11 Kasım 1950 — Cumartesi
Yeni İstanbul'un
KUPONU
T A H S İ L KUPONU
SİYASİ İKTİSADI, MÜSTAKİL
«
Yıl 1 — Sayı 346 — 10 kuruş
Beyotln . Müellif Caddesi 8-8. Telefon i 44758 - 44757 Sanh-al
Yeni Delhi’den alınan bir habere göre
Tesis eden: Hablb Edlb . TÖREHAN
Ahone: Türkiye İçin •enrllfcl W, «Ih «vlıfı 17, üç a.viıffı 9 Hradır. Hariç memleketler İki mlelldlr. tlAnlar : II ncı nayfada nantimetreM 2 liradır. tlAnlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Komünist Çin kuvvetleri Tibet’in merkezi Lhasa şehrine girdiler
Tibet, B. Milletlere müracaat ederek
müdahale ve yardım talebinde bulundu
Tetkik seyahatleri
VILLARCA önce, yazın oldukça sı-■ cak bir gününde Adanada bulunuyorduk. O zamanki Başbakanın tetkik seyahatine çıktığını ve o gün A danaya uğrayacağını duyduk. Orada mühim bir mevkii olan bir dostumuz istasyona gideceğini ve blzlrıı de beraber gelmemizi söyledi. Hiçbir sıfatımız olmadığından sırf halktan bir kişi ve bilhassa bir müşahit olarak gitmeye karar verdik. İstasyon bennûtat bayraklarla donanmıştı. E-llnde tuttuğu bastonu âdeta kamçı rib| kullanmak arzusunu yenomlyeıı erkândan bir zat ön safa geçmiş, vilâyet ve parti büyüklerini tıpkı bir okul çocuğu gibi sıraya diziyor, yaşlı ve genç herkes onun emrini yerine getiriyordu. Frak, smokin, ceket a-tay. redingot, lıonjur arasında açık renk elbiseleriyle gelmiş olanların o-rada canlandırdıkları nıan/arn hakikaten görülmeye lâyıktı.
istasyonun Önüne askerî bir mızıka getirilmiş ve sıraya dizilen bu erkânın arkasına da lise ve başka okulların gençliği takılmıştı. Bunun arkasında da ya oraya getirilmek İçin zorlanmış insanlar veya merak yüzünden buralara dökülenler, halk a-dına bir kalabalık meydana getiriyordu. Biz bu insan mahşeri arasından bir şeyler görmeye çalışıyorduk. Birdenbire bir kımıldanma oldu. Mızıka İstiklâl Marşını çalmaya başladı. Hususî tren vagonunun bir penceresinden o zamanın Başbakanı İle kendisine refakat eden bir bakan göründü. Bu bakanın dahili İşlerle hiç alâkası olmayan bir bakanımız olduğunu söylersek hayret etmeyiniz, öğrenciler belki de aldıkları talimata göre pek çok alıştığımız el çırpmalaruta başladılar. Ön safta intizama girmek için bir hayli gayret sarfetmlş olanlar blr-ı ^nhire karıştı ve biz de arkadan vaziyeti takip etmek imkânını bulamu-d k. Dostumuzu gördüğümüz zaman anladık kİ. bıı saatlerce bekleyenler, meğer o esnada gelen Başbakanı aramak İçin telâşa düşmüşler. Çünkü sayın misafir trenden iner inmez kimseyi görmeye lüzum görmeden merdivenden inmiş ve bir yere doğru yollanmış. Sonra anlaşılmış kİ. parka gidilmiş, orada sıcak havaya yakışan bir buzlu limonata içilmiş, oranın birkaç mebusu lle kısaca görüşülmüş ve tekrar trene binilerek incelemeler yapılmak llzere başka yerlere gidilmiş.
Ertesi günü oranın ve memleketin bütün gazetelerinin Başbakanın Ada-na.vı ziyaret ederek büyük ve yorucu incelemeler yaptığı ve halkın İsteklerini öğrendiğini etraflı tafsllâtiyle okuduk, ve o zamanki İdare sistemimizin normal sayılan bu haberlerine hayret etmedik.
Demokrasi sistemimizde bu vaziyetin artık başka bir şekli alacağına kuvvetle inanıyoruz. Biz, memleketi İdare etmekle mükellef olanların tetkikler yapmasını ve halk lle temaslarda bulunmasını ve onların isteklerini bilmelerini çok faydalı bulmaktayız. Zaten şekli başka olmakla beraber bir zamanlar yapılan ve .şlıııdl de yapılması denn»kra«l zaruretlerine cevap veren bu seyahatlerin, İyi neticeler sağlamaları İçin, gerçekten, İnceleme seyahatleri olmaları lâzımdır. Bu gibi seyahatler gösteriş ve propaganda mahiyetini alınca hiç kimsenin İşlııe yaramaz. Biz. bilhassa demokrat hükümet erkânımızın memleketi daha İyi ve yakından tanımış olmaları lâzırn geldiğine de eminiz. Çünkü bunlar muhalefette bulundukları zaman memleketin her köşesini gezmiş ve oraların dertleri hakkında tam bir fikir edinmişlerdir. Bilhassa muhalefette bulunmaları dolayıslyle onlara hâdlselyln yaldızlanarak gösterilmemiş olması lâzım gelir. Onlar, ufak bir muhalefet zümresi teşkil ettikleri zamanlar hep halkın İsteklerini duymak ihtiyacı İçinde yalamış ve hep hıınnıı bildirilmesini nutuklarına esas ittihaz etmişlerdir.
Onun İçin biz öyle zannediyoruz kİ, şimdi memleketin tetkik edilmiş bir çok şeyleri ve halkın daima tekrar ohınmıış istekleri artık bilinmekledir. Şayet bunların yeniden öğrenilmesi zarureti varsa, bu da. daha ziyade alâlmlı mütehassıs kimselerin sükûn ve tevazu İçinde oralara giderek tetkiklerini yapmaları ve İhtiyaçları dinlemeleriyle olabilir. Eski zamanın yukarıda tasvirine çalıştığımız tetkik seyahatlerinin bugün yapılmadığına eminiz. Btıııa rağmen geleneklerin de birden ortadan kalkmış olduğunu zannetmiyoruz.
Simdi Millet Mei’llslnılzde halk tarafından serbest seçilmiş dört yüz küsur milletvekili varılır. Bunların hepsi bütün memleketin ve bilhassa bulundukları seçim dairelerinin ihtiyaç ve İsteklerine vâkıftırlar. Bahusus bu tatil devresinde muhakkak kİ, bir hayli tetkikler yapmışlar ve bir çok neticelere varmışlardır. Bııııdan başka memleketin refah ve saadetini isteyen ve bıııııın İçin çalışan bir basın da vardır. Bu vasıta İle memleket dertleri her gün münakaşa o-lunmaktadır. Neşredilen yazılara e-hernmlyet verir ve haklı noktaları dikkate alırsak herhalde gösterişsiz, fakat daha müspet bir neticeye varmış oluruz.
llablb Edlb - Törehan
Hint Başbakan Yardımcısı, Tibet’te gelişmiş tehlike karşısında Hindistanın uyanık bulunması lüzumunu belirtti
Lake Success, 10 (YİRS) — Yeni Delhlden bildirildi fine göre, resmen tevld edilmemiş komünist raporları, kızıl müstevlilerin Tibetln merkezi Lha-saya girdilini, Tibet Hükümetinin yardım için Birleşmiş Milletlere müracaat ettiğini bildirmektedir.
Tibet, Birleşmiş Milletlere müracaat etti
Londra. 10 (AP1 — Birleşmiş Milletler Teşkilâtına başvuran Tibet, Komünist Çine karşı giriştiği savaşta kendisine yardım edilmesini ve dünya teşkilâtının bu duruma müdahalesini talep etmiştir. Gelişme Yeni Delhi Radyosu tarafından haber verilmekle beraber, Tibetln Birleşmiş Milletlere gön-
Üçler, Moskovaya
Washlngton, 10 (YİRS) — Amerika, İngiltere ve Fransa; Moskovaya verdikleri müşterek bir notada Rus-yayı, Avusturya hakkında varılan 4 mühim karan bozmakla itham etmişlerdir.
Yunan Birliği, 14 kasımda Koreye hareket ediyor
Atina 10 (YİRS) — Albay Daska-lopulos komutası altında Yunan savaş birliği Önümüzdeki salı günü Koreye hareket edecektir.
Birliği nakledecek gemilere Amerikan destroyerleri refakat edecektir.
derdiği mesajın metni mevcut değildir. Hindistan Dışişleri Bakanlığı da Tibet Hükümetinden bu konuda bir haber almadığını belirtmiştir.
Tibet Hükümetinin bu mesajını doğrudan doğruya Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lle gönderdiği zannedilmektedir.
Diğer taraftan dün alman haberlere göre, komünist Çin birlikleri Tibetln güneyinde, Poyu istikametinde i-lerlemektedir.
Hindistan Başbakan Muavininin İkazı
Yeni Delhi, 10 A.A. (LPS) — Hint Başbakan Yardımcısı dün verdiği demeçte, Tibette cereyan eden hâdiselerden sonra Hint halkının, hudutlarını tehdit eden tehlikeye karşı kovmak İçin kuvvetlerini arttırması icap ettiğini söylemiş ve Çinin, kuvvete müracaat etmekle dünyadaki endişeyi ve gerginliği arttırdığını ilâve etmiştir.
Çinin Koreye yardımı
işi dün Konseye verildi
Dünkü toplantıda Konsey, Filistin meselesinden önce Kore işini görüşmeğe karar verdi
Lake Success 10 (AP) — Bugün devlet Birleşmiş Milletler Güven-
İlk Konseyinin Komünist Çin’t Kore-dekl kuvvetlerini geri çekmeye dâvet etmesini resmen talep etmişlerdir. Amerika. İngiltere, Fransa, Norveç, Küba ve Ekuador tarafından hazırlanan takrir. Güvenlik Konseyi toplantısının açılışndan az evvel, üye devletler delegelerine tamim edilmiştir.
Lake Succcss, 10 (United Press) — Amerikan şahsiyetleri, Çin Komünistlerinin Korede müdahalesi meselesinin derhal ele alınmasının, Japon barış andlnşma-sını geciktirmek mânasını aslâ taşımadığım belirtmektedirler.
Mamafih bahis mevzuu şahsiyetler. Çin müdahalesi daha başka bölgelere şamil olup bir Asya harbi mahiyetini iktisap ederse Japon andlaş-masının yeni bir veçhe alacağını teslim etmektedirler.
Birleşik Amerika, Japon barış and-laşmasının imzalanması hususunda alâkadar memleketlere yaptığı tekliflere henüz kati cevaplar alınış değildir. Ancak Avustralya. Yeni Ze-lânda ve Fillplnlerle bu mesele biraz görüşülmüştür.
Lake Success, 10 (YİRS) — tkl saat süren bir görüşmeden sonra Konsey rey ekseriyetiyle gündemde İlk madde olan Filistin meselesini geri bırakmış, Kore İşini de almaya ka-
rar vermiştir. Rusya oturumda lunmamış, Mısır ise bitaraf kalmıştır.
I
Çin Hindinde
ağır kayıplara uğradılar
Fransız lıava kuvvetleri geniş harekâta geçtiler
Saigon 10 (YİRS) — Fransız ordu karargâhından, Hanoi’ye giden istilâ yollarının tutuldu, ğu, fakat Hanoi’ye doksan mil mesafedeki Dinhlap kalesinin gittikçe artan komünist baskısına maruz olduğu bildirilmiştir.
Hanoî 10 A.A. (A.F.P.) — Bugün neşredilen tebliğde bildirildiğine göre Hanoi - Hal. phong demiryolu Laikhe civarında sabote edilmiş, fakat derhal tamir olunmuştur.
Saigon 10 (AP) — Bugün Tonkin’ln sarp dağlık bölgele. ri üzerinde geniş ölçüde harekâta geren Fransız harp uçak-lan, Vietmlnlı’ll komünist kuvvetlerin yığınak yaptıklan başlıca iki kesimi dövmüştür. VI-etmlnh kuvvetlerinin Kızıl Çln-Çin Hindlstanı sının boyunca uzanan tesisleri ve ulaştırma hatlan da esaslı surette bombardıman edilmiştir.
Posta Kuhısu ; 447 . tstanhııl. Telgraf Adresi i Hetlo, İstanbul
e
Türk Talebe Birliğinin yaptığı diinkü toplantıda Behçet K. Çağlar şiir okuyor
Solda: Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Atanın mânevî huzurunda. Sağda: Milli
İÇİNDEKİLER
dün heyecanla
İKİNCİ
Hlndlçbıi meselelerinin İç yüzü
Dündar Emin îdiz
ÜÇÜNCÜ
Kara yolu
Ankara ve şehrimizde yapılan törenler Onun
eşsiz şahsiyetini hususiyetleriyle belirtti
Ankara. 10 (A A.) — Atatürkün ö-lümüniin 12 nel yıldönümü olan bugün bütün yurdda olduğu gibi Anka-radn da milli yas günü olarak geçmiş ve Büyük Atanın aziz hatırası bütün canlılığı ile bir kere daha yaşanmıştır.
Sabahleyin aaat 9.05 te Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ile Devlet ve Hükümet Erkânının, siyasi partiler temsilcilerinin Ebedi Şefin kabirleri Ö-nünde yapılan tazim duruşu ile başlayan ihtifalleri Türk devletinin büyük yapıcısının başardığı İnkılâplarla yarattığı eserlerinin en canlı ifadelerle anılmasını ve bütün milletçe onun bu emanetlerine karşı İnanışın ve bağlılığın teyidine yol açmıştır.
* BaekanUn muhtelif yedenindeki -A tafürk anıtları çeîenklerle kaplanmış ve etrafındaki meşgaleler tutuşturulmuş bulunuyordu.
Bütün resmî ve husus! daire ve mü-esseselerde bayraklar yarıya indirilmişti.
Bu büyük yas günümüz münasebetiyle Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Konferans salonunda yapılan ve Cumhurbaşkanı Celâl Baynnn da yanındaki zevatla
hazır bulunduğu ihtifalde aös alan Profesör NecAtl Akder, Atatürkün maddi ve mânevi cephesini teşrih e-derek onun eşsiz şahsiyetini bütün hususiyetleriyle anlatmış ve Türk milletinin bu büyük evlâdının değerini bir kere dahA belirtmiştir. Şehrimizdeki İhtifaller
Büyük Atatürkün ebediyete İntikalinin 12 nel yıldönümü dün şehrimizde de yapılan muhtelif törenlerle anılmıştır. Sabah aaat 9 da. Üniversite adına Fen Fakültesi konferans salonunda tertiplenen ihtifale, Vilâyet vs D. P. 11 merkezi de İştirak etmiş bulunuyordu. C. H. P. de bütün Halkevlerinde İhtifaller yapmıştır. Diğer taraftan şehrimizdeki bütün okullarda tolebslsfln ve hooUarm IgllokU’to toplantılar tertip edilmiştin Ayrıca Millî Türk Talebe Birliğinin «aAt 15 te Atlas Sinemasında yaptığı İhtifal büyük bir alâka toplanmş ve çok cazip olmuştur.
Şehrimizdeki toplantıların tafsilâtı İkinci BAyfamızdadır.
■ir ★ +
Dil. Tarih ve Coğrafya Fakültesiyle Etnografya Müzesi arasında C. H. P. Genel Başkanına yapılan tezahürat

Koreden mektuplar
Beyaz oklar, Kore harekâtına karışan Kızıl Çinlilerin İlk günlerdeki hareket İstikametini göstermektedir
Kızıllar hudut boyuna
doğru ricat ediyorlar
Dört günden beri devam eden hava bombardımanının olduğu bildiriliyor
bu gerilemeye 6mil
Tokyo, 10 (YİRS) — Kuzeydoğu Korede taarruza geçen Amerikan deniz piyadeleri yedi Çin bataryasının zayıf ateşi karşısında 5 mil ilerlemiştir. İleri hatlardan gelen haberlere göre, Çin ve Kore komünistlerinin Tockkon'un şimalinde toplandıklarını göstermektedir. Bu toplanma müttefik kuvvetlerine karşı bir taarruzu hedef tutmakta ve bu kuvvetini İkiye bölmek gayesini İstihdaf etmektedir.
Büyük komünist birlikleri kuzeybatıdan hudut merkezine hareket etmiştir. Bu hareketin, dört günden beri 1000 üstün uçankale ile kuzeybatı bölgesine yapılan hücumlarda. Kızıl Mançurya hududu üstündeki Uiju’nun
yollarına atılan binlerce alâkalı olduğu anlaşılmak-
murasate bomba lle tadır. Hava kuvvetleri sözcüsü, üstün uçankalelerln, hududun Mançurya kısmından kuvvetli uçaksavar ateşi ve av uçakları tarafından mukabele gördüğünü, fakat hiçbir zayiata uğ-ranılmadığını söylemiştir.
Çin, bir Amerikan istilâsından çekiniyor
Hongkong, 10 A.A. (United Pressı - Anlaşıldığı veçhile Çin komünistleri Birleşik Amerikanın Çini İstilâ etmek tasavvurunda olduğu fikrindedirler. Zira fabrikaların sökülüp kuzeye nakledilmesi yolunda emir vermişlerdir.

matem gflnlyle telîf edllemlyerek Anka rada üzüntü uyandırmıştır. Bu hâdise hakkında Ankara muhabirimizin verdiği haberi 3 üncü sayfamızda bu-I aralatınız.
Bediî Faik
DÖRDÜNCÜ
Peynirlerimiz ve dış pazarlara satma İmkânları Prof. Dr. K. ö. Çağlar
B E Ş î N C î
Bir arkeoloji derneği kurulması muvafıktır
Yennadloa
Hududun ötesinde bekleşen
Göçmenler arasında
ölüm miktarı arttı
Dikya’ya gelen haberlere göre, Makedonyada Yugoslav hududundan, Türk - Yunan hududuna kadar olan mıntakada Bulgarların geceleri asker sevkıyatı yaptıkları tesbit edildi
”YBNt İSTANBUL"»» Kor* muhabiri, oradaki tubay re erlerimizin arzularını yerine getirmek tçin poşetemto vasıfa-3İyle neşredilerek ailelerine bildirilmek üzere kendiline verilmiş olan mektupları göndermiştir. Gazetemiz, mektuplar geldikçe, bunları Koreden Mektuplar” sütununda neşredecektir. tik mektuplar aşağıdadır.
Şeref oğlu Nalm Alpago
K. Deniz Ereğllsl
Çok sevgili vatandaşlarıma.
Dünyayı kaplamak isteyen melun kızıl İdeolojiyi göründüğü yerde boğmak İçin Korede bulunuyoruz. Üzerimize aldığımız vazifenin kutsiyetini ve önemini hepimiz müdrikiz. Türklüğün şerefini her şeyden üstün tutmayı kendimize şiar edinmiştedir. Sevgili vatanıma sonsuz sevgi ve selâmlar.

T, Fikret Vardar
1"P( ıı Teğmeni Anavatana ve sevdiklerime. Vatandan uzak. Asya kıtasının bu son köşesinde kalbim daima sîzlerin sevgisi ve hasretiyle dolu. Birleşmiş Milletler safında kahraman birliğin naçiz bir uzvu olarak Koreye gelmek benim İçin en büyük bahtiyarlıktır. Burada tarihin kahraman dediği milletin evlâtları olduğumuzu bir kere daha göstcreceğlâılze İmanımız tamdır. Allah, Tanrısına Hak diyen Türk-le beraberdir. Sevgili aileme ve aziz milletime selâm ve hürmetlerimin iblâğına vesile olan YENİ İSTANBUL gazetesine minnettarlığımı bildiririm.

Yusuf Aaker,
Abdurrahman Saker. Bahçekapı Blrol Berber Salonu, İstanbul.
Büyük miüetlmln bana tevdi ettiği vatanî vazifemi yapmak üzere çok neşeli olarak sağ salim Koreye geldik. Vatanın ve sizin hasretinizden başka düşüncemiz yoktur. Hepinize sonsuz selâmlarımı sunar ellerinden öperim.

Muharrem Knraoğııl
Topçu Çavuşu
Eldtcell Müslim Köyü - Adapazarı
Sevgili vatandaşlarım. Türk vatanının muhafazası İçin üzerimize aldığımız mukaddes vazifeyi yapmak I-çin anavatanımızdan ayrıldık. 20.10. 1950 cuma günü Kore Devletinin Pusan limanına ayak bastık. Vazifemizin İfası İle mükellefiz. Vatandaşlarıma selâmlarımı saygı İle sunarım.

(Koreden gelen diğer mektupları üçüncü sayfamızda bulacaksınız)
Dlkva, 10 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Mehmet Ataker bildiriyor) — 200 silâhlı sivil nöbetçi tarafından geceleri muhafaza edilen Dlkyada Bulgar hududuna İltica eden Markos çetelerinin zaman zaman akın yapmalarından hâlâ korkulmaktadır. Dün akşam Meriç Nehrini geçerek sızmak İsteyen bir gru-pa karşı ateş açılmış ve gelenler kaçmışlardır.
Son zamanlarda Bulgarlar huduttan sebepli sebepsiz gerek bize ve gerekse Yunanlılara sık sık ateş açmaktadırlar. Balkan Tahkik Heyeti bilhassa bu mevzu üzerinde duracaktır. Bundan üç gün evvel KaJkan-söğütte, Ahmet Ağapman denilen mahalde hududumuzda hayvanlarını otlatmakta olan Türk çobanlarına karşı tepedeki Bulgarlar tarafından ateş açılmıştır.
Öğrendiğimize göre Makedonyada Yugoslav hududundan, Yunan Türk hududuna kadar olan mıntaka-da Bulgarların geceleri asker sevkıyatı yaptıkları teshlt olunmuştur. Büyük Bulgar şehirlerindeki askeri
komutanlar kâmllen yüksek rütbeli Rus subaylarıyla değiştirilmiştir.
Şimdiye kadAr Bulgar halkının her hangi bir ayaklanmasından çekinerek fazla baskı yapmaktan korkan Rus-lar şimdi alenen tazylka başlamışlardır.
İltica eden Bulgar mültecilerinin anlattıklarına göre kamyonlar ve trenler dolusu hayvan vagonlarına yüklenmiş ve rejime itaat etmeyenlerden mürekkep kafileler her gece meçhul bir istikamete doğru sevke-dilmektedirler. Sivilingraddaki ırkdaşlarımızın açıkta bırakılmaları neticesinde vefiyatın artmasından Bulgarlar âdeta sezilir bir intikam zevki duyuyorlar.
Balkan Tahkik Komisyona Karaağaçta
Karaağaç, 10 (Hususi surette gönderdiğimiz arkadaşımla Mehmet A-taker bildiriyor) — Amerikan. İngiliz ve Fransız Balkan Tahkik Komisyonu delegeleri bugün Alfa Adasından buraya gelmişlerdir. Dikya • Ormenya arasında Bulgarların yaptığı baraj durumu İncelenmektedir.
ON İKİNCİ rn.!„
Sayfa 2
YENİ İSTANBUL
11 Kasım 1950
1 ■1 n e t ı k i i l e r ■

Şehir köşesi
şehir haberleri

Hindiçinî meselelerinin içyüzü
Yazan i Dündar Emlıı İDİZ
[} t BAZ müzminleşmiş görünmelerl-ö no rağmen Kore hâdiseleri dünya efkârı umumiyetinin nnzarlnrını U-■akşarkn çevirmiş bulunuyor. Bıı arada. dünyanın hemen hor tarafında kendisini gösteren mücadele Hindi-çinide do yeniden canlanmak Üzeredir. Fransız Birliğinin âzası veya Komünist Asyanın peyklerinden biri olmak şıklan arasında bocalayan bu memleketin durumu, bat ılı Is rı ve bilhassa Frnnsayı hu bölgede dalma müteyakkız bulunmağa ssvketmektedlr.
Hlndiçinl olaylarına göz atarken bu olayların başlıca kahramanı olan (Ho -Chi-Miıüı) üzerinde dıınııak lâzımdır.
(IIo-Chl-MInh) 1896 saneminde Kuzey Vietnam’da doğmuş olan (Ngu.ven Ta t tan h) adında birinin muhtelif «e-beplorılon dolayı mütemadiyen değiştirdiği İsimlerin sonuncusudur. Babası, sarhoşluk yüzünden poliste kaydı bulunan Annamlı küçük bir memurdur. (Nguyerı Tattanh) .Vanamın merkezi t Hunide orta okula kadar okudu. Fakat tahsilinin sonunu beklemekten vazgeçerek '‘Mossagerles Marttlmes" kumpanyasının vapurlarından birine tayfa olarak girdi ve İngiltere ile Amerlkoyı dolaştı. 1919 da buhriyeden ayrılarak Pariste fotoğrafçılık yaptı. Fransızcayı at zamanda öğrenerek (Nguyen Ai-quoc) vatandaş ünvanl.vle sosyalist gazetelere yarı yazmağa haşlııdı. 1920 Toıırs Sosyalist Kongresini müteakip Komünist Partisi saflarına geçti. 1923 Moskova Milletlerarası Köylü Kongresine İştirak etti. Az raman sonra (Song-Man-Tcho) adını alarak Rus-yada yerleşti. 1925 te Kantona gönderildi ve burada (Ly-Thuy) adiyle, llindiçlnldrkl komünist hareketinin temelini atmak için çalışmaya başladı. Fakat 1927 nisanında Sovyetler Birliği ile Kunmintnng’ın arası açılınca Moskovaya döndü. Bu arada bir çok Siyanıbyı da, Stalln Üniversitesi ve (Sun-Y at-Sen) mektebinde İhtilâlci Marksizm tahlili etmeleri için beraberinde getirdi.
Erl(-*d sene Siyamda gizil bir komünist hücresi t(y$kil etti. Bunu müteakip, Hindiçİnidekİ bütün komünist partileri birleştiren ve merkezi (Hong-Koııg)da bulunan bir teşekkül kurdu. Bir taraftan da« Tonkln, An-nam ve Koşlnşln'drkl kanlı isyanları Hong-Kong'tan İdare ediyordu. Fakat ansızın lngillzler tarafından yakalanarak İki s(-nc hapse mahkûm edilmesi faaliyetine son verdi. Ayrıca, Annaın'dnkl Fransız mahkemesi ile hakkında gıyaben İdam kararı vermişti. Buna rağmen Ingllizler taraf m-dan iade edilmeyen (Ly-Thuy) tekrar (Nguyen Al-quoe) adını alarak ikinci Dünya Harbine kadar Komlntern İle münasebetlerine ve Franraya karşı İhtilâlci faaliyetine devam etil.
1910 ta Fransanın mağlûbiyeti (Nguyen Ai-çuncltı müsait bir zemin hazırla d l Bu sıralarda Hirıdiçlniyl İşgal eden Jüponlardan mazisini saklamak için, parlak mânasına gelen (Ho-Chi-Mirıh> adını aldı.
Bunu müteakip hndut civarında küçük bîr Çin şehrine yerleşerek. (VleU nam Bağımsızlık Birliği) demek olan (Viet-MInh) ndb milliyetçi bir teşekkül kurdu. Bu birlik tarafından 1941 ekiminde neşredilen ve Vletnunıblan Jnponyaya karşı mücadeleye davet e-den beyanname, demokratik bir İlminin ve asla komünist şüphesi uyandırmayacak şekilde kaleme alınmıştı.
Tchung-King Hükümeti evvelâ hu durumu İyi karşıladı. Fakat az raman sonra liderin hakikî niyeti anlıışdinen tekrar hapsedilen lio-Chl-Alinh 18 ay mahkûmiyetten sonra kurtuldu. 1944 te Çin topraklarında kuruları Vietnam Hükümetinde bir sandalye İşgal etmeğe dahi muvaffak oldu.
1945 martında Japonlar zayıf transız kuvvetlerini mağlûp ederek Fransız idaresini ortadan kaldırınca (Hö-Chi-Mlnh) kendi saatinin çaldığına kani oldu. (Vİct-Minh) Azalan bütün İdari mevkileri ele geçirerek IHo-C'M-Minh) in hâkimiyetini sağladılar, îlk ravnt kazanılmıştı.
Japonların ân I tesllnıinıl^n sonra yeni bir Virt nam Cumhuriyeti kurarak, Moskovada pusuda bekleyen arkadaşlarını etrafına toplayan (Ho-Chl -Mlnhiln gizil ve perde arkasındaki rolü sona ermişti
Az raman sonra ya (ulan yeni seçimler neticesinde» (Ho-Ch!-Mlnh) in riyasetinde ve model olarak Sovyet anayasasını alan bir Vietnam Hiikû metl kuruldu.
Mart 1946 da Fransa Vietnam’ın muhtariyetini tamdı. Ağustos ayında Ho-C'hl-AIİnh, Fontalnrhleau'ya davet edilerek büyük bir sempati İLe karşılandı. Fakat hiç bir anlaşmaya taraftar olmadığı az zamanda anlaşıldı. Fontalnrhleau’da Fransa İle müzakereler devam ederken Ho-Chl-Minh'in arkadaşı (Vo-Nguycn) tarafından silâhlandırılan Viet-.MInh çeteleri Fransız ankerlerine saldırıyorlardı. Diğer taraftan müzakereler bir çıkmaza girmiş ve müteaddit uzlaştı rina teşebbüsleri netler vermemişti.
Hata Fransnrıındı. Zira Fransız mümessilleri Ho-Chl-Mİnh kadar zeki ve kurnaz bir düşmanın şahsında yanılmışlardı. Ayrıca parti İhtirastan, entrikalar, hattâ kaçakçıların menfaatleri dahi bu hutulı siyasette rol oynamıştı. Ho-Chi-MInh’İn bu nıürakcrcle-
re vakit kazanmak için r1rl&U£1 çok geç ve acı bir surette anlaşılmıştı. (>-nun maksadı Franumın Hindi çiniyi tcrketnıesini sağlayarak bu genç Aa-ya devletini bir komünist peyki haline getirmekti.
Bunun üzerine Fransa, Annnm’ın eski hükümdarı olup 1945 te tahtından feragat eden (Bao-Dal) İle anlaşma yoluıııı tercih etti. Diğer taraftan (Vo -Nguyrn) İdarî makamlarda komünist olmayan unsurları tasfiye vazifesini üzerine almıştı. Bu durum karşısında bir çok Milliyetçi, Franaizlar tarafından kontrol edilen bölgeye sığınarak Vlet Minh’e karşı cephe aldılar ve Bao-Dal bıı hareketin başına geçti.
Along Körfezinde İmzalanan bir anlaşma İle Fransa Vietnam'ın bağımsızlığını tanıyor, Bao-Dal de Fransız Birliğine dahil olmayı kabul ediyordu. Nihayet ElysAe Sarayımla H mart 1949 da İmzalanan muahedeyi müteakip Bao-Dal Hhullçlnlyc avdet ederek Dolot’da yerleşti.
Fransız Parlâmentosunun bıı anlaşmayı tasdiki İle lllmllçhılde sulh ve sükûnun ladesine doğru büyük bir adım atıldığı kanaati uyandığı sırada (Ho-Chl-Mİnh) Hükümetinin Rusya ve peykleri tarafından tanınması durumu büsbütün karıştırdı. Bunun ü-zerlne Birleşik Devletler İle Büyük Britanya ve diğer batıklar Bao-Dal*yi tanımakta istical gösterdiler.
Hâdiselerin süratle inkişafı beklenirken bu Istikrarsu durum devam etli. Kore savaşının, Kuzeyliler lehinde cereyan etlen İlk safhasında tahminler hilâfına Vlet-Mlnh’de hiçbir hareket göze çarpmadı. Fakat Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin son muvaffakiyetlerinin yarattığı iyimser hnva ve Fransızların gafletinden İstifade ederek vurulan ân! bir darbe ile Vlet-Mihh tekrar mütearrız bir duruma geçmiş bulunmakladır. Bilhassa (MaoTse-Tung) Hükümetinin batıklara karşı takip etmeğe başladığı sk yönetin Güneydoğu Asya memleketleri İçin son derere Önem taşıdığı bugünlerde, Fransa Hindlçinide en müşkül zamanlarını yaşamaktadır.
Şehrimizde kurulacak olan
görüştüğümüz res-bir otel inşası İçin ve anlayış vardır
otel
Amerikanın en büyük otelcilik şirketlerinden “Hilton Company., nln şehrimizde bir otel kurmak üzere Hükümetle anlaşmaya vardığını dün blfdirmlştik.
Şirketin dün Ankaradan geten ve Londruya giden ikinci başkanı Mr. Houser kendisi İle konuşan bir muhabirimize bu hususu teyid etmiş ve demiştir ki:
’*— Ankarada mİ makamlarda, büyük bir İstek
Oteli kurmak İçin yapılan anlaşmanın teferruatı da 4 - 5 gün zarfında tesblt edilecektir. ^Otelin Cihangirde hem Boğazı hem de Marmarayı gören bir mevkide kurulması kuvvetle muhtemeldir.
Otel her bakımdan birinci 9inıf olacağı için sen te meselesi üzerinde önemle durmaktayız. Bu problemi halletmek için büyük miktards Türk gencin! otelcilik tahsili nıek (lzcre Anıerikaya Aynı zamanda burada kurstan açacağız.,,
Mr. Houser bir kaç gün sonra tekrar memleketimize dönecektir.
ve stajı gör-göndeıcccgiz. da otelcilik
VEFAT
Bayan VariliklTnln kocası, ödokst Leon, Aris. Pol ve Müteveffa Robert Cabl Akman’m babalan, Janet, Ma-delen. Ağavni, Cabl Akmun*ın ve Antuan Kantarone’nln kayın pederleri, Eliz Nerjan’ın kardeşi. Dıkran, Avedls, Nerjan ve Alla Berjan’ın da-yılan, Vittorio ve Rolando Kantaro-ne ile Jakelln, Robert. Hllda ve Ll-llan Cabi Akman’in büyük babalan
DİKRAN CABİ AKMAN (Cobiyon) 9/11/1950 akşamı vefat ettiğini teessürle bildirirler.
Cenaze merasimi 12/11/1950 pazar günü saat 11 de Feriköy LAtin mezarlığının kilisesinde icra olunacaktır.
11/11/1950
Cenaze Levazımatı
D. Dandorya
M E V l I D
Ürolog, Operatör, Doktor
Mehmet Ali Oma
nın aziz ruhuna ithaf edilmek üzere vefatının üçüncü yıldönümüne tesadüf eden 11 kasım cumartesi günü Kadıköy Osmanagn Camiinde saat 15 te Mevlidi Nebevi okunacaktır. Merhumu sevenlerin, dostlarımızın ve arzu edenlerin teşrifleri rica olunur. Eşi, .M. 1 İlhan Oıııa
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 60 —
Amerikalı genç bu yeni figürü tatbik edince, Samlm onlan h^men ayırmak Is-tiyonnuş gibi ayağa kalkıyor ve delikanlı onun müdahalesinden evvel kızı bırakıyor. İki Amerikalının yüzünde, Samime karşı, hayrete de, merahmete de, hürmete de benzi-yen silik bir ifade var. Samlm onlara: "Ben mutaassıp değilim... Fakat...,, demek İstediği anda uyanıyor.
Rüya devam etseydi, bu "fakat,, ın arkası ne olacaktı? ‘'Fakat... Mazur görünüz, ben bu kızı seviyorum, ve hâlâ tarihteki aşkların büyük ölçüsü ve unutulmazlığiyle seviyorum. Siz bunu anlamazsınız,,. Hayır, rüyada bu kadar düzgün ve sürekli düşünülemez. Bazan saçma bir kelime bütün bir ruh yükünün tam veznini, hattâ mânasını verebilir. Uyanıkken bu sözü tahmin veya icat etmeye İmkân yoktur.
Besimin dün geceki çirkin imalarından sonra bu rüya, onurı Ferlha İle dansetmesinin uyandırdığı bir tedai vesilesiyle, Meralin bir randevu evine gidebileceğine İnanmak şöyle dursun, Samimin onu meşru «ayılabilecek bir şekilde öpenlere bile tahammülü olmadığının İşaretiydi. Şimdi de. aynı rüya sahnesi İçinde, Meralin ona, mânası yavaş yavaş daha İyi an-299
Dihı yağmurlu bir glhldü. Haşin» matemli bir 0ün. Matemli dedim de akluna geldi. Dün Atatürkün ölüm yıklö-ııümü idi.
Evet. evet. Onun için sinrma-lar kapalı idi. Ho.ş. pek einrma-ya git ineğe vakit bulamıyorum. Bunu ffadeee, bası einemaların, oaddeleri barak meşherine döndüren veya yolcuları tabanca-lariyle tehdit eden muafsam a-fişlerinin tersine çevrihniş olmasından anladım. Tesettür farizasına riayet 4çiw errtarfc görünce eteklerini başlarına geçiren aklı kısalar gibi.
Yasak savma kabilinden!
Bunu bir başka gayritabiUik-ten de anladım. Yer yer, talebe gruplan, bir binadan bir binaya yanlış bir adres arayan fakat muhakkak bulmak azmiyle hareket eden bir postacı gibi dolaşıp durdular.
Dün haşin ve yağmurlu bir gün oldu,
BİR İSTANBULLU
Bir Ingiliz anestezi mütehassısı şehrimize geliyor
Gurcba ve Cerrahpaşa Hastahane-lerinde modern anestezi usulleri hakkında konferanslar vermek üzere İngiliz anestezi mütehassısı Dr. Geof-frey Orgnne 13 kasım pazartesi gllnü şehrimize gelecektir.
Dr. Örgüne, tatbikatta kullandığı en son fenni anestezi Alât ve edevatı beraberinde getirmektedir.
Atatürk’ün aziz hatırası muhtelif toplantılarla anıldı
Gençlik, Atatürkün Sıırayburnıındııkl heykelini dün tavaf
ederken
i

Büyük Atatürkü anmak için dün şehrimizin muhtelif yerlerinde yapılan toplantıların tafsilâtını aşağıda vermiş bulunuyoruz.
Life ve Time mecmuaları
sahibinin basın toplantısı
Mr. Henry Luce, Tiırklyenln Anıerikada tanınmmması hakkında : “Bunıın en büyük kabahati, biz Amerikalı gazetecilerdedir’9 dedi
Bir müddetten beri memleketimizde bulunan ”T1me" vo "Life" mecmu-»lannın sahibi Mr. Henry Luco An-karada Cumhurbaşkanı ve diğer hükümet 1leri gelenleri ile temaslarda bulunduktan sonra şehrimize gelmiştir. Bugün Tahrana müteveccihen hareket edecek otan Mr. Luco dün Park Otelde bir basın topluntısı yapmıştır Oazetocilerln suallerini cevaptandır-madan önce Türkiyrdekl İntihalarını hulâsa eden Mr. Luce demiştir kİ:
*'— Türklyede İlk gözüme çsrpnn şey, komünizm karşısında alınmış a-zlmkâr durum oldu. Konuştuğum herkes, uzun boylu izahata girişmeye ilb zum görmeden Türklyede komüniz min olmadığını bildirdi. Gezdiğim her yerde komünizme knrşı ufak dn olsa bir alâka ve bu rejime sempati besleyen teşekküller gördüm. Faka! memleketinizde böyle bir şeye rastlı-yamadım.
İkinci gözüme çarpan mühim nokta hangi partiden olursa olsun herkesin demokrasiye verdiği ehemmiyettir Atatürkün kurduğu esaslar üzerinde, demokrasinin temelleşmesi lçln atılan adımlarda herkes müttefiktir.
Üçüncü nokta, herkesin İlerlemeğe azmetmiş olduğudur. İnkişaf lçln memlekette çok zemin vardır. Bu inkişafta Amerikalılar İle yapılmakta o-tan işbirliğinden ben bir Amerikalı olmak sıfatiyit* çok müttehidin. Tür* klyede çalışan Amerikalılar kendilerini bu İşe hakikaten vermlşlordr.
Ankarada Cumhurbaşkanınız beni dostça karşıladı. Kendisinin çok nüktedan bir zat olduğunu gördüm. Fa-kAt ne yazık kİ türkçe biliniyordum, bana yapılan tercümelerde nüanslar kaybolduğu için Cumhurbaşkanının yapmış olduğu nükteleri tam nınna. siyle anlamak zevkinden mahrum kaldım. Kanaatimce Curnhurba.viran> mühim bir siyasi hareketi İdare etmiy gayet sempatik bir zattır."
Bundan sonra Mr. Luce kendisine sorutan sualleri aşağıdaki şekilde cevaplandırmıştır:
S: — 1920 senesinde memleketimize bir kere daha gelmiştiniz. 30 sene sonra yaptığınız bu ikinci ziyarette gördüğünüz en büyiik fark nedir?
C; "— O zamanlar demokrasiden bahsedildiğini hiç duymamıştım."
S: — Türklycnin Amcrikada iyi nınmadığı malûmdur. Bu hususu min etmek için sizce ne yapmak zımdır?
Cî Bunun en büyük kabahati biz Amerikalı gazetecilerdedir. Çünkü Türkiye mevzuunu l&yıkiyle ele
ka d aşlarımızdan Orhan Birglt birer konuşma yapmışlardır.
Toplantıdan sonra toplu bir vaziyette Sarayburnu Parkına gidilmiş ve Atatürk heykeline çelenkler muştur.
M. P. deki toplantı
konul-
Millet Partisi İstanbul 11 zinde saat dokuzu beş geçe lantı tertip edilmiş ve Atatürkü hürmetle anmışlardır.
Beyoğlu Hçe Başkanı B. Selim Sun-tur, Atatürkün hizmetlerini Öven bLr nutuk söylemiştir.
Bundan sonra Atatürkün gençliğe hitabesi okunarak toplantıya son verilmiştir.
Merke-bir top-
ha-
A-da-
SPOR
Galatasaray İdare heyetinin durumu
GAlatosoray murakabe heyetinden bazıları, dün akşam Melek Sineması salonunda toplanarak kendi aralarında yeni İdare heyeti seçimi hakkın, da bir görüşme yapmışlardır. Toplantıda bulunan murakabe heyetinden bazıları kulüp reisliğine, Yusuf Ziya önlşl getirmek İçin fikirler İleri sür-m (İşlerdir,
Galatasaray Kulübü Başkam Sup. h1 Battır da, kulüpte kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
“— Murakabe heyetinin toplanması ve kulübün İdarî muamelâtının gözden geçirilmesi lçln bir takrir al. mış bulunuyoruz. Bu isteğin en kısa bir zamanda yerine getirileceği tabiidir. Sebepler malûm olmamakla beraber kulübün İdaresinin kötü olduğu veya gerilediği esbabı mucibe-sine dayandığı zannolunmaktadır. Bu kabil müracaat ve toplantıların kulübümüz bünyesini takviye edeceği muhakkaktır.
En mühim dâva kulübün her sahada gelişmesi ve GalatasaraylIların birbirlerine muhabbet ve bağlan Ulandır.
idare heyetimiz bu İki şeyin tahakkukundan başka bir şey düşünemez mütAİâasındaymrı.,,
Bugünkü maçlar
Ltk maçlarının bugünkü karşılaşmalarına fnönü Stadyumunda Vefa -îstanbulapor, Beşiktaş . Kaaımpaşa maçlarlyle devam edilecektir. İlk maç «aat 12.30 da. İkinci maç ine saat 14.30 dadır.
Karodenİzde fırtına
Milli Türk Talebe Birliğinin tertiplediği toplantı
ta-te-lâ-
laşdan sinsi bir dikkatle baktığını hatırlıyordu. Samimin içine bu bakışın tercümesi şöyle doğdu: "Ah, sen benim daha neler yaptığımı bir blteen, bir bllsen, böyle, senin gözünün önünde öpülmeme çoktan razı olurdun".
Samlm birdenbire doğruldu ve zile bastı. Bedimi hemen görmek İstiyordu. Kardeşinden bu defa milimetrelik hakikat çizgilerine' bite dikkat edecek kadar ciddi konuşmasını lstiye-cekti. Gergin bir halde bekledi.
Ve Hasibeye emretti:
— Bana Besim Beyi çağır,
— Besim Bey çıktı biraz evvel. Galiba bugün dersi var.
Evet, cuma. Öğleyin de gelmez.
Samlm gözlerini yumdu ve düşündü. Sonra başını salladı:
— Peki, dedi, Selmln?
— Odasında.
— Onu çağır. Bana da bir kahve.
Hasİbe çıkınca Samlm kalktı, rob döşRm-brını giydi, saçlarına bir tarak vurdu ve oturdu.
Selmln büyük dayısını hayrctslz dinledi. Samlm, geceleyin Besimin anlattıklarını tekrarlayıp bitirdikten sonra, hayretinde yalnız kaldığı İçin büsbütün artan bir şaşkınlık hissi içinde sordu:
— Neden hayret etmiyorsun? Bir sarhoşluk hezeyanı mı bu, yoksa... Merale yakıştırır mısın?
önüne bakan Selmln yalvaran bir sesle cevap verdi:
— Müsaade ediniz de, dayı, susayım. Alnını avucunun İçine alan Samlm de:
— Olur mu? dedi, bu suale cevap vermemek mümkün değildir. Çünkü susmak ce-300
Başkan da var-tocavüz hareket bu
almıyoruz. Türklyede demokrasi yolunda atılan adımlan daha canlı bir şekilde belirtmek bize düşer. Türk Hükümetinin de bu yolda yapması I-cap eden şeyler vardır. Fakat bunu söylemek benim vazifem değildir/*
S: — General Bradley'ln Türkiyeye temas eden mahut yazısı hakkında ne düşünüyorsunuz?
C: — Bu yazıya neden bu kadar ehemmiyet verdiğinizi anlamıyorum. Generıl, Amerikanın yegâne mühim adamı değildir. Ondan başka, Truınan gibi mühim adamİAr dır. Ve Truman defaatle, bir karşısında Amerikanın nasıl
edeceğini belirtmiştir. Bradloy, ynzıyt 4 ay evvel yazmıştı. Yani Kore harbinden biraz sonra. O zamanlar bazı çevrelerde klişe hnlinde bir düşünce belirmişti. Bu klişeye göre dünyada birkaç Koro hâdisesi birden çıkarsa Amerikanın bunlara saplanmaması söyleniyordu. İşle kanaatimce General, bu klişenin kurbanı olmuştur, Bizim esas fakat zor olan problemimiz, Kromllne hor başladığı işte başarı kazanmıs^acağını göstermektir/’
S: — Türk gazeteleri hakkında bir fikir edinebildiniz mi?
C: **— Türk gazetelerini esaslı olarak tetkik etmeyi çok isterdim fakat maalesef vrtklt bulamadım. Ancak şunu farkettlm kl, gazeteler ayrı cereyanlara kapılanlar bile demokrasi fikrinde birlemiyorlar."
S: — Bugün memleketimizde okuyup yazma bilenlerin nispet! yüzde 30 u geçmiyor. Böyle bir kültürel duruma sahip memleket kanoatinizce demokrasi için elzem olan olgunluğa sahip midir?
C: Amerlkadakl kanaatimize
göre okuyup yazma ile demokrasi arasında büyük bir rabıta vardır. Fakat okumak bilmeyen bir İnsan da demokratik hislere sahip olabilir.
Anknraya 30 Km. mesafede köyde köylülerle konuştum,
siz kİ birçoğu okuma yazma bilmiyorlardı. Fakat hepsi demokratik fikirleri hazmetmişlerdi. Demokrasi bilmekten ziyade Öğrenmek isteğine bağlıdır/*
S: rnuml seçimlerde vaziyetinin kritik işaret midir?
C: "— Bu suale
Bil-
va-Ve
bir Şüphe-
• •
— Amcrlkadakl «on seçimler, u-Demokrat Partinin olduğuna dair bir
cevap vermek güçtür. Fakat Amorlkadnki son seçimlerin Türkiye için en mühim noktası her tarafta hangi partiden olursa olsun. seçimi komünist aleyhtarı namzetlerin kazanmış olmasıdır.**
Üniveraltcdekl toplantı
Üniversitenin gonlj salonu. sAbnhın erken snatlerlnden itibaren dolmaya başlamıştı. Saat dokuza doğru salon tamamen dolmuş bulunuyordu.
Vnli FAhreddln Kerim Gökay, Emniyet MUdtlrtl Kemal Aygün, şehrimizde bulunan milletvekilleri, askeri, mülkî bir çok zevat, prefesörler. dekanlar. doçentler, şehir meclisi üyeleri yerlerini almışlardı...
Saat dokuzu beş gece, Üniversite Rektörü Ord. Profesör Ömer Celâl Sarç, sararmış bir çehre ile kürsüye geldi...
SalonA derin bir sessizlik hâkimdi. Gözlerini silerek sessizce ağlayanlar vardı...
"Devletimizin bânlsl aziz Atatürk bundan on iki yıl önce gözlerini yata ebediyen yummuştu.
Burada hazır bulunanları aziz tamısın hâtırasını tebcil için heş
klkahk İhtiram sükûtuna davet ediyorum/*
Uza.van bir sessizlik içinde susuldu. Herkes huşû içinde, O’nun aziz hâtırasını kalbinde hissederek, O’na en yakın olduğu bu beş dakikanın ulviyeti içinde sustu..
Ve sonra, istiklâl Marşı dinlenildi. Bir kaç saniye sonra. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof M. Ali Şevket gişin kürsüye geldi.
Atatürkün şahsiyeti, millete, tana yaptığı hizmetleri anlattı, şunları söyledi:
"Atatürkün 12 nel ölüm yıldönümünde, kalbimizde her sene biraz daha artan hürmet ve saygı histeriyle burada toplanmış bulunuyoruz.
Büyük Kurtarıcıyı toprağa VereU» bugün tam 12 sene oluyor. Fakat O-nun kttlblerlmlzdeki hâtırası, heyecanı, teessürü bugün kaybettiğimiz gün kadar derin.
Atatürkün keskin zekâsı, İlmin bütün derinliklerine nüfuz edebilecek kabiliyetteydi.
Büyük Adam Atatürk. İnkılâpçı A-tatürk, milletin temayüllerini sezmiş ve onun için iyi bir önder olmuştu.
Atatürk inkılâptan milli hayatımızın ve milli bünyemizin en derinliklerine nüfuz edecek mahiyettedir.
O, kudretli ve ileriyi gören bir inkılâpçıdır..,
Dekanın bu hitabesinden sonra. Sa-ravbumuna kodAr gidildi..
İstanbul Üniversitesi. Demokrat Parti 11 idare Kurulu, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği adına Atatürk heykeline çelenkler
Ve üniversitedeki sona erdi.
Milli Türk Talebe Birliğinin tertip ettiği Atatürkü anma ihUfâli dün Beyoğlunda Atlaa Sinemasında yapılmış, evvelâ Büyük Atanın gençliğe hitabesi okunduktan sonra Talebe Birliği Başkanı Suphi Baykam konuşmuş, Cumhurbaşkanı Celâl Baya-nn, ismet înönünün, Millet Partisi Başkanı Hikmet Bay urun Atatürk hakkında birlik başkanlığına gönderdikleri mesajların, okunmasından sonra İstanbul Valisi ve Belediye Reisi F. K. Gokay, Atatürk'ün tstan-bulda Harbiye talebesi olarak başlayan hayatını anlatarak onun lstan-bulu iki defa kurtardığını ve kara günlerde Istanbula geldikten sonra Şişlideki evde vatanın kurtuluşu yolundaki mesaisini hazırladığını, Atatürkün halk psikolojisini en iyi anlayan büyük ruhiyatçı olduğunu söyledikten ve "Atatürk geliyor., sözünün halk kütleleri Arasında uyandırdığı heyecanlı havanın tesirini tahlil ettikten sonra, onun pek sevdiği Is-tanbulda hayata gözlerini kapadığını, kabri Ankarada olmakla beraber ruhunun burada, lstanbulun semasında uçmakta olduğunu ifade etmiştir.
Karadenlzde fırtına başlamıştır. Bu yüzden Karadeniz yük postasına kaL kacak olan Ardahan şllepi, Boğazdan çıkamamıştır.
Karadeniz vapuru Zonguldağ’a sığınmıştır.
İzmir vapuru İse, Vona, Ordu, Bu. lancak, Görele yolcularını çıkaramamıştır. Bakır vapuru da Zonguldağa uğraya madan dün Umanımıza gelmiştir.
O. H. P. nln toplantısı
konuldu... toplantı böylcce
Eminönü Halkevi
P. tl Merkezi bir ihtifâl tertip mtşti.
Salonu baştanbAşa dolduran kesif bir halk kütlesi hazır bulunmuştur.
ihtiram sükûtunu müteakip Halkevi Retel Kemal ÇUingiroğlu kısa bir hitabe ite toplantıyı açmıştır.
Müteakiben ismet înönünün beyannamesi okunmuş ve muharrir N. Nazif Tepedelenlioğlu İle gazeteci ar-
vaplann en fenosıdır.Ya sen de, bana söyleneml-yecek kadar ağır bir şeyler biliyorsun, yahut da Besimin imalarını Merale yaraştırıyorsun.
Selmln sustu. Adeta Samimi tasdik ediyordu. Birdenbire son derece sabırsızlanan dayısı yerinden fırlamak Üzere İken, Selmln cevap verdi:
— Hiç bir şey bilmiyorum. Eskiden ufak tefek bazı şüphelerim vardı, şimdi onlar canlandı. Siz bu mevzuda epey cesursunuz, değil ınl? Hakikati istiyorsunuz, mademki. Fakat... Yemin ederim ki dayı, bir şey biliniyorum. Yalnız... Mümkündür gibi geliyor bana. Çünkü Meralin Ferihaya gidişi... Değil mİ... Nasıl anlatayım... Demek ki Ferilıanın seviyesine düşebilir bu kız. Düşmüştür yahut düşebilir. Müsavi değil mi?
Samlm başını şiddetle silkeledi:
— Hayır, değil. Biri renîite, öteki imkân.
— O halde... Belki... Olabilir ki... Besim dayım bu.., imkânı düşünerek öyle demiştir size. ,
Samlm Haslbenin getirdiği kAhve ile ilk sigarasını yakarak canlandı:
— Ben İmkân olarak da böyle bir şey tasavvur edemiyorum. Çünkü, sırf zevk için profditution nadir l>lr şeydir. Var höylelcrl. Fakat umumiyette fuhuş para için yapılır. Meralin paraya ihtiyacı yok.
Selmln yine sustu.
Samlm gözlerini ondan Ayırmıyordu.
— Değil m! öyle? diye sordu.
Selmln yine cevap vermedi.
Samlm yine sorunca. Selmln kaşlarını knldırıp dudaklarını bükerek:
301
salonunda, C, H. et
Prof. Gök aydan sonra Prof. Afet İnan Atatüıke ait hâtıralarını anlatmış; MIHI Türk Talebe Birliğine mensup gençler. Atatürk İçin yazılmış şiirler okumuşlardır.
Bilhassa Ali Haydar Yeşilyurt'tın okuduğu şiir salonda bir heyecan havası estirmlştir. Müteakiben Behçet Kemal Çağlar çok güzel bir konuşma yaparak Atatürk hakkında yazdığı bir şiirini okuduktan sonra ihtilâle nihayet verilmiştir.
Teknik Üniversitedeki toplantı
Dün İstanbul Teknik Üniversitesinde 2000 e yaklaşan talebenin iştirakiyle, spor salonunda, Atatürk ihtl-fâll yapılmıştır.
ihtiram sükûtunu ve İstiklâl Marşını müteakip Talebe Birliği adına İsmail Hakkı Zarakolu bir konuşma yapmıştır.
Atatürkün onuncu yıl nutku plâktan dinlenllmlştlr.
Büyük Ataya minnettarlığın bir nişanesi olarak Taksim Cumhuriyet A-bidesine toplu halde gidilmiş ve bir çelenk konulmuştur.
— Değil, dedi, çok başkA şeyler düşünüyor İnsan.
Ve ayağa kalktı:
— Müsaade ediniz, dayı, dedi, düşünmesini bile İstemediğim şeyleri söylemeğe mecbur olmıyayım. Ne de olsa benim arkadaşımdır Meral. Müsaade ediniz.
Beşiyle hafif bir selâm verdi ve odadan çıktı.
Samlm birdenbire o kadar heyecanlandı kİ, Besimi telefonla arayıp ona dün geceki İmalarının ciddi olup olmadığını sormayı bile düşündü. Bugün, Meralle buluşmadan evvel, gecenin raporunu kardeşinden alması lâzımdı. Kalktı ve birdenbire hatırladı. Kapıya koştu. merdivenleri İnen Selminl çağırdı; odaya giren kızın omuzuna elini koyarak:
— Unutuyordum az daha, dedi, senden bir ricanı var. Hemen Merale telefon et ve o-n« söyle ki, bugün gelmesin.
Selmln durakladı. Biraz düşündükten sonra:
— Ne zaman buluşacağınızı söyliyeyim? diye sordu.
— Sen yalnız, bugün gelmesin, onu söyle. Selmln gözlerini dayısından ayırmıyordu:
— tyl düşündünüz mü? dedi, sarardınız. Samlın telefonu gösterdi:
— Haydi, rica ederim.
vın
"BHIrktel raporuna göre gayrimenkulun bugünkü durumu:
"1 — Aziziye Mahallesinde Dllâver Soka-
302
PakistanlI profesörün dünkC basın toplantısı
Pakistan Müslüman Birliği Orta-ş&rk temsilcisi Karaşl Hukuk FaküL tesi profesörlerinden Sait Ramazan dün saat 16 da yaptığı bir basın toplantısında, Türkiyeye gelmekten duy. duğu memnuniyeti belirterek şunları söylemiştir:
"Memleketiniz çok güzeL Türk halkının Pakistan milleti için büyük bir sevgisi var. Türklerln asırlardan beri dolduğu gibi bugün de geleneklerine çok bağlı olduklarını müşahede ettim. Türkiye ve Pakistan arasındaki dostluğa bütün dünya Müslümanları büyük ümitle bakmaktadır.
Diyanet işleri Başkanı Hamdl Akseki ile görüştüm. Kendisinin Müslüman dünyası hakkında sahip olduğu bilgiye hayran kaldım.,.
Sait Ramazan, Türk gençliği İçin büyük sevgi taşıdığını ilâve ile sözlerine son vermiştir.
YENİ İSTANBUL
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LtMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı islerini fiilen İdare eden mesul müdür: Sacid ÖGET
Neşrcdilmiyen yazılar iade edilme*.
Basıldığı yer :
YENÎ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED SÎRKETÎ MATBAASI
ğında kâin 426 Ada 3 parsel ve eski 12. yeni 136 kapı No, apartman bahçe İçeri s lnrl e ve yola yakın olarak yeni yapılmış bir binadır.
•’a” bodrum katı:
"Birinci kattan 14 basamak merdivenle lnildikte...
Nail Bey gazeteyi elinden attı. Satırlar birbirine karışıyordu. Avucunu gözlerinin üstüne kapadı. Başı dönüyor. Galiba üre yine arttı. Doktora gitmesi lâzım. Başında bir ağırlık da var bugün. Son zamanlardaki miskinliği ve isteksizliği ona yeni bir kan tahlili lâzım olduğunu hissettiriyor, fakat buna dA üşeniyordu.
Salonun kapısını yumruklar gibi sarsarak Açıp dinç adımlarla içeriye giren Ferhada bağırdı:
— Yavaş.
Sonra alnını baş ve işaret parmaklarının kıskacı içine atarak, imrenilecek bir gençlik rüzgâriyle' üstüne gelen oğluna öteki elini u-zattı ve tekrarladı:
— Yavaş! Bugün benim bir hoşluğum var. Galiba üre yine yükseldi. Bir kan tahlili yaptıracağım.
Ferhat kabarmış saçlarının altında öfkeli yüzünü pek az değiştiren zayıf bir alâka ile babasına bir göz attı:
— Biraz perhiz et, geçer. Son zamanlarda yine ölçüyü kaçırdın.
— Hakkın var.
Ferhat babAsına en yakın sandalyeye o-turdu. Bacaklarım açtı, İki elini kalçasına koyarak ona doğru eğikli1
— Meral dün gece kaçta geldi, biliyor musun?
303





Sayfa 8
Ankarada teessür
Bediî FAİK
uyandıran hâdise
SAVAŞ BİRLİĞİMİZDEN HABERLER
PLATONİK yazışmalar, söyleşmeler bir yana, bizde kara yolunun ehemmiyetinin devlet olarak esaslı kavranışı, 1946 senesine rastlar. Aşağı yukarı demokrasi mücadelesi He yaşıt!-Fakat Türk mühendisleri kofa kafaya verip de hesaba girişir girişmez, karşılarına İlk çıkan rakamlar, dudakları uçııklatacak kadar korkunç oldıı: Türkiyenin 200 bin kilometrelik kara yoluna İhtiyacı var. Bunun en az 23 bin kilometresi, süratle yapılması fara otan ana^vollar... Ve bu 23 bin kilometre İçin, en az bir buçuk milyar lir» lâzım! Halbuki eldeki bütçe ancak 7 milyon!
Peki ne yapacağız? Rakamlar korkunç diye, bırakalım da Anadolu, her biri kendi kabuğu İçinde kıvranan salyangoz misali şehirleri, kasabaları, hâlâ koynıında mı taşısın? Hayır, İlk bulunan çıkar yol şuydu: Evvelâ İhtiyara göre, yapılacak yollan derecelemek; sonra da parayı senelere taksim! Fakat böyle dahi, her yıla 167 milyon düşüyor kİ. gene yolda değil, çıkmazdayız, işte tam bu esnadadır kİ, Amerikanın bir prensibi İmdadımıza yetişiyor. Amerikalı: “Kim ki, demiş, yollardan İstifade ediyor, bunların yapılması ve tamiri ona aittir.,, O halde ne du-nıyoruz? Hemen bir kanunla benzine bir miktar zam! Oooh! Elli küsur milyon varidat karşımızda. Artık çıkmazda değil yoldayız. Ve tam bu hale girmişken. İki sene sonra Amerikalı mütehassıslar, derken Marshall’m beheri iki yüz adama bedel, bulldozer’leri. ekskavatörleri de İmdada yetişmesin mİ? Yol dâvası derhal alevleniyor ve az sonra, yedi başlı, yetmiş koullu bir dev halinde Anadoluya yayılıyor,..

B. Millet Meclisinde Ata’ya
saygı duruşu yapıldı

Yukarıda pek kestirme bir tarihçesini yaptığım, bizim kara yolu dâvasının, nasıl gerçekleştirildiğini bir müddet evvel Anadoluyu gezerek gördüm. Dövebilirim kİ, Karayolları Gcnel-Müdürlüğü, ille devletçilik! demeden ve parti meselelerini asla üstüne sıçratmadan, kelimenin her İki mânası İle de “yol alan,, bir teşkilât olmanın sırrını bulabilmiştir. Hususî teşebbüsün gireceği yerleri ona, devletin uzanacağı tarafları da kendine bırakarak, şehirleri, kasabaları kolkola girmiş yekpare birer kütle yapmaya çalışan Karayolları Teşkilâtını, diğer devlet mücsscsele-rlmlzln örnek İttihaz etmelerini çok isterdim!
Burada bir noktayı telâşla açıklamak zorundayım. Halk aracında, nereden yayıldığını anlıyamadığım yanlış bir kanaat varı Sanılıyor ki. hâlen Anadohıda süratle yapılmakta otan yollan Amerikalı mühendisler yapıyor! Katiyen hayır. Esasen pek az otan Amerikalılar, ancak müşavir olarak kullanılmaktadır. Her İş Türk mühendisinin. Türk işçisinin elinde... Bir günde dört mevsimi parça parça yaşıyan ve yaşatan Anartolunun demir eriten iklimi içinde. TÜrkten başka kim dayanır kİ, Amerikalı oturup çalışacak! Ben. kara yollarında geçen üç kltaur bin kilometrelik geceli gündüzlü yolculuğum esnasında Türk mühendislerinin İnsanüstü çalışmalarını yakından görmek fırsatını kazandım. Bellerine Ip bağlatarak baş döndürücü yarlardan, keşif İçin sarkan, aylarca çoluk çocuğunu göremtyen öyle gençler gördüm ki. memleket hesabına göğsüm kabardı. Emin olunuz, bu memlekette herkes, kara yollarındaki mühendislerimiz kadar çalışsın, Türkiye, millî kalkınmasını kısa ramanda gerçekleştirebilir!
Seyahat dönüşü bir arkadaşımın kulağına söylediğim cümleyi burada tekrarlıyacağım;
— Birbirimizin yuvasını yapacağımıza, yurdun yollarını yapsaydık, Türkiye beton ağlarla donanırdı!
Ankara, 10 (A.A.) — Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 te Bsş-kanveklllerinden Bursa Milletvekili Hulûsi Köymenln başkanlığında toplanmıştır.
Oturum açıldığı zaman. Seyhan bağımsız milletvekili Sinan Tekeli-oğlu küısüye gelerek, ormancılığın bugünkü durumuna ait seçmenleriyle konuştuğunu mevzuu bahsederken, Başkan, henüz gündeme geçilmediğini ve Dundan dolayı hatibe söz veri-lemiyeceğini söylemiş ve Sinan Te-kelioğlunu kürsüden indirmiştir. Müteakiben Seyhan. Van ve Trabzon milletvekilleri tarafından verilen ve bugünkü birleşimde gündeme geçıl-meyerek yalnız Atatürkün mânevi huzurunda beş dakika saygı dtıruşu yapılmasını tazammun eden önerge İer okunmuş ve Seyhan bağımsız milletvekili Sinan Tckelloğhınun mu
Ölüm cezalarının alenen ' infaz edilmemesi isteniyor
ümran Nazif Vipit-erin hıı husustaki tasarısı ile Hükümet mutabakat halinde
Ankara, 10 (ANKAı — Adalet Komisyonu, bugün saat 10 da top lanarak bazı milletvekilleri tarafın* dan yapılan kanun tekliflerini müzakere etmiştir Bu arada Konya milletvekili Ümran Nazif Yeği terin Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanununun 3^R inr| maddesinin ve Türk Ceza Kanununun 12 inci maddesinin de* ğlştlrilmesi bakkındaki kanun tek lifini de görüşmüştür.
Ümran Nazif bu teklifinde, bundan böyle idam cezalarının teşhir e-dllerek infaz olunmamasını İstemekte, medenî memleketlerin ceza kanunlarında bu hususu derpiş eden hükümlerin bulunduğunu belirt mek tedfr.
Komisyon Azalan. ekseriyet k teklifin lehine konuşmuşlar, söz alan Adalet Bakanı Halil Özvörük. Hükümet olarak bu kanun teklediğini ve esasen bu hususta bir tasarı olduğunu söylemiştir.
misyon. Hükümetin bu susnsta ge-tlroreğl teklifle, mevcut tasarının müştereken mütalâasına karar vermiş ve esas İtibariyle idam cezalarını^ alenen infaz edilmemesini muvafık bulmuştur.
teklifin! de«-Bakanhğın da hazırlamakta Neticede Ko-
Çocuk Kitapları Haftası
13 kasımda başlıyor
Ankara 10 (AA.) — Çocuk kitapları haftası münasebetiyle. 13 kasım 1950 nnzaı fesi günü saat 14.30 da, Dil Tr-*h ve Coğrafya Fakültesinde M’IH Eğitim Bakanı Tevflk tlerl tara fır lan “Çocuk Kitapları Sergisi.. n/*»’acakt»r
Yerıi htanbuVıın sürprizi: I.OIMI NAAT. Tafsilâtını yakında öğreııeceksini
%
halif kalmasına mukabil. Meclis heyeti umumlyesl tarafından bu önergeler kabul edilmiştir. Bundan sonra Meclis Büyük Atatürkün mânevi huzurunda beş dakika saygı duruşu yapmış ve böylece bugünkü toplantıya son verilmiştir.
Medla pazartesi günü toplanacaktır.
Türk - Yunan
müzakereleri
Millî Savunma Bakanlığının bu husustaki tavzihini aynen veriyoruz
Ankara, 10 (A.A.) — Milli Savunma Bakanlığından bildirilmiştir:
Bazı gazetelerimizde 10 kaşımda Ankarada Türk-Yunan Genelkurmaylarının toplanarak savunma meselelerin! görüşmeğe başhyacagı veya yapılmakta olan müzakerelerin geliş mekte olduğu yolunda haberler çıkmıştır. Şu âna kadar ne böyle bir müzakereye başlanmış ve ne de bugün başlanmasına kAdar verilmiştir Tavzih olunur.
C.H.P. Divanı
toplandı
Ankara 10 IT.H.A.) — C. H P. Divanı. tl îdare Kurulları Başkantan-nm ve bıı kurullara mensup bazı ü-yelerin de iştirakiyle bugün toplanmıştır. Müzakereler, çok hararetli olmuş ve münakaşalara sık sık koridorlarda da devam edilmiştir
Divan toplantısı hakkında kendisine müracaat eden gazetecilere Genel Sekreter Kasım Gülek şunları «öy-lemlştir: .
“C. H. P. Divanı üyeleri mııtat toplantısını yapmak üzere 10 kasımda Ankaraya geleceklerdir. Bu toplantının ilk celselerinde partimiz îl İdare Kurulu Başkanlsnnın dn bulunmasında fayda mülâhaza ettik, İllerdeki teşkilâtımızdan yalnız baş-kanların gelmesini rica ettiğim halde bir çok illerden partili arkadaşlarım başkanlnriyle birlikte üç veya beş kişilik gruplar halinde Ankaraya sevinçle ve koşarak gelmişlerdir.

Bugün başlamış bulunan toplantının daha bir gün süreceğini tahmin ediyorum. Ondan sonra Divan üyeleri ayrıca toplanacaklardır. Hazırlanan bir gündeme göre memleketimizi ve partimizi ilgilendiren muhtelif konu, lar görüşülmektedir. Söz atarı arkadaşlarımızın müşahede ve düşüncele, rl bundan sonraki çalışmalarımız ba. kımından büyük faydalar Bağlıyacaktır. Şimdilik söyliyeceklerim bundan ibarettir.,,
«•
Ankaro, 10 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Atatürkü kaybedişimizin 12 nel vıldönümü münasebetiyle bugün bütün yurdda olduğu gibi şehrimizde de ihtifaller yapılarak Atanın aziz hâtıraaı anılmıştır. Fakat büyük kurtarıcının mukaddes hatırası Önünde eğilmek üzere milletçe yapılan bu merasim Atatürkün muvakkat kabri önünde mürettep bir siyan! nümayişle soysuzlaştırılmak istenmiştir. Bu müessif hâdise şöyle cereyan etmiştir.
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesindeki merasim nihayet bulduktan sonra CHP. Genel Başkanı İnönü yanında Cemil Sait Barlns ve etrafında bir talebe grupu olduğu halde Fakülteden dışarı çıkmıştır.
Diğer talebeler Fakültenin önüne iki sıra halinde toplanmıştır. İnönü dudaklarında hafif bir tebessümle talebelerin arasında ilerlemiştir. Bu sırada bir talebe grupu da lnönünün caddenin kenarında duran hususî otomobilinin etrafında yer almıştı. Kendisini otomobiline binerken görmek istiyorlardı. C.H.P. Başkanı otomobilinin tam yanına gelmişti ki bu grup tarafından alkışlanmıştır. Bu grrup Înönüye tezahürat yapıyor ve “Yürüyerek, yürüyerek... Yürü... Yürü! diye bağırıyorlardı.
Bu anda Cumhurbaşkanı Celâl Ba-yar Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinden dışarıya çıkmış ve Fakültenin koridorlarını ve merdivenlerini dolduran kalabalığı vekarla selâmlayıp otomobiline binmiş Ulus meydanı istikametine hareket etmiştir. İnönü ise henüz otomobiline binmemişti. Caddeler ihtifalde bulunmak için gelen talebe ve halkla dolu İdi. İnÖnüyü takip eden grup da caddenin sağ tarafındaki sokağa saparak Niimune Hastahaneslne doğru yol almaya başlamıştır. Manzara asil bir matem gününde bir politika oyununa glrlşll-mekte olduğu hissini uyandırıyordu. Kalabalığa bir çok müteccsslsler ve meraklılar katılmış kabri ziyarete gidenler de bu atayı takip etmiştir. Bu yol. tören programında dönüş yolu o-tarak teşblt edilmişti. Netoklm İçinde Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başkan Vekilinin bulunduğu bir maknm arabası da kabri ziyaretten bu yolla dönüyordu. Bu araba İnönü ile etra-fmdakllerln karşısına gelince bir grup otomobilin önüne geçmiş ve geri dön diye bağınşmalar olmuştur. Esasen kalabalığı yarıp geçmeğe de pek İmkân yoktu. Otomobil geri dönmüştür. Aynı grup Halkevinin önüne gelmiş ve burada da giriş ve çıkış kaideleri hiçe sayılmıştır. Esasında Etnografya Müzesine girilmek İçin Halkevinin arkasından dolaşmak lâzım geliyordu Kalabalık polis kordonunu yarmış ve çıkış yolunu takip etmiştir. Muvakkat kabrin önüne gelindiği zaman bir kargaşalık başlamıştır. Kalabalığın bir anda İçeri girmesine İmkân olmadığı İçin kapılar arkasına kadar açılmıştır. Bu sırada muvakkat kabrin hemen baş ucunda bulunan kabrin büyük camlarından birisi kırılmıştır. Mermerler üzerinde parçalanan camın çıkardığı ses salonun sessizliğini dağıtmıştır.
Muhalefet Partisi Başkanı İnönü, Atatürkü böyle bir sahne İçinde ziyaret etmiş ve İnönü He birlikte gelenler muvakkat kabri terkottlkten sonra salon yine eskisi gibi sükûnete avdet etmiştir. Sayısı 150 bine varan AnkaralI bundan sonra muvakkat kabri bu sükûnet içinde ziyaret ederek Atatürkün mânevi huzurunda tâ-zlm İle eğilmiştir.
İnönü Muvakkat Kabirden ayrıldıktan sonra otomobiline Kız Lisesinin önünde binmiş, oradaki bazı tezahü-
Koreden mektuplar
Sami Aydın
Eşim Nermin Aydın, Faroz Mah., Yalı So. No. 75 - Trabzon.
Büyük milletimin bana vakfettiği vatan! vazifemi yapmak üzere çok neşeli olarak sağ ve salim Koreye geldim. Nermin, armam, babam, bütün komşu ve akrabalarıma ayrı ayn. çok çok selâmlarımı sunar hepinize neşeli günler dilerim.

Mustafa oğlu Süle>man
Topçu
Akdam köyü -
Muhterem vatandaşlarım
balarım, 19.10.1950 günü Koreye geldik. Hepimiz sıhhatteyiz. Neşemiz ie çok yerinde, cümlenize selâm eder filerinizden sıkarım.

Mehmet oğlu Şükrü Dönmez Torbalı, Karakuyu köyü - Izınlr
Muhterem akrabalarım, İşte size gazeteyle hepinize mektup gönderlyo. mm. Hepimiz İyiyiz. Merak etmeyiniz. Cümlenize selâm eder ellerinizden öperim.
Tekel
Menıln ve akra-

YıiMiıf Zeybek
Ada pazarında Mehmet Zeybek,
Koreye salimen geldik Hepimiz sıhhat ve afiyetteyiz. Günlerimiz çok neşeli geçmekte, herkesten çok İtibar görmekteyiz. Bizleri hiç merak etmeyiniz. Cümlenize «onsuz selâmlarımı sunar ellerinizden ve gözlerinizden öperim.

Mustafa Çalış (llıi'unıngıılhırındaııI Yeni ( anıl ııınhallesl - Snkr Kıymetli haham ve aileme.
Elhamdülillah salimen Kore memleketine geldik. Sıhhatim ve rahatım çok iyidir. Arkadaşlarım ve ben hepimiz neşeliyiz. Vazifelerimizi semn naslhaltarına göre İyi vapmıva çalışıyorum. inşallah senin ve vatandaş-tarımın yüzünü ak ederim. Srlâın e der ellerinden öperim.
*
Şevket Aslan
Niğde - Koyunlu
Sevgili anneciğim. Senden uzakta bu mektubu ebed! bir hâtıra ve sonsuz bir iyale otaraJc gönderdiğim için ne kadar mesut ve bahtiyar olduğumu bu kısa telgrafhane mektubunda okuyun. Cümlenize sonsuz selâmlarımı sunar, ellerinden öperim. Seni hayalinden gidermiven oğlun.

Ahmet oğlıı Murtıl Korkmaz
Ahmet Korkmaz. Orhaneli . Harmancık.
19.10.1950 perşembe günü Ko-
hiç
* i
jqc * l ^>7

ratçıları da gülerek ve sevinçle ellerini sallayarak selâmlamıştt Halbuki Genel Sekreter Kasım Gülek İla diğer C. H. P. erkânı protokol gereğince hareket ederek intizam Ve eü-kûnet İçinde kabri ziyaret etmeyi bilmişlerdir.
C. H. P. Genel Başkanı bu grupun günün matem havasını İhlâl edici hareketlerine iştirak suretiyle katılmam hâdiseye şahit bulunanlarca teessürle karşılanmıştır.
C. H. P. nln bu tertibine mukabil gerek Cumhurbaşkanı ve gerekse Hükümet erkânı vekar ve sükûnetle hareket ederek bahsi geçen tertlpçller-den çok daha geniş bir grupun mukabil bir nümayiş yapma arzularını önlemeye muvaffak olmuşlardır.
Bitaraf çevreler kalabalık talebe kütleleri tarafından Cumhurbaşkanına karşı yapılmakJstenen tezahürata bizzat Cumhurbaşkanı tarafından fırsat verilmemesini olgun bJr jest ve mesut bir hâdise telâkki etmektedirler. Hakikaten Muvakkat Kabir saham iktidar taraftarlarının mukabil nümayişlerine sahne olsaydı hâdisenin çok elcin verici bir mahiyet alması hattâ partizanların birblrlno girmesi mümkün olabilirdi.
Hâdisenin akisleri
Atatürkün ölümünün 12 nel yıldönümü münasebetiyle şehrimizde yapılan İhtifal merasiminde C. H. P. Başkanı înönüye karşı vâki tezahürat umumî efkârca mürettep bir nümayiş telâkki edilerek üzüntü He müşahede edilmiştir. Bu mahfiller millî matem günümüzün hasis particilik menfaatlerine âlet edilerek alkış toplanılmasından esefle bahsetmektedirler. Filhakika C. H. P. Genel Başkanı, taraftarlarınca hazırlanmış bu nümayişi önlemek İstememiş bilâkis önlerine katılmak ve tebessümle karşılamak suretiyle hazin merasimin bir bayram manzarası arzetmeslne sebebiyet vermiştir.
Bitaraf çevreler C. H. P. nln Cumhuriyet Bayramında da buna benzer bir nümayiş tertip ettiğini hatırlatarak onu partiler arasında normal bir mücadele telâkki ettiklerini söylemekte ve mazur gördüklerini bildirmektedirler.
• •
üzere, avukatlık mahkemede, altı olmak üzere, bir tasanda ise, da-
Avukatların sta| müddeti
Ankara, 10 (ANKA) — Avukatlık Kanununda staj müddetine ait kısımların değiştirilmesine dair bir kanun tasarısı bugünlerde Meclise verilecektir. Bilindiği stajı hâlen altı ayı ayı avukat yanında senedir. Hazırlanan
ha iyi evsafta avukat yetiştirmek gayesi güdülerek staj müddetinin arttırılması gerektiği belirtilmektedir. Teklifte avukatların mühim âmme hizmetleri gördükleri İleri sürülmekte, staj müddeti üç seneye çıkarıldığı takdimle, daha iyi kalitede avukat yetişmesine imkân verileceği belirtilmektedir.
Türkiyenin ilk kadın belediye başkanı Istanbulda
Merttin, 10 (T.H.A.) — Mersin Be-tediye Başkanı Müfide tlhan, Londra-da toplanacak beynelmilel belediyecilik kongresine İştirak etmek üzere, îstanbula gitmiştir. Oradan Lon-draya hareket edecek otan Müfide îlhan, Türkiyede ilk İmdin belediye başkamdir.
reye geldik. Yolculuğumuz çok İyi ve neşeli geçti. Burada da hepimiz 1-yiyiz. Cümlenize ve arkadaşlarıma selâm ederim, Gözlerinden öperim.

NUaref Savgat
Sevgili babacığım,
Belediye Zabıta Memuru - Salihli Vatan ve «izlere lâyık olmaktan başka bir düşüncem yoktur. Siz babama ve anneme Belâm eder ellerinizden ö-perlm. Kardeşim Hilkate de aelAm eder gözlerinden öperim. Bornovada-k| arkadaşım Kobanbaya da selâmlar.

Ali Alsırt
Topçu Kd. Yüzbaşı
İzmir Karantina Mahallesinde eşim Suat ^Isırt’a.
Bir Türk çocuklarımızı nlın. Milletime basarak eniRn^f lerce sclArn.
annesi hüneri İle yetiştirdiğine emi-ve onun bağrına ettiğim «İzlere bin-

Ali Özveren (Teğmen)
İsparta, Emre Mahallesi, Emre sokak No, 35 te.
Sevgili anne, babacığım ve ağabeyime.
Sîzlere yakışacak bir oğul, kardeş olmak için bütün gücümle çarpışacağım. Bu arada her fırsatta sıhhat haberimi gönderiyorum. Şimdi de kadirşinas YENİ tSTANBHL gazetesinin lütufkâr tavassutundan faydalanarak sîzlere hitap edebilmek fırsatını buldum. Allahın İzniyle demir gibiyim ve demir gibi olacağım. Sizden olduğumu ispat edeceğim. Ellerinizden öperim. Allaha emanet o-lıın.

Ihsan Ceflner ((.amş)
Ankara, öncebeci, Misafir Sokak. No. 103 do annem.
Anknradan ayrıldıktan sonra bütün «İlâh arkadaşlarımla birlikte çok neşeli ve rahat bir yolculuktan sonra Koreye geldik» Çok İyiyim. Demir gibi vücutlum, çelik gibi İmanım var. Mektuplarınızı bekler, sonsuz hürmet ve sevgilerle senin ve bütün büyüklerimin ellerini öper, komşulara selâm ederim.

R. Roykut (Yüzbaşı)
Savın Albav Baki Taner I, As Poa. 17602 K.
Kuvvetlerimiz ve ben insani bir dâvanın kazanılması için Korede bulunmaktan zevk duyuyoruz. Silâhlarımızı konuşturmak imkânının henüz mevcut olması ise ayrı bir memnuniyet tevlit ediyor, Kıymetli şahsınızda

&

Koredeki erlerimiz boş vakitlerini
zeybek oyunlariyle geçiriyorlar



Erler, İngilizce ve Bilhassa ekmek
Taegu 10 A.A. (United Press) — Taegu’dakl Türk savaş birliği karargâhını ziyaret etmiş olan United Press muhabiri VVHHam H. Burson bu ziyaretinin intihalarını şöyle nakletmektedir:
“Buradaki Türk tugayına mensup erlcfr birbirlerine gayet bağlı olup boş vakitlerini nasıl geçirecekleri meselesini hep birlikte halletmektedirler: Erler umumiyeti© istirahat vakitlerini şarkı söylemek ve oyunlar oy-ncLHiûkla geçirmektedirler. Bunların bir kaç yüz kişilik gruplar hallhde eğlence sahasında toplanarak oyun oynadıklarını veya oynayanları seyretmelerini görmek nadir değildir. Ekserisi bir musiki âleti çalmayı bilen bu Türk erleri kemençe ve diğer çalgı Aletlerini beraberlerinde getirmiş olup fırsat buldukça bunları kullanmaktadırlar. En çok oynadıktan oyun zeybektir ve herkes buna katılmaya dâvet edilmektedir. Meselâ, Türk tugayının Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle tertiplediği merasimi film© almaya giden Long îs-tand’lı on başı Leonard Totora kampa zeybek oyunu oynanmakta olduğu sırada varmış ve hemen oyuna katılmaya dâvet edilmiştir, diğer eğ. lenceler arasında atletizm müsabaka-lan, kâğıt oyunları vesalr oyunlar sayılabilir. Eğlence ile vakit geçirmeyen erler İse mektup yazmaktadırlar. Erlerin hepsi sık sık yazmakta v© daima merakla memleketlerinden mektup beklemektedirler.
Tuğay Komutanı Tuğgeneral Tahsin Yazıcı erlerinin mâneviyatının gayet yüksek olduğunu ve hepsinin bütün şahsî fedakârlıktan göze atarak Koreye gelmek istediklerini söylemiştir. Erler Generallerinin bu sözünü tasvip etmektedir. BergamalI bir er o-lan Niyazi Bulut bu hususta şöyle demiştir: “Koreye ben kendim gelmek istedim. Burada hayatlanmızda bir çok değişiklikler olacak, fakat Birleşmiş Milletlere faydalı olabilmek için bazı şahsî arzularımızdan fedakârlığı göze almış bulunuyoruz...
İstanbullu M. Kuzu da şuntan söylemiştir: “Aramızdan bir çokları yabancı bir memlekette bulunmaktan faydalanarak yeni lisanlar öğrenme-veye çalışmaktadır. Bir çoğumuz hem İngilizce ve hem de Kore diline alt kelimeleri öğreniyoruz. Bilhassa başlangıçta ekmek, sigara gibi umum! mahiyetteki kelimeleri öğreniyoruz^, Dini faaliyet hususunda erler ta-mamlyle serbest bırakılmıştır. Dinî merasimlere katılmak mecburi olmadığı gibi, erler arasında Hıristiyan olanlar da mevcuttur. Taegu merke-
bütün alay ve silâh arkadaşlarımı selâmlarım. Bugün görüştüğüm Amerikalı Albay De Shozo dahi size ve beraber çalıştığı topçu arkadaşlarına selâmlarını göndermektedir.
*
Cihan Kuru bas ar
Adapazorında bulunan Kumbasar n-IIorİ ve akrabalarının, ayrıca İzmir-deki Alperler ailesine ve dayım Osman Remzi Nurhat’a sıhhatler diler hürmetlerimi sunarım.

Nazmı öroğııl (Yüzbaşı)
Harp Okulu Sb. ve öğrenci arkadaşlarım, Sîzlere ayrılırken şerefli tarihimizin kahramanlık menkıbeleri yaratan babalarımızın asil kanını taşıyan evlâttan olduğumuzu bütün dünya huzurunda ispat edeceğimizi ve icap ederse canımızı vereceğimizi söz vermiştim. Bir cephe arkadaşınız sı-fntlvie sîzleri selâmlarım.
Hayatta bulunanların heykellerinin dikilmemesi hakkında bir tasarı
Ankara, 10 (Husııal muhabirimiz bildiriyor) — Ankara milletvekili Osman Şevki Çiçekdağ hayatta bulunan kimselerin heykellerinin ve buna mümasil anıtların resmi ve umumi yerlere dikilmemesi hakkında bir kanun tasarısı hazırlamıştır Hayır mttaMoaelerlne hayır yapanların namlarını ipka İçin dikilecek a-nıtlar bundan istisna edilecektir.
Bir Panoma vapuru fırtınadan Midilliye iltica etti
tzmir, 10 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Izmire gelen gemiciler Midilli açıklarında bir Panama vapurunun fırtınadan batmak tcbli keşiyle karşılaşarak isi imdat ettiği ve Midilliye iltica ettiğini söylemektedirler. Bıı vapur ticari hamule İzini re geliyordu
İle
Artvlnde bir kamyon uçuruma yuvarlandı
Artvin 10 (.AA.) — Şoför Kaptan idaresindeki Hopa 71 plâka numaralı bir kamyon Berta mevkiinde ve henüz anlaşılmayan hır sebepten içindeki yolcütariyle hunide biı uçuruma yuvartannuştıı Muhtelif yer. terinden ağır surette ’• Tabınarı iki yolcu İle hafif yaralı!»’ ^Rfikıhaııcye kaldırılmıştır. Savcılık IjMiâoye el-koymuştur.

Kore diline ait kelimeler öğreniyorlar ve sigara gibi kelimeler çok revaçta
zindeki külse Müslümanlar İçin bir cami haline getirilmiş olup arzu eden, lerin istifadesine arzedllmlştlr. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı bu konu hususunda şöyle demiştir:
“Türk ordusunda dinin şahsi bir mesele olduğu kanaati hâkimdir. Biz bütün dinlerin tanrı nazarında mak. bul olduğu kanaatindeyiz. Esasen
ficheson’un yeni beyanatı
“Düşmanı yenmek için yalnız maddi kuvvet kâfi değildir,,
de manevî ve fikrî
Milletlerarası münasebetlerin bir
cephesi vardır ki, bu da çok önemlidir
Wgshington 10 A.A. (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean Acheson, perşembe gecesi verdiği beyanatta A-merikahların “Allaha iman etmesi ve barutunun kuru olması gerektiğini,, belirtmiştir.
Hırlstlyanlarla musevllertn millî konferansında söz alan Acheson, ezcümle şunları söylemiştir:
“Komünizme karşı giriştikleri top-
Amerikadan iki denizaltı gemisi teslim alındı
Washlngton. 10 (T.H.A.) —Amerikan Hükümeti bugün karşılıklı savunma yardımlaşması programı gereğince Bumper ve Blower denizal-tılannı Türk iyeye devretmiştir. Bu münasebetle Newlondon Denizaltı üssünde yapılan törende Türkiyenin Washington Elçisi Feridun Cemal Erkin. Türk Deniz Ataşesi Bahri Ge-yer ve yüksek rütbeli Amerikan subayları hazır bulunmuştur.
6 ağustos 1944 te hizmete girmiş o-lan Bumper'e Çanakkale, 16 temmuz 1945 te hizmete girmiş olan Blowere do Dumlupınar adlan verilmiştir. Bu gemileri devralacak olan 176* Türk denizcisi bir kaç aydan beri Amerl-kpd» eğitim görmüşlerdir.
Rusların yeni bir karan
Batı Berlinle So^et Bölgesi arasında otomohll münakalâtı durdurulacak
Berlin, 10 A. A. (AFP) — Sovyet bölgesi makamlarının aldıktan tedbirler neticesi Batı Berlin İle Sovyet bölgesi arasında otomobil ulaştırması tamamiyle duracaktır. Batı bölgelerine giden bütün yollar kapatılmış veya kapatılacaktır. Servis arabalarının Batı Borüne gitmeleri demokratik Alman Cumhuriyeti tarafından yasak edilmiştir.
Yugoslavyaya Marshall Yardımı
AVashlngton 10 A A. (A.F.P.) — Hâlen Yııgostavyanın Marshall Plânından faydalandırılması bahis mevzuudur. Filhakika Mnrshnll Plânı sözcüsünün bildirdiğine göre hâlen hu teşkilât momnrlan ile Yugoslav Hükümeti arasında büyük bir kıtlık tehdidi altında bulunan Yugoslavyaya mühim miktarda un göndermek için müzakereler cereyan etmektedir.
Sanıldığına göre bazı memleketlerden Yugoslavyaya ıın göndermeleri talep edilecektir. Amerika bu memleketlere ayın miktar unu İadeyi taahhüt etmektedir.
».
Ingilterede 6.7 kilo ağırlığında dolu taneleri
North Molton, ı Ingiltere), 10 (A. P.) — Exmoor çiftçilerinin dün bildirdiklerine göre, birer çorba tabağı cesametinde yağmış olan dolu, bir koyunu öldürmüştür. Beheri 6 ilâ 7 kilo gelen dolu taneleri toprağa saplanmış bir halde bulunmuştur.
Iran Şahının nişanlısı tifoya tutuldu
Tahran 10 lAPI — Saray çevrele, rlnden bildirildiğine göre, trnn Şahının 13 yaşındaki nişanlısı Bayan Süreyya tifo hastalığına tutulmuşsa da, kendisi hâlen iyileşmektedir ve 27 kasımda yapılacak nikâh merasimine kadar tamamen İyi olacağı kuvvetle tahmin
Düğün, yalnız münhasır olarak le yapılacaktır.
Bununla beraber nisan avında. Kırat ve yeni Kırallçenin taç giyme merasimleri sırasında geniş merasim ve şenlikler yapılması mukarrerdir. Şah. şimdiye kadar, resmen taç giymemiştir. Buna sebep, harp içinde, babasının müttefiklerin zoru ile yap. mış olduğu feragate dalma itiraz et. mlş htıkınnınsıdır.
edilmektedir.
saray çevrelerine ufak bir merasim-
tugayımızda Müslüman erlerin yanında Hıristiyan erler de vardır.,,
Türk etleri Koredeki iklimden hiç şikâyet etmemektedirler. Erler kendi memleketlerinin de hemen hemen aynı arz dairesi üzerinde bulunduğunu ve Koredekİne müşabih iklim şartlarına alışkın bulunduktannı söylemektedirler.
mUcadelede demokrat mOtta-
yekûn flklerin kati zaferini sağlamak İçin yalnız askeri kudret kâfi değildir.
Hür milletlerin başlıca vazifelerin* den biri, mütecavizin cesaretini kıra* cak kudrete süratle sahip olmaktır. Vahim bir tehdit karşısındayız. Bu tehdide lâzım geldiği şekilde karşı koymazsak bir felâkete kolaylıkla sürüklenebiliriz. Fakat bu tehdide karşı koyarken hangi gayeyi güderek askerî kudrete sahip olmak için gayret sarfettiğimizl asla unutmamalıyız.
Şunu dalma hatırda tutmalıyız kt gayemiz barışın muhafazasıdır.
Bu suretle bağlandığımız demokratik kıymetler yaşamaya devam edecektir. önleyici harpten bahsedenler, siyaset mefhumunu kaybetmiş olan kimselerdir.
Cumhuriyetçilerin seçimlerde kazandıkları zaferi müteakip verdiği bu ilk nutukta Acheson, komünizme karşı yumuşak bir siyaset takip ettiğini söyleyen bazı Cumhuriyetçilerin İthamlarından hiç bahsetmemiştir.
Seçim neticelerinden anlaşıldığı veçhile Acbeson’un takip ettiği siyasetin halk tarafından tasvip edilmediğini söyl^en bazı Cumhuriyetçiler Dışişleri Bakanının istifa etmesini istemişlerdir. Fakat Acheson, lifi reddetmiştir.
Acheson, nutkuna nlhavet şöyle demiştir:
“Birleşik Amerika ancak mantarda dünya liderliğini
almış bulunuyor. Lider sıfatlyle vecibelerimizi yerine getirebilmemiz için mânevi gayemizde ve askeri kudretimizde birlik olmalıdır.
bu tek*
verirken
son ta-üzerlne
1950 Nobel
mükâfatlan
Fizik mükâfatını İngiliz Bilgini Ocil Powel, edebiyat mükâfatını da Amerikan Romancısı Faıılkner kazandı

Stockholm, 10 (AP) — 1950 vıh Nobel Fizik Mükâfatı İngiliz kozmik şuatar bilgini Profesör Cedi Powell’e verilmiştir. 46 yaşında olan bilgin Bristol Üniversitesi profesörlerinden, dir. Bu mükâfatı, atom nüvesinin sırlarını araştırmak İçin kullanılan basit bir fotoğraf usulünü geliştirdiği için ihraz etmiştir.
Aynı zamanda İngiliz bilgini, atom nüvesini bir arada tuttuğu zannedilen ve “Meson” adı verilen iptidai zerrelerle ilgili olarak önemli keşiflerde de bulunmuştur.
Bu yılın mükâfatı 164.300 İsveç kuronu veya takriben 31.700 dolar tutarındadır. Mükâfat tevzii münase-betiyle 10 aralıkta Stockholmda. her yıl olduğu gibi büyük bir tören yapılacak ve Kırai VI ncı Gııstav mükâfatları şahsan dağıtacaktır. Nobel mükâfatının İhdası veya 50 yıldan beri İngtlizlor, 13 Ü fizikten olmak ü-zero ceman 10 Nobel mükâfatı ibraz etmişlerdir,
Stockholm. 10 A.A. (ITnited Press) — Amerikan hikâye ve romancısı Wll?am Faıılkner bugün Nobel edebiyat mükâfatını kazanmıştır, tngillz filozofu Bertrand Russcll de bir edebiyat mükâfatı kazanmıştır.
Fillerin muzipliği
(ARP) — Bir her günkü ye-volları üzerinde manav dükkâ-
Barselon. 10 A A. sirke mensup filler, menlerinden bıkarak tesadüf ettikleri bir nında buldukları sebzeyi yemeye baş-
lamışlardır. Ne dükkân sahibinin feryatları. ne de polislerin ve muhafızların müdahalesi fillerin oburluğuna bir son verememiştir.
Bunlar, dükkânda olan biteni büyük bir İhtimamla bitirdikten sonra sanki bir şey yokmuş gibi sakin sakin sirkin bulunduğu yere doğru yollarına devam etmişlerdir.
Bulgarlar, Parlâmento Birliğinden çekiliyorlar
Sofya in AA »a F.P.) — Bulgar Parlâmento Gnıpıı Parlâmentolar arası Bitliğinde») çekilmeye karar vermiştir.
Sayfa 4
11 Kaaım 1950
harpten
mika yapılmıştır, ile elektronik sn-kull&nılır.
Yazan :
Prof. Dr. Kerim Öıner Çağlar
GÜNÜN
KONOMiK
Peynirlerimiz ve dış pazarlara satılma imkânları
F /
4 yflİL İ ₺. ■ s
1 L* T fl B \ 19 ı A
—W* a k.v.
Kısa Haberler
yapan olmadığı, böyle bir teşkilât-gelmesinl sorul-biigilcr
F i - 52^ ■
1 İl 1 A ■
Fındık piyasası anormal bir seyir takip ediyor
Trabzon piyasasındaki intihalara göre, Alman firmalarının noksan fiyat vermesindeki sebepler nelerdir ?
ILKtN TENÎ İSTANBUL,» da in-tişnr edip (1) bilâhare Alman-y&da "Süddeutschcn Molkerelzeitung kempten / Allgaou,, Sütçülük gazetesinde yayınlanan “Süt Davamız,, adlı yazımızla alâkalanan Alman okuyucularım tadan birinden aldığımız mektupta, Türklyede hnricc satacak kadar Eunc peynir fabrikaların mevcut olup bulunmadığı takdirde de fabrika kurmak vc bu işi landınnak İçin Türklyeye
tavsiye edip etmiyeceğlmiz makta ve şu tamamlayıcı verilmektedir:
Peynir tAcirl olan bu zat önce Türkiyeden bir kaç vagon ka-
şar ve gravyer peyniri ithal etmiş Peynirler Alman halkının zcvkına uymadığı için bunları orada Schmelz-kâze denilen “Ezme peynire,, tahvil etmiş, peynirlerin tadı Alman milletinin dumağında kaldığı İçin İki meni* leket arasında ticari münasebetler başlayınca bu İşin peşine düşmüş.
Bu vesileden faydalanarak hem kendisini ve dem diğer okuyucularımızı aydınlatmak maksadiyle peynir, elliğimizin durumu hakkında bilgi vermek istiyoruz.
Peynircilik Türkiyenln bir çok yerlerinde geniş ölçüde çalışma sahası bulan bir ziraî sonat koludur ki. buhunla uğraşan ve bunu kendilerine meslek edinip hayatlarım kazanan Çok İnsan vardır. Sütlerimizin değerlendirilmesi ile bu yüzden müstah-etle oldukça bir kazanç da sağlan-maktadır.
Türklyede İktisadî değeri olan başlıca peynir nevileri, salamura (Beyaz peynir), kaşar ve gravyer peynirleridir. Ayrıca mahalli türlü isimler alan peynirlerimiz varsa da bun. lar daha ziyade zati İhtiyaçlar İçin kullanılmaktadır.
Peynirciliğimizin en İleri olduğu yer Trakyadır. Burada bir çok yerlerde mandıralar vardır ve yurdun beyaz peynir hâsılatının en önemli kısmı burada elde edilmektedir. Esasen Trakya sütün peynir halinde en fazla değerlendiği yurt parçamızdır. Burası beyaz ve kaşar peynirlerinin âdeta beşiğidir. Memleketimizin başka mıntakalanna peynircilik buradan yayılmıştır denebilir. Trakyanın son yıllarda beyaz peynir hâsılatı 4500 tonu bulmakta, kaşar peyniri hâsılatı ise bin tona yaklaşmaktadır. I
İkinci deretede peynirci mıntıka-1 mız Marmara havzasıdır. Bu bölgede 1949 peyaz peynir hâsılatı 6 milyon, kaşar hâsılatı bir milyon kiloyu geç. miştir. Orta Anadoluda, Ankara d.! varı müstesna, peynircilik daha ziyade köylünün zati îhtiyaçlannı karşı-! layacak bir haldedir. Güneydoğu ı Anadoluda da böyledir. Doğukuzcy bölgelerimizde Kars hariç öteki vilâyetlerimizde de durum aynıdır. Yalnız Karsta gravyer peyniri imalâtçılığı hususi bir sanat kolu halinde gelişmiştir. Her ne ksdar Kars bölgesi kaşar peyniri de imal etmek, te ise de Kars kaşarlan işlenirken koyun sütlerine inek sütü de kanş-tmldığı için bu peynirler piyasada daha ucuza satılmaktadır. Bununla beraber son yıllarda Karsın kaşar peyniri hâsılatı 1500 tonu geçmiştir. Gravyer peyniri istik^ajâtı ise 120 tona kadar çıkmıştır. Gravyer peyniri yabancı menşeli bir peynirdir. Gravyerin ham maddesi İnek sütü olduğundan ve bir peynir kalıbı için takriben bin kilo süt lâzım olduğun-1 dan olan min nan gün
bu peynir ancak İnek sütü bol yerlerde ve olgunlaşmasını te-edecek hususi mahzenleri bulu-imalâthanelerde yapılabilir. Bu-içln bu peynirlerin bizde ancak
Karsta yapılması mümkündür. Bu vilâyetimizde inek sütünün çok olması dolayısiyle gravyerdllk yine en ziyade burada gelişebilecektir. Bu peynirin memleket dahilinde sarfiyatı mahduttur. Daha çok yabancılar tarafından yenmektedir.
Beyaz ve kaşar peynirlerimiz mem. leket dahilinde olduğu kadar eski Osmaniı hudutlan içinde bulunan memleketlerde de sevilmekte ve kul-tanıtmaktadır. Türklyenin yabancı memleketlere yaptığı peynir ihracatı gün geçtikçe artmaktadır. İhraç ettiğimiz peynirler beyaz peynir, kaşar ve gravyer peynirleridir. Kendilerine peynir sattığımız memleketler Yunanistan. İtalya, Mısır. Suriye, Hicaz, İsrail, Kıbrıs ve Bulguristan-dir. Ayrıca Amerikaya da bir miktar peynir ihraç edilmektedir. Salamura peynirimizi Yunanistan, İtalya, İs-rail (Eski Filistin), 12 Ada, ve Amerika. kaşar peynirimizi Yunanistan, Filistin, Mısır, Kıbrıs, Suriye. Hicaz ve Amerika, gravyer peynirimizi ise İsrail, Mısır, Suriye ve Kıbns satın almaktadır. 1948 istatistiklerine göre Yunanistan. Filistin ve Amerikaya 142 ton salamura peyniri. Filistine 10 ton gravyer. Yunanistan, Suriye, Amerika, 12 Ada ve Bulgaristan» 1600 ton kaşar peyniri ihraç edilmiştir. Bunların kıymet tutarı 4 milyon lirayı geçmektedir. Bu miktar bundun önceki yıllara nazaran bir haylt yüksektir. Çünkü 1940 da 11 bin lira. 19,41 de 8 bin Hra, 1942 ve 1943 te pek az. 1944 de 246 bin Ura. 1945 te yalnız bin lira, 1946 da 1,7 milyon lira, 1947 de 796 bin Hra değerinde peynir satılabilmişti.
Okuyucumuzun sorduğu ezme peynire gelince: İmali ve satışı Avrupa-mn bir çok memleketlerinde, bilhassa İsviçre, Hollanda. Danimarka ve Almanyada pek rağbette bulunan ve üç köşeli ufak kalıplar halinde kalay kâğıtlarına sarılı olarak güzel resimli yuvarlak kutular içinde satılan bu peynire Türklyede kaymak peyniri adı verilmektedir. Bizde gayet mahdut miktarda olan bu peyniri harice şöyle dursun, halkımız rağbet görse onu bile mümkün değildir.
Avrupa memleketleri bizim peynir, lerimizi tutmadığına göre ezme peynir imal edip dış piyasalara şevket-mek her halde çok faydalı olur. Okuyucumuzun yaptığı satış tecrübesinin müspet netice vermiş olması bu işe alılmak İsteyecekleri teşvik edecek bir mahiyet tanımakta, süt hâsılatını
yapılmakta sevketmek tarafından karşılamak

Yeni açılan bir petrol kuyusunun etrafındaki çalışmaları
Deniz altındaki petrol kuyuları
Bunlardan
bazıları temin lüzum kaldıra-
New-York 8 (Hususî) — Kuzey Amerikanın güney hududunu teşkil eden Meksika Körfezinde. Birleşik Amerikanın yeni keşfedilen petrol kaynaklan bulunur.
Şimdiye kadar meçhul olan bu serveti bulmak için, körfezin sahillerinde büyük emek ve masrafı mucip tetkik ve arama İşleri yapılmaktadır. Güneş, yağmur ve rüzgâra maruz amele takımlan Texas eyaletinin sahili boyunca, karadan 12 kilometre mesafede ve 15 metre derin sular üzerindeki büyük iskelelerden petrol bulmak için kazmak mecburiyetindedirler. Bir kaç amele ağır makineler çalıştınr, bazıları da güvertenin altında bir tarafa yatan gemide yeni açılan sondaj deliklerini ıslatmak ve çukura mâni olmak İçin mayın halinde çamur hazırlamaktadırlar.
Bu sondaj iskelelerinden işçilerin bütün İhtiyaçlarını ettiğinden refakat gemisine kalmaz. 7,000.000 libre yük
bilen bu iskeleler birer ufak şehir teşkil ederler. Bunlarda elektrik, te-lefon, tuzlu suyu tatlı suya çeviren tertibat, çamaşır yıkama cihazları, buz dolapları ve gıda depolan vardır.
Her amele takımı bir veya iki hafta çalışır. Yemekler orada pişirildiği gibi işçilerin istirahat ve teneffüsü için evlerde ve gemilerde konforlu odalar vardır.
Havanın fenalığı bu teşebbüsün en mühim müşkülâtını teşkil eder. Sondaj işleri, balıkçı gemilerini sahile dönmeye mecbur eden fena hava şartlan altında devam etmiştir. Petrol sondajcılanntn cesaretine rağmen Meksika Körfezinin şiddetli iklimi, işleri % 40 a indirmiştir. »
Yeni bir kuyu, mühendislerin tes-bit ettiği yerde kazılır. Şamandıra vasi tas iyle gösterilen bu yerlere patlayıcı maddeler atılır, Mıınakia ve münkesir ses dalgalannı ölçmekle mühendisler alt tabakaların şekli ve nevini anlar.
Sondajdan sonra, deniz dalgalan ve rüzgârlar arasında pahalıya mal olan ve delmek için kullanılan iskelelerin inşası başlar. Her iskelenin
değerlendirmeye, mamûllerlne yeni piyasalar bulmaya çalışan memleketimiz için kaçırılması doğru olmayan bir fırsat gibi görünmektedir.
(1) Kerim Ömer Çağlar, **Büt dâvamız,. YENİ İSTANBUL 14 hazL ran 1050.
IO/X//I95O Cuma
nasıl istihsal yapılıyor ?
kısmı âzami karada İmal edilip mavnalarla inşaat mahalline nakledilir. 12 tonluk bir çelik kazma, iskele kazıklarını Okyanusun dibine sokar Dikmeyi kaldıracak ağır dubalar muazzam vinçlerle kaldırılır. İskeleyi inşa edenler dikmeyi iskeleye koyduktan. sonra, sondaj teçhizatı, elektrik makineleri ve diğer malzemeyi mavnalardan iskeleye taşırlar.
Petrol keşfedilince, yavaş ve masrafı mucip bir usul olan mavnalar
vasıtasıyla sahile götürülür. Fakat mühendislerin söylediğine göre, bu usul, denizin dibine bir boru koymak, tan daha ucuz olur. Meksika körfezinin dibinde bir petrol borusunun yerleştirilmesi aynı borunun karada konmasından çok daha pahalı olur.
Büyük masraflara rağmen on mil. yar (barrel) tahmin edilen deniz altındaki "siyah altının" cazibesi petrol sondajcılarını deniz dalgaların-dakl teşebbüslerine teşvik eder.
Londra mektubu
Ingilterede kalay ve
kauçuk fiyatları
İngiliz Hükümeti, bundan sonra da fiyat kontrollarma devam edecek
Londra 10 (Hususî) — Parlâmento, nun yeni oturum senesi münasebetiyle verdiği nutukta Kıral. Hükümetin gelecek aylar içinde tesbit ettiği programı çizmiştir. Hükümetin kanun haline sokmak istediği İki mühim ekonomik dâva. Kontroller ve İngiliz Şeker Şirketinin devletleştirilmesidir.
Şimdiki İngiliz Hükümetinin eko. nomlk kontrolleri koyma kudreti
Batı Almanya, ham madde ihracını tahdit etti
Bonn, 10 (Hususî) — Batı Almanya iktisat birlikleriyle İktisat Bakanlığı arasında yapılan bir anlaşmaya göre, ham madde İhracatı tahdit edilmiştir. Batı denden yapılmış yarı delerin ihracatına da muştur.
Anlaşmada Alman caret nıüesseselerlnin
yeniyle stok yapmaması ciheti de tee-blt edilmiştir. Bu vaziyette Alman-yanın çelik ve demirden mânıul maddeler İhracatının azalacağı tahmin e-dllmektedlr.
muvakkattir. Otobüs kontrolleri harp esnasında ortaya çıkmıştır. Şimdi de mevcut ekonomik şartlar altında bazı kontroller devam etmektedir. Diğerleri ya bırakılmış veya muvakkaten terkedilmiştir. Şimdi Hükümet ekonomik kontrolleri yani İstihsali, tevziat ve İstihlâki kontrol kudretini idame ettirecek bir kanun çıkarmak istiyor.
Bütün Ingiliz şeker pancarının tasfiye işini yapan ve inhisarcı bir teşekkül olan İngiliz Şeker Şirketi-nin devletleştirilmesinde bir zarar yoktur. Mamafih devletleştirme İşi arttığı İçin muhalefet hücuma geçecektir. Hükümet hâlen şirketin en büyük hissedarıdır.
Almanya ma-m âmili nruui-kayıtlar koy-
sanayi ve ti-fâlılş kâr ga-
Kocaeli bölgesinin tütün rekoltesi
İzmit, 10 (Hususî) — Bu senenin Kocaeli tütün rekoltesi 7.5 milyon kilo olarak tesbit edilmiştir. Bu miktar geçen seneye nazaran yüade 20 noksan olmasına rağmen kalite itibariyle daha İyidir. Piyasa şubat a-yının ilk haftasında açılacaktır.

KAMBİYO ve ESHAM
AçılIŞ Kapanııı
1 Strrllng 7 R4.5O 7.84
100 Dol&r 280.25 280.—
100 Fr. Frangı . O.bO 0.8C
100 İsviçre Fr. . 64.08 64.03
100 Belçika Fr. 560 6.60
100 İsveç Kr. 54 12.50 54.12.50
ıoo Florin 73 68 40 73 flö.-tO
100 Liret 0.44.128 0.44 128
100 Drahmi 001.876 0.01 876
100 tOsrePlrtos .... 0 73 90 9 73 90
tV33 Ergani . •F •••••••••• 22.45
^c5 1938 IkraıniyeİI 20.60
%ö M HU Müdafaa 1 20 20
%5 ı941 Demiryolu IV ..... 98 40
%5 J94J Demiryolu V 99 75
%4 1/2 1949 İkrıımiyell ..... 21.30
%6 1941 Demiryolu VI ..... 96 75
%0 Kalkınma 1 97.10
Kalkınma il asese »7.20
Vc6 Kalkınma (11 97.20
1948 iMtikrarı I 97.-
S76 HHS lal İkrazı H .... 97.20
1949 utikrazı i 96.20
7.7 Milli MlııUlan IV 20.2Û
917 1934 Sivas-Erzurum 1 . 22. İU
%7 1934 u-vıı 20 85
*fv7 1941 Demiryolu 1 , 20 80
%7 1941 Demiryolu 11 21.10
iiHl :">( miryolu 111 20.40
%7 -1HİI Mlıdnfaa I 20 20
rf7 Mili) Mhdafna il 20.85
Milli M Uda fan nı 21.40
%7 Milli Müdafaa Vi. 21.40
Şirket Tahvilleri
TC ziraat Ban kum . 20.60
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 109 75
** M %60 112.00
„ ,, Mtlmea. Senet 63.-
Şirket Hisse Senetleri
TC Merkez danMuı ....... 124.—
Türkiye İç Bıınkuaı 80-
Türk Ticaret Bunkoaı 6-
Aralan zım«*ntr 9999 9 * » 6 50
Birledik Amcrlkıula
İnil» (orler
Nevv-Yurk 10 (Hususî) — Birleşik Amerikada 3.500,000 traktö-’ rün kullanıldığı tahmin ediliyor. Sunî mika
Ncw-York 10 (Hususî) — Birleşik Amerikada Millî ölçüler İdaresinde tabiî mikanın hususiyetlerini haiz-8Un!
Mika, elektrik nayiinde fazla 1950 nayıını
New-York 10 (Hususi) — Birle-şik Amerika nüfus, çiftlik ve ev sayımı için 148 000 den fazla kişi çalışacaktır.
Otomobil imalâtı
New-York 10 (Hususî) — Birleşik Amerikada «on 50 «cne zarfında 105.000,000 otomobil, kamyon ve otobüs İmâl edilmiştir. Ingİlterrdö sııni ipek eııılHMrİMİ
Londra 10 (Hususî) — Eylül ayında îngilterede sunî İpek endüstrisinin istihsali 32.9 milyon libre İdi. Bu miktar ağustos ayına nazaran % 26 ve geçen soneye kıyasla ise 22 fazladır. Eylül istihsali 17 milyon libre İplik ve 15.9 milyon libre de elyafh ipliği ihtiva eder.
Llvcrpnol hıılı yünü satışları
it Liverpool 10 (Hususi)—LlverpooL da yapılan Hindistan vc Pukista-nın hah yünleri satışında cidukça çetin rekabet olmuş vc temiz yün fiyatları gayet istikrarlı gitmiştir. Uzun keçi yünü flyatlan satanların lehine yükselmiştir. Kısa ve orta kalite yünler fazla alâka celbetmemiştlr. Arzedllen yün 3470 balya olup 1,489 balyası Hindistan ve 1,981 balyası ise Paklatan yünü idi.
Amerika . Avustralya ticareti
Washington 10 (YtRS) — Amerika He Avustralya arasında yapılacak olan müzakerelere yedi delege İştirak edecektir. Dışişleri Bakanlığı delegelere Canberra A-merlkan Sefarethanesinden An-drew Foster’ln riyaset edeceğini bildirdi. İngiltere, Güney Afrika ve Yeni Zelanda mümessilleri de müzakerelere iştirak edecektir. Beş hükümetin delegeleri Amerikanın âcil yün İhtiyacını karşılamak için ne gibi mctodlara başvuracaklarını tetkik edeceklerdir. Amerikanın dış ticaret hllânço^u
VVashlngton 10 (YtRS) — Amerikan dış ticaret rakamları İhracat ve ithalât muvazenesinin gittikçe düzeldiğini göstermektedir. Ticaret Bakanbğt eylül ayında ithalâtın 857.700.000 dolara yükseldiğini bildirmiştir.
Geçen aylar ithalât 819.100 000 dolardı. İhracat da ağustos ve eylül ayı arasında 760.400.000 dolardan 910.400.000 dolara çıkmıştır. Mensucat İplikleri vc mamûl maddeler ithali ile makine ve vagon ihracı bilhassa artmıştır.


Pamuk fiyatları hakkında
Ankara, 10 (T.H.A.) — Pamuk fiyatla nmn yükselmesi hakkındaki neşriyat üzerine tetkik ve temaslar yapan Türk Haberler Ajansı, Arz ve Talep Kanununa tamimiyle uygun bulunan bu yükselmenin normal olduğu kanaatine varmıştır. Fiyatların yükselmesinden müstahsilin fay* dolanmadığı, daha ziyade bazı spe-klllâsyoncuların faydalandıkları halikındaki İddiaların doğru olmadığı, piyasayı tüccar kadar müstahsilin de takip aıtlği ve esasen müstahsilin doğrudan doğruya kooperatiflere satış yaptıkları bilhassa belirtilmektedir.
Yerli kâğıt fiyatları yükseldi
Ankara, 10 (T.H.A.) — Yerli kâğıt fiyatları bir miktar yükselmiştir.
İzmit Kâğıt FöbrlkaRinın 2 nci ve 3 üncü beyaz kapaklık ve dosyalık renkli kâğıtlarında 10, blletllk kâğıtlarında ise 5 kuruşluk bir fiyat yükselmesi olmuştur.
Trnbzon 10 (Hususî) — Fındık pl-yasalarının takip ettiği anormal seyir. alâkalı muhitlerin dikkat nazarını çekecek bir mahiyet arzetmlştlr
Filhakika, istihsal azlığının tahrik ettiği talepler ve bu taleplerin teşvikiyle eylül nihayetine kadar de-vamlı bir surette yükselen fiyatlar, ekimin İlk haftasında bir duraklama devresi geçirmiş ve daha sonra tedricî bir sukut safhası başlıyarak —ara sıra hissedilen kıpırdanmalara rağmen— ay sonuna kadar piyasa, bir tesir altında kalmıştır.
Rekolte noksanlığının artırdığı talepler. Kanada ve Cenubî Amerika memleketlerinin de eklenmesi suretiyle artan alıcı piyasalara ılâvten fındık mahsulümüzün her zaman en büyük alıcısı mevkiinde bulunan Alman pazarlarının da istihlâke açıldığı bir sırada hâsıl olan bu vaziyet, alâkalıların haklı olarak üzerinde durmalarını icap ettiren bir mevzu haline gelmiş ve illetin menşe ve sebeplerini araştırmak lüzum ve ihtiyacını ortaya koymuştu.
Bilhassa Alman piyasaları üzerinde tesir yapmak iktidarını haiz bir iki firmanın bu hususta büyük rol oynadıkları, daima noksan teklifler ve fiyatların düşeceğini telkin etmek suretiyle bir tereddüt ve teşevvüş havası yaratıp talepleri durdurmaya çalışarak ucuz alivre satışlarını az zararla kapatmak gayretine düştük-leri bugün tamamen meydana çık-iniştir.
Şimdiye kadar asgarî İhraç fiyatı tesbit! ve fiyat kontrolü suretiyle İhracatçı Birliğinin murakabesi altında tutulmak yüzünden, vukuuna İmkân elvermeyen, bu gibi hareket-lcrin fırsat elde edilir edilmez tekrar tatbikine kalkışılması, evvelce İhracatçı Birliklerinin mevcudiyetini fuzuli telâkki edenleri dahi bugün böyle bir teşkilâtın mevcudiyetindeki lüzum ve ehemmiyeti kabul etmeye sevkeden bir reaksiyon yaratmış-tır.
Şimdi, 130 dolara alıcı olmuş Al. man piyasalarının son günlerdeki 120 dolan dahi bahah bulmalarındaki mâna anlaşılmakta ve bu vaziyet, karşısında, yeni şartlara uygun bir teşkilâtlanma İhtiyacı günün en önde düşünülmeye değer bir mevzuu olarak kabul ve mütalâa edilmektedir. B. O.
Merkez arasında
B ve C listelerine göre tahsisler yapılacak
öğrendiğimize göre Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı B ve C listesi üzerinde tetkikler yap-maktadır. Bu tetkiklerden sonra Bakanlığın bu listeler üzerinde yeni tahsisler yapacağı anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi A listesinde kayıtlı maddeler üzerine ithalât devam etmektedir. Bu listenin tatbıkında T. C. Bankası İle tüccar
menşe şahadetnamesi bakımından ihtilâf zuhur etmişti. Ba-kanlığın son bir emri üe bu ihtilâf da. halledilmiş, piyasamı-zın birinci derecede muhtaç olduğu kauçuk, kalay gibi maddelerin ithaline daha ziyade imkân hâsıl olmuş bulunmaktadır. Şimdiki halde A listesi üzerinde tüccarın yeni bir şikâyeti kalmamıştır.
Diğer taraftan B. C listelerinde yazılı maddelerin ithali için de Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına müracaat vâki olmaktaydı. Bu müracaatlar neticesinde en ziyade hangi mala ihtiyaç olabileceği tesbit edilmektedir.
İ s v i ç r e d e mesken inşaatı
Zürich, 10 (Hususî) — Bu sene eylül ayında on binden fazla nüfusa malık 33 şehirde 2175 bina inşa edilmiştir. Geçen sene aynı ayda inşa edilen bina m Iklan 1382 idi. İs* viçrede. içinde bulunduğumuz yılın ilk 9 ayı içinde inşa edilen bina miktarı ceman 9172 dir. Geçen sene aynı müddet-zarfında 7222 bina yapılmıştı. Bu sene inşa edilen bina miktarı 1918 seneslndekinden fazladır. 1948 yılında eylül sonuna kadar İnşa edilen bina miktan 8515 İdi.
îsviçrenin en büyük şehri olan Zurichte bu sene inşaat flyatlannda geçen senelere nazaran biraz azalma olmuştur. 1939 yılı inşaat endeksi 100 olduğuna göre İçinde bulunduğumuz yılın ağustos ayında 179,5 olarak tes-bit edilmiştir. Bu rakam şubat ayın* daki endeks miktanndan 4 ve 1949 ağustos ayı endeksinden 10 noksandır»
İsviçrede İnşaat fiyatlarının en yüksek bulunduğu 1948 ağustos ayı He bu sene ağustos ayı endeksi rakamları arasında 17.6 fark mevcut-turx Fakat inşaat fiyatlarının bundan böyle ucuzlamayıp daha ziyade pahalılaşacagı tahmin edilmektedir.
, Borsa
Borsada bu hafta emtia hisselerinde ufak bir spekülatif konjektür olmuştur. Nihayet emtia fiyatlarının yükselişi bilhassa maden ve kauçuk fiyatları sermaye sahiplerini alâkadar etmektedir.
Ceviz içi piyasası
Son günlerde cevlziçl piyasası hararetli bir devreye girmiştir. İşlenmiş cevlziçl 210 kuruş, işlenmemiş mallar ise 160 - 170 kuruş arasında muamele görmektedir, ihracat için beyaz, temiz evsafta mal aranmaktadır.
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
YABANCI BORSALAR
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Hugüa
E* Ki Kupun iv
Bugno
Hon Kupun ıt
İhraç maddelerinin fiyat kontrolü
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı
* A A
ticaret odalarına, birliklere yeni vazife verdi
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı bas İhraç maddelerimizin Ticaret Bor sasındaki aatış fiyatlarından çok aşağı bir fiyatla dış piyasalara satıldığını tesbit etmiştir. Şimdiye kadar yapılan bu tetkikler neticesinde dikkate değer mahiyette hâdiselere de tesadüf edilmiştir.
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı ihracat maddelerimizin değer fiyatla dış piyasalara satılıp satılmadığı nok. tası üzerinde ehemmiyetle durmaktadır. Şimdiki halde İlk tedbir olmak üzere dış piyasalara İhraç edilen maddelerin İhracatçı Birliği vc Ticaret Odaları tarafından kontrol edilmesine karar verilmiştir.
Altın fiyatları
Altın fiyatlarında yeniden bir düşüklük başgöstermiştir. Bu düşüklükte Kore harbinin son aldığı şeklin büyük bir tesiri olduğu ileri sürülmektedir. Eh’Velki gün gramı 4.59 olan külçe altın 4.56 liraya, Gulden altını da 28.80 liradan 28.50 liraya kadar düşmüştür.
Hububat:
Buftday yumuşak (Tüc.) . Buğday Ofla .................
Arpa jemlik (dökme) .........
Mııır -arı (çuvalı) .........
F’iauiva «ombul .............
Fn.auiva Çalı aort ..........
t-' u v 9 m t
Mercimek kırmışı kabuk. Mercimek yeşil fsettesearesstte Nohut aatUreJ ................
Yuftiı tohumları
Ayçlçofrl tohumu ...
Keten tohumu
Kendir tohumu ....
Sunam ...
Yer (m tığı kabuklu
Kura Mryvalnr :
lamdık kabuklu nlvrl) ...
Fınlık ılç tombul 1950) ...
Ccvls (kabuklu) .........
Ceviz (İç naLürcl) ......
f,
Oukuma hnnı mnddHrrl ;
Tiftik tana mal .........
Tiftik 'NatüreD .........
Yapak i rtıkya (Kırkım)
Hum deriler :
Sığır flahımura (kasap) Ki Keçi tuzlu kuru kilosu .... Koyun hava kurut>u kilosu
Nebatî Tatlar t Zeytinyağı (ffl.E. Smıamyaftı (Ruf. Ayçlçoftl (Rafine
Fındık vcgı (Çürük)
tenvkcll) sıra ı — çıplak) ..
34.—
29 08
22.—
22.—
50 —
94.—
m—
600 —
100.—
36.—
29.08
21.—
24 —
35 —
50.—
39 —
31.—
47.—
22.—
36.—
49.—
91.—
76.—
328/333
16.— 170.—
550.— m— 350.—
100.—
230.—
260.—
245,—
200.—
160.— 157.—
üzüm çekirdeksiz No.9 tnelr A RorlHl No.* tnelr H aoria) No. Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pam ık
•• 108 .
1
11 ..
111...
Akala Akala Akala, erli
vAğı (rafine) ► çekirdeği .....
74.—
412.—
109.—
16 —
Adana Ticaret Borsası
Birinci ikinci Birine
Hazır ........
İkinci Akala yağmur
Akala ...............
• r •»••••••••••••> Akala vûddll M.
Külçe Yeril Gr. Külçe Dckhrra.
Cumhuriyet ...
Rutyat ......
Ham İt ......
Gulden ......
İngin* ......
Franaıa kok
Napolâon m . lavlore
e
Altınlar
330/300
390.—
tfugüo Lira
4.56
37.30
28 50
41.60
76.5
47.—
35.—
420.—
100.-
17.—
890.310
340.—
E.-kİ lıui
Lira _
4.59
31 25
37 50
28.80
4170
New-York Borsası
UUD EtKJ KUl
Buğday (BuşeH=Sent)
Seri Kış nıuhnuiü »\’o, 2 264.— 259.—
Kırmızı Kış mnhaulü No. 2 ..... 234.— 233.—
Pamük Mlddllna (1 lbreal = 8cnt)
• i î « • » • • ••••••• •••••« 41.06 40.54
M net •••••«*••••••••••••«••••••••••••••••* 41 15 10.46 40.12
Mayıs 41.05
Tiftik ( I.lhrrwl = Snnt) —
TskMLB No. 1 120.— 115.-
F ındık ıLibremi -***n()
Kabuklu yerli iri —
° nrta —
Levan! İç ithal malı 63.- 59.-
Ekstra İri ’ç ılhaı mah 68.- 65-
Kuru ıııttm tLlhrew|s:$ont) ....
Thompaon çekirdeksiz seçme U L/4 U 1/4
Keten fuhıımu «Flueell=Duİar)
Mlnneapulls 3.85 5 86
Kalay (Llbre=Sont) 152 —
Lcvrın-tnnoke • 1(K) libre dolar) 1 30 l 30
Tarife anlaşması
Tarife ve Ticaret anlaşmaları müzakerelerine Torquay‘da başlandığı halde ruzname henüz neşredilme-iniştir. Fakat bazı esaslı maddeler bilinmektedir. En mühim mesele A-merikanın mukaveleye dahil olanla, nn Japonyaya karşı alacakları tavrı değiştirmelerini ve onu da dahil etmelerini İstemesi olacaktır. Müzakere edilecek diğer meseleler arasında dolar mallan Üzerine konan sterling bölgesi tahditleri ve İmparatorluğun tercih haklan vardır. Aynı zamanda lngilterenln istihlâk maddeleri ile giyim eşyası için kurduğu “fayda., sistemi de incelenecektir. Bu toplantı harpten beri ilk defa olarak ilk mühim ticaret konferansını teşkil edecektir.
Kalay ve kauçuk flyatlannda yeni rekorlar kırılmaktadır. Bu hafta kalay fiyatı 1005 sterlinge çıktı; kauçuk fiyatı ise 1912 den beri ilk defa bu kadar yükselmiştir. Ne şekilde izah edilse neticede Amerikanın istifini arttırdığını ve hepsinin sonunda oraya gittiği İleri sürülmektedir.
Londra Borsası
Kalen Ivlıunıu (Tunu — Sterli.t# »
Bombay
Kuiküta ....................
Yer fıMt£ı IlIndM.ın .......
Tiftik
• •
Yün
4 •
İyi m td I gira malı Anadolu
Trakya
71.-
78. -
73.-
70.—
76,—
Bradford Piyasası
I.IhrvMİ— Fİ).
• 9 9»
a
• • M
İskenderiye Borsası
Pnııııık tKrıııtnrı =i'ıdhırı) .... Ashmounl Kısa «lyaflı F/G. Karınık l’zıjn rlvofh F (î
o
113 —
140.—

Çekoslovakyaya tütün satışı hususunda bir anlaşma imza edildi
Ankara 10 (AA.) — Çekoslovak-vaya tütün satışı hakkında Türk ve Çekoslovak heyetleri arasında Anka-rada cereyan eden müzakereler neticelenmiştir.
Bu hususta tanzim edilen protokol, 10 kasım 1950 cuma günü Dışişleri Bakanlığında Türkiye Hükümeti a-dına, Dışişleri Bakanlığı umuınl kâ-tibı birinci muavini Rıfkı R. Pasin ve Çekoslovakya Hükümeti adına Çek heyeti başkanı Hanns Hermann tarafından imzalanmıştır.
Bu protokol ile 10 kasım tarihinden 30 haziran 1951 tArıhine kadar Türkiyeden Çckoslovakyaya ihraç edilecek tütün bedellerinin tediyesi şekli tesbıt ve blnnetıce Çekoslovakya da tütün satışı imkânları temin olunmuştur.
Fındık fiyatlarında pahalılık başladı
Bir müddetten beri durgun bir devre geçiren fındık fiyatları. Ticaret Borsacında yepiden hareketli bir hale gelmiştir. Dün muhtelif menşelerde ve teslim şortlarına göıe 330 kuruştan 336 kuruşa kadar muamele olmuştur. Evvelki gün en yüksek fiyat 333 kuruştu.
11 Kasım 19R0
u. ıı t l s r \ j l —
Sayfa fi
Efes araştırmaları etrafında
En büyük sivil komutan
TRUMAN’DIR
HİKÂYE
kurulması muvafıktır
SON günlerde, Efes araştırmalarında
Meryem Ananın Kabri hakkında çıkan şayialara cevaben 2 kasım tarihli “Apoyevmatlni” sütunlarında kısa bir yazım neşredilmişti. Meseleyi tenvir etmek için aşağıdaki izahatı İlâve etmek zarureti hasıl olmuştur.
Mütehassıslara atfedilen ve Türk gazetelerinde neşredilen beyanata göre, Efeste Meryemin Kabrinin meydana çıkması imkânsız olmak lâzımdır. Zira Hıriatiyanlar Meryemin ••metastaz”(1) oluşuna inanmaktadırlar. ,
“Metastaz” kabrin mevcudiyetini İmkânsız kılamaz. Din yazılan şu noktayı bu dua ile tenvir etmektedir:
“Siz dünyanın dört ucundaki "ş-pnstolos”lar “Hazretl îsanın tilmizleri,, nâşımı Yetsimani Köyüne defnedin!.,
Evvelki yazımda izah ettiğim gibi, ••sır yazılara,, dayanan ikinci efsaneye göre loanis. Meryem! Efese götürmüştür.
Bu “sır kitaplar”ı ve emsallerini, kilise ve müfessirler çoktan kapı dışarı etmişti.
Büyük Züstlnlen’ln hemzamanı. Filistin tarihçisi Kayserili Prokopios. Efeslilerin Incil yazan îoanis namına bir kilise inşa ettiklerini yazmaktadır. Bu kilise küçük idi. Bir müddet sonra harabe koline gelmişti. O vakit imparator Züstinien bu küçük kiliseyi yıkarak aynı yerde muazzam ve çok güzel bir kilise İnşa ettirmişti. Harlkülâde olan bina “Ayion A-postolon”. ki, şimdiki Fatih Csnrıiinln verinde bulunuyordu, kilisesi ile rekabet edecek kadar güzeldi. Bu kilisenin yeri, Aydın Demiryolu üzerindeki Ayasuluk Köyüne hâkim olan tepededir.
Ingiliz Wood 1877, Hogart 1908, AvusturyalI Keli ve yine Avusturya Arkeoloji Cemiyeti tarafından muhtelif devirlerde yapılan kazıların hedefi Meryemin ve loanlnln değil, meşhur ”Artemis„in mabedini meydana çıkarmaktı ve bunda muvaffak oldular. 1921-1922 yılında Atina Bizans Müzesi Müdürü Y. Sotiriu'nun Incil yazan îoanis Teologos kimsesinin bulunduğu yerde yaptığı kazıalr neticesinde de bu muazzam binanın bir çok kısmı ve îoanis’in türbesi meydana çıkmıştı.. Halbuki aynı araştırmaları devam ettiren Keil ve Delsmann, Meryemin Kabrini akıllarından bile geçirmemlşlerdi.
Kazma, yanılmaz tarih! şahadetin kati izlerini gösteren parmağı takip ederse o vakit muvaffak olur.
Efeste îoanis’in kilisesine bitişik Meryemin de mabedi vardı.
Bu mabet» bir çok yerlerdeki gibi, Romalıların “Bazllik”İerinln benzeri idi. Arkadaşımız Muzaffer Rama-
zanoğlunun belirttiği veçhile, bu nevi mabetler bir çok yerlerde mevcuttur ve Meryemin kabriyle bir alâkası yoktur.
İncil yazan îoanis’in kabri ve kilisesi gerek hırlstly&ntar. gerek arkeoloji ilmi bakımından büyük bir e-hemmivetl haizdir.
Irk ve din farkı gözetmeden yerli âlimlerden ve devlet tarafından 'desteklenen bir arkeoloji derneği tesis edilerek, toprak altında gizlenen bir
Yazan i YENNADİOS
İUupoleos Metropolitti
• I
çok tarihi sanat eserleri, Abideleri meydana çıkarılmalıdır. Bu suretle sevgili memleketimize hem bir çok dinseverlerl, hem de tarih ve arkeoloji ile alâkadar olanları celbeder. maddî ve mânevi bir menfaat temin ettirmiş olur kanaatindeyim.
"Apoyevmatlnü’den Nakleden: A. Mıhoğhı
(1) Metastaz bir nevi miraç ve istihale mânasına gelir.
Tehlike hâlinde askerî ve sınaî
seferberliği o
ilân edebilir
Ah!.. O günler
Yazan : Gönül M. ÇANGA
HALK TÜRKÜLERİ YILDIZI
ZEHRA BİLİR
İlk defa beyaz perdede
9
■ ■■■■■ ■
Bu filmdeki ikinci türkü şimdiye kadar hiçbir yerde söylenmemiştir. Beste ve güftesi
ZEHRA BILÎR
Şark
tarafından yapılmışıtır.
Çemberlitaş İnci
Marmara
SİNEMALARINDA gösterilmektedir, ve t P E K Sinemasında yalnız akşam 9 seanslarında m
İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz Arkeoloji Bölümü için bir fahrî asistan alınacaktır. isteklilerin hangi yabancı dili bildiklerini de açıklayan bir dilekçe İle en geç 28.11.1950 tarihine kadar aşağıda yazılı belgeleriyle birlikte dekanlığa müracaatları lâzımdır. Dil imtihanı 30.11.1950 perşembe günü saat 10 da fakültede yapılacaktır.
1 — Memurlar Kanununun 4 üncü maddesinin A, B. G, H, V, Z fıkralarında yazılı şartlan haiz olduğunu gösterir belgeleri,
2 — Arkeolojiden mezuniyetini gösterir diplomanın getirilmesi lâzımdır, (15352)
İstanbul Sular İdaresinden:
idare ihtiyacı İçin 15 ton kurşun alınacaktır.
Şartnamesi bedeli mukabilinde İdare veznesinden alınabilir. İsteklilerin teklif bedellerinin % 7.5 u nispetinde yatıracakları teminat mektuplarlyle şartnamesi dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 15.11.19*50 çarşamba günü saat 12 ye kadar idare muamelât dairesine vermeleri. (15191)
&

1770 Kuzey Amerlkadakl 1.3 müstemlekenin murahasları, Birleşik A-merlkayı müstalöl bir devlet tesla fiden İstiklâl Beyannamesini tanzim ederken, o zaman İngiltere Kıralı ITI. Gcorge’un idaresine şikâyetlerini tebliğ etmişlerdir. En mühim şikâyetlerden dördü, askerî kuvvetin kıral tarafından suiistimaliyle alAkalı İdi.
Yeni cumhuriyetin anayasasını tanzim etmek için toplandıkları zaman Amerikan devlet adamları, oybirliğiyle, askeri kuvvetin suiistimaline mâni olan tedbirler almışlardır. Halk tarafından seçilecek cumhurbaşkanının "Birleşik Amerikanın müdafaası için harekete davet edildikleri zaman ordu ve donanmanın başkomutanı olmasını” kararlaştırmışlardır. Anayasanın avn bir paragrafı, halk tarafından seçilecek kongrenin, yalnız harp ilân etmeğe salâhiyeti haiz olacağı şartını koymuştur.
Böylcce. silâhlı kuvvetlerin İstimalinin zamanı ve şekli hakkında askeri değil, sivil idare karar vermeğe salâhiyettar olmuştur. Silâidı kuvvetlerin, slvü idarenin kontrolü altında bulnması o zamandan beri titizlikle muhafaza edilen, Amerikan Hükümetinin esas prensiplerinden biridir. Federal hükümet ve 48 eyaletinin her birinin idaresi hiçbir zaman askerlerin kontrolü altına a-lınmamıştır.
ikinci Cihan Harbinde Avrupada Müttefik Kuvvetlerin Komutanı General Dwlght D. Elsenhower gibi dünyanın takdirine nail olan askerler azdır. 1918’de. harbin sonundan üç sene sonra Demokrat ve Cumhuriyetçi Partileri, General Elsenho-wer’İn cumhurbaşkanlığına namzetliğini nazarı dikkate almışlardır. Nihayet onun namzetliğe seçilmesi o kadar talep edilmiştir ki. o zaman ve halen Columbia Üniversitesi Rektörü olan General Eisenhosver. namzetliği reddetmesinin sebeplerini belirtmiştir:
“Mühim bir sebep olmadan meslekten olan askerler siyasete koş-mayıp, yüksek idare makamlarına geçmek teşebbüsünde bulunmağa ve milletimizin menfaati için askeri 1-darenin sivil idareye tâbi olmasının lüzumlu ve doğru olduğu kanaatindeyim.”
Yalnız kongrenin harp ilân etmeğe salâhlyettar olması, bazı milletleri. Birleşik Amerikanın bir buhranda ve icabı halinde çabuk harekete ge-çemlyeceğinl zannetmeğe teşvik etmiştir. Maamaflh, buhranlı zamanlarda Amerika Cumhurbaşkanları, çok geniş salâhiyete malik olurlar. Hakikaten, Amerika Cumhurbaşkanları 150 muhtelif vesileyle tehlike
mücadele Fransaya Başkan cüretkâr

Rumi
Re-
Kılıçların
Cumartesi
Ge-
PAVİYONU: Ispanyol
Bir Yeti-
Bir Yetlmenln
*
ntİTl’KADA: Hnlk.
R
A D
Y
0
L
A
R
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
UÇAK. TREN-VAPUR
Kulüpleri Çavuşlar
î a tan bul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
Muhteşem Ma-Kapı.
ÎZMÎR Allah Kerim.
2 — Damgalı Doktor. 3 —
Hicri
YALNIZ LJBBLEIHC1
Opera Komik 3 perde Eser: D ÇUHACI YAN Raynhard metodlarına göre sahneye konmuştur.
Tel. t «9369
MUAMMER KARACA TİYATROSU B E L A M İ
20.30 da
(Mllzlkll komedi) Yazan. Refik Korda®
İSTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları 20.30 da Dram Kitmı İHTİRAS TRAMVAYI
Yazan; I'annesBO WIHIame Türkçesl: Asude Zoyhokoğlu Telf. : 42157 Komedi komi GELİR VERGİSİ MEKTEBİ
i YENİ SES TİYATROSU
20.45 de yazılışının 75 İnci yıldönümü vesilesiyle
İKİ HAFTA İÇİN HORHORAÖA
SUS (140T1) Çete.
ULUS (22294) Çılgın Kaiblcr.
YENİ (14040) Montokrlnto Kontesi. BÜYÜK Hamlet.
KÜÇÜK Şakacı,
GAR GAZİNOSU 7 Bryanua YÜJBÜ.
ANKARA PALAS PAVYONU
za Şeydi İdaresinde Viyana At-rakayon Orkestrası.
SÜREYYA
Orkestrası.
TAYYARK
MELEK 1 — İki Sevgili. 2 — Ne-shnaçl Amerikadn.
LALE 1 — Zaferden üstün. 2 — Rakibeler.
TAN Ateşten Gömlek.
YENİ Allah Kerim.
ELHAMRA Aşk Rüyam.
GELECEK OLAN UÇAKLAR
4.55 P.A.A. (Amerikan) New-York, GAnder. Şanon, Londra. Brüksel, Frankfurt tan. — 5.50 P.A. A. (Amerikan) New-York Boston, 8. Marla. Lizbon, Madrit, Roma-lan. — 10.55 P.A.A. (Amerikan) Bcvruttan. — 11.40 D.H.Y (Tilrk) (zmirdrn. — 11.50 D. H. Y. (Türk) Ankaradan. — 14.50 D.H.Y. (Türk) Adana, Ankaradan. — 15.20 P.A.A. (Amerikan) Beyruttan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
6.10 P.A.A. (Amerikan) Beyru-ta. — 6.50 P.A.A. (Amerikan) Bey-ruta. — 8 30 D.H.Y. (Türk) Ankn-ra. Adanaya. — 9.30 D.H.Y. (Türk) Balıkesir, İzmir, Ankaraya. — 11 40 P.A.A. (Amerikan) Frankfurt, örüknel, Londra, Şannon, New-Yurk’a. — 12 30 D.H.Y (Türk) Ankaraya. — 14.20 D.H.Y. (Türk) tsmlrâ. — 16.20 P.A A. (Amerikan) Roma, Madrit, Lizbon, S. Mnria, Boston, New-York‘a.
’OELECEK OLAN VAPURİ.AR
19.00 Saadet. îmrozdan. — 20.09 Sua, Mudanyadan,
GİDECEK OLAN VAPURLAR
9 00 Sua. Mudanyava. — 14.00 Ordu, İzmİre. — 20.00 Konya, Bandırmaya.
GELECEK OLAN TRENLER
7.10 Doğu (Eka.) — 8.30 Ankara (Eka ) - 9.15 Ankara, - 16 51
Ankaradan (Mcıtörlll Tren),
GİDECEK OLAN TRENLER
18 10 Ankara Ekapreal. — 20.30 Anlcnrıl - 21.40 Günoy Ek».
4
Muhıu*.
30
1370
19 5 0 KASIM
11
Ekim
29
IX6K
VAKİT VASATI EZANİ
GUneş 6.41 1.45
ö«i. 11 58 7.02
ikindi 14 38 9.42
Akşam 16.55 12.00
Yataj 18 29 1.34
îınsft 8 5.01 12.05

Ca^us. 2 — Ahire t Yolcuları (Iklal de türkçe).
YENİ (84137) 1 — Şöhret ve Para. 2 — Sen BenlmMn.
YILDIZ (42847) Kahraman Yahudi, (üçüncü hafta.)
İST ANBUL ALEMDAR (23863) 1 — İntikamı. 2 — İki KaJb. AZAK (23542) 1 — Geco Kıralı. 2 — Üç Ahbap Elmas Peşinde. ÇEMBERLtTAŞ (22513) menin Romanı.
AYSU (21917) 1 — Harman Sonu
Dönüşü. 2 — Zehirli Şüphe.
EMRE 1 — Gangsterler Peşinde. 2 — Kırmızı Güller.
HALK (21904) 1 — Korkunç Akın. 2 — öldüren Para (Ikiel de türkçe).
İSTANBUL (22367) 1 — Vahşi Koşu. 2 — ihtiras Kurbanları.
KISMET (26654) 1 — Kara Şeytan. 2 — Kanunsu* Kahraman. 3 — Kanunsuz. Sokak.
MARMARA (23860) Romanı. MtLLİ (22962) 1 — cera. 2 — Öldüren
TURAN (22127) Üç Ahbap Çavuşlar Elmaa Peşinde.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — ta-
llklıil Fedaileri. 2 — Aşk Bestesi.
KADIKÖY
BİZİM SİNEMA (üskUdar) 1 -Nehirler Kırnilçesl. 2 — Ateş Bek* çileri.
HÂLE (Kadıköy) 1 — Aşk Adası. 2 — İntikam Kılıcı.
OPERA (68711) 1 — Genç Kıs Kalbi. 2 — Tarzan Maymun Adam, SUNAR: 1 — Vatana Dönüş. 2 — Kızıl Nehir.
SÜREYYA (60862) 1 — Benden Kaçamazdın. 2 — Tarzan Kara Kaplana Karşı.
1 ELDEĞİRMEN 1 1—Monte Krli-tonun intikamı. 2 — Bir Hizmetçi Kızın Hâtıraları,
ANKARA
ANKARA (23234) Slngoalla (ikinci hafta devam),
BÜYÜK (15031) Kanlı İrmak. CEBECİ (13846) Kaliforniya Fatihi.
PARK (11131) Çete, SÜMER (1407) Makin» Adamlar Kıralı.
BEYOĞLU
AL K AZAR (42562) 1 - Kanlı Akın. 2 — Felaket Yolcuları.
ARU439D Korkuk Kahraman. ATLAS 440885) öldüren Hatıralar ELHAMBA (42235) 1 - Altın Hazineler). 2 — Ölüm Melodisi.
İNCİ (41595) Bir Y’rtimenin Romanı.
İPEK (442x0) Rebeka.
LÂLE 143395) Koıkak Kahraman. MELEK (40868) Rrboka.
Sİ ATPARK (83143) l — Vatan Kahramanları (Türkçe). 2 — Ekmekçi Kadın 'Türkçe).
SÜMER (42851) Bir Vatan Doğuyor (Filistin Harbi).
ŞARK (40380) Bir Yetlmcnln Romanı.
SİK (43726) 1 - Kılıçların Gölgesinde.
Festival Yıldızı.
TAKshl • 13191) Allah Kerim.
TAN (80740) 1 - Aşk Melikesi. 2--Karanhk Geçit,
ÜNAL (49306) 1 — Zafer Yaratan
ANKARA:
7.28 Açılış vo Program. — 7 30 M. S. Ayarı. — 7.31 Hafif Parçalar (Pl.) — 7.45 Haberler. — 8,00 Türküler (Fİ.) — 8.15 Hnrry Horllck Orkestrası (Pl.) — 8.25 Günün Programı ye Hava Raporu. — 8.30 Mozart - Sol Minör Kuartet (Pl.) — 9.Ö0 Kapanış.
12 28 Açılış ve Program. — 12.30 M. S. Ayarı. — 12.30 Çeşitli Sololar (Pl.) - 13.00 Haberler. — 13.15 Klâsik Saz Eserleri. — 13.30 Öğle Gazetesi. — J3.4ft Şarkılar. — 14.00 Radyo Salon Orkestrası (Sedat Edls ve Arkadaşları) — 14.30 Dan* Müziği (Pl.) — 14 M Konuşma: Spor Haberleri. — 15.00 Kayıp Mektupları. Hava Raporu, Akşam Programı ve Kapanış.
10.58 Açılış ve Program. — 17.00 M. S, Ayan.
17 00 Çocuk Saati. — 18.00 Dana Müziği (Pl.) — 18.30 Müzik: Şarkılar. — 19.00 M. S. Ayarı ve Haberler, — 19.15 Tarihten Bir Yaprak. — 19.20 Y tırıldan Sesler. idare eden: Muzaffer Sarısözen. — 19 45 Radyo ile İngilizce. — 20.00 Salon Müzikleri (Pl.) — 20.15 Radyo Gazetesi. — 2030 Serbest Saat — 20.35 incesaz (Mahur Faslı) — 21.15 Müzik; Sovllmlş Fransız Şarkıları (Pl.) — 21.45 Müzik: Hafif Müzik (Pl.) — 22.00 Konuşma. — 22.15 Şarkılar — 22.45 M S Ayarı ve Haberlor. — 23.00 Blzcf - Artazlyrn Süiti No: 1 (Pl.) — 23.30 Program ve Kapanış,
İSTANBUL :
12 57 Açılış ve Programlar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Dans Müziği (Pl.) — 13.30 Radyo Salon Orkestrası Konseri. — 14.00 Şarkılar. — 14.45 Hafif Müzik
Beyoğlu 44644 Ankara 00 tulanbul 24222 tzmlr 2222 Üsküdar 60945 K.köy «087? Karşıyaka 15055
SIHHÎ İMDAT
44998
60536
91
2261
EMİNÖNÜı Ankara (Eminönü) -Sırrı Bnşdoğan (Küçükpnznr) -Esat (Divanyoîu) — Cemil (Saye alt).
BEYOĞLU) Güneş (Merkez) Barunnk ıTnkalm) — Batlat Tülbentçi (Taksim) — Bankalar (Galata) — Necdet Ekrem (Şişil) — Çubukçu (Şişil) — Hnsköy (Has-köy) — Yont Turan (Kasımpaşa).
FATİH: İbrahim Halil (Şehzade-başı) — Ziya Nuri (Aksaray) — Snmatya (Snmatya)—NAzım Malkoç (Şehremini) — Ulupınnr (Ka-ragümrük) — Hayim Berk (Fener).
EYÜP: Arif Beşer.
BEŞİKTAŞ: S. Recep (Beşiktaş) — Yeni (Ortnköy) — Arnavutköv Morkos (Bebek).
zamanlarında silâhlı kuvvetlerini kullnnmışlordır.
Nazi tecavüzüne karşı eden Büyük Britanya ve yardım etmek uıaksadlyie Frnnkiln D. Roosevelt'ln
hareketi ve Birleşik Amerikanın harbe girmesinden sonra kongre tarafından kendisine verilen salâhiyet, cumhurbaşkanının başkomutan sıfatiyle malik olduğu kuvvetin bariz bir misalidir.
1910 da Mr. Roosevelt, başkomutan sıfatiyle Atlantlkte bazı bAhr! ve hava üsleri mukabilinde Büyük Britanyaya 50 harp gemisi vermiştir. Bir sene sonra, Roosevelt Kuzey Atlantlkte bir harp gemisinde İngiliz Başvekili \Vinston Chıırchill ile görüşerek iki memleketini mihver kuvvetlerinin imhasını kararlaştıran ve milletlerin istedikleri idare şeklini seçmelerine yardım eden Atlantik Beyannamesini meydana getirdiler. Bilâhare kongre, Cumhurbaşkanının müdafaasını Birleşik Amerikanın emniyeti için elzem addettiği bir memlekete başkana harp malzemesi vermeğe müsaade eden Ödünç Verme ve Kiralama Kanununu yapmıştır. ikinci Cihan Harbinde bu kanuna göre, müttefiklere 49 milyar dolarlık malzeme gönderilmiştir.
Seferberlik İlân etmek, bazı malların ihracatını menetmek ve icabında memleketin su ve demiryolları ile telgraf ve telefon şebekesine el koymak, Tıarp zamanında başkana verilen diğer haklardandır.
Mr. Truman. 1945 te Mr. Roose-velt’in ölümünde bu hak ve vazifelere vâris olmuştur. Bunların çoğu harbin sonunda. otomatik olarak hitam bulduğu hakle, Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı bugün dünyada, halk tarafından seçilen, en kuvvetli sivil başkomutanıdır. Başkan, silâhlı kuvvetlerin başkomutanı olmakla bora ber, harp zamanında askeri ve sınai seferberliği ilân eder. Aynı zamanda başkanın, atom silâhlarının inklşaflyle alâkası vardır. Atom E-nerjlsi Komisyonu, kongrenin muvafakatiyle başkan tarafından tâyin e-dilen beş kişiden mürekkeptir. Bu komisyon yalnız başkanın emri üzerine silâhlı kuvvetlere atom bombalan verebilir.
Mr. Truman. başkan seçildiği vakit harp devam etmiyordu. O. silâhlı kuvvetlerin başkomutanlık vazifesini selefleri gibi ifa etmiştir. Onun ordu ve donajıma Amirliği, kongrenin mu-vaffakatlyle Mr. Roosevelt tarafından tâyin edilen ve onun kabinesine iştirak eden Harbiye ve Bahriye Bakanlarına tevdi edilmiştir. Harbiye ve Bahriye Bakanları silâhlı kuvvetlerin komutanlarıdırlar, fakat askeri mahiyetteki kararlar, askerî müşavirleri tarafından verilir.
Salâhiyetin, sivil bakanlardan askeri şeflere havalesi, nihai karar hususunda ihtilâfa meydan vermeksizin kolayca takIbediimiştir. Meselâ. İkinci Cihan Harbinde Başkan Roosc-velt, kabinesinin tavsiyesi üzerine, harbin Avnıpada, Asyadan evvel kazanılmasına karar vermiştir. Fakat, harp tedbirlerine ve asker sevk ve İdaresine ait kararlar Genelkurmay . tarafından veriliyordu.
ikinci Cihan Harbinden sonra. A- I merikan kura, deniz ve hava kuvvetlerini takviye etmek ve blrleştlrmeg için tedbirler alınmıştır Bu suretle, Harbiye ve Bahriye Bakanlarının yerine, kabinede silâhlı kuvvetlerini temsil eden ve milli emniyetine dair Başkanın muavini olan Müdafaa Bakanlığı İhdas edilmiştir. 1949 da yapılan bir kanuna göre, kara, deniz ve hava kuvvetleri Müdafaa Bakanlığına tâbi tutulmuştur. 1
SOI DAN S Af. A:
1 — Güreşte berabere kalınn duru mu. 2 — Rahni ve huzur; Komşu bir devlet merkezi. 3 — Rakip futbol «nlcMine yakın olanın beklediği Tersi hayvan yııvnsı; Karakter. 4 — Bilâhare alınmak üzere tealim; Adi İtil kumaş. 5 — Ay, BnyrnmlnrdR çok sık vukua gelir. 6 — Verme. Bir renk. Miüıi. 7 — Som nâkili, 8 — îsîm; Antlanayal hlr tip. 9 — Tersi sulu İmle vetiren; İyi 10 — Bir nevi geyik; Araıa çocukların yaptıkla nnda n.
YUKARDAN AŞAÖI:
1 — ifa rdcmlyen. 2 — Namık Kemale: “Nc efsunlcAr Im.lşaln ah 05 • lldar-ı hürriyet’ ıııiNiAinı ilham eden •'I; S/.\h-r. 1 Mali hale getir Ekilen. 5 — Birinci harfteki sedlv okunmaasn bir «unut şubesi olurtçn-iııl). 6 Benzer; Rh kınmış cinsi. 7 — Değerin Kihiimi. 8 — Benzeri fazla hulünan (İlci kelime). 9 — Bir nevi deri; Sıfat takını. 10 — Başa ’k) kellrse olgunluklar ınünaaınn gelir; Temiz.
KADIKÖY: Yeni Moda (Kadıköy» — Kızıltopra k — GÖatnpe — Bo«. tancı. — Ahmedlye (Üsküdar),
IfEYBELİADA: Halk.
ANKARA: Yeni — Güray — Ege tZ.MİRı Yeni İzmir (Basmahrıncı — Millet (Kemernlti) — Tarlan (AUancak) — ECşrcfpa^a (Eşref paşa) — Güanlyah (Yalılar).
(Pl.) — 15.00 Serbest Saat. — 15,10 Türküler. — 15 3ı Haftanın Programı. — 15.45 Rumba. Samba ve Kon galar (Pl.) — 16.10 Saz Eserleri. — 16,30 Dans Orkea tralurı Geçidi tPI ) 17.15 Türküler. — 17.45 Kayıı
Mektupları. - 17.50 Karışık Hafif Müzik (Pl.) 18.00 Milli Türk Talebe Blrllûl (hılvorıdtc Korom Conaerl. — 18 30 Ailen Rotu Orkestrasından Şnrkıin 1Pİ.) — 18.40 Caz Müziği.
(ıaa Şehir Haberleri. — Musikisi Birliği Konseri.
— 20.10 Serbest Saat — :o.3o Dinleyici İstekleri, aklvle Hususi Şarkılar lT..vnnnı. *- 22.00 Şiir Dün arma. 22. Kl Daim Müziği ( Pl ) 22,30 Şohlrd»
u Hafta. — 22.46 Haberler - 23 Pro ı.-ı ' duncu Yerlerinden Naklen Yayın. — 24 00 Kapanış LONDRA:
11,10 (19.85 m.). Ev Kadınının istekleri. (5(
ık.) — 12.00 (10 85 m.). Neşeli Parçalar (30 dak.
12 30 (16.84 m ). Çalışırken Müzik. (30 dak.) — i 15 (16.84 m.). Ski Phllipp ve OrkoHtrrısı (30 dak.
16.15 (16.84 m,). Plaklarla Mltch Miller ve Orken rneı (10 dak.) — 16 10 (16.84 m ). Stanlo\ Btack’h >nns Orkestrası (25 dak ı 18.15 (16.81 lagııdnn Slneıuu Orguyla Müzik (15 dak H6.84 m ). Tabl&tten Taklit Edilen Scaloı 130 dak.) — 20,00 116 81 m ). Yaz Kllibü -slnn (45 dak.) — 22.15 (31.53 m ). Sidncy Orkestrası (45 duk.).
10.00 Haberler. — 10. K 19 20 Radyo Klâalk TUrl. 20.00 Sevilmiş Sealer (Pl.» 2() 15 Radyo Gazotesl. -21 15 Safiye Aylanın İşti
rn ). Em
) ı • .
Progrııını Jnın Son-Torch vc
i
)
DÜNKÜ IHLMAC AMN H\I.I ! SOLDAN SAC. A:
1 — Mohn>et Akif. 2 — Ati; Galebe. 3 — Rokar; Azar. 4 — EkAblr, Ara, 5 — Yatına; Ea. 6 — kan. 7 — En; Ziraat Pakt. 0 -s Kanar; Niaa. bn/.uk.
Yİ KARDAN AŞAĞI:
I — Mareşal; Kn. 2 -ııır. 3 — Hikâye;
Eza; O-8 — Rah; 10 — Arası
Etek; Za-
4 — Oba; Una. 5 — Eğri bos; Rı. 6 — Ta; Rakip. 7 — AlA; Onaran. 8 — Keza; Nakız, 9 — îhnre; Usta. 10 — Feraset;
Anıı.
QDA; bir kareden pekaz fark-” lı, sıkıntısız ve fakir döşeliydi. Duvarda, Nuruosmaniye Camii avlusundan alınan camı çatlak "Blsmlllâhlrrahmanlrra-htm” levhası duruyor, bir tüfek eskiyen kayışiyle çivide sallanıyordu. Kocaman camlar, bol güneşi içeri fazlaslyle doldurduğundan bıı oda. sabahın dokuzundan akşamüzeri gün batımına kadar güneşle ve dolayısiyle sıcakla pek sıkıfıkıydı. Köşede üstü mermerli konsolun çekmece sapları kopmuş, yerdeki kırmızı keçe güneşten pembeleşmiş, sonra geceleri bir kenarından difterine girilen dokuma çarşaf bozması perde de bu kuvvetli güneşe artık dayanamaz olmuştu. Zaten burada artık takati kesilmiş veya terki dünya edecek şeylerin başında konsol geliyordu diyebilirim. Gözleri eski parlaklığını kaybeden samur kedi, gec© tavan arasındaki muazzam gürültülere iltifat etmez olmuş, hattâ yüzü kıpkırmızı oluncaya kadar sesini yükselterek sokaktan geçen balıkçıyı bile mühlmsememeğc başlamıştı.
Bütün bunların üstünde. Atom sırrı kadar mühim, bizde evrak takibi kadar güç ve şu oda sakinlerinin arasında kalan, daha doğrusu ilk günden beri lyj veya kötülüğünü ayarlıyamayan Rıza Efendi İle kendinden iki yaş küçük kızkardeşi Hafize Hanımın içlerine attıkları bir sır vardı... Bu kadar dil dökmeğe, bu iki kardeşin neden dolayı evlenmediklerini merak etmeğe lüzum yok. Fakat söylemek İstediğim mühim bir şey var dilimin ucunda!.. Hakikaten mühim bir şeydi... Evet!... Rıza efendi ”tekaüd” oldu. Yenicesi emekliye ayrıldı... Artık, suratının kırışıklarını eliyle sıvazlıyarak:
”— Emekli oldum ha 71..”
Diye bir türlü hayretini yenemeyen Rıza efendi, oda duvarının üçte ikisini kaplıyan mindere o-turarak, hemşiresi yer sofrasını önüne «erinceye kadar eskileri düşünürdü..
(Tam bu sırada Rıza Efendinin İşi, ne olduğunu söylemeden geçmek, mesleğe hakaret etmek demektir. Efendim kahramanımız Kuruçeşnıede, tramvay hattının tek olacak kadar daraldığı, kocaman bir yamacın dibine oturtulmuş kurşun! renkli kulübede işaret memuruydu!.)
Yarabbi çok şükür!..” dediği gün, aıtık bahar gelmiştir, karşıda inşaattaki ameleler incecik bl rer gömlekle çalışmaya tramvaydaki biletçiler kulübeye daha sıcak selâmlar yollamağa başlamışlar, üç ayaklı saç mangal eve götürülmüştür. Dahası var: Kurşunî boyalı kâşânenin tepesindeki sırtta erguvanlar çiçek açmaya, tek tük gelincikler, papatyalar çoğalmağa. sabahın erken saatinde bülbüller ”do majör” gamından e-tüdle konserlerine hazırlanmaya başlamışlardır.
Rıza Efendi ekser zamanlarda dışarıda durur, gözünün önünde kısa veya uzun fasılalarla geçen her cins nakil vasıtalarını durdurduğunda içindekileri —az da olsa— tetkik cdiverir, sonra başım aksi istikamete çevirdi...
Asıl, asıl Rıza Efendi başka bir meseleyi içi burkularak hatırlıyordu: Gün aşın, yaz kış. (kışın daha seyrek) Bebek - Eminönü tramvay* hattının sabah dokuz seferi, sinyalin önünden tam dokuzu yirmide geçerken, yolun vaziyetini belli eden işarete göre az veya çok durdu. Romurkun ön sıra-
sında oturan, başındaki güllü e-şarpı, sırtında mora kaçan koyu mavi paltosiyle bir kız, her geçişte Rıza Efendiye gülerek bakardı. Eh!.. Bunun burasında taş-mı var ya!.. Tabii kalbi vardı. Günler, bu karşılıklı, "dakikalık” sevgiler! camdan aşın götürüp getirmeyo haşladı. Rıza Efendi ilk zamanlarda aldırmamak istediyse de —çünkü ağzındaki 11 dişi, ona sanki ihtar ediyordu!..— yazın a-çık pencereden daha iyi görebildiği güllü eşarplı hanım kızın sağ yanağındaki siyah beni bile keşfetti. Sonra utandığından mıdır bilemem, kanı yanaklarına hücum eden kızcağız, gülerek başını ö-önüne eğerdi. Gülerdi ama İhtiyar adamdaki yorulmamış kalbi ırüm-bürdetmeye sebep olurdu. Rıza E-fendi "— Sanki bana aldıracak mı?.” diye kendi kendine sorar, İçini dlnllyerck, iki gün sonrasını iple çekerdi. Bu kızcağız, hep aynı saatlerde şehir niçin gidiyordu acaba?. Niye kendine tatlı tatlı gülümsüyor, kızarınca başım eğiyordu sanki?.. Tramvayın hareketinden sonra garip düşünceler âdeta beynini kemirir, bu daracık kulübe bir karınca deliğinden de ufak gelirdi adamcağıza...
Ama olan oldu!. Bu yaşlı adamın heykel gibi geriden bakan mavi gözleri bir parça olsun güldü. Nasıl oldu da Selime ile tanıştı?.. diyeceksiniz.
O sabah, sıcağın güzel başladığı —kendi böyle söyler— bir gün. halk otobüslyle tramvay çarpıştı. Otobüsün ziyanı tramvaydan kat kat fazlaydı. Sadmeden korkanlar haklı olarak aşağıya İndiler. haberler, telefonlar, kıyamet kadar insan dakikada toplandı. Zaten dar olan yol, tıkandı. Polisler işe giriştiler. Fakat bu kalabalık arasında yanağı benli kızın indiğini gören Rıza Efendi, kabahatin kendine ait olduğunu u-nutarak Sekmeye yaklaştı. O da, bu fevkalâde ahvale aldınş etmeden Bebekte, Dr. A. in evinde çalıştığını, üç günde bir Balıkpa-zanna inip sebze, et, meyva aldığını, doktorun hasisliğini ve daha pek çok şeyleri bir çırpıda anlattı. Rıza Efendinin tabiriyle, konuşurken yanağının biri çukurlaşıyor ve çok can yakıyordu bu kız!. Ellisini dolduruyordu a-ma onun cilvelerine dayanamaz, yokuşu nefes nefese çıkardı ama SclimenLn uğruna dalgıç dahi o-lurdu...
Lâkin... İşler hep doğru giderek değil ya!. Vuku bulan hâdiseden sonra Rıza Efendiye vazifeden el çektirdiler. Ancak tanıdık bir iki müfettiş, hatırlı bazı şahıslar neticenin daha vahim olmasına mâni oldular. Ve o da "tckatld” o-larak evinin yolunu tuttu. Ah! O günler... Çabuk sönen aşk orada, erguvanlar açan otlu yamaç o-rada, sabahleyin dokuz buçuk tramvayının dakikalık heyecanı orada, hepsi o dar, sıkıntılı, monoton yoldaki kurşuni kulübede kalmıştı. Ama Rıza Efendi bu plâtonik aşkı, içine gömmesini bilmişti. Açıkçası bu, onun için bir feragatti...
Selimeye klmbllir neler oldu?!.. Belki fotoğrafçının bitişiğindeki manavın oğluna kaçtı, belki de bir hayli parası biriktiğinden köyüne gidiverdi. Asıl daha mühim bir hâdise Rıza EfendJvi eski hayallerinden uzaklaştırmaya başladı: Kuruçeşme Keman Sokağında oturan adamcağız, o mahalleye “muhtar” intihap edildi!...
İstanbul Birinci icra Memurluğundan:
1950/2187
Şüyııun izalesi için satılması tekarrur eden Beyoğlu eski Kemankeş, yeni Hacı Mimi Mahallesi, Boğazkesen caddesinde kadastroca 133 ada, P parselde ve eski 21 ilâ 27, yeni 21 ilâ 27 taj 21 ilâ 27, 28 sayılı Boğazkesen caddesinin Tophaneye bakan bir mahallinde ve köşebaşında kain ve bir zemin kat ve bir üst kat ve bir bodrumdan teşekkül eden üstünde odası olan iki dükkân.
Evsafı: Zemin katında yekdlğerlyle birleştirilmiş iki dükkân ve üst katında antresi bulunmaktadır. Dükkânların zemini karo-slman döşeli ve yan duvarı karofayana kaplıdır; dükkânlardan, birinin demir kepengi, diğerinin demir storu, elektrik, havagazı v© Terkos tesisatı vardır.
Üstkat: Boğazkesen caddesi üzerindeki dar bir antreden girilerek gayet dik ve dar ahşap bir merdivenden çıkılan üst kat evvele© büyükçe bir tek mahal İken sonradan kontrplak duvarlarla hölÜnerek bir koridor ve iki küçük oda bir helâ ve bir yıkanma yerinden ibaret bir ikametgâh haline konmuştur. Oda ve koridorun döşemesi ahşap, belânın zemini çimento sıvalı, yıkanma yeri çinkodur.
Bodrum: Caddeden küçük bir delikten girilen zemini toprak ve irtifaı alçak bir bodrumdur.
Sahası, tapu kaydına göre 19.50 metremurabbaıdır.
Hududu: Doğu: Boğazkesen caddesi, kuzey: Kasaplar sokağı. batı: 8 parsel Nikolinin odaları olan iki dükkânı, güney: 10 pai'sel Bilalin odalı dükkânı He mahduttur.
Kıymeti: Yedi bin liradır.
İşbu gayrimenkulun artırma şartnamesi 11.11.1950 gününden itibaren herkesin görebilmesi için dairrınlzde açık bulundurulacaktır, 1 inci açık arttırması 4.12.1950 pazartesi günü saat 14 ten 16 ya kadar İstanbul 1 inci icra Dairesi odasında yapılarak teklif edilen en yüksek bedel muhammen kıymetinin yüzde 75 ini bulduğu takdirde en çok arttırana İhale edilecektir, O gün böyle bir bedel elde edilemediği takdirde arttırma on gün uzatılarak 1 1.12.1950 perşembe günü aynı saatte ve aynı mahalde yapılacak 2 nel arttırmada en çok arttırana İhale edilecektir. Arttırma bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse müşteri hakkında İcra İflâs Kanununun 133 üncü maddesi tatbik olunur. Arttırmaya iştirak edeceklerin muhammen kıymetinin yüzde 7,5 u nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu İbraz etmeleri lâzımdır.
İpotek sahibi alacaklılar ile diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin gayrimenkul üzerindeki haklarım hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını ilân tarihinden İtibaren 15 gün İçinde evrakı müsbiteleri ile dairemize bildirmeleri, aksi halde hakları tapuda kayıtlı olmıyanlann paranın paylaştırılmasın-dan hariç kaincakları. arttırmaya iştirak edenlerin şartnameyi okumuş. münderacatını tamamen kabul ve arttırmayı terkedenlerin keffi yed etmiş addolunacakları, tellâlly© ve ihale karar pulları İle vakıf İse tavız bedelinin alıcıya alt bulunduğu ve daha fazla malûmat almak İsteyenlerin 950/2187 sayılı dosyamıza ve şartnameye müracaattan İlân olunur. (15132)

11 Kasım 1950
Bayta
a
V :c M î İSTANBUL.
enx.
MAKİNELERİ de
FOTOĞRAF
Satışa arzedilmiştir
TÜRKİYE
MÜMESSÎLÎ
OTEL DENIZPARK
KIŞLIK SALONU
Fevkalâde Servis
İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanlığından
BLAUPUNKT
NEVV-YORK — FtLÂDELFÎYA — BALTtMOR arsamda haftada bir muntazam azimet ve avdet postası
Soblt fip röntgen cihozlorl
Veteriner alınacak
Çanakkale Belediye Başkanlığından :
Barem dahili 350 lira aylık ücretli Belediye Veterinerliği münhaldir.
isteklilerin evrakı mllsbitelerlyle birlikte 15 gün zarfında Belediyemize müracaatları ilân olunur. (15318)
Sapanca Belediye
Başkanlığından
949/5490
konulan muhammen kıymetinin yüzde 75 İni bulmadığı takdirde İkinci açık arttırması 22.11. 1950 çarşamba günü aynı mahalde ve aynı saatte yapılacağından almak İsteyenlerin mahallinde bulunacak memuruna müracaatları ilân olunur.
(15417)
1 — Belediyemize ait lâstik tekerlekli 70 beygir kuvvetinde deniz marka az kullanılmış işler vaziyette yangın motorpomp ile 50 metre kullanılmış 100 metre 110 luk yeni hortumla birlikte 2490 sayılı eksiltme ve arttırma ihale kanununa göre 15 gün müddetle »atılacaktır.
2 — Maliyet fiyatı motör ve keten hortumla beraber (5000) lira olup geçici akçesi 750 liradır.
3 — İhalesi 15.11.1950 perşembe gllnü saAt 15 te belediye encümeni huzurunda açık arttırma ile yapılacaktır.
4 — İsteklilerin İhaleye girebilmeleri için iki saat evvel teminatlarını belediye veznesine yatırmaları İlân olunur.
5 — Motorpomp her gün belediye dairesinde görülebilir.
(15182)
ŞİŞLİ - BEYAZIT OTOBÜSLERİ
t. E. T. T. Umum Müdürlüğünden :
Bayıldım Yokuşunu takip erten Şişil - Beyazıt Ring otobth-lerinin 13 kasım 1050 pazartesi gtlnUnden itibaren gidi? . gellıj Akaretler yolunu takip edecekleri sayın halka ilAn olunur. (15329)
Müessesemiz Cumartesi ve
ÖDEME KOLAYLIKLARlYLE SATILIK ARSALAR
Bu arsalar plâjlar kartiyesl halinde İnkişaf eden Marma-ranın Anadolu sahilleri boyunda, Cevizlide tren İstasyonu karşısında asfalt Bağdat Caddesi üzerindedir.
Arsaların bulunduğu Cevizli bölgesi. Dragos Tepede yapılan köşkler ve Tütün Enstitüsü müdür ve memur evleriyle, bugünden güzel bir ikamet yeri halini almış ve bu sahiller boyunda müstesna bir önem kazanmıştır.
Müracaat:
Pazartesi, çarşamba, cuma günleri saat 9 dan 12 ye kadar Galata, Bankalar Caddesi, Ünyon Han, 2 ncl kAt No. 24
EXEMPLAR Vapuru Umanımızda olup 13 kasımda eşyayı ticariye alarak yukarıdaki limanlara hareket edecektir
Vapur kumpanyası PİRE - NAPOLİ ve CENOVA'dan NEW-YORK İçin LAGUARDİA EXOCHORDA, EXETER, EX-CAMBÎON, EXCALtBUR lüks transatlantik vapıırlariyle yolcu kabul eder. Fazla tafsilât için Galatada Tahlr haaın-da 3 üncü katta HAYRÎ ARABOĞLU ve Ş.sına müracaat olunması. Tel: 44993-2-1
İSTANBUL . ROMA SWİSSAİR ve ALİTALİA DC.-4 (SKYMASTER) uçakları ile CUMA GÜNLERİ
Nsuropon (Faradiıosyon İçin) cihazları
• •
Ullrafol ( Sonfor )
Ültravyole lambaları
günün her saatinde bütün servisleriyle açıktır pazar günleri saat 17 de DANSLI MATİNE
SEVİMLİ FRANSIZ ARTİSTİ
SUZANNE GERARD
En çok sevilen şarkılardan mürekkep yeni repertuarını bu hafta sîzlere takdim edecektir. GECELERİ TAKSÎM’E KADAR GAYET EMNİYETLİ VESAİTİ NAKLİYE TEMİN EDİLMİŞTİR.
Yeşilköyden saat 10.0
Atinaya varış ” 11.0
Atinadan ” 11.1
Romaya varış ” 14.1
İzahat almak için
Seyahat acentenize veya
S W I S S A I R, Ayazpaşa Kun Palas, Tel. 82657 ye müracaat
GÜNLERİ Matine, Suare, Müzik ve Dans
Beyoğlu İstiklâl Caddeıl 308 Telefon ı 43849
Telefon : 49449
Sajrın müşterilerinin ısrarlı istekleri üzerine hususî itina ile imal etmiş olduğu fevkalâde nefis
YAYLA Tarhanalarını
Satışa başladığını ve bilûmum BAKKALİYE Mağazalarının siparişlerini kabul etmekte olduğunu arzeder.
ANKARADA Toptan Satış Yeri :
Yayla irmik ve Makarna Fabrikaları
İSTANBULDA Toptan Satış Yeri: Eminönü - Bahkpazarı No. 73 - 75
YAYLA Fabrikaları SATIŞ DEPOSU
Telefon : 24079
İstanbul Üçüncü İcra Memurluğundan
Bir borçtan dolayı mahcuz olup bu kere paraya çevrilmesine karar verilen Beşiktaş Yıldız Posta Caddesi 79 No.lu mahalde tahta masa. gardrop, karyola ve halının birinci açık arttırması 20.11.1950 pazartesi günü saat 16 dan 17 ye kadar yapılacaktır. Mahcuz eşyalara
| L K Ö Y — Telefon : 18-215/216
Kış mevsimi için eşsiz salonunda yeniden, Istcnbulun en güzel ve en neşeli Orkestrasını kurmağa
BÜYÜKDERE BEYAZ
Cumartesi PAZAR
Tam Konfor -
HER GÜN
PROFEKRAY
Fabrikalarının mamulatı
«oy"""'" „k,.( >°"s°
Fakültemizin Umumî Hukuk Tarihi Kürsüsünde bir asistanlık açıktır.
Bu asistanlığa İsteklilerin:
Memurlar Kanununun A, B, C, H. V. Z fıkralarında yazılı şartlardan başka,
İngilizce, almanca, fransızca, İtalyanca dillerinden birini bilmeleri lâzımdır.
Memurlar Kanununun 4 üncü maddesindeki şartları müsblt evrakları, hukuk lisans diploması ve hangi yabancı dili bildiğini açıklayan bir dilekçe ile 10.11.1950 tarihinden itibaren 15 gün zarfında dekanlığımıza müracaat etmeleri lüzumu İlân olunur.
Yabancı dil imtihanları, İstanbul Hukuk Fakültesinde yapılacaktır. (15357)
Bütün
Evvelden kayıtlı olanların derhal müracaat etmelerini tavsiye ederiz TÜRKİYE UMUMİ MÜMESSİLLİĞİ
. LİBKA TİCARET T. A. O.
Üsküdar Tapu Sicil Muhafızlığından:
Boğaziçinde Çengelköy Mahallesinin Suyolu sokağında 3 kapı Nn.lu Emin oğlu Mehmede ait hane kaydı üzerinde imalâtı Harbiye Müdüriyeti Hukuk Müşaviri Reşidin miktarı malûm olmayan alacağından, Beyoğlu Bidayet Mahkemesi Birinci Hukuk Dairesinin 16 K Sanl 325 tarih ve biiâ No.lu yazısı ile bir haciz mevcuttur. Bu kere mezkûr haciz Mehmedln vârisi Hatice Seniha Soraman vekili Şefika tarafından terkini talep edildiğinden icra İflâs Kanununun 4 üncü muvakkat maddesi gereğince alacaklı veya veresesi 4 eylül 1932 tarihine kadar bir takipte bulunmuş ise elindeki vesait İle bir ay zarfında Sultanahmette Üsküdar Tapu Sicil Muhafızlığına müracaat etmesi, böyle bir belge İle müracaat edilmediği takdirde mezkûr haczin mezkûr madde gereğince terkin edileceği ilân olunur. (14629)
Rüya Görüyor musunuz-
Yeni çıkan, her yaştaki bayanlar ve baylar için ayn ayrı tâbir edilmiş
RÜYA YORUMLARI’NI
KÎTAPÇn.ARDAN ARAYINIZ.
Fl^tı: 160 kuruş
Elektroşok " Crompor ” cihozlorl
///'/ZvZ/î

Comments (0)