Bahlbl: Necmeddln Sadak — Nejrlyal mtldOrtı: Hikmet Feridun Ea — AKŞAM Matbua
Sene 27 — No. 9603 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
Balıkçılığın teşkilâtlandırılması için bir proje hazırlanması işi ilerliyor
Fabrikasının (Otomatik pikaplar İçin imal ettiği İĞNELER piyasaya çıkmıştır. Toptan satış yeri:
NİHAD İŞIK (Radyofon)
sultunhamam Havuzlu han No. i Posta ku-
Son günlerin en ehemmiyetli iki haberi
Son günlerde gazetelerimizde değerli olduğu yeri her nedense bulamıyan bir haber, Amerikanın eski Dış İşleri Bakanı M, Stettinius’ün. Ayan Meclisine verdiği rapordur.
Bilindiği gibi, San - Francisco-da imzalanan Birleşmiş Milletler Yasası, tasdik edilmek üzere (Amerika Ayan Meclisine verilmiştir. Konferansta Amerikayı temsil eden M. Stettinius, bu Yasayı inceliyen bir raporu da Meclise sunmuştur.
Hayli uzun olması gereken bu raporun metnini bilmiyoruz. Fakat üç gün önce bir telgraf Ajansının Vaşingtondan bildirdiği kısa bir telgrafta. Milletler Yasasının en fazla tenkide uğrayan hükmünü aydınlatan çok ehemmiyetli bir nokta göze çarpıyor.
Birleşmiş Milletler Yasasını Hayıf bırakan madde, Büyük devletlere verilen «veto» haktanır, Herhangi bir devlet hakkında bir tedbir alınacağı zaman, Konseyin değişmez üyeleri beş Büyük Devletin kararda birleşmeleri şarttır. Çök defa yazıldığı gibi, Büyük Devletlerden biri, yahut bir Büyük Devletin kışkırtıp koruduğu bir küçük devlet başkasına tecavüz etse, Büyüklerden birisi «olmaz» deyince Güvenlik Kurulu, saldıran devlete karşı en küçük bir engel tedbiri, yahut herhangi bir ceza karan alamaz.
Bu hüküm çok itiraza uğradı, takat Sovyet Rusya bunda ısrar ettiği İçin Kırım üçler toplantısında M, Roosevelt bu son uzlaşmaya boyun eğmişti. San . Francisco konferansı da bunda hiç bir değişiklik yapamadı,
O günden beri herkes soruyordu; Beş Büyük Devletten biri tecavüze kalkıştığı zaman, buna engel olmak için hiç bir karar almak mümkün olamıyacağına göre Milletler arası Güven Kurulu ne iş görecek, elindeki hava ve kara kuvvetlerini kime karşı, nasıl kullanacak?
Şimdiye kadar buna verilen cevap şu idi:
Sulh, ancak Büyükler arasında sürekli anlaşma ve işbirllğıle elde edilir Harb ve sulh soravjnı birlikte yüklenmiş olan bu devletlerin, harbe varacak kararlarda da birlik olmaları şarttır. Bugün için bundan daha iyisini yapmak mümkün olmadığına göre, elde edilen neticeden dolayı sevin m ek gerektir.
Bu cevap, kimsenin ne merakını, ne kaygısını yatıştırmanuş-tı, Şimdi, M, Stettinius’ün raporu bu mesele üzerine yeni bir aydınlık serpiyor.
Amerikanın eski Dış İşleri Bakanı raporunda diyor ta: «Bu tenkldlerin cevabı basittir. Oy birliği bozulup, beş Büyük ' Devletten birisi kendi hakkında ceza tedbirleri alınmasına karşı veto hakkını kullandığı takdirde bundan ancak bir netice doğabilir: Harb. Anayasadaki hükümler ne olursa olsun..,»
Demek oluyor k| Amerika İçin veto hakkı, bu hakkı kullanmak auretlle tecavüze kalkışacak bir devlete karşı her türlü ceza tedbirlerini durduracak, tecavüze kalkan vazifesi görecek bir engel değildir. Anayasadaki hükümler he olursa olsun, tecavüz eden devlet veto hakkından istifadeye kalkışınca dahi ona karşı harb açılacaktır.
Şimdiye kadar karanlık görünen bu veto meselesini M Stette-hlus’ün, Yasayı tasdik edecek olan Amerika Ayan Meclisine bu şe-Jcilde anlatması, yalnız velo hakkının kullanılmasından doğacak menfi neticeleri ortadan kaldırmakla kalmıyor, bu Yasayı tas-dik ederek dünya sulhunda büyük mesuliyetler yüklenecek olan Amerika Meclisine, herhangi mütecaviz devlete kaı-şı harbet-mek kararını da şimdiden alacağım hatırlatıyor.
Bu bakımdan M Stettenlusün
Başkan Truman
Avrupa’ya yaklaştı
Ingiliz donanması Amerika Cumhur Başkamın istikbal etmeğe gitti
Potsdam’da görüşülecek meseleler:
Almanya’ya ait işler, Avrupa'da Milletler arası münasebetler, Doğu Avrupa devletlerinin durumu, barışın teşkilâtlandırılması, Uzak Doğu
Başkan Truman’ın İçinde seyahat ettiği Augusta kruvazörü
[Augusta kruvazörü 9050 ton hacmlndedlr. Yolu aaatte 33 mildir. 10 tane 20,3 luk, 4 tane 13,7 Uk ve birçok: küçük topu vardır. Mürettebatı 5'0 subay,, 824 erdir. Gemi birçok muharebelere lştlrâk etmiştir.]
Londra 12 (R.) — İngiliz harb gemileri, Avrupaya yaklaşmakta olan Başkan Truman‘1 karşlamak İçin denize açılmıştır. İngiliz donanması, Başkan Truman'ın bindiği gemiye Avrupanın şimalinde bir Umana kadar refakat edecektir.
Vaşlngton 12 (R.) — Vaşingtondan bildirildiğine göre. Amerikan Augusta kruvazörü İle Avrupaya gitmekte olan Başkan Truman, dün başlıca müşa-vlrlerile saatlerce görüşmüştür.
Görüşmeler, müteveffa Başkan Roosevelt İle M. ChurchiU’In 1941 da Atlantik m İsa kını hazırladıkları am|-ral kabininde yapılmıştır. Başkan Truman. Dış İşler! Bakanı M. ByrneS ve amiral Leahy heyete İştir âk eden diplomatik ve askerî eksperlerle birlikte birçok vesikaları tetkik etmişlerdir.
Cumhur Başkanma refakat eden muhabirlere dün Augusta'ya «Phlla-delphla? kruvazörünün de refakat ettiğin! bildirmelerine müsaade edilmiştir.
Başkan Truman’ın Avrupada hangi limanda karaya çıkacağı ve hangi tarihte bu limana ulaşacağı hakkında malûmat verilmesine müsaade verilmemiştir.
M. Truman toplantıdan evvel M. Churchill’le görüşmiyecek
Nevyork 12 ( R. ) — Associated Rress’ln verdiği bir habere göre. Başkan Truman Üçler toplantısından evvel Başbakan Churchlll ile konuşmayacaktır.
Londra li (A.A.) — İngiliz Başbakanlığından bildirildiğine göre. M. Çhurchill'ln San Sebastlan yakınında Ispanyol hududunu geçmiş olduğuna dair dolaşan haberlerin hiçbir esası yoktur. Ne M. Churchlll ve ne de yanında ve maiyetinde bulunanlardan hiçbir şahıs İspanyol hududunu geçmemiştir.
Roma il (A.A.) — Llbe Stampa gazetesinin yazdığına göre. İtalya Dış İşleri Bakanı de Oasparl’nin M. Chur-chlll İle Hendaye’de görüşmesi İhtimali vardır.
Potsdam’da görüşülecek meseleler Paris 11 (Akşam) — bütün Vaşlngton siyasi mahfilleri Üçler konferansında yapılacak görüşmelerle
raporundaki bu noktayı. Milletler Yasasındaki hükümlerden daha ehemmiyetli buluyoruz. Bizce son günlerin, sulhu korumak ve tecavüze karşı gelmek tedbirleri arasında en çok dikkate değer hâdise budur.
Buna eklenecek ikinci bir hâdise de — eğer doğru İse — Amerika Başkanı M, Trumamn üçler toplantısında, Amerika, İngiltere, Sovyet Rusya arasında bir emniyet anlaşması İmzalanmasını teklif edeceği hakktndaki haberdir.
M. Trumamn düşüncesinde böyle bir teşebbüs ancak San -Francisco konferansının neticelerini tamamlamak İçin yer bulmuş olabilir, üç devlet arasında ayn ayrı var olan İki taraflı İttifak ve anlaşmaların. Milletler Yasasından sonra, üçlü bir emniyet paktına çevrilmesi, herhal-
de Amerika, Ingiltere ve Sovyet Rusyanm başka bir düşmana karşı birleşmek İhtiyacından do-ğamaz. Çünkü bu devletlerden herhangi birine saldıracak düşman kalmamıştır. Bu üç devlet ancak birbirlerine karşı güven vermek İhtiyacını duyabilirler. Eğer böyle üçlü bir anlaşma imzalanırsa bunun neticesi yalnız üç devletin birbirlerine karşı tecavüzden çekinmesi değil, bu üç devletten her birinin her türlü tecavüz fikrinden vazgeçmesi olacaktır. Bunun da ilk şartı, üçler toplantısında bellibaşlı pürüz noktalarının ve harbe varabilecek anlaşmazlıkların ortadan kaldırılmasıdır. Böyle Üçlü bir emniyet paktı üçler konferansının. başarı ile bittiği takdirde, en iyi neticesi, dünya için de en sevindirici alâmeti olur.
Necincddin Sadak]
B. Haşan Saka Londra’da görüşmelere başladı
Üçler toplantısının devamı müddetince Londra^dajçalması muhtemel
Dış işleri Bakanı diyor ki: g ^Türkiye için bir hudut tadili veya arazi tavizleri meselesi bahis mevzud^ değildir. Boğazların durumu Montreux mukavelesile tâyin edildiğinden her hangi bir değişiklik Milletler arası bir hal suretine iktiranı c gereken bir meseledir» ■—
Yunan Kıral Naibi Faşistlik» ilhamlarına cevap veriynr j r ...(■’
Kurtarılmış memleketlerden hiç birisim de Yunanistan’dan fazla hürriyet yoktulr:
Londra 13 (AJL.) — Türkiye Dış İşleri Bakamı evvelki gün Londra’ya vasıl olmuş yç akşam İngiliz Dişlileri Bakam M. Eden ile görülmüştür. B. Haşan Saka’nın Londra’da İkameti müddeti görüşmelerin seyrine bağlıdır.
Kudüs 12 (Radyo) — Londra yarı resmi mahfillerinin bugün teyit ettiklerine göre, İngiltere ve Amerika hükümetleri Sovyet Rusyaya, Tilrkl-yenln hudutları dahilinde bağımsızlığını muhafaza etmesile kendilerinin de İlgili olduklarına dair bir nota göndermişlerdir. Bu notada aynı zamanda Boğazlar durumunun bir beynelmilel mesele olduğu ilâve edilmektedir.
Londra 12 (R) — İngiliz ve Amerikan hükümetlerinin Türk - Sovyet münasebetleri hakkında Sovyetler birliğine müşterek bir nota verdikleri haberi yalanlanmaktadır.
B. Haşan Sakan’ın beyanatı
Londra 11 (A.A.) — (Reuter); Gazetecilerin sorduğu suallere cevap veren Türkiye Diş işleri Bakam Haşan Saka, Türk görüşüne göre, Boğazların İstikbali İle Türk - Sovyet paktının t&dlll meselelerinin ayrı olarak tedkik edilmesi gereken birbirinden farklı iki mesele olduğunu açıkça be-lltmlştir.
Haşan Saka, Türk - Sovyet paktını bugünkü İhtiyaçlara İntibak ettirmek İçin Türk hükümetine tevdi edilmiş olduğu söylenen teklifler üzerinde münakaşadan imtina etmiş, fakat Türkiye için, bir hudut tâdili veyahut arazi tâvizleri meselesinin bahis mevzuu olmadığını beyan eylemiştir.
Boğazların istikbaline gelince. Haşan Saka Boğazların rejimi Montreux
meşguldür. Konferansın şu meseleleri tetkik edeceği bildiriliyor:
1 — Almanyaya alt siyasi ve ekonomik meseleler ve sulh muahedesi,
2 — Japon meselesi. Çin Başbakanı Dr. Soong’un Moskovada yaptığı görüşmelerden sonra Bovyetler Birliğinin yakında Japonyaya karşı harbe girmesi ihtimalinden bahsedilmektedir. Fakat Çin’in Sovyetlerln Kore, Mançurl ve Moğolistan’da Sovyet nüfuzu hakkın dakl İsteklerini kabul et-mtyeceğt zannedilmektedir.
3 — Tanca ve Boğazlar meseleler!,
4 — Doğu Avrupa devletlerinin durumu.
Mamafih görüşülecek meselelerin en başında Ruşyanın yeniden imarı için Amerikanın kredisi bulunuyor.
Londra 11 (R.) — Potsdam’da görüşülecek meseleler dört kısma ayrılıyor: 1 — Almanyaya alt meseleler, 2 — Avrupada milletlerarası münasebetler, 3 — Barışın teşkilâtlandırılması. 4 — Uzak doğu.
Almanyaya alt görüşülecek meselelerin hedefi müşterek siyaset takibini temin eltmek, Almanyanın Müttefikler arasındaki anlaşmazlıklardan faydalanmasına meydan vermemektir.
Avrupada milletler arasındaki münasebetlerde Boğazlar meselesi ve Türk - Sovyet münasebetleri, Make-donyaya alt Yunan - Yugoslav İhtilâfı vardır.
Uzak Doğuda Rıısyanın Müttefiklerin yanıbaşında yer alması arzu edilmektedir. Böyle bir kararın alınabileceğini gösteren kati mahlyettel alâmet olmamakla beraber bu meselenin görüşüleceği muhakkaktır.
Görüşme salı günü başlıyor
Nevyork 12 (R.) — Üçler toplantısı salı gilnik Potsdam’da başlayacaktır. Bu konferansa lştlrâk edecek olan M. Truman’ın şahsî mümessili M. Da-wies dün Londradan Parise gelmiştir. Burada 24 saat kalacak ve Potsdam’a gitmezden evvel GI. Elşenhovverle görüşecektir. _______
GI. de Gaulle bir nutuk sÖyliyecek
Paris 12 (A.A,) — General de Gaulle bugün saat 20 da radyo İle yayınlanacak olan bir nutuk söyllyecektlr.
(Arkası sahife 2; slitun 6 da)
Japon sularında
Amerikan donanması serbesçe harekette bulunuyor
Londra 12 (R.) — Büyük bir Amerikan donanması Japon adaları sularında dolaşmakta devam ediyor. Japonyaya ve bu sulardaki gemilere akınlar devam etmektedir. Bahriye Bakanlığının tebliğine göre, Amerikan donanmasında 100 uçak gemisi vardır. Bütün Japon donanması, ancak bir Amerikan kıtası kadardır. Amerikan uçakları bire karşı 9 Japon uçağı tahrlbediyorlar.
Borneo adasında Ballkpapan’da Japon müdafaasını yaran AvustralyalIlar İçeriye doğru İleri harekete devam ediyorlar. Slyam’da Bankok İş tasyonu bir saat müddet bombardıman edilmiştir.
Cenup Birmanya’da
Japon karşı taarruzu
Londra 12 ÇR.) — Cenup Blrmanya-de, Japon kuvvetleri karşı taarruzlarda bulunmaktadırlar. Rangon’un 110 kilometre şimal doğusunda şiddetli çarpışmalar cereyan etmektedir.
Kegu’nun 50 kilometre şimalinde bulunan bir köyden înglllz birlikleri geri çekilmişlerdir.
Yeni tefrikamız
Gün doğmadan Paris...
—■—
Louis Broınfield’in (Vâ-Nû) tarafından tercüme «dilen bu edebî aşk ve macera romanını bugün altıncı sahife. mizde neşretmeğe başlıyoruz.
L— ■ ■ ı
Atina 12 (A.A.) — Atina ajansı bildiriyor; Yunan Kıral naibi, Vradlnl gazetesine yaptığı bir demeçte, son zamanlarda bazı yabancı mahfillerin Faşist diye tavsif ettikleri Yunanistan. hükümet şekli hakkında bu mahfiller tarafından yapılan galalarla İlgili bir suale cevap olarak şöyle demiştir: ,
«Aynı sual bana İki yabancı gazeteci tarafından da sorulmuştur. Bu suallerine cevap verecek yerde kendilerinden ziyaret ettikleri kurtarılmış memleketlerden herhangi birinde Yunanlstanda gördüklerinden daha fazla hürriyete tesadüf edip etmediklerini sordum.
Bir memlekette hürriyetin barometresi olan basın, Yunanlstaoda tamamen serbesttir. Her vatandaş İster anarşist,, ister komünist, İster cumhuriyetçi, isterse Kıralcılik lehinde
Sovyetler -Iran
Parvda gazetesinin tenkidleri
Moskova 12 (A.A.) — Tahran’dan gönderilip Pravda gazetesinde neşredilen bir telgrafta. İrandaki mürteci unsurlara hücum edilmektedir.
Sovyet sendikaları heyetinin İran’da gördüğü hararetli kabulü belirten telgraf, bazı yerlerde mürteci unsurların İran İşçilerinin yolu üzerinde engeller çıkarmakta olduklarını ilâve etmekte ve bir demiryolu deposunun İşçileri tarafından yapılmak istenen bir karşılama töreninin depo şefi tarafından menedilmiş olmasını buna misal olarak göstermektedir.
Moskova 12 (A.A.) — Tass ajansının Pravda gazetesinde neşredilen bir telgrafı. İşçiler sendikası binasında Sovyet sendikaları heyeti üyesinden bir zatın nutuk söylediği esnada Tahran Belediye Başkanının bu binanın elektriğini kestirdiğini bildirmektedir. Telgraf, bunun, İran İşçilerinin yolu üzerine engeller koymağa teşebbüs eden mürteci unsurların yaptığı birçok hareketlerden bir misal olduğunu ilâve etmektedir.
Tanca konferansı
İngiltere geri bırakılmasını istemiş
Paris 12 (A.A.) — Tanca meslesln! İncelemek Üzere Parlste toplanacak olan uzmanlar konferansının İngiliz hükümeti tarafından tehiri istendiği söylenmektedir. Bilindiği gibi bu uzmanların yetkisi üzerinde İngiltere ile Fransa hükümeti arasında görüş ayrılığı vardır. İngiliz hükümeti Tanca sutatüsünde geniş ölçüde değişiklik yapılmasına taraftardır. Diğer taraftan Fransız hükümetinin, uzmanların derhal toplanması ve bunlara Sovyet temsilcilerinin lştlrâk etmesi hususunda ısrar ettiği bildiriliyor. Bu arada Fransa, İngiltere ve Amerika arasında görüş teatisi devam etmektedir.
Bu hususta Fransız siyasi mahfilleri büyük bir Ihtlyatkârlık göstermekte ve her türlü beyanatta bulunmaktan kaçınmaktadırlar.
olsun, fikirlerini ser beşçe İzhar edebilmektedir. Her parti ve temayüle mensup ve bunların fikirlerini yayınlayan gazetelerimiz, dergilerimiz, kitaplarımız vardır. Bunlar serbesçe neşredilmekte, serbesçe satılmakta ve gazetelerin satıldıkları yerlerde serbestçe teşhir edilmektedir. Bunların bütün vilâyetlerde alınıp satılmasını devlet kendi müdahalesiyle kora-maktadir. Siyasi kulüp v« merkezlerin faaliyeti de serbesttir Devlet, dahili bir harbden sonra felâketli neticeler veren şahsî İntikamların ve cebir hareketlerinin önüne geçmek için büyük gayretler sarfetmektedlr.» Kıral naibi, hükümetin teşekkül tarzına karşı bazı mahfillerde mevcut güvensizlik hakkında İler! sürülen bir mülâhazaya verdiği cevapta bu güvensizliği haklı bulmadığını söylemiş ve demiştir kİ:
(Arkası sahife 2; sütun 5 te)
Suriyeden gelenbir^çete Gümrük muhafaza teşkilâtımız tarafından yakalandı
İskenderun 11 (Akşam) — Suriye’den geçerek topraklarımızda çapulculuk yapan 8 kişilik bir çete Reyhanlı sınırında suç âletleri ve eşyalarlle birlikte gümrük muhafaza teşkilâtımı» tarafından yakalanmıştır.
Suriye’de yeni hâdiseler
Beyrut 11 (AA.) — Reuter ajansının özel muhabiri bildiriyor:
İngiliz makamlarına gelen haberlere göre, Lâzkiye güneyinde bulunan Banlas kasabası Surlyede yeni bir karışıklık merkezi halini almıştır.
Burada iki sivil öldürülmüş, diğer 3 kişi de yaralanmıştır. Güneş batmadan biraz evvel silâh sesleri Işltll-mlştlr. Yarım saat sonra Fransızlar şehre havan topları ve makineli tüfeklerle ateş etmişlerdir. Bu hadise de yarım saat kadar sürmüş ve Suriye Jandarması şefinin müdahalesi Üzerine sona ermiştir. Tekrar sükûna kavuştuğu söylenen Banlas'a bir tngllbt tankı gönderilmiştir.
İzmir Fuarını Ticaret Bakanı açacak
İzmir 12 (Telefonla) — İzmir fuarını 20 ağustosta Ticaret Bakam B. Raif Karadeniz açacaktır.
DİKKATLERİ
//gi isteriz
Bu sütunda demiştik ki:
— Eskiden lüks sigaraların arkalarında «filânca tarihe kadar satılabilir» diye bir kayıt vardı. Şimdi o kayıt kaldırıldı. Lüks sigaralar bozuk çıkıyor.
«Doğru değil! » diye tekzibeden, malûmat İsteyen çıkmadı Küflü nüınune nezdimizdedlr.
«Tashih edeceğiz. Siz haklısınız!» diyen de çıkmadı.
İlgi İsteriz: Yazımıza karşı olmasa bile tekel altındaki o canını tütüncülüğümüze karjı.
Sahife 2
ARŞ A M
12 Temmuz 1945
SÖZÜN GELİŞİ
insanlığın kurtuluşu
Tercüme hareketi muhakkak ki dilimize bir çok güzel kitap kazandırıyor. Ama kitapçı vitrinlerine bir bakın; Daha çok romanlar çevriliyor. Rağbette olan edebiyattır Türlü görüşleri ihtiva eden ciddî eserler, tetkikler, devirleri aydınlatan denemeler tercüme hareketinin kenarında kalıyor.
Kitapçılarımıza sorarsanız bu çeşit eserlerin okuyucusu azdır. Öyle olduğunu sanmıyorum. Haysiyetli bir romanın okuyucusu ne kadarsa muayyen bir görüşü ihtiva eden ciddî bir eserin, bir tetkikin okuyucusu da o kadardır, Stendhal’in «Kırınızı ve Siyah» ını, Romain Kolland ın Jean - Clıristophe’unu okuyan adam her türlü ciddi göriiş ve mütalâanın, her türlü fikir eserinin de okuyucusudur. Bunlar bir ibiklerinden ayrı değillerdir iri okuyucuları az olsun
Üniversite Kitabeviııiu münevver sahibi B, Cemal Hakkı, devrimizin dikkate değer muharrirlerinden HollândalI Hendrik Wil-lem Van Loon'dan B, Nüvit Osınay’ın çevirdiği «İnsanlığın Kurtuluşu» adlı eseri, pek isabetli bir görüşle, yani okuyucusu az olacağım hiç de düşünmeden yayınladı,
İnsanların düşünmek hakkı uğrundaki savaşlarının tarihi olan btı kitap şöhreti dünyayı tutan muharririn dilimize çevrilmiş İlk eseridir. Tarih boyunca süren düşünmek hakkı savaşı ne yazık kİ henüz sona ermiş değildir. Hattâ bir bakıma ikinci dünya savaşı, insan kafasını yalnız bir türlü düşünmeye sevkedlp vicdanları körletmek ve ilerlemeyi durdurmak isteyenlere karşı açılmış, dünyayı görülmemiş ölçüde kana bulamış en büyük savaşlardan biridir,
Van Loon, en sarıcı bir görüşle tarihi İnceledikten sonra İnsanlığın ilerlemesini daima taassubun kösteklediği, taassuba da daima korkunun yataklık ettiği neticesine varıyor. Ona göre «■dünyada korku hâkim oldukça altın çağlardan, modem asırlardan ve terakkiden bahsetmek zamanın boş yere israfıdır.»
Öyleyse, taassup yerine hoş görünün hâkim olacağı gün gelecek midir? Müellif hem iyimser, hem kötümserdir. iyimserdir, çünkü mutlaka geleceğine inanıyor; kötümserdir, çünkü «belki on bin, belki yüz bin sene sonra» diyor, Yani bizim için «çok şükür ve heyhat!»
Eser, muhakkak ki devrimizin mühim kitaplarından biridir.
Şevket Rado
Tifo’ya karşı ilâç bulundu
Yapılan tecrübeler iyi netice verdi
Londra 11 (A.A.) — Mikroplara karşı gayet tesirli bir İlâç olduğu geçen şen? ispat edilmiş bulunan strepto-mycliıe, şimdi, bu zamana kadar kati devası bulunamamış olan tifo hasta-lr’>nın tedavisinde kullanılmaktadır.
Amerikan tıp dergici, bu ilâçla tedavi edilen 5 tifo vakasından 3 üniin tamamen şifa bulduğunu bildirmektedir Diğer 2 raka da, hastanın vücudunda bulunan bazı maddeler strep-tomyclnç’in kâfi miktarda-kullanılmasına mâni olmuştur.
Bu tecrübeleri yapan âlimler, henüz tecrübe sahasında bulunmakla beraber. bu ilâcın tifo hastalığına karşı bulunan ilk deva olduğu hususunda ısrar etmekte ve aynı zamanda gene tecrübelere müsteniden Streptomy-clne’in verem tedvinde penlclllne'e tefevvuk ettiğini ileri sürmektedirler.
Bu ilâçtan şimdilik yalnhz tecrübe m'.ksadlyle az miktarda hazırlanmak-tadır. İki yıl önce penieillîne’in olduğu gibi, bu İlâç da geniş bir tatbik sahası bulmak yolunda İnkişaf etmektedir.
İzmir’e Merinos yapağısı geldi
İzmir 12 (Telefonla) — Yunan bandıralı Elli vapuru limanımıza 950 ton Avustralya merin-yapağısı getirmiştir.
İzmir’de ilk yaş Sultaniye üzümü
İzmir 12 (Telefonla) — senenin İlk yaş Sultaniye üzümü dün piyasaya getirilerek kilosu 100 kuruştan satılın ıştır.
İzmir’de ültraseptili yüksek fiatJe satanlar
İzmir 12 (Telefonla) — Ültraseptll tüplerini 8-10 lira arasında satan karaborsacılar türemişti. Zabıta tarafından şiddetle aranan bu şebeke nihayet dün yakalanmıştır. Istanbul-dan buraya gel n Todori, Cemal ve Aiımet adında üç kişiden İbaret olan bu şebekenin Ültraseptiilerl Yunan adalarından gelen .motor ve kayıklarda gizil eller ıharlfetile getirdikleri söylenmekte ve bunun doğru olup olmadığı araştırılmaktadır. Suç üstü yakalanan Todori, Cemal ve Ahmet adllveye teslim edilmişlerdir. Ellerindeki ültraseptll tüpleri de alınmıştır.
Bu sabah Ticaret Bakanının başkanlığında bir toplantı yapıldı
Şehrimizde bulunan Ticaret Bakanı B. Ralf Karadeniz'in Başkanlığında bu sabah saat 11 de bütün ticaret zümrelerine dahil tüccarların iştirâkile bir ’plântı yapılmıştır Müzakereye şlanacağı sırada salonda bunan gazetecilerin salonu ter-tmeleri kendilerine 'lildlrilmiş-ir.
Dün öğleden sonra, biri Yakacıkla Şamandıra arasında, diğeri de Zin-cirlllcuyuda Ayazağa köyü civarında olmak üzere iki fundalık yangını vukua gelmiştir.
Yakacıkla Şamandıra arasında bulunan büyük fundalık saha saat on altıya doğru tutuşmuş, kısa bir zamanda ateş büyüyerek her tarafı sarmıştır. Kartal kaymakam ve jandarma komutanı hâdise yerinde Ica-ceden tertibatı almış, köylü ve askerin yarımlle ancak gece saat bire dGğru yangını söndurebllmiştir.
Zincirilkuyu’da Ayazağa köyü karşısında Kanlıkavak deresinin İlci tarafındaki fundalıklar da saat on beşe doğru tutuşmuş ve üü saat zarfında Mecidiye köyündeki asri mezarlık civarına kadar olan bütün fundalık kâmllen yanmıştır.
Bu yangını da söndürmek için alakadarlarca tedbirler alınmış, nihayet saat on yedide söndürülebilmlştlr.
3 posta memuru hakkında takibat yapılıyor Mdrkez postanesinde havale kısmında memurlardan birinin altı bin lira kadar bir açığı olduğu öğrenilmiş ve posta müfettişleri derhal tahkikata girişerek alâkadarları dinlemişlerdir. Tahkikat ikmal edilince alâkadar memur Milli korunma savcılığına verilecektir.
Beyoğlu postanesinde paket memuru Osman 1356 lira elli beş kuruş zimmet suçundan dün iki numaralı Toplu Milli korunma mahkemesinde yargılanmış, sorgusunda:
— Bir kadını seviyorum- Bu kadın hasta idi. Onu çok sevdiğimden tedavisi İçin uğraştım. Buna da para lâzımdı. Bu yüzden zimmetime para geçirdim! demiştir.
Mahkeme, Osmanın mevkuten yargılanmasına Ve şahitlerin çağrılmasına karar vermiştir.
Aksaıay postanesi müdürü İken kırk iki bin lira zimmetine geçiren Sadi İle onu bu suça teşvikten sanık Arifenin yargılanmaları da dün bir numaralı Toplu Milli konlhma mahkemesinde sona ermiştir. Savcının esas hakkında mütalâasını s^rdet-mesl İçin duruşma talik olunmuştur.
Ankara - İstanbul trenlerinde kalabalık Ankara 11 — Son günlerde Ankara - İstanbul arası trenlerinde kalabalık başlamıştır. Yatak bulmak İçin 10, 15 gün evvel müracaat edilmekte; yer bileti bulmak için yolcular gece sabahlara kadar sıra beklemektedirler.
Devlet Demiryolları İlâve seferlere başladığı halde izdihamın önü alınamamıştır. Bir kişiye üç biletten fazla vermemek, katarlara fazla yolcu arabası ilâve edllmesile ihtiyacın karşılanmasına çalışılmaktadır.
Ikifundalık yandı
Birinci yangın9, İkincisi 2 saat sürdü
Slâv milletler arasında anlaşma
Londradaki İntiba ve Reuter’ln diplomatik muharririnin düşünceleri
Londra 11 (AA.) — Reuter’ln diplomatik muharriri yazıyor: İyi haber alan mahfillerin tahminine göre, bugün sona eren Bratlslava Slav kongresi kararları, Slav milletler arasında karşılıklı dostluk ve yardım şeklinde bir bölge antlaşmasıyla sağlanacaktır. Bu bölge antlaşmasını im-zahyacak olan, memleketler şunlardır:
1 — Batı Slavları: 38 milyon nüfusla Çekoslovakya ve Polonya.
2 — Güney Slavları: 21 milyon nüfusla Yugoslavya ve Bulgaristan.
3 — Doğu Slavları: 148 milyon nüfusla Avrupa Rusyası, Ukrayna ve Beyaz Rusya.
Böyle bir blok, Avrupa nüfusunun üçte biri nispetinde 205 milyondan fazla bir Slav kitlesini ihtiva edecek ve gene bütün Avruparun üçte ikisine muadil 2000 mil karelik bir çevreyi İhata eyllyec ektir.
Bu blokun meydana çıkaracağı siyasi güçlüklerden biri de Güney Slav-larını Doğu ve Batı Slavlarından ayıracak olan ve Slav olmıyan devletler tarafından teşkil edilmiş bulunan koridor olacaktır. Avusturya, Macaristan ve Romanya, Bulgarlstanı Çekoslovakya, Polonya Te Sovyet Rusya Slavlarından ayıran köşeyi temsil edeceklerdir,
İşte bundan dolayıdır kİ, iyi haber alan mahfillerde, Slavlarla Slav ol-mıyan bu memleketler arasındaki münasebetlerin, Güney doğu Avrupa meslelerlnin hallinde kilit taşlığı vazifesini göreceği hissedilmektedir.
Hâlen Müttefikler arasındaki güçlüklerin büyük kısmı şu hayat! noktalardan çıkmaktadır:
Venezİa Glullia İle Carlnthla hakkında Güney Slavlarının talepleri, İstlrla meselesinin hal oyluna girmesindeki yavaşlık. Yunan hududundaki kargaşalıklar ve şimdiki halde askıda kalan bütün Balkanlara alt meslelere dair genel bir anlaşma.
Bu arada Slav devletler, Almanların kovuldukları veya kaçtıkları bölgelere nüfusu yerleştirmek İçin hararet' ve faaliyetle çalışmaktadırlar.
Hint meselesi
Görüşmelerin başarı ile bitmesi ümidi zayıfladı
Londra 12 (R) — Hindistan umumî vahşi lord Wavell dün Gandi ve Müslümanlar cemiyeti reisi Çinnah İle görüşmüştür. Lord kendilerine muvakkat bir liste vermiştir. Bunda Gandi ve Çinnah'ın adlan varsa da kongre reisi Azad dahil değildir. Gandi Azad dahil olmadığından Çinnah da Müslümanlar cemiyeti âzası olmıyan bir Müslîimanm ismi bulunduğundan listeyi kabul etmemişlerdir. Müslümanlar kendilerine verilen beş jrerin kendi namzetleri tarafından doldurulmasını İstlyeeektir.
Bu güçlükler görüşmelerin başarı İle bitmesi ümidini âdeta imkânsız kılıyor.
Mübadil bonolarının tasfiyesi
Ankara 11 — Mübadil bonil'a-rının tasfiyesi hakkındakl kanun bugünlerde Resmî Gazetede yayınlanacak ve tatbikine geçilecektir. Mübadil Türklerin elindeki üç tertipli bonolar, tertip farkı olmaksızın yüzde 15 itibarıle nakden ödenerek tasfiye edilecektir.
Mübadil Rumların ilâmlı alacakları da nakden ve tamamen ödenecektir. Mübadillerin kanunun tâyin e'ttiği tarihten ltibaem altı ay içinde müracaatları ica-betmektedir,
Ulukışla’da bir tren kazası
Adana 11 — Ulukışlada manevra yapan bir katarın lokomotife bağlı olan zinciri kopmuş ve yüklü 11 vagondan ibaret olan katar, Gümüş istasyonuna doğru süratle ilerlemeğe başlamıştır, Katar bu sırada yoldan çıkarak devrilmiş ve vagonlar par-calanmışıtr İnsanca zayiat yoktur.
Ingiliz ve Amerikalılar bugün idareyi ellerine alıyorlar
Şiddetli sıcaklar
Dünden beri lsatnbul’da boğucu bir sıcak hüküm sürmektedir, Dün termometre 22 dereceye kadar çıkmıştır. Gece sıcaktan bir çok. kimseler uyuya-mamıştır.
Ankara tıp fakültesi
Ankara 12 (Telefonla) — Bayındırlık Bakanlığı Ankara üniversitesi tıp fakültesinin anatomi ve morfoloji kısımlannı eksiltmeye çıkarmıştır. Bu suretle tıp fakültesinin yapısı işine fiilen başlanmıştır.
Bayındırlık Bakanlığı fakültenin diğer tasımlan İçin hazırlık-lanna devam etmektedir. Millî Eğitim Bakanlığı İle yapılmakta olan görüşmeler sonunda bu Bakanlıktan alınacak paralarla fakültenin diğer tasımlan da eksiltmeye çıkarılacaktır
Toprak işleri genel müdürlüğü
Ankara 11 — Toprak işleri genel müdürlüğünün görev ve kuruluşu hakkındakl kanun yürürlüğe girmiştir. Bugünlerde tâyinler yapılacaktır.
Bunun en tipik mlşall Varşova hükümeti tarafından yapılan ilândır. «Batı Pomeranya bölgelinde Kemln’-de, 3000 çlfllk, yeni rahiplerinin gelmesini beklemekte işe de, şimdiye kadar buraya yalnız beş yüz PolonyalI gelmiştir. Bergen’de 20 bin aile için açık yer varsa da, ancak 1000 PolonyalI gelmeğe razı olmuştur.» Strelitz bölgesinden binlerce toprak işçisine İhtiyaç olduğu haber verilmiş ve hasatçıların süratle gelmesi İstenmiştir. Yiyecek ve oturacak yerler mükemmel, patates mahsulü bol, tarlalar işlenmiş bulunmakta ise de topiıyacak İnsan bulunmadığından, yemişler ağaçlarda çürilmektedlr. Bu bölgelerde hâlen kalmış bulunan İki milyon kadar Alman buralardan çekildikten sonra, Varşovadan da bildirildiği gibi, çok büyük sayıda çlfllk sahipsiz kalacaktır.
Büyük kütleler halinde başka yerlere çekilen halktan boş kalan birçok bölgelerde buna benzer güç meselelerle karşılaşılmaktadır. Polonya -Almanya hududunda Neisse bölgesi eski Polonya askerlerine ayrılmıştır. Bunlar, Doğu Avrupada Slavların öncülüğünü yapacaklardır.
Slav propagandası gittikçe daha tertipli ve daha muntazam bir şekil almaktadır. Bilfarz MakedonyalIlara karşı Yunanlılar tarafından yapılan müfrit ’ıareketler bakımından Yunan hükümeti aleyhinde İleri sürülen ten-kldler yalnız, Bulgaristan veya Yugoslavya gibi komşu hudut memleketlerinden değil, aynı zamanda, Makedonya diliyle yayma yapan Prag’dan ve Moskova’dan da gelmektedir. Görüldüğü gibi, genel İş birliği çok kuvvetlidir ve Yunanlılar aleyhinde buna benzer hiçbir ten-kld sesi Romanyadan veya Macarts-tandan yükselmiş değildir.
Londradaki genel intiba, halli en müstacel meselelerin Almanyaya alt olduğu ve bunun başka her meseleden önce halledilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Ingiltere -Fransa
Bir Fransız gazetesi anlaşma yapılmasını istiyor
Paris 12 (AA.) — Fransız Dış İçleri Bakanlığının görüş tarzını belirten Lo Monde gazetesi, Suriyede çimdi gerginliğin gevşemiş bulunmMi hasebiyle bir Fransız - İngiliz anlaşması yapılmasını İstemektedir. Gazete şöyle demektedir:
«Orta Şark meselesinin yanı başında, İngiltere ile Fransa arasında halledilecek daha önemi meseleler vardır. Her şeyden önce İşgal altındaki Almanyaya alt işler, tamirat ve başka meseleler mevcuttur. Fransa, Alman-yayı işgal eden, dört devletten biri olmasına rağmen, İşgal İşlerinin teferruatının müzakere ve münakaşa edileceği Postdara toplantısında temsil edllmlyecektlr. Müzakereci devletler kendi aralarındaki usulleri tertip ve tanzim için gayret sarfederierse, Fransa, kendisine danışılmadan, aynı suretle harekete mecbur mudur? Bu danışma, ister diplomatik yollarla, ister devlet şeflerinin şahsi temasla-rlîe olsun, esaslı nokta, Fransız hükümet! tarafından gösterilen uzlaşma gayretlerinin bir an evvel tesirini göstermesinin ve Fransız - İngiliz münasebetlerinin tekrar normal hale avdet etmesinin mutlak surette zarurî olduğudur.»
Berlin’in idaresi
Londra 12 (R) — Ingilizler ve Amerikalılar Şerlindeki mınta-kalarının kontrolünü bu sabah ele alacaklardır Bu suretle bir milyon 600 bin Alman İngiliz ve Amerikan kanunlarına tâbi olacaklardır. Mamafih Rus emirnamelerinin tatbikine muvakkaten devam edilecektir
Şimdi en mühim mesele 3 mliyon Berlinliyi doyurmaktır. Bütün kaynaklar Sovyetlerin elindedir. İngiliz ve Amerikalılar geriden yiyecek temin edlnclye kadar Sovyetler yardım edeceklerdir. İngiltere ve Amerika’dan yiyecek gönderilmesi İmkânsızdır. Bu sebeple Almanya bir bütün sayılacaktır.
Amerika’ya tahsile gitmek isteyenler
Ankara 12 (Telefonla) — Bir çok çocuk babalan Millî Eğitim Bakanlığına baş vurarak çocuklarını Amerikaya tahsile göndereceklerinden bahisle müsaade istemektedirler. Millî Eğitim Ba. kanlığı bu müracaatlar karşısında durumu incelemiş ve karannı vermiştir. Karar önümüzdeki günlerde ilân edilecektir.
Yunan Kıral Naibi
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
«Kabine siyaset yapmamış ve yap-mıyacak olan temiz askerlerden, üniversite profesörlerinden ve yüksek memurlardan mürekkeptir.»
Kamu oyuna bu sene zarfında baş vurulup vurulmıyacağı hakkındakl suale naip Damasklnos şu cevabı vermiştir: »Bunu hepimiz arzu ediyoruz ve halö yüksek İradesini İzhara davet edebilmek İçin lâzım gelen şartlan yaratmak maksâdlle büvûk gayretler harcıyoruz.»
Kuzey Yunanlstanda azınlıklara zulüm yapıldığı hakkında komşu memleketler basınları tarafından İleri sürülen şikâyetlere dair sorulan b!r suale Kıral naibi şöyle demiştir:
«Bu şikâyetler esassızdır. Bana aynı suali sormuş olan iki yabancı gazeteciye Yunanlstanda bulunan bütün azınlıkların en kalabalığını teşkil eden Yahudi azınlığını misal olarak gösterdim. Memleketimizdeki bu ırk ve din azınlığı, milletler arası kamu oyunun ve bütün dünya Yahudilerinin bildiği gibi rahatsız edilmek şöyle dursun, hattâ esaret günlerimizin en güç anlarında bile misal teşkil eden bir himayeye mazhar olmuşlardır. Bu hal en salâhiyeti! mahfiller tarafından şükranla karşılanmıştır.
Yunanıstar.aa 80 bin kişi Kadar olan Yahudi azınlığı hariç olmak üzecr esasen çok mahdut sayıdaki diğer azınlıklar, herhangi bir yerde olduğundan daha fazla himayeye nıazhar olmuşlardır. Ben bu cevabı verirken çok büyük bir memnuniyet duj'uyorum. Zira bana suali sormuş olan yabancı gazeteci de bir Yahudi İdi ve milletler arası şahsi temasları dolayısile sözlerimin tamamen doğru olduğunu biliyordu.»
Kıral naibi sözlerini şöyle bitirmiştir:
«İktisadî kalkınma ödevine kendini tamamen vakfetmiş olan ve barışı sağlamlaştırma işine kendi iktidarı dahilinde yardım eden Yunan milleti, Yunanistan tarafından yapılan fedakârlıkların hiç bir raman unu-tulmıyacağma sükûnetle ve iyimserlikle inanabilir.»
Bir Yunan gazetesinin makalesi
Atina 11 (AA.) — Gündelik Akro-polls gazetesi. Yunan basın müsteşarı Zakitnos'un Yunan milli metalibi hakkındakl beyanatına dair Pravda gazetesinde çıkan bir makaleye verdiği cevapta şunları yazmaktadır'
«Artık şüphe edilemez kİ büyük müttefik Rusya, küçük Yunanistan a zehirli bir vaziyet alarak hitabetmek-tdir. Bulgurlar Slavdırlar ve Huşlar onlara karşı muhabbet beslerler. Yarın harb cürümleri konferansında Yunan murahhası, Bulgarların Yunan haklarına karşı yaptıkları vahşeti ispat edecektir. Fakat, o zaman, Sovyet murahhası «Sen sus faşist» diye bağıracak ve sonra da bundaki yüksek milli zarureti İzah edecektir.
Sovyetler Türklyeden Karsı ve Ar-dahanı koparıp alır, Boğazlara yerleşir ve Sovyet donanması Ege denizi sularına gelirse, acaba, o zman, Rusya, bütün beşeriyete bir adalet ve yüksek ahlâk dersi verdiğini mİ zan-nedecektir.»
Balkanlardaki MüttefrL havacılık grupu lâğvedildi
Roma 12 (R) — Akdenj2 Müttefik havacılığı kumandan ı _ua-vini hava mareşali sir Guy Grred dün neşrettiği günlük bir emirde Balkanlardaki Müttefik havacılık grupunun lâğvedildiğinl bildirmiştir.
B. Haşan Saka Londra’da
(Baş tarafı 1 inci sahifede) mukavelenamesi İle tâyin edilmiş olduğundan, bu rejimde herhangi bir değişikliğin milletler arası bir hal ■taretinde İktiranı gereken bir mesele olması lcabettlğlni bildirmiştir.
Haşan Saka, San Francisco müzakereleri esnasında, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında yeni dostluk paktının ne gibi şartlarla akdedileceği hakkında dünya basınında bazı makaleler çıkmış olduğunu söylemiş ve söyle demiştir:
«Bu hususta şunu söylemek isterim kİ, iki memleket arasında devamlı, samimi ve dostane münasebetlerin İdamesi ve takviyesi, Türk dış siyasetinin esas direktiflerinden biridir. Bazı basın tefsirleri, bu münasebetlerin ikinci dünya harbinden doğan yeni şartlara İntibak ettirilmesinin, diğer karşılıklı bariz vasıflarından başka, iki memleket tarafından. İnkılâplarından beri tanınmış ve müdafaa edilmiş esas prensipleri de ih-| | mal edebileceği İmalarında bulun--—« muştur. Bu prensipler miitctlerin. kenjr* di mukadderatlarına serbesçe karaıO-vermekteki kayıtsız ve şartsız hakla-CM rmm tanınması ve milletlerin arazJfe bütünlüklerinin idamesidir. Yukarı-O da kaydettiğim basın imaları tama- q mile hatalıdır.» Q
Montreux mukavelenamesinin yenfJJ dünya nizamı çerçevesi içinde tâdili— bahsinde, Haşan Saka, herhangi bir® yeni rejimin «geçit haklarını, Kara-> denizde sahili bulunan devletlerin emniyetini ve Türkiyenin hükümran-lık haklarını» nazarı dikkate almas\^ gerekeceği fikrini beyan etmiş v€ cavüze karşı San Franclsco’da imza-l,-.nan birleşmiş milletler anayasasın-^ da mevcut garantilerin bu sahil dev-"O letlerlnin kendi emniyetleri bahsinde O her türlü endlşlerlni ortadan kaldır-gj ması gerektiğini de İlâve eylemiştir.
Haşan Saka, Türklyenln Yımanls-L-tanla münasebetlerinin çok mükem-CJ mel olduğunu ve kendisinin San Franclsco’da Yunan Dış İşleri Bakanı M. Sofianopıılos Üe h*men her gün temas hâlinde bulundvkunn «nvle-miştlr.
Suriye ve Lübnandaki son Karışıklıkların, Halep, Musul ve Bağdad’ı birbirine bağlayan ve büyük bir parçası da Türkiye - Suriye hududu boyundan geçen stratejik demiryolu ezerindeki Türk menfaatlerine dokunup dokunmadığı hakkında başka bir suale de. bitliğine göre, buralarda tam sükûnun yeniden kurulmuş bulunduğu ve demiryolunun normal surette İşlediği cevabını vermiştir.
Times’in makalesi
Londra 11 (AA.) — Times gazetesinin siyasi muharriri yazıyor. Türlüye Dış işleri Bakanı Haşan Saka. Müttefik Şefler’in Potsdam'da yapacakları toplantıdan bir kaç gün evvel Londra'ya gelmiştir. Saka, esaslı görüşmeler için belki de M. Eden’in on beş gün kadar sonra Londra’ya dönüşünü bekiiyecektir. Bununla beraber' vaktini kaybetmiş olmayacaktır. Çünkü Boğazların müstakbel rejimi muhakkak ki potsdam’da konuşulacaktır. Türk hükümeti MontfCUS Sözleşmesinin beynelmilel bir andJaş-ma İle tâdiline hazırdır. Eden bu hususta Türk hükümetinin en son görüşlerini Berlin’e götürebilecek v« Londra'ya dönüşünde de bütün meseleyi Haşan Saka He etraflı olarak müzakere edebilecektir. İleri sürülecek hemen hemen bütün meselelerin beynelmilel mânan vardır. Bu sebepledir ki Sovyet hükümeti tetkike değer noktaları Türkiyeye bildirmiştir
Kars ve Ardahan'ın âtisi ihtimal kİ bizzat Ankaranın kararlarına tabi olacaktır. Fakat diğer meselelerin hallinde birçok devletler llgilidlrier. Boğazlarda üs verilmesi hakkındakl karar daha İyi yeni dünya güvenlik konseyinin genelkurmay komitesi tarafından verilebilir. Esasen bu komite birçok meseleleri ele alacaktır.
Balkanlarda Türk hudutları yakınında toprak değişikliklerini derpiş edere benziyen diğer şart o kadar müphem bir tarzda yazılmıştır ki manası karanlık kalmaktadır. Umumiyetle buna su cevap verilir kİ. araziye müteallik meseleler sulh konferansında kararlaştırılacaktır. Ancak, daha şimdiden söylenebilir kİ. memleketimiz Bulgaristanm Makedonya ve Trakya baklandaki çılgınca isteklerini nazari İtibara almamaktadır
Türkiyenin Atina büyük elcisi geliyor
Atina 11 (A.A.) — Türkiyenin Yunanistan büyük elçisi B Enis Akaygen, Türkiye’ye gitmek üzere bugün Atina’dan aynlnuştır. | borsaT
11/7/3945 fiatlerl
t nndra üzerine 1 sterlin
Nevyork üzerine 100 dolar 13050
Cenevre 100 İsviçre Fr.
Madrid üzerine 10O pezeta 12.80
Stokholm üzerine 100 kuron 80.7630 Borsa dışında
ALTIN FİAİLERt
Gulden Sö'3"1
Reşadiye 3812
inglUî 43.S5
Külçe (Bir gramı)
1? Temmuz 1945
A S Ş A M
8ahlfe 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Cumhur Başmanımızın ilgisile kurtarılan bir genç şair
Yücel mecmuasında okuduğum hazin bir hikâyeyi ve güzel bir manzumeyi 3 temmuz 945 tarihinde bu sütuna dercetmiştim. Mecmuanın anlattığı şuydu:
Seyhan vilâyetinin bir köyünde entari İle dolaşan 10-11 yaşında Haşan Turan İsminde bir çocuğu köy enstitüsüne vermişler, iki sene orada kalritktan sonra talebeleri muayene eden genç doktor. Haşan Turanı muayene edince kendisinde kalb kifayetsizliği bulmuş. Haşan Turan bir şey anlamadan enstitüden ayrılmış fakat İçine öyle bir merak düşmüş kİ kalb kifayetsizliği denilen hastalık hakkında birçok eser okumuş. Bunun sonunda ölüm olduğunu anliyarak aşağıdaki şiiri yazmış:
Millî Eğitim Bakanı Haşan Âli Yücel bana göndermek lût-funda bulunduğu bir mektupta diyor kî:
3 temmuz'1945’tarl'hii Akşam gazetesinde kendi köşenizde «Minimini bir şair ve alâkadarlar» başlıklı yazınızı okudum. Yücel mecmuasında Haşan Turan'ın şiirinin üstüne konmuş olan satırlarda yanlışlık olduğu gibi, şiirin aslında her kıtanın son satırında tekrar etmekte olan alacak kelimesi de yanlışlıkla olacak diye yazılmıştır.
Hatan Turan 1940 dan beri Bahçe-Düziçl Köy Enstitüsünde öğrencidir 1944 yılı İçinde sayın Cumhurbaşkanımız bu Enstitüyü teşriflerinde Haşan Turan'ı görmüşler, renginin sarılığının sebebini sormuşlar, kendilerine bu gencin sıtmalı olduğu, tedavi neticesi sarılığının günden güne azaldığı arzedllmiştlr. Cumhurbaşkanımız kendi doktorlarına emretmişler. Haşan muayene edilmiş, Ankara'ya Gİİ1-hane hastanesine getirilerek tedavi edilmiştir. Üç ay sonra, kansızlığı ve takatsizliği hiç kalmadan Enstitüye dönmüş olan Haşan Turan'ı geçen nisan ayı İçinde Enstitüde bulunduğum zaman ben de gördüm ve sizin İki kıtasını naklen aldığınız şiire benzer, diğer İçli ve güzel şiirlerini dinledim. Yücel mecmuasında yazıldığı gibi Haşan Turan kalb kifayetsizliği hastalığı geçirmiş ve bu sebeple Enstitüden ayrılmış değildir. Şimdi sağlığı, neşesi yerinde, öğretmen olarak gideceği köyü İçin yetişmektedir.
• Yücel» mecmuasına ve oradan da bizim gazeteye yanlış geçmiş olan şiirin aslını genç şairden özür diliyerek buraya tam halinde naklediyorum:
Bir giyimlik şal mı verdi
Bir tutacak dal mı verdi
Tükenmiyen mal mı verdi
Nem alacak Tanrı benim
Ne değirmen ne taşırn var
Ne devletli bir başım var
Ne de bir tek kardeşim var
Nem alacak Tanrı benim
Üs yanımda hatırım yok
Bir semersiz katırım yok
Dört direkli çadırım yok Nem alacak Tanrı benim
Bir ufacık bağım mı var
Bir okkacık yağım mı var
Bir derdime bin dert ular
Nem alacak Tann benim.
Dedi boyun ey hükmüme
Belâ verdi küme küm»
Ferman okudu kökünıe
Nem alacak Tanrı benim.
Yandım yandım kar mı verdi. Ekşi tatlı nar mı verdi, Sarı saçlı yâr mİ verdi Nem alacak Tann benim.
Senedim yok kalmak İçin . Dünyadan zevk almak için Bir can verdi almak İçin Nem alacak Tann benim >
**•
Efsanenin hni-f'-at olmayışı, genç şairin hem • •
de tahsilde bulunuşu b zi cidden memnun etti. Yüksek ilgiler, elbette halkamızı da bizim gibi sevindirecektir,
(Vâ - Nû)
> 1 haziranda başhyan Devlet ortaokul imtihanlarında Bakırköy, Çatalca ortaokullarlle Kadıköy kız ortaokulunda matematik İmtihanında yüzde yüz başarısızlık görülmesi üzerine bu okullann matematik imtihan evrakları Ankaraya İstenmiş ve öğrencilerin diğer İmtihanlara girmeğe devam etmelerini bildirmişti. İmtihan evrakları Bakanlıkça incelenmiştir. Tatil aylarında bu okullar öğrencilerinin matematikten yetiştirilmesi için kurslar açılacak ve bunlar eylülde yapılacak imtihana alınacaktır. Bu Öğrenciler haziran devresinde muvaf-fuk oldukları derslerden yeniden İmtihan edllmlyeeelkerdir.
★ Maçkada B. Yorgl isminde bir pastacı, geçen günkü Miraç kandili tniinasebetfle bin adet Kandil çöreği yaptırarak Darülacezedeki kimsesizlerle çocuklara dağıtmıştır B. Yorgi-nln bu İnsani hareketi Darülaceze müdürlüğünce takdirle karşılanmıştır.
ŞEH4R HABERLERİ
3 Darüşşafakah
Mühendislik tahsili için
İsviçre’ye gönderilecek
Cevdet tiner Necdet Seçkinöz
Darüşşafaka lisesinde tahsil Hevresl esnasında üstüste 3 sene sınıf birincisi olan ve mektebi birincilikle bitiren gençler, Türk Okutma Kurumunca şeyhlslâm Cemaleddln oğlu Muhtar Kevaklbi, Tahran sefiri merhum Hüseyin Hasip efendi namlarına Avru-paya mühendislik tahsiline gönderilmektedir. Geçenlerde Okutma Kurumu bu hususta bir toplantı yapmış ve vasiyetler mucibince yollanacak gençleri seçmiştir. Bu gençler şunlardır:
Aldığı not yekûnu ile birinci olan B. Cevdet İmer, bir not farkla İkinci gelen Necdet Seçkin, harb yüzünden geçen senelerde yollanamıyan Teknik Üniversite talebesinden Darilşşafaka birincisi Mustafa Fikret Yücel.
Bunlar îsviçrede Zürich'e mühendislik tahsiline 5 sene müddetle yollanacaklardır.
Bir arkadaşımız bu senenin blrlncl-lerile konuşmuştur. Tahran sefiri Hüseyin Hasip beyin vasiyeti üzerine mühendislik tahsiline gidecek olan Raslh oğlu B. Cevdet İmer şunları söylemiştir:
«1927 senesinde Denizlide doğdum,
8 yaşında iken babamı kaybettim; 3 kardeştik, geçim zorluğu vardı. Okumağa çok hevesliydim. Annemin muvafakatiyle İstanbula gelerek Darüş-şafakaya imtihanla girdim ve İlse tahsilim devamınca her sene İftihar levhasına geçtim. Bu sene de mektebi pek İyi derece ile birincilikle bitirdim. İnşaat mühendisi olmak İstiyorum. Memleketime döndüğümde mektebi bitiren diğer Darüşşafakah ağabeylerim gibi vatanıma, mektebime ve biricik anneme faydalı bir evlât olmağa çalışacak, aynı zamanda vasiyetiyle beni tahsile yolhyan merhum Hüseyin Hasip efendiye de rahmet okutmağa vesile olacağım.»
Şeyhlslâm Cemaleddln efendi oğlu Muhtar Kevakibl'nin vasiyeti üzerine mühendislik tahsiline gidecek olan M. Ali oğlu B. Necdet Seçkinöz de şunları söylemiştir:
«1927 senesinde Üsküdardû doğdum. İlkokul 4 tenberl Darüşşafaka-da okuyorum. 9 uncu sınıftanberi iftihar listesine geçtim ve bu sene de mektebi birincilikle bitirdim. Bütün emelim yol ve köprü inşaat mühendisi olmaktır. Döndükten sonra hiçbir mükellefiyetimiz olmamakla beraber mektebime hiç olmazsa hocalık yaparak şükran borcumu ödemek kararındayım >
3 Türk genci İngiltere’ye gönderiliyor
İngiliz Kültür heyeti tarafından vakit vakit İnglltereye tahsile gönderilmekte olan Türk gençlerinden ayrı olarak, dünyaca tanınmış İngiliz firmalarından lîmperlal Chemical Industries Limited» (I. C I.> şirketinin de. bu sene ikisi sına! kimya ve biri ziraat tahsil etmek üzere, üç Türk gencine, İngilterede tahsillerini tamamlamak için üç «Bourse»' verdiğini ve bu gençlerin Turkiyeden İngtlte-reye kadar gidiş ve dönüş yol masraflarını dahi deruhde ettiğini memnuniyetle haber aldık.
I. C. I. şirketinin verdiği bu üç «Bourse» tan İstifade etmek üzere yakında İnglltereye hareket edecek olan gençlerimizden kimya fakültesi mezunu olan iki kimyager. İstanbul Üniversitesi rektörlüğünce. Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü mezunu olan ziraat mühendisi ise Tarım Bakanlığı tarafından seçilmiştir.
Yeni et fiatleri yarından itibaren tatbik edilecek
Belediye İktisat müdürlüğü tarafından etin ucuzlatılması hakkında teklif edilen flatler daimi encümen tarafından kabul ve tasdik edildiğinden yarınki cuma gününden İtibaren tatbik edilmeğe başlanacaktır. Evvelce de yazdığımız gibi yeni et rintleri perakende olarak dağlıç, karaman gibi koyun eti 195, kıvırcık ve kuzu eti 2Û0, sığır 182, keçi 162 manda eti de 137 kuruştan satılacaktır. Bundan fazlaya satanlar ihtikâr suçuyla milli korunma mahkemesine verilecektir.
*• Dun gece saat yirmi üçte Büyük-adada Yat kulübün mutfak bacası tutuşması suretil» bir yangın başlangıcı olmuş, derhal yetişen Ada İtfaiyesi ateşi olduğu yerde söndürmüştür.
Beyoğlunda Bursa sokağında bir lokantanın bacası da aynı şekilde tutuşmuş, o da İtfaiye tarafından derhal söndürülmüştür.
Bir çırpıda
Ölçü değişti.'.
Sebze ve meyva
fiatleri neden pahalı?
Satıcılar çok kazanmak için pahalı satılan malları arıyorlar
Geçen yıllara nazaran pek bol olan sebze ve meyvaların fiatleri çok yüksektir. Bu hal belediyenin de dikkatin! çekmektedir. Sebze ve meyvaların satışlarında mer'l olan bugünkü esaslar fiatleri» ucuzlamasına engeldir. Çünkü belediye perakende olarak satılan sebze ve meyvalar içta seyyar satıcılarla pazar yerlerinde mal satanlara ve manavlara semtlere göre ayrı ayrı kâr hadleri tesbit etmiştir. Bu hadler umumiyetle kiloda yüzde 50 nispetinaedir. Her hangi gruptan olursa olsun perakende sebze ve nıey-va satan bir esnaf malını ne kadar pahalıya almışsa onu sataraken elde edeceğf perakende kân da o kadar yüksek oluyor. Meselâ toptan kilosu 100 kuruşa kayısı alan bir satıcı bunun kilosundan 2 kuruş nakliye masrafını çıkardıktan sonra 48 kuruş kâr ediyor. Halbuki kabağın toptan kilosunu on kuruş alan bir satıcı bunu perak’-nie en çok 15 kuruştan satmakta, oundan iki kuruş nakliye masrafı çıktıktan sonra kiloda ancak üç kuruş kazanabilmektedir
Bu yüzden perakendeci satıcılar fazla kazanç temin etmek için ucuz mal almak yolunu değil, bilâkis muntazam faturalı pahalı mal almak yolunu tercih etmektedirler. Bu sebepten flatler bir türlü ucuziayamamak-ta ve bugünkü usul devam ettikçe do ucuzlaması mümkün görülmemekte dlr.
Belediyenin bugünlerde sebze ve meyva flatlerinl ucuzlatmak için çareler arayacağı söylenmektedir. Bu yolda yapılacak İşler arasında t>--ra-kende kâr hadleri de epeyce etüt, edilecek bir meseledir. Esasen müstahsil tarafından oldukça pahalıya satılan sebze ve meyvalara perakende kârı diye bir de maliyet flatlnlıı yansı kadar bir para ilâve edilince fl atler ateş pahasına yükseltilmektedir. Belediye maliyet fiatleri düşük olan mallara hat hadlerine göre p-raken de kârı tesbit ederse esnafı -nıınta-zam faturalı pahalı mal almak yolundan vazgeçlreblllr.
Bugün perakendeci esnafa verLen kâr hadleri fiatlerln ucuzlamasına tamamen mânidir.
Ticaret Bakanı
nın tedkikleri
Toprak mahsulleri ofisinde çalıştı, muhtelif müesseseler! gezdi
Ekonomi Bakanı dün balıkçılarla görüştü
Şehrimizde bulunan Ekonomi Bakanı dün İstanbuldakl balıkçılarla konuşmuştur.
Ekonomi Bakanlığı, balıkçılığın gelişmesi ve teşkilâtlandırılmasına alt projenin hazırlanmasına devam olunurken bir taraftan da İstihsal. İstihlâk ve İhracı arttırma yollarını arı-yacaktır. İstanbul Balıkçılar cemiyetinden bir rapor istenmiştir. Ayrıca Bakanlık uzmanları incelemelerine devam edeceikerdlr.
Şeyhlik taslayan doktorun duruşması
Şeyhlik ve hilâfet taslamak iddla-sile sanık olarak Kadıköy asliye yargıçlığında bir müddetten beri muhakeme edilmekte olan doktor Fuat Acarla yedi kadın müridinin duruşması dün yen! bir safhaya girmiştir.
Sanıklardan Şerife Gülsüm, mahkemeye bir İstida vererek on sekiz muhtelif maddeden bahsetmiş ve bazı dllekleıl yerine getirilmediği için reddi hâkim talebinde bulunduğunu bildirmiştir.
Bu istek üzerine savcı Orhan Tığ-ran, gösterilen sebeplerin reddi hakimi mucip olamıyacağını, mamafih böyle bir talepte bulunmuş olmaları dolayislle, bunun İstanbul ağır cıza mahkemesince tetkik edilmek üzere dosyanın savcılk makamına verilme sini İstemiştir.
Yargıç Galip Barlas, vereceği karar Üzerinde en ufak bir şüphe bulunmasını dahi prensip itibarlle kabul edemlyeceğinl beyan ederek sanık Şerlfenin reddi hâkim talebini kabul ettiğin! bildirmiştir.
Şu hale nazaran evrak Kadiıtöy ve İstanbul savcılıkları vasıtaslle ağıt ceza mahkemesine gönderilecek, bu mahkemenin tensip edeceği bir asliye ecza mahkemesinde bu dâvaya yeniden bakılacaktır.
Aldığı malın noksan olduğundan şüphe edenler bunu bedava tarttırabilecekler
Dükkâncı ve gezici esnafın sattıkları yiyecek maddelerinin bir kısmının noksan olduğu yapılan şikâyetlerden anlaşılmaktadır. Belediye, bu şikâyetleri önlemek ve halkın tartı hususunda aldanmamasını temin etmek üzere Mısırçarşısında bir belediye kantar memurunun idaresinde doğru tartan baskül bulundurmağa karar vermiştir. Mısırçarşısuıdan, İstanbul Batık pazarından ve civarından mal alıp da noksan olduğundan şüphe edenler olursa bu belediye kantarında ellerindeki malı tutturabileceklerdir. Belediye bunun için ücret almıyacağı gibi noksan mal satanlar hakkında yine belediyenin Mlstrçar-şisında bulunan belediye murakıp ve zabıta memuru tarafınadn zabıt tutulacaktır. Bu kantar bugünlerde Mı-sırçarşısma konulacaktır.
Mangal kömürü işi için bir toplantı yapıldı
Şehrin mahrukat İşini ve bilhassa mangal kömürü meseles'ni görüşmek üzere dün belediyede reis muavini B. Rifat Yenal’in başkanlığında bir toplantı yapılmıştır. Toplantıya revir âmiri, mahrukat ofisi müdürü, belediye İktisat işler! müdürü ve diğer ilgililer iştirak etmişlerdir.
Ticaret Bakanı B. Ralf Karadeniz dün Toprak mahsulleri ofisinde yapılan toplantıda bulunmuş, Lstanbu-lun ekmek durumu, depo İhtiyacı, hububatın depolarda muhafaza şekilleri, çürümenin önüne geçilmesi İçin alınan tedbirleri İlgililerden dinlemiş, öğleden sonra Ofisin depolarım gezmiş ve burada margarin yağ fabri-kaslle Karabeklr müesseses! çeltik labrikasına da uğramıştır.
Bakan, margarin yağ fabrikasının istihsal durumlle yakından meşgul olmuş, fabrikanın tam kapasite İle çalışması için ne gibi maddelere muhtaç bulunduğunu sormuştur.
Tam kapasite ile çalışıldığı takdirde bir senede İki bin beş yüz ton yağ İmal edilebilecek ve şimdiye kadar yalnız Ankara ve İstanbulda sattırılan margarin yağlarının, yağ sıkıntısı çeken diğer vilâyetlere de gönderilmesi kabul ollacaktır.
Ticaret Bakanı, fabrikanın tam kapasite İle çalışarak senelik İstihsal yapmasını ve İptidai madde İhtiyacının Bakanlıkça önleneceğini söylemiş, ihtiyaç listesini istemiştir. MahlÛt yağ satışı yasak olduğu halde mezbahadan alınan İç yağlarından bu yağlar yapılıp satılabilmektedir.
Ticaret Bakanlığına İstendiği kadar yağ verilebilmesi için, bundan sonra mezbahadaki iç yağları margarin yağ fabrikasına tahsis edilecektir.
Pazartesi günü görüşülecek meseleler İzmir 12 (Telefonla) — Önümüzdeki pazartesi günü. Ticaret Bakanının başkanlığında yapılacak toplantıda görüşülecek meselelerin nelerden İbaret olduğu hemen hemen anlaşılmış gibidir
1 — İthalât ve İhracat İşlerinde her tiirlü kolaylığın temini;
2 — 510 numaralı kararın yürürlükten kaldırılması;
3 — İzmir limanının modern yükleme ve boşaltma vasıtalarlle kuvvetlendirilmesin yeni ihracat mevsimine hazırlık yapılması;
4 — Devlet Denizyollarının vinç ve ambar İçi hizmeti diye bir seneden beri almakta olduğu munzam masrafın kaldırılması;
5 — Kara ve deniz nakil vasıtası ücretlerinin indirilmesi:
6 — Domuz ve çiroz balığı İhracında lisans usulünün kaldırılması:
7 — Lisans formalitesi ihracatı sekteye uğrattığından, lisansların yerlerinde verilmesi dilekler!;
8 — Ticaret ve petrol ofislerlle teşkilâtlarının tasfiyeleri ve bunların eî-lerideki malların serbes piyasada satılması;
9 — İç ticarette bir türlü kayıt ve kontrol sistemi;
10 — Ticaret birliklerinin müstakil ve ticari zihniyetle İş görmelerinin sağlanması.
Ankara, İstanbul ve İzmir tüccarlarının iştirak edecekleri bu toplantıya çok büyük ehemmiyet veriliyor. Toplantıya Iştlrâk edecek olan delegelerden sızan haberlere göre, yukarıda saydığım konular, süratle karara bağlanacaktır.
Tercüme romanlar arasında eskiden pek ziyade okunan, meşhur bir kitap vardı:
Meç arkadaşları!.. Bu eser bir zamanki genç kızın erkekte ara. dığı en büyük meziyeti göstermesi ıtıbarile de dikkate lâyıktı. Hatırımda kaldığına göre mevzu aşağı yukarı şöyle idi:
Aşkta pek de muvaffak olamı-yan bir kaç erkek bir araya gelip bir topluluk yapıyorlar. Bunun ismine de «Meç arkadaşları» diyorlar. Gaye birer birer hepsinin saadetini temin etmektir. Âşıklardan biri sevgilisini hayran etmek için bir takım plânlar yapıyor. Arkadaşlarile beraber yalancı bir kavga ve uydurma; bir kahramanlık sahnesi hazırlı-
ki aziz kahramanım bağrına bâO sıyor Artık ona hakikaten tu-. CO
Orta çağ ve ondan biraz song) raki devirlerde yaşıyan genç kı»,^ erkekte kahramanlıktan, hattir
batan da kabadayılıktan başka bîr şey aramadığı için o vaktin aşıklan belki böyle uydurma kavgalar tertibederlerdî. «Meç arkadaştan- romanı bunu tesbit eden bir eserdir.
Geçenlerde bir gazete havadisi dünyanın ve insanların ne kadar değiştiğini bana anlattı.
Pariste açlığın ve kıtlığın ne dereceye geldiğini hep okuyoruz. İşte bu açlık arasında âşık olmak felâketine uğrıyan parasız bir delikanlıya sevgilisi pek yüz vermezmiş. Genç kadının oturduğu evin tam karşısında bir kasap dükkânı varmış. Aşık delikanlı bu kasapla arkadaş. Her gün geliyor. sevgilisi pencerede otururken kasaba:
— Bir kilo pirzola!, diyor
Kasap da pirzolayı tartıp veriyor, Lâkin bu alış veriş tama-mile uydurmadır. Hakikatte satın alınmıyan pirzolaları âşık, arkadaşı olan kasaba gizlice iade ediyor.
Fakat böylece her gün bir kilo pirzola alan adam sevgilinin gözüne giriyor Ve adam muradına eriyor
Sahte kahramanlık yerine, bugün sahte hovardalık!..
Hikmet Feridun Es
Akşam kursları imtihanları bitti tahsil çağında olup da çalışan
İlk . _ . . .
çocuklar İçin açılan akşam kurslarının imtihanları sona ermiştir. Alınan neticeler kati olarak belli değilse de sonuçların memnunluk verici olduğu söylenmektedir.
Tanımadığımız meşhurlar
Memlekete dünya ölçüsünde bir müze hediye eden, bir sanat üniversitesi olan Güzel Sanatlar Akademisini kuran, toprak altından asırlarca evvel yaşamış şehirleri meydana çıkaTan büyük bir İlim adamı, tabloları Amerika ve Avrupa müzelerinde bulunan büyük bir ressam:
Hamdı bey
Yakında bu yazı serimize başlıyoruz.
Erkek sanat enstitülerde yapı usta okullarına rağbet
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından erkek sanat enstltülerile yapı usta okulları İçin açılan parasız yatılı okullar şehrimizde büytik bir rağbet görmektedir. Okullann giriş İmtihanına dahil olmak İçin lüzumlu muamelelerini tamamlatmak üzere her gün milli eğitim müdürlüğüne yüzden fazla öğrenci müracaat etmektedir. Okullara kabul imtihanlarının günleri de tesbit edilmiştir Buna göre müracaatler 20 temmuzda sona erecektir. İlk okulları bitirenler 23 temmuzda Türkçe ve tabla* bilgisinden, 24 temmuzda da matematikle resimden imtihan olacaklardır.
Bu okulların 4 üncü sınıflarına Rİ-recek olan orta sanat ve birinci devre erkek sanat enstitüsü mezunları 3 ağustosta matematikle Türkceden, 4 ağustosta meslek resminden imtihan edileceklerdir. Erkek sanat enstitüle-rile yapı usta okullarına girmek Is-tiyen orta okul mezunlan 1 ağustosta matematikle kimyadan, 2 ağustosta da fizikten İmtihan olacaklardır.
Millî Eğitim müdürü Ankara’ya gitti
Mliii Eğitim müdürjl B Halil Vedat Fırath Ankaraya gitmiştir. B. Halli Vedadm pazartesi günü dönmesi tahmin ediliyor.
Tramvay parmaklıkları
Emlnönünde olduğu gibi tünelin Beyoğlu tarafında da her semtin tramvayına binebilmek İçin ayrı ayrı demir parmaklıkların yapılmasına dünden itibaren başlanmıştır. Parmaklıklar Şişli, Maçka, Kurtuluş hatlarına göre üçer bölmeden mürekkep olacaktır. Ancak tünele İşletilen arabaların çoğu motris ve römorktan İbaret katar halinde İşlediklerinden bu parmaklıklar da hem motris, hem de römorklara binilecek iki kısımlı placaktır, Parmaklıklar bir İki güne | tadar bitecektir.
Satışa çıkarılan ithal malları
İst. Yeni Valde handa. Ömscr Ticarete demir sırlı banyo, İst. Mar puççular 76 da Celâl İsmaile muhtelif eğeler, Gal. Ömerağa sokak 19 da Yani Keçecioğlıina kurşun evha. Bahçekapı Anadolu İranda İzmir Manifaturaya külçe kalay, Bahçekapı Selâmet handa Mustafa Ekinciye kalay^ Gal. Mahmudiye cad. Mlgırdiç Bepazıyana zımpara taşı, İst. öaka-çeşme sokak Davlt Kasavlye kireç kaymağı, Gal. Melek han Yan! K-.m-ninosa traş fırçası, Marptıççulaı ’ oa Salamon ve J. Kapuanoya sedet düğme, İst. Balcı handa Mustafa Erdiğe Dum düğme, İst. Zlndankapı 64 de Yani Amaslidtse boya fırçası, İst. Agopyan han Ali Ergir ve ortağına anilin boya, İst. Maksudlye han İzzet Gutentaga kimyevi sanayi müstahzarat. Yedlkule Kazlıçeşme AJeko Sa-rr.arasa sülfat dö sud, Ankara Atatürk bulvarı Avnl Sakmana Sodyum karbonat, İst- Asmaaltı 22 de Kerope Karala Sud kostik, İst. Tütün gümrük Yağcı sokak Trakya Ticarete kireç kaymağı, İst- Kurukahveçl han Rafael Püliere kırmızı sülyen, İst. Dllslzzade handa Osman Demir..re zırnık. İst. Yeni Valde handa İ. T T t. ye şap, Asmaaltı Volta handa Ralf Onger, L. İşmcne Üitra Marin. İst Marpuççular 45 te Vitali M Pollkara zımpara kâğıdı, İst. Büyük yeni han Sırrı Ongunere beyaz ve siyah drllı Gal. Voyvoda cad. 16 da H K. Liman-' keten şerit mak. akşamı.
Satılfe 4
AHŞAM
>2 Temmuz 1943
Niagara şelâlesi
Amerika ile Kanada arasındaki bu muazzam şelâleyi her sene 400 bin kişi ziyaret eder
Bir zamanlar şelâleyi geçebilmek Amerikaltlartn en büyük meraklarından biriydi. Bu merak şimdi yemden canlanmıştır
Anadolu ajansı iki gün evvel, Ottava'dan aldığı şu telgrafı bildirmiştir: »Hususî surette yaptırılmış bir fıçının içine giren bir adanı, yüz bin seyircinin gözü önünde Niagara şelâlesine atılmış ve şelâleyi geçmeğe muvaffak olmuştur. Adam fıçının içinde iki saat kalmıştır, Şelâlenin alt kısmında fıçıdan çıkarıldığı zaman yalıız kolunda hafif bir ezik bulunuyordu. Polis memurları tecrübeye mâni olmak istemişler ve hakkında takibat yapılacağını söylemişlerdir. Fakat bu takibatın nasıl bir suça ve hangi maddeye dayanacağı belli değ ldir.»
Niagara şimali Amerika'da, Amerika Birleşik hükûmetleriLe Kanada arasında bir nehirdir. Bundan Erle gölünün sularını Ontario gölüne akıtır. Uzunluğu 53 kilometredir. Genişliği evvelâ 12.90 metre iken sonra darlaşarak 600 metreye iner ve şelâle teşkil ettiği yere yakın tekrar 1200 metreyi bulur. Burada Keçi adası denilen küçük bir ada nehri ve şelâleyi ikiye ayırır. Şelâlenin doğu kolu Amerika topraklarındadır, Bu kol 322 metre ge-nişliğindedir ve 50 metre yüksekten düşer.
Şelâlenin Amerika Birleşik hükümetleri topraklarındaki kıs. mı ancak suyun onda biri kadardır. Onda dokuzu Kanada topraklarındadır. Burada su 45 metre yüksekten aşağıda bir boğaza düşer ve müthiş köpükler, kaynaşmalar yapar iki kısmı 15 kilometre uzakta tekrar birleşir.
Gök gürültüsü gibi gürleyen su
Niagara şelâlesi müthiş bir gürültü ile akar. Esasen Niagara Amerika kızıl derililerinin lisanında «suyun gök gürültüsü gibi gürlemesi» mânasına gelir, Bü-
Kışin şelâlenin donmuş hali
Seçme eserlerden kütüphane yapmak merakı olanlar; GÖLGEDE KALAN BİR YIL
.( romanını en değerli kitapları olarak sakhyacaklardır.
•
Her çıkan güzel eseri alıp okumak isteyenler; GÖLGEDE KALAN BİR YIL Romanını da vakit kaybetmeden muhakkak okuyacaklardır.
•
Senede bir defa kitaba para verenler, bu sene İçin; GÖLGEDE’KALAN BİR YIL Romanını alırlarsa, onlarda da kitap merakı uyanacaktır.
Viyanai] Kontes HERMYNİA ZUR MÜHLEN'in bu şaheseri BUGÜN ÇIKTI
Çok nefis bir kapak — Fİ: 250 Krş — AHTtST Yayınevi *- ------------------------------------------
Kadiköy SÜREYYA S nemasında
Bugün matinelerde, senenin 2 Büyük Filmi p
1 - SABAH OLMASIN
CHARLES BOVER — P. GODDARD — O. de HAVİLİ,AND I
2 — TELEVİZİYONLU HAYDUTLAR
J. RAKET — M. HANRV
■■■■ Senenin görülmemiş 2 yeni (ilmi birden
BUGÜN L A L E ’ de matinelerden itibaren!
1 — Donanmaya Selâm
JAMES CAGNEY — PAT O’BBİEN
2 —Yer Altı Kralı_______________|
HUMPHREY BÛGART — KAY FRANCİS
Niagara şelâlesinden bir görünüş
tün şelâlenin genişliği 500 metre ile 3000 metre arasındadır. Şelâlenin üzerinde 3 köprü vardır. Köprülerden biri Keçi adasına gider. Yaz kış her gün binlerce ziyaretçi bu köprüden geçerek Keçi adasında şelâlenin akışım seyreder.
Niagara’nın iki kıyısında ve şelâlenin yakınında Niagara Falls adı verilen bir şehir vardır. Bu şehrin bir kısmı Amerika,’ diğeri Kanada topraklarındadır. Şelâlenin 17 milyon beygir kuvvetinde elektrik cereyanı verebileceği hesap edilmiştir. Yapılan bir fabrika İki buçuk mil. yon beygir kuvveti elektrik İstihsal ediyor.
Niagara şelâlesini senede vasati olarak 400 bin kişi ziyaret eder. Gidenlerin barınması için şelâle civarındaki Niagara Falls şehrinde bir çok oteller, pansiyonlar vardır. Ziyaretlerin çoğu Amerikalıdır. Amerikalılar harb zamanında bile Niagara’yı görmek âdetini bırakmamışlardır.
,z
Kış gelince...
Yazın büyük bir haşmetle ve gök gürültüsü gibi sesler çıkararak akan şelâle kışın çok soğuk günlerinde donar ve birdenbire sessiz bir hal alır. Şelâlenin bu halini görmek için de bir çok ziyaretçiler gider, Bazan donan şelâle, üzerindeki köprüleri tah-ribeder. On sene evvel mühendisler, muazzam bir buz kütlesi halini almşı olan şelâlenin büyük bir köprüyü parçahyacağinı haber vermişlerdir. Bunun üzerine yirmi bin kişi, buzların tazyikile köprünün yıkılmasını seyretmek üzere şelâleye koşmuşlardır Filhakika iki gün sonra demir köprü şiddetli bl çatırdama İle parçalanmış ve şelâlenin aşağısına düşmüştür. Köprü sonra tekrar yapılmıştır.
Niagara şelâlesi gittikçe genişliyor. Yapılan tetkikler iki tarafında arazinin kaymakta olduğunu göstermiştir. 1828, 1853 ve 1862 senesinde mühim heyelân-lar olmuş, bir çok arazi kavnuş-tır.
Eski bir merak
Amerikalıların en büyük me-raklanndan biri d? Niagara şelâlesini yüzerek veya her hangi bir vasıta İle geçebilmektir. Bunun için senelerden beri bir çok teşebbüsler yapılmıştır. Şelâleyi yüzerek geçmek isteyenlerin hepsi boğulmuş veya parçalanmıştır Sandalla geçmek isteyenlerin sandalları da kayalara çarparak parçalanmış, içindekiler kurtulamamışlardır. Yalnız bir defa 1861 de bir sandal şelâleyi geçebilmiş, o zaman bu, günün en mühim hâdisesi halini almıştı.
Yirmi beş, otuz sene evvel şelâleyi fıçı içinde geçmek İçin bir çok teşebbüslerde bulunulmuştur. Bu iş için hususî surette ve muhkem fıçılar yaptırılır, şelâ-
leyi geçecek adam bunun içine girerek heb taraf iiyice kapandıktan sonra fıçı salıverilirdi. Fakat bu teşebbüslerin de çoğu muvaf-fakıyetsizlikle neticelenmiştir. Bazı fıçılar parçalanarak içindekiler boğulmuş, bazıları bir tarafa takılmış, bu suretle içindekiler kurtanlabümiştir. Şelâleyi fıçı İle ancak bir iki kişi geçebilmiştir.
Avrupa’da ikinci dünya harbi devam ederken Niagara şelâlesini fıçı İle geçmek teşebbüsleri tatil edilmişti. Avrupa harbi biter bitmez Amerikalılar yine tehlikeli ‘sporlarile meşgul olmağa başlamışlardır. Bu Japonya ile harbin devam etmesine rağmen Amerikalıların tabiî hale doğru dönmekte olduklarını göstermektedir. Netehdm İngiltere’de de hafta sonu tatilleri harbden evvelki halini almağa, halk plajlara, yarışlara, kırlara büyük rağbet gösteımeğe başlamıştır.
3 Suriye gazetecisi İngiltere’yi ziyaret edecek
Paris 11 (R) — İngiltereli
ziyarete davet edilen 3 Suriye gazetecisi yann Londra'ya hareket edecektir. Gazetecilerden biri saylavdır.
1945 yılının en önemli 10 ilâcı
Bir Amerikan mecmuasının müracaatına doktorların verdikleri cevaplar
Birleşik Amerlkada sun 35 sene zarfında yapılan tıbbi araştırma ve tecrübeler neticesinde birçok yeni İlâçlar elde edilmiş ve bu İlâçlarla yeni tedavi usulleri sayesinde tıp âleminde bir adım daha atılmıştır. Amerikan Tıp cemiyeti tarafından neşredilen tıbbî mecmuanın müdürü, memleketin belllbaşlı doktorlarına müracaat ederek bu ilâçların İS10 senesinin en faydalı ilâçlarına nazaran düşüncelerini; sormuştur. Gelen cevaplardan el-de edilen malûmata göre, doktorlar, aşağıdaki sıra ile gösterilen 10 ilâcın 1910 senesinin en faydalı vc mühim İlâcı olarak İttifakla kabul etmişlerdir:
dfr: 1: Eter, 2: Morfin, 3: Dlgllttlls, 4: Difteri antitoksin, 5: çiçek aşısı, 8: demir, 1: Kinin, 8: Tentürdiyot, 9: ispirto, 10: elva.
1910 seneslndenberl tedavi sahasında, bugüne kadar birçok İlerlemeler kaydedilmiştir, Tıbbî sahadaki bu başarılar o kadar muazzam vc önemlidir ki bugünkü tedavilerde kullanılan İlâçlar arasında asrın en müessir 10 İlâcını kati olarak ayırabilmek imkânsızdır. Bunu yazan tıp mecmuası, Amerikanın en başta gelen tıp adamlarına. yalnız 1945 senesinin en müessir ve faydalı 10 İlâcını tesblt etmeleri için müracaat etmiştir. Gelen cevapların ekserisinde penisilin başta gelmektedir. Hemen hemen penisilin kadar tesirli ve faydalı antlblotlk ve sulfanomlde ilâçlar da penisilinle beraber baş.ta gelmektedir.
Müracaat edilen doktorlardan beşi morfini ve bu aileye mensup ilâçları 1945 senesinin en önemli 10 ilâcı diye listenin başına koymuşlardır.
Doktorlar tarafından gönderilen 1945 senesinin en mühim 10 ilâcına alt listelerin hepsinde eter de bulunmak-tadir.Yalnız eter’e ilâveten syclopro-pane, cthylene, anestezi lokal ve saire gibi kana ve vücuda zerkedllmek vasıtaslie İstifade edilen anestezileri de göstermişlerdir.
Bugün dlgitalls'dn kalb hastalıklarında hâlâ önemli bir deva olarak lslfade edilmektedir. 1910 da büyıik bir rol oynıyan difteri antitoksinine, bugün diğer birçok antitoksinler ve aşılar llâveslle, bazı bulaşık hastalıklar katî surette önlenmektedir. 1045 senesinin en müessir modern İlâçlar» listesinde kan plâsmaaı transfiizyon-da kullanılan tabii kan, gamma glo-bulin ve kandan yapılan diğer şifa maddeleri bulunmaktadır. 1910 da kana dair tıp âleminde henüz önemli bir adım atılmamıştı,
Bugün hayat kurtaran unsurlardan sayılan ensülin, ciğer hulâsası, eetro-genlk ve erkek seks hormonlarının beşeriyete büyük hizmeti dokunmaktadır. 1910 da tıp âlemi vitaminler hakkında pek az malûmata malik olduğundan, vitamin azlığı yüzünden iskorpit, beri beri, kemik, pellegTa hastalıklarına her tarafta tesadüf edilmekte idi. 1045 senesL İlâçlar» arasında arsphemine de bulunmaktadır. Fakat penisilinden frengi tedavisinde, bugün söylendiği gibi, kati netice elde edildiği takdirde, arsphemine’in bugünkü ehemmiyeti oldukça azalacaktır. Doktorlar bugün hâlâ dünya yüzünde en fazla tesadüf edilen sıtma içir, en önemli ilâç olan kinin, atcbrln ve diğer sıtmaya karşı ilâçları da listelerine ilâve etmişlerdir.
Doktorlar tarafından 1945 senesinin en önemli ilâcı olarak gönderilen listede şu ilâçlar bulunmaktadır:
1 — Penisilin, sulfanomlde ve an-tlbollk İlâçlar.
2 — Kan. kan plâzması ve bu cinsten ilâçlar.
3 — Kinin ve atebrln.
4 — Eter, morfin ve diğer modern anesteziler.
5 — Digital Is.
' 6 — Arsphenamlnes.
7 — Antitoksin ve aşılar.
8 — Ensülin ve ciğer hulâsası.
9 — Hormonlar.
10 — Vlaminier,
Bu listenin içinde, demir, tentürdiyot, İspirto, elva ve hattâ aspirin bulunmadığını gören birçok uzıın tecrübeli doktorlar belki de ayaklanacaklar ve bu ilâçları müdafaa etmeğe kalkışacaklardır. Esas ltibarlle en önemli ve müessir İlâçları tâyin etmek doktorun branşına ve dalma karşılaştığı şartlara bağlıdır.
Sıtmaya karşı kinin ve atebrlnin, astına karşı da eplnephrine ve aml-nophylllne'ln kıymeti İnkâr edilemez. Dizanteriye karşı chlnlofon veya car-borsone en müessir ilâçlardır.
Eğer bir hastada her yemekten sonra hazımsızlık oluyorsa, karbonat c-n İyi devadır. Mütehassıs doktorlardan birisi modem ilâçlar listesinde sofra tuzunu 4 üncü ve giükesu da 5 İnci olarak numaralamıştır.
Günden güne durmadan inkişaf etmekte olan tedavi usulleri ve yeni ilâçlar arasından en ehemmiyetli 10 unu seçmek İçin mütehassıs doktorlardan mürekkep bir grup toplantısında muhakkak kİ münakaşaların ardı kesllmlyecektlr. Bu 10 modern önemli İlâcı gösteren liste üzerinde yapılacak tetkiklerde, operatör ve dahlllyecller arasında fikir İhtilâfı bulunacağı aşikârdır. Bununla beraber son bir çeyrek nslr zarfında İlâç ye yeni tedavi usulleri üzerinde elde edilen önemli muvaffakiyetlerden bütün doktorların İftiharla göğüsleri kabarmaktadır.
Sigara içiş tarzınız tabiatinizin aynasıdır
Bir Amerikalı doktorun tetkikleri ve vardığı garip neticeler
Amerikan tıp ve felsefe doktoru Louls Blsch yazıyor; Sigaradan başka bir şeyi de ezmek İster gibi izmaritini şiddetle bastıran kimselere hiç tesadüf ettinU mi? Yanı başınızda çalışan bir kimsenin ardı ardına sigara yakıp bir kaç nefes çektikten sonra attığını düşünüp hayret, ettiniz mİ?
Neden bazı kimseler dumanı ağızlarından burunlarından çıkarırlarken hattâ kabil olsa karnavaldaki ateş fışkıran Çhıll. ejderleri gibi kulaklarından bile dunıan çıkarmağa çakşırken diğerleri neden havada halkalar yapmağa çalışırlar?
Sigarayı İçiş tarzınız tabutinizı çok İyi gösterir. Bakalım aşağıdaki izahlardan kendinizi tanıyaoiIeCck-mislnlz.
Sigara tiryakilerinin ekseriyetinde görülen karakteristik alâmet âsâp; gerginliğidir. Bunlar sigarayı alırlarken ekseriya paketi karma karışık ederler. Sigaranın gevşemiş tütünlerini silkmek için yakmadan önce bunu seri vc kuvvetli hareketlerle üst üste hafif hafif vururlar. Sigara tablasını lüzumundan fazla kullanıp küllerini dikkatsizlikle ekseriya halının üzerine sllkcrler. Bu gergin âsâp la sigara İçenler kendileri İle beraber yaşayan ve çalışanlar üzerinde, hattâ misafirliğe gelenlere bile sirayet eden gergin Pir hava yaratırlar.
Dikkatsiz sigara içenler
Dikkatsiz sigara İçenler yerleri kirletmekle beraber ekseriya yanar sigarayı cilâlı masalar üstünde bırakırlar ve yorganiartyîe elbiselerini delik, deşik yakarlar. Başkalarının eşyalarına karşı gösterilen bu lâkaydî bu kimsenin — sosyal vazifeleri müdrik olmadığından maada — hodbin ve diğer kimselerin haklarına hürmet etmesini bllmlyen hattâ herkesi n, kendisi hakkındakl düşüncelerini bile kaale almıyan bîr İnsan olduğunu gösterir.
Böyle bir kimse, yaptığı tahribatı görünce ekseriya müteessir olduğuna söyler. Fakat, sözlerinde hakikaten samimi mldJr? Kendisini taktheder-stnlz misafirliğe gittiği diğer evde de aynı tahripkâriığı tekrarladığını görürsünüz. Böyle sigara İçiş tarzı bu kimsenin his ve düşünüşündeki yüzsüzlüğü çok mükemmel açığa vurmaktadır.
Bu tarz sigara İçen bekârlar evlilerden de beterdirler; zira, etıaHa-rmda kentlilerini bu huylarından vazgeçirmeğe çalışacak bir kimse bulunmamaktadır.
Bundan birkaç sene evvel oturduğum yerin karşısındaki oteldi kalan meşhur bir muharrir sigarası ile uyuya kaldığından yanarak ölmüştü. Son zamanlarda yazdığı eserleri bir türlü beğenmemekte olduğunu tesadüfen duymuştum. Kanaatime-?, hu adam kendi de farkında olmadan intihar etmiştir.
Mamafih, saltm yatakalrında sigara İçmeğe alışmış veya koltukta sigara irerken uyuya kalan kimsele-
rin böyle bir gaye ile hareket ettikleri şeklinde bir İddiada bulunduğum fikrine zahlp olmayın. Buna, ekseriya fazla yorgunluklar sebep olmaktadır. Yatakta sigara içmek İH* yad! çok tehlikeli neticeler verebilir Esas itibariyle kendisini aşağı gören bir kimse sigarasını gürültü yaparak ve pozlar alarak İçer. Mamafih bu tarz içişe erkeklerden cok kadınlarda Taşlanmaktadır.
Çok zaman acaba kadınlar da erkekler kadar sigaradan zevk alıyorlar rai diye meraka düşerim. Tetkikim neticesinde çoğunun, cemiyet hayatına uymak veyahut vakit geçirmek ve ellerine bir meşguliyet bulmak maltsa- LL ta yukarıda İzah ettiğim Q gibi sarıf pozlar alabilmek gayesiyle fi sigara İçtikleri kanaatine vasıl ol-
, dum.
Aç karnına sigara içenler ®
Sabahleyin uykudan tamamen u- q yanmadan elini sigarasına uZ-ıtan-— bir kimse tam bir tiitün müpt kışı- P dır. Bu kimse kahvaltısından c-vvel q viski içen kadar İleri gitmiş addedil- > meşe bile, onun lptllâsı da öt-kinin ki kadar kuvvetlidir Bu kims.- İçin 3? tütün yorgun düşmüş sinirleri veya u_ harabolmuş bir vücut sistemini. knm-'1-çılamağa yarayan bir vasıtadır. E >> le bir adamın bir doktora ihtiyacıjQ vardır. Bu kimse neden nefsine daha^ ziyade hâkim olamamaktadır. Neden gece uyuyaras geçirdiği saatl'r âsi--»-* tını takviye edip günü başlamak üzr- W re kendisine yeni enerji t-emip gJ
miştir? Bunun, muhtemel olarak* \ kendinin dahi farkına vara-mıdığl.* mühim bir sebebi olmalıdır. Bu sebep şahsi bir üzüntü veva yem günle karşılaşmanın endişesi olabilh Ya-hutta doğrudan doğruya iş hayatı sıkıntıları olabilir.
Kadınlarda bu hale dana nâdir Taşlanmaktadır. Onların da hissiyatlarının sarsılması, aşk’-arında. sukutu hayale uğramaları hattâ her aykl muayyen günleri bunu tevlldede bilir.
Otomatik sigara İçenler bpkı ilk defa yürüyen çocuklara benzerler, bir kere içmeğe başladılar mı art'k hiç durmadan devam ederler. îfr?.t derecede İçtiklerinden, tablatiyle sigaradan hiç bir tat alamazlar. Hnri-' !ç-ti klor inin farkına "armadan içlikleri bile olur.
Bu tarz İçmek ekseriya âsfto sisteminin fazla gerilmiş olduğunu İfade etmektedir. Matbaada, bo'.-’n. ve bu gibi sürat ve dikkatin bir arıya gelmesi lcabeden İşlerde çalışanla r-da, ekseriya bu hal görülmektedir Zincirleme sigara içenler
«Zincirleme» sigara İçenler diye vasıflandırılan kimseler de bu sınıfa dahildirler. Bunlara birinden öbürünü yaktıkları İçin «kibrit kurtarıcıları? da denebilir. Bu kimselerin parmakları nikotin lekesi İle dalma sap sarı bulunmaktadır Bunların b«7ie
(Arkası 7 inci sayfada)
Kanun bilgileri
Ceza mahkemesinde şahsî dâva
Sanık i M azmini olarak bulunmaktan Tanrı korusun ceza mahkemesinde İnsan şahitlikten gayri nıtidahll veya şahsi dâvam bulunur. Müdahil olarak bulunuyorsa vaziyet şöyle olmuştur: Birisi bir suç İşlemiştir, bu suç üzerine o şahıs hakkında kamu (âmme) hukuku adına Cumhuriyet Savcılığı (Müddel umumiliği) tarafından takibat yapılmaktadır. Bu şahıs da o suçtan ötürü zarar gördüğü İçin yani hayatına, sıhhatine, hürriyetine, ırzına veya şahsî haklarına bir tecavüz vaki olduğu için önce Savcılığa baş vurarak kamu dâvasını tahrik etmiştir. İşte bu vaziyette asıl dâvacı cemiyetin düzenini bozduğu kin kamu adına hareket eden Savcılıktır, suçtan zarar gören şahıs ise müdahil, yani bu zarardan dolayı maddi, manevi tazminat namları altında bir hak isteyendir. Suçlu hakkında ceza kesilirken onun için de lazmina ta hükmedilir veya zararın vücuduna veya miktarına alt İncelemelerin duruşmasının uzamasını veya hükmün geclkmesiril mucip olacağı anlatırsa tazminat »lebinin hukuk mahkemesine müracaat edebileceği karara ya2il ır.
Bu yılın mayıs ayında Yargıtay (Temyiz mahkemesi) tarafından verilen bir karara göre ceza muhakemeleri usulü kanununun 344 üncü maddesi dışında kalan davalardan dolayı müdahil sıfatını nlabiimek İçin dftve.cılnrın
Kamu dâvası açıldıktan sonra sorgu yargıçlığına (hâkimliğine) veya mahkemeye dilekçe vermeleri lâzım geleceği kararlaştırılmışta.
önceden Cumhuriyet savcılığının iştirakini tahrike hacet olmaksızın suçtan zarar gören kimsenin şahsi dâvacı olarak ceza mahkemesine müracaat etmesine şahsi dâva açmak denir ki bu da ancak Usûl kanununun 344 üncü maddesinde sayılı suçlardan ötürü zarar görenler tarafından veya kanunî mümessil veya vekilleri tarafından açılabilir Adı geçen maddede yazılı suçlar tehdit, eve taarruz, başkasının sırrını açıklama, hafif yaralamalar, hakaret ve söğme. zarar verme ve bozma, kanunsuz rekabet, özel tüzük ve kanunlarda yazılı cdsbl ve sınaî mülkiyetle İlgili suçlarda-.
Bu suçlardan ötürü zarar gören şahsın ceza mahkemesinde açtığı dâva doJayıslle Cumhuriyet savcılığı da kamu menfaati görürse kamu dâvası açar, o zaman şalisi dâvacı dâvaya müdahale eden kimse durumunu alır.
Şahsi dâvacı hukuk muhakemeleri usulü kanununun gösterdiği hallerde ve d&vacmın İsteği üzerine masrafların karşılığı olarak kefalet vermeğe mecburdur. Dâvaya dahil olan kimse İçin boyla bir mecburiyet yoktur. Şahsi dâvadan vazgeçme sarih veya zımnî olabildiği halde müdahaleden vazgeçme ancak sarih olabilir Avukat EmcPt Afttf
Bazı devlet fabrikaları ve
memleket menfaati
Kâğıt darlığı öyle hâd bir şekil alıyor kİ, bu gidişle mekteplere devam eden öğrencilerin bir gün defter bulma malan bile mümkündür. Her halde üniversitede doktora tezlerini, kâğıtsiz-lık yüzünden, bastıramıyan mezunlar varmış.
Kâğıt medeni bir cemiyet için fikirlerin, ilmin mübadelesi, yayılması, kitap halinde, genç ve yaşlıların mânevi gıdasını temin için en zarurî bir maddedir.
Kâğıt işinde, tıpkı maddî hayat için ekmekte olduğu gibi, tam ticarî düşüncelerin üstüne çıkmak, bu konuyu gayet geniş Ölçülere vurmak bile . gerektir. Fakat belki hattâ buna bile lüzum yoktur.
Memleketin yalnız medenî, kültürü değil, hattâ İktisadî menfaatleri bile ithal ile bolluk yaratmak mümkün iken, kâğıt darlığını İdame ettirici tedbirlerden çekinmeği âmirdir. İsveç bize şimdiye kadar kâğıt göndermekte ve yeni partiler teklif etmekte idi. Son hareket eden bir vapura tahmil dilmeğe hazır bir parti, siparişimizi vermekten menolunmak yüzünden, başka bir mem’ekete satıldı,-
Bu memnuiyetin mahiyeti ve sebebi nedir? Dışardan nispeten ucuz ve iyi kalitede mal geldiğini gören Sümerbankm İzmit kâğıt fabrikası memleketin bütün kâğıt ihtiyacını karşılayıcı bir vaziyete girmek üzere olduğunu bildirerek dışardan kâğıt İthali İçin akreditif açılmamasını teklif etmiş ve bu istek, hükümet organlarınca yerinde bulunularak. kabil' edilmiştir.
Memleketin ihtiyaçlarını, derhal değil, fakat bir kaç ay sonra karşılayabilmek İddiası hangi donelere dayanmaktadır? Bir fabrika kurulurken düşünülmesi lâzım gelen en esaslı unsur olan «yer» mese'esinde. yanılmış olan bir fabrikanın kendi kapasitesini tamam hesapladığını. nezaketen, farzedellm! Tesisatın âzamî ve nazarî randımanile fiili İstihsal İmkânlarının karşılaştırıldığını, her türlü ihtiyatkârlığa riayet edilerek rakamlar tesbit edildiğini de kabul edelim! Buna mukabil memleket ihtiyacı nasıl tahmin ve tesbit edilmiştir?
Son senelerin kâğıt sarfiyatı ölçü olarak kabul edilmişse, başka ticarî kullanış sahaları hariç, harb devresinde, kâğıdın kültüre' istimali, mecburî olarak, çok darlaşmış, kitap, gazete neşri, normal artış seyrini takibetme-mis, memleket içinde ve başka memleketlerle mektuplaşma asgari had'ere inmiştir.
Yeni d°vreye girince en geniş istihlâk artışına maruz kalacak' madde muhakkak kâğıttır. Hattâ «ambalâj» usullerimizin değişmesi meşe'esi de kâğıt İstihlâkinin artmalında ehemmiyetli bir rol oynıvacaktır. Bu artış cemiyetimizin gelişmesinin, ilerlemesinin b'r emaresi sayılmak lâzım gelir.
Gerek kitap, gazete, mecmua neşriyatının artması, gerek başka sahalardaki zaruretler yüzünden kâğıt istihlâki kısmen şakuli bir seyir taktbetmek lâzım gelirken, biricik kâğıt fabrikamızın memleket İhtiyaçlarımızı karşılamak iddiasının hangi tetkik ve tahminlere dayandığını öğrenmek çok faydalı olur,
iddialar ile elde edilen neticeler arasında ekseriya fark çok büyüktür ve serî adımlarla iler-
TEMMUZ
SAYISI
ÇIKTI
Bu sayıdaki yazılar: «Çocuğa yardım Ij Yazan: Dr. Çenul Mutver — •Bize yakışıyor mu?» Yazan: Nezahat Onat — İtalya Güzel Sanatlar Aka-demklnde tahsil eden büyük terzi ve moda sanatkârımız bayan Saadet neler anlatıyor? Yazan: Resan Özköuuk — Alaturka pandlapanya! Yazan: Ekrem Muhittin Yeğen — Bollü Toplantılarda küçük kızlarl Yazan: Hakkı Kutbay — Kadınlara yünlü takım «İbişe. Hazırlıyan: Nejado 8un-teMn — öğleden sonra elbiseleri. Yapan ve çizen: Mediha Akarsu.
Ayrıca. «Bir anneye mektuplar», en son model mayolar. Oyun masaları için örtüler, Kız çocuklara roplar, Llzözler, Sofra takımları, çay örtüleri. Köşe yastıkları, Bardak v« sürahi altlıkları ve büyük İlâve nalla.» Çıkaran. TÜRKİYE YAYINEVİ - İeUnbul.
llyen bir memleket olduğumuza göre tahakkuk ettirilen ile İddia edilen arasındaki mesafenin her gün artmasını beklemek doğru olur.
İ2mlt kâğıt fabrikasının iddialı müdahalesi üzerine kâğıt darlığını ve bunun mahsulü olan kâğıt kara borsasını idame ettirmiş olmak, görünüşte, memleket İktisadiyatına, hattâ fikir hayatına bir darbe teşkil etmektedir.
Devlete ait dokuma fabrikaları da, kendi dar hesaplarının bozulmaması İçin, yünlü ve bilhassa pamuklu mensucatın ithalinin asgarî hadlere indirilmesi İçin, yetkili organları tazyik etmekte imiş. Bu dokumalar da kara pazarın en canlı, hareketli mevzularıdır. Bir malın kara pazara intikali, arzın talebi karşılamadığını ispat eder. Beş, altı seneden beri her türlü mahrumiyete, disiplinle, katlanan halkın ıstırabını uzatmaktan başka netice vermiyen darlık yaratıcı müdahale ve tedbirler, artık, hangi mucip sebebe dayanırsa dayansın, müdafaa edilemez.
Milletin, mümkün olduğu kadar bolluğa ve ucuzluğa kavuşmak, artık hakkıdır. İktisadî ve İçtimaî hakikat şüphesiz budur. Memleket için bir emniyet organı, bir İktisadî nâzım olması lâzım gelen bazı fabrikaların kara pazarı yaratma âmili olmalan her halde bir düşünüş hatası karşısında bulunduğumuzu gösterir.
insanlar, hattâ bazı devletler alışkanlıklardan pek kolay kurtulamıyorlar.
Tarih boyunca, hattâ en demokrat geçinen hükümetler bile, bazı sınıf ve zümrelerin menfaat ve imtiyazlarını korumayı siyasî sistemlerin baş unsuru saymışlardır, imtiyazlı sınıf, imtiyazlı müessese, imtiyazlı fertler geçmişin içtimai binasının esas sütunları İdi.
Sümerbanka ait fabrikalar, memleketin imtiyazlı, yani başkalarının, milletin haklarından bir kısmını kendilerine çekmek lstiyen yeni bir manzume mi teşkil ediyor? Yukarda temas ettiğimiz kâğıt ve dokuma gibi basit mevzuların tanzimine, daha doğrusu karıştırılmasına saik olan sebepler düşünülür, İşin ruhî tahliline kadar yükselinir-se. çok tehlikeli bir görüş hastalığı karşısında bulunduğumuz anlaşılır.
Tüccarın emeği İle İthal edilen ve halkı doğrudan doğruya alâ-kalandırmtyan bazı mallann Su-merbankm kucağına verilmesinin fertlerin hak ve teşebbüs kabiliyetleri üzerindeki menfî tesirleri cephesinden bizden daha salâhiyeti! olanlarca da İncelenmesini dileriz.
CEVAT NİZAMİ
'i Halkevleri ve Kurumlar
Sağır, Dilsiz ve Körler cemiyetinden: Önümüzdeki 15/7/845 pazar günü saat 15 de Aksaray Cerrahpaşa caddesi No. 35 de Dilsiz ve Körler okulu binasında cemiyetimizin kongresi yapılacaktır. Üyelerin gelmeleri rica olunur.
ir C. H. P. İjbulma - Kurtarma yurdundan; İlâcı ve temizlik vasıtaları parasız verilmek suretlle yurdda uyuz hastalığı tedavi olunmaktadır.1 Çalışmayan veya az kazançlı işlerde çalışıp uyuza tutulan erkek vatan-dağlardan arzu edenlerin 14 - 15 arasında Nuruosmanlyedekl yurda müracaatları rica olunur. Tel: 22177
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Babıâli yokuşunda arslan, kendi evinde melek..
Şûrayı Devlette el öpme ile nihayetlenen pek ateşli bir münakaşa..
) Meşhur Petaçi efendi meselesi — Şûrayı devlete tercüman giremezi. — İki âza arasındaki kavga — Abdölhamid’in hakemliği—El öpme faslı
I — Bu mareşal Bazen de ne oluyor?. — Sait beyin hususi hayatı — Bir- ; ı birlerde gizli gizli bulaşan karı koca — Mükemmel bir baba — Peters' } î burg ataşemiliterliği — Meşhur Fes Aziz — «Kundaktan çıkanları buraya ataşe tâyin ediyorlar canım!.»' — ölümü..
Sait beyin şûrayı devlet bidayet mahkemesi reisi olduğu zaman ecnebi devletlerle OsmanlI hükümeti arasında bir «Petaçi efendi meselesi» çıktı. Vaka şöyle olmuştu: Posta ve telgTaf idaresinde Petaçi efendi isminde İtalyan tebaasından bir umumî muhasebeci vardı. Oldukça büyük bir parayı zimmetine geçirmiş, hükümet de bunu haber almıştı. Petaçi efendi Sait beyin reisi bulunduğu şûrayı devlet bidayet mahkemesinde muhakeme edilecekti. Lâkin o zamanlar kapitülâsyon denilen ecnebi imtiyazları hüküm sürdüğü için, bu nevi suçluların yanında, mahkeme huzurunda, mensup oldukları sefaretlerin tercümanları da hazır bulunurdu.
Italyan sefareti de Petaçi efendinin yanına kendi tercümanını koymak istedi, Sait bey Babıâli -de gösterdiği atılganlığı burada da hemen ortaya koydu:
— Katiyen müsaade edemem. Şûrayı devlet'mahkemesine ecnebi sefaret tercümanları giremez!..
Diye ayak diretti. Bir taraftan Osmaiılı hükümeti, bir taraftan imtiyazlı ecnebi hükümetler ortaya katiyen bir mesele çıkmamasını istiyorlardı. Lâkin buna rağmen Sait beyin ısrarile «Petaçi efendi işi» büyük bir hukukî mesele haline girdi.
Kapitülâsyonlarla alâkadar olan bütün hükümetler İşe karışmıştı. Sait bey Nuh. diyor Peygamber demiyordu. Nihayet Italyan sefareti Petaçi efendinin resmî tercüman olmadan muhakeme edilmesine razı oldu.
Muhakeme çok uzun sürdü, bilhassa resmi ve ecnebi mahfillerde büyük bir alâka uyandırdı. Sait bey. pek nüfuzlu olan Pe-tacl efendiyi mahkûm etti ve tazminat ile cezayı nakdinin İtalyan sefareti tarafından ödenmesine karar verdi.
İşte meşhur «Petaçi efendi meselesi» böyle bitti. Kapitülâsyon denilen münasebetsizliğin yüzüne bir şamar atılmıştı!..
İki âza arasındaki kavga-
Şûrayı devlette iki âza arasındaki kavgaya Sait beyin karışması ayrıca Abdülhamldl epey meşgul etmişti. Hâdise şöyle oldu; Bir İçtima sırasında mızraklı ilmühalden bahis açılmıştı. Azattan biri mızraklı ilmütıal için:
— Saçma şey!., dedi,
Bu söz Sahip Mollayı sinirlen-dlrdi. Fakat belli etmedi. Bir müddet sonra aynı âza. fikrini yürütürken Molla bey:
— Fikrinizi doğru değildir,.. Bunun hakkında kanun maddesi vardır... dedi.
Bu cevabı alan âza:
— Saçma bir madde . deyince Sahip Molla ayağa kalktı:
— Devletin kanunlarına saçma demek edepsizliktir. DemLn de mızraklı llmühal İçin saçma dedin, Onun cezasını ahlrette çekeceksin. Kanuna saçma demenin cezasını da bu dünyada çekeceksin. Burası şûrayı devlet!
Kavga fevkalâde büyümüştü. Feci bir hal olacaktı içtimaa Salt bey riyaset ediyordu, tkl münakaşacı arasına girerek söze karıştı. Ve:
— Böyle mübahaselerde müdafaa kabilinden her şey, hattâ pek ağır sözlen bile söylenilebilir, Netekim Bize mareşal Bazen’
nımdı — kendisini takibettirince her şey meydana çıkmıştı.
O zamana kadar SaJt bey işi gayetle iyi idare ediyor, geceleri daima eski evinde kalıyordu. Gündüzleri yen! evlerini ziyaret etmekteydi. Son evlendiği hanım babasının kalfasının evinde gördüğü bir genç kızdı. Mesele anlaşılınca bu bayan, büyük zevcenin yanına yani Ayazpaşadaki eve götürüldü. Lâkin müşterek hayatlarında Sait bey zevcesi ■Hayriye hanıma o kadar hürmet ediyordu ki onun yanında sonradan evlendiği hanımla samimî bîr tarzda konuşmuyordu bile. Genç zevcesile Ayazpaşadaki evde katiyen yalnız kalmıyorlardı. Hayriye hanım görür de içlenir diye daima gayet resmî idiler. Genç zevce ile Sait bey, iki sevgili gibi, bazan gizlice randevu veriyorlar. Sait bey evden çıkıyor, genç kadın da o gün kalfanın evine gidiyordu, fşte ancak orada birbirlerini iyice görebiliyorlar ve konuşabiliyorlardı. Zamanının kanunlarına, telâkkilerine göre meşru bir tarzda ve kimseyi incitmeden gönlünün emirlerini dinlemek prensipinde bir insandı
Son derecede iyi bir baba idi. Evlâtları için onun İcabında her şeyi tekmeliyerek saraya bile ka-fa tuttuğunu görüyoruz. Bir misal. Oğlu bay Cemil Harbiye mektebinden yedinci olarak mezun olmuştu. Sınıf 100 kişiden fazla idi. Bu itibarla 12 kişinin erkânıharbiye sınıfına alınması İcabedlyordu Lâkin sırf Cemil beyin erkânıharbiye sınıfına sokulmaması İçin o sene 6 kişinin alınması kararlaştırıldı. 7 nci olan Cemil bey de erkânıharbiye sınıfına giremedikten maada çok uzak bir yere gönderilmişti, Sait bey hemen saraya bir arzuhal vererek bütün memuriyetlerden ve işinden affedilmesini. oğlundan aynlamıyacağını yazdı. Bunun üzerine Harbiye-den yeni çıkan Cemil beyi evvelâ muavinlikle Petersburg atasemi-1 iteri İ ğine tâyin etti ler. Daha memuriyetine gitmeden önce oradaki ataşemiliter Fes Aziz bey fimirlerlle geçinemedlği için onun yerine, hem de rütberi yüzbaşılığa çıkarılarak, Petersburga ataşemiliter olarak gönderildi. O kadar genç ve küçüktü kİ sefir:
— Istanbuldan da kundağından çıkar çıkmaz beşikten kalkanları ataşe dive bize gönderiyorlar,,, demişti.
ölümü
1848 yılında doğan Sait bey 1921 yılı 15 martında vefat etti. Babası Maarif Nazırlığı mahiyetinde olan Mekâtibl umumiye Nazırı meşhur Kemal paşa idi. 1864 te Berlin’e sefir olan Kemal paşa genç oğlunu da oraya götürmüştü. işte Salt bey bu suretle orada lisan öğrendi. Çalışma tarzı hiç değişmezdi. Sabahleyin erkenden kalkar makalelerini yazardı.
Eserleri şunlardır: «Garaibi âdatı akvam», «Darülkütüp», «Sefirler ve Şehbenderler», «Te-şebbüsatı cürmiye», «Mehakim». Hukuku düvel [Gregor efendi İle birlikte], «Hukuku siyasiye! Osmaniye dersleri» «Usulü maişeti İnsan», «Terecimi meşahir». «Teşhiri lzmihlâb. «Fezail! ahlâkiye ve Kemalâtı ilmiye». «Gala-tatı tercüme» vesaire.,
Bun'ardan başka bir çok intişar etmemiş yazılan vardır.
Hikmet Feridun Esj
Sait bey Şûrayı Devlette iken
İn muhakemesini misal olarak gösterebilirim, dedi.
Kavga o kadar şümullenmişti ki iş saraya kadar geldi. Ve Ab-dülhamit iki kavgacı arasında hakem vazifesini gördü. Şöyle bir karar verdi:
Öteki âza arkadaşları huzurunda Sahip Molla’nın elini öpecek!..
Bu el öpme sahnesi pek meraklı oldu. El öpecek âza bu işi yaptıktan sonra:
— Eğer efendimizin emirleri olmasa sizin elinizi öpmek değil, sıkmak İstemezdim.,, dedi.
Sahip Molla şöyle cevap verdi:
— Ben de emir olmasaydı bu eli senin dudaklarına uzatır mıydım hiç?,,
Abdülhamide gelince onu da şu Salt beyin ortaya attığı mareşal Bazen meselesi son derecede meşgul etmişti:
— İyi hoş,,. Her şeyi anladık amma bu mareşal Bazen de ne oluyor?,, diyordu..
Ve bunun hakkında bütün neşriyatı getirttî...
Hususî hayatı*.
Sait bey hakkında yazımızı bitirmeden önce biraz da onun hususî hayatından bahsetmek isteriz. Meşhurların hayatı fertlere değil, kitleye alt olduğu için hattâ en gizli kapaklı köşelerine kadar eşelenirler, Babıâlide ve resmî hayatında o derecede atılgan olan Sait bey evinde, gayetle sessiz, hudutsuz derecede nazik-bir insandı. Bilhassa zevcelerinden Hayriye hanımın en küçük bir sözünden dışarı çıkmamak için elinden geleni yapardı. Babıâlide kıyametler koparan Ahmet Mithatiara, Abdülhak Hâmillere çatan o atılgan başmuharriri evinde sevimli bir kuzu kadar uslu görüyoruz. Mamafih dışarıya sezdirmemesine rağmen «âşık ruhlu» bir insandı, Hayatta aşksız yaşanamıya-cağma kanidl. Beyoğlıınun maceralı hayatına da kendini kapıp koyuvermemlşti, Aşık olunca evlenmiştir Bu suretle bir arada üç zevcesi olduğunu yazmıştık.
Lâkin Sait bey bu evlenmeleri mümkün olduğu kadar zevcesi Hayriye hanıma hissettirmeden, onun üzülmesine ve izzeti nefsinin kırılmasına meydan vermeden gizlice yapmak niyetindeydi ve öyle de yaptı. Asıl evi Ayaz-paşada İdi, Hayriye hanımla burada oturuyorlardı. Bir zevcesi Aksaravda, biri de Tophanede Wl.
Zevcesi — gayetle zekî bir ha-
VUk-
M—
bazı o*
kul-—
Japon intihar birlikleri
Birleşik Amerika bahriyelinin, Pasifik donanması komutanı amiral Chester Nimitz, Japonlar tarafından Pasifik savaşlarında kullanılan intihar birlikleri hakkında beyanatta bulunarak şöyle demiştir:
«Pasifikte Japonlar, donanma kuvvetlerimize yüzde yüz isabetli darbeler indirmek İçin kullandıkları pike uçaklarına intihar kıtaatına mensup fanatik pilotlar bindirmektedirler, intihar kıtaatına mensup Japon pilotları uçaklarile güverte üzerine çarpmak maksadile donanmamız birliklerine havadan pike ile hücuma geçmektedirler. Hedefine yüzde yüz isabet eden bir bomba vazifesi gören uçağın pilotu infilâk esnasında paramparça olmaktadır. Japonlar, propagandalarında durmadan bu bomba uçaklarını İdare eden int.iharLL kıtaatına nrnsup pilotların kah-Q ramanhklarından ve bu saved^L elde ettikleri başarılardan sita-CM yişle bahsetmektedir'er.
r Günden güne m u n taza m
adımlarla zafere doğru i I eri i yen q kuvvetlerimizi durdurmak için'ğj Japonlar ne türlü çarelere İD5?fe-vurmağa kalksalar bir netice el-çj de edemedikleri .gibi, bu uğurda*’' verdikleri uçak ve insan kaybı-® nın yekûnu mütemadiyen çelmektedir.
«Donanmaya mensup mühim gemiler Japonların
landığı bu intihar usulile hasaraq uğramışsa da. şimdiye kadar h'C"K bir Dritnot, uçak gemisi veya 5 kruvazör batmamıştır. Bazı ufakt_ çaptaki gemilerimiz Japon laıO
tarafından bu metcdla batırılmışsa da. bu şekilde taarruza uğrayan gemilerin ekserisi hasara uğradığı halde batmadan vazifelerine devam etmeğe muvaffak olmuşlardır.
«Donanmamıza merbut gemilerin, fedai Japon pilotlarının kullandığı intihar uçaklarına karşı gösterdiği müdafaa ve mukavemet Övül m eğe değer bîr başarıdır Gemilerimizin sağlamlığı, içinde bulunan müdafaa -silâhlarının mükemmeliyeti ve manevra kabiliyetlerinin üstünlüğü ancak kahraman askerler, subay, mühendis ve onları inşa etmek için tezgâhlarımızda bütün gayretlerde çalışan muktedir usta ve işçilerimizin vazifelerini lâyıkîle başarmaları sayesinde elde edilmektedir.
«Donanmamızın gemlerine valışiyane saldıran bu Japon intihar uçaklarını imha ederek zararsız bir hale getirmek ie.n gayet müessir yeni metodlar kullanılmaktadır. Son sistem uçaksavar bataryalarımızın isabetli atışları sayesinde düşmanın bu İntihar, uçaklarının çoğu vazifelerini başarnıadan havada imha edilmektedir.
«Düşman intihar kıtaatına mensup pilotların kullandığı uçakları, fena halde kapana sı-kıştırıldığı ve ümitsiz bir duruma girdiği anlarda istimal etmektedir. Iç müdafaa hatlarına kadar sürülüp sıkıştırılan düşman askerî bakımdan fazla kıymeti olmıyan bu gibi fanatik metodlara baş vurmaktadır.
«Bu son Pasifik savaşlarında Japon intihar tekniği hâlâ kullanılmaktadır, Fakat bu kahraman askerlerimizi Pasifik savaşlarında muvaffakiyetten muvaffakiyete koşmaktan menede-memektedlr.»
K AKŞAM S
Abone bedeli
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 5400 kuruş
0 Aylık 1500 » 2900 »
3 Aylık 000 » 1600 »
Adres tebdili İçin elli kuruşluk
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değişti i'ljlnıeg.___________
Telefonlarımız Başmuharrir: 28565 Yazı tşierl: 20765 - İdare; 20BH1 Müdür: 20497
şaban 2 — Hızır 68
İmsak Güneş öfile İkindi Ak Yııts» E. 6-42 8.57 4.38 8.37 12.00 1.59 V. 3.24 5.39 13-19 17.19 20.41 22.40
İdarehane Babıâli civarı
AçunırluK sokak No 13
Bahife 6
AKŞAM
12 Temmuz 1B45
QiK^sf""îkinci gençlik
Önünde kızılcık ağaçları bulunan bahçeli evde bütün semtin çok İyi tanıdığı «Pakize hanım» otururdu ve kendisinden bahsedilirken dalma {öyle denilirdi:
— Serçe parmağının ucunu bile hiç bir erkeğe göstermemiştir.
Hakikaten de öyle idi. l«-yaşuıda iken kocasından dul kalan Pakize hanım bir daha evlenmemişti. İşte aradan tam 20 yıl geçti.
Onun bu yirmi senelik dulluk hayatı sırasında hakkında en küçük bir dedikodu bile işitilmiş değildi. Oiizel bir kadın değil mi idi?.. Bilâkis çok güzeldi. Soğuk bir İnsan mı İdi?.. Ne münasebet?.. Dünyanın en sıcak kan lı kadını idi. Pasaklı, zevksiz, giyinmesini bilmez bir hatun mu İdi?.. İnadına deril toplu, kıvrak bir İnsandı. Lâkin seneler geçtikçe kendini bırakmıştı. Ayni dünyada yaşiyan bir kısmı kadınların kokular süründüklerini, dudaklarım kırmızıya boyadıklarını, tırnaklarını cilaladıklarını, yüzlerini pudraladıklarını unutmuş gibi idi. İpekli kısacık çamaşırlar onun için bir takım esrarengiz şeylerdi. Hattâ onların nasıl kullanılabileceğini bilmiyordu bile...
Halbuki hali vakti yerinde idi. Vakıa işleri bir takım acayip insanların elinde kalmıştı ama dükkânları, Mahmutpoşadakl hanı epey bir para getiriyordu. Rahmetli kazmlrci-den kalan konak yavrusu büyük ev dayalı döşeli İdi. Hattâ her ay mühim bir parayı bankaya da koyuyordu.
Eğer İstese o da bir çokları gibi pek âlâ şıklaşabillrdl. Hattâ sefalet İçinde, yokluk içinde süslenmeğe kalkan konukomşu onun bu haline bakıp:
— Acaba bu kadın deli mİ?.. Bende o para, bende o varlık olsal..
Diye şaşıp kalırlardı.
Fakat Pakize hanım gece olunca yumuşak, geniş geceliğini giyer, sonra mis gibi sabun kokan bembeyaz gıcır gıcır yatağına girerdi.
«Rahmetli kazmirch- den kalma büyük ceviz karyola son derecede genişti. Vakıa bu büyük yatak biraz onu sinirlendiriyordu amma ne yaparsınız?..
Lâkin Pakize, şu yataktaki sabun kokusunu dünyanın en güzel lavantalarına, en pahalı kokularına değişmezdi.
Bir İki kere yeniden kısmeti çıktı. Hattâ İlk zamanlar çat kapı, İkide bir görücü geldiği de olurdu. Komşular:
— şöyle ehil namus... Tel duvak düşkünü birisi olsa, akrabamızdan çok İyi bir adam evlenmek isliyor dal., gibi sözlerle onun ağsını da aramışlardı.
Gel gelelim Pakize bunlardan hiç birine razı olmamıştı,
_ Ben dulluğumdan memnunum... A2 buçuk aşım, kavgasız başım!.. Ne karışanım var, ne görüşenim... İstediğim gibi girip çıkıyorum, istediğim gibi yaşıyorum. Gönlümün arzu ettiği saat yatıyorum, gönlümün arzu ettiği saat de kalkıyorum... diyordu.
Nur içinde yatsın, «rahmetli kaz-mlrcl» biraz huysuz bir insandı. EH açıktı, İyi kalbll idi amma işte bir kızdı mı. gözü bir şeyclkler görmezdi. Pakize ikinci bir tecrübeye girişmek İstemiyordu.
Neşeli, genç arkadaşların:
— Aaaaaa... Kardeşim, her kadına bir erkek lâzımdır... sözüne karşı omuz sllker:
____ Bana lâzım değil... cevabını verirdi.
Bazıları da onu gezmek tozmak i-çln teşvik ederler:
— Bari biraz dolaş... Dünyaya, insan içine karış etendim... Meselâ bir gün kalk, Floryaya, plftja git... Bir gün başka bir yere... Hamdolsun var Iıklı İnsansın. Biraz şıklaş... derlerdi
O bu sözlere güler, cevap vermezdi. Ve seneler İşte böylece geçti. Beş. on, on beş yıl... Yirmi yıllık dulluk hayatında bütün günler tamamllc birbirine benzedi.
Artık 20 sene sonra bir daha Pakl-
zede hiç bir değişiklik olacağına kimsenin aklı kesmiyordu.
Lâkin hâdiseler hiç umulmadık bir şekil aldı. Birdenbire Pakizenin halinde büyük değişiklikler başladı.
İlk değişiklik İskarpinlerde oldu. Ayaklarında altı mantar üstü lâzar derisi gayetle yüsek İskarpinleri gören komşular bu işe pek şaştılar.
Paklao nalına bcnzlyen iskarpinlerinin üstünde, vücudunu kıvırarak acemi adımlarla yürüyordu. İkinci değişiklik daha şaşırtıcı oldu. Bir gün 20 senelik dulu dudakları, bahçesindeki kızılcıklardan daha kırmızı boyalı olduğu halde evinden çıkarken gördüler. Daha sonra yüz pudralandı.
Ve birdenbire bütün mahalleye müthiş bir haber yayıldı. BLtlşlk komşusu Pakize'nin bahçesinde asılı İpekli çamaşırlar görmüştü. Kısaca kısaca ipek gömlekler, sutyenler vesaire..
Artık Pakize eskisi gibi keten ve patiskadan hiç blrşey giymiyordu. Ve plâja gidiyordu!!..
Sabah kahvaltısına giden komşuların parmaklan ağzında kaldı. Vs bir aralık Pakize dışarıya çıkınca birbirlerinin kulaklarına fısıldadılar:
— A dostlar o saçlar nedir?.. Kanarya sarısı.,.
— Ya o süt kuzusu bukleleri gibi kıvrımlar..
Mahalledeki komşulardan bir ruh doktoru Pakize’deki hu değişmeyi gayet tabii buluyordu:
— İnsanlarda kırkına hattâ ba-zan ellisine doğru böyle İkinci bir gençlik ateş! başlar. Bu pastırma yazı gibidir. İnsan ruhunda, gençliğin bitme korkuslle yeniden bir parlayış!. Tıpkı Söneceğine yakın çok alev veren Übrlt çöpü gibi...
Hakikaten Paklz^de bitmek üzere bulunan bir şeyden korkuyor telâş ediyor gibi bir hal vardı. Komşularına:
— Ayol böyle slttin sene dul yaşayacak değilim ya.. Her erkeğe bir kadın, her kadına da bir erkek lâzım... Kulağınızda bulunsun!...» diyordu.
Nihayet bir gün, çok çirkin, fakat gayet genç bir adamla evlendi.
Doktorların söylediklerine nazaran İnsan hayatında bu İkinci gençlik birincisi kadar baş döndürücü imiş..
(Bir yıldız)
SEKBES SÜTUN
YENİ UÇAK GEMİLERİ
BULMACA
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Mal satın alanlar.
2 — Üflemek - Bir soru.
3 — Kaplayıp İçine alma - Ger! verme.
4 — Günün en meşhur adamlarından biri - Tersi cemi edatıdır.
5 — Mülk sahibidir.
6 — Nota - İranda bir şehir.
7 — Bir çift - Yurtla ilgili.
8 — Tekerlekli nakil vasıtası -Ters! bir notadır.
9 — Eski zaman saray mensuplarından.
10 — Hakikat - Asri sürme.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Saatayarı, 2 — Arkadaşıma, 3 — Ak, Sanlık, 4 — Tasarı, Ac!. 5 — Adar, Oalata, 8 — Yarıgece, 7 — Aşı, Acısız, 8 — Rıales, Ki, 9 — Imıca, Ikar, 10 — Akit, Zira.
Çocuk düşürme ve düşürtme cürümleri içtimai bir yaradır, ve sinsi bir şekilde kanamaktadır. Halter «Çocuk düşürme örfümüze girmiş bir virüstür.» diyor. Bârthemy «Çocuk düşürme bir çokların örf ve adetlerine İşlemiştir, bu onlarca artık küçük bir günahtır.»
Tahribatını sinsi bir şekilde yapan bu fiilin ilk sebeplerini erkeğin haşin tablatlnde ve kadının uzvl ve rııht .zayıflığında aramak lâzımdır. Fakat I bundan ayrı olarak, kadın üzerinde hususi bir şekilde müessir olan diğer başka sebepler de vardır. Bu sebepler meyanmda: 1 — Ücretlerin gayri kâfi olması, 2 — Serbest birleşmeler. 3 — Tahrikler. 4 — Dini ilişlerin zayıflaması. 5 — N6o - Maltthuslanisme. 6 — Antl - Conceptlonnelle propagandalar gibi hususları zikredebiliriz. Bu sebeplere daha bir çokları da İlâve edilebilir.
Cinayl çocuk düşürmeler, İnsanların medeni seviyeleri yükseldikçe çoğalmıştır. İptidai cemiyetlerde, İnsan fl2iyolojl ve psikolojisi karanlık olduğundan, bu cemiyetlerde, çocuk muhakkak doğacaktır. Tıpkı güneşin doğması, batması, yağmurun yağması gibi önüne geçilemez bir hâdisedir. Bu cihetle, ana rahmindeki cenin, her türlü müdahaleden âzade bulunurdu. Netice Itibarlle iptidai cemiyetlerin ceninleri, medeni cemiyetlerin ceninlerine nazaran daha emniyetteydiler.
Muasır cemiyette çocuk düşürme pek fazladır. Şuçun hususiyeti çok gizli kalabilme vasfındadır. Bu İtibarla suç hakkındakl İstatistik rakamlarını pek şüpheli karşılamak lcabeder. Çünkü bu rakamlar, ya yakalanmış olan çocuk düşürme vakalarını veya bu suçtan dolayı mahkûm olanları İhtiva eder. Buna mukabil duyulmamış nice çocuk düşürme vakaları, tutulmamış nice suç failleri vardır. a
Biz bu yazımızda, siyasî, iktisadi, cezai ve âmme İntizamı bakımlarından büyük bir ehemmiyet arzeden bu suçun, mahiyetinden, mevzuattaki yerinden, tarif ve unsurlarından bahsedecek değiliz. Sadece, bu suçun, İşlenmesini önlemek zımnında alınması gereken tedbirlere İşaret edeceğiz. Zira. biz. kati ve müsmir netice verecek. önleyici kat! tedbirlerin bulunmadığına kaniiz. Evvelâ, gayri meşru mukarenet mahsullerini ele alacağız, bilâhare meşru mukarenet mahsulleri üzerinde duracağız.
Fransada 1860 senesine kadar her yetimhanede bir «tour» vardı. (1) Kimsesiz çocuklar buraya bırakılır ve bir devir hareketiyle içeri gönderilirdi. Çocuğun annesi bilinmez ve kız anne çocuğunu düşürmeye veya öldürmeye tevessül etmezdi. Bu hal, terkedllen çocukların miktarını çoğalttığı lddlasiyle 1838 de bir emirname İle lâğvedildi. Yavaş yavaş mevcutlar kaldırıldı ve 1880 da artık hiç bir Tour kalmadı.
Bizde, tstanbulda, biı darülâceze müessesesl vardır. Fakat bu müessese anası, babası belli olan çocukları kabul etmez. Buraya ancak polisin sokakta bulduğu çocuklar, bir zabıt varakası tanzim edilerek sevkedlllr. Şu hale nazaran kadın, gayri meşru çocuğundan, onu doğurduktan sonra kurtulmak için tenha bir sokağa bırakmak zorundadır. Ancak kendini gizlemeğe muvaffak olduğu takdirde, bu müessesenin yardımına maz-har olacaktır. Bu vaziyette çocuk düşürmek önlenemez. Suç failinin cezaya çarpılacağı korkusu, suçun işlenmemesini temin edemez. Çok defa fiil adem, muvaffakiyetle neticelendiği takdirde meydana çıkmaktadır. Bu suçu kanunlarımızdan çıkaralım diyenlerin fikrine İştirak etmiyoruz. Fakat âzami tedbir almazsak bu suç önlenemez.
mecburuz. Bu çocukları düşüren kadındır, fakat onları düşürten cemiyettir. Cemiyetimiz, âzami bir şekilde kadına düşürme emrini vermektedir. Öyle bir cemiyetteyiz kİ gayri meşru münasebetlerde münhasıran kadın hırpalanmaktadır. Fakat bu kadınlar, bu âkıbetlere çok defa hiç de arzula-mıyarak sürüklenmişlerdir. İstatistikler göstermiştir kİ 914-018 harbinde çocuk düşürme vakaları İki misline çıkmıştır. Kanunlar, halktan doğar, veya halkın maşeri vicdanı kanunlara uydurulur. Bu nokta üzerinde şiddetle durup, bu husus temin edilmedikçe dalma çocuk düşürme vakaları olacak dalma çocuk katillerine tesadüf edilecek ve yine dalma polisler, tenha sokak köşelerinde, cami avlularında terkedilmiş çocuklar bulacak ve gene çöpçüler, çöp arabalarında, — nadir de olsa — çocuk cesetleri taşıyacaklardır. (2)
Çocuk düşürmelerin önlenebilmesi İçin millet ve hükümetlerin cömert olması lâzımdır. Bugün «tour» lari lâğveden Fransa da pişmandır ve yeniden İhyaları için cereyanlar kuvvetlidir.
Darülâceze, İsmi üstünde. Gayri meşru bir çocuk doğuran kadın bir âciz değil midir? Ya o çocuk pek mi kuvvetlidir? Bu çocuklara cemiyet kucak açmalıdır. Eğer, cemiyet açmazsa, ona bu kucağı, ufak bir mezar veya bir ebenin kuytu odası açacaktır.
Maceraya sürüklenen kadın, ekseriya, muztar kalınca bu cürmü İşler, Fakat maceranın meyvasından kolaylıkla kurtulmak İmkânlarını cemiyet ona temin ederse, macera kurbanlarının kısmı âzami bu cürmü lş-lemlyecektir.
Meşru mukarenet mahsullerine gelince: Burada ne tam ve ne de hafifletici bir mazeret sebebi yoktur. Fakat, suç failinin mali durumu ne merkezdedir? Bunu tetkik etmek mecburiyetindeyiz. Fıkaralık ateşten gömlektir derler. Bu gömlek çok çocuklu ailelere verilen 5-10 Hra İkramiye ile parçalanamaz. Çok çocuklu ailelere fazla cömert olmalıyız.
Yazıma son verirken, bir noktaya daha temas edeceğim. Birçok kadının güzelliğini kaybetmek korkuslyle, dünyaya çocuk getirmediğini, ve düşürdüğünü söyllyenler olacaktır. Onlara şu cevabı verebiliriz: Bu nevi kadın o kadar azdır kİ üzerinde konuşmaya bile değmez. Zira güzelliğin, analık duygusuna hâkin, olması gayri tabii bir şeydir. Normal bir kadın İçin analık duygusunun fevkinde bir duygu tasavvur edilemez.
Mezlyet Temize!
(1) Tour, mukaar kısmı sokak tarafında, muhaddep kısmı yetimhanede olan ı>e mihveri etrafında dönen bir silindirdir. 19 ocak 1811 decret siyle her yetimhane bir fotır’a malik olacaktı.
(21 4 haziran 1945 tarihli Cumhuriyet gazetesi.
Düşürülen çocukların kısmı âzami, gayri meşru mukarenet mahsulleridir. Bugünkü vaziyet karşısında biz. bu kadınları, mazur görmeye âdeta
Uçakların, seri halinde yapılan bu gemilerin güvertesine inmesi hususunda başlıca rol işaret memurlarına düşüyor
RADYO
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
18.00 Dans orkestrası, 18.45 Hafif sololar (pl.), 19.00 Haberler. 19.20
Geçmişte bugün, 19.25 Fasıl, 19.50 Kitap saati, 20.00 Müzik CplJ, 30.15 Radyo Gazetesi, 20,45 Şarkı ve Türküler. 21.15 Konuşma, 21.30 Miizik. 22.30 Dans miizlğl (pl.), 22.45 M. S. ayan. Hhberler
VARIN SABAHKİ PROüRAM
7.30 Müzik (pl.). 7.45 Haberler. 8.00
Orkestra Eserleri (pl.). 12.3u M. S.
1 ayarı. Şarkılar, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
Ingiliz ve Amerikan donanmaları gibi büyük deniz kuvvetlerinin hava kolunda en mühim vazifeyi yapan tayyare gemilerindeki İşaret memurlarıdır. işaret memurları son derecede geniş salâhiyet sahibi olduklarından işaretlerine donanma kumandanının emirleri gibi mutlak surette itaat edilmesi mecburidir.
Herhangi pilot velev hava filosu kumandanı olsa da hareketini, İşaret memurunun elindeki tenis raketine benzlyen daireler ile yaptığı İşarete uydurmak zorundadır. Bu İşaretlere uygun olmıyan bir tarzda tayyare gemisinin sathına İnmek İsterse geri çevrilir.
Birkaç sene evveline kadar İngiliz donanmasının hava kolu pek ehemmiyetsizdi. Tayyareleri ancak tayyare gemilerinin güvertesine inebiliyorlardı. Süratleri az ve hareketleri yavaştı. Lâkin 1944 senesinde İngiliz bahrlyeslnln hava kolu müthiş bir kuvvet halini almış ve bu nispette işaret memurlarının ehemmiyet ve salâhiyeti artmıştır.
Şimdi bu kolda Seoflre ismindeki tayyareler kullanılıyor. Bunlar kara tayyaresi Spltflreler kadar süratli ve kuvvetlidir. Bundan başka en modern tayyarelerden Tarpon ve Barracüdalar dahi geniş mikyasta kullanılıyor, çok kullanışlı olduklarından 450 avak murabbaındakl güverteye İnebUlyor-lar. Halbuki bu harbde batan İngiliz tayyare gemisi Ark Royal'ln güvertesi 250 kadem daha genişti.
İngiliz donanmasında gayet süratti ve ağır silâhlı ve kalın 2irhiı tayyare gemilerinden başka refakat tayyare gemisi denilen bir nevi gemiler de kullanılıyor. Bunlar o kadar yollu ve ağır silâhlı olmamakla beraber inşası ucuza mal olması ve kolayca yerine yenisi koyulabilmesi Itibarlle çok faydalıdır.
İllustrlous ve Ark Royal gibi tayyâ-re gemileri saffı harb zırhlıları gibi çok pahalıya mal olduktan başka inşası uzun zamana muhtaçtı. Halbuki refakat tayyare gemisi tahvil ve tadil edilmiş ticaret gemilerinden başka bir şey olmadığından kütle halinde süratle İnşa edilebilmektedir. İki refakat tayyare gemisi, sırasında bir tayyare gemisi İşini görüyor. Batarsa kolayca yerine yenisi konuluyor. İngiliz ve Amerikan bahrlyeslnde bu gibi refakat gemileri o kadar çok miktarda bulunuyor kİ bunlar yalnız bahri harekâtta değil karaya yapılan hücum ve İhraçlarda da çok büyük faydalar temin ediyorlar.
Bu gemiler zahiri şekil itibariyle gösterişli ve biçimli değildirler. Esas güvertesine kadar şekli ve teşkilâtı bir ticaret gemisinden başka bir şey değildir Fakat en üstünde uçuş güvertesi bütün gemiyi kaplamaktadır
Bu güvertenin kenarlan büyük bir tente gibi geminin bordaları dışına çıkıyor. Refakat tayyare gemilerinin tekneleri Liberty tipindeki ticaret gemileri gibi kaynatma suretiyle İnşa edildiğinden seri halinde süratle yapılıyor.
Refakat tayyare gemilerinin asıl tayyare gemilerinden farkı uçuş güvertesinin çelikten yapılmayıp ahşap döşemeden ibaret bulunmasmdadır Gerek donanma tayyare gemisi olsun, gerek refakat tayyare gemisi bulunsun bunların uçuş güvertelerine İnmek çok nazik bir iştir. Yedi buçuk ton sıkletinde bulunan bir tayyare saatte seksen mil süratle İnmeğe başlar. Halbuki İneceği güverte birkaç tenis kortuna muadil mahdut bir şp-hadan ibarettir.
Güverteye inişte tehlikeyi önlemek üzere İngiliz bahriyesi «İfadeli raket» denilen bir İşaret sistemi ihdas etmiş bulunuyor. Dört seneden beri tatbik edilen bu usule göre hususi surette yetiştirilen zobitler bu daireleri gavet mahlrane kullanarak pilotlara nasıl İnmek lâzım geldiği hakkında ta'lnıai
vermektedir. Bu işaretleri vermek çok (D büyük idman ve meharete muhtaçtır..»»-İşaret memuru evvelâ rüzgârın siiıat^ ve İstikametini tesblt eder Daha son- jî* ra inecek tayyarenin pilotuna elın-^^ deki raketler İle İşaret vermeğe baş-^ lar. Bu raketleri kullanırken bir or- Q) kestranın şefi gibi türlü türlii garip±2 hareketler yapar. -j
Elindeki raketler yeşilimsi menekşe renginde olup dört mil uzaktan iyicefA seçilebilir. Pilot bütün dikkatini bu** raketlere tevcih eder. İşaret memuru-
nun her hareketine uyar ve « makineyi kesl) emrini alınca motörlerl dur-
durur.
Eğer pilot verilen İşaretlere tamamen riayet ettiği halde İnerken bir yanlışlık olursa bütün mesuliyet İşaret memuruna racl olur Aksi takdirde pilot mesul bulunur İşaret vermek çok büyük meharet ve kıvvete bağlı bulunduğundan bu işte mümtaz olanlar pek azdır. Bunlar dahi maruf pilotlar gibi büyük şöhret sahibidirler — F._________________
YENİ YAYIN
İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ
26 CÜZ
Bu faslkülde birçok alâka verici maddeler arasrnda Dağistan (Mirza Bala), İranh şair Dakiki Damgan şehri, Dehrlye mesleği (H. Ritter). Daruga (M. Fuat Köprülü), Dariıl-bejda • Casablanca (Besim Darkot). Davut Paşa. Defterdar. Dehler (I. Hakkı Uzunçarşılıı. Dede 'Mecdud Mansuroğlu). ve Demlr-Kapı (Deceiı bilhassa tavsiyeye değer. Fasikülün fiatl 150 kuruştur.
ARKİTEKT - MİMAR
Bu derginin 181 - 162 nel sayıları çıkmıştır, içinde Y. Mimar Ruknet-tinln Taksimde yaptığı Dağcılık kulübü İle D. D. Yolları tarafından Er-zurumda yapılacak mahallenin projeleri. Tahsin özün (Yıldız çini fabrikası), Zeki Sayarın (Müsbakalar ve jüriler). Mahir Kuttaş'ın (Yapılarda kat yüksekliklerinin tayinli. Y. Müh. Salâhattln Onat'ın (Şehirciliğimiz). Y. Mimar Hüseyin Karanın (Projelerin düzeltilmesinde lüzumlu bilgiler Mimar R. Stewart'ın (Tarra Tipi evleri. Ahmet GÖkoğlu’nun (Paflagon-ya Mezarları'. Âıı Karsan in (Resim tenkitleri), İngiliz sanat akademisi yazılan, mimari haberler. Blblograf ya notları vardır.
Belediyelere. Teknik bürolara. Mimar ve mühendislere tavsiye ederiz
Gün Doğmadan Paris
EDEBÎ ROMAN
Yazan: Louis Bromfield Tercüme eden: Vâ - Nû
Tefrika No, 1 ——
Genç kız, Washington sokağındaki evinde oturmuş, d’Abrlzzl’yl tetkik ediyor, fakat bu erkeğin ne dediğini pek baştan savma dinliyordu. Erkek, mor brokart kaplı büyük bir yaldızlı sandalyeye yerleşmişti; tıknaz vücudunun ağırlığı, düşünceli yüzünün kırmızılığı ona bir Bizans şatafatı ortasına rahatça yerleşmiş bir kurbağa hal! veriyordu. Bu adam bir Levanten’di. Kıllı ellerinin sathına fırlamış kalın mavi damarlarında Ermeni ve Türk. İtalyan ve Grek kanları dolaşmaktaydı. Kalın dudakları, yan şişirilmiş «chambre â alr» lere (1) benziyordu. Gür siyah kirpikleri, âdeta göz bebeksimmiş hissin! veren kapkara hilekâr gözler! üzerine kapanıyordu. Şüphe yok kİ. bu bir çirkinlik ucubesi, bir biçimsizlik nümunesiydl. Fakat gözleri onu bir dereceye kadar kurtarmaktaydı. Zira, olağanüstü bir zekâ İle ışıldıyorlardı. Bu gözler zaman zaman tatlılaşarak yaralı bir geyiğin gözleri gibi renk değiştirirmiş hissini veriyordu. Ve bozan bu gözler, pek şefkatli ve İyi olabiliyorlardı.
Genç kız, onu dinleyip dururken sözün döne dolaşa nereye geleceğini düşünüyordu. Bu erkeğe karşı sonu muhabbete varan bir dostluk hissederdi. D’Abrizzl ona pek çok iyilikler etmişti. Şayet o olmasaydı, şu anda genç kız, ihtimal kİ kendini dereye atmış ^bulunurdu. Yahut da pek mütevazı bir banliyö memurunun mânâsız karısı; trene yetişmek için şafak zamanı uyanan bir memurun... Belki şimdiye kadar ölmüş bulunurdu.
Onu dinliyor:
— Bu sabah gelip beni aradılar. Binbaşı von Wcsselh.oft'la görüştüm. Rövüye tekrar başlamamda ısrar ediyorlar. Buraya gelişlerinin hiçbir şeyi değiştirmediğini İspata çalışıyorlar. Paris'in onları İyi kabul ettiği va halkın kendilerini İstediği hissini bütün dünyaya vermek İstiyorlar. Bana lş ortaklığından dem vurdu.
Kız, lâkayıt şekilde:
— Ne küstahlıkI — dedi. — Razı olacak mısın?
— Tercih İmkânına sahip değilim. Ya istediklerini yapmalı, yahut da_
buradan meteliksiz çekip gitmeli, tkl tiyatromdan ve servetimden vazgeçmem lcabeder. Pariste nem varsa her şeyimden.
— İtiraf derim, vaziyetin kötü.
Adam, ellerini bir an seyre daldı. Bu eller sanki kendinin değilmiş gibi, sanki onları hemen şimdi keşfetmiş gibi bakıyordu. Adetlerinden biri de buydu. Kız, bunun böyle olduğunu bildiğinden, ehemmiyet vermedi; manikürüne devam edince, d'Abrlzzl başını kaldırdı; bir lâhza baktı. Kız da kendisine bakıldığının farkındaydı. Lâkin buna da alışıktı.
Denmeksizin konuşmağa başladı.
— Haydi devam et, L£on! Neymiş? Bana ne bildirmek istiyorsun? Nic’e dair mİ? Öldü mü?
Bu sözleri söylemek İçin büyük bir gayret sarfetmesl lâzım gelmişti.
İşini bırakıp soğuk bir bakışla karşısındakinin yüzüne baktı.
— Mukavemet ederim. - dedi.
— Hayır, Nlc meselesi değil. Kendisinden haber almadım. İş sana taallûk ediyor.
— Bana mı?
—Evet. Boclıe’lar (2) senin sahneye dönmen hususunda ısrar ediyorlar.
— Buna İliç niyetim yok.
— Senin Pariste çok tanınan, pek sevilen İyi bir yıldız olduğunu bana hatırlattılar,
— Amerikalıyım. Amerika pasapor-
tum var. Beni hiçbir şekilde zorlıya-mazlar.
Adam, sakin sesle:
— Hayır, zorlamağa kaiksalardı neticeye varamazladı.
Kız güldü:
— Glrls'lerden (3) herhangi biri soyunabilir. sahnedeki bir merdivenden aşağıya benim gibi İnebilir.
D’Abrizzl kahkahayı kopardı:
— Yok işte bunu yapamazlar. Aksi takdirde sana verdiğim parayı ver-mezdltn. doğrusu. Senin halin onlarda yok. Hiçbir Fransız kız ve kadınında yok.
Yaslanıp kocaman, kara bir puro yaktı. Düşünceli düşünceli, ağız dolusu dumanlar savurdu. Kız. karşısındakinin bu huyunu da bilirdi. Ne zaman bir hedefe ulaşmak İstese, d'Ab-rlzzl böyle vakit kazanırdı. Mevzuun etrafından dol aşarak ten gayeye helezonlar çizerek yavaşça varırdı.
Kız. tırnaklarını parlatmağa devam etti. Erkek ise düşünceli:
— Bu bahsi hiç incelememiştim. Bir Fransız kızı, yahut kadını, kalabalığın karşısına çıplak çıktığı zaman ya safiyet taslar, ya müstehcen olur. Bir müddet sonra bütün bu haller canını sıkar, işe kanıksar, tembelleşir. Sen İse, Alhambra'nın basamaklarını her inişinde.,,, on seneyi aşkın za-mandanberl inişinde... bunu İlk defa yapıyormuşsun hissini vermektesin.
Ne ukalâ, ne de usanç getirmiş halin var. İşini mükemmel yapabilirsin; bir ilahenin yapabileceği gibi, Venüs'te ne kadar ahlâksızlık yoksa, sende de yok. Sonra, umumiyetle , Fransız kadınlarının, — AvrupalIların — vücutları güzel değil. Bir ararlarında mutlaka bir bozukluk olur. İhtişamları eksiktir.
Yıldız gülerek başını kaldırdı.
— Şairleşlyorsun!
Gülümsemekte devamla ilâve etti;
— Maksada gel, LeOn! Benden ne istiyeceksin?
Fransızca konuşuyorlardı. Kız, şimdi bu dili İngilizce gibi mükemmel bilmekteydi; ve maksadım düpedüz ve çalımlı anlatabilmekteydi. Broadway ağzlyle Place Cllchy ağzı, asil aranırsa birbirinden pek de aykırı değildir.
D’Abrizzl dedi kİ:
— Röviinün tekrar açılışında bulunmanı. senden ben İstiyorum.
— Hayır. Amerikaya dönmek niyetindeyim. Bıktım, korkuyorum da.
— Korkun nedenmiş? Kendini müdafaa edebilecek kadar büyüdün, çok şükür.
Artist cllâ fırçasını bırakıp tırnaklarını yeniden parlatmağa koyuldu. Sonra, tiyatro sahibine, hattâ bakmaksızın:
— Klrnladığım bu kabirde bir tek hizmetçim bile bulunmadığını hesaba katıyor musun? Almanlar gelme-
den evvel nepsi kaçtı.
— Sana hizmetçiler bulurum.
— Heyır. Hem on senedenberi Times Square’l görmedim.
Erkek, gözlerini purosunun ucuna dikti.
— O kadar oldu demek?
— Beni on dört sene evvel Anıbas-sadeurs'de sıra artisti olmaktan kurtardın.
D’Abrizzl hafifçe ıslık çaldı.
Kız:
__Otuz iki yaşındayım ■ dedi.
— Bunun Pariste jhemmiyeti yok. Chevalier’ye bak, Mlstlnguette'e bak
— E. pekâlâ bak hallerine!
Pollsuvarı bıraktı. Derin mavi gözleri, son derecede alâkalanmış bir ifade peyda etti.
— Yirmi dört gLrls'ln arasında niçin beni seçtiniz. L«on7 Bu sual dalma zihnimi kurcalamıştır
Adam güldü:
— Niçin lmpresarlo'yum? Niçin hayatta muvaffak oldum? Niçin servet sahibiyim?
(1) Lâstik tekerleklerin iç lâstiği
(2) Fr ansızlar Almalılara istihfaf kastiyle böyle derler. TelâffUSUS Boş.
(3ı Girles. sahnede sıraya disıltp dansecfen kızlar. Telâffuzu Görls,
(Arkası varı
AKŞAM'
SaSİfe İ
12 Temmuz
Sigara içiş tarzınız tabiatini zin aynasıdır
IBaştaraft 4 üncü sayfada) ifrat derecede sigara İçmelerine, İçten gelen imansız bir tabii şevkle fazla taşkın hayatiyetleri sebep olmaktadır, Yine üst üste sigara İçip te her seferinde yeni bir kibrit yakanlar da aynı kategoriye dâhildirler.
Sigara, pipo veya purosunun dumanını yavaş yavaş çeken bir adam, aceleci olmıyan tatlı mizaçlı bir kim-! sedir. Geceleri daha fazla zevk alarak içebilmek için gündüzleri kullandıkları miktarı tahdit edenler ekseriya bu tarz sigara İçenlerdir.
Bu kimseler, düşünceli, ciddi ve olgun bir kafaya maliktirler. Âni kararlarla hareKet etmezler; kararlarında mantık ve muhakemelerini kullanmağı tercih ederler. Bu kimseler İrade ve nefislerine hâkimdirler hayatta muvaffak olurlar.
Bazı tipler
Sigaranın dumanını daireler 1 ünde üfleyenler hayalperest kimselerdir. Bunlar halkalar savurup bu halkaları seyrederek hayal kurmaktan hoşlanırlar ve sigaranın nikotininden aldıkları tattan çok defa faz-lasını, dumanın dalgalamışım seyretmekten alırlar.
Muharrirlerle sanatkârlar ekseriya bu tarzda sigara içerler. Sik sik ta pipo İçmekten hoşlanırlar, bununla meşgul olmak ve söndükçe yeniden yakmak onlar İçin zevkinden mahrum kalmak istemedikleri bir âyin haline gelmiştir
Sigaralarını yakıp da sönene kadar unutan veya bitinceye kadar yandığı halde ancak bir iki nefes çeken kimseler, bu hareketleriyle, kafalarının İşleriyle ne kadar fazla meşgul olduğunu meydana koyarlar. Aynı zamanda, bu hareketleri de farkına olmamakla beraber s-igarayı tamamen bırakmak İçin karar vermiş olduklarım da ifade edebilir.
Makalenin başında zikrettiğim karakteristik sigara içiş tarzına şiddetli âsap buhranları geçiren ve fikri sabit, halinde korku, şüphe, gelecek meçhul bir tehlikeden kaçmak gibi fikirler taşıyan hastalarda tesadüf ettim. Bu gibi kimselere birçok defalar parmaklarım yakmak üzere bulunduklarını haber vermek mecburiyetinde kaldım.
Etim makineleri gibi sık sik sigaralarından duman alıp havaya savuranlar âsaplan tamamen harabiye-tc yaklaşmış dereerde bozulmuş kimselerdir. Bunları üzen bir şey vardır. Muhtemel olarak şalisi bir mesele v bu meseleyi halle bir türlü ıhu-vaiiak olamamaktadırlar.
Böylece çılgın gibi sigara içişlerin atlında ekseriye biiyük bir korku saklıdır. Bir kere, iflâs ettiğini bildirmek üzere olan mühim mevkide bir iş adamında bu hali müşahede etmiştim. Bir seferinde de ertesi gün
ve
ha-
elektrik sandalyesinde İdam edilecek bir mahpusta aynı hail gördüm.
Sigaralarını yakmadan ağızlarında tutanları tütün çiyneyieller sini- , fına dahil etmek daha doğrudur; zl- • ra, bunlar sigaralarım hiç yakmayıp ; mütemadiyen çlynemektedirler.
Sigaralarım şiddetle söndürenler veya dumanlarım ağızlarından ve ' burunlarından gürültülü bir surette ! çıkaranlar sadistliğe meyyal kimselerdir. Bu tara harekete hayal sukutu ve hiddet de sebep olabilir. Söndürürken yapılan şiddetli hareket, imha etme arzusunun kati bir sembolüdür.
Muhakkak kl az veya çok hepimizin sadlzme meylimiz vardır. Hepimiz, bir yolunu bulup düşmanlarımızı mutazarrır etmeğe çalışırız. Hattâ, gaye ve arzularımıza mâni olanları bile kırmak ihtiyacını duyarız. Tablatiyle, medeniyet bu gibi lntl- s kam hislerini tatmine müsaade etmediğinden «hırsımızın tabakalardan, ev eşyasından küfür kelimelerinden veya slgara İzmaritlerinden çı- : kartırız.
Dumanı içlerine çekenler
Sigaranın dumanım içlerine çekenler, muhakkak surette İhtiraslı ' olmasalar bile, hislerine düşkün kimselerdir. Ruhiyat İlmi bunlardan «autoerotle» kimseler diye bahsetmektedir. Alkolikler de bu umumi grupa dahildirler.
Karanlıkta içtiğiniz sigaradan zevk almadığınıza h)ç dikkat ettiniz mİ? Her hâlde hava cereyanlariyle dumanın yükj’lin bükülüşü ze'dunl'd tatmine yardım etmektedir. Sigaranın İçilmesindeki esas sebep dç galiba budur. Bu dumanları seyretmek düşünceleri dağıtır ve insanı dinlendirir.
Yaşaması müşkül anlarda bir sigara yakmak büyük bir yardım temin etmektedir. Mülâkat yapacak çekingen bir kimse kendini bir sigara yakmakla toparlayabilir. Âni bir karar vermesi lâzım gelen bir kimseye düşünmek İçin vakit kazandırır; yabancılarla dolu bir odaya giren bir kimseye İlk anda bir sigara kuvvet verir. Velhasıl yapılması Icabeden bir Jştcn e”vrl, ba’au yaşanması güç anlarda s!gara daima iyi bir arkadaştır.
Her tarz sigara İçişte muhakkak kİ eıı mühim âmil tiryakiliktir. Niçin olduğunu siz de bilmeden içer durursunuz. Eğer, yakmadan evvel bir an durup düşünseniz muhakkak kl içtiğiniz adedi yarı yâtftya İndirmeğe muvaffak olacaksımzdır.
Bundan başka, kendinizi kısa bir zaman için mahrum etmeğe çalışsanız, bu müddeti geçirdikten sonra yaktığınız sigaranın size ne kadar daha fazla zevk verebileceğini görünce siz de hayrete düşeceksiniz.
| - iş ariyanlar
DİKKAT — Yüksek ticaret mezunuyum. Fabrika, şirket ve kooperatiflerde re'sen muhasebecilik ve müdürlük yaptım. Anadoluya da gidebilirim. Müracaatların Akşamda (Taşra) rumuzuna yapılması. 643 — 1
SATILIK EMLÂK ARANIYOR -Apartman ve buna benzeri olup da almak ve satmak kârLı İşi olup da devretmek ortak olmak ve ipotek yapmak Istlyenler: İstiklâl caddesi Büyük Parmakkapı köşe başı 4 kat 2 Süh illet Emlâk Zarif Özalp telefon 42396 441 — «
KIZILAY
derneği genel merkezi
Teftiş ve kontrol Müdürlüğü açıktır
Aylığı 300 - 400 liradır. Ayrıca geçici tazminat, olağanüstü zam, çocuk zammı, ayni yardım verilir. Aranan başlıca şortlar şunlardır;
Sıhhati tam, kırk yaşım geçmemiş, askerlik hizmetini yapmış, ahlâkça her bakımdan güvenilir, resmi dairelerde veya maruf müesse-selerde müdürlük, müfettişlik, şeflik gibi memuriyetleri başarı İle İfa etmiş olmak. Yüksek tahsilini bitirmiş olanlar tercih edilir,
İsteklilerin, Genel Merkeze, yahut İstanbul Kızılay Deposuna müracaat etmeleri, oralardan alacakları İş beyannamelerini doldurup bir fotoğraf, tahsil vesikası, nüfus kâğıdı, sıhhat raporu, askerlik belgesi, bonservisleri tasdik edilmiş suretlerde beraber, Temmuz 1945 sonuna kadar, Genel Merkeze vermeleri veya taahhütlü Olarak postayla yollanmaları, ve beyannameye, kendi haklarında bilgi verebilecek en az üç belli kişinin İsimlerini ve adreslerini yazmaları lâzımdır.
Aranan vasıfları her bakımdan haiz oldukları anlaşılan adaylar çok olursa, aralarımda müsabaka yapılır. Bu takdirde müsaba-kaya kabul edebilecekleri müsabakanın yeri ve günü bildirilir.
Satılık Kayın odunu
Devlet Orman işletmesi Geyve Müdürlüğünden
1 — Doğançay bölgemizin Geyve istasyon depomuzda «3037, 1Ö» kental odun açık arttırmaya çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 17,7.945 sah günü saat 15 de müdürlüğümüz binasında yapılacaktır,
3 — Beher kentalinin muhammen bedeli 299 kuruştur,
— % 7,5 teminatı «681» lira 09>> kuruştur,
5 — Şartname Orman Umum Müdürlüğünde, lamit, Adapazarı ve Doğançay bölge şefliğileîşletmemizde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte komisyona müracaatları.
9114
Sümer Bank Sellüloz saneyii miiessesesi Müdürlüğünden (İzmit»
1 — Müessesemlz sağlık teşkilâtına 140 lira aylık ücretli bir eczacı ile bir operasyon hemşiresi alınacaktır.
2 — İsteklilerin kısa hal tercümelerini havi bir dilekçe ve ellerindeki belge suretlerlle 30. 7. 915 tarihine kadar İzmlt.tekl müessesemlz müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır.
3 — Halen çalışanların bulundukları yerlerin yazılı muvafabatlarını almaları lâzımdır.
4 — Mücssesemızr tayin edilecek eczacı ve hemşireye aylık ücret-lerile birlikle pahalılık zammı, ayni yardım, çocuk zammı ve müesse-senln umumi faaliyetine göre İyi mesaileri halinde aylıklarının yüzde 25 ine kadar prim ve senede İki aylık nispetinde İkramiye verilecektir.
(9196)
TECRÜBELİ TERZİ MAKASTAR — Bir terzihane idare etmek, maaşla ya ortak gibi. Beyoğlu Yeni Çarşı Galatasaray berber Hamdiye No. 6 müracaat. 670 — 2
ERKEK AHÇI VE ORTA HİZMETİ YAPAR — İş aramaktadır. Akşamda A. M. rumuzuna mektupla müracaat. 668 —
ıj— İŞÇİ ARİYANLAR
İKİ BAYAN KASİYER ARANIYOR — Orta okulu bitirmiş, iyi bir aileden referanslı, mağazalarımız İçin iki bayana ihtiyaç vardır. İyi bir maaş verilecektir. Görüşmek üzere Beyoğlu Avrupa Pasaj 21 No. ya acele müracaatları. 648 — 1
8 VE 12 YAŞINDA — İki kız çocuğu için İngilizceye vakıf bir müreb-ılye aranıyor. Suadlye Şaşkın Bakkal 341 No. ya müracaat. 648 — 3
HİZMETÇİ ARANIYOR — 3 kişilik bir ailenin ev hizmetini ve yemeğini pişirecek orta yaşlı bir hizmetçi aranıyor. Kadıköy eczanesine müracaat. 651 — 1
FRANSIZCA VE İNGİLİZCE — Muhaberata blhakkln vakıf bir baya htlyaç vardır. Arzu edenlerin aşağıdaki adrese müracaatları: Galata Ömer Ef. han No. 3 031
ECZACI KALFASI ARANIYOR — Sanata vakıf pratiği kuvvetli bir ^alfaya ihtiyaç vardır. Diplomalı da olur. Salih Necati Eczanesine müracaat. 627 —
35 - 50 YAŞ ARASINDA — Teminat ve referans verebilen İdare ve takip işlerine vakıf bir memura İhtiyacımız vardır. Galata Kefeli Hüseyin ilan 24/25 numaraya müracaat. 622 —
YALNIZ BİR KİMSENİN — Ev İşlerini idare edecek münevver ve ciddi bir bayan aranıyor. Sabahları 49107 numaraya telefonla müracaat. 621 —
BİR DAKTİLO BAYANA İHTİYAÇ VARDIR — Ayhk lsteklerile tercüme kâğıtlarını (Akşam) da K. M. adresine göndermeleri. 665 —
ACELE ECZACI KALFASI ARANIYOR — Pratiği kuvvetli Garbi Ana-dolunun şirin bir kazasında çalışmak üzere eczacı kalfasına ihtiyaç vardır. Emirdağ merkez kaza eczanesine müracaatları. 684 — 6
- SATILIK EŞYA
SATILIK GAZOJEN MOTÖR — Çalışır halde. 25 beygirlik bir motor, gazojen takımlarile ve linyit kömürü ile çalışmak İçin tasfiye dürbünü ile birlikte Uşak İstasyon teslimi. Uşakta Rıza Sılıcıya. İstanbulda 22607. 562 — 1
SATILIK ÇADIR — Mühendis tipi iki direkli yeni bir kamp çadırı satılıktır. 22532 ye telefonla müracaat. 661 —
BAKKAL, MAHALLEBİCİ VEYA EVLERE — Satılık buz dolabı. General Elektrik beş ayaklı ü. S. A. marka bulunan. Aksaray Küçük Lân-ga tramvay caddesi 176 numaraya müracaat. 532 — 3
SATILIK KOTRA — Sekiz metre boyunda mükemmel bir vaziyette iki yataklı bütün teferruatlle gayet kullanışlı bir kotra satılıktır. Müracaat Galata posta kutusu 1043. Telefon 24072 609
AZ KULLANILMIŞ — Avrupa yapısı ikiz çocuk arabası satmak istiyen-lerln Akşam'da İkiz rumuzuna yazmaları. 632
SATILIK KOTRA — Boy 10, genişlik 2,5 metre. Motor, kamara, buz dolabı, tuvalet. Müracaat: Galata Kürekçiler No. 17 633 “
MUNTAZAM EĞER TAKIMI SATILIKTIR — Görmek İçin Beşiktaş Köylçi Şehit Asim caddesi 82 No. ya müracaat. 638 — 1
SATILIK — Frijider marka mükemmel bir balda bir buz dolabı Taksim Şehit Muhtar caddesi No 40/1. Tel: 84019 839 —
MACAR MALI — İki ot saman balya makinesi ucuz Halle satılacaktır. Galata Necatlbey caddesi No. 469 Basrl. 653 — 2
— Kiralık — Satılık
BÜYÜK İSTİFADELİ SATILIK EMLÂKLER — İstifade ediniz. Müracaat: Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâblt han kat 2 No. 23 Galata telefon 42368 574 — 25
I
ı
3500 LİRAYA KELEPİR ARSA — Ayaspaşanın mutena bir yerinde 95 metrekare ar^a denize tamamile hû-, kimdir. Taksim - Kristal arkasında Milli F.mlâkla. T»tetun: 82777.
656
“S
KIZ.ILTOPRAKTA KİRALIK SAYFİYE — Çamlar İçinde mobliyell dört oda elektrik havagazı güzel bahçe. Kızıl toprak bakkal Tevfik'e müracaat 666 —3
SATILIK ÇAM KORÜSU — Çamlıca Altunizade tramvay durağına beş dakika Koşuyolu asfaltında 6000 metrelik çamlık İle Fatih tramvay durağına yarım dakika 10 x 23 ebadında arsa satılıktır. Kadıköy Kurba-Şalıdere İkballye mahallesi Kasımpaşa sokak 13 No. 641 — 2
SATILIK APARTMANLAR — Bey-oğlunda, Şişlide, Nlşantaşmda ve Kadıköyünde net yüzde 8 randımanlı apartmanlar satılıktır. Ers Emlâk Ağacami 3. Telefon 40284 669 —
ORTA, LİSE TALEBELERİNE -Evlerinde matematik - fizik - kimya dersleri verilir, imtihanlara hazırlanır. Akşamda fG, M) rumuzuna müracaat. 663 — 2
SATILIK KAGİR BOŞ EV — Dokuz odalı elektrik terkos sarnıç havagazı banyo yerli bahçeli her konforu havi Altmbakkal çimen sokak No. 39 her yere yakın . 652 — 1
PANGALTI ALTINBAKKAL — Tramvaya bir dakika mesafede üç katlı iki katı müstakil İkişer oda birer belâdan ibaret altında garajı olan bir ev acele satılıktır. Telefon: 82777 630 — 1
SATILIK TORNA ATELYESİ — Tevsic müsait ve piyasa yerlndedir. Her gün saat 10 - 12 arası 22559 telefona müracaat. 654 — 2
KİRALIK İKİ KİŞİ İÇİN UCUZ YAZLIK — Müstesna manzara 2 oda, salon konforlu Göztepe tramvay durağına bir dakika İstasyon caddesi 15/2 yazı ile evvelâ randevu alınması 655 — 1
LÂLELİDE SATILIK ARSA — Lâleli Merih Paşa sokak 7 No. ya müracaat aracı kabul edilmez. 589 — 2
ŞİŞLİDE EV 25090 — Sultanahmet-te 9000, tarlabaşında iki ev 12000 liraya satılıktır. Sirkeci Ankara caddesi No. 66 Emlâklşleri telefon 20310 628 — 1
İLÂN — Divanyolunda üzerinde ÜÇ oda bulunan ve İstimlâke tabi olmı-yan 112 numaralı lokanta binası satılıktır. Görmek İçin lokantacı bay Cemal ve Mehmede müracaat. 640 — 1
KİRALIK ODALAR — Yazıhane atelye için kullanılır telefon vardır. Galata rıhtımı eski Şarap iskelesi sokak No. 5 637 —1
SATILIK KÂGİR EV — Cihangirin en havadar yerinde 3 katlı beş odalı, terkos, elektrik, havagazı banyolu ve bahçeli mükemmel bir ev 26.000 liraya satılıktır. Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin han 2 NO. Telefon: 43840 636 —
-MÜTEFERRİK
ASRÎ DANSLAR — Hususî olarak evlerinde öğrenmek istlyenler Beyoğlu Anadaolu hanı geçidi karşısında AJlyon sokak 19. Prof. Panosyan. 542 — 2
DAKTİLOGRAFİ — Yazı makinesinde on parmakla, metodla yazmağı evinizde kendi kendinize öğrenerek bir meslek sahibi olunuz. (P. K. 1609 -Galata) adresine yazınız. 306 — 5
10,000 LİRA SERMAYEDAR BİR ORTAK ARANIYOR — Sermaye olarak konulan para kendisinde kalmak suretlle ayda 1500 ile 2000 lira kazanç temin eden ve şahsi âtisine engel vermiyen dürüst bir ortağa ihtiyaç vardır. Bu hususla tafsilât almak istlyenler: Harbiye Halâskâr-gazi caddesinde 74 No. lı dükkâna her gün saat 5-7 arasında tahrir! veya şifahi malûmat alabilirler. Al! Sağlam. 662 — 1
TEKNİK ÜNİVERSİTE — Giriş İmtihanJüriyle İlse İkmal imtihanlarına hazırlanan talebeye, geometri cebir, fizik, kimya dersi vermekteyim İsteyenlerin Akşam’da İ. ç. rumuzuna mürcaatları. 671 — 2
A1EK rUPLAUİNIZI Al.IIIK1N1Z Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden Yüksek Lisan — Memur — İn-gilice _ Y T — Daktilo — S.S — A.G — D S namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırmaları rica olunur
Türk değirmencilerine müjde
UN DEĞİRMENLERİ makine imalâtı v« tesisatında 106 senelik bir varlığlle bütün dünyanın yüksem takdirini kazanmış olan THOMAS ROBİNSON & SON, ROCHDALE fabrikaları Türkiye piyasasına büyük ölçüde ihracata karâr vermiştir. Hâlen. Türkiyede bir nümune değirmeninde İşllyen çok yüksek evsafla makineleri vardır.
ÜN FABRİKALARInm tam ve kısmi tesisatını, her türlü değirmen yedek aksam mı ve malzemesini İmal ve teslim etmeği
THOMAS ROBİNSON & SON, ROCHDALE I
FABRİKALARI TAAHHÜD EDER. ]
Çok vüs'atll olan bu sahalarda her türlü fenni ve mail müşavereler 1( I
(
Türkiye Umumî Mümessili
FAZIL i. VERDİ
BAIIÇEKAPI — KUTULU HAN 22
TEL: 23857 P. K. : 745 İstanbul
Mûessesesi sayın alâkadarların emrine âmâdedlr.
)
>
5
Devlet orman işletmesi İzmit revir amirliğin^ den: »t
Yapılacak iş: Enkaz odunlarının, toplama nakil ve istif işi, Mahal ve mevkii: Tumalı bölgesinin Tokatdibi oımıuO bölgesinde mevcut, -q
Miktar ve cinsi: 40,000 kental dişbudak ve karaağaç enkazfl) Muhammen bedeli: Beher kentali 120 kuruştur, J_"
İlk teminatı :% 7,5 hesabile 3600 liradır.
Müddeti: 31. 10, 945 tarihine kadar,
İhale şekli: Açık eksiltme,
ihale tarihi: 17, 7, 945 salı günü saat 15 de
İhale yeri: İzmit revir amirliği binasında.
1 — Yukarda cinsi yazılı enkaz odunlarının toplama istif işi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Buna ait şartnameler Ankarada orman umum müdürlüğünde, İstanbul, Karasu, Geyve, Adapazarı ve İzmit revir âmir-llklerile Tumalı orman şefliğinde görülebilir,
3 — Taliplerin ihale gününde evrakı müsbite ve ilk teminat-
larile komisyona müracaattan. (8918)
ro
S? u
nakil
ve
Kiremit 17-18 kuruş
Sümer Bank Kütahya kiremit fabrikasından:
Aldığımız bir kararla kiremit Hatlarında mühim tenzilât yapılmıştır. Yüz bin adet kadar olan siparişlerde 18 ve yüz binden fazla olan siparişlerde 17 kuruştur. Kalite ve evsaf itl-barile Türkiyede birincidir En yüksek mikdarlaıdaki sipariş-leri dahi karşılıyabileceğimizi sayın müşterilerimize ilân ederiz. (8959)
Tarım Bakanlığından:
1 — Mersin - Alata Teknik Bahçıvanlık okulunun içme suyu tesisatı kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
2 = Bu tesisatın tahminî keşif bedeli (122.470) lira (91) kuruş olup, muvakkat teminat (7374) liradır.
3 — Eksiltme, Tayım Bakanlığı binasında toplanacak İnşaat komisyonunda 25 temmuz 945 tarihine rastlıyan çarşamba günü saat (15) de yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve diğer evrak (6) Ura mukabilinde Bakanlık levazım müdürlüğünden alınabilir.
5. _ Eksiltmeye girmek Istlyen müteahhitlerin Bakanlıktan bir ve-
sika almaları şarttır. İsteklilerin bu vesikayı alabilmeleri için resmi tatil günleri hariç olarak eksiltme tarihinden en az üç gün evvei bir dilekçe İle Bakanlığa müracaat ederek dilekçelerinde bir kalemde bu İşe benzer (50.000) elli bin liralık bir tesisat işini muvaffakiyetle İkmal ettiklerine dair resmi İdarelerden verilmiş vesikayı raptetmeleri şarttır. İsteklilerin gerek mali vaziyetleri ve gerekse Teknik teşkilâtları ve halen teahhütle-rlnde mevcut iş vaziyetleri ve şimdiye kadar yaptıkları diğer bütün İşlerdeki derecel muvaffakiyetleri tetkik edilerek komisyonca haklarında edinilecek kanaatin müspet bulunması lâzımdır,
8 — Keşif bedelinden tenzilât yüzde hesabiyle yapılacaktır. Buna göre taliplerin yazı ve rakamla yazacakları teklif mektuplarını ayrı bir zarfa, ehliyet vesikası, ticaret odası vesikası, ve şartnamede yazılı diğer vesikalarını ve muvakkat teminat makbuz veya mektubunu ayrı bir zarfa koyduktan sonra kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat önceye kadar komisyon başkanlığına teslim eylemeleri ilân olunur. Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı dikkate alınmaz.(90561
Çam travers ve kereste satışı
Devlet Orman İşletmesi Kaş Revir amirliğinden:
Satılacak mal: Mamul çam travers ve kerestesi.
Mahal ve mevkii! Kalkan İskelesinde ve Cemrenin Dalyan, sıfat iskelelerinde.
Miktar ve cinsi: 9499 adede denk 8C7 M3 392 Dm3 çam travers ve kerestesi (üç partide»
Muhammen bedeli: Beher metreküpü liû liradan,
İlk teminatı: Üç partinin % 7,S hesabiyle 7155 Ura 98 kuruştur. Müddeti: 20 gün
İhale şekli: Açık arttırma ıısullyle.
İhale tarihi: 23. 7. 945 pazartesi günü saat 11 de,
İhale yeri: Devlet orman İşletmesi Kaş revir amirliği binasında.
1 — Yukarıda cinsi yazılı 9499 adede denk 8670 metreküp 392 desl-metreküp mamul çam travers ve keresteleri Kalkan İskelesinde ve Dem-renin Dalyan, Sıfat deniz, iskeleleri son. depolarında üç parti halinde açık arttırma İle satışa konulmuştur.
2 — Buna alt şartname Ankara Orman genel müdürlüğünde, Mersin, Adana, Antalya. Fethiye. Finike revir amirliklerinde İzmir orman bölge şefliğinde ve işletmemizde görülebilir.
3 — Taliplerin İhale gününde evrakı müsbite ve İlk teminatlarlle komisyona mûr acaa tl ar ı. (9193)
İstanbul Esnaf Odası Reisliğinden:
1 — Marangoz esnafına kendi kooperatifleri eliyle tevzi edilmekte olan Gomalaklar ile eğelerin dağıtma müddeti 20. T. 945 tarihine kadar uzatılmıştır.
Bu guruba dahil esnafın o îariiıe kadar müracaatla İstihkaklarını al-I maları ve bu müddet geçtikten sonra müracaat kabul edilmtyeeeğl,
2 — Kundura İmalâtçılarına birer buçuk kilo üzerinden dağıtılmakta ' olan verniklerin tevzi müddeti 15. 7. 945 tarihine kadar uzatılmıştır. Ver-, nlk almak Istlyen esnafın yukarıda yapılı tarihten evvel esnaf odasına müracaatları lüzumu ilân olunur. (9242)
A S 5 A M
12 Temmuz 3045
Balıl t e 8
FİATLARI KADAR MUAYYENlYfeT VS VUZUH TEMİN EDEMEMEKTEDİR
BURSA PAZARI
HAŞAN HÜSNÜ MAHDUMU
Naznıl Sipahioğlu
Sultanhunam caddesi 4. Tel. 2002a
Vatı mekteplerine gidecek çocuklarınızın yatak, yorgan, battaniye, çarşaf, havlu, pike örtüsü, çamaşır ve bllûmum tuhafiye eşyasını ehven Katlarla mağazamızda bulabilirsiniz.
Un öğüttürülmesi ve ekmek imali
Erzurum Belediye Reisliğinden:
1 — Erzurum şehrinde oturan sabit ve dar gelirlileri» şehir halkının ekmek İhtiyacı olan hububatın öğütülmesi ekmek İmal ve satışı işinin 30. 0. 945 günü yapılan eksiltmesinde talip zuhur etmediğinden 2490 sayılı kanunun 40 inci maddesi gereğince yeniden 20 gün müddetle kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Taahhüt müddeti İhale tarihinden İtibaren 31. 13. 945 günilne kadardır.
3 — Bu iş 7. 7. 945 gününden itibaren eksiltmeye konulmuş olup 37 temmuz 945 cuma günü saat II de belediye encümeninde İhale edilecektir.
4 — Muvakkat teminatı lmallye ücreti olan 120600 lira üzerinden 7280 Uradır.
5 — Şartname suretini lstlyenlere 000 kuruş mukabilinde belediyeden verilecektir.
6 — TaUpler ticaret odası veslkaslle muvakkat teminat ve teklif mektuplarını İhaleden bir saat evvel belediye encümenine vermiş olacaklardır.
7 — Postadaki gecikme kabul edilmez, (9189)
Maltepe Yapı ve İmar Kooperatifi Kurulmuş ve ortak kaydına başlanıştır. Giriş hissesi 300 Uradır. Muhtelif tip evlerin parası 15 senede ödenecektir. Fazla İzahat Kooperatifin Anadolu Maltcpeslndekl Merkezinden, Karaköy börekçisi kargısındaki Foto Güneşten ve Ankara caddesinde Cumhuriyet Zltabevln-den alınacak statüdedir.
İstanbul jandarma satmalma komisyonundan:
1 — 82060 - 70620 çifti İstanbul merkez İlçe J. birliği ile Jandarma koruma bölüğüne ve 35000 İlâ 40,000 çifti İstanbul J. konağına alt olmak üzere ceman 97060:110620 çift ekmek'ln «945» mali yılı içinde hususi şartlarına göre pişirilmesi 13 temmuz 045 cuma günü saat 15 de Taksimde Jandarma müfettişliği binasında J. satın alma komisyonunda pazarlıkla ayrı ayrı veya İkisi bir arada İsteklisine İhale edilecektir.
2 — Şartnamesi her gün komisyonda görülebilir.
3 — İsteklilerin tayin olunan giln ve saatte komisyona gelmeleri.
(9214)
— SATILIK NADİR KİTAPLAR —|
15 Temmuz 1945 pazar giinü saat 10 da eski yazı nadir ve kıymetliI TarLhl ve Dini kitaplarla mecmualar, romanlar müzayede ile «atıla- | ■■ çaktır. Adres: Bostancı Tan sokağı deniz kenarı e No. b yalı. ■■■
Uç aylık şeker tevziatı
İstanbul Vilâyetinden
1 — Hükümetçe ekmek ve ekmeklik hububat ve sair maddelerin dağıtılmadığına dair talimatname hükümlerine tevfikan temmuz, ağustos, eylül aylarına ait üç aylık şeker tevziatına başlanmıştır.
İstihkak mlktan memurlara ve mütekait dul ve yetimlere nüfus ba-Sna ayda birer kilodan üç kilo, dar gelirlilere nüfus başına (500) gram zerinden bir buçuk kilodur.
2 — Şeker İsteğe göre kristal veya küp verilecektir.
3 — Memurlar İçin usulüne göre tanzim edilecek (9) nümune numaralı bordrolarda isim, memuriyet adı, nüfus adedi ve ana karne numarası İle şeker miktarları ve para yekûnlarına alt sütunlar sıhhatli olarak doldurulduktan sonra istihkak sahiplerine İmza, mutemetlere ve daire amirlerine tasdik ettirdikten sonra fotoğraflı mutemet tezkeresiyle doğruca İrtanbul memurlar istihlâk kooperatifine gönderilecektir.
İstihkaklarını doğrudan doğruya şeker şirketinden almak İstlyenlerln yukarıda izah edilen bordroları vilâyet makamına göndermeleri lâzımdır.
4 — Mütekait, dul ve yetimlerle dar gelirlilere şeker dağıtımı kendilerine tevzi edilmiş olan tevziat kartlarının temmuz, ağustos, eylül aylatma mahsus kuponlar mukabilinde yapılacaktır.
Bu kuponların kesilmeden İbraz edilmesi mecburidir.
5 — Toz şekerin kilosu memurlar İçin (128) mütekait, dul ve yetimlerle dar gelirliler İçin nakil ve diğer masraflar karşılığı olarak (131) kuruştur Küpün memurlar İçin (148) mütekait, dul ve yetimler İçin (151) kuruştur.
6 — İstihkaklarını devre sonuna yani eylül 945 nihayetine kadar almı-yanlarm haklarından vazgeçmiş sayılacakları İlân olunur. (0208)
Hakkâri Bayındırlık Mudürlüğünden:
1 — Hakkâri merkezinde kapalı zarf usuliyle iki memur evi yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli yirmi dört bin İki yüz kırk bir lira seksen altı kuruştur.
3 — Bu İşe alt şartname, keşifname ve sair evrak Hakkâri İl daimi encümeninde görülebilir.
4 — ihale 945 temmuz avının 27 ci cuma günü öğleden sonra encümen salonunda saat 13.30 da yapılacaktır.
5 — İstenilen kanuni belgeleri ibraz etmek mecburiyetindedirler.
6 — Muvakkat teminat 1818 lira 4 kuruştur. (9221)
Halkalı Ziraat Okulu Sabit Sermaye Çifliğindenr
1 — Mektebimizin üç buçuk ton tahmin olunan muhtelif cins ve çeşitte evsaf ve kıymetçe yüksek elmaları açık arttırma İle satılacaktır.
2 — Muhammen kıymeti (700» yedi yüz liradır
3 — Muvakkat teminatı (52,5» elli İki buçuk liradır
4 — Arttırma 27. 7. 945 cuma günü saat 15 de Halkalı ziraat mektebinde yapılacaktır.
6 — Şartnamenin her gün HalkaL Ziraat okulunda görülebileceği ilân olunur (9131)
Fatih Askerlik şubesinden:
1 — Şubede kayıtlı harb malûlü subay ve erlerle şehit yetimlerine 945 ^ılı tütün İkramiyesi aşağıda yazılı günlerde askerlik şubesinde toplanacak komisyon tarafından verilecektir.
2 — şu vesaik beraber getirilecektir:
A) Subay ve erlerin muayene raporları ve resmi maaş senetleri, ikramiye cüzdanları İle 4 adet de vesika fotoğrafı.
B) Şehit yetimlerinin İkramiye ve nüfus cüzdanları İle dör tadet vesika fotoğrafı.
3 — Gününde müracaat etmeyenlerin İkramiyeleri tevziat sonunda verilecektir.
MALÛL SUBAYLARA
13/7/945 Cuma
16/7/945 Pazartesi
18/7/945 Çarşamba
19/7/945 Perşembe
MALÛL ERLERE
20/7/945 Cuma
23/7/945 Pazartesi
25/7/945 Çarşamba
27/77945 Cuma
30/7/945 Pazartesi .
ŞEHİT YETİMLERİNE
1/8/945 Çarşamba
3/8/945 Cuma
6/8/945 Pazartesi
8/8/945 Çarşamba
10/8/945 Cuma
13/8/945 Pazartesi
15/8/945 Çarşamba
17/8/945 Cuma
20/8/945 Pazartesi
22/8/945 Çarşamba
24/8/945 Cuma
27/8/945 Pazartesi
29/8/945 Üarşajnba
31/8/945 Cuma
HALI TEMİZLEMEK İÇİN
VAMPİR
elektrik süpürgesi aranıyor. (Vampir) riimuzu ile İstanbul 176 posta kutusu adresine yazılması.
Fransız milli bankasının 5000, 10000, 500, 100 ve 50 franklık banknotların kanuni varlıkları ve zimmeti İbra hükümleri sona ermiş olduğundan mezkûr banknot sahipleri 12 temmuz tarihinden itibaren 31 temmuz 945 tarihine kadar İşbu banknotları depo edilmek üzere Türklyede Fransız konsolosluklarına ibraz edebilirler. Konsolosluklar, sözü geçen banknotların tebdile muhtemel kabulleri hususunda İstenilen bütün malûmatı vereceklerdir.
Depo tâyin edilen müddet zarfında İcra edilmezse banknotlar iptal telâkki edilecektir.
Fransız hazine bonoları, teslih bonoları, millî müdafaa, tasarruf, kurtuluş ve zirai kredi milli sandık bonoları dahi, tebdil veya tediye edilmek üzere aynı müddet zarfında, aksi halde iptal telâkki edilmek üzere depozito edilmelidirler.
Zayi — İstanbul İş Bankası küçük cari hesaplar servisinde açtırmış olduğum (111057) numaralı hesuba alt mührümü zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Haliç Feneri Tevki Cafer mahallesi Mesmevl sokak No. 22 Fatma Kulen
KİMYAGER
HUSAMEDDİN
İdrar, Kan ve sair tahliller.
Eminönü, Emlâk Eytam bankası rşısmda İzzet Bey han No. 6
Zayi — Tıp fakültesinden aldığım 944 - 945 yılı şehir nakil vasıtası hüviyet varakamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Tıp fakültesi 4300 Mustafa Yücel
CAVİD
çocuk araba ve bisiklet atölyesi Harbiye 205
Sakatlar İçin her cins araba yapılır. Prese araba 135 lira.
Sipariş alınır.
SACLARA HAYAT VERECEK BİR
SAÇ O j I SAC
ik .J KREMİ ■*’ ■“ KREMİ
InNIlflIF SAÇLARA hayat, intizam, oer laldık verir ve dökülme* ne mani olur. Briyantin vazifesini de görür.
Parfümün v, Ec/ --'erden «rayınız
HASIR ve HER NEVİ KOLTUKLAR SANDALSALAR
Karyolalar, masalar ve çocuk arabalarile yemek ve yatak odası takınılan en zarif, dayanıklı, ve ucuz Rizapaşa yokuşunda 06 No
Ahmet Fevzi - Asri Mobilya
Mağazasından tedarik edebilirsiniz.
Halkalı Ziraat Okulu Sabit Sermaye Çifliğindenr
1 — Mektebim- İn 25 dekarlık bağlarının üzüm hasılatı toptan ve götürü olarak açık arttırma ile satılacaktır.
2 — Muhammen kıymet! «1800» bin sekiz yüz Uradır.
3 — Muvakkat teminat «135» yüz otuz beş Uradır.
4 — Arttırma 27. 7. 945 cuma günü saat 14 de Halkalı ziraat mektebinde yapılacaktır.
5 — Şartnamenin her gün Halkalı Ziraat mektebinde görülebileceği
İlân olunur. «9130r
Türkiye Demir Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden:
MüessesemJz çırak kurslarına öğrenci alınacağı zamanında İlân edileceğlnd-n bundan evvel bu İş içitı vaki müracaatların nazarı dikkate a'ınmıyacağı bildirilir. (8975)
Beyoğlu askerlik şubesinden:
Beyoğlu ve Taksim askerlik şubelerinin defterlerinde kayıtlı malûl subay, erat ve şehit yetimlerinin tütün İkramiyesinin tevzi günleri aşağıda gösterilmiştir:
No.
1 den 35 No. ya kadar 13 temmuz 945 perşembe günü (subaylar)
36 dan 66 No. ya kadar 14 temmuz 945 cumartesi (subaylar)
1 den 40 No. ya kadar muz 845 sah (erler)
41 den 89 No. ya kadar muz 945 perşembe (erler)
81 den 120 No. ya kadar muz 945 cumartesi (erler)
121 den 182 No. ya kadar 24 temmuz 945 salı (erler)
1 den 40 No. ya kadar 26 temmuz 945 perşembe (şehit yetimleri)
41 den 80 No. ya kadar 28 temmuz 945 cumartesi (şehit yetimleri)
81 den 120 No. ys kadar 31 temmuz 945 6alı (şehit yetimleri)
121 den 160 No. ya kadar 2 ağustos 945 perşembe (şehit yetimleri)
161 den 212 No, ya kadar 4 ağustos 945 cumartesi (şehit yetimleri)
Gösterilen günlerde 4 adet fotoğraf, nüfus cüzdanı, resmi senet, rapor ve maaş cüzdanlarile birlikte askerlik şubelerine müracaatları ilân olunur. _____________________________
Zayi — Fatih - Hirkalşerlf nüfus memurluğundan aldığım nüfus kodunla blrUkte Hirkalşerlf askerlik şubesinden verilen askerlik tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 321 doğumlu Hafız Halit oğlu Talât Akpamuk
17 tem-
19 tem-
21 tem-
LGömlekiş"!
BİRİNCİ SlNlf GÖMLEK (1 |
™T«J. 80090 Sirkeci
Devlet orman işletmesi Biga revir amirliğinden:
Açık eksiltmeye Bölgesi.Or- Beher kentalinin Muvakkat
konulan Işkı
Cinsi
manın adı ve Mlkdarı Teslim fiatı
Deposu kental mahalli Ll. Kr.
Sazak Bölgesi Derentl
Andızlıçeşme 10000 deposu 1 50 Or. ve Derentl Deposu.
teminat Ll. Kr
Toplama, odun Boy ve kutruna ayırma, depoya nakil ve İstifi. .
1 — Yukarıda cinsi, eksiltme şekil, bölgesi, ormanın adı, mikdarl, teslim mahalli, beher kentalinin fiatı ve muvakkat teminatı yazılı çam ve meşe enkazını toplama, odun boy ve kutruna ayırma ve yedi kilometre mesafedeki depoya nakil ve depoda muntazam İstif İşi 26/7/945 ta-rLhine satlayan perşembe günü saat 15 de Devlet orman işletmesi Biga revir Amirliğinde yapılacaktır.
2 — Buna alt şartname Orman Umum Müdürlüğünde, Balıkesir, Bayramiç, İstanbul, Biga revir âmlrliğile Sazak bölge şefliği ve Çanakkale Yenice Orman Bölge kâtipliğinde görülebilir.
3 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte Biga revir âmlrllğine müracaatları. (9070)
1125 00
Fitre zarfı yaptırılacak
Türk Hava Kurumu İstanbul şubesi başkanlığın* dan:
Kâğıdı kurumdan verilmek şartile 1.000.009 adet fitre zarfının yaptırılması ve üzerine yazı bastırılması İşi on beş gün müddetle açık eksiltmeye konmuştur.
İşin muhammen bedeli 3.000 ve muvakkat teminatı 225 liradır. Eksiltme 13 temmuz 945 cuma günü saat 15 da şubemiz satmalma komisyon başkanlığında yapılacaktır. İsteklilerin bu saatte hazır bulunmalara
Şartname ve zarf nllmunelerl komisyon başkanlığında görülebilir.
(8640)
Diyarbakır jandarma konak komutlanlığından:
Tutarı Teminat
Lira Er Kliosu makbuzu Saat Tarihi
16500 20 180,000 1238 10 6/8/945 kapalı zarf D. batardan Mardin J. okul ve alay K.
13660 20 150,000 1025 10 B/8/945 » ■ » Silvan J. okul K.
Jandarma konağından yukarda gösterilen mahallere kamyon ve hayvanla eşya, erzak ve er sevkedllece-ğlnden kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur. İsteklilerin teminat makbuzları!» kapalı zarflarının belli edilen giln ve saatten evvel jandarma konağında toplanacak komisyona verilmesi ve buna alt şartnamenin konaktan öğrentlmsel. (9046)
Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğü İlânları
Kıymeti L. K.
43200.00
48400.00
Muvakkat
teminatı Metre karesi Beher metre karesi Ada Parsel
L. K. L. K._____________L. K. Numarası Cinsi
360.00 120.00
3240.00
3630.0?
484.00
100.00
Semti
632
vasıfları
yazılı arsalar Beyoğlunda
1 Es. 386 Garaj arsası Beyoğlunda Bedrettin mahallesi
(Es. 34/1 Arsa » •
(Ye. 2/1
Bedrettin mahallesinde Şişhane Yokuşu başında ve Millet
932
2
Yukarıda . . _
Gazinosu yanındadır.
Şişhane meydanına, Tramvay caddesine ve Hailce nezareti vardır. 2490 numaralı arttırma ve eksiltme kanunu uyarınca kapalı zarf usullylle artırmaya konmuştur. Arttırma 1 Ağustos 945 çarşamba günü saat on beştedir. Krokilerini görmek ve izahat almak isteyenlerin her gün Beyoğlu Vakıflar Müdürlüğü Akarat kalemine müracaatları, satın almak isleyenlerin de tayin olunan gün ve saatten bir saat evvel muvakkat teminat makbuzlarını, teklif mektuplarım havi zarflartni makbuz mukabilinde adı geçen Müdürlük İhale komisyonuna ivdi eylemeleri İlân olunur. (9007)
Comments (0)