Sene 28 — No. 9782 — Fiat! ber yerde 10 kuruştur.
PAZAR 23 Aralık 1945
Sahlblt Necmeddia fiadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — akşam Matbaası
Hem anlaştık diyorlar, hem de ülkeler isteyenler var
Moskovadan dün gelen haberlere göre konferansın bugün yarın bitmesi bekleniyor. Hattâ, konuşmaların pek İyi bir hava İçinde geçtiği de ayrıca bildiriliyor.
Bu iki habere de akıl erdirmek, daha doğrusu bunlardan birini diğerine ayarlamak güçtür,
Moskovada birçok pürüzlü işler konuşulduğu için konferansın on beş gün süreceği soylen-mlşti. İngiliz ve Amerikan Dış İşleri* Bakanlarının, gelecek ay başında toplanacak olan Birleşmiş Milletler Kuruluna doğruca Moskovadan yetişecekleri bile tahmin edilmişti. Konferansın uzun süreceğini bildiren yan resmi haberler, pek haklı olarak, konuşulecak işlerin çokluğuna, görüş ayrılıklarının çetinliğine İşaret ediyorlardı.
Konferansın, umulduğundan çok önce bitmesi, ya anlaşmanın kolay ve çabuk elde edildiğine yahut hiç anlaşma imkânı olmadığına işarettir. Fakat gelen haberler hep. Mopkovada iyimser bir hava estiğini belirttiği İçin, konferansın, sanıldığından çok daha kısa sürmesi. Üçlerin pek çabuk anlaşmaya varmalarından Heıi geliyor demektir.
Yeryüzünde, böyle bir neticeden dolayı sevinmeyecek insan yoktur. Moskova konferansında kesin kararlar verilecek, antlaşmalar imzalanacak değildi. Baş-Itca dâvaların prensipleri üzerinde görüşülecek, sulh hazırlıklarına yol açılacak. Birleşmiş Milletler çalışması kolaylaşacaktı. Fakat. geçen eylû! Londrada olduğu gibi, darılıp kırılmadan ayrılmak, anlaşma hakkında ümit kapısı görmek bile bayram etmeye yeter bir hâdise sayılır.
Acaba ne oldu? Sovyet Rusya, emperlyalist emellerinden veya korku ve şüphelerinden birdenbire vazgeçerek kimseden bir şey lstemiyen, ordularını geri çekmeye hazırlanan, hak ve adalet güder bir devlet mi oluyor? Tam konferans başlarken Moskovaya dönen Mareşal S t al in, kendi yokluğunda kötü bir yola gidildiğini görerek, İfrat politikacılarına galebe çaldı, yüksek kudret ve salâhiyetini kullanarak — dünya şuhunu yeniden tehlikeye düşürmemek İçin — anlaşma yolunu mu tuttu?
Çok mümkündür.
Yoksa, İngiliz ve Amerikan devlet adamları, İşleri kolaylaştırmak kaygıslle Sovyet Rusyaya, İstediklerinin hepsini olmasa da. mühim bir kısmını vermek suretiyle uzlaşmaktan başka çare bulamadılar mı?
Bu, daha az mümkündür. Çünkü böyle az, şerefli bir vazife için Moskovaya kadar gitmelerine İhtiyaç yoktu. Bir haber göndermeleri yeterdi.
Her ne olursa olsun, bizim akıl erdiremediğimiz nokta. Moskova-da Üçler arasında böyle çabuk bir anlaşmaya varıldığını, bir dostluk havası estiğini telgraflar haber verirken Irandaki olayların hiç durmadan İlerlemesi, bu da vetmlyormuş gibi, bilmem hangi Gürcülerin Hazretl Adem zamanından kalma mevhum haklarla Türklvenln yansını İstemeye kalkışmalarıdır,
Kendine bilgin adı veren, hayalhanesi engin, yüzü tutar insanlar her memlekette türer, bir takım komiklikler yapabilir. Bu gibi şeylere ehemmiyet verilmez. Fakat, bu zırvalan Moskova gazeteleri de yazınca işin sekil bir az değişir. Biz buna da aldms etmeyiz. Çünkü Moskova gazetelerinin yazmadıkları, vazanuva-Caklan sev yoktur, Ancak, bu meselenin dünva basınında ver bulduğunu İngiltere. Amerika. Fransa gazetelerinde bu gülünç konu etrafında yazılar varıldığını görünce sasıyoruz ve Türk İmparatorluklarının — o kadar eski zamanlarda değil — birkaç asır önce sabin bulundukları toprakları biz n’r-in istemiyoruz dîye kendi kendimize soruyoruz.
Boğazlarda ve Doğuda Sovyet İşleklerinden sonra bu Gürcü dileği bir alay, bir tuhaflık mevzuu
Radyo gazetesi diyor ki;
“Bize karşı bir sinir harbi yapılıyorsa bu neticesiz kalacaktır,,
Sovyet basınının ileriye sürdüğü istekler lıer tarafta infial uyandırdı
Londra radyosu diyor ki: “Üçler arasında büyük bir emniyetsizlik var,,
Ankara 22 (Radyo Gazetesi) — Moskova'da büyük devletler Dışişleri Bakanları arasında müzakereler olduğu şu sıralarda, garjp bir meşale ortaya atılmıştır. Eski tarih »ahl-feiertnl karıştıran İki Gürcü profesör, Türkiye’nin kuzey doğusunda bir bölgenin bin yıl avvel Gürcistan Kıratlığına alt olduğu neticesine varmışlar ve bu buluş Tiflis’te çıkan bir Bolşevik dergisinde neşredilmiştir. Daha sonra Moskova gazeteleri de bunu sahifelerine geçirmişlerdir.
Türkiye topraklarına alt bu istekler IngUIz ve Amerikan gazetelerinde yer bulmuş, yorumlara yol açmış vb hayretle karşılanmıştır. Bu İddialar karşısında şunu tebarüz ettirmek lâzımdır kİ, Türkiye tklncl dünya harbinin dışında kalmış, ne tecavüze uğramış, ne tecavüz etmiş ve ne de kurtarılmıştır. Türkiye kimseden toprak İstemediği gibi, klınse-
ye toprak vermek niyetinde değildir. Bu sebeplerle Moskova'daki görüşmelerde, sınırlanınız* alt her hangi bir meselenin bahis mevzuu olabileceğine İhtimal vermek bile, bize güç geliri
-Şu cihetle de belirtmek lâzımdır kİ, eğer bize karşı bir «Sinir harbi* yapılıyorsa bu da tıetlceslt kalacaktır. Anadolu yaylasında çeyrek asır evvel bir ölüm dirim mücadelesi yapan Türk’lerin o zamandan beri daha ziyade çelikleşmiş olan sinirlerinin bozulacağını sanmak, onları hiç anlamamış olmak demektir.
Fransız gazetelerinin mütalâaları
Paris 22 (AA.) — Burada mevcut intlbaa göre İngiliz ve Amerikalılar, Türkiye hakkmdakl Rus taleplerine şiddetle muhalefet edeceklerdir.
(Arkası sahile 2: sütun 6 da)
İran'daki hareket genişliyor
Solcu gazeteler Ingiltere’ye şiddetli hücumlarda bulunuyorlar
Londra 23 (R.l — İranda milliyetçilerin hareketi genişlemektedir. Er-debll şimdiden milliyetçilerin eline düşmüştür. Rızalye'nin do yakında bu tarafa İltihakı bekleniyor. Hareketin İran'ın diğer taraflarına da sirayet ettiği Tahran'a gelen haberlerden anlaşılıyor. Mazenderan ve Horasan vilâyetlerinde silâhlı demokratlar faaliyete geçmişlerdir.
Londra 23 (R.» — Amerika Dışba-kanlığı Yakın Şark bürosu başkanı, İran vakaylinl tetkik ermek üzere İki hafta evvel Tahran’a gelmişti. Teb-rlze hareket etmek tçln İki haftadan-bert Sovyet kumandanının müsaadesini bekliyor. 6 Amerikan muhabiri de aynı müsaadeyi beklemektedir.
Tebrlzdekl demokratların gazetesi olan Rehber. Azerbaycan kabinesinin ismini neşretmlştlr. Azerbaycan. İran’ dan ayrılmak emelinde olmadığından listede Dışbakanlığt yoktur.
îngiltere‘ye hücumlar
Tahran 23 (AA.1 — Başbakan dün İngiliz ve Rus hükümetlerine hücumlarda bulunan dört gazeteyi kapamağa karar vermiştir. Bu gazetelerden solcu partinin gazetesi olan Darla, «Teslim olma siyaseti» başlıklı yazısında, şimdiki hükümeti tam amile İngiliz büytik elçiliğinin emri altına girmiş olmakla lthnm etmiştir. İngiliz taraftan partinin yan resmi gazetesi olan «Nesimi Saba» gazetesi İse «Milli idare» başlığı altında şunları yazmıştı:
«İngiltere ve Amefljca. Azerbayca-nın verilmesini kabul ederlerse, Ru«-yanın bu hareketten İstifade ederek, doğrudan doğruya kendilerine saldırmayacağından emin olabilirler mİ?»
Solcu partinin gazetesi olan Dad ile İran adındaki gazetenin, Moskova konuşmalarının sonuna kadar İntişarına müsaade edllmlyeceğ! zannolun-maktadır. Zira hükümet, basının ortada bir sebep olmadan İki komşu devlete hücumlarda bulunmasını arzu etmektedir.
Iran Başbakanı istifa edecek
Londra 23 (R.l — İran Başbakanı HâkîmTnln istifa etmesi belkenlyor.
bile olsa Moskovada iyimserlik havasının estiği, anlaşmalar elde edildiği haber verildiği sırada bu gibi delilikler yapılması insana garip geliyor. Sovyet Rusya
ııa gtuıp gvuyuı. oovyeı rtusya. acaba Ingiltere ve Amerika He-kündür eğleniyor mu, yoksa üçü birleş-1 miş «Anlaştık, İşler yolunda gidiyor. diyerek, bu kargaşalık ortasında dünyanın felâîcetile mİ istihza ediyorlar?
Bunu, bugün varın Moskova, konferansının tcbl'.ğinden anlı-yacağız.
Necmeddin Sadak ,3
“Rusyanın tavru hareketi ne Londra, ne de Washington’da emniyet havası yaratmıyacaktır,,
Moskova radyosu ise ümitli görünüyor — Yarın hareket edecek olan Byrnes hareketini geri bıraktı
Moskova görüşmeleri neticesiz kalırsa Birleşmiş Milletler meclisinin açılması tehlikeye girecekmiş
Yeni kabineyi gene Hâkimi kuracak, kabinede yalnu Iç Bakanı bulunmıya çaktır. Bu Bakan İstifa etmeği reddetmiştir.
Mühim bir görüşme
Londra 23 (R.l — Birleşik Amerikanın Tahran büyük elçisi dün Başbakan B. Hâkim! İle uzun bir görüşmede bulunmuştur. Görüşmenin esasını kabine değişikliği teşkil etmiştir, Tribüne gazetesinin makalesi
Londra 23 ıR.) — Sovyet Rusya ve Orta Şark durumundan bahseden Tribüne gazetesi, Sovyet Rusnitimi Doğu Avrupa’da son zamanlarda daha liberal bir surette lynekct et-.ıtılş olduğunu kaydettikten sonra. Orta şark meselelerini incelemektedir. Bu gazete İran kargaşalıklarında Rusyanın rolünü tesblt ettikten sonra, Tahran kabinesinin dahi bu hususta büyiik mesuliyetleri bulunduğunu, fakat İlk adımın Rtıslar tarafından atıldığını belirtmektedir: Tribüne ne İngiltere ve ne de Birleşik Amerlknın İran'ı kendi haline, ve Tudehclier İle Sağçılar arasında bı-rakanııyacaklarını yazmaktadır
Trblune makalesinde şunları yazmaktadır: «Kizılordıı İran'ın şimalinde kaldığı takdirde, muhakkak kİ İnglllzler cenuptan çekllmlyccekler-dlr İngiltere İran'ın cenubunda ve Basra körfezi varoşlarında karışıklıklara müsaade edemez, çünkü buraları onun İçin hayati ehemmiyeti hal? yolları ihtiva ctmektedlr
■ «■■’«»« m «. ■ m.-.ı'.’iım « «gg
Di K ^ATLEF:
Cami avlularında barınak
İstanbul şehrinin hemen bütün büyük cenazeler! Bayezit ve Teşvikiye camilerinden kaldırılır. Buralarda ise hele kışın barınacak bir yer olmadığı İçin nazelere gidenler hastalanıyor. Meşahir cenazelerinin arkasından diğer mesahir cenazelerinin çıkması da ihtimal bundan ileri gelmektedir.
Evkafın dikkatini çekeriz. Bu gibi mabetlerin avlularında birer barınak yapmalıdır. Bu da miim- j
Londra 23 (H.) — Moskova konferans en büyük bir gizlilik İçinde cereyan etmektedir. Bununla beraber müzakerelerin çok iyi bir hat* yaratmakla ılOOğu hakkında bir takım bollrtller vardır.
Fakat açıkça İtiraf etmek lâzım gelir kİ Üç Büyük Müttcfiır arasında İyi niyetler beslenmesine rağmen, umumi .siyasi vaziyet hiç de parlak değildir. Bir kaç haftadan beri ciddi hâdiseler Ç'n'de ve Orta Şarkla temerküz ctnUşltr. Bu hâdiseler 3 müttefik a r asın eski mta&sebtieri sarsmıştır
Orta Şarkrakl meselde, siyasi olduğu kaçar askeri mahiyettedir. Ümıdedllmelldfr kİ bu meseleler Sovyet Rusya, b glltere ve Birleşik Amerika arasım! a , açıkça hail e'tl’dn.
İran'daki vâslyett ele Mâlım- Buradaki ıszfyet hakikati halda De« meta atlar J-g Tahran aras-ndakl zıddiyetten iter) - Imemektadtr. İran' dakl vaziyet üç müttefik arasındaki rekabetten husule gelmektedir. Bugün Orta Şarkta Birleşik Amerika dahi söz sahibidir.
Açıkça söylemek leabcder ki 3 ler arasında büyük bir emniyetsizlik vardır. tngiltercnln Suriye’de büyük mikdarda asker bulundurması bu emniyetsizliği arttırmaktadır. Rusya bundan fazlaslyle kuşkulanmaktadır. Çıkan hâdiseleri bu emniyetsizliğe yüklemek doğru olmaz mı?.. Rusya-nın tavır ve hareketi dahi ne Londra ve ne de Vaşlngton'da emniyet havası yaratmıyacaktır.
1046 senesi arifesindeyiz. Bu yeni sene arifesinde dünya endişeden endişeye düşmektedir. Şüpheler gittikçe artmaktadır tşler de bu yüzden karışmaktadır Bunlara bir de atom, meselesini katalım.
Her ne hal İse, M. Byrnes vç M Berin e itimadedellm. Bu siyasi şahsiyetler dostane mük&lemelerle bu çapraşık işleri halledeceklerdir, tyi niyetler beslendikten sonra hangi müşkül mesele haleldilmez. Dünya sulhii İçin bunu temenni etmeli
Dünkü toplantı
Londra 23 (R.ı _ Amerikan. Ingiliz ve Sovyet Dışişleri Bakanlan dün altında toplantılarını dün akşam Moskova'da yapmışlardır. Krtmlln'de yapılan toplantı 2 saat sürmüştür. Daha ewe! hususi mahiyette bir toplantı yapılmıştır. Toplantılar hakkın da hiç bir malûmat alınamamış» da gazete muhabirleri İngiliz ve Amerikan resmi sözcülerinin İyimserlik gösterdiklerini bildiriyorlar, Reuter muhabrl. muhasamatın kesilmesinden beri Sovyet mahfillerinin de hiç bir zumun bu derece nikbin görünmediklerini bildirmiştir.
Bu İyimserliğe rağmen netice hakkında yine şüpheler vardır. Reuter muhabiri diyor ki: «Eğer görüşmeler netice vermezse bu, birleşmiş milletler genel meclisinin açılmasına ciddi surette tesir yapacaktır. Moskova’da şimdiki görüşmelerin genel meclisin toplantısına hazırlık mahiyetinde olduğu kanaati vardır.»
Moskova'da söylendiğine göre konferans Nori tatilinde de devam ede-
Kremlln’den bir görünüş
rumcusu demiştir ki: tVLuslar
neticeyi sabırsuhkla bekliyorlar ve gerginliğin lzflferini istiyorlar, Bu hususta daha fazla emntyet vardır. Her mesele dürüst btr tekilde tetkik edilmiştir.*
Moskûvadaki kanaate göre, müzakere memnuniyet verici tekilde devam etmekle beraber Noalden sonra da devam edecektir.
Diğer taraftan Observer İngiliz dergisi ihtiyattı bir lisan kutlanmaktadır. Observer diyor M: «Rusların İrandaki hareket tarzları. Mısırda vt diğer yerlerde İngiliz askerlerinin bulunmasını protesto etmesi müzakereleri kolaylaştıracak mahiyette de-ğtidir. Rusların ;on vaziyeti. mfUafce-releri kolaylaştırmak söyle dursun, güçleştirecek iarsdadtr.ı
Byrnes hareket etmekten vazgeçti
Paris 23 (R.ı— Moskova konferansının şene başına kadar uzayacağı sanılmaktadır. Her ne kadar M Byrnes pazartesi gilnü hareket at-mek niyetin! beslemiş ise de bu kararından vazgeçmiştir.
Fransız elçisi Molotof’la görüştü
Londra 33 (R > — Fransa'nın Mos-
va Elçisi GL Catoınc !!• husuri dala-gftii Alphand dûn M. Molotof lls görüşmüşlerdir. Görüşmede Ruhr meselesi bahis mevzuu edilmiştir.
Hazırlama heyeti encümenlerinin çalışması
Londra 23 (R.) — Birleşmiş milletler hazırlama heyetinin sekiz encümeni. kendilerine havale •dilen muhtelif mevzular hakkında raporlarını hazırlamıştır. Birleşmiş milletler teşkilâtının merkezi Amerika’nın değu tamunda olacaktır.
Ingilizler bir muhtıra mı vermişler?
Moskova 23 (A.A.) — Moskova’daki yetkili Franaız mahfilleri son günlerde yabancı memleketlerde İma edildiği veçhile bir to’ltiz muhtırasının tevdi edildiği hususunda hte bir bilgi sahibi bulunmadıklarını h'yan etmiştir.
Stalın müzakerelerin dışında
Vaşlnğton 22 — Moskova’dan bildirildiğine göre görüşmeler üç Dışişleri Bakanı arasında yapılmakta, Stalln müzakerelerin dışında bulunmaktadır.
Yazma ve konuşma âdabı
Deınokrasl, İyi demokrasi, dalla ileri demokrasi, ısmarlanın elbise gibi her İsteyen milletin her İstediği anda vereceği karara bağlı bir mesele değildir, bir evrim ve eğitim İşidir diyenlerin hakkı var.
Hiç şüphesiz demokrasi çağına erişmiş olmanın bir çok âmilleri ve tezahürleri vardır. Fakat, bunlar arasında seçilmesi en kolay olanı, bizce, yazmada ve konuşmada muayyen bir seviyeye varmaktır. Bu seviyeye erişmiş olmanın en basit alâmet! de yazarken ve konuşurken yaşlı Batı Demokrasi memleketlerinin edebini takınabilnıektlr.
İler düşünceyi yazabilmek, her tenkidi ileri sürmek, fakat Eins-naznrlyelerl-datıl ha-
karete sapmamak, dil meselesini tenkidederken İlim çerçevesi içinde kalarak tezyife başvurmamak.
1 ticaret işlerinde yol gösterirken küfür kullanmamak, her gün hükümete yeni bir ders vereyim derken mutlaka tulumbacı lû-gateesine başvurmamak pek nıiimküııdtir. En ehemmiyetli
1 bir memleket dâvasını, en sert ve
Moskova ve Londradaki kanaatler
Lonrfra 23 (R.ı — üç Dışbakanı
bugün yeni bir toplantı yapacaklardır. Bu sabah Moskova radyosu yo-, .
| tein’ın. Bergson’ıın nl münakaşa ederken
HAFTA KONUŞMASI
Şehirlinin bir derdi ve bir keyfi Yazan: Refik Hal id Karay Bugün 5 İnci sahifomizde
Yeni tefrikamız Bugün başladı
Güzellik düşkünleri isimli tefrikamızı bugün 6 ncı sahlfenılzde okuyunuz.
amansız şekilde tenkidederken dahi sadece fikir silâhını kullanarak, münâkaşaya en kaba ihtirasları karıştırmamak demokrasi çağma varmış memleketlerde olağan işlerdendir. Bizde Isa «Demokrasi isteriz!» diyenler öylesine yazıp konuştular kİ aı kaldı millet «Demokrasi acaba bu mudur? » dlve zavallı masum demokrasiden İğrenecektl.
Daha İyiyi istemenin, olanı beğenmeyenlerin en tesirli vasıtaları, avamı gıcıklayacak en kâba hücumlar değil, herkesi İnandıracak en doğru fikirlerdir. Buna alışmak lâzımdır. Demokrasinin temeli hiir düşünce, hür söz, hiir yazı, hür münakaşadır. Fakat bu hürriyetlerin malzemesini kiifiir ve hakaret sananlar — yahut bunda kolay satış malı görenler — temeli çamurdan yapmak İsteyenlerdir.
Yazma ve kanüşnıa âdabını benimsediğimiz, hıınun ölçüsünü bulduğumuz gündür ki en ileri demokrasiye varmış olacağız. Edehile söylenip tahammül edilmeyecek hiç bir tenlrid yoktur.
Demokrat

Sahile 2
a k ç a M
SÖZÜN 6ELİŞİ
Devlet yıllığı
1928 yılmdan beri yayımlanmıyan Devlet Yıllığı, Basın ve Yayın umum müdürlüğünün cidden takdire değer himmeti! e tekrar yayımlanmaya bağlamıştır. «Türkiye Cumhuriyetti Devlet Yıllığın ad ilo ve 1944 - 1945 yıllarına ait olarak çıkan yeni yıllık, devletimin teşkilâtına ve kurumlarına dair verdiği resmi biilgiler bakımından çoktan beri duyulan ihtiyacı karşılayacak olgunluktadır.
Yıllığın ön sözünde, Devlet salnameleri ve yıllıkları hakkında verilen bUglyi buraya kısaca nakletmek faydalı olacaktır: Bizde İlk Devlet yıllığı hicri 1263 (1847) yılında Mustafa Reşit paşanın gayretile yayımlanmış, 132(1 ya kadar her yıl olmak üzere 64 yıl aralıksız yayımlanmıştır. Sonra mali yıl esas tutularak 1326, 1327, 1328 de üç sayı, 1383 dr de bir sayı çıkmıştır. Cumhuriyet devrinde 1925 ten 1929 a kadar çıkan beş ciltle Devlet yıllıktan 73 e kadar yükselmişi ir.
1929 dan beri Devlet yıllığının yayımlanmasına imkân bulunamaması bir yıllıkta bulunması tabii olan bilgilerin lıemon elde edilmesini zorlaştırmış. acele tetkik ve mütalâaların çok zaman sağdan soldan toplanan gayri resmî bilgilere dnyunmanni rarurt kılmıştır. Basın ve Yayın ıımıim müdüliiğüniln yayımla-Tnaya muvaffak olduğu 1944 - 45 Devlet yıllığı hu İki yıl İçindeki Devlet teşkilâtın!, Devleti idare edenlerle birlikte yapılan İşleri hayır kurum farının çalışmalarını ve durumlarını rakamlar ve resimlerle temiz bir cilt içinde toplamıştır.
Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devlet yıllığının her yıl muntammen yayımlanacağını da memnuniyetle öğreniyoruz. Basın ve Yayın umum müdürlüğünü bu başarısından dolayı tebrik etmek vazifemizdir. Şevket Rado
üst derece maaş
Yılbaşından itibaren tediyeye başlanacak
Ankara 13 (Telefonla' — Evvelki gün kabul edilen Maliye Bakanlığı biıtçenüe memurların bir üst derece maaş almaları hakkmdakl tasan da kabul edilmişti. Buna göre memurlar, aynı derecede kalacaklar, fakat bir üst derecenin maaş tutarını alacaklardır. Teni şekle göre tedlyata sene başından itibaren bağlanacaktır.
Bu tasarıya göre memurlardan %5 tekaüdlye kesilmesine de başlanacaktır. Hükümet ayrıca Tekaüt sandığına verecektir.
Tekaüt, dul ve yetimlerin ayni yardımlarının ayda 7,5 liradan li liraya Çıkarılacağını yazmıştık, Bu tasarı da bütçe tasarısı kabul edilir edilmez yürürlüğe girecek ve tedlyat da yeni «cne başından İtibaren bağlıyacaktır.
İçişleri Bakanı inceleme gezisine çıktı
Ankara 22 — İçişleri Bakanı B. Bilin! üran. yurt İçinde bir İnceleme gezisine çıkmıştır.
Meclisin Yılbaşı tatili
Ankara 23 «Telefonla»— Bütçe mfi-oakerelerinln cuma günü biteceği umuluyor. Bu takdirde Büyük Millet Meclisi, yılbaşı münasebetlle birkaç gün tatil yapacaktır.
Yeşilay yıllık kongresi dün toplandı
Yeşilay cemiyet! yıllık kongresini dün Etlbbn odası konferans salonunda yapmıştır. Prof. Fahreddln Kerim şenelil: faaliyet hakkında izahat Termiş. yüksek mimar Sedat Çetin taş da İçkinin yıpratıcı tesirlerini tarihi misallere dayanarak belirtmiş ve içki mücadelesinde en mühim yolun, genç lerde spor ruhunu yaşatmak olduğuna işaret etmiştir.
Yeni İdare heyeti seçimi biraz tartışmalı olmıış, 15 kişi namzetliğini koymuştur. Reyler atıldıktan sonra toplantıya uihayet verilmiştir.
Beyoğlu ilce parti kongresi
Beyoğlu İlce Parti kongresi dün saat 15 te yapılmıştır. Kongrede Vali ire Belediye reisi Dr. B. Lûtfl Kırdar, Parti Vilâyet İdare heyeti başkanı B. Alâeddin Tirldoğlu ve İstanbul milletvekili B. Mekkl Hikmet Gelenbdc Üe diğer birçok zevat hazır bulunmuşlardır.
Kongreyi İlce başkanı B. Hallt Ya-gfcroğlu açtıktan sonra riyasete Dr. B. Bükül! Keçeci lnühabedlimlştlr. Bir yıllık çalışma raporu okunarak hesap ve dilek encümenleri Intlhsbolun-muştur.
10 dakika aradan sonra bucaklara ■İt dilek listesi reisliğe verilmiş Te dileklerin okunmasına geçilmiştir. Dilekler üzerinde muhtelif hatipler •öz almışlardır. Bu arada Şişli Halkevi başkanı bayan Meliha Avnl, nüfusumuzun artması İçin kimsesiz çocuklar davasının halledilmesin! söylemiş. avukat B. Mustafa Tunalı da hayat pahalılığına aebebolan mutavassıtların hükümet tarafından azaltılması lüzumuna İşaret etmiştir.
Bundan sonra gizil reyle yeni tdare heyeti seçilerek kongreye son verilmiştir.
Cıva satışı müzakereleri netice vermedi
İsveçli tacirlerle memleketimiz ararında ava satışı için yapılmakta olan konuşmalar, fint.ler üzerinde anlaşma hutnl olmadığı için durmuştur.
Büyük Suriye
Dün Şam’da nümayişler yapıldı
Londra 23 (R.) — Şam’da taglUz -Fransız anlaşması aleyhinde nümayişler yapılmıştır. Mağazalar kapalıdır. Diğer taraftan Erdün Emlri Abdullah. Büyük Suriye teşkili lehinde demeçte bulunmuş, bunun, bütün halkın menfaatine uygun olduğunu söylemiştir.
Yunan seçimi
31 martta muhakkak, surette yapılacak
Atina 22 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: İçişleri Bakanı Rendin, Başbakan flofullııln bildirdiğine göre, muhakkak surette 31 mart tarihinde yapılacak olan geçimlere alt kararnamenin hazırlan -masını arkalı daireye emretmiştir. Bakanlar Kuruluna sunulması geciktir İlmiyece k olan kararnamede bu seçimler sonunda teşekkül edecek 300 «aylavlık parlâmentonun tâdile! bir parlâmento olacağı kavdı mevcut bulunacaktır.
Hapishaneden Bulgaristana nasıl gitmiş
Atina 23 (A A.) — Anadolu ajansının özel muhabir! bildiriyor: Sofya radyosuna göre, Bulgar Adllyeslnln elinde bulunan Bulgar Dtmçef, Yunanistan da İşlediği suçlardan dolayı muhakeme edilecektir. Malûmdur kİ, Dlmçef ve Kaltescf İngiliz kuvvetleri tarafından tevkif edilmişlerdi. Bunlar Kozonl'de hapiste bulunuyorlardı.
Bu hususta kendisine bir sual sorulan Adalet ve İçişleri Bakanı Rendls. Aeglna’da hapiste bulunan Kalte-sefln şimdi nasıl olup da Bıılgaris-tanda bulunduğunu tesblt etmek üzere, bir tahkikat açılmasını emredeceğini söylemiştir. Kaltesef, pek yakında, Alman ve İtalyan subaylarlle birlikte Yunanlstonda harb suçlusu olarak mııhnkeme edilecekti.
En iyi dünya rejisörü
Londra 23 (R.) — Fransız rejisörlerinden Jean Renolr, çevirmiş olduğu «Le Meridional» film i dol ayı site. Birleşik Amerlkada tertlbedllmlş olan sinema kongresinde «En İyi dünya rejisörü» payesini almıştır.
Dünya flllmlerl arasında yapılmış olan bir müsabakada birinciliği iki İngiliz filmiyle bir İsviçre filmi kazanmıştır.
Berlin’de muhtelit havacılık merkezi
Londra 22 CR.l — Birleşik Amerika. İngiltere, Sovyet Rusya ve Fransa arasında BerlLnde bir muhtelit havacılık merkez! açılmıştır.
Yunanistanda yabancılara verilen imtiyazlar
Atina 22 (A.A.) — Hükümet Yunanistan'da yabancılara verilmiş olan bütün İmtiyazları iki trene müddetle İptal etmiştir. Bu karar memleketin iktisadi kalkınmnsı İçin alınacak tedbirlerin ilkin! teşkil etmektedir.
Yeni bir depre m
Ankara 22 (A.A.) — Aldığımız telgraflar dün saat 20-21 arasında Bursa, İzmir, Nazilli, Aydı Alaşehir, Kula, üşak, Kütahya v» ^••In’r'n zararsız geçen, Sarıköy w Ci'nt.yfa birkaç evin yıkılmasına ae* ’ ilan depremler kaydedildiğini bildirmektedir.
Yugoslavya cumhuriyeti
İngiltere ve Amerika tarafından tanındı
Londra 28 (R.) — İngiltere hükümet! Yugoslav elçiliğine bir nota vo-rorek, Yugoslav Cumhuriyetinin tanındığını bildirmiştir, Yugoşlavyanın mevcut milletlerarası taahhütlere riayet edeceği hakkmdakl teminatı kabul edilmektedir.
Amerika da yeni hükümeti tanımıştır. İngUtcreye verilen teminat kendisine de tekrar edilirse siyasi münnsebelter teessüs edecektir.
Amerikadaki mütalâalar
Londra 23 (R.) — Amerika hükümet! Yugoslav Cumhuriyetini tanımağa karar vermekle beraber, bunun Mareşal Tlto'nun hareket tarzını tasvibe t nıek mânasına gelmediği ilâve edilmektedir. Amerikan mahfilleri diyor kİ: «Tifo, milletine daha fazla serbest! vermek va'dinl tutmamıştır. Bundan başka 11 kesim seçimi tnma-men serbe olmamıştır.»
Balkan Truman bir nutuk söyliyecek
Vaşlngton 23 (AA.) — Başkan Trü-aan, aralık ayının 24 ünü 25 İne bavlıyan gece, Türkiye saatlle tam 12 de 22,25, 30,31, 41 ve 41) dalga uzunluklarında yayınlacak olan bir nutuk söy-llyecektlr.
Yunanistanın istekleri
Londra 23 (R.) — Yunan Başbakanı, Bofulls, İngiltere İle iktisadi görüşmelerin on güne kadar bileceğini ümldeltiğinl düıı söylemiştir. Başbakan muavin! Tju der as, 'onjaş-mnyj İmza etmek İçin Londra’ya gidecektir.
Yunanistan: Almanya, İtalya ve Bulgaristan’dan alacağı tazminata mukabil İngiltere'den avans İstemiştir. Aynı zamanda İngiltere bankasındaki 7 milyon altın İncilli lirasının serbfs bırakılmasını dn istemiştir.
Mısırda tevkifler
Kahire 23 (A_A.) — Komünist propagandası yapmak yc ecnebi bir devletten aylık almaktan suçlu bir gazeteci ve Mısır ordusundan dört erbaş siyasi polis tarafından tevkif edilmişlerdir. ___________
Otomobille saatte 640 kUomeir^
Londra 23 (AA.) -■ .’ally Mailin bildirdiğine göre, İngi! r otomobil sürat şampiyonları pek z kında Ingi liz otomoblllerlle yeni sür.st rekorları kırmağa teşebbüs edeceklerdir.
Saatte 580 kilometre İle dünya rekorunu tesis etmiş olan meşhur şampiyon John Cobb. Napter markalı bir Ingiliz otomobiliyle saatte 610 kilometre yaparak yen! bir rekora teşebbüs etmek üzere Amerlkaya gitmiştir. Diğer bir İngiliz şampiyonu olan Gardner dc dünya rekorunu kırmağa tşebbüs edecektir.
Amerikanın kabul ettiği muhacirler
Londra 23 (R.l — Başkan Truman tarafından verilen direktife göre, Amerika Doğu ve Merkez Doğu Av-rupadan senede 39 bin harb mültecisi kabul edecektir.
Pariste gazeteler grevi
Paris 22 (A.A.) — Bugün saat 15 te Paris gazetelerinin memur ve müstahdemleri arasında bir grev çıkmıştır. Bu yüzden bıı akşamki gazeteler İntişar etmemiştir,
Romanyanın eski Başbakanı mahkemeye verildi
Londra 23 (R.) — Romanya'nın eski Başbakanı Radescu, ıJd baltalama suçlle maÜkemeye verilmiş ili-. Bu suçlar kiraya alt nlramr.d melere aykırı hareket ifitinadetrafittedir.
Bulgarîstand&ki İngiliz ticaret heyeti
Londra 23 (R.) — Bulgaristan döki İngiliz ticaret heyet! dün Bu'gar Ticaret Bakanını ziyaret etmiştir.
Avusturya cenubî
Tirol’ii istiyor
Londra 23 (R.) — Avusturya Cenubi Tirol toprakları hukkındaki isteklerine dair resmi bir demeç neşvet-mtştlr. Bunda istekleri hakkında Müttefiklere nota verildiğini blldlr-' inektedir. Notada yalnız Almanca konuşulan yerler! istediğini kaydetmektedir. Bu yerler 1910 da ttalyaya ilhak edilmişti. ______
İtalyan - Mısır görüşmeleri
Paris 23 (R) — Mısır hükûme-tîle yapmakta olduğu Müzakerelerin inkişafa uğraması üzerine, bir müddetten beri Kah İ rede bu-| lunmakta dan İtalyan delegesi | memleketine avdet etmiştir.
Fransız ordusu
Yarım milyon askerden mürekkep olacak
Londra 23 (R.) — 110 Fransız general v« amirali Ol. da Oauile’ün başkanlığı altında yaptığı toplantıda yeni Fransız, ordusunun yanın milyondan mürekkep olmasına karar Yermiştir. Bu kuvvet Fransa, şimal! Afrika, Uzak Doğu V* Almanya'daki İşgal mıtakası arasında m il sari au-rette taksim edilecektir.
Frangın kıymeti
Londra 23 (R.) — Fransız kabinesi bugün toplanacak ve Frangın kıymetten düşmenL meselesini görüşecektir. Bu hususta çarşambaya kadar karar alınmıyacnğı zannediliyordu.
Polonya -
Çekoslovakya
Polonyalılar hudutta büyük tahkimat yapıyorlar
Prağ 23 (A.A.) — Franee
Presse muhabirinin bildirdiğine göre, Teschetı bölgesinde bulunan halk, PolonyalIlar tarafından Çekoslovakya hududunda geniş ölçüde yapılan tahkimat-| tan ciddî surette endişe duymaktadır. Çek arazLslnde, Koenlgsc-han'dan Llbava giden yol üzerinde ve sınırdan üç yüz metre mesafede betondan lkj blokhavz bulunmaktadır,
Poloııyada bulunan ve Teschen bölgesinde çalışan İşçilerin söylediklerine göre Polonya askerî, makamları Alman halkı İçin mecburî çalışma usulünü ihdas etmişlerdir. Bu halk. PolonyalI askerlerin nezareti altında siper kazmak işinde kullanılmaktadır,
Ingiltere -Mısır
Ingiltere, Mısır notasına Bevin Moskovadan döndükten sonra cevap verecek
Londra 23 (AA.> — Tlmes’ln siyasi muharririne göre, M. Berin’ln Moskova'dan dönmesinden evvel İngil-terenln Mısır notasına cevap vermesi beklenmemektedir. Muharrir. M. Berinin. hükümetin hiç bir suretle Mısır’a hâkim olmak arzulunda olmadığını ve fakat İki memleketin karşılıklı müdafaası meselesinde Orta şark emniyetinin İngiliz - Mısır Birliği He İyi bir şekilde temin edilebileceğini İlâve rtınlştlr.
Times, İngiliz hükümetinin yeni şartlar ve yeni silâhlar karşısında ve dominyonlarla mutabık olarak stratejik, İhtiyaçlarını İncelemekten çekinmediğin! belirtmektedir.
Uzak Doğuda İngiliz donanma»! üssü
Paris 23 (R) — İngiliz Uzak Şark donanması kumandam amiral Fraser karargâhından neşredilen bir resmî tebliğde donanma için üs olarak Hong -Kong şehri seçilmiştir. Burası lıem Japonyaya yakın bulunmakta hem de Amerika donanmasile teşviki mesaîyi kolaylaştırmaktadır, _________________
Finlandiya Cumhurbaşkanı dönüyor
Hendey 23 (A.A.) — Portekiz'den gelmekte olan Flnl&ncll.va Cumhurbaşkanı Mareşal Mannerhelm Han-dey’e gelmiş ve Pnrise doğru yoluna devam etmiştir.
Filistin’e gizli çıkarılan Yahudiler
flayfa 2S (A.A.) — Hayfa mahkemesi, kasım ayında Yahudi muhacirleri, gizil olarak Fillstlne çıkarmakla İtham edilen Yunan Dlmltrios gemisinin kaptanile S tayfasını, aleyhlerinde kâfi delil bulunmadığı İçin bugün beraet ettirmiştir.
îtalyarnn hudutları
Roma 23 (A.A.) — İtalyan Başbakanı De Gasperl. Bakanlar Kurulunda mütareke şartlarının yerine başka bir tesviye tarzının ikamesini tekrar İstemiş olduğunu söylemiştir. Yukarı Adlge'den bahseden De Oasperi demiştir kİ;
□Hudut meşelisini şimdi olduğu gibi kabul edemeyiz. Münasebetlerden faydalanabilmek İçin, kabul cdlleml-yecek arazi meselelerinin cne sürülmemesi gerektir.»
Radyo gazetesi diyor ki:
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Bir Kahire gazetemi de İran'ın iç İşlerine karışan, Kunldenlzde üsler bilyen ve şimdi dc Türk topraklan hakkında taleplerde bulunan, emperyalist Rus riyaseti aleyhinde bulunmaktadır.
Mesele, Parts başyazarlarının da dikkatini (izerteda toplamaktadır.
L’Ordre gazetesi Moskova konferansı hakkında şunları yazıyor:
«En şiddetli menfaat çarpışmasi şimdi fran, Türkiye ve Akdeniz meşaleleri üzerinde toplanmış bulunmaktadır. Bu bakımdan, Moskova toplantısı pekâlâ bir Yakın Doğu konferansı mahiyetin! alabilir.»
Le Populalre gazetesi de «Trabzon mu? Bayır, Boğazlar!» başlığı altında Türk - Rus ihtilâfını tetkik ederek diyor kİ:
«Müşterek emniyet siyasetinden, uluslararası demokrasiden ve milli hükümranlığa riayet prcnsiplnden çok uzak bulunuyoruz. Sovyet usulünün, ny ruhu itibarlJe ne de Basyanın ondan bckllyeceğl nctlceltı bakımından İyi olduğuna kant değiliz. Rus İsteklerinin münasebetsizliği Türk mukavemetini daha zlyadp kuvvetlendirecek mahiyettedir.»
Hindistan efkârındaki
■ infial
Bombay 22 (A.A.) — R*uter ajansı bildiriyor:
Hlnd gazeteler! Sovyetler Birliğinin İran vc bilhassa Türkiye'ye karşı aldığı tavır hakkında uzun makaleler neşretmektedirler. Bu gazetelerin bir kısmı Rusların hattı hareketini açıkça tenkidctmektedir.
Amerikan resmî çevrelerinin düşünceleri
Vaşlngton 23 (A.A.) — Afp ajansının özet muhabiri bildiriydi-:
Kuzey Türkiye toprakları hakkında Sovyet basını tarafından İleri sürülen istekler Dışişleri Bakanlığınca yoruml anmamıştır Mamafih İyi malûmat alan kaynaklara göre, halen Moskova'da bulunan Dışişleri Bakanı Mr. Byrnes'ün doğrudan doğruya bir Sovyet muhtar ası almış olması veya meselenin üç Dışişleri Bakanı arasında ortaya atılmış bulunması muhtemeldir.
Amerikan resmi çevrelerinin bu husustaki düşünceleri katidir. Boğazlar meselesi Ve Montreu.Y mukavelesinin tekrar gözden geçirilmesi işi Sovyet 1 erin toprak isteklerinden aynlniAlıdır. Malûmdur kİ, Ankara-, Montrcux mukavelesinin gözden geçirilmesi bahsinde Amerikan tekliflerinin müzakerelere başlamak Üzere tatmin edici bir esas teşkil edeceği cevabını vermiştir Bu sebeple. Rus basını tarafından ortaya alılan yeni mesele tamamfle ayrı bir mahiyettedir ve burada bütün Orta Şark meselelerine dahil telâkki edilmektedir.
Bununla beraber,. Vaşington'dnkl resmi çevreler Rus gazetelerinde İleri
İzmir Çocuk Islahevi dün törenle açıldı
İzmir 22 — İzmir cezaevinde vücuda getirilen çocuk «tah evi bugün Vali tarafından törenle açılmıştır, ıslah evinde koğuşlar, dershaneler hasır koltuk Te oyuncak ptelvelerl vardır. Islah evinde halen 29 mahkûm çocuk vardır. Diğer cezaevlerinde bulunan ve yaşı 18 ı gecmiyen çocuklar da buraya getirilecektir kİ bu suretle mevrut yüze cikactürtır.
Mahkûm çocuklar demir karyolalarda yatacaklar, İlk öğretim ve sanat öğretimine tâbi tutu'-araklardır.
74 çocuk ve torun sahibi bahtiyar bir adam
İzmir 22 (AA.) — Asansör eİTann-da oturan Ali Mavi, 75 İnci yıldönümünü kutlamıştır. 75 yıl, İnsan hayatında fevkalâde bir hâdise sayılmaz. Fakat Ali MavVnln 74 evlâdı, torunu ve torunlarının çocukları vardır. Bun lann 36 sı kız, 38 I erkektir.
îzmirde zeytinyağı 210 kuruşa satılıyor
İzmir 22 — Ayvalıktaki ıcytinyağcılar, zeytinyağı Batışının serbes bırakılması üzerine hükümetin bu itimadına lâyık olduklarını İspata karar vermişler, satışlarla alâkadar olarak hükümete ve Milli korunmaya müzahir olmak üzere kendi aralarında 0 kişilik bir heyet seçmişlerdir. Şehrimizde zeytinyağı 210 kurnştan satılmakladır.
8,5 kuruja şişe
İzmir 22 — Tarım satış kooperatifi şişe İhtiyacını hariçten tedarik etmeği düşünmektedir. PaşnbOhçe fabrikasının 35 kuruşa verdiği şişeleri Amerikalılar 8 buçuk kuruştan teklif etmişlerdir.
Eskişehirde kar
EMşehlr 22 — tkl gündenberl kar yağıyor, sokaklar buz tutmuştur. Soğuk şiddetlidir. Yakacak sıkıntısı yok tur. Et! Bank tarafından halka bol miktarda linyit kömürü veriliyor.
Ankara valisi îstanbulda
Ankara valisi ve Belediye başkam B. Nevzat Tandoğan. yıllık mezuniyetini geçirmek üzere şehrimize gelmiştir
sürülen mütalâaları dikkatle takıbet-mektedlrler. Resmi yorumlar bulunmamakla beraber, öyle tahmin ediliyor ki toprak meseleleri, Türk - Ru( andlaşmasının feshinden ve İrap hâdiselerinden doğan son zorlukla» çevresi İçine girmekledir.
Diğer taraftan. Vaşlnglan’da alınan malûmata göre, Türklycdeld hava. İranda olduğundan açıkça farklıdır ve İki durumu btrbırıylr mukayese etmek mümkün değildin Bununla beraber, Sovyetler Birliğinin hudutlar! meselesini barış konferansı tarihinin teshilinden evvel süratle halletmek azminden doğan bu İki mesele arasında bir mlivoziiilc bulmak mümkündür.
Alâkalı çevreler, Byınes un ' ıı husustaki durumunu evvelinden bilen Molotof'uh tekinlerini nasıl 1leri sürebileceğini kendi kendilerine sormaktadırlar.
New York Herald Tribüne ne diyor?
Nevj-oriî 22 (aa> — Son 7.:ımxn-| | nerika Ue Rusya araşır.fuıkljfc yakınlığı müsait bir surette karnlı-J—* Nev/ - York HTıda TrihunoO-guzctesi Rusya, ve Türkiye başlığı al-CM tında neşrettiği bir bnşmakB!ide,M— Moskova konferansında birdenbire O ortaya çıkarılmış otan Türk toprak-lari üzerindeki vfnl Sovveı. talebinin. Q
1 'rn maslslnin bir kısmını teşkil ettiği ks J" (D NeW - York Htrald Tribüne ::a"C-te?i şöyle devam ediyor- «j.
«Rusyanın birinci cihan harbi sı- X rasmda kaybettiği topraklardan aza- E mi nükdarmı geri atanır niyetinde*" olduğu muhakkaktır O d virde Müttefikleri tarafında.-» RusvuysJÛ karşı izhar edilen pek sudan, blr-0 şükran hissi göstermiş ûldnklari na-sar itibara alınırsa. Runyanın bu-S arzusu aniaşıkıhllir ffunünla tera-W ber dünya. Rus iı-teklvrlnhı hf-p'lnin nelerden İbaret old’.ı kından emin olama?.. Bu Irtüklrrln birer öl-'—' r(r meydana cıkanlma ı dn tltı- lar-arası barometreyi tnrnmnıtil ed.lle-miyecek bîr dereceye •ı.kr.rmıstv Bîr Îng??îz mecmuasırm
makales?
Londra 22 (AA,V — Haftalık Ingiliz mecmuası Bconamlst, Sovyet Rusyanuı uzun zamandunberi ûrta ve Yakın Doğu tşlerlle meşgul olduğunu beyan .«ederek şunları yazi'ort
Fakat bir müddet t en beri Rusya bu işlerle oldukça ö?el bir .şekilde meşgul otat» başlunuştır. Sı vvet basanı İtngllta hükümetine ■ vı-um edrrek Yakın Doğuda önemli kuvvetlerin mevcudiyetinin hlc bir suretle haklt çörüiemivecefilni beyan etmektedir. Sovyet basını bu nıı vsta bîr rakam dnh! rfkredİYor: Bu hasına göre, bu bölgede mevcut İngllla kuvvetleri r,‘r ««lv«n kteivi bulmaktadır
Serbes bsr*kılan Almanlar
Evvelce gözaltı edilen Alman tebaasının serbes bırakıldıklarım ve bir kafilenin Anadoludan tstanbula hareket ettiğini yazmıştık 73 kişiden İbaret olan bu kafile, dün gelmiştir. İçlerinden biri, kendlslle konuşan gazetecilere şunları söylemiştir:
(On beş ay kadar süren Anatlclu-daki misafirliğimiz mûddelinee Türk misafirperverliğini ve micenuphgi.ru yakından gördük. Ben de. birçoklarımız gibi. Ânadoluda kalacaktım Fakat burada evim var. Neteldm bir kadın Çorumda bir lokanta idare etmektedir; halinden memnun olduğu için İstanbulu hiç artunryor. Kırşehir, Yozgat gibi merkezlerde bulunan Almalılardan bir kısmi da orada «T kurdukları İçin şimdilik bulunduklar! yerlerde kalacaklardır •
BORSA
22/12/1945 Halleri
Londra Özerine 1 sterlin 5J2O
ffevyork üzerine 10o dolar 13t«—
Cenevre 100 tsvlçre Fr aû.3255
Madrid üzerine 100 peseta 12.84
âtökholm üzerine 100 kuron 31 132İ
ESHAM VE TAHVİL Al
% 5 faizli ikramiyeler:
1939 Ergani -4-50
1938 ikramiyeu 21.78
Milli Müdafaa 20.88
Demiryolu TV 1U0.—
Demlrvolu V 95.78
% 7 faizi! ranvlller:
Sivas - Erzurum ı 20.30
Sivas - Enroruui 2-1
1941 Demiryolu 1 W9JJ8
1041 Demiryolu H 20.20
1941 Demiryolu UT 19.78.
Milli Müdafaa i 19.40
Mili! Müdafaa U 20.18
Mili! Müdafaa Dİ 20.28
Mini Müdafaa iv 19.18
Anadolu Demiryolu Grupu: Tahviller 1-2 ö3.5Q
Hisse senetleri % W
Mümessil senit 4540
Hisse senetleri-
Merkez Bankvj» 143.50
T. İş Bankası ,4-'10
BORSA D1Ş1HÖA ALTIN FİATLBRt
Reşadlve 35 50
Gulden 33.80
Ingiliz 4(-T8
Külçe ıBiı gramı» 8-38
?3 Aralık 19445

Sabite .1
AKŞAMDAN AKŞAMA jZ1
Ticarî şekavet
Son günlerin küçük haberlerime göre, 200 dükkân muayene •dilmiş, 36 sı cezaya çarptırılmış. EvveZâ: Murakabe muntazam değil, meselâ bir serinin bir defasıdır. Mütemadi olsa, 200 dükkanın bir ayda bclıe mahal 86 dan fazla falsosu zuhur eder. Sonra, hılekârlar, tilkiden daha liyadc hile biliyorlar.
Tilki dedim de, bir avcıdan, şu hikâyeyi «katiyen doğrudur» diye işittiğimi hatırladım:
Tilki, pirelerinden kurtulmak İçin, ağzına bir değnek alıp göle, dereye usul usul dalarmış. O daldıkça pireler baş m da nihayet burun kısmına toplanırmış. Nihayet tilki biran başını sııya sokar, pireler de değneğe sıçrarmış. Tilki suyun içinde değneği bıraktı mı halâaas! Pirûpâk çıkarmış.
Hilekârîar da. kontrol muvacehesinde kusurlarından böyle kurtulmak fendi erini çoktan öğrendiler, Buna rağmen bir devriye (■ karılıyor: 200 muayenede 36 aksak. Yüzde 18 yaman bir tıspçttir.
Kaldı ki, hile, şekavet haliııi aldı. Geçen mütareke devrinde, akşam sular karardı mı, sokak basların» geniş bir çarh çevirerek elde tabanca dönerdik. Her an Üzerimize birinin atılmasından, b’zi boğmasından kokardık. Şimdi alış veriş yaparken aynı heyecanı duyuyoruz.
Başvekil 340 pahalılıktan bahsetti; Hikmet Bayur'un pek daha (azladır diye ileri sürdiiğii pahalılığı yersiz bir iddia saydı. Deül olarak da. bizim hububatını’zı harbe girmiş ve girmemiş bazı milletlerin bize kâr verip sat m a’fîıklarnı söyledi. Bu delil akan sulan durdurur. Hakikaten dc meselâ 69 paralık s'mit 5 kuruş olmuştur. Nispet Başvekilin dediği gibidir,. Fakat pahalılık hakikatte — hile yüzünden — pek daha fazladır. Zira İstanbuldaki simitler arasnıda kaçta kaçı nizami ağırlığında, nizami evsafında dır'?

ŞEHİR HABERLERİ
Elde kalan Kontenjanın
kalaylar
mahzurları
Dört bin ton kâğıt
Çeşitli forrrn!.
300 ton kalay İmar Limited Şirketine devredildi
Bir müddet evvel hariçten getirdikleri kalayların flütlerinin düşmesin! önlemek İçin şehrimizdeki kalaycıların aralarında blrleşerek bir şirket kurmağa çalıştıklarını va bu İş için Ticaret Bakanlığına müracaat ettiklerini yazmıştı. Bakanlık bu müracaatı memleket iktisadi menfaatin» mugayir görerek reddetmiştir.
Lâkin ellerinde kalay bulunan 18 kalay taciri gene birleşmişler ve 300 tonu bulan kalayı İmar Limited şirketine devretmişlerdir. Yalnız 10 firma bu anlaşmaya dahil olmamış v* kalaylarını serbea olarak satmak İsteğinde bulunmuşlardır.
Toplanan 18 kalay taciri, kalay fl-atlerlnln alış flatlnin ve normal kârlı satış flatlnin altına düşürmemek İçin bu karan vermişler ve bir arz inhisarı vücuda getirmek İstemişlerdir. Diğer 10 firmanın elindeki kalaylar az olduğu İçin İnhisar kuranların kalaylan satılıncıya kadar bekletilecek ve sonra alış flatl üzerinden normal kâr alınmak suretlle satışa ar-zedllecektlr.
Yapılacak kalay satışlarının hesapları İmar Bankası tarafından tutulacaktır.
Tacirler her madde için, ayrı ayrı kontenjan teshirini istiyorlar
İthalâtçı ve İhracatçı Birlikleri kontenjan sistemini tatblka başladı-ğındanbert ortaya bazı esaslı mahzurlar çıkmıştır.
Malûm olduğu veçhile, hâlen her İthal maddesi için ayrı bir kontenjan vardır ve bu miktar dolunca ithal müsaadesi verilmemektedir. Halbuki her madde ve onun benzerleri İçin ayrı ayrı kontenjan miktarı değil, ana maddeler İçin kontenjan, miktarları tesblt olunmuştur. Meselâ demir kontenjanına demirden yapılan boru, putrel ve bllûmum demir malzeme dahildir.
Halbuki bu vaziyette kontenjan doluncıya kadar bazı mallardan daha fazlası memlekete girmekte, bazıları İse girememektedir.
İthalâtçı tacirler her madde için ayrı ayrı kontenjan miktarının tâyinini Ticaret Bakanlığına yaptıkları müracaatla İstemişlerdir.
Darülaceze
Yeni bir paviyon inşa edilecek
Zarar etmek korku&ıyle tacirler tarafından gümrükten çekilmiyor
Son günlerde gümrüklere gelmiş olan muhtelif cins kâğıtların mlktan 4000 tonu bulmuştur. Tüccarlar piyasaya çıkarıp zarar etmektense bunları gümrüklerde bekletmeği ve normal müddet geçtikten sonra gümrük idaresi ve yahut Ticaret Bakanlığı tarafından satılmMUU tercih etmektedirler.
Hû len beklemekte olan 4000 tondan 3500 tonu ambalâj ve 500 tonu ise yazı kâğıdıdır.
Gümrük idaresi bu vaziyeti Ticaret Bakanlığın^ bildirmiştir
Evvelce de yazıldığı gibi ithalâtçı ve ilıracatçr birlikleri geçen sene hemen herkese kâğıt sipariş müsaadesi ge-lh-
vermiş ve bu yüzden memlekete len kâğıtların mlkMın bir senelik tlyacın iiç misline çıkmıştır.
1946 yılı sağlık bütçesine ödenek kondu
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, 1948 yılı bütçesine İstanbulda bir doğum hastanesi tesl seLmck İçin ödenek koymuştur. Bütçe, Meclis tarafından kabul edlUnce, hastanenin teşkLll işine başlanacaktır.
Belediye de 1940 yılı bütçesine bir çocuk pavlyonunun inşası için 180 bin lira ödenek koymuştur. Paviyon ya Haseki hastanesine İlâve olarak yapılacak. yahut da müstakil olacaktır. Hangi şeklin daha faydaıl olacağı tetkik edilmekte ise de, pavlyonun Hasekiye İlâve edilmesi umumiyetle daha yerinde telâkki ediliyor.
Bir arkadaşınrz yazıyor: Pürle-çeyi yeni öğrenen bir yabanr. dostu kendisine şöyle sormuş:
— Türkçede bana yerli ıılmat şartile birkaç polis romanı ta vs-ye edebilir misiniz?,.
Ve arkadaşımız yutkunmuş Sonra bir daha yutkunmuş Vt nihayet son bir kere daha yut kumluktan sonra çareyi ancak susmakta bulmuş. Şöyle «bira? sanat kıymeti var» denilebilecek tek polis romanı hatırlıyamamış:
— Yazık.,, «Bu bile yok!,.» di
Borsada zeytin yağıfiatleri
bağcılığı
B. Rıfat Yenal
Belediye reis muavini B. Rifat Yenal, Elektrik. Tramvay işleri Umum Müdürlüğü Hukuk Müşavirliğine, açılan muavinliğe de Belediye hesap işleri müdürü B. Muhtar Acar, tâyin edilmişlerdir. B, Rifat Yenal 7 yıldan ziyade bir zamandanberl muavinlik vazifesini yapmakta idi.
Dün de İstanbula 120 ton
yağ geldi
îzmire 170 bin, Karabu-runa 10 bin çubuk ayrıldı
Ekmek kartları
Bu, hububat üzerinde en görünür ve en kolay kontrol edilir misal... Fakat asıl pahalılık sanayi manıûllerindcdir. Bu sütunda bir kaç kere daha, türlii Vmcklerlle anlatmağa çalıştığım gibi, ekser mamûller, dört beş misli pahalanmakla kalmamıştır; •ağlamlıklannı da dört beş nrsli kaybetmişlerdir. Böylelikle 25 misli pahalıya kullandığımız mallar vardır. En harcıâlem kumaşlar bu aradadır. Hattâ ben, madde zikrederek pek daha yükseğe satılan mallan niimune göstermiştim.
Şu İstanbul şehrinde toptanla j perakende, merkez pazarlarla mahalle aralan arasında fiat farkları çok defa, kontrolsüzlük yüzünden % 100 ü buluyor. Ba-hkpazarında furya günü uskumru GO kuruşadır: mahalle arasında 120 dir. Resmen bir liraya gidilecek yere tatbikatta bir buçuk liraya gidiyoruz. Bu fiatlere cesaret edenler yakalanmak tehlikesine inle maruz değillerdir. Sebzeler, meyvalar. haydi haydi ona göredir, Filistinden gelen [ gazeteci meslekdaşiarımız:
— Burada sanayi mamullerinden sıkıntı çekiyorsunuz. Toprak Mahsullerinizde zenginsiniz! • diyordu.
Bu zenginlik, Türkiyenhı nimetidir. Başvekilin hakkı var: Toprak mahsullerimizi şuna buna kârla satabiliyoruz bile. Fakat bu, hiçlerin şundan bundan ucuca yaşadığımıza delil sayılma-m d'dır. Biz — hele İstanbul halkı — şimdiki Ankara'dan % 50, eski yani 1939 dakl, İstanbuldan % Gün pahalıya yaşıyoruz. Bunun da sebebi, kurnaz *
havır. gözleri dönmüş katların boğuntusuna mirdir.
Şikâyet hu vatanın ____________
kRİıiIiyetinden değil; r3 3-10 dan değil... Şikâvet harbden evvel 100 ilsen şimdi 340 a olması lâzım gelen hayatın fiftd e. hattâ dr’-a fazlaya olmasındandır.
İyi zabıta tedhlrleriTc nasıl âdi Skavet önlenirse, iyi iktisat ted-r’etfle de t!carî şekavet önlenebilir, Biz. ilk ucuzluk hamlesini nu volda bekliyoruz.
Hele seri ile imal edilen inalların kontrolü birinci |îlâna gel-İnelidir. Hem kolaydır, hem verimli olur.
tilkilerin, haris ça-uğrayışı-
besleyici
(Vâ - Nfi)
Darülacezedeki pavyonlar, ancak bin kişi alabilir. Bugünkü mevcut sekiz yüzden fazladır. Son zamanlarda Sağlık Bakanlığı Darülacezeye elli bin liralık-bir yardım ayırmıştır. Bakanlığın bu yardımı mutat büçte İla temin edllemlyen. bazı İşlerin başarılmasına yardım edecektir.
Müessese de mütedavH sermaye ile işllyen İmalathane randımanı her sene artıyor. Sene nihayetlerinde elde edilen kânn henüz müessese masrafına karşılık tutulması mümkün olamamaktadır. Müessese noksanları tamamlanmadan evvel İmalâthane bir gelir kaynağı olamıyacaktır. Mamafih Ur! sene sonra müesses enin kâ-nndan mühim bir miktarının müessese varidatı olarak ayrılması mümkün olacaktır.
Fakat şehrin İçtimai hayatının gelişmedi göz önüne alınarak Dariilâ-cezenln şimdiki pavlyonlariyle yarının ihtiyacını karşılamıyacağı anlaşılmıştır. Belediye, mtiessesenin yanındaki boş araziye yeni iki paviyon yaptırmak fikrindedir. Belediye, şimdilik beş yüz kişiyi barındıracak bir paviyonun inşasını düşünmektedir, inşaat masrafı kısmen imalâthane gelirleri, kısmen teberrüatla kapatılmak tizere milli bankalardan yapılacak ............ ‘
Bu hafta içinde miktarca en büyük parti zeytinyağı üzerinde dün Ticaret ve Zahire borsasmda muamele olmuştur.
Muamele gören 0,5 ton kadar zeytinyağının 1.5 - 2,5 asitli KüçükkuyU kalitesi 243 - 253, rafine İzmir 249, 2,5 asitli Burhaniye 222 kuruştan satılmıştır.
İki gün evvel gelen 200 tonluk partiden sonra diin de yeniden 120 tonluk bir zeytinyağı partisi daha gelmiştir.
Bu yağlar yarından itibaren borsa-da muamele «örmeğe bağlıyacaktır.
İzmir — Ege bağcılığını geliştirmek için gerekli çalışmalar düzenli bir şeklide devam etmektedir. Zirai donatım kurumu: bağcıların muhtacol-dukları maddeleri zamanında temin ve tevzi için şimdiden tedbirler almıştır, Diğer taraftan bağcılara Amerikan asma çubuklun tevziatı da devam eylemektedir, îzmire 170 bin çubuk tahsis edilmiştir. Bunlar Manisa bağcılık İstasyonunda bu ylı yetiştirilen Amerikan asma çubuklarıdır ve beherinin flati 25 kuruştur. Bundan başka Karaburun İlcesine de on bin çubuk ayrılmıştır. Bunların nakil ve ambalâj maaraflah alıcıya aittir.
25 aralıkta dağıtmaya başlanacak
İstikrazla temin edilecektir.
Fıkaralara kömür dağıtımı
Umumi meclis, bu sene de İstanbul fakirlerine 30 bin Uraük mangal kömürü dağıtılmasına karar vermişti Bu paranın sarfı için karana belediye bütçesiyle birlikte İçişleri Bakanlığı tarafından tasdik edilmesi Icabetmektedir. Bu İtibarla kömür ancak ocak ayının ilk on beşinde satın alınacak ve 15 İnden sonra da dağıtılmağa başlanacaktır.
Diğer taraftan Evkaf umun» mü-aüriagü de aynı maksatla İstanbula para göndermiştir.
Her İki dair* kömür dağıtma isinde birbirlerini haberdar etmek suretiyle hareket edecektir. Evkaf idaresi ve belediye mmtakalarını kendi aralarında taksim edeceklerdir. Bundan da maksat, bir ailenin hem. evkaftan, hem de belediyeden kömür almamaaını temin etmek ve mümkün olduğu kadar şehirdeki bütün fakirlerin istifade eylemesini sağlamaktır.
Dağıtma günleri ayrıca Hân edilecektir. _
Dört yüz bin yabanî zeytin dağıtıldı
İzmir — Yabanî zeytin ağaçlarından aşılanmış olanların köylüye taksimi, bölgemizde sona ermek üzeredir. Şimdiye kadar taksim olunan ağaçlar 400 bine yatandır. Henüz aşılanmamış olanların da bir an evvel aşılanması ye tevzii, alâkadarlara emrolunnaııştur.
Hindi, bamya ve sucuk fiatlan kontrol ediliyor
Satılan kümes hayvanlarının pahalı olduğunu gören Belediye İktisat İşleri müdürlüğü, bu çeşit ticaretle meşgul olanların satışlarını kontrol ettirmektedir Kümes hayvanlarının şehrimize trönderlldiğl bölgelerden alış flütleri öğrenilmiştir. Kontrollar neticesinde 6 liraya kadar satılan hindiler 4 liraya indirilmiş, diğer cins lerln satışlarında da esaslı bir ucuzluk sağlannâışttr. Kontrollara devam edilmektedir.
Bundan başka İstanbulda 8 liraya kadar yükselen kuru bamyaların şehrimize en çok Tosyadan ve Kargiı dan geldiği anlaşılmış, fcstanbuldakl satıcıların elinde bulunan bu memleket tüccarlarından alınmış yüksek faturaların tetklkina başlanmıştır.
Pastırma ve sucukların geçen yıllat flatlerl üzerinden satılmasını doğru bulmıynn Belediye, bu çeşit mallara alt toptancı faturalarını, satışlarda ihtikâr mevcudolup olmadığını tesblt İçin Vilâyet İhtikârı tetkik komisyonuna sevketmlştlr.
Şile, Silivri, Kartal belediyelerine yardım İstanbul» bafiJı llceleredn bazılarında yapılması zaruri olduğu halde, mahalli bütçelerin kifayetsizliği yüzünden yapılamıyan işler İçin Belediye yardı metmektedlr. Şile Belediyesine yardım İçin bütçeye 15,000 lira konulmuşken, oradaki derenin ıslahı için 18,000 liraya ihtiyaç olduğundan, bir defaya mahsus olmak üzere. Umumi meclis, bu ilçeye 18.000 Hra yardım edilmesini kabul etmiştir.
Silivri ilcesine elektrik tesisatı İçin 20,000 lira yardım edilecektir. Bundan başka Kartal sağlık İşlerine harcanmak üzere 1500. aynı lşlçln Pedlge de 000 lira bütçeye konulmuştur.
Bir haftada 300 esnaf kontrol edildi
Bir hafta içinde belediye iktisat İşleri murakıplan 300 e yatan muhtelif esnafı kontrol etmişlerdir, Bunlar İçinden, suçlu görülen 9 bakkal. 2 mezeci, 4 manav ve sebzeci, 5 kasap olmak üzere 20 kişiyi millî korunma mahkemesine vermişlerdir,
Damga pulları
Tabı ve sarfında 6,5 milyon lira sarfedildiği doğru değil
Hâzineye mühim bir varidat olarak ihdas edilen damga pullarının tab'ı ve sarfında İhtiyar edilen masrafın 6,5 milyon ve temin edilen varidatın 9 milyon liradan ibaret olduğu ve bu neticeye varan tetkik heyetinin bu durumun makul bir İş savlamıyaen-ğmi Her! sürerek damga pulları yapıştırılmak suretllo ödenen verginin daha kolay ve ameli bir yoldan sağlanmasını hükümete tavsiye ettiği yazılmıştı. Maliye Bakanlığından bildirildiğine göre damga pullnrından elde edilen gelir, 9 milyon lira olmayıp 20 milyon liradır. Tabı masrafı ve satış aidatı da dahil olmak üzere bu resmin İstifası için İhtiyar olunan masraf birkaç yiısz bin lirayı aşmadığı gibi mali tetkik heyeti bu resmin ödenmesi şeklinin değiştirilmesine dair tavsiyede de bulunmamıştır,
Esasen mal! tetkik heyeti mütalâalarını hükümete değil, bağlı olduğu Bakanlığa yapar.
Vilâyetten tebliğ edilmiştir:
1 — Ocak - şubat 946 devresi umumi ve değişmez gelirli ekmek kartlarının dağıtımına 25 aralık 945 eah gününden itibaren başlanacaktır.
2 — Bundan evvelki devrelerde bildirilen hususatın bu dağıtımda da göz önünde bulundurulması.
3— Vaktinde mahsup muamelesi yaptırmıyanlarla gününde ekmek kar ti almağa gclmlyenlerln kartları dağıtım sonunda verilecektir. (Bu maddeye kati surette riayet edilmesi).
4 — Ağır Işççl kart dağıtımı en son olarak 5 ocak 948 cumartesi akşamına kadar devam edecektir.
5 — Dağıtımın sıralı günleri şu suretledir;
25 aralık 945 salı günü 1 den 100 ve 150. 196. 209. 228, 239 . 435. 483 , 485. 486, 512 ve 512/B.
26 aralık perşembe 201 den 300',
27 aralık perşembe 2l0 den 300,
28 aralık cuma 301 den 400.
29 aralık cumartesi 401 den 500,
30 aralık pazat 501 şe daha sonraki numaralı dosyalar.
Çeltik ekim sahaları geniçliyor
Memleketin pirinç İhtiyacındaki artışı, çeltik ekim Bahalarının arttırılmasını lüzumlu kılmakta, ve alâkalılar bu mevzu üzerinde çalışmaktadırlar. Ekimin, sıtma mücadelesine muvazi bir şekilde düzenlenmesi lüzumu karşısında ziraat bölgelerinin ilce ve köylerden uzak bulundurulması esası kabul edilmiştir, Bursanın Orhangazi mmtakasında bazı yerlerde ekime yeniden müsaade edilecektir. Meriç boyunda İpsala clvanndald ekim devam edecek, güneydeki ekim bölgeleri biraz daha, genişletilecektir.
Lisanasız ihracına müsaade edilen mallar
Ticaret Bakanlığının alâkadarlara gönderdiği yeni bir emirle yabanî fıstık, battaniye, sülük,, sığır ve manda dili İle ağaç fidanlarının Usanssız olarak ihra-ccdilmeslne müsaade edilmiştir.
Erenköy kız liseBİ pavıyonunun inşast
Erenköy kız lisesinde yaptırılmasına karar verilen yeni pavl-yonun 250 bin liralık kısmı İhale edilmiştir. Bu kısım 1945 yılı sonuna kadar tamamlanacak, geri kalan kısmı 1944 da ikmal edilecektir.
Değişmez ve dar belirlilere şeker dağıtılacak Ocak ayı başından itibaren değişmez ve dar gelirlilere şeker dağıtılmasına başlanacaktır. Şeker tevziatında bu sefer bazı değişik-| İlkler yapılacaktır. Vilâyet, belediyeden ekmek kartlarının dairelere tevzi şeklini sormuştur. Memurlara şekerleri ekmek kartlan gribi, daire mutemetleri verecektir. Emekli, dul ve yetimlere yapılacak tevziatta da kolaylık ve çabukluk, temin edilecektir.
yor.
Hakikaten öyledir. Doktorda ihtisas ûraıız. ve tıpta şayet bunu bulamazsak âdeta smirlenî riz.
Lâkin başka sahalarımızda onun izini dahi görmek pek kabil değildir.
İşte en taze misali. Bugün bir çok memleketlerin «roman » ın« bakınız. Raf raf ayrıdır Macera edebiyat romanı, komik romanı, poli» romanı, korku edebiyatı romanı, bizim «fennî roman adııu taktığımız tarzda roman tarihî roman ve saire ve saire.. Bütün bu sahaların ayrı ayn, âdeta mütehassıs ve büyük üstatları vardır. Jül Vem’İer, Edgar Poc’Ier ve saire.. Hattâ daha derin ihtisas şubelerine ayrılarak ortaya bir de «deniz romanı diye bir tarzda çıkmıştır. Bu tarzın meselâ Smollett gibi üstatları yetişmiş, içdeniz romanın edebiyatının ilk şaheserlerini vermiştir.
Edgar Poe korku edebiyatı raflarını meselâ (Morg sokağı cinayeti) gibi eserlerle süslemiştir.
Bizim muhitimizde de çeşit, ayrı ayn sahalar, ayn ayn hayatlar yok mu ki bunları aksettiren romanda ihtisas denilen şey görmüyoruz?.
Her telden saz çalmak daha ziyade şarka mahsus brl şeydir.
Fakat biz romanda İhtisas derken okuyucu belki bıyık altından gülecek ve:
— Hangi roman?, Hangi ihtisas?... diyecektir. O da doğru...
Hikmet Feridun Es
O
0.
CM
O
O
S2
(D
> (D
- i
faraza >»
■o 0
ro
2
O
Türkiye birinci küme tenis oyunları
..iM
31 aralık pazartesi: dününde mü-racat etmlyenlerle evvelki devrenin “ mahsup muamelesini yaptırmıyanlar.
1945 yılı birinci küme tenis müsabakaları nlhayetlendlkten sonra Tür-klyedekl erkek ve kadın tenisçiler kuvvet Itlbarlle şu sıraya tutulmuş-


Tünel seferleri
Bu
hafta tünel seferleri tahdidedilecek
Şlnıdl kullanılan Tünel kayalarının uzun müddet devam edemlyeceği-nl düşünen Elektrik, Tramvay idaresi bundan bir sene evvel Amerika fabrikalarına altı kayış sipariş etmişti-
Fabrikalarla yapılan mukavelelere göre kayışların Amerlkadan sevkedl-îeceğt tarih de tesblt edilmişti. Buna göre kayışlardan bir çiftinin aralık ayı İçinde İstanbula gelmesi lcabe-dljordu. Fakat fabrika bu kayışlan vaktinde sevketmeğe imkân bulamamış ve Elektrik, Tramvay umum müdürlüğüne g&ıderdlğl bir haberde bir çift kayışın ancak ocak ayı İçinde sevkedllebllcceğlnl bildirmiştir.
Tramvay umum müdürlüğü, sipariş edilen kayışların Amerlkadan sevkedileceğl tarih İle buraya ne zaman geleceklerini hesap ettiğinden sayışlar zamanında geldikleri lakdlr-da Tünel seferleri normal şartalr dahilinde İşllyebllcceMerdl. Ancak son haberle kayışların gecikeceği anlaşıldığından kayışların dayanma kabiliyetlerini uzatmak İçin seferlerin tahdidi lâzım gelmektedir. Umum müdürlük bu hususta vali ve belediye reisi doktor Lfttfl Kindarın muvafakatini almıştır.
İdare, bu hafta içinde tünel seferlerinden bir kısmını kaldıracaktır. Evvelce de yapıldığı gibi şimdilik sabahlan saat 10 la 12 arasında seferler tatil edilecek, 12 11® 14 arasında tekrar işllyecek ve 14 - 18 arasında da ikinci bir tatil daha yapılacaktır, Bu suretle şimdiki seferlerden 4 saat tasarruf edilmek suretlla kayışların dayanma kudreti artırılacaktır.
Mamafih kayış gelip de yerine takıldıktın sonra bu tahdit kaldırılacaktır. Sipariş edilen diğer 4 kayış da zamanında geldiği takdirde bu gibi İhtiyati tedbirler almağa lüıum.kal-mıyacaktır.
Erkekler:
1 — Fehmi Kızıl (Ankara), 2 — FTaasn Akev »İstanbul), 3 —
liğ Beler (İstanbul), 4 — Suat Bay-kurt (İstanbul), 5 — Kris Uneıı «İst.ı r
8 — Melih Kııtay (İst.). 7 — Davlt Jfiffe (İst.), 8 — Şuzan Gürel (İst.).
9 — Suat Subay (İst), 10 — Andon Tlbcrlus (İst ). 11 — Vedat Abut (Ankara), 12 — Lefterl Mussas (Ank.), 13 — Celâsln Lüy (Ank.), 14 — Rerno Paradlsso (İzmir), 15 — Encs Talar İst.), 1 6— Suat Nemli (İst ), 17 -Beiıbut Cevanşlr (İst,). 18 — İvan Angius (İzmir», 19 — Bekir Arpağ (Ank.), 20 — Hırant Arevyan (İst.), 21 — Nejat Halka (Ank.), 22 — Rtıslm Akın (Ank.). 23 — Asim Akın (Ank.). 24 — Erol Bor el (Ank.). 25 — Fethi Yücel (Ank.), 28 — Nihat Görgü (Ank.), 27 — Zafer Adaman (İzmir). 28 — Ahmet Tandoğan (Ank.>, 29 — Mir Turabyan (İst,), 30 — Mustafa Gençsoy (İst.).
Bayanlar:
1 — Muallâ Corodostsky (İst.), 2 — Bahtlye Musluoğlu (Ank.). 3 — Jiillde Parkan (İst.). 4 — Ülker Ankoğln (Ank.), 5 — A. Harambldls (İst.), fl— Ayla Çene (Ank.), 7— Jale Arman (Ank.), 8 - O. Aora (tst.), 9 — Gell-mayden (tst.l, 10 — A. Mezburynn (İst.).
TUrkiye tenis ekibi Mısıra çağırıldı
Türkiye tenis ekibi maç yapmak üzere mart ay ıtçlnde Mısıra davet edilmiştir. Haber aldığımıza göre, Tenis federasyonu tarafından Mısıra gidecek olan ekip şu suretle teşkil edilmiştir:
Baylar:
1 — Fehmi Kızı) (Ant.),
2 — Haşan Arev (İst.),
3 _ Beliğ Beler (İst.).
Bayanlar:
I — Muallâ G. (İst.).
Temmuz ayı içinde de Mısırlılar buraya geleceklerdir.
Balıkçılara ağ ipliği tevzi edilecek
Ekonomi Bakanlığı tararından balıkçılara ayrılan kontenjana göre ağ iplikleri bugünlerde dağıtılmağa başlanacaktır.
23 Aralık 1!?
Banıte *
MAHKEME KORİDORLARINDA
Bugünkü Budapeşte
Istanbulda doğru lâf
Bir tarafta zevk ve safa, öte tarafta koyu sefalet
Harabeler arasında mantar gibi barlar türemiştir. Buralardan çalgı, şarkı etrafa yayılıyor
Budapeştc'de harabe haline gelen binalar ve bunların arasında bir n ü mayış
İkinci dünya harbinde çok zarar gören memleketlerden biri de Macaristan’dır. Macaristan bir.nci dünya harbinden evvel büyük bir hükümetti. Topraklarının genişliği 327,000 kilometre kare, nııfusu 2! milyondu. Harb-de mağlûp olanca bu toprakların büyük bir kısmı elinden alındı. Trrnsilvanya'yı Romanya'ya. Hıı vat utan ı ve Baçka vilâyetini Yugoslavya'ya, Slovakya'vı ve Kaiöat'ar Rotenya'sını yeni ku-nı’an Çekoslovakya hükümetine, nihayet Avusturya hududundaki. Buıgenland arazisinin bir tasmt-nı Avusturya’ya ’erketmeğ® irscbur kaldı. Bu suretle topraklarının genişliğini 357.000 kilometreden 93 bine, nüfusu da 21 milvondan 9 milvona İndi,
Macarlar birdenbire bu kadar kv ii’.meyl hazmedemediler. Kaybı 11 kleri topraklan, bilhassa TmasDvanva’vı tekrar ele geçirmek İçin fırsat kollamağa bşla-d'T.-. Macarların Transilvanya-ya fazla ehemmiyet vermeleri, diğer hükümetlere bıraktıkları yer’f'- nüfusunun büvük ekseri’ yeti S’-âv olduğu hâlö« Transil- ; vanra'da mühim bir Macar ekse- i .riveti bulunmasından ileri gell- ' yordu, MrearTar buradaki ırk- , das’annı bir türlü unutamıyorlar. bunu birbirlerine selâm ma-ta’jn'nda «havır, havır asla yerek sulatıyorlardı
nehri
narlsten. bir hayli küçülmüş olmasına rağmen ikinci 31 dünva harb-nden evvel siyasî ve •ki ►•-'■■•nden fena vaziyette ’ değ'ldl H’? kimse toprakları tizerin*’® eme? hesİMnivordu. Bl- ’ lâkis. birinci dünya harbinden ren ra katlandığı fedakirlıklafc dan dolayı, her taraftan teveccîfl görüyordu Budapeşte AvtujkF nın en büvük eğlence ve seyyah uğrağı şehirlerden biri halini a!-mıştı. Balatan gölü kıyılarında yni yeni eğlence yerleri kuruluyor vabancı seyyahlar buralara büyük rağbet gösteriyorlardı. Bu daoeşlede her gün yeni bir bar veya çalgılı kahvehane açılıyordu, Buralarda, çingene müzikali şarta, dans sabahlara kadar de”am ediyordu.
Budapeşte aynı zamanda büyük bir moda merkezi olmuştu. En şık ve en nadide kadın eşyaları burada teşhir ediliyordu. Şehrin güzelliği, daimî neşe ha-eay. diğer taraftan yaşamanın ucuzluğu yüzünden Budapeşte-ye sevyah akını gittikçe artıyordu. ikinci dünya harbinden evvel bu şehir en çok seyyah çeken merkezlerden biri olmuştu.
Harb başlayınca..
Macaristan'da. İs başında bulunanlar bütün bu rahata, .msut hayata rağmen siyasi emeller peşinde koşmaktan geri kalmıyorlardı, ikinci dünya harbi başlayınca bu emellerin tahakkuk etmesi zamanı geldiğine hükmettiler ve harekete geçtiler. Macariar. birinci dünya harbin- ,
den sonra kaybettikleri arazinin virmlş olduklarından Almanya-
büyük bir kısmını geri almak İstiyorlardı. Tabiî başla Transil-vanya geliyordu.
Bu defa Romanya, Almanya tun müttefiki olduğu İçin, Tran-sllvanya işinin halli kolay değildi. Almanlar Romanya'yı da gücendirmek İstemiyorlardı. Bunun İçin U2un tetkiklerden sonra, işi halletmek üzere Transilvanya’yı fklye ayırmağa karar verdiler. Romanya Besarabya'yı ve Odesû havalisini ele geçirmek Ümidlle Transllvanya’run bir kısmım Macaristan’a terketmeğe razı oldu.
tik ra man lar Macaristan eski emellerine kavuşuyor gibi görünüyordu, Fakat çok geçmeden. Almanların Stalingrad mağlûbiyeti üzerine vaziyetlerinin kötülüğünü anladılar ve bundan kurtulmak çarelerini aramağa başladılar. Akla gelen ilk şey Almanya ile alâkayı keserek Müttefiklerle bir anlaşma yapmaktı, Fakat bunun bir çok güçlükleri vardı. Alman kuvvetleri memleketin lWr tarafım çe-
Eski Budapeşte'den bir gorilnüş
ya karşı vaziyet almak kolay değildi.
Ma carlar bir müddet şaşkınlık devresi geçirdiler. Almanlar durmadan çekilerek Sovyet orduları Macar hudutlarına yaklaştıkları zaman nihayet harekete geçmeğe karar verdiler. Fakat bu defa da Almanlar Macaristan’ı işgal ederek İstedikleri gibi bir hükümeti M başına geçirdiler.
Budapeşte muharebesi
Bu vaziyet karşısında Macaristan harbe devam etmekten başka bir şey yapamadı. Sovyet kıtaları önünde çekile çekile Budapeşte’ye kadar geldiler. Burada Budapeşte muharebesi başladı. Muharebe tamam on bir hafta sürdü. Şehrin bir çok tasımlan haraboldu. Şık ve kibar Vac-zirica mahallesi. Kalvin meydanı tamamen ortadan kalktı, 8000 ev tamamile yıkıldı. 27.000 ev yüzde 20 - 25 hasara uğradı. 5000 ev de nispeten kolay tamir edilebilir bir hale geldi Bu muharebeler esnasında meşhur Sabit Etıenne kilisesi mucize kabilinden sağlam kaldı, fakat Tuna üzerindeki köprülerin hemen hepsi haraboldu.
Şehir şimdi bir harabe manzarası gösteriyor. Fakat harabeler arasında yer yer barlar açılmıştır. Buralarda eskisi gibi çingene müzik alan çalıyor, şarkılar söyleniyor. Şarta, kahkaha arasında Tokay şarapları İçilerek kaz tavuk kızartmaları yeniyor, öte tarafta bir çok kimseler açlıktan ölüyor. Bir tarafta zevku safa, öbür tarafta koyu sefalet...
JOAN BENNETT VE EDWARD G. ROBINSON tarefındftn calibi dltakat bir tarzda yaratılan
PENCEREDEKİ KADIN
filmindeki garip esrarı görmek ve çözmek üzere
Bu Hafta SÜMER Sinemasına gidini». M*vauu: Meçhul bir kadın İçin katil olan bir •tkak,. Ve onu tam ölümü anında kıırttumaga koçan .meçhul kadın...
Gürel ve büyük bir cinai filmdir.

edemem ben!
-r- Efendi bilâder! Kusura bakmazsan sana bir şey soracağım.
Koridorda önüme dikildi. Kasketi yana çarpılmış, beli kemerli aba ceketinin yakalan lüle lüle kıvrılmış, dİ» kapaklan yamalı külot taklidi pantolonunun paça düğmeleri açık, değirmi yüzlü, geniş omuzlu, orta boylu, saf bakışlı, otuz yaşlarında bLr adam, (k) lan (g) gibi telâffuz ediyor. (M) leri genzinde gunnelendirl-yor.
— Buyur, soı! dedim. Bildiğim bir şeyse cevap veririm.
Baba mirasım har vurup harman savurduktan sonra ömrünün İstirahat devirlerinde ekmek parası İçin şuna buna el açmak zorunda kalan bir devlet düşkünü çekingenliğiyle boynunu büktü
— Kusuruma bakma efendi bilâder! Bu memleketin yabandayım ben. Anadoludan geleli üç ay oldu emme, şu İstanbul memleketinin dört yanını gezip dolaşamadım.
— Şimdi ne öğrenmek Istiyor-n?_.
— Aha burası neresi? Onu sormak lstedimdi.
— Buras Adliye.
— Yani hükümet konağı öyle değil mi?,
— Burada mahkemeler var. Dâvalara bakarlar, suç isliyenlere ceza verirler.
— Hah, babana rahmet.
Sol kolunu kaldırdı, kaşmir gibi sağ elini koltuğunun altına •oktu. O sırada geriden bir mübaşirin gür sesi çınladı:
— Şahit Yordaaan!., önümdeki adam telâşla elini Icoynundan çıkanp benim iki yakama yapıştı, olanca kuvvetlle koridorun köşesine doğru itti:
— Arpan, efendi bilâder! Şöyle tayı ya çekil. Allah korusun, benim yüzümden başın derde girmesin. •
Sürükliyerek beni köşeye götürüp sırtımı duvara yasladı, kendisi de yanıma büzüldü. Şaşırdım, hayretle sordum:
— Ne oluyorsun ahbap?.
— Daha De olacam efendi bi-lâder? Bunun burası İstanbul. İnsan yolda giderken kırk salâvat-la adım atıyor. Ne yana dörtsen Azrail adamın boynuna sanlı yor. Hele o tomafil arabaları ilen cin-gırdakh trambalar yok mu. Yandı canım onlardan. Aralarında vızır vızır dolaşmak çok zor geliyor bana. Malûm ya, biz köyde öküz arabasına alışmışız. Mübarek, İki saatlik yoldan gıcur gıcır gelişini haber verir. Bunlar Öyle değil. Herif öteden daaart diye bir düdük öttürüyor, kafanı çevirmeğe vakit kalmadan bir de bakıyorsun kl tomafilin burnunu getirmiş de senin karnına da-yayıvermiş. Adamın da tavuk cücüğü kadar gıyroatı yok. Vurduktan gibi yere seriyorlar. To-mafiü de öyle trambası da...
— îyi amma, burada neden kaçıyorsun?,,
— Kaçmaz olur muyum efendi bilâder? Baksana, herif geriden vardaaa diye barbar bağırıyor. Yine insaflı adammış kl, vaktinde bağırdı da kaçtık.
Kahkahalarımı zaptetmek İçin dudaklarımı ısırırken o yine sağ elini koynuna sokup kat kat bükülmüş bir kâğıt çıkardı, uzattı:
— Sana zahmet, bir de şuna bak bakalım, içinde ne yazıyor?.
Baktım, asliye ceza mahkemesinin celp kâğıdı. Sam iyi şahit olarak mahkemeye çağırıyorlar. Davet eden mahkemenin kapısını gösterdim:
— işte, şu mahkemeye gireceksin. Gel, oraya-kadar beraber gidelim. Sen kapuun önünde beklersin, mübaşir çağırınca İçeriye girersin.
Hem yürüyoruz, hem konuşuyoruz:

— Ben oraya girip ne edeceem ki?..
— Bir yaralama vakası olmuş, seni de şahit yazmışlar.
— Heee... Birkaç gün evvel öyle bir şeyler olmuştu. İki deli-ganlı döğüş ediyorlardı. Aralarına girip ayırmak istedim. O sırada biri bıçağı çekti, desturun, ötekinin kaba etine sapladı.
— Seni de bu vakaya şahit yazmışlar. Mahkemede bun lan anlatacaksın. ,
— Orada tam var kİ?.
Mahkemenin kapısından hâkimi gösterdim:
— işte, şu karşıda oturan hâkimdir. Karşısına gittiğin zaman o sana soracak, sen de gördükle-rinl anlatacaksın.
— Uuuyy!.. Bak hele başıma gelenlere! Ben oraya nasıl girer de lâf ederim? Garip Sami kim oluyor k| öyle koskoca efendilerin karşısına geçip de konuşuyor? Ben o hâkim beyin karşısına varınca utancımdan yerlere girerim, dudaklarım birbirine kenetlenir. Böyle yerlerde söz sahibi olacak adam mıyım ben?
Gözlerini gözlerime dikti, yalvarır edalı bakışlarla boynunu büktü. Bir şeyler daha söylemek istiyor, söyiiyemiyor... Uzun uzun yutkunduktan sonra nihayet ke-keliyerek mırıldandı:
— Efendi bilâder! Sen helâl süt emmiş bir insan evlâdına benziyorsun. Demincek ten beri bana bu kadar iyilikler ettin, gel bir iyilik daha yap da hayrını tamamla, Ben de bu iyiliklerin altında kalmam. Çok şükür koy-numda beş on param var. Han! ya, söylemeğe de ağzım varma-yor emme, yani ayak kiran her ne ise veririm.
— Anlamadım, dedim. Ne İstiyorsun?.,
— Demek istediğim şu ta, sen böyle şeylere alışıksın. Hâkim efendinin karşısında dilin de döner maşallah. Benim yerime içeriye sen gir de. Sami buraların garibi, karşınıza gelmeğe utanıyor. Onun yerine ben geldim, Ne soracaksınız bana sorun, deyiver ne olur’ Sevaptır sana. İçeriden çıktığın zaman ben de ayak kiranı veririm. İstersen paranın bir azmi da şimdiden peşin vereyim.
Yumuk avucunu uzattı:
— Allah aşkına şu bir pango-notu al! Çıktığın zaman iki pan-gonot daha veririm alimallah.
Mahkemeye mutlaka kendisinin girmesi icabettiğini zorlukla anlattım. Teessürle başını salladı:
— Peki, içeride ne söyleyeceğim ben?
— Hâkim sana soracak, sen de gördüklerini, bildiklerini dosdoğru anlatacaksın.
Kuzu gibi Sami birdenbire asabileşti, isyankâr bir tavırla homurdandı:
— İşte onu yapamam, efendi bilâder! Bu İstanbul memleketinde doğru lâf edemem ben. Köyden geldiğim zaman bizim hem-şerilerin yanma varmıştım. Onlar süt satıyorlarmış, bir güğüm süt de benim elime verdiler. Bir evin önüne vannea hanım sordu: «südünüz sulu mu, değil mİ?». Eh, ne diyeyim ben? Hanım! Allah seni inandırsın kİ ben bir şey yapmadım. Aha şu arkadaşım yolda gelirken çeşmenin önüne vardı, ellerimizdeki yarımşar güğüm sütün Üzerine su doldurdu dedim. O akşam han odasına döndüğümüz zaman hemşeriler-den yediğim dayağı ben bilirim. Ondan bu yana hiç biri de yüzüme bakmıyor. Böyle memlekette ben bir daha doğru lâf eder miyim? ,
Mahkemede böyle şeyler olmayacağını, bildiğini doğtaı söylemesi lâzım geldiğini de yine hayli zorlukla anlattım, o mahkemeye girerken ben ayrıldım. Ce, Re.
■«Bugün ELHAMRA Sinemasında
Bugüne kadar gdrüten kahkaha fllmitrinin en
PALAVRACI
3Q alm-mad* birden gösterilil
AŞIKLAR
Kahkahalar kıralı JOE E. BF.O’.VN, Yıldırlar kMliçes) JUDY CANOVA Ue müştereaen yarattıkları bir n.ışe kasırgası..,, Bir kahkaha tufanı Baştanbaşa zevk. neşe, eöleno®, müzik, dans, bale ve varyetelerle süslü bu süper komedide Nazllerln Amerlkadaki faaliyet'erini. Gestaponun maceraların), eğlendirici bir mevzu irihd* " ■ nlZ
Ma tin e: er saat İlde b’jar. *■ ■ - - t ■' ^İktâr . &
MKÜUKLER i - DIM E DİKI l.^l DİLEDİKLERİ
Saygısızlık koleksiyonu
Çeşitli saygısızlıkların bir arada toplandığı yerlerden biri de Köprünün Kadıköy İskelesidir. Burası, şada Kadıköy ve Haydar paşaya geçeceklerden başka trenle Anadolu ya gideceklerin değil, başkente sık sık giden gelen dostun da. dost olmiyanların da geçtikleri ve geçecekleri bir yerdir. Y re tükürenler, omuz vurarak, çarparak, ayağa basarak geçenler, elde lüzumsuz ne varsa yere atanlar, yükünü taşıyacak, gazetesini, kokusunu, tarağını, zımbalı defterini satacak müşteri bulmak için bağırışanl&rdan başka, ite kaka, itile kakıla yüklerle bir arada vapurlara binmeyi, halkın cenaze arkasında gider gibi bir salınışla yürütmeğe — bir vapur dolusu halkın bir tek kapıdan çıkarılmasından dolayı — mecbur edilmesini, elde süpürge ve faraş toz dumana karılarak daimi temizlik diye süpürme İşini, deniz üstünde olduğu halde kerlb amonyak kokusunu etrafa yayan he-lâtarı orada bulabilirsiniz.
Birkaç gun önce 11.30 vapurunu bir dakikalık bir gecikme yüzünden kaçırmıştım. 18 de kalkacak vapur gelinciye kadar bekleme yerinde gazete okumağa karar verdim Vapur yeni kalktığı için bekleme yeri olan iki büyükçe odayı boş sanmıştım. Ne gezer? Burudaki yolcu sıralarına burun buruna konuşan çiftler, bir sânı gazeteciler. tarak, firkete, esans sa'.an-Jar ve bir hayli de erat yayılmışlardı. Kanapelerdeıı birinin boş bir yerine İliştim Gazetemi okumağa yeltendim. Satıcıların sank' burası teneffüs salonu İdi. Onların yüksek sesle argolu ve küfürlü konuşmaları insanı rahatsız etmeğe yeter Bir aralık birlblrine bir el sakası yaparken, yolcunun birinin masa üstündeki paketi yere düştü Satıcı ile yolcu arasında bir Lar-tışmadır başladı. Meydanda ne bir nıcmur. ne bir polis var. Dışarı çıktını. Vapurumuza daha, yirmi dakika var türetenin her yanından bir ces:
— Beş kuruşa Ulus. -G.ee var. Son dakika; — Akşam sekiz sahlfe; — Amerlkadan yeni geldi baylar, atöm albümü on kuruş: Rumca, Fransızca. İngilizce. Rusça, dört lisandan yazıyor, on kuruş: tayyare ile geldi, on kuruş. Amerikadan yen? geldi on kuruş; — Temiz esanslar, kokularım rar para çantaları var .
Bu türlü türlü seslerin, kısa kısa fftslaJarla durmadan tekrarından meydana gelen uğultu arısında en kulağı tirnıahyanı ve en rahatsız edeni bangır bangır bağırarak, on kuruşa atom albümünü metheden satıcının sesiydi On baş. yirmi dakikada İskelenin dar sınırı İçinde İrim bilir kaç yüz defa aynı nakaratı tekrarlamıştı Merak ettim Gazetecileri saydım. Tam 18. Biri Lskelc içinde, öbürü dışında iki kltabev! de başka. Her zaman akşam gazetelerimi aldığım satıcıya kaç kiri olduklarını sordum: 20 - 25 dedi
Vapur yanaşmış. yolcusunu boşaltmıştı. Bir kalabalığın arkasındanım. Biri camekânlı kapının sürmeğini açtı Yolcu, satıcı ve hamalların arasına ben de karıştım.
Dr. Z. Z.

Bu aX$am saat 20.30 da Dram kısmında CTRANOde BERGERAC 'Slrano dö Berjerakl
Komedi kısmında ZARARSIZ YALAN 15,30 da matine
Amerikanın en büyük Slnetr.a Jurnali «MOTÎON PİCTURESr. Alkış Tufanı filmi hakkır.Ju. ağıdaki satırları yazıyor:
"Thousonds Cheer"
«>lh «MI
M -G M IM Mln».
UUJICAL fXTlAVAGAN2A İN TiCH-NICOLOR WIELDS TBEMENDOüS DRAW-ING *OWER. ACE5 İN fVERY OEPART. MENT
«METRO GOLDWYNN: bu film 11e şimdiye kadar emsalin» tesadüf edirmlyen bir cazibe ve kuvvette bir renk ve musiki harikası yaralu.
BU PERŞEMBE AKŞAMI SARAY
SİNEMASINDA





mükemmeli
1945 «enesi Hollvud mükâfatını kazanan
V
HAFTA
NUŞ
SI
Mali ve iktisadi meseleler
İSTANBUL HAYATİ :
Malî sene sonunda
Döviz meselesi mtf yerli sanayii himaye mi?
Akşamları elinde ufak tefek bir kaç paketle dönüş ne kadar zevkli olur! O dönüşlerin nikbinlik veren bir keyfi, paket açışın tatlı bir heyecanı vardır ve medenî adamdaki lüzumlu lüzumsuz öteberi almak, evine yenilikler * taşımak ihtiyacını da tabiî görmek lâzımdır
F ilimlerde bilmem siz de benim gibi «tefcrrüat» Bayılan ufak tefek noktaları gözden kaçırmaz mısınız? Meselâ işinden evine dönen orta halli bir Amerikalının elindeki paketine dikkatle, alıcı gözile bakmak, bu şekille meşgul olmak İmkânım bulur musunuz? Yoksa heyecana kapılıp ancak hikâyeyi ana hatlarından ve yıldızların sadece bacaklarından mı takibedersiniz? Eğer öyle İse İstifadeniz az olur, malûmatınız noksan kalır. Hattâ değil küçük bir bedel karşılığı fIKnı seyrettiğiniz zaman, büyük masrafa katlanarak uzun bir seyahate çıktığınız takdirde b!]e paranızın bir kısmı boşuna gider.
Epeyce oluyor. Mickey Roo-ney'nin bir filminde, daima iyi yürekli, baba rolünü yapmasile tanıdığınız şu senpatik ihtiyar sokaktan geldi, mutfağa girdi, elinde bir kesekâğıdı tutuyordu. Fakat bu kesekâğıdı bizimkilere hiç benzemiyordu; üst tarafında İpten kulpları vardı ve o kulplar kccaman bir hindiyi taşıyacak kadar sağlamdı; yani bir cins zar7 torba idi. [Torba kelimesi toplamak mânasına gelen «tor-lamak" sözünden 4üremistir] belli ki taşınması kolay olduğu kadar patlaması, yırtılması korkusu yoktu: ayrıca "de İşe yaraması. tekrar kullanılması da mümkündü. Pek hoşlandım.
Paket ve kesekâğıdı nedir, deyip geçenleyiz. Bir şehirli, aldığı öteberiyi bindiği eşeğin sırtındaki heybelere koyun evine bir köylü gibi rahatça dönemiye-ceği. eşyasını eşeğine taşıtamı-yacağı için paket ve kesekâğıdi-İe pek yakından alâkalıdır. Günlük zahmetlerimizden, hattâ ke-sekâğıtlarlle paketlerin münasebetsizlikleri sebebile her günkü dertlerimizden biri de bu dur.
Hele nakil vasıtalarının azlığı, ka.’abalığı ve gidilecek yerlerin uzunluğu, uzaklığı dolayısüe İstanbul hemşerisinin paket ve ke-sekâğtduun başına iş açmadığı tek adam görülmüş müdür? Kim vardır ki herkesin yan acuna, yarı alay acayip bakışları karşısında yerlere eğilip de dökülen nevalesini toplamamış, topladıktan sonra da bunları nereye koyacağını bilerniyerek afal afal etrafına bakınıp şaşırakalmamış olsıın?
Şüphesiz kj memlekette harb sonu daha modem ve pratik çekle sokmamız lâzım gelen ufak meseleler arasına kesekâğıdını da sokmak lâzımdır. Şimdi bunca geçim sıkıntısı İçinde ve sayısız aksaklıklar arasında kesekâğıdı™ bir mesele saymak tu-h?.i görünür ama eğer yarın öbürlerlle be-aber bu iş de düze-Uverir5e hepinizin memnun kalacağınıza şüphe yoktur.
nın kötülüğü yüzünden çok defa I kaç paketle eve dönüş ne kadar eve boş döndüğümüz olur. Hem zevklidir!
kendimiz mahrum kalırız, hem de satıcı müşterisini kaybeder. Hele İç midye almak için sabahleyin evden, ağzı sımsıkı kapanabilen bir kutu getirmek lâzım gelir, Bu zahmete katlanmak güçtür. Yolda sulan sızan şeftalilerin 4kl elbisem! bir daha temizlenemez halde lekelediğini hatırladıkça hâlâ öfkelenirim. Geçen yaz tramvayda bir yolcunun kirazla dolu kesekâğıdı öyle patl ayı vermişti ki tek tanesi bile le bir baktı, eğilmedi, toplamağa kalmamıştı. Metin adamdı, şöy-kalkışmadı. yalnız dinde dört tarafından ayrılmış, boşalmış, pörsflmüş kâğıdı acı acı süzdü, parçaladı ve kirazların gittiği yere attı; sonra başını pencereye çevirdi, gûya sokağı seyre daldı.
Bu sahnelere her gün. her yer-■ Taslarız, yardıma bile koşarız. Başkasının kesekâ gıdından fırlamış uskumruları, İzmaritleri toplayıp sahibine vermemiş, hattâ okuduğu gazetesini cebinden çıkarıp takdim suretile bîr yabancıya hizmet etmemiş İstanbullu pek nadirdir, denilebiliri
Nasıl memnun kalmıyablll-riz ki o zaman meselâ Ba- ( lıkpazanndan aldığımız tekirler , yahut taze sardalvalar köprüye , varmadan, vapura atlarken, Tü- ‘ nel turnikesinden geçerken bir- ] detıblre kesekâğıdını delerek eli- , nizden fırlamıvacak ve her biri j bir tarafa kayarak darmadağınık ' olmıyacaktır. Bütün yo] boyunca ’ İkide bir kâğıdın ıslaklık derece- , •İn! ölçmeğe «ha yırtıldı, ha yır- ' tılacako diye düşünmeğe lüzum ■ förmlyecekstfniz.
Yanında böyle bir paket taşı- ( yan adam İçin yolculuk ayn bir azaptır. Göz dalma o pakettedir; aklinızdan çıkaramaz, başka bir , şev düşünemezsiniz. Vapurda örgülü eşya yerine koyarsanız az sonra sulan şıpır şıpır ensenize veya altında oturanın şapkasına damlamağa baslar. Kucağa alır, . ▼anınıza yerleştirirseniz elbiseniz lekelenir. Yere veya bir kenara bırakılınca unutulması müm- ' ktindür, Her gün mektep çocuğu gibi çanta taşımak da — pratik bir usul olmakla beraber — o kad(ır hoş bir şey sayılamaz.
Bu sebepledir kİ çoğumuz alış Veriş fen vazgeçeriz. Kesekâğıdı-
Kesekâğıtlannın kötülüğü bizi hem üzer, hem zarara ! sokar, hem gülünç eder, hem de ; tanımadıklarımızın merhametine. yardımına muhtaç bir hale ; sokar.
Gene kesekâğıtlannın çürüklü-ğu yüzünden pirinç gibi ufak taneli, yemiş gibi sulu, balık gibi ıslak şeyleri almak epeyce cesarete muhtaçtır. Sonra, esnafın fena bir usulü de kesekağıtları™ daima, içine koyacakları miktardan küçük seçmeleri, kapanacak yer bırakmamalarıdır. Meselâ bana şimdiye kadar ağzı iyice örtülebilmiş bir elma paketi taşımak müyesser olamadı.
Lâübali adamlar ocuğumuz İçin de az çok tanıdığımız, hattâ hiç tanımadığımız adamlar, ke-sekâğıdının tepesinden kırmızı kırmızı görünen bu yemişe bakıp sorarlar: — Kaça aldınız?
Dedelerimizin ötedenberi koymak İçin yanlarında taşıdıkları geniş, sağlam mendiller mahremiyeti muhafaza bakımından olduğu kadar İçlerindeki ufak taneli şeylerin dökülmemesi İtiba-rüe de kesekâğıtLanndan çok elverişliydiler. (Fîle» en münasebetsiz kaplardan biridir; zira ne gizler, ne de kesekâğıdınin yırtılıp meselâ nohut ve fasulyenin iri deliklerinden geçmesini önler.
Bizim çocukluğumuzda balığı ne kâğıda, ne de mendile koyarlardı. muhakkak saea geçirirler, açıkta götürürlerdi. Ama o zaman nakil vasıtaları tıka basa dolu değildi ve balık dizisini kimseye sürmeden taşımak mümkündü: şayet dalgınlığa gelip de yolda sokak köpeklerine kaptırmaz sanız ânzaya uğramadan da eve yetişirdi. Fikrimce bugün çoğumuzun kendimizi balıktan mahrum etmemiz, balık taşımasının güçlü gündendir. Daha kısası mağazalarla dükkânların evlere kadar paket göndermeleri henüz umumi âdet haline sokulmadığından ve kesekağıtları İse çürüklükte, bayağılıkta, münasebetsizlikte dünya rekorunu kıracak İptida! şekilde kaldığından memleketimizde paket taşımak sayılı azaplardan biridir.
îşte bunlan bildiğim İçindir kİ beyaz perdede Mickey Rooney nln sevimli babası elinde, koca hindiyi taşıyacak sağlamlıkta., yanlarından kulplu, kumaş kadar dayanıklı ve şık bir parşömen torba öe mutfağa girince kesekâğıdı ve paket taşıma yüzünden çektiklerimiz görümün önünde canlandı ve komüt bir filim de benim kafamda çevrilmeğe beşledi. ■
•••
Epeyce yamandır çoğumuz bu zevkten mahrumuz; zira pahalılık sebebile «şiddetle lüzumlu'» denilen pahalı eşyadan ve kaba gıda maddelerinden başka bir şey satın alamıyoruz. Halbuki eskiden vitrinleri seyrede ede giderken meselâ kendimize bir kravat, eşimize encik boncuk kabilinden de olsa bir süs, çocuğumuza bir oyuncak götürebilirdik. O dönüşlerin nikbinlik veren bir keyfi, hele bütün ev halkını meraka düşürmesi bakımından paket açışın tatlı bir heyecanı vardı.
Yalnız kendi elindekilerin değil. başka-annın taşıdıkları böyle ufacıcık paketlerin bile uzaktan neşesini duyan adamlardan biri de benim... ben idim. Mal! vaziyetim hiç bir zaman yükte hafif, pahada ağır eşya almağa müsaade etmemiş olmakla beraber — geçen harb müstesna — hoşuma giden bir sürü ufak tefek satın alamı.vacak kadar da bozuk gitmemiştir. Daima bîr şey-cikler alabildim.
Neler meselâ? Bizim gibilerin eve götürdükleri küçücük paketlerinden gıda maddesi olarak balık yumurtası, kaymak, kestane şekeri, Antep fıstığı, rokfor peyniri gibi -şevler çıkardı, Harbden beri en çok taşıdığımız lâkerda ile taban helvasıdır! Eskiden lü-zumsuzcasma iyi cins mektup kâğıdı ve zarf, yeni biçim Jilet bileyicisi, mürekkepli kalem, an-tikamsı kaşık, fincan, elektrik levazımı da alırdım bu paketleri zevkle açar, evirir çevirir, karşıma dizer, dolaba koyar, vitrine yerleştirirdim. Çoktandır elim boş dönüyordum. Zira piyasada bütçeme uygun, kala kala -dişlere kürdan! Yakalara balina’ « bulunabiliyordu; bir de raptiye ile resim çivisi, yani «pil-nez» e taslıyorduk. Bunlan çoktan stok etmiştim.
Derken — son aylarda — işportaların vitrinleri üç kalem eşya doldurdu: Tarak, diş fırçası ve tıraş bıçağı... Hiç biri bir liradan fazlaya satılmadığı ve hepsinin evde mevcudü tükendiği için ilk hırs ve ilk hevesle onlara sarıldım. Bugün çekmecelerimde ne kadar uzun sürse ömrüme yetişecek kadar tarak, diş fırçası ve jilet bıçağı yığılmış olsa gerektir.
Mücevher koleksiyonu yapanların sayısı gün geçtikçe arttığı bir «dünden bugüne zenginlik» salgınında benim İşportaya düşmüş, birbirinden âdi tarak ve biri ötekinden kör tıraş bıçağı makulesi eşyacıklarla alış veriş İhtiyacımı giderme teşebbüsüm acıklı, belki de oldukça sefil bir şey ise de tuhafı şudur kİ ona da memnunum. Hiç değilse bir kac zaman eve dönüşte ceplerimden minimini paketler çıkarabildim. Servetçe çok İyi vaziyette bıılun-mıyan medenî bir adamın da lüzumlu lüzumsuz bir şeyler alma, sim. evine her keseye elverişli , ufak tefek eşya He dönmek istemesini pek tabiî görmek lâzımdır. O paketclklerln açılıp seyredilmesi aile yuvasına neşe verir. Hattâ ertesi gün uyanınca yeni getirilenleri...............** - • -
ylfüdlr.
Bakalım çalarından. , .
sonra piyasa bizim vazfyettekHe-' ri ne gibi hiçten sürprizlerle, se-■ vinçlerle karşılaştıracakl Zenginlerimizin gözü sanırım yeni ! model otomobillerde... Biz de , kurşun kal emile gözlük camı bekliyoruz.
' Jşte aradaki fark! tşta hayat ’ ve mukadderatı
Refik Halici Karay
Büyüklerini geçelim, bunların taşınması güçtür. Fakat akşamlan ekle ufak tefek bir
tahsisat iptaline meydan vermemek için yapılan israfları önlemek çareleri
Yazan: Dr, Mehmet Oluç başında açılan hesaplar aene sonunda kapanmaz ve o yıl bütçesinin mükellefiyet ve haklan yeni bütçe devresinde de bir müddet için eski bütçe hesabına İthal olunur. Her tkJ Sistemin karşılıklı fayda ve mahzurları vardır.
Ezere! s® sistemini tenkld edenler bunun sene sonu gelince kullanılanı ıy an tahsisatın kitabına uydurularak yeni senede kulanma imkânını vermesini mühim mahzurlardan biri olarak İleri sürerler. Lâkin memleketimizde »gesllon» sistemi tatbik edilmesine ve bu sistemde sene sonunda kııllauılnmıyan tahsisatların İptal edilmesine rağmen yukarıda da İşaret ettiğimiz gibi bu İptali önle-m^ İçin bazan israf mahiyetini alan sarfiyat yapılmaktadır. Şu hale göre malûm sistemlerin bunu en ön’ey’ci olması lAnmçelenlnl tatbik ettiğimiz halde hâkim zihniyet bundan umulan faydayı temin edememektedir.
Bu vaziyet karşısında zikrtttlğimİM zihniyeti kal d ıramayınca onu tatmin
Son günlerde herkes Meclisteki bütçe müzakerelerini büyük bir ilgi 11® takibetmektedlr. Kendi harcayışlarında çok defa hesap kitap nedir bilmlyen kimseler bil® ekseriya devletin masraflarile alâkadar olmaktan kendilerini alamazlar. İdareye alt halk dedikodularının slkiet merkezini ekseriya bu masrafların çokluğu ve — bilir bilmez söytlnen — fuzu-lUlğl teşkil eder. - •
Buna mukabil burada İzahı uzun sürecek olan muhtelif sebeplerden dolayı dalma artına temayülü gösteren masrafları kısma, hiç olmazsa daha rasyonel bir seklide kullanma çarelerini aramak. Maliye Bakanının mukavemetli? karşılaşacak olan her. Bakanın «n mühim kaygısıdır. Fakat., bu kaygıya rağmen yine her Bakan umumi blllçe yekûnunda kendi Bakanlığının hisse nispetinin mümkün olduğu kadar çok olman için savaşır: böylece sene içinde tahsisat kıtlığından güç duruma düşmekten korunmak İster Bunun gibi her Bakanlığın umum müdürlükleri ve daire edecek ve bu Zihniyette doğan k?me-müdürlükKrl de kendi paylarının' rln geniş tutulmasından mütevellit genf$ tutulması arzusunu beslerler. İsrafları BnilyecSIr tedbirler almak Bunun neticesi olarak masrafların’gerekmektedir tespitinde »ftmlyone tabirle söyll-j Bize kalırsa Maliye Bakanlığı mu-yellm: Kemer biraz geniş tutulur fettlşlerl vasıtasile her dairenin mail İşte bu zihniyetle kemerin geniş tu-'sene sonuna birkaç 07 kala yaptığı tulmasıöır kİ her yİ en aşağdan birkaç yıllık sarf evrakı üzerinde 10 - 15 milyon liranın çok kere İsraf, tetkikler yaptırarak slrf tahsisat lp-denecek bir ş-kilde harcanmasına yol; taline meydan jermemek Jçln yapılanmaktadır. Bı - - - *. * *. • -• «- -
de değildir; t: . buna rastlanmaktadır. Bunu önlemek İçin alman tedbirler ekseriya yetmiyor.
Memur olanlar pc-k İyi bilirler memur olmayıp da dairelerde sık sık İşi o'anlay da ekseriya müşahede etmişlerdir: Mali yıl sonuna doğru umumiyetle devlet bürolarında bir bayram ariftsl hazırlığı havan eser. Moblycler yenilenir: zaten yeni İse adetleri arttırılır. Yazı takım!an değiştirilir ve duvarlar boyanır Ve ağızdan ağıza şu sözhr dolaşır: «Aman mali yıl bitmeden eldeki tahsisatı harcıyalım.» Dair* müdürlerinde «uıkl düşmana mal kaptırıyor-muş veya yangından mal kaçırıyor-muşlarin hail sezilir.
Maliyeciler ve İktisatçılarca pek İyi bilindiği üzere devlet muhasebesinde rgfşüon» ve oeurdsea tabir edilen İki ayrı sistem vardır. Bunlar-! dan gestion sisteminde bütçe hesabı
3u zihniyet sadece blz-Jdığma kanaat basıl olan tıarcamala-blr çok memleketlerde rın mlkdannı tesbit etmeli. Her ka-■ • • * ' ■ temden bu mlkdan tenzil etmeli ve
bu indirmelerin yekûnu kadar bir parayı bütçedeki İhtiyat faslına nakietmelldlr. Sena kinde tahsisatı kifayet etmlyen daireye verilmek iizere Bakanlık tahsisatına ve 11V1U fosla münakaleler gayet basit formalitelerle temin edilmelidir. Bu sayede sene İçinde kifayetsiz tahsisatla çalışmak tehlikesi veya tüznmlû münakaleler! yaptırmak İçin uzun uzun uğraşmak korkusu kalnuyaeagtndan bu endişe ve korkulardan mütevellit her ihtimale karşı »kemerin bol» tutulmasına da hacet kalmıyacaktm.
Böylece »Oeçen yıl verilen tahsisatı bile harctyamamtşsınız» İtabına marus ka mamak ve aldığı tahrisat mlkdartnda M yaptığinı göstermek İçin yapılan förall saTfler imlenmiş ve hatırı sayılır bir meblâğ ta-f ar ruf edilmiş olacaklar.
Tabii bafit formalitelerin bir tehli-
MUJI »- -■ ------ - _
sene basında açılır ve sene sonunda kesl de yolsuzlukları kolaylaştırması-laptrar. Bakiye kıta eölr ve si- ---— —-—- ™™"r
derlerin hesabı yeni sene bütçesine devredilir. Diğer sistemde İse sene
manı sı 1 ■■■ mnnııw«ww—■■■
dır. Fakat bunları önllyecek çareler de hiç yok değildir.
MEHMET OLUÇ

hatırlamak bile ke-
taraklardan, diş fır-tıraş bıçaklarından
£>
Haşerat öldüren çok kuvvetli maddeler
Son zamanlarda, Birleşik Amerika bahriyeslne mensup olan fen adamları, 3 yeni haşerat öldürücü İlâcı inkişaf ettirmeğe muvaffak olmuşlardır. Bu 3 ha-serat öldürücü, şimdiye kadar keşfedilenlerin en müessiridir.
Araştırma işlerlle meşgul olanlar bu hususta şöyle demektedirler: «Eğer bu maddeden bir vücuda birkaç damla damlatılacak olursa, bütün haşerat öldürülmektedir. Halbuki, evvelce böyle bir neticeye ulaşmak İçin, aşağı yukarı bütün vücudun haşerat öldürücüye tabi lolması lâzımdı.
NMRI - 201, NMRl - 407 ve NMRI - 448 isimli haşerat öldürücüler. sivrisinek ve diğer bütün haşerata karşı 10-11 saat müessir bir rol oynamaktadır. Halbuki, haşerat öldürücülerin tesiri bir saat 1.5 dakikadan falla değildi.
Bu terkip: naphtol ve diphenol ailelerinden organik terkiplere
tazyikle ilâve edilen hidrojenden İbarettir. __________
Tıraş bıçaklarını kontrol «Sclentiflo American» İsimli derginin haber verdiğine göre. Birleşik Amerlkada traş bıçağı imal eden bir fabrikanın hazırladığı traş bıçaklarının keskinliği, elektronik bir âletle kontrol edilmektedir,
Traş bıçağındaki keskin kısımdan akseden parlaklık foto-elek-trüc sellerine girmektedir. Buraya da bir galvanometre raptedilmektedir. Böylece, elektrik göze ne kadar az ışık çarptırırsa. galvanometre de o nispette düşük rakamlar görülmektedir.
Ara sıra gazetelerde okuyoruz; «Amerikadan memleketimize ucuz ayakkapları göndermek üzere teklifler yapılmaktadır. Bütün masraflar ve satıcı kârı da ilâve edildikten sonra burada bu kunduraların çifti 18 ■ 20 liraya satılabilecektir». Seviniyoruz. Nasıl scvinmiyelim ki? İs-tsuıbulda kunduracı dükkânlarının süslü vitrinlerine bir göz atınız, ceviz kabuğu kadar çocuk patiklerinin çifti 15 lira...
Amerikan kunduraları’gelirse tabii bizimkiler de fiatlerj indirir ünıidile avunurken bir kızılca kıyamettir kopuyor. Dışardan ucuz kundura gelmesi aşırı kazançlarına dokunan fırsat düşkünleri yaygarayı basıyorlar: »Doğru değildir. Buna müsaade etmemelidir. Dışardan ucuz mal getirtmek, hem memleketten fazla döviz çıkmasına sebep olur hem yerli sanayiimize ağır bir darbe indirir.»
Verilen havadislerin sonu çıkmamasına bakılırsa, yaygaracılar ağır basıyorlar, d'şarıdan sipariş yapılamıyor, ayakkabı piyasası yine onların avuçlarının içinde kalıyor. Bu muvaffakiyet, kunduracı vitrinlerinde eserlerini göstermekte de gecikmiyor. Pabuçların üzerindeki kara yazılı etiketler gün aşırı değişmeğe başlıyor, rakamlar sobaya yaklaştırılmış termometre civası gibi mütemadiyen yükselirken malın kalitesi de tepesi aşağı düşüyor.
Bir çift kundura fiO, 7(1 lira. Yani bir memurun bir aylık kazana. Nasıl alınır, nasıl giyilir? Daha ucuzunu alsanız üç aya varmadan tabanları dağılır, pençe de tutmaz. Ucuz dedikleri ne sanki? En aşağısı otuz lira Biri ilk. öteki orta Öğretim cağında iki çocuklu b»r memuru.! halini gczöniine getirelim...
Kunduracıya soruyorsunuz.
— Neden bu kadar pahalı?..
Asabileşiyor:
— Buna pahalı denir mi bayım'’ Deri, kösele fiatteri yükseldi, işçi ücretleri arttı Riz bir kuru ekmek parasına çalısıvo-ruz.
Ana caddeleri dolduran şık vit-rinli kundura mağazalarının her gün çoğalıp şıklaştığını gördükçe insanın: kuru ekmek paracına çalışan fedakâr yurttaşlarımız ne kadar çokmuş! diyeceği geliyor.
Son zamanlarda kunduracı vitrinlerinde veni bîr süsleme modası peyda oldu Vitrinin ortasına keleplermiş kocaman bir yılan korkunç basrnı kaldırmış ucu çatallı kıpkızıl dilini çıkarmış, vitrine yaklaşanlara sald‘r":tük gibi gözlerini belertiyor Hani, bulunduğu vitrin iem mükemmel bir alâmeti farika!..
Simdi, bu işlerle ilgili biri kar-smıza çıksa da sorsak:
— Dışarıdan ucuz kundura getirtmemize mâni olan sey döviz meselesi ise: derilerinden lüks kadın çantaları, lüks kad-n iskarpinleri yapılan şu korkunç boğa yılanlan bizim memlekette mi yetişiyor?
Merak ediyorum, nasıl bir revan alırız acaba?!
Cemal Refik
AKŞAM
Müslüman devletler konferansı
Kahire M (AA.) — United Ftmo! Arap BlrllJI, Hint birliğin-
den. mflalüman devletlerin bir kan-feram davet arifim mİ nl tottyen bir meaaj almıştır.
Bu mesaj 100 milyon Hini mflsltt-msnrmn Artıp blrliCtnl d-sta İrildiğini •öylemelrtedir.
SİZE MUHAKKAK SAADET GETİRECEKTİR .Saat modellerinin lnoellk ve aarafo-tlle, Üniversel mûeseseri, İsviçre «sat aleminde mOstema bir mevki kaıan-mıetır.
1894 senesinden bugün® kadar, hassas. iarif to tam ayarlı saat, Mylece Oanevrede İmal ediliyor.
1894 senevinden bugüne kadar M. M. Perrei at Berthoud. kemali lUnfi ila çatışarak dünyaya tanınmış şöhretlerine lâyık olduklara» her gön İçin ispat etmektedir.
Harb sonu 1648 yeni yılında ttCı! verini mat!eri gene vakti tam ve kurar-raa ayar edip »amfetin alâmeti farl-kamdırlar. BllaftinlsdeM yeni Ünlver-sal saati, stee muhakkak saadet (*-tfraerekttr.
Batış yeri: Eminönü McydMH Arion saat mnftnraaı.
Takma uçak alanları
Amerika ordusuna mensup mühendisler, uçak alanlarını yeni takma malzemelerle döşemektedirler. Bu yeni malzeme, zemine yatırılmış kanava bezinden başka birşey değildir. Zifte batırılmış olan bu kanava bezinin üzerine asfalt döşenmektedir. Esas Itibarile, evvelden hazırlanmış takma malzemeler daha çabuk tamir edilmektedir^_
Emlâk ve Eytam bankasının Adanada yaptıracağı evler
Adana (Akşamı — Şahrlmlzde yeni istasyon güneyinde Emlâk ve Eytam bankasınca yaptırılmasına karar verilen 100 bahçeli evin atmalarının mühim bir kısmı banka tarafından satın nhnmışhr.
Bu 14 üzemid? tetkikler yapmak Özer® Emlfllt ve Eytam bankam umum müdürü B. Mithat Yener. bankanın İdare meclisi başkanı Süreyya Kip. bankanın yapı limitet şirketi müdürü Emin Zînclrkırun, Ankara’da Saraçoğlu mahallesinin inşaatını İdare eden Ferdi Karaman ve mimar
Abone bedeli
Türkiye ften-o’
2801' «uru; MCü kuru s
1500 > 2900 ■
'*00 > 1800 t
l .Ddlll içirt elli Kuruşıuü
Senelik
S aylık
3 Aylık
Adres
pul gönderilmelidir Aksı ukdlrae ndrek değiştirilmez
relelonianmıı Başmuharrir:
Ya» tfljerlr 2Ö7G5 - İdare- ZIHîHl Müdür: 2«4»ı
Muharrem 18 — Kasım 46 imsak Güneş öğle İkindi Ak ViıUi E 13.51 2.30 7.28 9-48 12.00 1-31! V’. B.35 7.23 12.13 14.33 16 45 18-25
İdarehane Bamiıı civan
ACUnUSİUK SOtHK NO 13
Haldun şehrimize gelmişlerdir.
Gelenler arasında Tuğla, kireç gibi yapı malzemelerinin maliyet fişlileri Özerinde incelemelerde bulunmağa yetkili üç kişilik bir mütehassıs heyet de dahil bulunmaktadır.
öğrendiğime aöre. bankanın Ankara'da yaptırdığı eylerin beher! 13 bin liraya malolmuştur. Şehrimizde yapılacak olan evler zelzele tipi olduğundan maliyet flatlnhı bu meblâğı aşacotı ve aşağı yukarı beherinin 15 bin liraya çılmcaî» tahmin olunmaktadır-

K HB KM
28 Aralık 1Ö45
8aMfe 8
Kodüktör, biletlerini zımbaladıktan sonra. kompartımanın kapısını kapp.dL Kadın:
— Kocacığım... Bana bir . sigara verir misin?.. diye sordıı. Erkek onun önünde bir tabaka açlı. Ve çakmağı-, m' ait viedi.
Kadın pencereden dışarıya baktı Geriye doğru kaçan telgraf direkleri. ağaçlar... Ve uzakta mor dağlar!.. Hışla seçilen bir demir köprü., bir bn-taklA'ta melûl melûl trene bakan mandalar. Ve sonra-
— Gazete.',, Gazete!-..
Serleri İle trenin yanı bnştnta kokutan lith köylü çocuğu. Bozkırda akgam oluyor. Tren erguvan! bir ılığın İçinde koşuyor,
Kadın slgn ra’iııdan bir duman «vurarak gülümsedi:
— Hatırladın rai kocacığım?.. Seninle İlk defa tanıştığımız gün olan bitenler gözlerinin önüne geldi ml?„
Erkek başını salladı:
— Hatırlamaz olur müyüm hiç?., tşte yine ayın yoldan geçiyoruz. Belki de aynı vagtanun aynı kompartımanında bulunuyoruz...
— Hayır... O kompartımanın döşemeleri kadife İdi. Bunıınkl kırmtzl deri!.. Vagon başka..
— Fakat insanlar aynu. Yan! seninle beıı. Ne heyecandı ya Rabbl!,.
— Evet... Fakat sen tesadüfe bak bfr k-re... Genç bir adamla, genç bir kadın aynı trende, aynı kompartımanda. ya.'nK olarak. aynı köye gitmek üzere yola çıksınlar . Ve kompartımanda cnn ciğir ahbap olsunlar Gözümün önüne senin La Fon-ten'in masalındaki kuzuyu kandıran ka şa rainmiş kurt tavrlle: .Hanım efendi sizde mi Leylâklar köyüne gidiyorsunuz?..» diye soruşun geliyor,. Ne pişkinlik doğrusu!.
Erkek güldü:
— Hani sen de az değildin ya... O kadar fettan biç, tavrın vardı İd-.
Kaöın utanmış gibi bir tavırla:
— Hiç de d.ğill..
— Unuttun galiba... O ne pozlar o ne .şairane haldik.
— ya seninki?.. ya seninki?. Benim aklımı ç:lmek için ne manevralar çevirdin!..
— Her ne ha) ise Fakat hakikaten de unutu'ma2 bir seyahatti. Unutulmaz bir g'cc'.. Hamlıyorsun ya. mehtap da vardı. Vagon penceresinden kırları, nehirleri ve güleri seyretmiştik.-
— Evet... Bsçbaşa Yapayalnız bir kompartımanda... Bir aralık yanya-na pencerenin önünde duruyorduk. Sigara İçiyorduk. Hani sen şöyle eğildin de ensemden beni!.. Hani »en de yok musun?.. Korkunç erkek!.
Kadın birdenbire gıdıklanmış gibi olduğu yer d* kıvrana kıvran» gülmeğe başladı.
Kocası merakla sordu:
-- Ne gülüyorsun Şaziye?..
Fakat Şaziye gülmekten cevap veremiyordu. Nihayet;
— Aklıma ne geldi biliyor musun?-Hani birbirimize o karV-r dalmıştık kİ ineceğimiz İstasyonu, »Leylâklar» ı gcrtık;;-n sonra aklımız başımıza gel-mlîti. Biln’cjr hangi köyde inmiştik. Tekrar g ri dönecek tren 4 saat sonra gelecekti. Köy istasyonunda bek-üyerek geçirdiğiniz dört saati hatırların değil mİ?.
— Hatırlamaz olur muyum hiç?.. Ne heyecandı Adeta bu yanlışlıktan memnun, hattâ mesut olmuştuk. O tnhta istasyon blnasındı geçirdiğimi,' ı saat unutulur şeylerden nıl İdi?.. Hayatımın en güzel anlan... Sonra aşağıdan gek-n trenle tekrar «Ley.akak» a dönmüştük. Bilmem okudun mu D'Annunzio'nun öyle bir romanı vardır, Trende kahramanlar birbirlerine dalarlar da inecekleri istasyonun farkında olmazlar... Ne güzeldir di'i! mi?..-Fekp.t birim yanlışlıkla ind'pimlz İstasyonda geçirdiği mlz 4 saatlik saadeti D’Annunzio'nun kab-nmunian dünyada tatmam ıştır. Bun ı eminim' . Ah o köy istasyonu ne d» şirin yerdi... Alevli aşk mabedi*.
Koridordu lokantalı vagon memurunun çaldığı çıngırağın sesi işitiliyordu. Akşam yemeği hazırdı. Erkek: — Haydi, dedi, gel yemek yiyelim. Kadın dudak büktü:
— Ben trende bir şey yemem, bilirsin... Yalnız maden suyu İÇerlm...
— Gel caıum... İki bira İçer kendine gelirsin... Yürü haydi...
Yemekte yine eski hâtıralar anıldı İki değil dört şişe bira İçtiler. Tekrar kompartımana döndüler.
Biri bir kllap açtı, öteki gazetesini alU kere okumak ahdi ile başladığı fakat allı satırdan fazlasını okuyamadığı bir baş makaleye tekrar göz gezdirmeğe başladı.
Yavaş yaraş İkisinin de güz kapaklan kendilisinden kapanmağa başladı.
Evvelâ erkeğin, sonra do kadının muntazam nefesler aldığı IşIUldl. Uyum uçlardı..
Erkek birdenbire gözlerini açtı ve etrafına bakınarak telâşla kndına «eslendi:
— Eyvahlar olsun... «I^ylftkıUr» istasyonunu geçmişti i-
Kadın: #
— Deme!-
Söziylo sıçradı. Hakikaten de geçmişlerdi. Söylene söylene İlk duran istasyonda indiler. İşte sen'-lerce önce 4 saat öbür taraftan gelen treni bekledikleri İstasyon!-
Alevli aşk mabedi!.. Dünyanın en şirin yeri!.. Kendilerini tekrar geri götürecek olan öbür trim bu sefer 3 saat sonr® geçecekti.
Bu 3 saat onlara 3 asır gtbl geldi. Erkek bir aşağı bir yukarı dolaşırken hiddet İçinde etrafına bakınıyor:
— Allah kahretsin- Ne de kasveUl yer!tüye söyleniyordu.
(BİR YTLDT7J
Fransız - Sovyet görüşmeleri niçin kesildi
Paris 31 (AA.) — Fransa İle Rusya arasında Moskovoda cereyan etmekte olan iktisadi görüşmeler İnkıtaa uğramıştır. Rusya, Baltık devletlerinin harb esnasında Fransız Bankasına yolladıkları altını talebetmekto-dir. Söylendiğine göre, Fransa, Balkanlarda Frarısaya alt bulunan altınların ladesi şartlyle bunu kabili etmiştir.
|BULMACA
1X141078* 10
4 — Fenalık - Tersi emellerdir.
6 — Asri insanların kafasında bulunur.
8 — Pislik - Tersi bir erkek adı.
7 — Tersi Bulgaristan da bir şehir -
Tersi cemi edatı. ■
8 — Dadı.
8 _ Başina«N» gelirse eski şairlerimizden biri olur - Hamız.
10 — Tersi sıçrıyarak demektir.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan zağa vs yukarıdan c şaftı: 1 — Mukaddesat, 2 — Ukala. Nuri, 3 — Kadırga, Aç, 4 — Alışmamak, 5 — Darmadığn. 0 — Oad. Zas, 7 — Enamaz, Bağ, 8 — 6u. Ağabeyi. 9 — Arakısayob, 10 — Tiç, Gibi.
MISIR MEKTUPLARI
Nahas paşaya karşı suikasdı kimler yaptı?
Bütiin şlioheler Siyonistlerin bu suikasdı yaptıkları noktasında toplanıyor
Kahire (Husus! muhabirimizden)— Şehrin ortasında, Kasr-el-Aym gibi en işlek sokakta ve akşamın 8 sında pnthyan bomba cani bir ol tarafından atılmıştır; fakat hedefi Nahoş paşa değildir. Zira bombanın atılmış olduğu şüphelenilen vd askerî oto-moblbn arkasından gelen «sarı otomobil» Nahııs paşanın İçinde olduğu ve kendisine mahsus oLraıyıın araba İte ancak garip bir tesadüf eseri karşılaştığı tahmin edilmektedir.
O saatte, ve karanlıkta Nnlıas paşanın kendisinin olmıyan otomobille oradan geçeceğinin hesaplanmış ol-mtıa pek zayıf bir İhtimaldir ve bu şüphe ve İhtimal mâkul kimseler tarafından daha ilk günde ccrlıcdil-miştir.
Fngat Vefd'cl gazeteler liderleri Na-has paşanın İyi bir tesadüf eseri olarak ölüm tehlikesinden kurtulduğundan uzun uzadıya bahsediyorlar.
Ortada bir suikast var, fakat ralli kimdir?
Asabi veya muvazenesi eksik her hangi bir Mısırlı olabilir. Fııknt bu İhtimal pek znyıftır. Bütün ihtimaller bir noktada toplanıyor: Siyonist-ler. Son zamanlarda Yahudller tarafından buna benzer, derin bir mâna' ifade etmiyen, yalnız terörist ve karıştırıcı birkaç Suikast, olmuştur.
Adil yenin son tahkikatında yeni bir mesele doğmuştur: İmzam bir mektup. Bu Izmasız mektubun sahibi, cinayeti kendisi yaptığını, fakat katiyen Nah as .paşayı kasdetmcdlğlnl vo hattâ Nahoş paşanın arabasına isabet ettiğinden özür dileyerek cürmü-nü İtiraf ediyor. Fakat bu mektubu yazanın bombayı ntan adam olup olmadığını artık Allah bilir... Bu tehlikeli spora müptelâ disk atıcısı, atlet, eline disk yerine neden bir bomba almış? Bunu söylemiyor...
Mısır gazetelerinin söylediklerine göre âdliyentn Son tahkikatı atılan bombanın parçalan, İngiliz ordusunda kullanılanlardan olduğunu göstermektedir. Fakat minareyi çulun kılıfını hazırlar, bombayı atmak Is-tlyen çalmasını da bilir, şüpheler tamamıyla evvelce de söylediğim gibi slyonlstler üzerinde toplanmaktadır.
Her ne ise, mânâsız bir terrortst hareketten ibaret olan bu hâdise burada derin bir nefret uyandırmıştır ve son derece ciddi telâkki edilmiştir. Zira Mısır bugün muhtelif Arap emir ve siyasi hükümet adamları tarafından ziyaret edilmekte olduğu bir anda yapılan bu çirkin hareket yüksek • makaraları müteessir etmiştir ve za-1 hitanın gevşekliğini göstermiştir Bu' gibi şeylerin tekerrür etmemesi İçini de ciddi tedbirler alınmıştır.
Mısır, bugün kozmopolit bir ülkedir ve yalnız Arap devletlerinin değil. | yakında belki Şimali Afrika menıle- , ketlerinin de lideri sırasın» geçecek-1 tir'
Son malûmata göre, hâdiseye şahit olan bir askerin ifadesi tahkikata ye-1 nl bir cereyan vermiştir. Bomba patladığı zaman orada olan asker, İki arabanın durduğunu miişahedo etmiş. bombanın patlamaslle bu İki otomobilin son süratle hareket ettiğini de görmüştür. Suikastçı bu arabalardan birinde mİ İdi?
Bomba hâdisesinden sonra Vcfdlst gazetelerin tonu fazla yükseldiğinden Sandlst gazetesi olan «Duştur» suntan söylüyor:
«Siyasi kanştırıcıtar zihinleri zehirliyor ve İhtilâl hazırlıyorlar. Bu d-nayete mâni olmak bir vazife, hattâ' milli bir borçtur.»
Düstur, Vefdisllerln asayişi bozmakta mahir olduklarını hatırlatarak diyor kİ:
«Onların asayiş! bozmaları birçok defa vaki olmuştur, üniversitenin açılışından evvel karışıklıklar çıkarmışlardı. Amelelerin, talebelerin ve memurların arasında şanslarını denediler. Bugün Aehar'ı çalışmalarına bir merkez yaptılar. Fakat bu hare-ketJerlnt cezalandırmak ve karıştırıcıları kuvvette cezaya çarpmak İçin kanunların kifayetsiz olmadığını ümldcdyolruz
Yfibeyde Çftapt»
Ispanya - Fransa münasebatı
Fransa, Anglo Sakson-1 ardan cevap almadıkça İspanya ile münasebatı kesmiyecek
Paris 22 (A.A.) — İspanya İle münasebetlerin kesilmesi İçin Fransız solcu gazeteleri her ne kadar neşriyatta bulunuyorlarsa da Fransız hükümeti, Amerika ile İngiltere'nin bu mesele hakkindakl fikirlerini anlamak hususunda bu devletlere verdiği notalara bir cevap almadıkça bir harekette bulunmıyacaktır.
Geçtn hazirandan beri Fransa'nın İspanya İle olan münasebetleri çok müphemdir. Fakat ticari münasebetler normaldir. Fransa, İspanya’ dan bilhassa çok mlkdarda portakal suyu beklemektedir. İspanyol demokratlarının kalabalık olduğu Fransa'nın güneyinde FYanco'ya karşı kımıldamalar artmaktadır. Tou-louse Cumhurlyttçilerln bir nevi yari raimi merkezi olmuştur, şehirde ve şehir civarında 100.008 den farla Cumhuriyetçi bulunmaktadır.
Franko’nun demeci
Londra 22 (R.) — Dün Ol. Franco bir demeçte bulunmuş ve tspanya'nın tekrar İtibarını elde etmesi İçin milletin yeniden gayret göstermesini Is-mlçtlr. Bu beyanat Franco’nun iktidarda ka’mak niyetinde bulunduğuna da»r bir d?Iil sayılmaktadır.
Frangın dolara nispetle kıymeti
I.nndra 22 fR) — Gazetelere göre bir doların kıymeti 110 -125 Fransız frangı olarak tesbit edilecektir.
Karaman civarında bir yük treni yoldan çıktı Karaman 21 (A. A.) — Adana -Konya 471 numaralı yük katarı. Mandason İstasyonu makası dışında hattan çıkmıştır. Sabahtanborl yolun açılmasına çalışılmaktadır. Ulukışla - Konya 464 numaralı ara treni Karaman’da. Konya - Ulukışla 473 numaralı ara tren! de Ankörcn’de altı santtenberi beklemektedir. Son alınan malûmata göre, hattan çıkan katarda zarar yoktur. Yalnız makas hurdahaş olmuştur.
Yarının Londrası
nasıl olacak?
Şehircilerden mürekkep bir heyet, hazırladığı plânda şehirde nüfus ue fabrika kesafetinin azaltılması lüzumunu ileri sürüyor
İngiliz muharrirlerinden Hubcrt Btrd yarının Londralının nasıl olacağına dair yazdığı bir makalede diyor kİ:
Eski Londra sitesi ve bunu çeviren Londra Kontluğu da dahil olmak üzere Büyük Londra ismi verilen vâsi bölgenin İmar ve tanzim plânları teklifleri hazırlanmıştır. Birbirine geçen bu 3 Londranın 6.003 kilometre murabbaIık bir mesahası olııp nüfusu 10. 250.000 kişidir.
Yeni plânların hazırlanmasını ln-tacettiren pg, bu büyük İnsan ve endüstri kesafeti olmuştur. Londranın ev, fabrika ve dükkân bakımlarından kontrolsüz ve plânsız bir şekilde darmadağınık olarak büyümesi, İngiliz 3anayi ve ticaretinde oynamış olduğu fevkalâde mühim rolden ileri gelmektedir.
Bu kadar büyük bir şehrin gelişigüzel genişlemesinden doğan müşkül iskân, iş ve taşıt şartlarına bir çare bulmak İçindir kİ, şehircilik mütehassısları bu muazzam ödevi üzerlerine almışlardır. Londra üniversitesine mensup olup dünyaca tanınmış bulunan şehircilik mütehassısı profesör Patrlck Abcrcromble’nln başkanlığı altında çalışan bu plâncılar Londra çevresinde mevcut şartlarla noksanlıkları lnccliycn bir rapor neşretmelerdir. Bu rapordan maksat Londra halkının en müsait şekilde ve en elverişli şartlar altında yaşayıp, çalışmasını mümkün kılmaktır.
Profesör Abercromble'nin koyduğu teşhise göre Londra şehrinin fazla-slyle büyümesine meydan verildiğinden tesirli surette idare edilmesi müşkülleşmişllr. Herhangi bir şehir, sakinlerine yaşama İmkân ve vasıta-larlyle âmme Servisleri Ve kolaylıklarını temin etmelidir.
Maalesef Londra lüzumundan fazla büyüdüğünden bunu lâyıkiyle başarabilecek bir variyette değildir. Lon-dıuda ayni âmme servislerini ve ayni yol ve demiryolu hatlarını kullanan lüzumundan fazla insan ve fabrika vardır. Bu taşıt servisi erinin bu kadar muazzam sayıda bir insan ve fabrika, kütlesi tarafından kullanılması. doğru değildir. Eskimiş evlerin adedi çok fazladır, vc Londranın bazı kısımlarındaki evler sıhhate muzır olacak şekilde hemen hemen üst üste İnşa edilmiş bulunmaktadır. Semaları dumanla dolduran, havanın temizliğini öldüren ve gündüzü geceye çeviren o meşhur Londra sislerini büs-btıtün kesifleştiren sayısız ev ve fabrika bacaları göze çarpmaktadır. Açık sahalar, parklar ve oyun meydanları çok azdır. Modern taşıtın akışını, izdiham re gecikme olmadan istinbe-debilecek kadar geniş yollara nadir tesadüf edilmektedir.
Londranın güzel tarafları da yok değildir. İngiliz Başkentinde birçok muhteşem binalarla halka daima açık tutulan geniş parklar mevcuttur, Mamafih bunların yanfndn yükselen köhne ve biçimsiz yapılar, manzaranın bütün güzelliğini bozmakta ve sanki ezici bir darlık hissi uy a ndırm aktad ir.
Brltanyanın müstakil şehirlerini plönlıyanlar diyorlar ki: «Bu âdi ve çirkin binaları yıkalım kİ, İngiltere tarihinin ihtişamına delâlet eden bu âbideler güneş yüzü görebilsinler. Eskimiş evleri kaldırıp yerlerine, gerek çocukların ve gerekse büyüklerin „ .ncş ve temiz havadan İstifade edebilecekleri acık sahalarla çevrili güzel bLnalar İnşa edelim. Ticaretin hakikî taşıt danîarları olabilecek kadar geniş yollar açmalıyız. Fabrika ve İşçilerin birkaç dar saha dahilinde takıldığı büyük şehirlerin darmadağınık şekilde_ genişlemesine nihayet' vermeliyle. İnşa edeceğimiz yeni şe-İlliler, kendilerine uygun endüstrile-
re, kendilerine uygun iş ve yaşayış şartlarına malik olmalıdır.» *
Profesör Abercromble’nin Londra ve civarları hakkında neşrettiği rapor İşte bu meseleleri İncel emektedıo. Plân Londra bölgesi dahilinde yeni endüstri İnkişafı ve nüfus fazlalaşmasını münasip görmediği gibi gerek fabrikaların ve gerekse halkın daha elverişli bir şeklide dağıtılıp gruplar teşkil etmesini mümkün kılacak şartları tesblt etmektedir. Plânda teklif edildiğine göre mevcut yollar ıslah edilip uzatılmalı, yeni yollar meydana getirilmeli, ve yeni İnşaat gelişmelerinin, elverişli ziraat arazisini yutabilecek ve yahut Londra etrafında geniş ve açık bir toprak kemerin kurulmasına mâni olabilecek bir tarzda olmasına meydan verilmemelidir.
İki cihan harbi arasındaki 20 sena zarfında Londra mıntakasırun nüfusu bir buçuk milyon artmıştır. Diğer mmtakalardan Londrayu o kadar fazla miktarda sanayi ve fen İşçileri 11e memur hicret etmiştir ki, Londranın. İnglltcrenln ticaret hayatında oynadığı fazloslle önemli rolden doğan meseleleri bir kat daha güçleştirmek tedir.
Şehlrcller bu meselelerle nasıl aşa-çıkacaklardir. Onların telkin ettiklerine nazaran Londra Kontluğu bölgesiyle buna hemen mücavir sahadan takriben bir milyon kişi büyük Londra bölgesinde daha uzak noktalara çıkarılmalıdır. Bu noktaların bazıları İç Londranın kalabalık nüfusunun bir kısmının hicret ettiği yeni bauilyblcrdlr. Diğerleri Londradaki hafif endüstrilerin bir kısmı ile yeni milli İnşaat plânı gereğince işçiler İçin ev İnşa edilebileceği küçük şehirlerden mürekkeptir.
Gerek sanayi ve gerekse nüfusun yeniden tevzii, plânın tatbiki bakımından elzem bir mahiyet taşımaktadır. Londrtıun endüstrisi çeşitli olup ağır kimya ve makine endüstrilerinden tutun da, giyecek, mobilya, gıda, yedek motor parçalan ve elektrik İriniyle uğraşan sanayileri ihtiva etmektedir. Ağır endüstrilerin taşınması İmkânsızdır. Fakat hafif endüstriler diğer noktalara pekâlâ nakledllebîlir. Bir milyona yakın İnsana İş temin etmek için yen! sahaların seçilmesi lâzımdır. Zira Londra-nın başarıyla planlanması buna bağlıdır. Yeni sanayi merkezlerinin 1700 fabrikayı paylaşması Icabedecektir
Her hangi bir şehrin verimli bir ticaret siyasetine girişmesini mümkün kılan lüzumlu münakale sistemini temin etmek için Prof. Abercombie, Londranın kalbgâhından eyaletlere doğru çıkacak olan ve satışların çabuk ve Izdlhoınu uğramadan hareketini kbil kılacak mahiyette 10 tane yeni ana yolun açılmamı teklif etmektedir. Bu yollar, gene ticaret satışlarının çabuk hareketini şağlanır.k maksadlle plânlanmış tâli yollar ile esas ana yollar arasında bir yoldan diğerine süratle geçilmesini tem'n eden 5 halka yoldan müteşekkil bir şebekeye bağlanacaktır. Bütün bu yeniliklerin şimdiki demiryollarının kum en elekt rlk! e ştlril" " siyle bü ‘ r-n taşıt ihtiyaçlarını ta ta-. İn ctmasl lâzımdır.
Londra Ue onu çevrellyen peyk sihirler arasında pnrkbk ve zlraate elverişli açık bir saha çembtrl oinvıh-dır, Bu suretle Londra şehrinin te r.'z hava lhtl-acı temin edilir ve Londralılar da başkent dı«tnda. vartlm-’i kolay, oyun sahalen bulmuş olurlar
Bıı ödev insanı âdeta üskiit --k böyüklilkte İse de. Lor ''".-m F1 ' ’ -11 için çok mühimdir. Bit konuşr- ı plnrun ancak ana hatlarını cizc^ • Fakal, âzlmkârlık ve tack'Ft say-- -*• de, uzun ve çetin olmvına rağmnn plânın tatbiki kabil nla*ak»,!r
terzilerden giyineceğim. Akşam üzerleri yaşlı bayanlarla briç oynamağa gideceğim. Böylece o aptalı da İhtiyarlatmış olurum. Ah, Gernıaine! Sana böyle bir babayı lâyık gördüğüm İçin affını dilerim.
Gernıaine:
— Bu hususta biraz geciktin!
— dedi. — Rica ederim, sakinleş. Ne oldu bakayun?
— Dun pek nazik va sevimliydi. Böyle oişunu hiç de hayra yormam. Bana: «Hclâne, tylce örtün, pek sıcak değil.» demesi üzerine, başıma nahoş bir vakanın geleceğini anlayıverdim. Yemekte de gördiln. Ne tatlıydı, şakacıydı. uyanıktı. Herkese karşı nazik davrandı. Hattâ şoföre bile. Gidip kahvede bir şey İçmesi, on bir buçukta bize gelmesi İçin müsaade etti. «Şerefimize içersiniz, Auguste!» dedi. Sonra da; gerçi komedi hoştu amma, rezalet denecek şegkllde kahkahalar attı. Perde aralarında tenkld zekâsını gösteriyordu. Nihayette de piyesin pek saçma olduğunu söyledi, aktörlerden ve aktrislerden her hangi birinin küçük bir hareketine pufladı. Onun neşesi bana da sirayet etmişti. Babanın yanında İnsan artık hiçbir şey düşünmez olur. Sana söylemeyi unuttum. Koskoca locayı ikimiz İçin tutmuş. Yerimde bir kutu da şekerleme buldum. Bu şekerlemeler h!ç fail hayır değildir. Hülâsa, gece yarısı dan*ia«e gittik. Masayı önceden ha-
biri olmasaydı, ben! hiç de cğleııdir-mlyen böyle bir işle uğraşmazdım, emin qL Zmgırdıyan vagonlarda. İş adamlariyle münakaşalara tutuşmak hiç mcşreblmce değildir. Hoş, yüzde doksan sekiz ihtimalle buradan ay-rılmıyacağun ya... şimdi memnun oldun mu? Ha. kuzum: Madem böyle somurtüksun, pek komik bir piyes seç. Beni de kucakla bakayım, aptal çocuk!
Bay Arbigeont, uzun toylu, henüz çevik, nadir denecek şekilde şık bir adamdı. Küçük, zarif bir bıyığı vardL Yaşına nazaran hayli sarışın kalmış saçlarının aklarını meta ar etle gizlerdi. Kafasının dazlak kısmını da gizlemek çaresini bulurdu. Net ve İnce yıtaSMe. derin düşünceler ve endişeler ifade eden çizgiler hasıl olamamıştı. Bu yüz, egoist bir İnsanın sevimli vo mânâs® suratıydı. Bayan Arblgeont'a gelince, on senedir saçlarını baynyordu. Nihayet suni renklere kadar İşi arttırmıştı. Fakat o kadar kahramanca gayretlerine rağmen, her gün biraz daha hantallaşıyordu. şayet burna hafifçe aola çar-mk olmasaydı, kendisinde güzelliğin-bakiyeleri hâli var ssyılırdı.
Şöyle dedi:
— Canını sıkmak istemiyorum am- ■ ma,bizden aynlmanjak İçin elinden geleni yap. Bu mütemadi seyahatler _ hiç de hoş değil. Çok şiikttr, kâfi dc-
, uiyuruûi. Eğer ııç.ığTpa aptal herlfliL jgpede oenginls. Gemnelocs gitiBAİc
GÜZELLİK DÜŞKÜNLERİ
F.OEBÎ ROMAN
Yazan: Henrl Duvernois
Tefrika No, ı
Tercüme eden: Vâ - Nft
I
AİLEYE BAS BURUN
Kieopatranvı burnu ttyet daha kısa olsat/dt, arztn mukadderatı deplfirdt.
Faşça!
Bay Arbte. • bir inin evvel karısına dc-.ı :’.l ki:
— rfçlciıc! Bu akşam fevkalâdede, J-.rafc İşim yok. Haydi giyin. Evde k hafit bir şey yeriz; sonra tiyatroya gideriz. Piyesi kendin seç. Tabii, neşeli bir şey olsun. Bonra
.T ıJ-.de supc ederiz. Bu program gchvor mu?
Beyan Arbigeont, kocasına öyle bir buk'i ki, iki bir dilenciye, mükemmel iratlar, bir sayfiye evi, son model bir otomobil ve üniformalı bir şoför baig-dilmiş tasavvur ediniz,
Haykırdı :
- Coııy! Bu kadarı da fazla! Am^ua bi'ni ii.tsjI şunartıyorsun, Sırma dan-te)j( yeni robıımu giyerim.
K ..dlııl söi: hûddhıc kadar neşeye , kaplır.'.r.'ktı kİ. kocasının meşin ku- , Luyd ;. sıraladığını gördü. ;
Buır.a üzerine me-Mİeyl. anladı. Bojrj,
Arbigeont. ne zaman ikna edici İzahat vermeksizin seyahate çıksa dalma bu işi yapardı; kendisine bir eğlence tazminatı verirdi. Bu hal, tıpkı, bir hapishane müdürünün İdam mah kûmuna, İnfazdan evvel bir kadeh konyakla bir sigara İkram etmesi ka-, billndendl.
Kadın:
— Gene bfcsi bırakacak mısınız? -diye kekeledi.
Boy Arbigeont acı acı cevap verdi:
— Ne gariptir ki, zehir katın ak sızın bir eğifcnûeyl benimsiyemezain. Meselâ hava İyidir, ileride yağmur yağacağını düşünürsün. Yeni bir mücevherin vardır, tokmak keyfini, kaybetmek korkuslyle berbadcdersln. çok garip huyun vardır, zavallı kancığım! Yirmi beş senedenberi tabiatlarına alışamadım. Evet, doğrat Bir telgraf bekliyorum. İhtimal İspany 'ya gitmek mecburiyetinde kaîacağ: -Bak, «İhtimal» diyorum. Henüz orl. -da tesblt edilmiş bir şey yok.Şlm\liUl:, şu yakalıkları kutuya dizip seyahate hazırlanmam bir kabahat gibidir» sa-
için sana İhtiyacım var. Germalne boyuna evde kapalı kalmaktan şikâyet ediyor. Kızımızın iki gündenberl yirmisini bitirdiğini sana hatırlatırım, Tony!
Bay Arbigeont:
— Ben üç aydır elli dördündeyim.
— diye tasrih etti. — Onun içindir ki bu kıskançlık sahnelerin bana pek garip geliyor, sevgilim. Mafsallarım kakırdıyor. Sol omuzumda dayanılmaz bir aârı var.
.... Ertesi gün, saat sektede. Ger-mafue, Arbigeont, annesinin odasına girdiği vakit, onu, sırtına açık renk mavi bir pijama giymiş, dansing yadigârı olarak göğsüne bir Kolanda bebeği bastırmış hüngür hüngür nğ-lar buldu.
Genç ki2, merhamet ifade eden bir gülümseyişe mınldanâı:
— Kuş uçtu mu?
Bayan Arbigeont, daha yüksek «esle ağladı .
Germalne:
— Anpna pek de güzel kuklan var!
- diye lâfı çevirdi.
Kadın,, bebeği trajik bir hareketle uzattı:
— Al, senin olsun. Artık dünyada her şeyden vazgeçiyorum. Kendime flâncl bir sabnlıİLk alacağım, saçlarımı da kendi haline koyvereceğlm. Kolum kanadını kmldı. Birayla üç hafta yanımda kalomıyan bir sefil tulaıula did'w mekten usaadm, Küçük
zırlatmış. Artık ıstıraplr.rım ba;' iL Dansingde, malûm ya. ınatr.ıcr?!l?r. anlarsın, dolu. Babana bir nevi takdirle bakıyorlar. ’3ı'”,i görünce, keyiflenmiş gib! bir halleri vardı. Baban, onlara, göz uciyle, selâmlar çaktı, onlar da aynı şekilde mukabele enliler. Bütün bunları sann anlatmamaiıy-dıın. Fakat yüreğime öyle dert ki. sea de benim biricik sırdaşımsı»!
«Sek şampanya ısmarladı. Hem şu benim başıma fena halde vurandan. Havyar, kaz ciğeri, salata, mandalina. sigar... Nah şöyle uzun bir sigar. Hattâ bana da, «Dansetmek istemez misin?» diye sordu. O kudur arzu ediyordum. «İîayır» cevabını verdim Israr etmedi. Ne dese beğenirsin? Arlık böyle şeyler! başkalarına bırakmak lâzım geldiğini söyledi Başkalarıymış! Kimler o başkaları? Yetmişlikler. çarliston kıvırıyor. Netekim numaralar başladı, nişanlandığımız sıralar balerinlik eden bir dansöz gena numara yaptı. Sonra herkes, blrlbîrl-ne küçük; bililer attı. Babanın hedefi tabii matmazeller. Onlar da karşılık verdiler. İyi nişan alamadıkları için bana da İsabetler oldu. Tein gözüm ün üstüne bir bul geldi. Baban bu sırada, ıslıkla pek ayıp bir şarkıyı söylüyordu.
«Eve dönmek arzusunu gösterdi’! ramın surat aslığımı farkettl. «Hoppala. ağla bakalım şimdi de!» dedi.
(Arkası varı
ŞEHİRDE GEZİNTİLER
Tasarruf haftası
Tapu dairesinde bir kaç saat
bir
Tapuya hayatında herhangi________
»erile Ue olsun uğramamış İstanbuDu »dedi hiç şAhpesiı kİ denire girmemiş İstanbulludan daim ardır. Tapu daireri aynı samanda İttanbulon en hareketli bir yeridir. Hayat paha-UlLğmın en hâd rakamlara yükseldiği bu sıralarda kimlerin aşın derecede kazandıklarına ve kimlerin de sermayeden yediklerine yegâne kulak misafiri olabileceğiniz yer.
Tapu merdivenlerini tırmandıktan «onra çıktığınız sobayla ıatilnuş salon günün her çalışma saatinde tıklım tıklımdır. tş sahiplerine alt ka-napelerde 80 İlk bacıdan, kürklere gömülmüş hanımefendiye kadar herkesi elinde bir tapu senedi, nüfus kâğıdı İle beklerken görürsünüz.
Kıyafet ve hareketlerinden en mal ■atmaya, ne de almaya İhtimal ve-remedlkiErinlz de tapunun eski bir memuru kadar emektar komisyoncu ve şahitleridir.
Tapudaki bugünkü satışların nevine göre yarınki İstanbuJun n« tarafa doğru genişleyeceği hakkında bir fikir edinilebilir. Fatih kazasında bilhassa Edlmekapıya doğru arsa satıştan günde vasatı 40 taneyi bulmaktadır. Beyoğlunda emlâk satışları en ziyade ufak ev ve dükkânlar üzerindedir. Büyük binalarda İpotekler görülmektedir. Kadıköy kazasında ■atışların yüzde seksenini arsalar teşkil ediyor. Eminönü kazasında satışlar hararetlidir, satışların arasında ipotek muameleleri de İsıladır.
Sarıyer en az emlâk satışı yapılan bir kazadır, üsküdarda İse ipotek hemen hemen yok gibidir. Fakat buna mukabil arsa De kıymftl ar olan binalar satılmaktadır. Arsalar umumiyetle Çamlıca havallslndedir. Bu da gösteriyor kİ Çarnhcanın müstakbel variyetine bugünden hazırlık yapılmaktadır.
Eyüp kazasında bina az bulunduğu cihetle burada arsa satışı yapılmakta ve kısa bir müddet sonra da buralarda yapılmış fabrikaların fesçi] muamelesi tamamlanmaktadır Eyiibün tamamen bir sanayi ve fabrika muhiti halini almakta olduğunu görüyoruz.
Tapu dairesinde bu malûmatı toplarken nefes nefese birkaç kişinin geldiğine ve acele olarak bam muameleler yaptırdığına şahit oldum. Naran dikkatimi çektiği İçin al âka -tandım ve sordum, öğrendiğime göre kömür meşeleri imi.’! Garip değ!) mi kömürle tapu biri diğerinden tamamen bambaşka iki şey. Mesele şu: Kömür almak İçin tapu senedi lic müracaat edenlere eğer senede binanın yapıldığı İşaret ohınmamıya arsadır diye kömür vermlyoriarmış Bina sahiplerinin Şimaller! yüzünden geciken bu tesçû İşi de bu suretle kendiliğinden hallolunuyor!
Umumi bîr görüşle vaziyete bakarsak yarınki tttanbnlda yakm senelerde tok bir arsa kalmıyacaktır.
HALÛK DURUKAL
Kâğıt parçaların dan İstifade
Sekiz yıl evvel Londra ya gitmiştim İmperyal Hotelde kalmıştım. On katlı muhteşem e.dd ve tarihi bir bina. Her katında (100) odos vsr İçinde bir da Türk hamamı mevcut.
Büyücek kapaklı (3) tane çöp •e-pett gördüm. Ben sormadan hizmetçi anlattı. Bunların birine kâğıt, diğerine meyva gibi yenilecek »eyler, ötekine de maden gibi eşya konulurmuş.
Dikkat ettim. Ttrtemla, parlak, birbirlerine benze mi yen boya He boyamışlar ki yanlışlık olmasın. Hepsi madenden yapılmışlardır. Üstlerinde İngilterede yapıldığı yazılmıştı. Numara ve yapılış tarihini de koymuşlar. (35) yıl evvel yapıldığını anladım. Her alta, ayda bir kere boyatırlar. Ne kırılma var, ne bozulma, ne de kokma!
Hizmetçiden anladım kİ bu süprüntü kaplan günde (31 defa boşaltılır, temizlenir. Kâğıt kırpıntılarını kâğıt fabrikacıları aldırırlar. Meyva gibi yenilecek kısımlar toplanıp (hayvanat bahçesi!) ne, madenler de alt oldukları fabrikalara götürülmüş!
(Londra) nm en büyük ve (m kü çök caddeleri, yollan tertemiz! Gayet sağlam ve sık dokunmuş tellerden yapılmış büyücek kâğıt sepetleri gözüme Dişti. Hattâ büyük ticarethanelerin İçinde de bunları gördüm.
Kâğıt fabrikasına ait kamyonlar her gün dolaşıyor. Dolmuş tepetleri alıyor, boşlarını bırakıyormuş!
Anladığıma göre bu tenkiller, usuller İngilterede bulunan şehirlerde ve hattâ en büyük köylerde bile yapılmaktadır.
Bahlfe 1
ile rasgele buluştum. Hemşerim 1(B. Beni bir gun erine davet etti. iki odtılı bir yer. Taklitle almış. İçinde banyom, elektriği, kaloriferi, havaga-ö ve hattâ radyosu Te telefonu bO« vardı.
| - iş AR1YANLAR
ÇALIŞKAN OENÇ — Hatan Hukuk fakültesine devam eden bir genç öğleden sonraları İçin İş aramaktadır. Akşam'dg (Çalışkan Genç) rümuzuna. mektupla müracaat. 25® —
HER SANAYİE ELVERİŞLİ — Elektrik motörü ve transmisyonları havi atelye doerftn klralıktr. Müracaat Tahtakalr Ozunç&rşı 244 No. Emniyet hanında Mazhar Güç'e
214 —
(Kanadaı yi gezdiğim sırada kâğıt toplama tertipleri İngilterede olduğu gibidir. Ameri kada. Kan ad ada uçsuz bucaksız ormanların ve nehirlerin kenarlarında kurulan birçok kâğıt fabrikaları değil yalnız kendi memleketleri İçin, taşrada bulunan birçok yerlere durmamaea kâğıt gönderdikleri halde en ufak bir kâğıt kırpın tasın dan bile faydalanırlar.
(Tdyon) şehrinde top'anan süprüntüleri yakarlar, amele mahallesinde bulunan bütün evlerin (kaloriferlerini) İşletirler.
Bu tadalı barbdtn önce bir İngilizce gazetede okumuştum: (Llver-pu!) belediyesi çöplerden her sene (000.000) İngiliz lirasından fazla para kazanıyor!
Amir İkada, dünya «ergisine gittiğim zaman Nevyorkta, ve talr şehirlerde kaldığım otellerde Ingilizleı g!bl teşkilât yapıldığını gördüm. (Nevyork) ta telden yapılmış küfeler, «epetler daha büyüktü. (Nevyork Taymls) gazetesinin muazşam matbaa ve İdarehanelerini ancak bir gün ■artında dolaşıp tetkik edebilelim.
Bu gazetenin her gün batıp yaydığı milyonlarca gazeteden bahset-mJyeceğlm. Pazar günü neşrettiği Mevyork Taymlsl aldım. Merak edip tarttım Bir kilo (200) cram kadar olduğuna hayretle gördüm.
Gazete Rtarehonerintn müdürün* (bu kadar kâğıdı nerede buluyorsunuz?) dediğim raman:
— Gazetemizin mah olarak Ame-rikada bir. Kan ada da bir tane kâğıt fabrikama vardır. Bunlar bizim *ıü-assese için işliyorlar, eevabmı ver-mlştl.
Gece yanandan sonra caddeleri, ■okaklnn yıkayıp temlzllyen (süp-rüntücü - çöpçü» Mr Şanslı Rum
(46) sene evvel Mısırda bulunduğum ıaman çocukların, hattâ (12 -14) yaşındaki kızların başlarında taşıdıkları kalbur gibi bir kaba yollarda bulunan hayvan gübrelerini doldurduk! anm görmüştüm. Mahsur yaptırılmış uzun bir maşa De tuttukları deve, katır pisliklerini alarak bnşlarndakl kaba koyup acele yürürlerdi.
Bordum: İngDlzUr Mısın İşgal ettikleri raman yolları temizletmek İçin kolay bir usul bulup Dftn etmişlerdir: Hatırımda kaldığına göre İki (batman), yani İki buçuk okka hayvan gübresi getirenlere (2> kuruş v*-rfllrdl. Alınan gübreler, ziraat ve orman nümune bahçelerinde kullandırdı
(31) jnı öne* Mısıra gittiğimde bu usul hâlâ devam ediyordu. (18) sene evvel Mısın gezdiğimde toplanan gübreler bostancılar, bahçeciler tarafından kapışılıyordu.
2. OCAK ÇEKİLİŞİNE HAZIRLANINIZ

TİFChT /$ BANKASI
KÜÇÜK CARİ HlSAflAR SERVİSİ
TAPU KAYDI
İH ÛAÂaÂa
İH"l
psrum
Ad, Nf
f
5U.ii 5K1İ
Et satın alınacak
Haydarpaşa Birinci İşletme MtMİürlugünden:
İşletmemizce iaşe olunan pervanelin bir «malik ihtiyacı İçin kapalı ■arf üstlüyle 5000 kilo koyun ve 5000 kilo sığır eti satın «lın acıttır.
Mecmuu muhammen bedeli 15100 hra otan bu etin beher koyun etinin kilosu narh «atı olan 1 «o ve sığırın 142 kuruş dop bu flattan tenzilât teklif edilecektir.
Muvakkat teminat miktarı 1132 lira 50 kuruştur.
Eksiltme 7. 1. 949 tarihine raatlıyan pazartesi günü saat 15.30 da Haydar -şada birinci işletme komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin kanuni şekilde hazırlanmış olan mektuplarını eksilimenin muayyen saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komli-yona vermiş olmaları gerektir. Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı ltib’-a alınmaz.
Bu hususta fazla İzahat ve şartname almak için İşletmeye müracaat edilmelidir. (368071
Tutum haftası münasebetiyle bu çeşitli bilgileri yazmaktan maksadım şudur: öyle zannederim tel bütün Türklyede h?r gün sarfolunan binlerce Wo kflğtt karıntıları çarşılara, sokaklara, çöplüklere atılıyor.
îstanbulda o (heyülâ) gibi büyük ve gösterişli çöp kamyonları ve süprüntü arabaları De bütün çör çöpler toplanıyor, Unkapanma, Clballye görtürülütor, mavnalara dolduruluyor. Marmara denizine dökülüyor. Bir takımlarını da ftkaralar toplayıp yakıyorlar. Birçoğu da çamurlara karışıp denizlere gidiyor.
(Sümerbank) bu kâğıt döküntülerinin değerini takdir ettiği İçin An karada bu müessesenin yan tarafına koyduğu bir sandığa kâğıt atılmasını sigara «atanlardan boş paket göndermelerini riea ediyor. Fakat bu İstirhamların hepsi boşa gidiyor!
Çünkü (bedava himmeti) talebe-dlyor. İnsanların karşılıklı menfaat İle yaşadıklarını unutuyor. Nimetin külfet karşılığı olduğunu hesaba katmıyor!
Evet! Ankara caddesi civarında biri, kilosu bir kuruşa kâğıt parçalarını ratın alıyor. Balyalara doldurup galiba İzmltc gönderiyor.
Sabahları erken ve yahut akşamlan dükkânlar kapandıktan sonra çarşıları, pazarlan dolaşıp bir kere görmek ne kadar acıklı olur. Ben geçen hafta gezdim. Birçok fıkaranın sokakta atılan kâğıtları topladıklarını gördüm. «Buntarı ne yanacaksınız?» diye sordum.
— Bunları toplar yakarız, Kömür tozu ile karıştırıp yoğururuz, cevabını verdiler
Büyük caddelerin sokak içierlnd* bulunan çop sandıklarım karıştıran çocuklar, kadınlar gördüm. Bunlaı da bana (yakarl21) cevibanı verdiler
Dikkat etlim. Caddelerdeki evlerden süprüntü tenekelerini toplayan çöpçüler de çöp kamyonuna korlar makine döndükçe birçok kâğıt kırıntılarını eziyor, nihayet denizlere dökülüyor! Yazık değil ml?
Bunlara karşı İzmit kâğıt fabrikamız, gûlnftr, kavak yetiştirecek, paçavra tophyacaic ve bize kâğıt yapacak! Amer ikadan, Finlândlyadan (aellüloz) getirterek kâğıt yapacak Ve bize kilosunu (95> kuruşa satacak. Halbuki bir kavak ancak (10) senede, gülnar da aynı müddet zarfında yetişiyor.
Banlan yazmaktan maksadım Sü-merbank da tngiiizlerin Mısırda yaptıkları gibi oldukça çokça bir fi at İlân etse ve btr depoda satın a'sa çok kâğıt toplanır. Caddelerimi’. sokaklarımız temizlenir.
Daha sonra da İngiltere re Am«-rilrada olduğu gibi teşkil M yapsa ne kadar kârlı olur!
LOKMAN HEKİM
GENÇ CİDDÎ — Görgülü zeki fedakâr btr Türk bayan bir bay veya bayana refakat etmeg istiyor. Pasla yemek pişiriminden çok iyi anlar Ateşam'da (Fedakâr) rümuzuna, 258 —
az ücretli ve tecrübeli — Apartman kapıcım, bekçi veya »tap satıcısı İsti yenlerin Akşam'da (M.Ü.) namına adres bırakmaları rica olunur. 289 —
İNGİLİZCE MUHASEBEYE VA-KTF — Fransızcosı, Tûrkçesl mükemmel İthalâtı bilen tecrübeli muhabir saatlerle yahut bOtün gün için İş aramaktadır. P. K. 1532 tahr. müracaat. 28ö — 1 2 - İŞÇİ ARIYANLAR
ECZACI KM,FASI ARANIYOR — Reçete hazırhyacak bir arkadaşa ihtiyaç vardır. Bahçekapıda Salih Ne-eati Eczanesine müracaat, 250 —
LİSE MEZUNU — Veya muadili, hesap işlerinden anlayan, İki bin lira kefil verecek bir bayan aranmaktadır. İngilizce bilen tercih edUlr. Taliplerin: Çarşıkapı tramvay cad. 69 No. Eriş Kundura Mağazasına müracaatları. 285 — 1
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: YÜKSEK İKTİSAT V? TİCARET — İktisat fakültesi, Ticaret lisesi mezunu aranıyor. 292 — S
ORTA YAŞLI — Bir Alman lnü-rebblyesl acele aranıyor Rümus: A. B. müracaat. 278 —2
ŞOFÖR ARIYANL.lRA — Askerliğimi yaptım. Rakı sigara kullanmam. Ehliyetim vardır. Patronum* her veçhile müfit olurum. Akşam gazetesinde Z. B- rümuzuna müracaat 1 288 —
İŞÇİ BAYANLARA BİR MUTEMET MEMURA İHTİYAÇ VARDIR — MÛ-essesemlzJn atelye servisi er İnde çalıştırılmak üz(re işçi bayanlardan mada, mutemetlik işlerin! blhakkin tedvir edebilecek fo-al kabiliyetli btr memura ihtiyaç vardır. Memurun nukdl kefalet ibran şarttır. Müracaat: Ali Sald Ömer Galata Voyvoda han zemin kat saat 17 - iû 287 — 3
ÜÇ KİŞİİ-İK BİR AİT.ENTN — Lezzetli yemeğini ynpacak namuslu temiz bir bayan aranıyor. Her gün 9 dan 12 ye kadar Cağaloğlu Emln-paşa sokak No. 20 ye müracaat. 274 —
KUVVETLİ DAKTİLO ARANIYOR— Postahane ve Adliye karşısında Altıncı Noterliğe müracaat 269 — 1
BAĞDAT'TA ÇALIŞMAK ÜZERE BAYAN ARANIYOR — Bar ve kasada çalışmak üzere 1ö Türk bayan aranıyor. Şerait ve tafsilât İçin (Havft-nai Bar Roshid Street 368/1 Bağ-6 dad - Irak. 298 — 3
3 - SATILIK EŞYA
SATILTK FRAK VE SMOKİN — Çok İyi kumaş ve malzeme İle İstan-bulun maruf bir terzisinin dlklşldtr. Yepyenidir, Postane karşısında Büyük Kınaclyan hanında 31 numarada görülebilir. Telefon 34 - 32 234 —1
• AZ KULLANILMIŞ — Trııvakar *r-Jantc ceket ehven flat Do satılık pör-mek isteyeni:r Çlçekpazar Altıparmak han No 7 her gün saat 12-18yn kadar. 294 — 5
~ Kiralık — Satılık
5.000 LİRADAN 500.000 LİRAYA -r Kadar emlâk almak ve satmak. ıpo-• tek yapmak kârlı 1»1 olııp devir veya ortak Istlyenlcr vekâlet de kabul eder emniyet ve itimat edilir bir mües- ■ sesedir Beyoğlu Büyük Parmakkao' ‘ cadde üzerinde köşe baş1 No 4 Kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zar'r üsalp’ö müracaat. Tel' 42396 10û - Tl
KALORİFERLİ YAZTBANE — 5 oda bir daire 2 oda Içiçe ve tei( oda kiralıktır Galata Rıhtım raddesi Veli Alfmdar han kahveci Y-ınns, 87 -6
SATTI TK APARTMAN - Nişanta-şında 21 metre cepheli altı ve yedişer odalı 12 daireli mükemmel apartmanın yansı satılıktır. Gir dairesi boş verilecek Müracaat Beyoğlu İstiklâl caddesi 125. Telefon 40455, 198-3
SATILIK KAGİR EV - Cağaloğlu Hamam ttol'.ak 13 No ( tet yedi odn. elektrik, terkos ve nra'tl: Aynı sokakta 17 No. ya müracaat 239 —
BÜYÜK FIRSAT — 8umatya Ha-cıkaduı caddesi 110 No. ’ı 6 daireli manzaralı yine Balıkçı sokak 50 NoJı 4 daireli apartmanlar satılıktır. Bir-cecl Tahran palas oteline müracaat. Tel: 24852. 212 — 1
SATILIK BOŞ TESLİM — Bcşik-taşta. Adalarda. Boğazlçlnde ev, köşk ve arsalar. Müracaat: Akif Özgül Bmlâk tşfvi Beşiktaş Hayrettin iskelesi. 255 -
NİŞANTAŞINDA DEVREN SATILIK BAKKALİYE — Dört yol ağzı köşt şaşında hüyük Frljlderll İyi bir kâı »mln eden temiz ve muntazam bir bakkaliye dükkânı acele satılıktır Müracaat: Nlşantaş Güzelbahçe sokak « numaralı dükkâna. 2C4 — 1
5000 LİRA — Asri beton küçük erler bir ayda inşa ve teslim olunur Galata - 8 nel Vakıf han (Bengü) Küçük Evler Yapı şirketi. 295 — 2
ACELE DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Cagatağlu Yere-batau caddesinde Neşe apartımanı-nın altında No. 47. 286 — 2
ARSA SAHİPLERİNE — Ayazpaşa-da Cihangirde arsa satın alacağım. Satmak İsteyenler 44011 numaraya telefonla saat 12 den 14 e kadar bildirmeleri rica olunur. 290 — 5
BOSTANCI — Asfalt caddeye 176 m. eephesl İki kuyu elektrik çok güzel manzaralı 18 dönüm arsa izalri şuyulu 28/KH/1945 günü Kadıköy sulh mahkemesi başkâtipliğinde satılıktır. Saat 4,30-8 arasında T.: 42989 müracaat. 283 — 1
İYİ KİRA tLE — Eşyah veya eşya-sız u çok güneş görür, rutubetsiz bir oda aranıyor. Ayaklan romatizmalı bir baya bakımı da GzCrlae alacak aile tercih ve memnun edilir. Sirkeci. Tan Otel No. 4 de b«y 8ıtta’ya müracaat. 273 — 1
SATILIK — Orta koy de İki ev İki ahm otan 250 dönüm tc^la. Müracaat Arif özgül Beşiktaş Hayrettin iskelesi Emlâk İşeri. Wi — 1
BATTLTK KÂGİR HANE — Nuru-osmanlye caddesinde (57) numara (6) oda, bahçe, elektrik, havagazı, terkos Sultanahmet birinci sulh terasında 2BY12/945 raat (14) te müzayede İle «atılacaktır. Ayrıca müracaat: Bocan Binan Kuruosmaniye 282 — 1
KADIKÖYÜNÜN — En İşlek yerinde ve her nevi içki serbest mobtlyesi bol geniş bir lokanta devren latjhk-tır. Müracaat Kadıköy Söğütlü Çeşme caddesi 140 numaraya arzu edenler teşrif etsinler, 277 — 2
SATILIK GAYRİ MENKUL — Altında müskirat imal edilen depolan bulunan Galata eekl Kemankeş yeni Leblebici (20) No. h otel 28T2/M5 saat 16 da Bevoftkı sulh baş kâtipliğinde «atılacaktır. Fiat ehvendir. Dosya M5 : 46 287 — J
HATILI KARSA — Nlşantaş Güral-bahçe Sait paşa ömür apartman m yanında 312.50 metre çift daireli yapılır manzaralı ucuza Katiliktir. Telefon 438045 »8 — ’
ÜSKÜDARDA — İcadl ye Ferah sokağında 81 No. lı bahçe ve bahçıvan odaslle iki kuyuyu m 0.51 emi ahşap ** satılıktır. Boş olnrak teslim edilir. Sormak ve görüşmek için: Üsküdar Belediye Fen heyeti şefi ha] Besime müracaat. 271 —
fj-MUTEFERRİK
PARA İSTİYENLERE — Beş alt bin Hra kadar bir para ipotek mukabilinde verilecektir, tstlyen'.crln Akşam gazetesine N. B rümuzuna adreslerini bildirmeleri. 252 —
YAZMACILIK — Toptoncıtarmın vnnında çalışmış tezgâhtarlara kârdan hisse vererek ortak İş kurmak ls-tlyorum. Ehlilerin randımanlarını Akşam'da (Tüccar» rümuzuna bildirmeleri. 261 —
SERMAYE VE SÂYİM İLE - Hâlen faaliyette ticarethanesi veya yazıhanesi olan btr tüccarla ortak olmak İstiyor um İriekMlerin Akşamda (Sermaye! rümuzuna yazmalan. 280 —
İNGİLİZCE — Amcrlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde înRİllre? öğretmiş bir gene üç ayda Isan Öğretir. Akşam «D. S-» 243 —
İNGİLİZCE DERSt-ERİ — Çak tecrübeli bir bayan çabuk ve modern . .etodla İngilizce dersleri veriyor Tünelde. Süreyya Pasajı, 9 No, ya müracaat. 278 — 2
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
16 00 M. 6. ayarı. Radyo dans orkestrası, 10.00 M. S. ayarı, Haberler, 10.20 Geçmişte bugün, 10.25 Miizı.;: Fasıl, 20.00 Mandolin Birliği, 20.15 Pazar Gazetesi, 20.30 Şarkı ve Türküler, 21.00 Konuşma. 21.10 Radyo salon orkestrası, 21,50 Müzik, 22.15 Konuşma. 22J0 Konuşma, 22.35 Müzik (pl.), 22.45 M. 8. ayan. Haberler. Yarın sabahki program
73 OM. S. ayan, Müzik (pl), 7.45 Haberler, 8-0q Müzik (pl.), 12.30 M. B. ayan. Müzik (pl.>, 12.45 Haberler, 13.00 Radyo salon orkcrtrası.
urum!
ÇOCUK RESİM YAliiŞi
Haber aldığımıza e(.re, Doğan Kardeş dergisinin çocuklar arasında ter-ttbcttlgı resim yarışına mem cketi-mlzln her tarafından gelen resimlerden sergiye kcnt-labileceierl ve mültâfat kazanacakları ayırmak üzere.' profesör Mustafa Çekip Tunç, ressam Cemal Tollu. Zskl Faik İzer, BCdTİ Rahmi Eyüpoğlu. Ker.an Temizim ve Fikret Adilden mürekkep jüri heyeti dün İlk toplantısın/ yapmıştır.
ÇOK GÜZEL BÎR TEŞEBBÜS
«Doğan Kardeşi Çocuk Derlisinin •Verem Savaş Derneği» yararına ter-tibettlğl sanat miisamere erinin birincisi. büyük bir başarile ncllclen-mlştl. şimdi öğrendğimize göre 4 ocak 1845 cuma günü İçin ikinci bir «Doğan Kardeş» sanat müsame-«31 hazırlanmaktadır. Bunrla piyano ve keman konserlerinden başka, btr piyes oynanacak, şiirler söylenecek, milli raİHslar yapılacaktır. Küçük sanatkârlara şimdiden başarılar dilerin.
* Sivas yüks-ık tahsil talebe cemiyetinin yıllık umumi kongıesl M/12ZMS pazar günü saat 10.30 da Şehrad?-başı Onaltımort Şehitler caddesi 18 numarada Cemiyet mfr',:-rinde yapılacaktır.
* Fatih Halkevinden: Evimizde 2 ocak 1946 da başlayacak olan muhasebe, ticaret aritmetiği. ticaret Vesikaları ve mektupları derslerin! ihtiva eden akşam kursları kayıtlarına başlanmıştır. taydolmak isteyen yurddaşlsTin bir adet fotöCTafUrile birlikte Erimiz İdare müdürlüğüne müracaatları.
YENİ YAYIN,
türk tip cemiyeti mbcmuasi
Profesör doktor Muzffcr şevki Ye-nertn idaresi altında neşretmekte olan bu İlmi mecmuanın eylül nüshası intişar etmiştir.
Lokman Hekim
(Dr. HAFIZ CKMA1-1 Dahilîye mütehassısı
Divan? oh» 1D4
Muayene •aatleri Pazar hariç her pin İ.f - 5. T.'ı 2»9S
■ Dr. A. Asım Onur a
Ortaköy Şifa Yurdu Şehir gürültüsünde» uzak bil yerde büyük bir parkın içinde ra çamların ortasında fevkalâde güzel manzaralı. Ç(*k temiz .c iyi bakımlı, kadın, erkek her türlü hastalara açık hususî hastane. Sinirlerini ve yorgunluğunu dinlendirmek ve nekahet devrini geçirmek istiyeıu lere mahsus yegâne müessese.
Telefon: 84421
ALMANCA DERSLERİ — AvrupalI bayan öğretmen çocuklara, üniversite talebelerine büyüklere v»r|r. Grup halinde 150 Ura. İmtihana hazırlar. Takrire Hocazade 11 kat 3.
272 — 1
PARA İSTENİYOR — Büyukadada bir atsa ve Boğazda binlerce çamlar İçinde bir köşk ve gazino mukabilinde 4000 lira ipotek aranıyor. Telefon: 24105 2C8 —>
ORTAK ARANIYOR — Lnmad terzihanesi kadın kısmına ortak olacak snnatkâr bir bayan aranıyor Tepe-başı Meşrutiyet caddesi 48'1 Ankara Ap. Kat 1__________________298 — 1
BİR İNCİLİZ BAYI — Ehven ücretle mükemmel İngiliz lisan dersleri verecektir. Çok pratik ve seri me-tod «Kolay MetocU rumuzuna mektupla müracaal. 291 — 2

Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunlu
Taksim - Ta! m hane paİM.
Toktun: I
RAÇ1RILMAZ KELE1 R SATILIK APARTIMAN — Tnksim ıbldeölne 300 metre mesafede 5 katlı 13 odalı banyolu. bankaya İpotekli fevkalâde Irntlı çok sağtam apartman 18000 liraya acele şahlıktır. (Dn v Emlâk) Galata rıhtımında KeM' ’’ '.•in r. r. t ..
han. Telefon: 438M) 2U1 — | mür&çuaf tdiıili
İNGİLİZCEYİ — Kolay pratik mctodla (3, ayda öğretebilirim. Londra-lan (Cû!'?ge ol Prcceptorsı diplomam vardır. Akşam gazetesi ita (Dıanna* rümuzuna müracaat,
278 — 2
FRANSIZCAYI — Kolay ve kısa bir müddette öğrenııyk İsterseniz Akşam r arteri: (Maryon) rü .uzuna . 28ü — 2
MEKTUPLARINIZI ALIMKINIZ
G«z*wmlz idarehanesin) aarei olarak göriermiş plan karilerimizden
R, M. K - H. P. Y. — Y. Z — V.V — *AC — D.S — FB — İş B. B — N. B — Zarf — Bcrmöye — Fedakâr — Tüccar — 2028/194 — Kartal namlarına gelen m»wnpnn ma-cehanemt’'1Bn >u'’r.. -.-o- —(
oıünuı
öalılte B
A s e A M
23 Aralık 1945
bütün gOn oüzgOn saçlar Saçlarınıza ROBBİ briyantini türerseniz yumuşak, parlak, ipek gibi olur
BRİYANTİNİ
HAŞAN DEPOLARlLE Büyük Itriyat Mağazalarında Satılır
Daktilo aranıyor
İngilizce, Fransızca okur yazar ve tercümeye muktedir bir ba.van aranıyor.
Müracaat yeri: Galata Kara-köy Palas 4 üncü kat No. 17. .
—-----DOKTOR hzimhbb
Fethi Erden
LABORATUVARl
Kan, idrar, balgam, mevadd’ gaita tahlilleri ve ıidrar castta-rile ucbelfğın tik •cati tedhişli yapılır.
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah »parla mimi Tel (0534
İstanbul milli korunma »avcılığından: İlâm: 849/1639
Fazla flatl» bir» tatmak «uretüe milli korunma kanununa muhalefetten suçlu tat. Anadoluhharı lakel» Birasında. çalışır Murat oğlu 3Î5 doğumlu Neşet Korkmazlar hakkında. 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (i) No, lu mili! korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: suçlunun anblt görülen fiilinden dolayı hareketine uyan milli korunma K. nun muaddel 31-3. 57-5, 63 üncü madelerlne tevfikan 10 lira ağır para cczasil» tecziyesine, 3 gün müddetle ı ticarethanesinin kapatılmasına v» bil , kadar müddetle ticaretten menine: ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 25. 10. 045 tarih ve 945/773-623 sayılı karar katil eşmekle İlân olunur. Akşam, gazetesiyle neşrolunacaktır.
iplik ve Bokuma Fabrikaları
Müessesesi Müdürlüğünden:
PAMUK KONTENJAN SAHİPLERİNE:
Göz Mütehassısı
Doktor Cemil Göriir
Hastalarını pazardao başka her gün saat 15 ten 18 e kadar kabul öder
Cağaloglu Nuruosmanlye caddesi Osman şerafcddln Aprt. No. S
Gaip aranıyor
Kardeşim Hüsnü Ağanı anyoram Erdek kazası Marmara nüfus memurluğu kütüğünde kayıtlı 1925 doğumlu BosnalI Hüseyin Ağan oğlu kar deşlm Hüsnü Ağanı arıyorum. Bilenlerin Fatihte Haydar caddesinde 41 No. da kız kardeşi Ayşe Ağana İnsaniyet namına haber vermelerini rica ederim. Ayşe Ağan
Türk Ticaret Bankası A. Ş.
İSTANBUL ŞUBESİ ( TAŞHAN - BAHÇEKAP1 )
Tasarruf hesabı 5ü liradan aşağı dılşmiyen her müşterisin» bir adet 1946 oep takvimi hedly» etmekteddlr.
Savın müsterllrrlmlzln Banka gişelerine müracâatla hediyelerini almalarını dlltrir.


y.oKHpfimelefi
ÖKSÜRÜK
7/9/045 tarihinde 8103 sayılı resmi gazete ile yayınlanan 608 sayılı koordinasyon kararı hükümleri g refttnce Devletçe «1 konan pamuk-Itırın Sûmerbank adına toplama ve müstehliklere tevali İşlerlle Mü-essesemlz vazifelendirilmiş bulunmaktadır.
Kontenjan sahiplerinin nerelerden ve nt türlü ve kimlere müracaat ederek pamuklarını alacakları aşağıda gösterilmiştir:
1 — Pamuk ipliğt, yün İpliği koton Idrottl fabrikaların^ alt kontenjanlar Ekonomi Bakanlığınca tcsblt edilmiş olduğundan bu fabrikalar kontenjanları dahilinde pamuklayım İPLİK VE DOKUMA FABRİKALARI MÜESSESESİ EGE VE ADANA SATIN ALMA MÜDÜRLÜKLERİNDEN VE tSTANBÜLDA BAKIRKÖY BEZ FABRİKASINDAN' ALACAKLARDIR.
2 — El tezgAhı, yorganca ve müteferrik perakende İhtiyaçlar keza EGE ve ADANA Satmalına Müdürlüklerimizce Karşılanacaktır. Şu kadar ki el tezgâhı âmili olup hükmi şahsiyet olan kooperatifler kendi veslkalarlle, müstakil çalışan eşhas ve perakende ihtiyaçları karşılayan tüccar ve esnafla, yorgancılar da bulundukları mahallin Ticaret ve Sanayi Odalarından alacakları senelik İhtiyaçlarını gösterir vesikalarla yukarda sözü edilen Pamuk Sntmalmâ Bürolarımıza milraraftt ederler ve pamuklarını burularda derhal alırlar.
3 — Satış flatlerl Ekonomi Bakanhğuıca tâyin edilmiştir Satış Bürolarımız bu resmi flatl» hakiki nmbalâj ve varsa nakliye masrafından başka bir zam yapamazlar.
Kaliteler arasındaki farklar Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca kabul edilmiş oaln resmi kalite farklarıdır.
4 _ Vilâyetlere e pftmuic ihtiyaçlarının hangi bölgelerden karşılanacağı aşağıda gösterilmiştir'
a) İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Kütahya, Aydın. Denizli, İsparta, Burdur, Antalya, Muğla. Vilâyetleri yorgancı ve tl tezgâhı ve perakende İhtiyaçları, İplik ve Dokuma Fabrikaları MfiesseseM Ege Pamuk Satınolma Müdürlüğünce karşılanacaktır.
b) Edime, KIrklareli. Kocae'i, Bursa. Bilecik, Eskişehir, Bolu, Sinop, Samsun. Ordu. Teldrdnğ ihtiyaçları İstanbulda Bakırköy B“z Fabrikası Müdürlüğü emrindeki pamuktan karşılanacağından bu Vilâyetlerdeki İhtiyaç sahiplerinin alacak’arı veslkalarlle birlikte Bakırköy Bez Fabrikasına müracaatları.
e) a ve b fıkralarında yazılı Vilâyetler haricinde kalan Vilâyetlerdeki ihtiyaç sahipleri İhtiyaçlarını yalnız Adana Pamuk Satmalına Müdürlüğünden vesikaları mukabilinde alacaklardır.
5 — Pamuk bedelleri peşin olarak ödenir. Naklolunacak pamuklara kara ve deniz vasıtaları İçin nakliye vesikaları EGE ve ADANA Pamuk Sahnalma Müdürlüklerine BAKIRKÖY BEZ FABRİKASINDAN verilecektir.
Bu Hânda pamuk satış ve tevzi yer İtri bildirilmiş olduğundan alâkalıların başka makamlara müracaat etmemeleri ve şikâyetlerinin her İki Satuıalrrıa Müdilrlülrelrl nezdlndekl Sûmerbank müfettişliklerine veya Ankara - Yenlşehlrde İsmftpaşa caddesi 1» No. da Sûmerbank İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğün» yabmaları lifin olunur.
Müracaat olunacak sarih adresler:
BRONŞİTE KARŞI
Sûmerbank
İplik re Dokuma Fabrikaları Mil-
essesest Müdürlügt
Ankara - Yenişehir
fjıinıerbang
İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessese.'! Ege Mın takası Batınotama Bürosu Mlldilrlilğü»''
İZMİR
Hurda demir satışı
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.
İstanbul bürosundan:
Lüteburgazda Sarımsaklı çiftliğimizde bulunan takriben 26 ton hurda demir 4, 1, 1048 cuma günü saat onda açık arttırma. ile satılacaktır, isteklilerin malı mahallinde görebilecekleri, arttırmaya İştirak İçin de veznemize teminat akçesi olarak 500 lira yatırdıktan sonra yukarıda yazılı gün ve saatte Bah-çckapıda Taş handaki büromuzda hazır bulunmaları İlân olunur.
Mühim Bir Müessesenin
ihracat işlerini başlı başına İdare edebilecek kabiliyette tecrübe ve bilgiye sahip, mükemmel Fransıca bilen bir zata İhtiyaç vardır İhracat İşlerinde uzun müddet çalışmış olması, ithalât İşlerinden de anlaması şarttır. Fıansizcadan başka İngilizce bilenler tercih olunur. îyl bir ücret ve işler üzerinden münasip bir pursantaj verilecektir. Taliplerin bütün vesikalarlyle birlikte Galata, Bankalar caddesinde Ankara Han altıncı kata her gün öğleden evvel müracaat etmeleri.
ESMBBEMM I I— III 11 ■ I ■■
SÛMERBANK
İplik ve dokuma fabrikaları
Müessesesi Müdürlüğünden:
Pamuk ihtiyaç sahiplerine
606 sayılı koordinasyon kararının yürürlüğe girmesi ve pamuk toplama tevzi işlerinin Sûmerbank adına Müessesemlze tevdi kılınması üzerine muhtelif tarihlerde ve muhtelif gazetelerle yayınlar yapmış ve ihtiyaç sahiplerinin nerelerden ve ne türlü pamuk tedarik edeceklerini İlân etmiş bulunuyoruz.
Buna rağmen bazı 11 ve İlçelerde pamuk tedariki yolunda bu ilânlarımızdaki sarahat dışında hareket olunarak hem pamuklarını geç tedarik etmeğe kendi kusurlarlle sebebiyet Verdikleri ve hem de yersiz ve lüzumsuz yere Yüksek Makamlara müracaat ettikleri görülmektedir,
ilânlarımızda belirttiğimiz gibi lüzum ve ihtiyaç karşısında icabında İzmir’de Sûmerbank iplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi Ege Mıntakası Satmalına Müdürlüğünde, Adana’da Sûmerbank iplik ve Dokuma Fabrikası Müessesesi Satmalma Müdürlüğünde ve Bakırköy Bez Fabrikasında. Bu işlerle ilgili Sûmerbank Müfettişi eril ne veya doğrudan doğruya Ankara -Yenişehir’de îsmetpaşa caddesinde 15 No. da Sûmerbank iplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğüne müracaat edilmesi ilân olunur.

BÜTÜN
ECZANELERDE
ARAYINIZ
YENİ BAR
Her pazar olduğu gibi bu gün de saat 18 dan İtibaren tekmil varyete programının iştlraklle
M Al İN E
yapılacağını sayın müşterilerine müj-
Sümerbanjs
İplik ve Dokuma Fabrikaları M0-essesesl Bakırkö Bez Fabrikası Müdürlüğü
Bakırköy - İstanbul
Sümer bank
İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi Adana Mmtakası Satınal-ma Müdürlüğü
ADANA
Gazete ve dergi sahiolerinin dikkatine
Basın ve Yayın Umum Müdürlüğünden!
Gazete ve dergilerin 1046 yılı İlk üç aylık kfiğıt İhtiyaçları tesblt edilmeğe başlanmıştır. Gazete ve dergi sahiplerinin aşağıdaki esaslara göre hareket etmeleri rica olunur:
1 — verilecek kâğıtların cinsi, metre Karesi, 60 gramlıjc gazete kâğıdı Ue, 60 gramlık ve İki tarafı makin» perdahlı mecmu* kâğıdı ye 120 - 158 gramlık kapaklık kâğıttır. Rulo halindeki gazete kâğıdından almak lstlyenlerln 2,80 metre veya bu rakamla kabili takdim bir yparlş vermeleri, top halindeki kâğıtlardan almak lstlyenlerLn de 581 x 841, 707 X 1000. 017 X 12B8 v» 848 X »İT ebadından birini seçmeleri lâzımdır.
2 — Kflğıtlann fabrika teslim ton flatl 750 liradır.
3 — 1040 ilk üç aylık İhtiyaçlarını doğrudan doğruya Umum Müdürlüğümüze bildirecek olan g&«t» v» dergi sahipleri, siparişleri büyült v» toplu ise, kâğıt bedelinin yüzde onunu fabrikaya yatıracaklardır. Küçük sipariş sahlplc-rl, kâğıt fabrikada İmal edilip kendilerine hazır olduğu haberi verildiği raman alacaklarına dair usulün» göre düzenlenmiş bîr taahhütnameyi, ihtiyaç listeleriyle birlikte Umum Müdürlüğümüz» yollayacaklardır.
4 — Gazete v« dergi sahiplerinin, bu esaslar dahilinde, İhtiyaçlarını yazı veya telgrafla bu ay sonuna kadar bildirmiş olmaları lâzımdır.
(10808)
Sûmerbank İplik ve Dkuma Fabrikaları Mueı-sesesi Bakırköy Bez Fabrikası Müdürlüğünden:
1 — Fabrikamızın bir senelik sebze ihtiyacı açık eksiltme suretiyle müteahhide ihale edilecektir.
2 — Eksiltme 31. 12. 045 tarihine müsadif pazartesi günü saat 14 de yapılacaktır.
3 — Şartname fabrika ticaret servisinden Hcrel’i- olarak verilir.
4 — Fabrika kati İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (187131
C 1 B A boyaları ve yardımcı maddeleri!
Yünlü, ipekli, pamuklu mensucatta
£ Deride, kürkte, kâğıdcılıkta ı
£ Parfümeride, sabunda, yenecek maddelerdi
Türkiye Umumî Mümessili:
ÇELİK - BOYA T. A. Ş.
Ankara Han, Galata İstanbul TELEFON: 44122
Çeşitli gıda maddeleri alınacak
Sûmerbank iplik ve dokuma fabrikaları mües sesesi defterdar fabrikası müdürlüğünden
Fabrikamız işçi lokantasının 1948 senesi İhtiyacı ölen koyun t» sığır etleriyle yaş sebze vö ekmekler açık eksiltme suretiyle «»tın alınacaktır.
Eksiltme 28. 12. 945 tarihinde saat 14 de fabrikamızda yapılacaktır. Şartnameleri fabrikamız ticaret servisinde görülebilir.
İsteklilerin belirli gün ve saatte aşağıda yazılı gcçlal güvenmeleriyle birlikte fabrikamızda bulunmaları.
Fabrika İhaleyi yapıp yapmamakla serbeştir (18000)
Ekmek İçin geçici güvenme 2000 lira
Et » > 1000 »
Yaş sete»______>_____________200 >
Adalar Bekçi Komisyonundan
Adalarda kâin evlerin 1946 yılı İçin takdir olunan bekçi aylıklarını gösterir cetveller 22. 12. 045 tarihinden itibaren her Adanın vapur iskelesinde İlân mahallerine talik edilmiştir.
Takdir olunan paraya karşı 15 gün İçinde kaça idare heyeti ııezdlu-da İtiraz edebilecekleri ilân olunur. (16890/

Comments (0)