Sahibi: Safa Kılıçlıoğlu
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3570 HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MÜDAFİİYIZ_Sayısı : 10 Kuruş
Gözlük Deposu
Her nevi fennî gözlük
Cam, çerçeve ve gözlükçülüğe ait bütün malzeme
X Saragossi
İstanbul - Bahçch&pı Celâl Ley
İdareı Nunıosmanlye No: İT
Tal adrealı «YENİ 6ABAH»
İSTANBUL
Telefon i «0705
' PERŞEMBE
1O
MART
1949
Akdeniz Paklı ve
Sovyet Endişeleri
Sadak ın mühim beyanatı
Dışbakan, Türkiyenin Akdeniz Paktına girmesi ihtimaline karşı Rusyanın endişe duymasına sebep yoktur, diyor
Türkiye Atlantik Paktına girmiyecek
Kimi avutmak İstiyorlar?
2 çişleri Bakanı evvelki gün, II .gazetecilerle yaptığı toplantıda yîne Halk Partisinin mahut ve meşhur taktiğini kullanmış ve bu bapta seleflerinden farklı olmanııya çalışmıştır. Bu, Bakanın kendi bileceği İştir anıma umumi efkârı tatmin bakımından böyle bir tabyanın zerre kadar faydası olmıyacağı da muhakkaktır.
Seçim kanununun tâdiline temas eden Memhet Emin diyor ki: «Bugünkü seçim kanununda gerek İlim ve gerek tecrübe bakımından tâdili fcabettiren noktalar bulunursa hükümet, bunu yapmaktan çekinmeyecektir.» a-man yarabbl, ne mühim fedakârlık yapacakmış hükümet... Demokrasi havasını çalmıya başladığımızı iddia ettiğimiz dört yaldır bu seçim kanunu kadar milletin ısrarla üzerinde durduğu belki ancak matbuat kanunu yardır. Şimdiki seçim kanununun kimseye emniyet telkin etmediği geniş halk tabakaları toplantılariie, mitinglefîle açıktandı: «Reylerimizi çalanlar paralarımızı da aşırırlar» diye hemen bütün batı bölgelerinde, İzmir vilâyetinde, cenup eyaletlerimizde lıalk avaz avaz bağırdı. 'Aradan aylar hattâ yıllar geçti, bizzat Eminin Başbakanı, bu kanonun tâdil edileceğini vâdettl, fakat bir netice çıkmadı. Şimdi de İçişteri Bakanı. «Eğer kanunda tecrübe ve ilmin lüzum göstereceği tâdiller varsa» diye kayıtlı le şartlı bir ağız kuilanmı-ya başlamış bulunuyor. Bu kanu nun yapılan tecrübelerde tâdili zaruri olduğu çoktan halkın kulakları tırmalaması lâzım gelen feryadile anlaşıldı amnıa bıı ses ler acaba Erişirgilİn kulağına kadar yükselmek saadetine maz-har olamadı mı?
işin tecrübe kısmı çoktan halledilmiştir. O hususta üzlilmiye ve endişeye mahal yoktur. İlim balonundan olan duruma gelince azaba Mehmet Emin de bu kanunu eski Başbakan Haşan Saka gibi ecnebi azmanlara tetkik ettirmek hevesine ini kapılını y a başladı?.
Bu sütunlarda ütedenberi İddia ediyoruz: Halk Partisi, demokrasi yolculuğuna o kadar Istemlye Istemlye girdi veya girer göründü ki demokrasinin en basit ve alfabesi olması İcabeden bir keyfiyeti yâni halkın hâkimi yeti noktasının bir türlü tahak-'“A ettim,» İstemiyor. Fnm™. J“*’ Jtelyodan, İngiltere ve A-nek „ “ l’-teerlİKİr.lz knda, rlemokmı’*', ‘"l“ra
llnllr Fnrtül hakimiyeti
>U> hüküm keyt, ■>« ciheti bazen bir her her tarafa salılırarak •emin etmek İster, bazen Haşan Saka gibi daha mülâyimi gelir, hattâ Şemseddfn Günaltay g||,j nezaketi muhalefet liderini ziyafete kadar ileriye götüren biri peyda olur, fakat ne olursa o-Inr, allem edilir kallenı edilir, valdier verilir, bonolar imzalanır, oldu olacak bitti bitecek denilir, fakat bir de bakarsınız günün birinde, üzerinde yıllarca konu-»ulmuş bir mevzu hakkında, î-Cİşleri Bakanı, «ilmin ve tecrübe* gösterdiği tâdile muhtaç ' noktalar var ise..» diye sanki i ba aabah Merih yıldızından İn- | ml9 bir yabancı gibi kayıtlı ve i Ifirtlı bir ağız kullanır.
Bu gidişle, bu ağız ve dille a-
(Dsvamı 8a. a 8u. 4)
Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak, makamında (Foto: Yeni Sabah - Ankara)
Brüksel, 9 (Ap) — Türkiye Dışişleri Bakanı Bay Necmeddin Sadak, bu gece Associated Press muhabirine verdiği bir beyanatta, •»Türkiyenin Atlantik veya Akdeniz antlaşmasından birine dahil olması ihtimali karşısında. Rusyanın endıişe duyması için hiç bir sebep yoktur.» demiştir.
Uçakla İstanbula hareket etme den evvel Brükselde bir kaç saat kalan Necmeddin Sadak ezcümle şunları söylemiştir:
«Türkiyenin Atlantik andlaş--
KENAN
ÖNER
Bugün toprağa veriliyor
Amerika Dışbakanının yeni ve mühim beyanatı
Acheson, Amerikanın Rusya ile işbirliği yapmaktan ümidini kestiği için Atlantik Savunma Paktı teşebbüsüne geçtiğini söyledi
Rusya, çember içine alınıyor
Voşington: 9 (a.a.) (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean AcheBon bugün basın toplantısında bir demeçte bulunarak şunları söylemiştir:
«Atlantik paktı muhtemel ola rak nisan ayının ilk haftası zarfında imzalanacaktır. Pakta katılan memleketler vesikayı Va-şingtonda imzalamıya dâvet e-dilmişlerdir. Bu memleketlerin kararını bekliyoruz.»
Atlantik paktı Amerikanın nereden gelirse gelsin her tecavüze karşı müşterek ve meşru müdafaa haklarını tam mânasile kullanmak azminde olduğunu açıkça göstermektedir. Dünya barış ve huzura kavuşmıyacak olursa bunun sorumluluğu tamamen
Acı ve ant ufûlünü dün, te-» essürle bildirdiğimiz prof. Kenan Ömer öner’in cenaze töreni bu-? gün yapılacaktır. Cenaze töre-t ninde hazır bulunmak için yıır-: dun muhtelif yerlerinden Millet____________________■ ■■..............■ ■■
Partisine mensup temsilciler, bu. Rusyaya ve peyklerine düşecek-■-sabah şehrimize gelmiş olacak- tir, pakta dahil 8 memleketin böyle bir ihtimali önlemek için (Dovamı Sa. 5 Su. 3)
- » uı im.vvi»iu »ıudiıuK uuuıuş--tauna _______o____,.v „_____
masiyle her hangi bâr ilgisi yok-Şiardır.
tur. Andlaşmanm, yalnız âsmi.j (Devamı Sa: 5 Sü: 2 de)
coğrafî çerçevesini sarahaten be örtmektedir. Türkiye bu saha!
dahilinde değildir.»
Ankaradaki Sovyet elçisinin böyle bir endişeye düştüğüne da ir ortada dolaşan söylentiler hak kında yorumda bulunması istenen Sadak şöyle dermiştir:
«Türkiyenin de iştirak edeceği bir Akdeniz antlaşması hakkında yorumlarda bulunmak için,, za-
(Devamı 8a. â 8u. 1)
Roman yanınK ızıl Kadın Bakanı
Stalin, Molotof ve Vişİnski 1945 de Yatta konferansında (Bu fotoğraf A. P. foto servisi tarafından uçakla gönderilmiş ve dün alınmıştır)
Facia içinde facia
Çalışma Bakanlığı da, Nuri (paşa) fabrikasının mühimmat ve silâh imal ettiğinden resmen haberdar değilmiş
Bir kaç gündenken şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşud Şımaeddln SLrer dLn öğleden sonra bölge çalışma müdürlüğünde bir basın toplantısı yapmıştır. Bakan yazılı olarak verdiği beyanatta f unlan söylemiştir: ,
(— İhtiyarlık ve umumi has -talik sigortalarıle, iş mahkemele -une aid kanun taşanları yakında Meclise verileceği ümidindeyim. İş Kanununda da tecrübelerden a-lınan neticelere istinaden İcap e -den değişiklik yapılacaktır.
Bakan bundan senra fikir işçi -terine temas etmiş ve bu işçilerin iş kanununun şümûiüne gireceğini söy tem İşi İr.
Sütlücedeki infilâk hâdisesin de öten veya yaralananlara sigortanın vereceği tazminat ve yapa -cağı yardımdan baçka bölge çalışma müdürlüğünün ve sendikalar tıiliğinin de iıberrü ve yardım İşin
Çah$ma Bakanı Reşat Şemsettin Sirer
de yarından İtibaren faaliyete gc-ç.ceğini söylemiştir:
Sütlücedeki infilâk hâdisesine ve çalışma müdürlüğünün fabrikanın infilâk maddesi yaptığını bilip bU enediğine dair suallere karşı Bakan Şemsettin Sirer şu cevabı vermiş-
(— Sütlücede infilâk etmiş olan Ubrika, Bakanlık teşkilâtı tarafın can harp İmalâtıyla iştigâl eden bir fabrika olarak tanınmakta ve
(Devamı 8a. s 8u. 4)
Merhum
İbrahim Âli
Cenazesi yarın öğleyin merasimle defnediliyor
Kurtuluşun konferansı
Millî 1 ürk Talebe Birliği, konferansla ilgisi olmadığını bildirdi
Millî Türk Talebe Birliği yönetim kurulu dün yaptığı bir toplantıda evvelki gün Eminönü Halkevinde verileceği bildirilip de talimatnameye aykırı olduğu için geri bırakılan bir konferans meselesini görüşmüş vo verdiği kararlan basına bildirmiye yönetim kurulu üyelerinden, münazara kolu başkanı İhsan Göğüşü memur etmiştir.
İhsan Göğüş bu kararları şöyle anlatmaktadır:
«— Bugünkü gazetelerde Milli Türk Talebe Birliğinin Eminönü Halkevinde bir toplantı yapmak İstediğini, fakat Halkevi Balonunun verilmemesi nebeblle toplantının yapılmadığını okuduk. (Devamı 8a. o 8ü. 7 do)
Anna Pauker, Ingiliz ve Amerikalılara çatıyr-
t .Bi^rT$JS.(ap.) t— Bir kaç ay lık silkût çevresinden sonra ilk defa konuşan Rumanya Dışişleri Bakanı Anna Pauker dün Rumen kadınlarına hitap ederek «Harbe girişmek istiyenlere karşı girişilen savaş» ın ilk kurşununu atmış ve Rumen kadınlarını, harb istiyen İngiliz ve Amerikan emperyalistlerine karşı «Barış güreşinde» birleşmiye dâvet etmiştir.
Harbin kaçınılmaz olduğu key fiyeti üzerinde hiç değilse biraz duran Anna Paukar kapitalizmle inhitatın iki kardeş olduğunu, Birleşik Amerikada inhitat ve işsizliğin daha şimdiden baş gösterdiğini söylemiştir.
Anna Pauker şöyle demiştir: «Emperyalist, silâh imalâtçısı ve ölüm simsarları savaş istemek te ve vaktile nazilerle faşistlerin umdukları gibi bu istedikleri savaşı kazanacaklarını zannetmektedirler. Barışı arzuladığımız i-çin bunlar bizden nefret etmektedirler.»
Rumanydmn kızıl Dış Bakanı
Anna Paııker
PATRİK
Ticaret ve Ekonomi Bakanının demeci
Barlas, Sanayicilerle bir ihtilâf olmadığını söylüyor
Bakan, İzmit Kâğıt ve Sellüloz fabrikasındaki ledkiklerini bitirerek İstanbula döndü
İzmit 9 (Ticaret vt Ekonomi Ba kanma refakat eden arkadaşımız telefonla bildiriyor) — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Said Bar -
teyim. Bilhassa İzmit Kâğıt fabrikası, iftihar edilebilecek Devlet müesseaelerlnden biridir. Fakat
Filisthıde yeniden çarpışmalar başladı Ürdün ile İsrail arasındaki çarpışmalarda İsrail
kuvvetleri Kızıldenizc ulaşmağa uğraşıyorlar
Amman: 9 (ap.) — Dün gece-denberl Ürdün Arap lejiyonu ile zırhlı Yahudi kuvvetleri arasında çarpışmalar cereyan etmekte olduğunu teyid eden haberler a-lınmıştır. (Devamı Saı a 8ü: 2 de)
“Tuhaf Kral,, dün gitti
Amerikalı Revü, kralı Türk kadınını bir de güzel bulmamış
Geçenlerde Amorlkadan şehrimize bir tuhaf Kral gelmişti. İsmi: Eğlence ve revü kralı «Bllly Rose».
Kral olduğuna göre Bllly Ro-se adının gerisinde Krallık men-
(Devımı 8aı • 8U| 1 Ö«)
Cezaevine bir vekil göndere rek Tutuk Ortodoksları irşatta bulundu Fatrlk Athcııagcıos, Büyük paskalya münaasebelıyle, İstanbul u • mum ceza ve tevkif evinde tutuklu olarak bulunan orlodoks hırls-tij anlarını ziyaret etmek ve ken -düerlnc dini, ahlâki nasihatler ver (Devamı Sa: 5 Su: 3 de)
ias bu sabah l'zmi'. Kâğıt, Sellüloz ve klor fabrikaların» gezmiş ve kendisine fabrika müdürü Adnan llerkay tarafından izahat veril aı İştir.
Bakan öğleden sonra Hercke kumaş fabrikasında tetkiklerde bu Ummuştur. Tetkiklerden sonra Bakan, bana şu demeci verdi:
(— Her iki fabrikadan da mem -■»uulyet verici İntibalarla dönmek
maalesef maliyet, Avrupa
kağıtla-
rına nisbeten yüksek, kalite İse • satış fiat esas olmak şartlyle-düşüktUr. Yaptığım tetkikat neti -ceslnde bunun ibtıdaj madde fiatı-
nın haddinden fazla yüksek o) ma-
undan Heri geldiğini tesblt ettim.
Iaveçten getirttiğimiz SelKiloa mütehassısı Mr. Sounfield’den bu
hususlara ilâveten, bilhassa, kâğıt
imâline müsait orman mevzuunda
(Devamı Sa. s Su. s)
Takvim den Bir Yaprak
“Kartacayı yıkmalı
Eğer murakabe olsaydı şehir I-çlndo cephane fabrikası yapılır mı İdi? Atölyelere soba kbrulur mu İdi? Tavanlar, döşemelerin tahta olmasına müsaade edilir mi İdi?
Bu hakikat bütün vuzuhu İle meydanda Ikon artık mürakaboslz-lelk var mı yok mu? diye aranmı-ya hacet var mı?
Bu oümle sadece bir formülden Ibarottlr. Zira tekrar ediyoruz bu hâdisenin mes'ullyetl bir parça bohçası gibi eldon ele atılmaktadır. Sayın bakanımız diğer mas'ole-loro temastan sonra beyanatını yine İnfilâk hâdlsoslne temas eden bir bahlslo sona erdiriyor ı
Şehrin İğinde İnfilâk maddeleri bulunan dopo vo salrenln boşaltılarak zararsız yorlere nakil İşinin İstanbul vllâyetlnco tetkik edilmekle olduğunu söylüyor.
Yalnız bu oümle, mos’ullyetln voçhosinl tâyin etmiye kâfi t>ğll midir?
Deınok oluyor kİ daha şimdiye kadar şohlrdo İnfilâk maddeleri bulunan depolar ne ınürakabe edilmiş, ne do onlnr hakkında mevzuat tatbik edilmişi
Nasıl olur?
Bu vaziyet karşısında! «Lâkayıtlık, mos'ullyetslzllk, İhmal vo tesoyyüp Kartacasını yık-malıl»
Diye nasıl bogtrnııyalıml
LLUNAY
ikrama başlık olarak Roma rloallndon Afrikalı Katon'un târihi oümlesl I-lo başlıyorum. Bu muannit ve sebatkâr adam senanatoda her hangi bir mevzua dair Irat eylediği nutuklarını dalma bu cümle llo sona erdirirmiş. Biz de bu cümleyi lâkaytlık, mesuliyetsizlik, İhmal vo teseyyüp Kartaoasının yıkılmasını hatırlatmak için bir sonbol olarak dil presangl ediyoruz.
Memlokette mes'ullyet esası kuruluncaya kadar bunu hor fırsatta tekrar eylemeliyiz. Nitekim Anka-radan şehrimize gelen İçişleri Bakanının, Sütlüconfn felâket sahası' nı gördükten sonra İstanbul valili' ğinde yaptığı basın toplantısı mü-nasobell llo de yine bu oümioyl tekrar ediyoruz.
İçişleri Bakanı beyanatına İnfilâk l.âdlsosl llo başlıyor ve:
»Tahkikat netlocslndo vak'anın zuhurunda mürakoboslzllk, mevzuatın hakklto tatbik edllmomosl vo İhmal tahakkuk öderse mos'ul olanların cezalandırılacağından hig şüphe odllmemolldlr. Tahkik notl-ooleri matbuata vorllcooktlr.»
Diyor. İnfllâh hâdisesinde müra-kabosizlik olduğu, mevzuatın hak' kilo doğil asla tatbik edilmediği gün gibi aşikârdır. Mos’elo bir mÜ-rakaboslzllğln, movzuatın tatbik edilmemesinin mes’uliyotldlr. işte kimsenin üstüne almak İstemediği budur.
Merhum İbrahim Âli
(Yazısı S inci sayfada)
Rodostaki Ürdün • İsrail müzakerelerinde arabulucu Dr. Bunche,
Ürdün delegesinin sigarasını yakıyor (Foto: A. PJ
Sahibi: Safa Kılıçlıoğlu
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3570 HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MÜDAFİİYIZ_Sayısı : 10 Kuruş
Gözlük Deposu
Her nevi fennî gözlük
Cam, çerçeve ve gözlükçülüğe ait bütün malzeme
X Saragossi
İstanbul - Bahçch&pı Celâl Ley
İdareı Nunıosmanlye No: İT
Tal adrealı «YENİ 6ABAH»
İSTANBUL
Telefon i «0705
' PERŞEMBE
1O
MART
1949
Akdeniz Paklı ve
Sovyet Endişeleri
Sadak ın mühim beyanatı
Dışbakan, Türkiyenin Akdeniz Paktına girmesi ihtimaline karşı Rusyanın endişe duymasına sebep yoktur, diyor
Türkiye Atlantik Paktına girmiyecek
Kimi avutmak İstiyorlar?
2 çişleri Bakanı evvelki gün, II .gazetecilerle yaptığı toplantıda yîne Halk Partisinin mahut ve meşhur taktiğini kullanmış ve bu bapta seleflerinden farklı olmanııya çalışmıştır. Bu, Bakanın kendi bileceği İştir anıma umumi efkârı tatmin bakımından böyle bir tabyanın zerre kadar faydası olmıyacağı da muhakkaktır.
Seçim kanununun tâdiline temas eden Memhet Emin diyor ki: «Bugünkü seçim kanununda gerek İlim ve gerek tecrübe bakımından tâdili fcabettiren noktalar bulunursa hükümet, bunu yapmaktan çekinmeyecektir.» a-man yarabbl, ne mühim fedakârlık yapacakmış hükümet... Demokrasi havasını çalmıya başladığımızı iddia ettiğimiz dört yaldır bu seçim kanunu kadar milletin ısrarla üzerinde durduğu belki ancak matbuat kanunu yardır. Şimdiki seçim kanununun kimseye emniyet telkin etmediği geniş halk tabakaları toplantılariie, mitinglefîle açıktandı: «Reylerimizi çalanlar paralarımızı da aşırırlar» diye hemen bütün batı bölgelerinde, İzmir vilâyetinde, cenup eyaletlerimizde lıalk avaz avaz bağırdı. 'Aradan aylar hattâ yıllar geçti, bizzat Eminin Başbakanı, bu kanonun tâdil edileceğini vâdettl, fakat bir netice çıkmadı. Şimdi de İçişteri Bakanı. «Eğer kanunda tecrübe ve ilmin lüzum göstereceği tâdiller varsa» diye kayıtlı le şartlı bir ağız kuilanmı-ya başlamış bulunuyor. Bu kanu nun yapılan tecrübelerde tâdili zaruri olduğu çoktan halkın kulakları tırmalaması lâzım gelen feryadile anlaşıldı amnıa bıı ses ler acaba Erişirgilİn kulağına kadar yükselmek saadetine maz-har olamadı mı?
işin tecrübe kısmı çoktan halledilmiştir. O hususta üzlilmiye ve endişeye mahal yoktur. İlim balonundan olan duruma gelince azaba Mehmet Emin de bu kanunu eski Başbakan Haşan Saka gibi ecnebi azmanlara tetkik ettirmek hevesine ini kapılını y a başladı?.
Bu sütunlarda ütedenberi İddia ediyoruz: Halk Partisi, demokrasi yolculuğuna o kadar Istemlye Istemlye girdi veya girer göründü ki demokrasinin en basit ve alfabesi olması İcabeden bir keyfiyeti yâni halkın hâkimi yeti noktasının bir türlü tahak-'“A ettim,» İstemiyor. Fnm™. J“*’ Jtelyodan, İngiltere ve A-nek „ “ l’-teerlİKİr.lz knda, rlemokmı’*', ‘"l“ra
llnllr Fnrtül hakimiyeti
>U> hüküm keyt, ■>« ciheti bazen bir her her tarafa salılırarak •emin etmek İster, bazen Haşan Saka gibi daha mülâyimi gelir, hattâ Şemseddfn Günaltay g||,j nezaketi muhalefet liderini ziyafete kadar ileriye götüren biri peyda olur, fakat ne olursa o-Inr, allem edilir kallenı edilir, valdier verilir, bonolar imzalanır, oldu olacak bitti bitecek denilir, fakat bir de bakarsınız günün birinde, üzerinde yıllarca konu-»ulmuş bir mevzu hakkında, î-Cİşleri Bakanı, «ilmin ve tecrübe* gösterdiği tâdile muhtaç ' noktalar var ise..» diye sanki i ba aabah Merih yıldızından İn- | ml9 bir yabancı gibi kayıtlı ve i Ifirtlı bir ağız kullanır.
Bu gidişle, bu ağız ve dille a-
(Dsvamı 8a. a 8u. 4)
Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak, makamında (Foto: Yeni Sabah - Ankara)
Brüksel, 9 (Ap) — Türkiye Dışişleri Bakanı Bay Necmeddin Sadak, bu gece Associated Press muhabirine verdiği bir beyanatta, •»Türkiyenin Atlantik veya Akdeniz antlaşmasından birine dahil olması ihtimali karşısında. Rusyanın endıişe duyması için hiç bir sebep yoktur.» demiştir.
Uçakla İstanbula hareket etme den evvel Brükselde bir kaç saat kalan Necmeddin Sadak ezcümle şunları söylemiştir:
«Türkiyenin Atlantik andlaş--
KENAN
ÖNER
Bugün toprağa veriliyor
Amerika Dışbakanının yeni ve mühim beyanatı
Acheson, Amerikanın Rusya ile işbirliği yapmaktan ümidini kestiği için Atlantik Savunma Paktı teşebbüsüne geçtiğini söyledi
Rusya, çember içine alınıyor
Voşington: 9 (a.a.) (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean AcheBon bugün basın toplantısında bir demeçte bulunarak şunları söylemiştir:
«Atlantik paktı muhtemel ola rak nisan ayının ilk haftası zarfında imzalanacaktır. Pakta katılan memleketler vesikayı Va-şingtonda imzalamıya dâvet e-dilmişlerdir. Bu memleketlerin kararını bekliyoruz.»
Atlantik paktı Amerikanın nereden gelirse gelsin her tecavüze karşı müşterek ve meşru müdafaa haklarını tam mânasile kullanmak azminde olduğunu açıkça göstermektedir. Dünya barış ve huzura kavuşmıyacak olursa bunun sorumluluğu tamamen
Acı ve ant ufûlünü dün, te-» essürle bildirdiğimiz prof. Kenan Ömer öner’in cenaze töreni bu-? gün yapılacaktır. Cenaze töre-t ninde hazır bulunmak için yıır-: dun muhtelif yerlerinden Millet____________________■ ■■..............■ ■■
Partisine mensup temsilciler, bu. Rusyaya ve peyklerine düşecek-■-sabah şehrimize gelmiş olacak- tir, pakta dahil 8 memleketin böyle bir ihtimali önlemek için (Dovamı Sa. 5 Su. 3)
- » uı im.vvi»iu »ıudiıuK uuuıuş--tauna _______o____,.v „_____
masiyle her hangi bâr ilgisi yok-Şiardır.
tur. Andlaşmanm, yalnız âsmi.j (Devamı Sa: 5 Sü: 2 de)
coğrafî çerçevesini sarahaten be örtmektedir. Türkiye bu saha!
dahilinde değildir.»
Ankaradaki Sovyet elçisinin böyle bir endişeye düştüğüne da ir ortada dolaşan söylentiler hak kında yorumda bulunması istenen Sadak şöyle dermiştir:
«Türkiyenin de iştirak edeceği bir Akdeniz antlaşması hakkında yorumlarda bulunmak için,, za-
(Devamı 8a. â 8u. 1)
Roman yanınK ızıl Kadın Bakanı
Stalin, Molotof ve Vişİnski 1945 de Yatta konferansında (Bu fotoğraf A. P. foto servisi tarafından uçakla gönderilmiş ve dün alınmıştır)
Facia içinde facia
Çalışma Bakanlığı da, Nuri (paşa) fabrikasının mühimmat ve silâh imal ettiğinden resmen haberdar değilmiş
Bir kaç gündenken şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşud Şımaeddln SLrer dLn öğleden sonra bölge çalışma müdürlüğünde bir basın toplantısı yapmıştır. Bakan yazılı olarak verdiği beyanatta f unlan söylemiştir: ,
(— İhtiyarlık ve umumi has -talik sigortalarıle, iş mahkemele -une aid kanun taşanları yakında Meclise verileceği ümidindeyim. İş Kanununda da tecrübelerden a-lınan neticelere istinaden İcap e -den değişiklik yapılacaktır.
Bakan bundan senra fikir işçi -terine temas etmiş ve bu işçilerin iş kanununun şümûiüne gireceğini söy tem İşi İr.
Sütlücedeki infilâk hâdisesin de öten veya yaralananlara sigortanın vereceği tazminat ve yapa -cağı yardımdan baçka bölge çalışma müdürlüğünün ve sendikalar tıiliğinin de iıberrü ve yardım İşin
Çah$ma Bakanı Reşat Şemsettin Sirer
de yarından İtibaren faaliyete gc-ç.ceğini söylemiştir:
Sütlücedeki infilâk hâdisesine ve çalışma müdürlüğünün fabrikanın infilâk maddesi yaptığını bilip bU enediğine dair suallere karşı Bakan Şemsettin Sirer şu cevabı vermiş-
(— Sütlücede infilâk etmiş olan Ubrika, Bakanlık teşkilâtı tarafın can harp İmalâtıyla iştigâl eden bir fabrika olarak tanınmakta ve
(Devamı 8a. s 8u. 4)
Merhum
İbrahim Âli
Cenazesi yarın öğleyin merasimle defnediliyor
Kurtuluşun konferansı
Millî 1 ürk Talebe Birliği, konferansla ilgisi olmadığını bildirdi
Millî Türk Talebe Birliği yönetim kurulu dün yaptığı bir toplantıda evvelki gün Eminönü Halkevinde verileceği bildirilip de talimatnameye aykırı olduğu için geri bırakılan bir konferans meselesini görüşmüş vo verdiği kararlan basına bildirmiye yönetim kurulu üyelerinden, münazara kolu başkanı İhsan Göğüşü memur etmiştir.
İhsan Göğüş bu kararları şöyle anlatmaktadır:
«— Bugünkü gazetelerde Milli Türk Talebe Birliğinin Eminönü Halkevinde bir toplantı yapmak İstediğini, fakat Halkevi Balonunun verilmemesi nebeblle toplantının yapılmadığını okuduk. (Devamı 8a. o 8ü. 7 do)
Anna Pauker, Ingiliz ve Amerikalılara çatıyr-
t .Bi^rT$JS.(ap.) t— Bir kaç ay lık silkût çevresinden sonra ilk defa konuşan Rumanya Dışişleri Bakanı Anna Pauker dün Rumen kadınlarına hitap ederek «Harbe girişmek istiyenlere karşı girişilen savaş» ın ilk kurşununu atmış ve Rumen kadınlarını, harb istiyen İngiliz ve Amerikan emperyalistlerine karşı «Barış güreşinde» birleşmiye dâvet etmiştir.
Harbin kaçınılmaz olduğu key fiyeti üzerinde hiç değilse biraz duran Anna Paukar kapitalizmle inhitatın iki kardeş olduğunu, Birleşik Amerikada inhitat ve işsizliğin daha şimdiden baş gösterdiğini söylemiştir.
Anna Pauker şöyle demiştir: «Emperyalist, silâh imalâtçısı ve ölüm simsarları savaş istemek te ve vaktile nazilerle faşistlerin umdukları gibi bu istedikleri savaşı kazanacaklarını zannetmektedirler. Barışı arzuladığımız i-çin bunlar bizden nefret etmektedirler.»
Rumanydmn kızıl Dış Bakanı
Anna Paııker
PATRİK
Ticaret ve Ekonomi Bakanının demeci
Barlas, Sanayicilerle bir ihtilâf olmadığını söylüyor
Bakan, İzmit Kâğıt ve Sellüloz fabrikasındaki ledkiklerini bitirerek İstanbula döndü
İzmit 9 (Ticaret vt Ekonomi Ba kanma refakat eden arkadaşımız telefonla bildiriyor) — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Said Bar -
teyim. Bilhassa İzmit Kâğıt fabrikası, iftihar edilebilecek Devlet müesseaelerlnden biridir. Fakat
Filisthıde yeniden çarpışmalar başladı Ürdün ile İsrail arasındaki çarpışmalarda İsrail
kuvvetleri Kızıldenizc ulaşmağa uğraşıyorlar
Amman: 9 (ap.) — Dün gece-denberl Ürdün Arap lejiyonu ile zırhlı Yahudi kuvvetleri arasında çarpışmalar cereyan etmekte olduğunu teyid eden haberler a-lınmıştır. (Devamı Saı a 8ü: 2 de)
“Tuhaf Kral,, dün gitti
Amerikalı Revü, kralı Türk kadınını bir de güzel bulmamış
Geçenlerde Amorlkadan şehrimize bir tuhaf Kral gelmişti. İsmi: Eğlence ve revü kralı «Bllly Rose».
Kral olduğuna göre Bllly Ro-se adının gerisinde Krallık men-
(Devımı 8aı • 8U| 1 Ö«)
Cezaevine bir vekil göndere rek Tutuk Ortodoksları irşatta bulundu Fatrlk Athcııagcıos, Büyük paskalya münaasebelıyle, İstanbul u • mum ceza ve tevkif evinde tutuklu olarak bulunan orlodoks hırls-tij anlarını ziyaret etmek ve ken -düerlnc dini, ahlâki nasihatler ver (Devamı Sa: 5 Su: 3 de)
ias bu sabah l'zmi'. Kâğıt, Sellüloz ve klor fabrikaların» gezmiş ve kendisine fabrika müdürü Adnan llerkay tarafından izahat veril aı İştir.
Bakan öğleden sonra Hercke kumaş fabrikasında tetkiklerde bu Ummuştur. Tetkiklerden sonra Bakan, bana şu demeci verdi:
(— Her iki fabrikadan da mem -■»uulyet verici İntibalarla dönmek
maalesef maliyet, Avrupa
kağıtla-
rına nisbeten yüksek, kalite İse • satış fiat esas olmak şartlyle-düşüktUr. Yaptığım tetkikat neti -ceslnde bunun ibtıdaj madde fiatı-
nın haddinden fazla yüksek o) ma-
undan Heri geldiğini tesblt ettim.
Iaveçten getirttiğimiz SelKiloa mütehassısı Mr. Sounfield’den bu
hususlara ilâveten, bilhassa, kâğıt
imâline müsait orman mevzuunda
(Devamı Sa. s Su. s)
Takvim den Bir Yaprak
“Kartacayı yıkmalı
Eğer murakabe olsaydı şehir I-çlndo cephane fabrikası yapılır mı İdi? Atölyelere soba kbrulur mu İdi? Tavanlar, döşemelerin tahta olmasına müsaade edilir mi İdi?
Bu hakikat bütün vuzuhu İle meydanda Ikon artık mürakaboslz-lelk var mı yok mu? diye aranmı-ya hacet var mı?
Bu oümle sadece bir formülden Ibarottlr. Zira tekrar ediyoruz bu hâdisenin mes'ullyetl bir parça bohçası gibi eldon ele atılmaktadır. Sayın bakanımız diğer mas'ole-loro temastan sonra beyanatını yine İnfilâk hâdlsoslne temas eden bir bahlslo sona erdiriyor ı
Şehrin İğinde İnfilâk maddeleri bulunan dopo vo salrenln boşaltılarak zararsız yorlere nakil İşinin İstanbul vllâyetlnco tetkik edilmekle olduğunu söylüyor.
Yalnız bu oümle, mos’ullyetln voçhosinl tâyin etmiye kâfi t>ğll midir?
Deınok oluyor kİ daha şimdiye kadar şohlrdo İnfilâk maddeleri bulunan depolar ne ınürakabe edilmiş, ne do onlnr hakkında mevzuat tatbik edilmişi
Nasıl olur?
Bu vaziyet karşısında! «Lâkayıtlık, mos'ullyetslzllk, İhmal vo tesoyyüp Kartacasını yık-malıl»
Diye nasıl bogtrnııyalıml
LLUNAY
ikrama başlık olarak Roma rloallndon Afrikalı Katon'un târihi oümlesl I-lo başlıyorum. Bu muannit ve sebatkâr adam senanatoda her hangi bir mevzua dair Irat eylediği nutuklarını dalma bu cümle llo sona erdirirmiş. Biz de bu cümleyi lâkaytlık, mesuliyetsizlik, İhmal vo teseyyüp Kartaoasının yıkılmasını hatırlatmak için bir sonbol olarak dil presangl ediyoruz.
Memlokette mes'ullyet esası kuruluncaya kadar bunu hor fırsatta tekrar eylemeliyiz. Nitekim Anka-radan şehrimize gelen İçişleri Bakanının, Sütlüconfn felâket sahası' nı gördükten sonra İstanbul valili' ğinde yaptığı basın toplantısı mü-nasobell llo de yine bu oümioyl tekrar ediyoruz.
İçişleri Bakanı beyanatına İnfilâk l.âdlsosl llo başlıyor ve:
»Tahkikat netlocslndo vak'anın zuhurunda mürakoboslzllk, mevzuatın hakklto tatbik edllmomosl vo İhmal tahakkuk öderse mos'ul olanların cezalandırılacağından hig şüphe odllmemolldlr. Tahkik notl-ooleri matbuata vorllcooktlr.»
Diyor. İnfllâh hâdisesinde müra-kabosizlik olduğu, mevzuatın hak' kilo doğil asla tatbik edilmediği gün gibi aşikârdır. Mos’elo bir mÜ-rakaboslzllğln, movzuatın tatbik edilmemesinin mes’uliyotldlr. işte kimsenin üstüne almak İstemediği budur.
Merhum İbrahim Âli
(Yazısı S inci sayfada)
Rodostaki Ürdün • İsrail müzakerelerinde arabulucu Dr. Bunche,
Ürdün delegesinin sigarasını yakıyor (Foto: A. PJ
Sahibi: Safa Kılıçlıoğlu
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3570 HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MÜDAFİİYIZ_Sayısı : 10 Kuruş
Gözlük Deposu
Her nevi fennî gözlük
Cam, çerçeve ve gözlükçülüğe ait bütün malzeme
X Saragossi
İstanbul - Bahçch&pı Celâl Ley
İdareı Nunıosmanlye No: İT
Tal adrealı «YENİ 6ABAH»
İSTANBUL
Telefon i «0705
' PERŞEMBE
1O
MART
1949
Akdeniz Paklı ve
Sovyet Endişeleri
Sadak ın mühim beyanatı
Dışbakan, Türkiyenin Akdeniz Paktına girmesi ihtimaline karşı Rusyanın endişe duymasına sebep yoktur, diyor
Türkiye Atlantik Paktına girmiyecek
Kimi avutmak İstiyorlar?
2 çişleri Bakanı evvelki gün, II .gazetecilerle yaptığı toplantıda yîne Halk Partisinin mahut ve meşhur taktiğini kullanmış ve bu bapta seleflerinden farklı olmanııya çalışmıştır. Bu, Bakanın kendi bileceği İştir anıma umumi efkârı tatmin bakımından böyle bir tabyanın zerre kadar faydası olmıyacağı da muhakkaktır.
Seçim kanununun tâdiline temas eden Memhet Emin diyor ki: «Bugünkü seçim kanununda gerek İlim ve gerek tecrübe bakımından tâdili fcabettiren noktalar bulunursa hükümet, bunu yapmaktan çekinmeyecektir.» a-man yarabbl, ne mühim fedakârlık yapacakmış hükümet... Demokrasi havasını çalmıya başladığımızı iddia ettiğimiz dört yaldır bu seçim kanunu kadar milletin ısrarla üzerinde durduğu belki ancak matbuat kanunu yardır. Şimdiki seçim kanununun kimseye emniyet telkin etmediği geniş halk tabakaları toplantılariie, mitinglefîle açıktandı: «Reylerimizi çalanlar paralarımızı da aşırırlar» diye hemen bütün batı bölgelerinde, İzmir vilâyetinde, cenup eyaletlerimizde lıalk avaz avaz bağırdı. 'Aradan aylar hattâ yıllar geçti, bizzat Eminin Başbakanı, bu kanonun tâdil edileceğini vâdettl, fakat bir netice çıkmadı. Şimdi de İçişteri Bakanı. «Eğer kanunda tecrübe ve ilmin lüzum göstereceği tâdiller varsa» diye kayıtlı le şartlı bir ağız kuilanmı-ya başlamış bulunuyor. Bu kanu nun yapılan tecrübelerde tâdili zaruri olduğu çoktan halkın kulakları tırmalaması lâzım gelen feryadile anlaşıldı amnıa bıı ses ler acaba Erişirgilİn kulağına kadar yükselmek saadetine maz-har olamadı mı?
işin tecrübe kısmı çoktan halledilmiştir. O hususta üzlilmiye ve endişeye mahal yoktur. İlim balonundan olan duruma gelince azaba Mehmet Emin de bu kanunu eski Başbakan Haşan Saka gibi ecnebi azmanlara tetkik ettirmek hevesine ini kapılını y a başladı?.
Bu sütunlarda ütedenberi İddia ediyoruz: Halk Partisi, demokrasi yolculuğuna o kadar Istemlye Istemlye girdi veya girer göründü ki demokrasinin en basit ve alfabesi olması İcabeden bir keyfiyeti yâni halkın hâkimi yeti noktasının bir türlü tahak-'“A ettim,» İstemiyor. Fnm™. J“*’ Jtelyodan, İngiltere ve A-nek „ “ l’-teerlİKİr.lz knda, rlemokmı’*', ‘"l“ra
llnllr Fnrtül hakimiyeti
>U> hüküm keyt, ■>« ciheti bazen bir her her tarafa salılırarak •emin etmek İster, bazen Haşan Saka gibi daha mülâyimi gelir, hattâ Şemseddfn Günaltay g||,j nezaketi muhalefet liderini ziyafete kadar ileriye götüren biri peyda olur, fakat ne olursa o-Inr, allem edilir kallenı edilir, valdier verilir, bonolar imzalanır, oldu olacak bitti bitecek denilir, fakat bir de bakarsınız günün birinde, üzerinde yıllarca konu-»ulmuş bir mevzu hakkında, î-Cİşleri Bakanı, «ilmin ve tecrübe* gösterdiği tâdile muhtaç ' noktalar var ise..» diye sanki i ba aabah Merih yıldızından İn- | ml9 bir yabancı gibi kayıtlı ve i Ifirtlı bir ağız kullanır.
Bu gidişle, bu ağız ve dille a-
(Dsvamı 8a. a 8u. 4)
Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak, makamında (Foto: Yeni Sabah - Ankara)
Brüksel, 9 (Ap) — Türkiye Dışişleri Bakanı Bay Necmeddin Sadak, bu gece Associated Press muhabirine verdiği bir beyanatta, •»Türkiyenin Atlantik veya Akdeniz antlaşmasından birine dahil olması ihtimali karşısında. Rusyanın endıişe duyması için hiç bir sebep yoktur.» demiştir.
Uçakla İstanbula hareket etme den evvel Brükselde bir kaç saat kalan Necmeddin Sadak ezcümle şunları söylemiştir:
«Türkiyenin Atlantik andlaş--
KENAN
ÖNER
Bugün toprağa veriliyor
Amerika Dışbakanının yeni ve mühim beyanatı
Acheson, Amerikanın Rusya ile işbirliği yapmaktan ümidini kestiği için Atlantik Savunma Paktı teşebbüsüne geçtiğini söyledi
Rusya, çember içine alınıyor
Voşington: 9 (a.a.) (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean AcheBon bugün basın toplantısında bir demeçte bulunarak şunları söylemiştir:
«Atlantik paktı muhtemel ola rak nisan ayının ilk haftası zarfında imzalanacaktır. Pakta katılan memleketler vesikayı Va-şingtonda imzalamıya dâvet e-dilmişlerdir. Bu memleketlerin kararını bekliyoruz.»
Atlantik paktı Amerikanın nereden gelirse gelsin her tecavüze karşı müşterek ve meşru müdafaa haklarını tam mânasile kullanmak azminde olduğunu açıkça göstermektedir. Dünya barış ve huzura kavuşmıyacak olursa bunun sorumluluğu tamamen
Acı ve ant ufûlünü dün, te-» essürle bildirdiğimiz prof. Kenan Ömer öner’in cenaze töreni bu-? gün yapılacaktır. Cenaze töre-t ninde hazır bulunmak için yıır-: dun muhtelif yerlerinden Millet____________________■ ■■..............■ ■■
Partisine mensup temsilciler, bu. Rusyaya ve peyklerine düşecek-■-sabah şehrimize gelmiş olacak- tir, pakta dahil 8 memleketin böyle bir ihtimali önlemek için (Dovamı Sa. 5 Su. 3)
- » uı im.vvi»iu »ıudiıuK uuuıuş--tauna _______o____,.v „_____
masiyle her hangi bâr ilgisi yok-Şiardır.
tur. Andlaşmanm, yalnız âsmi.j (Devamı Sa: 5 Sü: 2 de)
coğrafî çerçevesini sarahaten be örtmektedir. Türkiye bu saha!
dahilinde değildir.»
Ankaradaki Sovyet elçisinin böyle bir endişeye düştüğüne da ir ortada dolaşan söylentiler hak kında yorumda bulunması istenen Sadak şöyle dermiştir:
«Türkiyenin de iştirak edeceği bir Akdeniz antlaşması hakkında yorumlarda bulunmak için,, za-
(Devamı 8a. â 8u. 1)
Roman yanınK ızıl Kadın Bakanı
Stalin, Molotof ve Vişİnski 1945 de Yatta konferansında (Bu fotoğraf A. P. foto servisi tarafından uçakla gönderilmiş ve dün alınmıştır)
Facia içinde facia
Çalışma Bakanlığı da, Nuri (paşa) fabrikasının mühimmat ve silâh imal ettiğinden resmen haberdar değilmiş
Bir kaç gündenken şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşud Şımaeddln SLrer dLn öğleden sonra bölge çalışma müdürlüğünde bir basın toplantısı yapmıştır. Bakan yazılı olarak verdiği beyanatta f unlan söylemiştir: ,
(— İhtiyarlık ve umumi has -talik sigortalarıle, iş mahkemele -une aid kanun taşanları yakında Meclise verileceği ümidindeyim. İş Kanununda da tecrübelerden a-lınan neticelere istinaden İcap e -den değişiklik yapılacaktır.
Bakan bundan senra fikir işçi -terine temas etmiş ve bu işçilerin iş kanununun şümûiüne gireceğini söy tem İşi İr.
Sütlücedeki infilâk hâdisesin de öten veya yaralananlara sigortanın vereceği tazminat ve yapa -cağı yardımdan baçka bölge çalışma müdürlüğünün ve sendikalar tıiliğinin de iıberrü ve yardım İşin
Çah$ma Bakanı Reşat Şemsettin Sirer
de yarından İtibaren faaliyete gc-ç.ceğini söylemiştir:
Sütlücedeki infilâk hâdisesine ve çalışma müdürlüğünün fabrikanın infilâk maddesi yaptığını bilip bU enediğine dair suallere karşı Bakan Şemsettin Sirer şu cevabı vermiş-
(— Sütlücede infilâk etmiş olan Ubrika, Bakanlık teşkilâtı tarafın can harp İmalâtıyla iştigâl eden bir fabrika olarak tanınmakta ve
(Devamı 8a. s 8u. 4)
Merhum
İbrahim Âli
Cenazesi yarın öğleyin merasimle defnediliyor
Kurtuluşun konferansı
Millî 1 ürk Talebe Birliği, konferansla ilgisi olmadığını bildirdi
Millî Türk Talebe Birliği yönetim kurulu dün yaptığı bir toplantıda evvelki gün Eminönü Halkevinde verileceği bildirilip de talimatnameye aykırı olduğu için geri bırakılan bir konferans meselesini görüşmüş vo verdiği kararlan basına bildirmiye yönetim kurulu üyelerinden, münazara kolu başkanı İhsan Göğüşü memur etmiştir.
İhsan Göğüş bu kararları şöyle anlatmaktadır:
«— Bugünkü gazetelerde Milli Türk Talebe Birliğinin Eminönü Halkevinde bir toplantı yapmak İstediğini, fakat Halkevi Balonunun verilmemesi nebeblle toplantının yapılmadığını okuduk. (Devamı 8a. o 8ü. 7 do)
Anna Pauker, Ingiliz ve Amerikalılara çatıyr-
t .Bi^rT$JS.(ap.) t— Bir kaç ay lık silkût çevresinden sonra ilk defa konuşan Rumanya Dışişleri Bakanı Anna Pauker dün Rumen kadınlarına hitap ederek «Harbe girişmek istiyenlere karşı girişilen savaş» ın ilk kurşununu atmış ve Rumen kadınlarını, harb istiyen İngiliz ve Amerikan emperyalistlerine karşı «Barış güreşinde» birleşmiye dâvet etmiştir.
Harbin kaçınılmaz olduğu key fiyeti üzerinde hiç değilse biraz duran Anna Paukar kapitalizmle inhitatın iki kardeş olduğunu, Birleşik Amerikada inhitat ve işsizliğin daha şimdiden baş gösterdiğini söylemiştir.
Anna Pauker şöyle demiştir: «Emperyalist, silâh imalâtçısı ve ölüm simsarları savaş istemek te ve vaktile nazilerle faşistlerin umdukları gibi bu istedikleri savaşı kazanacaklarını zannetmektedirler. Barışı arzuladığımız i-çin bunlar bizden nefret etmektedirler.»
Rumanydmn kızıl Dış Bakanı
Anna Paııker
PATRİK
Ticaret ve Ekonomi Bakanının demeci
Barlas, Sanayicilerle bir ihtilâf olmadığını söylüyor
Bakan, İzmit Kâğıt ve Sellüloz fabrikasındaki ledkiklerini bitirerek İstanbula döndü
İzmit 9 (Ticaret vt Ekonomi Ba kanma refakat eden arkadaşımız telefonla bildiriyor) — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Said Bar -
teyim. Bilhassa İzmit Kâğıt fabrikası, iftihar edilebilecek Devlet müesseaelerlnden biridir. Fakat
Filisthıde yeniden çarpışmalar başladı Ürdün ile İsrail arasındaki çarpışmalarda İsrail
kuvvetleri Kızıldenizc ulaşmağa uğraşıyorlar
Amman: 9 (ap.) — Dün gece-denberl Ürdün Arap lejiyonu ile zırhlı Yahudi kuvvetleri arasında çarpışmalar cereyan etmekte olduğunu teyid eden haberler a-lınmıştır. (Devamı Saı a 8ü: 2 de)
“Tuhaf Kral,, dün gitti
Amerikalı Revü, kralı Türk kadınını bir de güzel bulmamış
Geçenlerde Amorlkadan şehrimize bir tuhaf Kral gelmişti. İsmi: Eğlence ve revü kralı «Bllly Rose».
Kral olduğuna göre Bllly Ro-se adının gerisinde Krallık men-
(Devımı 8aı • 8U| 1 Ö«)
Cezaevine bir vekil göndere rek Tutuk Ortodoksları irşatta bulundu Fatrlk Athcııagcıos, Büyük paskalya münaasebelıyle, İstanbul u • mum ceza ve tevkif evinde tutuklu olarak bulunan orlodoks hırls-tij anlarını ziyaret etmek ve ken -düerlnc dini, ahlâki nasihatler ver (Devamı Sa: 5 Su: 3 de)
ias bu sabah l'zmi'. Kâğıt, Sellüloz ve klor fabrikaların» gezmiş ve kendisine fabrika müdürü Adnan llerkay tarafından izahat veril aı İştir.
Bakan öğleden sonra Hercke kumaş fabrikasında tetkiklerde bu Ummuştur. Tetkiklerden sonra Bakan, bana şu demeci verdi:
(— Her iki fabrikadan da mem -■»uulyet verici İntibalarla dönmek
maalesef maliyet, Avrupa
kağıtla-
rına nisbeten yüksek, kalite İse • satış fiat esas olmak şartlyle-düşüktUr. Yaptığım tetkikat neti -ceslnde bunun ibtıdaj madde fiatı-
nın haddinden fazla yüksek o) ma-
undan Heri geldiğini tesblt ettim.
Iaveçten getirttiğimiz SelKiloa mütehassısı Mr. Sounfield’den bu
hususlara ilâveten, bilhassa, kâğıt
imâline müsait orman mevzuunda
(Devamı Sa. s Su. s)
Takvim den Bir Yaprak
“Kartacayı yıkmalı
Eğer murakabe olsaydı şehir I-çlndo cephane fabrikası yapılır mı İdi? Atölyelere soba kbrulur mu İdi? Tavanlar, döşemelerin tahta olmasına müsaade edilir mi İdi?
Bu hakikat bütün vuzuhu İle meydanda Ikon artık mürakaboslz-lelk var mı yok mu? diye aranmı-ya hacet var mı?
Bu oümle sadece bir formülden Ibarottlr. Zira tekrar ediyoruz bu hâdisenin mes'ullyetl bir parça bohçası gibi eldon ele atılmaktadır. Sayın bakanımız diğer mas'ole-loro temastan sonra beyanatını yine İnfilâk hâdlsoslne temas eden bir bahlslo sona erdiriyor ı
Şehrin İğinde İnfilâk maddeleri bulunan dopo vo salrenln boşaltılarak zararsız yorlere nakil İşinin İstanbul vllâyetlnco tetkik edilmekle olduğunu söylüyor.
Yalnız bu oümle, mos’ullyetln voçhosinl tâyin etmiye kâfi t>ğll midir?
Deınok oluyor kİ daha şimdiye kadar şohlrdo İnfilâk maddeleri bulunan depolar ne ınürakabe edilmiş, ne do onlnr hakkında mevzuat tatbik edilmişi
Nasıl olur?
Bu vaziyet karşısında! «Lâkayıtlık, mos'ullyetslzllk, İhmal vo tesoyyüp Kartacasını yık-malıl»
Diye nasıl bogtrnııyalıml
LLUNAY
ikrama başlık olarak Roma rloallndon Afrikalı Katon'un târihi oümlesl I-lo başlıyorum. Bu muannit ve sebatkâr adam senanatoda her hangi bir mevzua dair Irat eylediği nutuklarını dalma bu cümle llo sona erdirirmiş. Biz de bu cümleyi lâkaytlık, mesuliyetsizlik, İhmal vo teseyyüp Kartaoasının yıkılmasını hatırlatmak için bir sonbol olarak dil presangl ediyoruz.
Memlokette mes'ullyet esası kuruluncaya kadar bunu hor fırsatta tekrar eylemeliyiz. Nitekim Anka-radan şehrimize gelen İçişleri Bakanının, Sütlüconfn felâket sahası' nı gördükten sonra İstanbul valili' ğinde yaptığı basın toplantısı mü-nasobell llo de yine bu oümioyl tekrar ediyoruz.
İçişleri Bakanı beyanatına İnfilâk l.âdlsosl llo başlıyor ve:
»Tahkikat netlocslndo vak'anın zuhurunda mürakoboslzllk, mevzuatın hakklto tatbik edllmomosl vo İhmal tahakkuk öderse mos'ul olanların cezalandırılacağından hig şüphe odllmemolldlr. Tahkik notl-ooleri matbuata vorllcooktlr.»
Diyor. İnfllâh hâdisesinde müra-kabosizlik olduğu, mevzuatın hak' kilo doğil asla tatbik edilmediği gün gibi aşikârdır. Mos’elo bir mÜ-rakaboslzllğln, movzuatın tatbik edilmemesinin mes’uliyotldlr. işte kimsenin üstüne almak İstemediği budur.
Merhum İbrahim Âli
(Yazısı S inci sayfada)
Rodostaki Ürdün • İsrail müzakerelerinde arabulucu Dr. Bunche,
Ürdün delegesinin sigarasını yakıyor (Foto: A. PJ
Sahibi: Safa Kılıçlıoğlu
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3570 HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MÜDAFİİYIZ_Sayısı : 10 Kuruş
Gözlük Deposu
Her nevi fennî gözlük
Cam, çerçeve ve gözlükçülüğe ait bütün malzeme
X Saragossi
İstanbul - Bahçch&pı Celâl Ley
İdareı Nunıosmanlye No: İT
Tal adrealı «YENİ 6ABAH»
İSTANBUL
Telefon i «0705
' PERŞEMBE
1O
MART
1949
Akdeniz Paklı ve
Sovyet Endişeleri
Sadak ın mühim beyanatı
Dışbakan, Türkiyenin Akdeniz Paktına girmesi ihtimaline karşı Rusyanın endişe duymasına sebep yoktur, diyor
Türkiye Atlantik Paktına girmiyecek
Kimi avutmak İstiyorlar?
2 çişleri Bakanı evvelki gün, II .gazetecilerle yaptığı toplantıda yîne Halk Partisinin mahut ve meşhur taktiğini kullanmış ve bu bapta seleflerinden farklı olmanııya çalışmıştır. Bu, Bakanın kendi bileceği İştir anıma umumi efkârı tatmin bakımından böyle bir tabyanın zerre kadar faydası olmıyacağı da muhakkaktır.
Seçim kanununun tâdiline temas eden Memhet Emin diyor ki: «Bugünkü seçim kanununda gerek İlim ve gerek tecrübe bakımından tâdili fcabettiren noktalar bulunursa hükümet, bunu yapmaktan çekinmeyecektir.» a-man yarabbl, ne mühim fedakârlık yapacakmış hükümet... Demokrasi havasını çalmıya başladığımızı iddia ettiğimiz dört yaldır bu seçim kanunu kadar milletin ısrarla üzerinde durduğu belki ancak matbuat kanunu yardır. Şimdiki seçim kanununun kimseye emniyet telkin etmediği geniş halk tabakaları toplantılariie, mitinglefîle açıktandı: «Reylerimizi çalanlar paralarımızı da aşırırlar» diye hemen bütün batı bölgelerinde, İzmir vilâyetinde, cenup eyaletlerimizde lıalk avaz avaz bağırdı. 'Aradan aylar hattâ yıllar geçti, bizzat Eminin Başbakanı, bu kanonun tâdil edileceğini vâdettl, fakat bir netice çıkmadı. Şimdi de İçişteri Bakanı. «Eğer kanunda tecrübe ve ilmin lüzum göstereceği tâdiller varsa» diye kayıtlı le şartlı bir ağız kuilanmı-ya başlamış bulunuyor. Bu kanu nun yapılan tecrübelerde tâdili zaruri olduğu çoktan halkın kulakları tırmalaması lâzım gelen feryadile anlaşıldı amnıa bıı ses ler acaba Erişirgilİn kulağına kadar yükselmek saadetine maz-har olamadı mı?
işin tecrübe kısmı çoktan halledilmiştir. O hususta üzlilmiye ve endişeye mahal yoktur. İlim balonundan olan duruma gelince azaba Mehmet Emin de bu kanunu eski Başbakan Haşan Saka gibi ecnebi azmanlara tetkik ettirmek hevesine ini kapılını y a başladı?.
Bu sütunlarda ütedenberi İddia ediyoruz: Halk Partisi, demokrasi yolculuğuna o kadar Istemlye Istemlye girdi veya girer göründü ki demokrasinin en basit ve alfabesi olması İcabeden bir keyfiyeti yâni halkın hâkimi yeti noktasının bir türlü tahak-'“A ettim,» İstemiyor. Fnm™. J“*’ Jtelyodan, İngiltere ve A-nek „ “ l’-teerlİKİr.lz knda, rlemokmı’*', ‘"l“ra
llnllr Fnrtül hakimiyeti
>U> hüküm keyt, ■>« ciheti bazen bir her her tarafa salılırarak •emin etmek İster, bazen Haşan Saka gibi daha mülâyimi gelir, hattâ Şemseddfn Günaltay g||,j nezaketi muhalefet liderini ziyafete kadar ileriye götüren biri peyda olur, fakat ne olursa o-Inr, allem edilir kallenı edilir, valdier verilir, bonolar imzalanır, oldu olacak bitti bitecek denilir, fakat bir de bakarsınız günün birinde, üzerinde yıllarca konu-»ulmuş bir mevzu hakkında, î-Cİşleri Bakanı, «ilmin ve tecrübe* gösterdiği tâdile muhtaç ' noktalar var ise..» diye sanki i ba aabah Merih yıldızından İn- | ml9 bir yabancı gibi kayıtlı ve i Ifirtlı bir ağız kullanır.
Bu gidişle, bu ağız ve dille a-
(Dsvamı 8a. a 8u. 4)
Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak, makamında (Foto: Yeni Sabah - Ankara)
Brüksel, 9 (Ap) — Türkiye Dışişleri Bakanı Bay Necmeddin Sadak, bu gece Associated Press muhabirine verdiği bir beyanatta, •»Türkiyenin Atlantik veya Akdeniz antlaşmasından birine dahil olması ihtimali karşısında. Rusyanın endıişe duyması için hiç bir sebep yoktur.» demiştir.
Uçakla İstanbula hareket etme den evvel Brükselde bir kaç saat kalan Necmeddin Sadak ezcümle şunları söylemiştir:
«Türkiyenin Atlantik andlaş--
KENAN
ÖNER
Bugün toprağa veriliyor
Amerika Dışbakanının yeni ve mühim beyanatı
Acheson, Amerikanın Rusya ile işbirliği yapmaktan ümidini kestiği için Atlantik Savunma Paktı teşebbüsüne geçtiğini söyledi
Rusya, çember içine alınıyor
Voşington: 9 (a.a.) (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean AcheBon bugün basın toplantısında bir demeçte bulunarak şunları söylemiştir:
«Atlantik paktı muhtemel ola rak nisan ayının ilk haftası zarfında imzalanacaktır. Pakta katılan memleketler vesikayı Va-şingtonda imzalamıya dâvet e-dilmişlerdir. Bu memleketlerin kararını bekliyoruz.»
Atlantik paktı Amerikanın nereden gelirse gelsin her tecavüze karşı müşterek ve meşru müdafaa haklarını tam mânasile kullanmak azminde olduğunu açıkça göstermektedir. Dünya barış ve huzura kavuşmıyacak olursa bunun sorumluluğu tamamen
Acı ve ant ufûlünü dün, te-» essürle bildirdiğimiz prof. Kenan Ömer öner’in cenaze töreni bu-? gün yapılacaktır. Cenaze töre-t ninde hazır bulunmak için yıır-: dun muhtelif yerlerinden Millet____________________■ ■■..............■ ■■
Partisine mensup temsilciler, bu. Rusyaya ve peyklerine düşecek-■-sabah şehrimize gelmiş olacak- tir, pakta dahil 8 memleketin böyle bir ihtimali önlemek için (Dovamı Sa. 5 Su. 3)
- » uı im.vvi»iu »ıudiıuK uuuıuş--tauna _______o____,.v „_____
masiyle her hangi bâr ilgisi yok-Şiardır.
tur. Andlaşmanm, yalnız âsmi.j (Devamı Sa: 5 Sü: 2 de)
coğrafî çerçevesini sarahaten be örtmektedir. Türkiye bu saha!
dahilinde değildir.»
Ankaradaki Sovyet elçisinin böyle bir endişeye düştüğüne da ir ortada dolaşan söylentiler hak kında yorumda bulunması istenen Sadak şöyle dermiştir:
«Türkiyenin de iştirak edeceği bir Akdeniz antlaşması hakkında yorumlarda bulunmak için,, za-
(Devamı 8a. â 8u. 1)
Roman yanınK ızıl Kadın Bakanı
Stalin, Molotof ve Vişİnski 1945 de Yatta konferansında (Bu fotoğraf A. P. foto servisi tarafından uçakla gönderilmiş ve dün alınmıştır)
Facia içinde facia
Çalışma Bakanlığı da, Nuri (paşa) fabrikasının mühimmat ve silâh imal ettiğinden resmen haberdar değilmiş
Bir kaç gündenken şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşud Şımaeddln SLrer dLn öğleden sonra bölge çalışma müdürlüğünde bir basın toplantısı yapmıştır. Bakan yazılı olarak verdiği beyanatta f unlan söylemiştir: ,
(— İhtiyarlık ve umumi has -talik sigortalarıle, iş mahkemele -une aid kanun taşanları yakında Meclise verileceği ümidindeyim. İş Kanununda da tecrübelerden a-lınan neticelere istinaden İcap e -den değişiklik yapılacaktır.
Bakan bundan senra fikir işçi -terine temas etmiş ve bu işçilerin iş kanununun şümûiüne gireceğini söy tem İşi İr.
Sütlücedeki infilâk hâdisesin de öten veya yaralananlara sigortanın vereceği tazminat ve yapa -cağı yardımdan baçka bölge çalışma müdürlüğünün ve sendikalar tıiliğinin de iıberrü ve yardım İşin
Çah$ma Bakanı Reşat Şemsettin Sirer
de yarından İtibaren faaliyete gc-ç.ceğini söylemiştir:
Sütlücedeki infilâk hâdisesine ve çalışma müdürlüğünün fabrikanın infilâk maddesi yaptığını bilip bU enediğine dair suallere karşı Bakan Şemsettin Sirer şu cevabı vermiş-
(— Sütlücede infilâk etmiş olan Ubrika, Bakanlık teşkilâtı tarafın can harp İmalâtıyla iştigâl eden bir fabrika olarak tanınmakta ve
(Devamı 8a. s 8u. 4)
Merhum
İbrahim Âli
Cenazesi yarın öğleyin merasimle defnediliyor
Kurtuluşun konferansı
Millî 1 ürk Talebe Birliği, konferansla ilgisi olmadığını bildirdi
Millî Türk Talebe Birliği yönetim kurulu dün yaptığı bir toplantıda evvelki gün Eminönü Halkevinde verileceği bildirilip de talimatnameye aykırı olduğu için geri bırakılan bir konferans meselesini görüşmüş vo verdiği kararlan basına bildirmiye yönetim kurulu üyelerinden, münazara kolu başkanı İhsan Göğüşü memur etmiştir.
İhsan Göğüş bu kararları şöyle anlatmaktadır:
«— Bugünkü gazetelerde Milli Türk Talebe Birliğinin Eminönü Halkevinde bir toplantı yapmak İstediğini, fakat Halkevi Balonunun verilmemesi nebeblle toplantının yapılmadığını okuduk. (Devamı 8a. o 8ü. 7 do)
Anna Pauker, Ingiliz ve Amerikalılara çatıyr-
t .Bi^rT$JS.(ap.) t— Bir kaç ay lık silkût çevresinden sonra ilk defa konuşan Rumanya Dışişleri Bakanı Anna Pauker dün Rumen kadınlarına hitap ederek «Harbe girişmek istiyenlere karşı girişilen savaş» ın ilk kurşununu atmış ve Rumen kadınlarını, harb istiyen İngiliz ve Amerikan emperyalistlerine karşı «Barış güreşinde» birleşmiye dâvet etmiştir.
Harbin kaçınılmaz olduğu key fiyeti üzerinde hiç değilse biraz duran Anna Paukar kapitalizmle inhitatın iki kardeş olduğunu, Birleşik Amerikada inhitat ve işsizliğin daha şimdiden baş gösterdiğini söylemiştir.
Anna Pauker şöyle demiştir: «Emperyalist, silâh imalâtçısı ve ölüm simsarları savaş istemek te ve vaktile nazilerle faşistlerin umdukları gibi bu istedikleri savaşı kazanacaklarını zannetmektedirler. Barışı arzuladığımız i-çin bunlar bizden nefret etmektedirler.»
Rumanydmn kızıl Dış Bakanı
Anna Paııker
PATRİK
Ticaret ve Ekonomi Bakanının demeci
Barlas, Sanayicilerle bir ihtilâf olmadığını söylüyor
Bakan, İzmit Kâğıt ve Sellüloz fabrikasındaki ledkiklerini bitirerek İstanbula döndü
İzmit 9 (Ticaret vt Ekonomi Ba kanma refakat eden arkadaşımız telefonla bildiriyor) — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Said Bar -
teyim. Bilhassa İzmit Kâğıt fabrikası, iftihar edilebilecek Devlet müesseaelerlnden biridir. Fakat
Filisthıde yeniden çarpışmalar başladı Ürdün ile İsrail arasındaki çarpışmalarda İsrail
kuvvetleri Kızıldenizc ulaşmağa uğraşıyorlar
Amman: 9 (ap.) — Dün gece-denberl Ürdün Arap lejiyonu ile zırhlı Yahudi kuvvetleri arasında çarpışmalar cereyan etmekte olduğunu teyid eden haberler a-lınmıştır. (Devamı Saı a 8ü: 2 de)
“Tuhaf Kral,, dün gitti
Amerikalı Revü, kralı Türk kadınını bir de güzel bulmamış
Geçenlerde Amorlkadan şehrimize bir tuhaf Kral gelmişti. İsmi: Eğlence ve revü kralı «Bllly Rose».
Kral olduğuna göre Bllly Ro-se adının gerisinde Krallık men-
(Devımı 8aı • 8U| 1 Ö«)
Cezaevine bir vekil göndere rek Tutuk Ortodoksları irşatta bulundu Fatrlk Athcııagcıos, Büyük paskalya münaasebelıyle, İstanbul u • mum ceza ve tevkif evinde tutuklu olarak bulunan orlodoks hırls-tij anlarını ziyaret etmek ve ken -düerlnc dini, ahlâki nasihatler ver (Devamı Sa: 5 Su: 3 de)
ias bu sabah l'zmi'. Kâğıt, Sellüloz ve klor fabrikaların» gezmiş ve kendisine fabrika müdürü Adnan llerkay tarafından izahat veril aı İştir.
Bakan öğleden sonra Hercke kumaş fabrikasında tetkiklerde bu Ummuştur. Tetkiklerden sonra Bakan, bana şu demeci verdi:
(— Her iki fabrikadan da mem -■»uulyet verici İntibalarla dönmek
maalesef maliyet, Avrupa
kağıtla-
rına nisbeten yüksek, kalite İse • satış fiat esas olmak şartlyle-düşüktUr. Yaptığım tetkikat neti -ceslnde bunun ibtıdaj madde fiatı-
nın haddinden fazla yüksek o) ma-
undan Heri geldiğini tesblt ettim.
Iaveçten getirttiğimiz SelKiloa mütehassısı Mr. Sounfield’den bu
hususlara ilâveten, bilhassa, kâğıt
imâline müsait orman mevzuunda
(Devamı Sa. s Su. s)
Takvim den Bir Yaprak
“Kartacayı yıkmalı
Eğer murakabe olsaydı şehir I-çlndo cephane fabrikası yapılır mı İdi? Atölyelere soba kbrulur mu İdi? Tavanlar, döşemelerin tahta olmasına müsaade edilir mi İdi?
Bu hakikat bütün vuzuhu İle meydanda Ikon artık mürakaboslz-lelk var mı yok mu? diye aranmı-ya hacet var mı?
Bu oümle sadece bir formülden Ibarottlr. Zira tekrar ediyoruz bu hâdisenin mes'ullyetl bir parça bohçası gibi eldon ele atılmaktadır. Sayın bakanımız diğer mas'ole-loro temastan sonra beyanatını yine İnfilâk hâdlsoslne temas eden bir bahlslo sona erdiriyor ı
Şehrin İğinde İnfilâk maddeleri bulunan dopo vo salrenln boşaltılarak zararsız yorlere nakil İşinin İstanbul vllâyetlnco tetkik edilmekle olduğunu söylüyor.
Yalnız bu oümle, mos’ullyetln voçhosinl tâyin etmiye kâfi t>ğll midir?
Deınok oluyor kİ daha şimdiye kadar şohlrdo İnfilâk maddeleri bulunan depolar ne ınürakabe edilmiş, ne do onlnr hakkında mevzuat tatbik edilmişi
Nasıl olur?
Bu vaziyet karşısında! «Lâkayıtlık, mos'ullyetslzllk, İhmal vo tesoyyüp Kartacasını yık-malıl»
Diye nasıl bogtrnııyalıml
LLUNAY
ikrama başlık olarak Roma rloallndon Afrikalı Katon'un târihi oümlesl I-lo başlıyorum. Bu muannit ve sebatkâr adam senanatoda her hangi bir mevzua dair Irat eylediği nutuklarını dalma bu cümle llo sona erdirirmiş. Biz de bu cümleyi lâkaytlık, mesuliyetsizlik, İhmal vo teseyyüp Kartaoasının yıkılmasını hatırlatmak için bir sonbol olarak dil presangl ediyoruz.
Memlokette mes'ullyet esası kuruluncaya kadar bunu hor fırsatta tekrar eylemeliyiz. Nitekim Anka-radan şehrimize gelen İçişleri Bakanının, Sütlüconfn felâket sahası' nı gördükten sonra İstanbul valili' ğinde yaptığı basın toplantısı mü-nasobell llo de yine bu oümioyl tekrar ediyoruz.
İçişleri Bakanı beyanatına İnfilâk l.âdlsosl llo başlıyor ve:
»Tahkikat netlocslndo vak'anın zuhurunda mürakoboslzllk, mevzuatın hakklto tatbik edllmomosl vo İhmal tahakkuk öderse mos'ul olanların cezalandırılacağından hig şüphe odllmemolldlr. Tahkik notl-ooleri matbuata vorllcooktlr.»
Diyor. İnfllâh hâdisesinde müra-kabosizlik olduğu, mevzuatın hak' kilo doğil asla tatbik edilmediği gün gibi aşikârdır. Mos’elo bir mÜ-rakaboslzllğln, movzuatın tatbik edilmemesinin mes’uliyotldlr. işte kimsenin üstüne almak İstemediği budur.
Merhum İbrahim Âli
(Yazısı S inci sayfada)
Rodostaki Ürdün • İsrail müzakerelerinde arabulucu Dr. Bunche,
Ürdün delegesinin sigarasını yakıyor (Foto: A. PJ
Sahibi: Safa Kılıçlıoğlu
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3570 HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MÜDAFİİYIZ_Sayısı : 10 Kuruş
Gözlük Deposu
Her nevi fennî gözlük
Cam, çerçeve ve gözlükçülüğe ait bütün malzeme
X Saragossi
İstanbul - Bahçch&pı Celâl Ley
İdareı Nunıosmanlye No: İT
Tal adrealı «YENİ 6ABAH»
İSTANBUL
Telefon i «0705
' PERŞEMBE
1O
MART
1949
Akdeniz Paklı ve
Sovyet Endişeleri
Sadak ın mühim beyanatı
Dışbakan, Türkiyenin Akdeniz Paktına girmesi ihtimaline karşı Rusyanın endişe duymasına sebep yoktur, diyor
Türkiye Atlantik Paktına girmiyecek
Kimi avutmak İstiyorlar?
2 çişleri Bakanı evvelki gün, II .gazetecilerle yaptığı toplantıda yîne Halk Partisinin mahut ve meşhur taktiğini kullanmış ve bu bapta seleflerinden farklı olmanııya çalışmıştır. Bu, Bakanın kendi bileceği İştir anıma umumi efkârı tatmin bakımından böyle bir tabyanın zerre kadar faydası olmıyacağı da muhakkaktır.
Seçim kanununun tâdiline temas eden Memhet Emin diyor ki: «Bugünkü seçim kanununda gerek İlim ve gerek tecrübe bakımından tâdili fcabettiren noktalar bulunursa hükümet, bunu yapmaktan çekinmeyecektir.» a-man yarabbl, ne mühim fedakârlık yapacakmış hükümet... Demokrasi havasını çalmıya başladığımızı iddia ettiğimiz dört yaldır bu seçim kanunu kadar milletin ısrarla üzerinde durduğu belki ancak matbuat kanunu yardır. Şimdiki seçim kanununun kimseye emniyet telkin etmediği geniş halk tabakaları toplantılariie, mitinglefîle açıktandı: «Reylerimizi çalanlar paralarımızı da aşırırlar» diye hemen bütün batı bölgelerinde, İzmir vilâyetinde, cenup eyaletlerimizde lıalk avaz avaz bağırdı. 'Aradan aylar hattâ yıllar geçti, bizzat Eminin Başbakanı, bu kanonun tâdil edileceğini vâdettl, fakat bir netice çıkmadı. Şimdi de İçişteri Bakanı. «Eğer kanunda tecrübe ve ilmin lüzum göstereceği tâdiller varsa» diye kayıtlı le şartlı bir ağız kuilanmı-ya başlamış bulunuyor. Bu kanu nun yapılan tecrübelerde tâdili zaruri olduğu çoktan halkın kulakları tırmalaması lâzım gelen feryadile anlaşıldı amnıa bıı ses ler acaba Erişirgilİn kulağına kadar yükselmek saadetine maz-har olamadı mı?
işin tecrübe kısmı çoktan halledilmiştir. O hususta üzlilmiye ve endişeye mahal yoktur. İlim balonundan olan duruma gelince azaba Mehmet Emin de bu kanunu eski Başbakan Haşan Saka gibi ecnebi azmanlara tetkik ettirmek hevesine ini kapılını y a başladı?.
Bu sütunlarda ütedenberi İddia ediyoruz: Halk Partisi, demokrasi yolculuğuna o kadar Istemlye Istemlye girdi veya girer göründü ki demokrasinin en basit ve alfabesi olması İcabeden bir keyfiyeti yâni halkın hâkimi yeti noktasının bir türlü tahak-'“A ettim,» İstemiyor. Fnm™. J“*’ Jtelyodan, İngiltere ve A-nek „ “ l’-teerlİKİr.lz knda, rlemokmı’*', ‘"l“ra
llnllr Fnrtül hakimiyeti
>U> hüküm keyt, ■>« ciheti bazen bir her her tarafa salılırarak •emin etmek İster, bazen Haşan Saka gibi daha mülâyimi gelir, hattâ Şemseddfn Günaltay g||,j nezaketi muhalefet liderini ziyafete kadar ileriye götüren biri peyda olur, fakat ne olursa o-Inr, allem edilir kallenı edilir, valdier verilir, bonolar imzalanır, oldu olacak bitti bitecek denilir, fakat bir de bakarsınız günün birinde, üzerinde yıllarca konu-»ulmuş bir mevzu hakkında, î-Cİşleri Bakanı, «ilmin ve tecrübe* gösterdiği tâdile muhtaç ' noktalar var ise..» diye sanki i ba aabah Merih yıldızından İn- | ml9 bir yabancı gibi kayıtlı ve i Ifirtlı bir ağız kullanır.
Bu gidişle, bu ağız ve dille a-
(Dsvamı 8a. a 8u. 4)
Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak, makamında (Foto: Yeni Sabah - Ankara)
Brüksel, 9 (Ap) — Türkiye Dışişleri Bakanı Bay Necmeddin Sadak, bu gece Associated Press muhabirine verdiği bir beyanatta, •»Türkiyenin Atlantik veya Akdeniz antlaşmasından birine dahil olması ihtimali karşısında. Rusyanın endıişe duyması için hiç bir sebep yoktur.» demiştir.
Uçakla İstanbula hareket etme den evvel Brükselde bir kaç saat kalan Necmeddin Sadak ezcümle şunları söylemiştir:
«Türkiyenin Atlantik andlaş--
KENAN
ÖNER
Bugün toprağa veriliyor
Amerika Dışbakanının yeni ve mühim beyanatı
Acheson, Amerikanın Rusya ile işbirliği yapmaktan ümidini kestiği için Atlantik Savunma Paktı teşebbüsüne geçtiğini söyledi
Rusya, çember içine alınıyor
Voşington: 9 (a.a.) (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean AcheBon bugün basın toplantısında bir demeçte bulunarak şunları söylemiştir:
«Atlantik paktı muhtemel ola rak nisan ayının ilk haftası zarfında imzalanacaktır. Pakta katılan memleketler vesikayı Va-şingtonda imzalamıya dâvet e-dilmişlerdir. Bu memleketlerin kararını bekliyoruz.»
Atlantik paktı Amerikanın nereden gelirse gelsin her tecavüze karşı müşterek ve meşru müdafaa haklarını tam mânasile kullanmak azminde olduğunu açıkça göstermektedir. Dünya barış ve huzura kavuşmıyacak olursa bunun sorumluluğu tamamen
Acı ve ant ufûlünü dün, te-» essürle bildirdiğimiz prof. Kenan Ömer öner’in cenaze töreni bu-? gün yapılacaktır. Cenaze töre-t ninde hazır bulunmak için yıır-: dun muhtelif yerlerinden Millet____________________■ ■■..............■ ■■
Partisine mensup temsilciler, bu. Rusyaya ve peyklerine düşecek-■-sabah şehrimize gelmiş olacak- tir, pakta dahil 8 memleketin böyle bir ihtimali önlemek için (Dovamı Sa. 5 Su. 3)
- » uı im.vvi»iu »ıudiıuK uuuıuş--tauna _______o____,.v „_____
masiyle her hangi bâr ilgisi yok-Şiardır.
tur. Andlaşmanm, yalnız âsmi.j (Devamı Sa: 5 Sü: 2 de)
coğrafî çerçevesini sarahaten be örtmektedir. Türkiye bu saha!
dahilinde değildir.»
Ankaradaki Sovyet elçisinin böyle bir endişeye düştüğüne da ir ortada dolaşan söylentiler hak kında yorumda bulunması istenen Sadak şöyle dermiştir:
«Türkiyenin de iştirak edeceği bir Akdeniz antlaşması hakkında yorumlarda bulunmak için,, za-
(Devamı 8a. â 8u. 1)
Roman yanınK ızıl Kadın Bakanı
Stalin, Molotof ve Vişİnski 1945 de Yatta konferansında (Bu fotoğraf A. P. foto servisi tarafından uçakla gönderilmiş ve dün alınmıştır)
Facia içinde facia
Çalışma Bakanlığı da, Nuri (paşa) fabrikasının mühimmat ve silâh imal ettiğinden resmen haberdar değilmiş
Bir kaç gündenken şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşud Şımaeddln SLrer dLn öğleden sonra bölge çalışma müdürlüğünde bir basın toplantısı yapmıştır. Bakan yazılı olarak verdiği beyanatta f unlan söylemiştir: ,
(— İhtiyarlık ve umumi has -talik sigortalarıle, iş mahkemele -une aid kanun taşanları yakında Meclise verileceği ümidindeyim. İş Kanununda da tecrübelerden a-lınan neticelere istinaden İcap e -den değişiklik yapılacaktır.
Bakan bundan senra fikir işçi -terine temas etmiş ve bu işçilerin iş kanununun şümûiüne gireceğini söy tem İşi İr.
Sütlücedeki infilâk hâdisesin de öten veya yaralananlara sigortanın vereceği tazminat ve yapa -cağı yardımdan baçka bölge çalışma müdürlüğünün ve sendikalar tıiliğinin de iıberrü ve yardım İşin
Çah$ma Bakanı Reşat Şemsettin Sirer
de yarından İtibaren faaliyete gc-ç.ceğini söylemiştir:
Sütlücedeki infilâk hâdisesine ve çalışma müdürlüğünün fabrikanın infilâk maddesi yaptığını bilip bU enediğine dair suallere karşı Bakan Şemsettin Sirer şu cevabı vermiş-
(— Sütlücede infilâk etmiş olan Ubrika, Bakanlık teşkilâtı tarafın can harp İmalâtıyla iştigâl eden bir fabrika olarak tanınmakta ve
(Devamı 8a. s 8u. 4)
Merhum
İbrahim Âli
Cenazesi yarın öğleyin merasimle defnediliyor
Kurtuluşun konferansı
Millî 1 ürk Talebe Birliği, konferansla ilgisi olmadığını bildirdi
Millî Türk Talebe Birliği yönetim kurulu dün yaptığı bir toplantıda evvelki gün Eminönü Halkevinde verileceği bildirilip de talimatnameye aykırı olduğu için geri bırakılan bir konferans meselesini görüşmüş vo verdiği kararlan basına bildirmiye yönetim kurulu üyelerinden, münazara kolu başkanı İhsan Göğüşü memur etmiştir.
İhsan Göğüş bu kararları şöyle anlatmaktadır:
«— Bugünkü gazetelerde Milli Türk Talebe Birliğinin Eminönü Halkevinde bir toplantı yapmak İstediğini, fakat Halkevi Balonunun verilmemesi nebeblle toplantının yapılmadığını okuduk. (Devamı 8a. o 8ü. 7 do)
Anna Pauker, Ingiliz ve Amerikalılara çatıyr-
t .Bi^rT$JS.(ap.) t— Bir kaç ay lık silkût çevresinden sonra ilk defa konuşan Rumanya Dışişleri Bakanı Anna Pauker dün Rumen kadınlarına hitap ederek «Harbe girişmek istiyenlere karşı girişilen savaş» ın ilk kurşununu atmış ve Rumen kadınlarını, harb istiyen İngiliz ve Amerikan emperyalistlerine karşı «Barış güreşinde» birleşmiye dâvet etmiştir.
Harbin kaçınılmaz olduğu key fiyeti üzerinde hiç değilse biraz duran Anna Paukar kapitalizmle inhitatın iki kardeş olduğunu, Birleşik Amerikada inhitat ve işsizliğin daha şimdiden baş gösterdiğini söylemiştir.
Anna Pauker şöyle demiştir: «Emperyalist, silâh imalâtçısı ve ölüm simsarları savaş istemek te ve vaktile nazilerle faşistlerin umdukları gibi bu istedikleri savaşı kazanacaklarını zannetmektedirler. Barışı arzuladığımız i-çin bunlar bizden nefret etmektedirler.»
Rumanydmn kızıl Dış Bakanı
Anna Paııker
PATRİK
Ticaret ve Ekonomi Bakanının demeci
Barlas, Sanayicilerle bir ihtilâf olmadığını söylüyor
Bakan, İzmit Kâğıt ve Sellüloz fabrikasındaki ledkiklerini bitirerek İstanbula döndü
İzmit 9 (Ticaret vt Ekonomi Ba kanma refakat eden arkadaşımız telefonla bildiriyor) — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Said Bar -
teyim. Bilhassa İzmit Kâğıt fabrikası, iftihar edilebilecek Devlet müesseaelerlnden biridir. Fakat
Filisthıde yeniden çarpışmalar başladı Ürdün ile İsrail arasındaki çarpışmalarda İsrail
kuvvetleri Kızıldenizc ulaşmağa uğraşıyorlar
Amman: 9 (ap.) — Dün gece-denberl Ürdün Arap lejiyonu ile zırhlı Yahudi kuvvetleri arasında çarpışmalar cereyan etmekte olduğunu teyid eden haberler a-lınmıştır. (Devamı Saı a 8ü: 2 de)
“Tuhaf Kral,, dün gitti
Amerikalı Revü, kralı Türk kadınını bir de güzel bulmamış
Geçenlerde Amorlkadan şehrimize bir tuhaf Kral gelmişti. İsmi: Eğlence ve revü kralı «Bllly Rose».
Kral olduğuna göre Bllly Ro-se adının gerisinde Krallık men-
(Devımı 8aı • 8U| 1 Ö«)
Cezaevine bir vekil göndere rek Tutuk Ortodoksları irşatta bulundu Fatrlk Athcııagcıos, Büyük paskalya münaasebelıyle, İstanbul u • mum ceza ve tevkif evinde tutuklu olarak bulunan orlodoks hırls-tij anlarını ziyaret etmek ve ken -düerlnc dini, ahlâki nasihatler ver (Devamı Sa: 5 Su: 3 de)
ias bu sabah l'zmi'. Kâğıt, Sellüloz ve klor fabrikaların» gezmiş ve kendisine fabrika müdürü Adnan llerkay tarafından izahat veril aı İştir.
Bakan öğleden sonra Hercke kumaş fabrikasında tetkiklerde bu Ummuştur. Tetkiklerden sonra Bakan, bana şu demeci verdi:
(— Her iki fabrikadan da mem -■»uulyet verici İntibalarla dönmek
maalesef maliyet, Avrupa
kağıtla-
rına nisbeten yüksek, kalite İse • satış fiat esas olmak şartlyle-düşüktUr. Yaptığım tetkikat neti -ceslnde bunun ibtıdaj madde fiatı-
nın haddinden fazla yüksek o) ma-
undan Heri geldiğini tesblt ettim.
Iaveçten getirttiğimiz SelKiloa mütehassısı Mr. Sounfield’den bu
hususlara ilâveten, bilhassa, kâğıt
imâline müsait orman mevzuunda
(Devamı Sa. s Su. s)
Takvim den Bir Yaprak
“Kartacayı yıkmalı
Eğer murakabe olsaydı şehir I-çlndo cephane fabrikası yapılır mı İdi? Atölyelere soba kbrulur mu İdi? Tavanlar, döşemelerin tahta olmasına müsaade edilir mi İdi?
Bu hakikat bütün vuzuhu İle meydanda Ikon artık mürakaboslz-lelk var mı yok mu? diye aranmı-ya hacet var mı?
Bu oümle sadece bir formülden Ibarottlr. Zira tekrar ediyoruz bu hâdisenin mes'ullyetl bir parça bohçası gibi eldon ele atılmaktadır. Sayın bakanımız diğer mas'ole-loro temastan sonra beyanatını yine İnfilâk hâdlsoslne temas eden bir bahlslo sona erdiriyor ı
Şehrin İğinde İnfilâk maddeleri bulunan dopo vo salrenln boşaltılarak zararsız yorlere nakil İşinin İstanbul vllâyetlnco tetkik edilmekle olduğunu söylüyor.
Yalnız bu oümle, mos’ullyetln voçhosinl tâyin etmiye kâfi t>ğll midir?
Deınok oluyor kİ daha şimdiye kadar şohlrdo İnfilâk maddeleri bulunan depolar ne ınürakabe edilmiş, ne do onlnr hakkında mevzuat tatbik edilmişi
Nasıl olur?
Bu vaziyet karşısında! «Lâkayıtlık, mos'ullyetslzllk, İhmal vo tesoyyüp Kartacasını yık-malıl»
Diye nasıl bogtrnııyalıml
LLUNAY
ikrama başlık olarak Roma rloallndon Afrikalı Katon'un târihi oümlesl I-lo başlıyorum. Bu muannit ve sebatkâr adam senanatoda her hangi bir mevzua dair Irat eylediği nutuklarını dalma bu cümle llo sona erdirirmiş. Biz de bu cümleyi lâkaytlık, mesuliyetsizlik, İhmal vo teseyyüp Kartaoasının yıkılmasını hatırlatmak için bir sonbol olarak dil presangl ediyoruz.
Memlokette mes'ullyet esası kuruluncaya kadar bunu hor fırsatta tekrar eylemeliyiz. Nitekim Anka-radan şehrimize gelen İçişleri Bakanının, Sütlüconfn felâket sahası' nı gördükten sonra İstanbul valili' ğinde yaptığı basın toplantısı mü-nasobell llo de yine bu oümioyl tekrar ediyoruz.
İçişleri Bakanı beyanatına İnfilâk l.âdlsosl llo başlıyor ve:
»Tahkikat netlocslndo vak'anın zuhurunda mürakoboslzllk, mevzuatın hakklto tatbik edllmomosl vo İhmal tahakkuk öderse mos'ul olanların cezalandırılacağından hig şüphe odllmemolldlr. Tahkik notl-ooleri matbuata vorllcooktlr.»
Diyor. İnfllâh hâdisesinde müra-kabosizlik olduğu, mevzuatın hak' kilo doğil asla tatbik edilmediği gün gibi aşikârdır. Mos’elo bir mÜ-rakaboslzllğln, movzuatın tatbik edilmemesinin mes’uliyotldlr. işte kimsenin üstüne almak İstemediği budur.
Merhum İbrahim Âli
(Yazısı S inci sayfada)
Rodostaki Ürdün • İsrail müzakerelerinde arabulucu Dr. Bunche,
Ürdün delegesinin sigarasını yakıyor (Foto: A. PJ
Sahibi: Safa Kılıçlıoğlu
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3570 HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MÜDAFİİYIZ_Sayısı : 10 Kuruş
Gözlük Deposu
Her nevi fennî gözlük
Cam, çerçeve ve gözlükçülüğe ait bütün malzeme
X Saragossi
İstanbul - Bahçch&pı Celâl Ley
İdareı Nunıosmanlye No: İT
Tal adrealı «YENİ 6ABAH»
İSTANBUL
Telefon i «0705
' PERŞEMBE
1O
MART
1949
Akdeniz Paklı ve
Sovyet Endişeleri
Sadak ın mühim beyanatı
Dışbakan, Türkiyenin Akdeniz Paktına girmesi ihtimaline karşı Rusyanın endişe duymasına sebep yoktur, diyor
Türkiye Atlantik Paktına girmiyecek
Kimi avutmak İstiyorlar?
2 çişleri Bakanı evvelki gün, II .gazetecilerle yaptığı toplantıda yîne Halk Partisinin mahut ve meşhur taktiğini kullanmış ve bu bapta seleflerinden farklı olmanııya çalışmıştır. Bu, Bakanın kendi bileceği İştir anıma umumi efkârı tatmin bakımından böyle bir tabyanın zerre kadar faydası olmıyacağı da muhakkaktır.
Seçim kanununun tâdiline temas eden Memhet Emin diyor ki: «Bugünkü seçim kanununda gerek İlim ve gerek tecrübe bakımından tâdili fcabettiren noktalar bulunursa hükümet, bunu yapmaktan çekinmeyecektir.» a-man yarabbl, ne mühim fedakârlık yapacakmış hükümet... Demokrasi havasını çalmıya başladığımızı iddia ettiğimiz dört yaldır bu seçim kanunu kadar milletin ısrarla üzerinde durduğu belki ancak matbuat kanunu yardır. Şimdiki seçim kanununun kimseye emniyet telkin etmediği geniş halk tabakaları toplantılariie, mitinglefîle açıktandı: «Reylerimizi çalanlar paralarımızı da aşırırlar» diye hemen bütün batı bölgelerinde, İzmir vilâyetinde, cenup eyaletlerimizde lıalk avaz avaz bağırdı. 'Aradan aylar hattâ yıllar geçti, bizzat Eminin Başbakanı, bu kanonun tâdil edileceğini vâdettl, fakat bir netice çıkmadı. Şimdi de İçişteri Bakanı. «Eğer kanunda tecrübe ve ilmin lüzum göstereceği tâdiller varsa» diye kayıtlı le şartlı bir ağız kuilanmı-ya başlamış bulunuyor. Bu kanu nun yapılan tecrübelerde tâdili zaruri olduğu çoktan halkın kulakları tırmalaması lâzım gelen feryadile anlaşıldı amnıa bıı ses ler acaba Erişirgilİn kulağına kadar yükselmek saadetine maz-har olamadı mı?
işin tecrübe kısmı çoktan halledilmiştir. O hususta üzlilmiye ve endişeye mahal yoktur. İlim balonundan olan duruma gelince azaba Mehmet Emin de bu kanunu eski Başbakan Haşan Saka gibi ecnebi azmanlara tetkik ettirmek hevesine ini kapılını y a başladı?.
Bu sütunlarda ütedenberi İddia ediyoruz: Halk Partisi, demokrasi yolculuğuna o kadar Istemlye Istemlye girdi veya girer göründü ki demokrasinin en basit ve alfabesi olması İcabeden bir keyfiyeti yâni halkın hâkimi yeti noktasının bir türlü tahak-'“A ettim,» İstemiyor. Fnm™. J“*’ Jtelyodan, İngiltere ve A-nek „ “ l’-teerlİKİr.lz knda, rlemokmı’*', ‘"l“ra
llnllr Fnrtül hakimiyeti
>U> hüküm keyt, ■>« ciheti bazen bir her her tarafa salılırarak •emin etmek İster, bazen Haşan Saka gibi daha mülâyimi gelir, hattâ Şemseddfn Günaltay g||,j nezaketi muhalefet liderini ziyafete kadar ileriye götüren biri peyda olur, fakat ne olursa o-Inr, allem edilir kallenı edilir, valdier verilir, bonolar imzalanır, oldu olacak bitti bitecek denilir, fakat bir de bakarsınız günün birinde, üzerinde yıllarca konu-»ulmuş bir mevzu hakkında, î-Cİşleri Bakanı, «ilmin ve tecrübe* gösterdiği tâdile muhtaç ' noktalar var ise..» diye sanki i ba aabah Merih yıldızından İn- | ml9 bir yabancı gibi kayıtlı ve i Ifirtlı bir ağız kullanır.
Bu gidişle, bu ağız ve dille a-
(Dsvamı 8a. a 8u. 4)
Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak, makamında (Foto: Yeni Sabah - Ankara)
Brüksel, 9 (Ap) — Türkiye Dışişleri Bakanı Bay Necmeddin Sadak, bu gece Associated Press muhabirine verdiği bir beyanatta, •»Türkiyenin Atlantik veya Akdeniz antlaşmasından birine dahil olması ihtimali karşısında. Rusyanın endıişe duyması için hiç bir sebep yoktur.» demiştir.
Uçakla İstanbula hareket etme den evvel Brükselde bir kaç saat kalan Necmeddin Sadak ezcümle şunları söylemiştir:
«Türkiyenin Atlantik andlaş--
KENAN
ÖNER
Bugün toprağa veriliyor
Amerika Dışbakanının yeni ve mühim beyanatı
Acheson, Amerikanın Rusya ile işbirliği yapmaktan ümidini kestiği için Atlantik Savunma Paktı teşebbüsüne geçtiğini söyledi
Rusya, çember içine alınıyor
Voşington: 9 (a.a.) (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean AcheBon bugün basın toplantısında bir demeçte bulunarak şunları söylemiştir:
«Atlantik paktı muhtemel ola rak nisan ayının ilk haftası zarfında imzalanacaktır. Pakta katılan memleketler vesikayı Va-şingtonda imzalamıya dâvet e-dilmişlerdir. Bu memleketlerin kararını bekliyoruz.»
Atlantik paktı Amerikanın nereden gelirse gelsin her tecavüze karşı müşterek ve meşru müdafaa haklarını tam mânasile kullanmak azminde olduğunu açıkça göstermektedir. Dünya barış ve huzura kavuşmıyacak olursa bunun sorumluluğu tamamen
Acı ve ant ufûlünü dün, te-» essürle bildirdiğimiz prof. Kenan Ömer öner’in cenaze töreni bu-? gün yapılacaktır. Cenaze töre-t ninde hazır bulunmak için yıır-: dun muhtelif yerlerinden Millet____________________■ ■■..............■ ■■
Partisine mensup temsilciler, bu. Rusyaya ve peyklerine düşecek-■-sabah şehrimize gelmiş olacak- tir, pakta dahil 8 memleketin böyle bir ihtimali önlemek için (Dovamı Sa. 5 Su. 3)
- » uı im.vvi»iu »ıudiıuK uuuıuş--tauna _______o____,.v „_____
masiyle her hangi bâr ilgisi yok-Şiardır.
tur. Andlaşmanm, yalnız âsmi.j (Devamı Sa: 5 Sü: 2 de)
coğrafî çerçevesini sarahaten be örtmektedir. Türkiye bu saha!
dahilinde değildir.»
Ankaradaki Sovyet elçisinin böyle bir endişeye düştüğüne da ir ortada dolaşan söylentiler hak kında yorumda bulunması istenen Sadak şöyle dermiştir:
«Türkiyenin de iştirak edeceği bir Akdeniz antlaşması hakkında yorumlarda bulunmak için,, za-
(Devamı 8a. â 8u. 1)
Roman yanınK ızıl Kadın Bakanı
Stalin, Molotof ve Vişİnski 1945 de Yatta konferansında (Bu fotoğraf A. P. foto servisi tarafından uçakla gönderilmiş ve dün alınmıştır)
Facia içinde facia
Çalışma Bakanlığı da, Nuri (paşa) fabrikasının mühimmat ve silâh imal ettiğinden resmen haberdar değilmiş
Bir kaç gündenken şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşud Şımaeddln SLrer dLn öğleden sonra bölge çalışma müdürlüğünde bir basın toplantısı yapmıştır. Bakan yazılı olarak verdiği beyanatta f unlan söylemiştir: ,
(— İhtiyarlık ve umumi has -talik sigortalarıle, iş mahkemele -une aid kanun taşanları yakında Meclise verileceği ümidindeyim. İş Kanununda da tecrübelerden a-lınan neticelere istinaden İcap e -den değişiklik yapılacaktır.
Bakan bundan senra fikir işçi -terine temas etmiş ve bu işçilerin iş kanununun şümûiüne gireceğini söy tem İşi İr.
Sütlücedeki infilâk hâdisesin de öten veya yaralananlara sigortanın vereceği tazminat ve yapa -cağı yardımdan baçka bölge çalışma müdürlüğünün ve sendikalar tıiliğinin de iıberrü ve yardım İşin
Çah$ma Bakanı Reşat Şemsettin Sirer
de yarından İtibaren faaliyete gc-ç.ceğini söylemiştir:
Sütlücedeki infilâk hâdisesine ve çalışma müdürlüğünün fabrikanın infilâk maddesi yaptığını bilip bU enediğine dair suallere karşı Bakan Şemsettin Sirer şu cevabı vermiş-
(— Sütlücede infilâk etmiş olan Ubrika, Bakanlık teşkilâtı tarafın can harp İmalâtıyla iştigâl eden bir fabrika olarak tanınmakta ve
(Devamı 8a. s 8u. 4)
Merhum
İbrahim Âli
Cenazesi yarın öğleyin merasimle defnediliyor
Kurtuluşun konferansı
Millî 1 ürk Talebe Birliği, konferansla ilgisi olmadığını bildirdi
Millî Türk Talebe Birliği yönetim kurulu dün yaptığı bir toplantıda evvelki gün Eminönü Halkevinde verileceği bildirilip de talimatnameye aykırı olduğu için geri bırakılan bir konferans meselesini görüşmüş vo verdiği kararlan basına bildirmiye yönetim kurulu üyelerinden, münazara kolu başkanı İhsan Göğüşü memur etmiştir.
İhsan Göğüş bu kararları şöyle anlatmaktadır:
«— Bugünkü gazetelerde Milli Türk Talebe Birliğinin Eminönü Halkevinde bir toplantı yapmak İstediğini, fakat Halkevi Balonunun verilmemesi nebeblle toplantının yapılmadığını okuduk. (Devamı 8a. o 8ü. 7 do)
Anna Pauker, Ingiliz ve Amerikalılara çatıyr-
t .Bi^rT$JS.(ap.) t— Bir kaç ay lık silkût çevresinden sonra ilk defa konuşan Rumanya Dışişleri Bakanı Anna Pauker dün Rumen kadınlarına hitap ederek «Harbe girişmek istiyenlere karşı girişilen savaş» ın ilk kurşununu atmış ve Rumen kadınlarını, harb istiyen İngiliz ve Amerikan emperyalistlerine karşı «Barış güreşinde» birleşmiye dâvet etmiştir.
Harbin kaçınılmaz olduğu key fiyeti üzerinde hiç değilse biraz duran Anna Paukar kapitalizmle inhitatın iki kardeş olduğunu, Birleşik Amerikada inhitat ve işsizliğin daha şimdiden baş gösterdiğini söylemiştir.
Anna Pauker şöyle demiştir: «Emperyalist, silâh imalâtçısı ve ölüm simsarları savaş istemek te ve vaktile nazilerle faşistlerin umdukları gibi bu istedikleri savaşı kazanacaklarını zannetmektedirler. Barışı arzuladığımız i-çin bunlar bizden nefret etmektedirler.»
Rumanydmn kızıl Dış Bakanı
Anna Paııker
PATRİK
Ticaret ve Ekonomi Bakanının demeci
Barlas, Sanayicilerle bir ihtilâf olmadığını söylüyor
Bakan, İzmit Kâğıt ve Sellüloz fabrikasındaki ledkiklerini bitirerek İstanbula döndü
İzmit 9 (Ticaret vt Ekonomi Ba kanma refakat eden arkadaşımız telefonla bildiriyor) — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Said Bar -
teyim. Bilhassa İzmit Kâğıt fabrikası, iftihar edilebilecek Devlet müesseaelerlnden biridir. Fakat
Filisthıde yeniden çarpışmalar başladı Ürdün ile İsrail arasındaki çarpışmalarda İsrail
kuvvetleri Kızıldenizc ulaşmağa uğraşıyorlar
Amman: 9 (ap.) — Dün gece-denberl Ürdün Arap lejiyonu ile zırhlı Yahudi kuvvetleri arasında çarpışmalar cereyan etmekte olduğunu teyid eden haberler a-lınmıştır. (Devamı Saı a 8ü: 2 de)
“Tuhaf Kral,, dün gitti
Amerikalı Revü, kralı Türk kadınını bir de güzel bulmamış
Geçenlerde Amorlkadan şehrimize bir tuhaf Kral gelmişti. İsmi: Eğlence ve revü kralı «Bllly Rose».
Kral olduğuna göre Bllly Ro-se adının gerisinde Krallık men-
(Devımı 8aı • 8U| 1 Ö«)
Cezaevine bir vekil göndere rek Tutuk Ortodoksları irşatta bulundu Fatrlk Athcııagcıos, Büyük paskalya münaasebelıyle, İstanbul u • mum ceza ve tevkif evinde tutuklu olarak bulunan orlodoks hırls-tij anlarını ziyaret etmek ve ken -düerlnc dini, ahlâki nasihatler ver (Devamı Sa: 5 Su: 3 de)
ias bu sabah l'zmi'. Kâğıt, Sellüloz ve klor fabrikaların» gezmiş ve kendisine fabrika müdürü Adnan llerkay tarafından izahat veril aı İştir.
Bakan öğleden sonra Hercke kumaş fabrikasında tetkiklerde bu Ummuştur. Tetkiklerden sonra Bakan, bana şu demeci verdi:
(— Her iki fabrikadan da mem -■»uulyet verici İntibalarla dönmek
maalesef maliyet, Avrupa
kağıtla-
rına nisbeten yüksek, kalite İse • satış fiat esas olmak şartlyle-düşüktUr. Yaptığım tetkikat neti -ceslnde bunun ibtıdaj madde fiatı-
nın haddinden fazla yüksek o) ma-
undan Heri geldiğini tesblt ettim.
Iaveçten getirttiğimiz SelKiloa mütehassısı Mr. Sounfield’den bu
hususlara ilâveten, bilhassa, kâğıt
imâline müsait orman mevzuunda
(Devamı Sa. s Su. s)
Takvim den Bir Yaprak
“Kartacayı yıkmalı
Eğer murakabe olsaydı şehir I-çlndo cephane fabrikası yapılır mı İdi? Atölyelere soba kbrulur mu İdi? Tavanlar, döşemelerin tahta olmasına müsaade edilir mi İdi?
Bu hakikat bütün vuzuhu İle meydanda Ikon artık mürakaboslz-lelk var mı yok mu? diye aranmı-ya hacet var mı?
Bu oümle sadece bir formülden Ibarottlr. Zira tekrar ediyoruz bu hâdisenin mes'ullyetl bir parça bohçası gibi eldon ele atılmaktadır. Sayın bakanımız diğer mas'ole-loro temastan sonra beyanatını yine İnfilâk hâdlsoslne temas eden bir bahlslo sona erdiriyor ı
Şehrin İğinde İnfilâk maddeleri bulunan dopo vo salrenln boşaltılarak zararsız yorlere nakil İşinin İstanbul vllâyetlnco tetkik edilmekle olduğunu söylüyor.
Yalnız bu oümle, mos’ullyetln voçhosinl tâyin etmiye kâfi t>ğll midir?
Deınok oluyor kİ daha şimdiye kadar şohlrdo İnfilâk maddeleri bulunan depolar ne ınürakabe edilmiş, ne do onlnr hakkında mevzuat tatbik edilmişi
Nasıl olur?
Bu vaziyet karşısında! «Lâkayıtlık, mos'ullyetslzllk, İhmal vo tesoyyüp Kartacasını yık-malıl»
Diye nasıl bogtrnııyalıml
LLUNAY
ikrama başlık olarak Roma rloallndon Afrikalı Katon'un târihi oümlesl I-lo başlıyorum. Bu muannit ve sebatkâr adam senanatoda her hangi bir mevzua dair Irat eylediği nutuklarını dalma bu cümle llo sona erdirirmiş. Biz de bu cümleyi lâkaytlık, mesuliyetsizlik, İhmal vo teseyyüp Kartaoasının yıkılmasını hatırlatmak için bir sonbol olarak dil presangl ediyoruz.
Memlokette mes'ullyet esası kuruluncaya kadar bunu hor fırsatta tekrar eylemeliyiz. Nitekim Anka-radan şehrimize gelen İçişleri Bakanının, Sütlüconfn felâket sahası' nı gördükten sonra İstanbul valili' ğinde yaptığı basın toplantısı mü-nasobell llo de yine bu oümioyl tekrar ediyoruz.
İçişleri Bakanı beyanatına İnfilâk l.âdlsosl llo başlıyor ve:
»Tahkikat netlocslndo vak'anın zuhurunda mürakoboslzllk, mevzuatın hakklto tatbik edllmomosl vo İhmal tahakkuk öderse mos'ul olanların cezalandırılacağından hig şüphe odllmemolldlr. Tahkik notl-ooleri matbuata vorllcooktlr.»
Diyor. İnfllâh hâdisesinde müra-kabosizlik olduğu, mevzuatın hak' kilo doğil asla tatbik edilmediği gün gibi aşikârdır. Mos’elo bir mÜ-rakaboslzllğln, movzuatın tatbik edilmemesinin mes’uliyotldlr. işte kimsenin üstüne almak İstemediği budur.
Merhum İbrahim Âli
(Yazısı S inci sayfada)
Rodostaki Ürdün • İsrail müzakerelerinde arabulucu Dr. Bunche,
Ürdün delegesinin sigarasını yakıyor (Foto: A. PJ

Comments (0)