25 Kasım 1950 — Cumartesi
SİYASİ İKTİSADİ MÜSTAKİL
•l»F.
e
leni İstanbul'un KLTONt;
TAHSİL KUPONU
Tesis eden: Hablb Edlb - TÖREHAN
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 . R. Telefon t 44753 - 44757 Santral
Yıl 1 — Sayı 360 — 10 kuruş
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki misildir.
Hânlar ı 6 ncı sayfada santimetresi S Uradır. Hânlardan hiçbir mesuliyet kabnl edilmez.
Posta Hutura t 447 - İstanbul. Telgraf Adresi : Hetlo, İstanbul
Edirne
BİZDEN çok daha sonra gelen genç nesiller hür bir vatanda hayııta u-yannıışlardır. Dün; onlar İçin, tüyler llrı>erten bir hikâyedir. Halbuki biz, bugün hlkûycleşcn dramatik gerçekliğin son yıldızı sönmüş yollarından geçmiş İzdir. Yılların ne merhametli, ne yumuşak bir eli vardır. Telörgüle-rlni çürütür, siperleri yavaş yavaş e-ritlr, yangın yerlerini yeşilliklerle örter. Gönüller de böyledir. Derin acılar, hâdiselerden uzaklaştıkça, gevşer ve görünmeyen hlr kudret; yatıştırıcı bir gülümseyiş gibi İçimize yayılır. Hayat, bizden, kendi dlnamisııılnl, kendi gür akışını, kendi mantığım İster. Biz, yaşlılar, bahtiyar genç nesillerimizin dııru sevinci karşısında, İçine kutsal bir ümit aydınlığı vurmuş bir ırmak akışlyle, onlara bir şey bırakarak, mukadder yolumuza devam ediyoruz. Türkiye artık kurtulmuştur ve bu yurt, büyük İtalyan hürriyetçisinin söziyle, kendi kendini yaratacaktır.
Biı» tam 27 yıl önce, son vatan parçasını da kurtarmıştık, son vatan parçasını. Edlrneyl.. Türk toprakları; kaynaklarından, kayalarından, ormanlarından benliğimiz sızan, sesimiz gelen. bLr ülkedir. Ülke dİ Is tel eşti mİ. denizler, göller sustıı mu, artık vatan denilen eşsiz topluluk büyüsü de uzak bir yangın gibi erir ve dağılır. Onun için vatan toprağının iyisi, kötüsü yoktur ve o, parçalanmayan bir bütündür. Öyleyse, biz, niçin Edirnenln kurtuluş bayramını yapıyoruz?
Edirne, Türk yayılış tarihinin son derecede ehemmiyetli bir konağıdır. Asya içerilerinden gelen ve Selçuk yıkılışından büyük bir harika çıkarmasını bilen bir avuç Türk, Edirne.ve yerleşmekle, tarihin çok seyrek karşılaştığı bir dünya imparatorluğu kurmak imkânım bulmuştur. Bu sınır şehri, İmparatorluk devleti oluşumuzun sayısız hûhralariyle doludur. Türkler. 588 yıldan beri Edlrnededlr-ler. Araplar. Poitiers’den öteye gidememişlerdi. Edirne İse Türklük için bir başlangıç olmuş ve arkamızda kalan dünyanın coğrafyası politika sınırlarını bu şehirden taşan hayat iradesine göre Ayarlamak zorunda kalmıştı. Edirne, yeni insanlık çağı uyanırken bir metropolls, bir ölçüverdi şehirdir ve bizim şehrimlzdlr.
Biz tarihimizin son bölümünde E-dlrneyf bir kaç kere kaybetmiştedir. Her kaybedişimiz, devlet hayatımızın en tehlikeli zamanlarına raslamıştır.
Ruslar. Yeşiiköye girdikleri zaman böyle olmuştu. Balkan bozgununda böyle olmuştu, Osmanlı İmparatorluğu çökerken de gene böyle olmuştu. Edirne, ırmaklarla çevrilmiş bu şehir, milli mukadderatımızın bir Ölçüsü haline gelmiştir. Edirne, benliğimizin sırrıdır. Ona kavuştuğumuz zaman, mutlaka en büyük bir hayat hamlesi göstermiş ve yenilmez sanılan tehlikelerin kahramanı, Slegfried'i olmuşuzdur. Ekilmenin son kurtuluşunda da aynı hayat kudreti şaşmayan bir isabetle kendini göstermiştir.
Türkler, büsbütün dağılmış göründükleri zamanlarda bile bir kudrettirler. Selçuk yıkılışında Asyadan gelen bir Türk, oymağı genç disiplininin hemen harikasını göstermişti. İlk Dünya Savaşından sonra da Türk Ülkesi, Selçuk yıkılışından çok daha tehlikeli bir durumdadır. Bu ülkenin, bir zamanlar olduğu gibi, ne Karamanları vardır, ne de Aydınoğullan.. İçinden yeni bir hayat hamlesi fışkıracak, teşkilâtı yerinde, hür bir ülke parçasının olması millî varlık destanımızın en ulu tarafıdır. Bunun ne demek olduğunu anlayabiliriz. Hür ülke, yalnız Türk gönülleridir böyle bir durumda.. Onun için, Türk Milleti, tarihinin büyük karar gününde, ilk defa, gönlünün içinden hareket et- 1 mlştlr. Biz, engellerini deviren hayat hamlesine Kurtuluş Savaşı adını veriyoruz. #
Edirnenln kurtuluşunu anarken, hayalimizin yıllar ötelerine uzanmamamı imkânsızdır. Çünkü; adı sık sık anılmayan bir Anadolu ırmağının kıyılarında tutuşan çetin güreş, aynı zamanda, ırmaklarla çevrilmiş hlr şehrin, Edirnenln de güreşidir. Edirne bir Ikl kurtuluşunu, en çok. milletlerarası politika hesaplarına borçludur. Fakat son kurtuluş, bugün bayramını yaptığımız kurtuluş, doğrudan doğruya Türk İradesinden doğmuş bir kurtuluştur. Bu hamle, bir çok bakımdan. Lala Şahin Paşa ordusunun fethini hatırlatır. Türklük, hlr zamanlar olduğu gibi, büyük zaferi karandıktan sonra da, Anadolu-da, kendisini saydıran bir kudret haline gelmiştir, idealleri, genç ruhu gibi, yepyeni bir İradeden doğmuştur ve politikayı ürperten bir bellrlş vardır bu İradede. Her hayat zaferi kararını vermiş iradenin arkadaşıdır. E. dirııeyl kurtaran da Inıdur işte..
Edirnenln kurtuluş günü, benliğini sezmiş hlr milletin harikalar yolunda son konağıdır. Türkiye, bundan sonra. milli sınırlarına kavuşmuş bir ülkedir. Hürriyet uğrunda çocuklarını vermesini bilen kahraman milletler, zamanı gelince, ellıettc, aynı fedakârlıktan çekinmezler. Hürriyetin mânasını anlamış bir millet İse, hayat ideallerini yalnız bahtiyar bir barış ruhundan alabilir. Biz bu büyük hâdisenin yıldönümünde, her zamandan çok, barışa bağlı olduğumuzu duyuyoruz. Fakat en yapıcı barış, Türk gönüllerinin, belirdiği zaman bir hayat hamlesi olan barışıdır. Bizim böyle bir barışa, gönülden gtfnüle seslenmesini bilen bir Olinıp alevi gibi, içimizden akan bir barışa ihtiyâcımız vardır, ülkemizin ebediliğini kanatları altına alan bir barışa.
M. NERMİ
Kuzey Korede Kızıl çetecilerle çarpışmakta olan Amerikan silAhendazları yeni mevzilere hareket ederlerken eşyalarını taşımakta güçlük çekmektedir!ler. Resimde görüldüğü gibi Koreli küçük çocuklar onlara yardım ediyor
taarruza iştirak ediyor
General Mac Arthur

nA skerlerimiz
»Noel» de evlerinde olacaklardın, dedi

Tokyo, 24 A.A. (AFP) — Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin bu sabah Kore cephesi batı kesiminde giriştikleri bü^dik taarruza Türk tugayı da iştirak etmiştir. Bu suretle Türk askerleri Birleşmiş Milletler cephesinde ilk defa harekâtta bulunmaktadırlar.
Türk Birliği şimdiye kadar cephe gerisinde faaliyette bulunan çetecileri temizlemekle meşguldü.
Türk tugayı harekât esnasında o derece varlık ve bilgi göstermiştir ki.
Mısır - İngiliz anlaşmazlığı
Azzam Paşa» Amerika, îngilte ve Mısır arasında üçlü bir konferans yapılmasından bahsetti
re
VVashington 24 (YİRS) — Arap Birliği Başkanı Azzam Paşa bugün verdiği bir beyanatta demiştir kİ:
°— Silâhlara güvenim azdır. Asıl inancım moral kuvve tindedir. Komünizme düşmanca idealler beslersek bu tehlikeyi bertaraf ederiz. Biz dostluk, kardeşlik ve her yerde kullanılabilecek bir İdeoloji birliği tstiyonız.,,
Mısırlıların, Ingiljzler ve Amerikalılarla anlaşma yapmayı hiç bir zaman reddetmedikleri hususunda bilhassa duran Azzam Paşa, Süveyş meselesinin halli İçin Ingiltere, Amerika ve Mısır arasında bir üçlü müzakerenin mümkün olduğunu bildirmiştir. Böyle bir müzakere için kendisinin fikir vermekte olmadığını belirten Azzam Paşa demiştir kİ:
“— Birleşmiş Milletler Teşkilâtı, bugün sulhu idame için dünyanın elinde bulundurduğu en İyi vasıtadır. Fakat bu teşkilât prensip ve ideal bakımından noksandır. Birleşmiş Milletleri âdil bir mahkeme haline getirecek şekilde moral bakımından kuvvetlendirirsek o zaman Amerika ve müttefiklerinin ordusu daimi bir sulhu temin edebilir.”
Türk askerlerine İlk hatlara çıkarak bizzat General Mac Arthur’ün İdare ettiği büyük taarruza iştirak etmek emri verilmiştir.
Dokuzuncu kolorduya bağlı olarak taarruza girişen Birinci Türk Tugayı kuzeydoğu cephesinin merkez kesimindeki dağlık arazide ilerlemeye devam etmektedir.
Kore cephesi. 24 (AP) — Bugün a-lınan haberlere göre, nihai taarruz i-çin cepheye girmiş olan birlikler arasında. İngiliz ve Türk kuvvetleri de vardır. Evvelce alınan haberlerde bunların, ihtiyat kuvvetler mevanında kaldıkları bildirilmişti.
General Mac Arthur, kuzeydoğu cephesinde, muazzam kıskacın sağ cenahında bulunduğu tahmin edilen gözetleme mevkiinden, düşmanın "I-natçı, fakat zayıflamakta olan,, bir mukavemet gösterdiğini bildirmiştir.
General, kara kuvvetleri generallerine: "Çocuklara söyleyin, Yalu Nehrine geldikleri zaman, kendilerini evlerine göndereceğiz,, demiştir. General, "Şurasını belirtmek İsterim ki, askerlerimiz, Noel gecesini evlerinde geçireceklerdir,, demiştir.
Nihal taarruz, kılzeybatı cephesinden başlamıştır.
Muharebe sahasından alman haberlerde şu cihetler belirtilmektedir; Batıdan doğuya doğru, 24. Tümenin tanklar himayesinde ilerleyen birlikleri, bugün sekiz millik bir ileri hareket yapmışlar ve bu şekilde, Slnujiu-da sadece 53 mil mesafede bulunan mühim bir demir ve kara yolu kavşak noktası olan Çongjuya Ikl mil mesafeye kadar sokulmuşlardır. Bu yol, 24. Tümenin bildirdiği bir yoldur, zira aynı birlik bundun bir ay kadar evvel, Mançurya hududuna 14 mil mesafeye kadar gelmişken. Çin komünistlerinin mukabil hücumları neticesinde geri çekilmeye mecbur kalmıştı.
24. Tümenin tanklarla desteklenmekte olan iki birliğinden biri, mühim bir yol kavşağı olan Unsandan kuş uçuşu beş mü mesafede bulunan îpsok şehrine doğru yedi mil, diğeri de îpsok'un iki mil güneydoğusunda bulunan 900 kadem yüksekliğindeki tepe istikametinde ilerlemişlerdir.
Japon sulhu hakkında
Amerikalılar
iıîr nota verdi
Dört Büyükler, Formoza işinde anlaşamazlarsa mesele Birleşmiş Milletlere arzedilecek
Washlngton. 24 (YtRSl — Japonya ile imzalanacak sulh andlaymusına iştirak etmesi muhtemel olan 12 memlekete Amerika birer nota göndermiştir. Amerika. Dört Büyükler Formoza meselesinde anlaşan.azlarsa karan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun vermesini teklif etmektedir
Rusya bu teklife derhal cevap vererek Kahire ve Potsdaın anlaşmaları mucibince Formozanın de edilmesi lâzım geldiğini mıştır.
Amerika notası, diğer on
lete aşağıdaki yedi maddeyi teklif etmektedir:
1 — Japonya ile harp hallide olan bütün devletler veya, bunların her biri, teklif edilen esaslar dairesinde veya varılacak anlaşma gereğince Japonya ile banş andlaşmalan yapabilirler.
Bu teklif. Japon barış andlaşması-nın Uzakdoğu ile İlgili Dört Büyükler tarafından evvelce yazılmış’olan Rus teklifinden bir hayli farklıdır.
2 — .Japönya Birleşmiş Milletlere kabul edilecektir.
Çine la-hatırlat-
iki dev-
3 — Japonya, Korenln istiklâlini kabul edecek, Birleşmiş Mîlletlerin, Birleşik Amerika idaresinde olmak üzere, Ryukyıı ve Bonln adalan ü-zerinde vesayet teşkilini kabul edecek,
4 — Güvenlik meseleleri hakkın-
da Birleşmiş Mihetler Genel Kurulu karar verecektir. * 9 !
5 — Japonya narkotik ve balık sahasında çok taraflı anlaşmalara girmeyi kabul edecektir.
ö — Harp münasebetiyle tahaşşüt etmiş olan bilcümle haklan Talep e-debilmek İmkânı mahfuz tutulacaktır.
7 — Bu sahada tahaddila edecek ihtilâflan, teşkil edilecek tarafsız bir hususi komisyon tetkik İle karara raptedecektir.
Tokyo, 24 A A. (AFP) — Başbakan Yoâhldâ Japon Diyet Meclisinde yaptığı beyanatta Hükümetin siyasetini izah etmiş ve mümkün olduğu kadar çok devletle barış andlaş-rnalarının en yakın bir zamanda akdedilmesi ümidini izhar etmiştir.
Asamble, Avrupa Ordusu kurulmasını dün kabul etti
Karar 83 lehte, 7 aleyhte ve 19 müstenkif reyle alındı
Türk delegelerinin konuşmaları alkışlandı
15 millete mensup 3.000 kişilik bir gençlik topluluğu, Konsey binosı önünde Avrupa Federasyonu lehinde muazzam bir nümayiş yaptı
Strasbourg 25 (YlRS) — Avrupa Konseyi bugün 7 ye karşı bir Avrupa ordusu kurmak vermiştir. 19 çekimser oy mıştır.
Gençliğin büyük nümayişi
Strasbourg 25 (YİRS) — Bu akşam 15 millete mensup 3000 kişilik bir talebe kütlesi Strasbourg’da Av-
83 oyla kararını kullanıl-
bulun-
Spaak; genişle-
I
Amerikanın Yugoslavya Elçisi Mr. Ailen Amerikan gıda yardımını getiren gemiyi karşıladıktan ilerken rastladıkları bir gelin arabasından kendilerine verilen
ve karısı,
Rijckn
sonra
ilk dö-
linuınınn Belgrada içkiyi içiyor
Amerika Yugoslavya ile anlaşmaya vardı
Bu anlaşma gereğince Yugoslavya karşılıklı savunma tahsisatından istifade eden devletler arasına girdi
rupa Konseyi binasının önünde toplanarak lehte nümayişlerde muştur.
Toplantı başkanı Charles Avrupa Konseyi statüsünün
tiimesi İmkânını elde etmek amacı ile talebelerden bu nümayişi milli Parlâmento binaları önünde tekrarlamalarını istemiştir.
Nümayişçi talebelere hitaben Avrupa Konseyinin tarihçesini yapan Spaak, Avrupa Birliğinin ancak sağlam temellere dayanabileceğini söylemiş, ve sözlerine "Birlik herkesin yapması elzem olan fedakârlıklarla tahakkuk edecektir,, diyerek son ver-mLştir.
Gençlik andiçlyor
Spaak’ın konuşmalarından sonra genç nümayişçilerden biri, arkadaşları namına şu andı içmiştir:
"Avrupa Federasyonunun kurulması ve ilerlemesi için muktedir olduğumuz bütün fedakârlığı yapacağız. Artık Avrupada hudut tanımıyoruz. Avrupayı hepimizin vatanı olarak müdafaa edeceğiz.,,
Bütün talebeler bu andı tutacaklarına dair yemin etmişler ve nümayişi müteakip Strasbourg’un ana caddelerinde bir resmigeçlt yapmışlardır^ * _
Avrupa Konseyi ikinci toplantısını Türkiye saatiyle gece 1 de bitirmlş-miştlr. Avrupa Federasyonunu teşkil edecek milletlere mensup 30.000 kişi. İlk bir gençlik kütlesi gelecek sene bu tarihî kararın alındığı gün Stras-bourg'da toplanarak büyük bir miting yapacaklardır.
YENİ İSTANBUL — Avrupa Konseyi toplantılarında çalışmalariyle bilhassa temayüz etmiş olan Türk delegesi Osman Kapani dün alkışlarla karşılanan bir konuşma, yaparak Türk milletinin diğer nı.Hetlerle işbirliği yapmak arzusunu fiilen ispat etmiş olduğunu belirttikten sonra Avrupanın blrleşmediğl takdirde maruz kalacağı tehlikelerden bahsetmiş ve şöyle demiştir
"Komünistlerin Boğazları kontrol etmelerine ve Yakınşarka geçip Sü-yevş Kanalına İnerek denizaşırı memleketlerle olan en seri münakale yollarınız üzerine çökmelerine müsaade edecek misiniz?
Bu gibi tehlikeleri önlemenin tek çaresi bir Avrupa ordusu ihdas etmek olduğunu söyleyen Osman Kapaninin bu konuşması Asamble tarafından dakikalarca alkışlanmıştır.
Umumî îşler Komisyonu Başkanı Georges Bidault, Kapaninin korniş-
yonlardaki çalışmalarını övdükten sonra yerinden kalkmış ve salonu baştanbaşa katederek genç Türk murahhasının bulunduğu mevkie gelmiş ve kendisini hararetle tebrik etmiştir.
Osman Kapaninin bu konuşmasının tam metni üçüncü sahifemizde-dir.
Kaçarlar bize
nota verdiler
Türk - Bulgar hududunun kapatılmış olması protesto ediliyor
Budapeşte, 24 (AP) — Macaristan. Türk - Bulgar hududunun kapatılmış olması keyfiyetini protesto ederek, bunun, Macaristan İle Türkiye arasındaki ticarî münasebetleri tehlikeye sokmuş olduğunu iddia etmiştir. Hudut, 7 ekim tarihinde kapatılmıştı.
Budapeştedckl Türkiye Elçiliğine tevdi edilmiş olan bir diplomatik notada, Türkiye tarafından tek taraflı olarak İttihaz edilmiş olan bu tedbirin, Macaristana ve Macaristandan eşya ve insan naklini de güçleştirdiği ve beynelmilel yolların bu suretle kapandığını, Macar Hükümeti ileri sürmektedir. Macaristan aynı notasında, bu tedbir neticesinde, Macarls-tanm uğrayacağı bütün zararların mesuliyetinin Türkiyeye alt olacağını da belirtmektedir.
Türk - Bulga^ hududu, bu İki devlet arasında, Bulgarlstan-dakl Türk azınlığının TÜrklye-ye muhacereti meselesinden husule gelmiş olan bir ani aşa-mamazlık neticesinde kapatılmıştı.
Komünist Çin Delegaayonn Reisi Gencrtfl Wu IIInii ( hıııuı Loııdradu uçaktan İnerken
Vali konaklarının hastahane
haline getirilmesi isteniyor
• muhabirimiz Milletvekili
derpiş edilen yardımın bir
Yugoslavya ya
kanun teklifi
saat 10 da Panamerl-Yeşilköye gelmiş ola-
birinin Koreye gider-
Çin delegasyonu Amerikaya vardı
Lake Sııccess, 24 (YİRS) — Komünist Çin delegasyonu bugün Birleşmiş Milletlere gelmişlerdir. Lake Sııccess caddelerinde kendlkrl He konuşmak İsteyen gazetecilere beyanat vermeyi reddeden delegeler, General Wu Hlsu Chuan’ın başkanlığında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lle’yl ziyarete gitmişlerdir.
Birleşmiş Milletler Siyasi Komitesi 8 e karşı 30 oyla. Amer’kan IhII-İAsı hakkında Pekin Hükümetinin yapmış olduğu şikâyetin müzakeresine Komünist Çin delegasyonunun davet edilmesini kabul etmiştir. 22 üye çekimser oy kullanmıştır.
VVashington 24 (YÎRS) — Truman, Yugoslav ordusuna yiyecek temini hususunda 16 milyon dolarlık yardım yapılması için tahsisat ayrıldığını dün Kongreye bildirmiştir. Bu yardım kuraklık ve kıtlıkla karşılaşmış olan Yugoslavyanın kalkınmasını temin maksadiyle 33.500.000 dolarlık kısmıdır.
İktisadî işbirliği,
11 buçuk milyon dolar tutarında buğday teslimi için hazırlanmaktadır.
ithalât . ihracat Bankası da Yu-goslavyaya 6 milyon dolarlık kredi açacaktır.
Belgrad 24 A A. (United Press) — Birleşik Amerika İle varılan karşılıklı savunma anlaşmasının Yugos-lavyaya yiyecek yardımı yapılmasını da derpiş ettiğini Yugoslav Hükümeti bugün bildirmiştir.
21 kasımda Belgradda Birleşik A-merlka Büyükelçisi George Ailen ile Yugoslav Dışişleri Bakan Yardımcısı Eeo Mates tarafından imzalanan bu arılaşmaya göre, Yugoslavya. Rusya ve peyklerinden vııkubulacak her tür. İÜ tecavüze karşı kendini müdafaa edecektir.
Böylece Yugoslavya Sovyet olmayan dünyayı müdafaa etmek ijzere 1949 da karşılıklı savunma için Ame. rlkan Kongresi tarafından aynlnn tahsisattan istifade eden Atlantik Paktı milletleriyle, Türkiye. Yunanistan ve İran’ın yanında yer almaktadır.
Neşredilen resmî tebliğ yollanarak yiyecek maddelerinin miktarını bil-dlrmemrktedlr.
Bununla beraber Amerikan yardımının 16 milyon dolar ve muhtemelen 50 milyon dolara yükseleceği zannedilmektedir.
Titoiiiın beyanatı
Belgrad, 24 (AP) — Mareşal Joslp Broz Tlto, dün vermiş olduğu bir mü-lAkrttta, Yügoslavj’anm. ancak "vatandaşların ölüleri üzerinden geçmek suretiyle,, İstilâ edilebileceğini söylemiş ve ”Rusya tarafından idare edilmekte olan Komlnform devletleri emniyetimizi tehdide devam ederlerse, bal ıhlardan silâh satın alacağız,, demiştir.
Ankara, 24 (Hususî bildiriyor i — Burdur Mehmet Özbek Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bir sunmuştur. Mehmet Özbek bu tekli-
finde vali konaklan ile kaymakam ve bucak müdürleri evlerinin yerine göre hastahane, sanatoryum, prevantoryum veya dispanser haline getirilmek üzere Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı emrine verilmesini istemektedir.
Korede hastalanan
3 erimiz tedavi için Istanbula getiriliyor
Koredekl birliğimize mensup üç hasta erimiz yurtta tedavi edilmek ü-zere bu sabah kan uçağı ile çaktır.
Bu erlerden
ken vapur merdiveninden düşmek neticesinde kaburgaları kırılmış ve u-zunca sürecek tedavisinin yurtta yapılmasına karar verilmiştir.
Tokyoda bir hastahanede bulunan diğer erimizden birisi dört aylık bir diğeri de daha uzun tedavi devresine muhtaç görülmüşlerdir.
.g£ AlLM/Af.VfÇ
e
OKUYUCU KITLIĞINDAN SİKA-

YET EDİLİYOR

KİM DEMİŞ BİZDE OKUYAN YOK Dİ YE ! . .
• *
Sayfa 2
yeni İstanbul
25 Kasırn 1950
■ T e t k i k l e r ■
Türkiyede ormanlar son devirlerini yaşıyorlar
Yaznn :
UGÜNKÜ Türk vatanının büyük kısmını teşkil eden Anadolu XVII. asır sonlarına kadar
ormanca zengin kalmıştı. Bu devirde Orta Anado’u steplerini çevreleyen doğu ve sahillerden itibaren İçerilere doğru kuzeybatı ve güney dağ silsileleri hemen hemen baştanlıaşa mütemadi ve kesif ormanlarla kaplı İdi. Fakat bundan sonra OsmanlI Devletinin birbiri peşine maruz kaldığı harpler ve bununla beraber memlekette umumi olarak hiiküm süren idaresizlik yüzünden ormanlar da muhtelif tahrip şekilleriyle, fakat bilhassa yangınlarla tükenmeye başlamıştı.
Cumhuriyetimizin kurulduğu sıralarda, yani çeyrek asır evvel, memleketimiz ormanca bugünkünden çok daha İyi durumda idi. Doğu ormanlarının, Karadeniz ve arkası, Marmara çevresi ve Akdeniz ormanlarının mühim kısımları yerlerinde durmakta idiler. O tarihten bugüne katlar geçen zaman zarfında, mevcuda hiç bir şey ilâve etmeden, takip ve tatbik ettiğimiz amansız istismar yüzünden sahaları itibariyle milyonlarca hektarı bulan bu ormanların, bugün yerleri ya taman)eıı çıplak, yahut buralarda bunların, son devirlerini yaşayan, bakiyelerinden başka bir şeye rastlamak mümkün değildir.
îşte memleketimizde uzun zamandan beri devam eden bu tahribat yüzünden, bilhassa son yı'lar zarfında birbiri peşine tevali eden su baskınları, denizlere taşınan topraklar ve kuraklıklar yüzünden köylümüz çok sıkıntılı bir duruma düşmüş, tamamen kendi haline terkedilmiş olan ve başka bîr çare bilmeyen bu insanlar, baltalariyle ve fakat bilhassa taria ve otlak elde etmek İçin, ateşleriyle geriye kalmış ormanlara müdahalelerini hadsiz ve hudutsuz bir şekilde arttırmışlar; böylece geniş ormanları yakmış kül etmişlerdir.
Bütün bunlar yetişmiyormuş gibi bir müddetten beri memleketimizin her tarafında teşkilâtlı ve hattâ motorize kacaktı şe-bökelerinin, mevcut ormanları
I’rof. Dr. lııg. Faik Tavşanoğhı memlekette zirai kalkınmanın ilk şartı, her tarafta devam ı ve geııiş ölçüde cereyan eden toprak taşınmasını durdurmaktır. Aksi halde, yani dağları çıplak bıraktıkça, ovalan ve verimli ziraat sahalarını molozlaşmak-taıı kurtarmadıkça ve arazinin tabiî su rejimini tesis ve iade etmedikçe zirai kalkınma sadece bir edebiyat olmaktan asla ileri gitmeyecektir.
Tamamen çıplaklaştırılmış yer erde ağaçlandırma işlerinde muvaffakiyet ise çok para ve zaman istemektedir. Devletimiz de fakirdir. Bu itibarla memleket ağaçlandırmaları için, vakit kaybetmeden uzun vadeli devlet plânları yaparak bu plânları ciddî ve azimli olarak tatbikata intikal ettirmek zorundayız. Bu aradı elimizde bugün orman, orman arttığı, makilik ve çalılık olarak her ne varsa onları büyük bir dikkatle korumak ve onların himayesinden faydalanarak ağaçlandırma işlerindeki muvaffakiyet nispetini arttırmak lâzımdır.
Kelimenin tam mânaslyle yapıcı otan ağaçlandırma işlerinden devletin istifadesi çok taraflı olacaktır: Fakir olan dağ ve orman köylülerimize devamlı iş sahaları açılacak ve kazanç imkânları sağlanacak, toprağı mız korunacak, sular dizginlenecek ve ancak bu suretle hakiki köy kalkınması tahakkuk yoluna girmiş olacaktır.
Şehir köfe»I
Bir “ meydan „ dan intibalar
Mektepte iken hiç "su yolu” oynadınız mı? Kâğıt üzerinde bir oyundur, bir noktadan bir başka noktaya varmak içııı, dolaşılır, durulur.
işte, ne zaman Tünelden tramvaya biııecık olsam, aklıma gelir. Hele kalabalık saatlerde, kuyruk yapmak mecburiyeti olunca, büsbütün çocuklaşırım.
Fakat hazan da sinirleniyorum, Bu asabiyet, tramvaya binmek istemediğim tumanlar geliyor. Zira, sıra bekleyenlerin aralarından geçmek imkânı yoktur. Karşı kaldırıma geçmek i(bı dr, buatııri müneccim olması lâzımdır, pat diye üzerinize, pek biçimsiz yerde duran tramvayın arkasından bir Ölüm otomobili çıkabilir.
Su Tünel Meydanının seyrüsefer halamından vaziyeti bir türlü hatlrdıtemedi. Hoş, bura* ya meydan demek için insanın büyük bir hüsnüniyete sahip olması lâzım. Bizde eksik olan bu değil. Fakat şimdi, sanki orası kâfi derecede genişmiş gibi. dolmuş taksileri de peyda oldu, meydanı büsbütün insana dar ediyorlar. Bir taraftan da, manevra yapan tramvay arabalarının o Çin işkencesi gibi gıcırtısı.
BİR İSTANBULLU
Çocuk Esirgeme Kurumunun yeni faaliyetleri
Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından ucuz çocuk elbiseleri yaptırılarak Ankara ve civarında az ücretle çalışan memurların çocuklarına yedi buçuk liradan tevzi edilmeye bağlanmıştır.
Diğer taraftan Kurum yurdumuza gelen göçmenlerin çocukları İle bir-likto annelerine de yardım yapabilmek için teşebbüse geçmiştir.
Atatürk Bulvarında yapılmakta olan Hıfzıaaıhha Laboratuarı binası
bir an evvel bitirmek için, durmadan ve dinlenmeden kesif bir faaliyet sarfettikleri görülmektedir.
Velhasıl bu bahsi kapatmak, bizden sonra geleceklere, tabiat bakımından, vatanımızın hali aslisini tanıtmak ve ileride yapılacak İlmî araştırmaları kolaylaştırmak için, bizim neslin son bir himmet daha sarfetmesi lâzım geliyor: Tahrip edilmiş ormanların yerlerindeki tepeler üzerine hiç olmazsa yer yer birer taş dikerek “kitabe-i seng-i mezarı” şöyle yazmak: “Buralarda vaktiyle vatanın ormanları vardı.,,
Ümit dünyası bu, şimdi son ümit; ormanların, memleketimiz ve ziraatimizin ka’kınması için, taşıdığı mâna ve değer bundan sonra yani iş işten geçtikten sonra anlaşılacak ve memleketin her tarafında ve eski ormanların yerlerinde geniş bir ağaçlandırma faaliyeti başlayacak ve yeniden ormanlar yetiştirilecektir.
Filhakika iklim ve arazi morfolojisi bizdeki gibi olan bir
Hıfzıssıhha Müessesesinin inşaatı ilerliyor
Atatürk Bulvarında yeni yapılmakta olan Şehir Hıfzisaüıha MÜeescseslnin İnşaatına MÜratle devam edilmektedir.
En »on yapı tekniğine göre İnşa edilmekte olnn bu mücNM*se aynı raman* da modern ve mükemmel bir lâboratuvarı da İhtiva edecek, hor İhtiyacı kar-eılnyabllecektir.
Bina 1951 yılının iptidasında nihayet bulacak ve kına bir zamanda teçhiz edilerek Âmme hizmetine tahNİz edilecektir.
İçişleri Bakanı Edirneye gitti
Evvelki gün şehrimize gelen İçişleri Bakanı Rükneddin Nasuhioğlu dün saat 10 da Vilâyette Vali ve Belediye Başkanı Prof. Gökay’ı ziyaret etmiştir.
Bakan, bu ziyareti sırasında şehri İlgilendiren çeşitli meseleler İle Bul-garistnndan yurdumuza gelen göçmenlerin İskânı İçin şehrimizde yapılan hazırlıklar etrafında izahat almış ve bu çalışmalardan memnun olduğunu İfade etmiştir.
Bakan Vilâyetten ayrıldıktan sonra otomobille Edirneye hareket etmiştir.
Geprkurmay Başkanı
Vilâyette
Şehrimizde bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Uuri Ynmut da dün saat 12 de Vali ve Belediye Başkanı Prof. Gökayı makamında ziyaret etmiştir.
Büyükelçisi
Türkiyeden ayrıldı
Uzun müddetten beri memleketimizde vazife gören Afganistan Ankara Büyükelçisi B. Akrem Han diplomasi mesleğini terkederek elçilikten ayrılmıştır. B. Akrem Han dün Ankara vapuru ile hasta olan karısını ziyaret etmek üzere lsvlçreye hareket etmiştir.
Eski elçi, hareketinden evvel kendisiyle görüşen gazetecilere demiştir kl:
"— Türklerin son seneler zarfında yapmış olduktan bütün gelişme-lere şahit oldum. Afganistan ile Türkiye eskiden beri dost geçinen iki memlekettir. Aramızdaki kültürel münasebetler de gelişmektedir.
Temennim iki memleketin birbirleri ile daima dost kalmalarıdır..»
Milletlerarası Üniversiteliler
Konferansı
Nlce'te yapılacak toplantılara
Türk delegeleri de iştirak edecek
Nlce’de toplanacak Milletlerarası Ü-nlversltellİer konferansına, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği do iştirak edecektir.
Bu mayanda Teknik Üniversiteli Rektörü Hulkl Erem. dün Ankara Va-puru ile, konferansa katılmak üzere hareket etmiştir.
Diğer taraftan malûmatına müracaat ettiğimiz Talebe Birliğine mensup bir zat, böyle bir davetin vuku, bulduğunu, fakat konferansa iştirak edecek delegenin henüz seçilmediğini ve ileride, bu hususta bir basın toplantısı yapılacağını beyan etmiştir.
“A
Ermeni Patriği seçiminin ilk
safhası bugün yapılıyor
Ermeni için
Ermeni Patriği seçiminin birinci safhası bugün sabah saat 8 den akşam 17 ye kadar bütün Ermeni kiliselerinde yapılacaktır. İki seneden beri Ermeni ruhanileri arasında devam eden ihtilâf ve münakaşalar bu suretle sona ermiş olacaktır.
Bakanlar Kumlu tarafından 19.9.1950 tarihinde kabul edilen yeni talimatnameye göre yapılacak o-lan bu seçimde Patrik seçilebilmek için Piskopos olmnk kaydl mevcut
vatandaşların reylerini serbestçe kullanabilmeleri Vilâyetçe gereken emniyet tedbirleri alındı
Bankanın açılış töreninde bulunanlardan bir rrııp
Türk Ticaret Bankasının Beyoğlu şubesi dün açıldı
Son zamanlarda millî bankalar şehrimizde semt şubelerini açmak hu-
Russell Dorr gitti
îkl aylık izlnini geçirmek üzere karısı ile beraber Amerikaya gidecek olan İktisadi İşbirliği Türkiye İdaresi Başkanı Mr. Dorr, Pireden vapura binmek üzere dün sabah uçakla Atinaya hareket etmiştir.
Umumi Ziraat Sergisi hazırlıklarına başlandı
Dün Ziraat Odsun. Vali Muavini Fuat Alper’in başkanlığında ve 11 Ziraat Müdürü Cevdet Kocataşkın ile Ziraat Odası Başkanı Tevflk Esen ve Baytar Müdürünün iştirakiyle toplanmıştır. Bu toplantıda Önümüzdeki ilkbaharda açılacak olan Tavukçuluk Sergisi ve Istanbulun 500 üncü Fetih yılında açılacak umumî ziraat sergisinin eaaslan hakkında görüşmeler yapılmıştır. Bu işleri organize etmek Üzere Ziraat Odası Başkanı Tevfik Esen vazifelen, dirllmlştir. Oda Başkanı ileride bir çok zirai sergilerin açılması için te-şebbüslere geçecektir.
CEMİYET HAYATI
Konser
şı Ses Sanatkârı Safiye Aylâ pazar günleri Eminönü Hnlkevlnde matineler halinde konserler verecektir.
Kongre
* Millî Türk Talebe Birliği Yüksek Ekonomi ve Ticaret Derneğinin yıllık âdi toplantısı 27 kasım pazartesi gününe tehir edilmiştir.
M. T. T. B, İktisat Demeğinin yıllık genel kurul toplantısı da 1 aralık cuma günü yapılacaktır.
Jübile
Şı Eminönü Halkevi salonunda 7 aralık pazar günü akşamı Karadeniz Halk Türküleri Bestekârı Hasun Sözeri'nln 15 İnci sanat yılı dola yısiylo bir Jübile yapılacaktır.
Ç*y
* Vefalılar çayı 9 aralık 1950 cumartesi günü saat 15 ten 20 ye kadar Park Otel üst «oJonlannda verilecektir.
Şehir Mektubu
susuna büyük ehemmiyet vermeğe başlamışlardır. Memleket iktisadi yatında çok faydalı olan bu hayırlı teşebbüslerin her gün bir yenisine şahit olmaktayız. Şimdiye kadar yalnız bir tek millî bankamızın bulunduğu İstiklâl Caddesi üzerinde mümasil diğer müesseseler de şube açmak üzere faaliyete geçmişlerdir Bu cümleden olarak Türk Ticaret Bankasının Beyoğlu Şubesinin açılış töreni dün saat 10.30 da şehrimizin mail şahsiyetlerinden mürekkep seçkin bir kalabalık huzurunda yapılmıştır. Yeni şubenin hayırlı olmasını temenni ederiz.
değildir. Anadoludakl Ermeni halkı da mahallî kiliselere konulacak seçim sandıklarına oylarım atacaklardır. Kalabalık sandıklarda tasnifler noter huzurunda yapılacak ve hazırlanacak 2 nüsha mazbatanın biri Vilâyete, diğeri Patrikhaneye gönderilecektir. Bu seçim neticesinde Patrik seçimini yapacak umumi meclis Azalan belli olacak ve 13 kişilik ruhani heyetin iştirakiyle 2 a-ralık cumartesi günü Kumkapıdakl Patrikhane kilisesinde 14 kişilik murakabe ve ruhani heyetleriyle. Patrik intihabı yapılacaktır.
Hükümet Patriğin piskopos olup olmaması hakkında bir kayıt koymamış. Ermeni cemaatini bu hususta serbest bırakmıştır. Fakat Patriğin piskoposlardan Geçilmesi hususunda Ermenller arasında geniş bir temayül mevcuttur.
Bu defakl Patrik seçimine şehrl-mi7xlvkl Ermeni cemaati büyük e-hemmlyet atfetmektedirler. Patrik Kaymakamı Arslanyan taraftarları Patriğin behemehal Türkiyede İkamet etmekte olan piskoposlardan seçilmesini istemekte, muhalifler İse Türkiye haricinde bulunan Türk te-baolı piskoposlardan da Patrik namzedi gösterilebileceğini ileri sürmektedirler. Kati netice seçilecek olan umumî meclisin kararından sonra belli olacaktır.
îfdanhııl Valilisinden:
25 kasım 1930 cumartesi günü Ermeni vatandaşlar Patrik seçimi İçin seçim dairesi olan kiliselerde delegelerini seçeceklerdir.
Seçim snbnh saat 8 de banlayıp 18 da bitecektir.
Her vatandaş oyunu bizzat kendi kullanacaktır.
Seçim sandıkları başında propaganda yanaktır. Sandıkların başında yalnır seçim komisyonu üyeleri bulunacaktır.
Ermeni vatandaşların rahatça tam bir bıısur İçinde ve serbestçe reylerini kullanmaları l-çln rereklt tertibat alınmıştır.
Blirl edinilmek üxere tebllfr olunur. 24.11.1950
İstanbul Vali ve
•a Belediye Başkanı Ord. Prof. Dr. Fahreddln Kerim Gökay
En yeni A'man şilebi limanımızda
Alman gemisinde dünkü davette bulunanlara süvari izahat veriyor
Dün limanımıza Alman Wllkens Co. şirketine alt yeni bir şilep gelmiştir. ANTERES İsmindeki bu gemi, harpten sonra Alınanyada, İşgal Makamlarının verdiği âzami ölçüleri dahülnde 8 ayda İnşa edilmiştir.
Şilep 5340 ton, 12 mil süratlidir, âfüsaaüe edilen âzaınİ ton miktarı 5500 dür. Mazotla çalışmaktadır.
Limanımıza ilk gelişi münasebetiyle "Acente” re süvarisi tarafından dün akşam gemide bir kokteyl verilmiştir.
Voli ve Belediye Reisi F. Kerim Gökny, Emniyet Müdürü Kemal Ay’giin. şehrimiz tüccarlarından bir çoklan, yerli ve yabancı basın mensuplan hazır bulunmuştur. *
Kervansaray
Evvelki akşam, Radyo binası yanındaki apartmanın Önünde seyrüsefer memurları büyük bir faaliyet İçinde İdiler. Oradaki gerılş kaldırımlara hususi otomobiller dolmuştu, zarif bayanlar, yanlarında bir kabul resmine gidiyormuş gibi giyinmiş vakur ka-'D . ’*rl 11c acele vr küçük tuıımlnrln bir döner kapıya teveccüh ediyorlardı. Ne oluyordu? Büyük bir düğün ı cyn bir ziyafet. Pek değil, fakat ona benzer bir şey. Günlerdir r.u dillere dest tın olan "Ker-vıınsanıy,, açılıyordu ve bu vesile lir bir koktcylpnrtl tertip edllnrştl.
°Kervansaray" nedir? Burası, bîr gazinodur ve görünüşe bakılırsa^ Taksim Belediye Gazinosuna bir rakip olarak meydana getirilmiştir Esasen müteşebbisleri arasında. Talf.tlm Gazinosunun açılması ve İdaresi kendilerine tevdi edilmiş olan kimseler de vardır. Bu zevat, bundan bir müddet evvel, Belediye Gazinosu İle İhtilâfa düşerek, oradan aynimi® bulunuyorlardı. Şimdi, "Kervansaray** ı yapmışlar, böylece şehrin gece ve eğlence hayntına bir hareket getirmişlerdir.
Hareket şuradadır. "Kervansaray* kendisine muvaffakiyet temini İçin tanınmış yabancı artistler fethediyor, muttuk İçin de Fransadnn bir aşçıbaşı getirtmiş bulunuyor. Buna mukabil, rekabet endişesine düşen Taksim Ga* t ıı Mttı ilerlenip toplanmak İhtiyacını hissediyor, vr daha şimdiden yeni artistler getireceğini ilân etmektedir.

Kervansaray kendisini evvelki akşam meraklılara takdim etti. Balkonlu bir kat Üzerinde geniş bir salon, tavana kadar yükselen sütunlar, tkl duvarda İki hiiyiik dekoratif pano. Balkonun İki duvarında İki portre var. Birisi Fatih’in diteri Atatürktln.
Gazinonun bir de alt katı, orada Fransız usulü bir köşe İle bir bah-çemsl yer var. üst katta, yalnız hanımların çay İçmelerine mahsus bir oda ayrılmış. Buraya erkekler glre-m’vecckJer. Bir nevi harem demek. Fakat "selâmlık., yok
Davettiler, şehrin en tanınmış simaları. Kadınlar zarafet hususunda blr-blrleriyle rekabet ediyorlar. Fakat o kadar kalabalık kl, tuvaletlerin teferruatını tetkik etmek imkânsız. Bereket versin, müzik başladı ve pist çiftlerle doldu, da güzel bir kaç elbise görmek imkânı hâsıl oldu.

Kervansaray’ın İlk verdlfci İntibaı bir kelime ile İfade etmek İcap ederse buna "muhteşem., denilebilir. Fakat biraz tetkıka İmkân bulursanız, bu ilk İntihamızı tashih mecburiyetini hissedersiniz. Çünkü. İç dekorasyonda parça parça güzel »eylerle zevk bakımından şüpheli olnn ar yan-yanadır ve heyeti umumiye bir üslûp kokteylidir.
Kervansaray, Hollywood’un zengin film üslûbu üzerine dekore edilmiştir. Her şey "zengin., yapılmak istenmiş, uz üzerinde pek durulmamıştır. Meselâ duvarları İşgal eden Ikl muazzam pano, sadece azametli olmakla kalıyor. Muhteva ve İcra bakımından bir İfadesi yoktur. Fatih İle Atatürkün portrelerinin de burada ne aradığını insan kendi kendine soruyor. Alt kattaki “küvette” en muvaffak olnn parçadır. Onun yanındaki kış bahçesi tarzında tertip edilen yerde ise güzel köşeler var. Biitün bu kısımların ne şekilde ve hangi saatlerde kullanılacağı hu akşamdan sonra belli olacaktır. Zira; Kervansaray, kapısına kadar modern develerle, yani otomobillerle gelecek olanlara bu akşam açılmaktadır ve cumartesi, pazar geceleri, “elbise mecburiyetr olduğundan, yalnız seçme ve müstesna müşterileri kabul edecektir. — fa.
YENİ İSTANBUL
StYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENt İstanbul neşriyat LtMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAR UCA
Yazı İşlerini fiilen idare eden mesul müdür: Sacid ÖGET
neşre.dtlmKyen yazılar iade edilmez.
Basıldığı yer : yen! İstanbul matbaaci-LIK LIMITED ŞÎRKETÎ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 74 —
"Razı oldu. Fakat otomobftde çırpınıyordu:
*•— Keşke tramvayla gitsgydlm... Senin bu şüphelerin çok fena, çok mânaaıjj.. İnanmıyorsun hâlâ... Bir hafta uyku uyumam ben şimdi.
"Sükûnetle cevap verdim:
"— Hayır, inanıyorum, emin ol, seni Belediyenin önünde bırakacağım. Orada bir kahve var. Yarım saat kadar beklerim orada Dayın belki gelmekten vazgeçer. O zaman bana gelirsin, beraber gideriz.
"— Hayır hayır, dedi, gelmez olur mu? Gelir mutlaka. Bekleme Bakın.
"Yangözle baktım. Onu İlk defa böyle, muhtevası yüzünden bayağılaştıran bir heyecan kıvranışı halinde görüyordum. Dizleri birbirine yapışık ve ayaklan ayrıktı. Vücudunun üst kısmı öne doğru eğilmişti ve bir sancı çekiyor gibiydi. Çantasını llzumfus yere, bir kaç defa, bir elinden ötekine alıyordu. Geçtiğimiz yollara bakan gözlerinde ve hareketli kaşlarında endişe çırpınışları vardı. Otomobilin, onun îatediği İstikametin mm zıddına koştuğunu anlıyordum. Başkasına verdiği randevunun yerinden ve zamanından uzaklaştığı için kıvrandığı muhakkaktı.
"Belediyenin önüne İndi. Takibe lüzum 862
görmedim. Beni bu çirkinlikten kurtaracak daha emin bir kontrol çaresi vardı. Yalnız arkasından şöyle bir baktım, isteksiz, sallanarak, âşikâr bir telâş muvazenesizliği içinde yürüyordu.
"Şoföre:
**— Arnavutköy! dedim.
"Annesine böyle bir vesile ile gitmek heyecanı son haddine çıkarıyordu. Necileyi senelerden beri görmemiştim. Onunla akşama kadar oturup konuşabilmek için vesile bulmam lâzımdı. Yolda bunu aradım. Aramızdaki eski his meselelerini deşmek ve beni arada bir düşündüren bazı meçhuller İçin, ayrıca bana karşı hiç bir hesabı ve gizlisi kalmamış olmak lâzım gelen Neclleden aydınlık istemek ötedenberi düşündüğüm bir şeydi.
Otomobilde bir çok hâtıraların hücumuna uğradım. Bunlan yazmıyacağım. Her biri beni çok uzaklara götürür. Arnavutköyündekl evin bahçesine girdiğim zaman titredim. Binanın sağ tarafındaki çam ağaçlarına doğru gözüm kayınca, sonsuz bir derinlik hissi İçine yuvarlandım ve kulağıma "Rina, Rina..." diye bağıran ince bir ses, ince ve neşeV, neşeli ve şımarık bir ses geldi. Bir kere daha ürperdim, Meral, dört yaşında !ken, dadısı Rengi-naz Ablayı bu sesle çağırırdı. Ben bunu bir veya Lkl defa duymuş, tamamlyle unutmuştum. On sekiz seneden beri böyle bir şeyi bir defa bile hatırladığımı hatırlamıyorum. Rina, Rina... Şimdi ne kadar canlı bu sca: Rina...
Kapıyı bana, Rina, Rina, Renglnaz Abla açtı. Kaç senedir onu görmedim, bilmiyorum. İçimde zaman duygusunu maskara eden bir zıtlık sarsıntısı duydum, öyle kİ, Renglnaa 363
................... ■■ ■■ ■■ ■■ ım.ı
Ablayı yirmi seneden beri hiç görmemiş ve kendisinden daha dün akşsm ayrılmış gibiydim. Onun kendi kendisiyle münasebetinde benim bu iki çatışık duygumu da besleyen bir garip ikilik vardı. Bir taraflyle o kadar değişmişti kl, aramıza giren dört seneyi yedi sekiz misil uzatıyordu. Bir tarafiyle do kendi kendine o kadar sadık kalmıştı kl, ondan dün akşam ayrıldığıma bükmeler oldum. Fakat bu ikiliğin bendckl tesiri, gözlerinin etrafındaki adalelerin dört sene içinde haddinden fazla buruşmasiyle bakışlarındaki tazelik arasında göze çarpan âdi farktan gelmiyordu. Sesi, sesi... Beni görür görmez, lkl avuclyle birden elimi kaparken "Samlm Bey, Samim Bey, Samim Bey" deyişindeki heyecanın ses perdesinde hem en aşağı çeyrek asır hayali veren bir derin hasret, hem de bu uzun zaman Hlüziyonunu silen bir... Yenilik veya körpelik... Hayır, İşte, bir şey vardı kl, ondan dün akşam ayrılmış olduğum hissini bana veriyordu. Galiba iyi anlatamadım. Neyse, geçeyim.
**— Ah, dedi, Neclle bir saat evvel çıktı. Ne kadar üzülecek sizi göremezse... tsîanbula gitti. Sizi de arayacaktı. Rüyasında görüyor hep sizi. Aman, buyurunuz, buyurunuz...
"Elimden tuttu ve ber.l galeyan halinde bir arzu ile visale doğru koşturan sabırsız bir sevgili gibi çekti. Orta kata çıktık Oturma odasına götürdü. Senelerden beri hiç bir aşk macerası yaşamadığı bir bakışta göze çarpan divana oturttu ve kendisi de, bacaklarımın arasında yere oturarak lkl eliyle ellerimi tuttu, gözlerimin içine baktı:
"— Samim... Samim Bey, Samim Boy! diye tekrarladı.
864
"Bütün hayatımın unutulmaz hayretlerinden biri içinde onun yüzüne bakakaldım. Şimdi, galiba otuz beş yaşını süren bu bâki-rede, bana karşı böyle bir sevgi ve arzu fırtınasına İlk defa rastlıyordum. Çok âdi izahlardan fazla bir şey düşünemediğim İçin bu anlaşılmaz psikolojiye giremedim. Renglnaz basit bir Çerkeş kızıdır, tik izahım bu eski hükmüme göre oldu. Fakat satıhta kaldığımı hissettim. Daha fazla düşünmeme meydan bırakmadı. Başını karnımın üstüne koydu:
"— Samim Bey, dedi, ben de sizi hep rüyamda görüyorum.
"Gözlerimin İçine bakıyordu. Hayretim son haddine vardı: Gözlerinin yaşardığını gördüm. Şaşırdığımı belli etmeden, bir elimi onun bir kaç teli ağarmış, fakat hâlâ parlak ve canlı sarı saçlarının içine daldırdım; istemediğim halde, aşk ânlarına mahsus o... İşte o sesle: *
"— Renglnaz... dedim.
"Ve hemen kendimi topladım. Yaşlı gözlerinden gözlerimi, yanan avuçlarından ellerimi, yeleğimi ve pantalonumu öpen dudaklarından elbisemi kurtararak ayağa kalktım Bu zavallı ihtiyar kızın senelerden beri taşmak İçin belki yalnız beni veya benim gibi erin tarihine girmiş bir erkeği bekleyen komplekslerini tatmin ve tedavi edemezdim. Ona hayattaki rolünü hatırlatmak İçin hemen en otoriteli sesimle emir verdim:
"— Bana şekerli bir kahve pişir. "Kalktı vo önüne baksrak odadan çıktı. Hayretim devam ediyordu; Bu ne? Bu ne? Bütün muhakemem kekeliyordu. Hâlâ anlamıyorum. Bunu başka bir zaman düşün-865
mellyim. Bütün İzahlar kaba ve kifayetsiz. Başka bir şey var.
"Kahveyi getirdiği zaman ciddiydi.
"Bu 6efer oturmadı, ayakta durdu. Kederli bir gülümseyişi vardı.
"— Otur, dedim, anlat
•‘Bir sandalyeye oturdu ve önüne baktı.
"— Neclle beni aramaya mı gitti? diye sordum.
•‘Dargın bir sesle cevap verdi. Dargın ve mahcup:
"— Evet, dedi, dün geceki rüyası onu... Üzdü.
*•— Ne rüyası T
"— Meral denizde çırpmıyormuş. Siz onu kurtarmak için esvaplarınızla atılmışsınız suya. Fakat birdenbire bir tabutun içinde göğe yükselmiş Meral.
"Ürperdim. Eğer Neclle, Meralle benim aramdaki münasebete ait hiç bir şey bilmeden bu rüyayı görmüşse, hâfızanın bir muzipliği önünde olduğuna hükmetmek beni de kandıra-bilecek bir teselli değildi. Renglnazı konuşturmak İçin mırıldandım:
*•— Tuhaf şey, ne münasebeti
"Birdenbire başım kaldırdı ve yüzüme baktı. Hemen hükmettim: Biliyorlar! Ve bu sefer ben başımı önüme eğdim.
"Kısa bir sessizlikten sonra Rengi naz a-Çildı:
"— Her dedikoduya İnanılmaz ama... Hanım... tşte... Tabiî... Kurt düştü İçine.
**— Ne dedikodusu? Ne kurdu?
"— DlUn kemiği yok, söylüyorlar
(Devamı var)
366
25 Ketsım 1950
işçilerin sağlığı için çalışmalar ilerledi
fstanbuldaki veremli hastalar hariç, diğer hastalar İçin lüzumlu olan beş yüz yataktan 420 si temin edildi. Yapılacak birçok hastahanelerden başka Istanbulda da 500 yataklı bir hastahane inşa edilecek
FIKRA
Taşlık meselesi
Bediî FAİK
DÜTÜN memleket meseleleri bir tarafa. Şimdi, politikacısı, ® gazetecisi, münevveri, cahili. genci, İhtiyarı... ile koskoca bir kütle. Bayıldım Yokuşunu tırmanmakla meşgul! Sakın .“Ne var o yokuşun başında?,, demeyiniz. Alimallah demokrasi, bütün cinlerini bir çırpıda başınıza üşürür de, politikanın ne kadar “İyi saatte olsunlnr”ı varsa, tokmak gibi takrirleriyle ensenizi dövmeye başlarlar, çünkü o yokuşun başında İsmet tnönünün evi vardır!
Ve siz, aman gene sakın “Ne olmuş İsmet tnönünün evi varta ?„ demeye kalkmayınız. Aynı cinler bu defa etrafınızda hora tepmeye başlı yarak sizi lânetlerîer de, şaşıp kalırsınız. Çünkü İsmet tnönünün evi, demokrasimizin uykusunu kaçırır!
Aman.. Aman.. Gene zinhar “Niçin?,, demeyiniz. Bu sefer cinler, sivri tırnaklarım boğazınıza dayıyarak, büsbütün köpürürler. Çünkü İsmet İnönü, on iki yıl relslcumhıırluk yapabilir ama, ev yapamaz! çünkü İsmet İnönü, çeyrek asır en yüksek devlet hizmetlerinde bulunur ama, iki katlı bir evin çatısı altında bulunamaz!
Ve ah dostlar! Siz gene sakın sakın, “Taşlıktaki evi gösteren zatın Adanada kftşAneal var ya!„ demeyiniz. Olabilir. Hattâ köyleri, şehirleri de olabilir. Fakat İsmet tnönünün dikili ağacı olamaz!
Peki ama ne oluyoruz? Esmayı hüsnayı üzerimize sıçratmadan. demokrasinin ne kadar meydan duası varsa şöyle bir okuduktan sonra; memlekette yapılacak sayısız iş bulunduğunu, Taşlıktaki İki arsa ile uğraşmanın sırası olmadığını söyleyemez miyiz?- Dönün mezbelesi Taşlı km, mâmûre oluşu karşısında İstanbullu sevinip. Millet Meclisindeki yirmi küsur vekili susarken, S ey hanın “paşa” sına ne olduğunu soramaz mıyız?.. Demokrasinin böyle yerleşemly ece fini, on dört mayısın bir intikam çanı olmadıkını hatırlatamaz mıyız?.. Diyemez miyiz ki, şayet İsmet İnönünün evi olamıyacaksa, serveti bıılu nam ıyaraksa, Ata-türkün emvaline de şüpheyle mİ bakılacak?.. Söyliyemez miyiz ki, Mili! Mücadelede İki gün gözükenler, kâşâneler dikerken, on iki yıllık devlet reisinin evler yaptırması pek mİ aykırıdır?.. Arsasını ucuz buldurması pek mİ gariptir?
Yok.. Yok. Bu acayipliklerin adı, demokrasi olamaz! Buna kötü politikadan, çarpık politikadan başka verilecek İsim bulamıyoruz.
Taşlıktaki arsaya dikilen evleri bırakalım da, inkılâbın ocağına dikilmek istenen incirlerle meşgul olalım!-
Ankara, 24 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Çalışma Bakanlığı İşçilerin çok kesif oldıiğu yerlerde hastalık sigortasının muayyen bif program dahilinde tatbikini derpiş etmektedir. Şimdilik İstanbul. Tekirdağ, Kırklarell, Edirne, Kocaeli ve Bolu vilâyetlerinde faaliyete geçilmiştir. İstanbul bölgesinde veremli hastalar için lüzumlu yatak sayısı hariç olmak Üzere vasati 500 yataklık sağlık tesislerine ihtiyaç hâsıl olacağı hesaplanmıştır. Bugüne kadar yapılan teşebbüslerde İhtiyacın 420 yataklık kısmı karşılanmıştır. Ayrıca Bakırköyünde 25 yataklık bir dsipanser tesis olunacaktır. Kasımpaşa ve Üsküdar semtlerinde
Korede savaşan
verilecek maaş
Millî Savunma Bakanlığı, maluliyeti altı dereceye ayırarak maaş nispetlerini tesbit etti
Ankara, 24 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Midi Savunma Bakanlığı Korede savaşan er. gedikli ve subay ailelerine ballanması İcap eden harp mâlûlü maaşlarını tesbit etmiş bulunmaktadır. Buna göre silâh altında bulunan kimseler vazife esna-■ında malûl kalırlarsa bunlara 6 derece üzerinden maktuan malûllyet maaşı bağlanacaktır. Erler için bu miktar tesbit'edilmiştir.
1 inci derece vazife malûlü ulan
bir er 75 lira,
2 nel derece vazife malûlü olan
bir er 65 lira.
8 üncü derece vazife malûlü olan
bir er 55 lira,
4 üncü derece vazife malûlü olan
bir er 50 lira.
5 inci derece vazife malûlü olan
bir er 45 lira,
6 ncı derece vazife malûlü olan
bir er 40 lira alacaktır.
ölümü doğuran sebep harpten ileri geliyorsa bu takdirde vazife ma lûlü vatandaşlara.
Subay ve gediklilere de hizmet kaydı aranmaksızın malûllere 30 seneden hesap edilerek Emekli Kanununa göre evvelâ tekaüt edileceklerdir. Aynca emeklilik maaşı nispetinin % 60 i arttırılarak vazife malû-llyeti zammı olarak bir para verilecektir.
Frengililer penicilline ile tedavi edilecek
Sağlık Bakanlığı, bu İş İçin valilikler emrine kâfi miktarda penicilline gönderdi
Ankara 24 (T.H.A.) — Yeni frengi tedavi talimatnamesinin tatbikine başlanması dolayıslyle Sağlık Bakan, lığı valiliklere bir tamim göndermiştir. Bu tamimde ezcümle şöyle denilmektedir:
“Bundan sonra frengi tedavisi Pe-nlcilline ile yapılacaktır.ValIlikler em rine kâfi miktarda Penicilline gönderilmiştir. Bunu ikinci ve diğer partiler takip edecektir. Gönderilen Penl-cilline'ler 18 ay içinde hastalara tatbik edilmediği takdirde bir daha kul-lanılmıyacaktır. Frengi tedavisine tA. bi hastaları İcap ederse zührevî hastalıkları tedavi ile meşgul hastaha-nelerle dispanserlerde yatırılacaklardır, Bütün bu hususlarla mahalli İdare âmirleri, zabıta ve sağlık teşkilâtı yakından alâkadar olacaklardır^
kurulacak dispanserler için bina a-ranmak tadır.
İstanbul Esnaf Hastahanesinin İşçi Sigortalan Kurumu tarafından donatılmak şartlyle 20 yatak temin olunacaktır. Bu tesislerden ayn o-larak İşçilerin kesif bulunduklan mahallerde sağlık istasyonları vücuda getirilecektir. Bu istasyonlarda tedaviler ayakta yapılacaktır. Fazla sayıda işçi çalıştıran iş yerlerinde müstakil birer doktor bulundunılması da düşünülmektedir. Daha az sayıda İşçi bulunan iş yerleri için gezici doktorlardan faydalanılacaktır.
Diğer taraftan Hastalık Sigortası Kanununun meriyete geçeceği tarih olan 1 mart 1951 den itibaren Sağlık Bakanlığına alt tesislerde veremli İşçiler için 100 yatak tahsis o-lunabüecektir.
Süreyya Paşa tarafından îşçl Sigortalan Kurumuna bağışlanmış olan Maltepedeki çiftlikte mevcut bulunan binalarda veremli İşçiler İçin 50 yataklı bir sanatoryum 1951 martında faaliyete geçirilecektir. Yine bu çiftlikte 300 yataklı bir sanatoryum inşaatına karar verilmiş olup hazırlıklar yapılmaktadır. Bu binanın temeli İlkbaharda atılacaktır.
Bunlardan ayn olarak yine îstan-bulda 500 yataklı büyük bir umumî hastahane inşası için münasip bir hastahane aranmaktadır. Yeri katileşince bu hastahane için proje müsabakası açılacaktır.
Göçmenlerin iskânı işi
25 vilâyette 50 bin göçmenin İskânı temin edildi
Ankara 24 (ANKA) — Bulgarls-tandan gelen göçmenlerin durumları ile yakından alâkadar olan Hükümet, bir tamimle vilâyetlerden en kısa zamanda ne kadar göçmen İskân edebileceklerinin bildirilmesin! istemişti. Bu hususta şimdiye kadar 25 vilâyetten kesin cevaplar gelmiş ve bu-gün elli bin göçmenin banndınlabl-leceğl bildirilmiştir.
Diğer taraftan Hükümet, göçmenlere iş bulunması için Vilâyet Çalış, ma Müdürlüklerine gerekil talimatı vermiştir. Bu arada önümüzdeki seneden itibaren köyler kurulması cihetine gidilecektir.
Köyler, evvelce de bildirdiğimiz gî. bl, bilhassa, Van, Bitlis, mıntakaîa-nnda olacaktır. Bunların kurulması için 250 milyon liraya ihtiyaç olduğu anlaşılmıştır. Tarım Bakanlığı daha şimdiden bu yerlerin tesblti l^ine girişmiş bulunmaktadır.
Bakanlıkların hazırladıkları raporlar, bakanlıklarara^ı bir komisyonda tetkik edilecek
Ankara 24 (T.H.A.) — Devlet Dal. relerinde resmi ve hususî işlerin süratle çıkarılması ve kırtasiyeciliğin asgarî hadde İndirilmesi İçin alınacak tedbirlerin esaslarını hazırlıyacak ko-misyonlann çalışmaları çok ilerlemiştir.
Ulaştırma ve Tarım Bakanlıkları kendi yeni teşkilât kanun taşanlarına muvazi olarak bu teşkilâtı muamelât bakımından aksatırıı/acak birer muamelât nizamnamesi de hazırlamışlardır.
YENt İSTANBUL
Sayfa 8
«
Strasbourg’da
Türk delegelerinin dünkü konuşmaları
Strasbourg, 24 A.A. (AFP) — Avrupa Konseyinin bugünkü oturumunda İlk sözü alan Türkiye delegesi Osman Kapanl ezcümle şunları söylemiştir:
“Geçen yaz mevsiminin nazik günlerinde. bütün Türk Milleti yekvilcut alarak tecavüze karşı ayaklanmıştır.
Korede kızılların hücumlarına cesaretle karşı koyan Türk birlikleri kütle halinde milletimizin şerefini itimat İle desteklediklerini hissetmektedirler.
Bu hususta çok mânalı bir hâdiseden bahsedeceğim. Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar, Büyük Millet Meclisinde yaptığı demeçte Birleşmiş Milletlerin davetine icabetle hükümetin Koreye derhal asker göndermek ka-TArinı aldığını bildirdiği vakit bu sözleri karşılayan sürekli alkışlan hâlâ işitir gibi oluyorum.
Bu suretle Türkiye Birleşmiş Milletler Camiasına bağlılığının müspet delillerini ibraz etmiştir. Şimdi batıdan ancak mütekabil teminatlar beklemektedir. Bu asamblenin bazı üyelerine hitap ederek kendilerine çok ehemmiyetli bir hitabede bulunacağım, kendilerine şunu soruyorum:
Bir komünist kuvvet tarafından boğazların kontrol edilmesini kabul edecek misiniz? Bu kuvvetin birdenbire Yakındoğu, Süveyş Kanalı, size sıkışık ty a bağlı bulunan denizaşırı memleketlerle en serî münakele yollan 11-zerine çökmesini kabul edecek misiniz?
Diğer meslekdaşlanma da hitaben şunlan söyleceğlm:
Günün birinde Berlin ve Stockholm üzerine kızılordtı dalga halinde ilerlese bütün milletimin, bütün Türklye-nln, — bu yeni tecavüz umumî bir savaşın İşareti olmasa bile — mücadelemize katılacağını ifadede milletimin azmine tercüman olduğuma eminim.
Bu münasebetle sîzlere memleketimin ukdesini teşkil eden bu mesele hakkında bir kaç kelime söyleyece-
Dünkü Meclis müzakereleri
Şevket Mocanın komünistlikle mücadele tasarısı reddedildi
Hariciye Köşkü hakkında Başbakanlıktan sorulan sözlü soruya Haşan Saka da cevap verdi
Ankara, 24 (AA.) — Büyük M. Meclisi bugün Başkan Vekillerinden Kayseri Milletvekili Fikri Apaydının başkanlığında toplanmıştır.
İzin olan Milletvekilleri:
Meclisin bugünkü oturumunda Erzurum Milletvekili Rıza Topçuoğ. lu ile Mardin Milletvekili Rıza Ertene izin verilmesi hakkındaki başkanlık tezkeresi okunmuş ve kabul edilmiştir.
Kanun tekliflerinin ivedilikle görüşülmesi hakkında:
Tekirdağ Milletvekili Şevket Metanın Türk Ceza Kanununun 141 cl maddesinin değiştirilmesi hakkında-kİ kanun teklifinin komisyonda ivedilikle görüşülmesine dair teklifi ü-zerlne söz alan Adalet Bakanı Halil Özyörük ezcümle şunları söylemiştir:
“Kendilerinin ileri sürdükleri teklife muvazi olarak, gerek adı geçen madde ve gerekse Ceza Kanununun 18 maddesinde yapılacak tadilâtı ihtiva eden bir tasan, Bakanlar Kuruluna sunulmuştur. Binaenaleyh Hükümetten gelecek tasan ile bu teklifin birleştirilerek komisyonda görüşülmesi daha uygun olacağından, şimdiden böyle bir karar alınması doğru olmaz.,,
Müteakiben Şevket Mecan’m teklifi ekseriyet tarafından reddedilmiş ve gayrimenkule tecavüzün define alt 2.311 numaralı kanunun ikinci maddesinin değiştirilerek, cezalann arttırılması hakkında Ankara Milletvekili Salâhaddtn Benli tarafından verilmiş olan tasarının komisyonda ivedilikle görüşülmesini isteyen teklifi de ekseriyet tarafından reddolun-muştnr.
Hariciye köşlcü
Samsun Milletvekili Mııhiddln Öz-kefeli’nln Hariciye köşkü hakkında Başbakanlıktan sözlü sorusu, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü tarafından cevaplandırılmıştır:
Fuat Köprülü bu mevzu la izahat vermiş ve şöyle demiştir:
“Soru münasebetiyle yapılan tahkikat neticesinde Dışişleri Bakanlığı muhasebe müdürlüğü ile Maliye Bakanlığı Muamelât Umum Müdürlü, günden alınan resmî malûmata göre:
1 — Saraçoğlu Başbakan sıfatlyle Hariciye köşkünde ikamet ettiği müddetçe elektrik, su ve havagazın-dan başka bir masraf Bakanlık tarafından ödenmiş değildir.
2 — Haşan Saka Dışişleri Bakanlığı vazifesini İfa ederken Hariciye köşkü İçin yukarıda arzettiğlm masraflardan başka bir masraf yapılmamıştır.
3 — Haşan Saka’nın Dışişleri Ba-kanlığı esnasında ikamet etmekte bulunduğu kendi evinde, kordiplomatiğe verilen ziyafet masrafları müstesna, kendi evinin tamir, tâdil ve telvlni için hiç bir ödenek tahsis edilmemiştir.
Esasen bu mülk hususî emvalden sayıldığı İçin devletçe bunun tamiratına alt herhangi bir masraf yapıl-mayacağı Maliye Bakanlığınca tasrih edilmekte ve Hariciye köşkünün onarılması hakkında muhtelif senelere alt şu rakamlar verilmektedir:
1942 de 5159. 1944 te 748, 1945 te 354, 1946 da 43.313, 1917 de 102.106, 1950 de 6.500 lira.
Kürsüye gelen som sahibi Muhld-dln özkefell, Bakanın İzahatını tat-
ğlm. Memleketim Kuzey Atlantik Paktını İmza etmemiştir. Bu anlaşmaya iştirake davet edilmesini ve a-sambleden İstemek niyetinde değilim. Bu teşkilâtta otoritesi hâkim olan memleketlerden birinin burada hazır bulunmadığı sırada bu
bahsetmenin faydasızlığını diyorum.
teşkilâttan takdir e-
cüretinde şüphesiz feshini
Şu mukayeseyi yapmak bulunacağım: Asamblemiz, oy birliğiyle kominformun tavsiye ederse bu arzunun müessir o-lacağını kim ümit edebilir? Türklye-ntn Fransa ve îngütereye askeri and-laşmalarla bağlı olduğu muhakkaktır. Atlantik Paktının Akdeniz teşkilâtlarına iştirakini kabul etmekle and-laşnmlann metninden ziyade ruhuna bağlı olduğunu ispat etmiş ve asamblenin bu anlayışı göstermesi arzusunu temin etmekte bulunmuştur.
Bununla beraber size hatırlattığım Atlantik Paktına dahil olmamamız bizim için fevkalâde ciddî bîr keyfiyettir. Bundan dolayı bir Avrupa ordusu projesini bahişle karşılıyor ve bunun tahakkuk etmesini istiyoruz. Avrupa ordusunun teşkilinde memleketlerimiz İşbirliğinin en bariz bir delilini görüyoruz. Bundan dolayı bu ordu hakkındaki düşüncelerimizi size tasrih etmek istiyorum: tik tahlilde bu orduyu. İlk tecavüze uğrayacak milletin İmdadına yetişebilecek bir kuvvet olarak görüyorum. Tecavüze uğrayacak bu millet ister Türkiye. ister Yunanistan, ister Berllnln cesur halkı, İster îsveç olsun.
Bu kuvvetin aynı zamanda ve bilhassa yakındoğunun emniyetini temin etmesi lâzımdır. Bu suretle hareket diğer Atlantik Paktı devletlerinin ve kendilerine bilhassa bağlı bulunduğumuz Fransa, îngiltero ve Birleşik Amerikanın derhal ve mutlak mukabelelerini eklemenin teminatını teşkil edecektir.,.
Osman Kapanînîn bu demeci sürekli alkışlarla karşılanmıştır.
mlnkâr bulmadığını İfade eylemiş ve Haşan Saka'nın Dışişleri Bakanlığı zamanında Saraçoğlu’nun Hariciye köşkünden ayrılmamasından dolayı kendi evinde oturduğunu, bu yüzden iki masraf yapıldığını ve Saka’nın kendi evini tamir için devlet parasından 60 - 70 bin lira sarfctmlş olduğunu ileri sürerek Haşan Saka’nın bu hususu alenen açıklamasını istemiştir.
Bunun üzerine söz alan Trabzon Milletvekili Haşan Saka, kendisinin herhangi bir şekilde en ufak bir suiistimali olmadığını, kordiplomatiğe ziyafet masrafı hariç, devlet parasının bir kuruşuna bile el atmadığını şöylemlş ve bu mevzuda izahlarda bulunmuştur.
Devlet Demiryolları ve Limanlan
Büyük Millet Meclisi müzakeresine, devamla, Devlet Demiryolları ve Limanlan İdarel umumiyesinin teşkilât ve vazifelerine dair olan 1042 sayıLı kanunla bu kanunun ek ve tâdillerinde değişiklik yapılmasına ve bu kanuna yeni bazı hükümler eklenmesine dair olan 4577. sayılı kanunun 4 üncü maddesinin değiştirilmesi hak. kında kanun tasarısı ve Ulaştırma ve bütçe komisyonlan raporlarının birinci müzakeresini neticelendirmiştir. .
Meclis pazartesi gtlnü toplanacaktır.
YENİ İSTANBUL’U
bli-
1.000 saat
h
edeceği
z
1
I K
1
9 5
0
dikkatle takip
etmeye başlı-
İSTANBUL’U tarih olmalıdır.
YENt yacağıoız
Gazetemiz hakkındaki fikirleriniz nelerdir?
BEĞENİYOR MUSUNUZ? BEĞENMİYOR MUSUNUZ?
Buna öğrenmek İstiyoruz. Çünkü gayemİb elinize geçen gazetenin İrftedlğinlz, aradığınız ve severek okuduğunuz gazete olmnsı arzusudur. Bize fikirlerini direcek okuyuculardan 1000 tnncslno
e d i y e
A R fi L
Gazetemizde hlr kupon bulacaksınız. Bu kuponlar 90 giln devam edecektir. Sonuncu ku-e
ponla beraber onlan yapıştıracağınız bir liste neşredeceğiz. Listede gazetemizi beğenip beğenmediğiniz sualine (EVET) veya (HAYIR)Ia cevap vereceksiniz. Bu emeğiniz mukabilinde alacağınız bir kıır’a numarası, talihiniz yardım ederse sizi kıymetli bir saat sahibi yapacaktır.
4
1 ( d
1 r *

Kıbrısta yeni bir anayasa hazırlanıyor

Adanın yeni bir slyas! teşkilâta kavuşmasını İsteyenler giin geçtikçe çoğalmaktadır
Atina, Kasım (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Kıbns Valisi ile Sömürgeler Bakanı ve bu Bakanlık ileri gelenlerinin konuşrpalan bir çok tefsirlere yol açmıştır. Umumi kanaate göre, Bakan Mr. Griffith hem İngiliz menfaatlerini, hem de Kıbrıslıla-rın taleplerini tatmin edecek yeni bir anayasanın bir an evvel hazırlanmasını arzu etmektedir.
Adanın yeni bir siyasî teşkilâta kavuşmasını arzu eden çevreler gün geçtikçe kuvvetlenmektedir. Bununla beraber şimdilik- müspet bir hal sureti bulunmuşa benzemiyor. Zira bir çok kimseler yeni piskoposun takındığı sert tavrı tenkld ettikleri halde, birçoklan da Kıbrısa yeni bir sömürge yasası vermek hususunda yapılan gayretlerin boşa çıktığını da kaydetmektedirler
Anlaşıldığına göre tngllizler. Doğu Akdeniz halihazır vaziyetinin gerçeklerini gözden kaçırmamak şartiyle. Kıbrıs ileri gelenleriyle halkını tatmin edecek bir harekette bulunmaya hazırdırlar. Fakat bugüne kadar Kibrisin idarecileri bu yolda hiçbir jest yapmış değildirler. Amerikadan dönüşünde Kıbrıs delegelerinin vaziyeti bir daha tetkik edip, kendilerine verilen imkânlardan istifade etme çarelerini araştıracakları ümit edilir. Fakat böyle de olmıyablllr.
îsveçin Elfsborg Takımı
bugün G.Sarayla oynuyor
Misafir îsveçll futbolcular geçen hafta cumartesi günü Fenerbahçeye 3-2. pazar günü de Beşiktaşa 2-1 mağlûp olduktan sonra hafta içinde İnönü Stadyomunda iki antrenman yapmak fırsatını elde ederek Galatasaray karşısına çıkmış olacaklardır, tki maçta oyunlarını seyretmek İmkânını bulduğumuz Elfsborg Takımında, bundan iki sene evvel şehrimize gelen A.Î.K. Takımı gibi derinieme paslar, kale önlerinde kuvvetli ve ânl şutlar olmamakla beraber, bütün futbolcularda topa olan bir hâkimiyet ve güzel yer değiştirme hareketleri mevcuttur. Bilhassa kalecileri Svensson İle sağ müdafileri Samuelsson takımın en İyi oyuncularıdır. Kaleci Sven. sson iki maçta takımlarımızdan 5 gol yemesine rağmen güzel oyunu ve ânl çekilen şutlarda yaptığı uçuşlarla halk üzerinde İyi bir intiba bırakmıştır. Saat 14.30 da hakem Mustafa Güventürkün idare edeceği Galatasaray - Elfsborg maçına San-Kırmızı-lılar bugün şu kadro ile çıkacaklardır:
Turgay — Naci, Necml — Musa, Muzaffer, özcan (Rober) — Muhtar, Recep. Gündüz, Reha, Bülent
Galatasaray takımından Bülent Eken sakat olduğu için Muzaffer santrhaf oynıyacak, özcan da solhaf mevkiini İşgal edecektir.
Dünya Güreş Şampiyonluğu revanş maçları
Aralık ayı başında şehrimizde yapılacak olan dünya şampiyonluğu re-vanşı hakkında Federasyon Başkanı Vehbi Emre kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza şu İzahatı vermiştir:
— Yeni nizamname ile güreş me-todlarının yepyeni bir İstikamet aldığı malûmdur. Bu neticelerin icapları olarak dünya güreş şampiyonluğu hem greko-romen ve hem de serbest stilde yapılacaktır. Serbest güreşte altı ve greko-romende de bir olmak üzere yedi güreşçi memleketimizi temsllen bu müsabakalara gireceklerdir. önümüzdeki ayın 23 ve 24 ünde Amerikan Millî Güreş Takımını şehrimizde göreceğimizi de hatırlatırım. Dünya güreş şampiyonluğu re-vanşı tarafımızdan teklif edilmiş olduğu İçin bu çok orijinaJ fikir milletlerarası federasyon tarafından takdirle karşılanmış ve İlk organizasyonun Türklyede yapılması kararlaş-mıştır.
Amerikaya gönderilen Çin murahhasları kimlerdir ?
Başkan Wn, Çin menfaatlerini her şeyden Ustttn tutan Tung Piuıı’nun fikirlerini benimsemiştir
New-York hususî muhabirimiz G. H. Martin’den — Birleşmiş Milletler tarihinde en çok heyecan uyandıran hâdise hiç şüphesiz Komünist Çin heyetinin buraya vâsıl olmasıdır. Müşahitler, Amerikalılarla Çinliler arasındaki görüşmeler neticesinde alınacak kararların harp ve sulh gibi meraklı bir meselenin çözülmesi üzerinde daha önce verilmiş kararlardan çok daha tesirli olacağını hissediyorlar.
Çin heyetinin üç üyesi var kİ, bunlar Batı siyasî çevrelerince iyi tanınmaktadır. Başkanı Geneıal Wu henüz tahsilde iken Komünist Partisine girmiş ve uzun müddet Mosko-vada “staj,, görmüştü. Bugün kırk yaşında olan Wu, Pekin Dışişleri Bakanlığında Rusya ve Doğu Avrupa Şubesi Müdürüdür. Birleşmiş Milletler kulislerinin tâbiye hareketlerinde Çin heyeti, Sovyet murahhaslarına güvenmek zorunda kaldığına göre Wu’nun (Rusları tanıması) o bakımdan işine yarıyacaktır. Fakat Wu daha ziyade, siyasî felsefesinde Çin menfaatlerini herhangi bir başka devletin menfaatlerinden üstün tutan Komünist Tung Piwu’nun fikirlerini benimsemiş bulunmaktadır. Bu itibarla Kremlin’e karşı beslediği hisler malûm değildir.
îklnci murahhas Şiao Kuan Hua bir aralık Çang Kay Çek’i feda etmek suretiyle Amerikalılarla an-
Elenlerln 62 kiloda
boksörlerlnden
dövüşecek olan Hosakos
gelen Elen sıkı an tren-İlk karşılaş-karşı Spor
Elenlerle bu gece yapılacak boks
Bundan bir müddet evvel Avrupa-nm birinci serisine mensup Fransız ve İspanyol profesyonel boksörlerini şehrimize getirmeye muvaffak olan boks organizatörleri bu sefer de Yu-nanlstanm en kuvvetli beş boksörünü üç maç için davet etmişlerdir. Çarşamba günü şehrimize boksörleri yaptıkları üç mandan sonra bu gece malarını boksörlerimize
ve Sergi Sarayında yapacaklardır.
Bu maçlardan başka Türklyede ilk defa yapılan üçer dakikadan 10 raundluk Türkiye profesyonelleri arasındaki Türkiye şampiyonunu tâvin edecek olan 58 ve 67 kilo boks maçları muhakkak ki alâka İle takip edilecektir.
51 kilo: Halit Ergönül - Panayott-dls. 54 kilo: İstavridis - Psaros, 62 kilo: Topalopulos - Hosakos, 67 kilo: Garbis - Pahadopulos, 80 kilo: Koço -Çaldaris.
Türkiye profesyonel şampiyonluğu için 58 kiloda Adnan tnan - Alpla, 67 kiloda Türkiye profesyonel şampiyonluğu dömlfinall için Aleko Papakoz-ma - Necati Korkut İle dövüşeceklerdir. Müsabakalara saat 21 de başlanacaktır.



laşmak mümkün olduğu kanaatini taşımış ve fakat daha sonraları bu fikirden vazgeçmiştir. Üçüncü murahhas ise vaktiyle Birleşmiş Millet-ter umfiml kâtipliğinde memurluk etmiş olan Kung Puşeng İsminde bir kadındır. Amiri ile geçlnemedjğLnden dolayı kendisine yol verilmiştir.
îşte, Amerikalılarla Çinliler arasında peyda olan soğukluğun giderilmesi bu üç şahsın elindedir.
B. Almanyanın silâhlanması
ve seçimler
Almanya husui muhabirimizden Bonn : Kasım
Almanyanın
Bonn: Kasım silâhlanması meselesinde Amerika ile Fransa arasındaki görüş ayrılığı hâlâ devam etmektedir. WashLngton Post gazetesine göre, Fransa 3 alaydan müteşekkil tugayların kurulmasına razı olmakla, uzlaşıcı bir teklif yapmış olduğu halde, Amerika Alman tümenlerinin kurulması fikrinde ısrar etmektedir. Alman halkına gelince, silâhlanma bahsinde tamamen menfî bir tavır takınmaya devam etmektedir. Halkm % 60 ı bu mesele hakkında görüşünü şu elimle ile ifade ediyor: “Batı Almanyanın komünistler tarafından işgalini bir harbe tercih ederiz.,,
Hessen ve W(lrtemberg-Baden vilâyetlerinde yapılan seçimlerde Alman Sosyalist Partisi çoğunluğu ka-* sanmıştır. Böylece bu parti Sessen Landatag'ında 47 mebusluk, Würtem-berg-Baden’de do reylerin % 83 ünü kazanmakla en kuvvetli parti olarak meydana çıkmıştır. Komünist Partiye gelince, bu seçimlerin hiç birinde bir tek mebusluk bile kazanamamıştır. Hükümet Partisi olan Başvekil Adenaucriln Alman Hıristiyan Birliği Partisi sadece 12 mebusluk kazanarak üçüncü gelmektedir. Eskiden 28 mebusluğu olan bu parti 16 tanesini kaybetmiştir.
Her İki vilâyette de halkın seçime iştirak nispeti % 65 İle % 57 yi geçmemiştir. Bu vaziyet Hükümetin politikasına karşı bir protesto mahiyetini almaktadır. Sosyol-Demokrat gazeteleri Sosyalist Partisinin bu zaferini Alman halkının, gerek Ade-nauer’ln dış politikasından, gerekse kömür stokunu vaktinde yapmamakla Almanyayı yakacak kıtlığına uğratan Prof. Erhard’ın İktisadî siyasetinden memnuniyetsizliğinin bir İfadesi saymaktadırlar.
— ■ . - -■ .4
Amerikanın Avrupaya göndereceği yeni kuvvetler
Heidelberg, 24 A. A. (Reuter) — Birleşik Amerikanın Avrupadakl kuv. vetlerlnin Başkomutanı General Tho-mas Hardy’nin bugün bildirdiğine göre 7 nel Amerikan Ordusu Avrupada yeniden İhdas edilecektir.
Dış siyasette Almanyaya eşitlik hakkı tanınacak
Klel. 24 AA. (AFP) — Bugün öğleden sonra Klel Üniversitelileri Ö-nünde demeçte bulunan Birleşik Ar merlkanm Almanya Yüksek Komiseri McCloy, Batı Almanyanın dış siyaset sahasında pek yakında eşitlik haklarını elde edeceğini söylemiştir.
Bütün memleketler gençliğinin hâlen hürriyet veya istibdat esaslı meseleleri karşısında bulunduğuna işaret eden McCloy, şunları söylemiştir:
“Alman Hükümet ve milleti bir kaç haftaya kadar yeni mesuliyetler yükleneceklerdir. îç siyaset sahasında kendi kendini idare eden Federal Cumhuriyet, dış siyaset sahasında a-panevî milliyetçilik ve?a Avrupa beynelmilelciliği şıklarından birini seçmek zorunda kalacaktır.,,
Müfide İlhanın Londra Radyosunda konuşması
Londra, 24 (T.H.A.) — 27 kasım pazartesi günü B.B.C. türkçe programında. şimdi îngllterede bulunan Mersin Belediye Reisi Müfide İlhanın bir müsahabesini neşredecektir. Bayan İlhandan sonra Plymouth Belediye Reisi Bayan Jacquetta Marshall bir konuşma yaparak Mersin halkıma selâmlarını ve iyi temennilerini bildirecektir. Bu program Türkiye saatiyle 19.30 da yayınlanacaktır.
Omar Bradley’in
Türkiyeye geleceği haberi asılsız
Ankara, 24 (Hususi muhbirimiz bildiriyor) — Bugün bazı İstanbul gazetelerinde Amerikan Genelkurmay Başkanı General Bradley’in va-kında Türkivcye geleceği yolunda haberler neşretmlşlerdir. Bu neşriyat Üzerine malûmatlarına müracaat ettiğim Amerikan Askeri Yardım Heyeti Başkanlığı ile Generkurn»ay Başkanlığı salâhiyeti ileri bu hususta ademi malûmat beyan etmişler ve böyle bir ziyarete ihtimal sermediklerini ilâve etmişlerdir.
Kömür tevziatı devam edecek
Ankara. 24 (ANKA) — Bildirildiğine göre kok kömürü tevzii önümüzdeki aylarda da müracaat sırası ile devam edecektir. Ankara halkına ve resmi dairelere dağıtılan senelik kömür miktarı 100.000 tondur.
Kömür Tevzi Mtleasesesinin îstan-bula kaldırılması hakkında henüz bir karara vanlmanuştır.
Sayfa 4
YENİ İSTANBUL
26 Kanım 1050
GÜNÜN
KONOMiK
Büyük Avrupa Sergileri|Belçikada hayatı ucuzlatmak için ne gibi tedbirler alınıyor?
Yaznn ; Ilabib Edil» - Törelıan
kaç yüz seneye kadar U işve Alman Ih (ImiiIİ vatında rol oynayan!» rı az değildir. Horghlnln artık demirperde f:ı ull yeti ııe
bir sekte vermiştir» Alman ve ticaretinin bütün yaratma ve teşebbüslerine rafemvn o-İmkânlar dalma azalmağa serbest
ALMANYA gibi sanayii çok çeşitli M bir memleketle İstihsal maddelerini Mntabllnırk için büyiik ngyreGor . snrfedllmesl mecburiyeti-vardır. Bir taraftan büyük, küçük bütün uııııı-yl müesseselerl İstihsallerini muhtallf memleketlere gönderdikleri mümessiller vnsıtnslyle tanıtmağa çalışırken öte taraftan da dünyanın her köşesinde hemen sergilere İştirak etmeği gayelerinin hnşlıcası telâkki e-derler. Fakat hıınıııı bnklkı fanllyrtl blIhnsMa Almanya topraklarında hayret edilecek kısa bir zamanda yaratılan sergilerdir. Bunların İçinde mazisi bir mınhırt mühim Lelpzig
arkacında kalması onun büyük Mtıınyl gayret radnkl
başlamıştır. Çünkü «ergiler İktisadiyatın vo hakiki rekabetin olduğu yerlerde İnkişaf edebilir. Devletçiliğin hüküm FÜıdüğii mrmlekcl lerde yapılan sergiler hiçbir tlrnrl gayeyi temin edemez vn duba ziyade bir gösterişten başka bir mânası ola mııı. Halbuki ticaret ve sanayi realiteler üzerine kurulmuştur. Onun belki propagandadan da müstağni o-tamıyMcnğı kabul olunabilir. Fııkal nınksat, hakikatte, gayretleri bir hedefe çevirmek, yaruttıânıı göhtennrk ve bunu müspet neticelere buğİHiıuık-tır. Kundan ötÜyii en İyi roklnm uı-sıtası olan sergiye ehemmiyet verilir ve orada teşhir rdllen malların yeni-İlkler, rekabet kudreti gösterilir, tflnı-dl kaybolan pazarları tekrar kazanmak İçin Alman sanayi ve ihracat ticareti hakikaten hayret edilecek bir faaliyet ve kudret gösterirken sergilere de verdiği ehemmiyeti çok arttırmış ve bundan bir çok müspet no!içeler elde etmiştir.
Almanyanın Hunovre. Kolonya ve daha bir çok şehirlerimle her sene val-nıa İlkbaharda açılan sergilerin en ehemmiyetlisi İlk ve Nonbnbar sergisi diye iki defa kurulan ve ftatı Alnıarıva iktisadiyatında büyük bir mevki almış olan Frankfurt sorgtalcllr. Frankfurt'un coğrafya vaziyeti, demir sanayiine yakın bıılumuaaı, eski bir ticaret ve maliye merkezi olması onıın ehemmiyetini eski zamanlardan beri muhafaza etmesine sebep olmuş, bilhassa Ren Nehri vasıtaslyle bir çok memleketlere ve hattâ bütün dünyaya münakale imkânlarının bulunması bu r-hemmlyatln dalma artmasınu yanlım etmiştir.
Bundan üç sene gibi kısa bir raman evvel Frank furta gelenler orada Amerikan ve Ingiliz İstilâ kuvvetleri leş-kllâtının mı ısa d e re ettikleri binalardan başka sağlam bir eve, yatılacak bir otele tesadüf edememekte İdiler Şehrin her tarafı âdeta bir harabe halinde bulunuyor, bir çok mesken İhtiyaçlarına vs inşaat gayretlerine raft-men evlerin yapılması veya kısmen j harap olanlarının tamiri gibi bir faaliyete rastlanılmıyordu, inşaat gayretlerinin nerelere sıırfolıınduğu sorulduğu vakit evvelâ ktibıud yerlerinin yani fabrikaların, ondan sonra da meskenlerin yapılacağı bildiriliyordu. Şlm- I dİ geçen hu üç sene zarfında suna yi müesseseler! artık tamir veya ihya lunmuş ve sıra ünalnrla ticarethanelere gelmiştir. Onun İçindir kı. «Im(ll Fmnkfurtta hummalı bir yapma faaliyeti görülmektedir. Bu faaliyetten her mevsim biraz daha lstlF.de etmiş olan yer Frankfurt sergi sahasıdır Muazzam dairelere taksim edilmiş o-lan sergi sonbaharda ancak 17 eylülden 22 eylüla kadar devam eder ve her sergide olduğu gibi burada da görmeye gelenlerin mevcut olmalına rağmen asıl büyük bir ekseriyeti hakiki alâkalılar teşkil eder. Memleketimizde şimdi fuar veya sergi diye yapmak İstediğimiz İşlerin tarzını buradakllc-re İntibak ettirebilmek o zamnn gayemize daha yaklaşmış olacağu Bu sergi sabasında ufak veya büyük lokantalar, birtakım büfeler vardır. Fakat sergi hiçbir vakit bir lunapark veya bayram ve eğlence yeri manzarası göstermez. Zaten gelenlerin alıcılardan mürekkep olması da buraya iştirak edenlerin heves ve gayretlerini arttırmaya sebep olmaktadır. Onun İçin sergi dairesinin mazbut bir bütçesi ve teşkilâtı vardır. Teşhir edenler süsten ve birtakım şatafatlı dekorlardan ziyade mallarının kalitesini göstermeye ehemmiyet verirler. V» gene onun İçin serginin Kurulması öyle aylarca telâşlı bir meşguliyete İh tlyaç göstermemektedir.
Yalnız İç sanayi mamulleri ve ticaret mallarını teşhir etmek için sergi do 15 büyüle daire vardır. Ecnebi memleketlerin teşhir ettikler; mallar sergi sahasındaki ayrı ayrı pnvlyoııla-ra yerleştirilmektedir Bundan başka yine bu salımda serginin teşkilâtı He ny»şgul bir çok daireler var lir. Zaten işlerin iyi yürümesinin en büyük sebebi teşkilât olduğundan bu noktaya çok ehemmiyet verilmiştir. Sergi idaresi üç müdürle birtakım dan mürekkep müstakil şirkettir ve bu ş.'rketln I rankfurt şehridir. Şirket
llslnln reisi Frankfurtıın baş belediye I reisidir. Bir muavini İle on bîr kişilik İdare heyeti sergi müdürlüğünün lüzum gösterdiği şeyleri tasbit ederek karar altına aldıkları gibi kendileri de bu işhı şehirle alâkadar olan noktalarım sergi idaresine bildirirler. Her halde bir sergi denildiği zaman belki böyle reis ve muaviniyle birlikte on üç kişilik bir idare meclisinin mevcudiyeti hayretinizi uyandırır vo İhtimal kİ, şimdi bizde de bir çok kişiler böyle âzası çok bir İdare meclisinin Kurulmasını tahayyül edecek ve kendilerine bir mevki teminini arzu edeceklerdir. Halbuki Frankfurt’ta hu İş lılç dn böyle değildir. Sergi İdare meclisine âza olmak İçin muhakkak belediye meclisi âzası olmak kâfi değildir, İşi bilmek, İş İçin çalışmak ve İşin neticelerinden mesul olmak şarttır. Eğer bu kelimeleri hakiki ve eld di mânaslyle alacak olursak o vakit bizde de İkiyle bir İdare meclisi kurulsa bile buna herkesin talip olabilmek İçin cesaret gösterebileceğin' tahmin etmiyoruz. Bu sergi müdürlüğünün sergi sahasında kendine mahsus bir dairesi ve bundan bafka da sergi hizmeti diye ayrıca bir daire vardır. Burada tüccar veya sanayici
IsonU patent hııkkındıın hıı^InynrHk her bllinmeNİ arzu olunan şeye (lnh malûmat, tedarik rdehlIlrMİniz. Bundan Imşka ıııııl rnkllyatl ve seyahat İçin size her nevi lyahatı vererek daire (le mevcuttur. Seyahat edeceğini* .ver hııkkında en flofrrıı malûmatı buradan alabllecağhıİK gibi biletlorirılıI (le dünyanın her köşeni İçin Inıradnıı ıdabllIrKİnJft. Ayrı bir pavl.von rene-bilere hlmırt dnlroıl alarak hazırlanmıştır. Hıırnrfa beş kıtanın her yerinden relini? İnMunlaru tesadüf ohınıır Vatandaşlarımızın nedense İm vlbl şeylere farla ehemmiyet vernu'dlk-lerl malûm nlmnuına rağmen hu pa> viyanda Türk nbhıeıınııı anlayan bir memur benî orndı bu Isla görevli ya> İl bir relin (anışhrrlı. Kmırllsl oîıis he' nene evvel af İle 5tardlne ffIIhiçini an» lııtmnya başlayarak bana mrmleUr-tlrn hakkında bir hayli Ir.uluıt verdi itiraf edeyim kl ntıır beş sene evvel derlenen bıı malûmatın kllflenmiya-rel( dalma yenilenmiş ve tekâmül etmiş alınanına hayret etilin.
Ayrım bu ıımımıî mnlûııuıt verme pm İyonu, otel ve aile nezdlnde İka-nwt etmek İmkânını (emin dairesi, PûStA ve banka gibi pavlyonlar bıı ınıiar/jını teşkilâtın İyi yürümesini ve ondan beklenilen istifadenin kıısur* fuik almanı İçin gayret sarfetnırkle-dlr. Her bulda İzmir Fııarlvle İstanbul Sergisinin büyük sabalarını eğlence yeri olmaktan kurtararak ona faydalı teşkilât
hakiki şeriri ruhuna luşnıış olacağız.
Sergide mallarını man firmalarının
2100 gibi muazzam bir yekûna hsllj olmuştur. Bunlardan 1035 firma A-mnrlka IbİIImm altında bulunun yerlerden. 784 müe«Kwse İncllls mıntaka-sındnn, 273 firma da Fransız İdaresi altında bulunan bölgedendir !h*ıllndcn htlrak eden firmaların sayısı 58 tür. Bunun en büyük sebebi eylül nlha>r> tinde Berilnde açılmış olan büyük eıı-tuıyi sergisidir. Rus idaresinde olaıı yerlerden İştirak cesaretini gösterebil iniş olan firmaların sayısı İse ancak beşe baliğ olmakta İdi. Bıı rakamlar İstilâ İdaresindeki İnkişaflar’ göstermek noktasından da ehemml>etlbllr.
Teşhir edilen mallar büyük bir bil gl İle hakiki bir tasnife lâbl tutulmuştu. Bunlar da:
Birinci daire: Cam, porselen mû-nıullerl.
İkinci daire: Gıda nıüheyylfat,
üçüncü ve 4 Üncü lerl, seyahat levazımı, lenmfş deri, spor deri
Beşinci daire: Büro
nılnn lâzım alan şeyler, kâğıttan mâ-mul levazım, mukavva eşya, ambatâj maddeleri,
Altıncı daire; El sanat İşleri, bedii sanatlar, kuyumculuk, altın, güıııiis eşya, sııut, tütün İçenlere mahsus n-ğızllfc, tabaka ve (hıhn blııblr eşya.
7 İnci daire: Reklâm eşyaları, otomatlar,
8, 9 ve 12 İnci daireler: Mensucat maddeleri ve kürkçülük,
lî İnci daire: Madeni eşyalar, lâmba ve avize ve emsali oşya. radyo, fotoğraf ve gözlükçülük.
13 üncü daire: Ev ve mutfak eşyası, süpürge, fırça ve temizleme levazımı ve âletleri,
14 üncü daire: Tababet ve cerrahînin İhtiyacı olan âlât ve levazım, hafif lâstik eşya, sabun, lavanta, kos-melik ve kbnıcıl şeyler.
Şimdi en büyük a mı blrh.rlne nispeten kıınşnuş (lbl görünen firma yerlerinin yeniden tasnifi sryrslndc aynı şeyi imal «*deo müessnsderl nep bir çatı altına koymaktır.
Onun için bir taraftan şerri ziyaretçilerine mallarını teşhir ederken öte taraftan hiç kimseyi rahatsız etmiye-cek surette İnşaata devam olunmakta İdi. öyle zannediyoruz kl kısa bir zamanda, sekiz asırdan fazla bir mazisi olan Frankfurt Sergisi Avrııpanın en muazzam sergisi olacaktır.
İlâve etsek o vaklf biraz d ab ıı ynlc-
teşhir eden Al •taymı son defa
müdürleri
ve
dıılrr: Beri ayukkıbı, eşymu, vo ticaret 'ile*
Ifr-h
Amerikalılar susam yağı alacak
Adana 24 (Hususî) — Bir Amerikan firması ilk defa olarak Adana piyasacından susam yağı almak İçin teklifte bulunmuştur.
24/XI/J950 Cuma
5
KAMBİYO ve ESHAM
memurlar* bir limiteti hissedarı İdare mec-
Toptan ve perakende eşya fiyatlarında yüzde 5 indirme yapıldı, fiyatlar kontrol ediliyor
» - -
Belçika hususî muhabirimiz bildiriyor
tanı bir muvazene ar-
ortalarına kadar de* düşen geçim İndeksi, doğru korkuturu bir
düşürmek İçin elbirliği İle görüşülen bu mücadelenin neticesini beklemek• tcdlr. Son zamanlara kadar on büyük terakki gıda maddelerinde kaydedil-nıiş, muamele vergisinin yüzde 0 dan 1,5 u Indlrilmosl İla bazı nıoddeloıdu yüzde 7 İle yüzdo 9 nispetinde bir ucuzluk meydana gelmiştir. Bir çok toptancı tacir, fiyatlarda yüzde 5 bir İndirme temin oncbllmek İçin, müstahsille teşriki nıesnl yapmak İstemektedirler.
Amatördüm, 21 (Hususi muhabirimiz Jnn Hasbrouck bildiriyor) — Bnl-çlka, İktisadî hayatının en verimli b*r devresini yaşamaktadır. İstihsal sll-rotle artmakta, İşsizlik de günden güne azalmaktadır. Sorı dcıcce normal plan harici ticareti sayesinde de, ek‘m sonunda. Avrupa Tediyeler Birliğindeki durumu zetme-ktedlr.
Bu senenin vamlı surette yu sonlarına
şekilde yükselmeye başlamıştır. Buna âmil olan başlıca sebep. Kore harbi başladığı zaman blr*çok lülelerin düı(. kânlara hücum ederek gıda maddeleri ile giyecek ve ev eşyası stokları yapmak İstemeleridir. Eylülde Belçika Hükümetinin silâhlanma programını ilâve etmesi üzerine, aynı hal yine tekerrür etmiştir. Keza aynı sebepler yüzünden dünya pazarlarında ham madde fiyatlarının yükselmesinin do bu hususta tesiri olmuştur. Bütün bunlar Brlçlkanın İktisadî hayatım süratle getiştlrmlştlr. İş hacmi genişlemiş, çalışanların adedi artmış, fakat bunu mukabil eşya fiyatları ve vergiler de yükselmiştir. Bunun Üzerine İşçi kurumlan hükümete bas vurarak ya yevmiyelerin arttırılmasını, yahut da fiyat yükselişine mâni olunmasını istemişlerdir. Hükümet teşebbüse geçerek. ham madde fiyatlarının da arttığı malzemeler hariç bütün fiyat artışlarını menetmiş ve 23 ekimde Is sahipleri, işçi birlikleri, resmî İktisatçılardan mürekkep bir konferans toplayarak vergilerin artmaması ve hayatın ucuzlatılmasına doğru bir hamle yapılmasına karar vermiştir. İlk olarak toptan ve perakende satış fiyatlarında yllzde 5 nispetinde bir İndirme yapılmıştır. Bilâhare de vergilerin geçim şartlarlvle mütenasip bir nispet dahilinde tarhla kararlaştırılmıştır. Bu usûl şimdiye kadar Belçl-kada hiç tatbik edilmemişti.
Yılbaşından önce ikinci bir toplantı yapılarak fiyatları indirme hususunda alınan tedbirlerin neticeleri görüşülecektir. E*cr o zamana kadar U-muml geçim İndeksinde yüzde ft yahut daha fazla nispette bir azalma görülürse işçilere ekim, kasım. aralık aylan Fin bir tazminat ödenecek, fakat yevmiyeler nrttırılmıyacaktır. Böyle bir azalma olmadığı takdirde, artış nispetinde bir zamla ekimden I-Ubaren yevmiyeler de arttınJacakVr, Şimdi Belçlkada herkes, fiyatları
Dünyanın denizci memleketleri vapur inşaatını arttırdılar
Eylül içinde belli başlı denizel memleketlerin tezgâhlarında cem’on 4,84 milyon ton hacminde 1131 adet vapur inşa edilmekteydi
Londra 24 (Husus!) — Son aylarda denizaşırı memleketler arasında vapur nakliyatının artması dolayı, siyle dünyanın belllbaşlı vııpur inşaat tezgâhlarında haddinden fazla bir faaliyet göze çarpmaktadır. Yapılan İstatistiklere göre eylül ayı İçinde Rusya, Polonya ve Çin hariç diğer memleketler tezgâhlarında 4.84 milyon ton hacminde 1131 vapur yapıl, makta idi. Bunun % 42,3 ü İngiltere ve İrlanda tezgâhlarında Inça edilmektedir. Bu yüzde rakamından da anlaşıldığı üzere İngiliz tezgâhları müthiş bir şekilde çalışmaktadır. Son üç ay içinde dünya tezgâhlarında yapılmakta olan vapur tonajı bundan evvelki üç aydaklne nazaran 289224 ton daha fazlanr. Artan bu miktarın 109043 tonu eylül sonunda, 2.05 milyon ton hacminde 232 vapur insaniyle meşgul bulunan İngiliz ve I landa tezgâhlarına aittir.
Son Uç aydaki artışta Almanya-nın da mllhlm rolü vardır. Harpte ticaret filosunu kaybetmiş olan Almanya son aylarda vapur inşaatına çok


*



Amerika, Avrupaya yardımı kesecek mi ?
WOHhlngton, 24 (TİRS) — Amerikan Ticaret Bakanlığı, Avrupaya yapılmakta olan İktisadi yardımda bir eksiltme yapılmasını teklif etmiştir. Tahmin edildiğine göre, Amerika ilk olarak inglltereye yapmakta olduğu yardımı kesecektir. Batı Avrupaya yapılarak olan yardım ise, sadece dolar kıtlığından dolayı mal satın alınamaması gözönüne getirilerek gayet cüzi bir şekilde devanı ettirilecektir. Bu arada Almanya, A-vusturya ve Yunanistan gibi siyasi durumun nazik safhalar arzettlği bölgelere yapılan yardımın arttırılarak bu memleketlerin bllâhlannia programlarının tahakkuku, gerekmektedir. Ticaret Bakanlığının Kongreye yolladığı tasarıda, tktlsadl İşbirliği Teşkilâtının gelirinden mülılm bir kısmını askeri maksatlara sarfetmcslrıln gerektiği belirtilmekledir.
r-
önem vermiş bulunmaktadır.
Trabzonda fındık piyasası
çekingen davranmaktadır-
piyasada bugüne kadar hareket ve İnkişafa alt bir
Trabzon. 24 (Hususî) — Geçen hafta fındık piyasalarına hâkini olan durgunluk ve gevşeklik bu hafta İçinde de devam etmiş, bu arada civar kazalardan gelerek satılmak zorunda kalman fındıkların piyasaya arzı fiyat düşüklüğünü mucip olmuştur.
Haftanın yegâne muamelesini teşkil eden bu fındıklar 150-151 kuruştan satılmıştır.
İç fındık İçin 320 kuruştan alıcı teklifleriyle karşılaşılmakta İse de, satıcılar lar.
Ancak, beklenen
belirti görünmemesi, İlerisi İçin beslenen ümitleri sarsmak istidadı göstermekte ve bu vaziyet karşısında, büyük stok sahiplerinin daha no kadar mukavemet edebilecekleri merak edilmektedir.
Günün, üzerinde durulan mevzularından biri de, sene sonunun yaklaşması dolayıslyte bankaların tatbik e-deceklerl hareket tarzıdır.
Hasıl olan kanaat şudur kl, fiyatı düşürmek ve fiyatı tutmak gayretleri şeklinde behren bugünkü mücadelede muvaffakiyet ibresinin temayül edeceği tarafı, bankaların takınacağı tavır tâyin ve tesblt edecektir.

Ekonomi ve Ticaret Bakanı, pamuk
ve tütün ihracatçılariyle görüştü
Pamuk temini için tedbirler alınıyor
• • a ••
Gazetecilerin suallerini cevaplandıran Bakan, tütün mevzuunda endişeli vaziyet olmadığını belirtti
konuştu pamuk fı-dolayıalvbı temin edil. Sümorban-


Dam-ve Polonya miktarı vn anlaşmaya mal sevkı-veya diğer
Kısa Haberler
İlâç Hıracatı hakkında kayıtlar
VVashlngton, 24 (Huahhî) -^Ticaret Bakanlığı bütün sulfa İlâçları ve penisilin ve streptomisin gibi İlâçların Kanada hariç, bütün mamleketlerç olan ihracını lisnns kontrolüne tâbJ tutacaktır. Bakanlığın bildirdiğine göre, bu kontroller millî emniyet için ol-Zenıdlr.
Almanya kömür llıraç edebilir mİ?
Wasblnglon. 24 (YlRSı — Amerikan resmî ekonomik makamlarının tahminine göro, Batı Almanya kendi kömür ondüatrislna ve ekonomik kalkınmasına zarar vermeden 7 milyon ton kömür ihraç r-deblllr. Fakat makamlar. Bonn Hükümetinin eğer kömür kuntçu-janı fazla olursa rnllletleraruaı Ruhr makamlarına itiraz edeceğini sanmaktadırlar. Almanların kü. mür İstihsali ve İhraç imkânları hakkında kötümser düşündükleri malûmdur. VVaahlngtoncIakl dlğ^r çevrelerin öğrendiğine göre, Almanya âzami kömür ihracının 5.800.000 metrik ton olduğumı söylemiştir. Halbuki 1951 senesinin ilk üç ayı İçin Fransa kontenjanın 8 milyon ton olmasını İstiyor. Ruhr makamları Iro 7 milyon daha fazla istemeyi düşünmektedir.
Hububat anlaşma Itırı
Cenovıı, 24 (YİRS) — Avrupa Birleşmiş Milletler Ekonomik Komisyonunun bildirdiğine göre, b^ş Batı Avrupa devleti ve Rusya il*-Hollanda ve Polonya arasında deneme kabilinden hububat anlaşmaları İmzalanmıştır. Bu anlaşmaların müzakereleri 19 Doğu ve Batı Avrupa devletleri arasında hsftalarcs sürmüştür, Fransa, İsveç, Norveç. Hollanda ve marka, Sovyet Rusya llo hububat tipleri ve fiyat hakkında bir varmışlardır. Mukabil yatı ya Moskovsda
memleketlerin başkentlerinde müzakere edilecektir.
HindMan - dolar memleketleri ticari bllânçosu
Yeni Delhi. 24 (H.H.S.) — H'n-dlstanın, 1949 ekimi İle 1950 eylülü arasındaki müddet zarfında ve dolar memleketleriyle yaptığı alış verişte 95.3 milyon rupi kârı var-dır.
Parlâmentoda izahat veren Maliye Bakanı Deshmukh. dolar bölgesinden 1153.1 milyon rupitik İthalât yapıldığını, aynı bölgeye 1248 4 milyonluk İhracat olduğunu söylemiştir. Halbuki bir sene önce (1948-40) ithalâtı 1215.4 milyon rupi, ihracat ise 919.3 mlly»m rupi tutmakta idi. Dolar bölgesine yapılan ihracatta vuku bulan artışın sebebi devalüasyon ve dolar bölgesiyle muamelenin fazlalaşmasıdır.
Pamuk İhracatı hakkında knMİlar
Waahington. 24 (YÎRS) — Amerikan Tarım Bakanlığı 1950-51 senesinde pamuk ihraç permilerinin İtalya, Japonya. Fransa ve Hindistan için arttığın: bildirmiştir. İtalya İlâve olarak 194.000 balva. Japonya 143.000 balya, Fransa 110.000 balya, Hindistan da 98.000 balya alacaktır. Batı Almanya 4.000 balyalık İlâve İle permisin! 381.000 balyaya yükseltmiştir. I-talyanınkl 406.000 balya. Japon-yanınki İse 693.000 balya artmıştır.
Japon dokumacılığı
Tokyo. 24 (Hususî) — Kasım ve aralık aylarında Japonya. Meksl-kadan 80.000, Mısırdan 20.000. Türklyeden 5.000, Brezilyadan dn 20 İlâ 30 bin balya arasında pamuk alacaktır. Nakliyata bu aylar zarfında başlanacağı Ümit edilmektedir.
Beynelmilel Ticaret ve Sanayi Bakanlığı sözcülerine göre Japonya-nın bu senek! pamuklu ihracatı 1.000.000.000 yardayı bulacaktır. Hollandanm Japon pamuklularına gösterdiği talep artmaktadır. Hâlen Tokyoda cereyan etmekte olan Holftnda-Japonya ticaret müzakereleri bu talebe önayak olmuştur. Amerikan sanayiinde randıman
İzmir. 24 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Pamuk mevzuunda çr-kan İhtilâfları halletmek Üzere An-knraya hareketini bir gün tehir ed«n Ekonomi Bakanı Zühtü Vclibeşe sabahleyin Ticaret Odasında evvelâ pamuk ıhıHcutçılnn*sonra da tütün Ih-racetçılan ve akvam saat 16 da İse pamuk fabrikatörleriyle Fabrikatörler Bakandan yatlarının yükselmesi kendilerine ucuz pamuk meşini, eğer bu olmazsa
kın pamuklu mâmullerlne kâfi derecede zam yaparak kendikTiyle rekabet etmemesini İstediler.
Fabrikatörlerin hararetli konuşma hırından sonra Tlraret Bakanı Züh-tü Velibeşe fabrikatörlere pamuk temini için elinden geleni yapmağa hazır olduğunu belirtmiş ve ancak Şümcrbank mânıullorine zam yapılmasına Hükümetin taraftar olmayacağını. çünkü Sümerbankın elinde 115 milyon metre eski maliyeth pamuklu bulunduğunu, hal böyle İken SÜmerbmka fabrikaları kurtarmak İçin “Maliyeti yükseıt fiyatlarım âyarla” emrinin D.P, hükümetlerince verilmlyeceğlni anlatmıştır. Bakan aynı zamanda D.P. hükümetlerinin geniş müstahsil ve müstehlik kütlelerinin menfaatlerini birinci plânla ele almak zorunda olduğunu. fabrikatörlere hatırlatmıştır. Bakan saat 18 de Ticaret Odası salonunda gazetecileri kabul ederek İzmir seyahati halkındaki intihalarını anlatmıştır.
”— Memleket ekonomik bir İnkişafa doğru gidiyor. İzmir seyahatim bana bu İntibaı vermiştir. İzmir Puan hakkında görüşlerim : Fuar bir devlet mevzuudur. Fua-
rını bu bakımdan ele almış bulunuyoruz. 1951 fuarını ihracat emtiamıza ve sanayi mamuUnrimlze de geniş ölçüde yer veren enternasyonal anlamda büyük bîr eser olarak yükselteceğiz. YENİ İSTANBUL muhabiri arkadaşım İstanbul Sergisinin enter-nasyonâlllğİ hakkında bir sual sormuştur. Bu hususu tetkik etmedim Tetkik edince cevaplandırırım.”
— Momlekot dış ticaretindeki inkişafları anlatır mısınız?
”— Ekim ayı sonu İtibariyle ihracatımız geçen yılın aynı ayma kıyasla 50 milyon bir fazlalık göstermiştir. Yıl sonuna kadar daha artacaktır. Bu durum İhracat rejiminin oldukça İyi İşlemesinden ve ihracatın süratle
yapılmasından ileri gelmektedir. Tütün piyasası ve pamukçular toplantıları hakkındakl temaslarımın neticelerini sîzlere şöyle izah edebilirim. Pamuk mevzuunda alivre Batışlardan doğabilecek »argıntılan mümkün olduğu kadar karşılıklı bir anlayış ha-vaaı içlndo önlemenin mümkün o'u-çağı kanaatiyle tu hayırlı je delâ'şt etmek İçin hususi mahiyette burava gelmiştim. Satıcı ve alıcılar mü *v BüseİGri arasındaki temaslnrda kendilerine sulh yolunda yürümelerini tav-Hlye ettim. Bu inhada alıcılar tarafından yapılan teklifin kabulü ile İyi bir haJ suretine gidildiğini memnuniyetle gördüm. Alivre satışlar mahsulün piyasaya geldiği tarihe kadar yapılmış olduğuna göre fiyatların yükselmesi yüzünden taraflardan biri için hâsıl olan zararın o gün tin fiyntiyle kapatılması lâzımdı. Anlaşmada Isş bu tarihteki zararın alıcı ve satıcıya müsavi surette taksimi şeklinde kabul edilmiştir. Bu tesviye tarzı toplantıda bulunan alıcı ve satıcılar tarafından kabul edilmiş olmakla bu çetin mesele karşılıklı bir anlayış ve hüsnüniyet havası içinde halledilmiş ^bulunmaktadır. Toplantıda hazır bulunmayan satıcıların da bu tesviye suretini kabul edeceklerini ümit ederim.
Hüsnüniyetle yapılan bu anlaşma İzmir pamuk piyasası ile onun şerefli tacirlerinin senelerden beri idame ettikleri İtibar ve şereflerini devam ettirmiş olmaktadır. Piyasaya huzur vermek için iki tarafın gösterdiği bu karşılıklı hüsnüniyet ile varılan netice beni şahsan çok mütehassis etmiştir.
Tütün mevzuuna gelince: Umumi olarak endişeli bir vaziyet yoktur. Gerek müstahsile gerekse tacire lüzumlu krediler temin edilmiştir. Piyasa açıldığı zaman bu vaziyetin durum üzerinde müspet tesirler yapacağı şüpheden vâreştedlr. Müstahsilin her suretle yardım göreceğinden emin olmak lâzımdır.”
Bakanın beyanatı burada b.tiyordu. Bakan gazete kâğıtları hakkında sorulan suale karşı Japonyadan gazete kâğıdı ithal edilmesi ve gazetelerin sebelik 12 bin tondan ibaret olan kâğıt İhtiyacının 5 bin tonuna tekabül eden kısmının ithali İçin döılz verilmesi hususunda Maliye Bakanı İle Ankaraya avdetinde konuşacağını vaadetmlftir.
Bakan yarın îzmlrden ayrılacaktır.
Tütün piyasaları ne zaman açılacak ?
Tütüncüler federasoynu henüz kurulmamıştır. Fakat tütüncülüğe ait meselelerin toplu bir halde
İzmir tütün piyasasının ne zaman açılacağı belli değildir. Dünkü sayımızda Samsun muhabirimiz, Karadeniz tütün piyasasının ocak ayının dördünde anılacağından bahsetmişti. Fakat Ege tütün piyasası açılmadan evvel Karadeniz tütün piyasasının açılmasının mümkün olamıyaca-gı İleri sürülmektedir.
Şehrimizde tütün ticareti İle alâkadar mehafildeki kanaate göre, tütün ticareti mevzuunda en mühim mesele, Almanyaya. yapılacak satışlar meselesidir. Bilindiği gibi Yunanistan Almanyayla bir anlaşma yapmak suretiyle, Almanyaya 35 milyon kilo kadar tütün satmaya muvaffak olmuştur
Tütüncülüğe alt müşterek meselelerin halli için bir Türkiye tütüncüler federasyonu kurulacağından da bahsedilmişti. Geçenlerde İstanbul Tütüncüler Birliğinde bu fikri tabak, kıık ettirmek için bir toplantı da yapılmıştı, fakat federasyonun teşkili İçin henüz bir adım atılmış değildir. Bir tütün taciri bu mevzulardan bahsederken diyordu ki:
halledilmesine ihtiyaç vardır
,cTÜrkiye tütün tacirlerinin müş’e-reken harekete geçerek, tütün ihracatı hakkında tedbirler İttihaz etmesi lâzımdır. Halbuki tütüncülerimiz her şeyi Hükümetten beklemektedirler. Bir kaç tütün tacirinin Almanyaya giderek, bu meseleleri yerinde halletmesi çok muvafık bir hareket olurdu. Tütüncüler federasyonu kurulmuş olsaydı, dış piyasalarda daha toplu bir surette harekele geçilmiş olurdu.,,
Kahve tacirleri arasındaki rekabet durdu
Fiyat 750 kuruş üzerinde istikrar bulmuştur
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
YABANCI BORSALAR
Piyasada toptan kahve satıcıları arasında fiyat hususunda lekabet başlamıştı, bu rekabetin neticesinde 3 numaralı Rio kahvesinin toptan kilosu 740 kuruşa kadar düşmüştü.
Dünden itibaren Tahmis kahve piyasasında rekabet fiyatlar 750 kuruş Üzerinde bulmuştur.
Kahve tacirleri arasındaki
piyasasına da sirayet et-kahveciler çekilmiş kah-040 kuruşa kadar indir-
sokağı durmuş, istikrar
rekabet
Açına Kapanış
1 Stcrllııg 7.85.50 7.84.80
100 Dolar 280.30 2M.3İ)
100 Fr. Frangı . 0,00 0,06
100 İsviçre Fr. , 64.03 64.03
100 Belçika Fr. 5.60 5.60
100 İsveç Kr. ... 54.12.50 54.12.50
100 Florin 73.68.40 73.08.40
100 luirot ••••••»••#« 0.44.128 0.44.128
100 Drahmi ,„.M 0.01.876 0.01.876
100 EflcoudoR .... 9.73.90 9.73.90
V(?& ıö33 22.45
1938 lkramlycli 20.20
MIHI MHdnfna ı 20.15
%ö L941 Demiryolu IV 21.45
1941 Demiryolu V 98.50
?c4 1/2 1049 îkramiyeli ••••. 96.65
Î..6 1941 Demiryolu VI 97.10
%6 Kulkınma 1 SSSO4 97.20
9*o6 Kalkınma IX ••••• 07.35
Kalkınma uı 97.30
%8 W18 latlkrazı 1 97.—
9c0 1948 istikrazı ıı .... 07 70
%Ö 1049 İstikrazı I 96 30
%7 MIHI Müdafaa IV 20.20
%7 1934 Sivaa-Erzurum 1 , 21.10
%7 1934 Il-Vll 20.35
%7 1941 Demiryolu 1 19.50
%7 1941 Demiryolu 11 20.20
%7 1841 Demiryolu III 20.52
%7 .41111 Müdafaa I 20.10
%7 Milli Müdafaa II 20.85
%7 Millî Müdafaa III 21.—
%7 MIHI Müdafaa VI. 21.48
Şirket Tahvilleri
I*.C Slraat Bankası 20.60
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 110.—
«00 112.5T
,, „ Mümes. Senet 57-50
1 Şirket Hisse Senetleri
TC Morkcz dan m anı ..........
i’Urkiye İş Bankası ..........
L’Urk Ticaret Bankanı ........
Aralan Çimenin ..........
124—
80.-
6—
15.50
İstanbul Ticaret Borsası
. Hububatı Bugtln 9 İLHkJ Kapanış
Buğday yumuşak (Tüc.) . 88.10 33-
Buğday Ofla 29.08 20.08
Arpa yemlik (dökme) 22.20 22.—
Mııır «an (çuvalı) 24.10 24 —
F'ft4iulv& ıombııl ••••••«••••»•••• 41.— 42.—
F&sıılva Çalı sert — B0.—
Kuryemi ••• ••••••«•••••»••• 80.80 30 —
Mercimek kırmızı kabuk. . 30.80
Mercimek yeşil — 55.—
Nohut aatürel 30.— 22.30
Tağlı tohumları 86.— 86.—
Ayçiçeği tohumu
ICctcn tAihumu •«•»•••••••«•»»a* 49.10 49.■“
Kondir tohumu —
Sunara 92.—
Yer fıstığı kabuklu 80.—
Kuru Meyvalar ı
Fındık kabuklu sivri) M 140 —
Fındık (iç tombul 1950) 310/324 316/325
Ceviz (kabuklu) — 43.—
Covla (îç natüroi) 150.—
Dukıının hnm mnddclerl I
Tiftik tana mal — 675.—
Tiftik 'Natürel) 680.—
Yapak Trakya (Kırkım) .. 875.— 875.— f
Ham deriler t
Sığır salamura (lcâsap) K) 100.— 190.—
Keçi tuzlu kuru kilosu ..... a 220 —
Koyun hava kurusu kilosu 210.—
Nebati Yağlar t
/.eytlnyağı (E.E. tenekel!) — 245.—
Sudamyağı (Rai. «ıra) — 200.—
Ayçiçeği (Kafine çıplak) .. — 147.—
Fındık vrğı (Çürük) 157.—
İzmir Ticoret Borsası
New-York Borsası
1
BUgtİD don Kapanıp
Üzüm çekirdeksiz No.9 75.— 74.-
încir A serisi No.« — - 47.—
înelr B serisi No. 108 — 45 —
Pamuk Akala 1 ... 400.— 400.—
Pamuk Akala II —
Pamuk Akala, III... (— —
Pamuk ' erli — —
Pamuk vağı (rafine) — —
Pam ık rsklrdsği 16.— 10.—
Adana Ticaret Borsası
Birinci Akala 887/390 390.—
ikinci „ 360.— 370.—
Birinoı AJkaJa vftdell ... * 400.—
Hazır tkinel Akala yağmur • 400.—
yemU
Altınlar
Bugün Eski kur
Lira Lira
Külçe Terli Gr. 4.60 4.61
Ktllçe Dcgusea. — —
Cumhuriyet ... — —
«••••#(•(>•• 37.50 87.65
Hamlt — 32.—
Gulden 28.30 28.45
İngiliz 41.80 41.80
Fransıs kok — —
NapolAon 111 . — —
İsviçre — —
Kııftdııy (Buşell=Scnt) .............
Sert Kış mahsulü No. 2 . Kırmızı Kış mahsulü No. 2 ........
Pamuk Middllng (IJbrr»l=Sent) Aralık S»«•••••••1••••■•••••••«•••••••••
Mart •••»•••••••••>••••*(••*••••••••••••••• Mayıs • ••••»••••• ••«••••«•• ••• ••••••MI •«••••
Tiftik (Ubresl=Sent) Teksaa No. 1 ......................
Fındık (Llbreıl“=Sşnt) Kabuklu yeril İri ••••••
° ” orta .........
Levent îç ithal mail .......
Ekstra İri ‘ç ithal malı
Kuru nsUm ;LlnrcMl = Sent) Thompson çeklntekals seçnıo
Keten tohumu ıBuşell=Du!ar) Mlnneapolla .......................
Kalay (Ubre=Scnt) ................
Levha-teneke (100 libre dolar)


UUO
264.—
233.—
43.09
43.12
42.87
135 —
63 —
86.-
U 1/4
8.85
138—
l 80
Lçndra Borsası
Keten tohumu (Tunu = 8terllng)
Bombay .....................
Kalküta ....................
Yer fıstığı Hindistan ........
Tiftik
99
Tün
99
Km
260—
233—
43.89
43.09
42.84
135—
59.-
68.-
u v«
8.85
132.—
1 30

Tl—
78—
73—
70—
70—
Bradford Piyasası
İyi mal *IJbre»l=Flyut) Sıra malı Anadolu Trakya
M
99
99
• 9
99
99
İskenderiye Borsası
Pamuk (Aanta.rı=Tallnrı) .......
Ashmouni «Cıaa ajyaflı F/G. Karmık Uzun elvafh F/G. . ...
143.— 140—
kuru kahve mişti, bazı ve fiyatını millerdir.
Siyah saç piyasada bollaştı
İstanbul 24 (T.H.A.) — Çinko fiyatlarının yükselmesine rağmen piyasada bol miktarda bulunan siyah saç fiyatla: ında göze görünür bir ha-roket yoktur.
Piyasadaki fiyatlar çöyledir: ince saclar 70 . 75. oluklu saclar 120 -125. galvanizli saclar da 135 kuruştur.
Kore harbinin neticeleri
Kalay, kauçuk fiyatları düşüyor mu ?
Kore harbinin sona erdiğine dair haberler. piyasada büyük bir alâkayla karşılanmaktadır.
Dış piyasalardan, piyasamıza gelen telgraflarda da, bazı maddelerde fiyat düşüklüğü olduğu anlaşılmaktadır. Bunlar, dan kalay, kauçuk fiyatları yeniden gerileme kaydetmiştir.
Bilindiği gibi Kore harbi başladığı zaman, kalay, kauçuk gibi maddelerin fiyatları yüksek bir seviyeye varmıştı.
25 Kflunm
Tetkik edilmeye değer bir mevzu

Fin filimi Ramstedt’e göre, Kore dili Ural - Altay tüllerindendir. Ural dil grupunda türkçe, moğolca da olduğuna göre bunlara Kore dilini de ilâve etmek gerekir
w
Korenln güneylndekller de, kuzeyindekllor de yerlerinden yiırd-lanndan olmuşlardır. Resimde, harp âfeti bir »İlindir gibi geçtikten sonra evinden kalan terden bir
İçe yarar malzemeyi toplayan Koreli-grupu görüyorsunuz.
■AORELtLERtN aslı, mili! tasrihimiz bakımından ehemmiyetle tetkik edilmeğe değer bir meseledir. Şimdiye kadar Kore dili hakkında esaslı ve etimolojik bir araştırma ihmal edildi-*i halde, arkeolojik tetkiklere da-a fazla ehemmiyet verilmiştir.
Körede en mühim arkeolojik tetkiki, Japonlar yapmıştır. Ja-ponlar bu yaptıkları araştırmalar neticesinde gerek Korede ve gerek Liao-tung’da pek değerli eserler elde etmişlerdir. »Core.de açtıkları mezarlar, hep hükümdar nezarlan idi. Bu mezarlar. Japonlar bunlan açın-caya kadar hiçbir taarruza mâruz kalmadığı için, tarih bakımından ayn bir ehemmiyet taşımaktadır, Çünkü Asyanın diğer taraflarında bulunan eserlerin büyük bir kısmı daha sonraki devirlerde taarruzlara uğramış, içindeki eşya yağma e-dilmiştir.
Milâddan 1 asır önce Seulun civarında Lo-lang’da Çın imparatorluğu bir sömürge ve burada da vasaJ bir hükümet kurmuştur. Korenin bu hükümranlığı 5 asırdan fazla mevcudiyetini muhafaza etmiştir. Bu müddet zarfında Lo-lang’da 1386 mezar höyüğü vücuda getiril-riş olup Japonlar bunlardan bir cismini açmışlar, elde ettikle-ri eserlerle o zamana kadar oıidiğimiz malûmata birçok yenilerini katmışlardır.
Kore dili hakkında ise Fin âlimlerinden Ramstedt’in tetkl-kına kadar esaslı ve büyük bir araştırma, hemen hemen yapılmamıştır diyebiliriz. Fin Hükümeti teşekkül ettikten sonra Ja-ponyaya bir elçi göndermek lüzumu hasıl olmuş, burası ile siyasi ve iktisadi bir münasebeti olmıyan Fin Hükümeti de Ramstedt adlı tanınmış bir ilim a-damını elçi olarak göndermiştir. Ramstedt Türk ve Moğol dilleriyle uğraşan büyük bir âlimdir. Asyada millî tarihimizi ve dilimizi pek yakından alâkadar eden İki mühim kitabe bularak yayınlamıştır. Uygur Türklerine ait, Göktürk yazılariyle yazılmış olan bu kitabeler, tarafımdan Türk Dil Kurumu yayınlan arasında çıkanlmıştır. Daha sonra bu Fin âlimi, Mo-ğollardan Kalmüklerin lehçesi üzerine de mükemmel bir lügat kitabı neşretmiştir.
Ramstedt. Japonyaya gittikten sonra Japon ve Kore dillerini tetkike fırsat bulmuş, Kore dilinin aslı hakkında ileri düğü fikirler ılım âleminin katini çekmiştir.
Ramstedt’e göre Kore
Ural-Altay dillerindendir. Ural dil grupunda türkçe, moğolca. mançuca ve tunguzca olduğuna göre bunlara bir de Kore dilini ilâve etmek gerekiyordu Ramstedt bu iddiasını. Finlandiyada çıkan ilmi mecmualarda yayınladığı tetkikleriyle ispata muvaffak oldu. Bu büyük âlim, Kore dilindeki kelimeleri ele a-larak türkçe ile mukayese etmiş ve neticede Kore dilinin de rihten vahdet
meydana sonraki ayrılmalar dil ayn bir seyir takip etmiş-
tir. Fakat esastaki bu eski vahdetin izleri, tabiî kelimelerin


sür-dık-
dili
evvelki halinde koymuştur, tarihi olmuş.
moğolca dili, türkçe ile ta-devirlerde bir bulunduğunu Daha
devirlerde bu üç
Beyoğlu Kumbaracı Yo-Demirciyan Apaıt.man kat Yervant yanında kocası Paris Demir
İstanbul Asliye 12nci Hukuk Yargıçlığından : 950/123
Dâvacı Haceres Demir tara, fından kuşu birinci oturan
aleyhine açılan boşanma dâvası içinde müddclaleyh 20/11/1950 günü saat 15.30 da mahkemede hazır bulunması hakkında ilânen tebligat yapıldığı halde gelmediğinden müd-deialeyh hakkında gıyap karan verildi. Ve doldurulan bu kara-ra alt ihbarnamenin bir DÜsha-sı da mahkeme divanhanesine asılmış ve keyfiyetin 20 gün müddetle ilânı İçin mahkemenin 12/1/1951 cuma günll saat 10 a bırakıldığı tebliğ yerine geçmek üzere 20 gün müddetle ilân olunur. (16151).

i
köklerinde kalmıştır. Bu kök kelimeleri araştıracak olursak, bu dillerin müşterek bir kökten çıktığı anlaşılır.
Dil birliği, bazı şartlarla ırk birliğine de dayanır. Bir milletin dili başka bir dil ile aynı kökten gelirse, bu iki millet a-rasmda ırk! bir münasebet de aramak lâzımdır. O halde tarihten evvelki devirlerde Kore dili moğolca ve türkçe İle bir birlik halinde bulunmuşsa, bu üç kavmin de müşterek bir vatanda sakin olmaları icap edeı. İşte Ramstedt bu esasa dayanarak Türk Milletinin cn eski anayurdunu Orta Asyaya değil, daha doğuya Kingan Dağları havalisine götürmüştür. Demek oluyor kİ burada müşterek bir dil konuşan ve tabii aynı soydan olan bu kavimlerden Türk-ler, tarihi devirlerde ayrılarak Asyanın muhtelif yerlerine göç etmişlerdir.
Ramstedt,
malzemenin hepsini henüz yınlamamıştır. Birkaç sene vel kendisinden aldığım mektupta, bunlar üzerinde
lıştığmı bildirmekte idi. Okurlarımıza bir fikir vermek üzere Ramstedt’in neşrolunmuş yazılarından birkaç misal zikredelim: Buçuk kelimesi bugün Kore dilinde pçok şeklindedir. Tuz sözüne Koreliler sokom derler.
elindeki zengin ya-ev-bir ça-

Yazan : İL Namık ORKÜN
Ramstedt’e göre bu kelime su-luımu (sudan çıkarılan kum) sözünden çıkmıştır. Eski türlc-çemizdckl kağan (hakan), han, tarkan gibi sözler do bugün Kore dilinde yine birer rütbe adı olatak yaşamaktadır. Rahip, şaman mânasına olan eski türk-çedekl kam sözü de Kore dilinde aynen vardır. Korede vekillerin başkâtibine verilen isim de eski türkçemizdeki çııpnn kelimesinden alınmıştır. Kore dilinde idari ve askeri kelimelerin birçoğu türkçe rte izah olunmaktadır.
Şu ciheti de okurlarıma arze-deyim ki, herhangi iki dili biri-biriyle mukayese ederken, bir kelimenin başka bir dilden geçmiş olması, o iki dil arasında bir akrabalık ifade etmez, tki dîl arasında bir akrabalık ifade eden kelimeler, iptidaî mefhumlardır. Meselâ âza isimleri, tabiat isimleri (yer, gök. dağ gibi mefhumlar) her iki dilde aynı köke dayanırsa o zaman bu dillerin biribirleriylc akrabalığı anlaşılır. îşte Kore dilindeki kelimeler türkçe ile mukayese edildiği vakit bir münasebet ifade eden mefhumlar değil, bir akrabalık ifade eden sözlerin biribirleriylc aynı olduğu görülmektedir. Ağız, iş, yemek (yâni aş) gibi kelimelerin Kore dilindeki şekilleriyle mukayese edilebilmesi. bu iki dil arasında bir akrabalık olduğunu gösterir. Türk dilinde esas ses değişmelerini bilen 1 ilim adamı, Kore dilindeki aguri sözü ile. türkçedeki ağız kelimesinin aynı olduğunda tereddüt etmez. Çünkü Türk dilinin bazı lehçelerinde z sesini havi kelimeler başka bir lehçede r sesiyle telâffuz olunur O halde burada da ağız sözünün z sesi r olmuştur.
Ramstedt gibi ciddi ve büyük bir âlimin fikirlerini ve araştırmalarını çürütmek pek mümkün değildir. Yalnız TÜrklerin anayurdu meselesinde Ramstedt’in fikirlerine iştirak etmt-yen ilim adamları vardır. Türk dilinde lndo-Avrupa dillerinden geçme sözleri gözönünde tutan bu âlimler, tarihten evvelki devirlerde tndo - Avrupa kavim-lerlni Kingan Dağları civarına kadar götüremediklerinden Türeleri İndo-Avrupa kavimlerlnin civarına getirmeğe mecbur olmuşlardır. Çünkü iki kavmin biribiriyle dil münasebeti olabilmesi için mutlaka komşu olmaları lfizim gelir.
Bu Him adamlarının fikirleriyle Ramstedt’in fikrini telif etmek mümkündür. Bu da TÜrklerin en eski anayurdunu sadece Kingan Dağlarına hasretme-yîp buradan daha geniş bir araziye. batı taraflarına kadar 11-za t m ak la mümkündür.
Sb-rfA 5
YENİ
— Muhammen bedeli
edü-
Akbank İkramiye Keşidesi
Amerikada Şükran Günü
No.fli
Lira
Kur’a No.ki
Adı
Yazan : İsmail İSMEN
• •
»
davetlilere dahindi dolması
umu-edll-
Bahasındaki hurda kamyon ve oto usulü ile «atılacaktır.
6.089.20 (altı bin seksen dokuz lira
kanun ahkâmına uyularak müracaat (16174),
mun elinde bulunan mez.
6 — 2490 sayılı mesi İlân olunur.
21 kasım 1950 tarihinde Adanada bankamız merkezinde Adana Noteri ve Defterdarlık Mümessili huzurunda yapılan para İkramiyeleri keşidesinde kazanan şubemiz müşterileri
başında. Yemeğe baş-başlnrını eğip dua ediyorlar. Ortada aile reisinin önünde hindi dolması görülmektedir.
Şükran Gününün kutlanması dnlııymlylc Nrıv-York şehrinde yapılan geçit resminde heJlum gazı ile doldurulmuş timsah şeklinde bir balon se>lrcllerln ve bilhassa çocukların çok hoşuna gitmiştir.
"Thanksgiving” nedir ? — Dundan sonra hindi dol-Şükran Gününün — Pîlgrimler ve Ana-
ması -
menşei dost kızıl derililer
ne haline gelen ziyafet
Amerikada Thanksgivlng Day ** yani Şükran Günü, geçen bir sene boyunca Tanrının bahşetmiş olduğu iyiliklere, varlıklara velhasıl her şeye teşekkür etmek üzere tesit edilen blrf aile ziyafeti günü olup her sene kasım ayının dördüncü perşembesinde yapılır.
Ailenin bütün fertleri o gün mutlaka evlerinde bulunmak i-çin gayret ederler, bazıları u-zun mesafeler katederek evlerine gelirler.
Şükran Günü münasebetiyle bütün resmî daireler, büyük mağazalar, okullar, fabrikalar ve lokantaların ekserisi kapalıdır. Açık olan lokantalar sadece hindi dolması ve onunla alâkalı yemekler verirler, fakat herkes o günkü yemeklerini evde veya çok yakın akrabalarının evinde yemeği tercih ederler. Köylerde, çok samimî komşular bir evde toplanırlar ve ziyafetin her bir kabını aralarından biri hazırlar.
Şükran Gününde çoluk çocuk, küçük büyük herkes aile reisinin etrafjna masa başına otururlar, fırından yeni çıkmış sıcak hindi dolmusı parçalanmadan yemek masasına konur; bundan sonra herkes başını eğip, ellerini kavuşturarak dua eder ve Tanrıya şükranlarını bildirir. Kısa süren bu merasimden sonra aile reisi hindi dolmasını keser ve
Şükran Gününde bir Amerikalı aile masa lamazdan önce
*6

k *
3
V 1 4 • S
aile efradına ve gıtır. Ziyafette olması şarttır. Diğer yemeklere gelince bunlar; bulunulan şeh re, ailenin malî vaziyetine veya yemekleri hazırlayanın zevkına göre değişmekle beraber şu çeşitler kısmen hemen hemen her Şükran Günü ziyafet masasında mevcuttur: Ahududu peltesi, lahana salatası, mısır, tatlı patates. kereviz sapı, meyva salatası, balkabağı turtası, “mlns ’ turtası, meyva jölesi...
Kiliseler Şükran Gününde veya arifesinde hususî Ayinler yaparlar, bazı yerlerde vakti hali yerinde olan halk kiliseye gelirken meyva ve türlü türlü yiyecek getirirler, sonra bunlar fakir ailelere dağıtılır.
Bazı büyük şehirlerde muazzam geoit resimleri tertip edilir, büyük balonlar, bando muzı-ka. hokkabazlar günün neşe ile
ve ço-kızıl doğru beyaz ayak
tng-1-
r
• ’ •. : • • . . w1 p ”
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz lıerşey
| Hicri KASIM Ftunıı
Safer 19 5 0 T.Sanl
14 25 12
1370 Cumartesi 1
. VAKİT VASATİ EZANI
Güneş 6.57 2.12
12.01 L16
İkindi 14.30 9.45
Akşam 16.44 12.00
Yatsı 18 21 1.37
tmsftk 5.15 12.30
UÇAK-TREN-VAPUR
(21917) 1 — New-York — İhanet.
(23542) 1
İntikamı.
Dâ-
Es-
Kı-
— Ormanlar
2 — Kanun Kar-
(22613) Apoka
Hurda kamyon ve oto yedek parçaları satılacak
Ankara Yollar 4. Bölge
Müdürlüğünden :
1 — Bölge müdürlüğü yedek parçaları knpalı zarf
2
yirmi kuruş) lira olup geçici teminatı 157 (dört yüz ellj yedi)
liradır.
3 — Kapalı zarf arttırması 11/12/1950 pazartesi günü saat 15.30 da Etlik yolu üzerindeki bölge müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. Zarflar saat 14.30 a kadar komisyona verilmelidir.
4 — Bu işe alt şartname ve cetveller çalışma saatlerinde bölge müdürlüğünde; kamyon ve yedek parçalar ise tatil günleri hariç her gün saat 10 . 11.30 arasında bölge sahasında görülebilir.
5 — Postada vukua gelecek gecikmeler ile para gTbî şeylerle mühürlenmiş zarflar kabul

500.—
20.—
50.—
20.—
20.—
10.—
50.— 100.—
20.— 100.— 500.—
10.—
10 —
10.—
50.—
20.—
20.—
10.—
10.— 1000.—
50.—
20.—
50.—
20.—
50.— 100.—
10.—
10.— 100.—
10.—
20.—
20.—
10.— •10.—
50.—
50.—
20.— 500.—
21362 21767 22036 22059 2209.5 22272 22608 23330 23Ş63 23881 24730 24746 24954 24971 25278 26331 26655 26706 26838 26885 27342 27868 27941 27623 27823 28538 28794 28179 20311 29927 30057 30344 31061 31246 31290 31295 31637 31853
7064 7221 7202 7305 7336 7382 10025 10180 10251 10255 10298 10298 10328 10330 10425 10740 10861 10888 10918 10921 11063 11147 11161
11134
11135 11220
11262 11325 11446
11460
11461
11461
11494 •
30
GELECEK OLAN UÇAKLAR
5.50 P.A.B. (Brezilya) Buenos Aires» Rio, Dakar. Lizbon, Madrid. Komadan. — 8.00 K.L.M. (Ho-lânda) Amatördüm, Münih, Roma-dnn. — 10 45 P.A.A. (Amerikan) Beyruttan. — 11.40 lzmlrden. — 11 50 Ankaradan. — 14.50 Adana. Ankaradan. — 15.20 P.A.B, (Brezilya) Beyruttan. — 16 30 T.A.E. (Yunan) Atinadan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 Ankara. Adnnaya. — 9.00 M.S. (Mtaır) Nlkoaya, Kahıreye. — 9.00 K.L.M. (Holânda) Tahrana. — 9.30 Balıkesir, İzmir, An Karaya-, — 9.55 B.E.A. (İngiliz) Atina, Roma, NIh, Londraya. — 11 30 P.A.A. (A-merlkan) Frankfurt, BrOknel, Londra, Ncw-York’n. — 12.30 An-anraya. — 14.20 îzmlm. P.A.B. (Brezilya) Roma, Lizbon, Dakar, Airea’e.
GELECEK OLAN
19.00 Anaforla,
20.00 Sua. Mudanyadan.
GİDECEK
9.00 Sus. Ege, İzmire. dırmnyo.
GELECEK OLAN TRENLER
7.10 Doğu (Eks i. — 8 30 Ankara (Eko.). — 9.15 Ankara- — 16.51 Ankaradan (MotÖrlÜ)»
GİDECEK OLAN TRENLER
18 10 Ankara Ekspresi. — 20.30 Ankara. — 21.40 Güney (Eko.).
— 16 20 Madrid, Rio, Bucnoa
VAPURLAR îrnrnzdnn. —
OLAN VAPURLAR
Mudnnyaya. — 14.00 — 22.00 Konya. Ban-
BEYOĞLU
ALKAZAR (42562) Zamb(
AR (11391) Devler Ateşi
ATLAS (40835) Üç Silâhşorlar. ELHAMRA (42235) 1 — Yalnız
Gidenler. 2 — Bir Yctlmenin Romanı.
Güle EL 1 — Gangsterler Çemberi. 2 — üç Ahbap Peşinde t “
İNCİ (44595) Âpokallps.
İPEK (14289) üç SllâhşÖrlor LALE (43305) Devler Ateşi MELEK (40868) Üç dllAhşörior SARAY 18.30 Yunan OporetL iUztTPARK (83143) 1 — Munon.
2 — Eararcngl/. At.
SÜMER (42851) Bir Vatan Doğu yufi.
Çavuşlar Elmas (Türkçe).
Tevfik Hatice Hikmet Yegâne Ettim
Azime
Ali Galip MuhlddUı A. Adil Hakkı İsmail İsmail Mesude Recep Nazif Rıza Nebahat İsmail
Yusuf Nesim
Ohannes Arif Bahire Nesim Bekir İsmail Kenan r»
Sabiha Sara Burhan
Zeki
Şalom Şalom Firuze Ahmet
İSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI
ŞARK (40380» Apokallps.
ŞIK (43726) 1 — Korkunç Gece
2 — Ölümden 'irar. 3 - Korkum.
Vadi.
TAKSİM (43191) Nnm-ı dlğcı Parmaksız Salih.
TAN (80740) 1 — Benden Kaça mazaın. 2 — Meksika Haydutları. ÜNAL (49306 ı 1 — Çanlar Niçin Çalıyor. 2 — İstırap Çocuğu. YENİ (84137) 1 — Istırap Kurban lan. 2 — Zambo.
YILDIZ (42M7) Lady H&mllton. İSTANBUL ALEMDAR (23863) I — Kan vasi. 2 — Korkunç Yıllar AYSÜ ran. 2
AZAK raimin ştsında.
ÇEMDERLÎTA8
Bps.
EMRE 1 — Frankeşfaynın İntikamı. 2 — Hazine Peşinde.
HALK (2190-i) 1 — Kahraman Kılavuz. 2 — Nesimnçi Amerikada
3 — Felâket Yolcuları.
İSTANBUL (22367) 1 — Yuvam Yıkamazsın. 2 — Fedakâr Ana KISMET (26654) 1 — Vahşi Koşu 2 — Atlantic 3 — Ölüm Yolu. MARMARA (23860) Apoknilpa. MİLLÎ (22962) 1 — Robeka. 2 —
Vadiler Hâkimi.
Tl RAN (22127) 1 — Ormanlar Kiralının İntikamı. 2 — Kanun Kar-şısında.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Ö« lümden Firar. 2 — Manon Lesko.
KADIKÖY
HÂLE (Kadıköy) 1 — Bir Yeti-menin Romanı. 2 — San-Francis-co.
OPERA (68714) 1 — Cennetin A-nahlnrlnn. 2 — Cehennem Geçidi. SUNAR 1 — Çakırcah Mehmet Efe. 2 — Hürriyet Aktüaliteai, SÜREYYA (60862) I — Korkak Kahraman. 1 — Suçlu Benim.
Y El.DEC İRMENİ 1 — Tarzan Ncw-York'ta, 2 — Canavar Tohumu.
Bt’VfK (15031) Tuna Ağlıyor. CEBECİ (13846ı 1 — Üvey Kardeş 2 — öldüren Para.
PARK (11131) İstanbul Geceleri. SUS (14071) İstanbul Geceleri. SÜMER 1 — Batı Çöllerinde 2 -ÇÖİ Kahramanı.
ULUS (22294) Aşk ve ölüm Vadisi YENİ (11040) Eğlenceler Perisi BÜYÜK Komedi Franscz (Vera Koreno Trupu),
KÜÇÜK Melekler ve Şeytanlar. ÇOCUK TİYATROSU Kaıa Boncuk (Saat 14 de).
İZMİR
KLIÎAMRA Madam Bovarl. LÂLE Çak irca lı Mehmet Efe. MELEK 1 — Kanun HarlcL 2 — Bu Geco Seninle.
TAN Çakırcah Mehmet Efe. TAYYARE Kahraman Yüzbaşı. YENİ 1 — Tarzan Maymun ada m 2
Beyoğlu 44644 Ankara (Mı tıtanbul *4222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K köy «0872 Karşıyaka 15055
SIHHÎ İMDAT j

İstanbul 8e>o£lu Anadolu yakası Ankara
İzmir
1499* 60536
0)
2251
— Bufalobil Şarkını.
TİYATROLAR
İSTANBUL BELEDİYESİ şehir Tlyatrulurı 20 30 da DRAM İhtira» Tramvayı
1
ANKARA
ANKARA (23234) Yanlış Hüküm
R
A
D
Tclf. : 42157 Komedi kısmı TERSÎNE DÜNYA R.
ü c
Nuri Kordağ YEM SES TİYATROSU Pazartesiden başka her gün Saat 20 45 te Umumi istek Üzerine pa74ir ak samına kadar
ü V E R C I N
G
Operet 3 perdo
Eaer: Szlgllgetl Müzik: KaJman ve Brahma TtlrkçcHİ; Eaat Erendor
MUAMMER KARACA TİYATROSU BEL A M I
EMİNÖNÜ: Sadullah (EmlnÖ-
ıü) — Yorgi (Unkapanı) — Arif Mcşet (Alemdar) — Haydar Yani (Lâleli)
BEYOĞLU: Kînyoli (Merkez) — sıhhat (Merkcx) — Kemal Rehul (Taksim) — Fındıklı (Galata) — Tuna (Galata) — Asıın (Şişli) — Nişantaşı (Şişli) — Haaköy (Has-köy) — Yeni Turan (Kasımpaşa) FATİH: İbrahim Balmumcu (Şch-erıdobaşı) — Etem Pertev (Aksaray) — Ycdlkulc (Samutya) — Hamdl Emgcn (Şehremini) — Gündoğdu (Kara gümrük) — Hü-snmaddln Gökcngin (Fener) EYÜP: Eyüp Sultan
BEŞİKTAŞ: Vklin (Beşiktaş) — Yeni (OrCaköy) — Amavulköy — Merkez (Bebek)
KADIKÖY: Söfiütlüçeşfne (Kadıköy) — Kızıl toprak — Foneryo-lu — Göztepe «— Boatancı — Selimiye (Üsküdar)
HEYBELİ ADA: Halk BÜYÜK ADA: Halk
ANKARA: Hayat — Yenişehir — Cebeci
İZMİR: Ali Havro(Idin (Bnsmahn-no) — Sıhhat (Korncraltı) — Sağlık (Alsancak) — lklçeşmrllk (Eg-refpnşa) — Karantina (Yalılar)
Y
0
L
A
R
ANKARA :
7.28 Açılış ve program. — 7.30 M.S.Ayan. — 7.31 Valn, polka ve pouo dobloler (pl ). — /.45 Haberler ve hava raporu. — 8 00 Türküler (pl.). — 8 25 Günün programı. — 8.30 Moznrt-Fa Majör Plano Knnçnrtoau (pl ). — 9.00 Kapanış.
12 15-13.15 Aaker aıuıtt 83-17840 Kc/â T A V
Kuın dalga poauıalyle beraber yayın), — 12.15 Memleketten Selâm. — 12.30 Aakorln istediği havalar (pl.). — 13.00 Haberler. — 13 15 Klâsik saz eaorle-rl. — 13.30 Öğle gazetesi. — 13 45 Şarkılar, — 14.00 Radyo Salon Orkestrası (Sedat Ediz ve Arkadaşları). — 14.30 Tango, rumba, kongn ve sambalar (pl.), — 14.55 Konuşma: Spor haberleri. — 15.00 Kayıp mektuplan. hava raporu, akşam programı ve kapanış .
16.58 Açılış ve program. — 17.00 Çocuk saati. — 15,00 M.S.Ayan. — 18.00 Dana müziği (pl.). — 18.30 Şarkılar. — 19.00 M.S.Ayan ve haberler. — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 19.20 Yurttan Şenler (İdare eden: Muzaffer Snnsözen). — 19.45 Radyo İle İngilizce. — 20.00 Gitar aololan (pl.). — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Serbest sanL — 20.35 incesaz (H1-cazkâr Faslı). — 21.15 Uvertürler (pl.), — 21.35 Opera aryaları (pl.). — 22.00 Konuşma. — 22.15 Şarkılar. — 22.45 M.S«Aynrı ve haberler. — 23.00 D&n8 parçalan (J?l.)> —* 23.30 Program yo kapanıg.
İSTANBUL :
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. —
13.15 Dan» müziği (plf). — 1330 Radyo Salon Orkestrası Konseri. — 14.00 Şarkılar (Hikmet Rıza). — 14.45 Hafif müzllc (pl). — 15 00 Haftanın programı. — 15 10 Türküler (Masumc Ufuk), — 15.3ü Ga-latasaray-ElfHborg maçının İnönü Stadından naklen yayını. — 16.30 Dans müziği (pl.). — 10.40 San eğerleri (Nubar Tckyay. Ercüment Batanay). 17 00 Frank Sinatra ve Budy Kiarck’tan şarkılar (Pl.). —
17.15 Yurdun her köşesinden deyişler ve söyleyiş-
ler. — 17 45 Kayıp mektupları. — 17.50 Akordeonla hafif melodiler. — 18.00 Radyo Klâsik Türk Musikini Birliği Konseri. — 18.10 Dun» müziği (pl.). — 19.00 Haberler. — 19.15 Kısa şehir haberleri. — 19.20
Etlcnne ve Andrevvs Kardeşlerden şarkılar (pl.). — 19.40 M.T.T. Birliği üniversite Korosu Konseri. — 20.10 Serbest saat. — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Dinleyici Isteklerl-Hafif batı müziği. —21.15 n) Lem'I Atimin Ölüm yıldönümü münanehctlyle merhumun eserlerinden mürekkep program b) Ncv'caer Kardeşin ederlerinden şarkılar. — 22.00 Serbest saat (Konuşma veya müzik). — 22.10 Sesle Çizgi (Takdim eden: Celâl Şahin). — 22.20 Dan» müziği (pl.). — 22.30 Şehirde Btı Hafta (Hazırlayan: Orhan Boran), — 22,45 Haberler. — 23.00 Programlar vo eğlence yerlerinden nakil. — 21.00 Kapanıp
başlamasına ve bilhassa çocukların eğlenmesine âmil olurlar. Bu Şükran Gününün neşesi, bundan üç asır ötesine kadar gider. ı
1620 yılının rüzgârlı bir gününde Amerikada. bugün Mas-sachusetts denilen kuzey doğu eyaletindeki kızıl derililer, büyük bir yelkenli geminin, sahilin sert kayalıklarına doğru geldiğini gördüler. 98 günden beri denizle savaşmış olan Mayflo-Wer adındaki geminin içindeki yüze yakın erkek, kadın cuk sahile çıkarlarken, derililir, kendi reislerine koşarak acayip kılıklı insanların, topraklarına bastıklarını bildirdiler.
Mavflower’ln yolcuları.
Hz kilisesinden ayrılan Pilgriın -ler olup Avrupadan Amerika-ya, serbestçe dua edebilecek bir yer bulmak için gelmişlerdi. Geride Okyanus, ileride tama-miyle meçhul bir ülke vardı. Pilgrim’ler Plymouth dedikleri araziye yerleşmiye başlarlarken buz gibi soğuk yere diz çöküp Ulu Tanrıdan yardım temenni ettiler ve kendilerini irşat etmesini niyaz ettiler. Bir taraftan yorucu ve yıprandırıcı bJr seyahat, diğer taraftan sert bir kışın başgöstermesl yüzünden, aralarından ölenler oldu.
Bahar gelince, bir gün kızıl derililerden bir grup Pîlgrim’-lerin baraka şeklindeki sığmaklarına doğru ilerledi ve aralarından biri onlara İngilizce hitap edince, yeni sakinler bir haylj şaşırdılar, Samoset adındaki bu sözcü, İngilizceyi, vaktiyle oradan geçen ve kabilesi İle alış veriş yapmış olan tacirlerden öğrendiğini anlattı.
Pilgrinfler Samoset’e hediyeler verdiler, yiyeceklerini paylaştılar ve kızıl derilerin reisleri Massasoit ile dost olarak bir anlaşma yaptılar. Buna göre beyazlarla kızıl derililer birbirlerinin haklarını tanıyorlar ve kavga çıkarımları cezalandıracaklarını kabul ediyorlardı.
Baharın güneşi ve yağmuru İle dost kızıl derililer PilgrLm’-lerin yardımına koştu, hep beraber ziraate başladılar. Sonbaharda hasat o kadar bol oldu ki. Pilgrlm’lerln valisi Brad-ford, üç günlük bir şükran ziyafeti yapılmasını emretti. Beyazlar. Reis Massasoit ve 90 tane adamı da bu ziyafete davet edildi. Kızıl derililer bu davete icabet ettHer. fakat boş gitmediler, ormandan avladıkları beş yağlı geyiği hediye o-larak getirdiler. Pilgrim’ler de yaban ördeği, balık ve mebzul miktarda hindi avlamışlardı.
üç günlük şükran festivali çok eğlenceli oldu ve samimiyet havası içinde geçti.
Amerikada “Thanksglving Day” denilen Şükran Gününün neşesi işte budur.
Plymouth Kolonisinden sonra bu nevi ziyafetler başka mınta-kalarda da verilmeye başlandı. 1863 te Başkan Abraham Lincoln. “kasım ayının sonuncu perşembe gününü Şükran Günü” olarak ilân etti ve bundan böyle bütün Amerikada anane şeklinde tesit edilmeğe başlandı.


SATILIK BELEDİYE MALI
ARSA


inci Ye-
Fatihte Kocadede mahallesinde kadastronun 1381 adasında 24 parsel numaralı 64,63 M2 sahalı Belediye malı şilarsa 452,41 lira muhammen bedel üzerinden 4.12.1950 pazartesi günü saat 14.30 da Belediye merkez binasında müteşekkil daimi komisyonda alâkalı arsa sahipleri arasında açık arttırma suretiyle satılacaktır. İlk teminatı 34 liradır Şartnamesi Divan-yolunda Belediye merkez binasında Zabıt ve* MYıamelât Müdürlüğünden alınacak veya görülecektir.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu ve alâka derecesini gösterir tapu senedi ve çap gibi resmi kâgıtlariyle birlikte satış günü saat 14.30 da daimi komisyonda bulunmaları lâzımdır. (15550).
İstanbul Asliye I inci
Hukuk Yargıçlığından :
950/69 Esas
Yervant Çizmeci tarafından Şükrü Saydam aleyhine açılan dâvada, dâvâlı Şükrü Saydamın “Galatada . Yolcuzade sokağında 1 İlâ 10 No. lı fabrikada ustabaşı olarak çalıştığı sı-rada ytlz kilo kauçuğu yakmak suretiyle 200,270 kilo ham kauçuktan 600 kilo hamur yerine 300 kilo hamur yapmak suretiyle 600, 600 kilo hamura formüle riayetsizlik sebebiyle yanlış maddeler katarak bin çift ayakkabının bozulmasına sebebiyet verdiğinden 1000 lira ki. ceman . 1800 liranın tahsili dâvasının yapılan duruşması sırasında:
Dâvâlı Şükrü Saydamın Galata Bankalar Caddesi Yeni-kapı sokak No. 2 Recebe ait kahvedeki adresine gönderilen dâva dilekçesi ve dâvetiyenln gösterilen adresten adres vermeden çıkıp gittiğinden bahisle btlâ tebliğ iade edildiğinden mahkemece kendisine dâva dilekçesi ve dâvetiyenln 15 gün müddetle llânen tebliğine 21 / 11 / 1950 tarihinde karar verilmiş olmakla duruşmanın bırakıldığı 16/1/1951 günü saat 10 da İstanbul Yolcu Salonunun üst katında İstanbul Asliye Birinci Hukuk Mahkemesinde hazır bulunmanız ilân olunur.
(16134)
1
zaferlere ulaştıran bir itikatla caalan-fazla müddetle ha-harilcası meydana
Sinema tarihinde İlk defa bütün bir stüdyo bir mevzuu filme almak üzere bir sene müddetle çalışmaya mecbur kaldı. Şanlı bir tarih yaratan JAN DARK için muazzam sahneler vücuda getirildi. Binlerce kostüm yaratıldı, binlerce İnsan çalıştı ve ÎNGRtD BERGMAN, evinden kaçan ve kurduğu büyük orduyu ezici mütevazı köylü kızını samimiyetle ve tam dırmak için en şahane rolüne bir seneden zırlandı. Ve bu suretle dünyanın sekizinci getirilebildi.
KERVANSARAY
25 Kasımda açılıyor
>
f
Sayfa 6
TENİ İSTANBUL
25 Kasım l©50
1
ASİSTAN ALINACAK
HALİL NACİ MIHCIO GLU Beyoğlu, İstiklâl caddesi No. 158 - İSTANBUL T4|f«t: M I H C I 0 0 l U Tetelen (?US
BUZ DOLAPLARI iç in PLÂSTİK SÜRAHİ
HER YERDE ARAYINIZ








Oyulmuş
traş bıçağını deneyiniz ve zahmetsiz
traş olmanın zevkine kavuşunuz I
-
KİREMİT UCUZLADI
İmalâtının güzelliği ve sağlamlığlyle müştehir
SÜMERBANK
KÜTAHYA KERAMlK FABRİKASI
Fiyatlarda yine İndirme yaptı
KİREMİT
Yüz binden yukarı siparişlerde
Tanesi 10 Kuruş
CİLDİNİZ ÇAMAŞIR DEĞİLDİR
Beyaz sabun yerine
W
Sipariş bedeli Kütahya Ziraat Bankasındaki 319 sayılı hesabımıza havale geldiğinde derhal sevkedlllr
Keramik - Kütahya
TUVALET SABUNUNU KULLANINIZ 100 da 100 Solur.
Baş ağrıları
GRİPİN, baş, diş, nezle, romatizma, adale ve ağrılarını geçirir.
4 »acıt ara ile günde 3 kase alınabilir;
&S...
ANKARA
Sayın müşterilerinin ısrarlı İstekleri üzerine hususî itina ile İmal etmiş olduğu fevkalâde nefis
YAYLA Tarhanalarını
Satışa başladığını ve Ulûmum BAKKALİYE Mağazalarının siparişlerini kabul etmekte olduğunu arzeder.
ANKARADA Toptan Satış Yeri :
Yayla irmik ve Makarna Fabrikaları
İSTANBULDA Toptan Satış Yeri : Eminönü - Bahkpazan No. ‘73 - 75 YAYLA Fabrikaları
SATIS DEPOSU
A*
Telefon : 24079
RADYOMUZUN GENÇ VE SEVİMLİ CAZ YILDIZI
25 Kasım
OTEL
Dönüş İçin
A Y T E N
1950 Cumartesiden itibaren her akşam YEŞİLKÖY
DENİZ PARK’ta
Taksime k a d a r emniyetli ve rahat dolmuş arabaları temin edilmiştir.
Cumartesi ve Pazar DANSLI MATİNE
Tıp Fakültesi Dekanlığından
Kısa bir müddet kalmak üzere şehrimize gelen maruf estetik cerrahı Madame Dr. Noel 27/11/1950 pazartesi günü saat 13 te Beyazıt merkez binası 6 numaralı dershanede estetik cerrahî hakkında bir konferans verecektir. Giriş serbesttir (16183).
İSTANBUL - ROMA SWİSSAİR ve ALİTALİA DC.-4 (SKYMASTER) uçakları ile CUMA GÜNLERİ
saat
M
M
10.00
11.00
11.15
14.15
Yeşilköyden Afinaya varış Atinadan Romaya varış İzahat almak İçin
Seyahat acentenize veya
S W I S S A I R, Ayazpaşa
Kun Palas, Tel. 82857 ye müracaat
Külü azdır. Kalorisi yüksektir. Her cins ızgaralı sobada yanar.
TÜRKİYE KÖMÜR SATIŞ VE TEVZİ MÜESSESESİ
İstanbul Teknik Üniversitesi
Makine Fakültesi Dekanlığından :
Fakültemiz Teknoloji kürsüsüne bir asistan alınacaktır. Taliplerin en geç 15 aralık 1950 tarihine kadar Dekanlığa müracaatları lâzımdır.
II *
18 aralık 1950 pazartesi günü yabancı dil imtihanı yapılacaktır. (16095).
C Y M A SAATLER/ UMUM DEPOZİTERİ
En asri çorap makinelerin, plfttm ve iğne ve her nevi yedek akşamın maruf
Senfoni Co, Brescia Solis, Platine, Firenze
İtalyan fabrikaların özel delegesi muvakkaten îstan-bulda bulunmaktadır.
Müracaat: Saat 17-18 arasında. DUNORÎENT — Galata, Minerva han No. 48 Tel: 42092


Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından
Marshall Yardım Plânından penicillln İthal edilmek üzere
Bozkurt Ecza Deposuna tahsis edilmiş olan 4910.03 dolar üze. rinden ithalât yapamayacaklarını bildirmiş olduklarından bu miktar dolar İle penicillln getirtmek isteyen firmaların asgarî fiyatlarım Bakanlığımıza bildirmeleri ilân olunur. (16155).
(
Dünya Güreş Şampiyonluğu Revanş Müsabakaları Organizasyon Komitesinden:
27 kasım önümüzdeki pazartesi gtlnü Beyoğlu, İstiklâl Caddesi No. 289 1 (Hacöpülo Pasajı karşısı) yeni bir mağaza açacağım, sayın dost ve müşterilerime arzederlm.
Bq mağazada meşhur İsviçre CYMA saatlerinden maada masa ve yazıhane için muhtelif çeşit saatleri, zengin gümüş ve kristal koleksiyonları, en tanınmış markalardan porselen takımları, biblolar ve bir çok hediyelikleri bulacaksınız.


2, 3 ve 5 aralıkta yapılacak olan dünya şampiyonluğu rövanş müsabakalarına alt biletler aşağıda gösterilen mahallerde bugünden İtibaren satışa çıkarılmıştır.
Bu biletlerden 2 ve 3 aralıkta yapılacak müsabakalara alt olanlar bir arada satılır.
5 aralıkta yapılacak müsabaka, namzet Türk takımı İle şampiyonlar arasında olacaktır. Bu biletler ayrıca aynı yerlerden satın alınablllnlr.
Sirkecide ANT AŞ Seyahat Bürosunda.
Beden Terbiyesi İstanbul Bölge Müdürlüğünde, Galatasaray Meydanı Kervan Seyahat ve Turizm Acen-tellğlııde.
Müsabaka günleri bilet kald ğ takdirde Vçık Hava Tiyatrosu gişelerimle satılacaktır. (16187)
SITIM ÇARKÇISI ALINACAK
İstanbul Deniz Komutanlığı ikmal Ş. Md.
îzmltte Ana Us. K. lığı emrinde bulunan Tarak Dubası He 2 No. lı algarnaya birer si tim çarkçısı alınacaktır. Aylık ücret tarak dubası için 230 ve algama bedeli verilir.
Aşağıda yazılı şartlan haiz İstanbul ve İstanbul Deniz K.
lığına müracaatları ilân olunur.
a)
b) ;
c)
d)
e)
İçin 200 Hradır. Ayrıca tayin
ile !(
Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde olmak, Askerliğini bitirmiş bulunmak, 50 yaşından yukarı olmamak.
Denizde çalışmağa sıhhati müsait olmak, Sitim çarkçılığında ehliyeti olmak.
olan İsteklilerin birer dilekçe lığına. îzmltte Deniz Ana Us.
‘ " (16010)

Comments (0)