Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3580 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Say.eı: 10 Kuruş
Sahibi: Safa Kılıçboğltı
İngiliz Kralı hasta..
Londra, 13 (A.A.) — Pazar günü bildirildiğine
göre, cumarteBİ günii güç bir sinir ameliyatı geçir-
miş olan Kıral George, geceyi sâkin, fakat olduk-
ça rahatsız geçirmiştir.
Idaraı Nuruoamanlye Noı İT
Tal adraalı «YENİ SABAH»
İSTANBUL
Telefon ı BOT»»
PAZARTESİ
14
MART
1949
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine bağlıdır Türkiye, dünya siyasetinde, ön plânda
Yeni faaliyet
Devresi..
Büyük Millet Meclisi, bugün, çalışmalarına tekrar başlıyor. Büdceyl kabul İçin mü sakerelerin son haftasında sar* frttiği ağır ve kesif gayret, bir . müddet Lstirahate hak kazandırmıştı. Şimdi o dinlenme devresi ( sona ermiş bulunuyor, önümüz- { deki aylarda tezgâhta bir yığın ! kanon vardır. İşlenecek ve ince- I lenecek olan mevzular çeşitli ve ! karışıktır.
Büdce müzakereleri sıracında hükümet adamlarının da kabul ve tebarüz ettirdikleri gibi, vergi sistemimiz çok bozuktur, randımanı az, tevzi şekli adaletsizdir. Muayyen gelirlerden fazla alındığı halde kontrolden kaçabilen iradlartlan pek c'tiz’î miktarlar tahsil olunabllmektedir. Bu duruma son vermek mak-aadiyle yeni bir gelir vergisi projesi hazırlanmıştır. Hakikatle Halk Partili hükümetler bu lâyiha etrafında çalışmağa başlıyalı çok zaman olmuştur. Hattâ geçen kabine de bir taslağı Meclise kadar getirmiş İdi amma orada hayli sert tenkidlere maruz kaldığı İçin geri almak lâzım geldi İdi. Şimdi bazı tâdillerden sonra bu lâyiha konuşulacaktır. Ciddi ve etraflı incelenmek icabederse yalnız bu tasan Meclisin yaza kadar olan çalışmalarını yutabilir. Halbuki bundan daha az mühim olmıyan diğer bir tasarıyı da hükümetin bu devrede çıkarmak istediği anlaşılıyor! Yeni emeklilik kanuna...
Bu yeni tekaüt kanunu esld ■ vaziyeti tamamiyle değiştiren çok şümullü ve belki de hükümet j için birçok mali külfetleri lcabet-tiren bir düşünce mahsulüdür. . Emekliler arasındaki farkı kaldıracak bir iki maddelik bir kanun lâyihası Meclise getirilerek şimdiki adaletsizliği bertaraf etmek gibi bir çare varken bunu İhtiyar etmeyip bütün emeklilik vaziyetini altüst eden bir projeyi behemehal önümüzdeki aylarda çıkarmağa çalışmak bilemeyiz ne dereceye kadar doğrudur. Çünkü gelir kanunu lâyihası, cari ve gündelik İşlerle birlikte Meclisin bütün çalışma gücünü işgal etmeğe kâfi gelebilir. Buna bir de bu gelir kanunu projesinden az ehemmiyetli olmıyan bir emeklilik projesi eklemek milletvekilleri mesaisini çok ağırlaştırmaktır ki bunun neticesinde her iki tasarının da derin incelemelere tâbi olmadan Meclisten çıkması tehlikesi vardır. Birçok kanunlarımızın, lüzumlu derecede, tetkik edilmeden sür’atle çıkarıldığı için tatbikatta zorluklara uğratıldığı hattâ bozan tatbikatın hemen yapılmadığı vahidir. Faraza şu meşhur toprak kanunu —kİ bunu müstâcelen Meclisten geçirmek için Saraçoğlu Şükrü, Başbakan sıfatlyie, yapmadığını koymamış İdi— çıkarılalı İki üç yıl olduğu halde ya hiç tatbik edilmedi veyahut o kadar müteferrik ve tek tük olarak tatbik edilir gibi oldu ki kanunun Meclisten geçmesi vaktindeki a-***’’ »e bu netice karşılaştıniın-** ‘"•'»«'da o vakitki telâş ve he-ldl blr hayret uyanır.
Yeni kanunlar hobi j . Mlâhur. te“SSİJr“j
Id.M.etaemek 1(ta etraflı ve sükûneti!
zımdır. Umumî heyette kanımı tilmü hakkında olsun, maddeleri üzerinde olsun en geniş tartışma-yapılabilmeli, milletvekilleri ozon boylu izahat ve mütalâa! I •erdedebilnıelidir. Yoksa böyle mufassal kanunları geçirmek İçin »(iz hürriyetini tahdid edecek, 5 veya JO dakikaya indirecek usullerle sür'at rekoru kırmakta büyük menfaat yoktur.
Düşünülmek lcabeder ki bizde Meclis tektir. İkinci bir meclis, âyan heyeti yoktur ki Millet Mec J fUinden acele ve noksan geçecek ı kanunların pürüzleri ikinci bir ı defa başka bir heyet tarafından t tedkik maddesinden geçirilsin... i Millet Meclisinde acele edilirse, t «önci bir merhale mevcut olma- [ sığma göre, kanunların bir çok t (Davamı ı 8a. 3 - 8ü. a de) t
"Rusyanın Akdeniz siyaseti düşünülürse bir Akdeniz Paktının ilk âkidleri, Türkiye, Yunanistan, İtalya, Fransa, Ingiltere ve Amerika olacaktır.,,
Hikmet Bayur, dünkü toplantıya iştirûk edenler arasında..
Birtefsirci, Alt antik paktını, Stalin yaratmıştır, diyor
Akdeniz memleketleri ve me- ir Belâ İtalya İçin, pakt bu mem- I leketleri İçine alacak veçhile | genlşletildiği takdirde coğrafya belki de pek ziyade yayıl- || mış olmıyacakhr. Gerçekten, R Kutup Denizinden Karadenize i kadar medeniyetin bir tek sal- ' dırganına karşı bir tek cepheyi | tutmakta olduğu söylenebilir.
Bununla beraber umumiyet I İtibariyle, biri Atlantik, diğeri de Akdeniz İçin olmak üzere aynı safta ve birbirini tamamlayıcı, fakat her biri ayn bir I birlik olarak iki palet mevcut olursa daha tabiî ve belki de z ameli bakımdan daha kullanışlı)!
ı» Londra, 13 (A.A.) — Scru-tator, «Bir Akdeniz Paktı» başlığı altında Sunday Times gazetesinde çıkan yazısında, Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının, Bevin’e yaptıkları ziyareti hatırlattıktan ve Rusların Türkıyeye karşı üç yıldanberi yaptığı sinir harbi ile Yunanistan’a karşı yaptığı gerçek —toplu ve savaş meydanlı— harbi anlattıktan sonra «Batı Avrupanın silâhlanması bu iki memleket zararına olursa vahim bir şey o-lur.» demektedir.
Gazete diyor ki:
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine o kadar bağlıdır ki bazı İngiltere Kıralı George VI.
Peyklerin genel komünistlerin kurmay konferansı din adamlarına
Sızan haberlerden anlaşıldığına göre peyk memleketler şefleri Macaristanda toplantı halindedir
Viyana, 13 (a.a.) — «United Press»:
Henüz teyid edilmıyen fakat yetkili Avusturya kaynaklarından alınan haberlere göre, ko-mînform memleketlerinin muhtemel olarak Yugoslavya ve Mareşal Tito'ya karşı kullanacaklar rı tedbirleri kararlaştırmak için. Avusturyadaki Sovyet işgal kuv
vetlerinin yüksek şahsiyetleriyle Sovyet peyklerinin askerî şefleri arasında Maceristanda Debres-cen’de bir gizli Genelkurmay kon ferans yapılmaktadır.
Bu arada, Rusyanın Avustur-yadaki yüksek komitesi General Kurassöv'un Avusturyadan ayrıl dığı ve nereye gittiğinin belli olmadığı kaydediliyor.
Benelux devletleri
İktisadî işbirliği
La Haye’de bir protokolimzalandı
La Haye, 13 (a.a.) — (vr?rr Benelux devletleri Bakanları tarafından bu sabahki konferans Bonunda imzalanan protokolda şöyle denilmektedir:
Belçika, Hollanda ve Lüksen-burg hükümetleri üç memleket arasındaki İktisadî birlik için zarurî olan şartların 1 Temmuz 050 de tahakkuk edebileceğine ve delecek Temmuz ayının başında da birlik için ilk adım teşkil edecek
bir sistemin kurulabileceğine i-nanmak tadır.
Bu konferans esnasında aşağı-dak hususlara temas eden birçok karar sureti kabul olunmuştur:
1. — Emtianın istihsal, tevzi ve istihlâkinin serbest bırakılması politikasının ahenkleştirilmesi ne devam olunması ve para yardımlarının ilgası,
2. — Bakanlar komitesi vası-lasiyle dış ticaret ve para siyasetinin ayarlanması, dış memleketlere tatbik edilecek malî hükümler için müşterek bir usulün kabulü. Bu karar suretinde belirtildiğine göre birlik, ancak Marshall yardımı devam ettiği ve
(Dovamıı Sa. 3 - 8Ü. 4 do)
İstanbul
vapuru nasıl gider
B. M. M.
bugün açılıyor
Salı güııkü grup içli mamda Sadak konuşacak
yaptığı zulm
Ingiltere, Bulgaristana yeni bir nota verdi Londra, 13 (a.a.) — «Lps»: İngiltere hükümeti, 15 Bulgar rahibinin muhakemesini protesto etmek üzere Bulgar hükümetine bir nota göndermiştir. Bu notada, bahis konusu dâvanın. Doğu Avrupada hürriyetlerin mevcut olmadığını ve Bulgaristanın, barış antlaşmasının yüklediği taahhütlere riayet etmeğe niyeti bulunmadığını Isbat ettiği belirtiliyor.
Nota, îngilizlerin tahrikiyle casusluğa giriştikleri hakkında suçlular tarafından sözde yapılan beyanatı reddetmekte ve §un lan İlâve etmektedir:
İngiliz konsolos muavininin o (Dovamtı 8a. 3 - 6Ü. 4 do)
Ankara, 13 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi yann, tekrar müzakerelere başlıyacaktır. Büdce müzakerelerinin hitamından sonra Meclisin, İki hafta müddetle muvakkat bir istirahat tatili verdiği malûmdur, önümüzdeki günlerde de Mecliste hararetli ve tartışmalı müzakereler olacağı tahmin olunmaktadır.
Diğer taraftan salı günü toplanacak olan C.H.P. Meclis Gnı-pu, Avrupa seyahatinden dönen Dışişleri .Bakanı Necmeddin. Sn-dak'ın dış hâdiseler etrafında geniş izahatta bulunacağı anlaşılmaktadır.
Biz mııztarip milletiz,,
Kasımpaşada dün yapılan törende H. Bay urun nutku
Parti Milletvekillerinden Enver Kök, Sadık Aldoğan ve genel idare kurulundan Fuad Arna da heyecanlı hitabelerde bulundular
Bayur, bu akşam Ankara’ya avdet edecek
Millet Partisi Kasımpaşa bucağı lokalinin açılı?! münasebetiyle dün saat 15 de Kasımpaşada bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda; Millet Partisi genel başkanı Hikmet Bayur, Milletvekil terinden Suphi Batur, Sadık Aldo-gan, Enver Kök, merkez idare kurulundan Fuat Arna ile kalabalık bir halk kitlesi hazır bulunmuş-
TelAvivde hayret
İngilterenin Akabadaki garnizonu takviyı edeceği haberi, Yahudi hükümeti çevrelerinde hayret uyandırdı
Telâviv, 13 (a.a.) — «Afp); takındığı bu yeni tavır, burada Îngilizlerin Akabadaki İngiliz garnizonunu takviye etmek niyetinde oldukları haberi Telaviv hükümetine yakın çevrelerde hay retle karşılanmıştır. Londranıa
Nehru, komünistleri takbih ediyor
Yeni Delhi: 13 (a.a.) — «Re-uter»:
Başbakan Nehru umumî bir toplantıda bayanatta bulunarak komünistlere şiddetle hücum etmiş ve onları, «Hindistanın dışında bulunan menfaatlere» hizmet ederek, memleketin güvenliğini bile bile tehlikeye koymakla suçlandırmıştır.
Çatalcadaki infilâk
insan kaybı ve hasar mevcut değil
Dün bir akşam gazetesi, Çatal-cada büyük bir infilâkın vuku-bulduğunu yazmıştır.
Mezkûr infilâk hâdiscBİnc biz (Dovamıı Sa. 3 - Sü. 4 do)
haksız görülmektedir. Filhakika Cuma günü Rados'ta Israille Ürdün arasında varılan anlaşma bü tün çevrelerde iyi karşılanmıştır. Bu anlaşmanın son günlerde gerginliği zaltacağı ve mütareke mü zakerelerini daha ileri götüreceği sanılmakta idi. Bilhassa Arab lejyonu birliklerinin, Dışişleri Bt kanı Sharett tarafından işaret c-dilen hâdiselerin tekrarından çekinecekleri ümit edilmekte idi. öto yandan belirtildiğine göre, Güney Necef bölgesinde toplanan İsrail kuvvetleri, her türlü sızma hareketlerine karşı koymağa hazır olmakla beraber, taarruz niyetleri beslememektedirler.
Sanıldığına göre Moskova, A-kabadaki Ingiliz garnizonunun takviyesi meselesini, İsrail hükümeti istemese de güvenlik kon şeyine vermek niyetindedir.
çetindir. Sırası gelmişken siz» bütçe müzakerelerinden biraz olsun bahsedeyim.
Bir sinema şeridi gibi göz öntlıj den geçirilip kabul edilen bütçe, genç ihtiyar çoluk, çocuk bilaistisna bütün vatandaşlarımızın omuzu na 100 er liralık bir külfet tahmil etmektedir.
Bütçede gelir faslı sıfırdır Bu İflâs etmiş bir tacirin durumunu
(Devamı: 8a. 3 - 80. 2 de)
İsviçredeki ilk iki karşılaşmada da parlak zaferler kazandı
tsviçfeye giden giireççilerimiadn Mersinli Ahmet (ağırda), AH Yücel (5İ kiloda) — Yazısı 5 incide —
Takvimden Bir Yaprak
Edebiyatsız Edebiyat
İFraıua Dtşbakanı M. Schumann f SCHUMAN
londraya
GİDİYOR
Londra, 13 .A.A. (Lps) — Fransız Dışişleri Bakanı Schu-man bu akşam Londrada beklenmektedir. Schuman, Brüksel paklı devletleri istişare konseyinin müzakerelerine iştirâk edecektir. Konsey, bilhassa Atlantik paktı ile Brüksel paktının birbiri üzerinde no gibi tesiri olabileceğini İnceleyecektir.
Bu kadar gürültü, patırdı, I Ankaradan gelen müfettiş- I ler ne iş yaptılar. Bütün I bunlar, iki üç hariciyeci I için miydi?
Allah eksikliğini göstermesin şu İstanbul vapuru da olmasa gümrük İdaresi, gümrük İdaresi olduğunu anlıyamıyacak. Gümrük müfettiş ve memurları da görevlerinin tadını çıkaramıya-eaklar. Bu sefinenin her gelişi gümrük idaresi ileni gelenleri i-Çin adetâ yeni bir heyecan kaynağı gibidir.
Bir zamanlar belâlarında bile kaçak para, kaçak eşya, hulâsa akla gelen bütün kaçak şeylerin cirit oynadıkları bu meşhur va-(Devamı: 8a. 3 ■ 8Ü. T de)
Arkadaşımız Kadlroan Katlı, sütununda yazdığı «Edobi-yatsız edebiyat» başlıklı bir fıkra ilo Türk edebiyatını biraz külfetli buluyor, önoo, eski odoblyatımıa dediği Türk odoblyatı eski evlerimi* zo vo oskl kıyafetlorlmlze benzermi;. Biz Türklor ovlerimizln rahat ve kullanışlı olmasından zlyado süslü olmasına ehemmiyet voriyormuşuz. Elbiselerimiz do bol ve agırmtj... Lüzumsuz süslorle dolu imlfi haro-kot hürrlyotlmlzl tahdld ediyormuş. Bizi çalışkanlıktan ziyade tenbolll* ta, tovazudan zlyado gurura zorlu-yormuş.
O haldo nasıl bu ovlorl o süsten kurtarmak, nesil elbiselerimizi bol ve aftır olmaktan zlyado dar vo hafif yapmak loabodlyorsa edebiyatımızı do odoblyntsız hale koymak lâzım geliyormuş; bu İtibarla nasıl konuşuyorsak öylo odoblyatımız olmalıymış.
Ayıp değil a... anlamadım.
Zira evlerimizin süslü zamanlarında monılokot bir bolluk vo refah devresi yaşıyordu. Kâhya kadınlar, oarlyelor, zonol halâyıklar, ağalar, uşaklar, yamaklar... İlâh, vardı. O zamanlar böyle musluğu çevirince banyoyu doldurup ayağımızın vo daha bilmem noromlzln temas oylodlğl su İlo ağzımızı burnumuzu yıkamazdık. Evlerimizde Adeta külhanlı hamamlarımız vardı.
Tunbol do değildik. Fothotilğl-
mlz yorlorl caıııllor, türbolar, Abide-
lor, hanlar, hamamlar, kapalı »ar*
Iilar, «•bllter, Imarıtlor, laıJırvAö'
larla süslerdik; o bol ve ağır oh Dişeler üzerine kılıoımızı takıp, kü* hoylânın sırtına atlaymoa Vlyana-ya kadar gider, oradan döner çölleri geçer, imparatorluklar kurardık...
Bir millet konuşurken edebiyat yaparsa bu, onun ruhundaki incelemenin bir tozahürüdür. EndlKüe medeniyetini kuran Müslümanlar-da hastaları ziyaret edon doktorlar reçetelerini manzum yazarlarmış.
Lisan, yalnız Ifham vasıtası değildir. Biraz da lükstür, san’attır, zevktir.
Bu momlokot konuşma lisanı, yazı lisanı diye ayrı dil konuşma-mıştırj yalnız yazı yazdığı zaman onun anlaşılması kolay, cümlolori muntazam olmasına dikkat etmiştir. Sonra konuşma lisanından edebiyat yapmağa kalkarsak onu öa Türkçe diye mahvoyledlğlmlz güzol dilimizin bugünkü perişan haline döndürürüz. Çünkü herkes bir türlü konuşun hepslno göro odcblyat olamaz. Bu muhtelif konuşma tarzının bir muayyen sekil vardır kİ o da lisanı dürüst yazmaktır. Herkes onu öğreniri sonra ona kendinden bir sanat zevki verir.
Kaldı kİ blzdo nasıl türkço diye bir $oy kalmadı İse edoblyat diye do bir şoy kalmamıştır.
Kadlrcan Kaflı'nın Istodlğl edebiyat anûak «heyhat I» İlo katly» Olurl,.
Milli tııkırn, dün, Fenerbahçe stadyumunda Fenerbahçe takımı ile bir egzersiz maçı
yaparak 5-7 galip gelmiştir. Resimde F. B. furredirıin bir gol fırsatını nasıl kaçırdığını
görüyorsunuz. — Yazısı 3’üncü sayfadadır —• (Foto..: Bürlıan . Yeni Saba! )
ULVNAY
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3580 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Say.eı: 10 Kuruş
Sahibi: Safa Kılıçboğltı
İngiliz Kralı hasta..
Londra, 13 (A.A.) — Pazar günü bildirildiğine
göre, cumarteBİ günii güç bir sinir ameliyatı geçir-
miş olan Kıral George, geceyi sâkin, fakat olduk-
ça rahatsız geçirmiştir.
Idaraı Nuruoamanlye Noı İT
Tal adraalı «YENİ SABAH»
İSTANBUL
Telefon ı BOT»»
PAZARTESİ
14
MART
1949
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine bağlıdır Türkiye, dünya siyasetinde, ön plânda
Yeni faaliyet
Devresi..
Büyük Millet Meclisi, bugün, çalışmalarına tekrar başlıyor. Büdceyl kabul İçin mü sakerelerin son haftasında sar* frttiği ağır ve kesif gayret, bir . müddet Lstirahate hak kazandırmıştı. Şimdi o dinlenme devresi ( sona ermiş bulunuyor, önümüz- { deki aylarda tezgâhta bir yığın ! kanon vardır. İşlenecek ve ince- I lenecek olan mevzular çeşitli ve ! karışıktır.
Büdce müzakereleri sıracında hükümet adamlarının da kabul ve tebarüz ettirdikleri gibi, vergi sistemimiz çok bozuktur, randımanı az, tevzi şekli adaletsizdir. Muayyen gelirlerden fazla alındığı halde kontrolden kaçabilen iradlartlan pek c'tiz’î miktarlar tahsil olunabllmektedir. Bu duruma son vermek mak-aadiyle yeni bir gelir vergisi projesi hazırlanmıştır. Hakikatle Halk Partili hükümetler bu lâyiha etrafında çalışmağa başlıyalı çok zaman olmuştur. Hattâ geçen kabine de bir taslağı Meclise kadar getirmiş İdi amma orada hayli sert tenkidlere maruz kaldığı İçin geri almak lâzım geldi İdi. Şimdi bazı tâdillerden sonra bu lâyiha konuşulacaktır. Ciddi ve etraflı incelenmek icabederse yalnız bu tasan Meclisin yaza kadar olan çalışmalarını yutabilir. Halbuki bundan daha az mühim olmıyan diğer bir tasarıyı da hükümetin bu devrede çıkarmak istediği anlaşılıyor! Yeni emeklilik kanuna...
Bu yeni tekaüt kanunu esld ■ vaziyeti tamamiyle değiştiren çok şümullü ve belki de hükümet j için birçok mali külfetleri lcabet-tiren bir düşünce mahsulüdür. . Emekliler arasındaki farkı kaldıracak bir iki maddelik bir kanun lâyihası Meclise getirilerek şimdiki adaletsizliği bertaraf etmek gibi bir çare varken bunu İhtiyar etmeyip bütün emeklilik vaziyetini altüst eden bir projeyi behemehal önümüzdeki aylarda çıkarmağa çalışmak bilemeyiz ne dereceye kadar doğrudur. Çünkü gelir kanunu lâyihası, cari ve gündelik İşlerle birlikte Meclisin bütün çalışma gücünü işgal etmeğe kâfi gelebilir. Buna bir de bu gelir kanunu projesinden az ehemmiyetli olmıyan bir emeklilik projesi eklemek milletvekilleri mesaisini çok ağırlaştırmaktır ki bunun neticesinde her iki tasarının da derin incelemelere tâbi olmadan Meclisten çıkması tehlikesi vardır. Birçok kanunlarımızın, lüzumlu derecede, tetkik edilmeden sür’atle çıkarıldığı için tatbikatta zorluklara uğratıldığı hattâ bozan tatbikatın hemen yapılmadığı vahidir. Faraza şu meşhur toprak kanunu —kİ bunu müstâcelen Meclisten geçirmek için Saraçoğlu Şükrü, Başbakan sıfatlyie, yapmadığını koymamış İdi— çıkarılalı İki üç yıl olduğu halde ya hiç tatbik edilmedi veyahut o kadar müteferrik ve tek tük olarak tatbik edilir gibi oldu ki kanunun Meclisten geçmesi vaktindeki a-***’’ »e bu netice karşılaştıniın-** ‘"•'»«'da o vakitki telâş ve he-ldl blr hayret uyanır.
Yeni kanunlar hobi j . Mlâhur. te“SSİJr“j
Id.M.etaemek 1(ta etraflı ve sükûneti!
zımdır. Umumî heyette kanımı tilmü hakkında olsun, maddeleri üzerinde olsun en geniş tartışma-yapılabilmeli, milletvekilleri ozon boylu izahat ve mütalâa! I •erdedebilnıelidir. Yoksa böyle mufassal kanunları geçirmek İçin »(iz hürriyetini tahdid edecek, 5 veya JO dakikaya indirecek usullerle sür'at rekoru kırmakta büyük menfaat yoktur.
Düşünülmek lcabeder ki bizde Meclis tektir. İkinci bir meclis, âyan heyeti yoktur ki Millet Mec J fUinden acele ve noksan geçecek ı kanunların pürüzleri ikinci bir ı defa başka bir heyet tarafından t tedkik maddesinden geçirilsin... i Millet Meclisinde acele edilirse, t «önci bir merhale mevcut olma- [ sığma göre, kanunların bir çok t (Davamı ı 8a. 3 - 8ü. a de) t
"Rusyanın Akdeniz siyaseti düşünülürse bir Akdeniz Paktının ilk âkidleri, Türkiye, Yunanistan, İtalya, Fransa, Ingiltere ve Amerika olacaktır.,,
Hikmet Bayur, dünkü toplantıya iştirûk edenler arasında..
Birtefsirci, Alt antik paktını, Stalin yaratmıştır, diyor
Akdeniz memleketleri ve me- ir Belâ İtalya İçin, pakt bu mem- I leketleri İçine alacak veçhile | genlşletildiği takdirde coğrafya belki de pek ziyade yayıl- || mış olmıyacakhr. Gerçekten, R Kutup Denizinden Karadenize i kadar medeniyetin bir tek sal- ' dırganına karşı bir tek cepheyi | tutmakta olduğu söylenebilir.
Bununla beraber umumiyet I İtibariyle, biri Atlantik, diğeri de Akdeniz İçin olmak üzere aynı safta ve birbirini tamamlayıcı, fakat her biri ayn bir I birlik olarak iki palet mevcut olursa daha tabiî ve belki de z ameli bakımdan daha kullanışlı)!
ı» Londra, 13 (A.A.) — Scru-tator, «Bir Akdeniz Paktı» başlığı altında Sunday Times gazetesinde çıkan yazısında, Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının, Bevin’e yaptıkları ziyareti hatırlattıktan ve Rusların Türkıyeye karşı üç yıldanberi yaptığı sinir harbi ile Yunanistan’a karşı yaptığı gerçek —toplu ve savaş meydanlı— harbi anlattıktan sonra «Batı Avrupanın silâhlanması bu iki memleket zararına olursa vahim bir şey o-lur.» demektedir.
Gazete diyor ki:
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine o kadar bağlıdır ki bazı İngiltere Kıralı George VI.
Peyklerin genel komünistlerin kurmay konferansı din adamlarına
Sızan haberlerden anlaşıldığına göre peyk memleketler şefleri Macaristanda toplantı halindedir
Viyana, 13 (a.a.) — «United Press»:
Henüz teyid edilmıyen fakat yetkili Avusturya kaynaklarından alınan haberlere göre, ko-mînform memleketlerinin muhtemel olarak Yugoslavya ve Mareşal Tito'ya karşı kullanacaklar rı tedbirleri kararlaştırmak için. Avusturyadaki Sovyet işgal kuv
vetlerinin yüksek şahsiyetleriyle Sovyet peyklerinin askerî şefleri arasında Maceristanda Debres-cen’de bir gizli Genelkurmay kon ferans yapılmaktadır.
Bu arada, Rusyanın Avustur-yadaki yüksek komitesi General Kurassöv'un Avusturyadan ayrıl dığı ve nereye gittiğinin belli olmadığı kaydediliyor.
Benelux devletleri
İktisadî işbirliği
La Haye’de bir protokolimzalandı
La Haye, 13 (a.a.) — (vr?rr Benelux devletleri Bakanları tarafından bu sabahki konferans Bonunda imzalanan protokolda şöyle denilmektedir:
Belçika, Hollanda ve Lüksen-burg hükümetleri üç memleket arasındaki İktisadî birlik için zarurî olan şartların 1 Temmuz 050 de tahakkuk edebileceğine ve delecek Temmuz ayının başında da birlik için ilk adım teşkil edecek
bir sistemin kurulabileceğine i-nanmak tadır.
Bu konferans esnasında aşağı-dak hususlara temas eden birçok karar sureti kabul olunmuştur:
1. — Emtianın istihsal, tevzi ve istihlâkinin serbest bırakılması politikasının ahenkleştirilmesi ne devam olunması ve para yardımlarının ilgası,
2. — Bakanlar komitesi vası-lasiyle dış ticaret ve para siyasetinin ayarlanması, dış memleketlere tatbik edilecek malî hükümler için müşterek bir usulün kabulü. Bu karar suretinde belirtildiğine göre birlik, ancak Marshall yardımı devam ettiği ve
(Dovamıı Sa. 3 - 8Ü. 4 do)
İstanbul
vapuru nasıl gider
B. M. M.
bugün açılıyor
Salı güııkü grup içli mamda Sadak konuşacak
yaptığı zulm
Ingiltere, Bulgaristana yeni bir nota verdi Londra, 13 (a.a.) — «Lps»: İngiltere hükümeti, 15 Bulgar rahibinin muhakemesini protesto etmek üzere Bulgar hükümetine bir nota göndermiştir. Bu notada, bahis konusu dâvanın. Doğu Avrupada hürriyetlerin mevcut olmadığını ve Bulgaristanın, barış antlaşmasının yüklediği taahhütlere riayet etmeğe niyeti bulunmadığını Isbat ettiği belirtiliyor.
Nota, îngilizlerin tahrikiyle casusluğa giriştikleri hakkında suçlular tarafından sözde yapılan beyanatı reddetmekte ve §un lan İlâve etmektedir:
İngiliz konsolos muavininin o (Dovamtı 8a. 3 - 6Ü. 4 do)
Ankara, 13 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi yann, tekrar müzakerelere başlıyacaktır. Büdce müzakerelerinin hitamından sonra Meclisin, İki hafta müddetle muvakkat bir istirahat tatili verdiği malûmdur, önümüzdeki günlerde de Mecliste hararetli ve tartışmalı müzakereler olacağı tahmin olunmaktadır.
Diğer taraftan salı günü toplanacak olan C.H.P. Meclis Gnı-pu, Avrupa seyahatinden dönen Dışişleri .Bakanı Necmeddin. Sn-dak'ın dış hâdiseler etrafında geniş izahatta bulunacağı anlaşılmaktadır.
Biz mııztarip milletiz,,
Kasımpaşada dün yapılan törende H. Bay urun nutku
Parti Milletvekillerinden Enver Kök, Sadık Aldoğan ve genel idare kurulundan Fuad Arna da heyecanlı hitabelerde bulundular
Bayur, bu akşam Ankara’ya avdet edecek
Millet Partisi Kasımpaşa bucağı lokalinin açılı?! münasebetiyle dün saat 15 de Kasımpaşada bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda; Millet Partisi genel başkanı Hikmet Bayur, Milletvekil terinden Suphi Batur, Sadık Aldo-gan, Enver Kök, merkez idare kurulundan Fuat Arna ile kalabalık bir halk kitlesi hazır bulunmuş-
TelAvivde hayret
İngilterenin Akabadaki garnizonu takviyı edeceği haberi, Yahudi hükümeti çevrelerinde hayret uyandırdı
Telâviv, 13 (a.a.) — «Afp); takındığı bu yeni tavır, burada Îngilizlerin Akabadaki İngiliz garnizonunu takviye etmek niyetinde oldukları haberi Telaviv hükümetine yakın çevrelerde hay retle karşılanmıştır. Londranıa
Nehru, komünistleri takbih ediyor
Yeni Delhi: 13 (a.a.) — «Re-uter»:
Başbakan Nehru umumî bir toplantıda bayanatta bulunarak komünistlere şiddetle hücum etmiş ve onları, «Hindistanın dışında bulunan menfaatlere» hizmet ederek, memleketin güvenliğini bile bile tehlikeye koymakla suçlandırmıştır.
Çatalcadaki infilâk
insan kaybı ve hasar mevcut değil
Dün bir akşam gazetesi, Çatal-cada büyük bir infilâkın vuku-bulduğunu yazmıştır.
Mezkûr infilâk hâdiscBİnc biz (Dovamıı Sa. 3 - Sü. 4 do)
haksız görülmektedir. Filhakika Cuma günü Rados'ta Israille Ürdün arasında varılan anlaşma bü tün çevrelerde iyi karşılanmıştır. Bu anlaşmanın son günlerde gerginliği zaltacağı ve mütareke mü zakerelerini daha ileri götüreceği sanılmakta idi. Bilhassa Arab lejyonu birliklerinin, Dışişleri Bt kanı Sharett tarafından işaret c-dilen hâdiselerin tekrarından çekinecekleri ümit edilmekte idi. öto yandan belirtildiğine göre, Güney Necef bölgesinde toplanan İsrail kuvvetleri, her türlü sızma hareketlerine karşı koymağa hazır olmakla beraber, taarruz niyetleri beslememektedirler.
Sanıldığına göre Moskova, A-kabadaki Ingiliz garnizonunun takviyesi meselesini, İsrail hükümeti istemese de güvenlik kon şeyine vermek niyetindedir.
çetindir. Sırası gelmişken siz» bütçe müzakerelerinden biraz olsun bahsedeyim.
Bir sinema şeridi gibi göz öntlıj den geçirilip kabul edilen bütçe, genç ihtiyar çoluk, çocuk bilaistisna bütün vatandaşlarımızın omuzu na 100 er liralık bir külfet tahmil etmektedir.
Bütçede gelir faslı sıfırdır Bu İflâs etmiş bir tacirin durumunu
(Devamı: 8a. 3 - 80. 2 de)
İsviçredeki ilk iki karşılaşmada da parlak zaferler kazandı
tsviçfeye giden giireççilerimiadn Mersinli Ahmet (ağırda), AH Yücel (5İ kiloda) — Yazısı 5 incide —
Takvimden Bir Yaprak
Edebiyatsız Edebiyat
İFraıua Dtşbakanı M. Schumann f SCHUMAN
londraya
GİDİYOR
Londra, 13 .A.A. (Lps) — Fransız Dışişleri Bakanı Schu-man bu akşam Londrada beklenmektedir. Schuman, Brüksel paklı devletleri istişare konseyinin müzakerelerine iştirâk edecektir. Konsey, bilhassa Atlantik paktı ile Brüksel paktının birbiri üzerinde no gibi tesiri olabileceğini İnceleyecektir.
Bu kadar gürültü, patırdı, I Ankaradan gelen müfettiş- I ler ne iş yaptılar. Bütün I bunlar, iki üç hariciyeci I için miydi?
Allah eksikliğini göstermesin şu İstanbul vapuru da olmasa gümrük İdaresi, gümrük İdaresi olduğunu anlıyamıyacak. Gümrük müfettiş ve memurları da görevlerinin tadını çıkaramıya-eaklar. Bu sefinenin her gelişi gümrük idaresi ileni gelenleri i-Çin adetâ yeni bir heyecan kaynağı gibidir.
Bir zamanlar belâlarında bile kaçak para, kaçak eşya, hulâsa akla gelen bütün kaçak şeylerin cirit oynadıkları bu meşhur va-(Devamı: 8a. 3 ■ 8Ü. T de)
Arkadaşımız Kadlroan Katlı, sütununda yazdığı «Edobi-yatsız edebiyat» başlıklı bir fıkra ilo Türk edebiyatını biraz külfetli buluyor, önoo, eski odoblyatımıa dediği Türk odoblyatı eski evlerimi* zo vo oskl kıyafetlorlmlze benzermi;. Biz Türklor ovlerimizln rahat ve kullanışlı olmasından zlyado süslü olmasına ehemmiyet voriyormuşuz. Elbiselerimiz do bol ve agırmtj... Lüzumsuz süslorle dolu imlfi haro-kot hürrlyotlmlzl tahdld ediyormuş. Bizi çalışkanlıktan ziyade tenbolll* ta, tovazudan zlyado gurura zorlu-yormuş.
O haldo nasıl bu ovlorl o süsten kurtarmak, nesil elbiselerimizi bol ve aftır olmaktan zlyado dar vo hafif yapmak loabodlyorsa edebiyatımızı do odoblyntsız hale koymak lâzım geliyormuş; bu İtibarla nasıl konuşuyorsak öylo odoblyatımız olmalıymış.
Ayıp değil a... anlamadım.
Zira evlerimizin süslü zamanlarında monılokot bir bolluk vo refah devresi yaşıyordu. Kâhya kadınlar, oarlyelor, zonol halâyıklar, ağalar, uşaklar, yamaklar... İlâh, vardı. O zamanlar böyle musluğu çevirince banyoyu doldurup ayağımızın vo daha bilmem noromlzln temas oylodlğl su İlo ağzımızı burnumuzu yıkamazdık. Evlerimizde Adeta külhanlı hamamlarımız vardı.
Tunbol do değildik. Fothotilğl-
mlz yorlorl caıııllor, türbolar, Abide-
lor, hanlar, hamamlar, kapalı »ar*
Iilar, «•bllter, Imarıtlor, laıJırvAö'
larla süslerdik; o bol ve ağır oh Dişeler üzerine kılıoımızı takıp, kü* hoylânın sırtına atlaymoa Vlyana-ya kadar gider, oradan döner çölleri geçer, imparatorluklar kurardık...
Bir millet konuşurken edebiyat yaparsa bu, onun ruhundaki incelemenin bir tozahürüdür. EndlKüe medeniyetini kuran Müslümanlar-da hastaları ziyaret edon doktorlar reçetelerini manzum yazarlarmış.
Lisan, yalnız Ifham vasıtası değildir. Biraz da lükstür, san’attır, zevktir.
Bu momlokot konuşma lisanı, yazı lisanı diye ayrı dil konuşma-mıştırj yalnız yazı yazdığı zaman onun anlaşılması kolay, cümlolori muntazam olmasına dikkat etmiştir. Sonra konuşma lisanından edebiyat yapmağa kalkarsak onu öa Türkçe diye mahvoyledlğlmlz güzol dilimizin bugünkü perişan haline döndürürüz. Çünkü herkes bir türlü konuşun hepslno göro odcblyat olamaz. Bu muhtelif konuşma tarzının bir muayyen sekil vardır kİ o da lisanı dürüst yazmaktır. Herkes onu öğreniri sonra ona kendinden bir sanat zevki verir.
Kaldı kİ blzdo nasıl türkço diye bir $oy kalmadı İse edoblyat diye do bir şoy kalmamıştır.
Kadlrcan Kaflı'nın Istodlğl edebiyat anûak «heyhat I» İlo katly» Olurl,.
Milli tııkırn, dün, Fenerbahçe stadyumunda Fenerbahçe takımı ile bir egzersiz maçı
yaparak 5-7 galip gelmiştir. Resimde F. B. furredirıin bir gol fırsatını nasıl kaçırdığını
görüyorsunuz. — Yazısı 3’üncü sayfadadır —• (Foto..: Bürlıan . Yeni Saba! )
ULVNAY
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3580 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Say.eı: 10 Kuruş
Sahibi: Safa Kılıçboğltı
İngiliz Kralı hasta..
Londra, 13 (A.A.) — Pazar günü bildirildiğine
göre, cumarteBİ günii güç bir sinir ameliyatı geçir-
miş olan Kıral George, geceyi sâkin, fakat olduk-
ça rahatsız geçirmiştir.
Idaraı Nuruoamanlye Noı İT
Tal adraalı «YENİ SABAH»
İSTANBUL
Telefon ı BOT»»
PAZARTESİ
14
MART
1949
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine bağlıdır Türkiye, dünya siyasetinde, ön plânda
Yeni faaliyet
Devresi..
Büyük Millet Meclisi, bugün, çalışmalarına tekrar başlıyor. Büdceyl kabul İçin mü sakerelerin son haftasında sar* frttiği ağır ve kesif gayret, bir . müddet Lstirahate hak kazandırmıştı. Şimdi o dinlenme devresi ( sona ermiş bulunuyor, önümüz- { deki aylarda tezgâhta bir yığın ! kanon vardır. İşlenecek ve ince- I lenecek olan mevzular çeşitli ve ! karışıktır.
Büdce müzakereleri sıracında hükümet adamlarının da kabul ve tebarüz ettirdikleri gibi, vergi sistemimiz çok bozuktur, randımanı az, tevzi şekli adaletsizdir. Muayyen gelirlerden fazla alındığı halde kontrolden kaçabilen iradlartlan pek c'tiz’î miktarlar tahsil olunabllmektedir. Bu duruma son vermek mak-aadiyle yeni bir gelir vergisi projesi hazırlanmıştır. Hakikatle Halk Partili hükümetler bu lâyiha etrafında çalışmağa başlıyalı çok zaman olmuştur. Hattâ geçen kabine de bir taslağı Meclise kadar getirmiş İdi amma orada hayli sert tenkidlere maruz kaldığı İçin geri almak lâzım geldi İdi. Şimdi bazı tâdillerden sonra bu lâyiha konuşulacaktır. Ciddi ve etraflı incelenmek icabederse yalnız bu tasan Meclisin yaza kadar olan çalışmalarını yutabilir. Halbuki bundan daha az mühim olmıyan diğer bir tasarıyı da hükümetin bu devrede çıkarmak istediği anlaşılıyor! Yeni emeklilik kanuna...
Bu yeni tekaüt kanunu esld ■ vaziyeti tamamiyle değiştiren çok şümullü ve belki de hükümet j için birçok mali külfetleri lcabet-tiren bir düşünce mahsulüdür. . Emekliler arasındaki farkı kaldıracak bir iki maddelik bir kanun lâyihası Meclise getirilerek şimdiki adaletsizliği bertaraf etmek gibi bir çare varken bunu İhtiyar etmeyip bütün emeklilik vaziyetini altüst eden bir projeyi behemehal önümüzdeki aylarda çıkarmağa çalışmak bilemeyiz ne dereceye kadar doğrudur. Çünkü gelir kanunu lâyihası, cari ve gündelik İşlerle birlikte Meclisin bütün çalışma gücünü işgal etmeğe kâfi gelebilir. Buna bir de bu gelir kanunu projesinden az ehemmiyetli olmıyan bir emeklilik projesi eklemek milletvekilleri mesaisini çok ağırlaştırmaktır ki bunun neticesinde her iki tasarının da derin incelemelere tâbi olmadan Meclisten çıkması tehlikesi vardır. Birçok kanunlarımızın, lüzumlu derecede, tetkik edilmeden sür’atle çıkarıldığı için tatbikatta zorluklara uğratıldığı hattâ bozan tatbikatın hemen yapılmadığı vahidir. Faraza şu meşhur toprak kanunu —kİ bunu müstâcelen Meclisten geçirmek için Saraçoğlu Şükrü, Başbakan sıfatlyie, yapmadığını koymamış İdi— çıkarılalı İki üç yıl olduğu halde ya hiç tatbik edilmedi veyahut o kadar müteferrik ve tek tük olarak tatbik edilir gibi oldu ki kanunun Meclisten geçmesi vaktindeki a-***’’ »e bu netice karşılaştıniın-** ‘"•'»«'da o vakitki telâş ve he-ldl blr hayret uyanır.
Yeni kanunlar hobi j . Mlâhur. te“SSİJr“j
Id.M.etaemek 1(ta etraflı ve sükûneti!
zımdır. Umumî heyette kanımı tilmü hakkında olsun, maddeleri üzerinde olsun en geniş tartışma-yapılabilmeli, milletvekilleri ozon boylu izahat ve mütalâa! I •erdedebilnıelidir. Yoksa böyle mufassal kanunları geçirmek İçin »(iz hürriyetini tahdid edecek, 5 veya JO dakikaya indirecek usullerle sür'at rekoru kırmakta büyük menfaat yoktur.
Düşünülmek lcabeder ki bizde Meclis tektir. İkinci bir meclis, âyan heyeti yoktur ki Millet Mec J fUinden acele ve noksan geçecek ı kanunların pürüzleri ikinci bir ı defa başka bir heyet tarafından t tedkik maddesinden geçirilsin... i Millet Meclisinde acele edilirse, t «önci bir merhale mevcut olma- [ sığma göre, kanunların bir çok t (Davamı ı 8a. 3 - 8ü. a de) t
"Rusyanın Akdeniz siyaseti düşünülürse bir Akdeniz Paktının ilk âkidleri, Türkiye, Yunanistan, İtalya, Fransa, Ingiltere ve Amerika olacaktır.,,
Hikmet Bayur, dünkü toplantıya iştirûk edenler arasında..
Birtefsirci, Alt antik paktını, Stalin yaratmıştır, diyor
Akdeniz memleketleri ve me- ir Belâ İtalya İçin, pakt bu mem- I leketleri İçine alacak veçhile | genlşletildiği takdirde coğrafya belki de pek ziyade yayıl- || mış olmıyacakhr. Gerçekten, R Kutup Denizinden Karadenize i kadar medeniyetin bir tek sal- ' dırganına karşı bir tek cepheyi | tutmakta olduğu söylenebilir.
Bununla beraber umumiyet I İtibariyle, biri Atlantik, diğeri de Akdeniz İçin olmak üzere aynı safta ve birbirini tamamlayıcı, fakat her biri ayn bir I birlik olarak iki palet mevcut olursa daha tabiî ve belki de z ameli bakımdan daha kullanışlı)!
ı» Londra, 13 (A.A.) — Scru-tator, «Bir Akdeniz Paktı» başlığı altında Sunday Times gazetesinde çıkan yazısında, Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının, Bevin’e yaptıkları ziyareti hatırlattıktan ve Rusların Türkıyeye karşı üç yıldanberi yaptığı sinir harbi ile Yunanistan’a karşı yaptığı gerçek —toplu ve savaş meydanlı— harbi anlattıktan sonra «Batı Avrupanın silâhlanması bu iki memleket zararına olursa vahim bir şey o-lur.» demektedir.
Gazete diyor ki:
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine o kadar bağlıdır ki bazı İngiltere Kıralı George VI.
Peyklerin genel komünistlerin kurmay konferansı din adamlarına
Sızan haberlerden anlaşıldığına göre peyk memleketler şefleri Macaristanda toplantı halindedir
Viyana, 13 (a.a.) — «United Press»:
Henüz teyid edilmıyen fakat yetkili Avusturya kaynaklarından alınan haberlere göre, ko-mînform memleketlerinin muhtemel olarak Yugoslavya ve Mareşal Tito'ya karşı kullanacaklar rı tedbirleri kararlaştırmak için. Avusturyadaki Sovyet işgal kuv
vetlerinin yüksek şahsiyetleriyle Sovyet peyklerinin askerî şefleri arasında Maceristanda Debres-cen’de bir gizli Genelkurmay kon ferans yapılmaktadır.
Bu arada, Rusyanın Avustur-yadaki yüksek komitesi General Kurassöv'un Avusturyadan ayrıl dığı ve nereye gittiğinin belli olmadığı kaydediliyor.
Benelux devletleri
İktisadî işbirliği
La Haye’de bir protokolimzalandı
La Haye, 13 (a.a.) — (vr?rr Benelux devletleri Bakanları tarafından bu sabahki konferans Bonunda imzalanan protokolda şöyle denilmektedir:
Belçika, Hollanda ve Lüksen-burg hükümetleri üç memleket arasındaki İktisadî birlik için zarurî olan şartların 1 Temmuz 050 de tahakkuk edebileceğine ve delecek Temmuz ayının başında da birlik için ilk adım teşkil edecek
bir sistemin kurulabileceğine i-nanmak tadır.
Bu konferans esnasında aşağı-dak hususlara temas eden birçok karar sureti kabul olunmuştur:
1. — Emtianın istihsal, tevzi ve istihlâkinin serbest bırakılması politikasının ahenkleştirilmesi ne devam olunması ve para yardımlarının ilgası,
2. — Bakanlar komitesi vası-lasiyle dış ticaret ve para siyasetinin ayarlanması, dış memleketlere tatbik edilecek malî hükümler için müşterek bir usulün kabulü. Bu karar suretinde belirtildiğine göre birlik, ancak Marshall yardımı devam ettiği ve
(Dovamıı Sa. 3 - 8Ü. 4 do)
İstanbul
vapuru nasıl gider
B. M. M.
bugün açılıyor
Salı güııkü grup içli mamda Sadak konuşacak
yaptığı zulm
Ingiltere, Bulgaristana yeni bir nota verdi Londra, 13 (a.a.) — «Lps»: İngiltere hükümeti, 15 Bulgar rahibinin muhakemesini protesto etmek üzere Bulgar hükümetine bir nota göndermiştir. Bu notada, bahis konusu dâvanın. Doğu Avrupada hürriyetlerin mevcut olmadığını ve Bulgaristanın, barış antlaşmasının yüklediği taahhütlere riayet etmeğe niyeti bulunmadığını Isbat ettiği belirtiliyor.
Nota, îngilizlerin tahrikiyle casusluğa giriştikleri hakkında suçlular tarafından sözde yapılan beyanatı reddetmekte ve §un lan İlâve etmektedir:
İngiliz konsolos muavininin o (Dovamtı 8a. 3 - 6Ü. 4 do)
Ankara, 13 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi yann, tekrar müzakerelere başlıyacaktır. Büdce müzakerelerinin hitamından sonra Meclisin, İki hafta müddetle muvakkat bir istirahat tatili verdiği malûmdur, önümüzdeki günlerde de Mecliste hararetli ve tartışmalı müzakereler olacağı tahmin olunmaktadır.
Diğer taraftan salı günü toplanacak olan C.H.P. Meclis Gnı-pu, Avrupa seyahatinden dönen Dışişleri .Bakanı Necmeddin. Sn-dak'ın dış hâdiseler etrafında geniş izahatta bulunacağı anlaşılmaktadır.
Biz mııztarip milletiz,,
Kasımpaşada dün yapılan törende H. Bay urun nutku
Parti Milletvekillerinden Enver Kök, Sadık Aldoğan ve genel idare kurulundan Fuad Arna da heyecanlı hitabelerde bulundular
Bayur, bu akşam Ankara’ya avdet edecek
Millet Partisi Kasımpaşa bucağı lokalinin açılı?! münasebetiyle dün saat 15 de Kasımpaşada bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda; Millet Partisi genel başkanı Hikmet Bayur, Milletvekil terinden Suphi Batur, Sadık Aldo-gan, Enver Kök, merkez idare kurulundan Fuat Arna ile kalabalık bir halk kitlesi hazır bulunmuş-
TelAvivde hayret
İngilterenin Akabadaki garnizonu takviyı edeceği haberi, Yahudi hükümeti çevrelerinde hayret uyandırdı
Telâviv, 13 (a.a.) — «Afp); takındığı bu yeni tavır, burada Îngilizlerin Akabadaki İngiliz garnizonunu takviye etmek niyetinde oldukları haberi Telaviv hükümetine yakın çevrelerde hay retle karşılanmıştır. Londranıa
Nehru, komünistleri takbih ediyor
Yeni Delhi: 13 (a.a.) — «Re-uter»:
Başbakan Nehru umumî bir toplantıda bayanatta bulunarak komünistlere şiddetle hücum etmiş ve onları, «Hindistanın dışında bulunan menfaatlere» hizmet ederek, memleketin güvenliğini bile bile tehlikeye koymakla suçlandırmıştır.
Çatalcadaki infilâk
insan kaybı ve hasar mevcut değil
Dün bir akşam gazetesi, Çatal-cada büyük bir infilâkın vuku-bulduğunu yazmıştır.
Mezkûr infilâk hâdiscBİnc biz (Dovamıı Sa. 3 - Sü. 4 do)
haksız görülmektedir. Filhakika Cuma günü Rados'ta Israille Ürdün arasında varılan anlaşma bü tün çevrelerde iyi karşılanmıştır. Bu anlaşmanın son günlerde gerginliği zaltacağı ve mütareke mü zakerelerini daha ileri götüreceği sanılmakta idi. Bilhassa Arab lejyonu birliklerinin, Dışişleri Bt kanı Sharett tarafından işaret c-dilen hâdiselerin tekrarından çekinecekleri ümit edilmekte idi. öto yandan belirtildiğine göre, Güney Necef bölgesinde toplanan İsrail kuvvetleri, her türlü sızma hareketlerine karşı koymağa hazır olmakla beraber, taarruz niyetleri beslememektedirler.
Sanıldığına göre Moskova, A-kabadaki Ingiliz garnizonunun takviyesi meselesini, İsrail hükümeti istemese de güvenlik kon şeyine vermek niyetindedir.
çetindir. Sırası gelmişken siz» bütçe müzakerelerinden biraz olsun bahsedeyim.
Bir sinema şeridi gibi göz öntlıj den geçirilip kabul edilen bütçe, genç ihtiyar çoluk, çocuk bilaistisna bütün vatandaşlarımızın omuzu na 100 er liralık bir külfet tahmil etmektedir.
Bütçede gelir faslı sıfırdır Bu İflâs etmiş bir tacirin durumunu
(Devamı: 8a. 3 - 80. 2 de)
İsviçredeki ilk iki karşılaşmada da parlak zaferler kazandı
tsviçfeye giden giireççilerimiadn Mersinli Ahmet (ağırda), AH Yücel (5İ kiloda) — Yazısı 5 incide —
Takvimden Bir Yaprak
Edebiyatsız Edebiyat
İFraıua Dtşbakanı M. Schumann f SCHUMAN
londraya
GİDİYOR
Londra, 13 .A.A. (Lps) — Fransız Dışişleri Bakanı Schu-man bu akşam Londrada beklenmektedir. Schuman, Brüksel paklı devletleri istişare konseyinin müzakerelerine iştirâk edecektir. Konsey, bilhassa Atlantik paktı ile Brüksel paktının birbiri üzerinde no gibi tesiri olabileceğini İnceleyecektir.
Bu kadar gürültü, patırdı, I Ankaradan gelen müfettiş- I ler ne iş yaptılar. Bütün I bunlar, iki üç hariciyeci I için miydi?
Allah eksikliğini göstermesin şu İstanbul vapuru da olmasa gümrük İdaresi, gümrük İdaresi olduğunu anlıyamıyacak. Gümrük müfettiş ve memurları da görevlerinin tadını çıkaramıya-eaklar. Bu sefinenin her gelişi gümrük idaresi ileni gelenleri i-Çin adetâ yeni bir heyecan kaynağı gibidir.
Bir zamanlar belâlarında bile kaçak para, kaçak eşya, hulâsa akla gelen bütün kaçak şeylerin cirit oynadıkları bu meşhur va-(Devamı: 8a. 3 ■ 8Ü. T de)
Arkadaşımız Kadlroan Katlı, sütununda yazdığı «Edobi-yatsız edebiyat» başlıklı bir fıkra ilo Türk edebiyatını biraz külfetli buluyor, önoo, eski odoblyatımıa dediği Türk odoblyatı eski evlerimi* zo vo oskl kıyafetlorlmlze benzermi;. Biz Türklor ovlerimizln rahat ve kullanışlı olmasından zlyado süslü olmasına ehemmiyet voriyormuşuz. Elbiselerimiz do bol ve agırmtj... Lüzumsuz süslorle dolu imlfi haro-kot hürrlyotlmlzl tahdld ediyormuş. Bizi çalışkanlıktan ziyade tenbolll* ta, tovazudan zlyado gurura zorlu-yormuş.
O haldo nasıl bu ovlorl o süsten kurtarmak, nesil elbiselerimizi bol ve aftır olmaktan zlyado dar vo hafif yapmak loabodlyorsa edebiyatımızı do odoblyntsız hale koymak lâzım geliyormuş; bu İtibarla nasıl konuşuyorsak öylo odoblyatımız olmalıymış.
Ayıp değil a... anlamadım.
Zira evlerimizin süslü zamanlarında monılokot bir bolluk vo refah devresi yaşıyordu. Kâhya kadınlar, oarlyelor, zonol halâyıklar, ağalar, uşaklar, yamaklar... İlâh, vardı. O zamanlar böyle musluğu çevirince banyoyu doldurup ayağımızın vo daha bilmem noromlzln temas oylodlğl su İlo ağzımızı burnumuzu yıkamazdık. Evlerimizde Adeta külhanlı hamamlarımız vardı.
Tunbol do değildik. Fothotilğl-
mlz yorlorl caıııllor, türbolar, Abide-
lor, hanlar, hamamlar, kapalı »ar*
Iilar, «•bllter, Imarıtlor, laıJırvAö'
larla süslerdik; o bol ve ağır oh Dişeler üzerine kılıoımızı takıp, kü* hoylânın sırtına atlaymoa Vlyana-ya kadar gider, oradan döner çölleri geçer, imparatorluklar kurardık...
Bir millet konuşurken edebiyat yaparsa bu, onun ruhundaki incelemenin bir tozahürüdür. EndlKüe medeniyetini kuran Müslümanlar-da hastaları ziyaret edon doktorlar reçetelerini manzum yazarlarmış.
Lisan, yalnız Ifham vasıtası değildir. Biraz da lükstür, san’attır, zevktir.
Bu momlokot konuşma lisanı, yazı lisanı diye ayrı dil konuşma-mıştırj yalnız yazı yazdığı zaman onun anlaşılması kolay, cümlolori muntazam olmasına dikkat etmiştir. Sonra konuşma lisanından edebiyat yapmağa kalkarsak onu öa Türkçe diye mahvoyledlğlmlz güzol dilimizin bugünkü perişan haline döndürürüz. Çünkü herkes bir türlü konuşun hepslno göro odcblyat olamaz. Bu muhtelif konuşma tarzının bir muayyen sekil vardır kİ o da lisanı dürüst yazmaktır. Herkes onu öğreniri sonra ona kendinden bir sanat zevki verir.
Kaldı kİ blzdo nasıl türkço diye bir $oy kalmadı İse edoblyat diye do bir şoy kalmamıştır.
Kadlrcan Kaflı'nın Istodlğl edebiyat anûak «heyhat I» İlo katly» Olurl,.
Milli tııkırn, dün, Fenerbahçe stadyumunda Fenerbahçe takımı ile bir egzersiz maçı
yaparak 5-7 galip gelmiştir. Resimde F. B. furredirıin bir gol fırsatını nasıl kaçırdığını
görüyorsunuz. — Yazısı 3’üncü sayfadadır —• (Foto..: Bürlıan . Yeni Saba! )
ULVNAY
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3580 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Say.eı: 10 Kuruş
Sahibi: Safa Kılıçboğltı
İngiliz Kralı hasta..
Londra, 13 (A.A.) — Pazar günü bildirildiğine
göre, cumarteBİ günii güç bir sinir ameliyatı geçir-
miş olan Kıral George, geceyi sâkin, fakat olduk-
ça rahatsız geçirmiştir.
Idaraı Nuruoamanlye Noı İT
Tal adraalı «YENİ SABAH»
İSTANBUL
Telefon ı BOT»»
PAZARTESİ
14
MART
1949
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine bağlıdır Türkiye, dünya siyasetinde, ön plânda
Yeni faaliyet
Devresi..
Büyük Millet Meclisi, bugün, çalışmalarına tekrar başlıyor. Büdceyl kabul İçin mü sakerelerin son haftasında sar* frttiği ağır ve kesif gayret, bir . müddet Lstirahate hak kazandırmıştı. Şimdi o dinlenme devresi ( sona ermiş bulunuyor, önümüz- { deki aylarda tezgâhta bir yığın ! kanon vardır. İşlenecek ve ince- I lenecek olan mevzular çeşitli ve ! karışıktır.
Büdce müzakereleri sıracında hükümet adamlarının da kabul ve tebarüz ettirdikleri gibi, vergi sistemimiz çok bozuktur, randımanı az, tevzi şekli adaletsizdir. Muayyen gelirlerden fazla alındığı halde kontrolden kaçabilen iradlartlan pek c'tiz’î miktarlar tahsil olunabllmektedir. Bu duruma son vermek mak-aadiyle yeni bir gelir vergisi projesi hazırlanmıştır. Hakikatle Halk Partili hükümetler bu lâyiha etrafında çalışmağa başlıyalı çok zaman olmuştur. Hattâ geçen kabine de bir taslağı Meclise kadar getirmiş İdi amma orada hayli sert tenkidlere maruz kaldığı İçin geri almak lâzım geldi İdi. Şimdi bazı tâdillerden sonra bu lâyiha konuşulacaktır. Ciddi ve etraflı incelenmek icabederse yalnız bu tasan Meclisin yaza kadar olan çalışmalarını yutabilir. Halbuki bundan daha az mühim olmıyan diğer bir tasarıyı da hükümetin bu devrede çıkarmak istediği anlaşılıyor! Yeni emeklilik kanuna...
Bu yeni tekaüt kanunu esld ■ vaziyeti tamamiyle değiştiren çok şümullü ve belki de hükümet j için birçok mali külfetleri lcabet-tiren bir düşünce mahsulüdür. . Emekliler arasındaki farkı kaldıracak bir iki maddelik bir kanun lâyihası Meclise getirilerek şimdiki adaletsizliği bertaraf etmek gibi bir çare varken bunu İhtiyar etmeyip bütün emeklilik vaziyetini altüst eden bir projeyi behemehal önümüzdeki aylarda çıkarmağa çalışmak bilemeyiz ne dereceye kadar doğrudur. Çünkü gelir kanunu lâyihası, cari ve gündelik İşlerle birlikte Meclisin bütün çalışma gücünü işgal etmeğe kâfi gelebilir. Buna bir de bu gelir kanunu projesinden az ehemmiyetli olmıyan bir emeklilik projesi eklemek milletvekilleri mesaisini çok ağırlaştırmaktır ki bunun neticesinde her iki tasarının da derin incelemelere tâbi olmadan Meclisten çıkması tehlikesi vardır. Birçok kanunlarımızın, lüzumlu derecede, tetkik edilmeden sür’atle çıkarıldığı için tatbikatta zorluklara uğratıldığı hattâ bozan tatbikatın hemen yapılmadığı vahidir. Faraza şu meşhur toprak kanunu —kİ bunu müstâcelen Meclisten geçirmek için Saraçoğlu Şükrü, Başbakan sıfatlyie, yapmadığını koymamış İdi— çıkarılalı İki üç yıl olduğu halde ya hiç tatbik edilmedi veyahut o kadar müteferrik ve tek tük olarak tatbik edilir gibi oldu ki kanunun Meclisten geçmesi vaktindeki a-***’’ »e bu netice karşılaştıniın-** ‘"•'»«'da o vakitki telâş ve he-ldl blr hayret uyanır.
Yeni kanunlar hobi j . Mlâhur. te“SSİJr“j
Id.M.etaemek 1(ta etraflı ve sükûneti!
zımdır. Umumî heyette kanımı tilmü hakkında olsun, maddeleri üzerinde olsun en geniş tartışma-yapılabilmeli, milletvekilleri ozon boylu izahat ve mütalâa! I •erdedebilnıelidir. Yoksa böyle mufassal kanunları geçirmek İçin »(iz hürriyetini tahdid edecek, 5 veya JO dakikaya indirecek usullerle sür'at rekoru kırmakta büyük menfaat yoktur.
Düşünülmek lcabeder ki bizde Meclis tektir. İkinci bir meclis, âyan heyeti yoktur ki Millet Mec J fUinden acele ve noksan geçecek ı kanunların pürüzleri ikinci bir ı defa başka bir heyet tarafından t tedkik maddesinden geçirilsin... i Millet Meclisinde acele edilirse, t «önci bir merhale mevcut olma- [ sığma göre, kanunların bir çok t (Davamı ı 8a. 3 - 8ü. a de) t
"Rusyanın Akdeniz siyaseti düşünülürse bir Akdeniz Paktının ilk âkidleri, Türkiye, Yunanistan, İtalya, Fransa, Ingiltere ve Amerika olacaktır.,,
Hikmet Bayur, dünkü toplantıya iştirûk edenler arasında..
Birtefsirci, Alt antik paktını, Stalin yaratmıştır, diyor
Akdeniz memleketleri ve me- ir Belâ İtalya İçin, pakt bu mem- I leketleri İçine alacak veçhile | genlşletildiği takdirde coğrafya belki de pek ziyade yayıl- || mış olmıyacakhr. Gerçekten, R Kutup Denizinden Karadenize i kadar medeniyetin bir tek sal- ' dırganına karşı bir tek cepheyi | tutmakta olduğu söylenebilir.
Bununla beraber umumiyet I İtibariyle, biri Atlantik, diğeri de Akdeniz İçin olmak üzere aynı safta ve birbirini tamamlayıcı, fakat her biri ayn bir I birlik olarak iki palet mevcut olursa daha tabiî ve belki de z ameli bakımdan daha kullanışlı)!
ı» Londra, 13 (A.A.) — Scru-tator, «Bir Akdeniz Paktı» başlığı altında Sunday Times gazetesinde çıkan yazısında, Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının, Bevin’e yaptıkları ziyareti hatırlattıktan ve Rusların Türkıyeye karşı üç yıldanberi yaptığı sinir harbi ile Yunanistan’a karşı yaptığı gerçek —toplu ve savaş meydanlı— harbi anlattıktan sonra «Batı Avrupanın silâhlanması bu iki memleket zararına olursa vahim bir şey o-lur.» demektedir.
Gazete diyor ki:
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine o kadar bağlıdır ki bazı İngiltere Kıralı George VI.
Peyklerin genel komünistlerin kurmay konferansı din adamlarına
Sızan haberlerden anlaşıldığına göre peyk memleketler şefleri Macaristanda toplantı halindedir
Viyana, 13 (a.a.) — «United Press»:
Henüz teyid edilmıyen fakat yetkili Avusturya kaynaklarından alınan haberlere göre, ko-mînform memleketlerinin muhtemel olarak Yugoslavya ve Mareşal Tito'ya karşı kullanacaklar rı tedbirleri kararlaştırmak için. Avusturyadaki Sovyet işgal kuv
vetlerinin yüksek şahsiyetleriyle Sovyet peyklerinin askerî şefleri arasında Maceristanda Debres-cen’de bir gizli Genelkurmay kon ferans yapılmaktadır.
Bu arada, Rusyanın Avustur-yadaki yüksek komitesi General Kurassöv'un Avusturyadan ayrıl dığı ve nereye gittiğinin belli olmadığı kaydediliyor.
Benelux devletleri
İktisadî işbirliği
La Haye’de bir protokolimzalandı
La Haye, 13 (a.a.) — (vr?rr Benelux devletleri Bakanları tarafından bu sabahki konferans Bonunda imzalanan protokolda şöyle denilmektedir:
Belçika, Hollanda ve Lüksen-burg hükümetleri üç memleket arasındaki İktisadî birlik için zarurî olan şartların 1 Temmuz 050 de tahakkuk edebileceğine ve delecek Temmuz ayının başında da birlik için ilk adım teşkil edecek
bir sistemin kurulabileceğine i-nanmak tadır.
Bu konferans esnasında aşağı-dak hususlara temas eden birçok karar sureti kabul olunmuştur:
1. — Emtianın istihsal, tevzi ve istihlâkinin serbest bırakılması politikasının ahenkleştirilmesi ne devam olunması ve para yardımlarının ilgası,
2. — Bakanlar komitesi vası-lasiyle dış ticaret ve para siyasetinin ayarlanması, dış memleketlere tatbik edilecek malî hükümler için müşterek bir usulün kabulü. Bu karar suretinde belirtildiğine göre birlik, ancak Marshall yardımı devam ettiği ve
(Dovamıı Sa. 3 - 8Ü. 4 do)
İstanbul
vapuru nasıl gider
B. M. M.
bugün açılıyor
Salı güııkü grup içli mamda Sadak konuşacak
yaptığı zulm
Ingiltere, Bulgaristana yeni bir nota verdi Londra, 13 (a.a.) — «Lps»: İngiltere hükümeti, 15 Bulgar rahibinin muhakemesini protesto etmek üzere Bulgar hükümetine bir nota göndermiştir. Bu notada, bahis konusu dâvanın. Doğu Avrupada hürriyetlerin mevcut olmadığını ve Bulgaristanın, barış antlaşmasının yüklediği taahhütlere riayet etmeğe niyeti bulunmadığını Isbat ettiği belirtiliyor.
Nota, îngilizlerin tahrikiyle casusluğa giriştikleri hakkında suçlular tarafından sözde yapılan beyanatı reddetmekte ve §un lan İlâve etmektedir:
İngiliz konsolos muavininin o (Dovamtı 8a. 3 - 6Ü. 4 do)
Ankara, 13 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi yann, tekrar müzakerelere başlıyacaktır. Büdce müzakerelerinin hitamından sonra Meclisin, İki hafta müddetle muvakkat bir istirahat tatili verdiği malûmdur, önümüzdeki günlerde de Mecliste hararetli ve tartışmalı müzakereler olacağı tahmin olunmaktadır.
Diğer taraftan salı günü toplanacak olan C.H.P. Meclis Gnı-pu, Avrupa seyahatinden dönen Dışişleri .Bakanı Necmeddin. Sn-dak'ın dış hâdiseler etrafında geniş izahatta bulunacağı anlaşılmaktadır.
Biz mııztarip milletiz,,
Kasımpaşada dün yapılan törende H. Bay urun nutku
Parti Milletvekillerinden Enver Kök, Sadık Aldoğan ve genel idare kurulundan Fuad Arna da heyecanlı hitabelerde bulundular
Bayur, bu akşam Ankara’ya avdet edecek
Millet Partisi Kasımpaşa bucağı lokalinin açılı?! münasebetiyle dün saat 15 de Kasımpaşada bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda; Millet Partisi genel başkanı Hikmet Bayur, Milletvekil terinden Suphi Batur, Sadık Aldo-gan, Enver Kök, merkez idare kurulundan Fuat Arna ile kalabalık bir halk kitlesi hazır bulunmuş-
TelAvivde hayret
İngilterenin Akabadaki garnizonu takviyı edeceği haberi, Yahudi hükümeti çevrelerinde hayret uyandırdı
Telâviv, 13 (a.a.) — «Afp); takındığı bu yeni tavır, burada Îngilizlerin Akabadaki İngiliz garnizonunu takviye etmek niyetinde oldukları haberi Telaviv hükümetine yakın çevrelerde hay retle karşılanmıştır. Londranıa
Nehru, komünistleri takbih ediyor
Yeni Delhi: 13 (a.a.) — «Re-uter»:
Başbakan Nehru umumî bir toplantıda bayanatta bulunarak komünistlere şiddetle hücum etmiş ve onları, «Hindistanın dışında bulunan menfaatlere» hizmet ederek, memleketin güvenliğini bile bile tehlikeye koymakla suçlandırmıştır.
Çatalcadaki infilâk
insan kaybı ve hasar mevcut değil
Dün bir akşam gazetesi, Çatal-cada büyük bir infilâkın vuku-bulduğunu yazmıştır.
Mezkûr infilâk hâdiscBİnc biz (Dovamıı Sa. 3 - Sü. 4 do)
haksız görülmektedir. Filhakika Cuma günü Rados'ta Israille Ürdün arasında varılan anlaşma bü tün çevrelerde iyi karşılanmıştır. Bu anlaşmanın son günlerde gerginliği zaltacağı ve mütareke mü zakerelerini daha ileri götüreceği sanılmakta idi. Bilhassa Arab lejyonu birliklerinin, Dışişleri Bt kanı Sharett tarafından işaret c-dilen hâdiselerin tekrarından çekinecekleri ümit edilmekte idi. öto yandan belirtildiğine göre, Güney Necef bölgesinde toplanan İsrail kuvvetleri, her türlü sızma hareketlerine karşı koymağa hazır olmakla beraber, taarruz niyetleri beslememektedirler.
Sanıldığına göre Moskova, A-kabadaki Ingiliz garnizonunun takviyesi meselesini, İsrail hükümeti istemese de güvenlik kon şeyine vermek niyetindedir.
çetindir. Sırası gelmişken siz» bütçe müzakerelerinden biraz olsun bahsedeyim.
Bir sinema şeridi gibi göz öntlıj den geçirilip kabul edilen bütçe, genç ihtiyar çoluk, çocuk bilaistisna bütün vatandaşlarımızın omuzu na 100 er liralık bir külfet tahmil etmektedir.
Bütçede gelir faslı sıfırdır Bu İflâs etmiş bir tacirin durumunu
(Devamı: 8a. 3 - 80. 2 de)
İsviçredeki ilk iki karşılaşmada da parlak zaferler kazandı
tsviçfeye giden giireççilerimiadn Mersinli Ahmet (ağırda), AH Yücel (5İ kiloda) — Yazısı 5 incide —
Takvimden Bir Yaprak
Edebiyatsız Edebiyat
İFraıua Dtşbakanı M. Schumann f SCHUMAN
londraya
GİDİYOR
Londra, 13 .A.A. (Lps) — Fransız Dışişleri Bakanı Schu-man bu akşam Londrada beklenmektedir. Schuman, Brüksel paklı devletleri istişare konseyinin müzakerelerine iştirâk edecektir. Konsey, bilhassa Atlantik paktı ile Brüksel paktının birbiri üzerinde no gibi tesiri olabileceğini İnceleyecektir.
Bu kadar gürültü, patırdı, I Ankaradan gelen müfettiş- I ler ne iş yaptılar. Bütün I bunlar, iki üç hariciyeci I için miydi?
Allah eksikliğini göstermesin şu İstanbul vapuru da olmasa gümrük İdaresi, gümrük İdaresi olduğunu anlıyamıyacak. Gümrük müfettiş ve memurları da görevlerinin tadını çıkaramıya-eaklar. Bu sefinenin her gelişi gümrük idaresi ileni gelenleri i-Çin adetâ yeni bir heyecan kaynağı gibidir.
Bir zamanlar belâlarında bile kaçak para, kaçak eşya, hulâsa akla gelen bütün kaçak şeylerin cirit oynadıkları bu meşhur va-(Devamı: 8a. 3 ■ 8Ü. T de)
Arkadaşımız Kadlroan Katlı, sütununda yazdığı «Edobi-yatsız edebiyat» başlıklı bir fıkra ilo Türk edebiyatını biraz külfetli buluyor, önoo, eski odoblyatımıa dediği Türk odoblyatı eski evlerimi* zo vo oskl kıyafetlorlmlze benzermi;. Biz Türklor ovlerimizln rahat ve kullanışlı olmasından zlyado süslü olmasına ehemmiyet voriyormuşuz. Elbiselerimiz do bol ve agırmtj... Lüzumsuz süslorle dolu imlfi haro-kot hürrlyotlmlzl tahdld ediyormuş. Bizi çalışkanlıktan ziyade tenbolll* ta, tovazudan zlyado gurura zorlu-yormuş.
O haldo nasıl bu ovlorl o süsten kurtarmak, nesil elbiselerimizi bol ve aftır olmaktan zlyado dar vo hafif yapmak loabodlyorsa edebiyatımızı do odoblyntsız hale koymak lâzım geliyormuş; bu İtibarla nasıl konuşuyorsak öylo odoblyatımız olmalıymış.
Ayıp değil a... anlamadım.
Zira evlerimizin süslü zamanlarında monılokot bir bolluk vo refah devresi yaşıyordu. Kâhya kadınlar, oarlyelor, zonol halâyıklar, ağalar, uşaklar, yamaklar... İlâh, vardı. O zamanlar böyle musluğu çevirince banyoyu doldurup ayağımızın vo daha bilmem noromlzln temas oylodlğl su İlo ağzımızı burnumuzu yıkamazdık. Evlerimizde Adeta külhanlı hamamlarımız vardı.
Tunbol do değildik. Fothotilğl-
mlz yorlorl caıııllor, türbolar, Abide-
lor, hanlar, hamamlar, kapalı »ar*
Iilar, «•bllter, Imarıtlor, laıJırvAö'
larla süslerdik; o bol ve ağır oh Dişeler üzerine kılıoımızı takıp, kü* hoylânın sırtına atlaymoa Vlyana-ya kadar gider, oradan döner çölleri geçer, imparatorluklar kurardık...
Bir millet konuşurken edebiyat yaparsa bu, onun ruhundaki incelemenin bir tozahürüdür. EndlKüe medeniyetini kuran Müslümanlar-da hastaları ziyaret edon doktorlar reçetelerini manzum yazarlarmış.
Lisan, yalnız Ifham vasıtası değildir. Biraz da lükstür, san’attır, zevktir.
Bu momlokot konuşma lisanı, yazı lisanı diye ayrı dil konuşma-mıştırj yalnız yazı yazdığı zaman onun anlaşılması kolay, cümlolori muntazam olmasına dikkat etmiştir. Sonra konuşma lisanından edebiyat yapmağa kalkarsak onu öa Türkçe diye mahvoyledlğlmlz güzol dilimizin bugünkü perişan haline döndürürüz. Çünkü herkes bir türlü konuşun hepslno göro odcblyat olamaz. Bu muhtelif konuşma tarzının bir muayyen sekil vardır kİ o da lisanı dürüst yazmaktır. Herkes onu öğreniri sonra ona kendinden bir sanat zevki verir.
Kaldı kİ blzdo nasıl türkço diye bir $oy kalmadı İse edoblyat diye do bir şoy kalmamıştır.
Kadlrcan Kaflı'nın Istodlğl edebiyat anûak «heyhat I» İlo katly» Olurl,.
Milli tııkırn, dün, Fenerbahçe stadyumunda Fenerbahçe takımı ile bir egzersiz maçı
yaparak 5-7 galip gelmiştir. Resimde F. B. furredirıin bir gol fırsatını nasıl kaçırdığını
görüyorsunuz. — Yazısı 3’üncü sayfadadır —• (Foto..: Bürlıan . Yeni Saba! )
ULVNAY
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3580 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Say.eı: 10 Kuruş
Sahibi: Safa Kılıçboğltı
İngiliz Kralı hasta..
Londra, 13 (A.A.) — Pazar günü bildirildiğine
göre, cumarteBİ günii güç bir sinir ameliyatı geçir-
miş olan Kıral George, geceyi sâkin, fakat olduk-
ça rahatsız geçirmiştir.
Idaraı Nuruoamanlye Noı İT
Tal adraalı «YENİ SABAH»
İSTANBUL
Telefon ı BOT»»
PAZARTESİ
14
MART
1949
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine bağlıdır Türkiye, dünya siyasetinde, ön plânda
Yeni faaliyet
Devresi..
Büyük Millet Meclisi, bugün, çalışmalarına tekrar başlıyor. Büdceyl kabul İçin mü sakerelerin son haftasında sar* frttiği ağır ve kesif gayret, bir . müddet Lstirahate hak kazandırmıştı. Şimdi o dinlenme devresi ( sona ermiş bulunuyor, önümüz- { deki aylarda tezgâhta bir yığın ! kanon vardır. İşlenecek ve ince- I lenecek olan mevzular çeşitli ve ! karışıktır.
Büdce müzakereleri sıracında hükümet adamlarının da kabul ve tebarüz ettirdikleri gibi, vergi sistemimiz çok bozuktur, randımanı az, tevzi şekli adaletsizdir. Muayyen gelirlerden fazla alındığı halde kontrolden kaçabilen iradlartlan pek c'tiz’î miktarlar tahsil olunabllmektedir. Bu duruma son vermek mak-aadiyle yeni bir gelir vergisi projesi hazırlanmıştır. Hakikatle Halk Partili hükümetler bu lâyiha etrafında çalışmağa başlıyalı çok zaman olmuştur. Hattâ geçen kabine de bir taslağı Meclise kadar getirmiş İdi amma orada hayli sert tenkidlere maruz kaldığı İçin geri almak lâzım geldi İdi. Şimdi bazı tâdillerden sonra bu lâyiha konuşulacaktır. Ciddi ve etraflı incelenmek icabederse yalnız bu tasan Meclisin yaza kadar olan çalışmalarını yutabilir. Halbuki bundan daha az mühim olmıyan diğer bir tasarıyı da hükümetin bu devrede çıkarmak istediği anlaşılıyor! Yeni emeklilik kanuna...
Bu yeni tekaüt kanunu esld ■ vaziyeti tamamiyle değiştiren çok şümullü ve belki de hükümet j için birçok mali külfetleri lcabet-tiren bir düşünce mahsulüdür. . Emekliler arasındaki farkı kaldıracak bir iki maddelik bir kanun lâyihası Meclise getirilerek şimdiki adaletsizliği bertaraf etmek gibi bir çare varken bunu İhtiyar etmeyip bütün emeklilik vaziyetini altüst eden bir projeyi behemehal önümüzdeki aylarda çıkarmağa çalışmak bilemeyiz ne dereceye kadar doğrudur. Çünkü gelir kanunu lâyihası, cari ve gündelik İşlerle birlikte Meclisin bütün çalışma gücünü işgal etmeğe kâfi gelebilir. Buna bir de bu gelir kanunu projesinden az ehemmiyetli olmıyan bir emeklilik projesi eklemek milletvekilleri mesaisini çok ağırlaştırmaktır ki bunun neticesinde her iki tasarının da derin incelemelere tâbi olmadan Meclisten çıkması tehlikesi vardır. Birçok kanunlarımızın, lüzumlu derecede, tetkik edilmeden sür’atle çıkarıldığı için tatbikatta zorluklara uğratıldığı hattâ bozan tatbikatın hemen yapılmadığı vahidir. Faraza şu meşhur toprak kanunu —kİ bunu müstâcelen Meclisten geçirmek için Saraçoğlu Şükrü, Başbakan sıfatlyie, yapmadığını koymamış İdi— çıkarılalı İki üç yıl olduğu halde ya hiç tatbik edilmedi veyahut o kadar müteferrik ve tek tük olarak tatbik edilir gibi oldu ki kanunun Meclisten geçmesi vaktindeki a-***’’ »e bu netice karşılaştıniın-** ‘"•'»«'da o vakitki telâş ve he-ldl blr hayret uyanır.
Yeni kanunlar hobi j . Mlâhur. te“SSİJr“j
Id.M.etaemek 1(ta etraflı ve sükûneti!
zımdır. Umumî heyette kanımı tilmü hakkında olsun, maddeleri üzerinde olsun en geniş tartışma-yapılabilmeli, milletvekilleri ozon boylu izahat ve mütalâa! I •erdedebilnıelidir. Yoksa böyle mufassal kanunları geçirmek İçin »(iz hürriyetini tahdid edecek, 5 veya JO dakikaya indirecek usullerle sür'at rekoru kırmakta büyük menfaat yoktur.
Düşünülmek lcabeder ki bizde Meclis tektir. İkinci bir meclis, âyan heyeti yoktur ki Millet Mec J fUinden acele ve noksan geçecek ı kanunların pürüzleri ikinci bir ı defa başka bir heyet tarafından t tedkik maddesinden geçirilsin... i Millet Meclisinde acele edilirse, t «önci bir merhale mevcut olma- [ sığma göre, kanunların bir çok t (Davamı ı 8a. 3 - 8ü. a de) t
"Rusyanın Akdeniz siyaseti düşünülürse bir Akdeniz Paktının ilk âkidleri, Türkiye, Yunanistan, İtalya, Fransa, Ingiltere ve Amerika olacaktır.,,
Hikmet Bayur, dünkü toplantıya iştirûk edenler arasında..
Birtefsirci, Alt antik paktını, Stalin yaratmıştır, diyor
Akdeniz memleketleri ve me- ir Belâ İtalya İçin, pakt bu mem- I leketleri İçine alacak veçhile | genlşletildiği takdirde coğrafya belki de pek ziyade yayıl- || mış olmıyacakhr. Gerçekten, R Kutup Denizinden Karadenize i kadar medeniyetin bir tek sal- ' dırganına karşı bir tek cepheyi | tutmakta olduğu söylenebilir.
Bununla beraber umumiyet I İtibariyle, biri Atlantik, diğeri de Akdeniz İçin olmak üzere aynı safta ve birbirini tamamlayıcı, fakat her biri ayn bir I birlik olarak iki palet mevcut olursa daha tabiî ve belki de z ameli bakımdan daha kullanışlı)!
ı» Londra, 13 (A.A.) — Scru-tator, «Bir Akdeniz Paktı» başlığı altında Sunday Times gazetesinde çıkan yazısında, Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının, Bevin’e yaptıkları ziyareti hatırlattıktan ve Rusların Türkıyeye karşı üç yıldanberi yaptığı sinir harbi ile Yunanistan’a karşı yaptığı gerçek —toplu ve savaş meydanlı— harbi anlattıktan sonra «Batı Avrupanın silâhlanması bu iki memleket zararına olursa vahim bir şey o-lur.» demektedir.
Gazete diyor ki:
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine o kadar bağlıdır ki bazı İngiltere Kıralı George VI.
Peyklerin genel komünistlerin kurmay konferansı din adamlarına
Sızan haberlerden anlaşıldığına göre peyk memleketler şefleri Macaristanda toplantı halindedir
Viyana, 13 (a.a.) — «United Press»:
Henüz teyid edilmıyen fakat yetkili Avusturya kaynaklarından alınan haberlere göre, ko-mînform memleketlerinin muhtemel olarak Yugoslavya ve Mareşal Tito'ya karşı kullanacaklar rı tedbirleri kararlaştırmak için. Avusturyadaki Sovyet işgal kuv
vetlerinin yüksek şahsiyetleriyle Sovyet peyklerinin askerî şefleri arasında Maceristanda Debres-cen’de bir gizli Genelkurmay kon ferans yapılmaktadır.
Bu arada, Rusyanın Avustur-yadaki yüksek komitesi General Kurassöv'un Avusturyadan ayrıl dığı ve nereye gittiğinin belli olmadığı kaydediliyor.
Benelux devletleri
İktisadî işbirliği
La Haye’de bir protokolimzalandı
La Haye, 13 (a.a.) — (vr?rr Benelux devletleri Bakanları tarafından bu sabahki konferans Bonunda imzalanan protokolda şöyle denilmektedir:
Belçika, Hollanda ve Lüksen-burg hükümetleri üç memleket arasındaki İktisadî birlik için zarurî olan şartların 1 Temmuz 050 de tahakkuk edebileceğine ve delecek Temmuz ayının başında da birlik için ilk adım teşkil edecek
bir sistemin kurulabileceğine i-nanmak tadır.
Bu konferans esnasında aşağı-dak hususlara temas eden birçok karar sureti kabul olunmuştur:
1. — Emtianın istihsal, tevzi ve istihlâkinin serbest bırakılması politikasının ahenkleştirilmesi ne devam olunması ve para yardımlarının ilgası,
2. — Bakanlar komitesi vası-lasiyle dış ticaret ve para siyasetinin ayarlanması, dış memleketlere tatbik edilecek malî hükümler için müşterek bir usulün kabulü. Bu karar suretinde belirtildiğine göre birlik, ancak Marshall yardımı devam ettiği ve
(Dovamıı Sa. 3 - 8Ü. 4 do)
İstanbul
vapuru nasıl gider
B. M. M.
bugün açılıyor
Salı güııkü grup içli mamda Sadak konuşacak
yaptığı zulm
Ingiltere, Bulgaristana yeni bir nota verdi Londra, 13 (a.a.) — «Lps»: İngiltere hükümeti, 15 Bulgar rahibinin muhakemesini protesto etmek üzere Bulgar hükümetine bir nota göndermiştir. Bu notada, bahis konusu dâvanın. Doğu Avrupada hürriyetlerin mevcut olmadığını ve Bulgaristanın, barış antlaşmasının yüklediği taahhütlere riayet etmeğe niyeti bulunmadığını Isbat ettiği belirtiliyor.
Nota, îngilizlerin tahrikiyle casusluğa giriştikleri hakkında suçlular tarafından sözde yapılan beyanatı reddetmekte ve §un lan İlâve etmektedir:
İngiliz konsolos muavininin o (Dovamtı 8a. 3 - 6Ü. 4 do)
Ankara, 13 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi yann, tekrar müzakerelere başlıyacaktır. Büdce müzakerelerinin hitamından sonra Meclisin, İki hafta müddetle muvakkat bir istirahat tatili verdiği malûmdur, önümüzdeki günlerde de Mecliste hararetli ve tartışmalı müzakereler olacağı tahmin olunmaktadır.
Diğer taraftan salı günü toplanacak olan C.H.P. Meclis Gnı-pu, Avrupa seyahatinden dönen Dışişleri .Bakanı Necmeddin. Sn-dak'ın dış hâdiseler etrafında geniş izahatta bulunacağı anlaşılmaktadır.
Biz mııztarip milletiz,,
Kasımpaşada dün yapılan törende H. Bay urun nutku
Parti Milletvekillerinden Enver Kök, Sadık Aldoğan ve genel idare kurulundan Fuad Arna da heyecanlı hitabelerde bulundular
Bayur, bu akşam Ankara’ya avdet edecek
Millet Partisi Kasımpaşa bucağı lokalinin açılı?! münasebetiyle dün saat 15 de Kasımpaşada bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda; Millet Partisi genel başkanı Hikmet Bayur, Milletvekil terinden Suphi Batur, Sadık Aldo-gan, Enver Kök, merkez idare kurulundan Fuat Arna ile kalabalık bir halk kitlesi hazır bulunmuş-
TelAvivde hayret
İngilterenin Akabadaki garnizonu takviyı edeceği haberi, Yahudi hükümeti çevrelerinde hayret uyandırdı
Telâviv, 13 (a.a.) — «Afp); takındığı bu yeni tavır, burada Îngilizlerin Akabadaki İngiliz garnizonunu takviye etmek niyetinde oldukları haberi Telaviv hükümetine yakın çevrelerde hay retle karşılanmıştır. Londranıa
Nehru, komünistleri takbih ediyor
Yeni Delhi: 13 (a.a.) — «Re-uter»:
Başbakan Nehru umumî bir toplantıda bayanatta bulunarak komünistlere şiddetle hücum etmiş ve onları, «Hindistanın dışında bulunan menfaatlere» hizmet ederek, memleketin güvenliğini bile bile tehlikeye koymakla suçlandırmıştır.
Çatalcadaki infilâk
insan kaybı ve hasar mevcut değil
Dün bir akşam gazetesi, Çatal-cada büyük bir infilâkın vuku-bulduğunu yazmıştır.
Mezkûr infilâk hâdiscBİnc biz (Dovamıı Sa. 3 - Sü. 4 do)
haksız görülmektedir. Filhakika Cuma günü Rados'ta Israille Ürdün arasında varılan anlaşma bü tün çevrelerde iyi karşılanmıştır. Bu anlaşmanın son günlerde gerginliği zaltacağı ve mütareke mü zakerelerini daha ileri götüreceği sanılmakta idi. Bilhassa Arab lejyonu birliklerinin, Dışişleri Bt kanı Sharett tarafından işaret c-dilen hâdiselerin tekrarından çekinecekleri ümit edilmekte idi. öto yandan belirtildiğine göre, Güney Necef bölgesinde toplanan İsrail kuvvetleri, her türlü sızma hareketlerine karşı koymağa hazır olmakla beraber, taarruz niyetleri beslememektedirler.
Sanıldığına göre Moskova, A-kabadaki Ingiliz garnizonunun takviyesi meselesini, İsrail hükümeti istemese de güvenlik kon şeyine vermek niyetindedir.
çetindir. Sırası gelmişken siz» bütçe müzakerelerinden biraz olsun bahsedeyim.
Bir sinema şeridi gibi göz öntlıj den geçirilip kabul edilen bütçe, genç ihtiyar çoluk, çocuk bilaistisna bütün vatandaşlarımızın omuzu na 100 er liralık bir külfet tahmil etmektedir.
Bütçede gelir faslı sıfırdır Bu İflâs etmiş bir tacirin durumunu
(Devamı: 8a. 3 - 80. 2 de)
İsviçredeki ilk iki karşılaşmada da parlak zaferler kazandı
tsviçfeye giden giireççilerimiadn Mersinli Ahmet (ağırda), AH Yücel (5İ kiloda) — Yazısı 5 incide —
Takvimden Bir Yaprak
Edebiyatsız Edebiyat
İFraıua Dtşbakanı M. Schumann f SCHUMAN
londraya
GİDİYOR
Londra, 13 .A.A. (Lps) — Fransız Dışişleri Bakanı Schu-man bu akşam Londrada beklenmektedir. Schuman, Brüksel paklı devletleri istişare konseyinin müzakerelerine iştirâk edecektir. Konsey, bilhassa Atlantik paktı ile Brüksel paktının birbiri üzerinde no gibi tesiri olabileceğini İnceleyecektir.
Bu kadar gürültü, patırdı, I Ankaradan gelen müfettiş- I ler ne iş yaptılar. Bütün I bunlar, iki üç hariciyeci I için miydi?
Allah eksikliğini göstermesin şu İstanbul vapuru da olmasa gümrük İdaresi, gümrük İdaresi olduğunu anlıyamıyacak. Gümrük müfettiş ve memurları da görevlerinin tadını çıkaramıya-eaklar. Bu sefinenin her gelişi gümrük idaresi ileni gelenleri i-Çin adetâ yeni bir heyecan kaynağı gibidir.
Bir zamanlar belâlarında bile kaçak para, kaçak eşya, hulâsa akla gelen bütün kaçak şeylerin cirit oynadıkları bu meşhur va-(Devamı: 8a. 3 ■ 8Ü. T de)
Arkadaşımız Kadlroan Katlı, sütununda yazdığı «Edobi-yatsız edebiyat» başlıklı bir fıkra ilo Türk edebiyatını biraz külfetli buluyor, önoo, eski odoblyatımıa dediği Türk odoblyatı eski evlerimi* zo vo oskl kıyafetlorlmlze benzermi;. Biz Türklor ovlerimizln rahat ve kullanışlı olmasından zlyado süslü olmasına ehemmiyet voriyormuşuz. Elbiselerimiz do bol ve agırmtj... Lüzumsuz süslorle dolu imlfi haro-kot hürrlyotlmlzl tahdld ediyormuş. Bizi çalışkanlıktan ziyade tenbolll* ta, tovazudan zlyado gurura zorlu-yormuş.
O haldo nasıl bu ovlorl o süsten kurtarmak, nesil elbiselerimizi bol ve aftır olmaktan zlyado dar vo hafif yapmak loabodlyorsa edebiyatımızı do odoblyntsız hale koymak lâzım geliyormuş; bu İtibarla nasıl konuşuyorsak öylo odoblyatımız olmalıymış.
Ayıp değil a... anlamadım.
Zira evlerimizin süslü zamanlarında monılokot bir bolluk vo refah devresi yaşıyordu. Kâhya kadınlar, oarlyelor, zonol halâyıklar, ağalar, uşaklar, yamaklar... İlâh, vardı. O zamanlar böyle musluğu çevirince banyoyu doldurup ayağımızın vo daha bilmem noromlzln temas oylodlğl su İlo ağzımızı burnumuzu yıkamazdık. Evlerimizde Adeta külhanlı hamamlarımız vardı.
Tunbol do değildik. Fothotilğl-
mlz yorlorl caıııllor, türbolar, Abide-
lor, hanlar, hamamlar, kapalı »ar*
Iilar, «•bllter, Imarıtlor, laıJırvAö'
larla süslerdik; o bol ve ağır oh Dişeler üzerine kılıoımızı takıp, kü* hoylânın sırtına atlaymoa Vlyana-ya kadar gider, oradan döner çölleri geçer, imparatorluklar kurardık...
Bir millet konuşurken edebiyat yaparsa bu, onun ruhundaki incelemenin bir tozahürüdür. EndlKüe medeniyetini kuran Müslümanlar-da hastaları ziyaret edon doktorlar reçetelerini manzum yazarlarmış.
Lisan, yalnız Ifham vasıtası değildir. Biraz da lükstür, san’attır, zevktir.
Bu momlokot konuşma lisanı, yazı lisanı diye ayrı dil konuşma-mıştırj yalnız yazı yazdığı zaman onun anlaşılması kolay, cümlolori muntazam olmasına dikkat etmiştir. Sonra konuşma lisanından edebiyat yapmağa kalkarsak onu öa Türkçe diye mahvoyledlğlmlz güzol dilimizin bugünkü perişan haline döndürürüz. Çünkü herkes bir türlü konuşun hepslno göro odcblyat olamaz. Bu muhtelif konuşma tarzının bir muayyen sekil vardır kİ o da lisanı dürüst yazmaktır. Herkes onu öğreniri sonra ona kendinden bir sanat zevki verir.
Kaldı kİ blzdo nasıl türkço diye bir $oy kalmadı İse edoblyat diye do bir şoy kalmamıştır.
Kadlrcan Kaflı'nın Istodlğl edebiyat anûak «heyhat I» İlo katly» Olurl,.
Milli tııkırn, dün, Fenerbahçe stadyumunda Fenerbahçe takımı ile bir egzersiz maçı
yaparak 5-7 galip gelmiştir. Resimde F. B. furredirıin bir gol fırsatını nasıl kaçırdığını
görüyorsunuz. — Yazısı 3’üncü sayfadadır —• (Foto..: Bürlıan . Yeni Saba! )
ULVNAY
Yeni Sabah
11 inci Yıl, No. 3580 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Say.eı: 10 Kuruş
Sahibi: Safa Kılıçboğltı
İngiliz Kralı hasta..
Londra, 13 (A.A.) — Pazar günü bildirildiğine
göre, cumarteBİ günii güç bir sinir ameliyatı geçir-
miş olan Kıral George, geceyi sâkin, fakat olduk-
ça rahatsız geçirmiştir.
Idaraı Nuruoamanlye Noı İT
Tal adraalı «YENİ SABAH»
İSTANBUL
Telefon ı BOT»»
PAZARTESİ
14
MART
1949
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine bağlıdır Türkiye, dünya siyasetinde, ön plânda
Yeni faaliyet
Devresi..
Büyük Millet Meclisi, bugün, çalışmalarına tekrar başlıyor. Büdceyl kabul İçin mü sakerelerin son haftasında sar* frttiği ağır ve kesif gayret, bir . müddet Lstirahate hak kazandırmıştı. Şimdi o dinlenme devresi ( sona ermiş bulunuyor, önümüz- { deki aylarda tezgâhta bir yığın ! kanon vardır. İşlenecek ve ince- I lenecek olan mevzular çeşitli ve ! karışıktır.
Büdce müzakereleri sıracında hükümet adamlarının da kabul ve tebarüz ettirdikleri gibi, vergi sistemimiz çok bozuktur, randımanı az, tevzi şekli adaletsizdir. Muayyen gelirlerden fazla alındığı halde kontrolden kaçabilen iradlartlan pek c'tiz’î miktarlar tahsil olunabllmektedir. Bu duruma son vermek mak-aadiyle yeni bir gelir vergisi projesi hazırlanmıştır. Hakikatle Halk Partili hükümetler bu lâyiha etrafında çalışmağa başlıyalı çok zaman olmuştur. Hattâ geçen kabine de bir taslağı Meclise kadar getirmiş İdi amma orada hayli sert tenkidlere maruz kaldığı İçin geri almak lâzım geldi İdi. Şimdi bazı tâdillerden sonra bu lâyiha konuşulacaktır. Ciddi ve etraflı incelenmek icabederse yalnız bu tasan Meclisin yaza kadar olan çalışmalarını yutabilir. Halbuki bundan daha az mühim olmıyan diğer bir tasarıyı da hükümetin bu devrede çıkarmak istediği anlaşılıyor! Yeni emeklilik kanuna...
Bu yeni tekaüt kanunu esld ■ vaziyeti tamamiyle değiştiren çok şümullü ve belki de hükümet j için birçok mali külfetleri lcabet-tiren bir düşünce mahsulüdür. . Emekliler arasındaki farkı kaldıracak bir iki maddelik bir kanun lâyihası Meclise getirilerek şimdiki adaletsizliği bertaraf etmek gibi bir çare varken bunu İhtiyar etmeyip bütün emeklilik vaziyetini altüst eden bir projeyi behemehal önümüzdeki aylarda çıkarmağa çalışmak bilemeyiz ne dereceye kadar doğrudur. Çünkü gelir kanunu lâyihası, cari ve gündelik İşlerle birlikte Meclisin bütün çalışma gücünü işgal etmeğe kâfi gelebilir. Buna bir de bu gelir kanunu projesinden az ehemmiyetli olmıyan bir emeklilik projesi eklemek milletvekilleri mesaisini çok ağırlaştırmaktır ki bunun neticesinde her iki tasarının da derin incelemelere tâbi olmadan Meclisten çıkması tehlikesi vardır. Birçok kanunlarımızın, lüzumlu derecede, tetkik edilmeden sür’atle çıkarıldığı için tatbikatta zorluklara uğratıldığı hattâ bozan tatbikatın hemen yapılmadığı vahidir. Faraza şu meşhur toprak kanunu —kİ bunu müstâcelen Meclisten geçirmek için Saraçoğlu Şükrü, Başbakan sıfatlyie, yapmadığını koymamış İdi— çıkarılalı İki üç yıl olduğu halde ya hiç tatbik edilmedi veyahut o kadar müteferrik ve tek tük olarak tatbik edilir gibi oldu ki kanunun Meclisten geçmesi vaktindeki a-***’’ »e bu netice karşılaştıniın-** ‘"•'»«'da o vakitki telâş ve he-ldl blr hayret uyanır.
Yeni kanunlar hobi j . Mlâhur. te“SSİJr“j
Id.M.etaemek 1(ta etraflı ve sükûneti!
zımdır. Umumî heyette kanımı tilmü hakkında olsun, maddeleri üzerinde olsun en geniş tartışma-yapılabilmeli, milletvekilleri ozon boylu izahat ve mütalâa! I •erdedebilnıelidir. Yoksa böyle mufassal kanunları geçirmek İçin »(iz hürriyetini tahdid edecek, 5 veya JO dakikaya indirecek usullerle sür'at rekoru kırmakta büyük menfaat yoktur.
Düşünülmek lcabeder ki bizde Meclis tektir. İkinci bir meclis, âyan heyeti yoktur ki Millet Mec J fUinden acele ve noksan geçecek ı kanunların pürüzleri ikinci bir ı defa başka bir heyet tarafından t tedkik maddesinden geçirilsin... i Millet Meclisinde acele edilirse, t «önci bir merhale mevcut olma- [ sığma göre, kanunların bir çok t (Davamı ı 8a. 3 - 8ü. a de) t
"Rusyanın Akdeniz siyaseti düşünülürse bir Akdeniz Paktının ilk âkidleri, Türkiye, Yunanistan, İtalya, Fransa, Ingiltere ve Amerika olacaktır.,,
Hikmet Bayur, dünkü toplantıya iştirûk edenler arasında..
Birtefsirci, Alt antik paktını, Stalin yaratmıştır, diyor
Akdeniz memleketleri ve me- ir Belâ İtalya İçin, pakt bu mem- I leketleri İçine alacak veçhile | genlşletildiği takdirde coğrafya belki de pek ziyade yayıl- || mış olmıyacakhr. Gerçekten, R Kutup Denizinden Karadenize i kadar medeniyetin bir tek sal- ' dırganına karşı bir tek cepheyi | tutmakta olduğu söylenebilir.
Bununla beraber umumiyet I İtibariyle, biri Atlantik, diğeri de Akdeniz İçin olmak üzere aynı safta ve birbirini tamamlayıcı, fakat her biri ayn bir I birlik olarak iki palet mevcut olursa daha tabiî ve belki de z ameli bakımdan daha kullanışlı)!
ı» Londra, 13 (A.A.) — Scru-tator, «Bir Akdeniz Paktı» başlığı altında Sunday Times gazetesinde çıkan yazısında, Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlarının, Bevin’e yaptıkları ziyareti hatırlattıktan ve Rusların Türkıyeye karşı üç yıldanberi yaptığı sinir harbi ile Yunanistan’a karşı yaptığı gerçek —toplu ve savaş meydanlı— harbi anlattıktan sonra «Batı Avrupanın silâhlanması bu iki memleket zararına olursa vahim bir şey o-lur.» demektedir.
Gazete diyor ki:
Akdeniz ve Atlantik birbirlerine o kadar bağlıdır ki bazı İngiltere Kıralı George VI.
Peyklerin genel komünistlerin kurmay konferansı din adamlarına
Sızan haberlerden anlaşıldığına göre peyk memleketler şefleri Macaristanda toplantı halindedir
Viyana, 13 (a.a.) — «United Press»:
Henüz teyid edilmıyen fakat yetkili Avusturya kaynaklarından alınan haberlere göre, ko-mînform memleketlerinin muhtemel olarak Yugoslavya ve Mareşal Tito'ya karşı kullanacaklar rı tedbirleri kararlaştırmak için. Avusturyadaki Sovyet işgal kuv
vetlerinin yüksek şahsiyetleriyle Sovyet peyklerinin askerî şefleri arasında Maceristanda Debres-cen’de bir gizli Genelkurmay kon ferans yapılmaktadır.
Bu arada, Rusyanın Avustur-yadaki yüksek komitesi General Kurassöv'un Avusturyadan ayrıl dığı ve nereye gittiğinin belli olmadığı kaydediliyor.
Benelux devletleri
İktisadî işbirliği
La Haye’de bir protokolimzalandı
La Haye, 13 (a.a.) — (vr?rr Benelux devletleri Bakanları tarafından bu sabahki konferans Bonunda imzalanan protokolda şöyle denilmektedir:
Belçika, Hollanda ve Lüksen-burg hükümetleri üç memleket arasındaki İktisadî birlik için zarurî olan şartların 1 Temmuz 050 de tahakkuk edebileceğine ve delecek Temmuz ayının başında da birlik için ilk adım teşkil edecek
bir sistemin kurulabileceğine i-nanmak tadır.
Bu konferans esnasında aşağı-dak hususlara temas eden birçok karar sureti kabul olunmuştur:
1. — Emtianın istihsal, tevzi ve istihlâkinin serbest bırakılması politikasının ahenkleştirilmesi ne devam olunması ve para yardımlarının ilgası,
2. — Bakanlar komitesi vası-lasiyle dış ticaret ve para siyasetinin ayarlanması, dış memleketlere tatbik edilecek malî hükümler için müşterek bir usulün kabulü. Bu karar suretinde belirtildiğine göre birlik, ancak Marshall yardımı devam ettiği ve
(Dovamıı Sa. 3 - 8Ü. 4 do)
İstanbul
vapuru nasıl gider
B. M. M.
bugün açılıyor
Salı güııkü grup içli mamda Sadak konuşacak
yaptığı zulm
Ingiltere, Bulgaristana yeni bir nota verdi Londra, 13 (a.a.) — «Lps»: İngiltere hükümeti, 15 Bulgar rahibinin muhakemesini protesto etmek üzere Bulgar hükümetine bir nota göndermiştir. Bu notada, bahis konusu dâvanın. Doğu Avrupada hürriyetlerin mevcut olmadığını ve Bulgaristanın, barış antlaşmasının yüklediği taahhütlere riayet etmeğe niyeti bulunmadığını Isbat ettiği belirtiliyor.
Nota, îngilizlerin tahrikiyle casusluğa giriştikleri hakkında suçlular tarafından sözde yapılan beyanatı reddetmekte ve §un lan İlâve etmektedir:
İngiliz konsolos muavininin o (Dovamtı 8a. 3 - 6Ü. 4 do)
Ankara, 13 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi yann, tekrar müzakerelere başlıyacaktır. Büdce müzakerelerinin hitamından sonra Meclisin, İki hafta müddetle muvakkat bir istirahat tatili verdiği malûmdur, önümüzdeki günlerde de Mecliste hararetli ve tartışmalı müzakereler olacağı tahmin olunmaktadır.
Diğer taraftan salı günü toplanacak olan C.H.P. Meclis Gnı-pu, Avrupa seyahatinden dönen Dışişleri .Bakanı Necmeddin. Sn-dak'ın dış hâdiseler etrafında geniş izahatta bulunacağı anlaşılmaktadır.
Biz mııztarip milletiz,,
Kasımpaşada dün yapılan törende H. Bay urun nutku
Parti Milletvekillerinden Enver Kök, Sadık Aldoğan ve genel idare kurulundan Fuad Arna da heyecanlı hitabelerde bulundular
Bayur, bu akşam Ankara’ya avdet edecek
Millet Partisi Kasımpaşa bucağı lokalinin açılı?! münasebetiyle dün saat 15 de Kasımpaşada bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda; Millet Partisi genel başkanı Hikmet Bayur, Milletvekil terinden Suphi Batur, Sadık Aldo-gan, Enver Kök, merkez idare kurulundan Fuat Arna ile kalabalık bir halk kitlesi hazır bulunmuş-
TelAvivde hayret
İngilterenin Akabadaki garnizonu takviyı edeceği haberi, Yahudi hükümeti çevrelerinde hayret uyandırdı
Telâviv, 13 (a.a.) — «Afp); takındığı bu yeni tavır, burada Îngilizlerin Akabadaki İngiliz garnizonunu takviye etmek niyetinde oldukları haberi Telaviv hükümetine yakın çevrelerde hay retle karşılanmıştır. Londranıa
Nehru, komünistleri takbih ediyor
Yeni Delhi: 13 (a.a.) — «Re-uter»:
Başbakan Nehru umumî bir toplantıda bayanatta bulunarak komünistlere şiddetle hücum etmiş ve onları, «Hindistanın dışında bulunan menfaatlere» hizmet ederek, memleketin güvenliğini bile bile tehlikeye koymakla suçlandırmıştır.
Çatalcadaki infilâk
insan kaybı ve hasar mevcut değil
Dün bir akşam gazetesi, Çatal-cada büyük bir infilâkın vuku-bulduğunu yazmıştır.
Mezkûr infilâk hâdiscBİnc biz (Dovamıı Sa. 3 - Sü. 4 do)
haksız görülmektedir. Filhakika Cuma günü Rados'ta Israille Ürdün arasında varılan anlaşma bü tün çevrelerde iyi karşılanmıştır. Bu anlaşmanın son günlerde gerginliği zaltacağı ve mütareke mü zakerelerini daha ileri götüreceği sanılmakta idi. Bilhassa Arab lejyonu birliklerinin, Dışişleri Bt kanı Sharett tarafından işaret c-dilen hâdiselerin tekrarından çekinecekleri ümit edilmekte idi. öto yandan belirtildiğine göre, Güney Necef bölgesinde toplanan İsrail kuvvetleri, her türlü sızma hareketlerine karşı koymağa hazır olmakla beraber, taarruz niyetleri beslememektedirler.
Sanıldığına göre Moskova, A-kabadaki Ingiliz garnizonunun takviyesi meselesini, İsrail hükümeti istemese de güvenlik kon şeyine vermek niyetindedir.
çetindir. Sırası gelmişken siz» bütçe müzakerelerinden biraz olsun bahsedeyim.
Bir sinema şeridi gibi göz öntlıj den geçirilip kabul edilen bütçe, genç ihtiyar çoluk, çocuk bilaistisna bütün vatandaşlarımızın omuzu na 100 er liralık bir külfet tahmil etmektedir.
Bütçede gelir faslı sıfırdır Bu İflâs etmiş bir tacirin durumunu
(Devamı: 8a. 3 - 80. 2 de)
İsviçredeki ilk iki karşılaşmada da parlak zaferler kazandı
tsviçfeye giden giireççilerimiadn Mersinli Ahmet (ağırda), AH Yücel (5İ kiloda) — Yazısı 5 incide —
Takvimden Bir Yaprak
Edebiyatsız Edebiyat
İFraıua Dtşbakanı M. Schumann f SCHUMAN
londraya
GİDİYOR
Londra, 13 .A.A. (Lps) — Fransız Dışişleri Bakanı Schu-man bu akşam Londrada beklenmektedir. Schuman, Brüksel paklı devletleri istişare konseyinin müzakerelerine iştirâk edecektir. Konsey, bilhassa Atlantik paktı ile Brüksel paktının birbiri üzerinde no gibi tesiri olabileceğini İnceleyecektir.
Bu kadar gürültü, patırdı, I Ankaradan gelen müfettiş- I ler ne iş yaptılar. Bütün I bunlar, iki üç hariciyeci I için miydi?
Allah eksikliğini göstermesin şu İstanbul vapuru da olmasa gümrük İdaresi, gümrük İdaresi olduğunu anlıyamıyacak. Gümrük müfettiş ve memurları da görevlerinin tadını çıkaramıya-eaklar. Bu sefinenin her gelişi gümrük idaresi ileni gelenleri i-Çin adetâ yeni bir heyecan kaynağı gibidir.
Bir zamanlar belâlarında bile kaçak para, kaçak eşya, hulâsa akla gelen bütün kaçak şeylerin cirit oynadıkları bu meşhur va-(Devamı: 8a. 3 ■ 8Ü. T de)
Arkadaşımız Kadlroan Katlı, sütununda yazdığı «Edobi-yatsız edebiyat» başlıklı bir fıkra ilo Türk edebiyatını biraz külfetli buluyor, önoo, eski odoblyatımıa dediği Türk odoblyatı eski evlerimi* zo vo oskl kıyafetlorlmlze benzermi;. Biz Türklor ovlerimizln rahat ve kullanışlı olmasından zlyado süslü olmasına ehemmiyet voriyormuşuz. Elbiselerimiz do bol ve agırmtj... Lüzumsuz süslorle dolu imlfi haro-kot hürrlyotlmlzl tahdld ediyormuş. Bizi çalışkanlıktan ziyade tenbolll* ta, tovazudan zlyado gurura zorlu-yormuş.
O haldo nasıl bu ovlorl o süsten kurtarmak, nesil elbiselerimizi bol ve aftır olmaktan zlyado dar vo hafif yapmak loabodlyorsa edebiyatımızı do odoblyntsız hale koymak lâzım geliyormuş; bu İtibarla nasıl konuşuyorsak öylo odoblyatımız olmalıymış.
Ayıp değil a... anlamadım.
Zira evlerimizin süslü zamanlarında monılokot bir bolluk vo refah devresi yaşıyordu. Kâhya kadınlar, oarlyelor, zonol halâyıklar, ağalar, uşaklar, yamaklar... İlâh, vardı. O zamanlar böyle musluğu çevirince banyoyu doldurup ayağımızın vo daha bilmem noromlzln temas oylodlğl su İlo ağzımızı burnumuzu yıkamazdık. Evlerimizde Adeta külhanlı hamamlarımız vardı.
Tunbol do değildik. Fothotilğl-
mlz yorlorl caıııllor, türbolar, Abide-
lor, hanlar, hamamlar, kapalı »ar*
Iilar, «•bllter, Imarıtlor, laıJırvAö'
larla süslerdik; o bol ve ağır oh Dişeler üzerine kılıoımızı takıp, kü* hoylânın sırtına atlaymoa Vlyana-ya kadar gider, oradan döner çölleri geçer, imparatorluklar kurardık...
Bir millet konuşurken edebiyat yaparsa bu, onun ruhundaki incelemenin bir tozahürüdür. EndlKüe medeniyetini kuran Müslümanlar-da hastaları ziyaret edon doktorlar reçetelerini manzum yazarlarmış.
Lisan, yalnız Ifham vasıtası değildir. Biraz da lükstür, san’attır, zevktir.
Bu momlokot konuşma lisanı, yazı lisanı diye ayrı dil konuşma-mıştırj yalnız yazı yazdığı zaman onun anlaşılması kolay, cümlolori muntazam olmasına dikkat etmiştir. Sonra konuşma lisanından edebiyat yapmağa kalkarsak onu öa Türkçe diye mahvoyledlğlmlz güzol dilimizin bugünkü perişan haline döndürürüz. Çünkü herkes bir türlü konuşun hepslno göro odcblyat olamaz. Bu muhtelif konuşma tarzının bir muayyen sekil vardır kİ o da lisanı dürüst yazmaktır. Herkes onu öğreniri sonra ona kendinden bir sanat zevki verir.
Kaldı kİ blzdo nasıl türkço diye bir $oy kalmadı İse edoblyat diye do bir şoy kalmamıştır.
Kadlrcan Kaflı'nın Istodlğl edebiyat anûak «heyhat I» İlo katly» Olurl,.
Milli tııkırn, dün, Fenerbahçe stadyumunda Fenerbahçe takımı ile bir egzersiz maçı
yaparak 5-7 galip gelmiştir. Resimde F. B. furredirıin bir gol fırsatını nasıl kaçırdığını
görüyorsunuz. — Yazısı 3’üncü sayfadadır —• (Foto..: Bürlıan . Yeni Saba! )
ULVNAY
Comments (0)