A*İd ’r r.ljj’
YARDIM SEVENLER CEMİYETİ Sarıyer Şubesi
EL İSLERİ SERGİSİ
Her Biln saat 14 - İP * kadar
Yılbaşı hediyelerinizi burada bulabUlruinlı
A8TAŞ Mağazası, İstiklâl caddesi 3S4, İstanbul^
ÇARŞAMBA 28 Aralık 1948
yiLBAİI
CEKILİAİ
Sene 28 — No. 9765 — Flati her yerde 10 kuruştur.
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü; Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Türk’ün azim ve kararı
“Bir karış Türk toprağı için bütün Türkiye ateşe atılmağa hazırdır,,
Ankara 25 (A.A,) — Dışişleri Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında İstanbul Milletvekili Kâzım Karabeklr, geçen yıllara ve bugünkü duruma ait ve herkesçe beğenilen düşüncelerini Mecliste söylerken. Gürcü profesörlerin yersl» ve çılgınca yazılan henüz Ankara'da duyulmuş değildi.
Bu yazılar okunduktan sonra bir yazarımızı Milletvekilleri, gazeteciler ve yetkili makamlarla konuşmaya memur ettik. Yazarımızın yaptığı temaslardan edindiği intiba şu kısa cümle ile ifade edilebilir: «Bir karış Türk toprağı İçin bütün Türkiye ateşe atılmaya hazırdır. >
Rus isteklerine dair bir İsviçre gazetesinin fikri
Stalin, Türkiye*ye altı senelik iyiliklerine teşekkür edeceği yerde kendisinden 9 vilâyetini istiyor
Bern 25 (A.A.) — Gazette de La u sarına. Rusların Türkiye’ye karşı toprak isteklerinden bahseden yazısında, Türkiye'nin bu harbdeki vazifesinin kolay olmadığım belirterek diyor ki:
Alp geçitleri bekçiliğini yapmış olan İsviçre gibi Boğazların bekçiliğini yapmış olan Türkiye en korkunç senelerinde Almanya'nın küstah Ribbentroplann, hilekâr Papen'ın şahıslarında canlanan mânevi tazyikine karşı kokmayı bilmiştir. Rus filosu Kareden izin son limanına saklandığı. Alman denizaltı!anna kolay av olduğu günlerde bile Türkler ahitlerine sadık kalmıştır, yapılan bütün vaitlere rağmen du-rumlannı-bozmarrışlaTdir. Simdi
bu altı senelik İyiliğe teşekkür edeceği yerde Stalin Moskova’ya döner dönmez Türkiye’den 9 vilâyetini İstemektedir, Bu bir başlangıçtır. Zira Rusya'nın asıl Boğazlarda gözü vardır Bu vaziyetler Garplılar kampında memnuniyetsizlikten fazla inkisar uyandırmıştır. Bevin'le Byrnes'in vazifeleri daha ziyade güçleşmişti r.
Anlaşılması lâzım gelen bir nokta da Trabzon halkının, bu talepler karşısındaki düşüncesidir. Şimdiye kadar Birleşik Milletlerin halka hürriyet vermek için harbettiği sanılıyordu. Halbuki istenen topraklarda hilesiz reviam yapılması gibi bir teklifin bîjp veri yoktur.
Akdenizde mahreç meselesi
Bir Bulgar gazetesi, bu meseleyi yine ortaya atıyor
Sofya 25 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Zgrev gazetesi şunları yazıyor:
Dünyada, sağlam v» devamlı bir uslhun ve milletlerarası siyasî ve verimli İktisadi bir hayatın kurulması İçin bugün kati bir şekilde teşebbüslere girişlldiğt vakit Akdeniz niyetleri meselesi hakikî cepheslle açık olarak ortaya konulmalıdır. Bu dâva hiç bir şekilde Balkan memleketlerinin küçük bir arazi meselesi olarak telâkki edilmemelidir Bilâkis bütün Balkanlıları İlgilendirmesi dolayıslle ona gereken önem verilmelidir. Kapalı sınırlan İçinde kalan Balkan devletleri, Akdeniz kıyılarındaki mahreçlerden serbesçe ve İhtiyaçları nispetinde faydalanan diğer memleketlerle eşit olarak tutulmalıdırlar.
Bulgar meclisinde Cumhuriyet lehinde tezahürat
Londra 26 (R) — Bulgar komünist partisi lideri Yorg! D1-mitrof, dün Bulgar meclisinde kıratlık rejiminin lâğvı ve Bul-garîstanda Cumhuriyet İlân edilmesi hakkında söz söylerken say-lâvlar ve dinleyiciler ayağa kal- j karak «Yaşasın Cumhuriyet»' diye bağırmışlardır.
Moskova’ya göre Triyes-tede karışıklıklar çıkmış
Moskova 26 (R) — Trlyestede yeniden karışıldıklar haberi gelmiştir Faşist unsurlar Slovenle-re taarruza hasırlanmaktadırlar, Bir Sloven mağazası taarruza tığ- i ramıştır.
Mıaırda tevkif at
Kahire 28 (A.A.) — Menfi propaganda yapmak auçlle Mısırda tevkif edilenlerin sayısı, üçü gazeteci olmak üzere 17 kişiye baliğ olmuştur.
Moskova konferansı bugün sona eriyor neşredilecek son resmi tebliğ tamamlandı, gece 7 saat kadar siiren bir toplantı yapıldı
Londra Î8 ER.) — Moskova, konfo-ransının »n uzun, topLanusı dlln g«-c» Byımes, Bevln v« Molotof arasında yapılmıştır. Toplantı « saat (5 dakika sürmüj ve gec» yansından m evvel .sona, ermiştir. 'Konferans, son topLcuıtunnı bugün yapacaktır.
Konferansın bitmesini müteakip neşredilecek son tebliğ tamamlanmış gibidir.
Moskova radyosu sözcüsünün söyledikleri
Londra 20 {R.j — Moskova radyosunun sözcüsü, Moskova konferansının neşrettiği ilk tebliği yorumlarken şöyle demiştir:
o Büyük Britanya, Birleşik Amerika ve Rusya arasında İşbirliği, İnsanlık İçin dfamt barışı korumak hususunda yegane ümidi teşkil eder. Sulbün devamı, bu üç büyük devletin müşterek gayreti ve rolüne bağlıdır.»
Fransanın durumu
Londra (R.) — Fransız radyosuna göre. General do Gatüle dün Dış Bakanı Bldault ile Moskova konferansı hakkında g&rOşmüştür. Moskova konferansının neşrettiği İlk tebliğ hakkında hiç bir resmi Fransız mütalâası'beyan «dlljnemtîtlr.
Fakat yarı resmi La Monde gazetesi yazıyor: İtalya H» yapılacak sulh andloşmast müzakerelerine ken-dL«bıln iştirak ettirilin m! !>n.n>a'yı memnun etmiş is» de Hnlfindiya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan İle yapılacak barış andlaşmaları hakkında Moskova'da verilen karar, hem kifayetsiz hem da Fransız hak ve menfaatlerine aykırıdır.
Murahhaslar Moskova’dan harekete hazırlanıyor
Moskova 25 (A.A.) — İngiliz -
Amerikan heyetlerinin iki gün* kadar Moskova'dan ayrılmaları muhtemeldir. Heyetlerin hareket edecekleri gün konferansın neticelerini ye tafsilâtını bildiren nihai bir demeç yayınlanacaktır..
Murahhaslar Noel yortularına rağmen çalışmalarına devem etmişi erdir.
Üç Dışişleri Bakanı bugün Kremlin sarayında gayri resmi bir toplantı yapmışlardır.
Öğrenildiğine göre Çin, konferansın İtalya, Romanya, Bulgaristan ve Finlandiya İte yapılacak barış and-laşmalorı hakkın da derpiş ettiği usulü tasvibe t m İş tir.
Ayrıca belirtildiğin» gör»'Fransa' nın bu hususta henüz hiç bir muvafakati gelmemiştir. Fakat Fransâ’nın itirazlarda bulunacağına İşaret edilmektedir.
Bevln, bugün, Fransız büyük elçisi General Catroua'yu ziyaret etmiştir.
Sulh konferansına davet edilecek milletler meselesi
Nevyork 25 (R.) — Moskova’dan alınan bir habere göre, sulh konfe-
ransın» davet edilecek olan memleketler hakkında 8ovyet Rusya !•• İngiltere ve Birleşik Amerika arasında İhtilâf çıkmıştır. Ruslar; Avustralya, Kanada, Yeni Zelânda. Irian-danın müstakil birer devlet olmadıklarından dolayı konferansa davet edllemlytceklerlnl bildirmişlerdir
Rusların bu fikri M. Bevln ve Af, Byrnes'ün şiddetli İtirazları ile karşılanmıştır.
M. Bevln bilhassa İrlanda meseldi Üzerinde durmuş ve harb esnasında Irlandanın tam mânaslle bir bitaraflık siyaseti gütmüş olduğunu bildirmiştir.
Bunun üzerine söz alan M. Molotof Hindistan ve diğer dominyonlar sulta, muahedesinin tanzimine İştirak ettikleri takdirde müstakil Sovyet Cumhuriyetlerinin dahi iştirak ettirileceklerini söylemiştir.
M. Bvmes, Rusların bu noktal nazarını protesto etmiş ve Ruslar görüşlerinde ısrar ettikleri takdlrd» Birleşik Amerika'yı teşkil eden 44 devletin dabl iştirak ettirileceğini bildirmiştir.
Son adın an haberlere gör* variyetin M. Byrnes tarafından kurtarıl-mı? olduğu bildirilmiştir.
Iranın muhtelif yerlerinde yeni kaynaşmalar oluyor
İran meclisinde Tudeh partisi şefi, hükümete doğrudan doğruya Rusya ile anlaşmasını tavsiye etti
Garip harp, Garip Sulh
Bir Fransız gazetesinin makalesi
Pari3.25 (A.A.) — L'Aube gazetesinde Maıırlce Schumann şunları yazıyor: Tik sulh noeli: Ankarada General Kâzım Karabeklr, kılıcını kınında da oynatarak haykırıyor: Eğer Huşlar ısrar ederlerse, şüphesiz dövüşeceğiz. Varımızı yoğumuzu bu yoldu harcı ya cağız, bir tek Türk kalmıyın-cıya kadar, dünyanın sonu gelinciye kadar dövüşeceğiz.
İlk sulh noell: Londrada Observer gazetesi. Rusyayi Karadeniz! b!r Mare nostrum haline getirmek İstemekle İtham ediyor.
İlk sulh ncoll: Krmelln’in kalın duvarları arkasında galipler, yani milyonlarla ölü adına konuşanlar, dünyayı yakıp yıkacak kudrette bir Bir Üzerinde oyun oynuyorlar. Pazarlıklara girişiyorlar ve bu sırra kıskançlıkla sarılıyorlar.
Garip harbin bir eşi olan bu garip SUlh sürüp gittiği müddetçe biz! teh-dldeden tehlikelerin hiçbirinden kurtulmuş olmıyacağız.
Vergi defterlerinde tahrifat yapanlar mahkûm oldu
Ankara 2fl (Telefonla) — Yenişehir H-ısusl muhasebe tahakkuk dairesinde Hamdı Yılmazla uyuşarak dışarıdan tedarik ettiği Fazıl, Hatice ve Şükrü İle birlikte 317 senesine alt vergi defterlerinde sahtekârlık yapmaktan, başkalarına alt emlâki de gene sahtekârlıklarla şuna buna satmaktan suçlu Şevki üral adındaki kadastro memurunun Ankara ağır ceza mahkemesinde devam eden duruşması bitmiştir.
Surlyej'c kaçmak Üzere iken. Meydanı Ekbez'de yakalanarak buraya getirilmiş olmı şevki ural 21 sene 17 ay nitır hap; e. Haindi Yılmaz 3 sene 15 uy. Fazıl Tüfekçi 3 sene 18 uy. Hatice Kahraman ârhnda!:l kadın 3 sene 3 ay. Şükrü Emin de 3 ay 15 glin a$ır hapse mahkûm edilmişlerdir, |
Hikmet Bayur
Cumhuriyet Halk Partisinden çıkarılıyor
Ankara 23 — Bu sabah toplanan Parti Grupu İdare heyeti, Manisa milletvekili B. Hikmet Bayur’un parti He alâkasının kesilmesine karar vermiştir. çıkarma İşinde kesin karara varılması için mesele Grup tımum! heyetine sevk edilmiştir.
Hikmet Bayur. Grup umumi heyetinde müdafaasını yapacaktır.
Ingiliz kıralı altıncı
Georgeun noel mesajı
Hakiki sulhun gerçekleşmesi için yapmamız gereken gayretleri unutmamalıyız
Beyrut 2fl (R.j — İran'dan alman son haberlere göre memleketin muhtelif bölgelerinde yeni yeni kaynaşmalar vuku» gelmektedir, Hükümetin zaafı bu kaynaşmalara meydan vermektedir.
Beyrut 2B (R.1 — İran İçişleri Bakanının İstifası solculara bir cemile olarak tefsir edilmektedir.
Tahrandan alınan son haberlere göre, yeni Azerbaycan hükümeti
Günler Geçerkent
Tahran ila sıkı münasebette bulunması arzusunu izhar etmiştir. Azerbaycan hükümeti İran’a bağlı kalma sının kendisi İçin elzem öldüğünü belirtmiştir. Azerbaycan'ın bu İsteği Tnhran’ca kabul edilmediği takdlrd», Sovyet Rusya İle bir ittifak muahedesi yapacağı söylenmektedir.
GUan ve Mazenderan'da ayrılık cereyanları baş göstermiştir.
(Arkası sah ite 2: sütun 6 da)

DİKKATLER;
Cemiyete karşı alâkasızlık
Milli Eğitim Bakanı Basan -Ali Yücel, Millet Meclisinde Da-rüşşalaka hakkındaki dileklere dokunarak Devlet bütçesinden 12- bin lira yardım görerek devam ettirilen bu müessesenin hayır müesşesesi olmak vasfından neredeyse çıkmak üzere olduğunu; hunim da zenginleri alâkadar etmesi lâzım geldiğini söyledi. Eğer tstanbulda kızlar İçin Darüşşafaka gibi bir müessese kurulması lâzımsa vc bunu Devlet kuracaksa buna hayır mües-sosesl denilemiyeceğlnf, nihayet bir înz lisesi olacağını İlâve etti.
Bu. şu demektir kİ, hlr çok Milletvekilleri İrzlarımız için de Daröşşafaka tipinde bir okulun bu devrin yadigârı olarak kurulmasını istiyor Halbuki eski nesil zenginlerinin kurduğu erkekler Duruşsa takasının bile artık devrimiz zenginleri tarafından yiirütülmedlği; bunun vergilerle tfıi’lıınniı paralarla fakir, orta halli insanlarınrzrn da omuzlarına yüklendikleri meydana çıkıyor.
Acaba yeni nesil zenginlerinin rKİcHpcden neleri eksik? Paraları Hayır! Cemiyete karsı aln-I kn'un.
Londra 25 (A.A.) — İngiltere Kırata Altıncı George, Noel yortuları münasebetle radyoda neşredilen mesajında ezcümle şöyle demiştir;
Uzun harb senelerinde size her Noel günü bir mesaj gönderdim. Buğun size İlk sulh Noellnln mesajını gönderiyorum.
Uzun harb seneleri zarfında barış İçinde bir dünya tahayyül ettik, şimdi bu haya! bir hakikat olmuştur. Gayretlerimiz ve fedakârlıklarımız sayesinde düşmanı yendik. Bu hedefe ulaşmak İşinde hiç kimsenin yardımı sizinki kadar olmamıştır. Bu Noelln slzo lâyık olduğunuz saadeti getirmesini bütün kalbimle temenni ederim. Noel, kendimizi yuvalarımızda hissettiğimiz gündür. Zafer e!d# edilinceye kadar bir çok tahribata şahit okluk. Fakat kurtarmış olduğumuz şeylerin değeri tahminlerin fevklndcdlr. Bütün tahribata rağmen yine bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu hitabımı İmparatorluğumuzun yuvaların^ dönmüş bulunan erlerin» tevcih ediyorum
Doğuda vfi Batına hizmet gören ve henüz ocaklarına dönmemiş bulunan mllyonlnrca kimseler bulunmakladır. Fakat hiç olmazsa biliyoruz kİ bu kimselerin Ailelerinin bir çok endişeleri zail olmuştur ve bu bizim için bir teselli oluyor.
Tebeamızdun ocaklarına hiç dönmemiş olan kimseler de vardır. Zaferi gerçekleştirmiş olan bu asil 1 yürekli kimseler rahatça yatabilirler.
Zafer henüz tamam değildir ve İhtiyacımız olan şeyleri bol miktarda bulamıyoruz. Hakiki sulhün gerçekleşmesi İçin yapmamız gereken gayretler! de unutmamaklığımız lâzımdır. Dünyanın kurtarılmış memleketlerinde bir çok tahribat vardır. Dün-
tngfltere kırah Georgo
Gece hayatı
ya milletleri h£nüz birlenmiş bir fille halinde değildirler.
Yeni nesi a bilhassa söyllyeceğlm bir kaç söz vardır;
Sîzler ki harb İçinde bir dünyada büyüdünüz, sîzler ki bir korku ve güvensizlik dünyası İçinde yaşadınız, dünya hakkındaki hükmünüzü §lın.-[ diye kadar görmüş olduğunuz şeylere göre yermeyiniz. Bizim harb esnasında düşmanı yenmek İçin gösterdiğimiz cesareti ve sarfettİğlmlz gayreti örnek aliniz ve gayretlerinizi daha İyi bir dünya yaratmak yolunda kullanınız. İstikbalden korkmıytılım.
Memur maaşlarının yılbaşından önce verilmesi imkânsız gö-rülüyormuş. İsabet! Zira maaşı bir tek gecede bitirivermek ihtimali de azalmış oluyor. Yılbaşı gecesini eğlence ve kumar yerlerinde sabahlamak suretıle geçirmek, garptan kaptığımız ve âdeta kanun şekline soktuğumuz yeni münasebetsizliklerden biridir. Senenin ilk gününe alkolden şişi s sapsan bir yüzle ve kumar heyecanından hıırdalaşmış bir yürekle perişan halde giriş uğur getirici birşey olmasa gerektir. Hele memur gibi kıt gelirli adamların öyle işlere kalkışması hiç de uygun görülemez. Zaten garpta yılbaşı gecelerini sokak eğlenceleriyle geçirenler hu sınıfta ve bu iradda insanlar değildir; zenginler veya serserilerdir. Biz, bir müddetten beri şiddetle sokak et 1 ve geccleyicl olduk. Akşamlan sekize doğrıı evime gelirken bakıyorum, Beyoğluna dönecek tramvayları bekleyenler büyiik bir yekûn tutuyor. Belli kJ telâşla bir kac lokma atıştırmışlar; kadın erkek sinemalara, tiyatrolara, çalgılı kahvelere koşuyor.
Asıl tuhafı şudur ki çoğumuz gece sokağa çıkmasını her memlekette herkesin yaptığı İşlerden, umumi âdetlerden, medeni şehir İcaplarından sanıyoruz. Yanlıştır, Londrada, Pariste, Romada caddeleri ve eğlence yerlerini dolduran gece kalabalığı arasında, hele kışın memur, küçük irad sahibi, hattâ yeril pek azdır; böy-lelerî evlerinde kalırlar, ailece, ahbapça, ucuzuna vakit geçirirler ve belli bîı- saatte yataklarına çekilirler. İstanbul sokaklarında geç vakit rasladığımız vaziyetteki insanlar Avrupa şehirlerinde daha ziyade gündilzcii, nihayet «akşamüstücün dür. Kalabalığı hovardalar, yabancılar ve gece işçiliği yapanlar teşkil eder. Ev mefhumuna şiddetle bağlı olan Londrada ise şehir erkenden ten-halaşır, milyonlarca ahali ile meskûn bir memlekette bulunduğunuza inanaınıyacağınız gelir.
Pahalılık ve hesabını bilmemeklik yüzünden verem hastalığının gönden giine arttığı şu kararsız iklimli, ayrıca ölçüsüzce geniş, dağınık ve nakil vasıtasından mahrum bir şehirde kışın sinemalarla tiyatrolar gİbj halk eğlenceleri neden dokuzlarda başlar. Gece yanlarında biter? Akıl ermı-z. Geçim, hele gıda alma bakımından ivi vaziyette bulunmıyan ailelere gece hayatından kaçınmalarını tavsiye ederim.
Refik Halid Karay
Sanı te 3
A HIJA M
2u Ai(iİ4&
SÜZÜN «ELİŞİ
Odada davul!
Bayındırlık Bakanlığı
bütçesi kabul edildi
Maaş dereceleri
Perili ev hikâyesi
Ankara radyosunda garp muıHdal mi, fark musikisi mİ çalınsın meselesi konuşulur, İki taraf çekişir durur, Ankara radyosunu bir türlü paylaşanınıken bir Milletvekili tanı umanında işe nıiidahele ederek «Ne sana, ne bana, helvacının kızınaîd diyen adamın paylaştırma usulile «Ne şark musikisi, ne garp musikisi, davul zurna!» dedi ve meseleyi de kökünden hallediverdi. Bu hal şekline kimsenin İtiraz edebileceğini sanmıyorum. Bir kere davul hem şark musikisinde, hem garp musikisinde yeri olan bir alettir Üstelik Refik Halit üstadımızın dediği gibi davul sesi millî benliğimize işlemiş, kahramanca vakalarla dolu gürültülü tariflimizin bir ahengi haline gelmiştir. Garp musikisini şark musikisini sevmeyen Türk bulunabilir, davulu sevmeyen Türk bulunamaz.
Radyomuz musiki yayımını davul zurnaya inhisar ettirince kazanacağımız şeyler yalnız bundan ibaret değildir. Musikimize bağlı bir kaç mesele de kökünden halledilecektir: «Şark musikisini bilenler azalıyor» diye ikide bir sulanmaya artık yer yoktur. Garp musikisi öğretimi de durdurulabilir. Davul notasız çalındığından kompozitörlerin eserlerini basarak bir nota matbaasına lüzum kalmat. Şark musikisini İcra edenler gibi garp musikisini İcra edenler de radyodan ayrılacakları İçin Radyo idaresinin masrafı da hayli azalır.
Yalnız köylülerimizin Ankara radyosuna gelip o binanın tek-ıı'k icab: ıssa oda veya salonlarında sağır duvarlara karşı şevkle davul zurna çalacaktan şüphelidir. Çünkü «Türk köylüsü davul zurna İstiyor» diyen sayın Milletvekili de pekâlâ bilir ki Tilrkler davul zurnan düğünlerde pehlivan güreşlerinde, cirit oyunlarında, meydanlara çıkıp kalabalık halk huzurunda, onlarla beraber coşarak çalarlar, köylünün kahvelerde, odalarda davul çaldığı ve yahut odasmda davul çaldırıp dinlediği görülmemiştir. Odada davul çalmak Türk köylüsüne değil, yaramaz şehir çocuğuna vergidir ■ Şevket Rado
Gaziantep kurtulas bayramım heyecanla kutladı
Maraş yolundan şehre giren ordu birlikleri hararetle alkışlandı
Bütçe müzakeresini yılbaşına kadar bitirmek için Meclis bu sabah da topla.—~
An tep 25 ULA) — Gaziantepliler bugün kurtuluşlarının 24 üncü yıldönümünü coşkun tezahürat ve büyük bir sevinç İçinde kutlamışlardır. Bu münasebetle şehir bastan başa bayrak ve milli renklelre don afalmış, kom şu vilâyetlerden ve karalardan heyetler gelmiş ve Gazlantebln en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün halk, yapılan törene Lştirik etmiştir. Kurtuluş zamanı olan saat tam 10 da atılan topu müteakip 24 yıl önce Antenin kurtuluşuna temellen kahraman ordumuza mensup birlikler şelıir methalinde Parti ve Belediyeden müteşekkil bir heyet tarafından karşılanmış, kendilerine birer buket verilmiştir. Ordu birlikleri halkın İçten minnet ve eevgl tMAhürlerl arasında Maraş yolundan şehre girerek doğru-oa hükümet konagt önüne gelmişlerdir. Burada, hükümet konağına merasimle şanlı bayrağımız çekildikten sonra bütün arteri ve mülki erkân, ordu birlikleri, okullar, mahalli teşekküller ve şehir halkı Şehitler Abi-
desi meydanında toplanmışlardır.
İstiklâl marşı çalındıktan ve şehitlerin hâtırasına hürmeten bir dakika süküt edildikten sonra bir askeri kıta tarafından üç el havaya ateş edilmek suretUe şehitlerimiz selâmlanmış v® Abideye muhtelif teşekküller namına çelenkler konmuştur.
Bunu müteakip hatipler yaşanılan günün büyük önemini belirtmişler, bütün gençlik ve şehir halkı Milli Şc1 fe karşı sonsuz şükran ve bağlılık duygularını bu vesile ila bir kere daha tekrarlamışlardır. Törene, askeri birliklerin, okulların ve teşekküllerin istir âk eyledikleri büyük geçit resmiyle son verilmiştir.
Halk, iki gündcnberl Parti bucak merkezlerinde milli oyunlarla ve davullarla bayram ve şenlikler yapmaktadır. Parti, Belediye ve Ticaret odası ordu ve misafirler şerefine İkişer yüz kişilik üç ziyafet vermişlerdir.
Akşam, ba günün şerefine Halkevi salonunda müsamere Ve konser verilmiştir.
Umumî meclîse aday gösterecek on iki devletin isimleri
Berlinde cinayetler
İki Amerikan askerî meçhul şahıslar tarafından öldürüldü
Ankara M (Telefonla) — Büyük Millet Meclisi bugün saat 10 da toplanarak Ekonomi Bakanlığı bütçesini konuşmaya başlamıştır
Ankara 25 — Meclisin bugünkü toplantısında Bayındırlık Bakanlığı bütçesi müzakere edilmiştir. Boz elan hatipler. Bayındırlık Bakanlığına ayrılan ödeneği az bulmuşlar, Ağrı nıil-letvelkll Tugaç, kora yollarının önemini belirterek, bu İş İçin ayrılan. 10 milyon Uranın yol inşası şöyle dursun, onarma İşlerine bile az olduğunu söylemiştir.
B. Arif Bayındır, deınlryollnnmızın inkişafından bahsettikten sonra yollarımız için hazırlanacak programda yer olmnsr gereken esaslar üzerinde izahlarda bulunmuş, yol ve yapı İşlerinde kullanılan makine, Al A t ve edevatın dışarıdan getirileceğine göre, bütçede buna dair bir tahsisata Taşlanmadığını da işaret etmiştir,
B. Rirai. Vardar. kürsüye, elinde büyükçe bir harita İle gelmiştir. Bu lıarlta Ereğli limanına aitti. Ereğli limanının şimdi yanlış yerde kurulduğunu söyleyerek ınütahaasısiardan mürekkep bir heyetin mutlaka inceleme yaparak bu İşi yanlış yoldan geri çevirmesini temenni ettk
Bayındırlık Bakanlığı ödeneğinin as olduğunu söyliyen milletvekilleri arasında B. Rarih Kaplan da vardı. Yol konusu üzerinde tenkldlerde bulunduktan sonra. İçme suyuna temas etti vo kötü su yüzünden barsak hastalığına tutularak filen memleket çocukları bulunduğunu esefle kaydetti.
Hatay milletvekili B. Hamdl Selçuk bataklıklardan bahsederek:
' — Amlk ovasına vak t İle yerleştiri-
len Türkmen aşireti, Amlk gölii yüzünden çok kırılmış ve mevcudu azalmıştır. Btı gölün kurutulmam beş yıl evvel ele alınmıştı amma fiylece duruyor.» dedi.
öğleden sonraki olurumda da gene müzakeresi tamamlan nııyan Bayındırlık Bnkolnığı bütçesi özerinde konuşmaya devam edildi.
Orgeneral tzzeddin Çalışlar, Konya İle Ankara arasında yapılmam temenni edilen demiryolundan fazla bir fayda beklencmtyeceğlnl iteri sürdü, Yo2gat ve Çanımdan geçerek Orta Anadolu kasabalarım da demiryollarına kavuşturacak hattın daha çok faydalı olacağı mütp.lfirjında bulundu.
Eskişehir milletvekili B. İzzet Arakan, Haydarpaşa - Etklşehlr hattı üzerindeki Bilecik - Karaköy kısmının pek mahmul olduğundan bahslle. Ankaranın doğrudan doğruya tstan-bula bağlanmom mütalâasında bulunmuş ve altı yıl fince gene bütçe görüşmelerinde aynı mütalâaları İleri sürdüğünü anlatarak:
— El'an aynı kanaatleyim.
Demiş ve altı yıl evvel hiçbir itiraza uğramıyan ve hattâ kabul «dilen bu işin bir an evvel başarılması cihetine gidilmesini temenni etmiştir.
Bayındırlık Bakanının izahatı
Bayındırlık Bakanı B. Bırn Day kürsüye gelerek, sabahki oturumdan-bcrl söz söyilyen milletvekillerinin temas ettikleri mevzularda İzahat verdi. Bütçenin bu seneki rakamlarını kâfi görmlyen hatiplere vereceği cevaplarda flatlerin pahalılığı nazarı dikkate alınınca, aşağı yukarı 100 milyon lirayı bulmasına raf men gene bu bütçenin klfaytesizllğl aşikâr olduğunu kaydetti. Ancak, Maliye Bakanının da söylediği gibi, bunun barışa İntikal devri bütçesi olduğunu İşaret etti. .
Bayındırlık bütçesinin en İptidai rakamlarla lânkal 250 milyon lira olması gerektiğini hesapladı ve bu rakamı da Büylik Millet Meclisi İradesinin tahakkuk ettireceğinden emin olarak hazırlıklara devam edildiğini söyledi. Muhtelif bayındırlık işlerinin programlı olarak yapıldığını kaydetmekle beraber, memleketin umumi kalkınması mcvzuubahLs olunca diğer plân ve programlarla bir ahenk temini zaruretini teyi detti. Bayındırlık Bakanlığının fitten en İyi şekilde makineleşmiş kısmını sular İdaresinin teşkil ettiğini, bütün hafriyatın ve diğer İşlerin mekanik vasıtalarla yapıldığını. yalnız harb devresinde kâfi malzeme gelmediğini, hattâ eskiden kalanlar olmasa, yollar için silindir bulmakta dahi müşkülât çekileceğini, bütün işlerde makineleşmenin Bakanlığın bir gayesi olduğunu işaret eden Bakan, diğer konular üzerinde de uzun izahlarda bulundu.
Amiral Şükrü Okan söz alarak: «Ereğli limanı eski bir derttir. Kara-denlzin fırtınası hepimizce malûmdur. Burada mutlaka İyi bir liman lâzımdır. Fakat kururken İyice düşünüp taşınmak lâzımdır. Yoksa Bandırmada, Zonguldnkta olduğu gibi sonradan sıkıntı çekerle Fırtınalı havada Zon-guldakta kalmak kapana tutulmaktan farksızdır. Selâmeti dışarıda buluruz. Yılda kırk egmlnin karaya oturduğu olur. Er eğil limanına bu kadar para sarfedlp ancak birkaç geminin barınabllmeslnt Bağlıyacaksak, bu İşi senelere taksim edelim, daha esaslı yapalım.» dedi.
Bakan, tekrar kürsüye geldi Ve Ereğli limanı İçin birçok tetkikler yapıldığını. fskııt verilecek izahatı tetkik etmek İçin teknisyen arkadaşlarının dalma emre Amade olduğunu, ancak bu İnşaatın birkaç sene daha tehirine taraftar olmadığını söyledi.
Bahanın bu izahatı kâfi görüldü. Bölümlere geçildi vs bütçe kabul olundu. Vakit gecikmişti Başkan «turuma son vereceği sırada yılbaşı yaklaştığından, bütçe üzerinde de çok uzun boylu görüşmeler olduğundan, bu gece de toplanılması lüzumu bazı milletvekilleri tarafından ileri sürüldü, Fakat neticede yarın (bugün) sahalı saat 10 da toplanılmasına karar verildi. Gerekirse, yarından İtibaren Meclis geceleri de çalışacaktır.
Londra 26 (AA.) — Umumi mecÜM geçilmeğe lâyık altı şehir veya bölgenin listesini kail olarak rey* oraede-oek olan 13 devletin (iyeleri şunlardır: İran. Irak. Avustralya, Çüı. Küba, Fransa, Solanda, Polonya, Rusya, Ingiltere Uruguay ve Yugoslavya.
Birleşmiş milletler teşkilâtı merkezinin Birleşik Amerikanın doğu eyaletlerinden birinde kurulması karan Ban Franclsco'nun merkez seçilmesi ththnallnl ortadan kaldırmam üzerine Birleşmiş milletler teşkilâtının Lon-dradakl hazırlık komisyonu Ban Francisco Belediye Başkanın* bir telgraf göndermiş ve banda Ban Francisco şehrine Birleşmiş milletler teşkilâtının sempatisini bildirmiştir.
Londra 26 (R) — Yugoslavya pdyostma göre Arnavutluk Başbakanı Enver Hoca, Birleşmiş KllleUere müracaat ederek Arnavutluğun Birleşmiş Milletler te|kflâtxna kabul edilmesini ta-tep etmiştir.
Zimmetlerine para geçirenler
Posta havale memurlarından Ifecmeddln. zimmet ne beş bin İra geçirdiğinden İkinci toplu mllH korunma mahkemesinde dört sene, on ay, on gün hapse, dört bin üç yöz elli lira para ce-teama. Oc sene memuriyetten mahrumiyete mahkûm olmuşta r
Boykota bağlı Ömerli karakol kumandanı Mevlut zimmetine otuz lira geçirdiğinden bir buçuk sme hapsine hükmedilmLştlr.
Berlin 35 (AA.) — Btrlindekl Amerikan arter! makamlarından bu akşam bildirildiğine göre, 78 inci Amerikan t tim «nine mensup İki arter Berlinde pazar akşamı hüviyetleri bl-ünmlyen bas mütecavizler tarafından tabanca ile öldürülmüşlerdir.
Bu arterler işgalednberi Berlinde öldürülen ilk Amerikan askerleridir,
Amerikan askerlerinin bu hususta verdikleri İzahata göre, bu arterlerden biri Tempelhof hava meydanı yakınında bir kahveden, yanında bir kula birlikte çıktığı «anada üniformalı iki meçhul şahıs yanına yaklaşmış ve kendirine fena bir İngilizce ile Amerikalı olup olmadığını sormuşlar, müspet cevap vermeri üzerine onu ve bu esnada yardımına koşan ikinci Mr Amerikan arterini öldürmüşlerdir.
Rus ve Amerikan arteri polisi tarafından yapılan sıkı araştırmalara rağmen kaatlller bulunamamıştır.
Mısır, Bretton Wood« anlaşmasını tasdik etti
Kahire 16 (AA.) — Kıra) Faruk bugün, Bretton Wood «anlaşmalarını tasdik etmiştir.
Tramvay kazaları
Dün geco şehirde üç tramvay karası olmuştur: Vatman Tur gudun idaresindeki şişll-Bayezlt tramvayı Oa-latasarayda Haşan adında birine çarparak ağır surette yarışmıştır.
Gala tada Arapcamlrinde oturan 17 yaşlarında Hayriye isminde bir kızla Beşiktaşta oturan Nıırhayat, Barbaros tramvay durağında Inmekteler-ken, muvazenelerini kaybederek düşmüşler, her ikisi (fe ehemmiyetli mı kilde yaralanmışlardır
Zeytin ve nebatî yağlar
Üzerlerine etiket konarak satılacak] ar
Ticaret Bakanlığının belediyeye gönderdiği bir tamimde dükkânlarda ve pazar yerlerinde satılan seytin ve nebati yağlara «tlket konulmaauu belediyelerin temin edeceği yazılmakta idi. Belediye İktisat işleri müdürlüğü bu hususta bir teklif haarlıya-rak daimi encümene sevketmlştlr. Karar encümen tarafından kabul edilince tatbik «dilmeğe başlanacaktır. Bu karara göre dükkân v« pazar yerlerinde satılan zeytin ve nebatı yağların kafalarına yağların kilo veya litre ile mİ satıldıftı, srit dereceleri vs flatloriyle Vasıflan yazılacaktır.
Zeytinyağının serbest bırakılın asından bugüne kadar 16 gün geçtiği halde piyasada hâlâ bol yağ bulunmaması muhtelif dedikoduların ortaya çıkmasına eebebolmuştur.
Dün bu hususta yaptığımı* tahkikata göre vaziyet afiyledir:
Havaların bir müddettenberl iyi gitmesi yüzünden yağlık seyt inler İn mülılm bir kısmı henüz toplanacak hale gelmemiştir. Böylece zeytinyağı rekoltesinin ancak yüzde 15 kadar olan kusnıı elde edilebilmiştir. Bu miktarın yarın devlet vergisi olarak alındığına göre piyasaya çıkabilen ancak rekoltenin yüzde yedi buçuğudur. Bu yüzden İstihsal bölgelerinden bol miktarda yağ gelmemektedir.
Alâkadarların söylediğine göre Ta-rlş elinde bulunan bol yağların bir kısmını piyasaya verirse bugünkünden çok daha ferahlık olacaktır. Diğer taraftan falr kısım yağlık zeytinlerin kazanç daha fazla olduğu İçin yemeklik zeytin haline aatlrildikleri de söylenmektedir.
Tunceli kanunu
Müddeti bir «ene daha uzatıldı
Ankara 35 (AA.) — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında müzakereye başlanırken söz alan Başbakan Şükrü Saraçoğlu, Tunceli kanunun müddeti bitmek üwre bulunduğunu aöyllyerek demiştir ki:
«Vaziyet ve İçin d* bulunduğumuz şartları yeni baştan tetkik eden hükümetiniz. bu kanunun müddetinin bir sene daha uzatılmasının zaruri olduğu kanaatine varmıştır, (Doğru sesleri) Bu husustaki kanun tasarısı hazırlanmış ve Meclise gönderilmiştir. Alt olduğu komisyonlar tetkiklerini yaptılar. Basıldı, dağıtıldı. Biran evvel kanunlyetinln yeniden ihyasını sizden rica ediyorum. Bunun gündeme alınmasını ve her şeyden Bnee bir karara bağlanmasını rica ediyorum.
Başbakanın bu dileği üzerine kanun müzakere edilmiş ve kabul olunmuştur.
Meclis bundan sonra Bayındırlık Bakanlığı bütçesi heyeti umumtyesl üzerinde görüşmeler* geçmiştir.
Bir vagon kesilmiş et daha geldi
(Şehrimiz* bir vagon kesilmiş et daha gelmiştir. Perakende satışlar için henüz bir yer bulunmadığı İçin fazla et getlrlemedlğl söyleniyor. Bununla beraber hayvanların sakatatı naklc-dllemedlği, Erzurumda da henüz et Sanayii teşekkül etmediği İçin alâkadarlar, çok sayıda nakledilecek kesilmiş koyun gövdelerinin burada kesilenlerden daha ucuza mal olanuya-cajını »öylem ektedirler.
Memur aylıklarının tevhidine ait kanunun birinci maddeginin aldığı şekil
Ankara 25 — Devlet memurları aylıklarının tevhit ve teadülüne alt olan kanunim birinci maddesi şu çekikle değiştirilmiştir:
«Devlet memurlarının (yargıçlar ve öğretmenler dahil, subaylar ve askeri memurlar hariç) dereceleri ve her dereceye alt aylık mıllarile tutarı şu şekilde gösterilmiştir:
Derece Aylık asil Tutan
1 150 700
1 İ25 600
8 İM 500
4 90 400
5 80 300
6 70 2G0
7 60 210
8 50 170
9 40 140
10 35 120
11 . 30 100
12 ‘ 25 80
13 20 75
Î4 15 60
Aylıklı memurun emekMllğe esas
olan aylıklarının cetvelde yazılı tutarlarından her ay yüzde 5 emeklilik karşılığı kesilir. Emeklilerden (harb malûlleri dahil) tekrar aylıklı bir göreve tâyin edilmiş veya edilecek olanların son hizmet zammına esas tutulacak aylık tutarlarından da yüzde 5 kesilir. Emeklilik karşılığı olarahg daireleri bütçelerinden de aynı nispette bir miktar ayrılır ve gerek kesilen, gerek dairelerince ayrılan bu paralar 6?f 1 kanunda gösterilecek yere verilmek üzere emanet hesabında saklanır. Ücret olarak verilmekte olan farklar kanuna göre ödenecek İlk aylıklardan başlıvarak verilmez.
Memur, subav ve erbaş maaşları kanunu neşredildi
Ankara 25 — Memur maaşlarının bir Üst dereceden verilmesi hakkında kİ kanun, subaylar ve erboçlar hakkuıdaki kanunla beraber bugünkü Resmi Gazebe'de İntişar etmiştir.
Zeytinyağı İzmirde 200 kuruşa satılıyor
İzmir 26 (Telefonla! — Zeytinyağı fiatlertnde 20 kuruş kadar bir düşüklük vardır. Kilosu 200 kuruşa kadar zeytinyağı satılmaktadır. _____
Devlet Demiryollarında tâyinler
Ankara 26 — Devlet Demiryol-ian genel müdürü B. Cemal Hidayet Serter emekliye ayrılmış, genel müdürlüğe muavinlerden B. Fuat ZİncIrkıran, muavinliğe de cer dairesi başkanı B, Şaban Dağa, cer dairesi başkanlığına da fen heyeti müdürü B. Nedret Esmen tâyin edilmişlerdir.
Akhisar erkek sanat okuul acildi
Akhisar 25 (A.A.) — İlçemiz erkek sanat okulu bugün kaymakamın huffurlle ve törenle açılmıştır,
şimdiki halde 200 öğrencisi bulunan sanat okulu hâlen inşa halinde bulunan ve 700 bin liraya malolacak olan yeni binasına önümüzdeki tene geçecektir.
Sovyetler Birliğinde iktisadi durum
Moskova 35 (AA.) — Rusya’da
şimdiye kadar 35 askeri aznif ve daha bir çok mütehassıs sınıflar terhis edilmiştir. Sivillerin yiyecek hususundaki durumları oldukça ıslah edilmiştir. Halk. Amerikan konserve eti yerine şimdi taze et yemektedir. Şeker tsUhkakı arttırılmış ve Moskova halkı 1940 aenesindenberi geçen kışlara nazaran şimdi daha iyi beslenmektedir. Hat seviyesi muntazaman düşmekte ve harb analarında mütehassıs İşçi ile diğer işçiler aralındaki hayat şartlarında vukua gelen değişiklik bugün azalmaktadır.
Bununla beraber Rusya’da bir çok mallar pek azdır. Harb «ırasında 35 milyon Rus’un yersiz kalması yüzünden tv buhranı bütün şiddetiyle devam etmektedir. Terhis olunan askerlerden başka B milyon kadar halk •ski yaşadıkları ve çatıştıkları yerlere dönmüştür. Bunların içinde 600 bin çocuk bulunmaktadır. Harb sırasında 8 milyon ev tahrlbedılmiş fakat buna mukabil muhasamatın tatilinden evvel dr bir buçuk milyondan fazla *v inşa edilmiştir.
Fransız frangına konulan fıat
Paris 25 (A.A.) — Fransız
frangının yeni rayici bir İngiliz lirası için 480 ve bir dolar İçLn de 119,10669 frank olarak tesblt edilmiştir.
Evin tahliyesi hususundaki anlaşamamazlıktaıi olsa gerek
Büyırtadada Balıkçılar caddesinde kunduracılık eden Kemal adında biri, bir kaç gtin evvel bir gazel ey* müracaat ederek Çarkıfelek sokanında Oturduğu evin cinler, periler tarafından basıldığını anlatmış ve bu civarda bir şayia halinde dolaştığı öğrenilerek gazeteye yazılmıştı.
Bu neşriyat ttz rine, Kemal'in hiş bir resmi müracaatı olmamasına rağmen Adalar kaymakamı B Cemal bizzat tahkikata el köymııs ve zabıta İle müştereken yaptığı takibat neticesinde İşin Iç yilzünÖ meydana çıkarmıştır.
Bu tahkikat ve takibatın banladığını haber a'an cin ve peri.er üç ge-cfdcnberl bu evden ellerini çekmiş-■. lerdlr. Yapılan sor , . r : ■ kım-jt
duracı Kemal'le ev sahibi arasında evin tahliyeri işine dair görüşmelerû_ mevcut olduğu ve bıı hususta iki ta-CM rafın anlaşamadığı da 1İİmü BT.M— Bu hale nazaran cin ve peri hik. ye- O sinin hangi ese’-1 ara dayanarak mey- q Q
İran’da yeni g kaynaşmalar 8
(Baş tarafı 1 inci sanıfcde)
Kürt aşiretleri ayaklanmak üzere Tg
- Irak tan alman -+-f haberlere göre, Irak - İran hududu JÖ boyunda bulunan Kurrt aşiretleri
er. Bazı vaka- / > lar çıkmağa başaimışlır. Bu yüzden'** Irak hükümeti endişelerini gizleme-mekle beraber icabeden tedbirleri almıştır. Bu hareketlerin Moskova tarafından teşvik edildiği bildirilmektedir.
Ingiiizler bir İran şehrini boşaltıyorlar
Tahran 25 (A.A.) — 3 mart 1946 tarihinde İran’ın tahliyesini derpiş eden üçlü andiaşma gereğince İngiliz kuvveticri, Hindistan hududu yakınında Zahden şehrini boşaltmağa başlamışlardır.
İç Bakanın istifası heyecan uyandırdı
Tahran 25 (AA ) — tçlşlerl Bakanı Fahimi’nln istifası parlâmento üyeleri arasında son derece heyecan uyandırmıştır. Tahran'da dolaşan söylentilere göre, Fahlmi, sol c'nah unsurları ve Rus taraftarı olanlarla işbirliği yapmağa yanaşmadığı İçin vazifesinden ıızaklaştırl’mtsfar.
Ttıdeh partisinin hükümete tavsiye ettiği siyaset
Tahran 25 (AA.) — Tudeh partisi üyelerinden Dr. Radmaneiı dün Mecliste hükümetin bugünkü güçlükleri halletmek için,şu siyaseti laklbetmesi gerektiğini söylemiştir:
1 — idareciler sınıfını tasfiye etmek,
3 — Tarafsız ve demokratik bir siyaset taklbetmek.
3 — Azerbaycan meselsin! dahili bir mesele olarak telâkki clmel: v* bunu. Rus hükûmeüle doğrudan doğruya müzakereler yaparak halletmek.
Bu şartlar dahilinde Rvslar İran hükûmetlie anlaşmaya hazır olacaklardır.
Dr. Radmanch, Azerbaycan demokrat hareketinin, halkın çoğunluğu tarafından desteklenmekte olduğundan, suni olmıyacağmı. hükümetin iddia ettiği gibi Azerbaycan’da hiç bir Kaffca4ya’hnın bulun ma:’iğini, Azerbaycan’ın İran’dan njnlmak istemediğini. Sovyet Rusya’nın bu harekete karşı gösterdiği sempatinin de anlaşılır olduğunu vf Amerlkn ihlâli esnasında Fransızların yaptık’a-rı gibi, mllletlerjı haklarının koruyucusu «ufatile. menfaatsin bulunduğunu ilâve etmiştir
ödemiş Belediye başkanı iâtifa etti
İzmir 26 (Telefonla) — Öd»-miş Belediye başkanı Mutahhar Başoğlu. sıhhi sebepler İleri sürerek istifa etmiştir.
BORSA
35/12/1945 flnberl Londra üzerine 1 sterUn Nevyork üzerine iüo dolar Cenevre 100 İsviçre ft Madrid üzerine 100 pezeta Stokholm üzerine 10(1 kuron BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLER-I
Reşadiye Gulden inglUı Külçe iBlr gramı)
5.24 132 — 30.815 13.88 31 1325
35,»0
33.86
46 —
3 M
71 Ar.-M' 1945
AKŞAMDAN AKŞAMA
f rp ı d u
tı Ağaçlama bayramı» tarzındaki bayramların faydası
Muharrirlik eczactık
Avcı ark duşlarını beni üç gün, iiç gece bir av partisine davet et-mi derdi. Bıı dağdağalı hayat ortasında böyle fırsatları kaçırmak abestir. Memnuniyetle gittim. Ve esasen insanın ömründe, yelnıa-Bak aylar ortasında bu gibi günler vc saatler belge noktalarını teşkil ediyor; mazimizi düşünürken onları birer durak noktası sayıyoruz. Dünyadaki varlığımı-un çehresi, belki de, bu tarz tihürlerine benzemeyen günler sayesinde ifade bulur.
Şehirde bunalmış insanlar için tab'at no hoş tesir bırakıyor. Ruban yenilenmiş olarak dönsem ya... Hayır, her sefer olduğu gibi, bu defa da yüreğimde bir eza, bir azap.,, Durııp durup düşünüyorum:
— Nedir?
Aklıma geliyor:
— Ormanların hali.
Kıı sefere mahsus değil; memleketin neresine gitsem, nerede tabiatın ortasında bîr «ah?» diyecek olsam, bu orman derdi zehir gibi yüreğime yayılır
Şu hatırladığım sahanın vaktiyle ağaç kaplı olup olmadığını sorarım. Filânca sebeplerle imha edildiğini söylerler. Yahut bir orman, yan yarıya haraptır; daha da oimnktad r (Antalyada gördüğüm gibi:) Koca koea çamların böğrü, eira bulmak irin dcşilmiş-tir. Böylelikle muhakkak ki o orman da hamb ''araktır.,
Ormanlorrnüz hal-kındaki rakamlar ve yazılar, ne derse desin-, — bos, yürek ferahlatıcı b’rşey de iddnî eden yok ya — benîm vc şahsan temas ettiklerimin muhtelif bölgelere dair intibala-nnıız şudur ki, Türkiyede orman vaziyeti bizi tatmin edecek durumda değildir. Uzaklara ne hacet? Bu val İstanbul civarında ormanlar haftalarla yandı, kül oldu. Daha yakınlara gelelim: Fenerbahçe gibi gözünü bir mesirede koca sakız ağaçlan kocayıp birer İkişer ölüme yaklaşmaktadır. Yerlerine fi tarihinde dikilen fidanlar ümit verici değildir.
Y ılbaşında eğlence yerleri
Beyoğlu kaymakamı gece için hususî bir tarife yapılması aleyhinde
o
Şehrimizdeki eğlence yerlerinde şimdiden yılbaşı gecesi hazırlıkları yapılmaktadır. Belediye İktisat müdürlüğü her sene o geceye mahsus bir ücret tarifesi hazırlıyarak daimi encümenden geçirmekte idi. Bu tarife, mutat tarifeye yüzde bir miktar ilâve etmek suretiyle hazırlanırdı. İktisat müdürlüğü bu sene de böyle zamlı bir tarife hazırlamıştır. Fakat Beyoğlu kaymakamı B. Hayrl Süzer yılbaşı gecesi müesseselerln fazla müşteri yüzünden esasen kalabalık olduğunu ve kapanma saatlerinin de bir saat uzatılması yüzünden daha fazla kâr temin edeceklerini ileri sürerek bu Bone zamlı bir tarifeye lüzum olmadığını belediye reisliğine bildirmiştir.
Yılbaşı eğlencesi tertlbeden yerlerin çoğu Bcyoğlunda toplandığından Beyoğlu kaymakamının bu mütalâası dikkati çekmiştir. Esasen eğlence yerlerinin sahipleri de kapatma saatinin bir saat daha geç yapılmasından başka bir İstekte bulunmamışlardır. Bir tarife yapılıp yupılmıyacağı belediye tarafından ayrıca tetkik ' edilmektedir.
Diğer taraftan birçok gazinolarda deha şimdiden yerler kapatılmış on be?, yirmi lira kaparo parası alınmıştır. Bıı paralar, o gece içilecek, yenilecek şeylere mahsup edilecektir. Müesseselerln şimdiden para almaları belediyece dikkati çekmiştir. O' gece müşteriye sunulacak masraf pusularında evvelce verdikleri paraları mahsubettinneleri için belediyeye ve gazinolarda bulunacak belediye murakıpları İle belediye zabıta memurlarına şikâyet edebileceklerine dair gazinolara birer belediye tebliği ’ çaktır.
tisila-
MAHKEME KORİDORLARINDA
Bir zamanlar ben de mahallenin horozu idim!
Okullarda
yılbaşı tadili
Tütün bankası
Av partisinden dönünce tesadüfen bir iki Türk ailesini ziyaret ettim, Noel dolayı şile salonlarına canım camlan dikmişler, Btı çamların bir kısmı saksi He yalıut köklü olarak satılıyorsa dahi, evvelki gibi köksüz satılmalarından farklı bir vaziyet yoktur. Çünkü alanlar bunları İmha ediyor: Apartimaıılarda. bahçesiz evlerde oturdukları için buskn türlü hareket etmelerine yii’de doksan imkân yoktur.
Avcılık d ol ayış ile ormanlara kusbak'şı baktıktan sonra bu canım ağaçlan böyle seril sefil görmek yiireğime büsbütün kasavet verdi. Gelecek yıllar. Noel'den bir ay evvel haşlıyarak, bir ağaçlan mııhat'iza mücadelesi acmanna tavsiye ederim. Köylü bir taraftan. şehirli b’r taraftan, ağaç •ervflMmizl cidden mahvediyoruz.
Bu gibi mücadelelerin, bayramların favdab olduğuna şahit aranırsa vlne tştanbuhı muzun manzarasıdır.
Üsküdar sahilleri eskiden ço-rakt». sansarrvdı, ' Ağaçlama bayramlı. sırasında “ "
şimdi o zahülori
Demek ki bir kün.
Tekel Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarının esasları
dikilen ağaçlar, nekâlâ süslüyor, gayretle müm*
fVâ - Nfl)
EmekHîerin maaş cüzdanları ne zaman değîstErilecek
Emekli, dul ve yetimlerin maaş Cüzdanlara değiştirilecektir, Yeni yılın occk, şubat ve mart maaşlarının dp-ğıtılmc-sınn 3 ocakla başlanacnk vc 21 ocakta suna rsecektlr. Üç aylık m. 'îinnn damıtılması sona erdikten e( ı defterdarlık yeni cüzdanların dr-’i'-Urmeslnc be Iıyncak ve cüzdan de’ılşllrnıe günleri ayrıca gazetelerle lifiıı edilecektir.
Ancak Emlhlc Bankasından mnaş ahnlıır, ocak ayındaki maaş da?ıt-m;ug ştraamda nisan, mayıs ve haziran maaşlarını kırdırarak alacaklarından bu durumda olan emekli, ciu! vc ve-Umlcrln. bankadan yeniden Borç para alabHm.-'ler! için, maaş cüzdanlar tua bj zcf-rkl maaşla dr’Işiirtl-m :lne karor vc-rilml-tlr.
Gümrük ve Tekel Bakanlığı tütün bankası kurmak için bir tasan hazırlamıştır.
Aldığımız malûmata göre bu tasarının ana hatları şunlardır:
1 — Tütün tacir, komisyoncu ve eksperleri İle kooperatiflere gir mi yen ekiciler tütün ekiminden menediie-c ektir.
2 — Tütün tarım bölgelerinde beş yıl İçinde tarım kooperatifler! kurulacak ve bütün ekiciler bu kooperatife girmeğe mecbur tutulacaklardır.
3 — Tütün fidelikleri ve kurutma yerleri Tekel idaresince hazırlanacak nizamnameye göre yapılacak ve yine Tekel İdaresinin her mahal İçin tâyin edeceği fide yetiştirme ve kurutma usulleri beş yıl zarfında ekiciler tarafından tatbik edilecek.
4 — Beş yll içinde Tekel idaresi tarafından tütün mmtak alarm da tütün borsaları kurulacak ve ekici tütünlerinin alım satımı bu boranlarda yapılacaktır,
5 — Tütün tohumlariyle tütün saplarının ve Tekel idaresinin hususî müsaadesiyle filizlerin, sanayide kullanmak üzere toplanması yurt içinde serbest bırakılacak.
6 — Tarım kooperatiflerine her suretle yaîdım etmek, borsalarda nâzım şekilde miibayaalar yaparak mahsulün İç ve dış pazarda değer kıymetle satışını sağlamak üzere büyük bir tütün bankası kurulacak.
Bıı esaslar dairesinde hazırlanan tasan hakkında gerek ticaret odaları ve gerekse tütüncülerin fikirlerine müracaat edilmiş ve bir anket açılmıştır. Bilhassa İstihsal bölgesindeki tütüncüler ve ticaret odalarlyle şehrimiz ticaret odan da bu hususta hazırladıkları raporu Bakanlığa göndermişlerdir.
Sünepe, pısırık haline bakınca, evine giderken yolu şaşırmış diyeceğiniz gelir. Koridorda kanapenln kenarına İlişmiş, dirseklerini dizlerine dayamış, yüzünü İki avucunun içine gizlemiş, kümesin köşesine büzülen hasta tavuklar gibi öyle pinti bir duruşu var kİ, koridordan koşarcasına geçen acele İş sahipler! bile durup bir müddet ona bakıyorlar Eski, içi balıklı hamam tası biçimli mor kadife şapkasının tüyleri dökülmüş, siyah mantosunun yakasındaki kürkün beyaz derileri sırıtmış, kalın parmaklı, iri etil, tıknaz bir kadın.
Acele iş sahipleri bile onu seyrederken ben bırakıp geçer miyim? Yaklaştım, beklemeğe başladım. Bekleyişim epeyce uzun sürdü. Kadın kımıldanmıyor, olduğu vaziyette heykel gibi duruyor. Geçmiş olsun, falanla karışık lâf açmak istedim, buna da cesaret edemedim...
Mübaşir kılıklı, ufak tefek bir adanı geldi, kadının tepesine çullanacak gibi eğildi:
— Buradan kalk bayan! Bu kanana maznunlara mahsus. Şimdi bir maznun gelecek.
Tüyleri dökülmüş mor kadife şapka fokurdıyan tencere kapağı gibi bir kaç rfefa kalkıp indi, kalın parmaklı eller açıldı, madamın yüzü meydana çıktı. Aman Allahım! Boncuk maviş! İri gözler yuvalmuttan lirinmiş, kalın kaşlar ok gibi dikilmiş, yanaklar kızıl, burun baba htııdl. mosmor dudaklar sarkmış, gerdan pelte' pelte .-Hiddetle homurdandı:
— Plyosinl af tora Mazluuml?..
Mübaşir kılıklı ndnm dudak büktü:
— Burada piyaz ne gezer? Piyazı bulsam ben yerini. Nerede o bul zeytinyağlı piyazlar? Hepsine hasret kaldık Vûlla....
Madamın yüzü biraz daha morardı:
— Ma ne söylüyorsun mtısyu? Ben diyorum, piyosln! af., tos... Mazluu-m!?„
Karşısındakinin dudaklarında müstehzi bir tebessüm belirdi:
— Haau... Desene senin için bozuk!... Aftos kim. bc-n kim yahu?...
Ufak tefek adam birdenbire horozlanıverdi. Hârâda ıskartaya ayrılmış yaşlı aygırlar gibi baş tutup gerdan kırarak böbüelenmeğe başladı:
— Bugün bent böyle görüp de yabana atma ha. Karşındaki şu fakir vaktiyle çok şeyler görmüş geçirmiştir, anladın mı?
Sağ kolunu uzattı, altından geçiş İşareti yapar gibi sol elini salladı:
— Şu koltuğumun altından neler geldi, geçti benim, o senin dediğin aftosların daniskasını gördüm, geçirdim. Eeeeh, o zamanlar serde külhan-lık vardı. Aftos plyos, İki tavuk bir horu2 diyorduk anladın mı?
Madamın kavisli kaşları üst bindi, burnu biraz daha sarktı:
— Horoz soylyuyor8un?..
— Ne sandın ya? Bir zamanlar ben de mahallenin horozu İdim. Bakma şimdiki halime. Çok şükür, halimde
(ls te
bir şey yok ha. tşln bayt meteliksizlik. Şimdi şuracıkta elime birkaç yüs lira geçse gene horoz olurum. Hani, sana bile.,.
Başını göğsüne sarkıtıp İki yana salladı:
— Tövbeler olsun estağfurullaaahl.. Aklıma geleni ağzımdan çıkarttıracaksın han!!.,. *
Madamın gözleri büsbütün korkunçlaştı :
— Ma sen bana söylüyorsun furul-duk?..
Mübaşir kılıklı adam yüzünü buruşturup el salladı:
— Amaaan. amma da Name Molla İmişsin ha!... Benim fırıldak çevirecek halim var mı hanım? Fırıldak çevirmesini becereb liseydi m, şimdi senin elbl dokuz tane aftosum olurdu. İnanmazsan gel de bak, evde bir karı. bir kocayız. Yani senin anlıyaca-ğın, bir köroğlu, bir ayvaz.
Madam sakinleşir gibi.oldu:
— Ayva diyorsun?...
— Tabi! ya!.. Bir köroğlu. blı vaz... .
— Ma nerede senin küfe?.. Adam bana göz kırptı:
— Kan kaçırmış galiba!..
Mndıımın omuzuna dokundu:
— Sen ne söylüyorsun madam? Bende küfe ne gezer? Kan mıyım ben?..
— Ma sen söylüyorsun ayva.. Eğer kim ekmek ayva var sende, istiyorum bir tane al ne uy İm. Ma kaç para veriyorsun bir kilo ayvn?„
— Hanım! Sen hana baksanal Alay
• edecek başka adam bulamadın mı? Buradan knlk diyorum sana. Blmdl ınnznnn gelecek.
— A oh vıre, deli ynpacayim kendi kendime! Pl’ms'nl aftos Mazluuml?.., —Madam! Sen fazla konuşuyorsun. Mazlumu, piyazı bırak da şuradan kalk, çek arabam! Şimdi buraya bir maznun kan gelecek. Onu bekliyorum ben. Nasıl karı biliyor musun? Senin gibi doksan tane karıyı pabucunun altında ezer. Mahkeme açılmadan evvel gelirse, onu buraya oturtacağım.
Dudaklarını yalıyarak bana döndü:
— Gelecek karı da kari İmiş haa!.. Meyhanede kafayı çekmiş, evin önünde kocasının kafasını yarmış. Allah düşmanımı da düşürmesin öyle kanyak. Buraya gelince nasıl zaptedece-ğlm diye düşünüyorum.
Mor kadife şapkalı pısırık madam birdenbire çekirge gibi yerinden fırlayıp ayağa kalktı, karşısındakinin üzerine doğru yürüdü:
— Sen bana bekliyorsun musyu? Sen n a asin söylüyorsun bir kari kİ, meyhane rakl İçmiş, ondan sonram efendim kocaslna yaralamlş kafasından, İşte o kar! beni.. Yanlya kim ben Madam Kalyopl...
Mübaşir kılıklı adam kabuğuna çekilmiş salyangoz gtbl ceketinin içine büzüldü, ben de savuştum
Ce, Re.
Dünden itibaren bakliyatı tatil bir hafta sürecek
Liselerle orta okullar bu sabahtan itibaren yılbaşı tatiline başlamışlardır. Tatil bir hafta devam edecek, önümüzdeki hafta çarşamba günü sabahından itibaren öğretime tekrar başlanacaktır.
Tatilden İstifade ederek Haydarpaşa lisesinden bir grup Edlrneye, İstanbul kız lisesi izcileri İzm t re gidecekler, İzmlrden de bazı okullar şehrimize geleceklerdir.
Ayrıca kız ve erkek liseleriyle orta okullar öğrencileri arasında bir koşu tcrtibedllmlştir. Atatürk koşusu adı verilen bu müsabaka perşembe günü yapılacak, koşuya kız ve erkek olmak üzere 840 öğrenci İştirak edecektir.
snna.
ay-
Öğrenciler için kamp ve kurslar
Tut 11 aylarında öğrencileri faydalı bir şekilde meşgul etmek için kamplar ve kurslar teşkil edilecektir. Bu işleri tanzim etmek üzere Milli Eğitim müdürlü-ünde ilgililerden mürekkep bir komisyon teşkil edilmiştir. Komisyon çalışmalarını bitirince ya-pılncak İsleri bir rapor halinde müdürlüğe bildirecektir.
Kontenjanın mahzurları
Birliklerin Bakanlığa gönderecekleri proje, bu usulün kaldırılması leh indedir
Kuponlu kumaş tevziatı ra bordro mukabili, teka-yi'.imlere de cüzdanları;, !•; ı olan kuponlu kuma? tuy-nıın 15 lıic kadar uzâtıl-
an Amerikan ve cgk ayının sonuna Içaclar devam edecektir.
Pasteur içîn toplantı
Büyük ÜJlm Putcur’iln ölümünün 50 inci yıldönümü münasebetile, in-.‘imliğin kendisine karşı borçlu olduğu minnet ve şükranlarını bildirmek mateadUe bundan bir müddet evvel İki tıbbi cemiyet ve Kuduz Müessesçe!; tnr tından tcrtlbedilen törenler yapılmıştı. Cemiyet salonlarında yalnız hr’ İm -Umresinin iştiraki!? yapılan bU törenlere mukabil Türk Her imi» ri Dostluk ve Yardım Cemiyeti, bunun daha şümullü,.bütün münevver halkın, Üniversite ve yüksek tahsil genç-lE-inin b.’lrak edeceği* büyük bir Pas-teür töreninin Üniversite konferans salonunda yapılmasına karar vermiştir.
29 aralık 1945 cumartesi günü saat 14 (’r ycpıL’.cr.k olan törenin hazırlı ■ U bitmiş vo davellyaler gönderii-| tnlşlür.
Elde kalan kalaylar
İmar Limited şirketinden aldığımız mektubu neşrediyoruz:
23 aralık 945 tarihli gazetenizin şehir haberleri sütunlarında (elde kalan kalaylar» başlıklı yazınızı okuduk. Bu yazıda şirketimizin de geçmesi münasebetiyle hakikate uygun bulunmıyan cihetleri aydınlatmayı münasip gürdük, lütfen böylece neşrini dileriz.
1 — Hiç bir kalay İthalatçısı kalaylarını tmar Limited şirketimize vermemiştir.
2 — Filhakika İmar Limited şirketimiz gibi bazı mlîl! firmalar da ellerindeki kalaylarını mnll yardım temini maksadiyle banka muamelâtı bakımından her türlü kolaylığı gösteren Türkiye İmar Bankasına tevdi ederek satışlarında kalay bedellerinin tahsili hususunda salâhiyet vermişlerdir.
Binaenaleyh, hadisede şirketimize taallûk eden bir cihet mevcut olmadığı gibi bir inhisar mevzuunun katiyen bulunmadığı keyfiyetini açıklarız. ______________
Hastanelerde alınacak muayene ücretleri
Umumi meclis, belediye hastanelerindeki kliniklere müracaa teden hastaların muayene ücretlerini 20 kuruştan 50 kuruşa çıkartmıştı, An-karadan gelen bir haberde Sağlık Bakanlığının bu kurara itlrar ettiği bildiriliyordu. Bıı haber tahakkuk etmemiştir. Fakir olduğunu hastane baştabibine bildirenlerden ücret alınmamaktadır. Belediye mahfilleri, bütçeye meclisin hâkim olduğuna göre Sağlık Bakanlığının meclis kararını bozacak bir emir veremlyeceği kanaatindedir.
Bir müddet evvel Ticaret Bakanlığının -kararlyle İthalâta tatbik edilmeğe başlanan kontenjan usulünün piyasada kullanışlı bulunmadığını birkaç gün önce yazmıştık.
Öğrendiğimize göre Ticaret Bakanlığı her madde İçin ayrı ayrı kontenjan tâyinini çok yüklü ve İmkânsız görerek kontenjan sistemini tama-mlyle kaldırmak veyahut bu sisteme bir seyyaliyet vermek Üzere yeni bir proje hazırlanmasına taraftar olduğunu İthalâtçı ve İhracatçı birliklerine bildirmiştir.
Birliklerin projesi bugünlerde hazırlanarak derhal Bakanlığa gönderilecektir.
Bu projede müdafaa edilen tez daha ziyade kontenjan sisteminin kaldırılması tezidir. Böylece herhangi bir malın yeni vaziyetine göre sipariş verilip verilmemesi Ticaret Bakanlığı kararlle olacaktır.
Bizde kâğıda ve kaleme bütün l'bir ömür vermiş muharrirler, bn zan mesleklerinin maddi verimsizliği knrşısınria kızarlar, köpürürler O an için:
— Bu çıkar yol dpğij,
Sözlerile daha kazanç!» itleri düşünmeğe kalkarlar Sere'? d-n beri Babıâlide. hattâ en meşhurlar aras>nda kendi mesleğinin hasisliğine kızınca, ne g?r:n is leri tasarhyan dn«tlaria karşılaştım.
Meselâ küçücük b’r diiMcân gazete, mecmua ve piyango hilöfi satmağa akılları vatanlara, cok raslamtşımdır Pek meşhur bir şair tanırım ki Köprü altında var mevsiminde karpuz sergisi açmağı pekâlâ yapabileceği bir İş addederdi
GÖriivonım ki muharrirler, başka iş yapmağa kalkıştıkları zaman bile yine serbes sahaları seçiyorlar
Yine bir dostumuz vardı ki en biivîii- hevesi eczacılıkta idi:
—- Oooh... Bevaz, süt gîb« mermer havanda ovalan düğ. Ifap-’arı hazırltı . Bir de «b’lmem ne tiprin ■ Ismile bir şev (te çıkar.. Zengin ol... deıdi
O bunları anlatırken ben muharrirlikle eczacılık arasında hiç b’r münasebet bulamazdım Vakıa doktor mektepleri ekseriya muharrir yetiştirir. Çekof’dan tutunuz da, gayet iyi ameliyat vapan eli hafif doktor, operatör ve muharrir George Duhamelc’e varıneay akadar.. Lâkin muharrirliğin meğer eczacılıkla da çok yakından, alâkası varmış. Geçenlerde büyük Amerikan romancısı O’ Henry'nin hayatına dair bir kitap okuyordum Eak-t:m ki uzun müddet eczacılık etmiş!.. İlk gençliği hap kutuları ve kavanozlar içinde geçmiş,.
Ibseıfin hayatına dair bir kitap elime geçti, O da eczacı!.. Memleketinde senelerce eczacı çıraklığı etmiş.
Aklıma bizden «.Ahmet Mithat Efendi» geldi O da Mısır çarşısında yıllarca eczalar, ruhlar, kökler arasında çıraklık etmem1? mi idi?..
Muharrirlik mesleğinin böyle kazançlı bîr akrabası olması âdeta hoşuma gitti.
Hikmet Feridun Es

KÜÇÜK HABERLER
Darülacezedeki kreş kısmına 10 yatak ilâve edilecek
Darülacezede meme, ça5mdalrl çocukların bakıldığı kre? kısmında simdi altmış çocuk barınmaktadır. Bir yaşını bitirip de memeden kesilenler, mücsscsenln diğer kısmına nakledilerek büyütülmektedirler.
Ancak gerek «nn ve babasını kaybeden, Rcrek sokuca terkodllen no-kcN meçhul çorakların friindon Rllne arttığı görüldüğünden silmiş klglllk kre» kısmının ihtiyacı karşılamadığı görülmektedir. Darülftcezenîn muhtelif şubelerinin çelişmesi etrafında atanacak tedbirlerden biri de bu kreç kısmının genişletilmesidir. Burasının 100 yatana çıkarılması düşünülüyor. Ancak bütçe vaziyeti bakımından mevcuda derhsl 4ç yatak ilâve -eciilo-mlyeceft!nd"n çlmdlllk 10 yatak Jlâ-ve edilecek ve mail İmkân elde edll-| dikçe yatak sayın arltınlacaktır.
'* Nlşantaşında oturan Sebrlya Tunç adında bir kadın, evinin mutfağında bu sabah İş görmekte iken, etekleri maltızdaki ateşle tutuşmuş, vücudunun muhtelif yerlerinden yandığından bereyi tedavi çocuk hastaneline kaldırılmıştır.
ık Verem Savaşı Derneği tarafından Eyüp, Beykos, ünkapani, Üsküdar, Şehremini, Kasımpaşa, Edlrne-kapı semtlerinde fakir veremli halkın isi İfadelenmesi İçin Um teçhizatta yedi dispanser blııası ile. Erenkftyün-de K atağın d n. inşaatı pek yakında bitecek olan 225 yataklı (Ziya Erim» çocıık pavJyonunun ve ayrıca yeniden yapılacak işler hakkında ve bu yapılanların halka gösterilmesini, ilgisini saptayacak tedbirler İçin Verem Savaşı bsşhcklrailğtuce 29 aralık cumartesi Rilntl Erenköy sanatoryumunda çaylı bir toplantı tertlbolun-muştur. ____________________
Dinlenme yurduna henüz bir müracaat olmadı
Memleketimizde İlme, sanata hizmet etmi? mütefekkir ve sanatkarlardan çalışamıyacnk ve yahut dinlenmece muhtaç durumda bulunanlara mahsus Valldebagında açılan (Dinlenme yurdu! nun kabul şartları gazetelerle lifin edildiği halde şimdiye kadar hiç bir müracaat yapılmamıştır, Bununla beraber Yurda kabul edilmek Istiyenler olursa bunların vaziyetleri idare heyeti tarafından tetkik edilecektir.
Dinlenme evinin çelişmesini temin etmek üzere yeni gelir kaynakları düşünülmektedir. Bu hususta bir proje de hıızırlanmnktadır,
İhracat primi kaldırılacak
İhraç maUarımudon alınmakta olan vergilerin kaldırılmasından sonra Ticaret Bakanlığı İhracata tatbik edilmekte olan prim usulünü de kaldırmağa karar vermiştir. Bunun için Bakanlıkça tetkikler yapılmaktadır.
SZE MUHAKKAK SAADET GETİRECEKTİR
Saat modellerinin İncelik ve zarafetiyle, Ünlvcrsal mücssesesl, İsviçre saat âleminde müstena bir mevki kazanmıştır,
1894 senesinden bugüne kadar, has-, sss, zarif ve tnm ayarlı saat, böylece Cen evrede İmal ediliyor.
IBM senesinden bııgüno kadar M. | Pcrret et Berthoud, kemali İtina Ue çalışarak dünyııyA tanınmış şöhretlerine lâyık olduklarını her gün İçin İspat etmektedir. ,
Harb sonu 1848 yeni yılında Ünl-versal santiarı gene vakti tam ve kusuru z ayar edip zarafetin alâmeti farlkas dıritır. Bileğinizdeki yeni Üniversel saati, size muhakkak saadet getirecektir.
Batış yeri: Eminönü Meydan» Arlon saat mağazası.
Satışa çıkar lan ithal mal arı
İst. Katırcıoğlu handa Mermerin Manifatura T.AŞ. ne kösele kayış, İst, sakaçeşme sokakta Ümit şamiı-oğluna transmisyon kayışı. Taksim Kristal handa Bataşa bobin vc lâstik âleti, Gal Tünel caddesinde Vahan Bardlzbana oksijen şaliimosu. ağaç kutu, oksijen manometresi. Gal. Mahmudiye caddesinde Ardaşes Po-İftta pirinç musluk ve kaynak lakımı, Punta makine manometre ve kaynak çubuğu. Bomontl Mısırhoğlu çorap fabrikasında Abdurmhman MiıniCo örgü makinesi plâtinl. İst. Rahvancı-iardu Salamon Benbasata lâstik boru, İst. Hasırcılarda .1 Sprlngere su kesesi, şırınga!» su kesesi, İst. Hamdl-bey geçidinde Jak Günberge sellüloit tarak, Mnrpuççular Bama».in komisyon kontuarına pırlanta. Taksim' Ay-dede caddesinde Oto Türk ŞU ne Separatöı*. Taksim Sıraservilerde Bedri Tuncere buji: Aşirefendl caddesinde Türkiye eczacılar deposuna peru pelesengi, amldoprln. papaverin klorldrat. mantol valcryant. tıbbî ecza, İst. Küçûkpaznrda Tcge lâbnra* tuvarına Hlstidin Mono - Hldroklo-rld, Eskişehir Tünel caddesinde Sabrı Kılıçoğluna toprak boyu. İsL DB-slzzade handa Ulus ecza deposuna pnpaverln klorldrat. Kasımpnşa Değirmen sokakta B. Kmapa anilin boya. sandopan, Korhceşmede mensucat Santral T A. Ş. ne sut kostik, zırnık. Aşirefcndl caddesinde Clsla-vet Ltd. e siyah İs tozu. İst. Tahta-l'.ale caddesinde Anadolu kontııarma sülycn. Bahçckapi Cermnnya handa D. AkcönÜle ölçü saat». Gal Heznran caddesinde Butla biraderlere karbon kâğıdı, yazı makine şeritli, yazı makine aleti, isi Sttltanhamamda Su-rasklye yün mensucat (ofise devir, yün mensucat (Slimerbanka devir». Marpuççular Konya handa» Yenen Umum Ticarete sun‘1 ipek ipliği. Ga! Kefeli handa Dış Ticaret»' T.AS, ne bnsnıa, ham bez. Fincancılarda M. Beslr ve Şefik Hariciye ham deve derki, tst. Sabrısefa banda Hnyrıtllab Türkknn ve orta ağaç için demir vida. Ankara sanayi caddesinde Nuri OFrÜflrçıya demir testere. Persrmba-paztmnda Ahmet Balcıgll ve ort.8 çinko levha. Gal. Sermct handa Rar Ttlrk Ltd. e beton demiri, Gal Kara-köv fkdastn Ali Nakl Erenvola demli çubuk, TftrkJve Eczacıları dtp muhtelif tıbbi ecza.
Amerîkarian fındık ve meyankökü isteniyor D.ınlmurkadan bazı firmalar memleketimize müracaat ederek çok. miktarda fındık ve meyankökü UledLk-lulnl bildirmişlerdir.
Sahile *
AKŞAM
2« Aralık 1045
M C Z I K:
Orhan Borar ve Mithat Fenmen konseri
f.Ohül.lM ll’.l l)IN I.PÎhl.i Ti
D//JDİKI İRİ
Hayat pahal i.ğı
RADYO
20 aralık 1945 perşembe günü Ba-I duymak ve duruymak kolay bir İş rav sinemasında güzel bir aonate değüdir. (Debursy* ds bu elle tutu-koııscrl dinledik. Yıllar geçtikçe müş- lamıyan seyyâl tarafı her İki »anat-terek, düzenli ve şuurlu bir çalışma-I kâr muvaffakiyetle belirttiler. Zaten nın meyvasını bir ruiı ve Uade birliği hâlinde veren sanatkârları dinlemek doyulmaz bir zevk oluyor.
Diirt büyük bestecinin dört büyük sonatını ihtiva eden bir program: Bnch, Beethoven. Schumann, De-bussy... (Basil) ın piyano - keman için dört numaralı do minörü soııtı-tuida, eserin ruhuna vurmak için her iki sanatkârın gösterdiği anlayışı takdir ettik. En ince bir görüş ve anlayışla hareket etmek, ve esere hakiki mânasını vermek için elden geleni harcamak, bu boy sanat anıtlarına gösterilmesi gereken saygı ve sevgi İcabıdır. Keman üstadı (O. Eııescc) buna (doğruluk ve hakikate uygunluk mânisi» der. Tesir yaratmak sevdasından tamamiyle uzak olan sanatkârlar, o akşam sözü yalnız esere bıraktılar, ve öüyük üstadın emrinde, adı sanı belirsiz, alçak gönüllü birer çırak gibi emek harcadılar.
•Bach) ın kafasını kuru bir riyaziyeci kafası sanıp eserini yalnız matematik kaidelerinin muhassalâsı sayanların, ve onda alabildiğine (mys-tl(ıue) ve yalnız ahrete hasret çeken bir ruh tevehhüm edenlerin, — çünkü (Bach) bütün eserlerini İsa adına yazmıştır. — aldandığı meydandadır. Onun eserlerinde nüktesiyle, tebessümüyle, neşe ve gülüşüyle hayatın çeşitliliğini görüp duymamak imkânsızdır.
(Schutûann) m la minör op. 105 sonatını saran şiire tliifuz etmeğe ça-b»an sanatkârlardan viyolonisti, piyaniste nazaran biraz daha cayıl bulduk, yer yer daha canlı, daha ateşli ▼e ihtiraslı bir ifade gerekiyordu. (Schumann) ın mustarip ruhu, keman piyano için yazdığı iki sonatta daha iyi duyulur; onun tasalı, endl-CU ve huzursuz şiiri daha İyi «üzülür.
eman ve piyano arasındaki birlik Te müıfk kayışı, daha önceki eserde da olduğu gibi tam ve mükemmel-
değUdlr. (Deburev) da bu eli» tutu-
Frogramın «on yarısında, önca Ebuuy) nin sonatı yer almışlt. İlk lya savoşmda hasta olan büyük Fransız bestecisi, biri viyolonsel ve Çyano; diğeri flüt, viyola ve (harpe) in yazdığı İki sonata bür aonuncu-zunu Uftve etmişti. O da bu konserde dinlediğimiz kaman piyano sonatı Mİ. (İfilT). Hazla halinde müzik eere-yanljkrlyle dt büsbütün sinirleri bozulan (Debussy), zankl bu son üç sonatıyla muarızlarına son ve kesin bir «evap vermek istemişti.
(Stanlalas Fumet) «Güzel Sanatlar problemi» ne ayırdığı fasılda diyor M; «Wsgner, Baudelnlre, ve Nlctza-ohe’nln asrında sanatın yeni bir safhaya girmiş, ve âdeta ruh kuvvetle-rlle imtizaç etmiş olduğunu söylemek ğerek_ Bu. romantizmin İnsanlık tarihine bıraktığı silinmez izdir.» Sanatın ruh kuvvetlerlle birleşmesi, diğer •anat şubelerinde olduğu gibi müzikte de kendini duyurmuş, ve (De-bussy) nln eserlerindeki ve esrarlı karakteri, İnsana gayri hakiki İmiş
, geçen senekl piyano konserinde, de-j jerjl piyanist Mithat Fonmen’ln (De-I bııssy) İle, onun eseriyle nasıl sıkı bir ruh anlaşması halinde bulunduğunu 'o konsere hasrettiğim, yazıda zikret-; iniştim. Viyolonist Orhan Borar’m şahsımda duygulu bir müzik arkadaşı . bulunca, bu güç, fakat zevkli İşbirliğinden (Debuasy) nln sonatı ayarında mükemmel bir eserin doğacağı şüphesizdir. Kanaatime göre bu sonat, — (sonat Kreutzerl de dahil olduğu halde — konserin en başarılı parçasıydı.
Konserin son eseri (Beethoven) in ünlü (sonatı Kreutter) idi Üstat bu eserinde, (humanlsmc) ile dolup taşan ruhunu kapıp koyuvermiş, dramatik ve tesirli bir ifade ile azap ve ıstırabın şiddetini tasvir etmiştir
Bestelenmesi, 'Erten' senfonisiyle aynı yıllara raslıyor. Ünlü Fransız kemancısı (Rodolphe Kreutzerl e İthaf edilmiştir. Fakat bu eseri İlk çalan (Kreutzerl olmamıştır. ıBeetho-ven) 1803 yılında bu sonatı OaUçyalı kemancı (BridgetoA’er) He birlikte iki defa çalmıştır. Büyük besteci, bu eserinin (conccrtant) bir karakter taşıdığını bizzat kendisi işaret etmiştir Buna göre bu eserde piyano ve kemanın, sonatlarda olduğu gibi blrbl-rlle kaynaşmasını ve daimi bir anlaşma halinde olmasını beklememeliyiz. Bunun aksine bu eserde her iki saz, hor fırsatta daha parlak bir İfade İle göz kamaştırmak lıtllyen birer rakip durumundadırlar.
(Presto) dan önceki kısacık (Ada-glo) d». her İki temanın birbirine zıt mânasını her İki sanatkâr el! belirttiler. Dört (varlstion) lu (A andante -nln (saütüle) 11 kısmında, hususiyle en tiz seslerde keman baa zayıf anları geçirdi; bunun yerine çalışma" ve zamanla itimat ve nefse hâkimiyet kaim olacağına inanıyoruz. Son hareket olan (Presto) da Önce, birbirine pek benzlven (staccato1 lu İki tema duyuldu. Sonra bunlarla t*ma-mlyle zıt karakterde sakin bir üçüncü tema dinledik. Üç temanın İşten -mestle bu tasım gittikçe inkişaf etti; ve bitmesine yakın İki defa tekrarh-yan birkaç öiçülük İki (Adagio) dar, sonra göz alıcı ve parlak bir İfade İle sonat sona erdi
(Sonat Kreutzerl, derin müzik duygusu lstlyen bir eserdir. Konserin bütün eserlerinde olduğu gibi bunda da beraberliğin mükemmelliğini kaydetmeliyiz. (Beethoven' İn «onntında üslûbun daha dramatik olması gerelti- i yordu. Kemanda (sonorltel. bu kuvvetli yapılı eseri, vnklt vakit fatna-miyle tatmin gdemlyecek kadar kifayetsizdi. Piyanist Mithat Fenmen çaldığı eserlerin mânasını ve ruhunu, kavnyan bir kabiliyet.. Zengin ve çeşitli bir (sonorltel si, derin bir müzik duyuşu var. Her bakımdan mükemmel bir piyanist Oda müziği çalışmalarında seneden seneye daha tam ve dalıa anlayışlı bir birliğe doğru yol almış olan sar.atkrları kutlar, de-
Kapılarımızın önünün pisliğinden sorumlu olmalıyız
Şehrimizin cedde ve »kaklarını bırakalım; kendi kapılarımızın bulundukları sokakların temizliği ve pisliği üzerinde çoğumuz kayıtlı değiliz. Eğer her şehirli, kapısının önünün temizliğine dikkat etap, yani kendi kapısının önünti kendi kirletmese sokaklarımız bugünkünden daha çok temiz, olur. BU- çoğumuz kapımızın eşiğinin ötesinden kendini sorumlu saymaz. Kirli bulaşık suyunu sigara laplasın), faraşını, sokağa, evinin önüne dökenlere, çöpünü yanındaki arsaya boşaltıvcrenierc. dükkânının Önünü kirletenlere, ve buş-kası tarafından kirletilmesine de mtısamahn 'dinlere pek cok ras.'nmı-yor muyuz?
Evinde temizlik hususunda nice titizlik gösterenlerin pencerelerinin altında: nk’sm misafirlerin bolluğunu. çok siPorp içildiğini gösterecek emareler ı-ormüşümdür: sabahlevln oda sllprü'ürktn tablalar dolusu İzmaritler yanmış kibrllter pencereden sokağa atı’.ıverml.’tlr
Temizlik İyinde evimizin önü. ite de İlgilenmemiz gerekir. Hele bizim İstanbul gibi geniş ve temizlik amele-Itrini yalnız* birinci sınıf caddelerinde çalıştırnbllen bir şehir İçin bu daha çok lâzımdır. Yan sokaklara çöpçü Uğrar amme sokak temizliği yağmurlu rüzgâra kalmıştır.
Sokaklarımızın temiz olmasını İsliyorsak önce şıı kannatl benimsememiz gerekir; - Hukukların pisliği fiden bira» dft içinde oturanlar sorum’.u-dur.»
Sokakların temizlik ve güzelliğinde belediyenin hizmeti, o sokakta oturanların himmet ve gayreti İle tamamlanır Neteklm bir şehrin temiz olmasında halkın belediye l’e elbirliği etmesi ve müşterek gayr'tinin lâzım olması gibi. Dr. Z Z.
M e v l û t
İçişleri Bakanımızın esi Bayan Sudlyc Urandın eniştesi ve C.H. P Beşiktaş İdare kurulu Başkanı Ekrem Amaç’ın dedesi Merhum SAKIZLI EMİN AMAÇ-ın Tanrısına kavuştuğunun kırkıncı gününe rastlıyan 27. XH. 945 perşembe günü Beşiktaş Sl-nanpaşa. camisinde öğle namazını müteakip ruhuna ithaf edilmek üzere okunacak mevlûdit şerife bütün akraba ve sevdiklerimizle arzu buyuran ehil dinin teşrifleri rica ohınur.
AİLESİ
4 nüfuslu aile için ayda 350 lira lâzım!
Karaborsadan akborsaya geçenler — Bir çift ayakkabı boyası bile hâlâ 15 kuruş! — Bir seyyar boyacının anlattıkları
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 M- S. ayarı, Radyo salon or-kectra ;ı i8.3o Kon aşma. 19.00 M S. ayarı, Haberler. 19.20 Geçmişte bugün. 19.25 Semril ve şarkılar, 19.45 Yurttan sesler, 20.15 Radyo Gözetesi, 20.45 ince saz. 21,15 Gl'ar soldan, 21 3(> Konuşma. 21.45 Cumhurbaşkanlığı Armoni müziklisi. 22.30 Müzik (pi ). 22.45 M. S. ayan Haberler, Yarın sabahki program
7.30 âl. S. ayarı, Müzik (pl.). 7 46 Haberler, 11.00 Müzik (p!.), 12.30 M. S. oyun. Müzik ’pl), 12 45 Haberler, 13 0» Radyo salon orkestrası.
"bulmaca [
MMtal nra, o CTrlp rub If.d.rfnl '""h basanbu- dlltrU. yaralm^tir. ttlraf etmeli İd bunu eibrt ç.çrkotfl.
Bu
’ALKAZAR'
Bugün matinelerden İtibaren
Yılbaşı dolayıslle fevkalâde zengin progTam. 2 güzel süper filmi a birden
Bir boyacı
Birde bugünün en pahalı şeylerinden biri de ayakkabı boyatmaktır Harbin en civcivli zamanında boyaların birdenbire karaborsaya atlayıp da yüksek flatle el altından satıldığı sıralarda boyacılar: «İdare etmiyor, boyayı pahalı aUyoruzlo diyerek harbden evvel 5 kuruş hattâ, yüz para olan boya parasını, derhal İt! kuruşa çıkarıverdiler. Senelerdir ayakkabılar 15 kuruşa boyanıyor.
şimdi tee hnrb bitti. Boyular karu-borsndan akborsaya geçti. Fakat boyama ücreti 15 kuruşta mıhlanıp kalmış gibi bir türlü aşağıya inmiyor, indirilemiyor.
Et. ekmek, zeytinyağı, sadeyağ. şu ve bu yiyecek k'bl mühim maddelerin flatlcrlnl kontrol hususunda iş! başından aşkın olan belediyeyi büjle ayakkabı boyası gibi çhemmiyetriz bir işle uğraştırarak kıymetli vakitlerini boş yere harcamasına elbettekı gönüller ran değildir. Fakat yine bu yiyecek, hatta giyecek maddeleri içinde yükselmeyi İcabbctUren sebeplerden bir kısmı oradan kalktığı halde flatlerl yükseldiği yerde mıhlanıp kalan v« bir türlü lnmlvmlerl de yok değildir.
Bu yazıda konu, ayakkabı boyası olduğundan bunları başka güne bırakıyorum. Gelelim ayakkabı boyn-süia...
Bir seyyar boyacı anlatıyor!
Kendisi Ue konuştuğum bir seyyar boyacıya sordum:
— Şu elindeki bir kutu boya İle «aç çift ayakkabı boyarsın?. Amma doğru söyle-.
dükkânı
derken günde üç lira su gibi gidiyor da evde yine ağız tadı ile karin doyuramıyoruz vallahi... Hani iis-tbaş masrafı?.. Hani yakacak?..»
Bugünkü pahalılık, içinde üç nüfuslu bir ayakkabı boyacıauun ayda 120 lira İle geçin imedlğtnl mübalâğalı görmeğe imkân yoktur, insanın:
— Boya flatlerl 15 kuruşa ucuzdur. Yerml beş kuruş olmalıdır!.
Diyeceği geliyor. Fakat her hesabımızda böyle düşünürsek işin İçinden çıkıl a mıye cağı da âşlkârdır. çünkü bizde hiç bir ücret veya maaş bugünkü hayat pahalılığı ile ayarlanmış ve tesblt edilmiş bir rakam değildir. Bir taraftan Ticaret Bakanlığının Türkiye, diğer taraftan da ticaret odamızın İstanbul için tesbit ettiği rakamlardan da anlaşılıyor ki dört kişilik bir âlienln normal şekilde geçinebilmesi için ayda ortalama 360 liraya ihtiyaç vardır. Kaç memur veya müstahdemin eline ayda 350 hra geçiyor ki?..
Boyacıyı misal alarak «Ne yapsınlar geçineceklerdir. Geçim zorunda kalan sanat ve meslek sahiplerinin yüksek Tlatie İş yapmaları gayet tabiidir» diye düşünürsek ynlnız yerinde sayan Ücret ve maaş sahipleri İçin değil, birbirine zincirleme bağlı olan herkes için hayat pahalı olmakta devam edecek, geçim zorluğu bir türlü giderllemlyecfk demektir.
Hayatı ucuzlatma sahasında faaliyete geçldllğl şu sıralarda konuyu esastan halledecek çareler tcıbltl He İşe girişmek ve en ufak İşlerde bite flat yüksekliği üzerinde hassasiyetle durmak İcabeder.
Cemateddta BİLDİK
ı .» 3 « S » t B ö :(1
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı
1 — Çerez.
2 — Havalanarak — Başına «İ» konursa gelir demektir.
3 — İstirahata düşkün olma.
4 — Boıjına «K» gelirse mukaddes kitap olur - İhalenin başlangıcı.
5 — Tenezjiüh gemisi - Beraber -İsim.
8 — Azaltmalı.
7 — Önem.
8 — Sulama - İnce törpü.
9 — Suriyede bir şehir - Tersi bir göz rengi - Nida.
10 — Korkutucu şeklide
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa re yutandan aşağı: 1 - Ateblrln 2 — Tîtfkiyerl. 3 -El, Sehavet, 4 — Basınazas, 5 — iken, Zlmeî, 6 — Riha2, Akı, 1 — İyazi, Akır, 8 — Nevamakamı. 9 — Resekımag, 10 — Bltısınğı
Bu aKsam saat 20.30 da Dram kısmında CYRANOde BRRGERAC ı'SIrano dö Berlerakı Komedi kısmında ZARAR ST7 TALAN
EMİNÖNÜ
HALKEVİNDE
BORA BALESİ
Î0 Aralık pazar
17 de
Halk rutinesi Yerler ayırtılabilir. Tel: 23340
MELEK
Sinemasında
Kelimenin tam mânası İle Melek sinemasının seçkin halkına lâyık, Melek sinemasına yakışan nefis ve müstesna bir şaheser......
GENÇLİK.. GENÇLİK..
Bu mükemmel ve zevkine doyum ol miyar. filmi yaratanlar: MiCKEY RÛONEY - JUOY GARLAND ve TOMY DORSEY Caz ve dans ort estra'arj
MUMYANIN HAYALETİ
Bugün matinelerden İtibaren
E L H A M R A Sinemasında
Bugün matinelerden İtibaren
Birleşik Amerikanın meşhur romancılarından (Gene Slratton yor terlin -Babasının kızı) adlı nefis eserinden mülhem olarak çevrilen
ON SEKİZİNDE
Başrollerde: st. STONES operasının baritonu: WİBUR EVANS. Holly-VOOd’llD en güzel yıldızı: EDİTH FEULOWS ve ALAN LADD. Kentli m sekiz yaşını bitiren Bayan LİNDA (Erkekleri nasıl elde etmeli) kitabını yeni okumuştur. Erkek kalbinin bütün İnceliklerini bilen bu güzel kızdan kendinizi pek kolay kolay kurtaramıyacaksınız.
Genç kızlığın, en sıcak Ve neşeli çağı.,.,,. Aşkın ve zevkin en tatlı heyecanlarını yaşatan müstesna bir filim.
....mı —a

-ÇEMBERLiTAŞ sinemasında*
Bugün matinelerden itibaren iki muazzam TÜRKÇE film birden Bir haftadanberi büyük muvaffakiyetle devam eden ve aayın müşteri-lerimiztn hayranlıkla seyrettikleri
1 - MACAR SENFONİSİ
(DANKO PÎSTA) Türkçe Sözlü
Arzuyu umum! üzere bir hafta daha gösterilecektir.
2 - TEK8A8 ŞARKISI (Türkçe sözlU)
Hiteşeııırevüsahncl erile ve gayet cazip bale gruplarlle süsler ■■■■■■■^■zııuazaam sergüzeşt v» macera fllmi■■■■■■■
(The Mummy'e Ghoat) LON CHANEY —
JOHN CARRADİNE Dehşet ve heyecan içinde bırakan ve insanları tir tir titreten yegâne şaheser. Çok enteresan sahneler
Züppe Kovboylar
GENE AÜTRY
Fevkalâde şarkılar r» milrik hMH Fırsatı kaçırmayınız.
’ AZAK
Bugün matinelerden İtibaren Yılbaşı münasebetlle çok zengin program 2 güzel film birden
1 - Sevgilim
Bir Casusmuş
MAURENB OTLARA —
JOHN GARFİELD
2 - Monte Krislo
TÜRKÇE

Çocuk, yemini basarak cevap verdi:
— 30 - 40 (J£t ayakkabı boyarını.
Bunun İkisi ortası 35 çift ayakkabı boyadığını kabul etsek bir kutu boya İle 15 er kuruştan 615 kuruş eder kİ harcadığı bir kutu boya ve ellinınl fiatl 150 kuruştur. 150 kuruş olduğu nu da yine çocuktan öğrendim.
Boya flatlerl yüksektir derken *sa-sen yalnız bu çocuğun söylediğini nazarı İtibara almış değilim. Salon boyacılarının söyledikleri de aşağı yukarı bu seyyar boyacının verdiği hesap gibidir. Çocuğa, günde kaç çift ayakkabı boyadiğmı sorduğum raman:
(— Gün oluyor, (IedJ, 30 çift, bazı günler de 40 - 50 çift ayakkabı boya nm... En az İş olduğu günlerde de boyadığım ayakkabı 20 den aşağıya düşmez...»
Günde 3 lira kazandığı zaman, onu taklbeden günlerde 30 - 40 çift, ayakkabı boyanacağını düşünmemiş olsa bu İşe devem etmektense hamallık yapmağı daha kârlı bulduğunu anlatan boyacıya:
— Günde 3 lirayı az görüyorsun amma, dedim, ayda 90 Ura eder. AUe geçindiren nice memur vardır kİ 8ü lira alamıyor.
Çocuk, dik dik yüzüme bakarak: Şu zamanda 90 Ura, 190 liraya para mı denir... Bir anam, bir kız kardeşim bir de ben üç kişiyiz. Rahmetli babam sağ olsaydı. Belki daha fazla kazanacak va sıkıntı çekmiyc-cektik- Ne İse... Ayda fio lir» değil üstüste 120 Uta kazancım var. Fakat yetmiyorI... İki odalı bir evde oturuyoruz v« tam 28 Ura kira veriyoruz.
Evin ekmeği, sebzesi, yağı, tuzu.
EN BÜYÜK HAFTA
DÜNYA SİNEMA MÜCEVHERLERİ
Sinemalarımız, bu hafta sinema dehâsının en yüksek filmlerini sunmakla şeref duyar. BDGÜN:
M A R M AR A' da
FRED MAC MVRRAY — JOAN CRAWFORD
Bütün dünya İnsanlığının kalbine heyecan şimşekleri yağdırdıkları sanat harikası
KORKUNÇ ŞÜPHE

Ayrıca: Harb sonrasının bütün dillerde dolaşan film.’
S E N O R 1 T A
Baş mümessili: JOAN DAVÎ3
MİLLÎ -ALEM DA R'da
Gösterildiği memleketleri kırıp geçiren, kadın erkek yüz binlerce insana göz yaşları döktüren
AY BATARKEN....
Baş yaratıcısı: HENRY TRAVERS ayrıca; Mazlum milletlerin kahramf*». harbi
ÇİN HARBİ
LÖRETTA JOUNO — ALAN LADAL
«Kadıköyünde ---
H Â L E’ de
Bugün matinelerden İtibaren senenin taç filmi
ÇILGINLAR BALOSU
ALLEN JOHNSON
1 Ayrıca:
ŞARLOK HOLMES ve GİZLİ RADYO
O P E R A’ da
Cuma akşamından itibaren sezonun mucizesi
insanlık düşmanları
PAUL’LUCA
Ayrıca: Şöhreti dillerdi geaen
SAHRA GÜZELİ
TÜRKÇE
t/
BU AKŞAM.
G
Baş rollerd»
N A B E L L A
A
Türkçe Sözlü Nüahaaı
İPEK
JOHN SUTTON
.İngiliz ceSözlü Nüshası
YILDIZ
u.
«ıp( jnpoıjtfDY - n.ıopi fftUfJ pppfl.'K’joi *Mrtx] JR o^Dpnyp/tpj u»pnrqn»g
Bfthlte a
AHŞAM
26 Aml'ıl? 1945
Murakabe ihtiyacı
Banyodan yeni çıkmıştı. Saçlarını kuruluyordu. Bir aralık hizmetçi kapıdan bağını uzattı ve şunları Söyledi:
— Hanını efendi... İki misafir gelmiş. Sizi görmek İstiyorlarmış!..
_ Kim?..
__ Vallahi tanımıyorum efendim.,.
— Kadın mı?..
— Kadın... Biri genç... öteki çar-«ariı ve ihtiyar...
çarşaflı mı?., şehriban tanıdıkları arasında çarşaflı hiç kimseyi hatırlamıyordu.
— Beni mİ gorecekltrmijt..
— Evet.- Mutlaka. sizi görmek !■-tlyorlar...
Şehriban yüzüne hafif bir pudra geçti. Dudaklarının boyasını taıeladl ve sonra aşağıya indi.
Misafirler salonda oturuyorlardı. Şehriban onların ikisini de tanımıyordu. Mahçup taviflılkl kadındı. Hele çarşaflısı âdeta utancından lâkırdı etmiyordu. Şehriban onların ne İstediklerini anhyamadıfı iç!» merakla yerine oturdu. «Belki açılırlar, maksatlarını söylerler!..» diye bir müddet bekledi. Fakat ıııahçup kadınlar hiç o taraflı olmuyorlardı. Bir aralık kendilerine (sBlr emrinle mi vardı?..» diye sormak alılma geldi. Fakat bundan hemen vazgeçö. Zira Şehriban bu semte yeni taşınmışlL Tanımadığı bir çok komşu kendisini ziyarete geliyordu. Bunlar da bela o tanımadığı komşu grupuna dahil kimselerdi. Buntm İçin cMaltsadmu nedir?.» diye sormak pek ayıp vo damdan düşerce olacaktı. Sesini çıkarmayıp öylece bekinmeğe başladı.
Misafir! rln mahçup'ttğu. sıkıîgan-lığı yüzünden salonda soğuk bir hava ermekte idi. Lâkin birdenbire garip blrşcy oldu, O gayetle mahçup, o sıkılgan, o utangaç kadılardan biri gayetle komik bir hikâye anlattı.
Bu konuşurken yünü kızaran bir İnsan İçin hakikaten İnanılmaz şeydi, Sonra anlattığı hikâye o dcrccde komikti ki şehriban bunıı Işittnce kahkahalarla gülr.-.'rğ başladı.
Bu sırada misafir kadınlar, yaklaşmışlar onun ağrının içine bakıyorlardı.
Btr aralık çarşaflı olanı kendisin! gıcık tutmuş gibi bir iki öksürdü. Ve nihayet:
—A kızım... Sana zahmet amma,, Ban* bir bardak su getirtmek kabil mi?..
Diye sordu. Şehriban yerinden fırlndı. Suyu söylemek için dışarıya çıktı. Tekrar lç-riye girdiği zaman kadınlar kendisine dik dik. dikkatli dikkatli bakıyorlardı.
Aralarında garip bir işaret geçtiler. Çarşaflı İhtiyar soğ elinin por-mok uçlarını blribriyle birleştirerek kolunu salladı. Genci buna başını sallanmakla mukabele etM.
şehriban da bu esrarengiz İşareti görmüş, fakat hiç bLr mâna verememişti,
şimdi kadınların yüzünde memnun bir İfâde vardı. Nihayet iki kadından daha genel:
— Kızım,,. Bizim niçin geltüftaılri biliyor musunuz?, diye sordu.
— Hayır efendim.. Bir komşuluk ziyaret! değil mi?..
Kadın gülümsedi:
- Hem ziyaret, hem ticaret!- diye c;vap verdi.
Ticaret??!!.. Şehriban bu kelimenin mânasını pek kavrıyamannştı. Bu İşle ne gibi bir ticaret maksadı olabilirdi.
Kadın:
— Efendim biz sizin. hakkınteda tahkikat yaptık, dedi.
Şehriban ın hayreti! büsbütün a*k-yordu. Kendisi hakkında tabklkaP.. Bu da nedemek oluyor?..
Kadın devam etti:
— Çok iyi bir insan olduğunuzu öğrendik... ŞJrudl de sizi gördük... Doğrusu pek peğendik..
Tuhaf şey.. Bu İki kadın ne demek İstiyordu kİ?.
Nihayet ağız'arından oaklayı çıkardılar. Biri nüyle dedi:
— Yani sizin «ılıyacağınız biz gd-riicil geldik...
Şehriban Meta aptallaşarak sdfe-du:
— Kime güriicüî.
— Size görücü...
Birdenbire sinirlerinin yumağı çö-zülüvcrcn Şehriban katriıro asına gülmeğe boşladı. Göröcûl. Kendine görücü!- Bu zamnndu böyte şey kalmış.mı idi?.. Hele kendi gibi arkadaşları arasında pek modem diye tanılan bir insan için?..
Mamafih eski usul blrşcy »İsa bile bu İş pek hoşuna gitmişti Adeta gururunu oleşanuşta. Zira bir on yaşını düşündü. Kırka ne kalmıştı. kİ?.. Bu yaşta görücü?..
Bu sırada kadınlardan biri boynundan bir fotoğraf çıkardı ve:
— Bu da birim oğlumuz efendim... İşte adresi de... Belki siz de tahkikat yapmak İstersiniz... Allahın emri. Peygamber in kavli He...
Şehriban eline tutuşbunrian resme bir göz attı. Mahçup tavırlı fakat yakışıklı bir gençli. Hor halde kendisinden aalıa genç bir erkekli.
— Allah bağışlasını.. Hakikaten yakışıklı oğlunuz var... Fakat siz bönl her holde çok genç görüyorsunuz. Ben yaşını başını almış bir kadınını. Size tanıdığım genç kzları tavsiye edeyim... Hem oğlunuz da pek genç.. Onlar daha münasip diM"rior zannederim.
Kadınlar ısrar ettiler:
— Hayır, hayır... Biz stei istiyoruz. Baha doğrusunu İsterseniz oğlumuz da sizi görmüş, beğenmiş!..
Bu acayip hâdise yavaş yavaş Ş*h-rlbnui sarıyordu. Bundun 94 sene önce kendisi İS yaşında İken bir kere daha görücü gelmişti. Bir çayrrit usu sonra yine görücü!..
Mamafih kadınlar da, mütemadiyen ısrarlorı da gittikçe hoşunu B11* ineğe başlamıştı. O kndor kİ misafirler giderken şehriban:
— Evet... Ben de evlenmek isterim. Fakat oğlunuz hakkında hiç bir fikrim yok... Deyince göröcühr:
— Bir daha sefer onu d* getirelim... Çofc utangaç çocuktur... H«*p sizden bahsediyor... dediler
şehriban yine kahkahalarla gü dü Gittikte acayipleşen bu mecera boşuna gidiyordu.
Ve nihayet o züppe Şehriban hr.nı-bub görücü He evlendiği haber! etraf» yaplınoa h*rkw şaştı.
(BtR YILDIZ*
t pekti, yünlü, pamuklu roblarınızı, manto!*nnı~.ı, eşarp ve çoraplarınızı
A T O M 1 N İte
banyo yaparak hu geçmez hale getirinle. Bu eşyalarınız eertleymedİKt gibi evsaf ve renklerini de değiştir-Bönler. Giyim eşyalarınızı boya yapan, temizli yen ve ötüllyûn müesse-selere
ATOMiN
ile banyo ettirlnta.
Çoraplar İçin orijinal ambalajla, 100 er gramlık şişelerde.
Tal: 31421. Birinci Vakıf han No, 40 Bohçekapı — İstanbul
Kayıp köpek
24. 12. S45 pazartesi sabahı küçük Maltızpatard cinsinden tahminen (öl yaşuda dişi kıvırcık tüvlû beyaz köpek kaçmıştır. Bulanın Galatasaray Suterafi sokak Nil Apt. Kat 1 e teslim ettiği takdirde çok memnun edilecektir.
GÜZELLİK DÜŞKÜNLERİ
HDEBl ROMAN
Yazan: Henrl DuvernoLs Tercüme eden: VA - Nû
— .... ■■ ı — Tefrika: No. 4 ■■■-
Saçlarının arasına hafif bir yara İzi gizlenecekti. Bıı süratli ameliyat, evvelâ bir tarafına yapılacaktı. Aynı ameliyat, baçka bir ğün übüo- tarafına yapilaaık. Bütün bu İşler Mttikten 1 sonra, berber saçlarını nizama «akacak ve ka'hn on -?nc gençleşmiş olarak gldeı:e','iı yçre ri-ircek. . ı
Bunları taılılk edince, Bayan,Ar-Mpeont, kızına:
— Sana bir çey söyîlycylm -mİ? — dedi. Artık karar verecek gibiyim
Germalne:
— Sabırlı ol! - tavsîyc61ridtf bulundu
Anne, ıtr.*rapla:
— Neye eBbreâewton&jrn?.,. Söyledi 3 ş.’k:? tmk!
Artıl: kurtulamadığı sabit bir fllcro ynkalnnn-.ıçh şu snûnki suratına dfiyman kesilmişti, ikinci Imvarator-lluk >dewiıv'"kl o meşhur Itndın gibi, çirkf!'ir-:ı ini germemek İçin bâlân nlontırcrkl aynaları kırmak İstiyor-dıı. f'fmdl artık koeiısını dn mfızıır goruvordu Şayet uk sık 5eyahaUe.e
çıkıyorsa, bunun sebebi, o kadnr sevdiği karıcığının, sevgilisinin karikatürünü karşısında görmemek İçindi. Zavallı kocncığıl Alnmdan nefret ediyordu. Buraca artık kremlerin de. pudralonn da doldu ramadığı ve ortadan kaldıramadığı bir çizgi çizilmişti. Gözlerinin altında korkunç cepler bnM almunfrtı. Burnun kenarından aşağıya doğra İnen bir hat, dudaklarının kenarına birleşmişti. Bu halta «sefalet filzgisb -diye İsim koyanlar ne doğru söylemiş!
Bir hâdise, karar vermeotae sehep tc?H! elit. Çocukluk arkadaşlarından biri kendisini ziyaret etmlftl. Gençliğinde pek nürel olsa bu ihtiyar kız Myahfara bürünmüş, İki nesil evvelki moda üzere girin mlştt BbH orkoda-şuu görür gdrmez, Bayen Arblge-Oflt’ttO tuûnevlyatn ntliıst oldu.
— Ne oldu? Ne ver? - diye sordu.
— Sorma, Ilöl&nel Bıvşım* müri IHr şey geldi.
— K&ta mı?
— Beter. Oaınllîe'e rasladım... Ha-nrlftrsin değil mİ: Camlile Heurand,..
Dr, Luiii Kırdar’ilan ne bekliyoruz
Yazan: Mustafa Raaıb Esatlı
flMERİÛKOA FENNİ flRSŞTIR-MfiLARfl HIZVERİLECEK
Bu ayın beşin»! günü Dr. Lûtfl Kırdarın iş başın* geldiğinin yed! yılı bitti. Bu münasebetle, hemen hemen İstisnasız bütün gazeteler takdir duygusunu belirteç k yazılar yazdılar. Daha evvel Florya plâj gazinosundaki aylık gazeteciler toplantısında yedi senelik faaliyetinin bilançosunu veren Dr. Kırdar. daha geniş ölçüde teşvik ve tosvlb scslerlle kar-şıleşlı. Buraya tayininden evvel İstanbul halkı tarafından pek de ta-nınmıynn Sayın Lûtfl Kırdarın bu kadar umumi bir sempati toplaması sebepsiz olamaz. Çünkü İstanbul’da Vali ve Belediye Reisi olmak İnsanı tanıtmağa kâfi ise de sevgi ve saygı kazanmak kolay değildir. Eski devirlere gitmeğe hacri yok. Meşrutiyetin ilânından bugüne kadar İstanbul belediyesinin mesuliyetini yüklenenlerin sayısı oldukça kabarıktır. Bu belediyeciler arasında, o zamanlan yaşayan iaren bile, unutulan çehreler çoktur.
Aradan bir nealllik müddet geçtiği halde yaptıkları bttyiık hizmetlerle bugün hıllû gönüllerde tatlı hâtıralar bırakan ancak bir knç zattır.
Lûtfl Kırdnr d* şehre hediye elliği zengin bir İmar sllailesllc daha şimdiden bu mazhariyete ermiş bahtiyar bir belediye rclrldir. Talih ve imkân «»verirse kendisinin imsr sahasında daha çok başarılar ekte edeceğine şüphe yoktur. Keleklin yeril, yabancı bir çok güzidelerin bir fikir birliği olarak üzerinde ısrarla durdukları İstanbul'un turizm bakımından Bilişmesini safihyacak ba?ı mühim t&îebbüskr, harb sonu belediye; programının başlangıcını teşkil ediyor- Bu arada Meşrutiyetin İkinci yılındanberi çirkin ve sönül üzücü bir harabe halinde bulunan Çırağım sarayının tamlrilc muhteşem bir ottl haline getlrllm'sl kararı, hemen hûr] taraftan, alkıştanım? bulunuyor
Bundan başka Tnkslm’de son sistem bir tiyatro inşa edilmek üzere yani sene bütçesine tahsisat konulması, yine biri Tnkrim'dc. diğeri Florya’da iki otel daha yaptırmak İsteği İstanbl şehri çapında turizm dâvasının yarısını hölledfce-k pek' mühim İmar hareketleri olacaktır |
Bütün bunlar ve buna benzer tanzim ve İmar hamleleri — işe İlk başladığı gündenberl bir çok misallerle lapat ettiği gibi — Dr Lûtfl Kırdar' in imarcılik azmine ve beiedlyrellikten anladığı başlıca mânaya delalet eder.
Belediye reisimizin düşünce ve mizaç ma uygun bu İmar faultyeteri arasında, bütün şehir halkı tarafından. bir fikir birliğiyle alkış ve takdir toplamı yanlar da olabilir. Bunlardan mühim bir kısmım zamansız, hattâ şimdilik lüzumsuz iddia eden hemşerler yok değildir. Araşır» kulağa gelen fısıltılar bunu gösteriyor. Fakat bugün ne denirse densin, uzun yılların İhmallerine kurban gidip büyük bir köy halini alan İstanbul* medeni bir çeki düzen vermeğe kalkışan Sayın Operatör Cemil Topuzlu'yu ve blrBZ d* Merhum Haydar beyi — Uzun fasılalardan mnra — ta-ldbederek şehire yeniden İlk lnıur kazmasını vuran Dr. Lûtfl Kırdar oldu, Bıı arada yükselen bazı İtiraz-seslerinin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığını zaman gösterecek ve şehir tarihi kat! hükmünü verecektir.
Lâkin acaba belediyecilik, yalnız şehri İmar bakımından, mahdut bir çalışma programına sığan bir dâva mıdır? İster kanunun çerçevelediği hükümler olsun, ister geleneklerden doğsun bricdly elerin çalışma sahalara çok geniş ve şehir İhtiyaçları pek dallı budaklıdır. Hususlle bu harbilen'
sonra henışerl, şehir belediyesinden pek hudutsuz hizmetler bckllyecektir. Cemiyet ra ferd hoyaö bu İstekleri zaruri bir hale getiriyor.
Bizde ilk devirlerden beri, en iptidai teşekküllü belediyelerin bile ilk vazifeleri hnlkl» esnaf arasındaki münasebeti tanzim ve alış verişte halkın aldanmamasını temin etmekti. Noksan tartılar kullanan, hile yaptın satıcılar behemehal takibedl-lir ve cezaya çarptırılırdı. Bu gibi yerlerde çarşılar, pusarlar mahdut bulunduğu cihetle esnaf sayısı da az olduğundan mllrckabe İşleri kolay olurdu. Bu tankımdan bugün İstanbul'da esnaf kontrolünün karışık ve güç olduğu muhakkaktır. Lâkin şuna ehemmiyetle İşaret etmek lâzım gelir kİ belediye teşkilâtının genişliğine, elde bir çok vasıtaların bulunmasına rağmen istpnbul belediyesi, bu sahada hiç bir adım atmamış, hattâ ge-rlli-mlştlr.
İstanbul belediyesinin bir iktisat müdürlüğü, şehir İktisadi İğlerini kontrolü memur müraklplcr heyeti, müfettişleri, doktorları, belediye zabıtası kadrosu vardır. Bütün bu te-çeklfüllotia vazifeleri, belediye kanununun bilhassa 15 Lncl maddesinin tahakkuku İle alâkalıdır. Gerçi bu kanuni mükellefiyetleri yerine getlr-1 miyenlcrden ve gene kanuni bir esasa dayenarag yürürlüğe kollan belediye zabıta talimatnamesine riayet etıniyenlerdrn alınan par* cezası belediyece hatırı «ayılır bir gelir kaynağı olmuştur. Fakat, artık bugün pçl; de tesiri kalıp kalmadığı şüphe'.! alcn. para cezam vermekle acaba belediye teftişten, milrnlmbfden bir netice alıyor mu? Beş on Hru ceza veren, ikinci bir suçla verdiği paranın birkaç mislini halkın sırtından çıkarıyor,
Belediye cezası, ancak suçun «ek* ' rar işlenmemişini temin edebi irse faydalı olur.
Kaldı kİ her belediye suçunun ceza gördüğü Şüphelidir ceza verenlerin alâkasızlığı, müsamahası ve tak-dlrslşllğl de halkın belediyeden beklediği hizmetlerin yapılmamasına ve şikâyetlere sebep olur.
Belediye, her şeyden evvel. Kanunlara. talimatnameye, emirlerine aykırı görülen hareketlere son vermek, her sahada belediyeciliğin İcaplarını yerine getirmek zorundadır Bu bakımdan murakabeyi daha geniş ölçüde, daha esaslı bir mânada kavrayıp tatbik etmek lâzımdır
Bugün İstanbul halkı.' doğrudan doğruya, belediyenin salâhiyetine dayanan birçok işlerin yapümamasın-dan veya ihmalinden müteessir bulunuyor.
Şehir hizmetlerinin her şubesinde ayrı ayrı vazire görenler, I&yıklylc sorumlu bir durumda buiunutnuyor-lar. Mürakabeye memur olanların iyi çalışabilmeleri için bizzat murakabe altında bulunduklarım her on düşünmeleri lâzımdır.
Faaliyetinden ve işe sarılışındaki ciddiyetinden bir an şüphe etmediğim sayın doktor Lûtfl Kırdarın bir maraza deva bulacak ehliyet ve hazakatte olduğuna inanıyorum Bu itibarla salâhiyetleri dar, tesirleri ez ikinci ve üçüncü derecedeki elemanların takip ve takdirine bırakılan mlirakabe işlerini blosat ele alması lâzımdır. Bir gün Mr fabrikayı, başka bir gün bir patan. bir otel!, bir gazino ve snireri apansızın kontrol edecek doktor Lûtfl Kırdarın bu teftişleri. devamlı bir faaliyet olarak devam ederse yalnw teftiş edilenleri değti, vazifeli memur’arı dn düşündürecek ve umumi Mr mesuliyet havanı yaratacaktır.
Valinin baskın şeklindeki bu tef-
Hükümet harb sonrast devresinde araştırmaları gevşetmemek içm kangerye bir çok kanun taşanları verdi
Amerikalı muharrirlerden, Robert Murray, Amerikada fennî araştırmalara hız verileceğinden bahisle diyor İd:
Birleşik Amerik’da fennî ara#-tuma, başlı başına büyük bir iş teşkil etmektedir. Harb sonunda fennî araştırma, Birleşik Amerika'ya yeni ufuklar açacaktır. Savaş devresinde başgöste-ren icat ve inkişaf, sanayi kalkınmasında çok büyük ve yeni sahaların açılmasına önayak olacaktır.
Bu İnkişafın bir neticesi olarak birçok yeni işler belirecektir, Böylece, ordu kuvvetlerinden dönem erler veya savaş fabrikalarında çalışan işçiler için işsiz kalmak tehlikesi bertaraf edilmiş olacaktır. Bahis mevzuu olan fennî İnkişaf, tam mânaslle bu savasta başgöstermistir. Ne-tekim. 1880 den beri tabiî ilimler araştırma neticesinde belli başlı 15 sanayi vtieud bulmuş ve 15 milyon yeni is peyda olmuştur. Bu savaştan da bugünkü endüstri doğmuştur : ve bu sanayie milyonlarca dolar hasredilmiştir, Diğer taraftan, bu endüstrinin daha da inkişaf etmesi beklenir ektedir.
Savaş devresinde endüstriyi inkişaf ettirmek tein Birleşik -Amerika hükümeti, fenni araştırmaları gerçekleştirmek gayesine muazzam meblâğlar sarfet-miştir. Yalnı? fen adamları ve araştırma îslerile meşgul olacak elemanlar bulup tayin etmekle kalmayıp ayni zamanda laboratuarlar kurulmuş Ve arastinmâ islerilp uğraşanlar doğrudan doğruya faaliyet merkezlerine gönderilmiştir Bu gibi durumlar, hususi endüstriyi de önemli bir seklide teşvik etmiştir Bu endüstrinin savaştan evvelki vaziyete nazaran araştırma isine hasrolunan miktarı bir misil arttırman beklenmektedir. 1940 yılında bu ise 234.000.000 dolar has-red'lniîstir,
Araştırma kolavlıklan savaştan evvel olduğu gibi sadece doğu ve orta garptaki büyük sanayi merkezlerine hasredHmlvecek-tlr. Araştırma faaliyeti, Birleşik - Amerikanın her kösesinde Yapılacaktır. Bu keyfiyet yeni endüstrinin ehemmiyetini belirten en esaslı delillerinden birini teşkil etmektedir,
Neteklm. Chemical and Engİ-neering News tarafından yapılan bir tedkik. sanayi arastıma'.an-nın doğu ve orta garptaki büvük sanayi merkezlerinde memleketin diğer kısımlarına hicret ettiğini göstermektedir. Bu. ıtavet
mânidardır, çünkü, araştırma işleri doğrudan doğruya memleketin harn madde kaynaklarına yaklaşmaktadır. Savaş devresinde başgösteren inkişaftan. Birleşik - Amerika’daki bütün .sanayi faydalanmıştır. Hemen hemen fennin her sahasında yapılan araştırmaların neticesi endüstriye ulaşmış bulunmaktadır. Burada, bilhassa atom, fizik ve elektron alanında sağlanan ha( rikulAde neticeleri gözönünde tutmak lâzımdır. Endüstriyel inkişaf bakımından bütün bunlar, fabrikatörler tarafından bir merakla gözönünde tutulmaktadır.
Harb sonu dünyasında bu gibi araştırmaların daha büyük I bir hızla devam etmesi, hür rekabet ve teşebbüsten ibaret olan amerikan sistemi tarafından emniyete alınmış addolunabilir, Ciinkü. rekabet eden fabrikatör. İstihsalini diğer rekabetlere karşı daha büyük bir istekle müba-yaa ettirmek İçin dalma veMilik ve inkişaf artmaktadır Daima yeniliğe meyletme keyfivetl, venl endüstride araştırma İşine daha büyük bir ehemmiyet sağlıya-coktır.
Savaş devresinde fennî araştırma işlerine büyük bîr ehemmiyet sağljyan hiikOmet, harb-sonu dünyasında bu faaliyetten vazgeçme veyahut bunu gevşetmek niyetinde değildir. Harb sonu dünyasında yapılacak araştırma işlerini tayin edecek bir cok kanun lâyihaları, şimdi Birle şik - Amerika kongresi tarafından tedkik edilmektedir. Fennî araştırmalara ara vermeden devam edilmesi keyfiyeti. Reis Tru-man’ın programında yer almış bulunmaktadır. Netekim Reis Truman 6 eylülde kongreye hitaben verdiği tarihi mesajında sovle demiştir:
«.Fen ve teknolojik kaynaklarını inkişaf ettirmiyen bir mîllet bugünkü dünyada bir önderlik mevkiini işgal edemez. Üniversite sanayi ve kendi laboratuvarlarında fen İşlerini teşvik ve destekle-mediöi takdirde bir hükümet mesuliyetlerini elverişli bir şekilde sp’nlmaz.»
Bu mesajında Reis Truman, fennî araştırma inkişaf] bakımından kanunî bir aksiyon tavsiye ederek söyle demiştir:
«İktisadî ve endüstriyel gelişmemiz, tam iş ve istihsâl sağlamak. emniyetimizin istikbali ve prensiplerimizin korunması, fen islerine hasredilecek tam ve samimî destekleme derecesine bağlıdır. Bu işlerle ancak istikbale şoseler açılabilir.m

tiklerinden hllekâra, muhrcıdre, da-lâvereclye korku salacaş daha şl(l" detil ve tesirli belediye cezası tasavvur edilemez, şehrin en ücra köşesinde bir mahalle bakkalının, bir bakkalın, hatta bir seyyar satıcının günün birinde bizzat valiye hesap vermeğe mecbur olacağı kanaati umumileştlği gün. belediyenin şimdiye kadar ba.«*ramadığı er büyük şehir meselesi halledilmiş olur
Selimiye As. D. Başkanlığından:
1 — Askerlik kanununun 14 üncü, maddesi gereğince 927 doğumlu gençlerin İlk yokalmasına şubelere* 1 ocak 946 tarihindin İtibaren başlanacak vc bu esnada Ihtlvat eratın mutad sene'lk voklamalnrı da yapılacaktır.
2 — Yoklama günleri şubelerce ! tesblt edilerek mahalle ve köy'ere
Ubllğ edilecektir.
— Flört etliğin adam im?
— Heyhat... O.
— Demek, kendisini tamdın?
— Tanıdım, tabii. Pek az değişmiş. Fakat o beni tanıyamadı. Hâdise Champs Elys^es avönüsiinde geçti. Burada dolaşmağı sevdiğimi bilirsin. Fek güzeldir ve bu mevsim hazin olur. Eski hatırdan düşünerek dolaşıyordum, Birdenbire çamllle’ln bana doğru geldiğini gördüm. Sırtında pardösû Bile yok. güzelim. Bastonunu sallıyor! Kanım vücudumda devretti. Kendisin! o zamandanbcrl görmemiştim. Dur bakayan, otuz kaç senedir görmemiştim? Dizlerini kesilerek durdum vc şöyle seslenmekten kendimi nlamadım:
(—Siz inisiniz, Camlile?
«Şapkasını çıkardı:
«— Affedersiniz, aziz dostum. Galiba miyoplaşıyorum. Allah beni affetsin^. Hemşireni! iyidir inşallah.
«Cevap verdim:
(— Ne dlyorsunuB, Camlile! Benim hemşlrsm. yoktur.
«Beni başka biri sanını?. İzah, etmek mecburiyetinde kaldım:
(— Ben Ğpbrleifo’lm... Gabrlelle Foralar,„ Nasıl olur da tanınanz-smı®?
«özür dilemek istiyor, ııstıl-önü tanışmıyordu:
«—Ne kadar aptallaşmıpml,. Matmazel Fornlerl... Tabii, tubli». Afhaıa dilerim, GabrieUe.
«Bdr el harekenle onu susturdum:
«— Katiyen, Camlile, katiyen... Ben sizden af dilerim.
«— Niçin, efendim?
«— Bugünkü halime geldiğim için!
«Kaşareasma ondan uzaklaştım. Anlıyorsun ya, H^Unel Biz çoktandır böyle .şeyleri ıdhnlmizden sllmell İmişiz. Pek doğru bir şarkı vardır: «Hayır! Kslb İh Uyarlamaz l>
O fî«e. Bayan Arblgeont kızma dedi kİ:
— şu CTabrlelle bütün günümü bana zehir et*!. Ne mahvolmuş zavallı! Üitrifik de *bta» (lkye konuşuyor! «Bla cökltuMUr böyle şeyleri zlhnlınlzdn sil moM Indşlzb Kuzum, ben onun derecesinde mahvolmuş durumda mıyım?
— Deh minin, anne?
— Sen far kertemi yorsun. İnsan birinin yanında mütemadiyen bulunursa onun İhtiyarladığım göremez.
— Sanl ftlâkadcj eden yalnız babam ddu^vura göre, sevin öyleyse...
— Fakat bre şey onun gözüne vâ-îûı görünüyor. Mukayeseler yapıyor. He» sonra o burada nadiren bulunuyor,
Dayım Arblgoont titredi. Kocası Tony evden kaçıp da bir türlü eve a’menMyB-n teortMece benciyordu. Avdetini, gelmeden evvel ftç kere bildi- ■ rlr. gene de gıüasvzdl. TMndilgü zaman ye’âlnl utzlemok 10in fevkalâde
gayretler sarfederdi. Evine dönmekten memnun bir aile babası İmiş gibi, mûtcbcsslm. ellerin! ovuştururdu. Fakat şüphesiz k! bıı hareketinde bariz bir asabiyet olacaktı. Zaman zaman Bayan Arblgeont'ıın karşısına geçer, tek söz söylemekskJln ona usun uzun bakardı. Bu imtihan, zavallı kadına azap verirdi. Buluşmalarına, haftalarca evvel, dişçileri, berberleri, masajcıları dolaşarak, nadide kremler, hârlkulâde pudralar, arıyarak hazırlan irdi Tony susardı. Nihayet katlın sorardı:
— Bir şey mİ sinirine dokundu, Tony?
— Yok, ne mânâsız sut!... Sadcca nezle misin, diye baldım. Nezleye ya-kîilanınadıapna emin mirin, Holüne?
— Nezlem filân yok. Burnum mu kızarmış?
— Öylcyae ateşin filân olacak. H*a-ta mısın?
— Sıhhatim yerinde— Yünümde bir kızartı mı var?
— Şöyle böyle... Fakat mademki rahatsızlık hissetmiyorsun, İsabet.
Kadıncağız, kocasının gösterinde bir defa, yalnız bir defa bir hayranlık İfadesi okumak IstemlfH. Halbuki bütün bunlar, detayulte tenütalerdL işte şimdi, bütün bunlar aklına geliyordu. Bütün bunlar tarihe karışacaktı. Bu ümitte, bîr ak$mu, kadınaa-
! grız, kızına dedi kİ:
— Senden bir ricada bulunacağım. Yarın sabaha cerrahtan randevu aldım. Eğer İstersen yann sabah beni hastaneye kadar götür. Yukarı çıkman lâzım değil. Evvelâ göz kapaklarımı yapacaklar. Rıı ameliyat bile değil: âdeta broderll Dokuzu kırk be» geçe beni alacaklar. Akşam sekize kadar yatacağım; sekizden sonra eve yemeğe gideceğim. Şayet istersen beni almağa gcL
Ertesi gün, bekleme salonunu, başları öne eğilmiş, bir uçtan bir uca geçtiler. Bir hemrire kendilerini karşıladı. Bayan Arbigeont'a:
— Madam! Doktor sizi bekliyor! » dedi.
— Anne, kıznu savdı*
— Haydi, eve dön. kızım: saat üçte gel. evlâdım.
Ö^loden snnra; Oermnine, annesini lo? bir odada bir yatağa U2anrmş buldu.
Kadın:
— Burada yMsaydım daha ly! ederdim. — dedi. — Yapılacak çok 1$ var.
Ve alay ottl:
— Zavallı nnnenin göz kapaklan akord. m körüğüne dönmüş meğer-Bu şekil, etekliklere pek yakışır, fakat oua kapakların * yakışmıyor.
(Arkası vat)
!6 Aralık 1945
Kayserideke rüşvet hâdisesi muhakemesi
İstanbul Defterdarlığından:

Doaya No. M8M/2948
Onat
Kıymeti Teminat Lira Lira
160
12
Sanıklar, rüşvet aldıklarını edyliyen ^akitlerin şahadetlerini reddediyorlar
Kay-seride bir İhtikâr hâdisesiyle sanık bulunan emniyet âmiri Ye emniyet müdür vekili Eşref Talçmer, İktisat müdürü Alâaddln Pozvantoğ-iu, flat müraklbl Burhan Akay. polis Cumali vc İktisat kâtibi Haşan Tunçayla bunların suçların» iştirak etlikleri İddia edilen diğer «anıkların duruşmalarına Ankara Toplu Mili Korunma mahkemesinde devam edilmekledir.
Ulus refikimiz, Ankarada Kayscri-den naklen görüKn bu dâva hakkında şu tafsilât! vermeketdir:
Evelâ sanıklardan Mehmet Şeker-er’ln sorgusuna başlandı. Mehmet Şektrer yalan beyandan sanık bulunuyordu. Mehmet şekerer polis CumalI'ye bir etiket işinden 115 lira verdiğini ve bunu bir saat sonra geri aldığını söylemiş, sonra da Cumali hakkında rüşvet almak suçundan şikâyette bulunmuştu.
Şahidin ithamları
Bundan sonra sıra şahitlere geldi. Sahillerden evvelâ Hacıalr Kooperatifi başkam şükrü Kaya dinlendi ve hâdiseyi şöyle anlattı:
— Kooperatifimize ait bütün dokumaları Kayserl'de bulunan, merkez şubesinde toptan yüzde 8 kârla satıyorduk. Bir gün korunma kontrolörü Burhan Akay satış mağazam»a geldi. ve vurgunculuktan bahisle mağazamla kapattırdı. İktisat müdürü Aiâattln Pszvantoğiu ihtikâr yaptığımızı Heri surdu. Tezgâhtarlarımızı nezaret altına aldılarsa da vali ser-bes bıraktırdı. Polis Cumall'yl eskiden tanıyordum. Para verildiği takdirde takibattan kurtulacağımızı söyledi. 800 llrayR uyuştuk. Bu parayı tehditler karşısında vermek zorunda kaldım. Ayrıca bu hâdise dolayısıyla bankada bulanan 8,000 lir» paramız bloke edilmişti. Bu parayı baytar müdürlüğü dairesindeki köşede verdik, sonra kooperatifimiz İçin olan İpliği de vermemişlerdi. 15 giin geçtiği takdirde hakkımızı kaybedecektik. Kooperatifin 450 üyesi hepsi blrdtn tarar görecekti. Bu hususta vilâyete de müracaat ettikse de bir netice olamadık. Cumali 700 lira verirseniz ipliği size verdirtlrlm, dedi. Büylece ortaklarla görüştük, bütün ortaklardan para taplıyarak bu parayı da vermeği kabul ettik. Bu paranın 500 lirasını CumaTye nüfus dairesinin karşısında bulunan helanın İçinde, Alâaddin Pazvantoğ'u'na da 200 lirayı dairelinin içinde verdim. Bunları Hüseyin Şalvarcı ve Ahmet Yılmaz koridordan gördüKr. İktifa d müdürü şahadeti reddediyor
Başkan, Alâaddln pazvantoğlu’n-dan şahidin sözlerine ne diyeceğini ■ordu. Alâaddln Pazvantoğ'u:
— Eahabı mücbire ve esbabı mu-h af life bulunduğu takdirde 15 günlük müddet g«çtlp halde bu hakkın kaybol mıy »cağını kendileri de bilirler. Bakanlığa müracaat edebilirlerdi. Böyle bir İşi yapmayıp da 700 Ura gibi bir parayı vermeğe razı olmaları kabili izah değildir. Şahadeti tamamlyle müretteptir. Bu şahıs halıcı İbrahim'in sağ kolu mesabesindedir. Şahadetini kabul etmiyorum. Başkan:
— 9.000 lirayı niçin bloke ettiniz. £Nz mahkeme değilsiniz id. Sonra bunun İçin bir kanuni sebep var mı?
Alâaddln P azvantoği u;
— Vali bey aöy'edi. biz de yaptık.
Diğer şahitlerin ifadeleri
Bundan sonTa Hacılar Dokumacılar Kooperatifi mııhssebeectel dinlendi.
— Ben 800 liranın verildiğini biliyorum. Mahkemeye verilmeden bu parayı verelim diye üye arkadaşlarla karar verdik. Aksi takdirde kooperatifimiz vurgunculuk suçundan lekelenecekti. 700 liranın verilmesi hususundaki konuşma “arda btıluma-dım, arkadaşlardan duydum verldll-iînl
Sanıklar bu şahidin de sözlerinin tamamen miirîttep olduğunu ve kabul etm İveceklerini bildirdiler
Daha sonra manifaturacı Şükrü özsoy (ünlendi Şükrü öc₺oy;
— Kooperatifin mağazasını lhtj-kâr «uçundan kapattılar. Kooperatif başkanın» '800) lirayı ödünç olarak Ma verdim. Bu 800 lira rüşvet alarak Tftrildl. Bu para Ails.ddta Parnurtoğtu'nc ve CumalTye Ter i İdi
H«t İki «anık bu şahidin de «oz-terisin tamamen düzme olduğunu «Üyüyoret reddettiler.
ŞaMt dokumacı Ahmet Yılmaz, dn-kumaos Hüseyin Şalvarcı da h?men ma₺4*e şahadette bulundular. Onmalar bu şahitlerin d> «Okrinl kabul bhnedfler.
Kömür meteleei
Mahkeme M dakika srtnra yeniden duruısmaya boştadı. tik dtr>«Bon şali! t Ahmet Gerçek oklu. Bu kömür bâ/iHgı meeelerisden dolayı alınan rilşvv’.e dairdi. A hm te Gerçek
— Alâaddln Paevantoian ' '
•ricnde kiracıdır. Bir gün bana:
— «Beri «enin evinde otuvuyorocn
Sana kömür bâyüiği verevim» dedi. ■Depozito ve bazı masraflar vardır Bu işi belediye iktisat müdürü olmam dolayMiyle sana çabucak yapıveririm» dedi. Ben de 500 Ura para verdim. Bu para da verilirken yanında kontrolör Burhan da vardı. Ayrıca bu İş İçin 200 Ura, sonra da 300 Ura daha istedi. Bunları da yerdim. Günler geçtiği halde bana kömür bâyUlğl verilmediğini gördüm. Bunun üzerine paramı vermesini aksi takdirde kendisini şikâyet edeceğimi söyledim. Böytece 850 lirasını alabildim. Kendilerinden çimdi 150 Ura alacağım var.
Hâdise hakkında Haberi olduğu bUdlrllen Salt özşen'in şrhadetl dinlendi. Salt kömür bâyiUâi meselesi hakkında verilen paradan hiç haberi olmadığını söy-cdl.
İplik üzerinde rüşvet hâdisesi
Daha sonra üç paket iplik üzerinde alındığı iddia edilen 750 Ura rüşvet hâdisesine geçildi. Şahit Kadri Atılgan d inlendi. Bunda İsmail adında bir adamdan faturftsiz iplik bulundurmasından dolayı 750 lira alındığı İddia edt-lyordu. Suçlu olarak polis Cumali ve kontrolör Burhan gösteriliyordu. Her İki sanık dr. bu sözlerin mürfttep olduğunu söy-llver&k bu hususta dinlenen şahitlerin sözlerini reddetilrr. Daha sonra tüccardan Hacı Nuh'un İstanbul'a gönderdiği üriûpülerden fatura do-layısiyle bu İki sanık tarafından rüşvet alınıp alınmadığı hakkında bazı şahitl r dinlenmiş İse de hiçbir! bu hususta ainan paradan bahsetmedi ve hâdise hakkında bir şey bilmediklerini söylediler. Bundan sonra manifaturacı Mehmet Kile! dinlendi Mehmet Kücl kendisinin vurgun yapmak suçundan kontrolör Burhan v‘ polis Cumali tarafından karakola getirildiğini, orada dövüldüğünü, kendisinden 750 Hra para alındığını, tehdit karşısında bu paravı vermek ■orunda kaldığını söyledi. Paranın almmaşına İktisat müdürü Pazvant-oğlu'nun da iştirak ettiğini ilâve etti. Bu hâdise hakkında iki şahit daha dinlenmiş ise de sanıklar bunların da düzme söaler söylediklerini ve kendilerini lekelemek İstediklerini söyllyerek bu şahitlerin şahadetlerini şiddetle reddetmişlerdir.
Bundan sonra 20 paket iplik üzerinde Cumali ve arkadaşı kontrolör Burhan'm rüşvet almak için tehditt-bulunduğuna dnlr şahitler dinlendi. Şahitler 400 lira alındığını iddla ediyorlardı. Sanıklar bu şahitlerin de •özlerinin dilzmes olduğunu ■’öylive-rek reddettiler.
Şahitlerin dinlenmesinin sona ermesi üzerine oturuma son verildi. 15 dakika süren bir müzakereden sonra karar okundu. Bu kararda evvelâ memur olmıyan sanıklardan Mustafa Balcı, Ömer Gönenç, Mehmet Bayer, Mehmet Alemdar. Mehmet Sızılı, ve scbz'cl Ahmed'in 5(1 şer Lira kefaletle tahliyeleri bildirildi
Daha sonra kararın İkinci kısmı okundu Toplu Milli Korunma mahkemesi ancak ölüm? bağlı suçlar yahut ağır hapa! gerektiren suçlara bakmakta İdi. Halbuki sanıkların suçlan sabit görüldüğü takdir.de ancak hapiz eataıuu ger'kUrdjğinrten bu iş mahkemenin görevi dışında görülmüştü Bu münasebetle dâveya tek yargıçlı Milli Korunma mafî:emerinde bakıltnoaı için mahkeme dosyayı savcılığa gönderecektir.
AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye
Türkiye Sigorta Prodüktörleri Cemiyetinden:
Esas nizamnamemizin mahsus maddesine tevfikan senelik kongremizin 4,1.'1945 Cuma günü saat 14 de Millî reassürans binasındaki lokalimizde yapılacağını ve cemiyete kayıtlı bilumum azanın mezkûr günde cemiyette bulunmaları rica ve ilân olunur.
?eo'i
1600
690 tebdili 19İS
Senelik
8 Aylık
3 aylık
Adres pul gonMrUaelldlr ndrts dfllfUtllmei
Küme Muo kuruş züuo » 1800 *
*Uj kuruşluk
Akeı takdirde
Telefonlarıma Başmuiıarrlr: 2066> Yaas tşteri: 20766 - İdare: 9M«İ
Müdür: 39407
Muharrem 21 — Kasım 40 Lmsak Güneş 0*1 e İtindi Alt Yatal E 12.51 236 7.M 9.48 12.00 1.39 V 5.37 7.96 12.18 14.34 16 4Ö 18.25
idarehane Be bitli elvan
Acım usl uq sokak No 13
Btcien T«rbiyeai İstanbul bölgeni müdürlüğünden:
1 — Atatürk kır koşutu 27 aralık 946 perşembe günü saat 11 de Ptfkte yayştaaJiUr.
2 — Aşağıda »dairi yazılı hakemlerin uxrlPwl rica olunur
Adil Gk»y — Ömer Berim Kuşe-lay — Fürıuan Tekil — Neriman
Teldi — Dr Nııreddin Savoı — Halûk Şan — JCûmran TeMl — Yasamı Skindria — İsmail Kuleli — Fjs-thl
Fatih, Fener) Hamaml Muhittin »ah. Tamburacı so. 1869 RÖ», 16 parsel, en eekl H, yeni 13 kapı «ayılı 27,50 M2 arsa.
Beyoğlu, Bülbül mah. Dereotu so, 574 ada, 7 pazsel, eski 59 yeni 20. taj 18. 20, 22. sayılı 28 M2 arsa.
Beyoğlu, Yenişehir mah. Muhtar so. e*ki 10, yeni 12 kapı sayılı evin 4/128 payı. Eminönü, (Kumkapı) Muhslne Hatun mah. Kömürcü so. 187 ada. 2 parsel, tskl 21, yeni 23 kapı Bayılt 15 M2 kârgir dükkân Beyoğlu, (Kasımpaşa) Camllkebir mah. Sel-kapısı so. eski 70 yeni flQ ,62 kapı sayılı dükkânın 2,5/120 payı.
Üsküdar, Çengel kov mah Lokmacı so. *«-kİ ve yem 3 kapı sayılı 68,22 M2 arsa Eminönü. (Yenlkapı) Kfttlb Kasım mah, Kızıltas «o. 914 ad3, 15 parsel eski 15 müh. taj 31/1 sayılı 51 M2 arsa.
Eminönü, Çarşı m3h. Çeşme so. Zincirli han alt katta 3740 ada, 78 parsel eski, yeni ve taj 26 kapı sayılı 1.50 M2 oda arsasının 1/2 payı.
Üsküdar. Kuzguncuk malı, eski Hacı Kay-mafc yeni Blcaıı so. eskili, yeni 2’6 kapı sayılı 64,35 M2 arsa.
Üsküdar, Selâml Ali ef. müh. Değirmen so. eski 30, yeni 38 kapı sayılı arsanın 3/4 payı. (Bir tarafı Hneator evi, bir tarafı Kal-yopl evi, İki tarafı yol>-Üsküdar, Belâm! Ali mah. eski Fabbul yeni Papas so, eski 36, 22 venl 32 kapı sa-vılı 06,17 M2 arsa.
Eminönü. (Kumİtap» Tülbentçi Hüsamettin mah. Lânga Hisarı ead. ve Soğancı Raşlt SO- 775 oda, 21 parsel eski 47. 49 yeni ve taj 45.47 kapı sayılı 84 M2 arsa.
Fatih. (Samatya) Hacı Hüseyin ağa mah. Işkırlak so. 1231 ada. 14 parsel en eski 15, pskl ve yeni 11 kapı sayılı 81 M2 arsa. Eminönü. (Kumkapt) Molla Fenari mah. Tavuk PaşAn cad, Çadırcı han alt kat 271 adn. 17 parsel eski 5 kapı sayılı 18 M2 arsa. Eminönü. (Bey.T7.it) Dayahatnn malı. Çarkçılar so. 259 ada. 72 parsel erki ve yeni 40 kapı sayılı 59 M2 mağaza.
Beşiktaş. Bebek mah. Bebek cad. 5 ada, 44 harita eski 80 mük. yeni 134/4 kapı sayılı 249,69 M2 arsa. (Kısmen Kes'-rvan, kısmen İbrahim oğiu Halil bahçe vc hanesi, bir tarafı yol kuyulu arsa).
Beşiktaş. Bîbek mah. Bebek cad. 6 ad?, 65 ilâ 69 harita eski 76 mük. yeni 122/14 kapı sayıjı 114 M2 arsanın 688/5300 payı. (İki tarafı yol olup deniz görür). Beşiktaş. Bebek mah. Bebek cad. e ada. 31 ilâ 37 harita, eski 76 mük. yeni 122/9 kapı »ayılı 161.29 M2 arsa. (Tepede deniz görür boş arsadır.) Beşiktaş. Bebek mah. Bebek cad 4 ada, 36 harita eski 80 mük. yeni 128/4 kapı sayfa 249.69 M2 arsa. (Tepede- deniz görür boş arsadır.)
Yukarda yarılı gayri menkuller 18/1/946 cuma günü saat 14
11 Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır.
Eteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanLırlIe İhale saatin dekorasyona, fazla bilgi İçin sözü geçin Müdürlüğe başvurmaları.
(16992)
M180-15/1
6»M. 4M
D. VI438
I111VS2
55100/6698
56100/4306
H3O1/4242
52190/22
55100. 5746
D.3/2978-4
M
7
>
1450
100
57
500
+0
163
00
86
225
2500
139
2i»0O
B
6
38
a
IS
B
1
7
185
188
n
122
188
de MU-
İstanbul Defterdarlığından:
Defterdarlık teşkilâtında açık bu lunan 30 göreve ilse ve orta mezunlan arasında 3 ocak 946 perşembe günü saat 14 de yapılacak sabaka imtihanı ile memur alınacaktır.
İsteklilerin:
1 — Nüfus hüviyet cüzdanı,
2 — Tahsil belgesi.
3 — Askerlik ödevini yaptığına dair belge.
4 — İki adet fotoğraf! 11e birlikte 2 cenk °46 çarşamba günü saat 1? kadar dilekçe ile defterdarlık sicil bürosuna başvurmaları lâzımdır.
(16714)
okul mu-
ye
İstanbul Eİektrik, Tramvay ve Tünel işletmeleri Umum Müdürlüğünden:
1945 senesine mahsus olarak verilen Tramvay ve Tünel pasolarının müddeti 31. 12. 945 tarihinde hitam bulmaktadır.
1946 senesi pasoları 2. 1. 946 tarihinden B. 1. 948 günü akşamına kadar verilecek ve bu tarihten sonra 945 senesi pasoları muteber olmıya-cağından ilgililerin bu müddet zarfında pasolarım yenilemek üzere İdaremiz unrum müdürlük kalemine müra caatiarı riea olunur. (16987)
Maliye Bakanlığından
Geçici teminatı tşln Ney'!____________________________________Ura
Depo İle I&kele arasında hamaliye 200
tatanbul içinde deniz nakliyatı 150
» » kara * 150
Kapak tahtası satışı 150
Kullanılmış ambalaj kâAHİı satışı 150
» çenter » ’-OG
Yukarıda müfredatı yazdı İşler ve satışlar ihale tarihinden !)4« senesi sonuna kadar bir sene müddeti? İhale edilmek üzvre ayrı ayrı açık arttırma ve eksiltmeye çıkaıımlışlardır.
İsteklilerin teminat parası.e birlikte 2 ocak 1946 çarşamba günü sut 14 de Beşiktaşlı» vrı rfcH» lekrelai sokağında Maliye Kırtasiye deposuna müracaatları. ( M878)
TûSfive honolarih ilgili mübadillere
Mübadil İşleri Tasfiye Kurulu Başkanlığından:
1 — Evvelce namianaa mutedil tashye bonomu tanzim edilmiş olduğu halde netliler tOMftndnn müracaat edilip alın mam asından dolayı İl ve İlçeler Mal dairelerinde saklanmış olan ve son defa Milli Emlâk Genel Mâdjtrlüğıine gönderilen kuponlar kurulumuza devredilmiştir.
3 — Kurulumuzda bulunan bu tasfiye bonolarına karşı geregt ya-pdmak üzere sahiplerinin 44M saydı kanun mucibince 17 ' 946 tarihin? kadar İskân Umum Müdürlüğünde müteşekkil kurffyç kur. fana birer dilekçe Ue müracaat etmeleri
İ — Müracaat edeceklerin bonoların kendilerime ait olduğunu tevsik edecek belgelerini dilekçelerine banlamaları,
4 — Bu müddet sarfında müracaat ftimayenierla aynı kanun g®rc-9tıwe haklarının uusec-eğl
iş ariyanlar
YAZIHANE — Mûessesatı resml-yede çalışmak üzere İş arıyorum. Hesap, daktilo bilirim. Askerlikten ilişiğim yoktur. Akşam gazetesi: N, O rumuzu. 297 — 1
İŞÇİ ARİYANLAR
Emniyet Sindiği Müdürlüğünden: YÜKSEK İKTİSAT ve TİCARET — İktisat fakültesi, Ticaret ||s*si mezunu aranıyor. 292 —
ORTA YAŞLI — Bir Alman mû-rcbblyesi acele aranıyor. Rümua: A B. müracaat. 278 —
İŞÇİ BAYANLARA BİR MUTEMET memura ihtiyaç yardir _ mû-esiesemlzln atelye servislerinde çalıştırılmak üaeru işçi bayanlardan mada, mutemetlik işlerini blhakkin tedvir edebilecek faal kabUiyetll bir memura ihtiyaç vardır. Memurun nakdi kefalet İbrazı şarttır. Müracaat: Ali Stıld Ömer Galata Voyvoda han zemin kat saat 17 - 19 287 — 1
BAĞDAT’TA ÇALIŞMAK ÜZERE BAYAN ARANIYOR — Bar re kasada çalışmak üzere iki Türk bayan aranıyor. Şerait ve tafsilât İçin (Havana) Bar Rashld Street 368/1 Bağ-dad - Irak. 296 — 1
^SATILIK EŞYA
AZ KULLANILMIŞ — Truvakar ar-jûnte ceket ehven fiat Ue satılık görmek isteyenler Çlçekpazar Altıparmak han No. 7 her giin saat 12-16 ya kadar. 294 — 3
SATILIK TAKSİ OTOMOBİLİ -1939 modeli Fiat marka beş lârilkil (ikisi çok ytnf, üçü orta) altı kişilik el'an çalışmakta bir otomobil sahibinin taşraya gideceğinden satılıktır. Görmek ve izahat İçin Taksimde Fiat garajında bay Galib'e müracaat. 269 — 2
ANTİKA KİTAP — Hattat Haml-dln müzehhep eserlerinden çok kıymetli bîr kitap 27/12/948 tarihinde Sandal Bedesteninde satılmaktadır. 311 —
EL İŞİ YATAK ÖRTÜSÜ SATILIYOR — Çift karyolalık. zarif desen ketenden, el İşi örtü «atılmaktadır Yeni evlenenlere fırsat. Taksim Cumhuriyet cad. Garaj İstasyonu karşıcında her gün sa. 13 - 15 e kadar 85 NO. 300 —
SATILIK ACELE — Avrupa da dikilmiş bir frak V- hlr smokin, yepyeni vaziyette Müracaat: Beyoğlu İş Bankası karşısında. Emir Nevruz sokak No. 7. Perlklt. 301 —
LASTİKSİZ BİR TAK9T - Almak istiyoruz. FSatinl; Post. K. 618 e. 305 — 1
SATILIK — Hakiki Avrupa yapısı az kullanılmış çocuk arabası müracaat Post. K. 618 c. 306 —1
Kiralık — S a t 11 ı k
5,000 LİRADAN 500.000 LİRAYA -Kadar emlâk almak ve satmak, ipotek yapmak kârlı İşi olup drvlr veya ortak istlycnler vekâlet de kabul eda emniyet ve İtimat edilir bir müessesedir. Beyoğlu BDyük ParmakkaDi cadde fız£rinde köse başı No, 4 aal t Suhulet Emlâk Bürosu Zarif Özalp’e müracaat. Tel: 42396 109 — 9
KALORİFERLİ YAZIHANE - 5 oda bir daire 2 odn Içiçe ve tek oda kiralıktır, Galata Rıhtım cadderi Veli Al’mdajf haıı kahveci Yunus. 87 - 4
SATILIK APARTMAN - NLşiinNl* şında 21 metre cepheli allı ve yvdl-şer odalı 12 daireli mükemmel apartmanın yarısı satılıktır. Bir dairesi boş verilecek. Müracaat Beyofclu İstiklâl caddesi 125 Telefon 4Û455. 198 _ 1
DEVREN — iyi ve zengin muhiti ve Dol müşterisi olan bir bakkaliye devredilecektir. Pangaltl Ralâskâr-gazi caddesi 179 berber Halil Dirtk-uıana müracaat. 302 — 1
KAGİR EV. MAĞAZA AH DİYESİ Y-LE — Birlikte satılıktır. Fabrika ve her türlü İmalâthaneye elveriş-i 3ul-tanhankam Molataşi sokak No. 10. Taliplerin İş bankası müdürü bay Nlhada müracaatları. 304 — l
DEVREN SATILIK BAKKALIYF -Maçkada tramvay eaddcsl üzerinde içinde telefon ve Frilıderü bakkaliye devren satılıktır. Müracaat: Maçka Sllâhhant cad. No. 40. Telefin. 84M6 303 2
KADIKÖYÜNÜN _ En işlek yerinde ve her nevi İçki serbest möbllyeM bol geniş bir lokanta devren satılıktır. Müracaat Kadıköy Söğütlü Çeşme caddesi 140 numaraya arzu edenler teşrif etsinler 277 —
SATILIK GAYRİ MENKUL — Altında müskirat imal edilen depoları bulunan Galata eski Kemankeş yeni Leblebici (20) No. lı otel 26/12 945 saat 16 da Beyoğlu sulh boş kâtipliğinde satılacaktır. Fiat ehvendir. Dosya 945 46 267—1
ARSA SAHİPLERİNE — AjazpaşO-da Cihangirde arsa 3atın alacağım. Satmak İsteyenler 41011 numaraya telefonla saat 12 den 14 e kadar bildirmeleri rica olunur. 220 — 3
ACELE DEVREN SATILIK ' BAKKAL DÜKKÂNI — Cağaloğlu Yere-batan caddesinde Neşe apartımara-nln altında NO. 47. 286 —
KİRALIK YAZIHANE- — Galata rıhtımı eski Şarap lsj-eiesl Sokak No. 5 telefon 44287 310 5

g —MUTEFERRI K
İNGİLİZCE DERSLERİ — Çok tecrübeli bir bayan çabuk ve modern metodla İngilizce dersleri veriyor. Tünelde, Süreyya Pasajı, 9 No. ya müracaat 276 —•
HARİTA işi — Taşrada harita işlerinde detay veya nivelman yapmağı bilen 4 kişiye İhtiyaç vardır. İsteklilerin şartların» ve nerede çalıştıklarını adre&lerile Akşam'da Ekü adresine mektupla bUdirmeteri.
298 - 3
İNGİLİZCEYİ — Kalay pratik metodla (31 ayda öğretebilirim Loa-dradan (Colleg? of PrectblorS' diplomam vardır. Akşam gazetesi İle (Dtanna) rumuzuna müracaat 279
FRANSIZCA'YI — Kolay ve kısa bir müddette öğrennyk İsterseniz Akşam gazetesi: (Maryanı rûmuzına müracaat ediniz. 287 -
ORTAK ARANIYOR - Lamac terzihanesi kadın kutruna ortak o acak sanatkâr bir bayan aranıyor Ttt--başı Meşrutiyet ea diteri 48 1 en'-ıra Ap. Kat 1
BİR İNGİLİZ BAYİ — Ehven ücretle mükemmel İngiliz lisan dcrrlc-ri verecektir. Çok pratik ve seri me-tod «Kolay Metod» rümuruna mektupla müracaat.291
İNGİLİZCE — Amer ikada o kumul v* Amerikan mekteplerinde tngiltec* öğretmiş bir genç üç ayda lisan öğretir. Akşam -D. S.» 308 — 2
Karar
Askeri eşyayı salmak ve firardan sanık İstanbul Yenişehir Dolapdere köyünden PangalU Dolapdere caddesi No. 159 da mukim Agop oğlu Ser-kis Meşhur yapılan butun aramalara rağmen bulunemadığindan As Mu. ü. K. 212 maddesine güre gaip sayılmaktadır.
Kayıp sanığın bulunduğu yeri Erzurum As. Baş. na bildirmesi için kemHsine llânen İhtar yupılmarın» As. Mu U K 225 maddesi gereğine* karar verildi.
As. Ad. Yargıç
Il-t’rct Ayltcr
2381
Amir Adil F B-.-ien
(16982)
Galp cüzdan — İstanbul Emniyet Sandığındaki 3Î659 numaralı hesaba ait cüzdan zayi edilmiştir. Yenisi alınacağından eskisinin hükmü olmadıkı İlân o'unur Adres: Baran Fatma İrtel, Sultanahmet Cami İÇİ No 25
Tünel seferleri
î. E. T, T. Umum Müdürlüğünden:
Görülen lüzum üzerine 28 aralık
■ererlerinin aşağıda gösterilen saatler
olunur. (109*8)
IMS cuma gününden İtibaren Tünel zarfında yapılacağı sayın halka ilân
İlk hareket
benim
Son hareke®
Adi günler (Sabah ( 7,30 10,00
(12 00 l’.OO
(Akşam (16 00 2İ.38
Cumarteal günlal (Sabah ( -•••) 10.00
(1" 10 15 00
Pazar günleri (Akşam (17 00 2n 30
(16.00 22.30
«r.hife 8
AKŞAM
28 Aralık 1045
Sesli Filimin
EL kadının zarafetinin İfadesidir.
Ev işlerinden evvel ve sonra ellerinizi
KREM NEVİN
lic -Aiuşlurarak bu zarafeti her zaman temin ve muhafaza edebilirsiniz. HAŞAN DEPOLARİLE büyük ıtriyat mağazalarında ratılır.
Öğretimde Yaptığı Devrim
Yılbaşı Hediyelerinizi Tedarik Etmek için Boşuna Yorulmayınız Beyoğlu KARLMAN PASAJİ’nda Herkes iç n ve her keseye göre her şey bulunur:
BAYAN
El çantaları, para cüzdanları, eldivenler, boyun atkıları, İpek çoraplar, kombinezonlar ve sair ipekli çamaşırlar, modern yünlü ve ipekli kumaşlar, fantazl yakalar, fötr bereler, beyaz eşya, ıtriyat, taklit mücevherat, HAKİKÎ KÜRK MANTOLARI. v, s... v. «...
Kravatlar, mendiller, çoraplar, kaşkollor, eldivenler, gömlekler, pijamalar, rob dö şamborlnr, terlikler, para cüzdanları, portföyler, evrak çantaları, bastonlar, şemslveier. v. s... v. s.., OYUNCAKLAR
Elbise vc çamaşırlar v. «... v. a...
ve herkes için, daha binbir türlü pratik ve elzem eşyalar.
KARLMAN PASAJI
Giriş Serbesttir
Bir ulusun gelişme derecesi, halkın bilgi seviyesine göre ölçülür Filim, yanı ses ve resim, asrî Öğretim âleti olarak kuvvetli bir vasıtadır. Sesli filimler, hastalık salgınlarına karşı savaşla, halkın ekonomik ve kültürel seviyesini yükseltmede gayet kudretli ve verimlidirler. Gerek eğitim ve gerekse sinai öğretim hususunda, harp esnasında elde edilen neticeler, filimin herhangi başka bir öğretim vasıtasından daha üstün olduğunu isbal etmiştir.
Kuvvetli ve sağlam bir bilimcilik sanayii bir devlet için kıymetli bir varlıktır. Bir çok ulusların Millî Eğitim. Ziraat, Sag fuk ve Çalışma Bakanlıkları ve diğer Hükümet Daireleri, Eğitim ve Öğretim vasıtası olarak sesli lilimlere çok büyük önem vermektedirler
Bir memleketin mamulatının perdede
gösterilmesi, onun dünyaca tanınmasına yardım eder.
Sesli iilimin icadından beri RCA —RA. DIO CORPORATION OF AMERICA geniş bilgi ve tecrübe kaynaklarını, sesin kaydı ve yayımı hususundaki tecrübelere hasretmiştir. En büyük filim stüdyoları sesin kaydı için RCA cihazlarım kullanmaktadır. Kullanılışı gayet basit olan yeni RCA PM - 45 ses alma cihazı olağanüstü sonuçlar vermektedir 35 ve 16 milimetrelik filîmlerde sesin hassasiyetle kaydında rakibi yoktur. Gerek stüdyolarda ve gerekse açık havada bu cihaz sesli filim kaydında yeni imkânlar yaratmaktadır.
Sesli projeksyon makînalar» ve 16 mm • projeksyon cihazları gibi öğretim âletleri RCA'nın diğer sesli filim mamulâ-iındandır.

Terzi İşçi Aranıyor
Motörlil dikiş makinelerinde çalışmış ve el İşlerinden anlar İşçiye ihtiyaç vardır.
Müracaat Yenipostahnne arkasında 41 No. lı mağaza. Tel: 21482
PA R A TÖSSE
Pastilleri sizi
BOĞAZ HASTAI.IKI.ARİLE
ÖKSÜRÜK
NEZLE ve GRİP’den
Korur ve tednvi eder.
Zayi — İçinde askeri kayıtlanın da bulunan nüfus cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Ömer Nazım oğlu özen Akar
Buhna Mükâfat
18.12. 945 sah gecesi saat 20 - 24 arlısında içerisinde nllfua kâğıdım, İki grup vesikam ve bir ticaret odası vesikası bulunan İçi boş para cüzdanımı kaybettim. Bulan zat aşağıdaki adrese getirdiğinde memnun edilecektir. Adres: Sirkeci Yeni Otelde İhsan Oerzo.
İstanbul milli korunma savcılığın- ! dan: İlâm. 945/1780 - 1787 ,
ahdldata. muhalefet surctlylo milli ; korunma kanununa muhalefetten ' «uçlular îst. Tuzcularda 1 No. lu dükkânda zahireci Donyel oğlu Keğork oğlu Allahverdl ve yine aynı yerde Hrlsto oğlu 323 doğumlu Filâretoz , îdosoglu haklarında 3005 sayılı ka-1 nuna. tevfikan İstanbul 42) No. lu 1 milli korunma nMiiıkemeslode yapı- ( lan duruşma sonunda: Suçluların sabit görülen fiillerinden dolayı hareketlerine uyan milli korunma K. nun muaddel 21, 55-8. 54-2. 63 üncü maddelerine tevfikan 50 şer lira ağır para cezaslyle tecziyelerine cürüm, mevzuu malların müsaderesine ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 12. 11. 045 tarih v.- 645,844 sayılı karar katilı şmrkle İlân ulunur. Akşanı çare- I tefiyle neşrolunacaktır. d 0903i
«CA INTERNATIONAL OIVISION, CAMDIN, N. J.
RaDtO... lELEVlZYON RADYO LAMÖALARı GRAMOFON.. ELEKIRONİK'IE RCA DAİMA BAŞTA
TÜRKİYE UMUM VEKİLİ : TEKNlKA T. A. Ş.
■ ı
Doğaram çıralı kapılar, oymalı mozayik mermer musluk taşları ve aynaları ile düz mermer levhalar, mermer lıelâ taşlar ve hurda levha kurşun ve saire
Matım Yal Kuliibiinden:
ÇLftehavu21arda Marmara Yat kulübü binası olan, eski Ra-gıp paşa köşkü diye maruf binanın kulübümüz İhtiyaçlarına göre yapılmakta bulunan esaslı tadilâtı münasebetlle, sağlam bir halde sökülmüş olan yukarıda evsafı yazılı malzeme satılığa çıkarılmıştr. İsteklilerin en geç 29 12''1945 akşamına kadar kulübe müracaatları.
RİDA Dİ$ SUYU Dİ$ MACUNLARI YERİNE
KUtLfilsiLIRSA SIHHİ Bıft AĞIZ yi PİŞ BAKİMİ Tt HİN OLUR
Yeni Dekor... Yeni Müzik... Ve yepyeni bir lokal olarak
Yarın akşam büinfa GALA ile açliyor
İstanbul Liseler alım ve satım komisyonu Başkanlığından
Beher kilo tahmin Fi Mikdarı Kilo İlk teminatı Lira
Cins! Kııruş
Tahin 140 2500 ) 423,38
Pekmez 65 3300 1
Taban helvası 105 6000 ) 742,50
Tavuk eti 190 4800 ) 1474.88
Hindi eti 185 5700 )
Fındık içi 160 1250 )
Kuru üz ilin 65 3000 )
Kuru İncir 70 3000 J 11414.13
Kuru kavisi 150 4250 )
Ceviz İçi 170 900 >
Elma Amasya 80 G500 )
■ İnebolu 35 4000 ) 577,50
» Gümüşhane 55 2000 >
12515 lir™ tahmin bedelli 2ü kalem. 52650 383,63
parça çamaşırların yıkanma ve ütülenmesi.
Galatasaray, Haydarpaşa. Kabataş liselerinin 1948 yılı ihtiyaçları olan yukarıda müfredatı yanlı yiyeceklerin, çamaşırları yıkanmasının 15/1 946 salı günü saat 15 de kapalı zarf usullle Beyoğlunda Liseler Alım Satım komisyonu binasında eksiltmeleri yapılacaktır. İstekliler yeni yıl ticaret odası yeslkast, teminat makbuzu, çamaşır İçin ehliyet vesikası ve tekliflerini havi kapalı zarflarını sözü geçen saatten bir saat evveline kadar komisyon Başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri. Şartnameler Galatasaray İLseslndedlr. (188(13)
■m Müdür aranıyor —-
Bfr Anonim. Şirketin îstânbula yakın bir vilâyetinde şube müdürlüğü yapabilecek evsafı hala yüksek tahsilli ecnebi lisanına vâkıf ve ticari tecrübesi bulunan bir müdüre ihtiyaç vardır. İstenilen şartlarla bir fotoğrafla birlikte (176) posta kutusuna (MÜDÜR) rümuzu ile acele müracaatları.
Beyaz ve prina sabunu daflıtılıvar
Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğünden:
İstanbul valiliğince Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Boyoglıı, Kasımpaşa, G&lntft, Şişli Eminönü, Eyüp, Fatih, Fen'-r. Saınal-ya Karagümrök. Kadıköy. Sarıyer Üsküdnrda muti met .■■.>kk.ı,l-ra beyaz ve prina sabunu ayrılmıştır, ilgili bakkalların bir an cvvc-l Ofisim’» Satış Müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân olunur. 110(1'“

Comments (0)