Kaynak: TÜSTAV - Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı Arşivi
( Emeğe Hak, Emekçiye Hürriyet )
HALK DAVASI GÜDER, SİYASİ SABAH GAZETESİ
Hindistanda postacıların grevi
Yerâ-delhi, 12 (A.A. — Porta «elgrnf ve telefon ida. reıi memurlarının grevi gittikçe yayılmaktadır’. Calcut-ta ve Luctnow gibi büyük tehirlerde kııtri bir tekilde iken kati ve tam bir mahiyet almıştır. Bombay'da, 600 postacının içini askerler görmüştür.
Mazeretsiz
şikâyetler
Bir avuç demokrasiye kanarak milletvekilliği 1 seçimine iştirak - etmiş olan partilerin önceden malûmları 'olan haksızlıklardan, hürriyetsizliklerden şilâyet etmeleri mazeret kabul etmez Joîr kiyaset-sizliktir. Bu partiler serbest seçim imkânsızlığına İnanıyorlarsa seçimden çekilme kararını yererek demokrasinin gelişmesine hizmet etmiş olurlar. Aksi halde şikâyetlerinde samimî olmadıkları petices'-ne Varılır.
C. H. Partisinin i$-
1 —— Çilere kuru vaıtleri
------o «o-
Molotof, yapılan teklifleri incelemek için mühlet istedi
ESAT ADİL
C. H. P. nin şübheeiz k( I kendi menfaatlerine göre ter- I liplemiş elduğu millet vekilliği seçimi yaklaştıkça matbuatın dedikodulu feryat ve vaveylası durmadan yükselmektedir. Gazete sütunları her gün zabıta vakalarını andıran haberler, tazyik, itisaf usullerinde şikâyetler, protestolarla dolup taşıyor. Kim kimden şikâyetçidir, bunu bile tayin etmekte zorluk çekiliyor. İdare âmirleri, polis, laridarına müdahaleleri arasında sabıkalıların 'bile adlan ge çiyor. Halk partisinin kaybede ceği yerlerde. Demokrat Partinin ise V azânrr ayacağı ma-hallerdo mukabil hareketlere, tazyik vasıtalarına baş vurduğundan bahsediliyor. Bu arada küçük partiler de şaşırmış bir halde yağmura tutulmuş insanlar gibi sığınacak bir çatı ahi
Bundan önceki yazılarınıız-* da da seçim üzerinddki düşüncelerimizi lamamile samimi ve açık olarak ortaya ko'ymuş bulunuyoruz. Yine tekrar edelim ' ki, bu seçim eksik bir hürriyet içinde, antidemokratik kanunini bakiyesinin hüküm ve nüfu zu altında yapılacaktır. Bunun böyle .olduğu da bütün partilerin malûmudur.
Türkiye sosyalist partisi, iki gün önce «Gerçek» ^tazeleşil-: neşrettiği beyannamesinde bu meseleyi bütün saıahatile izah etmiş ve seçime iştirak etmeyişinin scbeblcrini millet önünde açıklamıştır.
Diğer partiler ise eksik bir ■ serbestliğe bile razı , olmuşlar ve seçime iştirak etmeyi kendi menfaatlerine uygun bulmuşlardır. (Artik onlar için bu bir emrivakidir. Tazyik ve itisaf bugünkü antidemokratik kanun lar bakiyesinin zaruri bir neticesidir. Bunu bilen ve bilmeli icabeden partiler için tazyik ve itilaf ton şikâyet, bizzat sebebiyet verdikleri bir karın ağrısından şikâyet etmek kadar manasız ve mazeretsizdir.
' Demokrat partinin seçimden çekilmeyi mülâhaza eden fakat bunu doğru bulmayan ıson beyannamesi milletin .tazyiki altında seçime iştirak ettiklerini bildiren ilk beyannamesi arısında mazeret'ûlik bakımından hiç bir fark yoklar. ' C. H. .P. *nin iktidarı kimse-
ncdıumet istemek
si seçimi kendi makUatUrın-ı göre ayarlamıştır. Diğer partiler de 'bunu pek âlâ biliyorlar cadelcden vaz geçmeyeceğiz. Diğer partiler ise bir avuç demokrasiye razı oldular. Buka-
.; Paris, 12 (A.A----------Djbrt
dışişleri bakanı bu sabah saat 12.10 dan 14.20 ye kadar süren bir toplantı yapmışlardır.
Alptan meselesi hakkında söz alaz,. ngiliz dışişleri bakanı M. ‘Bevin, Mı Molotof vtı( Alı|ıany.ı r.ın ekonom.k bir birlik haline getirilmesine dair yapmışı olduğu beyanatları ve Almıyı [tazminat meselesi hakkında yeımiş olduğu dııın.ı,ki| ri hatırlatmıştır.
Portam anlaşmasının tazminat meselesine ait kısımlarının tefsiri hakkında. M. Bevin Rus noktayi nazarına aleyhtar bulunduğunu söylemiştir.
Ingiltere, Almıyıya.nın, ekonomik bir ^birlçk haline fcetirü,1-mesine.ait alınmak tedbirlerin bir an evvel fiiliyata kcnufma srna 'taraftardır. .
(Frarssamn. Almanyantn e-ko: dmik bir İbirlik haline getirilmesine aleyhtar , okradığına dair -M. Bidault tarafından ya- [ pılan beyanattan soma söz a-lan Amerikan dişişleri bakanı I M- Byrnes; Almanyanın, eko-noteik bir birlik bejine getirilme ine Pctsdamda karar yeril diğini ve yeni bir anlaşmaya *h tiyaç olmadığını söylemiştir.
Bunun üzerine M. Molotof; M. Byrnes’ün teklifini incele-
mek üzere mühlet talebinde bu hınmuştu'.
M. Molıtofdnn sonra söz a-lan. M. Bevin; Alrnanyanın, tazminatı ödedikten sonra elinde kalacak gelirin; harici yardıma
lıtiyaç göstermeden kendisini artabilecek bir durumda ka-abilmesi için gereken tedbirle-in alınması üzerinde İsrar et-
Körrür meselesinden bahse den Fransız dit içleri bakam M. Bidault, bu mesele hakkında K-Celemelerde bulularak 10 ■ ağustos tarihinde dış içleri ba- i kaı lar.na bir raptı verecek b.ir komitenin teşkili hakkında qV-,'aŞclie yapmış olduğu teklifi i hatır 1 itmiştir. M. Bidault, jb*u I 'kemirenin Ahr.anyada kömür ' istihsalinin, artırılması için ge-I l'yeken tedbirler hakkında hazır* ’lanacak olan raporun bir eylül Sarihinden evvel dtç içleri ba--BSmları tarafından incelenin eBSM B istemişti.
fe M.- Bidault'nun fikrine içti- 1 /İrak eden M. Bevin. yalnız bu ■.raporun bakanlardan evvel Ber | »İndeki kontrol kznseyine ter- j dİ edilmesini teklif etmiştir. M' ™ M. Byrnes de bu teklifi teklemiş fakat M. Moloto’f, • teklifi i.gçl'-ycbilmck için ffidh* let ’sten-iş ve Fransız meselesi-
tiğini söylemiştir.
M. Byrnes. Sovyet teklifinin l akan m.evinlerine tevdi edilmesini istemiştir. M. Byrnes’ün Avusturya meSJelesi hakkında yapmış ol.'uğu teklif hakk^daj hiç bir 1 arara ' vaıılman-^tır. Bu minelenin öğleden sonraki oturumda inceleneceği .söylen- | mektedir. .; ' (
dergiler kapatılıyor
Üniversiteler merkezi ve İlmî araştırma cemiyeti basıldı Kahire. 12 (A.A.) — M,. , sır polisi, bütün . ■ e. Kahire. I Port-Said, Iskend.-riyS I,maili | ye ve Şüveyş’tg frenci beyanna , meleıi bulmak v- n-.ileri yakalamak içi-(ge.n; ölçüde bir ' araştırma ’yapmr tır.
200 evde ara-tırmalar ; pilmiş aralarında yabarcılar kadınların bulunduğu 200 k tevkif edilmiştir. Kahire*deoC,,,-versiteliler merkezi ve ilmi a-raşlırmafar cemiyeti * basılmış ve buraları kapatılıp mühürlen i dır. miştir. Yakalanan diğer şahsî-yeller arasında, iki tanınmış muharrir ve fellah partisi lideri bulunmaktadır.
Mısır, umumî grev tehlikesi haıiç. blzgün sükûnet içinde-*dir. * - .
Kahire, 12 , (A.A.) — Boş j hürlenmiştir.
«Hie iigiirSH şkikat gayet S Yakalanan | l.uhteli£tj>olisl bulunmakta tilerin-: atfedB inu teyid etti .
l(cv tefkifh.ıfleyr
- u^Fl. l:.n komünistler arasında, bir ■ kaç yabancı da bulunmakta- I
laiMİ buplar pe>*l^^ gönderilmek!
\Vafd el Nasrî isimli bir gündelik 'gazete ve yedi dergi kat atılmıştır. Beş kitap evinde praştnmalar yapılmış ve «fenni ^/aştırmalar cemiyeti» ile .«eski ü isersiteliler birliği» mü I
Toprak sahipberi işçilerin ücretlerini artırmıyorlar
Rom». 12 (Tasa:) — Italyan.
i-gileri ar. ‘ -
Dünya sendikaları federasyonu işçilerin yardımını istemektedir
MoJkova. 12 (Tasa) —Mos . lan tefsir eden «Trond» gpze-kovad.1 toplanan dünya * işçi terine göre, bu karamlar huşu-mitaıu taıafından Alman karar
‘darcık demokrasi içinde millet’ vekili seçimi içte böyle olur ve böyle olacaktır. H. P. nj rvo hû kümeli Um demokrasi ilânına racebur edecek olan vasıta, seçime iştirak edip sızlanmak de ğil. H. P. ni seçimi tek başına yapmaya bırakmaktan ibaret-
! tcAîlil'ı « inkişaf. hnkkmda tavsiyeleri ihtiva eden kararlar I ve Yuranistandaki ■ sendıkala-, rın vaziyetti hakkındaki karar-[ larla. Uzak Şark ve Afrikada-| ki müstemlekelere komisyonlar , göndermek hususundaki karar l lar, sarı anın, icaplarına tama-' nüyle uygundur, ve federasyonun faaliyetinin inkişafında mü (Dovamı 4 üncüde)
C. H- Partisi dün gizli bir toplantı daha yaptı
Haber uld ğımıza göre C. H. I — -
P. propag.ı .1 servisi yeni bir 1
yazı yayınlayarak, işçi vatan- ____ ____—
| daşlan koruyacak olan yeni | dilmektedir. Toplsnûy* partili üç karar alındığını ilân etmiş- olmtyan hiç bir gazeteci alus-tır. ; mamıştır.
Bu üç karar şunlardır:
1 — İçil İCli sigorta ettirmek.
2 — Açıkta kalan i;çilere iş bulmak.
3 — Mevken bulmak.
HALK PARTİSİ PROPAGAN-
DAYA BAŞLADI
C. H. P. propagandolaruıa yeni bir tanesi daha katılmıştır. Ahmet Şukzü Esmer, Hüse yin Cah t Yalçın, Ethem İzzet ı Benice. Nihat Erim ve Falih Ril’kı Alay m son aylar zarfın-
| da C. H. P. yi tutan ve. fikirlerini halka kabul ettirmek isteyen yaz ları bir broşür ha-iinrfe derlenmiştir. Bu broşür- , ^erin| binlcrcevi Marmara, ve Trakya ha..*..ne dağılılma 1 | üzere cün -.'krirr.ize gelmir-
GİZLİ jBiR TOPLANTI
! C. H. P.,1 ta.-.bulkiaki seçim :
I faaliyetine yeni bir hız verme- j
I yi tasarlama-;: dır. Bu münase '
I betle dün L-kşom üzeri C. H. j P. Ltanlul b'.cıkez binasında ı gizK tir topial.tı yapılmrttır. Esrarengiz Vi mahiyet taşıyan bu tcp’ant.ya Cevdet ’ Kerim ! Ir.ced -yı'nın ba-kanlığında. Is- ı tnnbulda 'bulunan bütün millet } killeri iştir.-k etmişlerdir. Ni- Ji »™.retıin'î4azîf. Burhan Felek. ( Recep |Pe^e: > 1 >i »imhana [
' ..r tuldfdukla:ı bu toplantı- ş I ... C. HÎ P. nin seçimler esna , »n’a »aı.b” *"-------------** 11
taktik JErü.ölmüştür.
Toplantıda ahnar» kararla--
>ır | r n. 'seçimler üzerinde mühim n- I bir tesir yaratacağı tahmin e-
Partılerin gösterdiği
namzetler
Liberal Demokrat .ve îşçf -çiftçi paAhi İstanbul adaylan-I nı ilân etmişlerdir.
L. D. P. adayları:
Hüseyin Rauf O.bay. Suphi i Kula. Kâtız, Erairarhn. Ha-| sip Ğzyurt. ,Yergi Mavramati. 1 Ahmet Kabak. Muammer öz-kan.
i I. Ç. Partili adaydan:
I Cafer Tayyar Kankat. ,Meh met Carfec. Nczshat Ege. Et-
. hdm Rıhi, Kâzım Darcan. Nec
Mareşai çakmak
Istanbulda
Mareşal Fevzi Çakmak bu-bün şehrimizde olacaktı-, Üni-bersite gemleri ve halk msre-jşalı karjdamak üzere program yapmışlardır. |
Fuat ^öprülü geliyor
D mokrat Parti kurucularından .Prof. Fuat Köprülü bir taç güne kadar şehrimize gelerek ve partisi .ısmınp propagandalara bağlıyacaktır. D. P. nin propagandaları
i Çemberlitaş, Piyerloti cad-deki Demokrat Parti şu-(Devamı 4 üncüde)
,12 (Tass:) — Italyan devam e-teektedir. Ücretlerin razındaki karışıklıklar I arttırılması hakkında yaptıkları j
1 • teklifin büyüL toprak sahipleri |
tarafından .reddedilmesi dola- I yulyle ı.Vcrona» da 60 bin ' ' ' top ak işçisi grev tiflinjdedir. j
Mocen» de işçiler, ücretleri I nin te gıda rasyonlannın arttırılmasını. 'sabit fi'yatlerin tellisini ve iH-dığin ortada sskstdı- '
Anlrrpliyor ki Ankara] cinayetinin esrarı normal , muhakeme usulleri ile çö- ,
I hallerde nasıl , hususi malı
1 kemeler ihdas Oedîlıyorsa. .
1 bu cinayetin maskesini dü-, Sürebilmek için bir ihtisas ;
1 mahkemesi kurulmalı ve bu ( mahkeme ceza muhakeme
' usullerde mışkayyet olm-v
/pnâna da ticaret işçileri mınta (kyı komitesi ücretlerin arttırıl- I
'tiyanlDenıJkrat partisinin teşebbüslerine karşı protestoda bulunmuştur. î
Gazeteler, kalyanın bir çok şehirlerinde işçilerin grev halinde olduklarını bildiriyodar.
(Devamı 4 üncüde) I
Oİ hakikate tahvil ederim, luya tahvil edecek bir aday anyonun.
SAYFA : 2
GERÇEK
13 Temmuz 19^
f İBBET TAŞI 11 K T İ B A S L A R
KARAKTER ---------■■ ~
..^7^7'lngiKz fabrikaların-
oeroest rırkamn talihsiz ' y
Baş vuku Celâl ^ayarm '7tck’ US-İçtİmaÎ ¥31*01111131* İcrıni öpmüştü. ^ımui de kari-
katürlcrini yapıyor ve yeni a- ' --------------
gaiannm önünde yeni bir davul oövmekle övünüyor:
« I ürkıyede - diyor - kuvvet
li temelleri otan teK'parti Cum
hunyet Hata Partisidir, u
Siyasî mahkûmlar
Türk işçisine bugünkü demokrasinin sahte mahiyetini açığa vuran parlak bir misal
Taşınmak modası
VİCDANA DAİR
tanın oğlu» ve «Cumhuriyet Hata Partisi neferin, radyo ile verdiği seçim nutkunda: .«Biz sizin yauuz vicdanlarınızdan gelen oylan istiyoruz’, diyor.
Biz de, müsaade-i devletle rile. kentlilerinden bir soy îsti-yelim: Kanunların prangasile kıskıvrak bağlanan vicdardana. lütfen, serbest löırakılmasıml DARAĞACINDA SALLANAN GÜNEŞ
Yasadığı devrin en muazzam şahsiyetlerinden biri olan Bedrettin, büyük ıbir metanetle: darağacma giderken, sarardı- ( ğını söyliyerek tariz edenlere SU cevabı vermiş: «Güneş te batarken saranrl»
Hacıy^tmAz
Bir fabrikada işçi amiri vazifesini nasıl yapmalıdır I İçtimai ilimlerin günden gü-
ne ehemmiyet kesbetmekte o-lan bir şubesi de Endüstri ita alâkası olanıdır. Fabrika içtimai yardım servisi memuru, her ! hangi büyük bir endüstri evinin I hayatî bir âzasıdır. Bu ayni zamanda. istikbali olan bir iştir.
Fabrika. İçtimai Yardım servisi memuru ne yapar? Evvelâ, bundan ne mânâ kastedildiğim ara,liralım. Bu. iki sınıfa ayrılır: Biri Nörs talim v(- termye-sile. diğeri ite içtimai ilimlerin tahsilde başlar. Bu ikimi.fabrika organizasyonu vc -onayi psio.ojisinde ihtisas y K.i çük bir -fabrikada işin i---r iki ciheti de birleştirilmiştir. Vazi f«yi deruhte eden kadı:,. . velâ hastahanede talim ve n-rbiye görmüş bilâhare de diğ( r set-. vis üzerinde etüd y.,; ıştır.
A«x NESİN
Demokrasi yolunda hayatlarını feda edecek kadar yüksek yaradılışlı fikir adamları yıllardır tek parti rejiminin mahpushanelerinde inliyor
ŞİKAYETLER DİLEKLER
Aer.aısmo yapılan müracaat! ı-rm bilini huouou yoKtur. Ekseriyetle çok sıkışık zamanlar geçilir. |şın bu kadar yorucu oluşuna lagmen bu memullar ara sınua işini Scğıştiımek iıtiyene asla tesadüf etmedim.
Büyük iş yerlerinde ve fabrikalarda ise bu serviste eksen yelle iki veya daha fazla memur çalıştırılır. Biri işçilerin sıh-halile alâkadar olan sağlık mü ■ ««•*■» diğeri “''■ büyük sayıda insanların çalıştırıldığı bu yerlerde biriken m. selelerle alâka dar elan, ijçi âmiridir. Mesel., ademi devam, müşkülpesent i. çiler, işçi vefflabaşı masındaki anlaşmazlıklar -c saire gibi... işçi amiri Müdüriyetle işçi ara-
İyi bir işçi âmiri, çok ciddi işçi münazaalarına müncer olman muhtemel otan anlaşmazlıkları, maharet ve hüsnü idare ile be. taraf edebilir.
3 Temmuz 946 gün ye 1832 sayılı Vatri-i gcizctcsQ.ade intişar citaı «Dört Sosyalist Pz/-ti„ baş lıklı taşm4ka^>% cevaptı.-:
Bir işçi okuyucumuzdan aldığımız mektubu aşağıda neşrediyoruz:
Birkaç senedenberi tonlarca ağırlık gibi üzerimize yüklenen çeşitli ıztırapların atandan siy. rılmak ve demokrasinin nimetlerinden istifade etmek için son günleme, halk kitlelerinin muhalif partilere akın etmekte olduğu herkesçe malûmdur. Fakat. henüz sonu gelmemiş olan imtiyazlı ve sermayedar sınıfların yolsuzluklariyle müşterek bulunan birçok kimselerin kitle halinde Demokrat Partiye intisap etmeleri, bu partinin Halk Partisine (hattâ mevzuat itiba-riyle de) ne dereceye kadar ya km olduğunu aşikâr olarak göstermektedir. Bunu ortaya koymakla. «Demokrat Parti tamamen eski gidişi ipka edecektir, a en ilemez.
Biz işçi sınıflarının başına giydirilen eski külâhlarm üzeri-ne ancak bir yaldız sürülmekle iktifa edilecektir. Çünkü; Kapitalist Demokraside, işçi nflannm tamamon hakkını ver mek kendi menfaatlerine uygun gelmemektedir, işte, biz işçi kitlelerini, ne Halk Partisinin ve ne de Demokrat Partinin tatmin etmiyeceği. bugün için bilinmiyorsa da. yann anlaşılacaktır. Zamanla bunu anlıyjn emekçiler, kendilerinin biricik müdafii olan ve şimdiye kadar gaspedilen haklarını meydana çıkarmak için ortaya atılmış bu lunan sosyalist partilerde şeref-yerlerini atacakları muhakkak
Dört >»osyalist parti, belki za manla ikiye veya bire inebilir Fakat, bunların «deden azalmalarına rağmen. biAiri içine
u
ak
çoğunluğu elde tu^sabıli: . fa,, kal yarın, şu ,veya bu parti, e-linde bulunan muhtelif / tirelerin karşı tarafa geçme . .- mâ ni olamıyacaktır. Şunu .. bilmelidir ki, insan kitle]. . bir seİ halinde, sağ ve sol c dardan demokrasi denizin -ğnı derliyorlar. Bu selin önüm- durmak imkânsızdır.
Eğer, Sosyalist cer..adar, kardeşi kardeşe boğdur:.telâkki ediliyorsa, bu gibi .. . :re. daha ziyade kapitalist . uı-juvazinin sebebiyet vere. - akli selim sahibi taraf sızla:. a .özlerinden kaçmıyan birç. ( ..aki kaderle doludur. Zira. . :ok-rastain, her sınıfı teşekk yer veıen bir idare tarzı o:-. ma .rağmen. Halk Paıtisi ile ! ,ok
rat Partinin eleta tutuşup. ,ya
list unsurlara karşı ceph- . , lannı istemekle, kardeşi kari, Se boğdurmak için, ilk cini siz hazırlamış oluyc. Demokarni demek, istipd. t dav rinde paraların üzerine r >1'. rak işlenen «Hürriyet, ve müsavatın bir arada , etmesi demektir; yoksa diğine kazanç hürriyetin; mak değildir.
Binlerce insanın c..::::.ı parmaklannda oynatan çuk soygucu, elde eltiklr . ri meşru kıymetleri ken-siper ederek tuttukları insan kitlelerini çiğneyerek mer hametsizee ilerlemişler, fakat menfur ihtiraslarını, hiçbir zaman tatmin edememişlerdir. I HVııiyef bu mudur?
Pir kapitalistin, alabildiğin: ve - lâbir caizse - gayri meşru kazancını tahdit etmek, hürriyeti tahdit etmek ise; sefalet ve perişanlığı dağlar gibi gö.: öntinae duran emekçi kitleleri nin hürriyetten tecrit edildiğini I iddia elmek daha muvafıktır. ' .
pıp, akşam k-ııanlığında evine döndUfta halde, karnını doyu-ramıyan vo hayatı hiçbir tami-at atana alınmamış bulunan bir zümreye: «Hürsün» demek, kafasını çekiçlemekten dah s fenadır. Kapitalizmin ac gözleri. bu zümrenin sefaletini görül; muhteris dimağı, her hakikati bilir; fakat doymaz ağzı. |
Kadın olan birçok iççi âmirlerine rastladım. Bunlar arasında bilhassa hatırladığım bir tanesi, tam tahsil görmüş ve İçtimaî bilgi diplomasini almıj ol masına rağmen henüz 24 yatında idi. Bu kadın şimalî ingil-terede mühim bir fabrikada kadınlara olduğu gibi erkeklere de Amirlik ediyordu. Odasında o-turduğum iki saat zarfında insanı hayrete düşürecek kadar mütenevvi meselelerle alâkadar oldu. Sabahları daimî surette işine geç gelen bir iççi izahat vermek üzere kendisine göndc-rilmifti. Bu adam, karısının has ta olduğunu, işe gelmek üzere evden ayrılmadan evvel karısı için yapabildiği kadar iş yaptığını. çarşıya gidip alışveriş yap mak ve çocuğunu kcmşcy.ı !■: rakmak gibi itler baardığ n^u; lattı. İççi âmiri vaziyeti not etti. On dakika kadar •■.l-fm-da görüşlü.8 Annesinin hastalığı müddatiğce ç ujı zere bir ana mektebi ile man yaptı. Ayni rar İlahla-1 eve gidip ev I cek birisini de buldu, çok tesir eden şey. bütün bu işleri büyçkbirl
Türk burjuvazisi iki siyasi cephe halinde seçim mücadelesine atılırken sanki bu vatan yalnızca burjuva snûfmın vatanı imiş gibi yalnızca onlara konuşmak hakkı veriliyor, yalnız-ca burjuva S.mfımn mümessil-lcri konuşuyor.
Fabrikalara ve şantiyelerde çalışan yüz binlerce sanayi iççi-a> ve güneş altında ter döken milyorlarea toprak köle.i saikı bu vatanda yaşamıyorlarmış ve bu vatan onlann değilmiş gibi haklarım haykıracak ve menfaatlerini dile getirecek mü mcîsillerindan mahrum edilmiş vaziyettedirler.
Yıllardır bu memlekette hâkini olan ve hâkimiyetini bugün deteehiş yolile devam ettircu töalîtefcilcrm demokrasi taraftarı muKalefctlc iktidarı paylaşma mücadelesini kabul ettirir gibi göründüğü şu sıralarda Türk proletaryasının, hakikî fikir mümessillerinin eğ.serisi nerededir?
Teessürle Cevap verelim! Zin ve sürgünlerde..
işçi ımrfmın demokra-
ou. yapılan şey.eıc uog
tık zınaunca yapılmamıştır. U-&SBW^W.byız kİ bu içtimai yar-oım sergisi memurları, ou ucan sayesinde yaşanar. K(lt * C d*‘ *sPot edilmiş bulunuyor Kİ, iyi bir işçi âmirinin |SİKBatilığı fabrikada istihsal seviyesi ( airua yüksek _ olmuştur. Patron bilir ki muktedir ve ■yi yetiştiıilmiş kadın yeya er-
,h rl.c i Jd» m ’ ri j .yd e. I ■
lcri dinlemek mûçkülleri -kolay-
uzere vazifede bulunan semp.ı-t‘k.kimaH«dta. ,
. Fakat bu işte şefkat ve ne-
şey varsa o da büyük ölçüde kurnazlık ve kuvvetli muhakemedir. işçinin ademi devamı’
İstisnasız bülün Türle milletinin ve kendini Türkden sayan her ferdin büyük bir kıymet verdiği, ve Atatür-kün de takdir ettiği miller adamı ve Türk ijçi sınıfının kahraman sembolü Nazım Hikmet tek parti kanunlarına aykırı cemiyet kurma filinden dokuz senedenberi rutubetli mahbushane köşelerinde çürütülüyor^ i Bu mj Demokrasi ? I
tik haklara kavuşma dâvası jro--mda hayatlarını feda edecek kadar yüksek yaratılalı fikir a-damlan yıllardır tek parti re-
- erken Türle işçisine konu.mak ; akkı verildiği iddia «ı nasıl cil diye alınabilir?
- urK işçi amıfınm menfaat vo ..aKı&nnın, müdataaaanı »ol hir lelsefe ve laeoioji ışığında prog
■mıaştırmlş. fi ürk sanatta mil -ctlearası bir irtıiaa eriştirmek ,:ibi müli (Şeret kazanmış, kudretli insanlar hapishane ve sürgünlerde işkence alımda tutu-
- irken Türk topraklarında söz
- e fikir hürriyetinden bahsetmek milleti ve işçi sınıfını aldatmaktan başka bir şey -değil
- - i. I . h . istisnasız bütün Türk milı c-iı.-lin ve kendini Türkten sayası jher ferdin büyük bir kıymet vcr.’iji ve Atatürkün de takdir .cttiBp millet adıgnı vc .Tıiric işçi âmilinin kahraman .lembolü ■Nâam Hikmet tek piarti ^anun larmaaykın cemiyet kurmuş filinden dokuz senedenberi . rutubetli mahpushane köşele-* tede jtfNH bu mu ccmosks-
olunması, kârlı iş!
çiiriitülüyor.
si? ,
İşte; Türk işçi halkına b«ı-friinkü demokrasinin «ahte mahiyetini açığa vuran bundan d a-hn parlak bir misal bulunanla, z. Acaba, Türk tefekkürü Nazı: n Hikmet gibi emsalsiz bir haı i-Icaya *ts&jdahıı kaç isil'aonftM HvuşabilScck'tir? j ^Fakal şu
, büyük Türk sanatkârı Nazım fiikmettir:
[ İşte bir misal daha:
Marksist tefekkür sahasındaki bilgi salâhiyeti Balkan memlc-fketlerine tyadar yaydan ve İstiklâl mücadelesi senelerinden bugüne kadar işçi sınıfı dâvasına bütün gençliğini harcamış e-lan fedakâr i;çi mütefekkiri Kerim Sadi ciğerlerinden hasta ■olduğu halde yıllardır sürgünden sürgüne -dolaştırılıyor. So rarım. Eki mu demokrasi?
, Alman faşizmi n Türkiye'deki beşinci kod m bozguncu hareketlerine karp susulduğu 'bir devirde harj. i, ışlangıcında-ki müşkül (arılı :., rağmen kah zamanca mücadele açarak hail, (demokrasisinin --esini duyuran genç Marksist f ».-..atçı Abidiıı Çlesimi; Türk şi «Sakarya.
|ve «Sivastopo harikalarını İvere.-ı genç şair A. Kadir senetlerdir sürgün ha. una mahkum (edilerek ıztırap •. irmektedirler. |Bu mu 'demokrr. i -
i Mahpushane! -.- Reşat Fuat (Ve doktor Hikmet gibi Türk IptVİelaıyasınuı hareket dâvasını yıllarca omuzlarında taşımış ve Sim Be.iioğlu gibi işçi dâvasından uzak fakat istik ■lâl mücadelesi çevrinin miller ■mümessilliğini yapmış siyasî şah niyetlerle doludur. Bu mu dc-tmokrasi
Bir siyasî moda salğlru Parti kurmak ( değil, o çok^ demode oldu. Şimdiki . moda, taşınmak modası. Y,^ ğa taşınmak, dışan UMnmık_ evden taşınmak da değil. Pt( ti adamlarının omuzlarda u!a, ması. Bizim bildiğimiz etkide» omuzda ceket, küfe Veya desfi taşınırdı. Şimdi parti adamUp taşmıyor. Tanınmış şahsiyetleri tarafdarla-.ı yakaladıkları , gjy omuzlarına alıp götürüyorlar.
Her gün gazetelerde okuyo.
Falanca yerde bay fi-.meken
— Kahrolsunlarl diye.
Yahut, bilmem Hangi vili. yelde bdy bilmem kim.
' ~ Yajasmlar! diye nutuk verirken halk yakaladığı gğıi omuzlarına alıp götürmüş. Nereye götürüyorlar, r.erden nere ye îsşıycrlar bilmem. Srjaıi Şahsiyetler kucaktan kucağı.
Allah versin, eskiden basımızın üstünde yerleri vardı, timdi hem basımızda, hem omzumuzda. hem de sırtımızda...
4 üncüde)
I
iz oldukları
n^^RkUmesine çalı 'iberi ’
riannd
| Bugünkü hay.-.: pahalılığını yaratarak halkı .- ıüren karaborsacılar Adalı.:.-, ve Bcyo-ğullannda yaşıyarak yalnızca kumar ve fuhuşla yorulan vü-yutlarnu dinlenekleri ipekli yataklarında daha muhteşem bir hayat tasavvuru içerisinde dış memleketlere .-..raıl para kaçıracaklarının plânlarını tasarlarlarken bunun karşısında şa-bıslannı büyük bir -eragatle iş-ı dâvasına tealim eden vatan-ıvıver. proleter r essillerinin htprahane vo sürgü-derde süründürülme»! bu memlekette demokrasi olmadığıntn| en büyük delilidir.
Zira: dem-krasi rejiminin
de etmekse -hlâkt tezahürü de nmaha. af Vc cebiniz yaşa-
Bir topluluğun bir adamı ya kalayıp sırtlaması, omuzlarda gezdirmesi hiç de gayri ciddi bir hadise olmadığı halde, bir adam Celâl Bayan, yahut Şükrü Saraçoğlunu omuzlayıp yolda koçsa bu hadise pek garip gelir ve adamın delirdiğine hükmederiz.
işoccıektir. Çün-milletler arası ilk
GÜN
En ijjfîanlık günlerde demokrat cebVeyf tek başına tutmuş olan ymtSne naşir organıdır. Ona «>kny|un. -okutun .
I
Futbol maçlarında takımına zafer kazandıran futbolcu gibi siyasi adamlarımız da meydan tarda. omuzlar üstünde dört dönüyorlar.
Dikkat etmeli, bu adamlar yapnı bayın almış kimselerdir. Omuzlar üstünde canbazlığa pek tahammülleri yoktur. Her hangi müessif bir kazayı önlemek için haber vereyim ki. o-muziar üstüne çıkmadan evvel sıhhi bir muayeneden geçmeleri ve omuzda taşınabilir diye lisans .almaları lâzımdır. Halk evveli lisansları kontrol etmeli, sonra muhteremleri sırt lamelidir. Omuzdan düşmek, sandalyeden düşmeğe benzemez, .omuzda durmak, sandal yede durmağa da benzemez. Hem ne kadar gariptir, kerli ferli, ağır, cidd, vakur bir siyasi hatibin budundan, bacağından. kolundan, göbeğinden, belinden yakalayıp sırtlanma-
Halkın sırtında taşınmağa ahsan canbazlar. yeni akrobasi numaralarına hazırlanıyorlar.
Hana'
«id; ,e 7i Saf»’ dl zsç ust»« ‘ yüzde yto
Ik çocuğunun kum. TüA nnl Ç H- ?■ al taşandan '' ileri atılmadan | madiğim m»le' halinde gösterd Hangi birmı katarımızın «m1 Revirde 20 bir cimdi 44? bin 1 m jnı? Kömür linin cm yüksel ,900 bin tonda: gün 3 milyon 7 ■lamasını mı? f lın gücünün 30 (r.e yarmasını n aencilmi sayısın bin küsur iken milyoza yaklaş Ve Peyimi f döküyor.
Şüphesiz Pey-fesini mükemme kat bir bekkaba beş ördek, bir Ç karabilir. Yani n ;resmi istatistikle cifesi, iktidarın r yalan söylemekti vazifesi de iktid. ligidir.
Ona ve onun tına Gerçek rakk mak yeter. Faka
Ona şunları sı Hangi birini ı Kapanan fabl ' ulan İşçilerin •Ayda 50 lira ile diren memurun ı ■Baremin altında ®>emuTİann iparı Püyük şehrin ası i” «üsliyen sera. I®1’ Ve daha ve
*
°Y MES£
Îİ,?0”" 1 ^“■netinin m ? ' '•‘■nâd -n ,tletc
50 ö
Mehı . Türl
Milliyetçiyiz. beynelmilelciyiz!
ADİLOCLU
Yenikapı ■Yalı Aile Gaıinosu gl Haşan Şen
HUı
Türkiye Sosyalist Partisinin Bna preMİp. lermden biri, milliyetçilik, diğeri de beynelmilelciliktir. Faşist, emperyalisti w kapitalist anlayışların tesirinden kendilerini kurtaramıyan-lar bu iki prensibin telifindi, •’ de şüphesiz ki zorluk çekmektedirler.
Burjuva veya faşist. .inliler anlayışının ideolojisi olan riıiMiyet-ytlik, militaristtir, mütecavizdir. Bu anlayış içinde bor m/llet kendini üstün diğer milletleri aşağı görür. Aşağı gördüğü milletleri köle gibi ktalani nak ve is t rama r et-, mek ■milliyetçilik emsini teşkil eder.
. . Millerieraram mü.«ya t. karşılıkh saygı ve
işbirliği mânasına golo^ beyiıelmitalcilîk ile bu
I mütecaviz, istismarcı ynÜKyetçalik elbette telif
----«oymaz ağzı. . m
bütün bu. |.n inkâr etmeği İçen f (Devamı 4 üncüde) I
edilemez. Bu sebeple de hiçbir faşist, hiçbir ) kapitalist beynelmilelci olamaz- J
Sosyalistçe millet anlnyzşmuı bir ideolojisi J otan milliyetçilik ise her millet için müsavi hak- ( 1 ,ar„ salâhiyetler tanır. Her milletin kendi millî ', kültürü *ve kendi mi Ih duygulan ve görenekleri J içinde kalkınmasını va hiçbir milletin diğer bir } milletin kölesi olarak yaşamamasını kabul * ve, J müdafon eder. >
Sosyalistçe millet .anlayışında, güçüldüğü »( .nisbettade haklan küçülen, büyüklüğü nisbetin- >-de haklan büyüyen miHet yoktur. Işto bu »e- /■ hepledir İd, her »osyalidt tarar! olanak -beşmeL ’4l milelcidir. Yine bu sebepledir ki sosyalizmde. >1 milliyetçilikle b(omeltuital-rilik tezat teşkil et- >
I fbusbnj Halkının en temir. nezih aile gazinosu
Bayanlara Müjde
Bu yaz sezonu giyeceğiniz elbise emprime modellerini ancak çakacak olan
! YAZLIK MODEL
Mecmuasında bulabilirsiniz
Bayinizdec isteyiniz...
n Temmuz 1946
GERÇEK
SAYFA: 3
Hangi bilini
Cumhuriyetten Tasvire. Tas virdon Vakite gelen ve Vokit-len nereye gideceği bilirimiyen peyami Safa, dünkü -fıkrasında şöyle yazıyor:
sSaraÇOglunun son nutkunda Ç. H. P- nin korkunç bir silâhı ortaya çıktı: Rakkam. iftirayı • rezil etmek ve nankörlüğü kc- I pazeye çevirmek için, hakkın | elinde bu silâh, ate-m bombasın dan daha korkunçtur. Hele Saraç ustası (Mehmedin oğlu gibi yüzde yüz Türk ve yüzde yüz halk çocuğunun dilinde ı rakkam. T ürk milletine ve halkına ■C. H. P. nin alnında zaferden, başarıdan ve des' hamleleriyle ileri atılmadan başka yazı olmadığını matematik bedahet halinde gösterdi.
Hangi birini alilim? Fabrikalarımızın umumi takati eski (devirde 20 binden ibaretken çimdi 447 bin beygire çıkmasını ,mı? Kömür havzası istihsalinin en yüksek haddi eskiden *900 bin tondan ibaretken bu-gün 3 milyon 718 bin tona fırlamasını mı? Elektrik santral-'lan gücünün 30 binden., 240 bi-(ne .varmasını mı? İlkokul öğ-ecncilori sayısının eskiden. 329 ‘bin küsur iken bugün birbuçuk milyer.a yaklaşmasın: mı?
Ve Peyami Safa daha sayıp rdöküyor.
Şüphesiz Peyami Safa vazifesini mükemmel yapıyor. Fakat bir hekkabaz da .bir silindir şapkanın içindon iki kaz, beş ördek, bir çift kundura çıkarabilir. Yani rakkamlar, hele .resmî istatistiklerin de,bir vazifesi. iktidarın reklâmı uğruna yalan söylemektir. Peyaminin vazifesi de iktidarın hık diyi-liğidir. '
Ona ye onun gibilerin suratına Gerçek rakkamlarmı sa*-ur mak yeter. Fakat anlarlarsa.
Ona şunları sormak lâzım: Hangi birini sayalım: Kapanan fabrikalardan kovulan işçilerin miktarını mı? ' Ayda 50 lira ile 7 nüfus geçindiren memurun macerasını mı?
• (Baremin altında bulunan bazı memurların apartmanlarını mı? JJüyük şehrin asfalt sokaklarımı süsliyen serseri çocukları mı? Ve daha ve daha,..
Bir de. renginin net olmayışında.
Saraçoğlu. Boübakan sıfatile mi konuştu, yoksa Halk Parti-»inin genel başkan vekili sıfati-le mi. pek belli değil.
Hükümetin dört sendik icraatı mı müdafaa edilmiştir. Halk Partisinin 25 yıll/k tarihi üzerinde bir konuşma yapmak hedefi mı güdülüyor?» Uzunluğuna uzun. F gelince
mevsime göre değişir. Şimdi bir de tozpembe modası çıktı, belki tozpembedir. Hangi sıfatla konuştuğu da pekâlâ belli. Ekrem Uşaklıgil, anlama-mazlıktan geliyor: Seçim arifesinde bir aday sıfatile konuştu. ,Oy meselesi bu oy...
Türkiye de yeni seçim Bugün, Türkiye serbest seçimle milletvekillerini seçecektir. Bu cümle, şüphe yok ki bu gün için bir temenni ve bir arzudan başka bir şey ifade et-mtu- Gerçi, bugün bir dereceli »eçırç yürürlüktedir. Fakat va-tandaşın reyini serbestçe, mânevi hiçbir tazyik altında kB|. madan kullanmasına imkân I yoktur. Zira ortada (2510) M yılı iskân kanunu vardır. Bu 1 kanuna göre İcra Vekilleri He-; yeti Türk ırkından , kolmıyan i veya Türk kültürüne yabancı i —--s--.. , jcıjcunden
başka yerlere iskân ettirme hakkını veriyor. Bu şartlar altında Q H. P. nin başka par-tıye rey veren veya bu husus kin çalışan bir vatandaşa «Türk kültürüne bigâne kalmaktadır» bahancaile, C. H. P. ve icra Vekilleri harekete ! geçebilir. Herhangi bir suite-I fehhüme yol açmamak için şim ■rİterf?lr‘m ki. biz,- bu
günkü icra Vekilleri heyetinden böyle bir şeyin çıkabileceğini kabili •etmiyoruz: fakat bununla Berafcer, bazı vatandaşlar De-kılıcı gibi asılı duran bu kanundan ürkerek reylerini kullanamıyncnklardır.
. i veya 1 urk kültürüne yaban.
' dT^sîr' ' k**" V‘"*nd“’I®n ■ yerlerinde
Maliye Bakanlığından soruyoruz
OY MESELESİ
Odemişli Saraç Mehmet uş-,tanın oğlu...) başlıklı başmakalesinde Ekrem Uşaklıgil. Baş bakanın son- nutkunu tahlil e-derek bilhassa .Saraçoğlu hükümetinin memlekete hayırlı1 iş iler diye saydığı: ı —Para buhranı.
— Açlık buhranı
— Kömür buhranı
Meselelerini ele 'alarak. C. H.'P. nin bu işlerde muvaffak olamadığını yazıyor.
Mazının başında şunlar var: aBaşbakanın, radyoda okunması 50 dakika siiren demeci-yıiri-en büyük kusurunu uzunlu-.ğunda buluyorum.
YUVARLAK DÜNYA Genç başmuharrir Ziyat E-büzziya Tasvirdeki başmakale- ’ sinde, Cumhurrr-isinin,, Başbakanın ve İçişleri Bakanının nutuk vc tamimlerin.idare âmir ve memurlarının herhangi bir parti lehinde ve aleyhinde hare kette bulunmamaları hususunda sözlerini halı lin file uymadığın: yazıyor ve şöyle diyor:
«Meşrutiyetten cumhuriyete intikal eden ,bu '-kilperestlik maalesef hemen heri- işimizde hâkim olmuştur. En büyük inkılâbımızı, cumhuriyeti bile yirmi üç senedir şeklen tam bir demokrasi halinde yürüttük, ancak bugün hakiki demokrasiyi helendiği kimseleri nuntakas'ı tesis yoluna girdik. > " ' I
Dikkat etmek lâzım, bunla- , rı Ziyat Ebüzziya ç .ırıyor. Ct-saretoini tebrik ederiz; Atı-alan I • Üsküdan geçtikten sonra Ziyat Ebüzziya, bile demokrat ve mu i halif kesildi. Yuvarlak dünya ve yuvarlak insa-nLır. >
*
KIZIM SANA SÖYLÜYORUM
Yeni Sabahın dünkü başma kalesinde şöyle den diyor:
«Sırasile İçişleri Bakanı, Baş bakan ve nihayet Adalet Bakanı memurlara seçim savaşında tarafsız kalın dedikçe gûya bunun aksini kastederek söylüyorlar ve yazıyorlarmış gibi bir durum peyda oluyor. O derece ki insanda şöyle bir vehim u-yanıyor: Bakanların konuşma tarzları gizli bir şifredir ve analı tan. valilerin v ■ ınemurlann elindedir. Bu şifrede Js'e seçime kat’iyen karışmayın, kanunî müeyyide ve ccz.ılar vardır demek eli sopalı, bıçaklı kanlı katiller hazırlayın ve muhaliflerin üzerlerine saldır na gelmektedir.»
Bunda gayrilabii ne Kızım sana söylüyorum, ninı sen dinle. Eskiden eğri turalım, doğru konuşalım di bir atasözümüz «vardı. Merrt kette iktidarın himmetile c mokratik gelişmeler başhy bu atasözü değişti: Doğru oturalım. eğri konuşalım.
j FEDAİ
kılarak kav- 8u endişe bilhassa şark vilâyet leri halkı için varittir.
Bundan sonra anayasanın 86 ncı maddesini bizce yanlış anlama neticesi olarak ortada duran sıkıyönetim kanunu mev cut oldukça yino serbest seçimin icrasına imkân yoktur. Zira. bu kanunun üçüncü maddesi sıkıyönetim komutanlığı, şüp
dışına sürdürme hakkını veriyor. Buna göre C. H. P. rey vermiyen vatandaşlardan pek haklı olarak şüphelenebilir. Bu şüphenin fiili müeyyidesi sıkıyönetim mıntakası dışına sürdürme olduğuna göre, birçok vatandaşlar reylerini serbestçe istimal edemiyeeeklerdir, Bununla -beraber sıkıyönetimin böyle gayri meşru ir yola toves sül edebileceğini pek kabul e-demeyiz. Fakat öyle bir mânevi tehdidin bulunuşu, birçok va tandaşlann reylerini serbestçe izharma mâni olacaktır. Görü-‘ lüyor ki bu şartlar altında
Trakya ve Şark vilâyetleri halkı korkunç bir mânevi baskı al-tındadır. Buna ilâveten polis | I BBşkilşât ve vazife kanunu ma-I BJ^’n mülkiye âmirine vatan-
Bu hadise yalnız sessizce birkaç Bakanı değil, ilim ve Lhuknk adamlarımızı alakadar eder mahiyettedir m
Abbas Hilmi Paşanın Türk
olduğu ve Türk .tabiiyetinde b ı lurıduğu herkesçe malûm ve is bata muhtaç bulunmıyan bir kariye olduğuna- göre. Mis r hükı" ”
51.1 iddiasında bulnur v
dair bn takım .vesikalar
euer ve bir takım kayıtl
saire ortaya atarsa bu tazuirie bir tabiiyet ihtilâfı meydana gelir. Böyle bir halde de biz y- • : bir şey isbat edecek değiliz. Pa şa hakkında esas ve mevcut ziyıet Türklük olduğuna g Mısır hükümeti bunun aksini dia ediyorsa iddi: mükelleftir.
Halbuki şimdiy
bizimkiler bu asli vc mevcut tabiyel vaziyetini ortaya atmış
- iar yc ne de Mısırlılar aksi
İddiada bulunmuşlardır. MalnS
I 'Sirk‘uî prensle, prenses yaptı
I Krı tesirlerle, bu her iki taral
I Serbest bıraktığı sahada yüks
I menfaatlerini alâkalandıran i
I ®CMİZCe |Ve taha'Sa 8°'
I bün.ck imkânlarını bulmuşlar-r 1 £
. Cenazenin Mısır bayrağı .vl-
Und.ı Kahireye nakli vc oraya
i .defni Mısulılorın tabiiyet iddi»;| :
‘ i-Sİnda bulunduklarına delâlet et
mez. Bunlar nezaketen bahşişi; L
I lûnan müsamahalardır. Tıpkı
Sİ: diplomatlara nezaketen bahyo» ■ i
I Bs>an b*21 müsamahalar gibfc.yj
i (((İmtiyazlar değil). , E
Eğer Mısırlılar, Paşanın m«çs-j
cut vc asli tabiiyeti olan Türk
itabiiyetini kabul etmezler vç i ıfcir takım vesikalar vc kayıtla^M tanzim emp Pa^a rnkkıa^ taya resmen bir Mısır tabiiyeti
I REMZİ Baikanlı |
ıddiası atarlursa işte bu takdirde ilim bakımından tu meçhul-. ____ ,,____. leri ihtiva eden çok enteresaan
eti Paşa hakkında Mim.-' I*>‘r hukuku husuriyei düvel Droit International
deşin hürriyetini bir müddet i-çin selp hakkını yerdiğinden C. H.P.ne muhalif olan vatandaş lar bu kanaatlerinden dolayı gayretkeş idar jinin lût-
ncüde)
İşin aslı
Doğan -RUŞENAY
Ankara cinayetine dair sosyoloji ilminin ışığı altında kısa bir tahmin yapacağa.. Devlet kapitalizmi daim» devleti elin-de tutan zümrenin aşırı derecede zenginleşmesi manasını ifade ettiği için tarihte ve sosyolojide Oligarşi diye adandırılan zümreci cemiyet tipinin mu asır bir şeklidir. Bu suretle men faatinin dar hudutlar! içinde
alacakları. ((Müteveffanın mer.
sup o,J
na göre mi? Yoksa mirasçıların . beden zümreci zihniyet iç ve ,lj...-_. , j._ . a-rjn ,ontU2Ctt keskin-
leşmesine ve bu tezatların çauş masından dcğan buhranların kendi sırıma amansız bir yük halinde yüklenmesine sebeb o-onun yıkılışını hazır-
olduğu tabiiyeti kanunları- 1 realiteleri teşhis imkânını kayna göre mi? Yoksa mirasçıların beden zümreci ■ 73.nl»-* ..
mensup olduğu tabiiyet kanun- dış tezatları larına göre mi?)
4 — Müteveffa hakkında k« nuni ikametgâh ihtilâfları. ,(Bu
r»te mi yoksa Ccnevrede mi?) ■ ki bu ___________________
5 — (Miras (Vergisi ihtilâfla- **r" A’Aara cinayetinin şimdi-rı. (Yani, 'müteveffanın kanuni ! .?** L'J" «-...
ikametgâhı miras vergisi kanun I h _ .. ----.----
lariyle.mensup olduğu tabiiye- i mçk tehlikesi karşısında bulsn-tinminışvc.-ı;i..i kanunları arasında ihtilâl, t. Müteveffa çifte (Double ne.icmalite) tabiiyeti! ise bu çifte tabiiyetle ikametgâh miras yergisi kanunlariylc ihtilâfa!.) .
ye kadar anlatılan bütün safhalar: oligarşiyi demaske edil-
Hi-sv Abty-P H£mi Pva selesi meydana gelebilir.
1 — Müteveffa (hakkında i-cabi tabiiyet ihtilâfları. ı(lcabi tabiiyet ihtilâfı bir kimseyi muhtelif devletlerin kendi tabiiyetlerine kabulünden çıkan ihtilaflardır. Bir de »elbî tabiiyet İhtilâfları vardır ki muhtelif devletlerin bir kimseyi tabiiyetlerine kabul etmemeleri)
2 — Müteveffanın muhteliı I devlet topraklarında ulunan I menkul, gayrimenkul mallarını-nın ve nükudunun hangi devlet miras kanunlarına tâbi olacağı.
' 3 — Müteveffanın muhtelif tabiiyetlerde bulunan mirasçıla rının hangi kanuna göre miras
Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
I — Muhtelif cb’atta olmak ürere 916 metre çelik çekme be
ru açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 9198.80 lira olup muvakkat teminatı
689.91 liradır.
3 — Eksiltme 26.7.1946 cuma günü saat 10.30 da Kabataj şubesindeki komisyonda ya-
ta Genei Mudi pılacaktır.
^^r^Şartlaşmalar her gün sözü geçen şubeden alınabilir.
15 — isteklilerin belirli gün ve saatte güvenme pareleriyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
(9279)
UİLI BUZ DOLABI
6 Kilo buz ile 24 saat soğuk-«.■ya öder
Bu buz dölaplan elektriksiz çalı§ır ve sizi ayda 40 lira elektrik parasından kurtarır.
Bütün masrafı ayda 6 liralık buzdur. Emsaline her cihetle üstündür.
Umumi »atış yeri: Beyoğlu. İstiklâl caddesi Bazare do Levent
ım nda şah bu altmış retle bakıy liliği aşikâj tanlayışı ile bü panlara faydası bu kadın, hâlâ sel hafaza ediyordu.
Beanty Budd'in dost edinme de ihtisası vardı: bu sabada çok kerro hayal sukutuna uğramış, fakat hiçbir zaman kendini yese kaptırmamışlı. Ona Rivicra ölçüsü ile zengin denilemezdi: bilâkis, ayda yalnız bin dolarlık gelinine ve Lanny eski üvey babası Marcel Detaze'nin tablolarından birini satıncıya ka-âjurü -ftfiarapd'basİYıM'^A. fakir olduğunu söylerdi. Civarda oturan mühim kimseler, Beanty Budd'i içlidışlı tanırlar yahut tanıdıklarını iddia ederlerdi; çünkü Beanty açık açık her şeyi anlatıyor, yahut anla-tıyormuş hissini veriyordu. Genç ligi hayli maceralı geçmişti, a-kat artık uslanmış, yeksek »oş-.« w»»
rami: tahammülsüz bir tıal almış olan szsyal huzırıszluk ' Ankara cinayetinde bir çıban-I başının vaıhğım hiş ederek; vc ! o noktaca oligatrirr'n tevil, in-arzcıtıg.ı.. bâr kaldırmayacak tekâde de- -i marke edlim-.'t üzere kıskn-rak bağlanmış ci-duğvnu görerek o-oa 'bu nc-ktadan cullanmakta-dır. Bu. dahili tezad.arm doğur duğu neticedir.
•' Oligarşiler, n-er.faatleri ica-j bı. elara’z kapitalist devlerle ka layca dost oluZar. Ve halkların menfaatini orada görelilerini kabul 'ederler. İki zıt kutuptan birini» tarafım tutmak suretile o iki kutiıp arasındaki gizli, a-pkâr mücadelenin lahasma gir niş urlar.
Kd zıt kutbun mücadele sabasına giıMikten asara o (n>em-fekette bu zft kutupların casus, jizli teşkilât ve herşeylerile faaliyete geçmelerine mani du-
I Ankara cinayetinde dahili huzursuzluk kat’î Kr demaake edişle oligarşiyi yenmek fırsatını bulmuş* gibidir. Bu cirayette beynelmilel bu-zvrf.zluklar da brribirini yenmeğe çalışıyor, punun bütün »UÇU inkılâp kirtertıini terk etmekten geli-
' Ankara cinayetinin esran bu kna çizgiler içinde ’ıallediknesi fcereken teferruattan ibarettir.
ıvıısua genmez luonamnıeu >~u:yı memur sı Paşanın laouyvtının olduğuna (delalet etmez. Çunzu prens ıvıontmmed «lı meznu-mun küçük biraderidir. Ve kral kenouuni bu işe memur etse Oc 'etmese gc ../..ueysuun cenazesini elbette işkencen} eyc kana: utmağa gelecektir.
«Sonra, merhumun oğlu El Munım. kuçu» ioiranc.ı ısrar gösteriyorlarsa buna kral Faruk muhalefet mi etsin? Elbette müstakbel taç mirasçılarına karşı bu nezaketsizliği göstermiyecektir. Ve elbet te İngiltere imparatorluğu nez-dinde .cenazem. Mısıra girmesi teşebbüsünde bulunacak ve müsaadesini alacaktır.
Binaenal. biz Paşanın asli ve mevcut tabiiyeti olan Türk tabiiyeti meselesini ortaya atat ve doğrudan „-ğruya Cenevre sulh mahkeme inden Paşanın İsviçrede, Fransada. Mısırda. Istanbuldaki nukudunun. menkul ve gayri menkullerinin yekûnunu sora- s e bunian resmen Icvsıkcacriz. (ki onlar da elli milyon ile yüz mâlyon frank ara sındaaır. Bu da elli milyondan yukan Türk lirası tutar.)
Veyahut bu işleri doğrudan doğruya mahallinde tetkik et-nfek üzere meıkrtden hukuku hususiye! düvelde ihtisas sahibi, salahiyetli dürüst bir memur göndeririz- Bu memur Cenevre (Devamı 4 üncüde)
a Slnolair:-~-~~~~-^— .
EVLER HASADI
dokunabildi kadınını almış v« sen defa da rimliliğini mu o kadın temiz bir izdivaç yapmıştı ki bazı kibar dostları bunu biraz gülünç bile bulmtışlardı Aksaçlı. pembe yanakb. Yc ni Fikir ve dinile todavi mezhebi sâliki Parsifnl Dingle tali-1 hin. garip bir cilvesi ile evin efendisi olduğu bu güzel malikânede dolaşır dururdu. Dinî içtihadı dünya işlerine katışmasını menettiği için bu (dolaşıııa-lmr sâkin ve hiçbir şeye karış-budan geçerdi. Dingle. kitap-
kaTarına yardım edebilmek ga-yeşile kerfdini kemale eriştirmek üzere bol bol dua ederdi. Khnseye kızdtğr. yahut kötü söz söylediği görülmemişin Hiz metçilerve çiçek yetiştiren Cap »M kadar benzeri iş.'*»*"”» ncv‘ j.n kilise ile »lüb»’11 vc
Tercüme eden: A. Vaiıır
-7-jL. V
bir garip olarak telâkki ediyor lardı. . i
Beauty Budd onu dünyanın en harikulade insanı? addediyor. mefkûresini takip .etmeğe çalışıyor ve bunda hakikaten ■muvaffak olduğunu zannediyor du. Neticede acaip. dünya ,vo ahirdi birleştiren bir halita meydan» gelmişti. Bienvenu nun sahibesi herkesi sfcviyor fakat 'ayni zamanda kibar sosyetenin icabı etraftaki dedikodularla alâkadar oluyordu: fuhen mu-
rum diyor» fakat ayni gamanda elbiseleri için büyük yekûnlar tutan paralar ödüyordu. Dostlarına '«artık para umurum hut remi oynarken kazanmak için canla bafla , uğratıyordu. Kumar oynamak caiz mi diye kocasına »onduğu vakit, «için-
ne» çıkartırlardı. Bienvenu ço-jcuklar için ideal bir yu.- oldu-Iğundan günlifk rapor dııima (müspetti. Villa, açık, çiçekleri ■ bol, örümcekleri kıt bir avlunun l'ctrafınca ini* edilmişti, köpek I'ler u»Iu telbiyeli idi: unvan »a-ihibi-birçok bebeyi büyütmüş s* lyanı itimat bir de dadı buhm-
Lanny de bu avluda büyü-j müş ve onu diğerleri birer birer ve - kibar muhitlerin mo-
dun gelen ses ne emrederse O doğrudur • cesabını almıştı. Bu ses ise henüz «Kumar oynamaz san bütün dostlarını kaybeder- > ---------------------
ain» den başka bir şey söyle- I’ büyük fasılalarla m emişti.
jVUI
Beauty-nın sessam I
", ol.,A MS» U, «AA U-v. >" k-
, . , p.,i,e «yn tetkik etmı»
edinmeğe çalışıyordu. defasında havalın «ons
giderken büyük babasınm I
..»S... k.".'1' >
.«r.'.ı S"» a...
mıştL Hor öğle vakti, yan. W Mucdino.in di sabah kahvaltısı gamanın»* , Marceline yavrusunun sıhaUf olduğuna emniyet getirmek u* zere telefonu açar. birisi d« kıymetli çocuğu ahizenin y*n>* na getirecek sahu» -‘dedirtmeğe çalışırdı: eğer demezse ayakla tını gıd&lar ve çocuktan bir
•takip etmişti. Önce Marceline. sonra Lanny'nin küçük kızı MatceltFrances ve Freddi Robm'in Jo do- honnes’i ki. Almanya'dan çı-— fu
her birini
■Öt- defasında hayatın sonsuz sırları j hakkuıdaki hislerini tazelemiş-| .ti. Onlara Çalgı çalmış ve nasıl w---------------rina. dikkat., etmişti,
dans öğretmişti; vo bu oıaıceıino'm mesleğini karar-laştırinauna sebep olmuştu. Lanny, hu sakin yerde kalarak | yarım İtalyan, bir çeyrek Fransız. bir çeyrek - Amerikalı. ve asırlar boyunca geriye Adem le Havva'ya kadar gidilince kim (Devarru var)
MİHAİLOVİÇ DAVASI
Belgrad. 12 (AA.) — Mahkeme ba,kanının haber verdiğine göre Mhailoviç davasına ait kararını son sanıkların ifa-dekinden sonra pazartesi günü «ant 15 te bildirecektir.
d;
SICA KLAR YÜZÜNDEN (GREV
2.400 kiri dün2 lA A'> ~ P“ckard fabrikası işçilorirkTen lav. e, v *O" de'~‘ Mcak ol™*..ndan do-
layı grev yapmışlardır.
>. Adliyede Tatil
20 Temmuz günü mahkemeler yaz tatiline başlayacaklardır.
Tatil 5 eylüle kadir devanı edecektir. Bu arada müıiacel işleve vo meşhut cürümlere bakarak üzere bazı maMteme-ler ve yargılayın ilgili daireleri nöbetçi kalacaklardır. ,
i
İstanbul sokaklarına konan yeni elektrik lambaları
MALÎYE BAKANLIĞINDAN SORUYORUZ İşçilerin iki milyon lirası yy-ıuıııı mı ııinyuil illdbl İO.U ile ve Bern elçisi i|c terekesinde be. mlyon. v.k.n I ek k.L . ---
Is+anbulun buz 'sarfiyatı
Son günlerdeki buz .sıkıntı» sının önüne geçmek için Bele dîye yeniden tedbirler almaktadır. Buz ihtiyacım önlemek için fabrika günde 85 ton yani 3000 kalıp buz imât etmek tedir. Son günlerde .[Adalar dairetile gazinolar ^azla buz sarfiyatı yapmaktadırlar. Belediye. kuzun daha fazla doğru dan doğruya halkın eline geçmesi için tertibat almaktadır.
Belediye bu yıl şehirde mevcut 4500 lâmbaya ilâveten -334 lâmba koymağa karar vermişti. Bunun 201 tanesi bugüne kadar konulmuştur. ,
Bu arada Fatihe 26, Eyübe 7, Bakırköy'üne ,16, ÜıltüBara 15. Beycğluna 37. Beşiktaşa 10. Emir.önüne 19, Kadıköyü-ne 30. Beykoza 4. (ve Adalara 27 lâmba konulmuş bulunmaktadır.
Hasfahanede yangın
Dün sabah Haiımjcöy hastan Air.de henüz ..nlaşılam/yan bir sebepten y . ı çıkmış çatı ie üst kat t.-.n «men yanmış l,r‘ I
" 1 bîr yere.
Tünel seferleri bağladı
Yeni gelen kayıkların tecrübeleri yapıldıktan sonra . dün saat 15 de Tünel ‘«ofislerine: başlanmıştır.
Ha talar . başka bîr nakledilmişlerdir. I -.sanc at yoktur. (
'Fransız gizli mukavemet
matbuatı
Bu gün Ünyon Fransız salonunda İstanbul Basın mensup larır.a, işgal altındaki Franaada gizli mukavemet matbuatına ait bir sergi gösterilecektir.
İtalyada büyük grevler (Baştarafı I incide) İşçilerin kuvvetle yapmış olduk lan istekler karşısında Floransa valisi, günlük ekmek istihkakının, 250 gıar.ıa kadar çıka-nlması için emir vermiştir .
Gazetelerin yerdiği malûma ta nazarjan gıda trahsulleri yüdde 18 nispetinde yükseldiği «halde işçi ücıetleri eski diişük durumunu muhafaza elmektef-dir. ‘
Dünya sendikaları
(Baştarafı | incide him fcir rol oynamaktadır.-İcra komitasının kar&arı, federasyonun idareci organlarının. hayatî ehemmiyette en nazik 'meseleleri efe almak hususundaki niyetlerinin ciddiyeti ni ispat etmektedir. (Sendikalar federasyonu faal tir merkez haline gelmektedir.
Dün'ya sendikaları federasyonu. işçilerin hakiki mümepili olmak vazifesine müdrik olaıak kütlelerin yardım ve muzaheretini cesaretle istemektedir-Federasyonun idare organları (imdi Aluıan kararların yürürlüğe konmasını tanzim etmeli dir.
Dünya sendikaları federe»’0 r.unun. uğrunda mücadele «("-Ü bu asil gayenin, teminini icra komitesi tarafından karadul Urdan tedbirlesin yürürlüğe k°n masındaki sür'at raükerrtaeH ğe bağlıdır.
İli.
. , , . -...... » oj.ı ■ Muınecea
elçisi ile '•‘■'ökesinden beş mlyona yakın ' cak husc ' bir miras vergisi alınmak lâzım
■gelir.
ı Makalemi bitirirken’şunu da unutmamakltğnn.z! beyan ede->'m ki; taüeytimizle alâkalı ve ya tabiiyeti ihtilâf mevzuu ola-i »ak veya tabiiyetimizde bulun-narak laviçrede ölen Mısırlı reni ve prenseslerden şimdiye kadar lsviçro adliyesi miras vergisi almamızı kolaylaştımak •öyle duttun bu gibi hçdiscler-de miras vergisi almak .hakkı-tn,zı daima tanımamış ve bu yolda yazılan resmî yazılarımı-zı ve yapılan teşebbüslerimizi daima akim bırakmışlardır. Bu gibi işler .ısrarla tarafımızdan takip edilmemiştir.
Tabiiyet işleri âmme huku-na ait bir meaelo halinde devletin hâkimiyetini alâkalandırdı ğından ihtilâfların halli beynel-nıilel mercilere kadar pötütüL I Rılirdi. Gerçi İsViçre ile aramız I Sa bu yoldaki ihtilâf mcvzula-Eını halle yarıyaeak konsolosluk mukaveleleri yoktur. Fakat Bu yokluğu , Isviçrenin daî^^ Bendi lehine ve bizim aleyhi He mı kullanması lâzımdır, I Sonra sırası gelmişken ls®l He adli makamlarına şunu da Çcyan etmek isterim ki; Abbo Çİİlmi Paşanın son ikametgâhı. I ffiın Ccnevrcde olması vc Ccnev gede vefatı itibarile Ccncvng Mı İh mahkemesinin terekesilB Haziyet etmesi meselesi de ayn Kir tenkit ve münakaşa ve hat-Enı ihtilâf mevzuudur.
■4 Fikrimce, terekenin ciheti ve »setine, taksim ve tasfiyesine Küteallik dâvaların, tereka ffienkul olduğu takdirde mülKl 'ffeffanı.-ı tabaası bulunduğu dev letın yani i urkiye Cumhuriyeti mahkemeleri nezdinde ikame
ko„-ol„.„ ... .. „„
I (Fakup Kadri Karaosmanoğlu) temas etmiyereık hak ve nasafet le tatbikatım yaparak raporun: | Ke.stcumhur veya Başvekile tak dim eder. Ondan sonra da (836) n matah kanunla değiş, lif len veraset ye intikal vergisi kanunumuza göre vergimizi tar
Müteveffama son ik.me’tgâ-hınm bulunduğu yer |3lonbul olduğundan verginin tetkik v-tarhında salâhiyetler cumhur!-’ yet mâliyesi defterdarlığı Istan 'bul Defterdarlığıdır.
I ölüm >“b»nc( bir memfeket to vulffla geldiğinden bu defter-deyLğa k.ükeHeflcz Urafındaa ölüme ı :. . tarihinden itibarer. döıt Jg içinde tereke hakkında fflBme verilecekti. Halbuki mirfi vergisi mükellefleri v-(-) raseı. intikal sergisi kanuni: 'nun 23
(:e Defterdarlığa bu yolda bc-(yanname vermediklternden. Def terdarhk bu mükelleflere doğ-)udan doğruya müracaat ede-/cek ve kendilerinden intikal eden mal. hak ve .noıfaatlc-ı tahkik edecektir. Eğer dcğrL malûmat . vermezlerte vergilerine ceza olarak 20 izam
S------ mükellef-
lerin kendiliklerinden beyanname vermeleri lâzımdı.
Eğer kısman veya tamame-ı geletlerse atıahlara ’ bir misi, daha zam yapılacaktır. (Gerçi mükellefler İstanbul Defterdarlığına .vekilleri marifetile bir beyanname vermişlerdir. Fakr.t | bu beyanname müteveffanın Türkiyedeki ehemmiyetli bir j kıymet ifade etmiyen mallarına
| Miras vergisi mükelleflerinin I üçü Istanbulda biri de Mısırda-,dır. .Onlar (fa Mısırda Prens lAbd-El Munim, Istanbulda ıKıbrisIi §evketm kansı Bayan I [Atiye, bir de Bayan Şevket Ö-jmer .Katırcfoğlu ve kötürümlüğü dvlayısile Bayan Şevketin ||KhyyımIığı alındabulunândîTrT nr bayandır.
Bütün bu izahattan asılaşılı- ' vergisine ilâve
Elmalı barajı
İstanbul Vali ve Belediye reisi d-ebetor Liitfi Kırdar, dün gazetecileri davet imiş ve ke.ı medecektir. ÇürJkü.
dilerine Sular ida inin Elmalı Barajından elektriğe tahvil suretiyle tesir «l&lcn Terfi fabrikasını ve Barajı zdîrmiştir.
Tûıkiyede yeni seçim
(Baştarafı 3 üncüde-funa her zamar. uğııyabilir
Bununla berat- : >etki. idare âmirlerinin öyle •;: kin yollara teveslsül ereceğim , ek kabul e-demeyiz. Fakat. :. demki ortada bir mânevi tehdit mevcut tur. Hele Falih Kükı. Recep Peker gibi C. H. P. bahadirieri icap ederse kanı: . rı daha şid detlendirebiliriz: .. i lindeki beyanatı karşısın-' mütereddit vatandaşların re;. ini serbestçe kullanabilme' çok tnüş-küileşmiştir. He - -tada bir do serbest patti tecrii’i■■■ i olduktan sonra..
İşte bu rebept - .
inanamıyoruz, t ber yeni meclis: > velki meclisten . Ze kin iradesine tere, r.ın na şüphe etmonıekteyiz.
Behç-t ATILCA
■ susat şunlardır:
* B’!ânın nüfus tezkere | I si Ve Türk pasaportu.
2 — Bizde tabiiyet rişlerile I | uğraşan daire içişleri Bakanh- j K‘dır. Dışişleri Bakanlığ, değil. ' dır. «Binaenaleyh Paşanın tabii-yetinirde tayin edecek ir akara J ~ Bizde bir karnenin " u»* vatandaşı olup olmadığın, tayinde Türk kanunu hükümle-, rıne tabı olunur. (Teşkilâtı esa ' «iye kanunu. Madde: 88 ve | biiyet kanunu.) | 4 — Tabiiyet hakkında mu- '
“Hcdc ve mukavele v.r» tabi- I ■yet kanunu ona göre halledi- .
5 — İçişleri Bak.nJiğmın Pa I şanın tabiiyeti hal.kmda vereceği kararlar açıktır. IBH
6 — Vatanda;l,ğS ,isba,tın. da kanuni veya adli &iiki&njer-
ı vc nüfus kanunundan isti- ' fadc edildiği gibi icap ederse medenî kanunun hükümlerin- I den de istifade olunur.
7 — Abbas Hilmi Paşanın 1914 senesinin . hangi ayuıda
've gününde Istanbula gelip bir daha çıkmamak üzere kaldığı tarih doğruca lesbit edilmelidir.
8 — En eski tabiiyeti Osmaniye kanunu. Lozan muahedesinin tabiiyet faslı ve tabiiyet maddeleri ve Türkiye Mısır a. »asında 7 Nisan 837 tarihinde imzalanan dostluk jve ikamet muahedeleri ve taibiyet mukavelesi iyice tetkik olunmalıdır.
9 — Abbas Hilmi Paşanın İçişleri Bakanlığındaki büyük dosyası ve Dışişleri Bakanlığında gizli tutulma dosyası seıbest çe ve açtkça alâkadar hukukçularımız larafındşn (etkik o-lunmalıdır. Maliye Bakanlığın-
mek l-ızım gelecektir. /■.:( .... .
dakı dcsyuı tetkike değer mahiyette değildir.
10 — 1836 numaralı kanun
kal vergisi kanunu biliomeli-
I Paşanın tabiiyetinin. DışişlM rı Bakanlığınca teHuki ile. i ürk tabiiyetinde olmadığı neticesi-ne verılması esassız olduğundan. böyle şeyler Türk e&ârı umumiyetini tatmin etmiyor. Ve anık bu hâdise yalnız ses-
götürülc d-j.
...........e ■
merikuller milli ka/ıun ve millî mahkeme hükümlerine, gayri menkuller ise mahalli kanun ve
tabidirler.
^^Nctk^tSarile^Abbra^Hib mi Paşanın Türklüğü ve miras vergisi «ılınması bakımlarından tabiiyetinin hukukçuladımız ta-
Fabrikatörler işçinin hakkını neden vermek istemiyorlar?
>- rayı işçilere ödemeğe zorlamak
Harp içinde kendilerine a- rayı iş ;i karnesi ayrılmış «lan I tadır, endüstri işçilerine, 1939 ı dan beri yalnız yüzde 25 fazla ücret yermiş olayı . patronlar ; ı kanuna göre yüzde 50 vermek ; mecburiyetinde old Alan halde ■ | kanunu çiğneyip geçmişlerdir. *
1 lıtrr.a b-' - • ‘“‘"y"' 5
. halledeceklermiş. Bu konuma' da endüstri mümessilleri bulun duğu halde asri kendi menfaatini koruman ie«beden işçi
Endüstri mümessilLerile ça-lıtrr.a kakara Jeonutarak bu işi
«*•
Ta- şanonu çşğr.eyıp geçmişle __................MoeQen ,
Çalışma bakanlığ, »und, ışçinm rafının mümessilleri bulunma, taralını tutarak patronlan tuta- '(maktadır.
2.000^000 lira olan bu pa- |
Sera I
İktisadi buhran
Amenkadâ sen zamanlarda umumi Lir hayat pahalJığ. b.ş göstermiş vo "bütün fiyatlarda anormal bir yiloliş başlamıştır. Memleketimize yeri gelmiş | bulunan ve büyük bir Ameri-kan firmasının mümessili ve kon-fay oncusu olan bir tacir şun
Patronla: son zamanlarda AtnerBcad.'yeken kundura ve ) Çorapların pek ucuza maledıl-( mesi üzerine tikâyetlere başlâ-ıralardır. Ziraat ve Ticaret ba ; kanlıkları ssnat emtia , ithajat ; pilâfonlanrnn leşçilinden iana-I yi birliğini 'haberdar elrr.ek me •selesinde anlaşnu.Jhr’dı. Son sı- ' — —r
| nai mamull.-rin ithalinden pat- | *”
| »onlar haberdar' edÜmedTklerin I — Ameri, harbten sorır.,
I den zarar .-it 1er. Garp patron- | kötü diyebileceğimiz tür eko-J Itnr.ın, yerli patronlara darbe nemi duruma girmiştir. Harb müsaade ettiği için ' isthsali. k'smen durmuş, işaiz-ı'ar hükümeti ka- \ ü baf’amış! Terhisler yüzün-' den i.tihlûk çoğalmış Ve bu se-• • bdble de her çeşit rr.amulâtm fiatıan artmıştır. Devamlı grev I ler’i de bunlara ilâve etmek ı lâzımdır. Meselâ. New-york li maunda aylarca tahmil . 'tahli | ye için bekleyen gemiler vsır-. dır. Sonra, ihracat ve .LCN.R. ' A ya yapıl art ya.-'dımın 1 rolü* de vardır. Bazı Amerikan sermayedarları hariçteki işleri da » m.Vn.'r knr-ılarraktadırdar.
, —— ________t en büytic siıntt-
zümrelerin günlük j ran yiyecek maddeleri olduğa
indirmesine
yerli patron-ar hükümeti kabahatli tutmaktaydılar.
Şikâyetler ■ Dilekler
(Ba,tarafı 2 incide) [ dine bit şiar edinmiştir. O yalnız: »Bun . iliyorum, ben yap. ' yorum, her. kazanıyorum» der. Servetini gittikçe genişletmeği. , kendi zevki için her şeyi yapma ğı. giıklere merdiven dayıyan | müsait k binaları dlmeyi bilir. Halbuki, j Qene Va zât HtBmaSjRi — kazançlarına r nebze ilâve etmeği akl-nı: bile getirmez. Zavallı işçi. Servet sahibi yaphğı. efendisine , usumkla, bir rae tâ koparabihıse r
■ B.zirr İStec:,
•fftrt “’ı-Fflr i.a:
durumdan lırlul
nu halt* bazı vilâyetlerde ekmek bulunamadığın» söylemîş-
Yangından çıkan ceset
Ortaköy yangınında kaybolan 70 yaş’rtda Façini adındaki kadının cesedi baş. ^rol ve ayakları olmadığı halde bulun-
iri'miz: hemcinsi-
bugünkü acı |
rhıp, insanlığın hayat sahasın. 1 muştur.
eder bir ı. ahiye:
—
tarafı 2 inci e) ■ reisler. Si ânfri ,1e yRn
kça sevilmiye ka M^şbirliği yaparlar. NetH
tîUUU^şçi âmiri fabrikanıtf so
fikirlerine yaTre^^taUn mesuldür. M
cesareti med( nr. 1.Çilerin, ■jttıalı'c ai.iluıdn
hiçbir şey . 4L>n sıhhatTHfetti-,i haki®
wkaç «öz şotoiyelim. Bu mı
olan MktalljMaEıd,.» yeti.tiıfcA
diğer kitlele- Gövdenin gömülmesine ada kını sağlıyacak i let doktoru müsaade efpıîş-
lenınİe
. • ■ ' ■■ ; ş.ıncı hakkı aklarda yüksellere biz- i 'andıracak olan «Sosya I
BULMACA
t ■ .ak '«tıiıin -.ılrtî
:;in «ini
'.'..■ı::: tır. I I '.ibrik.,'..rt .
piıışlıc.ı niz.nu
I --'ka i-.çi âmiri bilmelidir. Fan-ı >«k ı kanvnlaımı. 1.,-ir. ci!uc4 ihtimali olan yeni kanunları göz önünde ulundurması şarttır. Bu. cnun işinin, en mühim bir kısmını teşkil eder. Zira işçi âmiri, emrinde bulunan işçilerin çalışma saatlerinin dürüstlüğü ile iş şeraitinin tatbiki bakımından müdüriyet mesuldür. Ekseriyetle. |tçi Tazminatı ve umumi olarak sırai sigorta hakkın-, da haylice malûmatı olmalıdır. Hiç değilse acele vaziyetlerde bu mevzular hakkında nasrl i-zahat alılası lâzım geldiğini bil
Vazifesindeki eğlenceli ta-j rafta, fabrikada İşçileri. İçin Iç-İ' timaî toplantılar tertip etmektedir. Bîrçck insanın çalıştırıldı ğı yerlerde ekseriyetle emniyet hayatı vardır. Sporlar. dan., ler ve Refika Dırvaı adında I J"0*."*’ '* d‘?’.r *
ler için klüpler tejkll edılmek-bir İcadındır. , , tedir. İşçi âmiri bu muhtelif şüp
Müstakilen 1 adaylığını ko- helerî kendisi idare etmez. Tayan Kâzım Karabekir ve Hıfzı bii olarak bunların idari işleri-Vddet namzetliklerini geri al- ne hasredeck vakti yoktur. Fa-mfşlordır. , ' kat muhtelif kulüpler için seçi-
C. H. P. sinin lere kuru valileri
(Baştaıafı I incide) besi mensubları ev. ev dolaşarak aza kaydecmîye Ve reyle rini D.P. ye vermelerine çalıp
Bu arada C. H. P. aleyhinde ağır ,tözler rarfetmokte. kendilerinin halkı refaha kavuş tutacakları: ı. hükümeti muhak kak elde edecilerini söyle-
. Fransaya 650 milyonla Kredi | Nav-York. 12 (A.A.) -jih »•«M ve ithalat bankası f®1 fından Franraya verilecek milyon dolarlık kredi hakkıffd'’ anlaşma yaraı imza ediliştir. Bilir, d iğ i gibi ₺u iujpa» Blum ve Monnet lar^fınd"1' görüşmeleri yapılan anlaştn»'*' Çüanl «sindendir.
650 müyonhık yüzde üç-f»' azli kredi F„n(1 tarafıı*ian 20 «şraede ödenecektir.
Müstakil Adaylar
Şeririmizde millet , vekilliği iyin seıbcst ' olarak dün de 3 »•his adaylıklarını koyımuşlar-
Müstakil olarak ça-lf. tığından kendi bilgi ve teşebbüsüne itimadı vin alıdıı. Sıhhat müfettişinin, iyi tefriş vo teçhiz edilmiş bir hasta odası vardır. Büyük bir fabrikada ise istirahat odaları ve kliniği ile ayrı bir binası olabilir. İşçilerin sıhhatile alâkadar olan bu sıhhat müfettişi, işçi âmirile yakından temas halindedir. —Şunu tebarüz ettirmeliyim ki sağlık işleıinde çalışmak kolay bir şey değ.ldir. Bir kadının kuvvet ve sabrına bağlıdır. Mü terradiyen herkes gelip derdini anlatn akta olduğundan, bu işe merbut olan mesuliyetlerin gittikçe büyümek tabiati vardır. Bu is. Kltıoal ılımlar a lerden biri olduktan başka en iyi maaşı da temin etmektedir. Mesuliyeti olduğu kadar Peatiii de olan bir iştir. Fikrimce işin cazip tarafı, faal bir vazife olu şundadır. Fabrika sıhhat müfet tişi katiyetle bilir ki kendisine daima ihtiyaç vardır. Bu. bir in »anın hissedebileceği en nıem-nuniyetbahş hislerden biridir. ( :
lannı ve bu dâva hakkında ilmi ve hukuki .fikirlerini, değerli mütalâalarını umumi şikârdan esirgememelerini rica ederim.
Remzi BALKANLI
.
ı
İstanbul borsasının
12.7.946
Londra I Sterlin 1.24 N'ovyork 100 Dolar Paris “
Cenevre 100 İsviçre
Fr.
Stokholm 100 İsveç
Kr.
cümleler, Falih Rıf : illerinin kaleminden 1 çıkmış olsaydı, -ophenz ki. kumc’an fedakârlık edip, ce vermeği büyük bir zahmet biîir | ve bunu yapmazdım. Zira, onla ' ra cevap vermektense, köprü- | den denize ir taş atmak daha j münasiptir. Zaten, onların he- ı men her sözü, kendi arkadaşla- i rını dahi geniş mikyasta' renci- . de etmiş ve muhalif saflara kc- I valamıştır. Cnlar, herşeyi aöy- ' ; ler ve herşeyi yazabilirler; biz- , ( ler de. kendi saflarımızda iler- |
132. — | İçmeği biliyoruz ve bileceğiz.
100 Fransız Fr. 1.0925 i Isnuff BİR'AK
30.3255 1 ■_______________________
31.1325 Yeni Nejriyaf :
•.' 7 941 (Demiryolu I I I 20.80 7 Birinci tertip milli '
Müdafaa
-i.' 7 Üçüncü tertip milli Müdafaa
% 7 4 ür.cü tertip milli Müdafaa
mümessil
aÇAGDAŞ» .osy.L rikh- ve aktüalite dergisinin 3. ü sayısı
larak çıkmıştır. Bu sayıda •Türk İstanbul». »Dobruca
19.75 Tüıkleri». »Doyunca tıksınn.ca. ' 1 çatlayıncaya kadar yiyin» gibi
20.— j dikkate değer yazılar. inceİe-i melez, hikâyeler, şiirler v.s. var I
40.— j dır. Cftuyucularımıza tavsiye !
20.25
Dünkü (LukılK-l»nszsı halli: YJa(Mh|.^İı:
I — Türkiye 2 — Ara. Ta-if. 3 — İğne 4 — Füze, nar 5 1— Palmiye 6 — Ceza 7 — Yarim, ki 8 — le. iç
Sol.br. iojta':
I — Taife, ay 2 — Ürgüp. I al 3 — Ranza, re 4 — Eefci. I 5 — it. ,Memi 6 -— Yalnız 7 — ti. «S --
Solisti .’sıği
I — Bir paşa 2 — Bostan, üç harfin okunuşu 3 — Bir m* but. haya 4 — «Kars lı 5 — Bolluk 6 — Fransızca bir harfin okunuşu, haVvaıi ölüsü, ile. 7 —- Tersi bir emir, kasaptadır, teni kaldırma 8 — Bir vilâyet başlık 9 ,— Nota, tamlama.
( Emeğe Hak, Emekçiye Hürriyet )
HALK DAVASI GÜDER, SİYASİ SABAH GAZETESİ
Hindistanda postacıların grevi
Yerâ-delhi, 12 (A.A. — Porta «elgrnf ve telefon ida. reıi memurlarının grevi gittikçe yayılmaktadır’. Calcut-ta ve Luctnow gibi büyük tehirlerde kııtri bir tekilde iken kati ve tam bir mahiyet almıştır. Bombay'da, 600 postacının içini askerler görmüştür.
Mazeretsiz
şikâyetler
Bir avuç demokrasiye kanarak milletvekilliği 1 seçimine iştirak - etmiş olan partilerin önceden malûmları 'olan haksızlıklardan, hürriyetsizliklerden şilâyet etmeleri mazeret kabul etmez Joîr kiyaset-sizliktir. Bu partiler serbest seçim imkânsızlığına İnanıyorlarsa seçimden çekilme kararını yererek demokrasinin gelişmesine hizmet etmiş olurlar. Aksi halde şikâyetlerinde samimî olmadıkları petices'-ne Varılır.
C. H. Partisinin i$-
1 —— Çilere kuru vaıtleri
------o «o-
Molotof, yapılan teklifleri incelemek için mühlet istedi
ESAT ADİL
C. H. P. nin şübheeiz k( I kendi menfaatlerine göre ter- I liplemiş elduğu millet vekilliği seçimi yaklaştıkça matbuatın dedikodulu feryat ve vaveylası durmadan yükselmektedir. Gazete sütunları her gün zabıta vakalarını andıran haberler, tazyik, itisaf usullerinde şikâyetler, protestolarla dolup taşıyor. Kim kimden şikâyetçidir, bunu bile tayin etmekte zorluk çekiliyor. İdare âmirleri, polis, laridarına müdahaleleri arasında sabıkalıların 'bile adlan ge çiyor. Halk partisinin kaybede ceği yerlerde. Demokrat Partinin ise V azânrr ayacağı ma-hallerdo mukabil hareketlere, tazyik vasıtalarına baş vurduğundan bahsediliyor. Bu arada küçük partiler de şaşırmış bir halde yağmura tutulmuş insanlar gibi sığınacak bir çatı ahi
Bundan önceki yazılarınıız-* da da seçim üzerinddki düşüncelerimizi lamamile samimi ve açık olarak ortaya ko'ymuş bulunuyoruz. Yine tekrar edelim ' ki, bu seçim eksik bir hürriyet içinde, antidemokratik kanunini bakiyesinin hüküm ve nüfu zu altında yapılacaktır. Bunun böyle .olduğu da bütün partilerin malûmudur.
Türkiye sosyalist partisi, iki gün önce «Gerçek» ^tazeleşil-: neşrettiği beyannamesinde bu meseleyi bütün saıahatile izah etmiş ve seçime iştirak etmeyişinin scbeblcrini millet önünde açıklamıştır.
Diğer partiler ise eksik bir ■ serbestliğe bile razı , olmuşlar ve seçime iştirak etmeyi kendi menfaatlerine uygun bulmuşlardır. (Artik onlar için bu bir emrivakidir. Tazyik ve itisaf bugünkü antidemokratik kanun lar bakiyesinin zaruri bir neticesidir. Bunu bilen ve bilmeli icabeden partiler için tazyik ve itilaf ton şikâyet, bizzat sebebiyet verdikleri bir karın ağrısından şikâyet etmek kadar manasız ve mazeretsizdir.
' Demokrat partinin seçimden çekilmeyi mülâhaza eden fakat bunu doğru bulmayan ıson beyannamesi milletin .tazyiki altında seçime iştirak ettiklerini bildiren ilk beyannamesi arısında mazeret'ûlik bakımından hiç bir fark yoklar. ' C. H. .P. *nin iktidarı kimse-
ncdıumet istemek
si seçimi kendi makUatUrın-ı göre ayarlamıştır. Diğer partiler de 'bunu pek âlâ biliyorlar cadelcden vaz geçmeyeceğiz. Diğer partiler ise bir avuç demokrasiye razı oldular. Buka-
.; Paris, 12 (A.A----------Djbrt
dışişleri bakanı bu sabah saat 12.10 dan 14.20 ye kadar süren bir toplantı yapmışlardır.
Alptan meselesi hakkında söz alaz,. ngiliz dışişleri bakanı M. ‘Bevin, Mı Molotof vtı( Alı|ıany.ı r.ın ekonom.k bir birlik haline getirilmesine dair yapmışı olduğu beyanatları ve Almıyı [tazminat meselesi hakkında yeımiş olduğu dııın.ı,ki| ri hatırlatmıştır.
Portam anlaşmasının tazminat meselesine ait kısımlarının tefsiri hakkında. M. Bevin Rus noktayi nazarına aleyhtar bulunduğunu söylemiştir.
Ingiltere, Almıyıya.nın, ekonomik bir ^birlçk haline fcetirü,1-mesine.ait alınmak tedbirlerin bir an evvel fiiliyata kcnufma srna 'taraftardır. .
(Frarssamn. Almanyantn e-ko: dmik bir İbirlik haline getirilmesine aleyhtar , okradığına dair -M. Bidault tarafından ya- [ pılan beyanattan soma söz a-lan Amerikan dişişleri bakanı I M- Byrnes; Almanyanın, eko-noteik bir birlik bejine getirilme ine Pctsdamda karar yeril diğini ve yeni bir anlaşmaya *h tiyaç olmadığını söylemiştir.
Bunun üzerine M. Molotof; M. Byrnes’ün teklifini incele-
mek üzere mühlet talebinde bu hınmuştu'.
M. Molıtofdnn sonra söz a-lan. M. Bevin; Alrnanyanın, tazminatı ödedikten sonra elinde kalacak gelirin; harici yardıma
lıtiyaç göstermeden kendisini artabilecek bir durumda ka-abilmesi için gereken tedbirle-in alınması üzerinde İsrar et-
Körrür meselesinden bahse den Fransız dit içleri bakam M. Bidault, bu mesele hakkında K-Celemelerde bulularak 10 ■ ağustos tarihinde dış içleri ba- i kaı lar.na bir raptı verecek b.ir komitenin teşkili hakkında qV-,'aŞclie yapmış olduğu teklifi i hatır 1 itmiştir. M. Bidault, jb*u I 'kemirenin Ahr.anyada kömür ' istihsalinin, artırılması için ge-I l'yeken tedbirler hakkında hazır* ’lanacak olan raporun bir eylül Sarihinden evvel dtç içleri ba--BSmları tarafından incelenin eBSM B istemişti.
fe M.- Bidault'nun fikrine içti- 1 /İrak eden M. Bevin. yalnız bu ■.raporun bakanlardan evvel Ber | »İndeki kontrol kznseyine ter- j dİ edilmesini teklif etmiştir. M' ™ M. Byrnes de bu teklifi teklemiş fakat M. Moloto’f, • teklifi i.gçl'-ycbilmck için ffidh* let ’sten-iş ve Fransız meselesi-
tiğini söylemiştir.
M. Byrnes. Sovyet teklifinin l akan m.evinlerine tevdi edilmesini istemiştir. M. Byrnes’ün Avusturya meSJelesi hakkında yapmış ol.'uğu teklif hakk^daj hiç bir 1 arara ' vaıılman-^tır. Bu minelenin öğleden sonraki oturumda inceleneceği .söylen- | mektedir. .; ' (
dergiler kapatılıyor
Üniversiteler merkezi ve İlmî araştırma cemiyeti basıldı Kahire. 12 (A.A.) — M,. , sır polisi, bütün . ■ e. Kahire. I Port-Said, Iskend.-riyS I,maili | ye ve Şüveyş’tg frenci beyanna , meleıi bulmak v- n-.ileri yakalamak içi-(ge.n; ölçüde bir ' araştırma ’yapmr tır.
200 evde ara-tırmalar ; pilmiş aralarında yabarcılar kadınların bulunduğu 200 k tevkif edilmiştir. Kahire*deoC,,,-versiteliler merkezi ve ilmi a-raşlırmafar cemiyeti * basılmış ve buraları kapatılıp mühürlen i dır. miştir. Yakalanan diğer şahsî-yeller arasında, iki tanınmış muharrir ve fellah partisi lideri bulunmaktadır.
Mısır, umumî grev tehlikesi haıiç. blzgün sükûnet içinde-*dir. * - .
Kahire, 12 , (A.A.) — Boş j hürlenmiştir.
«Hie iigiirSH şkikat gayet S Yakalanan | l.uhteli£tj>olisl bulunmakta tilerin-: atfedB inu teyid etti .
l(cv tefkifh.ıfleyr
- u^Fl. l:.n komünistler arasında, bir ■ kaç yabancı da bulunmakta- I
laiMİ buplar pe>*l^^ gönderilmek!
\Vafd el Nasrî isimli bir gündelik 'gazete ve yedi dergi kat atılmıştır. Beş kitap evinde praştnmalar yapılmış ve «fenni ^/aştırmalar cemiyeti» ile .«eski ü isersiteliler birliği» mü I
Toprak sahipberi işçilerin ücretlerini artırmıyorlar
Rom». 12 (Tasa:) — Italyan.
i-gileri ar. ‘ -
Dünya sendikaları federasyonu işçilerin yardımını istemektedir
MoJkova. 12 (Tasa) —Mos . lan tefsir eden «Trond» gpze-kovad.1 toplanan dünya * işçi terine göre, bu karamlar huşu-mitaıu taıafından Alman karar
‘darcık demokrasi içinde millet’ vekili seçimi içte böyle olur ve böyle olacaktır. H. P. nj rvo hû kümeli Um demokrasi ilânına racebur edecek olan vasıta, seçime iştirak edip sızlanmak de ğil. H. P. ni seçimi tek başına yapmaya bırakmaktan ibaret-
! tcAîlil'ı « inkişaf. hnkkmda tavsiyeleri ihtiva eden kararlar I ve Yuranistandaki ■ sendıkala-, rın vaziyetti hakkındaki karar-[ larla. Uzak Şark ve Afrikada-| ki müstemlekelere komisyonlar , göndermek hususundaki karar l lar, sarı anın, icaplarına tama-' nüyle uygundur, ve federasyonun faaliyetinin inkişafında mü (Dovamı 4 üncüde)
C. H- Partisi dün gizli bir toplantı daha yaptı
Haber uld ğımıza göre C. H. I — -
P. propag.ı .1 servisi yeni bir 1
yazı yayınlayarak, işçi vatan- ____ ____—
| daşlan koruyacak olan yeni | dilmektedir. Toplsnûy* partili üç karar alındığını ilân etmiş- olmtyan hiç bir gazeteci alus-tır. ; mamıştır.
Bu üç karar şunlardır:
1 — İçil İCli sigorta ettirmek.
2 — Açıkta kalan i;çilere iş bulmak.
3 — Mevken bulmak.
HALK PARTİSİ PROPAGAN-
DAYA BAŞLADI
C. H. P. propagandolaruıa yeni bir tanesi daha katılmıştır. Ahmet Şukzü Esmer, Hüse yin Cah t Yalçın, Ethem İzzet ı Benice. Nihat Erim ve Falih Ril’kı Alay m son aylar zarfın-
| da C. H. P. yi tutan ve. fikirlerini halka kabul ettirmek isteyen yaz ları bir broşür ha-iinrfe derlenmiştir. Bu broşür- , ^erin| binlcrcevi Marmara, ve Trakya ha..*..ne dağılılma 1 | üzere cün -.'krirr.ize gelmir-
GİZLİ jBiR TOPLANTI
! C. H. P.,1 ta.-.bulkiaki seçim :
I faaliyetine yeni bir hız verme- j
I yi tasarlama-;: dır. Bu münase '
I betle dün L-kşom üzeri C. H. j P. Ltanlul b'.cıkez binasında ı gizK tir topial.tı yapılmrttır. Esrarengiz Vi mahiyet taşıyan bu tcp’ant.ya Cevdet ’ Kerim ! Ir.ced -yı'nın ba-kanlığında. Is- ı tnnbulda 'bulunan bütün millet } killeri iştir.-k etmişlerdir. Ni- Ji »™.retıin'î4azîf. Burhan Felek. ( Recep |Pe^e: > 1 >i »imhana [
' ..r tuldfdukla:ı bu toplantı- ş I ... C. HÎ P. nin seçimler esna , »n’a »aı.b” *"-------------** 11
taktik JErü.ölmüştür.
Toplantıda ahnar» kararla--
>ır | r n. 'seçimler üzerinde mühim n- I bir tesir yaratacağı tahmin e-
Partılerin gösterdiği
namzetler
Liberal Demokrat .ve îşçf -çiftçi paAhi İstanbul adaylan-I nı ilân etmişlerdir.
L. D. P. adayları:
Hüseyin Rauf O.bay. Suphi i Kula. Kâtız, Erairarhn. Ha-| sip Ğzyurt. ,Yergi Mavramati. 1 Ahmet Kabak. Muammer öz-kan.
i I. Ç. Partili adaydan:
I Cafer Tayyar Kankat. ,Meh met Carfec. Nczshat Ege. Et-
. hdm Rıhi, Kâzım Darcan. Nec
Mareşai çakmak
Istanbulda
Mareşal Fevzi Çakmak bu-bün şehrimizde olacaktı-, Üni-bersite gemleri ve halk msre-jşalı karjdamak üzere program yapmışlardır. |
Fuat ^öprülü geliyor
D mokrat Parti kurucularından .Prof. Fuat Köprülü bir taç güne kadar şehrimize gelerek ve partisi .ısmınp propagandalara bağlıyacaktır. D. P. nin propagandaları
i Çemberlitaş, Piyerloti cad-deki Demokrat Parti şu-(Devamı 4 üncüde)
,12 (Tass:) — Italyan devam e-teektedir. Ücretlerin razındaki karışıklıklar I arttırılması hakkında yaptıkları j
1 • teklifin büyüL toprak sahipleri |
tarafından .reddedilmesi dola- I yulyle ı.Vcrona» da 60 bin ' ' ' top ak işçisi grev tiflinjdedir. j
Mocen» de işçiler, ücretleri I nin te gıda rasyonlannın arttırılmasını. 'sabit fi'yatlerin tellisini ve iH-dığin ortada sskstdı- '
Anlrrpliyor ki Ankara] cinayetinin esrarı normal , muhakeme usulleri ile çö- ,
I hallerde nasıl , hususi malı
1 kemeler ihdas Oedîlıyorsa. .
1 bu cinayetin maskesini dü-, Sürebilmek için bir ihtisas ;
1 mahkemesi kurulmalı ve bu ( mahkeme ceza muhakeme
' usullerde mışkayyet olm-v
/pnâna da ticaret işçileri mınta (kyı komitesi ücretlerin arttırıl- I
'tiyanlDenıJkrat partisinin teşebbüslerine karşı protestoda bulunmuştur. î
Gazeteler, kalyanın bir çok şehirlerinde işçilerin grev halinde olduklarını bildiriyodar.
(Devamı 4 üncüde) I
Oİ hakikate tahvil ederim, luya tahvil edecek bir aday anyonun.
SAYFA : 2
GERÇEK
13 Temmuz 19^
f İBBET TAŞI 11 K T İ B A S L A R
KARAKTER ---------■■ ~
..^7^7'lngiKz fabrikaların-
oeroest rırkamn talihsiz ' y
Baş vuku Celâl ^ayarm '7tck’ US-İçtİmaÎ ¥31*01111131* İcrıni öpmüştü. ^ımui de kari-
katürlcrini yapıyor ve yeni a- ' --------------
gaiannm önünde yeni bir davul oövmekle övünüyor:
« I ürkıyede - diyor - kuvvet
li temelleri otan teK'parti Cum
hunyet Hata Partisidir, u
Siyasî mahkûmlar
Türk işçisine bugünkü demokrasinin sahte mahiyetini açığa vuran parlak bir misal
Taşınmak modası
VİCDANA DAİR
tanın oğlu» ve «Cumhuriyet Hata Partisi neferin, radyo ile verdiği seçim nutkunda: .«Biz sizin yauuz vicdanlarınızdan gelen oylan istiyoruz’, diyor.
Biz de, müsaade-i devletle rile. kentlilerinden bir soy îsti-yelim: Kanunların prangasile kıskıvrak bağlanan vicdardana. lütfen, serbest löırakılmasıml DARAĞACINDA SALLANAN GÜNEŞ
Yasadığı devrin en muazzam şahsiyetlerinden biri olan Bedrettin, büyük ıbir metanetle: darağacma giderken, sarardı- ( ğını söyliyerek tariz edenlere SU cevabı vermiş: «Güneş te batarken saranrl»
Hacıy^tmAz
Bir fabrikada işçi amiri vazifesini nasıl yapmalıdır I İçtimai ilimlerin günden gü-
ne ehemmiyet kesbetmekte o-lan bir şubesi de Endüstri ita alâkası olanıdır. Fabrika içtimai yardım servisi memuru, her ! hangi büyük bir endüstri evinin I hayatî bir âzasıdır. Bu ayni zamanda. istikbali olan bir iştir.
Fabrika. İçtimai Yardım servisi memuru ne yapar? Evvelâ, bundan ne mânâ kastedildiğim ara,liralım. Bu. iki sınıfa ayrılır: Biri Nörs talim v(- termye-sile. diğeri ite içtimai ilimlerin tahsilde başlar. Bu ikimi.fabrika organizasyonu vc -onayi psio.ojisinde ihtisas y K.i çük bir -fabrikada işin i---r iki ciheti de birleştirilmiştir. Vazi f«yi deruhte eden kadı:,. . velâ hastahanede talim ve n-rbiye görmüş bilâhare de diğ( r set-. vis üzerinde etüd y.,; ıştır.
A«x NESİN
Demokrasi yolunda hayatlarını feda edecek kadar yüksek yaradılışlı fikir adamları yıllardır tek parti rejiminin mahpushanelerinde inliyor
ŞİKAYETLER DİLEKLER
Aer.aısmo yapılan müracaat! ı-rm bilini huouou yoKtur. Ekseriyetle çok sıkışık zamanlar geçilir. |şın bu kadar yorucu oluşuna lagmen bu memullar ara sınua işini Scğıştiımek iıtiyene asla tesadüf etmedim.
Büyük iş yerlerinde ve fabrikalarda ise bu serviste eksen yelle iki veya daha fazla memur çalıştırılır. Biri işçilerin sıh-halile alâkadar olan sağlık mü ■ ««•*■» diğeri “''■ büyük sayıda insanların çalıştırıldığı bu yerlerde biriken m. selelerle alâka dar elan, ijçi âmiridir. Mesel., ademi devam, müşkülpesent i. çiler, işçi vefflabaşı masındaki anlaşmazlıklar -c saire gibi... işçi amiri Müdüriyetle işçi ara-
İyi bir işçi âmiri, çok ciddi işçi münazaalarına müncer olman muhtemel otan anlaşmazlıkları, maharet ve hüsnü idare ile be. taraf edebilir.
3 Temmuz 946 gün ye 1832 sayılı Vatri-i gcizctcsQ.ade intişar citaı «Dört Sosyalist Pz/-ti„ baş lıklı taşm4ka^>% cevaptı.-:
Bir işçi okuyucumuzdan aldığımız mektubu aşağıda neşrediyoruz:
Birkaç senedenberi tonlarca ağırlık gibi üzerimize yüklenen çeşitli ıztırapların atandan siy. rılmak ve demokrasinin nimetlerinden istifade etmek için son günleme, halk kitlelerinin muhalif partilere akın etmekte olduğu herkesçe malûmdur. Fakat. henüz sonu gelmemiş olan imtiyazlı ve sermayedar sınıfların yolsuzluklariyle müşterek bulunan birçok kimselerin kitle halinde Demokrat Partiye intisap etmeleri, bu partinin Halk Partisine (hattâ mevzuat itiba-riyle de) ne dereceye kadar ya km olduğunu aşikâr olarak göstermektedir. Bunu ortaya koymakla. «Demokrat Parti tamamen eski gidişi ipka edecektir, a en ilemez.
Biz işçi sınıflarının başına giydirilen eski külâhlarm üzeri-ne ancak bir yaldız sürülmekle iktifa edilecektir. Çünkü; Kapitalist Demokraside, işçi nflannm tamamon hakkını ver mek kendi menfaatlerine uygun gelmemektedir, işte, biz işçi kitlelerini, ne Halk Partisinin ve ne de Demokrat Partinin tatmin etmiyeceği. bugün için bilinmiyorsa da. yann anlaşılacaktır. Zamanla bunu anlıyjn emekçiler, kendilerinin biricik müdafii olan ve şimdiye kadar gaspedilen haklarını meydana çıkarmak için ortaya atılmış bu lunan sosyalist partilerde şeref-yerlerini atacakları muhakkak
Dört >»osyalist parti, belki za manla ikiye veya bire inebilir Fakat, bunların «deden azalmalarına rağmen. biAiri içine
u
ak
çoğunluğu elde tu^sabıli: . fa,, kal yarın, şu ,veya bu parti, e-linde bulunan muhtelif / tirelerin karşı tarafa geçme . .- mâ ni olamıyacaktır. Şunu .. bilmelidir ki, insan kitle]. . bir seİ halinde, sağ ve sol c dardan demokrasi denizin -ğnı derliyorlar. Bu selin önüm- durmak imkânsızdır.
Eğer, Sosyalist cer..adar, kardeşi kardeşe boğdur:.telâkki ediliyorsa, bu gibi .. . :re. daha ziyade kapitalist . uı-juvazinin sebebiyet vere. - akli selim sahibi taraf sızla:. a .özlerinden kaçmıyan birç. ( ..aki kaderle doludur. Zira. . :ok-rastain, her sınıfı teşekk yer veıen bir idare tarzı o:-. ma .rağmen. Halk Paıtisi ile ! ,ok
rat Partinin eleta tutuşup. ,ya
list unsurlara karşı ceph- . , lannı istemekle, kardeşi kari, Se boğdurmak için, ilk cini siz hazırlamış oluyc. Demokarni demek, istipd. t dav rinde paraların üzerine r >1'. rak işlenen «Hürriyet, ve müsavatın bir arada , etmesi demektir; yoksa diğine kazanç hürriyetin; mak değildir.
Binlerce insanın c..::::.ı parmaklannda oynatan çuk soygucu, elde eltiklr . ri meşru kıymetleri ken-siper ederek tuttukları insan kitlelerini çiğneyerek mer hametsizee ilerlemişler, fakat menfur ihtiraslarını, hiçbir zaman tatmin edememişlerdir. I HVııiyef bu mudur?
Pir kapitalistin, alabildiğin: ve - lâbir caizse - gayri meşru kazancını tahdit etmek, hürriyeti tahdit etmek ise; sefalet ve perişanlığı dağlar gibi gö.: öntinae duran emekçi kitleleri nin hürriyetten tecrit edildiğini I iddia elmek daha muvafıktır. ' .
pıp, akşam k-ııanlığında evine döndUfta halde, karnını doyu-ramıyan vo hayatı hiçbir tami-at atana alınmamış bulunan bir zümreye: «Hürsün» demek, kafasını çekiçlemekten dah s fenadır. Kapitalizmin ac gözleri. bu zümrenin sefaletini görül; muhteris dimağı, her hakikati bilir; fakat doymaz ağzı. |
Kadın olan birçok iççi âmirlerine rastladım. Bunlar arasında bilhassa hatırladığım bir tanesi, tam tahsil görmüş ve İçtimaî bilgi diplomasini almıj ol masına rağmen henüz 24 yatında idi. Bu kadın şimalî ingil-terede mühim bir fabrikada kadınlara olduğu gibi erkeklere de Amirlik ediyordu. Odasında o-turduğum iki saat zarfında insanı hayrete düşürecek kadar mütenevvi meselelerle alâkadar oldu. Sabahları daimî surette işine geç gelen bir iççi izahat vermek üzere kendisine göndc-rilmifti. Bu adam, karısının has ta olduğunu, işe gelmek üzere evden ayrılmadan evvel karısı için yapabildiği kadar iş yaptığını. çarşıya gidip alışveriş yap mak ve çocuğunu kcmşcy.ı !■: rakmak gibi itler baardığ n^u; lattı. İççi âmiri vaziyeti not etti. On dakika kadar •■.l-fm-da görüşlü.8 Annesinin hastalığı müddatiğce ç ujı zere bir ana mektebi ile man yaptı. Ayni rar İlahla-1 eve gidip ev I cek birisini de buldu, çok tesir eden şey. bütün bu işleri büyçkbirl
Türk burjuvazisi iki siyasi cephe halinde seçim mücadelesine atılırken sanki bu vatan yalnızca burjuva snûfmın vatanı imiş gibi yalnızca onlara konuşmak hakkı veriliyor, yalnız-ca burjuva S.mfımn mümessil-lcri konuşuyor.
Fabrikalara ve şantiyelerde çalışan yüz binlerce sanayi iççi-a> ve güneş altında ter döken milyorlarea toprak köle.i saikı bu vatanda yaşamıyorlarmış ve bu vatan onlann değilmiş gibi haklarım haykıracak ve menfaatlerini dile getirecek mü mcîsillerindan mahrum edilmiş vaziyettedirler.
Yıllardır bu memlekette hâkini olan ve hâkimiyetini bugün deteehiş yolile devam ettircu töalîtefcilcrm demokrasi taraftarı muKalefctlc iktidarı paylaşma mücadelesini kabul ettirir gibi göründüğü şu sıralarda Türk proletaryasının, hakikî fikir mümessillerinin eğ.serisi nerededir?
Teessürle Cevap verelim! Zin ve sürgünlerde..
işçi ımrfmın demokra-
ou. yapılan şey.eıc uog
tık zınaunca yapılmamıştır. U-&SBW^W.byız kİ bu içtimai yar-oım sergisi memurları, ou ucan sayesinde yaşanar. K(lt * C d*‘ *sPot edilmiş bulunuyor Kİ, iyi bir işçi âmirinin |SİKBatilığı fabrikada istihsal seviyesi ( airua yüksek _ olmuştur. Patron bilir ki muktedir ve ■yi yetiştiıilmiş kadın yeya er-
,h rl.c i Jd» m ’ ri j .yd e. I ■
lcri dinlemek mûçkülleri -kolay-
uzere vazifede bulunan semp.ı-t‘k.kimaH«dta. ,
. Fakat bu işte şefkat ve ne-
şey varsa o da büyük ölçüde kurnazlık ve kuvvetli muhakemedir. işçinin ademi devamı’
İstisnasız bülün Türle milletinin ve kendini Türkden sayan her ferdin büyük bir kıymet verdiği, ve Atatür-kün de takdir ettiği miller adamı ve Türk ijçi sınıfının kahraman sembolü Nazım Hikmet tek parti kanunlarına aykırı cemiyet kurma filinden dokuz senedenberi rutubetli mahbushane köşelerinde çürütülüyor^ i Bu mj Demokrasi ? I
tik haklara kavuşma dâvası jro--mda hayatlarını feda edecek kadar yüksek yaratılalı fikir a-damlan yıllardır tek parti re-
- erken Türle işçisine konu.mak ; akkı verildiği iddia «ı nasıl cil diye alınabilir?
- urK işçi amıfınm menfaat vo ..aKı&nnın, müdataaaanı »ol hir lelsefe ve laeoioji ışığında prog
■mıaştırmlş. fi ürk sanatta mil -ctlearası bir irtıiaa eriştirmek ,:ibi müli (Şeret kazanmış, kudretli insanlar hapishane ve sürgünlerde işkence alımda tutu-
- irken Türk topraklarında söz
- e fikir hürriyetinden bahsetmek milleti ve işçi sınıfını aldatmaktan başka bir şey -değil
- - i. I . h . istisnasız bütün Türk milı c-iı.-lin ve kendini Türkten sayası jher ferdin büyük bir kıymet vcr.’iji ve Atatürkün de takdir .cttiBp millet adıgnı vc .Tıiric işçi âmilinin kahraman .lembolü ■Nâam Hikmet tek piarti ^anun larmaaykın cemiyet kurmuş filinden dokuz senedenberi . rutubetli mahpushane köşele-* tede jtfNH bu mu ccmosks-
olunması, kârlı iş!
çiiriitülüyor.
si? ,
İşte; Türk işçi halkına b«ı-friinkü demokrasinin «ahte mahiyetini açığa vuran bundan d a-hn parlak bir misal bulunanla, z. Acaba, Türk tefekkürü Nazı: n Hikmet gibi emsalsiz bir haı i-Icaya *ts&jdahıı kaç isil'aonftM HvuşabilScck'tir? j ^Fakal şu
, büyük Türk sanatkârı Nazım fiikmettir:
[ İşte bir misal daha:
Marksist tefekkür sahasındaki bilgi salâhiyeti Balkan memlc-fketlerine tyadar yaydan ve İstiklâl mücadelesi senelerinden bugüne kadar işçi sınıfı dâvasına bütün gençliğini harcamış e-lan fedakâr i;çi mütefekkiri Kerim Sadi ciğerlerinden hasta ■olduğu halde yıllardır sürgünden sürgüne -dolaştırılıyor. So rarım. Eki mu demokrasi?
, Alman faşizmi n Türkiye'deki beşinci kod m bozguncu hareketlerine karp susulduğu 'bir devirde harj. i, ışlangıcında-ki müşkül (arılı :., rağmen kah zamanca mücadele açarak hail, (demokrasisinin --esini duyuran genç Marksist f ».-..atçı Abidiıı Çlesimi; Türk şi «Sakarya.
|ve «Sivastopo harikalarını İvere.-ı genç şair A. Kadir senetlerdir sürgün ha. una mahkum (edilerek ıztırap •. irmektedirler. |Bu mu 'demokrr. i -
i Mahpushane! -.- Reşat Fuat (Ve doktor Hikmet gibi Türk IptVİelaıyasınuı hareket dâvasını yıllarca omuzlarında taşımış ve Sim Be.iioğlu gibi işçi dâvasından uzak fakat istik ■lâl mücadelesi çevrinin miller ■mümessilliğini yapmış siyasî şah niyetlerle doludur. Bu mu dc-tmokrasi
Bir siyasî moda salğlru Parti kurmak ( değil, o çok^ demode oldu. Şimdiki . moda, taşınmak modası. Y,^ ğa taşınmak, dışan UMnmık_ evden taşınmak da değil. Pt( ti adamlarının omuzlarda u!a, ması. Bizim bildiğimiz etkide» omuzda ceket, küfe Veya desfi taşınırdı. Şimdi parti adamUp taşmıyor. Tanınmış şahsiyetleri tarafdarla-.ı yakaladıkları , gjy omuzlarına alıp götürüyorlar.
Her gün gazetelerde okuyo.
Falanca yerde bay fi-.meken
— Kahrolsunlarl diye.
Yahut, bilmem Hangi vili. yelde bdy bilmem kim.
' ~ Yajasmlar! diye nutuk verirken halk yakaladığı gğıi omuzlarına alıp götürmüş. Nereye götürüyorlar, r.erden nere ye îsşıycrlar bilmem. Srjaıi Şahsiyetler kucaktan kucağı.
Allah versin, eskiden basımızın üstünde yerleri vardı, timdi hem basımızda, hem omzumuzda. hem de sırtımızda...
4 üncüde)
I
iz oldukları
n^^RkUmesine çalı 'iberi ’
riannd
| Bugünkü hay.-.: pahalılığını yaratarak halkı .- ıüren karaborsacılar Adalı.:.-, ve Bcyo-ğullannda yaşıyarak yalnızca kumar ve fuhuşla yorulan vü-yutlarnu dinlenekleri ipekli yataklarında daha muhteşem bir hayat tasavvuru içerisinde dış memleketlere .-..raıl para kaçıracaklarının plânlarını tasarlarlarken bunun karşısında şa-bıslannı büyük bir -eragatle iş-ı dâvasına tealim eden vatan-ıvıver. proleter r essillerinin htprahane vo sürgü-derde süründürülme»! bu memlekette demokrasi olmadığıntn| en büyük delilidir.
Zira: dem-krasi rejiminin
de etmekse -hlâkt tezahürü de nmaha. af Vc cebiniz yaşa-
Bir topluluğun bir adamı ya kalayıp sırtlaması, omuzlarda gezdirmesi hiç de gayri ciddi bir hadise olmadığı halde, bir adam Celâl Bayan, yahut Şükrü Saraçoğlunu omuzlayıp yolda koçsa bu hadise pek garip gelir ve adamın delirdiğine hükmederiz.
işoccıektir. Çün-milletler arası ilk
GÜN
En ijjfîanlık günlerde demokrat cebVeyf tek başına tutmuş olan ymtSne naşir organıdır. Ona «>kny|un. -okutun .
I
Futbol maçlarında takımına zafer kazandıran futbolcu gibi siyasi adamlarımız da meydan tarda. omuzlar üstünde dört dönüyorlar.
Dikkat etmeli, bu adamlar yapnı bayın almış kimselerdir. Omuzlar üstünde canbazlığa pek tahammülleri yoktur. Her hangi müessif bir kazayı önlemek için haber vereyim ki. o-muziar üstüne çıkmadan evvel sıhhi bir muayeneden geçmeleri ve omuzda taşınabilir diye lisans .almaları lâzımdır. Halk evveli lisansları kontrol etmeli, sonra muhteremleri sırt lamelidir. Omuzdan düşmek, sandalyeden düşmeğe benzemez, .omuzda durmak, sandal yede durmağa da benzemez. Hem ne kadar gariptir, kerli ferli, ağır, cidd, vakur bir siyasi hatibin budundan, bacağından. kolundan, göbeğinden, belinden yakalayıp sırtlanma-
Halkın sırtında taşınmağa ahsan canbazlar. yeni akrobasi numaralarına hazırlanıyorlar.
Hana'
«id; ,e 7i Saf»’ dl zsç ust»« ‘ yüzde yto
Ik çocuğunun kum. TüA nnl Ç H- ?■ al taşandan '' ileri atılmadan | madiğim m»le' halinde gösterd Hangi birmı katarımızın «m1 Revirde 20 bir cimdi 44? bin 1 m jnı? Kömür linin cm yüksel ,900 bin tonda: gün 3 milyon 7 ■lamasını mı? f lın gücünün 30 (r.e yarmasını n aencilmi sayısın bin küsur iken milyoza yaklaş Ve Peyimi f döküyor.
Şüphesiz Pey-fesini mükemme kat bir bekkaba beş ördek, bir Ç karabilir. Yani n ;resmi istatistikle cifesi, iktidarın r yalan söylemekti vazifesi de iktid. ligidir.
Ona ve onun tına Gerçek rakk mak yeter. Faka
Ona şunları sı Hangi birini ı Kapanan fabl ' ulan İşçilerin •Ayda 50 lira ile diren memurun ı ■Baremin altında ®>emuTİann iparı Püyük şehrin ası i” «üsliyen sera. I®1’ Ve daha ve
*
°Y MES£
Îİ,?0”" 1 ^“■netinin m ? ' '•‘■nâd -n ,tletc
50 ö
Mehı . Türl
Milliyetçiyiz. beynelmilelciyiz!
ADİLOCLU
Yenikapı ■Yalı Aile Gaıinosu gl Haşan Şen
HUı
Türkiye Sosyalist Partisinin Bna preMİp. lermden biri, milliyetçilik, diğeri de beynelmilelciliktir. Faşist, emperyalisti w kapitalist anlayışların tesirinden kendilerini kurtaramıyan-lar bu iki prensibin telifindi, •’ de şüphesiz ki zorluk çekmektedirler.
Burjuva veya faşist. .inliler anlayışının ideolojisi olan riıiMiyet-ytlik, militaristtir, mütecavizdir. Bu anlayış içinde bor m/llet kendini üstün diğer milletleri aşağı görür. Aşağı gördüğü milletleri köle gibi ktalani nak ve is t rama r et-, mek ■milliyetçilik emsini teşkil eder.
. . Millerieraram mü.«ya t. karşılıkh saygı ve
işbirliği mânasına golo^ beyiıelmitalcilîk ile bu
I mütecaviz, istismarcı ynÜKyetçalik elbette telif
----«oymaz ağzı. . m
bütün bu. |.n inkâr etmeği İçen f (Devamı 4 üncüde) I
edilemez. Bu sebeple de hiçbir faşist, hiçbir ) kapitalist beynelmilelci olamaz- J
Sosyalistçe millet anlnyzşmuı bir ideolojisi J otan milliyetçilik ise her millet için müsavi hak- ( 1 ,ar„ salâhiyetler tanır. Her milletin kendi millî ', kültürü *ve kendi mi Ih duygulan ve görenekleri J içinde kalkınmasını va hiçbir milletin diğer bir } milletin kölesi olarak yaşamamasını kabul * ve, J müdafon eder. >
Sosyalistçe millet .anlayışında, güçüldüğü »( .nisbettade haklan küçülen, büyüklüğü nisbetin- >-de haklan büyüyen miHet yoktur. Işto bu »e- /■ hepledir İd, her »osyalidt tarar! olanak -beşmeL ’4l milelcidir. Yine bu sebepledir ki sosyalizmde. >1 milliyetçilikle b(omeltuital-rilik tezat teşkil et- >
I fbusbnj Halkının en temir. nezih aile gazinosu
Bayanlara Müjde
Bu yaz sezonu giyeceğiniz elbise emprime modellerini ancak çakacak olan
! YAZLIK MODEL
Mecmuasında bulabilirsiniz
Bayinizdec isteyiniz...
n Temmuz 1946
GERÇEK
SAYFA: 3
Hangi bilini
Cumhuriyetten Tasvire. Tas virdon Vakite gelen ve Vokit-len nereye gideceği bilirimiyen peyami Safa, dünkü -fıkrasında şöyle yazıyor:
sSaraÇOglunun son nutkunda Ç. H. P- nin korkunç bir silâhı ortaya çıktı: Rakkam. iftirayı • rezil etmek ve nankörlüğü kc- I pazeye çevirmek için, hakkın | elinde bu silâh, ate-m bombasın dan daha korkunçtur. Hele Saraç ustası (Mehmedin oğlu gibi yüzde yüz Türk ve yüzde yüz halk çocuğunun dilinde ı rakkam. T ürk milletine ve halkına ■C. H. P. nin alnında zaferden, başarıdan ve des' hamleleriyle ileri atılmadan başka yazı olmadığını matematik bedahet halinde gösterdi.
Hangi birini alilim? Fabrikalarımızın umumi takati eski (devirde 20 binden ibaretken çimdi 447 bin beygire çıkmasını ,mı? Kömür havzası istihsalinin en yüksek haddi eskiden *900 bin tondan ibaretken bu-gün 3 milyon 718 bin tona fırlamasını mı? Elektrik santral-'lan gücünün 30 binden., 240 bi-(ne .varmasını mı? İlkokul öğ-ecncilori sayısının eskiden. 329 ‘bin küsur iken bugün birbuçuk milyer.a yaklaşmasın: mı?
Ve Peyami Safa daha sayıp rdöküyor.
Şüphesiz Peyami Safa vazifesini mükemmel yapıyor. Fakat bir hekkabaz da .bir silindir şapkanın içindon iki kaz, beş ördek, bir çift kundura çıkarabilir. Yani rakkamlar, hele .resmî istatistiklerin de,bir vazifesi. iktidarın reklâmı uğruna yalan söylemektir. Peyaminin vazifesi de iktidarın hık diyi-liğidir. '
Ona ye onun gibilerin suratına Gerçek rakkamlarmı sa*-ur mak yeter. Fakat anlarlarsa.
Ona şunları sormak lâzım: Hangi birini sayalım: Kapanan fabrikalardan kovulan işçilerin miktarını mı? ' Ayda 50 lira ile 7 nüfus geçindiren memurun macerasını mı?
• (Baremin altında bulunan bazı memurların apartmanlarını mı? JJüyük şehrin asfalt sokaklarımı süsliyen serseri çocukları mı? Ve daha ve daha,..
Bir de. renginin net olmayışında.
Saraçoğlu. Boübakan sıfatile mi konuştu, yoksa Halk Parti-»inin genel başkan vekili sıfati-le mi. pek belli değil.
Hükümetin dört sendik icraatı mı müdafaa edilmiştir. Halk Partisinin 25 yıll/k tarihi üzerinde bir konuşma yapmak hedefi mı güdülüyor?» Uzunluğuna uzun. F gelince
mevsime göre değişir. Şimdi bir de tozpembe modası çıktı, belki tozpembedir. Hangi sıfatla konuştuğu da pekâlâ belli. Ekrem Uşaklıgil, anlama-mazlıktan geliyor: Seçim arifesinde bir aday sıfatile konuştu. ,Oy meselesi bu oy...
Türkiye de yeni seçim Bugün, Türkiye serbest seçimle milletvekillerini seçecektir. Bu cümle, şüphe yok ki bu gün için bir temenni ve bir arzudan başka bir şey ifade et-mtu- Gerçi, bugün bir dereceli »eçırç yürürlüktedir. Fakat va-tandaşın reyini serbestçe, mânevi hiçbir tazyik altında kB|. madan kullanmasına imkân I yoktur. Zira ortada (2510) M yılı iskân kanunu vardır. Bu 1 kanuna göre İcra Vekilleri He-; yeti Türk ırkından , kolmıyan i veya Türk kültürüne yabancı i —--s--.. , jcıjcunden
başka yerlere iskân ettirme hakkını veriyor. Bu şartlar altında Q H. P. nin başka par-tıye rey veren veya bu husus kin çalışan bir vatandaşa «Türk kültürüne bigâne kalmaktadır» bahancaile, C. H. P. ve icra Vekilleri harekete ! geçebilir. Herhangi bir suite-I fehhüme yol açmamak için şim ■rİterf?lr‘m ki. biz,- bu
günkü icra Vekilleri heyetinden böyle bir şeyin çıkabileceğini kabili •etmiyoruz: fakat bununla Berafcer, bazı vatandaşlar De-kılıcı gibi asılı duran bu kanundan ürkerek reylerini kullanamıyncnklardır.
. i veya 1 urk kültürüne yaban.
' dT^sîr' ' k**" V‘"*nd“’I®n ■ yerlerinde
Maliye Bakanlığından soruyoruz
OY MESELESİ
Odemişli Saraç Mehmet uş-,tanın oğlu...) başlıklı başmakalesinde Ekrem Uşaklıgil. Baş bakanın son- nutkunu tahlil e-derek bilhassa .Saraçoğlu hükümetinin memlekete hayırlı1 iş iler diye saydığı: ı —Para buhranı.
— Açlık buhranı
— Kömür buhranı
Meselelerini ele 'alarak. C. H.'P. nin bu işlerde muvaffak olamadığını yazıyor.
Mazının başında şunlar var: aBaşbakanın, radyoda okunması 50 dakika siiren demeci-yıiri-en büyük kusurunu uzunlu-.ğunda buluyorum.
YUVARLAK DÜNYA Genç başmuharrir Ziyat E-büzziya Tasvirdeki başmakale- ’ sinde, Cumhurrr-isinin,, Başbakanın ve İçişleri Bakanının nutuk vc tamimlerin.idare âmir ve memurlarının herhangi bir parti lehinde ve aleyhinde hare kette bulunmamaları hususunda sözlerini halı lin file uymadığın: yazıyor ve şöyle diyor:
«Meşrutiyetten cumhuriyete intikal eden ,bu '-kilperestlik maalesef hemen heri- işimizde hâkim olmuştur. En büyük inkılâbımızı, cumhuriyeti bile yirmi üç senedir şeklen tam bir demokrasi halinde yürüttük, ancak bugün hakiki demokrasiyi helendiği kimseleri nuntakas'ı tesis yoluna girdik. > " ' I
Dikkat etmek lâzım, bunla- , rı Ziyat Ebüzziya ç .ırıyor. Ct-saretoini tebrik ederiz; Atı-alan I • Üsküdan geçtikten sonra Ziyat Ebüzziya, bile demokrat ve mu i halif kesildi. Yuvarlak dünya ve yuvarlak insa-nLır. >
*
KIZIM SANA SÖYLÜYORUM
Yeni Sabahın dünkü başma kalesinde şöyle den diyor:
«Sırasile İçişleri Bakanı, Baş bakan ve nihayet Adalet Bakanı memurlara seçim savaşında tarafsız kalın dedikçe gûya bunun aksini kastederek söylüyorlar ve yazıyorlarmış gibi bir durum peyda oluyor. O derece ki insanda şöyle bir vehim u-yanıyor: Bakanların konuşma tarzları gizli bir şifredir ve analı tan. valilerin v ■ ınemurlann elindedir. Bu şifrede Js'e seçime kat’iyen karışmayın, kanunî müeyyide ve ccz.ılar vardır demek eli sopalı, bıçaklı kanlı katiller hazırlayın ve muhaliflerin üzerlerine saldır na gelmektedir.»
Bunda gayrilabii ne Kızım sana söylüyorum, ninı sen dinle. Eskiden eğri turalım, doğru konuşalım di bir atasözümüz «vardı. Merrt kette iktidarın himmetile c mokratik gelişmeler başhy bu atasözü değişti: Doğru oturalım. eğri konuşalım.
j FEDAİ
kılarak kav- 8u endişe bilhassa şark vilâyet leri halkı için varittir.
Bundan sonra anayasanın 86 ncı maddesini bizce yanlış anlama neticesi olarak ortada duran sıkıyönetim kanunu mev cut oldukça yino serbest seçimin icrasına imkân yoktur. Zira. bu kanunun üçüncü maddesi sıkıyönetim komutanlığı, şüp
dışına sürdürme hakkını veriyor. Buna göre C. H. P. rey vermiyen vatandaşlardan pek haklı olarak şüphelenebilir. Bu şüphenin fiili müeyyidesi sıkıyönetim mıntakası dışına sürdürme olduğuna göre, birçok vatandaşlar reylerini serbestçe istimal edemiyeeeklerdir, Bununla -beraber sıkıyönetimin böyle gayri meşru ir yola toves sül edebileceğini pek kabul e-demeyiz. Fakat öyle bir mânevi tehdidin bulunuşu, birçok va tandaşlann reylerini serbestçe izharma mâni olacaktır. Görü-‘ lüyor ki bu şartlar altında
Trakya ve Şark vilâyetleri halkı korkunç bir mânevi baskı al-tındadır. Buna ilâveten polis | I BBşkilşât ve vazife kanunu ma-I BJ^’n mülkiye âmirine vatan-
Bu hadise yalnız sessizce birkaç Bakanı değil, ilim ve Lhuknk adamlarımızı alakadar eder mahiyettedir m
Abbas Hilmi Paşanın Türk
olduğu ve Türk .tabiiyetinde b ı lurıduğu herkesçe malûm ve is bata muhtaç bulunmıyan bir kariye olduğuna- göre. Mis r hükı" ”
51.1 iddiasında bulnur v
dair bn takım .vesikalar
euer ve bir takım kayıtl
saire ortaya atarsa bu tazuirie bir tabiiyet ihtilâfı meydana gelir. Böyle bir halde de biz y- • : bir şey isbat edecek değiliz. Pa şa hakkında esas ve mevcut ziyıet Türklük olduğuna g Mısır hükümeti bunun aksini dia ediyorsa iddi: mükelleftir.
Halbuki şimdiy
bizimkiler bu asli vc mevcut tabiyel vaziyetini ortaya atmış
- iar yc ne de Mısırlılar aksi
İddiada bulunmuşlardır. MalnS
I 'Sirk‘uî prensle, prenses yaptı
I Krı tesirlerle, bu her iki taral
I Serbest bıraktığı sahada yüks
I menfaatlerini alâkalandıran i
I ®CMİZCe |Ve taha'Sa 8°'
I bün.ck imkânlarını bulmuşlar-r 1 £
. Cenazenin Mısır bayrağı .vl-
Und.ı Kahireye nakli vc oraya
i .defni Mısulılorın tabiiyet iddi»;| :
‘ i-Sİnda bulunduklarına delâlet et
mez. Bunlar nezaketen bahşişi; L
I lûnan müsamahalardır. Tıpkı
Sİ: diplomatlara nezaketen bahyo» ■ i
I Bs>an b*21 müsamahalar gibfc.yj
i (((İmtiyazlar değil). , E
Eğer Mısırlılar, Paşanın m«çs-j
cut vc asli tabiiyeti olan Türk
itabiiyetini kabul etmezler vç i ıfcir takım vesikalar vc kayıtla^M tanzim emp Pa^a rnkkıa^ taya resmen bir Mısır tabiiyeti
I REMZİ Baikanlı |
ıddiası atarlursa işte bu takdirde ilim bakımından tu meçhul-. ____ ,,____. leri ihtiva eden çok enteresaan
eti Paşa hakkında Mim.-' I*>‘r hukuku husuriyei düvel Droit International
deşin hürriyetini bir müddet i-çin selp hakkını yerdiğinden C. H.P.ne muhalif olan vatandaş lar bu kanaatlerinden dolayı gayretkeş idar jinin lût-
ncüde)
İşin aslı
Doğan -RUŞENAY
Ankara cinayetine dair sosyoloji ilminin ışığı altında kısa bir tahmin yapacağa.. Devlet kapitalizmi daim» devleti elin-de tutan zümrenin aşırı derecede zenginleşmesi manasını ifade ettiği için tarihte ve sosyolojide Oligarşi diye adandırılan zümreci cemiyet tipinin mu asır bir şeklidir. Bu suretle men faatinin dar hudutlar! içinde
alacakları. ((Müteveffanın mer.
sup o,J
na göre mi? Yoksa mirasçıların . beden zümreci zihniyet iç ve ,lj...-_. , j._ . a-rjn ,ontU2Ctt keskin-
leşmesine ve bu tezatların çauş masından dcğan buhranların kendi sırıma amansız bir yük halinde yüklenmesine sebeb o-onun yıkılışını hazır-
olduğu tabiiyeti kanunları- 1 realiteleri teşhis imkânını kayna göre mi? Yoksa mirasçıların beden zümreci ■ 73.nl»-* ..
mensup olduğu tabiiyet kanun- dış tezatları larına göre mi?)
4 — Müteveffa hakkında k« nuni ikametgâh ihtilâfları. ,(Bu
r»te mi yoksa Ccnevrede mi?) ■ ki bu ___________________
5 — (Miras (Vergisi ihtilâfla- **r" A’Aara cinayetinin şimdi-rı. (Yani, 'müteveffanın kanuni ! .?** L'J" «-...
ikametgâhı miras vergisi kanun I h _ .. ----.----
lariyle.mensup olduğu tabiiye- i mçk tehlikesi karşısında bulsn-tinminışvc.-ı;i..i kanunları arasında ihtilâl, t. Müteveffa çifte (Double ne.icmalite) tabiiyeti! ise bu çifte tabiiyetle ikametgâh miras yergisi kanunlariylc ihtilâfa!.) .
ye kadar anlatılan bütün safhalar: oligarşiyi demaske edil-
Hi-sv Abty-P H£mi Pva selesi meydana gelebilir.
1 — Müteveffa (hakkında i-cabi tabiiyet ihtilâfları. ı(lcabi tabiiyet ihtilâfı bir kimseyi muhtelif devletlerin kendi tabiiyetlerine kabulünden çıkan ihtilaflardır. Bir de »elbî tabiiyet İhtilâfları vardır ki muhtelif devletlerin bir kimseyi tabiiyetlerine kabul etmemeleri)
2 — Müteveffanın muhteliı I devlet topraklarında ulunan I menkul, gayrimenkul mallarını-nın ve nükudunun hangi devlet miras kanunlarına tâbi olacağı.
' 3 — Müteveffanın muhtelif tabiiyetlerde bulunan mirasçıla rının hangi kanuna göre miras
Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
I — Muhtelif cb’atta olmak ürere 916 metre çelik çekme be
ru açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 9198.80 lira olup muvakkat teminatı
689.91 liradır.
3 — Eksiltme 26.7.1946 cuma günü saat 10.30 da Kabataj şubesindeki komisyonda ya-
ta Genei Mudi pılacaktır.
^^r^Şartlaşmalar her gün sözü geçen şubeden alınabilir.
15 — isteklilerin belirli gün ve saatte güvenme pareleriyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
(9279)
UİLI BUZ DOLABI
6 Kilo buz ile 24 saat soğuk-«.■ya öder
Bu buz dölaplan elektriksiz çalı§ır ve sizi ayda 40 lira elektrik parasından kurtarır.
Bütün masrafı ayda 6 liralık buzdur. Emsaline her cihetle üstündür.
Umumi »atış yeri: Beyoğlu. İstiklâl caddesi Bazare do Levent
ım nda şah bu altmış retle bakıy liliği aşikâj tanlayışı ile bü panlara faydası bu kadın, hâlâ sel hafaza ediyordu.
Beanty Budd'in dost edinme de ihtisası vardı: bu sabada çok kerro hayal sukutuna uğramış, fakat hiçbir zaman kendini yese kaptırmamışlı. Ona Rivicra ölçüsü ile zengin denilemezdi: bilâkis, ayda yalnız bin dolarlık gelinine ve Lanny eski üvey babası Marcel Detaze'nin tablolarından birini satıncıya ka-âjurü -ftfiarapd'basİYıM'^A. fakir olduğunu söylerdi. Civarda oturan mühim kimseler, Beanty Budd'i içlidışlı tanırlar yahut tanıdıklarını iddia ederlerdi; çünkü Beanty açık açık her şeyi anlatıyor, yahut anla-tıyormuş hissini veriyordu. Genç ligi hayli maceralı geçmişti, a-kat artık uslanmış, yeksek »oş-.« w»»
rami: tahammülsüz bir tıal almış olan szsyal huzırıszluk ' Ankara cinayetinde bir çıban-I başının vaıhğım hiş ederek; vc ! o noktaca oligatrirr'n tevil, in-arzcıtıg.ı.. bâr kaldırmayacak tekâde de- -i marke edlim-.'t üzere kıskn-rak bağlanmış ci-duğvnu görerek o-oa 'bu nc-ktadan cullanmakta-dır. Bu. dahili tezad.arm doğur duğu neticedir.
•' Oligarşiler, n-er.faatleri ica-j bı. elara’z kapitalist devlerle ka layca dost oluZar. Ve halkların menfaatini orada görelilerini kabul 'ederler. İki zıt kutuptan birini» tarafım tutmak suretile o iki kutiıp arasındaki gizli, a-pkâr mücadelenin lahasma gir niş urlar.
Kd zıt kutbun mücadele sabasına giıMikten asara o (n>em-fekette bu zft kutupların casus, jizli teşkilât ve herşeylerile faaliyete geçmelerine mani du-
I Ankara cinayetinde dahili huzursuzluk kat’î Kr demaake edişle oligarşiyi yenmek fırsatını bulmuş* gibidir. Bu cirayette beynelmilel bu-zvrf.zluklar da brribirini yenmeğe çalışıyor, punun bütün »UÇU inkılâp kirtertıini terk etmekten geli-
' Ankara cinayetinin esran bu kna çizgiler içinde ’ıallediknesi fcereken teferruattan ibarettir.
ıvıısua genmez luonamnıeu >~u:yı memur sı Paşanın laouyvtının olduğuna (delalet etmez. Çunzu prens ıvıontmmed «lı meznu-mun küçük biraderidir. Ve kral kenouuni bu işe memur etse Oc 'etmese gc ../..ueysuun cenazesini elbette işkencen} eyc kana: utmağa gelecektir.
«Sonra, merhumun oğlu El Munım. kuçu» ioiranc.ı ısrar gösteriyorlarsa buna kral Faruk muhalefet mi etsin? Elbette müstakbel taç mirasçılarına karşı bu nezaketsizliği göstermiyecektir. Ve elbet te İngiltere imparatorluğu nez-dinde .cenazem. Mısıra girmesi teşebbüsünde bulunacak ve müsaadesini alacaktır.
Binaenal. biz Paşanın asli ve mevcut tabiiyeti olan Türk tabiiyeti meselesini ortaya atat ve doğrudan „-ğruya Cenevre sulh mahkeme inden Paşanın İsviçrede, Fransada. Mısırda. Istanbuldaki nukudunun. menkul ve gayri menkullerinin yekûnunu sora- s e bunian resmen Icvsıkcacriz. (ki onlar da elli milyon ile yüz mâlyon frank ara sındaaır. Bu da elli milyondan yukan Türk lirası tutar.)
Veyahut bu işleri doğrudan doğruya mahallinde tetkik et-nfek üzere meıkrtden hukuku hususiye! düvelde ihtisas sahibi, salahiyetli dürüst bir memur göndeririz- Bu memur Cenevre (Devamı 4 üncüde)
a Slnolair:-~-~~~~-^— .
EVLER HASADI
dokunabildi kadınını almış v« sen defa da rimliliğini mu o kadın temiz bir izdivaç yapmıştı ki bazı kibar dostları bunu biraz gülünç bile bulmtışlardı Aksaçlı. pembe yanakb. Yc ni Fikir ve dinile todavi mezhebi sâliki Parsifnl Dingle tali-1 hin. garip bir cilvesi ile evin efendisi olduğu bu güzel malikânede dolaşır dururdu. Dinî içtihadı dünya işlerine katışmasını menettiği için bu (dolaşıııa-lmr sâkin ve hiçbir şeye karış-budan geçerdi. Dingle. kitap-
kaTarına yardım edebilmek ga-yeşile kerfdini kemale eriştirmek üzere bol bol dua ederdi. Khnseye kızdtğr. yahut kötü söz söylediği görülmemişin Hiz metçilerve çiçek yetiştiren Cap »M kadar benzeri iş.'*»*"”» ncv‘ j.n kilise ile »lüb»’11 vc
Tercüme eden: A. Vaiıır
-7-jL. V
bir garip olarak telâkki ediyor lardı. . i
Beauty Budd onu dünyanın en harikulade insanı? addediyor. mefkûresini takip .etmeğe çalışıyor ve bunda hakikaten ■muvaffak olduğunu zannediyor du. Neticede acaip. dünya ,vo ahirdi birleştiren bir halita meydan» gelmişti. Bienvenu nun sahibesi herkesi sfcviyor fakat 'ayni zamanda kibar sosyetenin icabı etraftaki dedikodularla alâkadar oluyordu: fuhen mu-
rum diyor» fakat ayni gamanda elbiseleri için büyük yekûnlar tutan paralar ödüyordu. Dostlarına '«artık para umurum hut remi oynarken kazanmak için canla bafla , uğratıyordu. Kumar oynamak caiz mi diye kocasına »onduğu vakit, «için-
ne» çıkartırlardı. Bienvenu ço-jcuklar için ideal bir yu.- oldu-Iğundan günlifk rapor dııima (müspetti. Villa, açık, çiçekleri ■ bol, örümcekleri kıt bir avlunun l'ctrafınca ini* edilmişti, köpek I'ler u»Iu telbiyeli idi: unvan »a-ihibi-birçok bebeyi büyütmüş s* lyanı itimat bir de dadı buhm-
Lanny de bu avluda büyü-j müş ve onu diğerleri birer birer ve - kibar muhitlerin mo-
dun gelen ses ne emrederse O doğrudur • cesabını almıştı. Bu ses ise henüz «Kumar oynamaz san bütün dostlarını kaybeder- > ---------------------
ain» den başka bir şey söyle- I’ büyük fasılalarla m emişti.
jVUI
Beauty-nın sessam I
", ol.,A MS» U, «AA U-v. >" k-
, . , p.,i,e «yn tetkik etmı»
edinmeğe çalışıyordu. defasında havalın «ons
giderken büyük babasınm I
..»S... k.".'1' >
.«r.'.ı S"» a...
mıştL Hor öğle vakti, yan. W Mucdino.in di sabah kahvaltısı gamanın»* , Marceline yavrusunun sıhaUf olduğuna emniyet getirmek u* zere telefonu açar. birisi d« kıymetli çocuğu ahizenin y*n>* na getirecek sahu» -‘dedirtmeğe çalışırdı: eğer demezse ayakla tını gıd&lar ve çocuktan bir
•takip etmişti. Önce Marceline. sonra Lanny'nin küçük kızı MatceltFrances ve Freddi Robm'in Jo do- honnes’i ki. Almanya'dan çı-— fu
her birini
■Öt- defasında hayatın sonsuz sırları j hakkuıdaki hislerini tazelemiş-| .ti. Onlara Çalgı çalmış ve nasıl w---------------rina. dikkat., etmişti,
dans öğretmişti; vo bu oıaıceıino'm mesleğini karar-laştırinauna sebep olmuştu. Lanny, hu sakin yerde kalarak | yarım İtalyan, bir çeyrek Fransız. bir çeyrek - Amerikalı. ve asırlar boyunca geriye Adem le Havva'ya kadar gidilince kim (Devarru var)
MİHAİLOVİÇ DAVASI
Belgrad. 12 (AA.) — Mahkeme ba,kanının haber verdiğine göre Mhailoviç davasına ait kararını son sanıkların ifa-dekinden sonra pazartesi günü «ant 15 te bildirecektir.
d;
SICA KLAR YÜZÜNDEN (GREV
2.400 kiri dün2 lA A'> ~ P“ckard fabrikası işçilorirkTen lav. e, v *O" de'~‘ Mcak ol™*..ndan do-
layı grev yapmışlardır.
>. Adliyede Tatil
20 Temmuz günü mahkemeler yaz tatiline başlayacaklardır.
Tatil 5 eylüle kadir devanı edecektir. Bu arada müıiacel işleve vo meşhut cürümlere bakarak üzere bazı maMteme-ler ve yargılayın ilgili daireleri nöbetçi kalacaklardır. ,
i
İstanbul sokaklarına konan yeni elektrik lambaları
MALÎYE BAKANLIĞINDAN SORUYORUZ İşçilerin iki milyon lirası yy-ıuıııı mı ııinyuil illdbl İO.U ile ve Bern elçisi i|c terekesinde be. mlyon. v.k.n I ek k.L . ---
Is+anbulun buz 'sarfiyatı
Son günlerdeki buz .sıkıntı» sının önüne geçmek için Bele dîye yeniden tedbirler almaktadır. Buz ihtiyacım önlemek için fabrika günde 85 ton yani 3000 kalıp buz imât etmek tedir. Son günlerde .[Adalar dairetile gazinolar ^azla buz sarfiyatı yapmaktadırlar. Belediye. kuzun daha fazla doğru dan doğruya halkın eline geçmesi için tertibat almaktadır.
Belediye bu yıl şehirde mevcut 4500 lâmbaya ilâveten -334 lâmba koymağa karar vermişti. Bunun 201 tanesi bugüne kadar konulmuştur. ,
Bu arada Fatihe 26, Eyübe 7, Bakırköy'üne ,16, ÜıltüBara 15. Beycğluna 37. Beşiktaşa 10. Emir.önüne 19, Kadıköyü-ne 30. Beykoza 4. (ve Adalara 27 lâmba konulmuş bulunmaktadır.
Hasfahanede yangın
Dün sabah Haiımjcöy hastan Air.de henüz ..nlaşılam/yan bir sebepten y . ı çıkmış çatı ie üst kat t.-.n «men yanmış l,r‘ I
" 1 bîr yere.
Tünel seferleri bağladı
Yeni gelen kayıkların tecrübeleri yapıldıktan sonra . dün saat 15 de Tünel ‘«ofislerine: başlanmıştır.
Ha talar . başka bîr nakledilmişlerdir. I -.sanc at yoktur. (
'Fransız gizli mukavemet
matbuatı
Bu gün Ünyon Fransız salonunda İstanbul Basın mensup larır.a, işgal altındaki Franaada gizli mukavemet matbuatına ait bir sergi gösterilecektir.
İtalyada büyük grevler (Baştarafı I incide) İşçilerin kuvvetle yapmış olduk lan istekler karşısında Floransa valisi, günlük ekmek istihkakının, 250 gıar.ıa kadar çıka-nlması için emir vermiştir .
Gazetelerin yerdiği malûma ta nazarjan gıda trahsulleri yüdde 18 nispetinde yükseldiği «halde işçi ücıetleri eski diişük durumunu muhafaza elmektef-dir. ‘
Dünya sendikaları
(Baştarafı | incide him fcir rol oynamaktadır.-İcra komitasının kar&arı, federasyonun idareci organlarının. hayatî ehemmiyette en nazik 'meseleleri efe almak hususundaki niyetlerinin ciddiyeti ni ispat etmektedir. (Sendikalar federasyonu faal tir merkez haline gelmektedir.
Dün'ya sendikaları federasyonu. işçilerin hakiki mümepili olmak vazifesine müdrik olaıak kütlelerin yardım ve muzaheretini cesaretle istemektedir-Federasyonun idare organları (imdi Aluıan kararların yürürlüğe konmasını tanzim etmeli dir.
Dünya sendikaları federe»’0 r.unun. uğrunda mücadele «("-Ü bu asil gayenin, teminini icra komitesi tarafından karadul Urdan tedbirlesin yürürlüğe k°n masındaki sür'at raükerrtaeH ğe bağlıdır.
İli.
. , , . -...... » oj.ı ■ Muınecea
elçisi ile '•‘■'ökesinden beş mlyona yakın ' cak husc ' bir miras vergisi alınmak lâzım
■gelir.
ı Makalemi bitirirken’şunu da unutmamakltğnn.z! beyan ede->'m ki; taüeytimizle alâkalı ve ya tabiiyeti ihtilâf mevzuu ola-i »ak veya tabiiyetimizde bulun-narak laviçrede ölen Mısırlı reni ve prenseslerden şimdiye kadar lsviçro adliyesi miras vergisi almamızı kolaylaştımak •öyle duttun bu gibi hçdiscler-de miras vergisi almak .hakkı-tn,zı daima tanımamış ve bu yolda yazılan resmî yazılarımı-zı ve yapılan teşebbüslerimizi daima akim bırakmışlardır. Bu gibi işler .ısrarla tarafımızdan takip edilmemiştir.
Tabiiyet işleri âmme huku-na ait bir meaelo halinde devletin hâkimiyetini alâkalandırdı ğından ihtilâfların halli beynel-nıilel mercilere kadar pötütüL I Rılirdi. Gerçi İsViçre ile aramız I Sa bu yoldaki ihtilâf mcvzula-Eını halle yarıyaeak konsolosluk mukaveleleri yoktur. Fakat Bu yokluğu , Isviçrenin daî^^ Bendi lehine ve bizim aleyhi He mı kullanması lâzımdır, I Sonra sırası gelmişken ls®l He adli makamlarına şunu da Çcyan etmek isterim ki; Abbo Çİİlmi Paşanın son ikametgâhı. I ffiın Ccnevrcde olması vc Ccnev gede vefatı itibarile Ccncvng Mı İh mahkemesinin terekesilB Haziyet etmesi meselesi de ayn Kir tenkit ve münakaşa ve hat-Enı ihtilâf mevzuudur.
■4 Fikrimce, terekenin ciheti ve »setine, taksim ve tasfiyesine Küteallik dâvaların, tereka ffienkul olduğu takdirde mülKl 'ffeffanı.-ı tabaası bulunduğu dev letın yani i urkiye Cumhuriyeti mahkemeleri nezdinde ikame
ko„-ol„.„ ... .. „„
I (Fakup Kadri Karaosmanoğlu) temas etmiyereık hak ve nasafet le tatbikatım yaparak raporun: | Ke.stcumhur veya Başvekile tak dim eder. Ondan sonra da (836) n matah kanunla değiş, lif len veraset ye intikal vergisi kanunumuza göre vergimizi tar
Müteveffama son ik.me’tgâ-hınm bulunduğu yer |3lonbul olduğundan verginin tetkik v-tarhında salâhiyetler cumhur!-’ yet mâliyesi defterdarlığı Istan 'bul Defterdarlığıdır.
I ölüm >“b»nc( bir memfeket to vulffla geldiğinden bu defter-deyLğa k.ükeHeflcz Urafındaa ölüme ı :. . tarihinden itibarer. döıt Jg içinde tereke hakkında fflBme verilecekti. Halbuki mirfi vergisi mükellefleri v-(-) raseı. intikal sergisi kanuni: 'nun 23
(:e Defterdarlığa bu yolda bc-(yanname vermediklternden. Def terdarhk bu mükelleflere doğ-)udan doğruya müracaat ede-/cek ve kendilerinden intikal eden mal. hak ve .noıfaatlc-ı tahkik edecektir. Eğer dcğrL malûmat . vermezlerte vergilerine ceza olarak 20 izam
S------ mükellef-
lerin kendiliklerinden beyanname vermeleri lâzımdı.
Eğer kısman veya tamame-ı geletlerse atıahlara ’ bir misi, daha zam yapılacaktır. (Gerçi mükellefler İstanbul Defterdarlığına .vekilleri marifetile bir beyanname vermişlerdir. Fakr.t | bu beyanname müteveffanın Türkiyedeki ehemmiyetli bir j kıymet ifade etmiyen mallarına
| Miras vergisi mükelleflerinin I üçü Istanbulda biri de Mısırda-,dır. .Onlar (fa Mısırda Prens lAbd-El Munim, Istanbulda ıKıbrisIi §evketm kansı Bayan I [Atiye, bir de Bayan Şevket Ö-jmer .Katırcfoğlu ve kötürümlüğü dvlayısile Bayan Şevketin ||KhyyımIığı alındabulunândîTrT nr bayandır.
Bütün bu izahattan asılaşılı- ' vergisine ilâve
Elmalı barajı
İstanbul Vali ve Belediye reisi d-ebetor Liitfi Kırdar, dün gazetecileri davet imiş ve ke.ı medecektir. ÇürJkü.
dilerine Sular ida inin Elmalı Barajından elektriğe tahvil suretiyle tesir «l&lcn Terfi fabrikasını ve Barajı zdîrmiştir.
Tûıkiyede yeni seçim
(Baştarafı 3 üncüde-funa her zamar. uğııyabilir
Bununla berat- : >etki. idare âmirlerinin öyle •;: kin yollara teveslsül ereceğim , ek kabul e-demeyiz. Fakat. :. demki ortada bir mânevi tehdit mevcut tur. Hele Falih Kükı. Recep Peker gibi C. H. P. bahadirieri icap ederse kanı: . rı daha şid detlendirebiliriz: .. i lindeki beyanatı karşısın-' mütereddit vatandaşların re;. ini serbestçe kullanabilme' çok tnüş-küileşmiştir. He - -tada bir do serbest patti tecrii’i■■■ i olduktan sonra..
İşte bu rebept - .
inanamıyoruz, t ber yeni meclis: > velki meclisten . Ze kin iradesine tere, r.ın na şüphe etmonıekteyiz.
Behç-t ATILCA
■ susat şunlardır:
* B’!ânın nüfus tezkere | I si Ve Türk pasaportu.
2 — Bizde tabiiyet rişlerile I | uğraşan daire içişleri Bakanh- j K‘dır. Dışişleri Bakanlığ, değil. ' dır. «Binaenaleyh Paşanın tabii-yetinirde tayin edecek ir akara J ~ Bizde bir karnenin " u»* vatandaşı olup olmadığın, tayinde Türk kanunu hükümle-, rıne tabı olunur. (Teşkilâtı esa ' «iye kanunu. Madde: 88 ve | biiyet kanunu.) | 4 — Tabiiyet hakkında mu- '
“Hcdc ve mukavele v.r» tabi- I ■yet kanunu ona göre halledi- .
5 — İçişleri Bak.nJiğmın Pa I şanın tabiiyeti hal.kmda vereceği kararlar açıktır. IBH
6 — Vatanda;l,ğS ,isba,tın. da kanuni veya adli &iiki&njer-
ı vc nüfus kanunundan isti- ' fadc edildiği gibi icap ederse medenî kanunun hükümlerin- I den de istifade olunur.
7 — Abbas Hilmi Paşanın 1914 senesinin . hangi ayuıda
've gününde Istanbula gelip bir daha çıkmamak üzere kaldığı tarih doğruca lesbit edilmelidir.
8 — En eski tabiiyeti Osmaniye kanunu. Lozan muahedesinin tabiiyet faslı ve tabiiyet maddeleri ve Türkiye Mısır a. »asında 7 Nisan 837 tarihinde imzalanan dostluk jve ikamet muahedeleri ve taibiyet mukavelesi iyice tetkik olunmalıdır.
9 — Abbas Hilmi Paşanın İçişleri Bakanlığındaki büyük dosyası ve Dışişleri Bakanlığında gizli tutulma dosyası seıbest çe ve açtkça alâkadar hukukçularımız larafındşn (etkik o-lunmalıdır. Maliye Bakanlığın-
mek l-ızım gelecektir. /■.:( .... .
dakı dcsyuı tetkike değer mahiyette değildir.
10 — 1836 numaralı kanun
kal vergisi kanunu biliomeli-
I Paşanın tabiiyetinin. DışişlM rı Bakanlığınca teHuki ile. i ürk tabiiyetinde olmadığı neticesi-ne verılması esassız olduğundan. böyle şeyler Türk e&ârı umumiyetini tatmin etmiyor. Ve anık bu hâdise yalnız ses-
götürülc d-j.
...........e ■
merikuller milli ka/ıun ve millî mahkeme hükümlerine, gayri menkuller ise mahalli kanun ve
tabidirler.
^^Nctk^tSarile^Abbra^Hib mi Paşanın Türklüğü ve miras vergisi «ılınması bakımlarından tabiiyetinin hukukçuladımız ta-
Fabrikatörler işçinin hakkını neden vermek istemiyorlar?
>- rayı işçilere ödemeğe zorlamak
Harp içinde kendilerine a- rayı iş ;i karnesi ayrılmış «lan I tadır, endüstri işçilerine, 1939 ı dan beri yalnız yüzde 25 fazla ücret yermiş olayı . patronlar ; ı kanuna göre yüzde 50 vermek ; mecburiyetinde old Alan halde ■ | kanunu çiğneyip geçmişlerdir. *
1 lıtrr.a b-' - • ‘“‘"y"' 5
. halledeceklermiş. Bu konuma' da endüstri mümessilleri bulun duğu halde asri kendi menfaatini koruman ie«beden işçi
Endüstri mümessilLerile ça-lıtrr.a kakara Jeonutarak bu işi
«*•
Ta- şanonu çşğr.eyıp geçmişle __................MoeQen ,
Çalışma bakanlığ, »und, ışçinm rafının mümessilleri bulunma, taralını tutarak patronlan tuta- '(maktadır.
2.000^000 lira olan bu pa- |
Sera I
İktisadi buhran
Amenkadâ sen zamanlarda umumi Lir hayat pahalJığ. b.ş göstermiş vo "bütün fiyatlarda anormal bir yiloliş başlamıştır. Memleketimize yeri gelmiş | bulunan ve büyük bir Ameri-kan firmasının mümessili ve kon-fay oncusu olan bir tacir şun
Patronla: son zamanlarda AtnerBcad.'yeken kundura ve ) Çorapların pek ucuza maledıl-( mesi üzerine tikâyetlere başlâ-ıralardır. Ziraat ve Ticaret ba ; kanlıkları ssnat emtia , ithajat ; pilâfonlanrnn leşçilinden iana-I yi birliğini 'haberdar elrr.ek me •selesinde anlaşnu.Jhr’dı. Son sı- ' — —r
| nai mamull.-rin ithalinden pat- | *”
| »onlar haberdar' edÜmedTklerin I — Ameri, harbten sorır.,
I den zarar .-it 1er. Garp patron- | kötü diyebileceğimiz tür eko-J Itnr.ın, yerli patronlara darbe nemi duruma girmiştir. Harb müsaade ettiği için ' isthsali. k'smen durmuş, işaiz-ı'ar hükümeti ka- \ ü baf’amış! Terhisler yüzün-' den i.tihlûk çoğalmış Ve bu se-• • bdble de her çeşit rr.amulâtm fiatıan artmıştır. Devamlı grev I ler’i de bunlara ilâve etmek ı lâzımdır. Meselâ. New-york li maunda aylarca tahmil . 'tahli | ye için bekleyen gemiler vsır-. dır. Sonra, ihracat ve .LCN.R. ' A ya yapıl art ya.-'dımın 1 rolü* de vardır. Bazı Amerikan sermayedarları hariçteki işleri da » m.Vn.'r knr-ılarraktadırdar.
, —— ________t en büytic siıntt-
zümrelerin günlük j ran yiyecek maddeleri olduğa
indirmesine
yerli patron-ar hükümeti kabahatli tutmaktaydılar.
Şikâyetler ■ Dilekler
(Ba,tarafı 2 incide) [ dine bit şiar edinmiştir. O yalnız: »Bun . iliyorum, ben yap. ' yorum, her. kazanıyorum» der. Servetini gittikçe genişletmeği. , kendi zevki için her şeyi yapma ğı. giıklere merdiven dayıyan | müsait k binaları dlmeyi bilir. Halbuki, j Qene Va zât HtBmaSjRi — kazançlarına r nebze ilâve etmeği akl-nı: bile getirmez. Zavallı işçi. Servet sahibi yaphğı. efendisine , usumkla, bir rae tâ koparabihıse r
■ B.zirr İStec:,
•fftrt “’ı-Fflr i.a:
durumdan lırlul
nu halt* bazı vilâyetlerde ekmek bulunamadığın» söylemîş-
Yangından çıkan ceset
Ortaköy yangınında kaybolan 70 yaş’rtda Façini adındaki kadının cesedi baş. ^rol ve ayakları olmadığı halde bulun-
iri'miz: hemcinsi-
bugünkü acı |
rhıp, insanlığın hayat sahasın. 1 muştur.
eder bir ı. ahiye:
—
tarafı 2 inci e) ■ reisler. Si ânfri ,1e yRn
kça sevilmiye ka M^şbirliği yaparlar. NetH
tîUUU^şçi âmiri fabrikanıtf so
fikirlerine yaTre^^taUn mesuldür. M
cesareti med( nr. 1.Çilerin, ■jttıalı'c ai.iluıdn
hiçbir şey . 4L>n sıhhatTHfetti-,i haki®
wkaç «öz şotoiyelim. Bu mı
olan MktalljMaEıd,.» yeti.tiıfcA
diğer kitlele- Gövdenin gömülmesine ada kını sağlıyacak i let doktoru müsaade efpıîş-
lenınİe
. • ■ ' ■■ ; ş.ıncı hakkı aklarda yüksellere biz- i 'andıracak olan «Sosya I
BULMACA
t ■ .ak '«tıiıin -.ılrtî
:;in «ini
'.'..■ı::: tır. I I '.ibrik.,'..rt .
piıışlıc.ı niz.nu
I --'ka i-.çi âmiri bilmelidir. Fan-ı >«k ı kanvnlaımı. 1.,-ir. ci!uc4 ihtimali olan yeni kanunları göz önünde ulundurması şarttır. Bu. cnun işinin, en mühim bir kısmını teşkil eder. Zira işçi âmiri, emrinde bulunan işçilerin çalışma saatlerinin dürüstlüğü ile iş şeraitinin tatbiki bakımından müdüriyet mesuldür. Ekseriyetle. |tçi Tazminatı ve umumi olarak sırai sigorta hakkın-, da haylice malûmatı olmalıdır. Hiç değilse acele vaziyetlerde bu mevzular hakkında nasrl i-zahat alılası lâzım geldiğini bil
Vazifesindeki eğlenceli ta-j rafta, fabrikada İşçileri. İçin Iç-İ' timaî toplantılar tertip etmektedir. Bîrçck insanın çalıştırıldı ğı yerlerde ekseriyetle emniyet hayatı vardır. Sporlar. dan., ler ve Refika Dırvaı adında I J"0*."*’ '* d‘?’.r *
ler için klüpler tejkll edılmek-bir İcadındır. , , tedir. İşçi âmiri bu muhtelif şüp
Müstakilen 1 adaylığını ko- helerî kendisi idare etmez. Tayan Kâzım Karabekir ve Hıfzı bii olarak bunların idari işleri-Vddet namzetliklerini geri al- ne hasredeck vakti yoktur. Fa-mfşlordır. , ' kat muhtelif kulüpler için seçi-
C. H. P. sinin lere kuru valileri
(Baştaıafı I incide) besi mensubları ev. ev dolaşarak aza kaydecmîye Ve reyle rini D.P. ye vermelerine çalıp
Bu arada C. H. P. aleyhinde ağır ,tözler rarfetmokte. kendilerinin halkı refaha kavuş tutacakları: ı. hükümeti muhak kak elde edecilerini söyle-
. Fransaya 650 milyonla Kredi | Nav-York. 12 (A.A.) -jih »•«M ve ithalat bankası f®1 fından Franraya verilecek milyon dolarlık kredi hakkıffd'’ anlaşma yaraı imza ediliştir. Bilir, d iğ i gibi ₺u iujpa» Blum ve Monnet lar^fınd"1' görüşmeleri yapılan anlaştn»'*' Çüanl «sindendir.
650 müyonhık yüzde üç-f»' azli kredi F„n(1 tarafıı*ian 20 «şraede ödenecektir.
Müstakil Adaylar
Şeririmizde millet , vekilliği iyin seıbcst ' olarak dün de 3 »•his adaylıklarını koyımuşlar-
Müstakil olarak ça-lf. tığından kendi bilgi ve teşebbüsüne itimadı vin alıdıı. Sıhhat müfettişinin, iyi tefriş vo teçhiz edilmiş bir hasta odası vardır. Büyük bir fabrikada ise istirahat odaları ve kliniği ile ayrı bir binası olabilir. İşçilerin sıhhatile alâkadar olan bu sıhhat müfettişi, işçi âmirile yakından temas halindedir. —Şunu tebarüz ettirmeliyim ki sağlık işleıinde çalışmak kolay bir şey değ.ldir. Bir kadının kuvvet ve sabrına bağlıdır. Mü terradiyen herkes gelip derdini anlatn akta olduğundan, bu işe merbut olan mesuliyetlerin gittikçe büyümek tabiati vardır. Bu is. Kltıoal ılımlar a lerden biri olduktan başka en iyi maaşı da temin etmektedir. Mesuliyeti olduğu kadar Peatiii de olan bir iştir. Fikrimce işin cazip tarafı, faal bir vazife olu şundadır. Fabrika sıhhat müfet tişi katiyetle bilir ki kendisine daima ihtiyaç vardır. Bu. bir in »anın hissedebileceği en nıem-nuniyetbahş hislerden biridir. ( :
lannı ve bu dâva hakkında ilmi ve hukuki .fikirlerini, değerli mütalâalarını umumi şikârdan esirgememelerini rica ederim.
Remzi BALKANLI
.
ı
İstanbul borsasının
12.7.946
Londra I Sterlin 1.24 N'ovyork 100 Dolar Paris “
Cenevre 100 İsviçre
Fr.
Stokholm 100 İsveç
Kr.
cümleler, Falih Rıf : illerinin kaleminden 1 çıkmış olsaydı, -ophenz ki. kumc’an fedakârlık edip, ce vermeği büyük bir zahmet biîir | ve bunu yapmazdım. Zira, onla ' ra cevap vermektense, köprü- | den denize ir taş atmak daha j münasiptir. Zaten, onların he- ı men her sözü, kendi arkadaşla- i rını dahi geniş mikyasta' renci- . de etmiş ve muhalif saflara kc- I valamıştır. Cnlar, herşeyi aöy- ' ; ler ve herşeyi yazabilirler; biz- , ( ler de. kendi saflarımızda iler- |
132. — | İçmeği biliyoruz ve bileceğiz.
100 Fransız Fr. 1.0925 i Isnuff BİR'AK
30.3255 1 ■_______________________
31.1325 Yeni Nejriyaf :
•.' 7 941 (Demiryolu I I I 20.80 7 Birinci tertip milli '
Müdafaa
-i.' 7 Üçüncü tertip milli Müdafaa
% 7 4 ür.cü tertip milli Müdafaa
mümessil
aÇAGDAŞ» .osy.L rikh- ve aktüalite dergisinin 3. ü sayısı
larak çıkmıştır. Bu sayıda •Türk İstanbul». »Dobruca
19.75 Tüıkleri». »Doyunca tıksınn.ca. ' 1 çatlayıncaya kadar yiyin» gibi
20.— j dikkate değer yazılar. inceİe-i melez, hikâyeler, şiirler v.s. var I
40.— j dır. Cftuyucularımıza tavsiye !
20.25
Dünkü (LukılK-l»nszsı halli: YJa(Mh|.^İı:
I — Türkiye 2 — Ara. Ta-if. 3 — İğne 4 — Füze, nar 5 1— Palmiye 6 — Ceza 7 — Yarim, ki 8 — le. iç
Sol.br. iojta':
I — Taife, ay 2 — Ürgüp. I al 3 — Ranza, re 4 — Eefci. I 5 — it. ,Memi 6 -— Yalnız 7 — ti. «S --
Solisti .’sıği
I — Bir paşa 2 — Bostan, üç harfin okunuşu 3 — Bir m* but. haya 4 — «Kars lı 5 — Bolluk 6 — Fransızca bir harfin okunuşu, haVvaıi ölüsü, ile. 7 —- Tersi bir emir, kasaptadır, teni kaldırma 8 — Bir vilâyet başlık 9 ,— Nota, tamlama.
Comments (0)