{^Devlet Nüshası!
SARAY LOKANTASI
ÎTefîs av etleri, taze mütenevvi balıklar, tuzsuz tereyağile pişirilen ince bir san’at mahsulü çeşit çeşit yemekler.
Tabldot 3 kap yemek 150 kuru?
Karaköy Bebek durağı No. 31
AKŞAM
Türk inkılâp tarihi enstitüsü yayınlan: 3 ALİ NACİ KARACAN
LOZAN KONFERANSI
İsmet” paşa
Milli kurtuluş tarihimizin bu en şerefli vesikasını Maarif Vekilliği Yayınevlerinde ve başlıca kitapçılarda arayınız. (9507)
Sene 26 — No. 8955 — Fiati her yerde 5 kuruştur.
PERŞEMBE 23 Eylül 1943
Sahibi Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKSAM Matbaası
Ingiliz başvekilinin nutku
Ingiliz Başvekili uzun süren ayrılıktan sonra uzun konuştu, iki saate zor sığan bu nutuk, bütün harb cephelerindeki hareketlerin ve Müttefiklerin askerlik durumunun açık, etraflı anlatımıdır.
On beş ay önceki olaylardan, çölde seksen bin kişiye malola-rak Mihver kuvvetlerini Mısır kapılar ma götüren Tobruk felâketinden söze başhyan M. Churchill o tarihtenberi her sahada, karada, denizde, havada elde edilen ilerleme ve kazançları birer birer saymış, Afrika harbini, Tunus ve Sicilya zaferlerini, nihayet İtal-yanm teslim oluşunu uzun uzadıya anlatmıştır.
Bir yıl içinde harb talihindeki büyük değişiklik, anlatılan hâdiselere o derece kuvvet vermektedir ki bunların güdücüsü olan bir devlet adamı için dinleyenleri heyecana düşürecek başkaca hayal ve belâgat süsleri kullanmaya ihtiyaç yoktur. M. Churchill’ in, tehlikeler dolu kara günlerde Ingiliz milletine ümit ve cesaret vermek için söylediği nutukların yürek oynatıcı, ateşli üslûbuna karşılık, son nutkunda vaktinden önce muvaffak olmuş kararların, günü gününe tasarlanmış, noktası noktasına başarılmış plânlarm gurur verici kuru hesabı göze çarpıyor. Hâdiseler edebiyata o kadar üstündür ki insan bu sahifeler dolusu nutku okurken eski bir tarihi yeniden karıştırır gibi oluyor. Fakat, dört aydır hiç bir denizde hiç bir geminin batmadığım söyliyebil-mek, yahut Müttefiklerin bu yıl elde ettikleri ve gelecek yıl' varacakları ezici hava üstünlüğünün rakamlarım vermek, İtalyanm umulduğundan çok önce yıkıldığını açığa vurmak sadece bir tarihten ibaret değildir.
İngiliz Başvekilinin nutkunda, az çok bilinen, geçmiş harb ve askerlik hâdiseleri dışında, merak uyandırıcı yeni haberler de vardır. Bunların başında «ikinci cephe» haberi geliyor. M. Churchill, şimdiye kadar söylenen ve sanılanın tersine olarak İtalya harb sahasına üçüncü numarayı veriyor ve «bilfiil var olan ikinci cephenin» büyük ve toplu kuvvetlerle Avrupa garbında açılacağım bildiriyor. İngiliz Başvekilinin, şimdiye kadar bu ikinci cephe meselesini bu derece kesin bir tarzda ortaya atmamış olması dikkate değer bir noktadır. Sovyetlerin çoktanberi istedikleri şekilde, Avrupa garbında büyük bir cephe açılması kararile Şarkta Sovyet ilerleyişi arasında bir münasebet aramak belki mümkündür. Zira Almanlar o kadar hızla geri çekiliyorlar ki garpta yeni ve geniş bir cephe açılıp bu yüzden bir çok Alman tümenleri o tarafa alınsaydı Sovyet! er şimdikinden daha kolaylıkla ilerleyemezlerdi. Eğer Almanlar sıkı Rus baskısı altında böyle geniş ölçüde geriliyorlarsa, ikinci cepheye lüzum kalmamış, bozgun başlamış demektir. Şayet Almanlar isteyerek geri çekili-yorlarsa bu hareket, bir plân İcabı kuvvetlerini garba gönder, mek için olabilir. O zaman Müttefiklerin karaya çıkması çok zorlaşacak. M. Churchill’in. dediği gibi, pek çok İngiliz ve Amerikan kam akacaktır. O zaman da bu yükü hafifletmek Sovyet-lere düşecektir!
M. Churchill’in verdiği ehemmiyetli bir haber de üçlü konferans hazırlıklarının iyi gittiği ve bu yıl bitmeden önce, yani çok yakında, Stalinle buluşmak ümidinde olduğudur. Ingiliz Başvekili bu konuşmalarda bütün ihtilâfların halledileceğini umuyor ki harb sonrası için en sevindirici haber budur. M. Churchill bu ihtilâfların ne gibi şeyler olduğuna nutkunda hiç dokunma-mıştır.
Nutukta dikkate değer başka bir 'nokta da, İngiliz Başvekilinin Mihvere! küçük devletlere, harbi kısaltmaya yardım ettikleri takdirde, daha merhametli davranacağını ilân etmesidir. Bu
Necmeddin Sadak
(Arkası sahile 2 sütun 2 de)
Almanlar Ege adalarını boşaltacaklar mı?
Berlin’de Girit adasının müdafaaya değeri olmadığından bahsediliyormuş
Sisam’daki Almanlardan bir kısmı Kuş adasına iltica ettiler
Londra 22 (A.A.)— İngiliz kuvvetleri Almanlar tarafından kontrol edilmekte olan mevzilerin kalbgâ-hında, istanköy adasında biLe kuvvetle tutunmaktadırlar. Bundan birkaç gün efvvel İngiliz bava kuvvetlerine mensup av uçakları karaya inmişler ve İtalyanların yardımile İstanköy uçak alanını ele geçirmişlerdir. Alman hava kuvvetleri bu edanın Girit ile Rodosu İngiliz hava kuvvetlerinin menzili dahiline sokmakta olan işgaline mâni olmak için çok çalışmışlarsa da muvaffak olamamışlardır.
Almanların Ege denizindeki vaziyetleri birkaç gündenberi çok güç-leşmiştir. Bu vaziyeti, Berlindeki bitaraf muhabirlere, Girit adasının müdafaaya değeri olmadığı suretinde yapılan beyanat teyidetmektedir. Gazeteler de Almacı efkârı umumi, yesini Ege adalarının tahliyesi haberine hazırlamaktadır.
Girit ve Rodos’a hava hücumları
Kahire 22 (A.A.) — Orta Şark halva tebliği: İngiliz bomba ve av uçakları Atina yakınındaki Hassani, Giritte Hanya ve Rodosta da Meriç hava meydanlarını bombalamışlardır. Bombalar yerde duran uçakların araşma düşmüş ve yangınlar çıkarılmıştır.
İstanköy adası yakınlarında düşürüldüğü bildirilen bir düşman uçağından başkaca 20 eylülde bir düşman bomba uçağı daha thribedil-miştir. Bu ve diğer hareketlerden iki uçağımız dönmemiştir.
Rodostan Antalyaya iltica edenler
Antalya 23 — Rodostan buraya 65 İtalyan gelmiştir. Bunlardan as-
ker olanlar göz altına alınmıştır. Bunlar adada yangınlar çıktığını, Almanlarla İtalyanlaT arasnda çarpışmalar olduğunu söylemişlerdir.
Sakızın da işgali yakın
İzmir 23 (Telefonla) — Buraya gelen haberlere göre Sakız adasının İngilizler tarafından işgali pek yakındır. Sisam adası küçük bir İngiliz kuvveti tarafından işgal edilmiştİT. Adadaki İtalyan garnizonu ile anlaşma yapılmış, 10,000 İtalyan askerinden faşist olan 2000 i silâhtan tecridedilmiştir. Bunlar kampa sev-kedilmiştir. Diğer 8000 İtalyan askeri, kıratlarına karşı sadık kalacaklarına yemin etmiş olduklarından, silâhlannı muhafaza etmektedir. Sisam adasındaki Alman konsolosu, mütareke haberini alınca, yanında bir Alman çavuşu olduğu halde Ku-şadasına gelmiştir. Konsolos ve çavuş oradan Sökeye gönderilmiştir.
Sisam adasındaki Roma bankasının müdürü ile ikisi erkek, ikisi kadın dört memuru para ve defterleri alarak Kuşadasına iltica etmişlerdir. Bunların anlattıklarına göre, Rodos-taki müsademelerde ölen ve yaralananların sayısı çokmuş. Bir İtalyan generali Alınanlara esir düşmüştür.
Kıbrıstan gelen bir Yunan motörü Rodos açıklarında bir sal görmüş ve bu salın üstünde imdat, imdat diye bağıran beş İtalyan subayı ile 3 as-keT ve beş sivili motöre alarak Ku-şadasına getirmiştir.
İki gündenberi sahillerimize adalardan mülteci gelmemektedir. Rodostan ilk defa gelmiş olan kafiledeki Rumlar Kıbrısa gitmişlerdir. Marmaris’e sığınmış İtalyan tebaası Türkler de yakında memleketin mıGtelif yerlerine gönderileceklerdir. Mülteci İtalyan asker ve subayları kamplara yerleştirilmişlerdir.
Ingiltere - Sovyetler
Londra 23 (Radyo) — Hariciye nazın M. Eden Avam kamarasında şu demeçte bulunmuştur: öyle zannediyorum kİ Rus mllletile temas etmek için Moskova’ya hareket etmekliğim arzu ediliyor. Rusya ile sıkı bir işbirliği lâzımdır. İtimat bir terfii olmaz, iki tarafın da itimadı şarttır. Aramızda geçmişte bir çok anlaşmazlıklar olmuştur. Şimdi anlaşma azmile Moskova’ya gidiyorum. Bunu temin için herşeyi yapacağız. Bu, Roosevelt, Churchil ve Stalin arasındaki görüşmeyi de sağlıyacaktır.
önümüzdeki haftalar içinde Sovyetlerle devamlı bir anlaşmaya imkân bulunacağını umuyoruz. Buna
Hes’in Ingiltere seyahati
Yaptığı teklifler dün meydana konuldu
Londra 22 (A.A.) — Alman nazırlarından Rudolf Hess’in vaktile bir uçakla İngiltereye gelmesine dair bugün selâhiyettar kaynaklardan alman uzun tafsilât neşredilmiştir.
Hess’in tayyareden indiği vakit İlk beyenat olarak söylediği sözler şunlardır: «Ben insaniyete hizmet için geliyorum. Hitler İnglltereyi yenmek azminde değildir. Muharebeyi bir an evel bitirmek istiyor.»
Hess’in yapmış olduğu teklifler şunlardır:
Almanya, Avrupada tam bir hareket serbestisl elde edecektir. Buna mukabil İngiltere kendi imparatorluğu ve dominyonları üzerinde tama-miyle serbes bulunacak, Rusya Avru-padan değil, Asyadan bir parça addolunacak, İngilizler Iraktan çekilecektir.
Hess’in beyanatına göre Hitlerin yakında Rusyaya taarruz edeceğine dair şayialar hakikatten uzaktır. Bu teklifler bir taraftan Almanya ve diğer taraftan İktidar mevkiinde bulunandan başka bir Ingiliz hükümeti tarafından müzakere edilecektir. Hess’in mütalâasına göre Churchill ve arkadaşları Hitlerin kendileri ile müzakereyi kabul edebileceği insan-; lardan değildir.
Hess, eğer bu fırsatlardan istifade; edilmiyecek olursa Hitlerin İngilte-I reyi tamamlle tahrip edeceğini ve| harbden sonra da daimi bir esaret al- . tında tutacağını söylemiştir.
Bu teklifler Hess tarafından imza edilmiş bir vesika ile tekrar olunmuş- ’ tur Hariciye nazın M. Eden Avam kamarasında bu mesele hakkında tam bir rapor tevzi ettirmiş ve şayet meclis arzu ederse şifahen de beyanatta bulunabileceğini ve fakat böyle bir hareketin bu efendiye lâyik olmadığı bir ehemmiyet atfı demek olacağı İçin doğru düşmlyeceğinl söylemiştir.
BU SABAHKİ TELGRAFLAR
Müttefik kuvvetler Napo-liye doğru ilerliyorlar
Italyada yeniden birçok şehirleri zaptettiler Almanlar Korsika’dan çekiliyorlar
Londra 23 (Radyo) — İtalya'da Müttefikler salı günü yeniden 5 şehir daha zaptetmiş!erdir. Sekizinci ordu o kadar hızla ilerliyor ki Almanlar rnayn döşemeğe veya tahribat yapmağa imkân bulamıyorlar. Şimdi Salerno vadisi tamamen temizlenmiştir, Almanlar yüksek tepelerde takîbediliyorlar. Napoliye doğru çekilen Almanların peşi bırakılmıyor.
Müttefikler şimdi ttalyadaki hava alanlarından istifade ediyorlar. Alman radyosu. Müttefiklerin, Salerno’nun 20 kilometre doğusundaki bir hava meydanım kullandıklarını bildirmiştir.
Londra 23 (Radyo) — Cenubî Italyada Müttefik kuvvetleri muntazam surette ilerliyor. Beşinci ordu Salerno kesiminde dört mühim istinat noktasını zaptetmiştir. Bunların
Sovyet kıtaları
Kerç boğazına yaklaştılar
Londra 23 (Radyo) — Sovyet kıta-lan Ln teper nehrine doğru hızla ilerliyorlar. 2 noktada nehre 16 kilometre mesafeye varmışlardır. Rus askerlerinin şimdi Kief şehrinin kiliselerinin yaldızlı kubbelerini gördükleri bildiriliyor. ~ Sovyetler Konootp _ Odesa hattı üzerinde Zolonokoşa isatsyonu-nu zaptetmişlerdir. Pavlograd’dan ilerliyen diğer bir kol da nehre 24 kilometre mesafede Novomostof’a varmıştır. Sovyetler burada bir çevirme hareketi yapıyorlar.
Merkezde Gomel’e doğru ilerliyen Sovyet kıtaları Briyansk’m 60 kilometre şimal batısında Ponça’ya varmışlardır. Bu hareket Smolensk etrafında bir çevirme yapılmakta olduğunu gösteriyor. Roslaval Rus toplarının ateşi altındadır ve düşmesi yatandır.
Kafkasya’da Sovyet kıtaları Kerç boğazına 60 kilometre mesafede bulunuyorlar.
Almanlar Kırım’ı
boşaltacaklar
stokholm 22 (A.A.) — (Reuter):
Berlin askeri kaynaklarından bildirildiğine göre Kınmın Almanlar tarafından tahliyesi ihtimali vardır. Bu boşaltma Rus cephesinde tatbik edilen çekilme stratejisine uygundur.
Londra 23 (Radyo) — Mareşal 8ta-
muvaffak olursak fedakârlıklasınız 11in bu sabah hususi bir tebliğ ile De-boşa gitmiş olmıyacaktır. midof’un zapetdlldlğinl bildirmiştir.
Mareşal Stalin
Amerika’dan daha büyük yardım istedi
Beme 23 (A.A.) — Mareşal Stalin Amerikan milletine hitaben neşrettiği bir mesajda daha büyük bir yardım istemiştir.
arasında San Siperiano, Monte Cor-vino ve Kalanya vardır. Beşinci ordu Napoliye kati hücuma hazırlanıyor.
Sekizinci ordu da ileri hareketine * devam ederek Tarant körfezinden
Badoglio’nun yeni bir nutku
Almanlara tekrar şiddetle hücum etti
Londra 23 (Radyo) — Mareşal Badoglio dün akşam Birleşmiş milletler radyosunda İtal-yanlara hitaben bir nutuk söylemiştir. Mareşal demiştir ki: «Mütareke şartlan ağırdır, fakat mağlûp olduğumuzu unutmamalıyız. Müttefiklerle daha yakından iş birliği bunlan hafifletebilir. Cumhuriyet olsun, kıratlık olsun İtalyan milleti bundan böyle faşizmle alâkadar değildir. Almanlar bizim hiyanetimizden bahsediyorlar. Halbuki ihanet eden onlardır. İtalya, Alamnya uğruna evlâtlarından on binlercesi-nsn Rusya veya Afrikaya gönderilmesini unutmıyacaktır. İtalya yeniden doğacaktır. İtalyanlar müstakbel mukadderatlarını tâyin edeceklerdir.»
Finler sulh yapıyor
Stokholm 22 (A.A.) — Brita-nova: İyi malûmat alan mahfiller münferit bir sulh yapmak maksadile Rusya ile Ftnlândiya arasında başlanılan müzakerelerin ilerlemekte olduğunu sakla-mamaktadırlar.
80 kilometre içeride, İtalyanm şark ve garp kıyılan ortasında Potenza şehrini ele geçirmiştir. Burası mühim bir yol kavşağıdır.
Korsika’da
Londra 23 (Radyo) — Korsika. da Almanlar şimale doğru sürülüyorlar. Adaya Amerikan akmcılan çıkarılmıştır. Bunlar Fransız askerleri ve vatanperlerle birlikte harbe-diyorlar. Son 3 gün içinde 1 000 Alman maktul düşmüş, yüzlerce Alman esir edilmiştir. Adanın ortasında Saterne ve Korte şehirleri zaptedil-miştir.
Adada 15 bin vatanperver silahlandırılmıştır. Millî Fransız komitesi adaya yeni bir vali göndermiştir. Almanlann, askerlerini adadan İbal-yaya taşımak için Marsilyadan Fransız vapurlar» gönderdikleri bildiriliyor.
Japonya güç durumda
Başvekil «vaziyet ciddîdir» diyor
Tokyo 23 (A.A.) — Japon Baş-veküi general Tojo dün akşam Japon milletine hitaben radyoda bir nutuk söylemiştir. Başvekil demiştir ki:
«Harbi kazanmak için millî cepheyi hazırlamak lâzımdır. Umumî vaziyet ciddîdir. Hâdiseler, şimdiye kadar sarfedilen gayretlerin bırakılmasına müsaade etmiyecek bir safhava girmiştir. Zafere inanmak kâfi değildir. Bunu temin etmek lâzımdır.
Amerikalılar ve ingilizler Japon milletine diz çöktürmek istiyorlar. Her tarafta çok şiddetli muharebeler oluyor. Muharebenin devamı için hayat şartlarım bugünün ihtiyaçlarına uvdur-mak lâzımdır. Bu münasebetle cok şiddetli tedbirler alınacaktır. Harb ve uçak imalâtını şimdiye kadar görülmemiş şekilde arttırmak lâzımdır. Bütün mîllet kütle halinde daha büvük fedakârlıklara hazırlanın alıdır.»
Tokyo 23 (A.A.) — Alınacak tedbirler arasında hava atanlarına karşı hazırlık vardır. Tokvo vesair büyük şehirlerdeki mües-seselerden bir kısmı başka yerlere nakledilecektir.
■■■■■«»■■»■■■■■■■■■■■■■■■■■■■»'»■■■■“i
DİKKATLER:
Lüküsseverleri hacretmeli!
Kanun, parası çok, aklı kıt müsrifleri. çocuklarının ve cemiyetin selâmeti namına hacreder. Yani, vasilik altına koyar. Servetini işletir; kendisine bakar; lâkin, idare dizgin, terini eline vermez.
Galiba, geniş ölçüde bir hacir muamelesine ihtiyaç var! Bunun böyle olduğunu aşağıki vaka ispat ediyor t Son haftalarda Sirkeci muhitinde şüpheli bazı kadınlar türemiş. Bunlar, Anadoludan gelen yolcuları «Size lüküs hayat yaşatacağız!» diye kandınyorlarmış; boğuntuya getiriyorlarmış.
Gene böyle Anadoludan gelen ’üküsseverlerden biri, bin liralık bir i kâğıdı: «Tütüncüye bozdur da, dokuz yüz lirasını bana geri yer!» diye muvakkat sevgilisine teslim etmiş. Kadın sırrolmuş...
Para bulunsa da, her halde sahibine iade etmemeli; hacretmelidir. Yalnız onunkini değil, o kafadakile-rin paralarını hep hacretmeli; millî servetin heba olmamasına bakmalı.
Sahife 2
A K Ş A II
23 Eylül 1C3
SÖZÜN GELİŞİ- -----------
Amiral Cunningham
Mahkemelerde :
Allah çocuk merakı vermiş amma, çocuk yapan bir hatun nasib etmemiş!
Avrupa kalesinin içi
Bu harbin söz alanında en hoşa giden buluşlarından biri «Atlantik meydan muharebesi» tâbiriydi. Daima misilleme taraftan olan Mihver buluş hakkı Müttefiklere ait olan bu tâbire bir karşılık bulmakta gecikmedi: O da müdafaa etmeğe karar verdiği kıtaya «Avrupa kalesi» diyor.
Avrupa kalesi! Onu şimdi elinde tutanlara göre bu kalenin aşılmaz duvarları vardır. Akdenizden Atlantik kıyılarına kadar boydan boya Çin setleri inşa edilmiş, kara tarafı da bir Siegfried hatti-le kapanmıştır. Bu kale asla zaptedilmiyecektir.
Kaleyi zaptetmeğe çalışanlar ise duvarların sağlandığı hakkında henüz mütalâa beyan etmemekle beraber bu kaleyi «çatıdan mahrum bir kale» diye tavsif ediyor ve tayyarelerde kalenin içini bomba yağmuruna tutuyorlar.
Halbuki Avrupa kalesinden sızan haberlere bakılırsa bu çatısız kalenin içi, henüz zorlanmamış olan surları kadar sağlam değildir. Eski muhasara muharebelerinde müdafaa maksadile kalenin içine kapananlar arka arkaya saldıran düşmanı yorgun düşürüp muhasaradan usandırmak için elbirliği eder, açlığı, susuzluğu birlikte sineye çeker; biribirlerini teşvik ederek ne olursa olsun dayanmaya, düşmanı içeri sokmamaya çalışırlardı. Halbuki şimdi Avrupa kalesinin içinde bulunanların bir kısmı hakikaten düşmanı içeri sokmak istemiyor, diğer kısmı düşmanı içeri sokup sokmamakta tereddüt ediyor, büyük bir kısmı ise düşmanın biran evvel içeri girmesi için can atıyor.
Avrupa kalesinin Balkanlar kısmında Yunanistan ve Yugoslavya kaleyi korumaya çalışanın bütün gayretlerini baltalamakla meşguldür. Belçikada, Hollândada gün geçmiyor ki bir tren, bir köprü, havaya uçurulmasm; bir baraj dellnip, bir fabrika darına dağınık edilmesin. Fransada Avrupa kalesinin muhafızları her Fransızı düşmana bir kolaylık göstermesin diye, göz altında tutmak mecburiyetindedir. PolonyalIlar, Çekler, Bulgarlar, Romanyaklar, Macarlar, yani Avrupa kalesinin öbür sakinleri biribirlerini, Almanlar bunların hepsini kontrol etmekle meşguldürler. Kaldı ki Avrupa kalesi böyle bir müdafaa azmi içinde görünürken kalenin İtalya kapısı hiç umulmadık bir anda, içeri girmek isteyen kuvvetlere açılıvermiştir.
Avrupa kalesinin çatısı olmadığı gibi döşemesi de sağlam görünmüyor. O kalenin içinden çökeceğini tahmin edenler de her halde böyle bir müşahedeye dayanıyorlar.
Şevket Rado
Refah hâdisesi
İki şahidin celbi için muhakeme başka güne bırakıldı
Ankara 22 — Refah vapuru faciasına ait muhakemeye bugün de ağır cezada devam edildi. Maznunlardan Mehmet Ali Ülgen, Benjamen, Barzi-luy ve Refik Ayantur mahkemede hazır bulundular. Yalnız Ziya Timo-çin yoktu. Gönderdiği telgraf ve raporunun okunmasından sonra Ziya Tim oç.cı'in hasta olduğu için mah-kemey? gelemediği anlaşıldı.
Hâdise zamanında deniz askerî nakliyat komisyonunda bulunan ve hâlen de deniz harb akademisi komutanı bulunan Münci ilhan şahit olarak dinlenmiştir. Şahit, Ziya Ti-moçin'in bir gün kendisine telefon ederek Refahla Mısıra 150 denızal. tacının gönderileceğini, bu hususta mukavele yapacağını söyliyerek, as. kerî nakliyat genel komutanlığının bundan haberi olup olmadığını sorduğunu, kendisinin; «Benim haberim yok, bir kere komutanlığa soru-ver» dediğini söyledi.
Gelmiyen iki şahidin ve Ziya Tr-moçinin mahkemeye celbi için tezkere yazılmasına kaTar verilerek muhakme başka güne bırakılmıştır.
İzmirde bir yüksek ticaret okulu açılacak Ankara 22 — izmirde bir yüksek ticaret okulu açılması etrafında tetkikler yapılmaktadır. Maarif Vekili B. Haşan Ali Yücel bu iş için yakın, da İzmire gelecektir.
★ Dün akşam. Vilâyet bahçesindeki havuzda 10 yaşında bir çocuk cesedi bulunmuştur Sirkecide sebzecilik yapan Davld’ln oğlu BaruhMu ofc-duğu anlaşılan çocuğun havra etrafında oynarken düşüp boğulduğu an-
Telefondaki ses
Yazan: Bruce Graeme Tercüme eden: (Vâ - Nû)
. Tefrika No. 89 . . J
işte bütün bu suallere cevap veremiyordu; galiba kimse de veremezdi.
Mc Tavish, öldüğü için, Black-«fcirt'ün şahsiyeti de hiçbir iz bırakmaksızın Thames'e gömülmüştü. Muharrir, böyle zannediyordu, böy-zannetmekte haklı mıydı? Neti-(«nin nasıl olacağım yakın bir istikbal bize gösterecektir.
Evine ânzasız olarak döndükten •onra, acele ile soyundu. Yaş elbiselerini yere bıraktı; bunlar suyun için, de har&p bir hale gelmişti. Derhal kendini yatağa attı; hiç rüya görmeksizin yedi saat müddetle derin fer uyku uyudu.
Sabahleyin uyandığı vakit, hakikati kavnyabihneei için beynini epeyce yorması lâzım geldi. Kendi odasında ve kendi yatağında bulunması havsalanın alacağı iş değildi.
Bununla beraber, bütün bu ulak Abisçlerin parkeye »erili durduğu da muhakkaktı. Bunlar, bfr gece evvel-
ki hâdiselerin rüya değil hakikat olduğunu ona anlatıyor. Daha dikkatle bakınca, iç ceplerden birinden bazı kâğıtların çıktığı da dikkatine çarptı. ^J^evik bir sıçrayışla yatağından at-Gözlerinde bir ümit ışığı parlayı-vermişti. ?h tima iki bu kâğıtlar, Mc Taıviah'in elinde bulunan mahut mektuplardı. Bu drama sebebiyet veren felâketli mektuplar.
Tahmininde yanılmamış meğer. Sert bir nazar atınca Bobbie’nin hemşiresinin imzasını gördü. Oxford-daki profesörüne hitabediyordu. Saymağa başladı ı Beş, altı, yedi mektup. Tam paketi tekrar kapatacaktı ki, »onuncu mektupta ismini okudu. Kâğıdı elinde çevirdi, çevirdi v» hayret içinde kaldı. Nasıl ohırdu da kendine hitaben yazılmış bir mektup böyle aşk nameleri içine karışmış olabilirdi?
Kalbi, anlaşılmaz bir hjtlfi burkul-
Bu Akdeniz kurdunun başlıca iki zevki vardır; Çiçek yetiştirmek, balık avı
be indirmiştir, italyanm en yeni gemilerinden 35 bin tonluk Littorio zırhlısı mühim hasara uğramış, 10 bin tonluk birkaç kruvazör batırılmıştı.
fici ay sonra Girit açıklarında Alman uçakları Mataban muharebesinin intikamını almışlardır. Burada 4 İngiliz kruvazörü ve 6 muhribi batırılmış, Warspite zırhlısı da hasara uğnyarak tamir için Amerikaya gitmeğe mecbur olmuştu. Fakat bir müddet sonra Lübnan w Suriye sahillerinin işgali, Almanların Balkanlara inmelerinden mütevellit durumu bir parça ıslah etmiştir. Fakat Akdenizden birçok gemiler Pasifik’e gönderildiği için Cunningham, bir sene burada hemen hemen hareketsiz durmuştur.
1942 mayısında amiral, Amerika-daki İngiliz deniz heyeti reisliğine tâyin edilmiştir. Bunun idari bir iş olduğu sanılıyordu. Halbuki çok geçmeden amiral Cunningham’ın Akdenizi çok iyi bilen bir mütehassıs sıfatile Amerikaya gönderildiği anlaşılmıştır. Filhakika altı ay sonra Amerikan ve İngiliz kıtaları Şimalî Afrikaya çıkmışlardır. Bu işi himaye eden donanmanın kumandanı amiral Cunningham'dı. Amiral o zamandanken Tunus, Sicilya muharebelerine ve kalyaya yapılan ihraç hareketine iştirâk etmiştir.
Amiral Cunningham, orta boylu, ince, ak saçlı, güler yüzlü bir adamdır. En büyük zevki bahçesile uğraşmak ve balık avıdır. Portsmouth yakınındaki evinin bahçesinde en nadide çiçekleri yetiştirir. Kardeşi general Cunningham'da da aynı merak vardır. Bunun için pek iyi anlaşırlar.
Şeker bayramından evvel nüfus başına 200 gram kahve verilecek İnhisarlar idaresinden haber aldığımıza ğöre memleketin yıllık kahve stoku tamamlanmak üzeredir. Bu vaziyet karşısında İdare daha şimdiden kahve rasyonunu arttırmak imkânı bulmuş ve halka önümüzdeki şeker bayramından evvel nüfus başına 200 gram kahve dağıtmak için icabeden tedbirleri almıştır.
Bu tevziat sonteşrin 1943 ayında kullanılacak üçüncü üç aylık kahve fişleri İle yapılacak ve bu fiş mukabilinde bayramdan evvel bayilere müracaat edilerek 100 gram yerine 200 gram kahve almak mümkün olacaktır.
Şark Demiryolları eski memurlarının dâvası Ankara 22 — Şark Demiryolla-nmn esM memurlarına şirket tarafından tanminat verilmesi dâvası bitmiştir. Temyiz umumî heyeti, şirketin memurlara tazminat vermesi hususunu kararlaştırmıştır.
Ingiliz başvekilinin nutku
(Baş tarafı 1 hıci sahifede) devletler, Romanya, Macaristan, Bulgaristandır. Bu memleketlerden her biri az çok İtalya vaziyetinde oldukları, ve Italyanm hâli de meydanda olduğu için bu milletler, bu karardan istifade etmek isteseler ufak tefek ayaklanma, baltalama hareketlerinden başka bir şey yapamazlar. Hattâ, Müttefiklerin istediği gibi kayıtsız şartsız hemen teslim olmaya hazırlansalar, onları kim teslim alacak? Bu bakımdan, bu memleketlerin durumu, Sovyetle-rin yahut Müttefiklerin Tıtnaya ve Balkanlara gelmelerine bağlıdır.
Ingiliz Başvekili, bir yıllık parlak zaferlerin tarihçesi olan nutkunda gelecek günlerin zorluk ve fedakârlıklarını küçümsemekten uzak, realist zihniyetini muhafaza ediyor. Büyük kudreti de bundadır. Almanların zaman zaman yan açığa vurdukları gizli silâhlardan, yenilmemek için tatbik edecekleri yeni harb ve taarruz usullerinden çok ciddi bir şekilde bahsediyor ve bunlara karşı tedbirlerin şimdiden, sıkı bir çalışma İle arandığım söylüyor. Bugüne kadar elde edilen kazançları anlatırken fazla bir övünce kapılmadığı gibi şimdiden sonraki fedakarlıkların ağırlığını belirtirken de milleti ürkütmekten çekinerek hayale sapmıyor. M. Churchlll, harbin İngiltere İçin en kara günlerinde ne idiyse bugün de odur. İngiliz milleti böyle bir adama malik olduğundan dolayı bahtiyardır.
Tunus, Sicilya muharebelerinin muvaffakiyetle neticelenmesi ve 1 falyanın harbden çekilmeğe mecbur kalması Hindistan yolunu emniyet altına almıştır. Bu münasebetle Müttefik deniz kuvvetlerine kumanda eden amiral Cunrnngkaın’a hararetli tebrik ve teşekkür mesajları gönde» rilmiştir.
Amiral Andrew Brovzne Cunningham İrlandalIdır. 1883 senesinde Dublin'de doğmuştur. Mektebe gitmek çağı gelince, babası, o sırada İrlanda'da baş gösteren cereyanları beğenmiyenek, ailesini almış, Edim-bourg’a giderek burada yelreşmiştir. Andrew tahsilini bu şehirde yapmış ve 15 yaşında bahriye mektebine girmiştir. 1902 senesinde küçük zabit olarak mektepten çıktıktan sonra bir gemide hizmet görmüş, Boerlere karşı muharebeye iştirak etmiştir. Muharebe bitince ingiltereye dönerek bahriye akademisine girmiş, burada tahsilini tamamlamıştır.
1914 te ilk dünya harbi başladığı zaman mülâzimdi ve Scorpion torpido muhribine kırmanda ediyordu. Andnevr Cunningham gemisile Akdeniz» gönderilmiş ve Çanakkale muharebelerine iştirak etmiştir. Genç mülâzim gemisini Boğazdan içeri sokarak çok tehlikeli hareketlere girişmekten çekinmemiştir. Çanakkale muharebesi bitince, o zamanlar denizaltı muharebesi münasebetile çok büyük ehemmiyet kazanmış olan Pas de Calais'de karakol vazifesini yapmıştır.
Harb bittiği zaman genç zabitin rütbesi yüzbaşılığa yükselmiş ve kendiri bir müddet sonra ALmenya-dakı kontrol komisyonuna memur edilmiştir. Fakat bu vazife hoşuna gitmemiştir. O, gemide çalışmak istiyordu. Bunun için İlk fırsatta gene bir kumandanlık almış, denize açılmıştır. Çok geçmeden kruvazör kumandanlığına, bir müddet sonra da zırhlı kumandanlığına yükselmiştir. İlk olarak ana vatan filosunun en büyük gemilerinden Rodney’e kumanda etmiştir.
Andrew Cunningham 1932 de amiral olmuş ve Akdenizdeki torpido muhripleri filosuna kumandan tâyin edilmiştir. 1935 te Habeş harbi başladığı zaman vazifesi çok ehemmiyet kesbetmiştir. O zamanlar küçük bir hâdise İngiliz - İtalyan donanmaları arasında bir çarpışmaya sebep olabilirdi. Ertesi «ene ispanya dahilî harbi başladığı zaman torpido muhripler filosu daha ziyade çalışmağa mecbur olmuştur. Cunninghm, gemilerile birlikte Akdenizin her tara fini gezmiş, her köşesine girmiştir. Beş sene Akdenizde torpido muhribi filosu kumandanlığında kaldıktan sonra Deniz genelkurmay ikinci reisliğine tâyin edilmiş ve Londraya gitmiştir
Fakat çok geçmeden ikinci dünya harbi başlamıştır. Akdeniz! çok iyi bilen Cunninghm, derhal Akdeniz İngiliz filosu kumandanlığına tâyin edilmiştir. Amiral, bayrağını Wars-pite zırhlısına çekerek birçok muharebelere iştırâk etmiştİT. ilk olarak Tarente muharebesi, bundan sonra da Akdeniz muharebelerinin en mühimini olan Mataban muharebesi olmuştur. 27 ve 28 mart 1941 tarihlerinde cereyan eden bu son muharebede Warspite, Braham ve Va-liant'tan mürekkep İngiliz gemileri İtalyan donanmasına büyük bir dar
Izmitte gizli âyin yapan 19 kişi yakalandı
İzmit 23 (Telefonla) — Burada gizli âyin yaptıkları haber alınan 19 kişi yakalanmış ve adllyeye teslim edilmişti. Bunlar hakkmdakl tahkikat bitmiştir. Kendilerinin fadelerine göre Melâmi tarikatına mensup İmişler. Muhakemelerine 29 eylülde başlanacaktır.
lanmış, ağzı da sımsıkı tıkanmış bu. lunuyor. Cesedi bulununcıya kadar, odalardan birinde kapalı kalacak. Zira, araştırmalar müspet netice vermeden evvel ölmüş bulunacaktır. Babamdan ona kalan mirasın böylelikle gene bana döneceğini size anlatmağa bile lüzum yoktur. Ağzına tıkadığım mendilde sizin isminiz yazılı. Dairenizde Jane’in bir fotoğrafını bula, caklar, üzerinde de mânıdar bir it. hafiye yazılı olacaktır. Son günlerde oturduğu evinde kâğıtları arasında bir müsvedde ele geçecek, kendisinden istemiş olduğunuz külliyetli parayı sözde size vadedecek.
Scotland Yard, şüphesiz ki, meşhur Richard Venell’in kayboluşundan haberdar olacaktır. Bu iki ortadan kalkışın arasındaki garip münasebet dikkati çekmemezlik etmiye. çektir. Vanlan netice, sizin hesabınıza pek de hoş sayılmıyacak. Bu müddet zarfında ben, «cürmii-nüz> ün keşfedilmesine zemin hazır, lıyacağım. Evening Star'm nasıl bir serlevha koyacağını tasavvur ediyorsunuz, değil mi?
Meşhur bir romancı kaatill (Arkası var)
muştu. izah edilemez bir çekingenlik zarfı açmasına mâni oluyordu-Fakat bu hal, ancak bir dakika sürdü. Her zamM olduğu gibi iradesini tekrar topladı; ıslanmış zarftan öteki mektuplar gibi buruşmuş olan mektubu çekti, çıkardı.
imzaya göz attı; ve hayretten sıçradı. Bu Ronald Mc Tavish’in imva-nydı. Şu satırları okudu:
Bir ismi de Blackshirt olan Ri-chard Varrell’e:
Bu mektup elinize vardığı vakit, Autrim vapuruna binmiş, Yunanistan'a hareket etmiş bulunacaksınız. Bana hücum ederek beni mahvettiğiniz gün, sizin için de pek meşum bir gün olmuştu. O günkü muvaffakiyetinizi şimdi ödüyorsunuz. Kısasa kısas, Blackshirt!
Tertİbettiğim şu plândan dolayı cidden m öftehirim. Hem intikamımı atacağım, hem de sizin bana kaybettirdiğiniz paraya konacağım. Bu çifte neticeye (varabilmem için, baş vurduğum kurnazlığı tasavvur edin. Sizi esir ettiğim akşam, kız kardeşimi de kaçırttım; «onu garbın inzivasına attım. O menfaya kimse girmez, kimse yaklaşmaz. Jane, sımsıkı bağ
Naim, İbrahime küfretmiş; İbrahim de Naiml muşta ile yara» lamış. Sultanahmet sulh ceza mahkemesinde muhakeme ediliyorlar. Naim, İrahimden daha iri yarı, şişman, esmer, kaytan bıyıklı, gösterişli bir adam. Fakat, bakışlarındaki bönlükten belli ki, kalıbının adamı değil. Yaşı otuza yakın... İbrahim ufak tefek, gösterişsiz amma, acar bir şey olduğu gözlerinden belli. Naimden de genç.
Evvelâ Naim kalktı, başını sola çevirdi, sağ şakağında kan bu-laşıklarile örtülmüş yara izini parmağile gösterdi:
— Görüyorsunuz ya bay hâkim!.. Az kaldı kafa tasım dağılıyordu. Birdenbire muştayı indirince, gözlerimden yıldırım saçılıyor sandım. O gündenberi üzerinize afiyet, mankafa oldum.
— İbrihim mi vurdu?..
— Evet efendim, evet. Hem öyle kıyasıya vurdu ki, ölmediğime şükrediyorum. Kafa bu hâkim bey!.. Başka şeye benzemez. Pisi pisine ölüverir İnsan. Ben öldükten sonra da İbrahim! ipe çekseniz ne çıkar?..
— Kavganın sebebi nedir? Niçin yaraladı seni? Anlatsana şu vakayı.
Naim mahçup bir eda ile başını önüne eğip biraz durakladıktan sonra daha yavaş sesle devam etti:
— Kavganın sebebi şeydir bay hâkim!.. Hâşa huzurunuzdan, bir karı meselesi işte... Söylemesi ayıp, Hediye adında bir kadınla evlenmiştim.
— Nikâhla mı evlendiniz?..
Kızara bozara gözlerini yere dikti:
— Belediye nikâhı kıymadık bay hâkim! Dost sofrası donattım, ahbaplar toplandılar, yedik, içtik; güldük, söyledik, ondan sonra da Hediye ile evlendik. Nikâh yok amma, düğünlü demek-li bir evlenme yaptık. Benim arzum başka idi bay hâkim?.. Hani, insan dediğin, şu dâri dünyada biraz misafirlik ettikten sonra göçüp gider. Eh, bir adam sağlığında dünya yüzünde bir zür-riyet bırakırsa, ölürken de gözü arkada kalmaz. Benim malım, mülküm yok; bari devletimize, milletimize zürriyet bırakayım diyorum. Gelgelelim, iki defa evlendim, çocuğumuz olmadı. Avrat kısmının huyunu, ahlâkını sizin gibi beyefendiler bizlerden daha iyi bilirler ya!.. Kadın dediğin, hiç bir zaman kabahati kendi üzerine almaz. Ben çocuk istedikçe; «senin çocuğun olmuyor. Başının çaresine bak!» diye kabahati hep benim üzerime yükletiyorlar, bu yüzden kavgalar, görültüler oluyor, en sonunda da boşanıyoruz vesselâm... işte böy-lece iki defa evlendim, boşandım bay hâkim!.. Sütten ağza yanan, voğurdu üfliyerek İçer, derler ya... Benim de bu evlenmelerden, boşanmalardan ağzım yandığı İçin bu sefer bir siyaset düşündüm. Su Hediye ile bir zaman dost oturayım. Ondan da çocuğum olmazsa yine değiştirir, başka bir avrat alırım. Yoook, eğer çocuk olursa, sırtımızda yumurta küfesi yok ya; hemen bir Belediye nikâhı kıydırır, kayıtlı, kuyutlu evleniriz dedim.
— Demek, çocuk olmadıkça mütemadiyen kadın değiştiriyorsun sen?..
— Eeeeh, ne yapalım bay hâkim hazretleri?.. Ben zürriyet meraklısıyım. Şu dünyada bir kaç çocuk bırakmadan gözümü yummak istemiyorum. Cenabı Allah bana çocuk merakını vermiş amma, çocuk yapan bir ha-tuncağiz nasip etmiyor vesselâm. Çocuk diye yanıp tutuşuyorum; gelgelelim, aldığım karıların hepsi de, hâşa buradan dışarı, kısır çıkıyorlar. Amma, ahdettim efendim. Şu dünyada sağ kaldıkça, icabederse kırk tane kadın değiştireceğim, hiç değilse bir evlât sahibi olmadan gözlerimi yummıyacağım. Zürriyet, devlettir bay hâkim!..
— Sen şimdi zürriyet bahsini bırak da kavgayı anlat!..
— işte, ben de döne dolaşa oraya geliyorum ya hâkim bey’..
— Dönüp dolaşmadan, kestirme yoldan gel de muhakeme uza-
mftsın.
— Derken efendim; Hediye de bu şartımı kabul ederek bana meyil bağladı, baş göz olduk... Gelgelelim, o gün bugündür, şu İbrahim kara çalı gibi aramıza dikildi. Bütün zoru, Hediyeyi
ber.den soğutup kendine malet- gün şehrimize dönecektir.
mek. Fırsat buldukça kadının ağzından girip burnundan çıkıyor «Naim seni kandırıyor. Onun çoluğu çocuğu olmaz, seni nikâh etmez. Sen ondan ayni da ben sana nikâh kıydırayım» diye kandırmağa çalışıyor. Kân da yavaş yavaş benden soğumağa başladı... Artık canıma tak dedi bay hâkim!.. Bir gün İbrahim! karşıma aldım; arkadaş. Sen hem bana, hem Hediyeye kötülük ediyorsun. Hediye şimdiye kadar kocasız oturuyordu. O zaman yüzüne bakmadın da, ben alınca kıymete mi bindi? Bu yaptığın şey, delikanlılığın kanununa sığmaz. Benim ayalimi ayartma! Senin gibi bir delikanlıya Hediye feda olsun. Kendi elimle onun kolundan tutup sana teslim ederim. Velâkin biliyorsun ki ben zürriyet meraklısıyım. Belki Cenabı Allah bundan bir çocuk verir de ben de rahata kavuşurum. Benim yuvama ilişme! Denizde kum, Istanbulda kan... Sen evlenmek istiyorsan, elini sallasan ellisi, kolunu sallasan tellisi gelir. Yeryüzünde Hediyeden başka avrat mı yok?., diye nasihat vermek istedim bay hâkim!.. Fakat herifin gözleri öyle kararmış ki, nasihatlerime birdenbire kızdı, muşta ile beni yaraladı. Dâvacıyım.
İbrahim müstehzi bir tebessümle kalktı:
— Bay hâkim! Bir insan zora gelmezse suç işlemez. Bu Naim dediğiniz sersem herif de belâyı zorla satın alan cinsinden. Çocuk yapacağım diye kara sevdaya tutulmuş. Şimdiye kadar yedi, sekiz tane kadın alıp sonra bıraktı. Kendi kısırlığını düşünmüyor da, kabahati hep kadınlara buluyor. «Çocuğumuz olursa seni nikâh edeceğim» diye zavallıları kandırıp âvartıyor, bir zaman zevk sürdükten sonra eski çorap gibi kaldırıp atıyor. Hediyeyi de o hikâye İle aldı. Benim Hediyede mediyede gözüm vok bay hâkim! Kadım eskiden taradığım için, geçen gün sokakta rasladım, bana, «ben bu Naimle oturuyorum amma, gidişatını nek beğenmiyorum. Nasıl adamdır acaba?» diye sordu. Ben de bildiklerimi anlattım. Naim bunu haber almış, kızmış. Bir gün so-kakta yolumu kesti: «sen benim karımı âyartmak istiyorsun» diye küfretmeğe başladı. Ben mert bir delikanlıyım bay hâkim! Kafamı kırsalar sesimi çıkartmam amma, kiifüre hiç dayanamam. Küfürü de haklı olarak yansa, ona da eyvallah derim amma, bu sefer hiç bir suçum, günahım yokken ağzını bozunca cinlerim avağa kalktı. Cebimden muştayı çıkardığımı hatırlıyorum. Ondan sonra ne olduğunun farknda değilim. Bu herife ne yapsam mehildir hâkim bey’..
Naim küfür iddiasını inkâr etti. Şahitler dinlendi, suçu sabit olan tbrahlmin 17 gün hapse konulmasına karar verildi.
Ce. Re.
| J
22/9/943 Fiatlerı
Londra ürerin» 1 sterlin 5.23
Neyyork ürerine 100 dolar 130.50
Cenevre üzerin» 100 frank 30.3258
Madrid üzerine 100 pereta 12.89
Stokholm ürerine 100 kuron 31.1325
Esham ve Tahvilât
İkramiyen % 5 933 41.90
tkr. Ergani % 5 938 19 39
% 3 ikramiye» M. M. 19.97
% 7 Millî Müdafaa 20.37
Sivas - Ezrurum I 19.98
Sıva» - Erzurum 2-7 20.1»
» 7. 1941 D. Y. I 20.18
% 7. 1941 D Y. 2 19.7»
% 7 1941 D.Y. 3 19.98
% 74 T. bore- 13.50
Anadolu D. Yolu % 80 24.10
Anadolu D. Yolu 1-2 43.28
Anadolu Mfimes, 38.50
Merkez Bankası 120.—
tş Bankası nama 13.30
h Bankası Hâmiline 13.70
T. T. B. hisse 3.70
Aslan Çimento 8.40
Şark Değirmenleri 4.86
İttihat Değirmen 34.»
HORSA DIŞINDA
Türk altını 32.48
>• Takvim
Ramazan 23 — Hızır 141 İmsak Güneş öğle İkindi Ak. Yatsı E. 10,02 11,42 6,00 9,25 12,00 1.31 V. 5,09 6,48 13,07 16,31 19.06 20 39
* Fuarı ziyaret etmek üzere 50 kişilik bir heyetle İzmire giden Vali v« Belediye reisi doktor Lûtti Kırdar bu-
23 Eylül 1943
akşam
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Harb mizahı
Bu yaman harbin daha ilk günlerdenberi bir de mizah taralı olduğu tarihçilerin gözünden kaçmıyacaktır. İlk safhaya ait olanları evvelce not etmiştik. Son safhanmkiler arasında ihtimal şu sözler çocuklarımızın hâtırasında ebediyen kalacak.
Müteveffa Mihver, Avrupa kalesinin sağlandığından şiddetli bir propaganda ile bahsedip duruyordu. İtalya henüz inhilâl etmemişti. Fakat hava bombardımanları korkunç bir hal almıştı. Tâ ötede, Finlândiyadan bir sabah bir ses duyuldu. Tek cümlelik bir mizah:
«Avrupa kalesi her ne kadar pek sağlamsa da, bunun damsız, tavansız bir kale olduğu anlaşılıyor.»
Irkdaşlanmız Finlândiyalılar, Nasreddin hocanın türbesi fıkrasını akla getiren bir tuhaflık bulmuşlardır.
İngiliz mizahı ise pek bıyık altından yeni bir numune verdi: Anglo Saksonlann Slav müttefikleri, «ikinci cephe» diye ayak diriyor; Afrika savaşım, Sicilya fethini, İtalyamn istilâsını, Akdeniz hâkimiyetinin yeniden tesisini «ikinci cephe» saymıyor; malûm...
Churchill bunun üzerine, son nutkunda, «ikinci cephe açılacaktır; bu şimdiki üçüncü cephedir» nüktesini sarfetti.
Bu kanlı harbin kötü bir tuhaflığı da, meşhur Fransız meseli olan «her şey mahvoldu, namus kurtuldu» sözü yerine ve İtalya ağzından «her şey mahvoldu, Mussolini kurtuldu» sözünün ek bir mesel halinde kalacağıdır.
Karısını öldüren koca 18 sene 4 aya mahkûm oldu
En şerefli meslek
«En şerefli meslek öğretmenliktir!» dersek, diğer şerefli mesleklerin mensuplan buna gücenmezler sanıyorum. Çünkü onların da feyiz pınarları hocalan-dır.
Fakat himmet bakımından muallimleri maddî nimetlere boğmadığımız muhakkaktır. «Kıdem zamlan» meselesi senelerce bir kırtasiye sürüncemesinde kaldı. Başka mesleklerdekiler haket medikleri paralara konarlarken, eli öpülecek mürebbilere barem çerçevesi içinde verilmesi gereken haklannı uzun yıllar veremedik.
Şimdi de gazeteler şu hazin haberi veriyor:
«Kıdem zamlarının tevziat cetvelleri hazırlanmağa aşlamış-tır. Bu hakkı kazanmış olan öğretmenlerden ölmüş olanlann vereseleri cetvelde ön plânda yer almaktadır.»
Kıdem zamlan hakkında kaç zaman evvel, nice nice öğretmenden S. O. S. mektuplan aldığımı hatırlıyorum. Demek aralannda vefat edenler olmuş. Şimdi paralan, vereselerine veriliyor.
Yürekler acısı...
Firdevsi, bütün ömrünce şiirlerinin parasım beklemiş. Nihayet para, şehrin bir kapısından girerken. şairin cenazesi öteki kapıdan çıkıyormuş.
Bahsi geçen muallimlerin hali bana buru hatırlattı.
Bir çok memleketlerde, muallimlik, en istidatlı gençlerin, dünya hırslanndan feragat ederek, sırf mânen yükselmek hevesile saptıkları bir meslektir. Bizde de yüzde yüz nispetinde öyle olmalıdır. Meselâ Fransada «yüksek muallim mektebi» mezunlan en değerli münevverlerdir. Böyle bir mânevi derecenin kati şekilde kurulması için, yetişkin gençleri hocalık mesleğine para ile ta-mahlandırmak, doğru bir esas olmasa bile, «dünya hırslanndan feragat edip kendini ilme vermiş» öğretmenlerimizin her türlü hayat dağdağasından masun kalmasını temin etmeliyiz... Ve mümkün kılmalıyız.
Kapıdan cenaze çıkmadan, eve para girmeli!
(Vâ - Nû)
Yeni otobüs seferleri
Tramvay idaresinin Harbiye mevkii başlangıç olmak üzere biri Gazi, diğeri Karaköy köprülerinden geçmek üzere Beyoğlu ile İstanbul arasında otobüs devir seferleri tertibettiğini yazmıştık. İdare, sekizi faal, ikisi de ihtiyat olmak üzere bu işe on araba tahsis etmiştir. Ancak lâzım gelen benzini bugün tedarik edebileceğinden yeni seferlere yarından ’tlbaren başlanacaktır.
[ ŞEHİR HABERLERİ ]
Hamam ücreti
Un dağıtımı
Ne suretle dağıtılacağı henüz kararlaşmadı'
Nüfus başına birer kilodan verilecek unun bugünlerde dağıtılmasına başlanacaktır. Unun ya fmnlar, yahut mahalle bakkalları ve bir fikre göre de memurlar kooperatifi tarafmdan dağıtılması düşünülmektedir.
Bugün tzmirden gelmesi beklenen vali ve belediye reisi doktor Lûtfi Kırdar bu hususta kati karar verdikten sonra bu vasıtalardan birisile unun dağıtılmasına başlanacaktır. Dağıtma işini belediye İdare edecektir. Tevziatın bayramdan evvel arkası alınması düşünülmektedir.
tstanbulda birer kilo undan istifade edecek 946 bin kişi vardır. Bunun 903 bin kişisi şehir hududu İçinde oturanlardır. Yalnız müstahsil olanlar bundan istifade edemiyeceklerdir.
“ Tuluat,, tehlikede..
Nesli tükenmeğe başlıyan bir insan: Kantocu!.
Son tulûat sahnelerinde neler görmek kabildir?
Beykoz cinayeti
Geçenlerde Beykozda karısı Muzafferi, boğazını kesmek suretile öL düren Ömer Sabri Esen’in muhakemesi dün birinci ağır ceza mahkemesinde bitirilmiştir. Ömer Sabri, mahkemeye girince, birkaç söz söyliye-ceğini, ileri sürerek ayağa kalkmış ve kendisinin İstiklâl harbinde kahramanlıklar gösterdiğini, memlekete büyük hizmetler ettiğini anlatmış, yüksek sesle:
— Ben olmasaydım bugünkü işler yapılamazdı. Bu devletin kurulmasına ben hizmet ettim. Harbde çektiğim sıkıntılar yüzünden de bir hastalığa müptelâ oldum. Bu hastalığın ismi «satma hastalığı» dır. Elime geçen şeyleri satarım. İki karımın eşyasını da bu hastalık yüzünden sattım ve parasını, tedavi için doktorlara yedirdim. Benim aklım bozuktur. Muayene ettiriniz.
Diye bağırdıktan sonra bayılmış gibi kendisini yere atarak delilik alâmetleri göstermiştir. Bu vaziyet karşısında mahkeme kendisini muayene için Adliye doktoruna göndermiştir.
Maznun, muayene için mahkemeden çıkarken salonu ve koridorları dolduran dinleyici kalabalığı arasında kargaşalıklar olmuş, mahkeme salonunun kapısındaki camlardan birkaçı da kırılmıştır.
İkinci celsede maznun tekrar mahkemeye alınmış ve muayene raporu okunmuştur. Muayeneyi yapan Adliye doktoru B. Kâmil Ünsalan, raporunda, maznunun şuurunda hiçbir bozukluk olmadığını bildiriyordu. Bundan sonra mahkeme kararını bildirmiştir.
Mazmun Ömer Sabrinin’ karısı aleyhinde ileri sürdüğü gayrı meşru münasebet ve saire iddiaları varit görülmeyip, kandisinin, karısı Muzafferi kıskançlık yüzünden kasten öldürdüğü sabit görüldüğünden, Türk ceza kanununun 449 uncu maddesinin birinci bendine tevfikan 22 sene ağır hapse konulmasına karar verilmiştir. Ancak, zaruret ve ihtiyaç yüzünden kendisile darılıp ayrılmak istiyen karısına, maznunun yalvarıp barışmak teklif ettiği halde Muzafferin bu teklifleri reddetmesi Ömer Sabri lehine cezayı hafifletici sebep mahiyetinde görülerek hapis cezası on sekiz sene dört aya indirilmiştir.
3 ceset bulundu
Biri Beyciğlunda Kalyoncuku’lu-ğunda, diğeri Balta limanında, üçün-cüsü de İstlnye ile Emlrgân arasında denizde olmak üzere 3 ceset bulunmuştur. Kalyoncukulluğunda bulunan ceset, 16 yaşında bir çocuğa aittir. Bunun o civarda bir odada yatan Yusuf adında biri olduğu anlaşılmış ve ölüm şüpheli görüldüğünden ceset morga kaldırılmıştır.
Balta limanında bulunan ceset 45 yaşlarında Avni adında birine ait olup bir kazaya mı yoksa bir cinayete mi kurban gittiği anlaşılamamıştır.
İstlnye - Emlrgân arasında denizde bulunan cesedin, İstinyede ahçılık eden Hüsnü adında biri olduğu anlaşılmıştır. Fakat bunun da ne suretle boğulduğu tesbit edilememiştir.
Üç cesedin ölümü etrafında müddeiumumilik ve zabıta tarafmdan tahkikat yapılmaktadır.
«42 nci sokak» Nevyork’un tiyatroları, revüleri, sinemaları, eğlence yerleri ile şöhret salmış bir sokağıdır.
Meşhur Direklerarası, Şehzade-başı bir zamanlar «İstanbul’un 42 nci sokağı» vaziyetinde idi. Babıâli yokuşu nasıl bir gazeteler ve matbaalar mahallesi ise, Şeh-zadebaşı da «tiyatrolar caddesi» halinde idi. İsimleri havagazı alevcikleri ile yazılmış komlki şehir Hasan’lar, Abdi’ler, Şevki’ler bir tarafta, dıramcılar bir tarafta. Kapılarda muzikalar çalmakta, renk renk İlânlar göze çarpmakta. Direklerarası vaktile İs-tanbulun en gürültülü, en ışıklı ve en hareketli caddesi idi.
Geçenlerde bir arkadaş:
— Şehzadebaşına gidelim. Hem orayı görmk, hem de bir tulûat tiyatrosu seyretmek istiyorum!., dedi.
Kalktık, gittik. Fakat ne eski Direklerarasını, ne eski Şehzade-başını yerinde bulmak kabil olamadı.
Tiyatrolar motörleşmiş, sinema olmuş, Manakyanlann, Hasanla-nn, Ahdilerin, Peruzlann, Şam-ramlann, Naşitlerin yerlerini Şar-lolar, Robert Taylorlar, Hedy Lamarrlar almıştı.
Dünyanın hiç bir tarafında sinema, Şehzadebaşrnda olduğu kadar tiyatroyu mağlûp etmiş, sırtını yere getirmiş değildir. Bu eski «tiyatro çarşısı» nda «sahne» denilen şey sinema tarafından tam mânasile nakavt edilmiştir. Yazık!..
Hele senelerdenberi bizde sadece dedikodusu yapılan,,büyük bir teşkilâta bağlanacak bir kaç halk tiyatrosu ortaya çıkarılması düşünülen «tulûat» can çekişmektedir. işi revüye dökmek merakı tulûatı büsbütün «fakrüd-dem»e uğratmıştır.
Zavallı «tiyatro membaı» olan Direklerarası ve zavallı tulûat!..
Tulûatm en son kıralı
Naşit öldükten sonra tulûat büsbütün öksüz kalmıştır. Artık bu sahanın son yadigârı «Düm-büllü İsmail» dir. Şimdi o, Naşit gözlerini kapayalıdanberi, tulûat sahnesinin rakibsiz «komiki şehri» dir. Tulûat komikleri bir sülâle gibi, kuşaktan kuşağa üstatlığı birbirlerine havale ederler. Meselâ bir zamanlar komikler kıratlığının tacı Haşan Efendinin başında idi. Sonra Naşit... Şimdi de taç, bu sülâlenin en son komiğinin başındadır. Fakat onun veii-ahdi yoktur. Dümbüllü ile beraber, ne yazık ki tulûat komikliği de rahmete kavuşacaktır. Bu suretle de tamamile ayrı bir temaşa sahasının bütün kapılan kapanmış olacak, tulûat da orta oyununa dönecek, «ölü bir sanat» haline girecektir.
Şehzadebaşından Bayezite geldik. Orada bir bahçenin önünde Dümbüllünün muzikasınrn sesi ayyuka çıkıyordu, içeriye girdik. Kantolar henüz başlamıştı.
Bizde son günlerini yaşayan bir İş de «kantoculuk» dur. Artık buğun Peruz gibi, Şamram gibi meşhur kanto yıldızlan yetişmiyor. Bir zamanlar bu İki dans yıldızının bizdekl şöhreti Greta Garbo-nun bile ağzının suyunu akıtacak derecede idi.
Kantoculuk onlarda bir aile vergisi idi. Peruz yakın akrabası olan Şamramı yetiştirmişti. Şamram da yine kendi ailesinden olan Zarifeyi yerine bırakmıştı. 5 - 6 sene evveline kadar Zarife Şehza-debaşmın rakibsiz kanto yıldızı addediliyordu. Eski kantoculuğu tek başına devam ettiriyordu. Fakat artık Zarife de kantodan çekilmiştir. Şimdi o yalnız piyeslerde rol almaktadır.
Bu suretle «Peruz - Şamram» tarzındaki ve tulûat tiyatrosu programının belli başlı faslını teşkil eden kanto kısmı da artık tarihe karışıyor. Dümbüllü bu bahis hakkında:
— Nerede eski kantocular?.. Meselâ Şamram... Şarkılarını kendi yazar, kendi besteler, kendi söyler, kendi oynardı. O kanto-
★ Dün Sütlücede Karaağaç caddesinde mezbahaya ait otomobil garajında yangın çıkmış, garajın çatı kısmı İle İçindeki otomobil yanmıştır. Garajda çalışan bir işçinin sigarası için yaktığı kibritten benzinin parladığı, yangının bu suretle çıktığı anlaşılmıştır.
culuğa hakikî ve pek ciddî bir sanat gözü ile bakardı. Maalesef yeniler yok denilecek derecede az yetişiyor... demektedir.
Halkın zevki de değişmiştir!..
Sahnede oynayan yeni kantoculara bakıyorum. Ve halkın zevkinin de tamamile değiştiğini anlıyorum.
İlk kantocular muvaffakiyetlerini biraz da tombul, hattâ şişman vücutlarına borçlu idiler. Seyircinin alkışında, kantocunun kilosu büyük rol oynardı.
Şimdiki zamane kantocularına bakıyorum. Çoğu dal gibi ince, zayıf kızlar. Hele içlerinde, bu sahnelerin «kemiksiz kız!..» adile tanılan ve pek alkışlanan biri var ki tamamile nârin.
Eski tiyatro kumpanyası direktörleri tombul’ olmıyan bir kadını sahneye çıkarmağa katiyen cesaret edemezlerdi. Bugünün zevki değişmiştir.
Daha ziyade şişmandan, tombuldan, nârine, hattâ zayıfa kaçan bir zevk karşısındayız.
Bugün kantoya çıkanlar tiyatroya sediye ile. tahterevanla gelen ve eğilip botlarının düğmelerini ilikleyemiyecek derecede şişman olan Peruz ablalarının ya-nnıda muhakkak ki kürdan gibi kalırlar.
Gaz tenekesine, süpürge sapma veda...
Tulûat tiyatrosu programlarında tarihe kanşan şeylerden biri de düetto dediğimiz oyundur. .
Fakat yine eski programa uygun bir şekilde, yani kantolar, oyunlar bittikten sonra perde açıldı ve oyun başladı.
Tulûat komiğine gelen halk gülmek için katî bir azimle geliyor. Ve verdiği paranın değerini elde etmek için ilk fırsatta makaraları salıveriyor. Netekim eskiden de daha Naşit sahnede görünür görünmez kahkahayı basarlar, ağzindan çıkan sözü anlama-salar bile makaraları koyuverir-lerdi.
Dümbüllü tiyatrosunda da vaziyet öyledir. Komiki şehir sahnede belirir belirmez alkış ve kahkahalar ayuka çıkıyor.
Artık tulûat sahnesinde yuvarlanan tenekenin sesi işitilmiyor, saplı süpürge de endamını göstermiyor. Yalnız bir tek şey var. Komiğin baş traşı. Bizde tulûat komikleri hususî bir surette saçlarını kestirirler. Başın her tarafındaki saçlar sıfır numara ile alınır, yalnız tepede, ön tarafta, gayet hafif bir kâkül bırakılır. Ve ekseriya bu traşı devrin baş komiğinde görmek kabildir. Netekim Naşit de son zamanlara kadar öyle traş olurdu. Dümbüllü yıllar-danberi aynı baş traşını muhafaza etmektedir.
İşte san tulûat sahnesi karşısında gördüklerimiz..
Şu meşhur teşkilâtı hakikat haline getirip. Şehir tiyatrosunun dışındaki halk aktörlerini toplayıp birşeyler yapmak kabil değil mİ acaba?.. — H. *
Sadakai fitir
Buğday : 100 Krş. Arpa : 135 » Hurma : 317 » (Aşağı : 235 » Üzüm (Orta : 248 » (Âlâ : 280 »
İstanbul müftülüğünden: Yurdumuzun hava müdafaası esbabını temin hususunda pek kıymetli mesaisi görülmekte olan ve aldığı teberruatı, Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kuramları ile aralannda paylaşan Türk Hava Kunımuna her veçhile yardımda bulunulması lüzumu, fıtra ve zekât ltasiyle mükellef olan muhterem halkımıza ehemmiyetle arz ve Sadakai Fıtnn nevi ve mlktan İlân olunur.
★ Belediye tarafından yıktırılan eski Galatasaray karakolu binasının enkazı kaldırılmıştır. Arsanın bir kısmı yaya kaldırıma İlâve edilmek suretile caddenin bu kısmı genişletilecektir. Tramvay İdaresi, kaldırımın lnşasma bugünlerde başlıyacaktır. Arsanın diğer kısmı yeşillik olarak tanzim edilecektir.
Yüzde 50 derecesinde indirilecek
Halkın daha ucuz yıkanabilmesinin temini için hamamlar ücret tarifesinin indirilmesi muvafık görülmüştür. Sıhhiye müdürlüğü bu tenzilâtın yüzde elli olmasını istemiştir. Belediye hamamlara ucuz tarifeli terkos suyu ile ucuz odun temin ettiği için bu tenzilâtı mümkün gör. müştür.
Boğaziçi hamamcıları Beledieye-ye müracaat ederek haftada iki gün yüzde elli ucuz tarife ile halkı yıkamağa hazır olduklarını bildirmişlerdir. Fakat Belediye, her zaman için bugünkü tarifede yüzde elli tenzilât yapılmasında ısrar etmektedir. Esnaf cemiyetleri mümessili ile hamamcılar cemiyeti reisi Belediyeye davet edilmişlerdir. Yarın yapılacak top. lantıda hamam ücretlerinin indirilmesi katî surette tesbit edilecektir.
Havagazı
Dolmabahçe şirketi zam istedi
Dolmabahçe Havagazı şirketi, Belediyeye müracaat ederek kömür ve malzeme fiatlerinin artmasından dolayı havagazı fiatlerine zam yapılmasını istemiştir. Belediye bu müracaatı tetkik etmekle beraber, müracaatın yersiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla isteğin reddedileceği muhakkak görülüyor.
Diğer taraftan Dolmabahçe Havagazı şirketinden bazı abonelerin şikâyetleri görülmektedir. Yakın zamanlara kadar şirket cereyanı normal kuvvette verdiği halde son zamanlarda bazı günler, bilhassa öğle vakitleri verilen cereyan azalmaktadır. Halkm yemek pişireceği veya yemek ısıtacağı saatlerde cereyanın azalması birçok aileleri güçlüklere uğratmaktadır. Belediye, bu şikâyetleri de mahallerinde tetkik edecektir. Şirketin bir ihmali görüldüğü takdirde hakkında kanunî muameleye tevessül edilecektir.
★ Topkapının Yusufpaşa mevkiinde tramvay caddesi gayet dar olduğundan buranın genişletilmesine karar verilmiştir. Burada bulunan bazı binalarla bir takım bostanlar istimlâk edilecektir. Bunların İstimlâki yapıldıktan sonra cadde tramvay İdaresi tarafmdan yaptırılacaktır.
★ Verem mücadelesi cemiyeti tarafından Unkapanında Kasap Demir-han mahallesinin Filyokuşu mevkiinde bir verem dispanseri yaptırılmıştır. Dispanserin açılış resmi 15 eylül "cumartesi günü saat 15 te yapılacaktır.
* -------------------------
Okuyucu mektupları
Bankalar durağı
Muhterem gazetenizde Bankalar durağı hakkında yazılan yazıyı büyük bir memnuniyetle okudum.
Fıkranızda zikri unutulan hususu da ben hatırlatmak istedim. O da şu: Bu durak yalnız banka memurlarına değil, bilhassa mektep talebelerine büyük bir kolaylıktır. Bilhassa kış günleri için durağın yeniden ihdası elzemdir. Beyoğlu 2 nci orta okuluna, 48 inci ilk mektebe, Alman mektebine giden kızlarımız hep bu durakta İnerlerdi.
Ayrıca Perşembepazan gibi işlek bir sanayi muhitine bu duraktan gidilir. Yoksa tâ Kara-köyden büyük tur yapmalı.
Bu durağın eski yeri müsa’t değilse 10 - 15 metre İlerisinde Dursun. Müzehher
AKBABA YAYINI: 6
OCAK
Yusuf Ziya Ortaç
0 Ocak, her sahifesinde sizi canlı bir memleket ve millet dâvasının ateşi karşısında bulunduracaktır.
£ Ocak, sıcaklığıyle kalbinizi ısıtacak, ışığile ruhunuzu aydın, latacaktır.
£ Ocak, sağlam düşünce, temiz duygu ve güzel Türkçenin kitabıdır.
Fiati 50 kuruştur.
Satış merkezi: Ankara caddesi (Akbaba) idarehanesi. Her kitapçıda bulunur
Ayağımızı yorganımıza göre uzatmıyoruz !
Belki fert itibarile ekseriyetimiz ayağını yorganına göre uzatıyor, daha doğrusu uzatmak zorunda kalıyor, fakat devlet işinde bu güzel atalar sözünün maalesef pek az edildiğini, hattâ hiç nazan itibara alınmadığını her gün yeni misallerle görüyoruz.
Geçenlerde ticaretle iştigal eden aklı başında, malûmatlı, işgüzar bir dostumla vapurda bu mevzu üzerinde konuşuyorduk. Arkadaşım şöyle dert yandı:
— Birkaç sene evvel yeni kurulan bir devlet teşkilâtının tstanbulda yerleşmesine şahit oldum. Kocaman bir handa büyük bir daire kiralandı. Yeni yapılmış tertemiz, gıcır gıcır bir handa bütün bir kat. Hanın beyaz duvarları bu devlet teşkilâtına lâyık görülmediği için, birçok odalarına cilâlı lâmbri’ler kondu, tavanlara kartonpiyerler ilâve edildi, yerlere muşambalar döşendi, pencerelere çeşit çeşit perdeler asıldı. Her şeyin ateş pahasına alındığı bir zamanda mükellef yazıhaneler yaptırıldı, tanesi üç yüz liraya maroken koltuklar, üzeri kristal camlı masalar ısmarlandı. Müzakere salonu, istirahat odası ve saire hep bu mikyas üzerinden döşendi. Neticede bilmem kaç yüz bin lira yerleşme ve mobil-ye masrafı!
Bana bu tafsilâtı veren arkadaşım birkaç sene evvel Almanyada iken yaptığı bir müşahedeyi hatırlıyarak sözüne şöyle devam etti:
— Almanyada bulunduğum zaman bir iş için Almanya Dış ticaret dairesi reisile görüşmem icabetti. Alman iktisadiyatında mühim bir rol oynıyan bu zat beni çıplak, fakat tertemiz bir odada kabul etti. Kendisi dört ayaklı basit bir masanın başında oturmuştu, karşısında bir tek tahta sandalyeden başka, odada eşya namına bir şey yoktu; hattâ yanımda bir arkadaşım daha olduğu için başka bir odadan ikinci bir sandalye getirtmek mecburiyeti hasıl olmuştu!
Dostumun yukarıda naklettiğim sözlerinin işaret ettiği ruh haleti, itiraf etmeli ki bizde âdeta umumî bir şekilde hüküm sürmekte ve bu fevkalâde zamanlarda birçok paralan, mızın israf edilmesine yol açmaktadır. Bir meslektaşımız geçenlerde gazetesinin bir başmakalesini Yerli Mallar Pazan için satın alınan eski Orezdibak mağazasının tamir, tadil ve tefrişi için yapılmakta olan büyük masraflara tahsis ederek bu uğurda bir milyona yakın lira harcanacağını yazmış ve bu israfı haklı olarak tenkidederek ilgili makamın dikkat nazarını çekmişti. Orozdibak gibi şehrimizin mühim bir ticaret evini son günlerine kadar senelerle barındırmağa yetmiş olan bir binada birkaç bin liralık boya ve badana gibi ötesine berisine çekidüzen verecek cüzî bir masraf yerine böyle yüz bin. lerle lirlık büyük masraf kapısı açıL masına neden lüzum görüldüğünü anlamak hakikaten güçtür. Bu binayı alan hususî bir ticarethane olsaydı acaba bu kadar büyük masrafa katlanır mıydı? Bir ticarethaneden ibaret olan Yerli Mallar Pazarının bu en iptidaî iktisat prensipini hiçe sayması doğru ve tüccarca bir hareket midir?
Devlet mekanizmamızın muhtelif
şubelerine göz gezdirilirse buna benzer misaller bulmak maalesef güç değildir. Bu hastalığı olduğu gibi görmek ve ehemmiyetle bir an evvel tedavisine girişmek lüzumuna işaret etmek istiyoruz. Devletin yani hepimizin müşterek malmı ve servetini tıpkı kendi malımız, kendi paramız imiş gibi, hattâ ondan da daha büyük bir titizlikle korumak ica-bettiğini kafalarımıza iyice yerleştirmemiz lâzımdır. Devlet masrafları.
nın her şubesinde yalnız israfın önü. ne geçmek değil, âzami tasarrufu teinin etmek milli bir düstur haline getirilmeli ve aksi harekette bulunanlara emanete hiya-net etmiş gözile bakmalıdır. Aüe
ocağında olduğu gibi, devlet işlerinde, .daima ve daima o güzel atalar sözümüz kulağımızda çınlamalıdır:
Ayağımızı yorganımıza göre uzatalım!______________________★★★
Adliye müsteşarının tetkikleri
Şehrimizde bulunan adliye müsteşarı B. Bedri Çöker dün 1 ve 2 No. lı millî korunma mahkemelerinin hâkimlerile Üsküdar müddeiumumilerinin hazır bulundukları bir toplantıda, millî korunma kanununun tatbikatı etrafında kendilerinden izahat almış, memleket ölçüsünde zararları görülen ihtikâr vakaları karşısında kanunun daha süratle ve isabetle tatbiki için alınması icabeden tedbirleri görüşmüştür.
Sahife 4
AKŞAM
23 Eylül 1943
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
1230 program. 12,33 şarkı ve türküler, 12,40 Ajans haberleri, 13 Karışık program (Fİ.).
18,03 büyük fasıl. 19,00 Ajans haberleri. 19,20 müzik (Fİ.). 19.45 konuşma. 20,00 kürdili hicazkâr makamından şarkılar. 20,15 Radyo gazetesi. 20,45 şarkı ve türküler. 21,00 konuşma. 21,10 şan soloları (Devlet konservatuarı opera bölümü mezun ve stajyerleri tarafından), 21,30 konuşma, 21,45 müzik, 22,30 Konuşma, 22.35 Ajans haberleri.
Yarın sabahki program
7,30 program. 7,32 vücudumuzu ça-
Mevlidi şerif
Oğlum merhum Beşiktaşlı Avni Atasoyun ruhuna İthaf edilmek üzerej Göztepe camiinde 26/9/943 pazar günü öğle namazından sonra mevlidi şerif kıraat edileceğinden akraba, aile dostlan ve arzu buyuran İhvanı dinin teşrifleri rica olunur.
Pederi; Mustafa Atasoy ve ailesi
lıştıralım. 7,40 Ajans haberleri. 7,55 orkestra eserleri (Pl.).
İSTANBUL RADYOSU Bugünkü program
19,15 Dans müziği. 19,30 Ajans haberleri. 19,45 Saz eserleri ve besteler. 20,15 Radyo gazetesi. 20,45 şarkılar ve oyun havalan. 21,30 dans müziği. 21,45 şan sololan. 22,00 A-jans haberleri, 22,15 Kapanış.
Yeni otobüs seferleri
İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri Umum Müdürlüğünden: Eylülün 24 üncü gününe müsadif cuma gününden İtibaren bir kısım otobüsler;
A — Harbiye — Taksim — Tarlabaşı — Unkapanı — Bayezit — Eminönü — Dolmabahçe — Taksim yolu İle Harbiye ye ve diğer bir kısmı:
B — Harbiye — Taksim — Dolmabahçe — Karaköy — Eminönü — Bayezit — Unkapanı — Taksim yolu ile Harblyeye avdet etmek üzeıe bir oto-büs servisi İhdas edilmiştir.
tik ve Son hareketler İlk Son
V
(T
Harbiye — Taksim — Dolmabahçe — Bayezit yolu..
Harbiye — Taksim — Unkapanı — Bayezit yolu... Kıtalar
Yeni mevsimin en büyük zaferi ve ■aEHBB
DOROTHY LAMGUR — WİLLÎAM HOLDEN’in
en güzel şaheseri olan
FİLO GELİYOR
Bir hafta daha
LALE’de
gösterilecektir.
V
Bu Akşam ipek Sinemasında
Büyük bir aşk ve macera Filmi
SERSERİ KURŞUN
Baş Rollerde:
MYRNA LOY — WİLLtAM POWELL
Bu Akşam saray Sinemasında JOAN BENETTE GEORGES BRENT ve MtCHA AVER tarafından çok güzel bir tarzda yaratılan
Harblye — Taksim — Eminönü — Bayezit — Unkapanı — Taksim — Harbiye Fiyat
1 — 2 Kıta «Vergiler dahil» 15 kuruş
Müteakip her kıta İçin 5 kuruş ilâve edilir.
SAYIN HALKA İLÂN OLUNUR. »96521
Kamyon örtüsü yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Umum müdürlüğünden
Bezi ofisimizden verilmek, diğer malzemesi müteahhide ait olmak ve çok kısa bir zamanda teslim edilmek şartile 4X5 metre ebadında ve dört kenarlarında 50 şer santim aralıklı demir pullu ve urganlarik beraber 100 adet kamyon örtüsü yaptınlaoaktır.
Taliplerin kararlaştıracakları fiat tutarının % 7,5 nispetinde muvakkat teminatlarile birlikte teklifi mektuplarım kapalı olarak 28/9/ 1943 salı günü akşamına kadaT Umum müdürlük Malzeme işleri daire-sine tevdi etmeleri ilân olunur. (9660)
Fen Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz Matematik enstitüsü için asistan alınacaktır, isteklilerin Dekanlığa müracaatları. (9634)
Tıp fakültesi dekanlığından:
Fakültemiz Anatomi Histoloji embriyoloji enstitülerde göz kliniğin, de asistanlıklar münhaldır. İsteklilerin yabancı dil imtihanları yapılmak üzere 3O/IX/943 tarihine kadar fakülteye müracaatları. (9519)
İstanbul Asliye Birinci Hukuk Hâkimliğinden:
İstanbul Maliye Muhakemat müdürlüğü tarafından Şişli ve Bomon-ti mahallesinin izzet paşa sokağında «Sadi Kopolu» apartımanında 33 No. da Ahmet Dino oğlu Veysel paşa veresesinden Resmiye aleyhine Gayn mübadiller komisyonunca istihkakından fazla verildiği anlaşılan 19939 lira 40 kuruşun tahsili hakkında açılan dâvanın arzuhal sureti mezburenin ikametgâhının meçhuliyeti hasebile ilânen tebliğ edilmiş müddeti kanuniye* zarfında cevap vermediği görülmüş, 14/5/943 gün-lücelsei muhakemede müddeialeyha evvelce dâva arzuhalinin ilânen tebliğ edildiğinde bu bapta müttehaz karara tevfikan davetiyenin bir ay müddetle ilânen tebliğine karar verilmiş ve muayyen günde dâvâlı gelmediğinden gıyap kararının bir ay müddetle ilânen tebliğine ve muhakemen» 26/10/943 salı saat 14 e talikine karar (verilmiş olduğundan yevmi muhakemede hazır bulunmanız, bulunmadığınız takdirde mahkeme gıyabınızda cereyan edeceği tebliğ makamına kaim olmak üzere işbu gıyap karan ilânen tebliğ olunur. (9626)
Gayrimenkul satış İlânı
İstanbul Emniyet sandığı miidiirlüğündem
Hüseyin Cahit Evrenos 27839 Hesap No. sile Sandığımızdan aldığı (15000) liraya karşı birinci ve (5000) liraya karşı Maçkada Teşvikiye mahallesinin Çınar sokağında eski: 18 Mükererr yeni: 37/1 No. h arsa ve üzerine kâgir olarak inşa edilmiş ve edilecek bilcümle binaları ikinci derecede İpotek etmiştir.
Dosyada mevcut tapu kaydı suretinde işbu gayri menkulün Beşıktaşt* Teşvikiye mahallesinde eski Ihlamur yeni Şakayık sokağında eski 18 mükerrer yeni 37/1 kapı 826 ad* 1 parsel No. lı 331 metre murabbaı mıkda-nnda kâgir apartıman olup hududunun şarkı Şakayık sokağı şimali 24 parsel No lı Ahmet Şemsettin evi gartıı 52 parsel No. lı Suphi’nin evi cenubu Teşvikiye Ihlamur yolu İle mahdut olduğu ve kaydında 365, 363, 390, 394 ve 170 No. tarla haciz mevcut olduğu beyan edilmiştir. «Bu hacirier Bandık ve müşterilerin hukukuna müessir değildir.»
İkraza esas olan muhammin raporu mucibince mezkûr gayri menkulün umum mesahan 335 metre murabbaı olup bunun 263 metre murabbaı kısmı üzerine beş katlı kâgir, çatısı ahşap, boyalı apartman yapılmıştır. Mezkûr apartmanda 9 daire mevcut olup her birinde 6 şar od* birer mutfak birer halâ birer banyo birer taraça ve ayrıca bir mağaza, çamaşırlık, odunluk ve kömürlük, bir garaj ve en üst katta 8 küçük oda, kalorifer, elektrik, su ve havagazı tesisatı vardır.
Vadesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip üzerine 3202 No.lı kanunun 46 ncı maddesinin matufu 40 inci maddesine göre satılması İcap eden yukarda yazılı kâgir apartıman bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydın* göre yapılmaktadır. Arttırmaya. girmek isteyen («000) lira pey akçesi verecektir. Milli Bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle Belediye resimleri ile tellâilye rüsumu borçluya aittir. Arttırma şartnamesi 23/9/943 tarihinden itibaren tetkik etmek isteyenlere Sandık Hukuk İşleri Servisinde açık bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu izahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Arttırmaya girmiş olanlar, bunları tetkik ederek satılığa çıkartan gayri menkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinci arttırma 18/11/943 tarihine tesadüf eden perşembe günü Cağaloğlunda kâin Sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ihale yapılması için teklif edilecek bedelin tercihan alınması lcabeden gayri menkul mütellefiyetlle Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartile 3/12/943 tarihine müsadif cuma günü aynı mahalde ve aynı saatte son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayri menkul en çok artıranın üstünde bırakılacaktır. Haklan tapu sicillerile sabit olmayan alâkadarlar ve İrtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususlle faiz ve masarife dair İddialarını İlân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan tapu sicillerile sabit olmayanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Daha fazla malûmat almak isteyenlerin 42/486 dosya numarasile Sandığımız Hukuk İsleri servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur.
— DİKKAT —
Emniyet Sandığı: Sandıktan alınan gayr; menkulü ipotek göstermek isteyenlere Ftn Heyetimizin koymuş olduğu kıymetin % 40 nı tecavüz etmemek üzere ihale bedelinin yarısına kadar borç vermek suretlle kolaylık göstermektedir. (9639)
I İSTANBUL DEFTERDA^lGnîIrÜTRİ.|
Mükellefin ismi Semt veya karası Mahallesi Sokağı
îsak Roditi ve Moiz Kohen Eminönü çelebioğlu Rızapaşa
No. Cinsi Kıymeti Teminatı Hissesi
109 Dükkân 1440 108 Tamamı
Yenicami maliye şubesine borçlu İsak Rodıti ve Moiz Kohenin kanlan Raşel ve Ojeninin yan yarıya mutasarrıf oldukları Emlâk Eytam bankasına 960 liraya ipotekli bulunan yukanda yazılı emlâkin İpotek be. deli satış bedelinden ödenmek üzere 8/10/943 cuma günü saat 14,30 da birinci müzayedesi 18/10/943 pazartesi günü saat 14,30 da kat’î İhalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Eminönü kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaatlan ilân olunur.
«9567»
★
Mükellefin ismi Semt veya kazası Mahallesi__________________Sokağı
Holnaton Kumkapı Mubsînehatuıı Çiftegelinler
Ne. CİMİ______________Kıymeti Teminatı Hissesi_____________
31 Kâgir ev 2250 169 Tamamı
Mercan maliye şubesine barçlu Holnatonun yansı kendisinin diğer yansı kansı Arşalozun mutasamf olduklan yukanda yazılı emlâkin 5/10/943 salı günü saat 14,30 da birinci müzayedesi 15/10/943 cuma günü saat 14,30 da kati İhalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Eminönü kazası kaymakamlığı İdare heyetine müracaatlan İlân olunur. «9568»
★
Mükellefin ismi______Semt veya karası Mahallesi Sokağı
îsak Roditi ve Eminönü Çelebioğlu Rızapaşa
Moiz Kohen
No. Cinsi Tamamının kıymeti Hissenin kıymeti Hissesi
107 Dükkân 1440 57 75/144
Yenicami maliye şubesine borçlu İsak Rodoti ve Moiz Kohen ile kanlan Ojeni ve Raşelln 75/144 hissesinin mutasamf olduklan yukanda yazılı emlâkin 8/10/943 cuma günü saat 14,30 da birinci müzayedesi 18/10/ 943 pazartesi günü saat 14,30 da kati ihalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Eminönü kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaattan ilân olunur. «9569»
*
1 — Eminönü maliye şubesine vergi borcunu ödemiyen Avram Rodrikin Şişli Halâskârgazl caddesi 283 numaralı Asri apartmanın 3 numarasında haczedilen karyola, gardrop, hasır koltuk, kanape koltuk takımlan ve sair kıymetli ev eşyası,
2 — Eminönü maliye şubesine vergi borcunu ödemiyen Leon Kahrın Şeyh Geylânî mahallesi Ralli han 6 numaralı mağazada haczedilen koltuk kanape büyük ve küçük demir kasalar yazı makinalan, kütüphaneler, camlı dolaplar, pamuk kendir kenevir İplikleri sair muhtelif eşyalar yazıhane eşyası,
3 — Mercan maliye şubesine vergi borcunu ödemiyen Samoel Kazesin Harbiye Vali konağı caddesi Refah apartmanının 12/5 numaralı dairesinde haczedilen piyano, radyo, Singer el makinası kanape koltuk ve sair ev eşyası.
4 — Mercan maliye şubesine borçlu Agop Kazancıyanın İstanbul id-halât gümrüğü Tophane ambarında haczedilen savoly No. 300/4 beş sandık sürmenin gümrük resmi alıcıya ait olmak üzere satılacağı,
5 — Edirne malsandığma olan borcunu Yenicami şubesine ödemyien Elyazar Kohenin Kapalıçarşıda Perdahçılar 60 numaralı imalâthanesinde haczedilen mengene, el presi, büyük pres, baskül komple silindir beş tonluk palanga otomatik pres, demir tornası elektrikli makkab, ve 35 beygir kuvvetinde motor ve sair eşya ile Taksim Lâmartln caddesi Eliz apartmanının 4 numaralı ikametgâhında haczedilen ev eşyası ve bu mükellefe kira bedelinden borçlu Haşan Tonganın da Bayezit Tabanca sokak 2 numaralı ikametgâhında haczedilen ev eşyası,
27/9/943 pazartesi günü saat 10,30 da mahallerinde tahsili emval kanunu mucibince alenî müzayede ile satılacağından talip olanların mezkûr gün ve saatte yukanda yazılı mahallerde hazır bulunacak icra memuruna müracaatları İlân olunur. (9566)
★
Kazası_________Mahallesi____________Sokağı_____________KaP» No-
Kadıköy Hasanpaşa Kurbağalıdere 18
Muvakkat kıymeti pey akçesi Cinsi_____________________ Hissesi_________________L, K.____L. K.
914,50 metre murabbaı kâgir ev Tam 2000 00 150 50
Hiristo Öntürkün Kadıköy şubesine olan varlık vergisi borcundan dolayı yukarıda yeri ve cinsi yazılı mülkün satılması kararlaştınlmıştır.
İlk ihale 4/10/943 pazartesi günü saat 14 de, kati İhale de 14/10/943 perşembe günü saat 14 de yapılacağından talip olanlann pey akçelerini havi makbuzlarla mezkûr günlerde Kadıköy kazası idare heyetine müracaatları ilân olunur. (9435)
*
Tomruk kesim, nakil ve istif işi ilânı Devlet Orman işletmesi Bolu revir âmirliğinden:
1 — Devlet Orman îşletmsei Bolu revirinin 4 üncü bölge dahilindeki Aladağ suyu ormanlarından 943 senesi tahammülü olup amenajman plânı kesim parselinden istihsal olunacak (12748) M3 tekabül edecek çam ve (261) metre küpe tekabül edecek köknar ağaçlarının dip kuturlarından kesilip verilecek ölçüye göre tomruk boylarına taksim ve kabuklarını soymak suretlle Değirmen özü yaylası ara deposuna nakil ve istif işi bir sene zarfında İkmâl edilmek üzere açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 27/9/943 pazartesi günü saat 15 de Devlet orman işletmesi Bolu Revir Amirliği binasında. toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3—1. inci maddede yazılı şartlar dairesinde işbu emvalin beher metre küpünün kesme, tomruklama ve kabuklarını soyma muhammen bedeli 1 lira 50 kuruş, taşıma ve İstif muhammen bedeli de keza metre küpünün (15) liradır.
4 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabile (16098) lira (64) kuruştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Ankaıa Umum Müdürlüğünde Ankara, İstanbul orman çevirge müdürlüklerde Düzce, Karabük ve Bolu Revir Amirliklerinde görülebilir.
6 — İsteklilerin ihale gününde teminai akçelerde birlikte Revir amirliğine müracaat etmeleri lüzumu üân olunur. (9400)
Deniz Müsteşarlığından: e
Mersinde bulunan Deniz Harb okulu ile Heybeliadada bulunan Deniz telsiz elektrik fen tatbikat okulu için Yükesk mühendis okulu mezunu birer elektrik ve birer makine öğretmeni 3656 sayılı kanun hükümleri dahilinde ücretle alınacak. İsteklilerin Ankarada Deniz Zat işleri şubesine. Mersinde ve Istabulda okul müdürlüklerine müracaat etmeleri. _______________________________________________(9294)
Devlet Deniz yolları işletme
umum müdürlüğünden:
Almanca ticarî mukavele ve teknik malzeme listelerini tercüme edebilecek bir tercümana İhtiyaç vardır.
Talip olanlann şeraiti öğrenmek üzere 27/9/943 pazartesi günü akşamına kadar Malzeme şubesi müdürlüğüne müracaatları ilân olunur.
(9648)
| İnhisarlar U. Müdürlüğünden: |
1 •—Buz imalinde kullanılan 1 adet '310 beygirlik tam teferruatlı buhar makinesi ve bir adet çift taraflı amonyak kopresorü pazarlıkla satılacaktır.
2 — Pazarlık 8/10/943 tarihine raslıyan cuma günü saat 9,30 da Kabataşta Levazım şubesinde Alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Makineler her gün saat 9 dan 1 7 ye kadar İstanbul bira fabrikasında görülebilir.'
4 — isteklilerin pazarlık için tâyin edilen gün ve saatte % 7,5 güvenme parasile birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur.
_____________________________________________________(9656)
Kauçuklanmış bezden mamul hava borusu vantûp imal ettirilecek Ereğli Kömürleri İşletme Umum Müdürlüğünden îşletmemizce 16/9/943 te ihalesi ilân edilen Vantüp işinin görülen lüzum üzerine müddeti temdit edilmiştir.
işletmemiz için 42 santimetre kutrunda (15000); 30 santimetre kutrunda 5000 metre vantüp imalettirilecektir.
Talip olanlann şartnameyi görmek üzere: Ereğli kömürleri işletmesi — Zonguldak, Et; Bank umum müdürlüğü —- Ankara, Eti Bank İstanbul bürosu — İstanbul, adreslerine müracaatları ve birer metre nümune ile Bat ve diğer hususata ait teklifleri, kapalı zarf içinde olarak 5 birinciteşrin 943 tarihinde saat 14 e kadar Zonguldakta Ereğli kömürleri işletmesi baş sekreterliğine teslim etmiş bulunmalanlâzımdır.
Posta ile bu adrese gönderilecek olan teklifler, tesbit edilen saate kadar gelmediği takdirde, nazarı itibara almmryacaktır.
Talipler tekliflerine % 7,5 muvakkat teminat mektubu bağlıyacaklardır.
İşletme ihaleyi icrada serbestin_____________ (9641)
Hukuk fakültesi dekanlığından
1 — Fakültenin İkmal ve mazeret imtihanlarına 27/K/943 tarihinde başlanacaktır.
2 — Yazılı imtihan mevzularile tarihleri aşağıda gösterilmiştir:
Sınıf 1 — Medeni hukuk 27/IX/943 pazartesi 8.30
» » — Roma hukuku 29/lX/943 çarşamba 8.30
Sınıf 2 — Medeni hukuk 27/LK/943 pazartesi 13.30
s » — Ceza hukuku 29/IX/943 çarşamba 13.30
Sımf-3 — Medeni hukuk 27/IX/943 pazartesi 13.30
s » — Ceza M. usulü 29/IX/943 çarşamba 13.30
Sınıf 4 — Kara ve deniz ticareti H. 27/IX/943 pazartesi 13.30
» > — İcra ve iflâa 29/IX/943 çarşamba 13.30
(9602)
Mükellefin ismi Semt veya karası Mahallesi Sokağı No.
Ralli Luka Cinsi Kadıköy Tamamının kıymeti Zilhtüpaşa Fenerbahçe 9 Hissenin teminatı Hissesi
Tarla (Dalyan arazisi 1365 25 11711088/50388480
Eminönü Maliye şubesine borçlu Ralli Lukanın Emlâk Eytam bankasına 2500 Ura İle ipotekli bulunan hissesinin ipotek bedeli satış bedeUnden ödenmek üzere 5/10/943 salı günü saat 14 de birinci müzayedesi 15/10/943 cuma günü saat 14 de kati İhalesi yapılacağından taUplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Kad ıköy kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaatlan İlân olunur. «9649»
Galatasaray şubesine Varlık vergisinden borçlu Serkis Çifttan’ın Taksim Hocazade sokak No. 2 deki sıhhî levazımata ait muhtelif eşyası 24/9/943 cuma günü saat 10 da mahallinde satılacağı ilân olunur. ______________________________________________________(9586) Sümer Bank İplik ve Dokuma fabrikaları Mües-sesesi Bakırköy Bez Fabrikası Müdürlüğünden:
1) imalâtımızda kullanılmıyacak olan aşağıda cins ve miktan yazılı maddeler açık arttırma »uretile satılacaktır.
2) Arttırma 27/9/943 tarihine tesadüf «den pazartesi günü saat 14 tıedir.
3) Muvakkât teminat 1775 Hradır.
4) Şartnameler fabrikamız Muamelât servisinden parasız verilir.
5) Fabrika katî ihaleyi yapıp yapmamakta serbesti.
6) Satılacak maddeler:
Tahminen 20 ton bozuk pamuk deşesi. Tahminen 6 ton evsafsız pamuk ______Tahminen 5,5 ton evsafsız üstüpü. (9505)
D. D. Yolları Kayseri 4 ncü İşletme M üdürlüğünden:
Kumaş, kazalin ve astan idare tarafından verilmek, telâ, düğme, alâmeti farika ve sair biitün masraflan müteahhide ait olmak üzere (1917) palto, (1753) açık yaka ve (281) kapalı yaka resmî elbise ve (2034) kasketin imaliyeai isi ihale yapılamadığından yeniden kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme 15/10/943 cuma günü saat 15 te Kayseride 4. İşletme binasında yapılacaktır.
Muhammen bedel (66611,50) altmış altı bin altı yüz on bir lira elli kuruş olup muvakkat teminat miktan (4581) dört bin beş yüz sekesn bir liradır.
isteklilerin muvakkat teminatlarile beraber kanunun tâyin ettiği vesaiki ve teklif mektuplarını muayyen gün saat 14 e kadar 4. İşletme Komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
Şartname ve mukavele projeleri Haydarpaşa, Ankara ve Kayseri veznelerinden 334 kuruş mukabilinde alınabilir. (9603)
Sümer Bank İplik ve Dokuma Fabrikaları Müesse-sesi Bakırköy Bez Fabrikası Müdürlüğünden
Fabrikamız atölyesinde istihdam edilmek üzere tesviyeci, tomacî, frezeci, marangoz, elektrikçi ve oksijen kaynakçısına ihtiyaç vardır.
Taliplerin fabrikaya müracaatları. (9347)
HEB TELDEÎf
Tek kelime ile yazılan şiir..
Zaman her şeyi çabuk ve kısa istiyor. Bunun için şiir de yavaş yavaş bir komprime haline gelmektedir.
Meselâ en son çıkan «Serveti Fünun» mecmuasında şöyle bir şiir okudum:
Her zaman sarışın; Yalnız akşam üstleri, Hüzünlü.
Ve altında şairin imzası: Sabahaddin Kudret. İşte bütün şiir bu kadardır. Yani tam yedi kelime. Bu 7 kelimelik şiirin ise yedi kelimelik de bir serlevhası vardır.
Fakat artık zamana uyarak şairler, serlevhalarından daha kısa şiirler yazmağa başladılar.
Vakıa bundan daha kısa şiirler de yazılmıştır. Meselâ: «Döner kebap Dönmez olsun..»
Manaumesi de böyledir. Demek yavaş yavaş kısa, komprime şiir bir edebiyat modası haline giriyor. Bir şiirin güzel olması için mutlaka uzun yazılması icabetmezdi ya. Belki de pek yakında tek kelimelik edebiyat şaheserlerile karşılaşacağız.
Meselâ «Guguk!..» Altında yeni nesilden bir şaiirin imzası... «Nanik!..» Altında genç bir şairin ismi... Olur mu? Olur..
Yahut meselâ modem şairlerden birinin imzası üzerine şöyle bir şiir yerleştirilmiş:
«Hak tuuu!..»... — H.
Kaçırılan fırsatlar
İSTANBUL HAYATI
Et derdi
Geçen hafta Belgradda, Sonia Nitchevitch adında 60 yaşında bir kadın ölmüştür. Bu kadın tamam 17 defa evlenmiştir. Kocalarından on altısı ölmüş, ancak on yedincisl kendisinden sonraya kalmıştır.
Sonia İle evlenenler arasında kendisile 3 seneden fazla yaşıyan yoktur. Sonia epeyce zengin bir kadın olmakla beraber son za-
manlarda kendisile evlenmeğe cesaret eden çıkmıyordu. Nihayet dört sene evvel 45 yaşında bir aslan mürebbisi kadınla evlenmiş, kendisine bunu yapmamasını tavsiye edenlere: Sonia her halde aslanlardan daha korkunç değildir» demiştir. Aslan mürebbisi bütün tahminlerin hilâfına olarak karısından evvel öl-memiştir.
Bir köpek bir şehrin
Danimarka’nın Roskinde şehri Belediye meclisi Pan adrnda bir çoban köpeğine şehrin fahrî hem-şerisi payesini vermiştir. Buna sebep köpeğin yaptığı hizmetlerdir. Pan, kaybolan çocukları, eşyayı bulmakta, denize düşenleri kurtarmakta ve polis araş-
fahri hemşerisi oldu turnalarında çok büyük yardımlarda bulunmuştur. Köpek yalnız başına 8 kişiyi boğulmaktan kurtarmıştır.
Fahrî hemşeri payesi köpeği resimden müstesna tutmakta ve kendisine fazla yiyecek vesikası verilmesini temin etmektedir.
Kavun, karpuz çekirdeğine mukabil sabun
Bulgar gazetelerinin yazdığına göre, Bulgaristanda nebati yağlar sanayi birliği, kooperatif şubeleri vasıtasile köy ve kasabalarda kurutulmuş üç kilo karpuz veya iki kilo kavun çekirdeği getirene bir kalıp sabun verecektir. Bu sabun, halka verilmekte olan sabun istihkakından ayrıdır.
Bulgaristanda tabiî şekilde veya civciv çıkarma makinlerile güz pilici yetiştirilmesi faaliyetine geçilmiştir. Ziraat nezaretinin hesap ettiğine göre, dört buçuk milyon piliç yetiştirilecek, bunlardan temin edilecek et Bulgaristanda et ihtivacmı ehemmiyetli surette hafifletecektir.
Yankesici maymunlar !
Bir kaç gün evvel Kahirede İki maymun tevkif edilmiştir. Bu iki hayvan, haftalardanberi yankesicilik ederek sahiplerine epey para, zinet getiriyorlarmış. Maymunlar sahipleri turafından hırsızlık etmek için alıştırılmışlar ve o yolda terbiye görmüşler. Hırsız maymunlar, sanatlarını Kahirenin büyük mağazalarında, çarşılarında tatbik ediyorlarmış. Kahire polisi, meçhul, esrarengiz hırsızlan yakalamak için biranda şehirde bütün şüpheli hırsız ve yankesicileri tevkif etmiştir. Fakat bu esnada yine Kahirede hırsızlık, yankesicilik vakası olmuş, mücrimler meydana çıka-nlamamıştır.
Kahirede bütün yankesiciler mevkufken son yankesicilik hâdisesi şöyle meydana çıkmıştır: Tanınmış, kibar bir aileden bir
bayan, stadyumda spor yarışlarını seyrederken kolundan altın bileziğinin çözüldüğünü, yokol-duğunu hissetmiş ve o anda bileziğini alan bir maymunu kaçarken görünce bağırmış, hemen etraf abluka edilerek «yankesici maymun» yakalanmış ve dolayı-sile sahibi de meydana çıkarılarak tevkif edilmiştir. Hırsız maymunla arkadaşı diğer maymun polis komiserinin huzuruna çıkarılmışlardır. Fakat maymunlar odaya kapatılınca koşuşmağa başlamışlar, eşyayı altüst etmişler, evrak, kâğıt, hokkalar, daktilo makinesi havada uçmuştur. Nihayet bunları anlayınca zabıta erkânı, sahiplerini çağırtarak maymunları yakalatmış-tır. Hayvanlan hırsızlığa alıştırmak suçile sahipleri hakkında takibat yapılmaktadır.
Yüksek uçuşta rekor kıran kelebek
Geçende Almanya’da dolu yağdığı zaman bir dolu tanesine konmuş bir diri kelebek yere düşmüştür. Bu hâdiseyi âlimler tetkik etmişlerdir. Bilindiği veçhile dolular çok yüksek hava tabaka-lan üzerinde vücuda gelirler. Bu kadar yükseklikte de kelebek gibi hayvanların yaşıyamıyacağı
sanılırdı. Şu halde tesbit edilmiştir ki, kelebekler uçuşta çok yüksek rekor kınyorlar. Bundan anlaşılıyor ki haşerata, 6000. 8000 ve hattâ 10000 metre yüksekliğinde de raslamyor. Haşera-tın bu kadar yükseklere hava cereyanlarile çıktıkları tahmin olunuyor.
İbrahımpaşa hamamı yıktırılacak
Saraçhanebaşı ile Aksaray arasındaki istimlâk sahasında istimlâk edilen binaların yıkılma işine devam ediliyor. Saraçhanebaşm-da tramvay caddesindeki tbra-himpaşa hamamının tarihî kıymeti olduğu iddiasile hamamın muhafazası lüzumunu ileri sürenler vardı. Fakat Belediyenin yaptığı tedkikat neticesinde hamamın ne mimarî, ne de tarihî hiç bir kıymeti olmadığı tesbit edilmiş ve bu hamamın da istimlâkine karar verilerek istimlâk muamelesine başlanmıştır. Hamam yıkıldıktan sonra caddenin Aksaraya kadar açılmasında hiç bir mâni kalmıyacağından Belediye, yolun inşasına hemen baş-hyabilecektir.
Eminönü Halkevinden:
28/9/1943 pazar günü Dil Bayramı münasebetti© saat (21? de şöyle bir merasim tertibedilmişttr:
I — İstiklâl marşı
II — Tahir Nejat Gencan tarafından (Tarih Boyunca Türk Dili) mevzuunda bir konferans.
m — Divan, Tanzimat ve Yakın edebiyattan şiir örnekleri.
IV — Temsil:
a — Namık Kemal’den (Vatan ve Silistire).
b — Okumuş Adam (Komedi). Rejisör: t. Gali pArean.
Gelmek lstiyenler nüme.reli davetiyeleri Büromuzdan atabilirler.
Foto SABAH
Resim atölyeleri *.
I PAZAR GÜNLERİ AÇIKTIR I | Galatasaray 280. Tel. 40]08j
Eylûl ayının birinci yana hem Anglo Saksonlar, hem de Almanlar için kaçırılan fırsatlar mevsimi oldu. Anğlo Saksonlar bütütı İtalyayı ve Italyanin muhafazasına verilmiş geniş ülkeleri rahat rahat teslim almak sulhu birdenbire çok yaklaştırmak fırsatını kaçırdılar. Almanlar ise yaman bir saldırış ve cüretli hareketleri-le denize dökmek ve imha eylemek fırsatım buldukları beşinci Amerikan ve dolayısile arkasından gelen sekizinci İngiliz ordusunu İtalyan yarımadasından atmak fırsatını kaçırdılar.
Her iki taraf da bu fırsatları vaktü zammında bu yerlere kâfi kuvvet yığamamasından kaçırdı. Halbuki Anglo Saksonlar daha temmuz ayının ortalarında İtalyanların kayıtsız şartsız teslim olacaklarını aşağı yukarı anlamış bulunduklarına göre eylülün birinci haftasına kadar Akdenize hiç değilse yeniden on tümen göndermek imkânına malik bulundukları gibi İtalyada 20 tümen olduğu söylenen Almanlar da Salemo köprübaşına daha 2-3 tümen yetiştirebilirlerdi ki bu kadar kuvvet de sahildeki bataklıklara kadar sürfilen dört Amerikan tümenini denize dökmeğe veya imhaya kâfi geleceği gibi Amerikalıların yardımından mahrum kalan sekizinci ordunun da yüzgeri etmesi güç olmı-yacaktı.
Vakıa her iki taraf için de bu fırsatlar ve imkânlar tamamen ortadan kalkmış değildir. Eğer Anglo Saksonlar kısa bir müddet zarfında takviyeler getirirlerse — ki takviye getirmeden îtalya-ya veya diğer sahalara karşı harekete girişmeleri beklenemez — bu fırsatlar ve imkânlar bir dereceye kadar iade edilebileceği gibi Anglo Sakson takviyeleri gelmediği takdirde Almanların İtalyada şu bir iki hafta zarfında toplamaları mümkün olan üstün kuvvetlerle İngiliz ve Amerikalılara tehlikeli anlar geçirtmeleri yine mümkündür. Fakat her iki taraf için de o eski fırsatlar, nispeten az kuvvetlerle can alacak hareketler devri artık geçmiştir. Bunları izah edelim:
Mareşal Badoglio hükümeti mademki bütün gemilerini, tayyarelerini kendi elceğizile İngiliz üslerine kadar götürüp teslim edecek kadar uysallık gösteriyor ve Müttefikler için korkmadan Adriyatiğe girmek, istediği sahil limanlarını İşgal eylemek mümkün bulunuyordu, o halde geniş sahalara dağılan Italyan kuvvete leriniiı çökmesinden evvel bu sahaları onlardan patırdısız gürültüsüz teslim almak pekâlâ kabildi. Buna kim mâni olabilirdi? O vakitler İtalya içerisinde bulunan 7-8 Alman tümenile, Balkanlar ve Arnavutluk civarındaki 5 - 6 Alman tümeni mi? O halde bunlara karşı dahi îtalyl çöktükten sonra bütün bu sahalara gelecek 20-25 Alman tümenine karşı kati harekete geçecek bir kuvvet, yani hiç değilse 25 - 30 İngiliz ve Amerikan tümeni Sicilya ve Maltada hazırlanmış bulunmalı. 3 eylülde başlıyan çıkartma ile beraber Adriyatik sahilleri, Arnavutluk, Yugoslavya ve Yunanistana da hiç değilse 5-6 Anglo Sakson tümeni çıkarılarak buralar çabucak teslim alınmalıydı. Eğer İngiliz ve Amerikanlar kâfi kara kuvvetine sahip olsalardı karaya ihracı Napoli hizalarına değil Roma hizalarında yapar; İtalya yarımadasının bundan aşağıdaki kısmında, bulunan bütün Alman kuvvetlerini tehlikeye düşürür, onlann mevcudiyetinden veya karşı hareketlerinden korkmıyacağı İçin telâşa düşmek ve çekilmek onlara düşendi. Bu flk hareketle birden Po vâdieine kadar İtalya, Tuna nehrine kadar garbî Balkanlar işgal edilmiş olurdu ki Tunanm kesilmesi Rusyada Vol-ganın tıkanması kadar büyük rol oynardı. Çünkü Almanyanm büyük benzin ve petrol ihtiyaçları da Rusyada olduğu gibi nehirden yani Tuna şebekesi üzerinden temin edilmektedir. Kaldı ki bugün harbden bıktıkları tabiî olan ve kendilerine emin bîr surette teslim olmak ve sulha kavuşmak imkânı verildiği takdirde silâhlan teslim etmekten asla çekinmiyecek Olan ufak Mihver ortaklannın da bu suretle yapılacak süratli hareket karşı- . , ...
Sinda daha bu kıştan evvel tes- ilâlar da bu an* yol taslağını
[Yazan:
M. Şevki Yazman I
Hm olmaları pekâlâ mümkündü. Harb bu takdirde yalnız Alman hudutları İçine inhisar ettirilmiş olurdu. Bu harekâtın bu tarzda yapılmaması askerî sebeplerden ziyade belki siyasî sebeplerden ileri gelebilir.
Almanlara gelince; onlann Sa-lemo bölgesine bir iki tümen olsun yetiştirememelerini İtalyada-ki münakalât güçlüğüne, grevlere, demiryollarının iyi işlememesine ve sabotajlara atfetmek da-
ha doğru olur. Harbi istemiyen bu memlekette harb yapmak her halde kolay değildir. Bu sebepledir kİ kati netice yerinde Almanya da kâfi kuvvet bulundurarna-dı ve o da işi kökünden halledemedi.
Bu sonbahar ve kışta iki ordunun Napoli ile Roma arasındaki sahada çamnan durmaları, sulhu özledikleri ve kendilerini sükûna kavuşturacak teslime dahi razı oldukları muhakkak olan küçük Mihver ortaklarına da şimdilik dişlerini sıkıp beklemekten başka bir şey kalmıyor demektir.
ŞEHİRCİLİK ve ÜRBANİZM
Istanhulun imarına bir bakış
- tarak çukursa çukura, tepe ise tepe-
• ye inşa eritiverdiler.
Biz, dağları derlere taşıyarak or-
■ talığı dümdüz etmeli ve inşaata on-ı dan sonra başlamak idi demek iddi-i asm da değiliz. Fakat, lstanbulun en
- müreffeh sayfiye mmtakalannı bes-
■ liyen ana yollan küçük tefazul farklarının izalesile hiç olmazsa müm-
• kün mertebe tesrviye ederek ve me-
- seli Bağdat caddesinin dalgalı bir
■ deniz manzarası vere* ondülelerini : bertaraf etmek mümkün olurdu, di-> ye düşünüyoruz.
r Eğer bu yol geniş tutulmuş, iyi
• tesviye edilmiş ve gölgeli ağaçlar ı altında rahatç yürünmesi kabil geniş
trotuvarlara yer bırakılmış olsaydı, ı herkes nakil vasıtası korkusundan l âzade bir inşirahla gülüşe oynaşa ’ gezer ve cadde zengin bir sayfiye mıcıtakasına yaraşan bir manzara iktisabederdi. Bugün o caddede ağız tadile gezilmekten çoktan -vazgeçilmiştir. Giyotin gibi tramvaylar, tank ı gibi kamyonlardan haşyetle kaçışan halk, ancak bir taraftan bir tarafa geçmeği marifet saymağa başlamış ve burası tam mânasîle bir ölüm yo-
’ lu haline gelmiştir.
Bundan başka bu asfalt yolun deniz cihetine giden sokaklarında denizin pek yakın olmasına rağmen, deniz manzarasına asla ehemmiyet verilmemiş peyzaj ihmal edilmiştir.
Yapılan inşaata gelince: İtiraf etmek lâzımdır ki, bu da yürekler acısı bir manzaradır. Kimi yolun hemen yakınma, kimi 20 metre geriye kurulmuş, kimisi de kira almak kay-grcile bir nevi apartıman inşa etmiştir. Bazdan orijinal yapayım derken eksantrik bir inşaat ucubesi vücuda getirmiştir.
Bir kübik, bir ültrakübik, bir grek bir arada gülüşüp duruyodar. Bahçe duıvarları biribirine dargındır. Burası, işi bitince yıkılıp kaldırılacak bir inşaat sergisi midir, yoksa ls-tanbulu süslemek iddiasını güden bir sayfiye mmtakası mıdır?
Dovair kanalından yapılan inşaatta da bu noksanlar göze çarpıyor. Vilâyet konağı pek güzel tamir edildiği halde Sirkeci istasyonu muvazenesizdir.
lstanbulun nev’ine mahsus bir güzellik taşıyan karakteristik binalarından biri de Sirkecideki gardır. Buraya bir paviyon eklenmesi ica-bedince bunun aynı stilde devamı icabederken münasebetsiz bir flâve yapılmıştır.
Hülâsa, bu gidişle lstanbulun güzelleştiğini iddia etmek kendimizi aldatmak kabilinden bir şey ohır. İstanbul belki imar edÜiyor, fakat asla güzelleşmiyor.
Hakkı tasarruf mukaddestir diye herkesin keyfine göre inşaat yapmasına göz yumuldukça şu canım İstanbul* yazık olacaktır. Güzellik- . te vahdet temin etmek ve İstanbulu , yakışıklı bir şehir haline sokmak içi* yegâne çare büyük bir inşaat | nonim şirketinin Belediye ile el ele . vererek çalışmasile kabil olacaktır. İstanbuldaki boşlukları inşaatla dol- \ durarak, miivazenesiz bir genişlemeyi önliyecek olan böyle bir şirketin ne kadar faydalı olacağını anla- ' mak üzere bazı münferit teşebbüs- ’ lerin bu uğurda nasıl mühim bir rol ' oynadığma bir göz atmak kâfidir.
Bugün Edfrnekapı, Fatih, Lâleli : caddelerinde yükselen apartıman-lardan hemen ekserisini, müteşebbis yıkıcılara yapıp satmak ser etil e vaki gayretlerine medyunuz. Bu . - dvarm hâ-
lâ boş kalmakta devam edeceği muhakkaktı. Çünkü halk hesapsız müşkülât ve risklerden dolayı inşaat yapmaktan yılgındır. Halbuki kurulacak bir şirket imar sahaları-
Muazzam tarihi âbideler, Boğa-; ziçi ve Halici yaran geniş kanallar, Marmaraya bakan güzel sırthr, ' Çamlıca tepesi ve adalarile dünya-1 nm eşsiz güzelliklerim ihtiva eden ' bir şehri imar etmek, zevki »elimi ' yüksek "bir şehirciyi çıldırtıcı bir heyecanla çalıştıracak biricik m«vzu-1 dur. 1 Bu itibarla M. Prost dünyanın saydı bahtiyarlarından biri olmak mevkiindedir. İstanbula geldiği zamanlar verdiği bir mülakatta, vaktile 1 gençliğinde de İstanbula geldiğini ve o günler Bankalar caddesinde birer emri vaki halinde muazzam binalar ' yapıldığını görerek içinin sızladığım ’ kaydetmişti.
O zaman bir beynelmilel çapta şöhret sahibi bir mütehassısın, iktü daz ve liyakati müsellem büyük bir şehircinin İstanbulu kim bilir ne bale koyacağım düşünmüş ve sevinmiştik.
Fakat, gördük ki, lstanbulun es-’ tetik mesuliyetini omuzlarına alan bu salâhiyet ve otorite, plânlar ve maketlerle meşgul olduğu bir sırada gene bir nevi inşaat kaçakçılığı yapılmış, gene bir sürü emri vakiler alabildiğine sürüp gitmiştir.
Buna dair misaller vermeden evvel bir şehrin imarında esas tutulmak iktiza eden birçok şartlardan bazılarını burada zikretmek jcabedecek-tir »anıyorum.
Malûmdur ki, bir şelhrin imarında evvelâ o şehrin nüfusu ve bu nüfusun geleceğe göre muhtemel artışa İçtimaî ve kültürel durumu, iktisadiyatı, karakteri ve daha birçok şeyler gözetilir.
Fakat biz, bunların tetkiki keyfiyetini iktidar ve irade mevkSnde olanlara terkederek hepimizin gözü önünde olan ve anlaşılması derin ihtisas işlerde ilgili bulunmıyan noktalara bir göz atalım:
lstanbulun merkezî vaziyette olan birçok güzel semtleri yangın yeri ve ahşap mahallelerle dolu olduğu, İstanbul yakasının Marmara sırtlarında pekâlâ sayfiye sabaları kurulabileceği halde, şehri bir ahtapot şekline sokan bir sayfiye salgını başlamış ve önüne gtsçihnez bir süratle yayılarak İstanbulu ortası kof bir şehir haline sokmuştur.
Bugün nakil vasıtalarında görülen izdiham ve intizamsızlık şüphesiz ki. birçok mıntakalarda bina ve nüfus kesafeti olmayışındandır.
Bu takdirde de buralara sık ve bol nakil vasıtaları yollamak ziyanlı bir işletme olacağından bu vesait ancak muayyen iş saatlerinde teksif edilmekte ve bu yüzden hüküm süren müessif güçlükler çaresiz kalmaktadır.
Halbuki yapılan inşaat, evvelâ merkez kısımların dolması, yanmış ve ahşap sahaların sıhhî ve temiz evlerle bezenip muasır hale girmesi şeklinde tecelli etseydi nakil vasıtaları daha sık ve şümullü işler ve bu ; yüzden büyük bir sürat ve intizam ı elde edilebilirdi. ı
Buna mugayir olarak devam ettirilen inşaat, bari lstanbulun şan ve şerefine lâyık bir intizam ve mükem- ( meliyette olsaydı hiç olmazsa insanın yüreği gene yanmaz, elbet bir gün boş yerler de d otar diye, bunda ! da bir teselli anyabüirdi. Halbuki 1 keyfiyet maatteessüf bu merkezde ( değildir.
Gerek Büyükdıere asfaltını ve ge- ( rek Bağdat caddesini »ağlı, »olhı ku- i şatan sayfiye »abalarında bariz bir J şevk buhranı göze çarpmaktadır. 1 ___________ _
Bu sayfiyeleri beşliye* ana yollar himmetkr olmasaydı ağlanacak durumdadır. Buralarda arazi nail bulunmuşsa öylece alınmış v* hemen asfaUaaıvermiştir. Pek tabiîdir ki, civarda yapılan vil-
Et giren yere dert girmez, derler amma, et bize dert oldu. Midelerimizin dertten kurtulamamasının sebebini anlarsınız ya!.. Et, midemize değil, gözlerimize dahi giremîyecek hale geldi.
Akşam üzeri ağır aksak, fıstıki makam dolaşırken kasap dükkânının önünde durakladım Art bacaklarından başaşağı sariatıimış, buz gibi yağlı, körpe koyun gövdelerinin duruşu, sahilde grup manzarasından daha lâtif geldi bana... Ahçıhktan hiç anlamam amma, galiba ramazanın da tesirüe, ağzım sulanarak gövdeleri seyre daldım, kendi kendime; şurası pirzolalık, beri taraftan nefis külbastı olur, kızartmalık, haşlamalık parçalar da mükemmel, hele şu kaburga parçası pilâv tepsisinin ortasına bağdaş kursa!., diye gözlerinde eti, iştahıma uygun parçalara ayırıyordum. Yan taraftan bir çığhk koptu. Uyuz, cılız bir kedi dükkândan dışarıya fırlarken eşiğin ortasında kasabın nalçalı kundurası hayvanın beline çöküverdi. Fakat belli ki, açlık cc 'na tak demiş, her şeyi göze alıp saldırmış. Şiddetli tekmenin altında cıyak cıyak haykırırken ağzındaki et parçasını bırakmıyor... Nihayet, kıvrana kıvrana kunduranın altından kurtulup tramvay yoluna fırladı. İçeriden bir ses:
— Ulan! Ne duruyorsunuz? Koşsamza!..
Beyaz önlüklü iki çırak, tavşana saldıran usta tazı süratile dükkândan fırlayıp kedinin peşine takıldılar. Eşiğe dikilen kasap, boğazlanmış gibi horlıya harlıya, el, kol işaretlerile çıraklara kumarda ederken bir dirsek çarpmasile haşamdaki şapkayı fırlatıverdi.
Kedi atlıyor, çıraklar zıplıyor, kasap terter tepiniyor... Bereket versin araya tramvay girdi; kedi ötede kaldı, çıraklar beride, ve az kaldı çırağın biri de tekerlekler altına giriyordu. Hızla giden tramvay, sıkı fren gıcırtı!arile birdenbire durdu. İçeride birikirine geçen yolcuların çığlıkları, ön taraftan vatmanın sunturlu küfürleri, geride, yol isteyen kocaman bir kamyonun korne zırıltıları... Bunlar hep bir lokma et parçası uğruna!..
Kasaplar et satışında hile yapıyorlarmış. Fırsat bulur da nasıl yapmaz? Mübareğin bir kilosu tam iki buçuk Türk brası. Parayı hep kuruş yapsak, bir kilo eti yiyip bitirimciye kadar onu sayın tüketenleyiz. Kısın bes yüze de çıkacağı söylenivor. Çıkar mı çıkar!.. «Dur!» diyecek bir ağız yokken, su fırsatta istediği kadar çıksın bakalım. Bizde çoktan takat kesildi, ardına düşecek derman kalmadı
Gazeteler yarıyordu: «Et meselesi üzerinde Beledive tetkikler yanmış, kasapların ihtikâr yaptıkları anlaşılmış.» Demek bövle şeyler anlaşıtabiliyorımış!.. Peki amma, anlaşılmış da ne olmuş?.. Acaba, maksat sadece bunun anlaşılmasından mı ibaretmiş?!. Eğer öyleyse, şu anlayıştaki sürate bravo!.. Kırk bir buçuk maşallah!..
Cemal Refik
nı toptan ele alarak bir caddeyi veya bir mahalleyi baştan başa inşa eder ve halka satarsa hem halkımız sağlam ve ucuza malolmuş akar ve ikametgâhlara sahip oluT, hem insicamsızlık ortadan kalkar ve bu suretle de belediyemizin İstanbulu pratik ve kestirme yoldan imaT etmesine güzel bir çığır açılmış olur.
Belediyemizin zevki selim sahibi, yüksek kudrette bir fen heyetile mücehhez olduğunda zerre kadar şüphemiz yoktur. Fakat dâva o kadar büyüktür ki. ne kudret ve liyakat, ne hüsnüniyet ve kifayet bu kar •nşık işin uhdesinden gelmek için lâzım gelen şartlar manzumesini tar mamlıyabilir.
Arzettiğim gibi Belediye fen heyetini münferit inşaat sahiplerinin müracaatlarile yorup usandıracak yerde bu işi toptan halledip onların yüksek enerjisini dâvanın büyüklüğü üstünde teksif ederek bilgili ve liyakatli nezaretlerini kuvvetli bir inşaat şir'ketinin mesaisine iştirâk ettirmek ve onu kontrol etmek yolunda geniş salâhiyetlerle teçhiz ve bu yolda organize etrtıeliyiz. O zaman lstanbulun sürat ve kolaylıkla muasır hale gireceğinden şüphe etmiyoruz ve onun cazip ihtişamım şimdiden görür gibi oluyoruz.
Mevlût Baysal
Sahife 6
> K g A M
23 Eylül 1943
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
otururken bir miyavlama İşitti, Heye. can için, sanki sevgilisi Füo’nun sesini işitmiş gibi başını yukarı kaldırdı. Nokta ile göz göze geldi.
Şaban hemen fırladı. Kediyi yakaladı. Hâlâ heyecan içinde bekliyen Hamfendiy» onu götürdü. Kadın, yumuşacık tüylü kedi yavrusunu çıplak göğsüne bastırarak sevdi. Ve Şaban’a 10 liralık bir kâğıt uzattı.
Ertesi günü Şaban Fllo’nun yanında büyük bir caka İle 10 liralığı bozdurdu.
Uşak Şaban konağın bahçesinde düşünceli düşünceli dolaşıyordu. Hiç keyfi yoktu. Çünkü bir çok kimseler gibi uşak Şaban için keyif demek para demekti. Para olmayınca keyif de olmazdı. Halbuki yarın izinli idi. Sah günlerinin zevki de dalma Fiİo ile birlikte çıkardı. Vakıa Filo öyle aç gözlü bir kız değildi. Fakat artık cepte beş para olmadan Filo’ya gidilmezdi ya... Nihayet kızcağız da orada burada hizmetçilik ederek geçiniyordu. Sonra Filo her zaman Şabanın parasızlığı, züğürtülüğü, delik cebi İle alay eder dururdu. Şaban bu sefer onu kendisine güldürmek İstemiyordu.
Düşündü. Borç alacak kimse de kalmamıştı, artık. İşte bu sırada köşk tarafından bir sesin:
— Şaban... Şaban!... diye kendisini çağırdığını işitti
Koştu. İhtiyar kâhya kadın:
— Seni »Hamfendi» çağırıyor! de-
di.
«Hamfendi» nin Şaban’ı çağırması fevkalâde birşeydi. Genç uşak ceketinin önünü ilikliyerek yukarıya çıktı. Bahçe üzerindeki odada bulduğu Hamfendi o kadar telâşlı bir halde İdi kİ uşağa, son derecede dekolte olan sabahlığı ile çıktığının farkında bile olmamıştı. Şaban’m «kalantor kadın!» dediği ve iriyanlığını pek -_______ _____ __________. ______,-
beğendiği Hamffndinin göğsü de göstermeden ceketinin altına sakla-açıkta idi. Kadın tatlı ve şımarık bir ’ ’ — . . •-*-
eda ile:
— Ah Şaban!... Şaban!., Sorma!.. ___,_____________________
Ne oldu biliyor musun?,, diye dert, Sonra kapıyı kapadı ve tekrar kilit-yandı. îedi. Heyecanla yerine döndü. Ba-
Şaban bu burnu havada kadının kalım, hayvanın sözüm ona kaybol-kenclisine hiç b r zaman böyle yakın- masının ne zaman farkına varacak-lık gösterdiğini görmemişti. ~ '' ' ~
Sordu:
— Ne oldu Hamfendi?..
— «Nokta» kayboldu. tl
Genç uşak «Nokta da kiıAî. _____ uu-
mezdi. Çünkü evin içinde Nokta pek nüşte evin içini telâş içinde buldu meşhurdu. Bu kap kara, küçücük bır'Nokta her tarafta aranıyordu. Bu kedi yavrusu idi. Yumruk kadar bir, suretle saatler geçti. Hayvan buluna-
I
Lâkin parasızlık birçok insanlarda uyuz hastalığından daha yılışık bir illettir. İşte Şaban gene parasız kalmıştı. Ve bu sefer sevgilisine hakikaten bir çöl kadar bomboş ceplerle gidecekti.
Halbuki geçen hafta ne güzel olmuştu. Nokta sayesinde tamam 10 lira kendisine havadan gelmişti. Avuçlarını göğsüne kaldırarak:
— Ah şu Nokta gene kaybolsa!., dedi.
Birdenbire gözleri parladı. Nokta bahçede gül tarhlarının arasında dolaşıyordu. Hayvan o sırada Şabanın gözüne dört ayaklı bir 10 liralık gibi göründü. Sanki 10 liralık bir para yürüyordu. Hayvan bir banknot olmuştu!..
Fırladı Onu yakaladı. Kimseye
dı. Havuzun altında kilitli bir mahzen vardı. Oraya götürlü. Demir kapıyı açiı. Hayvanı içeriye bıraktı.
Şaştı.' lardı?..
IBlr aralık kendi isminin çağrıldığını işitti. Koştu, fakat kedinin kaybolduğu henüz anlaşılmamıştı. Onu (wye-1 bakkala gönderdiler. Bakkaldan dö-
şeyd:. Bir yazı kalemi ucundan yeni damlamış bir çin mürekkebi damlasını hatırlatıyordu. Nokta, Hamfen-dinin sevgilisi idi. Bütün ev onun üzerene dururdu.
İşte şimdi bütün itinaya rağmen küçük, kara «Nokta» kayboluver-mişti:
Harr.fendi uşağa:
— Şabancığım Noktayı bulup bana getirirsen sana tamam 10 lira verece. ğ’m... Haydi göreyim sent... Her tarafı a-a emi?.. Muhakkak Nokta bulunmalı...
Şaban âdeta heyecan içinde merdivenleri indi. 10 lira!.. Hiç fena bir para, değil... Evvelâ işe bahçeden başladı. Nokta yoktu.
Sonra bahçenin etrafındaki arsayı dolaştı. Hayvanın- kendisine değil, izine bile rasgclmek mümkün olama-
madı.
Hamfendl gene, evlâdını kaybetmiş bir anne gibi, onu çağırdı:
— Kuzum Şabancığım... Şu hayvanı candan ara... Bulursan gene sana 10 lira veririm... Haydi.
Şaban bahçeye çıktı. Sanki arayor-muş gibi biraz vakit geçirdi. Lâkin kimseye göstermeden hayvanı oradan çıkarmak da bir mesele İdi. Nihayet bunu da becerdi. Hamfendi seve seve ona 10 lirayı verdi.
O günden sonra Şabana ne zaman para lâzım olsa — ne hikmettir anlaşılınız! — Nokta kayboluyor!.. Sonra da tekrar bulunuyor...
Lâkin son zamanlarda bu işte Şabana bir rakip çıktı: Bahçıvanın çırağı!..
Bu çocuk da aynı şeyi yapıyor. ; Hem de Şabana para lâzım olduğu
YENİ YAYIN
LOZAN KONFERANSI VE İSMET PAŞA
Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü yayınının 3 üncü cildini teşkil etmek üzere bu adla mühim bir eser çıkmıştır. «Lozan Konferansı ve İsmet Paşa» yı yazan konferans müzâkerelerini yakından takibetmiş olan gazeteci arkadaşımız Ali Naci Karacan’-dır. 500 sahlfelik bu büyük eserde konferansın bütün safhaları, İsmet paşanın karşılaştığı güçlükler ve bunlarla mücadelesi çok canlı bir surette anlatılıyor. Eserin başında Başvekil Şükrü Saraçoğlunun ve Maarif Vekili Haşan Ali Yücel’ln birer mektubu bulunduğu gibi içinde de kıymetli resimler, meşhur karikatürist Derso Kelen’ln karikatürleri bulunmaktadır. Bu güzel eseri bütün okurlarımıza tavsiye ederiz.
DOKTOR PASCAL
Garp dillerinin sayılı eserlerini itina ile dilimize çevirip neşretmek üzere «ölmez eserler» adı altmda yeni bir neşriyat evi kurulmuş, ve mü-essesenln tertibedilen serinin birinci kitabı intişar etmiştir. Bu kitap maruf Fransız muharriri Emile Zola’nın «Doktor Pascal» adlı eseridir. Yaptığı muvaffakiyetli tercümelerle tanınan Hamdi Varoğlu tarafından dilimize çevrilmiştir. Alâka ile okunmaya değeri olan bu eseri okuyucularımıza tavsiye ereriz, Flati yüz kuruştur.
BURSA BANYOLARI
1843 yılında İstanbul tıbbiyeslnde «Muallim-l-ewel» olarak öğretmenlik eden doktor K. A. Bemard’ın «Kaplıca risalesi» adlı eseri olup Rıza Ruşen Yücer tarafından açık ve selis bir ifade ile şimdiki dilimize çevrilmiştir. Tarihî büyük bir kıymeti haiz olan bu eseri okuyucularımıza tavsiye ederiz. Flati 50 kuruştur.
KÜÇÜK İSTATİSTİK YILLIĞI
Memleketimizin muhtelif faaliyet sahalarına alt başlıca istatistik malûmatını bir araya toplayan beşinci cilt küçük istatistik yıllığı çıkmıştır.
Zayi — 311 numaralı millî piyangodan aldığım ruhsatnameyi kaybettiğimden yenisini alacağımdan eskisl-nin hükmü yoktur. Mişon Işıklar
Kadıköy Asliye Hukuk Hâkimliğinden:
Reşat Dederuç tarafından Kadıköy Kurbalıdere Birinci sokak 4 numarada Fatma aleyhine mahkememizde açılan 943/6 esas numaralı boşanma dâvasında: Dâvâlının bulunamaması hasebile 15 gün zarfında cevap vermek üzere dâva arzuhalinin ilânen tebliğine karar verilmiş ve bir sureti de mahkeme divanhanesine asılmış olmakla tebliğ yerine kaim olmak üzere İlân olunur.
Ezine C. Müddeiumumîliğinden:
Muhik sebep olmadan fazla fiyatla sigara satmaktan suçlu Cumhuriyet mahallesinden Melâhettin Yılmazer hakkında Ezine asliye ceza mahkemesinde yapılan duruşmada:
Suçlunun fiili sabit görülerek millî korunma ve T. ceza kanunlarının mahsus maddeleri gereğince 330 kuruş ağır para cezasile tecziyesine karar verilmiş olmakla katileşen hüküm millî korunma kanununun 63 üncü maddesi gereğince İlân olunur. «9580»
Bursa ikinci hukuk baş kâtipliğinden: 943/172 Davacı şakir oğlu Haşan vasisi baba Şakir vekili avukat Mazhar Başaran tarafından müekki-line izafeten ölü Feriköylü İbra-hımin varisi küçük kızı müddei-aleyhe Refikanın vasisi Mehmet kızı Emine aleyhine mütevaffanın terekesine izafetle (25) liranın ma masarifi muhakeme ve ücreti vekâlet tahsiline dair dâvanın carî muhakemesi neticesinde: Davacının ademi ilme dair teklif ettiği yemini ikametgâhı meçhul olan müddealeyhanm vasisi mezbure Emine alelusul tebligata rağmen muhakemeye gelip eda etmediğinden meblağı müddeabih 25 linıın yünde yedi ücreti vekâlet ve (2155) kuruş muhakeme masrafı ile müddealeyhanm murisi mütevaffa-nın terekesinden bittahsil davacıya itasına 12/7/943 tarihinde gıyaben karar verilmiş olmakla tebliğ maka-
İstanbul Asliye 12 nci Hııkuk Hâkimliğinden: 943/909
Müddel Cemle, Dâva olunan: Ab-dülkadir Cantürk Ankara Etlmesut kahveci Bay Sait elile. Müddeı Cemile tarafından dâvâlı Abdülkadlr aleyhine açılan Boşanma dâvasına alt arzuhal sureti dâvâlıya tebliğ edilmesi üzerine yazılı adresine gönderilmiş isede mumaileyh mezkûr ikametgâhını terk ile meçhule gittiğinin be-yanile iade kılınması üzerine H. U. M. K. nun 141 - 142 - 143 . 185 İnci maddeleri mucibince iade kılman dâva arzuhali jle tahkikat gününü gösterir dâvetiye varakasının mahkeme divanhanesine asılmasına ve 943/909 No. kayıtlı işbu dâvaya davalının 15 gün İçinde cevap vermesine karar ve_ rilmiş ve bermucibi karar arzuhalile davetiye varakası mahkeme divanhanesine açılmış olmakla muamiley Ab-dülkadlryukanda yazılı müddet zarfında davaya cevap vererek tahkikat için tâyin kılman 13/10/943 çarşam-' ba günü saat 10 da mahkememizde î hazır bulunması veya kanunî bir vekil göndermesi lüzumu tebliğ yerine ' geçmek üzere İlân olunur.
Dil ve tarih - Coğrafya Fakültesi Dekanlığından:
1 — Fakülteye talebe kayıt ve kabulüne 15/9/943 tarihinden 31/10/943 tarihine kadaı devam edilecektir.
2 — Fakülteye talebe olabilmek için liseyi bitirmiş olmak ve devlet olgunluk sınavını başarı İle bitirmiş olmak askerlikle ilişiği olmamak şarttır.
3 — Fakülteye kaydedilmek isiiy eni erin pazartesi çarşamba ve cuma günleri saat 14 den 17 ye kadar müracaat etmeleri gerektir.
4 — Harçlıklı talebe müsabaka smavları ayrıca İlân edilecektir. «9346»
Ankara Belediye İmar müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulup talibi zuhur etmiyen (303093) lira keşif bedelli Ankara Şehir Mezarlığı üçüncü kısım inşaatının pazaılık suretiyle ihalesi 8 Birinclteşrin 1943 tarihine müsadif cuma günü saat 17 de Vilâyet konağında İmar İdare Heyeti huzurunda yapılacaktır.
2 — Muvakkat teminatı 15873 lira 72 kuruştur.
3 — Bu işe ait keşifname ve sair evrak 15 lira bedel mukabilinde Ankara İmar Müdürlüğünden alınır.
4 — İsteklilerin pey sürmek üzere belli saate kadar ve kanunî vesika-lariyle birlikte Vilâyet konağmda hazır bulunmaları lâzımdır. (9345)
Nafia Vekâletinden:
Gaziantep - Nezip - Kefre (Birecik) _ Karkamış arasında ve umumî istikameti üzerinden takriben 90 kilometrelik demiryolu etüt ameliyatı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
1 — Muhammen bedeli 27,000 lira, muvakkat teminatı 2,025 liradır,
2 — Eksiltme 24/9/943 cuma günü saat 16 da Vekâlet Demriyollar İnşaat dairesindeki komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Mukavele projesi, eksiltme şartnamesi, etüt fennî şartnamesi, genel şartname ve güzergâh plânından mürekkep bir takım eksiltme evrakı 135 kuruş mukabilinde Demiryollar İnşaat dairesinden tedarik olunabilir.
4 — Bu İşe girmek istiyenler eksiltmenin yapılacağı tarihten en az üç gün evveline kadar bir istida ile müracaat ederek eksiltmeye girebilmek için ehliyet vesikası talebinde bulunacaklar ve alacaktan bu vesikayı teklif zarflarına koyacaklardır. Vaktinde yapılmamış müracaatlar nazan dikkate alınmı/acktır.
5 — Bu iş için teklif vermek İstiyenler, teklif mektuplum 2490 numa-
ralı kanunun ve eksiltme şartnamesinin tarifatı dairesinde hazır’tyarak 24/9/943 tarihine raslıyan cuma günü saat 15 e kadar .numaralı makbuz mukabilinde Demiryollar İnşaat dairesinde Ekriltme komisyonu başkanlı-ğma teslim edeceklerdir,__________________________ (8846)
Travers ve odun naklettirilecek Devlet orman isletmesi Diizce Revir âmirliğindens
Revirimizin Darıyeri bölgesi dekovil güzergâhı üzerinde Asar deresi rampasında mevcut 6717 adet normal 16284 adet dar hat traversinin vo mezkûr güzergâhın muhtelif mesafelerinde mevcut 2800 ton odunun İşbu rampadan 3900 metre uzunluğundaki dekovil hattı ile Tütünlük deposuna nakil ve istifi açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Açık eksiltme 24 Eylül 943 tarihine raslayan Cuma günü saat 15 de Düzce Revir Amirliği binasında toplanacak Komisyon huzurunda yapılacaktır.
Tahmil, tahliye, nakil ve istif dahil normal hat traversinin beher adedinin muhammen bedeli 20, dar hat traversinin 12.5 ve odunun beher tonunun muhammen bedeli ise 140 kuruştur.
Şartnameler Ankarada Orman Umum müdürlüğü, İstanbul Orman çe-vlrge müdürlüğü ve Bolu Revir Amiruğj ne Düzce Revir Amirliğimizde görülebilir.
Muvakkat teminatı % 7,5 hesabile 547 lira 42 kuruştur. İsteklilerin ihale gününde teminat akçesile birlikte Revir Amirliği binasında toplanacak Komisyona müracaatları._____9248)________________________—
jtıem ae çaoaııa para uıuugu
dı. Artık bir Şarlok Holmes olmuştu., günlerde Noktayı alıp saklıyor. Doğ-Yer yarılıp yere girmiş olsa yine rudan doğruya bu oyunu Hamfendi-Noktayı oradan bulup çıkaracaktı.! ye yapmağa cesaret edemlyen bah-Fakat işte her yeri aran taran ettiği çıvan çırağı kediyi Şabana 2,5 liraya halde Noktayı bulamamıştı. Yorgun, satıyor. Şaban da onu 10 lira muka-ve ümitsiz elma ağacının altına otur-, bilinde Hamfendiyte teslim ediyor... du. ..... ..........
Nevton da m.-juur Krupiyesini bir ____________ ________.________ . ___
elma ağacı altında bulmamış mı idi? dur?.. Mallar elden ele geçmez mi?.. İşte biz’m Şab?n elmanın gölgesinde
Yedi buçuk lira, yedi buçuk liradır... Ehhh, ticarette komisyon yok mu-
(Bir Yıldız)
A Tıkar a Hastabakıcı Hemşireler Okulu kabul Şartları
Muhat ve İçt.maî Muavenet Vekâleti tartından Ankara Numune hastanesinde bir Hastabakıcı Hemşireler okulu açılmıştır. Tahsil müddeti Kızılay Hastabakıcı Hemşireler Okulu gibi üç senedir. Buradan mezun olan hemşireler Kıfcıaly hemşlrelerin’n bütün ha klarını haiz olacaklardır.
İsteklilerin bir dilekçe ile doğrudan doğruya Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletine müracaatları lâzımdır.
Evvelce Eylül sonu n’-rek ilân edilen müracaat müddeti 15 ilkteşrine kadar uzatılmıştır.
Kabul şartları:
at Türk tebaası olm..
b) Sıhhati yerinde olmak, hiçbir hastalığı ve özürü bulunmamak;
c) Yaşı 16 dan küçük, 25 den yukarı olmamak (Okula girecekler için evvelce asgarî yaş haddi olarak tebliğ ve ilân edilen 18 yaş 16 ya indirilmiştir. 15 yaşını bitirmiş olanların müracaatları kabul edilir.);
d) İffet ehli ve iyi ahlâk sahibi olmak;
e) En az orta tahsilini bitirmiş veya bu derece tahsil görmüş olmak;
fi Evli bulunmamak; evvelce evlenmiş ve ayrılmış veya kocası ölmüş İsı çocuğu bulunmamak lâzımdır.
Müracaat istidalarına nüfus cüzdanının tasdikli bir sureti, tahsil derecesini gösteren vesika, iyi hal kâğıdı ve hastaneden alınmış Heyeti Sıhhiye raporu, 4, 5X6 ebadında 4 adet fotoğraf bağlanır.
Aranılan evsafları haiz olup kabul edildikleri kendilerine bildiri1 en talebeler, aşağıda örneği yazılı bir taahhüt senedi getirmeğe mecburdurlar, taahhüt senedi getirmiyenler okula alınmazlar.
Taahhüt senedi örneği
Hastabakıcı Hemşireler Okulundan sıhhî sebepler dışında çıktığı mveya çıkarıldığın ve mezun olduktan sonra Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletinin gösetereceği yerlerde beş sene mecburi hiımeti yapmadığım veya bu müddeti doldurmadan hizmtten" ayrıldığım veya evlendiğim, veyahut bu müddet içinde sıhhî sebepler dışında meslekten çıkarıldığım takdirde, mektepte bulunduğum müddet içinde bana yapılan masrafları nizamî faiziyle birlikte tamamen ödemeği, ve mecburî hizmetimi bitirdikten sonra evlenmediğim ve meslekte çalıştığım müddetçe hemşirler yurduna bağlı kalmayı kabul ve taahhüt eylerim.
Açık adres ve imza
Yukarıda ismi ve adresi yazılı........................nm bu teahhüt
senedi mucibince nizamî faizi ile beraber ödemek mecburiyetinde bulunduğu mektep mesraflan karşılığı olarak 1200 liraya kadar parayı kendisi ile birlikte müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatlle ödeyeceğim.
Kefilin mesleği ve daimî sarih adresi (9500)
Üniversite Rektörlüğünden:
Tıp diş tababeti eczacılık tahsil edeceklerin giriş imtihanları 22/X/943 tarihinde Fizik Kimya Biyolojiden ve kimya mühendisliği imtihanı 25/X/943 de matematik Fizik Kimyadan yapüacaktır.
İsteklilerin o vakte kadar kayıtlarını tamamlamaları.«9434»
Erzincan belediyesinden:
1 — Yeni Erzincan şehrin kati imar plânındaki mevkilerinde örnek sekiz adet ahşap Karkas bina İnşaat edilecektir.
2 _Tutarları yekûnu seksen sekiz bin lira muvakkat teminatı altı bin
altı yüz Kr^ ^mrtlı efcsiltmesi 4/10/943 pazartesi günü saat on altıda Erzincan belediye binasında toplanacak olan Encümende yapüacaktır
4 — Bu ise alt tekmil evrak Erzincan Nafia Müdürlüğünde görülebilir.
5 - Talipler Erzincan Nafia Müdürlüğünden ehliyet vesikası almaları ^7- Bu gün evler ihalenin müteahhide tebliği gününden itibaren bir av zarfında bitirilmiş olacaktır.
7 7 — Yapılacak işin kırk dört bin lirası derhal verilecek diğer kırs dört bin lirası için 4126 sayılı kanunla belediyeye hazîneden ikraz edilen paradan 944 mail yılında ödenmek üzere bono verilecektir.___"952f)»
Sümerbank İplik ve dokuma fabrikaları mü-essesesi Bakırköy bez fabrikası müdürlüğünden:
Dokuma işçisi aranıyor
1 __ Fabrikamız dokuma kısmında çalışmak üzere tecrübeli dokuma işçileri alınacaktır. ,
2 __iyi çalışanlar verilen akort ücret ile günde 4 liraya kadar kazanabilirler. 1 .1 .• L-.»
3 — Ayrıca hergün bir öğün parasız sıcak yemek ile bir butun ekmek yine parasız olarak verilir.
4 — Sabit gelirli memurlara yapılan gıda maddelen ve giyim eşyaları tevziatı gibi bu işçilere de maliyet fiatına eşya ve erzak verilir.
5 — işine muntazam surette devam edenlere ayrıca aylık kazançtan % 10 fazlasile ödenir.
6 — isteklilerin fabrika idaresine başvurmaları.___(9479>
Hemşire aranıyor
İşletmemizin Maden hastahanesi için Kızılay Cemiyeti Hemşire mektebinden diplomalı ve ameliyathanelerde çalışmış tecrübeli bir hemişreye ihtiyaç vardır. Hastahanede ikamet etmesi meşrut bulunduğundan İaşe ve ibatesi hastahane tarafından temin edilecek ve kendisine 110 liraya kadar ücret verilecektir. Talip olanlar m hal tercümelerile birlikte diploma sureti iyi huy vesikası evvelce çalıştığı yerlerden almış olduğu bonservisleri ve üç adet fotoğrafı
Ergani Bakırı T. A. Ş. İşletme Direktörlüğü Maden
Devlet Kitapları Mütedavil Sermayesi Müdürlüğünden:
Ton Ebadı Katî teminatı Muhammen bedel İhale günü Saati
50 ikinci 63 x 95 9750 lira 65000 lira 23/9/943 14
Hamur 68x100
70X100
Müstacelen mübayaası tekarrür eden ve miktarı İle sair İzahatı yukarıda yazılı bulunan kitaplık kâğıdın 23/IX/943 perşembe günü saat 14 de pazarlıkla ihalesi yapılmak üzere eksiltmeye konulmuştur.
İsteklilerin şartlarını öğrenmek ve fiyat teklif etmek üzere sözü geçen gün ve saatte teminatları ile beraber Ayasofya arkasında Maarif Matbaasında mezkûr müdürlüğe müracaatları. «9592»
Toprak mahsulleri ofisi Bolu beşinci grup ziraat amirliğinden:
Bolu ve Adapazar havalisindeki inşaata muktazi çimento, kiremit, kereste, demir ve sair malzemenin nakli aşağıdaki şartlar dairesinde eksiltmeye konmuştur.
Nakliyat Adapazanndan, Düzce, Bolu, Mudurnu, Göynük, Gerede, Kızılcahamama ve ayrıca Boludan Düzce, Adapazar, Mudurnu, Göynük, Gerede, Kızılcahamama ve tekrar Gerede’den Kızılcahamama yapılacaktır.
Her kırk kilometrelik mesafe için bedeli mukabilinde bir teneke bezin ve her seferde 3 buçuk ton taşımak kaydiyle Ofisçe kabul ve tes-bit edilen esaslar dairesinde ve her on beş bin kilometre için bir çift iç ve dış lâstik verilecektir.
Talip olanların 25/9/1943 tarihine kadar en son ve katî olarak ton kilometrelik fiatlerini muhtevi teklif mektuplarile birlikte Boluda Toprak Ofis inşaat Beşinci Gurup âmirliğine müracaatları. (9525)
adresine göndermeleri Hân olunur.
«9578»
İstanbul Jandarma satın alma komisyonundan:
Beher metresine iki yüz elli kuruş fiyat tahmin olunan 6400 metre nû-muneslne uygun elbise telâsı 24/9/943 cuma günü saat 15 de İstanbul -Taksim Jandarma SA. AL. KO. numuzda kapalı zarf ekslltmesUe alınacaktır. Muvakkat teminat 1200 liradır.
Nümune her gün komisyonumuzda görülür. Şartnamesi parasız alınır. İsteklilerin kanunî vesikalarlle teminat mektup veya makbuzlarını muhtevi kapalı zarflarını eksiltme vaktinden bir saat evveline kadar ko-| misyonumuza vermeleri. «8843»
İnhisarlar Tekirdağ şarap
fabrikası müdürlüğünden :
Fabrikamızda işçi helaları ve hamamı yaptırılacaktır. Keşif, bedeli 6247.78 liradır. Açık eksiltmesi 8/10/943 cuma günü saat 15 te Tekir-dağında kâin mezkûr fabrikada yapılacaktır. Taliplerin evrakları ve yüzde 7,5 teminat akçelerile birlikte adı geçen fabrikaya müracaatları.
Fazla malûmat almak istiyenler her an fabrika müdürlüğüne müracaat edebilir. (9535)
23 Eylül 1943
AKŞAM
kuc^ŞAMiKari
-| — İŞ ARIYANLAR
BİR BAYAN HEMŞİRE — Hususi hastalara bakmak ve hergün saat altıdan sonra evlerdi» iğne yapmak işemektedir. Akşam’da M. 8. rümuzuna mektupla müracaat,—
ORTA MEKTEP MEZUNUYUM — Müesseselerde, ticarethanelerde yan işlerinde çalışabilirim. A. S. 8. rümu» suna — 1
ESKİ HARFLERİ — Usulü muhaberat, dosya vesair büro muamelâtını bilir, daktilodan anlar, askerliğini yapmıştır. Akşam İdarehanesinde İ. San adresine müracaat. — 8
EHLİYETLİ ELEKTRİK — V» kaloriferci iş arıyor. Adres: Tariabaşı Karakol karşısı 137/1 Haşlm. —
TÜRKÇE — Fransızca, Almanca muhasebe. muhabere, tercümeye muktedir bay İş arıyor. Günde bir kaç saat çalışmağı dahi kabul eder. Akşamda (A. Y.) rümuBuna. — 2
2 İŞÇİ ARIYANLAR
BAYAN DOKUMACI VE BOBİNCİ ARANIYOR - Otomatik dokuma tezgâhlarında çalışmış tecrübeli bayan dokumacı ve bobtnel alınacaktır. İsteklilerin Şişli Abldel hürriyet caddesinde Jale mensucat ve Çemberli-taş Nuruosmaniye caddesinde İçel mensucat fabrikalarına müracaat-lan. __________________ _ 3
TRİKOTAJ MAKİNECİSİ ARANIYOR — Mahmutpaşa büyük Yıldız han No. 7 zemin kat. — 2
ALMANCA — Stenografi ve daktilo bilen bir Türk bayan bir Türk firması Enrafından aranmaktadır. Bir kaç senelik pratiği bulunması şarttır. İsteklilerin Galatada, Bankalar sırasında Nazlı Hanın 8 No. lu dairesine müracaatları. —
3 YAŞINDA BİR ÇOCUĞUN — yemeğini, hizmetini yapacak emin ve temiz bir kadın aranıyor. İyi yemek bilmesi şarttır. Adres: Beyoğlu İmam sokak apartıman No. 2 daire No. 4.
S NÜFUSLU BİR AİLENİN — yemek ve ev işlerini yapacak temiz bir Türk bayana ihtiyaç vardır. Her gün saat 9 dan 12 ye kadar müracaatları. Tahtakale caddesi No. 96 kundura boya imalâthanesi Mehmet Nuri Tl: 21147 _ 7
ESKİ VE YENİ HARFLERİ — l&yi-kiyle bilen ve biraz da muhasebeye âşinâ ve daktilo bilen bir Türk bayana ihtiyaç vardır. Taliplerin hergün saat on beşten on dokuza kadar Tütün gümrük 38 numarada İkbal Kocaeli şirketine müracaatları. — 2
İSTANBULDA ÇALIŞMAK ÜZERE — İyi yetişmiş bir kalfaya ihtiyaç vardır. Emek ecza deposuna müracaat edilmesi. _ ı
DİPLOMALI — Ebe, hastabakıcı v» hademe bayanlar alınacaktır. îsti-yenlerin Oağaloğlu Sıhhat yurduna müracaatları.
14 ile 16 YAŞ ARASINDA — Yazıhane İşlerinde kullanmak üzere okur yazar bir çocuğa İhtiyaç vardır. Telefon: 44439
ECZACI ARANIYOR — Taşrada mesul müdür olarak çalışmak lstiyen bir eczacı aranıyor. Anlaşmak üzere İş bankası arakasında Celâlbey sokak No. 16 da bay Mlkall Mirzaoğluna müracaattan. — 4
YARDIMCI — Bir muhasip aranıyor: Muhasebe İşlerinde çalışmış olması şartile h&l tercüme ve İsteyecekleri ücret Del yazılarile İstanbul 179 posta kutusuna. — 1
MUHABİR — Fransızcaya vakıf daktilo bilen çok tecrübeli bir muhabir ehven ücretle muhaberatı ve büro işleri yapar. Akşamda muhabir rüzumuna müracaat. — 1
LABORATUARDA — Çalışabilecek genç bir bayan aranıyor. Galata Per-şembepazar caddesi Bereketoğlu han kat 3 No. 12. ,____________—
3 ~SAT1L1K EsYA
SATILIK MOTÖR — Teknesi İki sene evvel yapılmış oturaklı açık denizlere elverişli çalışır İyi bir vaziyetteki 50 tonluk motöriü çektirme bütün takınılan, sandallle acele sattıktır. Görmek, İzahat İçin Akşamda (Motör) remzine müracaat,
ACELE SATILIK OTOMOBİL — Lâstikleri yeni mükemmel ve işler bir halde 37 model Naş marka otomobil satılıktır. Sirkeci Orhaniye caddesi 20 No. Ray Hakkı'ya müracaat. Telefon: 20992, Telgraf: İstanbul - Ateş.
- 5
GENERAI, ELEKTRİK MARKA — üç ayak bir buz dolabı acele satılıktır. İsteyenlerin Tophane eski Salıpazan yokuşu No. 2 Bayan Şükran Sünanç’a müracaattan. — 2
SATILIK MUKAVVA — Çizgi makinesi Tahtakale Kundakçı han içinde No. 13.__________________________
KRİSTAL TAKIM — Bol V» yemiş kâseleri kıymetli vazo ve biblolar, Reuar arj ante kap, klasik opera ve nadide yeni plâklar. Bomontl İzzet paşa sokak 24 No.________________— 2
HAVAYAN GİTAR — Sedefli ısmarlama yapılmış çok güzel »esli nadide bir gitar havayan satılıktır. Beyoğlu, Parmakkapı, İstiklâl caddesi 139/1 bay Zekiye müracaat,
— Kiralık • Satılık
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Kadıköyün eh işlek yerinde müşterisi bol bir tuhafiye mağazası satılıktır. Kadıköy Pazaryolu Direkli apartı-man No. 77/2 telefon 60989. — 3
BÜYÜK AD ADA SATILIK ARSA — Nizam cihetinde çamlık içinde fevkalâde manzaralı geniş cepheli 2300 metre murabbaı muntazam duvarla çevrilmiş bir arsa satılıktır. İçinde bağı ve müteaddit yemiş ağaçlan vardır. «Akşam» İlân memurluğuna müracaat. Telefon 30681._________—_8
ACELE SATILIK BAHÇE — Sah-rayi Cedit İmam Ramlz caddesinde 23 numaralı İstasyona 15 dakika 19 dönüm, etrafı duvarlı üç tane bostan kuyusu, sekiz odalı ev. bahçe satılıktır. Görmek lstlyenler cumartesi günleri müracaat.___________________— I
SATILIK APARTIMAN — Beyoğlu Kalyoncukulluk Hamalbaşı aşasında Tevflk sokağında 34 numaralı mahiye 97 lira kirada bankaya 4550 liraya ipotekli 9500 liraya satılık, İçindekilere._______________________— 1
BÜYÜK FIRSAT — Beyoğ’unda: İstiklâl caddesinde berberliğe, tuhafiyeciliğe, her türlü İşe elverişli fevkalâde lradlı dükkân devren kiralıktır. Lâle sineması yanmda No. 79.
BİR YAZIHANE ARANIYOR — Galata veya Bahçekapıda 4-5 odalı İyi bir yazıhaneyi kiraya vermek veya devretmek isteyenlerin (40247) ye telefon etmesi. — 2
UCUZ SATILIK APARTIMAN — Dört daire 15 odalı, muntazam bahçeli pazartesi, cumartesi 1 den 5 e kadar Bankalar caddesi Yolcuzade Emekye-mez mahallesinde 17 numara Aksoy apartmanı dördüncü daireye müracaat^____________________________— ı
ŞİŞLİDE SATILIK APARTIMAN — Beş ve dörder odalı dört kat bodrum bahçe tam konfor saf hava bol güneş emsalsiz nezaret senelik lrad 2400 operatör Raif sokak Mer’a apartmanı dördüncü kata müracaat 3
SAF HAVASI — Lâtif manzaralı Boğazlçlnln İncisi Kireçburnunda 6 odalı 2 solalı 3 halâlı yağlı boyalı elektrik suyu meyva geniş bahçeli gayet kullanışlı bir köşk acele satılıktır. İskele memuru Ahmet Okandan sual._______________________________
GÖZTEPEDE — İtfaiye caddesi üzerinde tramvay durağına bir dakika mesafede denize, adalara nezareti ve bol meyva ağaçıarlle İki dönüm arsa satılıktır. Müracaat Tel. 52.138.
KİRALIK MÜKEMMEL KÖŞK_____________
Fenerbahçede tramvay caddesinde mııntam.nı bahçe İçinde, kurulmuş sobalın, elektrik, telefon, frijiderle beraber en «on konforu havı mobilyalı köşk haziran başına kadar sekle aylık kiralıktır. Müracaat: Telefon 43127. ______________—
ACELE SATILIK DÜKKÂN - Yüzde sekiz lradlı köşebaşı kavafhane el. verişil mağaza olabilir. Boş olarak teslim edlleblr. Kapalıçarşı Kavaflar caddesi No. 34 müracaat. — I
KİRALIK MÖBLE APARTIMAN — Beyoğhmda caddeye nazır 3 oda bir sofa, mutbak ve banyolu bir kat aile için kiraya verilecektir. Telefon: 43535 müracaat, ________________________ 1
SATILIK KÂGİR EV — Nuruosmaniye caddesi İle Vezlrhan arasındaki sokakda No. 14 beş oda, bir sofa, küçük bahçe, terkostan başka bir kuyusu vardır. Müracaat 52 den 144 telefona.
DEVREN — Satılık dükkân Istan -bulun işlek semtinde muhallebici dükkânı devren satılıktır. Müracaat: Ve. fa Kovacıter 75 sütçü Nuri. —
SATILIK — 2 dükkân. Kumkapıda Kulaksız caddesinde 105-107 numaralı 2 dükkân şahlıktır. Müracaat: Oağaloğlu yokuşu No. 21,___________
ACELE KtRALIK DEPO — Dükkâna elverişli bulunan Taksime bir dakika mesafede aylığı (20) liraya kiralıktır. Emlâk Yurdu. Telefon: 44439.____________________________
SATILIK ARSA — Maçka’nın en güzel yerinde tramvay caddesi üzerinde aylık geliri 200 lira 130 bin lira kıymetindeki arsa 100 bin liraya satılıktır. Müracaat Bomonti Havuzlu bahçe sokak 19 No. da Ural._______—
ACELE DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Beşiktaş tramvay caddesinde en işlek yerde tuhafiye ve parfümeri İşi yapan bir dükkân sahibinin Anado. luya gitmesinden dolayı acele satılıktır. Müracaat: Tramvay caddesi No. 61. Radyo mağazası Beşiktaş, Tel: 42260.
ACELE SATILIK ARSA — Sultan-ahmette Üçler mahallesi Asmalıçeş-me sokağı 8 No. görüşmek için: Fatih Büyük karaman caddesi Tan apartı-manı 4 No. ya müracaat. — U
ŞİŞLİDE KİRASI UCUZ — 3 oda bir hol, banyo, mutbah yeni bir apar-tıman dairesile Talimhanedeki bir apartıman dairesile becayiş yapılmak İsteniyor. Müracaat Sirkeci Erzurum Han No. 14. — 1;
ERLNKÖYDE ARSA — İki buçuk dönüm asfalt üstünde istasyona ve tramvaya çok yakın etrafı duvarlı arsa müsait flatle aoele satılıktır. Erenköyde Etem Efendi caddesi 81 No. da Nalbur Onnlk’e müracaat.
— 4
TOPHANE BOĞAZKESENDE — No. 29 gayet işlek mevkide, müşterilerinin rağbetine mallar olan kuru kahveci çay, tütün kırtasiye her nevi aktariye vltrinU içindeki dahili tertibatı mevcut motör kahve makinesi mallan İle devren acele satılıktır. İçindekilere müracaat. — 1
ARNAVÜTKÖYÜNDE — Eşyalı, banyolu iki kiralık oda. Yemek verilebilir. Talebe tercih olunur. Müracaat: Dulkadır oğlu yokuşunda Ama-vutçeşmesi sokağı No. 4. — 1
SATILIK ARSA — Ankarada Ha-mamönünde Bayındırlık caddesinde asfalt üzerinde yirmi metre cephe ve 32 metre derinliğinde sinema, otel, apartıman inşasına çok müsait arsa acele satılıktır. Akman pasta salonu sahiplerine müracaat.Telefon Ankara 1118,
ACELE KİRALIK APARTIMAN — Nişantaşmda dört odalı havadar bol güneşli apartıman dairesi mobllyasile kiraya verilecektir. Nişantaşı tramvay durağında Ak berberine müracaat. —
Ç MÜTEFERRtK
FRANSIZCA — Lisan müteh. Prof. Albert Anjelden: (Thâse) lerini hazırlamak isteyen genç münevverlerle Fransızcalannı lleriletmek veya konuşmak İsteyen zevat bize müracaat edebilirler. Ücretler uygundur. Bah-çekapı Selftmt han.
BERLİNI.İ BAYAN ÖĞRETMEN — Tecrübe edilmiş, kolay metodla iyi Almanca ders verir. Pazardan başka her gün saat 4-7 ye kadar İstiklâl caddesi apartıman 133 de 6 No. ya müracaat. — 1
HUSUSÎ DERS - Yüksek tahsilini Fransız filolojisi üzerine yapan bir genç Fransızca dersleri vermektedir. Evlere de gider. Akşam’da «H. D.» rümuzuna yazılması.
„./:------------
VASATİ 2000 — Lirasını müteaddit müstahzaratın yeril maddelerle elverişli İmali İçin ortaklıkla koyabilip herhangi bir
OTO TAMtRHANESt — Devren sa- . .
tılık kanalı ve aletleri vardır. Taksim öğrenecekler, veya _
Elmadağ caddesi 3 numarada bay ödünç verebilecekler Fatih P. kutusu Rauf’a müracaat. — 1 22 ye yazsınlar. —
TALEBE ALINACAK
Yeraltı yağ ve petrol nehirleri
UNITED STATES STEEL Fabrikalarından
yalnız bir tanesi, bir kaç ay zarfında yüzlerce mil uzunluğunda yağ borusu İmal etmiştir UNITED STATES STEEL'in bugün imal etmekte olduğu diğer mamûlat gibi, bu borular da harp gayretlerinden bir kısmını teşkil etmektedir
8ulh olunca UNITED STATES STEEL EXPORT COMPANY bu sefer de, 40 senelik ananevi tecrübesine dayanarak dünyanın bütün memleketlerine, ihtiyaçlarına gör^her İşe elverişli daha mükemmel bir çelik temin edecektir.
Export Company
30 CHURCH ST. NEW YORK. U S A
Gayemiz medeniyete hizmettir.
ACELE SATILIK KÂGİR EV — Haliç feneri Tahtaminare Vodina caddesi 32 No. lu altında büyük dük-1 kânı 5 oda taraça elektrik terkozu1 var. Gayet sağlam ve kullanışlıdır.1 Müracaat içinde Ömer Taşma. — 1
ACELE VE UCUZ — Tam tahsisattı ucuz flatle bir makara atelyesl satılıktır. Müracaat Mercan yokuşu Ca-feriye han No. 41.____________________- _
6.000 LİRAYA SATILIK KÂGİR EV Fatih tramvay durağına yarım dakika Karaman yokuşu 32 No. h beton her katta birer oda vc teferruatı havi.
ANKARADA MODERN BİR APAR-TLMANA — Mukabil İstanbulda Talimhane, Ayaspaşa veya Şişil civarında kaloriferli bir apartman aranmaktadır. Alâkadarların 23700 e akşamlan telefon etmeleri, — 1
850 LİRAYA — Yanm dönüm bahçe İçerisinde müteaddit meyva ağaçlan bulunan 2 odalı hane satılıktır. Erenköy Sahrayl cedit camii karşısında bakkal bay Nlyaziye müracaat. *
ÜSKÜDAR — Ana caddede köşeli geniş dükkân devren satılıktır. Mü-; racaat emniyet âmirliğl karşısında No. 70.__________________________—
SATILIK ARSA — Bayezlt Yakub-ağa mahallesi Kalaycı sokak 5 numaralı Marmaraya nezaretli arsa satılıktır. Görüşmek için Kadıköy Söğüt-lüçeşme Karadut sokak 1 numaraya-müracaat. — 4
ÇOK KIYMETLİ MAĞAZA SATILIYOR — Sultanhamam Yenlcaml caddesinin en işlek köşesi 11 . 13 (Stok) kumaş mağazası namlle maruf kâglr iki kat büyük vitrinleri 12
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğünden :
Zonguldak Maden Başçavuş Okulunun Blrlnclteşrln ayında başlayacak devresi İçin seçme sınavı 11c yatılı ve parasız olarak talebe alınacaktır.
Maarif Vekilliğince ikinci derecede Orta İhtisas Okulu olarak kabul edilen bu Teknik Okulun biri pratik diğeri teorik olmak üzere İki sömestire ayrılmış üç senelik tahsili vardır.
Aşağıda yazılı maddeleri uygun belge verebilen İsteklilerin en geç 13/10/943 akşamına kadar şahsan dılekçelerlle Zonguldak Maden Teknisyen Okulu Müdürlüğüne başvurmaları gereklidir.
1 — Türkiye Cumhuriyeti tebaasından ve Türk ırkından olmak.
2 — Doğruluk kâğıdı göstermek (1942 - 1943 ders yılı mezunlarından bu belge aranmaz);
3 — Bulaşıcı hastalıkları olmamak, sağlık durumu maden ocaklarında pratik çalışmaya uygun bulunmak (Sağlık muayenesi Zon-guldak’da yapılacaktır)
4 — İlk okulu bitirme veya belgesi göstermek,
5 — 17 yaşma girmiş ve 25 yaşım geçmemiş bulunmak,
6 — Nüfus cüzdanı ve dört adet vesika fotoğrafı vermek,
7 — 300 günlük ocak stajı yapmış olanlar (İlk mektep belgesi veremedikleri takdirde) bir kursa tabi tutulacak ve kursu müteakip Zonguldak Maarif Müdürlüğünden temin edeceği İlk mektep diploması İle İkinci sınıfa alınacaktır.
8 — İlk mektep mezunu olup da 150 gün ve daha fazla ocak stajı yapmış olanlar stajları 300 güne çıkarılmak üzere ocaklara gönderileceklerdir.
Bu gibiler stajlarının sonunda smava tabi tutularak ikinci sınıfa kayt olunabileceklerdir.
İsteklileri 14 Blrlnclteşrln 943 de İlk okul derslerinden yazılı sınav» girecekler ve kazananlar sağlık muayenesinden sonra pratik
I
Muhasebe makinalarıtntsı kullananlara tavsiyelerimi»:
kib ediyormu ? eğer böyle de ğilse işi eyı hazırlayarak vazi-Îet ıslah olunabilir. Mesela, işler tasnif edilir ve yahut hesab kartonları bir yardımcı vasıtasıle çıkarılır^ve yerine konur ve bu suretle muba-•ib hazırlanmış malzeme sayesinde yalnız makinayı işletmekle meşgul olur. Eğer siz bu gibi tadilât ve ıslâhat için bizim vesâyâmıza ihtiyaç görürseniz ya Mercedes vekiline ve yahut fabrikanın organizasyon şubesine müracaatınızı rica ederiz.
Bir çok bürolarda lezayüd eden işler muhasebe makin»-lanna fazla iş yükletmeme mu-cib oluyor ve bu sebeble ihtimal daha bir Mercedes makinen siparişini düşüniyorsu-nua, fakat biz maatteessüf e»-kişi gibi sipariş kabul edemiyoruz. Eğer böyle bir vaziyette iseniz vaziyeti eyice mütalaa ederek her makinaya işin taksim tınını belki ıslah edersiniz. Mercedes makineniz hakikaten ve mütemâdiyen işli-yonnuîy&nihiç durmadan bir kaydı diğeri ta-
İKSMİ
£
Ziyaeddin Said Erim
istanbnl - Galata, Vayvada Caddesi 40 — 42
-«------ ~
KMnNMHHHMHİ HUSUSİ
İstiklâl Lisesi
MUHTEREM DOKTOlLAHIMIZt
VAKEZ TİPİ TANSİYON ÂLETİ GELMÎŞTİR.
75 liraya satılmaktadır. Taşra için posta ücreti zam olunur.
Adrest: TÜRKİYE ECZACILARI DEPOSU A. Ş. Yeni Postane arkasında, Aşlrefendi caddesi No. 32 Küçük Ticaret Han Posta kutusu ■^■■■^■■■■■■■■379 İstanbul.
Kayıtlara devan» «hmuyar. Kadrotnus dolmak üzere olduğundan henüz kaydını yenilemeyenler hemen müracaat etmelidirler.
ŞeA—a^iıaşı Karakolu arkası Telefon: 22534 .
Tomruk keaim, ve istif işi ilânı
Yüksek Mühendis Okulu Satınalma Komisyonundan : Muhammen Ekşitmenin
Adedi bedeli tik teminatı Günü Saati
Cinsi
blrlnclteşrln 943 saat 14 . 16 ya kadar
SATILIK KELEPİR EL TEZGÂH-! Sultanahmet birinci sulh mahkeme-
LARI — Komple işler vaziyette dört1 slnde satılacaktır.---------------------------
dokuma tezgâhı ucuz fiatla satılıktır.1 SATILIK DÜKKÂN — Beyazıt, Mer-
Talebe vestiyer dolabı ~3Ö 90 203 5/10/943 10,15
Resim tahtası 50 15 57 » 10,30
Okulumuz için yukarıda cins ve miktarları yazılı ahşap eşya hizalarında gösterilen gün ve saatlerde açık eksiltmeye konulmuştur.
Fazla malûmat için müdüriyete müracaatları, ______
Konservatuar Müdürlüğünden:
Kayıt ve kaydı yenileme muamelelerine başlanmıştır. Türk musikisi na-
«9406»
aoKUITıa lutgani ucuz ııavm önııum ıuvı- «v~—......... — ’ « » n ■ -
Bulunduğu bina da çok az bir kira ile can. Pastırmacı hanında 27, 28, 29 zariyatt, bati musikisi nazariyatı, (şan, piyano, keman, viyolonsel) ve saire devredilebilir Telefon: 20039 Adres: numaralı üç dükkân satılıktır. Müra- öğretilir. İsteklilerin pazartesi ve perşembe günleri saat 14 den 17 ye ka-Yenikapı Musalla cad. 35 No - 4 , caat. H. D. A. rümuzuna Akşama. |dar Tepebaşındaki konservatuar müdürlüğüne müracaat edebilirler. .9600»
Devlet Orman İşletmesi Bolu Revir Amirliğinden
1 — Devlet Orman İşletmesi Bolu Revlmin 4. üncü bölge dahilindeki Aladağ soyu ormanlarından 942 senesi tahammülü olup amenajman plânı kesim parselinden istihsâl olunacak (13038) metre küpe tekabül edecek çam ve (180) metre küpe tekabül edecek köknar ağaçlarının kuturlarından kesilip verilecek ölçüye göre tomruk boylarına taksim ve kabuklarını soymak auretile Değirmen özü yaylası ara, deposuna nakil ve istif işi bir sene zarfında İmâl edilmek üzere açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 27/9/943 tarihine raslayan pazartesi günü saat 15 de Devlet Orman İşletmesi Bolu Revir Amirliği binasında Revir Amirinin riyasetinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — 1. İnci maddede yazılı şartlar dairesinde işbu emvalin beher mette küpünün kesme, tomruklama ve kabuklarını soyma muhammen bedeli (1) Ura (50) kuruş, taşıma ve İstif muhammen bedeli de keza metre küpünün (12) lira (50) kuruştur.
4 — Muvakkat teminat % 74 hesabile (13678) lira (90) kuıuştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Ankara Orman Umum Müdürlüğünde Ankara, İstanbul orman çevirge müdürlüklerile Düzce, Karabük, Mudurnu, Kızılcahamam ve Bolu Revir Amirliklerinde görülebilir.
6 — İsteklilerin ihale gününde teminat akçelerile birlikte Revir Amirii-
ğtaıe müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. (9399)
Bahife 8
AKŞAM
23 Eylül 1943
Bana inanınız! Bu venl cild unsuru ŞAYANI HAYRETTİR, ^'Çirkin n fert tea/m. bir hafta ZARFINOH TIlELE^Çn A. C»HP 8m HAL ALOı.
Bayan E. J. yazıyor "Tealrl heman •Ihriamlz idi. Buruşukluklarım gaip oldu ve bir çok seneler gençleştim. J' Yegâna cild unsuru olan Penbe renkteki Tokalon Kreminde bütün dünyada meşhur bir cild mütehassısı tarafından keşf ve genç hayvanların cild hüceyrelerinden istihraç edilen kıymetli "Biocel" cevheri vardır. Her akşam kullanınız ve her sabah daha genç uyanınız. Gündüz için, (Yağsız) beyaz renkteki Tokalon kremini kullanınız. Bu aayede cildiniz beyazlanacak ve kadife gibi yumuşayacaktır. Tokalon kremini umumiyetle terkibinde hiç bir hakiki cild unsuru bulunmayan adi kremlerle karıştırmayınız. Tokalon kremleri istimali ile çok parlak ve yeni bir güzellik garantililer. Aksi takdirde paranız iade olunur.
TAŞRA MÜŞTERİLERİMİZE Meşhur Singer Elmaslı ve Pırlantalı saatleri, nin, Şövalye ve Nişan yüzüklerinin, Çiçek iğnelerinin, Küpelerinin en son lüks resimleri çıkmıştır. Bu resimlerden tedarik etmek ıs-tiyenlerin adreslerde 15 kuruşluk posta pulu göndermeleri rica olunur. Satışımız peşindir. Singer Saat Mağazası İstanbul Eminönü Cad
İHSAN SAMİ
) AŞISI
Irıto ve paratıto hastalıklarına I tutulmamak için tesiri kat*l muafiyeti pek emin taze aşıdır Her [eczanedebulunur. Kutusu 50 ku-■■■■■■■■ ruştur
Satılık Havagazı fırını
27 eylül 1943 pazartesi günü saat 14 de Sandal bedesteninde beyaz emaye, çok az kullanılmış Yunkers marka bir havagazı fı-ı satılacaktır.
ı Dr. Şükrü Mehmet
(Sekban)
Gureba hastanesi cilt ve zührevî hastalıkları sabık bekimi. Her gün 10 dan 4 e kadar.
İstiklâl Cad, Ankara Apt. 99 ■■■■ Telefon: 40916.
Merkezi: İZMİR
Telgraf adresi: ERLER — İZMİR
Mektup adresi: ERLER Türk Anonim şirketi İZMİR
- Türküye Dahi II On dİ e — KURU UZUM İŞİ YAPANLARIN ■■m Nazarı Dikkatine un
ERLER
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
Sermayesi: 100,000
Türk lirasıdır.
vaıım asra yakın bir zamandanberl tzmirden Avrupaya kuru üzüm İhraç eden mütehassıs zevat tarafından teşkil edilen şirketimiz dahilde üzüm sarfiyatının arttığını gördüğünden, Türkiye Devlet Demiryollarının bütün lstasyonlarile Devlet Denizyollarının uğradığı İskeleler İçin asgari yüz kutuluk partiye kadar şimendifere veya vapura teslim mal satmakta ve bu suretle sipariş kabul etmekte olduğunu Türklyemiz dahilinde kuru üzüm lşile İştigal eden tüccar, müteahhit, bakkal ve manavların nazarı dikkatine arzederiz.
Her telgraf ve mektuba hemen cevap verilir. İki yüz elli kutudan aşağı siparişlerden ayrıca on lira masraf alınır.
SÜMERBANK
A/ !';
c
Yerli Mallar Pazarlan Müessesesi Müdürlüğünden:
Elbiselik Kumaşa ihtiyacı Olanlara
Kadın ve erkek yünlü kumaşlarının Bahçekapı, Karaköy, Beyoğlu ve Kadıköy mağazalarında hiç bir tahdide tâbi tutulmadan elverişli Batlarla satışa arzedildiğini Sayın Müşterilerimize bildiririz.
İstanbul Erkek Sanat Enstitüsü Satın Alma Komsiyonu Reisliğinden:
Tahminî Muvakkat
Fiatı_____Tutan_____teminatı____İhale gün ve saati____
75
Eşyanın cinsi îş elbisesi dHdşi
Miktarı
7000
HAYATI
■
TANZİM EDER u
393,75 6/X/1943 çarşamba saat 15 de kapalı
zarf
150,— 6/IX/1943 çarşamba saat 15,30 açık
300,— 6/X/1943 çarşamba saat 16 da açık
25
50
talebelerinin ihtiyaçları İçin yukarda yazılı üç kalem eşyanın dikişleri İhale edilmek
2000
4000
Don gömlek dikişi
Frenk gömlek dikişi
1 — Sanat enstitüleri .... . .._________.... ______. w______, __, ____,___
üzere eksiltmeye konulmuştur,
2 — ihale Yüksek Okullar Muhasebeciliğinde toplanacak enstitü alım satım komisyonu tarafından yukarda
gösterilen gün ve saatlerde yapılacaktır,
3 — Her üç parti ayn ayn İhale edilecektir.
4 — Kapalı zarf usullle yapılacak İhalenin pey akçesi makbuzu İle Ticaret Odasına kaydı olduğuna dair
vesika ve teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evvel komisyon başkanlığına vermeleri.
5 — Yukarda yazılı üç kalem eşyaya ait nümune ile şartnameleri görmek isteyenlerin her gün İstanbul Er-
kek Sanat Enstitüsü Müdürlüğüne müracaattan ilân olunur. «9538»
8000 8000
"Satılık zeytinlik" ve bağ UCUZ FİYATLA Sanatoryum ve Prevantoryum İnşasına müsait Kartalın suyu ve havasile meşhur Soğanlık köyünde (Yakacığa 15 dakika mesafede) takriben 25 dönüm arazi içinde 10 - 15 yaşında 300 den fazla iyi bakılmış zeytin ağacı yüze yakın kiraz, incir, vesair meyva ağaçlan. Binlerce kütük bağ (Merhum Eşref Bey bağı) gezmek için Bay Kâzıma müracaat.
Satılık köşk
ve etrafında MEYVA bahçesi UCUZ FİYATLA Mütekaitler, nekahat halindeki hastalar, sayfiyeye ihtiyacı olanlar için fırsat Kartalm suyu ve havasile meşhur Soğanlık köyünde (Yakacığa 15 dakika mesafede) 4249 metre murabbaı bahçe içinde içinde yeni ve sağlam yapılmış kagir iki katlı köşk. Müştemilâtı yedi oda, bir banyo, mutfak, kiler, iki helâdır. Bahçe içinde İncir, vişne, kiraz, kayısı, dut, ceviz, badem, erik ve sair meyva ağacı mevcuttur. Derinliği az suyu çok, kuyusu vardır. Gezmek İçin Bay Kâzıma müracaat.
LUG/lTl
Otomobil Buick
Pek az kullanılmış
(Sahibi diplomat) satılıktır. Hergün görülebilir. Siraselvi cad. B^5^N^GarajdaJelM30n
HELLO!... HELLOI...
BURADA......MUM
1 birinciteşrinde yeni şekilde
ROMANS)
AÇIYORUM?
İstiklâl caddesi No. 209
Avukat Celâl Feyyaz
ve
Avukat Feyzi Gürsel (İkinci tabı 400 sahife) Babıâlîde ikbal, Ankara, Gayret, ve Cihan kütüphanelerinde, Baye-zitte Elektrik idaresi yanında Milliyet ve Ankarada Akba kitabevlerin-de bulunur. Fiati: Ciltsiz 200, ciltli 250 kuruştur.
Zayi — Konya kız muallim mektebinden 1928 senesinde 7 nci sınıftan aldığım nakil kâğıdını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Edlmekapı Üçbey sokak No. 20 Halide İşyener
SATILIK BUHAR KAZANI
Skoç tipi çift külhanlı buhar kazanı satılıktır. Taliplerin Galata Minerva Hanında asma katta Tan Ltd. Şirketine müracaatları.
Tabletleri
Mide ve Barsaklann muntazam çalışmasını teinin eder. Bütün eczanelerde bulunur.
UÇ DOKTOR ALINACAK
TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI
MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN:
Mûessesemlze ihtisasları aşağıda yazılı üç doktor alınacaktır. Pahalılık zammı hariç olmak üzere verilecek ücret 300 liradır. Talip olanların mufassal hal tercümesi ve bir boy fotoğrafı ile Müdürlüğümüze müracaatları İlân olunur.
OPERATÖR — RÖNTGEN MÜTEHASSİSI
■ SITMA MÜTEHASSISI
Devlet Z’raat işletmeleri Kurumu İstanbul Bürosundan: MAMUL VE HAM Karagül derisi satılacaktır
1 — Muhtelif nevilerde 556 parça mamul karagül derisi ile 562 parça boyanmamış ham karagül derisi satışa çıkarılmıştır.
2 — Bu hususta hazırlanan şartname tstanbulda Balıkpazannda Süngercilerde 83 numarada kâin Büro merkezinden tedarik edilebilir. Telefon: 24738.
Malların heyeti mecmuası büroda mevcuttur. Her zaman görülebilir.
3 — Muvakkat teminat 1500.— liradır. Taliplerin tekliflerini 29/9/943 tarihinde çarşamba günü saat üçe kadar Büro merkezine tevdi eylemeleri lâzımdır.
Bir Türk Bayan Öğretmen Aranıyor
7 yaşında bir kız çocuğu ile bütün gün meşgul olmak ve Türk terbiyesi vermek üzere en az resmî liselerimizden birinden mezun bayan öğretmen’e ihtiyaç vardır. (Yaşlı olanlar ve Türkçeden başka lisan bilmlyenler tercih olunu/.)
■■M Müracaat- Galata, BİUûr sokak Güneş Han Tel: 41845. ■■■■
Tuzla içmeleri
Hususî Trenleri 15 Teşrinievvele kadar her gün devam edecektir.
OSMAN GÜZEL-
LORENZ RADYOLARI
Radyo lâmbaları, — Akümülâtör — Anot Bataryaları — Lüks avize ve tavan armatörleri.
■mm Galata, Voyvoda caddesi No. 66 Tel: 49249. ■■■■■■
M
D
Sayın müşterilerine kış mevsiminin en son şapka modelleri 27 Eylül 1943 tarihinden itibaren hazır olacağını saygı ile bildirir.
Güney Palas 1. 257 istiklâl Cad. Beyoğlu.
ADEMİ İKTİDAR VE BEL GEVŞEKLİĞİNE KARŞI
YÜKSEK MADEN MÜHENDİS)
Müşavir sıfatile Maden Ocaklarına ara sıra gidip işlerinin takip ve kontrolünü deruhde eder. Teklifler, Galata Posta Kutusu 1379,
ÖĞRETMEN ALINACAK
TÜRKtYE DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI
MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞNDEN:
Müessesemiz Hususi Orta Okulunda İngilizce dersi vermek üzere Kollej mezunu ve yahut bu okulda ecnebi lisanı vermeğe mezun bir öğretmene ihtiyaç vardır.
Verilecek ücret müracaat sahiplerinin mesleki bilgilerine göre
170 liraya kadardır. Taliplerin derhal Müessese Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur.
MUHASEBECİ
VE MUHASEBE MUAVİNİ ARANIYOR
İnşaat işlerinde çalışmış bir muhasebeci ve muhasebe muavinine ihtiyaç vardır, inşaat Anadoludadır. Taliplerin referansları, fotoğraf ve istedikleri aylık miktarını gösteren mektuplanni (inşaat) rümu-zile İstanbul 176 No. Posta kutusu adresine göndermeleri.
ZVlenn. L Martin Şirketinin ^.Amerika'daki muazzam Uy-yare fabrikaları, »imdi bütün is. tihsalâtını yalnız Birleşik Milletler için harp tayyaresi İmâline hasretmiştir. Fakat harpten sonra, uzak mesafeler arasında fasla miktarda yolcu ve tonlarca yük taşıyabilecek kabiliyette hava ti-caret filoları İmâ) edecektir Bu şekilde imâl edilecek olan tayya-reler, hiç şüphesiz dost memleketler arasındaki ticaret ve seyahati inkişaf ettirecektir.
1909 dan beri en güvenilir tayyare yapan fabrikadır.
THt OLENN L. MARTIN CO . BALTİMORE. MD. USA
Comments (0)