spor] AKŞAM [Küçük ilânlar
SON SAH1FEM1ZDE
___________________ l-------------------1
Sene Sİ — No. 10905 — Fiat!: her yerde 10 kuruttur.
PAZAR 22 Mayıs 1040
SahlIM: Neemeddln Sadak — Yan Ijierlnl İlilen idare eden: C. BUdlk — Aksam Matbaası
Batılı bakanlar bugün de TtŞUeni aralarında görüşecekler
Vişinski dün akşam Paris’e vardı, Schumann’ı ziyaret etti
Yarın bavlıyacak olan görüşmelerin neticesi hak! ında Londra ihtiyatlı, Vaşinglon ümitli
Batı devletlerinin kararı: Konferansın neticesi ne olursa olsun Batı Almanya'da devlet kurulması hazırlığına devam edilecek
Londra 22 (Nafeni — Uzman doktorlar tifoya karşı yeni bir İlâç kullanmaya başlamışlar ve çok İyi neticeler elde etmişlerdir. Bu ilâcın İsmi Chroromy-catin’dlr. Bu ilâç ilk defa olarak tnglllerede Gerkshirede tecrübe edilmiş ve İlâcı alın tlfolu 10 ağır hastadan biri ölmüş diğerleri kurtarılmıştır. Buıılarm kısa bir zamanda iyileşmiş oldukları da İlâve edilmektedir.
Kırkpmar güreşleri bu akşam bitiyor
Baş pehlivanlığa en kuvvetli namzet Sındırgılı Şeriftir
Dünkü güreşlerde kavga çıktı, baş pehlivanlar yumruk yumruğa geldiler
Paris 22 (Rı — Dört. Dışişleri Bakanı yarın toplanarak görüşmelere bağlıyacaktır Toplantı bir zamanlar Kont de Cas!i'Uane'ın malı olan mükellef binada yapılacaktır. Pariste Poch caddesinde bulunan bu bianın peıube mermer siıtuıılu büyük bir salonu ve diğer müteaddit salonları, odaları vardır Her heyete beş oda ayrılmıştır. Son oıı beş gün zarfında binada mühim tâmirat yapılmış, bir kışını mefruşatı yenilenmiştir.
Afnerlka, Ingiltere. Fransa DışlMerl Bakanları dûn hususi b'ır toplantı yapmışlardır. Üç saat sûren bu toplantıda Almanya hakkında mütehassıslar tarafından verilen raporlar gözden geçirilmiştir. Üc Dışişleri Bakanı resmi toplantılara Varmk| konferansın açılacağı Paris şehrinden bir gbrünüı
Yunan
meselesi
Amerika ve Ingiltere Rus teklifini reddetti ı
müspet ve blr’eşlfr bir siyasetle girecektir.
Yarın toplantı açılınca dört Dışişleri Bakanı ayrı ayrı demeçte bulunacaktır. Bundan
sonra müşterek bir anlaşma zc- | Sovyet Dışişleri Bakanı mini bulunması İçin çalışılacak J,n*' »nri««
tır. Görüşmelerin gizil olması muhtemeldir
Londra 22 (Ri — Yunan meselesinin Amerika, Ingiltere, Rusya arasında görüşülmesi için Rusya tarafından yapılan teklifi. Amerika'dan sonra. Ingiltere de reddetmiştir. Bu iki devlet: meselenin Yunan temsilcisinin de hazır bulunduğu bir toplantıda görüşülebileceği kanaatindedir. Amerika, peyk memleketlerin Yıınan çetecilerine yardım ettikleri müddet Amerikanın da Yunanistan’a yardımda bulunacağını bildirmiştir.
Yunan hükümeti bir görüşme için evvelâ çetecilerin »I-lâhlannı teslim etmesi lâzım geleceği kanaatindedir.
Et, balık ve süt hakkında tetkikler
Iki Amerikalı uzman memleketin muhtelif mıntakalarını geziyor
İskenderun 21 (Akşamı — Et, balık ve süt konuları üzerinde memleketimizde incelemeler yapmakta olan Amerikalı uzmanlardan Lou Menges ve Set-tlage ile 'kendilerine refakat eden Toprak Mahsulleri genel müdür muavini Ekrem Barla», vetpriner umum müdür muavini Zeki Madenli. Toprak Ofis lininini kâtibi Mustafa Ertem »e müfettiş Sobalıaddin Gunak İskenderun'a gelmişler vo İşe başlamışlardır.
Cvceyl Soğukpınarda geçiren heyet ticaret odasında ve balıkçılıkla uğraşan ve müstahsil He bir konuşma yapmıştır. Toplantıyı Ekrem Batla* açmış, hükümetin hususi teşebbüse karşı gösterdiği hudutsuz müsaadeyi anlatmış, et ve batık meseleleri hakkında uzun boylu konuşulmuştur. Amerikalı mütehassıslar konuşmayı büyük alâka ile takib etmişlerdir.
Saat 11,50 de, hususi bir teşebbüs eseri olarak inşasına başlanan soğukhava deposu gezilmiş, daha sonra tlrol usullle yapılan balıkçılık yerinde ince-lenmşitlr.
Tetkikler ve Amerikalı heyet hakkında Toprak Mahsulleri] tir.
elçilik tüccar
- - - —« vı-
şinskl dün akşâni Parlse vâsıl olmuş ve biraz sonra Fransız Dışlşlerfl Bakanı Schuman'ı ziyaret etmiştir. Îngîlnz ve Amerikan mahfillerinin
mütalâası
Londra 22 (R> — Parla top-Jantjsmm neticesi hakkında ı’buradâ-fh'Hyatlı bîr lisan kullanılıyor. tnglHz mahfilleri neticenin, Rusyanın takınacağı tavra bağlı olduğunu söylüyorlar
Amerika ınahllllerl oldukça ümitlidir. Amerikan heyetine dahil olan Cumhuriyetçi âyan-dan Dulles'in Parise hareke-1 tinden evvel gazetecilere söyle-ı dlğl şu sözler bunu teyld ediyor: «Batı devletler! barış temini yolunda şimdiye kadar bu derece müsait bir dutumda bulunmamışlardır.»
Times’in makalesi
Londra 21 (A A l — Times ga- j zateslnln Paris muhabiri dört Dışişleri Bakanının yakında Pariste yapacağı toplantı İle j bundan evvelki toplantısı ara-! smda iki büyük fark mevrud olduğunu belirtmektedir. Bir* kere Fransız hükümeti daha1 ...............
kesin bir durum tankınmış bıı- ■ _ . , ) . ~**'
lunuyor. Bu hükümetin evvelki M "• M - M
PelılivanİBr güreşe çıkmadan önce yağlanıyorlar
Edirne 22 (Sureti mahsusada giden arkadaşımızdan > — Kırk pınar güreşlerinin ikinci günü dûn heyecanlı bir hava İçinde geçti. Sabah saat 10 da başlayan elemeler dûn akşam fasılasız olarak saat 20 ye kadar devam etti
Sabahleyin evvelâ deste güreşlerinin elemelerine başlandı. Büyük boyda 4. orta boyda &.
■ j » ı ı ı küçük boyda da 4 genç güreşçi
LondfK da yanılacak rinale kttldllar
görüşmelere büvük 1 Bundan sonra küçük. ona
ehemmiyet veriliyor
Londra 22 (Nafenı — Pek yakında Orta şarkı İlgilendiren bazı mühim meselelerin burada görüşüleceği halkındaki haberlere büyük ehemmiyet verilmektedir. Bildirildiğine göre, Mısır Dışişleri Bakanı Ha-şebe paşa perşembe günü Nev-yorktan İngiliz başkentine gelecektir. Diğer taraftan Lübnan Cumhurbaşkanı Beşti re El Hıı-ry'ııln de bugünlerde bıırava gelmesi beklenniPklt’dir Bu İki Arap lideri Londraya geldikleri sırada Dışişleri Bakan muavin! Mac Kelli de burada bulunacaktır Bunların Orta şarkı ilgilendiren bazı mühim meselelere temas etmeleri beklenmektedir.
Ofisi müdür muavini Ekrem Badas şunları söylemiştir: ,
- tül Amerikalı muuıwssıs| loylaırtıda aldııs durum daha Ekonomi Bakanlığı adına mem-lekemle el ve balık meselesini! tetkik ediyor. Mütehassıslar bu; hususta bir proje hazırlayacaklardır.
bütün tevdik vermektedir.
Marsh ali plânından gerekli yardımın temini ve projelerin Avrupa İktisadi işbirliğine verilmesi, projenin Avrupa ve Amerlkada müdafaa ve izahı bu mütehassıslarcu deruhte edilecektir.
Mütehassısların programında Erzurum, Kars, Van, Elâzığ, Adana. Konya, İzmir ve İstanbul’un ziyareti varda-. Bundan sonra Ankar.ıya dönülecektir, Heyet bugün uçakla Adanaya hareket edçcekllr.
Heyet Adana’da
Adana 21 IAA) — Memleketimizde et. balık ve küt Jconu-ları hacrinde İncelemelerde bulunan Amerikan uzmanlarından mürekkep heyet bugün saat 18 da şehrimize gelmiş ve bazı temaslarda bulunduktan sonra Konya'ya hareket etmlş-
müphemdi.
İkinci olarak Batı devletleri, Paris görüşmeleri ne netice verirse versin, her şeyden evvnl Tİ^Ük On,’ Ttaünîu B“" Almnnmda dmıokrallK bir «sikaları kendllerlns' r,llm tesİEİne Çalışmalar, ss-l etmekte ve nıalsmal roktlS,M kanl bulunuyorlar | | Times gazetesinin n.u»nu,a. . Batı devletlerinin bir anlaşmaya varmak mümkün olduğu
Oparlör belâsı
Fi
Alâiyeli zengin bîr aile eskiden kış mevsimini kemli şehrinde, vaz mevsimini ts-tnııhulda geçirirmiş. Sonra muhabiri ,Ş*cr1n( daha nizama sokup 1 şehrimizde mal miilk sahibi ' olmtLj. Gelğeleliın, sabık
vjmi.ui uıunmuu uıuup.u - ■ - . j .
hallerdi.' anlaşmak kin çan,a. tamamıvle tersi-
caklarını ve esas prensiplere *'* edıvor. Kısın Is-
sadık kalacaklarını llftvo etmektedir.
Kuraklık tehlikesi
Orta Anadoluda yağmura ihtiyaç var
Konya 21 (Akşam) — Çoktan beri vilâyetimiz ziraat bölgesine istenilen miktarda yağmur yağmamışı çifçiierî endişeye düşürmüştür. Kuraklık tehlikesinden korkulmaktadır.
tanbıı'da yazın o ateş gibi Alâiyede.
Sebebini şöyle anlatmaktadırlar: Oparlörler baharla başlayıp hayatı cehennem ediyorlarmış. (mış'ın veri değil a . cümlece malûm!)
Şehir topografyasının hâkim noktalarını tutmuş bir kaç aile bahçesi (?!) rnüsie-cıri, dinlenmek, uyumak, çalışmak. tedavi edilmek, başın» dinlçmek, bir fikir mahsulü yaratmak istiyen İstanbulluların en yüzçl mevsimlerini mahvetmektedirler.
Ekserimiz bu belâdan kurtulmak kayeusiyle hattı istivaya bile kapağı atacağız amma şeyn-el-mefer?
. güreşlerinin elemelerine geçil-
di. Bu karşılaşmaların küçük boyunda Salih Güldlken, Haşan t Acar ve buyuk boyunda Ahmet
■ Topçu. İbrahim Yılmaz. Mehmet ' Atalay ve Mehmet Duran
■ sımlarınt yenerek finale t lor.
Büyük orta güreşleri
■ bir zevkle seyredildi Bu
■ laşıııalarda İrfan Atan,
■ yln Bostancı ve Elmas Avı ı Ilp geldiler
Başaltı güreşlerinde Enver ı Yıldız v« Abdullah ManisalI ra-l kiplerini mağlûp ettiler. Aziz ' Kiper, Haşan Biner Tarzan 1 Mehmet. Çıınakkelel! Mahmut, Necini Yıldız ve Katrancıh Haili de yenlşmeden finale kaldılar
Bu . pehlivanlar da seyircilere gayet mükemmel oyunlar göstererek herkesin takdiri He kar-
I çılandılar.
Baş güreşler
| Nihayet akşama doğru sıra | bnşgüreşçilere geldi. Herk M . merakla meydana kimlerin çı-ı kaçağını bekliyordu Az sonra , Telclrdajlı başta olmak üzere 8 ı pehlivanın meydana çıktıkları ı görüldü. Hakem heyeti güreşçi- Vuksrıda- Güreşler İçin Butu’dın çelen davulcular, Ortada: i, lerİn kimlerle karşılaşacaklarını .viü^atınlıaiard'.uı heyecanlı bir sahne, aşağıda: Ihı venenia : tâyhı etil. Fakat derhal bir cn kuwvetM namzedi 946 hav pSlivanı Sındır-ılı Şerif ile 911
■ münakaşadır koptu Tekirdağh Baş pehlivanı Ba’ıaeskHl Mustafa
İle güreşmesi kararlaştırılalı ı 948 başpehlivanı Hayrabolulu Süleyman hakemlere itiraz ederek rakiplerin kur'a ile tâyin I edilmesini İstedi. Hakemler bu-ı nu her nedense bir türlü kabul etmediler ve Süleyman meydanı lerkederek giyindi Fakat Te-. Rirdağlı He karşılaşmağa hiç ' kimse yanaşmıyordu. Tekirdağlı , da bu vaziyet üzerine kendisl-. nln mükafat kazanmak İçin gu-, roşmcd.lğlni ve müsabakalara , iştirak etmiyeceglnL Hân etti ve meydandan ayrıldı. Meydanı boş bulan Süleyman, yeniden aslan kesildi ve derhâl kispetini giyerek meydana koştu. Tekir-dağlıya meydan okumağa başladı. Fakat Tcklrdağlı bir daha meydana gelmedi ve boylece bu karşılaşmadan vaz geçildi.
ı ha-kaldt-
büyük karşı-Htıse-•eı Oa-
Bundan sonra diğer pehlivanların basımları tâyin edildi Geçen senelerin başpehlivanı Babaeski!! Mustafa, pehlivanı Sındırgı! i 943. 941 başpehlivanı bsyH Hayali İle Koç Ahmet de I Hüseyin He güreşe tutuştular.
m baş-Şerlf İle, Karaca-1 Karamürselli Göneni! Kara
Yumruk yumruğa
Meydanda üç çift birde u güreşiyor ve oyunlar gittikçe sertleşiyordu. Hayati ile güreşen İbrahim bir aralık imamına sert bir harekette buludu. Hayati dâ derhai tbralümin gösüne bir yumruk indirdi ve İki pehlivan (Arkası nahife 2. sütun ş tv>
Yeni tefrikamız
Kızlara Suikast
Agatlıa Chrlstie'nin yazdığı Vâ - Nû'nun tercüme ettiği bu romanı yakında tefrika etmeğe başlıyoruz.
*»»*»
22 Mayıs 1949
Partiler seçim hakkındaki soruya cevap verdiler
Charlton Eeşiktaşı
2-1 yendi
Ziraat Bakanının iki müjdesi
ara sapan yerine traktörü koymak isteğimiz yeni değildir. Bugüne kadar makineli ziraate, yâni bü-
yük istihsale doğru birkaç hamle yaptık. Topraklarımıza çıkan traktörler beklediğimiz manzarayı getiremedi. Çünkü makine kâfi değildir; makineyi kullanmasını bilen insanlara ihtiyaç vardır. İlk ziraat makinelerinden Çukurovada muazzam bir traktör mezarlığı kaldığını o tarafları gezenlerden dinli yetilirsiniz.
Bugünkü gayretimiz, öyle sanıyorum ki, makineli ziraate kavuşmak için yaptığımız üçüncü hamledir. Traktörler tekrar toprakları miza çıkmıştır. O manzarayı gördüğüm gün bîr taraftan sevinirken bir taraftan da düşünüyorum: Makine kâfi değildir. Makineyi işletecek kol, bozulduğu zaman tâmir etmiye yetecek bügl lâzımdır. Acaba bunlar var mı? Hiç olmazsa bu sefer hazırlıklı mıyız?
Traktör haberlerini okurken hep bu sualler aklıma geliyordu. Yüreğime dert olmuştu. Geçen gün bir yerde tesadüfen Ziraat Bakanımız B. Cavlt Ûral'ia karşılaştım. İlk sualim o oldu:
______Merak etmeyin, bu sefer hazırlıklıyız, diye cevap verdi. Memleketin muhtelif yerlerinde açtığımız kurslardan 500 çiftçi çocuğu, ziraat makinelerini kullanmayı ve tâmir etmeyi öğrenmiş olarak bugünlerde çıkıyor. Onların arkasından yine 500 kişilik ikinci kurs başlıya-çaktır. Ne kadar istekli var, bilmezsiniz? Bu sefer makineden fazla makineyi kullanmasını bilen insanımız o-lacak.»
Muhterem Bakan bu sözlerden sonra en büyük dâvamızın istihsal dâvası olduğunu tekrarladı. Ümitli idi ve Bakanlığa geldiği günden beri sessiz şadasız çalışan bu mütevazı devlet adamı insana İtimat veriyordu. Gazeteci olarak söylemek vazifemdir: Mraatçilerimiz Ca-vît Oral’ın gelmiş geçmiş Ziraat Bakanlarının en İyisi olduğunda müttefiktirler. En sert münekkitlerin onu takdir ettiğini görüyorum.
Kendisine mahsul variyetini sormayı tabiî İhmal etmedim. Memleketin her tarafında dört gözle beklenen yağmurların şu son hafta içinde yağdığını müjdeydi Şevket RADO
Millet partisi evvelki seçimlerde dürüst hareket etmiyenler ceza görmedikçe yeni bir seçim kanunu hazırlığı mesuliyetine iştirak etmiyeceğini bildirdi
Ingiliz profesyonelleri bugün ikinci maçını Galatasarayla yapıyorlar
hareketler
Atinadaki tecavüzler yurtta teessür uyandırdı
Atlnada Türk - İtalyan maçında, Yunanlı seyircilerin çirkin tezahürleri ve sporcularımıza tecavüzleri yurdun her yerinde derin bir teessür uyandırmıştır. Her taraftan protesto mektup ve telgrafları gelmektedir. Bergama gençlerinden bu sabah aldığımız bir telgrafta da Yunanlıların dostlukla kabili telif olmıyan bu çirkin hareketleri şiddetle protesto edilmektedir.
İsatnbul Üniversitesi Talebe birliği de hâdise dolayısiyle bir protesto tebliği yayınlamıştır. Bunda ezcümle jöyle denilmektedir:
«Maalesef eski Yunan spor anlayışı beş bin sene sonra tekâmül edeceğine, gene aynı topraklarda bu şekilde tereddi etmesi, artık olimpiyat meşalesinin oradan y »kılmamasını İcap ettiriyor.
Asgari nezaket ve spor civanmertliğinden âri olanlarla .her türlü spor temaslarımızın ke »İlmesini Beden Terbiyesi umum müdürlüğüne teklif etmiş bu-lunuyoruz.»
Ankara 21 — Burada resmi spor idarecilerinden bir zat, yapılacak tek şeyin Türklyenln. Yunanlılarla spor temaslarını kesmek olduğunu söylemiştir.
fabrikası
Fabrikanın yakında çalışacağı ümit ediliyor
Ankara 22 (Akşam) — pazarında yaptırılmakta vagon fabrikasının inşası ilerlediğinden, önümüzdeki aylarda faaliyete geçeceği ümld edilmektedir. Bu fabrikada yol-eu ve yük vagonlarımızın tamirleri yapüacak, yılda 3 bin kadar vagon tâmir edilecektir. Ayrıca gene bu fabrikada yılda 500 adet yük vagonu yapmak mümkün olacaktır.
Ada-olan hayli
Dünkü
yangın
Büyük bir binanın üst katı yandı
Dün saat 15 buçukta Galata-da Alipaşa Değirmen sokağında 20, 22 ve 24 numaralı binanın üst katında yangın çıkmıştır Leftere alt bu binanın birinci katı tdeal konserve fabrikası ikinci ve üçüncü katları da Vİlİye alt emprime boya fabrikasıdır.
Ateş, emprime boya fabrikasının üçüncü attaki deposundan çıkmış, fabrika çatısına kadar tamamen yanmıştır. Boyaya getirilen emprimeler de kurtarılamamıştır.
, Yapılan tahkikatta, yangının, depoya konulan ve boya işlerinde istifade edilen eski röntgen fİlimleri yığınlarının parlaması ile çıktığı anlaşılmıştır.
üçüncü kat içindeki mallarla 100 bin liraya, fabrika makineleri de 32 bin liraya sigortalıdır.
Yangın. İki buçuk saat kadar devam etmiş ve itfaiye tarafından söndürülmüştür. Binanın altkatları zarar görmemiştir.
Muamele
vergisi
Aksaklıkları sağlamak için bir tasarı hazırlanıyor
Ankara 22 (Akşam) — Maliye Bakanlığı yürürlükte bulunan Muamele vergisi kanununu bugünün icap ve şartlarına uygun bir şekle sokmak, tatbikatta görülen aksaklıkları ve şikâyetleri gidermek maksadly-le bir tasan hazırlamaktadır. Tasanda en fazla göz önünde tutulan cihet, tatbik, tahakkuk ve tahsil İşlerinde basitlik ve praLIkllktlr.
Ayrıca büyük ve küçük sanayiin yürürlükte olan verginin tatbikında karşılaşılan güçlükler de tamamiyle ortadan kaldırılacaktır.
Ankaradaki maç
Ankara 21 (A,A,) — Bugün 19 Mayıs stadyumunda, İngiliz Çueen's Park Rangers takımı İle Demirspor arasında yapılan maçı. Demirspor 2-1 kazanmıştır. Şeref tribününde Başbakan Şemseddln Giinaltay, Biiyûk Millet Meclisi Başkanı -------__Şükrü Saraçoğlu, Bakanlar, Ge-kadar komünizme karşı şiddet- nelkurmay Başkan vekili Orge-11 hfr surette hücum etmemiş' neral Nuri Yamut, yeni İngiliz olan bu grun da partinin diğer' büyük elçisi Slr Noel Charles ve elemanları He birleşmiştir. (zevcesi hazır bulunmakta İdiler.
Ingiliz sosyalistleri Sovyetler
Londra 22 (Nafen) — Sovyet rnetodlanna karşı İngilleredekİ sosyalistlerin sol cenahı da cephe almaya başlamıştır, şimdiye
Ankara 21 — Başbakan şem-seddln G Ünal tay, seçim kanunu hakkında partilerinin ne düşündüklerini Demokrat ve Millet partisi liderlerinden sormuştu. Celâl Bayar. dünkü beyanatı' İla cevap vermiştir. Bugün de Millet Partisi namına Osman Nuri Könl cevabını yazdı olarak Başbakana sunmuştur.
Millet Partisinin cevabında ezcümle şöyle denilmektedir:
«Halka emniyet telkin edecek bir seçim kanununun vücuda getirilmesi için, evvelâ 1946 yılında yapılan seçimlerde, halta bundan sonra yapılmış olan arz seçimlerde, bu münasebetle
suç İşlemiş İlerili kimselerin
(sıfat ve mevkilerine bakılmaksızın) tesblt edilerek cezalandırılması gerekmektedir.
O raman bir çok İllerde seçim yolsuzlukları yapıldığı ve alâkadar olanların, «uç mahiyetindeki fiili müdahaleleri İhbar edildiği ve vesikaları da ortaya konulduğu halde bir tek mesul bulmak İçin C. H. P. hükümetlerinin harekete geçtikleri müşahede kılınmamıştır. Bu vaziyete ve hükümran olan zihniyete göre, çimdi hazırlanmaca çalışılan yeni seçim kanununun. mükemmel yapılmış olsa dahi milli İradeyi tam ve kâmil bir vaziyette tecelli et-tlremlycceğine İnanmak mecburiyetindeyiz .
Bu şartlar altında İse milli hâkimiyetin tahakkukunu ve milletin namusu demek olan oyunun masuniyetini kanunların teknik mczayasında değil, sadece milletin mukaddesatını anayasaya istinaden koruma hususunda göstereceği hassasiyetle ruhi salâbetlnden ve aklı selimine dayanan basiretinden beklemekteyiz. Bu İtibarla. evvelki seçim İşlerinde şirretlik yapanların istisnasız olarak kanunun te'dlbine uğradıklarını görmedikçe yeni bir seçim kanunu hazırlığı mesuliyetine iştirak edemlyeceğlml-z! esef ve teessürle arzederim. Hürmetler.
Kırkpınar güreşleri
Intizamı bozan bir kaç demokrat partili tevkif edildi
Kayseri 21 — Cumhuriyet
Halk Partililer, bugün Cumhuriyet meydanında bir miting yaptılar. Saat 15 de büyük bir kalabalık meydana dolmuştu. Bu arada Adana. Niğde, Mersin, Sivas, Erzurum. Yozgat. Çorum ve Kırşehirden gelen gruplarda yakalan 6 ok rozetli olarak görülüyorlardı.
Cumhuriyet aHİK Partisi bölge müfettişi Dr. Gallb Zaimoğlu Ue Kayseri miIletveklUeriııden Salim Algın Faik Seüen. Ömer Taşçıoğlu, Reşidi özsoy, Hayi'Uİ-lah Ürgün, CHF. genel sekreter yardımcısı Cevad Dursunoğlu, Diyarbakır milletvekili Vedat Dicleli, İsparta miUetvekill Sald Koksal, Denizi! milletvekili Hulusi Oraİ, Kırşehir milletvekili Sahlr Kuruloğlu ve Yozgat milletvekili İhsan Olgun da toplantıda hazır bulunuyorlardı.
Mjting alanında 8 oklu bayrakların yanında «Yalancının mumu yatsıya kadar yanar». ♦Demokrasiyi demagojiye ezdîr-mlyeceğiz», «Hak ve hakikat yolunda İlerliyoruz.» levhaları göze çarpıyor ve kalabalık arasında yakalarında «D. P:> rozetleri bulunanlar da görülüyordu.
Yukarıda isimlerini bildirdiğim partililer konuşurlarken kalabalık arsında bulunan Demokrat Partililerin «Yeter artık» sözleri işitiliyordu. İsparta milletvekili Sadi Koksal kürsüye gelince «Hikâye değil, , ser-
bes seçim İstiyoruz, sesleri duyuldu. Halk Partililer İse sükûn İçinde idiler. >
Hulusi Oral da söz alarak, hükümetin İşçiler, esnaf hakkında hazırladığı yeni kanunlardan bahsetti:
c— Muhalefetten soruyorum: Millet için hangi faydalı kanun teklifinde bulundular?»
Dedi. Sahlr Kumtluoğlu konuşurken gürültüler fazlalaştı. Cevad Dursunoğlu dış politika hakkında izahat verdi.
Miting bitmek üzere iken De-mo-kratlar bir tarafa ayrılarak »Yaşasın Demokratlar!» diye: bağırdılar. Taşkınlık yapanlardan bir kaçını polis götürmek İstedi. Demokratlar polislerin peşini takip etlt. Bu sırada bir kaç kişi daha yakalandı. Heyecan son derece artmıştı. Kayseri valisi hükümet binasının'
(Baş tarafı 1 inci sahJfede) yumruk yumruğa kavgaya tutuştular. Etraftan yetişenler pehlivanları güç belâ ayırarak, çirkin vaziyetin büyümesini önlediler. Pehlivanların her İkisi de kan İçinde olduğu halde güreş yeniden başladı. Bir buçuk saatlik maçtan sonra nihayet Şerif, Muştalanın sırtını kaz kanadı İle yere getirdi ve böyle-ce ilk galibiyet kaydedildi.
Hakem heyeti maçların uzaması karşısında boyuna eş değiştiriyordu. îkl saat sonra Koç Ahmet Hayatiye pes dedi. Kara Hüseyin ile Babaesklli İbrahim yenlşemeclller ve müsabaka bu güne tehir edildi.
Bugün Sındırgılı Şerif. Kara-cabçyll Hayati, Kara Hüseyin ve Babaesklli İbrahim arasında karşılaşmalar yapılacaktır. Baş pehlivanlık İçin en kuvvetli namzet Smdırglı Şeriftir.
İngiltere profesyonel birinci Liginin hâlen «ekizlnclst ve 1947 Kıral kupası şampiyonu Charl-! ton takımı dün İlk maçını İnönü «tadında oldukça kalaablık bir seyirci kütlesi önünde Be-şlktaşla yaptı.
Düz kırmızı .yakalan beyaz forma İle sahaya çıkan bu namlı İngiliz profesyonelleri İle Beşlktaşın yaptıkları bu maç, İngiltere nln tanınmış hakemlerinden Greenwood tarafından İdare edilmiş ve İki takım birbirlerinin karşısına şu şekilde çıkmışlardı:
Charlten: Bartram - Campbell, Lock - Johnson, Phlppâ, Brown - Hurst. Purves, Vaug-ham, Cullum, Duffy.
Beşiktaş: Feyzi - Yavuz, Ve-; dil - Çaçl, Ali İhsan, Hüseyin (Eşref), Süleyman. Şevket. Bülent, Kemal, Şükrü (Faruk).
Oyuna misafirler başladılar ve İlk tehlikeyi de Beşiktaşlılar atlattılar. Santrforlarının bir şandellnl Feyzi tuttu.
İkinci dakikada, cuma günü Atlnada İtalya - Türkiye milli maçında sakatlanan Şükrü, yerini arkadaşı Faruğa terketmek mecburiyetinde kaldı.
İngiliz profesyonellerinin bu ünlü takımı dillere destan olan İngiliz sistemini WM nln bizde malûm olanından büsbütün başka bir şekilde tatbik ediyorlar ve deplasmanın oyunda nasıl yapıldığını birçok güzel harekeIterle gösteriyorlardı. Ü-çüncü ve dördüncü meziyetleri de topu her durumda mükemmel şekilde stop ederek, her müşkül anda şut çekebilmeleri ; İdi.
Bilhassa kalecilerinin her yaptığı degajm santrayı geçmesi de nazarı dikkati çeken en ca- : zlp hare kel terden biri oluyor- ; du.
Yirmi beş dakika kadar devamlı surette süren İngiliz , baskısı 21 İnci dakikada seme- ■ resini verdi. Santrforları ve ye- i gâne mlUİ oyuncuları Vaugham 4 yerinde aldığı pası durdurma- (
yerume uıaıgı pası uurtıurma-
Güreşlerde bir çok genç ele-, dan ve bjr şütle İlk go-
manlar göze çarpmaktadır. Fakat Güreş federasyonunun Kırk pınar güreşlerine tamamen lâ-kayıt kalması ve yeni sivrilen İstidatları tesblt ve teşvik etmek İçin Edlrneye bir temsilci dahi göndermemiş olması bura-
kapışma gelerek emir verdi ve.^a hayretle karşılanmıştır, bahçeye bir manga jandarma' H|rn TOPL,Z
koydurdu.
Miting meydanının bir kö: sinde olan Demokrat Faril b! naşı önüne de büyük bir kalabalık birikmişti. Gelip geçen C. H.P. bayraklı kamyonlara nükteli sözler atıyorlardı. Bu kalabalığı dağıtmak üzere oraya İtfaiye getirildi. Su sıkmağa vakit kalmadan kalabalık dağıldı.
Miting de böylece osna ermiş oldu. 6 genç hakaret suçu ile nezarete alindi. Aralarından ikisi «Yaşasın Demokratları- diye bağırdıkları İçin serbes bırakıldı.

îki Amerikan torpidosu dün !------nımıza
geldi
U, S. S. Larew ve U. S 8, Va-sola adındaki iki Amerikan torpidosu dün limanımıza gelerek, Dolmabahçe önünde demirlemişlerdir. Misafir gemiler, limanımızda bir hafta kadar kalacaklardır. Subayları şerefine dün akşam Belediye Gazinosunda İstanbul Deniz komutanı tarafından bir kokteyl parti verilmiştir.
Yunan hududunda incelemeler yapan heyet
Edirne 22 (Akşam) — Yunaıı ( hudutlarında incelemeler ya-: pan Birleşmiş Milletler tahkik heyetinin dün buraya geldiğini bildirmiştim. Heyet, valiyi ziyaret ettikten sonra tarihî yerleri de gezmiş, şereflerine verilen ziyafette hazır bulunmuş- ■ tur. Heyet Edirneden ayrılmış- 1 tır.
Madenlerimiz hakkında tetkikler
Ankara 21 (AA.) — iktisadi İş Birliği Türkiye heyetine, üç ay müddette maden meseleleriyle meşgul olmak üzere maden mütehassısı Mr. Wlison tâyin edilmiştir.
Mr. Wllson. harb esnasında Birleşik Amerika harb İstihsal kurulunda sanayi mütehassısı ve maden mühendisi olarak çalışmıştır. Memleketimizde kalacağı müddet İçinde krom, batar, kurşun ve manganez gibi maddelerin geliştirilmesi ile meşgul olacak ve muhtelif bölgelerdeki maden damarlarını tetkik edecektir.
Müzeye giren hırsız
I Beşiktaşlılar, bu gölden sonra I hızlandılar ve üst Üste hücum-
■ larla Ingiliz müdafasını olduk-
■ ça müşkül duruma düşürmeğe : başladılar.
35 inci dakikada sağdan aldığı bir pasla sol İç yerine kay-; mış olan Şevket, sıkı bir şütlfl ı Charlton kalesine yolladı. Top Ingiliz kalesinin direğine çarparak ağlan buldu.
Beşiktaşlılar çoktan beri ha-kettlklerl bu golü mütaakıp a-çıldırlasa da netice değişmedi; oyun da böylece Ingiliz profesyonellerinin 2-1 gallbiyetlylı sona erdi.
Galip Ingiliz takımı kendini yormadan ve ekseriya da bil gün sonra yapacağı maçı düşünerek ve dalma da galip durumda oynadı. Hücuma geçtikleri sıralarda seyredenlere her pozisyonda gol yapabilecekmiş hissini veren bu profesyonel futbol üstattan, insanı aldatan hareketlerle bu fayda 1 anm ad ıklan du.
Beşiktaş takımı dün en İyi İki oyuncusunun sakat olması dolayısiyle maçı terketmelerine rağmen, çok güzel bir oyun çıkardılar. Hakem nedense son iki sene İçinde İstanbulda seyrettiğimiz ecnebi hakemlerden en İsabetsiz karar vereni intibaını bizde uyandırdı.
Halûk SAN
Bugünkü maç
Bugün İngiltere profesyonel Uğinln seklzincLsi ve 1&47 Kıral kupası şampiyonu , Charlton, ikinci karşılaşmasını İstanbul şampiyonu Galatasarayla yapacaktır.
Saat 17.30 da Ingiliz hakemi Greııwood‘un İdaresinde yapılacak olan bu maça GalatasaraylIlar tam kadrolariyle çıkacaklardır.
Dünkü maçtan sonra konuştuğumuz Ingiliz profesyonel o-yunculan, bugünkü maçtan çok ümitli görünmektedir. Besikta-şa karşı bütün eneri Herini. sar? sarfetmed İki erini ve hünerlerinden bazılarını da göstermediklerini söyllyen misafir futbolcular, Galatasaraym enerjik ve WM sistemiyle oynadıklarını bildiklerini de ilâve etmişlerdir.
Onun İçin bugünkü Galatasaray - Charlton maçı dünkıi Beşiktaş karşılaşmasına na.”iqın daha enteresan olacağın* ta.hr mln etmekteyiz. Kazanmak şansı, aynı sistemde oynıyan bu İki takım için de kanaatimizce müsavidir.
Millî takım elemanlarından bazıları geldi
Cuma günü Atlnada Akdeniz kupası için yapılan İtalya -Türkiye maçından sonra Galatasaray ve Beşiktaşlı futbolcularla birlikte Fenerbahçe’den Müzdat, Erol, Salâhaddin ve Defter dün öğle üstü hususi bir uçakla Istanbula dönmüşlerdir. Görüştüğümüz futbolcuların he men hepsi hakemin ve seyircilerin aleyhimizde yaptıkları taşkınlıkları anlatmakla bilire- 1 mlyorlar, Mağlûbiyet golünün’ tam mânasiyie ofsayttan atıldığını ve İtalyanların dahi bu golün hakem tarafında^ nasıl sayıldığına hayret ettiklerini!': söyllyen futbolcular. nıâçran sonra Yunanlı seyircilerin tecavüzüne uğradıklarını da İlâve etmektedirler. Bilhassa maçta' oynamıyan oyuncularımız ilâ idarecilerden Beşiktaşlı Sadrlye bir aralık nahoş hareketlerde bulunan bir kısım seyirdiler bıçak çekmek suretiyle tecavüz etmişlerdir. Sadrl, bu bıçak hâdisesini elbisesi yırtılmak suretiyle atlatmış ve bu acı hâtırayı yırtık elbtseslyle dün İnönü stadında dolaşarak annuştır.
Beden Terbiyesi Gene! Müdürlüğünün lâkaydîsl yüzünden ortaya çıkan bu müessif olaydan hemen bütün Türk sporse-venlerl ziyadesiyle müteessirdir.
İmkânlardan görül iiyor-
lü takımına kazandırdı.
23 üncü dakikada Atina faciasının kurbanlarından biri olan Hüseyin de oyunu bırakıp çıktı. Yerine Eşref girdi.
27 nel dakikadan İtibaren Beşiktaşlılar mukabil hücuma geçtiler. Bilhassa, dün. çok çalışan Şevket, talihsizlik yüzünden, üst üste muhakkak iki gol fırsatı kaçırdıktan sonra, İlk devre înglllzlerin 1-0 üstünlüğü altında bitti.
ikinci devreye Beşiktaşlılar ümitli başladılar, tik on dakikada înglllzler! baskı altında tutan Beşiktaşlılar. 7 nel dakikada bir gol atlılarsa da hakem. oyunda daha evvelce ofsayt durumu gördüğünden, bu golü saymadL
15 inci dakikadan itibaren o-yun nıütevazln bir şekil aldı. A-kınlar karşılıklı oluyor, fakat înglllzlerin hücumları daha tehlikeli anların geçmesine sebebiyet veriyordu.
Charltonlular bilhassa İki a-çıklan vasıtaslyle hücuma geçiyorlar ve topu ortada daima santrforlarında tepiliyorlardı. Fakat Beşiktaş santr hafi İhsanın çok güzel oyunu bu namlı Ingiliz oyuncusuna gol yapma İmkânı vermiyordu. Gerek kafa İle, gerek ayakla Vaugham'dan topu kapan Ali •7 M ( ihsan, takım arkadaşlarını ™ ı güzel paslarla besliyor; fakat B7 151 hücumda yer alan arkadaşları »7as hazırlanan bu güzel fırsntlar-3’ io dan istifade temin edemlyorlar-dı.
30 uncu dakikada sahalarımızda yeril hakemlerimizden görmeğe alışık olmadığımız bir durum oldu. İngllterenln bu tanınmış hakemi, on sekiz içinde Beşiktaşlıların centilmenliğe mugayir bir harekette bulunduklarına kanaat getirerek çift vuruşlu bir frikik atışına hükmetti. Burada penaltı vermeği çok ağır bir ceza olarak telâkki J410 eden hakemin verdiği bu kara-s.ıo’rın tatbiki, Beşiktaşlıları şa-11.781 şırttığı Lçln, santrforun çok kı-SARRAFLARDA altin | s» mesefade sol haf Broıvn'ın —---------------- ı önüne yuvarladığı tepu, bu o-
Be5Jkta? müdafaasının
41 w kale önünde yaptığı set arasın-dan çok sıkı bir şütle rakip ka-
(a(leye atarak ikinci golü de takı- derek tekerlekler arasına sıkış--mına kazandırdı. raış ve ölmüştür.
BORSA
İalanbuİ Bcnnıının 2İ/Ş/1849 flaılstl
ÇEKLER
X.O.m.
Ix>ndr» 1 Sterlin 11.38.56
ttewYork 10O Dnlnr 382.55
Paris. 100 Fransı: r 1 03904
Cenevre 100 İsviçre 1 «6.38
Ameslerılam 100 Florin 1Ö5 5(68
Brüksel İM Kelçikn F 6 3S87
Praft 100 Çekoslovak Kr. 3,110
Siokhoim roo İsveç Kr. 7?.88«0
Lizbon J00 Erklide» 11-2493
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 7 FAtZLZİ TAHVİLLER
Sivas - Erzurum 1 30 80
Sivas - Erzurum 7 7 20 70
10*1 Demiryolu 1 M .00
İSMİ Demiryolu 11 30 45
1M1 Demiryolu III 21,55
Milli Müdafaa 31 05
Milli Müdafaa 11 20.40
MUM Müdafaa III
MIH Müdafaa İV 20-85
% » FAİZLİ TAHVİLLER
M 951
90. W
87 — 37 30
Ali
Roma 22 (Nafen) — Roma müzesine girmeye muvaffak olan bir hırsız tam kaçacağı! bir sırada mitoloji ilâhlarından’, biri tarafından «tevkif» edil-* mistir. Muhabirlerin bildirdik-! MUm*4î” ’enel lerine göre hırsız müzenin için- şPiket kIsselehİ
do çalacak bir şey ararken. Merkez Banka» bekçinin gelmekte olduğunu^ U Bankası görmüş ve saklanmak İçin yer i T. Ticaret Bankan ararken »Jûpltero In heykeline ■ Ara,an °-------------------
çarpmıştır. Muazzam heykel devrilmiş ve hırsız mermer İlâhın altında kalmıştır. Bekçiler ' yetişmişler ve «Jüpiter» 1 ayağa kaldırarak hırsızı da kara- ; kola teslim etmişlerdir.
19.18 Ergani 1038 İkramiyen
Milli Müdafaa m Demiryolu IV Demiryolu V
ANADOLU DEMİRYOLU CRUPU
Tahviller 1-3
.tevkif» edil-'ms* senetleri % oo (□—
Gulrten TOrk liran Sterlin
, Külçe Reşat
128-
tskenderunda bîr îşçı kamyon altında öldü
İskendertun 22 (Akşam J —
Bugün înönii okulu önünde. kamyondan inmek Istİyen amele Rasim, muvazenesini kaybe-
22 Mayıs 1949
AKŞAM
\K^AM^AKŞAMy|
Atmada ki müessif spor hâdiseleri
Beynelmilel spor maçları, Roma ve Bizans tarihlerini beşeriyetin hâtırasında feci levhalar halinde h&lâ yaşatan gladyatör döğüşlerinl ve sadizmiıü hortlatmak İçin değildir.
Beynelmilel spor maçları, tiirlii tarihî engellerle birbirlerini heniiz iyi tanıyamamış muhtelif milletler gençliklerinin dostça temas Ederek sevişmeleri, kaynaşmaları, daha büyüdükleri ve millet mukadderatını ele aldıkları zaman da sporcu centilmenliğiyle birbirlerine karşı tesamüh göstermeleri İçindir.
Beynelmilel spor maçlarında, cambazlık hünerleri çok arka plânda bir ehemmiyeti haizdir. Yenmek, yenilmek de ona göredir. Yazı da var, tura da var. Elbette, en küçük maçlarda bile, a-lle arasında oynanan fincan oyununda bile herkes kendi tarafının galibiyetini ister. Fakat, bu vatan millet. ölüm kalım dâvası gibi efkârı umumiyeye aksettirilirse, sporcular yanlış bir telkinle, şeyhleri tarafından müritvari huşua getirilip boğa kızgınlığıyla sahaya sa tınırsa, netice işte. Atmadaki arbedeye döner.
Yunan m»Ui takımını bizim’, iler yenince, bir AtinalI gene. bu mağlûbiyeti lıaz-medememiş: ajansların, rad yoların, gazetelerin bildirdiklerine göre, kendini kaldırıp Akropoüs’ten aşağı atmış. Cebinde de : «Kimseden şüphe edilmesin, bu işi ben yaptım. Çünkü böyle bir felâketten sonra artık yaşamak haramdır. > dive bir pusla bulunmuş. Yunan polisi. dalavereli bir cinayet midir diye hele inceleye dur sun.
Gelen diğer haberlere nazaran da aynı isterik ruh haleti, Yunanistanda berdevam. Coşkunluk öyle ki, nerdeyse iki numaralı çete lıarbi patlak verecek. Bizim kendilerine galip gelişimizi çekemiyen bazı Atmalılar, spor muhabirlerinin hemen İttifakla tasvir ettiklerine göre, takımımız, İtalyanlarla karşılaşmak üzere sahaya çıkarken yuhalamışlar, âdeta s aldıra yazlarmış. Oyun sırasında da. İtalyanlaıdan zlvaılc İtalyan taraftarı kesilmişler; şerefe laterna çalmamışlar amma hayli bağrışmışlar, çığrışmışlar. Hakem de Yunanlı olduğundan. biter ayak ofsayt gol sayılmış, bizim çocuklar 2-3 mağlûp. Maçın bitimi daha alaalaheyli olmuş. İtalyan-lar, omuz üstünde taşınmışlar, bizimkiler de varta atlatmış. Eğer ortadan silin-meşelermiş, maazallah imiş.
Buyurun size spor temasları yoliyle iki millet gençliğini. birbiri le kaynaştırmak. uzlaştırmak, seviştirmek töreni.
Al töreni otur aşağı!
Atinada cereyan eden müessif hâdiseleri okuduktan sonra, halkımızın İçtimaî seviyesini, yine kendi aramızda pek Öğüıımeden takdir etmemek elden gelmiyor. E-miniz kİ, çok iyi niyetleri o-lan Türk milleti, Atina hâdiseleri karsısında yine soğuk kanlılığını kaybetmemiştir, Eğer Yunan takımı, bugünkü pazar günü. Ingi-lizlerin yerine,, İnönü stadında oyun oynasa ve bize E ol atsa, yinç nezaketen al-ışlıyaıılarunrz çok olacaktır. Limon kabuğu, yumurta atılmıyacak, yuhalar çe-kilmiyecek. Hele Bizans ve Rama gladyatörlerinin sadist ruhu, Türk kalabalıklarına hükmetmiyecektir.
Bununla da müftelıiriz, (Vâ-NÛ)
İki Amerikan torpidosu geldi U.is Larew ve Uss Vasole isimli İki A meri kan torpidosu bu sabah 8.3$ te limanımıza gelmiştir.
Ayın 27 sine kadar burada kalacak olan gemilerin subayları şerefine dün akşam İstanbul Deniz Komutanı Amiral
Gezginci sucular
Hıfzıssıhha meclisi karariyle su satmaktan menediliyor
vilâyet Sağlık Müdürlüğü, u-muml hıfzıssıhha bakımından gezginci sucuların sattıkları sular İle yakından alâkadar olmuştur. Çoğu arkada taşınarak fıçılar İçinde nakledilen bu suların yapılan tahlilleri neticesinde hemen hepsinin verem, tifo, dizanteri basillerini muhtevi oldukları görülmüştür. Tali 111 neticesi hırzıssıhha meclisine bildirilmiş ve hıfzıssıhha meclisi de bu tarzda, yani seyyar olarak su satılmasının menine karar vermiştir. Meclisin bu kararı. Sağlık Müdürlüğü tarafından belediyeye bildirilmiş ve seyyar sucuların ınene-dilmesl lüzumu tebliğ edilmiştir.
Belediye, hıfzıssıhha meclisinin bu karan Üzerine keyfiyeti belediye zabıtasına bildirecek, seyyar sucuların faaliyette bulunmalarına imkan vermlye-cektlr.
Bundan başka son günlerde şişe, kavanozlar İçinde bazı kadınların sattıkları çengel sakızı satışı da dikkati çekmiştir. Sağlık Müdürlüğü, mevsiminde sülüklerin de muhafaza edilerek satıldıkları şişeler İçinde bu çengel sakızı satışının halkın sıhhatine zararlı olduğu nu dikkate almış ve çengel sakızı satışını da menetmek üzere hıfzıssıhha meclisine baş vurmuştur.
Silivride imar plânına aykırı bir fabrika inşası mesele oldu
Silivride bir İnşaat hâdisesi, vilâyet idare heyetini yakından ve ehemmiyetle meşgul eden bir mâhiyet almıştır.
Silivride depo inşa edilmek iiz»re mahalli belediyesinden bir ruhsat alınmıştır. Bilhassa depo olarak İnşa edilecek binanın fabrikaya tahvil edLlmek üzere olduğu görülmüş ve Silivri belediyesi mahalli İmar plânına göre o mahalde fabrika inşa ediiemlyeceglnl görerek keyfiyeti İnşaat sahibine tebliğ etmiştir. İnşaat sahibi, Silivri kazası İdare heyetine müracaat ederek itirazda bulunmuş, fakat idare heyeti de belediyenin mütalâasını muvafık görmüştür. Müteakiben inşaat sahibi Silivri belediye meclisine müracaat ederek İnşaata fabrika olarak devam etmek üzere lehinde bir karar almıştır.
Ancak üst merci olarak hâdiseye el koyan vilâyet İdare heyeti de kaza idare heyetinin mütalâasını teyid ve tasdik etmiştir. Muamele bıı safhaları geçirdiği sırada fabrikanın inşaatı tamamlanmış ve fabrikanın açılma merasimi de geçen 19 mayıs gençlik ve spor bayramı günü yapılmıştır.
Şimdi İdare heyeti, bu emri vâki karşısında meseleyi yeniden tetkik etmekte, kaza ve vilâyet İdare heyetlerinin kararına rağmen Şlllvri belediye meclisinin inşaata nasıl müsaade etliğini araştırmağa başlamıştır.
Erik ağacından aşağı düştü
Üsküdarda thsanlyede Ferit sokağında oturan 10 yaşında Htılki adında bir çocuk, bu sabah erik ağacına çıkmış, fakat muvazenesini kaybederek düşmüş, kol ve ayağı kırılmıştır.
Hulkl hastaneye kaldırılmıştır.
Giresun Karahisar yolu açıldı
Giresun 21 (A.A.) — Kış yüzünden 15 kasımda kapanmış olan Giresun - Karahlsar yolu dün açılmıştır.
Umumî Meclisin haziran devresi toplantısı
Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Yol
CUMHURİYETte Nadir Yol başlıklı makalesinde kİ:
Boş lâflarla vakit öldürmek gerçekten bu memlekete »olmamaktır. Tarihimizin on na-,zlk anlarından birini yaşadığımızı idrâk etmekte daha fazla gecikirsek, bize sahi yazık olacaktır. Dört yıllık hareke tün l Türk
halka mal edilerek mânasına almaya Geri dönmek devri ______
mlştlr. Olgunluğunu İspat eden Türk milletine inanılacak ve onunla beraber mütemadiyen ileri yürünecektir. Geri şef sisteminden, İleri lider sistemine şececeSiz. Büyük önderlere İhtiyaç duymayan siyasi rejimlere hemen hiç bir memlekette raslanamaz. Bundan böyle devlet İdaresini yürütenlerden emir değil, fikir bekilyecegiz. Yol gösterici, yurdu aydınlatıcı, vatandaşları İnandırıcı fikirler. Tepeden inerek kendini zorla kabul ettirmeyen, fakat aklımıza ve kalbimize seslenerek, bizi İçimizden kavrayan coşturucu ve yaratıcı fikirlere son derece ihtiyacımız var. İkil gün önce otuzuncu yıldönümünü
kutladığımız 19 Mayıs bayramının mânasını unutnuyahm.
Atatürk, Anadoluya ayak bastıktan sonra, Onıın etrafında elele verenler, blrblrlerlle böyle konuşmuyorlardı. Bugün milletin karşısında imtihan geçiren politikacılar da aynı yolu bulmalıdırlar. Başarının temeli, dedikodu değil, fikir ve inançtır.
Kadı diyor
domokrasl inkılâbının yaşatılması mecburuz, artık geç-
Yunanlıları intibaha davet ediyoruz
Ahmet Emlıı Yalman TANda yazdığı makalede nadaki maçtan bahisle lürk'ün, İnönü'nün. Başvekil sıfatile Celâl Bayar'ın, Venİ?.e-los’ıın, Mel aksadın ve diğer nice Tiirk vc Yunan devlet va fikir adamlarının tedavisi için uzun yıllar bıı kadar cınek sar-f et tikleri eski yaranın Yunanistan'da yeni baştan nüksettiğinden bahisle diyor kİ:
Bütün dileğimiz, bu hâdisenin Türk - Yunan münasebetlerinde bir uçurum açacak vc kızıl barbarların yüzünü güldürecek yerde, mevcut olduğu artık apaçık meydana çıkan yaranın esaslı surette tedavisine voslle olması, Türk - Yunan dostluğu dâvasında bir İntibah yaratması ve Yunanlıların feci bir gafletten uyanmalarına bir hareket noktası teşkil etmesidir.
VA-
Atl-
Ata-
Fiat murakabesi cemiyet ahlâkı
Selim Ra(ıp Emeç SON POS-lada bu adlı makalesinde diyor kİ:
Narh işi. bu vaziyete göre, bir murakabe vecibesi olduğu kadar aynı zamanda bir ahlâk meselesi vaziyetlndedir. Malının değerini alan bir satıcı, İyi mal fiati mukabilinde kötüsünü verirse düpedüz ahlâksızlık yapmış olmaz mı?
Elbette kİ yapmış oiur. Zaten bir cemiyet içindeki İnsanların birbirlerine karşı itimatları olmuş olsaydı, Belediye milraka-
baslne vo narh usullerine hiç ihtiyaç duyulur mu İdi? Görülüyor kİ hükümetin ve Belediyelerin bu gibi «ayayı murakabesi çok faydalı olmakla beraber. ne İhtikârı, ne de hırsızlığı tem önllyecek mahiyette kesin tedbirler değildir. Bu, bir cemiyet ve her şeyden evvel bir cemiyet ahlâkı meselesidir. Buna riayet etmesini bilen İnsanlar; netice İtlbarlle yine kendileri kâr ederler. Çünkü başkalarına oyun oynamayı düşün-mlyeceklerl İçin başkaları da kendilerini aldatmaya teşebbüs etmezler tşin püf noktası, naatlmce. buradadır.
Ağa camii durağı
Yarından itibaren tamam tyle kaldırılıyor
ka-
Hür Rumenler toplanıyor
Paris 21 (Radyo» — Nevyorlc-ta kurulan hür Rumenler komitesi başkanı general Aâdescu bugün bütün dünyadaki hür Rumenlere hitaben bir beyanname neşretmiştir. Bütün hür Rumenler! tek bayrak altına da vet eden general, onlara Kıral Mlhall'in şu sözünü hatırlatmaktadır:
«Memlekete dönmeğe hazıı olunuz!»
Patrik Türk ocağını ziyaret etti
Patrik Athenagoras dün Türk ocağının Şehzadcbaşındakl merkezini ziyaret etmiştir. Toplantıda bulunan şehrimizin tanınmış şahsiyetleri, Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından kendisine tekdim edilmiştir.
istihkâm ve Demiryolu kursunu bitiren subaylar
Cün Harb Akademisi komutanı tarafından diplomaları törenle veri di
Amerikan yardımı gereğince memleketimize verilen harb silâh ve vasıtaları üzerinde yeni eğitim sistemine güre elema.ı yetiştirmek İçin istihkâm ve demiryolu okulunda acılan tekâmül vc temci kurslarını bitiren subay vc gedikli erbaşlar* dûn saat 10 da okul binasında yapılan merasimle belgeleri verilmiştir.
Törende Harp AkadcmHerl komutanı orgeneral Fevzi Men-guç, okul komutanı tümgeneral şevki Altınay, tümgeneral Vedat Garan ile Amerikalı müşavir albay Littlle, yarbay T. H. Llpscomb ve binbaşı F. R, Ho-we!l hazır bulunmuştur.
Merasime İstiklâl marşı ite başlanmış ve bilâhare bu münasebetle konuşan okul komutanı tümgeneral Altınay. Amerikalı ve İnglllzlerin değerli yardımları İle okulda açılan kursun İlk devresini muvaffakiyetle bitiren subay ve gedikli erbaşlara ordu hizmetlerinde ı başarılar dilemiştir, j
Yarbay Llpscomb da Türk den kursun İlk mezunlarına ba- Mengüç kısa bir hitabede bu-Amerlkan - İngiliz işbirliğinin şan dileğinde bulunmuştur. | tunmuş ve mezun olanlara bel-giizel bir nümunesinl teşkil e- Bundan sonra orgeneral gelerinl vermiştir.
Sahlfe 3
Şehrin seyrüsefer müşkülleri üzerinde çalışan İlgililer bundan bir müddet önce îstlklâl caddesinde günün muhtelif saatlerin de görülen tıkanıklıkları önlemek maksadlyle akşam saatlerinde Ağa camimdeki otobüs vc tramvay durağını muvakkaten kaldırmışlardı. Ancak son yapılan tetkiklerden anlaşıldığın? göre bu dıragın günün yalnız muayyen saatlerinde kaldırılması fayda vermemekte ve diğer saatlerde durak yüzünden yine tıkanıklık olmaktadır. Bu itibarla Tramvay Idaıesi Aga-camll durağını yarın sabahtan itibaren tamamen kaldırmaya karar vermiştir. Bundan sonra Taksimden inen tramvay ve otobüsler ancak Tepabaşında duracaklardır.
Edirne müdafii merhum Şükrü pasa ihtifali
Balkan Harbinde uzun müddet Edirne kalesini düşmana teslim etmlyerek müdafaa eden
Saray merakı
Yıllardan beri «Adliye sarayı.. . Adliye sarayı- diye kumrular gibi öterken başımıza bir de Belediye sarayı çıktı.
Beyoğlunda oturduğu binadan kapı dışarı edilen Belediye Fen İşleri Müdürlüğü. az gelirli, cok çocuklu memur ailesi gibi aylardan beri baş vurmadık yer bırakmıyor. başını sokacak bir çatı altı bulamıyor.
Lâlelide Çiçek apartıma-nını kiralamak istemişler, fakat uyuşamamışlar.
Kötü komşu, insanı mal sahibi eder, derler. Belediye de. eşten dosttan, konudan komşudan umduğu yardımı bulamayınca kendi hasının çaresine bakmağa mecbur kalmış. Gel gelelim: birdenbire gözlerini yukarıya dikmiş. işi pek büyiik tutmağa heves etmiş. «Belediye sarayı- kurmak istiyormuş.
Edlrne müdafii merhum Şükrü , o paşanın ölümünün yıldönümü S
münasebetiyle yarın saat 9,30 da takd irkir lan Mcrkezefendl kabristanındaki mezarı başında hlr ihtifal yapacaklar, merhum hakkında memleketin kadirşinaslığını belirteceklerdir.
Bin bir yokluğun ıstırabı içinde megalomani illetine tutulduk galiba. Bir «s3rav« manisidir gidiyor. Adliye sa-rayı.gjScrgi sarayı. Beledive sarayı. . Nedir bn sarav saltanatı merakı? Hastalık va-vas vavas öbür daire ve mii-esseselerc de sirayet ederek, onlar da birer sarav kurmak sevdasına düşecekler. Denizyolları sarayı, Demîr'oJları saravı, Tekel sarayı, bilmem ne ofisi sarayı...
Orgeneral Fevzi Mençiiç kursu bifiren subaylara diplomalarını veriyor
Pis plâjlar
Denir, banyosu mevsiminin başlamak üzere bulunduğunu dikkate alan Sağlık Müdürlü-| gü. plâjlar işini yeniden ele al- j mağa karar vermiş ve plâjlar* j la yenicen meşgul olmağı başlamıştır
Sagıık Müdürlüğü, geçen | ne de şehirdeki bütün plajları v.> donla hamamlarıyla yakın-1 dan meşgul olmuş, bunların sağlık şartlarını yeniden teshil' etmişti. Fakat bu arada kiril, i bilhassa lâğım sulan kânşonj piâjlara halkın girmesi menedilmiş ve keyfiyet sağlık müdürlüğü miştl.
Ancak piâjlara Hânlara rin yeniden bu plajlara girdikleri görülmüştür. Sağlık Müdürlüğü bu halin bıı sene de tekerrür etmemesi İçin men' keyfiyetinin zabıta marifetiyle' yetirt edilmesi İçin vilâyet makamının dikkatini çekecektir.
Bil gidişle günün birinde İstanbul baştan başa saraylar diyarı olacak amma ne yazık ki biz gövemi veeeğ iz. Adlive sarayının ardındı on beş senedir çırpmıyoruz henüz bir kulübe temeli bile a-tdamadı.
Mamafih, sarav islerinde Belediyemizin eli tezdir, dilerse yapar! tste. koskoca Sergi «arayım karşımıza dikiverdi.
tarafından, ilân cdll-
bu vaziyette bulunan girmek için rağmen bazı klmsele-
Dolasan rivayetlere nazaran. Cırağan saravı tamir edilerek bir Belediye saravı haline getirilmesi, dağınık bir halde bulunan Belediye şubelerinin burada toplanması diisiinülüvnrmns. İyi otur amma bu is. bîrim Beledi yenin becerebileceği işlerden değil gibi geliyor bana.
yapılım
öteden beri Cırağan «ıs rayının harabesi üzerinde nice havai lıâ^aneleri kuruluyor. fakat bir türlü el siirü-lemîyor. o güzelim sarayın dev gibi iskeleti çürüyüp gidi vor.
Prof. Vasfı Raşit mahkûm oldu
Ankara 21 — Bursa milletvekili Muhlddin Baha Parsa hakaretten sanık avukat Prof Vasfl Haşid Sevig aleyhindeki dâva dün üçüncü sulh ccrn mahkemesinde neticelenmiş ve Vasfl Raşid 3 gün hapşc. bir Ura para cezasına, davacıya 500 lira para cezası ödemeğe mahkûm edilmiştir.
Kararda, bu cezanın indirilmesi veya tecili için mucip bir hal olmadığı da bildirilmekledir.
Sarayı tamir edip otel haline getirmek için harbden evvel girişilen teşebbüsler de neticesiz kaldı. Rnğaz sahilini bir inci gibi süslemesi icap eden Çırağan, bugünkü iç üziicii manzarasile oraların güzelliğini bozuyor.
Çırağanı bir an evvel tâ-mir etmek zarurîdir. Fakat Beledive veva diğer bir daire sarayı olarak değil. Senit itibariyle de Belediyenin o-raya gitmesi münasebet almaz. Cırağan ancak muhteşem bir otel olmağa lâyıktır. Bu suretle Belediyeye de mükemmel bir gelir kaynağı olur. Fakat nerede o himmet?
Umumi meclis, I haziran çarşamba günü haziran devresi toplantılarına başlıyacaktır. Daimî encümence şehir kazaları tarafından seçilmiş olan beş azanın kanuni müddeti ay so-1 Miiııci tarafından Taksim gazi-j nıında biteceğinden o gün ri-İ nosunda bir kokteyl parti ve- yaset divanının seçiminden! rilmişlir. Gemiciler şehrin sonra bıı beş âcaiık İçin de ye-mıılıtellf yerlerini gezeceklerdir, nl bir seçim yapılacaktır. ı
İtalyan Dışişleri Bakanı kont Sforza Paris'ten geçerken Fransız Dışişleri Bakanı Schu-man ile görüşmüştür. Yukarıda iki Bakan bazı vesaiki tetkik ederken görünüyor.
İzmirde zelzele
İzmir 21 — Bu gece saat 20 42 de şehrimizde oldukça kuvvetli bir zelzele olmuştur.
Şoförler için tek kıyafet
Belediye, bütiin şoförlerin gelecek ayın on beşinden İtibaren yeknasak kasket giymelerini şoförler Cemiyetine bildirmiştir. Cemiyet, şimdi bunları toptan ve ucuz İmal edecek bir nıüesseseye ihale etmek üzere müsabaka açmıştır. Bu karan şoförlerin yeknasak elbise giymeleri takip edecektir.
Urfa Milletvekili Razi Soyer vefat etti
Urfa milletvekili Razi Soyer yatmakta olduğu Numune hastanesinde vefat etmiştir. Cenazesi dün öğle namazından sonra Ankarada I-facıbayram camiinden kaldırılarak Asri mezarlıkta ebedi istirahat yerine tevdL edilmiştir.
Cemal Refik
Havuzlarda oksijen fabrikası inşası
Denizyolları İdaresi, Fabrika ve Havuzlar işletmesi İçin büyük bir oksijen fabrikası İnşa etllrmcfie başlamıştır.
Tarak dubaları
Bayındırlık Bakanlığı tarafından Denizyollarına yapılan bir müracaatta iki adet 51)0 er tonluk tarak dubası İnşası istenilmiştir, inşaat hususunda yapılmakta olan etüdler sona ermek üzeredir. Bu tekneler dış piyasalara nispetle daha ucuza mal olacaktır.
İstanbul Ayvalık ekspres postası
Denizyolları İdaresi tarafından nlınan yeni bir kararl» ö-niimiîzdekl ay başından İtibaren İstanbul - Ayvalık arasında ekspres postaları yapılacaktır. Bu İş İçin hazırlanan «Bursa» vapuru esaslı bir tadilâttan sonra havuzdan çıkmıştır.
Salıife 4
AKSAM
22 Mayıs 1949
Birbirini takibeden taarruz-
lar ve şiddetli muharebeler
Bîr yeraltı fabrikası — Günde 24 saat iş başı — Korkunç haberler — Yeni bir hücum — Hava taarruzları
Toplıyan: H. Steele Coınmaper Çeviren: Arif DEREBEYOĞLÜ
28
çocuk cesetleri, birbirine girift olmuş halde yüzüyordu.
Keşif fotoğrafları sivastopol-un artık mevcut olmadığını gös terlyordu. Fakat hakikatte koca şehir yerin üstünden mahzenlere. hendek içlerine, maden kuyularına çekilerek savaşmakta devam ediyordu. Meselâ yer altında çalışmağa devam eden bir fabrikayı ziyaret ettim. Fabrikanın çıkardığı gürültüyü tarif etmek İmkânsızdı. Ch-nlş bir mahzenden ibaret olan bu yer, kaim madeni bölmelerle ayrılmış. her bölmede yüzlerce torna tezgâhı müthiş uğultular çıkararak çalışıyordu. BLr tarafta da bir traktör motoru, tıpkı patlak bir semâver gibi etrafa dumanlar saçarak, elektrik cereyanı çıkarıyordu. Fakat çok geçmeden motör durunca, ışıklar da birdenbire söndü. Işıkların sönmesiyle bütün İşçiler sigaralarını yakmışladı; ve bir an İçinde koca mahzenin İçi sayısız sigara ateşi İle parıldamağa başladı. Sonradan öğrendiğime göre meğerse İşçiler, sigara molasını yalnız elektrik mo-töriinün bozulduğu zamanlara tahsis elmişler.
Dünyanın en garip hududu
Rusya ile Norveç arasında yeni teessüs eden hudut nasıldır?
Cumhuriyet-Fahri Kurtuluş dâvası
yordu. Yangını söndürmenin imkânı yoktu. Alevlerden kurtulmak İsteyen yaralılar, can havil He hava deliklerine doğru hücum ediyor, fakat daracık delikten dışarı çıkamıyorlardı. Zavallıların İntihar etmek İçin yanlarında silâhları da yoktu.
yarbayla görüşmek İstediğini anlatır. Ertesi gün, yani çarşamba veya cumartesi günü, tam öğle vaktinde Doğu İle Batı birbirine mülâki olur. ,
Bu buluşma son derece resmidir. En şık üniformalarını giyen ve yanlarında silâlı. sayı ve rütbe bakımından müsavi muhafızlar bulunan iki yarbay kendi hudutlarından hareket edip, hudut şeridi dahilinde 150 metre kadar ilerlerler, ve böy-lece bu hudut şeridinin lam coğrafi merkezi addolunan bir noktada buluşurlar. Ancak Sovyet yarbayı, teşebbüsü hiç bir zaman kendi eline almaz, yola ilk defa kendisi çıkmaz, evvelâ Norveçli yarbayın hareketini bekler.
Görünüşe göre,
yerde yapılmasını teklif etmiş. Bu teklif de Moskovaya havale olunmuş, Sovyet yarbayı bu fikri esas itibariyle pek muvafık bulmuş, bütün İnşa masrafının Norveç hükümeti tarafından deruhte edileceği vaadi onu bu fikre büsbütün ısındırmış, lâkin çok uzun bir beklemeden sonra Moskovadan gelen cevap her seferkinden daha kati ifadeli bir «Olamaz»-mış.
İş gene bayrak direklerine düşüyor Böylcce, bayrakların çekilip indirilmesine devam edilmekte, gene yarbaylar mahmuzlarını şakırdatarak, mânâsız ne-|2aket cümleleri sarfederek, ka-Sovyet yar- im postlara sarınarak, şimal
Bunu gören gemicilerden biri koşarak hava deliğinin bulunduğu yere geldi. Deliğin tam ortasında da güçlükle nefes alıp veren bir zavallı duruyordu. Yaran dışardakl gemiciyi görünce kendisini öldürmek için yalvarmağa başladı. Bahriyeli de ru-velverlnl çekerek arkadaşını vurdu; ve tekrar gerisin geriye döndü. Böyle bir zamanda bir arkaşın diğer bir arkadaşa yapabileceği ancak bundan İbaret olabilirdi.
Londradan yazılıyor: Mevcut siyasi gerginliğe rağmen. Norveç İle Sovyet Rusya arasuıda-kl 160 kilometrelik hududun korunması kolaydır. Hududun Norveç tarafında yaşayanların sayısı pek mahduttur. Sovyet Rusya tarafında İse hemen hemen kimse yaşamamaktadır.
Buna rağmen. Norveç, nizami bir hudut manzara ve havası yaratmak ve İdame etmek için, buralarda birbiri ardı gümrük binaları kurmuştur ve buralarda oturan gümrük ine- 1 mur ve muhafızları hiç geiml-yen yolcuları beklemektedir.
Batı ile Doğunun hakiki bir temas halinde bulundukları tek bir nokta vardır. Bu nokta, El-venes'in bir ötesinde, bir yolun iki ayrı İstikamete çatallaştığı] ---------------------------
yerdedir. Yolun bir kolu Şl- bayı, teşebbüsü eie almaktan kutbunun sıfır - altı ikliminde mal - Doğu İstikametinde uza- kendi hükümeti taralından buluşmaktadırlar. Rüzgârın gü-narak Jarffordbjotn Uyurunun1 mcncdilmiştir. Bu hudut pos-' rültüsünü bastırmak İçin hay-başında bulunan ve aynı ismi tasında 2 - 3 seneden beri bu-'kırmak zorunda kalarak. »Sov-t aşıya ti bir Norveç köyüne var- lunduğu halde, her hangi bir yet tâblycllnde bulunmayan ba makta diğer koku da Cenup - kararı kendi kendine almış ol- *> eşhas tarafından 107 sayılı ' ° I......... ...... n. . ... .. II
Doğu* istikametine kıvrılıpvaki değildir. Bayrağı di-'hudut işaretinin izah edlleml-«Sovyetlcr Birliği» ibaresini ve reğe kendi çektirdiği vakit, bu-'yccek ve ma2ur göriilemlye-. . . ... »vım.a n 1* W T" «plrlîrl»* İhlâlin VI*Vâ
Gazete, 3400 lira para cezasına ve bu cezanın tecili ile beraber 17 cevap mektubunun neşrine mahkûm oldu
Cumhuriyet gazetesi İle Rize milletvekili Fahri Kurtulup a-rasındakl münakaşa sırasında Fahri Kurtuluş taralından gazeteye gönderilen 18 tane tek-zlb mektubunun neşredilmemiş olması dolayıslyle basın kanununun 48 inci maddesine göre gazete sahibi Nadir Nadl İle yazı işleri müdürü Cevad Fehmi aleyhlerine açılan dâvaya bir müddetten beri onuncu asliye ceza mahkemesinde bakılmakta İdi.
Bıı dâva dün neticelendirilmiştir. Bir kısım Üniversite gencinin de dinleyici sıfatlyle hazır bulunduğu dünkü celsede Cevııd Fehmi He avukatları son mi'ıda falannı yapmış ve netice itibariyle gazetedeki neşriyatın Fahri ■ Kurtuluşun kendileri hak kındaki tarizlerine cevap olduğunu, bu cevaba tekrar Fahri Kurtuluşun cevap olarak yazı göndermeğe hakkı buluııa-mıyacağı noktal nazarında ısrar etmiştir.
Müdafaalar bittikten sonra,
hâkim kısa bir tatil yapmış ve on beş dakika sonra celseyi tek-* rar açarak kararım bildirmiştir.
Bu karara göre. Fahri Kurtuluşun gazeteye gönderdiği on sekiz tekzlb mektubundan bir tanesinin, cevap vermeyi İcap ettirmeyen yazının İki mislinden fazla olması dolayısiyle bundan beraatlnl. diğer on yedisini neşretmemiş olduğundan beheri için 200 er lira para cezasından ceman 3400 lira para cezasına mahkûmiyetine ve bu cezanın teciline, yalnız bu a 17» adet cevabın da gazetede birer birer neşrine hükmolunm uştur.
Dinleyiciler arasındaki Üniversiteliler, bu karar üzerine «Yaşasın adalet!» diye bağırmışlar ve Fahri Kurtuluşla birlikte adllyeden ayrılmışlardır
Fahri Kurtuluş, Cumhuriyet gazetesinde hakkında neşredilen bazı yazılardan, dolayı hakaret dâvası açılması için de savcılığa yeni bir müracalta bulunmuştur.
Created by free version of 2PDF
in veya alt olup, hâlen Sovyet nezareti altında bulunduğu zannedilen bir âdet keçinin en kısa bir zamanda serbes bırakılması» meselesini görüşmekleri iri er.
İki kırmızı inek
Bu şimal Kutbu öğlesinin yıldızsız gecesinde. Norveçli yar-
bir ok resmini taşıyan bir yol bunu ancak Moskovadan aldığı'cek bir şekilde İhlâli* İşaretinin önünden geçerek. Halim at üzerine yapar Karşı «Lars Larsen’e ait 5’jıp hudut bölgesine ulaşmaktadır. | taraf kendisini bir mülakata
Hudut şeridinin Norveç ta- davet ettiği vakit. Moskovadan] ___>_ li___.,.-.ı~.. kllnwl alnhllmncl İnin mnhİPt,
I
Bir gün, bir bahriye komutanı cephedeki vahşet hakkında şunları anlattı:
Günde 24 saat iş başı
Fabrika günde 24 saat İş başı yapıyordu. Çalışmayan bir tek kişi yoktu. Tezgâhların birinin başında sağ kolu kesik bir kadın çalışıyordu. Zavallının kolu bir düşman bombası tarafından uçurulmuştu. Hastaneden çıkarıldıktan sonra da şehri terket-meği reddetmiş, fabrikada çalışmağa başlamıştı. Kolsuz kadı nın biraz İlerisinde emzikli genç ve güzel bir kadın, göğsünde çocuğu başka bir makineye bakıyordu.
Duvarların kenarlarında üs-tüste kurulmuş üç sıra karyolaların İçinde nöbetini savan İşçiler horul horul uyuyorlardı. Her işçinin hususî eşyası, yine karyolasının içinde idi. En alt kat karyolalarda İse İşçi çocuktan kendi kendilerine harb o-yunları oynuyorlardı.
Geçen aralık ayında Almanlar 615 inci rakımlı tepeyi zap-tetkilclerl zaman, en ağır yaralı! askerleri toplayarak hepsini blrjlunun muhafazasiyle vazifelcn-slvastlka şeklinde üstüste diz- dirilmiş 10 asker, birkaç yüz diler, sonra üzerlerine gasolin metre ötede bulunan barakala-dökerek hepsini tutuşturdular.]nndn iskambil oynamak Bütün gece yaralı askerlerin '------------------
;üzerinden fışkıran alevler, vadiyi gün gibi aydınlatmıştı.
rafında biraz acemice yapılmış talimat alabilmesi için mühlet ve etrafı gelişi güzel dikenli İster.
telle çevrilmiş bir yol blokuj Bazen, Moskovadan tek bir vardır. San renkte bir İlân tali- cevap gelinceye kadar bayrak-1 tası, bu blokun ötesinde askeri yasak bölgenin duğuuu İhtar etmekte ise de, bu yasağı tetkik edecek her hangi bir asker veya muhafız mevcut değildir. Bu hudut yo-
ve uyumakla vakit geçirmektedir. Uyanık ve tetikle bulunmağa hiç bir sebep yoktur.
bir lor birkaç defa çekilip Indlrl-bıılun- Ur- Meselâ, Norveçliler tarafın-_____
dan 1940 da ele alınan bazı bay âdgt| veçhile Sovyet mes-meseieler, Norveçli yarbayın ihdasına bir sigara ikram ifadesince hâlâ ( muallâktadır», ecler. sigara Norveçli bir yaver ve bunlar hakkında Moskova tarafından nezaketle yakılır tarafından ne karar verildiğini ve karanlıkta ateş böceklerini ısrarla sormak için sık sik bay. an*iirun İki kırmızı benek, rak çekilir. Ergeç Moskovadan donmuş ayaklarını ısıtmak için cevap geldiği vakit, Sovyet jÇ|n tepinen askerlerin kızar-yarbayı bu İyi haberi hemen. m3q burunlarım aydınlatırken, bayrağını çekmekle diğer tara- sigaraların dumanlan etrafta-fa müjdeler ve ertesi gün ran- tâki S]S ve karanlığa karışıp
Yeni bîr bücum
İki havrak direni ,le™ yCTtoe S'“z“odt tl" siner
1 .. , gelir I B„ ,
Paris'te borsa acentelerlndeçalısan Iardan bir kısmı grev ilân etmiştir. Yukarıda borsanm merdivenlerinde ve avlulunda oturan grevciler görünüyor.
Korkunç haberler
Norveç Jle Sovyet hudutları : arasında bulunan «sahipsiz» , ; arazi şeridinde iki bayrak dl-ı reği vardır. Bu bayrak direkle- . . rl, Demir Perdenin arasıra kal-rdırılmasına yardım ederler ve 'bu hudut bölgesinde iki yarbay .
Yeni bir hücum başlamak üzere idi. Derhal bir tarassut kulesinin İçine girdim. Komutan durmadan emirler veriyordu. «Saat 12. Ateşe hazır olun,» Ko- dinim as ma yardım ederler ve mutan emrini verir vermez vfl- bu hudut bölgesinde iki yarbay dinin sol tarafından tanklar tırtıl gibi hareket etmeğe başladı. Tankların arkasından askerler koşarak ilerliyorlardı. Askerlerin hepsi de varı çıplak bir vaziyette idi. Bu vaziyette koşarlarken tüfek dipçiklerini terli vücutlarından ayırmıyorlrdı Çürüyen cesetlerin kokusundan sakınmak için de burun deliklerini pamukla tıkamışlardı.
Diğer taraftan asıl doğuşun vuku bulduğu cephelerden korkunç haberler geliyordu. Her gün limanda en aşağı bir yolcu gemisi batıyordu. Bir seferinde de yaralıların bulunduğu kamaranın kapısı, bir infilâk neticesi tıkanmıştı. Kamaranın öte tarafındaki makine dairesindeki petrol fıçıları tutuşmuş, alevler kamaraya doğru ileril-
Blrdenbirc önümdeki manza-ra kesif bir duman bulutu içine gönıülüverdl. O esnada ortada görülebilen bir şey yoktu; ve toz toprak İçinde hiç bir şey görünmediği halde ateş etmekle devam ediyorduk. Bu şekilde saatler geçiyor, ateş etmekte devam ediliyor, fakat hâlâ ortalık açılmıyordu. Bütün bu müddet zarfında infilâkların meydana getirdiği şiddetli tazyik, insanın kulaklarını, gözlerini, hattâ beynini patlatacakmış gibi bir tesir yapıyordu.
tarafından temsil olunan Norveç kırathğiyle Sovyetlcr Birliği arasındaki başlıca muhabere vasıtasını teşkil ederler.
Direklerde umumiyetle bayrak yoktur, ve etraflarındaki saha boştur. Lâkin haftada iki defa sah ve cuma günleri, bu hudut şeridi üzerinde birkaç dakika için üniformalı şahımlar belirir. (
Göğe çevrilen yüzler
Dua ediyorlarmış gibi gözleri göğe çevrilip dikilir. Hakikatte her iki taraftaki askerler, diğer tarafın direğinde beyaz bJr bayrak bulunup bulunmadığına bakmaktadırlar. Direklerin hiç birinde beyaz bir bayrak yoksa, bunun delâlet meğe imkân olmayınca, ettiği mâna. Şimal Kutbu hududunda tam bir sükûnun hâkim olduğudur. Lâkin beyaz bir bayrak çekilmişse, ufak da olsa her hangi bir hâdisenin baş gösterdiğini gösterir.
Beyaz bir bayrak çektirmekle, yarbaylardan biri, diğer
--------— ------ | bu bölgede 5 u2un sene süren Norveçli yarbaya göre! »Çok şiddetli bir harbin alev ve ate-iyi ve makul bir adamdır. Lâ- şjnden bugün arta kalan yekin keşke Moskova onu rahat gân* şey, yanan sigaraların bıraksa.»---ı kırmızı benekleri ve ara sıra
Hava İster güneşli, ister yağ- çakdan çakmakların parılüla-mıırlu, İster karlı, ister fırlı- rıdar.
nalı olsun, bu buluşmalar tak-[ Buraları harbin alev ve ate-riben 2 seneden beri devam et- şjne gene sahne olacak mı,dır? inektedir. Norveçli yarbay, va- Bu sual Elvenes'te hiç bir za-zlfeden veya soğuklan kaçınan man açıkça sorulmamış olmak-bir adam değildir, lâkin sıfırın ıa beraber, zihinlerde mevcut-. çok altına düşen bir sühunet-] tur. Norveçli yarbayın dediği [ te cereyan eden görüşmelerin gibi, bıı da «muallâkta) ekseriya hiç bir netice sağla- meseleler arasındadır.
madiğim gördüğü vakit, bazı '**"*”»■»»»■—"»■■»»»»»»
' tâdiller teklif etmiştir. Meselâ f bu gülünç bayrak merasiminin ı ' yerini tutmak üzere iki hudut postası arasında hususi bir te-1
■ lefon hattının kurulmasının İyi
- olacağım söylemiş. Bu teklif
■ Moskovaya havale olunmuş, ve
■ hayli zaman sonra nazik, lâkin
- kati bir cevap alınmış: «Ola-
■ maz».
r Bayrak merasimini değiştlr-
Nor-
veçll yarbay görüşmelerin kendi bürosunda yapılmasını tektir etmiş: »Olamaz» Sovyet yarbayının bürosunda yapılmasını teklif etmiş: «Olamaz.» Hudut şeridinin ortasına bir kulübe İnşa edilip, soğuk vc fırtınaya karşı korunuiacak bir
ATLAS’da
Teşekkür
olan
RADYO
ANKARA RAOYOSL
Bu akşamki program 1
İB M. S. ayarı ve Radyo şaton or-kestrası. 18.45 Şarkılar. 19 M. S. ayarı ve Haberler. 19.15 Geçmişte bugün, 19.2(1 ince -V./. (Çifte fasıl). 20.15 Pwar ga&etcııl, 20.30 Gurup w* »lisansa dair SflrlriJnr. zt Türküler, 21.15 Çeşitli lololar (Pil, 21.43 Opera aryaları (Pi.l. 22 Spor haberleri. 22.15 Dana ınilzlfil (P1.1, 22.15 M. S. ayan ve Haberler.
Yarın ıabâh ve iğle profltnmı
7.30 M. S. ayarı 7 31 MUîik-. Açıtı, İPİ.». 7.45 Haberler, a Türküler IPI.I. 8.15 Sabah sohbeti. 8 25 Hafif parçalar (Pİ I
12 30 M. S. ayarı ve Şarkılar. 13 Haberler, 13,15 Silon orkestraların-dan Melodiler (PI), 13-70 öğle gazetesi, 1343 Sinema orgu İle parçalar
En güze', kız EVELYN KEYS En meşhur Komik...
KEENAF WYNN
En güzel bacaklı Dansöz ANN MİLLER ENRİC MADRİCUERA
ORKESTRASI
Gitara şarkıları, eğlence kahkaha Filmi BREZİLYA GEC ELERl L



Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası eski müdürü Sabit Tapanın vefatı doîayısüyle acılarımızı paylaşan zevata, rahmetlinin mezarına kadar zahmet edip lütûfkâr tesellilerini esirgememiş olan dost ve tanıdıklarımızla Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarına ve bütün bir ömür boyunca sağlık ve varlığını vakfettiği fabrikanın sayuı erkânına ve kendisinin daima evlât saymış olduğu vefalı ve kadirbilir İşçi arkadaşlarına minnet ve şükranlarımızı arzederlz. AİLE EFRADI
Bugiin
SuMER sinemasında
Ümidsiz aşkın filmi... Tekrar tekrar görülecek bir şaheser
SEFAHA TİN SONU
Baş rollerde: Pierre Richard Wilm — Marta Bell ve Charles Vanel
KISKANÇLIK
Tazan: Alphonse Daııdet ★ Türkçesi: Mcbrure ALEVOK
>- Tpfrika Nü. 91 -
cesedin karşısında, doğrusu aklıma bu fikir de geldi. Ne dersiniz dostum, Grüvln (•> müzesine yakışacak böyle bir buluş da. tam kadına has bir Vendctta inceliği, süsleyici yok mu?
Richard, karısının mahvolduğunu anladı, onu kurtarabilmek için öne atıldı:
• İntikam, kıskançlık duygusu
için, kadın erkek ayrılığı yoktur azizim. Öç almak Istiyen aldatılmış bir koca, cinayetini en bozuk ruhlu bir kadının göstereceği ince kurnazlıklarla ter-tipliyebllir.
— Demek sizce bu işte bir kadın eli yok. Öyle mİ?
(•) Grevin Müzesi: Teınsii ellikler] devre göre giydirilmiş balrnıımundan heykellerin, bir çok tarihi sahneleri yaşatan miuansenlcrle, canlı hissini verecek şekilde biçimlenmiş oldukları bir müze (Parlstedlr’ı
(••) İtalyancadan gelme Mr kelime:
Kan dâvası güdenlerin öç almak gayesiyle işledikleri cinayet
— Aksine yemin edebilirim.
Hâkim efendi pek manalı, pek nükteli fârzettlği bir kahkaha atarak:
— Bunu siz söyledikten sonra, akan sular durur. Dedi.
Arkasından da İstintak usulünün muzipliklerinden sayılan İDİ bir çelmeye Eİrlşlp, birden, damdan düşer gibi:
«Sizin için çuk kıskanç tabl-atlldlr diyorlar, doğru mu?» diye sordu.
— Doğru tabii, çok kıskancım.
— Hattâ bu ateşle, pek şid-
detli kaçan mektuplar yazmışsınız...
— Kafa kızınca, ne yaptığımızı biliyor muyuz?
Lâfın bu noktasında, hani notada olduğu gibi, bir durak işareti İle — insana yatışmak, toparlanmak İmkânını veren — bir kaç ölçülük bir sükut vakfesine dalındı.
Gökyüzü esmerleşip karardıkça büsbütün beyazlaşan yolda; evlerine dönen rençberler, koca günîin yorgunluğu sırta yüklenmiş, sessiz ve bezgin bir halde, omuzda heybe İle btl, 1-klşer üçer, yanlarından geçiyorlardı. Hayvanının boynunda sallanan çıngırak sesini ninni niyetine dinlemekten uyuya ka) mış bir yük arabacısı, kaleskaya yer vermek için, ürken atından atlıyor, hendek kenarına o-turmuş. kanayan ayaitinrından paçavra sargıları çözmeğe uğraşan bir serseri, zengin kulların nasibi arabanın, rüzgâr gibi uçan «konak arabasının» arkasından, İmrene İmrene bakıyordu.
Bayır aşağı bağların eteğinde. batan güneşle kızdiaşmış Seine, karşıda, bütün yol bo-,
yunca uzanan ormanları daha kap kara gösteriyordu.
Ortalığı bürüyen müge kokulalı. dişilerine âşk türküsü 0-kuyan bülbül sesleri Riclıard'a Lydie nin güzel hayalini, Deic-rous efendiye de Elise'ln parlak inci dişlerini göstere göstere gülüşünü halırtatıyordu. Hey gidi büyücü mayıs seni, en taştan kayadan yüreğe bile, ne akıl sır ermez bir tılsım iifıi-rürsün!
Hassasiyet damarları kabaran hâkim efendi, neredeyse, handiyse, Versay’a telgraf çekip, sorgu tahkikatı İçin yerine birini Istiyecekli... Fakat bu zaıf dakikaları çok sürmedi.
Soisy kasabasının ağzında, bağların arasından çıkan bir patikadan, birdenbire, yolun tebeşir beyazı üstünde, kap kara görünen uzun tür siluet beliriverdi.
Richard arabacıya durmasını emrederek, «merhaba, mösyö Cörcs»diye seslendi. Papaz yardımcısının ilk sözü küçük kilisenin sahibini sormak oldu. «Beraber mİ dönmüşlerdi?» Rlc-'n&rd; Mörivet yı Marsilynda bı-raklığııu, faksı onun ua çok
kalmadan geleceğini söyledi.
— Ya siz de ne var ne yok aziz rahibim? Böyle geç vakit yollara düştüğünüze göre, bu civarda başı sıkılmış biri olmalı?
İhtiyar papaz, geniş kenarlı şapkasının altında iklil gibi duran ak saçlarının terini sildi ve yaptığı işi hiç büyümse-miyon bir sesle:
.«Sizin kayıkhaneden geliyorum mösyö... Georges baba beni çağırtmış da... dedi.
— Hâlâ hasta mı o?
— Yarını zor bulur... Gece tekrar gidip baş ucunda son duayı okuyacağım.
— Zavallı Georges baba! Desenize Lydle’ye üzüntü çıktı.»
Siyah cübbe akşam loşluklarına dalarken Richard ilâve etti: «Bütün cenaze masrafı benden, işittiniz mİ rahip efendi.»
Papazın kuvvetli sesi, epeyce uzaktan cevap verdi:
— Allah rası olsun.
Ağaçların gölgesi çimenliklerden çekiliyordu. Her taraf, yoldan sürünüp geçen ölüm kanadının altı gibi siyahlaşıyordu.
ı Arabacı fenerleri yakarken,
sabahki dramı aydınlatmak, «delil ışıklarmas kibriti çakmak tasasına düşen Deltrous, azLz dostuna:
»Kuzum Allah aşkına, Mörl-vefden ne zaman ayrıldınız?» diye sordu.
— Dün sabah...
Bu patavatsız cevapla karısını tehlikeye düşürdüğünü ha-tırlıyarak çabucak lâfı çevirdi; «Yok canım, yanlış söyledim!... Evvelsi gün ayrıldık, yani iki gün evvel. İnsan gece yolculuğu yaptı mı. saati maall öyle bir şaşırıyor ki...»
Hâkim efendi: «Zavallı, bocalamağa başladı; bir lâfı bir lâfını tutmuyor» diye derunî mülâhazalar yürüttü ve çevirdiği oyunu fazla kolay bulduğu için, biraz merhamete gelerek, belki de meslek aşkına kapılarak, «adamcağıza» gaflete düştüğünü, ihtiyatsızlık ettiğin! an lalmağa çabaladı:
«tyl ama dostum, bu sabah çayırda karşılaştığımız zaman, henüz trenden indiğinizi söylemiştiniz. Zaten âkla yakın gelen de bu, çünkü bir kere bile evinize uğramadan iki gündür ] etrafta dolaştığınızı kabul et-
meğe imkân yok.
Richard, iyiden iyiye afalh-yarnk:
— O da var ya .. diye mırıldandı.
Bu sefer hâkim efendi: «İşi aptallığa vuruyor...» hükmüne vardı. Bir an düşündükten sonra:
»Bak Fenlgan, size dostça, erkekçe bir şey soracağını: Maalesef .prens d'Olmutz'le çok sevdiğiniz bir kimse arasında gecen münasebetin, tamamen, şüyu bulmuş bir şey olduğunu biliyorsunuz değil mİ?
Richard istifini bozmadan:
— Biliyorum, diye cevap verdi.
— şu halde, prensin ölüsünü kapınızın üç beş adım ötesinde bulunca, adaletin, her şeyden evvel bu İşte, doğrudan doğruya sizinle ilgili olmasa bile, evinizle alâkalı bir vaziyet göreceğini. bir intikam kokusu sezeceğini hiç düşünmediniz mi?
— Düşünmedim, çünkü bu en I basit, en kolay yolu tutan bir tahmin olur...
(Arkası var>
Batı Avrupanm savunması meselesi
5 devlet genel kurmay başkanla» temsilci' lerî, yaptıkları muntazam toplantılarda, Birliği ilgilendiren meseleleri müzakere ediyorlar
[Serbes sütun
DÜNYADA

1S48 yılının 22 otacında, Dış işleri Bakanı Mr, Berin Avam kamarasında verdiği demeçte, Büyük Britanyanın bir Batı biricini dcstekllyeceğinl ve buna katılacağını söylemişti. Bu demeç ile Dışişleri Bakanı İngiltere hesabına yeni bir dış siyaset kabul etmişti. Bunun tam manasını şimdi biz ingtlterede henüz havram ağ a başlamış bulunmaktayız.
Bundan 11 ay evvel Bûyiık Britanya. Fransa, Belçika, Ho-landa ve Lüksemburg arasında Brüksel paktı İmzalanmış olup, Mr. Berin bu paktı Batı birliğinin .çekirdeği» şeklinde vâsıfla ndırmiştır.
Bu çalışmaların neticesinde Batı Avrupanm daha müreffeh veya memleketlerin birbirlerine karşı daha dost veya daha neşeli olup olmadıklarını münakaşa edecek değilim. Neticelerin müspet olduğu kanaatindeyim Maksadım Batı Avrupanm daha fazla kudretlenip Fudret-lenmediğlnl incelemektir Diğer bir tâbirle Güvenlik meselesini ele alacağım; ve buna yalnız askeri işbirliği değil, rakat kudretli savunma kuvvetlerinin temeli olan endüstriler re malzemenin paylaşılması meselesi de dahildir Bence. Batı birliğinin bu ciheti, yani askeri kudreti 1-kl sebepten dolap başla gel-m-ktedir; Evvelâ, Batı birliğinin korkudan doğmamışsa da. korku yüzünden harekete geçmiş olduğunu kabul edelim. Rus ya harb sonundan 1948 yılı gayesine kadar dostça, yardımcı ve müsamahakâr davranmış olsaydı, biz hâlâ Bari birliği hakkında konuşmakla iktifa edecek vp hiç bir şey yapmıyecölctık.
Mr Bevlnln siyaseti için muvaffakiyet tecrübelerinden biri, ou siyasetin, korkuyu azaltıp azaltmadığı veya ortadan kai-rlırıp kaldırmadığını sormaktır. Bu hükmü kendiniz de verebilirsiniz. Gene kanaatimce, savunma cihetini tercihan ele almanın ikinci sebebi şudur: Güvenlik ve askeri lüzum namına, normal siyasi standartlarla vç normal zamanlarda güç veya İmkânsız olan şeyler yapılabl lir Bu itibarla, Batı birliğinde olduğu gibi bir arada çalışan hükümetler savunma konularında hakiki terâkkiler kaydedemezlerse, bu. siyasi ve ekonomik konularda İşbirliğinin hattâ daha da güç olacağını belirten emin bir işarettir. Harb sırasında edinilen, tecrübelerden. birleşmiş komutalar kurulmasının .kaynaklan bir araya getirmenin ve gizil bilgileri teati etmenin, her türlü egemenlik. prestij ve şahsî ve kar me-w|*lert ortaya çıkardığını öğrenmiş bulunmaktayız. Batı bir itti faaliyetinin diğer şubelerinde İş görmek istiyorsa bu mülâhazalar da alt edilmelidir.
Savunma sistemi
Brüksel paktına dahi) S devlet. genel kurmay başkaniarı temsilcileri şimdi muntazam fa salalarla toplantılar yapmakta ve takip edilecek geniş siyasi ve strateji batısında S devlet Savunma Bakanlarına karşı sorumlu bir komite teşkil etmek tedirler. Savunma Bakanlan da mnnt.azaman toplanmaktadırlar Kurmay başkanlan komitesinden başka süratle büyümekte olan bir plânloştırma teşkilâtı mevcuttur Bu teşkilât Londrada çalışan bir askeri komisyonla. Paris dışında Fon-lalnebleau da toplantılar yapan başkomutanlar komitesinden müteşekkildir. Başkomutanlar konıhesl reisi Lord Montgo-mcry, kara kuvvetleri komutanı, harb sırasında muvaffakiyetler kazanmış olan general de Lntre de Tassigny'dir. Hava kuvvetleri komutanı İngiliz ve deniz kuvvetleri komutanı Fran sızdır Bundan başk3, henüz çalışmağa başlamış bulunan bir askeri levazım heyeti de mevcuttur Böyleee, hiç olmazsa Ba tı birliği kuvvetlerinin birleştirilmesine, kaynakların paylaşılmasına başlanılmış bulunmak -tadır,
The Economlst Derglsnln Dış işleri editörü Mc. Lachlen yazdığı bir makalede Batı Avrupa Birliğinin savunmasını tetkik ediyor ve şöyle diyor .
Batı birliğinden faaliyette bir savunma sistemi şeklinde bahsedebilmek İçin daha yapılacak muazzam işler mevcut olduğu bArlzdlr. Fakat bu seri ve sarsıntısız başlangıç, diğer konularla İlgilenmek üzere remin hazırlanmış olduğuna delâlettir. Şimdi silâhların, teçhizatın, kara taşıt vasıtalarının ve uçak lann standartlaştırılması meselesi İncelenmekte olup, bu konu. büyük verici kaynak sıfa-lllc Birleşik Amerika İçin de bilyük bir ilgi taşımaktadır.
Eldeki stokların ve kaynakların bir nispet dahilinde paylaşılmasına başlanmış, esas plân larla askeri malûmat teati e-dllmekledlr. Fransaya tepkili uçaklar gönderilmiş olup. Ho-landa ordusu İngiliz savaş û-nlformasını giymektedir.
Fakat vasat halk için, bütün bunlar hiç bir mâna ifade etmemektedir. Bu 5 memleket, bundan bir yıl evvel olduğu gibi şimdi de büyük bir savunma gayretine hazır değildirler. Şu halde ortaya şu yolda bir soru atılabilir- Karma hava kuvveti, karma ordu, birbirini baltalamayan istihsal plânları nerededir? Balı birliği savunması bir gerçek değil de hâlâ kâğıt üstünde bir tasan mıdır? Fakat bundan bir yıl evvelki durum, Mr. Bevlnln delâletllc değişmemiş olsa, bu tenkldler çok daha kuvvetli ve gelecek bıkkındaki ümitler çok daha karanlık olmaz mıydı?
İki makııl sebep
Hakikatte Batı birliği memleketlerini evvelce olduklarından daha kuvvetli görmek için iki makul sebep mevcuttur: Evvelâ bıı memleketlerin hükümetleri, ana plânlarını birbirlerine danışmak ve bu hareketin tehlikelerin! cesaretle gözönün-de tuttuk* su re t İle, muhtemel bir mütecaviz üzerinde tesir bırakması lâzım bir hareket I-fa etmişlerdir ikinci sebep de şudur: Batı savunmasının şimdiki şekil arkasında Birleşik A-mrrikanın kudreti bulunmaktadır. Harb vukuunda yardım etmek halısında gayn resmi »aitleri mevcut olmasaydı, yani Amerikan asker! yardımı yapılacağına dair sözlü teminat verilmemiş olsaydı. 5 memleketin şimdiki gibi bir araya gelmeleri İmkânsız olurdu
Daha uzun bir zaman İçin Batı Avrupa geniş ölçüde Amerikan himayesine bağlı kalacak, ve bu devre zarfında. Büyük Britanya ve Fransa refah ve asker! kudretlerini aynı zamanda kalkındırmağa çalışacaklardır. Bu itibarla, kendi tabirlerince, »Doğunun tazyikine karşı» (bu tâbirden ileri gitmemek tedirler) güvenlikleri bilhassa Birleşik Amerikanın elindedir. Halen süratle İnkişaf etmekle olan Batıblrllğl savunma teşkilât ı netice itibarUe Birleşik Amerika yardımının barış zamanında sığdırılabileceği bir çerçeve ve harb halinde is« A-merlkan kudretinin etrafında kurulabileceği bir nüvedir Halen mevcut askeri teşkilât pek muhtemel olarak kuzey Atlantik paktı askeri teşkilâtının esası olacaktır, ve pakt imzalandıktan sonra. Birleşik Amerikanın daha vazih ve daiıa otoriter bir sesle konuşması bekle-niiebllir
Avrupadak! şimdiki durumu bundan bir müddet evvel mevcut durumla mukayese edecek olursak, kanaatimce su ciheti teslim etmemiz lâzımdır: Gerginlik ve korku azalmıştır. Görünürde Rus siyaseti daha İhtiyatlı ve müteyakkız bir rotu takip etmekte ve meselâ, Berlin buhranının en civcivli devrine kıyascn harbin pallak vermek tehlikesi hafiflemiştir.
Bence bu değişikliğin başlıca sebeplerinden biri. Batı birliği savunmasının plânlaştırılma-sındakJ sürat ve başarı olmuş-
Itur.
Spor terbiyesi
— Son Türk - Yunan millî maçı münasebetiyle ■—
insanlarda tabiidir kİ her sahada terbiye aranılır. Spor yapmanın da bir âdabı yolu vardır. Nasıl iki kişi Hmı bir mevzuu münakaşa ederlerken İlim ve kültür bakımından karşısındaki De boşa çıkamayacağım anlayınca. aczinden kavga ve küfür yoluna saptı mı «terbiye» adam» notu alamazsa; sporda da öyledir. Karşısındakini maharetle. oyunla geçemiyeceğinl anlıyan bir sporcu aciz göstererek karşısındakine tekme ve yumruk savurursa bu sporcuya da ne yazık kİ «spor terbiyesi olmıyan bir sporcu!..» damgasını vururuz.
Sporda kim iyi İse, kim terbiyeli İse. kim mahir İse o alkışlanır Mağlûp, galibin elin! «8en benden üstünsün!..» diye mertçe sıkmasını bilmelidir. «Stok-holm'da bir maçta isveçliler kendi oyuncularından ziyade Türk futbolcularını alkışlıyorlardı. O gün üstiln bir oyun çıkaran blzlerl maçtan sonra birçok kişi gelip tebrik etmişlerdi Biz de onlara «Şu isveçlilerin spor terbiyesi ne mükemmel . » notunu vermiştik. Bıına mukabil Bulgaristan d a bir maçta Bulgar oyuncularının sahada bizi tekmeledikleri, yumrukladıkları kâfi gelmiyormuş gibi, seyircilerin de hepimizi taşladıklarına şahld olmuşuzdur. O zaman da gayet tabii olarak «Bulvarlarda snor terbiyesi lılç de yerinde değil...» diye notumuzu vermiştik.)
Hele kendi memleketine misafir gelen sporculara karşı o memleketin sporcu ve sevi irileri incelik, ml-aflrperverllk ve efendilik göstermeğe, spor terbiyesi bakımından, borçludurlar.
Spor terbiyesi noksan olan bir sporcu esasen değer» bir sporcu değildir. Bu yolda o fazla bir muvaffakiyet ve me-haret de gösteremez. Spordan anhyanlar sporun hakiki mâna ve gayesini bilenler, «spor terbiyesi olmıyan galipler» den ziyade «spor terbiyesi mükemmel olan mağlûplar» ı takdir edip alkışlarlar.
Aciz olan sporculardır kİ, spor terbiyesini bozarlar Meselâ ben bir sol hafim. . Karşı tarafın sağ açığı beni büyük bir meho-rctle vızır vızır geçiyor. Başa çıkamıyorum. Basıyorum yumruğu, boşıyorum tekmeyi... Bu benim İçin ne küçülüktür, sporcu İçin ne acıdır.
Sporcularda olduğu kadar seyircilerde de spor terbiyesini muhafaza etmek bilyük bir me zlyet ve medeni bir olgunluk a-lftmelldlr.
Ben dünyayı gezmiş .bl rçofc • milletlerin sporcuları ve seyir-'
(ıaııtıı»ııııııllıılii*ııaııı«ıırıı
bir
Televizyonla ders
Fiindelflyada 20 halk ve hususi okul sınıflarında televizyondan faydalanmak sureliyle ders verilmeğe başlanmıştır. Bu. televizyonla tedrisat sağlamak bakımından tatbik edilmeğe başlanan İlk projedir Proje. 30 öğretim programından İbarettir. Her hatta bu programlardan üçü televizyonla yayınlanmaktadır.
Okulun konferans salonuna büyük ebadda bir televizyon â-hlzesl yerleştirilmektedir. Bu Bu suretle televizyon neşriyatını 50 ilâ 60 öğrenci kolaylıkla takip edebilmektedir. Yayınlanan İlk programda herkesin an-lıy a bileceği bir lisanla televizyonun nasıl yayınlandığı İzah edilmektedir. Bu programda ulı resmin stüdyoda televizyonla yayınlanmasından alıcı Ahizenin perdesinde bellrlnceyc kadar geçirdiği bütün m-rhaielcr bariz ve sarih bir şekilde anlatılmaktadır. Diğer taraftan bir çok televizyon programlarının doğrudan doğruya öğrenciler tarafından hazırlanması göz önünde tutulmaktadır. Böyle blı vaziyet karşısında en iyi programı hazırlamak bakımından okullar arasında önemli bir rekabet baş gösterecektir.
Bazı müstesna durumlarda müteharrik bir televizyon vericisinden faydalanmak esası da göz önünde tutulmaktadır. Böy-lece. herhangi bir okulun lâbo-raluvarında yapılan bir tatbikatı veya diğer gösterileri derhal yayınlamak mümkün olacaktır.
Filâdelflya okuluna mensup bir memur bu hususta şunları söylemiştir: »Televizyonun. İnsan tarafından tasarlanan en müessir öğretim vasıtası olduğu uzun zamandan bor! anlaşılmıştır Bir insanın öğrendiği şeylerin takriben yüzde 98 i görme ve İşitme esaslarına dayanmaktadır. Ve televizyon bu İki hisse ayni zamanda hitap eden mesajları ulaştıran bir vasıtadır Televizyonu büyük kitlelere herhangi bir mevzu üzerinde önemli bilgi sağhyablle-cok hlr İcat olarak kabul etmek lâzımdır.»
ciierlle temas etmiş biriyim Tereddütsüz ve iftiharla aöyll-ycblllrlm, spor terbiyemiz sporcumuzda olsun .seyircimizde olsun yüksek bir seviyededir. Bu yolda yürüyüp spor terbiyemizi dünyaya örnek olacak bir seviyeye getirmek için yolumuzu bozmamalıyız. Bu hususta çok titiz olmalıyız, gayret göstermeliyiz. Bilmeliyiz kİ «Spor terbiyesi en mükemmel millet» diye şöhret kazanmak, sporda dünya ölçüsünde bir muvaffakiyet kazanmak güç,
derecesinde kıymet» ve makbuldür.
Bedri GÜRSOV
Farls'te kedi muhipleri klübiinde bir sergi açılmıştır. Sergide birinciliği yukarıda görülen İran kedisi kazanmıştır.
r
Baba öğütleri:
Sene DaktlN©
Genç daktilo. Çok çabuk yazılar yazsan bile, Bu meslekte muhtaçsın yine yabancı dile: Yalnız, papağan gibi, tek dille konuşulmaz. Yabancı dilleri de İnsan yazmalı biraz. O zaman iş başında itibarın çoğalır. Çok dil bilen daktilo elbet çok aylık alır. Taksitle LİNGUAFON al.. Dört elle sarıl ona, Çabuk başaracaksın... Azmin ermesin sona. Bir iki sualini bu İşe ver her gece. Ya Fransızca öğren, yahut da İngilizce.
ı_______________________________
Göçler başladı
Anadolu yakası. Adalar ve Boğaziçinde kiralar geçen senekinden ucuz...
Yazan : Cemaleddin Bildik
I Sayfiyelerde kira işleri ile meşgul olanlar, kiralar ucuzladığı halde bir çok evlerin hâlâ boş durmalarım ortalıkta «para darlığız hüküm sürmesi ile izah etmektedirler. Kadıköyden Bostancıya kadar caddede 209 boş ev var
-----------------------------------
Nisan ayından İtibaren on beş gıin evveline kadar Kaba-l '1 vapur iskelesinden haftana ancak yedi sekiz araba ve kamyon dolusu eşya geçerken, İki haftadan beri Anadolu yakanına gö; eşyası taşıyan kam-jı ı ve arabaların adedi günde .-sİ bulmaktadır. Bu rakam, pazar günleri ise 10-15 nra-s.naa oynamakladır.
Kabataş vapur İskelesinin bir emekdarı, bu mevsimde günde beş. pazarları ise 10 - 15 kamyon »e araba dolusu ev eşyası geçmesini az bulmakta re: •— Harb senelerinde bile göçler, nisan ayı İçinde hararetlenir ve mayıs ortalarında sonu alınmağa başlanırdı. Bununla beraber. daha evvelki yıllarda miktarca bugünkülerden fazla göç olurdu.» demektedir.
Muhatabım, bu azlığın kışın uzun “iirmesinden »e Anadolu yakasına rağbetsizlikten değil, para fıktamndun İleri geldiğini söyl"inektcdlr kİ Anadolu yakası sayfiye yerlerinde kira vaziyetini gözden geçirince ben de aynı neticeye vardım. Çünkü sayfiye evlerinin ve köşklerinin kiraları, evvelki senelere nispetle ucuzlamış olduğu halde bir çoklan el'an boş durmaktadır.
Cadde üstündeki kiralık evler
Kadıköyden Bostancı İstikametine giden otobüste yalnız sağ tarafta 87. Bostancıdan Kadıköy e dönüşte de yine sağ tarafla 122 kiralık e* saydım. Arada otobüsün sürati yüzünden kaçırdığım boş evler olduğu da muhakkaktır Fakat Bostancıya uzanan asfaltın İki tarafında görülen bu 200 evin cephelerinde ve kolaylıkla görülebilecek pencere camları ile kapılarında büyük .Kiralık» levhaları bulunması ve mevsimi olduğu halde hâlâ boş durmaları ortalıkta bir »para darlığı. nın hüküm sürdüğüne delil teşkil eder sanırım.
Pek tabiidir kİ Kadıköyden İtibaren Kızıltoprak, Çifte havuzlar, Erenköy. Caddebostan), Suadiye ve Bostancıya kadar uzanan asfaltın görülebilen yerlerindeki boş evlerden köşklerden daha fazlası iç suplarda bulunmaktadır.
ve kı-
Kira miktarları
Bahsettiğim yerlerdeki sayfiye e’ lertnİD kira Işlerlle meşgul olanların söylediklerine göre bugünkü kira ücretleri geçen rfcnckl ve dört beş yıl evvelki kiralardan ucuzdur Bir kaç misal vererek geçen sene mayıs. haziran, tem muz, ağustos ve eylül olmak üzere beş aylık mevsimliği üç bin liraya Cad-debostanında kiraya verilen bir evin bu sene 2001) liraya hâlâ müşteri bulamadığım; yine geçen sene Suadlyenln en güzel bir yerinde mevsimliği 3500 liraya kiralanan diğer bir evin de kirası 2500 liraya İndirildiği halde el'an boş durduğunu anlattılar.
Anadolu yakası sayfiye yerlerinin en mutena yerlerinde bulunan kiralık evlerin ücretlerinde 1000 er lira tenzilât yapıldığı halde boş kalmalarının sebebini, kentlilerde konuştuğum ba2i kibarlar «para fıkdanı» na atfetmektedirler.
tç kısımlarındaki evlerin raiarında da bu nispette ucuzlama vardır.
Kabalaş İskelesinde vapura, göç eşyası taşıyan bir araba eîriycı
Hcybellde. iskeleye yakın üç odalı bir evin mevsimliği geçen sene İSOO liraya kiraya verilmiştir. Bu ev bu sene 13U0 liraya hâlâ müşteri bulamamıştır. Kiralarında S - 5 yüz Ura tenzilât yapıldığı halde el'an bo? duran evlerin bir hay» olduğunu da yine simsarlar anlatmaktadırlar.
Büyıikadada, Kınalı ve Bur-gazdn da kira vaziyetleri Hey-belfninklnln aynıdır. Büyiıka-da da geçen sene 2500 liraya kiraya verilen bir ev, ancak üç dört gün evvel 1900 liraya müşteri bulabilmiştir Bu ayarda evlerden bir çoklan he el'an «Kiralık» levhaları bulunmaktadır.
Bir de 2 odalı veya tek odalı •vler mevzuu vardır ki Adalarda bu gibi yerlerin kiraları geçen sene 100 - 150 Ura arasında oynadığı halde bu sene 70 -100 liraya düşmüştür.
Boğaziçindeki kiralık evler
Bu sene. Boğazlçlne rağbetin geçen senekinden farklı olduğu
görülmekte ve sebebi, kiralarının Anadolu yakan He Adalardaki ev kiralarından daha ucu* olması şeklinde İzah edilmektedir.
Buralarda geçen sene mev-»Inıltğl 1500 - 2000 liraya verilen evler. 1000 - 1500 liraya kadar düşmüştür. Bunların dışında kalan daim mütevazı evlerin geçen senekl kira ücretlerinden de oldukça mühim tenzilât yapılmıştır. Meselâ, geçen sene YenlmahaJlede 700 liraya kiraya verilen üç odalı bir ev bu sene 500 liraya müşteri aramaktadır tkl odalı olup gecen «ene 800 »raya 8arıyerde kiraya verilen 20 ye yakın evden. kiralan 600 liraya indirildiği halde, ancak e tanesi müşteri bulabilmiştir.
Umumi kanaat şu merkezdedir ki, gerek Anadolu yakasında, gerek Adalarda ve gerekse Boğaziçindeki evlerin kiralarında — bu gidişle — haziran ayında yeniden tenzilât yapılması zarureti hasıl olacaktır.
Çemalcddln BİI.DİK
İstanbul Şehir Tiyatrosu Izmirde
kibir
ve
Adalarda
Kınalı, Burgaz, Heybeli Buyııkadadaki evlerin kiraları-
nın da geçen ve evvelki senelere nispetle ucuzladığını, buralarda simsarlık edenler söylemektedirler.
İzmir (Akşam) — Turnede İzmlre de uğrayan İstanbul Şehir Tiyatrosu; Elhamra sinema ve tiyatrosu sahnesinde (ipekçi Merhum). (Kaş Yapayını Derken', (Küçük şehir), (Allahın Cezası», (Olan Oldu). (Paydos) piyeslerini temsil etmiştir Bu eserler İkinci defa olarak tekrar edilecektir.
İzmir Şehir Tiyatrosu temsillerine. İstanbul Şehir Tiyatrocunun tamire gelmesi miina-sebetlle bir cemile olmak üzere son verilmiş ve dinlenme ta-
tül yapılmıştır. İzmir Şehir Tiyatrosu, 28 mayısta başlanıp ilç gün sürecek olan Bergama kermesine İştirak edecek ve Esklleplon tarihi tiyatrosunda klâsik bir tiyatro temsili verecektir.
İstanbul Şehir Tiyatrosunun şehrimizde temsil ettiği ıKüçük Şehir) piyesinin temsiline İzmir Şehir Tiyatrosu sanatkârlarından bazıtarı du katılmıştır. Yukarıdaki resim. İki şehrimiz tiyatro sanatkârlarını bu piyesin provası esnasında bir arada göstermektedir .
Created by free version of 2PDF
Sahıte ö
AKŞAM
22 Mayıs 1949
HER AKSAM BİR HİKÂYE
Merhametsizlik
1
Mahkeme Koridorlarında
BULMACA!
Türk - Macar Ticaret anlaşması
Saadetimi çalan Selim Matufu, mertçe öldürseydlm. ne kadar memnun olacaktım. Fakat beıı onu, kahbece öldürdüm. Bu alçakça cinayeti nefsime yedlremedeglm İçin yaşadıkça vicdan azaplarım dlnml-yecek. Bu olnayet beni sevgili karım Mlşelln’den ebediyen ayırdı.
Evvelemirde Mlşclindcn size bahvsedeyim. Mişelln benim zevcemdl. Toıılon şehrinde bir kabarede dansözken onu tanıyıp sevmiş ve kendisiyle evlenmişim. Ben hafif müzik bestekârı İdim. Diyebilirim kl Parla müzik hollerinde şöhret de yapmıştım.
Mişelln İle ben bir müddetten beri Cezair şehrinde Elkut-blye barında çalışıyorduk. Karını, seyircileri çılgına çeviren ekzotlk danslar oynuyor, ben de orkestrayı idare ediyordum Bamı sahipleri, bize dolgun bir ücret veriyorlardı. Hayatımız sakin ve mesut geçiyordu.
Ben karımı çılgınca sevmeğe devam ediyordum. MlşeLinln de beni sevdiğini töyllyeceğlml sanıyorsunuz. Hayır, doğru olmı-yan böyle bir İddiada bulun-mıyacağım. Yalnız o. beni sever gibi görünüyordu.
Mişelln ateşli ve İçil bir kadındı. Ruhi tezahürleri görülmemiş bir şiddette İdi. Şunu da ilâve edeyim kl karım, kalbini başka bir erkeğe de vermemişti. Bu da beni tatmin et-
mele yetiyordu Beklenmedik bir hâdise vuku bulmasaydı, belki de hayatımız mesut mecrasını takibe devam edecekti.
S-llm Matufun barda görün-me-l, saadetimizi yıktı. Selim, beni bedbaht etmekle beraber, çok giizel ve yakışıklı bir erkekti. Çehresinden, gözlerinden, sesinden, endamından velhasıl her hareketinden dayanılmaz bir cazibe taşıyordu.
ğı İndiği zaman zehirli bir Kobra yılanı baldırından onu soktu.
Mişelln*, itiraz kabul etmez bir sesle:
— Bin çabuk otomobile! emrini verdim.
Mişelln, Selimin küçük bir kum tepesinin eteğinde duran otomobilini gösterdi. Selim, kumlar üzerinde yatmış kıvrım kıvrım kıvranıyordu.
Mlşelinl, alarak İsliye gittim. Onu bir otele götürdüm ve kendisine:
— Selim İçin hiç merak etme. Ben onunla meşgul olacağım. Şimdi gider bir doktor alır. Selimin bulunduğu yere götürürüm, dedim.
Mişelln, hayret ve takdir dolu bir nazarla beni süzdü:
— Sen müstesna ve harikulade bir insansın sözleriyle beni taltif etti.
Derhal otelden çıktını. Doktor aramadığım gibi Selimin bulunduğu yere de telâşe ve acele etmeden yavaş yavaş gittim. Bir kum tümseğinin arkasında saklanarak hasmımın can çekişini zevk ve neşe ile seyretmek alçaklığında bulundum. Selimin öldüğüne kanaat getirdikten sonra İsliye döndüm.
Mişelln,, beni otelin holünde merak ve endişe İle bekliyordu. Çehremin solgunluğundan Selimin öldüğünü anladı ve baygın yerlere serildi.
O hâdiseden beri, epey zaman geçti. Mişelin bana gene eskisi gibi müşfik ve miiltefit davranıyor. Fakat bana gösterdiği şefkatta, bir minnettarlık kokusu hissediyorum.
Bu defa kati kararımı verdim ve Mlşelinl terk ederek kaçtım. Kendisine hitaben yazdığım mektupta, feci hakikati İtiraf ettim.
Şimdi vicdanımın biraz ha-
liflediğini hissediyorum. Kendimi daha az kabahatli buluyor ve Selimin ölümünden ne-rttdeylp "da d’m't ^ymus-orunı. Onu öl-
böyle bir yıldırım aşkıydı. Or-Iail™e8e hakkım kartı. Fakat kzımdaki ra«kUmden hur m"l1' öldürmedim. Arral-lıaıeketlerlnl utuyor, takat| lta yartmımr bı-
Mi,elini muhafazadan âciz bu- Mertçe davransaydım
lunduçumu .ulıyordum. teltl “‘şellnln kalbini yeniden
| kazanabilirdim. Halbuki şimdi O gece, bir fenalık olacağına ebediyen onun sevgisini kayda'"- içimde kablelvuku bir his bettiğlml biliyorum. . olduğu İçin gözlerimi karımla] Selimden hiç ayırmıyordum. Fakat bir an geldi kİ. ikisi de . göklerimin önünden kayboldular Dell gibi Mişelinin odasına koştum. Oda. bomboştu. Biraz sonra barın ihtiyar kapıcısın-, dan karım İle Selimin otoma-tatile- taliye harehet ettiklerini I öğrendim.
Demek kaçmıştı, ran âşık çeklerdi, etmedim, ka sonra rinden gittim. OtomobLli, ertesi >abaha kadar durmadan ve dinlenmeden sürdüm, öğleye doğru İsliye yaklaşırken çöl yolunda karımı koşarken gördüm.
Yıldırım aşkından bahsedildiğini hiç işittiniz mİ? öyle sanıyorum kl. Miselini, Selime sürükleyip bağlıyan rabıta cıa
fakat1 lln pençesinde yardımsız bı-
2 bu_ raktım Mertçe davransaydım
Çeviren: A. HİLÂLİ
EŞ akşam ŞS
Abone bedeli
Mişelln beni bırakıp Şüphe yok kl, İki fi-yollarına devam ede-Blr an bile tereddüt Ben de birkaç dakl-bir otomobille peşle-
Türkiye Ecnebi
Senelik « aylık X aylı 1 aylık
2800 kuruı MM kur us
IW0 * »
»W • 1600 »
Ajjre» lebdin İrin elli kuruşluk pul gönderilmelidir. Aksi takdirde adres de£hUrllmer.
Telefonlarımız Başmuharrir: îftiîj yazı hicri W8S - İdare 20681 Müdür 20497
Rıcop 27 — Huır İT
Kes bir Taksim, derken fırlayıverdi!
Halinde bir fevkalâdelik vardı İki kelime İle bana olup biteni anlattı. Selim İle beraber bindikleri otomobilin ön lâstik-! leri»den biri patlamıştı. Selim lâstiği tâmlr İçin arabadan aşa-
idarehane: BabıAlI civarı Cama) Nadir «okagı No, 13
•— Nerede benim gençliğimin İstanbuluuu, nerede şimdiki İstanbul? Arada Hüd dağları kadar fark var. Şunun şurasında kaç sene oldu ki? Ben şimdi tamamı tamamına otuz beşimin... Şey... Dur hel e... Ouz beş mi dedim? Öyle ya, tamam işte. Hilaf olmasın amma galiba bundan yirmi sene evvel otuz beşimi doldurmuştum. Ondan bu tarafını hesab et bakalım, şimdi kaç yaşındayım?
— Otuz beş, yirmi daha elli beş eder, valide hanım.
— Aaa, bu ne biçim hesap, ayol? Mehparenin nişanından bu vana her sene kiraz aylarını sayıyorum. Mehpare kiraz ayının içinde nişan olmuştu Bu sefer kiraz ayı girince tamam yirmi sene dolacak. Kızcağız şimdi elli beş yaşında mı oluyor yani? Yalaaan... Vallahi de yalan, blllâhl de yalan. öyle şey olur mu a canım? Mehpare nişanlandığı ğı zaman kaç yaşında idi, söyle bakayım.
— Ne bileyim, teyze hanını? Mehpare hanımı tanımıyorum ki.
— Öyle ise, bilmediğin şeylere ne karışıyorsun? Tanımadığın insanların yaşına başına ne karışıyorsun?
— Darılma, teyzeciğim. Ben bir şeye karışmadım, Sen sordun da cevap verdim. Mehpare hanımın nisanında sen otuz beş yaşında değil miydin?
— Eveeet... Tamamı tamamına otuz beşimi dolduruyordum.
— Peki. Mehpare hanımın nişanından beri yirmi sene mi geçti?
— Burası da tamam. Bu sene yirminci kiraz ayma giriyoruz.
— Eh, öyle ise şimdi sen elli beş yaşındasın.
— İşte burada senin yanlışın var, efendi oğlum. Benim gibi senin de hesap işlerine aklın ermiyor. Mektebe gitsen de bu hesaplan biraz kuvvetlendİrsen İyi olur. Ayol, ben sana Mehpa-renln üçüncü nişanını söylüyorum. Biliyorsun ya, ilk zamanlarda kızcağızın talihi tersine döndü, kara günler gördü. Birinci kocası öldü. İkincisi huysuz çıktı, dört sene sonra boşandılar. Üçüncü defasında imamın eski damadiyle nişanlandığı zaman Mehpare tamamı tamamına otuz üçü odldur-muştu. Sen o zamanları hatırlar mısın bilmem kl. Hani, Beylerbeyindeki bahçede düğünleri olmuştu da, Karagöz oynamıştı.
— Hatırlıyamıyorum, hanım teyze.
— Tabiî hatırlıyamazsm.
O günler aklıma geldikçe 2ihnim yerinden oynuyor sanıyorum. Her ne İse, şimdi onları bırakalım da bizim ___ o______________
hesaba gelelim. Üçüncü ni- ğe başladım. Zangırtıdan şanda Mehpare otuz üçünü başım tuttuğu için ne kadar doldurmuştu ya. Eh, Meh- gittiğimizi bilemiyorum, bir
pare ile benim aramda on iki yaş fark var. Mehpare-cik şimdi olsun olsun da nihayet kırk altısının içinde olsun. Bu böyle olunca ben elli beş yaşında nasıl olurum,, efendi oğlum? Senin bu hesabında çok yanlışlık var. Biraz daha zorlaşan benim yaşımı yetmişe çıkaracaksın ayol.
— Affedersin, teyze hanım. Sahiden de ben hesabı yanlış yapmışım Doğrusuna bakarsak sen bu sene kırk sekizi dolduruyorsun İnşallah, gelecek sene kısmet olursa kırk vedive basacaksın. Şimdi tamam mı hesap?
— Tamaaam . Şimdi işin doğrusuna geldin amma, rahmetli babam beni nüfus kütüğüne geçirirken iki yaş küçük yazdırmış. Onu da hesaba katarsan iş düzelir.
Elini ağzına siper edip gürültülü bir geğirmeden sonra gözlerini süzdü:
— Bu hesaplar da nereden çıktı, ayol? Kırk dokuzların, elli sekizlerin içinde başım döndü, ne söylediğimi unuttum . Dur bakalım, haaaa. tamam. Ben emiyordum öyle değil mi?
— Kusura bakma, teyze hanım, senin emzik zamanına yetişemedim ben. Şimdi bir de onun hesabına kalkarsak ben de kaçırırım ha.
— İlâhi cocuk. amma da tuhaf konuşuyorsun ha. Şu koskoca binanın içinde şeyi yok mu? Benimle çene yarıştıracağına, oraya gıtsene.
— Nereye gideyim, hanım teyze?
— Üzerime iyilik sağlık. Onu da ben mi göstereyim, evlâdım? Buraların acemisiyim zaten. Desturun, kendim bile sıkışıversem ne tarafa gireceğimi bilmiyorum. Yoksa bir rahatsızlığın mı var senin? Eğer durduğun yerde kaçırıyorsan kendini bir doktora baktır, efendi oğlum. Gene yaşta yazık değil mi sana?
Yanımızdan gecen bir gene kadına öfkeli öfkeli bakarak başını salladı:
— İşte, tıpkı buna benziyordu. Hâlâ da gelmedi kahpe.
— Birini ml bekliyorsun?
— Beklemez olur muyum,
evlâdım? O kahpe gelmeden ( bar bağırıyor. «Şirretlik et-ja.._ ----me kız Koskoca şekeri se-
nin sırtında mı bırakacağım» dedim, kolumu eyice-ne soktum. İşte o zaman kızılca kıyamet koptu. Vay, sen misin elini sokan’ Kollarımı tırım tırım yırtmağa başladı. Ben de Hint horozu gibi tepesine çullandım...
Başını çevirdi:
— Hah, işte geldi şıllık, hele şunu hâkim beyin yanına sokayım.
Diye homurdanarak koştu. Biz de yürüdük amma o esnada mahkeme açıldığı için yüzü sargılı genç kızla konuşamadık.
dâva görülür mü? Emiyordum, dedim ya sana.
— Evet. Öyle söylemiştin.
— Sonuna kadar emebildi nınıi?
— Ne bileyim ben?
— Vah vah, sen çok cahil bir şeye benziyorsun. Otopo-stın İçinde Aksaraydan E minönüne kadar koskoca a kide şekeri emilir de biter mi, efendi oğlum? Bwıim dişim yok ki çatır çatır çiğni-yeyim. Evden çıktım. Aksa-rayda otonosa binerken ağzıma bir seker attım, kuzular gibi maçır maçir emme-
I
ı.

GECEN BULMACAMI
7 — AŞrl. Set. ■ - H
dan life şubemize kayıtlı «ayın üyelerimizin «on 1919 yılı verimçe mak-burlarlle birlikte aynı gün ve «aatte hazır bulunmalarını rica ederh.
aşağıya: l — Merasim, lı.ı-jlta berke» • ısıklsl makamlarını!
aralık biletçi karşıma dikildi. «Kes bir Taksim* derken şeker ağzımdan fırlamaz mı! Doğruca gitti, önümde oturan kızın saçlarının arasına girdi. *Dur. kızım, şekerimi alayımu demeğe kalmadı. şıllık birdenbire kafasını sallayınca şeker oradan kaydı, ensesinden içeriye yuvarlandı. Sen ol da küplere binme bakalım. Hemen uzandtm, kızın ensesinden içeriye elimi daldır-, dım. Aman Allahım, yosma-] nın çığlığını görsen şaşırıp! kalırsın. Zannedersin ki en-sesniden içeriye fare kaçmış. «Entarim yırtıldı, vücudum kirlendi» diye '
bar
Ce. Re.
İPEKLER İÇİNDE
AŞK ve MACERA ROMANI
Yazan : Cralg Rice Tercüme eden: Vâ-NÛ
Helâne de nezaketle gülümsedi:
— Malone evvelce ne zannediyordu biliyor musun, Jake? Anııette'in vardığı yakışıklı delikanlıyı Jackson zannediyordu
Malone:
— Mantık öyle leabettlrdl. — dedi. — Lâkin, hâdiselerin lzalıı bu şeklide daha müsait bir hal alıyor... E, şimdi nazarınızda her şey aydınlandı mı?
Hele ne, cevap verdi:
— Hayır, cinayetlerin niçin İpek çoraplarla olduğunu hâlâ anlayamadım,
Malone, usançla:
— Anlattım a... — diye mırıldandı. — Çoraplar on birdi, (çûnHü Mlldred Goldsmith'l kendi çoraplarıyla asmak lsti-yurJu
Helöne, avukatın, sözünü kesti :
— öldürme vasıtası olarak niçin İpek çorap seçmiş?
— İntikam fikriyle. . Bir remiz meselesi... Cürümle cezayı, aynı Üslûba getirmek... (Omuz silkti) Unutmayınız kİ bu cürümler, İntikam almak istlyen bir İnsanrn eseridir. Kaatll, bizzat uğradığı fenalıkların değil, başkalarının uğradığı fenalıkların da önünü alıyor. Cücenin hayatında nasıl garip maceraları bulunduğunu siz de haber aldınız. Bu o derece ekşimişti ki. Mildred Ooldsmlth istisna edilirse, kazlno balesindeki bütün kızlar, onu maalmemnuniye bir kaşık suda boğarlardı. Eh, Jacksoıı da, böyle bir kollektif İntikamı tasavvur etmişti. Bu oğlanın dimağı garip fantezilerle dolu...
— Üslûbu da öyle. Az daha sent de oyuna getirecekti, Malone.
— öğrenmenizi arzu ettiğim bir nokta daha kaldı. Viyolonsel kutusu meselesi...
Helâne, merakla haykırdı:
— Sahi, Malone! Bu cücenin cesedini buradan yatağına kim nakletti? Ve niçin nakletti?
Jake, kaşlarını kaldırdı:
— Bu sırrı da mı biliyorsun? Malone:
— Evet. dedi. — Biliyorum. Ve size de söyllyeceğlıu. Haydi, Jake, senin şu viyolonselci Artle Clute’u çağır.
XXXIII
Jake, viyolonselciyi çağırmak üzere çıktığı sırada, ku kısa müddet zarfında, Malone, tekrar Ruth Ratvlson'u düşünmek fantezisine kapıldı. Kadın, onu bekliyor. Bundan ylimit sene evel, balelerin. Kar Kırallçesl Olan o kadın, şimdi de beyazlar giyinmiş, saçları alev dalgaları halinde, bekliyor... Ve bir kaç dakika sonra..,
Malone, kendi kendine:
(— Her halde ben pek o kadar ihtiyarlamış olmasam ge rektolr. VVücudumda bir ih-
tiyarlık hissediyorum ama hakikatte değilimdir.» diye söylendi.
Helöne, sordu:
— Kuzum, orada oturmuşsun, homur homur neler homurdanıyorsun?
Genç kadın, hâlâ titreyen parmaklarıyla bir sigara yaktı.
Malone:
— Hakikati homurdanıyorum — dedi. — Hakikat, biitün kapı ların ve viyolonsel kutusunun anahtarıdır.
Helâne, azarlar gibi kaşlarını çattı:
— Malone, sen yine sarhoş olmuşsun!
Avukat neşeli:
— Henüz olmadım. — dedi, — Fakat...
Düşünüyor:
— Pen Reddick tarafından verilen bütün paralan Mas Hook'a borcunu ödemesi için Jake'e verse, kendi ne halt karıştırır? Jake, ona bu parayı sonradan İade eder. Halbuki aşağıda Rutlı Rawlson onu bek llyor.
Koridorda ,Artle Clute’un itirazları duyuldu:
— Vallahi, bay Justus, değil |
efendim. Bu akşamki temsilden evvel ayakta yalnız İki kadeh içtim. Bu işler nasıl olur siz de bilirsiniz. Otur aşağıda; sahnede güzel kızlar oynayıp dursun sen de boyuna viyolonselini gıy-gıyla, tabii insanın canı İstiyor.
Bu son sözleri söylerken ka bin'e girdi. Etraf» bir göz gezdirdi, sapsarı kesildi.
Malone, ciddiyetle:
— Vazifenizden koşulacak değilsiniz. — dedi. — Polisle de başınıza netameli İşler açılını-vacak. Hiç bir tehlikeye marııâ değilsiniz. Ancak şunu söylemeniz lâzımdır: Cücenin cese dini dün akşam ne demeğe buradan alıp başka tarafa naklettiniz?
Müzisyen, ablak yüzünde şaşkın bir ifade ile İzah etti:
— Hareketimin mânasını ben de bilmiyorum, bay Malone! öyle zannediyordum Kİ... Peki ama, siz... bu sim nereden öğrendiniz?
Malone, coşkunlukla aynı cümleleri tekrarladı:
— Hakikatin anahtarı elimdedir, o sayede...
Sonra, sustu: öksürüp sesine
GECEN BULMACAMIN HALLİ
Soldan sağa 1 — Yılın nlliayeh • 2 — Becer İkili!. 3 — Bir erkek adi • Çabanın bas'. • — Bir güx rengi • Sinir, 5 — Binalar. 0 — Bir anımız -Temi ündür. 1 — Bir kadın İsmi M •- Tersi fcraı-e glylnhU», 9 — Vs -Diregııı b*)i, 19 — Kusur bagıjla
Türk Macar ticaret anlaşmasının Ankarada İmza ediîdiği-nl yazmıştık. Yukarıda Dışişleri Bakanlığı umumi kâ’lbl FrM Carim Türkiye, Macar heyeti başkanı Macaristan namına anlaşmayı İmza ederken görünüyor.
reated byfree version of 2PDF
İngilterede İlkbahar at yarışları: Atlar maniaları atlıyor!-.-
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüsünden:
1 — İstanbul Polis Okulu binası onanmı açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (29999» Ura '50) kuruştur
Eksiltme 2.6.949 tarihinde perşembe günü saat 15 de İstanbul bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri genel, hususî ve fennlşartnameleri. proje, keşif hülâ-saslyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin *2.250» liralık
muvakkat teminat yatırdığınadair makbuz İbraz etmesi ve 949 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri narlç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. 8230
Müdüriyet birası ikmal inşaatı ekşimesi
Devlet Orman İşletmesi Mustafa Kana! Paşa Müdürlüğün en
1 — İşletmemiz hudutları dahilinde ve susurluk şosesi ûze-rlnde yapılmış bulunan müdüriyet binasının İkmal İnşaatı 15 gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — İhalesi 2? mayıs 949 cuma günü saat 15 te işletme met kezlnde toplanacak açık eksiltme komisyonunca yapılacaktır.
Hesaplanmış keşif bedeli 17774 lira 04 kuruştur Bu nede) üzerinden % 7,5 hesabiie 1333 lira 05 kuruş geçici teminat alınır.
3 — İkmal İnşaatına alt şartname, sözleşme projesi ve keşif cetveli Ankarada Orman genel müdürlüğü Ankara İstanbul, Bursa, Bandırma ve Balıkesir İşletme müdürlükleri Ue işletmemiz merkezinde her gün görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte miısbit evrak ve İlk teminatları ile komisyona müracaatları. (8679i
bir başka ahenk verdi:
— Cücenin cesedini bu viyolonsel kutusundan hiç kimse çıkaramazdı. Yalnız, bu kutunun anahtarı kimde ise o çıkarırdı. Kutunun bir tek anahtarı olduğu malûmdu. O da cücedeydi. Başkası tarafından kullanılamazdı. Binaenaleyh diğer bir anahtarla da mahfaza açılmıştır. İkinci anahtar, ancak, viyolonselin sahibinde bulunabilir. İşte mantık...
Artle Clute. kabahat üzerinde yakalanmış bir küçük çocuk gibi ağlamaklı bir halde:
— Hiç fenalık yapmak niyetinde değildim. — dedi. — Nlha yet, efendim, bu viyolonsel de benimdir. Eğer tekrar ele geçi-remesydlm. arlık bir iş bulup da çalışamayacaktım. Halbuki, otele on altı dolar, meyhaneye de dört dolar borcum vardı. Tabii ben de...
Jake, haykırdı:
— Demek kl buradan alıp götüren sensln?
Arlte Clute, yumruklarıyla burnunun kanallarını ezdi
— Al Omega, bana işimi tekrar vereceğini soy ley hiçse, bu kabln'e geldim. Cüce ile konuş- j
inak istedim. Kapıyı vurdum, içeri girdim. Cüce burada değildi. Fakat, viyolonsel kutusu burada, duvara dayalı duruyordu. Kendl kendime düşündüm kl. adanı sen de, hemen alır başka tarafa apartırım. ctıce İle sonra anlaşırız. Siz benim yerimde olsaydınız. ne yapardınız
Jake:
— Tamamiyle aynı... — diye sâkLn bir sesle cevap verdi.
— işte efendim, ben de kutuyu otelime göttİTdüra Anahtarımı buldum, açtım... Ve tasavvur ediniz!... Aman Allir-hım... Viyolonselimle karşılaşacak yerde, cücenin öluslyle karşılaştım... Üzerimde nasıl bir tesir hasıl olduğunu tasavvur edersiniz değil ml?
Hâline:
— Tabii... — dedi.
— Kendi kendime düşündüm, cülu Tanrım! Ben şimdi bu cesedi ııe yapayım?» Bir çare bulamadım. Kalbime bir ilham gelsin diye, daha evvel, bir içki içeyim, dedim Cebimde 46 sent kalmıştı Son paramı da bu uğurda sarfetmelıydlm Bu kadar paraya karşılık bana kâO (Arkası varı

ti
22 Mayıs 1949
AKŞAM
Sahlfe 7
E ÖMER MCÜARREM ■■
Sabunu mamulatı
K i R S i L
Çamaşır Tozu maşın parçalamaz, leke akmaz, kolay temizler.
yıra» DOKTOR KEE3
HAYDAR İSMAİL
G a « p t a 11
Dahiliye mütehassısı. Eleklrokardiografi. Münih hastanelerinde çalışmış ve Almanyada icra i tababet hakkını haizdir. Kabul. İS ten 19 a kadar. Beyoğlu İstiklâl caddesi, Mısır aport ımaııı karşısında OH-vn pasaj No 15 daire No. 2
II' 1 l)r.
HAKKI AKANSEL I
Cildiye Mütehassısı [.
Nemlizadr Han kat 2 g ı Sirkeci, İstasyon karşısı asa® saat :16 - 20
ZAYİ — Çatalca - Slnek.ll nüfus memurluğundan aldığım ve (rinde askerlik muamelelerim kayıtlı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hiikmü yoktur.
1331 doğumlu Süleyman oğlu
Necip Sertatan Silivri Danamandıra köyünde
İstanbul Asliye 12 cl Hukuk
Yargıçlığından:
Müddet Ayşe Ergin tarafından Cerrahpaşa Keçe Hatun çamur çeşme sokak No. 10 da oturan kocası Haydar Ergin aleyhine açtığı boşanma dâva-' sınria: Müddeialeyhin İkamet-' gâhının bilinmemesi üzerine ilânen tebligat icrasına karar, verilerek duruşmasının 27/5/949 yünü saat 10 a bırakılmış ve dâva arzuhaliyle davetiyenin bir parçası divanhaneye asılmış nldııiundmı (101 gün için-, de cevap vermek ve gününde gelmek ve gelmediği takdirde gıyabında duruşmaya devam edileceği malûm olmak üzere ilân olunur. (3904)
----T A R A B Y A^—.
KONAK OTELİ
Restoran ve Pastahanesi açılmıştır.
Telefon: 34 — 20.

Tekel Genel Müdürlümü İlânları
ZAYt — Cağaloğlu Birinci Eıkek Orta İdaresinden aldığımız 1949 ydtna ait pasolarımızı kaybettik yenilerini alacağımızdan eskilerinin hükümsüzlüğünü ilân elleriz
IH B sınıfından
70 No. 144 No.
Yılmaz Özere Ertugrul Mat
284 No.
Çetin Giirbalkan
Malzeme alım şubesinden :
1 — Mevcut şartnamesi mucibince bir adet dizel altematör grubu nam ve hesaba pazarlıkla satın, alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli (40.000) Hra olup muvakkat teminatı 3.000 liradır.
3 — Pazarlık. 7.6.949 salı günü saat 10 da Kabataş Genel Müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
4 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede, Ankara, İzmir, Başmüdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belirli gün ve saatte güvenme paralan ve
kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur. (703®)
Petrol Ofisinden
ZAYİ — 4685 sicil sayılı şoför ehliyetimi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Osman Oğul
Ma keme, tapu,icra ve noter ilânları
Bedelleri hususi şahıslar tarafından ödenen mahkeme, İcra, tapu ve noter İlânları gibi resmi ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya «AKŞAM» İdaresi tarafından kabul edilmektedir.
10.000 metre 4,10.000 metre 6 ve 3.000 metre de 10 parmak çelik çekme boru satın alınacaktır. Boruların şartnamesi çalış- [ ma saatlerinde şubemizden alınabilir. Boruları vermeğe istek- I 11 olanların ofisimiz veznesine teklif ettikleri bedelin % a nLs-betlnde teminat yatırmaJan ve tekliflerini kapak zarfla 6.7.49 çarşamba günü saat 15 e kadar Oalatada Kozluca hanının dördüncü katındaki Ofisin İstanbul şubesine vermeleri lâzımdır.
Ofis mubayaada scrbestlr. (7067)
Milli Eğitim Basımevi Müdürlüğünden
Basımevlmlz için açık eksiltme İle «450» kilo demet İp) satın alınacaktır. Demet ipinin bir kilosunun muhammen bedeli «2.95» kuruş. % 7.8 muvakkat pey akçesi «99» Hra «56> kuruştur. Eksiltme 30.V,»49 pazartesi günü saat 15 de Basımeviml-zln Ayasofyadakl merkez binasında yapılacaktır.
İsteklilerin yazıh gün ve saatte komisyona baş vurmaları. Şartname bedelsiz olarak müdürlükten istenilir. 6659
Motörlü Mavna ve Motörler Satışı
İstanbul Defterdarlığından
Römorkörlerin İsimleri : AYDIN AYNİLLAH AKBAŞ Hayrettin Bora
Sicil No. lan ; 704 1178 2452 2538
Bağlama Umanı : İstanbul İstanbul İstanbul şile
Cins! ve nerede kullanıldığı : Cer hizmetin- Cer hizmetin- Nakliyatla buharlı Çektirme
de römorkör de römorkör römorkör
Sicil tasdikname sayısı t 12278 2736 12268 10423
Uzunluğu : 02 44 15,50 22.90 ,
Genişliği t 14.33 9.50 3.90 2 38
Derinliği ( 6.18 6 1.75
G. Safi tonilâtosu ı 36.75 14.91 18.69 67.18
Safi rüsum tonilâtoeu t 14.78 3.79 2.62 43.04
Makine adedi : 1 1 1 1
Makine cinsi ı Kampımı t Kampavut Kampavut Mazot
Makine kuvveti ı 7.35 83
Yapıldığı yer ve »aman i İstanbul 1310 — İstanbul 943
Şahadetname Hor ve tarihi: 937 İst. 1902 1440 İst. 937 10144 İst. 1944 __
Kazan adedi t 1 ı
> Cinsi t Üstüvanl Üstüvanl
> Kuvveti t no 90
Yapı Bedeli ı 6600 2150 70 000 30 000
Tamamının mukayyet kıy-
meti t 40 000 2000 60000 45 000
Batılacak hisse miktarı ı 8/26 1/2 1/5 20/40
Hisseye isabet eden pey ak-
çesi t 928 Lira 75 Lira 750 Lira 1688 Llrfl
Yukarıda ismi ve evsafı yazılı 4 adet deniz taşıtı. Hlcip zade Mustafa Turgut ve Osman Paker Kolektif şirketinin Galata Maliye şubesine olan kazanç vergisi borcundan dolayı Tahsili Emval kanunu hükümleri dairesinde satılacaktır.
Birinci artırması 13 Haziran 949 pazartesi günü 'saat 14,30 da ikinci artırma ve kati ihalesi de 23 haziran 949 perşembe günü aynı saatte icra kılınacaktır.
Taliplerin pey akçelerini Mallandıklarına yatırarak alındıtarlle birlikte belli gün ve saatlerde Beyoğlu kazası idare kurulunda (Beyoğlu) kaymakamlığı (Altıncı daire) hazır bu-huıınaJaiT ilân olunur. (7049)
beynelmilel a/emde rekabet kabul etme* erişilmez kuvve! olarak tan/nmışt/r
BÜYÜKADADA —
Nefis yemekleriyle, ferah, telefonlu Te akar suyu bulunan odalarlyle meşhur olan
SPLENDİT PALAS
OTELİ
2 Haziran Perşembe günü açılacaktır.
Telefon: M (19-22-68)
ı
Fransız Hayırseverler Cemiyeti
(Onyon Fransez)
Cemiyetin azalan, 4 Haziran cunıarLesl günü jant 16 da Beyoglıında Meşrutiyet caddesi No, 233, Cemiyetin binasında adlyen vuku bulacak genel toplantıya davet olmuşlar.
MÜZAKERE RUZNAMESİ:
1 — Manevi raporun tasdiki
2 — Mali raporun tasdiki 3 — Azalarm seçimi.
İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonu Başkanlığından
«1000» kilo yüzde oluz pirinç unu karışık mercimek unu 24 'mayıs/940 sah günü saat 11 de pazarlıkla satın alınacaktır. İsteklilerin belli gün ve saatte İstanbul Taksim Ayazpa-şadakl kurulumuza gelmeleri. 7068
Deniz Kolejine Öğlenci Alınacaktır Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından
1 — Deniz Kolejinin yalnız birinci sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar 1/hazlrandan 10/Ağustosa kadar devam edecektir.
3 — Birinci sınıra alınucnk öğrencilerin 14 yaşından küçük ve 17 yaşından gün almamış olmaluri lâzımdır.
4 — İsteklilerin orta okulu bitirmiş ve devlet sınavında mu vaffak olmuş bulunmaları şarttır.
5 — Kayıt kabul İçin tstanbulda olanlar Heybeliadada Deniz Harb Okulu ve Koleji Komutanlığına, taşrada bulunanlar İse askerlik şübelrine birer dilekçe ile başvurmakla beraber, dilekçelerinin bir eşini de Okul Komutanlığına göndereceklerdir.
6 — Fazla bilgi edinmek isti yenlerin Hey bel la dada Deniz Harb Okulu ve Koleji Komutanlığına başvurmaları 5244
DİLEKÇELERE
a) Diploma, veya okulu bitirdiğine dair belse.
bl Nüfus kâğıdı aslı veya noterlikçe tasdikli sureli. c> Bir yılı geçmemiş aşı kâğıdı.
d) 12 adet vesikalık fotoğraf.
ei iyi hal kâğıdı bağlanacaktır
Seçme sınavları 15 - 20 Ağustos arasında yapılacaktır.
Millî Eğitim Bakanağından:
.1 — Bezi Bakanlıkça verilmek şarliyle 4050 lira muhammen bedelli 2700 adet frenk gömleği ve 3600 Hra muhammen bedelli 6000 lakım don gömlek dikimi açık eksiltmeyle ihale edilecektir.
2 — Frenk gömleklerinin İhalesi, 30 mayıs 949 tarihine rnst-Jjyan pazartesi günü suat 15,30da, don gömleğin İhalesi ayni1 tarihte saat 10 da Büyük Evkaf apartımanı 4 üncü katta Tica- [ ret Öğretim Müdürlüğü odasında toplanacak arttırma eksiltme, komisyonunca yapılacaktır.
3 — Eksiltmeye girebilmek için :
a> Frenk gömlekleri irin 304 lira ve don gömlçkler İçin de 270 ( ve ihale komisyonunca yapılacaktır.
b> Ticaret ve Sanayi veya Esnaf Odasından 1949 yılı İçinde' terzi olduklarına dair belgenlnbulunmıuı.
(65201 |
NACET
FİYATI RAKIMINDAN DÜNYANIN EN MÜKEMMEL TRAŞ BIÇAĞI
Ankara Belediyesi Başkanlığından
1 — Su İşleri İdaresi için alınacak (2000ı metre İki parmaklık siyah demir boru İle 112) kalem boru parçaları 15 gün süre ve kapalı zarf usulti He eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli i20262) liradır.
3 — Teminatı (1909) Ura (65) kuruştur.
4 — Şartnamesi her gün Belediye Tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
5 — Teminatı Su îşlcrl Veznesine yatırılacaktır.
6 — İhalesi 6-6-949 pazartesi günü saat 16 da Belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 cl maddesi sarahati veçhile hazırlayacakları teklif mektupların» belli gıîr.de saat 15 e kadar makbuz karşılığında encümen başkanlığına Vermeleri ve ihale saatinde hazır bulunmaları lâzımdır.
«611891
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Kullanıimış telefon santralı satılacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa isletmesi mubayaa komisyonundan
1 — Bir adet müstamel Manyetolu telefon santralı pazarlıkla satılacaktır
2 — Muhammen bedeli 1300) Hra ve kati teminatı da (45) liradır.
3 — Bu İşe alt şartname komisyon kaleminde görülebilir.
4 — Pazarlık 2/8/1949 tarihinde perşembe günü saat 11 de Haydarpoşada 1. nel işletme binasındaki komisyonda yapılacağından taliplerin kati teminat tnakbuzlarile birlikte muayyen olan vakitte komisyona müracaatları
5 — Santra) İdaremizin Sirkecideki mağazasında iş saatleri dahilinde taliplere gösterilir. «8782ı
Linyit Kömürü Naklettirilecek
Eiibank Genel Müdürlüğünden:
tstanbulda Ağaçlı mevkiinden çıkarılacak oian linyit kömürlerinin. SUâhtaraea civarındaki stok yerine kamyonların taşınması lşt mütenhJhide ihale edilecektir,
ı — bu hususla İlgili şartnameler parasız olarak Eiibank Genel Müdürlüğü merkezlndenve İstanbul şubesinde Ağaçlı İş lotme müdürlüğünden alınabl-Hr.
2 — Eksiltme kapalı zarfla alınacak teklifler üzerine 6 ti 949 pazartesi saat onda Aııkarada Eiibank merkez binasında yapılacaktır.
3 _ Banka işin en ucuz teklif veren müteahhide veya bir di-
ğerine İhalesinde serbest oldııgu gibi İhaleden tamamen sarfınazar etmekte d® muhtardır, 7093
Ankara Belediye Başkanlığından :
1 — Su işleri İdaresi İçin alınacak (Sû) ton sülfat dalomln 15 gün süre ve kapalı zarf usuilyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (20.000) Liradır.
3 — Teminatı (1500) Uradır.
4 — Teminat Su İşleri veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi her gün Belediye Tutanpk ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 10.6.949 cuma gilntt saat 16 da Belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 net maddesi gere-
ğince haaırltyacaklftrı teklif mektuplarını belli günde saat 15e kadar makbuz karşılığında encümen başkanlığına vermeleri, ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır. (6894)
Fotoğraf malzemesi alınacak
Basın ve Yayın Umum Müdürlüğünden
1 — Umum Müdürlüğümü» Basın ve Dağıtım Dairesi Foto ve Plim servislerinin yıllık ihtiyaçtan için boş sinema filmi, fotoğraf filmi, fotoğraf kâğıdı, lüzumlu ec2a ve salreden İbaret «0 kalem malzeme kapalı zarf usuilyle eksiltmeye konmuştur.
2 — Eksiltme 6 haziran 1949 tarihine rasbyan pazartesi günü saat 11 de Ankarada Anafartalar Caddesi Konya sokak TAHKO Han'da umum müdürlüğümüz satmalma komisyonunca yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel 40062,50 ve geçici inancası 3004,69 Hradır.
4 — Daha fazla İzahat ve parasız şartname almak iste-
yenimin umum müdürlüğümüz levazım Müdürlüğüne ve taliplerin muayyen gün ve saatten bir saat evveline kadar teklif mektuplarına ait zarflarını komisyon başkanlığına vermeleri ilân ulunur. (70891
e ‘e 8
AKŞAM
22 Mayıs 1949
AKŞAM |sfor ]
Haftanın Notlan
Dış memleketlere gönderilen spor kafilelerinde gazetecilere de yer verilmesi usulünü benimsemeliyiz...
Yazan: Âdil GİRAY
Akdeniz Kupası futbol maçları
futbol
şampiyonası
Son zamanlarda, sporcuları-| miztn yurt dışında yaptıkları müsabakalar sıklaşmağa başladı.
1918 senesi başından beri güreşçi. futbolcu, atlet, eskrimci ve basketbolcularımızm hariçte yaptıkları karşılaşmalar b’4-tün memleket efkârı tarafından merakla takib edilmektedir. Hepimiz uzak ve yabancı bir memlekette cereyan eden bir spor karşılaşmasında yer a-lan sporcularımızdan gelecek atı ehepılyetslz haberleri bile merak ve heyecanla bekleriz. Yabancı karşılaşmalar sıklaştıkça senelerimizin bu neviden büyük ölçüdeki müsabaka heyecanına yavaş yavaş alışacaklarım talimin ediyoruz.
Milletlerarası müsabakalara olan yakınlığımızı bugünkü tempoda devanı ettlreblHrsek çocuklarımızın bu saltadaki tecrübe ve olgunlukları da artacaktır.
Bu da; onlara olan güvenimizin de artmasını ve dolayısiyle memleket sporunun gelişmesini sağlayacaktır.
■Ar
Harice gönderdiğimiz spor kafilelerine bir doktorun katılması düşüncesini hepimiz muvafık ve yerinde bir karar olarak tasvlb ettik. Bu İşin bizde eksik kalan bir tarafı var.
Kafilede doktordan başka spor yazarlarına da yer verilmesini çok fayadlı, aynı zamanda zaruri görmekteyiz.
Sevnlıate İştirak eden faal sporculardan bazılarının gazeteler tarafından müsabakaların ' tenkidini yazmak üzere vazifelendirilmesi usulünü hiç beğenmiyoruz,
Bu usul her bakımdan tam sporcu anlamına da aykırı düşmektedir.
Bir sporcu katıştığı ve bilfiil oynadığı milli bir maçı tam bir salâhiyet ve isabetle tenkid etmesine ve bunu yazmasına İmkân yoktur.
Seyrek olan böyle mühim maçın tenkidini isabetli görüşleriyle tanınmış gazeteci arkadaşlara bırakmak sporun menfaati ve selâmeti icabı olduğuna inanıyoruz,
Spor teşkilâtında vazife almamış ve kulüpçülük hislerinden uzak kalmış gazeteci arkadaşlar yok değLldlr. Çok mühim saydığımız tenkid İğlerini bu arkadaşlara bırakmak çok yerinde olur.
Atina maçlarını takip etmek üzere kafile ile giden arkadaşımız tömer Besimi in gazetesine gönderdiği haberler bizi bu bahiste takviye eder mahiyettedir.
Yunanlstandakt maçların en ufak teferruatına kadar bütün tafsilâtını bekliyen yüz binlerce meraklı, ancak Ömer Besim'in gönderdiği haberlerle Yunan gazetelerinin (Mısır - Türkiye! maçı hakmdakl tenkldlerlnl öğrenmek İmkânım bulabilmiştir. Gazetecilik yalnız lehimize olan haber ve tenkldlerl memlekete duyurmaktan İbaret değildir.
Bizi efendice tenkid eden, eksik ve aksiyon taraflarımızı gören ve işaret eden yabancı münekkldlertn yazılarını en faydalı bir İkaz ve tavsiye olarak karşılamalıyız.
Bu gibi tenkldlere gazetelerimizde hiç çekinmeden dalma yer vermeliyiz. Bu suretle kendimizi daha iyi tanımış oluruz
Bunu yapmak, gelişme ve olgunlaşma yolunda yürüyerek geleceği emniyetle beklemek demektir.
Saha ve seyirci yabancılığına, hakemin tarafsız olmamasına rağmen takımımız başarı gösterdi
Yazan: Şarl TEZÇAN
Guruplararaai maçlar bugün Eskişehirde başlıyor
Seyircilerin gürültülerinden ve hakemin dikkatsizliğinden takımımız maçı kaybetti
Kahire 21 (A.A.) (Afp) — Türk basketbol takımı, Hello-polls basketbol sahasının şimdiye kadar görebildiği en mükemmel oyunu dün göstermiştir. Türk takımının beş oyuncusu tarafından yapılan inişler cidden parlak olmuş ve savunma sistemi de - kİ duruma göre sık sık değiştirilmiştir — hemen hemen geçilmez bir hal çırpıştır.
Oyun hararetli ve çok süratli başlamıştır. Sepetler altında kısa paslar, sıkı bir savunma, süratli inişler, fakat hiçbir tarar üstün duruma geçemiyor. Nihayet fevkalâde bir oyuncu o-olan Öztürk'ün Mısır sepeti altında bLr buçuk dakikalık paslardan sonra kaydettiği 12 sayı Türklerl 23/13 durumuna çıkarmıştır.
Mısırlılar. tamamiyJe kendi takımlarını tutan halkın bağ-rışlan arasında faaliyete geçerek aradaki farkı azaltmağa muvaffak olmuşlardır. Oyunun başından beri hiç degişmlyen ve Öztiirk. AH Yalım, Partoner, Barokas ve Uraş'tan mürekkep Türk takımı savunmaya çekilmiş ve ilk devreyi 27/25 kazanmıştır.
İkinci devreye ayni takımla çıkan Tiirkler üç dakika sonra dört hatadan dolayı Barokası kaybetmekle beraber, teknik ve sürat üstünlükleriyle Mısırlılara hâkim olmakta devam etmişler ve durumu 38/35 kendi lehlerinde tutmağa muvaffak olmuşlardır. Ancak Türkler yorgunluk göstermeğe başlamışlardır. Sonra Barakasın yerine lakıma giren Tevfik Tan-ktil'du Barakasın bıraktığı boş-
Akdeniz kupası maçlarında 8 günde üç maç yapmak talihsizliğine uğrayan futbolcularımız çok ümitlendiğimiz şampiyonluğu son maçlarında hakem tarafından kasden îtal-yanlara mağlûp ettirilmekle kaybettiler. Bidayette rakiple-rlbmlzle daima İlk maçı yapmak bize tesadüf ettiğinden şikâyet etmiş ve bunun aleyhimize netice vermesinden korktuğumuzu daha o zaman tebarüz ettirmiştik.
Federasyon idarecileri hesabına her halde İyi bir not olmayan bu hareket, nihayet son maçta kendini belli etti ve çok ümutli bulunduğumuz şampiyonadan uzaklaştırdı. Maçların sırası kur’al İle tesblt edilmiş olsaydı bu hususta tenkid yapmak hatırımıza gelmezdi. Fakat maçların kısa fâsılalarla değiştirilmiş bulunması bu İşte atlatıldığımız yolundaki tahminlere hak verdirmektedir.
Sonra bu organizasyonda İkinci bir hata da turnuva He alâkası bulunan milletlerin hakemlerine maç İdare ettirilmesidir. Dört gün evvel çetin ve dedikodulu maç yaptığımız Yunanlılara mensup bir hakemin İtalya maçını idare etmesi katiyen doğru değildi. Bu maçları idare etmek üzere bitaraf milletlerden hakem getirtmek pekâlâ kabildi, idarecilerimizin bu İşte ısrar etmemelerini hayretle karşılarız.
İtalya da aynen bizim gibi mazur vaziyettedir. Birincisi 5 günde üç maç yapmak mecburiyetinde bulunması, İkincisi de bu maçları Mısır ve Yunanlı hakemlerin İdare etmesidir.
Yukarıda şampiyonayı kaybettiğimizi kaydetmekle beraber bu maçlarda averaj olduğu İçin İtalyanların Mısıra ve Yunanlılara karşı alacağı neticeleri şimdiden tahmin etmek güçtür. Bilhassa hakem meselesi ve beş günde üç maç yapmak mecburiyet! bu işte mühim rol oynar. Mısırlılar, İtalyanları kazandıkları takdirde Türkiye. Mısır ve İtalyanın puvanları müsavi olacak ve ancak o zaman gol averajı üstün olan taraf şampiyon Hân edilecektir. Fakat Mısır. İtalya ve İtalya - Yunanistan maçlarının
Atina maçlarında büyük bir başarı gösteren milli Onbirinılz
gibi kısa btr zamanda üç maç yapmak ve hem de bunların ilk ikisinde muvaffak olmak gibi bir başavı göstermişlerdir kİ her türlü takdirin fevkinde bir harekettir. Bilhassa 21 sene evvel Olimpiyatlarda 1-7 gibi acı bir mağlûbiyete uğrayan ağabeylerinin İntikamını da Ak-
deniz kupasında Mısırı yenerek çıkarmaları bütün spor sevenleri fazlasıyla memnun etmiştir.
Radyo ve gazetelerden edindiğimiz kanaate göre milli takımda yer alan bütün futbolcularımız muvaffak olmuşlar ve üzerlerine düşen vazifeyi lâ-
yıktyle yapmışlardır.
Akdeniz Kupası son puvan durumu A; T P.
7
4
3
Türkiye Mısır İtalya Yunan
o.
3
1
2
G. B
2 0
1 0
1 o o o
M
1 t 0
7: 5
5: 4
3: â
«ftiny> sporunda ohıp »enler •
şampiyonası
îstanbula gelecek
Fransız güreşçileri seçildi
çok
luğu oyunuyla dolduramamıştır. Bundan başka kahraman Türk oyuncuları halkın devamlı gürültülerinden ve hakemlerin mütemadi dikkatsizliklerinden fena halde -sinirlenmiş bir vaziyettedir. Mısırlılar bundan' Ç°k gollü olacağı endişesi bl-Istifade etmişler ve Türklerl z*m şampiyonluktaki ümitlerl-54/44 sayıl iıe mağlûp etmiş- mlzl kırmaktadır,
| Milli formayı emanet ottlği-Tiirk takımının kaydettiği mlz çocuklrımızı bu seter tak-sayılar şöyle ayrılmaktadır: dlr etmemek elden gelmiyor, se
26 Oz.türk, 6 Barokas. 6 Parto- nelerdenberl nıllliınaç yapmıyan ner, 4 Uras, 3 Tankut, 2 Yalım, futbolcularımıza bu sefer 8 gün
3. 4 ve 5 haziran tarihlerinde istanbulda yapılacak kıtalar arası serbes güreş şampiyonası için Parlste yapılan seçmeler sonunda Fransız milli takımı tesblt edilmiştir. İstanbul» gelecek güreşçiler şunlardır:
— 52 kilo Valen
— 57 kilo Koiys.
— 73 kilo Leclerö.
— 79 kilo Brıınaud.-
Hakem olarak Fransız takımı ile Vân'.-.erte. Hellesmea ve Munis gelecektir.
Fransız güreşçileri 29 mayısta uçak İte îstanbula hareket edeceklerdir.
Ingiliz futbolu hakkında bazı rakamlar
Ingilterede kupa maçları
alâka İle takip edilir. Bu alâkayı size rakamlarla İfade eden ve yalnız bir gün de Ingilterede cereyan eden kupa maçlarındaki seyirci ve hâsılatı bildiriyoruz:
Derby - Cardiff 36.080 seyirci 48.000 lira hâsılat
Luton - Lelster 27.000 seyirci 50.000 lira hâsılat
Mançester - Yevol 82.000 seyirci 76.000 Hra hâsılat
Portanut - Nervport 40.000 seyirci 47.000 lira hâsılat
Stock - H'Ull 47.000 seyirci 58.000 lira hâsılat
West. B. - Chelsea 58.000 seyirci 58.000 lira hâsılat
VVollver. H. - Llverpool 55.000 seyirci 64.000 lira hâsılat

Saray
bugün
^lUUn

Takım menecerl Cim Sid
)

İngiliz hakemi Greenwod
İstanbul futbol şam piyonu I leden sonra Galatasaray takımı, bugiııı öS-İCharllon
Grup blrlncHik müsabakala- ■. rının bittiğini dünkü sayımız-da yazmıştık. “
Gruplararası birincilik nıu,j-l-baltalarına pazar günü Es İrişe- CM birde başlanacak ve bu maçla-ra grup birinciliklerini alan A-dana Demirşpor, Samsun Fe- EZ ncr. Balıkesir karması ve Eskl-.O şehir Demirgpor takımları katılacaklardır.
Grup birincileri Eskişehir? gelmişlerdir.
Türkiye birinciliği ve İzmir şampiyonu1
2, 4, g haziranda Ankarada yapılacak olan birincilik müsa-JO bakılarına İstanbul birincisi "O Galatasaray. Ankara birincisi 0 Aıık.'tragücii takımlarının katı-'K lacaşı belli olmuştur. q
Bu müsabakalara katılacak 4— olan gruplararası birincisi de 21 mayısla onu taıcip eden günlerden sonra Eskişehirde yapılacak maçların neticesinde belli olacaktır
Bu arada bir anlaşmazlık yüzünden İzmir şampiyonu heııuz belli olmamıştır.
Bildirildiğine göre İzmir Altı-nordu takımı gol averajlyle şampiyon olmuş, takat Tertip Komitesi Göztepe takımını tz-mirspor’a karşı yaptığı bir maçta hükmen yenik saydığından Tzmlrspor puvan İtibariyle İler! geçmiş, bu suretle Tertip Komitesince şampiyon olarak kabul edilmiştir.
Fakat Altınordu'ular buna itiraz etmişler, bölge İdare heyeti de Tertip Komitesinin kararını reddederek Altınorduyu haklı çıkarmıştır .
Mesele bu suretle iki heyet a-rasında bir anlaşmazlık şeklini almış ve. B T. Genel Müdürlüğüne intikal etmiştir. Futbol Federasyonu bugünlerde toplanarak bu anlaşmazlığı halledecek ve tzmlr şampiyonu bu karardan sonra beli! olacaktır.
E
0 >
O
Sekiz milyona mal olan bir ayrılış!,.
Dünya şampiyonu olan meşhur Fransız boksörü Gerdan ile menacerl arasında son zamanlarda bir anlaşma tnazlık baş göstermiştir. Uzun süren tartışmalardan sonra Fransız boksörü menacerl (Rouppı dan , Levisky 59 yaşında ölmüştür, ayrılmağa karar vermiştir I 1920 senesinde (Boston 1 meş-Diinyu şampiyonu (Cerdan' ‘ \ “
menaceriııden ayrılmağa hak' ye İle döğiişen bu eski kazanabilmesi İçin oııa sekli milyon frank tediye edecektir.
Efendi bir şamoiyonun ölümü Eski dünya boks yarım ağır şampiyonu Amerikalı Battling
Dünyanın en iyi koşucusu
Meşhur çek atleti zapotek Varşovada yaptığı bir koşuda 5000 metreyi 14.10 8 19 dakikada koşmuştur. Bu derece yeni mevsimde yapılan en mühim bir başarı olarak kaydedilmektedir.
ChaHton bü@ karşollaşııyor
hur Fransız boksörü Karpantl-boksör hakkında Fransız boksörü şöyle söylemektedir:
— önu yendim ve dünya sam piyonu oldum. Döğüş esnasında kaçak bir oyun tutturmuştu Elr aralık ona neden döfiûşmek İstemediğini sordum. Bana: Hay hay. dedi, ciddi doğüşmeğe başladı. Sonunda maçı kazandım ve (dünya yanm ağır şampiyonu oldum. Hakikaten Levlsky gördüğüm boksörlerin en centurneni ve sportmen! idi. Ölümüne çok üzüldüm.


)
Ingilterede heyecan uyandıran hir karar
Profesyonel Ingiliz ilginde oynayan (88> Iculübüp idarecileri aralarında yaptıkları fevkalâde bir toplantıda mühtıu bir karar imzalamışlardır. Bundan böyle emekliye ayrılan bir futbolcu profesyonel olarak oynadığı müddetçe aldığı ücretlerin umum yekûnu üzerinden yüzde on nispetinde bir ikramiye alacaktır.
Bu karar ingUiz futbol âleminde geniş bir alâka uyandırmıştır.
(.


Santrfor Voııip
Kaleci
Bertram
Takım başkanı Moııtgomery
İnönü stadında] çaktır. Maç çok çetin olacak-] bir oyun göstereceklerine şüp-|dan seri ve kombine bir oyun takıınlyle karşılama- tır. İki taraf m da çok güzel hemlz yoktur. GalatasaraylIlar-1 göstermelerini bekliyoruz.
Davia kupası maçları
Davls kupası maçları için yapılan tenis karşılaşmalarında Fransa - Lüksemburgu (5 - 0*-Hollanda Cenubi Afrlkayı C5-0>. İrlanda Şiliyi (4 - ll yenmişlerdir.
Davls kupası maçları için yapılan bir kartlaşmada Yugos-lavlar Avusturya tenis takımım (4 - 1 > yenmişlerdir.

Comments (0)