26 Ekim 1950
Perşembe
SİYASİ İKTİSADİ, MLSTAKıL
Yıl 1—Sayı 330—IU kuru}
1 eıii tstanbul’un
KUPONU
TAHSİL KUPONU
B â
'A
25
♦
Beyoğlu - Müellif Caddesi Telefon : 11750-14757 Santral
Tesis eden: Hahlh Edlb . TÖREHAN
-
Abone: Türkiye için seneliği 82, altı aylığı 17, üç aylığı 9 Hradır. Hariç memleketler İki misildir.
i *
A îlArılnr : 6 ncı sayfada nantlmetreM
* liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Posta Kutusu: 447 - İstanbul. Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul.
Amerika ve biz
TANZİM ATT AN sonra resmen Av-rupaya yaklaşmak İst iyen memleketimizin en Uzak kaklığı yor Amerika olmuştur. Hattâ son zamanlara kadar Yeni Dünya diye bildİğiınİ7 A-morikr. birce daha ziyade bir çok yeni İcatların olduğu gibi, garibelerinde mevcut bulunduğu bir bölge gibi bilinir ve milyonerlerinin fazlalığı yüzünden imrenilerek anılırdı. Orada kazanç İmkânlarının bolluğu âdeta bahtiyar bir tesadüf şeklinde düşünülür, çok ve rasyonel çalışmanın İni servet teşekkülünde en büyük bir âmil okluğu hatırlanmazdı. Avrııpudan hicret eden İnsanların dalın sonraları, kendi memleketleri ile temasa geçmeleri. Aıııerl-kayı Aırııpnya oklukça iyi tanıtmıştı. Bizim de Anıorikaya hicret etmiş vatanda şiarını ıs vardı. Fakat bunlar zaten umumiyetle basit kimseler olduklarından yaşadıkları memleketi anlamaya muvaffak alamamış ve tabia-tiyle asıl memleketlerine de bir şeyler anlatmak İmkânını bulamamışlardı.
Birinci Dünya Harbi Aıııerikayı .\v-rupa.va yaklaştırmaya ve daha iyi tanıtmaya sebep olmuştur. Wil«on*un bedbaht 14 maddesi ve sonra Alman iktisadiyatının tanzimi için yapılıuı Young ikrazı Aıııerikayı Avrupadnn yine ayırmış ve bilhassa İtalya ile Al-manynnın totaliter sistemlere kayması bıı çok demokrat memleketin, bütün alâkalanın, Avrupadnn kearne-slne sebep olmuştu. Her hakle o zamanki politikanın, bütün dünya nizamı bakımından, Amerlkaya bazı mesuliyetler tahmil etmiş olduğunu tarih göslerecektir. Çünkü şayet A-merlka Avrupa İle alâkasını kesmemiş olsaydı, totaliter sistemler dr, yayıldıkları sahayı boş bularak tklnci Dünya Harbi faciasını meydana çıkarmaya cesaret edemezlerdi. Bu. böyle olduğu hakle Avrupanm totaliter slstenjerdeıı kurtarılması ve dünya harbinin tam bir demokrasi zaferi tle nihayet bulması yine Amerikanın büyük ölçüde yardimiyle mümkün olmuştur. Avrııpayı totaliter devletlerin İstilâsından kurtarmak azmiyle girişilen son dünya harbi, daha tehlikeli ve daha kuvvetli bir totaliter devletin doğmasını Önllycmedi. Amerikanın. şimdi, kültür dünyasını bu eşi görülnmniş zulüm ve istibdat sisteminden kurtarmak için gösterdiği gayret ve fedakârlıkları şükranla anmak iktiza eder. Her halde Avrupnnın, medeniyet âleminin sefaletten ve bilhassa komünizmden kurtarılması ancak Marshall Plânı ile kabil olmuştur.
Bütün dünyanın şimdi İki hü.viik parça yu ayrılmış olması dünya sl.va-setlnde artık yepyeni bir durum yaratmış ve eski politika usullerinin dışında bir faaliyet plânı hazırlamak lüzumunu bize hissettirmiş bulunmaktadır. Şimdi arazi ve iktisadi menfaatleri değil, ideoloji bu siyasi mücadelelerin esasını teşkil etmektedir. Yapıcı ve yıkıcı İki âlem karşısında medeniyet diinyusının seçeceği yol belli olmuştur. Aklı hasında milletlerin demokrasi âleminden ayrılmasına imkân kalmamıştır. Onıın için şimdi dünyunın her hangi uzak bir noktasında çıkım bir yangını yalnız söndürmek değil, bilhassa Kvrupanın müdafaam hususunda bütün memleketlerin artık hakiki bir müdafaa sistemi tatbik' rtnu k l.stemeYerl Isttkbbı bakımındım emniyet verecektir.
Memleketimizin coğrafî vaziyeti İrabı bütün Avrupanm müdafaası noktasından büyük bir ehemmiyeti vardır. Biz yalnız kendimizi müdafaa etmlyecek. aynı zamanda ıh*mukrnsl Ve medeni âleme de müdafaamız İle büyük hizmetler yapmış olacağız. Bu hakikati İkinci Dünya Harbinin nihayetini müteakip en İyi takdir etmiş olan memleket yine Amerika olmuştur. Zaten şimdi dünyanın komünizme karşı müdafaası hususunda en büyük rol Amrrikayn düşmüş olduğundan bizim onlar tarafından dalın ilk zanuıniıırda takdir edilişimiz bitler İçin memnuniyet veren bir şeydir. Ancak eski iktidar zamanımla hıı çok yerinde Amerikan dostluğundun istifade edemediğimizi de teessürle bildirmek İsteriz. Bıında en büyük âmil bizim eski mevzuatımız ve bilhassa yetkililerin yanlış iktisat görüşleri, erkânımızın cesaretsizlikleri ve bürokrasiye saplanıp kalmaları olmuştur. Her halde .M.ırshall Plânından İstifade e(|en memleket terin Aıııcrikayu en değerli şahsiyetlerini göndermek suretiyle yaptıkları temaslar, bize gelen Amerikalı hükümet adamlarının sayısı ile mukayese e(Iİl»*cck olursa bizim faaliyetimi/ hakkında iyi bir hüküm vermeye mâni olmaktadır. Biz nedense istediğimiz bir çok şeyler İçin bile herkesin bize ruürü( aat etmesini ve teklif yapmasını brklerİ2. Başka memleketler en yetkili şuhsjyetlerlni Ameri kay a gönderir ve oralarda birtakım anlaşmalar yaparken bizim bu hıısııs-tu fazla gayretler Mirfetnıemlş olıımklığıııırz şüpheniz kİ bir takını istifadelerin teminine eııgol olmuştur.
Şimdi yeni iktidarın bıı tembel politikadan ayrılmak İstediğini memnuniyetle görüyoruz. Her halde memleketimiz Amerika İçin komünizme karşı müdafaa noktasından nıühiın olduğu gibi dünya ve bilhassa Amerika lktinadlyutı bakımından da büyük bir ehemmiyeti haizdir. Amerika sermayesinin memleketlinizde yerleşmesi İmkânlarını hiç de müşkül görmemekteyiz. Bilhassa toprakaltı servetlerimizin İstismarı Amerika için de bir çok menfaatler temin eıleccktlr. ZiraatIrnizin inkişafı memleket refahını arttıracak ve yeni sermayelerin yurdumuza akmasına sebep olacaktır. Nilfufl siyasetimiz ve iskân İşlerimiz yalnız İnsanı gayelerin değil, aynı zurnamla iktisadi faaliyetlerin de çevrildiği ehemmiyetli noktalardır. Memleketimizin kuvvctleıırııesl de anruk bu suretle mümkündür. Bütün hıı işler ancak Amerika Yardımına dayanan çok sıkı bir çalışma birliği İle gerçekleşebilir. Bıınıın İçin en lâzım olan şeylerden biri, şimdi memleketi-mlz mevzuatını denıoknısinlnkllrre göre nyarİHiııak ve karşılıklı menfaatleri emniyet altına almaktır. Kayık BIZİlk ve lâıiballlik 11e İliç hlr netice elde edil em i yer eğin i ve zaman kaybından başka alâkanın du yavaş yavaş azalacağını düşünmemiz lâzımdır. Bize öyle geliyor kİ İkinci Dünya Harbinden sonra husule gelen vaziyet ve Amerika İle memleketimizin birbirine yaklaşmak arzusu Amerika İçin faydalı olduğu nişpcttcıı ilaha büyük bir ölçüde memleketimizin kalkınması İçin büyük bir bahtiyarlık sayılsa gerektir. Şimdi hıındnn istifade etmek yollarını bilmemiz ve Amet* rlka gibi hor şeyi çabuk yapmak isti-yorı bir memleketin temposuna uymamız lâzımdır. Artık bundan sonra A-nıerikalıların memleketimize gelmelerini beklciıılyerek anlayışlı ve mesuliyetini kuvranıış şahsiyetlerini IrJ oraya gönderir, tonıaMİarımır.ı arttırırsak memleketimizin kalkırıması bakımından büyük faydalar Bağlıyacağımızı zannetmekteyiz. Demokrat Parti Hükümeti bıırıa muvaffak olur ve bıı husustaki gayretlerini arttırırsa büyük hlr muvaffakiyet kazımmış ve iktisadi inkılâbımızın en sağlam temellerini a*mıs olacaktır.
llabib Edib - Törehan
%
Federal Almanya Başbakanı Adenauer Fransız Dışişleri Bakanı Schuman İle beraber
Batı Almanya, lOtiimenlik
bir ordu kurmak istiyor
Adenauer’in hazırladığı söylenen kanun tasarısı kabul edilirse, 200 bin kişilik motorize bir birlik teşkil edilecek
Bonn. 25 A A. (AFP) — Federal Hükümet basın servisleri, Başbakan Adenauer’ın mili! savunma ve BAtı Al manyada mecburi askerlik hizmetinin tesisi hakkında bir kanun tasarısı teklifine hazırlandığını tekzip etmekte iseler de Francfurter Reudschan gazetesi bu hususta verdiği malûmat üzerinde ısrar etmekte ve federal hükümetin mecmuu 200.000 kişiyi bulan 10 tümen derpiş ettiğini tasrih eylemektedir.
Gazeteye göre bu tümenlerin ekserisi zırhlı tümenler olacaktır. Bundan başka Batı Almanya kuvvetlerinde kısa mesafeli uçaklar da bulunacaktır.
; öte yandan AdenauerÜn yarı resmi gazetesi olan Francfurter Allege-nıeine Zeitung da bu sabah bu izahatı teyit etmekte, fakat bunların A-ıncrikan plânında bulunduğunu tas-rih eylemektedir ---
Acheson, Prag
tebliğine dün
cevap verdi
ı eylemekledir. ___,
.Amerika Dışişleri Bakanı, bu tebliğin, sulh bekliyen dünyayı aklatmak gayesini güttüğünü söyledi
VVashivıgton, 25 (YİRS) — Dışişleri Bakanı Acheson, bugünkü basın toplantısında, Koıninfornf un Prag toplantısı sonunda neşrettiği tebliğe cevaben, bunun sulh bekliyen dünyayı aldatmak gayesini güttüğünü söylemiştir. Bakan. Almanyanın her tarafında serbest seçimler yapılmasını, bir tehdit unsuru olan Doğu Alman ordusunun terhisini ve Alman ticareti üstündeki tahditlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Acheson, Rusların Doğu Almanya-da tank ve toplarla mücehhez 50.000 kişilik bir Alman ordusunun kurulmasına müsaade ettiklerini ve bu bölgedeki fabrikaların Doğiu Avrupa devletlerine askeri malzeme yetiştirmek için kullanıldığını tür.
Fransanın. Avrupa Alman askerlerinin de
razı oluşundan memnuniyetle bahseden Acheson, Rıısyada bulunan Alman ve Japon harp esirlerinin bir an
bakanın bir ordu • wehrgrseclz ihdasına dair parlâmentoya bir tasarı alınmak tasavvurunda olduğunu da zımtıen teyit etmektedir.
Filhakika gazete şöyle yazmaktadır:
Başbakanın böyle bir tasan lehinde ekseriyeti elde etmesi mümkündür! Aksi takdirde böyle mühim bir kamr İçin ekseriyeti elde etmemesi ilk defa vAkl olacaktır.
Fakat Almanya için olduğu kadar müttefikler için de bıı kanun tasarısı lehinde zayıf bir ekseriyetin elde e-dilmesi memnuniyet verici bir hal çaresi teşkil etmiyeeekti. Yani, bir ordu ihdasının Sosyal Demokratlar tarafından son günlerde söylıyecekle-ri nutuklarda tasvip edilmesi lâzımdır. Parti liderleri silâhlanma prensi-pine muhalefet etmiyecekler, fakat bu prenslpe mevcut şartlar dahilinde itirazda bulunacaklardır.
Hükümetle mutabık kalan mezkûr şahsiyetler, her sahada hak eşitliğini Alman silâhlanmasının ilk şartı olarak ileri sürmektedirler ikinci şart olarak da Sovyetk»r tarafından her türlü istlâ teşebbüsünü dunlurabile-cek durumda olmak için müttefiklerin Almanyaya yeter derecede silâhlı kuvvetler göndermelerini teklif etmektedirler.
ileri sürmüş-
mUdafaasına katılmasına
evvel memleketlerine İade edilmelerini talep etmiştir. Yugoslavyaya ithalat ve ihracat Bankasının açtığı kredi hakkında iae. bunun başlangıç mahiyetinde olduğunu, sıkıntı içindeki bu memlekete daha fazla yardım yapılacağım söylemiştir.
Avusturya da ikiye bölünmek tehlikesinde
Viyana Hükümetiyle Rıısiar arasında çıkan ihtilâf büyümek istidadını gösteriyor
Viyana. 25 (AP) — Ruslar, Avusturya Hükümetinin komünist taraftarı 5 mıntaka polis Amirine işten el çektiren bir İdari kararnamesinin infazını durdurmuşlardır. Bu polis komiserleri Viyananm Sovyet İşgal kesiminde vazife görmektedirler. Hâdise üzerine bugün Hükümet aleyhinde şiddetli neşriyata kalkışan komünist gazeteleri. Avusturyanın da tıpkı Almanya gibi yakında iki kısma ayrılabileceğini açıktan açığa yazmışlardır.
İşten el çektirilen polis şefleri bu sabah dairelerine gelmişlerdir. Bu memurlar Viyana Polis Müdürü ve Avusturya Hükümetinin azil emirlerim din-lemlyeceklerinl söylemişlerdir. Maiyetlerindeki memurlara da yalnız bu şahıslardan emir almakla mükellef oldukları tebliğ edilmiştir.
Sovyet makamlarının, bu- 5 komiserin İşbaşında kalmalarını tasvip etmeleri üzerine Ara-turya Hükümeti dün gece yayınladığı bir tebliğde, hu hareketin, Avusturya Hükümetine idari yetkiler veren 4 devlet andlaşmasına aykırı olduğunu beyan etmiştir.
Viyana. 25 A A. (Reuter) — Avusturya Hükümeti Sovyet yüksek komiserine dün bir nota göndererek Sovyet bölgesi komutanının Viyana Polis Müdürünün vazifesine müdahalede bulunmasını protesto etmiştir.
Notada Avusturya Polis Müdürünün verdiği bir emri Sovyet komutanının yeni bir emir vererek bozduğu belirtilmektedir.
Çinliler Kore
,ıl
karışıyorlar
20.000 kişilik bir Komünist Çin ordusunun Kore içlerine 15 mil kadar sokulduğu bildiriliyor
Tokyo, 25 (YİRS) — Mançürya hududunun 80 mil yakınına kadar İlerleyen müttefik kuvvetleri bugün üç Çinli komünisti esir etmişlerdir. Bu Çinlilerden ikisi aldıkları yaralar neticesinde ifade veremeden ölmüşlerse de üçüncülünü konuşturmak mümkün olmuştur. Bu (İnlinin verdiği malûmata göre, Çin kuvvetleri Kore İçlerine 15 mil İlerlemişler ve mevzi almışlardır.
Diğer taraftan Güney Kore askeri sözcüsü de İçlerine doğru iniştir.
Bıı haberler dlImemİBtlr.
Wonsan limanındaki tesisleri göz-' ileri geçiren Güney Koreliler şehrlıı müdafaası
plânları bulmuşlardır.
kamlar inekten çekin inektedirler.
20 hin Çinlinin Kore İlerlediklerini İddia et*
henüz resmen teyld e-
Içiıı hazırlanmış
Resmi hu hususta dıı malûmat
l(ı m ma-ver.
Mısır Millî Takımı dün Aııkaraya geldi
i
Dilil Ankuruyu gtdoıı .Mıcırlı futboh iihır hu\,
Ankara 25 rA.A ) — Cumartesi günü şçhrbnizde 19 Mayıs Stadyumunda Türk Genç Milli Takımı İle bir karşılaşma yapacak olan Mısır Genç Takımı, bugün saat 13.20 de bir Mıaır uçağı İle şehrimize gelmiş ve hava alanında Beden Terbfydmi, Futbol Federasyon* nu ve bölge ileri gelenleri tarafından karşılanmıştır.
23 kişiden mürekkep oL&n kafileye, Mısır Futbol
.ıhınııuhı kendilerini luırşıhyani arla beraber.
Federasyonu Başkanı Rifat Bey başkanlık etmektedir 17 futbolcudan 5 adedinin yaşı 2*1 ton ' fazladır. Futbolcular, Kahire, İskenderiye ve Port-Sait’ten seçil-miş olup çoğu ilk defa beynelmilel bir temasa katıl-maktadırlar. Mısırlılar takım kaptanı ve antrenörden maada beraberlerinde bir yan hakemi, bir spiker getirmişlerdir.
Hudut hâdisesi hakkında
Edirne Valisinin beyanatı
Dün saat 15 te hudut makamlarımız
bu mesele için Bulgarlarla görüştü
İÇİNDEKİLER
İKİNCİ
Mecburi muhacerete tâbi tutulan Bulgaristan Türklerinden mürekkep bir grup. Bulgaristarıda İstasyonlarda günlerce böyle bekliyorlar.
İstanbul, 25 (ANKA) — Dün hudutta Bul garlar tarafından müşterek hııdııt çeşmesinden bu alan iki erimizin, kah iare yaralanması hâdisesi hakkında malûmatına müracaat, ettiğimiz Edime Valisi Emin Akıncı bize bu hususta şu İzahatı vermiştir:
— Maalesef dün huılııt boyundaki müşterek çeşmeden su alan iki erimiz Bulgurlar tarafından Üzerlerine ateş açılmak suretiyle yaralanmışlardır. Yaralı erler derhal Edirne Memleket Haatahanealne yatırılmışlardır. Hudut makamları hıı müessif hâdise üzerine gereken tedbirleri almışlardır. Bugün saat 15 te hudut makamlarımız tarafından İstenen protokol. Bulvarlar tarafından kahııl edilmiştir. Ancak ben, bu protokolün bulunmadığım İçin konuşulan şeylerin mahiyeti hakkında bir şey sö.vllyccek durumda değilim. Mamafih protokolün, son yaralama hâdisesi İle İlgili olduğu pek tabiidir.
/Ancak askeri ııınkıınıhınn hâdise hakkında raporu henüz elime gelmediği İçin fazla bir şe> söyllyemiyeceğlm.
Milli Eğitim Bakanı, Üniversiteliler arasında
Millî Eftltlın Bakanı Tcvflk İleri, tUin saat 17 do Fen Fakültesi Konferans salonunda üniversiteli talebelerin dertlerini dinlemiş ve bir konuşma yapmıştır. Ayrıca Knr.etecllerlo de görüşen Bakan, sorulan suallere cevaplar vermiştir. Y ukarıdaki resimde, Tevflk İleri gençlere hitap ederken görülmektedir.
Bu husustaki haberimiz İkinci sablfededlr.
Büyük Millet Meclisi
1 kasımda açılıyor
Celâl Bayarın açış nutkuna siyasî çevreler büyük bir ehemmiyet atfediyorlar
15
Bnynr’ın
te Cumhurbaşkanı senelik açış n»ıl-başhyacaktır. Mil-şehrimize döıımek-Bayar’ın Cumhur-İle söyliyeceği bu çevreler büyük bir Devlet
Cumhurbaşkanının partiler arası münasebetlere teması vesilesiyle son günlerin iç politika bnkımından e. hemmlyetll hâdisesi olmakta devam eden İnönü ile mülakatı hakkında da umumî efkârı aydınlatacağı tahminler arasındadır. Bakanlıklar Devlet Başkamııın 1 kasım nutkuna esas olacak bilgileri not halinde hazırlayarak kendisine tııkdim etmişlerdir.
Birleşmiş Milletler teşkilâtının kuruluşu ve çalışma şekil
N. î.
ÜÇÜNCÜ Fıkra : atandasın gözü
Bediî Faik DÖRDÜNCÜ Madenciliğimizde hususi teşebbüsün yeri
Ömer Terzioğlu
3 EŞ î NCÎ
Talebeme mektuplar :
Okumak üzüntüsü
Reşad Nuri Darago
Köprülü, Bayramda Romaya gidiyor
Dışişleri Bakanı, Sforza ile
Akdeniz Paktı hakkında görüşmelerde bulunarak
Ankara, 25 (ANKA) — Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü bu ayın 29 unda Romaya hareket edecektir. Bakan. Rom ad a Dışişleri Bakanlan toplantısında bulunacak ve bu arada Atlantik Paktına dahil devletlerin Dışişlen Bakanlan ile de görüşecektir. Köprülünün. İtalyan Dışişleri Bakanı Kont Sforza ile de Atlantik Paktına mûvazi olarak kurulmasına çalışılar Akdeniz Paktı etrafında temaslarda bulunması tabii sayılmak-►adır.
i • r •
Yedek subaya bu devre alınacak
olan talebeler
Kamp yapmış olan ve ellerinde tam ehliyeti bulunan yüksek mektep mezunlan hu devreye kabul edilecekler
Ankara. 25 (Hususi muhabirimiz bildiriyor > — Yedek Subay Okuluna yalnız yüksek ehliyetlilerin alınması hususundaki karar üzerine binlerce Üniversiteli Milli Savunma Bakanlığına müracaat ederek yedek subayın kış devresine kabul edilmelerini temenni etmişlerdir.
Üniversiteli gençlere göre Milli Savunma Bakanlığı geçen sene kampların herhangi bir sınıfta yapılmasını kabul ettiğinden son sınıftan bir evel-ki sınıfta olan talebeler de fakültelerini ikmal ettikten sonra kampa girme şeklini imtihan bakımından daha uy. gun bulmuşlardır. Bu sene de üniversitelerden askerlik kamplarının kalkmış olması münasebetiyle Üniversiteden mezun olan gençler ancak tam ehliyetli durumda olanlarla denk bir duruma girmişler ve böylelikle Yedek Subaya giremiyecek bir hale gelmişlerdir.
Bakanlık gençlerin bu dileklerini dinlemiş fakat yüksek ehliyetli durumda olan üniversitelilerin yekûnu Yedek Subayın talebe istiabını karşıladığından kamp yapmamış ve tam ehliyetli durumda bulunan Üniversite mezunlarının dileklerini reddetmiştir.
Ankara 25 (ANKA) — B. M. M„ 9 uncu dönem 1 inci toplantı yılı çalışmalarına, önmüzdekl çarşamba günü sıuıt Celâl
kıınu müteakip letvekilleri de tedlrler. Celâl başkam sıfatı İlk nutka siyasi
ehemmiyet atfetmektedirler. Başmanının, hu münasebetle demokrasi yolundaki İnkişafların geniş bir hulâsasını j'aptıktnn sonra D.P. Hükümetinin millete vadettiği İşlerle önümüzdeki yıl başaracağı işlere temas edeceği tahmin olunmaktadır.
Bakanlar Kurulunun
dünkü toplantısı
Başbakan, rahatsızlığı münase-İletiyle toplantıda bulunamadı
Ankara, 25 (Huhuhİ muhabirimiz bildiriyor) — Buşbakan Adnan Menderes’in rahatMizlığı devam etmektedir. Bu yüzden Bakanlar Kurulunun bugünkü topluntiHina Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcım Samet Ağa-oğlu riyaset etmiştir.
Zannedildiğine göre, toplantıda D.P. Utlşari Kongresinde yapılan tenkld-Ivr ve izhar edilen temenniler bahis mevzuu edilmiş ve müatacelen halli gereken husnalar karara bağlanmıştır. Bakanlar Kurulu, Adnan Menderes iyileşir İyileşmez sürekli toplaçtılar yapacaktır. Bu görüşmelerde ha-hla oıevzıiu olacak meselelerin başında îptişarl Kongcre müzakereleri gelecektir.
Söylendiğine göre, Bakanlıklar bu kongrede kendilerini alâkadar eden I şikâyetler üzerinde durarak tedafüi I mahiyette raporlar hazırlamakla meş güldürler.
I w
— Bizde telif haltları neye tâbi?
— Tabilere.'..
Sayfa 2
Y E N T İSTANBUL
26 Ekim 1PJ50
Günün konulan |
şehir haberleri
başka biraz aşağıda an. İhtisas or^anizaayonla-
BÜTÜN medenî dünya, temelleri 1945 senesinde hazırlanan vo nihayet aradan geçen beş sene İçinde hayU daJ budak salan ^Birleşmiş Milletler” teşkilâtının kuruluş yıldönümünü çeşitli toplantılarla y&dedlyor-lıır. Bizde (lo Üniversite ve Muallimler Birliği bu hususta rehberlik ct-Tnektodlrirr.
Artık bir isim haline gelen ‘'Birleşmiş MUtatiaTln çok karışık olan organizasyonu başlıca şu hedeflere nlaşmağı düşünüyor: 1) Milletlerarası sulhu, icap ederse en müessir kollektif tedbirlerle korumak; 2) Mtl-letlerarasmda müsavat temeline dayanan dostluk münasebetleri kurmak; 3) İktisadi vc İçtimaî meselelerde İşbirliği yapmak; 4) Dünya aulbıınn koruyacak milletler İçin birleştirici bir “merkez” olmak.
Bu hedeflerin gerçekleşmesi İçin vücuda getirilen organizasyonlar şunlardır:
1 — Vmıımf meclis;
Bu meclis, “Birleşmiş Milletler” c dahîl bütün milletlerin mümessillerinden teşekkül eden hakiki bir “forum” dur. Her millet, burada mümessili vaaıtaslyie sesini yükseltebilir. Dünyanın emnJyeti, yeni âza seçlınî, vesayet İşleri, bütçe gibi meselelerde 2-3, diğer meselelerde ekseriyet esası Üzerine rey verilir.
Z — Güvenlik medisl;
“Birleşmiş MBtaUer’in iki çeşit âzası vardır. Bunlardan beşi (Eus.va. çin. Amerika, Fransa, İngiltere) daimi âzs, diğerleri ber iki senede bir seçilen altı âzadır. Kararlar, dııhnî a ? in ı surm da kal-d ması şar fiyle yed i rey Be verilir. Meclis, daimi olarak faaliyette bulunmaktadır.
g — İktisadi ve içtimai meclis;
Minetlerarası iktisadi ve sosyal problemler için toplantılar ve konferanslar hazırlamak bu meclisin i-şidir. Bundan latncağmuz ı ..
nndan gelen raporları düzenlemek de bu meclise verilen vazifeler arasındadır. En az yılda İki defa toplanır ve “umumî meclisi” aydınlatır. •»
4 — Vesayet medisi;
Dünyamızda kendi kendini İdare etmeyen İnsanların mecmuu 200 milyon olarak fobinin edilmektedir. Bu İnsanların idaresine alt vesayet İşleriyle bu meclis meşgul olacaktır.
5 — Mlîletlerarası adalet meclisi: ^Birleşmiş MUleUer^e herhangi bîr sebeple âza olmayan milletlere de açık olan bu meclis, milletlerarası hukuki İhtilâfları de alır.
6 — Sekreterlik;
•*Btrieşmlş Milletler" teşkilâtının en ağır İşlerle yüklü, en faal bürosu. Sekreterlik'tİr. Zikrettiğimiz ve etmediğimiz bütün bn teşekküllerin idaresiyle, teknik taraflariyle meşgul olur.
“Birleşmiş Miüetler’Tn bu “meclis”-leri yanında bir de “JhtFsasiaştmlmış müesseseler^ vardır. Bu müessese-lertn bir kısmı, ‘'Birleşmiş Milletler” şartı m n kabul edildiği 1946 senesinde. bir kısmı müteakip senelerde vücuda getirilmiştir. Hemen hepsi, isimlerindeki kelimelerin ilk harflerinden yapılmış, remzi adlarla tanınır. E-ğer ^Birleşmiş MfiletleF*, zamanla “Milletler MecUsfnîn âkıbetine uğramazsa —ki uğramaması için birçok sebepler ve şartlar hazır bulunuyor— ve artık ruUleUerara&ı mahiyet kazanmış, fakat bazı septik muharrirlerin lstâhzatarnuı mfırtır kalmış olan bu remzi isimler, müstakbel birleşmiş dünya tarihine altın harflerle hakkedil erektir.
İhtisas meri bilerinin dördü 1946 d an beri faaliyette bulunuyor. Bunları teşkilât adlarını teşkil eden fran-aızea kelimelerin İlk harfleri ile ve anıl iskııtarinin yalnız ttirkçelerini .yararak zikredeceğim:
1 — MiHetleraram emek teşkilâtı (O1T);
2 — Mîlletlerarası gıda temini ve ziraat teşkilâtı (FAO);
3 — Birleşmiş Milletler terbiye, Ulm ve kültür teşkilâta (UNESCO);
4 — Milletlerarası sivil havacılık liftti (OACI);
1947 de bu dört ihtisas organizasyonuna î
5 — Kalkmma seliçme için mlOetlerarası banka,
6 — MiUetleraraffl para fond*u
Adlı iki ekonomik teşkilât ilâve edilmiştir. Bunlar için henüz remzi bir işaret kulLanılma-maktadır. 1948 de î
7 — Dtlnya porta WrH£1 CUPU);
8 — Dünya sağlık teşkilâtı (OldSl;
9 — Mülteciler için nılüeüerarası teşkilât (O1R);
A
UTa»
çalışma şekli
Yazan : N. 1.
[)
ile artan bu hususî organizasyonlara 1949 da
10 — Milletlerarası telekomünikasyon birliği (UTT)
Katılmış bulunuyor. 1960 için henüz tasavvur halinde bulunan (Deniz Nakliyatı İçin Hükûmet-lerarası Teşlülât : LMCO), (Ticaret İçin Birleşmiş Milletler Teşkilâtı : OİC), (Milletlerarası Meteorolojik Teşkilât : OMT de gerçekleşirse bu on üç organizasyon, 26 haziran 1946 da doğan “Birleşmiş Milletler” in muhtelif dairelerini temsil edecektir.
ÇöyJe bSyie be* yaşına Rirnal» olan “Biricimi# M fil etler' İn lıe^lncj kuruluş bayramını biiıüıı medenî mili etler gibi ktrtJayan ve kutlamadı da gereken Türklyede zerde kendi ravlre mizden, gerek dünya bakımından bir ımıha*M*be yapmak İmkânsız değildir. İlk kuruluruna memleketini İzin de şevkle katıldığı “Birleşmiş Milletler” organizasyonu, beş yaşma girerken aktif sahi fecinde neler bulunduruyor t “Birleşmiş Milletler” Sekreterliği, l>u tııalüı hemen bütün halk, lar tarafından sorulmtamu arzu ettiği için cevabını hazırlamış, bu cevap bir rapor halinde çoğaltılarak dünyanın ber tarafına yollanmıştır. Bu rapora göre beş sene içinde “Birleşmiş Milletler”, biri siyasi salında, diğeri geri kalan sahalarda olmak ü-zere birçok ümit verici İşler göruıüç ve kendisini tanıtmıştır. Bunlardan bahseünek pek lüzumlu değildir. E-sasen, son beş yılın günlük milletlerarası «iya» ve iktisadi hadiseleri, bizi yeteslyo bunlardan haberdar kılınış bulunuyor, isterseniz raporuo haklı bir iftiharla balısettiğl meselelerin yalnız Filistin. Keşmir. Berlin. Endonezya, Yunanistan. Suriye, İran. Koreden ibaret başlıklarını zikredelim, “Birleşmiş Milletler”, bütün bu İhtilâftı problemleri *ulb ve anlaşma yolu İle hallettiğini İddia etmektedir. Burılarnı sonuncusunun birden-Hre silâha sarılmayı gerektirdiğini biliyoruz. Şimdi hıı silâh bir tarafa bırakılacak ve dâva yine sulh perisi olan “Birleşmiş Milletier”e bırakılacak mı? önümüzdeki haftaların veya ayların hâdiseleri, bu sualin cevabını verecektir. Mamafih ele alınan silâh, İçinde Türk askerinin de bulunduğu “Birleşmiş Milletler” silâhı olduğuna göre “Birleşmiş Milletleri* •-Jj “Ehremen“e karşı zateo aksiyon sahasına girmiş bulunuyor demektir.
‘'Birleşmiş Mİ II e tl er” bayramını 1950 de kutlarken kaydedilmeğe değer bir nokta da. şimdiye kadar bu kutlamağa iştirak eden Rusya ve peyki devi etlerin durumudur. Bu (e-ne, bu iştirakin mahiyetini belirtecek kati bir şene olacaktır. Bununla beraber “Bf/Ieşffılş Mnfetier”ln edebiyatını yapan siyasi muharrirler, ar* tık samimi olmaklığımızı. “Hürmüz” ile “Ehremen“in yanyana aynı bayramı kutiadamayacaklarını yazmaktadırlar.
Nihayet “BlrtaMnlş Mîlletler Bay-ranu”m yaş>yacak Türk!yerle üzerinde durulacak mühim nokta, bu muazzam ve vâdedicf teşkilâtın faydalarından ne nispette faydalandığımız meselesidir. Meselâ ^Blrieşmiş M illetler raporu“nun 17 uci aahifesiude 1948 senesinde staj için bun» yardımı gören memleketler arasında Haiti ve Arnavutluk...ların bile adı görülürken Türkiye ismine rastlaamaruasma ne dersiniz? Hulâsa “Birleşmiş Mfl-lettari’in teşkilâtına ne veriyoruz, ne alıyoruz? Bayram günlerinde bn verip almanın muhasebesini yapmak, bayramın mânasını bir kat daha arttıracak, milli bütçemizden giden paraya karşılık veya ondan daha az. daha çok ne gibi faydalar elde ettiğimizi halkın şuuruna ulaştıracaktır.
Hayvanlara tatbik edilen tüberkülin aşısı
İstanbul Belediyesi Veteriner Müdürlüğü Ağustos ayında tüberkülin aşısı tatbik etmiş ve süt veren hayvanların yüzde kırkmda müspet reaksiyon bulmuştur. Fakat klinik mu-ayenelerinde hayvanların memelerinde herhangi bir âfet görmemiş ve sütleri bakteriyoloji lâboratu varma göndererek yaptığı nükrotfeopik muayene ve kobay teUcıhında basil ve hastalık bulmamış olduğunu raporla VaU ve Belediye Reisine bildirmiştir.
Şehir köşesi
Hakkı Necip vefat etti
Eski sahne artistlerinden Hakkı Necibin evvelki gün Fatihteki evinde da( olarak vefat ettiğini teessürle öğrendik. Merhum, sahneye, Meşrutiyetten evvel intisap etmiş, Minsk* yan kumpanyasında dram oynayarak dikkati üzerine çekmeye muvaffak olmuştu. Meşrutiyetten sonra-, kendisini, “/•-tanbnl Opereti,, nde görüyoruz. Bir dram sanatkârı olduğu halde, Hakla Necip operetle büyük komik rollerinde teferrüt etmiş, bu sahnede bir varlık haline gelmişti.
Merhum, gayet iyi karagöz de oynatırdı.
Son günilne kadar, bu sahne emektarı, tiyatroyu terkdmiş değildi- Şehir Tiyatrosunda ve-eifcdardı, muhtelif piyeslerde ekseriya göze çarpmayan küçük kompozisyon rollerine çı-kar, fakat anlayışlı seyircilerin dikkatim çekerek takdirler toplardı-
188} senesinde fstanbulda doymuş olan merhumun cenazesi bugün kaldırılacak, cenaze namazı, öğle vakti Eyüp-sultanda kılınarak oraya defnedilecektir.
Toprağı bol olsun.
BÎR İSTANBULLU
il
Me en fazîa başarı gösteren fotoğrafçı geldi
Korede en fazla muvaffak olan gazete fotoğrafçısı ve 1950 Amerika fotoğraf birincisi Mr. Duncan dün Koreden şehrimize gelmiştir. Mr. Duncan kendiriyle konuşan gazetecilere demiştir ki:
”— Koredekl gazetecilerin en şanslım muhakkak ki, bendim. Bir aralık öldüğüm rivayeti çıkmış, halbuki yaralanmadım bile. Koreye giden ilk harp fotoğrafçısı ben olduğum için diğerlerinden fazla muvaffak oldum.”
Türkiyeyi (kinci vatanı addettiğini, bunun İçin Koreden memleketine dönerken bir hafta kalmak üzere şehrimize uğradığını söyllyen Amerikanın fotoğraf birincisi demiştir kİ:
ı(H8 yılında “Life” için Türk -Rus ve Türk - Bulgar hududunda resimler çekmek üzere memleketinize gelmiştim. O zamanlar Türkiyeye ne İktisadi ve ne de askeri yardım haşlamamıştz Buna rağmen müracaat ettiğim Türk resmi makamları beni çalışmalarımda tamamen serbest bıraktılar, sadece emniyet tedbirleri bakımından mahzurlu olan bölgelerin resimlerini çekmememi rica ettiler. Bu muamele tarzı beni fevkalâde mütehaasta etti. Bütün tanıdığım Türklerde mert bir erkek karakteri buldum. Gösteriş meraklısı safsatacılara, İki yüzlülere hiç rastlamadım. İşte bunun için Türk-leri seriyorum ve Türkiyeyi ikinci vatanım addediyorum-”
• ■ ■ "W p
Viyanalı bir profesör geldi
Viyana Veteriner Bakteriyoloji Enstllüsü Müdürü Prof. Franz Ger-lach, Pendik Bakteriyoloji Enstitü-sünde mütehassıs olarak çalışmak için şehrimize gelmiş bulunmaktadır. Profesör. 1933 yılında da bir kere daha memleketimize gelmişti
Veteriner Bakteriyolojisi üzerinde beynelmilel çalışmaları ile şöhret bulmuş profesör aynı zamanda kanser üzerinde de çalışmaktadır. Şimdilik bir senelik mukavele İle mesaisine başlamıştır.
Alman Başkonsolosu, Valiyi . ziyaret etti
Dün sabah yeni tâyin olunan Alman Başkonsolosu Vali ve Belediye Reisini ziyaret etmiştir. Bundan başka İngiliz Okulları Cemiyeti Reisi de Valiyi ziyaret ederek cemiyetin lûû üncü yıldönümü münasebetiyle yapılacak olan törene davet etmiştir.
Ayrıca bir basın toplantın yapan Bakan, muhtelif mevzularda izahat talebelerle zayıf okutulmasının
verdi. İlk tedrisatta çalışkan talebelerin, ayrı sınıflarda düşünüldüğünü söyledi
İleri, salo-
Milü Eğitim Bakam Tevfik dün Fen Fakültesi Konferans nunda üniversite talebelerinin dertlerini dinlemiş ve »anılan suallere cevaplar vermiştir. Bu arada talebeler, Edebiyat Fakültesi mezunlarının neden öğretmen otamadıklarını ve Teknik Okul talebelerimi! neden pratik iş ve staj yapamadıklarını sormuşlar ve buraların arttırılmasını istemişlerdir. Bakan bu sualleri cevaplandırarak talebeleri tatmin etmeye çalışmıştır.
Bilâhare gençlere hitap eden Tev-
5 kişilik bir Amerikan tıp heyeti memleketimize geliyor
SağlıJ( Bakanlığının davetiyle 9 ka. sunda memleketimize 5 kişilik bir Amerikan doktor heyeti gelecektir. Dünya tıp âleminde tanınmış birer şahsiyet olan bu doktorlar Türkiye-de bulundukları müddet zarfında bil. hassa beyin cerrahisi etrafında konferans verecek ve ameliyat yapacaklardır.
Bunun İçin İstanbul ve Ankara Tıp Fakültelerinde gereken hazırlıklar ikmal edilmiştir.
Denizden İskenderun yolculuğa 3 güne iniyor
İskenderun hattında kış tarifesinin tatbikına aralık ayında ballanacak, tır.
İzmir, Antalya, Iskenderuna uğradıktan sonra Hayfaya kadar uzanacak olan bu hattın ilk postasını Tarsus vapuru yapacak ve ondan sonra Adana, İstanbul vapurları tahsis edilecektir
Bu suretle İstanbul • İskenderun arasındaki yolculuk müddeti 3 güne inmiş olacak ve gemiler dönüş seferinde Finike vs Alanyaya da uğrayacaklardır.
Iskenderuna İlâve şilep postası
İskenderun hattında fazla nakliyatı dolay »siy ta ilâve btr postası tahrik edilmesine karar verilmiştir.
yük şilep
Hindistandan çay geldi
Tekel İdaresinin Hindistan ve Kalkûtadan doğrudan doğruya mubayaa edildiği çaylardan 400 tonluk bir parti dün gelmiştir. t
Son derece nefis ve kokulu olan bu çaylar doğrudan doğruya borsa-lardan ve müstahsilden mubayaa edilmiştir.
Karadeniz hattında gemilerin uğramıyacağı iskeleler
Karadeniz hattında ktş tarifesinin tatbikına yakında başlanacaktır. Ge-milerin yolcusu az olan Aîkavl ve Ardeşen iskelelerine uğramamasına karar verilmiştir.
Süreyya İlmen, sinemasını Darüşşafakaya terkeHi
Kadıköydeki Süreyyapaşa Sinemasının Darüşşafakaya vakfedilmedi münasebetiyle dün saat 13.30 da Beyoğlu Ses Tiyatrosu binasında takrir muamelesi yapılmış ve İstanbul eski milletvekili Süreyya llmen’e ait bulunan sinema bütün müştcmilâtiyle Darüşşafaka Lisesine devredilmiştir.
Takrir muamelesinde şahit olarak Milli Eğitim Bakanı Tevfik Heri, Beyoğlu Kaymakamı Ahmet Akbll, Dr. M. Kemal öke, Darüşşafalca Müdürü Esat Uraz ve Süreyya İlmenin avukatları hazır bulunmuşlardır.
SEVİN ARIK AN
Oe
CENAP KANDEMİROĞLU Nişanlandılar «4 - X - 19M
yapmış-
Hk İleri veciz bir konuşma tîT.
Ayrıca, gazetecilerle de lantı yapan Mili! Eğitim hanın mensuplan tarafından sorutan suallen şu şekilde cevaplandırmıştır:
— Üniversite büdcerinde hür indirme yapılmaaı düşünülüyor mu ?
“— Bütçeler hazırlanırken umumi ve mühim İhtiyaçlar gözönünde bulundurulur.
D-P. Hükümeti bütçede tasarruf e-aanm birinci plânda ele ahmştır. Bunun İçin bazı fuzuli masraflar üzerinde kısıntı yapılacaktır.
Ayrıca» ük tedrisatta çalışkan talebelerle zayıf talebeleri ayn ayn sınıflarda okutmayı düşünüyoruz.
Gençlik dâvasını, Demokrat Parti Hükümeti mühim hir memleket dâvası olarak eta almıştır. Bu mevzu üzerinde hassasiyetle duracağız.
Öğretmenler için yeni hır nakil talimatnamesi hazırlıyomz Eöylecs ötretmenler âdilâne bir şekilde ve haklsn yenmeden vazife görebileceklerdir.,,
Ziya Gökalp ihtifali
Büyük Türk mütefekkiri Ziya GOk-alp'ın 26 neı ölüm yıldönümü münasebetiyle, Muallimler Birliğinin Rüs-ternpaşa Medresesinde dün bir ihtifal yapılmıştır.
Merhumun dostlan ve hayranlan İle kalabalık bir gençlik kütlesinin bulunduğu toplantıda Edebiyat Öğretmeni Ali Nüzbet, Gökalp'm hayatını anlatmış hatıralar nakletmiş, Silivri Kaymakamı Osman Tolga, iktisadi ve Siyasi fikirlerini açıklamış nihayet İstanbul Ünîveruüeui Profesörlerinden Ziyaeddin Fahri Fındık-oğlu. Gökalp'in İçtimai cephesin.) ilim adamı göziyle belirtmiş, sosyolojimizde tuttuğu yeri göstermiştir.
Hatiplerin “Büyük adamH diye vasıflandırdı klan Gökalp’tan şiirler okunarak toplantıya son verilmiştir.
Israilli piyanisfin konserinden göçmenler için on bin lira temin edildi
Memleketimizde bulunan İsrailli ka din piyano virtüözü pnina Satonan dün Fark Otelde gazetecilerle bir hasbihaJ yaparak Türkiyeyi çok sev. dlglnl, bundan sonra memleketimize her yıl geleceğini hildlrmiş, balkın müzik kültürünü övmüş ve bilhassa talebe dinleyicilerden gördüğü sıcak alâkadan dolayı mütehassis olduğunu söylemiştir.
öğrendiğimize göre Pnina Salz-man’ın Ankarada Bulgaristandan gelen Türk muhacirteri menfaatine verdiği konserden 10.000 lira hasılat elde edilmiştir.
Tekelin Ortaköyde yaptıracağı modern bakımevi
Tekelin Ortaköyde yaptıracağı modern tütün bakımevi binasının ihalesi bugünlerde yapılacaktır.
Denizyollarının kömür deposu olarak kullandığı yanık karakol binasının arsasında inşa edilecek olan bu bakımevi en modem tesisatı ihtiva eden tütün müessesesi olacak ve büyük tonajda gemiler önüne yana-şahileoekür.
ÖLÜM
Şair AhdüLhak Hâmidin, Kazasker Abdullah Şaklr Efendinin torunu, eski elçi Emin Yenlçay ve HlmMe Yenlçaym kızı, Fâhtr, Şakir ve Tank Emin, Hafide Çora ve Zehra Kür-remln kardeşleri, Radlfe özsoyun annesi ve Fahir özaoyun Irayın validesi, İdris Çora ve Bedri Kürremin baldızları
MEHLİKA YENİÇAY
24-X-1950 salı akşamı Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi, bugün Kadıköydekl evinden kaldırılarak, öğle namazı Oarnan-ağa camiinde kılındıktan sonra Ka-racaahmetteki aile kabrine defnedilecektir. Allah rahmet eyledin.
Ailesi
’MCAO” toplantıları devam ediyor
Toplantıya İştirak eden delegeler İçin bir İzmir seyahati tertip edildi
t C. A. O. Milletlerarası Sivil Havacılık Teşkilâtı Yıldız Sarayı Şal e Köşkünde toplantılarına devam etmektedir.
Hava meydanları ve yer tesisleri (AGA) komitesinin ikinci çalışma grupu, Mısır delegesinin başkanlığı altında toplanmış ve milletlerarası meydanlarda, aydınlatma ve işaretleme işlerini görüştükten sonra bunların. f C-A-O tavsiyelerine göre yapılmalarına karar vermiştir.
Bu meyan d a. Yeşilköy Hava meydanında, gece uçuşları ve kapalı havalarda uçuş kolaylıklarım temin e-decek âletlerin kullanılması hususu kararlaştınlmışUr.
Şimdiye kadar elde edilen malûmatlara nazaran, Yeşilköy Hava meydanının inşaatı biter bitmez çift katlı B377 • Stratocruiser uçakları Londra . lsUabul arasında seferler^ başlı yacak tır.
Ayrıca TUrkiyenln Mısır Büyükelçisi Amin Fuat Bey İstanbulda yapılmakta otan İkinci Ortaşark LCJLO. toplantısı münasebetiyle evvelki gün akşamı Mısır Sefaretinde Türk ve Mısır delegelerine bir kokteylparti vermiştir.
î. C. A. O. Milletlerarası Shd] Havacılık Teşkilâtı Kongresine iştirak eden deelgelere memleketimizi tanıtmak maksadiyle bir İzmir seyahati tertip edilmiştir. Bu hususta Havayolları umum müdür yardımcısı Hiza Çerçd şu izahatı vermiştir:
**— îzmirde alâkalı makamlarla temaslarda bulunarak seyahat programını tesbit ettim. Bu programa göre cumartesi günü İskenderun va-puriyle hareket edilecek ve pazar günü İzmtre varılacaktır. Pazartesi a&bahı Bergamaya gidilecek ve harabeler gezildikten sonra akşam avdet olunacaktır. Salı günü öğle üzeri Iz-mirden aynlmacak ve Istanbula dönülecektir. Dönüşte derhal çalışmalara devam olunacaktır. Toplantıların 7 kasımda sona ereceğini ümit etmekteyim.,.
i Ih*
Hindistan Sivil Havacrbk Umum Müdürünün basın toplantısı
t C A. O, Milletlerarası Sivil Havacılık Kongresi münasebetiyle şehrimizde bulunan Hinndlstan Sivil Havacılık Umum Müdürü Mr, BhaTla, Hindistan Elçisi Mr. Sha’nın da iştirak ettiği bir basın toplantısı yapmıştır.
Mr. BhaJla Atatürkü ve Türk inkılabı ru övdükten sonra Hindistan havacılığı hakkında fu İzahatı vermiştir:
”— bugün Hindistan ile Türkiye arasındaki mesafe zaman bakımından çok kısalmtştır. Yarım günde Türkiyeden Hîndistana gitmek mümkündür. Samimiyetle inanıyorum ki, kısa bir müddet sonra İki memleket arasında bir hava servisi kurulacak ve böylece Türk - Hini münasebetleri gelişmek imkânmj bulacaktır. Bu hususta bazı teknik müşkülât mevcuttur; fakat isteksizlik yoktur.
Hjndistanda yabancı memleketlere uçuş yapan 7 bava servisi vardır. Bu servislerde Constelation, Sky master ve Vicking uçaktan kullanılır Batıda Kahire, Roma ve Cenevre üzerinden Londraya haftada 4 servis vardır. Afrıkaya da servislerimiz vardır.
Dahilî hatlara gelince:
Aralarında hava serriri olan şehirler arasında gönderilen mektuplar, tazla ücret alınmaksızın tayyare postası He nakledilir. Böylece gönderilen bir mektubun cevabını 36 saat zarfında almak mümkündür. Senede 175.000 ton mektup taşımaktayız.
Bugün Hindlstanda mevcut otan 9 uçuş öğretme klübü halka tayyare kullanmasını öğretmektedir.
Bu rakamlar, ilerde başarmak istediğimiz İşlere nazaran çok az bir yekûn tutmakta ve bizi tatmin etmemektedir
Bundan sonra Hint Elçisi Sha gazetecilerin Keşmir meselesi hakkında izahat İstemesi üzerine “Keşmir meselesine dair şimdiye kadar konuşmamamın sebebi kaçınmak değil fakat Tttrklyede yabancı bir aleyhine beyanat vermeyi memdir,. demiş ve Keşmir
hakkmda etraflı malûmat vermiştir.
devlet tateme-ihtilâfı
SPOR
(| M I • » 4
Millî Takımımız I s r a i 1 e' bugün gidiyor
28 ekim cumartesi günü Telavtv-de yapılacak olan Türk . İsrail millî maçına İştirak edecek olan MIHI Takım futbolcularımız bu sabah hususî bir İsrail uçagiyta Telaviv’e hareket edecektir.
Israü Milli Takımına karşı çıkacak olan Milli Futbol Takımımız şu oyun, culardan müteşekkildir:
Beşik taftan: Hüseyin Saygun, Şevket yorulmaz.
Gatatasaraydan: Gündüz Kıbç, Necml Erdogdu, Bülent Eken. Reha Eken.
Fenerhahçeden: Müzdat Yetkiner, SaJAhaddin Torkoi, Mehmet Ali Han, Kâmil Ekin, Halit D erin gör.
Vefadan: Şükrü Ersoy, Galip Haktanır.
Ankara Demi rapordan: Abdülka-dlr Arun. İskender Akpınar.
Emniyetten: İbrahim Sumru, Muammer.
Ankara Kaya Gücünden: Refik Kesklner.
Takım kaptanlığını Galata saraydan Gündüz Kılıç yapacaktır.
— ■ M ■
• t I
Genç Milli Takımımız Ankaraya gitti
Bu cumartesi günü Ankarada Muur Genç Milli Takımı ile karşılaşacak otan Genç Millî Takımımız dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmiştir.
Giden futbolcular şunlardır:
Galatasaraydan Muzaffer Tokaç, Turgay Şeren, Naci özkaya;
Beşik» aştan; Fahreddin Cansavtr, Kâmil Üzülme. Cihat Yetiş.
Fenerhahçeden; Erol Keskin, Lef-ter Küçükandonvadta,
Vefadan; Rahmi Demlröa, İMDı îlg&z, trfendiyar Açıkaöz.
Adaletten; Bülent Esel, Fahri Gtt-zey.
Emniyetten; Mehmet Sezgicl Harp Okulundan; Mustafa Ertan.
Genç Milli Tabun kaptanlığını da Gala tasa raydan Muzaffer Tokaç yapacaktır.
Fr a n s a .7 û rkİ y • millî m
10 aralıkta yapılacak
Fransa ile Türkiye arasındaki (B) milli takınılan maçı 10 aralık tarihinde İstanbulda yapı bıraktır
Fransa Milli Takımı 5 aralık sah günü şehrimizde olacaktır.
Bu haftaki maçlar tehir edildi
Milli maçların yapılmam dolavıMy-le bu haftaki birinci küme Hk maç. lan tehir edilmiştir. Tehir edilen Uk maçlan yerine mim takıma giden oyunculardan başka takımla Beşiktaş, Ga!ataj?aray, Fener ve Vefa ta-i nnlan aralarında ‘“Göçmen Kupam,, turnuvası tertiplenmiştir.
| SANAT HABERLERİ
konser’eıe baş'ıyor
30 ekim pazartesi günü, İstanbul Konscnatuvan mevsim konserlerine bağlıyacaktır. İlk olarak, Bactu Brahms ve lâszt'in eserlerinden bir orkestra konseri verilecektir. Cemal Reşid Rey*İn idaresinde verilecek konsere, solist olarak genç viyolonist Ham it Al açalı oğlu iştirak edecektir.
YENİ İSTANBUL
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL. NEŞRİYAT LfMİTED ŞİRKETİ
Müdürü: Kemal ti. 6ABLJLCA
Yazı İşlerini Hilen idare eden meaul müdür:
Sacld ÖGET
Neşredümiyen yaalar iade edilmez.
Basıklığı yer :
VENt İSTANBUL MATBAACI GIK UM î YED ŞİRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
45
m
Meral telefonu kapadı ve düşündü. Yanına yaklaşan ve •‘Kim?*’ diye soran Ferhadın yüzüne dalgın gözlerle bakarak cevap verdi:
— Ferıha.
— Gelmiş demek
Sam İme verdi© sözü hatırlayan Meral, Ferihayı hemen görmek arzusunun uyandırdığı hayaller arasında mınldandı:
— Gelmiş.
Ferhadın yüzüne bakamadı. Onun İçinden geçtiğini tahmin ettiği fena kelimeyi ağzından duymak istemediği için salonun kapısına doğru yürüdIL Bir koltukta ayak ayak üstüne atmış, gazetesini okuyan bahasına yangözier-le baktıktan sonra, dışarı çıktı. Koridorda sığır ağır yürüdü, yatak odasına girdi ve kapıyı kapadı. Işığı yaktıktan sonra, perdeyi indirmek için pencereye gittiği zaman, gecenin bu saatinde gürültüsü artan caddenin ara sokaklara ve bu apartmana kadar gelen sesleri arasında, Parise benz^-yen büyük hir şehir hayali, sonra çok defa bu hayale yapışan ve zihnine nereden dadandığını bir türlü anlamadığı İki garip kelime belirdi : Buva-Mödon fBota-Medon?) Paıüii... Daha sonra, çak «ak sak hecelerini andıran bir ses. Fa
T7TT
kat alkış değil. Daha ziyade, hareket etmek üzere bulunan bir trende vagonların acele kapanan dış kapılarınm çıkardığı tok ve net gürültüye benzer bir ses. Şak-şak-şak. Buva-Mödon.M Pariili... Şak-şak-şak.,
, Odanın ortasında bir an durdu. Nedir bu Buva^Mödon? Neden Parlsi düşündüğü zamanlar. hattâ hazan hiç düşünmediği ve bek- , lemediğl anlarda, apartmanın merdivenlerini inerken.blr otobüste yer bulup oturur oturmaz, ( çok defa da banyoda uzandığı zaman/ ne ifade ettiğini bilmediği bu İki kelime ona musallat oluyordu? Buva, Bois olacak. Orman. Paris dvannda bir Mcdon var galiba. Bois yahut Bas-Medon. Böyle bir şeyler tşitmlştl gibi. Fakat kimden duydu bunu? Annesinin ve babasının o bitip tükenmez Paris hikâyelerinde sık sık tekrarlanmış olsaydı hatırlayacaktı. Değil. Btr romandan hatırında kalmış belki. Fakat o vagon kapısının acele kapanmasına benzeyen ses, daha ziyade bir rüya hâtırasına benziyordu. Şimdi yok. Anyor. Buva-Mödon... Faril.., Şak, şak... Hayır, benzetemiyor. Böy- ( 1e degı) o ses.
Odasına bir göz attı. Karmakarışık. Gar-drobun kapısı açık. Yerde hir teki görünmeyen ve ilk bakışta beyaz bir kedi yavrusuna benzeyen soketi. Divanın üstünde şapka kutusu, kapağı kopmuş eski bir Confidenoes, ya^ ı nında, gündüz Samimin randevusuna geç kalmamak için üstünden acele çıkarıp attığı ev elbisesi, divanın baş Larafmda ve yerde, ber birinden beşer onar sayfa okunmuş, sayfala- ' ranın hepsi açılmamış romanlar. Yatagmm üstünde de bir yığın fey...
Bakamadı ve , hir koltuğa oturdu. “Seni
220
5TL
• s m
acele görmeliyim. Tann otele gel. Anlatacak nelerim var. İhmal etme. Parise beraber gideceğiz” dedi Fertha telefonda. Pariae.^ Beraber. M Şaklr Bey meselesi olacak... Onu görmüş demek Partate— Birdenbire, ne chocl Samim. Tuhaf. Onun da yüzü m keder canh şimdi. Sanki burada, her şeyi seziyor. Park OteOe inmişler. Belki Şaklr Bey de geldi İstanbula beraber. Ferihanın sesinde, onun çok raes’ut ve neşeli anlarına mahsus parlak incelik vardı. Paris, oh... Zihninde bir uğultu. İşıklar savruluyor. Sonra bu oda. Ayağının biraz ötesinde eskj iskarpininin bir teki yan yatmış. Santim diyor ki... Hayır. Of... Ne yapmalı şimdi? Keskin bir korna aort duvarları filân kesip içeriye girdi ve uzaklaştı. Ben seriyor muyum bu adamı ?.w Tuhaf, “Bu adam”. Çünkü Feılhaya Samimden bahsederken, onun gözlerinde küçümsemeye benzer bir bakış gördüğü için, gururunu "Bu adam" söziyta kurtarmak istemişti bir kaç defa. Seviyorsam niçin Ferihaya gitmek istiyorum, sevmiyoraam niçin onu düşünüyorum? Yüzü bu kadar canlı. Eski mesele. Hayır, çirkin, “Bu adam” değil o. Fakat “Safnlnıclğun” mi? O da değil. Nedir? “Parise beraber gideceğiz^.” Yalancıdır fakat bu Fertha. Parla... Buva-Mödon... FariliI... Şak-şak-şak^
Btrdenbire ayağa kalktı. Büyük bir hareket İhtiyacı. Meselâ hir samba? Hayır. Yürümek istiyor, sadece, yürümek. Ferihaya telefon etse ve hemen gitse? "orgundur kız. (Kız! A-ğız alışkanlığı). Hem Eambn. Bamlnu. Biraz . çarptı galiba alkol bent Ne içti ra? tkl ver-mut-votka Santimle. Yemekte de bir kadeh şarap. Çok mu? Alışık değîHm İçkiye. Ah, hu
221
ran
’-eVTT
(İ t >
a u
J* >I»4
oda... Bir davransam ve toplasam mı?
Hizmetçiyi çağırmaya düşündü. Mutfakta meşguldü şündl o. Toplamalı değil, şu kanşık-hğj ortadan kaldırmak. Gözüm görmesin.
Yürüdü, yatağın ve divanın üstünde ne varaa hepsini tortop edip gardrobun alt gözüne soktu, ayaglyle soketinl ve eski İskarpinlerini divanm altına itti, arara üstüne u-zandı ve ellerini başınm altına koydu. Fert* hayı görmeliydi. Şaktrden bir teklif gelirdi farzedehm. “Getain, diyor, Parise, her şey benden”. Babamı kandırmak kolay. Ferhat kudurur. Onu bırak. Boş ver. Kalır Samim.
Saırrirranram... Benim nem o? Benim een nemsin ey dilber! Ey dilber, başım dönüyor, iki kadehten fazlası fazla bana. Hiçbir şey düşünemiyorum. Ben bu muyum? Degjlim- içimde btr sürü ~ben”ler kaynaşıyor. Kendimi hangisine bağlayacağımı şaşırıyorum. Samimin “ikinci*' dediğinden çok fazla: îkinel, üçüncü, beştnel, beş yüzüncü, o kadar kalabalığım- Fakat bunların çoğu, şimdi, İkinciye mensup gi-bt Hakkı var Samimin. Zaten onun en büyük kusuru hakb olmak. Beni anlamayanlara karşı soğuğum; fakat bu kadar anlayanlardan da Urküyorum. Beni kendi gözümde huduttandın* yor, içimde hürriyet aahasj daralıyor. Hürriyet! aşk, ya hürriyet” demek İstiyor Sa* mim. İkisi birden olmaz. Ya gazi, ya şehld. Hakkı var. Hem tuhaf: Mtlrriyet içinde hürriyetin kıymeti yok. Bugün Samim benden ayrılsa ve beni hür bıraksa, nefret ederim hürriyetimden. Parlat gitmek bile İstemem. Sahip olmadığım» şejdore^ Şeylere... Sahip olmadığınız «eyleri istiyoruz, Bazan türkçe kelime bulmakta zorluk çekiyorum. Hep fransızcakm 222
JıTta
9i«
I •
hatırıma geliyor. Bazan tamamiyle fransızca düşünmek daha kolay oluyor. Tabii. Fr&nmz mektebinde okuduğum için. D me sembie, en effet, que la conversatlon que J’ai avec moJ-mâme, en françaiı, me console parfota d 6lra mol-mâme. Sonra?- Zoraki olmuyor. Neydi?.. Samlm.. Beni ona bağlayan hisse Ur irim ta-Ramıyorum. Aşk değil bu. Dostluk değil. Dostluk ve ahbaplık gibi, zora gelince feda edilebilecek blrşey değü. Sevilmenin gururu var tabii. Fakat bu biraz da sevmektir. Aşka yakın bir sempati mİ? Galiba. Çünkü aşk olsa, ona hürriyetimi feda ederdim; kuvvetli bir aen> pati olmasa, onu. hürriyetime feda ederdim, t-kişini de yapamıyorum. İşte bu sallanmak fena. Yine Samim haklı demek. (Of!.. Bu a-dam hak milyonlarını latif etmeğe doyamıyor mu? Ne olur, biraz da haksız olsa...) Haklı, çünkü birincimle İkincim araamda saHanıyorum. Haksız, çünkü bana sahip olabileceğim hiçbir hak bırakmıyor. Aşk disiplini içinde hürriyetimi de hakftz buluyor, öyleyse, mademki ben hep halraızım, haksızlık yapmağa mahkûmum demek. Yarın Ferihııyı göreceğim. Bitti. Samlme söylemem. Duyarsa?.. Bilmem artık. Hâdiselere teslim olacağun. Belki öfkeli bir konferans dinleyip bunu da sawşturunxm. Ne yapayım başka? Feda edemem Ferihayı. Partal feda edemrnı. Otamaz bu. Daha ook sevebileceğim bir adamı sevmeydim de olamazdı bu. Hayır! Ne münasebet canım? Öyleyse ayrıt Meral, şekerim, ne aldatıyorsun, üzüyorsun bu adamı? Neden aynim porsun? Bilmem, elimden kaçırmak itemiyorum, sade menfaat değil, gurur da değjj
Tuhaf bir bağlılık l$te. fDeuomf var)
Y28
(11
219
26 Ekini 1950
FIKRA
Sayfa 3
ı
••»I*
K N I I Ş T A K B U L
İ 1
Vatandaşın gözü
Bediî FAİK
Washington hususî muhabirimiz G. H. Martin’den
îjc gündür düşünüyor düşünüyorum da, adını bir türlü bula-nııyonım. Bir piyesin hütiin rollerini tok başına olmayan bir Italyan sanatkârı vardı. Zannederim Istanbııla da gelmişti. Şahıslan sahnede teker teker görünecek tarzda tertip edilmiş aca-Ip komedileri, büyük bir süratle oynar ve seyircileri hayrette bırakırdı. Meselâ hir bakarsınız, efendi rolündedlr. Biraz sonra rol icabı dışarı çıkar. Fakat bu kapıdan efendi olarak çıkmn-siyle, öteden uşak olarak girmesi bir olur. Bakarsınız hâkim olmuştur. Az sonra dışarı gitmesi İcap eder; kapıdan hâkim şeklinde çıknıasiyle, pencereden mahkûm kılığına bürünüp girmesi, hemen aynı anda olur...
Bizim tek parti İktidarının bir tablosunu çizmek icap ederse, bu İtalyan sanatkârını ele almak en kestirme yol olacaktır. Bugünün muhalefet partisi, >alnız olarak yaşadığı yıllar, parti faaliyetinin ve politikli rüzgârlarının girmediği yer bırakmamış ve devletin irili ufaklı bütün rollerini tek başına görmeği marifet saymıştı. O kadar ki, iktidar olarak kendisi bulunduğu gibi, muhalefet olarak da —meselâ kurduğu müstakil grup ka-rikntürhle— gene kendisi vardı. Karar veren o, tatbik eden o, devlet o. hükümet o. hattâ reşit her Türk vatandaşını partinin tabiî Azası savmakla, millet de o idi!.. Bu durumun mahzurlarını saymağa elbettekl lüzum yoktur. Mütearifeleri tekrar etmek belki faldeli. fakat umumiyetle sıkıcı oluyor. Bu İtibarla, Demokrat Partinin faaliyetiyle beraber, sahnedeki mevkiinden ve hattâ oynadığı piyeslerden büyük fedakârlıklar yapmağa mecbur kalan eski sanatkârın, memlekete kaybettirdiklerini sıralamağa artık lüzum görmüyorum.
Fakat benim bugün bu mevzuda yazılmasına ve söylenmesine lüzum gördüğüm bir cihet var: Tek parti hegemonyasının mahzurlarını yakından gören ve bunun mücadelesiyle iktidara geçen Demokrat Parti, şimdi bazı halleriyle eskiye özenmiş İntibaını uyandırıyor kİ. üzülmemek, düşifnmemek kabil değil! Nasıl üzülmezsiniz; Demokrat dostlarımız İçin en ziyade kaçınılması farznlan nokta hu değil miydi t Mademki on dört Mayısı bütün bir milletin Ilalk Partisi iktidarına karşı şahlanışı sayıyoruz. Ve mademki. Halk Partisi iktidarı politika dışında kalması zarurî olan, sayısız milli ve hayati mevzuu Karabetmiş kabul ediliyor. Simdi Demokrat Partinin aynı duruma adımını uzatması kadar abes ne olabilir? Bıı itibarla biz. demokratların son küçük kongrelerinde devletin irili ufaklı bütün çarklaRha münhasıran Demokrat Partili yerleştirmek temayülünü şiddetle reddetmek mecburiyetindeyiz.
.Milletin gözü artık tam mânaslyle açılmıştır. O kadar açılmıştır kİ, Demokrat Parti, kendi safından kaç kişiyi vali yapmış. kaç kişi tarafsızlığın zarurî olduğu mevkilere yerleştirilmiş, isim Islın takip ediliyor ve biliniyor. Ufacık bir misal İster misiniz: S«n îstİşarı Kongreye »İt gazetelerde İntişar eden resimlerden birinde. Başbakanlık Hususi Kalem Müdürünün, riyaset kürsüsünde kuruluşunu görüp de, bu halin devlet memurluğu İle nasıl telif edildiğini bana soran tam altı mektup hâlen önümde duruyor. Başbakanlık Hususî Kalem Müdürlüğü gibi, parti İçi faaliyetlere ister İstemez girmesi zaruri olan (Çünkü Başbakan aynı zamanda parti başkamdir) bir mevkie karşı dahi, hu titizliği gösteren vatandaşın, bilmem nerenin yeni valisi demokrat falan beyi, yahut filân idari mevzulara müdahale eden parti müfettişini, nasıl gözlediğini artık siz tasavvur buyurunuz.
Evet, vatandaşın gözü tam mânaslyle açılmıştır. A e eskiden siyasî mevki sahipleri tarafından dikkatle takip edilmesine mukabil, şimdi artık o. siyasî mevki mensuplarını gözler oldu! Hükümeti. sahnenin sürat şampiyonu o İtalyan sanatkârının marifetlerin? denk işlere zorlayan Demokratlar İşte daima hu durumu gözönüne almalı ve her memleket mevzuunu parti gözlüğü He süzmenin mahzurlarını derhal hatırlamalıdırlar.
Partilileri kendi yuvalarına yerleştirip, tarafsız devlet hizmetlerinin ışığını yurda tutmak kadar saadet mi olur?
Hindiçini harbine Amerikanın fiilen müdahalesi bekleniyor
Hudut bölgesindeki karakolların süratle düşman eline geçmiş olması, bütün Hlndiçiniyi tehlikeye düşüren bir hâdisedir. Memleketteki şiddetli sansür, olup bitenlerin aynen harice aksetmesine meydan vermemektedir
ların İşgal edilmesine de zemin hazırlamıştır. Nitekim, bunu diğer karakolların Vietminliler tarafından ele geçirilmeleri takip etmiştir. Thathke do düşmüş ve on nihayet Fransızların bu bölgedeki en kuvvetli askerî müstahkem mevkilvrlnden* Langson, Vletminlilerc terkedilmiştir. Kale o kadar süratle tahliye edilmiştir ki. askerî ve sınaî t esişlerin çoğu tahrip e-dllememişlir. Kara kuvvetlerinin işini bir müddet sonra uçukların bömbala-rlyle yapmak icap etmiştir. Langson-dan sonra Fransızların müdafaa hatlarını Hanoy civarındaki pirinç tarlalarını muhafaza etmek için bu civardan geçen Kızıl Nehir sahillerinde kurmak İsteyecekleri anlaşılmaktadır. Bunun delili diın bu cephede başlayan çarpışmalardan anlaşılmaktadır. Vietminli şef. rço Si Minh, elindeki kuvvetlerini modern silâhlarla teçhiz etmiş ve kuzeyde hor an İçin istediği noktadan hücum etmek imkanını kazanmıştır.
Vietmlnlilor Hlndtçlnîde hücuma geçmek için en müsait zamanı setini işlerdir. Amerikalıların Kore iıar-blyle girift bir şekilde meşgul oldukları bir anda, ve Vietnam İmparatoru Bao Day da FrantMidtt bulunduğu bir tarihte hücum edilmesi Frunsızları güç bir duruma sokmuştur. Fakat Vletminlllerin Kore harbinin uzayacağı hakkındaki tahminleri tutmamış vc Amerikanın Uzakşark siyaseti de son günlerde kesin bir şekil alarak komünizmin bu havalide yayılmasını önlemek karan şeklinde tezahür etmiştir. Bunun bir tecellisi olarak A-ırıerlka Hindiçlniye askeri malzeme sevkıyatını arttırmış ve hayati önemi haiz silâhlar gönderilmeye başlanmıştır. Bütün bunlar Vletminlllerin harekâtını sekteye uğratacak hususlardır.
Diğer yandan Komünist Çin .şefi Mao Tse Tung da. Hindicini İşine karışmak için Koreden sonra Amerikanın ne dprum takınacağını kollamaktadır. Amerika VietnamlIlara ve Fran-sızlara yardım ettiği veya fiilen müdahale ettiği takdirde Pasifikte yayılmak isteyen Komünist Çinin el altından-takip etmekte olduğu tahrik siyaseti de önlenmiş olacaktır.
Fransız makamlarının Hındiçlnidc muhabirlere karşı çıkardıkları güçlükler son haddi bulmuştur. Memleket haricine gönderilen telgraflar sansürden geçirilmekte ve askeri harokûtu ait kısımlar istenildiği gibi kesilmektedir. Bu yüzden dünya Hindlçinideki askerî durumun inkişaflarını günügü-nüne öğrenememektedir.
Saygon 23 «Hususi) — Hlndlçlnldc-kl çarpışmaların artık basit bir İsyan vakası veya garnizonların tuzağa düşürülmesi gibi mahalli müsademeler olmaktan çıktığına dünya efkârı o-mumlyesi emindir. Hindiçini harekâtı kendi çapında bir harp halini almıştır ve İnkişaf ederek bütün Hln-dlçlniye sltnyet etmek istidadını da göstermektedir. Vietminli komünistlerin, memleketi kendi idareleri altına almak için giriştikleri bu mücadelede komünist Çindcn yardım gördükleri hergün gelen haberlerle teyit edilmektedir. Çin, yapmakta olduğu yardımın el altından olmasına bilhassa dlkknl etmekte ve İşe açıkça karışmak için durumun alacağı şekli heklemektedlr. Buna karşılık Vietnam h lar ve Fransızlar da Hlndiçlniyi elden çıkartmamak İçin gereken her türlü çareye başvurmakta, bu meyan-da Amerikadan yapılmakta olan askeri malzeme yardımının arttırılmasını da talep etmektedirler. Bu arzu müspet bir şekil almış ve Hindlçini-ye yapılan Amerikan askeri malzeme sevkiyâtı süratlendirilmiş ve daha ziyade hayati önem! haiz şeylere inhisar ettirilmiştir. Hlndlçinid(H(i muhasamat hiç de mühımsenmiyecek bir hâdise değildir.
•Son haflnlar İçinde Vlctmlnlllerln hudut bölgesindeki muvaffakiyetleri durumun nezaketini bir kat daha arttırmıştır. Fransızlar huduttaki mühim karakollarından Caobang’ı terke-derek Çin hududundaki hâkim durumlarını kaybetmişlerdir. Buradan çekilen birlikler Vletminlllerin çemberi içine düşmüş ve 3500 den fazla askerlerini kaybetmişlerdir. Düşman ateşi altında pek az kimse Thathke karakoluna çekilcbilmlşllr. Böylece Hindiçini - Komünist Çin hududu, VI-etmlnlHerln eline terkedilmiş ve Çin-den zaten yardım almakta olan VI-etmlnlllerin bu imkânlarını kolayca temin etmelerine zemin hazırlanmıştır Bu hal. ayni zamanda diğer karakol-
Kızıl Çinliler Tibet’i istilâ
Basın R'öre, yaptı-
Koreden sonra ne olacak
Muhakkak olan bir nokta varsa, o da Kore Avrupanın mukadderatı ile sıkı sıkıya
’VVashlngton. 25 (Hususi muhabiri’ nıiz G. H. Martin’den) J Birleşmiş Milletlerin Korcdöki askeri başarıları günden güne artmaktadır. Bu sebeptendir kİ, gerek Netv-York’ta, gerekse Lake Succcss'te ONU koridorlarında, birbirlerine: i “Koreden sonra ne olacak?,, sualini soran bir çok kimselere rastlanmaktadır.
Geleceği keşfetmek iddiasında olmamakla beraber, Avrupaya yaptığım bir aylık seyahatten sonra. A’ merikaya dönüşümde edindiğim intiba ve müşahedeleri anlatmamda fayda vardır sanırım.
En çok dikkati çeken nokta, burada Kore hâdiselerinin Batı Avrupa-nın mukadderatı He sıkı sıkıya bağlı olduğu hakikatinin hemen her-
Coğrafi arasında
kesçe anlaşılmış olmasıdır, bakımdan Fransa ile Kore bulunan New-York’ta bu hakikat göze çarpmaktadır. Halbuki Pariste farkına varmamıştım. Fransa Hariciye Nazırı Robert Schuman New-York’ta Avrupa Birliğini Kurma Cemiyetinde şerefine verilen bir ziyafette aynı müşahedelerde bulunmuş ve demiştir ki: '‘Doğrudan doğruya bağlı görünmese de, hir gün Avru-panın Rhin ve Elbo hudutlarını müdafaa edecek Birleşmiş Milletler ordusu fiilen Korede doğmuştur. Bunca yıl Aıistlde Briand, Barthon, Paul Boncöıır ve daha başka AvrupalIlar tarafından Heri sürülen ve bir zamanlar hayali Sayılan fikirler bugün gerçekleşmek üzeredir ve bu iş bir
Flaııoy’ıııı kuzeninde müdafaa hatıar.ın kuı...117 oıan 1 nın.sız ku\xetlerl, düşman hücumlarından birinde aldıkları Vietminli esiri kamplarına götürüyorlar.
hâdiselerinin Batı bağlı olduğudur
kaç hafta içinde olmuştur. Bir inkılâp yaşıyoruz.
Bu büyük değişikliğe Amerikan dostlarımın hiç şaşmadığım görmek beni hayrete düşürüyor. Eskiden kendilerine çok aykırı gelen iki şeyi bir kaç hafta içinde kabul etmiş görü-nüyorlâr: Birincisi, bir prensip uğruna, tecavüze uğrıyanlar arasında yardımlaşma lüzumu namına Kore savaş meydanlannda can vermek; i-kincisl, Amerikanın sulh zamanında bir Avrupa ordusuna Hilen iştirak etmekle taahhüt altına girmesi.
Avrupa Birliğinin uzun zamanlar bahsi geçmiş fakat birlik gerçekleşememişti Halbuki bugün bu birlik görüşümüzün önünde kurulmaktadır. Bir çok insanlar da hâlâ farkında değiller.
Belki bir gün tarihçiler çağımızı ele alıp, neslimizin büyük işler gördüğünü müşahede edeceklerdir.
ONU toplantılarında delegeler hepsi değilse de bazıları — müspet düşünmektedirler. Milletler Cemiyetinin Mançurya veya Habeşistan meseleleriyle felce uğradığı meşum günleri hatırlıyanlar daha serbest nefes alıyorlar.
Seyhan Hidroelektrik santraline kavuşuyor
İki Amerikan şirketi mümessilinin de bulunduğu toplantıya Vali başkanlık etti. Santral, 14 milyon liraya mal olacak ve birinci derecede 11, ikinci derecede 10 bin kilovat enerji istihsal edilebilecek
ediyorlar
Londra. 25 A A. (LPS) — muhabirlerinin bildirdiklerine dün akşam Pekin radyosunun
ğı yayından sonra Komünist Çin kuvvetlerinin Tibet üzerine yürüdüklerine dair mütemmim malûmat alınmamıştır.
Bilindiği gibi Pekin radyosu dün akşam Komünist Çin kuvvetleri birliklerine Tibet üzerine yürümeleri emri verildiğini söylemişti. Bu direktifler. Komünist Çin Partisinin bir şubesi ve askeri makamlar tarafından müştereken neşredilmiştir. Bu direktiflerde, ordunun vazifesinin Tibet halkım "Emperyalist baskısından" kurtarmak. Çinin birleşmesini tamamlamak ve memleketin hudut bölgeleri mıntakalarını müdafaa etmek olduğu söylenmektedir.
Adana 25 ( Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Merkezi New-York’ta bulunan International Research and Development Corporation temsilen Adanaya gelmiş olan Mister Szyyffer ve Hail bugün vilâyet umumi meclis salonunda Seyhan hidroelektrik santralı mevzuu üzerinde büyük bir toplantı tertip etmişlerdir.
Seyhan Valisi Ahmet Kınık’ın Başkanlığında açılan toplantıya Adana, Mersin ve Tarmısun tanınmış sanayicileri ile Seyhan milletvekillerinden Reşat Güçlü ve Ziya Eker. banka müdürleri, büyük müstahsil tırmalar da iştirak etmişlerdir.
Yapılan hesaplara göre 14 milyon liraya mal olacağı anlaşılan ve birinci derecede 11 ikinci derecede 10 bin kilovat enerji istihsal edilecek Seyhan hidroelektrik santralının 9.5 milyon lirasını hususi eşhas, geri kalan 4.5 milyon lirasını da bankalar vermeyi üzerlerine almışlardır. Santral Kadıncık koyu Üzerinde kurulacak ve bütün Seyhan ve İçel bölgelerinin enerji ihtiyacını kilovatı 3-5 kuruştan temip edecek. kurulacak şirket ortaklarına da 10 kâr verecektir.
Adana ve Mersinde elektriğin kilovatı hâlen âzami 40 kuruştur Şirket finansmanını ödedikten sonra bir kilovat elektrik 1 kuruşa kadar düşecektir Santral normal olarak 30 yıl Arızasız çalışacaktır.
Bugünkü toplantıda böyle bir neticeye varılmış olmakla Seyhan hidroelektrik santralının tesisi artık kuvveden fiile çıkmış addedHmekte-
dir. Santral için gerekli bütün malzeme ve makineler Marshall Yardım Plânınca sağlanacaktır.
Saat 17 de başlayan toplantı 3 saat sürerek tam bir anlayış havası içinde sona ermiştir.
Atlantik Askeri Komitesi dün bir tebliğ neşretti
A lmanyadan alacaklarımız
Karşılıklı alacak - vererek meselelerini hal için bir kanun tasarısı hazırlanıyor
Mecburî hizmet yapmıyan doktor ve eczacılar
Ankara 25 ıT H A.) — Sağlık Bakanlığı, teşkilâtına yolladığı bir tamimle:
Tıp Fakültesi ve Eczacı Okulundan mezun mecburi hizmete tâbi o-ianlsnn tâyta oldukları yerlerden kısa bir zaman geçmeden istifa ederek ayrıldıklarının görüldüğünü bildirmiş ve bu gibilerin haklarında derhal takibat yapılarak mecburi tahsil masraflarının icra yohyle tahsil edilmesini tebliğ etmiştir.
Toprak Mahsulleri Ofisi bölge müdürleri toplanacak
Ankara 25 (THA.) — Toprak Mahsulleri Ofisi bölge müdürleri. 6 kasımda Ankarada toplana* aklardır.
Unnım Müdürün Başkanlık edeceği toplantıda, çalışmalar gözden geçirilecek, bugünkü durum tetkik edilecektir.
Ankara, 25 ı Husus! muhabirimiz uldiriyor) — İkinci Dünya Harnl dolayıslyle Almanyadan Alacakları Kalmış olan vatandaşlarımızın zararlarını telâfi maksadiyle Almanların Türkiyedcki menkul ve gayrimenkul mallarının idaresi ve karşılıklı alacak verecek meseleleri hakkında bir kanun tasarısı hasırlanmaktadır. Tasarının hazırlanması İçin Maliye Dışişleri, Ticaret ve Ekonomi Bakanlık-lariyle Merkez Bankası mümessillerinden müteşekkil bir komisyon faaliyete geçmiş bulunmaktadır. 1941 yılında Almanya ile münasebetlerimizin kesilmesi üzerine karşılıklı alacak verecek meseleleri olduğu gibi kalmıştı.
Almanyadan mal almak İçin para gönderenlerin paralan orada kalmış, bedeli sonradan ödenmek üzere gönderilen mallar ise bu suretle karşılığı ödenmeden ithal edilmişti. Bilindiği gibi bu kabil hâdiselerde mallar yeddi emin idaresine terk ol un -maktadır. Harbin sonunda yapılan Sekestr k/ınunu ile mal ve paraların karşılıklarının ödenmesi lâzım gelmektedir.
1946 da bu maksatla bir tasan hazırlanmış ve B. M. M. sine sunulmuştu. fakat heyeti umumiyeye getirilememişti. Yeni tasarı Almanların harp hareketleri dolayıslyle Türk mallarının tazmini birinci plânda tutularak hasırlanmaktadır. Tasarıya göre Milliye Bakanlığının nezareti altında Dışişleri Bakanlığı ve Merkez Bankası memurlarından teşkil edilecek bir komisyon mübadele İşini tanzim edecektir Bu komisyonun ts-tanbulda bir şubesi olacak ve Türk alacaklarının teshil ve tasfiyesi yoluna gidilecektir.
Dünya barışı tam mânaslyle teessüs edeceği güne kadar bu mallar bu komisyon tarafından idare edilecektir.
VVashlnton 25 A.A. (AFP) — Atlantik Paktı Askeri Komitesi toplantısından sonra dün akşam aşağıdaki tebliğ yayınlanmıştır:
“Washlngtnnda toplanan Atlantik Paktı Teşkilâtı Askeri Komitesi paktın kapladığı bölgenin müştereken müdafaası için hazırlanan plânları* tetkik etmiş ve bu bölge güvenliğinin süratle takviyesi lüzumiyle alâkatı meseleleri incelemiştir.
Ele alınan başlıca mesele Avrupa bölgesinin müdafaası için müşterek bir savunma kuvvetinin ihdası ve bir yüksek kumandanlık tesisinden ibaret bulunmaktadır. Bu çalışma 26 eylülde Ncw-Yorkta toplanan Atlantik Konseyi tarafından müşterek müdafaa kuvveti hakkında ortaya atılan prensipler dairesinde cereyan etmiştir.
Komite Azalan. Savunma Komitesine nrzedllecek olan ehemmiyetli meselelerin bir kısmı üzerinde mutabık kalmışlardır.
Bıv>luııı konuluyor
Koreden sonra ne olacaktır?
Bana öyle geliyor kİ, Milletler Cemiyetinin yasasında kaydı bulunduğu halde, hiç bir zaman tatbik olunamı-yan knlMctif güvenlik prensip! şimdi siyasi ananelerimize girmiş bulunuyor. Bu. gerek küçük devletlerin, gerekse coğrafi bakımdan tehlikeye maruz olan daha büyük devletlerin istikbali için birinci derecede ehemmiyeti haizdir.
İkinci müşahedem, Atlantik Devletlerinin ve hususiyle Amerikanın silâhlanma gayretlerine aittir ve bir kaç rakamla aydınlatılabilir. Menfî düşünen kimseler arasında. Kore harbi bitince Amerikanın tekrar uyuşup silâhlanma programından vazgeçeceğini düşünenler vardır. Bu mesele nazari olarak münakaşa götürürse de. fiilen uzun zaman için halledilmiştir. Umumi efkâr üzerinde İlmî bir aondaja dayanan bir anket. Amerikan halkının umumiyet itibariyle 1950 senesi için yüksek bir milli müdafaa yükünü kaçınılmaz bir zaruret olarak kabullendiğini ispat etmiştir.
Yeni İstanbııFun
Pakistan Büyükelçisinin Konyada yaptığı temaslar
Konya. 25 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — îkl günden beri şehrimizde bulunan Paklatan Büyükelçisi Beştr Ahmet dün bir hasın toplantısı tertip etmiş, gazetecilerin sorduklarını cevaplandırmıştır. Bugün de u-nıuml arzu üzerine kapalı bir salonda halkla çok samimi bir konuşma yapmıştır. KonyalIlar İlk defa bir Büyükelçiyi dinlemek fırsatını bulmaktan çok memnun olmuşlardır.
Beşir Ahmet Pnklstnnlfi Türkiye arasındaki maddi ve mânevi bağlardan bahsetmiştir. İki memleket arasındaki dostluğun politik bir dostluktan ziyade iki kardeş millet arasında candan bir dostluğun gelmesi gerektiğini izah
Büyükelçi sözü Mevlânaya ve İslâm «linine intikal ettirerek bu da da vukufla konuşmuştur.
Mevlûnamn milli şairleri vc hür Paklatan fikrini ortaya koyan İkbale büyük bir tesir İcra ettiğini belirterek dolayıslyle Mevlânayı mânevi bir önder olarak kabul ettiklerini izah etmiştir. Büyükelçinin hir saatlik konuşması halkın hayranlığı ve takdirini celbederok sık sık alkışlanmıştır. Büyükelçi yarın şehrimizden ayrılacaktır.
meydana etmiştir.
iki konu-
Hindiçinideçarpışma sahası genişliyor
Vietminli kuvvetlerin hücum ettikleri Laokoy düşerse yeni Fransız müdafaa hattının tutunması güçleşecek
Saygon 25 (YÎRS) — Fransız askeri sözcüsü, Vietminli kuvvetlerle Laoknydaki garnizonun öncüleri arasında çarpışmaların başladığım açıklamıştır Müstahkem mevkideki topçu, hücum eden Asileri ateş altına almıştır. Buradaki yetkili çevreler bu hâdisenin kanlı çarpışmalara bir başlangıç olabileceğinden şüphe etmek, tedlrler. Lookay kesimindeki çarpışmalar dün Han Fiet civarında başlamıştır.
Bugün Fransız uçahlnrı dağlar arasındaki Laokay müstahkem mevkiinin sivil sakinlerini gerilere taşımaya başlamıştır. Lâokay’ın 19 mil 'doğusundaki Mııong ileri karakolu da sivil vc askerlerden tahliye edilerek
komünistlere terkedilmiştir. Yetkili çevrelerin kanaatine göre, Laokay’ın düşman eline geçmesi gerilerde kurulacak olan Fransız müdafaa hattı-nın tutunmasını güçleştirecek ve Ki-zil Nehir civarındaki pirinç bölgesi de tehlike altına girecektir.
Fransız askeri sözcüsü. Honoyün kuzeydoğusunda Dinhlap'tan başlayıp Çin denizi yakınındaki Moncay’a kadar uzanan müdafaa hattına, bazı komünist hücumları yapıldığını ve bunların derinliğine olmak üzere bir miktar ilerlediklerini açıklamıştır.
Hindiçlnklcki Amerikan siyasi tem. silclsi, hükümetin bundan sonra Hin-diçinlye gelmek Istiyen kadın ve çocuklara çıkış vizesi vermemesini tavsiye etmiştir.
bana verdiği rakamları fayda vardır. Vaziyeti bu adam, Amerikada istihsalinin dokuz mil-baliğ olduğunu söyledi.
30 milyar dolara çıkan
Cumhurbaşkanı, İngiliz Kültür Heyeti Başkanını kabul etti
Dünkü
k
i ** * T? ■ A a ı X • |
y V
Kimse fazla vergi ödemekten memnun değildir, fakat mükellefler vatanseverlik göstererek bu zarurî milli müdafaa bütçesine razı olmaktadırlar. Şimdi fabrikalar tekrar işlemeye başlamıştır. Sanayi çevrelerinde silâhlanma gayreti artık şu kadar milyar dolar gibi rakamlarla değil. istihsal ile ölçülmektedir. Milyarlarla ovnıya oynıya bunların realite ile bağlarını unutmak tehlikesi vardı. Amerikada büyük bir Fransız firmasının nakletmekte
çok iyi bilen senelik çelik yon dolara Demek ki
1950 senesi silâhlanma programı, A-
merikan sanayiinin istihsal ettiği çeliğin üç mislinden fazlasına ihtiyaç göstermektedir. Bunun ne demek olduğunu. Amerikan çelik istihsalinin İransa Ingiltere. B*»>c.ıka. Luxem-bourg, Almanya ve diğer Batı Avrupa uevleUcrııun hepsinin birden istihsalinin iki misli olduğunu hatırlamakla anlarız. İstihsal terimleriyle Amerikan askeri bütçesi demirperde berisindeki bütün Avrupa devletlerinin mecmu çelik İstihsalinin 7 misline lüzum göstermektedir.
Aynı fikri başka şekilde de ifade etmek mümkündür: Mili! müdafaa programı, meşhur General Motor s tröstünün senelik istihsalinin beş misline. General Electric’ in kinin on misline veya Company* Radio Cor-portarion of Amenca’nınkinin 30mis-lıne tekabÛ etmektedir ki. bu firmaların her biri kendi başına muazzam birer teşebbüstür. Demek oluyor kİ, Amerika, devâsâ bir işe girişmiş bulunuyor. Bu işin gerçekleşmesi İçin yalnız bir kaç tane büyük firmanın değil, her boyda binlerce fabrikanın işbirliğine İhtiyaç vardır.
Amerıkaya dönüşümde en çok hayretimi mucip olan nokta, kimsenin Kore harbi hemen hemen kaza-mld Hv* bu ham ^ny»etini frerle-meyi düşünmemelidir. Rusların Ko-rede a tıkları ışın k iş akis eri Kremlin*! de şaşırtacak mahiyette olsa gerektir...
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği
Beş Büyükler, gene bir anlaşmaya varamadılar
Ankara 25 (T. H A.) — İngiliz
Kültür Heyeti Türkiye bürosunun açılışının onuncu yıldönümü münasebetiyle Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinde hazırlanan sergi bugün açılmıştır
trıgHiz Kültür Heyeti Başkanı Gl, Adam, söylediği nutukta Türkiye bürosunun on senelik faaliyetini anlatmış İngiliz Kültür münasebetleri, nln daha ziyado genişletilmesi temennisinde bulunmuştur.
Milli Eğilim Bakanı adına açılış
tnplııııtıdn hiiztr hııIuııaıılardı» 11 hir grııp
töreninde bulunan Talim ve Terbiye Heyeti Başkanı Kadri Yörükoğlu, İki memleket arasındaki kültür münasebetlerinin feyizli neticelerinden bahsetmiş ve kurdeleyi keserek sergiyi açmıştır. Bıınıın Üzerine Ingiliz Büyükelçisi V(C elçilik erkânı ile davetliler sergiyi gezmişlerdir.
Bu münasebetle yarın akşam saat 11.30 dan 12 ye kadar kısa dalga Ankara Radyosu Inglltereye hitaben İngilizce ve Türkçe hususi bir program tertip etmiştir.
('uınlıurbaş.|uını Slr Knnnld Adarn’ı kabul etti
Ankara 35 (AA.) — Cıımhurbaş* kanı Celâl Boyar bugün Çnnkayada Ingiliz Büyükelçisi Slr Charles’in refakatinde İngiliz Kültür Heyeti Genel Başkanı General Sir Ronald Adam ve Prof Micho.il Grnnt’ı kabul etmişlerdir. Bu kabulde Dışişleri Umumi Kâtibi Faik Zihni Ak dur da hazır bulunmuştur.
Lake Success. 25 tYİRSı — Bugün toplanan Beş Büyükler, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine seçilecek şahıs hakkında bir anlaşmaya varamamışlardır; Güvenlik Konseyinin toplantısında Amerika, seçinı yapılmasına muhalefet etmiş ve Beşler, anlaşmadan, Konseyin meseleyi görüşemlyeceğini bildirmiştir. Amerikan delegesi Warren Austin, şayet Trygve Lle’nin yerine bir başkası seçilecek olursa, vetosunu kullanacağını söylemiştir. Bu. kullanıldığı takdirde Amerikanın İlk vetosu olacaktır.
• u
V
■
1
Sayla 4
Y E N t İSTANBUL
26 Ekjm 1960
GÜNÜN EKONOMİK
HAREKETLERİ
Madenciliğimizde hususi teşebbüsün yeri
Yazan : öıner TERZİOöLU
BUNDAN evvelki yazımızda (1). eskimiş olan mevmalırnız zamanın icaplarına uyacak peklide hazırlanırken, gözönünde tutulması lâzım gelen umumi eıadardan bahsetmiştik. Bu yazın ızın intişarından sonra çıkan gazete havadislerine bala'ir sa (2), yeni maden kanunu tastu hususi teşebbüslerin madencilik sn-hasında daha faal rol oyna ya bilmesini temin edecek şekilde hazırlanmak, tadır. Bu haber, hâlen mer i madun mevzuatı muvacehesinde hususi te-
de hükmüne tevfikan, onları zorla btr şirket halinde toplosak, çarpışan menfaatler dolayı siyle, çalışmaları ne dereceye kadar müsmir olabilecektir ?
şebbüsün karşılaştığı güçlükleri bilenler arasında büyük hir memnuniyet uyandırmıştır.
Gerçekten, değiştirilmesi mukarrer
olan maden 1 can un ve nizamnameleri, ya çok eski esaslara dalmıyorlardı veya eski İktidarın devletçilik siyaseti prensiplerine göre vaz** 1:1-mlşlerdi. Bu son şeklin tabiî neticesi olarak, daima devlet işletmeleri üstün tutulmuş ve devlet mad'-ncUigi-n1n hudutları günden güne genişlemiştir.
Hususî teşebbüsü mütereddit kılan misaller çoğaltılabilir. Fakat biz bundan aarûnazur ederek, devletçilik esasi arına göre vazedilmiş olan şimdiki maden kanunlarımızın diğer bir mahzuruna temas etmek istiyoruz. Bu da, hususi teşebbüsü âdeta kötürüm eden maden muamelâtındaki formalite fazlalığıdır. Merkeziyetçi ve bürokratik bLr zihniyete göre Jv»-zulanmış olan formalitelerin hâsıl ettiği zorluklar, hususi teşebbüsü fazlasıyla mutazarrır etliği gibi, aynı zamanda büyük bir zaman kaybına sebep olarak, madenciliğimizin, dolayısiyle ekonomik kalkmmamızın gidişine de sekte vermektedir.
Pannık tarlalarından bir görünüş
Dünya pamuk fiyatları yükseliyor
Kalay fiyatları yeniden yükseldi
New-Yortc Bordasında hbreri 118 sent olan kalay fiyatları 116 nente kadar yükaeûnlştir. Londra Metal Boransında btr İcaç günden beri knlay üzerine muamele olmamıştır.
Plyusamızdıı kalay fiyatları durgun bir devre geçirmektedir. Esasen müstehlik sm;bahsi ihtiyaçlarım temin ettiği îçîn, sarfiyat mesrtmi de geçmiş demektir. Bu yüzden dış piyasalardaki kalay fiyutları, İç piyasayı şimdiki haide pek az alâkadar etmektedir.
Tahmis sokağı kaluy piyasası toptan kitohu 870 kuruştur.
Sunî pirinç!..
Madencilik sahasında tatbik edilen bu devletçilik siyaseti başlangıçta mazur görülebilirdi. Çünkü Cumhuri-yet rejiminden evvel başıboş diyebileceğimiz bir vaziyette bulunan madenciliğimizin, memleket aleyhine sebep olduğu zararlar malûmdu. CuHiuunyet Hükümeti işbaşına geçince, madenlerimizin bilhassa ecnebiler tarafından sömürülmesine mâni
Müstakar bir mahiyet arzehneyen ve çok eski olan maden mevzuatımızı hakkiyle bilmenin, bunları.şerh ve izah eden Yargıtay ve Danıştay kararlarını, tarifnamderi, tamimleri takip etmenin ne kadar güç olduğu kolayca takdir edilebilir. Bunun ta-bü bir neticesi olarak, hemen kâffe-
Hindistanda suni pirinç yetiştirmek için yeni lâboratu varlar kuruldu
olabilmek maksadlyle yeni kanunlar vazetti.
Bundan sonra da, yerli hususî ser. mayeyl teşvik edici hükümler koydu. Fakat o zaman hususi teşebbüsün ne sermaye kudreti ve ne de- teknik bilgisi kifayet edemediği için umulan netioevc ulaşılamadı. Bunun üzerine memieket madenlerinin rasyonel tür felçlide işletilmesi işini devlet üzerine aldı. Kendi çapımızda, olduk, ça verimli faaliyette bulunabildiğini iddia etmek yanlış olmaz. Fakat zaman geçip, hususi sermaye kuvvetlendikçe, eski hükümlerin yeni icaplara göre tadili zaruri iken, bu yapılmamış; bilâkis devlet madenciliğinin hududu gün geçtikçe genişlemiştir. Bu vaziyet karşısında, üvey evlât muamelesi gören hususi teşebbüs, çekingen ve mütereddit kalmış, formalite yığınları içinde kaybolmuş. tJUT.
si her halde vekâletin elinden geçmesi İcap eden evraklar, defaten iade edilmekte ve böylece seneler geçmektedir. Tanzimi icap eden dilekçeler, krokiler, kefalet senetleri, tahkikat varakaları, jeografik, topografik haritalar, teknik raporlar, cetveller v.s. ekseriya son nümunelere uymadığı iddiasiyle, en ufak bir nok-veya yanhşlık dolay isiyle derhal
İade edilmekte ve bunların dttzeltile-
rek tekrar gönderilmesi, tekrar iadesi derkesn seneler heba olup gitmek-ledlr-
Birinci sebep olarak, Kore harbi dolayısiyle her tarafta askerî ihtiyaçların artması ileri sürülüyor
Pamuk fiyatı, Adanada 400 kuruşa, İzmirde 410 kuruşa kadar şıktı
Mvsore, Hindistan 25 (HJ4.S.)-Hindistan, gerek İktisadi gerekae İlmi takımdaB büyük rhc^mmlyeti haiz bir adım daha atmıştır. Myaore devletinde kurulmakta olan "Gıda Mad-
deleri Teknik Araştırma Enstitü
aü Merkezi 21 ekim tarihinde res-
küijad edilmiştir.
Hindistan hükümeti îâboratuvar tesis etmek için bir plân hazırlamış bulunuyor. Bahsi geçen müesseseler suni pirinç ve süt İstihsali, yiyecek maddelerinin muhafaza ve tevzii usûlleri gibi mevzular üzerinde ça-hşa çoklardır.
Çuval ve kanaviçe piyasası
Hindistan kanaviçe ihracına izin vermiyor
Bu umum! mülâzahalardan sonra, maden mevzuatımızdaki hususî teşebbüs aleyhine olarak elastikiyet arzeden bazı hususlara geçersek ve bunlara btr misal vermek lâzım gelirse, 4268 sayılı kanunun 8 üncü maddesini zikredebiliriz. Bu madde, icabında madeni hususi teşebbüsün elinden alabilecek kadar elâstikidir. Geı çekten, keşfolunan bir madenin ihalesine dair olan mezkûr maddenin son fıkrasında: “İcra VeklTİcri Heyeti. iktisadi ve mali şartlan veya milli servetin korunması icapların ı gözönünde tutarak, yukarıdaki şartların (3) tahakkuk etmiş bulunması haımde dahi, madeni bulana ihale etmeyip, devlet sermayesi İle teşekkül etmiş bir mtiesseseye veya böyle bir müessesenin iştirakiyle kurulmuş bir şirkete ihale edebilir.,, denilmektedir. Her ne kadar bu maddenin tanzimini icap ettiren sebep, yeraltı servetlerimizin, ancak maden işletebilecek vasıflan haiz olanîaru tealimi endişesi olsa ve madeni bulana bir miktar tazminat verileceği de gözönünde tutulsa bile, zaten çekingen olan hususi sermayeyi büsbütün mütereddit kıldığı aşikârdır. Madeni, onu bulanın elinden alırken gözö-nünde tutulacak esaslar çok geniş ve indi, dolayrsiyle elâstiki maiuyette-dir.
Bundan başka, yine ayni kanunun 5 inci maddesinde şöyle bir hiikünı vardır: “Yeraltı servetlerinin himayesini ve rasyonel biı surette iştetil-mesını temin için, imtiyazları muhtelif şahıslara verilmiş olsa dahi, bir havza dahilindeki aynı cinsten olan madenleri birleştirmeye İcra Vekilleri Heyeti karar verebilir... Bu maddenin de tanzimini icap ettiren sebep, muhtelif maden firmalarını blrieştlre. rek, büyük mikyasta istihsal imkânları hazırlamaktır. Fakat rekabet esasma göre çalışan hususi teşebbüsler, acaba birleşmeyi münasip görecekler filidir ? Yine mezkûr mad-
Hususi teşebbüs sahipleri için yapu lan geniş tahkikat, bir çok bakanlıkların muvafakatlerinin alınması da ayn bir zaman kaybına sebep olmak-tadır.
Bütün bu mahzurları kısmen hafifletmek için ilk yapılacak iş, formalitelerin basitleştirilerek tahkik, imza ve tasdik gibi muamelelerin bazılarının alâkalı taşra maden teşkilâtına bırakılmasıdır. Bu şeklin tatbiki için de, maden teşkilât nün bilgili ve salahiyetli elemanlarla takviyesinin ve genişle turnesinin za ruri olacağı aşikârdır.
Evet, kabul ediyoruz; madenler bir memleketin en mühim tabii servet kaynaklanndandır. Milli menfaatleri rencide etmeyecek şekilde, plânlı olarak işletilmeleri gerektir. Spekülatör gayelere âlet olmamaları lâzımdır. Ve bütün bunların temini için de, madenciliğin bazı esaslara ve formalitelere tâbi tutulması icap eder. Fakat hususî teşebbüsü, formalite vığınlan içinden kurtarmak ve onu teşvik edici esaslar kabul etmek de aynı derecede lüzumludur. Bu yoL bürokratik engelleri mümkün olduğu kadar kaldıracağını vadeden ve liberal temayüllü olan yeni iktidarın görüşlerine de uygundur. Yeni maden kanunu tasarısının yukarıdaki esaslar dairesinde mümkün olduğu kadar çabuk kanunlaşmasını temenni ederiz.
Birleşik Amerika bu yıl ihracata tahsis edeceği pamuğu 3 milyon balya (1) olarak tahdit etmiştir. Bu suretle bu sene Amerikadan yapılacak pamuk ihracatı geçen senenin anrak yansı kadar olacaktır.
tihsali 15 milyon balya iken bu sene 16 milyon balyayı geçmektedir.
Dt rUye*: Mustafa 8AYDER ir
Bahsi geçen enstitü, şimdiden sentetik pirinç bahsinde bir hayli terakki kaydetmiştir. Nünnıne olarak yapılmış bulunan sunî pirinç
1949 . 1950 mahsul yılında 16 mil-
yon balyayı geçen Amerika pamuk
mahsulü bu yıl güçlükle 10 milyon balyayı bulabilecektir. Bu azalma bilhassa geçen sene Amerika Hükü-
meti tarafından pamuk ekiliş sah*
lanna konulan tahdidatın neticesi-
dir. Bilindiği gibi. Birleşik Amerika-da hükümet tarafından kurulmuş bulunan ve memleketimizdeki Toprak Mahsulleri Ofisi mesabesinde cilan (Conumodity Credlt Corporation) yani Amerikadakj kıaa tabiriyle C.C.C. teşkilâtı istihsal mevsiminde piyasanın müstağni olduğu mahsulleri normal fiyatlarla mübayaa etmek suretiyle müstahsili korumak ve piyasadan mal çekildiği takdirde müstahsilden almış olduğu mahsulleri yi-
İzmir 25 (Hususi) — 45 günde kiloda İki liralık bir tereffü gösteren pa-
muğun dolu dizgin yükselme yolu
aynen tabiisi gibi bir lezzete malik olmakta, üstelik “caselEr ve ,(tuz’*« ihtiva ettiğinden gıda kıymeti daha da yüksek bulunmakta-
ÜT»
a
devam etmesi ekim sonunda 260 ku
ruşa girişilen
pamuk alivre r ati şia-
rının yerine getirilmemesi gibi memleketin ticari itibarını sarsan neticeler
Portakal mahsulü
(D 16 eyhil 1950 tarihli YENÎ İSTANBUL.
(2) , 25 eylül 1950 Uıihli YENİ İSTANBUL.
(3) 4268 sayılı kanunun 3 uncu maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrasındaki şartlar.
Halı fiyatları yükseliyor
Halı dokumacılığında kullanılan plık fiyatları da yükseldiği için, hah fiyatlarında da yükseliş alâmet-eri görülmektedir. Fakat halı ihracatı. ve iç piyasadaki satışlar dursun bir devre geçirdiği için, fiyatla, rm daha fazla yükseleceği ümit edilmemektedir.
Tarım Satış Kooperatifleri
İzmir 25 (Hususi I — An karadım >uraya gelen haberlere göre Satış ve Kredi Kooperatiflerinin Ziraat Bankasına devrinden vazgeçildiği anlaşılmaktadır.
ne normal fiyatlarla piyasaya arze-derek müstehlik sınıfının istismarına sed çekmek vazifeleri ile uğraşmaktadır. Bu suretle C.C.C. teşkilâtından yardım gören müstahsiller bu teşkilâtın, memleketin umumi istihsal ve istihlâk ahengini sağlamak maksadiyle, vereceği direktiflerin haricine çıkmaması lâzimgeI»ektedir. Verilen direktiflerin dışma çı-
• anlar fatla mahsullerini C.C.C. ye satamazlar. İşte, geçen sene diğer bazı mahsullerde olduğu gibi C. C. C. teşkilâtı pamuk zeriyatını tahdit etmişti. Çünkü Birleşik Devletlerde külliyetli miktarda pamuk stokları vardı. Nitekim sat ila m ayıp yeni mahsul mevsimine devrolunan pamuk stoklan 7 milyon balyaca geçiyordu.
C.C.C. nin pamuk zeriyatım tahdit etmiş olması yerinde alınmış bir tedbir olarak kabul olunabilir. Ancak, bu yıl Kore harbi dolayısiyle bir çok memleketlerde ve bilhassa Birleşik Amerikada askerî maksatlara sarf olunan pamuk miktanrnn normal istihlâkin fevkmda olması, bun-lan başka Amerikada havaların pa-nuk ziraat i için müsait olmaması /e mahsul daha tarlalarda İken pa-nuk kurtlarının hücumuna maruz salması pamuk piyasasının bugünkü lurumunu yaratmıştır.
Maamafih, pamuk istihsalinde görülen bu azalma yalnız Amerika Birleşik Devletlerinde olmuştur. Amerika Birleşik Devletlerinin haricinde pamuk istihsal eden dünyanın diğer memleketlerinde bu seneki pamuk mahsulü geçen seneden biraz fazladır. Bu memleketlerin geçen sene is-
t
verimine başladı. Hele zincirleme sa-tıışlarda 230 kuruşa pamuğu ismen almış olan tacirin bunu 240 kuruşa satmaaı ve nihayet aynı partinin bir kaç gün içinde 320 kuruşa kadar satılması gibi dalgalı muameleler karşısında birinci aatıcı malını teslim etmediği için diğerleri de ellerine geçmiyen bir mabn üzerinde satış yaptıklarından pek tabii olarak onlar da teslimatta bulunmuyorlar. Bugün pamuk üzerine eski fiyatlarla satış mukavelesi akdetmiş ihracatçılardan pek enden taahbıldılnü yarine getirmekte, diğerleri venı fiyatlarla aldıkları pamuklan sat-
maktadırlar. Bu yüzden Izmırde bir kaç gün içinde milyoner olan veya taahhütlerini yerine getirmeleri halinde iflâsa sürüklenecek ihracatçıların ve sabcılann sayısı büyük bir yekûna baliğ olmaktadır. Bu kabil ihtilâflar borsa ya aksetmeye başlamıştır. Eğer borsa idaresi satıcılan taahhütlerini yerine getirmeye seVke-decek şekilde kararlar alırsa iflâsları önlemek imkânsızdır. Bunun aksine kararlar alındığı takdirde ise memleketin hariçteki ticari şerefi
büyük ve telâfisi imkânsız sarsıntılara uğrayacaktır, lstanbulda bulunan Japonya Kalkınma Bakanı ile
teması -olan bazı ihracatçılara göre pamuk fiyatı yakında beş lirayı bulacaktır. çünkü Japonyanın ne pahasına olursa olsun pamuğa ihtiyacı vardır. Bir habere göre pamuk fiyatlarım nizamlamak için İzmir Pa-
muk Forsasının, bir hafta için kapanması veya pamuk üzerine muamele yapmaması Bakanlığa bazı tüccar tarafından teklif edilmiş, fakat bu teklif kabul edilmemiştir. Borsa d a çekirdeksiz üzüm satışları bugün gayet durgun geçmiş incirde de dik-cate değer satışlar olmamıştır. Büyük alıcıların zikzaklı satışlardan çekinmelerinin neticesi olarak büyük ihracatçıların bugün borsa ya gelmedikleri nazara çarpmış ve pamuk satışları gayet geç açılmıştır, tik satış 412 kuruştan tescil edildikten (onra 412 ve 409 kuruş tan bir kaç nunmele olmuştur. Satılan inik tarar büyük değildir, fakat ihracatçı-‘ann bugün borsaya gelmedikleri nazara çarpmış ve pamuk satışları ga-
Piyasaya turfanda portakal arzedı'ldi
Dörtyoldan ilk portakal partisi şehrimize gelmiş, piyasaya arzedil-mlştir. Perakende olarak bu küçük portakallar 15 kuruşa satılmaktadır.
Meyva ve Sebze Haline gelen haberlere göre geçen seneki kışın tesiriyle, cenup bölgesinde portakal a-gaçlan donmuştu. Donlardan en ziyade Yafa tipi portakallar müteessir olmuştur. Bu itibarla bu sene Mersinin Yafa tipi portakaDanm az göreceğiz.
Altın fiyatları düşüyor
Altın piyasası istikrarsız bir manzara arz e t inektedir. Bir kaç günden beri durgun bir devre geçiren altın fiyatları, yine gerileme kaydetmiştir. Külçe altının gramu 462 kuruştan 459 kuruşa düşmüştür.
Bundan bir hafta evvel de altın fiyatları yine bir güne inhisar etmek üzere düşüklük göstermiş, ertesi günü yine yükselmişti.
yet geç açılmıştır. Satılan miktarlar büyük değildir.
★
İzmir, Adana Borsalarında pamuk fiyatiaıındaki yükseliş durmamıştır. Adann muhabirimizin telgrafla verdiği malûmata göre dün Adana Tl-carel Borsasında birinci akala pamuk 385/400 kuruş, ikinci akalanın tse345 üzerinden muamele gördüğü bildirilmiştir.
Dokuma ham maddelerinden, tiftik ve yapağıya gelince, dün İstanbul Ticaret Borsasında yıkanmış tiftik 505 kuruştu, san mal tiftik 430 ku, ruştan muamele görmüştür. Diğer tiftik kaliteleri üzerine 22/10/1950 gününden beri bir muamele lcayde-dılmemiştir. Zira ortada borsaya ar-zedîlecek derecede ticari partiler kalmamıştır.
(1) Bir balya takriben 225 kilodur.
HmdiaUn Hükümetinin jüt ına-mnllerinln ihracat resmini ikj misli arttırdığı dün yazılmıştı.
Hindlatandan kanaviçe İthali mümkün olamadığı için, bu haber piyasada menfi hır tesir vüeude getirmemiştir. Evvolce de yazdığımız gibi. Hindi Klandaki jüt mamulleri aanayiı, uzun vadelerle Amcnkon alıcılarına bağlaıunaşiardır,
Bıı durum karşısında başta Tütün çiller BirlJgi olmak üzere, kanaviçe k nü anan müesseseler, Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına müracaat ederek, kanaviçe ithali içhı teşebbüslere girişilmesini bildirmişlerdir. Takas voliyle ara memleketlerden kanaviçe teklifleri de yapılmaktadır. Fakat mevcut ticaret rejimi de, bu tekliflerin kabulüne İmkân vermemektedir.
Çuvala gelince, Hindistan Hükümetinin çuval ihracına müsaade ettiği, piyasaya gelen haberlerden anlaşıl, maktadır. Fiyatlar şöyîedlr; 2-50 Hb-relik KaJkûtâ çuvalı 245-250 kuruş, 10 onshık kanaviçe 101. 8 onsluk kanaviçe ise 92 kuruşa satılmakta*
Le Havre - Paris benzin boru hattı
Paris 25 (Hususi) — Fransız Parlamentosuna 1949 senesi temmuzunda Lc Havıp ile Paris arasında benzin sevketmek için boru döşenil-mesl hakkında bir kanun lâyihası verilmişti. Bu lâyihada mevzuu bahis benzin hat tim yapmak için Soc. des Transporta Pâtrohers par Pipe . Llne namı aJtunla bir şirket kurulacaktı. Bu şirketin kurulması zuhur e-den muhtelif idari meseleler yüzünden sürüncemede bırakılmıştı. Alman yeni bîr kararla şimdi bu şirketin gelecek ay başında kurulması katiyete bağlanmış buhınmaktadır.
Şirket 390 milyon frank fsermayc ile işe başlıyacak ve .İlerde sermaye miktarı bir milyar franka yükseltilecektir.
Bu şirkete eskJ Douges-Montargis boru hattlyte, Devlet Demiryollariy-le Port sutonome du Havre ve FTan-sanın müteaddit petrol şirketleri iştirak etmektedirler. On Zoll kutrunda olan bu boru haltı 1952 senesi içinde işlemeye bavlıyacak ve Parisın benzin ve petrol ihtiyacım temine çalışacaktır.
Bu hatla senede 1,5 mîlyon ton benzin veya petrol nakledilebilecektir. Bu da Parlsin gelecek senelerdeki artacak akaryakıt ihtiyacını taşımaya kâfi gelecektir. Hattın yapılması Seine Nehri vasıtaslyle yapılan nakliyatı lüzumsuz kılmıyacak, onu tamamlayacaktır.
4
■■■
dır. Bu fiyatlar da itibari addedilmek tedir. Zira ortadaki stoklar yalnız Ticaret Ofisinin elinde bulunmaktadır. Ticaret Oflat de, Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından aldığı emir üzerine, doğrudan doğruya kanaviçe İstihlak edecek müeaseaeke-re bunları tevzi etmektedir.
Biısa Haberler
Amrrika, Avrupa Tediye Birliğine İlle taksiti yatırdı ğ VVashjngton, 25 /Hususi) — Mar-ahali Plânı İdaresi Amerika Birleşik Devletlerinin Avrupa Tediye Bitliğine ödeyeceği sermayenin İlk takatini yatırmıştır. Kanada dolan Ixmdrada
serbest satılacak
A Yx>nrlra, 25 (Hususi) — Kanada dolan bu ayın 23 ünden /ibaren Ne w York ve Kan art ada olduğu gibL Londrada da serbest alınıp satılabilecektir.
Almaııi'a buğday safin alıyor
ğ Wenhlngton 25 fHususî) — Almanya. Mamhall Plânından istifade ederek, 6 milyon dolarlık buğday aatin alacaktır. Buğdaylar gelecek mart ayının sonuna kadar ithal edilmiş olacaktır. Yııor-nUlaj) fena kaliteli tütünleri imha ediyor
âtina 25 (Husuri) — Yunan Ekonomi Bakanlığı 1949 tütün rekoltesinin aşağı kalitelerini toplatmak ve tahrip etmek İçin yollar aramaktadır. Zira bu tütünleri İh-
•fi*
raç etmek İmkânı mevcut değildir.
Tahrin edilecek miktar. Tütün Müstahsiller Federasyonuna göre 4 milyon. Tütün Enstitüsüne göre de 1,200.000 kilodur.
Yunanistan, 1950 rekoltesinin kalitesini iyileştirmek ve fiyatların yükselmesini sağlamak için bu tütünleri imha edecektir.
Pakbdan Dünya Bankasından kredi istı*di
ğ KaraşL 25 (Hususi) — Dünya Bankası, Pakistanın imar ve gelişmesi için Karaştye bîr komisyon göndermiştir. Komisyon, sulama, ziraat, elektrik, demiryol, liman, pamuk ve kâğıt meseleleri üzerinde tetkiklerde bulunacaktır. Bu
İşlerin yapılması İçin, Pakistan Hükümeti, 75 milyon Ingiliz lirası tutarında kredi istemektedir.
Ankara Sigorta Şirketinden
İstanbul Sergisi ve İzmir Fuarı münasebetiyle tertip edilmiş olan hayat sigorta mukaveleleri sahipleri arasında çekilecek ikramiyelerin 25 ekim 1950 tarihinde Altıncı Noter Hamdl Selçuk huzuru ile Şirketin İstanbul Yeni Postahane karşısında Erzurum hanındaki iş merkezinde keşideleri yapılmışı tır.
1-000 er liralık hayat sigorta ijıukaL'clcsı ikramiye*afili kapananlar :
1
Raşit
2
Raşit
— Ankarada 2426 numaralı mukavele Atay.
— Ankarada 241ı ıumaralı mukavele Atay,
— Iğdırda 2341 numaralı mukavele
3 Ertugrul ünlüer,
sahibj
sahibi
sahihi
4 — lstanbulda 1928 numaralı mukavele sahibi Ahmet Raik Tan,
• 5 — Alucrada 1738 numaralı mukavele sahibi
Şerif Ergen.
Bay
Bav
Bay
Bay
Bay
6 — tamirde 1440 numaralı mukavele sahibi Bayan Tevhide Şaloğiu.
ESHAM VE TAHVİLÂT
İstanbul Borsası
New-York Borsası
Devlet Tahvilleri
orsalarda vaziyet
L>QD
açılır
İstanbul
Altınlar
DnLart
Londra Borsası
Şirket Tahvilleri
Bradford Piyasası
Şirket Hisse Senetleri
fwTtçTr frranı»
İskenderiye Borsası
Ecnebi Tahviller
Demtryolu Demiryolu Demiryolu Müdafaa Müdufaa Müdafaa Müdafaa
Ticaret Bordasında pamuk fiyatları üzerine hararetli işler olmuştur Üzüm, incir fiyatlarında düne naza ran bir fark yoktur.
33-lO-İOftO Durumu
Türk Liram .... Dolar ...........
Startını’ Fran»ız Frann
Keten tohuma (TonSterling>
>... -• •«....« ........ -
Knlküta ....................
Yer HindlMan -------—...
Ticaret Boısasında ayçiçeği üzerine işler artmıştır. Dün vadeli satışların fiyatı 38 kuruştu. İspanyol cinai nohut partisi de 54 kuruştan muamele görmüştür.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Bor-saaında % 6 faizli Birinci, İkinci, Ü-çüncü Tertip Kalkınma Tahvilleri ilerleme kaydetmiştir. Altın plynsus yine düşmüştür.
.XUUJ Müdafaa 1 — HHİ Demiryolu IV 190 Demiryolu V . 1/2 194» îkramlycli Diterleri
1941 Demiryolu VI Kalkınma I
Kalkınma II
Kalkınma III
UKb uitikrazı I
1948 İstikrazı Tl
1949 Urtlkraaı I
Mliü Müdafaa 1934 1934 1941 1941 1941 Milli Milli Milli
MUlî
ikrambell tahviller 1933 Ergani S75 1938 Ikramiyelt %*
Zürich Borsası (Serbest)
Levanı iç
Elcstra tri
Kurn ıiKÛm
Thompson çekinirkelB Reçme Keten tohumu «Bum*1İ
MinnenpoÜs
ti id a 5 (Libre=$ent)
Levna-taneko «100 libre dolar)
Uu-Jduy (Buşell=SentJ ..............
Sert Kış mahsulü No. 2...........
Ktrmin Kış mahsulü No. 2 — Pamuk MJdılltog (Uhreıl—Senti Arahk ................... *.........
...•»•••••••......
«U*tvxs *..*.•••(>• •••»••••••• ...........
Tiftik (Ubred = Srntl ..............
Teksas No 1
Fındık ( L4bre«l~S«*ut) ............
Kabuklu veril iri _______________
••••••••••••*•■■ (th!Lİ tn nh .........
‘ç İthal malı .......
(lJbr("f|TrSmt> ....
Tiftik İyi mul • Libremi=Fiyat) " Sıra man
Fftn Anadolu
Trakya
Külçâ Veril Gr
Külçe Degubha Cumhuriyet .
Reşat ......
Ham İt ...
Gulden .....
İngiliz ....
l^ranBiz kok
NjLpolûon III
İsviçre ....
25/X/1950 Çarşamba MEMLEKET ve DÜNYA B 0 R S l 1 ve 1 PİYASALARI
T.C. ZiruaL Bankam 123.00
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 1011.25
91 99 •• Ç •• •
° '• ‘Zto 112.5C
„ ., MOrnca Senet - B3 -
T.C. Morkez Bannası .....
Türldyo tş Bankası ......
Türk Ticaret Bankası ....
Aralan Çimento
Şark Değirmencilik ......
Milli Reasürans .........
İstanbul Ticaret Borsası
Hubuikut: ÖU^Ud Kapanı»
Buğday yumuşak (Tûc.) . , 11.— 31.—
Buğday Ofis Î9.0S ZS.ÜS
Arpa scmllk (dökme) . *— 22.—
MıHir «*arı (çuvalı) 22.— —
FaMulva tombul İÜ— 34.—
Facrulva Çalı sert 1 10.—
•*••>•••••• —— 39.—
Mercimek kırmızı Kabuk. 26.— —•
Mercimek yeşil . $4.—
Nohut aattirel — 22.—
Vaftb * «»hamlar : 1 1
Ayçiçeği tohumu r 3b.—
Keten tohumu 40.—
Kendir tohumu —
Susam . 04.— «t—
Yer fmtıgı Kabuklu 95.—
Kuru Moyvıılur :
Fındık 'kabuklu sivri) .... — —
Fin tik Uç tombul 195Û) 332/315 320/340
Ceviz ı lc*buldu) 66.—
Cevis ı İç natürol) —
Dokunuş hum maddeleri :
Tiftik «ana mal MM
Tiftik 'Natüreli — * M |
Vspak Tnıkya (Kırkım) • —
s.. z Sığır ^mamura (kaoap) Kı iSu.— 16Ü-
Keçi tualu kuru kUosu — 2ÜX— 215.—
Kovun hava kuruyu kilosu Nebati Tufclur t 245.— 220 — on s
Zeytinyâftı (E.E. tenokeli) 245.— 234.— 210.—
SuaMunyağı (Raf Fıra) —
Ayçiçeği (Rafine çıplak) w 175.— ıbO.— 170.— w
Fındık vrğı (Çürük)
İzmir Ticaret Borsası
Czüm çekirdeksiz NoJb tnetr A serisi No.* İncir B JH-riaJ No. 108 Pamuk Akala I Pamuk Akala (T c%mufc Akala tJ Pamuk erli Pamuk yatı (rafine» . Pam ık çekirdeği ı Son Kapan*.-
78.— 17.— a.— 110.— (60.-i7xe K».-I&— 77.— 42 — m.— 1H0.-Wı>.-Wâ-110.- IT.—
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala (Hatay) Pamuk Akala Adana» PaHtuk Akala U Pamuk Alt al b LH . Pamuk yeril I w Pamuk yerli n Birine Akahı vûdell Hazır tklncl Akala yağmur ve iniş ,, S85/400 2611.- 340.— 365.— iUsS.— 258 1/2
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) rantümanh kabııldu tombul b) İç Bira kontrollü .. 150.-300.— 145.- 290.-
Eskişehir Ticaret Borsası •
Buğday yumuşak «•.... Buğday sert • . 37.- 20.-2».-
f’umah (Kanrarı=Tailuru ... Aeüımouni (£nm «Jyaflı F/G Ktırnak V*un elvn.fh F/G.
Ekta lf>50
8ayft 9
[ Talebeme mektuplar |
Okumak üzüntüsü
Yazan : Resad Nuri DAJRAGO
EVLADIM, annelerle çocuklar arasında nasıl bir konuşma zemini kurulup ömür boyunca devam ederse hoca İle talebe dahi, aralarında, münasebetleri baki kaldıkça dışına çıkamadıkları mevzular bularak her fırsatla tazelerler. Mektepte sizinle okumak bahsini tutturmuştuk. îki senedir hocasınız, fakat aynı nakarat son mektubunuzda da tekrarlanıyor “Ne okuyayım?,, Bu sual, üç dört yıl önceki hitaplarınızın aynı. O zaman size mesleğinizle ilgili eserler tavsiye ederdim. Ama şimdi kendimde o hakkı bile göremiyor ve zevknımn benden daha İyi bir rehber olması llzınr geldiğini düşünüyorum.
Niçin okuruz? Ya öğrenme arzusunu doyurmak, yahut hayal kudretiyle İşleyen kafamıza yeni sahalar açmak İçin. Birinde vazife, ötekisinde zevk var. Halbuki sizin o ^uall ılgatmanızda pek beğenmediğim bir 1-garet görmek kabil. Halâ “No okuyayım?” demekle İşin ne vazife, ne de zevk taraflarını henüz pek keritre-mediğinlz anlaşılıyor.
Kabahat rinde değil Okumak ihtiyacını şiddetle duyup da okuyacak şeyi bulamayan ve aramasını dahi bllmiyen tor nesildensiniz: Nereden medet umacağınızı şaşırmak bundan İleri geliyor.
Gerçekten nesliniz o bakımdan garip, tuhaf ve aynı zamanda acıklı bir durumdadır. Arkanızda, sizlere tamamen kapalı koca bir edebiyat âlemi var; eskiden gürül gürül akan, berrak ve serin bir âlem ki şimdi buz tutmuş nehirler gibi ne yüzülür, ne gezilir: Ondan koparılıp “seçme” halinde sîzlere sunulan hu parçalanın eritmeğe kudrethriı yok. Bu itibarla topluluğumuzun hassasiyetine asırlarca tercüman olmuş bir edebiyat hâzinesinden mahrum ve köksüz bir -kültür” taslağıyla geçtamefee mahkûmsunuz.
Bundan, eski yazınım bırakmakla hata ettiğimizi sandığım mânâsım çıkarırsanız yanılacaksanız: Lâtin harflerini almak mutlaka lâzımdı; inkılâbın belki en güzel, en yerinde İsi budur. Ve, mazi ile bağlarımızı kesmesi de mukadderdi; ona razı olmak da vazifemiz. Bir talihsizlik varsa bu pek mühim kararın irfan hayatımızda açık bir inhitat devresine rastlamasıdır. Yazı inkılâbı, yarım asır önce vuku butsaydı bu kadar aa neti- j çeler vermezdi herhalde.
Her ne ise. rimdi “Ne okuyayım” diye çn-pınmakta az çok haklı olduğunuzu itiraf etmemek mümkün değil. EdebtyatmnzTn en zengin, en sanlı örneklerine yabancı®iniz. Türk i irfan, tefekkür ve hassasiyetinin kay-naJdarmdan üham alanuysm neritntz! kendirine hiç değilse yeni bir hassasiyet arayacak: Onu nerede bulmaJı? Böyle esaslı bir ihtiyacı tatmin edecek bîr edeblyat'mnz var mı? Eski, yani size yasak olan edebtyetımız. eşrir btr Türk haaeariyetl vücuda getirmişti. Bugün onu andıracak bir 1-earetie karşılamıyor muyuz?
Edebiyatımız bugün yaşıyorsa aeki irfanımızla yuğrulmuş dört bes sanatkâr aayesİndedir. Üst tarafı, hem memleketimizi hem de bütün dünyayı sarmıs olan kültür düşmanlığından âdeta ilham alanların elinde. Türk edebiyatı için ber fırsatla “Yaşıyor ve yaşayacak” diyorsam, bütün devirlerde olduğu gibi o kültürsüz mu-harrirletimizden tonunda bir kültür çıkacağınn inandığımdaodır. Fakat bu. hayli uzak bir istikbale ait. Şimdi hal ile meşgulüz değil mİ. hele sizin “haT'Inizle...
İşte bugün, en titiz zevki bile hayrete düşürecek bir edebiyat hazînesine sahip memleketimizde arzunuza göre okuyacak kitap bulmamak va-ziyetindeslniz. Kitapçıları dolaşın; mesleğinize ait rastlayacağınız eserler yarım yamalak tercüme veya taklittir. ZevJanıu besliyecek olanlara gelince. daha da acıklı: Bes yüz Amerikan romanı arasında, onlarla rekabete çıkan sözüm on a “trilf* eserler. Evet, bıiyük yabancı muharrirlerden resmî veya gayrıresmi birçok tercümeler çıkıyor; Fakat, onların da. bunların da ne çeşit tercüme olduğunu bilseniz!
“Ne okuyanın?* demekte hakkınız var kızım. Biz gençliğimizde böyle şeyler sormazdık. Sizden farkımız şu ki. arzumuza göre okurduk. Keyfimize. ruh haletimize, bilgi İhtiyacımıza cevap veren bir âleme hitap edip kargılığım alırdık. Bilgimiz belki sizinki kadar beriszrmendi ama hassasiyetimiz her taraftan akan zemzemi kana kana içerdi. Canımız şiir mi istiyor? Sekiz asır boyunca önümüze şaheser halinde dizilmiş; tarihe merak mı ettik? Masaldan farklı olmayan tarih kitapları bize, şimdiki İlmi tarihten çok daha tatlı gelirdi. Roman da okurduk: Halid Ziya, Mehmet Rauf. Hüseyin Cahit. On sekiz yaşında “Eylül,, ü okuyup da heyecandan ürpermek lezzetini tadamıyan gençlere acırım, çünkü biz o lezzeti duyduk.
Bütün canları Zevk ve nl ^serler var. Mevcutla da okumak P .acını giderebilirsiniz. Bu sebepledir kİ sualinize bir mâna daha vermek zorunda kalıyorum. Dünyanın her yerinde olduğu gibi bizde de okumak ihtiyaç ve zevki gittikçe azalıyor. AnisşUa.n o. aceleriz ve hele kaygırız devirlerİD imtiyazı İmiş. En ufak bir İşin koskoca bir dert, bir meşgale h-aline geldiği zamanımızda okumağa galiba ne vakit, ne mecal kalıyor. Sonra züınimizl. alâkamızı çeken daha yeni şeyler de rar. Ve en nihayet dünyaya başkaları vaartaalyle bakmak. onu bakkamsın yardıtniyle görüp anlamak istemez olduk. Dünyanın kendiri, ber gahlferinJ d D ediğimiz gibi çeviretöldUymlz ve pek kolay o-kunen Mr kitap oldu. î$te onun İçin ®iz de “Ne okuyayım?0 sözünü âdet yerini bulgun, lâf acıtan dlj’e kullanıyorsunuz d^ğil mi?
»•
bunlara rağmen aynı heye-tatmak bugün de mümkün, hevriüe okunacak eski ve ve-
4 • •
Sir Stafford Cripps’in halefi ve Büyük
Brrfcmyanm yeni Maliye Bakanı
.Hugh Gaitskell
•».-♦i
etmlftlr.
Çrp Stafford Cripps’in lstlfasmı müteakip Büyük Britanya Maliye Bakanlığına tâyin edilen Hugh Todd Maylor Gaitskel] 9 nisan 1906 da Eondrada doğmuştur. Cumberlandlı bir aileye mensup olan babası Hln-distandakl İngiliz devlet idaresinin memurianndandı. İskoçyah olan annesi tngUterenin eski başkonsoloslarından birinin kızıdır. Mr. GalLskell Ozford’da ta
Milletlerarası İşlere karşı duyduğu ilgiyi, henüz pek genç yaşında, ^VjLDchester kolejinde Milletler Cemiyeti Birîl^inın bir şubesini kurmakla belirtmiştir. Ozford talebesi İken, 1926 umumi grevi sırasında mahalli grev komitesine yardım etmek üzere taahhüde girmiş ve ”Bri-ti$h Workeri* gazetesini, her gün Ozford şehrine getirmek üzere şoförlük yapmıştır.
Felsefe, politika ve İktisadiyat şubelerinde birincilikle Gxford’dan mezun olduktan sonra Nottingham Üniversite Kolejinde, yüksek eğitim şubesinde bir iş almıştır. Bu eyalette ve Derby kömür İşletmelerinde kon* feranslar vermiştir. Mr. Gaitskelt o devirde tanıştığı ve ders verdiği kimselerle teması muhafaza etmiştir
Gaitakell 1923 de Londradakl (hri-verrite kolejinde iktisat şubesinde kendirine teklif edilen bir işi kabul etmiş ve bu kolejde 11 yıl kalmıştır 1938 de tktisat Şubesi Rektörü ve Londra ÜrdverslUrinin Siyasi Ekonomi lektörtl idi.
Akad yari olaylar y mıştır. 1933-34 te Rockfeiler Mllea-sesesinin bursiyesi sıfatiyle bir yıl Viyanada tahsil etmiştir. Sosyalistlere ait mahallerini bombardıman edildiği ve Dolfuss’Ün öldürüldüğü sırada Viyanada bulunmaktaydı.
İkinci Dünya Harbi patlak verince o devir kurular İktisadi Harp Ba-ce o devirde kurulan İktisadi Harp Bakanlığın istihbarat da irerinde 3 ay çalışmış, Belçika ve Hollanda ile Harp Ticareti an di aşma farım müzakere ettikten sonra Almanya 1(e İlgili istihbarat şubesinin başına geçmiştir. Mr. Dalton. bakan olduktan sonra Mr. GalUkelTi başsekreterliği ne tâyin etmiştir.
Mr. GaltriceU Bevertdge Plânı ve müteakiben ihdas edilen kontrol sisteminin hanrlanmaamda önemli Mr rol oynamıştir. Bundan sonra fiyat kontrolü, perakende ticaret lisansları. sinema filmlerinin tevzii işlerini idare etmiş ve harpten sonra devlete alt stok fazlalarının tasfiyesiyle meşgul olmuştur.
1945 te, genel seçimler yapıldığı zaman Ticaret Bnkanhğından İstifa etmiş ve Güney Uecda mıntıkasından: 10.000 oy fazlalıkla mebus seçilmiştir. 9 ay sonra mayıs 1946 da Yakıt ve Enerji Bakanlığı Parlamento aözrtiltiğline ve 8 ekim 1947 de Yakıl ve Enerji Bakanlığına tâ-yhı edilmiştir. 1950 seçimlerinden sonra İktisat İşleri Bakanı olmuştur
îr!
Bunları biliyor muydunuz ?
BALTİMOB
arasında haftada bir muntazam azimet ve avdet poetası
AMERÎCAN EXPORT LÎNES ine. New-Tork NEW-¥OBK — FtL.ADELFÎYA
at I
1
>'
Güzel Kara-teşeb-İçinde
f«vy>
★ Amer ikada İliinois Devlet Hapishanesinde abnnuş olan tedbirler, belki dünyanın hiçbir hapishanesinde yoktur. Herhangi bir mahpusun eğe. testere veya silAlı gibi şeyleri »aJJamasına nıftnl olmak için hücreler sık sık aramaya tâbi tutulur ve yataklar madeni eşyayı ha ber veren bir âletle gözden ge çlrilir. Hapishane duvarının ya-nmdan geçen yoldan otomobil lerln geçmesine mâni olmak 1 çin, yola beton kaz-kİ ar çakıl mıştır. Zira birkaç yd evvel ye dİ mahkûm kendilerini dinar dan. aşağıdan geçen kamyonlar dan birine atıp kaçmağa nınvaf fak olmuştu. Hapistuınenln or tasındaki meydanın üstüne He helikopterle mahkûm kaçırd masının önüne geçmek İçin di kenü teller gerilmiştir.
★ Esidmolar, dünyanın en az nüfuslu ve en çok dağılmış ırkıdır. Nüfusları 85000 den ar olduğu halde o kadar geniş bir sahaya yayılmışlardır ki, nüfus kesafetleri 512 Km. kareye 1 kişidir. Gayet ufak köylerde
Toplıyan : Şiar Uran oturdukları vo her Bile kendi kendisini İdare ettiğinden, hapishane, polis veya kabile reisi gibi teşkilâtları yoktur. Birisi bftyttk btr suç İşledi ve köy balkı onun ölmesi lâzım seklisine karar verdi mİ, erkek bir akrabası nnu öldürmekle mükellef olur. Zira başks bir aileden biricinin onu öldürmedi cinayet saydıp kan dâvasına sebebiyet vermektedir.
★ Hepimizin yediği, içinde peynir, sabim veya Imşka şeyler bulunan ufak francaladan ibaret olan sandriçin, isminin 19 uncu acırda İn iril terede jnşa-mış 8andıwich dükünden neşet ettiğini biliyor nmj’duımz? Çok kuruartıaı olan bn zat, kumar masasından yemek için bile kalkmazmış. Uşağı, e fen d irinin açlrğınj gidermek İçin, bir dilim söğüş etini ild dilim ekmek a-raama sokup dükün ağzına verirmiş. Ru Met ramanla e kadar meşhur olmuş kİ halk, İki ekmek dUinıi orasına konmuş olan ete, dükün ismine İzafeten sandviç demeğe başlamış.
ŞEKERCİ
ALİ MUHİDDİN
HACI BEKİR
Kış mevsimi münasebetiyle. Tahin Helvam, Baklavaların çeşitleri, Tulumba tatlısı ve Bülbülyuvası yapıyor.
Emeal^iz ka^rmaklt lokum ve keetaneşekeri daima tazedir ALİ MUHİDDİN HACI BEKİR İSTANBUL - B.1HÇEKAPI, BEYOĞLU, KARAKÖY, KADIKÖY, MISIR - ELKAHtRE
> ♦
Tamirata biten ve ^ayet lilke
tamim edilen Kadıköy flatış j m(dı.terenı W7ctn Aizmeftne Amadedir.
blr avrette Marazamız
Açılış merasiminde Büyükelçimiz Ruşen Eşref taaydın, (sağında) B. Çaldaris, (solunda) B. Venizelos ve davetlilerden bir kısmı
Atina (Hususî Muhabirimizden) — “Pamaasos” salonunda 24 Türk ressamının 49tablosu teşhir okmuyor. Serginin açılış töreninde Venizelos. Ca’darls. Türkiye Büyükelçisi Ruşen Eşref Ünaydın, birçok artist ve mü-nekkidler hazır bulundular.
Sanat dostu ve bteret meşhur bir e-dlp olan Ruşen Eşref Ünaydın sergi sa fonunu dolduran seçkin halka, Ellen Hükümetine ve bu sergiyi meydana getirmek için yardımlarını eairgemi-yenlere zarif bir fransıcza ile hitap ederek teşekkür etti Kendirinden sonra söz alan Venizelos. T ürk-El en dostluğunun bu tezahürünü candan selâmladıktan sonra, Türk Milletine karşı duyduğu hayranlık ve dostluk hislerini belirtti. M. Çaldaris, Dd milletin işbirliği üzerine btr defa daha
dikkati celbettl. WTTU EglUra Bakanı M. Bakopuloo da aynı mealde söz a-larak nutuklara nihayet verdi. Davetliler teşhir edilen eserleri trzun u-zun tetkik etmişlerdir. Zengin bir te-nevvü arzeden sergide çeşith Fransız okullarından geçmek suretiyle en kati akademlzmden mücerret resmin cambazlıktan takdim edilmişti. Henüz geru; ve tekâmül halinde olan Türk reıml, yakm zamandan beri yolunu eeçrnlş bulunuyor. Umumiyet itibariyle, yüksek »eviyeriyle serginin Ati-nada bıraktığı tesir ve yarattığı hava müspettir.
EU1 resim şüphesiz kİ modem Türk mektebini bütün genişliğiyle tanıtmağa kâfi değildir. Fakat teşMr edilen eserlerdeki meyfl, Türk artistlerinin yerlermiş geleneklerin dışına
çıkmak İstediklerini göstermektedir. Gençlik istikbale doğra yol almakta ve kültür bakımından garba teveccüh etmektedir.
“Procdd^” oraştmnaJan* mücerrete karşı derin bir meyil, karanlık tonların içinde muhterem bir palet, ilk tesirin karateristlk taraflarıdır... Biz şahsan Şerif Akdik’in ilk plânda bir ark kırmızısı ile aydınlanmış Bursa peyizajmı çok beğendik, kıs'ın karagözü çok cesur bir büstür. Hikmet Onat tizlere, oryantal temalar olan iki tablo göste-mektedlr. Garbin tekniğini anlamakla beraber ber şeye rağmen, şahsiyetlerini muhafaza etmiş olan diğer artistler üzerinde de en ince teferruata kadar durulması lâzımdır.
Marc Marceau
EXFORD Vapuru 26 ekimde limanımıza gelecek ve 28 ekimde eşyayı ticariye alarak yukarıdaki limanlara hareket edecektir
VapuT kampanyası PİRE • NAPOLİ ve CENOVA'd&n WCW YORK için I.AGUARDlA EXQCHORDA. EXETER, EK CAMBİON. EXCALtBUR löke transatlantik vapurlarına yolcu kabul eder Fazla tafsilat için Galatada Tahir hanında 3 Oncfi katta HAYRI ARABOfilü ve $ sına mUmeant olunması. Tel: 44fiû3-2-l
Maliye Bakanı Mlrier Hugh GaiUkril
GENERATOR
U.8. Motors marka 10 ve 15 KW mazotlu generatörlerimlz Amerfkadai) geldi. Öken Ltd. Galata, Havyar Hav No. Jk8
HASET KİTABEYİ tarafından yayınlanmakta olan
BEYERS MODE FÜR ALLE
En meşhur patronla Mpda mecmuasının 7 nci uüihnsı satışa çıluırüruışLır. Fiyatı IZO kıırtufttıar. El işleri için de HANDARBEÎT arayınız.
Fiyatı 1(M) kuruştur
Kik a Başvekili B. Venizelos, Sergiyi ziyaret ederken
Çekmecelerin birinden, etrafında, riyali matem zırlu ohuı-yan, mektup kâğıdı çıkaralı... Flerre Emagny'oin wndlği paketi dnüne koyarak, İye çirişti.
tfe uyduracağım, bunca kâğıdı ne Dr donatacağım bU-medlğl için, Mathlido’bı mekluplanadıifi, gelişigüzel batı parçaları kopya ediyordu. Kafuırun imletmeden, mânayı düşünmeden, makinem»! bir hal içinde, ardanda kelimeleri sınriı-yordu. Zaten ehemmiyetsiz şeylerden bahseden bir parça i(H bu. Canlı, ntcfcH bir kelimenin önünde, birden duruverdL Yunakları yana yuna, yerinden kalktı. Bu sevişme sırlarına ne hakla el uzatıyordu? Böyle bir hiaalzllğo nasıl kulkışabllmlşti? Veririnden neydeyse nğlıyacaktı.
Masanın üstünden Mathlldeln bütün mektuplarını topladı» son bir defa o güzel resme baktı, hepsini şöruİBeAjn İçine Mt*u Kibrit vokıp tutuştur d ıı, yanışlarımı baktı, blyahtafeiın kâğıtlar; alevin altında kıvrılıp büküldükten, kiil olııp ııfulan-dıkt-an aonra, ma9av>ınıa başına döndİL Anın nr bularak, ne yazacakta?
Bir şey uyduramadığı için, etajerden Hr kitap aldı. Cümleleri a «hemmlyeti yokln, iş ki kendi ynnmndan çıksın 1 *Ya-şıynbilmek İçin »ever, sevmek için de yu^arım.^,, diye yazıyordu- İkinci bir defa durdu. Bu çapraşık lâfı da nerden bulmuştu? Matmazel de LvHpinaMe'ıib YL de GulbertV yazdığı mektuplun kopya ediyordu.
Ilemen hemen Pcnıbe Blbliulek tipi ederlerle yani genç kıriann eline yakışacak edepti. buyMı remaularla — dolu olan kitap etajerinden, Jılkmri! anlaşılmaz bir İç güdüsü ile, zemine, zamana uyan, en “âşıknue,, kliabı seçip alnnıU
RiV "Paranızı iyi muhafaza edin diyorJ..
RiV
Kimdir?
MathHde’to «uMca aoJa «çrar. fıkırdar gibi kırık dökük harflerine hiç de beiir.emi.ven derU U/fdıı. akrtlı uriu bir yazı ile. dikkatli dikkatli aohlfricri donata durduğu »ırada, bitişik odadan, kocasının odnjundaa. hafif bir gürültü geldi. Kulak kabarttı: AL Chencvray, yataktan kalkıyordu. Lâmbayı söndürmek, pancurlurı açıp bu güzel yaz gecesinde, mehtap seyrine dalmış “hülyalı hanım pozunu,, almak için, iki üç saniye bol bol relerdi.
Martlıe böyle bir kurnazlığı akıl bile etmedL
Kocası anıı uı asabin m başında buldu; önünde yazılmış bir deria mtıktiıp, şöminenin İçtado de yakılan kâğıt hırın riyali külü duruyordu. Merak ve endişelini belli ederken bile “uvut kal d dışına cıkanrryarak, evvelâ» odaya girişini haklı göstermek kaygısına düştti:
— KUMto anahtar yok. Işık gördüm, Saat Ud_ Niçin yat-inadın? Nş yapıyoraun, M arttı e T
-* Bir şey değil.. Yazı yazıyorum-. Şey... Matmazel de Lespinaao'ın mektuplarım kopya ediyorum.
___ - I
Henry Bordeaıuc
Çeviren : Mcbrure Alevok
13
Adam kitabı, yarım duran mektubu eline aldı» karşılaştırdı. Garip ama, doğru idL Doğru olmakla beraber, bu ıuıtl-ka cevapla İktifa etmesine İmkân yoktu. Knştsnnj çatarak karısının yüzüne baktı s Kendinden bir şey aakbyordu. Fakat kadın bu imtihana dalın fazla dayanamadı. Yanaktan kq>* kırnuzı, iskemlesinden kalktı; kocasına yaklafta, adamın iki elini tutup görierinin U İçine bakarak:
— Dinle beni; dedi. Yedi sesedir evliyiz: Şimdiye kndur Itlmadını Rarsıuaıic bir şey yaptığı anî Seni tüfihrlcnılimoek bir hnrcki4tte bulundum mu?
— Hayır Martbu, biç bîr zaman.
— Bu akkanı aendrn bir vay gizliyorsam, acaba >ana kar-blr suç mu ibliyormu derrin?
Chanevray, ağzından çıkacak sözleri tartmak âdctlndo İdL Cevap vermeden evvel Mr aıı düşündü;
— Hayır Martiıe, bunu uklıından geçlrcmem.
Şu üç beş kelime; ancak İyice düşündükten sonra korur veren, fakat vardığı kanaatten bir dalın da geri dnnmlym erkeğinin ağzında; mallak bir «aygının, değişmez bir İmanın reınzl oluyordu.
Martlıe kollarını kocasının
— Canım benim, yüreğimi dünyada tahammül edemezdim.
— Şüphelendirecek bir ıjry
Elbette yapmanı
Erkek elini konsunıı alnına Iroydn, başını hafifçe arkaya İUL "Tertemiz^ gözlerin derinliklerinde, sanki ruhunu gördü.
Fazla bir şey söylly emeden, andece:
— Karıcığım, dedi.
Bu söz, Içiçe geçmiş, birbirinden ayrdmaz Od şeyi: Sav-Sİslpf ve İnancım Kade ediyordu.
Marti m onu öptü.
Şimdi bırak ben! de bitireyim. Hiç bir ses sorma, dedi.
boynuna doladı: rabatlandırdın. Şüphelenmene
yapmazsın kİ.
r
-
Kocası nıerakn filân kapılnıakams
“•flamardl:
-- • T
1 •
BULMAC
A
— Bana her şeyi aöykuiMdbdıı, Martbe.
— Söyllycmcm, bu başkasuun •nrrx
Böyle bir şey olduğunu anlamalı zaten. Fakat kim sum; clâlenı uğrunu kendi busuıı derde * »kınaya, şunu bunu doğru yola çcvirreeğijn diye lüzumsuz tecrübelere «drlomeyo bir türlü tövbe edememiş o “iyilik, fedakârlık tiryakilerinden,, saydığı İçin, İM frenlemek istedi. Ciddî bir bal takınarak:
— Namnriu btr kadın bnşknlaruun oırUrtnı dinliyebdir ana. bu gibi meselelerle bilfiil uğnışnmı, dedi.
— Yn birini kurtarmak içinse?
— Hu t tâ öyle bile olsa.
Zaten (tm1 korktuğu da, bu tehlikeli hisleri,, idi.
AlıırlUe, kocaailMn bu btikmü önünde, bOdo’l kurtarmaktan nuMİ vazgeçebilirdi?
•uçunu — kendj kocasına bile — ne hakla MnlatnbUlrdl?
Yanaklarından aşağı süzülen gös yadlarını cöribıee, er-tafti:
— Afclıvnr ntısun Martho? drdl.
Kadın içini çekti:
— Deminki lâfını şimdiye İcatlar bm de kendi kendime söyledim.
— Demek, yine fikrinden dönmüyorsun?
— Başka çam yok ki.
— 9«ı halde, mühim bir şey T
— Evet, hem çok mühim.
Erkek Hr on düşündü ve kati bir tonla:
— öyle mJ detil mİ, ancak ben kanır verebilirim. Her şeyi bana eçık açık anlaUualısaı.
—> Mutlaka öğrenmek UU^’orsan, tabU söylerim, anlatırını. Bunu kendin de bUlyeruun. Falcat bana tum mAnaAlyle İnansan, güvensen, daim İyi olmaz mı?
İspat etmek için fote bir fırKat.. Meni en büyük fırsat... varırım sanık, batının için >ap hunu^.
Erkek, o "tertemiz,,, dupduru gözlere uzun uzun, bir daha baktı. En sonunda:
— Evet, daha iyi olur, dedi.
“Karıcığınu bağrına ba»tı.
— İhtiyatlı davran, diye ilâve etti. Ve odadan çıktı.
bubini eğdi. Mnt-Ö1idÜi> kardeşinin
“kurlarına teşeb-
Soldan ftağut
DÜNKÜ BULMACANLA HAKLİ
1 — Medeni yn»(- T — Eriyct; Ray. 3 — Slr; Kanada. 4 — İkame; Ota fi. 5 — Yasa; Akı. S — EUR: Bozuk. T — Yat; Bira. S — Eh; Ta* sa; Ak. 0 — Haylr; AliL 10 — itimadı yok.
Soldun »ngaı
1 — Mesire yeri. 2 — Erik’, Lahit. S — Dtrayat; ty, ( — Byı Mak; Tam. ft — Nekes; Baha. 6 — İta» Akis. 7 — No; Ira. S — Aralan; Ay. 0 — 6udaka; Alo. 10 — Ayûgı sahat.
1 — Arandığı hnldo ele geçememe ) — Objektif (psikoloji ter.); Hâ-IA. 3 — İç ve dış blrJlgL J — Temi ikinci pl/lnda; İstekli. 5 — Ya); Ruh Temi hayvan yuvaaı. 6 — Buutlardan; Şırak; Yama. 7 — Bir ar-tlpüraliin toyadL 8 — W iti mevcut (iki kelime). 9 — Ek^uriz; Hâdise. 10 — Bir deniz vasıtası (çcguD.
Yukarıdan ajAğıı
1 — Uzağı gOrtlş; t^arri sıtsftr. î — Küçük parçacıklar haline gri; Emten, 3 — Terri yük Uyır; Bir cerh Aleti. 4 — TorU b*r kalem mır-kam; Dinen memnu. 5 — Ynnm; Bir meze. 6 — Fikre muhalefet 7 — Kıvam; Pek kaypak ve oynaktır. 8 — Arapça bir edat: Enayi (argo). 0 — sinemalarda bir açana; Bir muharrir. 10 — Yadet: Mütereddit.
Sevginin büyüklüğünü Yal-
Sayfa 8
YENİ İSTANBUL
26 Ekim 1950
MESKEN
TERK
görünüşü.
Cazip villâların toplu haldeki
LON DRA
-ı
DENİZİNE BİR BAK/5
MARMARA
A — MARMARA
15 kuruşa seyahat edebilmeleri İçin 1 kasımdan itibaren
Müşterilerimizin Modern Mesken Şehrimiz arazisinde, modern otobüsümüzün önünde grup resimleri.
'"'2'Z'ZÎ
—Iı— l -ı —ı
I - ■ — -
MODERN MESKEN* ŞEHRİNDEN
4*
Küçük Han Kat: 2
AYDA: 20-30-40 LİRA TAKSİTLE MARMARA DENİZİNE NAZIR FEVKALADE ARSALAR
T.C.
BAKIRKÖY
Tapufiicil Muhafızlığı
Sayı ı--—
Turi ^eskan şirketi HieSP(j8rı
Müdüîü Hjseyln ijşdelenlert
[3/9/950 Tarihli Dilekçenizle istediğiniz
malumat tetkik edildi:
Namuııza 5/9/950 Tarihine kad«r 345 Parça
5/9/950 T.den s'nr* 650 P*rça olmftK üzere cem’en
ve
denizinin bütün güzelliklerini yakından seyreden, ruh ferahlatıcı, fevkalâde hava, sıhhat kaynağı, bol miktarda akmakta olan maden suyuna sahip, Londra asfaltına bağlı Kuleli Çiftliği mevkiinde Modem Mesken Şehri tesis edilmektedir. Avrupa şehircilik sistemi gözönünde tutularak caddelerinde. gidiş, geliş yollan ayrı ayrı olup hem yol aralan, hem de yol kenarlan tablatin rengârenk ve en lâtif gül ve yıldız çiçekleriyle süslenmiş ve ayrıca akasya, yabani kestane ağaçlariyle kısa bir zamanda yeşillendiriimlştlr. Yakın bir istikbalde 3000 parseli ihtiva edecek olan Modem Mesken Şehrine müessesemiz, Türklyede henüz emsali görülmemiş tam konforlu, lüks, mevsimine göre, sıcak ve soğuk hava cihazlarına sahip modem otobüslerle müşterilerini 15 kuruşa özel kartlarla taşıyacaktır, öğrencilerden ise yalnız 5. kuruş alınacaktır, >
B — lstanbulun en modem Florya plâjına 7 ve Yeşilköy sivil hava meydanına 6 kilometre mesafesi olan Modem Mesken Şehrinden otobüslerle 6 dakikada Florya plâjına ve 5 dakikada da hava meydanına gidilebilmektedir.
Modem Mesken Şehrimiz, Soğuksu, Küçükçekmeceden 17, Floryadan 7, Yeşilköyden ise 6 kilometre îstanbula daha yakın bir mesafede olup Yeşilköyle Bakırköy arasında kurulmaktadır. Aynı zamanda Fikret Yüzatlı ile Avni Başaran, İncirli, Bahçeli Evlerin mevki komşusudur.
C — ARSALARIMIZIN SATIŞ ŞARTLARI: Her parselimiz 15 metre cephe ve 14 metre derinlikte olup (210) metre karedir. Bu arsalar bundan bir buçuk ay evvel peşin para ile 300 liraya satışa çıkarılmış ise de kısa bir zamanda şehrin hayret verici bir süratle inkişafı dolayısiyle şirketimiz 1 ekimden itibaren yeni müşterilere %40 zamla bunları her parseli 420 liraya satmaktadır. Fakat eski müşterilerinin de hukukunu gözeten Müessesemiz. onlara aynı arsaları gene 300 liradan satışa devam etmektedir. Ancak 1951 senesi 1 nisandan İtibaren % 100 zam ilâvesiyle peşin para 840 liraya satılacaktır. Bundan bir ay evvel taksitle satış usulünü kaldırmış olduğumuzu gazetelerle ilân etmiştik. Dar gelirli vatandaşlarımızın üzüntülü m (İraca ati erini gözönünde tu-
renmek
Muhar
14
1370
19 5 0
EKİM
26
Rumi
Ekim
13
136F
VAKİT
Güneş öğle İkindi Akşam Yatsı ImRâk
Perşembe
VASATİ
EZANİ
6.22
11.58
14.53
17.14
18.46
4.44
1.06
6.42
9.37 12.00
1.32
11.28
UÇAK-TREN-VAPUR
GELECEK OLAN VAPIBLAR
8.00 Ordu Kara denizden, — 9.00 Mersin, Ayvalıktan. — 22.30 Uludağ, Bandırmadan.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
8 00 Uludağ, Bandırmaya. — 900 Sus, Mudnnyava. — 14.00 Karadeniz. Karadenlze.
GELECEK OLAN TRENLER
6.45 Semplon (Avrupa). — 8.30 Ankara (Ekspres). — 9.15 Anka ra (Yataklı).
GİDECEK OLAN
10.10 Adanaya. — 18.10 Ankara 20.30 Ankara (Ya-
TRENLER
(Ekspres), taktı). GİDECEK OLAN EKSPRESLER
10.00 Anka raya (MotörlÜ).—18.10 Anora Ekspresi. — 22.20 Semplon Eks. (Avrupa).
GELECEK OLAN EKSPRESLER
8.30 Ankaradan. — 9.15 Ankara lan (Eks.)
GELECEK OLAN VAPURLAR
7.00 Erzurum, îskenderundan. — 12.00 İskenderun, İzmirden. — 14.35 Sus, Mudanyadan. — 15 00 Cumhuriyet, Karatenizden. — 22.30 U ludag, Bandırmadan.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
8.00 Uludağ, Bandırmaya. — Q.OO Bursa, Ayvalığa. — 11.00 Etrlîsk İzm i re. — 16.00 Antalya, lmroza.
BEYOĞLU
AL KAZAR (42562) 1 — İntikam
Kılıcı. 2 — Perili Maden.
AR (44394) Memnu M intaka.
ATLAS (40835) Denizlerin Sevgilisi ELHAMRA (42235) Memnu Minin ka.
İNCİ (84595) Kahraman Yahudi. İPEK (442M)) Pompelnin Son Gün leri.
LÂLE (43395) Memnu Mıntaka (Türkçe).
MELEK (40868) Denizlerin Sevgilini.
SLATPARK (63143) 1 — Harman Sonu Dönüşü.. 2 — Soysuz.
SÜMER (42851) Güller Diyarı Bağdat
ŞARK (40380) Lorel HardI Rüyalar ülkofünde.
ŞIK (43726ı 1 — Ali Babanın Mirası. 2 — Gecelerin Hâkimi.
IAJK8İM (43191) Çakılalı Mehmet
30 eylülde Taksim Belediye Gazinosunda müşteriler ferağı İmzalarken (1) Tapu Muhafızı Bay Yakub Veli, (2) Şirket Kurucumuz Hüseyin Taşdelenler, (8) Müşterilerden birisi.
tan şirketimiz taksit usulünü yeniden kabul etmiştir. Ayda (20) lira taksitle 650, (30) lira taksitle 575 ve (40) lira taksitle de 500 liraya sattığımız bu arsalar peşin para ile (420) Uradır.
D — Şirketimiz, müşterilerinin arsalarının tapulama işinde de şu kolaylıkları göstermektedir: 420 liralık peşin bedeli (4) ayda ödlyen müşterilere zam yapılmadan tapuları namlarına tesçil edilir. 300 lira bedeli ikmal edenlerin ise tapuları ipoteksiz olarak namlarına tesçil edilir. Müşterilerimizin bakiye kalan borçları 120 lira borçlarından dolayı 6 ay vadeli Müessesemiz kendilerinden sadece bir borç senedi alır.
E — Şirketimizin satışa çıkardığı arsalardan 7 ile 8 kilometre İstanbul dışına doğru daha uzakta bulunan Yeşilköy ve Floryada bir evlik arsalar 12000 on iki bin liraya satılmaktadır. Müessesemiz topraksız vatandaşları arsa sahibi yapmak arzu-siyle ticari mahiyetten ziyade ortaya bir eserin tahakkukunu meydana çıkarmak azmindedir.
K — Resimde toplu olarak görülen 2-3-4-5 odah cazip villâların 1/50 mikyash İnşaat plânlarını müşterilerimiz 15 lira ücretle şirketimizden alabilirler.
Villâ Yaptırma Şartları: 5 odah maliyet fiyatı 12500 lira olup 4500 lirası peşin, bakiye kalan 8000 lirası ayda 120 lira taksitle ödenecektir. 4 odah tip 10,500 lira olup 3500 lirası peşin, bakiye kalan .7000 lirası ayda 100 lira taksitle ödenecektir. Üç odalı tip 8200 olup 3000 lirası peşin, bakiye kalan 5200 lirası da ayda 80 lira taksitle ödenecektir.. 2 odalı tip 4700 lira olup 1750 lirası peşin, bakiye kalan 2950 lirası da ayda 60 lira taksitle ödenecektir. Arsa alan müşteriler Lnşaat yaptırıp yaptırmamakta serbesttir. İnşaat yaptırmaya talip müşterilerimize arzu ettikleri tipin bedelini banka hesaplarımızdan birisine yatırdıkları veya gönderdikleri tarihten azami 6 ay İçinde kendilerine villâları teslim edilir.
K — Tapularını almış ve henüz almamış müşterilerimiz, şirketimizin muntazam seferlerine başlıyan modern otobüsümüzle
fo-
795 harç s gayri mpnkulun musecceı öxdugu ve ayrıca
800 Adet, parselin de harita İşlerinin bluniş ve
dest bulunduğu görülmüş ve anlaşılmıştır*
^eyftjeti İsteğiniz üzerine saygılarımla
di rlr»m.
de r
bil-
3/10/950
8 ak ı rİLhy tap u »tr-^Ve 11 Z> x.
f-x7 A
r A-.K-
'T * *
/ *
sicil 0evrlm
Nuha
2 tografileriyle müracaat ederek özel otobüs kartı alabileceklerdir.
F — Tapularını alan müşteriler aldıkları tarihten (İki seneı sonra şirketimize sattıkları takdirde şirket % 50 kârla almayı taahhüt eder. (3 sene) sonra % 75 kârla arzu eden müşteriler şirketimize arsalarını satabilirler.
VEKÂLET SURETİ : Bakırköy - Londra asfaltı, Kuleli Çiftliği mevkiinde Türk Mesken Şirketi hissedar ve müdürü Hüseyin Taşdelenler namıma gayrimenkul almaya yetkilidir. Çevresinde şirketimiz memurlarından Hamdi Kafalı veya Mehmet Ağrı adına) lstanbulda akrabaları olmayan taşra müşterilerimiz vekâlet göndermekle tapuları namlarına tesçil edilerek adreslerine postalanacaktır. I
Y — 2 ay mazisi olan şirketimiz aşağıda isim ve parsel numaralan yazılı yüzlerce vatandaşa tapularım vermekle kalmamış, geniş mikyasta talip karşısında ne şirketimizin ve ne de tapu dairesinin yüzlerce vatandaşa ferağ yapmak için salonları kâfi gelmediğinden 30 eylülde Taksim Belediye Gazinosunun büyük salonunda çayla birlikte müşterilerine tapularını vermiş ve 17 kasımda ikinci bir parti olarak aynı gazinoda saat 2 den sonra çayla birlikte keza yüzlerce vatandaşa arsa ferağlarını yaptırarak müşterilerin tapularını verecektir. Yukarıdaki resim, Belediye gazinosunda ferağ merasimini göstermektedir.
TALİP MÜŞTERİLERİN Şirketimizin İstanbul ZİRAAT BANKASI (2463) hesabımıza bütün Türkiye dahilindeki diğer bankalar veya postalar vasıtasiyle arsalarımızın peşin veya taksit bedellerini göndermekle talip olabilirler. İnşaat yaptırmak lstiyenier de keza aynı hesaba para gönderebilirler. Talip müşterilerin ayrıca kesin adreslerini şirketimize bildirmeleri şarttır. Türk Mesken Şirketimizden tapu almış müşterilerin adı, soyadı ve parsel No.ları
1 — P. No. 517 Mürşide - Abdullah Altınçubuk) 2 — P. No. 518 Abdullah - Mürşide Altınçubuk) 3 — P. No. 526 Agavni Meline Yanık I 4 — P. No. 527 Agavni Meline Yanık) 5 — P. No. 528 Mişon Habib) 6 — P. No, 533 Pakize Yaman) 7 — P. No. 550 Abdullah - Mürşide Altınçubuk) 8 — P. No. 551 Mürşide - Abdullah Altınçubuk) 9 — P. No. 555 Şekib özgüner) 10 — P. No. 556 A. Kemaleddin Arıkan) 11 — P. No. 557 A. Kemaleddin A-rıkan) 12 — P. No. 560 Nesime özsov) 13 — P. No. 576 Şekib özgüner) 14 — P. No. 586 Jülide Pelin) 15 — P. No. 604 Cemi-leddin Aktürk) 16 — P. No. 605 Salim örenler) 17 — P. No. 624 A. Suna Malhasyan) 18 — P. No. 625 Permine Malhasyan) 19 — P. No. 626 Hurop Malhasyan) 20 — P. No. 627 Maryan Marük-yan) 21 — P. No. 649 Abdullah Karakaya) 22 — P. No. 627 Kiripus Kalemkftr) 23 — P. No. 658 Kirlpüs Kalemk&r) 24 — P. No. 659 Kirlpils Kalemkftr) 25 — P. No. 668 Tufan Aktürk) 26
— P. No. 669 Tufan Aktürk) 27 — P. No. 672 tzabel Kılıççı) 28
— P. No. 673 Allçe Kalemkfir) 29 — P. No. 674 Allçe Kalem-kftrı 30 — P. No. 701 Rauf Eren) 31 — P. No. 706 Emine Glln-çör) 32 — P. No. 716 A. Mithat Eral) 33 — P. No. 717 Merzuka Eral) 34 — P. No. 722 Hatice özdogan) 35 — P. No. 723 Hatice özdogan) 36 — P. No. 789 Sıdıka Akçay) 37 — P. No. 798 Ali-eddin Turagay) 38 — P. No. 799 Hayrullah Şener) 39 — P. No. 801 Alâeddln Turagay) 40 —. P. No. 810 Saime Akçavt 41 — P. No. 825 Seher Erdem) 42 — P. No. 827 Zihni Ercncil) 43 — P. No. 828 A. Yekdane Yüceldem) 41 P. No. 829 Hatice Yıl-dızbaykaıa) 45 — P. No. 1004 tbrahim Karaosmanoglu) 46 — P. No. 529 Necati Gedik) 47 — P. No. 532 Nafiye Baysan) 48 — P. No. 536 Kâmil öruncak) 49 — P. No. 539 Hllsnü Gözen) 50
— P. No. 558 Melâhat Sokullu) 51 — P. No. 561 Müzehher Sakar) 52 — P. No. 562 Müzehher Sakar) 53 — P. No. 563 Salâ-haddin özen) 54 — P. No. 565 Jülide Pelin) 55 — P. No. 581 Müzehher Sakar) 56 — P. N. 583 Müzehher Sakar) 57 — P. No. 584 Snlâhaddin Gözen) 58 — P. No. 588 Ratma Gilnüşenı 59 —
P. No. 589 Fatma Gilnüşen) 60 — P. No. 594 Saime Kafesçl) 61
— P. No. 595 Kemal Peker) 62 — P. No. 601 M. Emin Bayını 63 — P. No. 602 Enver Kaptan) 64 — P. No. 603 Enver Kaptanı 65 — P. No. 606 Sıdıka Bektanı 66 — P. No, 609 Zehra Cebeci) 67 — P. No. 615 Zalm Kafesçi) 68 — P. No. 635 Nuri Kaya) 69 — P. No. 660 Semiha Bilir) 70 — P. No. 661 İbrahim Söztt-temizı 71 — P. No. 662 İbrahim Sözütemizı 72 — P.No. 687 Semiha Atanır) 73 — P. No. 691 Hacer Sadedll) 74 — P. No. 692 Hacer Sadedll) 75 — P. No. 705 Şaziye Hamdı Taşdelen) 76 — P. No. 707 Işkan Derekopoğlu) 77 — P. No. 708 İşkan Derekop) 78 — P. No. 709 Suna Tüyet) 79 — P. No. 710 Suna Tüyet) 80
— P. No. 711 Suna Tüyet) 81 — P. No. 712 Suna) 82 — P. No. 713 İşkan Derekopoğlu) 83 — P. No. 714 İşkan Derekopoğlu ı 84 — P. No. 718 Müzeyyen özfer) 85 — P. No 718 Mürşide Eldegezer) 86 — P. No. 735 Fatma ı 87 — P, No. 749 Kâzım Akıncı) 88 — P. No. 770 Kâzım Akıncı) 89 — P. No. 771 Sabri Aktan) 90 — P. No. 722 Agavni Meline) 91 — P. No. 987 Sala-monı 92 — P. No. 811 Müzeyven Merey) 93 — P. No. 834 Kad-riye Tüter) 94 — P. No. 956 Ferid» 95 — P. No. 976 Ferid) 96 — P. No. 983 Emine Güleç) 97 — P. No. 699 Fevziye Çaldıranı 98 — P. No. 700 Feyziye Çaldıran) 99 — P. No. 953 Boğos Sa-rıoğlu) 100 — P. No. 951 Ayşe Bahriye) 101 — P. No. 928 Hüseyin Vural) 102 — P. No. 929 Hüseyin Vural) 103 — P. No. 919 Nimet Bostanoğlu) 104 — P. No. 684 Tevfik Karaca) 105 — P. No. 1007 Nadire Tanı 106 — P. No. 685 Mustafa Topçuoğlu) 107 — P. No. 559 Kadri Tanca) 108 — P. No. 580 Galibe Tanca) 109 _ p. Nö. 774 Şlnasi Akar) 110 — P No. 933 Salm Bilgim 111 — P. No. 935 Rıza Kaplan) 112
bandyan) 113 — P. No. 679 İsmail Özkan» 114 — P. No. 683 Feriha Alptugan) 115 — P. No. 682 Nuıeddin Alptuganı 116 — P. No. 593 Suzan Ürkmez) 117 — P. No. 702 Fikriye Özbaykam 118 — P. No. 715 Feriser Özer) 119 — P. No. 725 Celâleddln İzmirli) 120 — P. No. 746 Hafıze Mete) 121 — P. No. 678 İsmail Küçüközkan) 122 — P. No. 650 Fatma Ölçer) 123 — P. No. 1006 Mustafa Muradı 124— P.No. 540 Haşan Küçükkerbil 1125—P.No. 549 Kirkor Davulcu)126—P.No. 579 Yıldız Atılsoy)127—P.No. 587 Mahmure Bilgi) 128 — P. No. 824 Nuriye Varlık) 129 — P. No. 794 Celâl Yücelir) 130 — P. No. 846 Zehra Önişı 131 — P. No. 847 Haşim öniş) 132 — P. No. 925 Melâhat Soykan) 133 — P. No. 805 Celâl Yücelir) 134 — P. No. 813 İsmet Ürgüblü) 135
— P. No. 815 Naime Sertkal) 136 — P. No. 814 Naime Sertkal» 137 — P. No. 767 Hamid Etgürı 138 — P. No. 755 Kohor Dradur-yan) 139 — P. No. 916 Hatice Eral) 140 — P. No. 878 Şerife Konrapa) 141 — P. No, 958 Leon lstepan) 142 — P. No. £54 Le-on îstepan) 143 — P. No. 640 Muhterem Artar) 144 — P. No, 564 Nazif Gözen) 145 — P. No. 585 Emine Gözer) 146 — P. No. 748 Mefkûre Türkan) 147 — P. No. 751 11ya Filiba) 148 — P. No. 752 Hilmi Sanur) 149 — P. No. 768 Naci Uzunoğlu) 150 — P. No. 802 Mehmet Arabacı).
İZMİR FUARINDA TALİP OLUP TAPULARINI ALAN MÜŞTERİLERİMİZ
151 — P. No. 838 Halide Adanır) 152 — P. No. 840 A. Şükrü Börükanlar» 153 — P. No. 853 Rasim Akben) 154 — P. No. 857 Meryem Akyol) 155 — P. No. 843 Mustafa Özkan) 156 — P. No. 850 Rahmi Şenkavala) 157 — P. No. 851 Rahmi Şenkavala) 158
— P. No. 882 Elensari Yardımcılar) 159 — P. No. 887 Nermin Sipahi) 160 — P. No. 861 Sabahat Suna) 161 — P. No, 862 Mukadder İnamlı) 162 — P. No. 863 Mustafa înanıli) 163 — P. No. 873 ŞÜkûfe Keresteci) 164 — P. No. 897 Mustafa Ünver) 165 — P. No. 894 Zekiye Tohulga) 166 — P. No. 895 Zekiye Tohulga)
No. 889 Vefa Moral) 168 — P. No. 890 Vefa Moral). : Gerek İzmir Fuarında talip olan, gerekse taşradan da parsel bedellerini ikmal eden müşterilerimizin âza-ayı içinde tapularının adreslerine gönderilmiş olacağını
P. No. 960 Mıgırdıç Nal-
Beyoğlu 44644 Ankara 00 totanbul U222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K.kÖy 60872 Karşı ya ko 15055
ihtiyacında olduğumuz herşcy
Efe. (İkinci hafta).
TAN (80740) 1 — Şlkago Kaplanı. 2 — Gecenin Gözleri.
ÜNAL (49306) (Kışlık) 1 r- Camialar Çarpışıyor. 2 — Söz Bir Allah Bir. 3 — Kahraman Askerlerimizin Xoreye hareketi.
YENİ (84137> 1 — Kumarbaz. 2 — Kanlı Altın.
YILDIZ (42847) Kahraman Yahudi. İSTANBUL
ALEMDAR (23863) 1 — Kahra-
manlar Destanı. 2 — Korkunç Ormanlar,
AZAK (23542) 1 — ölüm Gemisi. 2 — İki Açıkgöz Tarzan Diyarında. AY8U (21917) öldüren Para. 2 -Hint Kaplanı.
ÇEMBERLtTAÇ (22513) Çakircalı Mehmet Efe.
EMRE 1 — Clsko Klt. 2 — Sevimli Haydut 2 — Çılgınlar Kulübü. HALK (21004) 1 — Şehzade Slnbad 2 — Tarzan Ormanlar Prensi. İSTANBUL (22367ı Tarzan Kara Kaplana Karşı. 2 — Kara Şeytan. KISMET (26Ö54) I — Kaptan Kid 2 — Tomaton Caniler Çetesi.
MARMARA (23860ı J — Korkunç Ormanlar. 2 — Kahramanlar Destanı.
»ftLLÎ (22962) Cebeli Tarık Casusu. 2 — Nesimaçl Amerikada. rUKAN (22127) 1 — ölüm Gemisi. 2 — İki Açıkgöz Tarzan Diyarında YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Ra-klbeler. 2 — Saİâh&ddm Haçlı Seferleri.
KADIKÖY
BÎZtM SİNEMA (Üsküdar) 1 -Nehirler Kırahçesl. 2 — Ateş Bekçileri.
HALE (Üsküdar) 1 -Şarlok Hoimcs Altın Peşinde.
OPERA sında. 2 SUNAR
Geceleri. 2 — Bir Dağ Masalı. SÜREYYA (60862) 1 — Zaferden üstün. 2 -t- Çılgın Kalbler. YELDEGİRMENİ:
Saltanat (Türkçe) 2 — Hint Rüyası (Türkçe).
Mehmetçik (ore Yolunda.
ANKARA
ANKARA (23234ı Sönmeyen Aşk.
Amber. 2 — Hazineler!
(68714) 1 — Kanun Karşı-- Sevimli Haydut,
(Üsküdar) 1 — İstanbul
1 - Kanlı
3 — Kahraman
R
A
(15031) İçimizdeki Şeytan. (13846) 1 — Her Şafakta 2 — Şerefsiz Mücadele.
(11131) Çakırcah Mehmet
(14072) Gaip Ormanlar
Bt'Yt'K
CEBECİ
Ölürüm.
PARK
Efe.
SÜMER
Hâkimi.
SUS (14071) Çakırcah Mehmet Efe. ULUS (22294) J — Macera Adası 2 — Sporun Zaferi.
YENİ (14040) Altın Kelepçe. BÜYÜK Rlgoletto
KÜÇÜK Şakacı.
GAK G1Z1NOSÜ İtalyan ve Ispanyol Revüleri.
ANKARA PALAS PAVYONU Ge-za Şeydi İdaresinde Viyana At-raksyon Orkestrası.
• î î r İZMİR
TAYYARE Söyleyin Anama Ağlamasın.
MELEK
Arslanı. 2 — Port
LALE
Sihirli
TAN
Sihirli
YENİ
I — Tarzan Ormanlar Salt.
Hâzineleri. 2 —
Hazîneleri 2 —
1 — Alım Aşk.
1 — Altın Aşk.
1 — öldüren Buse. 2 — Hainler Geçidi.
ELHAMRA Tuna Ağlıyor.
TİYATROLAR
i? L»
İSTANBUL BELEDİYESİ Önhlr Tlyotrulun 20.30 da Drnm Kı»mı DON J U A N
Komedi kısmı Gelir Vergisi
ÜÇ G.ÜVERCİN (Operet 4 perde)
FENt SES
TİYATROSU
Eser: SZÎGtLETj
Müzik: Kalman ve Brahma.
Tel: 19X69
D
*
Y
0
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
44298 60536
91 2251
EMİNÖNÜ: Sadullah (EminönÜı -Yorgi (Unkapanı) ;— Arif Neşet (Alemdar) — Haydar Yeni (Lâleli) BEYOĞLU: Kinyoll (Merkez) — Sıhhat ( Merkez) — Kemal Rebul {Taksim) — Fındıklı (Galata) — Tuna «Gnlntn) — Asım (Şişil) — Nişantaşı (Şişli) — H&lıcıoğlu ıHaskÖy) — Yeni Turan (Kasımpaşa )
FATİH: İbrahim Balmumcu (Şeh-zadcbnşi) — Ziya Nuri (Aksaray) — Ycdikule (Snmatya) — Nâzım Malkoç (Şehremini) — GÜndoğdu (KaragUmrÜk)
(Fener)
EYÜP: Eyüp BEŞİKTAŞ: Orta köy — G.
vııtktty) — Merkez (Bebek) KADIKÖY: Halk (Kadıköy) — Fe-neıvolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay (Bostancı) — Selimiye (Üsküdar)
HEYBELİ ADA: Halk BÜYÜKADAD: Halk ANKARA: Ana fart alar — Üniversite — Sağlık
İZMİR: AH Hayreddln (Basmahane) — Sağlık (Alaancak) — Ikl-çeşmellk (Eşrefpaga) — Karantina (Yalılar) — Sıhhat (Kemeraltı)
Havım Berk
Sultan
Vldln (Brşlkta) — Dlvanlıoftlu (Arna-
L
A
R
w
*
t
•/z
167 — P.
NOT talip olup mî kasım bildiririz.
3
TV
S Vitaminli
TERKİBİNDE BOL VİTAMİN, KALSİYUM VE FOSFAT MÜREKKEBATI MEVCUTTUR.
ANKARA :
7.28Açıhş ve program. — 7.30 M. 8. Ayarı. — 7.31 Hafif parçalar (pl.). — 7.45 Haberler. — 8.00 Saz eflerleri-Şarkıl^r (pl) — â 15 Hafif sololar (pl),
— 8.25 Günün programı ve hav» raporu. — 8.30 Bee-thoven-Do Minör Piyano Konçertosu (pl.). — 0.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.30 M S. Ayarı — 12.30 Şarkılar. — 13.00 Haberler. — 13.15 S&İon Orkestrası (Sedad Ediz). — 13.30 öğle gazetesi. — 13.45 Salon Orkestrasının devamı. — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ve program. — 18.00 M. 8. Ayarı. — 18.00 İncesaz (Rast Faslı). — 18.45 George VVrlght sinema orgu çalıyor (pl.). — 19 00 M. S. Ayan ve haberler. — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 19.20 Yurttan Sesler (İdare eden; Muzaffer Sarısözen). — 19.15 Radyo İle İngilizce. — 20.00 Film Yıldızları söylüyor.
— 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Serbest saat. — 20.35 Tanburla saz eserleri — 20.50 Bağlama takımından oyun havaları. — 2L00 Kahramanlar Geçiyor, t- 21.15
Dans müzikleri (p).). — 21.45 Sağlık saati. — 22 00 Müzikseverin Faali. — 22.45 M. S. Ayan ve haberler. — 23.00 Program ve kapanış.
İSTANBUL:
12.57 Açılış ve program. — 13.00 Haberler. —
13.15 Öğle konseri (pl». — 13.45 Şarkılar. — 14.20 Serbest saat. — 14.30 şarkılar ve türküler (pl). — 14.45 Xavier Cugat orkestrasından dana müziği (pl).
— 15.00 Programlar ve kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dana müziği. .— 18.30 Türküler geçidi — 19.00 Haberler. — 19 15 Kıaa şehir haberleri — 19 20 Küçük orkestradan melodiler. — 19 40 Radyo Klâsik Türk Musikisi Birliği konseri. — 20.15 Radyo Gazetesi — 20.30 Sevilmiş tangolar (pl). — 20 15 Şarkılar (Suzan Yakar) — 21.15 Vals Musetle ve Phsso Dobleler (pl).
— 21 30 Fasıl heyeti konseri — 22 10 Göçmenler hakkında konuşma — 22 20 Şan soloları. — 22.45 Haberler. — 23.00 Dana müglzi (pl). — 23.30 Programlar ve kapanış.
r
fİLİMDİ
Punktal Dünyada
5OLING EN
OfclO O£»J*»>ahl
MtıriMii
---------------- BİR LİRALIK BİLET İLE------------------
Parise 2 kişilik gidip gelme ve 10 günlük ikamet
OTOMOBİL Buz Dolabı RADYO BİSİKLET HAVAGAZI FIRINI ÇAMAŞIR MAKİNESİ
FAKİR VE YETİM ÇOCUKLARA YARDIM EŞYA PİYANGOSU
ELEKTRİKLE İŞLEYEN OİKİŞ MAKİNESİ
FOTOĞRAF MAKİNESİ VE BİNDEN FAZLA
İKRAMİYE
A M E R t K A D A
Tahsil edecek Üniversite mezunları için burs ve seyahat masrafları yardımı
Aşağıdakiler için ilk müracaat formülerleri vardır :
Amerikaya gitmek veya oradan dönmek için Fulbright yardımı.
Amerika Birleşik Devletleri Hükümetinin geçim masrafları ve tahsil haıçlan yardımı.
Amerikan müesseselerintn Milletlerarası Eğitim Enstitüsü vasıtsıyle harçları.
Pazartesi
günleri
teklif ettikleri eğittin
sabahı, salı ve cuma saat 16 dan sonra
Devletler Eğitim
Komisyonu İstanbul temsilcisi:
Danüb 8igorta Han No. 21 GALATA
Comments (0)