emekle meydana gelmiş bir eser karşısında bnlımduSıımu-zıı anladık
İki koro kısmi arasında oayao Ren Gelenbevl'ntn (Chant) konseri yer almıştı Kanaatimizce program çok yüklüydü. Sekiz eserden beşinin opera (Arla) sı olduğu, bazılarının tekrarlandığı ve hiç ara vermeden söylendiği gaz önünde tutulursa ' soliste» bayanın yorulmakta ne kadar haklı olduğu kolayca anlaşılır. ı Kontesin arla) ısında (Mozart) m üslûbunu iyi belirten sanatkâr. (Faure> atmosferin! de yaratmasını bildi.
(Korrakowı un nrlasında yer yer milli Rus mûzjğl motiflerini zevkle dinledik. (Meyerbcerı in (HugıienotS) arlasında güçlükleri kolaylıkla yenen ses sanatkârının. iTraviata» operasının fAddio del passato) arlasmın tekrarında haklı olarak yorulduğunu gördük Değerli artistin, her^eserl yazıldığı dilde - (İtalyanca. Fır.nsiz-ca, Rusça» — söylemesi kayde değer. Başka dillere beceriksizce yapılan tercümelerin müzik eserlerine neler kaybettirdiğini yakından bildiğimiz İçin bayan Ren Golenbevl’nin bu düşüncesini memnunluk ve teşekkürle karşılarız. Sanatkâra refaknt eden piyanist Ferdi von Statz-vr'in hır bakımdan kusursuz piyano eşliğini zikretmek ve başarıdaki payım vermek gerek..
Muvaffak olmuş bir konser dinledik; ülgerlerinin de ayn» başarlyU devamım dileriz.
FtKRİ ÇIÇEKOĞLU
Türkiye Ecnebi
Senelik 280ü kuruş 5400 kuruş
6 Aylık 1500 » 2900 •
3 Aylık 800 • 1600 •
Adres tebdili için elli kuruşluk pul gönderilmelidir Altsl tiilııllrde adres «JeğlştirtlııııOZ
l’eirfonlarımîz Başmutıarrirt 2«58S
Yazı İşleri: 26765 - İdare: ?0i:«l
Müdilr: 20497
Reblıiiâhır 18 — Kusun 149 imsak Gtıneş öğle Ikındı At Yatşı E. 9.29 11.10 5.45 9.19 12.00 1.3» V. 5.01 6.43 13.18 10-53 13-34 21.07
İdarehane BabIâli elvan
Acımusluk sokak Nû 13
Sahıfe »
AKŞAM
1 Nisan 1943
J HER AKŞAM |
i BİR HİKÂYE I
Ledo - Birmanya yolu
İçlerim.., Amma hepsi tatlı içleri.. Uç saat sonra saadetin denlisi İçinde yüzeceğim...
Sanüden ayrıldım. Evime gelditıı. Hakikaten bu çocuğun aşk meselelerinde emsalsiz bir talihsizliği olduğunu İşitir dini. Buna dalç bir sürü hikâyeler bile söylenirdi. Zavallının hail darbımesel olmuştu. Bir aşk meselesinde muvaffak olamıyan tanıdıkları şöyle konuşurlardı:
— Sorma birader.. Âdeta bir Sami talihsizliğine uğradım.,. «Sami talihsizliği* aşkta muvaffakıyetslzliğln en son perdesin! gösteren bir derece İdi.
Demek kİ çocuk uğraşa uğraşa bu İşte nihayet galip gelmişti,..
Beyoğlu Balıkpazarına sapan sokağın köşesinde kendisine rasgeldlm. Gözlerinde saadetin mumları yanıyordu. Bakışları ışıl ışıl... Konim® Kirdi. Ve
_ Dünyanın en mesut adamı kar-şısındasm azizim!., dedi.
— Teşerrüf ettim...
Ondan sonra sesini alçaltarak devam etti:
— Bu gece sevgililerin sevgilisi, nefis bir misafirim var. Akşam yemeğine bana geiecek...A mma n« misafir!.. Söylemekle anlatılmaz ki birader. Mesela yalnız dudakları İçin elit cilt eser yazabilirim. Yalnız gözleri kocaman bir kitap olabilir. Kirpiklerini kıyamete kadar anlatsam blttremem... Hayatımda tanıdığım kadınların en güzeli...
— Bir de aşk mestlerinde son derecede talihsiz olduğunu söylersin,..
— öyle idim... Şu son güne, ondan vaki aldığım saate kadar öyle idim. Fakat şimdi İş değişti. Talihim döndü artık. Hakikaten aşk hususunda pek berbat, bir vaziyette bulunuyordum. Bendekl talihsizlik kimsede yoktur. Hâlâ da talihime İnanamıyorum amma.,.
Beni kolumdan tutarak Balıkpaza-rına doğru soktu. Evvelâ bir Sürü Çiçek ısmarladı. Bunları çiçekçinin çı-raglyie evine gönderttl. Sonra bana döndü:
— Sofraların w şairatieâlni kurmak niyetindeyim azizim... Bu akşamki yemekte küskün talihimi de alt edeceğim. Fakat talihimi yenmek İçin çok uğraştım, çok mücadele ettim biliyor musun?. Ne güçlüklerle gureşmcdlnm kİ... Önümo ne mânl-alar çıkmadı kil.. Fakat azmin elinden ne kurtulur?.. Çalıştım. Çabaladım ve İşte hepsini alt ettim. Demek kİ çalışılacak olursa insan talihinin istikameti değiştirlleblllyormuş!..
Bu sözlerle beraber Balıkpaz-an'nm
İçine girdik.
Arkadaşım:
— Onun sevdiği şeyleri biliyorum... Tütsülenmiş dile bayılır... En iyisinden biraz almalı-.
Böyle söyllyerek buyuk bir bakkal dükkânına daldı. Dil aldı.
— Taze çayır peynirine de bayılır... dedi. Ondun da epey bir miktar tarttırdı.
Dışarı çıktık. Bu sefer ben sordum:
— Peki, sevgilini yemeğe dâvet etmişsin... Yemeği kime pişirttin?..
-- En usta ahçısı oîan lokantaya ısmarladım. Hem de bütün onun sevdiği şeyler- Çerkeş tavuğu, zeytinyağlı bakla, fırında makarna, üstü yanmış sütlâç... Mide itibarile biraz alaturkadır. Benim gibi..
Bu sırada içki satan bir dükkânın önünden geçiyorduk Sami atıldı:
— Aman... Az daha unutuyordum. Sevgilim vermut sever, ona bir şişe d» vermut almalıyım...
Dükkâna girip İstediğini aldı. Sonra bir şekerciye uğradık. Yolda Sami bana şunları söylüyordu:
— Fakat ne nazlı bir insan!. No nazlı'.. Onu evimde bir akşam yemeği yemeğe razı etmek için bir buçuk aydan beri bendeniz bülbül kesildim. Ne diller dökmedim- Beni ne derece üzdü Ne derecede mahvetti. Tasavvur edemezsin kardeşim... Ve bu arada ne aksilikler olmadı kİ... Meselâ seyahatte bulunan o firavun tavırlı ağabeyi geldi. O gitti Bu sefer başka mâniler çıktı. Ve nihayet İçte bu akşam!.. Zafer!..
Birdenbire durdu ve bana sordu:
— Bugün aym kaçı?.
Düşündüm ve cevap verdim:
— Yirmi dördü!..
— Mükemmel... Bunu bir köşeye kaydedeceğim. Bu benim için hakikaten tarihi bir gündür. Aşkta talihimin döndüğü büyük gün!..
Köşe başina gelmiştik. Arkadaşım benden ayrılırken şöyle diyordu:
— Üç saat sonra gelecek!.. Bu zaman zarfında ben de katiyen boş durmamalıyım.. Bir kere sofranın üstünü tamamile değiştireceğim. Baştan başa nadan dolayı teşekkürlerimizi bildiri-çiçekle örteceğim. Ne işlerim var, ne' rlz. — fELÂb ULUÖ
Ertc-sl sabah Sami'nin mahallesinden geçiyordum. Yolumun ilstüne devrilmiş büyük bir ağaç, parçalanmış kiremitler çıktı.
Meseleyi anladım. Gece büyük bir fırtına esmişti. O esnada bu ağaç devrilmiş, kiremitler de damlardan uçup parçalanmış olacaktı.
Biraz ilerledim Sami'nin evinin önüne geldim ki!.. Aman hu ne?.. Arkadaşımın evinin çatısı tamamile uçmuştu. -
Bu çatısıe evin önünde Sami boynu bükük duruyordu. Bent görünce başını salladı:
— Vermeyince Mabut neylesin Mahmut!., dedi.
Ve lifi ve etti:
— Çatının aksilik edip de uçmak için seçtiği zamanı görüyor musun? Sevgilim kapıdan girerken evimin çatısı uçtu. Talih! görüyor musun?
(Bir yıl dizi
İstanbul kapalı kort fam piyonu Krts Uncu
İ$t. kapalı kort çift birincilerinden Suat Bayktırf
Anka ranın ve istanbııiun en kıy-
metli tenisçilerinin lşllraklle yapılacak olan Türkiye kapalı kort tenis müsabakalarına 5 nisan perşembe günü saat 15 te Kadıköy Halkevinde başlanacak*ve 8 nisan pazar günü de finalleri yapılacaktır.
Bu maçlara iştlrâk edecek olan AnkaralI tenisçiler dün sabah şehrimize gelmiştir. Takım, Tenis federasyonu başkam Vedat Abut. Fehmi Kızıl, Nejat Balkan ve Nihat'tan İbarettir.
İstanbuldan da Krts Uncu, Beliğ Beler. Suat Bayburt, Melih Kutay. Suat Nemli, Enes Talay glhl kıyfnetll tenisçilerimiz İştirak edeceklerdir.
Bilhassa Türkiyenln en iyi oyuncularından Fehmi Kızü'ın burada yapacağı oyunlar büyük bir İlgi İle beklenmektedir. Maçlar Amerikadan yeni gelen toplarla yapılacağından Oyun tarzının nasıl olacağını hcnilz daha bilmiyoruz. Her halde bu toplarla oynananı daha zevkli olacağına şüphe yoktur. Bu şampiyonanın neticelenmeslle tenisimizin kış .devresi de kapanmış olacaktır
Bütün tenisçilerimize muvatfajcı-yetler dilerken, tenis federasyonumuza da tertlbettiği bu büyük şamplyo-

KUTUP KIZI '
AŞK VE MACERA ROMANI
İ Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ - Nü)
V Tefrika No. 41 M J
fakat., benim., birkaç., dakikam., daha var., acele., ediniz., tepelere., çıkınız.. çünkü., dinamitle, atacaklar., sular., basacak., üstüme., geliyorlar, mukavemet., edemiyeceğlm...»
Mesaj burada nihayet buluyordu. Elektrik söndü. Her halde, tam o anda cesur elektrikçi de ölmüş olacaktı,
Bay Mallabie, ellerile, kollarlle bir takım İşaretler yapıp haykırmağa koyuldu:
— En İyi İş ortaklarımı, mütehassıs İşçilerimi öldürdüler. Ah. zavallı adamlar! Ne İyi İnsanlardı! Şimdi de, bu haydutlar, bütün hayatımın mahsulü olan bir müesseseyl sulara boğmağa uğraşıyorlar... şayet baraj yıkılırsa, bu arazi çöküntüsü tekrar su altında kalacak, göl halin! alacaktır. Namussuzlar! Bitleri, kapanda fare gibi boğmak İstiyorlar .. Fakat İhtimal kl ben, onlardan bir kaçını, kendimiz ölmeden evvel cehenneme yol-Uyabilirim.
Kapıya doğru atıldı.
Genç kız bir kibrit çaktı, Şöminenin üstünde gümüşi şamdanda duran
mumlardan birini yaktı.
— Baba!,. — diye haykırdı. — Baba!.,, Ne yapmak niye t İndesin?
— Ne mİ yapacağım?... Gayet Aşikâr... Bu ahmak heriflerden bazılarını öldüreceğim... Barajın altında, zaten hazırlanmış dinamitler vardır. Ben zaten, günün birinde, buna benzer bir felâket olabileceğini aklıma getirmiştim. İcabederse, bütün mües-Seml su altında bırakacak tedbirleri almıştım. Gizil elektrikle tahrik edilen bir düğmeye basmam, bu gayeyi meydana getirmek İçin kâfidir. Lâhzada, her şey havaya uçacaktır. Barajın etrafında bizi boğmak İçin çırpınan İsveçlilerden dünya yüzünde İz kalmıyacaktir.
Fakat bu fikir onu tam olarak teselli etmiyordu. Zira, kirpiklerinde yaşlar birikmişti. Bu metin adamın ağladığını görmek, İnsana hüzün veriyordu. o kİ, kolay kolay heyecana bile kapılanlardan değildi.
Kendini bir koltuğa attı. Takatsizliğin! gösteren bir harekette bulundu.
Perişan bir sesle:
Malaryaya sonsuz yağmur ve çamura rağmen, büyük fedakârlıklarla inşa edilen Ledo - Birmanya yolu, Uzak Şarktaki Müttefik cephelerine hayat yollarını açacaktır
Mühendislerin, iaşe subaylarının, istihkâm, demiryolları ve liman taburlarının bu savaşta başardıkları işlere, dünya harikaları arasında yer verileceğine asla şüphe edilemez.
Mühendislik zlhniyetile yapılmasına imkân olmayan bir işi başarmak, tam mânaslle bir Amerikan âdetidir,
Tarih kitaplarında bir askeri inşaat harikası olarak yadedlle-cek olan mühim başarılardan biri de, Ledo . Birmanya yoludur. Ledo yolu, Hindlstanda. Assam'da bulunan Ledo’dan Myit-kvina ve Bahamo t.arikile bir Çin eyaleti olan Yunnan’da. Birmanya yolile birleşmektedir. Bu yol, tuğgeneral A. Pick'tn kumandası altında bulunan Birleşik Amerika inşaat birlikleri tarafından yapıldığı için, «Plcks Pike., ismi verilmişti. Ledo ile irtibat tesis etmiş olan Birmanya yoluna da «Stilwell Yolu» ismi verilmişti. Esasen, general Stil-weil’in yüksek görüşü sayesinde. Çin'de hayatî bir rol oynıyan bu iaşe yolu vücuda getirilmişti. Bu yolun inşaatı her ne kadar Çin işçileri tarafından deruhde edilmişse de. Amerika inşaat birliklerine mensup mühendisler projeyi tahakkuk ettirmek bakımından büyük bir gayret sarfetmişîerdir
Ledo yolunda, 1942 de faaliyete geçilmişti. Fakat. 1943 te general Pick kumandayı ele aldığı vakit, ancak 42 millik yol inşa edilmişti. Lâkin, baştan başa ormanlıkla örtülü olan yağmuru bol ve uçurumlu bir dağa varıldığı vakit, projeyi tahakkuk ettümek hususunda hiç bir ümit kalmamıştı. Bu iste çalışan mühendislerin rr 85 i. malarva yüzünden hastaneye sevkedilmişti.
Lado’ya gelir gelmez, hemen o gece general Pick bir toplantı yaparak şunları söyledi:
"Seyahatim esnasında
madi surette aynı şeyleri işitiyorum. Söylenen şeyler, katiyen birbirinden farklı değildir. Bu nuntakanm çamuru, yağmuru ve malaryası pek çok olduğu için, Ledo yolu inşa edilemez' diyorlar, Bu dakikadan itibaren, bu i hezimet uyandırıcı zihniyeti unutuyoruz. Ledo yolu inşa edilecektir. Çamur, yağmur ve malarya, atfedilecektir.»
Yolun 478 mili inşa edilmişti. Bu yolun, 100 millik kısmı takriben 4.000 kadem yüksekliğindeki dağlardan geçmektedir. Burada o kadar fazla tropikal nebat vardı ki, arazi yıllardan beri güneş yüzü görmemişti Diğer taraftan, mülerce mesafelik bataklıkla karşılaşılmıştı.
4-6 kadem irtifaında suya gömülmüş olan Hukawng vâdisin-de bir geçit yapmak için. 2 millik tahta yol inşa edilmişti Bu işte kullanılan 1,000,000 parça kereste, bıçkı makinelerde mandan kesilmişti. Yolu İnşa edebilmek için kaldırılan toprak, çamur ve molozla, Nevvyork-tan San Franciscoya kadar 3 kadem genişliğinde ve 10 kadem yüksekliğinde bir duvar yapılabilirdi.
ve
müte-
or-
Yeni Birmanya yolu
Belli başlı 10 nehirle, derecede 155 ırmağa köprüler yapılmıştır. Böylece, vasatı olarak her 3 milde bîr köprü vardır. Yol yapılırken, köprü İnşaatının bütün çeşitlerile karşılaşılmıştır.
Yol projesini tahakkuk ettirmek İçin, binlerce yeril işçi kullanılmıştı. îaşe subayı, 200 tiple yemek ıasyonu hazırlamak mecburiyetinde kalmıştı. İşçiler arasında konuşulan lehçelerin sayısı. 300 ü bulmuştu. Vasati olarak, her gün bir millik yol inşa ediliyordu. Fakat, bu yol için savaşan, çalışan, yaşıyan ölenler de vardı.
Birmanya yolunu yeni baştan inşa etmek hususunda Amerikan mütehassıs!aınnın elde ettikleri müstesna başan, pek tabiî olarak Ledo yolunun inşaatı kadar önem'I olmamakla beraber, bu faaliyetin de nazarı dikkati cel-b:decek safhaları vardu\ Esas itibarile. sayısı _ 30 u geçmeyen Amerikan mühendisleri. 8 inşaat makinesile 30.000 Çin işçisinin . mesaisini kolaylaştırmışlardı.
Tek başına bu proje bile. Alaska şosesini gölgede bırakmaktadır. Alaska askerî şosesini vücuda getirmek için. 1,500 inşaat makinesinden istifade edilmişti. Halbuki, Birmanya yolunda sadece 8 makineden İstifade edilmiştir. Alaska şosesinde 12.000 mütehassıs işçi çalışmıştı. Bir-manya’dakı mütehassıs işçilerin sayısı 50 den daha azdı. Alaska şosesinin en yüksek noktası, 4.212 kademdir. Birmanya şosesinin en yüksek noktası 9.200 kademdir. Alaska şosesinde 200 ırmağa köprü İnşa edilmiştir Halbuki, Birmanya yolunda 400 ırmağa köprü kurulmuştur.
Yol projesini tahakkuk ettirmek uğrunda Amerikan gücünü idare eden yarbay Louia Daw-son'un ismi de, ölü mühendisler listesindedir. Ebediyete kansan bu fen adamlarının isimleri dalma yadedilecektir.
Çin’e bu hayat yolunu açmak uğrunda hayatlarını feda eden bu mütehassısların gayesi, artık tahakkuk etmiştir. Böylece, havadan ve karadan Çin'e İaşe yol-
— Onlar elli kişi... — dedi. — Halbuki biz üçümüz, bir de Plerre Qulnt... Ve kuvvet sayılmayan birkaç Çinli hizmetkârla azlığız... Onlara bir şey yapmak kudretinde değiliz...
Yumruklarını sıkarak ayağa kalktı ve dedi kl:
— Ne olursa olsun, içlerinden bazılarını öldüreceğim.
Genç kız, elini babasının omuzuna koyarak:
— Her şeyden evvel sükûn bulunuz, babacığım... vaziyeti soğukkanlılıkla muhakeme edelim.
İhtiyarı oturttu ve dedi kl:
— sanırım, yapılacak İlk İş, şayet kabilse, dinamo dairesine gitmektir. İhtimal, orada, dostlarımızdan bazıları hayatta kalmışlardır. Ondan sonra, tepeye tırmanmak, su baskınından kurtulmak teşebbüsünde bulunuruz. Ne yapalım? varsın sular buralarını kaplasın.
Jensen:
— Müsaade ederseniz, dinamo dairesine ben gideyim. — decll. — İşte yanımda şu tüfek var. Ona güvenebilirim. Lâkin İhtimal ihtiyaç da kal-mıyacaktır. Zira madenciler İhtimal şimdi barajın yanında kümelenmişlerdir. Buradan nöbetçiyi do alıp götürmeleri onu İspat ediyor.
Kerry:
— Pekâlâ amma, Plerre Qulnt'le Bnby'yl de yanınıza alın! — tavsiyesinde bulundu. — Plerre yolu bilir.
Gözleri sanki görüyormuş kadar size faydalı olabilir.
Amfi KanadalIyı çağırdı.
Evin eşiğine vardıkları vakit:
— çabuk gidiniz, dostum! — dedi. — Şayet İçlerinden biri sağ kaldıysa, onu buraya getiriniz: bir iki saatten evvel su altında kalacağımızı zannetmiyorum. Zira, dinamiti barajın altına yerleştirmek o kadar kolay İş değildir. Çalışmaları lâzım gelecektir.
Köpek önde, dinamo dairesine gittiler. Görünürde hiç kimse yoktu. Dışarıda da, İçeride da İnsana Taslamadılar.
Şelâlelerin altındaki dinamo dairesinde hâil ışık vardı. Makinelerin henüz durmadıkları gürültülerinden anlaşılıyordu.
Jensen:
«— O takdirde büyük evde acaba niçin elektrikler söndü?» diye düşündü.
Binanın kapıları kilitliydi. Pencereler de, tırmanmağa müsait olmıya-cak dereosde yüksekti.
Jensen, hızlı hızlı vurdu. İçeriden hiç ses gelme dJ.
Plerre Qulntl
— Bir an bekleyiniz I dedi. —
Girebileceğimizi zannederim. Burada filetler vardır. Hangarlardan birinin açık olduğunu biliyorum.
Kör adam, giderek, bir an sonra
Itriyat yağları
Lâvantacılıkta kullanılan yağlar, T ürkiyeden ve 'Yakın Şarktan Amerikaya gönderiliyor
Bir Amerikan muharriri yazıyor: AvrupalIlar, ıtriyaçılığı eski şark medeniyetlerinden öğrenmişlerdir. Mısırın ilk hanedanları yıkandıstan sonra vücutlarına bol miktarda muhtelif kokulu yağlar sürerlerdi. Ziyafetlerde yerlere kokulu çiçekler Serpilir, misafirlere sürünmeleri İçin muhtelif kokulu yağlar esasnslar İkram edilirdi, Dinî törenlerde buhurdanlıklarda günlük ve diğer kokulu sakızlar yakılırdı.
Bugün modaya ve süse düşkün şık Amerikan kadınlarının kullandıkları lâtif kokulu esasns ve lâvantalarm İçinde kullanılan kıymetli kokulu yağlar Amerikaya kfimllcn Arabistan ve Yakın Şarktan ithal edilmektedir. Bunlardan yasemin yağı Mısır'dan, gıil yağı ve giınlük Türkiye'den badem yağı Suriyeden, ve Orlganln yağı da Filistlnden getirilmektedir.
Amerika ve Avrupa'nın en maruf ıtiryatçılar, meşhur atların, zengin şeyhlerin ve kokulu yağların mebzul bulunduğu Arabistanla büyük mikyasta alış veriş etmektedirler.
Amerika sakız ve yağlan Arabistan’dan ithal eder.
Arabistan sakızı
Arabistan'dan Amerikaya mebzul miktarda İthal edilen rayihalı maddelerden sakızın reçineye müşabih kendine has acımtırak ve o deıçce hoş bir lezzeti vardır. Sakız Kızılde-niz civarında yetişen Commlphore namında bodur çalılardan istihsal edilmektedir. İn ağaçların arasında âdeta serpilmiş bir vaziyette bulunan bu bodur çalıların dallarından çıkan sakız, çiğnendiği gibi çıkarılan sarımtırak kahve rengi veya yeşilimtırak renkteki yağı da losyon ve diğer ıtriyatta kullanılmaktadır.
Sakız yağı Amerika'ya kamilen Arabistan'dan getirilmektedir. 1940 senesinde Birleşik Amerika Suudi Arabistandan 11 030 kilo, Aden’den de 420 kilo sakız yağı mubayaa etmiştir. 1941 den beri harb dolayısile eskisine nazaran çok az miktarda mubayaa yapılabilmiştir.
Sakız yağından maada. Arabistan yarım adasından Amerika'ya İhraç edilen kokulu yağlar arasında pelesenk yağı vardır. Bu yağ «Oppenex Chriromlıım» namında Şarkın sıcak ikliminde yetişen nebattan istihsal edilmektedir. Aden limanı Arabls-lantn, Amerikaya. Çine, Hindistana İhraç ettiği kokulu yağların başlıca merkezidir.
Avrupa ve Amerika'nın belli başlı ıtriyat firmaları tarafından Şarktan İthal edilen sakız pelesenk, öd ağacı, yasemin, gül yağı ve saire kokulu yağlar ancak en lüks ve pahalı lâ-vanta ve esansların terkibinde kullanılmaktadır.
Günlük ve günlük yağı
Sakız fasilesinden, dini Ayinlerde buhurdanlıklarda yakılan günlük, pek eski zamanlara aittir. Günlük, Arabistan m güney doğusunda bol yetişen aBosvvellla■ namındaki ağaçtan istihsal edilir. Bu ağaçların kabukları soyulduğu vakit damla halinde akan koyu sarımtırak mayi donarak günlük haline gelir. Günlük Arabistan ın yağmurlu ayları hariç lıer mevsimde toplanabilir. Esasen, sabun, ve sair ıtriyat maddelerinde kullanılan günlük yağı İmbikten geçirilerek İstihsal edilmektedir. Arabts-
lan açılmış bulunmaktadır Hâlen inşa edilmekte olan Kum-ming petrol hattı da. nakledilen gaz ve petrolü 100,000 tona çıkaracaktır, Bu da, harb tarihinde muazzam bir haşan teşkil etmektedir.
elinde demirlerle ve sair Aletlerle geldi. Bunlar sayesinde kilidi parçalamak kabildi.
Parçaladılar da... Kapı açıldı... İçeriye girdiler.
Karşılaştıkları manzara cidden feci oldu:
Mütehassıs İşçiler ve aşçıbaşı, kafaları parçalanmış olarak, kanlar İçinde yatıyordu. Zavallı elektrikçi, tevzi tablosu önünde, eli hâlâ İşaret verir vaziyette. Öldürülmüştü. Kan. başından kollarına doğru akıyordu.
Hayatının son Jesti, evdeki arkadaşlarına bildiğimiz işareti vermek olmuştu.
Jensen, adamcağızın eliyle komü-tatör'ü oynattı. Mallable’nln evine elektrik gelmesi İçin bu hareket kâfi İdi.
Sonra, zavallıların naışlarını, orada bulduğu örtülerle örttü. Yanında Plerre Qulnt ve köpek olarak dışarı çıktı.
Artık yapacak hiçbir şey kalmamıştı, Şayet fevkalâdelik olmazsa, bu türbinler ve dinamolar, saatelerce kendiliklerinden dönerlerdi. Ancak yağları bittiği zaman Arıza verirlerdi.
Jensen ve Plerre Qulnt, isveçlilerin umulduğundan daha çabuk barajı atabileceklerini düşünerek eve dönmek İçin süratlerini arttırdılar.
(Arkası var)
tan'da yetişen günlük eskıdenbcrl evvelâ Hindistan'a İhraç edilmekte, ve bilâhare. Amerika'ya Hindistr.n'ri^n getirilmektedir. 1038 da Amerika Hindistan'dan 80 ton günlük mübayaa etmiştir.
Karagünlük yağının membaı Türkiyedir
Lâvanta, losyon, kozmatlk. sabun? esans ve saire ıtriyat maddelerinde kullanılan kara günlük yağı, yalnız Türkiye'nin güney batısında yetişen «S»pwoodf namındaki ağaçlardan istihsal edilen sakız fasilesinden bir novl günlükten çakatılir Türkiye'nin güney batısında bol yetişen bu ağaçların büyük bir kısmı nukûınete. .. mütebakisi de şahıslara aittir. Diki- “ len fidanlardan 3-4 sene sonra kara JçJ günlük toplanmağa başlanır. Bes O-torbalar İçine konulan kara günlük (m tazyikten geçirilerek yağı alınır Tur- M— klye hükümetinin büyük ^ayr 'tierl O sayesinde kara günlük ağaç ve fidan-lan her sene fazlalaşmakta ve Türkl- Q ye bu kıymetU İhraç maddesi İçin cl- ■— var memleketlerde yeni pazarlar ara- ™ maktadır 0
Gül yağı
Gül yağı, en pahalı ve lüks esans 0 ve lavantaların terkibine karıştırılır, Gül yağı üç asırdan beri kullanıl- M— maktadır. Bir efsaneye göre 1Ö72 de İranda büyük bir ziyafet esnasında O bu kıymetli yağ İran şahına hediye __ edildiği rivayet Olunmaktadır. Türkl-ye Bulgaristandan .sonra dünyada en J5 fazla gül yağı İhraç eden memleket- CO tir. Itriyat ticaret gazetesinin 1937 de 0 neşrettiği İstatistiklere nazaran Tür- Jr klyenln İsparta ve Burdur havalisin- v de i.ıoo gül bahçesi vardır, ve 25 dönümlük bir araziden 2.200 kilo gül yaprağı İstihsal edilmektedir İmbikten geçirilerek elde edilen gül yağının en çoğu. İspartada inşa edilen son sistem gül yağı fabrikasında çıkarılmaktadır. Türkiye 1939 dû Amerikaya 120 kilo gül yağı İhraç etmişti. Harb-den evvel Türkiye'nin en büyük müş-ı terllerl arasında Büyük Britanya, Fransa ve Birleşik Amerika bulunmakta İdi. 1941 dc Türkiye'den Amerika'ya eskisine nazaran az miktarda gül yağı sevkedllebilmijtlr. Harb do-layısile. bugün hakiki güt yağı ancak pek mahdut ve lüks lâvantalarda kullanılabilmektedir. Alelâde lâvanta ve esanslarda İse suni olarak İstihsal edilen ucuz ve düşük evsafı halı kimyevi bir madde kullanılmaktadır.
Badem yağı .
En eski ıtriyat Raddelerinden biri de badem yağıdır. Binlerce sene evvel badem yağı eski Mısır lılar tarafından kullanılmakta İdi. Bir efsaneye göre Milâttan 2.000 sene evvel İsrail kaiminden Mısır'a gönderiler en kıymetli hediyeler arasında badem bulunduğu öğrenilmiştir. Badem ağacının İlk defa İranda çıktığı ve bilâhara Garba doğru yayıldığı bildirilmektedir. Tatlı ve atı badem en çok Türkiye ve Suriye'de yetişmektedir Acl ve tatlı badem ağaçları görünüş ltl-barLle yekdîfeerinden farksızdır. Yalnız tatlı bademin çiçekleri pembe ve aci bademinkl İse beyazdır. Her iki cins bademden yağ istihsal edilirse de, en ziyade ıtriyatta kullanılan yağ acı bademden çıkarılmaktadır Bademler olup kuruduktan sont> evvelâ suda ıslatılır >-e bllâharıv imbikten geçirilerek yağı abnu' Harb dolayıslie bu yağın Türkiye'den Amcı.kaya şevki müşkül olduğundan bfilm şeftali ve zerdali çekirdeklerinden çıkarılan badem yağındım pek az farklı olan yağlar ıtriyatçılıkta kullanılmaktadır Acı badeni yağı yerine ucuz ıtriyat maddelerinden çok daha ucuza mal olan kimyevi bir tarzda hazırlanan suni yağlar kullanılmaktadır Tatlı badem yağı ise en zjvade lüks krem v? losyonlarda kııilanı1-maktadır. Türkiye'nin en büyük badem yağı müşterileri ararında Birleşik Amerika ve İngiltere bulunmaktadır.
Kimyon yağı
Kimyon en ziyade Sııriyetle yetişen bodur kimyon ağaçlarının verdiği tohumlardan çıkarılır. Kimyon tohumlarından çıkanl-ın kimyon ya' ı en fazla sabun ve diğer ıtriyat maddelerine koku vermek İçin kullanılır Birleşik Amerikanın bir çok ıtriyat firmaları Surlyeden bol miktarda kimyon tohumu mubayaa ederek, bu tohumlardan Amerikadaki fabrikalarında kimyon yağı istihsal etmektedirler. 1941 de Suriye'den Amerika'ya 2544 kilo kimyon tohumu ihraç edilmiştir.
Diğer yağlar
Yakın ve Orta Şarktan Ameııka'ya İhraç edilen ıtriyatçılık'kullanılan yağlar arasında limon ve portakaldan İstihsal edilen çiçek v?ğ!an. origa-num yağı, yasemin, (tır. cas-ı(‘. ne-rall, anason, fennel. covlander ve bsreamrt yaeiav sü" kullanıltn efil ■>■ “ nadl.fr bulunmaktadır. Bu yağların Istlb ftl edildiği nc-bat ve ağa'l'T va’nı-, Yakın ve Orta Şark iklimlerinde yetiştirilmektedir.
1 WİKn 1(M5
AKŞAM
Sahlfe 7
Talihin kuvvetli cilvesi!
Amerika’da İslâm sanat eserleri sergisi
■ - ■■ ■— ■ -L ı . -g.
Halkevleri ve Kuramlar
OsmanlI tarihlerinin (koca) veya (deli) garplı müverrihlerin (büyük) diye yadettllîlerl Rusya Çarl Petro kendisine kıymetli hizmetlerde bulunmuş olan Katerlnayı Çarlçellk makamına kadar yükseltirken başka kadınlarla meşgul olmaktan da hali kalmıyordu.
(Prut) muharebesinden evvel met-buu Osmanlı padişahı aleyhine hareket eden Buğdan voyvodası Dlmltrl Kantemlr kızı ile birlikte Petro nez-dlne kaçmıştı. Petro bu kızı metres edinmişti. Fakat o bununla da kalmıyordu. Evvelce kız kardeşi Natal-yanın yanındaki kızlarla nasıl gayri meşru münasebetlerde bulunmuş İdi İse şimdi de zevcesi Katerinanm maiyetinde bulunanları öyle kullanıyordu ve bu kızlar Petrodan çocukları olunca:
— Çar bana bu çocuğu yapmak lût-fıinde bulun dul
Diye iftihar ederlerdi!. Avrupaya İkinci seyahati esnasında Petro Berlin d c Katerlna He birlikte müzeyi geziyordu. Bir mecıısl Hâilinin pek münasebetsiz bir vaziyette heykelini gördüler. Petro Katerlnaya:
— Bunu kucakla!
Emrin! verdi. Öteki reddetti. Petro kızdı:
- itaat etmezsen başını koparı-
Katerlna korktu ve itaat etti.
Petro kendisi gibi düşünmlyen. faaliyet göstermiyen, ıslahattan hoş-lanmıyan, seferlere İştirak etmlyen oğlu Aleksiyi İstediği yolda yürütmeğe muvaffak olamıyordu. Aleksi babasının tembihlerine, tehditlerine karsı aczini ileri sürerek muhalefette bulunuyordu: nihayet hayatından korkarak Aimanyaya, Avusturya ya, İtalyaya savuşup gtalenmlşti. Babasının ölümüne kadar böyle gizli kalmak niyetinde idi.
Fakat Petro Aleksiyi aratarak nihayet buldurmuş, Rusyaya avdete mecbur etmiş, sonra muhakeme ettirerek idama mahkûm ettirmişti. Bu mahkûmiyette Katerlnadan olan oğlunu veliaht ettirmek emel! de mflzmer bulunuyordu. Fakat bu İkinci oğlu da çok geçmeden öldü.
1731 aralık ayında Senato ile Sen Blnnd meclisinin kararlarlle Katerl-na resmen Çariçe İlân olundu. Bu sebeple de o artık İstikbalinden tamamen emin bulunuyordu. Fakat bazıları bu hususta onun kadar emin değillerdi.
Petro muharebeye hitam verince saltanatta veliahtlık meselesini meşguliyetlerinin en başına geçirmişti.
Oğlu .Aleksinin erkek oğlunu veliaht ilân etmek hiç İşine gelmiyordu. çünkü kendisinin oğluna yapmış olduğu hakaretleri, şiddetli muameleleri torunu mutlaka unutmayacak, vücuda, getirdiği ıslahatı kendi zamanında bile zaten az olmıyan muhaliflerle blrleşerek bozmağa kalkışacaktı.
Bazıları ona büyüg kızı Annayı veliaht nasbetm esini tavsiye ediyorlardı. Petro da bunu düşünmüyor değildi. Fakat karar veremiyordu. Metresi Marya Kantemlrdeıı bir çocuğu olmak üzere İdi. Ortada bazı dedikodular deveran ediyordu.
Marya Kantemir'ln bir erkek evlâdı olursa, Patronun Katerlnayı boşayacağı ve Marya İle evleneceği söyleniyordu. Bu sözler belki büsbütün asılsız da değildi 1 Ancak Maryanın çocuğu ölü doğdu. Bunda acaba Ka-terlnanın dahil yok muydu?
Petro 1723 kasım aynıda bir ukaz Ue yakında Katerinanm tetvicedlle-ceğlnl İlân etti. Bu, çoklan tarafından, onun dört sene süren düşüncelerden sonra tahta Katerlna’dan lâyıkım göremediğine delil tutuldu.
1724 martının ikisinde Katerlna ile izdivaçlarının yıldönümünde Çar bir şehrâyln tertlbettl ve ikisinin İsimlerinin İlk harflerini aşk timsallerde muhat olarak gösteren havai Eşeklerini bizzat ateşledi.
Zevcesinin takdis töreni için dört libre ağırlığında, tepesinde büyük bir yakut bulunacak fevkalâde kıymetli bir taç ısmarladı. Bunu yapacak kuyumcu aradığı bir buçuk milyon rubleyi alacaktı. Dört bin rublelik bir el-' blse İle Katerinânin kiliseden çıkarken bineceği araba Parlsten getirildi.
Merasimin yapılacağı günden bir akşam evvel tören esnasında giyeceği elbise kendisine gösterilince Petronun hasislik damarları harekete geldi: hiddetle esvabı alıp salladı. Altın pullar ve tellerden yerlere düşenleri göstereerk:
— Bak, Katlnka! Bunlar bir kumbaracının ulûfeslne bedel iken hepsi süpürülüp gidecek! Yazık!
Diye bağırdı. Katlnka tebessüm etti. Petro da bu tebessümle sükûnet buldu.
Mayısın 18 İnde Çar kilisede önünde diz çökmüş vaziyette duran Çariçe Katerinanm başına tacını bizzat koydu. Çariçe ağladı ve kocasının dizlerine kapanmağa davrandı. Petro mâni oldu; karısını pek şefkatle kaldırdı.
Çar, Çariçeyi ne kadar seviyordu!
Artık Petro’nun nazarında Katerlna Ue meşguliyetleri arasında vaktini kaybettirdikleri için (Hırsızlar) dediği İki kızı Anna ve Ellzabetten başkası yoktu; karısından başkasına emniyet edemiyordu.
1724 senesinde Petro tam bir hasta adam halini almıştı. Fakat hasta ol-
duğuna kendisi inanmıyor, doktorların tavsiyelerine bakmıyor, müptelâ olduğu zevklere, eğlencelere, içkilere devanı etmek istiyordu; Katerlna yanında bulunmadıkça kendisini bitmiş bir adam addediyordu. Tesadüfen karısını dalresindo görmiyecek olursa:
— Sensiz bana her yer boş görünüyor I
Diyordu.
Nihayet Petresburg’da yatağa düştü; sonra gene İyileşir gibi oldu. Fakat tedbirsizce hareketleri tekerrür ettikçe, hastalık da her defasında daha şiddetli bir tesir gösteriyordu.
Büyük Petronun hayatının son günleri. Katerlna İle son münasebetleri, aralarında zuhur eden bürude-tln, münaferetln sebepleri hakkında muhtelif rivayetler vardır.
Fransızca (Büyük Petronun hayatı) (1) eserine göre:
(Bu sıralarda gizil istihbarat dairesi Petroya Çariçenin bir âşığı olduğunu bildirdi:
Eski gözdesi matmazel Mons'un kardeşi Vliyam.
Petro bu yakışıklı delikanlıyı mer-hameten saraya almıştı: hakkında teveccüh ve lûtüf gösteriyordu. Delikanlının çariçe ile âşıkane münasebetlerde bulunduğunu herkes biliyordu: Petrodan maada...
Bu haber üzerine Petro şaşırıp kalmıştı!
Ne? Hizmetçilikten, esirlikten, generallerine metreslikten yetiştiğine bakmıyarak sarayına, haremine aldığı, kendisine eş edindiği, başına taç koyarak Çariçe! İğe kadar yükselttiği Katinka, o da mı ihanet ediyordu?
Bu cinayete tahammül olunabilir mİ İdi?
Fakat Çar aklınca bu skandalin şayi olmaması İçin İki hafta ses çıkarmadı. Sonra bir gece verdiği emir Ue Vliyam saraydaki odasında tevkif olundu.
Kazandığı itibara güvenerek entrikalar çevirdiği İthamile İdama mahkûm edildi. Vliyam Mons'un İdam edildiği gün Petro Katerlnaya kızakla maktelden geçirdi, Kadının elbisesi ölüye değdi; bu fecaatten kılını kı-pirdatmiyân Katerlna kocasının yanında mütebessim tavrını hiç bozmadı! O akşam maktulün başı ispirto İle doldurulmuş bir kavanoz içinde Katerinanm şöminesi üstüne konuldu. Kadın yine soğukkanlılığını muhafaza etti. Petro kalbini kaplıyan hiddet salkasile büyük ve nefis bir Venedik aynasını bir yumrukla kırdı. Katerlnaya:
— Seni de. seninkileri de böyle par-çalıyacağım!
Tehdidinde bulundu. Katerlna sükûnet ve itidal ile:
— Bu ayna sarayın müzeyyenatın-dandı. Harap ettin. Sarayın şimdi daha güzel ve cazip mi?
Cevabını verdi. Bu tavırlar ve sözlerle tehevvürü bir derece sükûnet bulan Çar küskün, küskün Katerlna-nın yanından çıktı.
Artık birblrile konuşmadılar; birlikte yemek, yemediler; bir yatakta yatmadılar.
Divanı hümayun tercümanı Yako-vaklnln Bur şada menfi İken Fransız-cadan tercüme ettiği (ikinci Katerlna tarihi) ise bu derece tafsile glrişml-yerek yalnız şunu söylüyor:
(Petronun zevcesi Katerlnaya teveccüh ve rağbeti derkftr İken mer-sumenln hlyanetlnl verdiği baskında reyülâyn tahkik etmekle dedikoduya vesile olmamak mülâhazasına mebni acele etmeyip ahar bahane Ue katlini tesralm etmiş İdi.)
Büyük Petro ile Demirbaş şarl arasındaki muharebelere, ve Rusya ahvaline dair Petronun kızı Ellzabetln kurenasından Şevalefln yine Türkçe-ye tercüme edilmiş eseri de Kateri-narun genç ve güzel bir mabeyincisi ve bunun kız kardeş! yüzünden Çar ile aralarında şiddeti! bir mllnaferet hami olmuş bulunduğunu gösteriyor.
Her ne hal İse, Petro İle Katerlna-nın münasebetleri bu gergin dereceyi bulunca Petro her gün gözdesi Marya Ue kandırdığı Yunanlı doktor Pallkala vasıtasUe Maryanın çocuğunu düşürtmüştfl.
Petro İntikam alacaktıl
Artık herkes Katerinanm işi biteceğine kanaat getirmiş bulunuyordu. Fakat bu sırada kızı EÜ2abetln Fransa kıralı on beşinci Louls Ue İzdivacı bahis mevzuu İdi. Fransız elçisi Petronun bir mukarrlblne kiralın kaynanası olacak Katerlna bir işkenceye uğrıyacak olursa kızının evlenme müzakereleri de suya düşeceğini bildirmiş. bu söz derhal Çar7n kulağına İsal olunmuş İdi.
Çar ve Çariçe arasında resmen Olsun bir barışıklık gösterilmek lcabe-dlyordu. Bu hususi tebliğden on gün sonra Katerlna kış sarayında kocasının dizlerine kapandı. Karı koca bir tarafa çekildUerl Üç saat konuştular, Birlikte yemek yediler; sonra ayrıldılar. Herkes Çar ile Çariçenin barıştıklarına hükmetti.
Ertesi günü Petro bir daha kalkmamak üzere yatağa dûştii. (1) Bir piskopos çağırtarak son ruhanî ayin! yaptırdı.
1725 ocak ayının vlrml yedisinde
Cleveland müzesinde açılan sergi çok rağbet görüyor
Solda ilk mektep talebesi bîr vazoyu tetkik ediyor, sağda 16 ncı asra ait bir Türk eseri
Son günlerde Birleşik Amerikada halk, diğer memleketlere ait sanatlara Çok yakın bir alâka göstermeğe başlamıştır. Bunu nazarı itibara alan birçok müze müdürleri, halkı bu husus» . .aha ziyade tenvir etmeği düşünerek, diğer memleketlerin medeniyet 'r sanatını belirten kıymetli eski eserleri havi sergiler tertibetme-ğe başlamışlardır.
Bu cümleden olarak Amerikanın Orta batı eyaletlerinden Olılo'nun en kalbalLk. şehri ve sanayi merkezi olan Ciavland’daki meşhur âsârı - atlka müzesinde İslâm sanatına ait yeni bir sergi açılmıştır. En maruf İslâm sanatkârları tarafından yapılmış 450 parça nadir müze eşyası. Birleşik Amerikadakl beUlbaşiı müzelerden, âsârı atlka mağazalarından zengin meraklıların koleksiyonlarından ö-dünç olarak alınmış, Clevland müzesinde halka teşhir edilmiştir. İslâm sanatı sergisinin, açılışı çok yeni olmakla beraber, mektep talebelerinden, fabrikalarda çalışan işçilere kadar, tekmil Clevland halkı, Amerikada, Uk defa teşhir edilen bıı cezbedî-ct sergiyi gezmişlerdir.
İslâm sanatkârları tarafından yaratılan. tarihî kıymeti haiz muhtelif cins müze eşyasının Clevland müzesine getlrUerek teşhir edilmesinde büyük hizmeti dokunan, müzenin âsârı atlka mütehassısı M. Hovard J. Halllstir. Bu müzede teşhir edilen nadir koleksiyon arasında İnsanın gözünü kamaştıran renklerle harikulade bir tarzda meydana getirilmiş muhtelif eşya bulunmaktadır. Ziyaretçilerin dikkat nazarlarım çeken, kıymetli biliûr cami kandilleri, altın ve gümüş İşlemeli küse sürahiler, bakır ve pirinçten şamdanlar, sabit parlak boyalarla nakışlı çini çömlekler. kıymetli halılar, portre ve manzaralar, işlemeli ağır kumaşlar, birçok cilt, şiir, aşkl hikâye, ilim kitapları ve elle yazılmış Kur'anı Kerlm'-lerdir.
Hazret! Muhammedin amcaci Ham-
RADYO
(11 Georges Ondard; La vie de Pi-erre le Grand.
(2) Petronun Katerlna tarafından gehtrlendiğfne dair sahih addolunmı-yan bir rivayet vardır.
KONSERVATUVAR TÜRK MUSİKİSİ İCRA HEYETİ KONSERİ
Grip salgını münasebetile toplunlı yerlerinin (10) gün müddetle tatil kararına uyularak 28 mart çarşamba akşamı Çemberli taş sinemasında Eminönü Halkevi Sosyal Yardım şubesi menfaatine verilerek k n-er 13 nisan cuma akşamına tehir edilmiştir. Biletleri sinemada satılmaktadır.
★ Kadıköy Halkevi başkanlığından: 2/4/945 pazartesi günü saat 18,30 da Şehir tiyatrosu sanatkârlarından sayın İbrahim Delideniz tarafından (Şiir Nasıl. Okunur) mevzulu bir konferans verilecektir.
za'nın hayat ve sergüzeştlerine alt renkli resimelrl havi kitap bir hârikadır. Tablolar arasında en fazla 8Ö-zc çarpan, Çin üsiûbiyle bir İranlı sanatkâr tarafından İpekli kumaş üzerine yağlı boya, çiçekli bir dal üstüne konmuş bir bülbülü gösteren şaheser bir tablodur.
El yazısı Kur'anlar altın, yaldızlıdır ve yazılar pırıl pırıl parlamaktadır. Bunlar, Avrupanın Ortaçağ kltapla-rtyle mukayese edilecek olursa isLâm sanatkârlarının o zamanın, Avrupa sanatkârlarından fersah fersah üstün oldukları anlaşılmaktadır. Bu Kur’anı Kerlm'lerin gayet yumuşak deriden kapakları altın kakma ile süslü olduğu gibi, bütün sahlfelerln etrafı da altın yaldızla elle gayet mahlranc işlenmiştir.
Clevland müzesinde bulunan çanak çömlek kflmllcn muhtelif İslâm Memleketleri camilerinden getirilmiş eski eserlerdir. Bunların üzeri geometrik nakışlarla dantel gibi zengin ve parlak renklerle ve altın yaldızla İşlenmiştir. Bunların üzerindeki nakışlar ziyanın gelişine göre renk değiştirmektedir.
Madeni eşya arasında, Ehli salip ordularına karşı savaşmış müslüman cengâvcrlerlnln miğferleri göze çarpmaktadır.
Bu şaheserler arasında insan heykeli olarak, eski bir duvardan kopmuş tek bir büst vardır.
Clevland müzesinin açtığı bu sergi pek az zamanda o kadar fazla rağbet bulmuştur ki, Clevland'a Amerikanın her tarafından ziyaretçi yağmağa başlamıştır. Bu Sergiyi örnek alarak diğer şehirlerde bulunan müzelerde de Yakın Şark sanatına alt ufak çapta sergiler açmağa başlamışlardır. Amerikan balkı Islâm sanatına karşı yakın alâka ve fazla rağbet gösterdiğin! nazarı itibara alan müzeler dairesinin, bu hususta halta daha fazla tenvir edebilmek için tekmil eyalet müzelerinde yalanda bu gibi sergiler açacakları anlaşılıyor.
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Dans orkestras'. 18.4Ö Karışık şarkılar, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.28 Salon orkestrası, 20.15 Pazar Gazetesi, 20.30 Fasıl. »1.00 Haftanın spor neticeleri, 21.15 Şarkı ve türküler. 21.35 Müzik, 22.ÖS Milzik (pl.), 12.45 Haberler.
YARIN SABAHKİ PROGRAM
7.30 Müzik (pl.J, 7.45 Haberler, 8.00 Müzik (pl->. 8.23 Gündelik spor servisi, 12.30 Şarkılar, 1245 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
kalemle kâğıt istedi. Zayıf elleri ancak birkaç kelime yazabildi:
(Ben İsterim ki herşey...)
İkmal edemedi. Herşeyln kime verilmesini istiyordu? Anlaşılamadı. O gün akşama doğru:
— Anna! Anna!
Diye inledi. Büyük kızı Anna gelince şaşkın nazarlarla yüzüne baka, kaldı; daldı. Bu esnada en nüfuzlu yakınlan sarayın bir odasında Çarlarının ölümü üzerine mansıpları nasıl paylaşacaklarını müzakere İle meşguldüler! Bu toplantıyı öğrenen Katerlna da çarçabuk göz yaşlarını sildi; bunlara lltihnk İle imparatoriçelik hakkını İleri sürdü. Anlaştılar. Aralarında Senato ve generaller Ue bütün devlet büyükleri huzurunda Çar'ın zevcesini veliaht tanıdığına yemin etmeği kararlaştırdılar.
Cesaret gösterilirse muvaffakiyet şüphesizdi ve bu cesaret gösterilecekti! Ertesi sabah büyük Petro son nefesini verdi. Saray odası müttefikleri bütün tertibatı almışlardı.
Büyük Petronun torunu, kızları bir tarafa bırakıldı. Karısı (birinci Kate-rina» namile Rusya tahtına geçti ve ancak o gün rahat bir nefes aldı!
Bülopman Kâni İrtem
Bulmaca
Boldan sağa vc yukarıdan aşağı:
1 _ Kıyı - Kol.
2 — İlglU.
3 — Şeref ve haysiyet gayreti -Rapt edatı.
4 — Dördün yarısı - Başına «T* gelirse seddetmek olur.
5 — Müstahak olur.
û — Dekor yapan.
7 — Tersi çok ıvnkll taş - Bir peygamber.
8 — Vücuttaki şişkinlik - İtaat edenler,
9 — OtomobUln makineden başka kısmı.
10 — Bir meyva - Tersi kaçmaktır.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Salâhaddin, 2 — Adımatarak, 3 — Likac, Mama, 4 — Amalar, Mer, 5 — Haçador, Se„ 6 — At, Roman, 7 — Dam. Roslme, 8 — Dram. Nlşem, 9 — İames, Meşe, 10 — NkâredemeS.
EMİNÖNÜ 1IAI KEVENDE H. C1
İNÖNÜ ZAFERİ
1 Nisan 1945 pazar II. ci İnönü zaferinin yıldönümünü Eminönü Halkevi saat ı(17i de şu programla kut-Uyacaktır; l - Söylev; Çoruh Millet Vekili AJI Rıza Brem. 2 — Temsil: Evin Temsil kolu târahndnn (Kimsesizler) Komedi 3 perde.
Numaralı giriş kartları Ev Bürosundan alınabilin.
★ Ç. E. K. İstanbul merkezînden: Haseki hastanesinde üçüz çocuk dünyaya getiren Kasene Yılmazın çocuklarına merkezimizce kundak, para yardımı yapılmış ye çocukların süt ihtiyacı da temin edilmek curctilÎB ■ yardımda bulunulmuştur.
P. T- T. İşletme Umum Müdürlüğünden
P. T. T. İdaresince açılan resim müsabakasına iştirak edenlere:
P. T. T. İdaresince açılan resim müsabakasına işörâk «den sanat-kâlraın gönderdikleri resimler tetkik edilmiş v« bunlar arasında (3 kişi) remzüe gönderilen dört resimden yalnıa Nafla ve Zlraate alt olan İki resim satın alınmasına ve diğer resimlerle çerçevelerin sahiple, rina ladesine karar verilmiştir.
Büzü geçen iki resim «ahlblnln P. T. T. Umum Müdürlüğü Emlâk vt Levazım Müdürlüğüne müracaatı ve diğer' resimlerin de sahipleri tarafından bu Müdürlükten, aldırılması lüzumu ilân olunur. 3906,
Betonarme köprü inşaatı
Nafıa Bakanlığından
1 — Eksiltmeye konulan İş: Erzurum. Uinde ve Trabzon. - İran, transit yolunun 278 İnci kilometresinde betonarme Çağdarlç köprüsü inşaatı olup keşif bedeli (241»2W,20) liradır.
2 — Eksiltme 9. 4. 945 gününe rastlayan pazartesi günü saat 15 da Nafia Bakanlığı şose ve köprüler eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usulile yapılacaktır.
3 — Eksütme şartlaşması ve diğer evrak (13,00) lira mukabilinde şosı vs köprüler reisliğinden alınacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin 945 yılına alt Ticaret odası belgesi Ue usulü dairesinde (13,313,31) liralık geçici teminat vermeleri ve bu işi yapabileceklerine dair Nafla Bakanlığından yeterlik belgesi almaları lâzımdır. Bu belgeyi alabilmek için isteklilerin eksiltme gününden enaz üç gün evvel (ara verme günleri hariç) bir dilekçe ile Nafıa Bakanlığına başvurmaları ve dilekçelerine bu önemdeki bir İnşaatı muvaffakiyetle başarmış olduklarını gösterir işi yaptıran daireden alacakları belgeleri de İliştirmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin eksütme şartlaşmasının 34 üncü maddesinde verilen İzahat çerçevesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını ikinci maddede yazıl» saatten bir saat evveline kadar makbuz karşılığında komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (3*77)
Bitlis vilâyetinden:
Bitlis Vilâyetine bağlı Tatvan kazasında yeniden İnşa edilecek beş lojmanlı üç memur evi inşası eksiltmesine talip çıkmadığından. 29/3 945 tarihînden İtibaren bir ay müddetle pazarlığa konulmuştur.
1 — İnşaatın keşifnamerf yetmiş sekiz bin iki yüz yetmiş altı lira kırk bir kuruştur.
2 — Bu İşe ait eksütme, şartname, keşifnamc ve sair belgeler virâ’ et Daimî Encümeni kaleminde görülebilir.
3 — Pazarlığa girebilmek için tsteklUerln 945 yılına ait Ticaret Odası belgesi ile iş! yapabileceklerine dair ehliyet vesikası göstermesi tâlimdir.
Created by free version of 2PDF
4 — Muvakkat teminat beş bin sekiz yüz yetmiş lira yetmiş üç ku-rogtar. «4043*
İstanbul mahrukat ofisi umum müdürlüğünden:
Mahrukat Ofisi Odun ve mangal kömürü bayiliği yapmak isteyenlerle «ski bayilerden arzu edenler için yeni bayilik mukaveleleri yap nacak tır. İsteyenlerin 10 Nisan 1945 tarihine kadar Ofis levazımına müracaatla şartname ve mukavele suretlerini almaları ilân olunur »4020»
Devlet Deniz Yolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları
380 - 450 adet kullanılmış makine yağ fıçısı.
250 - 300 adet kullanılmış pirinç, nohut*, faaulya çuvalı.
300 - 350 adet kullanılmış patates Ve soğan çuvalı.
100 - 120 adet kullanılnuş kâğıttan yapılma şeker çuvalı.
450 - Wû adet ağzı açık sadeyağ tenekesi.
100 - 125 adet zeytin yağ tenekesi.
1 — Yukarda cins ve miktarları
Bulunduğu yer Tophane Merkez mağazası. HaUç Fabrika Havuzlar Müdürlüğü. İaşe anbârl.
X B
Arttırma günü ve saati
9/4/945
9/4/948
9/4/945
9/4/948
11 de
15 de
15 de
15 de
U de
11 de
» »
Ue bulundukları yerler gösterilmiş olan boş kaplar yazılı gün ve saatlerde açık arttırma ile satılacaktır.
2 __ İstekliler boş kapları bulundukları yerlerde ve şartnamesini
Alım - Satım komisyonunda görebilirler.
3 — Arttırmaya örmek için isteklilerin teklif edecekleri bedelin (8 16 şlndon aşağı olmamak llzere güvenme parası yatırmaları lâzımdır.
4 — Arttırmaya girmek İstlyenlerln belirli gün ve saatlerde teminat
malobuzlarile ve ticari afatlarını gösteren vesikalarla birlikte İdare Merkezi karşısındaki binada bulunan AJim Batım komisyonuna baş vuvuıa» ları İlân olunur- «3934»
Mahdut Mesuliyetli İstanbul Emniyet Sandığı memurları kooperatif şirketi idare meclisinden:
Kooperatifimizin 944 senesi âdi Genel Kurulu toplantısı 31 Mart 945 cumartesi günü ekseriyet bulunmadığından 19 Nisan 945 perşembe günü saat 13.30 a bırakılmıştır.
Ortakların mezkûr gün ve saatte Şirketin Merkezi (4üd Cağaloğlu Ejıuıiyet Sandığı binasında bulunmaları rica olunur.
R U Z N A M E :
1 — İdare Meclisi ve Mikaklp raporlarının okunması.
3 _ 944 yılı bilançosunun, tetkik ve kabulü ve İdare Meclis! İle Müra-klplerln İbrası,
3 — Yeni İdare Meçlisi âz asının şeçilmes! (yedek 3za dahil)
4 — MUraklplerin seçilmesi,
5 — şirket tarafından ortaklaTayapılan kredilerin faiz ve sair şartlarının tesblti (Madde 22)
5 — Ortaklar hesabına geçirilecek kâr hisselerine verilecek faiz nls-betinîn tâyini (Madde 50)
I Nisan 1043
SERMAYESİ OLUP DA İŞLETMEK İSTİYENLERE — Veya iş ariyanlSra İşler vaziyette dükkânlar. İstanbul posta kutusu 240 a mektupla müracaat_______________3001 — 1
1 - IŞ ariyanlar
BETONARME. HESAPLARI — V» aühendlsllğe ait her türlü proje, plân lazırlanması vo hesaplan ehven latle kabul edilir. Akşam'da (Y. düh. A. A) rümuzuna mektupla mü-acaat. 3086 — 1
MUHASİP İŞ ARIYOR — Fransiz-na, İngilizceye vakıf yabancı bankalarda çalışmış tecrübeli muhasip İş arıyor. Kefalet ve referans verir. Ak-■am’da S. A. O rüzumuna müracaat |d İlme sİ._______________3085 — 2
TESVİYECİ İŞ ARIYÛR — Asker-Skle İlişiği olmayan bir Türk genci arıyor. Fatih Macar Kardeşler cad-esl 59 No. da Mehmet Hamutoğlu. 3082 — 1
YAZIHANENİN — Yazı ve telefon işlerinde kullanılmak üzere genç bir bayana ihtiyaç vardır. Ücret 40 İlâ M liradır, İngilizce bilenler tercih olunur. Her gün saat 14 ten 18 ya kadar (20408» ze telefonla müracaat.
3071 — 1
MUAYENEHANE İÇİN BİR BAYAN ARANIYOR — Cağaloğlu Nuruosma-plyc caddesi 3(kNo. üst kata saat İL -|2 arasında müracaat, 3072 — 1
BAHÇIVAN ARANIYOR — Çiçekçilikten anhyan mütehassıs bir bahçıvan aranıyor. Kadıköy Eczanesine pıüracaat. Tek 69063 3073 — 2
MEMUR LtZIM — En az orta derece tahsilli memur lâzım. Maaş dolgundur. İstanbul Maarif Kltaphaııeslne mü-yacaat._____________3084 — 2
(J- SATILIK
SATILIK KOTRA — Yeni boy 5 metre sabit safra yelken 17 m2 birinci sınıf işçülk kamara Ikt yataklı 3000 liri tel. 40707 2084 -
EŞYA
SATILIK DİŞÇİ KABİNESİ ALÂT VE
EŞYASI — Saat 13 - 14 telefon: «335.
3048 —
KRİSTAL HOKKA VE VAZOLAR —
1 nisan 045 saat 13.30 da Mezat mü-
dürlüğünde satılacaktır. 3062 — 1
SATILIK — General - Elektrik »parka havuzlu soğutma cihazı acele satılıktır. CağaloğLu Nuruosmanlye caddesi No. 29 3068 —
ACELE SATILIK — Hail hazırda çalışır vaziyette marangozlara elverişli altmışlık, kalınlık makinesi. Müracaat: Çemberlliaş Tavukpazarı 7 No. da Nihad’a_________3075 — 1
2500 LİRAYA — Üskudarda 5 odalı ahşap ev İradlycde 3750 liraya Beylerbeyinde 8uo metre bahçeli 5 odalı ahşap ev 7000 liraya 0 odalı Bebekte ahşap cv. Ferdi Selek Türk EmlAk galata Ömerâbit han 2 ncl kat 23 te-Hrton 42368 telefonla izahat verilmez.
4004 — 2
3000 ER LİRAYA — Üçer odalı üç ade’ iâtılık kâglr ev. Ferdi Selek Türk mulâj Bürosu Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42368 telefonla jgahat verilmez. __________4005 — 2
20000 LİRAYA — Anadcluhlsarın-(la 10 odalı bahçeli yalı, 20000 liraya Öağaloğlunda Halk Partisi civarında î odftlt kâglr ev. 20000 liraya Sultan-a&mıette bahçeli 8 odalı kâglr ev. Ferdi selek Türk Emlâk Galata Ömer-fîbıl han 2 ncl kat 23 telefon 42368 telefonla İzahat verilmez. 4006 — 2
* — Kiralık — Satılık
_______________________________
5,000 LİRADAN 500,000 LİRAYA KADAR — İstanbulun her yerinde apartman, ev, mağaza, İmalâthane, ı/.Tİku, han, arsa ve çlfJlk almak, çatmak ve kârlı İşi olup da devrede-4 :1er veya ortak istlyenler İstiklâl caddesi Büyük Parmakkapı köşe başı 4 S), kat 2 telefon 42396 Sühulet Enikle Zarif Özalp 2045 — 7
MÖSLE KONFORLU APARTMAN — Çaz Mevsimi için kiralıktır. Taksim opçu caddesi tjygun apartımanı j&o. 2 ye müracaat. 2076 — 4
SUADİYEDE — Deniz kenarında fH-.tıım, plâj, kayıkhanesi ve munta-İM.H-. lkl dönüm bahçesi olan dört daf-?a1i ve konforlu villâ satılıktır. Ta-u mm boj olarak teslim edilecektir. M’’
a En
10000 LİRAYA — Ferlköyünde (5» odalı banyolu muşamba döşeli işi yağlı boya bahçeli ev satılıktır. Boş teslim edilecektir. Müracaat: Taksim Cumhuriyet meydanı Kristal han No. 13 EmJftk Yurdu Telefon 84439.
3088 — 1
18000 LİRAYA — 12 odalı npart-man şeklinde ahşap ev satılıktır. Ferdi Selek Türk Emlâk. Galata ömerâbit han 3 ncl kat 23 telefon 42308 telefonla İzahat verilmez.
4010 — 2
26000 LİRAYA — Kurtuluş tramvay durağına 2 dakika mesafede 3 ve 4 er odalı (4) daireli banyolu apartıman satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439 8087 — 1
36000 LİRAYA — Kurtuluş filnem-köy tramvay durağına 2 dakika 3 v« 4 odalı 4 dalro beton banyolu apartman satılıktır. ErriUk Yurdu Telefon B4439 3088 — 1
1U5000 LtRAYA — Şişil Osmanboy tramvay durağına 1 dakika mesafede 7 şer odalı 6 daireli ve kaloriferli apartman satılıktır. Müracaat Emlâk Yurdu Telefon 84439 3089 — 1
38000 LİRAYA — Nlşantnşmdn 9.50 metre cephesi olan 4 ve 5 şer odalı 4 daireli banyolu ayda 20o lira lratlı olan apartman satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439 3090 — 1
«090 LİRAYA — Teşvlkiyede tramvay durağına- 2 dakika mesafede 4 d*r odalı 4 daireli geniş cephesi olan apartman satılıktır. Müracaat Emiiik Yurdu Telefon 84439 3091 — 1
42000 LİRAYA — Taksim Sırascr-vller asfalt caddeye bir dakika 3 çer odalı banyolu her kat deniz görlir 0 daireli % 7.5 gelirli olan apartman satılıktır. Yelefon 84439 Emlâk Yurdu 3092 — 1
8500 LtRAYA — Bfyoğlu Tarla başı Civarında ö odalı kârglr bahçeli 1200 L1. senelik geliri olan ev satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439. 3093 — 1
6500ü LİRAYA — Teşvikiye tramvay durağına 2 dakika mesafede 2Q pıctre cephesi olan yanı ve arkası bahçeli 3 Ve 4 odalı, banyolu 6 daireli 3 kat apartman satılıktır. EmlAk YuTdu Telefon 84439 3094 — 1
64 000 ve 62 Oöo LİRAYA — Cihangirde lyl caddelerde 8 şer kat ve beşer altışar odalı deniz görür beton apartımanlar satılıktır. Emlâk Yurdu Telefon 84439 3095 — 1
ŞİŞLİ — Kurtuluş, Maçka, Ferl-köyü ve Mecidiye köyünde muhtelif fiatlarda arsalar satılıktır. Müracaat: Taksim Cumhuriyet meydanı Kristal han No. 13 Emlâk Yurdu Telefon 84439 . 3096 1
DEVREN SATILIK — Gedlkpıışa Ball Paşa yokuşunda 16 No. 11 dükkân. Üstünde odası, terkos suyu, elektriği mevcut dükkân devren satılıktır. işlek bir yerdedir. İçindekilere müracaat 3002 — 1
SATILIK VEYA KİRALIK — 15 x 15 takrlbî Yeni Postane civarında arsa aranıyor. Yazı ile Blllftrcu sokak No. 32/1 Sıraselvi - Taksim. 3011 — 1
17000 LİRAYA SATILIK APART1-MAN — Harbiyede tramvaya nazır 3 kat. beton, taş merdiven, banyolu, bahçeli. Her gün 12 - 15 e kadar Ga-latada Kürekçiler Demir han 23 No.ya müracaat. 3070 — 3
İSTİKLAL CADDESİNDE — Altında mağazaları bulunan ve senevi % 4 net İradı olan kıymetli bir apartman satılıktır. Müracaat: İsltklâl caddesi No. 98 (Ankara Emlâk Bürosu» Telefon 41571 3051 — 1
BEYOĞLUNUN — iyi bir yerinde seııevl on bin lira lratlı 18 daire ve beş diikkânlı maruf bir apartman satılıktır. Daireler 8, 0 ve yedişer odalıdır. Müracaat: İstiklâl caddesi No. 98 Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571 3052 — 1
TEPEBAŞI İLE GALATASARAY ARASINDA — Tramvay caddesinde dört daire ve bir mağazalı apartman 90 bin liraya satılıktır. Müracaat: İstiklâl caddesi No. 98 Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571 3053 — 1
SUADİYEDE VE HAVALİSİNDE — Asfalt üzerinde ve deniz kenarında satılık ve kiralık arsa ve evler. Müracaat: Sutıdlyede Oündüz bakkaliyece. 2095 —
TALİMHANEDE — 100 - 300 bin lira değerinde tek ve çift daireli, tam konforlu apartmanlar satılıktır. Mü-
ra Emlâk Bürosu Telefon 41571 3055 — 1
KADIKÖYÜNÜN — En Eûrlf ve müstesna bir yerinde temi» konfor, muiıttşem manzara, muntazam bahçe, şahsi bir rıhtım ve plâjı müştemll şık bir villâ satılıktır. Müracaat: İstiklâl caddesi No. 98 (Ankara Emlâk Bürosu) Telefon 41571 3058 — 1
AGA CAMtt CİVARINDA — İstiklâl caddesinin çok yakınında 30, 46 ve 50 ve Taksim ve Nlşantaşında 38 şar bin liralık apartmanlar satılıktır. Müracaat: îsttklâl caddesi No. 98. Ankara Emlâk Bürosu Telefon 4)571 3054 — 1
22000 LİRAYA — Beyoğlu Ağa cami civarında altında 2 şer odası 2 dnlresl bulunan satılıp kâglr emlAk. Ferdi Selek Türk EmlAk Galata Ömerli bit han 2 ncl kat 23 telefon 42308 telefonla İzahat verilmez. 4017 — 2
BEYOGLUNDA — Apartman ve ev ve îstonbuhın ticaret v* piyasa muhitinde yüksek kıymette han v» mağaza. Boğaziçi ve sayfiyeler muhitinde villâ, yalı ve arsa satın alacak ciddi müşterilerimiz, vardır. Satmak Istlyenlerln acele müracaatları: tf-tlklAl caddesi No. 08. Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571 3058
32060 LİRAYA — Kadıköyündc tramvay yolu üzerinde üç daireli beşer odalı apartman satılıktır. Ferdi Selek Türg Emlâk Galata ömerâbit han 2 nci kat 23 telefon 42368 telefonla İzahat verilmez. 4014 — 2
200,000 LİRAYA — 22000 II) a kiralı Beyoğlu civarında deniz manzn* ralı 12 daireli apartman. 300,000 liraya Beyoğlu caddesi üzerinde tadilâtla 109.000 Hra kiraya mütehammil satılık kıymetli Irat. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon (12368. 4015 - 2
BFYûfil.VNDA 550000 LİRAYA — Ve tadilâtla 35 daireli apartman cla-blleeck çok kıymetli emlâk satılıktır. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömer-ğbtt han 2 nci kat 23 telefon 42308 telefonla İzahat verilmez. 4012 — 2
VALİKONAĞI CADDESİNDE dokuzar odalı ve tam. konforlu. Maç-kada denize nazır altı daireli ve konforlu. Kurtuluşta Tepeüstlînde altışar oda ve beşer daireli ve değerli apartmanlar satılıktır. İstiklâl caddesi No. 98 Ankara Emlâk Bürosu Telefon 41571_______________3059 — 1
HEYBELİAD.ADA — 20 dünüm bahçeli 15 Odalı 35000 liraya satılık villâ 20000 liraya Burgaz adasında dağda 2 adet fevkalâde manzaralı villâ. Ferdi Selek Tiirk Emlâk Galata Ömer-âbit han 2 nci kat 23 telefon 42308 rlnlerile birlikte telefonla İzahat verilmez- 4007 _ 2 , ’ ’. '
35000 LİRAYA — BüyiikdFredc 6 odalı betonarme ve çamlar İçinde manzaralı ve eşyalı şahane villâ. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâ-blt han 2 ncl kat 23 telefon 423G8 telefonla izahat verilmez. 4008 — 2
SATILIK ŞIK Yİ ITRİNLER VE KİRALIK DÜKKAN — Mısır Çarşısında her dükkâna uyar çok zarif vlt-blrükte boş bir dükkân devredilecektir. Vitrinler ayrı olarak da satılabilir. Sirkecide Başağa Nakliyat ambarı sahibi bay Rıza Başağa"- j ya müracaat._________________3035 — 2
30000 LİRAYA — Büyükadnda 7 odalı bir dönüme yakın bahçeli villâ 18000 liraya Büyükadada küçük bahçeli satılık villâ. Ferdi Sflek Türk ' Emlâk Galata Ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42363 tçlefonlft izahat verilmez._______________4000 — 2
EYÜP — Defterdar Yavedut C. 51, 53 Lkl ev beraber satılıktır. Fesha-ne karşısı 38 Abdullah Gürcrc müracaat. 3019 — 6
80000 LİRAYA — Gözt epede 7 dönüm bahçeli çam ağaçlı 2 köşkü havi muazzam köşk satılıktır. Ferdi Selek Türk EmlAk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42368 telefonla İzahat verllırfez._______________4010 — 2
500,000 LİRAYA — 9 odalı Mecidiye köyünde asfalt üzerinde büyük bahçeli betonarme villâ. 50,000 liraya Biı-yükderede 6 odalı ahşap ev arkasında ormanı mevcut satılık yalı. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42368.
. 4011 — 2
35000 LİRAYA — Kadıköy ünün en güzel mevkiinde manzaraya hâkim tramvay yolu üzerinde kâglr 8 odalı bahçeli hamamlı boş teslim edilir satılık ev. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon: 4238R telefonla İzahat verilmez.
4000 — 2
YAZLIK KİRALIK APARTMAN — , _____ ______ __________Mobilyalı ve konforlu dört odalı bir
at İ. tiklâl caddesi No. 98 An- kat yalnız yazlık kiralıktır. Cagaioğ-aıiâis Bürosu Telefon 41571 lu, Nuruosmanlye cad. No. 9 3057 — 1| 8041 —
ACELE SATILIK ARSA — Üskü-darda Doğancılarda thsanlye caddesinde (23) No. li 11570) metre murabba! bol meyva ağaçlı ve bostan ı kuyulu. denize nazır köşk arsasının tamamı veya yarısı maktuan metresi (5) liradan acele satılıktır. Merkez Bankası Ofis 7 servisinde bay RccaP Dlkmen'e müracaat. 3024 —
DEVREN SATILIK ATÖLYE — Bey-oğlunun İşlek bir yerinde piyasaca tanınmış bir kadın çamaşır İşleme atölyesi ortağın sıhhati dolayıslyle ayrılmak istediğinden dört ad*t motorlu makineleriyle satılıktır. MÜra-racaat: Tepebaşı Kallavi sokak Sülün AP- No. 2 - 3033 -
ACELE SAIİL1K KAGİR Et — Bebeğin en güzide yerinde İki katlı birinci katta bir oda hol ve mutfağı İkinci katta 3 oda bir hol bahçeli denize manzaralı her tesisatı mevcut. Boş teslim edilir. Taksim - Kristal gazinosu arkasında Milli Emlâklş telefon: 82277.3050 -
35000 LİRAYA — Kadıköyiinde büyük bahçeli kâglr 8 odalı çok güzel manzaralı satılık ev Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 ncl kat 23 telefon 42388 telefonla izahat verilmez,_______________4001 — 2
70000 LİRAYA — Fenerbahçede büyük bahçeli 11 odalı mükemmel villâ, Moda civarında metresi 17 liradan 500 - 183,50 - 1700 metre arsa Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömtrâ-blt han 2 ncl kat 23 telefon 42308 te-Icfonla izahat verilmez, 4002 — 2
SATILIK YENİ BİR APAR'llMAN — Taksime iki dakika mesafede 20ı) lira aylık geliri, henüz yeni İkmal edLl-miş. konforlu 3 er oda dört daireli yeni apartıman acele vasıtasız satılıktır. 1 - 2 arasında 80093 telefon numarasına müracaat. 3051
ÜSKÜDARDA — İki daireli satılık ev, Yeni tamir edilmiş İhsanlye denize yakın, fevkalâde manzaralı, konforlu acele vasıtasız satılıktır. 1-2 arasında 80093 telefon numarasına müracaat.3050 —
SATILIK — İki kat altında dük-kânlı apartman Dlvanyolu caddesinde müracaat telefon (23390) dan saat ondan İkiye kadar sorula.
4018 — 2
KİRALIK EV — Nişantaşı, Teşvikiye Kalıpçı sokak No. 120. 4 oda elektrik ha/agazı köşedeki bakkal bay Nevzata müracaat. 3057
FIRSAT — Kadıköy Mühürdar caddesinde Zühal gazinosu eşyasıie kiralıktır. Tulacı Emin sokak 0/1 eve müracaat.3078 —
SATILIK — Şişli Zlnclrllkuyu virajındaki betonarme köşk, üç oda banyo, elektrik, su, garaj, ahır, gazino, 3058 metre mamur erazl, çiçekler, kameriyeler ve saire. Tafsilât ve görüşmek üzere İstanbul İş Bankası karşısında Malûl Cemal gişesine müracaat_______________________3072 - ?
DEVREN SATILIK TELEFONLU BAKKALİYE DÜKKÂNI — Osman-bey scmtlnd* işlek bir mevkiinde tel (81534) müracaat Galata ömevftbit hart 1 İnci kat No. 18 Faruk Çağlar Tel. 42017_________3074 — 1
DEVREN SATILIK DÜKKAN — Şthzadebaşı tramvay caddesinde 127 No. h çift lüks vitrinleri bulunan, tuhafiye, kavaflye, şekercilik ve sair işlere «on derece elverişli fevkalâde bir dükkân acele ve devren satılıktır.
8008 — 1
MAKTUAN 22.000 LtRAYA SATILIK APARTMAN — Lâlelinin deniz görür, havadar bir semtinde, on odalı, iiç daireli, senevi (1400) lira irat getiren bir apartman, sahibi elinden satılıktır. Her gün saat 10 dan 14 e kadar 20003 e telefon edilmesi.
3079 — 5
SATILIK — İst. Yedi kulede tramvaya bir dakika mesafede (bir tanesi boş teslim» bahçeli ev 11e Aksaray-da Millet caddesin d» 218 M2 arsa ve İzmirde Cezayir han caddesinde iki adet kârglr büyük dükkân satılıktır. İsteyenlerin Sirkeci Kafkas Geçidi No. 6. Avukat Talât Abacıya müracaatları. 3080 — 2
KİRALIK — Bir odadan altı odaya kadar möbleli konforlu apartman odaları ve katları vardır. Müracaat: Yıldız EmlAk İstiklâl caddul 54/2 telefon 43370 3073 —
MAKTUAN 22,500 Liraya
SATILIK KöŞ K
Erenköyündc eski İstasyonda fırın yanında bahçe İçLnde. İçi dışı yağlı boyalı, 6 oda. bir mutfak, fevkalâde hamam ve banyo, iki helâ, muntazam bir çiçek bahçesi, gezinti yerleri asfalt, sanatkârane yapılmış bir lak, demir sütunlarda elektrik tertibatı, nftdlde meyva ağaçları bulunan bütün konforu havi köşk maktuan 22,500 liraya satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Görmek İçin karşısındaki kasaba, görüşmek İçinde İstanbulda Rızapaşa yokuşunda 66 No. Asri Mobilya Mağazasına müracaat Olunması. Tel: 23407 ■■■•SBRBBBHS
Yüksek iktisat Ve Ticaret Okulu
Mezunlar Cemiyetinden:
Şehrimiz ticaret alanında çalışmalarla okulumuz mezun ve talebelerini tanıştırmak maksadlle 4 nisan 1945 çarşamba günü saat 21 den sabaha kadar, Taksim belediye gazinosu salonlarında tertiplenen tl-caretlller gecesine gelmek arzu edenlerin numaralı masalarını ayırtmak ve davetiyelerini almak üzere her gün saat 9-13 arasında Yüksek İktisat ve Ticaret okuluna veya İstiklâl caddesi No. 103 Yıldız fo-tografhanesine müracaatları
inşaat Sahiplerinin Nazarı Dikkatine:
Sedef Adasında mükemmel surette yaptığımız fennî tesisatla en lyl cinsten TAŞ ve çok mükemmel KLreç çıkartmaktayız. Fİ atlarımız malın cins vc evsafına mukabil çok ucuzdur.
Müracaat mahalli: Galata Fermeneciler 16/18 No. Yazıhane
Telefon: 43051.
Zayi — Beşiktaş nüfus memurlusundan aldığım nüfus kâğıdımla askerlik tezkeremi zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yok-1 tur. 328 doğumlu
Hamza Bozbulut

Düşünce ve üzüntüden gelen buhranlarda KARDOL
en iyi devadır.
Her Eczanede bulunur.
^-MÜTEFERRİK
AZ SERMAYELİ — Çalışkan bir ortak aranıyor. Akşamda îmalci rilmu-zuna müracaat 3007 — 1
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen bayan büyüklere, ve lisan derslerine devam etmek lstiyen talebelere üniversite talebelerine ve doktorlara gramer ve mükâleme der- | sİ veriyor. Her yere gidebilir. Akşam- ■ da A. B. C rümuzuna mektupla mü- i racaat. 3045 — 1,
KİMYA MÜHENDİS — Son sınıftan Uç talebe, Orta - Lise talebelerini fen ve Almanca, Fransızca derslerinden imtihanlara yetiştirebilir. «Kimyacılar* rümuzuna müracaat.
3012 —
ACELE SATILIK KİRCİ R EV — Kadıköy Rızapoş» Küçük Moda Ba-demaltı sokak 28 No. h içi dışı yağlı boyalı güneşli ve konforlu, Flatı m uttun n 13 bin lira, Oöruıek ve görüşmek İçin İstanbul 4 üncü Vakıf hon birinci kat 30 numaraya müracaat tel 21847 3035 — 1
TEKNİK ÜNİVERSİTE TALEBESİ — Yüksek mühendis talebesi, orta ve İlse, i w, erkek talebelerine ve bitirme, olgunluktan kalanlara da fizik, kimya, cebir, geometri derslerini verip kati surette sınıf geçirmeyi temin eder. Müracaat: Akşam gazetesine mektupla (Y. Ders) rümuzuna.
4019 — 1
SATILIK İKİ YENİ KÂGİR EV — Yalovada Dere mahallesinde bir çatı altında üçer oda, banyolu, dokuzar metre bahçeli (11) numaralı evler. Müracaat Hasır iskelesinde 48 No. kahvede Mustafa Kaptan. 4024 — 1
h-afc,,
Satılık At
4 yaşında yarım ARAP KANI binek atı satılıktır. Müracaat yeri: Cemal Berkinen, Galata Kürekçiler No. 17.
Created by free version of 2PDF
İNGİLİZCE — Anıerlkada okumuş vo Amerikan mekteplerinde İngillzc® öğretmiş bir genç üç ayda lisan öğretir. «D.3.» rümuzuna mliracat.
3099 — 1
BOYER
SA9 AĞRILARI »• 6OÛUK *LQlNUQlNI DERHAL KEVEN
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz İdarehanesini adıes olarak göstermiş olan karilerimizden
E.A _ 99 — MM. B— S.L.A — îmalci — G.O — D.3 — A.B.O namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırma lan rica
olunur.
Dr. Suphi Arın
■ idrar yolları ve tenasül iiMta- ■
■ lıkları mütehassuı. Taksim sı- ■ ■i raselvller Cad. 59. Tel: 4928j"
H Satılık Kompresör hhi
İyi vt İşler vaziyette her işe ■ elverişli Kompresör satılıktır. I izahat için 20840 No ya telefon I edilmesi. ■

Comments (0)