I
Ekonomi Bakanlığı harb sonu sanayileşme plânını hazırlıyor
Yarın sabahtan itibaren iki aylık zeytinyağı dağıtılacak
Sene 27 — No, 9602 — Flati her yerde 10 kuruştur.
• ÇARŞAMBA 11 Temmuz 1945
Sahibi: Necmeddfn Badak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Parti grupu hükümetin siyasetini tasvibetti
Memleketin menfaatlerine tamamile uygun olan bu siyasete devam edilmesi hakkındaki takrir ittifakla kabul edildi
Üçler toplantısı 17 temmuzda başlıyor TOPLANTI AYIN SONUNA KADAR SÜRECEK
Dış Bakanı Londra’ya vasıl oldu
»akara io ia.Aj — C. H. P. Meclis gurupu Başkan Vekilliğinden: C. H. P Meclis gurupu genel kurulu 10/7/ 1945 salı günü başkan vekili Tekirdağ pıiliet vekili Faik Öztrak ın başkanlığında toplandı.
Oturumun açılmasını mücaakıp Başbakan Şükrü Saraçoğlu söz alarak kürsüye geldi; memleketimizi İlgilendiren harici meseleler hakkında etraflı ve açık İzahlarda bulundu. Sık aık tasvip sesleri ve alkışlarla karşılanan bu İzahlardan sonra birçok millet vekilleri söz alarak Başbakanın beyanlarını ve hükümetin milli hak ve menfaatlerimize tamamile uygun olan siyasetini takdir ettiler, bu isabetli siyasette devamını istediler.
Hatiplerin sözleri bittikten sonra Ankara millet vekili Mümtaz Ökmen tarafından verilen ve « hükümetin ta-kibettiği siyasetin, memleketin menfaatlerine tamamile uygun, İsabetli ve yerinde görüldüğünden, bu siyasette devamın gurupça tensibedildlğlnin ka rar altına alınmasına» adlr olan takrir okunarak oya sunuldu. Gurup il-yelçrl bu takriri İttifakla kabul ettiler Bunun üzerine tekrar söz alan Başbakan Saraçoğlu, taklbedllen siyaset hakkında gösterilen takdir ve itimattan dolayı teşekkürlerini İfade ve hükümetin, milletin hak ve menfaatlerine uygun görülen yolda çalışmalarına devam edeceğini beyan etmiş ve şiddetle alkışlanmıştır.
lerl Bakanı vapurla Plymouth'a, oradan da Londraya gelmiştir. Burada ehemmiyetli görüşmeler yapması bekleniyor. Bu görüşmelerde Türk -Rus muahedesinin yenilenmesine ve Boğazlar rejiminin melhuz tâdiline müteallik meselelerin müzakere edilmesi muhtemeldir.
Londra 10 (A,A.) — Reuter: Türkiye Dış İşleri Bakanı, San Franclsco’dakl Türk heyeti başkanı Haasn Saka, İş yolu üzerinde bu ak-gelmlştlr. Londrayı zl-karannı verdiği zaman, Haşan nın. Türk - Rus dostluk paktı-ierplş edilen yenllenmeslle ilgili meselesi üzerinde M. Churchlll İle görüşmeler yapması bahis mevzuu bulunuyordu. 1 temmuzda Ankara radyosu, Haşan Saka’nın ziyaretindeki gayenin bu olduğunu söylemişti. Bugün Haşan Sakanın, bir hafta vs yahut daha fazla bir müddet lstlrhat etmek üzere Güney Fransaya gitmiş
Londra'ya vasıl olan Dış İşleri Bakanı B, Haşan Saka Gündemde görüşülacek başka İş olmadığından, eaat 18 de oturuma son verildi.
Dış işleri Bakanı Londra’da
Londra 10 (AA.) — Türkiye Dış İş-
olan İngiliz Başbakan! 1 e görüşmek fırsatını bulması İhtimali pek azdır.
Fakat, Türkiye Dış İşleri Bakanının, hâlen iyileşmiş olan İngiliz Dış İşleri Bakanlyle buluşacağı hemen hemen muhakkaktır. Reuter, bunu dün akşam M. Eden İle yakından teması bulunan mahfillerden öğrendiğini bildirmektedir.
Nevyork borsasında büyük spekülâsyonlar
Polonya’da seçim
Vaziyet 1929 borsa yıkılışından az evvelki zamanları hatırlatıyor
Nevyorjj 11 (A.A.) — Nevyork bor-*a muhitinde 1929 borsa yıkılışından iz evvelki spekülâsyonlara benzer bir spekülâsyon havası esmektedir. Bunun sebebi, küçük tasarruf sahiplerine atfedilmektedir Paralan İle devamlı mahiyette hiç blrşcy alamayan bu küçük tasarruf sahipleri, halen servet kurmak ümidi il- spekülâsyon yapmaktadırlar. Borsa mah-■ fillerinde söylendiği gibi, mutad su-fc-tte at yarışlarında atlar üzerine oynanan paralar, şimdi esham ve lah vüât satışına tahsis olunmaktadır. Bu »uretle, muht lif esham ve tahvilât, fclrden bire hayret verici yiuyellşler kaydetmekte, bir kaç gün sonra da aynı suretle düğmektedir. Pek tabii Alarak bu esham ve tahvilâta paralarını yaiırmş olanlar naralara! kaybetmekte, fakat başkaları kapanmaktadır Daha sonra bunun aksi kendisin! göstermekte, yani evvelce kazananlar kaybetmekte, kaybedenler kazanmaktadır.
Bu durum, gerek hükümet mahfillerinde ve gerek borsada batı endi-feler uyandırmaktadır. Çiink i hükû-fpet ve borsa, baş döndürücü bir spekülâsyon yük elişi ve bunu takıbede-
hissedilir bir değişiklik olacağı intibaı mevcut bulunuyordu. Fakat bu düşüncenin yanlışlığı anlaşıldı ve bunun üzerine altın flatı pek az zamanda yeniden yükseldi. Altın üzerindeki resmi tahditlerin muvakkat surette kaldırıldığı haberlerine rağmen sonradan 177 kuruşluk mutedil bir iniş kaydedilmiştir. Fakat şimdi fiat yeniden yükselmektedir. Bu yükselişin hangi hadde kadar devam edeceğini görmek İlgi uyandırmaktadır.
Orta Şark ta ve Uzak Şark'ta altın flatinln yüksek oluşu, pek tabii olarak bahis mevzuu dövhJerln hakiki kıymetlerini göstermemektedir. Diğer dövizlerde olduğu gibi, bunda da, nazari dikkate alınması gereken tarife ve İzaha sığmıyan bir çok sebepler mevcuttur.
Singapurdan ayrılanlar
Nevyork 10 (AA.) — Reuter: Japonların elinde bulunan Batavla radyosu bir yayınında , Arap ve İsviçre tebaalarının Singapur’u terketmek üzere olduklarını bildirmiştir.
5 milyon Polonyalı dönünciye kadar geri bırakıldı
Varşova 11 (R.> — Polonya Başbakanı M. Edıvard Ozubka Morawskl, dün gece Polonyada yapılacak seçimlerin yabancı memleketlerde bulunan 5,000,000 PolonyalI memlekete dönmek fırsatını veya çarelerin! buluncı-ya kadar tehir edileceğin! söylemiş ve memleketi terkeden bütün PolonyalIları, faşist veya naz! addettiği unsurlar hariç olmak üzere, memleketlerine dönmek İçin ellerinden geleni yapmaları arzusunda olduğunu bildirdikten sonra muvakkat milli birlik hükümetinin Büyük Brltanyada bulunan Polonya ordusu mensuplarını İyi karşı Uyacağını ilâve etmiştir.
--------------S
Portekizde ihtilâl
Lizbon 10 (A.A.) — Yabancı yardımlle biı- ihtilâl hareketinin patlak verdiğini ve Başkanın oturduğu Caselis şehrini tecride teşebbüs ettiğini sanan Portekiz lejyonu hafta tatili sırasında Lizbon sokak ve caddelerinde silâhlı manevralar ve talimler yapmıştır x
Stalîn harekete hazırlandı, Churg chill de cumartesi yola çıkacak?
Görüşülecek başlıca meseleler: Almanya’nın idaresi, Almanya-Polonya hudutları, tamiğ rat ve harb suçluları. Boğazlardan ve Uzak Doöudan bahsedilmesi muht

M, Churchlll, Truman ve mareşal Stalln
«fek ayni derecede büyük bir çöküş ihtimalinden korkmaktadır. Eğer böyle bir şey vukua gelirse, hükümet fnııhakkait surette böyle bir felâketi önlemesin! bilmediğinden dolayı tpfitle edilecektir. Diğer taraftan borsa Cllar da pek İyi biliyorlar ki böyle bir Surum hasıl t.lırsa, hükümet, bugünkü usullere çok aranacak tahditler koyacaktır. Bu sebeple, borsacılar, Nevyork'ta borsa oyunları oynama ması tavsiyesini yapmaya çalı mak fadırlar.
Orta Şarkta altın piyasası
Londra 11 (AA.) — Financial
Times gazetesi. Orta Şark'ta altın piyasasını tahlil eden b'r vazonda diyor kİ:
Almanya -■rktü(ü zaman Mısır Altın flati cok dişmügtü. COnkii o lammi. Avrupa’da muhasamat - $o-!
DİKKATLER
Kısasa kısas!
Amerika’da bu »ene şeker bol olacak
Nevyork 11 (R.) — Amerikan şeker pancarı müstahsilleri birliğinin İdare heyeti başkan vekili M. Fred G. Taylor, dün 1948 şeker pancarı İstihsalinin geçen sencklne nispetle yüzde 25 - 30 fazla olacağını söylemiştir.
M. Taylor'un kanaatine göre, şeker pancarı İstihsalinin fazla olması yüzünden İç ve askeri İhtiyaçlar karşılanabileceği gibi, ödünç verme ve Kiralama gereğince yapılan sevkıyat kolaylaşacaktır.
Bir çok memleketlerden zaman zaman haberler geliyor: Karaborsacılar aleyhine şiddetli kanunlar kabul ve tatbik ediliyor. Bizde de öyle olacak zannedildi idi. Halbuki, cezalandırılan mağazaların kapanan kepenklerine yapıştırılan yaftalarda umumiyetle «elli lira para r ez a sı ve üç gün kapanmak» tarzında neticeler göze çarpıyor Bu da. vurgun yanında devede kulak. Kanunlarımızın henüz lüzumu şiddetinde olmadığı hissediliyor.
Karaborsacılıkta bir kasıt, bir ......................taam m üt olduğuna göre, cemiyet kozlar Kızılordudan terhis olunu ermesi n'tices’nde. pırımın gayri hayatının canına kıyan karabor- nanlarj memnunluk ve hararetle Ubii fazlalığı ve eşyanın azlığına | »acılığın da canım yakmaîı, [karşılamağa hazırlan maktadır.
da
1
Sovyetler Birliğinde terhis
Moskova 11 (A.A.) — Kızıl
Yıldız gazetesi bildiriyor: Terhis edilen sınıflan taşıyan İlk trenler gelmekte ve fabrikalarla koL
Vaşlngton 11 (R.) — Vaşlngton'da blldlrltdlğlbs göre. Üçler toplantı® 17 temmuzda başhyacaktır. 7 temmuzda Norfolk limanından bir harb gemle ile Avrupaya hareket eden M. Truman’ın deniz seyahati bir hafta sürecektir. Başkanın beraberinde, şimdiye kadar bütün konferanslarda görülmemiş derecede kalabalık bir müşavere heyeti vardır. Bunların arasında Rua meseleleri mütehassısı Bohln, amiral Lea-hy de bulunuyor. Amerikan Genelkurmay başkanı, Donanma ve Hava kuvvetler! başkomutanları, Gl. Elsen-hower de Başkana refakat ediyorlar.
Üçlerin görüşecekleri meseleler ara sında İşgal altındaki Almanyaya tatbik edilecek İdare ve bu emmlekette siyasi hayatin yeniden başlaması, Almanya - Polonya hudutları, tamirat ve harb suçluları meseleleri ve saire vardır. Sovyetlerln son teşebbüsü üzerine günün mevzuu halini alan Boğazlar meselesinin görüşülmesi ümldedilmlyor. Uzak Doğu muharebesinden ve Sovyetlerln Japonyaya karşı vaziyetinden bahsedilmesi de muhtemel değildir.
Konferans temmuzun sonuna kadar sürecek, bundan sonra M. Truman muhtelif Avrupa memleketlerinde ikî üç hafta seyahat, ederek harb sahnelerini gezecektir, M. Truman’ın ziyaret edeceği memleketler arasında İngiltere, İtalya. Holanda, Belçika, Danimarka ve Nerveç vardır. '
M. Truman’ın mareşal Stalln ile ilk teması Amerikan - Sovyet münasebetlerinin geleceği noktasından çok mühim telâkki edilmektedir. Amerika Cumhur Başkan ımn Amerika - Sovyetler münasebetlerini kuvvetlendlr-ltalya Birleşmiş milletler arasına katılacak Londra 11 (R) — Amerikan âyan meclisi dış encümeni İtalya’nın Birleşmiş milletler arasına katılmasına dair bir karar vermiştir. Kararın katileşmesi için mebuslar ve âyan meclisler! tarafından kabulü ve M. Truman tarafından tasdik edilmesi lâzımdır. Bu yapılırsa İtalya Birleşmiş milletler paktını İmza edecektir
i"1 ~
Yeni tefrikamız
Gün doğmadan Paris...
Louis Bronfield’in (Vâ-Nû) tarafından tercüme edilen ve Paris’in son işgal devresini anlatan bıı edebi aşk ve macera romanını yann AKŞAM sütunlarında okuyacaksın 12 ----------------------------I
mek İçin Amerika menfaatleri!# telif edilebilecek her şeyi yapmak niyetinde olduğu söyleniyor. Amerlkada Balkın büyük bir kısmının fikri bu merkezdedir.
Londra 11 (R.) — İngiliz sabah gazetelerinden Daily Herald Üçler toplantısının pazartesi günü yapılacağını söylemektedir.
Mareşal Stalin ve
M. Churchlll
Londra 11 (R.) — Fransanın cenubunda Hendaye yakınlarında tatilin! geçirmekte olan M. Churchill’in cumartesi günü Potsdam'a hareket etmesi bekleniyor. Mosokavadan bildirildiğine göre, mareşal Stalln de kendisine refakat edeceklerle birlikte Potsdam'a gitmeğe hazırlanıyor.
Başkan Truman Londra-yı ziyaret edecek
Londra 11 (R.) — Başkan Truman Londrayı ziyaret etmeğe resmen davet edilmiştir. Başkan, ziyareti esnasında Buklngham sarayında kiralın misafiri olacak, Lordlar ve Avam Kamarasının müşterek toplantısında bir
nutuk söyllyecektlr.
Vaşington 11 (AA.) — M Truman muhtemel olarak evvelâ M. Churchlll İle yan resmi bir konuşma yapacak, bundan sonra İki şef mareşal Stallnle görüşmek üzere potsdam'a gideceklerdir.
M. Churchill resim
yapıyor
Hendaye 10 (A.A.) — Başbakan M. Churchill’in şerefine bugün yapılması kararlaştırılan halk şenlikleri perşembe gününe bırakılmıştır. M. Churchlll, günün büyük kısmını resim yapmakla geçirmiş ve mis Churchlll de tekrar şehre İnmiştir.
M. Eden tekrar işe başladı
Londra 10 (A.A.) — Ülser’den hasta yatan İngiliz Dış İşleri Bakanı M. Eden bugün Dış Bakanlığa gelerek tekrar işe başlamıştır. Bu hafta kabine toplantısına başkanlık edecek, sonra M. Truman ve mareşal Stalin-le beraber İştirak etmek üzere Pots-le yaptlacak toplantıya M- CMırchlll’-dam’a'gidccektir.
Günler Geçerken
Servetsiz devlet adamları
Avustralya Başbakanı meteliksiz öldüğü için geçinemiyor ek vaziyette kalan eşine Devlet maaş bağlamış. Rahmetli John Cur-tiııi de, hükümeti de takdir ederiz. Eski Başbakan onurlu bir devlet adamı imiş: AvustralyalIlar da kadir, kıymet bilir ahlâklı insanlarmış; iki taraf da vazifesini yapmış. Yazık ki geçen umumi harbden sonra Fransa, kendisine şeref kazandıran namuslu ricale karşı lüzumu kadar dürüst hareket edememişti; meselâ emekli maaşiyle geçinemiyen Mam kahramanı Mareşal Joffre aleyhinde, oturduğu evin sahibi — kirayı muntazam veremiyor diye — bir boşaltma dâvası açmak küstahlığında bulunmuştu. Müttefik ordular Başkomutanı Mareşal Foch’un da serveti yoktu. Hattâ bu sefer Paris işgal edilince Madam Foch bir gün bankadaki hususî kasasının mevcudunu göstermek için Alman makamlarından emir almış, mahzene inmiş ve Cermen subayının gözü önünde demir kapağı açmıştı. Neler çıkmıştı? Altın dizileri, mücevher kutulan, esham tomarları mı? Hayır, sadece bir kılıç... Mareşalin zafer kılıcı! Alman subayı bile insafa gelmiş, "eski büyük galibin karısı önünde selâm vaziyeti almıştı.
Gene yakın zamanlarda Fransada epeyce müddet Başbakanlık etmiş bir zat nasılsa seçimde kazanamamış, Meclise ve politika hayatına tekrar girememişti. Geçineceği yoktu, yaşlı id!; yaşadığı kasabanın sulh mahkemesinde avukatlığa başladı. Çok kere köylüler ücret olarak kendisine para değil, kaz veya ördek veriyorlardı... bir hükümet şefi İşte öyle süründü; yoksul öldü. Koca Herriot da bugün bankada cari hesabı ve yurdunda bir dikili ağacı olmıyan nâdir Balkanlardandır; mücessem fazilettir. Clemanccau'nun da galiba bütün varı yoğu Britaııyada bîr ahşap kulübeden ibaretti.
Bu sebepledir ki bizim Bakanlık etmiş şahıslara otomatik tarzda maaş bağlanması sistemimiz esasta İyi düşünülmüştür. Fakat eski Fransa gibi durmadan Kabine buhranı geçiren ve bir günlük Nazırlar üreten memlekete gelmez; yıkım olur. Bu maaşların malî durum ve asgari bir hizmet müddeti göz önünde tutatarak Millet Meclisi karari'e verilmesi daha doğrudur, sanırım.
Refik Halid Karay
Satılfe 2
AKŞAM
11 Temmuz 1945

SÖZÜN RFI İŞİ
Bu kadar tedbir yetmez mi?
Tramvaylarda intizamı sağlamak İçin aklımıza gelen büliin tedbirleri aldık. Hâlâ da tedbir almaya devam ettiğimize göre bunun sonu, heyhat, daha gelmemiştir. Tedbir, tedbir, tedbir.. Harbdcn evvel tedbirsiz nasıl tramvaya biniyorduk? Nasıl evlerimize gidiyorduk? O zaman hepimiz gözbağcı mı İdik, yoksa elestikiyetimiz pek fazla idi de şimdi sertleştik, kabalaştık mı? Anlamak kabil değil.
Kanunlarımıza göre herkesin hürriyeti başkasının hürriyetinin başladığı yerde biter. Aldığımız tedbirler yüzünden şimdi İstanbulluların hürriyeti tramvaya binmek istedikleri anda sona eriyor. Emir emir üstüne: Tramvaya önden binmeyeceksiniz Sahanlıkta durmıyacaksınız. Vatmanla konıışmıyacaksınız. Pencereden dışarı başınızı çıkarmıyacaksınız. Biletçiye bozuk para vereceksiniz Yüksek sesle konuşmıyacaksınız. Arabalara tiikümılye-ceksiniz. Arabalar yürürken binmeyecek, durmadan inmeyeceksiniz, Bazı yerlerde ters kapıdan ineceksiniz. Son duraklarda arabayı terkedeceksiniz. Arka kapıdan innıiyeceksinlz. İçeriye girdikten sonra boyuna öne doğru yürüyeceksiniz. Demir parmaklıklara gireceksiniz, üstünüz başınız temiz olacak. Elinizde yağ tenekesi bulunmıyacak. Bileti ininceye kadar elinizde tutacak, her isteyene derhal göstereceksiniz Sigara içnıiyeceksiniz. Fazla sarhoş olmıyacakstnız. Aktarma bilet almışsanız iki saati geçirmeyeceksiniz...
Bir hamlede aklıma gelen bu yasaklar mevcut yasakların tamamı değildir. İnsan hafızası bunların hepsini raptedecek kudrette yaratılmadığı için her tramvaya binişinizde bir iki yasağa ûykın hareket etmeniz, bu yüzden arabadan İndirilmeniz, belki de karakola kadar uzanmanız muhtemeldir
Artık Tramvay idaresinin sayın müdürü B. Hulkj Erem'e sığınıyor, biz tramvay yolcularına biraz hürriyet vermesini, vermek kabil değilse, bari çalışkan memurlarını yeni tedbirler düşünmekten menetmesini diliyoruz. Yoksa tramvaya binmek usullerini öğrenmek üzere bütün yolcuları üç aylık kurslardan geçirip otomatikleştirmek icabedeeektir.
Şevket Hado
Tokyo, sularına giden Amerikan filosu
Harb gemilerinin hepsi yeni, ağır silâhlı ve çok yolludur
Vaşington 10 (RJ — Pasifik donanmasına mensup uçak, gemilerinden kalkan binden fazla Amerikan uçağının Tokyo'ya yaptığı akın çok tesirli olmuştur. Harekete üçüncü filonun bir kısmi Iştlrâk etmiştir. Bil gemiler şunlardır:
Lerington, Essex, İn dependence
ve San Jaclnto uçak gemileri, İndla-na, Massachııssets. South Dakota ve towa zırhlıları. Chicago. San Juan, Sprlngfleld ve Atlanta kruvazörleri, Dehaven. Samuel NMoore, John Rodgers, Chroeder, Cogswell. Herman, Southerland, Ault, John Weeksuss, Colohan. Wedderburn, Rowe, Caper-ton ve Frank Knoz destroyerleri. Nevyork 10 (R.) — Tokya bölgesine karşı taarruza girişen Amerikan zırhlı «t uçak gemileri arasında hâlen hizmette bulunan en kuvvetli harb gemilerinden birkaçı bulunmaktadır. Bu birliklerden bazılarının 30 haziran 1944 tarihine kadar gördükleri İşler, Donanma gününe vanilyan geçen 27 ekim tarihinde açığa vurulmuştu.
Tokyoya karşı girişilen harekâtı desteklemekte olan zırhlıların en büyüğü 1942 de tamamlanmış bulunan 45 bin tonluk (İowa» dır. Diğer 3 zırhlı da İndiana sınıfından beheri 35 bin tonluk South Dakota, İndiana ve Massachussetstlr. Bunları 1941 de tamamlanmıştır. Zırhlıların dördünde de 9 tane 40,6 hk top vardır. İowa’nın sürati 32, diğerlerinin 30 mildir.
Japonlar, müteveffa Başkan Roose-velt'l 1943 yılı sonunda Tahran konferansına götürmüş olan İowa zırhlısını batırmış olduklarını dört defa bildirmişlerdi. Ertesi senenin başında towa zırhlısı Panama kanalından geçerek Paslflğe gitmiş ve Marshall takımadalarından Kwa)aleln‘e karşı yapılan hava - deniz taarruzuna iştirak etmek üzere vaktinde yetişmiştir.
Daha sonra İwoa zırhlısı Yeni Gine, Marlannes, Palau ve Phlllpplnes adaları seferlerine İştirak etmiş ve geçen ekiıu ayında 68 Japon gemisinin batırılması veya hasara uğraması ve 6 Amerikan harb gemislle birkaç hafif geminin kayblle neticelenen Leyte körfezi muharebesinde amiral Hal-sey'e amiral gemisi vazifesini görmüştür.
8outh Dakota, amiral Mc Caln'ln savaş teşkiline İthal edilmiş en meşhur zırhlılardan biridir, 26 ekim 1942 tarihinde South Dakota. Guadalka-nal'm kuzeyinde yapılan harekâtı himaye ettiği sırada 32 düşman bomba ve torpil uçağını düşürmüştür.
Daha sonra South Dakota üç düşman kruvazörünü ve bir destroyerini batırmıştır. Atlantikte dolaştıktan sonra bu gemi 1943 sonlarında Pasif 1-ğe dönmüş ve Jllbert adalarının İşgali İçin yapılan savaşlara lştlrâk etmiştir.
South Dakota'nın ikiz kardeşleri olan tndiana ve Massachusaets zırhlıları da 1944 yılı ocak ve şubat aylarında Marshall adalarında yapılan harekâta i^tirhlc etmişlerdir. Paslflğe gitmeden evvel Maasachussets zırhlımı İlk defa olarak Kuzey Afrikaya yadım çıkarma hareketlerini örten de-z kuvvetlerlle savaşa İştir kİ etmlş--'Bundan başka çıkarmayı durdur-ık üzere Kazablanka'da üslenen rausız donanmasının müdahalesine
-----------------------7 Tokyo’ya yeni bir akın
Bu sabah 2000 uçak haua meydanlarım bombardıman etti
Londra 11 (R) — Bu sabah 2000 Amerikan uçağı Tokyo civarındaki hava meydanlarına yeniden hücum etmişlerdir Japonlar hemen hemen hiç karşılık göstermemişlerdir Müttefikler Tokyo semalarında tanı hâkimiyet elde etmişlerdir. Evvelki günkü akında burada 154 Japon uçağı tahribedilmiştir
Japon sularında bulunan üçüncü Amerikan donanması hâlâ hareketine devam ediyor. Gemilerden hiç biri hasara uğramamıştır,
AvustralyalIlar Bomeo adasının güney doğusuna ye-nitfen asker çıkarmışlardır. Balık papan AvustralyalIların mühim kontrolü altındadır.
BERLİN’İN İDARESİ MESELESİ
Dün yapılan toplantıda üç devlet arasında bir anlaşma oldu
Londra 11 (AA.) — İngiliz basını dikkat gözünü gene Berllnln İdaresi İşine çevirmiştir. Amerikan İşgal bölgesi komutanının, Müttefik hükümet kurulunun 11 temmuzda toplanacağına alt İlânı, durumun son gelişmesi olarak, bütün gazeteler tarafından neşredilmiştir. Bu aradn Berlin çevresindeki İngiliz kıtaları komutanı general Lyne de, Ruslarla İngiliz ve Amerikalılar arasındaki müzakerelerin İnkıtaa uğradığı haberini yalanlamıştır.
Daily Telegraph gazetesi, general Lyne'ln beyanatının, yiyecek ve yakacak meseleleri üstün makamlarca halledilmedikçe İngiliz askeri hükümetinin Berlin’de faaliyete geçemlye-ceği hakkında verilen haberle yaratılan müphem İntibaı aydınlatmağa yardım ettiğini yazmaktadır. Yazjsıüa devam eden gazete, şöyle demektedir:
«Bütfln şehrin İdare sistemini sağlayacak bir şekil üzerinde söz blrllğlle mutabık kalmadıkça. Berllnln muhtelif İşgal bölgelerinde çeşitli idare şekilleri kurmak mâkul olmıyacaktır
Berllnln üç Müttefik komutanının İştirakiyle kurulan İcra komitesi, pratik siyaset tâki bedii dİ ğlnl belirten en açık İspattır.*
Daily Eapress gazetesi de bu konu etrafında şunları yazıyor:
«îngillzler. Bellindeki anlaşmazlık hakkında çok İtinalı davranmışlar ve Rusları kabahatli bulmamışlardır. Anlaşmazlık, bizim işgal bölgemizdeki Berlin halkının beslenmesi gibi hayati meselede daha fince Ruslarla müzakereler yapamamasından ileri gelmiştir. Berilndeid Rus makamları asla muhalefet göstermiş değillerdir. Bilâkis, bütün meseleleri hal İçin samimiyetle is birliği yapmaktadırlar.» Anlaşma oldu
Londra 11 (R.) — Berlin'de müşterek idare İçin dün anlaşma olmuştur. Yiyecek yakacak İşgal altındaki yerlerden müştereken temin edilecektir.
Berlin'de İS bin İngiliz askeri vardır. Bunların eğlenmesi için yüzme havuzları, sinemalar ve buna benzer eğlence yerleri açılmıştır. İngiliz kıtaları cuma günü bir geçit resmi yapacaktır.
Vîyana’da tevkifler
Viyana 11 (AA.) — Gizil nazi ajanlarının ve baltalama unsurlarının kökünden temizlenmesi hareketinin ilk safhasını teşkil etmek üzere dün Avusturya devlet polisi tarafından VIyananın üç mahallesinde kütle halinde bir araştırma yapılmış ve bunun neticesinde yüzlerce şüpheli kimse tevkif edilmiştir.
I Radyo 11e halka yapılan bir İhtarda
Meclisin tatili
Yeni toplantı 1 ağustosta yapılacak
mâni olmak İçin vazife almış bulurdan gurupun amiral gemle! olmuştur.
F,ssex ve texlngton uçak gemileri 27 bin ton hacminde Esse» sınıfına mensubolup. her biri 100 kadar uçak takmaktadır. İndependeoce ve San Jaclnto adındaki diğer iki uçak gemisi İse 10 biner ton hacminde olup İn-dependence smıftna mensupturlar.
Essex, bu harbde Amerikan bahrl-yeslnln denize İndirdiği bu sınıfa mensup 14 uçak gemisinin birincisidir. Bu gemi 1942 aralık ayında denize İndirilmiş ve Paslflğe gönderilmiştir. Burada binden fazla Japon uçağını ve 20 bin ton hacminde düşman gemisini imha etmek suretlle parlak muvaffakiyetler elde etmiştir
Lexlngton, bu adı taşıyan İkinci uçak gemisidir. Birincisi Mercan denizi muharebesinde batmıştır. Bu savaştan 16 aydan daha az bir müddet sonra İkinci Lexlngton uçak gemisi hizmete konulmuştur.
Daha küçük olan İndenpendence 1943 te denize İndirilmiş ve Marcus, Rabaul ve Jllbert adalarına karşı girişilen ‘iarruzlara iştirak etmiştir. İndependence’in eşi olan San Jaclnto uçak gemisi 1943 eylülünde denize İndirilmiştir. Bu gemi, Pasif ikte batan Houston kruvazörünün yerine başka bir gemi koymak İçin lâzım olan 30 milyon doları toplamak ilzere Texass halkı arasında tertlbedilen bir İane ile İnşa edilmiştir.
tane sonunda, istenilen 30 milyon yerine 60 milyon dolar toplanmış olduğundan, bu fazla para İle San Ja-cinto uçak gemisi inşa edilmiştir.
Ankara 10 (AA.) — Büyük Millet Meclisi bugün saat 10 da şem-seddin Günaltay’ın başkanlığında toplanmıştır.
Gündeminde bulunan kazanç vergisi kanunun üçüpeü maddesinin 14 üncü fıkrasının değiştlrilnıseine ve bina vergisi kanununa geçici bir fıkra eklenmesine alt kanun tasarısı Milli eğitim komisyonuna gönderilmiş, mübadele ve tefviz İşlerinin kati tasfiyesi ve intacı hakkındald kanuna ek kanun tasarısı Ue ordu iç hizmet kanununun ikinci maddesinin değiştirilmesine ait kanun tasarısını onaylamıştır.
Büyük Mlll'-t Meclisi bundan «onra başkanın teklifi üzerine geleck toplantının 1 ağustos çarşamba günü yapmak kararını alarak görüşmelerine son vermiştir.
İzmir de bir resim sergisi
İzmir İl (Telefonla» — Ege res-’ samları tarafından yollan resimlerle dün Halkevi salonunda bir /.Ege ressamlara sergisi açılmıştır. Sergide 135 resim teşhir edilmektedir. 34 ressamımız sergiye İştirak etmiştir.
Güzel sanatlar akademisi ve diğer ilgililerden mürekkep bir Jüri heyetinin İncelemesi sonunda müsabakalı olan bu sergide birinciliği ressam Âblt Eldere, İkinciliği Manisa’dan İbrahim Gökçen, üçüncülüğü Akhisar’ dan Abdi Blçmer kazanmışlardır.
polis memurlarının »erbesçe araştırma yapmalarına müsaade edilmesi istenmiş ve şöyle denilmiştir:
«Böyle yapılmadığı takdirde, kapıları açilmıyan ev ve apartmanlara ■orla girilecek ve sahipleri cezaya ç arptır ılacaktır.»
Berlini temizleme işi
Londra 11 (A-A.) — Âzami 65 yaşına kadar olmak üzere, her yaştan binlerce Alman kadını, hava akınlar) yüzünden meydana gelen enkaz yığınlarından Berlin sokaklarını temizlemek İçin İşe sevkedlleceklerdir. Bunlara küçük kovalar verilmiş ve ayrı ayrı ekipler halinde toplanmışlardır. Kadınların bazıları kovaları elleriyle doldurmakta ve diğerleri zincirleme dizilmiş olarak kovayı elden ele geçirdikten sonra enkazın yüklendiği kamyonlara ve arabalara boşaltmaktadırlar.
Kadınlar, yeni teşkil edilen sivil Alman İdare makamları tarafından İşe çağırılmışlardır. Bunların ekserisi eski nazllerdlr.
Orta Berlin Belediye başkanı, erkek İşçi eksikliği yüzünden, kadınların enkaz kaldırma İşinde kullanılacaklarını söylemiştir. Erkekler henüz esir kamplarından geri dönmemişlerdir. Belediye başkanı şöyle demiştir:
«Burada. Berllnln göbeğinde. 120 bin nüfusumuz arasında, hepsi kadın olarak 20 bin işsiz vardır. Bundan dolayıdır ki, boş olan kadınları bu işlerde kullanmak zorunda kaldık. Bunların büyük kısmını nazllerle münasebetleri olanlar arasından seçiyor ve kendilerine saatte dört buçuk peni Ücret veriyoruz.»
Bir Sovyet muharririnin makalesi
Londra 10 (AA.) — Moskova radyosu, Osslpov'un İngilizce bir makalesini yayınlamıştır. Muharrir bu makalesinde Sovyet İşgal bölgesini örten «esrar perdesi» nden bahseden yabancı gazeteleri şiddetle tenkldetmek-tedir.
Rus muharrir, ortada hiçbir esrar perdesi olmadığını ve Kızılordu makamlarının, İşgal siyasetinin her hangi bir safhasını gizil tutmak hususunda hiçbir teşebbüste bulunmadıklarını bildiriyor.
tngilizler Almanlarla arkadaşlık yasağını kaldırıyorlar
Londra 10 (A,A.) — Almanyadakl 21 inci ordular gurupundan bildirildiğine göre, İngiliz Işğal kuvvetlerile Almanlar arasında arkadaşlık yasağının kaldırılması 1çln hazırlıklar y-pıl nıktadır.
Halep’te yeni hâdiseler
Suriye jandarmalarile Fransızlar arasında çarpışmalar oldu
Beyrut 10 (AA.) — Dün Halep'te sabahtan başlamak suretiyle karanlık basıncıya kadar devam eden hâdiseler esnasında bir İngiliz askeri ölmüştür.
İlk hâdise, dün sabaha icardı saat ikide Amerikan kollejlnden Vannl&r kışlaları İstikametinde açılan ateşle başlamıştır. Bir buçuk saat sonra aynı bölgede tekrar ateş sesleri duyulmuştur. 12 saatlik bir sükünet devresinden sonra saat 16 ya doğru özel kıtalara mensup yüz kadar İnsan, yağma ettikleri silâhlar ve 2 ağır makineli tüfekle birlikte Hüseyin bey kişi asiyle Tophane tarafından kendilerine bir geçit açmışlardır. Bunlar arasında yirmi kişi havaya ateş ederek Suriye hükümetine olan sadakatlerini göstermek maksadlylc bölge valisinin evine doğru İlerlemişlerdir.
Bir İngiliz askerinin ölmesiyle neticelenen h&dise, saat 17 den az evvel ve Suriye Japdarmalariyle Fransız muhafızlar arasında ateş teati edildiği sırada vuku bulmuştur. Sunyc jandarmalarının komutanı ile polis şeft hâdisede hazır bulunuyorlardı. İşi bastırmak. İçin bunlar tarafından sarfcdllen gayret netice vermemiştir. İngiliz askerinin nasıl öldüğü hakkında henüz tafsilât yoktur.
1946 yılı C. H. P. sanat mükâfatı müsabakası
1 — C. H. P. genel sekreterliğince mimari tiyatro ve şiir olmak üzere üç sanat mükâfatı müsabakası açılmıştır.
2 — Mimari müsabakasının birincisine 4000, İkincisine 3000. üçüncü-süne 2000 Ura ve bundan sonra gelen dört projenin beherine de biner lira verilecektir.
3 — Tiyatro müsabakasının birincisine 2000, İkincisine 1500. üçüncü-süne 1000 ve onımcuya kadar kazıman diğer yedi esere de 300 er lira verilecektir.
4 — Şiir müsabakasının birincisine 2000, İkincisine 1500 ve üçüncüsü-ne de 1000 Ura mükâfat verilecektir.
5 — Bu müsabakaya katılma şartnameleri Afyon, Ankara, Antakya,
Bolu, Bursa, Ceyhan. Diyarbakır. Edirne. Elâzığ, Eminönü. Erzurum. İzmir, Kocaeli, Konya, Samsun, Sivas ve Trabnm Halkevi başkanlıklarından alınabilir (8580)
İsveç’i istilâ teşebbüsü
Hitler’in kararı neden tatbik edilememiş
Londra 10 (AA.) — Berlin’den gelen bir habere göre, Ruslar tarafından Hitler’in Başbakanlık binasında ve yüksek komuta heyetinin arşivlerinde bulunan vesikalardan Almanya'nın İsveç’i İstilâ plânının tatbikine mâni olan siyasi entrikalar öğrenilmektedir. Söylendliğne göre, 1942 yılı başında HltJer, genel kurmayına, İsveç'i istilâ için evvelce hazırlanmış bulunan plânın tatbikine hazırlanması emrini vermiştir. Bu plân gereğince Rusya'ya karşı yapılacak ilkbahar veya yaz taarruzumdan evvel İsveç'e bir yıldırım harbi açılacaktı, çünkü Führer Flnlâdlya cephcslle Leningrad’ın münakale hatlarını sağlamak arzusunda idi.
Plânlar 14 şubatta bütün teferru-atlle hazırlanmış bulunuyordu. Hlticr bunun üzerine genel kurmayı toplantıya çağırarak 5 İlâ 8 hafta sürecek otan yıldırım harbi İçin son talimatı vermiştir. Alman hava kuvvetleri Norveç’te ve Danimarka'da bulunan hava meydanlarında harekete hazır bir halde beklemekte IdLler. Diğer taraftan Marşal von Bock komutasında 45 tümen İstilâya memur edilmişti. Bütün bu hazırılıklara rağmen taarruz emri verilmemiştir.
Zira, genel kurmay toplan tısından 10 gün evvel, sivil elbiseli bir adam İsveç Dış işleri Baltanı Guenthcr’i ziyaret ederek memleketin hücuma uğnyacağını bildirmiştir. Bu adam mutasavver taarruzu yeri, giinü ve saatine varıncıya kadar bütün tafsilâttı anlatmıştır. İsveç kabinesi saatlerce süren müzakerelerden sonra verilen malumatın doğru olduğu neticesine vararak seferberlik emrini vermiştir. Bu. Almanları plânlarını tatbik etmekten vazgeçirmlştlr. İsveç’e bu haberi gönderen Lelpziğln eski belediye başkanı Dr. Goerdelen’ dlr. Sonradan Hltler'e karşı hazırlanan bir suikasta İştirak suçundan dolayı Ooerdelen’Uı asıldığına dair şayialar çıkmıştır.
Polonya donanması
Londra hükümeti gemilerin batırılmasını emretmiş
Varşova ıo (A.A.) — Reuter'ln özel muhabiri bildiriyor: Polonya Başbakanı Edoııard Morawskl Asubka buradaki Müttefik muhabirlere, Londra dakl eski Polonya hükümetinin Polonya donanmasının kendi kendisini batırması İçin teşebbüste bulunduğunu bildirmiştir.
Başbakan demiştir kİ: öğrendiğimize göre, Rackleswlea ve Rclsevskl İngiltere'de Polonya donanmasını batırmak ve denizcilerin vatanlarına dönmelerine mânı olmak teşebbüsünde bulunmuşlardır. Deniz-, dirimizin hamiyeti sayesinde bıı hareketin önüne geçilmiştir.
Başbakan, seçllmlerln mümkün ol duğu kadar çabuk yapılacağını faka bunun İçin hariçte bulunan milyon larca PolonyalInın memleketlerin dönmeleri ve hasadın tamamlanara PolonyalIların doğu bölgesinde bir leşmeleri işinin bitmesi gerektiğin bildirmiştir.
Başbakan, Sovyet kıtalarının çekil niekte olduklarını teyidederek de iniştir kt
Kızıiordu kıtalarının Polonyayı tali Üyeleri devam ediyor. Tahliyenin ta mam lan m ası İçin İki ay kadar za man lâzım geleceğini zannediyorum Polonya’dan bütün Almanları çı karmak tasavvurunda;'iz. Fakat on lara karşı kin doğuracak blrşey yap mak İstemiyoruz. Çünkü bu su): şartlarına aykırı olur.
Fransa Cumhuriyetlle bir irtifa akdetmeyi sadece eski dostlar oldu ğumuz İçin değil, fakat her İki dev letln de İlerde Almanya'ya karşı em niyette bakınması için istiyoruz
Çekoslovakya İle Tesch^n mesele sini dostane bir tarzda halletmek arzusundayız Her İki mcrnlekette de, haksızlık edildiği zehabının uyanmamasını İstiyoruz.

Ingiliz seçimi
Arnavutluk’ta
Netice hakkında yeni tahminler
Londra lo (AJL) — Muhafazakâr partinin en İsabetli tahmincileri, hükümetin büyük bir çoğunlukla tekrar seçeceği kanaatini beslemekte berdevam iseler de seçim gününden sonra gelen raporlar umumiyetle beklenildiği kadar cesaret verici olmamıştır.
Memleketin bazı kısımlarında liberal bir cereyanın tekrar canlandığına dair alâmetler görülmüştür. Liberal partisi yeni Parlâmentoda 80 İlâ 100 saylava malik olmağı düşünmektedir.
İşçiler, şimdi 100 den fazlu saylav -lık kazanacaklarından emin bulunmakta ve bu seçimi, İşçi partisinin muhafazakârların 260 a karşı 283 saylavla kazanmış olduğu 1929 seçimlerine benzemektedirler, tşçl partisi, liberallerin yardımi İle bir hükümet teşkiline muvaffak olmuştu.
Kıbrıs tan İzmir Fuarına gelecekler
İzmir 11 (Telefonla) — Kıbrıs'tan 300 kişinin İzmir fuarını görmeğe gelecekleri bildirilerek vapur tahsisine imkân hasıl olup olamıyacağı sorulmuştu. Ulaştırma Bakanlığı bu konu üzerinde şu kararı vermiştir: tzmlr -İskenderun seferini yapacak olan vapur Kıbrıs'a uğnyacak re fuarı ziyarete gelecekleri alacaktır. Bunların dOniişlerl de aynı şekilde olacnktır.
İzmir Belediye reisinin seyahati
İzmir 11 (Telefonla) — Belediye başkanı bay Reşad Lebleblcloğlu, önümüzdeki cumartesi günü İstanbul yollyle Ankara'ya gidecektir. Belediye başkan mm bu defakl Ankara seyahati, belediyece satın alınan elektrik, tramvay ve su şirketlerinin bedellerini ödeyebilmek İçLa 3.200.000 liralık İstikraz İşi ile alâkalıdır.
B. Lebleblcloğlu, 20 ağustosta açılacak fuar hazırlıkları etrafında da ilgililerle görüşecektir.
Enver hoca hükümeti düşürülmüş
Atina 10 (A,A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Buraya gelen ve henüz teey-yüd etmeyen haberlere göre. Arnavutluktaki Enver hoca hükümeti düşürülmüş ve yerine milli bir hükümet kurulmuştur. Enver hocanın altın mevcudunu kaldırarak beraberinde taraftarları bulunduğu halde Yugoslavya’ya kaçığı söylenmektedir.
Arnavutlar bir înriliz gemisine ateş etmişler Atina 10 (A.A.) — Yanya’dan gelen bir haberde. Arnavutluk sahili açıklarında bir tngi'iz karakol gemisine Ayasaıanda Arnavut garnizonu tarafından ateş edilmiştir. Gemi altı salvo ile mukabele etmiştir,
Enver hoca. Tiran’dan ayrılmamış
Londra 11 (R) — Tiran’ radyosuna göre dün Tiran’da bir geçit resmj yapılmıştır, Enver hoca ve hükümet erkânı geçit ersminde hazır bulunmuşlardır.
BORSA
10/7/1845 flatltrl
Londra üzerine 1 sterlin 5.22
Nevyork üzerine lOo dolar 130.50
Cenevre 100 İsviçre Fr 30.3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.89
Stokholm üzerine 100 kuron 30.7630
ESHAM VE TAHVİLAT
Tabutta dirildi
İzmit 10 — Karamürsel'in Safiye köyünde garlb bir hâdise olmuştur. Bu köyde 25 yaşında Sarıgöl isminde bLr kadın, bahçesinde vişne toplarken üzerine bir fenalık gelmiş ve yığılarak ölmüştür. Cenaze yıkanmış, kefenlenmiş ve tabuta konularak, gömülmek üzere mezarlığa götürülmeğe başlanmıştır. Cemaat, henüz mezarlığa varmadan, tabutun kapa-ğ? oynamağa başlamış, biraz sonra da kapak açılmıştır. Tabut derhal omuzlardan »İmmiş ve kefenlere sarılmış olan kadının canlı olduğu ' n-laşılmıştır. Mezarlığa gitmekte olan cemaat, yarı yoldan köye dönmüş ve öliı zannedilen kadın evin» bırakılmıştır. Yapılan tahkikatta, kadının uzun süren bir baygınlık geçirdiği anlaşılmıştır.
% 5 faizli ikramiyeler; 1933 Ergani 1938 İkramiyen MÜH Müdafaa
Demiryolu tkramiyell % 1 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum 1 Sivas - Erzurum 2-7 1941 Demiryolu I 1941 Demiryolu H 1941 Demiryolu IU Milli Müdafaa I Mllü Müdafaa II
Milli Müdafaa tn
Anadolu Demiryolu Grupuı Tahviller 1-2
HL.e senetleri % 60 Mümessil senet H sse senetleri: Merkez Bankası -T. İş Bankası T. Ticaret Bankası Aslan Çimento
Borsa dışında ALTIN FIATLERİ Ouldeıf Reşadiye İngiliz
Külçe (Bir gramı)
24.15
22.30
22.10
07.00
20.45
20.50
30.15
19.70
20,90
20.10
10.45
10.57
65.50
85.60
53 —
143 -
14 T0
«d
8.—
35.25
31.90
43.90
583
11 Temmuz 1945
t-
A a S A M
•anife a
AKŞAMDAN AKŞAMA Bilmiyenler ve sözde bilenler »— ’ŞEHJR HABERLERİ
Bir çırpıda
«Mehmet ağa» nın içtimai derecesini anlatmak için kendisine fnay Mehmet» diyemiyeçeğim. f Mehmet ağa» der demez, hüviyeti hayalimizde beliriveriyor.
Kendisini odacı, kapıcı gibi bir yazife ile yerleştirmişler.
— Mehmet ağa... Mal sahibi geldi mi?
— Bilmem vallahi...
— Mehmet ağa... Şu kapının Anahtarı?
— Vallahi bilmem ki...
— Kuzum Mehmet ağa... Bana şuradan bir paket sigara al... Tütüncüyü biliyorsun ya...
— Bilemiyyon
— Lahavle,
İnsanı isyan ettiriyor: «Ağzından bir de müspet cevap çıksa ne olıır?» dedirtiyor.
Fakat bunun bir de aksine tip yar.
Galatada sorarsınız:
— Ömerâbit han nerededir?
— Köprüyü geç.. Yenicamji dolan... Oracıkta...
Sağlık veren bunu o kadar tatlı tatlı, dostça ve nefsine itimadla söyler ki, zavallı acemi hetnşeri, aldığı izahattan memnun, Köprünün kızgın astatlarını geçer; ömerâbit hanının Galatada olduğunu neden sonra öğrenir. İçin için: «A adam! Bilmediğin şeyi biliyormuşsun gibi tarifctınenin mânası var mıydı? Beni işimden, gücümden ettin?» der. Der anıma, geçmiş ota!
Biribirinin zıddı olan bu iki tipten hangisi daha berbat? Bir bakıma göre birincisi, bir bakıma da İkincisi
Birinci tip. daha ziyade geniş köylü tabakalarının kara cahilliği ortasında bulunuyor. Bunlar da, şehre geldikleri vakit, bir «kendini küçük görme illeti» beliriyor. Bu muğlak muhitte aklı neye erer ki? Onun için, ne sorarlarsa sorsunlar, zihin yorup pot kıracak yerde cevap hazır:
— Kaç yaşındasın, oğlum?
— Ben mi?
Temizlik amelesi
Tekaütlük hakkı temin edilecek '
Belediye, temizlik amelesi tedariki hususunda öteden beri güçlüklerle karşılaşmaktadır. Temftllk kadrosunda çalışanların harbden beri ücretleri arttırılmış, kendilerine bir öğün yemek temin edilmiş, İstanbul clhe-tlndekllere yatıp kalkmaları için Edlrnekapı dışındaki yerde bina yaptırıldığı halde birkaç ay çalışan bir çöpçü veya sokak süpürgeetsi bir müddet sonra vazifesinden ayrılmakta, dışarıda daha fazla ücretle çalışabilecek bir saha bulmaktadır.
Belediyece düşünüldüğüne göre temizlik İşlerine bu rağbetsizlik yalnız ücretlerin arttırılması ve saire menfaatlerle ortadan kalkamıyacaktır. Her şeyden evvel amelenin istikbalini koruyacak esaslı tedbirler alınması lâzım gelmektedir. Halbuki şimdiki usule ve bütçe esaslarına göre bunu tahakkuk ettirmeğe imkân yoktur, çünkü belediye bütçesindeki temizlik ödeneği toptan olarak konulmuştur. Bu toptan para ile Belediye dilediği şekilde hem vesait tedarik edebilir, hem de amele ücreti verebilir. Ameleye verilen ücret, tıpkı lüzum görülürse hariçten tutulan gündelikçilere verilen paradan farksızdır. Bu bakımdan temizlik amelesinin tekaütlük ve saire hiç bir hakkı yoktur.
Belediye, temizlik ameleliğini bir meslek haline koyabilmek İçin usulü değiştirmeğe karar vermiştir. Bundan sonra belediyenin müteferrik müstahdemin faslına temizlik amelesi ödeneği de İlâve edilecektir. Bu suretle amelenin — tekaütlük de dahil olduğu halde — istikballeri korunabilecektir. Şimdi belediye, eldeki kanun! imkânlarla bu İşi nasıl tahakkuk ettireceğini aramaktadır. İcabe-der.se kanunlarda değişiklikler yapılması temin edilecektir. Bunda muvaffak olunursa 1946 bütçesi buna göre' hazırlanacaktır.
Ekmekler
Harb sonu sanayileşme plânı hazırlanıyor
Hiç bir sahada hususi sanayi ile devlet sanayii rakip vaziyetine sokulmıyacak
Bursa’daki havuz
Ekonomi Bakanlığı, harb sonu sanayileşme programının esaslarını tesblt etmiştir. Programın tesbitı sırasında İlgililerin malûmatlarına müracaat edilmiş, muhtelif toplantılar yapılmış, vilâyetlerden raporlar alınmıştır. Ayrıca bizimle ticari ve ekonomik münasebetlerde bulunan devletlerin harici ticaret durumları da mahallindeki ticaret ataşelerimiz va-sıtasile öğrenilmiştir.
Harb sonu sanayi programının tes-bitinde hususi sanayiin durumu on plânda bulundurulmuştur. Harb sonunda, hükümet fabrikalarının harb İçindeki çalışma şekilleri, piyasadaki rolleri, rekabet durumu ve sair hususları tamamen değiştirilecek yeniden alınacak kararlara göre harekete geçilecektir.
Ekonomi Bakanlığı, harbin devamı esnasında bir takım kararlar almış, devlet fabrikalarının çalışma şekillerin! ona göre ayarlamış ve ithalât, İhracat yapmıştı. Bunlar, harbin doğurduğu bir takım zaruretler olarak telâkki edilmişi İr. Harb sonunda bu gibi karar ve tedbirlere yer verllmiyecektir.
Esas prensip olarak kabul edildiğine göre Ekonomi Bakanlığı, hususi sanayi müessesesl ve fabrikaları himaye edecek, kendi fabrikaları He bunlar arasında bir rekabet sistemi koymıyacak. bilâkis sanayi müessese ve fabrikalarını husus! sanayi müessese ve fabrikalarına uyduracaktır.
Sanayi sahasında çalışma serbes olacaktır. Hususi şahısler diledikleri gibi İthalât, ihracat yapabilecek, ham madde stokları vücuda getirilecek, serbes piyasa. 11e rekabet yapabilecektir.
Ekonomi Bakanlığının kanaati memleketi bir sanayi memleketi haline koymaktır. Alman neticeler, edi-
len tecrübeler Türklycde sanayileşmeğe hız verilmesi merkezindedir. Bakanlık bu çalışmalara önem vererek sanayileşme programını diğer devletlerin sanayileşme İşlerine ayak uydurarak tahakkukuna gayret gösterecektir.
Sanayileşmede sadece devlet sanayiine doğru gidilmesinden sarfınazar edilmiştir. Hiç bir sahada hususi sanayi Ue devlet sanayii rakip vazıyete sokulmıyacaktır. Bizimle bilhassa bundan sonraki senelerde ticari ve ekonomik sahada büyük işler görecek olan Anglosakson memleketlerin sanayileşme hareketlerinden İstifade edilerek geniş ölçüde bir Türk, sanayii vücuda getirilecektir.
Ekonomi Bakanlığı, sanayileşmenin esasim teşkil eden hususları tesblt etmiştir. Ham madde. İthalât, İhracat, rekabet, makine temini ve saire İşleri ona göre ayarlanacaktır.
Sanayileşme İşinde İstanbulun hususiyeti göz önünde bulundurulmuştur. Büyük sanayi İstanbul ve civarında toplandığından burası İçin yapılacak himaye hususiyet gösterecektir.
Ekonomi Bakanı sanayicilerle görüştü
Şehrimizde bulunan Ekonomi Bakanı B. Fuat Sirmen, dün öğleden evvel sanayicilerle bir konuşma yapmıştır Konuşma esnasında Bakanın yanında B. Şevket- Süreyya, sanayi birliği genel kâtibi B. Hal İt Giiieryüz de bulunmuştur. Bugün öğleden evvel balık sanayii İle meşgul olanlar Bakanın başkanlığında toplanacaklardır, Cuma günü sanayi birliği salonunda îstanbuldaki bütün sanayicilerin İştirak edebileceği bir toplan tı yapılacakır. Bu toplantıda her sanayici Bakana dilek ve Istfğlni anlatacaktır
— Sen.
— Bilemiyyon.
Halek Allah - üj - bakar, fi suret - il - beşer.
Hani Mollalar fikir hürriyetine kavuşur kavuşmaz korkunç birer kızıl zındık kesilir. Onun gibi: Bu bir numaralı tip de mahçubi-yetinden kurtulur kurtulmaz, derhal makûs kutba fırlıyor: Artık herşeyi biliyor!
Artık onun beceremediği, yapamadığı, yapamıyacağı yoktur. Kendisine ne gibi bir iş teklif ediliyor? Topuna birden:
— Gabülümüzdür
Yahu, dur bakalım! Başkalarının da, kendinin de başlarınızı flerde belâva sokmayacak mis m? Yüzüne, gözüne bulaştırmayacak mısın? Haydi bir kere savaştın, sıvıştırdın, bulaştın, bulaştırdın; bari Nasreddin Hocanın oğlunun cevabım hatırla! Hani Hoca kâza kalkıp:
— Ey ahali! Bu kürsüye çıktım ammağ söyleyecek birşey aklıma gelmiyor.
Oğlu atı'mış:
.— Aşağıya inmek de mi aklına gelmiyor, baba?
Hülâsa, ikinci cins insanlarda «bilmem!» yok, «inerim!» yok. «Beceremiyorum, başkası yapsın » yok... «Deniz bitip» de baştan karaya gemiyi oturtunca ya kadar yola devam...
Bir Arapça söz söyledim; Fars-çantn hatırı kırılmasın:
An kes kİ nedaned ve nedaned kİ nedaned Der cehli mürekkeb ebedüddehr bemaned (Bilmeyen ve'bilmediğini de bilmeyen, ebediyen katmerli cehalet içinde kalır.»
Aslı aranırsa, ikinci tip ile birincinin farkı yok, ikisi biribirl-pin devamı: İkisi de bilmiyorlar. Biri itiraf ediyor, öbürü inkâr halinde...
Ve hayatımız, böyleleriyle dolu... Az çok hangimiz bunlardan b>ri değiliz; Ya «vallahi bilmem!», ya «bilmem de ne demekmiş? Bilirim.» Fos
(Vâ - Nû)
Ticaret Bakanının tetkikleri
Ticaret Bakanı B. Ralf Karadeniz tnpelemelerine devam edlj'or. Bugün Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesi müdürlüğünde, yarın İstanbul Esnaf Odasında çalışılacaktır. Cuma gıinü Ticaret Odasında tacirler toplanacak ve Bakanla konulacaklardır.
Belediye kalite ve fırınlar hakkında tetkikler .
yapıyor
Yeni tip ekmeklerin bazı semtlerde istenilen evsafta olmadığı, bazı yerlerde de ya francala yahut 900 gramlık halk ekmeği günün her saatinde bulunmadığı görülmüştür. Ticaret Bakanlığının francala için tesblt ettiği un bundan evvel çıkarılan birinci nevi ekmekten daha has olduğundan flatierde arttırılan 6 kuruşa mukabil francalaların da daha has olması lcabetmektedir. Halbuki bugün satılan francalalar bundan evvelki has ekmeklerden farklı değildir.
Francala çıkarmak için tesblt edilen 60 fırın da semtlerin iktisadi durumuna uygun bir şekilde şehir içine dağılmamışlardır. Bugün birçok semtlerde ancak günün erken saatlerinde 900 gramlık ekmek bulmak mümkün olmaktadır. Bazı semtlerde de francala bulunmadığı İçin fırıncılardan francala çıkarmak üzere belediyeye müracaatler vaki olmaktadır. Belediye gerek ekmeklerin kallteslle gerekse fırınların semtlere göre dağı-lışiyle meşgul olmaktadır. Bu hafta sonuna kadar vaziyet kontrol edilecektir. Bunun neticesinde edinilen malûmata göre İcabeden işler düzenlenecektir. _________;
İstanbul kız lisesi müdürlüğü
İstanbul kız lisesinde olgunluk İmtihanlarına alt soru zar/larının yanlış açılması üzerine bütün okullarda yeniden soru tertibine lüzum hasıl olmuştu. Bu yüzden İstanbul kız lisesi müdürü Bayan İffet Cin İstifa etmişti. Durumu lncellyen Milli Eğl-tLm Bakanlığı zarfların yanlış açılmasında hiç bir kast olmadığı neticesine varmış ve İstifa eden okul direktörü Bayan İffet Çin'in vazifesinden ayrılmasını kabul etmemiştir. Bayan İffet Cin okul direktörlüğüne devam edecektir.
Verem savaş derneğinin hayırlı bir teşebbüsü
İstanbul verem savaş demeği çok hayırlı ve yerinde bir teşebbüsü başarmıştır. Demek, çocukların veremden korunması İçin şehrin muhtelif semtlerindeki dispanserlerinin dva-rırdakl İlk okulların dördüncü ve beşinci sınıf talebelerini sıkı bir muayeneden geçirmiş, ounlar içindi tedaviye ihtiyaç görülen yirmi beş çocuk, demeğin himayesi altına alınmıştır. Dernek bu yirmi beş çocuk Iç'n Eren-köyünde Kazasker sokağında bir köşkü kiralamış ve köşkün bahçesinde kurduğu kamola çocukların İaşe, lfiltralıât ve tedavisini temin etmiştir. Çocukların l’ftç, röntgen vesalr aıhhl İhtiyaçları köîk civarındaki verem .sanatoryumundan temlu edil-
Zeytinyağı
Yarın sabahtan itibaren dağıtılacak
Temmuz ve ağustos aylarına mahsus nüfus başına birer litre zeytinyağı tevziatına bütün mutemet bakkallar tarafından yarın sabahtan İtibaren başlanacaktır. Zeytinyağları ekmek karlarındaki Z kuponlle verilecektir. Şehrin her semtinde zeytinyağının kilosu 183 kuruştur. Tevzi edilen yağlar 3,5 asitten yukarı değildir.
Deri sıkıntısı
Deri sıkıntısını önllyecek henüz bir tedbir alınamamıştır. Ayakkabı fiat-lerlnde yavaş yavaş bir yükselme başlamıştır. Yapılan bir hesapta çift kösele üstü beyaz ve siyah deriden yapılmış bir çift ayakkabının 30-31 liraya mal olduğu hesaplanmıştır. Bu fiate yüzde on beş imalcı ve yine yüzde on beş perakendeci kârı İlâve etmek lâzımdır. Böylece bir çift yazlık ayakkabının satış flatı 41-45 liraya fırlamaktadır.
Diğer taraftan geçen sene İthal edilen beş yüz bin kilo deriden İki yüz bin kiloya yakın miktarın ortadan kaybolduğu ve hangi İşlerde ne şekilde kullanıldığının anlaşılamadı-ğı neticesine varılmıştır. İlgililer, İthal malı olan bu derilerin vilâyetlere dağıtılarak çift ayakkabılarda ve bilhassa çarık İmalinde kullanıldığını tesblt etmişlerdir. Halbuki bu işler ötedenberl yeril derilerle yapılmaktadır. İthal malı olan ham deriden yapılan bir çarık on beş gün dayanırsa aynı derinin işlenmişinden yapılan bir ayakkabının köselesi 4-5 ay dayanmaktadır. Der! durumu etrafında Ekonomi Bakanlığına hazırlanarak gönderilmiş mufassal bir rapor vardır. Bakanlık bu işle ayrıca meşgul olmaktadır. En kısa zamanda neticeye varılarak kararın bildirilmesine intizar edilmektedir.
Lise ve ortaokul binaları
İstanbul orta okullarlle liselerinin bulundukları binalar tetkik ediliyor. Bunlar arasında tamiri ve genişletilmesi lcabedenler tesblt ettirilmektedir. Bu maksatla Milli Eğitim Bakanlığı orta Öğretim şube müdürlerinden B. Mustafa şehrimize gelmiştir. İs-tanbulda bir ay kalacak olan B. Mustafa şehrimizdeki bütün orta öğretim binalarını gözden geçirecek, yapılması lcabeden lüzumlu işleri tesblt edecektir. B. Mustafaya millî eğitim mimarları refakat etmektedir. İcabeden tamirler tatil aylan içinde yaptırılacaktır.
Et fiatleri
Perakende koyun eti 195, kuzu 200 sığır 172 kuruşa satılacak
Bu yıl kasaplık hayvanların bol olması ve herşeyln ucuzluğa doğru gitmesi üzerine et fiatleri kiloda 15 kuruş kadar ucuzlatılmaktadır. Bugünkü şartlara göre pek az olan bu ucuzlatmayı belediye de kâfi görmemektedir. En çok bir ay sonra et fiatleri yeniden indirilecektir. İstanbulun et ihtiyacının mühim bir kısmını karşt-lıj'an Erzurum bölgesinden henüz kasaplık hayvanlar gelmeğe başlamamıştır. Bunların İhtiyaç bölgelerine savkedilmeğe başlamaslyle piyasa da ucuzlatacaktır.
Alâkadarların söylediklerine göre bir ay sonra koyun etleri perakende 175 kuruşa kadar İnebilecektir. Bundan başka sakatat flütlerinin tesblt edilmesi hususunda mezbaha tarafından belediyeye bir teklif vaki olmuşsa da belediye bugün müşterisi pek bulunmadığı İçin oldukça ucuza satılmakta olan sakatat flütlerinin tesblt edilmesine taraftar değildir.
Et flatlerlnl bir miktar ucuzlatmak üzere belediye İktisat işleri müdürlüğünün daimi encümene j'aptığı teklif kabul edilmiştir. İlân edildikten sonra yürürlüğe girecek olan bu karara göre perakende koyun 185, kıvırcık ve kuzu 200, sığır 172, manda 137, keçi 162 kuruştur.
Denizde boğulma tehlikesi olan yerlere işaret konacak
Sıcakların başlaması üzerine plajlardan gayri yerlerde denize girenler çoğalmıştır. Açıkla denize girenler bilhassa ufak çocuklardır. Emniyet müdürlüğü boğulma hâdiselerinin en çok bu gibi yerlerde olduğunu göz önüne alarak boğulma tehlikesi olan yerlerden denize girenleri menetmekte ve bu gibi yerlere lşart koymak üzere tertibat almaktadır.
Sıtma ve sivrisinek mücadelesi
Dün vali muavini B. Ralf Tek'le vilâyet Sıhhat müdürü B. Faik Yargıç İstanbulda girişilen sıtma ve sivrisinek mücadelesinde yapılan İşleri gözden geçirmişlerdir. Bazı yerlerde açılan kanalların İyi muhafaza edilmediği hattâ yeniden doldurulmasına teşebbüs edildiği anlaşıldığından bu şekilde mücadeleyi güçleşttrenle-rln cezalandırılmasına karar verilmiştir. Dün yapılan kontrollar umumiyetle memnunluk verici bir mahl-
Dün Danıştay’da muhakemeye başlandı
Ankara 10 — Bursa Millet Vekili B. Baha Pars İle Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı arasında bazı İhtilâflara ve Millet Meclisinde hararetli münakaşalara yol açan Bursa’daki havuz mcsele.il hatırlardadır. Bugün saat 14 de Danıştay’da fşûrayı devlet» bu havuz meselesi İle ilgili bir dâvaya bakılmıştır. Dâva, Bursa Millet Vekili B. Mı.hldln Baha Parsın eşi bayan Vedia Pars tarafından Sağlık vc Sosyal Yardim Bakanlığı aleyhine açılmıştır. Dâvacı bayan Vedia pars'ın vekili olarak B. Mııhld-dın Pars, Sağlık Bakanlığı namına da hukuk müşaviri B. R’Iat ve hıfzısıhha dairesi reisi B Niyazi he zır bulunuyorlardı.
Celse, Danıştay Başkanı B. İsmail Hakkı'nın başkanlığında açıldı. İlk sözü B. Muhiddin Baha Pars aldı ve eşinin vekili olduğunu sövledl Heyet, kısa bir müzakereden sonra baroda mukayyet olduğu cihetle B. Muhid-din Pars’ın vekâletini kabul ettiğini bildirdi.
Bundan sonr: B. Muhiddin Baha Fars, dâvanın mahiyetinin malûm olduğunu, Sıhhat Bakanı B. Sadi Konuk Ue arasının açık bulunduğunu İşaret ettikten sonra havuzlara alt tallmatnamelırln mütcnakiz olarak tatbik edildiğini, üniversiteden üç profesör doktorun yaptıkları muayene neticesinde suyu. Bakanlığın iddiası hilâfına, temiz bulduklarını söyledi.
Sıhhat Bakanlığı namına müdafaada bulunan hukuk müşaviri B. Rifat bu dâvanın bayan Vedia Pars Dâvası değil, Muhiddin Baha Pars dâvası olduğunu; B. Muhiddnl Baha Parsın ise evvelce Danıştay'da açtığı dâvadan vazgeçmiş bulunduğunu. Danıştay umumi heyetinin de bu dâvadan vazgeçmeyi kabul ettiğini söyledikten sonra:
— Mestle böylece kapanmıştı Bu bir kazlyel muhkeme olduğuna göre mesele 'hakkında yeniden dâva açılamaz. Evvel emirde bu bakımöan bir karar alınması lâzımdır dedi.
B. Muhiddin Baha Pars, havuzun yirmi otuz parçadan ibaret olduğunu, şimdiki dâvanın raflkası Vedia Pars’a ait parçalat üzerinden açıldığını söyledi.
Bir havuzun yekpare olduğunu, yirmi otuz parçadan İbaret olamıya-cağı heyet tarafından ileri sürüldü ve havuzun kimin tarafından İşletildiği, kazanç vergisinin kimin tarafından verldiğl soruldu.
B. Muhiddin Baha Pars, kiralamanın şifahi yapıldığını. Bursadan telgrafla sorup cevap vereceğini söyledi.
Bu cihet tçsblt edildikten sonra dâvaya devanı olunmak üzere celseye son verildi.
Gümrükten çıkarılan ilâçlar
Memlekete iki parti halinde ithal edilen ilâçlar gümrükten çıkarılmış, ecza depolarına verilmiştir. Eczaha-nelcre bu İlâçlardan verilecek miktarlar tesblt edilerek üsteler ilâçların verildiği depolara gönderilmiştir, İstanbul eczahanelerlnde yarından İtibaren tevzi e tabi İlâçların piyasaya çıkarılacağı tahmin ediliyor.
Asıl marifet nerededir?..
Bir ahpabınu gördüm. Sırtında yeni ve çok güzel dikilmiş bir elbise vardı. Kumaşını beraber almıştık. Fakat elbiseyi nerede dik-d irdiğini bilmiyordum.
Bana sordu:
—■ Kaça diklirsem iyidir?.. Hakikaten o kadar sanatkâra-ne dikilmişti ki tereddütsüz:
— 110 - 120 den aşağı değildir., dedim.
Giildü. Ceketinin iyi cins ipekli astarını gösterdikten sonra ilâve etti:
— Bu dikiş 65 lira ..
Yalnız ben değil, bulunduğu-ğumuz mecmuada karikatüristinden muharririne kadar herkes alâkadar oldu. Terzinin adresini
soran sorana.,,
— Kim bu kanaatkar sanatkâr?,. diyorlardı.
O yine aynı sakin gülüşle umumî heyecan karşısında şöyle lifc nuştu:
— Efendim bu terziyi ben k&j fettinı. Olduğu yerden bul meydana çıkardım. Tamamı© meçhul bir terzi,.. Üsküdar t;u_ raflarında hiç ümit edilmez. kiQ çük bir dükkânı var. Fakat stgj natkâr mı sanatkâr bir adam. Bfc-türlü parlayamamış zavallı. OnffJ ben buldum .Hakikaten adam bir makas dâhisi!.. Kendisini büyiitP kütlelere tanıtamamış bir dâhi:™ Fakat benim keşfimden sonra bit?" bir buçuk aydan beri şimdi ounıır da etrafında bir müşteri kiitlt'sr başladı. Artık o da şöhretin basamaklarında sayılabilir...
Geçenlerde yine bu sütumlOÖ «Yeni şair keşfetmek» adile h^P »yazı yazmıştım. Bunda sanalkî(!J şair, büyük edebiyatçıyı m.chu-lün karanlığında bulup keşfetmenin. onu meydana çıkarmanın ne mühim iş olduğunu uzun uzun anlatmıştım. Hattâ bu «kâşif edebiyatçı» lann hizmetlerinin roman yazmaktan, şiir yazmaktan pek aşağı kalmadığını da ilâ-
ve etmiştim.
Arkadaşlardan biri bana:
— Asıl büyük keşif bu işde,„ Şair keşfetmişsin, romancı keşfetmişsin. yıldız keşfetmişsin, sana ne?,. Keşfedebiliyor musun böyle ucuz ve üstat bir terzi?.. İşte mesele orada...
Edebiyat tenkidleri yazan bir zat güldü:
— Benim bu yakınlarda iyi bir
keşfim var.,
— Yeni bir şair mi keşfettin?
— Hayır, bir kunduracı!,.. Adamın dükkânı yok... Sipariş alıp evinde yapıyor. Fakat artist doğrusu.. Ve ucuza yapıyor...
İşte zamanın mühim keşifleri bunlardır. Evvelce rejisörler Greta Garbo gibi büyük yı’dızlar ve edebiyatçılar, meşhur şairler bulurlardı. Şimdi gözler kıyıda, köşede kalmış terzilerde, kunduracılarda, gömlekçilerde...
Hikmet Feridun E«
KÜÇÜK HABERLER
A Ankara İsmetpaşa kız enstitüsü yüksek kısmına alınacak parasız yatılı öğrenciler İçin yapılmakta olan müsabaka İmtihanlarının son soru zarfı bugün açılmıştır. Bu zarfta yazılı olan İş derslerinin mevzuları öğrencilere bildirilmiştir. Nişantaşı kız sanat enstitüsünde yapılmakta olan İmtihanlara alt İşler öğrenciler tarafından 15 temmuzda İdareye teslim edilecektir.
A Yıldız bahçesinde yaptırılmasına karar verilen vahşi hayvanlar pavl-yonlarına alt plânlar tamamlandıkça belediyeye gönderilecek, belediye de inşaata bağlıyacaktır. Reklâm olarak tlcaı-1 firmalar tarafından yaptırılacak paviyonların da plânlan hazır-lanmaktadu*. şimdiye kadar reklâm pavlyonu yaptırmak için müracaat edenlerin pavlyon plânlan hazırlatılmaktadır. İnşaata önümüzdeki haftadan İtibaren başlanacağı tahmin ediliyor.
Ayakkabıcılar, Esnaf Odasına baş vurarak bir çare bulunmasını İstemişlerdir. Esnaf Odası, Ticaret Bakanlığından ayakkabıcıların himaye edilerek İthal edilen çivilerden tahsis edilmesini lstiyecektlr.
A PlâJ büfelerinin tarife harici müşterilerden para aldığı hususunda yapılan şikâyetler çoğalmıştı. Bclc-dlye müraklplerl şikâyetleri göz önüne alarak pazar günleri de üshil olmak üzere sık sık teftişlerde bulunmaktadırlar.
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Güneş hant'û Marşa T A, ş. nc eğe, Gal. K’IrcEÇÜer No lfi de N. Vasfı Gürer’e aröraetr, ust-r. nıeg-ger v. s., Gal. r.?ar.mudlye cad de Duka Keçecloğlj’.ıa külçe antlmuan, İst. Prevuayans handa G. ve A. Ba-ker’e dolma kalem, Gal. TünH cad. de M. G. O. Hal VJhram oesaı'ı- kösele kayış. Mehmetpaşa ban la Çde-bon İUel'e polis, işçi düdüğü, Gal Danüp sigorta handa Alfrcd Levlye elektrot, İst. thsanlye handa Vida Acıman’a düğme, İst. Aşırefendi cad. de Fatma Atakan’a düğme, İst Erzurum handa Emin Salt Ersan'a mürekkep, Gal. Mumhane cad. de Mehmet Ali Çakım'a magnezyum, stearat, al âmin yum klorid, Gal, Manhayim hamda Mazhar Özyöney’e topıak boya. Ramlz Topçular’da Ateş Lâstik fabrikasına siyah İs boya, İst Türkiye handa Mazon ve Botton’a eczayı tıbbiye, esans, peru balsam, İst. Türkiye handa A, Mazon Sağlık lâbora-tuarı'na nükrelnat dö sud. Yedlkule Kazlıçeşme'd İbrahim Tasçıoğlu’na tan1«an, blsülflt dö sud, Kuıukah-vecl handa Rafael Püller’e yünlü kumaş, Gal. Kefeli handa Diş Ticaret T. A. ş. ne siyah saten, İstiklâl (nd. de G. ve A. Baker'e yünlü mensucat, İstiklâl cad. de Lior. mağazasına tayyör, rop, ceket, çamaşır, mayo, Sul-tanhamam Saidlye handa Mahmut Yahya'ya gaz idrofll. Sultanhamam Konya handa, Yenen Umum Ticarete Merinos yünü (yıkanmış), tst. DU-sîzzade handa Erol Beker’e lâstik ayakkabı. Sirkeci Bestekâr sokakta Anadolu Baharat deposuna anilin bo
A Ayakkabı çivisi buhranı başla-mgıtır. Çivi satışı tamamen kara bor-saya İntikal etmlştr. Bu madde dağıtmaya tabi tutulmadığından İstenildiği gibi satılabilmektedir.
Sahile 4
A R Ş A M
11 Temmuz 1945
Son harbte Malta adasının geçirdiği tehlikeler
Dünden, Bugünden :
Termos şişeleri

Adayı erzaksız ve mühimmatsızlıktan kurtaran iki şilebin macerası
Malta'dan bir görünüş
Akdenlzln ortasında, Sicilya İle Garp Trablusu arasında bulunan Malta adası bir zamanlar bu deniz-a kilidi mesabesinde idi. İngllizler taralından kuvvetli bir suretLe tahkim edilmiş olan ada İstediği zaman P il ve Batı Akdeniz arasındaki deniz yollarım kesebilirdi. İngiltere, bu büyük askerî kıymeti yüzünden, adaya çok ehemmiyet vermiş, burada büyük bir ters~ne ve hnrb limanı vi>ruda eetlr-m'ştl.
Geç?n harbdt’iı sonra navacılık satarındaki terakki, İtalyanların Mal-ta'nın batısında. Sicilya İle Tunus arasındaki kanalın tamam ortasında bulunan Pantelleria adasını tahkim ederek burada hava üsleri vücuda getirmeleri MaJtanın askerlik bakımından kıymetini ızalttı. Akdeniz.ın batısından doğusuna veya doğusundan batısına geçen Sicilya, Pantell?-rla ve Trablus'tan kalkan uçakların taarruzuna uğradığı gibi, Pantelleria' da üslenen İtalyan denizaltılar! ve hücumbotları da bu gemilerin hareketine mâni oluyorlardı. Bu yüzden Malta eski ehemmiyetini kaybetmiş, İnpillzler deniz üslerini ve tersanelerini İskenderiyeye nakletmeğe mecbur olmuşlardı
Buna rağmen, İngllizler Maltayı illerinden kaçırmamak İçin büyük bir gayretle çalıştılar. Bunun sebebi, adanın, denizin ortasında çok büyük bir «çak gemisi vazifesini-görmesi, Alman V" İtalyanların serbesçe hareketlerine mâni olması İdi. Alman ve İtalyanlar k-ndllerinl serbes bırakmıyan bu adayı tahribetmek ve nihayet ele geçirebilmek için çok uğraştılar. Her gün gelen uçakları adayı sistemli «urett-bombardıman etti, buraya giden de nlz yollan kesilerek ada tam bir ab hıka altına alındı. Malta bir aralıl çok müthiş günler geçirdi, erzaksız möhlmmats!? kalmak tehlikesin* düştü.
Malta, denizin ortasında çıplak oir kayadır. Maltahlar büyük bir gayret aarfederek bu kayayı ziraat edilebilecek hale getirmeğe muvaffak oldular. Bugün adanın üçte birinde hububat, patates yetiştirilmektedir. Portakal, limon, incir ve diğer meyva ağaçları pek çoktur. Adanın nüfusu 250 bin kadardır. Burasının haftalarca süren bombardımanlara mukavemeti, evvelâ adada bütün binaların çok sağlam kagir olmasından, bu yüzden büyük yangınlar çıkmamasından, bir de kayalar arasında sığınmağa müsait birçok mağaralar bulunmasından ileri gelmiştir. Halk, geceleri yapılan bombardımanlardan korunmak İçin uzun müddet mağaralarda yatıp kalkmıştır
İki şilebin maceracı
Maltanın bir müddet erzaksız ve mühinunatsız kalmak tehlikesine maruz kaldığını söylemiştik. Adap bu vahim vaziyetten kurtaran iki şilep olmuştur. İnglltereden gönderilen bir İmdat kafilesinin döküle döküle son kalan İki parçası olan bu gemilerin macerası deniz harb tarihinin en meraklı sahlfelerlnl teşkil eder. Bu hu-austa bir eser neşreden İngiliz muharrirlerinden Tunstall, zikri geçen gemilerin Orarl ve Trolbus .İsimlerinde 10 ar bin tonluk 3 şilep olduğunu
Malta'yı açlıktan kurtaran kaydettikten sonra maceralarım şu suretle nakletmlştlr:
Malta, 1942 senesinde en kara günleri geçiriyordu. O senenin şubat ayındanberi Mal taya hiçbir gemi gelmemişti. Geceli gündüzlü taarruza maruz kalan kalenin mühimmatı tükenmek üzere İdi.
Erzak da azaldığından, adanın yüz binlere baliğ olan ahalisi açlıkla karşılaşmıştı. Adayı her ne pahasına olursa olsun kurtarmak zaruri olduğunu takdir eden İngiltere Harb Nakliyat Nazın haziranda o zamana
Malta ve Pantelleria adalarını gösterir harita
kadar yapılan kafile harekâtının en büyük ve en çetinini yapmağa karar vermiştir.
İngllterenln şark sahilindeki Clyde nehrinin ağzından 4 haziran 1943 tarihinde hareket eden altı şilep her türlü tehlikeyi göze alarak M al tay a yetişmek üzere emir almışlardı. Bu gemilerin 50,000 tona baliğ olan hamulesi arasında külliyetli miktarda buğday, tuz, fasulye, nohut, pirinç, bomba, tayyareye mahsus benzin ve
Malta'da La Valetta’da bir cadde
İki vapurdan biri Orari
yüksek İnfilâktı mermiler bulunuyordu.
Kafile iki ağır kruvazör ve birçok muhrip ve korvetin muhafazası altında Cebelüttarıka salimen gelmiştir,
Cebelütlankta kafilenin muhafız kuvvetine bir safı harb zırhlısı ve İki tayyare gemisi ilâve edilmiştir. 14 haziranda kafile İlk defa düşmanın hava hücumlarına uğramıştır. Her biri 30 İlâ 50 tayyareden müteşekkil hava filoları her istikametten gelerek kafileye hücum ediyorlardı. Bu yüzlerce tayyareye ilâveten Alman ve İtalyan salma bomba tayyareleri-ve İtalyan torpil tayyareleri büyük bir cüret ve İnatla hücumda bulunmuşlardır. 30 kadar düşman tayyaresi tayyare gemilerinden havalanan Hurrlcan tipindeki İngiliz tayyareleri tarafından düşürülmüştür. Geceleyin düşman tayyareleri tarafından a'tüan tenvir tabancaları düşmanın su üstü geml-lerlle taarruz yapacağına delâlet eylediğinden. gemilere İhtarda bulunulmuştur.
Bu sırada bir düşman denlzaltısı batırılmıştır. Fakat gecenin geç saatlerinde kafilenin muhafız kruvazörlerinden biri bir torpido isabeti almıştır. Kafileye dahil gemilerden bir Felemenk şilebi torpil tayyaresinden İsabet alarak batmıştır. Kafile Tu-nusla Sardunya arasındaki geçide geldiği zaman her İki tissülharekeden gelen düşman tayyareleri tarafından şiddetle bombalanmış olduğundan, kafilenin refakatindeki safı harb zırhlısı yoluna devam edemeyip geriye dönmüştür.
Ortalık ağardığı zaman bir İtalyan filosu ufukta belirmiştir. Filo, topları 8 pusluk olan İki kruvazörle beş muhripten müeteşekklldl.
Bunlar uzun mesafeden salvo ateşi açmışlardır. Mermiler kafilenin sağına ve Boluna düşmüş; fakat kafilenin kalan beş şilebinden hiçbirine isabet vaki olmamıştır. Kafilenin muhafız kuvveti düşmanla kafile arasında suni bir sis tabakası yaptıktan sonra hücuma geçmiş ve düşman gemilerini uzaklaştırmıştır.
Gündüzün, ilssülhar ekesi Sicilya adasında bulunan düşman Stuka tayyareleri kafleye şiddetle hücum etmişlerdir. Bu esnada bir şilep İsabet alarak alevler içinde kalmıştır. Yanan gemi, serseri dolaşarak diğer şileplerin üzerine geliyordu.
Hamulesi İnfilâktı maddeler olduğundan, öteki şilepler bundan son süratle uzaklaşmışlardır. Nihayet yanan geminin mürettebatı sandallara binerek kaçmışlar, çok gçemeden gemi müthiş bir İnfilâkla berhava olmuştur.
Yolun kalan kısmında kafileye karşı yapılan hava taarruzlarının ardı arası kesllmendştlr. Bilhassa Pantel-lerla İle Malta arasında bu hücumlar çok anudane olmuştur. Burada düşmanın denizaltı hücumları da vuku bulmuşsa da neticesiz kalmıştır.
Lâkin bu hava hücumları esnasında kafilenin İki şilebi daha Stuka tayyareleri tarafından batırılmıştır. Bu suretle 8 şilepten mürekkebolan kafilenin ancak lkl gemisi kalmıştır.
Bu iki gemi Maltaya yaklaştıkça
Bugünlerde daima raslantlan termoslar. Bir zamanki sürprizli kadehler- Termos kelimesi nereden geliyor?.. 40 yıl evvelki termoslar. Kimler taşırdı? Hasırlı karlıklar. Göksu testisi; çeşitleri. Gırgır. Kuyuya salınan şişeler...
Temmuz girdi ya, pazar sabahlan, cumartesi öğle üstleri, Karaköy'de, Emlnönünde, Köprü'de raslanilan, gezmeğe gittikleri besbelli olan kadınlı, erkekli halkın ekserisinde; hele onu. on beşi bir araya gelip kırlarda, deniz kıyılarında piknik yapmağa yeltenen gençlerin hepsinde renk renk termos şişeleri...
İçlerinde çeyrek litrelikleri bile var. Bu yaz sıcaklarüîda ter zırıl zırıl boşanır. kuzu dolması yemeyenleri bile hararet bastıkça basur, cancağızlardaki bir, bir buçuk bardaklı su neye yarar bilmem kİ?
Ben, bu ufak termosları bir zamanlar Bunmarşe'de satılan oyuncak kabilinden, sürprizli kadehlere benzetiyorum. Onlar da içlçc camlıydı. Aradaki boşlukta kiminde kırmızı. kiminde turuncu, kiminde yeşile boyanmış bir mayi bulunurdu. Tıpkı vişne likörü, konyak, Menta konmuş gibi durur. Baş aşağı çevrilince dökülmez.
Püf noktasını bUmiyenlere, azizlik olsun diye, kadeh uzatılır, İçkiye cah atan takım İştahlı iştahlı alıp ağzına değdirince afal 1 aşır, kahkahalar koyuverilirdi. Beş on yudumda dibine darı ekilen küçücük termoslar, susuzluktan dili bir karış dışarıda, kavrayıp dikenleri aynı şaşkınlığa uğratıyor, etraftakllerl de katıla katıla gülüdrüvnrdur elbette
Termos kelimesi eski Rumca sıcak mânasındaki (thermos) tan geliyor, çay, kahve, punç glbt sıcak şeylerden ziyade su, limonata, rakı gibi soğuk İçilecek şeylerde kullanıl-dığınB göre niçin bu şişelere (Krlos) denilmemiş? Daha doğrusu tam biçilmiş kaftan olan (Krio - Termos' tâbiri neden esirgenmiş acaba?
Termoslar bundan 40 yıl önce de yok değildi. Hattâ gene o adı taşırlardı. Beyûğlıınun bazı büyük mağazalarında, bilhassa Bahçekapısında kİ (Orozdlbak - Ömer Eftndi) de satılırlardı. Ağızlarında bardak, siyah keten kılıflı veya meşin mahfazalı, omuza aşmak İçin kayışlı, yarım litrelik, bir litrelik olarak lkl boydu idiler. O ucuzluk zamanında flallerl oldukça tuzluydu: Yarim lira, bir lira.
Mukavva kutusundan çıkan resimli reklâmda Türkçe, Fransızca, Rumca, Ermenice yariyle nasıl kullanılacağı tarif edilir, Türkçeslnde aynen şu satırlar bulunurdu;
«tşbu şişeler, derunlanna konulmuş olan buzlu yahut kaynar mayiler!, havayl haricinin teslratma rağmen 24 saatten fazla bir müddet konulmuş olduğu derece! hararette muhafaza eder. Bazan sıcak ve bazan buzlu meşrubat içmeğe mecbur olanlar İçin mezkûr termosların temin edeceği fevalt pek büyüktür.»
Yerlilerden hiç kimsenin taşıdığı görülmezdi. Alafrangalık budalası, önüne gelenle Fransıcza konuşan, cebinden üç buçuk franklık romanlar eksik olmıyan takımın; en koyu tatlı su frenklerlnln bile. Boğazlçlnc, Modaya, Adalara işllyen vapurlarda kayışını omuzuna takıp sallandırmış tek tük Avrupalıya Taşlanırdı.
Sîzlerde de termosun yerini tutacak yok muydu kİ? Dedelerden kalma, âlâsı; bir kişinin, üç kişinin değil, araba dolusu insanın işine yarayanı:. Hasırlı karlıklar.
Kalın camdan, yusyuvarlak, bahçe kovalarınınkl gibi, fakat ‘ ağızlı, ortası kar konmak için çukur, üstü hasır kaplı, arkadan kulplu, büyükçe bir karpuz kadardan orta çapta bir damacanaya kadar genişlikte, boy boydular.
Kar kuyusu modası tavsadığı için karın habbesi bulunmadığı, buzun da satış dükkânlarından çekilip Hint kumaşı kadar nadirleştiği günlerde bile kullanan kullanana: köşklerde,
kısa
düşmanın tayyareler vasıtaslle denizi mayınlamaları şiddetlenmiş, bu mayınlar İngiliz filosunun iki muhribinin batmasına sebebolmuştur. Bu esnada kalan lkl şilepten 10,400 tonluk Orarl dahi bir mayna çarpmıştır. Bereket versin, İsabet alan ambarda petrol ve mühimmat yoktu.
Orari, sağlam kalan Troibus'u ta-klbederek Maltaya yetişmiştir. İki geminin getirebildiği 20.000 ton mühimmat, petrol ve erzak Malta kalesinin garnizonlle ahalisinin imdadına yetişmiş ve bu suretle tngllİzlerin Ak-denlzde harbi kazanmalarında başlıca âmil olmuştur.
İki gemi, halkın alkışları arasında akşam limana girmişlerdir. Burada uzun müddet kaldıkları takdirde, düşman tayyarelerine hedef olacakları muhakkak olduğundan, hemen o gece projektörlerin ziyası altında yüklerini boşaltmışlardır. Ertesi günü her iki gemi 2,000 ton hurda demirle yivleri aşınmış top namlularını hamilen Maltadan ayrılmışlar ve İngtl-terenln yolunu tutmuşlardır. — /.
yalılarda kuyudan soğuk su getirtip boşluğuna boşaltan boşaltana.
Söğüşler, dolmalar, helvalarla mesirelere gidenler git tikleri yer Çamlıca, Kayışdağı, Alemdağı. Sular, Karakulak gibi sulak değil de Çırpıcı, velefendl. Kurbağalıderedekl n-klrtepesl, Bakırköyünün İncirli çiftliği gibi susuzlukta Deşti Kcrbelâyı andıran ytrlerdense öküz arabalarının gerisine mutlaka hasırlıları bağlarlar, onsıız evden dışarı adım atmazlardı.
O devrin en harcıâlem termosu, Göksu testisi İdi. Testinin her türlüsü Klreçburnunun ötesindeki Kefeli köyünde. Buy ilkelere koyundaki çayır başında. Paşabahçesiyle Beykoz arasındaki kuş uçup kervan geçmez kıyıda da yapılır İdiyse de hiç birine kulak asma. Eyübün oyuncağı. Kandillinin yazması, Üsküdarm çatması, Şilenin bezi gibi Göksununki meşhur. İlle ora yapısı olacak.
çeşit çeşidi vardı: Kulplusu, kulpsuzu, kiremitlisi, akçll, sırlısı, sırsızı, üstü beya2 boya İle nakışlısı, karınlısı, narini, gırtlağı boğmaklsı... Gırtlağı boğmak!iyi eğince su, hoş bir sesle gır gır aktığı Iclr. bunlara ıGırgır) denirdi
Poyraza karşı pencereye veya cumbaya koy, üstünü yas bir tülbentle dola, yarım saat Resmeden İçindeki su. buz. Nuş- eden, seyyar satıcılar gibi avazı tuttursun:
— 32 dişi donduruyor!,. 32 sine de muzlka çaldırıyor!.
Evde Pamuk, Sarman, Mercan eksig değil. Olur a, başları ağrıyacağı tular. Cumbadaki gece salasının, filbahrinin, pembe pembe açan pencere orospusunun yapraklarını kemirirken testiyi düşürüverlrler; kırılır. Yerine yenisi alınıncaya kadar tasa yok. Gül sirkesi, kantoron yağı, zambak yağı haızr duran, boş. tertemiz şişeler ne güna duruyor?
Hemen İçlerine Kirkçeşme, Halkalı. sakaya on para verip Keçe suyu konur, kova veya sepetle kuyuya daldırılır dı.
Paralı ve kibar Knmsneier de kuyuya müracaat keyfiyetinden hiç şaşmazlardı ve lâkin begayet tedbir gözeterek; (ez seri mu) gaflette bulunmamayı uşaklara, halayıklara tekrar tekra tembih ederek. Zira kuyunun suyu fazla kireçli; çamaşıra kullanırken sabunu bile köpürtmüyor, mutlaka soda lâzım geliyor. Binaenaleyh, şişelere tıkanacak mantarların sağlam ve tıpatıp olması, dışarıdan İçeriye damla sızdırmaması şart.
Halayık moladalardan. uşak tö-düklerdensfi bu tembihlerin hepsi boşa giderdi. Mesanesinden zoru olan beyefendinin Çırçır suyuna, müzmin hazımsızlık çeken ham fendinin Taş-delen suyuna, her dem Uynette küçük hanfendlnln Kayışdağı suyuna kuyununki karışır, kıyametler kopardı:
— ülan öküz herif, bana Canos mu içirtiyorsun ?
— Kakavan kan, bu zehir zıkkım midemi ne yapmaz?
— Tıpkı İngiliz tuzlu müshil. Ey-vahlar olsun barsaklanm büsbütün gevşlyecek. Ellerin kırılsın e mİ!..
SERMET MUHTAR ALUS
Karaman’da kasaplar et kesmiyorlar
Karaman 9 (A.A.) — Belediye ete narh koymuştur. Kasaplar konulan flatı aşağı bulduklarından et kesm*-nıektedlrler.
K AKŞAM S
jHp Abone bedeli
Türkiye
Ecnebi
kuruş 5400 kuruş
> *
2800 .
1500 > 2900 »
000 » 1600 »
tebdili için elli kuruşluk
Senelik
6 Aylık
3 Aylık
Adres .
pul gönderilmelidir. Aksi takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565
Yazı îşlfri: 20185 - td&re: 20681 Müdür: 20497
Recep 30 — Hızır 06
İmsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı E. 6.39 8-55 438 8.36 12.00 2.00 V. 3.21 5,37 13.10 17.19 20.42 22.42
İdarehane BabIâli civarı
Acimusluk SQkak No^Jj
Düztabanlık ve yorgunluktan doğan ayak ağrıları tedavi ediliyor Birleşik Amerika bahriyesi doktorlarından binbaşı Herbert E, Hipss ve Dr. yüzbaşı Hugh Neely, bahrlyenin her ay neşretiğl tıbbi bülteninde, düztabanlık veya fazla mesaiden ileri gelen ayak yorgunluğu v? sızılarının bir iki enfeksiyonla muvaffakiyetle tedavi edildiği hakkında bir yazı neşremişlerdir. Evvelce 33 gün süren bir tedavi, bugün yeni me-tod sayesinde 6 güne indirilmiştir. Ekseriya ikinci enjeksiyondan sonra, kendilerini eskisi gibi normal hisseden hastalar vazife-1 lerı başına dönmek için sabirs 12-lık göstermektedirler. Askeri dok-torlan en ziyade hayrete düşüren bir şey varsa o da tedavi için hastaneye müracaat edenlere, ilk tedavi olarak birinci enjeksiyon yapıldıktan sonra, bunların yüzde 50 sinin ayaklarındaki sızıiaJ-L geçmektedir. İğne tedavisinirO tekerrüründen korkanların ayakû-lanndaki acıların ya uydurmaÇ^ yahut da sırf evhamdan ileri
, len sahte bir acı olduğu kaııaa-® tine varılmaktadır. C
Düztabanlıktan ileri gelen ayalçO ağrıları, veya fazla yorgunluk-g) ' tan hasıl o'an ayak tabanı, topukq> ve diğer ayak rahatsızlıkları en-> jeksiyonla çok kısa bir müddet^ zarfında tedavi edilmektedir.
Diş çekerken kullanılan don«t durucu kimyevî madde nevinden^ Procain? hydrochloride mahlülü.O ayak tabanından ayağın acıyan— kısmlarına zerkedi'mektedsr Bu-qj nu müteakip hasta yüzükoyun±S dizleri bir zaviyeyi kaim? tcşkilS edecek vaziyette yatırılır ve ayakt-tabanı 5 dakika kadar alkollıO süngerle hafif masaj yapılır. Bunu müteakip hasta koğuşun bir başından diğer ucuna kadar 25 kere yürütülür ve bundan sonra istirahat etmesi için serbes bira-kılır.
Mühim vakalarda enjeksiyonlar. üç günde bir devamlı olarak yapılır. Tedaviyi müteakip hasta taburcu edildiği vakit, ağır işlerde istihdam edilmemesi için eline bir hastane raporu verilir.
Çabuk iyileşmeğe başlayan hastalara’ sık sık enjeksiyon yapılmasına hacet kalmaz Doktorlara göre bu tedavi usulü hastanın bünyesinde fizik tesirini gösterdiği gibi, aynı zamanda onlar üzerinde psikolojik bir tesir de husule getirmekte ve bu sayede çok kısa bir zamanda iyileşmelerine âmil olmaktadır.
Doktorlar, müziç ve sonu tükenmek bilmiyen ayak ağrılarının, fazla kullanılan ayaklardaki sinirlerin gerilmesinden ileri geldiğine kanidirler. Tedavi ve ihtimam edilmiyen. sızlıyan ayaklar iltihaplanıp şişerek bazan çok tehlikeli hastalıklara sebebiyet verebilir. Halbuki enjenklsyon-dan sonra, acılar kesilip, ayakları rahathyan bir hasta normal sekiide yürüyebilmektedir Enjeksiyon vasıtasıyla bacakların kuvveti ve elastikiyeti temin edilerek, kısa süren nekahat devresinde de sertleşen ayak adaleleri yumuşar, kuvvetini bulur ve ayaklar eskisi gibi ağn ve sızılardan ârl normal şekilde yürüyecek duruma gelir.
Elektrikle çalışan yapı makineleri
Elektrikle çalışan yazı makineleri çoğalmıştır. Bunları kullanmak çok kolaydır. Bu iş İçin parmakların gayet hafif olarak uçlara temas etmesi yeter. Halbuki, elektrikle çalışmayan bir yazı makinesinde yazı yazmak için tuşlara 16 kere daha kuv-
vetll basmak lâzımdır.
* Kontes Hermynla Zur Mühlen'ln hakiki bir edebiyat âbidesi olan Gölgede Kalan BİR YIL romanını okuduğunuz zaman, şimdiye kadar bundan daha güzel bir eser okumadığınızı kendi kendinize İtiraf edeceksiniz.
AKTtSt YAYINEVİ
______
©Bugün AR SİNEMASINDA
) Şeytan ve Genç Kız
' Jean Arthur - Robert Cummings
------ Seanslar; 2.30 - 4.35 - 6.45.9,15 mmmh

Türk-Ingiliz ticaret münasebetleri
Avam Kamarası âzastnda bir mühendislik şirketi müdürü M. Stokes’in fihirlerİ
I Büyük İngiliz Mühendislik şirketlerinden birinin direktörü olan Mr. R.R. Stokes, geçen sene sonlarında Türklyeyi ziyaret etmişti. Aynı zamanda Britanya Parlâmentosunda İşçi partisine mensubolan Mr. Stokes . harb seneleri zarfında hükümetin takibettlği siyaseti dalma ten-kidetmiş saylavlardan biridir. B. B. C. nln Türkçe neşriyat servisi tarafından 3 mayıs tarihinde yayınlanan bu makaleden. Mr. Stokes’in Türk - İngiliz ticarî münasebatı hakkmdakt fikirlerini öğreneceksiniz.] Geçen kasım ayında Türklyeden do-nelidenberl Türk - İngiliz ticaretinin istikbali hakkında birçok şeyler düşündüm. Geçen asrın son yansından bu harbden bir iki sene evveline kadar İngiltere. Tiirklyede Alman nüfuzunu izale etmek İçin tesirli teşebbüslerde bulunmamış ve bu yüzden İngiltere İle Türkiye arasında mevcut ticaret bağları, uzun bir müddet, inkişaf edememişti.Neticede, Alman standart ve prensipleri tekmil Türk ekonomisini ve bilhassa mühendislik âlemini tesiri altına aldı. Meselâ, Türk mühendislerinin birçoğu Al-manyada yetişmiş olduğu ğlbl, Türkiye harbden evvel makine İhtiyacının büyük bir kısmını da Almanya-dan tedarik ediyordu.
Alman makine İhracatı şimdi durmuştur ve Almanyanın yeniden İhracata girişmesi de uzun bir zaman için mümkün olmıyacaktır. Şu halde, İngiliz - Türk ticari bağlarım ıslah etmek maksadile elimize şimdi büyük bir fırsat geçmiş bulunuyor.
Dünyanın en büyük sanayi ülkelerinden biri olan Rusyanın, önümüzdeki seneler zarfında memleketini imar ve inkişaf ettirmekle meşgul olacağım ve dolayıslle diğer memleketlere fazla İhracatta bulunamıyacağmı tahmin ediyorum. Amerikalılar İse görünüşe nazaran bilhassa otomobil, traktör ve uçak gibi bir kaç muayyen İstihsal malzemesine ehemmiyet veriyorlar. Türkiyeyl ziyaretten sonra, İnglltere-nln Türk ithalâtının mühim bir kısmını üzerine çekebileceğini ve- bilhassa Türklyenin endüstri İhtiyacını karşılıyablleceğlne kanaat getirdim. Bu hususta Türk hükümetinin yakın bir istikbal İçLn kararlaştırdığı birkaç projeyi saymak kâfidir. Baııa söylenildiğine göre. Türkiye 30.000 kilometreden uzun bir yol inşa ettirmek | ve demiryollarını büyük mikyasta arttırmak ve yeniden teçhiz etmen niyetindedir. Ziraat sahasında da. Türkiye ziraat makinelerinin kıymetini idrak etmekle beraber, orta şarkın herhangi bir bölgesinde tatbik edilen sulama işlerinden daha geniş ve çeşitli bir sulama projesi İçin büyük plânlar hazırlamış bulunmakladır
Endüstri sahasında ise, kömür madenlerini makineleştirme işiyle meşgul olacak ve Türklyenin her geçen gün artmakta olan pamuk istihsalinden lâyıklyle istifade edebilmesi İçin de daha başka mensucat fabrikaları kuru.' ıcaktır.
Türkiye ne verecek?
Türklyenin. Britanya pazarlarından birçok şeyler temin edebileceğini tahmin ediyorum, fakat bu bapta cevabı güç olan sual Türklyenin buna karşılık İngiltereye neler satabileceğidir.
îngilterenin elinde Türklyenin yetiştirdiği maddelerden bir çoğunu istihsal eden kaynaklar mevcuttur. Meselâ İngiltere kendi kömür ve ham demir İhtiyacını bizzat temin etliği için Türklyenin ham demir ve kömür madenleri İngiltereyl İlgilendirmez. İngiltere ayrıca İmparatorluktan istediği kadar pamuk, deri, ve kuru yemiş alabilecek vaziyettedir. Şu halde fikrimce îngilterenin Türklyeden
büyük ölçüde alabileceği ve alması lâzım gelen başlıca mühim madde tütündür. İngiltere Türklyeden senede yalnız bir buçuk milyon İngiliz lirası kıymetinde tütün alsa bile — bu Amerlkadan aldığımız tütünün yüzde 15 İnden azdır — bu Türk-İngülz ticaretini geliştirmek bakımından çok faydalı bir hareket olacaktır.
Lâzım gelen şey, İngiliz balkının halen içmekte olduğu Vlrjlnya tütününü daha büyük miktarda Türk tütünü İle karıştırmaktadır. Anladığıma göre, şimdiki halde alelâde bir İngiliz sigarasında mevcut Türk tütünün nispeti yalnız yüzde birdir. İçtiğimiz Sigaralara bundan daha büyük nispette Türk tütünü katılırsa, bu, fikrimce, sigaralarımızı fazlaslyle ıslah etmiş ve tadını arttırmış olacaktır. Bu vâdide, Amerikalıların İçtikleri sigaraları her zaman karışık tütünle İmal ettiklerini kaydetmek lâzımdır. Amerikan sigaralarında her zaman mühim nispette Türk tütünü veya Amerika dışında yetişen başka tütün bulunur. Halbuki biz İngillzlerin içtiğimiz sigaralar ya hemen tam amile Amerikan tütününden yahut da Amerikan tipinde tütünden yapılmıştır kİ. bir Amerikalı böyle bir sigaradan hiç hoşlanmaz. Tabiatile bütün bunlar bir zevk meselesidir.
Zannımca karışık tütünden yapılmış sigaralar İçmek fırsatı buluıttu-ğu ve sigara kumpanyaları bu şekilde sigaralar İçilmesini teşvik ettikleri takdirde bu memleket halkı kısa bir zaman içerisinde karışık sigaraları seve seve alıp içeceklerdir. Bana söylediklerine göre. Türklyeden yapacağımız ithalâtı senede üç buçuk milyon İngiliz lirasına çıkaracak miktarda Türk tütünü satın alıp bunu kendi tütünlerimizle karıştırarak nefis sigaralar yapabiliriz.
Fakat ben îngilizterin daha karışık bir sigara İçmeğe alışmamaları İçin hiç bir sebep göremiyorum. Bu şekilde karışık tütünden yapılmış sigara içmek adeti halkımız tarafından rağbet gördüğü vakit Türk tütünü İçin talep senede belki de 10 İlâ 15 milyon sterlini bulacaktır. Bu, aynı zamanda, Türklyenin İngiliz mallan almak İçin sarfedeceğl meblâğın aynı nispette artması demektir ki. bence. İki memleket arasında mevcut ticari bağlan arttırmak İçin de en kolay, en ucuz ve neticesi en İyi olan usûl budur.
Türkiye 1942 de İngiltere'ye takriben bir milyon sterlin mukabilinde mal İhracetmlştlr kİ, bir sterlini 7 buçuk lira sayarsak, bu. yedi buçuk milyon Türk lirası kıymetinde mal demektir. îngilterenin Türklveye fhra-cettlğl malların bedeli de hemen bu ' kadardır. Türklyeden yaptığımız ithalât bilhassa tütün, tiftik ve biraz da kuru İncir, fındık cinsinden maddelerden İbarettir. Fakat İngiliz halkı daha büyük miktarda Türk tütünü havi sigaralar içmeğe teşvtk edilirse bu ticaret büyük nispette arttırılabilir.
Konuşmamı bitirirken geçenlerde İngiltereyl ziyaret eden Türk demiryolu heyetinin, İngiliz lokomotif, vagon ve diğer demiryolu teçhizatı sipariş etmeğe muvaffak olmasından duyduğum memnuniyeti tehar etmek İsterim. Aynı zamanda, Türklyenin Ankara civarında yeni bir uçak motor fabrikası İnşa ettirmek üzere bir İngiliz kumpanyası İle anlaşma İmzalamış olduğu haberi de beni pek memnun etti. Halen İngllterede bulunan Türk ticaret heyetinin tekmil müzakerelerinin başan ile neticelenmesini temenni ederim. Ayrıca, İngllterede okuyan Türk öğrenlcl sayısının muntazaman artmakta olması da beni çok memnun etmektedir. Bütün bunların harb sonrası yıllarında İngiltere ile Türkiye arasında daha sıkı münasebetler tesisine yol açacağından eminim.
Irak demiryolları
Ingiltereden çok miktarda malzeme satın alınacak
Londra 10 (AA.) — Financial
Times gazetesinin bildirdiğine göre, Irak, harb sonrası gelişme plânları gereğince büyük miktarda İngiliz demiryolu malzemesi satın alacaktır.
Irak devleti demiryolları genel direktörü Gcnfra) Srnlts, İki milyon İngiliz lirası kıymetinde malzeme satın almak üzere müzakerelerde bulunmak maksadlyle. Londra'ya gelmiştir.
Kerkük petrol merkezi He Erblle demiryolu arasında bir iltisak demiryolunun inşasına şimdiden başlanmıştır. Ağustosta, üç demiryolu köprülünün dc İnşasına başlanacaktır.
Irak, harb sonrası gelişmesi için İngiliz mütehassısları da İstemektedir. Bu arada. Irak hükümeti, Londra’daki elçiliğinden, memleketin kuzey kısmında Bakma mevkiinde büyük bir baraj İnşasını kontrol etmek üzere müteaddit İngiliz mühendisi ile çalışma kontratı yanmasını İstemiştir.
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Matbuat tarihinin en
garip tashih hatası..
Kısa ceketli, kırmızı kuşaklı genç adam matbaaya girerek sordu: “ Beni tanımadınız mı?.. „
; Korkunç bir yanlışlık — Abdülâziz devrinin matbuat müdürü — Mahmut Nedim paşa ve Lâstik Sait — Sadrâzam ve İstanbul gazeteleri — Üç kırmızı torba altın —- Tatyos efendinin makinesi — Mustafa Celâleddin paşa — Basiretçi Ali efendi — Muharrir M. Karsky — Kırmızı kuşaklı
: genç — Bismarkla Ali efendi — İçiniz, halis Türk tütünüdür! — Tifo has-taltğı ayakta geçer mi?, — Kadınların idare ettiği hastanede 20 gün — Müthiş bir ilân...
' h—'
Havagazı Elektrik idaresine geçti
Havagazının Elektrik idaresine geçmesi üzerine fiilen tesellüm muamelesi tamamlanmıştır. Havagazına alt müşteriler ve muhasebe daireleri Elektrik ldareslle birleştirilmiştir. Bundan sonra havagazına alt şikâyetler ve paraların tediyesi Tüneldeki Elektrik İdaresine yapılacaktır. Eski havagazı şirketlerinin teknik hususatı da Elektrik teknik dairesine bağlanmıştır. Yeniden havagazı tesisatı almak isteyenler çoğalmıştır. Fakat sayaç tedariki hususunda çeki len müşkülât dolayıslle şimdilik tesisat yapmafc imkânı yoktur. Müracaatlar sıraya konulmaktadır. İngiltere ve Amerika'ya sayaç siparişleri verilmiştir.
Yunan Kıral naibinin Tito’ya cevabı
Londra 10 (R.i — Yunan kıral naibi Damasklnoo, mareşal Tİto'nun Yunanistan hakkından ithamlarına cevap vererek. Yunanistan» basma ve siyasi teşekküllere tam serbest! verdiğini beyan ve ekalliyetlere Kuzey batı Yunanlstanda yaşıyan Blavlara mezalim yapıldığını reddetmiştir.
Matbuat tarihimizde bir çok garip tashih hataları vardır. Lâkin bunların içinde en tuhaf tashih hatası Sait beyin başına gelmiştir. Kendisi tashih hatalarına son derecede tutulurdu. Yazılarının provalarını bizzat okurdu. Hattâ bazan bir kere ile de kalmaz, iki prova çıkartarak, bir defa daha okuduğu çok olurdu
İşte yine böyle, «İcmali Ahvali» başlığı altında yazdığı makalede çok yanlış çıktığı için ikinci bir prova daha getirip kontrol etmişti, Bu ikinci provada eski yanlışlardan bir kısmının düzel-(ilmemiş olduğundan maada bir takım yeni yanlışlar da farke-dınce Sait beyin tepesi attı. Kâğıdın kenarına mürettiplerine hitaben gayet sert iki cümie yazdı. Bu cümleler, yazının kendisinden sanıldığı için — yahut ta mürettipler tarafından bir mukabele oiaıak — mürettiphanede aynen dizildi ve artık Sait bey üçüncü bir prova istemediği için de gazetede olduğu gibi çıktı. İşin müthiş tarafı şuydu: Yazı hitap şeklinde «Behey dikkatsiz adamlar!,» diye başladığı için okuyanların çoğu bunları kendisine alıyorlardı.
Bu suretle o günü matbaa dolup taştı. Ertesi günden itibaren de postacı gazete idarehanesine gönderilen mektupları âdeta taşıyamaz bir hale gelmişti.
Bu matbuat tarihine geçecek bir tashih hatasıdır.
Gazete kapatmak meselesi
Sait beyin biraz da memuriyet hayatından bahsedelim:
Kendisi Abdülâziz devrinin en karmakarışık zamanında, 1875 yılında matbuat müdürü olmuştu. Onu matbuat idaresine getiren, Abdülâzizl tahtından indiren ve çerkez Haşan vakasında Mithat paşanın Bayezittekl konağında öldürülen Hüseyin Avni paşa İdi.
Matbuat müdürlüğü zamanında sadrâzam meşhur Mahmut Nedim paşa idi. Bir taraftan İstanbul gazetelerini, bir taraftan da sadrâzamı İdare etmek hakikaten pek müşküldü. Üstelik içten içe de memlekette bir ihtilâl havası esiyordu. Bütün bunlar yetlşmlyormuş gibi Mahmut Nedim paşa İstanbul matbuatına karşı gayet garip bir şekilde davranıyordu. Sadrâzam, şiddetli bir makale yazdığı için bir gazetenin kapanması hakkında iki kere, üç kere emir verir ve sonra bunlan tekrar geri alırdı.
Kendisinden bahsedilirken «müstebit», «istibdadı mücessem» tâbirleri kullanılan Mahmut Nedim paşanın en merakla ve alâka ile tetkik edilecek tarafı da bu-rasıydi. Kendi kabinesindeki nazırlar gazetelerin katiyen hiç bir şeyi tenkldetmelerine, şayet İleri geri giderlerse matbuat müdürünün bunlan hemen kapatmalarına taraftardılar.
Mahmut Nedim paşa onlara:
— Merak buyurmayınız, ileri geri giden gazeteyi derhal kapattırırım. Vazifesini yapmazsa matbuat müdürü de azlolunur, diyordu.
Fakat hususî surette çağırdığı matbuat müdürü Sait beye İse:
— Gazetelere sıkı tembihler et. Onları korkut... Lâkin gazete kapatmak tarafına gitme,, nazırların gazetelerden şikâyetlerine de katiyen ehemmiyet ver-mel,.
Sait bey bundan bahsederken: «Gariptir kİ zuhur eden matbuat münazaatında daima hürriyeti matbuatı iltizam etmekliğime rağmen istibdadı müceaeem olan
Mahmut Nedim paşa
Mahmut Nedim paşa, beni nez-dine celp ile vükelânın gazetelerden şikâyetlerine çokluk ehemmiyet verilmemesini ve gazetelerin tatil ve ilgası tarafına gidilmemesini tembihat ile idarei maslahat olunmasını emrederdi.» diyordu.
Mahmut Nedim paşa gibi zamanında bir nevi diktatör addedilen bîr insanın bu çok alâka uyandırıcı bir tarafıdır. Netekim bu meseleye meşhur «Basiretçi Ali efendi» de temas ediyor,
Ali efendi diyor k:i
«Basiret Mahmut Nedim paşa aleyhinde yazdıkça matbuat müdürü Sait beyi çağırır:
— Canım bu gazete ile ne vakte kadar uğraşacağız. Baksanıza yine neler yazmış. Şimdi bunu kapatınız,,.
Diyerek katı emir verirdi, Fakat pek az sonra Sait beyi tekrar çağırıp:
— Bu seferlik de kendilerine tembih ediniz de bir daha yapmasın!., diye emri geri alırdı.
Lâkin bu neviden tembihler bir defa değil, bir kaç defa olduğu için aynı günde Sait bey Ba-bıâlinin bir başından, öteki başına bir kaç defa İner çıkardı. Hattâ bazan Sait bey:
— Peki efendim, emriniz mucibince gazeteyi şimdi kapatırım... diyerek odadan çıkarken sadrâzam:
— Müdür efendi. Haydi bu kere de müsamaha edelim. Siz tembihat İcra ediniz. Bir daha böyle şeyler yazmasın., diye ikinci bir emir verirdi.
Sait bey bu emirleri gazetecilere tekrarlarken halinde:
«Ben usulen söylüyorum amma yine siz bildiğinizi yapınız!.» gibi bir mâna vardı,
Basiretçi Ali efendi..
Söz kendisine düşen bu «Basl-retçi Ali efendi» de gayet enteresan bir sima idi.
Ali efendi Basiret gazetesini çıkarmak için imtiyaz almak üzere Fuat paşaya müracaat etmişti. Girit hâdisesinden sonra Fuat paşa Basiret'ln çıkması İçin müsaadeyi verirken Ali efendiye:
— Gazetenin hemen çıkmasını arzu ediyorum .. demişti.
Paraca hazırlıksız olan Ali efendi biraz tereddüt edinre Fuat paşa yavaşça muhasebeciyi çağırmış ve kulağına bir şey söylemişti. AH efendi daireden çıkar ken muhasebeci arkasından koşmuş:
— Nazır paşa hazretleri size bunu vermemi emir buyurdular.
Diyerek her birinin İçinde yüz altın olan üç kırmızı torbayı Ali efendiye teslim etmişti,
Ali efendi de bu Uç kırmızı tor badakl altınlarla Vezir hanında
■/
Tatyos efendinin makinesinde Basiret gazetesini çıkarmağa başlamıştı.
Basiretin muharrirleri çok dikkate değer kimselerdi. Meselâ bun lardan biri Ferik Mustafa Celâleddin paşa idi. Mustafa Ceiâled-din paşa aslen PolonyalI bir zabitti 22 yaşında iken îstanbula geldi. Ve dîn değiştirdi. Orduya girdi. Uzun seneler bütün muharebelere iştirâk etti. Türkçe ve Fransızca olarak bir çok eserler neşretti. Ve Karadağ muharebesinde de vefat etti
Gene Basiret muharrirlerinden mösyö Karsky vardı kİ o da aslen Lehli idi. Kalemi gayet kuvvetli ve makalelerine Hayrullah imzasını atardı. Bir aralık Ahmet Mithat efendi de Bağdattan dönünce gelmiş Basirete girmişti, Ali efendi onunla tanışma sahnesini şöyle anlatır: Matbaaya belinde kırmızı kuşak, arkasında kısa bir ceket olduğu halde bir genç girdi: (Buyurunuz!,) dedim, (Galiba beni tanımadınız, kendi kendimi takdim edeyim!.) diyerek Bağdadda çıkan resmî gazetenin muharriri Ahmet Mithat olduğunu söyledi. Ahmet Mithat efendi, Basirete ilk defa 1000 kuruş aylıkla girmiştir,
Bismarkla mülakat..
Basiretçi AH efendi kendisine yapılan dâvet üzerine Berline giderek prens Bismarkla da görüşmüştür, Bismark ona sigara vermiş. Ali efendi içmediğini söyleyince:
— Halis Türk tütünüdür. İçiniz!,. Hem İnsan Türk olur da sigara içmez mİ:., diyince Ali efendi bir tane tüttürmüş!.,
Ali efendi Berlinde 10 gün kadar kalmış, prensle bir kere daha görüşmüştür. Hattâ sadrâzam Âli paşanın vefat haberini Bismark Alı efendiye bizzat haber verdikten sonra:
— Yazık,,. Türkler bir sadrâzam, Avrupa büyük bir adam kaybetti!,, demiştir.
Ali efendiye Bismark en son sistem matbaa makineleri ve hurufat hediye etmiştir. «Basiretçi» bunlan alıp îstanbula getirmiştir, Ancak bu sırada garip bir şeyin farkına varmıştır. AH efendi kendisine hediye edilecek matbaa makinelerini beğenmek üzere fabrikaları gezerken fabrikatörün biri elini sıktığı esnada:
— Sizin ateşiniz varl., demiştir.
Kendisi muayene edilince hastalığının tifo olduğu ve epey ilerlemiş bulunduğu anlaşılmıştır. Meğer Ali efendi tifolu olarak gezer dolaşırmış... Kendisi evvelâ fabrikatörün evine, sonra da yalnız kadınların İdare ettiği bir hastanede 20 gün yattıktan sonra îstanbula dönmüştür.
Basiretçi Al! efendinin başına gelen ve onu felâkete sürükliyen gayet garip bir tesadüf de vardır:
Geçen yazımda Lâstik Sait beyin notlarından alıp anlattığım gibi Ali Suavi, Filip efendiden ayrıldıktan sonra, Basiret gazetesine geçmişti, Basiretçi Ali efendi bir cumartesi günü Ali Suavlden «Bir yazı yazacağım, şu İlâm Basirete koyunuz» diye bir tezkere alıyor. İlânda halka Ali Suavlnin Imzasile pazartesi gününü beklemeleri tavsiye ediliyor, Halbuki pazartesi sabahı Ali Suavi adamları İle beraber sarayı basıp Ab-dülhamidi tahttan indirmek istiyor, fakat indisi öldürülüyor.
Şimdi Ali efendinin vaziyetini düşününüz., îlftn o günü Ali Suavinln lmzaslle çıkmış. Saray basılmış,,. İnsanlar öldürülmüş!. Basiretçi yakalanıyor ve sürgüne gönderiliyor. Hikmet Feridun Es
REHBER ROTUN
Kazanç vergisi kanunu yeniden tanzim edilirken sermayesi fikir olan ser-bes meslek erbabı himaye edilmelidir
Tefekkürü ve yaratıcı zihin kabiliyeti ile çalışanları düşünürken, muharrirler, müellifler, gazeteciler, nvııkatl ar, mütercimler, doktorlar iıe bu kategoriye dahil bazı meslek mensuplarını hatırlatırız.
Cemiyetteki meslek bölümünü, insan uzviyetindeki vazife taksimine benzetirsek, yukarıda gösterdiğimiz meslekler, topluluğun kafa kısmını teşkil ederler. İnsanın dimağı kadar hassas ve dimağı kadar korunmaya muhtaçtırlar. Beynimizdeki bozukluk, velev ki kısmen dahi olsa nasıl, vücudun genel durumu üzerinde derin tesirler ve arızalar bırakırsa, bu mesleklerdeki bozukluklarda, cemiyetin umumî hayatında aynı rahatsızlıkların meydana gelmesine yol açar.
VazJ fesini dtirûst ve namnsearâne ifa eden bir gazetecinin, devlet faı üyetinde ferahlatıcı ve yardımcı r( İn nü, kiiç tim siyen, bugün hemen hı men yok gibidir,
Avukat da bunun gibidir Tüı kanunlarına göre avukatlar hâkimi yardımcısıdır. Diğer bir ifade ile h: kimin insan olmak münasebetle zi hal ettlg-1 yerde, adaletin belirme için avukat, kendisine yardım edecel tir. Bu meslek ferdi sahadan çıkmı amme hizmetleri alanına geçmişi ir
Devletin en büyük temeli hak 1 adalet olduğuna göre, hâkime yaj dımcı olmıyan. bu yolda tetkikat ’ mütalâasını arttırmıyan. ner geçt günde yeni hukuki biletlerle kendi) cLhazlandırmıyan avukatın umur hizmetlere ne kn'or zararlı olara anlaşılır.
Bu meslek mensuplar, s: cemyı hayatına doğrudan doğruya ve y: kından müessirdirler: su halde i kadar rahat ve ne kadar huzur içli de yaşarlarsa mücadeleleri o kad: faydalı olacaktır. Eğer geçim ba-( m »dan endişeleri artar, sükûnetleri İhlâl edilirse, memlekette adaletin tezahürü yolundaki bilgi edinmek, hukuki teemmülât, eserler mütalâa-etmek gibi faaliyet yerine günlük hayatın kıvrımlarına kendilerini kaptıracaklar. Hukukçuların çoğalması hususunda her çareye baş vuran yüksek makamlar, karşılarında pratisyenlerden mürekkep hafif bilgili bir zümre Ue karşılaşacaklardı'
Kısa ve toplu mucip sebeplerle izahına çalıştığımız bu durum muvacehesinde. fikir ile çalışan bu sınıf meslek sahiplerinin himayesi, bir zaruret halinde kendini gösterir.
Olağanüstü haller dolayıslle zarurette kalan bu sınıf meslek sahipleri esasen bugünkü kazanç vergisini dahi güçlükle tedljı? edebiliyorlardı. Yeni kazanç vergisi tasarısında bu sınıfın çok dikkate şayan vaziyeti her halde bütün incel Iklerlle teemmül edilmiştir.
Ancak, mesmuatuııız şudur ki, tasarıda, genel olarak mükelleflere defter tutma usulü yükletiJmiştir. Her ne kadar defter tutmâ usulil İleri bir vergi sistemine dayanıyorsa da. bizde tatbik şekil ve verdiği neticeler müspet olmasa gerektir Bir zamanlar avukatlara da bıı usulün tatbiki İstenmiş, fakat kısa bir zaman sonra vazgeçilmiştir... Maliye memurlarına verilen takdir haızkı ve mâliyeyi İkna etmek İşi, tanklara göre defter tutma usulü p kadar güçtür kİ, âdeta ihtisas meselesi d.-n-se her halde pek yanlış söylenmemiş olur. Bugünkü kanunlara göre defter tutma usulü İstenirse, maliyevl «Rna etmek ve hesabatı kabul ettirmek için birer muhasip tutmak zaruretinde kalacağız.,.
Prensip meselelerine birşey denemez.. Eğer defter tutma usulü bulun mükelleflere teşmil edilecekse sermayesi fikir olan serbes meslek erbabı hakkında şu kolaylıkların gösterilmesi pek yerinde olur
A ___ Bir çok avukatlar tenirim kİ,
cep defterlerinin bir yerinde günlük kazanç ve masrafların: yazarlar sene sonunda da bunların yekûnunu yaparak, kendilerince aşağı yukarı bir btlânço tertiplerler. Defter tutma usulü bunun kadar basit, masrafsız, âlâylşslz, karışıklıktan uzak hattâ zevk verici bir tarzda olmalıdır
Bugünkü kuyudat, şartlar devam ederse defter tutma şekli fikir İle çalışanların huzurlarını İhlâl edecek, mütalâa ve tetkiklerine engel olacaktır.
B — Maliye memuruna takdir hakkı verilmemelidir, fikir İle çalışan serbeş meslek erbabına İtinıad olunmalı, şayet hileye saparsa, kendi cemiyetleri tarafından verilecek meslekten tarda kadar ağır cezalar yükletllmelldir. Meselâ avukatlarda bu hak Baroya terkedlltnelldir.
C — VeTgl alınırken, yazıhane, tenvir ve teshin vesalr masraflardan başka bu meslek mensuplarının va satl aylık geçim masrafları ayrılmalı, mütebaki para vergiye matrah olmalıdır.
Hic para kazanmıyandan yahut nafakasından artınıyım dan asgari vergi diye blrşey almak yıkımdır. Bunu mutlaka kaldırmak lâzımdır. Himaye edilmesi makul ve çarıırl olan bu sınıf meslek sahipleri, kendilerine gösterilen kolaylıklardan ee-saret ve hır. alacakalrdır.
REŞAT KAYNAK
Created by free versiört öf 2PDF
Sahlfe 8 _________________________________________________ » B 8» M ______________________________________ II Temmuz 1945
f HER AKŞAM
ASLANLI KADIN j
Kasabaya İnen küçiik araba inşaat yerinin tanı önünde durdu. Tcmuıuz sıcağı etraftaki çırılçıplak kayalıkları cayır cayır yakıyordu. Sivri ça-dlrlcrln İçinden mühendisler dışarıya çıktılar. Zira kasabadan gelen küçük araba onlar için pek mühimdi. Bir kerede arabada mektuplar, telgraflar, gazeteler, mecmualar vardı. Sonra da kasabadan ısmarlanmış öteberi... Tıraş bıçağından, sigaradan, zarf ve kâğıttan tutun da ^işe şişe biraya, şaraba kadar... Arabanın sürücüsü aHamdl efendin herkese alt paketleri birer birer veriyordu.
Kısa pantalonlu, bir çocuk kadar genç görünen, beya2 denilecek kadar san saçlı, vişne çürüğü rengine gelecek derecede yanmış bir mühendis elleri cebinde arabaya yaklaştı:
— Ehhh Hamdl efendi... Şatonun yanından geçtin mİ bakalım?., dedi.
Hamdl efendi kasabadan getirdiği son paketi de mühendislerden birine verdikten sonra başını salladı:
— Geçtim efendim, geçtim!..
Yanık yüzü ile platin rengi saçları birbirine son derecede uyan genç adam alâkalandı:
— Öyle ise sende bol bol havadis vardır!.. Aslanlı kadını gördün mü?..
— Görmez olur muyum efendim?,. Hem gördüm, hem de yanındaki aslandan da korkumdan arabayı açıktan sürdüm.,,
— Anlatsana öyleyse!.. Çabuk anlat!..
Böyle söylerken Hamdl efendinin ağzına kokulu bir sigara sıkıştırıyordu.
Ötekiler de hikâye ile alâkadar oldular. Bütün mühendisler, fen memurları civardaki o Aslanlı kadın» ın hikâyesini çok iyi bilirlerdi. Hattâ bu acayip kadına pterre Benolt'nın meşhur romanının ismini koymuşlardı: Lübnan kasrı sahibesi!..
Hakikaten de Aslanlı kadın. Lübnan şatosunun sahibinden çok daha esrarengiz bir insandı.
Şimdi inşaatın bulunduğu büyük madenin arkasındaki yüksek tepede, bir Orta Çağ binasında yaşıyordu. Madene inen yol bu şatonun önünden kıvrılarak geçerdi, Bazan genç mühendisler, yahut civarda çalışanlar araba, kamyon, otomobille buradan" geçerlerken amazon kıyafetinde genç bir kadının, yanında kocaman kafalı bir aslanla dolaştığını, hattâ çok defa yol kenarına kadar indiğini görürlerdi.
Kimdi bu kadın?.. Burada İşi neydi?.. Ya bu yanındaki koca kafalı aslan?,.
Bütün bunlar meçhuldü. Yalnız onu görenler kadının inanılmaz derecede güzel olduğunu söylüyorlardı. Acaba bu kadını su dağ başındaki Orta Çağ şatosuna vahşi bir hayvanla kapayan bir gönül masalı mı idi?..
Aslanlı kadının hikâyesi yalnız inşaat yerinde, civardaki madenlerde çalışan genç mühendisler arasında değil, bütün etrafta meşhur olmuştu. Biraz daha geçse «Aslanlı kadın» kış geceleri masal halinde çocuklara anlatılacaktı. Masal olacak derecede) meraklı bir kadın macerası bizim platin saçlı genç mühendisimizi nasıl alâkadar etmesin?..
Netekim «Aslanlı kadın» m hikâyesini dinliyor, dinliyor, ondan sonra iş paydos olunca bir ata atlayıp, madenin çıplak arazisinden arkadaki tepeye geçiyordu,
Genç erkek bir gün pek sevinçli olarak döndü. Aslanlı kadınla konuşmuştu. Bir rüyanın içinde gibi İdi. Adeta, delikanlı abdallaşmıştı. Arkadaşları;
— Aslanlı kadın bir takım esrarengiz terkiplerle bu aptalı büyüledi galiba.... diye onunla alay ediyorlardı.
Bir kaç gün sonra san saçlı adam rüyada yürüyen insanlar glb! kampa geldi.
Aslanlı kadınla ahbaplığını ilerletmişti. Ağzından çok lâf çıkmıyordu. Yalnız:
— Onu yakından görmeli!.. Ne güzellik!., diyordu.
Kahır Yüzünden Lütuf
l’azan: P. Wentworth Tercüme eden: Vâ . Nü ———““““““ Tefrika No. 69 ■■■
Sonra dizleri üstüne düştü. İhtiyar kadına doğru kollarını uzattı ve o vaziyette yürekler paralayıcı bir şekilde ağlamağa başladı.
Madam Brown:
— Sus, Annle, sus! — dedi. — Böyle ağlama! Ben seni hiçbir kusurundan dolayı hatalı görecek değilim.
Annle, minimini bir çocuk gibi fer-yadetti;
— Beni hapislere götürecekler, anne.
Madam Brown, titredi; yeis içindeki gözlerini jullen'e çevirdi:
— Hapse mİ? Annic'yl hapse mi götürecekler? Peki sen ne yapLın kİ?
Bir sükût oldu.
— Sen ne yaptın Annle? Ah, bay Jullen! Şayet kızım fenalık ettiyse, şayet şimdi pişmanlık duyuyorsa, siz ona arka olursunuz. Zavallıyı mahkûm ettirmezsiniz. Fakat benim kızım ne yaptı, ne yaptı kİ mahkûm olacak?
Jullen:
— Sütnincclğlm. — dedi. — siz bana güvenebilirsiniz. Güvenebileceğinizi de biliyorsunuz. Bu kadar ye'se kapılmağa lüzum yok. Zira bu İşte,
Ağzından başka lâf çıkmıyordu.
Artık bundan sonra biitün aşk romanlarını gölgede bırakacak bir macera başladı.
Genç adam mehtaplı gecelerde katırla arkadaki tepeye gidiyor, sabaha karşı dönüyordu.
Ve nihayet bir gün müthiş havadis: Evleniyorlar...
Evlenmelerinin üçüncü senesinde. Nazlı (Aslanlı kadının İsmi Nazlı İdi) bir- arkadaşlyle yavaş yavaş blrştyler konuşuyordu.
Aslanlı kadının çocukluk arkadaşı otuz beş yaşına geldiği ve çok arzu ettiği halde hâlâ, evlenememlştl. Aslanlı kadına, nasıl evlendiğini sormuştu. Nazli gülerek bunun hikâyesini anlatıyordu:
— Baktım kİ olacak gibi değil... Taş çatlasa evtenemlyeceğim!.. Meğer ortalıkta ne kadar koca buhranı var-, mlş...
— öyle. öyle!..
— Düşündüm. Erkekler esrarlı şeyleri severler. O sırada Süleyman Nazif'in tercüme ettiği «Lübnan kasrı sahibesi» romanını okuyordum. Derhal buna benzer bir şey yapmağa karar verdim. Genç mühendislerin pek çok olduğu bir madenin civarında babamın çok eski bir binası vardı. Oraya gittLm. Bu sırada ahbaplarımdan bir zengin İflâs etti. Vaktlle kendi korusunda hususi bir hayvanat bahçesi yapmağa kalkışmıştı. Buradaki kendisine afyon yutturula yut-turula aptallaşmış ihtiyar bir aslanı da bana satmasını rica ettim. Hediye etti.
Artık bütün civarda İsmim »Aslanlı kadın» çıktı. Sineklerin bala gelmesi gibi erkekler de esrara koşarlar. Hem ben öyle pek güzel bir kadın da değilim. Kalabalıkta hiç dikkati çekmem. Güzellerle dolu bir baloda yüzüme bakan olmaz, çünkü orada mukayese yapmak İmkânı çoktur. Halbuki dağ başında, hele uzun zaman kadın ayağı basmıyan bir yerde şöyle böyle zarif ve güzelce bir kadın afeti devran olarak görünüyor. Netekim İşte evlendim... Hem de pek genç bir koca İle...
Arkadaşı gülümsedi:
___Ben de ihtiyar bunamış bir kaplan bulup senin şatona mı gitsem acaba?.. Bu sefer de «Kaplanlı kadın» geliyor’.. Esrarengiz KapIanlı kadınL Şu erkekler hakikaten tuhaf...
(BİR YILDIZ)
|bulmacaT
129450180 10
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Vakit âletini düzene koyma.
2 — Refikime.
3 — Beyaz - Bir hastalık.
4 — Proje - Başına «N» gelirse bir erkek adı olur.
5 — Vadeder - Yanlış.
6 — Saat yirmi dörtte olur.
7 — Telkih - Istırapsız.
8 — Tersi taşan su götürür demektir - Bir edat.
9 — Tersi tatlı değil mİ? - Tersi bir İçki.
10 — Bağlantı - Çünkü.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Plebisit, 2 — Lügat, Yaşa, 3 — Egedenlzl. 4 — Badana. İki, 5 — İten,
bilhassa suçlu olan kocasıdır.
Genç kadın, alil kadının doğruldu-ğunu farkclti.
Madam Brovn, mahiyeti değişmiş bir sesle:
— Kocası mı? — diye haykırdı. — Annle! Demek kİ sen evlendin? Bana hakikati söyle. Meşru şekilde mi evlendin? Evlenme cüzdanın var mı?
Annle yaşlı gözlerini annesine çevirdi:
— Ben hapse gitmeğe mecburum. Beni kimse kurtaramaz. Fakat evlenme cüzdanım var, anne.
Bayan Brown:
— Allahım.! Bana bu günleri gösterdiğinden dolayı sana hamdederim, - dedi.
xxx vn
Biraz sonra, Forsham, Amabell Berkeley'Iere götürdü. Birlbirlerlnln kolunda sessizce yürüyorlardı. Bir saat ewel, Annle İle Jullen, bu yoldan deli gibi koşmuşlardı, şimdi onlann gidişiyle bu hal, bir tezat teşkil ediyordu. Amabel, şu anda konuşamıyo-cak kadar heyecanlıydı. Bu kadar müşkülâttan sonra talihin kendilerine verdiği bu lütuf lan dolayı bahtl-
yarlık duyuyorlardı. Berke ley'ter de onları dostça kabul etti.
Amabel. bu kadar yorgunluktan sonra tatlı bir uyku uyudu. Sabahleyin güneşle beraber uyandı.
Sabahleyin, Ellen, elinde tepsi İçeri girdiği zaman, Jullen'ln nişanlısı gülümsedi.
— Eksik olma, Ellen!
Hizmetçi kadın, tepsiyi bıraktıktan sonra onun ellerini yakaladı.
— Eksik olmıyayım ya, eksik olmı-yayım. Fakat, hanımcığım, olur şey değil. Bu başımıza gelenleri daha dün akşam yatmağa giderken öğrendim. Geçmiş oLsun demeğe kuzinim Ellza İle birlikte gelecektik amma izin vermediler. Yok hani, o Miller dedikleri herifin emrine İtaat ettiğim için değil, hırsız değilmiş de polismiş, bana ne, Bay Forsham, sizin yatıp dinlendiğinizi söyledi de ben onun İçin İçeri girmedim, hanımcığım.
Sonra kendine ehemmiyet veren bir İfade İle:
— Benim de İfademi aldılar. - dedi.
Amabel tltriyerek:
— Aman rica ederim, artık bundan bahsetmlyellm. — dedi. — Hayır, Ellen, senin Eliza’nın bu mevzua dair neler düşündüğünü öğrenmek İstemiyorum. Şayet sen dedlkodulu havadis istiyorsan söyllyeytm batet Matmazel, evlenecek.
Ellen, Auiflbelta eUnl yakjılöyjp öptü:; t
Sağlık öğütleri
Halis ve taze yoğurt, mükemmel bir gıda ve şifa hâzinesidir
1 — Kansız, zayıf, çelimsiz İnsanlara her gün diğer yemeklerle beraber kaymaklı taze ev yoğurdu Verilirse çok faydalanırlar.
2 — Hazımsızlığa, mide ve barsak bozukluğuna uğrıyan (11 - 12> aylık çocuklara üç saatte yalnız halis, temiz ve taze yoğurt ycdlrlllrsc bir hafta zarfında iyi olurlar.
3 — Ufak çocukların (Yeşil amel!) hastalıklarında sütü kesip her üç saatte bir ufak ve taze ev yoğurdu vermeğe bir müddet devam olunursa çocuk hem beslenir ve hem de lyllk görür.
4 — Sik sık kusan, karnı ağrıyan kıvrılan (havale» 1er geçiren çocuklara süt yerine her üç saatte bir defa yoğurt verilirse fayda görîiı İsterseniz yoğurta biraz da toz şeker katabilirsiniz!
5 — Mldedb veya 12 parmak bar-sağında husule gelen (ülser) lcrde, yaralarda yoğurt baş yemek olur.
6 — (Müzmin) eskimiş, kökleşmiş (apandisit) hastalığında taze yoğurt en münasip ve faydalı gıdadır.
7 — Sarılık hastalığında kaymağı alınmış taze yoğurt hem gıda ve hem ele devadır.
8 — Kabızlık, peklik çekenlerin barsaklarmda husule gelen milyonlarca değil, sayılamayacak derece çoğalan mikroplara karşı en kuvvetli (panzehir) yoğurttur.
9 — Çeşit çeşit sebeplerden ve bahusus İspirtolu içki kullanmaktan ölürü husule gelen (kara ciğer hastalığı) nda her gece kaymağı alınmış bir kâse yoğurt yemek şifadır.
10 — Kara ciğerin (Öd kesesinde» toplanan taşı çıkarmak İçin yapılan ameliyattan soııra en uygun ve besleyici yiyecek yoğurttur.
11 — (Abur, cubur!) yani hazmı pek güç ve karma karışık olan besinleri yedikten sonra midesi bozulan kusan, amel olan ve hattâ pisliğinde kan görünen insana hafif bir (sürgünlük ilâcı = müshil) verdikten sonra birkaç giin taze yoğurt yedlri-lirse Allahın iznlle şifa bulur.
12 — Gerek, eski ve gerek buz dola blııda fazla kalmış ve hava aldığın* dan bozulmuş balıklar yendikten sonra kusanlara ve amel olanlara acele ve kuvvetli (İngiliz tuzu) ndan yapılmış bir amel İlâcı vermeli ve bir kaç giin taze yoğurda devam ettirmelidir.
13 — Hasta olmıyanlar her yemekten sonra taze ve halis bir kâse yoğurt yerlerse en mükemmel bir (desser) yani bir (soğukluk) yemiş olurlar. Bu, bozuk, fena olmamış meyvalardan daha faydalıdır.
14 _ Gebeliğin, ilk aylarında aş eren, ve inatçı, devamlı kusan bayanlara, soğuk yoğurt bayağı bir ilâç olur. Hem besler ve hem de kusmayı durdurur.
15 — Mideleri bozulmuş, yiyip İçmekten kesilmiş veremlilere taze ve soğukça bir yoğurt hayat veren nefis bir ziyafet olur.
16 — Unlu, nişastalı yemekleri fazla yedikçe mide ve barsaklarmda toplanan gazlardan ötürü ve yürtk çarpıntılarına, sinir buhranlarına uğrıyanlara yoğurt çok iyi gelir.
17 — Damar hastalığında, damarların sertleşmesinde, (tansiyon» yüksekliğinde yoğurt güzel bir gıdadır.
18 — (Romatizma) nln gerek yenisinde ve gerek (müzmin) olanlarında yani eskimiş, kökleşmiş cinslerinde yoğurdun çok faydası vardır,
10 — Mide ve barsaklarmda çok gaz yaptığından ötürü süt yemiyen İnsanlara halis yoğurt tavsiye ederini.
2G — Kara humma (tifo) lu, lekeli humma (tifüs) lü hastalıklara yo-
ğurttan yapılan ayran en olgun b)r devadır. Kâse yoğurduna p?k ince olan (pudra şekeri) de İlâve olunursa en nefis bir limonata gibi hastaların hoşlarına gider.
21 — Halis ve taze yoğurt, en mükemmel bir uyku İlâcıdır. Akşam yemeğinde bir, ve yatacak vakit ile bir kâse yenirse çok rahat uyku uyunur. Eıverlr kİ İkindiden sonra yatacak zamana kadar kahve veya çay İçilmiş olmasın!
22 — Bardaklarda husul gelen âdi nezlelere, İltihaplara karşı yoğurt fayda verir. Hastalıkları önler. İlerlemesini, kökleşmesini menüden
23 — Barsak veremine tutulmuş olanların amellerini oldukça azaltır, Karın ağrısına İyi gelir.
24 — Halkın (Mayasıl!) dedikleri hastalıklara karşı taze yoğurt birebir gelir.
25 — Sinirleri zayıflamış, kanları azalmış iştahları kesilmiş, dermanları kalmamış kızlara, gençlere ve hattâ ihtiyarlara her yemekte bir kâse ve taze ev yoğurdu vermekte devam ederseniz kendilerini kurtarırsınız.
26 — Yoğurt bütün zehirlenmeler-': karşı çok tesirli bir (panzehir) dlr. Anadolumuzun bir çok köylerinde kaşınan yerlere bol bol yoğuıt sürerler. (plâj) lorda, deniz kenarlarınca güneş banyosu yaparken sırtlarında
[ güneşin sıcaklığından yanıklar, bereler husule gelirse her gün (2-3-4) defa yoğurt sürmek faydalıdır
27 — Yoğurt Anadolu köylerinde en baş katıktır. Köy kızlarında görülen vücut kuvvetine, yiîz güzelliğine başlıca sebep, temiz hava ve bol yoğurt yemeleridir.
Anadolumuzun hemen her köyünde koyun, keçi, İnek ve manda sütlerinden yoğurt yapılmaktadır. En kuvvetli ve lezzetli yoğurt koyun sütünden yapılır. İşte bu yoğurttur ki İnsanın İştahını açar. Mide ve bar-saklara çok yarar.
28 — Yemekten, İçmekten kesilmiş (nevrasteni) veya (İsteri) denilen sinir hastalıklı insanlar, yoğurda devam ederlerse çok fayda görürler.
29 — (Prostat) denilen (kestanecik bezi) nln ufunetlenmesinden, büyüyerek idrar yolunu tıkamasından ileri gelen (sidik zorluğu) nda şekerle karıştırılmış yoğurt idrarı eritir. Sızıyı azaltır. Kalbi rahatlatır. Sıkıntıyı muvakkat olarak geçiir. Hattâ uyku bile verir.
30 — Hekimliğim esnasında bazı ailelerde raslıyorıim. Hastalarına (içini donduracak) diyerek yoğurt vermezler. Doktora soralım derler. Bu sual doğrudur. Yoğurt her mevsimde soğuktur. Şiddetli soğuk almaktan İleri gelen (bronşit) lerde (zatürrie) lerde yoğurtu ılık olarak vermek lâzımdır. Hiç olmazsa hasta odasının (18) derecede olarak havası kadar olsun ılıklaştırılmalıdır.
31 — Sütü yoğurt yapan bir takım mikroplardır. Bu mikroplar yoğurt mide ve barsaklara gidince başka mikropları telef eder. Çoğalmalarını önler. Yemeklerin kokmalarını, bozulmalarını meneder. İşte bizim memlekette bazı zehirlere karşı (panzehir) olarak bol yoğurt yedirilmesine sebep budur.
32 — Şişmanları zayıflatmak için en münasip gıda yoğurtla ayrandır.
33 — Hıyar ile yapılan sarımsaklı (yoğurt cacığı) çok kuvvetli bir iştah ilâcıdır. Hazmı kolaylaştıran bir yiyecektir. Buna briaz da halis zeytinyağı ve limon da katılırsa çeşit çeşit vitaminlere mahsus bir kuvvet hazînesi olur,
34 — İstanbulluların yaptıkalrı (yoğurt tatlısı) ile (yoğurt böreği) hazmı kolay ve lezzetlidir. Elverir ki bunlara karıştırılacak yumurtalar taze (günlük!) yumurtalar olsun!
LOKMAN HEKİM
Tamam, 6 — Natık, Yo, 7 — İyi. Akamet 8 — Tazim, Meta, 9 — Şikâyet, 10 — Ya, İmotana.
— Matmazel mİ? Ya, demek matmazelin evleneceğini söylüyorsunuz, hanımcığım. Halbuki ben daha yakın birinin evleneceğini zannederdim. Yok hani matmazele memnun olmadım değil. Onun da varsın ciddi bir kocası olsun. Fakat asıl mesele, madam. Asıl mesele....
Amabel gülüyordu. Fakat aynı zamanda kızardı.
— Ellen, eğer böyle ağlarsan seni düğünüme çağırmam. - dedi.
— Peki amma, ben memnun olduğum İçin ağlıyorum, hanımcığım. Sizinle bay Jullen’e bahtiyarlık dilerim. Haydi bakalım matmazelden evvel evlenin.
Gözlerinin yaşını sildi.
— Ablanızın verdiği mavi elbiseyi giyin. O size pek yakışıyor. Hani şu hiç giymediğiniz. Bana demiştiniz kİ, o elbise gelin elbisesi gibi, hiç glye-meın, demiştiniz. Ablam madem bir şey hediye edecekti, daha faydalı bir şey etseydi, demiştiniz. Maviyi size pek yakıştırırım doğrusu. Tabiî siz de gelin olup beyazlar giyecek değilsiniz ya...
Amabel gülmeğe boşladı.
Sonradan Ellen’in tebriklerini dinledim, diye meseleyi Jullen'e anlattı.
— Nişanlandığımıza pek memnun oldu. Sevinçten ağladı. İleride bu kararımızdan dolayı pişman olmamamızı temeaal elit
DAHA İYİ VE DAHA HIZLI OKUMAK İÇİN HE YAPMALI?
Amerika kolejlerinde yapılan te d kik neticesinde meydana çıkan hakikatler
Bir Amerikalı doktor yazıyor: Kolejlerde tanzim edilen raporlara nazaran şu hakikatler meydana çıkmıştır:
1 — Vasat bir adam lüzumundan daha yavaş ve tesirsiz addedilecek bir şekilde okur.
2 — Birkaç hafta sürecek esaslı bir talim ve terbiyeden sonra bu durumda bulunan bir kimse okuma süratini İki kere arttırıp anlayış kabiliyetini de inkişaf ettirebilir.
İyi okuyucu İle zayıf okuyucu, arasında çok bariz farklar vardır ve bunlar kolayca açığa vurulabilir. İyi ve zayıf okuyucu arasında yaptığımız mukayeseleri göz önünde tutacak olursanız hangi grupa dahil olduğunuzu tesblt etmekte asla müşkülât çekmezsiniz.
Zayif okuyucu
Yavaş okur. Umumiyet itlbarlle bir dakikada okuduğu kelimelerin sayısı 100 İlâ 150 yİ geçmez. Bu durumda bulunan bir okuyucu daimi surette kelime ve cümleleri yeniden okumak suretlle daha İyi ve tam bir anlayış temin etmeğe çalışmaktadır. Bazı vaziyetlerde. kelime kelime veya hece hece okumak ihtiyacım hisseder.
Okuduğu şeyin bir satırını k3plıya-biljsek için gözünü altı veya yedi kere harekete geçirmesi lâzımdır.
Zayıf okuyucu gözler İle, dudaklarl-le, d i ille, gırtlağiyle ve ses cihazlyle okur. Okuduğu kelimeyi kulağının içinde dinler. Okuduğu şeylere zihnini tam mânasile hasredemez. Harici gürültülere ve olan bitenlerle daimî surette alâkadar olur.
Bir satırdaki bütün kelimeleri hecelemek hususunda mutaassıptır.
Okumak ıstırap verici ve ekseriya muammalı bir iş teşkil ettiği için okuyucuyu kolayca yorar. Bu vaziyette bulunan bir okuyucu yarım saatte okuyabileceği 12 sahlfeden fazlasına tahammül edemez.
Ve okuduğunun da ancak cüzi bir kısmını akimda tutabilir.
İyi okuyucu
Rüzgâr gibi dakikada 600 veya daha çok kelime okur. Umumiyet itibarile İyi okuyucu gazete sütunlarında veya romanda dakika başında en azından 400 ilâ 500 kelime okur. Bu mütalâa esnasında okuduklarının hepsini enstantane olarak anlar ve okuduklarından hiç bir şey kaybetmez. Daha bir bakışta cümlenin ifade ettiği mânayı derhal kavrar. Bir iki göz hareketinde vasati bLr satırı derhal hazmeder. Gözlerile ve zihnlle okur.
Aktif bir şekilde okur. Okuduğu zaman muharrirle birlikte düşünür, resimlere bakar, süratle lehte veya aleyhte karar verir,
Umumiyet itibarile okuduğu vakit, tıpkı bir sağır gibi olan bitenlere kulak asmaz. Okuduğu şeye tam mümasile nüfuz eder; ve mütalâasından İliç bir şey kaçırmaz. EhenımLyetslz kelimeleri atlar. İyi okuyucu kolay kolay yorulmaz: ve ekseriya bir oturuşta büyük bir eseri bitirir. İyi okuyucu ekseriya okuduğunu hayatı müdde-tince hatırlar.
Zayıf okuyucuyu bu duruma sokan âmil ne olmuştur? İyi okuyucunun gayretsiz maharetini neye atfetmek lâzımdır? Bu suallere verilecek cevap şudyr: «Göz hareketleri.» Zayıf okuyucu gözlerini esaslı bir şekilde kullanmaktadır; daha doğrusu, gözlerini hatalı bir şekilde kullanmağı âdet edinmiştir.
Bütün okuma amellyesi esnasında zayıf okuyucunun gözleri mütemadi surette hareket halindedir. Halbuki kelimelerin hazmedileceği sırada bunların sükûnet devresine girmeleri lâzımdır.
— Her şeyden nü şüphelenir bu kadın?
— Her şeyden.
Amabel, nişanlısının kolunu tuttu. O da şüpheyle:
— İyice kararını verdin mİ, Julien? - dedi.
Genç âlim, nişanlısını kucakladı.
— Karar Veremediğim daha olr nokta var.
— Nedir?
— Amabel'clğlm, bilmediğim şu kİ...
Kadın geriledi; erkeğe baktı. Ju-Hen'ln gözlerinde tatlı bir kurnazlık kıvılcımının çaktığını gördü.
— Jullen, benimle alay ediyorsun!
— Mı dersin?,..
— Henüz karar veremediğin ne?
— Şimdi cuma... Acaba pazartesiye mi, yoksa salıya mı nikâhımızı kıydır-sak, diyorum.
— Ah, Jullen!
Kadın, nişanlısının gözlerinde bir hüzün ifadesinin birdenbire belirdiğini gördü.
— Amabel'clğlm! Amaberciğim! Yirmi sene seni bekledim.
SON
Gömlekiş"!
BtRtNOl SINIF ÇÖMLEKÇİ | ■■ Tel; 3008 s sukeci ■■■■■
Bu vaziyeti biraz daha açık olarak anlatalım: Okuyabilmek İçin göz! eri-nlri. hareket etmesi lâzımdır. Lâkin okuma zamanında bunların sükûnet devresine girmeleri icabeder. Gözleri hareket halinde bulunduğu sırada hiç bir şeyi farketmez tamamen kör olabilir/ işte bu hareketler arasında gözler sükûnet devresine girince kelimeler okunmaktadır. Bütün bunlar bir saniyenin yirmi beşte biri esnasında cereyan ettiği için okuyucu, gözlerinin tavır ve hareketinden tamamen bihaberdir.
Orta derecede bir okuyucu 10 santimetre uzunluğundaki matbu bir satırı 4-5 bakışta hazmeder. Yüksek bir maharete sahip olan bir okuyucu aynı satın üç bakışta kavrar. Diğer taraftan zayıf bir okuyucu bu satın okuyup anlıyabllmesi için altı ilâ dokuz bakışa Ihttyacı vardır. Yalnız gözlerle okunmaz.
Bu İş zihinle de görülebilir. Lâkin gözleriniz kelime kelime zihninizi beşllyecek olursa, matbu bir sahife-nln açığa vurduğu düşünceyi kesik olarak kavrarsınız. Çünkü düşünce, kelimelerden değil fakat cümlelerden doğar.
Kelime kelime- okuyan adam zihnini yavaşlamağa icbar eder. Çünkü gözleri mütemadi surette aşağı yukarı mâna itibarile boş olan kelimelere takılı kalır.
Okumak âdetlerini inkişaf etmek sahasında bir eksper olarak tanılan J. A. OHrlen’e göre üç çeşit okuyucu vardır:
1 — Motor okuyucu, 2 — Dinil yen okuyucu, 3 — Basar! okuyucu.
Motor okuyucu, dudağını kıpırdatan, sesli okuyandır.
Dlnllyen okuyucu, bir matbu sahl-feyl dinler. Kelimeleri zihninden telâffuz eder. Böylece konuşma organları istirahat eder.
Gözle okuyan adam hiç bir şey söylemez, hiç bir şey işitmez; fakat, her şeyi görür. Onun için bir sahife yazı, yağlı boya yapmağa elverişli olabilecek bir bezden başka bir şey değildir. Buraya zihni mütemadi surette resim çizer. Böyle bir durumda bulunan bir okuyucu kelimeleri ve baskıyı değil doğrudan doğruya aksiyon ve hareket görmektedir. Gözlerinin önündeki kelimelerin seslerini değil fakat bu kelimelerin ifade ettiği şeylerin seslerini İşitmektedir. Gözle okuyan adam bu İşi tam mân asile bir sanat haline getiren adamdır. Böyle bir okuyucu sarfettlğl gayret İtibarile su emen kuru bir süngerden farksızdır. Bu okuyucu okumaz; âdeta kelimeleri yutar.
Halbuki zayıf okuyucu sadece teker teker kelimeleri okumakla İktifa etmektedir. Böyle bir okuyucu, en. ehemmiyetsiz kelimeleri bile okumaktan vazgeçmez. Hattâ bunların üzerinde ısrarla durur. Eğer acele edilecek olursa, gözleri; cümleleri, fikirleri yutup ehemmiyetsiz olabilecek şeyleri atlamağa İcbar edilebilir.
Daha hızlı okuyabilmek İçin bakışları azaltmak lâzımdır. 10 santimlik bir satırı beş ilâ altı bakışta okuyacak olursanız sürat bahis mevzuu olamaz. Diğer taraftan kelimeleri telâffuz etmek için vakit olmadığı için dudaklarınız ve ses cihazınız hareketsla kalmaktadır. Acele ettiğiniz takdirde gözlerinizin okuduğunuz satırlara tekrar takılması imkânsızdır. Esasen mütemadi surette ileri doğru okumağı hedef olarak kabul etmek lâzımdır
Eğer yavaş okuyacak olursanız, karşınızdaki insanların sözlerine kulak kabartırsınız. Fakat acele edecek olursanız dinlemeyi sürate çevirmez mümkündür. Esas İtibarile uzun bir müddet zarfında mütemadi surette sürat tatbik edilecek olursa, okuma sahasındaki bütün fena itiyatlar ortadan kaldırılmış olur.
Okuyucu için vakit neklt keyfiyeti bahis mevzuu olduğu için, çok uzun kelimelerin sonunu aramakla vaktini geçirmemesi lâzımdır.
Herhangi bir yazıda «uçankale» kelimesini okuduğunuz zaman gözünüzün önüne o kelimedeki harfler değil, fakat bir uçankalenîn resmi gelmektedir, tşte sizin de acıyacağınız mühim nokta bu resmi görebilmek İçin bu kelimedeki harflerin göz önünde belirmesine ihtiyaç olmadığı keyfiyetidir.
Netekim. acele ettiğiniz vakit böyıe bir vaziyetle karşılaşıyorsanız okuduğunuz şeylerden bir mâna çıkarmanıza imkân ve İhtimal yoktur.
Bu durum da çok çabuk okuduğunuza, yani sadece mesafe üzerinde sıçradığınıza delâlet eder.
Umumiyet İtibarile göz önünde tutulacak prensip şudur: Daha süratli okumak. Fakat, bu sürat okuma konforunu ortadan kaldırabilecek şekilde olmamalıdır. Arası geçmeden biraz daha süratli Okumak lâzımdır. Bu duruma da alışır alışmaz sürati biraz daha arttırmak İcabeder.
Netice İtibarile öyle bir gün gelecektir kİ, kendinizi yormadan normal okuyuşunuzu yüzde yüz nispetinde arttırmış olacaksınız. Lâkin böyle bir neticeye varabilmek İçin yavaş yava* okuma süratini arttırmak şarttır.

11 Temır.u_ .
A K5AM
Bahlfp T
YENİ YAYIN
EBU MÜ3LİMİ HORASANÎNİN İNTIKf.:H VE HARUN URREŞİDİN OĞULLARI
C. Zeydan’uı eseri olup Selâm! Münir Yurdatap tarafından dilimize çevrilen bu tarihi roman Ahmet Sait oğlu Kitabevl tarafından 2 lira fiat-le satışa çıkarılmıştır.
İNÖNÜ ANSİKLOPEDİSİ'nln
İÜ. cü îasikülü de çıktı
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Özel bir Büro tarafından hasırlanmakta olan «İNÖNÜ ANSİKLOPEDİSİ, nin III. cü fasikûlü de çıkmıştır.
Bütün dünyanın fikir mahsullerini blrbirlic ilgili ve ahenkli bir surette toplayan; bilhassa Türklüğe ve büyfifc kurucuları arasında pek çok Türk bulunan İslâm Dünyasına ait malûmat için en emin bir kaynak olan bu milli eserin üçüncü fa-sl kül ün de de «A» harfine devam, olunmuştur.
»Açı» kellmesile başlayan ve «Afgan Edebiyatı» kelimesine kadar gelerek bu konuya kısmen dokunan bu fasikülde önemli olarak “Adalet Bakanlığı», «Adam», «Adana», «Adapazarı». «Adaptasyon», «Âdem ve Havva». «Adliye Nezareti», «Adönls», •Adriyatik Denli!» gibi bahisler in-eel erimektedir.
Ayrıca bu fasikülde birçok renkli, renksİK resimler, tablolar, renkli haritalar da vardır. Milli Eğitim Bakanlığı Yaymevierlle bütün kitapçılarda satıfcn bu fasikülün fiatl de 150 kuruştur.
UZAKLAŞAN KADIN
Kemal Tuzun'un bu isimle bir roma ru çıkmıştır. Fiatl 100 kuruştur.
HOLİVUT DÜNYASI
Holiv.it Dünyasının 87 nd sayısı üç renkli kapaklarla ve seçme tablolarla süslü olarak çıktı.
Bu nüshada Errol Flynn, Joan Fcntaln, Patıl Henreid. Dorian Gray, Resimli Ho1lywood haberleri — Betty Grable ve çocuğu, Buket KızUova, Kibar Korsan, Müzik Köşesi — Biz Bize ve Ar can Amca.
FOLKLOR POSTASI
Bu isimdeki aylık halk bilgisi dergisinin 9 uncu sayısı da konusunun! değerli imzaJarile çıkmıştır. Bu sa-: yıdaki başlıca yazılar Prof. Dr. Süheyl Ünver, Mahmut R. Gazlmlhal. Halit Bayrı, Sadettin N. Ergun, Vahit L. Salcı. Kemal Akça, Fahreddln Çelik. Mehmet önder ve sair folklorcular tarafından yazılmıştır.
Sayısı 25 kuruş, genel tevzi merkezi Sultanahmet Tevkifhane arkası No. 16 dur. Okuyucularımıza tavsiye ederte.
FATMAYA MEKTUPLAR
Muharrir Nlzemeddin Nazif in «Fat-Diaya Mektuplar» adı altında yeni bir edebi eseri yayınlanmıştır. Eu eserde muharrir kuvvetli nesriyle edebi aşk mektubu nevinin güzel örneklerini vermektedir. Yer yer heyecanlı vakalar, canlı tasvirler vc his tahlilleriyle dolu olan bu esen okuyucularımıza tavsiye ederiz.
£ Halkevleri ve Kurumlar ||
| - iş ariyanlar
DAKTİLO — Acele, kusursuz daktilo kullanır, eski harfleri İyi okur yazar. Genel bilgiye sahibim. Hususi müesseslerde iş arıyorum. Akşamda (Daktilo C. S.) rümuzuna müracaat.
610 —
1 ADET LEİCA III a MARKALI FOTOĞRAF MAKİNESİ — Muhtelif âletleri ve kullanılmamrş filim ve kâğıtları Ue beraber satılıktır. Müracaat: Taksim tjtarlt sokak No. 4, kat; 3 e akşamları saat 8 raddelerinde. 586 —
SATILIK EV — Bey oğlunda halen' 48 Ura eski konturatlarlle klra getiren 6 odalı kâglr 4700 liraya Ers Emlâk Ağacami sokak 3 telefon: 40284
661 —
* Türk Basın Birliği İstanbul Bölgesi başkanlığından: Manifatura T. A. Ş. den. Remzi îptari. ve Fatma Alakan müessesesinden kumaş almak üzere bölgemizden kendilerine kupon verilmiş olan Basın mensuplarıyla kart hamili birlik âzasından henüz kendilerine ayrılan kumaşlan almamış olanların 12 temmuz 1945 perşembe günü akşamına kadar mezkûr müesseselerden kumaşlarını almadıkları takdirde- haklarını kaybetmiş olacakları ve ellerindeki kuponların hükümsüz kalacağını bildiririz.
* Sarıyer Hjplkevlnden: Evimiz spor komitesinin tcrtibeyledlği yüz-m- idmanlarına başlanmıştır. İdman yeri Beykoz Park Yüzme havuzu. Çarşamba günleri: Erkekler İçin saat 10 - 17; kızlar İçin saat 17 - 18. İdmanlar komitesinin nezareti altında yapılacaktır. Fotoğraflı fiş edinmek üzere İdare memurluğuna müracaat.
* Şehir Tiyatrosu müdürlüğünden: (fchir Dram, Komedi ve Çocuk Tiyatrolarında temsil edilmek üzere eser gönderecek olan sayın müellif ve mütercimlerin bu eserlerini en son ağustos 845 nihayetine kadar Şehir Tiyatrosu Drama’urgluğu aduıa göndermeleri rica olunur
Kadıköy Askerlik şubesinden: Şehit yetimleri İle harb sakatarının IM5 yılı tütün ikramiyesinin tevaline başlanacaktır. 9 Temmuz 045 gününden İtibaren numara almak için şubeye müracaat edilmesi ve ikramiyelerini almak İçin *c 4 adet fotoğraf ve bütün vesaikleri İle birlikte, temmuzun 12, İS. 19 uncu günleri yalnız yetimlerin vo 13. 18. 20 inci günleri de sakalların sabah saat 9 da evlendirme salonunda bulunmaları İlân olunur.
A- Eminönü Halkevinden: Üçüncii Tiyatro kuraları 18 temmuzda açılacaktır. Kaydolmak Istlyenler, her gün 14 - 19 arett Temsil şubemize İki fotoğrafla müracaat edebilirler.
Ar Eminönü Halkevinden: Evimizde 10 temmuz 1945 te başlamak üzp-re matematik, fizik, kimya ve İngilizceden bütünleme kursları açılacaktır. İsteklilerin salı, çarşamba ve cuma günleri saat (15) den (17ı ye kadar Halk dersanelerl koluna ba.«l vurmaları.
MALİYE İŞLERİNDE MÜTEHASSIS •= Kuvvetli bİT muhasip müsait şartlarla saat hesabile iş kabul eder Müracaat: Akşamda i. Y. rümuzuna 615 —
SÜTNINELIK ARIYOR — Bir aylık çocuğu bulunan sütü bol temiz ve muhtaç vaziyettedir. İsteklilerin Samatya Isklrlak sokak 16 No. bayan Katina. 645 -
DİKKAT — Yüksek ticaret mezunuyum. Fabrika, şirket ve kooperatiflerde re'sen muhasebecilik ve müdürlün yaptım. Anadoluya da gidebilirini. Müracaatların Akşamda (Taşra) rümuzuna yapılması. 647 — 2
İŞÇİ ARİYANLAR
KADIKÖY ECZANELERİNDEN BİRİNDE — Çalışmak Istlyen tratlği kuvvetli bir eczacı kalfasının Ankara Ecza deposunda bay Vasile müracaatı 600 —
DARÜLACEZE — Mütedav'l sermayeli imalâthaneleri İçin bir malzeme ambar memuru, bir mükeffel mutemet, bir memur ve bir daktüo ile bir kapıcıya İhtiyaç vardır. Kendilerinde bu işleri başaracak liyakat gö renlertn müesseseye mürac?ı?tları. Sabahlan Harbiyeden 8.30 ve 9 da idare otobüsü hareket eder 601 —
İKİ BAYAN KASİYER ARANIYOR — Orta okulu bitirmiş, iyi bir aileden referanstı, mağazalarımız için iki bayana İhtiyaç vardır, iyi bir maaş verilecektir. Görüşmek üzere Beyoğlu Avrupa Pasaj 21 No. ya acele müracaatları. 646 — 2
BAYAN ARANIYOR _ Yazısı ve işten anlar yazıhaneyi İdare edebilecek milliyet aranmaz. Taksim Kristal arkasında Millî Emlâklş telefon; 82777 657 —
8 VE 12 YAŞINDA — İki kız çocuğu İçin İngilizceye vakıf bir müreb-blye aranıyor. Suadiye Şaşkın Bakkal 341 No. ya müracaat. 648 — 4
HİZMETÇİ ARANIYOR — 3 kişilik bir ailenin ev hizmetini ve yemeğini pişirecek orta yaşlı bir hizmetçi aranıyor. Kadıköy eczanesine müracaat. 651 — 2
HASTABAKICI ARANIYOR — Or-taköy Şifa Yurduna, hastabıkıcı ve ütüeü bayanlar alınacaktır. İsteklilerin her gün öğleden sonra müesseseye müracaat etmeleri. Muallim Naci cad. No. 115 590 —
FRANSIZCA VE İNGİLİZCE — Muhaberata blhakkin vakıf bir baya ihtiyaç vardır. Arzu'edenlerin aşağıdaki adrese müracaatları: Galata Ömer Ef. han No. 3 631 — 1
ECZACI KALFASI ARANIYOR — Sanata vakıf pratiği kuvvetli bir kalfaya İhtiyaç vardır. Diplomalı da olur. Salih Necati Eczanesine müracaat. 627 — 1
ÇARŞAMBA VE PAZARLARI HARİÇ — 13-19 arası muayenehanede çalışmak lstiyen genç bir bayanın sabahları Çemberlitaş Gü2el Apt, No. 2 müracaat. 623 —
35 - 50 YAŞ ARASINDA — Teminat, ve referans verebilen idare ve takip İşlerine vakıf bir memura ihtiyacımız vardır. Galata Kefeli Hüseyin han 24/25 numaraya müracaat. 622 — 1
YALNIZ BİR KİMSENİN — Ev İşlerini idare edecek münevver ve ciddi. bir bayan aranıyor. Sabahları 49107 numaraya telefonla müracaat. 621 — 1
TÜRK TEBAASI — Itriyat satışından çalışacak genç erkek bir tezgâhtar aranıyor. Her gün 12-14 arası Büyük postane ead4 5 No. ya müracaat. eıg —
FRANSIZCA VEYA İNGİLİZCEYİ IYI bilen—Ticari muameleden anlar bir bayana ihtiyacımız vardır. Mektupla Galata posta kutusu 1109 a müracaat. on
İNGİLİZCE - ALMANCA - FRANSIZCA — Muhabere yapabilecek,
daktilo bilen bay veya bayana İhtiyaç vardır. Galata Perşembepazarı Yoğurtçu han 13 Tel: 4114». 610 —
- SATILIK EŞYA
SATILIK OAZOJEN MOTÖR — Çalışır halde. 25 beygirlik bir motor, •azojen takım 1arİle ve linyit kömürü le çalışmak İçin tasfiye dürbünü He birlikte Uşak İstasyon tealimi. Uşakta Rıza Sılıcıya. İstanbulda 22607. 562 — 2
ACELE SATILIK — 1 adet piyano, 1 matbaa tefernıatile Arsebük Basımevi Yeni postane No. 4 643 — I
BAKKAL, MAHALLEBİCİ VEYA EVLERE — Satılık buz dolabı. General ■ Elektrik beş ayaklı U. S. A marka bulunan. Aksaray Küçük Lân-ga tramvay caddesi 176 numaraya müracaat- 532 - 4
SATILIK TAKSİ TOTMOBİLİ — Hâlen çalışmakta olan 2 tane Slud Beyker taksi otomobili 11 lâstiğlle pazarlıksız 6500 liraya satılıktır. Müracaat; Beşiktaş Benzinci Lûtfl. Telefon: 83646 614 —
SATILIK KOTRA — Sekiz metre boyunda mükemmel bir vaziyette iki yataklı bütün teferruatile gayet kullanışlı bir kotra satılıktır. Müracaat Galata posta kutusu 1043. Telefon 24072 609 — 1
AZ KULLANILMIŞ — Avrupa yapl-sı ikiz çocuk arabası satmak lstlyen-lerin Akşam'da İkiz rümuzuna yazmaları. 632 — 1
SATILIK KOTRA — Boy 10, genişlik 2,5 metre. Motor, kamara, buz dolabı, tuvalet. Müracaat: Galata Kürekçiler No. 17 633 —
YENİ VE MÜKEMMEL KEL VIN A-TÖR — (Buz dolabı) satılıktır. K — 3 — 1840 model. Görmek İçin Şişil Osmanbey tramvay durağı, Raif paşa Apart. 198/4 Telefon saat 10 - 12 ve 14 - 17 arasında 23866 bay Zeki. 599 —
MUNTAZAM EĞER TAKIMI SATILIKTIR — Görmek için Beşiktaş Köyiçi Şehit Asım caddesi 82 No. ya müracaat- 638 — 2
SATILIK — Frijider marka mükemmel bir haldi bir buz dolabı Taksim Şehit Muhtar caddesi No 40/1. Tel: 84019 639 — 1
ALICI VE VERİCİ SİNEMA MAKİNELERİ FİLMLERİ — Ve diğer te-ferruatiyle birlikte 11 parça bu. cuma günü Sandal Bedesteninde müzayede ile satılacaktır. 642 —
MACAR MALI — İki ot saman balya makinesi ucuz flatle satılacaktır. Galata Necatlbey caddesi No. 469 Basrî. 653 — 3
£ —• Kiralık — Satılık
YAZLIK EV ARANIYOR — İstanbulun her yerinde tercihan Kalamış civarında. Mobllyell üç oda. Mümkünse müstakil ve denize yakın. Akşam gazetesinde v. v. N. N. rumuzuna mektupla müracaat ve flat tasrihi. 602
BÜYÜK İSTİFADELİ SATILIK EMLÂKLER — İstifade ediniz. Müracaat: Ferdli Selek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâblt han kat 2 No. 23 Galata telefon 42368 574 — 26
SATILIK ARSA — Maçka - Güzel Bahçe caddesinde 12 x 25 metre murabba güzel manzaralı - ucuz fiatle bir arsa satılıktır. Müracaat: Telefon 43945. 588 —
SATILIK APARTMAN - Çember-lltaş Peykhane sokak 16 No. kalorifer. sıcak su, deniz manzarası fevkalâde. Müracaat kapıcıya. ‘97 —
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — Apartman ve buna benzeri olup da almak ve satmak kârlı İşi olup da devretmek ortak olmak ve ipotek yapmak lstiyenler: İstiklâl caddesi Büyük Parmakkapı köşe başı 4 kat 2 Suhulet Emlâk Zarif Özalp telefon 42396 441 — 8
TAKSİMDE — Tramvaya bir dakika mesafede 3 katlı 5 odalı kâglr ev 12000 lira. Acele satılıktır. Taksim Krsltal arkasında MIHI Emlâklş telefon: 82777 604 —
ŞİŞLİDE — Hiirrlyetiebedlye caddesinde asfalt üzerinde iki katlı bahçeli lüks bir ev acele satılıktır. Takr sim Kristal arkasında Millî Emlâklş telefon: 82777 605 —
BOŞ TESLİM — Çiftehavuzlarda İstasyon, denize iki dakika manzarası fevkalâde bin metre İşlenmiş arazi İçinde meyva çiçek ağaçlan modern kâglr köşk. Telefon: 82777 609 —
KURTULUŞTA — Apartman taksimatlı İki katlı 6 odalı her konforu haiz kübik bir ev acele satılıktır. Taksim Kristal arkasında Milli Em-lâklş. Telefon: 82777 606 —
VALİKONAĞI CADDESİNDE — Altı katlı yedişer odalı altında dükkânı olan modern betonarme apartman 110000 liraya satılıktır. Taksim Kristal arkasında Millî Emlâklş. Telefon: 82777 608 —
3500 LİRAYA KELEPİR ARSA — Ayaspaşanuı mutena bir yerinde 96 metrekare arsa denize tamamile hâkimdir. Taksim - Kristal arkasında Millî Emlâklş. Telefon: 82777. 056 — 1
NİŞANTAŞI — İki katlı banyolu büyük bahçeli 3 ve dört odalı apartı-man 16.000 lira acele satılıktır. İki katı boş. Milli Emlâkig. Telefon: 82777. 603 —
SATILIK ARSA — Rumellhisann-da 3 kayıkhaneyi havi nhtnnlı 3500 metre arsa maktuan 17000 liraya satılıktır. Ers Emlâk Ağacami sokak 3 telefon 40284 662 —
SATILIK ARSA — Çamlıca da hastane, yahut küçük evler inşasına elverişli denize manzaralı arsa dönümü 350 liraya. Ers Emlâk Ağacaml 3 telefon 40284 659 —
DEVREN SATILIK AMERİKAN BAR — iğ lira kirası Beyoğlunda bü- ■ tün lâzım demirbaş eşyaslle maktuan 600o Uraya Ers Emlâk Ağaca-cami 3 telefon 40284 660 —
SATILIK HAMAM — İstanbulun en büyük ve güzel hamamı olan Galatasaray hamamının bir kısım hissesi satılacaktır, şehzadebaşı Fevzlye caddesi, Mahmudiye çeşme sokak No. 1. Kat 2 ye öğleden evvel müracaat. 649 —
SATILIK BÜYÜK HANE — Şelı-zadebaşınm en mutena yerinde 4 katlı, yeni, kullanışlı, 17 odalı büyük bir hane satılıktır. Şehzadebaşı, Fev-ziye caddesi, Mahmudiye Çeşme sokak No. 1 kat 2 ye müracaat.
650 —
SATILIK KAGİR BOŞ EV — Dokuz odalı elektrik terkos sarnıç havagazı banyo yerli bahçeli her konforu havi Altinbakkai Çimen sokak No. 39 her yere yakın . 652 — 1
PANGALTI ALTOJBAKKAL — Tramvaya bir dakika mesafede uç katlı iki katı müstakil İkişer oda birer belâdan ibaret altında garajı olan bir ev acele satılıktır Telefon: 82777 630 — 1
SATILIK TORNA ATELYESI — Tersle müsait ve piyasa yerlndedlr. Her gün saat 10 - 12 arası 22559 telefona müracaat. 654 — 2
KİRALIK İKİ KİŞİ İÇİN UCUZ YAZLIK — Müstesna manzara 2 oda, salon konforlu Göztepe tramvay durağına bir dakika İstasyon caddesi 15/2 yazı ile evvelâ randevu alınması 655 — 1
LÂLELİDE SATILIK ARSA — Lâleli Mesih Paşa sokak 7 No. ya müracaat aracı kabuj edilmez.
589
— 2
ŞİŞLİDE EV 25000 — Sultanahmet-te 9000. tarlabaşında iki ev 16000 liraya satılıktır. Sirkeci Ankara caddesi No. 66 Emlâklşleri telefon 20310 828 — 1
SATILIK APARTMAN KATI -Şişli tramvay caddesinde bahçeli, konforlu geniş altı odalı salonlu apartman katı 25 bin liraya acele satılıktır. Eviş - Akşam. 634 —
ACELE — Galata piyasasında 2 veya 3 odalı yazıhane möbleskle devredilecektir. Müracaat: 24318
618 —
İLÂN — Divanyolunda üzerinde Üç oda bulunan ve istimlâke tabi olmı-yan 112 numaralı lokanta binası satılıktır. Görmek için lokantacı bay Cemal ve Mehmet! e müracaat.
640
— 3
KİRALIK ODALAR — Yazıhane atelye İçin kullanılır telefon vardır. Galata rıhtımı eski Şarap İskelesi sokak No. 5 637 —2
ACELE SATILIK GÜZEL EVLER — Deniz, dağ, kir manzaraları bulunan tam konforlu. Dörder oda, mutfak, banyo, belâ, geniş arazileri vardır. İstasyon yanında kış. yaz oturulur. Bostancı Küçük Yalı. Bay Süleyman Özrana müracaat. 620 —
SATILIK KÂOİR EV _ Cihangirin en havadar yerinde 3 katlı beş odalı, terkos, elektrik, havagazı banyolu ve bahçeli mükemmel bir ev 20.000 liraya satılıktır. Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin han 2 No. Telefon: 43840 636 — 1
ANKARA RADYOSU Bu akşamki program 18.00 Salon orkestrası, 18,30 Ziraat saati, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 10.25 Karışık şarkılar, 19.45 Sağlık saati, 20.00 Marşlar, 20:15 Radyo Gazetesi, 10.45 Yur itan sesler, 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni muzikasj, 21.50 Fasıl. 22.15 Dans müziği. (pL), 22.45 M. S. ayarı, Haberler.
YARIN SABAHKİ PROGRAM
7.30 Müzik (pl.), 7.45 Haberler, 8.00 Müzik (pl.). 12.30 M. S. ayarı, Şarkılar, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
|j-MÜTEFERRİK
ASRİ DANSLAR — Hususî olarak evlerinde öğrenmek lstiyenler Beyoğlu Anadaolu hanı geçidi karşısında Aliyon sokak 19. Prof. Panosyan.
542 —3
SATILIK KURT KÖPEKLERİ -
3.50 aylık İyi cins yavrular. Bolduk
1.50 yaşında ve 10 aylık. Mercan -İsmetlye caddesi 5 No. da Kâmil.
587 -
İNGİLİZCE — Amfrlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda Usan öğretir. «D.S.» rumuzuna mektupla müracaat. 644 —
DAKTİLOGRAFI — Yazı makinesinde on parmakla, metodia yazmağı evinizde kendi kendinize öğrenerek bir meslek sahibi olunuz. (P. K 1609 -Galata) adresine yazınız. 306 — 6
İNGİLİZ MEKTEPLERİNE — Girecek talebeleri Kolej mezunu bayan hususî surette hazırlar. Ayrıca ikmal İmtihanlarına yetiştirir. Akşamda «Talebe Yetiştiren»■ rümuzuna mektupla müracaat. 626 —
SERMAYEDAR — Sanayi, inşaat vc her nevi kazançlı ticaret için, 1000 liradan 100000 liraya kadar sfrma-ye konabilir. Sağlam işleri bulunup da sermayeye ihtiyacı olanların yapılacak işi mufassal mektupla İstanbul posta kutusu 38 e müracaatları.
629 —
10,000 LİRA SERMAYEDAR BLR ORTAK ARANIYOR — Sermaye olarak konulan para kendisinde kalmak suretUe ayda 1500 He 2Q00 Ura kazanç teinin eden ve şahsi âtisine engel vtrmlyen dürüst bir ortağa İhtiyaç vardır. Bu hususta tafsUât almak istiycnler: Harbiye Halaskar-gazi caddesinde 74 No. lı dükkâna her gün saat 5-7 arasında tahriri veya şifahî malûmat alabilirler. Ali Sağlam. 662 — 2
.MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden
H.S — Apartman — Yüksek Lisan — Memur — İngilizce — Y.T.
namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırmaları rica olunur
Göz Mütehassısı
Hastalarını pazardan başka her gün saat 15 ten 18 e kadar kabul eder.
Cağaloğlu Nuru Osmaniye caddesi Osman şerafeddln Aprt. No. 5 .
Spor sahası yaptırılacak
Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü İstanbul Bölgesi Başkanlığından;
1 — Haydarpaşa lisesi önünde yaptırılacak spor sahasının 1 inci kısım İnşaatı kapalı zarfla ve vahit fiyat esası üzerinden eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Bu işin tahmin edilen keşif bedeU (20.000) yirmi bin Ura olup geçici teminatı (1500) Uradır.
3 — Eksiltmeye gireceklerin bir yüksek mimar vc yüksek mühendis olması, ve yahut bir Y. Mimar, Y. Mühendisle işbirliği yapacağını bir mukavele Ue taahhüt eylemesi, daha evvel bu işe benzer en az (15000) liralık spor sahası inşaatını muvaffakiyetle başardığını bildiren bir vesikayı eksiltme gününden en az bes gün evvel (tatil günleri hariç) Beden Terbiyesi Müdürlüğüne bir İstida ile müracaat eyleyerek bir ehliyet vesikası almaları şarttır.
4 — EksUtme 14 Temmuz 1945 tarihine rastlayan cumartesi günü saat 11 de Beden Terbiyesinin Sıraşçlvllerdekl binasında müteşekkil ko-miyson tarafından yapılacaktır.
5 — İsteklilerin 3 üncü maddede yazılı ehliyet vesikası. 945 senesine ait Ticaret odası vesikası, imzalı münakaşa evrakını ,ve madde 2 de yazılı teminat mektup vcyo makbuzlarını havi kapak zarflarım saat 10 a kadar İmza mukabili Bölge muhasebesine teslim eylemeleri.
0 — Bu işe alt şartname, proje ve sair evrak (3) lira mukabilinde her gün Bölge muhasebesinden alınabilir
7 — Bölge Başkanlığı ihaleyi Icçada serbesttir.
(8843)
Ordu Hastabakıcı Hemşireler okuluna ait bazı İzahat ve okula kayıt ve kabul şartları
1 — Ordumuza hastabakıcı ve
hemşire yetiştirmek üzere An karada M. S. B. tarafından 1939 senesinde açılmış olan Hastabakıcı ve Hemşireler okuluna bu sene de 81 talebe alınacak lir. Okula girmek arzu edenler bulundukları mahallin vallhiL-ne, kaymakamlığına v«ya a; kt “J-şubelerine dilekçe İle müracaat ecfcJ çeklerdir. û-
2 — 3433 sayılı kanun muctbirChl
bu okuldan mezun olacaklar a*.emi|E. olup tekaiidlye alacaklardır. O
3 — Mezun olanlar altı senelg-
mecburi hizmetlerini ordu b a s t n ı q terinde yapacaklar ondan sonra arı» ederlerse bütün sıhhi teşekküller keifP dilerine açık olacaktın?. Q)
4 — Tahsil müddeti 3 sene olup tjj>
müddet içinde okurlara ayda beş 11q ra verilecek iaşe ve libasları tam&K men okula ait olacaktır. l_
5 — Okuldan mezun olanlar bar^ftT kanununa göre maaş alacaklar ve miktar gittikçe çoğalacaktır. X> zaman dahi iaşe giydirme ve barıı^ ma orduya aittir.
8 — Okul 15 Eylül 1945 te tedris*-' ta başlıyacaktur. •“
7 — Okula kayıt ve kabul şartlajr
şunlardır: f \
a) Türkiye Cumhuriyeti tebaasın** dan olmak ve Türk ırkından bulunmak.
b) Sıhhati yerinde olmak ve durumu her iklimde vazife görmeye müsait bulunmak (bunu her hangi bir hastane sıhhi heyeti raopru İle tes-bit ettirmek ve evraka bağlamak lâzımdır.)
c) — Okurun yaşı 16 dan aşağı ve 22 den yukarı olmıyacaktır.
d) Kendisi ana ve babası iffet ehlinden olmak (bu vaziyeti polisçe tevsik ettirilerek evraka bağlanacaktır.)
e) En az orta okul tahsilini bitirmiş, diploması veya sureti eklenecektir.
I) Evli veya nişanlı bulunmamak buna ait medenî hali bildirir müsblt evrak keza eklenecektir.
g) Okur sıhhi sebepler dışında okulu kendiliğinden terkettlği, evlenme sıiretlle veya diğer inzibati sebeplerle okuldan çıkarıldığı altı senelik mecburî hizmetini yaptığı veya tamamladığı ve yahut sıhhî sebepler dışında okuldan çıkarıldığı takdirdi» tahakkuk ettirilecek mektep masraflarını tamamen ödeyeceğine vc gösterdiği vesikaların tamamen doğru olduğuna dair noterlikten tasdikli ve ketilll bir taahhütname verecektir.
8 — Yutardaki şeraiti haİ2 olan okur okula İmtihansız olarak kabul edilecektir.
9 __ Yukarıki maddeler mucibince
evrakının muamelesini bitirenlerden vilâyet veya kaza merkezinde oturanlar ve bu makamlar veya askerlik şubeleri vasıtasile evraklarını doğrudan doğTuya Ankara Ordu,Hastabakıcı okulu müdürlüğüne göndereceklerdir.
10 — Müracaatların eylül 1945 nihayetine kadar sona erdirilmesi lâzımdır.
11 __. Okurların kabul edildikleri ve
mektebe hareket etme tarihleri aynı makamlar tarafından kendilerine bildirilecektir.
12 — Kabul edileceklerin okulun bulunduğu Ankarava kadar gelmek için masraf edecekleri yol paraları kendilerine ait olacaktır.
Ankara Ordu Hastabakıcı Hcmşlre-ler okulu müdürlüğü
Zayi makbuzu
İskenderun gümrüğünden almış olduğumuz 129429 No. ve 7. 4. 942 tarihli makbuz senedi zayi edilmiştir. Gümrük İdaresinden yenisi alınacağından eskisinin bulunduğunda hükmü olmayacağı İlân olunur.
United Klngdom Commerclal Corporation
Zayi — Teknik okulundan aldığım şebekemi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
No. 1126 Ahmet Sandıkçı
Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğü İlânları
Kıymeti Muvakkat Te.
L. K. L. K. Şemü meşhuru 84704 50 6360 00 Boğaziçi Bü-
yükdere
Mahallesi
Sarıyer
Cinsi
Caddesi _____________Cinsi__________Numarası
Buyükdere Tuğla Fabrikası iki Es. 30. 32. 34, sahlihane dükkân fı- 36, 38 yeni 43» nıı mahalli ve müş- 45. 47, 49, 51 temilâtı saire
Yukarda evsafı yazılı tuğla fabrikası ve müştemilatının vakfa alt 2/8 hissesi 2490 sayılı ar tınma ve eksiltme kanunu uyarınca kapalı zarf usullylc arttırmaya knmuşlvr Art uma 31 temmuz 945 sah günü saat on bektedir. Krokisini görmek ve izahat almak isteyenlerin müdürlüğü rüz Akarat kalemine müracaatları Ve satın almak isteyenlerin muayyen gün ve saatten bir saat evv'l mu a ka» transı makbuzlarını ve teklif mektuplarım havte,kapalı zarfarını makbuz mukabilinde Beye' * "akıflor Müdürlüğünde İhale komisyonuna tevdi eylemeleri ilân olunur. tV ÜSj
’fiahlfe 8
ARSAM
11 Temmuz 1945
KREM NEVİN
Güneşin hayat veren ışıklarından vücudunuzu yakmadan hakikaten istifade edebilmek ve çok sıhhatli bir renge malik olabilmek İçin güneş banyosundan evvel cildinize İnce bir tabaka
KREM NEVİN
sürerek haili bir masaj yapınız tik defa güneşte on beş dakikadan fazla durmayınız. Sonraları tedricen bu vakti arttırabilirsiniz.
Motörlü çektirme satışı
İstanbul limanına bağlı ve 2519 sicil numarasında kayıtlı gayri safi tonajı 46,84 rüsum tonajı 23.51 olan 60 beygir kuvvetinde Dizel motörlü «ŞEREF» adlı motörlü çektirme bulunduğu hal üzere, satılacaktır.
Görmek lstlyenlerln Haliçte Kalafat yerinde Dapey Biraderler mil-cssesesl önünde bulunan ŞEREF motörünün içindeki bekçi Mehmet Kural'a müracaatları ve flat vermek lstlyenlerln teklifleri ve sarih adreslerim 15 gün zarfında İstanbul 465 numaralı posta kutusuna müracaatları ilân olunur.
RADYO TAMİRATI
D/? /DıV ve her marka radyolarla tamiratı fenni surette atöl-’JA/L/i’ yemlzdç yapılır.
Galata, Rıhtım caddesi Kozluca Han 2 ncl kat No. 1
KEMAL YETKİN Radyo Tamir Atölyesi
Hiç bir yerde şubesi yoktur.
İstanbul vakıflar orman işletme müdürlüğünden
Yenikapı ve Sirkeci İstasyonlarında teslim ve şartnamesine göre pazarlıkla (500) ton odun satılacaktır.
Muhammen bedel beher kentalde 400 kuruş muvakkat teminat 1500 liradır.
İsteklilerin 12, 7, 945 günü saat 15 de Çemberlltaştak! büromuza müracaatları. (9Ü72I
EŞYA SATIŞI
Tiirk Hava Kurumu İstanbul Vilâyet Şubesinden:
Kurumumuzun Cağalöğlundakî eski binasında mevcut müstamel marokin takımlar dolap soba ve diğer büro eşyası açık arttırma ile satılacağından isteklilerin 16/7/945 pazartesi günü saat on beşte mezkûr binadaki komisyona müracaatları. (6703)
| İstanbul Belediyesi İlânları |
Belediye hastanelerinde 945 yılı aralık ayı sonuna kadar vefat edecek fakir cenazelerinin gömülmesi işi kapak zarf usullle eksiltmeye konulmuştur. Tahmin bedeli 5080 lira ve İlk teminatı 381 liradır. Şartnamesi zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde göriilebLllr.
İhalesi 23. 7. 945 pazartesi günü saat 15 de daimi encümende yapılacaktır. İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları ve kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerle birlikte 2490 numaralı kanunun tarlfatı çevresinde hazırlı yacakl arı teklif mektuplarını İhale günü saat 14 de kadar daimî encümene vermeleri lâzımdır. ($982)
Maltepe Belediye Başkanlığından:
Belediyemiz Zabıta memurluğu münhaldır. İsteyenlerin Belediye memur ve müstahdemleri nizamnamesinin 3 üncü maddesinin A. B. C. D, E. F fıkralarını haiz olanlar bu fıkralarda yazılı belgeleriyle birlikte 16-7-945 pazartesi günü saat 10.30 da dilek-çelerile birlikte Belediye Encümenine müracaat etmeleri ilân olunur. 9076
Satılık Kayın odunu
Devlet Orman İşletmesi Geyve Müdürlüğünden
1 — Dağançay bölgemizin Geyve İstasyon depomuzda «3037, 19* kental cdun açık arttırmaya çıkarılmıştır,
2 — Arttırma 17.7.945 salı günü saat 15 de müdürlüğümüz binasında yapılacaktır,
3 — Beher kentalinin muhammen bedeli 299 kuruştur.
— % 7.5 teminatı «681» lira 09» kuruştur,
5 — Şartname Orman Umum Müdürlüğünde, İzmit, Adapazarı ve Doğançay bölge şefliğllelşletmemizde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte komisyona müracaatları,
9114
Belediye Sular İdaresinden:
1 —Feriköyünde Idarernızce kamulaştırılmış olan binalardan bir kısmının daha enkazı 18.7.945 çarşamba günü saat 14 de yerinde açık arttırma üe satılacaktır.
2 — Arttırmaya girmek İsteyenler satış gününden bir gün
Önceye kadar Beyoğlunda istiklâl caddesinde Mayer mağazası arkasındaki idare Merkezinde Fen Heyetine başvurarak şartlan öğrnebilirler. 9170
Eyüp sulh hukuk yargıçlığından: 945/658
ünkapanı Kasap demlrhun mahallesi Şair Beliğ sokak eski 11 mükerrer yeni 4/1 numaralı evin İlhamlye alt 14/1 hissesi açık arttırmaya çıkarılmıştır.
1 — Tamamına ehli vukufça flOOO) hra kıymet takdir edilmiş olup satılacak dörtte bir hissesinin kıymeti (250) liradan İbarettir.
2 — Ahşap, alt katta bir taşlık, kuyu ve aralık helft ve oda birinci katta İki Oda, bir sofa, bir sandık odasından İbarettir.
A =- Arttırma şartnamesi 10. 7. 945 tarihinden İtibaren 945/658 numara İle mahkeme kaleminde açık bulundurulacaktır.
B — İşbu gayri menkulün 1 inci arttırması 10. 8. 945 tarihine müsadif cuma günü saat 14 ile 15 arasında yapılacak ve kıymeti muhammlnenln % 75 ini geçmek suretlle en çok arttırana ihale edilecektir.
Verilen bedel kıymeti muhammlne-slnln % 75 ini geçmediği takdirde en son arttıranların taahhütleri baki kalmak şartlle arttırma 10 gün daha uzatılarak 20. 8. 945 tarihine müsadif pazartesi günü yine saat 14 İle 15 arasında en çok arttıranlara İhale edilecektir. İşbu gayri menkul tapu kıymetlerine göre satılacağından verilen bedel % 75 İni bulunca İhale mucibince hissedarlara ve dellâlly? resmi, Lhale pulu» 20 senelik evkaf taviz bedeli ve satıştan sonraki masraflar müşteriye aittir.
İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların bu gayri menkul üzerindeki haklarını hususlle faiz ve masrafa dair olan İddialarını evrakı müsbltelerlyle birlikte 10 içinde mahkeme başkâtipliğine bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ve vesayet Hâmile ispat edeml-y enler satış bedelinin paylaştırılma-sından hariç kalırlar.
İşbu gayri menkulün bu İlânda ve tafsilâtı şartnamesinde yazık olduğu üzere satılacağı ilân olunur. (9124)
Edirne sulh hukuk yargıçlığından:
945/410
Edirnenin İmaret Bayazıt mahallesinden Zeynetl Plâtlnbllek ve Fatma tülü ve Zehra Saygın vekilleri avukat Kemal Şaban İstanbuldakl adresleri malûm olmayan ölü Sezainln kızı zehra ve Sezainln 1920 de ölen diğer kızı Şazlyeden doğma torunları Hayrl ve Seher aleyhlerine İkame eylediği lzalel şuyu davasının, cari muhakemesinde:
Mûddel aleyhler Zehra, Hayrl ve Seherin ikametgâhlarının meçhuli-yetlne binaen llânen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla işbu davanın muallak bulunduğu 30. 7. 945 pazartesi günü saat 9 da yukarda isimleri yazılı müddeaaleyhlerin mahkemede hazır bulunmaları veya bLr vekil göndermeleri aksi takdirde gıyaplarında mahkemenin cereyan edeceği tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (91291
Fatih sulh ikinci hukuk yargıçlığından: 945/259
Davacı İsak tarafından Halet ve Faruk aleyhlerine İkame edilen lzalel şuyu davasının yapılmakta olan muhakemesinde: Hüseyin Hüsnü kızı Şahende, Şaziye, Ferdane ve oğulları Hilmi. Rlfat Yedlkule Hacı Evhat mahallesi ve Hacı Evhat caddesinde ve Ahmet Cevdet oğlu Abdurrahlm Lâleli Sekban apartıman kat ikide ikamet etmekte İken halen adresleri meçhul olduğundan llânen davetiye tebliğ edildiği halde mahkemeye gelmediklerinden mahkemece llânen gıyap kararı tebliğine karar verilmiş olduğundan mahkeme günü olan 8.8. 945 çarşamba saat 11 de mahkemeye gelmeniz ve gelmediğiniz takdirde mahkemeye gıyaben devam edileceği ve karar verileceği llânen tebliğ olunur. (9133)
J)r. Şükrü Ertazı,
IGöz mütehassısı
Cağaloğlu Halkevi karşısında No. 64. Tel: 22566
Zayi — İstanbul Emniyet dördüncü şubeden aldığım 31/47249 sicil numaralı İkamet tezkeremi kaybettim. Yenirfnl alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Ahllea Aksimakaros
Zayi — Çatalcanın Tarka köyünden aldığım İlkokul şehadetnamesini kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
İbrahim Nesrin
KİMYAGER HÜSAMEDDİN İdrar. Kan ve sair tahliller. Eminönü, Emlâk Eytam bankası karşısında İzzet Bey han No. 6
Zayi — Çatalcanın Dağ Yenice köyünden İlkokul şahadetnamesini kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Ali oğlu Zülkarni Tuncer
HALİ TEMİZLEMEK İÇİN
VAMPİR
elektrik süpürgesi aranıyor. (Vampir) rümuzu İle İstanbul 176 posta kutusu adresine yazılması.
Beşiktaş sulh mahkemesi başkâtipliğinden: 945'32
Ziba Tugay ve salrenln şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Bebekte Bebek mahallesinin eski Bebek yeni Rumelihlsar caddesinde eski 72, 72 yeni 84, 84/1 kapı sayılı şağ tarafı evvelce Saffet şimdi Artunyan ev ve bahçesi sol tarafı evvelce ve şimdi Ahmet veresesinden Mustafa ve Saadet ev ve bahçesi arka tarafı Mehll-ka ve kardeşleri Osman arsası ön tarafı yol İle mahdut 82 metre murab-baında bir metre lrtlfaında duvarı olan ve 4400 lira değerinde bulunan bir kıta arsa şuyuun giderilmesi sure-tlle yapılan açık arttırma neticesinde: 7000 lira bedelle talibi uhdesine kati ihalesinin İcrasına karar verilmiş ise de verilen kanuni mehil içinde müşteri satış bedelini yatırmamış ve İhalenin feshi hakkındakl talebi de merci yargıçlığıma kabule şayan görülmediğinden red edilerek kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan müşteri de verdiği bedel Ha gayri menkulü almağa razı olmadığından yukarıda adresi yazılı arsa İcra ve İflâs kanununun 133 üncü maddesi mucibince ve 7 gün müddetle yeniden arttırmaya çıkarılmış olduğundan 19 temmuz 1945 perşembe günü saat 14 den 16 ya kadar açık arttırması yapılarak en çok teklifte bulunan uhdesine kati ihalesi İcra olunacaktır.
Satış sulh mahkemesi binasında ve peşin para ile yapılacaktır.
Arttırmaya iştirak İçin yüzde yedi buçuk teminat akçesi yatırılması veya milli bir banka mektubunun İbrazı mecburidir.
Yirmi senelik taviz bedeli, ihale pulları, dellâllye resmi ve tapu İntikal harcı alıcıya, birikmiş vergiler hisselilere aittir.
İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların işbu gayri menkul üzerindeki haklarını hususlle faiz ve masrafa dair olan İddialarını evrakı müsbltelerlle birlikte memuriyetimize müracaatları aksi takdirde hakları tapu slclllerlle sabit olmadıkça sa tış bedelinin paylaşmasından hariç tutulacakları ve fazla bilgi edinmek lstlyenlerln 945 '32 sayı ile başkâtipliğe başvurmaları ilân olunur. (9121 >

Belediye Sular İdaresinden
Ölçü ve âyarlar hakkmdaki kanuna göre beş sene önce damgalanmış sayaçların yeniden muayeneleri gerektiğinden bu durumdaki sayaçlar yerlerinden çıkarılacaktır.
Sayın abonelerimizin çıkartma sırasında memurlarımızla bilikte sayacın işaretine dikkat etmeleri ve bu işareti gösterir kâğıdı imzalamaları rica olunur Bırakılacak bildirik tarihinden itibaren üç gün geçtikten sonra yapılacak itirazların kabul edilemi-yeceği önemle ilân olunur. 9171_______________________
Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Levazım Amirliği Satınalma Komisyonundan:
690 lira muhammen bedel ile şartnamesine göre 300 er kaputunun dikimi ve 40 lira muhammen bedel İle 91 kaputun noksanlarının tamamlanmasını müteahhidin namı hesabına 17 Temmuz 945 salı günü saat 15 de pazarlığa konulmuştur.
Kat! teminatı 109 lira 50 kuruştur, isteklilerin belU gün v« saatte Galata Mumhane caddesi No 54 deki Komisyona gelmeleri. _____________9148________________
SATILIK ARSA
İstanbul Defterdarlığından : ’
Kıymeti Teminatı Dosya No.______________Cinsi___________________Ur» Lir»-
E. 2/1374 Kadıköy, eski Osmanağa yeni Raslmpaşa mah.
Haydarpaşa cad. eski 74 mükerrer yeni 74, 1,
2, 3, 5, 0, 10. 11, kapı sayılı 5178 M2 arsanın 70/630 hissesi. 5756 432
Yukardakl arsa 27/7/946 cuma saat 15,30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zaifla satılacaktır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanuna uygun olarak hazırlanmış teklif mektuplarını lhale günü saat 14,30 a kadar komisyona vermeleri.
Fazla bilgi İçin sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları._(91733
İstanbul Belediyesinden:
Merkez hal’lnd* 88 numaralı yazıhane müsteclrl Nuri özalan terki ticaret ederek yazıhaneyi tahliye etmiştir.
İşbu ticarethane namına her hangi bir müstahsilin matlûbatı olduğu takdirde bir ay zarfında İstanbul belediyesi merkez hal müdürlüğüne müracaatları İlân olunur. (9149)
TISK
Yüksek kalite lâstik
İsterseniz FİSK arayınız
TORKİVE BAYİİ .
H. VİKTOR KOHEN
ŞİMOİ'd» normı! umanlarda olduğu gibi, harp samanı lâıtiklerindan. ödedikleri bedel a karşı en fazla randıman arayan otomobil V« kamyon tabiplerinin tercih ettikleri lâstik Fisk'dir.
Bundan baylu, markaları ne oluna oIjub îlinûdeld lâstiklerin omrûoü uzatmağa on 'azla hizmet edenler, Fisk acentaiandır.
ZAFERDEN SONRA, emniyetli beyaz çizgili kavşağı olan meşhur " Safü - Fllght ,, tipi lâstik, azamî Icilometroyu tekrir yapacak. kullanışında ezam! emniyet ve konforu verecektir- Buna ilâveten . . . harp sonrası Fi»k lâstikleri, bafp zaftıanındakl Fisk icatlarından, yeni imal usullerinden ve ye* ni malzemeden istifade edecek ve bu su-rolle motor dünyalının jiindiye kadar görmediği randımanı temin etmiş olacaktır. 'Bundan dolayı otomobil veya kamyon için olsun büküm lâstik ihtiyaçlarınıza karşı
Kısmet Han 2 ci kat İstanbul
OF
TRANSMİSYON
-4IOMOLATOB

SAYIN MÜŞTERİLERİMİZE
Eski SÜMER Berber Salonu sahipleri İBRAHİM ve HULÛSTyi bütün kon lorlar ile
Beyoğlu Taksim S t) S L E N Berber Salonu FERDİNAN D’da bulacaksınız. TAKMA SAÇ — BOYA — PERMANANT yapılır.
- SUADİYE PLAJI -ı
12 Temmuz Perşembe akşamı
Tanınmış sanatkârlardan g
Bayan KARAKAŞ, Bayan HALMi VERA
Bay DE MARKİ ve Bay SELVELi tarafından Opera Parçaları ve Türk Halk Şarkıları I He İyi ve neşeli bir gece geçireceksiniz.
Duhuliye yoktur.
I
SAYIN BAYANLAR
Yaz mevsimi için
YALOVA TERMAL OTELİNDE
Bir şube açtığımı saygı ile bildiririm. BERBER VELİ ACAR İYİLİ) Beyoğlu İstiklâl caddesi 211
Fransız Genel Konsolosluğu Tebliği
Fransız mini bankasının 5000, 10000, 500. 100 ve 50 franklık banknotların kanuni varlıkları ve zimmeti İbra hükümleri sona ermiş olduğundan mezkûr banknot sahipleri 12 temmuz tarihinden İtibaren 31 temmuz 945 tarihine kadar İşbu banknotları depo edilmek üzere Tûrklyede Fransız konsolosluklarına İbraz edebilirler. Konsolosluklar, sözü geçen banknotların tebdile muhtemel kabulleri hususunda İstenilen bütün malûmatı vereceklerdir.
Depo tâyin edilen müddet zarfında İcra edilmezse banknotlar iptal telâkki edilecektir.
Fransız hazine bonoları, tesllh bonoları, milli müdafaa, tasarruf, kurtuluş ve zirai kredi milli sandık bonoları dahi, tebdil veya tediye edilmek üzere aynı müddet sarfında, aksi halde İptal telâkki edilmek üzere depozito edilmelidirler. •
J
r- BETONARME DEMİRİ
6. 8. 10 milimlik demir
SATIŞ YERİ: Galata gümrük karşısı Adriyatik Han CİNGİ DEMİR ÇEKME FABRİKASI BÜROSU Telefon 44877.
Hakkâri Bayındırlık Müdürlüğünden-
1 —. Hakkâri merkezinde kapalı zarf usullyle İki memur evi yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli yirmi dört bin. İlci yüz kırk bir lira seksen altı kuruştur.
3 — Bu İşe alt şartname, Keşlfname ve sair evrak Hakkâri İl Daimi Encümeninde görülebilir.
4 — İhale 945 Temmuz aymin 20 d cuma günü öğleden sonra Encümen salonunda saat 16,30 da yapılacaktır.
5 — İstenilen kanuni belgeleri ibraz etmek mecburiyetindedirler.
* — Muvakkat teminat 1818 Ura 4 kuruştur. (8874)

Comments (0)