SP^İ AKŞAM
-__' ____
İPEK ŞANTUNK
Gelmiştir.
AL JPKK Mağasası
Beyoğlu İstiklâl cad. No. 318.
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı lf terini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Muhalifler iller kanununun reddini istedi
Sene 31 — No 11001 — Fiat!: her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 28 Mayıs 1949
Djiilcr konferansını hazırlıyanlat: (Soldan sağa doğru' Bir'e-vnis milletler kuru1»nda Ingiliz Malik, Amerikan delegesi Jes»up. Fransız delege.i Chauvel
tçi.şleri (takam M. Emin Erişirşd
Kanunun seçimde bir baskı vasıtası olacağını iddia eden muhalefetin red teklifi kabul edilmedi
4 1er konferansından dün de netice çıkmadı
Vişinski Batıkların bir plân vermediklerinden ve yalnız kendisine sual sorduklarından şikâyet ehi
Buğday tahkikatı
Tahkik komisyonu Atıf İnanın mesvJ’^e-tini mucip hiç nokta görmedi
edilen prensiplere aykırı olduğunu anlatarak:
«— Tasan anayasanın mâna ve maksadına göre hazırlanmış bir kanun değil, doğrudan doğruya siyasi maksutlarla düşünülmüş bir kanundur * dedi
Nuri Azsan vilâyet idaresi kanununun valilere verdiği salâhiyeti matlup ve kifayetli derecede görmıyerelı yetki genişliği esasına dayanan bir kanunun tedvinini derhal ele alınması lüzum ve zaruretini duyan hükümetin. Recep Pek er hükümeti olduğunu soylrdık'-n sonra sözlerine şöyle devam etmiştir ■
( O hükümet kİ galat tür görüşün esin olmak tahtiMiett-ği içinde muhalefete dalma memleketi kötüye v* »rar,.;» (Arkası sahıfe ît sulun 3 tel
Created by free version of 2PDF
Londra 28 (Radyo» — Dört büyük devlet Dışişleri Bakanı dün de toplanmışlardır. Bu toplantıda bir çok konular görüşülmüştür. İki taraf, Almanya-nın kont rol una alt eski görüşlerini muharaza ettiklerinden toplantıdan bir netice elde edilememiştir. Dörtler konferansı beş gün olduğu halde Batılı devletler, Sovyet heyetinin Al-tnapya meselesi ve hususiyle tazminat ve Almanyadak! Rus endüstri tasarrufları hakkında ne düşündüğü ve nasıl bir durum almak niyetinde olduğu henüz sarih olarak bilmemektedirler.
Vi-fnskl. dünkü toplantıda da Berin. Acheson ve Schuman tararından tekrar sorulan sorulara evvelki oturumlardakinden fazla bir cevap vermiş değildir.
Sovyet Dışişleri Bakam İlk tekliflerin! tekrar etmiş, dörtlü kontrolün yeniden ihdasını ve bazı İdare yetkilerine sahip olmHk üzere bir Alman devlet şûrasının kurulmasını istemiştir
Vljlnski teklifinin Almanya birliğini sağlamak yolunda İlk merhaleyi teşkil edebileceğini söylemiş ve meslektaşlarının teııkidlerl üzerine Batılı Dışişleri Bakanlarının sıraslyte kendi tekliflerini İzah etmelerini talep etmiştir.
Sovyet Dışişleri Bakanı, Batı Dışişleri Bakanlarının konferansa bir plân vermediklerinden yalnız kendisine sual sorduklarından şikâyet etmiş, bazı tadilâtı kabal edebileceğini ihsas etmiştir.
Amerika Dışişleri Bakanı Acheson cevap vererek Batılı devletlerin anlaşmaya varılacak ve varılamıyacak noktalar hakkında bilgi edinmek istediklerin] söylemi? ve Vişinsklden sorulan suallere cevap vermesini İstemiş, Sovyetler tazminat ve doğu Almanya ıvır geniş bir kısmım idare eden Sovyet şirket-, lerl hakkında İzahat Vermedik- ' çe bir şey 7apıtamıyaca$tnı belirtmiştir
Londra 28 (R > - Batılı devletler. Berlin hava koridoru üzerinde Sovyetlerln yar hava manevralarını başlamalarını' protesto etmişler ve Berllni iaşe eden uçak seferlerinde hiç bir değişiklik yapmıyacaklannı bildirmişlerdir
Çekoslovakyada yeni hâdiseler bekleniyor
Sovyet siyasî bürosundan Malenkof Prağa geldi
Londra 28 (Nafen) — Nafen ajansının diplomatik muharririnden:
Pek yakında Çekoslovakyada yeni hâdiselerin patlak vereceği anlaşılmaktadır. îlk komünist darbesini andırır ikinci bir darbenin hazırlandığından bahsed I İm ektedir.
Şu anda Prag şehrinde toplantı halinde bulunan Çek komünist partisinin kongresine Moskova'dan gelen mühim bLr ziyaretçi Çekoslovakyada mühim hâdiseler arifesinde bulunulduğunu açıklamıştır. Bu ziyaretçi hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan Rus polltbilre üyesi Malenkov'dur. Malenkov’
un Prag şehrine geleceği kimse tarafından bilinmemekte idi. Baştaki çek komiınutlert bile Malenkov'u aralarında gördükleri vakit şaşırmışlardır. Malen-kov’un bazı özel talimatla Kremlin tarafından Prag şehrine gönderildiği bildirilmektedir.
Yeniden şiddetli tedbirlerin alınacağı ve komünistler arasında da tasfiye hareketine girişileceği anlaşılmaktadır.
Bütün bu tehditlere rağmen demir perde hududu üzerinde bulunan Çekoslovakyada memnuniyetsizlik durmadan artmakta ve muhalefet genişlemektedir.
Rîta Hay worlh ve flli Ran diin evlendiler
Rila flayuorth fYaztsı üçüncü rahlfemlzdel
Devlet De m iry ol !arî-nm Amerikalı muhasebe mütehassısı
Ankara 28 (Akşam) — Devlet demiryollarına muhasebe mütehassısı olarak gelen Amerikalı mütehassıs Jozef Whlt iki yıllık mukavelesi sona erdiğinden An karadan ayrılmıştır.
Yeni tefrikamız bugün başladı
Kızlara Suikast
Yazan; Agatha Ctırisile
6. net sahifemizde
okuyunuz.
goruşu
tik sözü Demokrat Parti adına Nuri özsan, tasarının lû2t I tarihli anayasanın 11 İnci ve
Ankara 28 (Akşam) — Dış 1* üncü maddelerinde tesbl» memleketlere hububat satışları, dolayıstle eski Ticaret Bakanı] Atıf tnan hakkında s Meclis soruşturması netlrelen-mış ve Karma komisyon raporunu vermiştir. Meclisin bu sabahki oturumunda gündemin ilk maddesi olarak bu rapor ocunmuş, ^zerLnde^ müz^kerer ler açılmıştır. Atıf tnan’a atfedilen hareketlerde onun cezai ve nakdî mesuliyetini gerektirir hiç bir delil bulamıyan komisyon netice Itlbarile şu teklifte bulunmaktadır: «Komisyonumuz gördüğü işin bir adalet vazifesi olduğunu nazara alarak tamamen hak ve adalet prensipleri ışığında olayları tetkik ve kanun neticelerini tesblt ederek Komuta-, yın tasvibine sunmuştur. Kamutay bu kararlan tasvlb bu-1 yorduğu takdirde bundan son- randa başlıyacak olan Avrupa rakl kanuni muamelelerinin, serbes güreş birinciliklerine ka-yapılması için dosyaların hü-* tılacak Türk milli takımı elemanlarını seçme musaba kalan yapılmıştır.
Alınan neticeler şunlardır:
-----------------“
X" Miılî Gü res lakımıırız
stadında yapılan seçmelerden bir enstantane
Dün tnönii stadında. 3 hazi-
kümele tevdiine ayrıca karar verilmesini arz ve teklif ederiz .
Meclisin neticede Atıf İnanın hlc bir mesuliyeti bulunmadığına büyük bir çoğunlukla karar vereceği dosyaların da hükümete tevdi edileceği müzakerelerin seyrinden anlaşılmaktadır.
52 kiloda- Bayram Şit He Ali Yücel tekrar güreşeceklerdir.
6Î kiloda: Nureddln Zafer.
OT kiloda: Servet Meriç ve Tevflk Yücel tekrar güreşeceklerdir.
Tahripçi ruh
Bir gün içinde iki müessif hâdise, camiamızın yüzünü kızartmıştır.
1 — Beş öğrenci; güzelim İstanbul vapurlarının döşemelerini. muşambalarını, açılır kapanır iskemlelerini çakılarla keserek suç üstü yakalanmışlar.
2 — Bazı soysuzlar da, bir kaç dirhem kurşundan faydalanmak için, Osmaniye telsizi kablosunun bir kaç metresini çalmışlar: Avrupa ile muhaberat kesilmiş.
Etrafımıza bakalım: Bunca medeniyet eserleri, Tiirk milletinin unırancılığına şahittir.
Yok, kalmadı hâşâ sana zillet pederinden!
Bu yıkıcılık, cibilivet, değil: kötü terbiyededir. Onu, ümit veremiyerek, ufuk gös-termiyerek. İçtimaî haksızlıklarla ruhları ekşiterek, evlâtlarımızı İyi terbiye ede-miyerek biz zoraki yaratıyoruz. En hafif tefsir budur. Binaenaleyh, mânen hastalandırdığımız evlâtlarımızın tedavisi gene pedagoglara düfer.
73 kiloda: Celâl Atik
79 kUoda: Yaşar Doğu.
87 kiloda: Adil Candemtr.
Ağırda: Muharrem Canda?, milli takıma seçilmişlerdir.
Malûm olduğu üzere Avrupa serbes güreş birincilikleri 3. 4 B haziran günleri yeni yapılmakta olan Harbi yedek! spor sarayında yapılacaktır.
Vilâyet önündeki fecî kaza
Bugün saat 9,30 da Vilayet Önünden aşağıya doğru inmekte olan şoför Fahri Kanlıcanın idare ettiği 2912 numaralı taksinin bir tekerleği yerinden fırlamıştır Şoför, feci bir kazaya sebebiyet vermemek için direksiyonu sağa kırmış, araba ağaca çarpmıştır. Şoför iki ayağı ve vücudunun muhtelif yerlerinden ağır yaralı olarak Esnaf hastanesine kaldırılmıştır
Malı yıl 1 martta başlıyacak
Ankara 27 (Akşam) — Devlet bütçesi ile mülhak bütçelerin Mecliste ve komisyonlarda ıjaha etraflı tetkiklerini sağlamak maksadlyle hükümet mali yılbaşını 1 marta alan bir kanun tasarısı hazırlıyarak Büyük Millet Meclisine vermişti. Mail yılın 1 marta alınması
Kunduracı Mehmet metresi Neriman’ı boğmak istedi
tznıtc 28 (Akşam) - Evvelki gece burada bir aşk faciast oldu, Hâdise hakkında elde edilen malûmat şudur:
tstanbuida bir birahanede çalışan 20 yaşında Neriman, aynı yer müstahdemlerinden 27 yaşında Mehmet tle iki buçuk senedenberi sevişmektedirler.
j Bundan altı ay evvel Meh-! met. buraya gelerek küçük bir I ayakkabıcı dükkânı açmış Neriman da bu dükkâna yerleşmiştir Arıdan geçen az zaman sonra Mehmedln memleketteki karısı ve babası hâdiseyi duyarak İzmite gelmiş ‘ve Meh-ınedi Nerimandan vazgeçirme» ğe çalışmıştır Birkaç gün evvel lstanbula giden Neriman ise. dün gece buraya dönmüştür.
Mehmet, Nertmanı İstasyonda karşılmış ve ona bir sandal gczinsltl teklif ederek beraber-te denize açılmışlardır. Bir aralık kürekleri Neriman® veren Mehmet, goşizm onu kasından atmıştır yetişenler mışlardır koymuş, iniştir
ar» kucaklıyarak denıza Nerimanın feryadına onu den iz de d çıkar-Tahkikata adliye el Mehme* tevkif edil-
dolayıslyle muhasebei umumi» ye kanununun 5 inci ve 34 üncü maddelerinin değiştirilmesi ve bazı gelir kanunlarında değişiklik yapılması gerekmektedir. Bu değişiklikler aynı tasarı İle yapılmaktadır a
Charlton takımı bugün Fenerbahçe ile karşılaşıyor
Bir haftadan şehrimizde Charl-takı-
bugün öğle-sonra înö-stadında Fe-
. Bu tah-yazımız 6. sahtfemiz-
Sahlfe 2
AKŞAM
23 Mayıs 1949
Hafta Sonu Notları
Seyyah var, otel yok! Döviz var, alan yok!
A aramızda şöyle bir konuşma cereyan edebl-hUir:
— Turizm zengin bir dö^iz kaynağıdır.
— Malûm
— Türlüye döviz sıkıntısı çeker. O kadar kİ. muhtaç olduğu dövizi temin edebilmek için kendisine yetmlyen gıda maddelerinden bir kısmını ihraç etmek zorunda kalır. Buğdayın, zeytinyağının, sadeyağın, yumurtanın, beyaz peynirin, kaşar peynirin ihracı memlekette darlığa ve pahalılığa sebep olur.
— Malûm.
— TürkJyenin ufak bir himmetle turizme son derece elverişli hale gelebilecek İstanbul gibi. İzmir gibi, Ankara gibi, Bursa gibi tarihi eserler ve tabiat güzellikleriyle dolu şehirleri vardır.
— O da malûm!
— Avrupanın Fransa, İtalya. İsviçre gibi memleketleri muhtaç oldukları dövizin büyük bir kısmını turizmden, memleketlerine getirmeğe muvaffak oldukları yabancı seyyahlardan temin ediyorlar. Amerika meselâ Fransa-ya gidecek Amerikalılar İçin senede 200 milyon. İsvlçreye gidecek seyyahlar için 110 milyon dolar seyahat dövizi tahsis etmiştir. Başka seyyahların bu memleketlere getirdikleri de caba.
— Malûm, malûm!
— Döviz temin etmek için boğazımızdan gıdamızı keseceğimize, neden elimizdeki İmkânları kullanıp memlekete seyyah getirmeğe çalışmıyoruz?
— İşte o malûm değil!

Tiirkiyenin bir kısmını, ılr turizm bölgesi haline getirmek işi bir günde ^yapılamaz, Fakat turizm için, hazırlanmamış bugünkü haliyle bile istanbula gelmek Istiyen seyyah vardır. Halbuki bizim seyyah gelecek diye ödümüz kopuyor Çünkü İstanbulda bugün otuz seyyahı barındıracak otel yoktur.
Geçenlerde Mısır - Türkiye hava yolunun açılması münasebetiyle şehrimize birkaç Mısır paşası geldi. Şehrin misafir ağırlamakla vazifeli makamları bu zatlara lüks otellerde yer buluncaya kadar akla karayı seçmiştir.
İstanbulda milletler arası bir patoloji kongresi toplandı. Delegeleri üçüncü sınıf otellere kadar dağıtmak zorunda kaldık. Oralardaki yerler de bin rica ve minnetle bulunmuştur. İstanbulun her şeyinden memnun kalan bu ünlü misafirler giderken yalnız rahat uyuyamadıkların-dan şikâyet ettiler.
Seyehat acentelerine şu
yolda teklifler âdeta yağmaktadır:
«Afrlkanm falan, yerinde çalışan 1000 Amerikalı memuru yüzer kişilik gruplar halinde on beşer gün İstanbulda dinlendirmek İstiyoruz. Göndermeye bavlıyalım mıî> Cevap:
«— Sakın göndermeyin. O-tel yok. Açıkta kalırlar.»
Otel henüz İcadeditmemiş olsaydı, bu vaziyet karşısında İşini bilen bir memleket oteli İcadederdi. Halbuki İstanbul da senelerden beri tek lüks otel İnşa edilmemiştir ve çeşitli işlere para yatırmaya cesaret eden sermayedar hâlâ lüks bir otele para yatırmaya cesaret edemiyor.
Yeril ve yabancı sermayedarlar İstanbulda yalnız seyyahlara mahsus olmak üzere son derece lüks oteller İnşa etmek için belediyeye müracaat etmemiş değillerdir. Fakat dökecekleri büyük sermayeyi müşteri bnlama-maktan kaybetmek tehlikesini göze almalarına mukabil bu otellerde ücret tarifesinin serbes bırakılmasını şart koşmuşlardır. Belediye «hayatı pahaiılaştırır» düşüncesiyle bu şarta razı olmamış, yani memlekete bol miktarda döviz girmesini candan istediğimiz bir devir-de yabancı seyyahın İstanbulda otele az döviz bırakmasını esas tutan bir tarifenin tatbikim İstemek gibi bir garabet göstermiştir.
İstanbulda seyyahlara mahsus oteller İşte bunun için yapılamıyor. Halbuki bu o-tellerin inşasını teşvik etmek lâzımdır ve bunun yolu vardır. Meselâ bir zaman hükümet ev buhranı çeken şehirlerde eski kiralar baki kaldıkça yeni inşaat yapıiânu-yacağını anlamış ve yeni İnşaatı teşvik maksadiyle kiraları serbes bırakan kanunu çıkarır çıkarmaz büyük şehirlerde binlerce bina biri-biri arkasından yüksellver-mlşllr.
Aynı kanuna hâkim olan teşvik zihniyeti seyyahlara mahsus lüks otel inşaatına da pekâlâ tatbik edilebilir ve edilmemesi hata olmuştur. «Yeni yapılacak lüks otellerde ücret tarifesi serbesti?» şeklinde çıkacak bir karar İstanbula beş on otel birden kazandıracaktır. Mesele bu kadar basittir. Yabancı seyyah fazla para verecektir. Zaten onun memleketinde o-tel pahalıdır Hattâ Türkler de bu lüks otellerde oturmak •isterlerse kanşmıyalım. Dedelerimiz «Parasına güvenen borazancı başı olur* demişler. Lüksün hayat pahalılığı İle ne münasebeti var ki ucuz olmasını istiyoruz?
Şevket RADO
M. Door ve ailesi otomobil kazasında yaralandı
Ankara 27 (AA) — Esefle haber aldığımıza göre Marshall plânı Türkiye İdarecisi elçi Russel Door bugün PolatlI civarında bizzat İdare ettiği otomo-hılin bir kamyona çarpması ne-j netsin de kendisi hafif ve refakatinde bulunan refikası ve kızı İse ağır surette yaralanmışlardır.
Yaraklar trenle Ankara'ya nakledilerek Gülhane hastanesindeki Amerikan kliniğinde tedavi altına alınmışlardır.
Ankara 27 (AA.) — PolatlI'da bir otomobil kazasına uğrayan M. Russel Door'un bereleri ehemmiyetsiz olduğundan bu akşam evine dönmüştür. Yaraları ağır olan refikası İle kızı kliniğe yatırılmışlardır.
ÖLÜM
Elektrik malzemesi tüccarlarından mühendis
HAYRI TAMAM
bugün Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi ikindi namazını müteakip Fatih Camisinden kaldırılarak Edirneknpı Şehitliğine defnedilecektir
Zevcesi: âlehpare Taman
Ingiltereyı ziyaret eden Milletvekillerimiz
Londra 27 (AA.) — (United Press): Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti şerefine bugün Türkiye Büyük elçisi Cevat Açıkalın tarafından Büyük elçilikte bir kabul resmi tertip edilmiştir. Bu kabul resminde İngiliz Bakanlarından bir çoğu, Lord Henderson, Lord Llstowel. Başsavcı Slr Frank Losklce, Parlâmento üyeleri, yazarlar, gazeteciler hazır bulunmuşlardır.
Londra 27 (AA.) — (AFPi: Parlâmentolararası tpgillz gru-punun daveti üzerine Londrayı ziyaret etmekte bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti bugün öğle yemeğinde Başbakan Attlee'ye misafir olmuştur.
Yemekten sonra Başbakanın İkametgâhından ayrılan Türk milletvekilleri iki grup olmuşlar. biri Londra Belediye Meclisinin kabul resmine gitmiş ve diğeri Londra Üniversitesi hastanesini ziyaret etmiştir.
Meşhur bir kadın tayyareci Ankara’da
Ankara 2» (Akşam) — Birleşik Amerika hükümetinin en meşhur kadın tayyarecilerinden bayan Jagueiin bugün şehrimize gelmiştir. Bayan Ankarada on Rün kalacak ve Kanada elçisinin misafiri olacaktır.
CELÂL BAVAR’IN KASTAMONUDAKi NUTKU
Demokrat Parti lideri bugün Ankaradan Eskişhire gidiyor
Kastamonu 27 — Demokrat Parti Kastamonu 11 kongresi bugün toplandı.
Celâl Bayar söylediği nutukta seçim mevzuu üzerinde durdu. Demokrat Partinin önümüzdeki ara seçimlere girmemek kararının bir siyasi taktik değil, bir prensip meselesi olduğunu söyledi. Bayar sözlerine devamla dedi ki:
«— Aylandanberl İktidarda bulunduğu halde bugünkü seçim kanununda emniyet verici bazı küçük tâdiller yapmayı bile ancak Demokrat Partinin
ara seçimlere girmesi şartına talik eden, bir hükümetin demokratik İnkişafa samimiyetle taraftar olduğuna inanmak ne derece kabildir, takdirinize havale ederim.
Biz, seçim kanununda yapılacak emniyet verici tâdillerin böyle bir nevi pazarlık mevzuu addedilmesini, demokratik rejimlerin siyasi teamüllerine ta-mamlyle aykırı görüyoruz. Hele siyasi partilerin mutlaka ara seçimlere katılmak mecburiyetinde bulundukları ve aksi takdirde onlara «anarşist» sıfatı
Yardımsevenler Derneği kongresi
verileceği hakkındakl garip İddianın, bugün mesul bir ağızdan çıkabilmesini İse büsbütün garip ve mânâsız buluyoruz.»
Bayar, hükümete hitap ederek emniyet verici bir seçim kanununun bir an evvel hazırlanmasını tavsiye etmiştir.
Ankara 27 — Celâl Bayar, bu akşam Kastamonudan şehrimize dönmüştür. Yarın (bugün) motorlu tren)e Esklşehire giderek 11 kongresinde hazır bulunacaktır.
Konçrcde hulunaı İnönü il*
Ankara 27 (AA.) — Yardım Sevenler Derneği yıllık kongresi bugün Kızılay genel merke-rinde Derneğin kurucu başkanı Mevhibe İnönü’nün iştlraklle İlk toplantısını yapmıştır.
Kongrede Milletvekilleri. Ankara valisi, belediye başkanı İle illerden gelen yüzden fazla delege hazır bulunmakta İdi.
Derneğin başkam doktor Mediha Eldem. delegeleri selâmlayarak kongreyi açmış ve seçim yapılarak kongre başkanlığına İstanbul delegesi İffet Halim Oruz, başkan vekilliğine Zehra Ataman, kâtipliklere de Eskişehir delegesi Leman Aklan ve Perihan seçilmişler-
• bayan Mevhibe diğer üyeler dlr.
Kongre başkanlığı seçiminden sonra, başkan delegeleri bir saygı duruşu ile Atatürk’ün hâtırasını tazize davet eylemiş ve daha sonra da uzun yıllar Dernek çalışmalarına hasrı mesai etmiş olan müteveffa Münevver Sevüktekin’ln hâtırası yad etmişlerdir.
Müteakiben yıllık çalışma raporu okunmuş ve rapor üzerinde muhtelif delegeler açıklamalarda bulunarak sarfedilen gayretleri menunlukla İfade etmişlerdi.
Kongre, tüzük, hesap ve dilek encümenlerini seçtikten sonra ilk oturuma son vermiştir.
Atinadıki hâdise
Ankara yüksek tahsil gençliği de bir protesto mitingi yaptı
Ankara 27 (AA) — Atlnada Türk - İtalyan milli futbol karşılaşmasında. Yunanlılar tarafından sporcularımıza yapılan çirkin muameleyi protesto İçin Ankara yüksek tahsil gençliği bugün bir miting tertip etmiştir.
Ğebecl meydanında toplanan binlerce ğörenel ve muhtelit cemiyetlerin temsilcileri saat 1? de hep birlikte İstiklâl marşını söyledikten sonra, Cebeci meydanından yola çıkmışlar ve ellerinde bayraklar ve levhalar olduğu halde «Dağ başını duman almış», «Akdeniz», «On yıl» m arşlarını söyliyerek Zafer meydanına gelmişlerdir. Zafer meydanmda yapılan toplantıda fakülte ve yüksek okul öğrencileri He İşçi cemiyetlerinin ve spor kulüplerinin temsilcileri, teessürlerini belirten nutuklar söylemişlerdir.
Buradan Ulus meydanına gelen gençler, burada da heyecanlı hitabelerde bulunduktan sonra Samanpazanna gitmişlerdir. Samanpazarında miting karan coşkun alkışlar arasında okunmuş ve İstiklâl marşı İle mitinge son verilmiştir.
Bütün yollan dolduran halk, gençleri hararetle selâmlamışlar .
Miting, büyük bir İntizam
=Günün Meseleleri
Paris'ten fena haberler geliyor
Dört Dışişleri Bakanı Paris'te toplanmağa karar verdiği zaman her tarafta btiyiik ümitler doğdu, İlk toplantıda söylenen tatlı sözler, evvelce üzerinde bir türlü anlaşma ölamıyan gündem meselesinin bir celsede halledilmesi ümitleri arttırdı. fakat çok geçmeden Patisten kötümser haberler gelmeğe başladı. Bu haberlere bakılırsa Batı devletleriyle Sovyet Rusya arasında eski İhtilâf devam etmektedir, ortada ümit verici bir hava yoktur.
Sovyet Dışişleri Bakanı, üçüncü toplantıda, Alman-yanın ikiye aynlnuyarak bir kül teşkil etmesini ve dörtlü kontrol altına alınmasını İstemiştir. Amerikan Dışişleri Bakam buna şiddetle itiraz ederek şu suali sormuştur: «Batı Almanya Doğuya nispetle çok İyi vasiyettedir. Burada esaslı bir kalkınma vardır. Doğu Al-manyada siz ne yaptınız?» Vişinski buna cevaben Sovyet İdaresi altındaki Doğu Almanyanın çok mükemmel vaziyette olduğunu söyleyince Amerikan Dışişleri Bakanı «O halde Doğu Almanya dan neden her gün kafile kafile ilticalar oluyor?» demiştir. Bunun üzerine acı sözler söylenmeğe başlamıştır. Parısten gelen bir telgrafa bakılırsa umumi hava eski toplantıları hatırlatı-yormuş.
Diğer taraftan Avrupa meselelerini Inceliyen ve Londra’da toplanan Milletlerarası komite Batı Dışişleri Bakanlarını uyanık bulunmağa davet eden bir muhtıra hazırlamıştır. Bunda Rusyanın bir taraftan sulhperver görünürken diğer taraftan askeri hazırlık, Asya ve Af-rikada Komünist tahrikatı yaptığından, Almanyayı kontrolü altına almak istediğinden bahsediliyor.
Batıklar siyasî ve idari İşleri Alınanlara devretmek, ancak sınaî İstihsal, silâhtan tecrit hususlarını kontrol etmek, tazminat karşılığı diye artık bir şey almamak İstiyorlar ve Rusyanın Doğu bölgesi iktisadiyatına tahakkümden vaz geçmesi lâzım geldiğini söylüyorlar,
Paristen başka Şerlinden de kötümser haberler geliyor. Bu haberlere bakılırsa Berlin Ue Batı bölgesi arasında tren seferleri, Sovyetlerin çıkardığı güçlük yüzünden hemen hemen durmuş gibidir. İhtilâfli noktaların halli için görüşmeler yapılmaktadır.
Görülüyor İd vaziyet birkaç giin evvelki kadar ümit verici değildir. Mamafih şimdiden kötümser olmamalı, toplantının neticesiz kalacağı hakkında tahminlerde bulunmamalıdır. Kati bir fikir edinmek için daha bir müddet beklemek lâzımdır. — E. T
Basketbolcularımız döndüler Kahlre'de yapılan Avrupa basketbol birinciliklerinde dördüncülüğü kazanmış olan Türk milli takımı dün bir Mısır uçağı He İstanbul'a dönmüştür. Milletlerarası basketbol federasyonu üç ay ewel aldığı bir karar neticesinde Avrupa ve Amerika şapmiyonalannda birinciden dördüncüye kadar derece alacak milletlerin milli takımlarını 1950 yılında Rio de Jenalro’ da yapılacak dünya basketbol birinciliklerine resmen çağırmış Jardır. Avrupa dördüncüsü ol-
inak hasebiyle Türk milli basketbol tabımı da bu tumuaya katışacaktır.
Yollar Müdürlüğü teşkilâtı
Tasarı bugünlerde Millet Meclisine verilecek
Ankara 27 (AA.) — Öğrendiğimize göre, Yollar genel müdürlüğü teşkilât ve vazifelerine dair kanun tasarısı son şeklini almış ve Bakanlar Kurulunca kabul edilmiştir. Bugünlerde Büyük Millet Meclisine sunulacaktır. Bu kanun tasarısı İle
Muhalifler iller kanununun tadilini istediler
İçinde geçmiş ve gençler hiç bir hâdiseye meydan vermeden sükunetle dağılmışlardır.
(Baş tarafı 1 inci S3hifede> sürükleyen bir düşman gözü ile bakmış, onu dağıtmak ve boğmağı gûya milli bir vazife telâkkisi He her türlü baskıyı miibah saymıştır.»
Nuri özsan’a göre yeni «iller kanunu» tasarısı, bu zihniyeti temsi letmektedir.
Millet Partisinin tenkidleri
Tasarıyı Millet Partisi adına tenkid eden general Sadık Al-dofian idi. Bu kanunun taşıdığı zihniyetin, dünk kötü zihniyetten kıl kadar bile ayalmiş olmadığını belirterek söze bavlıyan Sadık Aldoğan sözlerini şöyle bitirmiştir:
«— Bu kadar çarpık, bu kadar jers. bu kadar az demokratik bir kanun, bizim görüşümüze asla uygun değildir. O-nun reddini, heyeti aliyenlzden Irica ediyorum.»
Müstakil Demokratlar
Müstakil Demokratlar adına söz alan Ahmet Oğuz da mezkur kanunun tek parti ve tek I sistemin İcaplarına göre düşünülüp hazırlandığını söylemiş ve bu kanunun, ancak demokrasinin yerleştiği yerlerde tatbik kabiliyeti olacağını kaydederek, tasarıda bütün devlet memurlarının istikballerinin, bulundukları yerlerdeki valilerin bir dudak hareketine bağlı olduğunu, valiliklerin de İçişleri Bakanlığı karşısında aynı vaziyette bulunduklarını belirtmiştir.
İçişleri Bakanı cevap veriyor
Kürsüye gelen İçişleri Baka-
| nı Emin Erlşlrgll, hiç bir kanunun bu kanun kadar okunmuş ve çok tetkik edilmiş bir kanun olmadığını söyliyerek izahatına başlamıştır. Bakan, eski kanunda mevcut olan İçişleri Bakanının valileri vekâlet emrine alması, onları tekaüde sevketmesl gibi yetkilerin yeni tasarıda yer almadığını belirtti. Bakan seçim taktiği İddialarına da cevap vererek:
( —Seçim oyunu yapıyorsunuz demek hakikatle taban tabana zıd bir İddiadır.* dedi.
Bu sırada Kâmil Gündeş: (— Baskılardan ilham aldık!» diye bağırdı.
İçişleri Bakam kendisine yapılan İhbar ve şikâyetlerin neticesiz kalmadığını, her milletvekilinden, bildikleri yolsuzluk-lan kendisine haber vermelerini rica ettiğini hatırlattı ve:
«.— Bu kanun bürokrasiyi kaldırmak ve halka hizmet maksadlle getirilmiştir. Kanunu müdafaa edenlerin kafasından. seçimlerin 1950 de mİ, 1984 de mİ yapılacağı geçml-yor.» dedi.
Raşlt Tarakçıoğlu İle Nazif Erkin, tasarıyı müdafaa ettl-ter.
Kemal özçoban valilerde diploma aranmadığını kaydederek partilerin noktal nazaran müdafaa edecek kimselerin İş başına getirileceğini söyledi ve Nihat Erim'e hllab ederek: «Tarafsız bir seçim yapıldığı takdirde Demokrat Parti seni her yerde her zaman yenecektir.» dedi.
Kemal özçobamn bu sözü üzerine Başkan müdahale etti ve: «Bir dakika daha konuş-saydın seni sustururdum » de-
ı Refik Ahmet Seven-pil’in radyo konferansı
Tokat milletvekili Refik Ahmet Sevengll tarafından Ankara radyosunda 29 Mayıs Pazar günü akşamı saat; yirmiyi kırk-beş geçe Fatih Sultan Mehracd ! in edebi hayatı ve şiirleri jnev-| zulu bir konferans verilecektir > Üçüncü kattan aşağı düştü
Kuledibtnde Serçe Çıkmazm-ıda oturan Raşcl Gabay İsminde bir kadın, dün gece evin üçüncü kat penceresinden bahçeye düşmüş ve söz söyllyeml-yecek bir halde hastaneye kaldırılmıştır.
dİ. Kemal Özçoban kızdı:
—, Bu ne biçim Reisi diye bağırdL Bu Reis bitaraf mı, I yoksa bir taraf mı?...
Komisyon sözcüsü tasarının . müdafaasını yaptı. Maddelere ! geçildi ve 5 İnci maddeye kadar olan maddeler kabul edildi.
Emekli sandığı kanunu
Ankara 27 — Büyük Millet Meclisi, bugün de Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı kanun tasarısının müzakeresine devam etti. Geçici maddeler görüşülürken bazı hatipler temennilerde bulundular. 85, 88 ncı maddeler, ileri sürülen mütalâalar dikkate alınmak üzere komisyona verildi. Bundan sonra, komisyona verilen maddeler gelmediği İçin gündemin İkinci maddesine geçildi ve «İller kanunu» tasarısının müzakeresine başlandı.
Rize ve Malatya silenleri
Yakında Amerikaya yine mühim miktarda krom İhraç edilecektir. Hâlen îskenderunda bulunan nRlze» şilebi şimdiye kâdar 2500 ton krom yüklemiş olup 4100 tonu tamamlayınca hareket edecektir, tkl gön önce Amerlkadan Telâvive varan «Malatya» da buraya mürettep mallan boşalttıktan sonra ts-kenderuna geçip krom yükllye-cektlr.
BORSA
İıTanbul Boranımın 57/3/LMS UnJlcrl
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 1 FAİ2LZİ TAHVİLLER
SIvbs • Erzurum I 20.SO
Slvan - Erzurum 2-7 20.GO
İftU Demiryolu I 20 70
1311 Demiryolu Tl KM
imi Demiryolu nı uo5
Milli Müdafii K-B0
Milli Müdafaa H 19-TO
MIH! Müdafaa m »M
HIU Müdafaa IV 20.80
% * FAİZLİ TAHVİLLER
Kalkınma 1 n 30
Kalkınma Tl >7.10
Kalkınma ITT >7.00
946 lattkrazı T »7 40
£MS İstikrazı U n.M
İMİ Demiryolu VT B7JO
% » FAİZLİ TAHVİLLZR
1938 Ergani 19.63
1438 İkramlycU >O2O
MIH! Müdafaa M >0.80
Demiryolu IV _ 87.—
Demiryolu V 87.9S
ANADOLU DEMİRYOLU ORVPU
Tahviller 1-3 107 Sö
Hlsao senetleri % DO 83.—
Mümessil senet TL—
5İH KET HİSSELERİ
bugünkü Şose ve Köprüler reisliği Bayındırlık Bakanlığına, bağlı tüzel kişiliği haiz katma bütçeleri bir genel müdürlük, haline gel İrilmektedir.
Yurdun kalkınmasında ön plânda gelen yol dâvasının .cezri bir şekilde hallini hedef tutan bu tasan, bilhassa muayyen gelirlerin yol İşlerine tahsisi suretiyle yol programının aksamadan gerçekleştirilmesine imkân vermekte ve idare ge-' rekll yetkilerle teçhiz kılınmaktadır.
Tasarıda yollar, maii ve idari bağlılıkları bakımından devLet ve 11 yollan olmak üzere İki sınıfa ayrılmış ve her birine alt programların tanzimi ve çalışma esasları teshil: edilmiştir.
Aşın sağ ve sol cereyanlara karşı
Ankara 28 (Akşam) — Aşın sağ ve sol cereyanlarla mücadele İçin ceza kânunundaki mad-|deleri arttıran ve ayrıca şeyhler için de sürgün cezasını kabul i eden tasan Meclise verilmişti. Adalet komisyonu saat 15 to toplanarak bu tasan 11e bu kabil maddeler hakkında yapılacak muameleyi gösteren ve memurin kanununa ek olarak hazırlanan tasarıyı görüşmeğe başlayacaktır. Bu kanunların Meclisin tatilinden önce müstaceliyet ile görüşülerek çıkarılacağı anlaşılıyor
Eski Ereğli camiinin ihyası
şehremininde, Topkapı yolu özerinde vaktiyle mevcut olup da hâlen arsası kalan eski E-
Merkez Bankam 123.—
h Bankası 24 10
T. Ticaret Bankan B.l'-
Arslan Çimento 18.—
SARRAFLARDAALTIN
Saiıjlar Gulden 36.80
Türk Uran «140
Steril» 86.—
Külte 622
R»Mt
regli camiinin İhyası İçin müracaat edilmiştir. Fatih halkı, müşterek bağışlarla bu camii yeniden yaptırmak İstediklerini belediyeye bildirmişlerdir. O civarın imar plânı hazırlanmış olduğundan camiin arsasının yeşil saha haline getirilmesine karar verilmişti.
Belediye, Fatih halkının bu dileğini yerine getirmek için plân ürerinde İmkânlar aramaktadır. İstenilen müsna lenln verileceği tahmin ediliyor.
23 Mayıs 1919
ARŞA M
[AKSAMAK ŞAMg|
Memur hayatı ve tekaiidiye meseleleri
Meyva, sebze tanzim satışları
SabahGazeteleriNe Diyor?
Namus baremi
Sahlfe S
Miihat Cemal üstadımız, geçen gün bir yazısında diyor ki:
— Memur için, kötümser olmamanın çaresi, tckaiit olmadan ötmek.
*
Vaktiyle şöyle bir söz işitmişim: Uzun yaşamak 1-çin. ihtiyarlamaktan gayıı usul yokmuş. Hayattaki mazhariyetlerin başhtası ı Uzun ömür - olduğuna göre memurlar için de temenniye lâyıktır. Binaenaleyh, memurlar da umumiyetle lhtıvarlıyacaklar, tekaudıye alacaklar, leh a u diyesi z ihtiyarlık mı iyidir, tekaüdiye-II mi? Kimine külfet sayılsa bile, çoğumuzun nazarında, tekaiidiye, pırıl pırıl bir nimettir. Şimdi, memurların-ki, dullarınki, yetimlerinki bir nebze ıslah ediliyor. Denecektir ki, «Kemali nt?« Bunun da cevabını vermeğe çalışayım:
Milli gelirden memur maaşına ve tekaiidiyesine ayrılan kısım, epeyce okkalı bir şeydir. Hiç de yabana ahlamaz. Şu şehrin en makbul semtleri nereleridir? Ada mı. Moda mı. Suadiye, Erenköy. Göztepe, Feneryolu, Ka lamtş, Şifa. Boğaz sahilleri. Nişantaşı, Şişli mı? Gayrı menkuller, varlık alâmeti i-se. «yüzde kaçı kimindir? dîye soruşturunuz. Devlet bütçesinin yüzde kaçı kimi irse, buıılarıu da yüzde o ki darı anlarındır.
Hayrete düşmeyiniz: İddiamı. kendi muhitinizde kontrol ediniz. Eski memurları da. devlet kapısiyle ilgisini artık kesmiş bulunanları da, fakat sabıka memur olanları da hesaba katınız: Yâni hareket mebdei memuriyet... Sonra istifa. . Yahut, mahdum bey. divanı hümayun ketebesinden olan pederin emlâkinden birini satarak, diğerini de rehne koyarak ticırete başlamış. Bıı şahsi müteşebbisin ilk sermayesi devlet babadan
Sunu demek istiyorum: Tür ki yede, devlet baba, emsalsiz bir babadır. Memur evlâtlarına, imkân nisbetin-de bakmıştır. — Yine devlet bütçesini hatırlatırını: — İmkân sınırının yükseğine bile çıkmıştır. Şimdi de. büyük bir özenle, tekaüt, dul ve yetim maaşlarında rötuş yapılıyor. Bir çok mütekait memur, hâlâ ve ilâveten, devletin ve devletçiliğin şurasında, burasında sebeplenir. Umumiyetle, koskoca devletçilik müesseselerl, iyi lıiııalariyle, güzel mefruşa-tile, mazbut teshinatile, modern taşıtlarivle. mücteml-lâtile — benim de şahsan »ile menşeini olan — memur sınıfının elindedir. Muhtelif tarihlerdeki Millet Meclislerinde de. askerî ve sivil memurlar çok olduğundan kanunların kabulünde müessirdirler.
Onun İçin, — Çocuklarımıza: (Memur olmayın!
Müstahsil olun!) diye tavsiye edip duruyoruz amma, o başka mesele! — memurluk. hiç dc kötü netice vermemiştir. Netekim, gençler lıâlâ heveslenip dururlar.
Denilecektir ki:
— Tüccarın, esnafın kârına bak!
Fakat, o, kârlar muayyen ve kısa devirlere mahsus olmuştur. Zaman zurnan da, buhranlar, iflâslar baş gösterir. Demek, madalyenîn ters tarafı da var. Buna kar-şıhk. memuriyet garantili-
dir, Hele bareme sırtını ver- 1 dikten sonra . Sökülmek yok. dökülmek yok, kovulmak yok... Tanrı, kimine para, kimine ikbal verir... Bizde, ikbal ve iktidar kapısına, hemen daima yanda» kılıçlı yahut eli kalcın- l İller geçiyor Yâni, tekaiidiye almaları melhuz olanlar I Onun için. Mithat Cemal I üstadımızın «Tekaüdiye al- I madan ölmek., tarzındaki kara mütalâasını, atlarına I mağruren, yerinde bulma- 1 dini. Bilâkis, memurlarda ' (Bire iyi bakılıyor. İyi biz- ı met edelim) fikri uyanmalı. 1 Neşriyat Öyle olmalı. j
Hususî mtiessesclerde mad- 1 d* ayetleriyle çalışanlar, ve ınniir törp ’-'nıis olanlar,; kimine vay vay... memurların tekaüdiyesinin j
Satış yapılacak yerler tesbit edildi
Nadir Nftdi bugünkü başmakalesinde son zamanlarda namus meselesi üstünde sık sık münakaşalar olduğunu belirte-
Meyvı ve «te kooperkllllnta •■■»•»» "«""■■
tanzim »t„l>r, yepaeaB, p,., »«O»"» »•»•■> •■»•«• "
_>ı. sövle ılenıek iriliri
I.U1İUU , ....
,ar yerleri tesirli «Ulml'llr. Bu W(» demekledir.
pazar yerleri belediye, evkaf ve ınllU emlâke ait arsalardır. Kooperatif burada muvakkat dükkânlar inşa ettirecektir.
Dün buna alt dosyalar İmar Müdürlüğünden Daimi Encümene sevkedllmiştir. Encümenden muvakkat İnşaat karan çıkınca kooperatif faaliyete geçecektir. Bu pazar yerlerinin sayısı şimdilik 18 dır. Kooperatifin haziranın birinci haftasında faaliyete geçeceği beklenmektedir. Bundan evvel Mısır çarşısı kapısında ve Tahmis çarşısında tutulan iki dükkânda bir kaç gün İçinde tecrübe satışlarının yapılacağı söyleniyor. ______________
Şunu ıınutmıyalım ki, namuslu olmamak ne kadar feci bir şeyse, namuslu olmak da o kadar normal bir vasıftır.
— Ben hayatımda hırsızlık yapmadım, vatana ihanet etmedim, kimsenin emniyetin! köLüye kullanmadım.
Diye övünen bir adama gülünür.
Fikirlerden kaçıp namusları hırpalamağa çalışırken, «ben» şu. şu. şu hizmetlerde bulunmuştum- diye övünen İnsanlar, vazife şuurlle beraber cemiyet sevgisinin de ne olduğunu
bilmeyenlerdir.
Köylerin kalkınması ve gençlik lllunay YENİ SABAHtaki fıkrasında üniversite gençlerinden müteşekkil bir heyetin geçen pazar Kartaldaki Soğanlık köyünü ziyaret etmesine ve köyiin kalkınması için incelemeler yapmasına temas ederek, böyle geçici riyazetlerle köylerin kalkınmasının mümkün olmadığını beyan etmekte ve şöyle demektedir:
Gençlerimizin Soğanlığı ziyaretten, şarkı kalkındırma tasavvurunda faydalanacaklarını pek zannetmiyorum. Zaten bütün samimiyetimle şu ciheti de arşedeyim ki Şark, geçici ziyaretlerle kalkındırılmaz.
Düşünce pek güzeldir. Fakat tatbikinden temenni edilen neticenin elde edileceğini zannetmiyorum Bu beş kişilik grup Şark köylerinde kalacaklar mı? Kalmağı göklerine kestlreblll-yarlar mı? Bunu yapamazlarsa bütün zahmetleri beyhtidedir.
kondular
Münasebetsiz bir tedbir
> Amerikalı ’’ mütehassıslar Tathseri VATANdakl fıkra- (
sın da memleketimizde incele- arsaları bu İşe tahsis
melerde bulunan Amerikalı! —
mütehassısların hiç bir şey be-1 ğenuıediklerinl beyan ederek şunları yazıyor:
Amerikalı mütehassıslar ts-1
tanbulumuzun r „ « . .
■»ezmişler. İncelemişler, sonun- girmiştir. Belediyenin bu hu-,raİctâ uzun müddet heyhu-. . . ------hazırladığı teklif Umumi ı de bekliyor. Yenisinin verini
* * r tekrar
17 yerdeki hazine
edilecek
İstanbulun seyrüsefer işi, mikro]) kapmış bir çıban halini aldı Devası buîunanıı-vor, sürülen merhemler fayda vermiyor.
Otomobil geçitleri, olobiis, ı sık sık
Altı ay evveline kadar şehrin ______
en mühim meselelerinden biri'tramvay durakları mezbahasını1 olan gecekondu İşi hal yoluna ; değiştiriliyor. Halk, eski du-
da da beğenmemişler, İptidai --------- --------------„„
bir durumda olduğunu söyle-! Meclisin haziran devresi içti-1 öğreninceye kadar inişler... [ mamda görüşülerek karara bağ- . değişi vot
Şu Amerikalı mütehassıslar.
da hiç bir şeyimizi beğenmiyor- I
nıatnda görüşülerek karara bağ- değişiyor
lanaeakUr. I «Caddeler dar. şehirde na-
Ankarada da ayni İş mühim kil vasıtaları fazla ve gün-lar: Yol mütehassısı gelir, yol- bir mesele halini aklığından ge- den güne artıvor. Bu yiiz-tehassısı gelir, Denizyollarımızı beğenmez: hava mütehassısı
çen sene neşredilen 5218 numa- den seyrüsefer esaslı bir şerait kanunla İstanbul ve Anka- ws,"*“ “
Beğenmez; nava mutenassısı ra civarındaki hazine arsaları- vet, bunu hepimiz biliyoruz, gelir; uçak meydanlarımızı be- nın bu İşe tahsisi kabul edil-1 Müsaadelerile şunu da ilâ-ıntştl. Bu kanun mucibince be- ve edelim ki birden daha !• I tediyenin yaptığı hazırlık plân- yi bildiklerini iddia eden I-Bakanlığınca darecilerimizin hu iş üıe-
kilde düzenlenemiyor.» L-
ğenmez: et mütehassısı gelir, mezbahamızı beğenmez ..
Acaba bütün bu mütehassıs-Jarı Bayındırlık
lar yaptıklarımızı beğenmemek'tasdik edilerek Ankaradan gön- rinde bilemedikleri veya u-ihtlsası mı yaptılar, yoksa biz mi beğenilecek İş yapmamak mütehassısıyız?
Bir doktor bilek damarları kesilerek ölü bulundu
Savcılık. Balat musevl hastanesinde geçen bir ölüm tahkikatına el koymuştur.
Avrattı şaol adında bir doktor. böbreklerinden hasta olduğundan ve ameliyata İhtiyacı bulunduğundan bahisle Balat musevl hastanesine müracaat ederek hususi bir odada yatmıştır.
Aradan bir kaç gün geçmiş 1 ve sabahleyin odaya giren hastabakıcı. doktorun yatağında kanlar İçinde yatmakta olduğu- . nu görerek hastane idaresini. haberdar etmiştir.
Hastane doktorları, hasta o-lan meslekdoslarının baş ucuna gelince, yatağın bir kan gölü haline geldiğini ve Avram Şa- j olun çoktan ölmüş bulunduğunu görmüşler ve vücudunu göz- I den geçirince bilek damarlarının ustura ile kesilmiş bulun-1 duğunu tesbit etmişlerdir. ■
Bunun üzerine savcılık haberdar edilmiş, adalet doktoru İzzet Işcan cesedi muayene et-f mlş ve gömülmesine İzin vermiştir.
Elektrik umum müdürü
Almanyadan heyetle Stokholm ve Londra’ ya gidecek
Yeni p^âna göre bu seferler hangi vapurlar tarafından ne suretle yapılacak?
Batı Akdeniz ve Doğu güney , Akdeniz postalarının sefer i programları, günleri ve saatleri tesbit edilmiştir. Bugünkü seyir programına göre 1 temmuz 1949 cuma günü yapılması lâzım gelen Batı Akdeniz seferi bir hafta evveline alınmıştır. Bıı sefer 24 haziran Cuma günü Ege vapuru ile yapılacaktır. Ege 24 haziran saat 18 de İstanbuldan hareketle Pire, Napoli limanlarına uğrfyarAk 1 temmuz cuma günü sabahı saat 8 de Marsllyaya varacaktır. Ayni gün saat 18 de Marsilya-dan kalkacak olan bu vapur Cenova, Napoli, Fire limanlarına uğrıyarak 9 temmuz cumartesi günü .saat 9 da İstanbul» I dönecektir.
Bu ara seferinden sonra ilk Batı Akdeniz seferini alacak o-lan Ankara vapuru 8 temmuz cuma giinü saat 12 de tstanbul-dan kalkarak 9 temmuz cumartesi günü saat 9.30 da Pireye varacak ve ayni gün saat 14 de Pireden hareketle pazartesi günü saat 6 de Napoliye, 12 de Napoliden hareketle ertesi Balı
günü saat 17 de Marstlyaya, Çarşamba günü saat 18 de Mar-sllyadan hareketle perşembe günü saat B de Cenovaya, ayni gün Baat 15 de Cenovadan kalkarak cuma günü saat 12 de Napoliye. ayni gün saat 18 da Napoliden hareketle pazar günü saat 10 da Pireye varmış ve saat 15 de Pireden kalkarak pazartesi günü saat 14 de İstanbul» dönmüş olacaktır.
Doğu güney Akdeniz postaları
Bugün Doğu Akdeniz hattında çalışmakta olan Kadaş vapuru İstanbuldan 29 mayıs 1949 da son seferini yapmak üzere kalkacaktır. Yeni seferleri Adana, İstanbul vapurları yapacaktır. Bu hat yerine yeni açılan Doğu güney Akdeniz hattı ikame edilmiş bulunmaktadır. Bu seterlere 26 haziran pazar günü başlanacak ve İstanbul ve Adana vapurlarından biri o gün saat 18 da İstanbuldan kalkarak pazartesi günü saat 10 da tamire varacak, oradan
Elektrik tramvay umum müdürü Kemal Baybora ile havagazı dairesi reisinin ve fen işleri müdürünün Avrupaya gittiklerini yazmıştık.
Heyetin Almanyaya dahil olduğu öğrenilmiştir. Heyet Alın anyad a linyitten havagazı istihsali tecrübelerinde hazır bulunduktan sonra Stokhoime hareket edeceklerdir. Orada da o-tobüs İşletmeciliği üzerinde tetkikler yapılacak ve İstanbulun hususiyetlerine uygun otobüs tipleri üzerinde görüşmeler o-lacaktır.
Heyet müteakiben Londraya geçecektir. Orada haziranın 1-klhcl haftası başında toplanacak olan milletlerarası havagazı toplantısına iştirak edecek olan heyetin haziranın yirmisine doğru İstanbul» döneceği tahmin ediliyor.

Ardahan şilebi kömürle geldi Denizyolları İdaresinin dâhan. şilebi 25W ton kömürle Havzadan, limanımıza gelmiştir.
Valiyi ziyaret
Dün, Fransız deniz ataşesi albay Hubert Meyer muavini yarbay Plerre Coillnet. İstanbul Valisi ve Belediye Reisi Dr. Lûlfl Kırdar'ı Vilâyette ziyaret etmişlerdir.
Savcılık Basın
Bürosu şefliği ı
İstanbul C. Savcılığı Basın Bürosu şefi Hicabl Dlnç’ln Savcılık Başyardımcılığma tâyini dolayısıyla yerine, savcı yardımcılarından Yavuz Fındık gll getirilmiş ve vazifesine başlamıştır. Hukuki neşriyat sahasında temayüz elmiş genç adliyecilerimizden olan Yavuz Fın-dıkgil’e yeni vazifesinde başarılar dileriz.
Rita Haynorth
Halk düğün alayını merakla seyretti
veya dorilmlştlr. | nuttukları mühim bir nok-
Bıı plânlara göre şehrin Ku- ta var: İstanbul çibl bir se-ruçeşme, Mecldlyeköyü, Balmumcu. Paşabahçe, Kadıköy. Sütlüce. Fatih, Zeytlnburmı, .Beylerbeyi bölgeleriyle diğer ba zı semtlerdeki ceman 17 ayrı sahada bulunan maliye arsaları gecekondu evlerine tahsis e-dl İm İştir. Maliye bıı kendi namına kayıtlı devretmeğe başlamıştır. Belediye, Kadıköy, Balmumcu ve Me-cidiyeköyündekl sahaları parsellere ayırmağa başlamıştır.
Tesbit edilen 17 yer umumiyetle gecekonduların İnşa edildiği sahalardır. Bu sahalarda yollar açılacak ve buralara su, elektrik verilecektir Aynca gecekondu ev tipleri de tesbit e- yor. cLUmiştir.
Mevcut gecekonduların sahiplerine bir yıl mühlet verilecektir. Bu müddet zarfında bl-
hirde umumi nakil vasıtaları denilince, kalabalık halk kitlelerini taşıyan vasıtalar hatıra pelir. Meselâ tranı-: taylar, otobüsler .. Şehrin I seyrüseferi de bu umumi na-1 kil vasıtalarının intizamla işliyebileceği şekilde âyâr-
aynL gün saat ıs de hareketle çarşamba günü saat 7 de Kibrisin Limasol limanına, ayni gün saat 9 da oradan kalkarak saat
17 de Beyrut’a, perşembe günü saat 10 da Beyruttan hareketle cuma günü saat 8 de tsken-derlyeye. ayni gün saat 18 de Iskenderiyeden kalkarak pazartesi günü saat 13 de Napoll-ye, ayni gün saat 21 de Napoli-, nalannın belediyenin gösterdl-den hareketle çarşamba günü'Sİ ev tiplerine uydurmaları ve saat 9 da Marsllyaya, perşembe . yollara isabet edenlerin bura-
18 de Marsllyadan kalkarak cu- | la'dan kaldırılması ve geeekon-1 ma günü 8 de Cenovaya, eu-ı^“ ""u"' J martesi 11 de Cenovadan hare- I ketle pazar saat 18 da Napoliye.^”® tebliğ yaracak, ayni gün saat 15 de
Napollden kalkarak çarşamba /flPm>yanların evleri yıktırıla-saat 10 da tskenderlyeye v»Ta- (calctlr-
cak. perşembe saat 11 de İs-| Belediye, gecekondu sahalan-kenderlyeden kalkarak cuma nın 1/1000 UK tatbikat plânla-s»at 8 de Beyrut’a, ayni gün sa- | nnl hazırlamıştır. Bütün bu at 21 de Beyruttan hareketle,J?ler on be* ’Çüıde tamam-cumârtesl günü 8 de Llmasota. 1:înacafc ve bu müddet zarim-aynl gün saat 14 de Limasol’- r,a belediyeden İcap eden dan kalkarak pazartesi saat 8 de tzmire varacak ve ayni gün saat 15 de tzmlrden hareketle salı günü saat 10 da İstanbula dönmüş bulunacaktır.
sahada . . „
araziyi lanır. Akıl, mantık bunu I-cap ettirir, başka memleketlerde de bu iş bövledir.
Gelgelelim, tstanbulun seyrüsefer nizamında taına-mile tersine bir zihniyet hüküm sürüyor, âyarlama'arm halka kolaylık sağlaması i-cap ederken bilâkis halkı zorluktan zorluğa suruklu-
du sahası dışında kalan evlerin de bu sahalara nakli sahip-’ ................ edilecektir, müddet zarfında
Kcııuerıytacn KaiKurııs. cuma ---- --------
saat 8 de Beyrut'a, ayni gün sa- j nnl hazırlamıştır, at 21 de Beyruttan hareketle , on hP? p,n '■?
rarlar alınacaktır.
Beyoğlu caddesinde tıkanıklığı önlemek iizere mütemadiyen tetkikat yapıp sık sık karar değiştiren mütehassıslar bu sefer de Ağa-camideki tramvay durağının tamamile kaldırılmasına karar verdiler ve durak kaldırıldı. Taksimden kalkan tramvay, soluğu Tepebaşm-Bu da alıyor. îddiava nazaran istenilenleri Ağacamide tramvayın dur-mas|. |jUSUSj ve taksi oto-j motellerinin yığılıp bekleme sine ve netice Hibenle caddenin tıkanmasına sebebiyet veriyormuş.
Her fırsatta avaz aval haykırıyoruz; «Hak çocuklarıyız. halkçıyız, işlerimizde halkın idaresi hâkimdir, halk için çalışıyoruz.» Evet efendim, öyle olması lazım gelir, fakat bir rok ahvalde fiillerimiz kavillerimize uymuyor, iddalarımız dilide kalıyor, İş başında halktan uzaklaşıyoruz, idaresini de, kendisini de unutur gibi ®-luyoruz
İstanbulda, halk dediğimiz büvirk kitlenin bindiği nakil vasıtası tramvaydır. Halka tepeden bakan hıka otomobillerin klakson zırlatıp caka satarak İstiklâl caddesinden kurşun hızile geçmelerini temin için halkın tramvay durağını kaldırmayı halkçılık Iddiasile nasıl telif edelim? Beyoğlu Balıkpazarında işi olan vatandaşı Taksimden tramvaya tık. Tcpebaşmda salıver ve arkasından bir kahkaha at:
«— Haydi bakalım, buradan geriye dön. tıpış tıpış yürü! Niçin yüzünü buruşturuyorsun? Senin yüzünden otomobilleri bekletecek değiliz ya. Bu şekilde tramvay seyahatini beğenmiyorsan sen de otomobile bin hemşerim!»
Otomobiller ray üzerinde yürümüyor, istediği istikamette yol değiştiribilirlcr. Onları arka sokaklardan ge-çirmeyip de tramvay durağını kaldırmanın sebebi nedir?
Gözlerinizi biraz, da halka çeviriniz. halkı görünüz, halkın rahatı için bir parça zahmete katlanınız, baylar! Cemal REFİK
kı-
Sıtma Savaşı
Suriyeye gidecekler
Suriye Konsolosluğundan :
Ankara Elçiliğinden bildirildiğine göre Türkiye ve Suriye hükümetlerinin aralarında vuku bulan anlaşma neticesinde 1-8-949 tarihinden İtibaren. Türk ve Suriye vatandaşlarına istlzcmsız vize verilecektir.
Suriye yeni hükümeti aldığı diğer bir kararı da, Suriyeye girmek İçin yalnız Suriye vizesi muteber olmasıdır
İstanbul Suriye Konsolosluğu bunu bildirir ve bilvesile derin saygılarını sunar

Birleşmiş Milletler sıtma uzmanı, savaşı çok takdir etti
Bir müddetten, beri yurdumuzda bulunan Birleşmiş Milletler Cihan Sağlık Teşkilâtı â-zasından Halk Sağlığı mühendisi ve Sıtma uzmanı Paul Bicrsteln (Pol Birştaym sıtma savaşı genel müdürü Dr. Seyfettin Okan ile dört gün evvel şehrimize gelmiştir
Blrştayn'a İstanbul Sıtma Savaş Bölgesi başkanı Dr. Mithat Süyev gerekil İzahatı vermiş, İstanbul bölgesinin kendi hususiyetine göre şehir dahili
■ Vallaurls 27 (Cannesl — Ka-' rıın gibi zengin Ağa Hanın 38 I yaşındaki oğlu Prens Ali Han İle sinema yıldızı Rita Hayvvorth bugün Rlvyera’nın küçük bir şehri olan Vallaurls belediye da kesinde evlenmişlerdir.
Kalabalık bir seyirci kütlesinin gelini İncitmesinden çekinen Ali 'han. Belediye başkanı Paul Dergon’dan emniyet tedbirleri almasını ve belediye dairesinin her köşesini dolduracağı tahmin olunan halkın İzdihamından. kendilerini korumasını rica etmiştir.
I Vallaurls belediye dairesine karşı olan pencere ve balkonlarla ana caddelerde bulunan evlerin pencereleri düğün alayının geçişini seyretmek İsteyen meraklılar tarafından çok yüksek flatlerle kiralanmıştır.
önünde evlenme merasiminin vukubulacağı «Fransa Cumhuriyetinin sembolü» olan Marl-anne heykeli, Fransız, tngiils ve Amerikan bayraklariylo donanmıştı.
Nikâhta general Catroux ila Orlcans - Bragance prens! şahitlik etmişlerdir. Dün gece Prens. MLss Hayworth ve Begüm Han, artistin Fransada İlk defa gösterilen son filmi Karinen‘1 seyretmişlerdir,
Vallaurls 27 ia.a.i — Rita Hayworlh İle prens AH hanın evlenme törenleri bu sabah İcra edilmiştir
Küçük Vallaurls kazasının tıklım tıklım dolu evlendirme memurluğunda Margarlta Can-sino'nun (Rlta Hayworth), belediye başkanı Derlgon tarafından Ali han İle nikâhı kıyılmıştır.
Bakır şilebi ticaret eşyası getiriyor
AmerLkadan satın alman altı ve civar İlçelerde yapılan urnıı-yolcu gemisinin zabıtan ve mü- ( mı sivrisinek ve sıtma mücade-rettebatmı götürmek üzere bir ıösınl elraf|, o!arak lzah etaüş müddet önce limanımızdan ha- ve mücadele faaliyetini yerle-reketle Amerlkaya giden ->Bıı- rinde de ayrıca göstermiştir.
' Uzman dün uçakla Isvlçreye dönmüştür. Yurdumuzda* muhtelif bölgelerde bilfiil gördüğü ve mahallinde tetkik ettiği sıtma savaşı İçin, şimdiye kadar gezdiği memleketlerde mevcut savaşın üstünde olduğunu, son sistem vasıta ve modern usullerle enerjik bir tarzda çalışıldığını da belirtmiştir.
Sıtma Savaşı Genel Dr. Seyfettin Okan rinde bulunan Adana enstitüsü müdürü Dr. Pek İle beraber cenup rhıl ve bilhassa bu bölgelerde (D. D T.ı tatbikatını görmek üzere Bursa yolu ile yarın şehrimizden hareket edecektir.
BİR AMERİKALI NASIL EĞLENİR?...
İstanbulu hiç terketmemlş o-fan bir kimse, New - York ve Holivııtta bulunan eğlence yerlerinin çokluğu ve çeşitleri ı hakkında kolay kolay bir fikir edinemez.
Gazetemizin bütün sütunları bu şehirlerde devamlı olarak işleyen gazino, bar. gece kulübü, çalgılı lokanta, sinema, tiyatro, konser, maç ve revülerin isimlerini sıralamağa kâfi gelmez. Oralarda her zevke göre her türlü eğlence mevcuttur. Hangisini isterseniz seçersiniz,
Fakir ve Yetim Çocuklara Yardımı Eşya Piyangosunun iki' talihlisi, hiçbir masraf etmeden yapacakları 22 günlük fevkalâde seyahat esnasında en lüks otellere inerek beş Ne W - York ve beş __________r_
Holivııtta eğlence, zevk ve sefa arasında geçireceklerdir.
Acele ediniz, çekiliş tarihi 19 hazirana pek az vakit kaldı. Bugünden biletlerinizi alınız ki, Skandlnavya Havayolları şirketinin lüks DC — 8 uçaklarıyla yapılacak olan bu câzlp seyahat (Vâ-NÛ) ,3lae nasip olsun!
■ Ar-I
karikatürüne benzeyen bir tekaiidiye projesini (ki Meclise sevkedilmiş) hayatlarını tanzim edecek ve havsalaya sığmaz bir fevkalâde ıslahat sayıyorlar. Aradaki fark tasavvur edilsin.
Hele biz hususî müesese-lerde fikir işçiliği yapanlar, kol amelesinin tekaiîdiyesini bile gıptaya lâyık görüyoruz. ff-— Ömrümde bir gün bir tek lira tekaiidiye alarak ö-lürsem gözüm açık gitmiyc-eek. Çünkü cemiyetin benimle ilgilendiğini bir kerelik görmüş olacağım!» diyen fikir ve sanat adamlarımız pek çoktur.
Hulâsa: Kimine hay hav,

günlerini günlerini
raketle Amerlkaya giden . Bakır» şilebi New - Yorktan mü-1 him miktarda mal yükllyerek ’ dün memlekete müteveccihen dönüş seferine çıkmıştır.
Saat 11.18 de prens «evet, kelimesini söylemiş ve birkaç saniye sonra aynı kelimeyi söylerken teyld makamında başını hafifçe eğen Rlta Hayworth takibetmlştlr. Akabinde nikâhlılar defteri İmzalamışlardır.
81nema artistinin Parlat» Islâm dini mucibince de nikâhı kıyılacaktır.
Papalık nikâhı tanımıyor
Roma 27 (A.A.I — Vatlkanın yetkili bir kaynağından bildirildiğine göre, Rita Hayworth’un Müslüman prens Ali haıı'la evlenmesi «katollk» kilisesi nazarında meşru değildir ve bunlardan doğacak bütün çocuklar Papalık tarafından günah mahsulü olarak telâkki edilecektir.
Rlta Hayworth’un Ali han’la ovleıımek için kiliseden müsaade İstemediği bildiriliyor.
müdürü berahe-sılma Rafet böl ge l e-
VEFAT
Bursa ağır ceza reisliğinden emekli İlham! Kırma'ın kızı, yedek subaylardan Fahlman Doğanalp'ın annesi, mühendis Senuhl Kurtkan ve muharrir arkadaşımız Osman Tuğrul’un baldızı:
ALİYE DOOANALP
vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 16 d» Erenköy Tonozlu Haşan Tahsin Pehlivan, avu- sokak 17 No. lı haneslndea kat Suad Tahsin Türkün mü- ] kaldırılarak, Suadlye camlında dafaasını müteakip beraatlıte' cenaze namazı kılınacaktır, karar verilmiştir. | Mevlâ rahmeti eylesin.
Haşan Tahsin Pehlivan beraat **tti
Eski Şahkulu bektaşl tekkesinde gizli âyinler yapmak suçuyla Kadıköy asliye ceza mahkemesinde duruşması yapılan Haşan Tahsin Pehlivan, e—
En zarif sahne
Danışıklı döğüş
gösterisi: Bale
ordular Berlin
Fano: Alpbonse Daudet A Türkçe»!: Mebrure ALEV OK
Tefrika No. »7
şuraya,
Sadler's VVells balesinin temsillerinden iki sahne
Rus kuvvetleri ve müttefik
İngiliz Bale sanatkârlarının memleketimizi ziyaretleri münasebetile:
vakfesi. :
t n I ihr in
bizi ti2dü.
Evvelâ desteye güreşenleri seyrettik. Bunların çoğu ilk defa meydana çıkan 17 ile 25 yaşlarında gençlerdi. Sayıları yüzü
Berlin'deki »on kanlı muharebeler — cehennemi hava — Şehri bombardıman
Değllmi klı hay e t oğlum evlenince; gözümü kaptırdım, dört açmağa, bir daha aynı yolu, çare- belâya çattık mı, bir çırpıda artık doğ-'hem onun öcünü, hem kendi leminkl lâ- öcümü almağa İyice karar ver-gelmiyecek. iniştim. Memlekette herkes bilimdik dur- lirdi bunu, mektubu yazanlar ışladı: da ne yaptıklarını, nasıl bir
oğlum bu- işe çanak tuttuklarını pek gül bir inek- zel biliyorlardı...
gece, saat Delcroua sordu:
gelinimin — o imzasız mektubu sakla-tamparanın diniz mı bari?
ren İmzasız Sabırsızlanan dük:
ırandan da — Bırakın da şunu bitirsin,
işti. Hem dedi.
ıdı. neler — Tam da o cuma günü,
n sonunda elimizden en güzel geyik 1 erimi-u İle kaçtı, zi kapan Malnvllle’ll bir kaç alakaldık... çapulcuyu yakalamak İçin he-ı ne bekle- pimiz ayaklanmıştık... Mektup m yanmış- «üçle beş arası» diyordu. Saat linin topu- ilçe doğru Koca - Meşe yolun-ı gitti. Nl- daki nöbetimi bırakıp çileha-
Ruslar doğudan Beriine gl rerken, müttefik orduları da Berllnln biraz İlerisinde Elbe nehri sahillerinde bulunuyordu. Her iki taraf da. canlarını dişlerine takmış, misli görülmemiş savaşlar vererek Beriine doğru ilerliyorlardı. Nihayet 27 nisanda Rus ve müttefik orduları Beri İn d e buluştular. I
Güzel dekorlar zarif kostümler ve rengârenk ışıklar içinde muazzam bir .senfonik orkestrasının refakat ettiği mevzulu bir bale temsilini görüp de onun tesiri altında kalmayacak İnsan tasavvur edemiyorum.
Daha pek gençtim Parlste ilk memeye başlamıştı. Bu sebeple bale temsilini gördüğüm zaman maalesef bale çalışmalarına neler hissettiğimi hatırlaya- j son verildi ve gene Eminönü mam. Ancak muhakkak kendi Halkevlnde bir bale mtuabaka-kendlme Bale sahne gösterlle- sı tertip edilerek İştirak eden-rlnln en garip ve en güzelidir | ierc kazandıkları notlara göre derdim, aylarca, yıllarca hattâ birer diploma verilmişti şimdi bu tesirin altındayım. Çok ciddi bir sistemle düzen-Memlekete döndüğümde mtc- İanen bu müsabakanın Jüri
Acı bir kayıp
Merhum Mustafa Fani beyin kertmesi, Feyzi Atabek'ln refikası, Ata. Fazıl, Tiilln Atabek’ln anneleri Nasibe Erhatin hemşiresi
Mt KBİLE FEYZİ ATABEK İsvlçrede Ani olarak vefat etmiştir. Cenazesi memlekete getirilerek 28, 5. 949 cumartesi günü s&at 12,30 da Vali konağı caddesinde Atabey apartıma-nından kaldırılarak, namazı Teşvikiye camiinde kılındıktan sonra, Zlnclrlikuyu mezarlığındaki ebedi Lstlrahatgâhına tevdi edilecektir.
! 1J11 uaic «LAdUUtUUl açıııııu^; nu-susunda fiklrterındcn istifade
1 edilmek üzere Ingliterede milli balenin kurucusu ve bugün dünyanın en meşhur ve en kuvvem bale Itumpanyalann-dan biri olan Sadler's Wc!ls» Bale kumpanyasının müdiresi Mis Nimette de Valol'yi davet etmiş olduğunu müjdelemişti, bu habere ne kadar sevinmiştim. Filvaki bir müddet .sonra kendini bale sanatına vakfetmiş olan bu büyük sanatkâr geldJ ve bir sene sonra da onun çizdiği programla «-e nezareti altında gene onun yolladığı Mis Joy Nevlon'un idare-
(Arkası 1 nci sairi fule i
nenin, Pacome kapısı civarımla, pusuya yat tun. Gelinim olacak kaltağın, odasına kimi aldığını vallah ve billâh bilmiyordum. Prensin, kızı avlamağa çalıştığını, etrafta dört döndüğünü farketmlştlm amma, geline adam akıllı çıkıştıktan sonra, bu defterin kapandığını sanmıştım; hem mektup, — kendinizde göreceksiniz ya —, aklıma başka birini sokmuştu. Hilelerime İşleyen yağmurun altında, yarım saat kadar bekleyip durduktan sonra, pencerenin açıldığım duydum. Saklandığım yerin on adım ötesinde, biri atladı ve kaçtı. Karanlıktan. doğru dürüst görmeğe imkân yoktu. Eğer koşmağa devam etmiş olsa belki de isabet ettirip vuramıyacafctım Amma neylersiniz, şemsiyesini açmak İçin durdu, ben de o saniye ateş ettim. Adam hızh hızlı bir İki adım yürüdü, sonra hendeğe yuvarlandı, kıpırdamaz oldu. Bunun üstüne eve koştum. Kız yorganı tepesine kadar çekmiş, uyuma numarası yapıyordu.
«Kalk ayağa, feneri getir; (ana, yarayı.
CİNSİYET ÂLEMt’nin
Karanlık yollarını aydınlatacak olan bu meşale
Pek yakında çıkıyor CİNSİYET ÂLEMİ
Her genç ve ihtiyarın bir hayat kitabı olacaktır.
CİNSİYET ÂLEMİ
Yeril ve yabancı bütün tıb âleminin en meşhur imzalarını bir araya toplayacaktır...
CİNSİYET ÂLEMİ
Enyakın dostunuz ve sırdaş ni2 olacaktır.
CİNSİYET ÂLEMl
Acemi sevgililerle en olgun insanların ve huzuru karmış ailelerin saadet yoldaşı olacaktır.
80 Sahife 50 Kuruş Çıkaran : İ N S E L Kltabevl
Yazan: Nedim AK ÇER
| Halkevlnde bazı okuyucularımın hatırlayacakları gibi bütün bir kış mevsimi büyük bir başarı İle oynanmıştı.
Eminönü Halkevi salonu aynı zamanda hem spor ve hem de bale çalışmalarına kâfi gel-
Kırkpınardaki başpehlivan lık güreşlerinin içyüzü
aftosunu öldürdüm, beraber gömeceğiz, düş önüme.» dedim. Korkudan ödü kopmuştu, lâfı iki kere söyletmedi... Çukurun içinde göreceğim İnsanı, o dakika aklımdan, hayalimden bile geçirmiyordum. İspatı da şurada ki, kıpırdamadan yatan adamın yanına gelince, gelinime: .Kim?» diye sordum.
Feneri aşağı doğru tutarak, usulca:
r— Kendiniz bakın...» dedl Ab mösyö le dük yaptığım işi görünce...
Ceketinin koliyle, terler akan alnını sildi.
Anlatılan şeyin. Delcrous'da yaptığı tesiri, yüzünden gözlerinden okumağa çalışan dük, gayet sakin bir eda İle, orman bekçisine dönerek;
— Ne Ue vurdun, kurşunla ı mı? diye sordu,
— Karaca saçması...
— Neresine İsabet ettirdin?
— Tekmili birden isabet etmedi . Sade bir delik, şakağa doğru.
Korkunç bir sükût Bu sırada da, sanki
«şuraya,
doğru» denen deliği görmüş, o saniye görüvermiş gibi; acı, yırtıcı çığlığını kopararak, avaz avaz haykırdı.
Sonra, tekrar sorgu, sual başladı:
— Çliehanenln civarında düştü diyorsun. Orada bulunmadı ki?
—Onu evvelâ eski taş ocağı çukurlarından birine koyduktu ... Üzerine de böğürtlen dalları, yapraklar örttük. Kan ter İçinde eve döndükten sonra, taş ocağından çıkarıp, Fenlgan-lann korusuna bitişik çayıra ı götürelim dedik, Kız feneri tutuyordu, ben de ölüyü çocuk gibi kucağımda taşıyordum, bilirsiniz. çok kuvvetliyim. îşte size her şeyi dosdoğru anlattım.
Hâkim efendi kurnaz bir hal takınarak:
— Tepesine o bahçe şemsiyesini açmanın hikmeti ne? diye sordu.
— Fontalnebleau ormanında bir kadın ölüsü bulmuşlardı ya, aklıma o geldi... Hani şemsiye-talihsiz'nln altında, kimse ilişmeden şakağa yedi sekiz gün yatıp kalmış-
de, size teslim edilen şeylerden başka bu resimlikle, arkadaşlarından birine yazdığı, zarfı kapanmamış ştı mektup vardı. Geçireceği gecenin hikâyesini de ilâve etmek için, mektubu yarım bırakmış... Biliyorum, okumamalıydım, amma aklım başımdan, gitmişti... Gelin olacak kahbe de. boyuna: -Belki İçinde bizi ele verecek bir şey vardır » deyip duruyordu
Zaten mektup, anlattıklarımın doğru olduğunu tamamen İspat ediyor. Okuyun, yalan söylemediğimi göreceksiniz ecel tuzağını, zavallının kendi eliyle hazırlamış olduğunu göreceksiniz.
Yatalak generalin; fincanını, tabağını koyabilmesi İçin, koltuğa raptedilmiş küçük rahlenin üstüne, Vallonguc'a yazılan son mektupla bağa kapaklı ufak nlbömcüğû koydu.
Dük oğlunun yazısını okurken Delcrous soruyordu:
— O imzasız mektup .. O ilerde?
— Yanımda... Okumak istiyorsanız buyurun.
(Arkam ıar>
Toplıyan: H. Steele Commâğer
Çeviren: 4rU DEREBEYOĞt.P
tl..,
— Fenlgan korusuna yaklaşmakta kİ sebep?
Santecoeur kafasını eğerek şu sözleri kekeledi:
— Aklıma kötü bir fikir gelmişti mösyö, Delcrous... Alçakça bir fikir... İşte şimdi İtiraf etmekle, bunun da cezasını çekiyorum. Prensle madam Richard'ın arasında geçen türlü şeylerden sonra, zaten ilk akla gelecek Fenlgan’dı... Yalnız prensin üstünde o mektubu btıhnasaydık, böyle bir şeyi ne ben, ne de gelinim dünyada akıl edemezdik...
Dük, yaralı bir kaplan gibi bağırdı:
— Hah, ağzınla yakalandın!... Haydi açık açık söyle bakalım, o herifin istediği bir takım kâğıtları, yazılan almak için ceplerini karıştırdın... Şunu itiraf et. biz de seni rahat bırakalım.
Orman bekçisi cevap vermeden koynundan bir mektupla, alböm gibi küçücük bir şey çıkardı
Ciddi, vakur bir sesle:
— Prens d'Olmutzûn iızerln- j
Tarihten Sahifeler j
Yüz beş sene evvel Sarayburnundan Orta-köye kadar bir gezinti
Eski Topkapı sarayının yanmadan evvel sahilden görünüşü
r— Yazan: —.,
HALÛK Y.
ŞEHSÜVAROOLC
Yüz beş sene evvel Sarayburnun dan Ortaköyc kadar bir gezinti I
İstanbul ahşap mimarisiyle, meşhur yangınlariyle manzara- , *ı en çok değişen dünya şehirlerinden biri olmuştur .
16 ve 17. asırlarda mamur mahalleleri kendi devirleri İçinde bile bir kaç defa şekil değiştirmiştir. 18. asırda rokoko üslûp, 19. asır başlarında ampir yapılarla şahlr yeni bir hal almış. zamanla oymalı, nakaşLı saçakları kopan evlerin, yayvan temelleri çürüyen yalıların yerine de daha yeni binalar kurulmaya başlamıştır.
Muhtelif asırlarda İstanbul görünüşlerini bazı yabancı sanatkârlar panoramalar halinde te.sbit etmişler. 19. sırda İse daha ziyade semtlerin, binaların resimlerini çlzcıı yabancılara Taşlanmıştır.
Bu resimlerde eski ve büyük şehri ev güzelliklerinden başka bahçelerinin, mahallelerinin, sokaklarının umumi ahengiyle de öğrenmiş oluyoruz.
Yedi tepe üzerine kurulan İstanbul. kıyılarından bu dalga dalga tepelere doğru renk ve ölçü gûzellklerlnl muhafaza ederek yükselir. Ne yazık kİ bir kaç yabancının hayran kalıp çizdiği bu eski İstanbul manzaraları fazla değildir. Kendimizde kendi gûzelPklerimlze kıymet vermeyişimizin bir neticesi olarak o devirlerde büyük şehri ne yazı Ue ne resimle kâfi derecede tesit edebilmişJz.
Yalnız şehrin eski su yolları haritalarında, bir İki seyahatnamede kroki şeklinde bazı bt-, nalara Taslıyoruz. Bunlar da sanat ve hakikat hakımrndnn Istan bulu vuzuhla ve tam olarak İfade edebilmekten uzaktır.
Biz bu yazımızla îstanbula ait yerli çalışmalardan yalnız 1844 de Mıkırdıç Helkon isimli bir sanatkâr tarafından yapılmış olanını znkredeceğiz.
Sanatkâr, Sarayburnundan Ortaköye kadar tslanbulu bütün blnalarlyie, limandaki vasıtala-riyle kabartma şekiller halinde tesblt etmiş ve her binanın renklerini, cephelerindeki tezyinatı, pencere adedierine kadar işlemiştir. Denizi, tepeleri, binaları ve gemileriyle derinlik de verilmiş ve büyük bir emek mahsulü bulunan dört tablo Padişah Abdûlmcclde takdim edilmiştir [1]
Yüz sene evvelki kıyıların bugünkü haille mukayesesi İmkânını veren bu tablolar şehircilik tarihimiz bakımından da mühim , io-ir vesika mahiyetini haizdir.
Sanatkâr eserine Saraybur-nunun görünüşü Ue başlamış ve birinci tabloyu Dolmabahçe sarayı İle bitirmiştir. Burada Saraybumu ve Topkapı sarayının kıyıdaki binaları çok uzaktan görülmektedir. İkinci tablo Sirkeci ve Eminönü kısımlarını, üçüncü tablo Galata ve Topkapı kıyılarlyle, tepelerini ve son resim de Beşlktaşla Ortaköy arasındaki eski çırağan sarayını te.sbit etmektedir.
O devirde Sarayburununun en muhteşem binası kapısının Fitlinden dolayı Topkapı ismiyle anılan saraydı. Bu binanın İlk kurucusu m. Ahmedd). Padişah şehir evleri tarzında bir bina yaptırmak İstediğinden bugün Baraybumunda bir deponun İşgal ettiği mevkie 1709 yılında kâglr, basık yapılı ve damı kurşun örtülü bir kasır inşa olunmuştu.
I. Mahmut bu kasrın yanına Mahbubiye kasrını yaptırmış, fakat her iki daire de saray halkını İstiaba kâfi gelmediğinden bu sahada yeni ve büyük bir sahllsarayın inşası emrolu-narak yenil bina 1748 de İkmal edilmişti.
Bundan sonraki devirlerde bakımlı tutulan Topkapı sara- , yını 1817 yılında II. Mahmut âdeta yeniden yapnnrcasına
tamir ettirdi ve bu esnada iki kuleli olan kapılan da yıktırıldı.
Bu tamir münasebetiyle İzzet Molla tarafından söylenen kaside Yesarf zade hattlyle sarayın kitabesine İşlenmişti:
Baııl-ıi sani-1 devlet oldu ilan Mahmut Kıldı ber köhnei Lecdld ve ve harabı âb.i d Vcrilûr zatı hümayununa billstihkak itse Mevlâ yeniden âlemi diğer icad Lebi deryada yapıp böyle sarayı dilen Şehri Stanbuln kıldı yine maksudu biiâd Yazıla babına İzzet kolunun tarihi Kıldı Uakân-ı cihan Toplcapıyı ncvbünyad 1233
Saray- kısmen ahşap olarak yapılmıştı. Dışarıdan görünüşü zarifti. Fakat bilhassa İç teşkilâtı, salonları ve döşeniş tarzı çok güzeldi.
18. asrın ikinci yansında bazı ormanlı hükümdar lan yaz mevsimlerinin sıcak günlerini deniz kıyısında olan bu büyük sarayda geçirirlerdi.
HL Selim, mimar Melling’a bu sahada Avrupa sarayları örneğinde yeni ve büyük bir bina yaptırmayı arzu etmişti. Boğaz-İçinde yeni tarzda saraylar yaptıran IL Mahmut bu İcraatına eski Topkapı sabllsarayını esaslı bir şekilde tâdil ve tâmlr ederek başlamıştı
Saray Abdülazizin İlk saltanat yıllarında 1863 te bir ütü kıvılcımından çıkan ateş yüzünden tutuşup yandı. Yangın 11 ağustos 1863 pazartesi günü alaturka saat dört buçukta harem dairesinden çıkmış ve vaka yerine derhal vükelâ, yüksek rütbeli memurlar, kara ve deniz erleri toplanmışlar, tstanbul-dakl bütün tulumbalarla, Tersanedeki küçük vapurlar da getirilmiş, fakat rüzgârın şiddetinden yangının önüne geçebilmek mümkün olamamıştı. Ateş saraydan, aynı bahçede olan Harbiye mektebinin zabitler dairesine de sirayet ederek o binayı da yakmıştı.
Eski Topkapı sarayının bilhassa çok kıymetli olan eşyasından fazla bir şey kurtulamadı. Enderun hademesi (Yangından sonra günlerce enkaz arasında elmas ve zümrüt gibi kıymetli taşların araştırılma-sına memur edilmişlerdi.) [2]
Topkapı »arayının arkasında HJ. Selim, validesi için Serdab İsimli çok güzel bir kasır yaptırmıştı. (Bu köşk Selimiye ve Adalar cihetine fevkalâde nezarete malikti. Balgaml taştan musanna, bir güzellikte olan odalarının duvarları aynalarla kaplanmış ve aralarına çiçek saksıları konulmuştu. Saksılardan »ular akarmış. Sultan Ab-dûlmecit yeni saraya geldikçe mutlaka bu kasırda bir müddet İstirahat edermiş.) [3J
Eskiden (Sarayı cedide! âml-[ re) İsmiyle anılan ve sonradan yanan Topkapı sarayına izafetle bu namla yad olunmaya baş-lıyan bugünkü eski saray civarındaki bir takım kasırlarla daha geniş bir sahayı İşgal ederdi.
Demlrkapıdan Unluk kapısına kadar olan yerler eskiden Yalı köşkü - Saraybumu, has bahçe, Gülhane, Cebehane gibi m m takalara ayrılmıştı. Buralarda birbirinden güzel müteaddit kasırlar vardı.
Kasırlardan bir kısmı Sirkeciye getirilen demiryolu münasebetiyle yıktırıldı. Bu hattın saray İçinden geçmesi vükelâ
Dünyanın en zengin adamı Kuweit şeyhî yakında en zengin adam olacak
Londra 27 (Nafen) — Scots-man gazetesinin Kahlre’deki özel muhabiri bildiriyor:
(Kuwelt şeylıl pek yakında dünyanın en zengin adamı olacaktır. Petrol sayesinde senelik geliri şimdiki halde 5 milyon îngillz lirası olan bu şeyh önümüzdeki senelerde bu gelirinin 10 milyonu bulacağını tahmin etmektedir.
Bu şeyhin elinde bulunan Kuwclt petrol şirketi işçilere büyük bir önem vermekle ve hastahane, kulüp gibi İnşaatı eşlrgememektedir. 1847 senesinin ocak ayında bu şirkette 1000 İşçi çalışırken şimdi bu rakamın 8000 1 bulduğu bildirilmektedir.
DüHYAOA A
Japonyada çocuk ticareti
Çocuklar aileleri tarafından satılıyormuş
Tokyo 27 (Nafen) — Japon-yada çocuk ticaretinin genişlemiş olduğu bildirilmektedir. General Mac Arthur bu ticareti önleyebilmek İçin tedbirler almış, fakat buna rağmen gene do çocuklar elden ele geçmiştir. Bildirildiğine göre son altı ay İçinde 6500 kişi bu suçu İşlediklerinden dolayı tevkif edilmiştir. Bunlar çocukları ya işçi olarak satmakta, veya kiralamaktadırlar. Hattâ birinden ö-dünç para aldıktan vakit çocukları rehin olarak bıraktıkları da görülmdştür.
★ Bektaşilik âyini yapmaktan «anık olarak Kadıköy asliye ceza mahkemesinde yargılanmaca olan Haşan Tahsin. Başpehlivanın duruşması dün bitmiş ve hâkim, ortada suç mahiyetinde bir hareket görmediğinden beraetlne karar vermiştir.
* «Tartışman mecmuası sahibi Ziya Tansı, basın kanunu ahkâmına muhalif bazı neşriyattan dolayı bir müddetten beri İkinci Ağır ecza malık em e-slnde yargdanmakta İdi. Ziya Tansının duruşması bitmiş ve suçlu altı ay hapse mahkûm e-dilmlş. cezası tecil olunmuştur.
Yunan muhafilleri son hadi seterin aradaki dostluğu sarsmıyacağı kanaatinde
Millî Parti başkanı Zervas «Yunanistan’ın hududu Kafkaslar’da, Türkiyenin hududu Giriftedir» sözlerini tekrar ediyor
memleket basını ve halkının İki büyük adamın, Kemal Atatürk ve Elevterlos Venlzelo3'un kurduğu ve o zamandan beri Türk ve Elen zimamdarlarının bu de rece İmânla takviye ettiği ou binanın yıkamasını lstemlye kadar gitmeleri benim İçin anlaşılmaz bir keyfiyettir. Beni endişeye düşüren, Türlüye Cumhuriyeti dost milletinin ve gazetelerinin müşterek dilşmaû-lanmuın şeytani entrikaları tuzağına düşmüş olmaları ihtimalidir.
Zervas demecine. Türklyenin dostluğuna kesin surette inandığını bildirmekle son vermiştir.
Atina 27 (A.A.) — (Atina A-jansı) — Muhalefetten Milli Parti Başkanı Nûpölyon Zervas bundan dört sene evvef Türk ga zetecllerl kendisinden Türk-Yunan dostluğu hakkında fikrini sordukları zaman, kendilerine Yunanlstanın hudutlarının Kafkasyada, Türklyenin hudutlarının da Glritte bulunduğunu söylemiş olduğunu hatırlatmış ve demiştir kİ :
O zaman dost Türkiye, İslav Komünistlerin yutucu yayılması tehdidi altında bulunuyordu O zaman yapmış olduğum demeci bugün yeniden tekrarlamayı elzem telâkki ediyorum, Çünkü İki milletin yaşamakta devamları için dayanılacak tek sağlam temelin Türk - Yumul dostluğu olduğuna derin bir 1-manla kaniim. Dost ve kardeş
Vima’nın makalesi
Atina 27 (A.A.) — (Atina A-jansı) — Liberal Vlma gazetesi yazıyor: Türk - Yunan dostluğu, eğer coğrafî vaziyete ve iki milletin hayati menfaatlerine dayanmışı olmasa İdi, bu derece ehemmiyetsiz sebeplerle sarsılabilirdi. Bu dostluğu kuran Kemal Atatürk .Elevterlos Venlze-los ve ismet İnönü, öyle büyük adamlardır kİ, onların eserleri, Atina veya İstanbulda futbol sahalarında atılmış bazı tekmelerle tahrip edilemez.
Biz Türk gençliğindeki heyecanın az bir zamanda sükûnet bulacağından eminiz. O zaman Atina ve An karada daha soğuk kanlı hesaplar yapılarak faydalı temasları kesmeden İki milleti kArs derecede aydınlatmak çarelerine varılacaktır. Bu suretle İki milletin, ne menfaatleri ne dc hakiki hisleri ile hiç bir İlgisi olmıyan fazla heyecanlanmalara kolayca kurban olmalarının önüne geçilecektir.
meclisinde münakaşalar doğurmuştu.
Mütercim Mehmet Rüştü paşa, şehrin çok İşlek bir noktasının İstasyona bırakılmasına ve bahusus demiryolunun saray İçinden geçmesine şiddetle itiraz etti.
Sultan Aziz, demiryolu gibi nftfi bir mdesaesenİD husulü için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırım deyince ve Ali paşa da Padişahın fikrine mütemayil olunca diğer İtirazlara aldıran olmadı ve Baron Hlrşe İstediği müsaade verildi.
Eski kasırların ve bahçelerin yıkılmasına şahit olan Sultan Mahmudun berber bandığından mütekait ve o tarihlerde seksen yaşlarında bulunan Memlş efendi büyük bir kedere kapılmıştı. Yalı köşk» yanındaki şimşlrllfcln de bozulacağını duyunca (Eyvah o şimşirlikte her çarşamba gecesi cini padişahı meclis kurardı. Şimdi nerede
kuracak) diye esef edip durdu. [41
Abdülâtiz küçük vs eski kasırlara pek rağbet etmiyordu. Sonradan Harbiye mektebi Nazırı olan Galip paşa, başmabe-ylncl bulunduğu sıralarda fazla masrafı mucip oluyor diye geri kalan Topkapı sarayı mö-esseselerlnl de yıktırttı.
Bunlar arasında İncili köşk, İshaklye köşkü ve Sultan Mahmut köşkleri bulunuyordu.
Bitmedi
[1] Bu tablolar Donla Kesindedir.
[2J Bu aramaya iştirak edenlerden Raslm efendi son nı-nııınlnra kadar yaşamış ve verdiği bu malûmat Topkapı sarayı müzesi rehberine geçirilmiştir.
[3 - 4) Abdiirmhmnn Şeref bey Topkapı sanıyı makaleleri. Tarihi Ovman! Encümen! mee-mımn.
Şerlinde abluka esnasında bi > Amerikan ve Kus askerlerini ı ran yana durdukları bir yer vardı: Spandau hapishanesi Hapishanede aralarında Hess. Amiral Doenitz de bulunmak üzere. Nüremberg mahkemesind mahkûm alan Nazi erkânı ma muştur. Ynkanda hapishanenin önünde nöbet değiştiren A-nerikan ve Rus askerleri soru
Kabilede yapılan Avrupa bas'ellml şampiyonası: Türk takım antrenörü (ortada) Mısırl. iki çaırleci ile -ûrü-üyo».
Amerikanın Paris büyük elçi iğine tâyin edilen David Bruce H i nıa dua meşin i Cumhurbaşkanına takdim etmiştir. Yukarı la başkan, elçinin elini sıkark :iı görünüyor.

Avrupaya amerikan Sketıng
bundan bir genç kız vapurda patenle [ man yapıyor.
Holivulta güzel se.ti artist müsabakası ntl| birinciliği kazanan Derli Day
28 Mayı» 1941
İLİZ
Mahkeme Koridorlarında
I
F
Charllon boğun F. Bahçe ile karşılaşıyor


■ — Yazan: - f
'NİHAL KARAMAfiARALl |
I
İhtiyar hocamla gezmeğe çıktık. BasLonuna dayana dayana, I ağır ağır yürüyor. Her zamanki ' neşesinden ve çevLklIğjndcp bugün eser yok.
Bir yerde okumuştum: Hayat merdiveninde basamak basamak kocamayanlar, olduklarından genç duranlar, bir an gelirmiş kl tıkpı göçer gibi, tıpkı ayaklarının altındaki merdivenin bir sahanlığından öteki sahanlığına yuvarlanır gibi, ellisinden yetmişine tekerlenlve-rirlerınlş
Bizim ihtiyar hoca da bugün öyle bir durum arzedlyor: Ellisinden yetmişine gûya transit geçmiş .. Adım atışı öyle, soluyuşu öyle, bastonuna mecalsiz dayanışı öyle...
Bir derdi var biçarenin... Lâkin ne?... Her zamanki gibi a-Çtlmava da niyetli görünmüyor. Halbuki, sır tutamayan bir İnsandır. Bildiği, bulduğu hakikatleri kürsüden blzlere faşet-mek nasıl âdeti ise. hususi hayatının türlü cilvelerini de anlatır:
Meselâ, torunlarına ne derece bağlı olduğunu biliriz. Ken dinden otuz yaş genç olan — eski talebesi — ikinci karısını da nasıl derin bir aşkla sevdiğini biliriz... Yaptırdığı evden kaç para borcu kaldığını, o gün kesesinde kaç kuruşu bulunduğunu, İngilteredekl üçüncü oğluna ne kadar döviz müsaadesi aldığını, daha buna benzer — esrarsa eğer — bütün esrarını biliriz. Blzlerl yakın dostları sayar, yanımızda yüksek sesle düşünmek âdetidir.
Fakat .bugün?...
Bir an. bilmediğim bir sebepten bana kırılmış obuası ihtimali bile aklıma geldi. Öylesine muazzep oldum kl, neredeyse ellerine sarılıp:
- Bir suçum varsa, beni af-
fet hocam!» diyecektim.
Gezindiğimiz tarlanın bir kıyıcısında ansızın durakladı. Devrilmiş bir ulu ağaç kütüğünü bastonunun ucuyla işaret ederek:
— Şuracığa oturalım. — dedi
Muhteşem bir meşenin kesilmiş parçacığı... Yaklaştıkça heybeli gözlerimi bürüdü. Hocanın da benim kadar belki daha fazla alâkalandığını anladım. Durmuş, bakıyor. Bir mevzua. bir kitap sahlfeslne, bir tabiat remzine bakar gibi bakıyor
Derste .bir çok seterler, bütün Sınıf, lâboratuvar tecrübesinde böyle bir duraklama geçirirdik. Kimimiz renge, kimimiz hacme, kimimiz bu'da takılır, mü talklar yürütürdük. Hoca ise fikrini en son söyler; «künh» ü görerek anlatırdı.
Bu sefer de öyle oldu.
— Kocamış ve göçmüş gövdede süren mini mini yeşil filize bakıyorum. — dedi. — Ne dersin'1 Bu bahar, ben koca herifin içinde de buna benzer bir fidan karikatürü açıldı... Dinle, sana anlatacağım.

... Evet, sana
Anlatınca rahatlıyacağım... Be- tecessüs dolu bakışlarını, flört ni alâka İle dinle genç dos- bakışları halinde görmekten
kendimi alamıyordum.
bir şairi, bir müellifi, bir musikişinası seyreder gibi beni seyrelmiş olsun?» diye zihnime asi fikirler hücum ediyor ve mantığımı tahtından İndirmeğe uğraşıyordu. «Kendinden çok daha yaşlı, olğun insanları her bakımdan beğenen, âşık olan nice insanlar yok mudur?» diyordum. SeninLe yola çıktığımız zaman hep bunları düşünüyordum. Seni buraya, bu istasyon civarına, sırf ona rastlamak Simidiyle getirdim. Genç yaşlardaki romantizm... Bana karşı beslediğin hürmete sığınarak şimdi senden af diliyorum, çocuğum.
•Lâkin, nasıl oldu, neden oldu bilemiyorum; şu anda, bir elektrik düğmesini çevirir gibi, dün gece İçimde ansızın yanı-veren aşk ışığı söndü, Sanki.
Sarılâcivertlilerin oyunu ingilizleri şevke getirirse güzel ve heyecanlı bir maç seyredeceğiz
Onda ejderha kuvveti varsa bende de iman kudreti var!
tuml... Her halde sen de her kesin kapıldığı meşhur meraklardan birine kapılıyorsundur: «Mümkün olsa hant şu meşhur romandaki gibi filânca evin damını kaldırsam, odalarında yaşanan hayatı görsem.» dlyor-sundur, Yahut da, «Filânca adamın kafasındaki fikirleri san süre uğramamış şekilde bir o-kuyabllsem.» dlyorsundur... Demin yolda gelirken halime, garipseyerek bakıyordun. Bende bir değişiklik seziyordun. Öğrenmek İstiyordun: «Bu hocanın dili altında bakla ıslanmaz ama, bugün bir sır saklıyor, acaba nedir?»... İşte kafa tası-• mı. romandaki evin damı gibi önünde açarak sana halimi â- .
yan edeceğim. Ben kİ. şu kütük esrarengiz bir el o düğmeyi çe-mlsa.ll miadını doldurarak dev-.................
rllmlş bir ölü kütüğüm; bende bu bahar bir taze filiz sürdü: Aşk filizi...
«Hani, mukavemet koşucularj olur, muayyen bir sürat rekoruy la koşarken yani başlarında peydahlanan bir kısa mesafe koşucusu onları bir an geçebilir Fakat, nihai zafer, gene mukavemet gösterenindir. Karım da. elbet, neticede muzaffer olacaktı, emindim. Çünkü zaten benim İhtiyar kalbimde parlayıveren yeni ışık bir «ölüm iyiliği» ka-blllndendlr. Mum sönerken par lar, onun gibi... Ve şu kütük yeşerir, onun gibi...
«Geçen sabah, baharın cazibesine dayanamıyarak böyle kırlarda dolaşmağa çıkmıştım. Hayli gezdikten sonra, yaya dönemlyecek kadar uzaklara gittiğimi farkettlm. Dizlerimde takat kalmamıştı. Trene binip eve dönmek üzere, Fe-neryolu İstasyonuna girdim. Köşede yeşil bereli bir genç kız oturuyor. Torunum yaşındaydı. Emin ol kİ. torunuma bakar-casına öyle bir muhabbetle alâkadar oldum. O da beni tanıyor olmalıydı, selâm verdi. Yüksek bir dağın zirvesine hayranlıkla gözlerini kaldırır gibi, ben profesöre baktı Tren geldiği zaman da, öyle bir kompartımana oturdu kl. zaman zaman — her halde tecessüsle — beni kaçamak bakışlarla süzebildi. Ha-tırlayorum: Gençliğimde bir şairi. bir müellifi, bir musikişinası hattâ cüretkâr bir siyaset a-danıını hep böyle merak ve alâka İle, hürmet ve aşkla göz hap sinde bulundururduk. Yeşil bereli kız da öyle yapıyordu.
«O günlük, ihtimal fazla yorulmuş olmanın tesiridir, zihnim bu mevzula fazla alâkadar olmadı. Ertesi ve daha ertesi m giinler, İşlerim t kındı: yeşil bereli kız aklıma bile gelmedi... Fakat bu gece, uykumun arısında, onu. gençliğimdeki uçarı aşklarımın ha-raretlte sevmeğe başladım. Şimdi, sana bunları anlatıncaya ka rınnaan m dar. halâ yeisle, füturla seviyor- j k*'XrdatJ' dum... Dediğim gibi, hayatımda •-■- -bir kısa mesafe sürat koşucusu anlatacağım, peyda olmuştu. Kızcağızın o
gene
virdi, sebepsiz yere söndürdü. O yeşil bereli kızı ister tekrar göreyim, Lster hayalimde yaşatayım. saman alevinin harı geçti... Artık o. torunum yerlnde-dlr; normal tahassüsüm avdet etmiştir. Mukavemet yarışı halindeki normal muhabbetler, tekrar gönlumdedir.

Hocam, ağaç kütüğünün üzerinde bitmiş filizi kökünden kopardı. Her zamanki şakacı edasıyla yakamın deliğine iliştirdi:
— Bu, sîzlere yakışır. — dedi.
Sonra, ders verircesine devam etti:
— Bunun, yıkık meşede nasıl sürdüğünü ilmen izah edebiliyoruz: elimin basit bir hareketiyle nasıl koparabildiğimi de gördün... Fakat, bende ansızın başhyan o aşkı tzah pek kolay değil... Hele bu hikâyeyi sana anlattığım anda yeşil bereli yavrucağı gönlümden nasıl koparabildiğim, yok edebildiğim büsbütün muamma...
t Zira İnsan, meşe ağacından çok daha muğlak ve mürekkep.. Ne dersin?
Nihal KARAMAĞA R ALI
Umumî mağazalar deposu yangını muhakemesi bitti
Unkapanmda umumi mağazalar deposunun yanması dola-yıslyle İkinci Ağırceza mahkemesinde yargılanmakta olan u-muml mağazalar idaresi erkânından Yaver, Seyfi. Sadık, Hu lûsl. 3uat ve Zühtünün durttş-ı maları bitmiş ve mahkeme, sa-I nıklann bu yangında kasıt ve | ihmallerine dair bir hareket I görmediğinden bcraatlerlno karar verilmiştir.
.... •— >TdUMIJim w_^4
başımdan aş- i Ilı 1 A f 1 1 lı P _J II kız aklıma U—
İFLAs HUKUKU ESASLARI Cilt 1 Konkordato 160 Mİıile. 340 kurut
İstanbul Hukuk Fakültem hra İflâs doçenti ilhan E Postacı rafından vtlcuda getirilen bu o mevzuu etraflı
ı ve sistemli bir sokılds inoelenmUtir. Aynı unumda müelUt tatbikatla tahaddüs etmiş ve tahaddüsü muhtemel bulurunu* birçok meseleleri ayrı ayrı ele almıy ve tahlil etmiştir tlşUl hukuktular unuj tavsiye ederle.
Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Yazan: Agaltıa Christie Tercüme eden: Vâ - Nû
u—Tefrika No. 1

• | — Vallahi affedersin.
«MAJESTİK OTEL» tings! — dedi. — Zihnini
fııgilterentn cenup sahillerin-[gul de... Doğrusunu de. hiç bir şehrin Saint - Loo kadar cazip olduğunu zanet-metn. «Su şehirlerinin kırallçe-sl- ismini kazanması yerindedir. Fransanm, Rivlera' sini insana hatırlatır, bence. Saint - Loo, güney Fran-33 derecesinde caziptir.
Arkadaşım detektif nerenle Poirot’a bu düşüncemi söylediğini zaman bana şöyle cevap verdi:
— Dün vagon restoranda da ayın iddiada bulunduiardı, azizim, Binaenaleyh, bu husustaki mütalâan orijinal sayılmaz.
— Pekâlâ, kendin aynı fikirde değil misin?
Gülümsüyordu Sualime cevap vermedi, tekrarlamağa mecbur kaldım.
cidden
Hülâsa,
— Yaz gelsin, yaz gelsin, diye çırpındık, işte yaz geldi.
— Gözlerimiz aydın olsun, teyze hanım. Kış sıkılışından kurtuldk. rahata kavuştuk.
— Rahatlık nerede, oğlum? Geceleyin gözüme uyku giriyor mu benim?
— Sıcaktan mı uyuyamı-yorsun?
— Sıcağın ne günahı var, a vol? Geceleyin yatağa girip gözlerimi yumarken canım yanmağa başlıyor. Cızz.. Cız.. Cızzz...
— Nedir o cızırtılar?
— Ne olacak, kör olasıcı-ların kırkı, ellisi birden hü-cu medip canımı burnum-n ortaya dökmesi lâ- dan çıkarıyorlar. Bu sene | pek de erken başladılar. Sizin evde yok mu tahtakur il-
Yazan: gazi TEZCAN
İngilLz profesyonel birinci II-| dinlenmek ve gezmek için yap-•*b.minw.n/ian tıklarından onlarca mağlûbiyet veya galibiyetin dalma İkinci plânda kalacağını kestirmek bir kehanet değildir Bu bakımdan bugün Fenerbuhçenln ve yarın muhtelitin meşhur Charllon takımını kazanması İhtimal dahilindedir Bu arada isteksiz oyunlarına rağmen Beşiktaş ve Gala tas arayı yenen bir takımı Fenerlilerin kazanması ne olsa bir klüp perestiji olduğundan bu gün sarı-lâclvertlilerln bütün varlıklarını zımdır.
Haber aldığımıza göre ayağın dakl ârıza dolayısiyle çoktan be suo rl oynıyamıyan küçük Fikret de takımdaki yerini alarak Sarı -Lâcivertlller tam kadroları İle | sahaya çıkacaklarından heye- ı canlı bir oyun seyredeceğimiz tabiidir. Aynı zamanda Fener- 1 İllerin kendilerine mahsus kısa paslı oyunlarının Ingiliz profes yönel lerl karşısında muvaffakiyet İhtimalini fazlalaştırmakta-dır. Bu arada Fenerlilerin zevkli oyunları bu meşhur futbolcuları şevka getirebilirse kl bütün temennimiz oudur, o zaman İnönü stadında şimdiye kadar Taslamadığımız mükemmeliyette bir maça şahit olacağız demektir. Sarı - Lâcivertll futbolculara bu nıühlm karşılaşmada rakiplerinin üstatlığını düşüne- , rek çalışmalarını ve mümkün olduğu kadar favullü oyundan kaçınmalarını samimiyetle tavsiye ederiz.
ginin meşhur takımlarından Charllon üçılncü maçını bugün İnönü stadında Fenerbahçe İle yapacaktır. Londramn serin ha vasına alışmış olan misafirlerimiz geçen haftaki maçlarda sıcaktan fazla şikâyet ettiklerinden bu haTtak! maçların daha geç başlamasını istemişler ve bu yüzden bugün ve yarınki maçların saat 14 de başlaması tekarrür etmiştir.
İngiliz futbolcularının İlk I' maçında futbol severlerimizi tat min etmlyen bir oyun çıkardıkları hak kındaki mütalâalara kıs men İştirak etmekteyim. Ancak bugün spora tahsis edilen yerimiz müsait olmadığı İçin Cahrl-ton takımı hakkındakl düşüncelerimi yarınki spor sahifeml-ze bırakarak bugünkü maç hak-kındakl kanaatlerimizi açıklıya! un.
îngillzlerln kendi memleketlerinden dışarı çıkınca üstün körü oynadıkları ve hariçteki hususi maçlarda lâkayıt davrandıkları hakkındakl eskiden beri duyduklarımızın bir hakikat olduğunu bu maçlarda adam akıllı anlamı? bulunuyoruz. öyle tahmin ediyorum kl İstedikleri takdirde bizim takım lan büyük sayı farklariyle kazanmak kudretlndedlrier.
Mevsim İçinde elliden fazla maç yapmak mecburiyetinde bulunan bu meşhurların kendi resmi maçları nihayetinde ter t ipledikleri bu seyahatleri sırf
Terfi maçı
İngiliz futbolcuları bu maçı seyretmek istediler
yoruz. Dün gece gene canım yandı, mumu yakıp duvar aralıklarını haşlamaca başladım. Derken efendim, bir gümbürtüdür koptu. Başımı çevirdim kİ kan bir ze-bellâ gibi karşımda duruyor. Aman ne bağırtı, ne bağırtı. Ağzına geleni söylüyor, «sua. hanım, korkma, benim elimden kaza çıkmaz. Böyle şeyler çok gördüm, Vaktile bizim rahmetli efendi kaç defalar yatakta cıgara içerken uyuyamazdı, yorganlar tutuştu da kan uykumun içinde kokusunu alıp uyandım, söndürdüm. Mum ateşinden senin evin yanmaz Haydi, çekil karsımdan dedim. Fakat karı bu sefer benimle dönüşmeyi aklına koymuş. Ağzımı açmamla beraebr kartal gibi üzerime çullandı. az kaldı kİ elimdeki mum dan saçlarım tutuşsun. Kısmen muma püf dememle beraber ben de ona saldırdım. Odanın içinde birbirimize girdik. Onda ejdarha kuvveti varsa bende de iman kudreti var. Boğuşurken nunduna getirdim, iki kulağına yapışıverdim Aman yârabbî. karının feryadını görme. Danalar gibi bağın-vor. o bağırdıkça ben kulaklarını bulaşık paçavrası gibi uğuş turu yorum. En nihayet. alt katta oturan kiracılar yet isti ler,
— Şimdi hanginiz dâvâlısınız?
— Bilmem ki. ben olup bitenleri karakolda birer birer naklettim. Ondan ötesini bâ kim bey bilir. Karının keyfi için kendimi tahtakuHilafına yem edecek halim yok va.
Mahkeme açüdı ev sahibi hanımla konuşamadık.
Ce. Re.
Created by free version of 2PDF
— Eh. tek tük çıkıyor amma ilâç sıkıyoruz.
— Sus, sen de zamane züppeleri gibi lâf edip de kızdırma beni Tahtakuru-suna ilâç olur muymuş? Hastalık mı bu? Bir ilâçtır tutturmuşlar. Hepsi lâf onların. Ben babamdan, dedemden ne gördümse onu yaparım. Böyle işlere eskilerin akılları daha iyi ererdi. Tahtakurusunu gebertmezsen kurtulamazsın
— Yataktan kalkıp tahta-kuıulannı topluyorsun öyle mi?
— Deli inisin sen. oğlum? Tahtakurusu toplanır nu? Ele avuca sığar mı o kâfirler? Ben başımı yastıktan kaldırırken kaçışmağa başlıyorlar. lâmbayı yakar yakmaz her biri bî rtarafa dağılıyor. Duvarın aralıklarına giren tahtakurularını nasıl çıkarayım? Kör olasıcalarm padişahı bnim odadaki duvar aralıklarında oturuyor galiba. Köklerini kurutmaktan başka çare yok.
— Nasıl kurutuyorsun köklerini ?
— Heosinl ateşe veriyorum. Akşamları bir tabağın içine mum dikip kibritle beraber yatağımın başucuna I koyuveriyorum. Gece camı mın acısıyla uyanınca mit-mu yakıp duvarın aralıklarına tutuyorum, içeridekiler cayır cayır yanıyorlar. Canlı mahlûkları ateşte yakmak Cenabı Allaha mahsustur. Bunun günah olduğunu biliyorum amma ne yapayım? Tahtakurusundan kurtulmak için yuvalarını yakmaktan başka çare yok. Ce-;; nabı Hak bu günahımı af-1 feder zahir.
___________ ___________ J — anama bu tehlikeli
edildiğini yazmıştık. Kurulmuş. Ya duvar tutuşursa? olan faka yakalanan ve acı ° ‘
feryatlar, kükremelerle köy halkını ayağa kaldıran bu kaplanın öldürülmesi hayli güç olmuştur.
Şimdi erkek bir kaplan da hızlıca VÜrÜsem s Ne vapl-gecelerl köy civarına kadar sn-‘ yorsun? Evimi yıkacaksın-, kularak telef edilen eşini ara- ” '
maktadır.
Yukarıdaki resim 3—______________________________________
öldürdükleri kaplanı göstermek- sın» diye kıyametleri kopa-ted,r- rıyor. Âkşam sabah hırlaşı-
1 dişi kaplan öldürüldü

Birinci küme sonuncusu ile I-kinci küme şampiyonu arasında yapılması nizamname İcabı olan terfi maçlarının birincisi yarın sabah saat 10 da Şeref stadında yapılacaktır. Maç birinci kümenin sonuncusu Süleymaniye İle ikinci küme şampiyonu Emniyet takımı arasında cereyan e-decekttr. Takımların bugünkü durumlarım yakından bilmediğimiz İçin maçın neticesi hakkında kati bir tahminde bulunmayı doğru görmüyoruz. Ancak SüIeymanlyelUerln birinci kümede oynamak avantajı tecrübe bakımından kendLlerln! ü-mltll vaziyete sokmaktadır. Ancak bu gibi sayılı maçlarda rakibi küçük görmenin ne fena sonuçlar verdiği malûm olduğun dan bu karşılaşmalara büyük e-hemmlyet vermeleri lâzımdır.
Bu maçın bir hususiyeti de şehrimizde bulunan İngiliz C haritan takımının bu müsabakayı görmek İstemesidir. Alâkadarlar Şeref stadında lâzım gelen tertibatı almış ve İngiliz profesyonel üstatları İçin stad-da hususi yerler ayrılmıştır.
Milas (Akşam > — Milis llçe-( sinin MersenCt köyünde halkın, hayvanlarına büyük zararlar} veren bir dişi kaplanın, sabaha karşı avcılar tarafından telef |
1 Sinirlendi:
ı — Sen şu cadı karının ta-• rafındansın öyle mi? Karının bir tahta evi var. çah-’nundan geçilmiyor Biraz
diye yaygarayı basıyor. Şimdi de mum meselesine mu-avcılarm sallat oldu. «Evimi yakacak
ııun kaplimanlanndaki samimiyetine pek itimat etmem ama bu sefer dostum, tamamen ciddi görünüyordu. Hem neden olmasın? Muvaffakiyetle tatbik ettiği usulleri, esaslı şekilde bilirim.
Kendi kendine konuşur gibi devam etti:
— Senin hayal etmek kabiliyetin benim pek hoşuma gider. Onun hasretini çektim, Has-tings, Benim, bazali minimini teferruata İhtiyacım olur. Uşağım George, mantıklı bir insandır. .Bazı noktalan onunla münakaşa ederiz. Fakat opun hayal kabiliyeti noksan...
— Kuzum Polrot, seti tekrar vazifeye başlamayacak mısın? — diye sordum — Ben diyorum kl bu âtıl hayat senin İçin...
— Ha İşte, bu âtıl hayat benim tamaıntyie İşime geliyor. İnsanın kendini güneş altında, rehavete koyuvermesi kadar hoş ne var? Şöhretin en yüksek tepesine vardıktan sonra her şeyden vaz geçerek lâalettayin bir insan olabilmek daha akılâne harekettir O Ciheti hiç du-| şunmüyor musun? Yolda yürü-'I düğüm sırada etrafımda iısıl-
Haa-meş-. İst ersen,
zihnim, bahsetiğin. o dünya cenneilne saplandı.
— Yarıl Fransanın cenubuna mı?
— Evet. Geçen kış orada idim
de... Cereyan eden hâdiseler aklıma geldi.
Ben de. Mavi Tren denen lüks ekspreste İşlenen cinayeti aklımdan geçirdim, öylesine muğlak ve şaşırtıcı İdi kl. muhakemelerinin kuvvetiyle tanınmış Polrot güç beli İşin içinden çıkabildi.
— Ah, senin yanında bulunmayı öyle isterdim kl. — diye esefle söylendim.
Dostum, cevap verdi:
— Senin tecrübelerin benim,
için çok kıymetlidir. | . .
İtimatsızlıkla baktım. Poirot'! dugum şurada etrafımda
daştıklarını duyuyorum. «îşte Hercute Poirot! Ne harlkulâde-dir, emsalsizdir. Hiç kimse Ona yetişemez. İleride de benzeri çıkmıyacaktır.» Bu mütalâalar kulağıma pek hoş geliyor. Hayatta daha da mükâfat bekliyorum. Pek mütevazı insanım değil ml?
Hey gidi hey, tevazudan bahsediyor! Onun bu sözlerini dinledim de. aradan bu kadar çok sene geçmesine rağmen. Belçikalı detektif dostumun, gururundan bir zerre bile eksilmediğine kani oldum.
Koltuğuna devrilmiş, yan yarıya yatar vaziyette oturuyor, bıyıklarını sıvazltyor. Keyfinden âdeta kedi gibi mırıldanıyordu.
Saint - Loo’nun Majestik otelinde. terasalarından birine yan gelmiştik Denize nazır yüksek bir yar üzerinde bulunuyoruz Otelin palmiyelerle susliı bahçeleri, ayaklarımızın altında sed sed... Açık renk göğiın altında Atlantik koyu mavilikte, tngil-terede pek nâdir raslanan güneşli bir yaz günü... Bulunduğumuz mahallin güzelliğini belirtmek için her unsur blrbiriyie rekabet ediyor.
Buraya bir gün evvel akşam üzeri gelmiştik. Birinci sabahımızı, işte böyle zevk içinde tadıyorduk. Nfyettmiz Saint - Loo' da bir hafta kalmaktı. Şayet hava böyle devam ederse mükemmel bir tatil geçirecektik.
Parmaklarımın ucundan yere doğru kayan sabah gazetesini tekrar alıp okumağa başladım. Siyasi vaziyet, enteresan değil. Çinde bir takım hâdiseler kl benim noktamdan heyecan uyandırıcı değil
— Psitakoz diye bir salgın çıkmış. Papağanlardan insanlara geçiyormuş. Tuhaf değil ml? — diye gazetenin bir yaprağını çevirdim.
— Evet, tuhaf.
— Leeds'de İki yeni ölüm.
— Vah vah'
Bir sahlfe daha çevirdim.
— Devriâlem seyahatindeki tayyareci Setun'dan henüz haber alınamıyor. Ne cüret bu tay yarenlerdeki Eğer Seton Pasifik adalarından birine İner de kaybolursa acırım Lâkin yine de ümit bakı...
Polrot. alaycı, sordu:
— Kuzum, Saioman adalarında yaşayanlar hâlâ yamyam
mıdırlar?
— Bu tayyareci Seton. hoş bir adam. Vatandaşlar arasında böyl elerin İn yaşaması insana gurur veriyor.
— Evet, bozan türlü mağlûbiyetler de oluyor, teselli İçin...
— Pardon! İhtimal maksadımı yanlış anlatmışımdır.
Fakat. Polrot, zarif bir el işaretiyle özür dile yİşime mâni oldu.
— Benim hislerimi sorarsan azizim. — dedi. — Ben, tayyareci Seton'un uçağı gibi hem karada, hem denizde kullanılır bir tertibe giremedim ama, çok şükür kâfi derecede kozmopolitim. O sayede, her milliyetteki İnsanlardan hoşlanıyorum. Bilhassa, bildiğin gibi, tngil te reden... Hele, gazete okuyup yorumlamalarına bayılırım.
Spor mevzularından politikaya geçerek devam ettim:
— İçişleri Bakanı, bu son makalesi ile İyice rengini belli etti. Ne dersin?
— Dertleri başından aşkın olduğundan çok acıyorum zavallıya. .
Kendisine hayretle baktım.
Dostum, yine gülümsemese
devam ederek cebinden o saoaû gelen mektupları çıkardı. Bunlar. geniş bir lâstikle orta yerlerinden bağlanmıştı
Mektuplarından birini ayırıp bana uzattı:
— Eski adrese gelmiş, peşim sıra yollamışlar. — dedi.
Gittikçe artan bir alâka He okumağa başladım
— Aman Polrot! — diye haykırdım — Koltuklarım kabarıyor, yahu! Ne kadar pohpohlamış seni.
— öyle ml olmuş dersin?
— Bu zat senden fevkalâde buyuk bir hayranlıkla bahsediyor.
Polrot. gözlerini tevazu He kaçırarak:
— Hakkı da var — dedi.
— Canım efendim, şahsen senden İstediği şu mevzuun tah kikatını ele almandır.
— Niyetimin o olduğunu ben de farkedıyorunı, dostum Has-tlngs.
— Vah vah, talihimiz yok Yandı bizim tatil desene.
— Rica ederim heyecana kapılma. öyle şey mevzuu batıla değil.
(Arkası varı
28 Mayıs 1949
AKŞAM
Sahile 7
Danışıklı doğuş
En zarif sahne gösterisi: Bale
(Başlara fı 4 öncü sahHcdc) likanlılar meydana gayet scssia ve İddiasız çıkıyorlar, oyunları bitince de hakemlere en ufalt bir itirazda bile bulunmadan gene sessiz sodasız meydanı ler-kediyorlardı.
tik elemelerde yenilen bazı gençlerle konuştum Mağlûbiyet, onları ümltsbfllğe sevtoetmemişli. İleride muvaffak olacaklarından emin görünüyorlardı. Fa kat ödül alamamak bLr çoklarını derin derin düşündürüyordu.
Bunların bir kısmını ban güreş meraklıları yanlarına alarak Kırkpınara getirmişti. Bazıları (ia oradan buradan ûç be? kuruş bularak giiç belâ Edime-ye gelebilmişlerdi Hattâ ödül kazanarak dönüş parasını temin edeceklerini ümit edenler bile vardı.
Deste güreşlerinden sonra küçük. orta, büyük orta ve başaltı güreşlerini seyrettik. Bu boylarda güreşen tığ gibi gençler de bütün çehrelerde bir nıem nunluk uyandırdılar
Fiiknt gelelim başpehlivanlara- Bunların güreşleri maalesef birçok dedikodulara sebep olarak Kırkpmarm temiz ve samimi havasını bulardiTdı
Evvel â m eydan a 8 pehlivan çık ti. Eşler tayin edildi. Derken bir gürültüdür koptu. Süleyman «Ben Teklrdağlı ile güreşmeni» diye feryadı basarak meydanı terke»i. Teklniağlt «Peki öyleyse ben de güreşmeni» dedi. Derken Süleyman yeniden meydana çıktı. Batırdı, çakırdı. Bu sefer de Tekirdağlı gelmedi Bunun üzerine Süleyman da gitti giyindi.
Şimdi bir de. jüri heyeti de dahil olmak üzere seyircileri dinleyin: Meğer Tekirdağ!ı Ve Süleyman birbirlerine meydan okumakla güreş meraklılarını daha fazla heyecanlandıracaklar ve başka müsabakalar İçin alâka toplıyacaklarmış.
Bu Iddlıun ne derecede doğru olduğunu bilmiyorum. Fakat bu cins dedikodulara sebebiyet vermek her halde bu derecede nam h pehlivanlar lehine kaydedtle-eek müspet bir şey olmasa gerek.
Bu vakadan sonra meydanda 6 pehlivan kaldı. Güreşler başladı. Oyunlar tatsız bir şekilde devam ediyor. Hiç yenen yenilen yok Bunun üzerine bakîiıı h’yeli eş değiştiriyor. Koç Ahmet BabaeskUl îbrahinılc karşılaşacak. İkisi de aslan gibi.' Şevkli bir güreş seyredecegimi-U umuyoruz. Tam kapışıyorlar. Hayati feryadı basıyor ve Koç Ahmedi kısbetinden yakalayarak İbrahimln elinden kurtarabilmek İçin çırpınıyor. Hakem ler ise müdahale ediyorlar. Meğer Koçla İbrahim anlaşmışlar, Ahmet İbrahlme yenilecekmiş. O zaman da Hayatinin vaziyeti e üçleşecek. Böylece Ahmedln tbrahimle güreşmesi önleniyor.
O gün Hayati finale kalıyor Hayati ijütûn pehlivanların vücutça en iyilerinden biri. Diğer başpehlivanlar gibi kisbetlerin üstüne sarkan muazzam kamı, göbeği yok. Güzel (1 e güreşiyor. Fakat tam final müsabakaları bavlıyacak, Hayati ortalarda yok. Oparlörlerle kendisi tekrar tekraî meydana davet ediliyor. Hayati yine yok ve bir daha da görünmüyor.
Bunun üzerine meydanda kala kala 3 pehlivan kalıyor. Sındırgın Şerif, İbrahlmle güreşecek ve galip gelen de Kara Hû-seyinle karşılaşacak Şertt tam bir saat uğraştıktan sonra tb-rahlmln sırtını yere getiriyor. Şimdi son maç Şerifle Kara Ilüseyinin arasında Şerif bir saatlik güreşin verdiği yorgunlukla kan ter içinde. Şerif, Hıi-seylnle güreşe tutuşuyor. Kora Hüseyin de yabana atılır pehlivanlardan değil. Hele bu vaziyette Hüseylnln galip gelme. I İhtimal! daha fazla, Fa kal güreş başlıyaJı daha bir çey rek olmadan İki pehlivan arasında bir konuşma oluyor. Şerif Hüseyin İn kulağına birştyler fısıldıyor. Bir de bakıyoruz, Kara Hüseyin pes diyerek güreşten vazgeçmiş. Şerif de böylecc baş pehlivan oluyor.
İşte Kırkpınar güreşlerinin başka bir cephesi.
Hıfzı TOPUZ
(Başlarafı 4 üncü sa hilede) rinde çok şükür Türk Bale akademisi açılalı vc (alışmalarına da başladı.
Çok kuvvetU bir bale öğretmeni ve mükemmel bir korog-rof olan Mis Nevrion «Royal Academy of Dansing, mektebinden mezundur. Bu değerli sanatkârdan bir çok şeyler bekllyeblllrîz.
Memleketimizde temsiller vermek üzere İngiliz kültür heyetince davet edilen dört sanatkâra gelince Morls Shearer. Mlctıel Sonu». Anne Heatun ve Alczander Orant, Sadlers Wells Balesinin boş artistlerinden olup her bakımdan büyiik basanlar kazanmış genç solistlerdir.
Misafir sanatkârlar bize piyano refakatinde klâsik ve modern bale eserlerinden (Les Bylphldes), (Carnaval) ve (Cassc Noisette) le (La Bou-tlque Fantasiçue). (Mamzelle Angotl ve (Lake’s Progress) gibi korograflde değişik stiller! gösteren balelerden parçalar oynıyncaklardır.
îstanbulda Açıkhava tiyatrosunda verilecek olan bu cnüsn-njere programının ilk kısmına Türk Bale Akademisinin büyük talebeleri de iştirak edecek ve milli danslarımızı oynıyacaktar-dır.
Bu dansları programa sokmaktaki maksat herhangi bir milletin ananevi halk danslarının bir milletin milli balesi İçin her türlü korograflyl İlham edeceğini göstermektir.
Programın çok beğendiğim
hususiyeti Türk Bale Akademisi küçük öğrencilerine klâsik balenin temeli olan basit ek-sersiz ve esas hareketlerden mürekkep bir gösteri yaptırılması ve buhu müteakip de misafir sanatkârların ayni hareketleri tckrarlıyarak bunların daha olgun ve mükemmel bir form a gelişini göstermeleridir.
Bu suretle bir bale sanatkârının yetiştirilmesini, olgun bir hale gelinciye kadar geçirdiği safhaları ve nihayet iyi bir bale sanatkârında bulunması lâzım olan bütün hususiyetleri görmemiz sağlanmıştır.
Bu gösteriler) halkımıza ve bilhusıa öğrencilerimize Bale hakkında etraflı bir fikir vermesi bakımından çok faydalı bulmaktayım. Büyük bir anlayış ve İnce olr zevkle hazırlanmış olan programın ve misafir sanatkârların gösterileri çok beğenilip hararetle alkılıyacaklarına eminini.
Henüz mevzulu bale temsilleri görmemiş olan okuyucularıma hatırlatmak isterim ki görecekleri bu gösterilerin muazzam dekorlar içinde senfonik orkestra refakatinde oynanan büyük bale temsilleri İle alâkası onlardan 2 veya 4 sanatkârla oynanan parçalarını göstererek bu temsiller hakkında bir fikir vermektir. Les Sylphides, Carnaval ve diğer yukarda saydıklarımın her bir) başlı basına birer mevzulu baledir. Bunların seyrine doyul anı az. İnşallah onları da yakında milli bale a-kademlmlzln yetiştireceği genç sanatkârlarımızda görürüz Nedim AK (. ER
Devlet Denizyolları ve Limanları I işletme Genel Müdürlüğü İlânları |
Şehir Hatları işletmesinden:
1 Haziran 1949 çarşamba gününden itibaren Şehir Hatlarında yaz tarifesinin tatbikine başlanılacaktır
Tarifeler İskelelere asılmış ve cep tarifeleri de gişelerde satışa çıkarılmıştır. ' (7378)

Mefsuh İstanbul rıhtım, Dok ve Antrepo şirketi tahvilâtının 1949 amorti keşidesi Beyoğlu 6 inci Noteri huzurunda 16-5-949 tarihinde İdaremiz Liman Muhasebesinde yapılmış tır.
Bu keşidede İtfa olunan 484 adet tahvilin beheri 22 liradan amorti bedelle rlle Haziran 1949da vâdesi hu İni eden 88 No. lı faiz kuponlarının beheri 44 kuruştan bedelleri 1 Haziran 1949 tarihinden İtibaren ödenecektir.
Hâmillerinin salı, perşembe ve cumartesi günleri saat 9-12 ye kadar Idaremk liman İşletmesi muharebe servisine müra-
caatlan. (7377)
Teknik Okulu Satmalına Komisyonundan
Cinsi Miktarı T. Fiat!
Kilo Kr.
Beyaz peynir 1500 220
Kaşar » 400 Okulumuz Lhtlyacatından yukarıda 385 - . yazılı maddeleri
23-5-1949 günkü açık eksiltmesine İstekli çıkmadığından 30.5. 49 günü saat 15 de mevcut şartnamesine göre İstanbul Cağaloğ-lu Yüksek Okullar Saymanlığında toplanacak komisyonda pazarlıkla İhalesi yapılacaktır İsteklilerin 363 liralık İlk t emlnat makbuzu ve cari yıl tl-care₺ veya esnaf odası belgesi İle belli gün ve saatte gelmeleri. (7379)
HOLLANDA KRALİYETİ HAVAYOLLARI
HUSUSÎ HAFTA SONU SEFERLERİ Ingiltere - Irlânda - Iskoçya İSTANBUL . LONBR1 İSTANBUL . M ATİCHEŞTKB
l*ta((bu(don kolk| CvoıorJaıi 14,00 li'enbUden kc|l,| Cum«rl«1 14,05
CMMItali 24.00 Mondmtır'» v»ri| Foıarıol 10.40
İSTANBUL . bUBLIN İSTANBUL . OUSOOR
lıtenkuldan kelli, Cvınarlaıl 14.00 lıronteoldon kslkıf CuooruU 14.00 DvbİM'a *«n| PaıorHii 17,35 Gt»agew'« «ar,| 04, IJ
Hotta sonunda seyahat ederek ZAMANDAN KAZANIMIZI

Pariste eski muhariplere mensup muharrirlerin kitapları, eski bir anane mucibince artistler tarafından bir salonda satılmıştır. Yukanda Josephlne Baker Marcel Sauvage ln bir kitabın) Cumhurbaşkanı Vincent Aııriol'a satarken görülüyor.
İstanbul Telefon Başmüdürlüğünden
1 — Telefon şebeke tesis ve tevsi at İşlerinde kullanılmak ü«ere 2.5 ton Avrupa malı salmastra ipi numunesine göre alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 6250 Ura olup geçici teminat 469 liradır.
3 — Eksiltme 30/5/949 tarihine rastlayan pazartesi günü saat. 15 de Tahtakaledekl telefon başmüdürlüğü binasında alım satım komisyonu huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu ipe ait numune ve hususi şartnameyi Beyoğlu P. T. T. binasındaki levazım amirliğinde görülebilir.
5 - Mal eksiltmeyi müteakip anbanmaa teslim edilmelidir.
8 _ Taliplerin ticaret odası vesikası ve teminat ınakbuzla-riyle birlikte mezkûr günde komisyona müracaatları 6684
Perçin çivisi alınacak Bayındırlık Bakanlığı İstanbul S. A. K. Reisliğinden
Dairede görülecek şartname, liste ve resimlerinde ebad ve evsafı gösterilen (5819) kg. ağırlığında 27075 adet muhtelif perçin çivisi (7564.70) lira muhammen bedelle açık eksiltme-' ye çıkarılmıştır.
tsteklllerln (567 35) liralık gsçld teminat makbuzu İle 1949 yılına ait ticaret odası belgelerhe 1/6. 049 çarşamba günü saat 11 de Galata, Perçemli sokak Cemaat hanı birinci katta S. A. K. Reisliğine gelmeleri, 6436
Kocaeli gaz gemisi akaryakıt getiriyor BJr haftaya karlar limanımıza gelerek olan «Kocaeli» tankeri mühim miktarda akar ya-1 kıt getirecektir. Gemi dört pim önce Abadandan tam yükle hareket etmiş olup î^kmılenma Uğrayın limanımız? gelecektir
Fada tafsilât için bütün seyahat acentelerine
te ı
TURHOl TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ itlîldol coddeM, Allat un«ra«ıı pcıajındo No. 209-4 %lg«(fl ■-KanSaEAA • İSTANBUL Tali 40 744
Sümerbank Fabrika'arına Kömür taşıttırılacak Sümerbank İstanbul Satınalma ve Nakliyat Müdürlüğünden Bankamıza alt ve İstanbul İle Marmara Havzasında bulunan «ekiz fabrikamızın bir yıllık İhtiyacına karşılık takriben 107,200 «yüz yertibln iklyüz» saf ton miktarında kömürün havzadan tnüreltep fabrikalarına taşınla İşi eksiltmeye konulmuştur.
Miktarları ve taşımı şartlarını gösteren şartname nvı-d dr lüğüm tizde nakliyat servisinde görülebilir.
Taşımaya İstekli olanların 10.000 — «Onbin» liralık geçici teminat akçesini yatırarak tekliflerini cn geç sah günü saat 16 şe kadar kapalı ve mühürlü bir zarf İçkide Gatatada bankalar ödlerinde Sümerbank binasında kâta müdürlüğümüze vermeler! lâzımdır.
Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin vapur veya motel =ahlbl olmaları şarttır.
Bankamız ihaleyi y.ıptp yapmamakta serbestir.
Created by free version of 2PDF
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan
Dövizi Sağlık ve Sosyal Yardim Bakanlığı tarafından temin edilmek üzere Bulaşıcı Hastalıklar savaşı İçin 50 ton yüzde yüz saf D. D. T. kapak zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur. , ı — Eksiltme 8 haziran 1949 çarşamba günü saat 1 5de Ca-ğaloğlundaki Sağlık ve S. Yardim Md. lüğü binasında toplanan sıhhi kurumlar satın alma komisyonunca yapılacaktır. 1
2 — Muharpmcn bedeli: Beher kilo yıizde yüz saf D. D. T. 260 kuruştan olmak üzere tutan: 130.000 liradır.
3 — İlk teminatı: 7750 Hradır.
4 — isteklilerin, bu işe alt şarıuameyl çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
5 — İsteklilerin cari seneye ait ticaret odası vesikası Ue 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu İşe yeler İlk teminat makbuz veya banka mektubu ile teklifi havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komlsyöna vermeleri.
8 — Postada vâki gecikmeler şayanı kabul değildir. 6380
Beşiktaş Kadastro Müdürlüğünden
Kuruçeşme mahallesinin kadastrosu İkmal edilmiştir. Bu mahallenin hududu denizden başlamak suretiyle dullcadlr 0-ğulları sokağını takip ederek adalı Fettah-KBrkadı sokaklarını takiben Zincirli kuyu caddesine ve oradan cenuba dönerek bu yolu takiben Haçoplııya alt binanın bahçe duvarmın köşesinden geçen ve denize doğru İnen ekmekçi oğlu deresin) takiben tramvay caddesine oradan da yalı sokağı İle denize mün tehl olmaktadır. .
Hazırlanan askı cetvelleri Kuruçeşme mahallesi muhtarlığı İle Akaretler spor caddesi 64 numaralı binanın üst katındaki dairemiz koridoruna asılmış olup tanzim edilen evrakı İle paftaları dairemizde alâkalıların tetkikine açık tutulmaktadır. .
ttirazı olanların tkl ay müddetle kadastro müdürlüğüne müracaatları, müracaat edilmediği takdirde kesinleşeceğinden tescil edilerek tapu sicil muhafızlığına devredileceği 2013 sayılı kadastro kanunu hükümlerine göre İlân olunur. (7380)
Ankara Belediye Başkanlığından :
1 — Su lifleri İdaresi için alınacak «50» ton sülfat dolomiti 15 gün süre ve kapalı zarf usuıiyie eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (2O.Q0O> liradır.
3 — Teminatı (15001 liradır.
* — Teminat Su İşleri veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi her giin Belediye Tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
fi — ihalesi 10,8.949 cuma günü saat 18 da Belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 saydı kanunun 32 nel maddesi gereğince hazırlıyacaklan teklif mektuplarını belli günde saat 15e kadar makbuz karşılığında encümen başkanlığına vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır (68941
Millî Eğitim Bakanlığından:
1 — Bezi Bakanlıkça verilmek şartile 4050 lira muhammen bedelli 2700 adet frenk gömleği 3800 lira muhammen bedelli 6000 takım don gömlek dikimi açık eksiltmeyle ihale edilecektir.
2 — Frenk gömleklerinin İhalesi. 30 mayıs 049 tarihine Taslayan pazarterl günü saat 1&30 da .don gömleğin İhalesi aynı tarihte sai' )f> da Büyük Evkaf apartımaııı 4 uncu katta Ticaret ■öğretim Müdürlüğü odasında toplanarak arttırma eksiltme ve ihale komisyonunca yapılacaktır.
3 — Eksiltmeye girebilmek için:
ai Frenk gömlekleri için 304 lira ve don gömlekler İçin 270 liralık gççJcl inanca makbu:unu
b> Ticari ve Sanayi veya Esnaf Odasından 1949 vdı İçinde lensi olduklarına dair belgeıun bulunması. (6520)
Kızı^hisar Belediyesinden
1 — Kızılhisar Belediyesince yaptırılacak umumi belâ 2490 sayılı kanun gereğince kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 20-5-949 gününden başlayıp 10-6-949 cuma günü saat 15 de Kızılhlsar Belediye encümeni huzurunda yapılacaktır.
3 — Keşif bedeli (9358* lira «89» kuruş olup geçici teminat akçesi «701» Hra «92» kuruştur
4 — istekliler teklif mektuplarını vesaireyl ihale saatinde n bir saat önce belediye başkanlığına vermeleri meşruttur.
5 — Bu İşe ait proje, keşif raporu ve şartname bedelsiz İstekliye verileceğinden belediye muhasipliğinden isteyebilirier-
(7236)
Devlet Orman işletmesi Gerede müdürlüğünden
1 — tşletmemlz Geylkgölü Bölgesinin merkez deposu tatlı
yerinde mevcut 430 adede denk 268.657 M3. GöktMir tomruk Aktaş Bölgesinin ak taş deposunda mevcut 73 adede denk 9.657 M3. çam sanayi odunu. 15 adede denk 2,585 M3. göknar sanayi odunu ve özmüş istif yerinde mevcut 127 adede denk 14,370 M3. çam maden direkler) 6 parti halinde 12-5-949 tarihinden i-tlbarcn 20 gün müddetle açık arttırma surellle satışa konulmuştur. arşamba günü saat 15 de Gere-
2 — Açık artırma 1-8-949 çcak komisyon önünde yapıla-de İşletme Merkezinde toplanr
çaktır.
Beher metre küpün tahmini bedeli göknar tomruk için 57 Hra 50 kuruş, çam sanayi udunu için 32 lira, göknar sanayi odunu için 28 Hra ve çam telefon direk İçin 50 lira 50 kuruştur Her parıl İçin % 7.5 hesablle Eeçicl teminat alınır.
3 — Bu işe alt şartname Ankarada Orman genel müdürlüğünde, İstanbul Ankara - Karabük - Kızılcahamam - Bolu Devlet Orman işletmesi müdürlükleriyle vc İşletmemizde Gerede - Mengen Belediye Başkanlıklarında Geylkgölü - Aktaş Orman Bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — tsteklllerln belli gün ve saatte miisbit evrak ve İlk te-
rr rlle komisyona müracaatları. 6905
Bayındırlık Bakanlığı Yollar 4. cü Bölge Müdürlüğünden
! — Ankara -. İstanbul yolu 0 4- 400 - 1 4- 380 ve Ankara - Kırşehir yolu 0 + 3Û0 - 8 + (80 Kira, leri arasında yapılacak beton asfalt kaplama 1ş! kapalı zart usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
3 — tşta muhammen bedeli 336815 Ura olup seçici güven akçesi 25262 liradır
3 — Eksiltme 6/8/049 pazartesi günü saat 16 da Etlik yolu üzerinde bayındırlık garajında bcilfce müdüriiıjü binasında müdüriyet odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu İşe alt keşir ve şartnameler tatil günleri hariç her gün bölge müdürlüğünde görülebilir.
5 — LstekAlcıin ihaleden ve tatil günlerinden hariç 4 gün ewtl bölge müdürlüğüne müracaatta yeterlik behreleri almaları lâzımdır.
fl — Teklif zarflan ihale saatinden hir saat evvel konu-ıyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilmiş olacaktır.
7 — IsteklDerln usulüne göre müracaattan ve postada vuku bulacak gecikmelerin nazara alınanuyacağl ilin olunur. 7118 Bayındırlık Bakanlığı Yollar 4. cü Bölge k'üdürlüğünden
1 — Bölgemizin muhtelif İnşaatlarında kullanılmak ucCte muhtelif kuturlarda 30436 kilo betonarme çubuk demiri l.anaiı zarf usulü Ue eksiltmeye konulmuştur.
2 — İşin muhammen bedeli 17695 Hra 74 kuruş ohıp geçici güven akçesi 1321 Uradır
3 — Eksiltme 6/6/MO pazartesi günü saat 15 de Ellik yola üzerinde bayındırlık garajındaki müdürlük odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu İşe ait keşif ve şartnameler tatil günleri hariç her gün Bölge Müdürlüğünde görülebilir.
5 - Teklif zarflan ihale saatinden bir saat evvel konüsyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilmiş olacaktır.
6 — İsteklilerin usulüne göre müracaattan ve postada vuku bulacak gecikmelerin kabul edliemyieceğl İlân olunur. 7117
Devlet Orman işletmesi İstanbul Müdürlüğünden
1 — Orman genel müdürlüğü amana!man güruhları İçin on dört adet İki kişilik mühendis çadırı imali İşi 28-5-1049 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 13-6-949 pazartesi günü saat 15 de Sirkeci Tlmanhan kat 1 de (İstanbul Devlet orman işletmesi mii-dürlüğtiTide) toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Muhammen bedeller (Beher çadırlçln 800 liradır) % 7,5 hesabll» geçici teminat alınır.
3 — Bu işe alt şartname ve krokiler, bez nümunesi Ankarada orman genel müdürlüğünde İstanbul devlet orman işletmesinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte miisbit evrak ve ilk
temin at larile komisyona müracaattan. (Î3W

Sahlfe 8
AKŞAM
BULMACA
12 8 4 5 8 7 8
.. b I TT^ „ t ■ I I
. i I’ II
. ' ı ı ı ı ı ı_
» ı ı ■ ı ı r
• ■ l ■ bı
- ■ ı l_! ■
“ 1'1 I" ■ i ” ■ m ı ı ■
s J '■! I I l.
Sol4«A Mja l - BalIkesirli* bir InuaKi 3 — Bir H»r rengi - Bir rina dorl. -1 — çuvala aıjmat. 4 — Bağına (C» getir** babamın annelidir,
• — Tersi bir M)me> hayvanı - Fa-mtlra ® — Çalımın bajlangıcı ■ Te-nenülı geoılal. T — Teni Kadıkftyde bir burun - Sonuna (L' gelirse Olur. S - KiM ve faydalı söz - Vlll-
» — BdyOMÜk, 10 — Varı» sandalı • Bir tınrb sılilıı.
Yukarıdan sancıya: 1 — Horonun »rı«ıan bayanı, 3 - Kaplım - Çılgın, 3 — Nerakett* insan yavrusu. 4 — Esfel Mısır mnbudlarıııdan - İmal Cdnu. 5 — Tersi valdcaldlr - Temi ya-tnckl&e İCBMl verir. « — Bir k^d.n Um, Kadının bar. 7 - Gelinin balı - Teısı meylettirme. ü — Başına «K» geline bereketli dcjll — Eski r.a-
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Saldan aage: f - İdeoloji. S — Dermulıv. J — ive. Kale. 4 — Lasını, El. S — Batmakta. 8 — ireane, 1 — Ra. Ar ıap. II - Em. Kukla. 9 - Tu. H.I. 10 - Kuruntu. .
Yukarıdan afa^ıya: 1 —İdil Birci, s — □evuramak. 3 — Breşte. Stı. 4 — Ou. tınsak. 5 — Lokmartrulıu, 8 —
nsi KİRALIK KÖŞK H Mal tepenin en mutena sahil boyunda akar suyu garajı bulunan köşk Ickahk-tır, Müracaat: Maltepe Kuçuk Yalı caddesinde
No. 57/1. aya,.
ARI
8etıede.
Tı Garanti Bankasının
1949 İkramiye keşi itlerine İştirak ediniz
12 AVDA 12 ÇEKİUŞ
1465
3000
1500
Aded para ikramiyesi
1000
200.000
2 Dauesl. 2 Kıymetli Arsa (İstanbul ve Lsuıirde)
Liralık büyük ikramiyeler
Pirine Hububat unları
e^s-Ze^ iuvvetiendifif, JDinçiesfirir.
LOKANTASI
inin açılış töreni
BUGÜN YAPILACAKTIR.
Müzik - Car s - Samimiyet
Öğlende tenzilâtlı fiyatlarla tabldot.
3 kap: 133 Kurmış
PROTEJiM
Frengi ve BcLtoğukluğunun Teminatlı bir koruyucusudur
DERMOJEN

28 Mayu 1943
Liralık Garanti Ap&ftıtnanının
İZM İRDE SATILIK ARSA
ZAYİ — Beşiktaş 2. Kız orta okulundan aldığını kimlik kartımı kaybettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Sınıf 2. C. No 804 Giincr ALPOÛAN
£3 ÖMER MUHARREM «■ Sabunu mamul âtı
K i R S i L
Çamaşır Tozu çamaşırı parçalamaz, leke ımakmaz, kolay temizler.
Zayi — İstanbul Hukuk Fakülte,inden aldığım 5018 sayılı şebekeyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hukmli yoktur. Huget Danan
KW NAKLİYAT Sigorta Kumpanyasından
Memur Aranıyor.
Nakliyat SİGORTA şirketlerinde çalışmış ve Nakliyat SİGORTA tarifelerine aşina tecrübeli bir memurun (bay veya bayan) ■1000) riımuzu alcında 178 Posta kutusuna yazı İle ■■ müracaat etmesi. ■■
■■■■ AÇIK ARTTIRMA İLE BÜYÜK SATIŞ ■EBtKEHSIBB
29 mayıs pazar günü saat 1q da Taksimde, Gümüşsüyü Hacı İzzet Paşa sokağında (Gümüşsüyü hastanesi karşısında Bağ odaları sokağından inilir) ve Ekselslor apartımanı ta mkarŞLsında 25 No. lu evde bulunan ve şehrimizde tanınmış bir aileye alt birçok kıymetli eşya, biblo tablo ve stil mobilyalar açık arttırma ile satüacaktır. Masif meşe ağacından tekmili oymalı Rönesans stilinde 1 büfe. 1 Dresuar, 1 masa ve 8 sandalyadan mürekkep zengin yemek oda takımı, üzeri kırmızı kadife kaplı ve 11 parçadan ibaret zarif stil salon takımı, güzel bir Fransız piyanosu, kristal şekerlik ve yemişlikler, maden vazo ve bonbopyer, çatal bıçak takımı, porselen tabak takımı, bir hayli eski lâmbalar, gümüş tuvalet ve kaşık takımları, zarf ve kupa v, s. Hakiki eski Bohem ve emsaline ender tesadüf olunur bir çift renkli kristal muhteşem şamdan, eski Beykoz matı ve yaldızları yepyeni halde kristal bardaklar, Medine ve blöblan kâseler, tekmili kristal 8 kollu muhteşem bir stil avize, 7 parçadan İbaret İngiliz stili ve oymalı zengin salon takımı, çini sobalar, kon-«ol ve kristal aynalar, bir hayli bakır kazan tencere, saplı sahan, güğüm, leğen, v. s. Karyola ve şilteler, kütüphane, dolap, masalar, kanape ve koltuklar, şezlong ve sedirler ve daha sayması İmkânsız bir hayli lüzumlu ev eşyası, yepyeni İşler halde bir buz dolabı, gayet güzel ayaklı Singer marka dikiş makinesi; hah ve seccadeler.
Fazla tafsilât: Beyoğlu Bursa sokak No. 9 S. Meter, Tel:
42004
Türkiye Kızılay Derneği
l|,
PAL
tıaş btçaÂla/urun (
Genel Merkezinden:
Cebecide Kızılay Hemşire Okulu ve Hastanesi inşaatında :
a) TAŞ ve MERMER İŞLERİ
b) MOZAYİK PENCERE ŞAMBRANLARI Kapalı zart usulUe ayrı ayrı eksiltmeye konulmuştur. Teklif mektupları 0 haziran 1949 pazartesi günü saat 12 ye kadar kabul edilecektir. Taş kaplamaların geçici teminatı 10.000 ve pencere şambrânların ise 5.000 Uradır.
Eksiltme evrakı Kızılay Genel Merkezinden İstenebilir.
T. C. Ziraat Bankası yıllık 300.808 İİralıtc ikramiyeden ayrı olarak yeni hiı HARMAN İKRAMİYEMİ tertipten mi$tiı
Çekilin tarihi: 20 Temmuz 1949
İKRAMİYE TUTARI:
55.000 Lira
Created by free version of 2PDF
Büyük İkramiyeler:
30.000
15.000 Lira
Yukarıdaki Krokide görüleceği veçhile Atatürk Heykeli civarında Tevflls Rüştü Araş Bulvarında köşe başında Bulvara olan cephesi 20 metre, 1383 numaralı sokağa olan cephesi 28,5 melre genişliğinde 703,25 metre karelik inşaat için mütecanis zemine kadar hafriyatı ikmal edilmşl, hemen temel atmaya müsait bir vaziyette bulunan arsa satılacaktır. Taliplerin fiyat teklifterinl 20 Haziran 1949 akşamına kadar İstanbul- Aşir efendi caddesi. Türkiye Hanında Milli Reasürans Türk Anonim şirketine yazı 1le bildir- . meleri ilân olunur,
Ankara Belediyesi Başkanlığından:
1 — Su işleri İdaresi İçin alınacak (2080) metre İki parmaklık siyah demir boru İle (12» kalem boru parçaları 15 gün süre ve kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (2826?) liradır.
3 — Teminatı (1989) Ura (65) kuruştur.
4 — Şartnamesi her gün belediye tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde göriUeblUr.
5 — Teminatı Su İşleri Veznesine yatırılacaktır
8 — ihalesi 0,0-949 pazartesi günü saat 16 da Belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesi sarahati veçhile hazıriıyacakları teklif mektuplarını belli günde | saat 15 e kadar makbuz karşılığında encümen başkanlığına 1 vermeleri ve İhale saatinde hazır bulunmaları lâzımdır. (6689) 1
Ayrıca:
10 Adet 1.000 Liralık İkramiye vardır.
Bu İkramiyelerden faydalanmak İçin 10 haziran 1949 tarihinde vâdesiz tasarruf hesabında en az 150 lirası bulunmak ve bu miktarı çekiliş tarihine kadar devamlı şekilde muhafaza etmek kâfidir .
Talihiniz varsa 30,000 Liralık Büyük ikramiyeyi kazanmak elinizdedir.
t4>1K ARTTIRMA İLE SEVİMLİ SATIŞ E3H3HHI HAFTANIN EN BÜYÜK EŞYA SATIŞI
29 Mayıs pazar günü saat 10 da Ayazpaşada, Ayazpaşa Palasın 8 numaralı dairesinde (Park Otel in karşısında) bulunan ve şehrimizde tanınmış bir aileye alt sevimli eşya. KrtstofL çatal bıçak takımı, keten işlemeli sofra ve çay örtüleri biblo, avize, tablo, elbise dolapları, vs vs açık arttırma İle satılacaktır. Vlena malı tekmili oyma 9 parçadan Lbaret sevimli yemek oda takımı. 12 kişilik komple stil Louis XV okside 100 parça emsalsiz KristofL çala! bıçak takımı Lallk. Gaile, Sevr. Saks. Viena. heykel şekerlik ve duvar tabakları. 18 kişilik komple İtmonaj sofra takımı. Mople fabrikasının magun ağacından yazıhane kristal su takımı, porselen, tabak ve çay takımları, İngiliz malı beyaz maden yemişlikler ve tepsiler, Selss markalı dürbün maroken kaplı koltuklar, salon divanı, oyun masası, duvar aplikleri, çay masası, sedef, tabureler. Arjan-tal ve bronz okside avizeler. . Avrupa gümüşü pay tabakları ve tepsiler. Elbise dolapları, lake beyaz karyolalar, yemek sandalyalan. portmanto mutfak takımı, kütüphane etajerleri şlfonyer R. C. A. markalı 7 lâmbalı radyo. Avrupa malı tekirli! el işlemeli keten sofra ve çay örtüleri. Tül ve storları, kadife perd e apartımanın tekmil muşambaları. yalaklar ütü, glop, yağlı boya tablolar, 2 adet Kurazone pano. Beyaz emaye. Yunkers markalı havagazı
ocak ve fırın ve fırın. Şlrvaan, Keşan, Tebriz, Ferhan. Kirman, hak ve seccadeler. Fazla tafsilât almak İçin Portakal mobilya evine müracaat. Tepebaşı Morali Pasaj No. 157 6 Telefon 85190 - 43970.

Tartı Tartı uquduqu şaman
W niye_______
BiA. de^a’da
2 ^ASPRO’tabletİ
ALIRSANIZ
■gögtf
ASPRO
IajOİLTEAEOS
•AtS'-ai soA İmal. eoiiMijTie
SATILIK KÖ$K
Ortaktiyde Palanga caddesinde Yıldız duvarları ö-nûnde Limana ve Boğaza fevkalâde nezareti olan bir yerinde 11 odalı 3 salon, 2 banyo, kaloriferli ve kışlık bahçeli ve garajlı bir Ituşk boş teslim şartile satılıktır. Görmek istlyenler İçindekilere ve görüşmek İstlyenler 44269 No.ya telefonla mü rac?atl&rı.
40 ton pirina yağı alınacak
Sümerbank İstanbul Satınalma Müdürlüğünden
Defterdar Fabrikamız İskelesinde teslim şartile 40 ton Pirina yağı alınacaktır.
Yağların sabunlaşma sayısı 190 dan aşağı olmayacak tortusuz ve her türlü gayri safiyetten ârl bulunacaktır Boş variller Defterdar Fabrikası tarafından verilecektir.
Bu İşin geçici teminatı 5.000 — liradır.
Tekliflerin, en geç 8 Haziran 1949 çarşamba kadar birer kiloluk numune He birlikte zarfların (Pirina 36) İşareti yazılı olarak Galatada Bankalar
de sûmerbaıık binasında kâin Müdürlüğümüze verilmesi.
Müdürlük ihaleyi yapıp ya pmamakta veya dilediğine yap-ıııakta serbesttir.
aBöffi31 AÇIK ARTTIRMA İLE S ATI.5 Horan
Yarın pazar s. 10.30 da Şişil Osmanbey Haîâskârgazi cad. (Osman Bey tramvay durak yerli No. 283 Koket a partim aııın 4.cü dairesinde bulunan kıymetli ve 8 aydan evvel hususi modelden Ismarlanmış Amerikan usulü ceviz kap lamalı marketerill büfe, Dresuar, Kare, masa, sandalyadan ceviz kaplamalı İki kapılı dolap, şifoniyer tuvalet, komodin, markiz ve. bir kişilik somyeslle karyola, hasır takımı, divanlar, elektrik avizeleri, masalar, etajerler, muşambalar, tül perdeler, yeşil istorlar, Seccadeler, vazolar, bardaklar, çay takımları, tabaklar, biblolar, v.s. v_s. açık arttırma İle satılacak tır.
AsprO
„ TUBKİ-8 MUMCSSİU İL VER LTD, ŞİRKETİ
BAHCS KAPI. KUTLU HAlM ll İJTANBUL
' ! —' . Radyo Operatörü Aranıyor ™
İngilizceyi İyi bilen tecrübeli radyo telegraflst operatörü aranıyor. KablUyetinl teknik kaliteyi ve tecrübe derecesini bildirir ölr mektupla Beyoğlu 2074 Posta Kutusu adresine ve bay W. E. Modln namına müracaat olunması.
akşamına | üzerinde I caddesin-
(7489)
— AOELt İŞ TEKLIFI —
Cazip ve kârlı bir işte çalıştırılmak üzere orta ve (işe tahsilli genç ve müteşebbis elemanlara İhtiyaç vardır, isteklilerin bir hafta zarfında saat 16 dan 18 e kadar Eminönü Ak Osman Han No. 10/11 e müracaatları.
SULFADERME
YARA MERHEMİ
’ARA, YANIK. ÇATLAK ve ÇİBANA KARŞI
I

Comments (0)