Yeşilköy'de Fener yanında
ÇINAR
Otel ■ Lokanta Plâj ve Gazinosu
IHer akşam caz
Tel: 18-2
AKŞAM
f— Bugün------
SPOR
SON SAHtFEMIZDE


Sene 31 — No. 11016 — Flatl: her yerde 10 kuruttur.
PAZAR 11 Haziran 1949
Sahibi: Necmeddln Sadak
Yazı işlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Paris konferansının akibetiUîk^ı^.
— ■ ■ ■ a M ■
bugün belli olacak
Teşkilât bugünlerde hazırlanacak
Suriyenin iç ve dış siyaseti
Albay Hüsnü Zaim’in demeci
Ankarada siyasî faaliyet arttı
Vişinski dün Moskova ile saatlerce görüştü
-• -
Dhı .letı Bıkanlarının Pembe Mermer sarayında lop {andıkları salon
taSI's

J ■. V, R ES te 3| - * vE rM?alr. " 3®

\ İr Jm. » K ite| -y- . “JM

i. JMl
R lil Svîı
Ankara 12 (Akşam) — Yeni kurulan işletme Bakanlığının bugüne kadar İktisat Bakanlığına bağlı bulunan mevzuları şümulü içine alacağı. Sümer Bank, Eti Bank, şeker şirketinin bu Bakanlığa bağlanacağı, askeri fabrikalarla hava sanayiinin de bu Bakanlığa bağlanması için tetkikler yapıldığı yazılmıştı.
iktisat Bakanlığı bundan sonra İşletme mevzuu dışındaki bütün memleket iktisadi İşleriyle uğraşacaktır. Bunlar arasında ithalât. İhracat, nakliyat. İstihsal gibi umum! ekonomi işleri mevcuttur.
işletme Bakanlığının teşkilâtı bugünlerde hazırlanacaktır.
Şam 12 fR) — Suriye Hükümet Başkanı Albay Hüsnü Zalm Ahbarüiyevnı gazetesine şu demeçte bulunmuştur:
— Taklb edeceğim program şudur: Evvelâ ordu ve hava kuvvetlerini sağlamlaştırmak Bu, Surlyenln şeref ve emniyetini temin edecek yegâne vasıtadır. Saniyen iktisadi ıslahat, köylünün kalkınması.
Dış politikanın hedefi Arap Birliğini desteklemek, barış ve hürriyeti seven bütün devletlerle münasebetleri kuvvetlendirmektir.
Uç partinin merkezinde de top'antılar ve hazırlıklar var
Celâl Bayar dün Safranbolufda bir nutukLL. söyledi «Seçimlerde yolsuzluğa asla müsamaha etmiyeceğiz» dedi ç\|
Demokrat Faril İl merkeönde dün yapılan toplantı
-reaıea Dy ıree versıon ot
Ingiltere’de hava manevraları
Hava kuvvetleri komutanı
manevra için saha bulamıyor
I
Ankara 11 — Cumhuriyet ’ lekllf edilmesi kararlaştırılmış»
Halk Parttsi Divanının bu ayırt: tır.
17 sinde toplanacağı Öğrenil- İstanbul teşkilâtını temsil ?a
■ — ------ — kotıgereye katılacak olan dele-
geler şunlardır: Abdurrahmatı Münip Bcrkan. Esat Çağa. Salt Şamil, Salâhaddln Güvendiren, Salâhaddin Karayavuz, Mtıker-rem Şarol, Ali Ihsan Sabis. E-mln Nihat Süzeri, Nazlı Tlâhar, Kâzını Yurdakul, Arif Hanjğlu, Cahldc Evliya, Muammer Çita may. Orhan Fersoy, Nuri Atılgan, Ertuğrul Adalı. Fikret Ka-rakoyımlu. Hayrı Yaman, Muzaffer Erer, Hüsnü Güçtür, Mehmet SİİLvrill, Ethem Mihrabı. Cevdet Özgür. Fedon Skorus, Haltt Tecim, Adnan Tüfekli, Veysel Güven. Alâettin Nasııhl-oğlu, Halide Ahtska, Niyazi Tfırkay, Ferit Bilen, Al Çekiç, Naci Bilscn, Fahrettin Saytner, 2 "i Ağılcı, Turgut Bayar
De.?v.eler önümüzdeki cumartesi guıfli ekspreri» An kur »ya hareket edeceklerdir
Bayarın nutku
Karabük 11 — DemnknS Parti Genel Başkanı Celâl Bı-yar, bugün D. P. binasında kısa bir konuşma yaptıktan sonra Safranboluya gitmiştir Bayar. Karabükte olduğu gibi Satranboluda da tezahüratla karşılanmıştır. Evvelâ Refik Koraltan bir nutuk söylemiş, sonra Celâl Bayar. kürsüye gelmiştir. Bayar. 1940 seçimlerinde bütün D. P teşkilâtına gönderilen afişleri ve bu afişlerde yazılan «Yeter! Artık sös mil-letlndlr- ibaresini hatırlatarak dedi kİ:
o— Köprülü denilen bir vezir, bu memlekete, Safranbolıı-ya nefyedllmlştlr. Okumak ya«-
m iştir Anayasanın tadili ve Ayan meclisi teşkili gibi mevzuların divan gündemine alınması muhtemel olduğundan bu toplantıya hususi bir ehemmiyet verilmektedir.
Diğer taraftan Demokrat Partide dr 20 haziranda yapı-tarata büj'ük kongre hazırlıkları göze çarpmaktadır.
Müstakil Demokratların faaliyetlerine gelince, bunlar. D P. kongresini kendi dâvalarına tahrik için tedbirler araştırmakla meşguldürler Hattâ bir beyanname neşrine karar verdikleri de söyleniyor.
Millet Partisi ise üç günden beri içtima halindedir.
Hülâsa. Büyük Millet MeclisL yaz tatiline girmiş ise de Ankarada siyasi faaliyet artmış-
Tedder (sajda) ve muavini
Londra 12 (Nafen> — Muha-btlerln bildirdiklerine göre Londra hava kuvvetleri komutam Lord Tedder hava manevralarını yapmak İçin tecrübe sahası bulamamakta ve bu hususla büyük müşkülâtla karşılaşmakladır. Bir vakitler ziraatçılar Lord Tedder’t protesto etmişler, bir müddet sonra da milli parklar idarecileri şikâyette bulunmuşlardır Şlnldl öğrenildiğine göre, son manevralarda vukua gelen bazı hâdiselerden dolayı Lord Tedder'ln «Yabani kuşlan koruma cemiyeti» İle arası açılmış ve Londra hava komutanı He bu cemiyet arasında şiddetli tartışmalar olmuştur.
Lord Tedder'ln enirindeki hava girliklerlnin Severn bölgesinde bazı talim hareketlerinde bulunmuş olmaları üzerinde bu cemiyetin başında bulunan Lordlar harekete geçmişler, bu manevralara devam edildiği takdirde bu bölgeye gelen yabani ördeklerin bir daha gelmlye-ceklerlnl belirtmişler ve Lord Tedder't bu manevralarını bu bölgede yapmaktan vaz geçmeye davet etmişlerdir.
Bu cemiyetin taraftarları çoktur. Bunlar şlnıd! bütün tngll-
• R» _ ?ar!s konfe-ruı.-ımn akıbeti bugün yapılanır toplantıda belli olacaktır. VHinski. dûn Moskova He sa-a"ecre görüşmüş, vaziyeti an-lıtmış. yeni talimat almıştır Bundan .sonra dün akşam Sovyet elçiliğinde Amerikan Dışişleri Bakanı Acheson'un şerefine Inr ziyafet vermiştir. Ziyafette Achesbiı'un müşavirleri de bulunmuşlardır Bu münasebetle vaziyetin gözden geçirildiği zannediliyor
Bugünkü toplantıda anlaşmanın mümkün olmadığı anlaşı- | im.ı görüşme Birleşmiş Mille*.-1 ter Genel Kurulunun toplana- j cağı eylül ayına bırakılacaktır. Toplantı munasebeıile Dışişleri Bakanlan Nevyorka gideceklerinden, müzakereye orada devam etmek kabil olacaktır.
Bugünkü toplantı
Paris 12 (R> — Parts konferansı dün toplanmamıştır Buna wbep, VLşinskı'nin toplantıda bulunamıyacağını bildirmesidir. Bu sebeple içtima bugüne bırakılmıştır Dun üç Batı devleti Dışişleri Bakanı toplanarak bugunku içtima münasebetiyle hazırlayıcı görüşmelerde bulunmuştur Bu aradn Avusturya muahedesiyle Vİşlnski'ntn Alman muahedesi hakkmdakl teklifi görüşülmüştür. Avusturya muahedesinde bir an',aşma ümidi hâlâ bakidir
Truman’ın nutku
Nevyork 12 'R — Başkan Truman, hir savaş anıtının a- ! çılması münuobetiı ie dun bir 1 nutuk söylemiştir Başkan de-’ m İştir kl:
'Birinci Dünya Harbinden sonra Amerika dünya meselelerine arka çerfıtH. dahili meseleler şahsi menfaat peşinde koçanların eline geçti Bu n • 'efc-rar olmıyacaktır. Zor şartlara ve komünist tazyifcına karşı du- ı raeağız.
Demokrasilerin birbirinden ay- ; n! masın m önurıe geçilmiştir • Dünyanın muhtelif inen.:-Ket- J terindeki demokratlara iimlt . verildi, dünya ticareti yeniden c kuruldu. Fakat slyas--: Jmtzin henüz yarı yolundayız Komjı- c nkanin çıkardığı güçlüklere | karşı hür dünya kurmak
ça lışmak lâzımdır. Devamlı sulh temini şu üç şarta bağlıdır:
1 — Kuvvetli ve müreffeh bir Amerika.
2 — Barış ve hüriyet dâvasına kendini vermiş olan diğer milletlerin kuvvetli ve müreffeh olması.
3 — Mlllellerarast zorbalığı ortadan kaldırabilecek milletlerarası bir teşekkül»
Truman, bu hedeflerin tahakkuku İçin çalışıldığını ve çalışılmakta devam edilmesi lâzım geldiğini söylemiştir.
Londra ti _ O/lo'dan gelen resmi haberlere göre. Norveçte tehlikeli btr durumun mevcud olduğu anlaşılmaktadır Bütün subayların izinleri kaldırılmış ve fallyete geçmesi muhtemel bir beşinci kola karşı gayet şiddetli tedbirler alınmıştır. Askeri birlik komutanlarına gönderilen emirlerde her hangi bir taarruza karşı derhal harekete geçilmesi İstenmekte ve şüpheli görülebilecek emirler üzerinde titiz davranılmadı tavsiye edilmektedir.
Şehit kuryenin cenazesi yarın törenle kaldırılacak
Dün Adlî tıp müessesesinde
otopsi yapı'dı
Çeldi kırrlyenin cenazesi Haydarpaşa garından çıkarılıyor
«2U333J3EH1
İcabet buyrulmadı!
terede bir kanpenya açmak üzeredirler İstedikleri vahşi kuşların bir sığmağı haline getirilmiş olan flevern bölgesinde hava manevralarının yapılmama-sıdır. Bunların İleri sürdükleri iddialara göre bu manevralardan yabani kuşlar büyük zarar görmektedirler. Cemiyet hava manevralarının memleket dışın da yapılmasını teklif etmektedir.
Demokratların dünkü toplantısı
Btı ayın 20 sinde Ankarada toplanacak Demokrat Parti büyük kongresine delege olarak iştirak edecek İstanbul Demokratları dün. D. P. binasında bîr toplantı yaparak tüzük programı ve dilek komisyonlarının hazırladıkları rapor üzerinde konuşmuşlardır.
Dünkü toplantıda tüzük mevzuunda ileri sürülen fikirlerden biri de. tüzüğe, «daimi çıkarman maddesinden ayrı olarak bir ve a aylık muvakkat çıkar* ma kaydının konulmasıdır.
Ayrıca genel kuruldan ve ■ merkez haysiyet divanından daha geniş salâhiyetti olarak bir divan teşkili mevzuu da görüşülmüş ve büyük kongreye
(Arkası satelfe S: sütun * dal
Galatasaray 1 - Austria 0
Davetimize icabet buyurmadılar. Halbuki, biz. nr-j inanların yaman hir katlia-I ına uğradığını, milli serveti-I misin heba olduğunu yazI nııştık. Orman Genel mü-dtirlüğü tavzihle yalanlamak ortasında bize bir cevap vermişti. Biz de. orman müfettişlerini, bizimle birlikte — o kadar uzaklara değil — istanbulini tarihten heri zivneti olan civar ormanlarını birlikte teftişe çağırmıştık.
İcabet buyurulmadı.
Tekitle davet ederiz. Kırınızı bal mumıı ile davet ederiz: Buyurun Allaaasen, kendi ormanlarınız sayılır!
Vatandaşlardan bir çok mektuplar alıyoruz, bu scııe ormanlarımızın, geçen senelere kıyasla daha fazla tahribe uğradığı haber veriliyor,
Duyduk duymadık denmesin !
fArka sı sahife t; sulun 1 de»
(.Yazısı ikinci sahltemlsdei
Dünkü ınu un hir enstantane


Diin sabah Erzurum trenlyic şehrimize getirildiğini yazdığımız kurmay yüzbaşı Fuat Oü-zalte.ntn cenazesi, namazı öğleyin Teşvikiye camisinde kılın-dik*an sonra törenle Edirnektı-pıya götürülecek ve Şehitliğe defnolunacaktır.
Merasime kara, deniz ve jandarma birlikleriyle askeri okullar. polis. Öğrenci Birliği üyeleri ve sivil teşekküller iştirak
edeceklerdir.
Törene katılacaklar saat 12,30 da Teşvikiye camisine gelerek merasim komutanının tertibine göre yerlerini alacaklar ve namazı miitaakıp cenaze, İhtiramla top arabasına könuiarak Nişantaşı. Harbiye yolunu takiben ve tören komutanımın dıiaentne göre hareket edilecektir.
/Sahlfe 2
Haseki darüşşifasının devamını kim kurtaracak?
Her şey' belediyeden İsliyoruz: Yol yapsın, su ğe-tirsin, park açsın, elektriği çoğaltsın. nakil vasıtalarını arttırsın, pazarları, yiyecek maddelerini kontrol etsin, imar yapsın, tâmir etsin, hastane yapsın!..
Halbuki eti ne, budu ne bu Belediyenin? Diin Haseki hastanesini gidip gezdim. Bina kıtlığı, asistan kıtlığı, hademe kıtlığı, yatak kıtlığı, malzeme kıtlığı içinde çalışan bu hastaneye Belediye yalnız maaş olarak senede yanın milyon lira veriyor. Bir tedavi miİessesesi olarak her şeyin eri iyisine, en yenisine muhtaç olan bu hastane, İçinde bulunduğu sıkıntılı şartlara rağmen onu buna, bunu şuna ekliyerek fevkalâde bir randımanla •çalışmaktadır. Orada gördüklerimi daha uzunca bir yazıya bırakarak hastanenin baş hekimi doktor Ahmet Şükrü Fmert Ic gezdiğimh: Haseki Dariişşifasmdan bahsedeceğim. Yakın zamanlara kadar yıkılmış duvarları, kurşun lan sökülmüş, ot bürümüş kubbeleri, dökülmüş pencereleriyle bir harabe halinde duran bu Sinan eseri Da-riişşifayı. Belediye, her şevi yapnııya mahsus olan dar bütçesinden 360 bin lira ayırarak restore etmiştir. Şimdi Ilaseki hastanesinin polikliniği olarak kullanılan, yâni yüz yıllar sonra yine herkese şifa dağıttım a başlıyan btı bina yeniden yapılmış olsaydı milyonlar ister ve elbette ki Sınanın yaptığından daha güzel olamazdı. Yalnız binanın güzelliği insanın gözünü gönlünü açmıya kâfi geliyor. Fakat...
Evet, her isimizde olduğu gibi bıında da bir «takat” var. Haseki Darüşşifasının devamı olan bir imaret ve medrese var ki ikisi de baştan başa haraptır, perişandır, manzaraları yürekler acısıdır. Belediyenin ayırabileceği para yalnız Darüşşifayı kurtarırına yetmiş** üst tarafına yetmemiş. Onları da hütçcsindetfi bir kaç yüz bin lira ayırıp Milli Eğitim Bakanlığı kurlarsa ne olur? İler birinin mimari kıymeti, tarihi kıymeti büyüktür. Bu külliye imar edilirse hastaların olduğu kadar seyyahların uğrağı haline gelecektir. Bir saheser az para ile kurtuluyorsa kurtarmamak günah olur.
Şevket RADO
Frans^daki
Traktörler
Memleket
turu
Hava filosu Denizliye vasıl oldu
Denizli 11 (A A ) — Türk Hava kurum unun memleket turuna çıkan filosu bugün Antaiya-(tan şehrimize gelmiş. Milletvekilleri, Vali. Partllr- ve Hava kurumu mensupları İle kalabalık bir halk topluluğu tarafından hava alanında samimi tezahürlerle karşılanmıştır.
Uçaklardan 3 ii Denizli üzerinde gösteri uçuşları yaptıktan sonra Sarayköy, Buldan, Güney Çal ve Çivril ilçelerimizi dolaşmışlar ve beyanameler atmışlardır.
Gösteri uçuşlarına yarın da devam edilecek ve arzu edenler şehir üzerinde uçurulacaktır. Denizli ve civar köyler lınlkı uçakları yakından görmek vç uçmak İçin kafileler halinde hava alanına gitmektedirler.
Bir kadın pencereden düştü
Beşik taşta oturan ve iki aydır bir gençle beraber evlenmek üzere yaşamakta bulunun yirmi üç yaşında Haflze Diker İsminde bir kadın dün evin dördüncü kat penceresinden sarkarak aşağıdan geçen bLr satıcıyı çağırmakta İken muvazenesi ta kaybederek sokağa düşmüştür.
Haflze, kaburga kemikleri kırılmış bir vaziyetle Haseki hastanesine yatırılmıştır. Tahkikata savcılık el koymuştur. Vaka etrafında soruşturmalar yapılmaktadır.
AKSAM
12 Haziran 1&49
Vasat bir oyundan sonra
Her iki takım da seyircileri tatmin edici bir maç çıkaramadı
Heyetin Cezaıre gitmesi muhtemel
Parisli HA. A t — Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti bugün öğleyin Dışişleri Bakanlığında Fransız Dışişleri Baltanı Bchıımann tarr- tından kabul edilmiştir. Heyet 12/8 pazar günü Complegne'e gidecek ve orada kendilerini Belediye retil saylav Legendre karşılayacaktır.
Heyet. Cömpfe«ne sarayını, ticaret ve tarım fuarını ziyaret edecek ve öğleyin belediye dairesinde verilecek ziyafetle bulunacaktır. Ymekten sonra Com-piegnr'den ayrılarak Chanlıly ye gidecek olan heyrt orada ı Jockey kulüp mükâfatı yarışında hazır bulunacaktır.
Paris 11 — Bugün akşam üst il Türkiye' Büyük elçisi Ntunan Mcutmcncıüğlu tarafından general Ali Fuat Cebe soy ve Türkiye Ouyuk Millet Mudur heyeti $erefltie verilen garden partide Paris'in bütün ileri gelenleri hazır bulunmuştur.
Bu garden partiye 1000 kişi davet edilmişti. Bu suretle elçilik binasının bahçelerinde bir çok resmi şahsiyet, Türkiye Büyük Mıiiet MeclUi üyeleriyle tanışmak fırsatını bulmuştur. Heyetin Cezayir’e gitmesi muhtemeldir.
Şimdiye kadar 600 traktör geldi
Dış ticaret
Amerikada mahsul bol
Fiatlerin düşmesinden korkuluyor
Deniz ejderi
Ankara 11 (AA) — Marshall yardımı kreslslyle hugüne kadar memleketimize getirilen traktör sayısı W0 ü geçmekte olup bu ayın 15 ine kadar bu miktarın 800 ü bulacağı tahmin edilmektedir. Getirilen traktörler evvelden hazırlanan plân gereğince illere tahsis edilmekte ve il tevzi komisyonlarınca verilen vesikalarla çifçllerlmlz ilgili firmalardan makinelerini almaktadırlar. Eskişehir çevresinde dağıtılmış olan 15 traktör halen tarlaya girmiş ve İşe başlamıştır. Ankara İline tahsis edilen traktörlerden 30 tanesi de gelmiş bulunmakladır.
Türkiye hükümetinin Mâr-sa.ll yardımı Uî İthal edilen zirai ekipman bahsinde Fransa İle birlikte ön safta geldiği salâhiyet il makamlarca beyan ve te-yid olunmaktadır
Müddetleri biten muahedeleri yenilemek için tetkikler
İstanbul Belediyesi istihlâk şubesi müdürlüğü
Ankara 12 (Akşam) — İstanbul Belediyesi İstihlâk şubesi müdürlüğüne İstanbul Belediyesinin eski müfettişlerinden Kâzım Kı y aş tâyin edllmiştr.
Millet Partisi tebliğ yayınlayacak Ankarâ 11 — MlUel Partisi genel yürütme kurulu dünden beri sıkı bir ketumiyet içinde içtimaine yapmaktadır. Genel yürütme kurulunun neler görüştüğü hakkında bir haber alınamamışsa da genel başkan ve arkadaşlarının son Aydın seyahatlerinden alman İntihalara göre yeni bazı kararlar ve Osman Nuri Kont tarafından sağcılık ve solculuk ile mücadele maksadlyle çıkarılan Ceza kanunu tâdilleri etrafında yaptığı tenkldler üzerinde durulduğu tahmin edilmektedir. Bugün veya yarın geniş bir tebliğ yayınlanacaktır.
Genel yürütme kurulu metin üzerinde yarın da çalışacak ve tebliği basına ancak akşama doğru verebilecektir.
Ankara 12 (Akşam) — İhracat mevsiminin son zamanlarında olmamız dolayıslle ihracat işlerimiz umumi bir durgunluk sahasına girmiş bulunmaktadır. Mallarımız İyi şartlarla İhraç edilmiş ve elimizde normal stoklar kalmıştır.
Bu arada bir çok memleketlerle ticaret anlaşmalarımız da nihayetlenmlştlr. Ancak anlaşma hükümlerine göre bir çoklan otomatikman temdit edilmiştir Meselâ Belçika, İtalya, Almanya gibi...
Dış ticaret dairesi tacire t mııa hedelerlmlal gözden geçirmekte ve müddetleri bitenleri yenilemek özere geniş tetkiklerde bulunmaktadır.
Pamuk
mahsu!
Pamuk istişare komitesinin toplantısı
Ankara 12 (Akşam) — Milletlerarası pamuk istişare komitesinin son defa Brükselde yaptığı toplantıya iştirak eden Tarım Bakanlığı pamuk İşleri müdürü Necati Tugay bu toplantı hakkında şu izahatı vermiştir:
«— Brüksel ticaret konseyimiz Cemal Ziya Arda! 1le birlikte katıldığımız bu toplantılarda (M8 dünya pamuk rekoltesi pamuk İstihlâki, mevcut stokları, fiat meseleleri ve 949 yılına alt tahmini rakamları incelenmiş, karşılıklı malûmat teati edilmiştir. Bilhassa teknik araştırma neticelerinin komiteye dahil memleketlere bildirilmesi yolunda müsbet kararlara varılmıştır.
Memleketimizde pamuk İstihsal, ticaret ve sanayile ait olarak kongreye sunulan rapor, İlgi İle karşılanmış ve başta İngiltere delegeleri olmak üzere bir çok Avrupa memleketleri mümessilleri dünya Haklerine ııymak şarliyle önümüzdeki kampanyada Tiırkiyeden pamuk mubayaalarını arttıracakların: delegelerimize söylemişlerdir.
Milletlerarası pamuk komitesi 9 uncu toplantısını gelecek sene Vaşlngton'da yapacaktır.
fnönii stadında dün Avustur-1 kânı vermiyordu, ya şampiyonu Austria takımı ilk _ maçını İstanbul şampiyonu Ga- la tasa raylılar galibiyeti kaçır-latasarayla yaptı. Bundan 6 ay kadar evvel şehrimize gelen Austria takımiyle Dün Galatasaray karşısında seyrettiğim İZ Austria takımı arasında çok büyük fark vardı. Onlar da bizimkiler gibi sezonun sonuna gelmiş olan bir yorgunluk ve şuursuzluk İçinde bocalayıp duruyorlardı, Hem Austria takımı bu sefer. Uk gelişinde bir disiplin cezası dolayısiyic İştirak etmemiş olan meşhur milli oyuncu Mlkalasch'n da yer vererek en guvvetli kadroslyle sahada yer almışta
Galatasaray oyuncuları on gün içinde dün beşinci karşılaşmalarını yapmalarına rağmen, çok enerjik çalışarak kuvvetli rakiplerini yendiler. Mevsimin hayli İlerlemiş olmam, gene stada çok az bir seyircinin toplanmasına vesile olmuştu.
Sanılh Duransoy'un hükmiliğinde yapılan maça İki takım şu şekilde çıktılar:
Austria: NikoJal - Paielko.
Klelbel - Mikolarch, Occvrtrk. Joks - Mele h lor I, Komlnnck. Huber. SlojuspnJ. Aıırednik.
Galatasaray: Samlm - Fâ(ıl. Ruhi - Musa. Bülent, Doğan -İsfendlyar, Naci, Muhtar, Muzaffer. Orhan.
Merhum Beşiktaşlı Abdülka-dlr Karamürsel. Şeref ve Hüsnü Snvman İçin yapılan bir dakikalık sükûttan sonra oyuna GalatasaraylIlar başladılar, tık anlarda hücumlar karşılıklı oluyor ve bu seri oyun karşısında her iki takım kalecileri trh-îlkel! n kınlarla karşı karşıya knlıyorlardı.
3 üncü dakikada Melchlor'ıın yakından çektiği sıkı bir şutü Bamim kurtardı.
10 uncu dakikada Muhtarın çok güzel götürdüğü topu, bu oyuncu geriye ortalıyacağıra, Austria kalecisine kaptırdı.
15 İnci dakikadan İtibaren Austrialılar rakiplerine nazara» daha çok hücum ediyorlardı.
21 İnci dakikada âni bir Galatasaray hücumunda Naci'den İsfendiyara geçen top, Muhtara geldi. Muhtar ayağında top sağa, sola oynarken kaleci şaşırdı ve Muhtar da Nikolal’m altından topu Austria kalesine yu-varlıyarak oyunun yegâne golü-| nü yaptı. Bu arada Bülent sakallandığından çıktı. Santrha-fa Naci ve sağiçe de Fethi geçti.
Bu galibiyet gölünden sor. ra Galatasaray Dar açılarak Aııs-trla kalesini baskı altına aldılar ve devre de böylece 1-0 Galatasarayuı lehinde bitti.
İkinci devre
tkinr-i devreye Ga’atasarny-İılar Fethinin yerine Karnlk'l alarak çıktılar. Bir aralık 5 dakika kadar Austrlalı sağ haf ı Mlkolasclı oyundan çıkarak ye-rinl Mclchlor II ye bıraktı. I
İlk 15 dakikada her İki takım I da birbirlerine denk bir ovun çıkardılar. Oyun bu 15 dakikada daha ziyade ortalarda oynanıyordu.
17 nci dakikada Kamlk çıktı, yerine Koçl girdi. j
20 nel dakikadan İtibaren ( gene GalatasaraylIlar ------
hâkim oldularsa da bu baskılı ’ gerekil oyunları çok devam etmed'.. Muhtarın üst fişte kaçırdığı İki fırsattan sonra Austrialılar h-çıldılar. Fakat Galatasaray mü-dafaaslle kalecisinin güzel oyunu Austrialılara gol yapma im-
Oyunun sonlarına doğru Oa-
1 tnamak için topu taca atıyorlar, buna mukabil mağlûbiyetin verdiği hırçınlıkla Austrialılar sert bir oyun çıkarıyorlardı. Maç da. birinci devredeki netice değişmeden. GalatasaraylI» Austriaya 1-0 galebesiyle sona erdi.
Oyundan evvel Galatasaray ı en az beş gol farkla yeneceklerini söyllyen Austrialılar. maçtan sonra çok fena oynadıklarını ve mağlûbiyete hak kazandıklarını büyük bir sportmenlikle ilâve etmişlerdir, Bu arada Galatasaray Kulübü başkanı Suphi Batut da maçtan sonra şunları söylemiştir:
«Austrlalılara mahcub olmamak İçin futbolcu arkadaşlar ellerinden geleni yaptılar ve Auslrlalıların bizi bıraktıkları yerden biraz ilerlemeğe gayret ettik. Galibiyetimiz bundan İleri geldi.»
Doğrusu ünlü Austria takımı, bundan altı ay evvel yurdumuza gelerek tstanbulda d. Anka-rnda 2 maç yapan Austrla'nııı gölgesinden başka bir şey değildi. Unutmamalı kİ dön oy-nıyan Ausjria takımında Mlko-lasch, Occwlrk, Joksch. Mel-chior I. Komlnnck, Huber. Au-rednik ve Stojaspal gibi 7 milli oyuncu yer almıştı.
Bu takım, üç günden beri de istirahat etmişti.
Buna mukabil Bülent, Musa, îsfendiyar, Naci ve Muzaffer gibi kadrosunda 5 milli oyuncu bulunan Galatasaray takımı dün on gün İçinde beşinci maçını yapmıştı. İşte bu sebepten dolayı GalatasaraylIların galebesi son zamanların en mühim galebelerinden biridir.
Halûk SAN
ı
Beşiktaş Ankarada 4-0 galİD geldi
Ankara H — tkl maç yapmak Caere şehrimize gelmiş olan Beşiktaş takımı bugiın Gençlerblr-llğl İle karşılaşmış ve güzel bir oyun çıkararak maçı birinci devrede attığı 4 golle 4-0 kazanmıştır. .
Beşiktaş yarın Demlrsporla karşılaşacaktır.
Güreşçilere hediyeler çoğalıyor Avrupa güreş şampiyonasını kazanan sekiz güreşçimizle antrenörüne tstanbulun tanınmış terzilerinden İzzet, kumaşı da kendisine aici olmak üzere, birer vet-
ı kat elbise dikmeğe karar iniştir.
Dünkü kongre
Galatasaray Spor klübünün senelik kongresi dün klübün Parmakkapıdakl lokalinde yapılmış, idare heyeti tâli raporların okunmasından sonra toplantı buğun® talik olunmuştur. Bugünkü olurumda klübün yeni ana nizamname,si tetkik ve müzakere edilecek, İdare heyeti seçimi yapılacaktır.
Londra 12 (Nafen) — Llver-pol Daily Post gazetesinin Va-şingtondakl özel muhabiri Nora Bel of f gazetesine şu telgrafı göndermiştir:
«Bu sene Birleşik Amer ikada gayet bol mahsul elde edilmiştir. Bu vaziyet bazı kimseler) sevindirdiği gibi, bazı kimseleri de kara kara düşündürmüştür. ZZlrai istihsalin yüzde kırk nispetinde artmış olmasının Halleri düşürmesinden endişe duyulmaktadır.
Hükümet İşe el atmış ve çif-çllere Standard bir flat seviyesinin muhafaza edileceğini bildirmiştir. Fakat çllçi buna daha ne kadar dayanabileceğini, «an ve talep kanununun» üste çıkıp çıkmıyacağını soruşturmaktadır.»
Esnaf odaları tasfiye işi devam ediyor
Ankara 12 (Akşam) — Geçen ayın 3 ünden itibaren meriyete giren Esnaf Odaları Demekleri kanunu İle lâğvedilen Esnaf O-dalannın tasfiyesi devam etmektedir. Odaların menkul eşyası kurulacak demekler İçin ayrılmakta, işe yaramıyanları satılmaktadır. Lâğvedilen Oda memurlarına da mayıs aylıklarını almışlarsa ikişer, almamışlarsa üçer aylık tazminat verilmektedir.
Kurulması lâzım gelen Esnaf Demekleri tçLn de Ek*onoml ve Ticaret Bakanlığına müracaatlar başlamıştır. Bilindiği gibi, bu demekler, muhtar birer teşekkül olacak, bütçelerini ve teşkilâtlarım kendileri kuracak; Bakanlığın sadece tetkik ve murakabesine tabi tutulacaklardır.
Her şehirdeki Esnaf Demekleri ileride hepsi blrleşerek bir birlik vücuda getireceklerdir.
Ankarada siyasî faaliyet arttı
îsveç sularında büyük bir ejder görül mü|
Btokholm 12 (Nafen) — Kuzey İsveç'te bir deniz ejderhasının görülmüş olduğu bilelİrilmektedir. Bu bölge üzerinde uçuş yapmakta olan İsveçli bir pilot İlk defa olarak ejderhayı görmüş ve bu hususta tafsilât vermiştir.
Bildirildiğine göre bu deniz ejderhası Kuzey İsveçte Sturs-jen gölünde görülmüştür.
Bahis mevzuu tayyarenin pilotu ile yolcuları, kl bunların hepsi de ejderhayı gördüklerini iddia etmektedirler, bu hayvan hakkında şu taahatı vermişlerdir:
• Vıldıdım gibi yüzen, gayet süratli karada hareket eden ve bir dragon’u andıran bu «acaip balık» takriben 3 metre uzunluğunda İdi. Tayyare ejderhanın 30 metre yakınına kadar sokulabilnılştlr.»
Şimol açıklandığına göre 1948 senesinde bu bölgede dolakmış bir çok kimseler de o tarihte bu gölde böyle bir ejderhanın yaşamakta olduğunu bildirmişlerdir.
Devlet Bakanlığı genel sekreterliği
Ankara 12 (Akşam* — Devlet Bakanlığı genel sekreterliğine ^Avrupa İktisadi işbirliği nezdin-dekt daimi delegemiz Burhan Zihni Sanus tâyin edilecektir.
Created by free version of 2PDF
Ulukışlada kamyon kazası
» Ulukışla 11 (AA) — Şoförün dikkatsizliği yüzünden İlçenin Kolsuz yokuşunda bir kamyonun devrilmesi neticesinde biri ağır ikisi hafif olmak üzere üç kişi yaralanmıştır. Yaralıların İlk tedavisi yapıldıktan sonra Memleket hastanesine kaldırılmışlardır.
(Baş tarafı i inci sahifede) mak bilmiyordu, fakat Köprülü Mehmet paşa. Osmanh imparatorluğunu inhllâlden kurtarmıştır. Bugün her Türk vatandaşı birer Köprülüdür» dedi.
Bayar, iktisadiyatımızı ve ticaretimizi diğer demokrasi memleketlerdeki mertebeye çıkarmakla Türk milletinin müreffeh bir hayat yaşayabileceğini belirttikten sonra seçim mevzuuna geçmiş ve: «Seçimlerde yolsuzluğa asla müsamaha etnılyeceğlz,. demiştir
Bayar. Safranboludan Yazı ve Kapulludag köylerine giderek partililerle konuşmuş, akşam üzeri Karabük® dönerek Anka raya hareket etmiştir.
Saydiye resmi kaldırılacak
Ankara 12 (Akşam) — Hükümet bilhassa deniz avcılığın: I teşvik etmek jmacı ile esasen çok az gelir sağlayan saydiye I resminin kaldırılması İçin bir i kanun tasarısı hazırlamaktadır.
Gelir vergisinin tatbik hazırlığı Ankara 12 (Akşam) — Maliye Bakanlığı gelir ve kurumlar vergisi kanunlarının Resmi Ga-' oyuna zetede İntişar etmesi üzerine tüzük, yönetmenlik, etmedi Izahname ve kanunun uygulanmasında kullanılacak numuneler! hazırlamağa başlamıştır. Bu hazırlıklar, gelir vergisinin tatbik edileceği 1 ocak 950 den evvel tamamlanacaktır.
lıianhul Barıaaınuı ||'8/1M» Iteliarl
ÇEKLER
Kapsan
Londra 1 Sterlin 11.5856
Vor* Do’ar Z83BZ
Para 100 Frantıı F 1OÎSİ04
Cenevre 100 hvlçre f 65 727Ö
Amesleıdam 100 Florin 105 5168
BrOksvl 100 BeiîUm r. 6 3887
Pr»(f 100 Çekoslovak Kr. 5 60
Sloktıolm lüO İsveç Kr 77 W)6D
Lizbon İM Cskudta 112«95
ESHAM VE TAHVİLAT
% ! FAİZLZİ TAHVİLLEft
Sıva» - Erzurum 1 »30
Siva • Erzurum I-T »40
11H1 Demiryolu i 50.80
İSli Demiryolu d »15
İMİ Demiryolu ni ti —
Milli Müdafaa »M
Milli Müdafaa II ».—
Milli Müdafaa III 10.06
M İli Müdafaa IV 20.50
% « TAİZLİ TAHVtLLER
Kalkınma 1 #7.«0
Kalkınma II SJ —
Kalkınma 111 •B —
l»lİkrazı L 01 «
mi) ısı ikrazı n «6 —
UHI Demiryolu VI 06.—
%. 1 TAİZLI TAHVİLLER
ly-u Ergani 22 65
1S3S tkramlvell » 10
MIUI Mildataa IB 5073
Demiryolu ıv 97-
Demiryolu V »T IS
ANADOLU DEMİRYOLU CRUPU
Tahviller 1-1 İOT.SO
Hisse senetleri % 00 63-
Mümessil «net n.~
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Dankaaı m-
İÜ Bankası 2+10
T. Ticaret Bankası S 10
Aralım Cimcnlö m -
SARRATLARDA ALTIN
Sanılar
tiuhten
Tılrk lirası +11 M)
Kieılır» 55»
h"'-f
Şehit kurye
(Baş tarafı 1 üıci sahifedci Cenaze alayı. Ordu evinin önüne geldikten sonra tabut top arabasından cenaze arabasına nakledilecek ve buradan olo-moblllclre Taksim, Galatasaray, Galata Köprüsü, Sultanahmet, Fatih yollyle Edimckapı Şehitliğine götürülecektir.
Şehitlikte bando ve bir kıla asker son ihtiramı yapacak ve şehit toprağa tevdi olunacaktır.
Otopsi yapıldı
Fuat Güz<anın na'şı Adil ’ıp mnessesesinln morg kısmının bulunduğu binaya alındıktan sonra Adli tıp İşleri müdürü, Morg müdürü ve diğer alâkalı doktorlar cesedi tabuttan çıkartarak mermer otopsi masası üzerine yatırmışlardır. Burada «otopsi» kaidelerine göre. baş. göğüs ve ahşa kısmının bulunduğu «üç boşluk» açılmış ve bütün uzuvlar gözden geçirilmiştir. Bu meyanda başta, sağ kısımda ve şakak üzerinde bulunan fakat bilindiği gibi Rusya-da bir ameliyat geçlrmş olan kurşun yarası üstünde de durulmuş, kurşunun seyri, bastaki tahribatın şekil, giriş yerlerindeki barut lekelerinin ne mahiyette olduğu noktalan tetkik edilmiştir.
Otopsi bittikten sonra ar'»n boşluklar kapatılmış ve alman notlar İhzari bir rapor halinde tanzim olunmuştur. Adli Lıp meclisi tam raporunu vermek üzere, ilgili makamlardan hâdiseye alt bazı malûmat ve vesaik İsten’iş olup, bunlar geldlkcin sonra tanzim edeceği üç nüsha raporu Milli Savunma, Dişişl-ri ve Adalet Bakanlıklarına gönderecektir.
Üniversitelileri davet
Üniversite Talebe Birliği Başkanlığından: Birliğimiz. Rusva-da vazife uğrunda vefat eden kuryemiz Fuat Guza!tanın cenaze merasimine İştirak edeceği cihetle. Üniversiteli arkadaşların 13.6.1949 pazartesi gülıil öğle namazında Teşvikiye camisinde bulunmaları ehemmiyetle rica olunur.
FRANSIZCA
dan ikmale kalan
Ankarada randevu evleri kapatıldı
Ankara 11 — Şehrimiz ahlâk zabıtası son zamanlında bir çok (randevu avierlnl kııpııl mistir.
talebeleri muvaffakiyetle hazırımız Bahçekapı, Nlnıel Abla Glşc'i kur ısında Selâmet İlan,
Beşiktaş Jimnastik kulübü mensupları kulübe bnytık hizmetleri dokunan Şeref ve Hü,-nünün kabirle rinl ıhuı alyaret etmişlerdir Yukarda bu ziyarette bulunanlar Hiisuıi'nün mc-I zarının basındâ Jütü
T2 Haziran 1949
AKŞAM
Sabite S
‘AM^AKŞAM^]
Bir kedi hikâyesi
Hayvanlara karşı halkımızın hassasiyeti cidden tak dire lâyıktır. Öteden beri açtığım .Hayvan hikâyeleri serisine pek çok cevaplar ğeldi. Bu bahsi tekrarlamam üzerine, yeni mektuplar da aldım. Bir tanesini a-şağıva naklediyorum:
Aynalı çeşmede. M.Z. Ars-tanoğlu şöyle yazıyor:
Sebzeve
meyva
Kooperatif 5 yerde perakende satışlara başladı
Meyva ve sebze kooperatifinin tanzim satışlarının başladığını yazmıştık Kooperatif şimdiye kadar şehrin beş muhtelif sem-
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Tatil
Nadir Nadl CUMHURİYETte Tatil başlığı İle yazdığı yazıyı şu sözlerle bitiriyor:
Şemseddln Giinaltay açık fikirli bir adamdır: o iş başında kaldıkça İstediğimizi söyler ve yazarız. Peki, yarın aynı makama dar görüşlü bir adam geçerse bugün yürürlüğe giren aşırı cereyanlar kanununa da-
nunlar Günaltayın iktidardan çekilmesinden sonra da yürürlükte kalacaktır. Binaenaleyh başka ellerde ve başka zihniyetlerle tatbik edildiği vakit bunlardan ne gibi neticeler do-, ğablleceğl hâdiselerle anlaşılacaktır...
KHuar seıuııı m.; munuv»,
tinde perakende satıj yerleri aç- »”>>"* memleketimizde keyii
Benim evimde, doğma büyüme bir erkek kedim var. Adı. «Büyücü» dür. Nedense ona bu garip ismi koydum. Akşamları işimden gelirken işkembesini de alır getirir, gözümün önünde yediririm. Ancak ondan sonra içim rahat ederek gezmeğe çıkarım. İşkembeyi bahçede yedirirken, başka kediler rahatsız. etmesin diye, hayvanımın başında beklerim.
Karşıki komşumuzun, kurşuni renkte bir dişi kedisi var. Bir gün, ben, büyücümün işkembesini verirken, hu kedi geldi; benimkinin karsısında oturdu. Ben VA-umdayken hiç aldırış etmi-yen Büyücü, oradan ayrılıp Hu, mutfağın penceresinden gizlice »»akmam üzerine, vaziyetini ansızın değiştirdi. Bir de ne görevim? Kedim, önündeki işkembesinden büyük bir parçayı ağzına aldı: bir kaç adım ötede duran kurşuni dişi kedinin ö-nüne kovdu.
Derhal bahçeye çıktını. Biivücü ürkek nazarlarla, «Acaba kızacak mı?-gözle yüzüme baktı.
Ben de bir parça daha a-li|» ilişinin onıine atınca, Büyücü, kuyruğunu dikti; sırtını develeştirdi; keyifli kevifli homurdanarak ayaklanma sürtündü.
Düşündüm ki, acaba aralarında bir aşk münasebeti var da, sevgilisine karşı gösterdiğim bu iltifata teşekkür mü ediyor?
Vâlâ beyefendi.
Bu anlattığım hayâli değildir, Çünkü bende hayal kabiliyeti vok. Aynen hakikat olan, ve henüz on gün evvel geçen bu hâdiseyi, arzunuz üzerine yazıyorum-
yan
Fevkattabiî hâdiseler
Neşriyat tecrübesi çok o-lan bir eski meslekdaşım, bu sütundaki hayvan hikâyeleriyle alâkadar oluyor. İlâveten şöyle dediğini bir kere kısaca yazmıştım:
— Çok kimsenin başından geçmiş ve normal mantıkla bir liirlii izah edilemiyor) maceralar vardır. Kimi rüya görmüş, aynen tahakkuk elmiş; kimi ölen bir adama seneler sonra köşe başında raslamış; kiıni cin peri ile göz göze gelmiş, hortlak görmüş. İlli... Hayvan hikâyelerini topladığın gibi bu tarz hâtıralarını da okuyucularından sor. Aynı zamanda halkın itikatlarını belirten kıymetli bir anket vazifesini görecektir.
Eski devirde olsaydı, kim biıbr ne mektuplar alırdım. Hayvan hikâyelerine dair o kadar alâka olmasına rağmen. bu mevzu üzerinde hiç mektup alamayışım, cemiyetimizin maddiyetçi ve realist karakterine mi alâmet sayılmalı? Belki de ilk notum, pek küçük olduğundan dikkati çekmedi. Ve maksadım vâzıh olarak anlaşılmadı. O-nuıı için, ben, kendi başımdan geçmiş ve hayatımın yegâne fevkattabii hâdisesi savılabilecek bir maceracı-ğımı anlatayım. Bunu çok eskiden bir hikâye olarak da yazmıştım. Hülâsası şudur:
1921 senesinde, Bolu Sultanisinde Fransızca hocasıy-dıın. Talebemin, zekâ ve kabiliyetleri hakkında kati kanaatlerim vardı. Bunlardan, İsmine Ahmed diyeyim, on dört, on beş yaşında bir çocuk, bir ramazan günü, beni, babasının şeyhlik ettiği Ril-fai tekkesine iftara ve âyine davet etti. Rüfaİler, cümlece malûm ve İzahı rnüşkil harikıılâde törenleri yaptılar. Hünerlerini, kendimce şu veya bu şekilde İzah edebilirim. Fakat, zekâ ve öğrenme derecesini katiyetle bildiğim için, bana asla katakulli yapamıyacak seviyede olan benim talebe Ahmet,
mıştır. Bunların sayısı 18 olacaktır. Diğer dükkânlar halen inşa edilmekte olduğundan kalan 11 dükkân ay sonuna kadar faaliyete geçmiş olacaklar.
Bu kooperatifin sebze ve meyva yetiştiren müstahsillerden bir çok ortağı olduğu için daha ziyade onların matlarını alıp satmaktadır Fiatler çarşı piyasasından farklı değildir. Bununla beraber bu yerlerde doğru tart» ve malların »emiz olarak muhafazasiyle müşterllen muhtelif şekillerde aldatılmaları ihtimalleri mevcııt değildir, Alâkalıların söylediklerine göre bu satış yerlerinin faydaları bir müddet sonra belli olacaktır.
Filvaki belediye, kooperatife ve Ticaret Ofisine yerinde bir teklif yapmıştır, Ticaret Ofisinin bütün memlekette teşkilâtı olduğundan çok çeşitli mallar mubayaa etmektedir. Bu sebeple belediye İstanbul halkının ihtiyacı İçin fasulye, nohut, pirinç ve benzeri kuru sebzelerle yağ vesalreyl de İstihsal bölgelerinde mübayaa ederek az kârla İstanbulda satmasını istemiştir. Kooperatifin elinde satış yerleri olduğu için bu teklif mümkün görülmektedir.
Kara tahtalara yazılan sebze ve meyva fiatleri
Hâlde muamele gören sebze ve meyva flatleri şehrin umumi meydanlarına konulan kara tahtalarda halka İlân olunmaktadır. Ancak bu İlân edilen fl-atlerle çarşı hallerinde ekseriya alâka yok gibidir. Bu alâkasızlık daha ziyade çarşı flatlerlnln Hâlden daha ucuz olması şeklinde tecelli ediyor.
Bunun sebebin! alâkalılardan sorduk. Verdikleri cevaba göre Hâlde yapılan sabah muameleleri hareketli olduğu için flat-ler umumiyetle yüksektir. Halbuki öğleye doğru alıeı azalıyor bu sebeple de fiatler düşü-• yor. Belediye ve kaymakamlıklar sabah flatlerlnl ilân ettiği İçin aradaki fark bundan ileri I gelmektedir. Perakendeci esnaf,
■ mallarını ucuz olduğu zaman a-
■ lıyorlar. demişlerdir.
Kaymakamlıkların bu
çare bulmaları İcap ediyor. Ak-1 sl halde Hallerin İlânı bir İşe 1 yaram lyacak'tır.
bir diktatörlük kurmuyacak mıdır?
Milletimizi böyle bir Akıbetten koruyacak hukuki vasıta-: tarımız var mıdır? Bundan emin olmadığımız İçindir kİ sayın Gü nallayın teminatı yüreğimize ferahlık vermedi, zuntümüzü gidermedi.
ü-
*
Bir bilanço
YENİ SABAH Bir bilanço-başlığı altında diyor kİ:
Başbakan bilançosunu yaparken tmuzlr cereyanlarla) mücadele kanunundan da büyük bir staylşle bahsetmiştir ki bu noktada kendlsile tamamlle fikir beraberliği halinde bulunduğumuzu henüz kanunun, konuşulduğu sıralarda tebarüz ettirmiş idik. Meclisin ve encümenin hlmmetile yapılan ufak tadillere rağmen bu kanunu fikir ve yazı hürriyeti ve vicdan serbesliğl bakımından muhataralı görmekte devam ediyoruz. Kanunların partililer zaviyesinden tatbik edilmesine müsaade elmiyeceğl hakkında Şemseddln Günaltayın Meclis kürsüsünden verdiği vâid de nihayet şahsına mu2aflrr. Yani kendisi Başbakan kaldıkça muteber bir süzdür. Halbuki ka-
Seçim ve basın kanunu hak-kmdakl ifadeler İSe çok oyalayıcıdır. Çünkü matbuat kanunu için Başbakan diyor kİ: «Bu tasarı hazırlanmış ancak Meclisin tatil devresi geldiği İçin müzakeresine imkân hasıl olmamıştır.»
Aşırı cereyanlarla mücadele kanunu gibi gürültülü ve tehlikeli bir kanun son İki günde çıkarıldığına göre matbuat kanunu da pek âlâ ve bundan çok daha az mücadele İle çıkarılabilirdi Amma onu çıkarmak arzusu * beriki kadar galiba yok...

Yarının dâvası
bu
Cllıad Baban TASVİRde oaşiık altında diyor kİ:
Devlet yükü ağır bir yüktür. Bir bakıma demokrasi demek, bu yükü elbirliği İle kaldırmak demek olduğuna göre müstakbel nesillerimiz sıhhat ve ruh bakımından. İşe atılgan bir yapı içinde yetiştirmek zarureti kendiliğinden meydana gelir. Halbuki dünün ve bugünün zihniyeti maalesef bu değildir. Ağaçlardaki hastalığın tedavisinden köyün suyuna kadar her şeyi hükümetten bekleriz. Ve çok tabii olarak hükümet bu kollektlf işlerin hepsinin hakkından gelemlyeceğl için her İş yarım kalır.
Meclisimizin meteor süratli mesaîs^
Selim İlagıp Emeç, SON POS-lAtla Meclisin ettiği kanunlardan bahisle diyor ki:
Hayattan alınmış dersler, en mükemmel görünen denenme-] miş metinlerden çok daha verimli olacağı için, ben, son kabul edilen kanunların müzakere şartlarına bakacak. iddia edildiği gibi, isabetli neticelere ulaşılmış olacağını karşılıyorum ve t ediyorum. Gelecek kalını kimlere hak
*
Bir şartı RÜRKİYETte İfcr kazan diyor ki:
İktidar partisinin demokrasi istediğine şüphe yok; fakat, şartlara bağlı bir demokrasi...
Tenkidin aleyhinde değildir: ancak yıkıcı olmamak şartiyle: Devletçilik tenktd edilsin, fakat yerinde dursun; Ofisler tenkld edilsin, fakat yerinde dursun, Orman idaresi Kömür idaresi tenkld edilsin, fakat verinde dursun; Hülâsa. Bakanlar, Başbakanlar, Valiler, Belediye Reisleri tenkld edilsinler; fakat hepsi de yerlerinde dursunlar!
Çok partili bir idarenin le-hindedlr; şu var kİ. dört yüz' altmış Milletvekili büyük Meclisin bütün üyeleri kendi partisine mensup plsun... Millet, arzu ederse, baştan başa başka partiler kurabiliri
Hülâsa, r ikil dar. milletin mamlle demokrat olmasına raftar; ancak kendisinin laliter kalmasına müsaade ı edilmesi şartiyle.
Toprak bayramı
Bugün yurdun her ta-
süratle kabul rafında kutlanıyor
tereddütle bunda ısrar : zaman ba-verdlrecek?
var
ıe ile Kuyu
edilsin. Hülâsa.
hale
Pahalılıkla mücadele
Vali şehir meclisinde izahat verecek
Bu sabah bütün memlekette j olduğu gibi vilâyetimiz köyle-■ rinde de toprak bayramı kutlanmaktadır.
Bugün çatalca ve Silivri İlçelerine bağlı İki köyde bulunan topraksız çiftçilere ceman 10.100 dönüm arazi dağıtılacaktır.
Dağıtma merasiminde bulunmak üzere bu sabah saat 9.30 da vilâyet önünden hareket eden otobüsler, alâkalılarla davetlileri Çatalcamn Çakıl köyüne götürmüştür, Vali ve belediye reisi doktor Lûtfl Kırdar da gitmiştir. Ankaradan gelen Toprak genel müdürü de törende hazır bulunmaktadır.
Elektrik ve Tramvay idaresi 3 mütehassıs getirtiyor
Elektrik. Tramvay ve Tüenl idaresinin Islâhı üzerinde incelemeler yapmak özere 15 temmuzdan sonra şehrimize üç İsviçreli profesör gelecektir.
'l
ta-ta-to-
Erzurum soğuk hava tesisleri
Süratle genişletiliyor
Ticaret ofisi müdürü, bir aya kadar inşaata başlanacağını söylüyor, ofisin et satışından zararı 600 bin liradır
Zararlı neticeler başgcisterdi
Şehir Meclisi
Ay başından beri toplantılarına devam eden Şehir Meclisi, görüşülecek meseleleri komisyonlara havale etmişti. Bu meselelerin tetkiki devam etmektedir. Halbuki Meclisin normal içtima müddeti ayın 15 İnde
Benzin fiatinin ucuzlaması üzerine belediye, taksi ücretlerinde yüzde bes kadar tenzilât yapmayı düşünüyormuş . Fakat şoförler zarar etiklerini ileri sürerek buna yanasmıvorlarmış.
Zarar etmek modası Devlet miiesseselerinden hususî teşebbüslere de sirayet etti. Piyasada kime sorsanız elle-Tini uyuşturarak boyun büküyor: .
«— İşler fena. Zarardayız. Sermayeden yiyoruz.»»
Zannedersiniz ki zarar.-» girdikleri halde babalarının hayrına işe devam ediyorlar!
Harb yıllarında taksi şoförlerinin hır çoğundan çektiklerimizi unutmadık. O zamanlar dabeıızin, lâstik bulamadıklarından şikâyetçi idiler. Fakat bir verine b(-i~~ on verdiniz mi. benzini de^J lâstiği de bulup kuş gfibi uû_ çuyorlardı. CXI
O günlerin tadı ağızlarınızda kaldığı için harb bitin dışO piyasalar ve yollar açılıueac para sahiplerinde bir tetîjO başgösterdî. etekler dolıısıİ^ döviz saçarak İngilterenin.J-Amerîkanın en lüks oton Ş-J hiİlerini getirip taksiye çı-'^' kardılar. Istanbulun tıkamkCD caddelerinde yüzlerce taksij) arka arkava zincirlenip bekM— lesivorlar. >•»
Harb devrindeki kazançQ furvasının elbette sonu gete-0
ıv.ıuıa ıııuuucuı riyiii ıııuc , - . .
sona erecektir. Bu sebeple MM-1 Mktl- ,A«'r' h,'rs‘1 ?"
r-oe- .Imlenr Kttr lir'llıl. i.fli+J
İlsin toplantı müddeti ay sonuna kadar uzatılacaktır.
Kiraz ve çilek bolluğu
Meyva bolluğu ve ucuzluğu senelerden beri görülmemiş derecede devam ediyor. Bilhassa bol ve ucuz olan kiraz he çilektir. Kirazın umumiyetle peraken de kilosu 30 - 40. çlleğlnkl İse 40-60 kuruş arasındadır.
Sebze flatleri de oldukça düşüktür. Evvelki gün 3.5 lira o-lan domates dün birden bire 20° kuruşa düşmüştür.
Hayat pahalılığını önlemek tize re Bakanlar Kurulu tarafından Belediyeye verilen fevkalâde salâhiyetlerden istifade e-dllemedlğl malûmdur. Bunun sebepleri ve başkaca yapılacak işler hakkında bir rapor hazırlanmıştır, Bu rapor, önümüzdeki harta Şehir Meclisinde görüşülecektir. Bu arada vali ve belediye başkanı doktor Lûtfl Kır-dar. rapor hakkında İzahat verecek, hayat pahalılığının önlenmesi hakkında çare ölüp olmadığını bildirecektir.
babasının emri üzerine, ben hocasının önüne çeldi: zikrin huşuu He diz çöktü; kapı topuzlarının İçindeki demir çubuk kalınlığında bir çubuğu, yanağının bir tarafından ağzının içine sokttı. Çubuk dişlerinin arasından geç ti, öbür yanağını deldi ve babası, sonra, okuyup üfledi, tükürükledi. yanakta iz kalmadı. Dışarı çıktı.
Bu hâdiseye, benimle aynı mektepte muallim olan Nâzım Hikmet de şahit olmuştur.
Hayatımda rasladığım ye-ğâııc «Manatıkla izah edilemez vaka- budur. Okuyucularımdan da rica ettiğim, bizzat başlarından geçen bıı nevi hâdiselerdir.
(Vâ-Nft)
Birkaç gün önce Ankaraya gitmiş olan Ticaret Ofisi Umum Müdürü Enver Güreli dün şehrimize dönmüştür. Umıun Müdür, yaptığı temaslar hakkında kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
— Bu defakl Ankara seyahatim, memleketle kurulması tasarlanan et kombinası meselesiyle ilgilidir. 1-2 seneye kadar gerçekleştirilecek olan et kombinası programının bir kısmım teşkil eden ve Erzurumda yapılması düşünülen soğuk hava depo ve tesislerinin bu kışa kadar İkmalini görüştük. Takriben 50D bin dolara ma! olacak olan bu tesis, umumi programın bir cüzünü teşkil ettiği İçin bu yıl yapılacak et tanzim satışlarında kullanılabilmesi kabil o-lacak ve bilâhare et kombinasının işletmesine memur edilecek teşekküle maliyet flatleri üzerinden devredilecektir.
—Bu soğuk hava depolardım İnşasına ne zaman başlanacak?
— Bir aya kadar başlanacağını tahmin ediyorum.
— İstlab kabiliyeti ne kadar olacak?
— Bu depolarda asgari 500 sığır muhafaza edilecek ve Er-
■ zurum mezbahası fetınl bir şeklide tâdil ve ıslah edilecektir.
— Sevkıyatta soğuk hava teminine baş vuracak mısınız?
— Evet; fakat bugüııe kadar her yerde kullanılan kompre-sörlü »oğuk hava vagonlarının 1 maliyet, flatlerlnl epey arttıracak kadar pahalı bir alisteta olduğu anlaşıldığından şimdi bir çok memleketlerde buzlama istasyonları usulü tatbik ediliyor. Muayyen mesafelerdeki İstasyon i arda hayvan vagonlarını buzla ' takviye etmek mânasına gelen bu usul çok daha ucuza mal ol-1 maktadır. Biz de sevkıyatımızı buzlama İstasyonları vasilisiyle yapacağız Ancak şimdiki Im-
■ kânlarla bütün kesilmş hayvan-ı lan bu usulle nakledemlyeceğt-
mlz İçin yine bir kısım hayvanlar canlı olarak getirtilmesi düşünülmektedir. Bu soğuk hava deposu sayesndû de. şimdiye kadar Erzurumda vagon bekleyen ve canlı olarak sevkedllen hayvanların kilodan kaybetmeden kesilip beklenmelerini temin e-deceğlz.
— Yeni yıl et taneim satışları
600
— İşletmeden mütevellit bin lira kadar zarar var. Manda Ve sığır ihraç etmek suretlle bugün bu zararın 200 bin lirasını kapatmış bulunuyoruz. Önümüzdeki aylarda bLlhassa konserve et ve domuz ihraç etmek suretiyle bir miktar zararı da- 1
ne zaman başlıyacak?
— Bu hususta Bakanlıktan henüz kati bir emir gelmedi. Ya kında Ankaraya gidip bu iş hakkında Bakanlıkla temas e-deceğim.
— Ticaret Ofisinin 1949 yılı
İçinde et tanzim satışlarından ________________
uğradığı zararın miktarı nedir? ha kapatacağımızı umuyoruz.
Telefon şebekesi süratle genişletiliyor
Posta, Telgraf ve telefon umum müdürü Haldun Sarhanın beyanatı
iki günden beri şehrimizde tetkiklerde bulunan P. T. T. Umum Müdürü Haldun Sarhau bu akşamki ekspresle Ankara-ya dönecektir. Umum Müdür dün muhtelif mevzular hakkında kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
a— Istanbulun muhtelif telefon santr&llarının takviyesi İçin girişilen faaliyet durmadan ilerlemektedir. Şişli santralı 5000 den 8000 aboneye İblâğ e-dilmlş. merkezdeki makineler yerleştirilmiş, İcap eden kablolar da döşenmiştir. Ancak bu İşi alaıı Erlccson firması mukavele hükümlerini laınamiyle İfa etmediğinden santralda daha dört ay çalışarak taahhüdünü ikmal edecektir.
Beyoğlu santralının da 5900 den 10 btne İblâğı için yeni bir santral binasının İnşası lâzım geliyordu. Bir kaç gün önce bu İnşaat bitmiştir. Derhal tesisatın yerleştirilmesine başlanacak ve üç ay İçinde bu santraldeki İşler de bitirilecektir.
İstanbul santralının 4600 den 10 bine İblâğı amellyesl de sona ermek üzeredir. Lüzumlu kabloların döşenmesi İşi pek yakında bitirilecektir. Kadıköy santralının da takviyesi amell-yesfne girişilmiş olup ştmdlkl halde Salacaktan İtibaren iki kilometre boyunda boru döşenmektedir Bu İşin de en kısa
Et tanzim satışlarındaki zarar Ticaret ofisinin et satışlarına ait bilançosu hazırlonmaktadır Verilen malûmata göre. İşletmenin zararı 700 - 800 bin lira o-larâk tesbit edilmiştir. Bunun haricinde idare masrafları da büyük bir yekûn tutmaktadır.
Ticaret ofisi kuzu ve sığır İh* raciyle işletmenin bu zararının 200 bin lirasını kapatmıştır. Müdürlük, bundan sonraki ihracatla zararın diğer kısımlarının da kapatılacağı kanaatindedir.
Mahsul
durumu
İstanbul civarındaki bölgelerde nasıldır?
zamanda bitirilmesine çalışılmaktadır.
İstanbulda telefon tesisatı yapmak, makine yerleştirilmesi bakımından güç bir U olmamakla beraber kablo döşenmesi yönünden cidden meşakkatli ve uzun çalışmaları İcap ettiren bir meseledir. Esasen bizim İşimizi uzatan da bu kablo meselesidir. 2-3 haftaya ka-' dar şehrimize gelecek olan ümld kırıcı bir vaziyet arzet-Johkslyon kablolarının lüzumlu' memekledlr. Toprak Mahsulleri yerlere döşenmesi a mel iyesi
başlıyacaktır. Bu kablolar Salacakla Barayburnu. Adalarla Anadolu yakası ve Köprü altından geçmek sureliyle Beyoğ-luyla İstanbul arasında döşenecektir. En giicH Batacakla Sarayburnu arasındaki döşeme işi olacaktır.
Diğer taraftan banliyölerdeki mam el san! railerin da ofoma-' tlkleştirllmelerl İçin bir kaç ec-;
Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesi müdürü Enver Güreli, dün kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza civar bölgelerdeki mahsul durumu hakkında şunları söylemiştir:
9— Bölgemize bağlı olan Trakya ve Adapazarı havalisindeki mahsul durumu geçen se-ııekl gibi olmamakla beraber.
Ofisi İstanbul bölgesi, her sene olduğu gibi bu sene de L-tanbulun İaşesi vazifesine devam edecektir.»
Bundan sonra Enver Güreli, Karadeniz ve havalisinin mısır j ihtiyacından bahisle demiştirt kL;
«— Karadeniz ve havalisinin, mısır ihtiyacını ucuzca t-....-. j İçin şimdiye kadar 6500 ton mı* nebi firmayla mukavele akte-jsır gönderdik. Ayrıca 500 tonluk] dildi Buna göre azam! 1951 se-lt'~ —‘ J' *■“ nesi ağustos ayı sonunda bütün 'tahakkuk ettireceğiz Bıı mtsıç-montaj İşlerinin bttlrltmlş ' banliyö santrallannın otoma- I tik hale getirilmiş bulunması lâzımdır.
Memleketteki telgraf muhaberelerinde büyük bir yenilik ve sürat sağlamak maksadliyle getirttiğimiz teleprimter makineleri tahminimizin fevkinde rağbet gördü. Daha şimdiden yüzlerce talep aldık.
Hâlen İstanbulda

şer. vimişer bin liralık mobilleri süratle piyasa.aSg doldurup adetleri birdenbire^ çoğalıverînce viiksek kaza O ümitleri suya duştıı. Bugünkü kazançları umdukları seviyeden aşağı dîiştüğö için zarardeıı dert yanıyorlar ve bunun mesuliyetini şehir halkına viikletip kazanç seviyelerini onun sırtında yükseltmeğe çalışıyorlar.
Kamyonculuk da avnı â-kibete uğradı. Hurb vıllanıı-da vagon kîHve-»®’’liği yüzünden yurt irinde kanıyım nakliyatı büviik bir rağbet kazandı. Bu rağbetin heves! ite vine nara sahipleri arasında kamyonculuk rekabeti başgösterdî. Yine avuçlar dolusu dövizler savrularak getirtilen dev «ribi kamyonlar vurdun dört bucağına yayıldı.
Tüccar, malını istasyonlarda bekletmemek için tren ücretinden daha faz’a fiaile .kamyonlara yükledi. Gir miiddet hakikaten ivi para kazandılar. Fakat memlekette kaınvoıı adedinin süratle çoğalması bu kazançları da düşürdü. Bugün (» kadar cok kamvon işliyor k" yurt içinde nakledilecek eşya âdeta kapısılıvor ve rekv bet tesiriyle naklive ücretleri mütemadiyen iniyor- Aradaki farkı doldurmak ic-n kamyonun tasıma kudretinden cok fazla eşya yükletiliyor .bu arada yolcu da alınıyor.
Şehirlerarası yollarda sık sık vukubıılan ve lıcr defasında bir kac vatandaşın yaralanmasına. ülümiine sebebiyet veren kamyon kazaları da bu yüzden nıevdana g?’«-vor.
Aşırt kazanç hırsı ile giri-j şilen otomobil ve kamvon işletmeciliğinin her taraftan zararlı neticeleri kendini gösterdi. Yeni «cvTÜsefer kanunu çıkıp da bu isleri düzene koyuncuya kadar bugünkü l:ar°”’sal^ın cezasını vatandaş çekecek.
Cemal REFİK
Kırk senelik doktorlar jübüe yapıyor?ar Tıp fakültesini bundan W usıuıu. sene evvel bitirenler 25 had-temln randa Park otelde bir toplantı ‘ yapmayı kararlaştırmışlardır.
bir sevkıyatımız! da bu hafta DenİZVOİlan müdürü tahakkuk ett.lreeeâlz Rıı mısır- J _ _
ve* lar mübayaa edilmiş bulunmak-' tadır.ı»
Ankaraya şittü
Denİzyolan umum müdürü Cemil Parman dün akşamki
tetklkatta
......................1...—.,.".™- eksprcs-ie Ankaraya gitmiştir, bulunan üç Amerikalı posta Umum müdür yerin sabah top-mütehassısı, daha bir müddet lanacak olatı komisyonun çalış-memlekettn muhtelif yerlerin-, malarında hazır bulunacaktır deki post» merkezlerini gezdik-I Komisyonda Denizyolları Idare-ten sonra postacılığımızın daha sinin iktisadi devlet teşekkülü rasyonel bir hale girmesi için, olması için hazırlanan kanun rapor haztrlıyarak Umum Mü-] tasarısının son çalışmaları ya-dürlüğe vereceklerdir.».| pılaeak'.LC.
AKSAM
12 Haziran 194f>
Stîhite 4_____________________
1 numaralı hmiinisi Gerhart Eisler
Eisler kimdir? — Amerikanın teslimini istemelerinin sebebi nedir?
Ubalda ile bir görüşme
Ingilterede en son model avcı uçakları
Ingiltere hava kuvvetleri için yeni
Derleyen; B. AKS EL
F.Klrf İngiltere'de karaya çıkarken
Birkaç gün evvelki ajans ha-j terlerinde «Lefpzlg» şehrinde^, bir kahraman gibi karşılanmış, olduğu bildirilen (Gerhart Els-1 ler) İn kendi adını taşıyan ve ■on haftalarda dünya umumi efkârını hayli meşgul eden hâdise. işin evveliyatına vukufu olm»yanlar İçin Batory adlı Polonya gemisinin (Southompton) limanına demirlediği 14 mayıs 1049 tarihinde başlamaktadır. Gemiye gelen İngiliz detektifleri, Vaşlngton hükümetinin Anglo - Amerikan ladel mücrimin mukavelesine dayanarak tevkif ve Amerlkaya ladesini talep eylemekte olduğu bir numaralı komünist (Gerhart Eisler II gemiden almak istemişler; gemi kaptanı ve Londradakl Polonya sefaretine mensup memurlar da siyasi bir mücrimin Polonya bayrağını taşıyan bir gemiden alınmasının milletlerarası hukuka aykırı olduğunu İddia eylemişlerdi.
Amerika hükümeti Londra hükümeti nezdlnde yaptığı teşebbüste (Gerhart Eisler) in Amerikan makamatına hakikate uymıyan yalan beyanatta bulunmuş olmaktan mahkûm âdi bir suçlu olduğunu bildirmiş olduğundan gemi güvertesinde iki gün devam eden münakaşalarda müspet bir sonuca varıla-maymca İngiliz memurları gemiden çıkmak lstemlyen suçluyu kuvvet İstimal ederek Po-! fanya gemisinden dışarı aldılar ve kendisini Londradakl (Brbcton) tevkifhanesine sevk ettiler.
Asırlardan beri siyasi mültecilere karşı büyük bir misafirperverlik gösterilmesi memleket ananeleri sırasına geçmiş olan Brltanyada Alman komünistine karşı tatbik olunan tarzı hareket İngiliz halk efkârı üzerinde nâhoş bir tesir yarattı. İngiliz komünltslerl Londra caddelerinde gösteriler yap mağa kalktıkları gibi Meclisteki komünist saylavlar da hükümeti sıkıştırmağa başladılar Londra hükümeti meseleyi,, .kararlan üzerine hiç bîr tesir terası mümkün olmıyan İngiliz adllyeslnin tarafsız eline tevdi etil. îş Ingiliz adllyeslne Intkal edince Amerika ve Polonya sefirleri meselenin daha fazla arkasında koşmıyarak (Bovr Street) te bulunan Chte! Metropolitan Maglstrate mahkemesinin vereceği karara intizar ettiler.
(Gerhart Eisler) İn mûdafaa-■jnt Londranın maruf avukatlarından mlster Stanley Moore Özerine aldığı glıbi Amerikan hükümetli de hukukşlnas slr Valentinc taralından temsil o-lunuyordu. Kısa zaman fasılala riyle yapılan iki duruşmadan «onra hâkim slr Laurence «Ame rikan hükûmetlnccsuçluya İsnat olunan hilâli hakikat beyanatta bulunma fl'll bir İdare makamı muvacehesinde vaki olmuş olup Ingiliz mahakim İçtlha-datına nazaran bu suçun tekevvünü için hareketin bit mahkeme huzurunda adli bir muamelenin niyeti sırasında cereyanı meşrut» bulunduğundan (Gerhart Eisler) e İsnat olunan suçu gayri varit görmüş ve suçluyu 27 mayıs 1»49 günü ■erbes bıakmıştır.
İngiliz hâkiminin verdiği kararın tepkileri
Hakkında verilen karar m
! (Gerhart Eisler> I çok memnun etmiş olduğu pek tabiidir. Gazete muhabirlerine bu mem-i nuniyellnl bildiren (Eisler) Lelpzlg üniversitesince kendisine teklif olunan sosyoloji tart h! kürsüsünü Işgul etmek üzere Almanyaya gideceğini, Almanya He Ingiltere arasında ve bilhassa bu memleketlerin İşçi sınırları arasında barış ve anlaşma fikrinin gelişmesine çalışacağını ve Londra ve ingil-terenin bundan sonra Alman uçakları tarafından bombardıman edilmesinin tekerrür etml-yeceğial ümit ettiğini söylemiş ve otuz senelik komünist olduğunu ilâve etmiştir
Slr Laurence'ln karan Londradakl komünistleri de çok ı memnun etmiştir. Tevkifhaneden çıkan (Eisler) 1 İngiliz komünistler «Yaşa koea komünist!», «Komünizm şerefine üç defa-hor ra-...» nidalarlyle karşılamışlardır.
Bu mesele hakkında Avım Kamarasında beyanatta bu u-na Ingiliz İçişleri Bakanı misler Ede: «İngiliz ladel mücrimin esaslarına ve 1930 tarih1! Anglo - Amerikan ladel mücrimin mukavelesine nazaran (Eisler) in hareketi siyasi mahiyete görülmüş olduğundan kendisinin Amerlkaya ladesi mümkün olamadığını, mahkemece verilen hükmün ladel mücrimin mukavelesine nazaran İstinaf ve te .uy İzi de «atili olamadığından kesbl katiyet etmiş olduğunu...» bildirmiş';!**
(Eisler) hakkında verilen karar Birleşik Anıerikada mü.ûiit karşılanmamıştır. Temsilciler Meclisi Cumhuriyet partisi üyelerinden Illinois eyalell saylavı mlster Harold II. Valde Tn-glllz hâkiminin hükmü İçin «Buna serserinin yakasını elden bırakmak denir.» dediği gibi Misslalpl eyaleti demokrat saylavlarından mlster Jobns Rankln de İngiliz mahkemesini «Komünistlere taraftar» olmakla itham etmiştir.
Amerikan Senatosunda da alı Laurence tarafından verilen hüküm aleyhinde oldukça afir mütalâalar »erdedilmlştlr. A-merlkan basın ve siyasi çevre lerlnde İngiliz hâkiminin kareli hak kındaki tefsir ve münakaşalar devam etmektedir.
Gerhart Eisler kimdir?
(Eisler) 1*97 senesinde Leip-zlg’de dünyaya gelmiştir Babası Viyana üniversitesi profesörlerinden «Felsefe tarihi» adU eserin müellifi bir ilim adamıdır. Eisler komünizme alt bir çok propaganda eserleri ulan hemşiresi Ruth Fkcher’ln daveti üzerine 1319 senesinde VI-yanadan kalkarak Berlin* gelmiş ve Alman komünist partisine girmiştir. Bu sahada gösterdiği faaliyetler sayesinde kısa zamanda parti İçinde mühim bir mevki yapan (Eisler) Alman komünist partisi başkanı Brandler'ln hususi kâtipliğine seçilmişti. 1924 - 1925 senelerinde Moskovamn lüzumundan fazla müdahalelerine boyun eğmek Istemlyen Alman komünist partisi İçindeki bir zümre He Moskova arasında ihtilâf çıktığı zaman (Stallnı tarafını İltizam edenler arasında jer man (Elsim Alman komünist partisinde yapılan ta-mizlemc ameliyesirde çok faz ■ la gayret sarfetm*ş ve kendisine bu sebepten «8ta linin kı:-
“Türk takımı rakipsizdir. Muharrem Candaşın ağır sıkleti bırakması lâzımdır»
Mısırlı güreşçiler
Şehrimizde yapılan Avrupa Serbes Güreş BlrlncHlItlcrinde Mısır takımı dördüncülüğü aidi. Bu arada 57 kiloda Hafız Ali Salim ve 79 kiloda da Muhammet Haşan Musa Avrupa üçüncülüğünü elde ettiler. Diğer sıkletlerde de Mısırlılar dördüncülük veya beşlncillk gibi dereceler aldılnr
iki gün önce memleketlerine döner Mısırlı sporcularla görüşmek üzere Tarûbyadakl Kavak oteline gitmiştim, Onları nlı-tun boyunca gezerlerken buldum. İstanbul» hemen ısınmışlar. pek sevdikleri bu şehirden ayrılmak İstemiyorlardı.
Güreşler hakkındakl İni İtalar ını sorduğum zaman hlıpsl de kendi sıkletlerinde karşıluf-tıkları Türk rakiplerini methettiler. Bu münasebetle sunu da söyllyellm kİ Mısırlılar müsabakalara 52. 57. 62. 67. 73 ve 79 kilolarda iştirak etmişler, S7 kilo ve ağır sıklet güreşlerine girmemişlerdir, Yani altı kişilik bir takım.
Mısırlı güreşçiler minderde yalnız iyi güreşler çıkarmakla kalmadılar; aynı zamanda atletik kabiliyetler! vc sürallerlle de halkın takdirini kazandılar.
Antrenörleri
Daha ziyade greko - romen stilinde güreşen ve bu stilde muvaffakiyetli neticeler aldıkları haber verilen Mısırlıların antrenörlüğünü yapanlar, anchl Ubaldo ve Bianchi
fredo adında İki kardeş ital-yandır. Blanchl'lerin büyüğü olan Ubaldo, profesyonel bir güreşçi olup yarı ağır sıklette' 1020 senesinden 1939 a kad3r greko - romen ve serbes güreş dünya şampiyonluğu unvanını muhafaza etmiş. Üç defa da t’
dünya dekatlon şampiyonu ol-muş.
Kardeşi Aifredo da vaktiyle orta sıklette dünya şomplyo- ___________ .... ________
nüymüş. Ayrıca Italyad» yüz- secü: me yarışlarına iştirak ederek | — Geçen sene burada İnönü müteaddit birincilikler kazan- stadyomunda Türkiye - İsveç duş. Yani her İki kardeş de güreş karşılaşmaları olmuş ve tam mânaslyle atlet komple, ben de bu münasebetle İstan-1923 senesindenberi Mısııda bula gelmiştim. Koca stadın oturan bu iki İtalyan o zaman- seyirciyle dolup taştığını gö-dan beri de Mısır güreş takı-'riince hayretler içinde kaldım, mini çalıştırıyorlarmış. Bianchi Bu sefer de öyle değil miydi? tlbaldo: [Yeni Spor Sarayınızda adanı
— Biz. diyor, geçen sene alacak yer kalmamışta. İşte bu kalabalık çok şey İzah ediyor. Güreşe bu kadar meraklı bir , ça" bir sene' pında güreşçiler çıkmasına İliç ..........................................................
Mısır takımının antrenin) Bianchi Ubaldo
Bl-Al-
Londrada yapılan Olimpiyatlardan üç ay önce serbes güreşe başladık. O zamana kadar hep greko - romende çalışıyorduk Takdir edersiniz kİ, bu kadar kişi zaman zarfında daha İyi dereceler alabilecek bir takım yetiştirilemezdi. İki sene sonra Helsinkide yapılacak Avrupa Serbes Güreş Birinciliklerinde daha iyi dereceler alacağımızı îimlt ediyorum.
İtalyan antrenör, Iran takımını beğeniyor:
— Daha geçen rene Londra-da îranlıları görünce bu gençlerin kuvvetli birer rakip olacaklarını anladım. «Yakında bu
tipte uçaklar yapıyor
Londra’dan yazılıyor: İki yeni İngUlz avcı uçağının geliştirildiği geçenlerde resmen açıklanmışsa da, tipler! veya buna benzer teferrüat yine de tamamile gizil tutulmaktadır. Bununla beraber, bu açıklamadan bile, bu uçakların, zamanı gelince Kıraliyct Hava Kuvvetleri filolarında meşhur Gloster Meteor’lann ve De Havliland Vamplıe'lorin yerlerini almaları muhtemel gör ilim ektedir. Elde mevcut deliller bu yolda bir taliminin yerinde olacağın! göstermektedir: ayrıca Kırall-yet hava kuvvetlerinin kökleşmiş bir geleneği de mevcuttur: Göz alıcı başarılar gösteren uçaklardan ziyade pratik evsafı haiz avcı uçakları üzerinde ısrar etmek.
İngiliz Hava Kuvvetleri şimdi dört yıldan beri Meteor Vampl-re'ierl kullanmakta olup, bunun yerin! alacak yeni tip u-çağın servise girmek üzere bulunduğunu tahmin için görünürde mâkul sebepler mevcuttur, şimdiki halde yeni tipte avcı uçaklarının Hawker veya Vlckers yapısı olması veya bu tip uçakların daha mütekâmil bir şekil olması mümkün olmakla beraber, kesin olarak
yak oyunları mükemmel. Kuv-j bilinen bLr şey yoktur. Fakat vetleri yaman. Teknikten de j umumiyet llibarlle uzmanların çok İyi. Tereddütsüz söyilyebl-1kanaatlerine göıe, servise glre-ilrim ki bugün serbes güreşte Kk uçağın geriye doğru kıvrık Türklerle boy ölçüşecek başka kanadlan olacaktır; bu İtibarla bir millet yoktur. 52 kiloda Alt 'yeni avcı uçağı Yücel zeki ve cesur bir güreşçi. | değil Aynı zamanda oyunun bir çok kurnazlıklarına vakıf olan bu çocuk, rakiplerine bariz bir Ü3-, tûnlük gösterdi. 57 kiloda Na-suh Akarı Londra Ollmpiyatla-nndnklnden daha İyi bir durumda buldum. 62 kiloda Nu-_____________________________
rettln Zaferin kentline fazla' ıcoo kilometre süratle uçablle-ve daha çalışma-'cek avcılar geliştirilebileceğine lâzım. 67 kiloda Servet Meriç inanılmaktadır.
bu sefer mükemmel güreşti. | Dünya hakiki bir sulh İçinde Sîzler, onun son Avrupa turne- j bulunmuş olsaydı, inglll?. hava-
şaşmamak Hâzinidir. Halbuki 193& de Roma şehrinde 24 milletin tfun takımla İştirak etliği bir güreş turnuvası yapılmıştı. Orada seyirci sayısı bini aşmıyordu.
Güreşçilerinize gelince: A-
«süpersonlks ıtrans-sonlk» adı verilen sınıfa dahil olacaktır. Yeni avcı uçaklarının şimdiki uçaklara kıyasen âzami süratleri saatte lBo Uâ 240 kilometre üstün olması kuvvetle muhtemeldir. Hu durum karşısında yeni bir ileri adımla, 5-6 yıla kadar saatte
lometreyi aşan süratlerde geriye doğru kıvnk kanadlar hakkında bir çok yeni bilgi sağlamıştır. Meteor Vamplre'lerln de kudretlerini arttırmak sure-tlle ulaşabilecekleri azami hu aşağı yukarı budur. Bu süratin fevkinde uçağa çarpan hava dalgalan muazzam bir yük teşkil etmekte ve uçuş kontrolünü tehlikeye düşürmektedir.
Geliştirilen yeni tip »vcl u-çaklarmın gaz türblnU makineleri hakkında henüz bir işar vukubulmamıştır. Meselâ geçen yıl Havacılık Endüstrisi servisinde Rolls Royce Avon gaz türbini! tepkili cihazı teşhir edilmiş, fakat geliştirdiği kudret gizli tutulmuştur. Bununla beraber, bu makinelerin avcı uçaklarını seda süratinden üstün bir hızla tahrik edebileceğini tahmin yerinde olur. Sedanın sürati, sıcak havada deniz seviyesinde saatte takriben 1223 kilometredir. Yeni tip u-çaklarla yapılan ve bir yıl süren tecrübeler sırasında ise. u-çakların bu sürate ne dereceye kadar yaklaştıkları malûm değildir. Şu cihet unutulmamalıdır ki. uçak böyle bir sürate yaklaşmakla beraber yine de bir avcı uçağı İçin esas olan manevra kabiliyetini ve hususiyetlerini muhafaza etmelidir. Yeni tip uçakların geleceği de labiatlle bu cihete bağlı bulunmaktadır.
İngiliz uçak endüstrisinin öteden beri takip ettiği bir hareket hattı mevcuttur. Araştırmaların muayyen bir kısmı İçin bir çok uçak birden inşa etmemek, Haıb sonundan beri, geriye doğru kıvrık kanadlı u-çakilar için yapılan araştırmalarda >DH 108n üzerinde çalışılmıştır. Bıı İtibarla okbaşı tipinde iki yeni uçağın birden geliştirilmiş olması dikkat-» sayan olduğu kadar bu alanda kesin tarak kiler elde edildiğine delildir. Bütün bu sebepler dolayısÜP Havrker P 1052 ile Vlckers 501 in gelecekteki başarılarını dikkatte takip etmeğe değer. Bazı çevrelerde, İn-glltarenln yüksek süratlerle ilgili araştırmalarda geri kaldığı İnancı mevcuttur. Buna mukabil ortada mevcut hakikat şudur: Şimdiki halde İngiliz avcı uçakları her bakımdan U'tun olup, diğer her hangi bir memleketin uçaklarına kıyasen daha fazla rağbettedir.
slnde uğradığı mağlûbiyetlere üzülmüştünüz amma görülüyor kİ o mağlûbiyetler bugünkü galibiyetleri hazırlıyan birer ders olmuş. 73 kiloda Celâl Atik geçen senekl formunu muhafaza etmemekle beraber yine de rakipsiz bir güreşçidir.
79 kiloda Yaşar Doğu, kati ölçüler bakımından takımınızın en İyi güreşçisi vc mükemmel bir insanıdır. 87 kiloda Adil Candemlr de İyi bir güreşçi. Ancak Muharrem Camlaşın ağır sıkleti bırakması lâzım. Bu çocuk 87 kiloda iyi bir güreşçi olabilir. Fakat ağır sıklette ısrar etmesi doğru değil.
Kısacası bu müsabakalar sizin İçin çok verimli oldu. Şunu da söylemek İsterim ki. min-! derde kazanılan bir millî zafer, I kürsülerde söylenen yüzlerce' hamasi nutka bedeldir.
f'
ATLAS
' Aldıran olmadı. Fakat bugün ■ ben haklı çıktım.
ı Türk güreşçileri
■I Bizimkileri sordum. Gülüm-
Sinemasında
Müsabakasının 3 üncü filmi
ANA IZTIRABI
(The Lale Oeorge Apley) ROANLD COLMAN
PEGGY CÜMMİNS Filme ilâveten:
Avrupa Güreş Müsabakaları Birincilikleri
1 alığı sııpersonlk avcı uçakları
’ geliştirmek için bekllyeblllrdL
Fakat mevcut şartlar ve Batı
ı Avrupa hava savunması İcapla-
rı böyle bir bekleyişi lmkânsız-
ı laştırnı ıştır. Kraliyet Hava
Kuvvetleri nispeten kısa bir za-
man zarfında uçaklarının başa-
I n kudretini ıslah zorundadır.
Bu İlerlemenin neticesi olarak
I da yakın bir zamanda ses sur-I atinden üstün akla hayale sığ-
■ maz gibi görünen süratlere u-ı1 laşmak İmkân dahiline girecek-
tir.
Geriye doğru kıvrık kanadhı
ve okbaşı şeklinde tarif edebi- nil şilepleri sefe'Tİe leceğimlz uçakların gelişmesi. Denizyolları idaresinin «öde-Içln dört yıl emek sarfedilmlş- mtş. şilebi Dantmarkadan ayn-. tir. İlk tecrübeler, içerisinde I kuvvetli hava cereyanları bu-l
lunan tünellerde, müteakiben 2
ayrı tipte planörlerle ve niha-
yet pilotsuz uçaklarla yapılmış-
tır.
Tecrübe edilen uçak tipleri arasında bilhassa «DH 108» üzerinde durulmaktadır. Bu tip uçaklar, yüzlerce saatlik uçuşlar neticesinde, saatte 1000 kİ-
Ödemiş ve Kastamo-
fr J1* »«ertbcler. Isertslndj Urak Flnlândjjamn AnUhıoto Umanına gitmiştir. Getpl oradan alacağı maden direği yükünü İııgil terenin şarkında bir limana götürecektir
..-Kastamonu» şilebi Amerlkaya götürdüğü 4200 ton kromu Finlândlyayâ boşalttıktan sonra Nlkaraguaya gıunlştir. Gemi şimdi oradan Ingiltere İçin mal almaktadır.
Güreşçi kadınlar
bacı» lâkabı verilmişti.
1923 senesinde Moskovaya da-'milletin bağrından dünya vet edl.vn (Eiölerı bir sene ’ İT—-X orada yetiştir lldilk ten sonra
k( mintanı hesab r.a Çin, Fransa ve Ispanya gibi dış me- ı-leuetjere göntlerllrrek oralarla komünist partilerinin temizi -me amer.veierinde çalışlırlnı.;-/»r 1013 senesinde Amerika .a
gelen (Ejşlerj İspanya lç harbi p ılayıııcaya kadar Amerika.:;» çalışmıştı.
1041 senesinde İkinci riefv Amerlkaya gelerek Amerikalı komünistlerin Moskova hesuDi-n3 yaptıkları casusluk ve çevirdikleri manevraların meydana çıkarıldığı 1947 senesine kadar burada kalmış, birçok İşlere karışmıştır.
Amerika aleyhinde yapılan bütün faaliyetlerin arkasında (Eisler) İn mevcudiyetin! keşf etmiş olan Amerikan İdarecileri kendisine «l numaralı ko | ^**n zabıtaca yedi esrarkeş'n suç üstünde yakala1- lığını
mûnhtj demekledirler. | yazmıştık. Klişemiz, bu esrarke-leri bir arada gu l?ıiyor. |
7 esrarkeş yakalandı
Anıerikada serbes güreşimize çok benzeyen vc Catch drııi-len güreşe rağbet, fpzlaöı. ®'i güreşte kazanmak için her tin'.il oyuna cevaz vardır. Yukankl klişemizde Anıerikada Minnea-polis -şehrinde güreşen iki kadını ring üzeride sarmaş (1U»4 gösteriyor
b DENİZCİLİK j
Amerikadan alınan yaparlar meselesi 12.353.000 liraya satın alınan 4 cemi bir yılda 10 milyon liralık dövla temin etti. 14 milyon dolara mal olan altı yolcu gemisi İse hâlâ gelmedi
GÜNÜN ADAMLARI:
Cenubî Afrika
Başbakanı François Malan
Esrarlı bir cinayet
İstanbul Radyo
1847 senesi temmurunda A-merlkadan satın alınan 0 yolcu vapuru ile 3 Vlctory şilebin ve 1 tankerin milbayaaları hususunda Fuat Zlnclriuran heyetine büyült yardımlarda bulunmuş olan Amerikan vatandaşlarından Mr. Mac Keen İle bir arkadaşına 17.000 dolarlık mükAfat verilmesi hakkındakl kanunun Büyük Millet Meclisinde müzâkeresi sırasında Ulaştırma Bakanımız sayın Kemin Batır, bu gemiler meselesi hakkında bazı izahat verdi.
Evvelâ memnuniyetle kaydedilecek bir nokta üzerinde durdu. Çoruh ve Yozgat adını alan büyük ve süratli Vlctory tipi 1*1 Şileple Büyük Kocaeli ve Küçük Sivas tankerlerinin bir yıl içinde 10 milyon liralık döviz temin ettiklerini söyledi.
Bu gemilerden İki şilebin hakiki kıymetleri 6600.000 dolar olduğu halde Fuat Zinclrkıran heyeti bu gemileri Mr. Mac Keen ve arkadaşının yardımla-rlyle 550.000 doları peşin ve 1.650.ÛÜÖ doları uzun vade İle ödenmek şartlyle 2.200.000 dolara satın almağa muvaffak olmuştu.
Büyük Kocaeli tankerinin kıymet} 3.750.555 dolardı. 450.000 dolan peşin ve 1.350.000 doları uzun vadeli kredi ile Ödenmek üzere 1.800.000 dolara mubayaa edilmişti.
Küçük 'Sivas tankerinin de kıymeti 2.700 000 dolardı. Bu gemi de 240.000 dolan peşin ve 720.000 dolan uzun vadeli kredi ile ödenmek üzer? 960.000 dolara satın alınmıştı Bu 4 gemi, pek fazla bir yekim tutmıyan tamirleri yapıldıktan sonda, 1948 başından Iİbaren sefere başladılar. Sayın Bakan. bu hususta M**ç)iste şöyle konuşmştur:
(— Bu dört gemi. 12.353.600 liraya ve 18 taksitle alınmıştır. Bu dört geminin 1948 den beri bizim Denizyollarına sağladıkları döviz miktarı 10 milyon Türk lirasıdır. Yani bedeli 18 senede taksitle ödenmesi lâzım gelen bu gemiler 12 milyona alınmıştır ve hizmete girdikleri 1948 den İtibaren bunun 10 milyon lirasını karşılamışlardır. Henüz 2 milyon lirası ödenmemiştir. Bu tempo İle bu gemiler kısa bir zamanda karşılıklarını (yani mubayaa bedellerini! ödeyecekle ıdir.»
tşte hakikî deniz ticarette İn, yani uzak denizlerde gemi U-lebneciliğinln faydası. Bir buçuk yılda, mubayaa bedellerini ödlyec ekleri anlaşılan bu gemiler. ondan sonra, aynı şekilde işletilebildikleri takdirde, memlekete her yıl milyonlarca liralık döviz ve kazanç temin edeceklerdir. Fuat Zlnclrkırar. heyeti vaktiyle 8 Vlctory tipi yük gemisi almak üzere Amerikalılarla anlaşmıştı; fakat o zaman Devlet Denizyolları ile Ulaştırma Bakanlığı, bir taidm bahanelerle bu büyük şileplerin satın alınmasını reddettiler. .Halbuki Amerika, Liberty tip gemileri bol bol astarken 16 milden fazla süratli ve sağlam gemiler olan Vlctöry’lerl yabancı devletlere satmak istemiyordu. Amerikan deniz komisyonu, Vlctory’yl Türkiyeye satmağa razı olmuştu. Fuat Zlnclrkıran heyeti, merkezden, bu büyük şilepleri almayınız, emrini alıp da vaziyeti Amerikan deniz komisyonunun bu işle alâkadar müdürüne bildir-dlgl zaman, adam acı bir tebessümle gülmüş ve «Büyük bir fırsat kaçırıyorsunuz. Yazık!» demiştir.
Bu duşncesiz red kararırdan ■ sonra, 2 tane Vlctory tip! vatın alınması kararlaştırılmış ve keyfiyet Fuat Zlnclrkıran heyetine bildirilmiştir. Heyetin Mas Keen’in yardımlyle satın aldığı 10 gemi arasında bu 2 Vlctory tipi şilep ne miibayaa edl -■niştir.
2 yerine 6 Vlctory alınmış olsaydı. Amerikan askeri yardım malzemesinin ve sair malların taşınmasından elde edilecek döviz ve kazanç elbette daha büyük olacaktı.
Ulaştırma Bakanı. Mecliste verdiği izahatta, Amrelkadan
satın alınan bu 10 gemi arasındaki 6 yolcu vapurunun hazin macerasından da bahsetmiştir.
1947 temmuzunda satın alındıkları ve Amerikada süratle tâdil ve tâmlr edildikten sonra 1648 nisanında sularımıza gelerek seferlere bağlıyacağı bu işle meşgul resmi makamlar tarafından defalarca söylenmiş cilan. fakat dedikoduya kıymet verme, idaresizlik ve beceriksizlik yüzünden !949 haziranının ortasında dalıl henüz gelmemiş bulunan bu gemilerden yalnız bir tanesi 20 mil süratli Ankara yolcu vapuru Amerikadan harekt etmiştir. Haziran sonlarına doğru limanımıza gelecektir. Gemi. Amerikadan hareket ederken yalnız bir tek yolcu bulabilmiştir.
Sayın Kemal Satır bu gemiler hakkında şunları söylemiştir:
«Diğer 6 gemimiz hâlâ Amerikanla bulunmaktadırlar ve şu günlerde yurdumuza hareket etmek üzeredirler. Bunlar yolcu - yük gemileridir. Satın alınma bedelleri 3.750.000 (bu rakam yanlıştır; bu 6 gemi 2.720.000 dolara sâtın alınmıştır). Tâmlrlerine 10 milyonu biraz mütecaviz masraf edilmiştir. Demek oluyor kİ aşağı yukarı 14 milyon dolardır. Bu 6 yolcu gemisi yeniden tâmlr edilerek en mükemmel gemiler haline getirilmiş tir. d
Bundan sonra Ulaştırma Bakanı. Mr. Mac Keen’in gemilerin mübayaası işinde yaptığı yardımları şöyle anlatmşıtır: • «— Heyetimiz Amerikaya gittiğinde Amerikan mevzuatı şöyle İdi. 14 milden süratti yolcu gemileri Amerikan vatandaşlarından başkasına verilmez. Keza Vlctory tipindeki gemiler, Amerikan vat and aşkından başkasına satılamaz. Heyetimiz Amerikada birçok teşebbüsler neticesinde bugün sahibi bulunduğumuz gemileri satın almak İmkânını bulamadı
Heyetimiz o zamanki Amerikan muhalefet lideri Mr. Hoover İle tauışmış ve kendisiyle yaptığı bir konuşmada gemi satın alma işlerinde müşkülâta uğradığını da söylemişti. Bunun üzerine Mr. Hoover, partisinin genel sekreteri vası-tasiyle heytlmlze yardım yapılması tavsiyesinde bulunmuş ve bu vasıta İle Mr. Mac Keen heyetimize tavsiye edilmiştir Sonradan Mr. Mac Keen heyetimizle beraber çalışmış, gerek elçiliğinizin bildirdiği ve gerekse maliye müfettişlerinin verdikleri raporda ifade edildiği ürere. 14 milden süratli olan gemilerin ve Vlctory tipindeki şileplerin memleketimize satılması İçin bir kanun tefsiri mevzuu bahis olmuş ve bu kanun tefsiri lehimize olarak çıkmıştır. Keza 8 milyon dolarlık bir kredi sağlanmıştır.
Heyetimizin beherini 770 bin küsur dolar* satın almağa razı olduğu gemiler Mr. Mac Keen’in tavassutu ürerine 480 bin dolara alınmıştır. Bu Amerikalı zatın bunun gibi birçok hizmetleri olmuştur.*
Geçen sene nisanda bu mesele hakkında Büyük Millet Meclisinde yapılan tartışmalar sırasında Mr. Mac Keen aleyhinde söylenen sözler üzerine bıı Amerikan vatandaşı çok müteessir olmuş ve yaptığı hizmetlerden dolayı mükâfat beklerken kendisinin komisyon peşinde koşan bir maceracı addedilmesinden muğber olarak bütün yardımlarını kpsmlş ve bu yüzden Amerikaya giden ikinci ve Devlet Denizyollarının eski genel müdürünün başkanlığı altındaki üçüncü heyet, büyük güçlüklere uğnyarak hemen hemen hiç bir İş göremeden memlekete dönmüşlerdir. Bu defa 175.000 dolarlık mükâfat verilmesi hakktndakl kanun tasarısının, alt olduğu komisyon raporunda. Mr. Mac Keen'den «şerefli* ve «hayırhah» diye bahsedilerek âdeta mânevi bir tarziye de verilmiştir.
Birinci heyetin dedikodulara inanılarak işlerini bitirmeden geri çağırılması ve Mr. Mac Keen’in muğber edilmesi yü-
Geçende Londra'ya gelen ve 1948 mayısında Güney Afrika Birliği Başbakanı olan Dr. Da-nlel François Malan, Güney Afrika HollandalIlarından olup, birinci dünya harbi dan beri nasyonalist liderlerinden biridir.
Meslekî hayatına başladı. Cape (Kap) de Rlebeek West'da 22 mayıs 1874 tarihînde doğdu ve Stellenbûsch ruhban mektebinde rahiplik tahsil ettikten sonra birkaç sene Hollanda'da yaşadı; orada 1904 yılında, Berk-ley’ln felsefesi üzerinde bir tez vererek îlâhlyat doktorluğu derecesini aldı.
Güney Afrika'ya dönüşünde Hollanda Reform kilisesinde rahiplik etti. 1 İnci dünya harbi patladıktan sonra Başkan Steyn ve general de Wet tarafından, ruhanî mesleği terke-derek siyasi gazeteciliğe atılmağa İkna edildi ve Capetovm’-da nasyonalist «Dle Burger» gazetesinin başmuharriri oldu. Kalemi o kadar kuvvetli İdi ki, kendisine siyasette çok nüfuz kazandırdı ve 1915 te Cape vilâyetinde nasyonalist partinin lideri oldu. îkl sene sonra parlâmentoya dahil oldu. Dr, Malan. 1919 yılında, eski Güney Afrika Cumhuriyetine ve Hür OranJ Devletine 1899-1802 harbinden evvel sahip olduğu millî hürriyetine iadesini talep etmek için general Hertzog’un başkanlığında Avrupaya giden murahhaslar heyetinde âza İdi. Hertzog’un 1924 te kurduğu İlk hükümette, Mr. Malan, içişleri. Sağlık ve Eğitim Bakanı oldu. 1927 de bayrak kanunu projesini ileri sürdü; bu proje, bir uzlaşmaya varıluıcaya kadar uzun zaman Güney Afrika'da ihtilâf mevzuu oldu.
1933 te general Hertzog ile general Smuts, iki partilerini birleştirmek suretlle bir İttihat hükümeti teşkil ettiler; Dr. Malan buna İtiraz eti, bir Bakanlık reddetti ve bir sene sonra Hertzog’un eski taraftarlarından mürekkep «ıslah olunmuş» bir nasyonalist partinin liderliğine geçti. İkinci dünya harbinin başlangıcında Hertzog Mecliste tarafsızlık tek Uf edince Dr- Malan onu destek ledl; fakat bu teklif kazanmadı ve general Smuts tşimdl mareşal) Başbakan oldu; bunun üzerine Hertzog muhalefet liderliğini tekrar ele aldı ve bir sene sonra siyasi hayattan çekilince. Dr. Malan onun yerini aldı.
Geçen sene, Ingiliz Kıral ailesinin güney Afrlkaya ziyareti esnasında, Dr Malan, Kıral İle U2un bir konuşma yapmış ve Kıral kendisini ve eşini tam hareketten önce görüşmek üze-ra Capetown’a davet etmişti.
Dr. Malan İnançlarına olan şaşmaz sadakati, derin samimiyet ve dürüstlüğü İle maruftur. Bu hareketi dolayıslyle senelerce evvel, Montagne'de ilzüm bağı bölgesinde cemaatine vaazda bulunurken sıkı itidal tavsiye •finişti. Güney Afrikalı bir nasyonalist sıfatiyle en büyük gaye ve dâvası, memleketinin menfali ve kendi mukadderatına hâkini olmasıdır. Gerek Parlâmentoda ve gerekse dışarıda cumhuriyetçi fikirlerini sık sık İleri sürmüştür. Bununla beraber şu noktaya İşaret etmiştir kİ. ton seçimlerde mücadele mevzuu olan bu nokta değil, sadece dahili dâvalardır.
Dr, Malan, Başbakan olmakla beraber, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığını da yapmaktadır.
Bir karı koca meçhul eller tarafından öldürüldü
evim geziyoruz...
zamanın-partlslnln
rahiplikle vilâyetin -
Kozan — Kozan* bağlı Soğuk taş köyünde çok feci bir cinayet olmuştur:
Aynı köyde Badi Çellk'in çlf-1 İğinde amele olarak çalışan Gangalh Hüseyin Kart ile karısı Zeynep, kendilerine tahsis edilen çlfllk binası civarındaki istirahat yerlerine, havanın kararması dolayıslyle çekilmişler ve yatmışlardır. Bunların uykuda olduğunu gören ve evvelden hazırladıkları plân gereğince hareket eden kaatll veya kaatlller uykuda olan zavallıları tabanca İle öldürüp kaçmışlardır.
Tabanca sesini duyan köylüler ve köyün ‘bekçisi kaatlller hakkında bir bilgi edinememişler ve olayı ilgililere haber vermişlerdir. Bu feci olay muhitte derin bir teessür yaratmış ve türly yorumlara sebep olmuştur.
Esrarengiz bir surette öldürülen bu zavallıların kaatlHerlnln yakalanması İçin tertibat alınmıştır.
250 davetli, büyük konser leri Stüdyoda takibedecek
Yüksek Ticaret okulunda başarısızlık gösterenler
Ankara 11 (Akşam) — Millî Eğitim Bakanlığı talim terbiye kurulu, yüksek ekonomi ve ticaret okulu eski yıllar imtihanlarında başarısızlıklar göstermeleri dolayısile kayıtları silinmiş olanların faydalanmasını sağlamak Içiu bu gibilerin 1954 - 1955 öğretim yılının sonuna kadar bir defa daha İmtihana kabullerine karar vermiştir.
Gaziantep, Gemlik muhripleri
Yazan : Cemaleddin Bildik
Sesin elektriğe çevrildiği yer — Sesin yüksek takatle dağıtıl dığı yer neden Harbiye ve Ümraniye? — Yaz ve kış aynı hararet — 8 stüdyodan en büyüğü — Mermer döşeli «Şeref salonu» — Sesi boğmak için — Koltukların hususiyeti ve kuru kalabalık! — Diğer tesisler...
İnşaatı bitmek üzeredir, bitiyor; tecrübe yayınlarına başlanıyor. başlandı; diye gazetelerde her gün tasa kısa haberlerini okuduğumuz ( İstanbul Radyoevi» nl dolaşıp, bu kapalı kutuyu «AKŞAM? okuyucuları önünde açmak, zamanının geldiğine kaniim. Çünkü Basın -Yayın Genel Müdürü Şükrü Esmerin de söylediğin^ göre radyomuz, eylül başından itibaren neşriyatına devamlı şeklide başhyabllecektir.
«Radyoevi» nl gezmeğe başlamadan önee, İşaret edeyim kİ «radyo» denilince bunu İki cümleden mütalâa etmemiz lâzımdır.
1 — Sesin elektriğe çevrildiği yer.
2 — Elektriğe çevrilen sesin yüksek takatle havaya çıkarılarak dağıtıldığı yer.
Sesin elektriğe çevrildiği yer: Bildirimiz Radyoevldlr. Elektriğe çevrilen sesin yüksek takatle dağıtıldığı yer de Ümraniye köyündeki İstasyondur.
Radyoevi niçin Harbiyecle kurulmuştur da fstanbulun daha başka bir yerinde inşa edilmemiştir? diyenler bulunabileceği gibi, yayıcı İstasyonun da ta Umraniyeye atılması se-
Çahrlestone (Güney Karolina) r— —
11 (A.A.) — (United Press!: A-!bebinl araştıranlara raslartabl-merikan Atlantik yedek filosunun Chaflestone grupu kumandanı albay Ralph Hungerford, dün Fuat Uzgören'e Amerikan harb filosuna mensup İki muhribi törenle vermiştir. «Lans-down» ve «Lardner» isimlerini taşıyan bu muhripler şimdi «Gaziantep» ve «Gemlik» adlarını almışlardır
Askerî yardım programı gereğince Türklyeye verilen bu gemiler bir talim seferinden ve Vlrjînyada Norfolk deniz üssünde son bir törenden sonra Türk tayfaları tarafından Istan bul a götürülecektir.
Rumelihisarı vapuru bir haftaya kadar geliyor
Denizyolları idaresinin şehir hatlarında çalıştırılmak üzere Hollandaya ısmarladığı altı geminin beşincisi olan «Rumelihisarı» limanımıza gelmek üzere yolda bulunmaktadır. Gemi dört gün önce Cebelüttarıktan geçmiş olup bir haftaya kadar tstonbulda olacaktır. Sonuncu gemi olan •Anadoluhlsarı» da bir aya kadar yola çıkacaktır.
Mayısta Filigtîne giden Yahudiler
Verilen malûmata göre mayıs ayı İçinde Türklyeden İsralle 6277 Yahudi muhaciri gitmiştir.
ıııııııırnnnmııııııııııııatıjuuıııııııııııııııııııııuııııııi'iıııııııııııııııırıııııııııı
Cankurtarandakl İlkokulda güzel bir sergi açılmıştır. Yu-kankl klişemiz, bu serginin bir köşesini gösteriyor.
zünden uğranılan maddî zararlar bir hayli büyüktür Yalnız gemilerin tâmlr ve*tâdilleri İşinin 15 ay kadar gecikmesi yüzünden önceden 8 milyon dolara
yapılacak olan bu İş. 13 milyon küsur dolara mal olmuştur. Bu zararları ayrı bir fazımızda açıklıyacağız.
A. D. D.
Büyük konser stüdyosunun karşıdan görünüşü
W>vı, '* [
j
‘ t - . . i
l.'' i . . . - . b-, ’
5» .♦ .Azın vjb|
' . ,K- i - İ S. -
Created by free version of 2PDF
lir. Radyoevi mühendislerinden Muzaffer Eko. bu sualleri şöyle cevaplandırmaktadır:
«— Radyoda temsiller ve konserler verecek sanatkârların kolaylıkla gelebilecekleri bir yer olması ltibarile binanın Harbi-yede İnşa edilmesi uygun görülmüştür. Verici İstasyonun Ümraniye köyünde kurulmasının sebebi de. tam&mile teknik bir zaruretten doğmuştur.»
Binayı gezelim
Radyoevi binası, bodrum, zemin, birinci, İkinci ve üçüncü olmak üzere dört kattan ibarettir. şimdi bodrumdan bağlıyarak binayı gezmeğe başlıya-lun.
Burası, havalandırma ve kalorifer tesislerine ayrılmıştır. Zemin kat merdivenlerden aşağıya inerken daimi bir uğultu duymaktayız, Mühendis Muzaffer Eke. İzahat veriyor:
• — Biitün stüdyoların ve bazı tesisler dairelerinin taş ve yaz aynı harareti muhafaza etmeleri şart olduğu gibi, buraların havalandırılmaları da zaruridir. Çünkü stüdyolar, binanın tam ortasına gelen yerlerde kurulmuştur; sokağa pencereleri yoktur.*
Bel kalınlığında hava boru -1 lan, bodrum katından zemine oradan da stüdyoların ve diğer tesislerin bulundukları katlara kadar dolaştırıl* dolaştıkla, gizlenmiş şekilde uzayıp gitmektedir.
8 stüdyo var
Bodrum kattan. mermer merdivenler çıkarak ayrılıyoruz. Şimdi zemin katla birinci katı birbirine bağlayan mermer merdivendeyiz. Bu basamakları da geçince kendimizi içe ferahlık veren geniş bir salonda buluyoruz. Tabanı da, yan duvarları da tertemiz, bembeyaz mermer kaplanmış bir salon. İzahat veriliyor;
9— Burası, Şeref salonudur, Şu karşıdaki kapı müdüriyet odasına, şu yandaki kapı da büyük konser stüdyosuna açılır.»
Bütün stüdyoların toplandığı( bu İki kaltak! kapıları biraz sonra açarız. Hazır burada İken «Şeref salonu* hakkında İzahat alalım. Merdivenin İki tarafında mermer duvarda ayrılan İki biiyılk yere, radyo mevzuu İle alâkalı İki resini yaptırılacak, salonun muhtelif
dİ de, bu konserleri radynevln-dekl salonunda dlnllyec^kter için daîjtılacak davetiyeler karaborsaya düşecek...
«— Katiyen, dedi, bövle bir şey olabileceğine İhtimal verilemez Çünkü bu davet iyeler isme muharrer olur.«
____ Basın temsilcilerine de bir kaç koltuk ayrılır mı dersiniz?
(— Zannederim.»
Gül kurusu renglndekl kadife kollukların zarafeti nazarı dikkatimi celbettiğinden bunların bura mamulatı olup olmadıklarını sordum:
Hayır! dedi. Bunlar sureti hususiyette Amerikada yapılmış ve oradan getirilmiş koltuklardır »
— Sureti hususlyedç mİ?
« - Evet. Çünkü bu koltukların yapılışlarında bir hususiyet vardır Koltuklar burada boş durdukları takdirde bile, davetli İle dolu bir salon Malûm ya, boş olan salçnda bir müzik sesi başka. İnsan kalabalığı olan bir salonda İse başkadır. Yalnız koltuklarda değil, her türlü mobilyada, radyonun bütiin teknik zaruret ve İhtiyaçları göz önünde tutulmuş ve her şey ona göre yapılmıştır.»
— Desenize, dedim, şu salonda davetli olmazsa bu koltuklar bir ■ kuru kalabalık» vazifesi görecekler.
Gülüşerek salondan çıktık. Sütunlardaki yerin müsaadesiz-Jiğindcn dolayı binayı ve stüdyoları dolaşmamızın devamını yarına bırakmak mecburiye-
yerlcıine de büstler konacakmış.
Beni gezdiren mühendis Muzaffer Fİ: ey e soruyorum.
— Kaç stüdyo var?
•— 8 stüdyo! diyor. Bunlardan biri temsiller stüdyosudur. Biri büyük konserler, biri bunun az küçüğü yine konserler stüdyosudur. Bu üç stüdyodan sonrakilerden bîri oda müziği, dört tanesi de söz stüdyolarıdır.»
Büyük konser stüdyosu
Kapısının iki tarafında «Susunuz» ve »Bekleyiniz» yazılı elektrikli Ikl levha bulunan kapılardan birini açan Muzaffer Eke, büyük konser salonuna girdiğimizi haber veriyor.
— Peki, bu susunuz, bekleyiniz levhalarının rolü ne?
(t— şayed, diyor, salon meşgul İse burada ^susunuz» lâm- , bası yanar. Bu. salona girilemez havası yaratırlar demektir. «Bekleyiniz» lâmbası yanıyorsa, haber gönderilmek suretiyle, salona girilebileceği anlaşılır. Her stüdyonun kapısında bu levhalar var,»
Hamamlarda olduğu gibi, çift kapıları açarak büyük konserlerin verileceği en büyük stüdyoya girdik. Tavanı, kubbeleri ters dönmüş bir hamamı andıran bu salonun yan ve karşı duvarlarında gördüğünüz o yarım üstüvane şeklindeki şeyler kübik birer süs değildir. Sesin boğulmasını temin İçin öyle yapılmıştır. Mühendis Muzaffer Eke bunu bir el çırpması ile ispat ediyor. Bîrini alkışlar gibi ilinde kalıyorum: özür dilerim, el çırpıyor. Ses zerre kadar aks! Yarın, radyonun tâ «kalbi- ne kadar gireriz.
Cemaleddin BİLDİK
el çırpıyor. Ses zerre kadar aksi seda yapmıyor.
— Bir ıslık çalın bakalım’ diyor.
Gülerken dudak büzüp ıslık öttürmek ne zormuş meğer. Gülmem geçince, bir ıslık çalıyorum ve sedanın netliğini muhafaza etmekle beraber, akis yapmadığını duyuyoruz. Duvarlar bir nevi mukavva ile kaplanmıştır k! bunlar, küçük deliklerle doludur ve en son teknik vasıtalara uyularak, sesin boğulmasını temin için böyle yapılmıştır.
250 kişilik koltuk
Büyük konserlerin verileceği bu stüdyoda, radyoevlnin davetiyelerini hâmil olanlar, kon- 11 Irak edeceği cihetle Üniversiteli serleri takip edebilecektir. Yani evinizde radyonuzu açıp da siz konseri dinlerken, ayni yerde koltuklarına oturmuş halde o konseri dlnllyen davetliler bulunduğunu da hayalinizde canlandırabilirsiniz.
— Eyvah! dedim. Yine bir karaborsa doğacak!..
Muhatabım, hayretle yüzüme bakarak:
«— Neden?» dedi.
— öyle ya. maç ve sinem* biletleri karaborsası gibi şlıu-
TASHill — Karagöz ve monologdan bahseden dünkü yazımın üçüncü sütununun on beşinci satırındaki son kelime «yazıyorlar» olarak çıkmıştır. Tashihte kaçan bu kelimenin doğrusu ise »yapmıyorlar» dır Mânayı bozduğu İçin tashih olunur. C. B.
DAVET
üniversite Talebe başkanlığından;
Birliğimiz. Rusyada vazife uğrunda ölen kuryemiz Fuat Gü-zaltan'ın cenaze merasimine Iş-
arkadaşların 13/VI./949 pazartesi günü öğle namazında, Teşvikiye camiinde bulunmaları ehemmiyetle rica olunur.
12 Haziran 1949


Sahile 6
llf'İK AKSAM BİR HİKÂYE
Aşkın ağlarındaj
Cenny. Lokantada beraber yemek yerlerken Maksi donda:
— Fred’den bugün telgraf aldın» Beni vapurdan çıkar çıkmaz kendisini karşılamak İçin Liverpul limanına davet edlyuç dedi
Maks, genç kızın kederli çehresini görünce üzüldü;
— Zaten bunu bekliyordun meleğim. Nişanltn tn^lll.efeyo dönünce bu kı&a saadetimiz tabii sona erecek. Ne yapalım? jpsmet bu kadar imiş!
Maks İle Cenny, bir ay evvel bir ahbap evinde tanışmışlardı. Delikanlı, genç kızı, görür görme e. masûmâne çehresi çok ho-una gitti. Ertesi akşam beca-yeıııek yemeğe davel etil Ccn-uy de daveti kabul etti Maks, genç kıra karşı samlnü davrandı:
— Cenay dedi, ben evli bir adamım, Karun tedavi için kap lıcaluradadır. Yakında dönecek dedi.
Genç kız da
— Ben de Fred Astara nişanlıyım şimdi Seylân adasında bulunuyor. Üç ay izinle yakında tngillereye gelecek Burada evleneceğiz, sonra kalkıp Seylâua gideceğiz cevabını verdi
tlci genç muvakkat fakat lal-! t» bir macera yaşamağa karar verdiler. Maks. Margatc retle evli bulunduğu, Cenny de nişanlın Fredl cidden sevdiği için kendilerini aşkın ağlarına düş* mekteu masun sanıyorlardı. Fakat ikisi de bu »tanlarında laldandılar. Cenny. bir kaç giin sonra Maks'a vurulmuş olduğunu anladı. Maks bir aralık genç kıza:
— Demek nişanlını karşılamak için yarın Llverpuia gidiyorsun diye sordu. Cenny derinden ah çekerek:
— Ne yapabilirim şekerim, o kadar be t bahtım kİ... cevabım verdi.
— Zaten saadetimiz, geçici bir maceradan İbaretli. Hayat böyfedlr.
— Dediğin belki doğrudur. Fakat sana aşkım geçici değildir Buna emin ol Maks!
f sile evlenmekten vazgeçecekti. : Bir saat sonra Cenny ite Fred
■ trenle Londraya Rldiyordıı. De-
• likanlı sevinç içinde İdi. İkide ı bir nişanlısını kucaklayıp öpû-
vor Ve istikbal* alt hülyalarm-dan bahsediyordu. Bir aralık
■ Cenny, nişanlısının sözünü kes ti ve gözlerini yere indirerek:
ı — Fred, sen burada yokken ı başımdan müthiş bir hâdise
■ geçti. Seninle evlenemlyeceğiınl ! diye kekeledi.
Delikanlı ıstırapla sordu:
I — Müthiş hâdise dedlğnl şey
. nedir Cenny?
• — îştemlyerek haşka bir (
■ keğl sevdim Kalbimi ona ve
• dlm. be'ni unutmalısın. Seninle evlenip ikimiz de betbatıt oi-
, maktansa hakikati sana açikçft
■ söylemeği tercih ellim.
Fred, bu sözlere hiç cevap
■ vermedi. Genç kızı evine kadar ı götürdü, yanından ayrılacağı
sırada boğuk bir sesle.
i — Cenny! Bana muşa ad-' et de son defa seni öpeyim. Sana bütün kalbimle saadetler ti'-j mennl ederim dedikten ve genç kızı hararette öptiıkteı çekilip gitti.
AKŞAM
Tokat ilinde köy kalkınma faaliyeti
ı Tokat (Akşamı Sadrı Aka, Tokat iline geldiğin-denberl mesai ve faaliyetinin i mühim bir kısmını köy kalkm-, ması üzerinde teksif etmiştir, sonra ‘ Baharla birlikle bir çok köylerimizde okul inşaatlarına baş-flanmış, köylünün yol. köprü.
su dâvaları ön plâna ulumak suretiyle * mühim ihtiyaçların başarılmasına doğru hızla gidilmeğe başlanmıştır Bu meyimde .değerli valimizin yakın İlgi ve şalisi alâkaluriyle meydana getirilen, Bizerl köyünde büyük bir su barajının ilk su verme töreni yapılmıştır. Törende civar köylerden gelen ihtiyar heyetleriyle, bir çok köylü grupları ve köylülerle görüşmek üzere ilimizde bulunan Millet vekillerimizden Recal Güreli lle Reşit Önder de hazır bulunmuşlardır.
Bizerl köyünün sulanmasını sağlayacak takatle olan baraj? 120 metre uzunluğunda kaide sinde 4, en yüksek noktasında bir metreye yakın kalınlığı bu-Uman takriben beş metre irti-famda çevrilmiş bir duvarla su top-eser % 5ü sini kuraklıktan kurtarmağa kufi gelecek bir durum arzet-, inektedir Açılış töreninde, vali Aka, bir hitabede bulunarak, eiblriiğlyte çalışmanın neleri
• Ertesi gün Cenny. telefonla
Maksi aradı:
1 — Seninle görüşmeğe meebıı-
rum öğle yemeğini benimle
ı beraber yer mİ3İn diye sordu:
■ — öğleyin ben serbes değl-
ı Ilın. İstersen akşam Metropoll-lan otelinin holünde buluşalım, Fred gelmiş mİ?
, — Evet geldi
ı O akşam otelin holünde bu-
luştul&r. Cenny. sevgilisini gd-rür görmez sevinçle haykırdı | — Artık serbestim Maksi
Fred lle münasebetim sona erdi. Onu her şeyi söyledim. —Ne yaptın Cenny? Ayol sen çıldırdın mı?
ı — Seni sevdikten sonra ne yapabilirdim? Karından boşanır boşanmaz evleniriz.
— Bunu akimdan çıkar Cenny! Ben karımdan ayrılamam. Bugüne kadar onunla mesut
, yaşadım. Onu betbahl etmek üç yüz bin metre küp istemiyorum. Seninle yaşadığım ] tomaktadır. Bu kıymetli | tatlı demleri de uııutmıyacağıın köyün kurak arazisinin Hassas genç kız. Maksin ateş- ve çabuk sona ermiş tatlı bir " " ‘ ’ ■
lı buselerini nasıl unutabilirdi? rüya addedeceğim Karım hu Kendisini ilk öpen erkek Ma- akşam kaplıcalardan dönüyor Ics'tı Kalbi birdenbire coştu Ni-, Biraz sonra onu karşılamak 1-şanlım Fred. geleceği için sev- çln istasyona gitmeğe meehu-gllistnden ayrılmak Lâzımdı rum. Fred otuz yaşında, kıvırcık Canny, sapsan kesilerek kumral saçlı, siyah gözleri mâ- guk bir sesle: nalı, yüreği temiz, gürbüz bir gençti. Cc.-r.y, kerki kerki wlUu.
Mak.se .sordu | — Şuna inan Cenny! Senden
— Acaba araşır» görüşebil e- ayrılacağım lçtn kalbim parça cek miyiz?
Maks, katiyetle cev:;p verdi:
■ Hayır... Nişanlına, onunla evleneceğini vadeettin. Sözünü tutmalısın, Bana gelince, zamanla beni unutursun.
Cenny, gözleri yaşla dolarak: f
— Hayır, hayır! Seni hiç bir değilim. Zaman unutanııya(ağım, haykırdı
sömürgeleri
Meselenin Rusya hariç bir dörtler konferansında hallini teklif etti
yapmağa olduğunu
veciz bir >lmr» ________________
nara) mukavemetini daha faz-, ritre'nln hâki la arttırmak İçin duvar arkasının toprakla İmlâ edilmesi için ayrıca yardımda bulunacağını beyan etmiştir.
Yine bu köyde bir hayvan ıslâh İstasyonu yapmağa karar veren köylünün arzularının tahakkuku İçin 1000 hra yardımda bulunacağını sözlerine İlâve eylemişlerdir. Civuf köylüler de böyle bir esere kavuşmak için valinin yardımını istemişler, müracaatları sıraya koyan w... vilâyet fen heyetini tetkike memur ederek projelere göre I gereğini yapacağını İfade eylemiştir.
Töreni müteakip Blzerl köylüleri civardan geieıı bütün köylülere yemek yedirmişler, davul zurna çalarak bir bayram havası İçinde suyu araziye bırakmışlardır.
Ayrıca Erbaa ilçesinin Zilhor köyünde bir kavak fidanlığı tc-sis edilerek Elâzıklan temin edilen 10,00ü kavak fidanı dikilmiş. kanalları açılarak etrafı tel örgülerle çevrilmiş ve önü-mezdekl sene 10.000 kavak daha dikilmek üzere arazisi şimdiden hazırlanmış bulunmaktadır.
Mahkeme Koridorlarında
Herif parayı koydu, ben de marifetimi gösterdim?
Roma il (A A > (Reuter) — İtalyan haberler ajansının dün bildirdiğine göre başbakan de Gasperl eski İtalyan sömürgelerinin İstikbalini müzakere etmek üzere Fransa. İngiltere, Birleşik Amerika ve İtalya arasında bir »dörtlü sömürge konferansı» yapılmasını teklif etmiştir Başbakanlık basın bürosu haberi tefsirden kaçınmıştır.
Ajans, bu teklifin geçen salı günü de Gasperl tarafından Birleşik Amerika büyük elçisi James Dunn’e yapıldığını ilâve etmiştir.
Ajansa göre konferans. Llb-'e yanın birlik ve hakimiyeti E-imiyetl ve İtalya-ı ntn Somali özerindeki vesayet! esasına dayanan yeni bir hal çaresi anyacaktır
De Gaaperı komünistlerin hücumuna uğradı
Telesle II 'A A > - (United Press ı — Trleste’nln îtat yaya ıs. geri veriiınes! için, de Gasperl" mil n'n nutuk söylediği siyasi bir toplantıdan dönmekte otan t-taiyanlar Komünistlerin hil-I cumtına uğramışlar ve bunlarI dan biri ağır olmak üzere bir | çoğu yaralanmıştır. Polis. Komünistlerin birkaçını tevkif etmiştir Hâdise 150.(100 kadar Komünistin. Komünist lideri Vittorto Vldail'yt dinlemek üzere toplandıkları 8an Glaacomo İtesim inde vuku bulmuştur.
— Keramet sahibisin demek?
— övle keramet değil,’ bey birader. Ne sihirdir, ne keramet, el" çabukluğu marifet. El oyunları yaparım Gürsen ağzın acık kalır. Mahkemeden cıkınca size de yapayım da seyrediniz.
— Bize de mendil içinde para kavbetme oyunu mu va nacaksın'’
— Ne istersen yaparım. Mendilin içine bir avuç altın doldur, evvel Allahın izniyle bir okuyup üfleyeyim, hepsi birden kovbolmazsa vüzüme tükür Bu islerin erbabıyım ben. Zenaati öğreninceye kadar cok para harcadım, cok emek verdim.
— Bu oyunlarla geçini yorsun övle mİ?
.. — Ne yapalım, bev bira-
der? Cenabı Hak her kulumu nun rızkını başka bir kam-
' . dan vermiş. Herkes bir vol futmuş, gidıvor Bpn de ekmek parasını el oyunundan çıkarıyorum.
— Senin tuttuğun vol pek sağlam bir vola benzemiyor. Su adamın beş lirasını almışsın.
— Bırak o enavivi. Övünün zagonunu bilmivor. sonradan hır çıkarıyor Kalkmış da ovundan sonra benden bes lira istlvor
— Senin mendilinin içine bes lira >-nvmııs. sonıa iade etmemişsin.
— İade etmemişsin ne demekmiş. bev âbi? Ben onun cebinden zorla nara alnın? mıyım? Mendili açtım, ken-
Birbirlerini döğmüşler, İkisinin de yüzleri gözleri yara, bere içinde Koridorda karşılıklı köselere dikilmişler. van gözle bakışarak diş gıcırdatıyorlar. Biri zavif, esmer, otuz yaşlarında görünüyor. Öbürünün saclarına ktr düşmüş, tıknazca bir adam.
Evvelâ esmeri île konuştuk.
— Neden döğüstünüz? Ensesini kaşıyarak dtıdak
büktü .
— Bes kâğıdın ne demek olduğunu biliyor musun, bey âbi?
— Bes kâğıt, bes İira demektir.
— t yi va bugünkü günde beş paoeli kazanmak kolav, mı?
— Para kazanmak her za-1 man için zordur. Kolay kazananlar da vardır ama her kula nasio olmaz. Sizin kâğıt meselesi nedir?
— Bes papelimi 1c herif.
— Bore aldı da iade medl mi?
— Yok beyahu. Tanımadığım adama bore verir miyim ben”) Oyunda icetti.
— Tanımadığın adamla kumar mı oynadın?.
— Kumar değil, bey kardeşim Biz kahvede otururken şu herif geldi, hokkabazlık yapmağa başladı. İskambil kâğıdıyla biraz o vunlar gösterdikten sonra cebinden büyük bir mendi! çıkarıp masanın üstüne serdi: «Su mendilin içine para kov bakalım-, dedi Cebimde bütün bir bes kâğıt vardı di gönlünün rizasivle bes II* çıkarıp koydum. cŞimdi ben ... -
bu paravı kavbedecpğim • diyerek mendili vumaklavıp avucunun İçine aldı, ağzına götürü üfledi sonra tekrar açıp silkeledi, baktık ki içinde para vok Ondan sonra kahveciden bir tabak aldı. parsa toplamağa başladı Tabağı bana uzatınca: Bende başka metelik vok.
Bes kâğıdımı ver de bozdurayım, sana bahşiş verevim ■> dedim. ,*Ne bes lirası istiyorsun - demez mi° *Va-l'U. biraz evvel senin mendilinin içine bes Hra kovdum' va. îste. oyunu seyreden su kadar adam da şahittir Paramı ver- dedim. «Sen o parayı kendi gönlünün rızası ile kovdun. Ben de parayı mendilin içinden kaybedeceğimi daha evvel sana haber verdim, paravi da kay- iie ____________
bettim. Mendilden kaybolan çişleri Bakanlığı yapmış olan ve baravı nereden bulup da sa- Arnavut Komünist Partisinin na vereceğim?» etiverek kah-, merker komitesi üyelerinden veden savuşmak İstedi. Bak- Koçl DIKjZe> Tiran halk mahke-ı tim ki herifin sakası vok. mes| tarafından ölüm cezasını I bizim beş papeli tüydürecek, j mahfc(ını edilmiştir. Eski devlet knbul ‘ hemen kalkıp kapının ö-. bakanı devlet nıürakabe komls-UC,*'V| nünde vakasına yapıştım. yonu eskl başkanı ve siyasî bö-
Paravı verirdin, vermezdin. * üyelerinden Panrtl Hrlsto ls« derken kanıştık .' 20 sene ve diğer sanıklar da
öbür adam da kendini muhtelif hapis cezalarına mah-nıüdafaa edivor: I kûm olmuşlardır Bu mahkûm-
— Amma da sulu şeymiş lar, cTitonun Troçklst henıpa-ha. Bes Hra dive vakama va- Jarne temas edcıek Acnavufiıı-nıstı. Böyle numara olur £Un siyasî ve iktisadi bağunsta-mu. beyefendi kardeşim? ngı ve dış «{övenine karşı Cum-____Sen ne is «.tapıyorsun? hurlyet aleyhtarı gUll tertipler Kera- hazırlamakla» İtham edilmişler-
di.
etli
et-
Created by free version of 2PDF
ravı kovdu, ben de zanaatımı gösterdim, naravı kaybettim. Ovun dediğin budur iste.
— Peki, mendilin içinden nara nere ve eritti?
Müstehzivane gülümseyerek göz kıratı:
— Nereve giderse gider. Orasını Allah bilir. Burada şenaatimin püf verini sana anlatacak değilim va Parayı kaybettim va ona bak sen Kavbolan nara geriye gelir mi?
Mahkeme acildi, ceplerini çoklaştırarak gitti.
Ce. Re.
Haseki hastanesindeki ilmi toplantı Haseki hastanesi mütehassıs doktorlarının haziran'949 ayı İlmi toplantısında sağırların yetil bir âlet ite İşitmelerinin tâyini, kalça çıkıklarının teda-I vlslnde rastlanan ihtilâflar. ‘ I son zamanlarda görülen ve hc-Diğer ilçelerde buna benzer miplejl tevlid eden Menengo-işlere hummalı bir şekilde de- Ansefalle vakaları bir Poikllo-vam olunmaktadır . derma Atrnfik hastası gösterll-
■ıııtiKiunııııııııııııııııııııııııiıııııuıiıiıııııitı miş, bunlar üzerinde münakaşalar cereyan etmiştir.
unnnmwııı«wımıt«»ıııuu««rmm««ıwmtıuıııııiHiı«
bildiği kulube gtt! |zl almak için otomobilini telaş*
Fred, rakibini ansızın ka'p-’yona gönderdiğini bana telefon sında görüne/ na kaldı...
Maks. evvelâ söze başladı:
— Ben Cenny'cıln size bahset-
tiği Maksim!
Eğer evli olmasaydım. 0-nunla tereddütsüz evlenirdim.
— Demek evlisin natn'MSii» herif!
— Bamı ne söyle sen. haklısın 1 Çünkü bu hakaretlere lâyıkun-Fakat münakaşayı tutuşmak.
— Allaha ısmarladık Cenııy! pcimlzln de sev.llğimiz Cenny* Dalma seni hatırlıya cağını.
Maks. bu cevabı verdikten sonra karısını karşılamak İçin istasyona gitti. Cenny'nlıı ihtiyar büyük annesinden bafka kimsesi bulunmadığını ve is- 1 t ikbali parlak, temiz yürekli bir' gençle evlenmeılııe mâni öldü-' famı diişiîne.-fk vicdan ız’aaj • duyuyordu. Karısını İstasvon-dan alıp evine götürür götür- rı holde buldu, tatlı ve şefkatine/ acele bir işi olduğunu ba- H bir sesle ona hitabetti: hane etti ve Fredl butacağmı — Cenny’clginı! Annemin ül-
-.................... — Karıtıl benden fazla
Cenny. korka korka | seviyorsun diye sordu:
bo-

' parça oluyor
— Anlıyorum Maks! Artık git! Delikanlı endişe İle sordu.
— Ya sen ne yapacaksın?
Genr kız, acı acı gülümslye-rek cevap verdi:
— Korkma, intihar edecek
diye
Genç kız ertesi sabah tunda vapuru beklerken Maki t düşünüyordu. Bütün gece goaleriye uyku girmemişti. Nişini Mi İle açıkça görüşmek mecburiyetinde bulunduğu dfl-şunc*3l kendisini üzüyordu. Başka olr erkeği severken nl-fanbaı ile nasıl evlenebilirdi*
Fred. muhakkak elim durumunu takdir edecek ve kendl-
ııh-htp
1 ayrrtlııden do- la bildirdiğin! söylemeğe gel' dlm Tren yarım saat sonra kalkıyor Acaba trene yetişmek İçin valizlerin! hazırlıyablllr misin"’ Genç kız hıçkırarak eı-cnp verdi:
- Ah Fred’clglm' Sen ne iyi kaibll bir gençmişsin Ben sana nankörlük ctllmu.
— Aldırma şekerim. Haydi çabuk ol, Annem t . .
Cenny. scıTInçlc
— Şimdi hazırlanırım Fred-ciğim!
Maks tahmininde aldanma-mıştı. Genç kam Frede ihtiyacı vardı. Fred, nişanlısı ile Is-tasyona giderken içinden şöyle düşünüyordu:
— Zavallı*Maks! Ne İyi kainli bir erkek. Saadetimi ona borç luyunı. Meğer Maks. bu büvük ledakârltğı yapmak ve Ccnnyyi bana iade etmek İçlıı genzeklen onu seviyormuş.
Çeviren: A. HİLÂLİ-
Türkiye Kızılay Derneğinden t içe şubemize bağlı Hasköy bucak şubesinin bugün vereceğini ilân etliği pehlivan gürc?-1 terine İstanbul belediyesince müsaade alınamadığmdan gû-rı*s tehir edilmiştir
Arnavutlukta tasfiye
Paris 11 (A A. t - (AFPI -Arnavut radyosunun ul'dlrdl**-ne göre, evvelce Başbakanlık, t-
It.ıım. Hu' -l: i J "Ü Al fc. y \'J fJJT I bizi bekliyor. -*rCaı
Kızlara Suikast
ZABJTA ROMANI
kazan: Agalha Christie
- Tefrika
Muhatabımızın yüzü, hafifçe; ışıldadı: yavaşça:
- Yaa! — dedi - Demek"' meşhur detektif? İsminizi çku-dunı
— Acaba, aslnt - Loo gazele-alnde mİ?
- Hayır. Avustralya’dan dönüşümde... Galiba Fransızsıni2 değil mİ?
— Belçikalıyım , Ehemmiyeti de yok Meseleye gelelim: Siz burada ne yapıyorsunuz? Oayri tabu bazı vaziyetler oluyor mu?
- ;Gayrı tabii» sözü He ne ka u.vit iğinize bakar.
Arudtralyah, yaşı epeyce ilerlemiş ve saçları hayli dökülmüş olm ı .ma rağmen kalıplı kıyafet II bir adamdı Çehresinin İfa-dı*oi hoş ve iıayli de karakterli. Mavi gözleriyle, kaba çizgileriyle ha^iz bir karakter
— Goruyor.Uıouz ki, küçük
Tercüme eden: Vâ - Nü No. 16 - .
dostumuz madmazei Buckley ye biraz domates lle hıyar getirmiştim Bahçıvanı sıfırdır. Çok tembel bir adam Hiç bir şey ye tiştlremlyor. Annemle ben buna pek kızıyoruz, Zaman zaman, ınulsahibLınıziıı hoşuna gidecek Jestler yapıyoruz Neylersiniz, komşular arasında İyi münasebetlerin devamı lâzım. Üstelik de kutlanabileceğimizden pek fazla domates çıkartıyoruz...Da İma "olduğu gibi pencereden girmiştim, sepetimi şuraya bırakacaktım Birdenbire, kulağıma, üst kotta erkek sesleri çalındı Şaşırdım. Hayret edişim de gayet tabii. Gerçi civarda hırsızlık vakaları işitilmiyor ama, bilinir mİ ya? İşte bu sayede, meş hur detektifle tanışmış bulunuyorum E. peki, b'-n de sizuı bu raya geliş sebebini Öğrenebilir iniyim, efendim?
ye hiç bir rayda temin etnu t. Beni dinle: cenny biraz evvel kendisini biriktiğim Metropll!-lan otelinin holünde bulunuyor. Yanına git. Size İhtiyacı vitri — Fakat o. seni seviyor!
— Git diyorum sana! Fred derin bir ah çekerek:
• — Gidiyorum! diye İnledi. Fred .otele koftu ve genç kı-
GELIR VERGİSİ KANUNU
Buy Ok Millet Meslittmizce * edilmiş alan 5431 »»nli «elır verebi k»nunu, Boır- Gu/rlcdi'.» alnın r inkılâp Kttaheı-l Hunlından k('»n' «eklinde çıkarılmıştır. Fiaiı ı(x> kmu».'
njMpIraikıMilAa
* Sarıya.- H«liı»*l»İM - U Ma-. .iıı ini1» dun İT hard an cuma (0-1 nü Vtesareıns kadar devanı etmek uıere Kvıml-de Sarıyer Uç^alne battı Asaraâa ko>(lnün Biçki. Nakil. El-‘ hicri ocrgı-ı hÇrUClktlf.
Cırlı Wi-t»st!lr
— Ben mi? Şev... met oyunları vanarın».
Polrol, güliimşljerek cevap verdi:
— Gayet basit Buyan Nick Buckley. yatağının üzerindeki tablo geçcıı akşam düştüğü için az daha ölecekmiş Araba bundan sbze bahsetti mİ?
— Evet, efendim Kd kalmış hususi bir kaytan getirmiştim.
— Bu kazayı bir daha sefere önlemek İçin bayan Buckley’e Sabahleyin evde bulunmasa bile ölçüp biçeyim diye içeri girmek müsaadesini bana verdi Buruya girişimin sebebi gayet basit, görüyorsunuz.
Poirot. bu hikâyesin! gayet masumane tur tebessüm ve bir et hareketiyle tamamladı.
— Demek bundan ibaret?
— Bundun İbaret . Beyhude korkmuşsunuz çünkü, dostumla ben. kanutmı itibarlı şahsiyetleriz.
Croft:
— Sahi - dedi. — Ben, sizi dün de görmüş olacağım.. Akşam üstü, bizlın küçük paviyo-nun önünden geçmediniz mi?
— Oeçttk, efendim SU. bahçe lle ıneşguldunuz Bizi selâmladığınızı da hatırlıyorum
— Evet, sdAmlamıştınıDe-
mek siz. Hercule Poirot'sunuz? Şu anda meşguliyetiniz pek mİ fazla? Eğer değilse, evime gelerek merasimsizce ve AvustralyalI usulü bir çay içelim. Karımla (la tanışırsınız. Gazetelerde pek çok seferler okuduğu l-çin isminizi de biliyordur elbette.
— Çok lûtufkârsunz, bay Croft! Davetiniz! memnuniyetle tabııl ederim.
— Oh oh, mükemmel!
Poirot, bana dönerek sordu:
— Ne uzunlukta olacağını 1-yice not ettin değil mİ, Hastı ngs?
Müspet cevap verdim. Ve yeni dostumuzu tak i bet tim.
Bay Oroft’un- geveze bir herif olduğunu tesblt etmekle güçlük çekmedik. Avustralya Melburn civarındaki malikânesinden uzun uzadıya bahsetti Hayata a tılırken güçlükler çekmiş. Sonra, nişanlanışını, derken izdivaç hayatım ve neticedeki tnuvaf-, faktyelinl anlattı.
— Gayemize ulaşınca, seyahat ermeğe ve,ana vatanımıza dönmeğe karar verdik Bu eyaleti seçtik. Aslı bu eyaletten olan karımın bası akrabasını ele ge-
çireeeglnıUi umduk ama nalUe. Derken, efendim, Parlsl. Komayı, İtalyan göllerini. Fioransayı ve bütün enteresan muhitleri gezdik, gördük, balyadaki seyahatlerimiz sırasında, zavallı karıcığım, bir şimendifer kazasında berbat şekilde yaralandı Bir çok büyük doktorlara müracaat ettik, bana hepsi de sabır tavsiye ettiler Ancak zamanla. kati lstlrahalle halinde salâh olabilirmiş Çünkü, belkemiği zedelenmiş.
— Ne felâketi
— Talihimiz yokmuş ama ne yapalım. Karım buraya gelmek arzusunu gösterdi. Bu mevkide, kendisini yerimizdeymiş gibi hissediyor. Tabii, sırf hayal. Ama neylersiniz dediğini yaptım. Epeyce aradım, taradım, bu sakin paviyanu buldum Otomobil ve gramofon gürültüsünden u-znk. Derhal anlaştık, yerleştik.
Sözünü bitirdiği zaman pavl-yona gelmiştik. AvustralyalI mev cudiyetml bildirmek için aksi sedaya beuzlyen bir se» çıkarttı: (Ho. ho* Puviyondan da aynı şekilde lıir cevap geldi.
Bay Croft:
— Giriniz. — dedi.
Yukarı katta olzi sevimli bLr odaya aldı. Divanın üzerinde, kır saçlı, orta yaşlı bir şişman kadın yatıyordu Hoş bir tebessümle bizi karşıladı
— Sana kimi getirdiğimi tasavvur edemezsin, anne! (1) Bire karşı yüz ve bin bahse girerim. bilemezsin Söyliyeyim de bak. Bu bay. meşhur detektif, dünyaca malûm uay Hercule Poirot’dur Birlikte çay içmek teklifimizi lütfen kabul, etti.
Bayan Croft. Polrot'nua elini sıkarak:
— Cidden pek lütufkârlık — dedi. — Bir çok eserlerinizi eskiden büyük bir zevkle okumuştum. Hele bu hastalık sırasında, zabıta romanları pek can kurtaran simidi vazifesini görüyor. Biricik eğlencem onlar, t Kocasına dondu > Kuzum Bert, sevgilim! Edtlh'e söyle de çay gelirsin.
— PekL karıcığını.
Bayan Croft, izahat verdi: _
— Bizim Edtıh, artık yarı ya-
(1) Bazı milletlerde âdettir. Evin hanımına anne denir Bu tâbiri, kadınların kocalan bile kullanır.
riya hastabakıcı oidu. Sabahlan gelir, tuvaletimi yapmama yardım eder Çünkü kendi kendime bu İş! beceremiyorum Kocam da mutbak İşlerine nezareti, bahçe ile uğraşmağı üzerine aldı. Kendisi için meşgale de oluyor.
AvustralyalI Bert, elinde çay tepsisi lle ve türlü edevatla yukarı çıkarken daha yarı yolda
— Bizim için ne hoş bir giiBİ Şeref verdiniz! Kancığımla bu hâtırayı asla unutmayacağı!
Bayan Croft. çaydanlığa uza* nırken yan tarafa hafifçe mejr-, lettt:
— Sanırım civarda oturuyorsunuz değil mİ. bay Poirot?
— Evet, madam. Bir kaç güu dinlenmek üzere geldim.
— Oaliba, biı yerde okumuştum. zabıta işlerinden artık uzaklaşmışsınız, kati şekilde tekaüt olmuşsunuz .
— Ne diyeyim bilmem kl. madam? Gazetelerin verdiği haberleri daima ciddiye almamalı.
— Çok doğru, etendim. B» sözlerinizden de hâlâ çalışmakta olduğunuz mûııasıııı çıkarıyorum.
(Arka.ı var)
V
12 Haziran 1949
Inşiîleretle bulunan Amerikan hava kuvvetleri
NEVROZ İN
HEM LÜKS
İKTİSAT BİR ARADA
Ancak:
__________________________Sah i fe 7
İstanbul Deniz Komutanlığından:
Satın aldırılacak 250 metre 78 m/m Uk pik boruyu gerek hazır mevcutlarından ve gerekse sipariş suretiyle getirmek suretiyle vermeğe İstekli olacakların 19 Haziran 949 akşamına kadar komutanlığımız ş. IV. Md.ne tekliflerini vermeleri. ' (8266)
THOR
ÇAMAŞIR ve BULAŞIK Makinesile mümkündür.
Ayrı ayrı da satılır.
KIRIKLI
18 M. S. ayan ve Radyo hetfiram. 18.45 Oyun havalan. İS M S. ayan ve Haberler. 19 İS Geçmhta bugün. 1920 İnce 8a! ıHtlnam faalli. 1P.15 Radyo cazclral. 29J9 Karı-ık î-ıek'lHT. 21-1$ Mteık. «PLİ, 2130 GO-rel sesler (Pl l, 22 Spor haberleri, 22 IS Dans wıOr.lBı (Pl > 22.45 M S Ayarı ve Haberler
AŞ ve BEL
AĞRILARINA
karşı
NEZLE ve GRİP
vakalar e
SİNİR AĞRILARINA
NEVROZI
Gl. Jonson’un Amerikan harb muhabirlerine beyanatı
Londra 11 (Nafen) — Geçenlerde İngiltereyi ziyaret etnılş olan 37 Amerikan harb muhabiri genel karargâhı Middle-sex'de bulunan Amerikan hava generali Leon W Jonhson ile görüşmeğe muvaffak olmuşlardır, İngilttredeki Amerikan hava birliklerinin başkomutanı olan bu Amerikan generali t-kincl Cihan Harbi esnasında İkinci cephenin açılmasında hazır bulunmuş olan bu Am:-rlkan harb muhabirlerine şu izahatı vermiştir:
»Inşilteredekl esas kuvvetimizin kadrosu 12.000 kişiden mürekkeptir. Bunların 8000 1 halihazırda İngilleıede bulunmaktadır. Diğer israftan elimizden geldiği kadar sivil îngl-lizlerdeıı de istifade etmeğe çalışıyoruz.
Zannıma göre mevcut hal ta-
rihte eşine rastlanmaz bir haldir. ilk defa olarak, hiç bir anlaşmaya lüzum gösterilmeden, kâğıt üzerinde hiç bir şey hazırlanmadan bir memleketin askeri birlikleri diğer dost bir nıilleUn topraklarında misafir edilmektedir.
Bize yalnız şöyle dediler: »Gelirseniz memnun oluruz.» Ve geldiğimiz zaman da bize »Hoş geldiniz» dediler. Ne kadar burada kalacağımız bHe bahis mevzun edilmedi
İngiltereye gelen her havacı grubu 90 günlük bir talim devresinden geçmektedir. Bilhassa radyo-bombardımanlan manevralarına büyük bir ehemmiyet vermekteyiz.»
tnp.iiteredeki Amerikan hava kuvvetlerinin talimlerine büyük ı bir ehemmiyet verilmekte olduğu da belirtilmektedir.

(/urty&tfa
Deniz Kolejine öğrenci alınacaktır Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından:
1 _ Deniz Kolejinin yalnız birinci sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar L/hazlrandan 10/ Ağustosa kadar devam edecektir.
3 — Birinci sınıfa alınacak öğreticilerin 14 yaşından küçül ve 17 yaşından gün almamış olmaları lâzımdır.
4 — isteklilerin orta okulu bitirmiş ve devlet sınavında muvaffak olmuş bulunmaları şarttır.
5 — Kayıt kabul için İstanbulda olanlar Heybelladada Deniz Harb Okulu ve Koleji Komutanlığına, taşrada bulunanlar ise askerlik şubelerine blreT dilekçe ile başvurmakla beraber dilekçelerinin bir eşini de okul komutanlığına göndereceklerdir.
6 — Fazla bilgi edinmek lstiyenlerin Heybelladada Deniz Harb Okulu ve Koleji Komutanlığına başvurmaları. 5244 -
DİLEKÇELERE .
a) Diploma, veya okulu bitirdiğine dair belge
bl Nüfus kâğıdı aslı veya noterlikçe tasdikli sureti, ci Bir yılı geçmemiş aşı kâğıdı.
d) 12 adet vesikalık fotoğraf.
e» İyi hal kâğıdı bağlanacaktır. •
Seçme sınavları 15 - 2û Ağustos arasında yapılacaktır
730 M. S. Ayan. 731 Mürik; Açıl 13 (PL). 7 45 Haberler. H Taksim ve şarkılar ıPI.I, 8.1$ Sabah «ahbell. 8.23 Hatif mütık: (Pl)
1230 bt. Ş. ayan ve Şarkılar. 13 Haberler, 1.3 İS Salon orheıtralarından melodiler fPL>. 13.30 öği« (aıetcsl, 33.43 Salon orkestralarından melodiler IPI.I
KOLZSTRAL
BULMACAİ
Telefonlarım»! BasnıuMrrlr: 3CSBS Yul işleri 70TK5 — idare 20681 -MÛĞUr Z0137
İdarcnane: Babı İÜ civarı
Cemal Nadir rokalı No 13
çamaşır işlemek için H liYİ İŞÇİ KIZLAR I aranıyor. Beyoğlu İstiklâl I caddesinde 307 No. ya mü-
racanı ■■■■■
MEDİNE
Ucuzhık Kuponlarının tarihleri uzatıldı
Resmî ve özel iş yerlerinde çalışan işçilerle memur, hizmetli, emekli, dul ve yetimlere ve her derecedeki öğrencilere dağıtılan ucuz eşya kuponlarının 15.9 1949 tarihine kadar muteber olduğu Hân olunur. (8237)
Telefon No: 24236 TİCARET OFÎSİ
Telgraf Adresi: TARFO İstanbul - Valde han kat 5
Feı.ni Sünnetçi mbmb
EMİN FİDAN ve oğlu Lokman Fidan
Taşradan gelenlerin ve yaşı büyük olanların sünnetleri ortaköy Şifa Yurdunda veyakabinelerlmlzde yapılır.
Beşiktaş, Emniyet Sandığı
yanında, Tel: 84395
Maçka. Maçka Palas karşısı Zeki paşa Apt. No. 2. Tel; 81773
ZAYİ — Radar grup komutanlığından aldığım suresiz izin kâğıdımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hûkmii yoktur.
Liılfııilah Dinç
MEHMETOĞLU ■
Çocuk hastalıktan mütehassısı. Cumartesi pazar hariç hergun saat 5-8 kadar Muayene: Çarşamba fakirlere 1 lira ücretle bakılır. Beyazıt Soğanağa Mithat ■ Paşa cad. 31, Tel. 25780.■
I İSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI |
Soldan u£a: 1 — Bir nevi teker. 2 — Azerbaycan halkı, 3 — Bir DeVt balık tutma 4 — Şimendi-
fer kptnıı - Tersi masdar »dalı, 5 — Bap bos hayvanın dört nala koşma, sı. 8 - Kadının bası • Bir maden. 7 — Kör - Su terazinin yaruı, 8 — Kruvaze. S — Sonuna «K» fellrso hamam takımlarından ı(> — Kaldıran.
Yukarıdan arajıya I — Taksi |ie otobüs ortaaı. 2 — Tekdir etme. 3 — Tersi «eritin hala getirir - Çıban. 4 — Taharri edUen - Terzi bir çalfj. 3 — Temi bir soru - Mecmua. # — İnce kalbur - şimal. 7 - Güzellik - Bir harfin okunuşu - 8 — Tersi Otlaktır -İbrıfın aıkadap.
GECEN BULMACANIN HALLİ
Soldan aafa: i — Kasatura. 2 — Jklbuçult, 3 — Rrupasa. « — Abt. Abur. S — Leaek, Rl, 4 — Itak, Sus. T — KJy, Gabi. 8 — Obalar, S — Doru tay. 10 _ a$, Torun.
Yukarıdan ayaCıva l — KltalıkodS. * - Akıbellboj. J — Sizlsayar. 4 — Ab». Ek. Lul. 8 — Tupak Goto. • — Uçak, Sarar, T — Rusurub. Yu. t — Ak artçı t.
Ankara belediye başkanlığından:
arsalar
İS
1 — Ankara Akköprü İvedik yolu üzerindeki ucuz sahasında yaptırılacak makadam şose ve buz döşemesi işi gün süre ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeil (21830?) lira (55) kuruştur.
3 — Teminatı (121651 Ura (38) kuruştur.
4 — Teminat belediye veznesine yatırılacaktır,
5 — şartname ve keşif cedvell vesalr evrak her gün belediye tutanak ve muamelat müdürlümü kaleminde görülebilir.
« — İhalesi 29/6/848 çarşamba günü saat İS da belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — Bu İşe girmek lstiyenlerin Y. Mühendis, mühendis olmaları veya bu gibi bir fen adamı İle teşriki mesai ederek sözleşmeyi birlikte İmza etmeleri ve İhaleden üç gün evvel başkanlığa yazı ile müracaat ederek en az yüz elli bin liralık bu gibi işi yaptığına dair vesika Ibrazlyle Fen Müdürlüğünden belge alarak 2450 sayılı kanunun 32 inci maddesi sarahati veçhile hazıriıyacaklar; teklif mektubuna eklemeleri ve belli günde saat 15 e kadar mektupların! encümen başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede hazır bulunmaları lâzımdır. 8232
İstanbul Kumkapı Kadırgada yaptırılmasına lüzum görülen ilkokul binası İnşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
Kesif bedeli 557355,48 lira olup bu paranın 200.000 lirası 949 yılı içinde ve geri kalanı da 950 senesi bütçesinden verilecektir.
İlk teminatı (20044,22) liradır.
Şartnamesi 27,87 lira bedel m ıkabillnde İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden satın alınacaktır.
İhata 30/HAZİRAN/949 perşembe günü saat 15 de İstanbul Divanyolunda Belediye merkez binasında müteşekkil Daimi Komisvonda yapılacaktır.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektubu, 949 yılı Ticaret odası vesikası, İmzalı şartname ve ayrıca en az bLr kalemde 500000 liarlık bu veya benzeri bir Jşl yaptığını Isbata yarar resmi dairelerden alınmış vesaik ibrazı suretiyle eksiltmeden üç gün evveline kadar İstanbul Bayındırlık Müdürlüğüne müracaat suretiyle alınmış fenni ehliyet kâğıdını havi olarak hazırhyacakları kapalı zarflarını İhale glinü saat 14 de kadar Daimi Komisyona vermeleri lâzımdır. »247
| Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
REKABET İNŞAAT Kollektif Şirketinden
Cenberlitaş Garanti Bankası üstünde No. 2/3/4 İSTANBUL •
1 — Ayda on Hra taksitle Kadıköy Bostancı İçerenköy Kayışdağı caddesi üs-'•ünde 1600 parseli tecavüz eden 25 derinlik 25 cephe 625 M2 arsalara istikbalde moo e m şehir unvanını taşıyacak olan bu şehrin şirket tarafından birinci sene ner Pusete 5 çam 5 meyva ağacı. İkinci sene yol ve Kayışdağı suyu, üçüncü sene elektrik ve 15 kuruş ücretle Kadıköyüne kadar şirket otobüslerinin faaliyete ğeçecegı hususundaki ilânımız veçhile bu güne kadar 1600 parselimiz müşteriler tarafından kapatılmış ve ayrıca 159000 M2 ayni hudutta arsa alınarak ilâve yapılmış „ si 150 kuruştan satışa arzedilen 625 M2 arsanın top yekûn bedeli 937 liradır Bir senelik tutarı olan 120 lirayı tapu ferağında veren müşterilere iki gîin içinde derhal tapularını vereceğimizi müjdeleriz. Evvelce taksit yatıran müşterilerin taksit tutan müşteri lehine 120 liradan düşülmek kaydlle. İpotekli olarak müşterilere tapuları verilecektir. İstanbulda bulunan müşterilerimiz 4 fotoğraf ve a » ts cüzdarılarile Şirketimize bizzat müracaatları, taşradaki müşterilerimiz de 4 rotoğraf ve 5 kuruşluk pulla tasdikli nüfus örneklerini göndermeleri ferağ günü bLr?8.rta evveltlen kendilerine bildirilecektir, gelemiyecek müşteriler tslanbuldaki ahbaplarına vekâlet göndermekle tapularını alabilirler.
2 — Tapu hare tutan 49 lira alıcı müşteriye ait olduğundan müşterilerimhin buna göre tedbirli olmalannı bildiririz.
NOT: 3600 parsel tamamen müşterilerimize kapatılmış olduğundan ayni hudut deniz ve adalara hâkim 200 parseli ihtiva eden yeni arazide münhal mevcut ol-üu^undan yeni müşterilerimizin ııazan dikkatini çekeriz,________
Levazım alım komisyonundan
1 — 1949 yılı İçinde Devlet Orman İşletmesinin muhtelif bölgelerinden Biiyiıkderedrkl Kibrit Fabrikasına 9325 m3 tomruğun nakil işi pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Pazarlık 22.fi.949 tarihine müsadif çarşamba günü saat 10 da Kabataşta Tekel GenelMüdiirlüğü Levazım Alım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartnamesiyle Orman İşitmeleri istif yerlerini ve her istif yerinden getirilecek takribi tomruk miktarını gösterir liste her gün levazım şubemizden alınabilir. Ayrıca Ankara, İzmir, Zonguldak ve Kocaeli başmüdürlüklerimizde v« Bolu Müdürlüğünde görülebilir.
4 — Taliplerin, pazarlığa girebilmeleri için ticari durumlarını gösterir belgeleriyle birlikte teklif edecekleri nakli bedelleri ü-zerlnden %7,50 güvenme paralarını pazarlık saatinden evvel idare veznesine yatırarak alacakları makbuzla adı geçen komisyona müracaatları İlân olunur.
5 — Talipler nakliyatın bir kıuuına veya tamamına İştirak edebilirler.
ö — İdare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. 7975 ‘
Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu Müdürlüğünden
1 — Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan «Deniz gedikli erbaş ortaokulu» ve Dz. Gd. erbaş sınıf okuluna «öğrenci yazımına ıthaziran/949 dan l/Eylûl/049 gününe kadaı devam edecektir.
2 — Birinci sınıfa bu yıl ilkokulu bitirenler, il. sınıfa orta okullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da orta okulda in. cü sınıra geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de orta okulu bitirerek diploma alanlar kabul edilir.
3 — Birinci sınıfa 10, İkinci sınıfa .17 ve üçüncü sınıfa 18 yaşından büyük olanlar kabul edilmez.
4 — Gedikli er olacakların 18 yaşını tamamlıyarak 19 yaşından gün almaları şarttır.
5 — isteklilerden istanbulda bulunanların Kasımpasadaki
okul müdürlüğüne, başka yerlerde bulunanlarm bulunduklar) yerin askerlik şubesi başkanlığına aşağıda yazılı vesikalarla müracaatları. 7208
b> Nüfus cüzdanı fotoğraflı
c) Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı
d) Ailesinin ve kendisinin İyi ahlâk sahibi olduğuna dair İyi hal kâğıdı.
e) Okul tastiknamesl veya diploma.
f) 12 adet vesikalık fotoğraf.
Bayındırhk Bakanlığı Yotlar 4. Bölge Müdürlüğünden
1 — İstanbul Yollar 1. cl bölge müdürlüğünün Beşiktaşta-kl deposunda bulunan takriben 500 ton bitlimden 46ü tonu Ankaraya 40 tonu Esklşehire nakledilecektir.
2 — tşLn muhammen bedeli 19788 lira olup geçici güven akçesi 1484 Uradır.
3 — İhale 21/6/949 salı günü saat 15 de kapalı zari usulü İle Etlik yolu üzerinde bayındırlık garajındaki bölge müdürlüğü binasında komsiyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Zarflar İhale saatinden bir saat evvel makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına verilmiş olackatır.
5 — Bu İşe alt şartname tatil günleri hariç her gün Ankarada Yollar 4. cü Bölge, İstanbulda Yollar L Bölge müdürlüğünde görülebilir.
fl — İsteklilerin kanuni şekilde müracaatları ve postada vukua gelecek gecikmelerin nazara alınmıyacağı ilân olunur. (7870)
Demir Boru Alınacak
Toprak â/ahsulleri Ofisi Afyon ve Malzeme işletmesinden
1 — Aşağıda cins ve miktarı yazılı malzeme açık eksiltme sure t ile satın alınacaktır.
2 — Bu İşe alt muvakkat teminat 200. Ilındır.
3 — Eksilime 14.6.1949 günü^aat 15 de Beşiktaş'ta İşletme binasında kurulu komisyonda yapılacaktır.
4 — Ofis ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (8081)
160 metre 1/2» demir boru Boruların manşonsuz
440 * » 3/4» > > veya dişsiz olmasının
500 » 1 > > » mahzuru yoktur
Created by free version of 2PDF
Basın ve yayın umum müdürlüğünden:
Umum Müdürlüğümüzün yeni teşkilâtı için İngilizceye çok iyi vakıf memur ve mütercim alınacaktır.
İsteklilerin İngilizceden Türkçeye ve Türkçeden İngilizceye İyi bir şekilde tercümeye muk-tedlr olması ve İngilizceyi düzg iın konuşması şarttır.
20 haziran 1945 pazartesi günü Ankara ve İstanbulda yapılacak olan müsabaka imtihanına girebilmek İçin memurin kanununun 4. iincü maddesindeki evsafı haiz olup askerliklerini > yapmış bulunun isteklilerin 18 haziran 1949 cumartesi günü, sah t on üçe kadar Ankarada Unum Müdürlüğe ve İstabulda i ÇemberIHaşta Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Mıntaka müdürlüğüne dilekçelerine bağlıyacakları iki vesikalık fotoğraf taliyle birlikte müracaatları lâzımdır İngilizceden başka ikinci vey* üçiincü bir yabancı dil bilenler tercih olunur. 8272
Fransızca mütercimliği için imtihan
İstanbul Belediyesinden:
Barem İçi 250 lira ücretli bir Fransızca mütercimi alınacaktır. İmtihan yazılı ve sözlü olarak 20 8/949 tarihinde Belediye Merkez binasında yapılacaktır. Eylemli askerliğini yapmış ve otuz beş yaşını geçmemiş olan isteklilerin Belediye Başkanlığına hitaben yazacakları dilekçe ile tahsil ve askerlik belgeleri nüfus hüviyet cüzdanı ve 4 tane ufak kıtada fotoğrafla birlikte haziranın 18 İnci cumartesi gününe kadar Türbede Belediye Zat İşleri Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur. (8384)
P. T. T. işletme Genel Müdürlüğünün:
1 - İdare ihtiyacı İçin yirmi adet elektrikle işler hesap makinasl kapalı zarfla eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 - Muhammen bedeil (22000) geçici teminat {1650) Ura olup eksiltmesi 20/6/1949 pazartesi günü saat 16 da Ankara'da P T T. Genel Müdürlük binasındaki Por-ta Dairesi Başkanlığında müteşekkil Salın Alına Komisyonunda yapılacaktır.
3 — İstekliler geçici teminat makbuz veya banko mektubu İle kanuni vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zailinim u gun saat ıl5i e kadar mezkûr kumisyuna vereceklerdir
AKŞAM | spor|
Güreşçilerimizin zaferi ve insan takati
«Austria» takımınının oyuncuları
entarin karikatüristimle tara tından gizlimi?
vU^jf
Viyana şampiyonu Austria bugün İkinci mgçınt Fenerbahçe stadında Fenerbahçe lakımı Ue yapacaklar. Bu Balad futbol-krokllerlnt neşrediyoruz.
I'.lı.l?|l. •(!
»toiaspsl II
»0
Mikotaş
Haftanın Notları
DtTNYA SPORVNDA OLİJP BİTENLER
Vatan; Şazi TFZFAN
Created by free version of 2PDF
80 hararet derecesi altında 3,5 kilo düşen Nasuh Akarın acıklı hikâyesi

Avrupa Serbest Güreş Şampiyonluğu bir kere daha yiğit pehlivanlarımız tarafından kazanıldı. Menı.cketlmlz lehine milyonlar sortiyle teinin edemediğimiz büyük propagandayı sekiz arştanımızııı minder üstündeki zaferleri ile sağlamış bulunurken bu çocukların. nasıl yetiştiklerini ve bu müsabaka-taca nasıl bir feragati nefisle bazal Andıklarım duşunduk mü’ Hiç zannetmiyorum
Butun gençliğin kendisine minnettar bulunduğu volimizin büyük gayretiyle meydana gelen ve Balkanlarda bir esi ol-nuyan Spor sarayımızın muazzam salonunda parlak ışıklar alcındaki minderde takiplerinin sırtını yere getirirken çılgınca alk ışl açtığımız peiıl I van lanhuzm bu zaferleri elde etmek için ne kadar büyük ıstıraplara katlan-dıktaruıa ve insan tahammülünün fevkindeki nefis feragat-lerım- bir münasebetle şahta oldum Bu hâdiseyi mümkün olduğu ve kalemimin kudreti nispetinde İzaha çalışacağını, ı
Aslan güreşçilerimiz hep bir arada fazlası olduğu tçln tekrar harp ama girmeğe Zorladığını gördüm Beri taratış Nasuh bitkin bir halde kantarın ü-lündekl tozlan gayet Ih ilmim ta siliyor ve tekrar, tekrar kendini tartıyordu
— Hocam halim kalmadı. Al-iahaşkına bana acı Arlık öleceğim, kalbim duracak gibi o-luyor. tahammül edemiyorum.
— Öyle şey olur aıu oğlum, biraz daha gayret edersen kilon tamamlanır, bak 3 kilo 3SJ gratut rte çabuk duşlun. Elbet IjO gramı da düşersin Bir kere daha gireceksin
— Gntı gel bir de bena sor hoca. Yoksa beni öldürmeğe mİ karar verdi.ı1 Ben artık girmiyorum
— Haydi, haydi, çocukluğu bırak Turk milleti spai. sevgili Nasuhunu minelet de görmek İstiyor. Sana ayıp değil mİ? Bizi rezil mİ edeceksin"
Nasuhun bundan sonra biraz yumuşadığı halinden belit oluyordu. Nitekim aşağıdaki muhavere daha mülâyim cereyan
hararet derce.Unde l saatle
J kusur kıta r..ıyıllıyaıı
Nasuh *kar

Melkıor II
-no tuıt8tTf« joz uufpumf UiCuvS raya kaydedeyim kİ vaziyeti ahlayın. Yani bu hamam dünya yüzünün cehennemini andıran bir yer tdt.
I Hepsi sıra ita hamama girdl-
Gunlerdetı cuma... Şampiyo- lfcr. Bu sırada derece 80 i gös-rıa ■ akşam saat 21 de başlıya- tçı jyor ve Içapısı açıldığı zaman cak Aynı gün saat 18 de de gü- Hararet bir alev gibi recilerimizin tartısı var. O günlerde gazeteci arkadaşların güreşçilerle yaptığı röportajlarda bir çoklarının heniiz güreşecekleri kilolardan lazta oldukları ve bu kiloları İnönü stadında yeniden otacı bazı elektrik tertibatı ile duydum. Ve oradan kaçtım... | so derece hararet temin edilen Saat 18 da tekrar hamama gitti' ve ismine FİN Hamamı denLkta glm zaman hepsi gitmiş, yalnız bir hücrede düşüreceklerini o- Nuri hoca He Nasuh kalmıştı, icumuştunı. O gün sabahtan Soyunma odasına girdiğim xa-gureşçllerimizln emektar hoca- man hocanın Nasulıu kandır-sı Ntırl telefon etmiş ve hama- mağa çalıştığım ve 150 gram mın ne zaman tamam olacağını sormuştu Hamam tamam olmuş. fakat harareti temine ya-rıyaıı Avrupadan getirtilen je-neraytörler 220 volt olduğundan cereyanı 110 volta İndirecek transformatörün kurulması henüz tamamlanmamıştı. J2-fektrik idaresinin mühendislerine sorduk ve hamamı saat 12 de teslim edeceklerini öğrenerek Nuri hocaya vaziyeti bildirdik. Nuri bu habere üzüldü. Çocuklara kllu düşürmek için çok az zaman kaldığından bahsetti. Ama ne yaparsın ki elde olan bir gey değildi. Ne ise u-zatn uyalım, çocuklar saat tam 12 d’? stada geldiler. Bizim güreşçiler tffin tokun halinde idiler. Aralarında Fransız ve İsveç güreşçilerinden de bir kaç kl;i vardı. Fakat hepsinin kilolânn-dafci fazlalık azami bir, bir buçuk kilo olduğu halde bizim Naoutı Akarın tam üç buçuk kilo fazlası vardı,
H&mnrmtı tesliminde holün-doru Hararet daha *'-l ffertta-4e taetı omcuı Allsh diyerek di-
insanın
yüzünü yalıyordu. Merak ederek kapıdan başımı uzanım, bir de ne göreyim? Nuri hoca kilosu fazla olanlarla güreşmiyor mu’. Beıı 80’ derecesinde dışarı fırlarken üstelik bir de güreş yap-yapılmakta malarından doğrusu ya dehşet
jetti:
İ — Aınaıı hoca. Sana da lâkırdı yetiştirmek öyle zor kİ.
Bari şu saçlarımı keselim o za- .. . j j-z. J
man kilom tamam olur. Vallahi >•’aftanm dedikodusu ' artık girecek halim kalmadı. ı
— Evlâdım, saçlarına yazık Sportmenlik buna r değil mİ? Gel beni dinle, bir kere daha gır Tamum, olmava o zaman saçlarını düşünürüz.
"ı — Pekâlâ hoca, ne yapalım.
bu millete yüzlerce Nasuh feda olsun!..
Dedi ve halsiz adımlarla ha-
mama doğruldu Gözlerim ya-
derler — İsveçlilerin kadirşinaslığı — Eğriye eğri, doğruya doğru
Beşincl Avrupa serbes güreş şarmış, bu ulvi manzaraya hay- birincHlğl de Türk zaferiyle soran hayran bakarken beri ta- na erd( Bu zaXcr yaınız Türk rafta Nuri hoca peşinden gld'-] gücünü bütün dünyaya bir defa unr un hlr n.u.ınıı Irtrnn ■ 4İr hu . ...... . ..... . ....._-. « ..

Son zamanlarda yurdumuzu gelen ecnebi takımlarının sayısını şaşırdık!.. Dünyanın başka ' yerlerinde -yabancıya bu I derece rağbet yoktur.. Ecnebi temasları elbet faydalıdır. Fakat iş bizim yaptığımız hesapsız ve zamansız organizasyonlar şekline dökülürse zararı bile ohır!.. .Medeni memleketlerde milli küme ve lik maçları birinci plânda, yabancı takımların turneleri üçüncü, dördüncü plânda yer alır. . Bizde bunun aksini yaparız'... Futboldaki geriliğimizin başlıca âmillerinden biri de budıtr. Ve bu zamansız maçlar halkı ecnebi temaslarından soğutur
yor ve bir gözünü kırparak ba- dana ispat etmekle kalmadı, ay* ,na da işareti unutmuyordu. 15 m zamanda Türk sportmenliğini dakika sonra ikisi de dumanlar sütün mantisiyle gösterdi, saçarak lurşıı gibi hamamdan] üç gece, iki gün spor sarayı-Çifctılar. Merakla kantara koş- nı dolduran binlerce seyirci tuğumu tabii talimin edersiniz, güreşçilerimizin rakiplerini de Elifi elifine 57 kilo - Oooo, on- kendi sporcuları kadar alkışlılardan faala ben rahat nefes’ masını bildi.
aidim
"ilk geceki güreşlerde Nasuhüa Halsizi iği herhalde bundan İleri gelmişti Öyle ya. l saat İçinde-üç buçuk kilo fire vermek flT babayiğit lir harcı olraara gerek...
tşle sevgili okuyucu tanın, o şatafatı» salonun minderinde -........--
rılgınca alkışladığımız güreşçi-] rarak
1 — Atletizmde Avusturya - Türkiye karşılaşması? Akdeniz atletizm şampiyonası 3 — 1954 Avrupa şampiyonası
Yazan: Âdil GİRAY
Futbolcul arınılsın ALInadakl maçlarını, basketbole ularımızın Kahlrede yaptıkları milletlerarası müsabakalarını müteakip güreşçilerimiz Avrupa şamplyo-
sı dünya: şampiyonu Gazanfer Bilge’yl unutmamışlardır, şlncl Avrupa serbes güreş biline ilikleri bittikten sonra İsveç güreş federasyonu başkanı GâzanfeT Bilge'yl bularak Üzerinde «İsveç halkı ve güreşçileri Gazanfer Bilgeyi asla u-nutmıyacaktıu» yazılı bir gümüş tabak hediye etmiştir. İsveçlilerin bu kadirşinaslığım Türk spor umumi efkârı asta untıtmıyacaktır
Eğriye eğri, doğruya doğru
Beden Terbiyesi genel mü* dürlugıı beşinci Avrupa serbe-güreş birinciliklerini bıışariyle sona erdirdi. Jdunu burada te*-üstüne çıkarak ken- larına vesile teşkil etmesi de banız ettirmek bir spor yazarı l.~--------------1. -Tilrl/i.» «.«II «luhnmArHIfrlria nn jçjn mühim VAZlfeılÜ. Bil
arada güreş federasyonunun, Avrupa serbes güreş bil inciliklerinin en yaşlı güreşçisi İsviçreli 48 yaşında Pcrret Gentil ile en genç gürejçl İsveçli Jo-hanson ve en lekııık gııreşçi gene İsveçli Andcrbngu birer teselli mükafatı vermesi büyük
| Nureddlnl yenen İranlI Sald-ı Jan ile Muharremi yenen İsveçli AntonsoıTun, bu galebeleri, Celâl Atik veya Yaşar Do-ğü'nun galebeleri kadar hararetle karşılandı Hele Servet Meriç'le güreşen ttalya şampi-ı yoıtu Nfezola'ınn gıireş biter ı bitmez rakibinin kolunu kaldı-c mağlubiyetini hakemle-ler böyle feragat sahibi kimse- rin kararından evvel kabul et; terdir. Ancıık bu şekilde âzubla-'meşini, seyircilerin bizim giireş-ra tahammül ederek v? İnsan fiden çok Ntaıla'yı alkışlama-kııdretlnin t? " . ' ' ' .... --------------------• J-
dilerini müsabakalara hazırlı- Türkün ezeli civanmertlisine en yortar Bu bakımdan bu feri- birinci delildir gatli çocukların ve unlan ye-1 Dünya onur.de sportmenlik ûştırmek, hasırlamak için on- imtihanını muvaffakiyetle tardari fazla yorulan Nuri ho- Çİrdlk. eanıtı ismini Tarif spor tarihine altın yaldızlarla geçirmek lâzımdır Onlar buna cidden lâyıktırlar Ve haklarım ödemek yapsak azdır..
ge-
İsveçlilerin
kadirşinaslığı
İsveçli gıireşçileı. Türk pehlivan tarihinin en talihsiz sima-, bir hakşinaslıktır
Be-
nu oldular. Bir taraftan futbol faaliyetinin devanı etmesine rağmen atletizm mevsimine girmiş bulunuyoruz.
Bu sene atletlerimiz evvelâ AvusturyalI atletlerle karşılaşacaklar ve bilâhare Akdeniz müsabakalarına katılacaklardır. Atletlerimizin güreşçiler gibi büyük başarılar elde edeceklerini ummuyoruz. Türk atletizm takımı a? çok kendi ayarında bir kuvvet sayılan AvusturyalI atletlerle ağustosta şehrimizde kâırşılaşaaaktıf.
Türkiye birinciliklerinde ve AvusturyalIlara karşı yapacağımız müsabakalarda derece alan atletler 9 eylülde İnönü stadında yapılacak Akdeniz müsabakalarında Turkiveyk temsil edeceklerdir.
Akdeniz müsabakaları bugüne kadar Turklyede yapılan en büyük bir atletizm organizasyonu olacaktır.
Bu müsabakalara bütün Akdeniz milletleri iştirak edecek ve en iyi atletlerini tstanbula göndereceklerdir.
İtalya, İspanya, Yunanistan, Lübnan. Suriye, Mısır ve Türk takımları arasında yapılacak bu organizasyona Fransızların da Iştırı k edeceği muhakkak gibidir
Akdeniz oyunlarımı yakın in-,çektir-
Amerikada futbolum rağbet görmesi Avrupalıları düşündürüyor Şimali Amerikada futbol yavaş yavaş tutunmağa yüz tutmuştur. Bu yaz Amerikalı idareciler İtalyan takımlarından Juventus'u Amerikada bir kaç maç yapmak üzere davet etmişlerdir. AvrupalI İdareciler
Amerlkaya yapacakları turneler İçin çekingen davranmaktadırlar. Amerikalıların cazip teklifleri karşısında bir çok AvrupalI oyuncuların yeni dünyg yolunu tutacakları muhakkak gibi sayılmaktadır.
■■■■■■■■■■■■.....
rihlerde Fransız atletizm takımının Norveç ve FinlandiyalI atletlerle angajmanı olduğundan İstanbula gelecek takınım Paris atletleri arasından seçilmesi düşünülmektedir.
Fransız başını ve sporcuları Akdeniz müsabakalarına İştirak edilmesi lehinde olduğundan bazı Fransız şampiyonlarının 9 eylükie İnönü stadında yarışacaklarım zannediyoruz.
Diğer taraftan haber aldığımıza «öre Türk atletizm federasyonu ‘milletlerarası federasyona yaptığı bir müracaatta 1954 Avrupa atletizm şampiyonasını İataııbulda organize edeceğinL bildirmiştir Bu büyük teşebbüs müspet netice verirse Türk atletizm tarihinde büyük bir hadise teşkil ede-

Comments (0)