FİZİK
Problemleri çözümleri ve formüller kitabı Yazan: Fen Fakültesi Fizik asistanı
C AH I DE A R D O R
Üniversite, Teknik Ünlversito ve İlse İkinci devre öğrencileri İçin çıkmıştır. Satış yeri: >-- Beyazıt; Kitapçı Adnan ___
AKŞAM
A. J. Cronln - REZZAK A. E. YALMAN CENHSTM — ANAftrAltlARI çıktığını haber veriyoruz. Yoksa eser hiç bir reklâma ihtiyacı olmıyan edebi bir âbidedir. 30ü kuruş.
ARÎP BOLAT KIT AB EVİ
Sene 27 — No. 9479 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 10 Mart 1945
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü; Hikmet Feridun Es - AKŞAM Matbaası
BERLİN İN DOĞUSUNDA KANLI SAVAŞLAR
Stettin’e umumî
taarruz başladı
Danzig limanı düşmek üzeredir, Ruslar Kiistrin şehrine girdiler
Tito’nun Amerikan topları Essen nutku ı . . ... ~ ,
Yeni Yugoslav Başbakanı programını izah etti
şehrini dövmeğe başladı
Rus topçusunun düğmeğe başladığı Stettin şehrinden bir manzara
Yugoslav ■ Başbakanı mareşal 'Eito
Rhin’in doğusunda Erpol düştü altı Alman tümeni kuşatıldı
Paris 10 (A.A.) — Ballık limanları için muharebe son safhasına girmiş bulunuyor. Stettin, Danzlg ve Gdlnla limanları İşe yaramaz bir hale gelmişlerdir. Almanlar, Curlande'd&kl kuvvetlerini geri çekmektedirler.
Kizilordu birlik Hrl Danzlg şehrine girmek üzeredirler Alman Haberler ajansı ise Sovyet birliklerinin bu mühim limanın mahallelerine girmiş olduklarını bildiriyor.
Mareşal Zukov birlikleri stettin limanına karşı umumi taarruza geçmişlerdir.
Sovyet pike bomba uçakları Öder nehrini geçmeğe çalışan Alman birliklerine devamlı surette taarruz etmektedir. Öder nehri mansabmda karada. havada ve denizde büyük bir meydan muharebesi cereyan etmektedir. Öder nehrinin doğu kıyılarında ve Stettin karşısında bulunan Alt-dam Sovyetlerin eline geçmek üzeredir.
Sovyet başkumandanlığı, Küstrln -Frankfut kesimi hakkında hâlâ hiçbir haber vermemektedir.
Londra 10 (AA.) — Reuter ajansının Moskovadakl özel muhabiri, Sovyet kuvvetlerinin Stettin şehrine 10 kilometre mesafede bulunan Altdam’a girmiş olduklarını bildirmektedir.
Rokosovsky birlikleri de şimdi Dan-zig limanını görmektedir.
Ruslar, Küstrine girdiler
Londra 10 (A.A.) — Alman tebliği, Sovyet kuvvetlerinin Küstrln şehrine girmiş olduklarını bildirmektedir. Alman başkumandanlığı bu şehrin sokaklarında şiddetli sokak çarpışmaları cereyan etmekte olduğunu bildiriyor.
Brüksel 10 (AA.) — Alman Haberler ajansı, Berlin doğusunda, Od«r cephesinde Sovyet kuvvetlerinin New Hardenberg’e girmiş olduklarını bildirmiştir.
Bu kasaba, Berllne 4S kilometre mesafede bulunmaktadır.
Küstrln İle Berlin arasındaki yollar kesilmek üzeredir.
Berimin doğusunda kanlı muharebeler
Brüksel 10 (A.A.) — Alman kaynaklarından gelen haberlere göre, Berlin doğusunda. Öder kesiminde kanlı meydan muharebeleri cereyan etmektedir.
Bir habere göre. Sovyet birlikleri dün gece Alman başkentine 48 kilometre mesafede bulunuyorlardı.
Londra 10 (Radyo) — Yugoslavya Başbakanı mareşal Tlto. kurduğu kabinenin programı hakkında dün gece bir nutuk söylemiş ve ezcümle demiştir fct:
«Hükümetin İlk ve başlıca amacı, memleketten faşist ve Qu!sllng'cl kuvvetleri atmaktır. Yugoslav ordusunun teçhizi ve kuvvetlendirilmesi esastır. Yugoslavya, birinci dünya savaşı sonunda milli hudutları dışında kalan toprakları almak İçin her gayret! sarfedecektir. Şahıs, din ve söz hürriyeti korunacaktır. Harb suçluları şiddetle cezalandırılacaktır. Memleketin imarı, kalkınması İçlin âzami gayret sarfedllecek, en kısa zamanda umumi seçimler yapılacaktır .>
Tlto, nutkunun sonunda. Sovyet Rusya, İngiltere ve Birleşik Amerika-yı methflsena etmiş ve bu memleketlerle Yugoslavya arasmdakl bağların daha ziyade sağlamlaştırılacağım söylemiştir.
MALİYE BAKANININ DEMECİ
Tahsili emval ve Damga resmi kanunlarımla değişiklik yapılacak
V ■
Amerika’dan memleketimize Penisilin geldi Ankara 9 — Son günlerde memleketimize doksan milyon ünitelik Penisilin gelmiştir. Uç milyon ünitelik Penisilin Kızılay’a ayrılmış, gerisi Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Bakanlığı emrine verilmiştir.
— Harp piyesleri “hep dönecekler,,
Ankara, İstanbul ve İzmir Ticaret odalarının dilekleri üzerine gerekirse, kazanç vergisi tasarısında yeniden değişiklik yapılacaktır
Ankara 10 (Telefonla)' — Dün bani kabul eden Maliye Bakanı B. Nurul-lah Esat Sümer'le yaptığım konuşmayı bildiriyorum. Maliye Bakanına sordum:
— Yeni kazanç kanunu tasarısı üzerindeki tetkikler ne safhadadır1'
— Yen! kazanç vergisi tasarısı hazırlanırken başlıca Ticaret ve Sanayi odalarının mütalâaları alınmıştı. Karnın, tasarı haline girdikten sonra bazı Ticaret odaları yeniden düşüne* ve dileklerini bildirmek İstediler. Mu-v; takatimiz üzerine, Ankara, İstanbul ve İzmir Ticaret odaları birleşe-rek dilek ve mütalâalarını bildirdiler. Bu dilek İstanbul defterdarlığında uzmanlardan mürekkep bir komisyon tarafından İncelenmektedir. Netle* alındıktan sonra gerekirse kanun latana üzerinde bazı değişiklikler yapılacaktır .
— Diğer vergi kanunlarında da tadil ve ıslahlar yapılacağı söyleniyor.
— Umumi suretle vergi kanunlarımızın tatbikatı dikkatle taklbolun-makta, tadil ve ıslaha muhtaç taraf-1 lan teshil edilmekledir. Bunlardan | «Damga resmi* kanunu üzerindCKİ tetkikler hayli UlerlemlşUr. Damga | (Arkası rahle 2; sütun 5 tc> i
Maliye Rakam B Nıirullah Esat Sümer
Yazan: A. ADNAN - ADfVAR
Bugün beşinci sahlfemlzde
---
DİKKATLER:
Kısa bir temenna kâfidir!
Harfe insanlara bir çok şeyler öğretir. Pancar şekerinin keşfedilmesine bile Napol^on muharebeleri sebebolmuş diye meşhurdur. Fakat harb bize en basit bir şeyi, meselâ erkeklerin şapka ile selâm vârme üslûbunu öğretemedi
O cinsi tükenen âlâ cins serpuşlarımızı kenarından yahut tepesinden kavrıyoruz. Eski kandilli temenna tertibi muhteşem bir kavis çizdiriyoruz: Sonra yerleştirmeğe çalış bakalım rüzgârda, karda gene kafana!
Garplıların şapkalarını aldık, selâm tarzlarını benimsemedik: Erkek erkeğe, heîe İş muhitlerinde asla bu tarz selâm vermez! Bizim sabık kısa temenna New -York'ta da. Londra’da da, Moskova’da da kâfidir. Ankara ve İstanbul’da da kâfi ve vafldlr.
Londra 10 (Radyo) — Batı cephesinden gelen haberler çok. iridir. Müttefik umumi karargâhından bildirildiğine göre, birinci ve üçüncü Amerikan orduları, Remagen İle Goblence arasında irtibat tesis etmişlerdir. 5-6 Alman tümeni çevrilmiştir. Bu irtibatı kurmak İçin üçüncü. Amerikan ordusu, şimal İstikametinde 30 kilometre ilerlemiş ve Brol ila Andrenah'ı almıştır. İki Amerikan ordusu arasında irtibat, bu iki yer arasında kurulmuş, bir Alman tiimen kumandanlle 3200 subay ve er esir edilmiştir.
Daha şimalde Remagen dolaylarında Rhln nehrinin doğu kıyısında kurulan köprübaşı süratle genişletilmektedir. Amerikalılar, piyade, zırhlı kuvvetlerim Rhin’in doğu yakasına geçirmek İçin demiryolu köprüsünü kullanıyorlar. Almanlar, gafil avlanmışlar ve bu köprüyü havaya uçura-mamışlardır. Amerikalılar, bu köprüyü kullanarak Rhin’in doğusuna kolaylıkla ve a? zayiatla geçmişlerdir. Bazı haberlere göre Rhln’l geçen Amerikan kuvvetleri, Kolonya’nın 45 kilometre cenup doğusunda bulunan Liriz »fehrine'varmışlardır
Müttefikler, Rhin’in doğu sahilinde kurdukları köprübaşınm mesahal sathlyesinl askeri sebepler yüzünden ifşa etmiyorlar. Fakat, bu köprübaşı-nın genişliği 7 ve derinliği de 8 kilometredir. Amerikalılar, Bonn şeh-rlle Bonn'un şimal batısında bulunan bütün şehirleri eh geçirmişlerdir.
Daha şimalde W-.sse.Tde Alman mukavemeti hâlâ devam ediyorsa da bu Alman köprübaşısı daha ziyade daraltılmıştır. Inglllzler, Wessel’den 7 kilometre mesafede bulunuyorlar.
Amerikan topları, Ruhr sanayi bölgesinin başşehri Esscn'i dövmeğe başlamışlardır. Rııhr havrasının beşte İkisi, Amerikan toplarının ateş menzili altında bulıınujir.
Mosklto uçakları, dün gece arka arkaya 18 İnci gece olmak üzere Berlin'i 2000 kiloluk bombalarla bombalamışlar Almanların tren münakalâtını, askeri topluluklarını, petrol tasfiyehanelerini Ruhr* un şimalinde’ Oznabrug, Münster ve diğer şehirleri bombardıman etmişlerdir,
Erpol şehri zaptedildi
Londra 10 (A.A.) — Harb muhabirlerinin bildirdiklerine göre, Rhln nehrinin doğusunda Amerikan birlikleri Erpol şehrini ele geçirin İşlerdir. şehir, Römagen’in tam karşısında bulunm aktadır.
Berne 10 (A.A.) — Dün gece General Patton umumi karargâhından şu haber alınmıştır:
Üçüncü Amerikan ordusu Coblens’ İn şimal batısında Mayonne getirini İşgal etmiştir, 3000 esir alınmıştır. Bir Aimaıı Generali bütün kurmayı İle birlikte esir düşmüştür.
Bu kesimdeki Alman mağlûbiyeti §ıı kelimelerle tarif edilmektedir: «Tam mftnasile bir yıkılmam.
Yeni bir Amerikan ordusu savaşa girdi
Nevyork 9 (A.A.) — N. B. C.'nin batı cephesindeki harb muhabiri savaşa giren yeni Amerikan ordusunun 15 İnci ordu olduğunu bildirmiştir. Bu ordu 12 nel ordular grııpuna dahildir, Bu ordular gnıpunun komutanı General Bradley'dir.
Londra 10 (A.A.) Harb muhabirlerinin bildirdiklerine göre, 12 nel ordu grupu şimdi bir milyon erden mürekkeptir.
Berne 10 'A.A.) — Transpress ajansının verdiği bir habere göre. Rhin’in doğu kıyısında Römagcn’dekl Amerikan köprübaşınm genişliği 16 kilometreyi bulmuştur. Bu körü başı sekiz kilometre derindir.
Rhin nasıl geçildi?
Londra 10 (A.A.) Harb muhabirleri, Römagen’dc Rhln nehrinin doğusundaki Amerikan köprübaşınm saatten saate büyümekte ve kuvvet-
Müttefik topçu ve uçaklarının tahribettiğî Siegfried hattının yıkıları
■ Icnmekte olduğunu bildirmektedir.
K Birinci Amerikan ordusuna mensup birlikler ve malzeme durmadan nehrin öte yakasına geçmektedir.
Bu köprübnşuıı, General Leonard' in idaresinde bulunan dokuzuncu ı zırhlı tümen kurmuştur.
BritLsch United Press'ln muhabiri «10 dakikalık tarih» serlevhasını koyduğu telgrafta şöyle demektedir: «Saat 3.50. çarşamba öğleden sonra. Rhin’in sol sahilinde Römagen’deylz. İlk Amerikan birlikleri Römapen köprüsüne varıyorlar. Saat tam dörtte bu köprü havaya uçacak. Birliğin kumandanı köprii üzerinde yürüyor. I Karşı yakaya varıyor Köprü hâlâ yerli yerinde. Piyade onu takibedlyor. 10 dakika içinde Amerikan birlikleri öte yakaya geçmiş bulunuyorlar. Saat dörttü. Rhln geçilmişti. Bu 10 dakika belki de tarihi değiştirebilirdi.»
fc . ... i, „ Dün Alman . hava kuvvetlerine
mensup uçaklar bu köprüyü havaya Müttefiklerin Rhin nehrini geçtikleri uçurmaya çalışmışlar fakat muvaf-Remagen bölgesi fak olamamışlardır.
Günler Geçerken
Kolonyadan yadigâr ka an
Kolonya diye artık bir şehir kalmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Zira bu koskoca şehrin yüzde doksan beşi tamanıile yıkılmıştır, Şeytan ölçsün, demek ki lstanbuia kıyas edersek Ko. lonyadan kala kala meselâ Fındıklı kadar bir yer ayaktadır. Korkunç tablo! Harbin başladığı ilk günlerde yazdığım .makalede işin dehşetini sezerek Tuna ve Ren kıyılarının — bir zamanlar dünyanın en kalabalık, işlek, zengin, verimli, bezenmiş bölgesi olduğu halde şimdi hemen hemen kuş uçmaz, kervan göçmez bir çölden başka bir şey olmıyan — Fırat boyuna benzemesi ihtimalinden korktuğumu söylemiştim. Dtin Peştenin. bugiin Kolonyanın uğradığı felâket yazık kİ bana hak kazandırdı. Daha göre-ccklerimjzin geleceği çok iyi kestirmiş olduğumu meydana koya, cağı da şüphesizdir. Avrupa batıyor, Avrupa battı!
Kolonya şehrinin adı anılınca çoğumuz o isimle tanılan suyu hatırlarız. Dünyada hiç bir.şehre bir eczacı icadı veya her hangi bir icat bu derece büyük bir ün kazandırmamıştır. Bazı şehirler, kasabalar, köyler — Musul gibi miislin kumaştın. Ve-nedik ve Valans gibi bazj dantellerden ve örgülerden, daha kii-çiik boyda Edime gibi sabun ve badem ezmesinden, İzmit gibi pişmaniye ve Şam gibi kendi toprağında yetişmiyen fıstığından, Kavak ve Kanlıca gibi yoğurdundan ve benzeri mahsuller ve me-talarmdan dolayı — az çok tanınmışlarsa da dünya ölçüsündeki şöhreti bir cins güzel kokulu tuvalet suyundan ötürü kolonya sağlamıştır. Nerede yapılırsa yapılsın ve satılırsa satılsın o ferahlık verici güzel suya kolonya suyu denir. Resim ve kuyumculuk sanati tarihinde bir Kolonya mektebi olmasına, İlimde ve sanaatta ise Kolonya sayılı merkezlerden bulunmasına, hattâ gazetesinin önemine, kilisesinin azemetine rağmen şehrin ismini daha hiç bir şehirde görülmemiş derecede cihana yayan, dillere destan eden, en çok söylediğimiz bir kelime mahiyetine sokan bunlar değil, o sudur. Kolonya suyunu bulan da Kolonyada yerleşmiş Farina adında bir Italyandır.
Acınacak cihet şu ki yerine bir daha eski güzeüiğile konula-mıyacak olan Kolonyadan şehir olarak eser kalmadı, fakat ad’nı taşıyan şu beş kıtada hayatını, sürümünü devam ettirmektedir Çocukken duvarlara ve kepenklere tebeşirle, kömürle yazılmış bir şeyler okurduk. «Kendi gitti İsmi kaldı yadigâr» gibi sözler, tşt1 Kolonya öyle oldu; kendi gitti, adı şişeler üstünde yadigâr kaldı!
Refik Halid Karay
Sah ife 2’
AKŞAM
[-HAFTA SONU NOTLARI-j
Virgül ve noktalı virgül
yazılarda lüzumundan fazla virgül harcanması «bir muharrir» arkadaşımızın canını sıkmakladır. »Birçok, yazılarımızda bir virgül hovardalığı göze çarpıyor, kelimelerin arasına darı gibi avuç avuç virgül serpiyoruz» dedikten sonra nerelere virgül kullanılını-yacağmı göstererek yazısını şu cümle İle bitiriyor: oVlrgıil İstihlâkini tahdit için onu da karneye mi bağlıyalım?»
Arkadaşımızın hakkı vardır. (.Ne olur canım, harcanan virgül olsun!» diyemeyiz. Mâna alış verişine giren adam virgüllerini de hesaplı kullanmalıdır. Yalnız arkadaşımız, fazla vlrgııl harcanıyor derktn, aynı ölçüsüzlükte sarlolu-nıuı noktalı virgülleri unutmuştur.
Bu hovardalık adamına göredir; kimi su gibi virgül harcar, kimi yalnız noktaıl virgül dağıtır. Nitekim geçenlerde «Medhinl sizden duyduğumuz bir muharrire aittir» kaydlyle kesilip bana gönderilen ve mesleğimize dair olan kısa bir yağıda, kim olduğunu bilmediğim o muharrir noktalı virgülleri şöyle riyan ediyordu:
..Bu; hâdiselerin altı çizilmez; bir hayat tecrübesinin ve salreslnln özii alınmaz demek gibi bir şey olur... Bunıı yapan aynı zamanda büyük bir sanakâr İse; hakikî hayat İle düşünceler; olajar He özlenenler arasını bağlıyan veya ÇÖ-rtm gizliyi ortaya koyar.»
Neyieyellm, sevdiklerimiz de böyle şeyler yapıyorlar. Virgül istihlâkini karne yollyle kısmak gibi hayırlı bir teşebbüse girişeceğe ben-ilyen «bir muharrlrn arkadaşımızdan noktalı virgülleri serbes bırakmamasını dilemekten başka ne yapabiliriz?
Kumaş sahtekârlığı
Tahkikat yakında daha ziyade genişletilecek
Sümtrbank'a alt iplikleri dokuya-bu kumaşları »ahte faturalarla piyasaya satanlar hakkındakl tahkikatın derinleştirildiği yazılmıştı. Tahkikatı milli korunma kontrolörlüğü, milli korunma savcılığı İle beraberce yapmaktadır. İncelemelerden 'varılan neticeye göre İplikleri alınan kumaşların Sümerbanka verilmesi lâzımgellrken piyasaya satılması işi eskidir. Evvelce de takipler yapılmış, »ahte faturalara kadar dayanılmişti. Milli korunma kontrolörlüğü ile milli korunma savcılığının beraberce hareketi iyi netice vermiş ve bu geniş İhtikâr konusu bütün açıklığı İle meydana çıkarılmıştır. İktisat Bakanlığının uzman müfettişleri ve «anayı tetkik heyeti âzaları da teknik İşleri İdare ettiklerinden bu İşte muvaffakiyetli boşan elde edilmiştir.
Haber aldığımıza göre büyük kumaş sahtekârlığı İş! İle bizzat İktisat Bakanı meşgul olmaktadır. Yakında başka kumaş konularına da el atılması bekleniyor. Büyük kumaş sahtekârlarına vurulan darbe, piyasada çok iyi tesir bırakmıştır.
Slav kongresi
Moskovadan gelen Gl. Gundorof’un nutku
Sofya 9 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Izgrev gazetesi, Moskova’daki Slav komitesi başkanı General Gundorof’un Sofya-dakl Siâv komitesi önünde söylediği bir nutku neşretmlştlr. General, bu söylevinde demiştir kİ:
Bulgarlar İstiklâllerini bundan Ö7 »ene evvel Rus milletinin yardımı İle aldılar. Buna rağmen, son senelerde Bulgarlar, kardeşlerine düşman olanların safında yer aldılar, Bulgar ot-dıısu, para ile tutulmuş askerler gibi İstilâcıların arkasından sürüklenmiştir. Bu yıllar zarfında Rus milleti ve bütün 81âv âlemi Bulgaristanda o'.up bitenleri heyecan Ve endişe He taklb-ettiler. Cani Almanlar Bulgar milletini uçuruma yürükle diler. Düşmanlarımız Bıılgaristanı Almanya'nın uşağı haline getirdiler ve insanlığa karşı harbe soktular. Bulgurlara Balkanlarda Httlertn Jandarması vazifesini veren yine bu düşmandır.
Bir Sl&v şehri olan Sofya’da bugün, terakkiye susamış lnsanlaruı toplandığı ve bütün Slâv milletleri murahhaslarının iştirak ettiği bu kongrede kardeş Rus milletinin selâmını Bulgurlara bildirmekle sevinç duyuyorum. Bulgarlar kuvvetli BlAv âileslne, her şeye rağmen dönmüşlerdir. Slâvlar bu dönüşü uzun za-mondanberl sabırsızlıkla bekliyorlardı. Bulgarların memleketlerini ne büyük bir azim ve cesaretle Fasitlerden temizlediklerini ve yeni hayatla-
Uzun yanltş, kısa yanlış
yanlışlar, «küçük» ve -»büyük» diye İki kısma ayrılır; bence «uzuna ve «kısa» diye de ayrılma -lıdrlar, Uzun yanlışı geçenlerde bir gazete haberi yapmıştı. Izmdra-dan bildirildiğine göre, tnglltere-de körlere serbesçe dolaşmak İmkânını veren bir âlet lcadcdllmtş. Bunu yazan gazete diyor kİ: «Bu âlet, kendisini taşıyan adam her hangi bir eşyaya üç kilometrelik bir mesafeye gelince ses çıkarmaktadır.»
Yani bu âleti kullanan bir kör, her hangi eşyaya üç kilometre yaklaştığı zaman, ona çarpmamak İçin, yolunu değiştirecek, böylelikle kazasız, belâsız yoluna devam edebilecektir.
Haberdeki mesafe her balda üç metre yahut daha az bir şeydir. Bu kadar kısa mesafeyi üç kilometreye çıkaran bir yanlış büyük değil, olsa olsa uzun bir yanlıştır. Kısa yanlış da, üç kilometreyi bir metreye indirmek değil midir?

Lüzumsuz sıfatlar
/ki azılı hırsızdan birine nedense «Kibar», öbürüne de. gene nedense «Alfcapone» adını takmışız. Gazetelerde görüyorum: Kibar hırsız kaçtı? Alkapon yargılandı | deniyor.
Bunların filim çeviren artistler olmayıp hırsızlık eden suçlular olduklarını anlatmak İstiyorsak galiba sıfatlarını bir tarafa bırakmamız lâzımdır.
ŞEVKET RADO
Yerli Mallar Pazarlarında satılan yeril yünlü kumaşların bir metresi 10 lira lle 15 Ura arasındadır Bu kumaşların metresi şimdi dışarıda 35 - 40 Hradır. Halbuki Yerli Mallar Pazarları yaptığı satışlarda yüzde 40 - 50 Kâr kalmaktadır. Bu kâ'in, İçinde İplik, vesalr ham maddelerin kârları da vardır. Dışarıda metresi 35-40 liraya satılan aynı cin- k’nrş-Can satıcıların ne kadar kâr temin ettikler! Yeril Malların aldığı kârın mukayesesinden anlaşılır. İktisat Bakanlığı bu konuyu el almıştır. Arada bariz bir fark vardır.
Vatandaşın al'iatümaması İçin satışların normal kârdan yukarıya çıkarılmaması lâzımdır. Kanunlar ve müeyyideler de bunu âmirdir. Halbuki hakikat hiç de öyle değ ldlr. Her terzide veya manifatura magaza-ın-da yeril malı kumaşın metresi 35 -40 liradır. Bu mallar eskiden daha ucuza satılırken zamanla rintleri yükseltilmiş ve bu hale getirilmiştir.
İktisat Bakanlığının önemle ele aldığı bu konu etrafındaki incelemelerin yakında »ona ermesi bekleniyor.
Pas’f k’te yeni çıkarma
Amerikalılar Mindanao adasına asker çıkardılar
Berne 10 (AA.) — Amerikan kuvvetleri Filiplnlerde, Mindanao adasına çıkmışlardır. Bu çıkarma hareketlerini 3 zırhlı, 4 kruvazör, 20 küçük gemi ve 20 çıkarma salapuryası desteklemiştir.
Brüksel 10 (A.A.) — Tokyo radyosunun verdiği bir habere göre, 50 kadar süper uçan kale dünkü gün esnasından Tokyo İle Yokohama'yı bombalamıştır.
Tokyo'nun birkaç mahallesinde yangınlar çıkmıştır.
Londra 10 (AA.) — Birmanya cephesinden gelen bir habere göre, Müttefik birlikleri Mandala? şehrinin üçte birini ellerinde tutmaktadırlar. İngiliz kuvvetleri şehrin merkezinde bulunan Duffrin kalesine girmişlerdir.
Mandalây'ın 120 kilometre cenubunda 50,000 kişilik bir Japon kuvveti bozgun bir halde ricat etmektedir.
rını bugünün menfaatlerine uygun olarak nasıl tanzim ettiklerini, parlak bir istikbal hazırladıklarını görüyoruz. Başta Rus Milleti olmak üzere bütün Slâv milletleri He Birleşik Amerika devletleri ve Ingiltere arasındaki sıkı İşbirliği. Slavların en büyük düşmanı olan Alman emperyalizminin bir daha baş kaldırmayacağına en büyük teminattır.
Tramvay seferleri
Doğru seferlere nihayet bir hafta on güne kadar başlanacak
Bir liMrtaj kurbanı daha!
Kürtajı yapan ebe kim? Bu işte parmağı bulunan bir Ermeni doktoru da yargılanıyor
Geçenlerde Metrohanda gazetecilerin de Lştlrakile yapılan toplantıda tramvay seferlerinin ihtiyacı daha İyi karşılıyacak bir tarzda tanzim edilmesi İçin alınacak tedbirler arasında doğTu seferler tortlbedllmesl de görüşülmüştü.
Toplantıda konuşulan ve tavsiye edilen maddelerin gerek teknik, gerek İdare bakımından tatbiki İncelenmektedir. Bu yoldaki incelenmeler sona erince alınacak tedbirin tatbikin» geçilecektir. Fakat — evvelce de yazdığımız gibi — doğru seferlerle şimdilik biri Harbiye, diğeri tünelde olmak üzere parmaklıklar yapılacaktır. Parmaklıklar, tramvay idaresi tarafından yaptırılmasına başlanmıştır. Bunlar birkaç güne kadar Harbiye ve tünel başına kurulacaklardır.
Doğru seferlere gelince: Belediye, sabah ve akşamlan kalabalık saatlere mahsus olarak bütün tramvay şebekeleri üzerinde bu seferleri İhdas edecektir. Beyoğlu ile İstanbul yakası arasındaki seferleri, Emlnönünden başlıyacaktır. Emlnönünden hareket edecek Maçka, şişil, Kurtuluş, Mecl-dlyeköy arabaları Harblyeden evvel durmıyacaklar, Harblyeden sonraki istasyonlarda tevakkuf edeceklerdir. İlk önce bu arabaların Taksime kadar diğer İstasyonlarda durmamaları ve Emlnönünden sonra İlk İstasyon olarak Taksimin olması düşünülmüştü. Fakat doğru seferlerden maksat Şişli, Maçka, Kurtuluş yolcularını tramvaylarda yer bulmak olduğundan bundan vazgeçilmiştir.
Aksi İstikametten, yani Şişli. Maçka, Kurtuluştan hareket edecek arabalar da Harblyeden sonra yolcu ala-
Haşarat nldiirücü veni müstahzar
D. D. T. den beş defa daha kuvvetli olup çekirgeleri de öldürüyor
Londra 9 (AA.) — Kırallık kiraya endüstrisi müessesesinden doktor Ro-land Slade, Llverpool kimya endüstrisi cemiyetine verdiği raporda İnçll-terede keşfedilen haşarat öldürücü yeni İlâcın, çekirgelerin İmhasını büyük ölçüde kolaylaştıracağını bildirmiştir. Doktor Slade, «ganlmexane> ismi verilen yeni müstahzarın, lâbo-ratuvar tecrübelerinde başka her hangi bir haşarat öldürücü maddeden daha tesirli olduğunun görüldüğünü söylemiştir. Bu yeni madde Blrman-yadakl İngiliz kıtaları tarafından şimdiye kadar kullanılan ve son zamanlarda keşfedilen D. D. T. den beş defa daha kuvvetlidir.
Doktor Slade, «ganimexane> nin zlraatte. tababette ve veterinerliğin muhtelif sahalarında tatbik edilmekte olduğunu kaydettikten sonra yeni maddenin .pire ve bit gibi haşaratı öldürdüğünü ve bu madde İle ıslatılan eşyaya konan sineklerin de derhal öldüğünü İlâve etmiştir.
Bu sabahki kar
Bu sabah saat 7.30 da kesif bir surette kar yağmağa başlamış ve az bir zaman zarfında Istanbulun her tarafı
karla örtülmüştür.
Nüfus sayımı
Ankara 9 — Ekim ayında yapılacak nüfus sayımına alt hazırlıklara devam olunmaktadır. Bu iş İçin bütçeye 500,000 lira ödenek konmı^tur.
B. Ali Çetınkaya
Ankara 9 — Bir müddettenberl rahatsız ve tedavi altında bulunan eski Münakalât Bakanı B. AH Çetlnkaya. bugün öğle trenlle ameliyat olmak üzere İstanbul'a hareket etmiştir.
Fakülteler ikinci devre karşılaşmaları
Üniversite ve yüksek okullar İkinci devre maçları bugün Kadıköy Halkevi spor salonunda başlıyacaktır. Bura açlara saat 15te , yarınki maçlara da saat 10 da başlanacaktır. Kızlar: Hukuk-Fen (voleybol), Hukuk-Yüksek ticaret (voleybol».
Erkekler: Tıp - Teknik üniversite (basketbol).
Yarınki maçlar: Tıp - Teknik üniversite (voleybol), Fen - Yüksek okullar İkincisi (voleybol).
14 mart çarşamba günü saat 16 da Hukuk - İktisat fakültelerinin futbol takımları Vefa (Karagümrük) stadında karşılaşacaktır.
Mangaldan yanarak öldü
Zlnclrlikuyuda bahçıvan Şaban diln gece uyurken yanında bıraktığı mangaldan sıçrayan kıvılcımlarla vücudunun muhtelif yerlerinden yanmış ve derhal Etfal hastanesine kaldırılmışsa da bir müddet sonra ölmüştür.
mıyarak doğruca Emlnönüne gideceklerdir. Doğru seferler, yolcularını aldıktan sonra ilk İndirecekleri istasyonlara kader kapılarını kapatacaklardır. Bu bakımdan sırf vatman tarafından kapıları açılan kapalı sarı arabaların bu seferlerde tercihan kullanılmaları münasip görülmektedir.
Doğru seferler yalnız Beyoğlu hatlarına mahsus olmayacaktır. Emlnönünden hareket edecek Beşiktaş. Or-toköy. ve Bebek hatian için de tatbik edilecektir. Beşiktaş doğru seferleri Beşlktaştan evvel, Orta köy ve Bebek arabaları da Ortaköyden evvel durmıyacaklaTdır. Fakat bu hat, Beyoğlu arabaları kadar çok kalabalık olmadığından bu hatta işllyecek doğru arabalar, Beyoğluna çıkacak arabalardan daha az olacaktır.
İstanbul semtinde lşllyen Yediku-le. Topkapi ve Edlrnekapı arabalarının da Fatih ve Aksoraydan evvel durmamaları muvafık görülmektedir. İlkönce bu arabaların Beyazıtta istasyon yapmaları düşünülmüş, fakat Taksim için görülen mahzurun Beyazıt için de vârldolduğu görülmüştür. Bu mevzu etrafındaki İncelemeler bugünlerde tamamlanacaktır. Belediye, halkın mümkün olduğu kadar kolayca tramvaylardan istifade etmeslîil istediğinden doğru seferlerin nihayet bir hafta on güne kadar tesis edilmesine başlanacaktır.
Harbiye, tünelde parmaklık kurulmasının ameli bir netice vereceğini ümldetmiyoruz. Hattâ bunun İnip binme işini daha ziyade güçleştirmesi bile kabildir. Fakat doğru seferler İhdası çok muvafık bir tedbirdir Yapılan tecrübenin iyi netice vereceğini umuyoruz.
Esk; Rumen Başbakanı
General Radescu İngiliz temsilcilerinin binasına iltica etmiş
Moskova 9 (A.A.) — Reuter: Moskova radyosunun bugün bir Rumen gazetesine atfen bildirdiğine göre, eski Rumen Başbakanı general Radescu, hükümet şefi bulunduğu sıralarda gösterdikleri faaliyetlerin neticesinden korkarak evinden kaybolmuştur. General Radescu, Bükreştekı İngiliz temsilcilerinin binasına İltica etmiştir.
Radescu'nun. takibedilmediği halde, saklanmasından ve İngiliz hükümetinin Başbakana bir melce vermesinden dolayı Rumen hükûmçt mahfilleri hayret ifade edilmektedir.
Ankara 10 (Radyo) — B. B. C. bildiriyor: Sabık Rumen Başbakanı general Radescu, hayatının tehlikede olduğundan bahisle Bükreşteki İngiliz elçiliğine İltica eylemiştir. Ingiliz hükümeti hâdiseden Sovyetler Blrhğlle Bükreşteki Müttefik komisyonunu haberdar etmiştir.
Zelzele vukuunda yapılacak yardım talimatnamesi
Ankara 9 — Memleketimizde yer sarsıntılarının sık sık vukııbu İması üzerine bu felâkete karşı dalma hazır bulunularak gerekil yardımları sağlamak İçin Nalla Bakanlığı tarafından bir talimatname hazırlanmıştır. Bunda, yardım teşkilâtı kurulması, askeri ve mülki bütün teşkilâtın nasıl çalışacağı anlatılmaktadır.
Ziraat Bakanlığı yabancı memleketlere stajyer gönderecek
Ankara 10 (Telefonla) — Ziraat Bakanlığı bu yıl, meslekî bilgilerini arttırmak maksadile yabancı memleketlere stajyerler göndermeğe karar vermiştir.
Romanya ve
Bulgaristanda kalan mallarımız
Ankara 10 (Telefonla) — Harb durumu dotayısile Bulgari standa ve Roman yâda kalmış olan Türk tacirlerine alt eşyanın bir listesi hazırlanmaktadir. Ticaret ve Münakalât Bakanlıklarını temsil edecek bir heyet yakında Bulgarlstana gidecek ve mevcut mallan seçerek memlekete getirilmesi mümkün olanların nakil muamelesini yaptıra-! çaktır. Heyet Bulgaristandan sonra da Romanyadakl mallan tesblt edecektir
İstanbul adllyesl İkinci sorgu yargıçlığı Çankırı’da geçenlerde vukua gelen zelzele He başlıyan ve şehrimizde Etfal hastanesinde ölümle biten bir hâdise tahkikatın: yapmış ve budu İkinci ağır ceza mahkemesine intikal ettirmiştir. Mahiyeti ltlbarile hazin ve biraz da esrarlı bir vaziyette kalmış olan bu vakanın tafsilâtı «öyledir :
Bayan Emel, Çankırı’da bir eczacının refikasıdır. Karı koca beraberce mesut bir hayat yaşamaktalar İken sen büyük zelzele vukua gelmiş olduğundan bayan Emel kendin! evinin penceresinden atmak surettie yıkrlnn evinin altında kalmaktan kurtulmuştur.
Genç kadın bu fâclayı böylece atlattıktan sonra İstanbul'da Üsküdarda babasının yanma gelmiş, bir aralık gördüğü lüzum üzerine Kurtuluşta Karabet isminde bir doktora baş vurmuştur.
tçln buraya kadar cereyan eden safhası hazindir. Bundan sonraki safahatı da hâlâ esrarlı şeklin! muhafaza etmektedir.
Doktor Karabet’e müraenat ettik-
Kom syon ücret'er
Ankara ticaret odası buna dair bir karar verdi
Ankara 10 (Telefonla) — Dün Ankara ticaret odasında yapılan bir toplantıda komisyon ücretleri hakkında bir karara vanlnuş-tır. Buna göre yalnız resmî masraflar alıcı ve satıcıya alt olmak üzere — İki taraf arasında bir anlaşma olmadığına göre — ₺a-şitsız mallar alım satımında alınması. gereken komisyon on bin liraya kadar olan alım ve satımlarda yüzde ikişer, on bin liradan 25 bin liraya kadar olanlar da yüzde birer buçuk, 25 bin liradan 50 bin liraya kadar yüzde birer, elli bin liradan yüz bin liraya kadar olanlar da 0,75. yüz bin liradan yukarı için de yüzde 0.50 dir. Bu miktar komisyon iki taraf için tesbit olunmuştur.
Ruc- Fransız andtaşması
Paris Rus sefiri bazı Fransız ğazete’erinın neşriyatını yalanladı
Paris 10 (A.A.) — Fransız ga. zetelerinden ve resmî Fransız mahfillerinden bir kısmının, Rusların Sovyet - Fransız muahedesi hükümlerine sadakatle riayet etmiyecekleri hakkında bazı yazılar yazması Üzerine Sovyetler Birliğinin Paris büyük elçisi, Fransız Hariciye Bakanlığına giderek bu şayiaların aslı olmadığını söylemiştir.
Maliye Bakanının demeci
(Baş tarafı 1 İnci sahifede) resmi mevzuatının bizde eski bir tarihi vardır. Bugüne kadar birçok İstihaleler geçirmiş ve tadillere uğramış olan bu kanun hükümleri dağınık ve tasnif ltlbarHe de karışıktır. Hazırlanmaca başlanan yeni kanun tasarısında hükümlerin mümkün olduğu ka dar kısaltılmasına, icabedenleriö birleştirilmesine ve dolayıaHe mükellefler tarafından da kolayca anlaşılıp tatbikin a İmkân verecek bir tasnife sokulmasına İtina edilmektedir.
— Tahsili emval kanunu İçin de b1f şey düşünülüyor mu?
— Evet; ıslah edilmek İçin üzerinde ciddi surette çalışılan diğer bir kanunumuz da tahsilata taallûk etmektedir. Tahsil! emval kanunu şimdiye kadar birçok tadiller geçirmiş olmakla beraber, bugünkü şartlara uygun bir hale getirilmek lhtlyacındadır. Buna dair kanun tasarısını hazırlarken tahsüât sistemimizin tekâmülü ve muhtelif devletler mevzuatı göz önünde tutulmaktadır. Tahsili emval kanununun bilhassa ecra ve iflâs kanunu İle de ahenkli bir hale getirilmesine dikkat olunmaktadır.
B. Takvim •—
Idblülc-vvel 25 — Kasım 123 ıic Güneş öğle tklndl Ak Yatsı ).32 12.10 6.14 9.31 12.00 1.30 5.42 7.20 13.24 10.41 19.10 20.391
ten sonra Etfal hastanesin» yatırılmazına lüzum görülen bayan Emel burada tam eli! dokuz gün tedavi görmesine rağmen nihayet ölmüştür.
Hnstane doktorları; kadının bir kürtaj araellyesl geçirmiş olduğunu anladıklarından bu kürtajı kimin yaptığı sorulmuş; bayan Emel, bir ebenin bu İşi yaptığını söylemekle beraber bütün ısrarlara rağmen bu »bvnln kim olduğunu bJr türlü söylememiştir.
Bayan Emel’ln ölümü üzerine savcılık ve adliye doktorluğu İşe el koymuşlar, ceset morga kaldırılmış, burada yapılan otopside kadının bir, kürtaj amel İyesi ne kurban gittlgl terbi t edilmiştir.
Bayan Emerin bu işi yapan ebenin kim olduğunu söylememiş bulunması, doktor Karabetin de bu işte tıbbi bir müdahalesi bulunmuş olduğu anlaşılması dolayıslle şimdi bu doktor yargılanmak üzere İkinci ağır ceza mahkemesine verilmiş bulunmaktadır Eu İşteki şahitler ve alâkadarlar dinlenmek suretlle bu hazin ve esrarlı ölümün düğümlerinin çözülmesine çalışılacaktır.
Merdivende bir ceset
Tarlabaşmda bir bin merdiveninde bulunç cpco* morga kaldırıldı
Savcılık ve zabıta bugün yeni bir ceset tahkikatına e! koymuş bulunmaktadır.
Tarlabaşı cadc.-si üzerinde bazı yazıhane ve ticarethanelerin bulunduğu bir binadan çıkmakta olan bir adam, binanın merdivenleri altında boylu boyunca uzanmış bir erkek görmüş, yanına yaklaşıp bakınca, bunun ölmüş bulunduğunu anlamıştır.
Cesedi gören adam, hâdiseden zabıtayı haberdar etmiş, zabıta da savcılığı. malûmatlar eylemiştir. Nöbetçi savcı İle Adliye doktorlarından B izzet îşean vaka yerine giderek cesedi muayene etmişler, üzerinde hüviyetini gösteren bir emare bulamamışlardır. Cesedin zahiri vaziyetine nazaran, ölümün mahiyeti anlaşılamamış ve morga kaldırılmasına lüzum gösterilmiştir. Vaka etrafında .«'''••ırfurm'tiar d----- -'-''etedir.
. milyon lira sermayeli imar bankası
Ankara 9 — Yüz milyon Hra sermayeli bir İmar bankası kurulması hakkındakl kanun tasansa Bvvtık Millet Meclis! dahiliye encümenine* esas itlbarüe kabul edilmiştir Tasarıya göre banka. İmar plânındaki mecburi işler İçin kasaba ve kökler* de yardımda bulunacaktır. B>: yardım, bir plân ve program altırd • sıraya konarak yapılacaktır.
Belediyeler bankasının çalışın sahasından daha geniş çlrudc çalışacak olan bu yeni İmar bankasından başka Maliye Bakanlığının da yurdun İmar İşlerlİe vazifeli mali bir müessese kurmak yolu'”4"' op-
tiği öörenllmlr**'
Mer.4 iv^nde
Nişan taşında Gönül apartma. nında oturan Devlet Demiryolları 9 zuncu İşletme müdürlüğünde daktiloluk yapan Huıiser evindeki merdivenden düşmek suretlle ayaklan kmlmış, Bevoğ-lu hastanesine kaldırılmıştı’-
9/3/1945 flütleri
Londra üzerine l sterlin 5.22
Neyyork üzerine 100 dolBr 132.—
Cenevre 100 tsviçre Fr 30 3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.89
Stokholm üzerine 100 kuron 31 1328
Esham ve Tahvilât
Ergani % 5 1933 25.70
İkramiyen % 5 938 29,10
% 5 İkramiyen M. M, 21.10
% 7 Milli Müdafaa 10.81
Millî Müdafaa 2 20.43
Mîllî Müdafaa 3 19.25
% 5 945 Milli Müdaft 19.10
Sivas - Erzurum 1 19.70
6ıvas - Erzurum 2-7 19.50
% 7 1941 D. Y. 1 1955
1941 Demiryolu fi 20.42
1041 Demiryolu m 20.- -
1941 Demiryolu % 8 98.—
Anadolu D Yolu % TO 34.50
Anadolu tahvili 1 - n 62.—
Anadolu Mümes- 48.—
Merkez Bankosı 141.—
îş Bankas. nama. 14.28
tş bankası hamiline 15.50
Aslan çimento 8.80
BOKSA DIŞINDA
Reşadiye altını 35.90
Gulden 33.10
Külçe altın bir gramı 8.Î2
10 Mart 194S
ARSAM
Sahifp 3
AKŞAMDAN AKŞAMA Kiracılar mı haksız, ev sahipleri mi?.. Yoksa..?
Kiracılarla ev sahipleri arada sırada mektuplar göndererek gazetecilere biri birlerinden şikâyet ederler. Bazı hallerde kiracılar. bazılarında da ev sahipler? haklıdır. Muharrirlerle okuyucular da, kendileri ne durumda iseler, gönüllerini ister istemez • yana kaydırırlar.
Fakat gene de insaf var, hak var:
— Askerden döndüm. Kendi gelirimde tekrar yaşamağa savaşacağım. Altmış, yetmiş Hra veriyorum; Kadıköy - Şişli - Fatih . Bebek arasındaki bütün mesafelerde başımı sokacak dört odalı bir yer bulamıyorum. - diyen vatandaş o çetin mal sahiplerinin nazarında da mazlum durumda değil midir?
Buna karşılık:
— Ömrümü törpüledim. Bir ev sahibi oldum. Bir katında kendim oturur, öbür tarafından 50 lira gelir temin ederek ihtiyar halimde kıt kanaat geçinirdim, Kaska varidatım yoktur. Şayet bu yağma Haşanın böreği kara borsasından senede bir kaç yüz lira istifade edersem, perişan bütçemi az çok desteklersem, milletin bünyesini kemiren hainler arasında mı tasnif edilirim? Dıisünün ki evim bir sayfiye ye-rindedir. Yazlığa bugünkü günde fakirlerle orta halliler gidebiliyor mu? Olsa olsa, hali, vakti pek yerindelerle vurgunu vurmuşlar gidiyor. Bir de. çoluk çocuğuna hava aldırmak, hastası-m tedaviye götürmek isliydiler gidiyor. Birinci kısım, zaten o fahiş fiatleri seve seve veriyor. Geçen sene bin lira mı idi? A! hu ■ene üç bin! Hemen keseye davranıyor. Böyklerinin parasını benim gibiler kazanırsa cemiyet nam ve hesabına felâket midir, yoksa memnun olacak bir durum mudur? İkinci kısım ise, çocuğunu, hastasını düşünüp ya? kış hayatım bir İstanbul köyünde tanzim edebilir: İki ev kullanmağa ne hacet?
Aldığımız mektuplarda bu tarz fikirler ileri sürülüyor. Hele Cc-vat Nizamî dostumuzun sayfiye evlerindeki ihtikâr mevzuu etrafında gazetemize yazdığı bir yarı üzerine mal sahipleri bize tomarla mektuplar yağdırdı. Başlıca düşüncelerini yukarıya hülâsa ettim. Tabii kiracıların da bunlara verecekleri cevaplar hatırdır. Meselâ:
— Birinci nokta: Her mal sahibi o anlattığınız durumda aceleden midir? İkinci nokta: Bu ev buhranında şimdi yerleştiğim rahatça yeri nasıl terkedeyim de, hastam için sayfiyede yazlı kışlı ev tutayım? Ben, ancak Heybelide iki oda arıyorum. Halbuki ailemi barındırmağa altı oda lâ-nmdır.
Cevaplar, karşılıklı aynalardaki akisler gibi namütenahiye doğru çoğalabilir. Onun için, htasreddin Hocanın hesabı, iki tarafa dönüp:
— Sen de haklısın! Sen de haklısın! - demekten gayri çare yok.
Peki! Kim haksız?...
Haksız olan, bîr tarafta na-muskârane 50 lira, 100 lira, 300 lira gelirler devam edip dururken, öte yanda vurgunla 50 bin Mrn, 100 bin lira, 300 bin lira «yek tahtadan kazançlar olabilmesidir.
Haksız olan, iiç lirayı vermek feolayhğile bir mevsimde üç bin lirayı duymaksızın verebilip de Bbnr insanların hayatlarını alt-edebilecek insanların pahalılığı yaratmalarıdır.
Şayet bu vurgunlar ortadan fcakiınhrsa, iradından mütevazi geçim tedarik edenler gene edebileceklerdi. Ve normal kiracılar •v bulacaklardır.
- (Vâ - Nû)
-----------------------------
Kari mektuba
Radyoda saat ayarı
ŞEHİR HABERLERİ
Zeytinyağı
Perakendeci bakkallar üzerinde hassasiyetle duruluyor
5 metre pamuklu dağıtılacak
Vilâyet tarafından perakende x#y-tlnyağı satmalarına izin veriler bakkallar üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. İçlerinde hile yoluna sapanlar derhal satıştan menedildıkle-ri gibi, Milli korunma mahkemesine de verilmektedirler. Bazı tacirlerin şehre getirilen zeytinyağlarının mik-tarlle asit derecelerini beyanname ile Vilâyete bildirmeden satış yaptıkları anlaşılmıştır. Gelen yağ miktarının. Vilâyete beyan edilmemesinin sebebi fahiş flatle sumak arzusundan ileri gelmektedir. Bir bakkal tarafından 200 teneke kadar zeytinyağının şehre getirildiğini haber alan kontrolörlerin yaptıkları araştırmalar neticesinde dükkânda mal bulunamamıştır. Malı getiren, bunları sattığını İddia etmekte ise de. suçu olduğu tesbit edilen bakkal satıştan menedilmiş ve Milli korunma mahkemesine verilmiştir.
Diğer taraftan yağ kullanan muhtelif resmi ve hususi nıüesseselerin de vaziyeti incelemektedir. Bu müesseseler zeytinyağını, ellerinde ticaret vesikaları bulunmaması yüzünden. Vilâyetten alamamakta, mühim bir yekûn tutar, günlük zeytinyağı ihtiyaçlarını perakendecilerden de temin(
Yünlü kumaşlar değişmez gelirlilerle hükümetle ilgisi bulunan kurumlardaki memurlara dağıtılacak
Dağıtımı tahdide tabi mensucat, şubatın 28 ine kadar Yeril Mallar Pazarları müesseseslnln mağazalarında değişmez gelirlilere ayni yardım kuponu mukabilinde dağıtılmış, 1 marttan itibaren satış durdurulmuştu. Koordinasyon kararına göre, Hindistan menşeli mallar dağıtmaya tabidir. Mecarlstandan getirilen aynı cins mallar da bu dağıtmaya söküldüğünün, gene değişmez gelirlilere bu yoldan da mensucat verilmişti. Her İki çeşit dağıtma bitmiş, elde kalan ve yeni dokunulan malların İhtiyaç sahiplerine ne şekilde aks ettir ilebileceği İktisat Bakanlığından sorulmuştu.
İktisat Bakanlığı, Yeril Mallar Pazarlan mücssesesl müdürlüğünün elinde bulunan mensucatın miktarını tesbit etmiştir. Tesbit İşi sona ermiş olduğundan, hem mensucatın, hem de yünlü kumaşların satış şeklini ha-zırlıyarak kararını Sümer Bank genel direktörlüğüne bildirmiştir. Bugün veya yarın bunun İstanbul Yeril Mallar Pazarları müessesesi müdürlüğüne bildirilmesi bekleniyor.
, Kararlaşan satış şekil etrafında sı-edememektcdirler Bu gibi müessese- zan malûmata göre, satışı tahdide 'erin durumları Vilâyetçe incelen- tabi pamuklu mensucat, gene Yeril mektedlr. | Mallar Pazarları tarafından dağıtıla-
Pernkende zeytinyağı satanların çaktır. Dağıtma şekli de tesbit edil— toptan satış yapmalarına meydan mIştîr. Bu şekle göre, ekmek kamele-vermemek üzere. Vilâyet .Milli korun-' rinde bulunan harflerden biri bu işe ma mtırakipleri tarafından kontrol' ayrılacak ve ekmeğin karne He satıl-edilmeğe başlandıklarını yazmıştık. Bundan maksat, her semtte halkın günlük İhtiyacını karşılıyaeak surette zeytinyağı satışını temin etmektir.
Belediye mevzuatına göre, karışık, hileli mal satılmamasıni temin etmek Belediyeye ait vazifelerdendir. Bazı bakkalların aldıkları zeytinyağlarına 1 diğer maddeler karıştırmaları ihtimali düşünülerek Belediye de bu ba- 1 kımdan kontrollarına devam edecektir. _________________________
dığı şehirlerde herkes karnesindeki o harfi ve bedelini vermek suretlle beser metre pamuklu mensucat alacaktır. Böyfece. şimdiye kadar değişmez ve dar gelirlilerin faydalanmakta olduğu pamuklu mensucattan, halkın da istifade edebilmesi imkân içine alınmıştır. Dağıtılacak pamuklu mensucatın içinde, basma, diril, kaput bezi ve pazen başta gelmektedir.
Haber alındığına göre, yakında İstanbul» bildirilmesi beklenen mensucat dağıtma şekline alt buyrukta, yerli fabrikalarda dokunan yünlü kumaşların satışına ait de yazı vardır. Kumaş miktarı azdır. Azlık göz önünde tutulduğundan, kumaşlardan yalnız değişmez gelirlilerin ve hükümetle ilgisi bulunan Kızılay. Tiirk Hava kurumu gibi kurululardaki memurların faydalanabilmeleri esası kabul edll--mlştlr. Bundan evvel de yapıldığı gibi, daire mutemetleri, bordrolar mukabilinde memur başına — bedelini ödeyerek — üçer mere kumaş alacaklar ve sahiplerine dağıtacaklardır.
Kumaşlardan faydalanacak değişmez gelirlilerin sayısı 350 bindir. Kurululardaki çalışanların da kumaş alabilecekleri hesaplanınca, istek sahiplerinin yarım milyona yaklaştığı anlaşılır, stok kumaş tutarı, İsteği tamamen karşılayacak kadar değildir.
Bununla beraber, bugün veya yarın alınacak emir, şüpheleri çözecektir.

Eski surlar
Bir kısmı tamir edilecek, yıkılanların enkazı kaldırılacak
İstanbul'un beş yüzüncü yılienümü münasebet ile İstanbul surlarının turistik bakımından önemi göz önüne alınarak tamiri İçLn arkeoloji müzesi tarafından incelemeler yapıldığını yazmıştık. Bu işle müzeler kadar belediye de ilgili bulunmaktadır. Fakat belediyenin ilgisi, yalnız şehir plânı ve şehir estetiği bakımından olacaktır. Belediyenin bugünkü bütçesi bu büyük tamir işini başarabilecek kudrette değildir. Tamir, ancak hükümetin beş yüzüncü yıldönümü münasebet ile ayıracağı büyük bir paradan temin edilecektir.
Şimdiye kadar yapılan İncelemelere göre İstanbul surlarını baştan başa tamir etmek kabil değildir. Bunların bir kısmı tamamlle yıkılmış, çökmüştür. Surları, İstanbul'un fethi sırasındaki duruma getirmek suretite tamir etmek milyonlarca liraya ihtiyaç göstermektedir. Fakat sırların bazı yerleri, bilhassa Yedlkule kısmı, henüz durumlarını muhafaza etmektedir.
Harabolan kısımlarını tamir etmekle büsbütün yıkılmaktan kurtarmak mümkün olacaktır. Surların diğer kısımları da bu tarzda düzeltilecektir. Bu arada büsbütün harbolan ve ortada enkazı çirkin bir halde bulunan surlar da tamamlle kaldırılacaktır. Yıkılmış surların yerlerinde bahçeler, tarhlar yapıl ocaktır,
Bir nezaket meselesi..
İki şarklı Parise gitmişler, gezip tozmuşlar ve memleketlerine dönmüşler. Seyahatleri hak kındaki intihalarını anlatıyorlarmış. Biri:
— Efendim Paristeki «Sen» nehri...
Dîye söz».* başlamış. Arkadaşı — sanki karşısındaki müthiş bir pot kınyormuş gibi — kaş göz işareti eder dururmuş. Lâk rdi söyliyen evvelâ şaşırmış, bir müddet durmuş, onun yüzüne bakmış, fakat bir şey anhyamadığı için tekrar sözüne devam etmiş:
— Efendim Paristeki. «Sen» nehri!..
Bu tekrar üzerine yine ötekisi göz kırpmağa «ne ayıp!-> gibi işaretler etmeğe başlamış. Sev alı at intihalarım anlatan zat hayretler içinde!.. Mamafih yine de bir şey anhyamadığı için sözüne ayıyı cümle ile: q
— Paristeki «Sen» nehri!.. (Iq“ ye başlayınca arkadaşı, nihayet^ dayanamamış, onu dürtmüş vç|
C
..2
K,nd'S
(D nehri..>
Sabahlan Ankara radyosu neşriyatına başlarken saat ayarım Vermekledir. Halbuki bu esnada ya radyolarımız açılmamış bulunmakta veya odada bulunamamaktayız. Acaba Ankara radyosu müdürlüğü sabah neşriyatı ırasında muhtelif fasılalarla saat ayarını Vkrarlayamaz mı? Bu sayede birçok İş adamları tren, vapur gibi mua-.yen saatlerde hareket eden ve altı kaçırmak tehlikesinden muhekkâfc kİ kurtulacaklardır. — II.
Sporcu Hüsnünün cenazesi kaldırıldı
Vefatını teessürle bildirdiğimiz milli takım ve Beşiktaş kulübünün emektar sporcusu Hüsnü'nûn cenazesi dün hazin merasimle Beşik,taştan kaldırılmış ve Yahyaefendi mezarlığına defnedilmiştir.
Cenaze töreninde şehrlminin tanınmış şahsiyetleri, eski ve yeni sporcular ve binlerce halk bulunmuş, muhtelif kulüp ve müesseslerden gelen 50 yi mütecaviz çelenk arasında Şehir bandosunun matem havasile hareket eden cenaze alayı evvelâ Şeref stadına gelmiş ve sahanın ortasında üç dakikalık bir sükût vakfesinden sonra avukat B. Abdülkadir Ziya tarafından, Hüsnü’nün mezaya-sından bahseden bir söylev verilmiştir. Bunu, hakemlerle kulüplerin söylevleri takibetmlş ve cenaze gene eller üstünde taşınarak Yahyaefendi mezarlığına götürülmüş ve defnedil-mlstir.
Beşiktaş kulübüne, merhumun ailesine ve bütün sporculara başsağlığı dileriz.
Fakir talebeye pamuklu kumaş
Ticaret Bakanlığı, Servet Avunduk firması tarafından memleketimize ithal edilen 42958 metre pamuklu mensucatı. fakir talebelere dağıtılmak üzere İl emrine tahsis etmiştir. Bu mensucatla ilk, ortaokullarla liselere devam eden fakir talebeye elbise yaptırılacak ve beher talebeye ancak bir elbiselik miktarda, yani 2,5 - 3 metre verilecektir. Mensucatın perakende satışını da, tesbit edilmiş bulu-, ııan kâr hadleri dahilinde, aynı fir-j ma yapacaktır. Valilikçe kararlaştırılacak esaslar dahilinde dağıtmanın toplu ve en kısa bir zamanda olması için gerekil tedbirler alınacaktır.
KÜÇÜK HABERLER
★ Sıhhat merkezleri kurulması hu-susünda vilâyet sıhhiye müdiir'üğün-ce yapılan tetkik ve hazırlıklar ilerlemektedir.
Yakında kurulacak Sıhhat merkezleri ilân olunacaktır.
Köy enstitülerini bitirenlere malzeme verildi
1943 - 1944 ders yılında köy enstitülerini bitiren öğretmenlerin her birine Maarif Bakanlığı 1500 lira vermiştir. Maarif müdürlüğü, bu paranın 1000 lirasile İlimize verilen’ öğretmenlerden her biri İçin mahalli ihtiyaçlara göre, çift hayvanlan ve araba gibi malzeme alarak sahiplerine teslim, etmiştir. Kalan 500 lira ile de öğretmenlerin mezun oldukları ihtisas şubelerine göre, demircilik, marangozluk, duvarcılık malzemesi satın alınarak öğretmenlerin bulundukları yerlere gönderilmiştir. Köy enstitülerini bitiren bayan öğrtemenlere de dokuma tezgâhı, dikiş makinesi satın alınmış, diğer malzemeler gibi köylerine yollanmıştır.
Ekim ayındanberl köylerinde çalışmakta olan öğretmenlerin bu suretle bütün ihtiyaçları tamamlanmıştır. ..................................Önümüzdeki ders yılı için İstanbul 4 tifüs vakası kaydedilmiştir. Bu va- emrine verilmesi kararlaştırılan 22 katardan biri Kartalda, diğer üçü de yeni mezunun da İhtiyaçları aynı şe-şehrin muhtelif semtlerlndedir....1 kilde sağlanacaktır.
* Üniversite talebe birliği musiki komi yonu, (Türle musikisi kolui senenin ik'nel toplantısını Marmara ünlverşltc'iler ocağında yapacaktır. Programda S'd ’l'au ağa, Hamamı Zade tsmail d de. Medeni Aziz efendi ve Tâbi' gibi memleketimizin meşhur bestekârlarının eserleri vardır. Birlik musiki komisyonu sentaln sonunda şehrimizde ve Ankara'da vereceği kon-erler için şimdiden hasırlanmaktadır. «
* Şehrimizdeki çikolata fabrikalarına ve İlâç yapımında kullanı'maa haseblle ecza depolarına Amerika’dan mütemadiyen kakao yağı teklifleri yapılmaktaydı. Nihayet birlikler vası-ta«iyle anlaşmaya varılmış ve Ticaret Bakanlığına yazılmıştır.
Son bir haftada 4 tifüs vakası kaydedildi
Son bir hafta içerisinde İstanbulda
it dört odalı ve iki sobalılara yapılan kok kömürü dağıtımı geçen sene martın on besinde sona erdirilmişti. Bu sene havalar soğuk gittiğinden dağıtma zamanının on beş martta sona erdlrlImiyerek birkaç giin daha uzatılması düşünülmektedir. Etibank genel direktörlüğünden bir Pi giine kadar bu hususta bir karar beklenmektedir.
* Amfrikadan getirilebilecek malların cins ve mahiyeti aşağı yukarı anlaşılmıştır. Amerika’dan getirilmesi şimdilik kabil olanuyan malların başka yerlerden tedariki İçin incelemeler yapılmaktadır.
Şehir tiyatrosu komedi kısmı
Miliî korunma mahkemesine verilenler
Meydana çıkarılan _ kumaş ihtikârından suçlu görülen birisi daha milli korunma mahkemesine verilmiştir. Bundan başka fahiş flatle karyola satan bir mobilyacı, dokumak için aldığı ipliği satmaktan suçlu bir imalâtçı ve sahte fatura tanzim ederek muhtelif manifatura eşyası satan bir tüccar milli korunma mahkemesine verilmişlerdir.
geniş ölçüdeki
Satışa çıkarılan ithal malları
Ankara Ulus meydanında Koç ticaret T. A. ş. ne oto yedek akşamı İst. Abut efendi handa V&he ve Nurhan Acemyana saç makinesi, İst. Yeşlldlrek Emintecy handa Yako Ya-leviyc sanayi müstahzar. Gal. Fermeneciler No. 32 de Yorgl Mavrodiye ver nik, Sirkeci Akseki ambarında Mustafa Avcıya sakız tanesi, Tütün gümrük Yağcılar sokağında Hakkı Tuna Düz ay e şap, Gal. Aslan handa Süleyman Teoman’a elbise düğmesi. İst. Yfinicami caddesinde Astaşa tarak, diş fırçası ve tırnak cl'âa, İst Yenl-postahane cad. No. 49 da İsak Abe-dlye yazı makine şeridi, karbon ve mumlu kâğıt vc şapirogTaf, Gal. İktisat handa Celâl Bayer’e karııngs su yıl atfl.
«Casuslar» piyesi bu salı başlıyor
Vâlâ Nûreddlı Vâ - Nû ile genç muharrirelerimlzden Nihal Karama-ğaralı’nm birlikte yazdıkları dört perdelik « Casuslar > piyesi bu salı günü Şehir Tiyatrosu Dram kısmında temsil edilmeğe başhyacaktır.
Bu telif piyese, Şehir Tiyatrosunun hemen bütün dram kadrosu riştirâk ediyor.
fısıldamış:
— Çok kabalık ediyorsun...
— Ne yaptım kî?.
— Canım herkesin «Sen» nehri denilir mi?
— Ya ne diyeyim?
— Ne diyeceksin «siz» Kaba kaba Sen nehri denilir n»iXD Bu ne lâubalilik!..» O
Şarkta nezaketin bu kadar giM— liinc bir hale geldiği meşhurdur>s Her şeyi miibalâgalajıdıran sıcalO şark giinesî. nezaketi de ekseriyi^ bir mürailik şekline sokmuştur. (D Dün bunu bîr eczahanede tadım. Burada bulunan telefondf^j bir adam konuşuyordu. Karsısın!— dakine kim olduğunu anlatınaü İstiyordu. Fakat buna brr türlü muvaffak olamıyordu:
— Efendim bendeniz Ahmet kulunuz!, diyordu.
Telefonun öbür tarafındaki anlamadığı için tekrarlıyordu:
— Ahmet kulunuz!.
Duruyor terliyor,. kıpkırmızı yüzünü silerek devam ediyor:
— Ahmet kulunuz... Ahmet köleniz...
Fakat karşısındakine, kul köle olmasına rağmen bir türlü kendisini anlatamıyor biçare...
Nihayet telefonun bir ucu kulağında eczacı kalfasına:
— Galiba ses gitmiyor!., dedi.
Bu sefer kalfa telefonu kulağına aldı ve bir müddet dinledikten sonra deminki müşteriye şöyle dedi;
— «Ahmedo i anlamışlar... Sonraki kelimeyi anlamamışlar.. «Ahmet neyim?.» diye soruyorlar...
Adam cevap verdi:
— Ahmet kulunuz... kulunuz!..
Bu «kulunuz» sözü yüzünden bir türlü anlaşamadılar.
Yasımı bitirirken aklıma geldi. Zenginin biri yüzündeki «ben» i kestirip çıkartmış...
ince görünmek meraklısı bir taşralı tanıdığı kendisine şöyle demiş:
__Bendenizi kestirmişsiniz... .
«Ben» yerine nezaket olsun diye bendeniz!,,
Hikmet Feridun Es
Ahmet
Yanılmıyorsam Şehir Tiyatrosu komedi kısmında oynanan «Milyoner damat» şahnemize çıkan ilk Bulgar komedisidir. «Türk Tiyatrosu» mecmuasında bu eserin müellfl ve Bulgar tiyatrosu hakkında ufak bir malûmat verilmemiş olduğuna göre, ben okuyucularımın bu mevzuda meraklarını gidermeye çalışırsam belki makbule geçer.
Bulgar tiyatrosu hakkında tlyatro-severlere «Perdeci» lmzaşlle ilk umumî malûmat veren Muhsin Ertuğrul olmuştur. 15 teşrinievvel 1932 de «Türk Tiyatrosu» mecmuasının 32 numaralı sayısında Bulgar tiyatrosunun binasından bahsederken, o: «Bizim tiyatro mikyaslarımızın bir türlü ölçemlyeceği, bizim tiyatro hakkında dar düşüncelerimizin bir türlü vara-mıyacağt kadar mükemmel bir tiyatro teşkilâtının böyle yirmi dört saat ötemizde altı milyonluk Bulgar kütlesi arasında bulunacağını hiç hatırımdan geçirmemiş! im.» dedikten sonra sözünü şöyle bitiriyor: «Bir tiyatro binası para He kurulur, bir operaya para lâzımdır, sanatkâr para ile yetişir diyenlere verilecek bir tek cevap var: Zengin olmıyan Bulgar milletinin böyle muazzam bir tiyatro binasını nasıl kurduğunu öğrenmek de para ile midir? Onların yolundan yürümek İçin, nasıl muvaffak olduklarını tetkik etmek için de mi para la-
Bulgar tiyatrosu
“Milyoner Damat,, ın temsili
Direktör ve rejisörü, kurucusu idi. Bu tiyatro topluluğunun Vilâyet Maarif müdürlüğünce tasdik olunmuş bir dahili nizamnamesi, bir de İvan Va-zov, İvan Liiov, D. K. Popov ve Yü-rükov'dan müteşekkil repertuvar İşlerine bakan tiyatro komitesi vardı. Repertuvan (Haa Dlmltr», «Pipi İle Kc>ko>, «Sırp Kıralı Mllân», «Korkak kahraman» gibi sade Bulgar piyeslerinden meydana gelmişti; hattâ son üçünün müellifi, bizzat rejisördü. Bu, şüphesiz, tiyatro yeni şekillendiği, aktör bulunmadığı İlk zamanlar için böyle İdi- Fakat, daha sonra, repertuvar,. aktörlerle birlikte artan bir gelişme gösterdi. Avrupa dramlarından daha güç bazı eserlerin temsili, artik bir zaruret halini almıştı. Temsiller, Filibede Lüksemburg Tiyatrosunda veriliyordu. Trup. Şarki Rumeli vilâyet merkezimiz olan FiUbede re-pertuv&rını oynayıp bitirdikten sonra. taşra turnelerine de çıkıyordu.
Üç yıl sonra. «Rumell-1 Şarki Trupu» nun yerine «Ofinova - Temel* tiyatrosu geçiyordu. Hemen aynı ar-
zımdır? Halbuki biz daha nasıl milli tiyatro kuracağımızı bilmiyoruz, henüz öğrenmeye de başvurmadık.»
Bu doğru söze can kurban. Evet biz «Milli bir tiyatro kurmayı» daha öğrenmedik. Öğrenmeye de başvurmadık. Bunu biz tiyatrosevenler öğrenmedikse kimse bize bir şey söyllye-mez. Fakat tiyatro İşinin başında olanlar ve bundan on üç sene evvel bu ihtiyacı duyar gibi görünenler de bunu hâlâ bilmezlerse biz tablatlyle bir defa daha yazık, yazık, yazık demekten kendimizi alamayız.
Şimdi Bay Türker Acaroğlu’nun «Varlık» mecmuasında çıkan bir yazısından İstifade ederek okuyucularımıza Bulgar tiyatrosunun kuruluşu hakkında da malûmat vereyim:
«Bulgarlarda tiyatro hayati daha geçen asırda, Türk İdaresi altında yaşadıkları sıra, başlar, İlk teşekkül. Şarki Rumeli vilâyet Idnresinln yardımı sayesinde Stefan P Popov tarafından Filibede kurulmuştu (1882). Kendisine Türkçe olarak «Rumdi-1 Şarki Tiyatro Trupu» adını veren bu heyet. 18-85 a kadar devam elti. 1 rist-tarle, fakat bu defa Sofyada kuru-
Galatasaray - Beşiktaş maçında bulunacaklara kolaylık
• Pazar günü Şeref stadında yapılacak Galatasaray - Beşiktaş maçında hazır bulunmak lstiyentare bir kolaylık olmak üztar Denizyollar İdaresi o gün İçin İlâve seferler yapmağa karar vermiştir.
Heybeli vapuru maç yolcularını götürmek üzere saat 13 de Kadıköyiin-den hareket ederek Üsküdar vc Bc-şlktaşa, Kalamış vapuru da saat 13.20 de yine Kadıköyünden kalkarak doğru Beşiktaş» gideceklerdir. Dönüşte bu vapurlardan biri Beşiktaş - Kadıköy ve diğeri de Beşiktaş - Üskii ’ar Köprü seferlerini yapacaktır.
lan bu salaş tiyatro; 4 sonklnun 1888 de açıldı. İlk. tiyatronun kurucusu StcTan Popov'un kardeşi Anton Po-pov'un İdaresi altında çalışan bu tiyatroda, galeri ile birlikte parterde ancak 300 - 350 kişi temsil seyredebl-| lirdi. Fakat, ayrıca alt katta on altı, üst katta yirmi İki olmak üzere 38 locası da vardı. Popov’dan sonra Sapu-nov ve Nalburov tiyatroyu İdare ettiler. Sofyada «Slavyanska beseda -Slav meşvereti» adlı tiyatro salonu aynı adı taşıyan bir kültür kurumu tarafından yaptırılıp açılınca (1891) tiyatro, Rakovska ile Slavyanska sokağının birleştiği noktadaki bu binaya taşındı ve temsillerini artık burada vermeğe başladı. Fazla olarak «Gözyaşı ve kahkaha» Bulgar Dram Trupu Unvanını aldı.
«Gözyaşı ve Kahkaha» trupu da başlıca «Temel» tiyatrosu artistlerinden teşkil olunmuştu ve devletten yardım görüyordu. Gogol’un «Evlenme» adh yenileştirilmiş bir piyesi ve Nalburav’un «Yanlışlık» komedyası İle 8 şubat 1802 de İlk temsillerini verdi. 4 mart günü Lessing’in Dr. Krlstev tarafından çevrilen «Emilla Galottl» eserini sahneye koydu. 1892-1907 yılları arasında bu heyet kuvvet bularak öyle bir mertebeye ulaştı kİ (Mllil Tiyatro) adını aldı ve Devlet Tiyatrosunun yeni binasına — --------
(İÖO'H. (Alkatb alt4U£l SAİlUCdo) ' 1-.46 Haberler; 13 Müzik.
RADYO
Bugünkü program
18.00 Çocuk kulübü, 18.45 Dana orkestrası, 19.00 Haberler. 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Dans orkestrası. 19.45 Konuşma, 20.00 Şarkılar, 20.16 Radyo Gazetesi, 20.45 Fasıl. 21.10 Müzik (pl.). 21.30 Salon orkestrası, 22.15 Müzik (pl.), 22.45 Habsrier,
Yarın sabahki program
1,30 Müzik: Hafif müzik (Pl.)! T4® Haberler; 8 Müzik: İPİ.); 8.30 Müzik: (Plj; 9 Dinleyici istekleri; 9,30 Müzik: (Pl.): 9.45 Halk türküleri;
10 İzahlı müzik; 11 Temsil: (Pazar Skeçi); 11.20 Müzik; (Pl); 11 ' Sx-taşındı lon orke.trft-ı: 12.15 Yurttan şes.ert
Sanı te 4
AKŞAM
10 Mart 1945
KARAR ZAMANI
|Yazan SUMNER WELLS | 51 [
BİRİNCİ KISIM DÖRDÜNCÜ BAHİS
Müdafaadan tecavüze
Rooseveli - Churchill arasında ilk görüşme — Atlantik beyannamesi nasıl kararlaştırıldı?
Reisin ChurchllTle görüşmek istediği en mühim siyasi mesele, Amerikanın henüz sulhta bulunduğu ve harbin de henüz başlangıcında bulunduğu şu sırada, nihayet sulh geldiği zaman kurulacak yeni nizam hakkında iki hükümet arasında umumi bir anlaşmaya varmaktı.
Reis, birinci cihan harbi bittiğinden beri organize dünya cemiyetinin bozulmasında belllbaşlı büyük âmillerden birinin, 918 mütarekesi esnasında müttefik devletler arasında umumi bir anlaşma mevcut olmaması olduğunu görüyordu. İngiltere He Amerikanın vakit geçirmeksizin böyle bir anlaşmaya varmalarında ısrar etmek suretlle Amerlk3 bu şartların tekerrürüne mâni olabilirdi. Ondan sonra Mihvere karşı harbeden bütün birleşmiş milletlerin müzaheretini temine çalışılabilirdi. Reis, haklı olarak böyle bir anlaşmanın sadece İlân edilmiş olmasının şimdi yaşamak İçin harbeden milletlere ümit ve cesaret vereceğine inanıyordu
9 ağustos sabah erkenden Boston civarındaki deniz tayyare üssünden hareket ettim. Yanımda Averell Har-riman vardı. O gün akşam üzeri Ar-gentlna’ya vardık. Reis Augusta zırhlısı 11e bizden evvel oraya varmıştı. Yanında general Marsh ali ve general Arnold. ftmlral Stark. Kllng ve deniz hava ve kara kuvvetlerine mensu bir çok erkân vardı. Limanda bir çok Amerikan zırhlı ve destroyerleri demir atmıştı Sahltde, geçen İki ay İçinde akıllara hayret veren bir süratle inşa edilmiş Amerikan barakaları görülüyordu.
Ertesi gün öğleden sonra Başvekil ChurchUl'l getiren İngiliz zırhlısı Prlnce of Wales. beraberinde destroyerler olduğu halde güneşle koya içirerek demir attı. Demir atar atmaz. Churchill ve arkadaşları derhal reisin bulunduğu gemiye geldiler. Mos-kovadan dönüşte Londra'ya uğrayan Harry Hopklns de onlarla beraberdi
O gece Ogusta zıhlısında Churchill ve arkadaşları şerefine verilen ziyafetten sonra İngiliz ve Amerikan âza-lar kendi ihtisasları dahilinde bulunan meseleleri tetkik etmek üzere gruplara ayrıldılar.
Reisin önceden tahmin ettiği gibi, Churchline konuşmalarının çoğu deniz ve kara stratejilerine İnhisar etti. Bununla beraber Mlster ChurchlU’Ln geldiğinin ertesi sabahı Reisin odasında bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Reis, Başvekil. İngiliz Hariciye nezaret! daimi müşaviri Cadogan, Harry Hopklns ve ben hazır bulunuyorduk. Churchill Reise, bu toplantının sonunda !kl hükümetin harb sonrası dünya hakkındaki görüşlerini ifade eden müşterek bir beyanname neşredlleblleceğl ümidini İzhar etti.1 Bu beyanname, dünyaya Mihverin hâkim olması aleyhinde harbeden milletlerin gayelerini hülâsa edecekti.
Reis bu teklifi, kendi plânlarına tamamen uyduğu İçin, sevinçle karşı ladı. Yalnız neşredilecek metni dikkatle tetkik etmek İstediğini, çünkü beyannamenin kendisi tarafından ileri sürülen kendince esas teşkil eden fikirleri İhtiva etmesi lâzım geldiğini aöyledi. Bunun üzerine benden, o gün öğleden sonra Slr Cadogan la biri eşerek bir metin müsveddesi hazırlamamızı istedi.
masının bütün milletlerin, bilhassa Amerikan İktisadiyatı üzerinde fena tesiri bulunduğuna kanJdim. İngiliz Başvekilinin bu vesikada, lıarb sonrası dünda Otarşi ticaret sisteminin kaldırılması hususunda Amerika ile önbaş olmayı kabul edeceğini ve ticaret anlaşmalarında milletler arasında fark gözeten İmparatorluk konferansının lâgvlne razı olacağını umuyordum.
Reis de tabii bu fikirde idi Mlster Churchill. bütün siyasi hayatında İmparatorluk konferansına muhalif bulunduğunu, her vakit on dokuzuncu asrın son zamanlarındaki ‘ sistemi tercih ettiğin! söyledi İngiliz Commonwealth'ln?
Chıırchiirin itirazı
Ben, İngiliz İmparatorluğu İçinde rûchan hakkı tanıyan Ottawa anlaş-
liberal Fakat __„___ _________________ mensup diğer milletlerin rlzasını almadan bu mahiyette bir teahhüde girmeğe kanun! salâhiyeti bulunmadığını İlâve etti. Mlster ChurchHl'In bu ısrarı üzerine beyannamenin dördüncü maddesi son defa kaleme alındığı zaman su İhtiraz! kaydı ihtiva ediyordu: ( Mevcut teahhütlere riayet şar-tlle».
Bununla beraber, bu ihtiraz! kaydı, maddenin aslında düşünülen geniş teahhüde mâni olan geçici bir mâni olacağı ümidiyle kabul edildi.
İki taraf beyannamenin son şekil üzerinde, ancak son toplantı tşnü öğle zamanı mutabık kalablldlrler. Bil arada Lord Beaverbrook da Başvekile iltihak etmek üzere Londra’dan tayyare ile gemlştl. Son toplantıda o da bulundu.
Sonraları «Atlantik yasası* adıyla tanınan bu müşterek beyannamenin metni şu İdi:
Amerika Cumhur Reisi ve İngiliz Birleşik kıratlığı hükümetini temsil eden Başvekil Misi er Churchill, kendi hükümetlerinin dünya için daha yeni bir istikbale ait ümitlerini istinat ettirdikleri milli siyasetlerinin ban prensiplerini bildirmeği lüzumlu bulmuşlardır.
1 — İngiltere ve Amerika, arazi ve saire bakımından genişlemek peşinde değildirler;
2 — ilgili milletlerin serbesçe ifade edilmiş malarına uygun olmadıkça arazi değişikliği görmek istemezler;
3 — Bütün milletlerin idaresi altında bulunacakları hükümet şeklini kendilerinin seçmeleri hakkını tanırlar ve hükümranlık ve kendi hükümetlerini tâyin haklarından zorla mahrum edilmiş olan milletlerin bu haklarına yeniden sahip olduklarım görmek isterler;
4 — Mevcut teahhütlere riayet şar-tiyle, küçük büyük, galip veya mağlûp biitiln devletlerin iktisadi refahları için muhtaç oldukları dünya ticaret ve ham maddelerinden müsavi şartlar dahilinde istifade etmelerini temine gayret edeceklerdir.
5 — Bütün milletler için içtimai emniyet, iktisadi intibak ve daha tyi iş standardı temin etmek maksadlle bütün milletlerin iktisadi sahada âzami nispette İşbirliği yapmalarım isterler;
8 — Naz! istibdadı yüctldıktan sonra, bütün milletlere kendi hudutları içinde emniyet içinde yaşamak, ve her memlekette her ferde korku ve ihtiyaç hürriyeti içinde ömür sürmek imkânını veren bir sulhiin kurulacağını iimidederler;
7 — Böyle bir sulh insanlara denizleri ve Okyanusları hiç bir mânla-stz aşmak imkânını verecektir;
(Arkası var)
Teşekkür
6/4,945 salı günü saat 19 da vazifesine giderken ufak bir rahatsızlığı müteakip bindiği tramvav arabasında rahmeti rahmana kavuşan vc 7/3/945 çarşamba günü Feriköy kabristanında hazırlanan mkbercslne defnolunan İstanbul tramvay İdaresi Aksaray atelyesl işçilerinden Dayı namlle maruf (vazifesine sadık, halûk. büyük küçük herkesin sevgi ve saygısını kazanmış) aile reisimiz
BAT SÜLEYMAN DURAN nın hastalandığı dakikadan İtibaren kendlsile sıraslle yaklnen alâkadar olan, bindiği tramvay araban kondüktörüne, Pangaitı polis merkezi baş komiseri Mustafa vc arkadaşlarına. doktor Dan din Aksaya, o civardaki eczaneye, adil tn.bib Kâmil üıı-salana, çalıştığı tramvay idaresine, onu temsil eden ve bu sırada bü'iin dikkatleri!® kederimiz! pavlaşan şef ve mesai arkadaşla, mn, 41 seneden-berl İkamet ettiği Feriköy mahalle sindeki bütün komalarına kendisini tanıyan v® cenaze merasimin- İst1 ■ râk eden, mektup, telgraf, telefon ve bizzat tazbette •nı'unan biit- - ab bablarınuzla P.T.T. İdaresi ve Le'efon idarelerindeki bütün arkadaşlarımıza teşekkürlerimizin gazeton>’!e Hânını saygı ile rica ederiz. Çocuktan Osman Duran Duran. Necati as ve
aileler!

ELHAMRA ve ŞARK Sinemalarında

Pazartesi matinelerden İtibaren Seyredenlerin göğsünü kabartacak tarihlere şan olan büyük kahramanlık filmi
V
Milli Bir Şahlanmanın Şahane bir âbidesi
13 KAHRAMAN
Muazzam Türk Filmi Reji: Şadan Kâmil
Türk Film Tekniğinin en son Harikası
Baş rollerde: Sami Ayonoğlu — Faima Andaç — Talât Artemel.
Dlğ*r rollerde: Müfit Kiper — Cahit İrgat — Sadi Sinay — Tevhit Bilge — Hamdi Şarlığıl _ Hulûs! Kentmen — Necml Oy.
Müzik: Artaki
I Fevkalâde 1 Büyük , 1 Yüzlerce
| Dekorlar | Mizansen | Figüran
istiklâlleri İçin dBğflgen; mefkureleri İçin savaşan, Vatanları için canlarını veren kahraman ecdadımızın sanlı destanı
PRODUKStvON- Halil Kâmil Film Stüdyomu
V,
Bugün MELEK ve iPEK Sinemalarımla
Bugüne kadar görülen süper filmlerin en muazzamı
KARA KORSAN
TAMAMILE RENKLİ, baş rollerde:
TYRONE POWER — MAUREN OHARA
GEORGES SANDERS — TOOMAS MİTCHZLI.
Ve binlerce FİGÜRAN. Biiyük aşk ve binilir macera şaheseri.
■ DİKKAT: Loca ve numaralı koltuklar evvelden aldırılması

TAKSİM Sinemasında
bir harikası
■ ■
ŞERBETÇİ GÜZELİ

musıkiU

EMİNÖNÜ HALKEV1NDE
Tiyatro Senliği’nin
2»o 1ULÜAL GECESİ
11 Mart Pazar saat 21 de
Umumi istek üzerine SALONDAKİ VE SAHNEDEKİ BÜTÜN HUSUSİYETLERİLE İSMAİL DÜMBÜLLÜ — AHMET GÜLDÜRÜR — ŞEVKİ ŞAKRAK Bütün komikler — Eski Tulûatçılar — En meşhur Kantocular — Salonda satıcılar — Paradi filemi, Eski dekorlar ve mizansenler.
Tel: 23340


Her kadının hasretini çektiği ateşli bir aşkın, her erkeğe nasip olmı-n/an büyük bir saadetin romanı BÜYÜK YALAN
Sinema âlemine yalnız şaheserler hediye eden
BETTE DAVİS - GFORGE BRENT — MARY ASTOR'Uû
Eş! görülmeyen, benzeri ratılmıyor) en büyük eserleri sonsuz bir
I i / F vo *“(* k“y-:uld,'“
Lt r-j L* *-( jt- en güzel filmdir.

/
BUGÜN AR SİNEMAS
MiAMi SAHİLLERİ
RF.RT WWP.ui.fp rrıMSTAur'e *«/wr>r> ıı»
BERT WHEELER ve CONSTANCE MOORE İle TOMMY DORSEY ve meşhur orkestrası
E—-r: 12,30 - 2,3Q - 4,30 - (1,45 - 9,15 te g
Beyoğlu İSTANBUL Gazinosunda
yarın gündüz saat 15,30 da halk sanatkârı İSMAİL DÜMBÜLLÜ tekmil kadmsBe Okuyucu K (i Ç () K M l A I. L A birlikte BÜLBÜL DALKAVUK Komedi (3) perde Zengin Varyete. Tel: 40574
Pazartesi akşamı Arnavutköy ÇİÇEK'te
Bugün SARAY Sinemasında GUADALCANAL SAVAŞI Muazzam harb filminin calibi dikkat sahne ve tablolarını görünüz, Amerikayı ve bütün dünyayı alâkadar etmiş bu müthiş muharebenin gözleriniz önünde canlanışını göreceksiniz.
Baş rollerde; PRESTON POSTER ve LLOYD NOLAN BOB FORD ve HARRY CARTER

lynı program.
1
2
Bugiin Kadıköy SÜREYYA Sinemasında
İKİ ŞAHESER FİLM BİRDEN
— VATAN İÇİN
MADELEİNE CAIIROLL — BOB HOPE
- NAPOLEON MOSKOVADA
■■■İV İlâveten: En son harb jurnali
İnşaat bakım şefi aranıyor
Karabük Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden:
İnşaat Mühendisliği mektebinden neş’et tarihi ve hizmet senelerine göre dört yüz liraya kadar aylık ile bir inşaat bakım şefi aranmaktadır. Senelik İkramiyeler ve prim tediyeleriyle pahalılık zammı bu paraya dahil değildir.
isteklilerin kısa hal tercümesi, hizmet vesikaları suretleri ve bir boy fotoğrafı İle Müessese Müdürlüğüne müracaatları Hân olunur. 2834 .
"Bugün ELHAMRA Sinemasında"
YERALTI ESRARI
Türkçe Sözlü
JOHN HUBBARD — VIRGİNİA GREY — LLOYD CORRÎGAN
Amer ikada mihvercllerln entrikaları.. Harb gayretlerine karşı çalışan hainlerle müthiş mücadele.. Yekdiğerini taklbeden esrarengiz cinayetler. meraklı ve korkunç hadiseler... Fevkalâde bir film
Bugün seanslar 12.30 da başlar,
İstanbul Vilâvetinden tebliğ edilmiştir
Ayni yardım hakkındaki 4599 sayılı kanun ve buna dayanan 3/2089 ■ayılı kararnameye tevfikan memur ve müstahdemlerle mütekait dul v® yetimlere Mart 945 ayına mahsus Aynî Yardım olarak altışar kilo şeker dağıtılacaktır.
Memurlar İçin şekerin Batış fiatı kristal 126. küpün 147 kuruştur.
Mütekait, dul ve yetimler İçin nakli ve kese kâğıdı ve diğer masraflar karşılığı dahil olmak Üzere kristal 129. kesme 150 kuruştur.
Daire mutemetlerinin cari utul dairesinde 9/3/945 gününden itibaren Memurlar İstihlâk Kooperatifine, İstihkaklarını doğruca şeker şirketinden almak isteyenlerin vilâyete müracaat etmeleri İlân olunur. «2932*
SÜMER Sinemasında —
Büyük bir muvaffakiyetle gösterilmekte olan ve Freddie Slack ve meşhur orkestrasının iştirûkile
Dans kıralı . - Bir güzellik kıraliçesri
FRED ASTAİRE JOAN LESLİE
tarafından çok güzel bir tarzda yaratılan
SEVGİLİME BiR DANS
Cazip bir mevzuda modem dans ve şarkı filmini siz de görünüz. Beğenecek, hoş vakit geçirecek ve candan alkışlıya caksınız

RUDOLF HESS hakkında hakiki İFŞAAT...
RUDOLF HESS nerede?... Niçin Almanyadan hareket etti?. Müthiş sim ne idi?...
Bütün bunları önümüzdeki sah akşamından İtibaren
SÜMER Sinemasında
gösterilecek olan fevkalâde hali hazır vakalarını musavver
CASUSLAR KARŞI KARŞIYA
Vl
I.
Filminde göreceksiniz
İnhisarlar U. Müdürlüğünden
pHOLiVUT DÜNYASININ-ı
70 İnci sayısı çıktı.
^■EsaMBM k ve dış üçer renkli resimlerle süslüdür
İstanbul memurlar istihlak kooperatifinden
Kooperatifimizin 1944 senesi adi genel kurul toplantısı 28/ mart/1945 çarşamba günü saat 17 de Eminönü Halkevi konferans salonunda yapılacaktır. Ortakların gelmeleri rica olunur, Gündem
1 — İdare kurulu raporunun okunması.
2 — Genel kurul denetleri raporunun okunması)
3 — 1944 bllânço kfir ve zarar hesaplarının tetkik ve kabull-le idare kurulunun ve genel kurul denetlerinin ibrası.
4 — İdare kurul ve genel denetleri secimi. (2089)
Bilecik Vilâyeti Nafia müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş: Bilecik - Vezlrhan - Gölpaaarı yolunun 25 + 000 — 41 4- 100 i cü Kim. 1er 1 arasındaki şose esaslı tamirat işi olup keşif bedeli 20153 lira 93 kuruştan ibarettir.
1 — Bu İşin muvakkat teminatı 2188 lira 65 kuruştur.
S — Eksiltme 28/3/045 pazartesi günü saat 15 de Bilecik Vilâyeti Encümeni daimisinde kapalı zarf usulllc yapılacaktır.
' 4 — Eksiltme şartnamesi ve buna müfceferrl evrak 148 kuruş bedel mukabilinde Bilecik Nafia Müdürlüğünden alınabilir.
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir İstida İle Bilecik Vilâyetine müracaatla bu gibi esaslı tamiratı yapabileceklerine dair bir ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
8 — Eksiltmeye Iştlr&k edeceklerin 6 inci maddede yazdı vesika ile 944 mail yılına alt Ticaret Odaa ve.'ikıun ve muvakkat teminatlarını havi 2400 sayılı kanunun tarif atı dairesinde hazırlayacakları kapalı zarflarını 3 ünı-ıt nıaddeda yazılı vakitten bir saat evveline kadar Daimi Encümen Riyasetine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul e dilim».
1 — Ürgüp şarap Fabrikası kav açılın ası ve şar ay kaplan İmal ve tesisi işi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
2 — Bu işe ait mecmuu muhammen bedel 133.544.01 lira olup muvakkat teminatı 7927.20 liradır.
3 — Eksiltme, 23/3/945 cuma günü saat 11 de Kabataşta Levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname alabilmek ve eksiltmeye girebilmek İçin taliplerin bundan evvel 80.000 liralık böyle bir işi muvaffakiyetle yapmış olduklarına dair gösterecekleri vesaikle eksiltme gününden 3 gün evveline kadar Umum Müdürlük inşaat şubesinden birer ehliyet vesikası almış olmaJan lâzımdır.
5 __ Ehliyet vesikası almış olanlar şartnameleri 868 kuruş mukabi-
linde Levazım şubesinden alabilirler Ankara. İzmir ve Kayseri başmüdürlüklerinde de görebilirler.
0 _ isteklilerin mühürlü flüt teklif mektuplarını kanunî vesaikle güvenme parası makbuzu veya Banka teminat mektubunu İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
7 — Postada vukua gelcek gecikmeler kabul olunmaz.«2582ı
■sıesı
Memur alınacak
Sümer Bank Deri ve Kundura Sanayii
M üessesesinden:
Müesscsemlz ticaret servisi barem dahili kadrosunda miinhal bulunan 170 lira tahslsatlı memurluğa 3059 sayılı kanunun tarif ettiği evsafı haiz bulunanlardan İngilizceden Türkceye ve Tûrkçeden İngilizceye tercümeye muktedir bir memur alınacaktır Talip olanların 20. 3. 945 tarihine kadar vesalklerile birlikte Beykozda kâin zat işleri servisimize müracaatları İlân olunur. (2889)
Created by free version of 2PDF
=•
Harb piyesleri
“Hep dönecekler,,
Harb piyesleri — Vatan, Siiistre — Tarık, Endülüs fethi — Hamiyet dersi — Islâm gayreti — Moskovada bir piyes: *Hep dönecekler* — Piyeslere içtimai düşünüşün tesiri — Cenneti hayal ettiren dünya
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Missisipi nehri kenarında çok garip bir vaka,.
M » T t K:
Yaylı sazlar orkestrası
Yalnız yukarıda söylediğim gibi Moskovada bu yılbaşından beri oynayan bir piyes hakkında İngilizce kısa bir hülâsa okudum; onu size anlatayım:
Oyunun adı, »Hep dönecekler» dir. Müellif de Konstantin Simonov’dur. Bn müellif harb İçinde gazete muhabirliği ile kendisi harb cephelerinde ve bilhassa Beni bekle diye yazdığı bir şiir ile de adı dillerde dolaşmıştır. Bu son piyesi şöylece hülâsa edilebilir: Apartmanları düşman bombala rile yıkılan bir Akademi âzası 1 e kızı Olga, üç seneden beri harbde olup kendisinden bir haber alına-mıyan Savelyev'in apartmanına yerleşirler. Fakat günün birinde kapı açılır, apartmanın asıl sahl-
Başlığı okuyunca sanmayınız ki ben tiyatro sanatından bahsedeceğim. Ne böyle bir'niyetim, ne de kudretim var. Sadece bu yti başından beri Moskovada Lenin tiyatrosunda haftalarca oynandığı halde insanları hâlâ bilet bulmak için saatlerce tiyatronun etrafındaki sokaklarda bekleten, harb piyesine dair okuduğum bir yazı üzerine bu gibi eserlerin tertibindeki içtimai düşünüş değişikliği üzerinde durmak hevesine düştüm de onu yazacağım. Bu hevesin tatmini için evvelâ hatırıma geçen bir nesil tarafından pek çok okunmuş ve sonra rafa konulmuş iki harb piyesi geldi. Bunlardan biri Namık Kemal'in Vatan yahut S«-listre adlı piyesidir. Bu piyesin bi İçeri girer. Savelyev harbde basit bir d? tarihi vardır ki her- çok ezilmiş, karısını, kızını kay-kes bilir: Namık Kemal bey yaz- betmiş, saçları ağarmıştır. Apart-mış, Gedikpaşa tiyatrosu oyna- .maninin dolu olduğunu görünce mış, halk heyecana gelmiş, müel- otele gitmeğe kalkarsa da vakur lifi sahneye çağırmışlar; yaşasın !ve sert yüzlü Akademi âzası onu K-mal, yaşasın millet, yaşasın bırakmaz ve evde misafir eder, hürriyet velhasıl yaşasın yaşasın Fakat Savelyev ile beraber onun diye bağırmışlar. Ertesi gün Ke-j evlât edindiği bir harb öksüzü ve mal bey sürgüne gitmiş. Piyes Siiistre müdafaasını ve bu müdafaanın bir kahramanı ila asker kıyafetinde bir kızın aşkını, vatan sevgisi tiratları, yaralanmalar, garip tesadüfler, deus ex . .
machina’lar arasında gözlerimi- ra gibi — bu saçları ağarmış genzin önüne serer. ce âşık olur. Kız bir taraftan harb-
Piyesin edebî kıymeti İçin soy- de ölen nişanlısını, erkek de kırk lenecek sözüm yoktur. Ancak Ös-j yaşında ağaran saçlarını düşü-manlı Türkiyesinde zannederim nerek birbirlerine açılamazlar. İlk defa ağızların hep birden Fakat doktor kadın onlara Tols-ecılarak hürriyet ve millet di- toy’un Harb ve SuHı’undan «ruh ye bağırmasına vesile olduğu-1 yarası da tıpkı vücut yarası gibi ntı söyleyebilirim. Oyun. OsmanlI (içten, hayat kuvvetlle iyileşir.» imparatorluğunun açtığı bir har- sözlerini söyliyerek cesaret verir, bin (Kırım muharebesi) bir epi-| Mamafih oyunun asıl Thema’sı zorlunu hikâyeden ibarettir: pi- aşktan daha geniş bir şeydir, yesin seyredenlere verdiği ders Dostluğun İyi eden, şifa veren dc hamiyet dersidir. Bu Osman-' kudretini göstermek, insanların lıhk hamiyetini, sonunda kuman- ıstırabına karşı alâkayı, ve iyinin dan «baksanız a üç devlet gelmiş kötüyü yeneceğine yıkılmaz fama-bizimle beraber uğraşıyor» diyin-im belirtmek istiyor. Piyesin en ce Islâm bey yani oyunun kah- canij ve mânalı kısmı son sahne-ramanı «b'.z yardımcısız da bu djr Savelyev tam cepheye döne-toprakları hıfzederdik» diyerek ceği sırada Olgaya aşkım İtiraf kuvvetle belirtiyor 1 / ’ I
Sonra yine raftan indirin süz- 1™-.’
düğüm bir harb piyesi Abdülhak [aiip asker kapıyı çeker gider. Kız Hâmid’in Tank yahut Endülüs,ar fethi ad'ı meşhur eseridir. Hâmit, kasından bakmak İstediği sırada
bir kadın doktor da vardır. Bunlar Saveîyev’İn yüksek ahlâkına ve insanlığına meftundurlar. Nihayet olan olur: Akdemi âzasmın kızı Olga da — tıpkı »Vatan» da-ki Zekiye yahut ..Tank» takt Zeh-
'eder. Bu kısa ve fakat şiddetli, l heyecanlı itiraf sahnesini mtite-
perdeyi aralık ederken onun ar-
bev sonda pives için «'milli ve tarihî bir ererdir» diyorsa da buradaki millî kelimesi bugün bizim anladığımız mânada değil İslâmî mânasındadır. Piyes baştan başa süren kahramanlık hikâyeleri aıasında yine baş kahraman Tank ile Musa bin Naşirim kızı Zebranın aşk maceraîariyle doludur. Nihayette Ispanyollar mağlûn olur. Kiralın kafası kesilir ve bir mendil içinde Zehraya nişan he-d yesi olarak gönderilir. Daha arada birçok aşklar, kıskançlıklar, .ölümler, mezarlar görürsünüz. Eser bir trajedi gibi giderken nikâh merasimi ile biter; fakat oyun bitmem^» Çünkü oyun-l» dan asıl maksat olan fahurun U pbedS toTOstlırmalt
oalva mpmlpkpti İçine kartar Pide. I — , , . ..... ...
narbsız, ölümsüz, zulum-
bir rüzgâr sağanağı birdenbire kapıyı açar. Olga İrkllmlştir:
— Â... rüzgârmış, ben geri döndü sandım, deyince bu sırada başka bir kapıdan odaya giren doktor Anna Grech.
— İşte böyle olacak, bütün kapılar ardına kadar açılacak ve hepsi dönecekler.
— Kimler?
— Hep harbdekiier ve bir daha gitmemek üzere...
Oyun bitmiştir.
Bu harb piyesinin bitişi de büsbütün başka bir içtimai düşünce değişikliğini gösteriyor: iyiyi kötüye hâkim kıldıktan son-
dan asıl maksat olan îslârruıı ta galya memleketi İçine kadar gide- Bu rek Avrupai ram etmesi henür ^, piyeslerinde
tamam olmuş delidir, fatebnnl. w| etmek İçtimai rtü
t ur küslerde bir denklik göster-
[cinde beliren şey tslârmn ıstrl* mj, Dneı.ta M bu harMen 8a&u harb ortasında Av. Vp’TeeSF
yorum. __________________________A. ADNAN - ADIVAR
I Halkevleri ve Kurumlar
W Beşiktaş Halkevinden Bu akşam saat 20,30 da karikatür Ramlz Gökçe tarafından -Karikatür mevzulu bir konferans verilecek ve konferansı takiben de temsil kolumuz tarafından »Bir gönül masalın udlı piyes sahneye konulacaktır.
* Yeşilay’ın 25 inci yıldönümü — Yeşilay cemiyeti, kuruluşunun 25 inci yıldönümünü 11 mart 1945 pazar günü öğleden evvel saat 10,30 da Eminönü Haîkevinde büyük merasimle kutlayacak ve öğleden sonra saat 15 de Beyuğlunda Tckatlıyan salonlarında bir çay ziyafeti verilecektir.
* Yeşilay cemiyetinden; Adresleri belli olmadığı İçin kendilerine davetiye göndermediğimiz Yeşilay m Gençlik şubesi üyelerinin 11 mart pazar günü saat 10,30 da Eminönü Halkevi s alanların da yapılacak törene teşriflerini rica ederiz.
* prrtevııiyal 113esi — 10 mart 945 pazartesi günü saat 15 de Kadıköy Halkerind - • ıir ve türküler Bünu tertip1 emiştir.
Boksörler Ankara’ya gitti
Bugün ve yann Ahkarada yapılacak olan Ulus kupası boks ■müsabakalarına katılacak olan şehrimiz boksörleri perşembe akşamı Elektrik kulübü İdarecilerin den B Ziya Erkök'ün başkanlığı altında Ankaraya hareket etmişlerdir Kafilede şehrimizin en tanınmış 12 boksörü bulunmaktadır.
Amerika’da gemi inşaatı
M'ashington 9 (A.A.) — Birleşik Amerika bahriye komisyonu Başkan muavini amiral Vickry, yaptığı bir demeçte, Amerikan bahriye tezgâhlarının şubat ayı zarfında 1.300,340 tonilâto hacminde ticaret gemileri inşa ettiklerini bildirmiştir.
Tarih boyunca nüfus ve köyleri yoktden. aoy ve sopu bozan, refah ve İmara engel olan yalnız sıtmadır.
“Havana,, sokaklarında bir taraftan köfte kızartırken bir taraftan da Ernest Renanın kitaplarını okuyan adam
| Abdülhak Hami d* in muziplikleri — Tahta sıranın üstünde geçen geceler
I — 50 sene evvel bir Trans Atlantik — «Ah kahbe felek!..* — Ayna kar) şısmda kendi kendine konuşan adam — Übeydullah ilk defa asık oluyor
B. Übeydullahın vapuru daimî bir fırtına İçinde Marsllyaya geliyor. Paris. oradan Londra ve Abdülhak Hâ-mit... O zamanlar 35 yaşında bulunan. Hâmlt, devrin en zarif tiplerinden. Bir gün Übeydullahı gazete kâğıdına, üstünden çıkardığı İki kat çamaşırı, küçücük bir paket etmiş olduğu halde sefarette, karşısında görünce şaşırıyor. Birbirlerinin boyunlarına sarılıyorlar. Çaylar pişiyor. Şenlik yapılıyor. Hâ-mldln en büyük zevki Übeydullolıla barlara, eğlence yerlerin» gittikleri zaman ona zorla hiç değilse bîr kadeh viski İçlrtmektlr. Daha doğrusu içirmeğe teşebbüstü. Zira Übeydullah buna karşı şiddetle mukavemet eder, pek mağlûp olursa İçerdi. B. Übey-dullahın doğum günlerinde dostları mükellef ziyafetler yaparlar, kendisini çağırırlardı. Bunlar sazlı, eğlenceli, büyük törenlerdi. Eğer ziyafet Hâmil tarafından yapılıyorsa Übeydullah efendi yolda giderken mutlaka pek sevdiği dostuna, B. Salâh Cimcoza rica ederdi'
— Aman bana yardım et!.. Yine İçirmek lstiyecektlr!.. Bilirsin muzipliği pek sever...
O sefer de Hamidir Übeydullah bütün Londra barlarını birer birer dolaştılar Nihayet bir giin Übevdullah kendisini Yeni Dünyaya götürecek olan 8000 tonluk Cermanlk transatlantiğinde buldu.
Herkes bu mavi paltûlu ve başı sarıklı, zeki yüzlü lıtsana garip garip bakıyordu Fakat kimse kendisi ile konuşamıvordu. Zira gemide Inglll*-ceden başka dil bilen kimse yoktu. B. Übeydullah etrafı İle konuşmak için can atıyordu. Zira hayatta en büviYk zevki konuşmaktı, nükte yapmaktı. «Konuşamadığım günler yasadığımı hissetmiyorum I..» derdi. Başına gelen bir çok şeyler de o dili yüziindendl Konuşmak onun İçin hakiki bir İhtiyaçtı Bunu gösteren şu vakayı en yakın dostundan dinledim:
Aynanın karşısında konuşan adam..
Übeydullah Amerikada trenler altında seyahat ederek helva, kartpostal sataîak, ahçılık, gazete mu-harrtrliğl yaparak Meksiko körfezine, New Orleans civarına kadar İnmişti. Burada parasızlığın, açlığın son haddinde İdi. Kimseyi tanımıyordu. Yatacak yeri yoktu. Lâkin bütün bunlar B Übeydullah» zerrece tesir etmiyordu. Zaten onun karakteri bu İdi. Hiç bir mahrumiyet Übeydullahın neşesinden blrşey kaybettirmeydi. Meselâ sigara tiryakisi İdi. Parası olmazsa o gün rigra içmlyebllirdl. En büyük mahrumiyet anlarında, sürgünlerde en büyük ihtiyaçlarını — fevkalâde mağrur bir İnsan olduğu İçin — etrafındakilere biran hissettirmiş değildi, Bunun için yiyecek seyl ve yatacak yeri olmama ı ona tesir etmiyordu. Yalnız kendisini üzen mühimce blrşey vardı: Senelerden beri Türkçe konulmamıştı. Bu kendisini açlıktan fazla rahatsız ediyordu Mlrislpl nehrinin kenarında bir parkta yatıp kalkıyordu. Burada akan nehre karşı geniş tahta sıralar vardı Bir tanesine «Karyolamı adını takmıştı. Gece tahta sıranın yeşil çıtalarından birine, içinde türlü dilden gazeteler ve kitaplar olan çıkınını bağlar ve yatar, uyurdu. Gündüz kalkar, ellerini enserinde kavuşturarak saatlerce nehri seyrederdi Memleket hasretinin o m*Şhur durgunluğu gelmişti. Bir gün yine böyle eller 1 başının arkasında yerleştirilmiş, gözün 11 kırpmadan nehri seyrederken pejmürdc-RıyafetU bir adam geldi, yanına otur-1 du. Üç dört günden beri bu adonjı görürdü. O da dalma böyle kendisi gibi oturur, .sessiz Mlslslplyl seyre-1 derdi. O günü de böylece 4 - B saat oturdular Nihayet sonradan gelen adam, uyuşan vücudunu hareketlen-dlrmefc için gerindi, güneşe. MW4plye karşı asnevorrfr yttk(ek »art» kendi kendine mırıldandı:
— Of Of.. Kahbe felekL.
Übeydullah yay gibi yerinden fırladı. Neler İşitiyordu?.. Yanındaki adamın ytıkamna yapıştı. Heyecanla zordu:
— He dedin».. Ne dedin?. Bir daha tekrar et... O söylediğin Be Mlî.. Ay- I nen. tekrar eti..
Adam şoşkm, tekrarladı
— Kahbe felek I-
B Übeydııllahın kalpaklı bir resmi
— Aman ağzını sevsinler.. Türkçe bölüyorsun ha...
— Tabii Türkçe söylüyorum!..
übeydullah bu sefer adamın yakasını bırakıp boynuna sarıldı ve onu İki yanağından şaptır şupur öptü. Durdu, sordu:
— Senin ismin ne kardeşim?..
— Hamparsum!..
— Gel Hamparsum!.. Beni bir daha bağrıma basayım... Aman Allah gönderdi seni Hamparsum... Yahu beş, altı gündür neden konuşmamışız a birader ...
Hamparsum bu garip insanı pek sevmişti Übeydullah adama nefes al-dırtmıyor, bir şeye geç kalmış gibi mütemadiyen:
— Konuşalım.. Konuşalım.. Durma.. Konuşalım!., diyordu.
Ve durmadan bütün bir gün, hattâ gece yarısına kadar konuştular Hamparsum 30 yıldan beri Türkçe konuşmamalı. Bunun İçin bazı dil hataları yapıyordu amma Übeydullah onu seve seve tashih ediyordu.
Nasıl yapmasın tel Türkçe konuşmağa susam iril. Hamparsum a raagel-meden Önce bir İstasyonda 3 gön yat-
f,
ilkokul çocukları için hayat bil-gtsi ünitelerine güre haztrlanan ÜÇÜNCÜ
SINIF KİTABI
(İlkbahar - Yaz)
BUGÜN ÇIKTI
Bu kitapta: Şehir veya kasabamızın idaresi - İlkokul bahçesinde tarım denemeleri - Bahar bayramı - Çayır ve tarlada -Ormanda - Suyumuz - Gökyüzü 23 Nisan bayramı - Deremizin veya gölümüzün kenarında -Deniz - 19 Mayıs bayramı ■ Kasabamız civarındaki köylerden birini tetkik - Komşu kasabalar-Dere yılı blttt.-
Oeçerı hafta çıkan
ikinci sınıf kitabı
Büyük bir alâka. İle karşılanmış-
tır. Bulabilmek İçin acele ediniz. Yazan: İstanbul İlköğretim mü-

fettlşl R. Gök alp Arkın. Flatı: 30 Krş, Bütün gazete satıcılarında bulunur.
Çıkaran: TÜRKİYE Yayınevi -İstanbul.

nuştı. Buradaki aynanın karşısına geçer ve kendi kendine Türkçe konuşurdu. Hattâ bir kere İstasyon memurları onu buradan çıkarmak İstemişler, fakat gelip kendisini bekleme yerinden almak için yaklaştıkları zaman onun ayna karşısında konuştuğunu görünce korkup kaçmışlardı. Türkçe konuşmak için bu derece önüne geçilmez bir hasret duyuyordu. Bu İtibarla Übeydullah Hamparsumu na-Bil kucaklamasın?.
Bu büyük ve engin ruhlu ndam, sonra Hamparsumla dost olmuş, hattâ onunla uzun müddet İş ortaklığı yapmıştı. Birlikte seyahat etmişler, birlikte bazı ticaret Js’erine bile atılmışlardı
B. Übeydullah â&ık..
İşte konuşmağı pek seven B. Übey-dullahin bunun İçin Cermanlk vapurunda kimsenin Fran'uzca bilmemesine canı sıkılıyordu
Bu esnada Übeydııllahın hayatının en mühim hâdisesi oldu. Anlatalım:
B. Übeydullah bir bakıma 84. bir baloma 90 yaşına kadar yaşamıştı Hiç evlenmedi. Hattâ binlerce çiftin nikâhını kıydığı, hayatlarını birleştirdiği halde.,. Fakat acaba âşık da Olmamış mı İdi?.. Übevdullah çib! hassas, coşkun ruhlu, herşeyin güzel-Uğtne varmış bir insan için âşık olmamak İmkânı var mıdır? . Kendisinin dalma bahsettiği bir İngiliz kın vardı. B. Übîydulîah bu eflzrl İnglUze gönlünü kaptırmıştı.
Hâdise Cermanlk vapurunda ve Übeydullahm konuşma ihtiyacı arasında kıvrandığı sırada olmuştu
Gemide hiç kimse Fransızca bilmiyordu. Yalnız Ml&ş Meysin ismindeki lüle lüle sarı saçlı bir İngiliz kızı müstesna... Onun çıtır pıtır, B übeydullah m pek hoşuna giden Fransız-cası vardı. Genç kız Cermanlk vapurunda kendi kendisini Übeydullahm fahri tercümanı, kâtibesi tâyin et-mlril Aralarında derhal hissi bir arkadaşlık başladı. Hattâ B. Übeydul-lahın İlk öğrendiği cümlede «İ love youı dır. Ve bu cümle de Mlss Meyslne söylenmiştir.
Mamafih Cermamk vapurunda Übej’dullahın etrafında dönen yalnız Mlss Meysin değildi. Transatlantikte her milletten genç kadınlar bu enteresan adamın etrafında dolaşıyorlardı. Halbuki Übevdullahın kıyafeti pek eskimişti. Mavi paltosu solmuştu. Konçlu pabuçlarının bağları koptuğu için onları yer yer düğümlemlştl. Fakat Cermanlktekl kadın yolcular arasında süksesi dehşetti.
Gel gelelim o Mlss Anna Meyslne pek meftun olmuştu. Bu dostluk uzun müddet devam etmiştir.
Bu aşktan Übeydullahm iç dünyasını biraz keşfedebiliriz. Bir çoklan onu hiç tanımamışlardır Übeydullah ne yapmak İstiyordu?.. Ne İdi? Ne düşünüyordu?.. Hayatta ne arıyordu?-
Onu fevkalâde İyi anlayanlar diyorlar kİ: Übeydullah bütün güzelliklere âşıktı. Yalnız Mlss Mcysine değil, her güzelliği severdi. Dinde yapmak iste-dlğl İş de bu İdi. O inanma denilen şeyin yalnız güzelliğe ve iyiliğe da-I yanmasını İsterdi. «Ben her güzelliğe İnanır ve ibadet ederimi...» derdi. Bundan dolayı softalar tarafından kendisine ukâfiri» denilmişti. ÜbfV-duliahm katiyen yobazlıkla alâkası yoktu. Hattâ:
— Ben bugünün adama değilim. Ben altı asır sonra gelecek İken acele etmişim I..
Derdi. Bir çor dillerde, bilhassa Arapça yazılarında fikirlerini müdafaa etmişti. İbadet yerlerini daha s1-mana göre ıslaha, oralara sıralar konulmasına ilk o taraftar olmuştu. Zamanında İmamların elbiselerini de hiç beğenmezdi. O manevi duyguların, İnanışların dünya güzelliklerine İstinat etmezse ömürsüz olacağına karıldı. Bunu sonra göreceğiz. Güzell’ğta din olduğunu kabul etmişti. Ve bütün hayatında dünyanın her tarafında İşte bunu aradı,
Bunun İçin her dilden kitaplar okudu. Havana sokaklarında köfte kızartırken bir taraftan da Ernest Ro-nenın İlk kitaplarını harıl harıl okuyordu. Belki yer yüzü böyle bir Seyyar köfteciyi bütün hayatında görmemişti. Böyle muhteşem, yüksek ve
Cemal Reşit Rey İdaresindeki orkestranın beşinci konserini 5 man 19(l pazartesi akşamı Şehir Tiyatrosunun Dram kısmı salonunda zevkle dinledik. Programın ilk parçası büyüt IBaclı) m altı numaralı (Branden-burg' konçertosu idL Vlola, viyolonsel ve baslar İçin yazılmış olau bu eserde orkestra mevcudu, kemanlann yokluğu ile birdenbire yarıya inmişti. Bu bakımdan her sanatkara düşen ödevin güçlüğü bir kat daha artmış bulunuyordu. Uk kısım olaa (Allegro) nun bütün yükü İki vioia-da idi Parçanın devamında ıık su arasındaki toiajogue» her bakımdan başarıldı. Geniş hatlı bir (Adagloi-dan sonra İki viola ve viyolonsel iç n hakikaten güç pasajları İhtiva eden bir (Gıga) çalındı Solo ki imlan çalan İki vloia ile viyolonsel, eserin sonunda başarılarının mükâfatını kazandılar; şiddeti* alkışla udıiar: dinleyicilerin ve şefin takdirlerim nay-, taştılar. [îkl vlola sanatkârı arasın-“ dakl mûkemm-’l tıkma vt İfiufe t»ır-Q liğlne memnunijrile işaret ed- -? nû_ İki saz arasındaki ee ayrlhOlm da^^ belirlmek isterim Bu eni Tar- aıı'ın^ violasında yumuşak, zarife gb bir O ton, arkada inin ‘azında İsa daha^ çnk kemanı an- ıran bir s*s vardı I Q ‘Handen in küçücük bir (Ga-‘5) voıte’ undan sonra Oma1
Rey in yaylı -azlar içııı tertıb t (Domenico Scarlattlı Bin iki ıso-^ nare» ını din edik, cn sekizim' yüz 0 yılın ortularma Kadar yaşayan bu (D pek velûd ve pek şahsi üslup m tial-»t yan bestecisinin Klavecin» için yazdığı eserler ve hususiyle (scnaie 'ar,_Q bugün de piyanistlerin repertuarında hak ettikleri yeri salâhiyetle işgaljj* ederler. Bu ı.OKak.ı ların fıı gü- pc zellerlnden ikisini yaylı sazlar ıç’nQj muvaffakiyetle lertlbtauı değerli bestecimiz Cemal Reşit Rey, eser’e-Jr rln aslındaki güzelliği muhafazı et-Kx mlş ve Clavecin (sona te ı farına yaylı sazların rengini katmıştır. Bu iki neliş eseri, dünyanın bütün yaylı saz orkestralarına güvenle sunabiliriz. İsrarla alkışlanan brsiecl ş.’t, ikinci sonata tekrar ettirerek dinle» İrilerin 2evklı dakikalarını uzattı
\so-
Programın ikinci kumınıu Oaşui-da gene (Bach) vardı. Dâhi bestecinin iki keman için yazdığı neti, (Re mineur) konçertosu... İlk huı-efret olan (Vivace) İle gerek sıliri’erin, — birinci keman Semih Argeşo. ikinci keman Emine Erel — gerek orkestranın beraberliğini takdr ettik. İkinci hareket (Largo, nıa non tan-to) da Emine Erel'in ifadesi d3ha duyguluydu Temponun blraı daha ağır olmasını tercih ederdik. S n hareket (Allegro) da orkestra İle »dişiler başarılarını, tamamladılar ve şiddetle alkışlandılar. Israrla alkışlanan solistler tekrar t krar sehneya çağırıldüar.
Programın son eseri unlu romantik (Felln Mendelssolm Bartholdyı nin (Mı bemol majeur. op. 20i (Oktettj 1 İdi ilk hareket I Allegro moderato), uzun ve yorucu olduğu kadar leknilc güçlüklerle dolu bir parça idi ^u-ance) ler mükemmeldi Daha başlangıçta, çok İyi çalışılmış bir .eterle karşı karşıya bulunduğumuzu anladık ve sonuna kadar bu Uskrl, bu intibaı kaybetmedik. Üçlü bir hareket olan (Andante) den sonra bastan başa (sautlllâ) 11 bir parça olan (Scherzo) yu zevkle dinledik. Bu kısımda temini o kadar güç olan beraberliğin kusursuz bir şekilde başarıldığını kaydetmek gerek... Son hareket olan ı Presto) nun ilk cümlelerini viyolonseller, vidalar, ikinci ve birinci kemanlar sıraslyle çaldılar ve bu kısmı da muvalfakivcfle sonuna kadir ulaştırdılar
Geıek eserlerin intihabı Ve gerek bunların üzerinde daha titiz bir dikkatle çalışılması bakımından beşinci konserin bundan önceki konserlere üstünülğü aşikardı Her gün daha iyiye ve daha mükemmele doğru yol almak, her türlii çalışmada olduğu gibi müzikte de gay«' değil mİ? Değerli şef Cemal Reşit Rey'le orkestrasının çalışkan üyelerini kutlarız.
FİKRİ Ç1ÇEKOĞLÜ
B. Faik jimnastik kupası
Bporcular üstadı meriıum bay Faik adına İstanbul İzcilik ajanlığı tarafından tertlbedllen âletti Jimnastik müsabakaları bugün Galatasaray kulübü salonunda saat 18 da yapılacaktır. Kıymetli spor adamımız bay Falk’ln azla hâtırasına İthaf edilmek üzere tertiplenen müsabakaların heyecanlı geçeceği umulmaktadır. Müsabakalara şehrimizin en tanınmış sporcuları İştirak edecektir.
güzel bir macerapereste dünya ras-gelmcmlştl. Kendisinden köfte satın alan ameleler okuduğu kitaplara hayretle bakarlardı.
B. Übeydullah bir çoklarının sandığı gibi sadece »Şikaso sergisinde keten helvası satan macera adamı» değildir. O tezi olan bir insandı. Bunu da hayatını parça parça letktk ederken göreceğiz...
Hikmet Feridun Es
F-Mfe 8
MK5AM
10 Mart 1945
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
[ Kim bu kadın ? j
Milyoner Dama-tın temsili
Bir zamanlar Karaköyde bir handa yazıhanem vardı. Burada tüccarlar, avukatlar, iş adamları sıra sıra oda-’ larin kapılarına levhalarını asmışlardı. Üstelik kapılarda kocaman kocaman rakamlar göze çarpardı. Merdivenin altındaki karanlık boşlukta kahvecinin tezgâhı vardı. Hanın kapısından içeri girdiğiniz zaman burada hiç sönmeden yanan elektrik ampulünün ışığında çaycının tama-Ifillc kel kafasının pırıl pırıl parladı-ğuıı görürdünüz. Yukarı katlardan çaycının kahve ocağına kadar tel ile uzatılmış bir çıngırağı vardı. Ara lira bunu çalarlar ve işçi kızları, avukat kâtipleri, göğüslerinde yüzlerce İğne solculu tevzi matmazeller yukarıdan çaycıya seslenirlerdi.
— Kaaım elendi.. 17 numaraya bir
»ay!..
— Yirmi dokuza iki kahve-.,
— Kasım efendi... otuzdan bir ıhlamur istiyorlar...
Hanın ilk merdiveninde, kahve ocağından etrafa yayılan, ateş üstünde taşmış yanık kahve köpüğü koku-rı işitilirdi. Fakat biraz yukarıya çıktığınız zaman her vakit korkunç derecede kirli olan yüz numaralardan etrafa koyu bir amonyak Kokusunun yayıldığını hemen farkederdi-DılZ.
İşte böyle gürültülü bir handa bir müddet oda tutmuştum. Lâkin bir türlü akşanuyurdum
Bitişik oda komşum kendi halinde bir İş adamı idi. Onunla ahbaptık. Arasıra birikirimize misafir gidiyorduk. Hattâ ben kâtibe.
— Beni arayan olursa yandaki odadayım... diye tenbih ediyor, ekser tam anlarımı orada geçiriyordum.
Oda komşum mahçup, fakat tlca tet meselelerine çok aklı yatan, vok-tilc epeyce para kazanmış bir insandı. Şimdi İşleri durgundu. Fakat o yine büyük ticaret yapacağına kanidl.
Dostumun genç, süslü, zarif, şık bir karısı vardı. Arkadaşım ne kadar çehre züğürtii, boy bos fıkarası ise bu kadın o kadar güzeldi, Dostum ondan son dericede korkuyordu. Zira kadın hakikaten romanlardaki «Dişi bir kaplan» diye anılan clnsindendi.
O bastı bacak kocasını da fevkalâde kıskanıyordu.
Bir gün ahpabıinla benim odamda oturup konuşuyorduk. O pencerenin Önünde duruyordu. Birdenbire:
— Bizimki geliyor!., ded,. Ve kendi odasına geçti. Ben de işlerimle meşgul elmağa başladım.
Biraz sonra bitişik odada müthiş bir kavga başladı. Bir şeyler kırılıyor, şangırtılar İşitiliyordu. İskemle patırtıları da vardı. Ne oluyordu?..
Kadının sesinin şöyle bağırdığını işitiyorum:
— Söyle kimdir bu?.. Kimdir bu
kadın?..
Yaaa... Dostumun hayatında bir kadın, gizli ve başka bir insan daha vardı öyle* mİ? Demek ki basti bacak sarı saman altından su yürütüyordu da kimse farkına yaramıyordu.
Dostumun zavallı sesi de duyulmakta idi:
— vallahi de. billahi de, tallahi de
haberim yok meleğim!..
— Nasıl olur?.. Ya bu nedir?..
— Farkında değilim...
— Çıldırdın mı adam?.. Sen farkında olmadan bu İş nasıl olabilir?,. Söyle... Btı ne diyorum sana?..
Arkasından şangırtı, sungurtu. arkadaşımın feryatları,.JJihayet gürültü bitti. Koridorda hiddetli bir ayak sesi. Arkadaşının karısı gidiyordu.
Ayak sesi merdivenlerde kaybolunca hemen onun odasına geçtim. Zira dostum benimle pek samimi olmuştu. Hiç bir şeyini benden saklamazdı Onun bütün sırlarını bilirdim.
Odasına girdiğim zaman arkadaşımı. yüzü güzü tırmık ve kan revan İçinde buldum. Hakikaten bir kaplama elinden kurtulmuş gibi idi. Masasının arkasındaki etajerin üstündeki. Lahika, Ara, 4 kesme sürahisi parçalanmış, «kırıl- Kekikotıı, 6 — Tamolarak, 7 — uo. ~ •- --------------- - -
maz elhslnd'-nh» diye satın aldığı Talkçı. 8 — Alaturka, 9 — Yara, Aç, Beykoz. Beşiktaş - Sumerspor ta-bardağı tuzla buz olmuştu. Sanki Cı, iti — Adi kılık. kımlan karşılaşacaktır.
odadu bir muharebe geçmişe benziyordu. Ticaret evrakı, mektupları darma dağınık yerlerde sürünmekte idi. Sordum:
— Ne oldu?-.
Cevap verdi:
— Bir kıskançlık kavgası... Hem de en müthişinden I-
— Sebep?..
— Gûya buraya bir kadın gelmiş... Benimle uzun uzun muhabbet etmiş...
— Öyle blrşey oldu mu?
— Yooo... Karım odaya girer girmez şöyle etrafına bir bakındı ve »Bu ra ya blı* kadın gelmiş!..» dedi. Katiyen böyle blrşey olmadığını söyledim. Yemin ettim. İşte o zaman;
— Yaaa,.. B«nden saklıyorsun demek kİ?., diye evvelâ sürahiyi sonra bardağı kırdı. Bnl bu hale soktu. Ben :
— Kimse gelmedi... dedikçe o köpürüyor. ve:
— Bir de inkâr ha... diye bağırıyordu. Nihayet masamın üstündeki tablayı gösterdi:
— İşte!.. İşte İspatı!., dedi.
Tublarun İçinde söndürülmüş bir sigara duruyordu. Ucunda da dudak boyası vardı1.. İşte sen de gör...
Dostum böyle söyliyerek masanın üzerindeki tablayı gösterdi. Hakikaten orada söndürülmüş, ucu rujlu bir Sigara vardı. Bu sefer ben ona sordum :
— Peki.. Bu nedir?,.
Arkadaşım omuzlarını kaldırdı:
— Bilmem kİ!..
— Tuhaf şey...
— Hakikaten tuhaf...
Bu sırada kapı vuruldu. Odanımn ( tanzimi İle meşgul olan ve
Maarif mükâfatı maçları
Yarın Beşiktaş - Galatasaray Fenerbahçe - Beykoz karşılaşıyor
Türk futbolünün kalkınmasında mühim roü bulunan maarif mükâfatı futbol maçlarına yarın Ankara. İzmir ve şehrimizde mahalli takımların karşılaş-maaile başlanıyor.
Bu seneki maçların Ankara ve İstanbuldap dörder, İzmirden iki olmak üzere 10 kulüp- arasında cereyan edeceği yolundaki şayialar tahakkuk etmemiş ve futbol federasyonu bölgelere gönderdiği son bir tamimle maçların İstan-buldan dört, Ankara ve îznıirden ikişer olmak üzere her sene olduğu gibi sekiz takım arasında oynanacağım bildirmiştir.
Üç bölgede lig maçları bitmiş ve sırasile İstanbuldan Beşiktaş. Fenerbahçe, Galatasaray, Beykoz, Ankaradan Harbiye ile Uçaksavar, Izmirden Altınordu ile Karşıyakanm bu maçlara iş-tirâki takarrür etmiştir. Fakat son dakikada aldığımız bir habere göre Ankara şampiyonu Har Bu sırada Kapı vuruldu, uuanunn biyelilerin maçlarm devam, esna-tanzimi ile mergul olan ve .Küçük smda tstanbul Ve Izm,[e. y3p®' matmazel» dediğimiz pek genç kır. saklan İçeri pirdi. Kazancına bakmadan bu derslerinden küçük matmazel pek süslenir ve bo-yanırdı da...
Gülerek arkadaşıma: _____
__ Ben, dedi, bir kabahat yaptım..' yerine
Sizin sigaranızdan birini içtim. M.- , kazanan Demirsporun rak ettim... Birinci defadır ki bir si- ......
gara içiyorum... Amma hoşuma gitmedi Herkesten gizil sizin odanızda içtim..
seyahat’er dolayısile i kalacakları gözö-nünde tutularak maçlara iştirâ-kine ait olan makamlarca müsaade edilmediğini ve Harbiysnin Ankara üçüncülüğünü ı maarif mükâfatı maçlarına katılmasının imkân dahiline girdiği hakkında bir şayia çıkmıştır. Henüz 'Ttateaml. Hrtlrlmtee brtfak. Bir bu haberi tahkik edemrfigimte-slgara tatat. m-ana n«- mal olu- >•«(». -•
yordu.
Genç kız dudaktan arnsmda iki takımlar arasında cereyan nefes dıımnn SAVurar’k arkad-.«-m~ ’ —-■ü—«-=_
mükemmel bir dayak yerir'mlrit.
(Bir yıtd’z)
T-»
il
den kaydı ihtiyatla telâkki et-' I mek lâzımdır. Bu hafta maha’lî edecek maçları müteakip gelecek 'hafta İstanbul takımları seyahate cıkacak ve Beşiktaşla Beykoz Ankarâya, Fenerbahçe ile Galatasaray İzmire gideceklerdir. Ka. [filelerin kadrosu 36 kişi olarak tesbit edilmiştir. Kulüpler bu ı adetten faz'a gönderecekleri | sporcuların masraflarım kendi bütçeleri n den ö a ” 'eceklerdilr.
Mahallî takn’ann karsı’aş-tnası için hafta iç'nde bölge merkezinde toplanan kulüp sözcüleri ad çekme işini başakmışlar ve çekilen adlara göre Beşik-t-aşla Galatasaray, Fenerbahçe ile Bevkozun oynaması takarrür etmiştir.
Lig maçlarından henüz yeni .c’kan takımların formleri yerinde olduğundan bu karşılaşma’a-
=ı_
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı; ■
1 — Ismarlama.
2 — Kalın sicim - Dam üstüne ko-
nur.
3 — Kesat zamanında esnafın yap-: ua yaınumuua uuıu «sı«ı nıaçıa
tığı iş. | rina yarın Fener ve Şeref stat-
4 — sonuna «i» gelirse bi rnevi şe-. tanrıda devam edilecek ve Fener
kerdlr. | stadında saat 10 da Anadolu •
5 — Tersi kabili eklidir - Bir içki. Rami. 12 de Sarıyer - Taşkızak
5 — Tersi meşru demektir - Baba- . - - - - - -
dan kalma.
7 — Bir hastalığı var.
3 — İplik sarılan şeyler.
9 — Edalıca.
10 — Bir hayvan yürüyüşü - Oy.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
I — Çilek, Dayı, 3 — hıayetola, 3 —
Eyltim, Tad, 5 —
ikinci küme terfi maçları | İkinci küme kulüpleri arasın-.da yapılmakla olan terfi maçla-
rın çok sıkı geçeceği şüphesizdir. Bilhassa bunların içnde Beşiktaş . Galatasaray maçının mevsimin en heyecanlı bir karşılaşması olacağı şüphesizdir. Malûm olduğu üzere ikinci devre lig maçlarında karşılaşan bu takımların her ikisi de fevkalâde güzel bir maçtan sonra 2 - 2 berabere kalmışlar ve bu maç liglerin en zevkle takibedllen karşılaşması olmuştu. Bu seferki maçın da aynı güzelliği muhafaza etmesi oyuncuların elindedir.
Çoktan beri futbol meraklılarının iyi futbole ve sınıfı yüksek futbol maçına hasret kaldıkları muhakkaktır. Bu bakımdan yarınki maçta sporcularımızın böyle bir oyun çıkarmalarını beklemekteyiz. Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi takımlar lig maçlarından henüz çıktıkları cihetle formleri yerindedirj Maarif mükâfatı maçları başlıyor diye malûm olan oyunlarına yeni bir şey i'âve edeceklerini zannetmiyoruz.
Yalnız Beşiktaş diğer takım lavımıza nazaran daha oturaklı görülmektedir Siyahbevazlılara bu üstünlüğü temin eden hücum hattı ve bu hatta oynıyan ele mantarın birbirierile iyi anlaşmasıdır. Galatasaray a gelince müdafaa hattının canlılığına ve anlaşmasına mukabil hücum' hattı istenen ve beklenen anlaş- ’ mayı gösterememektedir. Mama-' fih Şahabın iltihâkile takımın netice almak yolundaki verimi-, nin fazlalaşmakta olduğuna da | işaret etmek lâzımdır.
Fenerbahçelilerin uzun müd detten beri ve İstanbul şampi yonluğundan ümitlerini kestik ten sonra bu maçlara hazırlandıklarını duyuyoruz. Takımın son şekli hakkında kati bir kanaatimiz olmadığından bu husustaki düşünce'erimizi ilerdeki yazılarımıza bırakıyoruz. Maarif kupasının yeni takımı Beykoza gelince enerjik bir takım olan Sarısiyahlılarin bu maçlarda nasıl bir derece alacağını ancak" Ankara ve İzmir takımlarını gördükten sonra tahmin edebileee-ğb.
Maarif kupası maçlarında bütün takımlarımıza başarılar ve temiz oyunlar dileriz.
Ş. Teze an
I
Şeref stadında saat 12 de Elektrik . Demrispor takımları karşılaşacaktır. _______
Basketbol turnuvası Sportif oyunlar ajanlığı tara fından tertiplenen basketbol tur-_' nuvasına bugiin saat 14 te Gala-_ tasaray kulübü salonunda de Do. vam edilecek ve Fenerbahçe i’e
Uludağ kupası kayak müsabakaları
Beden terbiyesi umum müdürlüğü Dağcılık federasyonu tarafından tertiplenen Uludağ kupası kayak müsabakaları bugiin Jludağda başlıyacak-tır. Bugün 18 kilometre mukavemet, yarıya iniş, pazartesi günü kapalı iniş, salı günü 40 kilometre bayras yarışı yapılmak üzere hazırlanan müsabakalar programı alâkalılara tebliğ edilmiştir. Beden terbiyesi umum müdürlüğünün büyük bir ehemmiyet verdiği ve gün geçtikçe geniş bir terakki kaydeden Dağcılık sporunun memnunluk uyandıran bu gelişimini takdirle kaydeder ve bu müsabakalara katılmak üzere Bursaya giden kayakçılarımıza muvaffakiyetler dileriz.
KUTUP KIZI
AŞK VE MACERE ROMANI
Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ • Nü)
Tefrika No. 20—
Bu mallar ne türlü mallar olabilirdi? İşte Jensen de bunu öğrenmek istiyordu. Plerrc'i geveze halinde yakaladığı için, bu akşam, onunla daha fazla konuşma imkânlarını aradı.
— Sprlngvâle bana 1 numaralı izden ve 2 numaralı izden bahsetmişti, nelye sapmamamı da tavsiye etmişti. Acaba bunda olduğu gibi onda da öl iler mi var?
KanadalI cevap verdi:
— Yok hayır, onunla bu eş değildir. 2 numaralısı cenuba doğru gider. Öteki şimale doğru çıkar. Big Dan bundan geliyordu. İzler, Küçük Babos kulübesinde karşılaştılar. İşte bunun için onu oraya çağırdılar.
' Plerre Qulnt*ln bu enteresan sözlerini nereye ka.dar devanı ettirebileceğini .Tensen kestir emiyordu. Belki daha da konuşacaktı. Fakat ansızın susuverdi. Mis s Ma 11 ab i e tarafına döndü. Detektif de aynı istikamete dönünce, genç kızan yollarda kullandığı uzun bas''"i ", âmânın omuzuaa dokundurduğunu farketü.
— Yatsanız daha iyi edersiniz, Pi-erre Qulnt! —diye kız İhtarda bulundu. — Çok üşüyorum, şu ateşi de bir harlandırsanız.
KanadalI hiç uykusu gelmediğini söyledi. Fakat Mlss Mallabie ısrar etti, O da ateşi canlandırdıktan sonra, örtüsüne büründü, derin bir uykuya daldı. Zayii kuru vücudu, soğuktan İliç müteessir olmuyor gibiydi. Zira, şimal memleketlerinin âdeti mucibince, bu adam, ayaklarım ateşe dönük olarak yatmadı.
Jensen, vücudunu saran hummadan dolayı uyuyamı yordu.
KanadalInın söylediği sözlerle büyük bir merak kapılmıştı. Tayıflann dolaştığı vg gjau nakliyatın yapıldığı bu kutup izini, İlle öğrenmek bu İşin .esrarına girmek istiyordu.
Merak ettiği şeyleri ona Miss Mal-Inblc, mükemmel surette öğretebllir-dt. Lâkin mesele şu: Acaba kız bunu arzu edecek mİ? Gerçe, hastalandığından beri, kızın ona karşı musme-' leşi değişmişti. Gösterdiği şefkat ve
alâkayı hiç bir usta hasta bakıcı gösteremezdi. Diğer cihette, Jensen. Miss Mallabie’ye karşı olan alâkasının gelişi güzel mesleki bir alâka olmadığını da farkediyordu. Bir yerde okumuştu: Müştereken geçirilen tehlikeli maceralar, ruhları birbirine yaklaştırır ve hisleri aşk haline çevirirmiş.
Evet, burada da aynı vaziyet hasıl oluyor. Peki amma, B. M. 432 meselesini ne yapmalı?
Jensen, bu mevzuu uzun uzun düşündü; .ve tetkiklerinin sonunda, ihtimal Miss Maliabie'nin masumiyetine kani olacağını umdu. Herhalde şlmdlik ondan istifadeye kalkmıya-caktı. Bu prensibi zihnine yerleştirdikten sonra gönlü rahatladı
O böyle düşüne dursun ateşin başında genç kız da Jensen’in nefes alışlarını dinliyordu. Nihayet, delikanlının uyumadığını soluyuşundan fark ederek sordu:
— Nasılsınız, dostum?
Bu tatlı ve taze ses, ^enç adamın yüreğine ferah verdi. Gözlerini açtı: kızın çenesini avuçlarına alarak ona baktığını gördü. Alevler yüzüne garip şekilde aksediyor, saçları asi lüleler halinde, kürk kalpağının kenarlarından fırlıyordu. Şeffaf pembe teniyle bu güzei saclar ne güzel bir âhenk tenkil ediyordu.
Kız, hastasına haiin göz İtriyi c-
baklı. Kirpikleri titriyerek gizli endişesini örtmek istiyor gibiydi.
Jensen:
— Çok daha isiyim, -dedi.
— İki günden beri ne zaman nasü olduğunuzu sorsam, bana hep aynı cevabı veriyorsunuz, -diye, genç kız. dostça ve sitemli cevap verdi. -Şayet her cevabiniz doğru olsaydı, şu ana kadar iyileşmişten de daha iyi bir durumda bulunurdunuz.
Erkek giilümslyerek!
— Bu seferki doğru... (rSahiden de doğru!» -dedi.- Kolumun şişi gördüğünüz gibi indi. Açışı da dayanılını-yacak halde değil. Yoluna giriyor her halde... Elimdeki kırmızı lekeler kayboldu.
Kolunu kaldırıp gösterdi.
Kız, muayene ederek:
— Renk henüz tabiî değil! Şu ocağın hararetiıföen istifade ederek şu ocağın karşısında pansumanınızı yapmalıyım.-Brrr! Burası, New-York hastanelerinin ameliyat salonları kadar ısıtılmış ve rahat değil amma, ne yapalım? Dişinizi sıkarsanız bu İşi başarırız.
Miss Mallabie, soğuktan kendi de titriyordu. Büyük bir irade sarfede-rek antiseptiği, Jensen’in koluna sürmeğe ve bandajı da yapmıya muvaffak oldu.
Yaralı kolu kürkler altına yeniden .•akladıktan sonra, üz-,' --k:
«Arkası varı
Hüsnüyü gömdük
----E------
Baba Hüsnü... Beşiktaşın ve milli futbol takımımızın en fedakâr sporcusu Hüsnünün aramızdan ebediyen ayrıl masından teessür duymı-yan, arkasından ağiamıyan sporcu bulunabileceğini iddia edene yalnız acınm.. ve hattâ daha ileri giderek bunu iddia etmeğe esearet edeni küstah telâkki ederim. !|
Zavallı Hüsnü... Büyük ve dürüst sporcu... Dün binlerce kişinin elleri üzerinde Beşiktaş caddelerinden geçen mübark naaşınm peşinden yalnız sporcular değil büyük bir kitle halinde bütün Beşiktaş ağladı. Türk sporunda geniş rolü bulunan Beşiktaş, hların bu acısına bütün İstanbul iştirak etti.
Henüz bu acı haberi ala-mıyan Türklyenin diğer köşelerindeki sporcuların da duydukları anda matem tu-. tacaklarmda şüphe etmiyorum..
Evet... Beşiktaşlı Hüsnüyü çok genç yaşında daha Türk sporuna büyük hizmetleri dokunacağı bir anda âni olarak kaybettik.
Gençliğinin ilk çağından itibaren kendisini spora vak feden kulübüne ve spora karşı olan tarifsiz aşkı yüzünden istikbalini tehlikeye düşürecek derecede mücadeleyi seven emekdar Hüsnüyü de; sevdiklerimizi hürmet ettiklerimizi aramızdan almakta bir türlü doymıvan kara topraklara dün terket-tik..
Hüsnü hayatında dürüst lüğü ve küçüklerine yardımı, büyüklerine hürmetile tanınmış ve bu yüzden sporcular arasında kendisine soyadı yerine Baba lâkabı takılmıştı. Bu temiz çocuk buna kelimenin tam mânaslie lâyıktı. Bir ailede baba neyse spor camiası, içinde de Hüsnü oydu...
Başı sıkılan ona gider, derdi olan ondan teselli arar, bilhassa ecnebi memleketlere yapılan seyahatlerde onun takım arkadaşlarına kulüpçülük gözetmeksizin yaptığı yardımlar sonsuz olurdu.
Ecnebi memleketlerde mil-îrveya muhte'it takımımızın galibiyetinde nçşeyl yaratan Hüsnü olduğu gibi mağlûbiyetimizde de en fazla acıyı içinden hisseden kendisi olurdu.
Hüsnünün Türk sporunda oynadığı rol ve ona ait temiz hâtıralar ciltler doldurmağa müsait bir vaziyettedir. Bu temiz memleket çocuğunun arkasından hakikî bir acı duyarak göz yaşı döken bütün sporcu gençliğine baş sağlığı dilemekten başka elimden bir şey gelmiyor. Çünkü kendim de teselliye muhtaç bir durumdayım...
Baba Hüsnü... Yahya efendi dergâhında seni yetiştiren Şerefin koynunda müsterih uyu.. Bu gendik seni unut-mıyacaktır. Senin adın onların kalbinde daima yaşıya-caktır...
SAZİ Tczcan
- *
(Baş tarafı üçüncü saiıîfede)
. Milli Tiyatrc» bu tarihten 10 fu-bat 1923 tarihine kadar büyük ve geniş bir faallik, bir canlılık göBterdL O son gön, Jübilesinin altıncı günü, bir kaza neticesi, yandı. Aynı yerde şimdiki tiyatro binası İnşa edilirken, ancak salonun dış duvarları ayakta bulunuyordu.
1 Bugünkü muhteşem bina, saray locası İle birlikte, salou'uıa 1165 seyirci alır. Salondaki mevkiler şöylece sıralanmıştır: Parterde 674, 23 locada 100, I. balkonda 101, İL balkonda 311. Tiyatro, devlet tarafından Alman mimarı M. Dülfer'ln plânlarına göre yaptırılmıştır. 17 mart 1829 tarihinde dram kısmi P. Yu. Todorov'un c Garazkârlar» piyesi, opera kısmı da maestro Atanasov’un «T3veta» operası ile açıldı. Zira, Bulgar Devlet Tiyatrosu, aynı sahnede hem dram, hem opera oynar. 1934 - 35 sezonun-da 200 dram matine ve suvarcsı verilmiş; üçü yeril olmak üzere on üç yeni piyes temsil edilmişti >
Bugünkü Bulgar tiyatrosu teşkilâtı cidden numune olacak derece mükemmeldir. ileride tafsilât vererek bahsedeceğimden bugün yalnız ana hatlannı çizeceğim.
Bulgaristanda tiyatro Maarif Bakanlığı İdaresindedir. Sofyada merkezi bir tiyatro müdürlüğü vardır. Bu merkez müdürlüğü emrinde üç tiyatro çalışır: Opera, komedi ve çocuk U-ı yatrosu.
Beş büyük Bulgar şehrinde gene merkeze bağlı beş devlet komedi tl-| yatrosu olduğu gibi, müteaddit seyyar Bulgar tiyatroları vardır kİ bunlar da bütün kazaları birer birer dolaşırlar
Bu devlet tiyatrolarından maada gene başlıca büyük şehirlerde ve kaza melezlerinde birer «Belediye Tiyatroları* vardır. Onlar da muntaza-| man faaliyette bulunurlar.
j Bulgarlstanda tiyatro faaliyeti bu-, tıunla da kalmaz. Her büyük köyde | de amatörlerden müteşekkil guruplar vardır. Bunlar da aynı şekilde faaliyette bulunur ve muhitlerinin tiyatro ihtiyacını tatmin ederler.
İşte bu kısa şema da Bulgarlslanm cidden numune olabilecek bir tiyatro teşkilâtına malik olduğunu ispat etmektedir.
Şimdi oynanan piyese gelelim: c Milyoner damat» Gogol’ün tesiri altında yazılmış sözde bir örf ve âdet komedisidir. Sözde diyorum, çünkü eserinin böyle olması her halde mü- -eliifçe musanımem olduğu seziliyor Fakat bu tasmlm sahneye çıkarılmamış.
Öğrendiğime göre, piyesin müellifi Yordan Yofkof memleketinde daha ziyade roman ve hiJkâvelerile tanınmış bir muharrirmiş. Üç tane piyesi varmış. İlki 1928 - 29 tiyatro mevsiminde oynanmış ve pek az rağbet görmüş. İkinci piyes bu defa bizde sahneye konanmış. 1929 - 30 mcVslmi oynanmış ve muvaffakiyeti şöyle böyle olmuş. 1932 - 33 te oynanan üçüncü piyesi ise çok rağbet görmüş f Milyoner damat» tn temsili sanatkârlarımızın bütüu gayretlerine rağmen eser gibi sönük oldu. Fakat derhal ilâve etmeliyim kİ bu sönüklüğün sebebini piyeste olduğu kadar, yerini aldığı piyesin koyu b|r «vodvil» olmasında aramak da kabildir.
’ «Milyoner damat» a seyrederken Fransız sahnesinin «Küçük şehir» , adlı meşhur komedisini .hatırladım, ı Uzaktan güzel görünen bir küçük şehrin, içine girildiği zaman, bütün tahammül hamulelerini tüketecek kadar bayağı olduğunu görünce başlangıçtaki. içine girmek arzusuna ! mukabil, nasıl oradan uzaklaşmak hevesi duyulacağını gösteren bu pl-, yesle «Milyoner damat» arasında bir karabet var.
Fakat bütün kusurlarına rağmen, hele temsil biraz daha pişerse, seyrettiğimiz bu Bulgar piyesinden İsLlfa-1 demiz olabilir kanaatindeyim.
Selim Nıiaâef Gerçek
Created by free version of 2PDF
Gömekis"!
151 KİNLİ SİNİ» GÖMLEKLİ 1
■■■Te): 20096 Sirkeci
Sümer Bank Deri t)e Kundura Sanayii
Müessesesi Müdürlüğünden:
Aşağıda müfredatı yazılı mallar kapalı zarfla satılacaktır. İsteyenler 22'3/1945 perşembe günü tiklJfJerini saat 11 de münasip teminattan He birlikte müessese müdürlüğüne tevdii İlân olunur. Müessese malları ^atıp satmamakta serbesttir. Satış fabrikacın teslimdir. «2890*
7000 — 8000 adet kullanılmış çuval
4000 — 5000 kilo Asit Okzulik
9000 - 10000 kilo Sud kostik
200 — 250 kilo Asld borik
3000 — 4000 kilo Balya çemberi
1200 — 1250 çift zenne kalıbı
1900 — 2000 çift zenne ayakkabısı tahta ökçesi
7000 — 8000 çift fort mukavvası.___________________________
İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan:
1 — İki bin kilosu İnce ve dört yüz kilosu kalın olmak üzere hlkeml ve kimyevi evsafnamemize uygun «2400» kilo san sabunlu köselenin kapalı zarf eksiltmesi 12 mart 944 pazartesi günü saat 15 te Taksim Ayaspaşad» Jandarma müfettişliği binası içindeki komisyonumuzda yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli «yirmi bir bin altı yüz» ve İlk teminatı «bin altı yüz yirmi» liradır.
3 — Şart kâğıdı her gün komisyonumuzda görülebilir ve bedelsiz alınabilir.
•1 — İsteklilerin İlk teminat makbuz veya banka kefalet mektubu ve şart kâğıdında yazılı diğer vesikaları da muhtevi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyonumuzda bulundurmaları.
»21051
jlu ivita ı lw -j
AKŞAM
âatılf e 7
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 31-12-944 Tarihinde Biten On üçüncü Hesap Yılı Bilânçosu
4KTİF
»ASAl
Alton: Safi Kig 77.663.456 109.239.884.01
Banknot Ufaklık 8.147.719.— 369-579.61 112.757 163.22
DAHİLDEKİ MUHABİRLER, HARİÇTEKİ MUHABİRLER: Altın Safi Kig. 118.628 556 107.141.87055 1.002.987.57
Döviz: a) 3133 No. lı kanuna göre alınan B) 3902 No.lı kanuna göre alınan Kliring borçluları 13.940 044 82 27.753.897.38 4.481.900.78 223.818.813.53
HAZİNE TAHVİLLERİ; 128.198.587.—
SENETLER CÜZDANI:
Ticari senetler TAHVİLLER CÜZDANI: 583.443.028.26
.Deruhte edilen evrakı nakdiye karşılığı Banka malı 84.490.866.43 13.051.857.93 47.542.724.36
AVANSLAR: 265.741.364.35
GAYRİ MENKULLER: (X) 1.281.841.24
DEMİRBAŞ: (XX) 110.380.73
HİSSEDARLAR: 4.500.000 —
MUHTELİF: 16.616.274.30
I \
(X) .1.530.200.—liraya sigortadadır.
(XX) 166.945.— n • *2940)
YEKÛN 1.384.512.664.56
PASİF
SERMAYE: 15.000.000.—
İHTİYAT AKÇESİ:
Adi 11.032.560.40
Fevkalâde 1.921.755.34
Hususî Hususi (Bankamız kanunu 6.000 000.—
.Mad. 19) 22.20639 18.876.522.13
TEDAVÜLDEKİ BANKNOTLARI
Deruhte edilen evrakı nakdiye 128.198.587 —
Altın mukabili 184.102.980.—
Reeskont mukabili 401 679 820.—
Hazîneye yapılan altın karşılıklı avans mukabili 3902 No. lı kanun
.mucibince emisyona konulan 250 000.000.— 963 981 387.—
MEVDUAT
Altın: Safi Kig 5.305.107 7.462.057.85
Türk lirası 127.790.161.84 135.252.219.59
3850 Noh KANUNA GÖRE HAZÎNEYE AÇILAN AVANS MUKABİLİ TEVDİ
OLUNAN ALTINLAR:
Safi Klogram 55.541.930 78.124.167.90
DÖVİZ TAAHÜTLERt:
a) 3133 No.lı kanuna göre almandan b) 3902 No. lı kanuna 11.808.941.77
göre almandan 3.621.059.65
Kliring alacaklıları 13.668.561.26 29.098.562.68
MUHTELİF:
Muvakkat alacaklılar, depozitolar,
havaleler vesaiıe 72.653.254.41
Diğer alacaklı hesaplar 65.427.012.03 138.080.266.44
KÂR: 5.999.538.72
YEKUN 1.384.512 664 56

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI
UMUM MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRK MAARİF CEMıYETl Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığından Cemiyetimize bağlı Uşak lisesinde açık bulunan felsefe, edebiyat ve fransızca dersleri İçin İstanbul Ünlvetsitesl edebiyat kolu ve Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya fakültesi mezunu öğretmen alınacaktır.
İsteklilerin belgelerile cemiyet merkezine müracaat etmeleri. (2796)
İstanbul Vilâyetinden
4599 sayılı kanun gereğince Ekim 044 ayı Ayni Yardım karşılığı olarak hak sahiplerine dağıtılmakta olan sabun tevziatına 20 Mart 046 tarihinde son verilecektir.
Bu tarihe kadar İstihkaklarını almayan alâkadarların haklarından vaa geçmiş sayılacakları lifin olunur._______*2933»_
| İstanbul Belediyesi İlânları |
Cerrahpaşa hastanesi için alınacak üç bin çile cerrah! İpek İplik v* dört bin metre gaz Idrofil açık eksiltmeye konulmuştur. Mecmuunun tahmin bedeli 3750 lira ve İlk teminatı 281 Lira 25 kuruştur. Şartnamesi zabrt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhalesi 21. 3. 945 çarşamba günü saat 14 de daimi encümendeyapılacaktır. Taliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları ve kanunenlbrazı lâzım gelen diğer vesikaları İle birlikte İhale günü muayyen gaattedalml encümende bulunmaları.
____________________'28311____________
Lâstik ve ayakkabı Türk
Anonim şirketinden:
Şirketimiz, hissedarları umumi ha yeti 29. 3. 1945 perşemoe gunıi saat 10 da İstanbulda postahane yan sokağı 1 numarada kâin şirket merkezinde adlyen ve ayni gün saat 11 de olağanüstü toplanacağından hissedarların mezkûr gün ve saatte hazır bulunmaları rica olunur.
Adi toplantı gündemi:
1 — İdare meclisi ve.müraklp raporlarının okunması,
3 — Bilanço kâr ve zarar hesaplarının tetkik ve tasYlbile İdare meclisi ve murakıpların İbrası.
3 — 1945 yılı müraklplerlnln İntihabı.
4 — İdare meclisi azalanna şirketle ticari muamelelerde bulunabilmek, ve şirketin meşgul olduğu ticaret nevile İştigal edebilmek İçin salâhiyet verilmesi.
Olağanüstü toplantı gündemi:
1 — Statümüzün 4 üncü maddesinin 1 inci fıkraslle 7 inci maddesinin
| | Beyoğlu Vakıflar Dir aktörlüğü İlânları
Tahmin olunan
kıymet Sokağı Kapı No.
Lira Kr. Mahallesi .Eski Yeni Ada Parsel Cinsi Dosya No.
1500. 00 Bostan Kordelft 86 102 799 14 Tamamı ahşap hane 300
8885. 55 Sultan Beyazıt Kale ve Hurma 20.20 M. 24,26 .. —. —- 1/8 hisse 318
420. 00 Bostan Dilbaz 90 40 701 5 Tamamı arsa 399
10. 40 Boğaziçi MlıgÜn Muvakkithane 72 72 Arsa 1/5 890
45. 00 Beyoğlu Şehit Muhtar Eski Ceviz, yen! Cevza 3 12 390 15 Arsa 1/4 48
90. 00 Boğaziçi Sarıyer Yeni Mahalle, eski Kilise 24 24 Arşa 1/2 1353
87. B0 Koca tepe Çaylak 51,53 73,73 530 61 Arsa 2/6 2859
216. 00 Muradiye Beşiktaş şak Nazım birinci yeni 38,24 38 817 12 Ahşap hane 4/10 655
900. 00 ■ > Kalıpçı Karakol 8 10 Arsa 1/12 138
Yukarıda kıymetleri yt mahalle ve «okak ve numaralan gösterilen g ayrl menkul 1 3-945 tarihinden itibaren açık arttırmaya konulmuş ol-
duğundan taliplerin hitam müddeti olan 19/3/046 pazartesi günü saat onda Beyoftlunda Parmakkapıda Beyoğlu Evkaf Müdürlüğü Akarat kalemine müracaatları lifin olunur. »2743»
tamamının aşağıdaki şekilde tadili: Yeni şekil:
Madde 4 fıkra 1: — Her nevi ayakkabı ve bilumum emtlal tücca-rlyenln İthalâtı ve İhracatı İle satışları.
Madde 1: — Şirketin sermayesi beheri yüz Türk lirası kıymetinde bin ve beheri beş yüz Türk lirası kıymetinde İki yüz hisseye münkaslm olarak mecmuu iki yüz bin Türk lirasından İbarettir.
Eski şekil:
Madde 4 fıkra 1: — Her nevi ayakkabı ithalât ve İhracatı İle satışları.
Madde 7: — Şirketin sermayesi beheri yüz Türk lirası kıymetinde bin hisseye münkaslm yüz bin Türk lirasından İbarettir,
Diyarıbakır belediye repliğinden
1 — Açık bulunan her biri üç yüz lira ücretli belediye mühendisliğine ve Belediye Elektrik mühendisliğine talip olanların Belediye Reisliğine müracaatları.
2 — 945 haziranından İtibaren bu ücretlerin her biri dört yüz llıaya çıkarılacağı ilân olunur. 2733
Moda Deniz Kliibiinden:
( Adi umumi heyet içtimai ilânı)
Gemi İnşaatı Türk Anonim Şirketinden
Şirketimizin senelik adi umumi heyet toplantısı 31 mart 1945 tarihine müsadif cumartesi günü saat (10) da Galata - Halil paşa sokak — Sermeı Han üçilncü kat 19 - 21 numaralı ma haldeki merkez yazıhanemizde yapılacağından sayın hissedarlarımızın aynı gün ve saatte hazır bulunmaları rica ve ilân olunur.
İçtimaa İştirak İçin hissedarların sahip oldukları nama muharrer hisse senetlerini esas mukavelenamemizin 69 uncu maddesi gereğince İçtima gönünden bir hafta evvel şirket müdürlüğüne tevdi ederek mukabilinde duhuliye varakası almaları lâzımdır. İdare meclisi
R U Z N A M E:
1944. senesine alt İdare meclisi vt müraklpler raporlnrlle bilanço ve kir ve »arar hesaplarının okunması, bunların tasdiki ve İdare meclisi aaalarlle müraklplerln ibram,
3 — İdare meclisi atalarına 1945 senesi zarfında verilecek huzur haklarının tesbltl,
3 — Müraklplere 1945 senesi hizmetleri İçin verilecek ücretlerin tes-Htl,
4 — İdare meclisi ezalarına ticaret kanununun 323 ve 324 üncü maddelerine tevfikan müsaade ve salâhiyet verilmesi.
Et eksiltmesi
İstanbul verem mücadelesi cemiyetinden
Erenköy sanatoryumumuz için şartnamesine uygun olarak dağlıç, kuzu ve sığır etl alınacaktır. İsteklilerin Meydancık yeni postahane karşıcında yeni valde hanı 65 numaradaki cemiyet merkezinde müteşekkil komisyona 15. 3, 1945 perşembe günü saat H de baş vurmaları.
Yalova Kaplıcaları işletme idaresi Müdürlüğünden
Muhammen Fi. Yanmış makine yağı 1200-1500 kilo 40 kuruş
Muhtelif boş teneke 100- 150 adet 100 kuruş
Muhtelif boş çuval 150-200 adet 125 kuruş
Gemi Lavmanası 50 adet 2500 kuruş
Yukarda cins ve mlkdarları ile muhemmen fıatlerl yazılı 4 kalem muhtelif madde pazariıklasatılacaktır. Satış 15/3/945 per-®embe günü saat 14 de Galata sahil sıhhat merkez] binasında bulunan işletme müdürlüğünde yapılacaktır. İstekliler satılacak mallan her gün kaplıcada görebilirler. İstekliler yeteri kadar teminat İle birlikte belli günde komisyona gelmeleri. (3018)_
Piyasada mevcudu hulunmıyan
Lâstik Çocuk Muşambaları
Perakende olarak mağazamızda satılmaktadır.
NtHAD ALGAN VE ŞERİKİ KOLLEKTİF ŞİRKETİ
Sirkeci Mlmarvedad Cad- Kızılay hanı karşısı No. 11, Tel: 24173
Umumi heyet tuplanLısııun 18 mart 1945 pazar günü saat 15 de kulüp binasında yapılacağı ve ekseriyet hasıl olmadığı takdirde 25 mart 1945 pazar günü aynı saat ve mahalde kaç âza bulunursa bulunsun aşağıda yazılı hususların karar altına alınacağı sayın fizaya arzolunur.
İdare heyeti
AKBANIN NEŞRıYATI n ı
Uzun kış gecelerinde, seyahatlerde ve dinlenme zamanlarında sîzlere iyi saatler geçirtebilecek tercüme kitaplarından bazıları:
Kitabın İsmi Yazan Tercüme eden Fiatı
Granata Seyahati Mofls Magre Nurullah Ataç 125 »
Şimal Göçebeleri James Oliver Mustafa Nlhad Özön 125 .
Gurv/oOds
Hin d Diyarında Françls de Refi Cevat Ulunay 125 »
Crolsset
Sonsuz Yolculuk Jci n Knlttel Asude Zeybekoğlu 100 »
Hayvanlar,insan- Ossendoroskl Nasıllı 1 Bay d ar 150 >
1ar, Tanrılar
Davld Golde trene Nemiıozskl Rezan A E. Yalman 125 »
Cehennem Kaya Elga Dimi M. Dranas 150 »
Bir Kadının Hanrl Duvemoıs Hamdl Varoğlu 125 »
Gölgesinde
Deniz Kurdu Jack Loncloıı Vehbi Baldoş 200 »
Asrın Kadını 1-2 cilcl Mlhaii Foldi F. Zahir Torumküney 400 ■
Hu Eslr’l okuvan okuyuculara Asrın Kadmı’nı bilhassa tavsiye ederiz
R U Z N A M E:
1 — İdare heyetinin ve mürakipler raporunun okunması.
2 — Bllânçosunun ve hesapların tetkik ve tasdiki, idare heyetinin ibrası,
3 — 1945 yılı bütçesinin tetkiki ve tasdiki,
4 — Yeni yıl İçin İdare heyeti ve yedek fizalarm seçim yapılması.
5 — 1945 yılı İçin 2 müraklp seçilmesi,
6 — Müddetleri biten 2 komodor seçilmesi,
7 — vefat eden aza eşlerinden isteyenlerin kabul formalitesine bağlı olmadan kulübe girip glrmlyeceğl hakkında bir prensip kararı verilmesi,
8 — Bay Şevket Kıbrislmın müracaat mektubu.
İstanbul defterdarlığından:
Mükellefin adı___________Mevkii, mahalleri ve sokağı
ölü Valter Slger
Boğaziçi Bebekte Bebek mahallesinin eski Yanko bağı yeni Mektep (Be-bekbağı) sokağında eski 1 yem 35 No. lı.
Açık eksiltme ilâni
Pendik veteriner bakteriyoloji enstitüsü müdürlüğünden:
1 — İki cepheli bir metre enine iki buçuk metre boyunda bir metre yüksekliğinde şartnamesine uygun beş laboratuvar orta masası yaptırılacaktır.
3 — Muhammen bedeli «24601 teminat akçası (185) liradır.
3 — İhale 19 mart 945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 1630 da yüksek mektepler mesul muhasipliğindeki komisyon tarafından yapılacaktır.
4 — Şartnamesi ve fotoğrafını görmek İsteyenler her gün Pendik bakteriyoloji enstitüsü müdürlüğüne müracaat edebilirler. (2934)
Zile Belediye riyasetinden:
Samsunda bulunan belediyeye ait bir aded otobüs karoser yaptırılacaktır. Talip olanların ve şeraiti anlamak İsteyenlerin 20. 3. 1945 gününe kadar belediye encümenine müracaatları Hân olunur. (2018)
Doğu Türk Anonim
Şirketi hissedarlarına
Şirketimizin hissedarlar genel kurulu 31 mart 1945 cumartesi günü saat 11 de İstanbulda Bahçekapı Atabek hanının 35-38 numaralı şirket merkezinde yıllık toplantısını yapacağından Hissedarların belli gün ve saatte toplantıda bulunmaları reca olunur.
Yıllık toplantı görüşme gündemi:
1 — 944 yılı İşleri hakkında yönetim kurulu vc denetçi raporlarlle bilanço ve kâr ve zarar hesabının incelenmesi ve hesabatın onanması ve yönetim kurulu üyelerlle denetçinin İbra edilmesi.
2 — Temettü hissesi İçin karar verilmesi.
3 — Yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi ve toplantı ücretlerinin belirtilmesi.
4 — 945 yılı için denetçi seçilmesi ve ücretinin onaylanması.
Kapı No.
Cinsi
Evsafı
Eski 13 M. yeni 1 kapı No. 1ı
Hissesi Mukayyet kivmeti Pey akçesi
Tamamı
7200
450
500
38
olan kazanç vergisi bor-
9 dönüm üç evlek miktarında maa Tamamı oda ahır ve garajı müştemll, içinde meyralı ve meyvasız ağaçlan bulunan bahçeli köşk
Tarla
(Hâlen ağaçlı bir haldedir)
Ölü Valtcr Slger'ln Tophane Maliye şubesine cundan dolayı yukarıda mevkii, cinsi ve evsafı yazılı G. menkul Tahsili emval kanunu hükümleri dairesinde satılacaktır.
İlk müzayedesi 15/3/945 perşembe giinü saat 15 de ve kati İha'esi de 26 3/945 pazartesi günü saat 15 de yapılacaktır.
İsteklilerin depozito akçelerini malmüdürliiğüne yatırarak bu husustaki makbuzlarla birlikte mezkur tarihlerde Beşiktaş kazası idare Heyetine ve daha etraflı malûmat almak İsteyenlerin de Beyoğlu Tahs-lfit Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur. .2322-
îstanbul defterdarlığından:
Kıymeti Teminatı _____________________Ura Lira
Hasır İskelesinde limoncu hanı altında 46 No. İn İzmir emniyet anbarı sahlbli Vasll'ln yedi emanetinde bulunan beher kilosu — • hammen bedelli İki sandıkta kurşun. Tersanede Taşkızaktû. mevcut kuruş muhammen bedelli 1225 kilo hurda ve demir Kapalı çarşıda ressam basmacı sokak 21, 23 Iu dükkânda koltukçu I-Iüsnü oğlu Salm Kökli-yen'lıı yedlemanetlnde bulunan bir dolab ile bir komodin. 80
Yukarda yazılı eşyalar 26. 3. 945 pazartesi günü saat 15 de millî lâk müdürlüğünde müteşekkil komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır.
İsteklilerin muvakkat teminat makbuzları ve nüfus hüviyet cüzdan-larile birlikte İhale saatinde komisyona, fazla İzahat İçin milli emlâk müdürlüğüne müracaatları. (2866)
Dosya No
51300/87
51197/7-1
51300.155
Cinsi
100 kuruş mu-
150 kilo çubuk
beher kilosu
12 saç
No.
150
147
13
12
e em-
Şahlfe B AKŞAM 10 Mart 1045
HAŞAN LİMON KÖL ONYASi
Ancak Avrupa ve Aınerikada benzerine tesadüf edilecek derecede yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haşan deposu, Eminönü, Galatasaray, Karaköy, Ankara
>— İNGİLİZ ■— ‘ Mayalarından yapılan Koyun ve Çitflik markalı
PEYNİR MAYALARI
Fiat ve kalitede rekabet kabul etmez.
Dr İHSAN SAMI
TİFO AŞISI
i ıro ve paratLfo hastalıklarına 'utulmamak için tesiri kat’l muafiyeti pek emin taze aşıdır Ber eczanede bulunur. Kutusu 50 kuruştur
HERKESİN TUALET SABUNUDUR
Zayi — Nüfus hüviyet varakamı gayi eyledim, yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Keyfiyet İlân olunur.
Nişantaşı Yenlypl Sok. 5 de mukim Kasmı kızı Leylâ Şakııl
I Balta limanı hastanesi operatörü] Dr. BAHA OSKAY
Her gün 3 ten İtibaren hastaJa-rint Taksim. Şehltmuhtar Cad No. 40 Bisturi Ap. No. 2 de kabul I eder.
Zayi — Fatih yabancı askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 327 doğumlu Eabrl oğlu Ferlddin Canb-k
lURtlL
Öksiiriik ve bronşiti dorkal geçirir
BÜTÜN ECZHNELERDE ARAYINIZ
Zayi — Erzurum Yerli Mallar Pazarından aldığım 434 bâylllk cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
İğdırlı manifaturacı Musa özsoy
ROMEN EDEBİYATININ GAZİDE YAZARI - CARAGİALEUEN:
Hiciv — Neşe — ibret dolu
“Seçme hikâveler,, u
M
Esenkova tarafından çevrllmij-ttr. Kitapçılardan kteylnlz. jkl
SAYIN LOKANTA, BİRAHANE, PASTAHANE GAZİNO S AHİPLERİLE M AH ALLEBİCİLERİN NAZARI DİKKATİNE
Çay ve kahve tabak ve fincanları, muhtelif eb'adda yemek tabağı ve kâselerimiz gelmiştir. Arzu ettiğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz.
Yeni KARLMAN Geçidi idaresi
BEYOĞLU
Şark Deri Türk Anonim Şirketinden:
Ticaret kanunu ve şirket esas mukavelenamesi hükümlerine göre
Îark deri Türk anonim şirketi 29 Mart 1945 perşembe günü saat 14 de stanbul Bahçekapı Yalıköşktl caddesinde liman han 4 üncü katındaki şirket merkezinde senelik âdi toplantısını yapacaktır.
Esas mukavelenamenin 28 inci maddesine uygun olarak toplantıdan en az on gün evveline kadar hisse sahiplerinin hisse senetlerini ve hisse senetleri yerine kaim muvakkat vesikalarını ya şirket veznesine veya herhangi bir bankaya bırakmış olduklarına dair getirecekleri makbuz mukabilinde duhuliye kâğıdı almaları lüzumu ilân olunur.
Müzakerat ruznamesl:
1 — İdare meclisi ve müraklp raporlarının okunması,
2 — Şirket bilanço ve hesabatmın tetkik ve tasdiki ile İdare meclisi ve milraklplerln İbrası. -
3 «— Kârın tevzii hakkında karar İttihazı.
4 — İdare meclisi azal iğindin kıdem itibariyle çıkan azanın yerlerine aza İntihabı ve huzur haklarının tâyini,
5 — 1945 senesi için müraklpler seçilmesi ve senelik ücretlerinin tes-blti,
fl — Esas mukavelenameye göre hamil oldukları hisselerin bedeli şirket sermayesinin en az dörtte birine varan hissedarlar tarafından toplantı gününden on gün evveline kadar vaki olacak teklifler.
İdare meclisi
Heyeti umumiyeye davet ilânı
Hali tasfiyede bulunan
Brezilya Kahvesi Türk Anonim
Şirketi Tasfiye memurluğundan:
Hail tasfiyede bulunan Brezilya kahvesi Türk Anonim şirketi hlsse-daran umumi heyeti 30 mart 1945 gününe düşen cuma günü saat 15 te İstanbıılda Bahçekapıda 4 cü vakıf hanında kâin şirketin tasfiye merkezinde ; dİ surette toplanacağından, şirket esas mukavelesi mucibince heyeti umumiyeye iştirak edecek olan hissedarların hamil bulundukları hisse ser.ztlerinl veya bunu müsplt vesaiki İçtima gününden en az bir hafta evvel şirket merkezine veya Türkiye İş bankası A ş. İstanbul şubesine tevdi ederek mukabilinde hisse senetlerinin adet ve numaralarını mübeyyln birer duhuliye kâğıdı almaları rica olunur.
MÜZAKERE BUZ NAMESİ: ✓
1 — İstifa eden tasfiye memurunun yerine yenisinin seçilmesi
2 — Tasfiye memurlarının ve müraklp raporlarının okunması ve bu raporlarda mezkûr hususat ve tasfiyenin devamı hakkında karar İttihazı
3 — 1944 senesi bilanço, kâr ve zarar hesap ve muamelâtının tetkik ve tastlkl ile bu hesap ve muamelelerden dolayı tasfiye memurlarlle mürakıbın ibrası
4 — 1945 senesi için murakıp intihabı ve tahsisatı hakkında karar ittihazı
NORGE
ROBERT LIBERT ve KARDEŞİ ŞİRKETİNİ BEYOĞLU İSTtKLALCAD. No 28
İstanbul hususî mümessilliğine tâyin ettiğini ilân etmekle şeref duymaktadır.
Norge Dıvısıon, Borg - Warner Corp., Detroıt 26, Mich. U.S.A.
NORGE
Ev Leva zum Ve Ticari Soğutma Makineleri
.■■i... Hurda çinko alıyoruz ■—
Elinde hurda çinkoları olanların, Galata Tünel caddesi I Kardeşim sokak 6 -numarada madenî eşya kooperatifine mü-■j-acaatları. Te'efon: 43001
I
— ECZACI ALINACAK
Sümer Bank İplik ve Dokuma Fabrikaları Kurumu
Hereke Fabrikası Müdürlüğünden:
3659 sayılı kanun hükümleri dahilinde v» 140 Ura ücretle çalıştırılmak Üzere Diplomalı bir Eczacıya İhtiyaç vardır, ^^ştekhhrk^^evrak^müsbitelerlyle birlikte Kişi İşleri Şelliğlmize ■” müracaat etmeleri.
Toprak mahsûlleri ofisi umum müdürlüğünden
Hububat stokumuzu saklamak İçin 20 tane sökülür - takılır hangar satın alınacaktır.
Bu hangarların boyu 12, eni 35. yüksekliği 8 metre veya bunlara en yakın Ölçülerde olacak ve çatılarda 22, yanlarda 24 ve kapılarda 28 No. lu oluklu saç kullanılacaktır.
Ayrıca, içlerine 4 metre yükseklikte dökme hububat yığıldığında duvarları bu yığınların İtmesine dayanacak gibi demir kuşaklarla sağlamlaştırılmış bulunacaktır.
Havalandırma tertibatının da ihtiyaca uygun olması gerektir.
Yukarıda nitelikleri belirtilen bu hangarların, önümüzdeki ağustos ayı sonuna kadar Türkiyede teslim edilmek şartlyle Amerika veya İngiltereden temin edebilecek olan fabrika temsilcilerinin , tezel-den ve kısa yoldan fabrikaları İle yazışarak hazırlıyacakları yazılı tekliflerini ve hangarların resim ve plânlarını en geç 31. 3. 1945 gününe kadar umum müdürlüğümüze vermeleri ilân olunur. (2983)
■ı— Büyük Fırsat —ı
Rönesans İtalyan güzel yemek odası takımı, Acem halıları, biblolar, büyük üstadların tabloları, konsollar, dolaplar, krlstofl gümüş takımları satılıktır. Ayazpaşada Kamarot sokağında İzmir Palas İkinci kapı No. 1 saat 1P-13 ve 15-18 arasında müracaat
İş Erbabına, Emlâk Eshabına
KİKİ FIR T
Han, apartman, fabrika, garaj, ardiye olmaya fevkalâde müsait Ga-l atada. Bankalar (Voyvodai caddesine aaıud, Yanıkkapı caddesinde kireççinin tam karşısındaki 800 M2 ar.1 vı havi 22 No. lu konak, 12 3. 945 pazartesi günü saat 10-17 arasıno Beyoğlu 3 üncü sulh inalı kemesinde kati olarak s abla çaktır.
İstanbul üniversitesi fen fakı itesi dekanlığından:
Fakültemiz sınai kimya enstitüsüne aşktan alınacaktır. İsteklilerin müracaatları. (2969)
GRİPİN
Baş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
İcabında günde 3 kaşe nlLnabllir. Heryerde ısrarla ORİPİN İsteyiniz.
KİMYANIN İNSANLIĞA HİZMET»
PLASTl KLER
Kısmen dahi olsa. Plastikten mamul telefonun tenim elliği sürat ve kolaylığı Britanya kimya sanayiine borçluyuz. Plastikler, lelefon aletleri, tevzi tabloları anahtarları ve sa* irenin imalinde kullanılır. Plastiklerin, her gün kullandığı* m iz dolma kalemden başlayarak elektrik kablolarına, çanak ve çömlekten tayyare silahların» kadar geniş bir istimal aahası vardır. Plastikler nedir? Bunları hararet ve tazyik alımda istenilen şekiller alabilen kiınvevi maddeler olarak vasıflandırabiliriz. En mühim plastiklerden bazıları sigara tablası ve elektrik cihazlarının imalinde kullanılan phenol formaldehyde, fincan ve kâselerin imalinde ham maddeyi teşkil eden urca formaldehyde ve elektrik kablolarında kullanılan viııyl ve acrylıc resiıflerdir. En müstamel acrylıc plastik madde tayyarelerin şeffaf kısımlarında kullanılan ve tamamen Ingiliz icadı olan "PeApex” dir. Plastikler Bahasında Britanya kimyagerleri ve kimya sanayii daima en ön saflardadır.
Imperial Chemical Industries Limited, london Türkiye Umumi Vekili: Imperial Kemiksi hlustris (Turkey) Ltd. Sigorta Hsn. Galata İSTANBUL
CMT.S -
imtihanla memur alınacak
Türkiye Iş bankasından
Bankamızın memur İhtiyacını karşılamak üzere 11/3/1945 cumartesi günü saat 14 te Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Samsun şubelerimizde en az İlse tahsili görenler arasında müsabaka imulıaru yapılacaktır.
Yabancı dil bilmek ve makine ile yazmak tercih sebebidir. İmtihanda kazananlar Genel müdürlükte altı ay staj görecekler ve muvaffakiyet derecelerine göre muhasebeci muavini veya İşleme şef muavini olarak ihtiyacımız olan şubelere gönderileceklerdir.
İstekliler 15/3/1945 perşembe gününe kadar şubelerimiz müdürlüklerine gelerek İsimlerini yazdırabilirler.
BAYILANLAR,ÇARPINTIveSİNİR BUHRANI (EKENLER
NEVROLCEMAL
DEN 20 DAMLA ALINCA SİNİRLERİ YATIŞIR.DERHAL FERAHLARLAR •
— TÜRKÇE ve İNGİLİZCE
Lisanlarını çok iyi bilen ve Ticaret muhabe- I ratmda çalışmış tecrübeli bîr memur alına- S çaktır.
Müracaat yeri: Galata Karaköy Palas 6 ncı kat No. 22. |
Satllık kavak tomruğu
Devlet Orman tşletnıesi Karasu Revir amirliğinden:
1 — Revirimize bağlı Kocaeli bölgesinin Kuyumcullu. Kocaeli ve Karapınar sahil deposunda İstifte mevcut 434 adede muadil 129 metre 434 desimetreküp kavak tomruğu açık arttırma suretlie satılığa çıkarılmıştır.
2 - Beher metre mikâbının muhammen bedeli 62 Ura 39 kuruştur
3 — Arttırma 26. 3. 945 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 de revir binasında yapılacaktır.
4 Muvakkat teminat 604 lira 64 kuruştur.
5 Şartname orman umum müdürlüğünde. Adapazarı, Geyve, İzmit. İstanbul, Düzce ve Karasu revir Amirliklerinde görülebilir.
6 İsteklilerin muayyen gün ve saatte revir merkezindeki komisyona mÜra^-atlarL (2034 ı
Created by free version of 2PDF
1
FİZİK
Problemleri çözümleri ve formüller kitabı Yazan: Fen Fakültesi Fizik asistanı
C AH I DE A R D O R
Üniversite, Teknik Ünlversito ve İlse İkinci devre öğrencileri İçin çıkmıştır. Satış yeri: >-- Beyazıt; Kitapçı Adnan ___
AKŞAM
A. J. Cronln - REZZAK A. E. YALMAN CENHSTM — ANAftrAltlARI çıktığını haber veriyoruz. Yoksa eser hiç bir reklâma ihtiyacı olmıyan edebi bir âbidedir. 30ü kuruş.
ARÎP BOLAT KIT AB EVİ
Sene 27 — No. 9479 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 10 Mart 1945
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü; Hikmet Feridun Es - AKŞAM Matbaası
BERLİN İN DOĞUSUNDA KANLI SAVAŞLAR
Stettin’e umumî
taarruz başladı
Danzig limanı düşmek üzeredir, Ruslar Kiistrin şehrine girdiler
Tito’nun Amerikan topları Essen nutku ı . . ... ~ ,
Yeni Yugoslav Başbakanı programını izah etti
şehrini dövmeğe başladı
Rus topçusunun düğmeğe başladığı Stettin şehrinden bir manzara
Yugoslav ■ Başbakanı mareşal 'Eito
Rhin’in doğusunda Erpol düştü altı Alman tümeni kuşatıldı
Paris 10 (A.A.) — Ballık limanları için muharebe son safhasına girmiş bulunuyor. Stettin, Danzlg ve Gdlnla limanları İşe yaramaz bir hale gelmişlerdir. Almanlar, Curlande'd&kl kuvvetlerini geri çekmektedirler.
Kizilordu birlik Hrl Danzlg şehrine girmek üzeredirler Alman Haberler ajansı ise Sovyet birliklerinin bu mühim limanın mahallelerine girmiş olduklarını bildiriyor.
Mareşal Zukov birlikleri stettin limanına karşı umumi taarruza geçmişlerdir.
Sovyet pike bomba uçakları Öder nehrini geçmeğe çalışan Alman birliklerine devamlı surette taarruz etmektedir. Öder nehri mansabmda karada. havada ve denizde büyük bir meydan muharebesi cereyan etmektedir. Öder nehrinin doğu kıyılarında ve Stettin karşısında bulunan Alt-dam Sovyetlerin eline geçmek üzeredir.
Sovyet başkumandanlığı, Küstrln -Frankfut kesimi hakkında hâlâ hiçbir haber vermemektedir.
Londra 10 (AA.) — Reuter ajansının Moskovadakl özel muhabiri, Sovyet kuvvetlerinin Stettin şehrine 10 kilometre mesafede bulunan Altdam’a girmiş olduklarını bildirmektedir.
Rokosovsky birlikleri de şimdi Dan-zig limanını görmektedir.
Ruslar, Küstrine girdiler
Londra 10 (A.A.) — Alman tebliği, Sovyet kuvvetlerinin Küstrln şehrine girmiş olduklarını bildirmektedir. Alman başkumandanlığı bu şehrin sokaklarında şiddetli sokak çarpışmaları cereyan etmekte olduğunu bildiriyor.
Brüksel 10 (AA.) — Alman Haberler ajansı, Berlin doğusunda, Od«r cephesinde Sovyet kuvvetlerinin New Hardenberg’e girmiş olduklarını bildirmiştir.
Bu kasaba, Berllne 4S kilometre mesafede bulunmaktadır.
Küstrln İle Berlin arasındaki yollar kesilmek üzeredir.
Berimin doğusunda kanlı muharebeler
Brüksel 10 (A.A.) — Alman kaynaklarından gelen haberlere göre, Berlin doğusunda. Öder kesiminde kanlı meydan muharebeleri cereyan etmektedir.
Bir habere göre. Sovyet birlikleri dün gece Alman başkentine 48 kilometre mesafede bulunuyorlardı.
Londra 10 (Radyo) — Yugoslavya Başbakanı mareşal Tlto. kurduğu kabinenin programı hakkında dün gece bir nutuk söylemiş ve ezcümle demiştir fct:
«Hükümetin İlk ve başlıca amacı, memleketten faşist ve Qu!sllng'cl kuvvetleri atmaktır. Yugoslav ordusunun teçhizi ve kuvvetlendirilmesi esastır. Yugoslavya, birinci dünya savaşı sonunda milli hudutları dışında kalan toprakları almak İçin her gayret! sarfedecektir. Şahıs, din ve söz hürriyeti korunacaktır. Harb suçluları şiddetle cezalandırılacaktır. Memleketin imarı, kalkınması İçlin âzami gayret sarfedllecek, en kısa zamanda umumi seçimler yapılacaktır .>
Tlto, nutkunun sonunda. Sovyet Rusya, İngiltere ve Birleşik Amerika-yı methflsena etmiş ve bu memleketlerle Yugoslavya arasmdakl bağların daha ziyade sağlamlaştırılacağım söylemiştir.
MALİYE BAKANININ DEMECİ
Tahsili emval ve Damga resmi kanunlarımla değişiklik yapılacak
V ■
Amerika’dan memleketimize Penisilin geldi Ankara 9 — Son günlerde memleketimize doksan milyon ünitelik Penisilin gelmiştir. Uç milyon ünitelik Penisilin Kızılay’a ayrılmış, gerisi Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Bakanlığı emrine verilmiştir.
— Harp piyesleri “hep dönecekler,,
Ankara, İstanbul ve İzmir Ticaret odalarının dilekleri üzerine gerekirse, kazanç vergisi tasarısında yeniden değişiklik yapılacaktır
Ankara 10 (Telefonla)' — Dün bani kabul eden Maliye Bakanı B. Nurul-lah Esat Sümer'le yaptığım konuşmayı bildiriyorum. Maliye Bakanına sordum:
— Yeni kazanç kanunu tasarısı üzerindeki tetkikler ne safhadadır1'
— Yen! kazanç vergisi tasarısı hazırlanırken başlıca Ticaret ve Sanayi odalarının mütalâaları alınmıştı. Karnın, tasarı haline girdikten sonra bazı Ticaret odaları yeniden düşüne* ve dileklerini bildirmek İstediler. Mu-v; takatimiz üzerine, Ankara, İstanbul ve İzmir Ticaret odaları birleşe-rek dilek ve mütalâalarını bildirdiler. Bu dilek İstanbul defterdarlığında uzmanlardan mürekkep bir komisyon tarafından İncelenmektedir. Netle* alındıktan sonra gerekirse kanun latana üzerinde bazı değişiklikler yapılacaktır .
— Diğer vergi kanunlarında da tadil ve ıslahlar yapılacağı söyleniyor.
— Umumi suretle vergi kanunlarımızın tatbikatı dikkatle taklbolun-makta, tadil ve ıslaha muhtaç taraf-1 lan teshil edilmekledir. Bunlardan | «Damga resmi* kanunu üzerindCKİ tetkikler hayli UlerlemlşUr. Damga | (Arkası rahle 2; sütun 5 tc> i
Maliye Rakam B Nıirullah Esat Sümer
Yazan: A. ADNAN - ADfVAR
Bugün beşinci sahlfemlzde
---
DİKKATLER:
Kısa bir temenna kâfidir!
Harfe insanlara bir çok şeyler öğretir. Pancar şekerinin keşfedilmesine bile Napol^on muharebeleri sebebolmuş diye meşhurdur. Fakat harb bize en basit bir şeyi, meselâ erkeklerin şapka ile selâm vârme üslûbunu öğretemedi
O cinsi tükenen âlâ cins serpuşlarımızı kenarından yahut tepesinden kavrıyoruz. Eski kandilli temenna tertibi muhteşem bir kavis çizdiriyoruz: Sonra yerleştirmeğe çalış bakalım rüzgârda, karda gene kafana!
Garplıların şapkalarını aldık, selâm tarzlarını benimsemedik: Erkek erkeğe, heîe İş muhitlerinde asla bu tarz selâm vermez! Bizim sabık kısa temenna New -York'ta da. Londra’da da, Moskova’da da kâfidir. Ankara ve İstanbul’da da kâfi ve vafldlr.
Londra 10 (Radyo) — Batı cephesinden gelen haberler çok. iridir. Müttefik umumi karargâhından bildirildiğine göre, birinci ve üçüncü Amerikan orduları, Remagen İle Goblence arasında irtibat tesis etmişlerdir. 5-6 Alman tümeni çevrilmiştir. Bu irtibatı kurmak İçin üçüncü. Amerikan ordusu, şimal İstikametinde 30 kilometre ilerlemiş ve Brol ila Andrenah'ı almıştır. İki Amerikan ordusu arasında irtibat, bu iki yer arasında kurulmuş, bir Alman tiimen kumandanlle 3200 subay ve er esir edilmiştir.
Daha şimalde Remagen dolaylarında Rhln nehrinin doğu kıyısında kurulan köprübaşı süratle genişletilmektedir. Amerikalılar, piyade, zırhlı kuvvetlerim Rhin’in doğu yakasına geçirmek İçin demiryolu köprüsünü kullanıyorlar. Almanlar, gafil avlanmışlar ve bu köprüyü havaya uçura-mamışlardır. Amerikalılar, bu köprüyü kullanarak Rhin’in doğusuna kolaylıkla ve a? zayiatla geçmişlerdir. Bazı haberlere göre Rhln’l geçen Amerikan kuvvetleri, Kolonya’nın 45 kilometre cenup doğusunda bulunan Liriz »fehrine'varmışlardır
Müttefikler, Rhin’in doğu sahilinde kurdukları köprübaşınm mesahal sathlyesinl askeri sebepler yüzünden ifşa etmiyorlar. Fakat, bu köprübaşı-nın genişliği 7 ve derinliği de 8 kilometredir. Amerikalılar, Bonn şeh-rlle Bonn'un şimal batısında bulunan bütün şehirleri eh geçirmişlerdir.
Daha şimalde W-.sse.Tde Alman mukavemeti hâlâ devam ediyorsa da bu Alman köprübaşısı daha ziyade daraltılmıştır. Inglllzler, Wessel’den 7 kilometre mesafede bulunuyorlar.
Amerikan topları, Ruhr sanayi bölgesinin başşehri Esscn'i dövmeğe başlamışlardır. Rııhr havrasının beşte İkisi, Amerikan toplarının ateş menzili altında bulıınujir.
Mosklto uçakları, dün gece arka arkaya 18 İnci gece olmak üzere Berlin'i 2000 kiloluk bombalarla bombalamışlar Almanların tren münakalâtını, askeri topluluklarını, petrol tasfiyehanelerini Ruhr* un şimalinde’ Oznabrug, Münster ve diğer şehirleri bombardıman etmişlerdir,
Erpol şehri zaptedildi
Londra 10 (A.A.) — Harb muhabirlerinin bildirdiklerine göre, Rhln nehrinin doğusunda Amerikan birlikleri Erpol şehrini ele geçirin İşlerdir. şehir, Römagen’in tam karşısında bulunm aktadır.
Berne 10 (A.A.) — Dün gece General Patton umumi karargâhından şu haber alınmıştır:
Üçüncü Amerikan ordusu Coblens’ İn şimal batısında Mayonne getirini İşgal etmiştir, 3000 esir alınmıştır. Bir Aimaıı Generali bütün kurmayı İle birlikte esir düşmüştür.
Bu kesimdeki Alman mağlûbiyeti §ıı kelimelerle tarif edilmektedir: «Tam mftnasile bir yıkılmam.
Yeni bir Amerikan ordusu savaşa girdi
Nevyork 9 (A.A.) — N. B. C.'nin batı cephesindeki harb muhabiri savaşa giren yeni Amerikan ordusunun 15 İnci ordu olduğunu bildirmiştir. Bu ordu 12 nel ordular grııpuna dahildir, Bu ordular gnıpunun komutanı General Bradley'dir.
Londra 10 (A.A.) Harb muhabirlerinin bildirdiklerine göre, 12 nel ordu grupu şimdi bir milyon erden mürekkeptir.
Berne 10 'A.A.) — Transpress ajansının verdiği bir habere göre. Rhin’in doğu kıyısında Römagcn’dekl Amerikan köprübaşınm genişliği 16 kilometreyi bulmuştur. Bu körü başı sekiz kilometre derindir.
Rhin nasıl geçildi?
Londra 10 (A.A.) Harb muhabirleri, Römagen’dc Rhln nehrinin doğusundaki Amerikan köprübaşınm saatten saate büyümekte ve kuvvet-
Müttefik topçu ve uçaklarının tahribettiğî Siegfried hattının yıkıları
■ Icnmekte olduğunu bildirmektedir.
K Birinci Amerikan ordusuna mensup birlikler ve malzeme durmadan nehrin öte yakasına geçmektedir.
Bu köprübnşuıı, General Leonard' in idaresinde bulunan dokuzuncu ı zırhlı tümen kurmuştur.
BritLsch United Press'ln muhabiri «10 dakikalık tarih» serlevhasını koyduğu telgrafta şöyle demektedir: «Saat 3.50. çarşamba öğleden sonra. Rhin’in sol sahilinde Römagen’deylz. İlk Amerikan birlikleri Römapen köprüsüne varıyorlar. Saat tam dörtte bu köprü havaya uçacak. Birliğin kumandanı köprii üzerinde yürüyor. I Karşı yakaya varıyor Köprü hâlâ yerli yerinde. Piyade onu takibedlyor. 10 dakika içinde Amerikan birlikleri öte yakaya geçmiş bulunuyorlar. Saat dörttü. Rhln geçilmişti. Bu 10 dakika belki de tarihi değiştirebilirdi.»
fc . ... i, „ Dün Alman . hava kuvvetlerine
mensup uçaklar bu köprüyü havaya Müttefiklerin Rhin nehrini geçtikleri uçurmaya çalışmışlar fakat muvaf-Remagen bölgesi fak olamamışlardır.
Günler Geçerken
Kolonyadan yadigâr ka an
Kolonya diye artık bir şehir kalmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Zira bu koskoca şehrin yüzde doksan beşi tamanıile yıkılmıştır, Şeytan ölçsün, demek ki lstanbuia kıyas edersek Ko. lonyadan kala kala meselâ Fındıklı kadar bir yer ayaktadır. Korkunç tablo! Harbin başladığı ilk günlerde yazdığım .makalede işin dehşetini sezerek Tuna ve Ren kıyılarının — bir zamanlar dünyanın en kalabalık, işlek, zengin, verimli, bezenmiş bölgesi olduğu halde şimdi hemen hemen kuş uçmaz, kervan göçmez bir çölden başka bir şey olmıyan — Fırat boyuna benzemesi ihtimalinden korktuğumu söylemiştim. Dtin Peştenin. bugiin Kolonyanın uğradığı felâket yazık kİ bana hak kazandırdı. Daha göre-ccklerimjzin geleceği çok iyi kestirmiş olduğumu meydana koya, cağı da şüphesizdir. Avrupa batıyor, Avrupa battı!
Kolonya şehrinin adı anılınca çoğumuz o isimle tanılan suyu hatırlarız. Dünyada hiç bir.şehre bir eczacı icadı veya her hangi bir icat bu derece büyük bir ün kazandırmamıştır. Bazı şehirler, kasabalar, köyler — Musul gibi miislin kumaştın. Ve-nedik ve Valans gibi bazj dantellerden ve örgülerden, daha kii-çiik boyda Edime gibi sabun ve badem ezmesinden, İzmit gibi pişmaniye ve Şam gibi kendi toprağında yetişmiyen fıstığından, Kavak ve Kanlıca gibi yoğurdundan ve benzeri mahsuller ve me-talarmdan dolayı — az çok tanınmışlarsa da dünya ölçüsündeki şöhreti bir cins güzel kokulu tuvalet suyundan ötürü kolonya sağlamıştır. Nerede yapılırsa yapılsın ve satılırsa satılsın o ferahlık verici güzel suya kolonya suyu denir. Resim ve kuyumculuk sanati tarihinde bir Kolonya mektebi olmasına, İlimde ve sanaatta ise Kolonya sayılı merkezlerden bulunmasına, hattâ gazetesinin önemine, kilisesinin azemetine rağmen şehrin ismini daha hiç bir şehirde görülmemiş derecede cihana yayan, dillere destan eden, en çok söylediğimiz bir kelime mahiyetine sokan bunlar değil, o sudur. Kolonya suyunu bulan da Kolonyada yerleşmiş Farina adında bir Italyandır.
Acınacak cihet şu ki yerine bir daha eski güzeüiğile konula-mıyacak olan Kolonyadan şehir olarak eser kalmadı, fakat ad’nı taşıyan şu beş kıtada hayatını, sürümünü devam ettirmektedir Çocukken duvarlara ve kepenklere tebeşirle, kömürle yazılmış bir şeyler okurduk. «Kendi gitti İsmi kaldı yadigâr» gibi sözler, tşt1 Kolonya öyle oldu; kendi gitti, adı şişeler üstünde yadigâr kaldı!
Refik Halid Karay
Sah ife 2’
AKŞAM
[-HAFTA SONU NOTLARI-j
Virgül ve noktalı virgül
yazılarda lüzumundan fazla virgül harcanması «bir muharrir» arkadaşımızın canını sıkmakladır. »Birçok, yazılarımızda bir virgül hovardalığı göze çarpıyor, kelimelerin arasına darı gibi avuç avuç virgül serpiyoruz» dedikten sonra nerelere virgül kullanılını-yacağmı göstererek yazısını şu cümle İle bitiriyor: oVlrgıil İstihlâkini tahdit için onu da karneye mi bağlıyalım?»
Arkadaşımızın hakkı vardır. (.Ne olur canım, harcanan virgül olsun!» diyemeyiz. Mâna alış verişine giren adam virgüllerini de hesaplı kullanmalıdır. Yalnız arkadaşımız, fazla vlrgııl harcanıyor derktn, aynı ölçüsüzlükte sarlolu-nıuı noktalı virgülleri unutmuştur.
Bu hovardalık adamına göredir; kimi su gibi virgül harcar, kimi yalnız noktaıl virgül dağıtır. Nitekim geçenlerde «Medhinl sizden duyduğumuz bir muharrire aittir» kaydlyle kesilip bana gönderilen ve mesleğimize dair olan kısa bir yağıda, kim olduğunu bilmediğim o muharrir noktalı virgülleri şöyle riyan ediyordu:
..Bu; hâdiselerin altı çizilmez; bir hayat tecrübesinin ve salreslnln özii alınmaz demek gibi bir şey olur... Bunıı yapan aynı zamanda büyük bir sanakâr İse; hakikî hayat İle düşünceler; olajar He özlenenler arasını bağlıyan veya ÇÖ-rtm gizliyi ortaya koyar.»
Neyieyellm, sevdiklerimiz de böyle şeyler yapıyorlar. Virgül istihlâkini karne yollyle kısmak gibi hayırlı bir teşebbüse girişeceğe ben-ilyen «bir muharrlrn arkadaşımızdan noktalı virgülleri serbes bırakmamasını dilemekten başka ne yapabiliriz?
Kumaş sahtekârlığı
Tahkikat yakında daha ziyade genişletilecek
Sümtrbank'a alt iplikleri dokuya-bu kumaşları »ahte faturalarla piyasaya satanlar hakkındakl tahkikatın derinleştirildiği yazılmıştı. Tahkikatı milli korunma kontrolörlüğü, milli korunma savcılığı İle beraberce yapmaktadır. İncelemelerden 'varılan neticeye göre İplikleri alınan kumaşların Sümerbanka verilmesi lâzımgellrken piyasaya satılması işi eskidir. Evvelce de takipler yapılmış, »ahte faturalara kadar dayanılmişti. Milli korunma kontrolörlüğü ile milli korunma savcılığının beraberce hareketi iyi netice vermiş ve bu geniş İhtikâr konusu bütün açıklığı İle meydana çıkarılmıştır. İktisat Bakanlığının uzman müfettişleri ve «anayı tetkik heyeti âzaları da teknik İşleri İdare ettiklerinden bu İşte muvaffakiyetli boşan elde edilmiştir.
Haber aldığımıza göre büyük kumaş sahtekârlığı İş! İle bizzat İktisat Bakanı meşgul olmaktadır. Yakında başka kumaş konularına da el atılması bekleniyor. Büyük kumaş sahtekârlarına vurulan darbe, piyasada çok iyi tesir bırakmıştır.
Slav kongresi
Moskovadan gelen Gl. Gundorof’un nutku
Sofya 9 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Izgrev gazetesi, Moskova’daki Slav komitesi başkanı General Gundorof’un Sofya-dakl Siâv komitesi önünde söylediği bir nutku neşretmlştlr. General, bu söylevinde demiştir kİ:
Bulgarlar İstiklâllerini bundan Ö7 »ene evvel Rus milletinin yardımı İle aldılar. Buna rağmen, son senelerde Bulgarlar, kardeşlerine düşman olanların safında yer aldılar, Bulgar ot-dıısu, para ile tutulmuş askerler gibi İstilâcıların arkasından sürüklenmiştir. Bu yıllar zarfında Rus milleti ve bütün 81âv âlemi Bulgaristanda o'.up bitenleri heyecan Ve endişe He taklb-ettiler. Cani Almanlar Bulgar milletini uçuruma yürükle diler. Düşmanlarımız Bıılgaristanı Almanya'nın uşağı haline getirdiler ve insanlığa karşı harbe soktular. Bulgurlara Balkanlarda Httlertn Jandarması vazifesini veren yine bu düşmandır.
Bir Sl&v şehri olan Sofya’da bugün, terakkiye susamış lnsanlaruı toplandığı ve bütün Slâv milletleri murahhaslarının iştirak ettiği bu kongrede kardeş Rus milletinin selâmını Bulgurlara bildirmekle sevinç duyuyorum. Bulgarlar kuvvetli BlAv âileslne, her şeye rağmen dönmüşlerdir. Slâvlar bu dönüşü uzun za-mondanberl sabırsızlıkla bekliyorlardı. Bulgarların memleketlerini ne büyük bir azim ve cesaretle Fasitlerden temizlediklerini ve yeni hayatla-
Uzun yanltş, kısa yanlış
yanlışlar, «küçük» ve -»büyük» diye İki kısma ayrılır; bence «uzuna ve «kısa» diye de ayrılma -lıdrlar, Uzun yanlışı geçenlerde bir gazete haberi yapmıştı. Izmdra-dan bildirildiğine göre, tnglltere-de körlere serbesçe dolaşmak İmkânını veren bir âlet lcadcdllmtş. Bunu yazan gazete diyor kİ: «Bu âlet, kendisini taşıyan adam her hangi bir eşyaya üç kilometrelik bir mesafeye gelince ses çıkarmaktadır.»
Yani bu âleti kullanan bir kör, her hangi eşyaya üç kilometre yaklaştığı zaman, ona çarpmamak İçin, yolunu değiştirecek, böylelikle kazasız, belâsız yoluna devam edebilecektir.
Haberdeki mesafe her balda üç metre yahut daha az bir şeydir. Bu kadar kısa mesafeyi üç kilometreye çıkaran bir yanlış büyük değil, olsa olsa uzun bir yanlıştır. Kısa yanlış da, üç kilometreyi bir metreye indirmek değil midir?

Lüzumsuz sıfatlar
/ki azılı hırsızdan birine nedense «Kibar», öbürüne de. gene nedense «Alfcapone» adını takmışız. Gazetelerde görüyorum: Kibar hırsız kaçtı? Alkapon yargılandı | deniyor.
Bunların filim çeviren artistler olmayıp hırsızlık eden suçlular olduklarını anlatmak İstiyorsak galiba sıfatlarını bir tarafa bırakmamız lâzımdır.
ŞEVKET RADO
Yerli Mallar Pazarlarında satılan yeril yünlü kumaşların bir metresi 10 lira lle 15 Ura arasındadır Bu kumaşların metresi şimdi dışarıda 35 - 40 Hradır. Halbuki Yerli Mallar Pazarları yaptığı satışlarda yüzde 40 - 50 Kâr kalmaktadır. Bu kâ'in, İçinde İplik, vesalr ham maddelerin kârları da vardır. Dışarıda metresi 35-40 liraya satılan aynı cin- k’nrş-Can satıcıların ne kadar kâr temin ettikler! Yeril Malların aldığı kârın mukayesesinden anlaşılır. İktisat Bakanlığı bu konuyu el almıştır. Arada bariz bir fark vardır.
Vatandaşın al'iatümaması İçin satışların normal kârdan yukarıya çıkarılmaması lâzımdır. Kanunlar ve müeyyideler de bunu âmirdir. Halbuki hakikat hiç de öyle değ ldlr. Her terzide veya manifatura magaza-ın-da yeril malı kumaşın metresi 35 -40 liradır. Bu mallar eskiden daha ucuza satılırken zamanla rintleri yükseltilmiş ve bu hale getirilmiştir.
İktisat Bakanlığının önemle ele aldığı bu konu etrafındaki incelemelerin yakında »ona ermesi bekleniyor.
Pas’f k’te yeni çıkarma
Amerikalılar Mindanao adasına asker çıkardılar
Berne 10 (AA.) — Amerikan kuvvetleri Filiplnlerde, Mindanao adasına çıkmışlardır. Bu çıkarma hareketlerini 3 zırhlı, 4 kruvazör, 20 küçük gemi ve 20 çıkarma salapuryası desteklemiştir.
Brüksel 10 (A.A.) — Tokyo radyosunun verdiği bir habere göre, 50 kadar süper uçan kale dünkü gün esnasından Tokyo İle Yokohama'yı bombalamıştır.
Tokyo'nun birkaç mahallesinde yangınlar çıkmıştır.
Londra 10 (AA.) — Birmanya cephesinden gelen bir habere göre, Müttefik birlikleri Mandala? şehrinin üçte birini ellerinde tutmaktadırlar. İngiliz kuvvetleri şehrin merkezinde bulunan Duffrin kalesine girmişlerdir.
Mandalây'ın 120 kilometre cenubunda 50,000 kişilik bir Japon kuvveti bozgun bir halde ricat etmektedir.
rını bugünün menfaatlerine uygun olarak nasıl tanzim ettiklerini, parlak bir istikbal hazırladıklarını görüyoruz. Başta Rus Milleti olmak üzere bütün Slâv milletleri He Birleşik Amerika devletleri ve Ingiltere arasındaki sıkı İşbirliği. Slavların en büyük düşmanı olan Alman emperyalizminin bir daha baş kaldırmayacağına en büyük teminattır.
Tramvay seferleri
Doğru seferlere nihayet bir hafta on güne kadar başlanacak
Bir liMrtaj kurbanı daha!
Kürtajı yapan ebe kim? Bu işte parmağı bulunan bir Ermeni doktoru da yargılanıyor
Geçenlerde Metrohanda gazetecilerin de Lştlrakile yapılan toplantıda tramvay seferlerinin ihtiyacı daha İyi karşılıyacak bir tarzda tanzim edilmesi İçin alınacak tedbirler arasında doğTu seferler tortlbedllmesl de görüşülmüştü.
Toplantıda konuşulan ve tavsiye edilen maddelerin gerek teknik, gerek İdare bakımından tatbiki İncelenmektedir. Bu yoldaki incelenmeler sona erince alınacak tedbirin tatbikin» geçilecektir. Fakat — evvelce de yazdığımız gibi — doğru seferlerle şimdilik biri Harbiye, diğeri tünelde olmak üzere parmaklıklar yapılacaktır. Parmaklıklar, tramvay idaresi tarafından yaptırılmasına başlanmıştır. Bunlar birkaç güne kadar Harbiye ve tünel başına kurulacaklardır.
Doğru seferlere gelince: Belediye, sabah ve akşamlan kalabalık saatlere mahsus olarak bütün tramvay şebekeleri üzerinde bu seferleri İhdas edecektir. Beyoğlu ile İstanbul yakası arasındaki seferleri, Emlnönünden başlıyacaktır. Emlnönünden hareket edecek Maçka, şişil, Kurtuluş, Mecl-dlyeköy arabaları Harblyeden evvel durmıyacaklar, Harblyeden sonraki istasyonlarda tevakkuf edeceklerdir. İlk önce bu arabaların Taksime kadar diğer İstasyonlarda durmamaları ve Emlnönünden sonra İlk İstasyon olarak Taksimin olması düşünülmüştü. Fakat doğru seferlerden maksat Şişli, Maçka, Kurtuluş yolcularını tramvaylarda yer bulmak olduğundan bundan vazgeçilmiştir.
Aksi İstikametten, yani Şişli. Maçka, Kurtuluştan hareket edecek arabalar da Harblyeden sonra yolcu ala-
Haşarat nldiirücü veni müstahzar
D. D. T. den beş defa daha kuvvetli olup çekirgeleri de öldürüyor
Londra 9 (AA.) — Kırallık kiraya endüstrisi müessesesinden doktor Ro-land Slade, Llverpool kimya endüstrisi cemiyetine verdiği raporda İnçll-terede keşfedilen haşarat öldürücü yeni İlâcın, çekirgelerin İmhasını büyük ölçüde kolaylaştıracağını bildirmiştir. Doktor Slade, «ganlmexane> ismi verilen yeni müstahzarın, lâbo-ratuvar tecrübelerinde başka her hangi bir haşarat öldürücü maddeden daha tesirli olduğunun görüldüğünü söylemiştir. Bu yeni madde Blrman-yadakl İngiliz kıtaları tarafından şimdiye kadar kullanılan ve son zamanlarda keşfedilen D. D. T. den beş defa daha kuvvetlidir.
Doktor Slade, «ganimexane> nin zlraatte. tababette ve veterinerliğin muhtelif sahalarında tatbik edilmekte olduğunu kaydettikten sonra yeni maddenin .pire ve bit gibi haşaratı öldürdüğünü ve bu madde İle ıslatılan eşyaya konan sineklerin de derhal öldüğünü İlâve etmiştir.
Bu sabahki kar
Bu sabah saat 7.30 da kesif bir surette kar yağmağa başlamış ve az bir zaman zarfında Istanbulun her tarafı
karla örtülmüştür.
Nüfus sayımı
Ankara 9 — Ekim ayında yapılacak nüfus sayımına alt hazırlıklara devam olunmaktadır. Bu iş İçin bütçeye 500,000 lira ödenek konmı^tur.
B. Ali Çetınkaya
Ankara 9 — Bir müddettenberl rahatsız ve tedavi altında bulunan eski Münakalât Bakanı B. AH Çetlnkaya. bugün öğle trenlle ameliyat olmak üzere İstanbul'a hareket etmiştir.
Fakülteler ikinci devre karşılaşmaları
Üniversite ve yüksek okullar İkinci devre maçları bugün Kadıköy Halkevi spor salonunda başlıyacaktır. Bura açlara saat 15te , yarınki maçlara da saat 10 da başlanacaktır. Kızlar: Hukuk-Fen (voleybol), Hukuk-Yüksek ticaret (voleybol».
Erkekler: Tıp - Teknik üniversite (basketbol).
Yarınki maçlar: Tıp - Teknik üniversite (voleybol), Fen - Yüksek okullar İkincisi (voleybol).
14 mart çarşamba günü saat 16 da Hukuk - İktisat fakültelerinin futbol takımları Vefa (Karagümrük) stadında karşılaşacaktır.
Mangaldan yanarak öldü
Zlnclrlikuyuda bahçıvan Şaban diln gece uyurken yanında bıraktığı mangaldan sıçrayan kıvılcımlarla vücudunun muhtelif yerlerinden yanmış ve derhal Etfal hastanesine kaldırılmışsa da bir müddet sonra ölmüştür.
mıyarak doğruca Emlnönüne gideceklerdir. Doğru seferler, yolcularını aldıktan sonra ilk İndirecekleri istasyonlara kader kapılarını kapatacaklardır. Bu bakımdan sırf vatman tarafından kapıları açılan kapalı sarı arabaların bu seferlerde tercihan kullanılmaları münasip görülmektedir.
Doğru seferler yalnız Beyoğlu hatlarına mahsus olmayacaktır. Emlnönünden hareket edecek Beşiktaş. Or-toköy. ve Bebek hatian için de tatbik edilecektir. Beşiktaş doğru seferleri Beşlktaştan evvel, Orta köy ve Bebek arabaları da Ortaköyden evvel durmıyacaklaTdır. Fakat bu hat, Beyoğlu arabaları kadar çok kalabalık olmadığından bu hatta işllyecek doğru arabalar, Beyoğluna çıkacak arabalardan daha az olacaktır.
İstanbul semtinde lşllyen Yediku-le. Topkapi ve Edlrnekapı arabalarının da Fatih ve Aksoraydan evvel durmamaları muvafık görülmektedir. İlkönce bu arabaların Beyazıtta istasyon yapmaları düşünülmüş, fakat Taksim için görülen mahzurun Beyazıt için de vârldolduğu görülmüştür. Bu mevzu etrafındaki İncelemeler bugünlerde tamamlanacaktır. Belediye, halkın mümkün olduğu kadar kolayca tramvaylardan istifade etmeslîil istediğinden doğru seferlerin nihayet bir hafta on güne kadar tesis edilmesine başlanacaktır.
Harbiye, tünelde parmaklık kurulmasının ameli bir netice vereceğini ümldetmiyoruz. Hattâ bunun İnip binme işini daha ziyade güçleştirmesi bile kabildir. Fakat doğru seferler İhdası çok muvafık bir tedbirdir Yapılan tecrübenin iyi netice vereceğini umuyoruz.
Esk; Rumen Başbakanı
General Radescu İngiliz temsilcilerinin binasına iltica etmiş
Moskova 9 (A.A.) — Reuter: Moskova radyosunun bugün bir Rumen gazetesine atfen bildirdiğine göre, eski Rumen Başbakanı general Radescu, hükümet şefi bulunduğu sıralarda gösterdikleri faaliyetlerin neticesinden korkarak evinden kaybolmuştur. General Radescu, Bükreştekı İngiliz temsilcilerinin binasına İltica etmiştir.
Radescu'nun. takibedilmediği halde, saklanmasından ve İngiliz hükümetinin Başbakana bir melce vermesinden dolayı Rumen hükûmçt mahfilleri hayret ifade edilmektedir.
Ankara 10 (Radyo) — B. B. C. bildiriyor: Sabık Rumen Başbakanı general Radescu, hayatının tehlikede olduğundan bahisle Bükreşteki İngiliz elçiliğine İltica eylemiştir. Ingiliz hükümeti hâdiseden Sovyetler Blrhğlle Bükreşteki Müttefik komisyonunu haberdar etmiştir.
Zelzele vukuunda yapılacak yardım talimatnamesi
Ankara 9 — Memleketimizde yer sarsıntılarının sık sık vukııbu İması üzerine bu felâkete karşı dalma hazır bulunularak gerekil yardımları sağlamak İçin Nalla Bakanlığı tarafından bir talimatname hazırlanmıştır. Bunda, yardım teşkilâtı kurulması, askeri ve mülki bütün teşkilâtın nasıl çalışacağı anlatılmaktadır.
Ziraat Bakanlığı yabancı memleketlere stajyer gönderecek
Ankara 10 (Telefonla) — Ziraat Bakanlığı bu yıl, meslekî bilgilerini arttırmak maksadile yabancı memleketlere stajyerler göndermeğe karar vermiştir.
Romanya ve
Bulgaristanda kalan mallarımız
Ankara 10 (Telefonla) — Harb durumu dotayısile Bulgari standa ve Roman yâda kalmış olan Türk tacirlerine alt eşyanın bir listesi hazırlanmaktadir. Ticaret ve Münakalât Bakanlıklarını temsil edecek bir heyet yakında Bulgarlstana gidecek ve mevcut mallan seçerek memlekete getirilmesi mümkün olanların nakil muamelesini yaptıra-! çaktır. Heyet Bulgaristandan sonra da Romanyadakl mallan tesblt edecektir
İstanbul adllyesl İkinci sorgu yargıçlığı Çankırı’da geçenlerde vukua gelen zelzele He başlıyan ve şehrimizde Etfal hastanesinde ölümle biten bir hâdise tahkikatın: yapmış ve budu İkinci ağır ceza mahkemesine intikal ettirmiştir. Mahiyeti ltlbarile hazin ve biraz da esrarlı bir vaziyette kalmış olan bu vakanın tafsilâtı «öyledir :
Bayan Emel, Çankırı’da bir eczacının refikasıdır. Karı koca beraberce mesut bir hayat yaşamaktalar İken sen büyük zelzele vukua gelmiş olduğundan bayan Emel kendin! evinin penceresinden atmak surettie yıkrlnn evinin altında kalmaktan kurtulmuştur.
Genç kadın bu fâclayı böylece atlattıktan sonra İstanbul'da Üsküdarda babasının yanma gelmiş, bir aralık gördüğü lüzum üzerine Kurtuluşta Karabet isminde bir doktora baş vurmuştur.
tçln buraya kadar cereyan eden safhası hazindir. Bundan sonraki safahatı da hâlâ esrarlı şeklin! muhafaza etmektedir.
Doktor Karabet’e müraenat ettik-
Kom syon ücret'er
Ankara ticaret odası buna dair bir karar verdi
Ankara 10 (Telefonla) — Dün Ankara ticaret odasında yapılan bir toplantıda komisyon ücretleri hakkında bir karara vanlnuş-tır. Buna göre yalnız resmî masraflar alıcı ve satıcıya alt olmak üzere — İki taraf arasında bir anlaşma olmadığına göre — ₺a-şitsız mallar alım satımında alınması. gereken komisyon on bin liraya kadar olan alım ve satımlarda yüzde ikişer, on bin liradan 25 bin liraya kadar olanlar da yüzde birer buçuk, 25 bin liradan 50 bin liraya kadar yüzde birer, elli bin liradan yüz bin liraya kadar olanlar da 0,75. yüz bin liradan yukarı için de yüzde 0.50 dir. Bu miktar komisyon iki taraf için tesbit olunmuştur.
Ruc- Fransız andtaşması
Paris Rus sefiri bazı Fransız ğazete’erinın neşriyatını yalanladı
Paris 10 (A.A.) — Fransız ga. zetelerinden ve resmî Fransız mahfillerinden bir kısmının, Rusların Sovyet - Fransız muahedesi hükümlerine sadakatle riayet etmiyecekleri hakkında bazı yazılar yazması Üzerine Sovyetler Birliğinin Paris büyük elçisi, Fransız Hariciye Bakanlığına giderek bu şayiaların aslı olmadığını söylemiştir.
Maliye Bakanının demeci
(Baş tarafı 1 İnci sahifede) resmi mevzuatının bizde eski bir tarihi vardır. Bugüne kadar birçok İstihaleler geçirmiş ve tadillere uğramış olan bu kanun hükümleri dağınık ve tasnif ltlbarHe de karışıktır. Hazırlanmaca başlanan yeni kanun tasarısında hükümlerin mümkün olduğu ka dar kısaltılmasına, icabedenleriö birleştirilmesine ve dolayıaHe mükellefler tarafından da kolayca anlaşılıp tatbikin a İmkân verecek bir tasnife sokulmasına İtina edilmektedir.
— Tahsili emval kanunu İçin de b1f şey düşünülüyor mu?
— Evet; ıslah edilmek İçin üzerinde ciddi surette çalışılan diğer bir kanunumuz da tahsilata taallûk etmektedir. Tahsil! emval kanunu şimdiye kadar birçok tadiller geçirmiş olmakla beraber, bugünkü şartlara uygun bir hale getirilmek lhtlyacındadır. Buna dair kanun tasarısını hazırlarken tahsüât sistemimizin tekâmülü ve muhtelif devletler mevzuatı göz önünde tutulmaktadır. Tahsili emval kanununun bilhassa ecra ve iflâs kanunu İle de ahenkli bir hale getirilmesine dikkat olunmaktadır.
B. Takvim •—
Idblülc-vvel 25 — Kasım 123 ıic Güneş öğle tklndl Ak Yatsı ).32 12.10 6.14 9.31 12.00 1.30 5.42 7.20 13.24 10.41 19.10 20.391
ten sonra Etfal hastanesin» yatırılmazına lüzum görülen bayan Emel burada tam eli! dokuz gün tedavi görmesine rağmen nihayet ölmüştür.
Hnstane doktorları; kadının bir kürtaj araellyesl geçirmiş olduğunu anladıklarından bu kürtajı kimin yaptığı sorulmuş; bayan Emel, bir ebenin bu İşi yaptığını söylemekle beraber bütün ısrarlara rağmen bu »bvnln kim olduğunu bJr türlü söylememiştir.
Bayan Emel’ln ölümü üzerine savcılık ve adliye doktorluğu İşe el koymuşlar, ceset morga kaldırılmış, burada yapılan otopside kadının bir, kürtaj amel İyesi ne kurban gittlgl terbi t edilmiştir.
Bayan Emerin bu işi yapan ebenin kim olduğunu söylememiş bulunması, doktor Karabetin de bu işte tıbbi bir müdahalesi bulunmuş olduğu anlaşılması dolayıslle şimdi bu doktor yargılanmak üzere İkinci ağır ceza mahkemesine verilmiş bulunmaktadır Eu İşteki şahitler ve alâkadarlar dinlenmek suretlle bu hazin ve esrarlı ölümün düğümlerinin çözülmesine çalışılacaktır.
Merdivende bir ceset
Tarlabaşmda bir bin merdiveninde bulunç cpco* morga kaldırıldı
Savcılık ve zabıta bugün yeni bir ceset tahkikatına e! koymuş bulunmaktadır.
Tarlabaşı cadc.-si üzerinde bazı yazıhane ve ticarethanelerin bulunduğu bir binadan çıkmakta olan bir adam, binanın merdivenleri altında boylu boyunca uzanmış bir erkek görmüş, yanına yaklaşıp bakınca, bunun ölmüş bulunduğunu anlamıştır.
Cesedi gören adam, hâdiseden zabıtayı haberdar etmiş, zabıta da savcılığı. malûmatlar eylemiştir. Nöbetçi savcı İle Adliye doktorlarından B izzet îşean vaka yerine giderek cesedi muayene etmişler, üzerinde hüviyetini gösteren bir emare bulamamışlardır. Cesedin zahiri vaziyetine nazaran, ölümün mahiyeti anlaşılamamış ve morga kaldırılmasına lüzum gösterilmiştir. Vaka etrafında .«'''••ırfurm'tiar d----- -'-''etedir.
. milyon lira sermayeli imar bankası
Ankara 9 — Yüz milyon Hra sermayeli bir İmar bankası kurulması hakkındakl kanun tasansa Bvvtık Millet Meclis! dahiliye encümenine* esas itlbarüe kabul edilmiştir Tasarıya göre banka. İmar plânındaki mecburi işler İçin kasaba ve kökler* de yardımda bulunacaktır. B>: yardım, bir plân ve program altırd • sıraya konarak yapılacaktır.
Belediyeler bankasının çalışın sahasından daha geniş çlrudc çalışacak olan bu yeni İmar bankasından başka Maliye Bakanlığının da yurdun İmar İşlerlİe vazifeli mali bir müessese kurmak yolu'”4"' op-
tiği öörenllmlr**'
Mer.4 iv^nde
Nişan taşında Gönül apartma. nında oturan Devlet Demiryolları 9 zuncu İşletme müdürlüğünde daktiloluk yapan Huıiser evindeki merdivenden düşmek suretlle ayaklan kmlmış, Bevoğ-lu hastanesine kaldırılmıştı’-
9/3/1945 flütleri
Londra üzerine l sterlin 5.22
Neyyork üzerine 100 dolBr 132.—
Cenevre 100 tsviçre Fr 30 3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.89
Stokholm üzerine 100 kuron 31 1328
Esham ve Tahvilât
Ergani % 5 1933 25.70
İkramiyen % 5 938 29,10
% 5 İkramiyen M. M, 21.10
% 7 Milli Müdafaa 10.81
Millî Müdafaa 2 20.43
Mîllî Müdafaa 3 19.25
% 5 945 Milli Müdaft 19.10
Sivas - Erzurum 1 19.70
6ıvas - Erzurum 2-7 19.50
% 7 1941 D. Y. 1 1955
1941 Demiryolu fi 20.42
1041 Demiryolu m 20.- -
1941 Demiryolu % 8 98.—
Anadolu D Yolu % TO 34.50
Anadolu tahvili 1 - n 62.—
Anadolu Mümes- 48.—
Merkez Bankosı 141.—
îş Bankas. nama. 14.28
tş bankası hamiline 15.50
Aslan çimento 8.80
BOKSA DIŞINDA
Reşadiye altını 35.90
Gulden 33.10
Külçe altın bir gramı 8.Î2
10 Mart 194S
ARSAM
Sahifp 3
AKŞAMDAN AKŞAMA Kiracılar mı haksız, ev sahipleri mi?.. Yoksa..?
Kiracılarla ev sahipleri arada sırada mektuplar göndererek gazetecilere biri birlerinden şikâyet ederler. Bazı hallerde kiracılar. bazılarında da ev sahipler? haklıdır. Muharrirlerle okuyucular da, kendileri ne durumda iseler, gönüllerini ister istemez • yana kaydırırlar.
Fakat gene de insaf var, hak var:
— Askerden döndüm. Kendi gelirimde tekrar yaşamağa savaşacağım. Altmış, yetmiş Hra veriyorum; Kadıköy - Şişli - Fatih . Bebek arasındaki bütün mesafelerde başımı sokacak dört odalı bir yer bulamıyorum. - diyen vatandaş o çetin mal sahiplerinin nazarında da mazlum durumda değil midir?
Buna karşılık:
— Ömrümü törpüledim. Bir ev sahibi oldum. Bir katında kendim oturur, öbür tarafından 50 lira gelir temin ederek ihtiyar halimde kıt kanaat geçinirdim, Kaska varidatım yoktur. Şayet bu yağma Haşanın böreği kara borsasından senede bir kaç yüz lira istifade edersem, perişan bütçemi az çok desteklersem, milletin bünyesini kemiren hainler arasında mı tasnif edilirim? Dıisünün ki evim bir sayfiye ye-rindedir. Yazlığa bugünkü günde fakirlerle orta halliler gidebiliyor mu? Olsa olsa, hali, vakti pek yerindelerle vurgunu vurmuşlar gidiyor. Bir de. çoluk çocuğuna hava aldırmak, hastası-m tedaviye götürmek isliydiler gidiyor. Birinci kısım, zaten o fahiş fiatleri seve seve veriyor. Geçen sene bin lira mı idi? A! hu ■ene üç bin! Hemen keseye davranıyor. Böyklerinin parasını benim gibiler kazanırsa cemiyet nam ve hesabına felâket midir, yoksa memnun olacak bir durum mudur? İkinci kısım ise, çocuğunu, hastasını düşünüp ya? kış hayatım bir İstanbul köyünde tanzim edebilir: İki ev kullanmağa ne hacet?
Aldığımız mektuplarda bu tarz fikirler ileri sürülüyor. Hele Cc-vat Nizamî dostumuzun sayfiye evlerindeki ihtikâr mevzuu etrafında gazetemize yazdığı bir yarı üzerine mal sahipleri bize tomarla mektuplar yağdırdı. Başlıca düşüncelerini yukarıya hülâsa ettim. Tabii kiracıların da bunlara verecekleri cevaplar hatırdır. Meselâ:
— Birinci nokta: Her mal sahibi o anlattığınız durumda aceleden midir? İkinci nokta: Bu ev buhranında şimdi yerleştiğim rahatça yeri nasıl terkedeyim de, hastam için sayfiyede yazlı kışlı ev tutayım? Ben, ancak Heybelide iki oda arıyorum. Halbuki ailemi barındırmağa altı oda lâ-nmdır.
Cevaplar, karşılıklı aynalardaki akisler gibi namütenahiye doğru çoğalabilir. Onun için, htasreddin Hocanın hesabı, iki tarafa dönüp:
— Sen de haklısın! Sen de haklısın! - demekten gayri çare yok.
Peki! Kim haksız?...
Haksız olan, bîr tarafta na-muskârane 50 lira, 100 lira, 300 lira gelirler devam edip dururken, öte yanda vurgunla 50 bin Mrn, 100 bin lira, 300 bin lira «yek tahtadan kazançlar olabilmesidir.
Haksız olan, iiç lirayı vermek feolayhğile bir mevsimde üç bin lirayı duymaksızın verebilip de Bbnr insanların hayatlarını alt-edebilecek insanların pahalılığı yaratmalarıdır.
Şayet bu vurgunlar ortadan fcakiınhrsa, iradından mütevazi geçim tedarik edenler gene edebileceklerdi. Ve normal kiracılar •v bulacaklardır.
- (Vâ - Nû)
-----------------------------
Kari mektuba
Radyoda saat ayarı
ŞEHİR HABERLERİ
Zeytinyağı
Perakendeci bakkallar üzerinde hassasiyetle duruluyor
5 metre pamuklu dağıtılacak
Vilâyet tarafından perakende x#y-tlnyağı satmalarına izin veriler bakkallar üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. İçlerinde hile yoluna sapanlar derhal satıştan menedildıkle-ri gibi, Milli korunma mahkemesine de verilmektedirler. Bazı tacirlerin şehre getirilen zeytinyağlarının mik-tarlle asit derecelerini beyanname ile Vilâyete bildirmeden satış yaptıkları anlaşılmıştır. Gelen yağ miktarının. Vilâyete beyan edilmemesinin sebebi fahiş flatle sumak arzusundan ileri gelmektedir. Bir bakkal tarafından 200 teneke kadar zeytinyağının şehre getirildiğini haber alan kontrolörlerin yaptıkları araştırmalar neticesinde dükkânda mal bulunamamıştır. Malı getiren, bunları sattığını İddia etmekte ise de. suçu olduğu tesbit edilen bakkal satıştan menedilmiş ve Milli korunma mahkemesine verilmiştir.
Diğer taraftan yağ kullanan muhtelif resmi ve hususi nıüesseselerin de vaziyeti incelemektedir. Bu müesseseler zeytinyağını, ellerinde ticaret vesikaları bulunmaması yüzünden. Vilâyetten alamamakta, mühim bir yekûn tutar, günlük zeytinyağı ihtiyaçlarını perakendecilerden de temin(
Yünlü kumaşlar değişmez gelirlilerle hükümetle ilgisi bulunan kurumlardaki memurlara dağıtılacak
Dağıtımı tahdide tabi mensucat, şubatın 28 ine kadar Yeril Mallar Pazarları müesseseslnln mağazalarında değişmez gelirlilere ayni yardım kuponu mukabilinde dağıtılmış, 1 marttan itibaren satış durdurulmuştu. Koordinasyon kararına göre, Hindistan menşeli mallar dağıtmaya tabidir. Mecarlstandan getirilen aynı cins mallar da bu dağıtmaya söküldüğünün, gene değişmez gelirlilere bu yoldan da mensucat verilmişti. Her İki çeşit dağıtma bitmiş, elde kalan ve yeni dokunulan malların İhtiyaç sahiplerine ne şekilde aks ettir ilebileceği İktisat Bakanlığından sorulmuştu.
İktisat Bakanlığı, Yeril Mallar Pazarlan mücssesesl müdürlüğünün elinde bulunan mensucatın miktarını tesbit etmiştir. Tesbit İşi sona ermiş olduğundan, hem mensucatın, hem de yünlü kumaşların satış şeklini ha-zırlıyarak kararını Sümer Bank genel direktörlüğüne bildirmiştir. Bugün veya yarın bunun İstanbul Yeril Mallar Pazarları müessesesi müdürlüğüne bildirilmesi bekleniyor.
, Kararlaşan satış şekil etrafında sı-edememektcdirler Bu gibi müessese- zan malûmata göre, satışı tahdide 'erin durumları Vilâyetçe incelen- tabi pamuklu mensucat, gene Yeril mektedlr. | Mallar Pazarları tarafından dağıtıla-
Pernkende zeytinyağı satanların çaktır. Dağıtma şekli de tesbit edil— toptan satış yapmalarına meydan mIştîr. Bu şekle göre, ekmek kamele-vermemek üzere. Vilâyet .Milli korun-' rinde bulunan harflerden biri bu işe ma mtırakipleri tarafından kontrol' ayrılacak ve ekmeğin karne He satıl-edilmeğe başlandıklarını yazmıştık. Bundan maksat, her semtte halkın günlük İhtiyacını karşılıyaeak surette zeytinyağı satışını temin etmektir.
Belediye mevzuatına göre, karışık, hileli mal satılmamasıni temin etmek Belediyeye ait vazifelerdendir. Bazı bakkalların aldıkları zeytinyağlarına 1 diğer maddeler karıştırmaları ihtimali düşünülerek Belediye de bu ba- 1 kımdan kontrollarına devam edecektir. _________________________
dığı şehirlerde herkes karnesindeki o harfi ve bedelini vermek suretlle beser metre pamuklu mensucat alacaktır. Böyfece. şimdiye kadar değişmez ve dar gelirlilerin faydalanmakta olduğu pamuklu mensucattan, halkın da istifade edebilmesi imkân içine alınmıştır. Dağıtılacak pamuklu mensucatın içinde, basma, diril, kaput bezi ve pazen başta gelmektedir.
Haber alındığına göre, yakında İstanbul» bildirilmesi beklenen mensucat dağıtma şekline alt buyrukta, yerli fabrikalarda dokunan yünlü kumaşların satışına ait de yazı vardır. Kumaş miktarı azdır. Azlık göz önünde tutulduğundan, kumaşlardan yalnız değişmez gelirlilerin ve hükümetle ilgisi bulunan Kızılay. Tiirk Hava kurumu gibi kurululardaki memurların faydalanabilmeleri esası kabul edll--mlştlr. Bundan evvel de yapıldığı gibi, daire mutemetleri, bordrolar mukabilinde memur başına — bedelini ödeyerek — üçer mere kumaş alacaklar ve sahiplerine dağıtacaklardır.
Kumaşlardan faydalanacak değişmez gelirlilerin sayısı 350 bindir. Kurululardaki çalışanların da kumaş alabilecekleri hesaplanınca, istek sahiplerinin yarım milyona yaklaştığı anlaşılır, stok kumaş tutarı, İsteği tamamen karşılayacak kadar değildir.
Bununla beraber, bugün veya yarın alınacak emir, şüpheleri çözecektir.

Eski surlar
Bir kısmı tamir edilecek, yıkılanların enkazı kaldırılacak
İstanbul'un beş yüzüncü yılienümü münasebet ile İstanbul surlarının turistik bakımından önemi göz önüne alınarak tamiri İçLn arkeoloji müzesi tarafından incelemeler yapıldığını yazmıştık. Bu işle müzeler kadar belediye de ilgili bulunmaktadır. Fakat belediyenin ilgisi, yalnız şehir plânı ve şehir estetiği bakımından olacaktır. Belediyenin bugünkü bütçesi bu büyük tamir işini başarabilecek kudrette değildir. Tamir, ancak hükümetin beş yüzüncü yıldönümü münasebet ile ayıracağı büyük bir paradan temin edilecektir.
Şimdiye kadar yapılan İncelemelere göre İstanbul surlarını baştan başa tamir etmek kabil değildir. Bunların bir kısmı tamamlle yıkılmış, çökmüştür. Surları, İstanbul'un fethi sırasındaki duruma getirmek suretite tamir etmek milyonlarca liraya ihtiyaç göstermektedir. Fakat sırların bazı yerleri, bilhassa Yedlkule kısmı, henüz durumlarını muhafaza etmektedir.
Harabolan kısımlarını tamir etmekle büsbütün yıkılmaktan kurtarmak mümkün olacaktır. Surların diğer kısımları da bu tarzda düzeltilecektir. Bu arada büsbütün harbolan ve ortada enkazı çirkin bir halde bulunan surlar da tamamlle kaldırılacaktır. Yıkılmış surların yerlerinde bahçeler, tarhlar yapıl ocaktır,
Bir nezaket meselesi..
İki şarklı Parise gitmişler, gezip tozmuşlar ve memleketlerine dönmüşler. Seyahatleri hak kındaki intihalarını anlatıyorlarmış. Biri:
— Efendim Paristeki «Sen» nehri...
Dîye söz».* başlamış. Arkadaşı — sanki karşısındaki müthiş bir pot kınyormuş gibi — kaş göz işareti eder dururmuş. Lâk rdi söyliyen evvelâ şaşırmış, bir müddet durmuş, onun yüzüne bakmış, fakat bir şey anhyamadığı için tekrar sözüne devam etmiş:
— Efendim Paristeki. «Sen» nehri!..
Bu tekrar üzerine yine ötekisi göz kırpmağa «ne ayıp!-> gibi işaretler etmeğe başlamış. Sev alı at intihalarım anlatan zat hayretler içinde!.. Mamafih yine de bir şey anhyamadığı için sözüne ayıyı cümle ile: q
— Paristeki «Sen» nehri!.. (Iq“ ye başlayınca arkadaşı, nihayet^ dayanamamış, onu dürtmüş vç|
C
..2
K,nd'S
(D nehri..>
Sabahlan Ankara radyosu neşriyatına başlarken saat ayarım Vermekledir. Halbuki bu esnada ya radyolarımız açılmamış bulunmakta veya odada bulunamamaktayız. Acaba Ankara radyosu müdürlüğü sabah neşriyatı ırasında muhtelif fasılalarla saat ayarını Vkrarlayamaz mı? Bu sayede birçok İş adamları tren, vapur gibi mua-.yen saatlerde hareket eden ve altı kaçırmak tehlikesinden muhekkâfc kİ kurtulacaklardır. — II.
Sporcu Hüsnünün cenazesi kaldırıldı
Vefatını teessürle bildirdiğimiz milli takım ve Beşiktaş kulübünün emektar sporcusu Hüsnü'nûn cenazesi dün hazin merasimle Beşik,taştan kaldırılmış ve Yahyaefendi mezarlığına defnedilmiştir.
Cenaze töreninde şehrlminin tanınmış şahsiyetleri, eski ve yeni sporcular ve binlerce halk bulunmuş, muhtelif kulüp ve müesseslerden gelen 50 yi mütecaviz çelenk arasında Şehir bandosunun matem havasile hareket eden cenaze alayı evvelâ Şeref stadına gelmiş ve sahanın ortasında üç dakikalık bir sükût vakfesinden sonra avukat B. Abdülkadir Ziya tarafından, Hüsnü’nün mezaya-sından bahseden bir söylev verilmiştir. Bunu, hakemlerle kulüplerin söylevleri takibetmlş ve cenaze gene eller üstünde taşınarak Yahyaefendi mezarlığına götürülmüş ve defnedil-mlstir.
Beşiktaş kulübüne, merhumun ailesine ve bütün sporculara başsağlığı dileriz.
Fakir talebeye pamuklu kumaş
Ticaret Bakanlığı, Servet Avunduk firması tarafından memleketimize ithal edilen 42958 metre pamuklu mensucatı. fakir talebelere dağıtılmak üzere İl emrine tahsis etmiştir. Bu mensucatla ilk, ortaokullarla liselere devam eden fakir talebeye elbise yaptırılacak ve beher talebeye ancak bir elbiselik miktarda, yani 2,5 - 3 metre verilecektir. Mensucatın perakende satışını da, tesbit edilmiş bulu-, ııan kâr hadleri dahilinde, aynı fir-j ma yapacaktır. Valilikçe kararlaştırılacak esaslar dahilinde dağıtmanın toplu ve en kısa bir zamanda olması için gerekil tedbirler alınacaktır.
KÜÇÜK HABERLER
★ Sıhhat merkezleri kurulması hu-susünda vilâyet sıhhiye müdiir'üğün-ce yapılan tetkik ve hazırlıklar ilerlemektedir.
Yakında kurulacak Sıhhat merkezleri ilân olunacaktır.
Köy enstitülerini bitirenlere malzeme verildi
1943 - 1944 ders yılında köy enstitülerini bitiren öğretmenlerin her birine Maarif Bakanlığı 1500 lira vermiştir. Maarif müdürlüğü, bu paranın 1000 lirasile İlimize verilen’ öğretmenlerden her biri İçin mahalli ihtiyaçlara göre, çift hayvanlan ve araba gibi malzeme alarak sahiplerine teslim, etmiştir. Kalan 500 lira ile de öğretmenlerin mezun oldukları ihtisas şubelerine göre, demircilik, marangozluk, duvarcılık malzemesi satın alınarak öğretmenlerin bulundukları yerlere gönderilmiştir. Köy enstitülerini bitiren bayan öğrtemenlere de dokuma tezgâhı, dikiş makinesi satın alınmış, diğer malzemeler gibi köylerine yollanmıştır.
Ekim ayındanberl köylerinde çalışmakta olan öğretmenlerin bu suretle bütün ihtiyaçları tamamlanmıştır. ..................................Önümüzdeki ders yılı için İstanbul 4 tifüs vakası kaydedilmiştir. Bu va- emrine verilmesi kararlaştırılan 22 katardan biri Kartalda, diğer üçü de yeni mezunun da İhtiyaçları aynı şe-şehrin muhtelif semtlerlndedir....1 kilde sağlanacaktır.
* Üniversite talebe birliği musiki komi yonu, (Türle musikisi kolui senenin ik'nel toplantısını Marmara ünlverşltc'iler ocağında yapacaktır. Programda S'd ’l'au ağa, Hamamı Zade tsmail d de. Medeni Aziz efendi ve Tâbi' gibi memleketimizin meşhur bestekârlarının eserleri vardır. Birlik musiki komisyonu sentaln sonunda şehrimizde ve Ankara'da vereceği kon-erler için şimdiden hasırlanmaktadır. «
* Şehrimizdeki çikolata fabrikalarına ve İlâç yapımında kullanı'maa haseblle ecza depolarına Amerika’dan mütemadiyen kakao yağı teklifleri yapılmaktaydı. Nihayet birlikler vası-ta«iyle anlaşmaya varılmış ve Ticaret Bakanlığına yazılmıştır.
Son bir haftada 4 tifüs vakası kaydedildi
Son bir hafta içerisinde İstanbulda
it dört odalı ve iki sobalılara yapılan kok kömürü dağıtımı geçen sene martın on besinde sona erdirilmişti. Bu sene havalar soğuk gittiğinden dağıtma zamanının on beş martta sona erdlrlImiyerek birkaç giin daha uzatılması düşünülmektedir. Etibank genel direktörlüğünden bir Pi giine kadar bu hususta bir karar beklenmektedir.
* Amfrikadan getirilebilecek malların cins ve mahiyeti aşağı yukarı anlaşılmıştır. Amerika’dan getirilmesi şimdilik kabil olanuyan malların başka yerlerden tedariki İçin incelemeler yapılmaktadır.
Şehir tiyatrosu komedi kısmı
Miliî korunma mahkemesine verilenler
Meydana çıkarılan _ kumaş ihtikârından suçlu görülen birisi daha milli korunma mahkemesine verilmiştir. Bundan başka fahiş flatle karyola satan bir mobilyacı, dokumak için aldığı ipliği satmaktan suçlu bir imalâtçı ve sahte fatura tanzim ederek muhtelif manifatura eşyası satan bir tüccar milli korunma mahkemesine verilmişlerdir.
geniş ölçüdeki
Satışa çıkarılan ithal malları
Ankara Ulus meydanında Koç ticaret T. A. ş. ne oto yedek akşamı İst. Abut efendi handa V&he ve Nurhan Acemyana saç makinesi, İst. Yeşlldlrek Emintecy handa Yako Ya-leviyc sanayi müstahzar. Gal. Fermeneciler No. 32 de Yorgl Mavrodiye ver nik, Sirkeci Akseki ambarında Mustafa Avcıya sakız tanesi, Tütün gümrük Yağcılar sokağında Hakkı Tuna Düz ay e şap, Gal. Aslan handa Süleyman Teoman’a elbise düğmesi. İst. Yfinicami caddesinde Astaşa tarak, diş fırçası ve tırnak cl'âa, İst Yenl-postahane cad. No. 49 da İsak Abe-dlye yazı makine şeridi, karbon ve mumlu kâğıt vc şapirogTaf, Gal. İktisat handa Celâl Bayer’e karııngs su yıl atfl.
«Casuslar» piyesi bu salı başlıyor
Vâlâ Nûreddlı Vâ - Nû ile genç muharrirelerimlzden Nihal Karama-ğaralı’nm birlikte yazdıkları dört perdelik « Casuslar > piyesi bu salı günü Şehir Tiyatrosu Dram kısmında temsil edilmeğe başhyacaktır.
Bu telif piyese, Şehir Tiyatrosunun hemen bütün dram kadrosu riştirâk ediyor.
fısıldamış:
— Çok kabalık ediyorsun...
— Ne yaptım kî?.
— Canım herkesin «Sen» nehri denilir mi?
— Ya ne diyeyim?
— Ne diyeceksin «siz» Kaba kaba Sen nehri denilir n»iXD Bu ne lâubalilik!..» O
Şarkta nezaketin bu kadar giM— liinc bir hale geldiği meşhurdur>s Her şeyi miibalâgalajıdıran sıcalO şark giinesî. nezaketi de ekseriyi^ bir mürailik şekline sokmuştur. (D Dün bunu bîr eczahanede tadım. Burada bulunan telefondf^j bir adam konuşuyordu. Karsısın!— dakine kim olduğunu anlatınaü İstiyordu. Fakat buna brr türlü muvaffak olamıyordu:
— Efendim bendeniz Ahmet kulunuz!, diyordu.
Telefonun öbür tarafındaki anlamadığı için tekrarlıyordu:
— Ahmet kulunuz!.
Duruyor terliyor,. kıpkırmızı yüzünü silerek devam ediyor:
— Ahmet kulunuz... Ahmet köleniz...
Fakat karşısındakine, kul köle olmasına rağmen bir türlü kendisini anlatamıyor biçare...
Nihayet telefonun bir ucu kulağında eczacı kalfasına:
— Galiba ses gitmiyor!., dedi.
Bu sefer kalfa telefonu kulağına aldı ve bir müddet dinledikten sonra deminki müşteriye şöyle dedi;
— «Ahmedo i anlamışlar... Sonraki kelimeyi anlamamışlar.. «Ahmet neyim?.» diye soruyorlar...
Adam cevap verdi:
— Ahmet kulunuz... kulunuz!..
Bu «kulunuz» sözü yüzünden bir türlü anlaşamadılar.
Yasımı bitirirken aklıma geldi. Zenginin biri yüzündeki «ben» i kestirip çıkartmış...
ince görünmek meraklısı bir taşralı tanıdığı kendisine şöyle demiş:
__Bendenizi kestirmişsiniz... .
«Ben» yerine nezaket olsun diye bendeniz!,,
Hikmet Feridun Es
Ahmet
Yanılmıyorsam Şehir Tiyatrosu komedi kısmında oynanan «Milyoner damat» şahnemize çıkan ilk Bulgar komedisidir. «Türk Tiyatrosu» mecmuasında bu eserin müellfl ve Bulgar tiyatrosu hakkında ufak bir malûmat verilmemiş olduğuna göre, ben okuyucularımın bu mevzuda meraklarını gidermeye çalışırsam belki makbule geçer.
Bulgar tiyatrosu hakkında tlyatro-severlere «Perdeci» lmzaşlle ilk umumî malûmat veren Muhsin Ertuğrul olmuştur. 15 teşrinievvel 1932 de «Türk Tiyatrosu» mecmuasının 32 numaralı sayısında Bulgar tiyatrosunun binasından bahsederken, o: «Bizim tiyatro mikyaslarımızın bir türlü ölçemlyeceği, bizim tiyatro hakkında dar düşüncelerimizin bir türlü vara-mıyacağt kadar mükemmel bir tiyatro teşkilâtının böyle yirmi dört saat ötemizde altı milyonluk Bulgar kütlesi arasında bulunacağını hiç hatırımdan geçirmemiş! im.» dedikten sonra sözünü şöyle bitiriyor: «Bir tiyatro binası para He kurulur, bir operaya para lâzımdır, sanatkâr para ile yetişir diyenlere verilecek bir tek cevap var: Zengin olmıyan Bulgar milletinin böyle muazzam bir tiyatro binasını nasıl kurduğunu öğrenmek de para ile midir? Onların yolundan yürümek İçin, nasıl muvaffak olduklarını tetkik etmek için de mi para la-
Bulgar tiyatrosu
“Milyoner Damat,, ın temsili
Direktör ve rejisörü, kurucusu idi. Bu tiyatro topluluğunun Vilâyet Maarif müdürlüğünce tasdik olunmuş bir dahili nizamnamesi, bir de İvan Va-zov, İvan Liiov, D. K. Popov ve Yü-rükov'dan müteşekkil repertuvar İşlerine bakan tiyatro komitesi vardı. Repertuvan (Haa Dlmltr», «Pipi İle Kc>ko>, «Sırp Kıralı Mllân», «Korkak kahraman» gibi sade Bulgar piyeslerinden meydana gelmişti; hattâ son üçünün müellifi, bizzat rejisördü. Bu, şüphesiz, tiyatro yeni şekillendiği, aktör bulunmadığı İlk zamanlar için böyle İdi- Fakat, daha sonra, repertuvar,. aktörlerle birlikte artan bir gelişme gösterdi. Avrupa dramlarından daha güç bazı eserlerin temsili, artik bir zaruret halini almıştı. Temsiller, Filibede Lüksemburg Tiyatrosunda veriliyordu. Trup. Şarki Rumeli vilâyet merkezimiz olan FiUbede re-pertuv&rını oynayıp bitirdikten sonra. taşra turnelerine de çıkıyordu.
Üç yıl sonra. «Rumell-1 Şarki Trupu» nun yerine «Ofinova - Temel* tiyatrosu geçiyordu. Hemen aynı ar-
zımdır? Halbuki biz daha nasıl milli tiyatro kuracağımızı bilmiyoruz, henüz öğrenmeye de başvurmadık.»
Bu doğru söze can kurban. Evet biz «Milli bir tiyatro kurmayı» daha öğrenmedik. Öğrenmeye de başvurmadık. Bunu biz tiyatrosevenler öğrenmedikse kimse bize bir şey söyllye-mez. Fakat tiyatro İşinin başında olanlar ve bundan on üç sene evvel bu ihtiyacı duyar gibi görünenler de bunu hâlâ bilmezlerse biz tablatlyle bir defa daha yazık, yazık, yazık demekten kendimizi alamayız.
Şimdi Bay Türker Acaroğlu’nun «Varlık» mecmuasında çıkan bir yazısından İstifade ederek okuyucularımıza Bulgar tiyatrosunun kuruluşu hakkında da malûmat vereyim:
«Bulgarlarda tiyatro hayati daha geçen asırda, Türk İdaresi altında yaşadıkları sıra, başlar, İlk teşekkül. Şarki Rumeli vilâyet Idnresinln yardımı sayesinde Stefan P Popov tarafından Filibede kurulmuştu (1882). Kendisine Türkçe olarak «Rumdi-1 Şarki Tiyatro Trupu» adını veren bu heyet. 18-85 a kadar devam elti. 1 rist-tarle, fakat bu defa Sofyada kuru-
Galatasaray - Beşiktaş maçında bulunacaklara kolaylık
• Pazar günü Şeref stadında yapılacak Galatasaray - Beşiktaş maçında hazır bulunmak lstiyentare bir kolaylık olmak üztar Denizyollar İdaresi o gün İçin İlâve seferler yapmağa karar vermiştir.
Heybeli vapuru maç yolcularını götürmek üzere saat 13 de Kadıköyiin-den hareket ederek Üsküdar vc Bc-şlktaşa, Kalamış vapuru da saat 13.20 de yine Kadıköyünden kalkarak doğru Beşiktaş» gideceklerdir. Dönüşte bu vapurlardan biri Beşiktaş - Kadıköy ve diğeri de Beşiktaş - Üskii ’ar Köprü seferlerini yapacaktır.
lan bu salaş tiyatro; 4 sonklnun 1888 de açıldı. İlk. tiyatronun kurucusu StcTan Popov'un kardeşi Anton Po-pov'un İdaresi altında çalışan bu tiyatroda, galeri ile birlikte parterde ancak 300 - 350 kişi temsil seyredebl-| lirdi. Fakat, ayrıca alt katta on altı, üst katta yirmi İki olmak üzere 38 locası da vardı. Popov’dan sonra Sapu-nov ve Nalburov tiyatroyu İdare ettiler. Sofyada «Slavyanska beseda -Slav meşvereti» adlı tiyatro salonu aynı adı taşıyan bir kültür kurumu tarafından yaptırılıp açılınca (1891) tiyatro, Rakovska ile Slavyanska sokağının birleştiği noktadaki bu binaya taşındı ve temsillerini artık burada vermeğe başladı. Fazla olarak «Gözyaşı ve kahkaha» Bulgar Dram Trupu Unvanını aldı.
«Gözyaşı ve Kahkaha» trupu da başlıca «Temel» tiyatrosu artistlerinden teşkil olunmuştu ve devletten yardım görüyordu. Gogol’un «Evlenme» adh yenileştirilmiş bir piyesi ve Nalburav’un «Yanlışlık» komedyası İle 8 şubat 1802 de İlk temsillerini verdi. 4 mart günü Lessing’in Dr. Krlstev tarafından çevrilen «Emilla Galottl» eserini sahneye koydu. 1892-1907 yılları arasında bu heyet kuvvet bularak öyle bir mertebeye ulaştı kİ (Mllil Tiyatro) adını aldı ve Devlet Tiyatrosunun yeni binasına — --------
(İÖO'H. (Alkatb alt4U£l SAİlUCdo) ' 1-.46 Haberler; 13 Müzik.
RADYO
Bugünkü program
18.00 Çocuk kulübü, 18.45 Dana orkestrası, 19.00 Haberler. 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Dans orkestrası. 19.45 Konuşma, 20.00 Şarkılar, 20.16 Radyo Gazetesi, 20.45 Fasıl. 21.10 Müzik (pl.). 21.30 Salon orkestrası, 22.15 Müzik (pl.), 22.45 Habsrier,
Yarın sabahki program
1,30 Müzik: Hafif müzik (Pl.)! T4® Haberler; 8 Müzik: İPİ.); 8.30 Müzik: (Plj; 9 Dinleyici istekleri; 9,30 Müzik: (Pl.): 9.45 Halk türküleri;
10 İzahlı müzik; 11 Temsil: (Pazar Skeçi); 11.20 Müzik; (Pl); 11 ' Sx-taşındı lon orke.trft-ı: 12.15 Yurttan şes.ert
Sanı te 4
AKŞAM
10 Mart 1945
KARAR ZAMANI
|Yazan SUMNER WELLS | 51 [
BİRİNCİ KISIM DÖRDÜNCÜ BAHİS
Müdafaadan tecavüze
Rooseveli - Churchill arasında ilk görüşme — Atlantik beyannamesi nasıl kararlaştırıldı?
Reisin ChurchllTle görüşmek istediği en mühim siyasi mesele, Amerikanın henüz sulhta bulunduğu ve harbin de henüz başlangıcında bulunduğu şu sırada, nihayet sulh geldiği zaman kurulacak yeni nizam hakkında iki hükümet arasında umumi bir anlaşmaya varmaktı.
Reis, birinci cihan harbi bittiğinden beri organize dünya cemiyetinin bozulmasında belllbaşlı büyük âmillerden birinin, 918 mütarekesi esnasında müttefik devletler arasında umumi bir anlaşma mevcut olmaması olduğunu görüyordu. İngiltere He Amerikanın vakit geçirmeksizin böyle bir anlaşmaya varmalarında ısrar etmek suretlle Amerlk3 bu şartların tekerrürüne mâni olabilirdi. Ondan sonra Mihvere karşı harbeden bütün birleşmiş milletlerin müzaheretini temine çalışılabilirdi. Reis, haklı olarak böyle bir anlaşmanın sadece İlân edilmiş olmasının şimdi yaşamak İçin harbeden milletlere ümit ve cesaret vereceğine inanıyordu
9 ağustos sabah erkenden Boston civarındaki deniz tayyare üssünden hareket ettim. Yanımda Averell Har-riman vardı. O gün akşam üzeri Ar-gentlna’ya vardık. Reis Augusta zırhlısı 11e bizden evvel oraya varmıştı. Yanında general Marsh ali ve general Arnold. ftmlral Stark. Kllng ve deniz hava ve kara kuvvetlerine mensu bir çok erkân vardı. Limanda bir çok Amerikan zırhlı ve destroyerleri demir atmıştı Sahltde, geçen İki ay İçinde akıllara hayret veren bir süratle inşa edilmiş Amerikan barakaları görülüyordu.
Ertesi gün öğleden sonra Başvekil ChurchUl'l getiren İngiliz zırhlısı Prlnce of Wales. beraberinde destroyerler olduğu halde güneşle koya içirerek demir attı. Demir atar atmaz. Churchill ve arkadaşları derhal reisin bulunduğu gemiye geldiler. Mos-kovadan dönüşte Londra'ya uğrayan Harry Hopklns de onlarla beraberdi
O gece Ogusta zıhlısında Churchill ve arkadaşları şerefine verilen ziyafetten sonra İngiliz ve Amerikan âza-lar kendi ihtisasları dahilinde bulunan meseleleri tetkik etmek üzere gruplara ayrıldılar.
Reisin önceden tahmin ettiği gibi, Churchline konuşmalarının çoğu deniz ve kara stratejilerine İnhisar etti. Bununla beraber Mlster ChurchlU’Ln geldiğinin ertesi sabahı Reisin odasında bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Reis, Başvekil. İngiliz Hariciye nezaret! daimi müşaviri Cadogan, Harry Hopklns ve ben hazır bulunuyorduk. Churchill Reise, bu toplantının sonunda !kl hükümetin harb sonrası dünya hakkındaki görüşlerini ifade eden müşterek bir beyanname neşredlleblleceğl ümidini İzhar etti.1 Bu beyanname, dünyaya Mihverin hâkim olması aleyhinde harbeden milletlerin gayelerini hülâsa edecekti.
Reis bu teklifi, kendi plânlarına tamamen uyduğu İçin, sevinçle karşı ladı. Yalnız neşredilecek metni dikkatle tetkik etmek İstediğini, çünkü beyannamenin kendisi tarafından ileri sürülen kendince esas teşkil eden fikirleri İhtiva etmesi lâzım geldiğini aöyledi. Bunun üzerine benden, o gün öğleden sonra Slr Cadogan la biri eşerek bir metin müsveddesi hazırlamamızı istedi.
masının bütün milletlerin, bilhassa Amerikan İktisadiyatı üzerinde fena tesiri bulunduğuna kanJdim. İngiliz Başvekilinin bu vesikada, lıarb sonrası dünda Otarşi ticaret sisteminin kaldırılması hususunda Amerika ile önbaş olmayı kabul edeceğini ve ticaret anlaşmalarında milletler arasında fark gözeten İmparatorluk konferansının lâgvlne razı olacağını umuyordum.
Reis de tabii bu fikirde idi Mlster Churchill. bütün siyasi hayatında İmparatorluk konferansına muhalif bulunduğunu, her vakit on dokuzuncu asrın son zamanlarındaki ‘ sistemi tercih ettiğin! söyledi İngiliz Commonwealth'ln?
Chıırchiirin itirazı
Ben, İngiliz İmparatorluğu İçinde rûchan hakkı tanıyan Ottawa anlaş-
liberal Fakat __„___ _________________ mensup diğer milletlerin rlzasını almadan bu mahiyette bir teahhüde girmeğe kanun! salâhiyeti bulunmadığını İlâve etti. Mlster ChurchHl'In bu ısrarı üzerine beyannamenin dördüncü maddesi son defa kaleme alındığı zaman su İhtiraz! kaydı ihtiva ediyordu: ( Mevcut teahhütlere riayet şar-tlle».
Bununla beraber, bu ihtiraz! kaydı, maddenin aslında düşünülen geniş teahhüde mâni olan geçici bir mâni olacağı ümidiyle kabul edildi.
İki taraf beyannamenin son şekil üzerinde, ancak son toplantı tşnü öğle zamanı mutabık kalablldlrler. Bil arada Lord Beaverbrook da Başvekile iltihak etmek üzere Londra’dan tayyare ile gemlştl. Son toplantıda o da bulundu.
Sonraları «Atlantik yasası* adıyla tanınan bu müşterek beyannamenin metni şu İdi:
Amerika Cumhur Reisi ve İngiliz Birleşik kıratlığı hükümetini temsil eden Başvekil Misi er Churchill, kendi hükümetlerinin dünya için daha yeni bir istikbale ait ümitlerini istinat ettirdikleri milli siyasetlerinin ban prensiplerini bildirmeği lüzumlu bulmuşlardır.
1 — İngiltere ve Amerika, arazi ve saire bakımından genişlemek peşinde değildirler;
2 — ilgili milletlerin serbesçe ifade edilmiş malarına uygun olmadıkça arazi değişikliği görmek istemezler;
3 — Bütün milletlerin idaresi altında bulunacakları hükümet şeklini kendilerinin seçmeleri hakkını tanırlar ve hükümranlık ve kendi hükümetlerini tâyin haklarından zorla mahrum edilmiş olan milletlerin bu haklarına yeniden sahip olduklarım görmek isterler;
4 — Mevcut teahhütlere riayet şar-tiyle, küçük büyük, galip veya mağlûp biitiln devletlerin iktisadi refahları için muhtaç oldukları dünya ticaret ve ham maddelerinden müsavi şartlar dahilinde istifade etmelerini temine gayret edeceklerdir.
5 — Bütün milletler için içtimai emniyet, iktisadi intibak ve daha tyi iş standardı temin etmek maksadlle bütün milletlerin iktisadi sahada âzami nispette İşbirliği yapmalarım isterler;
8 — Naz! istibdadı yüctldıktan sonra, bütün milletlere kendi hudutları içinde emniyet içinde yaşamak, ve her memlekette her ferde korku ve ihtiyaç hürriyeti içinde ömür sürmek imkânını veren bir sulhiin kurulacağını iimidederler;
7 — Böyle bir sulh insanlara denizleri ve Okyanusları hiç bir mânla-stz aşmak imkânını verecektir;
(Arkası var)
Teşekkür
6/4,945 salı günü saat 19 da vazifesine giderken ufak bir rahatsızlığı müteakip bindiği tramvav arabasında rahmeti rahmana kavuşan vc 7/3/945 çarşamba günü Feriköy kabristanında hazırlanan mkbercslne defnolunan İstanbul tramvay İdaresi Aksaray atelyesl işçilerinden Dayı namlle maruf (vazifesine sadık, halûk. büyük küçük herkesin sevgi ve saygısını kazanmış) aile reisimiz
BAT SÜLEYMAN DURAN nın hastalandığı dakikadan İtibaren kendlsile sıraslle yaklnen alâkadar olan, bindiği tramvay araban kondüktörüne, Pangaitı polis merkezi baş komiseri Mustafa vc arkadaşlarına. doktor Dan din Aksaya, o civardaki eczaneye, adil tn.bib Kâmil üıı-salana, çalıştığı tramvay idaresine, onu temsil eden ve bu sırada bü'iin dikkatleri!® kederimiz! pavlaşan şef ve mesai arkadaşla, mn, 41 seneden-berl İkamet ettiği Feriköy mahalle sindeki bütün komalarına kendisini tanıyan v® cenaze merasimin- İst1 ■ râk eden, mektup, telgraf, telefon ve bizzat tazbette •nı'unan biit- - ab bablarınuzla P.T.T. İdaresi ve Le'efon idarelerindeki bütün arkadaşlarımıza teşekkürlerimizin gazeton>’!e Hânını saygı ile rica ederiz. Çocuktan Osman Duran Duran. Necati as ve
aileler!

ELHAMRA ve ŞARK Sinemalarında

Pazartesi matinelerden İtibaren Seyredenlerin göğsünü kabartacak tarihlere şan olan büyük kahramanlık filmi
V
Milli Bir Şahlanmanın Şahane bir âbidesi
13 KAHRAMAN
Muazzam Türk Filmi Reji: Şadan Kâmil
Türk Film Tekniğinin en son Harikası
Baş rollerde: Sami Ayonoğlu — Faima Andaç — Talât Artemel.
Dlğ*r rollerde: Müfit Kiper — Cahit İrgat — Sadi Sinay — Tevhit Bilge — Hamdi Şarlığıl _ Hulûs! Kentmen — Necml Oy.
Müzik: Artaki
I Fevkalâde 1 Büyük , 1 Yüzlerce
| Dekorlar | Mizansen | Figüran
istiklâlleri İçin dBğflgen; mefkureleri İçin savaşan, Vatanları için canlarını veren kahraman ecdadımızın sanlı destanı
PRODUKStvON- Halil Kâmil Film Stüdyomu
V,
Bugün MELEK ve iPEK Sinemalarımla
Bugüne kadar görülen süper filmlerin en muazzamı
KARA KORSAN
TAMAMILE RENKLİ, baş rollerde:
TYRONE POWER — MAUREN OHARA
GEORGES SANDERS — TOOMAS MİTCHZLI.
Ve binlerce FİGÜRAN. Biiyük aşk ve binilir macera şaheseri.
■ DİKKAT: Loca ve numaralı koltuklar evvelden aldırılması

TAKSİM Sinemasında
bir harikası
■ ■
ŞERBETÇİ GÜZELİ

musıkiU

EMİNÖNÜ HALKEV1NDE
Tiyatro Senliği’nin
2»o 1ULÜAL GECESİ
11 Mart Pazar saat 21 de
Umumi istek üzerine SALONDAKİ VE SAHNEDEKİ BÜTÜN HUSUSİYETLERİLE İSMAİL DÜMBÜLLÜ — AHMET GÜLDÜRÜR — ŞEVKİ ŞAKRAK Bütün komikler — Eski Tulûatçılar — En meşhur Kantocular — Salonda satıcılar — Paradi filemi, Eski dekorlar ve mizansenler.
Tel: 23340


Her kadının hasretini çektiği ateşli bir aşkın, her erkeğe nasip olmı-n/an büyük bir saadetin romanı BÜYÜK YALAN
Sinema âlemine yalnız şaheserler hediye eden
BETTE DAVİS - GFORGE BRENT — MARY ASTOR'Uû
Eş! görülmeyen, benzeri ratılmıyor) en büyük eserleri sonsuz bir
I i / F vo *“(* k“y-:uld,'“
Lt r-j L* *-( jt- en güzel filmdir.

/
BUGÜN AR SİNEMAS
MiAMi SAHİLLERİ
RF.RT WWP.ui.fp rrıMSTAur'e *«/wr>r> ıı»
BERT WHEELER ve CONSTANCE MOORE İle TOMMY DORSEY ve meşhur orkestrası
E—-r: 12,30 - 2,3Q - 4,30 - (1,45 - 9,15 te g
Beyoğlu İSTANBUL Gazinosunda
yarın gündüz saat 15,30 da halk sanatkârı İSMAİL DÜMBÜLLÜ tekmil kadmsBe Okuyucu K (i Ç () K M l A I. L A birlikte BÜLBÜL DALKAVUK Komedi (3) perde Zengin Varyete. Tel: 40574
Pazartesi akşamı Arnavutköy ÇİÇEK'te
Bugün SARAY Sinemasında GUADALCANAL SAVAŞI Muazzam harb filminin calibi dikkat sahne ve tablolarını görünüz, Amerikayı ve bütün dünyayı alâkadar etmiş bu müthiş muharebenin gözleriniz önünde canlanışını göreceksiniz.
Baş rollerde; PRESTON POSTER ve LLOYD NOLAN BOB FORD ve HARRY CARTER

lynı program.
1
2
Bugiin Kadıköy SÜREYYA Sinemasında
İKİ ŞAHESER FİLM BİRDEN
— VATAN İÇİN
MADELEİNE CAIIROLL — BOB HOPE
- NAPOLEON MOSKOVADA
■■■İV İlâveten: En son harb jurnali
İnşaat bakım şefi aranıyor
Karabük Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden:
İnşaat Mühendisliği mektebinden neş’et tarihi ve hizmet senelerine göre dört yüz liraya kadar aylık ile bir inşaat bakım şefi aranmaktadır. Senelik İkramiyeler ve prim tediyeleriyle pahalılık zammı bu paraya dahil değildir.
isteklilerin kısa hal tercümesi, hizmet vesikaları suretleri ve bir boy fotoğrafı İle Müessese Müdürlüğüne müracaatları Hân olunur. 2834 .
"Bugün ELHAMRA Sinemasında"
YERALTI ESRARI
Türkçe Sözlü
JOHN HUBBARD — VIRGİNİA GREY — LLOYD CORRÎGAN
Amer ikada mihvercllerln entrikaları.. Harb gayretlerine karşı çalışan hainlerle müthiş mücadele.. Yekdiğerini taklbeden esrarengiz cinayetler. meraklı ve korkunç hadiseler... Fevkalâde bir film
Bugün seanslar 12.30 da başlar,
İstanbul Vilâvetinden tebliğ edilmiştir
Ayni yardım hakkındaki 4599 sayılı kanun ve buna dayanan 3/2089 ■ayılı kararnameye tevfikan memur ve müstahdemlerle mütekait dul v® yetimlere Mart 945 ayına mahsus Aynî Yardım olarak altışar kilo şeker dağıtılacaktır.
Memurlar İçin şekerin Batış fiatı kristal 126. küpün 147 kuruştur.
Mütekait, dul ve yetimler İçin nakli ve kese kâğıdı ve diğer masraflar karşılığı dahil olmak Üzere kristal 129. kesme 150 kuruştur.
Daire mutemetlerinin cari utul dairesinde 9/3/945 gününden itibaren Memurlar İstihlâk Kooperatifine, İstihkaklarını doğruca şeker şirketinden almak isteyenlerin vilâyete müracaat etmeleri İlân olunur. «2932*
SÜMER Sinemasında —
Büyük bir muvaffakiyetle gösterilmekte olan ve Freddie Slack ve meşhur orkestrasının iştirûkile
Dans kıralı . - Bir güzellik kıraliçesri
FRED ASTAİRE JOAN LESLİE
tarafından çok güzel bir tarzda yaratılan
SEVGİLİME BiR DANS
Cazip bir mevzuda modem dans ve şarkı filmini siz de görünüz. Beğenecek, hoş vakit geçirecek ve candan alkışlıya caksınız

RUDOLF HESS hakkında hakiki İFŞAAT...
RUDOLF HESS nerede?... Niçin Almanyadan hareket etti?. Müthiş sim ne idi?...
Bütün bunları önümüzdeki sah akşamından İtibaren
SÜMER Sinemasında
gösterilecek olan fevkalâde hali hazır vakalarını musavver
CASUSLAR KARŞI KARŞIYA
Vl
I.
Filminde göreceksiniz
İnhisarlar U. Müdürlüğünden
pHOLiVUT DÜNYASININ-ı
70 İnci sayısı çıktı.
^■EsaMBM k ve dış üçer renkli resimlerle süslüdür
İstanbul memurlar istihlak kooperatifinden
Kooperatifimizin 1944 senesi adi genel kurul toplantısı 28/ mart/1945 çarşamba günü saat 17 de Eminönü Halkevi konferans salonunda yapılacaktır. Ortakların gelmeleri rica olunur, Gündem
1 — İdare kurulu raporunun okunması.
2 — Genel kurul denetleri raporunun okunması)
3 — 1944 bllânço kfir ve zarar hesaplarının tetkik ve kabull-le idare kurulunun ve genel kurul denetlerinin ibrası.
4 — İdare kurul ve genel denetleri secimi. (2089)
Bilecik Vilâyeti Nafia müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş: Bilecik - Vezlrhan - Gölpaaarı yolunun 25 + 000 — 41 4- 100 i cü Kim. 1er 1 arasındaki şose esaslı tamirat işi olup keşif bedeli 20153 lira 93 kuruştan ibarettir.
1 — Bu İşin muvakkat teminatı 2188 lira 65 kuruştur.
S — Eksiltme 28/3/045 pazartesi günü saat 15 de Bilecik Vilâyeti Encümeni daimisinde kapalı zarf usulllc yapılacaktır.
' 4 — Eksiltme şartnamesi ve buna müfceferrl evrak 148 kuruş bedel mukabilinde Bilecik Nafia Müdürlüğünden alınabilir.
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir İstida İle Bilecik Vilâyetine müracaatla bu gibi esaslı tamiratı yapabileceklerine dair bir ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
8 — Eksiltmeye Iştlr&k edeceklerin 6 inci maddede yazdı vesika ile 944 mail yılına alt Ticaret Odaa ve.'ikıun ve muvakkat teminatlarını havi 2400 sayılı kanunun tarif atı dairesinde hazırlayacakları kapalı zarflarını 3 ünı-ıt nıaddeda yazılı vakitten bir saat evveline kadar Daimi Encümen Riyasetine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul e dilim».
1 — Ürgüp şarap Fabrikası kav açılın ası ve şar ay kaplan İmal ve tesisi işi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
2 — Bu işe ait mecmuu muhammen bedel 133.544.01 lira olup muvakkat teminatı 7927.20 liradır.
3 — Eksiltme, 23/3/945 cuma günü saat 11 de Kabataşta Levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname alabilmek ve eksiltmeye girebilmek İçin taliplerin bundan evvel 80.000 liralık böyle bir işi muvaffakiyetle yapmış olduklarına dair gösterecekleri vesaikle eksiltme gününden 3 gün evveline kadar Umum Müdürlük inşaat şubesinden birer ehliyet vesikası almış olmaJan lâzımdır.
5 __ Ehliyet vesikası almış olanlar şartnameleri 868 kuruş mukabi-
linde Levazım şubesinden alabilirler Ankara. İzmir ve Kayseri başmüdürlüklerinde de görebilirler.
0 _ isteklilerin mühürlü flüt teklif mektuplarını kanunî vesaikle güvenme parası makbuzu veya Banka teminat mektubunu İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
7 — Postada vukua gelcek gecikmeler kabul olunmaz.«2582ı
■sıesı
Memur alınacak
Sümer Bank Deri ve Kundura Sanayii
M üessesesinden:
Müesscsemlz ticaret servisi barem dahili kadrosunda miinhal bulunan 170 lira tahslsatlı memurluğa 3059 sayılı kanunun tarif ettiği evsafı haiz bulunanlardan İngilizceden Türkceye ve Tûrkçeden İngilizceye tercümeye muktedir bir memur alınacaktır Talip olanların 20. 3. 945 tarihine kadar vesalklerile birlikte Beykozda kâin zat işleri servisimize müracaatları İlân olunur. (2889)
Created by free version of 2PDF
=•
Harb piyesleri
“Hep dönecekler,,
Harb piyesleri — Vatan, Siiistre — Tarık, Endülüs fethi — Hamiyet dersi — Islâm gayreti — Moskovada bir piyes: *Hep dönecekler* — Piyeslere içtimai düşünüşün tesiri — Cenneti hayal ettiren dünya
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Missisipi nehri kenarında çok garip bir vaka,.
M » T t K:
Yaylı sazlar orkestrası
Yalnız yukarıda söylediğim gibi Moskovada bu yılbaşından beri oynayan bir piyes hakkında İngilizce kısa bir hülâsa okudum; onu size anlatayım:
Oyunun adı, »Hep dönecekler» dir. Müellif de Konstantin Simonov’dur. Bn müellif harb İçinde gazete muhabirliği ile kendisi harb cephelerinde ve bilhassa Beni bekle diye yazdığı bir şiir ile de adı dillerde dolaşmıştır. Bu son piyesi şöylece hülâsa edilebilir: Apartmanları düşman bombala rile yıkılan bir Akademi âzası 1 e kızı Olga, üç seneden beri harbde olup kendisinden bir haber alına-mıyan Savelyev'in apartmanına yerleşirler. Fakat günün birinde kapı açılır, apartmanın asıl sahl-
Başlığı okuyunca sanmayınız ki ben tiyatro sanatından bahsedeceğim. Ne böyle bir'niyetim, ne de kudretim var. Sadece bu yti başından beri Moskovada Lenin tiyatrosunda haftalarca oynandığı halde insanları hâlâ bilet bulmak için saatlerce tiyatronun etrafındaki sokaklarda bekleten, harb piyesine dair okuduğum bir yazı üzerine bu gibi eserlerin tertibindeki içtimai düşünüş değişikliği üzerinde durmak hevesine düştüm de onu yazacağım. Bu hevesin tatmini için evvelâ hatırıma geçen bir nesil tarafından pek çok okunmuş ve sonra rafa konulmuş iki harb piyesi geldi. Bunlardan biri Namık Kemal'in Vatan yahut S«-listre adlı piyesidir. Bu piyesin bi İçeri girer. Savelyev harbde basit bir d? tarihi vardır ki her- çok ezilmiş, karısını, kızını kay-kes bilir: Namık Kemal bey yaz- betmiş, saçları ağarmıştır. Apart-mış, Gedikpaşa tiyatrosu oyna- .maninin dolu olduğunu görünce mış, halk heyecana gelmiş, müel- otele gitmeğe kalkarsa da vakur lifi sahneye çağırmışlar; yaşasın !ve sert yüzlü Akademi âzası onu K-mal, yaşasın millet, yaşasın bırakmaz ve evde misafir eder, hürriyet velhasıl yaşasın yaşasın Fakat Savelyev ile beraber onun diye bağırmışlar. Ertesi gün Ke-j evlât edindiği bir harb öksüzü ve mal bey sürgüne gitmiş. Piyes Siiistre müdafaasını ve bu müdafaanın bir kahramanı ila asker kıyafetinde bir kızın aşkını, vatan sevgisi tiratları, yaralanmalar, garip tesadüfler, deus ex . .
machina’lar arasında gözlerimi- ra gibi — bu saçları ağarmış genzin önüne serer. ce âşık olur. Kız bir taraftan harb-
Piyesin edebî kıymeti İçin soy- de ölen nişanlısını, erkek de kırk lenecek sözüm yoktur. Ancak Ös-j yaşında ağaran saçlarını düşü-manlı Türkiyesinde zannederim nerek birbirlerine açılamazlar. İlk defa ağızların hep birden Fakat doktor kadın onlara Tols-ecılarak hürriyet ve millet di- toy’un Harb ve SuHı’undan «ruh ye bağırmasına vesile olduğu-1 yarası da tıpkı vücut yarası gibi ntı söyleyebilirim. Oyun. OsmanlI (içten, hayat kuvvetlle iyileşir.» imparatorluğunun açtığı bir har- sözlerini söyliyerek cesaret verir, bin (Kırım muharebesi) bir epi-| Mamafih oyunun asıl Thema’sı zorlunu hikâyeden ibarettir: pi- aşktan daha geniş bir şeydir, yesin seyredenlere verdiği ders Dostluğun İyi eden, şifa veren dc hamiyet dersidir. Bu Osman-' kudretini göstermek, insanların lıhk hamiyetini, sonunda kuman- ıstırabına karşı alâkayı, ve iyinin dan «baksanız a üç devlet gelmiş kötüyü yeneceğine yıkılmaz fama-bizimle beraber uğraşıyor» diyin-im belirtmek istiyor. Piyesin en ce Islâm bey yani oyunun kah- canij ve mânalı kısmı son sahne-ramanı «b'.z yardımcısız da bu djr Savelyev tam cepheye döne-toprakları hıfzederdik» diyerek ceği sırada Olgaya aşkım İtiraf kuvvetle belirtiyor 1 / ’ I
Sonra yine raftan indirin süz- 1™-.’
düğüm bir harb piyesi Abdülhak [aiip asker kapıyı çeker gider. Kız Hâmid’in Tank yahut Endülüs,ar fethi ad'ı meşhur eseridir. Hâmit, kasından bakmak İstediği sırada
bir kadın doktor da vardır. Bunlar Saveîyev’İn yüksek ahlâkına ve insanlığına meftundurlar. Nihayet olan olur: Akdemi âzasmın kızı Olga da — tıpkı »Vatan» da-ki Zekiye yahut ..Tank» takt Zeh-
'eder. Bu kısa ve fakat şiddetli, l heyecanlı itiraf sahnesini mtite-
perdeyi aralık ederken onun ar-
bev sonda pives için «'milli ve tarihî bir ererdir» diyorsa da buradaki millî kelimesi bugün bizim anladığımız mânada değil İslâmî mânasındadır. Piyes baştan başa süren kahramanlık hikâyeleri aıasında yine baş kahraman Tank ile Musa bin Naşirim kızı Zebranın aşk maceraîariyle doludur. Nihayette Ispanyollar mağlûn olur. Kiralın kafası kesilir ve bir mendil içinde Zehraya nişan he-d yesi olarak gönderilir. Daha arada birçok aşklar, kıskançlıklar, .ölümler, mezarlar görürsünüz. Eser bir trajedi gibi giderken nikâh merasimi ile biter; fakat oyun bitmem^» Çünkü oyun-l» dan asıl maksat olan fahurun U pbedS toTOstlırmalt
oalva mpmlpkpti İçine kartar Pide. I — , , . ..... ...
narbsız, ölümsüz, zulum-
bir rüzgâr sağanağı birdenbire kapıyı açar. Olga İrkllmlştir:
— Â... rüzgârmış, ben geri döndü sandım, deyince bu sırada başka bir kapıdan odaya giren doktor Anna Grech.
— İşte böyle olacak, bütün kapılar ardına kadar açılacak ve hepsi dönecekler.
— Kimler?
— Hep harbdekiier ve bir daha gitmemek üzere...
Oyun bitmiştir.
Bu harb piyesinin bitişi de büsbütün başka bir içtimai düşünce değişikliğini gösteriyor: iyiyi kötüye hâkim kıldıktan son-
dan asıl maksat olan îslârruıı ta galya memleketi İçine kadar gide- Bu rek Avrupai ram etmesi henür ^, piyeslerinde
tamam olmuş delidir, fatebnnl. w| etmek İçtimai rtü
t ur küslerde bir denklik göster-
[cinde beliren şey tslârmn ıstrl* mj, Dneı.ta M bu harMen 8a&u harb ortasında Av. Vp’TeeSF
yorum. __________________________A. ADNAN - ADIVAR
I Halkevleri ve Kurumlar
W Beşiktaş Halkevinden Bu akşam saat 20,30 da karikatür Ramlz Gökçe tarafından -Karikatür mevzulu bir konferans verilecek ve konferansı takiben de temsil kolumuz tarafından »Bir gönül masalın udlı piyes sahneye konulacaktır.
* Yeşilay’ın 25 inci yıldönümü — Yeşilay cemiyeti, kuruluşunun 25 inci yıldönümünü 11 mart 1945 pazar günü öğleden evvel saat 10,30 da Eminönü Haîkevinde büyük merasimle kutlayacak ve öğleden sonra saat 15 de Beyuğlunda Tckatlıyan salonlarında bir çay ziyafeti verilecektir.
* Yeşilay cemiyetinden; Adresleri belli olmadığı İçin kendilerine davetiye göndermediğimiz Yeşilay m Gençlik şubesi üyelerinin 11 mart pazar günü saat 10,30 da Eminönü Halkevi s alanların da yapılacak törene teşriflerini rica ederiz.
* prrtevııiyal 113esi — 10 mart 945 pazartesi günü saat 15 de Kadıköy Halkerind - • ıir ve türküler Bünu tertip1 emiştir.
Boksörler Ankara’ya gitti
Bugün ve yann Ahkarada yapılacak olan Ulus kupası boks ■müsabakalarına katılacak olan şehrimiz boksörleri perşembe akşamı Elektrik kulübü İdarecilerin den B Ziya Erkök'ün başkanlığı altında Ankaraya hareket etmişlerdir Kafilede şehrimizin en tanınmış 12 boksörü bulunmaktadır.
Amerika’da gemi inşaatı
M'ashington 9 (A.A.) — Birleşik Amerika bahriye komisyonu Başkan muavini amiral Vickry, yaptığı bir demeçte, Amerikan bahriye tezgâhlarının şubat ayı zarfında 1.300,340 tonilâto hacminde ticaret gemileri inşa ettiklerini bildirmiştir.
Tarih boyunca nüfus ve köyleri yoktden. aoy ve sopu bozan, refah ve İmara engel olan yalnız sıtmadır.
“Havana,, sokaklarında bir taraftan köfte kızartırken bir taraftan da Ernest Renanın kitaplarını okuyan adam
| Abdülhak Hami d* in muziplikleri — Tahta sıranın üstünde geçen geceler
I — 50 sene evvel bir Trans Atlantik — «Ah kahbe felek!..* — Ayna kar) şısmda kendi kendine konuşan adam — Übeydullah ilk defa asık oluyor
B. Übeydullahın vapuru daimî bir fırtına İçinde Marsllyaya geliyor. Paris. oradan Londra ve Abdülhak Hâ-mit... O zamanlar 35 yaşında bulunan. Hâmlt, devrin en zarif tiplerinden. Bir gün Übeydullahı gazete kâğıdına, üstünden çıkardığı İki kat çamaşırı, küçücük bir paket etmiş olduğu halde sefarette, karşısında görünce şaşırıyor. Birbirlerinin boyunlarına sarılıyorlar. Çaylar pişiyor. Şenlik yapılıyor. Hâ-mldln en büyük zevki Übeydullolıla barlara, eğlence yerlerin» gittikleri zaman ona zorla hiç değilse bîr kadeh viski İçlrtmektlr. Daha doğrusu içirmeğe teşebbüstü. Zira Übeydullah buna karşı şiddetle mukavemet eder, pek mağlûp olursa İçerdi. B. Übey-dullahın doğum günlerinde dostları mükellef ziyafetler yaparlar, kendisini çağırırlardı. Bunlar sazlı, eğlenceli, büyük törenlerdi. Eğer ziyafet Hâmil tarafından yapılıyorsa Übeydullah efendi yolda giderken mutlaka pek sevdiği dostuna, B. Salâh Cimcoza rica ederdi'
— Aman bana yardım et!.. Yine İçirmek lstiyecektlr!.. Bilirsin muzipliği pek sever...
O sefer de Hamidir Übeydullah bütün Londra barlarını birer birer dolaştılar Nihayet bir giin Übevdullah kendisini Yeni Dünyaya götürecek olan 8000 tonluk Cermanlk transatlantiğinde buldu.
Herkes bu mavi paltûlu ve başı sarıklı, zeki yüzlü lıtsana garip garip bakıyordu Fakat kimse kendisi ile konuşamıvordu. Zira gemide Inglll*-ceden başka dil bilen kimse yoktu. B. Übeydullah etrafı İle konuşmak için can atıyordu. Zira hayatta en büviYk zevki konuşmaktı, nükte yapmaktı. «Konuşamadığım günler yasadığımı hissetmiyorum I..» derdi. Başına gelen bir çok şeyler de o dili yüziindendl Konuşmak onun İçin hakiki bir İhtiyaçtı Bunu gösteren şu vakayı en yakın dostundan dinledim:
Aynanın karşısında konuşan adam..
Übeydullah Amerikada trenler altında seyahat ederek helva, kartpostal sataîak, ahçılık, gazete mu-harrtrliğl yaparak Meksiko körfezine, New Orleans civarına kadar İnmişti. Burada parasızlığın, açlığın son haddinde İdi. Kimseyi tanımıyordu. Yatacak yeri yoktu. Lâkin bütün bunlar B Übeydullah» zerrece tesir etmiyordu. Zaten onun karakteri bu İdi. Hiç bir mahrumiyet Übeydullahın neşesinden blrşey kaybettirmeydi. Meselâ sigara tiryakisi İdi. Parası olmazsa o gün rigra içmlyebllirdl. En büyük mahrumiyet anlarında, sürgünlerde en büyük ihtiyaçlarını — fevkalâde mağrur bir İnsan olduğu İçin — etrafındakilere biran hissettirmiş değildi, Bunun için yiyecek seyl ve yatacak yeri olmama ı ona tesir etmiyordu. Yalnız kendisini üzen mühimce blrşey vardı: Senelerden beri Türkçe konulmamıştı. Bu kendisini açlıktan fazla rahatsız ediyordu Mlrislpl nehrinin kenarında bir parkta yatıp kalkıyordu. Burada akan nehre karşı geniş tahta sıralar vardı Bir tanesine «Karyolamı adını takmıştı. Gece tahta sıranın yeşil çıtalarından birine, içinde türlü dilden gazeteler ve kitaplar olan çıkınını bağlar ve yatar, uyurdu. Gündüz kalkar, ellerini enserinde kavuşturarak saatlerce nehri seyrederdi Memleket hasretinin o m*Şhur durgunluğu gelmişti. Bir gün yine böyle eller 1 başının arkasında yerleştirilmiş, gözün 11 kırpmadan nehri seyrederken pejmürdc-RıyafetU bir adam geldi, yanına otur-1 du. Üç dört günden beri bu adonjı görürdü. O da dalma böyle kendisi gibi oturur, .sessiz Mlslslplyl seyre-1 derdi. O günü de böylece 4 - B saat oturdular Nihayet sonradan gelen adam, uyuşan vücudunu hareketlen-dlrmefc için gerindi, güneşe. MW4plye karşı asnevorrfr yttk(ek »art» kendi kendine mırıldandı:
— Of Of.. Kahbe felekL.
Übeydullah yay gibi yerinden fırladı. Neler İşitiyordu?.. Yanındaki adamın ytıkamna yapıştı. Heyecanla zordu:
— He dedin».. Ne dedin?. Bir daha tekrar et... O söylediğin Be Mlî.. Ay- I nen. tekrar eti..
Adam şoşkm, tekrarladı
— Kahbe felek I-
B Übeydııllahın kalpaklı bir resmi
— Aman ağzını sevsinler.. Türkçe bölüyorsun ha...
— Tabii Türkçe söylüyorum!..
übeydullah bu sefer adamın yakasını bırakıp boynuna sarıldı ve onu İki yanağından şaptır şupur öptü. Durdu, sordu:
— Senin ismin ne kardeşim?..
— Hamparsum!..
— Gel Hamparsum!.. Beni bir daha bağrıma basayım... Aman Allah gönderdi seni Hamparsum... Yahu beş, altı gündür neden konuşmamışız a birader ...
Hamparsum bu garip insanı pek sevmişti Übeydullah adama nefes al-dırtmıyor, bir şeye geç kalmış gibi mütemadiyen:
— Konuşalım.. Konuşalım.. Durma.. Konuşalım!., diyordu.
Ve durmadan bütün bir gün, hattâ gece yarısına kadar konuştular Hamparsum 30 yıldan beri Türkçe konuşmamalı. Bunun İçin bazı dil hataları yapıyordu amma Übeydullah onu seve seve tashih ediyordu.
Nasıl yapmasın tel Türkçe konuşmağa susam iril. Hamparsum a raagel-meden Önce bir İstasyonda 3 gön yat-
f,
ilkokul çocukları için hayat bil-gtsi ünitelerine güre haztrlanan ÜÇÜNCÜ
SINIF KİTABI
(İlkbahar - Yaz)
BUGÜN ÇIKTI
Bu kitapta: Şehir veya kasabamızın idaresi - İlkokul bahçesinde tarım denemeleri - Bahar bayramı - Çayır ve tarlada -Ormanda - Suyumuz - Gökyüzü 23 Nisan bayramı - Deremizin veya gölümüzün kenarında -Deniz - 19 Mayıs bayramı ■ Kasabamız civarındaki köylerden birini tetkik - Komşu kasabalar-Dere yılı blttt.-
Oeçerı hafta çıkan
ikinci sınıf kitabı
Büyük bir alâka. İle karşılanmış-
tır. Bulabilmek İçin acele ediniz. Yazan: İstanbul İlköğretim mü-

fettlşl R. Gök alp Arkın. Flatı: 30 Krş, Bütün gazete satıcılarında bulunur.
Çıkaran: TÜRKİYE Yayınevi -İstanbul.

nuştı. Buradaki aynanın karşısına geçer ve kendi kendine Türkçe konuşurdu. Hattâ bir kere İstasyon memurları onu buradan çıkarmak İstemişler, fakat gelip kendisini bekleme yerinden almak için yaklaştıkları zaman onun ayna karşısında konuştuğunu görünce korkup kaçmışlardı. Türkçe konuşmak için bu derece önüne geçilmez bir hasret duyuyordu. Bu İtibarla Übeydullah Hamparsumu na-Bil kucaklamasın?.
Bu büyük ve engin ruhlu ndam, sonra Hamparsumla dost olmuş, hattâ onunla uzun müddet İş ortaklığı yapmıştı. Birlikte seyahat etmişler, birlikte bazı ticaret Js’erine bile atılmışlardı
B. Übeydullah â&ık..
İşte konuşmağı pek seven B. Übey-dullahin bunun İçin Cermanlk vapurunda kimsenin Fran'uzca bilmemesine canı sıkılıyordu
Bu esnada Übeydııllahın hayatının en mühim hâdisesi oldu. Anlatalım:
B. Übeydullah bir bakıma 84. bir baloma 90 yaşına kadar yaşamıştı Hiç evlenmedi. Hattâ binlerce çiftin nikâhını kıydığı, hayatlarını birleştirdiği halde.,. Fakat acaba âşık da Olmamış mı İdi?.. Übevdullah çib! hassas, coşkun ruhlu, herşeyin güzel-Uğtne varmış bir insan için âşık olmamak İmkânı var mıdır? . Kendisinin dalma bahsettiği bir İngiliz kın vardı. B. Übîydulîah bu eflzrl İnglUze gönlünü kaptırmıştı.
Hâdise Cermanlk vapurunda ve Übeydullahm konuşma ihtiyacı arasında kıvrandığı sırada olmuştu
Gemide hiç kimse Fransızca bilmiyordu. Yalnız Ml&ş Meysin ismindeki lüle lüle sarı saçlı bir İngiliz kızı müstesna... Onun çıtır pıtır, B übeydullah m pek hoşuna giden Fransız-cası vardı. Genç kız Cermanlk vapurunda kendi kendisini Übeydullahm fahri tercümanı, kâtibesi tâyin et-mlril Aralarında derhal hissi bir arkadaşlık başladı. Hattâ B. Übeydul-lahın İlk öğrendiği cümlede «İ love youı dır. Ve bu cümle de Mlss Meyslne söylenmiştir.
Mamafih Cermamk vapurunda Übej’dullahın etrafında dönen yalnız Mlss Meysin değildi. Transatlantikte her milletten genç kadınlar bu enteresan adamın etrafında dolaşıyorlardı. Halbuki Übevdullahın kıyafeti pek eskimişti. Mavi paltosu solmuştu. Konçlu pabuçlarının bağları koptuğu için onları yer yer düğümlemlştl. Fakat Cermanlktekl kadın yolcular arasında süksesi dehşetti.
Gel gelelim o Mlss Anna Meyslne pek meftun olmuştu. Bu dostluk uzun müddet devam etmiştir.
Bu aşktan Übeydullahm iç dünyasını biraz keşfedebiliriz. Bir çoklan onu hiç tanımamışlardır Übeydullah ne yapmak İstiyordu?.. Ne İdi? Ne düşünüyordu?.. Hayatta ne arıyordu?-
Onu fevkalâde İyi anlayanlar diyorlar kİ: Übeydullah bütün güzelliklere âşıktı. Yalnız Mlss Mcysine değil, her güzelliği severdi. Dinde yapmak iste-dlğl İş de bu İdi. O inanma denilen şeyin yalnız güzelliğe ve iyiliğe da-I yanmasını İsterdi. «Ben her güzelliğe İnanır ve ibadet ederimi...» derdi. Bundan dolayı softalar tarafından kendisine ukâfiri» denilmişti. ÜbfV-duliahm katiyen yobazlıkla alâkası yoktu. Hattâ:
— Ben bugünün adama değilim. Ben altı asır sonra gelecek İken acele etmişim I..
Derdi. Bir çor dillerde, bilhassa Arapça yazılarında fikirlerini müdafaa etmişti. İbadet yerlerini daha s1-mana göre ıslaha, oralara sıralar konulmasına ilk o taraftar olmuştu. Zamanında İmamların elbiselerini de hiç beğenmezdi. O manevi duyguların, İnanışların dünya güzelliklerine İstinat etmezse ömürsüz olacağına karıldı. Bunu sonra göreceğiz. Güzell’ğta din olduğunu kabul etmişti. Ve bütün hayatında dünyanın her tarafında İşte bunu aradı,
Bunun İçin her dilden kitaplar okudu. Havana sokaklarında köfte kızartırken bir taraftan da Ernest Ro-nenın İlk kitaplarını harıl harıl okuyordu. Belki yer yüzü böyle bir Seyyar köfteciyi bütün hayatında görmemişti. Böyle muhteşem, yüksek ve
Cemal Reşit Rey İdaresindeki orkestranın beşinci konserini 5 man 19(l pazartesi akşamı Şehir Tiyatrosunun Dram kısmı salonunda zevkle dinledik. Programın ilk parçası büyüt IBaclı) m altı numaralı (Branden-burg' konçertosu idL Vlola, viyolonsel ve baslar İçin yazılmış olau bu eserde orkestra mevcudu, kemanlann yokluğu ile birdenbire yarıya inmişti. Bu bakımdan her sanatkara düşen ödevin güçlüğü bir kat daha artmış bulunuyordu. Uk kısım olaa (Allegro) nun bütün yükü İki vioia-da idi Parçanın devamında ıık su arasındaki toiajogue» her bakımdan başarıldı. Geniş hatlı bir (Adagloi-dan sonra İki viola ve viyolonsel iç n hakikaten güç pasajları İhtiva eden bir (Gıga) çalındı Solo ki imlan çalan İki vloia ile viyolonsel, eserin sonunda başarılarının mükâfatını kazandılar; şiddeti* alkışla udıiar: dinleyicilerin ve şefin takdirlerim nay-, taştılar. [îkl vlola sanatkârı arasın-“ dakl mûkemm-’l tıkma vt İfiufe t»ır-Q liğlne memnunijrile işaret ed- -? nû_ İki saz arasındaki ee ayrlhOlm da^^ belirlmek isterim Bu eni Tar- aıı'ın^ violasında yumuşak, zarife gb bir O ton, arkada inin ‘azında İsa daha^ çnk kemanı an- ıran bir s*s vardı I Q ‘Handen in küçücük bir (Ga-‘5) voıte’ undan sonra Oma1
Rey in yaylı -azlar içııı tertıb t (Domenico Scarlattlı Bin iki ıso-^ nare» ını din edik, cn sekizim' yüz 0 yılın ortularma Kadar yaşayan bu (D pek velûd ve pek şahsi üslup m tial-»t yan bestecisinin Klavecin» için yazdığı eserler ve hususiyle (scnaie 'ar,_Q bugün de piyanistlerin repertuarında hak ettikleri yeri salâhiyetle işgaljj* ederler. Bu ı.OKak.ı ların fıı gü- pc zellerlnden ikisini yaylı sazlar ıç’nQj muvaffakiyetle lertlbtauı değerli bestecimiz Cemal Reşit Rey, eser’e-Jr rln aslındaki güzelliği muhafazı et-Kx mlş ve Clavecin (sona te ı farına yaylı sazların rengini katmıştır. Bu iki neliş eseri, dünyanın bütün yaylı saz orkestralarına güvenle sunabiliriz. İsrarla alkışlanan brsiecl ş.’t, ikinci sonata tekrar ettirerek dinle» İrilerin 2evklı dakikalarını uzattı
\so-
Programın ikinci kumınıu Oaşui-da gene (Bach) vardı. Dâhi bestecinin iki keman için yazdığı neti, (Re mineur) konçertosu... İlk huı-efret olan (Vivace) İle gerek sıliri’erin, — birinci keman Semih Argeşo. ikinci keman Emine Erel — gerek orkestranın beraberliğini takdr ettik. İkinci hareket (Largo, nıa non tan-to) da Emine Erel'in ifadesi d3ha duyguluydu Temponun blraı daha ağır olmasını tercih ederdik. S n hareket (Allegro) da orkestra İle »dişiler başarılarını, tamamladılar ve şiddetle alkışlandılar. Israrla alkışlanan solistler tekrar t krar sehneya çağırıldüar.
Programın son eseri unlu romantik (Felln Mendelssolm Bartholdyı nin (Mı bemol majeur. op. 20i (Oktettj 1 İdi ilk hareket I Allegro moderato), uzun ve yorucu olduğu kadar leknilc güçlüklerle dolu bir parça idi ^u-ance) ler mükemmeldi Daha başlangıçta, çok İyi çalışılmış bir .eterle karşı karşıya bulunduğumuzu anladık ve sonuna kadar bu Uskrl, bu intibaı kaybetmedik. Üçlü bir hareket olan (Andante) den sonra bastan başa (sautlllâ) 11 bir parça olan (Scherzo) yu zevkle dinledik. Bu kısımda temini o kadar güç olan beraberliğin kusursuz bir şekilde başarıldığını kaydetmek gerek... Son hareket olan ı Presto) nun ilk cümlelerini viyolonseller, vidalar, ikinci ve birinci kemanlar sıraslyle çaldılar ve bu kısmı da muvalfakivcfle sonuna kadir ulaştırdılar
Geıek eserlerin intihabı Ve gerek bunların üzerinde daha titiz bir dikkatle çalışılması bakımından beşinci konserin bundan önceki konserlere üstünülğü aşikardı Her gün daha iyiye ve daha mükemmele doğru yol almak, her türlii çalışmada olduğu gibi müzikte de gay«' değil mİ? Değerli şef Cemal Reşit Rey'le orkestrasının çalışkan üyelerini kutlarız.
FİKRİ Ç1ÇEKOĞLÜ
B. Faik jimnastik kupası
Bporcular üstadı meriıum bay Faik adına İstanbul İzcilik ajanlığı tarafından tertlbedllen âletti Jimnastik müsabakaları bugün Galatasaray kulübü salonunda saat 18 da yapılacaktır. Kıymetli spor adamımız bay Falk’ln azla hâtırasına İthaf edilmek üzere tertiplenen müsabakaların heyecanlı geçeceği umulmaktadır. Müsabakalara şehrimizin en tanınmış sporcuları İştirak edecektir.
güzel bir macerapereste dünya ras-gelmcmlştl. Kendisinden köfte satın alan ameleler okuduğu kitaplara hayretle bakarlardı.
B. Übeydullah bir çoklarının sandığı gibi sadece »Şikaso sergisinde keten helvası satan macera adamı» değildir. O tezi olan bir insandı. Bunu da hayatını parça parça letktk ederken göreceğiz...
Hikmet Feridun Es
F-Mfe 8
MK5AM
10 Mart 1945
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
[ Kim bu kadın ? j
Milyoner Dama-tın temsili
Bir zamanlar Karaköyde bir handa yazıhanem vardı. Burada tüccarlar, avukatlar, iş adamları sıra sıra oda-’ larin kapılarına levhalarını asmışlardı. Üstelik kapılarda kocaman kocaman rakamlar göze çarpardı. Merdivenin altındaki karanlık boşlukta kahvecinin tezgâhı vardı. Hanın kapısından içeri girdiğiniz zaman burada hiç sönmeden yanan elektrik ampulünün ışığında çaycının tama-Ifillc kel kafasının pırıl pırıl parladı-ğuıı görürdünüz. Yukarı katlardan çaycının kahve ocağına kadar tel ile uzatılmış bir çıngırağı vardı. Ara lira bunu çalarlar ve işçi kızları, avukat kâtipleri, göğüslerinde yüzlerce İğne solculu tevzi matmazeller yukarıdan çaycıya seslenirlerdi.
— Kaaım elendi.. 17 numaraya bir
»ay!..
— Yirmi dokuza iki kahve-.,
— Kasım efendi... otuzdan bir ıhlamur istiyorlar...
Hanın ilk merdiveninde, kahve ocağından etrafa yayılan, ateş üstünde taşmış yanık kahve köpüğü koku-rı işitilirdi. Fakat biraz yukarıya çıktığınız zaman her vakit korkunç derecede kirli olan yüz numaralardan etrafa koyu bir amonyak Kokusunun yayıldığını hemen farkederdi-DılZ.
İşte böyle gürültülü bir handa bir müddet oda tutmuştum. Lâkin bir türlü akşanuyurdum
Bitişik oda komşum kendi halinde bir İş adamı idi. Onunla ahbaptık. Arasıra birikirimize misafir gidiyorduk. Hattâ ben kâtibe.
— Beni arayan olursa yandaki odadayım... diye tenbih ediyor, ekser tam anlarımı orada geçiriyordum.
Oda komşum mahçup, fakat tlca tet meselelerine çok aklı yatan, vok-tilc epeyce para kazanmış bir insandı. Şimdi İşleri durgundu. Fakat o yine büyük ticaret yapacağına kanidl.
Dostumun genç, süslü, zarif, şık bir karısı vardı. Arkadaşım ne kadar çehre züğürtii, boy bos fıkarası ise bu kadın o kadar güzeldi, Dostum ondan son dericede korkuyordu. Zira kadın hakikaten romanlardaki «Dişi bir kaplan» diye anılan clnsindendi.
O bastı bacak kocasını da fevkalâde kıskanıyordu.
Bir gün ahpabıinla benim odamda oturup konuşuyorduk. O pencerenin Önünde duruyordu. Birdenbire:
— Bizimki geliyor!., ded,. Ve kendi odasına geçti. Ben de işlerimle meşgul elmağa başladım.
Biraz sonra bitişik odada müthiş bir kavga başladı. Bir şeyler kırılıyor, şangırtılar İşitiliyordu. İskemle patırtıları da vardı. Ne oluyordu?..
Kadının sesinin şöyle bağırdığını işitiyorum:
— Söyle kimdir bu?.. Kimdir bu
kadın?..
Yaaa... Dostumun hayatında bir kadın, gizli ve başka bir insan daha vardı öyle* mİ? Demek ki basti bacak sarı saman altından su yürütüyordu da kimse farkına yaramıyordu.
Dostumun zavallı sesi de duyulmakta idi:
— vallahi de. billahi de, tallahi de
haberim yok meleğim!..
— Nasıl olur?.. Ya bu nedir?..
— Farkında değilim...
— Çıldırdın mı adam?.. Sen farkında olmadan bu İş nasıl olabilir?,. Söyle... Btı ne diyorum sana?..
Arkasından şangırtı, sungurtu. arkadaşımın feryatları,.JJihayet gürültü bitti. Koridorda hiddetli bir ayak sesi. Arkadaşının karısı gidiyordu.
Ayak sesi merdivenlerde kaybolunca hemen onun odasına geçtim. Zira dostum benimle pek samimi olmuştu. Hiç bir şeyini benden saklamazdı Onun bütün sırlarını bilirdim.
Odasına girdiğim zaman arkadaşımı. yüzü güzü tırmık ve kan revan İçinde buldum. Hakikaten bir kaplama elinden kurtulmuş gibi idi. Masasının arkasındaki etajerin üstündeki. Lahika, Ara, 4 kesme sürahisi parçalanmış, «kırıl- Kekikotıı, 6 — Tamolarak, 7 — uo. ~ •- --------------- - -
maz elhslnd'-nh» diye satın aldığı Talkçı. 8 — Alaturka, 9 — Yara, Aç, Beykoz. Beşiktaş - Sumerspor ta-bardağı tuzla buz olmuştu. Sanki Cı, iti — Adi kılık. kımlan karşılaşacaktır.
odadu bir muharebe geçmişe benziyordu. Ticaret evrakı, mektupları darma dağınık yerlerde sürünmekte idi. Sordum:
— Ne oldu?-.
Cevap verdi:
— Bir kıskançlık kavgası... Hem de en müthişinden I-
— Sebep?..
— Gûya buraya bir kadın gelmiş... Benimle uzun uzun muhabbet etmiş...
— Öyle blrşey oldu mu?
— Yooo... Karım odaya girer girmez şöyle etrafına bir bakındı ve »Bu ra ya blı* kadın gelmiş!..» dedi. Katiyen böyle blrşey olmadığını söyledim. Yemin ettim. İşte o zaman;
— Yaaa,.. B«nden saklıyorsun demek kİ?., diye evvelâ sürahiyi sonra bardağı kırdı. Bnl bu hale soktu. Ben :
— Kimse gelmedi... dedikçe o köpürüyor. ve:
— Bir de inkâr ha... diye bağırıyordu. Nihayet masamın üstündeki tablayı gösterdi:
— İşte!.. İşte İspatı!., dedi.
Tublarun İçinde söndürülmüş bir sigara duruyordu. Ucunda da dudak boyası vardı1.. İşte sen de gör...
Dostum böyle söyliyerek masanın üzerindeki tablayı gösterdi. Hakikaten orada söndürülmüş, ucu rujlu bir Sigara vardı. Bu sefer ben ona sordum :
— Peki.. Bu nedir?,.
Arkadaşım omuzlarını kaldırdı:
— Bilmem kİ!..
— Tuhaf şey...
— Hakikaten tuhaf...
Bu sırada kapı vuruldu. Odanımn ( tanzimi İle meşgul olan ve
Maarif mükâfatı maçları
Yarın Beşiktaş - Galatasaray Fenerbahçe - Beykoz karşılaşıyor
Türk futbolünün kalkınmasında mühim roü bulunan maarif mükâfatı futbol maçlarına yarın Ankara. İzmir ve şehrimizde mahalli takımların karşılaş-maaile başlanıyor.
Bu seneki maçların Ankara ve İstanbuldap dörder, İzmirden iki olmak üzere 10 kulüp- arasında cereyan edeceği yolundaki şayialar tahakkuk etmemiş ve futbol federasyonu bölgelere gönderdiği son bir tamimle maçların İstan-buldan dört, Ankara ve îznıirden ikişer olmak üzere her sene olduğu gibi sekiz takım arasında oynanacağım bildirmiştir.
Üç bölgede lig maçları bitmiş ve sırasile İstanbuldan Beşiktaş. Fenerbahçe, Galatasaray, Beykoz, Ankaradan Harbiye ile Uçaksavar, Izmirden Altınordu ile Karşıyakanm bu maçlara iş-tirâki takarrür etmiştir. Fakat son dakikada aldığımız bir habere göre Ankara şampiyonu Har Bu sırada Kapı vuruldu, uuanunn biyelilerin maçlarm devam, esna-tanzimi ile mergul olan ve .Küçük smda tstanbul Ve Izm,[e. y3p®' matmazel» dediğimiz pek genç kır. saklan İçeri pirdi. Kazancına bakmadan bu derslerinden küçük matmazel pek süslenir ve bo-yanırdı da...
Gülerek arkadaşıma: _____
__ Ben, dedi, bir kabahat yaptım..' yerine
Sizin sigaranızdan birini içtim. M.- , kazanan Demirsporun rak ettim... Birinci defadır ki bir si- ......
gara içiyorum... Amma hoşuma gitmedi Herkesten gizil sizin odanızda içtim..
seyahat’er dolayısile i kalacakları gözö-nünde tutularak maçlara iştirâ-kine ait olan makamlarca müsaade edilmediğini ve Harbiysnin Ankara üçüncülüğünü ı maarif mükâfatı maçlarına katılmasının imkân dahiline girdiği hakkında bir şayia çıkmıştır. Henüz 'Ttateaml. Hrtlrlmtee brtfak. Bir bu haberi tahkik edemrfigimte-slgara tatat. m-ana n«- mal olu- >•«(». -•
yordu.
Genç kız dudaktan arnsmda iki takımlar arasında cereyan nefes dıımnn SAVurar’k arkad-.«-m~ ’ —-■ü—«-=_
mükemmel bir dayak yerir'mlrit.
(Bir yıtd’z)
T-»
il
den kaydı ihtiyatla telâkki et-' I mek lâzımdır. Bu hafta maha’lî edecek maçları müteakip gelecek 'hafta İstanbul takımları seyahate cıkacak ve Beşiktaşla Beykoz Ankarâya, Fenerbahçe ile Galatasaray İzmire gideceklerdir. Ka. [filelerin kadrosu 36 kişi olarak tesbit edilmiştir. Kulüpler bu ı adetten faz'a gönderecekleri | sporcuların masraflarım kendi bütçeleri n den ö a ” 'eceklerdilr.
Mahallî takn’ann karsı’aş-tnası için hafta iç'nde bölge merkezinde toplanan kulüp sözcüleri ad çekme işini başakmışlar ve çekilen adlara göre Beşik-t-aşla Galatasaray, Fenerbahçe ile Bevkozun oynaması takarrür etmiştir.
Lig maçlarından henüz yeni .c’kan takımların formleri yerinde olduğundan bu karşılaşma’a-
=ı_
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı; ■
1 — Ismarlama.
2 — Kalın sicim - Dam üstüne ko-
nur.
3 — Kesat zamanında esnafın yap-: ua yaınumuua uuıu «sı«ı nıaçıa
tığı iş. | rina yarın Fener ve Şeref stat-
4 — sonuna «i» gelirse bi rnevi şe-. tanrıda devam edilecek ve Fener
kerdlr. | stadında saat 10 da Anadolu •
5 — Tersi kabili eklidir - Bir içki. Rami. 12 de Sarıyer - Taşkızak
5 — Tersi meşru demektir - Baba- . - - - - - -
dan kalma.
7 — Bir hastalığı var.
3 — İplik sarılan şeyler.
9 — Edalıca.
10 — Bir hayvan yürüyüşü - Oy.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
I — Çilek, Dayı, 3 — hıayetola, 3 —
Eyltim, Tad, 5 —
ikinci küme terfi maçları | İkinci küme kulüpleri arasın-.da yapılmakla olan terfi maçla-
rın çok sıkı geçeceği şüphesizdir. Bilhassa bunların içnde Beşiktaş . Galatasaray maçının mevsimin en heyecanlı bir karşılaşması olacağı şüphesizdir. Malûm olduğu üzere ikinci devre lig maçlarında karşılaşan bu takımların her ikisi de fevkalâde güzel bir maçtan sonra 2 - 2 berabere kalmışlar ve bu maç liglerin en zevkle takibedllen karşılaşması olmuştu. Bu seferki maçın da aynı güzelliği muhafaza etmesi oyuncuların elindedir.
Çoktan beri futbol meraklılarının iyi futbole ve sınıfı yüksek futbol maçına hasret kaldıkları muhakkaktır. Bu bakımdan yarınki maçta sporcularımızın böyle bir oyun çıkarmalarını beklemekteyiz. Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi takımlar lig maçlarından henüz çıktıkları cihetle formleri yerindedirj Maarif mükâfatı maçları başlıyor diye malûm olan oyunlarına yeni bir şey i'âve edeceklerini zannetmiyoruz.
Yalnız Beşiktaş diğer takım lavımıza nazaran daha oturaklı görülmektedir Siyahbevazlılara bu üstünlüğü temin eden hücum hattı ve bu hatta oynıyan ele mantarın birbirierile iyi anlaşmasıdır. Galatasaray a gelince müdafaa hattının canlılığına ve anlaşmasına mukabil hücum' hattı istenen ve beklenen anlaş- ’ mayı gösterememektedir. Mama-' fih Şahabın iltihâkile takımın netice almak yolundaki verimi-, nin fazlalaşmakta olduğuna da | işaret etmek lâzımdır.
Fenerbahçelilerin uzun müd detten beri ve İstanbul şampi yonluğundan ümitlerini kestik ten sonra bu maçlara hazırlandıklarını duyuyoruz. Takımın son şekli hakkında kati bir kanaatimiz olmadığından bu husustaki düşünce'erimizi ilerdeki yazılarımıza bırakıyoruz. Maarif kupasının yeni takımı Beykoza gelince enerjik bir takım olan Sarısiyahlılarin bu maçlarda nasıl bir derece alacağını ancak" Ankara ve İzmir takımlarını gördükten sonra tahmin edebileee-ğb.
Maarif kupası maçlarında bütün takımlarımıza başarılar ve temiz oyunlar dileriz.
Ş. Teze an
I
Şeref stadında saat 12 de Elektrik . Demrispor takımları karşılaşacaktır. _______
Basketbol turnuvası Sportif oyunlar ajanlığı tara fından tertiplenen basketbol tur-_' nuvasına bugiin saat 14 te Gala-_ tasaray kulübü salonunda de Do. vam edilecek ve Fenerbahçe i’e
Uludağ kupası kayak müsabakaları
Beden terbiyesi umum müdürlüğü Dağcılık federasyonu tarafından tertiplenen Uludağ kupası kayak müsabakaları bugiin Jludağda başlıyacak-tır. Bugün 18 kilometre mukavemet, yarıya iniş, pazartesi günü kapalı iniş, salı günü 40 kilometre bayras yarışı yapılmak üzere hazırlanan müsabakalar programı alâkalılara tebliğ edilmiştir. Beden terbiyesi umum müdürlüğünün büyük bir ehemmiyet verdiği ve gün geçtikçe geniş bir terakki kaydeden Dağcılık sporunun memnunluk uyandıran bu gelişimini takdirle kaydeder ve bu müsabakalara katılmak üzere Bursaya giden kayakçılarımıza muvaffakiyetler dileriz.
KUTUP KIZI
AŞK VE MACERE ROMANI
Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ • Nü)
Tefrika No. 20—
Bu mallar ne türlü mallar olabilirdi? İşte Jensen de bunu öğrenmek istiyordu. Plerrc'i geveze halinde yakaladığı için, bu akşam, onunla daha fazla konuşma imkânlarını aradı.
— Sprlngvâle bana 1 numaralı izden ve 2 numaralı izden bahsetmişti, nelye sapmamamı da tavsiye etmişti. Acaba bunda olduğu gibi onda da öl iler mi var?
KanadalI cevap verdi:
— Yok hayır, onunla bu eş değildir. 2 numaralısı cenuba doğru gider. Öteki şimale doğru çıkar. Big Dan bundan geliyordu. İzler, Küçük Babos kulübesinde karşılaştılar. İşte bunun için onu oraya çağırdılar.
' Plerre Qulnt*ln bu enteresan sözlerini nereye ka.dar devanı ettirebileceğini .Tensen kestir emiyordu. Belki daha da konuşacaktı. Fakat ansızın susuverdi. Mis s Ma 11 ab i e tarafına döndü. Detektif de aynı istikamete dönünce, genç kızan yollarda kullandığı uzun bas''"i ", âmânın omuzuaa dokundurduğunu farketü.
— Yatsanız daha iyi edersiniz, Pi-erre Qulnt! —diye kız İhtarda bulundu. — Çok üşüyorum, şu ateşi de bir harlandırsanız.
KanadalI hiç uykusu gelmediğini söyledi. Fakat Mlss Mallabie ısrar etti, O da ateşi canlandırdıktan sonra, örtüsüne büründü, derin bir uykuya daldı. Zayii kuru vücudu, soğuktan İliç müteessir olmuyor gibiydi. Zira, şimal memleketlerinin âdeti mucibince, bu adam, ayaklarım ateşe dönük olarak yatmadı.
Jensen, vücudunu saran hummadan dolayı uyuyamı yordu.
KanadalInın söylediği sözlerle büyük bir merak kapılmıştı. Tayıflann dolaştığı vg gjau nakliyatın yapıldığı bu kutup izini, İlle öğrenmek bu İşin .esrarına girmek istiyordu.
Merak ettiği şeyleri ona Miss Mal-Inblc, mükemmel surette öğretebllir-dt. Lâkin mesele şu: Acaba kız bunu arzu edecek mİ? Gerçe, hastalandığından beri, kızın ona karşı musme-' leşi değişmişti. Gösterdiği şefkat ve
alâkayı hiç bir usta hasta bakıcı gösteremezdi. Diğer cihette, Jensen. Miss Mallabie’ye karşı olan alâkasının gelişi güzel mesleki bir alâka olmadığını da farkediyordu. Bir yerde okumuştu: Müştereken geçirilen tehlikeli maceralar, ruhları birbirine yaklaştırır ve hisleri aşk haline çevirirmiş.
Evet, burada da aynı vaziyet hasıl oluyor. Peki amma, B. M. 432 meselesini ne yapmalı?
Jensen, bu mevzuu uzun uzun düşündü; .ve tetkiklerinin sonunda, ihtimal Miss Maliabie'nin masumiyetine kani olacağını umdu. Herhalde şlmdlik ondan istifadeye kalkmıya-caktı. Bu prensibi zihnine yerleştirdikten sonra gönlü rahatladı
O böyle düşüne dursun ateşin başında genç kız da Jensen’in nefes alışlarını dinliyordu. Nihayet, delikanlının uyumadığını soluyuşundan fark ederek sordu:
— Nasılsınız, dostum?
Bu tatlı ve taze ses, ^enç adamın yüreğine ferah verdi. Gözlerini açtı: kızın çenesini avuçlarına alarak ona baktığını gördü. Alevler yüzüne garip şekilde aksediyor, saçları asi lüleler halinde, kürk kalpağının kenarlarından fırlıyordu. Şeffaf pembe teniyle bu güzei saclar ne güzel bir âhenk tenkil ediyordu.
Kız, hastasına haiin göz İtriyi c-
baklı. Kirpikleri titriyerek gizli endişesini örtmek istiyor gibiydi.
Jensen:
— Çok daha isiyim, -dedi.
— İki günden beri ne zaman nasü olduğunuzu sorsam, bana hep aynı cevabı veriyorsunuz, -diye, genç kız. dostça ve sitemli cevap verdi. -Şayet her cevabiniz doğru olsaydı, şu ana kadar iyileşmişten de daha iyi bir durumda bulunurdunuz.
Erkek giilümslyerek!
— Bu seferki doğru... (rSahiden de doğru!» -dedi.- Kolumun şişi gördüğünüz gibi indi. Açışı da dayanılını-yacak halde değil. Yoluna giriyor her halde... Elimdeki kırmızı lekeler kayboldu.
Kolunu kaldırıp gösterdi.
Kız, muayene ederek:
— Renk henüz tabiî değil! Şu ocağın hararetiıföen istifade ederek şu ocağın karşısında pansumanınızı yapmalıyım.-Brrr! Burası, New-York hastanelerinin ameliyat salonları kadar ısıtılmış ve rahat değil amma, ne yapalım? Dişinizi sıkarsanız bu İşi başarırız.
Miss Mallabie, soğuktan kendi de titriyordu. Büyük bir irade sarfede-rek antiseptiği, Jensen’in koluna sürmeğe ve bandajı da yapmıya muvaffak oldu.
Yaralı kolu kürkler altına yeniden .•akladıktan sonra, üz-,' --k:
«Arkası varı
Hüsnüyü gömdük
----E------
Baba Hüsnü... Beşiktaşın ve milli futbol takımımızın en fedakâr sporcusu Hüsnünün aramızdan ebediyen ayrıl masından teessür duymı-yan, arkasından ağiamıyan sporcu bulunabileceğini iddia edene yalnız acınm.. ve hattâ daha ileri giderek bunu iddia etmeğe esearet edeni küstah telâkki ederim. !|
Zavallı Hüsnü... Büyük ve dürüst sporcu... Dün binlerce kişinin elleri üzerinde Beşiktaş caddelerinden geçen mübark naaşınm peşinden yalnız sporcular değil büyük bir kitle halinde bütün Beşiktaş ağladı. Türk sporunda geniş rolü bulunan Beşiktaş, hların bu acısına bütün İstanbul iştirak etti.
Henüz bu acı haberi ala-mıyan Türklyenin diğer köşelerindeki sporcuların da duydukları anda matem tu-. tacaklarmda şüphe etmiyorum..
Evet... Beşiktaşlı Hüsnüyü çok genç yaşında daha Türk sporuna büyük hizmetleri dokunacağı bir anda âni olarak kaybettik.
Gençliğinin ilk çağından itibaren kendisini spora vak feden kulübüne ve spora karşı olan tarifsiz aşkı yüzünden istikbalini tehlikeye düşürecek derecede mücadeleyi seven emekdar Hüsnüyü de; sevdiklerimizi hürmet ettiklerimizi aramızdan almakta bir türlü doymıvan kara topraklara dün terket-tik..
Hüsnü hayatında dürüst lüğü ve küçüklerine yardımı, büyüklerine hürmetile tanınmış ve bu yüzden sporcular arasında kendisine soyadı yerine Baba lâkabı takılmıştı. Bu temiz çocuk buna kelimenin tam mânaslie lâyıktı. Bir ailede baba neyse spor camiası, içinde de Hüsnü oydu...
Başı sıkılan ona gider, derdi olan ondan teselli arar, bilhassa ecnebi memleketlere yapılan seyahatlerde onun takım arkadaşlarına kulüpçülük gözetmeksizin yaptığı yardımlar sonsuz olurdu.
Ecnebi memleketlerde mil-îrveya muhte'it takımımızın galibiyetinde nçşeyl yaratan Hüsnü olduğu gibi mağlûbiyetimizde de en fazla acıyı içinden hisseden kendisi olurdu.
Hüsnünün Türk sporunda oynadığı rol ve ona ait temiz hâtıralar ciltler doldurmağa müsait bir vaziyettedir. Bu temiz memleket çocuğunun arkasından hakikî bir acı duyarak göz yaşı döken bütün sporcu gençliğine baş sağlığı dilemekten başka elimden bir şey gelmiyor. Çünkü kendim de teselliye muhtaç bir durumdayım...
Baba Hüsnü... Yahya efendi dergâhında seni yetiştiren Şerefin koynunda müsterih uyu.. Bu gendik seni unut-mıyacaktır. Senin adın onların kalbinde daima yaşıya-caktır...
SAZİ Tczcan
- *
(Baş tarafı üçüncü saiıîfede)
. Milli Tiyatrc» bu tarihten 10 fu-bat 1923 tarihine kadar büyük ve geniş bir faallik, bir canlılık göBterdL O son gön, Jübilesinin altıncı günü, bir kaza neticesi, yandı. Aynı yerde şimdiki tiyatro binası İnşa edilirken, ancak salonun dış duvarları ayakta bulunuyordu.
1 Bugünkü muhteşem bina, saray locası İle birlikte, salou'uıa 1165 seyirci alır. Salondaki mevkiler şöylece sıralanmıştır: Parterde 674, 23 locada 100, I. balkonda 101, İL balkonda 311. Tiyatro, devlet tarafından Alman mimarı M. Dülfer'ln plânlarına göre yaptırılmıştır. 17 mart 1829 tarihinde dram kısmi P. Yu. Todorov'un c Garazkârlar» piyesi, opera kısmı da maestro Atanasov’un «T3veta» operası ile açıldı. Zira, Bulgar Devlet Tiyatrosu, aynı sahnede hem dram, hem opera oynar. 1934 - 35 sezonun-da 200 dram matine ve suvarcsı verilmiş; üçü yeril olmak üzere on üç yeni piyes temsil edilmişti >
Bugünkü Bulgar tiyatrosu teşkilâtı cidden numune olacak derece mükemmeldir. ileride tafsilât vererek bahsedeceğimden bugün yalnız ana hatlannı çizeceğim.
Bulgaristanda tiyatro Maarif Bakanlığı İdaresindedir. Sofyada merkezi bir tiyatro müdürlüğü vardır. Bu merkez müdürlüğü emrinde üç tiyatro çalışır: Opera, komedi ve çocuk U-ı yatrosu.
Beş büyük Bulgar şehrinde gene merkeze bağlı beş devlet komedi tl-| yatrosu olduğu gibi, müteaddit seyyar Bulgar tiyatroları vardır kİ bunlar da bütün kazaları birer birer dolaşırlar
Bu devlet tiyatrolarından maada gene başlıca büyük şehirlerde ve kaza melezlerinde birer «Belediye Tiyatroları* vardır. Onlar da muntaza-| man faaliyette bulunurlar.
j Bulgarlstanda tiyatro faaliyeti bu-, tıunla da kalmaz. Her büyük köyde | de amatörlerden müteşekkil guruplar vardır. Bunlar da aynı şekilde faaliyette bulunur ve muhitlerinin tiyatro ihtiyacını tatmin ederler.
İşte bu kısa şema da Bulgarlslanm cidden numune olabilecek bir tiyatro teşkilâtına malik olduğunu ispat etmektedir.
Şimdi oynanan piyese gelelim: c Milyoner damat» Gogol’ün tesiri altında yazılmış sözde bir örf ve âdet komedisidir. Sözde diyorum, çünkü eserinin böyle olması her halde mü- -eliifçe musanımem olduğu seziliyor Fakat bu tasmlm sahneye çıkarılmamış.
Öğrendiğime göre, piyesin müellifi Yordan Yofkof memleketinde daha ziyade roman ve hiJkâvelerile tanınmış bir muharrirmiş. Üç tane piyesi varmış. İlki 1928 - 29 tiyatro mevsiminde oynanmış ve pek az rağbet görmüş. İkinci piyes bu defa bizde sahneye konanmış. 1929 - 30 mcVslmi oynanmış ve muvaffakiyeti şöyle böyle olmuş. 1932 - 33 te oynanan üçüncü piyesi ise çok rağbet görmüş f Milyoner damat» tn temsili sanatkârlarımızın bütüu gayretlerine rağmen eser gibi sönük oldu. Fakat derhal ilâve etmeliyim kİ bu sönüklüğün sebebini piyeste olduğu kadar, yerini aldığı piyesin koyu b|r «vodvil» olmasında aramak da kabildir.
’ «Milyoner damat» a seyrederken Fransız sahnesinin «Küçük şehir» , adlı meşhur komedisini .hatırladım, ı Uzaktan güzel görünen bir küçük şehrin, içine girildiği zaman, bütün tahammül hamulelerini tüketecek kadar bayağı olduğunu görünce başlangıçtaki. içine girmek arzusuna ! mukabil, nasıl oradan uzaklaşmak hevesi duyulacağını gösteren bu pl-, yesle «Milyoner damat» arasında bir karabet var.
Fakat bütün kusurlarına rağmen, hele temsil biraz daha pişerse, seyrettiğimiz bu Bulgar piyesinden İsLlfa-1 demiz olabilir kanaatindeyim.
Selim Nıiaâef Gerçek
Created by free version of 2PDF
Gömekis"!
151 KİNLİ SİNİ» GÖMLEKLİ 1
■■■Te): 20096 Sirkeci
Sümer Bank Deri t)e Kundura Sanayii
Müessesesi Müdürlüğünden:
Aşağıda müfredatı yazılı mallar kapalı zarfla satılacaktır. İsteyenler 22'3/1945 perşembe günü tiklJfJerini saat 11 de münasip teminattan He birlikte müessese müdürlüğüne tevdii İlân olunur. Müessese malları ^atıp satmamakta serbesttir. Satış fabrikacın teslimdir. «2890*
7000 — 8000 adet kullanılmış çuval
4000 — 5000 kilo Asit Okzulik
9000 - 10000 kilo Sud kostik
200 — 250 kilo Asld borik
3000 — 4000 kilo Balya çemberi
1200 — 1250 çift zenne kalıbı
1900 — 2000 çift zenne ayakkabısı tahta ökçesi
7000 — 8000 çift fort mukavvası.___________________________
İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan:
1 — İki bin kilosu İnce ve dört yüz kilosu kalın olmak üzere hlkeml ve kimyevi evsafnamemize uygun «2400» kilo san sabunlu köselenin kapalı zarf eksiltmesi 12 mart 944 pazartesi günü saat 15 te Taksim Ayaspaşad» Jandarma müfettişliği binası içindeki komisyonumuzda yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli «yirmi bir bin altı yüz» ve İlk teminatı «bin altı yüz yirmi» liradır.
3 — Şart kâğıdı her gün komisyonumuzda görülebilir ve bedelsiz alınabilir.
•1 — İsteklilerin İlk teminat makbuz veya banka kefalet mektubu ve şart kâğıdında yazılı diğer vesikaları da muhtevi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyonumuzda bulundurmaları.
»21051
jlu ivita ı lw -j
AKŞAM
âatılf e 7
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 31-12-944 Tarihinde Biten On üçüncü Hesap Yılı Bilânçosu
4KTİF
»ASAl
Alton: Safi Kig 77.663.456 109.239.884.01
Banknot Ufaklık 8.147.719.— 369-579.61 112.757 163.22
DAHİLDEKİ MUHABİRLER, HARİÇTEKİ MUHABİRLER: Altın Safi Kig. 118.628 556 107.141.87055 1.002.987.57
Döviz: a) 3133 No. lı kanuna göre alınan B) 3902 No.lı kanuna göre alınan Kliring borçluları 13.940 044 82 27.753.897.38 4.481.900.78 223.818.813.53
HAZİNE TAHVİLLERİ; 128.198.587.—
SENETLER CÜZDANI:
Ticari senetler TAHVİLLER CÜZDANI: 583.443.028.26
.Deruhte edilen evrakı nakdiye karşılığı Banka malı 84.490.866.43 13.051.857.93 47.542.724.36
AVANSLAR: 265.741.364.35
GAYRİ MENKULLER: (X) 1.281.841.24
DEMİRBAŞ: (XX) 110.380.73
HİSSEDARLAR: 4.500.000 —
MUHTELİF: 16.616.274.30
I \
(X) .1.530.200.—liraya sigortadadır.
(XX) 166.945.— n • *2940)
YEKÛN 1.384.512.664.56
PASİF
SERMAYE: 15.000.000.—
İHTİYAT AKÇESİ:
Adi 11.032.560.40
Fevkalâde 1.921.755.34
Hususî Hususi (Bankamız kanunu 6.000 000.—
.Mad. 19) 22.20639 18.876.522.13
TEDAVÜLDEKİ BANKNOTLARI
Deruhte edilen evrakı nakdiye 128.198.587 —
Altın mukabili 184.102.980.—
Reeskont mukabili 401 679 820.—
Hazîneye yapılan altın karşılıklı avans mukabili 3902 No. lı kanun
.mucibince emisyona konulan 250 000.000.— 963 981 387.—
MEVDUAT
Altın: Safi Kig 5.305.107 7.462.057.85
Türk lirası 127.790.161.84 135.252.219.59
3850 Noh KANUNA GÖRE HAZÎNEYE AÇILAN AVANS MUKABİLİ TEVDİ
OLUNAN ALTINLAR:
Safi Klogram 55.541.930 78.124.167.90
DÖVİZ TAAHÜTLERt:
a) 3133 No.lı kanuna göre almandan b) 3902 No. lı kanuna 11.808.941.77
göre almandan 3.621.059.65
Kliring alacaklıları 13.668.561.26 29.098.562.68
MUHTELİF:
Muvakkat alacaklılar, depozitolar,
havaleler vesaiıe 72.653.254.41
Diğer alacaklı hesaplar 65.427.012.03 138.080.266.44
KÂR: 5.999.538.72
YEKUN 1.384.512 664 56

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI
UMUM MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRK MAARİF CEMıYETl Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığından Cemiyetimize bağlı Uşak lisesinde açık bulunan felsefe, edebiyat ve fransızca dersleri İçin İstanbul Ünlvetsitesl edebiyat kolu ve Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya fakültesi mezunu öğretmen alınacaktır.
İsteklilerin belgelerile cemiyet merkezine müracaat etmeleri. (2796)
İstanbul Vilâyetinden
4599 sayılı kanun gereğince Ekim 044 ayı Ayni Yardım karşılığı olarak hak sahiplerine dağıtılmakta olan sabun tevziatına 20 Mart 046 tarihinde son verilecektir.
Bu tarihe kadar İstihkaklarını almayan alâkadarların haklarından vaa geçmiş sayılacakları lifin olunur._______*2933»_
| İstanbul Belediyesi İlânları |
Cerrahpaşa hastanesi için alınacak üç bin çile cerrah! İpek İplik v* dört bin metre gaz Idrofil açık eksiltmeye konulmuştur. Mecmuunun tahmin bedeli 3750 lira ve İlk teminatı 281 Lira 25 kuruştur. Şartnamesi zabrt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhalesi 21. 3. 945 çarşamba günü saat 14 de daimi encümendeyapılacaktır. Taliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları ve kanunenlbrazı lâzım gelen diğer vesikaları İle birlikte İhale günü muayyen gaattedalml encümende bulunmaları.
____________________'28311____________
Lâstik ve ayakkabı Türk
Anonim şirketinden:
Şirketimiz, hissedarları umumi ha yeti 29. 3. 1945 perşemoe gunıi saat 10 da İstanbulda postahane yan sokağı 1 numarada kâin şirket merkezinde adlyen ve ayni gün saat 11 de olağanüstü toplanacağından hissedarların mezkûr gün ve saatte hazır bulunmaları rica olunur.
Adi toplantı gündemi:
1 — İdare meclisi ve.müraklp raporlarının okunması,
3 — Bilanço kâr ve zarar hesaplarının tetkik ve tasYlbile İdare meclisi ve murakıpların İbrası.
3 — 1945 yılı müraklplerlnln İntihabı.
4 — İdare meclisi azalanna şirketle ticari muamelelerde bulunabilmek, ve şirketin meşgul olduğu ticaret nevile İştigal edebilmek İçin salâhiyet verilmesi.
Olağanüstü toplantı gündemi:
1 — Statümüzün 4 üncü maddesinin 1 inci fıkraslle 7 inci maddesinin
| | Beyoğlu Vakıflar Dir aktörlüğü İlânları
Tahmin olunan
kıymet Sokağı Kapı No.
Lira Kr. Mahallesi .Eski Yeni Ada Parsel Cinsi Dosya No.
1500. 00 Bostan Kordelft 86 102 799 14 Tamamı ahşap hane 300
8885. 55 Sultan Beyazıt Kale ve Hurma 20.20 M. 24,26 .. —. —- 1/8 hisse 318
420. 00 Bostan Dilbaz 90 40 701 5 Tamamı arsa 399
10. 40 Boğaziçi MlıgÜn Muvakkithane 72 72 Arsa 1/5 890
45. 00 Beyoğlu Şehit Muhtar Eski Ceviz, yen! Cevza 3 12 390 15 Arsa 1/4 48
90. 00 Boğaziçi Sarıyer Yeni Mahalle, eski Kilise 24 24 Arşa 1/2 1353
87. B0 Koca tepe Çaylak 51,53 73,73 530 61 Arsa 2/6 2859
216. 00 Muradiye Beşiktaş şak Nazım birinci yeni 38,24 38 817 12 Ahşap hane 4/10 655
900. 00 ■ > Kalıpçı Karakol 8 10 Arsa 1/12 138
Yukarıda kıymetleri yt mahalle ve «okak ve numaralan gösterilen g ayrl menkul 1 3-945 tarihinden itibaren açık arttırmaya konulmuş ol-
duğundan taliplerin hitam müddeti olan 19/3/046 pazartesi günü saat onda Beyoftlunda Parmakkapıda Beyoğlu Evkaf Müdürlüğü Akarat kalemine müracaatları lifin olunur. »2743»
tamamının aşağıdaki şekilde tadili: Yeni şekil:
Madde 4 fıkra 1: — Her nevi ayakkabı ve bilumum emtlal tücca-rlyenln İthalâtı ve İhracatı İle satışları.
Madde 1: — Şirketin sermayesi beheri yüz Türk lirası kıymetinde bin ve beheri beş yüz Türk lirası kıymetinde İki yüz hisseye münkaslm olarak mecmuu iki yüz bin Türk lirasından İbarettir.
Eski şekil:
Madde 4 fıkra 1: — Her nevi ayakkabı ithalât ve İhracatı İle satışları.
Madde 7: — Şirketin sermayesi beheri yüz Türk lirası kıymetinde bin hisseye münkaslm yüz bin Türk lirasından İbarettir,
Diyarıbakır belediye repliğinden
1 — Açık bulunan her biri üç yüz lira ücretli belediye mühendisliğine ve Belediye Elektrik mühendisliğine talip olanların Belediye Reisliğine müracaatları.
2 — 945 haziranından İtibaren bu ücretlerin her biri dört yüz llıaya çıkarılacağı ilân olunur. 2733
Moda Deniz Kliibiinden:
( Adi umumi heyet içtimai ilânı)
Gemi İnşaatı Türk Anonim Şirketinden
Şirketimizin senelik adi umumi heyet toplantısı 31 mart 1945 tarihine müsadif cumartesi günü saat (10) da Galata - Halil paşa sokak — Sermeı Han üçilncü kat 19 - 21 numaralı ma haldeki merkez yazıhanemizde yapılacağından sayın hissedarlarımızın aynı gün ve saatte hazır bulunmaları rica ve ilân olunur.
İçtimaa İştirak İçin hissedarların sahip oldukları nama muharrer hisse senetlerini esas mukavelenamemizin 69 uncu maddesi gereğince İçtima gönünden bir hafta evvel şirket müdürlüğüne tevdi ederek mukabilinde duhuliye varakası almaları lâzımdır. İdare meclisi
R U Z N A M E:
1944. senesine alt İdare meclisi vt müraklpler raporlnrlle bilanço ve kir ve »arar hesaplarının okunması, bunların tasdiki ve İdare meclisi aaalarlle müraklplerln ibram,
3 — İdare meclisi atalarına 1945 senesi zarfında verilecek huzur haklarının tesbltl,
3 — Müraklplere 1945 senesi hizmetleri İçin verilecek ücretlerin tes-Htl,
4 — İdare meclisi ezalarına ticaret kanununun 323 ve 324 üncü maddelerine tevfikan müsaade ve salâhiyet verilmesi.
Et eksiltmesi
İstanbul verem mücadelesi cemiyetinden
Erenköy sanatoryumumuz için şartnamesine uygun olarak dağlıç, kuzu ve sığır etl alınacaktır. İsteklilerin Meydancık yeni postahane karşıcında yeni valde hanı 65 numaradaki cemiyet merkezinde müteşekkil komisyona 15. 3, 1945 perşembe günü saat H de baş vurmaları.
Yalova Kaplıcaları işletme idaresi Müdürlüğünden
Muhammen Fi. Yanmış makine yağı 1200-1500 kilo 40 kuruş
Muhtelif boş teneke 100- 150 adet 100 kuruş
Muhtelif boş çuval 150-200 adet 125 kuruş
Gemi Lavmanası 50 adet 2500 kuruş
Yukarda cins ve mlkdarları ile muhemmen fıatlerl yazılı 4 kalem muhtelif madde pazariıklasatılacaktır. Satış 15/3/945 per-®embe günü saat 14 de Galata sahil sıhhat merkez] binasında bulunan işletme müdürlüğünde yapılacaktır. İstekliler satılacak mallan her gün kaplıcada görebilirler. İstekliler yeteri kadar teminat İle birlikte belli günde komisyona gelmeleri. (3018)_
Piyasada mevcudu hulunmıyan
Lâstik Çocuk Muşambaları
Perakende olarak mağazamızda satılmaktadır.
NtHAD ALGAN VE ŞERİKİ KOLLEKTİF ŞİRKETİ
Sirkeci Mlmarvedad Cad- Kızılay hanı karşısı No. 11, Tel: 24173
Umumi heyet tuplanLısııun 18 mart 1945 pazar günü saat 15 de kulüp binasında yapılacağı ve ekseriyet hasıl olmadığı takdirde 25 mart 1945 pazar günü aynı saat ve mahalde kaç âza bulunursa bulunsun aşağıda yazılı hususların karar altına alınacağı sayın fizaya arzolunur.
İdare heyeti
AKBANIN NEŞRıYATI n ı
Uzun kış gecelerinde, seyahatlerde ve dinlenme zamanlarında sîzlere iyi saatler geçirtebilecek tercüme kitaplarından bazıları:
Kitabın İsmi Yazan Tercüme eden Fiatı
Granata Seyahati Mofls Magre Nurullah Ataç 125 »
Şimal Göçebeleri James Oliver Mustafa Nlhad Özön 125 .
Gurv/oOds
Hin d Diyarında Françls de Refi Cevat Ulunay 125 »
Crolsset
Sonsuz Yolculuk Jci n Knlttel Asude Zeybekoğlu 100 »
Hayvanlar,insan- Ossendoroskl Nasıllı 1 Bay d ar 150 >
1ar, Tanrılar
Davld Golde trene Nemiıozskl Rezan A E. Yalman 125 »
Cehennem Kaya Elga Dimi M. Dranas 150 »
Bir Kadının Hanrl Duvemoıs Hamdl Varoğlu 125 »
Gölgesinde
Deniz Kurdu Jack Loncloıı Vehbi Baldoş 200 »
Asrın Kadını 1-2 cilcl Mlhaii Foldi F. Zahir Torumküney 400 ■
Hu Eslr’l okuvan okuyuculara Asrın Kadmı’nı bilhassa tavsiye ederiz
R U Z N A M E:
1 — İdare heyetinin ve mürakipler raporunun okunması.
2 — Bllânçosunun ve hesapların tetkik ve tasdiki, idare heyetinin ibrası,
3 — 1945 yılı bütçesinin tetkiki ve tasdiki,
4 — Yeni yıl İçin İdare heyeti ve yedek fizalarm seçim yapılması.
5 — 1945 yılı İçin 2 müraklp seçilmesi,
6 — Müddetleri biten 2 komodor seçilmesi,
7 — vefat eden aza eşlerinden isteyenlerin kabul formalitesine bağlı olmadan kulübe girip glrmlyeceğl hakkında bir prensip kararı verilmesi,
8 — Bay Şevket Kıbrislmın müracaat mektubu.
İstanbul defterdarlığından:
Mükellefin adı___________Mevkii, mahalleri ve sokağı
ölü Valter Slger
Boğaziçi Bebekte Bebek mahallesinin eski Yanko bağı yeni Mektep (Be-bekbağı) sokağında eski 1 yem 35 No. lı.
Açık eksiltme ilâni
Pendik veteriner bakteriyoloji enstitüsü müdürlüğünden:
1 — İki cepheli bir metre enine iki buçuk metre boyunda bir metre yüksekliğinde şartnamesine uygun beş laboratuvar orta masası yaptırılacaktır.
3 — Muhammen bedeli «24601 teminat akçası (185) liradır.
3 — İhale 19 mart 945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 1630 da yüksek mektepler mesul muhasipliğindeki komisyon tarafından yapılacaktır.
4 — Şartnamesi ve fotoğrafını görmek İsteyenler her gün Pendik bakteriyoloji enstitüsü müdürlüğüne müracaat edebilirler. (2934)
Zile Belediye riyasetinden:
Samsunda bulunan belediyeye ait bir aded otobüs karoser yaptırılacaktır. Talip olanların ve şeraiti anlamak İsteyenlerin 20. 3. 1945 gününe kadar belediye encümenine müracaatları Hân olunur. (2018)
Doğu Türk Anonim
Şirketi hissedarlarına
Şirketimizin hissedarlar genel kurulu 31 mart 1945 cumartesi günü saat 11 de İstanbulda Bahçekapı Atabek hanının 35-38 numaralı şirket merkezinde yıllık toplantısını yapacağından Hissedarların belli gün ve saatte toplantıda bulunmaları reca olunur.
Yıllık toplantı görüşme gündemi:
1 — 944 yılı İşleri hakkında yönetim kurulu vc denetçi raporlarlle bilanço ve kâr ve zarar hesabının incelenmesi ve hesabatın onanması ve yönetim kurulu üyelerlle denetçinin İbra edilmesi.
2 — Temettü hissesi İçin karar verilmesi.
3 — Yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi ve toplantı ücretlerinin belirtilmesi.
4 — 945 yılı için denetçi seçilmesi ve ücretinin onaylanması.
Kapı No.
Cinsi
Evsafı
Eski 13 M. yeni 1 kapı No. 1ı
Hissesi Mukayyet kivmeti Pey akçesi
Tamamı
7200
450
500
38
olan kazanç vergisi bor-
9 dönüm üç evlek miktarında maa Tamamı oda ahır ve garajı müştemll, içinde meyralı ve meyvasız ağaçlan bulunan bahçeli köşk
Tarla
(Hâlen ağaçlı bir haldedir)
Ölü Valtcr Slger'ln Tophane Maliye şubesine cundan dolayı yukarıda mevkii, cinsi ve evsafı yazılı G. menkul Tahsili emval kanunu hükümleri dairesinde satılacaktır.
İlk müzayedesi 15/3/945 perşembe giinü saat 15 de ve kati İha'esi de 26 3/945 pazartesi günü saat 15 de yapılacaktır.
İsteklilerin depozito akçelerini malmüdürliiğüne yatırarak bu husustaki makbuzlarla birlikte mezkur tarihlerde Beşiktaş kazası idare Heyetine ve daha etraflı malûmat almak İsteyenlerin de Beyoğlu Tahs-lfit Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur. .2322-
îstanbul defterdarlığından:
Kıymeti Teminatı _____________________Ura Lira
Hasır İskelesinde limoncu hanı altında 46 No. İn İzmir emniyet anbarı sahlbli Vasll'ln yedi emanetinde bulunan beher kilosu — • hammen bedelli İki sandıkta kurşun. Tersanede Taşkızaktû. mevcut kuruş muhammen bedelli 1225 kilo hurda ve demir Kapalı çarşıda ressam basmacı sokak 21, 23 Iu dükkânda koltukçu I-Iüsnü oğlu Salm Kökli-yen'lıı yedlemanetlnde bulunan bir dolab ile bir komodin. 80
Yukarda yazılı eşyalar 26. 3. 945 pazartesi günü saat 15 de millî lâk müdürlüğünde müteşekkil komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır.
İsteklilerin muvakkat teminat makbuzları ve nüfus hüviyet cüzdan-larile birlikte İhale saatinde komisyona, fazla İzahat İçin milli emlâk müdürlüğüne müracaatları. (2866)
Dosya No
51300/87
51197/7-1
51300.155
Cinsi
100 kuruş mu-
150 kilo çubuk
beher kilosu
12 saç
No.
150
147
13
12
e em-
Şahlfe B AKŞAM 10 Mart 1045
HAŞAN LİMON KÖL ONYASi
Ancak Avrupa ve Aınerikada benzerine tesadüf edilecek derecede yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haşan deposu, Eminönü, Galatasaray, Karaköy, Ankara
>— İNGİLİZ ■— ‘ Mayalarından yapılan Koyun ve Çitflik markalı
PEYNİR MAYALARI
Fiat ve kalitede rekabet kabul etmez.
Dr İHSAN SAMI
TİFO AŞISI
i ıro ve paratLfo hastalıklarına 'utulmamak için tesiri kat’l muafiyeti pek emin taze aşıdır Ber eczanede bulunur. Kutusu 50 kuruştur
HERKESİN TUALET SABUNUDUR
Zayi — Nüfus hüviyet varakamı gayi eyledim, yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Keyfiyet İlân olunur.
Nişantaşı Yenlypl Sok. 5 de mukim Kasmı kızı Leylâ Şakııl
I Balta limanı hastanesi operatörü] Dr. BAHA OSKAY
Her gün 3 ten İtibaren hastaJa-rint Taksim. Şehltmuhtar Cad No. 40 Bisturi Ap. No. 2 de kabul I eder.
Zayi — Fatih yabancı askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 327 doğumlu Eabrl oğlu Ferlddin Canb-k
lURtlL
Öksiiriik ve bronşiti dorkal geçirir
BÜTÜN ECZHNELERDE ARAYINIZ
Zayi — Erzurum Yerli Mallar Pazarından aldığım 434 bâylllk cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
İğdırlı manifaturacı Musa özsoy
ROMEN EDEBİYATININ GAZİDE YAZARI - CARAGİALEUEN:
Hiciv — Neşe — ibret dolu
“Seçme hikâveler,, u
M
Esenkova tarafından çevrllmij-ttr. Kitapçılardan kteylnlz. jkl
SAYIN LOKANTA, BİRAHANE, PASTAHANE GAZİNO S AHİPLERİLE M AH ALLEBİCİLERİN NAZARI DİKKATİNE
Çay ve kahve tabak ve fincanları, muhtelif eb'adda yemek tabağı ve kâselerimiz gelmiştir. Arzu ettiğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz.
Yeni KARLMAN Geçidi idaresi
BEYOĞLU
Şark Deri Türk Anonim Şirketinden:
Ticaret kanunu ve şirket esas mukavelenamesi hükümlerine göre
Îark deri Türk anonim şirketi 29 Mart 1945 perşembe günü saat 14 de stanbul Bahçekapı Yalıköşktl caddesinde liman han 4 üncü katındaki şirket merkezinde senelik âdi toplantısını yapacaktır.
Esas mukavelenamenin 28 inci maddesine uygun olarak toplantıdan en az on gün evveline kadar hisse sahiplerinin hisse senetlerini ve hisse senetleri yerine kaim muvakkat vesikalarını ya şirket veznesine veya herhangi bir bankaya bırakmış olduklarına dair getirecekleri makbuz mukabilinde duhuliye kâğıdı almaları lüzumu ilân olunur.
Müzakerat ruznamesl:
1 — İdare meclisi ve müraklp raporlarının okunması,
2 — Şirket bilanço ve hesabatmın tetkik ve tasdiki ile İdare meclisi ve milraklplerln İbrası. -
3 «— Kârın tevzii hakkında karar İttihazı.
4 — İdare meclisi azal iğindin kıdem itibariyle çıkan azanın yerlerine aza İntihabı ve huzur haklarının tâyini,
5 — 1945 senesi için müraklpler seçilmesi ve senelik ücretlerinin tes-blti,
fl — Esas mukavelenameye göre hamil oldukları hisselerin bedeli şirket sermayesinin en az dörtte birine varan hissedarlar tarafından toplantı gününden on gün evveline kadar vaki olacak teklifler.
İdare meclisi
Heyeti umumiyeye davet ilânı
Hali tasfiyede bulunan
Brezilya Kahvesi Türk Anonim
Şirketi Tasfiye memurluğundan:
Hail tasfiyede bulunan Brezilya kahvesi Türk Anonim şirketi hlsse-daran umumi heyeti 30 mart 1945 gününe düşen cuma günü saat 15 te İstanbıılda Bahçekapıda 4 cü vakıf hanında kâin şirketin tasfiye merkezinde ; dİ surette toplanacağından, şirket esas mukavelesi mucibince heyeti umumiyeye iştirak edecek olan hissedarların hamil bulundukları hisse ser.ztlerinl veya bunu müsplt vesaiki İçtima gününden en az bir hafta evvel şirket merkezine veya Türkiye İş bankası A ş. İstanbul şubesine tevdi ederek mukabilinde hisse senetlerinin adet ve numaralarını mübeyyln birer duhuliye kâğıdı almaları rica olunur.
MÜZAKERE BUZ NAMESİ: ✓
1 — İstifa eden tasfiye memurunun yerine yenisinin seçilmesi
2 — Tasfiye memurlarının ve müraklp raporlarının okunması ve bu raporlarda mezkûr hususat ve tasfiyenin devamı hakkında karar İttihazı
3 — 1944 senesi bilanço, kâr ve zarar hesap ve muamelâtının tetkik ve tastlkl ile bu hesap ve muamelelerden dolayı tasfiye memurlarlle mürakıbın ibrası
4 — 1945 senesi için murakıp intihabı ve tahsisatı hakkında karar ittihazı
NORGE
ROBERT LIBERT ve KARDEŞİ ŞİRKETİNİ BEYOĞLU İSTtKLALCAD. No 28
İstanbul hususî mümessilliğine tâyin ettiğini ilân etmekle şeref duymaktadır.
Norge Dıvısıon, Borg - Warner Corp., Detroıt 26, Mich. U.S.A.
NORGE
Ev Leva zum Ve Ticari Soğutma Makineleri
.■■i... Hurda çinko alıyoruz ■—
Elinde hurda çinkoları olanların, Galata Tünel caddesi I Kardeşim sokak 6 -numarada madenî eşya kooperatifine mü-■j-acaatları. Te'efon: 43001
I
— ECZACI ALINACAK
Sümer Bank İplik ve Dokuma Fabrikaları Kurumu
Hereke Fabrikası Müdürlüğünden:
3659 sayılı kanun hükümleri dahilinde v» 140 Ura ücretle çalıştırılmak Üzere Diplomalı bir Eczacıya İhtiyaç vardır, ^^ştekhhrk^^evrak^müsbitelerlyle birlikte Kişi İşleri Şelliğlmize ■” müracaat etmeleri.
Toprak mahsûlleri ofisi umum müdürlüğünden
Hububat stokumuzu saklamak İçin 20 tane sökülür - takılır hangar satın alınacaktır.
Bu hangarların boyu 12, eni 35. yüksekliği 8 metre veya bunlara en yakın Ölçülerde olacak ve çatılarda 22, yanlarda 24 ve kapılarda 28 No. lu oluklu saç kullanılacaktır.
Ayrıca, içlerine 4 metre yükseklikte dökme hububat yığıldığında duvarları bu yığınların İtmesine dayanacak gibi demir kuşaklarla sağlamlaştırılmış bulunacaktır.
Havalandırma tertibatının da ihtiyaca uygun olması gerektir.
Yukarıda nitelikleri belirtilen bu hangarların, önümüzdeki ağustos ayı sonuna kadar Türkiyede teslim edilmek şartlyle Amerika veya İngiltereden temin edebilecek olan fabrika temsilcilerinin , tezel-den ve kısa yoldan fabrikaları İle yazışarak hazırlıyacakları yazılı tekliflerini ve hangarların resim ve plânlarını en geç 31. 3. 1945 gününe kadar umum müdürlüğümüze vermeleri ilân olunur. (2983)
■ı— Büyük Fırsat —ı
Rönesans İtalyan güzel yemek odası takımı, Acem halıları, biblolar, büyük üstadların tabloları, konsollar, dolaplar, krlstofl gümüş takımları satılıktır. Ayazpaşada Kamarot sokağında İzmir Palas İkinci kapı No. 1 saat 1P-13 ve 15-18 arasında müracaat
İş Erbabına, Emlâk Eshabına
KİKİ FIR T
Han, apartman, fabrika, garaj, ardiye olmaya fevkalâde müsait Ga-l atada. Bankalar (Voyvodai caddesine aaıud, Yanıkkapı caddesinde kireççinin tam karşısındaki 800 M2 ar.1 vı havi 22 No. lu konak, 12 3. 945 pazartesi günü saat 10-17 arasıno Beyoğlu 3 üncü sulh inalı kemesinde kati olarak s abla çaktır.
İstanbul üniversitesi fen fakı itesi dekanlığından:
Fakültemiz sınai kimya enstitüsüne aşktan alınacaktır. İsteklilerin müracaatları. (2969)
GRİPİN
Baş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
İcabında günde 3 kaşe nlLnabllir. Heryerde ısrarla ORİPİN İsteyiniz.
KİMYANIN İNSANLIĞA HİZMET»
PLASTl KLER
Kısmen dahi olsa. Plastikten mamul telefonun tenim elliği sürat ve kolaylığı Britanya kimya sanayiine borçluyuz. Plastikler, lelefon aletleri, tevzi tabloları anahtarları ve sa* irenin imalinde kullanılır. Plastiklerin, her gün kullandığı* m iz dolma kalemden başlayarak elektrik kablolarına, çanak ve çömlekten tayyare silahların» kadar geniş bir istimal aahası vardır. Plastikler nedir? Bunları hararet ve tazyik alımda istenilen şekiller alabilen kiınvevi maddeler olarak vasıflandırabiliriz. En mühim plastiklerden bazıları sigara tablası ve elektrik cihazlarının imalinde kullanılan phenol formaldehyde, fincan ve kâselerin imalinde ham maddeyi teşkil eden urca formaldehyde ve elektrik kablolarında kullanılan viııyl ve acrylıc resiıflerdir. En müstamel acrylıc plastik madde tayyarelerin şeffaf kısımlarında kullanılan ve tamamen Ingiliz icadı olan "PeApex” dir. Plastikler Bahasında Britanya kimyagerleri ve kimya sanayii daima en ön saflardadır.
Imperial Chemical Industries Limited, london Türkiye Umumi Vekili: Imperial Kemiksi hlustris (Turkey) Ltd. Sigorta Hsn. Galata İSTANBUL
CMT.S -
imtihanla memur alınacak
Türkiye Iş bankasından
Bankamızın memur İhtiyacını karşılamak üzere 11/3/1945 cumartesi günü saat 14 te Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Samsun şubelerimizde en az İlse tahsili görenler arasında müsabaka imulıaru yapılacaktır.
Yabancı dil bilmek ve makine ile yazmak tercih sebebidir. İmtihanda kazananlar Genel müdürlükte altı ay staj görecekler ve muvaffakiyet derecelerine göre muhasebeci muavini veya İşleme şef muavini olarak ihtiyacımız olan şubelere gönderileceklerdir.
İstekliler 15/3/1945 perşembe gününe kadar şubelerimiz müdürlüklerine gelerek İsimlerini yazdırabilirler.
BAYILANLAR,ÇARPINTIveSİNİR BUHRANI (EKENLER
NEVROLCEMAL
DEN 20 DAMLA ALINCA SİNİRLERİ YATIŞIR.DERHAL FERAHLARLAR •
— TÜRKÇE ve İNGİLİZCE
Lisanlarını çok iyi bilen ve Ticaret muhabe- I ratmda çalışmış tecrübeli bîr memur alına- S çaktır.
Müracaat yeri: Galata Karaköy Palas 6 ncı kat No. 22. |
Satllık kavak tomruğu
Devlet Orman tşletnıesi Karasu Revir amirliğinden:
1 — Revirimize bağlı Kocaeli bölgesinin Kuyumcullu. Kocaeli ve Karapınar sahil deposunda İstifte mevcut 434 adede muadil 129 metre 434 desimetreküp kavak tomruğu açık arttırma suretlie satılığa çıkarılmıştır.
2 - Beher metre mikâbının muhammen bedeli 62 Ura 39 kuruştur
3 — Arttırma 26. 3. 945 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 de revir binasında yapılacaktır.
4 Muvakkat teminat 604 lira 64 kuruştur.
5 Şartname orman umum müdürlüğünde. Adapazarı, Geyve, İzmit. İstanbul, Düzce ve Karasu revir Amirliklerinde görülebilir.
6 İsteklilerin muayyen gün ve saatte revir merkezindeki komisyona mÜra^-atlarL (2034 ı
1

Comments (0)