s p o a] AKŞAM
SON SAHİFEMİZDE
e— Yarın---------------
Kiiçiik ilânlar
■----------------------
Sene 31 — No 11002 — Fıatk her yerde 10 kuruştur.
PAZAR 29 Mayıs 949
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı İşlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Batı devletleri Almanya hakkında Sovyetlere bir
496 inci yıl
Çin’de iç harb
plân teklif ettiler
Bugün merasimle kutlanıyor
Milliyetçi kuvvetlerin kayıbı 5,250,000
Yugoslavyada sıkı tedbirler almıyor
Vişinski plânın kabul edilecek gibi görünmediğini söyledi
Berlin’in ablukası kaldırıldı, fakat abluka fiilen devam ediyor
Bugün, İstarıbıılıııı fetlvi nin 1.96 ncı yıldönümüdür. Bu münasebetle Fatih’in mezarı başında bir tören yapılacak, Türk Kültür Ocağı başkanı Faruk Kadri Demirtaş, Reşat Ekrem Koçu, yüksek mühendis Sedat Çctin-taş ve Nureddin Topçu oğlu tarafından nutuklar söylenecektir. Bundan sonra Fatih'e ait şiirler okunacaktır.
Saat 12 de İstanbul fatihlerinin ruhuna itlıa-fen. Fatih camisinde Mevlûd okunacaktır.
Bugün, Ankara radyo- j sunda Fatih'in kendi yazdığı ve Fatih devrine ait şiirler okunacak, o zamana ait klâsik eserler çalınacaktır.
______________________________
Londra 29 I Rl — Çltı’de komünistlerin İleri hareketi devam ediyor Bu kuvvetler şimdi Kanton şehrine yaklaşmışlardır. Hükümet merkezi buradan Çunklng’e taşınıyor.
Verilen haberlere göre milliyetçi kuvvetler şimdiye kadar 5 250.000 asker kaybetmişlerdir.
Fransız Cumhur
Başkanı
Bu sabah Cezaır’e hareket etti
Fenerbahçe
Amer ikaya davet edildi
Baltalama hareketlerinin artması bu karara sebeboldu
Başbakan yardımcısı «Hakikî sosyalizm yalnız Yugoslavyada vardır» diyor
Paris 29 fRı — Fransız Cumhurbaşkanı . Vtoceat Aıtriol hu i sabah Gcorgea Leyguçs kruva-1 zörü Ue Cezair'e hareket etmiş-j tir. Başbakan Queu)lle de Ce-I zalr'e gidecekti Başbakan, bazı mühim görüşmeler yüzünden bp seyahate İştirak etmemiştir.
i Dûn haber aldığımıza göre, Fenerbahçe takımı dört maç yapmak üzere Amerikaya davet edilmiştir. Daveti yapan Amerikan kulübü tstanbula bir uçak gönderip on sekiz futbolcu ve İki idareciden müteşekkil kafileyi alıp AmerlEaya götürecek ve omda dört maç yaptıktan sonra Fenerbahçe takımını gene uçakta tstanbula İade ede-ı çektir. Bu seyahatin 20 £Ün içinde yapılacağı alâkadarlarsa
' bildirilmektedir.
Schacht Şili’ye gidecek
Londra 28 (AJL) — İnanılır kaynaklardan alınan malûmata göre, Reielısbankın eski direktörü ve Hltler Almanyasının maliye üstadlanndan Dr. Schaçîıt. Şilinin en büyük dokuma nıüe&seseal olan Yarur and Co.nin mali uzman ve müşaviri olarak şirkette çalışması için yaptığı teklifi kesin olarak kabul etmiştir. Bununla beraber Dr. Sehacht'm hareketi Alnıgn-yadaki durumunun aydınlan-mastna bağlı bulunmaktadır.
Balkanlarda komünist faal iye I Vrnavulluk Başbakanı Fnves Hoca, Bulgar Başbakanı Uimil »f çr geçende mevkiinden alılan Başbakan yardımcısı Kostııv
Created by free version of 2PDF
Yukarıda dört Dışişleri Bak-nını
ısa -ıda Fransız heyetini teşkil çdrn Parodi, Bakan Schuman
Paris 29 - >R» — Dört Dış-[ hallerde ve Mr anlaşma takdl-f.şterl Bakanının dünkü toplan- rinde bundan vazgeçilebilir, tıslnda Amerikan, İngiliz. Fransız Dtuşleri bakanları namına Vi’lnsklyğ bir plân verilmiştir Plânı, toplantıya başkanlık e-den Bevin okumuştur. Plânın e.raslan şudur:
1 — Atman yanın Doğu bölgesi de. Bonn şehrinde kabul edilen, Anayasaya İltihak ederek tekmil Almanyada b!r federal hükümet kurulacaktır
2 — Tekmil Alman'a ra ser-besllk: ve demokratlı: haklar verilecektir.
3 — Almanyada askeri hükümete nihayet verilerek idare Almanlara tevdi edilecektir.
i - Alman İmalâtından ve stoklarmdaıı artık tazminat a-tınnuyacak, büliin sınai teşekküller Alınanlara iade edilecektir.
5 — Dörtlü kontrol kalacak, fakat kararlar ekseriyetle verilecektir. rauiia bazı istisnaî
etrafında toplandıkları masa üzerindeki bayraklar.
ve höyük elçi François Poncet
Galatasaraylılar Ankara'ya gidiyorlar 1 3, 4, 5 haziran günleri Anka-
- rada yapılacak olan Türkiye futbol birinciliklerine İstanbul şampiyonu sıfatlyle girecek o-lan Galatasaray futbol takımı, bu akşam Ankaraya gidecektir.
Plânı okuyan Bevlh: t Batı devletleri Alnıanyayı Ruayava düşman devlet şeklinde tanzim etmek istemiyor. Arzusu Al-manyanm sulhseverlerle iş yap masını temin.etmektir.-» demiştir
Amerikan Dışişleri Bakanı: 65 milyon Alman İlelebet işgal kuvvetleri tarafından İdare e-dilemez* demiş, Fransız Dışişleri Bakanı da: ıBatı devletleri Almanyadakl İkiliği ortadan kaldırarak normal İktisadi münasebetlere dönmek arzusundadır» demiştir.
Sovyet Dışişleri Bakanı VI-şlnskl bu kadar şümullü teklif ummuyordu. Mamafih teklifin bir aklaşmaya esas olacak gllıl görünmediğini, fakat bunu tetkik edeceğini söylemiş ve şu sözleri İlâve etmişti: ( Almanya* da bir hükümet kurulmasını j Molotof daha 194î de teklif et-
nılş. fakat bu teklif o zaman Batı devletleri tarafından kabul edilmemişti.
Berlinİn durumu
Londra 29 fRı _ Almanya-daki İngiliz kuvvetleri komutanı Rusların Berlin ablukasını devam ettirdiklerini söylemiş ve demiştir ki: 'Berlin halkı ablukanın kalkması üzerine Batı mıntakasııun kalkınmasından İstifade edeceklerini umuyorlardı. Bu ümit tahakkuk etmemiştir. Gerek şimendiferlerde, gerek yollarda gidip gelme, konulan kayıtlarla, imkânsız hale getirilmiştir. Ruslar şimendifer ' Amerika işçilerinin haklı isteklerin! de kabul etmiyorlar.
Hava yoluyla sevklyat yapılmasa Berlinİn hail feci olurdu. Batı devletleri ele demokrat bir Almanya için çalışmaktan bir dakika vazgeçmlyeceklerdlr.
Uçar füzeler
Washington 29 ı iA.A> — Bahriye Bakanlığından dün akşam bildirildiğine göre tama-nılyle Amerlkada yapılmış bulunan Vlklng uçar fiizesi İkinci defa olarak Whlte Sande poll-ganutıda tecrübe ntışına tübi tutulacaktır. Füze bundan önce İlk defa 3 mayıs 1949 da atılmış. 80 kilometre yüksekliğe ve saatte 3209 kilometre sürate ulaş-mıştı.
Romanya’da tevkifler
Bükreş 29 (A.A ı — Romanya Kızılhaç kurumu eski başkanı doktor Çosfinescu ile aynı kurum eski genel sekreteri general Dobriçeanu ve teşkilâta mensup başka sekiz İdareci ve memur Romanya Kızılhaç kurumu muhasebesinde vazifele-' rinl kötüye kullanarak para kayıbma sebep oldukları ve hileli İşlere başvurdukları için mahkemeye verilmişlerdir.
Eski Başkan doktor Kostl-nescu bu suçlara, ortak olmaktan sanıktır. Muhakeme tarihi henüz tesbit edilmemiştir.
Londra 29 (Rı — Yugoslavvn Başbakan yardımcısı Cârdelj dün söylediği nutukta hûkOıne-tin siyasi ve iktisadi hayatı daha sıkı kontrol altına alacağını bildirmiştir. Başbakan Yardımcısı demiştir kİ:
Hakiki sosyalizm yalnız Yugoslavyada vardır. Kominfor-mutı Yugoslavyaya karşı açtığı mücadele muvaifsütıyetslzllklc neticelenmiştir.
Baltalama hareketleri
Belgrad 29 (Nafen) — Yugoslavyada sabotaj hareketlerinin artmakta olduğu bildirilmektedir. Bu sabotajlar İki tarattı yapılmaktadır. Kominform tarafından tutulan ajanların yaptıkları baltalama hareketleri ve
doğrudan doğruya komünizme muhalif hürriyetsever kimseler tarafından yapılan sabotaj hareketleri
Belgrat! hiıkûnıetinln bu sabotajcıları cezalandırmak İçin gayet şiddetli tedbirler almak'» olduğu bildirilmektedir. Bilhassa zirai istihsali baltalayanların derhal ölüme mahkûm edilecekleri açıklanmıştır Bu hususta bir de lıauun neşredilmiştir.
Çekosl a vakya’d*
Londra 29 (R> — Çekoslovakya İstihbarat Bakanı dün söylediği nutukla Katolik K1113csLrü tehdit etmiştir. Bakan papazların sosyalizme karşı çalıştıklarım. Hıristiyanlığın rakip olarak gelişmesi için gayret etliklerini söylemiştir
Ankara caddesindeki taksi kazası
Bir eroin kaçakçılığı
Nevyork 29 (A 'A ı — Birleşik gümrük muhafaza memurla n cuma günü Cenova-dan gelen İtalyan bandıralı Sallımla transatlantiğinde beş 11b re saf eroin müsadere etmişlerdir. Altı muşamba torba İçinde bulunan eroinlerin bugünkü piyasa kıymeti, gümrük makamlarına göre, 350 bin dolar tutmakladır,
Yüksek Sağhk Şurası
! 26 mayıs 1949 tarihinde top-
, lantp gündemindeki konulan incelemeğe başlamış olan, Yüksek Sağlık Şûrası bugün de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Kemali Bayezlt'in başkanlığında toplanmış ve 1949 yılı başından şimdiye kadar yurdumuzda görülen bulaşıcı hasta-. tıklar durumunu göstermek ü-| zere Bakanlıkça hazırlanan raporu tncellyerek bu hususta alınmış olan tedbirleri yerinde bulmuş ve yapılanı ciddi savaş İle tifüs vakalarının bariz surette azalmış bulunmasını ve çocuk yaz ishallerinin geniş ölçüde tedavisi hususunda alınan tedbirlerin çok güzel neticelerl-
I nl takdirle karşılamıştır.
Şoför Fahri Ballının sindeki 2912 numaralı Babıâli caddesinden caddesine İnmekte olduğu ra d a freninde ânl bir ârıza ol-| ması yüzünden ağaca çarptığını hep olan
İdare- ve ağır surette yaralanan şofö» taksi. rün eSnaf hastanesine kaldırıl-Ankara yaznu^1ıc
sı-j
Yukarıkl kılişede kazaya se-taksi gözüküyor .
ir?nlı güreşçiler geldiler
Bedava hava
" ’ VMPli “ îamp.yonaMiuı işiirak
(c-k hanlı evresi., r nui uçak!* şehrimize gelmişlerdir. Yu-ar-da general Mehmet DMten nin başkanlığındaki İranlI gil-ceşçiler hava meydanında görünüyorlar .
Yeni caminin arkasına. Mısır çarşısının çimenli avlusuna halkın istirahat etmesi için üç, beş sıra konulmuştu. Kaldırılmış.
Sebebi? Sebebi, belki de şu klâsik izahtır: İşsiz güçsüz takımından bir sürü a-dııınlur oturuyorlar. Yahut da yolcular pabuç boyalı-
Hakikat bu bile olsa, işsiz güçsüz vatandaşların Fatih yadigârı bt> şehir içinde bedava tarafından iki soluk hava almağa hakları vardır. Eskiden, bedava tarafından iki t udum su da içilirdi. Şimdi o kalktı, bari lıava a-lalım.
Charlfon 3- Fenerbahçe 0
— Sevgilini ııeden öldürdün?
— Densizliğine dayananı:!dıtıı .
— lîııaksaydın ya!
— Bıraktım işte. Tanıştığımız zaman «bizi ancak ölüm ayırır.» demiştik!!
Dünkü maçtan bir enstantane
LYozısı ikinci sııhifemizdef
Sahlfe 9
AKSAM
29 Mayıs 949
Charlton 3-Fenerbahçe O.
Dün ingilizler kendilerine has oyunlarını oynayarak galip geldi er
hâdisesi
Adanada bir kadın
Idil talimat bekliyor
izim hârika çocuğumuz Mil Diret, Parise gideli iki ay oluyor. Bu fevkalâde istidadın kanunu çı-
kıncıya kadar kaybettiği zamanı Parise ayak bastığı andan itibaren süratle telâfi etrniyc başlıyac ağını, hatta şimdiden, bu kısa zaman içinde, bilmediklerinden bir kısmını öğrenerek daha çok gelişmek imkânını bulduğunu sanıyorduk.
Heyhat! Gerçi tdil Parise gidince bilmediği bazı şeyleri öğrenmiştir. Ne çare ki bu bilgiler piyanoya ve musikiye taallûk etmiyor. Paris muhabirimiz B. Jose d'Oricnt'in gazetemize gönderdiği mektupta bildirdiğine göre İdil, o fevkalâde zekisiyle Paristeki yeraltı şimendiferi hakkında dehşetli malûmat edinmiştir: «Pariste metro hatları çok karışıktır. Bunlarda yanılmadan seyahat etmek için aylarca uğraşmak lâzımdır, Halbuki küçiik vatandaşımız yeraltı şimendifer hatlarının plâ-lunı ezberden biliyor.,.»
Evet. Küçük İdil, hangi istasyonlara nerelerden aktarma yapılarak gidileceğini ezberlemiş. Çünkü Ikl aydır Pariste boş gezmektedir. Piyano çalamıyor; çünkü o-turchığu otelde piyano yok. Derse başhyamıyor; çünkü hocasını tayin etmek Ankarada bir heyetin vazifesidir. Kendisine ders vermek İçin birbirleriyle âdeta yarış e-den tanınmış hocalardan birine İdili teslim etmek mümkün değildir. Çünkü Ankaradakt heyetin göstereceği hoca ile derse başlamak zarureti vardır...
Kendisini yetiştirecek olan musiki muhitine gitmek için senelerce burada kanun bckliyen İdil, şimdi Pariste talimat beklemektedir ve bekliye durduğu sırada kendisini tesadüfen dinlemek fırsatını bulan büyük piyanist VVilhelnı Kempf şu sözleri söylemiştir: «Bu çocuğun karşısında büyük hayranlık duydum. Böyle bir hârika çocuğa malikiyetinden dolayı Türkiyeyl tebrik ederim.»
Aııkaradaki heyeti tebrik etmek için biz de İdile bir hoca göstermesini sabırsızlıkla bekliyoruz.
Şevket RADO
Dünkü maçtan evvel Ingiliz elçisi ve Vali spor çulların ellerini sıkıyorlar.
Dışişleri Bakanı
Mecliste izahat verecek
kaçırma teşebbüsü
Buğday tahkikatı
Meclis, hararetli bir celseden sonra komisyonun raporunu kabul etti
Ankara 28 — Karma korniş-, yon un Atıf İnan hakkındaki raporu, Meclisin bugünkü toplantısında görüşüldü. 21 sahife tutan bu raporda, dün de bil-1 dindiğim gibi. Atıf İnanın sorumluluğunu gerektirecek hiç bir delile raslanmadığı belirtilmekte İdi. Raporun okunması 45 dakika sürdü.
Muhalefet partileri sözcülerinin. tahkikatın vardığı neticeye itiraz yollu hiç bir harekete girişmemeleri iktidar partisi saflarında takdirle karşılandt. İtiraz eden bir tek Milletvekili vardı o da İktidar partisinden Sinan Tekelioğlu idi. Tekelioğ-Jıı »Bu dâvanın sahibi ben idim.» diye söze başlıyarak konuştu ve komisyonun kendisini de dinlemesi lâzım geldiğine işaret ettikten sonra:
— Eğer dinlenceydim, deliller gösterebilirdim, dedi, anayasanın 47 nci maddesi emrinin hâlâ yerine getirilmediğini, Bakanların sorumluluğuna dair bir kanun yapılmadığım. bu kanun yapılmazsa Bakanların mesul edilemiyeceğinl anlattı.
Tekelioğlu, komisyonun eksik İş yaptığını, tahkik edilecek 150 suiistimal mevzuu bulunduğu halde yalnız beş mevzuu aldığını söyledi ve bunu hatalı, buldu. Toprak Ofiste suiistimal olduğu, Bakan tarafından da itiraf edildiği halde, bunun tahkik edilmeyişini Lenkld etti ve nRefah» vapuru hâdisesinde de kimsenin cezalandırılmadığını hatırlattı. Hatip devamla:
•— Hükümet, artık satış dursun. dedikten sonra dahi bazılarına üıraç müsaadesi verilmiştir. İşte size bir vesika...» diyerek dosyasını açtı ve bazı evrakı gösterdi. Faik Öztrak, oturduğu yerden:
•— Nedir onlar olcusanal» diye bağırdı.. Tekelioğlu, bir tüccarın, doksan gün bekledikten sonra reddedilen bir müracaatına dair vesikayı okurken Naşlt Fıratla aralarında sert bir münakaşa oldu.
Bu münakaşa başladıktan sonra bazı Milletvekilleri usul hakkında söz aldılar. MuMddhı Baba Pars. Atıf İnanın be-raeönden dolayı sevinç duyduğunu söyledi
Başkan Feridun Fikri Düşünsel raporu oya koydu, çoğunlukla ve alkışlarla kabul olundu.
Bu Arada Atıf tnan söz aldı i ve gayet, heyecanlı olarak kür- : sûye geldi. Meclisin adaletine . güvendiğini huzuru kalb ile bu I kararı beklediğini söyliyerek: ■ i »— Alınış olduğunuz bu ka- 1 rar. bir müddet Bakanlık yap- 1 mı» Atıf inan adındaki adamın 1 sorumsuzluğuna dair bir karar :
ve
On günden beri şehrimizde misafir olarak bulunmakta o-lan İngiltere 1947 Kiri kupası galibi Carllon takımı üçüncü karşılaşmasını dün İnönü stadında Fenerbahçe İle yaptı. İki takım sahada yer alınca İngiliz sefiriyle İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Dr. Kııdara her Ikl takım takdim edilmiş ve İngiliz hakem Greenvood'un İdaresinde yapüan bu maçta iki takım şu şekilde oynamışlardır:
Carllon: Bartran - Campbell,' Shruve - Johnson, Slpps, Bron, Hurst. D'arcy, Vaugham, Purves, Duffy.
Fenerbahçe: Erdal - Murat, Ahmet - Samlm, Kâmil, Müz-dat - Fikret. Salâhaddln. Suphi, Lef ter, Hal İt.
Oyunun ilk antan karşılıklı hücumlar arasında geçiyor. İngilizler dün, evvelki Ikl maçlarına nazaran daha çok çalıştıkları görülüyordu. Karşılaşmanın ilk tehlikesini 4 üncü dakikada Cari ton, Lefterin güze! btr şütlyie atlattı.
8 inci dakikada Fenerbahçeliler Muradın sakatlanmak pahasına yaptığı bir kurtarışla muhakkak bir golü bertaraf ettiler.
19 uncu dakikada Ahmet hiç lüzumu yokken topu kornere attı. Sollçlerlnin çektiği korner-| den gelen topu. Eıdalın lüzum-
I değildir. İftira, garaz, yalan kinin ne kadar büyük ve kuvvetli olursa olsun hakikati klr-I letemlyeceğlne alt bir karardır» | dedi.
Münir Bırsel’in sözleri
Bundan sonra Münir Birsel söz aldı.
Münir Birsel, bu mesele ge- suz bir çıkışla boş bıraktığı Fe-çen sene Mecliste mevzuubahis nerbahçe kalesine İngiliz sağiçi olurken Milli Savunma Bakanı kafa İle attı. Murat tam kale idi, adının bu İşit re karıştırıl- , çizgisi üzerinde topa kafa vur-mış olduğunu, tahkikatın iyi vejdu. Top evvelâ Fenerbahçe ka-îihhatli bir şekilde yapılabilme- leşinin üst direğine, sonra yere si için Bakanlıktan çekileceğini vurarak ağlara takıldı. Hiç bek-bildirmiş. nitekim İstifa da ct- ’ lenmedik bir -anda olan bu İnmişti. Birsel, şahsından ve hâ- giJla golünden sonra Fenerbaiı-diseden bahsetmeden uzun bir.-celiler açıldılar. Fikret vasıta-konuşnıa yaptı, ezcümle şunla- siyle hücuma geçen Sarılâcl-rı söyledi:
a— İmanım odur kİ. dünya durdukça Türkiye Büyiik Millet Meclisinde hak ve adalet dalma ve daima her şeyin, her mütalâanın üstünde kalacaktır. Büyük Meclise, onun unsurları olan sîzlere ve bütün vatandaşlara yürekten duyduğum şükran hlslerile kararınızı saygı ile tebcil ederim.»
Bundan sonra gündeme çildi.
g2-
3 kuruşa
1 otomobil
Amerikalı bir satıcının garip bir reklâm tarzı
Denver 29 (Nafen) — Burada Dlr otomobil satıcısı yeni otomobil alan her müfterisine 3 kuruş mukabilinde bir de eski otomobil vermeğe başlamıştır. Bu tarzda hareket eden otomo' bil satıcısı şehrin en İyi İç yapan adamı haline gelmiştir. Sırf reklâm olsun diye eski bir otomobili bedava vermeyip «3 kuruş» mukabili devreden bu ticaret adamını taklid etmeğe yeltenenlerin olduğu bildirilmektedir.
Londraya giden heyet
Londra 28 (A.A.f — Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti, yanlarında İngiliz Parlamentolar birliği üyeleri ve Türkiye Büyük elçiliği erkânı olduğu halde bugün Surrey'e gitmişler ve İngiliz köy hayalını görmüşlerdir. Bugıin İçin programda hiç bir resmî ziyaret veya kabul yoktur.
verililer muhakkak iki gol fırsatının birlini İngiliz kalecisi kurtardığından, diğerini de beceriksiz bir vuruşla avûta attık-r larından. kaçırdılar.
36 ncı dakikada Suphi. 43 üncü dakikada da İngiliz soliçlnin beceriksiz hareketleri takımlarını muhakkak birer golden mahrum ettL
44 üncü dakikada İngiliz takımının en usta oyuncusu olan santrforlarının sağlc yerine kayarak sürüp çektiği fevkalâde sıkı bir şut Fenerbahçe kalesinin üst direğine çarparak avut oldu ve devre böylece Carlloıı-nun 1 - O üstünlüğü ile bitti.
İkinci devre
Daha evvelce anlaştıkları İçin her İki takım oyuncu değiştirmeden sahada İlk devredeki i kadrotariyle yer aldılar.
İkinci devrenin 4 üncü dakikasında Suphlnln ters bir kafa vuruşu İngiliz kalesinin üst direğine çarparak Fenerbahçeyi yüzde yüz bir golden mahrum ettL
11 İnci dakikada Fenerin sağdan tazelediği bir akında Lef-| ter topu kafa ile avuta attı. Bir . dakika sonra İngiliz santrforunun çektiği şûtii Erdal çok güzel tuttu,
1 17 nel dakikada İngiliz santrforunu kendi on sekizleri İçinde tehlikeli bir çıkışla durduran Kâmilin bu hareketini hakem iki vuruşla cezalandırdL Fakat Fenerliler bu ceza vuruşunu a-çıkgözlûklert sayesinde golsüz atlatınca, akabinde İngiliz santrforunun elle düzeltip çektiği bir gol yediler. Hakem, daha evvelce hendbol olduğundan, golü saymadı.
24 üncü dakikada az Muradın ters bir şütü kalesinin üst köşesinden ra takılıyordu. Bereket versin, Erdal şimşek gibi bir çıkışla Lopu tutarak muhakkak bir gol yemekten kurtardı.
I 30 uncu dakikada Fenerbahçe muhacimlerinin ayağından topu kapan İngiliz kalecisi uzun bir vuruşla sağiçlerlne geçirdi. Sağlcln kafa İle verdiği pastan yakaladığı topu sıkı bir şütle İkinci defa Fenerbahçe ağlarına takıldı.
Meşhur İngiliz futbol münek-; kldlcrlnin üç pasta gol yapıldığını okur dururduk. Dün İngi-1 tizlerin Fenerbahçeye attıkları bu İkinci golle bu münekkidlere hak verdik ve İngiliz futboliinün bu en klâsik hareketi bütün maçı seyredenler tarafından büyük bir takdir topladı.
Bu İkinci golden sonra Fenerbahçeliler üst üste birçok goller kaçırdıktan sonra gene İnglllzlerln santrforları vasıta -slyle yaptıkları âni bir hücumda yaptığı üçüncü golü de yemekten kurtulmadılar. Bu gol 42 nel dakikada olduğundan, oyun da böylece Cari tonun Fenerbahçeye 3-0 galebesiyle sona erdi.
îzmirdeki maç
İzmir 28— İngiliz Queen*s Park Rangers takımı, bugün İlk maçını takviyeli Karşıyaka spor kulüblyle oynadı.
Birinci devrenin onuncu dakikasında Karşıyaka! ılar kornerden bir gol kazandılar. Bundan sonra oyun misafir takımın devamlı baskısı altına girdi ve İngilizler 42 nel dakikada bir gol daha attılar ve devre 1-1 berabere bitti.
İkinci devrede dahi hâkim oynıyan İngilizler, güzel bir 0-yun çıkararak dört gol daha attılar ve böylece oyun 5-1 İngiliz Rangers takımı lehine nihayete erdi.
Ankarada Dörtler kupan maçı
Ankara 28 — Hava Gücü, De-mlrspor, Gençler Birliği, Harb Olculu Gücünün katıldığı Dörtler kupası karşılaşmalarının İlki Harb Okulu - Demlrspor takınılan arasında bugün 19 Mayı# stadyumunda yapılmıştır. Oyun 3-1 Harb Okulu lehine bitmiştir.
Hindbol birincilikleri
Türkiye birinciliği İçin İki takım namzet görülmektedir! Harb Okulu ve Hava Gücü ta-ktmlarL Her iki takımın ikişer galibiyeti olduğu halde, gol averajı bakımından, Ankara Hava Gücünün G sayısına mukabil, Harb Okulunun 7, 4 sayısı vardır. Ilarb Okulu ve Ankara Hava Gücü takımları 1949 Türkiye Hendbol birinciliği için yarın karşılaşacaklardır.
Ankara 38 — Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak, önümüzdeki pazartesi günü Mecliste, AtLna-da milli futbol takımımıza yapılan aleyhte tezahürat ve cereyan eden hâdiseler hakkında izahat verecektir.
Londra 28 (B.B.C ; — Bu akşam Atlnada açıklandığına göre Türklyede yapılan Yunan aley-tarı nümayişler hakkında Türk hükümeti tarafından verilen İzahat, Yunan resmi çevrelerince tatmin edici olarak karşılanmıştır.
Atina ajansı bu akşam bu «nümayişlere» yeniden temasla, bunların teessüfle karşılandığını belirtmiş, Yunantstanın Tilr-kiyeye gene samimi hisler beslediğini İlâve etmiştir.
iş takibi
Ticaret Bakanlığı mutavassıt kabul etmiyecek
Ankara 28 (A.A.I Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından bildirilmiştir:
Bakanlığımız dairelerinden her hangi birinde İşi olan alâkadarların İşlerini takip İçin mutavassıtlara İhtiyacı olmadığı ve bu şekle başvuranların Bakanlıkça İyi karşılanmıyaca-ğı evvelce müteaddit vesilelerle duyurulmuştu.
Buna rağmen Bakanlığımızın bilhassa dış ticaret dairesinde İş takip eden bazı mutavassıtların yeniden türediği ve alâkadarların yine ayni yola başvurdukları duyulmaktadır. Dış ticaret dairesine yapılan her müracaatın vaktinde âzami süratle karşılanmasına son derecede ehemmiyet verildiğinden, alâkadarların kendi İşini takip için araya bir vasıta sokmasına ihtiyaç yoktıy. Bu itibarla, her hangi bir müracaatı intaç için araya vasıta olarak girmeyi teklif eden mutavassıtlarla karşılaşacak İş sahiplerinin keyfiyeti Bakanlığa bildirmeleri kendi menfaatleri İktizasından olup bu gibi İhbarlar üzerinde Bakanlıkça da hassasiyetle durulacaktır.
İranın İktisadî kalkınması
Eski Belçika Başbakanının tetkikleri
kalsın Fener ağla-
Ge-
Salih Omurtak Pariste
Paris 28 (AJL) — Türk
nelkurmay Başkanı Orgeneral Salih Omurtak, dün akşam Londradan buraya gelmiştir. General Pariste tamamile hususi mahiyette olarak bir müddet kalacaktır.
Tahran 28 (A.A.1 —- İran hükümetime İktisat mütehassısı olarak davet edilmiş bulunan eski Belçika Başbakanı Van Zeeland, Tahran’da 10 gün kaldıktan sonra bu sabah uçakla Brüksel'e hareket etmiştir.
Hareketinden evvel France Presse ajansı muhabirine beyanatta bulunan Van Zeeland demiştir kİ:
«tran hükümeti bana memleketin ekonomik ve para durumunu İncelemek vazifesini verdi vc ben de bu meseleleri yerinde tetkik etmek üzere bizzat buraya geldim. Bu hususta bir çok kimselerle temas ederek İran milli İktisadı vc halen tetkik edilmekte olan tasarılar hakkında bir hayli vesika topladım. Bununla beraber şimdilik bir fikir serdetmek İçin vakit henüz pek erkendlr. Fakat Brüksel'e döner dönmez beraberimde götürdüğüm raporları inceden inceye tetkikle, bu tetkiki mln neticelerini bilâhare bildireceğim.»
Ankara1dan gelen 3 Sovyet elçiliği memuru bir kadını götürmek istemiş, fakat muvaffak olamamış
Adana 28 — Bir koç gün evvel Sovyet Rusyanın Ankara Büyük elçiliğine alt bir otomobil İle fahrimize gelen üç Sovyet vatandaşının ne maksatla ikinci sınıf bir otele misafir oldukları nihayet anlatıldı. Bu otelde 3 sene kadar evvel hükümetimize İltica etmiş bulunan 8anovber Karyağdı adında bir kadın oturmaktadır.
Bayan Sanovber, elçilik memurlarından olan kocası Gas-sanoff, zorla Rusyaya götürüleceği sırada bir kolayını bularak kaçmış ve hükümetimize İltica etmişti. Bundan sonra Malatya-da İkamete memur edilmiş, oradan Gaziantebe ve nihayet şehrimize gelmişti. Burada Türk tabiiyetine geçmiş ve şehrimiz halkından olmuştu.
Sanovber ve kocası, iddiaya göre .memleketimize casus olarak gönderilmişler, fakat onlar, Türk oldukları için Ankara makamlarına vaziyeti açıklamışlar, nihayet haberlerini Türk makamlarının kontrolünden geçirdikten sonra Moskova'ya gön-
Celâl
Bayar
Dün Eslrişehirde bir nutuk söyledi
Eskişehir 28 — Bugün Anka-radan şehrimize gelen Demokrat Parti Genel başkanı Celâl Bayar ve arkadaşları. Sanköy istasyonunda Demokrat Partinle r tarafından hararetle karşılandı. Civardaki bucakların ziyaretinden sonra da otomobillerle Esklşehlre gelindi. Celâl Sayarın otomobilini bayraklarla süslenmiş 25 kadar otomobil ta-ktb ediyordu.
Bayar, parti binasının penceresinden, aşağıda toplananan kalabalığa hltab ederek kısa bir nutuk verdi. Demokrasi ve hürriyet uğrunda heyecanlı olanların parti binası önünda toplanmış olduklarına İşaretle, onla.ı tebrik etti ve sözlerine «Sizin vicdanınızda yaşıyan memleket sevgisine güveniyorum.» cümlesiyle nihayet verdi.
ti kongresi yarın (bugün) sinema binasında toplanacaktır. Bayar, kongrede bir nutuk söy-liyecektlr.
BORSA
ÇEK L ER
Londra 1 Sterlin
NewTork 100 Dolar
Ptri» ISO Frenin T C«n«vr« 100 itvlçre I Ameslerdam 100 Florin Brüksel 100 Belçika r. Prağ 100 Çekoslovak Kr. Stokholm lüO t»vec Kr. LUbon 100 Eskudea
dermeğe başlamışlardır. Bu vaziyet duyulunca, her İkisi de Rusyaya götürülmek İstenmiştir.
Kadının İddiasına göre kendisi .ölüme götürüleceğini anlayınca hükümetimize iltica etmiş, fakat kocası buna muvaffak olamamıştır.
Bu defa bayaua Sançvbcr, üç kişi tarafından kaçanlara k gö-tlfrüİnsek İstenmiş, fakat bütün' teşebbüsleri aldm kalmış-, tır. 3 kişi aynı, otomobil llc Aıı-U-LJ Ankara 28 — Bayan B*nov-Q_ berin Sovyet elçiliği memıırlarıÇ\| tarafından Adamadan Moskova-Kıya kaçırılmak istenmesi hâdise- O 81 hakkında alâkalı makamlar- q ca tahkikat yapılmaktadır. Sov- O yet Büyük elçiliği, bu mesele’ hakkında Dışişleri Bakanlığımıza izahat vermiştir.
Söylendiğine göre I Adanadan kurtarılmasını dlği için Sovyet elçiliği böyle btr teşebbüste bulunmuştur. Halbuki Sanovber. bu yolda bir mektup yazmadığını söylemekte -O ve Sovyet elçiliğinin iddiasını "Q şiddetle reddetmektedir. (j)
— —-------------------fa
Güreş kampında $
bayan, ı Iste-
2
(D
> (D
Bazı güreşçiler kampı terkettiler
Avrupa güreş şampiyonasına hazırlanan milli güreş takımımızın Emlrgândakl kampında hlr hâdise olda. Bazı güreşçilerimiz kampı terkettiler. Hâdiseye milli güreş takanımızın Ikl kıymetli güreşçisi Yaşar Doğu İle Celâl Atiğin, kendilerim ziyarete gelen İki arkadaşla,t mı yemeğe alıkoymaları sebep olmuştur. Tam yemeğe başlanacağı sırada kamp idarecilerinden biri gelerek misafirlerin önündeki yemek tabaklarını kaldırtmıstır. Bu idareci misafirlerin kampta yemek yemelerinin yasak olduğunu hatırlatarak bunun için tahsisat da ayrı!madiğini söylemiştir.
Bunu bir izzeti nefis meselesi yapan Yaşar Doğu ile Celâl Atik başta olmak üzere bir kısım güreşçiler derhal bavulla-nm olarak kamptan ayrılmışlar ve Sirkecide muhtelit otellere dağılmışlardır. Güreşçiler, İdman saatlerinde kampa zıde-ceklerlnl. fakat kaim ı yacakl arını dlrler.
Güreşçilerimizin söylediklerine göre adam başına 11 lira yemek tahsisatı verilmektedir. Fakat güreşçiler, rejim yaptıklarından bu tahsisatın yarısını dahi yemediklerini ileri sürmekte ve Ikl misafire karşı yapılan muameleden dolayı müteessir olduklarını ilâve etmektedirler.
artık orada söylemekte-
Kapanı*
11 38 56
283 32
1.03904
63.7370
103 5188
6.3887
9.60
II 2495
ESHAM VE TAHVİLAT
% 7 FAİZLZİ TAHVİLLER
Sıva» - Errurum 1 20 50
Slva» , Erzurum 2-7 20.68
1941 Demiryolu I *0.79
1941 Demiryolu n »js
İMİ Demiryolu m 21TO
MIHI Müdafaa 20ao
MÜH MUdafaa H n.70
MİU
Culden Türk lirası Sterlin Küle»
SARRAFLARDA ALTIM
Beyoğlu Sanat enstitüsü ser gi»l diin açılmıştır. Sc-rgide çok güzel eserler teşhir ediliyor, Yutanda «ergiden bir köşe görünüyor.
MOfafu m
MUdıfna IV
% * FAİZLİ TAHVİLLER
1938 Er(anl
193# tknmlraU
Milli Müdafaa III
Demiryolu IV
Demiryolu V
ANADOLU DEMİRYOLU OROFU
Tahviller 1-1 10T.M
HUM «eneUorl % «O «3-
MUmeMll aehet 77.-
S İH KET HİSSELERİ
Merkez Bun katı İBİŞ Bankası 34.10
T, Ticaret Bankan «JO
Aralan Çimento Ut—
««•
20 20
*7JM
14
Rus Kabinesinde değişiklik
Londra 28 (Reuter) — Moskova radyosu bu sabahki yayınında, Sovyetlcr Birliğinin dörtte üçünü kaplıyan Rus Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kabinesinin değiştiğini bildirmiştir.
Bu kabinede Çeraueov Başbakanlığa ve Bassov da başbakan yardımcılığına tâyin edilmiştir.
Portekızde rüşvet alan bir futbolcu
Lizbon 29 İNaten) — Portekiz Futbol Federasyonu, tanınmış futbol yıldızlarından Franslsco Pires hakkında gayet şiddetli bir karar almıştır. Pires, Lizbon'da yapılan lig maçlarının finalinde gol atmamak İçin 40 İngiliz lirası rüşvet almaktan sanık bulunmaktaydı. Alman karar gereğince Pires bundan sonra bir daha futbol oynıya-mıyacaktır.
Diş Hekimi
Ferit Remiz
Seyahate çıkmıştır, t(; lalarını Temmuz başında. kabul edecektir.
Sahile 3
2ü Mayıs 949
Rahmet yağsın
ucuzlayacak
vardır.
bellediğin bir yola yalnız gideceksin
demok-makale-
bıı?»
50 sene
en (azla dikkati çeken tarafı elleri. Meğer Nakkaşhya vaktitc Paçacı Eyüp derle inil?. Nakkaşlı o muazzam ellerini hasmının pa çasına soktuğu gibi 7 kiloluk ntegln klsbetl parcalayıverlrmlş
Soldan Safa- Nakkaşlı
muayyen gayeler etrafında bir blok haline getirerek, partiler! de insaf ve basiret yoluna sev-kedellm. Her demokrasi gelişmesinin. her gayeli ve planlı çalışmanın İcap ettirdiği ahenk ve emniyet havasını böylece kuralım. İşe bu tarzda başlamazsak: bililin gayretler, temelsiz bir bina kurmağa çalışmak mahiyetinde kalacak, siyasi mücadelelerimiz soz ve dedikodu safhasını bir tiirlü aşanı lyacaktır.
Yeni İngiliz sefiri
Şehrimizde bulunan. İngllte-renln yeni Ankara büyük elçisi âir Noel Charles beraberinde baş konsolos Slr Meade olduğu halde dün vilâyete gelerek vali ve belediye başkanı doktor Lüt.fl Kırdan makamında ziyaret etmiştir.
Fviiı», Rahrivrll İrfan, Ali,
nı, İdareye karşı ferdin varlığını korumağa matuf matbuat kanunu ve seçim kanunlarıdır.
Matbuat hürriyeti İçin bütün dünya mevzuatı, seçim projesi İçtn cihan mütehassısları ve ilimlerin düşünceleri merak ediliyor fakat iller kanunu hızla yürütülüyor.
Bütün bu hareketler ve teşebbüsler memlekette İktidara karşı zaten Sarsılmış olan Itl-mudı esasından .sallantıya düşürmektedir. iktidar partisi ciddi kararlar almak mevkiindedir.
Kırpkınardakl başpehlivan güreşlerinin dedikodularına en fazla üzülen muhakkak kl Jüri heyeti üzaları idi. Jtirl, kendi devirlerinin en namlı güreşlerini yapmış olan eski ve yaşlı pehlivanlardan teşekkül ediyor-1 du. Nakkaştı Eyüp Pehlivan. Ali Ahmet, Cin Emin. Bahriyeli irfan gibi eski güreş üstadları Jüride yer almışlardı
Yalnız pehlivanları üzen İki şey vardı* Bin gençlerin oyun bilmemeleri, diğeri de bazı güreşlerin dedikodular uyandırma-' sı. Bu eski aslanlar çok defa meydana atılmamak için kendilerini guç zaptediyorlar ve
hatırlamaz-ben. seninle güreşecektim, Mustafa
uguumiM
İstim bekleniyor
Sergt ve Spor sarayı inşaatı 3 hazirandaki güreş müsabakalarına yetiştirilmek için hızla devam etmektedir. Binanın İnşaatına nezaret eden mimar Vlettl Violl dün kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza, müsabakaların yapılacağı salonun 3 hazirana kadar tamamlanacağını ve bütün inşaatın bir buçuk ay sonra ikmal edileceğini lllııi|iıi|iıuı(u»nııııııııııu(ıııııii(iıııııiHiı ıııııı ııııııı Münazıünfih meseleler, var-l lıklı olanların değil, ııarar kalanların lehine halledil-]
Bu meşhur fıkra münasebetiyle aklıma meşhur bir fıkraya şekil değiştirmek geldi: Hani, bir zâtı şerifin iki oğlu varmış. Biri çömlekçi. öbürü ziraatçi imiş. Biri yağmur yağsın, Öbürü güneş açsın istermiş. Zâti şerif de, hangi duaya âmin diyeceğini şaşırırmış.
Ben, hangi duaya âmin diyeceğimi şaşırmıyorum. :
— Rahmet yağsın, âmin!
— Ziraatçinin dediği olsun. Çünkü .ziraatçının nıenlaati daha içtimaidir. Nihayet; bir müddet için çömleksiz de idebiliriz. ille ve lâkin kuraklık ve kıtlık belâsı, insanların üstüne kâbus halinde çöktü müydii. çömlekçi de yanar. Onun I çiıı çömlekçi düşünsün, taşınsın. Rahmete o da «âmin-' desin. Dememek çocukluktur. iptidailiktir.
Küçükken, Nisan ayında baharın tadını almak üzere gezmeğe çıkardık da her damlası altın sayılan bereketli yağmurlara,kendi avare menfaatlerimiz için bed-dular yağdırırdık, insanda, geniş bir cemiyet görüşü teessüs etmedi miydi, vaziyet böyle olur. Zîkudret ellerinde kırk anahtarın ağırlığını taşıyan ada ada apartman sahipleri bile, çömlekçinin menfaatinden evvel, ziraat-çininkini düşünürlerse, yine dolambaçlı yoldan bir adacık apartman sahibi daha olabilirler.
Başka misaller:
h veren - iş gören müna-ı ^ebetlerine de. ikram küsuratım iş görenlerin lehine kullanmalı. Belediyelerin bütçesinde imar imkânlarını fakir mahallelere yöneltmeli. Kanunları yanarken sermayenin değil say’in iltimas göreceğine kani olm . islivoruz.
K-3ce(': semnalil— "mis kitlelere teveccüh etmeli.
Kiracılarla ev sahipleri hakkında yazılar yazarak kendi şahsi sempatimi, terazinin kiracılar kefesine koyduğum İçin varlıklı okuyucularımın tenkidine uğradım Batılarının sinirine battığımdan fevkalâde üzülüyorum.
— Suya sabuna dokunma! Ona ilişme, buna çatma, ne kok, ne bulaş.
E. böyle de gazetecilik olmaz tabii. Zaten o zihniyetle İdaresi maslahat eden saman gibi lezzetsizdir; tuzu biberi de olınaz. Muharrir, şahsiyetsizlik içinde kavrulur gider.
En iyisi, Tevflk Fikretln dediği gibi:
Karama -
bağlı]
küçük Icabeden oyunları tatbik etm? öldü- diklerinden dolayı gençlere kı
Ali Ahmet pehlivan
Jürinin meşhurlarından biri de Alt Ahmet Pehlivan. Hâlen 69 yaşında olan Ali Pehlivan 1903 ten 1910 a kadar Türkiye başpehlivanlığını muhafaza etmiş. 1910 da rahatsızlanması üzerine güreşi bırakan Ali Ahmet. başpehlivan olduğu «ırada 73 kilo gelirmiş. Böyle olduğu halde 120 kiloluk basımlarını rahat rahat yere vururmuş Ali Ahmet Pehlivan eski güreşlerini şöyle anlatıyor:
6 yaşındayken güreşe başladım. 19 yaşımda başa güreşiyordum. Zamanın meşhurlarından Kıra Mustafa, Koç Mehmet. Sebbell Hüseyin, Kara Emin, Sarı Hafız. Fehlm, Mı-halıçlı Haşan. Şııtnnıılu Mestim gibi pehlivanlarla güreştim ve hepsinin sırtını yere getirdim * Ali Ahmet Pehlivan. Nakkaşlı ile de bir çok defalar güreşmiş' ve her defasında Nakkaşlıyı ye-1 re vurmuş. Fakat bundan ken-l disl hiç bahsetmiyor. Sadece: I
— Ne bileyim işte, geçmiş zaman. Nakkaşlı ile de güreşir- ] dik » deyip geçiyor
Ali Ahmet Pehlivan, A meri -kaya da gitmiş. Fakat orada karşısına kendi kilosunda güreşçi çıkartmışlar O da hepsini bir iki dakikada yenlvermlş
Pehlivana şimdiki güreşleri nasıl bulduğunu soruyorum.
— Ben omriımde Kırkpıııa-rin bu kadar kalabalık olduğunu görmedim, diyor Yalnız bizim zamanımızda böyle danışıklı güreşler olmazdı Biz para Içlıı de gûreşmezdık. Baran bir bardak su İçin saatlerce güreştiğimiz olurdu. Biz dünyaya erken gelmişiz. Para yapmak için me-| ger şimdi gelmek lazımmış. t Şimdiki gençler arasında da bası beğendiklerim vur. Fakat çoğu usul bilmiyor. Hem o derece bilmiyorlar ki, hani birar sıhhatim yerinde olsa ben çıkıp atılıvereceğim. Bu iş yalnız kuvvetle olmaz, Mesele oyunları bilmekte Ve tatbik etmekte. Haloukl 3 gündür ne bir çapraz, ne bir tırpan ne de bir el ense
Kaptıkaçtının çarp-masivle öldü
Sııllanahmelte Cami sokağında 18 numarada oturan seksen yaşında Tahsin Eriş isminde biri, dün bir akrabasını ziyarete gittiği sırada Yusufpâ-şada Taşkasaplarda Selçuk camit önünde karşıdan karşıya geçmekte İken Çehremin İnilen Ak sara ya doğru süratle gelen bir kaptıkaçtının sarim »sine uğramıştır. Tahsin, ağır yaralı bir halde hastaneye kaldırılmışsa da bir müddet sonra ölmüştür Tahkikata savcılık el koymuştur Kazayı yapan kaptıkaçtı vakadan sonra kaçmıştır. BilAhara bunun Helvam Mustafa Yavuz adında blrnie ait 3572 numaralı kaptıkaçtı olduğu ve Hayrı adında bir şoförün idaresinde bulunduğu tesblt edilmiş, şoför de yakalanmıştır.
lambaclı işlermiş bunlar' Zannedersiniz ki Paris'te veri vurdu, ismi cismi meçhul bir adam aranıyor. Idil’e kim ders verecek, o adam nerede bulunacak, bulunursa komisyon beğenecek mi. beğenilirse komiı-vonun şartlarını o zat kabul edecek mi?
Paris'in beynelmilel şöhret sahibi musiki iistadları arasından İdil’e bir hoca seçmek ne kadar zormuş? Bir yanda komisyon incelemeleri. kırtasiye sürüncemeleri uzayıp gidiyor, öte yanda İdil derse başlamak için emir bekliyor.
Madem ki bu kadar çapraşık işler varmış, bunlar niçin evvelce yapılmamış? Mektebi, hocası hazırlanmadan çocuğu gönderip orada aylarca boşu boşuna bekletmenin sebebi nedir?
Her işe ters tarafından girişmek âdeta zevkli bir itiyat haline geldi.
Ilele İdil gitsin, istim sonradan gelsin!
Cemal REEtK
İki kız çocuğunu ze-hirliyerek öldürdü
Konya (Akşam) nın Kasaba bucağına Kızılkuyu köyünde iki yavrunun zehirlenerek _
rülmcsiyle neticelenen feci bir (zıp duruyorlardı cinayet İşlenmiştir. Bu köyden Jürinin en yaşlısı Nakkaşlı Haşan Aslanın metresi Fadlmln Eyüp Pehlivandı. Senelerce ba.ş-iki kız çocuğu, Haşanın meşru pehlivanlığı muhafaza eden karısı Dilber tarafından zehir- Nakkaşlı bugün 7fl yaşında ünlenerek öldürülmüştür. ' lunmaktadır. Eyüp pehlivanın
Kadronun tasfiye»! hakkında umum müdür ne diyor?
tababeti mektebi enstitü haline getirildi tababeti mektebinin te»-
Devlet Denizyolları
Gayesiz, plânsız gidiş _
Ahmet Emin Yalman VATANda bu başlıkla yaıdığı makalede diyor kl:
Bugün gayesiz, plânsız bir gidiş İçinde enerji ve zaman kaybediyoruz Millete yazıktır, günahtır. îkl zıt sistem arasındaki bu fevkalâde İntikal devrinde milletin müşterek menfaatini biricik ölçü diye kabul edelim. Şahsi gururlarımızdan, İnatlarımızdan, kinlerimizden, menfaatlerimizden, parti he -saplarımızdan fedakârlık edelim, demokrasiyi: kendi hususi eno0| emellerimizi yürütmenin ve ;urug muhatabı susturup yıkmanın n e. bir âleti ve propaganda vastla-sı halinden çıkaralım. Bunu zar. biricik ölçü diye hep birden
Diş
kllâtıııda bir değişiklik yapıl-; mış ve mektep dört enstitü ha-! tinde Tıp Fakültesi He birleştirilmiştir. Bu enstitüler cerrahî, ortodonti, diş tedavisi ve protez 11 enstitüleridir ' Cerrahi enstitüsünün müdür-j lüğüne Prof Kanlarovlç. Orto-, doııll enstitüsüne Doç. Orhan ' Ok yay. diş tedavisi enstitüsüne . Prof Suat tsınall, Protez enstl-tûsûne de Prof. Ruşlü Öııol ge-I tirllmiştir.
Türk Hava kuruntunun kon»resi mun.vebeliyle An'ırada yapılan hava gösterilerini takihcılcn ha"-’a gMlerilere iştirak çilen uçaklardan biri
söyledikten sonra şöyle demiştir:
«— Hecgün bir çok imkânsızlıklar ve güçlüklerle karşılaşıyoruz. İşler yavaş ve âzami derecede ağır gidiyor. Büyük zorluklarla mücadele etmek mecburiyetinde kaldığımızı tasavvur edemezsiniz Mamafih bütün bunlara rağmen salon zamanında teslim edilecektir»
müdafaasını yaptı
Zincirli hürriyet gazetesinde çıkan: «Asıl büyük tehlike bugünkü ehliyetsiz idarenin devamıdır» başlıklı bir yazıdan dolayı «hükümetin mânevi şahsiyetini tahkir» tddlftsiyle İkinci Ağır ceza mahkemesinde yargılanması yapılmakta olan Üniversitenin eski (Devletler Hukuku» kürsüsü müstakil doçenti ve gazetenin sahibi Mehmet AH Aybarın duruşmastna dün devam edilmiştir.
Geçen oturumda, savcı, sanığın cezalandırılmasını İstediği için dünkü duruşmada Mehmet Alt Aybar müdafaasını yapmıştır.
Mehmet Ali Aybar bu müdafaasında; maktul Sabahaddln Ali tarafından yazılmış bulunan I bu yazıda hükümetin mânevi şahsiyetini tahkir mahiyetinde bir suç görmediğini anlattıktan sonra şunları söylemiştir:
Mehmet Ali Aybarın müdafaası bittikten sonra mahkeme, dosyayı tetkik edip karar vermek üzere duruşmayı önümüzdeki çarşamba gününe bırakmıştır.
tatbik edildiğin! gördük. Eksi ayunlnr unutuluyor *
Cin Emin pehlivan
Jürinin eskilerinden bir diğeri de Cin Emin Pehlivan. Cin Emin Emin hâlen 75 yaşında bulunmaktadır. Emin Pehlivan kendi zamanının ' büyük orta, güreşçilerinin en yamanların-' dan biri imiş, Şimdi Kanlıcada] duvarcılıkla hayatını kazanan' Emin Pehlivan da:
e— Eski oyunlar unutuldu. dİ-' yor. Eski güreşleri bilen kaç kişi kaldı ki Bunlardan istifade etmeli. Bana «Sen niye güreşçi yetiştirmiyorsun» diye soruyorlar. Herşey varlıkla olur. Fakirlikle güreş olmaz Bsn güreşe ne kadar meraklı olursam olayım. havalımı kazanmam lâzım Bunun İçin de çalışmaya mecburum. Başka şeyle uğraşacak vakit kalıyor mu kl? Halbuki bugün bile meydana, çıkmaya can atıyorum -
Bahriyeli İrfan pehlivan
Bilhassa usul bilmekle nam salmış olan Bahriyeli İrfan Peh-i livan da şunları söyliıyor:
I •— Yağlı güreşi iyi bilen Içlıı1 serbes güreş mesele bile değil-] ' dlr. Yağlı güreşte öyle oyunlar vardır İd bunları tatbik ettin' mİ hasmın. elinden zor kurtulur. Bugün nerede? Bu oyunların hiç birini göremiyoruz.-.
Bayramköylü Kara Haşan
Bu esnada yanımıza eski pehlivanlardan Bayramköylü Kam Kasan geliyor, 78 yaşında, bembeyaz sakallı bir ihtiyar olan eski Kara Haşanı jüri ezalarına tanıtıyorlar Sırı Al! Ahnıede gelince Haşan Pehlivan.
« - Bl( seninle tanışmıştık. Pehlivan» diyor. .
Fakat Ali Ahmet hatırlayamıyor. Kara Haşan:
(— Canını nasıl sın, diyor Hatıl bilmem nerede ama olmadı, beni Kara He karşılaştırdılar .
(— Kaç sene evvelki (— Eh .şöyle böyle kadar var .
İşte, Kırkpınar Birisinde yer alanlar böyle vakalardan ve böyle târihlerden bahsediyorlardı fi. T.
asatl 10 kuruş düşmüş-j kalite etlerdeki ucuzluk fazladır. Koyun et-
ucuzlamağa başla-Dünkü canlı sa-
karamanın canlı kl-gün evveline nazaran
AKŞANUfafrAKŞAMg]
Sabah GazeteleriNe Diyor
Baiıne i
Bir faciama içyüzü
Amerikadan alman vapurlar
Almanlar nihayet kayıtsız, şartsız teslim oluyorlar
Bunlardan sürati 20 mil olan Ankara Türk deniz ticaret tifosunun en yollu yolcu gemisidir
Amerikan - Rus orduları bululuyor — Almanlar teslim oluyorlar — Hitlerin ölümü v— Reimı’te imzalanan vesika
Toplıyan: H. Sterle Commager Çeviren: Arif PEKEBEYOĞL.Ü
35 —
Berlin son dakikalarını şarken, bütün dünyanın bu acı felâketine sebebiyet veren Hit-lerle NlussûllnLn de âkıbetlerl beiu olmuştu. Nisan 27 de Mussollnl Alpları aşarak kaçmak teşebbüsünde bulunduğu bir su-ada, İtalyan partizanları tarafından yakalanarak öldürüldü; ve sonra bacağından asılarak halka teşhir edlldL Üç gün sonra, nisan 30 da Hamburg radyosu şu haberi yayınlıyordu:
«Fiıhrerin genel karargâhından bildirildiğine göre, Adolf Hltler, Bolşevizme karşı son nefesine kadar çarpıştığı sıra-hlr da. Almanya uğruna, bugün öğ-._ biliyor- leden sonra, Relch nezaret bl-mevkllerlnl nasında ölmüştür.»
Rlchard C. Hotlelet. harbin ta dramatik sahnelerinden bl-tini teşkil eden Müttefik kıtaların Berllnde bu buluşma sahnesini şu canlı kelimelerle tasvir ediyor;
•Amerikan ve Rus ordulun nihayet buluştular, tik irtibatımızı çarşamba günü saat 1.32 de, Dresdeuin kuzey batısında ETbe nehri sahillerinde yaptık. Ordular buluştuğu raman en ufak bir seremoni, yahut tezahürat yapılmadı Kızıl orduya ilk taslayan Amerikalılar, bir keşif arabasında, faz toprak içinde bir teğmenle, üç dört askerden ibaretti. Günlerden ber! Rusların bize yakın yerde çarpıştıklarını duk; fakat hakiki r—..-----------
tesblt etmek mümkün olama- j Hitlerin cesetlnl bulmak raıştı. Bir hafta evvel general mümkün olamamıştır. Fakat Bradiey, birinci orduya «Dur! •1 Almanyanın mukadderata hak-emrinl vermişti. Çünkü general her lld ordunun da hareket halinde bulunmasını münasip bulmuyordu. Kargaşalık ve acele yüzünden iki taraf askerlerinin birbirlerine hücum etmesi ihtimal dahilinde idi. Bu Mzbepten askerlerimiz Fuole nehri boyunca sıralandı; ve Rusların en yalın tepelerden birine tırmanmasını beklemeğe haşladı. Fakat, bir tesadüf eseri alarak Rus komutanı da birliklerine aynı emri vermişti;
ve Ruslar da, Elbe nehri boyunca bizi bekliyorlardı. Bu surette ber İki ordu arasında 20 millik boş bir saha kalmıştı.
Salı günü Ruslarla ilk İrtlba- Rcimsda, general Etsenlıowerlıı genel karargâhı olan kırmızı boyalı küçücük mektep binasında, Almanların kayıtsız şartsız teslim olduğunu bildiren anlaşma resmen imza edildi.
Ankara yolcu
Ameri kada
İki arkadaş ve iki meçhul kadın — İki kişi tarafından annzın ahlan iki tokat — "Ava giden avlanır* darbımeselinin feci ve kanlı bir misali..,
kında fikir yürüten herkes Hit-ierln. milletinin bu feci akıbetini gözlertle görmektense, böyle bir akıbetle hayatının sona ermesini, yine Bitlerin kendi namına hayırlı bulmuşlardır.
Mitlerin ölmesi üzerine artık her türlü mukavemetin, bir çılgınlıktan başka bir şey olamı-yacağını her Alman İdrâk etmiş bulunuyordu Mayıs 2 de Mazilerin saklanmış Alglerdeki münferit tabyeler de sukut etti. Müteakip dört gün zarfında da, kuzey ve doğu cephelerindeki iki milyon Alman da teslim oldu. Ertesi giin, yani 7 mayıs 1Û45 te, Fransada
Amerikadan 1947 temmuzunda satın alınan 6 yolca vapura, uzun ve dedlkodulu bir maceradan sonra, nihayet tamir edl-leblldllcr; fakat henüz gelemediler. tik tkisbıin Ankara ile Adananın haziran sonlarında ve temmuz başlarında tstanbu-la gelecekleri haber verilmektedir. Demek kİ bu İlci geminin tâmiri ve sularımıza gelmesi tam İki yıl sürmüştür.
Halbuki gemiler satın alındığı raman bu satırların muharriri. tâmir ve tâdil işinin. İs-tanbulda yapılmasını teklif etmiş ve bu sayede 15 milyon liralık döviz tasarruf edileceği, Türk İşçilerine, gemilerin mo-bliyelerinl ve saireslnl yapacak Türk müesseselerine iş buluna-cağını söylemişti. O zaman verilen cevap şu olmuştu:
— Gemilere acele İhtiyacımız vardır. Bunları tstanbuldakl fabrika ve havuzlarda tamir ve tâdil ettirirsek çok gecikirler.
öyle o-lsun. dedik; fakat tâ-mir ve tâdil işlerinin İdaresin-olduğu çeşit çeşit beceriksizlikler.
iz tesis etmek maksadile jlp otomobillerine bindirilmiş bazı oncu birlikleri İleri doğru gönderdik. Öncüler tozlu yollardan Lierliyerek. Rusiardan batıya ........ , , u„,„.
doğru kaçan sivil halkın orta-1 Bu suretle, dünyanın şahit ol-sında, ve ellerinde silâhlan hiç Huğu harblerln en kanlısı, en! bfr şey yapmadan bekleşen Al- tahripkârı da nihayete ermiş ı>,on dolara yakın bir para ver-man askerlerinin içinde, bu 20 oldu. Fakat kazanılan zaferin İcabetmlştlr. Bakır şilebi millik sahayı taramağa başla- bütün İhtilâfları hallettlğt de dılar. j İddia olunamaz. Roosevelt aynı
69 uncu tümene mensup ön-1 noktaya temas ederek şöyle ölçüler, ilk olarak Rusların Klese yor; »Peşinde koştuğumuz ha-kasabasma kadar derledikleri-(kiki hedef, korkunç ve k»-«’ı ni tesblt etmeğe muvaffak ol-harb meydanlarının çok üstündü. Bu İlk İrtibattan bir kaç dedir.» saat sonra, bir Leğmen Eibe zira uzun ömürlü, hakka da-ûzerindekl Torgau’ya vardL. ve yanan insani ve ahlâk pren-tahrip edilmiş köprüden güç- siplerine göre tesis edilecek bir lükle geçerek, bir kaç Rus su- sulhun şerefi, harb meydanla-bayı ile birlikte, ılimen karar- (nnda kazanılan zaferin kazanmalıma döndü. Subayların ka- çından az değildir, rargâha kadar gelmesi ile, her! — SON —
İki ordu resmen buluşmuş olu- ‘ yordu i Malîye enstitüsü
İşte senelerce süren ve mil- İktisat Fakültesine bağlı ola-yonlarca İnsanın hayatına mal rak kurulması kararlaştırılan olan bu harbin kahramanları- Maliye enstitüsünün talinlat-n;n buluşması bu kadar sade ve namesi hazırlanmış ve tasdik basit olmuştur.» için Senatoya sunulmuştur.
6,30 metredir. 84()0 beygir kuvvetindeki çift türbin makine ile 20 mil sürati vardır. Mazot yakar. 1911 yılında hastane gemisi olarak tâdil edilmiş ve kazanları tle yardımcı makineleri lanıamiyle yenileştirilmiş, türbinleri büyük revizyona tabi tutulmuş, bütün ahşap bölmeleri saç bölmelere tahvil edilerek gemi, yangına karşı muhafazalı bir duruma getirilmiş ve bütün yardımcı makineleri elektrikli yeni makinelerle lebdll edilmiş ve adı da Solarc a çevrilmiştir. Bu defa tamir ve tadil edildikten sonra, gemi tecrübelerinde yine 20 mil yapmıştır.
Ankaranın birinci mevki yolcuları için 4 kat güvertesi vardır. Bunlar ana güverte, üst güverte, gezinti güvertesi ve filika güvertesidir. Birinci, mevki yolcularının yatak sayısı 175 dir ve bunlar 116 kamaraya taksim edilmiştir. Bu kamaraların 37 tanesi ana güvertede, 18 tanesi üst güvertede, 28 tanesi gezinti güvertesinde ve 35 tanesi filika güvertesindedir. Birinci mevki kamaralarının 62 tanesi tek kişilik, miitvhalrici iki kişiliktir Bir kaç tane de aile için üç yataklı geniş kamarası vardır.
İkinci mevki yolcularının yatak sayısı 156 dır 3 veya 4 kişilik olan 44 ikinci mevki kamarası muhtelif güvertelere taksim edilmiştir. Ayrıca 50 erkek
Salı günü akşamı, Beyofcl unda Yeşflçam sokağında on sekiz yaşmda bir genetn yirmi bir yaşında diğer Mr genç tarafından öldürülmesi île neticelenen cinayete alt hazırlık tahkikatı sona ermiştir. Yapılan Lahkikat; hemen hemen bir hiç yüzünden işlenen bu facianın cereyan şeklinin şimdiye kadar yazılanlardan bir hayli farkh olduğuna meydana koymuştur.
★
Yapı Usta okulu Günd-üzcü ve son sınıf talebesinden bulunun Fııat Uzman o gün, mektep arkadaşlarından Vural ile birlikte şöyle Mr dolaşma yap-
da yapılmıştır 52M gros tonluktur. Boyu 128 eni 17,5 metredir. 7.5Ö0 beygir kuvvetinde tek türbin makine İle 18 mil sürati vardır. Mazot yakar. Bu geminin kamara tertibatında, maya karar vermişler ve ak-İstanbula nazaran, bazı küçük! şam saat on sekize doğru Bc-tadiller yapılmıştır. îlk önce, yoğlunda sinemaların bulundu-Çankırı l an i verilmiş atan Adana, 140 birinci mevti 54 İkinci mevki ve 78 üçüncü mevki. 216 yataklı güverte yolcusu alabilir.
Ayrıca 250 yatak konulabilecek iki alt güvertesi vardır. Bu kısımlara da. İstanbul vapurundaki gibi yatak konulduğu takdirde. yataklı güverte yolcuları 466 olur. Geminin filika güvertesinde bir bar ve dans salonu, gezin ti güver leşinde birinci mevki müzik ve sigara salonları ite ban vardır. Köprü güvertede bir resmi kabul veri ve kıç tarafta ikinci mevki sigara salonu, üst güvertede birinci mevki yemek salonu ve kıçta ikinci’ mevki yemek salonu, ana güvertede güverte yolcuları yemek salonu bulunmaktadır. Adananın s(>)ruk hava ■erlibatl. ambarı 250 tonluktur Bu geminin ambarların* da kolaylıkla otomobil yüklenebilir.
Trabzon, Giresun, Ordu vapurları
Bu üç mulîteliı yolcu yük gemisi birbirinin cşidlı. 1938 yılında Dantmarksca yapıtmış-
î*7in: Remzi TOZ AN O Öl. ü
met lıkilmcz İte arkadaşlarından Aliyi her nedense kızdır. mış. ve Mehmet İrkilmez Fua-afişlerde1 da, ah de Vurala birer tukat * atmışlardır. Mehmet İrkUmez.
evvelce seyyar gazete saLıcılığı yaparken bilahare bu İşi bırakmış. Kasımpaçada oturan bir kaç arka flaşlle birlikte Kin^iü bile ileri üzerinde iş yapına-ia koyulu ı aşlardır
. Meşgul olduktan bu iş duLa-'yıslte muhtehf kimselerle sine-çıkmayı âdet
.1
dedikodular, bu dedikodulara uyularak tâ Amerlkaya kadar uzatılan ve derinleştirilen tahkikat, Amerlkayı keşif ve fethe gitmediğini tnağrurane söyll-yen, fakat hiç bir İşi göremeden dönenler yüzünden 1948 nisanında İstanbul» gelecekleri defatla söylenmiş olan gemtle-_________________,___------------------------------------------ . r . _________________—
rin yalnız 2 tanesi 1949 tem-'ve 22 kadın için de yataklı ulardır. İsimleri Aconcagua. İm-! gençten daha _ muzunda burada bulunabilc-' üçüncü mevki vardır. Bu suretle jperial ve Coplapo olarak Ame-jpuada hitabederek çeklerdir. Tâmlr işlerinin ihalesi ‘ —“•
geciktiği İçin 8 milyon dolar yerine 3 milyon fazla 11 mil-
Created by free version of 2PDF
ğu sokağa girmişlerdir. Burada camekânlı ı filim İlânlarını seyreden iki genç, bir aralık iki kadınla , karşılaşıyorlar. Bu kadınlardan birini Vural tanımakladır Bu tanışma dolayısile gençler, bu ' kadınlarla ayak üstünde bir İki lâkırdı konuşmuşlar ve bundan sonra ayrılarak ilerleteli 1 pasla-haneye doğru yürümüşlerdir. Puatla Vural bir aralık «Ar» malara girip slncuıasınuı altındaki kahve- edinmiş bazı icadmiarln yatun-nuneye uğramışlar, fakat bura- dan alakadar olan Mehnr f> da da çok durmadan çıkmışlardır
İki arkadaş, bir ara past.juınesıne girmek üzere bulunduktan sırada bir ses duymuşlardır. Bu ses; aynen 1 — Delikanlı buraya bakı
Diye hitabe unckted İr.
Ikı eenç, bu ses üzerine gayri afallamışlar ve ne yapmak lâ-ıradi bir yİrildi dönüp bakmış- zım geleceğini bir an düsunurlar, o m man dört beş kişilik terken bunlardan Vural: Mch-bir grupun hemen arkalarında met ve artariarlariiıiu knlnna-ı lak olduğunu görerek buradan gertp gitmekten başka kurtu-tuş çaresi olmadığına kanır vermiş ve bir aralık murtan uzakhreıp İstiklâl cadd -üne çıkarak güzden kaybolmuştur.
O sırada sinemaların akşam seansına rastlaması ve bu yo-I hin kalabalıklaşması dolavısile önce arkadaşı Vuralın oradan nzaklaşuğınuı farkına varanu-yan Fuat az şuura onun nrla-da olnıachğjnı görünce; YeşH-çam ».'uafimdan aşağıya Ray-ram sokağına doğru kusmağa ve bu 'uretle katıp kurtulmağa karar vermiştir Fakat Mehmet İrkilmez, her nedense işi burada bırakmayı ve Fuadm gen* ' dİ halinde kaçıp oradan gitmesini muvafık geçmemiş ulaca!; ı İd, yanındaki arkada4tanna.cn aynhp Fuadm peşine takılmış. : Bayram sokağına tavrümıs ulan Fuadl bıı aokağm orta yeriu-> de yaliannftar. Fuat, lA~hme— • din kendisine yetiştiğini görünce dıırmaış ve geri doohnce i MehmeUe vuzyuzî gchnısır Bn l yüa vuze geliş esnasında Fuat, Mehmet İrkilmedin elinde bir ■ (Devamı S İnci sahilede 1
IrÖmcz o güzı nedense bu iki gencin bu kadmlarta ola.' ko-■Meleka ou?nıası üzerinde fazla dm muş ve hic yoklan çıkan Bünuzaa bu şekilde tokat ve yumruğa dökülmüştür.
| Fuatla Vural, lıiç yoktan birer de tokat yiyince büsbiıtun
olduğunu görmüşlerdir. Bu grupun içinden biri — kİ sonradan öldürülen Mehmet İrkilmez olduğu anlaşdmıştır — iki ı yakışıkb olan
gemi ceman 403 yolcu alablle- [rlkan donanmasında nakliye! _ o kadınlera musallat ola-cektir. Gezinti güvertesinde baş hizmetlerinde kullanılmışlardır |yım (temeyin' sonra fena olur! tarafa doğru bir kütüphane, kıç' 4 1— w_ı . ..
tarafından lüks bir ve büyük müzik salonu, yanında içki sa-, ionu ve büyük bir bar. bunun arkasında dans salonu mevcut- • ______________________________
tur. Üst güvertede de çok bıır'.k re. genişlikleri 17.75, çekülden I maruz kaldıkları bu İhtar kar-bir yemek salonu etrafında ka- âzami su 7-27 metredir. 7 400 |lsjn(|M şaşalamışlar ve bir ce-palı bir kış bahçesi, kıç tarafta,beygir kuvvetinde tek Dırel mo- vap vermU otoliU. lçirı de.
------ j — — —. « A. D. D. I — o kadınları tanırız. Gâ-güvertede üçüncü mevki yemek I . (Devamı G neı sahilede 1' njnce selâm vermek ve konus-|salonu vardır. . ■» , 1 mak mecburiyetinde kaldık.
Geminin lld katlı ambarlan Ali A d ta Yoksa onlarla belli başlı bir
850 - 900 lon kadar yük alabilir. 1 _.t.--- >—u—
12.000 kadem mikâblık soğuk hava ambarları da vardır. Ambarlarına kolaylıkla otomobil yüklenebilir. (
Ankara .vaktiyle yapıldığı firmanın tersanesinde tamir edilmiş olup tadıl vt tefrişi asgari 2,5 milyon dolan, mal olmuştur.
Adana vapuru
Bu gemi Istanbulun eşidir 933
İle Amerlkaya gönderilen mürettebat da, tâmlr ve tâdilleri hâlâ bltmlyen diğer 4 gemiyi orada bekleyip durmaktadırlar.
Bunların Amerikada bir hayli kalacaklar! anlaşılıyor. Bütün bu İkinci mevki yem^k salonu, ana gecikmelerden doğan zararların mesuliyetini arayıp sormak lâ-| zım geldiğini kaydettikten soıı-j ra bu gemiler hakkında, Ame-rlkadan aldığımız malûmatı okuyucularımıza bildirmek istiyoruz.
Ankara vapuru
Ankara, Amerikanın en büyük tezgâhlarından biri olan Newport News te 1928 senesinde yapılmıştır. Adı troguols idi. 6210 gros tonluk bir yolcu vapuru olan bu geminin boyu 120. genişliği 18,90, âzami çektiği su 34 de Monterey adile Amerika-
'önceleri bunlara Malatya. E-! demiştir.
tizde ve Ordu isimleri verilmişu. |
■Sonradan İkisine Trabzon ve] Pnatta VuraL hiç ümit elme-Giresun adı takılmısur 7279, dikleri bir zamanda ve iuç unut -gros tondurlar. Boylan 134 etmedikleri ve yersiz bir şekilde
ATİ AS’ta
uıııı 1. ci filmi
BİR ÇULU t
HAYATI
1:
C EME TİERNEI — ReX HARRISON — GEORGE SAN’DERS danslar: 1J - 2.15 - 4.30
6.45 - 9.15
al ikamız yok! demişlerdir
İşte bn sözler üzerine grup arasında bulunan Mehmet İrkilmez elini havaya kaldırarak bir »tokat» İşaret) yapmış ve:
— Haydi buradan defolup gidin’., sözlerini de hareketine ilâve eylemiştir.
Bu son hareket Fua’.la Vuralı büsbütün şaşırtmış, oldukları yerdi donmuş kalmışlardır.
Onların bu duruşları, Meh-
nınmaz hale getirmek İçin, ran vermeğe işte en münasip onu bütün bir gece, ağaca ası-’ lı, — ayaklar havada, kafa omuzlara karlar karınca yuvasının o tepeleme tümseği içinde — bıraktıklarını anlatmak- , lansa, dili koparmak evlâ idi.
Hâkim efendi, elinde Charle-ıds’njn mektubu, generalin ku-( lağına eğilmiş, usulca şunları] söylüyordu: «Yanlış bir yol1 tuttuğumuzu zaten arzelmis-; tim... görüyorsunuz ya, hakkım varmış . kaatil bu adam .artık apaçık meydanda; İntikamınızı* almak isliyorsanız...
— Bu yabaniden intikam almak mı!... yok azizim .. Fe-niganla uğraşmağa değer amma .. bunu ne yapayını ben...
— Esasen ortada bu mektup varken, mahkûmiyet kararı zor çıkar...
Dük bir müddet düşündü, sonra da:
.Aynı fikirdeyim Delcrous; bu meselenin şüyu bulmasında, iki arkadaşın şu sinik fikirleri-
— Bu gece, havada het sesi, güriıhuyu büyülen, aksettiren bir hal var!_. Baksanıza, Ris köprüsünde birinin yürüdüğü ta buradan duyuluyor, dedi.
Ma fam. Fenlgan da bu vakitsiz, hxzh adım seslerine kulak vererek:
— Sahi!. . son trenle Cor-beiTden gelen biri olacak hem ne kadaT da acele acele yürüyor... diye cevap verdi.
îht-tyar Mtrivet tekrar t ski mevTularma döndü: «Madam Rlchard bu akşam pek nreh-zundu, yan! büsbütün kederli bir hali vardı demek istiyorum. İhtiyar dilencinin ölümü, kızınızı çok sarstı.
Madam Fenigan derin derin içini çekip;
— İnsanın derdi olunca, her şej'den bir ağlama bahanemi çıkarır. . Düşünsenize dostum, üç günden beri, tevkif edildiği dakikadan beri TLlchard'dan hiç bir haber yok. o acayip iki üç kelimeden başka hiç bir haber yok...
tjc- — Yakında kurtularuiina j-.iç eıuiu olduğu da buradan belli
(Arkası »arl
yıkılacak sandım. Karısı ayaklarına kapanmış, yolunup duruyordu, dönüp suratına bakmadı bile, kendi derdini unutmuştu: .Şimdi bırak, evvelâ babamın çaresine bakalım. Ortada bir suç var, bunu .tamir» etmeli.» dedi. Et tırnaktan ayrılmaz derler ya. Baba oğul, hıçkır a hıçkıra birbirimize sarıldık. Bu sabah size gelirim diye yemin ettim... ve Lşte geldim.
Delcrous:
— Bence doğru söylüyor di-
ye mırıldandı.
General, âdeta istemlye Iste-
mlye:
— Evet, şu okuduklarıma da uyuyor. Yalnız doktorlar nasıl oldu da saçma İzini filân görmediler ... zahir o şey— o çürümüş lıai yüzünden— halbuki ormanda iki günden fazla kalmadı— o halde nasıl girebildi... Santecoeur titreyerek şu cevabı verdi:
—• Onun da sebebi var mösyö,
le dük... Anıma bunıtsoylıinek.-, nl âleme duyurmakta, ne pren-................... — . .. lense dilimi koparmağa razı- İsin, ne de ailemizin şerefi ba-söyiedlnı. . Zavallı çocuk öyle yim... I tamından hiç bir tayda gomıü-
blr hale girdi kJ, kaskatı yerej Evet; şu babaya, evlâdını ta- yorum . mini muhakeme ka- ağzından kaçan bu mjz, erkek-, yalnız btrakınnan âlerivet.
KISKA N Ç LIK
Yazan: Alphonsc Daudet A Türkçesl: Mebrure ALEVOK
.Tefrika No. 98
J
—Allah Allah... Kadın yazısı. . Hem acemi bir yazı... Ha! Şimdi anlaşıldı...
Tepeden tırnağa bir ürpertil ve general duyacak diye çekl-niyormuş gibi, usulcacık bir «de;
— Demek Aiexandre'a ateş ediyorum sandın?
Kolcu başını sailıyarğk: — Yal dedi.
Dell deli bıyığını general, Vailongue'a . ,
mektuptan gözlerini kaldırarak:
— Yine de anlıyamadığım bazı şeyler var... Bugün buraya ne maksatla geldin?_ daha evvel gelmedin?
— Ah, şu kadınlar yok mu mtteyö le dük... Kocasından korkan, olanı biteni duyacak diye deliye dönen geline uydum... Böylemiyeyim diye o ne
çekiştiren yazılmış
Neden
yalvarmalar...
Sizin anlıyacağınız, oğlan cağız hiç bir şey bilmeden aramızda dönüp dolaşıyordu. Mağazasına gidiyor, trende herkesle meseleyi konuşuyor... Hattâ akşamları bana da şöy-teydi, böyleydl diye bir Lakım lâflar söylüyordu... Beni sorarsanız. sanki bir günde, bir yıl İhtiyarlıyorum! Benim yüzümden suçsuz birinin hapiste yattığını. belki dc mahkûm edileceğini düşündükçe... Ne İse uza t mı yalım, dünkü günde, üçümüz beraber sofra başında otururken, son zamanlarda yaptığını gibi, yine önümden tabağı Itiverdiğimi oğlan gürünce: .Kuzum Allahaşkına
nen var baba?, dedi. Gayri, kendimi tutamadım, her şeyi
bir fırsat...»
Kurt dişli, çalı favorili adliyeci lâfın arkasına meydan bırakmadan. elde kasket taş gibi, âdeta chaarol. variyetinde duran Santecoeur'e hitaben söze girişti:
! «işitiyor musun. mösyö te [dük bu acıklı hâdiseyi kapatmak istiyor. Kimseye bir şey söylemeden, bir an evvel bura-1.ardan çıkıp gidin. Başını be-
[ laya sarmamak, artık sana kalmış bir İş.»
Kolcu eğildi: ■ Aliah ömürler versin » dedi; kapının önünde, dışarı çıkmadan evvel, ürkek ürkek: «Ya mösyö Rlchard?» diye sordu.
— Orasını bize bırak... mösyö Rlchard bu akşam evine dönecek, Delermiş un bu suali üstüne, suratı büsbütün asan general:
•Bu akşam mı? Sebep?._ Keratayı bir an evvel karısına kavuşturmak telâşındasımz galiba’. dedi.
Evlât acısı ile yanıp tutuştuğu şu müthiş nutlkalarda bile.
O akşam üaeltesde, ihtiyar madara Fenigan Ta, pinpon Me-rivei. kapuun önündeki tayük paulovma ağacının altında o-tuırnuşlar deri deşiyorlardı Misafir neredeyse kalkıp gidecekti. Valde Kimi inenin şaşmak bilmez «yat!» borusu çoktan çalmıştı amma bt-ikl gecenin harikulade güzelliği, yahut da eve çöken den üzüntü içinde İnce eleyip sık dokumağa heves takat kalmaması yüzünden, saate maate aldıran yoktu. Bahçıvanlar. kızlar, uşaklar buyuk sokak kapısanm önüne çıkmışlar, ay ışığı 1te pml pırıl yolda geziniyor, hava alıyorlardı.
Fakat uykuya dalmış ağacın altında, fısır fısnr konuşan İki üzgün ses ve şu aydınlık, bomboş. koskocaman odalar; hit-m et kâr güruhunun şamatacı neşesi, dünyayı umursamıyan kah kah gülüşleri He ne tezad yapıyordu.
Seyahatten doneli beri Ric-hard'ın amresle karısını !■
1 ı V
Günün Meselelerinden:
Vakıf işlerimiz
Genişletilecek cadde
Baba kaatili Ali
Memleketimizde demir yollarının zarurî ihtiyaç maddelerinden aldığı taşıma ücretleri
Cürmünü nasıl itiraf
ZaVurî gıda maddeleri fiatlerinin yükselişinde tren taşıma ücretlerinin mühim bir tesiri ve rolü var mıdır? — Bu fiatlerin yükselmeğinin hakikî sebepleri nelerdir?
Yazan Sa,llk l»11(l!h''1'
re. aradaki yûîde yüz Hat farkı her halde (2000 ı kilometre- yipıtaı
Bcrhangi bir eşyanın maliyet fiatinin hesabında uinuhıiyct it-ibarile, bo eŞyalBn istihsal minin kasından İstihlâk mahalline kadiff tâşmtnsaına ait masrafların cfa dikkat -nazara alınmnSi gereken mühim unsurlardan sayıldığını biliyoruz. FUkat, memleketimizde demiryolları vasjtaslle nakledilen et, sebze, yağ, meyva ve hûbuba.t cibi rarari ihtiyaç madde’-rl Hk mesafe için kilo başına ansal >ş Yiatlerinih şahidi olduğu- c«k 3 kuruştan ibaret bir “ muz ölçüsüz yükselişine sebebt- 5»» yet verecek kadar acaba. —*—■- — •*-
maddelerdtfı ağır Wr taşıma ücreti nhridığı idâlasi doğru mudur?
B|ı taraftan, zihinleri hayli kurcalayan bu meselenin hakiki mahiyeM hakkında aydınlatıcı malûmat verilmemiş olması, -diğer taraftan, tüccar ve esnafın gıda maddelerinin yük-1 sek Hallerle satışını mazur gös-' termek İçin olacak fci tren t ma ücretlerinin ağırlığından şık, sık bahsetmeleri bu husus- 1 ta doğru bir fikir edinilmesini güçleştirmektedir Bununla beraber çeçen nisan ayı içinde şeh rimize gelen Devlet Demiryolları genel müdürü mühendisi Galip Güran'ın nakliyecilerle yaptığı toplantıda demiryollarını ilgilendiren çeşitli meseleler arasında gıda maddelerinden alınan taşıma ücretlerine «e temas etmiş Ve bazı çıda maddelerinin taşıma ücretlerine dair misaller sermek suretile kanaat verl'.'t İzahlarda bulunması bu ücretlerin, gıda maddelerinin satış flatlert üzerinde herhangi mühim bir artı; husule getirmekten çok uzak bulunduğu hakikatini meydana koymuş bulunuyor.
Bu sebepte gıda maddelerinin bazılarından alınan ve maliyet fiatlertnin bile dûnund* bulunan taşıma ücretlerini şöylece sıralamak suretfle açıklamağı hakiki vaziyetin tama-mile aydınlatılmış olması bakımından lüzumlu ve faydalı görmekteyiz:
1 — Erzurumdan Haydarpa-şaye kadar trenle nakledilen kesilmiş etten kilo başına 3,6 kuruş ve canlı hayvanlardan keza kilo başına en çok 12 kanı? taşıma ücreti alınmaktadır.
Erzurumda kilosu 180 kuruşa aatılan etin İstanbulda kilosu 350 - 400 kuruşa satıldığına gö-lumnııııııııınıııııııntııııııııı
ye yalcın mesafe için kilo başına alınan cüzi taşıma parasından Heri Erimese gerektir .
3 — Sebzeler: rstanbula sebze en ziyade tümlr Ve çevrelerinden geldiğine ve trenle nakliyat sebzenin turfanda ve pahalı olduğu zamanlarda yapıldığına nazaran, 85Û kileme t te-
veı
tsnılr (Akşamı — tamirin tlçku-yular mevkiinde arabacı Mustafa Ak-tecl'yi balta İle üç yerin- j den ağır surette yandırarak öldürenin, oğlu Ak-teci olduğu m esaslı tahkikata sonunda meydana tır.
Hâdise bidayette engin görülmekle idi. Tahkikat devam ederken maktul Musla-fanın oğlu, polisçe ifade vermeğe çağırılmış, bu İfade esnasında ağlamağa başlıyaıı Ali; babasını para yüzünden öldürdüğünü şu suretle İtiraf etmiştir :
— Babam, bir müddetten beri Nadire adında genç bir kadını metres olarak bakıyordu. Bana para vermediği gibi bakmıyordu da... Hâdise günü kahvede oturuyordum. Babamın kasaptan et alıp Nadlrenin evine gittiğini gördüm Sabahleyin saat üçe doğru eve geldi. Ahırda gübreler İçine sakladığım baltayı elime alarak yanına sokuldum. Beş lira istedim. Zaten çoktan beri bana para vermiyordu.
— Yok. dedi Ağır bir söz de saffetti. Ben de baltayı şiddetle rağ yanağına vurdum. Yere
Selâmi çeşme — Bostancı caddesi genişletilecek
Genel müdürle mülakat
Baha kaatili AH çıkarılmış-
çok esrar-
ta- , tz-mirde 17 kuruşa alman domatesin İstanbulda 35 - (0 kuruş* , satılmasına alman cüzi taşım* , .ücretinin sebebiyet verdiği de iddia edilemez.
3 _ Hububat: Ortalama ta-
şıma mesafesi 300 kilometre olan Toprak Mahsullerinden 1,S kuruş taşıma ücreti alınmaktadır. .
4 — Sadeyaz: Cenup vilâyet- , terinden veya Erzurumdan :
ta?l" gelmekte olup Haydarpaşa?» ! kadar alınan taşıma ücreti H- 1 lo b&şma 9,5 - 10,5 kuruş arasındadır. îstihsal mmtakalarm- ; dan 400 - 450 kuruşa alman j yağların İstanbulda 7ûo - 750, kuruşa satılması da hiç şüphe yok kl, taşıma ücretinin T amalığından ileri gelmemektedir. |
A — Adana ve çevrelerinden gelen portakallardan kilo başı-1 n* alınan taşıma ücreti 3,5 kuruştur. Bir kiloya 5 portakal girdiği düşünülürse taşıma pa-1 rası portakal başına 28 - 30 para düşer. Malıalhnde en fazla 8-10 kuruşa alınan- portakalların istanbulda 25-30 kuruşa satılmasına her halde, taşıma ücreti olarak alman bu cüzi para sebebiyet veremez.
ı Zaruri gıda maddelerinden bazılarının tren taşım* ücretleri hakkında verdiğimiz bu izahat tüccar ve esnafın bn husustaki lddldarınuı hiç de doğ- ı ru madığnu ispat etmektedir. ■ Bu itibari* malların müstahsll-lefl cebine giren para İle miis-tehllkİCTİn cebinden çıkan para miktarları arasındaki mü' hlm farkın hakiki sebeplerini başka taraflarda ezcümle ara- WWM_
dakl mutavassıtların çokluğun- Ur)z. Her ^yden CVVei sağlam ' da. tüccar ve esnafın gıda mart' u._ ............—
drlerhıtn «atış flatlerlne kâr p«yı olarak İlâve ettikleri mlk-' tarlann Ölçüsüzlüğünde ve faz-lahğında aramak daha doğru ı olur.
Hüsnü Sadık D’UTtIIKA'L
■mı ı ■■«■■■»■•■«» ııı ■■■■■■ t ■■
Anadolu yakasında Selâmi çeşme ile Bostancı arasındaki tramvay hatlı yüksek olduğu ( İçin nakil vasıtaları kolaylıkla seyrüsefer edememekte ve bu| kısımda sık sık tıkanıklık ol-; maktadır.
BU hali dikkate alan Üsküdar - Kadıköy tramvay idaresiyle belediye, tramvay hattını yol seviyesine indirmeğe ve caddeyi genişletmeğe karar vermiştir. Bir müddetten beri yapılan tetkikler sona ermiş ve BaQdat caddesinin bu kısmının | 7 nıetre daha genlşllycbllecCfti anlaşılmıştır. Bu İşe yakında' başlanacaktır. Lüzumlu masraf, belediye İle tramvay idaresi ta-, rafından müştereken ödenecektir.
Yol genişletildikten sonra bu _,_uuıt _____________
kısımda tramvaydan başka yan ^an Konya'ya gidecektir, yana iki kamyon rta rahatçaI f seyrüsefer edebilecek Ve ayrıca fcu] _ Bk yayalar İçin trotuvur bulunacaktır.
■[ Yazan : Cemaleddin Bildik [-------------
Zararına çalışan zeytin işletmesi — Gayrimenkul kiralan — Su mevzuu — Vakıf paralar müdürlüğü banka haline getirilecek — Azalan gelir — inhitat devrinden kurtulmağa doğru adımlar — Bursa âbideleri — Camilerin tamiri To&yalıların 290 bin liratı..
A
Fransuca (İstanbul) gazetesinin müzik muharriri arkadaşımız bay Leon Enkscrcl ile refikası bayan Anny Enkşercinin Roma klübünde tertlb etekleri İki talebe müsameresi-nin ancak birin elsin de bulunabildim. Bu Uk müsamerede piyanist ve öğretmen bayan Knksercl'nln piyanoda ileri talebelerde muharrir ve viyolonist arkadaşımızın yetiştirdiği genç viyolonistleri dinledik. Piyanistler baklandaki düşüncelerimizi şöyle hulâsa edebi-
v—.—---------------------
Bir kaç günden beri şehrimiz vakıflar müdürlüğünde tetklk-I lerde bulunan Vakıflar genel | müdürü Hakkı Kâmil Beşe, bugün Bursaya gitmiştir Genel müdür salıya kadar Bursada kalarak orada vakfa alt gayrl-menkuller, su işleri ve âbideler mevzularlle meşgul olacaktır. I Bursadan tekrar şehrimize dönecek olan genel müdür, bvra-oan tvonya ya gıueceı«ir. rahatça | Hakkı Kâmil Eeşe’nln, tstan-,*■ ' Hursa - Konya seyahati, uzun zamandan beri ihmale uğramış, tetkik ve takipten uzak kalmış bulunan vakfa alt çeşitli İşlerin esaslı bir şeklide organize edilmesi ile alâkalıdır.
Selçuk âbideleri bakımından Bursa vilâyetinin birinci derecede bir merkez olduğuna işaret eden umum müdür. Slvası ikinci, Erzurumu da üçüncü derecede birer -Selçuk âbideleri merkezi» olarak vasıflandırdıktan sonra diyor ki:
•— Gerek bu birinci, ikinci ve üçüncü derecedeki yerlerde mevcut âbklrieri. gerekse diğer vllâyetlerisBtedekl âbideler! bir kül halinde ele almaktayız Bursa birinci derecede olduğundan buradakiler arasında tamire muhtaç otanlan birinci tamir plânımıza koymamız İlanıdır. Bursada daha ziyade bu isle meşgul olarak edinççe-Sim fikre göre bir karara varacağım.»
İnhitat devri
fstanbuida da bir çok camilerin tamire muhtaç oldnğımn söyHjrrek bımlann ne zaman başlanacaklarım
Yukarıki klişemiz Amarlkaya giden Türk lilü.su kam ulan i arni rai Mehmet A’l Üigon, Keu -York lıava mcjdar.uıa varışını ve Birleşik Amerika bahriyesi temsilcileri ile Türkiyenln V,a-ahlnglon deniz ataşesi gaip Caner tacafındap «solda > »e-lâmlanışmı gösltr.yor. Klişede
görülen diğer zevat Türk deniz kuvvı-Llerlnden tümamiral Allat özdeş (ortada) ve yüzbaşı Aziz Oluşandır. Birleşik Amerika deniz kuvvetlerinin muhtelit deniz tesislerini ziyaret edecek olan Türk subayları Amerikada bir ny kalacaklardır.
bir tekniği göz önünde tutan bir öğretimle yetişmiş genç istidatlar.. Hemen ekserisinde hiç bir detayı, hiç bir sesi gölgede bırakmamak titizliği hâkim.. Rltime. dikkate şayan bir dürüstlükle itina gösteriyorlar. Bu genç piyanistlerden çoğu, programlarını ezbere çaldılar. Bütün bu eserler üzerinde dikkatle çalışılmış, uzun uzun durulmuş.. Sabırla İşlenmiş bir eser karşısında bulunduğumuzu anlamakta gecikmedik. Bu güzel müsamerede dinlediğimiz eserler arasında Bach’ın İtalyan koııçertoaunu lâtif bir h*- itimadı gösterir. Yapılacak tan-* tır* gibi hâlâ hafızamızda yer küllere, lehte ve aleyhte soyle-etmtş buluyoruz.
Arkadaşımız bay Enkscrci-nln keman talebeleri arasında VlvaUTnln lâ minör konçertosunu çalan genç bu eseri daha berrak vc daha ağır başlı bir ifade İle çalabilirdi. Bazı detaylar gereği kadar sarih değildi. Sol el tekniğinde, ileride duaeitheceğinden şüphemi* olmayan bazı ufak tefek halalar vardı. Gerek bu talebede ve gerek Nardini nln mi minör konçertosunu dinleten genç viyolonistte dikkati çeken mükemmeliyet sağ el tekniğinde İdi. Eer iki genç daha bugünden güzel, sağlam bir yer ekolünün esaslarını elde etmiş bulunuyorlar. Nardini'yl çalan genç, çalışında daha hâkim, daha durmuş oturmuş.. Sağ eli kadar sol eli de mükemmel.. İlerisi için valili bir viyolonist . Yalnız şuracıkta, öğretmenliği kadar değerli bir müzisyen olduğu da su götürmiyen bay Enkserci İle hemfikir — yahut daha doğru bir tâbirle bem-scı-k — olmadığımız bir nokta-yi belirtmekten kendimi nlaraı-Facağını tki talebesile birlikte çaldığı Papinl’Dİn (Andante) sile Dancla'nm Rus üstü-^bundaki Duo’sundan daha en-
teresan. daha müzikal, iusaca dalla çok müzik eseri bir Çök parçalar bulunabilirdi, Niçin bunları tercih ettiğini anlıya- tamİTterlne madik. jaorduğuru zaman Vakıflar ge-
Enkscrcl altesinin tertip etU.-,neş müdürü açıkça İzah etti M ğl musHd nüsa mensi her ba- waklf|arm bugünkü geliri, «bir kundan başarılıydı. Ciddi bir inhitat devri peçlrmelrte müzik terbiye site _______-_____ - ~
olan genç İstidatları dinlemek şıiamaktan çok uzaktır. İlerisi için lüntt verici oiu-' yor.
Viyolonist bayan Hüceste Cabas Galatasaray lisesi salonunda btr resital verdi. Programın ancak ikinci kısmım du.iliyeblklinı. Birinci kısımdaki Benedetto Moroe-lionun so-natüe L. Bocherinl'nln konçertosun rı kaybetmeme mukabil ikinci kısımdaki eserler arasında bulunan balonun re mLnör
______________.___________________olan yetişmekte , vakıORrm» her ihtiyacını İcat-
Bu aradtı küçük bir misal verildi. ' süleymaniye camisinin minareleri şiddetle tamire muhtaç olduğu halde bu tamirat İçin lüzumlu para bir türlü ayrılamamakta, para sar® İle ilgili (ll£er işlerde hep. gelirin kifayetsizliği karşısında takipsiz kaim âk tadır. Süleymanlye ek-
Kûruk bir misal vereyim İtalya, İspanya ve Yunanistan* bir mütehassıs gönderip, yağcılık sahasında tetkikat yaptırmak. işletmenin muhtaç oldu-tu bazı makineleri almak istiyoruz. Fakat bu mütebakisin gitmesine bir türlü rıza gösterilemiyor. Bir misal daha... Ayvalık işletmesinden çıkan zeytin küsbesini ıpirinalar) Yunanistan* sevkediyoruz. Yunanistan bıı küs beleri bir tasfiyeye daha tâbi tutarak yağ çıkarıyor. Biz bunu yapamıyorum, yapamadığımız için de senede en uşağı Î50 bin liralık bir gelirin heba olup gitmesine sebebiyet vermiş oluyoruz. Sabun yapmamış da mümkün, yapamıyoruz • Gayrimen!r’’er ve tu işleri...
Hakkı Kâmil Beşe, çayrimen-kulier kiralan bahsinde (te şunları söylemektedir:
«— Milletvekillerine yalvardım yakardım, Milli Korunma Kanununun kiralan tahdit e-don maddesine .menafi! unı İlmiyeyi hadim müesseseler in bu tahdit dışında tutulmaları» 1 hakkında bir fıkra ilâvesini rl-
■ ca ettim. Beni haklı buldular. ; v Dâvanızı Mecliste müdafaa 1 ederiz, dediler Fakat hani? 1 Halbuki Hava kurumu. Vakıf-
■ lar İdaresi gibi menafi! umu! miyeyl hadim müeaeseterin
• gsyrlmenkulleri böyle bir ek ' fıkra vey* madde ile kurtulmuş 1 olacakta- Çünkü harbden evvel ' 20 liralık bir dükkân, ev veya 1 spartıman katı kiralamış oion-
■ 1ar el'ân aynı kira ile yerlerini ' muhafaza etmekte, bunlar içln-' den akar sahibi olanlar da ucuz
fiaLle oturdukları yerin kirası üzerinden vergi ödemokutlır-ler Hazine bu yüzden sarar gördüğü gibi. Hava kurumu ve
• Vakıflar idareleri de, gellrterl-ı nln azalması İle İstenen şekll-I de faydalı olamıyorlar Menafi!
umumlyeyi hadim müesseseler > €*yrlmenkullerlnln kiraları ser-beş bırakılsa bundan yalnız ev' kaf senede 1,5 - 2 milyon lira demedim. Suallerime karşılık faydalanmış olacaktır. Fakat verdiği cevaplardan anlaşıl)-, yapılamadı.» yordu kİ Vakıflar İdaresi gelirinin azalması sebepleri ' sında «alâkasızlık», başta gel-
mekte ve bu hususta bir misal vermektedir:
«— Camilerimize karşı alâkanın son 6-7 seneden beri uyandığını kabul etmeliyiz. Hattâ o kadar ki, dar bütçeye rağmen girişilen tamir işlerini bızia devam ettirebilmek için mimar arıyoruz da bulamıyoruz; bugün elimizde mevcut mimarlar bu işe kâfi gelmiyor. Halkın ezanilerimize karşı alâkalarını belirtmek İçin şunu da kaydedeyim ki TosyalIlar az zaman İçinde kendi aralarında 290.000 lira toplamşılardır. Kendi camilerini yakında kendileri Lamlr ettirmeğe ba.^lıya-caklardtf.»
Geliri arttırmak için ne yapmalı
Genel müdürle Bursaya ha- ’ re ketinden evvel yaptığım bu konuşmada. nazarı dikkatlini celbeden bir nokta, da cgellr» mevzuu oldu ve Hakkı Kâmil Beşe’den bu konu üzerinde izahat almaktan kendimi mene-
■nMnın «mrMfrlrfa temlrt mekwlr „„„„„ i8tlces, ota. için 2 - t yüz bin liraya İhtiyaç rnk.
olduğu halde bu İşe ancak W . _ y-ptin isletmeleri kâr konçertosu beni tatmin «tocek Wn llra ayrılabilmesi parasizlı- 3rmek le duX »rarı-ve viyolonistin değeri haktan-^ belirtmeğe yeter btr hakikat ^a XmX(hr da bir fikir verecek diye se- (0|arak lfFf5p edllmrktadft. 1 '
vlndim. Genç viyolonist hak-| Genel müdürden öğrenmek 'm kuıdakl görüşümüzü kısaca İstedim: 1.......
şöyle ifade edebiliriz;
BovcherLnl ve Lalo konçertolar! >e ayrıca bir sonatın ağır mesuliyetini yüklenip oraya çıkmak her şeyde» evvel netse
iteceklere rağmen genç viyolonselistin bu güveni kaybetme-meşini dileriz. Bn. Hüceste ’ Cabasl* safi el tekniği sol elini kinden daha mütekâmlldtr. ’ Yayma İstediği gibi biı eğilip bükülüş verebiliyor. Bilhassa nüansları belirtmekte muvaffak oluyor, Mezzo-planodtın daha hafif basamaklara kadar — Pi-anisslmoyn kadar — İnişiyle dikkatimi çekiyor Sol el teknl-ı ğlnln daha mütekâmil btr dereceye gelmesi gerek,.. Programın ikinci kısmındaki eserlerde ve hususiyle Lalo'ntm konçertosunda daha pürüzsüz, daha aydınlık bir tekniğe ihtiyaç vardı. Sanatına olnıı güvenini böyle bir konserle ispat etmiş olan viyolonselistin bu nokta üzerinde hassasiyetle duracağını ünıld ederiz. Kanaatimize göre viyolonselist, programındaki iki konçerto yerine bugünkü seviyesine daha uygun iki sonat koyup bir sonat programtyle I ortaya çıksaydı daha İsabetli olurdu. Bn. Hüceste Cabas'm böyle giiç bir programdaki başarı derecesine şahit olduk; İlerisi İçin ümtdll bulunuyoruz. Piyanoda B. Pertev tapaydın elinden gelen yardımı arkadaşından esirgemedi.
Fikri ÇİÇEKOGLU
Gayri men kul ki ralan. raim Korunma Kanununun i tahdit maddesinden dolayı
— Konuşmanız arasında, de- arttjnlamamjştır.
dlm. bir «İnhitat devri» nden 3 — Su nrrvzını. lâyıln veçhl-nah*^ıtTnb!. Vakfm en parlak je r)e almmıunış, ihmale nğ-devri ne zamandı! [ ra mıstar.
•— Hiç şüphe yok id, vakfm Hakkı Kâmil Beşe, bn üç en parlak devri Kammt devri mevzu» birer birer temas ede-idl. İkinci Viyana mühasara- rek diyor kİ: sından sonra da vakıf işlerinde «— Ayvalıkta 187,000 ağaçlık inhitat devri başlamıştır Bu bir zeytin tşlrtrncmlz vardır Ne İnhitat devri hâlâ devam et- acı hRklkatttT id bu birinci 51-moktedlr. Pek acı bir hakikat-, raf İşletmemiz zararına çalışılır ki eon yirmi »ene İçin- yor. Halbuki buradun istihsal de de bu İnhitat devrini atlat-'olunacak ecytlnyafiı. vakfm makta olduğumuza dair en kıi- en verimli gelir kaynaklarındık bir emare görülmemiştir, dan birini teşkil edebilirse de, Sebebi de gayet açıktır. Çünkü lüzumlu tedbirler aluuunıyor, «lâiklik» i başka mânada an-lıyanlar oldu, tamir işleri İhmal edildi. Fakat şu cihet şayanı ınemnunjyeitir kj bundan 8-7 sene evvel başlayan faaliyet, vakfı bu inhitat devrinden kurtarmağa, eski parlak devrine götürmeğe bir işaret sayılabilir.»
— Meselâ, dedim. Şişlide yepyeni bir cami yapılmasına başlanması da İnhitat devrinden kurtulmağa dofirıı gidişin tik adımı «ay itam az mı?
O Û_ c\ı
o c o
2
0
> 0 p
■O 0 ro 2? U
Genel müdür, su mevzuuna ara-] da temas ederek Karakulak. Taşdelen ve Sırmakeş suları mevzuunun yeniden ele alındığını, yakında bu işler halledilirse İstanbul bol içme suyuna kavuşmakla beraber Mısıra su İhraç edilmesinin de mümkün olacağını söylemiştir.
Gaye şudur: Evkaf İdaresinin 2,5 milyon lira sar file Bahçe-kapıda Çiçekpazarında yaptıracağı yeni büyük »tş Hanı» nın alt katını banka olarak ayırmak re bugünkü «Vakıf paralar müdürlüğü» nü bir banka haline getirerek buraya yerleştirmek. Sonra da evkafa alt bütün 13, letmelerl bu bankaya bağlamak...
Genel «rriktarûn tetkik mevzuları arasında yer alan ve başlı başına bir yazı olacak «tmarethaneler ve Eıkaraya yardım» konusuna da yarın temas edeceğim.
Oeraateddin BİLDİK
.......................................
B8r facianın Içyü^ö
? (Baş tarafı 4 üncü saJıifcdci bıçak olduğunu görmüş ve bunu görmeslle beraber bıçağın bir defa göğsüne saplanıp çıktığını duymuştur. Can acısüe Mehmedln koluna yapışan Fuat. Metanetten daha kuv-! vetll olduğu için onun müteakip darbeler vurmasını önlemiş ve bir mücadele başlamıştır. İşte bu sıradadır kl Fuat kendi ' çekeli cebinde bulunan otuz «— Tabii... Bu. aynı zaman- santime yakın uzunluktaki bı-da da «istenirse yapılır» haki-'çağa başvurmalı düşünmüş ve kufini nrtımn kova n linini ı_________ ,__■.
kılıp can vermiştir.
katini ortaya bir örnektir.»
Vakıflar genel müdürü, yerlerde camilerin tamiri İçin, da bıçak Mfbnıedln kalbinin hayırsever vatandaşlar tara- alt kısmı İle mideye doğru çok Tından, kendi aralarında para derin bir .şekilde .
toplama teşebbüslerinin baş- müthiş bir iç kanamasına ağlamasını da İnhitat devrinden1 rayan Mehmet, »akağın başına kurtulmağa doğru gidişin bir kadar bir kav adını daha ata-nlganeai olarak mütalâa et-, bilmişse de nihayet Oraya yı-
koya n güzel bu bıçağı şöyle bir defa Meh-
| met İrldlıuezln göğsüne doğru bazı s*llmnşıtır. Bu sallayış sı rasın-
girmiş ve
şimdi, istemeye istemeye bir «itaatli» olan Fuat, Cezaevinde. muhakeme edileceği günü bekliyor ve bu kanlı faciadaki durumunun kanuıı nazarında ne şekil alacağını düşünüyor.
Ölen Mehmet İrkUmezln arkadaşı olup. Fuad'in arkadaşına bir tokat atan Ali hakkında •cinayetle neticelenen kavgaya sebebiyet» suçundan kauuııi takibata geçilmiş bulunuyor
Henüz daha pek genç yaşında. olur olmaz şeylere müdahale etmenin canına mtıl olacağını muhakkak ki aklına bile getirmemiş olan Mehmet İrkilmez işe, hiKuuım, akrabasını vaötalz bir yelse düşürmüş olmaktan başka bir İş yapmış bulunmuyor-
Kenızi TOZAN C)C LU
Mahkeme Koridorlarında
Rlk. bir gün!
— Çocuk iken bana çingene diyorlardı, dedi. Kendisi, sevdiği kimseleri bırakıp sık sık kaçmasından dolayı bu lâkaba hak kazanmıştı.
Bidayette onunla evlenmek İnlemiyordum. Çünkü onun hakkında bir çok dedikodular Iglt-mlştlın Bunlara rağmen onunla evlendim, tik aylarımız saadet içinde geçil, işinden döndüğü zaman beni kucaklar, güzlerimden ve saçlarımda nöper:
— Ne kadar da güzelsin Sesli! derdi
Heyhat,, izdivacımızdan yedi ay sonra bir gece Rlk. garip garip parlayan gözlerle eve geldi:
— Çabuk valizlerini hazırla Seail! Gidiyoruz, dedi.
— Gidiyor muyuz? Nereye?
— Tunıısa! Orada şoseler yapıyorlar ve beni işçi olarak aldılar. konturatı da imdadım.
— Ben gidemem. Burada İyiyiz.
Ciddiyetle bam cevap verdi:
— 8esil. gitmeliyim Ben hiç bir zaman, bir yerde bu kadar çok raman kalmadım. Artık tarla kalamam .gitmeliyim. İsterden benimle gel. İstersen kal, umurumda defti!'
Rık gittikten sonra tığla madun. Yeknasak ve neşesiz bir hayat sürüyordum. Bidayette sık sık mektup yatıyordu, sonra mektupları seyrekleşti. Bir çocuğu dünyaya gelmek üzere bulunduğunu kendisine yazmamıştım Bereket versin dokumdan iki giin evvel döndü ve bana sarılarak:
— Sesti, meleğim, dedi. Niçin gebe olduğunu bana söylemedin v(* beni hareket etmekte scrbes bıraktın?
Gözlerim, sargılı koluna İlişil:
— Yaralı mısın Rik? diye sordum
— Ehemmiyetli bir şey değil Kolum ktrüdı da onun Içııı döndüm.
— Demek beni görmek İçin, dinmedin.
— şekerim, seni çok göresim gelmişti. Fakat kolum kırılma-saydı, dönüşüm daha çok gecl* kecektl
Kınımdan ağlamağa başladım. O anda kocamdan nefret ediyor ve sevgisine inanam:-yordum Çocuğum ancak üç gün yaşadı. Kocam, kolunu alçıdan çıkardıkları gün:
— Sesli, dedi, biraz iytieşlr iyileşmez gideceğim, burada boğuluyorum.
— Keyfine göre hareket et
— Gitmemi mİ istiyorsun, Sesli'’
— Nasıl İstersen öyle yapt O, bent alâkadar etmez.
— Yalan söylüyorsun Ben sent sevdiğim kadar sen de beni Seversin.
Beni kucağına aldı ve hararetle öptü.
— Evet Rık! Ben de seni seviyorum ve bu yüzden acı çekiyorum. Keşke seni sevmese İdim
Bir müddet böyle geçti. Mihi-yer bir gün kocam gitti. Bütün gec* ağladım Benim olmayan ve d^tna benden uzak yaşayan bir erkekten avrılmamın daha münasip olacağını düşündüm.
Aradan aylar geçti, nihayet bir gün Rık, tekrar geldi'
— Elim kırık oîdırğu için beril .işe almadılar .dedi.
Kendisine hiddetle cevap verdim:
— O halde başka bir yere gltl
— Beni dinle Sesli! Seni mesut etmeğe çalıştım. Fakat muvaffak olamadım.
— İstemediğin İçin muvaffak olamadın .
— Belki bir gün muvaffak u-lurıım.
— O zaman pek geç olacak Rık!
Yine bir kaç hafta yanımda kaldı. Saadetin nihayet evden İçeri girmiş olduğunu zanent-meğe başladım Nihayet bir akşam cenubi Amerlkaya gideceğini ansızın haber verdi:
— Benimle beraber gelecek misin Sesli? diye sordu.
— Hayır, gidersen bir dalı» beni göremezsin .cevabını verdim.
— Sözlerine dikkat et .Sesli'
— Beni bu kadar ay yalnız bıraktığın için sana müteşekkir mİ olmalıyım? Muhabbetimi hlc bir zaman takdir etmedin G!:. git! Senden nefret ediyorum.
Bana hiddetle mukabele etti'
— Ağzından çıkanı kulağın İşitmiyor Sesli? dedi.
— Senden korkuyor muyum, zannediyorsun?
Rık. yumruklarını sıkarak cevap verdi:
— Beni tehdit ml ediyorsun? Kendimi tutamıyarak hiddetle haykırdım:
— Bıktım artık bu hayattan! Ömrümü yapa yalnız mı geçireceğim .
— Sana söyledim: benimle beraber gel !
— Hayır, hayır, gelemem Senden nefret ediyorum.
. Ellerin! hırsla hareket ettirerek tekrar sordu:
— Benden nefret ml ediyorsun? Yoksa seni mesut etmek İçin elimden geleni yapmadım mı?
— Hayır, yapmadın. Bent ter-kettln. Halbuki ben sana genç-İlgimi. hayatımı vakfettim.
Hırsla üzerime yürüdü ve bana İki tokat aşkettl, İzzeti nefsim kırılmıştı, tlrtlr titriyordum. Kocamın şahsında hayatımı mahvetmiş adamı görüyordum. Bütün hayallerim yıkılmıştı. Şimdi ondan bütün ruhumla nefret ediyorum. Masanın üzerindeki bıçağı yakaladığım gibi göğsüne havale ettim. O biraz geriledikten sonra üzerime saldırdı. Ben kaçmağa başladım O zaman tabancasını çekerek üzerime ateş etti. Baygın yerlere serildim.
Rüstem beyin karısını gösterdim herife!
— Tabiî değil mi va > Anadan üıyan fırlad'in dışarıya Can hevliv.e omjZ'Jı'i.ı bir havlu aldıın anıma on ı» havlusu Pi-ıinı her tarafımı kapatır ma? Bacaklarımdan aşağısı açık kal'J: Basıma gelenleri şimdi anladın ya.
— Yoook biraz evvel anlar gibi olmuştum amma şimdi büsbütün şaşırdım. Gücenme amnra. senin .‘.özlerini b?n:uı kafam olnvyor. teyze hamın.
— Senin ı dun gibi karana ben lâf sokacak değilim ya Anlatıyorum iş₺e. Zevtin-yağlı ’c bakla vapmıslıın.l Dalgınlıkla tuzur.n biraz1 fazlara kaçırmışım. Yemekten sonra içim vanıı.ığa başladı Havdı bakalım, işin yoksa su ’(• Hav-ı da övıe sıkıntılı ki. ,-tıvu içtikçe hararet basıyor insana. Bir durdum, iki durdum, en nihayet burnumdan şıpır şıpır terler damlamağa başladı. Baktım ki oturdukça fenalaşıyorum: «Bâri tepemden aşağı iki tas soğuk su döke-I yim de biraz ferahlayım» dii yerek kalktım, hamamlığa | girdim. İyi ki girerken havluyu yanıma almışım. Bis-1 millâlı deyip birinci tası başıma dökerken kapının zili acı acı çalındı. Evvelâ aldı-l7 nş etmedim: Adaaam sen ” | de. Misafir bile olsa umurumda değî Beni evde yok zanneder, dönüp gider» dedim. Velâkiıı, kapının zili durmak dinlenmek bilmiyor, acı acı ötüyor. İkinci tası da döktükten sonra söyle bir düşündüm: »Yoksa : mahallede vangırı mı var? i Ya burada çırıl çıplak cayır I cayır yanarsam?»'Ta?ı elinı-■ «v., ...a beraber
! havluyu omuzlarıma örtüp
— Dur, ayol, erkek olduğun sesinden belli. Ne istiyorsan oradan söyle!, yukarıya çıkma, dive barbar bağırıyorum .herif hâlâ üzerime yürüyor
— Biri ile kavga mı ettiniz, teyze hanım?
— Al bundan da beş paralık. Kavgayı nereden çıkardın. oğlum? Şimdiye kadar benim böyle bir şey yaptığımı gördün mü?
— Seni ilk defa gölüvo-ıunı ben, hanım teyze.
— Şunun söylediği lâfa bak hele Elbette ilk defa göreceksin. Ben jkak sürtüğü mivim ki her yerde senin karşına çıkayım?
— Estağfurullah. Ben Öyle bir şev söylemedim kİ.
— Elbette söyliyemezsin Hele bir söyle. Ben adamın ağzını Amelikan bezi gibi yırtarım, anladın mı? Karşımda yalan yanlış lâf edip de sinirlerimi bir daha depreştirme.
— Üzülme, teyzeciğim. işte ben susuyorum artık.
Elini ağzına siper etti, göz bebeklerini vana kaydırarak gürültülü bir geğirti salıver-' dİ:
— Tövbeler olsun estağfi-rullaaah. Şu geğirti de olmasa sıkıntıdan çatır çalır çatlayacağım vallahi. Ne di- jt ye susuyorsun, ayol? Reni alaya mı alıyorsun yani?1 Su herif sana daha neler yaptı, dive soısana bir defa
— Sorunca kızıyorsun, teyze hanım?
— Yoook. yalan söyleme
yüzüme karşı. Ben bu lâfa kızmam. Şu karşıdaki kafası sarılı terbiyesiz herifi tanıyor musun sen? _____ _________...
— Hayır, tenımıyoran, I iûjatmitniâ
hanım teyze Ihavluvu
— Ben de tanımıyorum, merdiven başına cıküm, so-Öyle bir edebsizm nesini ta- kak kaplsımn ipini çektim rayacağım? Azrail tanısın o sırada bjzirn kapı sırrak onu - . , diye kapanmaz mı1 Eyvah-
— Kavga mı eltiniz. i lar oısun ornu2umda havlu
— Kafasındaki bezleri ne merdiven basında anadan görmüyor musun? Kan ve- üryan kalıverdim. Ba şu kör van içinde bıraktım. , 1 şeytanın işine. Yanımda
’’T~anantaı. V0K Kj kapıyı aca | yım da içeriye gireyim. Ak-
Denizcilik
(Baş tarafı 4 üncü salıifede) töriyle 16,5 mLI yaparlar. .
Birinci mevki kamaralarında 114 yatak vardıı. Kamaralar umumiyetle 2-3 yataklı ve 4 tanesi de 1 yataklıdır. İkinci mevkide 4 veya 6 yataklı kamaralarda 64 yolcu, üçüncü mevkide 6 ve S yataklı kamaralarda 39 yolcu yatabilir Dördüncü mevki kamaraları, daha doğrusu koğuşları da 4 ianedir ve bunlarda 90 yatak vardır Ayrıca iki ambarda 250 güverte yolcusu için yalaklı yer bulunmakladır. Güverte yolcu lan için bol tuvalet yerleri ve geniş bir yemekhane ayrılmıştır.
Bıı gemilerin muhtelif güver-Lelerinin orta kısımlarında birinci mevki dan» salonu ve bar. 2 yemek salonu, müzik salonu, kıç tarafla ise ikinci mevki ye-| mek ve sigara salonları, anu I güvertede üçüncü ve dördünciı | mevki yemek salonları bulunmaktadır Ambarları 3500 ton karışık eşyayı rahatça taşıyabilecek büyüklüktedir. Ayrıca kuvvetti buzhaneleri de vardır
Tarsus vapuru
Amerıkada 1931 de yapılmıştır. Adı Exochorda idi. önce Edirne ismini vermişken, sonra değiştirip Tarsus adını takdığı-mız bu gemi, 9359 tonluk, büyük] bir muhtelit yolcu - yük gemisidir. Boyu 141.80 metre, genişliği 16,75 metre, çektiği su 8.25 metredir. Mazot yakar 7 200 beygir kuvvetinde tek türbin île 16 mil yolu vardır Amerikada hizmette İken 150 yolcu ve dahaj cok yük alıyordu. Şimdi yapılan tadilâtla fazla yolcu alınası temin edilecekse de heııuz tertibatı hakkında malûmat verilmemiştir. Tarsusun ambarları 11.900 metreküptür Bu gemi Türk deniz ticaret filosunun en büyük muhtelit yolcu - yük vapurudur.
Amerlkadan hareket etmek üzere bulunan Ankara ve Adana vapurlarından sonra, öteki dört geminin de bir an evvel; fakat adamakıllı tamir edilmek şarllyle, memlekete gelmelerini temenni ederiz. A. O. D.
7 Asistan Alınacak
Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanlığından
Ceza Hukuku ve Ceza Muhakemeleri Usulü kursusu için 2 Medeni Hukuk Kürsüsü İçin 1
Hukuk Tarihi > » 1
Ekonomi > » 1
Anayasa Hukuku » • 1
Roma Hukuku » » 1
Asistan alınacaktır. Medeni hukuk asistanının Fransızca veya Almancayı bllnısel lâzımdır, ve Almanca bilen tercih edilecektir.
Ekonomi ve Roma Hukuku kürsüleri İçin de Almanca bilmek şarttır.
İsteklilerin Ankara Üniversitesi Asistanlık Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde yazılı belge- lerl dilekçelerine ekllyerek 14-0-1949 salı gününe kadar Dekanlığa başvurmaları.
Yabancı dil İmtihanı aynı günde saat 15 de yapılacaktır.
(7335»
van İçinde bıraktım. v, ____________
— Vaaav!.. Demek seni anahtar vok ki kapıyı aca. çok sinirlendirdi herif?
Beyoğlu 4 üncü sulh hukuk yargıçlığından: 949 100 Tereke
Pangaltl çayır sokağı 113 No da oturmak La İken 2 4 949 T de ölen Veron Celalyanın bırakmış olduğu Beyoğlu 6 ncı noterinin 14 12'944 tarih ve 10614 sayılı vasiyetname sureti mahkememize ibraz edilmiş ve ölü bu vasiyetname İle bütün malını
tı __ _ ı J ■- -------------------- --- >A3i;cuxuı>C ucr UUklU uıuııııı
— üzerime vürüdü «liyo- şam bizim oflanın gelmesini CorC| oglu Barist Tülbentçiye nnnnr kılcım «rr- u., . . ..... * .
Ayıldığım zaman kendim! hastanede buldum. Bereket versin yaranı ağır değildi. Kocamı yakalamadılar, kaçtı ve bir daha onu göremedim. Bununla beraber hâlâ onu seviyorum. Yalnızlık saatlerimde yavaş yavaş ağlayarak:
| — Rık. al ben! yanına. Seni
seviyorum. Senden başka erkek de sevemiyeceğim. diye inliyorum.
Çeviren: A. HİLÂL!
ZAYİ — İtalyan ticaret mektebinden almış olduğum pasomu kaybettim Yeulslni alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
İhzari S. tan Piyetro Kler
mm. anlamıyor musun, oğ- beklemek lâzım. Haydi bulum? 1 na da tahammül edevim.
— Hav terbiyesiz herif Alt katın kiracılariyle iyi haaav! Dönüşmenizin sebebi görüşüyoruz. Oraya gireyim, ne İdi?
_____ Söyledim ya. Ben:' tayım amma heriften rahat-'olan 24 6 949 tarihîne kadar ‘Dur, geime!■■ diye barbar llk vok ki; -.Dur. avol Beıı mahkemeye .bildirmeleri ilân bağırdıkça herif inadına ça- '*rk*k_kaışısjrn® çıkacak hal-olunur 4om
tır çatır merdivenlerden çı- ** 1t” 1
ki yor.
• —Sana fenalık yapmağa
| kastetti demek. Küfür ııııi
1 etti, yumruk mu vurdu vok-sa?
— Gene deli »ibi dırlanmağa başladın sen. Cırıl çıplak halimle elin adamını yanıma yaklaştırır mıyım ki bana elini dokundursun?
j — Sen çıplak mı idin? 1
I — Hoppa'.aaa . Bunu da ; lâf dive »öylüyocsun öyle mi? Elbiseleriyle yıkanır mı
I insan., oğlum? Sen vıkanır-
I ken soyunmaz mısın?
— Demek yıkanıyordun?
bırakmıştır, ölünün mirasçıları malûm olmadığından vasiyetnamenin usulen İlânına karar ve-rilmkele vasiyetnameye karşı bir
İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığından
28/5/949 cumartesi günü Hâlde toptan satılan yaş meyva
ve sebze fiaıleri:
CİNSİ Emsaltenaz flat orta fial ençok flat
Kuruş Kuruş Kuruş
Domates Xllo — 400
Araka » — 35 43
Bezelye » — 35 40
İspanak » — 10 18
Pırasa » — 10 15
Bakla » — 13 28
Yaprak » 30 40 00
Semizotu » — 15 25
Fasulye Ayşe » 40 50 55
» Yeşii • — 35 45
Kabak » 25 45 50-55 yeril
Enginar adet 3 20 42
Hıyar > 3 13 16-20
Yeşil salata IÖ0 > — 100 40tl
Marul » 5 8 12
Turp kırınızı demet — 4 5
Maydonoz » — 3 4
Dereotu • — 1 1
Pancar • — 15 20
Taze soğan > — 2 350
» Sarımsak » —. 2 3
Nane » — 3 —
Erik kilo — 20 45
» Malta » — 35 60
Kiraz » 30 50 100
Çilek • 50 80 160
» Yerli ■ — 230 300
Kayısı » — 90 120
Portakal Dörtyol 8ü sandık — 750 —
» * 109 » — 575 —
> • > 150 » — 500 --
► Hatay 180 » — 1400 — .
Limon Merstn 120 L75 » — 1300 U90
285.49 tarihinde Hâlde toptan satılan meyva ve sebze fi-
atlerl yukarıda gösterilmiştir Toptan flatlere seyyarlar ‘R «5.
manav ve sebzeciler % 30 kâr haddi ilâvesiyle satış yapnııya
mecburdurlar.
Keyfiyet sayın halka ve İlgililere ilân olunur
Yarınki İlân Gece postası, Hergün. Zaman. Münakaşa ga-
zetelerinde çıkacaktır, (7497ı
Created by free version of 2PDF
ıı gorusuvoruz. urava pireyim, riimkele vasiyetnameye karşı bir I oğlum gelinceye kadar otu-' itirazı olanların duruşma günü . rayım amma heriften rahat- Qian 24 6 949 tarihîne kadar r lık vok ki; -.Dur. avol. Ben mahkemeye bildirmeleri ilân
t. de değilim. Yukarıya gelme-' I dedikçe o inadına merdivenlerden çıkıyor. Geldi geld’. dört basamak aşağıda karşıma dikildi. Baksana sunun I suratına .mundarın biri. Yüzüme karsı yılışarak; ^Ben ı Rüstem beyin evini arıyorum Onun hanımı sen misin?» demez mil Sanki bir az evvel soğuk suları dökiı-I nen ben değilmişim. Tepem -den aşağı bir kazan dolusu kaynar su Boşandı. Etrafıma şöyle bir göz gezdirdim. Baktım ki köşede bir odun dtıruyor. Çamaşır itin kömürcüden sabahleyin bir küfe odun almıştım. Hamal
Çek kâğıdı alınacak
T. C Ziraat Bankasından :
Bankamızca çek kâğıdı alınacaktır. Teklif ve numunelerin 7 Haziran 949 tarihine kadar levazım müdürlüğümüze verilmesi. (71901
fnadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden
Şirket sermayesinin bir milyon liraya yükseltilmesine Umu .n Heyetçe karar verilmiş bulunması hasebiyle Ticaret Kanununun 390 cı maddesine göre henüz yan paylarını ödememiş bulunan hissedarlarımız lan 30 gün içinde tediyede bulunmaları 21.4.949 tarihli gazetelerle ilân edilmişti. Bu nûıa rağmen hlsscdarlarınızıdan bay Lui Steğ sahibi olduğu 16431 - 16530, 17501 - 17525, 15305 - 13380 sayılı iki yüz hissenin, keza bay Eme Şaryo 16331 - 16430. 15231 - 15305 sayılı yüz yetmiş beş hissenin yan be idleri olan iki bin ve bin yedi yüz elli lirayı müddeti içinde ödememiş olduklarından bu defakl ilân tarihinden Itlbafen on beş gün içinde mezkur hisse senetlerinin sözü geçen yan bedelleri alâkadarlarınca tediye olunmadığı takdirde şlrketL statüsünün 10 cu maddesi hükmüne tevfikan İstanbul Borsasında satılacağı bildirilir
içeriye girerken düşürmüş dememle her halde. »Seni alçak herif i kaptığım seniii.
mini ben sana gösteririm»
beraber gibi 5.
Rüstem beyin hain-1 aşağıya fırlattım
Mahkeme açıldı, hanım
:r odunu 1 teyze dudaklarını oynatıp yukarıdan başı sarılı adama doğru fif-leverek gitti.
Ce. Re.
-----------------
Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Fara «t: Agatlıa Christie
Tercüme eden: Vâ - Nû
— Peki ama. İçişleri Bakanı.' bu mevzuun sor. derece mühim ve müstacel olduğunu belirtmiyor muî
— Belirtiyor. Fakat İhtimal aldimyordür. Bu siyaset adam-la-f tesir altında kolaylıkla kalırlar Paris'te. Millet Meclisinde hu mevzu hakkında, ben şalisen tecrübe sahibi oldum.
— Hakkın var. Poirot. fakat biz de biraz kendimizi çekip çevirelim. Londra ekspresi öğleye l'»ceket eder. Demek yetljemi-yeceğlz. Gelecek tren...
— Çok rica ederim, bu derece telâı “imen neye yatar?--Lutıdraya bugün gidecek değiliz Yarın da değiliz... E. peki?
— çağırıyorlar seni ya?
— O çağırılış bana vız gelir Ben, polis teşkilâtına mensup değilim, Hasting1 Beni, sadece, hususi bir detektif olarak da-
vet ediyorlar. İşi üzerime almamı İstiyorlar Ben de teklin [reddediyorum
— Red mi ediyorsun?
— Eve!, red... Bakana, gayet büyük bir nezaketle cevap vereceğim Hürmetlerimle beraber itizarlarımı da sunacağım. Red edişinle pek teessüf ettim, diyeceğim. Kendi itil tekaüde sevk etliğimi ilâve edeceğim. Zaten ben mahvolmuş, sıfırı tüketmiş bir insanım
— Yok, bak' Buna itirazım var. işle.’.. Sen. hiç de sıfırı tü-medln.
— Candan dostum olduğunun' farkındayım, azizim. Bunu rağ-1 men hakkın da yok değil Çün-1 kti beynim mükemmel işlemekte. Usullerim, muhakeme şe-i killerim vardır Fakat arlık' sahneden çekildim ve kurarım-] datı asla dönmiyeeeğim Mesele
direliyor İşte... İnatçılığın by bir alâkayla yerinden derecesini de takdir etmiyor ---------‘
değildim, hoş...
Ansızın dimağımdan bir fikir geçti ve beni gülümsetti. 1 — Demek şeytan çallaiacak-sın?
— Şeytan da. rahman da, ' Hercule Polrofyu kararından i caydıramıyacaktır. ' Bir an susup İlâve etti:
— Mamafih, İtiraf edeyim, şimdi bir kurşun patlar ve gelip şuracığa saplanırsa, kını altı diye meraklanır, takibata girişirim. Bu kadarı insanlık zâfı...
Tam o sırada, bulunduğumuz taraçaya, yanımıza bir çakıl taşı düştü.
Arkadaşımın sarfetlifti kurşun atılması sözüyle, bu küçük hâdisenin benzerliği merakımı uyandırdı Atılan oşı yerden almak üzere doğrulduktan sonra, dostum devam etti:
— Evet, insanların zayıf tarafları vardır En umulmadık anda o zayıf taraf kendini gös-
kalktı. Terastan bahçeye inen birkaç basamaktan indi. Tam o sırada, bir genç kız. süratli adımlarla bize yaklaşıyordu.
Bu meçhul kızın güzelltf karşısında hayran glzlly em İyece ğim. Gözleri iri iri du.» ve mavi. Yüzü süzgiin. Fevkalâde siyah saçları var
Derken, dikkatim Poirotya çevrildi. Dostum, ayağını bir ağaç köküne çarptı. Yüzükoyun yere düştü.
Genç kula birlikte, Polrot'yal doğru seğirttik. Onu. olduğu yerden kaldırdık.
Meşhur detektif:
— Af dilerim... — diye kekeledi. — Çok nazik ve iyi kalbll bir insanmışsınız, küçük hanım... Ah. ayağım, ayağım... öyle acıdı ki... Fakat zarar yok... Sadece bileğim incinmiş olacak . Bir saniye sonra bir şeyim kalmaz... Fakat, kendisinden özür dileyeceğim matmazelle birlikte lûtfetseniz de bana birkaç adım attırsanız İyi olacak, Hastlngs! Pek mahcubum.
tkl tarafından koluna girdik
yu-
bundan ibaret Bazı sahne kadınlan. halka bir düzine defa istifanamelerini takdim eder, sonra sahneye tekrar dönerler Ben onlardan olamam Samimiyetle söylüyorum kl. şöhreti ve ikbali, artık gençlere bıraktım. Hoş. İçlerinde muvaffak olacak var mıdır acaba: şüphe ederim a, o da başka. .. Her hal-| değ gençler arasında bazıları. I şu İçişleri Bakanını işgal eden meseleyi bir hale yola sokmağa çalışsınlar. .
— Lâkin bir de şereî ciheti var. PoLrot, onu ne yapıyorsun?
— İlâhi... Ben. bu gibi düşüncelerin çok fek zindeyim, dostum! İçişleri Bakam akıllı bir zattır Yardımımla kendisini faydalandıracağımı hesaba katıyordur elbette Hissiyatını anlıyorum, Lâkin bu sefer yanlış kapı çaldı. Hercule Poirot sonuncu dosya mı kapadı. Ununu -’edl. eleğini duvara astı.
İnatçılığına esefleniyorum
İçiıı için acıyarak ona balcıyo- 6—
rum. Kendisine tevdi edilen I tçrlverir. $u uyur düşman uyu-böyle bir meseleyi halletmek? mazmış 'Uyuyan sulardan bile Poirot'nun şan ve şerefini bir kendimizi korum:*lıyız kat daha yükseltecekti Halbuki’ Poirot, beni hayrette bırakımJ Poirot, bize abanaraktan
I
rüdü. Taraçada. bir iskemleye, oturttuk. Bir doktor çağırmak teklifinde bulundum.
Dostum derhal itiraz etti:
— Bir şey deği! vallahi... Teni in ederim, bîr iki dakika Içln-kaldıftımı | de geçecektir (Yüz buruştur-Bana gösterdiğiniz lûtuf-tan dolayı çok teşekkür ederim. küçük hamttı Rica ederim, oturunuz.
Genç kız, bir iskemle çekerken cevap verdi:
— İnşallah vahim bir şey değildir. Fakat. İhtiyata rlayeten ayağınızı bir röntgenciye gösterseniz..
— Hacet yok. efendim. Sizin meclisinizde ağrımın kalmadığını hissediyorum.
Kız, arkadaşıma gülümsedi:
— Pek memnun oldum. Teklifte bulundum:
— Birer kokteyl içsek-. Esasen galiba, zamanı da geldi.
Meçhul kız. hafif bir tereddütten sonra:
— Ah. evet,., Fena olmaz! — dedi.
— Bir kadeh martini mi emredersiniz?
— Maalmemnuniye... Fakat sodasız oIsuil
Gidip konsomasyonları ısmarladım. Geri döndüğüm zaman Poirot ile genç kız, heyecanlı heylcanlı bir şey konuşmağa başlamışlardı.
Dostum dedi kl:
— Ne dersin, azizim Hastlngs. hani şu. tepede, pek beğendiğimiz güzel ev yok mu, o ev küçük hanımın değil ini İmiş?
— Yok canım... — diye haykırdım (Halbuki, ev hakkuıda bir şey konuştuğumuzu hiç hatırlamıyordum. Hattâ, öyle bir evin mevcudiyetini bile pek az farketmlştlm.) Cidden harikulade bir ev... öyle, tepede, tecrit edilmiş bir halde durması, heybetini büsbütün artırıyor.
Kız:
— Ona (Netameli evi diyorlar. Zira çöküp kendi kendini mahvetmesi bile bahis mevzuu. Halbuki ben evimi lapınırcası-na seviyorum.
— Acaba küçük hanım, siz buralardaki eski bir ailenin son mümessillerinden biri misiniz?
— Evet, lâkin asalet noktasından pek mütevazı... Bizim Buckley ailesi, burada iki üç (Arkası »arl
A K ŞAM
Sahile 7
29 Maviş 949
doktuk mı
■ IIA1D4R İSMAİL
r. A « n r a 1 I
Gasptill Dahiliye mütehassısı. Elektrokardiograf i. Münih hastanelerinde çalışmış ve Al manyada icra i tababet hakkını haizdir. Kabul 15 ten 19 a kadar, Eeyoğbı I.tiklâl caddesi. Mısır apartımam karşısınd? OM-vr. pasaj No, 15 daire No. 2 i™5 Tel: 418831 ■■■
" Yeşil olarak Hububat Satışı “
Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: 349/59
Terekesine mahkemece el konulan ölü şefik Paşayıgıte ait Küçük çekmece Küçük Nakkaş çiftliğinde bulunan 700 dünüm çayır, 395 dönilm buğday, 4ÛQ dönüm arpa, 390 dönüm yulaf, 40 dönüm burçak. 40 dönüm bakla ve 10 dönüm soğan olmak üzere 1975 döııüm mahsulât aşağıdaki şartlar dairesinde açık arıtırına ile satılacaktır. Mahsulâtı alan 5000 dönüm çiftliğin merasından 1/12/949 tarihine kadar hayvan otlatabilecek (mekânlardan ht’fade edemtyeeek) ve bu tarihin hitamında çiftlik dahilinden hayvanlan çıkaracaktır Arttırmaya iştirak edenler bu şartları kabul etmiş ve çiftliği gezmiş mezruatı görmüş addedilecektir. Tamamına 30000 otuz bin lira kıymet konmuş olup arttırmaya Utl” rak edenler %7,5 nlsbetinde pey akçesi yatırmak lâzım ve üzerine İhale edilen parayı p?şlnen verecektir. Birinci arttırma 8/8/M9 tarihine müsadif çarşamba günü saat 14 den 10 ya kadar, ikinci arttırma 11/0/949 cumartesi günü saat 13 den 15 şe kadar yapılacaktır. Satış bedeli haddi isyıkını bulmadığı takdirde satış yapıimıyacaktır. isteklilerin yukarıda gösterilen gün ve saatte çiftlikte hazır bulunmaları, ilân olunur.
Fennî Sünnetçi
EMİN FİDAN ve oğlu Lokman Fidan
Taşradan gelenlerin ve yası büyük olanların sünnetleri Ortaköy Şifa Yurdunda veyakablnelertmlzde yapılır.
Beşiktaş. Emniyet Sandığı | Maçka. Maçka Palas kar-yaıunda. Tel: 84395 şısı Zeki paşa Apt. No. 2.
p»™ Amerikan Mecmuaları
Dünyaca tanınmış Amerikan mecmuası (Magazin)
READER’S 0 I G E S T
Haziran sayısı çok zengin muhteviyatla satışa çıkarılmıştır Bıı sayıda, RusyarnA iç vaziyeti hakkında ağır başlı bir yazı da bulacaksınız. Şehrimi:dekl bilumum kitabevi ve tütüncü mağazalarında ve Turklyenln bütün şehirlerinde satılmaktadır.
Türkiye Umumi Mümessili; MAZARAKI
Beyoğlu. Kumbaracı yokuşu 132/1
Dahiliye Mütehassısı
Kadıköy, Süreyya Sineması yanında Nevzemiıı sokak 2t
Tel: 69144
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından
«.-8/949 çarşamba günü saat 15 de 11.197 lira 7 kuruşluk Guraba hastanesi çatlak amfi binası tamirinin açık eksiltmesi Fakülte Dekanlığında toplanacak A. E. P komisyonunda yapılacaktır,
İsteklilerin bu işe benzer 15.0OT liralık İş yaptıklarına dair idarelerinden almış oldukları vesikalara istinaden İstanbul üniversitesi Mimarlığından eksiltme tarihinden 3 gün evvel dl-lekçe İle alınmış ehliyet ve -949 yılma ait Ticaret odası vesikaları ve 839 lira 78 kuruşluk muvakkat teminat makbuzu ve mektubu İle bel M saatte gelmeleri lâzımdır.
NOT: Keşif ve şartname Dekanlıkta görülür.
17112.1
Kayıp 2 Zarf
İçinde iki vekâletname ve 3 tapu senedi ve saire evrak ile 17,5 Ura para bulunan iki zari evvelisi gün Gala tada Necati bey caddesinde kaybolmuştur. Bulanın parayı alıkoyarak yalnız evrakı Beyoğlunda Kumbaracı yokuşunda 115/5 N'u ya getirmesi rica olu-
HHnaı Dur. ■■■■■■
Cennetten bir parça Yıldız Parkı Çadır Köşkü Pavyonu
1 — Hergyn sabah ve akşam kahvaltısı.
2 — öğle yemeği.
3 — Zengin çeşitli konsoma-slon.
4 — Ziyafet, düğün ve kokteyl partiler için her hususta, Istan -bulda eşi bulunmayan tarihi bu cennet parçası şehTr İçindedir.
Markiz İdaresinde
Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu Müdürlüğünden
1 — Türk Donanmasının gedikII erbaş kaynağı olan «Deniz: gedikli erbaş ortaokulu, ve Dz. Gd. erbaş sınıf okuluna «öğ-' renel yazımına ithaziran'949 dan l/Eylül'949 gününe kadar devanı edecektir.
2 — Birinci sınıfa bu yıl ilkokulu bitirenler, D. sınıfa orta okullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da orta okulda! İH. cü sınıfa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de orta okulu ı bitirerek diploma alanlar kabul edilir.
3 — Birinci sınıfa 10, İkinci sınıfa 17 ve üçüncü sınıfa 18 yaşından büyük olanlar kabul edilmez.
4 — Gedikli er olacakların 18 yaşını tamamlayarak 19 yaşından gün almaları şarttır.
5 - isteklilerden İstanbulda bulunanların Kasım paşadaki
okut müdürlüğüne, başka yerlerle bulunanların bulundukları j yerin askerlik şubesi başkanlığına aşağıda yazılı vesikalarla müracaatları. 7208
bi Nüfus cüzdanı fotoğraflı cı Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı d» Ailesinin ve kendisinin İyi ahlâk sahlb) olduğuna dair hal kâğıdı.
el Okul tasdiknamesi veya diploma.
f) 12 adet vesikalık fotoğraf.
iyi
İstanbul asliye altıncı hukuk yargıçlığından: 948/1239
Dâvncı Cihangir Susam sokak 49/2 No. da Olga Kurt! tarafından dâvâlı Beyoğlu Kuloğlu Aga hamam 34 No, de Antonya Kur-tl aleyhine açılan boşanma dâvası İçin dâvahnın 23-5-949 günü saat 11,30 da mahkememizde hazır bulunması lüzumu tlânen tebhg edilmesi üzerine daralının o gün gelmemesinden gıyap karan ittihaz olunmuş ve imla kılman bu karara alt İhbarnamenin bir nüshası da mahkeme divanhanesine asılmış olmakla keyfiyetin 15 gün müddetle Hânı yargılamanın 28/6/949 salı saat 9.30 a bırakılmış olduğu tebliğ yerine geçmek üzere İlân olunur.
Avaryalı Levha Teneke Satışı
Memlekete ithalleri esnaşuıda ıslanmaktan mütevellit o-larak avarya olmuş bulunan, halen İstanbul depolarımızda mevcut 45 küsur ton levha teneke satışa çıkarılmıştır.
Bu tenekeleri gıda maddeleri kaplanmalarında kullanmamayı taahhüt edeceklere satılacaktır.
isteklilerin 10 haziran 1949 cuma günü saat 15 de ofisimiz İç ticaret şubesine müracaat etmeleri ilân olunur. (7498)
Telefon: 24234 TİCARET OFİSİ
Telgraf: İstanbul-Tarfo t-rtanbul leni valde han
5. ei kat
Yüksek Denizcilik Okulu Müdürlüğünden
Okulumuzun bir kısım öğrencileri için lâcivert seri kuması, iç ve kol astarlan ve ceplik Amerikan bezi okuldan verilmek, düğme ve diğer malzemesi dikicisine alt olmak üzere 47 takım elbise pazarlıkla dikCirilecektir.
isteklilerin 31J»,W9 salı günü saat on birde müdürlüğümüzde toplanacak satın alma komisyonuna müracaatları (71«4)
ZAYİ — Rize nü tas memurluğundan aldığım ve içinde askerlik muamelelerim yanlı kimlik: cüzdanımı kaybettim. Yeni-' sini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur
133ü dv-uiT'u Hm-eyta oğlu
«’c.zi AHUAk.
İst. P.T.T. Bö’ge Başmüdürlüğünden
İdaremize ait 755. 159 v± «22 plâka sayılı kamyonetlerin tamiri işi açık eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme 395 949 pazartesi «ünü saat 15 de büyük postahune binası birinci kat idari muavinlik odasında toplanacak olan a-lun satım komisyon unda yapılacaktır.
Muhammen bedel 5050 lira geçici teminat 378 lira 15 kuruştur
Taliplerin şartnamelerini görmek ve teminatlarını yatırmak inere iş günlerinde Başmüdürlük kalemi Emlâk ve Levazım ş- fllfilne eksiltme gıin ve saatinde de 949 senesi için muteber Ticaret Odan vesikası va geçici teminat makbuzu ile birlikte mezkûr komisyon başkanlığına başvurmaları. $555
RADYO LİN
Sabah - öğle - akşam
Her yemekten sorra günde 3 defa dişlerinizi RADYOLİN Diş macunu ile fırçalayınız.
İstanbul Sular idaresinden
1 — Eksiltmeye konan Beykoz Onçeşmelet restorasyonu İşi İçiıı verilen teklif lâyık hadde görülmediğinden eksiltmenin 10 gün uzatılması kararlaştırılmıştır.
2 — Keşli bedeli: 47466.28 Hradır.
3 — Eksiltme 13 haziran pazartesi günü saat 15 de İstanbul sular İdaresinde kapalı mektup usullle yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar, idare veznesine yatırılacak 10 Hra mukabilinde verilecek makbuz karşılığında vakıf s ular servisinden alınabilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin usulüne göre 3559 Hra 79 kuruşluk geçici teminat vermeleri ve bu İşin teknik öneminde bir işi İyi bir su ret te başardıklarını veya idare ve denetlediklerini lsbata yarar belgelertle birlikte ihale gününden en az (Tatil günleri hariç > üç gün önce İstanbul Belediye başkanlığına baş vurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgeleri almaları linindir.
8 — isteklilerin teklif mektuplarını eksiltme günü olan 13.6.949 pazartesi günü saat 12 ye kadar alındı karşılığında İstanbul sular İdaresi muamelât dairesine vermeleri lâzımdır. Yeterlik belgesi teklif mektubu içine konmuş olacaktır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. '7494)
| Tekel Genel Müdürlümü İlânları Malzeme alım şubesinden :
1 — Mevcut şartnamesi mucibince bir adet dizel aiternatör grubu nam ve hesaba, pazarlıkla satın alınacaktır.
1 — Muhammen bedeli (40,0001 lira olup muvakkat teminatı 3.000 liradır.
3 — Pazarlık, 7.6.949 salı günü saat 10 da Kabataş Genel Müdürlük malzeme alını şubesindeki komisyonda yapılacaktır
4 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede, Ankara. İzmir, Başmüdürlüklerinde görülebilir
5 — isteklilerin belirli gün re saatte güvenme paraları ve
kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaattan Uân olunur. '70391
Muhammen bedeli
Cinsi_____________Miktan_____________Ura Kr._________
Muhtelif Iskatta da-dalmî cereyanlı elektrik motoru 16 5000 00
1 — Yukarıda yazılı muhtelif cins motorlar açık artırma İle satılacaktır.
2 — Bıı hususa ait şartnam? İstanbul bira fabrikası mü-dürtüsünde mubayaa komisyon undan alınabilir. Motorlar her gün sözü geçen fabrikada görülebilir,
3 _Açık arttırma 10.6.949 günü saat 10 da İstanbu lblra
fabrikasında yapılacaktır .
4 — Muvakkat teminat % 75 dur. İhaleyi müteakip kati
teminat % 15 dlr, 7207 *
CİNSİ_________________________Miktarı________________
Çıralı Çam Kereste 50 M3
1 — Yukarıda yazılı 50 M3 çıralı çam kereste komisyon marifetiyle pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 10.0,949 günü saat 15 de Tekel İstanbul Bira Fabrikası müdürlük binasında mubayaa komisyonunca yapılacaktır.
3 — şartname Fabrikaca mubayaa komisyonundan »tınabilir.
4 — Güvenme parası rfe 15 dlr. (7200)
DEVLET DEMtRYOLLARl ______________________İLÂNLARI_______________________| Alüminyum Yaldız Alınacak Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalmn Komisyonundan:
1 — 150 Kg. alüminyum yalnız açık eksiltme İle satın sunacaktır.
2 — Muhammen bedelL 1170 Hra olııp muvakkat teminatı 87 lira 75 kuruştur
3 _ Buna alt şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmakladır.
4 — Eksiltme 10. haziran. 1949 cuma günü saat 10.30 da Haydarpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa satın alma komisyonunda yapıncağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (70041
Devlet Denizyolları ve Limanlan işletme Genel Müdürlüğü İlânları Şehir Katları işletmesinden:
1 Haziran 1949 çarşamba gününden İtibaren Şehir Hatlarında yaz tarifesinin tatbikine başlanılacaktır
Tarifeler İskelelere asılmış ve cep tarifeleri de gişelerde satışa çıkarılmıştır (7378)
Petrol Ofisinden
10.000 metre 4.10.OM metre t ve 3,000 metre de 10 parmak çelik çekme boru satın alınacaktır. Boruların şartnamesi çalışma saatlerinde şubemizden alınabilir. Boruları s ermeğe İstekti otantann ofisimiz veznesine teklif ettikleri bedelin % 5 nlsbetinde teminat yatırmaları ve tekliflerini kapalı zarfta 0.7.49 çarşamba günü saat 15 e kadar Gaiatada Kozluca hanının dördüncü katındaki Ofisin İstanbul şubesine vermeleri Iâlimdir.
Ofis mubayaada serbcstlr. (7087)
İst. Üni. Tıp Fakültesi Dekanlığından
Ftatl
Alınacak sebze Azı Çoğu Kr. Suat.
Lahana 13.000 15.000 12.00
Havuç 13.000 15.000 3550
Pancar 13.000 15.000 20.00
Yeşil salata 97 000 100.000 5M
Tecrübe hayvanları İçin alınacak, yukarıda cinsi, miktarı ve muhammen fiatl yazılı sebzelerin kapalı zarf eksiltmesi 8 6 949 çarşamba günü saat 16 da Fakülte Dekanlığında toplanacak A. E P. komisyonunda yapılacaktır.
'isteklilerin cari »ene ticaret ve sanayi odası belgeleriyle —1183— lira —88— kuruşluk geçici teminat makbuzlarlle birlikte saat 15 e kadar mektuplarını A. E. P. komisyonuna vermeleri. (7111)
İSTANBUL
EMNİYET SANDIĞI
KURULUŞ T. 1868
Tiirkiyenin en eski itibar müessesesidir.
Tevdiata vadelerine göre %61 ga kadar faiz verir.
(5Q> liralık mevduattan başlamak üzere bütün mevduat sahiplerine İsabet ihtimali fezîa ve miktarı yüksek İkramiyeleri mevcuttur.
Menkul Ve gayri menkul teminat mu ha bili ikrazat yapar.
Her nevi bankacılık hizmetleri görür, teminat mektupları verir.
Şubelerimiz oknıyan mahallerden gönderilecek tevdiat paralarına postaya tevdi tarihi itibariyle fata yürütülür. Posta ücreti sandığa aittir.
Deniz Kolejine öğrenci alınacaktır Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından:
1 — Deniz Kolejinin yalnız birinci sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar 1/hazlrandan 10/ Ağustosa kadar devam edecektir.
3 — Birinci sınıfa alınacak öğrencilerin 14 yaşından küçük ve 17 yaşından gün almamış olmaları lâzımdır.
4 — İsteklilerin orta okula bitirmiş ve devlet sınavında muvaffak olmuş bulunmaları şarttır.
5 — Kayıt kabul İçin îstonbulda olanlar Heybelladâda Deniz Harb Okulu ve Koleji Komutanlığına, taşrada bulunanlar İse askerlik şubelerine birer dilekçe ile başvurmakla beraber, dilekçelerinin bir eşini de okul komutanlığına göndereceklerdir.
e — Fazla bilgi edinmek Istlyenlerin Heybelladada Deniz Harb Okulu ve Koleji Komutanlığına başvurmaları. 52*14
DİLBKÇ ELERE
Created by free version of 2PDF
a) Diploma, veya okulu bitirdiğine dair belge, bı Nüfus kâğıdı aslı veya noterlikçe tasdikli sureti, e) Bir yılı geçmemiş aşı kâğıdı.
d) 12 adet vesikalık fotoğraf e> îyl hal kâğıdı bağlanacaktır.
Seçme sınavları 15 - 20 Ağustos arasında yapılacak tır.
İstanbul Jandarma Satın Atma Komisyonu Başkanlığından:
Her kısmı onarbin. olmak (İşere beş kısma ayrılan evsat-namemize (^»un 8, 5 santimlik «50000» adet porselen Isel&tör 2 Haziran 49 perşembe günü saat on beşte Taksim Ayazpaşu-dalcl komisyonumuzda kapalı zarf eksiltmesiyle ihale olunacaktır. Beş kısmının bir İstekliye ihalesi caiz olduğu gibi bir veya bir kaç kısmının ayn ayrı İsteklilere ihalesi de caiz olan İşbu lzelâtorlerln beherinin muhammen bedeli (133» kuruş ve hepsinin İlk teminatı (4575» lira ve bir tasntnın İlk teminatı •997,5» liradır, şart kâğıdı «333» kuruşluk mal sandığı makbuzu mukabilinde komisyonumuzdan alınabilir, isteklilerin talip olacakları kısım veya kısımlara alı ilk teminat mal sandığı makbuzu veya banka kefalet mektubu ve şart kâğıdında yazdı diğer belgeleri havi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveHne kadar komisyonumuzda bulundurmaları.
16193i
Fotoğraf malzemesi alınacak
Basın ve Yayın Umum Müdürlüğünden
1 — Umum Müdürlüğüm üz Basın ve Dağıtım Dairesi Foto ve Film servislerinin yıllık İhtiyaçtan için boş sinema lU-ml, fotoğraf filmi, fotoğraf kflğıdı. lüzumlu ecza ve aalreden ibaret 60 kalem malzeme kapalı zarf usuüyle eksiltmeye konmuştur.
2 — Eksiltme 8 haziran 1949 tarihine raslıyan pazartesi günü saat il de Ankarada Anafartatar Caddesi Konya sokak TARKO Han’da umum müdürlüğümüz satmalına komisyonunca yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel 40082.50 ve geçici inancası 3004.19 Uradır.
4 — Daha fazla İzahat ve parasız şartname almak İste-
yenlerin umum müdürlüğümüz levazım Müdürlüğüne ve taliplerin muayyen gün ve saatten bir saat evveline knutar teklif mektuplarına alt zarflarım komisyon başkanlığına vermeleri ilân olunur. (70891
Zeytinyağı satın alınacak
İzmir 11 Jandarma Komutanlığından:
1 — Jandarma birllkieri I çln 54 ton zeytinyağı kapalı zarf usulü İle satın alınacaktır.
2 — AnbalâJ masrafı ve her türlü kanunî vergiler ve Belediye resimleri müteahtıldine alt olmak ve tamirde İstasyon veya vapura teslim edilmek üzere zeytinyağının tahmin cdileo bedeli ve geçici teminatı aşağıda yazılıdır.
3 — ihale fl Haziran 949 günü saat «11» de îznıirde tl Jıın-daiiıia komutanlığında yapılacaktır. Teklif mektupları saat «lo> a kadar komisyon başkanlığına verilmiş olacaktır. Pastada vııkutulacak gecikme kabul edilmez.
4 — Bu işe alt evsaf ve şaıtnameler İzmir. Ankara ve İstaıı-
bul tl Jandarma komutanlıkhnnda mevcuttur. (64281
Cinsi Miktan Tahmini beher Tahmin bedel Geçici
Ton Kilosu Ku vuş tutarı teminatı
Lira Kr. Lira Kr.
Zi-ytlnyağı 54 268 144720 00 «489 00
SahıfC 8
AKŞAM
29 Mayıs 949
AKŞAM [spor]
Haftanın Notları:
Mayıs ayı sporcular içil çak bereketli geçti.-
Mayıs ayı sporcular tein ç»-şhıl hadiselerle dolu vs çolc bereketti olarak geçti. Bu ay İçinde çok enteresan spor olaylarına şahit olduk.
Son yirmi, yirmi be? gün içinde birbiri peşinden sıralanan bu hâdiselerin önemlilerini şöyle hülâsa edebiliriz: >
— İtalyan milli takımının en seçme futbolcularını yok eden feci uçak kazası
— Atlnadakl Akdeniz kupası dostluk maçları!...
— Atlnada Türk - İtalyan karşılaşmasındaki çirkin hâdise !...
— Olimpiyat şempiyonu amatör İsveç takımının najnlı İngiliz profesyonel milli takımını mağlup etmesi!...
— Bir Hollanda takımının Aıı!:atada yaptığı maçlar.
— İki İngiliz profesyonel ta-kvnuun aynı zamanda yurdumuza gelmesi.
— Eskrimcilerimizin Katıire-dek( Avrupa şampiyonasına iş? tiraklerl.
— Basketbol takımımızın Ka-hiredekl Avrupa birinciliklerinde dördüncü olması
— Viyanadakl maçla bizim takımı zorlukla yenen Avusturya takımının İtalyanlara açık farkla mağlup olması.
— 1950 senesinde Türk takımı 1le karşılaşması mevzuu bahis olan Fransız tatamınm Pariste tngilizlere yenilmesi.
— İngiliz İkinci küme takımlarından Rangers'ln Aııkavada mağlup olması.
— Atletlerimizin Atlnada yaptıkları müsabakalarda kazandıkları büyük başarı.
— İstanbulda Charlton takımı ile oynayan Beşiktaş ve Galatasaray maçlarını idare eden İngiliz hakeminin hepimizi hayal sukutuna uğratan idare tarzı’ ...
— Charlton takımının idarecilerine göre bizim takımlar ayarında olan Paris takımlarından ıRaclng' in Fransa kupasını kazanması.
— ngiLtere kupası maçlarında temdit usulünün kaldırılması.
ratan; V.(HI GİRAY
nadim olacaklardır.
★
Aylardanberl sonatız bir heyecan ve merakla bekledlftimla Charlton İngiliz takımının yaptığı İlk Lkl müsabaka doğrusunu söylemek icabetlerse hiç kimseyi tatmin edemedi.
İngiliz ilginin bu namidar takımı bize umduğumuz oyunu gösteremedi. Profesyonel İngiliz takımlarının dış memleketlere yaptıkları turnelerde hakiki oyunlarım oynamadıkları hakkındakl umumi kanaatin doğruluğunu bilfiil gördük. Bundan sonra İngiliz takımlarını büyük maddi fedakârlıklar pahasına memleketimize davet etmek bizim için pek kolay ol-mıyacaklır.
★
Charlton takımının gevşek oyunu kâfi gelmlyormuş gibi maçları İdare eden İngiliz hakeminin bir muamma halinde kalan İdaresi de seyircileri de kâfi miktarda sinirlendirdi. Misafir hakemin çaldığı düdükleri. verdiği kararlan en geniş müsamaha İle tefsir etmek yolunu tutmak istiyenlc-r bile bu İdare tarzının İçinden çıkamadılar.
Buda bizim için bir ders oldu. Badema yabancı maçlar İçin dışarıdan hakem dave', edecek olursak bu hakemin mutlaka bitaraf bir memleketten çağırılmasıın şart koşma lıyız. Tecrübesini Charlton maçlarında yaptık. Bir İngiliz hakemi bile öz takımının oynadığı bir maçta tam bir tarafsızlık yolunu tutamıyor.
İsveç güreş takımı
Salı günü hususî uçakla şehrimize geliyor
Profesyonel meşhur Ingiliz
J İtalya Akdeniz kupa-
4* V V V 1 1 *1 > #ını kazandı — Avru-
ı utbolcularını nasıl uulcıiım ^md^dörd^ ______________ _ olduk —
Charlton takımı, bugün son maçını üç klübün karmasına karşı oynayacak
Gelecek hafta şehrimizde birkaç maç yapacak olan İnçiliz Itangers lakımı
açıkça I tatmin geldi ki mukayese bazı üstün bile
İtiraf ede-edilmedim i oyuncula-f ettim ve i hareket-buldunı
nın tatbik edebilecek kabiliyet- | birinci sınıf yirmi kulübü ara-t,e olduklarına imanım vardır ‘ '* : “ —
Çünkü bu takım İngllterenin vaffakıyetlnl göstermiş ve bu
şında başlarda yer almak nıu-
Bu işi nafcıl başaracağız acaba?
Akdeniz futbol kupam geçen çarşamba günü yapılan kalyan - Yunan maçı İle sona erdi Beden Terbiyesi genel mu-. düdüğünün İdaresizliği yüzün-"jr den yüzde yüz kazanacağımızLJ bu kupayı İtalyanlara kaptır-Q_ CM
Italyaıılar. Türkiyeyi’3 -'İtalyanların galibiyet golü O
yüzde yuz ofsayttı). Mısırı 1 - 2, Yunanlstanı 2-3 yenerek hiç mağlûp olmadan Akdeniz kupasının ilk gahbl oldular
Türkiye. Mısırı 3-2. Yunanistan! 2 - 1 yenerek iki galibiyet, bir mağlûbiyetle İkincidir.
Mısır, Yunanistan! 1 - S yenerek bir galibiyet, iki mağlûbiyet İle üçünciidür
Yunanlılar da pek tabii olarak üç maçta da yenildikleri İçin sonuncudurlar.
Malûm ya «Eden bulur- diye, meşhur bir ala sözü vardır. Yunanlılar da hakemleri vasıta-Blyle İtalyanlara mağlup ettirdikleri Türk takımıma hışmına
O
2 o >
■O
(D ro
U
uğradılar ve hak ettikleri so-
nunculukla kaldılar
★
Bu çeşitli spor olayları arasında bizi en çok İlgilendiren hiç şüphe yok kİ Atlnadakl maliki hâdlsesir. Haklı olarak bu hâdise hakkında çok şeyler yazıldı. Bizim bunlara ilâve edilecek sözümüz yoktur. Yalnız bir noktayı belirtmek İstiyoruz.
Şimdiye kadar Yunan spor-Guluğunu az çok istkrarh bir mevcudiyet ve disiplin altında tutan eski vc tecrübeli Yunan idarecileri bugün İş başında değillerdir. Eski idarecilerin bıraktığı boşluğu doldurmağa çalışan bugünkü genç İdareciler henüz acemi ve çok kifayetsiz görünmektedirler.
Bu iddiamızı takviye eden ufak bir misal:
Geçen sene şehrimizde ya-pjfan Akdeniz atletizm karşılaşmalarında bayrak yarışında bir anlaşmazlık olmuştu. Mü-sbaka hakemleri Türk takımını birinci, Yunan takımını ikinci İlân etmişlerdi. Yunanlı idareciler bu karan çok hırçın bir tarzda protesto elmişler ve yurtlarına döndükleri zaman dostluğa pek sığmaz bir Jest İle bizi mille tale rar ası federasyona şlkâye tetmlşierdl. Yunanlı genç idarecilerin bu hareketine üzülmüştük.
Son hâdise dolayısıyla bu noktayı açıklamağı faydalı bulduk. Atlnadakl hâdisenin kahramanları olan şuursuz seyirciler kadar Yunan idarecilerinin de bu İşte mesul tutulması İcabetmez mİ? Bir zamanlar bütün dünyaya örnek ola-
ŞLokholın 28 (A.PJ — Avrupa serbes güreş şampiyonlarına iştirak etmek üzere hazırlanan kuvveti! bir İsveç takımı pazartesi günü İstanbula müteveccihen buradan uçakla hareket edecektir.
İsveç Oüreş Butiği bu seyahat için bir İsveç uçağı tahsis etmiş bulunmaktadır. Takım geceyi Komada geçirdikten sonra İstanbula hareket ederek bu şehre salı günü gelmiş olacaktır.
İsveç takımı birkaç giınc gelinceye kadar son derece kuvvetli bir takım durumunda bulunmakta idi. Fakat hafif sıklet Ooesta Fraendforş dizini fena halde incitmiş bulunduğu [ için doktorlar müsabakalara İş-1 tlraklne engel olmuştur. Yerine de takıma başkası alınmı-yacak, öyle kİ İsveç takımı aşağıdaki güreşçilerden müteşekkil olacaktır: Sinek sıklet Bengt Jöhansson (23ı. 57 kiloda Kurt Peîterson (33ı, Tüy sıklet Olle Anderberg .291, 73 kiloda Per Berlin (Zfiı, Orta sıklet Axel Gronberg (31), 87 kiloda Vlking Palm ı27i, Ağır sıklet Bertil Antosson (27ı.
Görülüyor ki vasat yaş 28 1 aşmamaktadır kİ bu da bir güreş takımı için düşüktür
İsveçliler tarafından dünyanın serbes güreşte en kuvvetli milleti telâkki edilen Tiirkler muhtemel olarak kuvvetli bir rakip karşısında kalacaklardır.
Geçen hafta müddetince bütün güreşçiler. Bosöen'dekl İsveç spor mektebinde sıkı an-
înglllz profesyonel birinci ilginden Charlton takımını kulüplerimizle yaptığı üç maçta da büyük bir dikkatle seyrettim Fakat yim kİ Zaman rımızla
bizimkilerin lerlnl Maçlan müteakip stadın kapı- | sında bir çok futboldan anlayan meraklıların suallerine muhu-1 tap oldum. Hepsi de aynı olaya temas ediyordu, Acaba bu meş-' hur takını ihtiyat oyuncularım; mı getirdi .. Senelerden ben görmek İstediğimiz İngiliz fut- t bolü bu mu İdi?... Har.l üç pas bir gol, hani rakibin oyununa göre tatbik ettikleri taktikler, hani kalorileri titreten bomba gibi şütler .. Yok, yok, yok yok. Ancak bir anlık takdir uyandıran ve daha fazla ferdi kani-liyetlerlne İnhisar eden güzel bazı futbol numaraları o ka dar...
Hayır .muhterem okuyucularım, ne o, ne bu. İngilizier fuı-bolü lyl oynarlar, hem de çok. İyi oynarlar. Fakat ancak ken- i dİ memleketlerinde... YakandaI kaydettiklerimin hepsini ve da- ! ha âlâsını Charlton oyuncuiart-1
rak sunduğumuz iki millet ara-anıdaki sevgi ve bağlılığı of-
trenmana tabi tutulmuşlardır. İsveç takımı antrenörü Robert Oksa, güreşçilerini şimdiye ka-
saytıaıı yapılan bir gcıle feda(dar hiç görmedikleri bir şekil-edecek kadar düşüncesiz hare-j de çalıştırmıştır. Aslen Fınlân-ket edenler muhakkak ki bir divalı olan antrenör, takımına
guıı l>u yaptıklarına bin kere refakat edecektir
Bugün mayıs 29...
Beş gün sonra 3 haziranda İstanbulda kıtalar arası serbes güreş şampiyonasını organize edeceğiz1... Bu işin hepimizce malum olan tarafı bu ka-darcıktır!...
1 — Bu müsabakalara hangi milletler iştirak ediyor?...
2 — Spor sarayı beş gür>
j sonra lamamla nacak mı?—
3 — Spor sarayının in-
1 şaatı müsabaka gününe tamamlanâmazsa: bakafan nerede ’ giz?...
4 — îth . Ilh . Diğer teferrua1’ işleri!...
Bütün bunlar şimdilik bizce organizasyonun meçhul kalan taraflarıdır!... Bütün bunları gazetelerle ilân etmek zot bir iş midir...?
müsa-yapaca-
kudretini senelerden beri nu mevkii muhafaza ederek isbat etmiştir,
Bk futbol ekip! !?in bundan daha kuvvetli referans olacağını zannetmiyorum Bir mevsim içinde lig ve kupa olarak asgari 50 yi mütecaviz maç yapan in glltz profesyonelleri tatil devresine girince suyu alınmış llmcin gibi pörsük vaziyette kalır ve tabiatiyle bu kadar yorgun olan bir futbolcudan da bu gibi gaye siz maçlarda birşey beklenemez Onlar bu seyahatleri- daha fazla gezmek ve kendilerini dinlendirmek için çıkarlar Avrupa takınılan gibi kendimizi beğendirelim de bir dahaki seneye bizi tekrar davet etsinler, diye bir düşünceleri de yoktur çünkü İngiliz profesyonel takımlarına dünyanın her tarafından o kadar çok davet gelir ki hangisini kabul edeceklerinde tereddüt ederler ve canları ne tarafı gezmeği isterse o sene o tarafa giderler. Ve yaptıkları maçlarda da kendilerini sıkmadan ve her hangi btv sakatlığa meydan vermeden oynamağa çalışırlar. Yenmek yenilmek or.-
i
Yazan- Sazi TFZCAN
lar için mevzuu bahis değildir
Bilmem bu maçlarda dikkat etliniz mİ. Her hangi bir çarpışmada yere düşen înglllz oyuncu bu çarpışma biraz şiddetli olduğu Takdirde ve bir yeri de acıdı ise hiç yerden kalkmıyor ve menaceri ile doktorun gelip kendisini muayene etmesini bekliyor Ancak onlar gelip bir şey olmadığına karar verdikten sonra yerden kalkarak ovıma devam ediyor. Bunu uıerak ederek menacerlerine sordum Aldığım cevap şu oldu: Oyuncularımız binlerce İngiliz lirasına sigortalıdır Hayatlarını bu spordan kazandıkları için kendilerine o nispette ihtimam göstermek mecburiyetindedirler. Ve yanımızdaki doktor da sigorta çiçeklinin bir mümessilidir.» Profesyonel futbolcünütı ne kadar kıymeti! olduğunu gösteren canlı bir misal değil mİ?. - Bu bakımdan her hangi bir sakatlık ihtimalinin de tn-glliz futbolcularını biraz da çekingen oynamağa sevkettlğl düşünü leblllr,
Kanaatınıce tngıûş futbolcularını memleket dışuida yaptıkları maçlarda bu şekilde müta-
Avrupa basketbol şampiyonasında dördüncü olduk
Mısırda yapılan Avrupa basketbol birinciliği de geçen hafta sona erdi.
Bu şampiyonada Mısır 12 pulanla birinci. 1948 Londra Olimpiyadı İkincisi Fransa ikinci, Yunanistan üçiincii. Türkiye (ilk defa girdiği bu şampiyonada tecrübesizlik yüzünden) dördüncü. Holanda beşinci, Suriye ah inci, Lübnan yedinci olmuştur.
Tiirk millî takımı 1949 Avru-, pa basketbol şampiyonasında Mısır, Fransa ve Yunan milli takımlarına yenilmtş: Suriye. Lübnan, Holanda milli takımlarını yenmiştir
I Mısır ve Fransaya karşı olan mağlûbiyetlerimizi normal kabul edersek de Yunanistan* karşı olaıu tam münasiyle anormal bir yenilmedir.
Yunanlılarla son yapılan sppr temaslarının hemen hepsinde galip gelirken basketbolün yenilmemiz bizi ziyadesi!? üzdü, Avrupa dördüncülüğünü kazanmamız bir parça olsun bu üzüntümüzü hafifletmektedir.
Halûk SAN
jVlilli güreş takımımıza seçilen dört güreşti: 57 kiloda Nasuh Aokr, 62 kiloda Nurcddin Zafer, 7J kiloda Celâl Atik, 19 kiloda Yaşar Doğu
lâa etmek mecburiyetindeyiz. Rengers soiiçinln burada Fenerli Haltd'Je çarpıştıktan sonraki sakatlığının ne kadar dedikodu mevzuu olduğu ve hatta Barrlk gibi yüksek bir hakemin İngiliz federasyon unca sorguya çekildiği henüz unutulmuşa gerek. Bilhassa bu oyuncular Rengers gibi ikinci kümeden olmadıkları Icln kıymetleri o nispette fazladır. Buna tek çare olarak İngiliz futbolcularının hakiki oyununu görmek için kendilerine memleketlerinde olduğu gibi bol prim vermek yolunu . görmekteyim. Ancak on-dtın sonradır kİ doya doya, zevkli futbol seyretmek imkânına kavuşuruz.
Aks! takdirde İngiliz futbo-lilnün hakiki çehresini görmega ve ondan zevk almaya imkân yoktur. Netekim yapılan moçlar btı kanaatlerimizi tamamıyte
takviye eder mahiyette geçmiştir... _______ __________
Konya stadyumu açıldı
Konya 1 Akşam) — Konya şehrinin mühim eksiklerinden biri olan gençlik stadının inşası bitmiş ve gençliğe açılmıştır. Ayrıca statta tenis kulübü de, halk ve gençliğe açılmış, stat ve kulübü çok kısa bir zamanda memlekete kazandıran genç beden terbiyesi bölge müdürü Dündar Ataman takdir edilmiştir.
Comments (0)