AK
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü- Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
SALI 25 Aralık 1945
Sene 28 — No, 9764 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
Meşhur Japon oyunlarının bütün İncelikleri ve tatbik şekilleri, Yen! çıktı.
Fiyatı 100 krş.
GÜVEN YAYINEVİ — İstanbul.
Kendi kendin! müdafaa sanatı
JİU-JİTSU
Şirketlere ve Büyük
Müesseselere
Kendi reklâm kartonlarınıza gört takvim hazırlandı. Toptan fi ati 35 kuruştur.
Müracaat yeri: Ankara caddesi Çark Kütüphanesidir.

Moskova görüşmeleri bu
Mânâsız iddianın akisleri
gün veya yarın bitiyor
Son resmi tebliğin neşredilmesi bekleniyor
Moskova radyosu tarafından yayılan yazı Ingiltere ve Amerikada infial uyandırdı
Bir Amerikan gazetesi: “Rusya bugünkü durumu ile Birleşmiş Milletler teşkilâtına meydan okumaktadır.,, diyor
Londra 25 (R) — Moskova'dan bu sabah gelen haberlere göre üç Dış Bakanı arasındaki görüşmenin bugün veya yarın bitmesi ve aort tebliğin neşredilmesi bekleniyor. İngiliz Dışişleri Bakam M. Berin dün Kremlin’de Lenin'in odasını ziyaret etmiştir.
Londra 25 (R.ı — Mareşal Staltn. dün aksam İngiltere Dışişleri Bakanı M Bevin’l Kremlin’de kabul etmiştir. Bakanın yanında İngiiterenln Moskova büyük, elçisi ve Dışişleri Bakanlığı daimi müsteşarı Cadogan bulunuyordu. Stalln'ln yanında da Molo-tot ve Sovyetlerln. Londra büyük elçisi vardı
Mareşal Stalin aksam üzeri İngiliz ve Amerikan Dışişleri Bakanlan şerefine bir ziyafet vermiştir. Ziyafette İngiliz ve Amerikan büyük elçileri. İn giliz Dışişleri daimi müsteşarı, Moio-toi, Rusyanın Londra biiyük elçisi Gusev, Sovyet Dışbakan muavini vi-şlnskJ. bazı generaller bulunmuştur. M'îSova radyosu ziyafet esnasında samimî bir hava hüküm sürdüğünü bildirmektedir
Vaşington siyası mahfillerine göre, son günler zarfında Moskovada sıkı görüşmeler olmuştur. Ocak ayının 10 unda Londrada toplanacak olan Birleşmiş milletler genel meclisine ümit verici bir beyanname hazırlamak İçin birçok meseleler etraftı bir şekilde görüşülmüştür.
Londra. 25 ıR.ı —Üç Dışbakanı dün Moskovada yedinci resmi toplantılarım yapmışlardır. Moskovada n gelen haberler çok İyimserdir. Bıı haberlerde atom bombası İşinin halledilmek üzere olduğu, konferansın yakında bitmesi ve son tebliğin neşri beklendiği bildiriliyor •
Paris 25 (R.> — Moskova konferansından alınan son haberlere göre, konferans, mesaisi hayli ilerlemiş bulunmakladır. Bu hafta sonunda bir iıeliceye varılacağı tahmin edilmektedir.
Umumi suretle bir anlaşma yapıldığı tahmin edilmektedir. Fazla tafsilât alınamamışsa da, neticeden her üç tarafın memnun kaldığı bildirilmektedir.
Bir İngiliz yorumcusunun mütalâası
Londra 25 (W — Milletlerarası yorumcu Ewere. Moskova konferansından bahsederek şöyle demektedir;
Umumi kanaate göre. Moskovada üç Dışişleri Bakanının münakaşa etmekte olduğu mevzular iki sınıfa ayrılmaktadır. İlk olarak, sulh muahedelerini hazırlamak, yahut atom kudretini kontrol etmek gibi bütün Birleşmiş milletleri ilgilendiren meseleler vardır İkinci olarak İran’ın boşaltılması gibi bilhassa üç büyük devleti alâkadar eden mesele gelir.
İran meselesi, üzerinde, üç büyüğün kendi aralarında ve İranla samimi ve sakin yarı resmi görüşmelerde bulunmaları çok önemli gözüken bir meseledir. Samimi olarak soyliyebillrim kİ Azerbaycanı, Sovyetlerln aynı ismi taşıyan Cumhuriyetine bağlamak su-retlle, İrandan ayırdıktan sonra Tablanda tamamile Rus nüfuzuna tabi bir hükümet kurarak İran’ı ismen bağımsız, fakat hakikatte lamamlîe Sovyetler peyk bir devlet haline getirmesinden şüphelen İlmektedir.
Bandan sonra her hangi bir anlaşmazlık unsurunun büyümesine meydan vermeden ortadan kaldırılması İçin açık konuşmalara ihtiyaç olduğu meydandadır. Bunu başarmanın en İyi çartal de. doğrudan doğruya Vgül bulunan devletler arasında, şimdiki Moskova buluşması gibi gayrı resmi görüşmeler yapmaktır.
Barış antlaşmalarının akdedilmesi gibi bütün Birleşmiş milletleri ilgilendiren diğer gurup meselelerde İse, başka bir âmil de tşe karışır Bazı milletler bu meselelerde verilecek kararların üç büyüklere bırakılmama ■mı l’.erl sürmektedir
Oeneral de Gaulle Fraıısanın gıyabında alınmış kararlarla kendini bağlanmış telâkki etmiyeceğlnl bildirmiştir. Kanada Başbakanı M. Mac-kenzle Klng. Kanadanm harb sonra-çında yaptığı gibi, önceden atınmış kararları barı» zamanında tasdik et- _ Dıiyeceğlni haber vermiştir. De Gaulle kûmeti de Almanları hudut dışına çıkaracaktır.
ilk resmî tebliğ
Moskova 24 (R.) — Moskovada toplanmış bulunan Müttefik devletler Dışişleri Bakanları bugün görüşmelerine dair İlk tebliğlerini neşretmlşler-dir. Bu tebLlğde şöyle deniyor:
«Büyük Britanya, Sovyetler Birliği ve Birleşik Amerika Dışişleri Bakanları İtalya. Romanya, Macaristan. Bulgaristan ve Finlândiya İle akdedilecek banş antlaşmaları hakkında bir anlaşmaya varmışlar ve bu barış antlaşmalarının hazırlık l arına lçtirâk etmeleri için Çin ve Fransa hükümetlerinden ricada bulunmuşlardır. Varılan anlaşma şudur:
1 -- İtalya, Romanya. Macaristan, Bulgaristan ve Finl&ndiya İle yapılacak bariş antlaşmalarım Berlin konferansı deklârasyonunu Imzalıyan devletler tazahyacaklardır.
A> İtalya ile İmzalanacak barış antlaşmasının Büyük Britanya, Birleşik Amerika. Sovyetler Birliği ve Fransa Dışişleri Bakanlan iştirak edeceklerdir.
B> Romanya. Bulgaristan ve Maca-rtstanla imzalanacak barış antlşma-larına Sovyetler Birliği, İngiltere ve Birleşik Amerika İştirak edeceklerdir.
C> Finl&ndiya İle İmzalanacak barış antlaşmasına Sovyetler Birliği ve Büyük Britanya Dışişleri Bakanları işittik edeceklerdir.
Dışişleri Bakan muavinler! derhal son defa Londrada Dışişleri Bakanlarının birinci oturumlarında vardıkları esaslardan hareket ederek işe başlayacaklardır.
2 — Bütün barış antlaşma projeleri hazırlanınca Dışişleri Bakanları İtal-
ya, Romanya. Macaristan, Bulgaristan ve Finl&ndiya İle imzalanacak barış antlaşma projelerinin tetkiki İçin bir konferans toplıyacaklardır. Konferans beş devletin Dışişleri Ba-kanlarlle, Avrupada faal olarak düşmana karşı harbe Iştirâk etmiş milletlerin mümessillerinden terekkübe-decektlr. Bu milletler de Birleşik Ame rlka, Sovyetler Birliği, Büyük Britanya, Fransa, Çin, Avustralya, Belçika, Beyaz Rusya, Brezilya. Yunanistan, Hol anda. Hindistan, Kanada. Yeni Zeiânda, Norveç. Polonya. Ukrayna. Çekoslovakya. Yugoslavya, Güney Afrika birliğidir.
Konferans en geç 1946 yılı 1 mayısına kadar toplanmış olacaktır.
3 — Konferans İşlerinin nlhayet-lenmesinden sonra İtalya, Romanya, Macaristan. Bulgaristan ve Finlandiya ile mütareke imzahyan devetler banş şartlarının da son ve kati metnini hazırlıyacaklardır.
4 — Konferansta kabul edilen banş antlaşmalarının son şekli, kendisiyle antlaşma imza edilen devlet tarafından ve o devletle fiilen harb halinde bulunmuş milletlerce imzalanacak ve diğer milletlere teklif olunacaktır.
5 — Barış antlaşmaları Müttefik devletler tarafından İmza olunur olunmaz, meriyet kesbedeccklcrdlr.
Diğer meseleler hakkındakl görüşmeler dost bir hava içinde cereyan etmekte olup, konferans mesaisini bildiren resmi tebliğin bir veya iki gün içinde neşredileceği umulmaktadır.
Ahşap ev
Bir Ingiliz fabrikasının teklifi
Ankara 25 ı Telefonla > — Memleketimize ithal edilmek Lstenen malzeme arasında İnglltçrede yapılan son sistem takma ahşap evler de vardır. în-gilterede tanınmış bir fabrika gayet kolay kurulabilen ahşap evler yapmaktadır. Fabrika, Tûrkiyedeki mesken. buhranını karşılamak üzere, bu ahşap evleri İthal etmek İçin, memleketimizdeki alâkalı makamlara müracaat etmiştir.
Hususi bir nevi ağaçtan yapılan ve üzerine sürülen bir madde 11e ateşle yanmıyan bu ahşap evlerin en büyük tıp! iki katlı ve beş odalıdır. Bir banyosu vo mutfağı vardır. Bundan başka fabrika Anadoluda İngllteredeki fabrikanın kullandığı ağaç cinsinden bir ormanın bu İşe elverişli olduğunu dikkate alarak bu orman ağacından İstifade edilmek üzere, memleketimizde bir ahşap ev fabrikası kurulması İçin de müracaatta bulunmak ’ üzeredir
Macaristandaki Almanlar
Londra 25 (R) — Macar kabinesi Macaristandaki Almanların hudut dışı edilmesine karar vermiştir. Bunların miktarı 500 bin kadardır. Musevi Almanlar da Macarhtandan çıkarılacaklardır. Gidenler vainız yiyecek ve elbise götüreceklerdir.
D’.ğer taraftan Çekoslovak hıi-
Londra 24 ıA.A.ı — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Moskova gazetelerinin Türk topraklan hakkında ortaya attığı iddia, Londra diplomatik mahfillerinde çok fena bir tesir uyandırmıştır.
Rusyamn sonu gelmiyen emellerinden açıkça bahsedilmeğe başlanmıştır. Rusların bu hareketleri, Moskova İle anlaşmayı candan Istiyen Londra mahfillerinin bu duygusuna Krmell-nin aynı şekilde anlaşma arzusu beslediğine dair iddialarını çürütmekledir.
Zehirli gaz
Londra 25 (R) — Roma radyosuna göre dün İtalyan komünist liderlerinin toplantısı esnasında zehirli gaz atılmıştır. Gazdan, içlerinde başkan Kulpati de bulunmak üzere, toplantıda bulunanların bir kısmı müteessir olmuştur, Vaziyet kontrol altına alınmıştır. Taarruzdan kimin mesul olduğu belli değildir, btK&ATMΣ
Tradisyon ?!

Bu takdirde dt Tura cevabı, hemen hemen yukarıdakinin aynıdır. Türkler, pazarlık, müzakere ve münakaşa kabul etmiyeceklerdir.
3 — Sovyet hükümeti, bu talepleri, Anglo - Saksoniann başka bir alanda, meselâ atom bombası, Uzak - Doğu, Balkanlarda kendilerini tatmin etmek İçin ileri sürmektedir.
Bu üçüncü ihtimal, Türk hükümetini katiyen alâkadar etmemektedir. Şu şartla kİ, Türkiye bu alış verişlere hiç bir suretle karıştırılmasın. Türk hükümetinin tak ısrarlı isteği. Türklerin arazi bütünlüğünün ve hükümranlığının muhafazasıdır.
Bununla beraber Türk mahfilleri böyle bir pazarlığa şahidolurken İçlerinde bir huzursuzluk hissi duy-mamazlik edemlyeceklerdlr.
Son Rus teşebbüsü hakkındakl umumi kanaat Rusyamn Türitlyeye karşı açtığı sinir harbin! şiddetlendirmek istediği merkezindedir. Rusya, bu glb! tehditlerle Türklerin gözünü korkutarak, Kars, Ardahan. Artvin ve Boğazlar üzerindeki İlk talepleri karşısında Ankaranın aldığı vaziyett değiştirmek istemektedir. Halbuki Lon-dradakl tepki şudur kİ. arazi bakımından yapılacak tâvizlerin yeni taleplere yol açacağı İdrâk olunmakta ve Tiirkiyenln hiçbir tâvizde bulunmamak hususundaki karan tasvlbe-dllmektedlr.
Bazı mahfiller İse, Gürcü profesörlerinin âlet olduğu bu oyunun Azerbaycan'da olup bitenden nazarı dikkati başka yere celbetmek gayeMnl güttüğünü düşünmektedir.
İngiliz ve Amerikan mahfillerinin kanaatine göre. İngiliz İmparatorluğunun Anadolu Üzerinde mühim mev kİ işgal eden hatun bu. bölgelerdeki Rus faaliyeti İrandaki İngiliz petrol membalarını doğrudan doğruya teh-didettlğf gibi. Suudi Arsoistana kadar uzanmak tehlikesini gösterip Amerikan menfaatlerine de dokunabilir. Bıı İtibarla Ankara hükümetinin metin battı hareketinin Vaşington ve Londrarun tasvibine mazhar olduğu söylenmektedir
Bir Amerikan gazetesinin mütalâası
Vaşington 24 ’A-A.l — TVashlngton New$ başmakalesinde diyor ki:
«ıSâıı Francisco konferansını Po-lanyada kurduğu kuk’a hükümetle bir emrivaki karşısında bırakan Moskova, şimdi de üc Dışişleri Bakanları konferansı cereyan ederken ajanları vasıtaslle kuzey İranda bir kukla hükümet kurmuştur.
Şimdi de Ruslar. tahmin edildiği gibi. Türkiye’yi tazyik etmeğe başlamışlardır. Sovyetlerln takibtttlk-lerl hattı hareket kuzey tran hâdiseleri arıfesindekbıln aynıdır O zamanki gibi şimdi de Moskova kontrolü altındaki radyolar ve basın Türkiye'ye karşı hücuma geçmişlerdir Sovyetlerln taklbettlgi bıı emperyalist politika hem birleşmiş milletler beyannamesine, hem Üç Büyükler arasında yapılan anlaşmalara, hem de Rusyamn İmzalamış olduğu diğer bir cok muahedelere aykırıdır
Şimdi Rusya dünyayı ve bilhassa Moskova'da ’oplanan Dışişleri Bakanlarını şu İki ciddi sual karşısında bırakmaktadır:
1 — Bu tecavüzlerden Rusyamn maksadı nedir?
2 — Bunlara karşı ne yapılabilir? Görüldüğüne nazaran Rusyamn
maksadı acıktır Eğer bu programda devam ederse ve muvaffak olursa Avrupadakl hududu boyunca sıraladığı kukla hükümetler zincirin! Orta Doğuya kadar uzatacaktır. Bundan başka Çariıg Rtısyasınm şu 1ki emelini tahakkuk ettirecektir:
1 — Günryde sıcak su elde etmek.
2 — Britanya’nın can kesmek
Ne olursa olsun Rusya, durumu ile birleşmiş milletler teşkilâtına meydan okumakta ve mevrut anlaşmaları hiçe saymaktadır.
Şüphe yok kİ Mr. Bymes ve Mr Bevln Orta Dofetı memleketlerine karşı suikast yapmakta Sovyet Birliğine yardım etmlveceklerdlr. Üç Büyüklerin Polonya hakkında verdikleri karan henüz ne Britanya ne de Amerika ha kı tasvlbetınemisUr. B-r başka memleket hakkında aynı kararın verilmesini desteklemeğe İSe hiç niyetli değillerdir. Rusytı milletlerarası taahhütlerine riayet etmediği takdirde Moskova konferansı Londra konferansının Akıbetine uğramağa mahkûmdur .
France Presse ne diyor?
Paris 24 (A.A.ı — FTancf Presse alansı RovvH ta 1 enleri lr*r*ı«ıMa

Radyoda Türkçe metin ortasında «tradisyoıı-. diye bir kelime kulağa çarpıyor. Bu, -anane-demektir, «Gelenek», görenek. gibi yeni ve eski öz Türkçeleri
limanları
damarını
7 imes muhabirinin telgrafı
“TÜRKİYE BİR KARIŞ TOPRAK VERMEMEK AZMİNDEDİR
»
“Türk topraklarının tamamlığı 1941 de İngiltere ve Rusya tarafından verilen müşterek bir nota ile taahhüt edilmişti,*
Londra 25 (R ; - Sovyetlerln Türk topraklan üzerindeki yarı resmi İstekleri hakkında Times gazetesinin Ankara muhabiri diyor kİ: cBu bek-îenllmiyen hareketin sebtbolduğu hayret! isteklerin garipliği bir derece tadi! etmektedir. Türk hükümet adamları ve ecnebi diplomatlar soruyorlar: -Şimdiye kadar yapılan toplantıların hakiki hedtfı ne idi? Bu toplantılardan maksat eski düşmanlarla sulh şartlarını kararlaştırma g mı. yoksa dört asırdan beri teessüs etmiş huduttan tadil etmek mi idi?»
Kaydedildiğine göre Bulgaristan gibi eski düşman hükümetler hıyanetlerinden dolayı ceza görmezlerkrn Yunanistan gibi Müttefiklerin yanında harbetmlş otan taemleketler suçlu mevkiinde bulunmakta. Müttefiklere çok. büyük hikmetler etmiş olan Türkiye. Iran gibi memleketler
de parçalanmakta tehdit edi inektedirler .
Muhabir şun.arı ilâve ediyor: «Bu suallerin cevabı ne olursa olsun bir şey muhakkak görünüyor, o da Tür-klyenln bugün malik olduklarını tamamen muhafaza etmek baklandaki azmidir. Türk topraklannm ta-mamiığı Ruslar ve İngUlzler tarafından 10 ağustos 1941 de aynı zamanda verilen müşterek bir nota ita taahhüt edilmişti.»
Times yazısına şu suretle nihayet veriyor: Kürt ve Ermeni İhtilâl komitelerinin bir müddettenberl Suriye’de ve başka yerlerde İşbirliği yaptıklarını kbtıl etmek için ortada sebepler vardır. Bundan çıkan nftlea şudur: Türkiye, İran ve İrak1 a karşı Kürt ve Ermeni istekleri aynı ramanda ortaya atılabilecektir. Eğ“r vaziyet böyle ise bu hal çok vahim olabilecek ve beklenmlyen neticeler verebilecektir.»
Günler Geçerken,
Sulhta ilk Noel
kurultayında «anane-aleyhinde bulunulmuştu, Arap-çada «an-, «den» demektir; biz de «an» sözünü Osmaniıcada kullanırdık; «anane» de, bundan uydurulmuş «dandanlanıa» tarzında bir sözmüş. Hatiplerden
I biri:
— Bu adandan lama ya yapışmanın mânası var mı?. - diyordu.
Hakikaten gelenek, «görene k- gibi öz Türkçe sözler pek hoş, pek iç açıcıdır. Fakat «anane. niıı türlü bahanelerle pasaportu verilince oııun yerine ananesin tradisyon’Iar zuhur ediyor ve radyoda bunu d ini iyen Türk-.'erden garp dillerini bilmiyenler mâna çıkaramıyor
bugünkü
Altı yıl kan ve ateş içinde gözyaşlariie kutlanan Noel, her turafta eski düşmanların silâhlarını teslim ettikleri bu 1945 tari hinde de Hıristiyanlık âlemine beklenilen gönül rahatlığını getiremedi. Hususile Noel’e bayram olarak en büyük mevkii veren Aııglo - Saksonlar için «dün pek neşeli bir gece geçirmişlerdir.» denilemez. Nasıl denilebilir ki kendi gazetelerinden bir kısmı Moskova toplantısını yeni bir Münih buluşmasına, yani Üçüncü Cihan Harbini doğuran felâketli anlaşmaya benzetecek kadar bedbinlik göstermişlerdir. Bu bakımdan ilk sulh Noel’i ne Hıristiyanların, ne de bütün insanlığın önüne nurla dolu bir dünya kapısını açmış olamıyor. Aksine, altı yıldır en parlak ümitlerle beklenen o kutlu gecenin .göklerinde radyoların yaydıkları zehirli haberlerden halkalannııs yılanlar durmadan koşuştu, bes kıtava da korku ve dehşet saldı.
Birinci Cihan Harbinin ilk sulh Noel i ancak harbi kaybetmiş milletler için felâketli geçmişti. Kazananlar ve tarafsız kalanlar • yani dünyanın geniş kısmı 1918 Noel'inin keyfini sürmüş, zevkini çıkarmıştı. O zaman elinde ordulann en kuvvetlisini bulunduran Fransa bile hırsına had çizmeği bilmiş, müttefiklerde uzlaşmış, harbe karişmıyan devletlerin arazisine el atmağa kimse cesaret etmemişti. Bugün ne açıkhdır ki harbde Üç Büyük Müttefikin zaferi sağlıyacak ilk toplantı yeri olarak seçtikleri ve kendisine arazi bütünlüğü hakkında teminat verdikleri han — o İran kİ topraklarından geçit açarak Müttefiklerden hîrinln zafer malzemesi!? teçhizine hizmet etmişti — parçalanmış vaziyettedir ve gene Birleşmiş Milletlerin dâvasına yardımda bulunmuş olan nice memleket tehdit alandadır.
tlarbdeki Noel'ler pelc korkunçtu: şehirler bombalarla çöküyor. denizlerin dibi enkazla doluyor, karalarda binlerce insan bir anda mahvolııvordü. Fakat dünyan hürriyet ve İstiklâle kavuşturacağı umulan bir zafer beklendiği için yürekler ümitle çarpıyordu. Sin-di gözlerimizi açtığımız bu ilk sulh Noel’i sabahında neve, kime karşı güven duyuyoruz? Kazanılan zaferin bir işe yaradığına, yarayacağına hangimiz inanıyoruz?
Sahile 2
A n S9 A M
SOZUN GELİŞİ
Meclis dün Millî Eğitim
Istanbulun yollan
bütçesini kabul etti
Romanya’da malî güçlük
Truman’.n Noel nutku
İstanbul altı binden fazla sokaktı bir şehirdir, İstanbul sokaklarının yıllar vc yıllardır bakımsız kalışı bir tarafa bırakılsın. zamanımızda sokak, yol anlayışının bir çeyrek asır öncekinden ne kadar farklı olduğu düşünülürse dünyanın hu en jgiizel ve en ihtiyar şehrini onarıp yenileştirmek nzmllc hareke-jte geçen bir belediye reisinin ne muazzam bir mesele ile karşı Jîarşıya kalacağı kolayca anlaşılır. Devir, modern bir şehirde bii-İtin yolların asfalt olmasını icabettiriyorsa İstanlnıtda bugün bucak bir kac yol var demektir: üst tarafı yapılacaktır. Bütün s «kaklara parke döşemek lâzımsa İstanbulun yenileşmeğe muh-sokaklarının sayısı gene beş binden fazla olur Buna bir de ı tlern şehrin icaplarından olan büyük caddeleri, bulvarları kati:», iki üç metre genişliğinde sokak olamıyacağinı düşünün, ni-J ■et tstanbnl belediyesinin yeryüzünde geliri en az belediyeler-(" ı biri olduğunu hatırlayın, mrsele büsbütün çetin. * " t i n i t kırıcı bir hal alır. Sadece..................
imar azmine İhtiyaç vardır.
İstanbul, bu hudutsuz imar Belediye Reisi Dr. Lûtfi Kırdar'ın AMşmııştur. İstanbul Belediyesi _____________„______ .
yayımladığı «İstanbul yolları» adlı broşür ondaki imar azminin âırr türlü müşkülatı yenmek kudret'nde olduğunu belirten bir yo ikadır. B. Lûtfi Kırdar bu yedi iş yılında büyük bir Yol inşa vo tamir faaliyetine girişmiş, harbin doğurduğu para, nıa’zcme, İsçi darlıkları gibi güçlüklerle penceleşc pençeleşe 12 milyon met-;r- kare tutan muazzam bir yol şebekesi üzerinde 12 milyon 684 fe’n liradan fazla para sarfederek 5,233,000 metre kareden fazla yol Ve 216 000 metreden fazla şose yapmıştır.
htanbııl, büyük gayretlori hile kimseye sezdirmeden yutarak kadar geniş bir şehir olduğu halde vali Lûtfi Kırdarın yaptı-jr villan artık vatandaşın gözünden saklıyamıyor.
Şevket Rado
büsbütün
işe girişmek için hudutsuz bir
Buldan’da yer depremi
Birçok evler yıkıldı deprem devam ediyor
Buldan 24 (AA.) — Evvelki gün saat 20,10 da İlçemizde ve Sarayköy İlçesinde vukua gelen depremler hararlara «ebebolmustur Buldan'da 1 ve İlçenin yedi köyünde de 216 ev yı-âı'iliştir.
Sarayköy İlçesinin İki köyünde de 6S ev yıkılmıştır. İnsan zayiatı yoktur
Denizli valisi yanında Bayındırlık ve Emniyet müdürleri olduğu halde, bu İlçelere giderek felâketzedelerin dr.'-umlarlle İlgilenmiş ve ilk yardım iş'erla! sağlamıştır. Bu ilçelerde başta kr -iiiûkam ve Beledisi relileri olduğu halde teşkil edilen heyetler derhal faaliyete geçmişlerdir. Buldan Belediyesi tarafından depremden fazla zarar gören Eldirek ve Yenice köylerine muvakkat barınaklar yapılmak için İki kamyon kereste, çivi ve Örtülük teneke gönderilmiştir. Kızılay genel merkezinden istenen çadırlar gelln-clvc kadar halfan barınması İçin saz b- -akalar yaptırılmıştır.
Deprem itilalarla devam eylemektedir
Zeytinyağı satışları
Dûn Zahire borşasında 6 ton zey-tlnyağı satılmıştır. Satış 2M ilâ 258 kvruş üzerinde olmuştur.
Piyasaya henüz fazla miktarda yağ aı : dllmemesinln başlıca sebebi olarak Idrfik mevsiminin yeni başlamış bulunduğu, hâlen İstihsal bölgelerinde fazla yağ olmadığı Heri sürülmektedir. Mamafih havalar müsait gittiğinden tedrici bir surette İstihsal mlk tarıma artacağı dB İlâve edilmektedir.
Üniversite talebe birliği seçimleri sona erdi
Bir müddettenberl devam eden ünl-versite Talebe birliği seçimleri fakültelerde sona ermiştir. Diğer taraftan Fakülteler talebe cemiyetleri, Hukuk fakültesi hariç, senelik kongrelerini yapmışlar ve bu arada birçok temenniler ve dilekler İleri sürülmüştür.
Yılbaşından önce Talebe ' ‘ umumi kongresi yapılacak, reisi seçilecektir.
birliği Birliği
Üniversite talebelerine yurt
Üniversite talebelerinin yurt ihtiyaçlarını önlemek 1çln yeni yurt lar yapılması hususunda İncelemelere devam edilmektedir. Bu yurtların bilhassa müstakbel ünl versite sitesinde yapılması göz-önünde tutulmaktadır,
Vali ve belediye başkanı Ue Parti İdare başkam, dün tlnlver-Stede bu mevzu etrafında yapıtı bir toplantıda hazır bulunmuşlardır.
İthalâtçı ve ihracatçı birliklerinde meslek heyetleri
İthalâtçı ve ihracatçı birliklerinde, Ticaret ve sanayi odalarınca olduğu gribi meslek heyetleri kurulması İçin bir proje hazırlan-maktadır. Bu projeye göre mes-Jfk heyetleri arasında seçilecek Çarelerle de umumî İdare heyeti
Birçok kimseler tevkif edildi
kahire 24 (A.A.) — Mısırda bir komünist partisi kurmak arzusunu göstermekten suçlu birçok kimseler polis tarafından tevkif edilmişlerdir. Bunlar bir toplantı salonu açmışlar, üyelere aylık tahsis etmişler ve propaganda gaeetelerlle beyannameler dağıtmağa başlamışlardı Bununla beraber üyeler arasında bir anlaşmazlık çıkmış ve iki gurupa ayrılmışlardı. Guruplardan her biri bazı İşçilere. yüksek tahsil gençlerine ve Mısır ordusundan bazı kimselere istina-dedlyordu. Polis, bir toplantının hararetli anında baskın yaparak hazır bulunanları tevkif etmiştir.
Tevkif edilenler arasında birkaç Mısırlı asker de bulunmaktadır.
Amerikada şiddetli kış
Vaşington 25 (A.A.) — Amerikanın doğu eyaletlerinde Noel şimdiye kadar görülmemiş bir kış içinde geçecektir. Soğtık o kadar şiddetlidir kİ, demiryolu münakalâtı inkıtaa uğramıştır.
Japonyada pirinç inhisarı
Tokyo 25 (A.A.) — tyj haber alan mahfillere göre, Japon hükümeti yakında pirinci inhisar altına alacaktır. Mahsulün bir kısmını hükümete ayıran şimdiki usul tatmin edici neticeler vermemiştir. Diğer taraftan dışardan yapılacak ithalât satın alma. ödeme ve nakliye hususunda bir çok güçlükler anetmektedir.
Manı denizinde mayinler
Londra 25 (A.A.) — Geçen gece Pas de Çala is boğazında çıkan yeni bir fırtınadan sonra zincirlerinden kopan 20 ye yakın ma-yln 450 kilometrelik bir saha üzerinde Ingilterenin güney ve güney doğu kıyıların i tehdidetmek-tedlr. Bütün küçük gemiler limanlara iltica etmiştir. Sahil bekçileri yılbaşını daimi bir uyanıklık İçinde geçireceklerdir.
Hythe’ten 1 kilometre uzakta bir mayın görülmüş ve deniz kıyısındaki evlerde oturanlar şehrin İçerilerine iltica etmeğe mecbur olmuşlardır.
Büyük Suriye meselesi
Kahire 25 (A.A.) — Kahire’de-kl Ürdün mahfilleri, Emir Ab-dullahın büyük Suriyenin kurulması hakkında görüşmelerde bulunmak maksadıyla yakında ln-giltereye gideceği haberini tek-zibetm ektedir.
Bir konsolosun bavulundan çıkan altınlar
Kahire 25 (A.A.) — öğrenildiğine göre, Lübnan’ın Paris konsolosu Elic Boustanl Parlse giderken Beyrut’ta tevkif edilmiştir. Konsolosun bavullarında kaçak olarak Fransaya «Ötürmek lste-
Bir çok Milletvekili mütalâalarım söylediler, Millî Eğitim Bakanı bunlara cevap verdi
Ankarn 24 — Meclis bugün Milli Eğitim bütçesinin müzakeresine devam etmiştir Bir çok Milletvekili söz almıştır. Bu arAda Afyon MilLct-ı ekili İsmail Hakkı Baltacıoğlu ilkinden yükseğine kadar okullar İçinde ve dışında bir disipilnsisUk olup olmadığı yolundaki ■sorulara karşı dü-şüncejerlnl ayıklıyarak (yaşlılara göre hoşa gltmlyCn bir şeyler vardır. Ancak yeni nesiller eski nesillerin znrurttlerlne değil, kendi hayatlarının zaruretlerine göre yetiştirilebilir, sosyal bazı şartların yarattığı durum dan şu veya bunu muhatap tutmak yerinde olmazı demiştir.
Üniversitede kitap meselesine de temas c(in Baltacıoğlu. Üniversitenin bir bilim ve yaratıcı yeri olduğunu işaretle »Buradan beklfyecegl-mlz. ÜntversltenLn Türk İlmini yaratmasıdır. Bunu yapıp yapmadığını arayalım* demiştir.
Erzincan Milletvekili Behçet, Kemal Çağlar bir akademi kurulması zamanı gelmiş bulunduğu ve Türk Tarih ve Dil kurumlan. İnönü ansiklopedisi talim ve terbiye ve tercüme heyetlerinin bir araya getirilmesin bu akademinin kuruJmnsna geçilebileceği mütalâasında bulunmuş ve Anadolunun eski ve yeni hayat telâkkilerini, törenlerlle, inanları He tanıtacak bir Anadolu enstitüsünün kurulmasını İstemiştir.
Çanakkale Milletvekili Reşat Nuri Güntekta, Milli Eğitim Bakanlığının klâsiklerden yaptırmakta olduğu neşriyatın verimini ve değerini belirt m İş ve konsen-atuvardan çıkan gençlerin her yıl artmakta bulunmalarına karşılık bunların çalışacakları sahne bulamadıklarını ve gidecekleri yer olmadğı cihetle mektepteki çalışmalara yardım ettiklerini İşaretle «Sanatkâr mektepte öğrendiğinden fazlasını sahnede elde eder.» demiştir.
İstanbul Şehir tiyatrosu gençler) için d- aynı yoksulluğun hlsseuiith-ğlnl söyUvcn Çanakkale Milletvekili, bu gençlerin biran evvel sahneye kavuşmalarının sağlanmasını İstemiş, opera binası ve tiyatro yapılmcıya kadar bu İhtiyacın ne suretle ve şekilde karşılanabileceğine dair düşüncelerini bildirerek demiştir kİ: »Bunun zamanı gelmiştir ve hattâ herhangi bir diğer iş için olduğundan fazla zamanı gelmiştir.»
Hamdullah Suphi Tannover (İçel) — Alp Aslan ve Melik Şah tarafından kuruiuşundanberl Türkiye’de Üniversitenin geçirdiği muhtelif safhaları, bunların zaman zaman kapatılıp, sonra yeniden lhjlas edilmesindeki sebepleri işaret ettikten sonra, beş altı profesör ve öğretmenin Bakanlık emrine alinmiş olması keyfiyetine temas etmiş ve «Profesörlerin tama-miyle serbes bırakıldığı re devletin murakabesine tâbi tutulmadığı takdirde dışarıdan gelen cereyanların mürevrici olarak gençleri zehirliyorlarsa, bunu sonuna kadar bırakmalı mı» sualini sorarak, bu bir mahzur ve hem de biiyûk bir mahzurdur, demiş ve şunu İlâve eylemiştir:
«Terarinln bir kefesine bunu koyalım, öbür kefesine (İe öteki mahzuru, İlmin «mir altına alınmış olması mahsnrunul»
Hatip, bu konu fecrindeki görüşlerini ve düşünüşlerini geniş bir surette açıkladıktan sonra sözlerini şöyle bitirmiştir:
«Şu halde bana bir sual eorjıcak-sınız: İçeriden ve dışarıdan gelecek
ya-
i öldürücü cer yanlara karşı ne . - palım? En korktuğumuz suale cevap I veriyorum. Hocaları kim Intlhabedl-
■ yor? Profesörler meclisi, bırakınız . bunlar, bize karşı, memlekete karşı
> tarihe karşı müşterek mesuliyet al. tına girsinler. Bu heyet hocaları İn. tihabederken salâhiyet buluyor da . kendi İdealine, memleket idealine
sadık olnuyam oradan çıkarmak lın-ı kânını bulamıyor mu? Bu mesuliyeti . onların üzerine bırakalım. Kendi r*. Jlmlmlze, kendi üzcrlml?e almıya-ı lım.ı
■ Milli Eğitim Bakanı B. Haşan - Âli Yücel bundan sonra söz alarak bu
i yn bütçesi İle neler yapılacağını an. lalmış, köy enstltitleri mezunlarının . kendi köylerinde çalışmalarının fay. dalı görüldüğünü söylemiş, yüksek . öğretimin son semtlerde ciddi gelişme ı İmkânları bulmağa başladığını İlave etmiştir. Bakan yüksek öğretim men. suplarının terfihlerini. dhlplin'r du-I rınnlarını, seçim ve üniversite içinde ; alacakları görevleri yapma bakunın-, don nail olacakları hürriyetleri tes-j bit eden yüksek öğretim üvelcrl ka-. nun tasarısının Meclise sevkedllmek . üzere olduğunu söylemiştir.
. Bakan Teknik üniversitenin son . 4 yıl İçinde hakikaten büyük gelişme
> gösterdiğini söylemiş ve demiştir kİ: ı Tanriöver arkadaşımın verdiği misaller ve yaptığı konuşmalar ihtimal
l kî boa muhitlerde, »Bu memlekette ı yüksek öğretim re Üniversitede fikir ı hürriyeti kalmamıştır, her hangi blı serbes fikirli hocanın srrbes öğretim . yapmasına imkân bırakılmıyor ve , ağzı kapanıyor» İntibaını bırakacak> tır. Bu yanlış kanaati vermesi Jhtt-
■ malini düşünerek tekrar huzurunuza geldim.
Bir defa şunu açık ve kesin olarak söyliyeylm ki, her bir mevzu. Üniversitelerde ilmi kelâmdan, ekonomik ı meselelerden bilmem, komünizme , kadar tedris edilmekte, anlatılmakta, izan drnmak’adır. Hiç bir makam , yalnız Mllh Eğilim Bakanlığı değU, hiç bir makam, öğretmenlerin ağzını , kapamamaktadır (Alkışları. Fikir hürriyet! bu değilse nedir? Tanriöver arkadaşımdan soruyorum? BlUm elimizi koyduğumuz meseleler. Süleyma-niye minaresine bayrak azmak nev'ln den meselelerdir, gizil cemiyet kurma cinsinden meselelerdir. veytt fikir bitaraflığı, objektifliği kalmamış olan siyasi kanaatlerin propaganda haline gelişidir. (Bravo »esleri, alkışlar> Eğer arkadaşlar, biz memleket gençliğine şimdiye kadar bu ihtimamı göstermemiş olsaydık bazı siyasi damgaları hepimiz birden yemiş olurduk. Bunun solu olduğu gibi, sağr sağı olduğu gibi solu vardır. Onun için biz fikir mevzuunda en geniş hürriyeti görüyoruz, buluyoruz ve veriyoruz. Fakat bu hürriyeti, bir siyasi propaganda gibi kullanmaya müsaade etmiyoruz.
Deminki beyanatımda da arzettl-ğlm gibi bundan sonra dahi müsaade etmlyeceğlz. Bize vereceğiniz İtimat veya İtimatsızlık rCyl, doğru mu yapıyoruz, yanlış mı yapıyoruz, bunu gösterecek, bütün endişem, fikir hürriyeti Üniversitede kalmamış. Zenbllll Ali efendi Ve bunun gibi eski hürriyet kahramanlan zlkredilirken sanki ortada bir İstibdat kahramanı mevcutmuş hissini vermenin yanlışlığını açığa vurmak için bu steHri söylüyorum. (Bravo sesleri, alkışlar)
Meclis bütçeyi kabul etmiştir.
Moskova görüşmeleri
(Baş tarafı 1 İnci sahifede) ve M. Mackenziç Klng, barış akdedilirken memleketlerinin söz söylemesine müsaade edilmesini İstemektedir, Hakikatte her İkisi de, yalnız kendi hükümetleri namına değil, birkaç hükümet adına söz söylemektedir, üç ■büyükler şimdi, diğer milletlerin de kabul etmesi gereken, geniş kararlar alabilirler mİ? Diğer bütün meselelerin esasın) teşkil ettiği İçin, belki de en mühim mesele budur.
İngiliz ve Amerikan efkân, barış zamanında, ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir devlet gurupunun diğer milletler razı olmadan bunları ’ bağlıyacak kararlar almıyacağını bul etmeğe temayül etmektedir, Monde gazetesinin makalesi
Paris 25 (AA.) — Monde gazetesi yazıyor: «Orta Doğu meseleleri, bir taraftan bu bölgede durumun çok çabuk gelişmesi ve diğer taraftan da bu gelişmenin İngiliz - Sovyet münasebetlerinin istikbali üzerinde çok hassas bir şekilde tesir etmek tehlikelini göstermesi dolayıslle İngtlterenln dikkatini üzerinde toplamaktadır.»
Gazeet, Yakın Doğunun tarihinde yeni bir faslın açılacağını tahmin etmeğe İmkân veren birçok kaynaşma membalarını hatırlatıyor ve bu bölgenin Ingiltere İçin olan öneminden bahsederek yazısına şöyle devam edl-
da
Ica-
«İngillzler bu harfe esnasında Akdeniz yolu kendilerine kapanınca ne gibi bir tehlike karşısında kaldıklarını ve bu yolu ne kanlı fedakârlıklar pahasına kurtardıklarını çok İyi bilirler.
Bir kısım İngiliz efkârı Yakın Doğu dakl terhis kîyflyetlnln neden bu kadar yavaş olduğunu anlamaktadır, tnglllzlerln Orta Doğuda karşılaşacakları çok nazik meseleler, buna mukabil de çok eski bir tecrübeleri vardır. Şurası da aşikârdır kİ, tngl-llzler bir hal çaresi aramak için diğer devletlerle birleşmeğe teşebbüs ediyor lar. Netekim Fi.llstlndekl karışıklığın yatışması için İngiliz - Amerikan İş birliğine ümit bağlamışlar ve 8urlye meselesinin halli İçin de Fransız yardımını temin etmişlerdir. Keza İrandaki bugünkü buhranın İngiliz -Sovyet işbirliği sayesinde şona erdl-rlkceğn ummaktadırlar.»
İsa’nın doğduğu mağa* radan eşya çalındı
Beytüllâhlm 24 (A.A.) — Hafta sonunda İsa'nın doğduğu mukaddes mağarada bir sirkat hâdisesi olmuş ve altın tezyinat eşyaslyle büyük tarih! önemde İki vazo çalınmıştır. Uzun zamandanberl buradaki kilisede bulunan İhtiyar bir Arap tevkif
Son zamanlarda çok şiddetlenmiş
Bükreş 24 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor; Kumanyanın İçinde bulunduğu mali ve iktisadi zorlukların vahameti şimdiye kadar &sla bugünkü kadar Bükreş’in alâkalı çevrelerinde bahis mevzuu olmamıştır.
Flitlerin yükselişine muvazi olarak artan masrafları karşılamak üzere piyasaya müt’ma diyen sürülen yeni banknotlarla flütler arasındaki yarı? her giin biraz daha endişe verici bir mahiyet almakta ve hükümetin bunu önlemek İçin yaptığı gayretler hiçbir memnun edici netice vermemektedir. Yevmiyelerin yü.ı-de iki yüz artmış olmasına rağmen orta bir memur maaşı bir çift ayakkabı almaya bile kafi değildir, öyle görünüyor kİ, hükûuıet bütün ümidini, İstihsalin artmasına ve masrafların kısılmasına bağlamıştır.
Sovyet hükümetinin bu vadide gösterdiği ehemmiyetli kolaylıklar, pata bahsinde yapbğı gayretlfr de Rumen hükümeti için büyiık bir yardım teşkil etmektedir Bu yardım olmasa, memleketin geniş kaynakla-rina rağmen vaziyet çok daha fena olur ve bir çok diğer memleketlerde ve bu meyanda bilhassa Yunanistan ve Macaristan’da olduğu gibi enflâsyona doğru süratle gitmiş olurdu. Bununla beraber, herşeye rağmen û-atler ba? döndürücü bir süratle yükselmekte ve tedavüldeki para mevcudu da aynı korkunç Seyri faklbetmek-tedir.
Bu vaziyet karşısında bazı çevreler, İstihsalin şiddetli bir surette kontrolü. İhtiyaç maddelerinin uygun bir şekilde tevzii ve nakliyatın yeniden teşkilâtlandırılması hususunda ısrar etmektedirler. Bavı mahfillerde de. karaborsacılar hakkında şlddrtll tedbirler alınması İstenmektedir. Hükümet de bu fikre taraftar olduğundan, karaborsacılar ve baltalayıcılara karşı merhameti bir tarafa bırakan bir kanun tasarısı hazırlamaktadır.
Papa’nın beyanatı
Vatikan 24 (AA.) — Papa, katollk Alemine yaptığı beyanatta, tklncl cihan harbi sonunda İnsanlığın. İçinde bulunduğu maddi ve mânevi acıklı durumdan bahsetmiştir. Papa, sözlerini bitirirken, bütün ijrl niyet sahiplerinden dünyayı yeniden tanzim etmek İçin birleşmelerini İstemiştir. Papa, beyanatının sonunda demiştir kİ:
«Suçluların cezalandırılması ve tazminat tevzii İşinin bir ahlâk kaidesine istinaden ve tabiatın çiğnenmez haklarına riayet suretlle yapılması gerektir. Dünyadaki hlristlyan-ların babası sıfatlle, galiplerle mağlûplar arasındaki münasebetlerde aynı adalet kaidelerinin hüküm sürmesini İsterim.»
Lise mezunlarının askerliği
Ankara 25 (Telefonla) — Barı gazeteler lise mezunlarının askerlik ödevlerini yaptıktan sonra yüksek okullara devam edebileceklerine dair bir kanun tasarısının hasırlanmakta olduğunu yazmaktadırlar. MIH! Savunma ve Milli Effltlm Bakanlıklarında yaptığımız soruşturmaca göre, böyle bir kanun tasarısı hazırlanmamış ve honrlanması da düşünülmemiştir. _
Ankara'da deve güreşleri yapılacak
Ankara 25 (Telefonla) — Ankara'da yakında deve güreşleri yapılacaktır. Güreşlere 10 deve iştirak edecektir. Develer Ödemiş’ten Ankara'ya yola çıkmışlardır. Güreşler ayın 30 unda olacaktır ve çlftebahisle yapılacaktır.
* İstanbul - Bağdat arasında kaçakçılık yapmak suçuyla tevkif edilmiş olan Hamdi, Zühtü, Hüseyin. Sırrı, Neşet, Muammer, Şükrü adlarındaki erkeklerle Fıt-nat ismindeki kadının yargılanmaları dün Kadıköy asliye ceza yargıçlığında sona ermiş, Hamdi, Zühtü. Hüseyin ve Sim altışar ay. Fıtnat üç av hapse mahkûm edilmiş. Neşet. Muammer ve Şük-rü’nün beraetlerine hükmolun-muştur.
★ Hocapaşa maliye şubesi kasasını soyan Ömer İsmindeki gençle arkadaşları İsmet ve Tabir evvelce asliye ikinci ceza mahkemesindeki muhakemeleri neticesinde bir sene ile üç sene arasında hapis cezalarına mahûm edilmişlerdi. Temyiz mahkemesi, bu cezaları az bularak karan bozduğundan yeniden yargılanmışlar ve dün Ömer'in yedi buçuk sene. Ismet'in dört sene bir ay, Tabirin de İki buçuk sene hapse mahkûm edildikleri tefhim olunmuştur, Ömer’in son duruşmadaki delilik iddiası Adi! tabip tarafından red-
«Artık hiç bir millet diğerine kılıç çekmiyecek»
Vaşlngton 24 (AA.) — Noel müna-sebctile Amerikan milletine hitabeden Başkan Truman şunları söylemiştir:
(— Bu nocl, harbeten yorulmuş bir dünyanın uzun ve dehşetli seneler zarfında beklediği ve onun İçin dua etmiş olduğu bir noeldir. Temennimiz şu kİ. neşe ve saadet de barışla beraber gelsin. •
Dünya bütün ıstıraplarının ilâcını Hazreti İsa'nın kitabındaki Özü teşkil eden muhabbette bulacaktır. Evamiri aşerenln bize verdiği derslerin zihni-yetlle muhakeme edildiği takdirde, ne bu memlekette, ne de bütün dünyada halledllmlyecek bir meselenin mev-çudolduğuna İnanmıyorum.
Müstakbeldeki yolumuzu tâyin edebilecek sağduyu olduğu gibi ilhamı (la maziden alacağız. .
Düşmanlarımız ma ;'lûb?dl1dlklen sonra, bizi bakliyen ve tamamlanmasında zait göstermemekliğimiz icabetten işe kendimizi vermeliyiz.
Artık hiçbir millet diğer bir millete karsı kılıcını çf-kmlyecek ve mületler harbetmeğl öSrenmlyeceklerdlr. Er veya geç bir gün bıı dünya cennet haline gelecektir.»
Moskova radyosunun Noel mesajı
Londra 25 (R.) — Noel münasebetl-le Moskova radyosu dün gece şu mesajı neşretmlştlr:
«Genç AvrupalI vatandaş.. Her kim olursan ol . İster Rus, İster Fransız. İster İngiliz. İster Sırp veya Bulgar. sana: «— Noel hediyesi olarak baban ne verdi?’ diye sorarlarsa, $u cevabı ver:
«— Zaferi...»

İki tacir beşer sene hapse mahkûm oldu
Abdülmuttalip ve Zekerive adlarında İki tacir. İngiltereden getirdikleri iplikleri fahiş fîatle başka bir tacire devrederek mühim miktarda haksız menfaat temin etmek suçundan bir müddetten beri İkinci TodIu Mili! korunma mahkemesinde yargılanmakta idiler. Bunların duruşması dün bitmiş ve mahkeme kendilerini beşer sene harise, on biner lira tazminata mahkûm etmiştir.
Burhan Felek Basın birliği idare hev-tinden istifa etti
Basın birliği İstanbul bölgesi yem idare heyeti başkanı B Sedat Simav! ile idare heveti ftzalan dün Vali ve belediye reis! He Parti baskanım ziyaret etmişlerdir.
Diğer taraftan haber aldığımıza göre B. Burhan Felek idare heyeti âzaîı&ından istifa etml$ ve gönderdiği mektunta bunun sebeplerini bildirmiştir
Ankara valisi, dün valiyi ziyaret etti Şehrimizde bulunan Ankara valMI B. Nevzat Tandoğan. dün vali ve belediye reisi doktor Lûtfl Kırdan vilâyetteki makamında ziyaret etmiştir. .
24/12/1945 flatleri Londra üzerine 1 sterlin Nevyork üzerine 100 dolar Cenevre 100 tsvicre rr • Madrid üzerine 100 pezeta Stokholm ürerine Ilkı ruron ESHAM VE TAHVİLâl % 5 faizli ikramiyeler: 1939 Ergani 1938 Ikramlyell MllH Müdafaa Demiryolu IV Demiryolu V
% 7 falan Tahviller:
Sivas - Erzurum i Sivas • Erzurum 2-7 1941 Demiryolu I 1041 Demiryolu n 1941 Dem'ryoin UJ MUU Müdafaa 1 MllH Müdafaa O MIHI Müdafaa HT Mili! Müdafii a IV
Anadolu Demiryolu .Grupu: TahvlUer 1-2
Hlîse senetleri % 80 Mümessil senet Hisse senetleri: Merkez Bankası T. Iş Banknsi T. Ticaret bankası Aslan Çimento
BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLERJ Reşadiye Gulden İngiliz
5.22
132 50
30.3255
12.84
3i 1325
24 40
21 M
20.70
M 75
95 —
63.50
35.50
45 35
142 —
14 70
4 20
«eö
86,—
34 —
2» Aralık 1945
İEŞAM
Sahi T? s
II
AKŞAMDAN AKŞAMA
Tiirkçeyi karmakarışık
Türkçenin noksanlarını tamamlamalı/
Geçenlerde Refik Hal id Karay, «rasyonelleştirmen tâbirine itiraz etti. Dil dolaştırmağa mahsus tekerlemeleri andıran bu kelimeyi acaba «rasyonelleme» halinde alamaz mıyız diye kendisine sordum. Düşünüp taşınıp daha baritini aradık, bulamadık.
Emsali var: «Kötülemek» ten «kötüleme»; ikmal imtihanı mânasına «bütünleme»... Bunlar gibi «rasyoneUeme» de pekâlâ olabilir. «Rasyonelleştirme» den b r hece kısa; ve içinde «leş» hecesi yok. «Rasyonellense», yeni i: (• mefhumdur. Bir çok lisanlarda. aynı Lâtince kökten kelimelerle aynı veni mâna ifade ediliyor (1).
Şayet «rasyonelleme» bile dilimize zor geliyorsa, sebebi keli-menin «ir» ile başlayıp içinde çifte «1» bulunmasında; bu kombinezonun Türk ağzına pek uymamasındadır. Tiirklcr başta «r» harfini sevmedikleri için «ırak.», «irecep», »İramazan» derler. Eski tarama dergisine de. yeni tarama sözlüğüne de baktım. Bunlardan birincisi cp» harfinden doğruca «s» harfine atlıyor; İkincisi bt» harfinde sadece şu kelimeleri zikrediyor: «Rahatta» ki aslı Arapça; «renk vermek = hile etmek» aslı Farsça; bir de «reşme =± hay van başlığında buru . üzerine gelen zincir». ŞemsedJ'ıı Sami buna «trişine» diyor; hangi lisandan geldiğini tasrifi etınivor. Lâkin Türk asıllı olmadığı muhakkaktır, öyleyse Türkçe kelime «r» ile başlamıyor, «Rasyonellenıe» sözündeki dil dolaşması da asıl bundan olsa gerektir.
Bence, bu «yeni ağıza yeni taam» kelimeler üzerinde böyle sütun sütun kılı kırk yarsak da yeridir. Yoksa asırlardır Türk halkınuı malı olmuş kelimeleri boğmağa kalkıp, yeni terim bulduk diye, gayri menus sözler uydurursak metinlerimiz külliyen anlaşılmaz hale gelir: (ııetekim geliyor)...
«Kırk yıllık Kâııi olur mu Yâni» meselinin hangi hikâyeden geldiğini biliyor musunuz?
Kânl isimli bir kırklık zat bir Kum kızına gönül vermiş. Almak için de din değiştirmek mecburiyetinde kalmış. Kendisini bir çarşafa yatırmışlar: «Kâni oldu l'âni!» diye sallamışlar. O da evlenip muradına ermiş. Ermiş amma, perhiz sıvasında da cam tavuk istemiş. Alıp eve getirmiş. Madam:
— Olamaz! Bıı ay biz ancak sebze filân yiyebiliriz. - deyince, adam, bir havlu istemiş. Tavuğu yatırıp sallamağa başlamış:
— Yiyeceğim tavuk budu oldı semizotu... Yiyeceğim tavuk budu oldu semizotu...
Hayretle bakan kansın» izah etmiş:
— Kırk yıllık Kâııi bir kaç sallamayla Yâni olduğuna göre, yumruk kadar tavuk semizotu olmaz mı?,.. Pişir, yiyelim.
Yedisinden yetmişine kadar cahilinizin, âlimimizin köyde, şehirde konuştuğumuz kelimeler de bir iki sallama ile şekil değiştirilin bakalım.
Değişti reb i İse. Türk dilinin sırf öz Türkçe kelimelerden mürekkep olmasını kim istemez. Fakat bit on üçüncü asırla yirminci ■ sır arasında koskoca bir tarih yaşadık, O târihin izlerini konuşma dilimizden silemiyeceğiz. Onun için, tarih boyunca Türkleşmiş kelimelerin yakasını bırakalım: yeni mefhumlara, yeni nüanslara yeni kelimeler aramağa kalkalım.
İşte şu nüans kelimesi meselâ... «rasyonellenıe» gibi beynelmilel değildir. Her dilde karşılığı başkadır (2). Biz. bu maksadı ifade için şimdiki halde Fransız-çasını kullanmak zorunda kalıyoruz. İşitilir işitilmez anlaşılacak tarzda, zevki tırmalamayan bir öz Türkçesini bulmak lâzım. Dilciler faaliyeti hu istikamete çevirmelidirler.
Kısacası: Mevcut Türkçeyi
karmakarışık etmeyip noksanlarını tamamlamak.
(Vâ - Nû)
(1> -Çalışma şartlarını man-tıkî bir tertibe sokmak» manasınadır,
(2) Semseddin Sami nuance‘1
ŞEHİR HABERLERİ
Zeytinyağı ve sabun
Dün de 105 ton yağ ve
45 ton sabun geldi
Dün yine Ayvalık, Bürhanlye ve havalisinden 105 ton kadar muhtelit kalitede zeytinyağı gelmiştir.
Bundan başka Kilis ve havalisinden de henüz az miktarda olmakla beraber zeytinyağı gelmeğe başlamıştır, Diğer taraftan ticaret ofisinin elinde bulunan sabunlar halka satılmak üzere bakkallara tevzi edilmektedir. Bu sabunlar yine eski hattan satılacaktır.
Bundan başka şehrimize serbest piyasada satılmak üzere yeniden 45 ton sabun gelmiştir.
Bu sabunların flatı 175 • 190 kuruş arasındadır.
Zehirli kablar
İçine yiyecek koyanlar mahkemeye veriliyorlar
Harb içinde memleketimize İthal edilen gaz ve benzin gibi maddeler ekseriyetle kurşun tenekeler içinde bulunmakta İdi. Tenekelerin üstünde zehirli oldukları, bu yüzden İçine hiç bir yiyecek maddesi konul arayacağı yazılı olduğu holde bu zehirli kab-lara hâlâ yiyecek maddeler konulmakta olduğu tesbit edilmiştir.
Şehrimiz Sağlık Müdürlüğü İstan-buldan 25 muhtelif vilâyete ve bunlara bağlı İlce ve köylere bu çeşit kaplar İçinde yiyecek sevkedildiğlnl tesbit etmiştir. Bu çeşit kaplara yiyecek koyarak piyasaya" çıkaranlar mahkemelere verilmiş ve gönderildikleri vilâyetlere telgraflar çekilerek yiyeceklerin imha edilmesi lüzumu bildirilmiştir. Şehrimizde sık 3ik tesadüf edilen zehirlenmelerin de bu kurşun kaplardan İleri geldiği kat! olarak anlaşılmıştır. Bu tenekelerden yapılmış emaye de zararlı olduğu görülerek topiattınlraştır.
Şimdiye, kadar bu şekildeki zehirli kaplarla İstanbuldan 917 parça mal sevkedlldiğ! öğrenilmiştir.
Sıhhî kon trol lar
Hükümet ve belediye baştabip!erile emrazı sâriye mütehassısları vc şehir Hıfzıssıhha Enstitüsü müdürü, vilâyet ve belediye sağlık müdürü doktor B. Faik Yargıcının başkanlığında toplanmışlardır Toplantıda şehrin sağlığım İlgilendiren muhtelif meseleler görüşülmüştür. Bu meseleler arasında pastırma, sucuk, salam, sosis, tahin helvası, tereyağı ve gazoz imalâthanelerinin, fırınların devamlı şekilde kontrolları, otellerin temizliği, sebze bahçelerinin lâğım sularlle sulanmaması, D.D.T. tatbikatı, sâri hastalıkların ihbarı meselesi görüşülmüş ve lüzumlu kararlar verilmiştir.
Verilen kararlara göre her doktor kendi bölgesindeki İmalâthaneleri kontrol ve vazlfelendlrlldlğl İşleri sıkı bir şekilde takibecek, aldığı neticeleri raporlarla muntazaman müdürlüğe bildirecektir ___
Çocuk tiyatro ve sinemaları
Milli Eğitim müdürlüğü, İstanbulun her İlçesinde, çocuk slnemalariîe çocuk tiyatrolarının ve çocuk kütüphanelerinin kurulması yolundaki çalışmalarına devam etmektedir. Bu İşleri başarmak İçin müdürlükte bir komisyon teşkil edilmiştir. İlk okullarda çarşamba günleri öğleden sonraki zamanlar çocukların istifadesini mucip dersten gayri faaliyete has-redilmektedlr. Bıı zamanın kurulacak olan çocuk sinema, tiyatro ve kütüphanelerinde geçirilmesi uygun görülmektedir, İlk olarak Eminönü İlçesinde meydana getirilecek sinema, tiyatro ve kütüphaneler 900-1000 ço-çocuk alabilecek bir şekilde olacaktır.
Kadıköy hâli
20 12, 1945 tarih ve 9759 numaralı dünkü gazetenizin üçüncü sahifesin-de ve «Akşamdan Akşama* sütununda «Kadıköy Hııl* 1 hakkındakl yaai ancak yazanın ters görüşüne ve ters düşünüşüne bir sembol olabilir.
Bay VA - Nû kadar ben de o binanın garaj olarak kullanılmasına müteessirim. o binanın önündeki rıhtıma yanaşan kayıkların getirdikleri gıda maddelerinin haftalarca ve bel-kt aylarca kayık İçinde satılmasını bekledikleri ve meyva. sebze, et ve balık gibi şeyleri satanların gayri sıhhi şartlar altında ve değişik Hatlarla satış yaptıkları ve bu yünden halkı Izrar ettikleri meydanda İken bunları bir araya toplayıp muayyen Hatla sattırmak suretiyle halkın İyiliğine ve hizmetine tahsis edilmesi daha iyi olmaz nu İdi? Kabahat orayı yaptıranda değil, onu lşletmiyenlerdedir!
Hakikatin tavazzuhu İçin yukarıkl
Bir çırpıda
Ağız tadı
Çırağan sarayı
Belediyeye devri hakkında bir kanun tasarısı Meclise verilecek
Belediye reis muavini B. Rıfat Yenal'm Elektrik ve Tramvay umum müdürlüğü hukuk müşavirliğine, Belediye hesap işleri müdürü B. Muhtar Açarın da Belediye reis muavinliğine tâyinleri emri belediyeye gelmiştir. Belediye hesap işleri müdürlüğüne kimin tâyin edileceği kati o-larak belli değildir. Mamafih muhasebeciliğe belediye dışından bir zatın tâyin edileceği kuvvetle tahmin diliyor.
B. Rifat Nenal, Doktor Lûtfi Kırdann îstanbula tâyininden kısa bir zaman sonra belediye reisliği muavinliğine getirilmişti, Kendisi vaktiie kaymakamlıklarda, İdarî bir çok memuriyetler de bulunmuş kıymetli bir hukukçudur.
B. Rifat Yenal. belediye reis muavinliği vazifesine tâyin edildikten beri vali namına 'daimî encümene reislik etmiş, umumî Meclis müzakerelerinde makam namına izahat vermişti. Çok yorucu olan reis muavinliği sıhhatini sık sık bozmakta idi,
B. Muhtar Açar bir vakitler çok bozulan belediye muhasebe İşlerini yeni baştan tanzime muvaffak olmuş, bilhassa bdedlye
varidatım tahsil hususunda titiz bir faaliyet göstererek hemen her seneki bütçelerde varidat fazlalığı temin etmeğe muvaffak olmuş kıymetli bir idare adamı ve hesap mütehassısıdır. Yeni memuriyetini tebrik eder, muvaffakiyetler dileriz.
1946 senesi vilâyet ve belediye bütçelerinin yapılması tamamlandığından B. Muhtar Açar bütçenin tasdiki muamelesini taki-betrnek ve alâkalı makamlara 1-zahat vermek üzere dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. B. Muhtar Acar, ayni zamanda otel haline konulacak Çırağan sarayının belediyeye devri hakkında umumî meclis tarafından verilen temenni kararını da İçişleri Bakanlığına götürecektir.
Çırağanın bir otel haline konulmak üzere tamiri yüksek makamlarca tasvibedllmiştir Ancak bundan evvel yerinde tnönü gezgisinin yapıldığı eski Taksim kışlasının, belediyeye devrinde olduğu gibi Çırağan sarayının da belediyeye meccanen terkediime-sl için bir kanuna İhtiyaç vardır. İçişleri ve Maliye Bakanlıkları tarafından müştereken hazıriana cak bir kanun tasamı Meclisin bu devresine verilecektir.
iki kanun tasarısı
Belediye gelirleri ve İstanbul suru hakkındaki tasarılar yakında Meclise verilecek
Şehrimizdeki alâkalı makamlara gelen malûmata göre Büyük Millet Meclisinde bütçe müzakereleri bittikten sonra İstanbulu yakından İlgilendiren İki kanun tasarısı Meclis gündemine alınacaktır. Bunlardan biri İstanbulun su ihtiyacını karşılı-yacak, diğeri de belediyeye yeni gelir kaynakları temin edecek İki kanun tasarısıdır. Belediye gelirlerinin arttırılması İçin hazırlanan kanun tasarısı, evvelce belediye vergi ve resimlerinin muayyen bir nispet dahilinde çoğaltılması esasını taklbcdlyordu. Htılbukl bu değişiklik 11e belediye gelirlerinin mühim miktarda artmiya-cağı görülmüştür. Meselâ bu kanun ile belediyeye ancak üç milyon llru-lık varidat temin edilmektedir. İstanbul belediyesinin kalkınması İçin bugünkü varidatın birkaç milyon artması kâfi görülmemektedir. Bıınu göz önüne alan İçişleri Bakanlığı kanun lâyihasını yeniden değiştirmiştir. Bu kantin tasarısı, halka yeni btr mükellefiyet yüklememekle beraber şimdiye kadar belediyeye alt olmıyan ve Maliye Bakanlığı tarafından tahsil edilen bir takım gelirlerin belediyeye
devrini temin edecektir. Bıı gelir kaynakları temin edilirse belediyenin bugünkü varidatı bir mlsl'l artacaktır.
Suya alt diğer kanun tasarısı da esas Itlbarlie hazırlanmıştır. Ancak yeni bir galeri yapmak İçin yapılacak masraf: karşılıyacak gelir kaynakları şimdiden belli olmadığından belediye sular İdaresi tarafından hazırlanan yeni proje de birkaç kısma ayrılmış-Lır.Yenl kanunun temin edeceği gelirlere göre projenin tamamının mı. yoksa parça parça mı tatbik edileceği belli olacaktır. Projenin Terkos su miktarını arttırabllınek İçin İki esaslı vasfı vardır. Biri Terkos göliln-■den Kâğıthane siizme havuzuna kadar yen! bir galeri meydana getirmek, diğeri de galeri yapmaksızın geniş kuturlu bir demir boru döşetmektir. Bu demir borunun döşema masrafı daha az olmakla beraber dayanma kudreti azdır. Kanunun temin edeceği varidata göre ya beton galeri. yahut da boru döşenecektir. Her iki tesisata alt projeler ayrı ayrı hazırlandığından bunlardan birinin tercihi kanunun şekline tabi olacaktır.
Türkiye - Filistin ticareti
Döviz kıtlığı yüzünden son zamanda biraz gevşemiş bulunan Türk -Filistin ticaretinin yeniden artması İçin çalışılmaktadır. Bugünlerde tanınmış Filistin firmalarına mensup bir ticaret heyetinin memleketimize gelmesi beklenmektedir.
Tekel şarapları
Tekel İdaresi tarafından birkaç ay evvel satışa çıkarılmış olan 8-10 nevi İyi cins şarap tamamen tükenmiş bulunmaktadır. Halk hususi İmalâthane şaraplarının yanında bu şaraplara çok rağbet göstermiştir.
Tekel İdaresi yeniden piyasaya şarap çıkarabilmek için faaliyete geçmiştir.
Yeni şaraplar önümüzdeki ay başında satılığa çıkarılabilecektir,
Erbaa’da evi yıkılan ve yananlara ev
Erbaa (Akşam) — Bayındırlık Bakanlığınca Kızılay ödeneğinden İnşaatı ikmal olunan her biri İkişer odalı yüz tane evin zelzeleden evi yıkılnn ve yanan vatandaşlara tevziatı yapılmıştır. Ev sahibi olanlar büyük memnunluk içindedirler.
Yeni Erbaa’da inşaat durumu
Erbaa (Akşam) — Bahardanber! hızla devanı eden resmi ve özel binalarla. mağazalar inşaatından bir kısmı kışın ansızın bastırması yüzün-
KÜÇÜK HABERLER
ir Milli Eğitim müdürlüğü, ilk okul öğretmenleri arasında bir anket ter-tlbetmlştlr. Ankette öğretmenlere, mesleki kurslar açılmasını İsteyip istemedikleri, kursların hangi mevzuları» uğraşmasının faydalı olacağı ve ter tl bedii m esi kararlaştırılan mesleki konferansların hangi mevzularda ve kimler tarafından verilmesi sorulmaktadır. Cevaplar tamamlanınca, bu İşler ekseriyetin arzusuna, göre düzenlenecektir.
* Sağlık ve Sosyal Yardım müdürü doktor B. Faik Yargıcı, Sağlık Bakanlığının daveti üzerine bu akşam Ankaraya hareket edecektir. B. Faik Yargıcı Ankarada İki gün kalacaktır.
tngilızlere 5000 ton üzüm daha satıldı
Aldığımız malûmata göre İnglllzle-re yeniden 5000 tonluk bir parti üzüm satılmıştır,
Erbaa’da orta okul yapılacak
Erbaa (Akşam) — Kati İmar plânına göre gereken yerde yapılması kararlaştırılan orta okulun yeri tâyin edilmiş ve okulu yaptıracak faal kurul kaymakamın başkanlığında toplanarak faaliyete geçmiştir. Tütün mil,•»tahsilinin bu maksatlar için bağışta bulunduğu otuz bin lira bankada olup bahara derhal temeller! atılacak olan okul binasının İnşaatı İçin gerekil hazırlıklara şimdiden başlanmıştır. Bu kutsal gayeye bir
İhraç mallarımız
İhracı arttırmak için tedbir alınacak
İhraç mallarımızın sürümünü temin maksadlyle Ticaret Bakanlığının faaliyete geçtiğini ve bu işle meşgul olmak üzere teşkil edilen btr komisyona vazifeler verildiğini evvelce yazmıştık.
Aldığımız malûmata göre evvelâ ihraç malları yeni bir tasnife tabi tutulacaktır. Bundan sonra fi atları yüksek olan ve bu yüzden Ihracedlle-mlyen mallarla çok Ihracedllen mallar arasındaki *!nt farkları tesbit edilecek ve her İki flab arasında btr tevazün husule getirilmesine çalışılacaktır. Böylece yüksek İhraç fiatlı malın İhracının arttırılması imkân dahilinde görülmektedir.
Kesilmiş et
Ulaştırma Bakanlığı ihtiyacın daha ziyade bununla teminini bildirdi
Ulaştırma Bakanlığı, muhtelif Bakanlıklarla Ankara ve İstanbul valiliklerine birer tamim göndermiştir. Tamimde istihsal bölgelerinden büyük İstihlâk merkezlerine nakledilmesi İcabeden canlı kasaplık hayvanların mevsim İcabı fazlalığı yüzünden yetecek sayıda vagon tahsisinde güçlük çekildiği bildirilmekte ve canlı hayvanlar yerine kesilmiş et nakledilmesi lüzumuna işaret edilmektedir.
Bakanlığın tamimine göre Erzu-rıımdan nakledilecek hayvanlar için günde 20 - 25 vagon tahsis edilmiştir. Fakat havalar soğuduğu için açık vagonlarla nakliyata devam imkânı kalmamıştır. Ekonomi Bakanlığında teşkil edilen bir komisyonda kesilmiş et nakil İçin kararlar verilmiş ve kesilmiş et nakliyatında üçte iki nispetinde vagondan tasarruf edildiği, şimdiye kadar yapılan tecrübelerin müspet neticeler verdiği anlaşılmıştır. Bakanlık, şehrin ihtiyacının daha ziyade kesilmiş etlerle temin edilmesi zaruretini bildirmektedir.
Satışa çıkarılan ithal mallan
Bahçekapı Arpacılar handa MilıLr-dat Saalçlyana alüminyum mutfak takımı, İst. Aşirefendl cad. Yusufldis handa Salim Esene muhtelif eğe, Gal. Mahmudiye No. 15 de galvanizli boru, siyah boru, Gal. Merkez handa Ümit Türk Ltd. e kösele makine kayışı, Bahçekapı Arpacılar handa Ml-hirdat Saalçlyana alüminyum mutfak eşyası, istiklâl caddesinde Vah-ram Gesara deniz motörü, Mumhane caddesinde Desabo şirketine siyah demir boru, Bursa Koza handa Mehmet. Tahlr İpekçiye dokuma makine ve akşamı, Gal. Kefeli Hüseyin handa Dab Ticaret Türk Ltd. e çelik boru anahtarı, Oal. Hczaran caddesinde Burla biraderlere beton karıştırma makinesi. İst. Kurukahveci handa Mecdettln Şerbetçiye kondansatör İst. Çakmakçılar No. 68 da Haşan Tecime pamuklu mensucat, İst. Mar-puççular 42 de Asgaser Boncuk’a İpek kravatlık kumaş, Bursa Sevim dokuma fabrikası Şerif Artlşe libren İpliği, Sultanhamam Kenduros handa Aktaş Ticaret T.A.ş. ne pamuk ve kauçuklu makine kolanı, Nuruosma-nlye cad. 14 de M. Sadık Kâğıtçıya müceilft bezi, İstiklâl caddesinde Jorj F, Kolleroya yün mensucat, postaha-ne caddesi Ananladl handa Zaman ecza deposuna tıbbi ecza, Gal. 6 inci Vakıf handa Mesut K. Zenele gaz İdroflI. İst. Dilslzzftde handa Abdi Demlrere boraks, asit borik, Gal. Voyvoda caddesinde Vitalls Beyo'yn. sülyen boya, Bahariye caddesinde Eyüp mensucat fabrikasına anilin boya. İst. Aşirefendl caddesinde İçel îth. İhr. T.A.Ş. ne ağaç düğme, Gal. Sigorta handa İmperlal Kemlkale boyalı vernikler ve yağlı boya, Gal. Ünyon handa Zincire! Ticarete reçine kolfan, Kartal Yunusta Dr, Nejat Ferld'e kalslferol. Kadıköy Rıhtım caddesinde Yafet ecza deposuna asit borik, Mantol, muhtelif tıbbi ecza, Gal. Kararmışta fa paşada Panzo Stavropuloya asbestos levha, yağlı kendir salmastra, İst. AşIreTendl caddesinde Mazon ve Bottona papaverln İdro klorür, Hasırcılarda Dimitri Yu-vanldlse ultramarhı, Gal. Mumhane caddesinde Mehmet Ali çakıma esans. İst Asmaaltı çıkmazında Salt Şak İr ve Şkl. ne tuzlu kuru sığır derisi, Gal. Seal! handa îşmen Ltd. o yazı kâğıdı, Gal. Tünel caddesinde Kâğıt ve Basım İşlerine milimetrik ve hendese kâğıdı, Gal. Roman handa Roman Kâğıtçılık T.L.Ş. ne matbaa mürekkebi ve kimyevi müstahzar, Yenlpostahane caddesinde Emine Kınalı’ a Karbon kâğıdı, İst. Marpuç-çulard: Nlsslm Abıılsaka Resim boyası, İst. 4 üncü Vakıf handa Hamdl
Beyoğlu Akşam Kız Sanal mektebi öğretmenlerinden Ekrem Muhiddin Yeğen «Dünyanın en orijinal profesörü» ismini almağa lâyıktır. Kendisini âdeta vakfettiği bilgi sahasını pek sever ve bu vadide cilt cilt kitaplar yazar. Yazdığı ve tarif ettiği her geyi bizzat kendisinin tecrübe süzgecinden geçirdikten sonra kaleme alır.
Ekrem Muhiddin Yegcn'în tecrübe lâboratuvan mutfağıdır, bilgi sahası da insan zevklerinin en mühimlerinden biri olan «yemek» tir. O yemeği şiirle yan yana görmek istiven bir sanatkârdır.
Ekrem Muhiddin yalnız modem bir ahçilık üsdadı, bir öğretmen değil, aynı zamanda pek faal bir yazıcıdır da. Yemek bahsinde çıkardığı ciltlere bir yenisini daha ilâve etmiştir. Muharrir bu kitabını bizim alaturka tatlılarımıza, reçellerimize ve kompostolara tahsis etmiştir.
O alaturka tatlılar kl bugünkü cemiyetimizde âdeta üvey evlât muamelesi görmektedir. Ekrem Muhiddin bu kitabını onlara tah sis etmekle öz tatlılarımıza karşı gösterdiğimiz lâkaydinin adetâ tarziyesini vermiş oluyor. Ve insan Ekrenıin kitabındaki sahife-lerî karıştırırken meselâ hamur tatlılarının bir zamanki saltanatını daha iyi anlıyor. Meselâ o baklava ne imiş?.. Şimdi ancak bir ilini mevzuu olarak kitaplarda tetkik ettiğimiz baklavaya bir zamanın nesilleri ne kadar ehemmiyet vermişler!. Kitapta 10 çeşitten fazla baklava tarif ediliyor. «Mahallebili baklava» ya kadar var. Siz, baklavanın bir zamanki yıldız parlaklığına bakınız. Bugün bir beyazını biliriz, bir de kırmızısını.. Yarın belki onları da maziye karışacak...
Ekrenıin kitabında bazı tattı isimleri pek hoşuma gitti. Meselâ: «Muhiddin paşa tatlısı», «Ramazan oğlu tatlısı , «Server paşa tatlısı» gibi...
Kendisinden sonra geleceklere bir ağız tadı bırakan ve buna da isimlerini veren bu paşaları birer sanatkâr olarak görmemenin imkânı var mıdır?..
GöriiHiyor kî Ekrem bir yemeği bir ilim mevzuu ciddiyeti île onu keşfedenlerin, yaratanların ismi ile ele almıştır.
ı Hikmet Feridun Fs

Millî piyango
Son çekilişte kazanan ta'ihliler
Milli piyangonun 7 aralık çekilişinin büyük İkramiyesi olan 50.000 lir* İstanbulda Heybelladada Bahriye sokağında 26 No, da sütçü Leonida Kalmafa çıkmıştır. 60 yaşlarında olan Leonida yanında beş yaşındaki torunu Kostlna olduğu halde İkramiyesini Milli Piyangonun İstanbuldald bürosundan almıştır. Leonida büyük bir sevinçle paralarını alırken, Milli Piyangonun bütün çekilişlerinde bilet aldığım, ufak tefek İkramiyeler kazandığını, fakat gözünün dalma, büyük İkramiyede olduğunu, büyük ikramiyeyi muhakkak bir gün kazanacağını bildiğini söylemiş ve Cihangirde bir apartıman almak niyetinde olduğunu İlâve etmiştir.
On bin liralık İkramiyelerden birini Esklşehirde İtfaiye aralığı Korkmaz sokak 2 numarada kalaycı Mehmet Ali İylbakar kazanmış, diğerini de Ankarada adının neşrini tstemi-yen bir talihi! almıştır. Beş bin Ura kazanan talihliler de şunlardır:
Kastamonuda Nasrullah caddesinde 3 numarada tuhafiyeci Muvaffak Küçiikoğlu, Merzlfonda Hacıball mahallesi Çırak sokakta 14 numarada pastacı Kemal Karat. Bursada Set-başında Hacı Akdemir sokak 8 numarada Hüseyin Süreyya Öner, İz-mltte Tilrkyolu gazetesi muharrirlerinden Vehbi Çahşkur, İstanbulda Tophanede Ailpaşa Değirmen sokak 14 numarada Horap Simabıcı.
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18 M. S. ayarı. Radyo daııs orkestrası, 18.30 Fasıl, 10 M. S. ayarı, Haberler, 19,20 Geçmişte bugün. 19-26 Saz eserleri ve oyun, havaları- 19.45 Konuşma, 20 Müzik, 20.15 Radyo gazetesi. 20.45 Mandolin birliği. 21.0!) Konuşma, 21.20 Radyo salon orkestrası. 22 Tarihi Türk müziği, 2245 M. S ayarı. Haberler.
Yarın sabahki program
7,30 M. S. ayarı. Müzik: (Pl.), 7.45 — M. B.
25 Aralık 1045
M (I 7. I K;
Michele Morgan Ameri- Kısa notlar ve kuçuk fıkralar
Beyoğlu Haıkev.nin ikinci konseri
ka darı Avrupa’ya döndü
Artist yeniden Fransa’da filim çevirmeğe başlıya çaktır, kocası ve küçük çocuğu da ilkbaharda Fransa’ya döneceklerdir
Beyoğlu Halkevinin, §ef Seyfeddin Asal idaresindeki senfoni orkestrası İkinci konserini geçen hafta Saray slnemsaında verdi. Programda üç büyük besteci yer almıştı: Beethoven, Mozart. Haydn.., Konserin İlk eserini teşkil eden (Mozart) m (Don Juan uvertürü, — sonlarına yakın nefesli sazlarda duyulan ufak tefek ayrılıklar istisna edilirse _ İyiydi. Programın asıl dikkat! çeken eseri (Haydn) m vlyonlosel konçertosuy-du; çünkü İkinci kısımdaki (Beethoven) İn birinci senfonisini, geçen yıl da aynı şefin İdaresindeki orkestradan dinlemiştik, (Haydn) İn Re majör viyolonsel konçertosu, vlyo-lonsei edebiyatının en başta gelen eserlerinden ulrlsidlr ıSchumann, Boccherlni. Tartinlı ve (Dvorok, | Salnt - Saöns» in eserleriyle birlikte klâsik repertuara eşsiz bir zenginlik ve nefis bir renk Idlve eden , bu konçerto, en yüksek viyolonsel sanatkârlarının baş tacıdır. Kuvvetli ‘ bir teknik, ince bir duygu, bol ve zengin bir ton. olgun bir ımuslcailte) Istly'n bu esörde, viyolonselist Sezai Asal ın başarısı eksiksiz değitdl. . Soliste alt görüşlerimi yazarken en , sonra kaydetmeği düşündüğüm ’ önemli bir noktayı en basa alıyorum: ı ( — viyolonselistin, tam çaldığı ı saza uyan kuvvetli ve h-ybetll bir , vücut yapLsı var; sazını yenecek bir dev.. Sezai Asal’ı sahnede görüp ta-
■ nıdıktan sonra konçertonun baştaki ; (Tuttt) sini dinlerken hep böyle dıt-
- çünüyor. ve sazından, koca salonu dolduracak ne ses çağlıyanları yîık-geleceğini tahayyül ediyordum. Fakat solo kısmının başlamasıyle kur-
ı doğum hayallerin çökmesi bir oldu: l Sazın cüssesiyle kıyaslanatmyacak l kadar kifayetsiz ve tamamlyie dış-l ton gelen bir ses.- Eserin devammca ı yaptığım incelemelerde bu menfi ı neticeyi, ne solistin yüksek tuh ÇI-ı karma kabiliyetine, ne de salonun akustiğine atfedebildim. Sezail Asal'ın
- elindeki saz. bu sonucun belli başlı
■ mesulüdür. Başka bir konser dolayı-
• siyle de yazdığım gibi her sanatkâr, sazından dalma memnunour. Bu,
: uzun yıllar sanatkârla saz arasında- kl kaynaşmadan doğan bir alışkan-l bktır. Ve Sezai Asal da bu konserinde
• bu alışkanlığın zar arını görmüştür, i Saz. sanatkârın can damarıdır. İyi
bir saza sahip olmak so'lsttn baş amacı olmalıdır
' U — Konçertonun çaüıujinaa dlk-’ katimi çeken noktalardan birisi ce ‘ (gllssandoi tarın fazla kullanıldığı-& dır. Büyük viyolonselist (Pab.o Ca-’ salsi, bu konu üzerinde hiç şüpheye ‘ maha! bırakmıyan bir örnek olmuş-1 tur. Teknik (gllssando) laria ifade 1 (gilssandoı larıni ayirdeden ve bun’ lan yeril yerinde kullanan olr vt-. yolonsel sanatkârı. Önemli bir prob-: leml çözmüş ve icra bakımından büyük İstifadeler sağlamış demektir. Sezai Asal'ın (gllssando) mevzuu özc-! rinde duracağını ve çalısını kontrol ; ptmek istiyeceğinl umarım
. III — (Haydn) in konçertosunda . belirtmek İstediğim başka bir nokta . da İlk (Allegro) da. (Tuttl) lerdvn . sonra solist başlarken. — viyolonselistin İsteğine uygıın olarak — temposunu oldukça vavaıle masıdır
- iv — Daha geniş ve dolgun bir
■ (vlbrato). viyolonselistin tonuna mii! hlm kazançlar temin edecektir.
’ Sezai Asal’ın tekniği (Haydn) konçertosunu başaracak kudrettedir. (Cadence) da ve hususiyle son (Al' legro) da solistin güzel ve kuvvetli kalitelerine şahit olduk: bu kısmın parlak ve sürükleyici bir tarzda çalmışı. konçertonun başarı İle ve alkışlar arasında bitmesi gibi güzel bir netice verdi.
(Beethoven) İn do majöı birinci . senfonisi, üstadın henüz (Haydn) ve 1 (Mozartı m hükmü altında bulun-1 duğu yıllara alt bir eserdir. (1785) ' ile (1801) yılları arasındaki eserlerl-1 nln yanında yer alan bu senfoni, 1 devrimci bir karakter taşımaktan ' henüz uzaktır. (Beethoven) İn mü’ zlğlnde. h?r biri mühim bir sonat merhalesini işaret eden senfonilerini, üstat bundan sonra yaratmıştır.
1 Geçen yıl Beyoğlu Halkevinin blrl-c!k konserinde (2 Mayıs 1945) başa’ riyle çalınmış olan bu senfoninin 1 üzerinde bu yıl da dikkatle durulmuş 1 ve çalışılmış.., Konser günü eserin 1 kazandığı muvaffakiyet bunun şahl-: didlr.
Şef ve orkestra şiddetle alkışlandı. , Dinleyicilerin coşkunluğunu memnunlukla seyrederken, tltla bir ça-I lışma He hazır İm on ve İyi (lnter-prâter) edilen eserleri anlayıp değe-rint veren halkın müzik olgunluğun» da takdir ediyorum.
FİKRİ ÇİÇEKOÖLU
rla lliclLne tutularak, Iklıicisl oğlu Gazi Süleyman paşanın olumu acısına dayanamıyaralc dünyaya veda etmişlerdi.
Gazi Sultan Murat HüdavendJgârın dlumü galibiyetle bitirdiği birinci Kosova meydan muharebesi sahasında düşman eliyle ölnıüş, Gazi Yıldırım Beyazıt 'Iımurknge esir düşmek sureliyle aldıftı izzeti nefs yBrasiyle ve kuvvetli bir İhtimal olmak üzere kendisini zehlrliyerek, her hnlde makhuren ölmüştü
Oğullarından Emir İsa. emlri kebir Süleyman şch. emir Musa saltanat için kardeş kavgalarında öldürülmüşlerdi; Çelebi Sultan Mehmet demir gibi vücudu savaşlarda aldığı yaralarla harap olarak kırk İki yaşında lrtlhal eylemişti
tklncl Sultan Muradın hayatı Varna ve ikinci Kosova ga^bel rlyle bir kot daha şereflendikten sonra sönmüştü.
Fatih Sultan Mehmet sefere giderken, Veli Sultan Beyazıt tahll oğluna bırakıp uzletgfihına doğru giderken, Yavuz Sultan Selim İran ve Mısır ile Kiirdlstan Klılıi erinden sonra bir serere daha hazırlanırken hep yollarda. Gazi Kanuni Sultan Süleyman seferde bir kale önünde can vermişlerdi.
îklnsl Mest Sultan selini îstanbu-lun fethinden sonra sarayında rahnt döşeğinde ölrn ilk Osmanlı hükümdarı oldu,
tklncl Suıtan Selimden sonra gelen yirmi beş padişahtan oıı üçü rahat döşeklerinde, İki defa tahta oturtularak biri iki derasında da hal'olunduktnn ve beşi hal'den sonra mahpus yaşadıkları sarayda rahat döşeklerinde ölmüş, dördii baden sonra katlolunmuş, biri (Abdül&zlz) hal'den sonra intihar etmiş (bunun da katledildiğini İd dİ a edenler olmuştur) le birisi — Vahldeddln — hal’den sonra ecnebi diyarına kaçarak ve oralarda sürünerek ölmüştür.
OsmanlI uuiâ devri padişaiuarly.e tevakkuf ve İnhitat devri padişahları arasında bu ölüm şekillerindeki fark devlet kudretinin yükseliş ve alçalış şemasında bir miyar gibi nazara çarpıyor!
Milada durduncü asruıda Hıristiyan kiliselerinde İhtilaflar başgöstermlş-ti. Blrlblrlnl müteakip akdolunan koıısllkrde — ruhani meclislerde — bunların bir türlü önüne geçllemt-yurdu. Bu İhtilâflar yüzünden doğmuş olan Aryanizm ve nestorlzm gibi mezhepler hırlstlyanlığı tefrikaya düşürüyordu.
M. 857 de İstanbul patriği Fotyos ile Papa orasında bavlıyan zıddiyet İstanbul ve Roma kiliseleri arasında zaten mcvcudolan rakebeti şiddetlen* dire, •iddetlenrîlre nihayet ruh01-kııds akidesine müteallik dini bir İhtilâf 1093 senesinde katollk ve Ortodoks kiliselerini birlbirlndtn ayırmıştı. (1]
Bundan sonra geçen İki asır İçLndc bazı ttçebbü51-?re rağmen iki külse arasında bir İtilâf zemini bulunamamış. lhtllfif ve zıddiyet sürüp gitmişti
Blzansta İkinci Andronikos Ana-doluda yerleşen TürkKrc karşı kendisini âciz görüyor, şarkta Gazan handan, garpta Balkanlılarla AvrupalIlardan İmdat umuyordu. Şarktan bir yardım çıkmadı. Garptan gördüğü yardım İse yıkıcı bir mahiyet aldı!
Aragonya kıralı Ferdinant başından savmak İslediği «0000 kadar ücretli asker Katolonyalıyı Bizans» gönderdi. Bu Katalonyallîar Rumları soymakla işe boşladılar!
Anndoluya geçince de çapulculuğa koyuldular Anadolu Rumları yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş hole geldiler,
Katalonyallîar çekilip gidinceye kadar pek çok Rum köyleri harabeye döndü.
Katyonların bu yoldaki harekte-lerl Anadolu Rum'eruıa garptan gelecek yardım hakkında pek elim bir fikir verdi.
Bizans imparatorlarında vatan se-verllk, şahsi şerif, aile rabıtalarına riayet yerine sefil hırslarla halka zulümde blrlbirllerlne tefevvuk yolunda gayretler görülüyordu! Bizans devleti gittikçe zayıflıyçrdu
Bizans kilise münazaalarly:e çalkanıyordu. Halkın mfinevl'-atı günden güne bozuluyordu
On üçüncü asrın sonlarına doğru Anadolu Selçuk! İmparatorluğu zevale uğramıştı. Fakat bu hal Türklerin Bizans imparatorluğu sınırlarında «avlet ve hücumlarına mfinl olmuyordu.
Selçukl İmparatorluğunun enkazı üzerinde Türk yettikleri kurulmuştu. Bunlar arasında Blzansuı za’fından ve Rumların ruhi hâletlerinden en ziyade İstifade eden Söğüt ve havaisinde yerleşmiş Ertuğruı oğlu Gazi Osman bey oluyordu. Osman bey Bizans sınırlarında elinde tüfek bir avcı durumunda tekfurların hisarlarını birer. ,blrcr ele geçiriyordu.
BlzansU İhtilâflar, dahili, riorici gaileler devam ededursun. Osman beyin oğlu Gazi Orhan bey bir hamlede Rumellye geçmiş, onun oğ-u Murat Hüdavendlgfir da Edirnoyl zapte-diverdi. Artık Türkltrin AnndOlu-daıı, Rumellden etrafını s&rmıŞ oldukları İstanbul da düşmeğe, Bizans | imparatorluğu da mahvolmağa mahkûm bulunuyordu.
Yıldırımın, oğlu Musa Çelebinin, ı İkinci Sultân Muradın hamleleri boşa gitti. Ortaçağların şark hâkimi olan bu İmparatorluğu yıkmak, dünya İncisi İstanbuhı ele geçirmek Fatih Sultan Mehmedln nasibi, gayretinin, bilgisinin, sebatının mükâfatı oldu!
sarfında 12 filim çevirmiştir.
Bu sırada harb patlamış. Fran sa bozguna uğramıştır. Bütün stüdyolar kapandığından Michele Morgan Nişe çekilmiş, münzevi bir hayat yaşamağa başlamıştır. Fakat çok geçmeden Amerikanın R. K. O. rillm şirketi kendisine Holıvuda gelerek orada filim çevirmeği teklif etmiştir. Artist bu teklifi kabul etmiş ve İspanya yollle Amerikaya gitmiştir.
Michele Morgan bir müddet Hollivudda ders alarak İngilizcesi ni ilerletmiştir. Bunda o kadar muvRffak olmuştur kİ bu gün konuşurken kendisini bir Amerikalıdan ayırmak İmkânsızdır. Aıtist İlk olarak «Parisli Jeanne . filmini çevirmiştir. Michele bu filimde çok muvaffak olduğundan kendîslle uzun müddet için bir mukavele yapılmıştır.
Genç artisti Holivudun diğer yıldızlarından ayıran bazı hususiyetleri vardır. Bunların başlıca-1ar şunlardır: Sigara İçmez, alkol kullanma». Sporla arası pek iyi değildir. Yalnız yüzmeyi ve yürümeyi sever. Bir de son zamanlarda criquet oyununa merak etmiştir. Muntazam yaşar, hissiyata kapılmaz, düşünmeden karar vermez.
Mlchele'in en çok sevdiği şeyler sinema, tarihi eserler, kırlarda gezmektir. Hiç sevmedikleri de köpekler, şemsiye, fırtınadır. Artist fala meraklıdır.
Beş senedenberi Amer ikada bulunan tanınmış Fransız artisti Michele Morgan bir kaç hafta evvel Fransaya dönmüştür. Michele Morgan Fransız bozgunundan sonra 1941 de Amerikaya gitmişti. Holivudda dört filim çevirmiş. fakat bu /ilimlerden hiç birisi kendisini memnun etmemiştir. Bunun için Amerikada çevir-d ği filimlerin Avrupada gösteril-m-’mpsini temenni etmektedir
Fransız sinema yıldızının Holivudda çevirdiği filimlerden. birincisi «Londra için iki bilet» adındadır. Artist burada bozgundan sonra bir Fransız muhaciri rolünü yapmaktadır, tklnei filim Jeanne de Par s r-dındadn. Bunda Fransaya düşen ve Gestano tarafından nranmakta olan bir İngiliz tayyarecisini kurtarmak i-çln hayatını feda eden küçük bîr kahve garsonu olarak görünüyor, tirüncü filminin adı «Gittikçe daha yüksekte - dir. Bunda bir parça aptal bir oda hizmetçisi rolünü yapıyoı. Fakat bütün gay-ret'ne rağmen artistlerin en zekisi görünmektedir, «Marsilva yolcusu* adiı dördüncü filminde, 1938 de yanılan Münih anlaşmasını Drotesto ettiği için müebbet kürek cezasına mahkûm olan bir Frpnsız gazetecisinin karısı rolünü '■anmaktadır. Bu Amerikada ' rev’rdifcl Alimlerinin en »Tüzelidir. Fnknt vaka n^k hakikate uymuyor.
Michele Morgan Amerikada kaldığı brs sene zarfında yalnız filim çevirmemiş, kendisine bir de koca bulmuştur. Kocası Wll-llam Şdersha” adınd ı ,rene bir Amerikalı artisttir Michele kocasını. 15 avlık erkek cocuğu !le birlikte Amerikada bırakmıştır. Her (kijtî jivtM*b»rrift Fransaya gelecektir.
Michele Morgan’ı Avrupaya getiren vapurda bir çok Amerikan zabiti vardı. Bunlardan biri artiste aşık olmuştur. Zabit bir müddet hislerini sakladıktan son ra bir akşam nihayet itiraf etmeğe karar vermiştir. Cesaret bulmak için bir hayli içtikten sonra artiste yaklaşmış.burada garip bir I şekilde sevgisini bildirince Michele Morgan şunları söylemiştir: ( Bu akşam söylediklerinizi yarin gelip tekrar ederseniz o zar an lâzım gelen cevabı veririm. Artist bundan sonra yerinden kalkmış ve gitmiştir.
Amerikalı zabit o hahle bunun ret cevabı olduğunu anlamıştır. Bunun üzerine kendini denize atmak üzere güverteye çıkmıştır. Burada serin vaha aklını başına getirdiğinden intihar etmekten vazgeçmiştir. Fakat «mademki sevdiğim beni sevmiyor, bana pa-rftnın ne lüzumu var?» diyerek cüzdanım açmış, bütün paralarını denize atmıştır.
Artist Fransada İki filim çevirecektir. Birincisinin adı »Symp-honle pastorale». diğerinin «Ma-rie’ye itirafı aşk» tır.
Michele Morgan 1912 de Fran-sanın Dieppe şehrinde doğmuştur. Asıl adı Simone Roussel'dir. tik ve orta tahsilini yaptıktan sonra Parlse giderek tiyatro dersi almış ve sahneye çıkmağa başlamıştır. Bu sırada adını değiştirmiş. Michele Morgan adını almıştır.
Bir müddet sonra filJm çevirmeğe heves etmiştir, tik olarak bir filimde küçük bir rol yapmış, bunda o kadar muvaffak olmuştur kl kendisine mühim roller ve-
Yarın akşam İPEK Sinemasında Yeni ve biiyiik bir aşk ve fedakârlık şaheser] Son günlerin hakiki, canlı vakaları S «aat İçinde canlanan tarih nahif eleri
Türkçe Sözlü
Michele Morgan kriket oynuyor rilmlştlr. Artist her rolü
_ . .. muvaf-
fakiyetle başarmıştır. Bunun ii-zerine tanınmış Fransız artisti Jean Gabin İle birlikte bir çok filimler çevirmiştir. Artist 3 sene
M
llllffl

m
Bu akşam saat 20.30 da DRAM KISMİ
CYRANO de BERGERAC
— SARAY Sinemasında —
Bu perşembe akşamı. Mevsimin en büyük sinema hâdisesi olan
ALKIŞ TUFANI
Müstesna filmi başlıyor. Milyonlar sarflle Metro Goldvyn Mayer tarafından vücude getirilen emsalsiz renkli film. 30 Yıldız ve 3 orkestranın iştlrakile çevrilen bu filmin baş rollerinde:
KATHEYN ORAYSON — GENE GELLY
MARY A6TOR ve JOHN BOLE8 ve JOSE İTURBÎ Büyün bir aşk romanı, bir musiki ve lüks harikasıdır. Matine ve suvarelcr 1çln yerier numaralıdır.
%■ ...............................................
Yarın akşam Mf I Fk Yılbaşı münasebetile halkımızın
An nnl/ ccrllnl
en çok sevdiği çift yıldız
SİNEMASI
MİCKEY ROONEY ve JUDY GARLAND’in TOMMY DORSEY caz orkestrasının iştirfiklle en son yarattıkları
GENÇLİK
V z

Müverrih Mustafa Ali efendi (Ma-haslnilfedep» risalesinde:
GENÇLİK
Danslı ve musikili şaheserini takdim edecektir. ■mohi Yerlerinizi evvelden aldırınız. *■■■
BU AKŞAM
I”
SÜMER SİNEMASINDA I
İki kahkaha kıralı
BUD AHOTT ve LOÜ COSTELLO’nun en aon yarattıkları kahkaha kasırgası
iki Açıkgöz Kibarlar Arasında
Görülmemiş neşe kaynağı filmi başlıyor.
Lüks dekorlar arasında geçen tamamen yeni ve komik sahnelerle doJu olan bu filmi bütün şehir halkı gidip görecek ve kahkahalarla gülecektir.
Bu akşam İçin yerlerinizi evvelden aldırınız

Q
0.
CN
O
o
$2 o >
0 P
■o
0 ra S? U
İrtişa pazarı bulmağa kesad Üç şifime t vardır, ey fiil nlhadl Biri her mansıp yerilip ehline NfisezAlar kalmasıdır nfimurad. Bir dahi tebdil ve toğylz olmamak: Çöktürür tebdili mansıpta fesad! Bir dalıl ehli harem karışmamak; Hep bir elden olmadır akdü küşad.
Dlye zamanında pek boşa gitmiş tavsiyelerde bulunmuştu. ÇUnkil bu tedbirlerin üçü de bütün kadınlar saltanatında hiç tatbik görmemişti!
Osmanlı saltanat hanedanının mil-eıısljl Gazi Osman bey İle oğlu Gazi Orhan bey büyük bir devletin temelini atmak İçin durmak, dinlenmek bllmfyerck orduları haçında seferlerde İhtiyarlamışlar, nihayet biri nık-
[1] Cesar Famln: Hlstolıe de la rivalltfi et du proteetorat de« igllses chretRnnes en Orient.
İkinci Sultan Mahmut devrinden ve ilk defa sadaret makamına tâyinlerinden İtibaren Mehmet Emin Rauf paşa 38 sene içinde b^ş defa. İzzet paşa 14 sene İçinde İki. Mustafa Reşit paşa on sene İçinde altı, Âli poşu 20 senede beş, FÇibrrslı Mehmet paşa 7 sene içinde üç, Giritli Mustafa Naili paşa 4 aene İçinde iki. mütercim Rüştü paşa 19 sene İçinde beş Keçecimde Fuat paşa 5 «ene İçinde İM. Mahmut Nedim. Mithat. Esat. Ahmet Veflk paşalar beşer sene İçinde İkişer. Salt paşa >3 «en* içinde sekiz. Kftmil paşa 24 «ene İçinde dürt. Hüseyin Hilmi paşa bir sene içinde İki. damat Ferit paşa İki sene içinde İki. Osmanlı devletinin son sadrâzamı Tevfik paşa 14 sene içinde üç defa sadaret makamını İşgal eylemişlerdir.
Hüseyin Hilmi paşanın istifası üzerine Hakkı paşanın sadaret makamına paşalık ûnvantyle değil, sadece (bfyi finvanlyle geleceği şuyu bulmuştu.
Ebet t hesabiyle tarih düşürmek meraklılarından biri şayia üzerine hemen şu tarih kıtasını yozmış;
Var ola nimeti müsavatın!
Beyi paşadan eylemiştir yeyt Hakkı bey radrftzam oldukta
Ordu tarih- (SBÖTâzam bey)
1327 '
efendi
Üsküdarlı Mevlüdl Haslp (Vefiyat! EkAblrl tslâmly*) yazma risalesinde gösterdiğine pöre: Yavuz Sultan Selimin tstanbula getirdiği Abbasî halifesi Müstemslk Blllfihın oğlu Yakup İstanbulda Eyüpte hazret! Hallt Ensorl türbesinde nvd-fun bulunuyor.
Avcı Sultan Mehmet zamanının sadrâzamlarından olup H. 1001 tarihinde sadarete getirilerek «ekiz ay kadar bu makamda kalmış olan Gürcü Mehmet paşa bu müddet zarfında Istan buldan o kadar adam sürgün etmiş. kİ nihayet halk kendisine (Habbüssal(itin) lâkabını takmış!
tklncl 8ult*n Büleymanın sadrâzamlarından olup Rodosta H. 1104 te katlolunan Ohrlli Arabacı Al! paşaya da bu (Arabacı) lâkabı menfileri araba 11e MvketUğtnden dolayı verilmişi
BÜLEYMAN KANİ İRTEM
1945 Akademi mükâfatını kazanan büyük film
AHMED BEDEVİ KURAN
KAZABLANKA
İnkılâp tarihimize ve Meîrutl-yet devrine alt çok kıymetli malûmat, vesika ve resimleri ihtiva eden bu eseri mutlaka okuyunuz
E AKINI

«CABABLANCA»
ÎNGRİD BEROMAN — HUMPHREY BOGART PAUL HENREİD - CONRAD WEIDT CLAUDE RAİN — PETER LORRE’nln ölmez eseri.
Perşembe akşamı L A l E’ de
Dikkat: Numaralı yerler şimdiden satılmağa başlanmıştır
İnkılâp tarihimiz ve Jön Türkler
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Yanlış bir haltedersen, hapı yuttuğumuz gündür!
“Radyoda davul,, meselese..
İSTANBUL HAYATI :
o. Daha şimdiye kadar kumardan beş defa hâkim karşısına çıktı. Dördünde çefca giydi, birinden beraet kazandı. Ceza giydi dedimse İplere, kazıklara çekilmedi ya. Çerez gibi ufak tefek cezalar. Her delikanlının başından geçer böyle şeyler. Kumarın kumar sayılması için ucunda en aşağı beş papel do nm İldir. İşte böyle partilerde yakalanır da beş on defa ceza giyersen hâkim beyler de adamı mimlemeğe başlarlar. Eh, mimlerler ya!... Tabii... Bizim zagonda da bundan Ötesine müsaade yoktur.
Kendi zagonlarmın kumar ve ceza felsefesine alt lknakâr nutkunu kuvvetlendirmek İçin cebinden buruşuk sigara paketini çıkardı, bir t^ne kendisi aldı, bir tane de Necmi'ye verdi, yarım ağızla bize de ikramı ihmal etmedi:
— Buyurun bey ahiler! diyeceğim amma, siz bizim sigaralara tenezzül etmezsiniz ki.
Burnundan dumanlar savurarak dişlerini cırtlattı, hakkını herkese tasdik ettirmiş bir adam gururlyle başını kaldırdı:
—- Anlaşıldı mı bey abi? Benim lâfıma İnanmazsanız, öfkelenmem amma. şu günahsız, kefaretslz Necml de yatan söylemiyor ya. Onun söylediklerini de kulaklarınızla duydunuz işte. Valla blllâ, anam b radım olsun kl biz cezalı kumar oynamıyorduk. Yalan söylüyorsam nah. şu Necmlnln anası avradım olsun. Bu kadar yeminden sonra bir diyeceğiniz kaldı mı?.,. Kumar oynamıyorduk bey abi!.. Bakın, ben size olanı biteni anlatayım.
Sigarasının külüniı düşürür gibi elini uzattı, kara kaşlı delikanlıya bir işaret çaktı:
— Sen de dinle Necmli Büyüyeceğim lâflara İyice kulak ver!
Dumandan gözlerini kırparak döndü:
— Bu işler böyle işte bey ahiler!.. ~_____ ______ _ _ ' ' biz.
Sabahleyin evden çıkarken birim koca kan karşıma dikildi: «Ben yılbaşı
Bende zırnık kadar talih olsaydı seninle ahbap olmazdım.
— Benimle ahbap oldunsa ne olmuş sanki? Ne fenalığımı gördün hergele?...
İkisi de kopuk nıu kopuk, İt mİ İt... tİStleri başları pislik İçinde, süflilik yüzlerinden akıyor. Bir! sarı bıyıklı, sivri burunlu, uzun suratlı, otuzunu aşkın. Öteki esmer, değirmi yüzlti, kalın kaşlı, yirmi beş yaşlarında bir delikanlı. Kendilerini getiren polis memuru pencere yanında ayakta duruyor Onlar kanapenin uçlarına oturmuşlar. Uykusuzluktan kızarmış gözlerini belerte belerte birbirlerine bakıyorlar; arsada hırlaşan köpekler giin suratlarını kırıştırıp dişlerini sırıtıyorlar. Delikanlı öfkeli öfkeli homurdanıyor:
— Senin gibi ahbabım olacağına, dağların başında kurtlarla, ayılarla doluşsam daha iyi İdi. Yılan bile senden iyidir valla blllâ.
— Söylesene ulan hırt oğlu hırtı
Nc kötülük ettim ben sâna?
— Ağzını topla Blza! Yerimden kalkar da ense kötüne bir tane konarsam, yerlere kapanır şu taşları dört defa öpersin Biliyorsun ya, bir defa elimi kaldırdım mı. Allah yaratmış demem.
Delikanlının sesi yükselince, sarı bıyıklı adam aşağı perdeden almağa başladı:
* — Ulaaan. sen bugün amma da
sinaanıekı oldun be! Karakaş Necml şakaya dayanır diye biz her zaman seninle şakalaşırdık, sen bugün burnundan kıl aldırmıyorsun Demin-denberi beni kalaylıyorsun. Ben de, sana ne fenalık ettim diye sordum. Öfkelenecek ne var bunda?..
— Başımı derde sokan sen değil misin? Kahvede rahat rahat otururken ne diye gelip beni zorla sokağa çıkardın da arsada kumar....
San bıyıklı adam birdenbire şld-
det'l ve zoraki öksürüklerle dellkan- ...
linin sözlerini gürültüye boğdu, göz Kumar munmr oynamıyorduk uciyle polisi işaret ederek: ---- — -------.—•—
— Necml! dedi. Amma da efkârları-. „____
din be! İşitenler de sahi sanacaklar.: piyangosu alacağım. Akşanı üstü ba-Biz orada kumar mı oynuyorduk oğ- , na bilet parası getirmezsen emzirdl-lum? I ğim südiimil haram ederim sana!
Delikanlı da yaptığına pişman ol- diye asıldı, Koca kHTiya bilet partısı-muş bir tavırla başını kaldırdı, yü- nı götürmek bir şey değil amma, şim-
I
Bönü buruşturdu, gözlerini kırparak kekelemeye başladı:
— Ben kumar oynadık demedim ya. Öyle sandılar işte. Haksız yere buralara geldik.
Barı bıyıklı adam, telâşla polisin eteğini çekti:
— Bey abl! Biz kumar oynamadık demiyor muyum ben sana? işte, inan «nazsan gel. Nfcmlyl de dinle, Allahını seversen gel!..
Polis memuru kaşlarını çattı:
— Fazla konuşma burada! Ne derdiniz varsa, hâkimin karşısında anlatırsınız.
San bıyıklı adam, bu defa yılışık bakışlarla bize döndü:
— Siz de Allah m kolusunuz efendiler. Allahınızı, peygamberinizi severseniz Necmlnln lâflarını dinleyin!
Delikanlıya göz kırptı:
— Söyle Necmicigiml Söyle kardeşim! Söyle de şu beyler de duysunlar. Kumar mı oynuyordu biz?..
— Ne kuman yahu?.. Elimize zar aldıksa kumarbaz mı olduk? İnsan arasıra şansını denerse günah mı olur?..
— Görüyorsunuz ya beyleri Hadi, otuz kırk tane sabıkam var diye benim sözüme İnanmazsınız belki, vo lâkin şu Necml can çocuktur. Valla blllft, kendi anamın kamından doğmuş gibi severim. Benim gibi değildir
İspanyada çeteler
Dağlarda barınarak faaliyet gösteriyorlarmış
Londra 24 JA.A) — News Chronkle gazetesinin İspanya muhabiri bildiriyor:
— Dağlarda sığınan çeteciler adedinin gittikçe çoğalması, İspanyada sükünu ciddi bir tehdit altına almaktadır. Asilere karşı yapılan çarpışmalara İştirak etmiş olan sivil muhafızlara mensup bir şahıs şu malûmat) vermiştir: '
Çeteciler İyi silâhlanmış ve iyi teçhiz edilmiş bulunmaktadırlar. Birçok noktalarda Madrltten ancak 40 millik bir mesafede bulunuyorlar. Alıcı ve verici telsiz ve radyo cihazları da dahil olmak üzere bu çeteler, Pirene dağlarının öte tarafından gelen uçaklarla silâh ve teçhizatını almaktadırlar Birçok köylerde polis karakollarını da İşgal etmiş bulunuyorlar. Dıırt: • 'muz malzeme bakımından onltırd n daha aşağı bulunduğu gibi, gerek korkudan RerCkBe sempati yüzünden mahalli halk bu çetelere müzaheret de etmektedir. Birçok köyler bunlara iltihak ederek, silâh ve yl-yec'!:’"rin| femln etmektedirler.
C -ı eterle çarpışmalarımız bazen o-ıo saat devanı etmiştir Fakat İnkâr edllcmlyecek İnsan ve teçhizat falIr'-Ttler! kaı-şısıııaıı her zaman ge-
Aranıp ta bulunamıy an bir sanatkâr: üstat davulcu!..
Zeytinyağı ile bir hasbıhal
İJ Radyoda davul

_ F zurna — Çocukluğumuzun musikisi — Geceleri &vin
camlarını zangırdatan ses — Davul çalmak ince bir sanattır — İstanbul-da meşhur bir davul yıldızı: Karayılan — 6000 kişi karşısında çaltnan davul — İyi kemancı var, iyi davulcu yok — Davula dair maniler — Yanakları makyajlt asri davullar..
’ ta—>
diye kadar suratımıza bakmıyan kör talih bu sefer açıldı mı acaba?... Bilete parayı vermeden evvel bu İşi bir denemek lâzım.
Düşüne düşüne kahveye geldim, Neemlyl orada görünce içim ferahladı. Gel bakalım Necml! dedim. Sen temiz yürekli bir çocuksun. Şimdiye kadar Cenabı Allahın gücüne gidecek bir suç. kabahat işlemedin. Ha'di, arsada seninle karşı karşıya zar atalım. Eğer ben kazanırsam koca karıya bilet parasını götürürüm. Kazanamazsam demek kl gene talihimiz dönmemiştir. Öyle olunca, koca karıya vereceğim bilet par asiyi e Kir korun meyhanesine uğrarız, tezgâh başında birer kadeh parlatırız.
Kahvenin arka tarafındaki arsaya geçtik, karşı karşıya zar atmağa başladık. Daha talihimizi anlamağa bile vakit kalmadan polisler geldiler Kumar bunun neresinde Allah aşkına? Siz bunu kumar sayar mısınız?..
Mahkeme açıldı, İkisi de kalktılar. Salona doğru giderken sarı bıyıklı Ri2a, kara kaşlı Neeml*ye sokuldu, tel Aşla mırıldandı:
—Necmli Biraz evvel söylediklerimi unutmıyasml... Hâkim sorunca, benden duydukları) a olduğu gibi anlatırsın. Yanlış bir haltedersen hapı yuttuğumuz gündür haaal...
davul
Ce. Re.
Berlin’de hayat
Şişe?i 20 Ingilize likör,
10 sterline şarap
Berlln 24 (AA) — Noel yortusunun arifesi olan bugün, Berllnde büyük bir heyecan hüküm sürmektedir. Barlarda şişesi 20 sterlinge likörler ve 10 »Veıllnge şaraplar verilmeğe başlanmıştır. Fakat bu lüksü yapabilecek bazı Almanlar varsa da, Ber-llnlllerln büyük kütlesi çok acı bir noel geçirecektir.
Tabii kara borsa her zamankinden daha faal bir durumda bulunmaktadır. Bir paltonun yarım kilo tereyağı 11c ve Londrada lûû sterlingden fazla kıymeti olan bir Lelca fotoğraf makinesinin İse bir kaz ile mübadele edildiği görülmektedir. Hem de kazı satan memnun da görünmemektedir.
İngiliz askeri İdaresi 1.500.000 Bcr-llnllyc puding ve domuz eti ve bütün Berlin çocuklarına da şeker dağıtacaktır.
[MUAZZEZ TAHSİN BERKAND^
LÂLE
Senenin en güzel telif romanı I
haydutlar teşkil etmektedir. Bununla
Radyomu.-’da davul zuma ça-l.nması bahsi, âdeta günün meselesi haline girdi. Aşağı yukarı bütün gazeteler bunu ele aldılar. Şimdi sütunlar arasından davul gümbürtüleri ve zuma sesleri işitiliyor..
DavulI.. Çocukluğumuzun musiki âleti!,. Gözümüzü açtığımız zaman ilk gördüğümüz ve sesini hemen hemen hepsinden önce işittiğimiz çalgı!,. İlk oyuncağımız!. Onun sesile ilk defa çocukluğumuzun ramazanlarında, henüz sahura kaldınlmıyacak kadar küçük bir yaşta İken tartışmışızdır, Yatağımızın içinde büzüşmüş. dışarıdan «bekçi baba» nın paUatırcasına çaldığı davulu dinlemek!., Tokmağı o kadar canla başla yapıştırır ki davul sizin evin önüne gelince tahta binanın camlan zangır zangır zangırdardı. Ya elde fenerlerle davulcunun peşine katılıp mahalle mahalle, sokak sokak dolaştığımız akşamların unutulmaz hâtırasını eski senelerimizden söküp atabilir miyiz?..
Davulu sevmemizin sebebi bu-dıır. Davul sesiie çocuklaşır, davul sesile delikanlılaşınz... Bu koca yuvarlak çalgı bizi senelerin arka tarafına çekip götürür. Davula ve onun gilmbürtülü sesine kendisinden geçilmez hâtıralarla bağlıyızdır.
Davul çalmak ince bir sanattır..
Bir kere dehşetli bir pot kırmıştım. Henüz çocuk denl'eblle* cek bir yaşta Mehter musiki takımı hakkında bir İnceleme yapmağa kalkışmıştım. Muhtelif musiki âletlerinden bahsedilirken davula sıra geldi. Ben:
— Davu! çalmak da ne olacak?. Söyle şöyle tokmağı sallamaktan İbaret !§!., demiştim.‘
Vay efendim sen misin söyleyen?.
Hakikaten büyük bir
sanatkârı olan Mehter davulcusu:
— Şu kocaman şişko davul en ince sazdan daha hüner ister efendim... dedi.
Ve bu sözlerile beni şaşırttı. Sanatkâr davulcu bundan sonra davul çalmanın ne kadar İnce bir sanat olduğunu, o tokmakların katiyen gelişi güzel sallanmadığı. fâsılalaıla vuruşlara ne kadar ehemmiyet vermek lâzım geldiğini uzun uzun anlattı.
Ve hakikaten de böyledlr. Çok basit bir surette ses çıkarıldığını. çalındığını zannettiğimiz nice şeyler vardır ki âdeta bir artist mahareti ister,,, Meselâ — davullar yan yana getirilmesi pek tuhaf olacak ama — kilise çanları da böyledlr Bu da bir nevi âdeta sanat İşidir. Ve dünyaca meşhur bazı kiliselerde sanatkâr can çalıcılar vardır. Davul da böyle tokmağı vurulunca ses çıkaran bir alet gibi görünür amma — çalanların söylediklerine nazaran — İyi çalmak çok zordur,
Netekîm bir Halkevi, bundan bir kaç sene önce, bir ihtifal yapmak istemiş, sanatkâr davulcu. aramıştı. Avlarca köylere adam çıkarıldı. Bu İşle meşgul olan arkadaşım hayretler içinde kalmıştı. «İyi kemancı buldum. Fakat iyi davulcu bulamadım!..» diyordu.
Nihayet bir kaç sene evvel Anadoludan gelen ve îstanbulda pek şöhret kazanan bir «davul yıldızı» bunun hakikaten mühim bir güzel sanat şubesi olduğunu İspat etti,
İsminde yanılmıyorsam bu sanatkâr davulcunun soyadı «Karayılan» dı. Eminönü Halkevi tarafından İstanbul festivali için köyünden getirtilmiş Tepebaşı bahçesinde bir gece İçinde meşhur oluvermişti. Herkes ve bütün gazeteler kendisinden bahsediyorlardı Karayılan, davulu
Eski Mehter takımında davul zuma „
[Arkada zurnayı çalan meşhur Etkenidir]
şefi gibi, âhenkll hareketler yapıyor, âdeta oynuyordu,
.‘Karayılanı ı en çık, en zarif kadınlar bile zevkle dinliyorlar ve seyrediyorlardı. Hattâ bu sanatkâr açık havada 5000 - 6000 kişi karşısında meşhur davulunu çalmış, şiddetle alkışlanmıştı.
Bir aralık onun Amerikaya bile gönderilmesi meselesinin bahis mevzuu edildiğini çok İyi hatırlıyorum.
Görülüyor ki iyi davulcu, sanatkâr davulcu bugün nadir bir insandır,,.
Davula ait maniler..
Bizde davula ait mâniler toplanacak olsa âdeta mühim bir «Davul edebiyatın ortaya çıktığını görürüz, .Davulumun ipi gay-tan„n diye başlayan meşhur maniden tutunuz da:
Halayıklar halayıklar Ocak başında uyuklar Davulun sesini duyunca Pirincin taşım ayıklar, manisine kadar. Buradaki
vulun sesi işitildiğl zaman ayıklanmasına başlanılan pirinç sahura yetişecek pilâvın pirincidir.
Yalnız maniler değil. İçinde davul bulunan bir çok şarkılar da vardır. Meselâ:
Çal davulcu davulunu
çiimlcsin giimlesin.. Vefasız yârim yataklarda
inlesin, inlesin.. Pek meşhur bir şarkıdır. Davula ait hesapsız sözler ve tâbirler bulabiliriz.
Asri davullar
Bugün bizim eski tarzdaki davullarımızı yapanlar da, satanlar da «kalmadı» denilecek kader eksilmiştir.
Bunun yerine bir takım asri, züppe davullar ortalığı almıştır.
Geçenlerde bir gece onlardan birini gördüm. Ve çocukluğumuzun davulunun ne hallere geldiğine şaştım kaldım. Boyasız düzgünsüz eski zaman tazelerini
andıran davullunuz makyaj yapmıştı , Derisinin yanma, silindir şapkalı, ak ak gözlü, kırmızı dilini çıkarmış bir Zenci resmi yapılmıştı, öteki yanağının derisi üstüne bacağını havaya kaldırmış bir dans kızı resmi çizilmişti.., Davulun tepesinde bir zil vardı. Ve içinde de elektrik yanınca zencinin gözleri pırıl pırıl parlıyordu. Zavallı davul... Zavallı davulumuz...
Dünkü davulla bugünkü cazbant davulu arasında ne nesil farkı... Hikmet Feridun Es
da-
KONSERVATUVAR ORKESTRA KONSERİ
Konşervaturar senfonik şehir orkestrası Cemal Reşit Rey İdaresinde İkinci konserini 27 aralık perşembe günü saat 18.30 da Saray sinemasında veriyor.
Programda Beethoven, Mozart Faurö gibi tanınmış bestekârların kıymetli eserleri vardır. Kıymetli sanatkâr Cemal Reşit Rey'ln kudretli idaresi altında orkestra tarafından verilen ilk konser çok rağbet görmüş olduğu için bu defaki konser büyük bir alâka ile beklenmek-tc-dir, __
E AKŞAM S
■r Abone bedeli
Tûrklye Ecnebi
2800
1500
800 ı.Ddlli için
Senelik « Aylık 3 Aylık
Adres pul gönderilmelidir es dcğfstİrilmez.
Kıır us 5400 rurıi' mu ■ 1800 » çil) Kuruşluk Aksı takdirde
reietonlarunız Başmuharrir: 205BH Yazı işleri: 20765 _ tdare: 20681 Müdür: 20497
Eski kafes arkası fındıkçılarına taş çıkarttın, yosma! Geceleri sabaha kadar cumbanın altında yanık yanık ahlar, oflar çeken sünepe âşıklara döndürdün bizi. Yıllardan beri uykuda bile adını anmaktan dillerimizde tüy bitti. Yakın dost sandığımız sen meğer ne kahpeymişsin! Koltuk meyhanesinin piyaz tabağından karaborsacınuı kara kucağına nasıl da atladın? Oralarda fink atarken bizi hiç mi hatırlamadın? Yıllarca süren hasret iniltilerimizi dc mi duymadın? Fırsat buldukça küçük hanımını taklide yeltenip tül perdenin aralığından pancar yanaklı değirmi yüzünü göstererek âşık avlamaya çabalıyan kurnaz beslemeler gibi. senin yerini tutmaya kalku şan pamuk yağlarını hiç de kıskanmadın değil mi? öyle ya. ahu gözlü küçiik hanımın âşıklarından. değirmi yüzlü beslemenin bıılamı varağını biliyordun
Söylemek istemiyordum amma, kendimi tutamıvmım: gel, şuracıkta sana bir itirafta bulunayım: Aşifteleşip âşıklarını kendine garez edince, o değirmi yüzlü beslemeye de fit olduk biz. Fazla naz âşık usandırır derler; smin de nazın, gururun usano verdi, pancar yüzlü besleme ile göniil avutmaya kalkıştık. Fakat ne mümkün! Nerede senin lepiska sacların, ahu bakışların, baygın kokulu yumuşacık tenin, hele o minimini piyaz tabağının kenarındaki kıvrak raksların; nerede pamuk yağı?!. Keli sakızlı, teni tekç kokulu besleme gönüllerimizde yer edemedi Aslının pamuk olduğunu rivayet ederlerse de kendisi kirli keçeden daha sert geldi bize Tadı şöyle dursun, adına ............ "
alıştı ramadık, yağım erittik.
inaklarımızı kuruttuk, yine bütün sadakatimizle görierhn» senin yoluna diktik.
Bekleyen derv’ş muradına ermiş! Çok şükür * ** müjdecileri ’ " beri gazete sahifelerinde mahpus kalan dilber adın, şu günlerde duvar reklâmlarında gözümüzü, gönlümüzü okşamaya başladı. Fakat, belli kî yıllarca akştığın kahpe cilvelerinden, asifte nazlanışlarından kolay kolav vazre-çemivorsun, Uzuıı zaman metreslik. daha doğrusu ahlâksızca kazançlarına serrrtayelik ettiğin karaborsacının iğrenç pençesinden kurtulduğunu gazeteler haftalarca evvel müidelrdilrr lâkn sen hâlâ meydana okmad-n.
Gel artık, a benim cananım efendim gel! Onlara çalkadığın göbekler, doldurduğun küpler elverir : biraz da h>zi sevindir!., Cemal Refik
bile hâlâ ağız Yüreklerimizin dillerimizi, da-
kudümünün belirdi. Senelerden
BULMACA
ü

Muharrem 20 — Kasım 48 imsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı E. 12.51 2.38 7.28 9.48 12.00 1.39 V 5 36 7.24 12.14 14.34 19.48 18 24
idarehane Babı atı elvan
Acıznusiuk sokaK No 13
•»
— Muamele vergisine—!
Tabi müesseselerin tutacakları defterler birinci-hamur mürekkep i yaymaz kâğıda temiz basılmış olarak hazırlandı, muhasipler defterle- ■ rlnl almadan ftnce bir kere görmeleri menfaatleri icabıdır.
Temiz baskı. UCUZ FIAT. 25 - 60 - 100 ve daha fazla sahlfeliler | nevefli. SATTS YERİ- İNKILAP KİTABEVİ ~~ |
EKREM MUIIİDDİN YEĞEN’in"^^^™» fevkalâde rağbet gören ve bitmek üzere olan
Alaturka ve alafranga yemek öğretimi ci'd I
Alaturka ve alafranga yemek öğretimi cild 2
den sonra
Alaturka TATLILAR, KOMPOSTO ve REÇELLER
frmlndeki ueri yeni çıkmıştır.
Kitap; unutulmuş eski fevkalâde nefis alaturka tatlılarla bugün memleketin en meşhur lokantlarının bllûmum ıpesialltelerlnl İhtiva etmek-
Boldan safa ve yukarıdan aşağı:
1 — Yeni sıtma ilâcı
2 — Buluşma mahalli.
3 — Bir izamız - Cömertlik.
4— Matbuat üyesi.
5 — Bir edat - Tersi tombuldur.
8 — Tersi meydandadır - Başına «Ç» gelirse açılır kapanır bıçak olur.
7 — Bnşma «R» gelirse matematik-
tir. - Başına «ç» gelirse bir göz rengi olur.
8 — Türk musikisi makamların-
dandır.
(i — Tersi kederi İzale eder.
10 — Bir böceğin ısırdığı yer. GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Tehlikeler. 2 — Ece. Libas, 3 — Remşerlllk, 4 — Şer, Lama, 5 — İlerlllklr, 6 — Kir, Fifa, 7 — Eb ’if, Rai, 8 — Laiakartsı, 9 — Eşimi, Asit, 10 — Karalıta.
Beyoğlu Halkevinden: Evimizdt 20/12/045 çarşamba günü saat 16,30 da Ord. Prof. Dr. Fahrinin Kerim Kökay taralından «Cinsi hayat İntizamsızlıklarının insan ruhuna tesirin konulu bir konferans verile-
cektir. Giriş kartları Halkevinden

Sahlfe 5
AKŞAM
25 AreTıT' Î945
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
Karın ağrısı
için de lüzumlu bir şeydir. Memuriyetiniz atla koy köy gezmenizi lcabettl-riyor. Ya yolda iken bir irris gelse.. Öldüğünüze yanmam, şirketimizi de büyük zararlara sokmuş olursunus. Derhal amellyeti.,
— Lâkin beyefendi.. Ameliyata bütçem müsait değil!-
— Lâkin makin dinlemem... Biz he-meıı avans veririz. Aydan ayn maaşınızdan kesilir.
Bunları Söyledikten sonra doktora döndü:
— Siz onu dinlemeyiniz efendim... Hemen hastaneye gönderiniz. Muamelesini yaptırın®.
Ahmet Faniye dönerek ilâve «iti:
— Şimdi muhasebeciye söyleyeceğim , size 500 lira avans versin.. Eğer bugün hastaneye yatıp ameliyat olmazsanız bir daha buralara uğramayınız... İşte bu kadar. Bu barsak meselesi efendim,, Düşününüz bir kere ... Barsak meselesi' Hayat demek sağlam barsak dem: k tir!..
Ahmet Fani o günü gidip hastan »ya yatmağa ve ameliyat olmağa mecbur oldu.
On aydan beri de maaşından ellişer ilra kesiliyor. Henüz bu hafta anıe-’ltyat parasını ödedi
Artık daire şefinden izin aiıuak icabet tlği zaman katiyen barsaklıınndan bahsetmiyor
, 'Bir yıldız)
Masasının üstünde yükselen İN evrak yığınının arasından büro şefinin tarafına doğru dikkatli dikkatli baktı. Ve içinden şöyle söylendi: »Hay nksi şeytan hay... Bu nalet heriften ben nasıl izin isteyebilirini ki?.. Halbuki bugün Sabrlye de muhakkak bekleyecek!.. Şimdi gidip de doğru dürüst izin İsteyecek olsam dünyada verml-yecektlr. Bârl yine uydurma bir hastalık çıkarayım....
Ahmet Fani bekârdı Ve sevgilisi çok gürel bir kadındı. Gelgeldim Sevgilisinin güz’lUğl derecesinde büro şefi de aksi idi. Bugünkü randevuya gidebilmesi için Ahmet Faninin her halde uydurma bir hastalık çıkanp izin 3 İması icabedlyordü.
Genç adam yüzüne ıstıraplı çizgiler ▼ermeğe çalışarak iskemlesinden kalktı. Büro ş‘ finin masasına doğru yaklaşırken hastalıklardan kendisine bir tanesini seçmeğe çalışıyordu. Baş ağrısı?.. Bunun için herif İzin vermezdi. Sırt ağrısı?., fifre gidince arkana tentürdiyot sürersin!.,» derdi. En iyisi büro şefinin karşısına yine onun derdi ile çıkmaktı. Ne zamandan beri Ahmet Faninin âmiri barsakln-nnrtun şikâyetçi idi. şimdi Ahmet de ona gidip karnının ağrıdığından bahsedecekti. Gûya aynı derdi çektikleri İçin adamın yumuşayacağına ve kendisine İzin vereceğine hiç şüphe yoktu, Zira büro şefi barsaklara çok ehemmiyet verirdi. İlcide bir su sağlık vecibesini söylerdi
— Hayat demek barsak sağlığı demektir...
Ahmet Fani şefin masasının başına gelince Ik! eH İle karnını tuttu:
- Efendim, müsaadenizi rica edeceğim... Cidden ıstırap içindeyim!. dedi.
Âmiri başını kaldırarak ona baktı, sordu:
— Neniz var?..
— Karnım ağrıyor efendim, karnim !..
Büro şefi go/Jüğıinü çıkardı Ehemmiyetli bir tavır takındı:
— Yaajı .. Neresi bakayım?..
Ahmet Fani ellle vücudunun bir tarafım gösterdi.
Şef sordu:
— Çok mu ağrıyor?..
— Ne diyorsunuz efendim?, ölüyorum.. ölüyorum I..
Amir de kalkmıştı
— Umumi direktör benden ton vermek salâhiyetim aldı. Ancak bar »ak sancısı nedir bilirim. Bu İtibarla sizi a ktorn göndereceğim... tztn verir o. d=«*'
Ahmet Fani memnun olduğuuu belli etmemeğe çalıştı. Çünkü şirket doktoru kendi arkadaşı idi Ve çok İyi bir ■çocuktu da... Nasıl olsa ondan izin «imak kabildi.
Fakat daire şefi masasından K*ta-mışu:
— Yukarıya, doktorun kalma beraber çıkalım... Hastalığınızı merak ettim.. deyinae hemen.
_____ Rahatsız olmayınız efendim, diye atıldı.
Fakat adam dinleaıiyordB.
_ Yok.. Sizin işin değil.. bu
kabi] hastalıklara karşı âdeta merak-İiyımdır da.. Gelip öğren e çöğün..
Yukarı kattaki doktorun yanma birlikte girdiler.
Ahmet Fani soyundu ve mucyeo». başladı Doktorun gözleri kocaman uçılmışlı:
— Derhal ameliyat icabediyer. Hiç zaman kaybetmeden hem. n dedi.
Daire şefi bir takım tıbbi ıslüefc (arla doktorla bu İşi konuşurken bu yolda malûmat sahibi olduğunu anlatıyordu. Barsak hastalığı «ma yarı doktor yapmıştt.
Ahmet Fani doktora:
— Aman efendim, VmupııŞntT deyince daire âmiri âdeta teesıdüâne çıkıştı:
— Ne demek?.. Öyle şey otar au’ Bunun mesuliyeti biraz d* Mae attttr Derhal ameliyat ölse aksınız.
— Fakat efendinv -
— Fa katı filân yok Bu sltta !*»»
İstanbul MÜH Korunma savcılığından
İlâm: 943/100
Fazla Halle ekmeg satmak sureti-le Milli Korunma kanununa muhalefetten suçlu Tophanede Medrese şokak Mehmet Efendi ilanında 13 No. da oturur Hssan oğlu 1319 doğumlu Mahmut Köroğlu hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (1) No lı Milli Korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı harekeline uyan Milli Korunma kanununun muaddel 31/2^ 59'3 üncü maddelerine tevflkafi S Hra ağır para cezaaiyle tecziyesine ve hükmiin katileştiğinde neşrine dair mezkur mahkemeden verilen 9 1/943 tarih ve 943/10 sayılı karar kavileşmekle Hân olunur Akşam gazetesiyle neşrolunacaktır. 118944)
Kara Salkım şaraplarını yılbaşında arayınız. Bu şaraplar taze üzümden yapılmış pekmez yo aJftol karıştırtl-mamytır
Zayi — 1945*46 yılına alt tramvay şebekemi kaybettim. Yenisini alacağımdan kaybolanın hükmü yoktur.
Edebiyat fakültesi 3725 Ali Çokgüicr
OPMM DOKTOR
Ftehi Erden
LA8ORATUVARI
Kan. idrar balgam mevadö* gaita tahlilleri ve t ihraç oosit a-siie eebelıönı U* c ünlerinde W kati fşşMsO yapılır
Beyoğlu Taksime gıderktu Me?ellk ınkafrı Ferah «parti-manı Tel 40534
Ingilterede spor faaliyeti
Kızlar arasında atletizm canlandı
Boksla uğraşan National Sporting Club’ün ihyası kararlaştırıldı, futbol faaliyeti de hızlandı
J945 yüksek atlama şampiyon mis Gradner bir müsabaka esnasında
Ingilterede kızlar arasında atletizm sporları, lıarb senelerinde bir duraklama geçirmiştir. Zaferin kazanılması üzerine Amatör Atletik Cemiyeti, sezonun geçmesine rağmen, çalışmalarına devam etmektedir. Bu arada 1936 seneslndenberl yüksek atlamaya çalışan ve Olimpiyatlarda memleketini temsil hakkını rakibine kaptıran Mtss Gardner ln bir muvaffakiyeti görülmüştür.
Mıddjesez Ladles Alhlcuc kulübünün bir üyesi olan Miss Gardtier. eski rakibi olan Mis» Dorothy Odon'u geçmek için çok çalışmıştır. Bugün Madam Tyler olan ve İngHterenin kızlara rast yüksek atlama şampiyonu unvanını elan muhafaza eden Miss Odon'un rekoru (1.57) dir. Miss Gord-ner 1945 senesi yüksek atlama birinciliğini katMnmuHna rağmen, (1.50) de halmiş ve rekoru kıramamıştır. Bununla beraber, çok mükemmel stili ve biiyük enerjisi sayesinde, önümüzdeki sezonda buna muvaffak olması şok kuvvetle umldedllmektedir, Kapalı salon antrenmanlarına büyük bir itina göoteren Mis.) Gardner’in hiç olmazsa rekoru egale edecefrt muhakkaktır
Diğer taranan Kizıaranısı nıuKave-met koşularında da bir hayli ilerlemeler vardır. Birmingham üniversitesi Atletik Kulübü üyelerinden Miss P. Rlchards da yartm mil '804 metre' yi 3.26 8 de bitirerek 1945 senesi yarım mil şampiyonluğunu kazanmıştır.
Bir boks kulübü ihya edilecek
Harbin gürültü, patırdı, mahrumiyet ve mükellefiyetleri arasında spor zevkinden nispeten mahrum kalmış olan İngiliz gençliği, sporun her sahasında faaliyete baştanın bulunmak tadır Bu arada îngilterenln en eski boks müenaesesi olan National 3por-tlng Club’ün ihyasına karar verilmiştir. Bu haber boks severler arasında çok büyük tHr ilgi ve sevinçle karşılanmıştır National Sporting Club, Londrada Earl's Coıırt’takl blnaları-
I
Biııninghanı üniversftetri atletlerinden Riçhards yarım mil finalinde
Din hükümet enirine alındığı 1940 senesinde faaliyetine son vermişti. Burası son yarım yüz yü İçinde en meşhur boks müsabakalarına sahne olmuştur. Meşhur Wombiey Stadyumu İdarecisi Mr. Elvin. bu hususta kısa bir beyanatta bulunmuş ve National Sporting Club'iln yakın bir istikbalde eski şerefi! «unlerlnl Taşıyacağını ve orasının da VVembley gibi hakiki
Kanun bilgileri
İş saatleri
3008 sayılı î# kanunumuza göre genel bakımından müdetinin haftada 48 saat olması esastır. Bu müddet cumartesi günleri saat 13 te kapanması mecburî olan işyerlerinde günde en çok 9 saati ve cumartesi günleri saat 13 ten sonra dahi işlemesi caiz İşyerlerinde ise günde en çok 8 saati geçmemek şartile haftanın çalışma günlerine taksim olunur,
Sağlık kaideleri bakımından günde ancak 8 saat veya daha az çalışılan yerler olduğu gibi, bunun aksine olarak, memleketin ekonomik menfaatleri bakımından yahut mahiyetleri itibarile ve istihsal miktarım mutad olan seviyenin yukarısına çjkar-mağa ihtiyaçları dolayısile günde en çok üç saati geçmemek üzere senede doksan iş gününde fazla saatlerle çalışılan işyerleri de vardır. Bundan başka seferberliğe hazırlık ve seferberlik esnasında Bakanlar Kurulu memleket müdafaasının iktıyaçlan-nı temin eden işyerlerinde fazla çalışmağa lüzum görürse işlerin cinsine ve ihtiyacın şiddetine göre günlük iş müddetini İşçinin azamî çalışma kabiliyetine çıkarabilir.
Madenlerde, taş ocaklarında çalışanların bu yerlere inip çıkması için geçen zamanlar, demiryollarının, köprülerin ve sair yolların yapılması veya-tamiri işlerinde yanıldığı gibi ifçtlerin oturdukları Ter
bir sportmen kaynağı olacağını müjdelemiştir
Meşhur futbolcular formlarını buluyorlar
Harb hizmetlerinden dönen futbolcular da yavaş yavaş formlarına girmektedirler. Bunlardan henüz 26 yaşında olmasına rağmen, en yüksek dereceyi bulan Lawton, eşinin sıhhati yüzünden Everton Kulübü direk-türlerinden kendisinin Güney İngil-tereye naklini rica etmiştir. Lavton, Ingiliz futbol meraklıları tarafından çok sevilen Stanley Matthevs kadar popülerdir. Böyle bir nakil için kendisine hiç olmazsa 10 Mn İngiliz lirası verilmesi İcabeder ki, Güney İngil-İerede bu durumda kulüp yok gibidir.
LaTton'dan başka İngiltere milli tuk un inin sol İçi Len Goulden de Chelsea takımına geçmiştir Btı nakil1 yeni kulübe 4 bin İngiliz lirasına ma-lolmuştur. Geçen mevsim İngiltere kupasını kazanan kalocl WUUams‘ın Wa!saH‘den Wolverhampton Wande-rerse’e geçmesi İçin 5 bin İngiliz lirası verilmişti. Manchester Clty'nln İrlandalI beynelmilel sollçi Peter Do-herty’nin Derby kulüplerinden birisi-ı ne nakledecekleri söylenmektedir
Arsenal kulübünün 1938 de 14 bin 1 İngiliz lirası gibi rekor bir ücret öde-ywek takımına aldığı Byrun Jöne», en son olarak Birmingham’da Villa Park'ta Aston Villaya karşı oynamıştır. 50 bini aşan bir seyirci kütlesi, mevsimin bu en kalabalık maçında Bryn Jones'u hararetle alkışlamıştır. Bununla beraber Byron Jones, henüz kati bir karar vermiş değildir. Fakat Arsenal Kulübü, t. akımlarının bu kudretli elemanını devamlı surette aralarında muhafaza etmek için her türlü fedakârlığa katlanmağı göre almış gibi sürünmektedir. Gal eyaletinin yetiştirdiği bu kıymetli futbolcu, bilhassa sürati ve sert şutlerUe temayüz etmiştir.
den çalışacakları yer® hep birlikte götürülüp getirilmeleri esnasında geçen zamanlar, işçinin işinde ve işverenin her an emrine hazır bir halde bulunmakla beraber ça-lıştınlmaksrzın ve çalışacak işi bekliyerek boş geçirdiği zamanlar, uhdesindeki işin asıl işyerinde görülmesi ica-beden işçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işverenin evinde meşgul edilmesi suretile işini yapmaksızın geçen zamanlar, emzikli kadın işçilerin çocuklarına süt vermek için tâyin edilecek olan zamanla' günlük kanuni çalışma müddetleri ic’nde sayılır ve bu sebeplerden dolayı işçi ücretleri hiç bir türlü «»VcHtmeŞe uğratılmaz.
Beş saat veya daha az müddetli işlerde dinlenme vermek mecburiyeti yoktur. Fakat sekiz saatten az müddetli islerde yarım saatlik, sekiz saat veya daha fazla müddetli is lerde bir saatlik bir dinlenme paydosunun çalışma müddetinin ortalama bir zamanında verilmesi mecburîdir Dinlenmeler çalışma n»IWet! içinde sayılmaz
İşçiler, dinlenme müddeti hariç, gece sekiz saatten fa? la çalıştırılamaz. On altı yaşını doldurmamış çocukla rın, her hangi işte olursa olsun, günde sekiz saatten fa? ■a ça.hMırılmRtar’ yasaktı >
Avııkav. u, r.vet Ağış

|Halkevleri - Kurumiarj
★ Lsıanbuı A*, aairesı basKan lığından: 1 — İlli sayılı «ununa» 14. maddesi gereğince 927 doğum u muvazzaf eratın İlk yoklama larile her doğumlu yedek eratın yıllık yoklamalarına 1 ocak 946 gününden İtibaren, askerük şube merkezlerinde (Köylüler köylerinde) başlanacaktır
2 — Yedek eratın hangi doğumlularının hangi gün yoklanacakları şube kanısında asılı çlzaelerlç belirtilmiştir.
ir İst AS. D. Başa, uğuldan Yd Sb. ve As. M?, lana basarda hizmete-çağırılmalan 1076 sayılı kanunun 14. maddesi İkinci fıkrası (Yd Sb. la-rın hazarda hizmete çağırılmnları As. ş. lertnln resmi mühürlerini han celp pusulalaruıın kanuni ikametgâha tebliğ sureliye yapılır Bu pusulalar davet olunan zata imza ettirilememiş olsa dahi muteberdir) gereğince yapılmakta olduğundan belirli sürede kanuni mazcrıtl olmadan şubeye baş vurmayanlar yargıçlığa verileceklerini ve ağır ce?a göreceklerini bilmelidirler
YENİ YAYIN
NAMIK KEMAL
Namık Kfnuüln 105 uıcl aoğura yıldönümü münasebetiyle Hilmi Yü-cebaş tarafından kazırlanan bu kitapta tanınmış (105) edip ve şairimizin NamLk Kemal iıakkındukl düşün cebelerini. şiirlerini, hâtıralarını, büküm ve tahlillerin! bulacaksınız. Kitaba Nanııt Kemalin krolonalojist, bibllyopgrafyası ve seçme yazılan da konulmuştur Bütün okuyucularımıza tavsiye ederiz. (75) kuruş flat-le bayilerde ye Köprü Kifabevlnde satılmaktadır
GÜZELLİK DÜŞKÜNLERİ
KOMAN
Yazan: Henrl Duvernote Tercüme eden: YA - Nû
Tefrika No. 3
On sene sonra, ba havalar- [ dan vazgeçeceğine dair sana söz veririm. Boyuna paata yer, şişmanla- i rım. Fakat, şu seneler bana müsaade «t. Germalne'clğim. j
Germaine: i
— Tabii, ederim. - dedi. ;
— 8cn de ileride ihttyariamanın ı can sıkıcı bir şey olduğunu görecek- 1 Mn ]
- Adam beni geç! 1
— Allah Allah! Nedenmiş »ica ede- t tim? j
Genç kız, aynada keadine bakıyor- ı du Yüzü Vâzıh şeküde görünüyordu. ] — Neden olduğu malana lşta._ Ga- > gem...
Bayan Arblgeon, itiraz eltt:
— Ne gagam? Cromleeh buraunsMİ ı gaga mı diyorsun? Halbuki kâçüMft-ğünde ailemize has burnunla İftarar ediyordun. «Dedemin busnlyie annemin burnu bende de var.» (Uyor*tam-
— Lâf aramızda şimdi artık bar-nııtnılan dolayı gurur duymuyorum.
Germaine, parmoğıjde banuma de- ı
mek mümkün gibi görünüyor.
Bayan Arbigeont, cani sıkılmış bir halde yerinden sıçradı:
— Yok, onu hiç aklımdan geçirmedim. Zaten benim saçma sapan sözlerim senin zihnine böyle fikirler sokuyor. İkimiz de nasılsak Öyle kalacağız, anlaşıldı mı? Şimdi nasılsak. Crom-lcch'lare has aile burnu bendç de var. Buna rağmen beni son derece sevdiler. Babanla ben aşk İzdivacı yapmıştık. Gayet iyi biliyorsun. Evet, drahomam vardı, doğru. Fakat, baban, drahomayı aklından geçirmemiş. Bana yüz kore yemin etti kİ. beş param ol-Biaaaymış gene beni alırmış.
Germatne:
— Buna eminim. — dedi. — Haydi-ktmıa başka şey konuşalım.
n AMHLİYAT
O yaş M inşan JtaRjen çulcun olmalı.
3. de Maistre
Bayafi Arblgeont, sağdan soldan «ıatam e t almağa başladı. Artlsi’ertn saatini bekliyor, onları daha ya-
ancak
nuyordu. Bir altmışlık komedi aktrisi var, diyorlardı. Yüzünün derilerini çektirmiş, göğsünü kaldırtmış, bacaklarının yağını eritmiş, tirendazhğın timsali gibi kalmıştı. Kendisinden genç olan meel«ktMİarı onunla alay ediyorlardı amma, bu kadın, şöhretinden aldığı gururla, hâlâ gülümsl-yeblliyordu Ve şöhreti zedelenmemişti.
İjt« tiyatronun kapısında, bu aktris. kendisine pek yakından bakıldığını farkedorek Bayan Arblgeon’a1 doğru bir adım attı; Germalne’ln annesi de aktrise istidadından ve güzelliğinden dolayı kompliman yaptı
Aktris, teşekkür etti ve kucağında götürdüğü biiketten bir gül kopararak takdirk&nna uzattı; biraz da nefes nefeoc, acele ederek, otomobiline bindi ve kayboldu.
Gül, solmuştu. Bayan Arblgeont çiçeğin hazin kokusuna genzine çek-U; sonsa gtHü çan taama attı ve mahcubiyetti» lânetler yağdıadı. Derhal yaklaşarak, mevzua girmek lâzımdı;
«— Madam! Affedersiniz, fakat bana dediler M.„ Kendim bu tecrübeye girişmeden evvel sise sormağı nrmı ettim,..* demeliydi.
Beyan Acbigeone. omuz şüirtl. Şüp-iıesât, sade» şifa verecek bir cevap atam i? uçaktı, Muhatabı on* şöyte diyecekti:
Madam... o duyduklarınız efsanedir.» Ve. İstihfafla dudaklarını büzecek-tl.
Esasen kendi yakınlarında başka misaller mevcuttu. Mine Lecolbuque kendine güzellik ameliyatı yaptırdığını, tazo ve sevimli gergin yüzüyle saklıyabllecek durumda değildi: boynu da o kadar düzelmişti ki, kocasının salın aldığı yosmavarl küçük incileri artık mütemadiyen takmak zorunda kalmıyordu. Bayan Arblgcont bu al*abmı ziyarete gitti. Kendisini yaldızlı, kırmızı salonunda, krem divanında. siyah kadife yastıklarına yaslanmış buldu. Maalesef, bu yastıklardan birine lenfavl bir züppe uzanmış, afyon içercesine koyu renk bir sigarayı tüttürüp duruyordu.
Bayan Abigoont bu züppeyi evvelâ yabancı biri sandı: ziça oğlan konuşmaktan kaçmıyordu. Ancak ayrıldığı zaman delikanlı:
(Au plaislr» dediği zaman, Fransız olduğunu. Paris mahalle ağzından anladı.
Bitişik, küçük odada, bayan. Arbl-geont esrarını döktüğü sırada güzellik ameli yalını kastederek şöyle dedi:
yapmağa arzum var.
Ev sahibesi onu takdis etti:
— Değil mi? Bu çocuk pek cazip, pek de neşeli Hele gramofon plâkla-
yoktur... Hem. neylersiniz. İnsan, bir kere doğar.
Bütün bu güzellik ameliyatlarını yaptıranlar arasında, pek az. kimse kendi öz kocasına giiz-el görünmeği hedef tutuyordu.
Bayan Arblgeont, araştırmalarına devam etti. Öğrendi kİ, bir doktor, neşterle yalnız çehreyi değil, bütün vhcudu tepeden tırnağa kadar değiştirmek kudretin! haizmiş. Bu mucizeyi başarmak üç aylık işmiş. Günde iki saat müddetle işkenceye tahammül gerekmiş.
Bu doktor, uzak bir memlekette otururmuş. İnsan kendi sırası gelsin diye onun muayenehanesinde nöbet beklermiş. Ameliyatı yaptırmak için de âdeta küçült bir servet sarfetmek lâzım gelirmiş. Fakat bütiln bu müşkülâttan sonra; netice! Ameliyattan sonra cenup plajlarından birinde güneş banyosu yapmak ve vn tenkitçi nazarlara meydan okumak ho? olacak!
Bütün bunları öğrendikçe, bayan Arblgeont:
( Zavalh kadınlar! - diye düşünüyordu. - Evvelce hicapları yüzünden
dc sizin gibi vücutlarının özürlü yerlerini örterlerdi. şimdi aksi oldu: tashih ettirip teşhir etmek lâzım. Kışın balo elbiseleri var, yazın da mayolar. Şimdi güzel olmak Ar ve hâya İcabı oldu.
Bu fende Heri atılan adımlardan dolayı memnunluk duydu. Daha evvelki devirlerde güzellik cerrahisi bir emekleme devri geçiriyordu: Parafin şırıngaları çok kötü neticeler vermişti, Suratlar bir zaman sonra büsbütün berbatlaşmıştı; göğüsler, cevis torbalarına dönmüştü. Bir vakit kendilerini böyle güzelleştirenler, artık tashih kabul etmez olmuştu. Hattâ bir de fedakâr kocadan bahsediyorlardı; ilk tecrübeyi kendi üzerinde yaptırmak İstemiş; yanaklarından biri koskocaman olmuş. O ârızayı. fedakârlığının nişanesi olarak, ömrünün sonuna kadar taşıyacakmış. Karısı tedbirli davranarak geride katmış; kendini, sonra, daha usta bir cerraha emanet etmiş, şimdi, elli sekizinde olduğu halde, azıcık yorgun bir tazeye benziyormuş. Bir gün evvel fazlaca dansetmlş bir tazeye' Doğrusu aranırsa, bu tarz kadınlar gençliğin tayflarını andırıyorlardı Incil’in bir düsturu vardır: «Eyvah size, gülenler, ağlıyachksınız!» İşte bu ilk ameliyatları yaptıranlar da, en hafif tebessüm hakkından mahrumdular.
Bayan Arblgeont «evvel ve sonra»-lı albümleri gözden geçirdi; fakat bilhassa kendi duovmunu inceledi.
25 Aralık 1945
Saygısızlıkla savaş
Derneğin tüzüğünü neşrediyoruz
l Önergelerin görüşülmesi ve bunlar hakkında bir karar alınması.
5) Toplantıda bulunan asli üyeler tarafından yapılacak dileklerin lnce-. lenmeal ve bir karara bağlanması.
Madde 12 — Adi ve olağanüstü ge-. nel kuru) toplantılarının gündemleri yönetim kurulu tarafından hazırlanır.
Madde 13 — Âdi ve olağanüstü genel kurul toplantılarında ancak gündemde yazılı maddeler görüşülür.
. Mevcudun cn az yirmide biri tarafından istenen maddeler gündeme konur. Kararlar çoğunlukla verUir.
Madde 14 — Âdi ve olağanüstü genel kurul toplantılarının görüşme ve karar tutulmaları genel kurula bakanlık eden başkan He kâtip tarafından İmzalanarak saklanmak üzere yönetim kuruluna verilir.
Kararlar şehirde çıkan iki gazete He ilân edildiği gibi yeni yönetim kurulu üyeleri hüviyetleriyle tüzükte yapılan — eğer yapılmışsa — değişiklikler bir hafta içinde valiliğe bildirilir.
Madde 15 — Yönetim kurullı üyelerinin iş süresi iiç senedir. Bu sürenin sonunda yeniden seçilebilirler.
Madde 16 — Yönetim kurulu Derneğe alt. bütün işleri çevirmeye yetkili ve genel kurula karşı sorumlu bir kuruldur.
Madde 17 — Yönetim kurulu altı kişiden meydana gelir. Bunlar aralarından bir başkan, bir genel sekreter ve bir muhasip seçerler ve kararlaştırılacak günlerde toplanırlar. Başkan göreceği lüzum üzerine yönetim kurulunu her zaman toplantıya çağırabilir.
Madde 18 — Yönetim kurulu, başkanın yokluğunda genel sekreterin başkanlığında toplanır. Yönetim kurulu toplantılarında en az dört üyenin bulunması gereklidir. Kararların kesin olması için cnaz dört üyenin birleşmesi şarttır.
Madde 19 — Yönetim kurulu; Derneğin amacına ulaşması İçin gerekil olan çalışmalarda bulunur ve bu çalışmalara alt üç seneUk devrenin hesap raporların» ve bllânçolarını ve gelecek yılların bütçesini tanzim ederek genel kurulun oyuna sunar.
Madde 20 — Yönetim kurulu kararları, karar defterine yazılarak hazır bulunan âzayh İmza ettirilir.
Madde 21 — Derneği, yönetim kurulu başkaniyle, genel sekreteri temsil eder. Yönetim kurulu kendi üyelerinden bir veya bir kaçına ayrıca genel veya mahdut temsil yetkisi de verebilir.
Madde 22 — Yönetim kurulu üyeleri Derneğe alt çalışmalarından dolayı hiç bir ücret almazlar.
Denetim kurulu
Madde 23 — İki kişiden kurulan, denetim üyeleri üç sene İçin âdi genel kurul toplantısında seçilir. Bu sürenin sonunda tekrar seçilmeleri caizdir.
Madde 24 — Denetim kurulu üyeleri. Derneğin bütiin hesaplarını ve defterlerini denetler ve üç senelik raporlarını genel kurula sunarlar.
Madde 25 — Denetim kurulu üyeleri Derneğe ait çalışmalarından dolayı hiçbir ücret veya tahsisat almazlar.
Derneğin defterleri
Madde 28 — Üye defteri; Dernek üyelerinin hüviyetleri, Derneğe giriş tarihleri, senelik yüklemleri bu deftere yazılır.
Karar defteri; yönetim kurulunun kararları, tarih ve numara sıraslyle bu deftere yazılır ve kararların altı mevcut yönetim kurulu üyelerinin imzalariylc onanır.
Gelen - giden kâğıtlar defteri; gelen ve gönderilen yazılar tarih ve numara amaalyle bu deftere yazılır ve gelen kâğıtların asıliarı ve gönderilenlerin kopyaları tarih ve numara sırasiyle dosyalarında saklanır.
Gelir ve giderler defteri. Dernek adına alman bütün paraların alındıkları ve ödenen paraların da ne İçin ve nereye ödendiği açık olarak bu defterlerde gösterilir.
Demeğe girme vc demekten çıkma şartları
Madde 27 — Derneğin, asil ve fahri olmak üzere iki çeşit üyesi vardır.
Madde 28 — Asli üye olmak için:
1) Türk tebaası olmak. *
2) Medeni haklara sahlbolmak ve 18 yaşını bitirmiş olmak,
3) Hiç bir suçtan dolayı mahkûm olmamak.
4) Yüksek öğretim okullarından birini bitirmiş o|i*t bir meslek sahibi bulunmak.
5) Yüksek öğretim okullarından birini bitirmemiş olduğu halde yönetim kurulu kararlyle asli üye olarak Derneğe alınmasında fayda görülmüş olmak şarttır.
8 ı Resmi okullar öğretmenlerinde yüksek öğretimi bitirmiş olmak kaydı aranmaz.
Madde 29 — Bundnn önceki 27 İnci maddede yazılı şartlan taşıyan ve aslî üye olmak istlyen her Türk vatandaşın kendi imzası altında yazılı bir İstek kâğıdı ile beraber İki foto-ğraflsile Dernek bürosuna İsteğini bildirmesi gerektir.
Bu dilek kâğıtları yönetim kurulu tarafından incelenerek İsteklinin asli üyeliğe alınıp alınmıyacağı kararlaş- « tırılır. Üyeliği kararlaştırılanlara I keyfiyet yazı İle bildirilir ve Istciyi- 1 den »sağıdaki yazılı taahhütname
istanbuida «Saygısızlıkla Savaş Derneği» adı altında bir dernek kurulduğunu biliyoruz. Kuranların amacı birbirimize hürmeti, kanun ve nizamlara riayeti teinin etmektir. Kendilerini bu güzel İşe vakfedenler ellerinden geldiği kadar çalışıyorlar. Derneğin tüzüğünü aşağıda neşrediyoruz :
Saygısızlıkla savaş derneği tüzüğü
Derneğin adı: Saygısızlıkla Savaş Derneği. «Kıraca; şa. sa. de.)
Kuruluş amacı: istanbuida belediye nizamlarını tanıtmak ve saydırmak, İstanbul şehrinde Heri, medeni bir şehir topluluğu yaşayışının gerektirdiği karşılıklı saygı âdabını kökleştirmek ve yaymak için çalışmaktır.
Kuruluş tarihi: Temmuz 1945
Genel merkez: İstanbul Ankara caddesi No. 57 hususi daire. Kolları yoktur.
Derneğin adı ve merkezi
Madde 1 — Aşağıda adları yazılı kurucu üyelerle sonradan üye olacaklar arasında bu tüzükte gösterilen amaç için çalışmak üzere (Saygısızlıkla Sava? Derneği) adiyle bir dernek kurulmuştur. Demeğin merkezi: İstanbul Ankara caddesi No, 57 de hususî dairedir. Derneğin kolları yoktur.
Derneğin amaçlan
Madde 2 — Demeğin amacı:
A) İstanbuida belediye nizamlarını tanıtmak ve bu nizamların uygulanmasında, hemşehri yaşayışına sağlanması düşünülen karşılıklı faydaları anlatmak ve nizamlara saygıyı göstermeğe gereğinde davet etmek.
B) İstanbul şehrinde ileri, medeni bir şehir topluluğu yaşayışının gerektirdiği karşılıklı saygı âdabını kökleştirmek ve yaymak için çalışmaktır.
Derneğin kurucuları
Madde 3 — Derneğin kurucularının öz ve soyadlarlyle meslek ve oturma adresleri aşağıda yazılıdır.
Zeki Zeren. Doktor: Kadıköy Bahariye No. 71, kat 1.
Sadi Bekter. Banka Müdürü: Kadıköy Moda- C. 218.
Muharrem Nail Akdoğ. Avukat: Maçka Muradiye Ömer Rüştü 3. No. 36
Üveye Maskar. Veteriner doktor: Haydarpaşa Yeldeğirmenl S. No. 3 D. 8.
Mehmet Arınç. Doktor: Kadıköy Moda C. Tayyare Apart. No. 3.
Sami Gürsoy. Tüccar: Kadıköy Bahariye İleri S. No. 2.
İhsan Karlıklı. Doktor: Bahariye Nevzemln B. No. 20.
Bu kurucuların hepsinin uyruiuğu Türktür.
Derneğin fahrî başkam ve koruyucusu
Madde 4 — İstanbul vali ve belediye reisi Derneğin fahri başkanı ve koruy ucusud ur.
Derneğin yönetimi ve teşkilâtı
Madde 5 — Derneğin yönetim ve denetim organları aşağıda gösterilmiştir:
A) Gene) Kurul
B) Yönetim Kurulu
C) Denetim Kurulu
Genel kurul
Madde 6 — Genel kurul Derneğin kayıtlı asil iyelerinden kurulur. Her üyenin bir oyu vardır.
Madde 7 — Genel kurul toplantılarında üye olmayan hemşerUer bulunabilir, fakat fikir beyan edemez ve oy veremez.
Madde 8 — Genel kurul âdi veya olağanüstü olarak toplanır. Adi genel kurul (3) senede bir defa, İstanbuida Yönelim kurulu tarafından yapılacak çağrı üzerine toplanır. Çağırı en aşağı Ski gazete ile ilân suretiyle yapılır. Bu ilân en az üç gün önce: günü, yeri ve saati gösterilerek yapılır ve hükümete haber verilir. Olağanüstü genel kurul: yönetim kurulu tarafından görülecek lüzum üzerine veyahut Demek üyelerinin beşte biri tarafından yönetim kuruluna yâîfi İle yapılacak müTacaat üzerine yönetim kurulunun çağırıslyle her zaman toplanabilir.
Madde 9 — Genel kuru), yönetim kurulu başkanı veya vekillik vereceği yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından açılır. Genel kurul oturumlarını İdare etmek üzere bir başkan ve İki kâtip seçilir.
Madde 10 — Genel kurulda bütün seçimler gizil oyla yapılması teklif ve kabul edilmedikçe* açık oyla yapılır. Kararlar çoğunlukla verilir. Sc-ı çimlerde eşit oy alanlar arasında kur’a çekilir.
Demeğin feshine ait kararlarda oyların en az üçte İkisi kadar çoğunluk şarttır.
Madde 11 — Genel kurulun öliev ve yetkileri şunlardır:
1) Altı üyeden kurulan bir yönetim kurulu He iki üyeden kurulan denetim kurulu üyelerinin ve aynı sayıda yedeklerinin seçilmesi.
2 ı Yönetim kurulu tarafından sunulan (3) senelik hesap raporu İle bilanço ve denetim kurufû raporunun İncelenmesi ve yönetim telîrıılu üyelerinin ibran.
3> Yönelim kurulu tararından hazırlanacak üç senelik bütçe projesinin görüşülüp onanması.
4’ Yönetim kurulu veyahut Derneğin beşte bir üyeleri tarafından teklif
Madde 30 — Aslî üyeliğe alınması kararlaştırılan her aday ut. Demeğin amacı için çalışmağa şerefi ve namusu üzerine sör. verdiğini yazılı bir taahhütname ile yüklenmesi sonunda asli üyeliğe girmesi İşi tamamlanmış olur.
Madde 31 — Derneğin bir gülcüğü (Rozet) vardır ve yalnız aslî üyeler, tarafından taşınabilir. Üye, bunun değerini ödeyerek Dernek bürosundan elde edebilir. Bu İsteğe bağlıdır.
Madde 32 — Her asli üye yazı ile bildirmek ve borçlarını ödemek şar-tlyle Dernekten çıkabilir.
Madde 33 — Derneğin amacını kendisine ülkü edinen ve kendi çevresinde kötü tanınmamış: bir suçtan ötürü mahkûm olmamış her Türk vatandaş Derneğin fahrî üyesi sayılır. Derneğin gelirleri
Madde 34 — Derneğin gelir kaynakları şunlardır:
A) Asli üyelerden bir defaya mahsus ve en çok tutarı iki lirayı geçmemek üzere yönetim kurulu tarafından miktarı kararlaştırılarak alman giriş paraları.
B) Senede en azı 3 ve en çoğu 10 lirayı geçmemek üzere asli Üyelerin yüklenecekleri aldat. Bit aldat seneliği her sene ocak ayında toptan ve peşin alınır. Sene içinde kaydolunan üyelerden girdikleri yılın bütününe alt yüklem peşin alınır.
O) Özel ve tüzel kişilerden yapılacak teberrüller.
Ç) Senede iki defayı geçmemek üzere tertiplenecek müsamereler hasılatı.
Derneğin feshi
Madde 35 — Genel kurulun 10 uncu maddesinde yazılı çoğunlukla, Derneğin amaçlarının yerine getirildiği ve çalışmasının devamına lüzum kalmadığına ve yahut, çalışmasını, amacının tahakkuku İçin yeter görmediğine karar vermesi halinde Dernek fesholunur. Yalnız genel kurulun fesih kararı vermesi için üyelerin en az üçte ikisinin hazır olması şarttır. Bu suretle çoğunluk olmadığı takdirde, ikinci defa, bir sebep gösterilerek, tüzüğün 8 inci maddesi gereğince üyeler genel kurul toplantısına çağırılır. Bu ikinci toplantıda üyeler sayısı ne olursa olsun mevcudun üçte ikisi oyu ile karar verilir.
Fesih kararı vermek üzere yapılan genel kurul toplantılarında hükümet komiserinin hakir bulunması şarttır. Fesih kararından sonra keyfiyet valiliğe bildirilir. Eğer valilik fesih kararını tasdik etmezse, yeni bir yönetim kurulu kuruluncaya kadar Derneği hükümet komiseri idare eder.
Madde 36 — Fesih halinde Derneğin bütün varlığı Kızılay Derneğine verilir ve 3512 numaralı Cemiyetler Kanununun 27 inci maddesi hükümlerine göre hareket edilir.
Geçici hükümler
Madde 37 — Demeğin kuruluşuna alt hazırlıkları yapmak ve Derneğin kuruluşundan sonra iki âdi genel kurulun toplanacağı tarihe kadar Derneğe alt yapılması gereken İşleri görmek üzere aşağıda adlan ve adresleri yazılı kimselerden geçici bir yönetim kurulu teşkili Derneğin kurucuları arasında kararlaştırılmıştır.
Profesör doktor Zeki Zeren Kadıköy Bahariye No. 71
Sadi Bekter Kadıköy Moda C. No. 218
Muharrem Nail Akdoğ Maçka Muradiye Ömer Rüştü S. No. 30
Ptoî. Dr. Üyevs Maskat Haydarpaşa Yeldeğirmenl S. No, 3 Daire 8
Doktor Mehmet Arınç Kadıköy Moda C. Tayyare Apart. No. 3
Sami Gürsoy Kadıköy İleri S. No. 2
Dr. İhsan Karlıklı Kadıköy Bahariye Nevzemln 8. No. 20
Bu geçici yönetim kurulunun görev ve yetkileri ilk âdi genel kurul toplanış tarihinde sona erer.
Madde 38 — İşbu tüzüğün içindeki maddeler üzerinde sarahat bulunmadığı kanaati hasıl olduğu veya tereddüt halinde 3512 numaralı kanuna uyulur.
tipît
ÖKSÜRÜK
ve BRONŞİTE KARŞI
Zayi — Rize nüfus meni urluğundan almış olduğum nüfus cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü kalmamıştır.
Rize: İkizd*re nahiyesi Ayvalık ____ köyünden Bahadır Yağcı _
YAZIHANE — Müessesatı Tesmiyede çalışmak üzere İş arıyorum. Hesap, daktilo bilirim. Askerlikten İlişiğim yoktur. Akşam gazetesi: N. O riimuzu. 297 — 2
(J- İŞÇİ ARIYANLAR
LİSE MEZUNU — Veya muadili hesap işlerinden anlayan, iki bin lira kefil verecek bir bayan aranmaktadır. İngilizce bilen tercih edilir. Taliplerin; Çarşıkapı tramvay cad. 69 No. Eriş Kundura Mağazasına müracaatları. 265 —
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: YÜKSEK İKTİSAT ve TİCARET — İktisat fakültesi, Ticâret lisesi mezunu aranıyor. 202 — 4
ORTA YAŞLI — Bir Alman mü-rebblycsl acele aranıyor. Rumuz: A B. müracaat. 278 -- 1
İŞÇİ BAYANLARA BİR MUTEMET MEMURA İHTİYAÇ VARDIR — Mü-essesemizin atejye servislerinde çalıştırılmak üzere işçi bayanlardan mada, mutemetlik İşlerini blhakkin tedvir edebilecek faal kabiliyetli bir memura İhtiyaç vardır. Memurun nakdi kefalet Ibraa şarttır. Müracaat: Ali Sald Ömer Galata Voyvoda han zemin kat saat 17 - 19 287 — 2
KUVVETLİ DAKTİLO ARANIYOR— Postahnne ve Adliye karşısında Altıncı Noterliğe müracaat. 269 —
BAĞDAT'TA ÇALIŞMAK ÜZERE BAYAN ARANIYOR — Bar ve kabada çalışmak üzere iki Türk bayan aranıyor, Şerait ve tafsilât İçin (Havana) Bar Rashld Street 368/1 Bağ-dad - Irak. 296 — 2
^-SATILIK EŞYA
SATILIK FRAK VE SMOKİN -Çok İyi kumaş ve mâlıtnfe ile İsten -bulun maruf bir terzisinin dikişidir. Yepyenidir. Postane karşısında Büyük .Kınaelyan hanında 31 numara* da görülebilir, Telefon 34 - 32 284 —
AZ KULLANILMIŞ — Truvakar ar-jante ceket ehven flat He satılık, görmek isteyenler Çiaekpazar Altıparmak han No. 7 her gün saat 12-16 ya kadar. 294 — 4
SATILIK TAKSİ OTOMOBİLİ — 1839 modeli Fiat marka beş lâstlkll (ikisi çok ymi, üçü orta) altı kişilik, elan çalışmakta bir otomobil sahibinin taşraya gideceğinden saühktır. Görmek ve İzahat İçin Taksimde Fiat garajında bay Gallb'e müracaat. 299 — 3
EL İŞİ YATAK ÖRTÜSÜ SATILIYOR — Çift karyolalık, zarif desen, ketenden, el işi örtü satılmaktadır Yeni evlenenlere fırsat. Taksim. Cumhuriyet cad. Garaj istasyonu karşısında heT gün sa. 13 - 15 e kadar 85 No. 300 — 2
SATILIK ACELE — Avrupada dikilmiş bir frak ve bir smokin, yepyeni vaziyette Müracaat: Beyoğlu iş Bankası karşısında. Emir Nevruz sokak No. 7. Perlkll. 301 — 2
£ — Kiralık — Satılık
6,000 LİRADAN 500.000 LİRAYA -Kadar emlâk almak ve satmak, ipotek yapmak kârlı İşi olup devir veya ortak istiyenlcr vekâlet de kabul eder emniyet ve itimat edilir bir müessesedir. Beyoğlu Büyük Parmak kapı cadde üzerinde köşe başı No. 4 Kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif özalp’a müracaat. Tel: 42396 109 - 10
KALORİFERLİ YAZIHANE — 5 oda bir daire 2 oda lçlçe ve tek oda kiralıktır.' Galata Rıhtım caddesi Veli Alemdar han kahveci Yunus. 87 - 5
SATILIK APARTMAN — Nlşanta-şmda 21 metre cepheli altı ve yedişer odalı 12 daireli mükemmel apartmanın yarısı satılıktır. Bir dairesi bos verilecek. Müracaat Beyoğlu İstiklâl caddesi 125 Telefon 40455. 198 - 5
BÜYÜK FIRSAT — Samatva Ha-cıkadin caddesi 110 No, ’ı 8 daireli manzaralı yine Balıkçı sokak 60 No.ll 4 daireli apartımanlar satılıktır. Sirkeci Tahran palas oteline müracaat. Tel: 24652. 212 -
ACELE DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Cağaloğlu Yer?-batan caddesinde Nete apartımanı-ıın altında No. 47, 288 — 1
ARSA SAHİPLERİNE — Ayazpaşa-dh Cihangirde arsa salın alacağım. Satmak isteyenler 44011 numaraya telefonla saat 12 den 14 e kadar bil-clirmclcrl rica olunur. 280 — 4
Kü Cu X IÎAWa Rl
İŞ ARIYANLAR
İNGİLİZCE MUHASEBEYE VAKIF — Fransızcası, Tiirkçesl mükemmel İthalâtı bilen tecrübeli muhabir saatlerle yahut toiltiin gün İçin iş aramaktadır. P. K. 1539 tahr. müracaat. 285 —
DEVREN — İyi ve zengin muhiti ve bol müşterisi olan bir bakkaliye devredilecektir. Pangaltı Haljâskâr-gnal caddesi 178 berber Halil DJrılımana müracaat. 302 _ 2
KAGİR EV, MAĞAZA ARDİYESİYLE — Birlikle satılıktır. Fabrika ve her türlü İmalâthaneye elverişli Sul-tanhamam Molntaşi sokak No. 2ö. Taliplerin iş bankası müdiirü bay Nlhada müracaatları. 304 — 2
DEVREN SATILIK BAKKALİYE -Maçkûda tramvay caddesi üzerinde İçinde telefon ve Frljlderll bakkaliye devren satılıktır. Müracaat: Maçka Sllâhhan? cad. No. 49. Telefon: 84026 303 — 3
NİŞANTAŞINDA DEVREN SATILIK BAKKALİYE — Dört yo) ağzı köşe başında büyük Frljlderll İyi bir kâr temin eden temiz ve muntazam bir bakkaliye dükkânı acele satılıktır Müracaat: Nlşarıtnş Güzelbahçe sokak 6 numaralı dükkâna. 264 —
BOSTANCI — Asfalt caddeye 176 m. cephesi İki kuyu elektrik çok güzel manzaralı 13 dönüm arsa laalei şuyulu 28,'XIL'1945 günü Kadıköy sulh mahkemesi başkâtipliğinde satılıktır. Saat 4,30-6 arasında T.: 43989 müracaat. 283 —
İYİ KIRA İLE — Eşyalı veya eşya-sız az çok güneş görür, rutubetsiz bir oda aranıyor. Ayakları romatizmalı bir baya bakımı da üzerine alacak aile tercih ve memnun edilir. Sirkeci, Tan Otel No. 4 de bay SUkıya müracaat. 273
ÜSKÜDAR DA — tcadlye Fer ah sokağında 81 No. Iı bahçe ve'bahçıvan odaslle lld kuyuyu müştcmll ahşap ev satılıktır. Boş olarak teslim e(Mllr. Sormak ve görüşmek için: Üsküdar Belediye Fen heyeti şefi bay Besime müracaat.271 -
SATILIK KAGİR HANE — Nuru-osmanlye caddesinde (57) numara (6) oda, bahçe, elektrik, havagazı, terkos Sultanahmet birinci sulh icrasında 28/12/845 saat (141 te müzayede İle satılacaktır. Ayrıca müracaat: Bozacı Sinan Nuruosmaniye 282 —
KADIKÖYÜNÜN _ En İşlek yerinde ve her nevi içki serbest mobilycsi bol geniş bir lokanta devren satılıktır. Müracaat Kadıköy Söğütlü Çeşme caddesi 140 numaraya arzu eden-ler teşrif etsinler_277 — 1
SATILIK GAYRİ MENKUL — Altında müskirat imal edilen depoları bulunan Galata eski Kemankeş yeni Leblebici (20) No. M otel 28/12/945 saat 16 da Beyoğlu sulh baş kâtipliğinde satılacaktır. Fiat ehvendir. Dosya 945 : 46_________________267 — 2
SATILI KARSA — Nişan taş GÜZC1-bahçe Sait paşa ömür apartımanm yanında 312,50 metre çift daireli yapılır manzaralı ucuza satıhkUr. Telefon 43945. 2799 “
Gazete ve dergi şahinlerinin dikkatine
Basın ve Yayın Umum Müdürlüğünden:
Gazete ve dergilerin 1946 yılı İlk üç aylık kâğıt ihtiyaçları tesbit edilmeğe başlanmıştır. Gazete ve dergi sahiplerinin aşağıdaki esaslara göre hareket etmeleri rica olunur:
1 — verilecek kâğıtlarla cinsi, metre karesi. 50 gramlık gazıtv kâğıdı İle. 60 gramlık ve iki tarafı makine perdahlı mecmua kâğıdı ve 120 - 150 gramlık kapaklık kâğıttır. Rulo halindeki gazete kâğıdından almak Miyenlerln 2,80 metre veya bu rakamla kabili taksim bir sipariş vermeleri, top halindeki kâğıtlardan almak iaUyenlerin de 594 X »41. 707 X >000. 917 X 1298 ve 648 x 917 eb'adındtuı birini seçmeleri lâzımdır.
3 — Kağıtların fabrika teslim ton flatl 750 liradır.
3 — 1945 İlk ÜÇ aylık İhtiyaçların» doğrudan doğruya Umum Müdürlüğümüze bildirecek olan gazete ve dergi sahipleri, siparişleri büyük ye toplu ise, kâğıt bedelinin yüade onunu fabrikaya yatıracaklardır. Küçük sipariş sahipleri, kâğıt fabrikada imal edilip kfndllcrlne hazır olduğu haberi verildiği zaman alacaklarına dair usulüne göre düzenlenmiş bir taahhütnameyi, ihtiyaç listeleriyle birlikte Umum Müdürlüğümüze yol-hyacaklardır.
4 _ Gazete ve dergi sahiplerinin, bu esaslar dahilinde, İhtiyaçlarını yazı veya telgrafla bu av sonuna kadar bildirmiş olmaları lâzımdır.
>163051
Çeşitli gıda maddeleri alınacak
Sümerbank iplik ve dokuma fabrikaları m es sesesi defterdar fabrikası müdürlüğünden
Fabrikama İşçi lokantasının. 1946 senesi ihtiyacı olan koyun ve sığır etleriyle yaş sebze ve ekmekler açık eksiltme Suretiyle satın alınacaktır.
Eksiltme 28. 12. 945 tarihinde saat 14 de fabrlkaınıada yapılacaktır. Şartnameleri fabrikamız ticaret servisinde görülebilir.
İsteklilerin belirli gün Ve saatte aşağıda yazılı geçici güvenmeleriyle birlikte fabrikamızda bulunmaları.-
Fabrika ihaleyi yapıp yapmamakla serbcstlr. (16900)
Ekmek için geçici güvenme 2000 Hra
Et » » 1000 »
Yaş sebze*2 on
Deniz Fabrikaları Genel müdür lüğünden
1 — 4044 sayılı kanunJgereğince Deniz Fabrikaları İşçi reviri'ide münhal bulunan Eczacılığa aşağıdaki vesikaları ibraz etmek surftllc bir eczacı alınacaktır.
2 — Eczacı okulunu bitirdiğine dair diploması.
3 — Askerlikle ilgisi bulunmamak.
4 — Sıhhati yerinde olmak,
5 — 25 yaşından aşağı ve 05 yaşından yukarı olmamak.
6 — Evvelce Devlet Dairelerinde veya hususi müessese!erde ça işmiş aldığı vesikaları İbraz etmek.
7 — Mahkûmiyet ve sabıkası bulunmamak.
8 — Maaşı kanun gereğince ibraz edeceği vesikalar üzerinden tâyin olunacaktır.
9 — İsteklll-rln 30 Aralık 945 gününe kadri' bir dilekçe ılv u( ı. ■ kte
bulunan D2. E'b. Gnl. Md. ne müracaat etmeleri. UülMü/
İse
SATILIK — Orta köyde İki ev iki ahırı olan 350 dönüm trzln. Müracaat Arif özgül Beşiktaş Hayrettin isk' i -sİ Emlâk İşcvl,281
500o LİRA — A«rl beton küçük erler bir ayda. inşa ve teslim olunur, Galata - 6 ncı Vakıf han (Bengü) Küçük Evler Yapı şirketi;, 205 — I
Ij-MUTEFERRIK
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç ayda Isan öğretir. Akşam »D, S.» 243 —
İNGİLİZCE DERSLERİ - Çsfc tecrübeli bir bayan çabuk ve modern metodla İngilizce dersleri veriyor. Tünelde, Süreyya Pasajı. 9 No. ya müracaat., 276 _ 1
HARİTA İŞİ — Taşrada harita İşlerinde detay veya nivelman yapmağı bilen 4 kişiye ihtiyaç vardır. İsteklilerin şartlarını ve nerede çalıştıklarını adrcslerlle Akşam'da E]kü adresine mektupla bildirmeleri,
398 — 4
İNGİLİZCEYİ - Kolay pratik metodla (31 ayda öğretebilirim. Lon-dradan (College of Preceptors) diplomam vardır. Akşam gazetesi İle (Deanna) rümuzuna müracaat.
279 — 1
FRANSIZCA Yİ — Kolay ve kısa bir müddette öğrenmek isterseniz Akşam gazetesi: fMaryanı rümuzuna müracaat ediniz. 283 — 1
ALMANCA DERSLERİ — AvrupalI bayan öğretmen çocuklara, üniversite talebelerine büyüklere vırlr. Grup halinde 1.50 lira, İmtihana hazırlar. Taksim Hocazade 11 kat 3.
273 —

PARA İSTENİYOR — Bûviikadada bir arsa ve Boğazda binlerce çamlar İçinde bir köşk ve gazino mukabilinde 4000 Ura İpotek aranıyor Telefon: 24165 258 -
ORTAK ARANIYOR — Lnmad terzihanesi kadın kısmına ortak o aenk sanatkâr bir bayan aranıyor Tepe* başı Meşrutiyet caddesi 48 i Ankara Ap. Kat 1_______________ 293 ~ 1
BİR İNGİLİZ BAYI — Ehven ücretle mükemmel İngiliz lisan dersleri verecektir. Çok pratik ve seri me-tod «Kolay Metod» rümu-rna mektupla müracaat. 791 - 1
MEKTUP LAKINIZI AMJIRİMZ
Gazetemiz idarehanemi aar* oıarak göstermiş olan karilerimi» den
R. M. K - R. P Y. - Y. Z -
V.V — A.B.C - D-S - F.S — İş B. B — N. B — Zarf — Sermaye — Fedakâr - Tüccar — 2028/164 — Kartaı
namlarına geıen mektupun tna rehanemlıdm aldırmalar» rica
olunur
B&hlfe 8
aksam
25 Aralık 1945
HAŞAN D EPOLARİLE
Büyük Itriyat Mağazalarında bulunur.
Devlet Deniz Yolları ve Limanları İşletme , Umum Müdürlüğü İlânları
1 — İstanbul Umanı içinde yapılacak kömür yükleme, boşaltma ve aktarma İşleri açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Bu işe alt- geçici güvenme 15000 liradır
3 — Eksiltme şartnamesi lsteklllerce her gün komisyonda görü:t bilir.
4 — Açık eksiltme 7/1/1945 pazartesi günü saat 15 de Tophanede eski Muhasebe binasında bulunan Alım satım komisyonunda yapılacaktır.
5 — Eksiltmeye girmek Istlyenle rln — eksiltmeden en az beş gün önceye kadar — benzeri İşi muvaffakiyetle başarmış olduklarına dair otan belgeleri ekleyerek, bir yazı l> Genel Müdürlüğe baş vurmaları ve ehliyet belgesi almaları şarttır.
6 _ isteklilerin geçici güvenme makbııziariie ve ehliyet belge'erile birlikte — açik eksiltmeye girmek üzere — belirli gün ve saatte komisyona baş vurmaları lüzumu ll&n olunur.
7 — Genel Müdürlük İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (10813)
SÜMERBANK
Yerli Mallar Pazarları
Müessesesi Müdürlüğünden
Memurlara bordro mukabili ve tekaüt, dul ve yetimlere de cüzdan mukabili yapılmakta olan
KUPONLU KUMAŞ TEVZlATI
görülen lüzum üzerine 15 ocak 1948 tarihine kadar
Uzatıldığı i’ân olunur
_________________LiT AR____________________________
Recai Tarımer ve Muslahaltin Tunca
Kollu klif Şirketi
Sayın müşterilerine. yazıhanesini Birinci vakit Han No. 37 den Bey-oğlunda. İstiklâl caddesinde, Yen! Han No, 20-23 e nakletmiş olduğunu bildirmekle memnuniyet duya::
Tasfiye Halinde Millî Mahrukat
T, A. Şirketi Tasfiye Memurluğundan:
I — Milli Mahrukat T. A. şirketi Esas mukavelenamesinin 43 ve 29 Mayıs 928 tarihli ve 885 sayılı ticaret kanununun 442 nel maddeleri mucibince tasfiye edileceği cihetle adı geçen kanunun 442 nel maddesinin 1, 2, 3, 4 vc 8 İnci bendl=rlne tevfikan 20/3/945 tarihinden İtibaren tasfiyeye girdiği,
2 — İşbu tebligatın tarihinden İtibaren bir ay zarfında şirketten her hangi bir surette alacağı olanların şirketin merkezi bulunan Beşlktaşta Çıradan caddesi Slnanpaşa Deniz Hamam sokak 82/1 numarada kâin tasfiye memurluğuna müracaatla alacaklarının tahsilini ve bu müddetin hitamından sonra vaki olacak hak vc mütalebattan şirket tasfiye memurluğunun bir gûna mestti tutuların yasakları ye ilerde başka müddelyal ve mütaUbatın kanunen mesmu olamıyacağı İlân olunur.
Ecnebi tiyatro ve müzik sanatkârlarının yolculuk ücretleri h
D. Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
Kültür mübadelesi makaadlle memleketimize uyun vc konstr vermek İçin gelecek ecnebi memleket tiyatro ve müzik sanatkârlarına 1/1/1946 tarihinden İtibaren % 50 tenzilât yapılacaktır. İstasyonlardan fazla bilgi İstenebilir. (16929)
MÜNEVVER
KADIN TERZİSİ
Beyoğlu Parmakkfl.pi Tramvay durağı No. 123, İkinci kat. Sayın müşterilerine mevsim modellerini göstermeğe başlamıştır.
Şapka tlparltfUH de kııbal fdlUr. .
Terzi İşçi Aranıyor
Motorlu dikiş makinelerinde çalışmış ve el işlerinden anlar İşçiye ihtiyaç vûrdır.
Müracaat Yenlpostahane arkasında 41 No. lı mağaza. Tel: 21482
Zayi — Yüksek İktisat ve Ticaret okulundan aldığım 1045-946 yılı şebekemi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1698 Hakkı Şahin
Türk Ticaret Bankası A. Ş.
İSTANBUL ŞUBESİ ( TAŞHAN - BAHÇEKAP1 )
Tasarruf hesabı 50 liradan aşağı düşmlyen her müşterisine bir adet 1946 cep takvimi hediye ctmekteddlr.
Sayın müşteriktimizin Banka gişelerine miirac?/'.hı hediyelerini almalarım d((C 11
Mühim Bir Müessesenin
ihracat işlerini başlı başına idare edebilecek kabiliyette tecrübe ve bilgiye sahip, mükemmel Fransıca bilen bir zata ihtiyaç vardır. ihracat işlerinde unun müddet çalışmış olması, ithalât işlerinden de anlaması şarttır. Fransızcadan başka İngilizce bilenler tercih olunur, iyi bir ücret ve işler üzerinden münasip bir pursanlaj ver ilecek lir. Taliplerin bütün vesikalariyle birlikte Galata, Bankalar caddesinde Ankara Han altıncı kata her gün öğleden evvel müracaat etmeleri.
Stajyer alınacak
İller Baltasından:
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünde Bankamız namına (4) Ura yevmiye İle stajy'r sondör olarag çalışmak ve bilâhare şehir ve kasabalarımızın içme su İhtiyaçlarını karşılamak İçin açılacak sonda) kuyuları İnşaatına nezaret etmek üzere Sanat Enstitüleri nvzuntanndan (4) stajyer alınacaktır.
Aşağıdaki şartları haiz olanların 1 '1 1940 günü akşamına kadar ellerindeki belgelerle Bankanııv-u yazı İle müracaat ölmeleri İlân olunur.
1 — Sanat Enstitüsü motör veyıt tesviye kısmından pekiyi veya iyi derece İle mezun olmuş olmak,
2 — Askerliğini yapmış olmak.
3 — Sıhhi durumu her iklimde çalışmağa müsait olmak.
4 — Elektrik, Dizel ve benzin motörlcrinde tecrübe sahibi olmak.
. (166111
İstanbul Sıhhî Kurumlar arttırma ve eksiltme komisyonundan: Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı Trahom mücadelesi için 100 er gramlık paketlerde olmak ötere 1000 kilo Bürüt idrofii pamuk alınması işi pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 26 12.945 çarşamba gönü saat 15 de Câğaloğluhda Safilik Müdüflüftü binasındaki komisyonda yapılacaktır.
2 — Beher kilo Bilrüt İdrofll pamuk bedeli 375 kuruştur.
3 - Kati teminatı 5B2 lira 59 kuruştur.
4 - İstekliler şartnameyi komisyonda görebilirler,
5 — İstekliler cari seneye alt Ticaret Odası vesikası ite 2491) sayılı ka-
nunda yazılı vesikalar ile bu İşe yeter kati teminat makbuz veya banka mektublle beti «ün ve saatte komisyonu müracaatları. (16901)
Ankara valiliğinden:
Kıymeti M. T«mlnnt Mevkii Cinsi Ada Parsel M2 Lira K. Lira K. Durumu
Etlik Tarla 1986 l 18260 182 60 1307 50 inşaat sahası
1 — Yukarda mevkii, cinsi, ada, parsel nuıntırasile kıymeti yazılı gayri menkulün mülkiyeti peşin para ve kapalı zarf usullle satışa çıkarılmıştır. ■
2 — İhale 4-l 946 tarihine rastlayan cuma günü saat 15 d? Defterdarlıkta müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
3 — İsteklilerin satış şartnamesini görmek ve yeri hakkında izahat almak üzere Defterdarlık Milli Emlâk Müdürlüğüne baş vurmaları ve satış günü hazırlayacakları teklif mektuplarını saat 14 e kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır. Posadaki gecikmeler kabu] olunmaz
(16077)
Tasfiye öooolarile ilgili mübadillere
Mübadil İşleri Tasfiye Kurulu Başkanlığından;
1 — Evvelce namlarına mübadil tasfiye bonosu tanzim edilmiş olduğu halde İlgililer tarafından müracaat edilip alınmamasından dolayı İl ve İlçeler Mal dairelerinde saklanmış olun ve son defa Milli Emlâk Genel Müdürlüğüne gönderilen kuponlar kurulumuza devredilmiştir,
2 — Kurulumuzda bulunan bu tasfiye bonolarına karşı geregi yapılmak üzere sahiplerinin 4796 sayılı kanını mucibince 17/1/046 tarihine kadar İskân Umum Müdürlüğünde müteşekkil tasfiye kuruluna birer dilekçe ile müracaat etmeler'
3 — Müracaat edeceklerin bonoların kendilerine alt olduğunu tevsik edecek belgelerini dilekçelerine bağlamaları,
4 — Bu müddet zarfında müracâat etmeyenlerin aynı kanun gereğince . haklarının düşeceği. (16934ı
İstanbul Defterdarlığından:
8, No. Adı ve Soyadı işi Adresi Matrah Kazanç Buhran F.Zam M. Zara Zam Sene th.n».
1 — Katerln Priç Tüccar Komls. ITavyar han 83/64 1570.60 188,47 37.69 188.47 133.81 — S4S 3/9
■i — Alfred Frelvait Harici Komls. Bosfor han 3/14 Asgari 80.08 16.20 80.98 — — 043 1/40
3 — Romlllö Dölen İthalât, ihracat Mumhane 27/7 ■ 35.-19 7.10 35.49 — — » 3/10
4 — önıor Lûtfi Çırpan Kunduracı Havyar han 53 60— 11.59 2.32 5.79 İ8.67 — 944 44/19
5 — Ömer Lûtfi Çırpan Kunduracı Havyar han 53 00 — 8,09 1-62 4.04 13.03 4.02 » 44/2»
6 - Abdiiibakl Kundura boyacısı M. Meb’usan 93 45— 11.25 2.25 5.62 18— — 946 22/41
7 — AbdiUbakl Kundura boyacısı M. Meb'usan 92 45 — 4.19 —.84 2.09 8.76 — 945 28'12
8 — Rauf özgüner Daktilo ve arzuhalci Necati B. 324 90— —.43 —.09 —.21 —.67 —.19 944 44/1
9 . - Hans G. Gassner Tütün tüccarı K. keş Kııto han. Takvim yılına alt ticari dçfteelerln 15 elin İçinde İstanbul heşap uz-
mantarına ibran hakkında
10 — Huğo Harman Fab. Mü. ve îth. KredUyon H. 3 » ■ *
ıı — Kari Bouçpk Komisyoncu Necati bey Galiç H. > »
12 — Alfred Fralvn.lt Harici Komls. Bosfor han, 24 * » »
13 — Franz Bctllçh İthalat Komls. Kefeli Hüseyin 35 » ■ »
14 — Kraft ve Ostrovskl İthalât Komi». Marmara han 3/4, » ■ »
- 15 — Hans Valter Feustcl Nak.Scy.K. vtVap, Rıhtım 45 ■ » »
16 — Hugo Btlneş A. G. An; Ş. Kömür Tic. Kefeli Hüseyin H. ■ » »
17 — Rudolf Priç v« Şer, Tüccar Komi». Fjıvyar han 83/+ • > »
18 — Rudolf Prlç ve Şer. Tüccar Komls. Havyar han 83/4 » » »
19 — Kari Bouçek Komisyoncu Galtçl han 3 • • •
Tophane maliye şubest mükelleflerinden yukarıda adı. İşi ve tlcaretgâh adresleri yazılı şahıslar terki ticaret ederek yeni adreslerini bildirmemiş ve tebliğe salahiyetli bir kimse göstermemiş ve yapılan araştırmalarda bulunamamış olduklarından hizalarında gösterilen kazanç ver gilerini lıavi İhbarnamelerin tebliği mümkün olamamıştır. Keyfiyet 3692 s. lı kanunun 10 ve 11 İnci maddelerine tevfikan tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur. (10960? __________________________
İYİ ÇELİK ». İYİ HİZMET,
çelik kullananların ekseriyetinin her-yerde, fabrika, bina ve çiftlikler İçin ı ■•Rapublio" çeliğini «e çelik mamulatım tavsiye ve tercih etmelerinin sebebi.
OEMİR ta ÇELİKLERİNİN KflLÎTELERİLE DÜNYACA TANINMIŞ
REPUBLIC
STEEL CORPORATION
İhracat Daimi ■
Chryglar ■ullOİNI, N»W Yflrh 17, W. V. . U S- *-talgrr! •drıık ; " TOMCCN-¥arw(ı Bira r Claralaad I . Ohla .Ula
TOrklya mûme»«ül : TEGENSO Lld. ŞU. Tecim Genel Sosyeteni Kalırcıofilu Han , lalan bul
Tekel U. Müdürlüğü ilânları

1 — Dingili ile beraber 100 çift dekovil Vagonet tekerleği pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık .29/1/946 salı günü saat 10 da Kabataşta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki alim komisyonunda yapılacaktır.
3 — Kroki her gün adı geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin İhale tarihinden Azami on gün evveline tadar tekliflerini Levazım şubesine bildirmeleri ve pazarlık İçin tâyin edilen gün vö saatte % 15 güvenmo paralarıyla birlikte mezkilr komisyon» gelmeleri İlân olunur.
5 — İdare ihalede serbesttir (16619)
*
1 — Numunesi veçhile 5000 adet gücü, 50o adet dokuma tezgâh tarağı pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 8/V946 salı günü saat 10 da KabataşLa Genel Müdürlük Levazım şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır.
3 _ N iimune her gün sözii geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saa tte 15 güvenme paralarlyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri İlân olunur.
5 İdare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. (16950)
KIYMETLİ ZÜMRÜT «e IHGİLER
Çıplak halde zümrüt İğne ve lâal yüzük taşlarlle kıymetli İnciler Sandal Bedesteninde teşhir edilmektedir. 27. 12. 945 perşembe günii saat — 14 de müzayede ile satılacaktır. —■
Galatasaray Lisesi alım satım komisyonu reisliğinden:
Beher aylığı Muvakkat teminatı Ay
Lira Kr Lira K.
169 50 76 28 6 yemek artığı
Galatasaray lisesi merkez ve şubesinin 1 ocak 946 ayvadan haziran 1946 sonuna kadar toplanacak yemek artıklarının 5 ocak 946 cuma günü saat 15 de İstiklâl caddesi 349 numarada arttırması yapılacaktır. İsteklilerin teminat makbuzu İle komisyona gelmeleri. Şartname lisededir. (16599)
Istanbuldaki taksi sahiplerine
İstanbul mıntakası Ticaret Müdürlüğü ölçü ve âyâr baş kontrolörlüğünden:
1 — 1782 sayılı ölçüler kanununun 18 ine! maddesi ve 14826 aayilt ölçüler tüzüğünün 19 ve 20 nel maddeleri gereğince ölçü aletleri İki senede bir muayeneye tabidir.
2 — 944 damgalı taksimetreler 946 yılında yeniden, muayene edileceğinden taksimetre sahiplerinin ölçüler tüzüğünün 17 nel maddesi gereğince 1. 1. 946 gününden 31. 1. 945 günü akşamına kadar bir dllekça !!• ölçüler ve ayar ha «kontrolörlüğüne müracaat ederek müracaat kâğıdı almaları lâzımdır. Vaktinde müracaat etmlyenlçr hakkında cezai muamele yapılır.
3 — 944 damgalı taksimetreleri gösterir liste Emniyet VI ncı şube müdürlüğü ile motörlü kara nakliyeciler cemiyetine gönderilmiş ve baş-kontrolörlükte görülebilecek bir mahalde asılmıştır. (16673)

Comments (0)