"I
Sahile 6 da
AKŞAM rinçik ilânlar
Sena 31 — No. 10985 — Flati: her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 12 Mayıs 194»
Dışişleri Bakanının demeci
" " '■■n—saca»—. .■.(-■■ _ 'T ı-a-.-j «
Sahibi. Necmeddln Sadak — Yan islerini fitlen idare edeö C. Bildik — Akşam Matbaası
l—*■ . ■ .. CTMrgz .1 - ■ n ■ - —.rr —— ■ - ■ ■■
Amerika ile dostluk
münasebetleri mesut bir
inkişafa doğru yürüyor,,
0
Asya için
Çin Amerikandan bu hususta istekte bulundu
İsrail devleti Birleşmiş Milletlere kabul edildi
Ankara 11 (AA.) — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında Dışişleri Bakam Necmeddin Sadak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı münasebetiyle Amerikaya yaptığı seyahat ile VaşLngton'u ziyareti esnasındaki temasları ve dış politikamızla ımıumi hatları etrafında aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
Geçen sonbahar. Paris'te, müzakerelerini yarıda bırakmak zorunda kalan Birleşmiş Milletler asamblesi 5 nisanda toplantılarına New-Yoric civarındaki merkezinde. Lake Success' de devam etmiştir.
Paris toplantısının gündeminde geri kalmış bulunan bir çok meseleler artısında .İtalyan sömürgeleri. İsrail devletinin O. N. U. ye kabulü, Ispanya Be münasebetler bilhassa ehemmiyet arıatfiyordu.
En mühim parçaları OsmanlI İm-parmar.'uğunun çamlşsın.daıı ayrılalı o'v? v.-dl yn ’geçrini haW!> Birleşmiş Milî tler asamblesinin gündeminde teati Italyan sömürgeler!» Unvanı altında yer alan Ülkelerin. OsmanlI İm pır a torluğundan ay filan bütün memleket kısım lan gibi, bir an önce Utîfiiâle kavuşmalarının esas olduğunu ve hâlâ sömürge adiyle anılan bu memleketlere şimdi verilecek vesayet şeklinin gayesi. Dunları ancak süratle hürriyet ve İstiklâle kavuşturmak olması Iftztm geldiğin! siyasi komisyondaki beyanatımızda belirttik. Büyük bir çalışma kudreti ve kalkınma hamlesiyle oelli başlı devletler arasındaki mevkiine pek çobuk erişmek kabiliyetini gösteren Cumhuriyet balyasına karşı beslediğimiz samimi dostluk duygulan bu meselenin bir an evvel halline bizce ehemmiyet verdirmektedir.
İnönü ve Truman’ın
mesajları dün okundu
Başkan Trurnan diyor ki:
“Türkiye ve diğer serbes milletlerin istiklâl ve tamamilerinin idamesi hususundaki alâka hiç bir veçhile azalır amıştır,,
Sadık Aldoğan
İsmet İnönü
Başkan Truman
Ankara 11 — Büyük Millet. Meclisinin bugünkü toplantısında Cumhurbaşkanı ismet İnönü tarafından Birleşik Amerika Devletleri Başkanı Truman’a gönderilen mesaj llo Baj-
Israil devleti, İspanya
Yen! doğan ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin de halen (de facto* tanıdığı İsrail devletinin Birleşmiş Milletler heyetine kabulüne taraftar olmama ne kadar tabii İse. Birleşmiş Milletler ailesine girmek lsyeten yeni bir devletin, cemiyet yasasına ve kararlarına rlayetkâr olmasını beklemek de o derecede tabiidir. Bu ba-kundan, tsrailln, âzası olmak İslediği Birleşmiş Milletler kararlarına uyarak. bilhassa muhacirler meselesini bir lıal şekline bağlamasını samimiyetle temenni etmekteyiz. Bu, kanaatimizce hem siyasi, hem İnsani bir vecibedir.
İç rejimler hususunda .her zaman ve her yerde dlledeği gibi titiz davranmaya imkân bulamtyan Birleşmiş Milletlerin, artık hassasiyetini kaybetmiş olan İspanya meselesinde daha realist hareket ederek bu devletle normal münasebetlerin ladesini mümkün kılacak bir karar almasını arzu eyleyenler arasında bulunmakta yu.
Amerikadaki görüşmeler
Birleşmiş Milletler asamblesinin toplantılarının, konuşulan çeşitli meselelerin sayım ve her memleket bakımından ayrı ayrı ehemmiyetinden başka. bü münasebette orada birbirlerine raslayan siyaset adamlarının tanışıp görüşmelerine İmkân vermesi itibariyle de büyük faydaları vardır.
Bu defa toplantuıın Amerikada yapılmasından ve benim de orada oluşumdan faydalanarak, bu verimli temaslardan maada, yakın dostumuz Amerika Birleşik Devletlerinin merkezîni ziyaret fırsatını buldum. Bun-dtv’ dolayı cidden bahtiyarım.
Dostumuz Amerika Bi-'esjk Devletlerinin Türitiv. re ir -ıı»"? Ç°k s’,,'h yarö'rt» kası dün gece sona ermiştir Bu su-
rede. nn aylık bir kesilmeden sonra.
(Arkası sabite 2 jınirll Berlin İle Alman Batı bülge-
kan Truman tarafından çene Dışişleri Bakan a m ız eliyle gönderilen karşılık mesaj okunmuş vo alkışlarla karşılanmıştır. Mesaj şudur:
(Aa ricası sahifeS; sütun 1 de).
Bütün Berlin bugün bayram yapıyor
Abluka kalktı, şehir donandı mektepler tatil edildi
Batı Almanyada yakında parlamento ve Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak
Nevyork 12 İR; — Amerikan Dışişleri Bakanı Aeheson dün gece şu demeçte bulunmuştur: »Berlin'in ablukası kalkmıştır. Ablukanın kalkması ihtllâflı meselelerin iıalletme-mis, sadece ihtilâfların halline mâni olan şeylerden birini ortadan kaldırmıştır. Amerika. Alman milletinin medeni haklarına riâyet edileceği hakkında garantiler lstlyeceklir »
Üç ajkerl vali Frankfurt'ta, toplanarak Alman müesslsler meclisi tarafından kabul pdllen anayasayı vc seçim kanununu tetkik edecektir. Kanunun tasdiftlnl Millet Meclisi âzası ve Cumhurbaşkanı seçilmeğini mümkün kılacaktır.
Fransa yeni anayasayı kabul edecek. fakat Almanya'nın hnrbden ev-ıiellri ittifakını canlandırmasına mâ-ııf olacak tedbirler lstlyecektlr.
karsı. Truman dok-f ı,ûndra 12 İR, — Berlin'in abtu-
sİ aıanında kara münakalâtı yeniden kurulmuştur. Berlin’e gelecek kara vasıtalarını görmek üzere dûn gece iki bölgenin birleştiği şose noktasında büyük bir kalabalık toplanmıştı. Gece yamınt bir dakika geçe mânla kalktı. Batıdan gelen yüzlerce kamyon ve otomobil Berlin'e girdi.
Evvelâ kimin gireceği hakkında bir çok tahminler yapılıyordu. Bu, Adeta bir yarış halini almıştı. Yarış bir Amerikalı gazeteci kazandı
Batıdan gelen ilk tren‘ikiden biraz evvel şehre girdi. Bu bir askeri trendi. Bir kaç dakika sonra komıir yüklü bir tr«n geldi Stok yapmak için hava yollyle malzeme nakline devam ediliyor
Berlin buğun bayram yapmaktadır. Mektepler tatil edilmiştir. Gerek Batı. gerek Doğu bölgelerinde siyasi toplantılar olacaktır. Amerikan. İngiliz, Fransız askeri valileri şehir meclisinin bugünkü toplantısında bulunacaklardır.
Karar bildirilince 6 Arap memleketi delegeleri saîonu terkettiler Nevyork 12 'Rı — İsrail devleti.
Birleşmiş Milletlerin 59 uncu âzası oldu. îsrailtn Kurula kabulü dün gece on ikiye karşı 37 oyla kararlaştı-'rıldı, 9 devlet müstenkif kaldı. Aleyhte oy verenler altı Arap memleketi ile Afganistan. Birmanya, Habeşistan, HindLstan. Pakistan, İran'dır. Ingiltere. Türkiye, Belçika, Brezilya, Danimarka, Yunanistan, İsveç, Siyam, Salvador oy vermemişlerdir.
Netice bildirilince alkışlarla karşılanmış. Arap devletleri delegeleri salondan çıkmışlardır Başkan, İsrail Dışişleri Bakanı Moşe şaret I söylev vermeğe davet etmiştir. Moşe Saret vertleii kararın hem İsrail devleti, hem bütün Yahudiler için ehennut-
Millet Partisinden çıkarılırsa «Hürriyet Partisin kuracakmış
Ankara 12 (Akşam! — Bu sabahki -----------------------------------------
Ulusla Sadık Aldoganın dünkü Mcc-jyetinden, bahsetmiş. İrall lıudu tla-ll-s teki vaziyetini anlatan uzun bir tının butun Yahudiîere açık tutuluya zı neşredilmiştir. «Millet Partisinin cağını söylemiştir. Moşe Şaret bıın-perlşan ve acıklı haline yeni bir ör-'dan Sonra tsrailln barış anmuından nek» başlığı ile çıkan bu yazıda de- bahisle •------*- —- - *
nlliyor ki:
(— Geç vakit aldığımız bir habere
göre Millet Partisi Meclis grupu baş-, heyecanlı sahneler olmuştur. Genel kan vekili 11e genel İd ara kurulu üyesi Kurul biraz jOnra taU1 edilmiştir. s»r», w.h8m>n h.^1; A ,.,^k
dl..n..«l> .» iedllnışd dusuna rneje büln-
i. i"•«m ıır’ı"“
M de AldaSuu, Mdb.,: dtodM to t
I,?,.,! C“r,1“"1,.lO|>UIrtü.n hoytut dmek
lr ’ rr _ , otn’adıklaeı ■uınedllıyor. Murvtllh
D1£»C iMAtute J.UU..Z.U. »MJ-IUİUM ( ntrrar . i ,
nr> «imdi d. MIIM F.rU.lnfe, .. , •*.rtoue«Y3
. , , l rorıiamea ucet*, -------------s,
nnl,r» emekli generalin Tek tegıng rTHln , A „ a,tl
bir Hürriyet Partisi kuraca&ı haber
alınmış tır. • _ _
■Sulhu korumak için and jçiyoruz. demiştir. .
İsrail heyeti mecliste yerini alırken
Created by free version of 2PDF
hâil meclise gelmemişti
Güney Afrika ihtilâfı
Nevvurk 12 ıRı — Birlenmiş Milletler Genel Kurulu, Oün4*? Afrı'sa* dakl Hintlilerle Pâkfatânblara ait meseleleri görüşmek üzere pir yuvarlak masa konferansı tertibine karar vermiştir.
Italyan müstemlekelerinin istikbali hakkında mali komitenin teklifleri bugün siyasi komisyonda görüşülecek* ir. İngiliz - Italyan anlaşmasının
llyor.
LUUlfLU.l
Benzin fiati Başbakan bu sabah
inecek
Tenzilât beher tonda
20 - 25 lira olacak
Ankara 12 I Akşam) — Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının benzin flat-lcrlnde tenzilât yapılması için alâkalı şirketlerle yaptığı görüşmeler bir anlaşma İle Sona ermek üzoredlr. Öğrendiğime göre anlaşmada bencinin beher tonunda 20 - 25 lira tenzilât kabul edilmektedir.
Türk efkârı «itidal, istiyor
Türk ocaklarının yeniden kuruluşu münasebetiyle Hamdullah Suphi Tatırıöver’bı gazetelerde çıkan nutkunu okuyunca, memleketin umumi manevi manzarası hakkında şu kati fikir teyid tckİd ediliyor:
— Millet, itidal taranışıdır, ra t la ta kaçılmasını istemiyor.
Çünkü siyasi şahsiyetler, kadar müstakil hüviyetler obalar, yine dc umumi efkârı yoklayıp ona göre davranmak mecburiyetindedirler. Diğerleri muvaffak olamazlar. Bizde beliren bütün cereyanlarda, itidali elden kaçırmamak gayreti görülüyor. Jrk, din, milliyet, ekalliyet vesaire bahislerinde, Hamdullah Suphi'nin ileri sürdüğü fikirler, rayiç fikirlerden aykırı değildr. t’ç aşağı, beş yukarı aynı düşünceler. Keza, iki biiyük parti, hattâ U-çürteii parti, ana hattan ayrılamıyor. Bilhassa İki bîiyiik partinin, Lâiklik, Devletçilik, Milliyetçilik, İnkılâpçılık, Halkçılık, Cumhuriyetçilik gibi prensipler etrafında düşünce farkları küsurat kabilindendir. Diğer memleketlerde göze çarpan taban taba na zıt kakışmalar bizde yoktur. Varsa bile, münevverleşmemiş tabakalarda; yahut onları istismara yeltenen niyeti bozuklardadır, ki onlar dahi devede pire kulağı ekalliyetin ekalliyeti.
Bu manzaranın heyeti umumi-,
ve
it-
ne
şehrimize geldi
Istanbuida pahalılık nrteselesile de rreşgul olacak, bir basın top'antısı yepacak
Başbakan şemseddhı Oünultay bu sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir. Başbakan, Haydarpaşa garında Sağlık Bakanı Kemali Bayezlt. vali ve belediye başkanı doktor Lûtft Kırdar, emniyet müdürü, Cumhuriyet Halk Partisi İleri gelenleri ile şehir meclisi Azalan tarafından karşılanmıştır. .
İstasyonda kendisi ile konuşan bir muharririmize Başbakan, üç dört gün İstanbulda kalacağını, bu müddet zarfında vilâyet salonunda bir basın toplantısı yaparak gazeteciler la konuşacağını söylemiştir.
Muharririmizin:
— Bahalılık hakkında alman ve alınacak tedbirlerle de meşgul olacak mısınn? sualine Başbakan:
«— Burada kaldığım üç dört gün İçinde meşgul olacağım. Memleket tş-lerl arasında bu mevzula da meşgul olacağım tabiidir. Pahalılık mevzuu üzerinde daha mufassal konuşmayı
başın toplantısına bırakalım» cevabını vermiştir.
Başbakan, yarın sabah saat İp da pot olojl kongresini açarak, öbür gun de Silâhtarağn elektrik fabrikasına ilâve edilen yeni türbinin açılma töreninde bulunacaktır
Basın toplantısının yarın öŞlcdm sonra yapılması muhtemeldir.
Patoloji kongresi
Yarın sabah Yıldızda toplanacak patoloji kongresine iştirak edecek olan delegeler şehrimize gelmeye başlamışlardır.
Sorban Üniversitesinden bir talebe grupu bu sabahki ekspresle şehrimize gelmiş ve istasyonda Talebe Birliği temsilcileri tarafından karşılanmıştır.
İsviçreli Dr. Huber Bili de dün gelmiş, ve Perapalasa İnmiştir.
Bugün uçakla Londra dan 11 kişilik bir heyetin de gelmesi beklenmektedir.
Delegelerin büyük ekseriyeti de bugünkü İstanbul vapuru İle gelecektir.
II
I
Bir taraftan da İspanak perakende
20 - 25 kuruştan aşağı satılmıyor
Konyada Belediye yiyecek maddeleri fiatlerini tesbit, bunun dışında satışı yasak etti
Bir ay evveline kadar kilosu 60-70, lıafA bazı semtlerde 90 kuruya satılan İspanakların son günler zarfında denize dökülmezine başlanmıştır. Piyasaya fazla miktarda ma) gelince Ispanaklardan bir kısmı bedava oLarak Darülacezeye gönderilmiştir. Fakat bu müessese her gün İspanak ye-
■■■■ ■■■«■■«.uıoııııı ııcjcıı umumi- , ......... ...... ’ •------■
yesi, Türk halkının siyasi olgun- mçÖ1 veremiyeceSIni bildirerek diğer luğunu gösteriyor. Yaptığımız partileri kabul etmemiştir. Bunun hesabın kontrolü için mizan da,, üzerine bin kilo Ispanak evvelki gür. mitinglerde halkın gösterdiği va-.denlZe dökülmüştür.
kur «ilkân ye ağır başlılıktır. | Bir taraftan İspanaklar denize dö-
külürken, diğer taraftan perakendt olarak kilosu 20 - 25 kuruştan aşağıya verilmiyor. Toptan 3-5 kuruşa satılan İspanağın perakende 20 - îİ küruşa satılması ve bir kısım İspanağın denize dökülmesi memleketimizde gıda maddeleri pahalılığında baş-lira rolü oynayan teşkilâtsızlığın yeni bir örneğidir.
Pahalılık meselesi
Belediye, gıda maddeleri Hallerinin
(ArkA&j sahile i; sulun 5 tel
Sahlfe 3
AKŞAM
12 Mayıs 1!)19
SÖZÜN GELİŞİ —
Prensip kurtulurken
Büyük Millet Meclisinde bası milletvekilleri dul ve yelim maaşlarından vergi alınmaması İçin bir takrir hazırlamışlar, ftelir vnrgİMİ kanununun İkinci müzakeresinde bu çok imzalı takririn kürsüye çıkacağı söyleniyor.
Halbuki Maliye Bakanımı» gelir vergisinde» mahiyeti ne olursa olsun, her tiirlü İstisnanın aleyhindedir (»), Bunu bir prensip olarak titizlikle müdafaa ediyor. Netekim kanunun birinci müzakeresinde, dul ve yetim maaşlarından vergi alınmaması lehinde Mecliste beliren şiddetli temayülü güçlükle önliyebilmlşti. Şimdi, kanunun ikinci müzakeresinde yüıtarce imza ile gelen bir takriri geri çevirmek kolay olmıyacaktır. Çünkü mevzu son derece hissidir. Adı maaş olmakla beraber bu hayat pahalılığında sadakadan başka bir şey olmıyan dul ve yetim maaşlarından bir de vergi alın-masuıa hangi gönül razı olur? Ve hangi el bu İsteği reddetmek ü-■ere pervasızca havaya kalkar?
Maliye Bakanımız B. Rüştü Aksal da şüphesiz dul ve yetimlerin acıklı durumunu takdir eden bir şahsiyettir. Fakat ne yapsın ki bir prensipe bağlanmıştır: Vergi kanunu hissizdir, tarafsızdır Her kazançtan keser. Ama o kazancın sahibi geçinemiyormuş, boğazından kesecekmiş. Sefil olacakmış. Ayrı mesele. «Sübvansiyon verelim, prim verelim, mükâfat verelim. Bu başka mevzudur. Vergi karşısında müsavat lâzımdır.» der.
Bu variyette dul ve yetim maaşlarını kısılmaktan nasıl kurtarmalı?
Merak etmeyin. Her şeyin kolayı var. Meclis başkan vekillerinden Feridun Fikri Düşünsel üstadımız mecelleden medenî kanuna kadar uzanan geniş bak ve hukuk kültürünün zekâsına verdiği parlaklıkla şişi de, kebabı da yanmaktan koruyacak, yâni hem Maliye Bakanımızı gücendirmiyecek, hem de dul ve yetimleri sevindirecek formülü bulmuş, yetim aylıklarının arttırılmasını lsti-yen bir kanun teklifini Meclise sunmuştur.
İşte mesele halledildi: Dul ve yetimler gelir vergisinden istisna edilmiyeeek. (Maliye Bakanımız memnun) dul ve yetimler vergi olarak verdikleri parayı zam kanuniyle geri alacak (onlar da memnun). Ama arada devlet teşkilâtı yetim maaşlarının vergilerini hesap etmek, onları tahsil etmek kin uğraşacakmış. Hazine bir eliyle aldığını tibiir eliyle verecekmiş. Altı bini aşan kanunlarımıza bu yüzden bir kanun daha ilâve edilmiş. Ziyaıu yok. Gelir vergisi sağ salim işler görünüyor ya!
Bravo Feridun Fikri Düşünsel! Fikir işçileri sırf böyle bir formül bulamadıkları için gelir vergisini beş misli zamla ödemeye mahkûm olsalar yeridir! Şevket RADO
(x) Kanunda yer alan küçük, büyük zirai kazançlar, devlet tahvilleri istisnası ve esnaf muaflığı nedense istisnadan sayılmıyor.
Dışişleri Bakanının demeci
lnönü ve Trumanm mesajları
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Ankara, 31 mart 1940
Dışişleri Kakanı bay Necmeddin Sa-dak'm Birleşmiş Milletler genel kurulundaki Türk murahhas heyetine riyaset ve Vaşmgtonda yüksek Amerikan şahsîye İleriyle temas etmek üzere Amerika'ya hareketinden istifade ederek gerek Türk milleti tarafından, gerek benim tarafımdan büyük Amerikan milletine ve mümtaz Başkanına karşı duyulan samimi dostluğu ve derin hayranlığı teyit İçin ekselansınıza bu mesajı gönderiyorum.
Dışişleri Bakanımızın temasları Ve konuşmaları esnasında tam bir hüsnü kabule daima mazhar olacağından ve memleketimizi bağbyan sıkı dostluğun ve karşılıklı münasebetlerimizi vasıflandıran samimi işbirliğinin daha ziyade kuvvetleneceğinden şüphe etmiyorum. Türkiye'ye haiz olduğu ehemmiyeti vermekten hâli kalmamış bulunan kiyasetti ve uyanık siyasetiniz benim bu husustaki kanaatimi takviye eylemektedir. Bu münasebetle dünyanın geçirmketo bulunduğu en nazik devrelerinden birinde bize, Amerika Birleşik Devletlerince yapılan re bntük Türk milirtinin cn derin şükranlarım mucip «tan pek kıymetli askeri yardımı hassaten zikretmek isterim.
Gerek şahsî saadet ve sıhhatini» ve gerek Amerika milletinin refahı kin en İyi temennilerimi sunar ve derin saygılarımın bay Başkan,
kabulünü dilerim,
Beyaz saray
ismet İnönü
2® nisan
1049
VTashlngton
Ekselim, Mumla:
Necmeddin Sadak’ın ■elânSınızın bana göndermek nezaketimle bulunduğu «-imlini ıııtklubu derin bir menin un! vrt i İr «Mim.
Türk halkının Birleşik Devletler halkına karşı duymakla olduğu dostluk ve hayranlık hislerine ekselân-■ınnın iûtufkâr bir surette tercüman olmaları, bende hususi bir memnuniyet uyandırdı.
Bildiğini» gibi bu hisler bende ve Amerikalı vatandaşlarımda tarr.amiyie mütekabildir. Tarihin bu nazik devrindi
Dışişleri
Bakanını» delâletiyle,
bay
ek-
eavâzkâr yayılmalarına sen verilmesi gayesiyle müttehitlen hareket et-m ek hususundaki a»ir‘‘'**“*i ...tşıtruu, m scrıcuiu 18 mart günü Kongreye yolladığım mesajda dedim ki:
«Birleşik Devletlerin siyaseti, silâhla ndırılmış zümreler tarafından veya harici laıyıklar ite esaret altına alınmak teşebbüslerine karşı mücadele cd ı serbes milletlere müzaheret etmek yolunda olması gerektiğine inanıyorum.
«Serbes milletlerin kendi mukadderatını kendi istekleri dairesinde tâyin ekmelerine yardım etmemi» lüzumuna inanıyorum.»
Bu sözleri o zaman olduğu kadar bugün de tamamiyle benim hislerimi ve hükümetimin siyasetini aksettirdikleri için tekrarlıyorum.
Bay Sadak’ın zekâsı, geniş tecrübesi ve dünya meselelerini yapıcı bir zihniyetle görüşü. Hariciye Nazırı ve bizzat benim kadar bu seyahatinde lemis ettiği diğer Amerikalı resmi şahsiyetler tarafından da çok takdir edilmiştir.' Bay Başkan: eminim ki, kendisi Birleşik Devletlerin ho müşkül zamandaki siyaseti ve dâvaları hususunda tam bir anlayışla memleketimizden ayrılmaktadır.
Şundan da ayrıca eminim ki, bay Sadak, Şimal Atlantik antlaşmasının imzalanması,vle Türkiye ve Atlantik sahası haricindeki diğer serbes mille ilerin istiklâl ve tamamiyetlerinin idamesi hususunda Birleşik Devletlerde duyulan alâkanın hiç bir veçhile azalmadığı ve aksine olarak Atlantik antlaşmasına dahil memleketlerin müşterek emniyetini takviye suretiyle bu paktın meydana gelmesinin aynı zamanda Türkiye'nin de emniyetini tezyide hizmet ettiğini müdrik olarak ayrılmaktadır, ilk olarak Yunanistan ve Türkiye için ifade edilmiş bulunan bu prensipler, bu pakt İle, milletler camiasının diğer hürriyet seven milletlerine de teşmil edilmiştir.
Şahsî sıhhat ve saadetiniz ve Türk milletinin refahının temadisi için en samimi temennilerimi teyid eyler, derin saygılarımı sunarını.
Harry S. Truman
(Baş tarafı 1 inci sahiCtde) muzda teessüs eden sıkı işbirliği münasebetleri üzerine. Vaşington'u ziyaret ederek Cumhuriyet Hükümetinin teşekkürlerini şahsan bildirmek. Dışişleri Bakanınız İçin zevkli bir İş olmuştur.
■Vaşlngton'da üç gün kaldım. Bu müddet zarfında Amerika Birleşik Devletlerinin sayın Başkanı Truman tarafından kabul edilmek şerefine nail olduğum gibi daha bir çok Amerikan rical ve şahsiyetleriyle de temas İmkânını buldum. Mütevazı şahsımın haiz olduğu sıfat vesilesiyle Türkiye Cumhuriyetinin mümessiline kaışı gösterilen yüksek nezaketi ve müstesna misafirperverliği huzurunuzda şükranla anmağı vazife bilirim.
Büyük Amerikan Cumhuriyetinin, tarihte dünya sulbünün ve milletler hürriyetinin asil ve azimli müdafii olarak nam bırakacak büyük Başkanı Truman, bana gerek milletimiz, gerek Devlet Başkan unu hakkında çok dostane ve samimi duygular İfade etti ve kendilerinden izin alırken Türk milletinin selâmet ve refahı İçin elinden geleni yapmakta devam edeceğini söylemem! bildirdi.
Hariciye Nazırı, mümtaz devlet adamı Acheson'ia İki memleketi İlgilendiren bütün konular üzerinde uzun uzadıya ve samimi bir hava İçinde konuştuk. Aynı yolda yürüyen, bütün milletler için sulh, emniyet ve hürriyet İsteyen İki Cumhuriyetin, iki dost memleketin mümessilleri sıfatiyle, ehemmiyetli gördüğümüz her meseleyi açıkça bahis mevzuu ettik.
Atlantik paktı
Ben. Vaşlngton'a ne Atlantik paktına girmek ,ne ou hususta bir teklif ye talepte bulunmak ve ne de bir pakt imzalamak İçin gitmedim. Bununla beraber, Atlantik paktı gibi Alemşümul bir hâdisenin inikasları hususunda fikir teatisinde bulunuşum kadar tabii ve lüzumlu bir şey tasavvur olunamaz.
Atlantik paktına dair hükümetimizin görüşü İse yüksek malûmlarıdır. Bu görüşü Büyük Millet Meclisinde 16 mart 1949 tarihindeki beyanâtımda, aynen şöyle İzah etmiştim:
«Şimal Atlantik paktı adı verilen ve mahdut bir coğrafya bölgesine ln-bize sarih surette ifade edilmiş olan bu karşılıklı askeri yardım andlaş-masına, Atlantik kıyılarında bulun-mıyan Türkiyenln girmesi bahis mevzuu değildir. Bununla beraber, sulha ve emniyete hizmet eden her an dia ş-manuı gerçekleşmesin! Türkiye memnuniyetle karşılar. Aınerlkayı, tarihinde İlk defa olarak Avrupada sulh ve emniyetin müdafaasına İştirake ahden bağlayan bu büyük hâdiseyi. Avrupa milletlerine huzur vermesi ve her türlü tecavüzü önleyerek harbe engel olması bakımından biz de çok hayırlı saymaklayız.»
Aynı beyanatımda gene demiştim ki: «Avrupada sulhun ve emniyetin. Birleşmiş Milletler yasası çerçevesi İçinde, bölge anlaşmaları ile gerçekleşebileceğine İnanıyoruz. Yine Avrupada sulh ve emniyeti ancak bir bütün olarak korunabileceğine inandığımız içindir kİ emniyet sistemlerinin başka bölgelere de teşmiline, sırf sulhun korunması bakımından, tarafta-1 rız. Bir Akdeniz paktı hakkında son günlerde diinya basınında çıkan haber ve mütalâalar bu İhtiyacın, bu idealin, dünya efkârında bulduğu makesin açık ifadesidir. Bir çok şartlara ve İmkânlara bağlı olan bu pakt hakkında alınmış bir karar henüz yoktur.
Türkiyenln dahil bulunduğu bölgede sulh ve emniyetin korunması İçin ne gibi tedbirler alınabileceği hakkında İngiltere ve Amerlkada sıkı temas ve teşebbüslerimiz devam ediyor.»
Atlantik paktının İmzasından sonraya raslamasi hususunda tarafınızdan hassaten dikkat gösterilmiştir.
Amerikanın alâkası
Amerika’yı ziyaretimden sonra şu İntihalarım bLr kat daha kuvvetlenmiştir: Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiye'ye karşı, yüksek Meclisin bildiği alâkası samimi ve derindir, hürriyet ve istiklâlini tek başına kaldığı zamanlarda dahi müdafaaya azmetmiş, şeref ve namusu uğruna.
Atıf İnan tahkikatı
Karma komisyon Recep Peker Kabinesinde Bakan olanları dinleyecek
Ankara 11 — Atıf tnan işiyle meşgul karma komisyon Trak şirketinin
1 azmetmiş, şereı ye namusu uğruna."----------- -------— -----* ——
hpr MakarUiı l;öıs almlş bulunanIbufcday İhracı İdinde Atıl İnanın so-
New York Times
muhabirinin istifası
Muhabir Aslan Kumbaracı kimdir?
Cumhurbaşkanı Mecliste
Ankara 11 — Cumhurbaşkanı îs-•met İnönü, bugün akşama doğru Birleşik Devletler tarafından'Büyük Millet Meclisine gelerek geç
»»ur «ev.euer raraıınuan Buyuic Millet Meclisine gelerek geç
yapılan askerî yardım için Türk mil-]vakte kadar meşgul olmuş ve Başba-letınin şükranını cksclânsmızdan^an Şeni şeddin Günaltayla konuş-öğrenntek de bruinı için ayrıca bir, muştur.
memnuniyet verilesi olmuştur. lS«dcl ----
Türk ^yardım programının I ' T|rk - Amerikan münasebetlerindej yeni bir hareket noktası teşkil etmiştir. Modern leltnik ve ilmin terakki-yatı sayesinde artık birbirinden uzak, dahi e/mıyan ve Birleşmiş Mîlletler, onaya-A’.ınriai;! müşterek ideallerle mütebaiiı bulurum iki Cumhuriyet,] l-u törelle, dünyanın çeniş sahaların- —... »>»(»-
da in"»n hık ve hürriyetlerini imlıa serelerinin bir elde toplanması için vuen kuvvetlere seti çekilmesi tc te-t hazırlıklar yapıldığını söylemiştir .
î Sağlık müesseseler! bir I elden idare edilecek I Yarın toplanacak olan Patoloji kongresinin açılışında bulunmak ıızere Sağlık Bakanı Kemali Bayezit dün şehrimize gelmiştir Bakan dün 'kendisi!? konuşan gazetecilere muhtelif Bakanlıklara bağlı sağlık mües-
Müspet ve cesaret verici görüşmeler
Muhterem arkadaşlar.
Bu beyanatıma bugün İlâve edilecek hiç bir şey yoktur. Yalnız yüksek huzurunuzda şu ciheti belirtebilirim ki gerek İngiliz ve gerek Amerikan devlet adamlarlyie son görüşmelerim her bokundan müspet ve cesaret vericidir.
Bu münasebetle ve bazı sos ve yazılar dûlayıslle şu noktayı da bilhassa tebarüz ettirmekte tayda miıiahn»» eyliyorum: Bir antlaşma yapmak hattâ bunu talep etmek, bir vesika imzalamak, önceden, hem de çok uzun süren hazırlıklara bağlıdır. Bir kaç gün İçin seyahate çıkan bir Dışişleri Bakanı ise ancak ve sadece neticeyi tevsike gider. Bu, diplomatik usullere en az vâkıf olanların bile bildikleri basit bir hakikattir, üç günde bir pakt müzakere ve İmza edilmez. Evveliyatı ,ve müspet hazırlıkları olmadan bir Dışişleri Bakanı her hangi bir müzakereyi teklif etmeğe dahi bizzat gitmez.
Yine tekrar ediyorum kİ Dışişleri Bakanınız ne bir teklifte bulunmaya, ne de bir pakt müzakeresine gitmiştir. Hattâ, muhtemel bütün tefsirleri önlemek için, Amerika’yı siyarsttmin
Türk mineline karşı Amerika'da sevgi ve hürmet büyüktür; Türkiye'nin, milli müdafaası ve blnnetice dünya sulbü hesabına katlandığı büyük sınıktılar taınamiyle takdir olunmaktadır.
Amerika’nın Türkiye’ye verdiği büyük kıymet ve önemi ziyaretim neticesinde blrzat ve iftiharla müşahede , ettiğimi bizzat arzederken Vaşlng-ton’daki temaslrınun neticesini, müsaadenizle. kısaca hulûsa edeyim:
Amerika Birleşik Devletleriyle Türkiye arasında; dünyanın bu köşesinde emniyetin ve barışın korunması bakımından doğan sıkı menfaat birliği. Birleşmiş Mille iler prensiplerine ve milletlerin hürriyet ve istiklâline samimi bağlılığı hedef tutan ideal birliği, iki memleket dostluğunu bütün kuvvetiyle devam ettirmekledir. Bu dostluk münasebetleri mesut bir inkişafa doğru yürümektedir. Müşahedelerimde Amerika Hariciye Nazırı M. Acheson'ia oramızda mutabakat olduğu hakkındaki kanaatim tamdır.
Büyük Meclisteki son nutkumda ( Geleceği huzur ve emniyetle karşılamaya gayret ediyoruz» demiştim. Şimdi ilâve edeyim: «Geleceğe büyük bir huzur ve emniyetle bakmaktayız». Söz alan Milletvekilleri
Ankara 11 — Bugün Mecliste. Dışişleri Bakanından sonra Asım Us, Millet ParLlsinden general Sadık Al-doğan, Saim Ali Dilenire, Osman Nuri Koni söz almışlardır.
Asım Us. Dışişleri Bakanının beyanatım gönülleri ferahlatıcı bulduğunu söylemiş, general Sadık AJdoğan, hükümetin takibettlği dış siyasetin hedefi İzah edilmek istenmediğine temasla: «İzah edilmezse buna siya-setaizllk denir» demiştir.
fiilim A» M«nrc, tfiakıu bu lfifla-muza dinleyiciler bile görülür,» cümlesiyle general Sadık Al d Oğan a hitaben söze başlamış, hükümetin siyasetinin Dereye gittiğini bllmlycn kalmadığını söylemiştir. Bunun üzerine Aidoğan «Mademki bu kadar açıktır. Bektaşi sırrı gibi ne diye saklar dururlar.» demiştir. Bu sırada aklın ermiyorsa ne yapalım» yükselmiştir.
Necmeddin Sadak kürsüye general Sadık Aktoğan'ın lan namına mı yoksa partileri adına mı konuştuğunu sordu. Millet Partisinden Suphi Batur «Şahıslan namına» diye cevap verdi İse de cevabın Aldoğana alt olduğu hatırlatıldı. Bunun üzerine Aidoğan partisi adına konuştuğunu söyledi.
Necmeddin Sadak’ın cevabı
Necmeddin Sadak, bu memlekette yeril, yabancı hiç kimsenin şimdiye kadar kendisine, «Türklyenin dış siyaseti nedir?» tarzında bir sual sormağa teşebbüs dahi etmediğini belirterek. bu siyasetin 25 senedir açık ve belli olduğunu, temelinin Atatürk’ün «Yurdda sulh, cihanda sulh» vezice-sine dayandığım, bu memleketin ve , bu milletin İstiklâl ve hürriyetine, şe- i ref ve haysiyetine riayet eden her ( devletle iyi geçinmek, riayet etml- , yenlere karşı tecavüz vâki olunca bü- ( tün kuvvenle karşı koymak olduğunu belirtti:
Dış siyasetimizin esası bundan İbarettir. Milletlerin hürriyet ve İstiklâline riayetkar olan devletlerle bir ( safta olmaktır.»
Sadık Aidoğan, tekrar kürsüye gel- ( di, Necmeddin Sadak’a teşekkür elci. ( Buııu takiben «Ben de bunu söylet-mok İstiyordum» deyince kahkahalar ( duyuldu.
Osman Nuri Koni kürsüye gelerek , Sadık Aldoğanın konuşmasının parti ’ namına olmadığını söyledi
. rumln olmadığına ittifakla karar ver-t mlşl İr. Komisyon Vltol şirketi ve buğ-i day ihraç politikamız hakkına tah-. klkntın genişletilmesin! ve birinci . Recep Peker Kabinesinde Bakan olanların hepsinin dinlenmesine ka-. rar vermiştir Eski Bakanların dln-. lenmesine yarın başlanacaktır.
Bir memur orta dan kayboldu
«SenÜJ »esleri
gelerek şahış-
M araçta Memleket hastanesi ve 4 ev yandı Maraş 11 — Mora? memleket hastanesinde bu gece saat 21 de büyük bir yangın çıkmıştır. Ateş, beklenmedik bir zamanda zuhur ettiğinden süratle genişlemiş, bu yüzden sirayet derhal önlenememiştir. Hastane yandıktan başka civarında 4 ev de kül olmuştur. Yangın şu saatte (2,30 da) devam etmektedir. Halk. İtfaiye He birlikte çalışmaktadır. Yangının sebebi henüz anlaşılamamıştır .
iki Amerikan muhribi limanlarımızı ziyaret edecek
Ankara 12 (Akşam) — îkl Amerikan muhribinin bu ayuı sonlaıma doğru Umanlarımıza gelmesi beklenmektedir. Ziyaret tamamiyle huaud mahiyettedir.
Ankara 12 (Akşam) — Haber verildiğine göre Zira! Donatlm kurumu Ankara deposu muhasebecisi NaJm Şimşek, sekiz gündür kayıptır. 33 yaşında bulunan ve bir buçuk senedir evli bulunan Nalm. 4 mayıs sabahı evinden daireye gitmek üzere çıkmış, fakat daireye gitmemiştir. Aynı gün saat 11J0 da bir tanıdığı tarafından Ulus meydanı civarında, saat 14 de de Etlmesüt istasyonu yakınında görülmüştür. Çarşamba günü, arkadaşlarından birinin eve gelerek şeflerinin rahatsız olması İhtimaline binaen bir doktor isteyip İstemediğini sorması üzerine ailesi. Kaimin daireye gitmediğini öğrenmiş, gece de eve dönmeyince ertesi sabah polis durumdan haberdar edilmiştir,
Ankara polisinin bütün aramalarına rağmen en ufak bir İp ucu buluna manuşiır. Dairesinde ve bulunduğu yerlerde dalma sevilmiş, hiç bir yerde kötü hanketi görülmemiş olan Kaim şimşek İn kaybolması dol ay isiyle her ihtimale karşı zirai kombinalardaki defterleri ve hesabı tetkik edilmiş ve hiç bir aksaklık görülmemiştir.
îçki, kumar gibi iptilâları da olmadığı, ailevi durumunun da gayet İyi bulunduğu kendisini tanıyanlar tarafından söylenmektedir.
Ali İhsan Sabis’in Demokrat Partideki durumu
D. P. İstanbul İl idare kurulu üyelerinden emekli general AH İhsan fîabls, partinin 11 haysiyet divanına verilmiştir. Buna sebep, generalin Beyoğlu ilçe kurulu Üyelerinden 8e-iâhaddln Karay av uza karşı kongrede ağır ithamlarda bulunduğu İddiasıdır. Vaziyet takbih edilmekte ve bu müracaatın usulsüz yapıldığı İddia edilmektedir.
Teşkilâtsızlığın yeni bir örneği (Baş tarafı 1 inci sah If ede) yükselmesindeki sebepleri araştırmaktadır. Pahalılık Amilleri tesbit edilince tedbirler buda göre alınacaktı. Fakat varılan netice belediyenin salâhiyet hududlaruu aştığı cihetle şimdilik alınacak tedbirlerin beklenen tesiri göstermlyeceğlne yeni bir delil daha elde edilmiştir.
Pahalılık, tedavüle çıkarılan para mlktarlyle mütenaslben artmıştı. Eldeki rakamlar şöyledlr: 1938 senesinde tedavülde 193 milyon Ura vardı. 930 senesinde tedavüldeki para 280 milyon liraya yükselmiştir. Ondan sonra para miktarı gltlkçe artarak 940 da 403. 941 de 012, 942 de 739, 943 te 802, 944 de 802, 943 te 881. 940 da 937, 947 de de 960 milyon lirayı bulmuştur.
Konya’da fiatler tesbit edildi
Konya 11 (Akşam) — Belediye da maddeleri flatlerlnl tesbit etmiştir. Bunun haricinde satış yapanlar ve mallarını satışa arzetmlyenler hakkında Milli Korunma kanunu hüküm terinin şehrimizde tatblkına başlanmıştır.
Izmirde tefsirler
tamir 11 _ Pahalılıkla mücadele için bazı Belediyelere hükümetçe salâhiyet verilmiş olması îzmirde muhtelif tefsirlere yol açmıştır. Hükümetin pahalılığı önleyemeyinee bu İşin mesuliyetini Belediyelerin omuzuna yüklemek İstediği ve yalnız altı Belediyeye salâhiyet vermek suretile pahalılığın sadece memleketin altı merkezine münhasır kaldığı telâkkisini belirtmesi şayanı dikkat olduğu ileri «ÖrBImelıtedlr.
81-
üç senedenberl New - York Times gazetesinin İstanbul muhabirliğini yapan Aslan Humbaracı, çocuŞuııu tedavi ettirmek İçin karisiyle birlikte Dondrada bulunduğu sırada gazetesine gönderdiği bir açık mektupla muhabirlikten istifa ettiğini bildirmiştir.
Birkaç gün evvel Moskova radyosu tarafından da okunan bu mektupta Aslan Humbaracı, Truman doktrininin tatbikine başlandığından beri meydana gelen şartların gazetecilik prensiplerine uygun olarak haber vermeği imkânsız kıldığını, gazetesine çektiği önemli telgrafların Türk ve Amerikan hükümetlerinin tahkikat dosyalarında kendi aleyhinde kullandığını ve haberlerin de New - York Times de neşredilmed iğini İleri sürmekte. bu sebeple istifa ettiğini bildirmektedir.
Aslan Humbaracı’mn bu İstifası memleketimizde bulunan yabancı ajans ve gazete muhabirleri arasında infial uyandırmış ve birçok muhabirler New - York Times muhabirinin İddialarının asılsız öldüğünü beyan etmişlerdir.
Aslan Humbaracı kimdir?
Aslan Humbaracı. XVII inci asırda Türkiye'ye iltica ederek Humbaracı Ahmet paşa ismini alan kont Claude de Bouval'in ahfadındandır. Aslan'ın büyük babası Maliye teftiş heyeti reislerinden Kâzım Ziya bey, babası da Hlmayeletla) cemiyeti ileri gelenlerinden Demir Aslan Humbaracıdır.
Tahsiline Kadı köydeki Sen Jozef lisesinde başlıyarak Galatasaray ve Amerikan kolejinde devam eden Aslan, bilâhare Bahrlyeye girmiş, fakat annesinin Maltalı olmasından dolayı mektepten çıkartılmıştır.
Bundan sonra muhtelif yerlerde mütercimlik yapan Aslan hilâlime gazeteciliğe atılmış ve 3 sene evvel Ne w - York Times gazetelsnin İstanbul ..........
muhabiri olmuştur.
3
ölüm tahkikatı
3 ceset de morga kaldırıldı
Savcılık dûn, mahiyeti itlbarile şayanı dikkat üç ölüm tahkikatına el koymuş ve üç ceset morga kaldırılmıştır.
Birinci vaka şudur:
Hasköyde Taşkızaklarda çalışan Ali Yorulmaz adında biri, fabrikada birdenbire fenalaşmış ve sıhhi dununu tehlike)! görüldüğünden hastaneye kaldırılmıştır.
Hastanede kendisine «güneş çarpması» teşhld konmuş ve bir reçete verilerek evin gönderilmiştir. Ali Yorulmaz eve geldikten on beş dakika sonra ölmüş ve cesedi munayene eden belediye doktoru gömülmesine izin vermiştir.
Ali Yorulmaz'ın ailesi «defin kâğıdı» nl alarak cenazeyi hazırlamışlar ve kabristana gönderilmek üzere yola çıkarmışlardır, fakat bu sırada savcılığa vuku bulan İhbar üzerine nöbetçi savcı Şuayip Kor İşe el koymuş, cenazeye yetişen adliye doktoru İzzet İşçan tabutu açarak cesedi muayene etmiş ve belediye doktorunun gömülmesine izin verdiği bu cesedin morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir. Bunun üzerine Ali Yorulmaz’ın tabutu, mezarlık yerine morga gönderilmiştir.
İkinci vaka da birinci hâdise kadar şayanı dikkattir: Fatihte Çarşambada Kocadeve mahallesinde İspanakçt sokağında oturan 48 yaşında Şaban, evvelki gece fazlaca keyif bir halde eve gelmiş ve bir bahane bularak oğlu Mehmetle kavga etmiş, bir aralık da bıçağını çekerek oğlunu yaralamıştır. Bu sırada can acıslyle babasını iten Mehmet, onun merdivenlerden aşağı yuvarlanmasına sebep olmuştur. Ev halkı Şabanı düştüğü yerden kaldırmak istemişlerse de sessiz bir halde yattığını görünce zabıtayı haberdar etmişler ve Cerrahpaşa hastanesine kaldırtmışlardır. Şaban dün öğleye kadar koma halinde yaşamış ve nihayet ölmüştür. Adalet doktorlarından Kâmil Ün sal an cesedi muayene etmiş ve morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir.
Üçüncü vaka da. Arabcamilnde Ab-dllssalah sokağında oturan Haşanın sekiz yaşındaki kızı Cemilenin ölümüdür. Cemilenin, ebeveyninin iddiasına göre, kızın kulağında bir yara çıkmış. SenjörJ hastanesine götürülmüş, orada kulağındaki yara sıkılıp sarıldıktan sonra evine gönderilmiş, fakat bir müddet sonra Cemile ölmüştür.
Adalet doktoru bunun cesedin! de morga kaldırtmıştır. Yapılacak otopsiler neticesinde verilecek raporlar hu üç vakanın hakiki mahiyetini meydana koyacaktır.
Created by free version of 2PDF
12 Mayıs 1949
AKŞAM
Satılfe 3
&KSAMD*N AKSAMA
tnanmıyanlartrı ibadeti
Ticaret ofisi
Yamaıı bir kıştan sonra, harikulade bir bahara erdik.
Dilimin ucuııa hemen şu mısra felci i;
Ofisin lağvedileceği haber veriliyor
Tarihî çeşmeler tamir ediliyor
Çimento ithalâtı
İSTANBUL HAYATI
Hal ve pazarlar
Bir mövstm-1 baharına erdik kİ âlemin
Fakat arkası fena olduğunu kinci m ısrarla keşfettim;
ı-
Bülbül hamûş, havz tehl, lıanıman harâb
Orası da öyle: haıııman ha-rah Avrupanın, belki de, geniş mânadaki dünyanın uınumi pııaıızarası budur... Fakat bu buharın güzelliği karşısında iyi şeyler düşünmek istiyoruz. Kanlı bahar olmıyacak diye umuyoruz.
Orhan Seyfi harb sırasında şöyle demişti:
Ticaret Bakanlığının Ticaret Ofhl nl lâğvetmeğe karar verdiği haber a-1 mmışt ir. Bu teşekkülün bir müddet evvel lâğvı kararlaştırılmış iken, ct tanzim satışlarının Ofis tarafından 1-daresl kararı üzerine iş geri bırakılmıştı.
Bakanlık, et tanzim satıştan vazifesini Toprak Ofise verdiğinden Ticaret Ofisinin lâgvedllmemesl İçin sebep kalmamıştır. Esasen bir kaç gün sonra tanzim satışlarına da nihayet veril çcektlr.
Ticaret Ofisinin dış memleketlerde bulunan memurları da çağırılmıştır. Bu ofisin müdürlüğüne vekâleten tâyin edilen Toprak Ofisi şube müdürü Enver, lâğv İşine kadar burada vekâleten çalışacaktır.
ilk olarak Azapkapıdaki Valde çeşmesi
Bu sene açılan güllerin rengi Dökülen kanları hatırlatıyor
Halbuki, toplantılar var; iıışal-Uh kansız bir bahar geçireceğiz. Ve tabiatın bu güzelliği mütemadiyen dikte etmekte:
— İyi şeyler, hayırlı şeyler düşün. . Yüreğini ona göre kur. Çünkü mâneviyatın bu işteki rolü büyük.
Evet, inanmanın kıymeti bii-yiik.
Garb memleketlerinde bir anket açılmış. İdeal bir dünyanın kurulması için ne yapılması lâzım geldiği bütün siyasîlere soruluyor. Ekserisi, maddi olan çareler aramda mânevi çareler de göstermektedirler. Meselâ, İngiliz Başvekili Attlee, dünyanın «Parlâmentolar rejimiyle» idaresini istiyor ve sulh içinde yaşamak İçin hüsnü niyetin de şart olduğunu belirtiyor. Yâni, manevî bir unsıı-rra kıymet vermiş oluyor.
Dînlerde de öyle değil midir? İbadetten evvel iman lâzım. «Kalb ile iman, dil İle tasdik!»
Denilebilir ki; şimdiye kadar kaydedilen sulh gayretlerinde bir takını muğlâk kurulların faaliyetle bulunduktan göze çarptığı halde, bir sulh imanı dikkate iliş-memiştir.
Kongrelere, konferanslara bizzat iştirak eden murahhaslar ve heyetler, hüsnü niyetsizliklerinl başta hissettirdiler; Böylelikle de, ibadet etmek üzere mabede giderken Tannya iman etmemiş münafıklar manzarasını antettiler.
Çğer yıkın t ısız, sıkıntısız bir dünyada yaşamak İstiyorsak, siyaset mekanizmasını ellerinde tutanlar, konferanslar İştirak e-denlert sulh olabileceğine evvelâ kendileri inanmalıdırlar. Kalb ile İman, dil ile tasdik etmelidirler.
- Acaba şimdi, Berlin etrafındaki çember çözülürken, Parlat® konferans hazırlıktan olurken, bu mânevi temel mevcut mudur? Olmadığının bir delili dünya gazetelerinin neşriyatı ve bahusus, Doğu ve Batı dünyaları arasındaki radyo düellosudur.
'Onun İçin, bütiln bu İşler, I-naıımıyanfarın ibadetine benziyor. Attlee'nin dilediği hüsnü niyet yok.
ilkokullar
31 mayıs günü tatil
edilecek
Azapkapıuakl Value çeşmesi
tik okulların yaz tatiline başlama-ları ve mezuniyet imtihan!arının yapılma günlerlle dnümüzdeki ders senesinde öğretime başiama tarihi o-kullara tebliğ edilmiştir. Bu tebligata göre ilk okullar, 31 mayıs sah günü tatil edileceklerdir. Beşinci sınıfların mezuniyet imtihanları 1 haziranda başlanacak ve 10 haziranda sona erecektir. İkmal imtihanları ma ! zunlyetlerden bir hatta sonra başlı-yacalctır.
Mezun olacak ilk okul öğrenci- 1 terine diplomaları her ilçede yapıla- 1 cak törenlerle verilecektir.
ilk okullar önümüzdeki ders yılma 1 ekimde başlıyacakîardır. 15 gün Önce de yeni ögrençl kayıtlan açılacak-
tır.
(Vft-Nû)
Krepsol karaborsaya intikal etti
Son günlerde piyasada krepsol bulunmamaktadır. Bir zamanlar bol miktarda «atılan bu malın şimdi birdenbire kayboluşu UgUL çevrelerde şüpheyle karşılanmıştır. Bu hususta yaptığımız soruşturmalara göre piyasadaki bütün krepsoller karaborsaya İntikal etmiştir. Bunun da sebebL son olarak krepsolün gümrük resmine kiloda 100 kuruşa yakın zam yapılmış olmasıdır. Ellerinde krepsol bulunduranlar, gümrük farkından istifade etmek İçin mallarını saklıyorlar. Yerli kundura sanayiinde bilhassa kösele Üzerine iş görenleri sevindiren bu kanır krepsolü de derhal karaborsaya Lrıllkal ettirmiştir, şimdi krepsol Halleri gitgide yükselmektedir,
2200 ton maden kömürü geldi
Devlet Denizyolları İdaresinin «Ar-daiıan» şllepl idare hesabıntt dün Havludan 2200 ton maden kömürü getirmiştir.
Getirilecek çimentolar Türk normlarına uygun olacak
Narh yıllarında memleketin çimentoya olan şiddetli İhtiyacı dolayıslle 1938 de Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiş olan ve çimento ithalin de aranılacak vasıflara alt bulunan kararname hükümlerinin tatbikine lmk&n bulunamamıştı. Fakat ilgililer normal devirlere girdiğimizi hesap e-derek artık bu kararname hükümlerinin yerine getirilmesini bildirmişlerdir. Bu İtibarla çimento İthal edecek olan tacirler, artık, mallarını Türk çimento noram farına uygun olduğunu tevsik eden vesaiki de taleplerine eklemek sure t L1 e ithal müsaadesi alabileceklerdir. Şehrimizde de formaliteler bu suretle tekemmül ettlrl-lebllmektedir.
Mimari ve tarihi kıymeti yüksek olan çeşmelerden çoğu, uzun senelerden beri bakımsız kaldıklarından, h«-rap bir haldedller. Belediye, şehrin muhtelif semtlerinde bulunan bu çeşmelerden en kıymetli olanlarını la mir ettirmeyi ve bunlara yonlden su vermeyi kararlaştırarak İktiza eden tahsisatı Sular idaresine vermiştir. Bunlardan biri Azapkapıda Lâle devrinden kalma Valde çeşmesidir Çeşmenin süsleri ve pek zarif olan parçaları dökülerek harap olmuştur. Mimarı malûm olmıyan bu çeşmenin, daha bir müddet bu surette bırakılırsa büsbütün yıkılıp çökmesine ihtimal vardır.
Diğer çeşme de yine ayıu devir eserlerinden bulunan Oalatada Kule-dlblndekl Bereketr-ade çeşmesidir. Bu çeşmenin kamyon, otomobil vesait nakliye vasıtalarının her vakit çarpıp tahrip edebileceği bir yerde olduğundan buradan kaldırılarak daha münasip bir yere nakledilmesi düşünülüyor.
Üçüncü tarihi çeşme Beşiktaş Maliye şubesi yanındadır. Bu çeşme de Dolnıabahçede İnönü stadının yanına getirilecektir.
Bu üç çeşmenin tamiri bu gibi tarih! eserleri tamir etmekte İhtisası olan Şişil camilntn mimarı B. Vasfı Egeliye verilmiştir.
Leyleğin şefkati
Küçük bir kızın üzerini bütün gece kanatlariyle örttü
------------------------------,
Sabah gazeteleri ne diyor? |
Darülacezede dokuma kısmı kuruldu
Belediyenin yardunlle Darülaceze , müesseseslııde bir dokuma kısmı kurulmuş ve faaliyete geçirilmiştir. Bu- , rada 18 tezgâh çalışmaktadır. Devam- , lı suret ta iş gördüğü takdirde senedir 300 bin metre kaput Beri ve benzeri mensucat imal edebilecektir. Kısa bir müddettenberl -faaliyette bulunan dokuma kısmı. Darülaceze ihtiyacı İçin on bin metre pijamalık dokumuştur.
Milli Savunma Bakanlığı. 100 bin metre kaputbezi dokutmak için müessese ye müracaat etmiştir. Bir de nllmune göndermiştir. Bu sipariş kabul edilecektir.
Müessese, muamele vergisine tâbi olmadığı için, İthal malı kapulbczl»-rLnln toptan fiBtterlne nazaran burada dokunan beklerin metresi 35 kuruş daha ucuza maledllmcktedlr.
Belediye reis muavini Nâzım Arda dün, Darülacezeye giderek yeni tesisatın bazı noksanlar İle meşgul olmuş tur. Bu noksanlar da yakında ikmal edilecektir. Bu suretle Darülaceze ken dişi için mühim bir gelir kaynağına malik olmuş bulunmaktadır. Bu kısım çalıştığı müddetçe hem müea-sesede yetişenlere İş temin edilmiş o-lacak, hem müesseseye bir varidat gelecek hem da diğer müessesçi ere daha ucuza mal İmal olunabilecektir.
Portakal bolluğu
Son iki hafta zarfında geçen senelere nazaran çok fazla portakal satışa çıkarılmıştır. Flitler de oldukça ucuzdur. Paskalyada daha yüksek fl-atle satılacağını ümit eden bazı tüccarların portakal stok ettikleri, fukat bunlar satamayınca portakalların duha fazla muhafaza edilememesi tize rlne satışa çıkarıldığı söyleniyor. Bu günlerdo satılan en iyi portakallar 15 kuruştan dahn yukarı değildir. Çoğunun suyu çekilmiş olduğundan rağbeti azalmıştır.
İzmir şarap fabrikasında elektrik santralı Tekel idaresi tarafından alınan yeni bir kararla İznılrdelri şarap ve ispirto fabrikasına ilâve olarak yeni bir elektrik santralı inşa edilecektir. Fabrikanın randımanı İçin olduğu , ■ de faydalı olan bıı ’
Konyanın Güvenç köyünde yıkılan binalar
Konya 10 (Akşamı — Yeraltı sularının yer üstüne çıkması neticesi olarak Güvenç köyünde yıkılan 53 ev, cami ve Halkodasının önümüzdeki ay yeniden yaptırılması için vilâyet gerekli tedbirleri almıştır.
Konya’da bir cinayet
Konya 11 (Akşam) — Dün gece, 7 numaralı genel evde bir cinayet işlenmiştir MalatyalI Fatma Özkan adındaki kadın, eski dostlarından ____________________ seyyar satıcı Mahmut tarafından Öl-kadar civar İçin de faydalı olan bu ] dürüimüşlür. Yakalanan Mahmut, teşebbüsün tahakkuku için faaliyete bugün Konya ağır ceza mahkemesln-geçllrnişllr._______de yargılanacaktır.
Türk ocakları
ıblr piyasa havasım, ya alınan tedbl-|rln bizzat kendisi yaratır: yahut ta Ahmet Emin Yalman bugünkü tedbirin az çok çapraşık olan mahl-başmakalcsîndc milliyetçiliğin hu-I yetini resmi otorite bu insanlara dutlarının tayini İçin Türk ocaktan- anlatır. Onlarla fikir danışıklığı yana İhtiyaç olduğunu ileri sürerek -■ j .. -«.(> -«
şöyle demektedir:
Milliyetçilik; tıpkı dini hteler gibi, ihtiras sahipleri, İnhisarcılar, mü-teaasıplâr. açıkgözler tarafından suiistimal çdLlmega çok müsaittir. Milliyet histerine turancüık. ırkçılık. Anadoiuculuk, faşistlik, ecnebi diiş-
par. Hallini zor gördükleri tatbik aaf-lıaları hakkında aydınlatıcı malûma' verir. Valhaall kararın yürürlükle alâkalı bulunan kısımlarını mümkün olabildiği kadar zihinlere yayar. Bu bakımdan. Eminönü kaymakam ve Belediye başkan mm, evvelki gün? kendi mıntakasındakt esnafla yaplı-manlığı. azlıklara karşı kin ve nef- ttı bu mesele ile alâkalı toplantıyı, ret, din aleyhtarlığı aşılanarak; bir- J-M--------u~~ —** —*—*"
leştlrlcl, İlerletici ve sevdltlcl bir kuvvet halinden çıkarı kr. ayırıcı, ge-rlletlcl ve nefret edici bir şer âmili şekline indirilebilir.
Bütün bu fenalıkları önlemek ve yapıcı ve akıncı cereyanlara şevk, ilham ve cesaret kaynağı üzere kuvvetli bir Türk ocağına şiddetle İhtiyacımız vardır.
dogrusu ben, pek yerinde buldum.
Şemdinlıde şiddetli iki zelzele oldu
Semdinli 11 (A.A.) — Bu gece saat
olmak yarımda fasıla ile Ikl Şiddetli deprem j. 'olmuştur.
8/5/949 gününde vuku bulan depremde merkeze bağlı Saputnn köyünde bir ev, Mahrl köyünde İki ev, Ikl ahır, Fakıyan köyünde Bir ev ve Kat una köyünde iki ahır tamamen yıkılmış olduğu haber alınmşı İse de.
*
Muhtekirler yakalandı
Utunay YENİ SABAIHakt fıkrasın-,----------------------------------
da hayat pahalılığı ile yapılacak olan insan kaybı olmadığı bugün ögrenll-ınücadele hakkında bedbinliğini bc- mlş bulunmaktadır.
Ilrt.rrk demekuair, | Halt g(,n^nMr| eden
Bir yemlen bu ,ldd« böyle de«m „r,mIll»r ydrtnden korku «e he,.-ederken bir yandan da hayal paha- ç>n |ç|nde d^arda açıkta K-celemek-İtliğim önleyici tedbirleri tatbik -----------
maksadlle bir komisyon teşekkül1, ederek devamlı toplantılar aktedtl-ınlştlr. Komisyon müzakere edecek ve hazırlayacağı raporu valinin başkanlığındaki komiteye verecektir; komite bir toplantı yaparak raporu tetkik edecek ve bu suretle son karara varılacaktır.
Şlmdilil' hayat pahalılığın seyrini tâyin eden merhaleler bunlardır. Yani inceleme, rapor, komisyon, komite... Yine İnceleme, yine rapor, yine komisyon ve komite. O vakte kadar da nasıl etin (450) kuruş oluşuna alıştıksa hayat pahalılığına da alışacağız.
Bu şekil mücadeleden hiç amma hiç bir şey çıkmayacağına emin olabiliriz. zaten »ayın valimiz hayat pahalılığında mesuliyet! doğrudan doğruya Lablat eLemaıılarına yüklemiştir.
★
Konya (Akşam! — Karamanda çıkan (Karaman) gazvesinin yazdığına göre burada pek enteresan bir vaka olmuştur.
Karamanda gardiyan t «nail Yetişin dört yaşındaki kızı, mahalle aralarında oynarken kaybolmuştur. Merak ve telâşa düşen anne ve baba her tarafı aradıkları holde kızı bulamamışlardır. Geceyi büyük bir telâş va heyecan İçinde geçiren anne ve baba, sabahleyin çocuğu tekrar aramağa başlamışlardır Nihayet küçük kırı bir bahçe içerisinde, tıpkı bir anne gibi dikkat ve şefkat gösteren bir leyleğin kanatlan altında uyurken görmüşlerdir.
Küçük kızın anlattığına göre; o gün elinde ekmekle kasabanın kenarında dolaşırken bu leyleği görerek o-na ekmek vermiş, onunla birlikte bir bahçeye gitmiş, orada leylekle oyna-«ırtren uyuyup kalmujtı» Leylek bütün gece çocuğun üzerini kanatlarly-le yorgan gibi örtmüştür.
Kolunda orak çekiç dövmeli bir îşci yakalandı
Tftrsustan Yeni Adana gazetesine yazılıyor:
Kürtmtlsâ köyüne çalışmak mak-sadiyle piden Ahmet isimli bir şalısın sol kolunda orak çekiç dövmesi görülmüş. Ameie arkadaşları tarafından: ■Bunu neden dövdürdün’ rulunea, testere 11e kolundaki çekici kazımaya başlamıştır.
Jandarmanın, bu adamdan şüp-lenerek emniyete teslim etmiş olduğu haber alınmıştır .
diye ao-orak
Manifatura piyasası durgun gidiyor
Son haftalar İçinde manifatura piyasası adamakıllı durgun gitmekledir. ithalâtın az olmasına mukabil flütler düşmeğe mütemayildir. Bu halin. umum! piyasanın durguııluğun-
IHavanıa a?‘k ve yağmursuz ..... K.ZMU.U. UU,BU...U6U„-
geçmesi büyük bir felâketi önlemiş1 dan ve para darlığından ileri geldiği bulunmaktadır. | belirtilmektedir.
Demokratik bîr idarecilik örneği
Selim tlagıp Emeç SON POSTAda-kl yazısında Eminönü kaymakamının geçen gün esnafla yaptığı toplantıyı işaret ederek idarecilerin t ilçen r ve esnafla temaslarının faydalı olacağım ileri sürmekle ve şöyle demektedir:
Belli bir ticaret topluluğunun bir beledi veya resmî bir devlet kararını benimseyebilmesi için; evvelâ onun ftd.il olmasına inanması lâzımdır. Tâ ki tulblk İmkânı olduğuna, bizzat o karara uymak vaziyetinde bulunan adamın da aklı yatsın. Böyle müsait
fMfNONÜ aı
(16/5/1949 tarihinden itibaren)
T. C. Ziraat Bankası yukarıki krokide gösterilen mahalde de
HAVALE. ÇEK, TAHSİL
SENETLERİ, TASARRUF
ve DİĞER TEVDİAT
Muameleleri İçin sayın müşterilerinin emirlerine âmadedir.
Aziz okuyucularımdan bazıları belki de: «Bir I’embe köşk, toplantısı tutturdun, yazacak başka şey yokmuş gibi hep aynı mevzuun üzerinde duruyorsun* diyecekler. Haklıdırlar, yazılacak mevzu çok, pek çok. Etrafımız bin bir çeşit mevzıılarla dolu. Fakat kanaatimce bugiitı halkın çoğunluğunu yakından alâkadar eden en mühim mevzu hayat pahalılığıdır. İstırap çeken vatandaş kütlelerinin nazarında geçim meselesi, Seçim kanunundan da, politika dedikodularından da, parti propagandalarından da mühimdir. Binaenaleyh, Pembe köşk toplantısında resmi ağızlar tarafından açıklanan acı hakikatleri umumî efkâra bildirmenin zararlı değil, bilâkis faydalı olacağım sanıyorum.
Pembe köşk musahabesinde hayat pahalılığından bahsedilirken Dr. Kırdar, Belediye Teftiı Heyeti Reisinin de bu mevzu üzc-“ rinde İzahat vereceğini lıildirditJ onu da dinledik. Û_
Teftiş Heyeti Reisinin, yeni frd-^N birlere göre tanzimini tasarladı jı'fc murakabe faaliyeti etrafında ü-u mit verici şeyler »öyliyeceğinî C beklerken bu zat, meyva ve seh-.2 «e halinde maliyet fiatinin yiik- OT setmesi sebeplerini şöyle izah et- m U: >
«— Hale gelen mallar üç elden q geçiyor. Evvelâ kabzımallar alı- Q yor, onlar madrabazlara teslim e-.*— diyorlar, madrabazlar da peru-kendecilere satıyorlar. Arzumuza rağmen madrabazlan aradan kaldıramadık. Bu mutavassıt^? «ümrevl zaruretler doğuruyor .pj Çünkü sebze ve mevvalar ikişer CÜ yüz kiloluk halva ve küfelerle ha- (D le geliyor. Perakendeciler iki kiloluk mala para yatırıp alama-'*’"' diktan için kabzımallar bunlan madrabazlara satıyorlar, onlar da kendi karlarını ilâve ettikten sonra perakendecilere parça parça satıyorlar, tşte bu mutavassıtların kârları sebze ve mevvaların malivetini yükseltiyor, müstehlik pahalı alıyor.»
Bunun üzerine, üyesi sıfatiyle söz Felek arkadaşımız rek:
■— öteden beri zuu olan bu mesele halledildi, Şehir Meclisi, İstihsal bölgelerinden hu matların vüzer kiloluk balya ve küfeler halinde gönderilmesine karar verdi. Bu karar gereğince madrabaz zümresinin aradan çıkanltıtası icâb eder.,.
Dedi ve Şehir Meclisi kararının buna matuf olduğunu belirtti.
Teftiş Heyeti Başkanı şu cev» bı verdi:
«■— Siz hallettiniz amma bh halletmedik. Balya ve küfeler vîizer kiloluk olursa yükleme vt boşaltma esnasında hamaliye ücreti artar.»
Küfelerin küçülmesiyle artacak hamaliye ücretinin, adı üstünde «madrabaz- kârına nispetle devede kulak olduğu muhakkak.
Bunu bir yana bırakalım: Şehir Meclisi, şehir lıalkınuı menfaatini korumak gayesiyle bir karar veriyor, bu karar tatbik edilemiyor!
Gene bu toplantıda B. Lûtfl Kırdar, sebze ve meyvada da tanzim satışları yapmak üzere şehrin muhtelif semtlerinde 15 pazar açıp perakende satış yaptırılacağını söyliverek Beyoğlu tarafında tesbit edilen birçok pazar yerleri saydığı halde, İstanbul tarafından bahsederken kısaca; «Fatihte filân da açacağız - deyip sözü değiştirdi.
İzaha lüzum yok, Bay Kırdar da çok iyi bitir ki ucuz pazarlardan istifade etmesi lâzım gelen fakir halk kütleleri daha ziyada şehrin İstanbul tarafında tekâsüf etmiştir,
Aparttmanlar, hususi otomobiller ülkesinden evvel kulübeler diyarının düşünülmesi icab etmez mi?
Ne tarafa baksanız bozukluklar, aksaklıklar sırıtıyor.
Cemal Refik
Şehir Meclisi alan Burhan izahat vere-
şikâyet mrv-
İngiliz Büyük elcisi bugün geliyor
Evvelce de yazdığımız gibi, yeni Ingiliz büyük elçisi Sir Noel Charles va reflkasL İstanbul Vapurlle bugün şehrimize geleceklerdir. Büyük elçi İs-tanbulda kısa bir müddet kaldıktan sonra Ankaray» hareket edecektir. Evvelki günkü nüshamızda Sir Noel Charles’ln Brezilya ve Roma orta elçiliklerinde bulunduğu yazılmıştı Bu haberde bir yanlışlık vardır. Sir Noel Charles Brezilya ve Komada orta değil, büyük elçi olarak bulunmuştur.
AKSAM
12 Maviş lfl-19
E ursa da bir gezinti ve
göze çarpan eserler
Kasaplık hayvanlar ayni istihsal mıntakasından geldiği halde Bıırsa d a et fiati İstanbul'a nispetle yiizde 40 - 50 ucuz
Evvel zaman içinde
Kumar hâtıraları
Kumar yüzünden mal ve mülklerini satanlar Sahtekârlık yapanlar — Fransada gazinolar — Bunlar neden serbes?
Bursanın elektrik İşi halledilmiş. 97 ı ton ağırlığındaki bu makine 1500 kl-ı lovatlık enerji verecek. Bu suretle ı Bursanın her yanında elektrik bulu-ı nacak ve sanayi müesseseler! de sekiz saat yerine 24 saat çniışabUecekler-l d İr.
l İçinde 195 büro ve 120 dükkân bu-ı iunan iki parçadan mürekkep yeni | 1 hal binası Ticaret Odası tarafından I 600 bin lira aartlyle bu sene blllril-ı iniştir.
Hâşlm İşcan. İlkokulu da güzel bir eser. Bir milyona çıkan bu binada 1100 talebe kayıtlı. 963 ü devam ediyor. 15 dershane ve beş sınıf var. ı E?asen Bursa vilâyetinde 1196 öğret-ı men faaliyette bulunuyor. Tahsil çağında 64465 çocuk var. 42324 1 okuyor. Buna göre okuma nispeti yüzde 60. i Bursada son dört sene İçinde 48 okul I İnşa edilmiş. Bu sene 24 okul daha ' yapılacakmış, Yine bu sene mühim bir İşe girişilmiş: Bütün kazalara elektrik ve su verilecekmiş. On milyon »e °‘Tbu
. , r>o hitorelrmls Esasen ivl sıı davasının
raya çıkacak olan bu İnşaatın gelecek sene biteceği söyleniyor. Hastane dört,
Merinos fabrikasını ziyaret etmek üzere gittiğimiz Bursada bir gezinti yaptık, inşa edilmekte olan eserleri gördük. Vali Hâşlm İşcan. bize bu •serleri bizzat gösterdi. Vali, hastane inşaatını gezdlrlTken lsahat verdi: Civar vilâyet ve kazalardan gelen hastalar çokmuş. Zaten Bursanın 800 bin nüfusuna mukabil 80 sene önce İnşa edilen topu topu ISO yataklı bir hastanesi var. Kime yetsin? Tabii BursalIlar da, civardan gelenler de İstanbul a akın ediyorlar. Yeni hastane bu düzensizliği önlemek İçin yapılıyormuş.
Ziyaretçilerden biri:
____Hep Bursadan îstanbuln hasta gidecek değil a: biraz da Istanbuldan Bursaya gelsin dedi.
Anlaşılan, W vilâyet arasındaki samimiyet. hasta alışverişiyle takviye edilecek.
18 bin metre karelik bir sahayı kaplayan hastanenin, İnşasına 1947 «ne-, »inin ekim ayında başlanmış, Mefru-
Her hakkı
mahfuzdur.
Seınîlı MÜMTAZ S.
I
ne bitecekmiş. Esasen iyi su dâvasının en mühim kısmı da halledilmiş sayılı
----- 1 " .....* ’
Ezanını bilgileri
İzah edebiliriz: Borçlu borcundan dolayı yalnız ipotek olunan gayri menkûlle değil bütün mallariyîe şalisen mesuldür. Gayrimenkul tamamen temlik olunduğu halde İlk borçlu şahsen mesul olmakta devam eder. Müşteri de yani yeni alan da ipoteğe tahammül etmek ve borç ödenmediği takdirde gayrimenkulun satılmasına ses çıkarmamak mecburiyetindedir. Fakat bu temlik İle müşteri haylin (sata-nın) ipotekli borcunu tekeffül etmiş olmaz. Bunun için kıymetinden fa2İa bir borçla takyit edilmiş; olan bir gayrimenkulu borçtan şahsen mesul olmıyan bir kimse İktisap ederse takibat başlamadan evvel satış bedelini, ve hibe gibi ivazsız (karşılıksız) temlikle gayrimenkul İçin takdir ettiği kıymeti alacaklılara tediye ederek o gayri menkulü İpotekten kurtarabilir. Bu kimse gayrimenkulu ipotekten kurtaracağım 6 oy evvel tahriren alacaklılara İhbar eder ve teklif ettiği para alacaklılar arasında sıralarına göre tevzi olunur. Alacaklılar, gayrimenkulu İktisap eden kimsenin bu baptRkl teklifi kendilerine teh-11* ettiği günden İtibaren bir ay zarfında, masraflarını peşin vererek rehinin aleni müzayedesini Istlyebllirler. Müzayede bedeli teklif edilen meblâğdan fazla olduğu takdirde bu bedel alacaklılar artısında tevzi edilir.
Avukat EMCET AĞIŞ
İpotek alacak İçin yapılan bir rehindir. Alacak miktarı kadar ev, arsa. Lorla ve apartıman gibi gayrimenkul dediğimiz mallar üzerine konulur. Tapuda tescil olunur.
Gsyrüneııkui borçlunun veya başka birinin malı olabilir. Alacak da mevcut veya İleride vücut bulması muhtemel bir alacak olabilir. Ancak ipotekli alacakların, velevkl tahmini oLsun. âzami bir haddi olmak lâzım gelir.
İpotek müruru zamanla aaklt. olmaz yani, hükümden dtlşüp ortadan kalkmaz. Fakat borcu tediye, hibe, ibra, takas, tecdit gibi sebeplerle sukut edebilir. Kısmen, tediye halinde kısmen terkin istenebilir. Gayrimenknle malik olan borçluya vâdenin hululünden evvel gayrimenkulu rehinden kurtarmak selâhiyeti kanunen, verilmemiştir., Fakat mukavele İle bu salâhiyet verilebilir ,
Medeni kanunumuzun "03 ün-cii maddesine göre üzerinde İpotek bulunan bîr gayrimenkulün başkasına temliki, aksine mukavele olmadıkça, borçlunun borcunda ve teminatında bir değişiklik meydana getirmez. Lâkin yeni malik borcu kabul etliği takdirde eğer alacaklı hakkını evvelki borçluya karşı muhafaza ettiğini senesi İçinde yazılı olarak beyan etmemiş ise borçlu borcundan kurtulur. Bu hükmü şöyle
ketlerden biri, belki birincisi Transadır. Sebepleri şunlardır: (lı Gizil kumara mehmâemkcn mâni olmağı zannetmek; (21 Bu sayede Lripolarm belki adedini tenzil ve müdavimlerini hiç olmazsa tertlb edilmiş kâğıtlarla soydurmamak: (3) kumar müptelâlarını mümkün olduğu kadar göz ö-nündc bulundurmak olduğu gibi, bir taraftan da seyyah celbine bir vesile olarak memlekete para sokmaktır,
Fransa?ı gezmekten, eğlenmekten ziyade anlamak İçin görenler İçinde dolaşan ecnebilerden ne kadar İstifadeler hasıl edildiğini hemen anlamışlardır mutlaka. Paris ve civan. Devli ve emsali eğlence mahalleri. Mart iklim. Monte Karlo. Cannes ve bunlara müma^fl yüzlerce plâj ve su banyosu mahalleri birer umumî gazino İle de halkı eğlendirmekte ve kumarbazlan tatmin etmektedir. Şu şartla kİ: Bir daha tekrar ediyorum; gazinolarda trlpolar gibi düzülmüş keğıUardon masun olarak kuınaroy-namağı temin etmişlerdir. Her masanın başında müteaddit kontratlar vardır. Sabolar göz ününde açılır, kapanır. Ve el çabukluğu yapmak 1-çln bir haylaz varsa bunu müşterlle-de ararlar ve bozan bulurlar. Bunlar ceketlerinin kolLanna frenfc gömleklerinin arasına kâğıt r.ıtaşljnp hüsnü IsLlmal ( lı etmesini blLeıı hırsızlardır. Fakat kontrollar şakaya gelir ‘.akımdan olmadıkları İçin yüzde seksen! yakalanmışlardır. Bir aralık Fransada da gazino aleyhinde dedikodular Olmamış değildi, amma devamlırmı menülerinden daha az zararlı bolmuşlar ve gürültüye pabuç bırakmı-yarak meydanı serbes bırakmışlarda ı... Bu hikâye uzundur. Sırası gelince yine tekrar edeceğim...)
S M S
11 tarihli gazetemizde kumar hâtıralarından bahseyl emiştim. Bugün de aynı şeyi yapacağım, Bazı misaller arzedecc-ğim... «Hangi memlekete ugradımsa kumarbazlarını gördüm. Umumi gazinolar hariç, hepsinde trlpolar dâvası ve fecaatleri vardı. Burası gibi oralarda dahi malını, mülkünü satmış savmış; ailesini ve evlâdını perişan bırakmış adamların menkıbelerini duyardım. Birçoklarını da görürdüm. Süklüm püklüm dolaşırlar. fakat gene kuman ararlardı. Bu pejmürde a-damlar gerçi fevkalâde güzel oyun oynarlardı; yalnız kendilerine oynadıkları oyun çok fena İdi. Hele birini bilirim: evlâtlarının analarına alt elmasları çalar, taşlarını satıp yerlerine cam parçaları oturtur. Hasılatı kumarda yer içerdi ve on para kazandığı da görülmemişti. Halbuki çok güzel oyun oynardı. Bir tanesi de aynı şamanda İçkiye de müptela olduğu İçin, şişe İle sabo (kumar kâğıtla-nnı İçine alan kulu demektir! arasında mamülfcüriü İfna, kendisini de heb;ı ederdi: nihayet öldü.
Birinci Umumi Harbdc Ceııevredc, toplanan bin türlü millete mensup kumarbazları da gördüm. Kahvelerde, tripolarda, gazinolarda yapmadıkları garabet kalmıyordu. Vo bu iptllâ yüzünden bazıla-rmın sahtekârlıklara kadar müracaat etlikleri de rivayet edilirdi. Hattâ casusluk edenler bile var denilirdi. Bu bedava (!) alışverişe rağmen, bunlardan bir kısmını sonraları gene blttesadüf görmüştüm; kün feyekûn olmuşlardı, sürünüyorlardı.
isan
bazı
«« «rom™»d, kad,r rtteeclcn trUOıd. Sİ mel«.İlM»aUnşşn kalın „aM^üa5tartan
800 bin liralık kısmı da yakında ele
Bu hkklknede 1156 yatak «ırtpınarl. kuyu eettrltoH. Bu Ue de
1 milyon gitmiş, şimdi bu iyi su hem evlere verilecek, hem de şehrin muh-tanı lencKAUiıu umum ıv«k .....
her Ky Uulunacak Dovtunl) suretle İS yerterta» «Mulmat 36 «çmeyte
, hnlka borlara damıtılacak, asansör çalışacak. Hastaneye mahsus bir do elektrik santralı kurulacak.
’nâşlm tşean. Bursaya vah olduğun-, dan beri hakkında yapılmadık tenkid kalmadı Kendisi de bundan şikâyetçi \
amma artık alıştığını söylüyor. Anlaşılan ona epey «zalim» diyen olmuş kİ hep birlikte vilâyetten çıkarken: |
— Şimdi, dedi, sîzlere zulüm eser-1 lerimi göstereceğim.
Bu bir kaç saatlik gezintiden edln-| difclm malûmatı hülâsa etmeye çalışayım: Bursanın meşhur Çelik Palas kusmı bu sene açılacakmış. Bu arada! otel! 200 yatak ilâvesiyle 256 yatağa hususi sermayeyi buraya ceibedcrek. çıkarılmak üzere genişletiliyor. Otele dağda üç sene İçinde bir milyon Hra beyim İlâve edilen yeni bina 8 katlı olacak 'sarfederek yeni oteller yapılmasına Tesisat gelecek sene bitecek ve bu işe'çalışılıyor. Bundan başka dağda 400?
İki buçuk milyon Ura harcanacak 'fl00. 1250, 1950 metrelerde mevcut dört Aakara kömür mucssesesl memuru o-Hastaneye giden beş milyonun yanın-1 seviyenin müsait yerlerinde hususi riarak Istanbulda izinli bulunduğu sı-da bu para bana biraz çok göründü, ikametgâhlar İnşasına müsaade verll-Gallba biraz lükse kaçılmış. Koca bl- mesi için de Ugllilere müracaatla bu-nada 200 yatak az değil mi? Balonlar! küçük tutul&aydı da yatak uyun art-: tınlsaydı fena nıı olurdu?
Ulucami meydanı da kamilen açı-' iacak. Cami ortaya çıkacak. İki yeni jtomobil parkı olacak. Karşı sıraya ' P. T. T., bankalar, maliye tahsil şu-"' beleri ve büyük mağazalar yapılacak.
Çekirge caddesi de asfalt olacak. Al- _ (
tıparmak meydanı bir misil büyüye- ettirilecek t5u havai hat projesine gö- le mütehassis kılmıştır. Bu asli hare-1 re, önde on yolcu, arkada da on ton j kete alenen teşekkürü bir vecibe blli-taşıyacak yük vagonları olduğu halde dağın tepesine yirmi dört buçuk dakikada çıkılacak Bu suretle meselâ
, Yeşllköyden. uçağa binen yolcu 15 dakika sonra Bursaya. oradan 15 dakika da hava! hat istasyonuna, derken yarım saatte de üludağin zirvesine va-________________ racalî- YaQl tstanbuldan uçağa binip kişi alıyor."^Sahanın Utikametl^de b,r £&at sonra kayak sP°ru yap»^-rüzgâr hesap edilerek değiştirilmiş ve1™5’
70 bin lira gitmiş. Stadyum, büyüklük Bursada bütün bu saydığım malû-itibarlyle Türkiyede üçüncü geliyor, matı öğrendiğim zaman şaşmadım.
325 bin Hra sarfedllerek Çekoslovak- Ne de olsa bunların hepsi de dünya-yadan getirilen yeni makine, nın her yanında yapılmış ve yapıl-
alınacak.
alacak. Aynen 8 ameliyathanesi ve tam teşekküllü olmak için ne lâzımsa
halka bedava dağıtılacak.
I Kanalizasyon İşi İse halledilir dert 'değil. Bu meseleyi kökünden söküp atmak İçin 40 milyon lira lâzım. Ta-Ancak şimdi belediye bir şart koymuş: Resmi veya hususi her yeni İnşaatın sahibi, oraya bir de kanallzayson tertibatı yaptırıyor.
i
Gazınolar
Kumarın serbes bırakıldığı memle-
Uludağ sanatoryumu
Uludagda inşa edilmekte olan 2001 „ „
-ııiiiııııııııııııımııııııııııınıınııınıııııııi'iııııııuınııııınıııııııııııııınııııııııııııııııııııııınııııııııııııııııııııı yatak» yeni sanatoryum binasının ön
ÖLÜM
Ailemizin büyük erkek evlâdı ağa-
Umulmuş. Bir de dağa lallı meyille çıkan yeni yol yapılıyor. Bunun da
HAYRİ HlRKUŞ
rada müptelâ olduğu kalb zayıflığından tedavi altına alındığı Cerrahpaşa sağlık yurdunda ağır yüklenen bir kalb krizine tahammül edemlyerek 24.4.949 tarihinde hayâta gözlerini yummuştu.
Ailemiz içinde açılan bu büyük acıyı]
■.ÇIKttU yejıı yu» yupiJiyu». x>uuuıx uu
125 inci kilometresine varılmış. Ancak,
Hâşlm İşcan, dağa turistlerin kolay-
ca çıkabilmelerini İstiyor. Bunu» İçin
de beynelmilel bir proje müsabakası paylaşmak nezaket ve kadirşinaslığın: .açılmış. Neticede Skoda fabrikasının da buiunan akraba ve dostlarımızuı 'projesi göze çarpmış.
2 milyon 900 bin »raya tahakkukj taziyeleri Hürkuş'lar ailesini minnet-
:l
«k. .
Bu arada şehrin yeni stadyomu 19 Mayıs Gençlik bayramında açılacak, sladyomun ancak Ön kısmı, yan! futbol oynanan tarafı o zamana kadar bitecek. Buranın şimdiye kadar sahasına bir milyon lira harcanmış. Her İşin bilmesi için 500 bin lira daha lâ- ■ ranmış. Tribün normal olarak 4500
i da bulunan akraba ve dostlaı.^.^.^ | muhtelif muhabere vasi insiyle vaki
rlm.
Tayyareci
Vccilıi Hürku.ş
gcıuııuı ycıu luuruııcr. I
elektrik santralına yerleştirilmiş ve makta olan içlerdi. Takdir edilirdi1
amma hayret edilmezdi.
Amma blrşey beni fena afallattı: Bursaya gelirken Orbangazide otobüsten inip çarşıyı dolaştım. En iyi koyun erinin kilosu 240 kuruştu. Bur-sada 300 kuruşa satılıyordu. Kasaplık hayvanlar Bursaya ayni istihsal mın-Lakasından geliyor. Şu halde et flali İstanbtıldn neden yüzde 40-50 pahalıdır?
Haşan Alinin hakaret dâvası hakkındaki karar bozuldu
Ankara 7 (Akşamı — Eski Milli Eğitim Bakanı Haşan Al! Yücel tarafından Kenan Öner ve Yeni Sabah gazetesinin o zamanki mesulleri' aleyhine açılmış olan dâva bilindiği | gibi karara bağlanmış, Kenan öner' ı ; İn, Haşan Âlinin komünistleri bilerek bllmiyerek himaye ettiği şeklindeki İddiası sabit görülerek hakaret Idâvasının düşmesine karar verilmiş-1 ti.-Yargıtay bu kararı bozmuş lse.de üçüncü asliye ceza mahkemesi eski 1 kararında ısrar ettiği cihetle, dâva 1 yargıtay ceza genel kuruluna intikal etmiştir. Yargıtay ceza genel kurulu verdiği kararda Yüce Divanda muhakemeleri gereken Bakanların aleyhinde mevcut tevhidi İçtihat kararına göre herhangi bir İsnadın İspatı i İddiasının kabul edilemlyeceği neticesine varılmış ve üçüncü asliye ce- l zarnn kararı bozulmuştur. Bu ıuüna-1 sebetle dosya mahkemeye iade edil-1 mek üzere başsavcılığa gönderilmiştir.1
Linyit ile işleyen buharlı fırınlar
Ankara 11 (Akşam )— Ankara. Sivas ve Kayseride buharlı ekmek fırınları kurulması yûlundâ teşebbüslere geçilmiş ve İkisi Ankarada. dördü Slvasta. biri de Kayserlde kurulacak olan bu fırınların İnşasına başlanmıştır.
PolonyalI dört mühendis bu İnşaatı kontrol için Türklyeye gelmiştir,
Buharlı fırınlar linyit kömürü ile işlemekte ve ekmeği tasa zamanda pişirdiği için kolaylık ve tasamı! temin etmektedir.
Devlet Demiryolları kanunu tasarısı
Ankara 11 (Akşam' — Devlet Demiryolları memur ve müstahdemlerine dair olan kanunu değiştiren bir tasan Meclisin alâkalı komisyo •» rından geçerek gündeme alınmıştır. Tasan kanunlaştığı takdirde, yüksek okul mezunu olmıyan demiryolu memurlarından ehliyet ve liyakati görülenler. baremin üçüncü derecesindeki açık vazifelere terfi ettirilebileceklerdir.
Created by free version of 2PDF
Şahap BALÇlOĞttl
f
-A
Bugün matinelerden İtibaren :
SARAY Sinemasında tkl büyüle filim birden 1-KORKUNÇ VADİ RÎCHARD DEK ve JANF. H 'E ATT t — UMUMÎ İSTEK ÜZERİNE.
SATILIK KADIN (Aptal)
Dosloyeıvsky'nlu şaheseri: FÇANSJZCA SÖZLÜ % EDWİGE FEUİLLERE — GERARD PHİLİPPE ve LOUİS COEDEL 1
Bu akşamdau itibaren
Taksimde MAKSİM Salonunda
Büyük sanatkârımız
ZATİ SUNGUR
Yeni hünerlerine başlıyor.
Not: Türkiye de ilk defa Vantrilok muamması Zati Sungur tarafından gösterilecektir.
Yarın akşam saat 21 de M E L E K' te
NECMi RIZA AHISKAN
I Yeni ve zengin programla MEVSİMİN SON KONSERİNİ verecektir. Biletler gişede satılmaktadır.
KISKANÇLIK
Yazan: ALPHONSE DALDET * Türkçesl: MEBRURE ALEVOB
- Tefrika No. 81
Ellerimin nesi var da öyle bakıp duruyorsun? Madam F...'ln pamuk ellerine benzemiyor tabii-- diye bir bağırdı. Sonra da bu mübarek ismi hazır ağzına ahnışkejo, kadına karşı ne kadar IğTenç davranmış olduğumdan başlayıp, .öylendi ha söylendi. «Gene o taraflarda dolaşayım deme, anlıyor musun menediyorum, menediyorum! j diye bağırınca, bu kumanda edasını doğrusu hazmedemedim:
— Menetmek mİ? Ne hakla? deyiverdim.
— Babalık hakkı ile... Ailenin reisi, başı olmak hakta ile...
Arlık bu Hale gider misin, ağlar mısın bilmem!
İşin aslını sorarsan general hazretlerinin aklı Hkrl halâ güzel komşumuzda. köprüyü geçtiğimi görür görmez, Uzelles etrafında kolaçana çıkıyorum fikri İle. taş kaıılHnın 1-çlnde öfkeden kuduruyor...
Ayrıldık aynlalı. madam F...'ı bir kere bile görmedim diye sana yemin edecektim ama, bu sabah bir kuyumcu dükkânında haspa ile buran buruna geldik; Biraz zayıflamış: hep o uyku mahmuru gibi nazlı, edalı ha! ve karşılaşmamızın heyecanına verdiğim bir solgunluk! Ne bir söz, ne bir bakış, olan biten bu işte! Hattâ seni temin ederim kİ bu kadarla kalacak, fazlasına hevesim yok. Uzelles'e gidiyorum diye peder kafa tutuyor ama İş başka. Saute-caıır hanımla çoğu zaman ormanın o tarafından, yani Fenigan’ların parkı boyunca uzanan, korulukla buluşuyoruz.
Kızın nasıl bir göz hapsinde tutulduğunu HintU'den ne kadar korktuğunu sana anlatmıştım: bu herifin yüzünden de hâlâ yutkunup avuç ya« lama faslından bir adım ileri gidemedik! Belki büsbütün fitili alışımın jsebebl de bu,., inanır mısın kİ, şim-
diye kadar hiç bir kadın, beni bu' kara kuru, civelek kız gibi alevlen-, dlrmedl...
Güze) mİ? Yoo... Kâfire pek güzel bile denmez! Kocaman bir ağız, ufak şirin bir burun, kıçını kıvıra kıvıra bir yürüyüş, açıkçası, besleme bozması ukenarın dilberi» dediğimiz tipin t& kendisi!
Ypsmaya altın zincir küpe filân seç ligimiz kuyumcuda., madam F...„ tek bir bakışta bütün tiksintisini suratıma çarpıverdi. Hani: «Demek artık bunlara kaldınız?... Mübarek olsun!» der gibi bir bakış.
Ama gel, bir de bana sor. Şu fıkır fıkır kaynıyan, her dokunduğun telinden bambaşka bir su çıkaran fındık kurdu kızda, beni çeken öyle bir şey var ki. bunun eşin! benzerini. üç senedir diiş&p kalktığım kadınların hiç birinde buramadım. Teşhiste yanılıp yanılmadığımı sana yaruı anlatacağım, defterime karaladığım bu yazılar «Arkası var# cinsinden!
Neden mİ yarın?
Zira cânım efendim, allem ettim, kallenı ettim; kolcu başıyı, artık küstahlığı iyice ele alan av kaçakçılarına karşı muazzam bir tarama hareketi tertiplensin diye kalese sevgili Ue
öyle dingildek bahçe şemsiyesi altında değil — âlâ yatakta geçirilecek bütün bir gece, koskoca bir gece koparmış oldum! Bu akşam, küçük ve büyük Sönart’ın bütün bekçi mangası ile sülünlüğe «celp ve davet» edilen Hintli'nin. Çilehaneye, yarın sabah saat altıdan evvel dönmesine imkân yok. Artık bu fırsattan nasıl İstifade edeceğimizi var sen düşün...
Bıı yazılarla beraber sana »Kıymetli çehreminı 50 İnci süvari olayındaki meşhur kalpazan Borskl efendi tarafından başlanmış kaba taslak . tasvi-
rini» göndereceğim. Resim bitmemişti ama, görüyorsun ya, daha bu halde bile ne kuvvetli bir benzeyiş var. Yalnız Borskl benim gözlerime, kendi bakışlarındaki çılgın ateşi koymuş, böylelikle de yüzümün bütün mânası değişmiş.
Bu zavallı oğlanı, kürek cezasına mahkûm edildikten sonra karargâhın avlusunda, apolet sökülme merasimin de gördüm. Yağmurlu bir havada, kara duvarlarla çevrili bir yerde, sırılsıklam İnsanlar ve hayvanlar a-rasında geçen bu tüyler ürpertici, melodıramatik sahneye pek aldırış ettiği yoktu. Başı dim. dik, setresi o-muzuna atılmış bir halde, yanımdan geçerken gözlerinde, çok çok uzakla-
blr mâna görerek irkildim.
Zannedersin kİ hapisten, zindandan fersah fersah uzak bir diyarda «uçuyor», elini suça bulaştıran sevgili mahlûka, ruhi bir cezbe içinde gülümsüyordu.
İşte resimde benim gözlerime, bu ateşli alevi — yok yere — konduru-vermlş!
Bizim neslin gözlerinde bu alev ne arar, deşil mi Vallongne? Bizde aşk için de .vatan İçin de böyle yanmak lutıışmak nc gezer, desene I Amma ıkabahat kimde? Sen, koca ciltleri yutan deviren filozofum, hararet ve ışığını Alman metafiziğinin sisleri içinde boğduğunu, söndürdüğünü sanıyorsun; bilgi yükü altında çöküp vaktinden evvel kurudun diye, kitapları suçlu buluyorsun. Peki amma o vakit biz, okumıyan biz haylaz alayı bıı güzel iman meşalesini, içimizde alev alev tutabilmen idik. Halbu-
getirerek,
kendime de Felekten, —|ra, başka bir âleme bakıyormuş gibi
kİ iş tam tersli Demek ki seni hayal sukutuna uğratan o ağır ciltlerin içlncleklnl bilmek öğrenmek İçin, kapaklarını açmağa lüzum yokmuş; İçlerinde sanki gizli tohumlar gibi saklı duran ümit kinci fikirler, dudaklardan geçmiş, ortalığa yayılmış: ve biz bunları, hava İle. hayatla beraber teneffüs ediyor, hüriin mesamatımızla içimize çekiyuı‘u£...
Ne ise... Yarının yeni havadislerinden sonra seninle bu bahsi tekrar konuşuruz...............
Cbarleıcis
— 18 —
İhtiyar M4rlvet İşlerinin son pürüzlerini halletmek için bir Ikl gün kalmak niyeti De Marsilya’ya çıktıklarında; Rlchard’ın kendisinden ayrılıp, hemen tezi tezine. Paris trcnlle yola devam etmeği İyice alrima koymuş olduğunu görünce, pek şaşırdı,
Büciir Napoleon, çatanadan cıtap değişken tabiatlı yol arkadaşının yanı sıra şimendifer istasyonunu boylarken:
— İyi amma sebep ne? diye soruyordu. Salı veya çarşamba günü orada olacağımızı söyledikten sonra, bir gün evvel gitmekle ne kazanacaksın? Araba gelmiyecek, bir karşılayan, bekllyen olmıj'acak...
Rlchard, boş bulunup:
— Benim istediğim, de bu ya. . diye cevap verirken, utancından kızardı da.
Merivet: •boulevard des llaiiens-, (yani Paristeı olsalar, bütün gelip geçenleri seyre durduracak. takat Canebiere in «yan! Marsilyauım gürültülü patırtılı kaldırımların'’■•. hep i (Arkası rar)
Kiralar dâvası
Memlekette ve hele büyük şehirlerde halkm çoğunluğu ev kiraları mevzuun* Millet Meclisince verilecek kanuni şekli heyecan İle, endişe ile beklemektedir. Her şeyin flati geniş nispetlerde yükseldiği, ve bu maişeti her gün çözülmesi lâzım gelen ve ekseriya mümkün olmıyan bir kör diiğûmü haline koyduğu halde, ancak bu mevzuda kiracılar zümresi biraz nefes almış, hiç olmazsa eskiden beri oturduğu yerde kalmak imkânını bulmuştur.
Burun bazı cereyanlar üstün gelir, bazı menfaatler ve hukuk telâkkileri kanun vasilinin görüşlerine hâkim olur fce. halk bütün kıymetlerin delice raks) arasında mûvazeneslnl. istikrârını bir dereceye kadar muhata- _
ra etmiş olan ev kiralanılın d* şa-, Bugün. ış hayatı nispeten dalıa kufi olarak yükseldiğini hayretle gö- güç bir devreye girmek üzere bulun-Trcek ve belki ümitsizliğe kapılacak- makia beraber, bu haksızlığın esaslı •— olarak tamiri mümkündür ve zaruri-
Türk için gıdadan fedakârlık et- dir. Ancak bu mevzuda da, İfrattan mek. giyimini en mütevazı bir sevi- tefrite gidilir ise, yani mal sahipleri yrve indirmek mümkündür, kolaydır; lam anı en serbes bırakılırsa, plyasa-lakftt aile mahremiyetini temin eden da bir anarşi yaratılmış, senelerden üstü örtülü bir yerden meskenden beri muayyen bir yerde İş görerek o mahrumiyet, onun en mukaddes, en yerin kıymetlenmesine âmil olmuş derin hislerine, İtiyatlarına, hakları-' bulunanların haklarına tecavüz edll-na tecavüz sayılır. İmiş, bir çok memleketlerde «tlcaıl
Her erkeğin en esaslı vazifesi aile- mülkiye-t» namı altında kanunlara ' sini yabancı gözlerin tecessüsünden girmiş bir hak çiğnenmiş olur, masum bîr yuvada barındırmaktır. I iş, teşebbüs erbabının da yersiz ■ Aile ocağı, biziın İçin milli seciyemi- kalması vey* göçebeliğe mahkûm ol- ' &n islendiği. çellkleştlrUuıği sıcak ması, cemiyetin muvazenesi bakı-muhittir. Bu ocağın sönmesi, yıkıl- mmdan. tehlikelidir. Meskenlerde is- : ması cemiyetimiz için en büyük leh- tikrar gibi, iş yerlerinde de istikrar. ' lıkedır. On binlerle, yüz binlerle al- Turkler için bir nevi tabii ihtiyaç ol- 1 leyi mesken bakımından, göçebeliğe muştur. Bazı nıarazi tezahürler karnabitim etmek. Türk cemiyetinin rakterimizln bu esasını değiştiremez. ( temelini sarsmaktır. Mütemadiyen değişiklik isteyen İn- (
Müfrit bazı tasarruf hakkı mef- sanlar, ruhan, bize yabancıdırlar. j huml&rına aldanarak, kiracıları, ya- Dâvayı, gerek mesken, gerek iş ye- ( ni halfan ekseriyetini ne «midiye sev- rl dâvasını içtimai bakunuıdan mü- , keUnek bir hükümet İçin intihar talka edince herkesin yerinde kal- ' olur. Kiracı ve ev sahibi münasebet- ması lüzumunu tereddütsüz kabul ( terini her hangi bir mal veya hizmet etmek lâzım geiLr. Kanunlar bir j] mübadelesi gibi, sırf maddi Ölçülere zümrenin menfaatine göre değil, ce- L gön? halletmek, zamanımızda. tasar- ı niyetin umumi ve devamlı menfaat- ■ vur edilemez. Bu mevzuda mânevi, leri göz önünde bulundurularak ya- , İçtimai unsurlar başta gelir ve İh- pılır.
mal edilemez.
Vakıa mevzuu şimdiye kadar olduğu gibi, münhasıran kiracılar bakımından mütalâa etmek de belki yanlıştır, fazla basit düşünceliliktir Terk cemiyetinin, bilhassa İstanbul halkının bünyesindeki ban hususiye tlvrt gös önünde bulundurmak binler, on binlerle dul ve mütekaidin sahihi bulundukları küçük bir binanın. evin tamamını veya bir kısmını kiraya vererek maişetlerim temin ettiklerini hatırlamak lâzımdır. Bu durumda olan vatandaşlar, tv kiralarının tahdidi yüzünden, son senelerde çok zor duruma, nisbi refahlarını kaybedip hakiki bir sefalete düşmüşlerdir. Bu zümreyi de fazla mağdur etmiyecelt adilâne bir hal tarzı dtışumnek zaruridir. Nispet sn zengin olan Gayrimenkul sahipli rinin de mülklerinin bakımını, tamirini ihmal eUr.ernelerini temin edici bir gelire ihtiyaçları muhakkaktır.
Kiraların senelerden beri az çok aynı seviyede kalmış olmasının veya pek mütevazı zamların kabul edilmiş obuasının, milli servet bakımından, en mahzurlu neticesi gayrimenkulların ihmale uğramış, lüzumlu tamirden mahrum kalmış olmasıdır .
Yalnız sahiplerinin geçinil değil,
tır.
Piyanist Erika Vosko
fakat bünyelerinin devamlı bir bakıma maıhar olmaları İçin de her mülkün asgari zaruri bazı masraflarının karşılanması l&nmdır ve bu, bugüne kadar, mümkiln. olmamıştır. Mevzuun bu cephesi de düşünülür ise, kiralarda, umumi olarak, yeni bir ayarlama. lüzumu anlaşılır.
Fakat kira mevzuunda, hükümetin de müteaddit vesilelerle yaptığı gibi, meskenleri iş yerlerinden ayırmak gerektir. İç, ticaret için kullanılan gayri menkuller İçin ölçüler ve düşünceler başkadır. İktisadi konjonktürün müsait olduğu senelerde. İş yerleri kiralarının sabit bırakılmış olması bu yerlerde para, bol para kazananlar lehine büyük bir haksızlık olmuştur.
Piyanist Erika Vosko şehrimizin çok iyi tanıdığı bir sanatkârdır. Sanatının en olgun ve verimli yılianndıı talihin gadrine uğramış, sng elini kaybetmiştir. Eliyle beraber enerjisini ve sanatını da kaybedebilirdi. Fakat piyanist bu felâketten sonra kendisini daha ziyade öğretim sahasına vermiş, değerli talebeler yetiştirmişti r.
Piyanist Erika Vosko'nun Saray sinemasında verdiği piyano resitali, onun mukadderata boyun eğmeyen canlılığını belirtmesi bakımından dikkate şayandır. Programda Ra-meau, Bach, Llszt, Dcbussy, Salnt -Sndns. Scrlabine, Lazare Levy ve diğer bestecilerden eserler vardı. Piyanistin sol eli için bizzat aranje ettiği Rameau’nun Musettet, iki eli arat-mıynn mükemmelliği ile dinleyicileri çeken ilk eser oldu. Geçen yıl yine Saray sinemasında dinlediğimiz genç Fransız piyanisti Plerre Sancan'ın sol ei İçin yazdığı Bach'ın Chorale'l He yine aynı bestecinin üç numaralı viyolonsel süitinin Prelüdü ve Bach -Brahms’un Chaconne’l. programın ilk kısmını tamamlayan ve piyanistin değeri hakkında bize fikir veren eserlerdi, Bach'ın her üç eserjnde de piyanistin besteciye nüfuzunu, onun samimi düşüncelerini kavramak İstediğini serohatle gördük. Yalnız Bach'ın keman İçLn yazdığı Chacon-ne hakkında görüş ve anlayışımıza uygun düşmeyen btr noktayı belirtmeden gcçemiyeceğlz:
Bir temanın çeşitli varyasyonlarından teşekkül eden Chaconne de, kanaatimizce, temponun baştan sona kadar aynı kalması lâzımdır. EserJn devamınca birbirini taklb eden varyasyonlarda ilk tempoyu. İli: hareketi muhafaza etmek şarttır Halbuki piyanist eserin boyunca bir çok yetilerde daha süratli bir tempo ile hem Chaconne’un ağır başlı bütünlüğünü [örseledi: hem bazı pasajlar* tam 'berraklığını veremedi. Yazımısın bıı ' noktasında İddiamın tevsik edecek
| vatla Uratenn takjM. tibl tutul, lJrttwyçU| M, gSnl, hutul.d.k;
ması kiracılara yerlerinde kalmak!
hakkının tanınması gibi esaslar eski.) Keman üsLadı Georges Enesco’nufl şumullü mutlak tasarruf hakkında bir büyük besteci Bach'ın eserlerini çal-tecavûz sayılabilir. Fakat bugünkü malda kazandığı dünya ölçüsündeki dünyada tasarruf hakkının eski Ro-I şöhret malûmdur. Bundan otuz yıl mada olduğu «Jus utendi abutendl. [kadar önce Bükreş konseıvatuvarı-islimai ve hattâ suiistimal» hakkı ol-'nın mezuniyet imtihanlarında ^asmadığı, mülkiyet ve tasarrufun ce-[co Jüriye riyaset ediyormuş. Parlste miyet menfaatleri ile kayıtlandığı d* |Rânıy*ye, Lelprig'de Hans Sttt'e tale-unııtulmanıalıdır. h-’,u -------------Jtw‘
Bİ2, mülkiyet hakkını cemiyetimi- 1 zln esaslarından biri olarak kabul ( etmiş bulunmaklayız. Fakat tasarruf i hakkı mevzuunda en liberal cc- ' miyetlerin bile kabul ettikleri takyit- I lerl biz de mevzuatımıza sokmak ı mecburiyetindeyiz, Ev, mûik sahibi - I kiracı muna-ebetleri yukarıdaki mu-'meşhur Chaconne'ıma lâhazaJara göre ayarlanır ise, beşer ı İçin mümkün olan adalet temhı edil- ( miş ve cemiyetimizin nizam ve ahen- ı pi tehlikeye maruz bırakılmamış l olur.
Eğer, farzı muhal olarak, kiracılar ı elleri, kolları bağlı olarak, mülk sa- ı kiplerinin insafına bırakılır ise, dun- ı yanın en uslu milleti olan Tiırk mil- I jeti ümit'uliğe ve gazaba sevkedllmiş i olur. Böyle bir hata düşmanlarımızı : sevindirir. :
CEVAT NİZAMİ
bulunan Gim oy Afrika Baş-
bıgllta Dışişleri Bakanı Bevln Londra'da bak.ır.1 Malan ve eşi (sağda) ile görülüyor.
Tatbik ve takip edilmeyen yasak!
Seyyar köfteciler ve balıkçılar!
r---------—j Yazan : Cemaleddin Bildik -
Veremle savaşta galibiyeti temin edecek maddeler tesbit edilir de bunlar niçin takib ve tatbik olunmaz? — Belediye zabıtası talimatnamesinin 147 nci maddesine aldırış etmeyenler — Seyyar köfteci mî lüks lokanta mı? — Ya o etler bir de tahlile gönderilse raporu nasıl çıkar? — Yalnız sıhhate değil, keseye de zarar! — Bir seyyar balıkçının satış hususundaki reklâmı: «Hey gidi balık, nasıl da tutuldun a alık!»
Seyyar köftecilikten bir sahne
! Şayet Belediye, elindeki «Belediye , zabıtası Talimatnamesi» nln btltün , maddelerini tatbik etse, şehirde hiç-[ bir aksaklığa, göze batacak derecede , nizamsızlıklara, gayritabll harekede* ! re raslıynmayız. Fakat halkın yalın» ' sıhhatinin değil, kesesinin de korun-[ ması göz önünde bulundurularak tes-' bit edilen maddeler, ne hikmetse (n-dece adına «tâllmatname» .denen kl-, tapta yazılı olarak kain, takip ve tat-| blk edilmez...
1 Bir gün gene bu sütunlarda sizinle , beraber »Belediye Zabıtası Tâllmat-' namesini tetkik ettiğimiz zaman görecekzlnizdlr kl İki yüze yakın ya' sak vardır ve aşağı yukarı hemen hepsi serbestir. İşte bir tanesi... Şehir sokaklarının bir çoklarında, yanık yağ kokularını ve dumanlarını savura savur* balık ve köfte kızar-tanlara raslarız. Hiçbir sıhhi kayde tabi olmaksızın satış yapan bu seyyar köftecilerle balıkçıların ne gibi şact-lara bağlı olmaları lâzım geldiğini öğrenmek istlyerek telefonu açtun ve alakartar|ardan sordum:
— Bir dakika müsaade buyurunuz! Bu «Tada mikrofonda kâğıt hışırtıları işitiyordum. Anlaşılıyordu kl doğru cevap verilebilmesi İçin Belediye ZobLtası Talimatnamesinin sahlfclerl çevriliyor,,.
— Tamam! dedi. Maddeyi buldum. X7Ç üncü maddede aynen şöyle yazılıyor: »Sokaklarda, meydanlarda, *r-»alarda; et, batık, ciğer vesalr gıda maddeleri pişirmek yasaktır.»
— Maddede «köfteci» diye tasrih e-dllmediğlne göre, seyyar köfteciler bundan mı İstifade ediyorlar acaba?
— Olamaz. Çünkü tyrt bir madde tie burada tasrih edilmiştir. Seyyar kofteclkllk de yasaktır.
— Pişmiş gıda maddelerinin satışı hakkında da, mezkûr tâllmatnamedc bir kayıt vnr mı?
— Olmaz mı efendim? Maddeyi size aynen okuyayım: «Pişmiş gıda maddelerin! seyyar satanlar, bu maddeleri cam veya mika İle kaplı hususi kaplar İçinde bulundurmağa mecburdurlar. Börekler vesaire de bu maddeye girerler.»
Hakikati gözden geçirelim...
Belediye Zahıtası TâUmatnâmeşinde maddelerle tesblt edilmiş olan bu yasaklardan hangisine aldırış erilli-, yor? J7( üncü mailde gayet sarih oi-ı duğu halde »talklarda da. meydaıı-larda da, arsalarda da cayır cayır et, balık ve ciğer pişIriUyorl Hattâ börek de dahil, bu türiü gıda ıııaddclcri toz ve toprak İçinde açıkla satılıyor. Hu! böyle iken yurdumuzda senede ı 40.000 vatandaşın veremden öldüğü-1 nü en saiâhiyetil agulıırdan duyar.1 veremle savaş İçin bilmem kaç yıllık j plânlar hazırlandığı haberlerini alırız da. Belediye Zabıtası Tâl İmal namesinin 174 üncü maddesinin temiz olnu-yan ve remiz tnlulomıyan sokaklan-modan kalkan mikroplu tozların açıkta satılan gıda maddeleri »iterine konmaİHriyle vatandaşlara ulaşmasına mâni olmak için yazılmış bJr madde olduğunu düşünemeyiz!... Verem savaşında galibiyeti sadece dispanserlerden, hastanelerden ve hazırlıkları bir türlil bitip tükenml-yen plânlardan beklemek doğru değildir. Verem mikrobunu vatandaşa ulaştıumyacak müeyyideleri de tatbikatsız ve kontrolsuz bırakmamağı göz önünde bulundurmak lâzımdır. I İşçilerde verem _______________________________ 8.uı
Verem Savaş Derneğinde kendiri He elin kilosunu, lıer tiirlü ı-ıiıhi kayıtlar konuştuğum salâhiyeti, bir zal bana, dışında 10 liradan satıyor da belediye dalı* ziyade İşçilerde vereme raslan- görmüyor, dığını söyllyerek:
*— Çünkü İşçi, sıhhi şartlardan çok uzak ve belediye kontrolündün ka-, _ .
çnn gıda maddeleri ile karnını duyu- Pnknt b,r Pazttr Küllü Eminönü Banıyor!» dedi. |hkpaznrının yan tarafındaki arsaya
| Bu kısa beyanat da. yasağın tatbik «ldlllrse oradıı seyyar balıkçıların edMmemrsl hakikatini teyj(icim«lft(’eta BÇ1M ha'a »okantası kurdukları mİ? Yanı başındaki sepetten kömür- 86riiıar- Blr dll1m ballk. 2S kuruş! lerl eliyle kırarak ocağına alan ve sapılacak olursa dilimlere ay-
»onra da o simsiyah kiril avuçları ora-1 nlan b*hgın, hemen orncıkda satılan sında köfte yapan seyyar »atıcı, rüa- f,att(n a,u nü811 fMl* »«ttldığı Fikri ÇİÇEICO^LV gflrın kaldırdığı toa İçinde müşterisi- förülür.
belik etmiş olan keman profesörü O, Nlt2ouîesco‘nun parlak istidatlarla dolu olan sınıfı İmtihandan ceçlyor. Mümeyyizler arasında müdür Nona Oteoco. Yora. Alessandresco ve Brai-loîou gibi meşhurlar da var. Sınıfın en güzide talebesi viyolonist Mlhnı-Jesco Jürinin karşısında.. Bach'ın başlıyor ve tam bir muvaffakiyetle sonuna kadar çalıyor. Bu eserden sonra çalacağı Techaikonısky’nin konçertosuna boşlamak üzere piyanistine İşaret ettiği sırada Enesco viyolonisti durdu -r'tyor: ve tekrar Chacoıınea başlamasını rica ediyor. Başta imtihana giren viyolonist olmak üzere etr af takıl t r bu teklife şaşıp kalıyorlar. Fakat Mlhaîlesco çaresiz yine Chacon-ne'a başlıyor. Temayı güzel bir tempo ile çalan viyolonist, vakit vakit çabuklaşıp yavaşlamak istidadını gösterdikçe Eac^co'nun sesi duyuluyor: (İlk tempoya dikkatI..1 Ve böy-Icce es*r sonuna kadar aynı hareketle devam ediyor ve başlangıç temposundan kıl kadar lıılıiıaf etmiyor. Buna şahit olan muharrir bu hâtırasını şöyle bitiriyor: «Ve böyle-ce, o muazzam eseri kurmak için gereken kesme taşların arasındaki çakıl taşlan üstadın hirnmctlle temizlenmiş oluyor ■
Programın ikinci kısmının başında Lnzare Levy'nin bir Sonatine'inl dinledik. Piyanist bu eserini Erik* Vos-koya llhaf etmiş, Bu eserde, piyanist bestecinin diğer eserlerinde de olduğu gibi zarif, akıcı bir güzellik var 3. Rodrlgo'nun (Crûpuscule sur İ( Qudalqulvlr) adlı eseriyle A. Kou-sucll'ln Tocçatası piyanist için yazılmış eserlerden. Llszt'ln Sonnel de Pâtrarquc'l L. Sommcr tarafından sol eli İçin yazılmış.. Piyanist Erika Voa-ko bu eserlerin teknik güçlüğünü yenmek ve mânalarını İfade etmek için olanca gayretini sarfettl. Programın ilçünrü kısmındaki Debussy-nln Clalr de Lnne‘0 ile — piyanist bu eseri sol cl İçin aranje etmiş: — ScrİHbİRc'In INoctume) 1 nefis birer şiirdi.
ne köfte ve ekmek verir de bu arada o vatandaşa mikrop da sunmamış olduğunu kim iddia edebilir*1 Kullandığı et bir tahlile gönderilse raporu nasıl çıkar o da başka...
Bilhassa işçilerin tekasüf ettiği mahallerde faaliyette bulunan bu seyyar satıcılar, ciğeri de, balığı da aynı şartlar İçinde pişirip satmakladırlar. Sabahları Çarşıkapı ve Beyazıt »e m ilerinden geçecek per belediye zabıta memuru böreklerin ve simitlerin de açıkta nasıl satıldığını oralarda pekâlâ görebilir.
Yalnız sıhhate değil, keteye de zararlı,..
Belediye lüks lokantalar İçin tesblt ettiği tarifede 150 gram et yemeğine 175 kuruş kabul etmiştir. Bu miktar et birinci sınıf lokantalarda 100, İkincilerde 80. üçüncülerdc 80 kuruştur. Fakat et flati bir türiü ayarını muhafaza edemediğinden lokantaların et yemeklerinde İhtikâr yapıp yapmadıklarını anlamak İçin balıkta olduğu gibi maliyet hesabı çıkarılmakladır.
Seyyar ciğercilerle, seyyar baiıçkı ve köftecilerin sıhhi kontrolsüzlükleri yanında, sattıkları malm flütlerinde de bir başı boşluğun hüküm sürdüğü ve böylelikle vatandaşın yalnız sıhhatine ılegu. kesesine de zarar verildiği âşlkârdır.
Evvelki gün bir sokak köftecisinin, bir tanesi S gram dahi getmiyecek mini nıinl köfteleri lo ar kuruştan verdiğini gördüm Bir işçi, ortasından yardırdığı yarım ekmeğin orasına koydurduğu 5 köfteye 50, yarım ekmeğe de 20 kuruş verdikten sonra onu I açıkta koltuğunun altına alıp giderken köfteciye sordum:
I — Bu mini mini köftenin tanesine ınl 10 kuruş alıyorsun?
— Evcil dedi. Az bile alıyorum amma...
— Beş gram gelir ml o köftenin tanesi?
Dik dik yüzüme baktı:
— Beş gram da lâf mı? On gram bile gelir...
Haydi 10 gram kabul edelim. Beş köftede 50 gram. 50 gram el 50 kuruş olursa. 100 gramı 100, 15ü gramı da 150 kuruş demektir kİ bir birinci sınıf lokanta flatlnden 5q kuruş fazlaya... Aşağı yukarı bir lüks sınıf lokanta İçin belediyece tesblt edilmiş I olan fialc yakın...
Seyyar köfteci, yasak olduğu halde köftecilik yaptığı yetişnıiyormuş gibi
Fakir fıkara yesin
Piyanist Erika Vosko'da İnsanı şaşırtan bir canlılık, bir hayatiyet var Her eserde buna şahit olduk. Bu gu-zel resital, talihin eadrlne ııffrav&ıı'.
Almanya'da manevra yapan A. t , İka kuvvetlerinin kurduğu bir köprü | üzerinden bir tank geçiyor. •
zel resital, talihin gadrine uğrayan yarını İnsanın Cam ve bütilıı bir sanatkâr ruh ve enerjialle mukadderata kgrşı koymazıydı.
Created by free version of 2PDF
— Balık ylyemlyoruz demeyin:
— Cana can. kana kan katarı
— Kılçığı da yok mübareğin!,,.
— San ya® be1.
— Hey gidi balık, nasıl da lu' u.(ı m a alık!...
Nldalariyie yapılan satışları bir kenardan uzun müddet seyrettim. Gelip alanlar, oturup oracıkta yiyenlerin, kılık kıyafetlerinden ve nasırlı «Herinden işçi olduktan anlaşılıyordu. Fakat bir hakikat de şu İdi kİ 2! kuruşa bir dilim balıkla beraber, de* nlr tarafından gelen rüzgârın kıldır dığı toz toprak da sunuluyor!
Maddeler halinde tesblt edilen ya-»akların tatbik ve taklb edilmesini dı bilmelidir. Aks! takdirde hiçbir yasaK yasak olamaz.
Orı.ılrddin BİLDİK
Hayvan yetiştirme işi
Konvada bu hususta yeni tedbir almıyor
yonca
Konya (Akşam) — tilmizde hnj» van yetiştirme ve beslenme işi ehemmiyetle ele alınmış, vali şefik 3oyeı son basın toplantısında bu hususM İzahat vermiştir.
Bu izahata göre iklim ltlbnrlle het mevsim hayranların beslenmesin» müsait olan muhitimizde yem nebat» ları yetlştii'llıpul İçin yeni gayretin sarfedilecckllr. Bu nebatlar hayvan pancarı korungadır.
950 kilo yonca tohumu, 500 kilo hayvan pancarı, 300 kilo korunga to-homn. merkez Çumra, Karaman, Ereğli, Cihanbeyli, Karapınar ve Ermenek köylerine dağıtılmıştır. Bu to» humlar. iki üç dekardan aşağı olmamak üzere ekmek istiyenlere parasıiı verilmektedir,
Bundan başka, aynı maksatla, far kat geniş ölçüde tohumluk denemelerine dc girişilmiştir, Bu 'tedbirle» merkez, Karaman, Çumra ve Ak.şe«» hlrde icarla alınacak 30 dekar geniş-* ligindeki arazi üzerine bütün ma*» rafları devletçe yapılmak üzere dene« me ekimleri yapılması kararlımı* ödenekleri alınmıştır.
Ayrıca Marshall plânı İçinde ınem» lekelimize gelen makine ve aletlerden, tilmiz İçin 90 kadarı ayrılacaktır.
_ __________ |Bu ziraat makineleri çiftçilere dön
Sair günlerde de sık sık görüyorum, yılhk tBksltle % 25 1 peşin olarak su»
görmüyor, .
Balıkçılar ela öyle,.
t nacaktır,
Merkez ve ilçelerde okul yapmak İçin bir milyon lira istikraz yapılma»! kararını tasvip eden kararname çıkmış bulunmaktadır.
Kon yada memleketin iktisadi durumuna göre bir soğuk hava deposu ve buz fabrika» yapılması kararlaştırılmıştır.
5 ‘-ife 8
AKSAM
12 Mayıs 1949
MAHKEME KORİDORLARINDA:
EV - KADIN- MODA
- J
Benim anam ağlayacağına, senin anan ağlasın!
Dudaklar
Muhtelif duruşların mânaları, dudakların sıhhati
Bir kadıpla tanjşüdıgı zaman yüzünün on fazla nazarı dikkati celbeden noktası dudaklarıdır. Konuşurken dudakların oynayışı, tebessüm hail, hattâ sadece kapalı duruşu bile birçok mânalar İfade eder.
Bir kadının ahlâki, zekâsı, sıhhati duruklarının duruşundan anlaşılır.
Dudakları aralık, açık, ve tebessüme imade olaıı kadınlar sat ve basit düşünceli imişler.
Dudakları ince ve dalma sıkı kapalı duran kadınlar İse alıngan olurmuş.
Alt dudağı sarkıkça duran kadınlat İse her şeye ve herkese gücenmiş hU-alni verirlermiş,
Dudakların bu tarzda duruşları pek hoş mânalar İfade etmedikleri için kadmiar bu tarzlardan sakınmağa gayret etmelidirler.
Daima nıütebes&im durmanın fenalığı ağsın iki tarafında derin ıkl çizgi bırakmasıdır. Fazla gülen İnsanlarda da bu çizgiler görülür. Buna mftnl olmak İçin arasua ağızdan şakaklara doğru masaj yapmak Icabeder.
Sıkı kapalı duran dudaklarda ise dudakların etrafında İnce çizgiler halinde kırışıklar hasıl olur. Buna karşı dudaklar tabii halinde durmak ve geceleri bir kremle yağlanmalıdır.
Sarkık dudaklı olanlar ayna karşıtına geçerek bu sakil itiyattan kurtulmak için dudaklarını nasıl tutacaklarını talim etmelidirler.
Diğer bir nokta dudakların sıhhatli ve pembe görünmesidir. Dudaklara ruj sürülürken çok koyu veya nar çiçeği, kızıl kırmızı sürmek tabiilikten uzaklaştırır. Saçların, gözlerin ve eli-' din rengine uydurulan ruj çehreye en fazla yaraşanıdır.
Bazı kimseler dudakların parlak ve canlı görüşmesi İçin sık sık dudaklarını ısırıp yalarlar. Bu itiyat pek nazırdır. Daima yalanan dudaklarda ruj kalmaz. İnce deri de tahriş olarak dudaklar kabarır, manzarası çirkinleşir
Dudakların en iyi İlâcı vazelinle gliserindir. Geceleri yatarken dudaklara bu İki yağdan birini sürüp yat-
I elbise, I manto, 2 elbise, 2 manto oluyor
bir şapka oluyor.
Parla terzileri yüksek halle, ağır kumaşlardan ecnebiler için ■yarattıkları yeni tuvaletlerden başka, iktisada riayete mecbur olan kadınlara da yeni modaya uygun bir elblyesi, mantoyu hafit bir değişiklikle iki elbise, iki manto yapmanın sırrını öğretiyorlar. .
Hemen her terzinin koleksiyonunda bulunan bu tarz yeniliklerden en çok beğenilen ve rağbet bulan modelleri gösteriyoruz.
1 — Bada bir elbise üzerine giyilen ekose bir bolero, şık bir kostüm teşkil ediyor. Aynı ekoseden bir etek ilâ-
ve edilince ekose bir manto vücuda geliyor. Bir manto icabına göre bolero, etek, yahut manto olarak giyiliyor.
2 — Sade İpekli bir elbise üzerine emprime kumaştan arkada bağlanan büyük bir yaka koymakla ikinci biı elbise elde ediliyor.
3 — Öğleden sonra giyilen bir elbiseye fevkalâde bol ve kloş tülden bir etek Uâvest Us şık bir gece tuvaleti meydana çıkıyor.
4 — Küçük ensiz kenarlı spor bir şapkaya icabında dantel gibi ince hasırdan büyük bir kenar takılarak, geniş kenarlı tuvaletle giyilen ağır
> — Bütün bolluğu arkada toplanan açık renk fay bir elbise üzerine etrafı saçaklı ve benekli faydan yapılmış, arkada bağlanır bir tunik İlâvesi ile değişik bir tuvalet vücuda geliyor.
6 — tnc? ekose yünlüden pelerinli kloş bir mantonun İçi djz renk İpekli otoman İte astarlanmıştır. Yukarıdan aşağıya kadar her İki tarafına düğme dikilmiştir, İlik yoktur. Bu manto yünlü elbiselerle ekose olarak giyiliyor, icabında öğleden sonra ipekli elbiselerle lçl dışına çevrilerek İpekli manto vazifesini görüyor
mak en iyi tedbirdir .
Sokağa çıkarken dudaklara sürülen ruj üzerine pek hafif bir tabaka badem yağı sürülürse dudaklar parlak ve canlı olur.
J' Fûyc/â/t bilgiler |
Elektrik ampulleri
Elektrik ampulleri pek çabuk bozuluyor, bunları artık İşe yaramaz zannederek atmak doğru değildir *• Çiçekli yahut çizgili basma elbise Ekseriyetle İçindeki teli kopmuş olan (iterine d» renk ketenden yapılmış ampulÜ tâmlr ederek kullanmak k'(* «kel da (ok slylleoekttt. | müm6ünMt B0„lk ampuHl prte t*.
*■ Plise kadar nervür de elbiselerde kılan bir kordona yerleştirmeli. Am-kullanılacaktır. | pultt eğüterek öyle bir şekilde elde
* F.ko» (lu,l dö nik> loll d. ,ole loln»lı kl kopmu, telin utları bir-
yazm da moda olacaktır. birine temas etsin. Bu temas netlce-
* (teli sararak arkada büyük fiy.n- slnde ztya VÖCU(U Be,,r- Aym VftZİyet
Co bağlanan ve uçlan eleklere k*-t® bir dakika durulursa İki tel barodur sarkan enli kurdeleden kemerler retla tesiri ile tekrar birbirine kaymadadır. | nar vs ampul daha uzun müddet his*
*■ Üç kat geniş volandan yapılmış edebilir.
tafta, yahut muslin şemsiyeler ma Bu İşler görülürken eller katiyen dadır. yaş olmamalı.
Moda haberleri
Hasır koltuklar
Bahçelerde, balkonlarda kullanılan hasır koltuklar zamanla karanı Bunları eski haline İade etmek güç bir is değildir. Temiz bir bez üzerine terebentin dökmell »e bu bert (arena' denilen ince kuma, (yahut kutu İçinde satılan temizleyici beyaz tozlardan birine) batırmalı ve kararan yerleri ovarak sllmell. Sonra bütün koltuğu İçine tuz katılmış sıcak sabunlu su ile yıkamalı. Temzl bir bezle ku-rulaınah ve gölgede kurutmak.
Tırnak altının kirlenmemesi için ne yapmalı?
Toz toprak veya boya İle bulaşma tehlikesi olan bir iş görmeden evvel tırnak altlarına sabun sürülürse iş esnasında bunların, kirlenmesine ve lekelenmesine mâni olunur. (Tırnaklarla bir kalıp ıslak sabunu tırmıklamak tırnakların altının sabun dolmasını temin eder.)
İş bittikten sonra sıcak su İle el-
1 Miişkiillere cevap |
Kravatlar
Lâleli, Ahmet Z.: 1 — GlydlRInü kostümle ne renk kravat takılması lâzım geldiğini soruyorsunuz. Elbiseniz ne renktir?
Umumiyetle açık renk elbiseye koyu kravat, koyu renk elbiseye İse daha açık renk kravat takılır. Lâcivert elbise ile koyu mavi, gri, bordo renklerde kravat, kahve rengi elbise ile koyu yeşil, be] rengi, fes rengi kravat, gri elbise ile lâcivert, yeşil, kırmızı renklerde kravat takılır. Bunlar çizgili. karışıklı olur.
Giydiğiniz çorap kravatınız renginde, yahut elbiseni? renginde olmasını tercih idiniz.
2 — Erkekler tırnaklarına şeffaf dahi olsa cllâ sürmezler.
«mmıı..
ler yıkanınca tırnak altındaki sabunlar erir, eller tertemiz olur .
Maznun Tahir öfkeli öfkeli anlatıyor;
— Dünyaya kazık kakıp kıyamete kadar oturacak değiliz ya. Şunun şurasında hepimiz de misafiriz. Birbirimizle iyi geçinerek rahatça yaşasak ne olur? Avrat dediğin nedir ki? Bir eksik etek uğruna arkadaş feda edilir mi? Zannedersin kl dünya yüzüne karı kıtlığı gelmiş. Sokaklara baksana, avrat sürüsünden geçilmiyor. Erkek dediğin, erkekliğinin mekadirinl bilmeli. Avrada fazla yüz verdin mi, adamın tepesine çıkar. Benim babamdan aldığım öğüt bıtdur. Avradı çok örselememen, fazla da yüz vermemeli. Karının dizgini her zaman erkeğin elinde olmalıdır. Övle yapmazsan şımarır. Ölüsü kandillilerin vefasına güven olmaz. Hele bohça gibi elden ele dolaşan kanlarda vefa oLur mu hiç? bugün senin yüzüne güler, yarın bana meyil verir. Böyle bir geçmişi tenekeli için kırk yıllık arkadaşt-nı feda eder mi İnsan?
— Ne oldu, ahbap? Kadın tuzağına mı düştün yoksa?
Çalımlı bakışlarla yılıştı:
— İyi baksana, bende öyle göz var mı, efendi birader? Ben an anıdan erkek doğdum anladın mı? Karı tuzağına düşecek enayilerden değilim. Şimdi şuracıkta kırk tane karıyı cebimden çıkarırım.
O sırada yanımıza sokulan kıvırcık saçlı, yoluk kaşlı, çil bozuğu kadına göz kırptı:
— Bu lâflarımı sen kendi üzerine alma sakın. Bilirsin kl senin için canımı bile veririm. Avrattan avrada fark vardır.
Tekrar bize döndü:
— Şu eksik eteği görüyorsunuz ya, bunun üzerine karı bulunmaz. öyle olmasaydı, Hüseyi-nin elinden alır mıydım ben onu?
Kadın yanımızdan uzaklaştı Tahire sorduk:
— Bu kadını başkanın elinden mi aldın?
— îşin o tarafı uzun hikâyedir, bey kardeşim. Zekiye altı aydan beri Hüsevinle oturuyordu. Amma velâkin, bende gözü vardı. Sizden saklıyacak değilim ya. benim de gönlüm onun üzerinde idi. Bizim Ziya ile konuştum; ıUlan Ziya, biliyorsun kİ Zekiye-de gözüm vardır. Karıyı kaçıracağım. Bana yardım et» dedim. Ziya benim kırk yıllık arkadaşımdır. lâfına güvenirim. Ben böyle avrat İşlerine başkasının karışmasını istemem amma Zekiveyi kaçırmak için Ziyanın yardımı lâzım. Evin etrafında Hüseyin beni görürse dalgayı çakar, aramızda hır çıkar Bunun için araya Ziyayı soktum. Hüseyin ondan şüphelenmez. Anlıyorsun ya dalgaları. Bu siyaselteri çok iyi bilirim.
Uzatmıyalım efendim, Hüseyin evde yokken Ziya gitti, Zekiye ile konuştu. Plânımızı hazırladık, dün öğleden sonra gene Ziya evin önüne gitti, Zekiyevl alıp getirdi. •»Haydi bakalım. Tahir. Zekiye ablaya kavuştun. Bunun şerefine bir sofra donat da eğlenelim • dedi. «Eyvallah, kardeşim. Senin islediğin zivafet olsun. Hava güzel. Eve kapanıp oturacağımıza, nevalemizi alalım da kıra çıkalım, rahat rahat eğlenelim» dedim. Bakkala gittik, nevalemizi dizdik, bir de kiloluk rakı alıp kale dışına çıktık. Kır âleminin tadı baş-
kadır. Açık havada içtikçe İçiyor İnsan. Bizim kiloluk bir saat bile dayanmadı. Bir defa ağızlar kızışınca yanda bırakılmaz ki. «Ben gidip rakı ile biraz meze daha a-lavım» dedim. Zekiye de İyi İçer ha. Başka avratlar gibi İçince sulanıp cıvımaz. Yani senin anlıya-cağın. rakıyı burnuna içmez, ağzına içer.
— Afiyet olsun. Hele şu eğlencenizi anlat bakalım.
— Eğlencemiz İyi gidiyordu. Velâkin. tekrar rakı almağa gidip döndüğüm zaman midem bulanmağa başladı.
— Rakı dokundu öyle mi?
— Yok be yahu. Evvel Allah, sonra sizin sayenizde okkalarla rakı içerim de gık demem ben. Midemin bozulması senin anladığın gibi değil. Çarşıdan dönünce bizimkilerin manzarası hoşuma gitmedi. Zekiye somurtmuş, ZI-LL yanın bakışları da başka türlü ol-Q muş tik evvelâ sesimi çıkarma-n dım. birkaç tane daha *Ç'Ç\| tikten sonra mesele anla-q_
şılır. dedim. Başladık ye- O
niden içmeğe. Dikkat ediyo- _ rum, Ziya pis pis numaralar ya- q pıyor, fakat Zekiye yüz vermiyor.-— Birkaç tane daha çektikten son- “ ra; «Ne oldu sana, kız? Ne surat (D ediyorsun?» diye sordum. Zekiye; > «Bir şev yok- Idedl. Onun üzerine Q) iki tane daha yuvarladım, bu se- (D fer Ziyaya döndüm: «Ziya, ben^t bu numaralardan bir sey anlamıyorum. Aranızda bir şey mi eec- O ti?» Ziya bir iki hık mık ettikten—. sonra: «Erkeksen beni dinle Ta-hir. Eğlentimiz bittikten sonra -S Zekiveyi bu gece ben alıp götüre- ® ceğinı, yarın gene kendi elimle £ getirip sana teslim edeceğim» de-Q mez mi? Kafamın İçerisi karıştı amma gene ben aşağıdan aldım; «Çocuk musun Ziya? Zekiye bugüne bugün benim karım sayılır Arkadaş karısına böyle hıyanetlik eder mi insan? Hem buna ben razı olsam bile Zekiye kabul etmez ki» dedim. Ziya birdenbire köpürdü; «Ben böyle istiyorum. Dediğimi yapacağım. Sen bu işe karışamazsın. Çünkü Hüseyinin evinden karıvı ben çıkardım. İsteseydim doğruca kendi evime götürürdüm. Eğer Zekiye bu gece benimle beraber gelmeğe ran olmazsa onun leşini sererim buraya. Sen karışırsan iş daha fena olur» diyerek ayağa kalktı, bir nâra atıp Zekivenin koluna yapıştı, sürüklemeğe başladı. Gel de bu işe davan bakalım. «Ziya, serseriliği bırak, kafamı kızdırma?- dedim Bıı sefer de; «Kafan kızarsa ne olurmuş ulan? Serseri sensin-. diyerek karıyı bırakıp elini beline attı, benim üzerime yürüdü. Baktım ki niyeti fena. »Ulan, serseri. Bıçak övle çekilmez. böyle çekilir. Benim anam ağlıyacağma, senin anan ağlasın» dememle beraber sustalıya asıldım, iki tane salladım enayiye. Haksız mıyım?
— Orasını mahkeme bilir. Ziya öldü mü?
—■ Amma vaptın ha Ben böyle işlerin siyasetini iyi bilirim, de-I dfm va. Öldüresiye vurur muyum hiç? Kalçalarından zımbaladım, hastaneyi boyladı.
Mahkeme acildi. Tahir. üzün tü içinde kendisine bakan Zekl-yeve göz işareti yaparak salona «*«*!.______________Ce. Re.
Kanadadan teneke geldi
Kanadadan takasla tonu 209 dolara
İPEKLER İÇİNDE
AŞK ve MACERA ROMANI
Yazan : Craig Rice Tercüme eden : Vâ-Nû
t Tnf. ilra Nn 91 J
da eve gidip üst baş değiştirmiş Ye sokağa fırlamış. Maksadı, plânın muntazam şeklide yürüyüp yürümediğini kontrol etmek olacak. Yine M&lone'un aldığı İzahata göre, Lou Goldsmlth, cüceyi hayatta en son gören adammış... (Tabiî, kaatll hariç.)
Ooldsmlth, diyordu ki:
— Karımın gerçi para kazanmağa Ihiyacı çoktu ama, sahnede figüranlık ediyordu. Ben de hevesi var diye ses çıkartmıyordum. Zaman zaman Al Oıhega He gezmeğe giderdi. O cihet de ban vız geliyordu. Çünkü, ne de ot.ıa ben, fingirdemek meraklısı karıların İdeal tipi değildim. Dönüp doLı.-ıp bana geliyor a, ötesine bakmıyordum. Dırıltı zırıltı çıkartırsa cevap vermez, mukabelede bulunmazdım. Fakat, İnsaf edin, rezaletleri bu kerteye vardırmak... (Ayağa kal İhı.pofurdadı. Ve dişleri arasından funldar gibi devam etti:) İşle.
nihayet olanlar oldu. Zaten belâsını o derece arıyordu kl, bulacaktı. Bu cezaya bizzat ben onu çarptırmadığım için mütoeBSiflm, (Ceketini ve gömleğini çıkarıp dedi.İd:) Bu mevzu etrafında, öyle aanırım, polislerle bazı şeyler konuşmam lâzım gelecek. Başımı senin duşunun altına sokup da şöyle hafifçe yıkansam İtirazda bulunmazsın, değU mİ, dostum?
Banyo dairesine daldı.
Malone, hâlâ, karyolasının kenarında oturuyor, gözü hep sigarında.. Lou Coldsmith gibi bir kaçakçı eskisinin, Mlldred gibi buz misali bit kadınla yaşamış olmasını düşünüyor, düşünüyor. Derken, aklı cüceye kaydı. Kazlnoy'a, Jakc’e ve onlara taallûk eden teferruata kaydı.
Ruth, Rawtson'dan da öğrenmesi gereken bazı noktalar var. Bunlar, akşama kadar mahiyetlerini değiştirecek değiller. Dur bir telefon elsin.
Telefonda, Ruth Rawlson'u buldu. Tuhaf şey, sesi de gençleşmiş gibi. Yirmi sene avvelkl perdelerine kavuşmuş. Konuştukları sırada, mazideki o akaju saçlı, mermer tenli kadına hltabediyormuş hissine kapıldı. Bununla beraber aynı mevzua döndü:
— Allah rızası için şunu söyle: Cücenin öldürüldüğünü nereden öğrendin?
Telefonun öte yanında hafif bir hayret nidası duyuldu. Sonra:
— Fakat, Mr. Malone...
(Kendisine Mr. diyor tuhaf!)
— Bulunduğunuz noktada konuştuklarımızı İşiten yok a?... Yok değil mi? Pekâlâ... öyleyse dikkat edin. O gece, saat üçten evvel, cücenin dairesine kimse telefon etmemiş. O andan İtibaren siz de kimseye telefon edecek halde değildiniz, edemezdiniz...
Kadın:
— Al— — dedi. (Kısa bir sükûttan sonra ilâve etti.) Demek kl, başka bir seferki vaziyet ile karıştırmışım?
Malone:
— Ben de bundan şüpheleniyordum. - diye homurdandı. (Bu tarzda hareket etmekten nefret ederdi ama başka çaresi yok.) Bu meseleyi ben de biraz biliyorum, o noktayı unutmayın. Söyleyin baka yun. şu clıaenln
öldüğünü nereden öğrendiniz. Aklınızı başınıza toplayın. Bu sefer behe-mahal hakikati öğrenmek İstiyorum.
Kadın, cevap vermeden evvel bir saniye tereddüt etti:
— Ben gördüm... Onu göldüm.
— Onu mu gördünüz?... Kimi?
Ruth Ravlson, mırıldandı:
— Çok rica ederim... Bilinmesini istemiyorum... Bu İşe karıştırılmak İstemiyorum... Vaktiyle, Doğu tarafında bir kız tanımıştım, böyle İğlere karıştırıldı ve mesleğini elden kaçırdı, mahvoldu.
Malone, sesini kalınlaştırarak çıkıştı:
— Amma saçma sapan şeyler halsiz, bu İşe karıştırılacak değilsiniz. Ne zaman gördünüz, nerede gördünüz?
— Locasına girdim... Biz de biliyorsunuz değil ml? Ganim istediği zaman İçki İçmek salâhiyetini bana vermişti. Ben de İçki içmek İçin odasına girdim.
— Evet evet, devam edin.
— Olrmeden evvel kapıyı vurdum, cevap gelmedi. Bunun üzerine beç da İçeri girdim. Oradaydı. (Blrdeâblre sustu. Besi anlatılmaz bir heyecan İfade etti.) Bay Malona, asmışlardı c ilçeyi.-
Malone. tatlı bir sesle cevap verdi:
— O cihetleri biliyorum. Siz sonra ne yaptınız?
— Kapıyı kapadım. Kadınlar tuvaletine gittim. Bu meseleyi düşündüm. Derken, telefon locasına girdim. An-gela Doll’u aradım. Düşündüm kl, bu hâdiseyi öğrenmekle memnun olacaktır. Ne yapılması lâzım geldiğini o bilir. Ah. sevimli Angela'cık. bana kargı öyle naziktir kİ... Fakat, söylediklerim. onu alâkadar etmemiş göründü. Derken, kadınlar tuvaletine döndüm. Uzun uzun düşündüm, ne yapmam lâzım diye aklımdan geçirdim. O sırada gidip bir şey İçmek arzusunu duydum, öyle ya, heyecanımı başka türlü nasıl yatıştırabilirdlm? Başka yerden İçki tedarik edemlye-ceğim İçin cücenin locasına tekrar girdim, orada kafayı çektim. Ne dersiniz, bay Malone? Ben kabin’e girdilim zaman cüoenin ölüsü oradan kaybolmuştu.
Malone:
— İmkânsızı - dedi.
Hülâsa, bir kadeh İçki içtim. Belki do iki tane... Sinirlerim, fevkalâde sarjılmıgiı, bay Malone l Sonra çıktım. Bay Juatua, bana bir taksi çağırdı. Seni taksiye bindirdi, arkasını bilmiyorum. (Arkası var)
alınmış olan muhtelif kalınhk ve ölçülerde teneke gelmiştir Bilindiği gibi konserve imalâthaneleriyle tenekeyi iptidaî madde olarak kullanan bazı müesseseler son zamanlarda bu mallan piyasadan tedarik hususunda müşkülât çekmekteydiler, İthal malı tenekeler piyasada ihtiyaç sahipleri tarafından aranmakta ve her kalınlıkta muhtelif cinsleri kuUanılmak-tadır. Flatler normaldir.
Mutedil flatle güzel bir tayyör ve mantonun giylnt zevkini tatmak isterseniz.
MUZAFFER ADAM’c müracaat ediniz. Beyoğlu Zahariyadb karşısı Meymenet Aparlımam, Tel: (0387.
12 Mayıs 1949
A K S A M
Sahile 7
^^ERAKŞAM
BİR IIİKİVE
Meçhul erkekj
RADYO
İstanbul Arkeoloji Müzerleri Satın Alma Komisyonu Başkanlığından
İlk görüşmeleri Bujivalden Dovıle giden yol üzerinde garip bir tarzda vuku bulmuştu. Genç ve güzel Lady Margaret bir gün öğleden sonra Bu-Jevale kadar yürümüştü. Etrafa hâkim sükûn ve ıssızlıkta derin, bir rovk buluyordu. Dovile dönmek İçin Bujivalden hareket ettiği zaman akşam olmuştu.
şimdi bu ıssız ve karanlık yoldan dönerken korkuyordu. Otomobilin arka lâstiği, büyük bir gürültü ile birdenbire patladığı zaman korkusu bir kat daha arttı.
Bidayette Lady Margaret lâstiği dc-ğişllrmekslzln yoluna devam etmek İstedi. Fakat biraz sonra buna imkân olmadığını anladr. Arabayı durdurdu, ışıkları yaktı ve gerekli âletleri de eline aldıktan sonra otomobilden aşağı İndi. Duyduğu korkuya rağmen lâstiği değiştlnnek İşine koyuldu. Çünkü bir an evvel bu ıssrn ve karanlık muhitten uzaklaşmak istiyordu, önündeki projektörlerin etrafa yaydığı ışık huzmeleri arasında bir hayalet gördü ve aynı zamanda kendisine hitap eden bir erkek sesi duydu:
— Demek arabanı» bozulmuş ha!
Lady Margaret doğrularak bir adım geriledi:
— Bana dokun mayınız. Çantanı, birkaç parça mücevher ve bir miktar para ile. arabanın İçindedir. Alınız onu. Annenizin sütü gibi size helâl olsun. (1edt
Fakat meçhul şahıs yerinden k;-mıicinnıadı. Margaıet sözüne devanı etti:
— STzc ne dediğimi işitmediniz mt? Tereddüt etmeyiniz. Alınız çantamı Burada bulunmanız hoşuma gitmiyor.
Meçhul şahıs:
— Lady. dedi. Sizin mevcudiyetiniz benim cok hoşuma gidiyor, çünkü çok güzelsiniz. Htr şeyiniz, gözleriniz endamınız, çehreniz insanı cczbedi-yor. esvabım verdi.
Genç kadın, muhatabının sözünü kesti:
— Fakat gözlerim mevzuu bahis değil mösyö! Siae paramı ve mücevherlerimi alıp gitmenizi söyledim. Ne duruyorsunuz
— Ne dediğinizi işittim Lady! Beni paralarınız ve mücevherleriniz hiç alâkadar etmez.
— Fakat «iz kimsiniz? •
— Bir kaçakçı!
— Yalan söylüyorsunuz. Bir kaçakçı, böyle konuşmasını bilmez.
— O halde beni kim diye tasavvur ediyorsunuz?
Lady Margaret cevap verdi:
- iBlmlyorum, bilemiyorum da. Sn tuhaf
oa/rayım Bana bir hizmetle bulunur Duşunuz?
- Sizin için canımı bile feda ede-
- Sizden istediğini hizmet, arabamın lastiğini değiştirmektir. Siz onu deriştirirken ben de dizlerimin uyu. şiikluğunu gidermek için biraz yürüyeceğim.
Lady Margaret, birkaç dakika sonra döndüğü zaman otomobili nareke-te hazır bir vaziyette idi Fakat lâstiği değiştirmiş olan meçhul erkek, meydanda yoktu. Genç kadın, erkeğin uzakta olmaması lâzım geldiğini ve kendisini, saklandığı yerden gözetlediğini sandı. Çantasından çtk, deflerini alarak 300 bin franlık bir çek doldurduktan sonra yolun kena-1 rında bulunan bir taşın aluna koydu. Müteakiben arabasına binerek Dovll'-deki Rlç oteline döndü.
Lady Margaret de kumar masasından telâş Te heyecanla kalktı vc krupiyeye kazandığı fişleri kendi dairesine götürmesini emrettikten sonra çıkıp gitti; biraz sonra meçhul erkekle gazinonun bahçesinde buluşunca, ona sordu:
— Niçin bunu yaptınız?
— Evvekl karşılaşmamızda bana hır.’iİrmak jütfunda bulunduğunuz çeki ödemek İçin...
— Fakat siz kimsiniz?
— Sizi seven bir erkek. Bu, «İze yetmez mİ?
Genç kadın şefkat ve muhabbet dolu nazarlarla bakarak:
— Belki. Siz hakikaten garip bir adamsınız cevabını verdi.
— Belki garip bir adamım! Fakat yananda bulunduğunuz İçin şimdi bahtiyarım
Genç kadın başını, erkeğin göğsüne dayıy&rak:
— Ben de mc sudum, sözlerini kekeledi ve dudakları uzun ve ateşi! bir buse İle birleşti. Lady Margaret ansızın delikanlının kolları arasından sıy-rldı:
— Tuhaf değil ini? İsminizi bilmediğim halde bana sizi uzun zamandan beri tanıyorum gibi geliyor.
— Fakat, ben kocanızın harbde Öldüğünü. çok zengin olduğunuzu ve bugüne kadar üç önemli izdivaç teklifim reddettiğinizi ve sizi çılgıncasına sevdiğimi biliyorum Lady!
Genç kadın, naz ve İşve İle sordu:
— Beni sevdiğinizi ne İle irpat edebileceksiniz?
Bu sual karşısında çehresi bir endişe bulutu İle gölgelenen meçhul erkek cevap verdi:
— Yakında.. Fakat sevgimin delilin! gördüğünüz raman üzülmlyeceğinlz ne malûm?
— Ne demek istiyorsunuz?
— Hiç bir şey— Artık bundan bahse tmlyelim.
Meçhul erkek bu cevabı verdiği gibi genç kadını kolundan tutarak parkın ağaçları orasına götürdü.
11.58 Açılış vc program. 19 M s. ayarı ve Dana mllslgl (Pil. 18,30 Hafif melodiler tPİ>.
18.43 Karışık »arkılar. 19 M. S. ayarı v» Haberler. 10.18 Geçmiıte Buglln. 1BJ0 Yurtlan Setler. 1B.B0 Inccsar (Nişaburek faali). ».15 Radyo Gareteal, aO.SO Sarbes Uta!. »,13 Ç«-SİUI sololar (P|.>. 91 Une»co Gartlesl. 11.10 Mozart Re MaJOr keman konc«rlo»u (PLİ.
31.43 Sağlık aaatl. ÎZ Dan» mariti (Fİ.). »35 M. 8. ayarı ve Haberlır. 53 Program v* kapanış.
Yarın nb*h va 6Şlv programı
7.30 M. 8. ayarı, 7.31 MQ:lk: Acılı» (Fİ.İ.
7.43 Haberler. 8 Tokalın ve şarkılar (Fİ.). 8,1# Operet parçalar» «PlI. 8.U Marşlar (Pl.). 0 Kapanış, IU8 Atılış ve program. lî.30 M. 8. Ayarı ve Şarkılar. («rklller, 13 Haberler. 13,18 Piyano İle ra» parçaları (FI.İ. 13,30 ö(l» Gaıtleri, 13.43 Filim jrıldularından melodiler (Pt.l. 14 Kupanı".
BULMACA
CJ
CD
I 23466789 10
Tahmin bedeli Adet Cinsi LiraKr.
1948 modeli Rosenbauer Itfalyâ 5070.00
motopompu
Cinsi
Muvakkat teminat
miktarı Eksiltmenin hangi tarih, gün ve Ll. Kr. saatte ve nerede yapılacağı:
447 75 Eksiltme yüksek okullar saymanlığında 13/5/949 tarihinde cuma günü saat 10,30 da yapılncak
İstanbul Arkeoloji Müzeleri İçin satın alınacak olan bir adet motopomp açık eksiltmeye konmuştur. Mevcut şartnameyi görmek İsteyenlerin her gün müzeler Idarenlne ve eksiltmeye girecek olanların Ticaret edasından alinmiş belgelcrile muvakkat teminat makbuzlarını hamilen 13/5/949 tarihinde saat 10.30 de Yüksek okullar Baymanlığında. Arkeoloji Müzeleri «atın alma komisyonuna müracaat etmeleri 45523)
Cins!
Ankara Niimııne Hastanesi Baştabipliğinden
Muvakkat teminatı Ura Kr.
Muhammen
Miktarı ftatl Tutarı
Adet Kurıış Lira Kr.
20000 Î65 33000 00 2475 00
İhale glinü
Penlclllin Krlatailzc, 20000 185 33000 00 8475 00 23/5/949 pazartesi günü
aOOÖOOÜnltellk. H dc.
1 — Ankara Numune hastanesinin 1949 yılı ihtiyacı İçin yirmi bin adet Penlclllln Kristaliz® kapalı zarf usullle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Taliplerin kanun tarifaiı dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını muayyen olan saatten bir saat evvel komisyona vermeleri.
3 — şartnameler her gün hastanede ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir.
(5979)
Yekdlğerinden ayrıldıkları zaman gece yansını geçmişti. Genç kadın, mesut ve memnun dairesine c*ktı va yatmağa hazırlanırken odasının kapısı çalındı. Gelen otel garsonlarından biri dİ. aarson çok telâşlı idi:
— Madam, sizi holden İstiyorlar.
— îstlyen kim?
— Biraz evvel pıırkta beraber gezdiğiniz delikanlı! çabuk hole İniniz Mesele çok aceledir.
— Yoksa bir hâdise m1 oldu?
— Evet... Otelden çıkar çıkmaz bir adamsınız Ha.. Dur-muZ]kendisini vurdular. Fakat sürünecek • buraya kadar geldi, ştzi görmek İstiyor.
Otel uşakları meçhul erkeği bir ka-nape üzerine yatırmışlardı. Delikanlı, sağ eliyle midesini tutuyordu. Paı-ı m aklar nm arasından kanlar akıyordu. Bununla beraber gülümsüyordu
Genç kadının yanına geldiğini görünce sönük bir sesle konuşmağa başladı:
— Lady. dedi, benden istediğin sevgi delilini sana bu kadar çabuk vereceğimi hiç sanmıyordum Şunu bil kİ, seni yanımda görerek can vereceğim İçin kendimi bahtiyar addediyorum. İşle bunun için buraya kadar geldim.
— Seni khn vurdu?
— Onlar...
— Kimdir onlar?
— Arkadaşının. Ben bir gangster çetesine mensuptum. Bana verilen vazife, sizi soymaktı. Birim mutıitimizde Terilen emri yerine getirmemek ölümle Cezalandırılır. Bu Akıbete ılgayacağımı biliyordum amma beni bu kadar çabuk vuracaklarını sanmıyordum.
Haydudun vücudu, birdenbire sarsıldı ve ağzından kanlar boşandı:
— Ebediyen elveda sevgilim! sözlerini 1
tün tan r.ü.
Solda» Mt«: 1 — H&TUda bir Cefa yapılan ibadet. 3 — ZScltm» mahalli. S — CUmant deşil - Avuçlçl. 4 — Tartı birdenbire - Terli hükümdarlara malıtııil-ur, fl — iılljlar-lar - Dedenin yarın. 8 — Bk M«» markası * 1 — Yetmişin yarm - Artlııt Vnth Ruj. 8 — Şljkinllk - Tersi luJümlercUr. 9 — Terai donmuş - Bir edat, 10 — Uykuda bulunur -Tersi bslındır.
Yukarıdan aşaftoa: 1 — EaM Türk SpdıU-rıntlan. 1 — TUrkiyenln dev idamı. 3 — Haybetlllür - Tahkir nMam, « — K,bl *«’ maj - Tar»l şalinin basıdır - Bar. 8 — Na Oaerlna VMdfe, e — Ayna - Vuku bulan. 7 — Bir harfin okunuşu - Araba süren. • — Tersi aygıt deposu • Bir meyva. • — Fail» -Bir tbı ren(l. 10 —Tavuk gibi haraket et-
OEÇKN BULMACAMIM HALLİ
Soldan sat»: 1 — Berlyakada. i — İşaret. Naı. 3 — Samlıolıı. 4 — İka. İfadem. S — Tababe. t — t). Kanat. 1 — laaml. Lake. I — Tabanca. Ad. I — Ayvacı. 10 — tik Anılan.
Yukarıdan atafıya: 1 — Bitikleşti. 1 — Efak. İsa. 3 — kaman. Absk. 4 — iri. Amay. B — Yeril. Inva. 8 — Atotan. Can. 1 — TabeUcı, 8 — Anudar.s. 11, O — Da, Ebâka, 10 — Azlmaledrıı.
Kadıköy tapu sicil muhafızlığın* dan :
Kadköy Osm ana ft a mahallesi Haydarpaşa caddesinde eski: 26 ilâ 36 yeni: 48 lifi 56 kapı ve 53 ada 10 parsel sayılı gayrimcnkuller Ahmedln Fevztyeye olan borcundan dolayı Üsküdar icra memurluğunun 1/T. sant/ 327 T. ve 785 sayılı y aziziyle haciz e-dilmlştlr, İşbu haczin İcra, iflâs kanununun muvakkat maddesinin 4 üncü bendi mucibince terkini hakkında a-Iftkaluımın Üsküdar İcra memurluğuna vâki müracaatında bahse mevzu 327 T, ve 785 sayılı haciz müstenidi, dosya bulunmadığı ve adı geçen senelerde yenilendiğine dair bir kayıt olmadığı ve zaman aşımını doldurduğunu bildirmiş olmakla 4/Eylûl/929 T. den 4 EylM/932 T. ne kadar bir muamele ve takip yapılmış ve adliye yangınından sonra yenilenmiş veya alacaklı ölmüş ve kanuni vereseleri takip eylemiş İse belgeleriyle birlikte Sultanahmet K. Köy tapu sicil muhafızlığına müracaatları, akıl takdirde bu hacrin kadastro geuel müdürlüğü merkez tapu komisyonunun benzeri bir hâdise dolayısiyle İttihaz eylediği karar ve icra kanununun muvakkat maddesinin 4 üncü bendi gereğince terkini yapılacağı birinci defa olarak ilân olunur. 3387
Yükleme Eksiltmesi
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Miiessesesi İstanbul Şubesinden Depolarımızın yükleme İşleri eksiltmeye çıkarılmıştır. Eksiltme 20 Mayıs 1949 Cuma günü saat 18 da yapılacaktır. Şartname parasız olarak Yeni Yolcu Salonu 3 Öncü kat 7 No. lı odadan alınabilir. (5803)
Devlet Hava yolları Yeşilköy Meydanı Müdürlüğünden:
İdaremiz İçin 15 ton asfalt bltümû alınacak. Kopalı sarf Ue eksiltmesi 24.5,040 salı günü saat 14 do Yeşilköy Meydan müdürlüğü binasında yapılacaktır. I
Muhammen bedeli 8100 liradır.
Şartnamesile oalr malûmatın Yeşilköy meydanı alım satım komisyonundan alınabileceği İlân olunur. (8041)
îst. Lv. Amirliği ilânları
750,000 adet yumurta kapalı zarfla satın alınacaktır. Tutan «7,500 Ura olup teminatı 4825 liradır. Eksiltmeni 16 Mayıs 940 günü saat 18 da Ankara Lv.ÂBû.Al.Ko.da yapılacaktır. Taliplerin kanun! veslkalarile teklif mektuplarını ihale «aslinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri (1079—5562)
Bayındırlık Eakanlığından:
Eksiltmeye konulan İş:
1 — Terme deresi düzeltimi İnşaatı olup tahmin edilen keşif bedeli Hat. birimleri esası üzerinden (027,067? lira (34) kuruştur.
2 — Eksiltme 23/5/949 tarihine raslayan pazartesi günü saat 16 da. Ankarada Su İşleri Reisliği binası İçinde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlanmasını, sözleşme tasarısını, özel teknik şartlaşma, Hat birimler! ve keşif cetvelini, Bayındırlık İşleri şartlaşmasını ve su İşleri umum! fenni şartlaşmasını 148) lira (35) karşılığında su işleri Reisliğinden alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin (40 832) hra (691 geçici teminat vermeleri vc bu İşin teknik ehemmiyetinde bulunan
bir İşi muvaffakiyetle başardığını veya İdare ve demetlediğini tsbata yarar belgeleriyle birlikle eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel eksiltmesine girmek leri şarttır.
5 — İsteklilerin saat öncesine kadar simdir.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
ğe nc), kuruş
kuruş diğer
yazı Jle Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu İşin İçin yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi gösterme-
teklif mektuplarını 2 İnci maddede yazılı saatten bir su işleri Reisliğine makbul karşılığında Termeleri 14-
(5798)
Gediz Hidro - Elektrik tesisatının yaptırılması işi temdit edildi iller Bankasından
1__Gediz kuuiilMsı eiekulk santralına tesis edil m-: k üzere 130 »ey-
glrllk iki adet hidrolik Türbin grubu şalın alınacak, oiçak v« yükse* ıe-vettür şebekeleri ;aptırılacfikU.r
■1 - İşin keşif bedeli 217.011.40 llracüjr.
3 — Geçici teminat 13100,51 hradır.
4 - Kapalı teklif zarfları 17 maya. 1949 salı günd «aat 15 dç Bankamız salın elma komisyonunda açılacaktır.
5 — Zarflar masouı mukabilinde en geç 16 mayıs >ı)*9 pazartesi (ünü saat 11 ye kadar İller Bankasına teslim edilmelidir.
8 - Pttstada vski gecikmeler nazarı İtibara aljnmıyacaktır.
1 — Bu :şe ait şartname 110» Ura mukabilinde bankamız muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir.
8 - Bu işe ak bilcümle Devlet ve belediye vergi ve resimleri. N w harç ve masrafları ve bunların samınn İşi alana alt olacaktır.
9 Banka ihaleyi yapıp yannıîmakta serbesttir. I33Û2»
Created by free version of 2PDF
Lady Morgaretin meçhul erkekle İkinci karşılaş ması birkaç gün sonra Dûvil. gazinosunda vuku buldu. Bu defa meçhul erkek hakiki bir centilmen gibi giyinmişti. Genç kadı a derhal onu tanıdı ve kumar oynadığı bakara musabına giderek karşınına oturdu, biraz sonra bankoyu aldı. O dakikadan lubaren talih meçhul şahsa güler yüz göstermeğe başldı. Meçhul şalus, büyük paralar üzerindi •yııuyör ve hep kazanarak önündeki fişler, koca bir yığın halinde yükseliyordu. Bir aralık önündeki bulun fişleri bakara masasının OTtasma sûrdu ve Margarete:
- Bana bir kâğıt veriniz, dedi.
Meçhul erkek ile Lady Mmgaret arasında vuku buları bu kıunar düellosundan öteki kumarbazlar çekildiler,
Genç kadının meçhul adama Ter. dlğl kâğıt, sekizli idi. O. kâğıdı avucunun içinde saklı yarak beklemeğe koyuldu.
Genç kadın da bir kâğıt aldı. Fakat kâğıdını açıp göstereceği sırada meçhul şahıs, çakmağını yaktı ve elinde tuttuğu kâğıdı tutuşturup, yansım yattıktan sonra sepete sıtarak yerinden kalktı
Herkes ona hayrete bakıyordu, yap lığı. Cidden delilikli. Cıinku kumar kaideleri mucibince oyunı-ıılardttn biri kâğıdını RöStermez. vn1it.il y ıx ederse, paraları banko kn/nıııyordıı
gülükle telâffuz elti. Sonra bli-Yücudu bir defa daha sarsıidık-Mjnra hareketsiz kaldı, ölmüş-
Çeviren: A. HİLÂLİ
TASHİH
Gazetemizin 5.7.9. ve 1! mayıs ta rihli nüahaianada neşredilen Düzce devlet orman İşletmesine alt Hânın
I. d maddesindeki (işletmenin Balıklı deposundan pekdemlrler, sam a t ve göl İstif depolarına taşınacak köknarın
J. 000m3 değil de 10.000 m3 olduğu tashlhan İlân olunur.
ZAYİ — şişil Hemşire Laborant okulundan almış olduğum pasoyu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Birinci sınıftan 57 No. lu Nesrin Ege
ZAYİ — Beşiktaş nüfus memurluğundan almış Itiugum nüfus tezkeremi zayi eltim. Yenisini alacugım-dun eııkislnln hükmü yoktur.
Beşiktaş Dibek «akak No. 31 Türkân Aydınlık
★
Metreküpü 202 liradan 37 metreküp Dişbudak kalas kapalı zarfla satın alınacaktır. Tutan 9094 lira olup teminatı 72a Uradır. Eksiltmesi 18 Mayıs 049 günü saat 10 da Ankara MSBuSa ALKoda yapılacaktır. Şartname ko da ve tstLv Amirliğinde görülür Taliplerin kanuni veslkalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. (1093-5506)
Taze Bakla Yoğurt
Fiat!
Kuruş
)6
70
Teminatı
Lira 2İ6 157.5 (1107-5807)
★
Aşağıda yazılı 2 kalem yiyecek maddesi açık eksiltme ile 13-5-949 günü saat 15 de Kartal Maltepe AsBa AlKo.da satın alınacaktır. Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatları
Cinsi Miktarı
Kilo
i 8.000
3.000
*
5000 kilo koyun eti kapalı zarfla satın alınacaktır. Tahmin bedeli «000 lira olup teminatı ooo liradır. İhalesi 31/Mayıs/940 günü saat 10 da Bingöl As. 8a. Al. Ko. da yapılacaktır. Taliplerin kanunî vcslkalarlyle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri.
1111-5600
Türk Hava Kurumu Genel Merkezinden:
1 — İstanbul Büyük postahane caddesinde 47 numaralı eski piyango binası görülen lüzum üzerine açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır. «Ka-lörller ve sabit dolaplar dahil».
2 — Binanın muhammen bedeli «400.000», muvakkat teminatı «30.000» liradır.
3 — ihale 18 Mayıs 049 tarihine raslıyah pazartesi günü saat «15» de Kurumun İstanbul şubesinde aynı binada yapılacaktır.
4 — İstekliler şartnameyi kurum genel merkealnden ve İstanbul şubemizden alabilirler.
5 — Türk Hava Kurumu Jhaleylyapıp yapmamakla veya dilediğine
vermekte serbesttir. (G087ı
Zonguldak Valiliğinden
1 — Köylerde D. D. T Tatbikatı İçin 300 adet Pülvcrizatör 12 5 949 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Eksiltme 27.5/949 Cuma günü saat 11 de Zonguldak Î1 Daimi encümeninde yapılacaktır.
2 — Pülvcrizatorier için Marka mevzuubahls olmayıp şu şartlar aranmaktadır:
a — Hazne 18 litrelik olup Cm 2 ye 5 Atmosfer basınca mütehammil bulunacak,
b — Pompası madeni subaplı ve kapak tertibatı muhkem olacak.
e — Hortumu 120 Cm, Chrader Walflı bezil lâstikten olup Atomise edici memeli ve yedeği ile beraber olacaktır.
3 — Beher Pillverlzûlörün muhammen bedeli 52 liradır. Tutar üzerinden % 7,5 hesabiyle geçici teminat alnır. «1170» liradır.
4 — Pülverlzalörler Zonguldakta Sağlık müdürlüğünde teslim edilecektir.
5 — Buna alt şartname Zonguldak ve İstanbul Sağlık müdürlüklerinde mevcuttur. Görmek Istlyenlcrln buralara müracaat etmeleri lâzımdır.
fl — İsteklilerin belirli gün ve saatte geçici teminat, müsblt evrakları ve aynı zamanda teklif edilen Fülverlzatöriın bir nümuncslle beraber Zonguldak ti Daimi komslyonuna müracaatları. (6272)
Çalışma Bakanlığından:
Kâğıt ve kabhğl Bakamığmuzdan verilmek üzere 3000 adet 2 İnci cilt çalışma mevzuatının baskı İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
1 — 50 : 55 forma tahmin edilen kitabın beher formasının muhammen baskı ücreti »100» İha, geçici teminatı (412,5) Uradır.
2 - Eksiltme 24/5/1949 salı günll saat 15 de yapılacaktır.
3 — İsteklilerin şartnameyi görmek ve geçici teminat akçelerini mer
kez saymanlığı veznesine yatırmak üzere levazım müdürlüğüne müracaatları ve eksiltme gün vc sualinde teminat makbuzlariyle birlikte Anka-rada Meşrutiyet caddeslndo Bakanlık levazım müdürlüğünde kurulu ek-Blltme komisyonunda bulunmaları İlân olunur. _____'BOQ1)
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul polis okulu binası onaranı açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (29999» lira (50) kuruştur.
Eksiltme 2 6.949 tarihinde perşembe günü saat 15 ile İstanbul bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşif hülâsaslle buna mulefer-rl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin (2250) liralık muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve ( !)49) yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) giin evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda İkinci maddede yazdan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda gör? kabul etliğine dair Imzaianr- ■ çarl-
Ur. »623W
F-Mfe 8
ZSKıME
İT
T. C. Ziraat Bankası
İKRAMİYE TUTARI:
55.000 Lira
30.000
15.000 Lira
Karabük Belediyesinden
yerue
Büyük İkramiyeler:
• TUZLA İÇMELERİ -i
15.5.949 pazar sabahından itibaren Otel, Lokanta ve tan» teş- I ki lâ tiyle mevsim hususî trenlerile işliyerek ziyaretçilerine | B—açılacaktır. ——■
-i
i
SedTyfreeversion of2PDF
YENİ YAYIN/g
NEVROZİN
SÜTÇÜLÜK - TEREYAĞCILIK -PEYHinCIl-İK VEHBİ ATAŞ
S;.ı bıtoflml. SüUtl bir İneğin »oçlll|L
l,.|. -arda süt arttırma usulleri, saklan-
ması, muayene, -yan miktarı tayini .. Trrfr. y.ıjı. kaymak, çeşitli yoğurt yapım usulle-ı . Tn/e beyaz peynir. Hektar, Gravyer, K«aar. Büi. Tulum. Salamura, Lor. Dil. v.aı Adı '.«HdıR'lınlr peynirlerin muhtelif «eklilerle ı.ipim. usullerini gösteren. Iıerkosln ta-tıtiule ndrbiloceıh bir dille yasılan bir estff tnkıiıln Kltabevl yay utla rındflh olarak kuruş fialla «altsa çıkartılmutıı-
)Kİ SENE MEKTEP TATİLİ
Ç.»ı' ıs! anınızın. Kenelerim ir i İdarimizin bile büyük bir birblı-nden stlrükleyıei v deli JVLES VBRNElıi SENE MEKTEP TATİLİ' d()|( ki dar. yurdumuzda da eserin yeni. İtinalı tanı hır N,irinli Hansoy taralından yanılarak llı> kltabevl .İÜLES VErNE kolletalyonııı dun çık1!, demeği kâfi bıilüyoTru. 31 (•ilan, iki cilt Uacriııde ■ lerllpleııen S» kvr«» ftottn sı»ıı«ı nıradiünhtir-
ÇOCUKLARA RILMECELEH Fenci Rııgup Tuncot Rıl.ııerc çocuğun ukı'iMiıı hileye* ley mıdır. Bu lt>tat>( yavrnjulfin'r ■ çilmiş w (terfelMÖ.S yüzlerce bilme ne tuplaınıjlır. Dunlar yıtvnıntezun fflhtı sem.:, ı (-arayacak. mııııı yaratına vb lınnı Cüzünü arttıracak, devrunı.-e ttzıih; adanıl yellemelerine yardım wks«Mi? Eser. inin lû/ı Kıtobevi tarafındım *..Tyı>nlsiııııı> ve konu tıatl» siılıja orzedllmisdı.
Çocukların idııro vo yönetimi hakkında BİR ANNEYE TAVSİYE
Pve Hcnry Clıavasse'ıMîi diltıntte H.>1(| KaUkh'nuı çevirdi*! bu eser, gılir. annelinin adinde bulunan, iennt teferruattan ut ak. sunili ve cevaplı şeklide tertip tebcil. Çocuğun saban.!. çorakluk, delikanlınız ve kızlık devirleri haKkınd» esısU ve tecrübelere dayanan pek faydalı mslQ-nıal veren. fölıretlî bir kllsptıl'. Eti eier InltıMp Kitabeyi tarafından yayımlanmış ye eıll.ıt £W, elltu 31» kuru» (lalla »Blija çı-kaı'lMınıvür.
ÖKSÜRÜK KOMPRİMELERİ
YENİ AMBALAJLA Piyasaya arzedilmijtir
gf PERMA
ITİTİİTjT- ■. III I ■ I.IB
CRiP NEZLE ROMATİZMA BAŞ ve DİŞ AĞRILARINA kara kullanılır
Son dedlpkUklir* FN MEMURİN KANUNU
t — Küllili leylllerlle birlikte Memurin katiuııu - S — Bazı cürümlerden dolayı memurlar ve şerikleri hakkında takip ve muhakeme usulüne dair K. 3 — Memurin mu-lıaltema» hakkında kanunu muvakkat. « — Memurin kanunu İle Ugili kanunlar Bütün bunlar bir arada toplanmış ve W kuru, fıada ltıüıUp Kıtabcvl taıafından ynyımlaıı-muhv.
T U R A L
KOMPRİMELERİ ÖKSÜRÜK ve BRONŞİTİ GEÇİRİR
Pazarlıkla nvnku! mal satışı
İstanbul defterdarlığından:
Muhammen* • »
bedeli Teminatı
İNKILÂP KIT AB EVİ VATOH.A1»I
B'lııae-a Injrarln bulunan okuyucuların, muhi'lcrınde aradıktan kitabı tHilamkmalan ve ı-uıştuıp mahiyetini antayarundıktarın-dan nıohrum Isoldıktarı eserleri »Anılmak mrtliMdUft İnkılap KHabevi 1Z(VHATLÎ ve RESİMLİ bir kilon nesretmlstlr. Kitapseverlere 10 kurur Cİ»tta gönderilen bu M sal lebi» kitabı ok'iyııcutarinlım tavsiye ödet
LOKMAN HEKİM
I-ııknı.ıı Kektin ınesimuautvıı ran çıktı.
Uyu.nnlc için hangi tarafa yalmıTı. şarlan ve kumral kızlara ve erkeklere öğütlerim. Rıiunetll hocam Âkil Muhtar (Tansiyon* hakkında caıah bilgiler, Kocanı »ut. devam lı kabtdaıktan İnsan ölür mU Bilir. Brem memeleri ve Mayasıl neden hasıl olur, Abooell (1751 kutu,. İstanbul Divanyolu Nı» 104
AbOL-1
BINBİR GECE MASALLAR)
Şarlltıl bu ün büyült V* «ı meraklı hikâ-z"t«rı her hafta perj«mbc gftnierl form* hainde çıkmaktadır. Farmasi 15 kuruüUır. O-curlaınnıu tavsiye edeciz. ı
SELÂMET MECMU ASÎ
Eler lıalta munlatamnıı .çıkmakta atan bu dlııl v« aktaki mecmuanın yeni çıkan 18-W inci «aynında: Musa Carullaiıın. Kur'an Uç kere yazılmıett ve toplanmıştı: başlıktı J'ar.ı-«( ile balyada, din, İsiAm dinine göre aile Itay»’». Ömer Rıza Doğrulun: Kendini değil başkatanrıı görmek meziyeti. Gazalinin malda» müiicien vaıgeç|$|, Nalme Yaw«ı#lunun: en tıdyUk dileğimiz ve dn/n birçok yazılar vardır.
takdim
gönderilmelidir delhtlrllmec'
AKŞAM
SUDORONO PERTEV
TER'ln husule getirdiği rahatsızlığı ve elbiselere yaptığı tahribatı önler,
KİRALIK ARANIYOR
Beyoğlunda .cadde seviyesinde olan, daire ve kütüphane olmağa elverişli bir yer aranıyor Kalorifer .akar su ve en aşağı 8 oda şartır. Yenilenmesi mümkün bir senelik kuntrat yapılacak. Hava parası verilmez .Cevapların Ba--yan Tlabar, Meşrutiyet sokak 79. Yenişehir, Ankara adresine gönderilmesi
Sirkecide Denıirkapıda levazım Âmlrllglndek! 272T pl&ka 3812719 moLuı' .ayılt Bulk marka hurda binek otomobil (Dosya No. 553 — 877) Llanbul EmiıLyat miidütlügüne alt 2 No. la hurda motor telcnesUe Bıuk marka 8 silindirli, 7g beygir kuvvetindeki benzin makinesi. (553 ■— 9881
RallçleıaerJ abdülezel paşa caddesinde 326 — 328 sayılı ardiyede bulunan 15642 kilo hurda saç. pik, saıfı ve saire. (555 — İGOı
Haİİçfenerl Abdütezfel paşa caddesinde 326 — 328 sayılı ardiyede bulunan 10785 kilo hurda demir, nıaden ve saire. (555 _ 160/1)
Tekelin Malcepede baruthane arsasındaki Fort marka 99 T—644968 motor sayıjı hurda kamyon. (553 — 929» |
Cıbali garajında bulunan Fort marka BB. 18—5558989: muiör sayılı hurda kamyon. (553—244^381
Cıbali . merkez garajında bulunan Kanada Fort marka BB. 18 F—5479229 motor sayılı hurda kamyon.
(553 — 244/39) |l Be-îlklaş Akaretler Baltacılar Dairesindeki anbnrda 25 | hurdu kamyon dış l&Stlfti. 1553 — 426 28' |
bulunan 25 adet hurda kamyon dıj lâstlıgl 553 — 428/27)
bulunan 25 ade₺ hurda kamyon dış lâstiği 553 — 426/30)
bulunan 25 adet hurda kamyon dış lâstiği. (553 — 426/281
bulunan 25 adet hurdia kamyon dış lâstiği. (553 — 426/2Ş)
yazılı ınenfcul maUarm 18/5/949 pazartesi günil saat 15 de Milli Emiâk müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı pazarlıkla ihaleleri yapılacaktır. tv.eklllerln nihayet anal 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları vç nüfus cüzdanlarile birlik"? İhale gün ve saatinde komisyona, fazia bilgi İçin de sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de jaTinlabllir.ı (5457»
Yukarıda
Abone bedeli
Z.AYÎ — Selçuk Kız sanat enstitüsünden aldığım kimlik kartımı kay-, bettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
+5 — Nebahat Bayraktaroğlu
Teknik Okuiıı Satınalma Komisyonundan
10 5 1949 tarihinde yapılacak iken İlânının usulüne uygun yapılmamalından dolayı tehir edilen beheri on beş lira tahmin bedelli 300 adet gömleğin açık eksiltmesi 13/5 T949 Cuma günü saat 15 de yapılacaktır.
İsteklilerin Ticaret veya Esnaf odası belgesi ve bu gibi işleri yaptıklarına dair iş gördükleri müesseselerden alınmış belgeleri ve 338 liralık geçici teminat makbuzu ile belli giin ve saatle İstanbul C'agaloglıı Yüksek Okullar Saymanlığındaki Kumlsyonâ gelmeleri. (6459)
Telefonlarıma Başmuharrir: 2DM5 V1D İlleri 2MV» - Inara MS8I MUUllt 20197
t İnci sınıl VEREM ve DAHİLÎ HASTALIKLAR MÜTEHASSISI Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: Fatih tramvay cad Kristal kıraathanesi Karşısında Pazardan başka her gün saat 3,30 ■ R arasında
LOKMAN HEKİM
(Dr. HAFIZ CEMAL)
Dahiliye mütehasıaı Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazar hariç heT gün 2.S - S Tel: 23308
R.cop 13 — Huu
idarehane BahtftU civarı Cemal Na^n lakafl: No
Gerek memleket dahilinde istihlâk edilmek üzere, gerek’ se ihraç için Kreozot satışı serbesttir. Fiat müesseseınlz saha-
1 — Su İşleri için alınacak (5005 adet su sayacı hakkındakl 26. 29/4 ve 2. 5'5’049 tarihli ilanlar görülen lüzum üzerine iptal edilmiştir.
2 — Alâkadarların bilgi edinilmesi ilân olunur (84281
Çocuk hekimi: Doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - Talimhane Palas l'elMnn: H2H5CT
vasıtadır
servisine müracaat
Telefon: 20681
Cafer Fahri Dikmenin eserlerinden
İş bulmak istiyorsanız; işçi, dadı, aşçı arıyorsanız; emlâk, arsa, eşya a’ıp satrrak arzusunda iseniz
Yeni arıcılık
Av ve galon köpekleri 8avJ| »e polis köpeği Tavukçulukta muvaffakı-yetJn sırrı Nasıl tavukçuluk yapmalı? Tavukçulukta nasıl Kazanılır?
Tavukları yumurtlatmak İçin nç yedlrmejioir?
Tavuk haiialtkiurı
Kanarya
Kitapvıln'dpn ararınız.
KÜÇUKMİaiKaRI
En verimli ve en ucuz
Doğrudan doğruya Akşam’ın ilân
ve SOĞUK. ALGINLIKLARINA KR$I KULLANILIR.
4SA AT ARA İLE GÜNDE3KAŞE ALINABİLİR
Yıllık 300.000 Liralık İkramiyeden ayrı olarak yeni bir
HARMAN İKRAIMI1YIESİ
tertiplenmiştir.
Çekiliş tarihi; 20 Temmuz 1949
2
O
Ayrıca:
10 Adet 1.000 Liralık İkramiye vardır.
Bu ikramiyelerden faydalanmak için 10 haziran 1949 tarihinde vâdede tasarruf hesabında en az J.50 lirası bulunmak ve bu miktarı çekiliş tarihine kadar devamlı şekilde muhafaza etmek kâfidir.
Talihiniz varsa 30.000 Liralık Büyük ikramiyeyi kazanmak elinizdedir.
1 — Açık eksiltme sureliyle bir -ıdet Elektrik Dotörlii Santrifüj', tulumba ve teferruatı alınacaktır,
2 — Muhammen kıymeti 1300 Uta te buna göre muvakkat teminat» 9Y.S0 liradır
3 — Şartname Belediyemizde görülebilir.
4 — Tajlp çıkmadığından eksiltme 10 gün uzatılmıştır. 2. el eksiltme 24/5/949 salı günü saat 16 dı Belediyemiz komisyonunda yapılacaktır.
(6418)
Devlet Denizyolları ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğü İlânları
İLAN
HAYFA POSTASI
(Etrüsk) vapuru 24 Mayıs 1949 Srİi günü saat 18.00 de Istanbuldan hareketle İzmlre uğrayarak doğru Sayfaya gidecektir. Biletler acenteliklerimizde verilmeye başlanmıştır. (6337)
KREOZOT SATIŞI
Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları
Müessescsinden:
Ankara Belediye Başkanlığından
Ağaç yazı takımı ve tampon yaptırılacak
Maliye Bakanlığından
îstanbulda Beşiktaş Devlet kâgıtdeposunda mevcut nlimunesine ve şartnamesine göre 5000 adel a^aç yazı takımı ile ayrıca 5000 adet ağaç tampon yaptırılacaktır.
Eksiltme 25.5.1949 çarşamba günü saat 10 da adı geçen depoda yapılacaktır.
Ağaç yaw takımının geçici teminatı 1500 ve tamponun 187 lira 50 ku-(68115)
Comments (0)