HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ1Y1Z
PAZAR Sahibi: Safa Kılıçlıoğlıı
J° 4i I S A N 1949 İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Tolefon: 20795 11
inci Yıl, No. 3608
Sayısı : 10 Kuruş
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİK ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Üçüncü Dünya Harbi Iranda mı kopacak?
Bir askerî pilotumuz şehidoldu
İranda Amerika, İngiltere ve Rusya'nın göğüsgöğüse mevzi aldıkları bildiriliyor
Norveç Hükümeti Şimalî Norveci hususî müdafaa mıntakası ilân etti - Amerika Atlantiğe 400 harb gemisi yollıyacak - Amerikanın yeni büdcesi
Müşterek
Noktalar
ŞÜKRÜ BABAN
Demokrasinin inkişaf ettiği memleketlerde çeşitli partiler, fikir ve düşünce ayrılıkları tabii olarak meydana geldiği için toptancı, ülkelerdeki vahdet ve dayanışma kalmaz, her kafadan, her partiden bir ses çıkar. Bu manzara bir gevşeme hali gösterir.
Fakat bu zevahire aldanmamak lâzımdır. Çok yakın geçmişte müteaddit örneklerini gördük. Tek elden İdare edilen, şef »istemine bağlı yurdlar bütün birlik ve beraberlik iddialarına ve her türlü tenkid ve ikazdan uzak yaşamalarına rağmen dalıa doğrusu böyle oldukları için, en büyük milli dâvayı yani harbleri şaşmaz bir surette kaybetmişlerdir. Demokratik idareye alışmış, hattâ millet İşleri meclislerde a-çıkca görüşülen hattâ harb idaren serbestçe münakaşe edilen Ülkelerde zaferi sağlamışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nde Almanya. Çarlık Basyası ve Os • manii İmparatorluğu hükümdarlarına dini bağlarla bağlı olan ve idaresine karşı hiç gelmek istemeyen muazzam kitleleri harekete getirdikleri ve harb İçinde en ufak bir tenkid sesi dahi yükselmediği ve binaenaleyh devlet adamlarının ve askerlerin diledikleri gibi ve sükûn İçinde çalışmalarına imkân hazırlandığı halde harbleri kazandılar. Zafer de Fransa, Ingiltere ve Amerika gibi harbin idaresi bile Millet Meclislerinde konuşulan demokrasiler tarafında kaldı.
İkinci Dünya Harbi de ayni Akıbeti doğurdu. Bir tarafında ber türlü itiraz ve tenkidden u-zak üç büyük diktatör, Hitler, Mussolini ve Mikado büyük bir dikkat ve İtina İle harbi hazırladılar, kendilerine en uygun bir zamanda harbi baskın şeklinde ilân ettiler, hattâ bazı diktatörler zaferden pay almakta geç kalmak telâşile kılıçlarını kınından sıyırdılar. Fakat sonunda yine Anglo-Saksonlar yani Demokratlar galebe çaldı. O İngiltere ki, Avam Kamarasında harbin sevk ve idare tarzı ve kumandanları tenkid olundu, apaçık herşey görüşül -dü...
Demokrasi idarelerinin kendilerine mahsus bir zihniyet ve hususiyeti vardır. O telâkki birleşti rilmezse, çeşitli partiler ve rengârenk neşriyat adetâ mem -lekette bir dağınıklık havası varmış hissini verebilir.
hlrleşilmesi, üzerinde ittifak e-düınr^ı lâzımgelen n kta, fena -bklar, suiistimallerle hangi İsti -
Vü y,inden «eUrse Belsin şiddetle mııcadHdir.. Ama bu savaş lakırdıda kalmamak ve behemehal fiiliyata Intllmi etmeli -dir. Yoksa her gün binbir fenalığı gazete sütunlarında Millet Meclisi kürsüsünde tckrarhynak fakat faillere karşı pek az alâka göstermek İyi geleneklerin kurulmasına yarayacak birer âmil sayılmamalıdır. Diktatörlüklerde ve İstibdat idarelerinde halkta ve memurlarda hâkim olan şeften korkudur. Kendisinden artık korkulmayan bir müstebfd hükümdar veya diktatör artık mahvolmuş ve yuvarlanmağa namzetl olmuş demektir. Çünkü, o rejimin temeli vergi, korku ve yüksek şahsiyete bağhhktır. Halbu ki. demokratik bir rejimde korka yerini fazilete ve dürüstlüğe ter-
...
.(Yazısı 6 na Sayfada)
Tahran: 9 ((AP.) — John Rode rick bildiriyor:
Dünyanın en büyük 3 devleti, Büyük — Britanya,, Birleşik — A rnerika ve Rusya, İran'da gö ğüs göğtlse bünyesi ahenkli olmayan bu memleket yeniden Sovyetler Birliğiyle Batı arasındaki «soğuk bin» merkezi olmuştur
Sovyetler Birliği, İran’ı Orta Doğunun anahtarı olduğu İçin is (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
îran ordusuna mensup süvariler bir gösteri esnasında.
Marşal yardımı
15 aylık bir devre için uzatıldı
Vaşington, 9 (A.A.) «United press) — Ayan Meclisi 7 ye karşı 70 oyla dün yabancı memleket lere yardım kanunu gereğince Avrupa'daki komünist aleyhtarı memleketlere yapılacak olan ve tutan 5.580.000.000 dolan bulan ikinci kısım tahsisleri tasvip etmiştir.
Şimdi temsilciler meclisine sunulmuş olan kanun, batı Avrupa memleketlerine, Türkiye'ye. İtalya'ya Avusturya’ya ve Yu-nanistana Marshall plânı gereğin ce yapılmakta olan yardımı 3 nisan 1949 tarihinden itibaren 15 aylık bir devre için uzatılmak tadır.
Katil Necibin
dünkü
Küçiik Nureddin hâdiseyi nasıl anlatıyor?
Altı ay önce dostu Mevlûdeyi ve Mevlûdenin sevgilisi Kemal a-dında bir eri fecî şekilde öldürmekten sanık olarak 1 nci Ağır (Devamı Sa. 8 8li. 2 do)
1
Tito Rusyayı itham ediyor
Ona göre Moskova Tito rejimini yıkmak için Yugoslavyada isyan hazırlıyor
(A.A. A. P. ve Nafen ajanslarından kısaltılmıştır) — Yugoslavya Halk cephesinin üçüncü kongresi dün sabah Belgradın Topçudar banliyosundaki büyük toplantı salonunda başlamıştır..
7 milyon kadar üyesi bulunan ve hükümetin, sosyallaştırma ta sanlarını halk arasında yaymak gayesini güden bu cephenin tertiplediği kongreye 1600 delege iş tlrak etmiştir.
Kongre, halk cephesi federal komitesinin başkanı Mareşal Tifonun nutku ile açılmıştır. Tito, nutkunda, Yugoslavyanın Batı ile bir eşitlik esasına göre iktısa di münasebetler tesisinde tama-1 miyle hür olduğunu meydan o-kurcasına beyan etmiştir.
Tito, bundan bir sene evvel ken dişini «milliyetçi ve Troçkist» di ye takbih eden kominforma da
Rita Hayworth’la Ali Han
İstanbula geleceklermiş
Düu Zeytinburnu açıklarında iki uçağımız çarpıştı
Dün Yeşilköyde genç bir hava subayımızın şehit olmasile neti -celenen feci bir uçak kazası olmuştur.
Yeşilköy Hava birliği subaylarından Güner Alp ve Akif Yetki adında İki' üsteğmen, saat 11,25 sularında Zeytlhburnu sahili açık lannda idare etmekte oldukla n avcı uçaklarile uçuş talimi ya -parken havada çarpışmışlardır.
Üsteğmen Güner’ln idaresindeki uçağın pervanesi kırılmış ve yeni evli olan genç pilot, tayya-reslle birlikte sulara gömülmek suretilo şehit olmuştur.
Üsteğmen Akif Yetki’nin kullandığı diğer uçağın da sağ kanadı hasara uğramışsa da meydana inmeye muvaffak olmuştur.
Derhal hadise mahalline tahrik edilen Deniz komutanlığı arama ve tarama ekipleri geç vakte ka dar yaptıkları arama neticesinde şehit üsteğmenin cesedini bul muşlardır.
Genç hava şehidimizin cenazesi bugün törenle defnolunacaktır.
Askerlik
çağındaki talebeler
hücum etmiş ve Rusya İle peykle rini Yugoslav milletini rejimine karşı kışkırtmak uuretlle Yugos lavyada bir iç harbi çıkarmağa çalışmakla suçlandırmıştır.
945 yılındanberi ilk defa ola • rak yabancı muhabirler bu ka -
(Devamı 8a. 6 8Ü. 2 de)
Liseyi bitiren talebe, yüksek okula giremediği takdirde askere alınacak
Ankara: 9 (Hususi) — Milli Savunma Bakanlığı askerlik çağı na girmiş olan öğrenciler hakkın da yapılacak muameleleri yeni baş tan tesbit etmiş ve ilgililere bil dirnılştir. Buna göre, askerlik çağı na girmiş öğrencilerden İlse ve den gl okullarla sömestr usulüne tabi tutulmayan yüksek okullarda İki sc ne üstüste sınıf geçcmlyen biri, üniversite fakülteleriyle yüksek okullarda her hangi bir dersten dört sömestrde (yani dört yarım ders yılında) İm tihan haklarını kullandıkları halde başarı göstcıemJycnlerln, yüksek
(Dovamı Sa. 6 Sü. « de)
. I
hin Süleymanye cc
önünde yapılan ihtifal
Albay Hüsnü Zaim hükümet konağına giriyoı
MısırJ. Zaim’itanıyor
Yahııdilere bir ihtar
H. Zaim: “ Biz zorbalık dilinden anlamıyoruz. Yahudilerle müsavi şartla barışa hazırız,, dedi telmih ile iyi münasebetler tesis ide bulunup bulunmadığı haktan.^ etmek istiyoruz. Şu şartla kİ bun) daki bir soruya Albay Zaim, şı| lar eşit olsun. I cevabı vermiştir:
Cumhurbaşkanı olmak niyetin-1 (Devamı 8a. 6 8ü. 1 de)'
Büyük Mimar Sinarit dün andık
Şehrimizde ve Ankarada yapılan merasimler
Büyük Türk Mimari Sinan i-çin dün sabah saat 10 da SÜley-maniye camii avlusunda bir ihtifal yapılmıştır.
İhtifale Şehir Bandosunun çal dığı İstiklâl Marşile başlanılmış, müteakiben Teknik Üniversite Talebe Birliği adına Mükerrenı Taşçıoğlu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Sedat A-kay, Yüksek Mimar vo Mühendisler Birliği adına Muhittin Gü ven birer konuşma yaparak; Sl-nanın kıymetini, hususiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Bu arada Behçet Kemal Çağlar da bir konuşma yaparak Mimar Sinanın eşsiz bir mimar, fethedilen her yere eserlerile Türklük damgasını vuran bir şah slyet olduğunu belirterek şunları söylemiştir t
«— Bu semtin adı Süleyma-niye değil Sinaniye olmalı İdi. Fatih lstanbulu aldı, onu sen İstanbul yaptın.»
(Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Kadın doktor olmalı mı olmamalı mı?
Şam 9 (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, bugün bir beyanname yayınlayarak Suri-yenin bir taraftan Türkiye ve di ğer taraftan Arab devletlerde a pasındaki münasebetleri kuvvetlendirmeği en esaslı İş olarak telâkki ettiğini bildirmiştir.
Yahudilere ihtar
Şam 9, (A.A.) — Reuter:
Albay Hüsnü Zaim, İsrail hükümetine ihtarda bulunarak «Su riye ordusundan çekinmesini» bil dirmiş ve Yahudi silâhlarının teh didi altında Suriyenin İsrail ile mütareke konuşmalarına bağlamı yacağını söylemiştir.
İsrail askerlerinin son zaman larda Suriye hatlarına girişlerini “VAKARSIZ PROPAGANDA,,
Ingiliz delegesi, Gromikonun sözlerini böyle tavsif etti
Lace Success, 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler siyaset komisyonunun bugünkü toplantısında ilk sözü Sovyet delegesi Gromi-ko almıştır. Gremiko, İtalyan sömürgeleri meselesinde konuşmuş ve batılı devletleri İtalya ile yapılan barış anlaşmasını bir çok defalar ihlâl ettiklerini ileri (Devamı Sa. 6 Sü. 4 de)
Sadak-Acheson mülakatı bugün yapılacak
Vaşington: 9 (a.a.) afp) — Birleşmiş Milletler teşkilâtında ki Türk heyetine başkanlık et -mek için Amerika'ya gelmiş olan Türk Dışişleri Bakanı Necmed-dln Sadak salı günü öğleyin A-merikan Dışişleri Bakanı Ache-Hon’la görüşecektir. İki Dışişleri Bakanı her İki memleketi İlgilen diren meseleleri gözden geçire -çeklerdir.
Lady Kelly’nin
dünkü kon feransı
Memleketimizden ayrılmak iizere bulunan İngiliz Büyük Elçisinin eşi, Türk kadınlarından hayranlıkla bahsediyor
Lady Kelly dünkü
Ingiltere Büyük Elçisi Sir Da-vid Kelly’nin eşi Lady Kelly dütı «Soroptimist» klübünün açılış tö reni müııasebetilc Beyoğlu Akşam Kız San'at Enstitüsü atel-yesinde bir konferans vermiştir.
konferansını verirken..
Lady Kelly bu konfpransuıda evvelâ insanları kendilerine yer edilmiş olanlarla, seyahati seven göçebe insanlar olarak iki kısma ayırmış ve îngilizleri bu (Dovamı Sa. 6 Sil. 4 de)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Aya seyahat ve yollarımız
ULUNAY
Ankara, 9 (Hususî) — İstanbul Tıb Fakülteailo Ankara Tıb Fakültesi arasında (Kadın doktor olmalı mı, olmamalı mı) mev zuunda bugün burada yapılan münazarayı, menfi tezi müdafaa eden Ankara Üniversitelileri kazanmıştır. Müsbet tezi, İstanbul Tıb Fakültesinden 3 kız alebe mü dafaa etmiştir.
Bugün gazetemiz----------------
-------------8 sayfa
2 ncidc: Bir benzeyiş.
Yazan: Filozof Ri-za Tcvfik.
Krovaçenko Staliıı'in gazabından korkuyor. Nakleden: N. K. ömrümün tek gecesi (roman).
Yazan: Eead Muhmud Karakurt .
İttihatçılar ve Suriye İnkılâbı.
Yazan: Kadircan Kaflı
8 ncüde: Sabah sabah:
D. Parti kongresi. Hazret! Ömer (roman) 4 ncüde: Silleymanlyo canıii.
Pazar sölıbetleri.
Yazan: Arı
Ramazan güreşleri. Abdülhamid’In kâbııs-
I 5 nelde: Sinanıa sahi fesi.
I 8 nelde: Spor sahlfcsi. _____
umeli banliyösündeki köy-lerdon blrlndo oturan bir dost llo görüştüm. Bana şöyle dert
Topkapıdan Edirne'ye giden büyük asfalt yol vardır; Bakırköyün-den giden yol bu büyük asfaltla birleşir ve buradan ayrılan şose «Koca Sinan, Kirazlı» köylorlno ve «Mahınud bey» nahiye merkozino gider, yahut gltınosl lâzımgollr. Bu yol o kadar bozuktur kİ, hiç bir vasıta Işlcyomoz. Topkapıdan doğru -dan doğruya Mahmud bey nahiyesine diğer bir yol daha vardır; bu «Esonlor, Bağoılar» köyünden geçerek nahlyo ntorkezino gider; bu yol yeni yapıldığı haldo oskislndcn bor-bad bir haldedir; bu surotlo her iki yol da dize kadar çamurdur, geçilmez..»
Yolsuzluk blzdo asırlık derdlor * dendir. Oldum bittim şohir harioln-do yol dlyo blrşcy yoktur; yalnız İşin kötü bir tarafı var: Köylü, çamuru ne ayak no hayvan, ne araba İle sökomcdlği için köyündo mah -sur bir haldo kalıyor.
Ya hasta olursa? O zaman vazl-yot daha berbaddır; doktoru bir a-raba llo gotlrmek İçin 30 klloınot-ro katotmek lâzım. Bunun da masrafı 25 liradan oksik değildir.
Bakırköy yolu düzgün olsa araba masrafı 5 lirayı geçmez..
İstanbul'un burnunun dıblndo o-turduğu haldo sanki (Patagonya) don geliyormuş gibi olan bu ada -mın derdini dlnlorken masamın üzo
-rinde duran bir mecmua bana lisanların kapıldıkları yeni bir hove-sİ hatırlattı. Sanki dünyalarını ga« yet güzol Idaro etmişler gibi şimdi do aya gitmeği düşünüyorlar. Fon» ni mecmualarda makaleler, İhtimal» lor, ınülâkatlar, röportajlar, gırla gidiyor. Vaktllo (Jül Vorn) in e* sorlerindo bu mevzulara rastlardık ve lezzetlo okurduk... işin merak edilecek bir safhası da bu seyaha», to şimdi bizim do heveslenmiş of 5 maklığımız... Yani füze'nin kapta» nı Takslmo dolmuş yapan taksiler, gibi... «Aya bir adam daha!» diye bir foryad otso hemon koşacağız, j Çamura saplanmadan, kazaya : uğramadan, arabayı kırmadan kom» şusu kapısı kadar yakın köylorfa muvasalayı temin otsek; daha kısa-J sı EmlnÖnündon kazasız, belâsız Takslmo kadar çıkabilsok do aya gltınoği sonraya bıraksak nasıl o-lur?.
Gözlerimizi gökyüzüne dikeceği» mlzo bizi dizboyu çamura batıran yollara bir çare bulalım!..
NOT — Sayın meslektaşım Nusret Safa Coşkun, iki gündür sütununda fıkrama cevap vermektedir. Miinaka-ıamızda kendisine gençliğini hatırlatmakta haki* olduğumu görüyorum. Va-kay iin tasnifinde hatâ ediyorlar. Yalnız kendilerine vereceğim cevap için bu sütun kifayet cds-miyeceği cihetle bunu ayma bir makaleye bırakıyorum.
u.

Comments (0)