CUMA
22
NİSAN
1949
Sahibi: Safa Kıhçhoğhı
fidaro: Nuruosmanlyo Noı H
Toi adresli «YENİ SABAH» İSTANBUL
Telefon ı 20765
Yeni
11 inci Yıl, No. 3620
HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MUDAFİİY1Z
atı
Sayısı: 10 Kurug
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL. ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Başbakanımızın Basın Toplantısı
Günaltay bir çok suallere cevap verdi
Yeni seçim ve basın kanunları hazırlanıyor-Başbakanın bu hususta C. Bayarla yaptığı görüşme-Memurlar her beş senede bir mal beyanına tâbi tutulacaklar ;;
Yeni gelirleri Peşinde
Halk Partisi, tuttuğu yanlış İktisadi poiitka yolunun, şimdi hazin neticeleri]*» karşı karşıya gelmeğe başladı. Büyük Millet Meclisinde 1949 büdce kanunu görüşülürken encümenlerde incelemeler yapılırken, biz hemen her gün, ısrarla bir nokta üzerinde durduk: Bir buçuk milyara varan büdce yükü, bu memleket için ağırdır. Behemehal tasarruf sağlanmalı, giderler İndirilmelidir, dedik. Hakikaten kısıntı, kırpıntı yapmak imkânları yok değildi. Bu sütunlarda tasarrufun nerelerden yapılabileceğini göstermeğe kadar ileri gittik, yâni bazı Halk Partili müfritlerin pek hoşlandıkları ve dillerine doladıkları bir tâbirle, müsbet ten-kld ve teklif dediklerini de yaptık... Evvelâ Meclis, Başbakanlık, Cumhur Bakanlığı tahsisatlarına, yat ve seyahat giderlerine bir makas darbesi İndirmekle işe hoşlanmalı, dedik. Milletvekillerine bir celsede kendi yıllık ve yolluklarına yaptıkları zammı tay etmek suretiyle örnek olmaları icabeder, dedik. Bu ikazlarımıza kimse aldırmadı. Arada büdce encümeninin kurduğu tâli bir komisyon altmış milyon kadar bir tasarruf imkânını keşfetti. Hem de bizim kırpılmasını İstediğimiz mükellef ve tantanalı ödeneklere dokunmamak kayıt ve partiyle... Bu teklif bile fiiliyata intikal edemedi. Tâli komisyonda bu teklifi yaptığı için ekalliyette kalan bir zatın yeni kurulan kabinede Maliye Bakanlığı sandalyesine oturmasına rağmen... Eh... Masraf bahsinde bu kadar cömert ve eli açık davranılınca çaresiz bu akan suya cereyan temin edecek yeni kaynaklar bulmak lâzım geliyordu.
Yeni gelir vergisi bu çaresizliğin doğurduğu bir ihtiyaçtı. Nitekim dün konuşulan ve bazı maddeleri siir’atle kabul edilmeğe baş lamın kurum vergisi de bu israf politikasının tabiî bir mey vasidir. Birçok milletvekilleri, hiç de hepsi muhalefete mensup değil, kurumlar vergisinden feryat ettiler. Bunun sermayeden iki defa ve mükerrer vergi almağa müncer olacağını İfade ettiler, bizde e-sasen sermaye birlikleri çok az gelişmiş olduğu İçin bu yeni verginin henüz civciv halindeki bu İnkişafa öldürücü darbe teşkil edeceğini söylediler. Hattâ bir milletvekili bu kamınla bazı muvazaaların yapılacağını ve şirketler yerine şahısların kaim olmasını İntaç eyliyeceğinl belirttiler, İktisadi âmme müesseselerile hu-«usî şirketler arasında bariz bir adaletsizlik yaratacağını da göstermekten hâli kalmadılar. Fakat bütün bu feryatlar, çoğunluğun ve hükümetin her ne pahasına o-tursa olsun para bulmak hususundaki azim ve karan karşısında bir tesir yaratmadı. Kanunun maddeleri hızla kabul edilmekte devam etti. Geçen gün gelir vergisinin münakaşası sırasında yazdığımız gibi vergi için kabul «Jilen yüksek nlsbet ve rakamlar, yâni gelirin yüzde kırk beşine kadar varan İrtifaların birçok muvazaa ve lıfleye yol açacağı keyfiyeti bıı yeni kurumlar vergisi İçin de, salâhiyetti ağızlar tarafından Meclis kürsüsünden, ifade e-dilmiş bulunuyor...
Her taraftan gelen bıı uyandırmalar Halk Partili hükümetleri bir türlü gafletlerinden çekip çıkaramıyor. Hattâ eski tecrübelerde uğradığı hezimetler, hattâ feci mağlûbiyetler hile bu parti zimamdarlarının gözlerini açamıyor. Saraçoğlu Şükrünün varlık vergisi ne derece müthiş bir bozguna uğradığı hatırlardadır: Verginin bir kısmı tahsil olunamamış (Devamı 8a. 0 8Ü. o do)
Türkiye ve komünizm tehlikesi
Başbakan dün gazetecilerle görüşürken (Foto: Yeni Sabah, uçakla gönderilmiştir)
i •• • •
İnönü Sinopta
Cumhurbaşkanı
yolda Taşköpriiye de uğradı
Sinop, 21 (A.A.) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Taşköprü merkezini ziyaret etmiş ve Kendir fabrikasını gezmişlerdir. Belediyede Taşköprülüler kendir mevzuu üzerinde ziraat, endüstri vo ticaret bakımından Cumhurbaşkanına geniş tafsilât vermişlerdir. Cumhurbaşkanı kendir üzerine dinlediği konferanstan istifade ettiğini söyliyerek meseleleri anladığı gibi hükümete nakletmeğe çalışacağını bildirmiştir.
Kadın erkek Taşköprülüler ge lip giderken Cumhurbaşkanına yakın ve geniş alâka göstermişlerdir. Bundan sonra Sinoba teveccüh eden Cumhurbaşkanına şiddetli bir yağışa rağmen durak yerlerinde kadın ve erkek va tandaşlar mülâki oluyorlardı. Si noplular Cumhurbaşkanını mu-tad nezaketi erile karşılamışlardır.
Cumhurbaşkanı kendisini karşılamak nezaketinde bulunan vatandaşlar arasındaki muhtelif si yasî partilerin temsilcilerile ayn ayrı görüşmüşlerdir.
Hüsnü Zaim Kahirede
Albay Kral Farukla
Basın ve Yayın Genel müdürü- ni bildirdiğini tebarüz ettirdikten nün de hazır bulunduğu toplantı. I ve bu toplantının bir aile samimi vı: (Arknziııslnn apvtri vt» navin ıin yeti İçinde cereyan edeceğine işaret ettikten sonra şöyle dvam ttl: — Hükümet sorumluluğunu üze rime aldığım zaman okuduğum be yannamede bazı İşlerin yapılacağı (Devamı Sa. S 8ü. 1 do)
yi: «Arkadaşları eevgi ve saygı İle selâmlarını >diye açan Başbakan kendisinin do bir zamanlar matbu atta çalıştığı İçin bu meslek mün-teslplerlnln her şeyin daha iyi olması heyecanllo hareket ettikleri.
Avrupa mektupları:
Zavallı Yunanistan
Yeşilköy den kalkış — Atina 'da Çelik hava alanı — Şarkılar susmuş — Grevci memurlar — Pahalılık — Hain kimdir? — Bugünkü Atina — Körler ve topallar
Muhtelis
Posta müdürü
anlatıyor
Atlnadan tDnumf bir görünüş
Roma, (Uçakla) — Yeşilköy [ lar. Vakit vakit bu muamelenin hava alanındaki gümrük ve pa- yolcuları üzdüğünü duyuyordum, saport muayenesi pek kısa sür- bir gazeteci arkadaşa: dü ve memurlar nazik davrandı-1 (Dovamı Sa. 6 8Ü. 6 da)
İki casus yakalandı
Bunların Trakyadaki askeri birliklerimiz hakkında edindikleri sırları Bulgarlara sattıkları tesbit edildi
Sanıklar tevkif edildiler
Emniyet toşkllfttının sıkı takip -leri neticesinde, memleketimizin Trakya bölgesindeki bazı askeri birliklerimize alt sırlan, Bulgarin tona kaçırmak isteyen bir casus
ra başlanmış ve nihayet bu şahsın bir çoban kılığına girerek bir ta -
şebekesi yakalanmıştır. Yaptığı . mız tahkikata göre bu hâdise şöyle ceryan etmiştir:
raftan Trakya bölgesindeki askeri garnizonların bulunduğu yerlere, diğer taraftan da îstanbulda otu-
ran Vasll Kaluya adında bir şahısla sık sık temas etmek üzere
Kırklarell vilâyetlno bağlı Pılaç-ça köyünde oturan Haşan ç an dar -
şehrimize geldiği tesbit edilerek her iki şüpheli şahıs tarafından tah klkata girişilmiştir.
-lı İsminde bir şahsın, bundan bir müddet önce sık sık hududumuzu geçerek Bulgarlstana gidip geldi-
Neticede bir kaç gün önce Vasil alâkadarlar tarafından yakalan -mış ve yapılan aramada, üzerinde
ği haber alınarak, Alâkadarlar tarafından hakkında soruşturmola .
askeri birliklerimizin bulunduğu yerlerle, kuvvetlerini, bildiren ha
rlta ve plânlar bulunmuştur.
Yapılan soruşturmada bu iki şah sın birleşerek bu evrakı Bulgarls • tane götürüp para mukabili ver. dikleri sabit olmuştur.
Vize Sulh Ceza mahkemesi ta • rafından haklarında tevkif müzek keresi kesilen Haşan Çandarlı ve Vasll Kaluya, dün şehrimize ge « tirilerek 1 nel Sulh Cezada yapı -lan sorgularını müteakip tevkif edil mlşlerdir. Sanıklar, memleketin em niyetine taallûk eden askeri esrarı yabancı bir memlekete sat • m ak suçundan yakında Ağır Ceza mahkemesine verileceklerdir.
Y.M.C.A. mn danslı çavı
Bu samimî (!) toplantıya aid elde ettiğimiz resimleri neşrediyoruz
bir görüşme yaptı
Şam 21 (a.a) — (afp): Şam radyosu bu akşam saat 19.45 te aşağıdaki tebliği yayınlamış -tır:
Bu sabalı saat 8 de Hüsnü Zaim yânında hususî 'kâtibi Na-zir Fanka olduğu halde uçakla Kahire’ye hareket etmiştir.
Hüsnü Zaim Almaza uçak alanında Kral Faruk’un hususî tem
alicisi Kerim Tabet Bey tarafından karşılanmış ve birlikte ava gitmişlerdir. Hüsnü Zaim derhal Faruk tarafından kabul edilmiştir. îkl devlet reisi uzun müddet görüşmüşlerdir. Kral Faruk, Suriye Devlet reisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Zaim saat 18.30 da Şam’a dönmüştür.
Açığı kapatmak için faizle borç vermeğe kalkışmış fakat
30.269 lirayı zimmetine geçiren sebze hâli P.T.T. müdürü Mehmet Zeki Andiç’in yargılanmasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Sanık, ifadesinde, yirmi dokuz yıllık ailesinden ayrılması üzerine teessüre kapılarak akşamcılığa başladığını, kendini avutmak için eğlence yerlerine gittiğini, bu sırada bir de metres tuttuğunu, hastalanan yeğenine 4 bin lira sarfetmek mecburiyetinde kaldığını, aldığı 260 lira ile bu işleri yapamıyacağı için kasadan dörder, beşer yüz lira çektiğini açılc-lıyarak ifadesini şöyle tamamlamıştır:
(— En nihayet faizle para vererek açığı kapatmayı düşündüm. Kohen adında bir Musevi vasıtasiyle borç vermeğe başla-(Devamı 8a. 0 Su. 4)
İzmirde bir av uçağı düştü
Yakın mesafeden atlı yan bir pilotumuz şehit oldu
İzmir, 21 (Telefonla) — Bugün öğleden evvel îzmirde Cumaovası civarında yapılan hava muharebesi tatbikatı sırasında bir av u-çağımız bir tepeye çarparak yanmıştır. Pilot Yüzbaşı Rıza Sosya alçak mesafeden paraşütle kendini boşluğa atmışsa da, paraşüt a-çılmamış ve kendisi maatteessüf şehit düşmüştür.
Cenazesi yarın kaldırılacaktır.
Vartoda zelzele
Varto: 21 (a.a) — Bugün saat 16.50 de orta şiddette bir deprem kaydedilmiştir. Hasar vu kubulmamıştır.
Amerikalı bahriyelileri eğlenir mek için tertip edilen çayda alın mif olan bu rejimlerde kandıra larak oraya götürülen tahsil çağ mdaki aile kızlarını teşhir etme k istemediğimiz için yüzlerini kapatmış bulunuyoruz.
umuza yeni Subayların katılması münasetettle Ankarada bir tören yapıldığını ya zmıştık. Yukarıdaki resimde yeni
jıeaen auöayiarı mızı ve onlara hitabede bulunan Okul Müdürünü merasim esnas ında görüyorsunuz
Sultanahmettckl Y.M.C.A. da tertip edilen danslı çay(!) hak-kındaki neşriyatımız, gerek okuyucularımız ve gerek mesul çevrelerde yerinde ve haklı bir alâka uyandırmıştır. Dün matbaamıza birçok okuyucularımız ya bizzat gelerek veyahut da telefon ederek, gösterdiğimiz hassasiyete teşekkür etmişlerdir.
Uyanık Türk milletinin umumî efkârını temsil gibi şerefli ve o derece mcsuliyetli bir vazifeyi o-muzlarında taşıyan gazetemiz, elbette ki bu hassasiyeti göstermekte haklı idi. Burada şunu (Dovamı Sa. 6 80. 8 do)
| TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Bir misâfirperverlik fıkrası
uLUNAY
Millet Partisi hakkında yanlış bir haber
Dün bir gazetede, Millet Partisinin İstanbul 11 idare teşkilâtında bir takım anlaşmazlıklar ve istifalar olduğundan bahseden bir haber çıkmıştır. Bu haber hakkında Millet Partisi İstanbul 11 idaro teşkilâtı aşağıdaki tavzihte bulunmuştur:
(Dovamı Sa. 0 8Ü. ö do)
Alemdar oaddosindokl «danslı çay» hâdisesi, aklıma şu «Mlsaflrporvorllk» fıkrasını getirdi: Bir köylünün aşlfte bir gollnl varmış. Kooasının ovdo olmamasından Istlfado odorek oivar köylülerinden eski bir aşnasım «Sütkardeşim» dlyo davot olmlş. Kayınba-bası misafiri karşılamış; homon bir oğlak kesmişler, börek yapmışlar, bal çıkarmışlar... Yemişler, İçmiş-lor... Yatma zamanı gelmiş, İhtiyar düşünmüş: «Evimiz bir göz... golln llo misafiri odada bırakıp bon ahıra gidemem. Misafiri ahırda ya-tıramam... Golln kız somurtur. Gollnl ahırda yatıramam... Oğlan öfkelenir... Çaro yok. Hepimiz bir o-dada yatacağız I» Yataklar serilir, herkes yerlno sokulur; fakat nedon-so İhtiyar, bu «Sütblrador» don pl-rolonlr; yüzünü bir mondlllo örterok
tavşan uykusuna varır
Goco yarısı olur. Zan,.u j, yavaşça doğrulur, ortalığı dinler, ondan sonra gelinin koynuna kayıve-rir... İhtiyar köylü bunu görünoe
hemen yüzündokl ınondili kapar ve zanparaya saldırır; bu âni baskın ortalığı karma karışık öder; gelinin
dostu, İhtiyar köylüyü yoro yuvarlar; üstündon atlar; köylü do can bir odun kapar; gürültüyü İşiten
konukoınşu da çıraları tutuşturarak dışarıya fırlar vo bu suretle zanparanın yolunu aydınlatmış o-
lurlar, herif do köyün hududunu a-yıran derenin üstündokl taşlara ba-
sarak kaçar gider.
İhtiyar köylü, taklpton eli boş bir haido yorgun argın döner; nefes nofoso kulüboyo girer:
(Dovamı Sa. ö Su. 0)

CUMA
22
NİSAN
1949
Sahibi: Safa Kıhçhoğhı
fidaro: Nuruosmanlyo Noı H
Toi adresli «YENİ SABAH» İSTANBUL
Telefon ı 20765
Yeni
11 inci Yıl, No. 3620
HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MUDAFİİY1Z
atı
Sayısı: 10 Kurug
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL. ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Başbakanımızın Basın Toplantısı
Günaltay bir çok suallere cevap verdi
Yeni seçim ve basın kanunları hazırlanıyor-Başbakanın bu hususta C. Bayarla yaptığı görüşme-Memurlar her beş senede bir mal beyanına tâbi tutulacaklar ;;
Yeni gelirleri Peşinde
Halk Partisi, tuttuğu yanlış İktisadi poiitka yolunun, şimdi hazin neticeleri]*» karşı karşıya gelmeğe başladı. Büyük Millet Meclisinde 1949 büdce kanunu görüşülürken encümenlerde incelemeler yapılırken, biz hemen her gün, ısrarla bir nokta üzerinde durduk: Bir buçuk milyara varan büdce yükü, bu memleket için ağırdır. Behemehal tasarruf sağlanmalı, giderler İndirilmelidir, dedik. Hakikaten kısıntı, kırpıntı yapmak imkânları yok değildi. Bu sütunlarda tasarrufun nerelerden yapılabileceğini göstermeğe kadar ileri gittik, yâni bazı Halk Partili müfritlerin pek hoşlandıkları ve dillerine doladıkları bir tâbirle, müsbet ten-kld ve teklif dediklerini de yaptık... Evvelâ Meclis, Başbakanlık, Cumhur Bakanlığı tahsisatlarına, yat ve seyahat giderlerine bir makas darbesi İndirmekle işe hoşlanmalı, dedik. Milletvekillerine bir celsede kendi yıllık ve yolluklarına yaptıkları zammı tay etmek suretiyle örnek olmaları icabeder, dedik. Bu ikazlarımıza kimse aldırmadı. Arada büdce encümeninin kurduğu tâli bir komisyon altmış milyon kadar bir tasarruf imkânını keşfetti. Hem de bizim kırpılmasını İstediğimiz mükellef ve tantanalı ödeneklere dokunmamak kayıt ve partiyle... Bu teklif bile fiiliyata intikal edemedi. Tâli komisyonda bu teklifi yaptığı için ekalliyette kalan bir zatın yeni kurulan kabinede Maliye Bakanlığı sandalyesine oturmasına rağmen... Eh... Masraf bahsinde bu kadar cömert ve eli açık davranılınca çaresiz bu akan suya cereyan temin edecek yeni kaynaklar bulmak lâzım geliyordu.
Yeni gelir vergisi bu çaresizliğin doğurduğu bir ihtiyaçtı. Nitekim dün konuşulan ve bazı maddeleri siir’atle kabul edilmeğe baş lamın kurum vergisi de bu israf politikasının tabiî bir mey vasidir. Birçok milletvekilleri, hiç de hepsi muhalefete mensup değil, kurumlar vergisinden feryat ettiler. Bunun sermayeden iki defa ve mükerrer vergi almağa müncer olacağını İfade ettiler, bizde e-sasen sermaye birlikleri çok az gelişmiş olduğu İçin bu yeni verginin henüz civciv halindeki bu İnkişafa öldürücü darbe teşkil edeceğini söylediler. Hattâ bir milletvekili bu kamınla bazı muvazaaların yapılacağını ve şirketler yerine şahısların kaim olmasını İntaç eyliyeceğinl belirttiler, İktisadi âmme müesseselerile hu-«usî şirketler arasında bariz bir adaletsizlik yaratacağını da göstermekten hâli kalmadılar. Fakat bütün bu feryatlar, çoğunluğun ve hükümetin her ne pahasına o-tursa olsun para bulmak hususundaki azim ve karan karşısında bir tesir yaratmadı. Kanunun maddeleri hızla kabul edilmekte devam etti. Geçen gün gelir vergisinin münakaşası sırasında yazdığımız gibi vergi için kabul «Jilen yüksek nlsbet ve rakamlar, yâni gelirin yüzde kırk beşine kadar varan İrtifaların birçok muvazaa ve lıfleye yol açacağı keyfiyeti bıı yeni kurumlar vergisi İçin de, salâhiyetti ağızlar tarafından Meclis kürsüsünden, ifade e-dilmiş bulunuyor...
Her taraftan gelen bıı uyandırmalar Halk Partili hükümetleri bir türlü gafletlerinden çekip çıkaramıyor. Hattâ eski tecrübelerde uğradığı hezimetler, hattâ feci mağlûbiyetler hile bu parti zimamdarlarının gözlerini açamıyor. Saraçoğlu Şükrünün varlık vergisi ne derece müthiş bir bozguna uğradığı hatırlardadır: Verginin bir kısmı tahsil olunamamış (Devamı 8a. 0 8Ü. o do)
Türkiye ve komünizm tehlikesi
Başbakan dün gazetecilerle görüşürken (Foto: Yeni Sabah, uçakla gönderilmiştir)
i •• • •
İnönü Sinopta
Cumhurbaşkanı
yolda Taşköpriiye de uğradı
Sinop, 21 (A.A.) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Taşköprü merkezini ziyaret etmiş ve Kendir fabrikasını gezmişlerdir. Belediyede Taşköprülüler kendir mevzuu üzerinde ziraat, endüstri vo ticaret bakımından Cumhurbaşkanına geniş tafsilât vermişlerdir. Cumhurbaşkanı kendir üzerine dinlediği konferanstan istifade ettiğini söyliyerek meseleleri anladığı gibi hükümete nakletmeğe çalışacağını bildirmiştir.
Kadın erkek Taşköprülüler ge lip giderken Cumhurbaşkanına yakın ve geniş alâka göstermişlerdir. Bundan sonra Sinoba teveccüh eden Cumhurbaşkanına şiddetli bir yağışa rağmen durak yerlerinde kadın ve erkek va tandaşlar mülâki oluyorlardı. Si noplular Cumhurbaşkanını mu-tad nezaketi erile karşılamışlardır.
Cumhurbaşkanı kendisini karşılamak nezaketinde bulunan vatandaşlar arasındaki muhtelif si yasî partilerin temsilcilerile ayn ayrı görüşmüşlerdir.
Hüsnü Zaim Kahirede
Albay Kral Farukla
Basın ve Yayın Genel müdürü- ni bildirdiğini tebarüz ettirdikten nün de hazır bulunduğu toplantı. I ve bu toplantının bir aile samimi vı: (Arknziııslnn apvtri vt» navin ıin yeti İçinde cereyan edeceğine işaret ettikten sonra şöyle dvam ttl: — Hükümet sorumluluğunu üze rime aldığım zaman okuduğum be yannamede bazı İşlerin yapılacağı (Devamı Sa. S 8ü. 1 do)
yi: «Arkadaşları eevgi ve saygı İle selâmlarını >diye açan Başbakan kendisinin do bir zamanlar matbu atta çalıştığı İçin bu meslek mün-teslplerlnln her şeyin daha iyi olması heyecanllo hareket ettikleri.
Avrupa mektupları:
Zavallı Yunanistan
Yeşilköy den kalkış — Atina 'da Çelik hava alanı — Şarkılar susmuş — Grevci memurlar — Pahalılık — Hain kimdir? — Bugünkü Atina — Körler ve topallar
Muhtelis
Posta müdürü
anlatıyor
Atlnadan tDnumf bir görünüş
Roma, (Uçakla) — Yeşilköy [ lar. Vakit vakit bu muamelenin hava alanındaki gümrük ve pa- yolcuları üzdüğünü duyuyordum, saport muayenesi pek kısa sür- bir gazeteci arkadaşa: dü ve memurlar nazik davrandı-1 (Dovamı Sa. 6 8Ü. 6 da)
İki casus yakalandı
Bunların Trakyadaki askeri birliklerimiz hakkında edindikleri sırları Bulgarlara sattıkları tesbit edildi
Sanıklar tevkif edildiler
Emniyet toşkllfttının sıkı takip -leri neticesinde, memleketimizin Trakya bölgesindeki bazı askeri birliklerimize alt sırlan, Bulgarin tona kaçırmak isteyen bir casus
ra başlanmış ve nihayet bu şahsın bir çoban kılığına girerek bir ta -
şebekesi yakalanmıştır. Yaptığı . mız tahkikata göre bu hâdise şöyle ceryan etmiştir:
raftan Trakya bölgesindeki askeri garnizonların bulunduğu yerlere, diğer taraftan da îstanbulda otu-
ran Vasll Kaluya adında bir şahısla sık sık temas etmek üzere
Kırklarell vilâyetlno bağlı Pılaç-ça köyünde oturan Haşan ç an dar -
şehrimize geldiği tesbit edilerek her iki şüpheli şahıs tarafından tah klkata girişilmiştir.
-lı İsminde bir şahsın, bundan bir müddet önce sık sık hududumuzu geçerek Bulgarlstana gidip geldi-
Neticede bir kaç gün önce Vasil alâkadarlar tarafından yakalan -mış ve yapılan aramada, üzerinde
ği haber alınarak, Alâkadarlar tarafından hakkında soruşturmola .
askeri birliklerimizin bulunduğu yerlerle, kuvvetlerini, bildiren ha
rlta ve plânlar bulunmuştur.
Yapılan soruşturmada bu iki şah sın birleşerek bu evrakı Bulgarls • tane götürüp para mukabili ver. dikleri sabit olmuştur.
Vize Sulh Ceza mahkemesi ta • rafından haklarında tevkif müzek keresi kesilen Haşan Çandarlı ve Vasll Kaluya, dün şehrimize ge « tirilerek 1 nel Sulh Cezada yapı -lan sorgularını müteakip tevkif edil mlşlerdir. Sanıklar, memleketin em niyetine taallûk eden askeri esrarı yabancı bir memlekete sat • m ak suçundan yakında Ağır Ceza mahkemesine verileceklerdir.
Y.M.C.A. mn danslı çavı
Bu samimî (!) toplantıya aid elde ettiğimiz resimleri neşrediyoruz
bir görüşme yaptı
Şam 21 (a.a) — (afp): Şam radyosu bu akşam saat 19.45 te aşağıdaki tebliği yayınlamış -tır:
Bu sabalı saat 8 de Hüsnü Zaim yânında hususî 'kâtibi Na-zir Fanka olduğu halde uçakla Kahire’ye hareket etmiştir.
Hüsnü Zaim Almaza uçak alanında Kral Faruk’un hususî tem
alicisi Kerim Tabet Bey tarafından karşılanmış ve birlikte ava gitmişlerdir. Hüsnü Zaim derhal Faruk tarafından kabul edilmiştir. îkl devlet reisi uzun müddet görüşmüşlerdir. Kral Faruk, Suriye Devlet reisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Zaim saat 18.30 da Şam’a dönmüştür.
Açığı kapatmak için faizle borç vermeğe kalkışmış fakat
30.269 lirayı zimmetine geçiren sebze hâli P.T.T. müdürü Mehmet Zeki Andiç’in yargılanmasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Sanık, ifadesinde, yirmi dokuz yıllık ailesinden ayrılması üzerine teessüre kapılarak akşamcılığa başladığını, kendini avutmak için eğlence yerlerine gittiğini, bu sırada bir de metres tuttuğunu, hastalanan yeğenine 4 bin lira sarfetmek mecburiyetinde kaldığını, aldığı 260 lira ile bu işleri yapamıyacağı için kasadan dörder, beşer yüz lira çektiğini açılc-lıyarak ifadesini şöyle tamamlamıştır:
(— En nihayet faizle para vererek açığı kapatmayı düşündüm. Kohen adında bir Musevi vasıtasiyle borç vermeğe başla-(Devamı 8a. 0 Su. 4)
İzmirde bir av uçağı düştü
Yakın mesafeden atlı yan bir pilotumuz şehit oldu
İzmir, 21 (Telefonla) — Bugün öğleden evvel îzmirde Cumaovası civarında yapılan hava muharebesi tatbikatı sırasında bir av u-çağımız bir tepeye çarparak yanmıştır. Pilot Yüzbaşı Rıza Sosya alçak mesafeden paraşütle kendini boşluğa atmışsa da, paraşüt a-çılmamış ve kendisi maatteessüf şehit düşmüştür.
Cenazesi yarın kaldırılacaktır.
Vartoda zelzele
Varto: 21 (a.a) — Bugün saat 16.50 de orta şiddette bir deprem kaydedilmiştir. Hasar vu kubulmamıştır.
Amerikalı bahriyelileri eğlenir mek için tertip edilen çayda alın mif olan bu rejimlerde kandıra larak oraya götürülen tahsil çağ mdaki aile kızlarını teşhir etme k istemediğimiz için yüzlerini kapatmış bulunuyoruz.
umuza yeni Subayların katılması münasetettle Ankarada bir tören yapıldığını ya zmıştık. Yukarıdaki resimde yeni
jıeaen auöayiarı mızı ve onlara hitabede bulunan Okul Müdürünü merasim esnas ında görüyorsunuz
Sultanahmettckl Y.M.C.A. da tertip edilen danslı çay(!) hak-kındaki neşriyatımız, gerek okuyucularımız ve gerek mesul çevrelerde yerinde ve haklı bir alâka uyandırmıştır. Dün matbaamıza birçok okuyucularımız ya bizzat gelerek veyahut da telefon ederek, gösterdiğimiz hassasiyete teşekkür etmişlerdir.
Uyanık Türk milletinin umumî efkârını temsil gibi şerefli ve o derece mcsuliyetli bir vazifeyi o-muzlarında taşıyan gazetemiz, elbette ki bu hassasiyeti göstermekte haklı idi. Burada şunu (Dovamı Sa. 6 80. 8 do)
| TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Bir misâfirperverlik fıkrası
uLUNAY
Millet Partisi hakkında yanlış bir haber
Dün bir gazetede, Millet Partisinin İstanbul 11 idare teşkilâtında bir takım anlaşmazlıklar ve istifalar olduğundan bahseden bir haber çıkmıştır. Bu haber hakkında Millet Partisi İstanbul 11 idaro teşkilâtı aşağıdaki tavzihte bulunmuştur:
(Dovamı Sa. 0 8Ü. ö do)
Alemdar oaddosindokl «danslı çay» hâdisesi, aklıma şu «Mlsaflrporvorllk» fıkrasını getirdi: Bir köylünün aşlfte bir gollnl varmış. Kooasının ovdo olmamasından Istlfado odorek oivar köylülerinden eski bir aşnasım «Sütkardeşim» dlyo davot olmlş. Kayınba-bası misafiri karşılamış; homon bir oğlak kesmişler, börek yapmışlar, bal çıkarmışlar... Yemişler, İçmiş-lor... Yatma zamanı gelmiş, İhtiyar düşünmüş: «Evimiz bir göz... golln llo misafiri odada bırakıp bon ahıra gidemem. Misafiri ahırda ya-tıramam... Golln kız somurtur. Gollnl ahırda yatıramam... Oğlan öfkelenir... Çaro yok. Hepimiz bir o-dada yatacağız I» Yataklar serilir, herkes yerlno sokulur; fakat nedon-so İhtiyar, bu «Sütblrador» don pl-rolonlr; yüzünü bir mondlllo örterok
tavşan uykusuna varır
Goco yarısı olur. Zan,.u j, yavaşça doğrulur, ortalığı dinler, ondan sonra gelinin koynuna kayıve-rir... İhtiyar köylü bunu görünoe
hemen yüzündokl ınondili kapar ve zanparaya saldırır; bu âni baskın ortalığı karma karışık öder; gelinin
dostu, İhtiyar köylüyü yoro yuvarlar; üstündon atlar; köylü do can bir odun kapar; gürültüyü İşiten
konukoınşu da çıraları tutuşturarak dışarıya fırlar vo bu suretle zanparanın yolunu aydınlatmış o-
lurlar, herif do köyün hududunu a-yıran derenin üstündokl taşlara ba-
sarak kaçar gider.
İhtiyar köylü, taklpton eli boş bir haido yorgun argın döner; nefes nofoso kulüboyo girer:
(Dovamı Sa. ö Su. 0)

CUMA
22
NİSAN
1949
Sahibi: Safa Kıhçhoğhı
fidaro: Nuruosmanlyo Noı H
Toi adresli «YENİ SABAH» İSTANBUL
Telefon ı 20765
Yeni
11 inci Yıl, No. 3620
HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MUDAFİİY1Z
atı
Sayısı: 10 Kurug
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL. ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Başbakanımızın Basın Toplantısı
Günaltay bir çok suallere cevap verdi
Yeni seçim ve basın kanunları hazırlanıyor-Başbakanın bu hususta C. Bayarla yaptığı görüşme-Memurlar her beş senede bir mal beyanına tâbi tutulacaklar ;;
Yeni gelirleri Peşinde
Halk Partisi, tuttuğu yanlış İktisadi poiitka yolunun, şimdi hazin neticeleri]*» karşı karşıya gelmeğe başladı. Büyük Millet Meclisinde 1949 büdce kanunu görüşülürken encümenlerde incelemeler yapılırken, biz hemen her gün, ısrarla bir nokta üzerinde durduk: Bir buçuk milyara varan büdce yükü, bu memleket için ağırdır. Behemehal tasarruf sağlanmalı, giderler İndirilmelidir, dedik. Hakikaten kısıntı, kırpıntı yapmak imkânları yok değildi. Bu sütunlarda tasarrufun nerelerden yapılabileceğini göstermeğe kadar ileri gittik, yâni bazı Halk Partili müfritlerin pek hoşlandıkları ve dillerine doladıkları bir tâbirle, müsbet ten-kld ve teklif dediklerini de yaptık... Evvelâ Meclis, Başbakanlık, Cumhur Bakanlığı tahsisatlarına, yat ve seyahat giderlerine bir makas darbesi İndirmekle işe hoşlanmalı, dedik. Milletvekillerine bir celsede kendi yıllık ve yolluklarına yaptıkları zammı tay etmek suretiyle örnek olmaları icabeder, dedik. Bu ikazlarımıza kimse aldırmadı. Arada büdce encümeninin kurduğu tâli bir komisyon altmış milyon kadar bir tasarruf imkânını keşfetti. Hem de bizim kırpılmasını İstediğimiz mükellef ve tantanalı ödeneklere dokunmamak kayıt ve partiyle... Bu teklif bile fiiliyata intikal edemedi. Tâli komisyonda bu teklifi yaptığı için ekalliyette kalan bir zatın yeni kurulan kabinede Maliye Bakanlığı sandalyesine oturmasına rağmen... Eh... Masraf bahsinde bu kadar cömert ve eli açık davranılınca çaresiz bu akan suya cereyan temin edecek yeni kaynaklar bulmak lâzım geliyordu.
Yeni gelir vergisi bu çaresizliğin doğurduğu bir ihtiyaçtı. Nitekim dün konuşulan ve bazı maddeleri siir’atle kabul edilmeğe baş lamın kurum vergisi de bu israf politikasının tabiî bir mey vasidir. Birçok milletvekilleri, hiç de hepsi muhalefete mensup değil, kurumlar vergisinden feryat ettiler. Bunun sermayeden iki defa ve mükerrer vergi almağa müncer olacağını İfade ettiler, bizde e-sasen sermaye birlikleri çok az gelişmiş olduğu İçin bu yeni verginin henüz civciv halindeki bu İnkişafa öldürücü darbe teşkil edeceğini söylediler. Hattâ bir milletvekili bu kamınla bazı muvazaaların yapılacağını ve şirketler yerine şahısların kaim olmasını İntaç eyliyeceğinl belirttiler, İktisadi âmme müesseselerile hu-«usî şirketler arasında bariz bir adaletsizlik yaratacağını da göstermekten hâli kalmadılar. Fakat bütün bu feryatlar, çoğunluğun ve hükümetin her ne pahasına o-tursa olsun para bulmak hususundaki azim ve karan karşısında bir tesir yaratmadı. Kanunun maddeleri hızla kabul edilmekte devam etti. Geçen gün gelir vergisinin münakaşası sırasında yazdığımız gibi vergi için kabul «Jilen yüksek nlsbet ve rakamlar, yâni gelirin yüzde kırk beşine kadar varan İrtifaların birçok muvazaa ve lıfleye yol açacağı keyfiyeti bıı yeni kurumlar vergisi İçin de, salâhiyetti ağızlar tarafından Meclis kürsüsünden, ifade e-dilmiş bulunuyor...
Her taraftan gelen bıı uyandırmalar Halk Partili hükümetleri bir türlü gafletlerinden çekip çıkaramıyor. Hattâ eski tecrübelerde uğradığı hezimetler, hattâ feci mağlûbiyetler hile bu parti zimamdarlarının gözlerini açamıyor. Saraçoğlu Şükrünün varlık vergisi ne derece müthiş bir bozguna uğradığı hatırlardadır: Verginin bir kısmı tahsil olunamamış (Devamı 8a. 0 8Ü. o do)
Türkiye ve komünizm tehlikesi
Başbakan dün gazetecilerle görüşürken (Foto: Yeni Sabah, uçakla gönderilmiştir)
i •• • •
İnönü Sinopta
Cumhurbaşkanı
yolda Taşköpriiye de uğradı
Sinop, 21 (A.A.) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Taşköprü merkezini ziyaret etmiş ve Kendir fabrikasını gezmişlerdir. Belediyede Taşköprülüler kendir mevzuu üzerinde ziraat, endüstri vo ticaret bakımından Cumhurbaşkanına geniş tafsilât vermişlerdir. Cumhurbaşkanı kendir üzerine dinlediği konferanstan istifade ettiğini söyliyerek meseleleri anladığı gibi hükümete nakletmeğe çalışacağını bildirmiştir.
Kadın erkek Taşköprülüler ge lip giderken Cumhurbaşkanına yakın ve geniş alâka göstermişlerdir. Bundan sonra Sinoba teveccüh eden Cumhurbaşkanına şiddetli bir yağışa rağmen durak yerlerinde kadın ve erkek va tandaşlar mülâki oluyorlardı. Si noplular Cumhurbaşkanını mu-tad nezaketi erile karşılamışlardır.
Cumhurbaşkanı kendisini karşılamak nezaketinde bulunan vatandaşlar arasındaki muhtelif si yasî partilerin temsilcilerile ayn ayrı görüşmüşlerdir.
Hüsnü Zaim Kahirede
Albay Kral Farukla
Basın ve Yayın Genel müdürü- ni bildirdiğini tebarüz ettirdikten nün de hazır bulunduğu toplantı. I ve bu toplantının bir aile samimi vı: (Arknziııslnn apvtri vt» navin ıin yeti İçinde cereyan edeceğine işaret ettikten sonra şöyle dvam ttl: — Hükümet sorumluluğunu üze rime aldığım zaman okuduğum be yannamede bazı İşlerin yapılacağı (Devamı Sa. S 8ü. 1 do)
yi: «Arkadaşları eevgi ve saygı İle selâmlarını >diye açan Başbakan kendisinin do bir zamanlar matbu atta çalıştığı İçin bu meslek mün-teslplerlnln her şeyin daha iyi olması heyecanllo hareket ettikleri.
Avrupa mektupları:
Zavallı Yunanistan
Yeşilköy den kalkış — Atina 'da Çelik hava alanı — Şarkılar susmuş — Grevci memurlar — Pahalılık — Hain kimdir? — Bugünkü Atina — Körler ve topallar
Muhtelis
Posta müdürü
anlatıyor
Atlnadan tDnumf bir görünüş
Roma, (Uçakla) — Yeşilköy [ lar. Vakit vakit bu muamelenin hava alanındaki gümrük ve pa- yolcuları üzdüğünü duyuyordum, saport muayenesi pek kısa sür- bir gazeteci arkadaşa: dü ve memurlar nazik davrandı-1 (Dovamı Sa. 6 8Ü. 6 da)
İki casus yakalandı
Bunların Trakyadaki askeri birliklerimiz hakkında edindikleri sırları Bulgarlara sattıkları tesbit edildi
Sanıklar tevkif edildiler
Emniyet toşkllfttının sıkı takip -leri neticesinde, memleketimizin Trakya bölgesindeki bazı askeri birliklerimize alt sırlan, Bulgarin tona kaçırmak isteyen bir casus
ra başlanmış ve nihayet bu şahsın bir çoban kılığına girerek bir ta -
şebekesi yakalanmıştır. Yaptığı . mız tahkikata göre bu hâdise şöyle ceryan etmiştir:
raftan Trakya bölgesindeki askeri garnizonların bulunduğu yerlere, diğer taraftan da îstanbulda otu-
ran Vasll Kaluya adında bir şahısla sık sık temas etmek üzere
Kırklarell vilâyetlno bağlı Pılaç-ça köyünde oturan Haşan ç an dar -
şehrimize geldiği tesbit edilerek her iki şüpheli şahıs tarafından tah klkata girişilmiştir.
-lı İsminde bir şahsın, bundan bir müddet önce sık sık hududumuzu geçerek Bulgarlstana gidip geldi-
Neticede bir kaç gün önce Vasil alâkadarlar tarafından yakalan -mış ve yapılan aramada, üzerinde
ği haber alınarak, Alâkadarlar tarafından hakkında soruşturmola .
askeri birliklerimizin bulunduğu yerlerle, kuvvetlerini, bildiren ha
rlta ve plânlar bulunmuştur.
Yapılan soruşturmada bu iki şah sın birleşerek bu evrakı Bulgarls • tane götürüp para mukabili ver. dikleri sabit olmuştur.
Vize Sulh Ceza mahkemesi ta • rafından haklarında tevkif müzek keresi kesilen Haşan Çandarlı ve Vasll Kaluya, dün şehrimize ge « tirilerek 1 nel Sulh Cezada yapı -lan sorgularını müteakip tevkif edil mlşlerdir. Sanıklar, memleketin em niyetine taallûk eden askeri esrarı yabancı bir memlekete sat • m ak suçundan yakında Ağır Ceza mahkemesine verileceklerdir.
Y.M.C.A. mn danslı çavı
Bu samimî (!) toplantıya aid elde ettiğimiz resimleri neşrediyoruz
bir görüşme yaptı
Şam 21 (a.a) — (afp): Şam radyosu bu akşam saat 19.45 te aşağıdaki tebliği yayınlamış -tır:
Bu sabalı saat 8 de Hüsnü Zaim yânında hususî 'kâtibi Na-zir Fanka olduğu halde uçakla Kahire’ye hareket etmiştir.
Hüsnü Zaim Almaza uçak alanında Kral Faruk’un hususî tem
alicisi Kerim Tabet Bey tarafından karşılanmış ve birlikte ava gitmişlerdir. Hüsnü Zaim derhal Faruk tarafından kabul edilmiştir. îkl devlet reisi uzun müddet görüşmüşlerdir. Kral Faruk, Suriye Devlet reisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Zaim saat 18.30 da Şam’a dönmüştür.
Açığı kapatmak için faizle borç vermeğe kalkışmış fakat
30.269 lirayı zimmetine geçiren sebze hâli P.T.T. müdürü Mehmet Zeki Andiç’in yargılanmasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Sanık, ifadesinde, yirmi dokuz yıllık ailesinden ayrılması üzerine teessüre kapılarak akşamcılığa başladığını, kendini avutmak için eğlence yerlerine gittiğini, bu sırada bir de metres tuttuğunu, hastalanan yeğenine 4 bin lira sarfetmek mecburiyetinde kaldığını, aldığı 260 lira ile bu işleri yapamıyacağı için kasadan dörder, beşer yüz lira çektiğini açılc-lıyarak ifadesini şöyle tamamlamıştır:
(— En nihayet faizle para vererek açığı kapatmayı düşündüm. Kohen adında bir Musevi vasıtasiyle borç vermeğe başla-(Devamı 8a. 0 Su. 4)
İzmirde bir av uçağı düştü
Yakın mesafeden atlı yan bir pilotumuz şehit oldu
İzmir, 21 (Telefonla) — Bugün öğleden evvel îzmirde Cumaovası civarında yapılan hava muharebesi tatbikatı sırasında bir av u-çağımız bir tepeye çarparak yanmıştır. Pilot Yüzbaşı Rıza Sosya alçak mesafeden paraşütle kendini boşluğa atmışsa da, paraşüt a-çılmamış ve kendisi maatteessüf şehit düşmüştür.
Cenazesi yarın kaldırılacaktır.
Vartoda zelzele
Varto: 21 (a.a) — Bugün saat 16.50 de orta şiddette bir deprem kaydedilmiştir. Hasar vu kubulmamıştır.
Amerikalı bahriyelileri eğlenir mek için tertip edilen çayda alın mif olan bu rejimlerde kandıra larak oraya götürülen tahsil çağ mdaki aile kızlarını teşhir etme k istemediğimiz için yüzlerini kapatmış bulunuyoruz.
umuza yeni Subayların katılması münasetettle Ankarada bir tören yapıldığını ya zmıştık. Yukarıdaki resimde yeni
jıeaen auöayiarı mızı ve onlara hitabede bulunan Okul Müdürünü merasim esnas ında görüyorsunuz
Sultanahmettckl Y.M.C.A. da tertip edilen danslı çay(!) hak-kındaki neşriyatımız, gerek okuyucularımız ve gerek mesul çevrelerde yerinde ve haklı bir alâka uyandırmıştır. Dün matbaamıza birçok okuyucularımız ya bizzat gelerek veyahut da telefon ederek, gösterdiğimiz hassasiyete teşekkür etmişlerdir.
Uyanık Türk milletinin umumî efkârını temsil gibi şerefli ve o derece mcsuliyetli bir vazifeyi o-muzlarında taşıyan gazetemiz, elbette ki bu hassasiyeti göstermekte haklı idi. Burada şunu (Dovamı Sa. 6 80. 8 do)
| TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Bir misâfirperverlik fıkrası
uLUNAY
Millet Partisi hakkında yanlış bir haber
Dün bir gazetede, Millet Partisinin İstanbul 11 idare teşkilâtında bir takım anlaşmazlıklar ve istifalar olduğundan bahseden bir haber çıkmıştır. Bu haber hakkında Millet Partisi İstanbul 11 idaro teşkilâtı aşağıdaki tavzihte bulunmuştur:
(Dovamı Sa. 0 8Ü. ö do)
Alemdar oaddosindokl «danslı çay» hâdisesi, aklıma şu «Mlsaflrporvorllk» fıkrasını getirdi: Bir köylünün aşlfte bir gollnl varmış. Kooasının ovdo olmamasından Istlfado odorek oivar köylülerinden eski bir aşnasım «Sütkardeşim» dlyo davot olmlş. Kayınba-bası misafiri karşılamış; homon bir oğlak kesmişler, börek yapmışlar, bal çıkarmışlar... Yemişler, İçmiş-lor... Yatma zamanı gelmiş, İhtiyar düşünmüş: «Evimiz bir göz... golln llo misafiri odada bırakıp bon ahıra gidemem. Misafiri ahırda ya-tıramam... Golln kız somurtur. Gollnl ahırda yatıramam... Oğlan öfkelenir... Çaro yok. Hepimiz bir o-dada yatacağız I» Yataklar serilir, herkes yerlno sokulur; fakat nedon-so İhtiyar, bu «Sütblrador» don pl-rolonlr; yüzünü bir mondlllo örterok
tavşan uykusuna varır
Goco yarısı olur. Zan,.u j, yavaşça doğrulur, ortalığı dinler, ondan sonra gelinin koynuna kayıve-rir... İhtiyar köylü bunu görünoe
hemen yüzündokl ınondili kapar ve zanparaya saldırır; bu âni baskın ortalığı karma karışık öder; gelinin
dostu, İhtiyar köylüyü yoro yuvarlar; üstündon atlar; köylü do can bir odun kapar; gürültüyü İşiten
konukoınşu da çıraları tutuşturarak dışarıya fırlar vo bu suretle zanparanın yolunu aydınlatmış o-
lurlar, herif do köyün hududunu a-yıran derenin üstündokl taşlara ba-
sarak kaçar gider.
İhtiyar köylü, taklpton eli boş bir haido yorgun argın döner; nefes nofoso kulüboyo girer:
(Dovamı Sa. ö Su. 0)

CUMA
22
NİSAN
1949
Sahibi: Safa Kıhçhoğhı
fidaro: Nuruosmanlyo Noı H
Toi adresli «YENİ SABAH» İSTANBUL
Telefon ı 20765
Yeni
11 inci Yıl, No. 3620
HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MUDAFİİY1Z
atı
Sayısı: 10 Kurug
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL. ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Başbakanımızın Basın Toplantısı
Günaltay bir çok suallere cevap verdi
Yeni seçim ve basın kanunları hazırlanıyor-Başbakanın bu hususta C. Bayarla yaptığı görüşme-Memurlar her beş senede bir mal beyanına tâbi tutulacaklar ;;
Yeni gelirleri Peşinde
Halk Partisi, tuttuğu yanlış İktisadi poiitka yolunun, şimdi hazin neticeleri]*» karşı karşıya gelmeğe başladı. Büyük Millet Meclisinde 1949 büdce kanunu görüşülürken encümenlerde incelemeler yapılırken, biz hemen her gün, ısrarla bir nokta üzerinde durduk: Bir buçuk milyara varan büdce yükü, bu memleket için ağırdır. Behemehal tasarruf sağlanmalı, giderler İndirilmelidir, dedik. Hakikaten kısıntı, kırpıntı yapmak imkânları yok değildi. Bu sütunlarda tasarrufun nerelerden yapılabileceğini göstermeğe kadar ileri gittik, yâni bazı Halk Partili müfritlerin pek hoşlandıkları ve dillerine doladıkları bir tâbirle, müsbet ten-kld ve teklif dediklerini de yaptık... Evvelâ Meclis, Başbakanlık, Cumhur Bakanlığı tahsisatlarına, yat ve seyahat giderlerine bir makas darbesi İndirmekle işe hoşlanmalı, dedik. Milletvekillerine bir celsede kendi yıllık ve yolluklarına yaptıkları zammı tay etmek suretiyle örnek olmaları icabeder, dedik. Bu ikazlarımıza kimse aldırmadı. Arada büdce encümeninin kurduğu tâli bir komisyon altmış milyon kadar bir tasarruf imkânını keşfetti. Hem de bizim kırpılmasını İstediğimiz mükellef ve tantanalı ödeneklere dokunmamak kayıt ve partiyle... Bu teklif bile fiiliyata intikal edemedi. Tâli komisyonda bu teklifi yaptığı için ekalliyette kalan bir zatın yeni kurulan kabinede Maliye Bakanlığı sandalyesine oturmasına rağmen... Eh... Masraf bahsinde bu kadar cömert ve eli açık davranılınca çaresiz bu akan suya cereyan temin edecek yeni kaynaklar bulmak lâzım geliyordu.
Yeni gelir vergisi bu çaresizliğin doğurduğu bir ihtiyaçtı. Nitekim dün konuşulan ve bazı maddeleri siir’atle kabul edilmeğe baş lamın kurum vergisi de bu israf politikasının tabiî bir mey vasidir. Birçok milletvekilleri, hiç de hepsi muhalefete mensup değil, kurumlar vergisinden feryat ettiler. Bunun sermayeden iki defa ve mükerrer vergi almağa müncer olacağını İfade ettiler, bizde e-sasen sermaye birlikleri çok az gelişmiş olduğu İçin bu yeni verginin henüz civciv halindeki bu İnkişafa öldürücü darbe teşkil edeceğini söylediler. Hattâ bir milletvekili bu kamınla bazı muvazaaların yapılacağını ve şirketler yerine şahısların kaim olmasını İntaç eyliyeceğinl belirttiler, İktisadi âmme müesseselerile hu-«usî şirketler arasında bariz bir adaletsizlik yaratacağını da göstermekten hâli kalmadılar. Fakat bütün bu feryatlar, çoğunluğun ve hükümetin her ne pahasına o-tursa olsun para bulmak hususundaki azim ve karan karşısında bir tesir yaratmadı. Kanunun maddeleri hızla kabul edilmekte devam etti. Geçen gün gelir vergisinin münakaşası sırasında yazdığımız gibi vergi için kabul «Jilen yüksek nlsbet ve rakamlar, yâni gelirin yüzde kırk beşine kadar varan İrtifaların birçok muvazaa ve lıfleye yol açacağı keyfiyeti bıı yeni kurumlar vergisi İçin de, salâhiyetti ağızlar tarafından Meclis kürsüsünden, ifade e-dilmiş bulunuyor...
Her taraftan gelen bıı uyandırmalar Halk Partili hükümetleri bir türlü gafletlerinden çekip çıkaramıyor. Hattâ eski tecrübelerde uğradığı hezimetler, hattâ feci mağlûbiyetler hile bu parti zimamdarlarının gözlerini açamıyor. Saraçoğlu Şükrünün varlık vergisi ne derece müthiş bir bozguna uğradığı hatırlardadır: Verginin bir kısmı tahsil olunamamış (Devamı 8a. 0 8Ü. o do)
Türkiye ve komünizm tehlikesi
Başbakan dün gazetecilerle görüşürken (Foto: Yeni Sabah, uçakla gönderilmiştir)
i •• • •
İnönü Sinopta
Cumhurbaşkanı
yolda Taşköpriiye de uğradı
Sinop, 21 (A.A.) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Taşköprü merkezini ziyaret etmiş ve Kendir fabrikasını gezmişlerdir. Belediyede Taşköprülüler kendir mevzuu üzerinde ziraat, endüstri vo ticaret bakımından Cumhurbaşkanına geniş tafsilât vermişlerdir. Cumhurbaşkanı kendir üzerine dinlediği konferanstan istifade ettiğini söyliyerek meseleleri anladığı gibi hükümete nakletmeğe çalışacağını bildirmiştir.
Kadın erkek Taşköprülüler ge lip giderken Cumhurbaşkanına yakın ve geniş alâka göstermişlerdir. Bundan sonra Sinoba teveccüh eden Cumhurbaşkanına şiddetli bir yağışa rağmen durak yerlerinde kadın ve erkek va tandaşlar mülâki oluyorlardı. Si noplular Cumhurbaşkanını mu-tad nezaketi erile karşılamışlardır.
Cumhurbaşkanı kendisini karşılamak nezaketinde bulunan vatandaşlar arasındaki muhtelif si yasî partilerin temsilcilerile ayn ayrı görüşmüşlerdir.
Hüsnü Zaim Kahirede
Albay Kral Farukla
Basın ve Yayın Genel müdürü- ni bildirdiğini tebarüz ettirdikten nün de hazır bulunduğu toplantı. I ve bu toplantının bir aile samimi vı: (Arknziııslnn apvtri vt» navin ıin yeti İçinde cereyan edeceğine işaret ettikten sonra şöyle dvam ttl: — Hükümet sorumluluğunu üze rime aldığım zaman okuduğum be yannamede bazı İşlerin yapılacağı (Devamı Sa. S 8ü. 1 do)
yi: «Arkadaşları eevgi ve saygı İle selâmlarını >diye açan Başbakan kendisinin do bir zamanlar matbu atta çalıştığı İçin bu meslek mün-teslplerlnln her şeyin daha iyi olması heyecanllo hareket ettikleri.
Avrupa mektupları:
Zavallı Yunanistan
Yeşilköy den kalkış — Atina 'da Çelik hava alanı — Şarkılar susmuş — Grevci memurlar — Pahalılık — Hain kimdir? — Bugünkü Atina — Körler ve topallar
Muhtelis
Posta müdürü
anlatıyor
Atlnadan tDnumf bir görünüş
Roma, (Uçakla) — Yeşilköy [ lar. Vakit vakit bu muamelenin hava alanındaki gümrük ve pa- yolcuları üzdüğünü duyuyordum, saport muayenesi pek kısa sür- bir gazeteci arkadaşa: dü ve memurlar nazik davrandı-1 (Dovamı Sa. 6 8Ü. 6 da)
İki casus yakalandı
Bunların Trakyadaki askeri birliklerimiz hakkında edindikleri sırları Bulgarlara sattıkları tesbit edildi
Sanıklar tevkif edildiler
Emniyet toşkllfttının sıkı takip -leri neticesinde, memleketimizin Trakya bölgesindeki bazı askeri birliklerimize alt sırlan, Bulgarin tona kaçırmak isteyen bir casus
ra başlanmış ve nihayet bu şahsın bir çoban kılığına girerek bir ta -
şebekesi yakalanmıştır. Yaptığı . mız tahkikata göre bu hâdise şöyle ceryan etmiştir:
raftan Trakya bölgesindeki askeri garnizonların bulunduğu yerlere, diğer taraftan da îstanbulda otu-
ran Vasll Kaluya adında bir şahısla sık sık temas etmek üzere
Kırklarell vilâyetlno bağlı Pılaç-ça köyünde oturan Haşan ç an dar -
şehrimize geldiği tesbit edilerek her iki şüpheli şahıs tarafından tah klkata girişilmiştir.
-lı İsminde bir şahsın, bundan bir müddet önce sık sık hududumuzu geçerek Bulgarlstana gidip geldi-
Neticede bir kaç gün önce Vasil alâkadarlar tarafından yakalan -mış ve yapılan aramada, üzerinde
ği haber alınarak, Alâkadarlar tarafından hakkında soruşturmola .
askeri birliklerimizin bulunduğu yerlerle, kuvvetlerini, bildiren ha
rlta ve plânlar bulunmuştur.
Yapılan soruşturmada bu iki şah sın birleşerek bu evrakı Bulgarls • tane götürüp para mukabili ver. dikleri sabit olmuştur.
Vize Sulh Ceza mahkemesi ta • rafından haklarında tevkif müzek keresi kesilen Haşan Çandarlı ve Vasll Kaluya, dün şehrimize ge « tirilerek 1 nel Sulh Cezada yapı -lan sorgularını müteakip tevkif edil mlşlerdir. Sanıklar, memleketin em niyetine taallûk eden askeri esrarı yabancı bir memlekete sat • m ak suçundan yakında Ağır Ceza mahkemesine verileceklerdir.
Y.M.C.A. mn danslı çavı
Bu samimî (!) toplantıya aid elde ettiğimiz resimleri neşrediyoruz
bir görüşme yaptı
Şam 21 (a.a) — (afp): Şam radyosu bu akşam saat 19.45 te aşağıdaki tebliği yayınlamış -tır:
Bu sabalı saat 8 de Hüsnü Zaim yânında hususî 'kâtibi Na-zir Fanka olduğu halde uçakla Kahire’ye hareket etmiştir.
Hüsnü Zaim Almaza uçak alanında Kral Faruk’un hususî tem
alicisi Kerim Tabet Bey tarafından karşılanmış ve birlikte ava gitmişlerdir. Hüsnü Zaim derhal Faruk tarafından kabul edilmiştir. îkl devlet reisi uzun müddet görüşmüşlerdir. Kral Faruk, Suriye Devlet reisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Zaim saat 18.30 da Şam’a dönmüştür.
Açığı kapatmak için faizle borç vermeğe kalkışmış fakat
30.269 lirayı zimmetine geçiren sebze hâli P.T.T. müdürü Mehmet Zeki Andiç’in yargılanmasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Sanık, ifadesinde, yirmi dokuz yıllık ailesinden ayrılması üzerine teessüre kapılarak akşamcılığa başladığını, kendini avutmak için eğlence yerlerine gittiğini, bu sırada bir de metres tuttuğunu, hastalanan yeğenine 4 bin lira sarfetmek mecburiyetinde kaldığını, aldığı 260 lira ile bu işleri yapamıyacağı için kasadan dörder, beşer yüz lira çektiğini açılc-lıyarak ifadesini şöyle tamamlamıştır:
(— En nihayet faizle para vererek açığı kapatmayı düşündüm. Kohen adında bir Musevi vasıtasiyle borç vermeğe başla-(Devamı 8a. 0 Su. 4)
İzmirde bir av uçağı düştü
Yakın mesafeden atlı yan bir pilotumuz şehit oldu
İzmir, 21 (Telefonla) — Bugün öğleden evvel îzmirde Cumaovası civarında yapılan hava muharebesi tatbikatı sırasında bir av u-çağımız bir tepeye çarparak yanmıştır. Pilot Yüzbaşı Rıza Sosya alçak mesafeden paraşütle kendini boşluğa atmışsa da, paraşüt a-çılmamış ve kendisi maatteessüf şehit düşmüştür.
Cenazesi yarın kaldırılacaktır.
Vartoda zelzele
Varto: 21 (a.a) — Bugün saat 16.50 de orta şiddette bir deprem kaydedilmiştir. Hasar vu kubulmamıştır.
Amerikalı bahriyelileri eğlenir mek için tertip edilen çayda alın mif olan bu rejimlerde kandıra larak oraya götürülen tahsil çağ mdaki aile kızlarını teşhir etme k istemediğimiz için yüzlerini kapatmış bulunuyoruz.
umuza yeni Subayların katılması münasetettle Ankarada bir tören yapıldığını ya zmıştık. Yukarıdaki resimde yeni
jıeaen auöayiarı mızı ve onlara hitabede bulunan Okul Müdürünü merasim esnas ında görüyorsunuz
Sultanahmettckl Y.M.C.A. da tertip edilen danslı çay(!) hak-kındaki neşriyatımız, gerek okuyucularımız ve gerek mesul çevrelerde yerinde ve haklı bir alâka uyandırmıştır. Dün matbaamıza birçok okuyucularımız ya bizzat gelerek veyahut da telefon ederek, gösterdiğimiz hassasiyete teşekkür etmişlerdir.
Uyanık Türk milletinin umumî efkârını temsil gibi şerefli ve o derece mcsuliyetli bir vazifeyi o-muzlarında taşıyan gazetemiz, elbette ki bu hassasiyeti göstermekte haklı idi. Burada şunu (Dovamı Sa. 6 80. 8 do)
| TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Bir misâfirperverlik fıkrası
uLUNAY
Millet Partisi hakkında yanlış bir haber
Dün bir gazetede, Millet Partisinin İstanbul 11 idare teşkilâtında bir takım anlaşmazlıklar ve istifalar olduğundan bahseden bir haber çıkmıştır. Bu haber hakkında Millet Partisi İstanbul 11 idaro teşkilâtı aşağıdaki tavzihte bulunmuştur:
(Dovamı Sa. 0 8Ü. ö do)
Alemdar oaddosindokl «danslı çay» hâdisesi, aklıma şu «Mlsaflrporvorllk» fıkrasını getirdi: Bir köylünün aşlfte bir gollnl varmış. Kooasının ovdo olmamasından Istlfado odorek oivar köylülerinden eski bir aşnasım «Sütkardeşim» dlyo davot olmlş. Kayınba-bası misafiri karşılamış; homon bir oğlak kesmişler, börek yapmışlar, bal çıkarmışlar... Yemişler, İçmiş-lor... Yatma zamanı gelmiş, İhtiyar düşünmüş: «Evimiz bir göz... golln llo misafiri odada bırakıp bon ahıra gidemem. Misafiri ahırda ya-tıramam... Golln kız somurtur. Gollnl ahırda yatıramam... Oğlan öfkelenir... Çaro yok. Hepimiz bir o-dada yatacağız I» Yataklar serilir, herkes yerlno sokulur; fakat nedon-so İhtiyar, bu «Sütblrador» don pl-rolonlr; yüzünü bir mondlllo örterok
tavşan uykusuna varır
Goco yarısı olur. Zan,.u j, yavaşça doğrulur, ortalığı dinler, ondan sonra gelinin koynuna kayıve-rir... İhtiyar köylü bunu görünoe
hemen yüzündokl ınondili kapar ve zanparaya saldırır; bu âni baskın ortalığı karma karışık öder; gelinin
dostu, İhtiyar köylüyü yoro yuvarlar; üstündon atlar; köylü do can bir odun kapar; gürültüyü İşiten
konukoınşu da çıraları tutuşturarak dışarıya fırlar vo bu suretle zanparanın yolunu aydınlatmış o-
lurlar, herif do köyün hududunu a-yıran derenin üstündokl taşlara ba-
sarak kaçar gider.
İhtiyar köylü, taklpton eli boş bir haido yorgun argın döner; nefes nofoso kulüboyo girer:
(Dovamı Sa. ö Su. 0)

CUMA
22
NİSAN
1949
Sahibi: Safa Kıhçhoğhı
fidaro: Nuruosmanlyo Noı H
Toi adresli «YENİ SABAH» İSTANBUL
Telefon ı 20765
Yeni
11 inci Yıl, No. 3620
HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MUDAFİİY1Z
atı
Sayısı: 10 Kurug
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL. ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Başbakanımızın Basın Toplantısı
Günaltay bir çok suallere cevap verdi
Yeni seçim ve basın kanunları hazırlanıyor-Başbakanın bu hususta C. Bayarla yaptığı görüşme-Memurlar her beş senede bir mal beyanına tâbi tutulacaklar ;;
Yeni gelirleri Peşinde
Halk Partisi, tuttuğu yanlış İktisadi poiitka yolunun, şimdi hazin neticeleri]*» karşı karşıya gelmeğe başladı. Büyük Millet Meclisinde 1949 büdce kanunu görüşülürken encümenlerde incelemeler yapılırken, biz hemen her gün, ısrarla bir nokta üzerinde durduk: Bir buçuk milyara varan büdce yükü, bu memleket için ağırdır. Behemehal tasarruf sağlanmalı, giderler İndirilmelidir, dedik. Hakikaten kısıntı, kırpıntı yapmak imkânları yok değildi. Bu sütunlarda tasarrufun nerelerden yapılabileceğini göstermeğe kadar ileri gittik, yâni bazı Halk Partili müfritlerin pek hoşlandıkları ve dillerine doladıkları bir tâbirle, müsbet ten-kld ve teklif dediklerini de yaptık... Evvelâ Meclis, Başbakanlık, Cumhur Bakanlığı tahsisatlarına, yat ve seyahat giderlerine bir makas darbesi İndirmekle işe hoşlanmalı, dedik. Milletvekillerine bir celsede kendi yıllık ve yolluklarına yaptıkları zammı tay etmek suretiyle örnek olmaları icabeder, dedik. Bu ikazlarımıza kimse aldırmadı. Arada büdce encümeninin kurduğu tâli bir komisyon altmış milyon kadar bir tasarruf imkânını keşfetti. Hem de bizim kırpılmasını İstediğimiz mükellef ve tantanalı ödeneklere dokunmamak kayıt ve partiyle... Bu teklif bile fiiliyata intikal edemedi. Tâli komisyonda bu teklifi yaptığı için ekalliyette kalan bir zatın yeni kurulan kabinede Maliye Bakanlığı sandalyesine oturmasına rağmen... Eh... Masraf bahsinde bu kadar cömert ve eli açık davranılınca çaresiz bu akan suya cereyan temin edecek yeni kaynaklar bulmak lâzım geliyordu.
Yeni gelir vergisi bu çaresizliğin doğurduğu bir ihtiyaçtı. Nitekim dün konuşulan ve bazı maddeleri siir’atle kabul edilmeğe baş lamın kurum vergisi de bu israf politikasının tabiî bir mey vasidir. Birçok milletvekilleri, hiç de hepsi muhalefete mensup değil, kurumlar vergisinden feryat ettiler. Bunun sermayeden iki defa ve mükerrer vergi almağa müncer olacağını İfade ettiler, bizde e-sasen sermaye birlikleri çok az gelişmiş olduğu İçin bu yeni verginin henüz civciv halindeki bu İnkişafa öldürücü darbe teşkil edeceğini söylediler. Hattâ bir milletvekili bu kamınla bazı muvazaaların yapılacağını ve şirketler yerine şahısların kaim olmasını İntaç eyliyeceğinl belirttiler, İktisadi âmme müesseselerile hu-«usî şirketler arasında bariz bir adaletsizlik yaratacağını da göstermekten hâli kalmadılar. Fakat bütün bu feryatlar, çoğunluğun ve hükümetin her ne pahasına o-tursa olsun para bulmak hususundaki azim ve karan karşısında bir tesir yaratmadı. Kanunun maddeleri hızla kabul edilmekte devam etti. Geçen gün gelir vergisinin münakaşası sırasında yazdığımız gibi vergi için kabul «Jilen yüksek nlsbet ve rakamlar, yâni gelirin yüzde kırk beşine kadar varan İrtifaların birçok muvazaa ve lıfleye yol açacağı keyfiyeti bıı yeni kurumlar vergisi İçin de, salâhiyetti ağızlar tarafından Meclis kürsüsünden, ifade e-dilmiş bulunuyor...
Her taraftan gelen bıı uyandırmalar Halk Partili hükümetleri bir türlü gafletlerinden çekip çıkaramıyor. Hattâ eski tecrübelerde uğradığı hezimetler, hattâ feci mağlûbiyetler hile bu parti zimamdarlarının gözlerini açamıyor. Saraçoğlu Şükrünün varlık vergisi ne derece müthiş bir bozguna uğradığı hatırlardadır: Verginin bir kısmı tahsil olunamamış (Devamı 8a. 0 8Ü. o do)
Türkiye ve komünizm tehlikesi
Başbakan dün gazetecilerle görüşürken (Foto: Yeni Sabah, uçakla gönderilmiştir)
i •• • •
İnönü Sinopta
Cumhurbaşkanı
yolda Taşköpriiye de uğradı
Sinop, 21 (A.A.) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Taşköprü merkezini ziyaret etmiş ve Kendir fabrikasını gezmişlerdir. Belediyede Taşköprülüler kendir mevzuu üzerinde ziraat, endüstri vo ticaret bakımından Cumhurbaşkanına geniş tafsilât vermişlerdir. Cumhurbaşkanı kendir üzerine dinlediği konferanstan istifade ettiğini söyliyerek meseleleri anladığı gibi hükümete nakletmeğe çalışacağını bildirmiştir.
Kadın erkek Taşköprülüler ge lip giderken Cumhurbaşkanına yakın ve geniş alâka göstermişlerdir. Bundan sonra Sinoba teveccüh eden Cumhurbaşkanına şiddetli bir yağışa rağmen durak yerlerinde kadın ve erkek va tandaşlar mülâki oluyorlardı. Si noplular Cumhurbaşkanını mu-tad nezaketi erile karşılamışlardır.
Cumhurbaşkanı kendisini karşılamak nezaketinde bulunan vatandaşlar arasındaki muhtelif si yasî partilerin temsilcilerile ayn ayrı görüşmüşlerdir.
Hüsnü Zaim Kahirede
Albay Kral Farukla
Basın ve Yayın Genel müdürü- ni bildirdiğini tebarüz ettirdikten nün de hazır bulunduğu toplantı. I ve bu toplantının bir aile samimi vı: (Arknziııslnn apvtri vt» navin ıin yeti İçinde cereyan edeceğine işaret ettikten sonra şöyle dvam ttl: — Hükümet sorumluluğunu üze rime aldığım zaman okuduğum be yannamede bazı İşlerin yapılacağı (Devamı Sa. S 8ü. 1 do)
yi: «Arkadaşları eevgi ve saygı İle selâmlarını >diye açan Başbakan kendisinin do bir zamanlar matbu atta çalıştığı İçin bu meslek mün-teslplerlnln her şeyin daha iyi olması heyecanllo hareket ettikleri.
Avrupa mektupları:
Zavallı Yunanistan
Yeşilköy den kalkış — Atina 'da Çelik hava alanı — Şarkılar susmuş — Grevci memurlar — Pahalılık — Hain kimdir? — Bugünkü Atina — Körler ve topallar
Muhtelis
Posta müdürü
anlatıyor
Atlnadan tDnumf bir görünüş
Roma, (Uçakla) — Yeşilköy [ lar. Vakit vakit bu muamelenin hava alanındaki gümrük ve pa- yolcuları üzdüğünü duyuyordum, saport muayenesi pek kısa sür- bir gazeteci arkadaşa: dü ve memurlar nazik davrandı-1 (Dovamı Sa. 6 8Ü. 6 da)
İki casus yakalandı
Bunların Trakyadaki askeri birliklerimiz hakkında edindikleri sırları Bulgarlara sattıkları tesbit edildi
Sanıklar tevkif edildiler
Emniyet toşkllfttının sıkı takip -leri neticesinde, memleketimizin Trakya bölgesindeki bazı askeri birliklerimize alt sırlan, Bulgarin tona kaçırmak isteyen bir casus
ra başlanmış ve nihayet bu şahsın bir çoban kılığına girerek bir ta -
şebekesi yakalanmıştır. Yaptığı . mız tahkikata göre bu hâdise şöyle ceryan etmiştir:
raftan Trakya bölgesindeki askeri garnizonların bulunduğu yerlere, diğer taraftan da îstanbulda otu-
ran Vasll Kaluya adında bir şahısla sık sık temas etmek üzere
Kırklarell vilâyetlno bağlı Pılaç-ça köyünde oturan Haşan ç an dar -
şehrimize geldiği tesbit edilerek her iki şüpheli şahıs tarafından tah klkata girişilmiştir.
-lı İsminde bir şahsın, bundan bir müddet önce sık sık hududumuzu geçerek Bulgarlstana gidip geldi-
Neticede bir kaç gün önce Vasil alâkadarlar tarafından yakalan -mış ve yapılan aramada, üzerinde
ği haber alınarak, Alâkadarlar tarafından hakkında soruşturmola .
askeri birliklerimizin bulunduğu yerlerle, kuvvetlerini, bildiren ha
rlta ve plânlar bulunmuştur.
Yapılan soruşturmada bu iki şah sın birleşerek bu evrakı Bulgarls • tane götürüp para mukabili ver. dikleri sabit olmuştur.
Vize Sulh Ceza mahkemesi ta • rafından haklarında tevkif müzek keresi kesilen Haşan Çandarlı ve Vasll Kaluya, dün şehrimize ge « tirilerek 1 nel Sulh Cezada yapı -lan sorgularını müteakip tevkif edil mlşlerdir. Sanıklar, memleketin em niyetine taallûk eden askeri esrarı yabancı bir memlekete sat • m ak suçundan yakında Ağır Ceza mahkemesine verileceklerdir.
Y.M.C.A. mn danslı çavı
Bu samimî (!) toplantıya aid elde ettiğimiz resimleri neşrediyoruz
bir görüşme yaptı
Şam 21 (a.a) — (afp): Şam radyosu bu akşam saat 19.45 te aşağıdaki tebliği yayınlamış -tır:
Bu sabalı saat 8 de Hüsnü Zaim yânında hususî 'kâtibi Na-zir Fanka olduğu halde uçakla Kahire’ye hareket etmiştir.
Hüsnü Zaim Almaza uçak alanında Kral Faruk’un hususî tem
alicisi Kerim Tabet Bey tarafından karşılanmış ve birlikte ava gitmişlerdir. Hüsnü Zaim derhal Faruk tarafından kabul edilmiştir. îkl devlet reisi uzun müddet görüşmüşlerdir. Kral Faruk, Suriye Devlet reisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Zaim saat 18.30 da Şam’a dönmüştür.
Açığı kapatmak için faizle borç vermeğe kalkışmış fakat
30.269 lirayı zimmetine geçiren sebze hâli P.T.T. müdürü Mehmet Zeki Andiç’in yargılanmasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Sanık, ifadesinde, yirmi dokuz yıllık ailesinden ayrılması üzerine teessüre kapılarak akşamcılığa başladığını, kendini avutmak için eğlence yerlerine gittiğini, bu sırada bir de metres tuttuğunu, hastalanan yeğenine 4 bin lira sarfetmek mecburiyetinde kaldığını, aldığı 260 lira ile bu işleri yapamıyacağı için kasadan dörder, beşer yüz lira çektiğini açılc-lıyarak ifadesini şöyle tamamlamıştır:
(— En nihayet faizle para vererek açığı kapatmayı düşündüm. Kohen adında bir Musevi vasıtasiyle borç vermeğe başla-(Devamı 8a. 0 Su. 4)
İzmirde bir av uçağı düştü
Yakın mesafeden atlı yan bir pilotumuz şehit oldu
İzmir, 21 (Telefonla) — Bugün öğleden evvel îzmirde Cumaovası civarında yapılan hava muharebesi tatbikatı sırasında bir av u-çağımız bir tepeye çarparak yanmıştır. Pilot Yüzbaşı Rıza Sosya alçak mesafeden paraşütle kendini boşluğa atmışsa da, paraşüt a-çılmamış ve kendisi maatteessüf şehit düşmüştür.
Cenazesi yarın kaldırılacaktır.
Vartoda zelzele
Varto: 21 (a.a) — Bugün saat 16.50 de orta şiddette bir deprem kaydedilmiştir. Hasar vu kubulmamıştır.
Amerikalı bahriyelileri eğlenir mek için tertip edilen çayda alın mif olan bu rejimlerde kandıra larak oraya götürülen tahsil çağ mdaki aile kızlarını teşhir etme k istemediğimiz için yüzlerini kapatmış bulunuyoruz.
umuza yeni Subayların katılması münasetettle Ankarada bir tören yapıldığını ya zmıştık. Yukarıdaki resimde yeni
jıeaen auöayiarı mızı ve onlara hitabede bulunan Okul Müdürünü merasim esnas ında görüyorsunuz
Sultanahmettckl Y.M.C.A. da tertip edilen danslı çay(!) hak-kındaki neşriyatımız, gerek okuyucularımız ve gerek mesul çevrelerde yerinde ve haklı bir alâka uyandırmıştır. Dün matbaamıza birçok okuyucularımız ya bizzat gelerek veyahut da telefon ederek, gösterdiğimiz hassasiyete teşekkür etmişlerdir.
Uyanık Türk milletinin umumî efkârını temsil gibi şerefli ve o derece mcsuliyetli bir vazifeyi o-muzlarında taşıyan gazetemiz, elbette ki bu hassasiyeti göstermekte haklı idi. Burada şunu (Dovamı Sa. 6 80. 8 do)
| TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Bir misâfirperverlik fıkrası
uLUNAY
Millet Partisi hakkında yanlış bir haber
Dün bir gazetede, Millet Partisinin İstanbul 11 idare teşkilâtında bir takım anlaşmazlıklar ve istifalar olduğundan bahseden bir haber çıkmıştır. Bu haber hakkında Millet Partisi İstanbul 11 idaro teşkilâtı aşağıdaki tavzihte bulunmuştur:
(Dovamı Sa. 0 8Ü. ö do)
Alemdar oaddosindokl «danslı çay» hâdisesi, aklıma şu «Mlsaflrporvorllk» fıkrasını getirdi: Bir köylünün aşlfte bir gollnl varmış. Kooasının ovdo olmamasından Istlfado odorek oivar köylülerinden eski bir aşnasım «Sütkardeşim» dlyo davot olmlş. Kayınba-bası misafiri karşılamış; homon bir oğlak kesmişler, börek yapmışlar, bal çıkarmışlar... Yemişler, İçmiş-lor... Yatma zamanı gelmiş, İhtiyar düşünmüş: «Evimiz bir göz... golln llo misafiri odada bırakıp bon ahıra gidemem. Misafiri ahırda ya-tıramam... Golln kız somurtur. Gollnl ahırda yatıramam... Oğlan öfkelenir... Çaro yok. Hepimiz bir o-dada yatacağız I» Yataklar serilir, herkes yerlno sokulur; fakat nedon-so İhtiyar, bu «Sütblrador» don pl-rolonlr; yüzünü bir mondlllo örterok
tavşan uykusuna varır
Goco yarısı olur. Zan,.u j, yavaşça doğrulur, ortalığı dinler, ondan sonra gelinin koynuna kayıve-rir... İhtiyar köylü bunu görünoe
hemen yüzündokl ınondili kapar ve zanparaya saldırır; bu âni baskın ortalığı karma karışık öder; gelinin
dostu, İhtiyar köylüyü yoro yuvarlar; üstündon atlar; köylü do can bir odun kapar; gürültüyü İşiten
konukoınşu da çıraları tutuşturarak dışarıya fırlar vo bu suretle zanparanın yolunu aydınlatmış o-
lurlar, herif do köyün hududunu a-yıran derenin üstündokl taşlara ba-
sarak kaçar gider.
İhtiyar köylü, taklpton eli boş bir haido yorgun argın döner; nefes nofoso kulüboyo girer:
(Dovamı Sa. ö Su. 0)

CUMA
22
NİSAN
1949
Sahibi: Safa Kıhçhoğhı
fidaro: Nuruosmanlyo Noı H
Toi adresli «YENİ SABAH» İSTANBUL
Telefon ı 20765
Yeni
11 inci Yıl, No. 3620
HÜRRİYET VE HAKKİN YILMAZ MUDAFİİY1Z
atı
Sayısı: 10 Kurug
S Tege Kuvvet Şurubu
GENEL. ZAFİYETTE, NEKAHAT HALLERİNDE, DERMANSIZLIK VE SİNİR ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR.
Başbakanımızın Basın Toplantısı
Günaltay bir çok suallere cevap verdi
Yeni seçim ve basın kanunları hazırlanıyor-Başbakanın bu hususta C. Bayarla yaptığı görüşme-Memurlar her beş senede bir mal beyanına tâbi tutulacaklar ;;
Yeni gelirleri Peşinde
Halk Partisi, tuttuğu yanlış İktisadi poiitka yolunun, şimdi hazin neticeleri]*» karşı karşıya gelmeğe başladı. Büyük Millet Meclisinde 1949 büdce kanunu görüşülürken encümenlerde incelemeler yapılırken, biz hemen her gün, ısrarla bir nokta üzerinde durduk: Bir buçuk milyara varan büdce yükü, bu memleket için ağırdır. Behemehal tasarruf sağlanmalı, giderler İndirilmelidir, dedik. Hakikaten kısıntı, kırpıntı yapmak imkânları yok değildi. Bu sütunlarda tasarrufun nerelerden yapılabileceğini göstermeğe kadar ileri gittik, yâni bazı Halk Partili müfritlerin pek hoşlandıkları ve dillerine doladıkları bir tâbirle, müsbet ten-kld ve teklif dediklerini de yaptık... Evvelâ Meclis, Başbakanlık, Cumhur Bakanlığı tahsisatlarına, yat ve seyahat giderlerine bir makas darbesi İndirmekle işe hoşlanmalı, dedik. Milletvekillerine bir celsede kendi yıllık ve yolluklarına yaptıkları zammı tay etmek suretiyle örnek olmaları icabeder, dedik. Bu ikazlarımıza kimse aldırmadı. Arada büdce encümeninin kurduğu tâli bir komisyon altmış milyon kadar bir tasarruf imkânını keşfetti. Hem de bizim kırpılmasını İstediğimiz mükellef ve tantanalı ödeneklere dokunmamak kayıt ve partiyle... Bu teklif bile fiiliyata intikal edemedi. Tâli komisyonda bu teklifi yaptığı için ekalliyette kalan bir zatın yeni kurulan kabinede Maliye Bakanlığı sandalyesine oturmasına rağmen... Eh... Masraf bahsinde bu kadar cömert ve eli açık davranılınca çaresiz bu akan suya cereyan temin edecek yeni kaynaklar bulmak lâzım geliyordu.
Yeni gelir vergisi bu çaresizliğin doğurduğu bir ihtiyaçtı. Nitekim dün konuşulan ve bazı maddeleri siir’atle kabul edilmeğe baş lamın kurum vergisi de bu israf politikasının tabiî bir mey vasidir. Birçok milletvekilleri, hiç de hepsi muhalefete mensup değil, kurumlar vergisinden feryat ettiler. Bunun sermayeden iki defa ve mükerrer vergi almağa müncer olacağını İfade ettiler, bizde e-sasen sermaye birlikleri çok az gelişmiş olduğu İçin bu yeni verginin henüz civciv halindeki bu İnkişafa öldürücü darbe teşkil edeceğini söylediler. Hattâ bir milletvekili bu kamınla bazı muvazaaların yapılacağını ve şirketler yerine şahısların kaim olmasını İntaç eyliyeceğinl belirttiler, İktisadi âmme müesseselerile hu-«usî şirketler arasında bariz bir adaletsizlik yaratacağını da göstermekten hâli kalmadılar. Fakat bütün bu feryatlar, çoğunluğun ve hükümetin her ne pahasına o-tursa olsun para bulmak hususundaki azim ve karan karşısında bir tesir yaratmadı. Kanunun maddeleri hızla kabul edilmekte devam etti. Geçen gün gelir vergisinin münakaşası sırasında yazdığımız gibi vergi için kabul «Jilen yüksek nlsbet ve rakamlar, yâni gelirin yüzde kırk beşine kadar varan İrtifaların birçok muvazaa ve lıfleye yol açacağı keyfiyeti bıı yeni kurumlar vergisi İçin de, salâhiyetti ağızlar tarafından Meclis kürsüsünden, ifade e-dilmiş bulunuyor...
Her taraftan gelen bıı uyandırmalar Halk Partili hükümetleri bir türlü gafletlerinden çekip çıkaramıyor. Hattâ eski tecrübelerde uğradığı hezimetler, hattâ feci mağlûbiyetler hile bu parti zimamdarlarının gözlerini açamıyor. Saraçoğlu Şükrünün varlık vergisi ne derece müthiş bir bozguna uğradığı hatırlardadır: Verginin bir kısmı tahsil olunamamış (Devamı 8a. 0 8Ü. o do)
Türkiye ve komünizm tehlikesi
Başbakan dün gazetecilerle görüşürken (Foto: Yeni Sabah, uçakla gönderilmiştir)
i •• • •
İnönü Sinopta
Cumhurbaşkanı
yolda Taşköpriiye de uğradı
Sinop, 21 (A.A.) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Taşköprü merkezini ziyaret etmiş ve Kendir fabrikasını gezmişlerdir. Belediyede Taşköprülüler kendir mevzuu üzerinde ziraat, endüstri vo ticaret bakımından Cumhurbaşkanına geniş tafsilât vermişlerdir. Cumhurbaşkanı kendir üzerine dinlediği konferanstan istifade ettiğini söyliyerek meseleleri anladığı gibi hükümete nakletmeğe çalışacağını bildirmiştir.
Kadın erkek Taşköprülüler ge lip giderken Cumhurbaşkanına yakın ve geniş alâka göstermişlerdir. Bundan sonra Sinoba teveccüh eden Cumhurbaşkanına şiddetli bir yağışa rağmen durak yerlerinde kadın ve erkek va tandaşlar mülâki oluyorlardı. Si noplular Cumhurbaşkanını mu-tad nezaketi erile karşılamışlardır.
Cumhurbaşkanı kendisini karşılamak nezaketinde bulunan vatandaşlar arasındaki muhtelif si yasî partilerin temsilcilerile ayn ayrı görüşmüşlerdir.
Hüsnü Zaim Kahirede
Albay Kral Farukla
Basın ve Yayın Genel müdürü- ni bildirdiğini tebarüz ettirdikten nün de hazır bulunduğu toplantı. I ve bu toplantının bir aile samimi vı: (Arknziııslnn apvtri vt» navin ıin yeti İçinde cereyan edeceğine işaret ettikten sonra şöyle dvam ttl: — Hükümet sorumluluğunu üze rime aldığım zaman okuduğum be yannamede bazı İşlerin yapılacağı (Devamı Sa. S 8ü. 1 do)
yi: «Arkadaşları eevgi ve saygı İle selâmlarını >diye açan Başbakan kendisinin do bir zamanlar matbu atta çalıştığı İçin bu meslek mün-teslplerlnln her şeyin daha iyi olması heyecanllo hareket ettikleri.
Avrupa mektupları:
Zavallı Yunanistan
Yeşilköy den kalkış — Atina 'da Çelik hava alanı — Şarkılar susmuş — Grevci memurlar — Pahalılık — Hain kimdir? — Bugünkü Atina — Körler ve topallar
Muhtelis
Posta müdürü
anlatıyor
Atlnadan tDnumf bir görünüş
Roma, (Uçakla) — Yeşilköy [ lar. Vakit vakit bu muamelenin hava alanındaki gümrük ve pa- yolcuları üzdüğünü duyuyordum, saport muayenesi pek kısa sür- bir gazeteci arkadaşa: dü ve memurlar nazik davrandı-1 (Dovamı Sa. 6 8Ü. 6 da)
İki casus yakalandı
Bunların Trakyadaki askeri birliklerimiz hakkında edindikleri sırları Bulgarlara sattıkları tesbit edildi
Sanıklar tevkif edildiler
Emniyet toşkllfttının sıkı takip -leri neticesinde, memleketimizin Trakya bölgesindeki bazı askeri birliklerimize alt sırlan, Bulgarin tona kaçırmak isteyen bir casus
ra başlanmış ve nihayet bu şahsın bir çoban kılığına girerek bir ta -
şebekesi yakalanmıştır. Yaptığı . mız tahkikata göre bu hâdise şöyle ceryan etmiştir:
raftan Trakya bölgesindeki askeri garnizonların bulunduğu yerlere, diğer taraftan da îstanbulda otu-
ran Vasll Kaluya adında bir şahısla sık sık temas etmek üzere
Kırklarell vilâyetlno bağlı Pılaç-ça köyünde oturan Haşan ç an dar -
şehrimize geldiği tesbit edilerek her iki şüpheli şahıs tarafından tah klkata girişilmiştir.
-lı İsminde bir şahsın, bundan bir müddet önce sık sık hududumuzu geçerek Bulgarlstana gidip geldi-
Neticede bir kaç gün önce Vasil alâkadarlar tarafından yakalan -mış ve yapılan aramada, üzerinde
ği haber alınarak, Alâkadarlar tarafından hakkında soruşturmola .
askeri birliklerimizin bulunduğu yerlerle, kuvvetlerini, bildiren ha
rlta ve plânlar bulunmuştur.
Yapılan soruşturmada bu iki şah sın birleşerek bu evrakı Bulgarls • tane götürüp para mukabili ver. dikleri sabit olmuştur.
Vize Sulh Ceza mahkemesi ta • rafından haklarında tevkif müzek keresi kesilen Haşan Çandarlı ve Vasll Kaluya, dün şehrimize ge « tirilerek 1 nel Sulh Cezada yapı -lan sorgularını müteakip tevkif edil mlşlerdir. Sanıklar, memleketin em niyetine taallûk eden askeri esrarı yabancı bir memlekete sat • m ak suçundan yakında Ağır Ceza mahkemesine verileceklerdir.
Y.M.C.A. mn danslı çavı
Bu samimî (!) toplantıya aid elde ettiğimiz resimleri neşrediyoruz
bir görüşme yaptı
Şam 21 (a.a) — (afp): Şam radyosu bu akşam saat 19.45 te aşağıdaki tebliği yayınlamış -tır:
Bu sabalı saat 8 de Hüsnü Zaim yânında hususî 'kâtibi Na-zir Fanka olduğu halde uçakla Kahire’ye hareket etmiştir.
Hüsnü Zaim Almaza uçak alanında Kral Faruk’un hususî tem
alicisi Kerim Tabet Bey tarafından karşılanmış ve birlikte ava gitmişlerdir. Hüsnü Zaim derhal Faruk tarafından kabul edilmiştir. îkl devlet reisi uzun müddet görüşmüşlerdir. Kral Faruk, Suriye Devlet reisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Zaim saat 18.30 da Şam’a dönmüştür.
Açığı kapatmak için faizle borç vermeğe kalkışmış fakat
30.269 lirayı zimmetine geçiren sebze hâli P.T.T. müdürü Mehmet Zeki Andiç’in yargılanmasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Sanık, ifadesinde, yirmi dokuz yıllık ailesinden ayrılması üzerine teessüre kapılarak akşamcılığa başladığını, kendini avutmak için eğlence yerlerine gittiğini, bu sırada bir de metres tuttuğunu, hastalanan yeğenine 4 bin lira sarfetmek mecburiyetinde kaldığını, aldığı 260 lira ile bu işleri yapamıyacağı için kasadan dörder, beşer yüz lira çektiğini açılc-lıyarak ifadesini şöyle tamamlamıştır:
(— En nihayet faizle para vererek açığı kapatmayı düşündüm. Kohen adında bir Musevi vasıtasiyle borç vermeğe başla-(Devamı 8a. 0 Su. 4)
İzmirde bir av uçağı düştü
Yakın mesafeden atlı yan bir pilotumuz şehit oldu
İzmir, 21 (Telefonla) — Bugün öğleden evvel îzmirde Cumaovası civarında yapılan hava muharebesi tatbikatı sırasında bir av u-çağımız bir tepeye çarparak yanmıştır. Pilot Yüzbaşı Rıza Sosya alçak mesafeden paraşütle kendini boşluğa atmışsa da, paraşüt a-çılmamış ve kendisi maatteessüf şehit düşmüştür.
Cenazesi yarın kaldırılacaktır.
Vartoda zelzele
Varto: 21 (a.a) — Bugün saat 16.50 de orta şiddette bir deprem kaydedilmiştir. Hasar vu kubulmamıştır.
Amerikalı bahriyelileri eğlenir mek için tertip edilen çayda alın mif olan bu rejimlerde kandıra larak oraya götürülen tahsil çağ mdaki aile kızlarını teşhir etme k istemediğimiz için yüzlerini kapatmış bulunuyoruz.
umuza yeni Subayların katılması münasetettle Ankarada bir tören yapıldığını ya zmıştık. Yukarıdaki resimde yeni
jıeaen auöayiarı mızı ve onlara hitabede bulunan Okul Müdürünü merasim esnas ında görüyorsunuz
Sultanahmettckl Y.M.C.A. da tertip edilen danslı çay(!) hak-kındaki neşriyatımız, gerek okuyucularımız ve gerek mesul çevrelerde yerinde ve haklı bir alâka uyandırmıştır. Dün matbaamıza birçok okuyucularımız ya bizzat gelerek veyahut da telefon ederek, gösterdiğimiz hassasiyete teşekkür etmişlerdir.
Uyanık Türk milletinin umumî efkârını temsil gibi şerefli ve o derece mcsuliyetli bir vazifeyi o-muzlarında taşıyan gazetemiz, elbette ki bu hassasiyeti göstermekte haklı idi. Burada şunu (Dovamı Sa. 6 80. 8 do)
| TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
Bir misâfirperverlik fıkrası
uLUNAY
Millet Partisi hakkında yanlış bir haber
Dün bir gazetede, Millet Partisinin İstanbul 11 idare teşkilâtında bir takım anlaşmazlıklar ve istifalar olduğundan bahseden bir haber çıkmıştır. Bu haber hakkında Millet Partisi İstanbul 11 idaro teşkilâtı aşağıdaki tavzihte bulunmuştur:
(Dovamı Sa. 0 8Ü. ö do)
Alemdar oaddosindokl «danslı çay» hâdisesi, aklıma şu «Mlsaflrporvorllk» fıkrasını getirdi: Bir köylünün aşlfte bir gollnl varmış. Kooasının ovdo olmamasından Istlfado odorek oivar köylülerinden eski bir aşnasım «Sütkardeşim» dlyo davot olmlş. Kayınba-bası misafiri karşılamış; homon bir oğlak kesmişler, börek yapmışlar, bal çıkarmışlar... Yemişler, İçmiş-lor... Yatma zamanı gelmiş, İhtiyar düşünmüş: «Evimiz bir göz... golln llo misafiri odada bırakıp bon ahıra gidemem. Misafiri ahırda ya-tıramam... Golln kız somurtur. Gollnl ahırda yatıramam... Oğlan öfkelenir... Çaro yok. Hepimiz bir o-dada yatacağız I» Yataklar serilir, herkes yerlno sokulur; fakat nedon-so İhtiyar, bu «Sütblrador» don pl-rolonlr; yüzünü bir mondlllo örterok
tavşan uykusuna varır
Goco yarısı olur. Zan,.u j, yavaşça doğrulur, ortalığı dinler, ondan sonra gelinin koynuna kayıve-rir... İhtiyar köylü bunu görünoe
hemen yüzündokl ınondili kapar ve zanparaya saldırır; bu âni baskın ortalığı karma karışık öder; gelinin
dostu, İhtiyar köylüyü yoro yuvarlar; üstündon atlar; köylü do can bir odun kapar; gürültüyü İşiten
konukoınşu da çıraları tutuşturarak dışarıya fırlar vo bu suretle zanparanın yolunu aydınlatmış o-
lurlar, herif do köyün hududunu a-yıran derenin üstündokl taşlara ba-
sarak kaçar gider.
İhtiyar köylü, taklpton eli boş bir haido yorgun argın döner; nefes nofoso kulüboyo girer:
(Dovamı Sa. ö Su. 0)

Comments (0)