T 1
,______I
Tünel seferlerinin günde altı saat tatil edilmesi istendi
AKŞAM
,---------------------------
Konya’ya 80 santimetre kar yağdı, şehirde münaklât durdu
'I
Sen# 27 — No. 9469 — Flatf her yerde 10 kuruştur.
ÇARAŞAMÖA 28 Şubat 1945 Sahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü; Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
. ChurchiÜ’in nutku
Beşeriyet için tarihte görülmemiş âdil bir devir açılmaktadır
Dünyaya şamil bir teşkilâtla bütün milletler tecavüze karşı emniyet altına alınacaklardır
Fransa, Polonya meseleleri ve San Fransisco konferansı
Pomeranya’da Alman hatları 70 Km. derinlikte çökertildi
Rus birlikleri, Baltık sahillerine yaklaşıyor, Bres-lau Alman garnizonunun imhası devam ediyor
Londra 27 (A.A.) — M. Churchlll buğun saat, 11 de Avam Kamarasında Yalla konferansı hakkındakl müzakereleri büyük bir nutukla açmıştır. Reuter ajansı bu nutkun aşağıdaki hulâsasını vermiştir:
Avrupa harbinin son safhası, geçen sonbahardaki tahminlerimiz» nazaran aylarca geriye atılmış bulunuyor. Bu arada Japon harbinin son devresine Amer ikalıların Pasıfıkteki zaferleri neticesinde yaklaşmış bulun uy of uz.
Kurt anlan memleketlerin İaşe illerinden bahseden Churchill şunları •öylem iştir:
Memleketimizdeki yiyecek ve petrol •toklarının, asgari bir hadden aşağı düşmesine ancak bunlar süratle yerine Konulabileceği takdirde müsaade edebilirini. Bu noktayı göz önünde tutmak ş&rtlle, kurtarılan memleketlere yardim İçin elimizden geleni yapacağız.
Fransa konferansa niçin çağırılmadı
Fransa'nın Yalta konferansına ça-jınlınanmsı yüzünden Büyük Brltan-yada İleri sürülen tenkldlere tema* •den M. Churcİüll demiştir kİ:
Batı Avrupada İnsilL* politikasının birinci prensip! kuvvetli bir Fransa Ve kuvvetli bir Fransız ordusu görmektir. Fakat Kırımda toplanan büyük devletler harbin sevkı! İdaresi İşinde en ağır yükü yüklenmiş olduklarını göz önüne alarak lü2um gördükleri zaman toplanmak hususundaki haklarının tahdidine müsaade etmeyi muvafık bulmamışlardır. Fransa'nın Kırım konferansı kararlarından memnun olması İçin bir çok sebepler vardır. Yarın Alman kudretinin çöktüğünü görürsek büyük bir ehemmiyet verdiğimiz Avrupa İstişare komisyonunca evvelden tetkik va halKdlhnlyecek hiç bir mesele o|-mıyacaktır.
San Fransisko konferansı
Emniyet meselesinden bahseden M. Churchlll güvenliği ve barışı muhafaza etmek hususunda başlıca yükün buyuk devletlere düşeceğini söylemiş fakat dünyaya şamil teşkilâtın büyük devletler diktatörlüğüne istinat ede-mlyeceğinl belirtmiştir.
M. Churchlll, Ban Francisco konferansında Büyük Britanyayı başlıca M. Eden ile M. Atılee'nln temsil edeceklerini bildirmiştir.
Başbakan, eski Milletler cemiyetinden hemen hemen hiç istifade «dikmediğini ve bu cemiyetin kendisine düşen vazifeleri başaracak durumda bulunmadığını belirttikten sonra alkışlar arasında şunları ilâve etmiştir
Bu cemiyetin yerine daha kuvvetli bir teşkilât kurulacak ve yeni teşkilâtta Birleşik Amerika devletleri hayati bir rol oyıuyacaktı'r.
M. Churchlll sözlerine devam ederek demiştir ki:
Bir giln milletler komitesinde Al-manyanın da yer! olacaktır. Fakat bu. ancak Nazizmin ve Militarizmin bütün İzleri tamamen ortadan kalktıktan sonra mümkün olacaktır
Polonya meselesi
Polonya’dan bahseden Başbakan çöyle demiştir:
Yalta’da verilen kararda Cıırzon hattında yapılacak kilçük değişikliklerin Polonya'nın zararına olmayıp Rusya'nın zararına olacağı açıkça İfade edilmiştir. Bundan maksat PolonyalIların zihnen müsterih olmaları lâzımdır. Artık bu mesele üze-(Arkası sshlfe 2 sütun 9 de> f—------------------------------
Emin Çelebi seyahatti anıesi --------------■-----
Yazan: A. ADNAN - AD1VAR
Bugün beşinci sahifemizde
L. ■
Ingiliz başvekili diyor ki:
Türkiyeyi Birleşmiş Milletler safında karşılamakla da bahtiyarız. Türklerin dostluğundan asla en ufak şüphemiz olmadı
Geçen harb felâketinden sonra iki memleketimiz arasında yeniden kurulan dostluk bağını herhangi bir suretle zayıflamış telâkki edemem
Londra 27 (A.A.) — M. Churchlll, bugün Avam kamarasında söylediği nutukta Türkiye hakkında demiştir ki; '
Türkiye'yi Birleşmiş Milletler safında karşılaşmakla da bahtiyarız. Türkiye, yığılan tehlikeler pek bariz iken, 1939 ittifakile bizim tarafımızda olduğunu azimle bildirmiştir.
Avam kamarasında bundan evvel muhtelif vesilelerle de söylemi* olduğum üzere, harb fiilen başladıktan sonra, Türkiye, tamamile mahrum bulunduğu ve bizim de kendisine verebilecek durumda bulunmadığımı* yeni silâhların kesin tesiri dolay ı-sile beklenilmedik askeri bir zaaf duymuştur. Modem harb meydanlarında bu silâhların hâkim tesiri dolayı-sile Türkler emnlyetlerjnl geçen cihan harbindeki meşhur piyade ve topçularına
Yunan kıral naibi
Selâniğ’e vâsıl oldu
Halka hitaben söylediği nutukta, Yunan milli isteklerinin yerine getirileceğinden Ümitli olduğunu söyledi
DİKKATLER,
Yıldırdamıyan şer
Bir gazete haberi;
«Toprak Ofisin idare ettiği Haskiiy, Arnavutköy, Balat, Kasımpaşa ve Mumhane değirmen-İtrinde 70 ton kaçlar süprüntü ilil toplandığı haber verilmiştir. Her fırıncı ofise 20 - 30 çuval un borçludur. Hayvan yemi olarak kullanılabilecek bu süprüntülerin bu arada fırıncılar tarafından satın alınarak ekmek yapma işlerinde kullanılması gözü nü ne alınıp unların ne şekilde satılması lâzım geldiği tetkik edilmektedir.»
Demek ki;
1 -— Esas olan hile... V» hilenin yapılacağı muhakkak...
2 — Bunca kanun, bunca yürütme erki (icra! kuvvet) j biz-ler, hâlâ, bu kadar edna sahtekârlıklar karşısında, «eyvah! Ne yapalım da üstesinden gelelim?» diye İnceleyip duruyoruz.
«Şer», yılacak yerde yıldırmış.
Ankara 28 (R) — Atinadan bildirildiğine göre Yunan Kıral Naibi Danıaskinos Anerof zırhlısı İle dün Selûnige varmış v« binlerce halkın coşkun tezahürleri!* karşılanmıştır. Danıaskinos kilisede yapılan ftylnd» hazır bulunduktan sonra balkondan halka hitaben elli dakika süren bir nııtufc söylemiş işgal zamanında çekilen ıstırapları, açlığı ve yoksulluğu hatırlatmış, kurtuluştan sonra memleketin sulha kavuşacağı ve kalkınmaya bağlıyacağı ümldedilmişken dahili kardeş kavgasına atıldığını söylemiş. Inglltercnln yardımı He bu dahili savaş nihayet bularak memleketin düzenli hayata dönmeğe başladığını söylemiştir
Kıral Naibi, sözüne devamla yalnız ordunun değil, milli İktisadın da dtl-Zenlenmeri fazla İstihsalde bulunulması. gençliğin milli ve dini akidelere göre yetiştirilmeği lüzumunda ısrar etmiş ve Yunan milli İsteklerine sozli Rötürerek bu milli İsteklerin Müttefiklerce yerin» getirileceğinden limitli bulunduğunu söylemiş ve Yu-nanistanın Müttefiklere ve bilhassa îngiltereye mlnnft ve şükranlarını sunarak sözünü bitirmiştir.
Bidault Paris’e döndü
Paris 27 (A.A ) _ Fransız Diş Bakam M. Bldault Londar'dan Paris'e dönmüştür.
artık tevdi edenıiyecekleri mütalâasında bulundular. Binaenaleyh Turkıyenin harb açmasında uzun müddet ısrar etmedik. Ancak, Tahran konferansından sonradır ki, Turkiyenin vahim bir ihtiyatsızlık işlemeden harbe girebileceği asmanın geldiğine karar verdik, O zaman da Türk hükümeti bunu yapmağa kendisini muktedir giremiyordu.
Fakat açıklanmasında fayda olmıyan muhtelif suretlerde yardımda bulunmuştur.
Türklerin dostluğu hususunda asla en ufak şüphemiz olmamıştır Türkiye de, Birleşmiş Milletler safında harareti» karşılanacaktır. Geçen harb felâketinden sonra flrl mernleketimls arasında yeniden kurulan dostluk bağını her hangi bir suretle zayıflamış telâkki edemem.
Nevyork 28 (AA) — Mareşal 8ta-lin dün akşam neşretmiş olduğu bir günlük emirde Kınlordu birliklerinin i gün devam eden taarruzlar sonunda 7Ü kilometre ilerlemiş olduklarını ve Doğu Pomeranyadakl Alman müdafaa hatlarını çökertmiş bulunduklarını bildirmektedir. Könltz bölgesinde de Alman mukavemeti kırılmıştır. Stetlln yolu üzerinde Heri hareketler kaydedilmiştir.
Ballık kıyılarına (5 kilometre mesafeye gelmiş olan Rolcosovaky birlikleri mühim Gubllts şehrini zapt e t-n|işlerdlr. İşgal edildiği bildirilen Alman şehirleri şunlardır: Bloşhay, Bubliç. Hammersteln, Baldenburg.
Sovyet tebliği de, Pomeranyada 100 den fazla meskûn- yerin ele geçirilmiş olduğunu bildiriyor.
Bresiauda sokak muharebeleri artan bir şiddetle devam etmektedir. 12 ol-rrtı kümesi daha ele geçirilmiştir.
Türkistan birliklerinin yararlıkları
Londra 28 (A. A.) — Moskovadatı alınan haberlere göre, Türkistan askerlerinden mürekkep tam teşkilâtlı birlikler, Berlin üzerine yapılan ileri hareketinde Kızılordu ile birlikte harekâta lştlrgk ediyorlar. Bu askerler Hazer denizinin güney doğusundaki Sovyet topraklarından, Türkistan ahallslndendlrler. Bunlar günlük emirlere defalarca kaydedilen çok
Tiinelseferleri
Saat ondan on altıya kadar tatili istenecek
Tramvay ve Tünel «mm müdürlüğünün elinde ihtiyat tünel kayışı bulunmadığı İçin sipariş edilen kayışın ancak nisan içinde gelebileceğini ve o zamana kadar gelmediği takdirde tünel seferlerinin tâdil edileceğini yazmıştık.
Tramvay vmum müdürlüğü tünel kayışını yapan yunerlke’dııkl fabrikadan dün bir telgraf almıştır. Firma bu telgrafta yapılan kayışın ancak martın 25 İnde blteblleceğinl va ondan sonra vola çıkarılacağını bildirmiştir. Bu telgraf üzerine idare yeni kayışın hazirandan evvel gelmesinin şüpheli olduğunu düşünmüş ve bu vaziyet karşısında şimdi kullanılan kayışla seferlerin uzun müddet yapılamıyacaftını anlamıştır.
Umum müdürlük Nafla Bakanlığına ve Belediye Başkanlığına müracaat ederek kayışın yıpranmasını geciktirmek ve büsbütün inkıtaa uğramasına meydan vermemek üzere ttlnrl seferlerinin saat 10 ile 13 orasında tatil edilmelerine vc sabah akşam mutad seferlerinin yapılmasına müsaade edilmesini rica etmiştir. Bakanlıkça ve Belediye Başkanlığınca bu şekil muvafık görüldüğü takdirde pek yakında tünel seferleri yukarıda kaydettiğimiz saatler ara-sınd ayapılmıyacairtır.
Kadın yüzünden bir yaralama
Ali, rakibi Raşidi kama ile vurdu
Çubukluda bir fırında tezgâhtarlık •den Raşlt ve Ali İsimlerindeki İki arkadaş dün akşam baş başa bir eğlenti yapmak istemiş lor v« bu kararla civarda hemdertlerinden birinin evine giderek bir İçki âlemi tertlbet-mişlerdly.
Bu içki âlemi sır.ıemca Raşlt'l» Ali arasındaki evvelce mevout bir kadın meselesi tazelenmiş ve Ali Rnşld'e bu kadınla münasebetini kesmesini söylemiştir. Raşlt bu münasebetin Ali'nin itinden oski olduğunu bildirmiş bu yüzden aralarında çıkan münakaşa büyümüştür
Ali, Raşld'i sözle Iknı edcmlyecağl-nl anlayınca Işt bıçağına havale itmiş ve kamasını çekerek Raşfd’l muhtelif yerlerinden yaralamıştır, AH vaka yerinden kaçarken polisler tarafından yakalanmıştır. Raşlt tedavi altına al m m ıştır Vaka hakkındakl tahkikata Baykor savcılığı el koymuştur.
Sovyet zaferlerini kutlamak İçin kıymetli hizmetlerde bulunmuşlardır. Bu kuvvetlerden bir birlik Yelaya ve Kovel'l kurtardıktan sonra Kızılbay-rak nişanını almıştır. Türkistanlı 20 subay ve askere kahramanlıklarından dolayı «Sovyetler Birliği Kahramanı» Unvanı verilmiştir. Türkistanlı askerler kati netlcell Moskova muharebesinde, UkraynalI ve Beyaz RusyalI
AMERİKALILAR, KOLONYAYA
12 KİLOMETRE YAKLAŞTILAR
Alman müdafaaları süratle çöküyor, Müttefik ilerleyişi gizli tutulacak
Londra 28 »Radyo) — Müttefik umumi karargâhından bildirildiğine göre. Rhln batısında Alman müdafaaları süratle çökmektedir. Dtın dokuzuncu Amerikan ordusu 15 kilometre İlerlemiş, Dusseldorf'a 20 kilometre kadar mesafeye gelmiştir. Müttefiklerin bu süratli İlerleyişinden sonra ileri harekâtın gizil tutulacağı bildirilmektedir.
Nevyork 28 (A.A.) — Dün gece Müttefik umum! karargâhından gelen bir
Günler Geçerken
Aslan ağzından su
Galatasaray lisesinin büyük kapısı kenarlarında — sütunlar arasına giiçbelâ sığdırılmış lenduha fenerleri geçelim — birer mermer süs vardır. Üstünde yalaklar ve alt kısmında ufacık aslan kafaları... Galiba o kafnlurın ağırlarından bir zamanlar su akardı; yahut akmak için yapılmıştı da boru döşenmediğinden işe yaramamış. kupkuru kalmıştı. Ne zaman önlerinden geçsem, gözlerim takılır. Fenerleri de, yalakları da söküp atmak arzusunu kapılırım. Bir gün elbette bunlar olacaktır. Asıl maksadım lise kapısını zevke uygun olarak düzenlemek değil, şu aslan ağzından su akıtmak münasebetsizliğini incelemektir. Nereye, hangi ülkeye gidersiniz dr karşınıza aslan ağzından su akan bir havuz çıkmaz'.' Eğer geznıedinizse eski eserler albümüne veya seyahat broşürlerine bakınız: Avrupada sayısız havuzlara ve çeşmelere su, ııslaıı ağızlarımdan akar. İstanbul konaklarında, Anadoluda eşraf dediğimiz sınıfın yaylp köşklerinde de aynı şeve raslamak, ağzı artık kurumuş, süngüsü düşiik ve komik bir aslan kafasile karşılaşmak kaderin cilvesidir.
Üııce kimin, hangi adamın aklından böyle acayip, münasebetsiz bir fikir geçti? Aslan ağzından su akıtmak merakı tarihin Iiek eski devirlerinde başlamış olacak ki Mitâddan önceki âbidelerde de vardır. Su İle aslanı niçin birleştirmişler? Aslan bir su kuşu ve mahlûku değildir; balina gibi bir tarafından su vc buhar da fışkırtmaz; hattâ suyu içmez, dilile midesine yollar ye yolladığım da hiç bir zaman geri tepip kimsenin yüzüne püskür-mez, Sonra, aslan ağzından da olsa su, canlı bir mahlukun mide ve barsaklurındaıı çıktığı İçin iğrençtir; sudan fazla, bambaşka, sarhoşları hatırlatan birşeye benter! Ağzın tabii rolü — lâkırdı vc ses hariç — alıp kaybetmektir, sindirmektir; dışarıya vermek, durmadan fırlatmak, akıtmak değildir. Kısacası aslan ağzından su çıkarmak zevkle, mantıkla münasebeti olmıyan bir süs aptallığıdır.
Şu var ki iki düzün» asırdan beri insanlar, içlerinden birinin ortaya attığı o saçma fikre saplanıp kalmışlardır. Bir «aslan mimarisi ve sanatı» olsaydı da havuzlarına insan ağzından su akıi-salardt gülmeden katılır veya öfkeden hop kalkar, hop otururdıık. İnsan gerçeklen hayvanın yapanuyacağınt yapan bir mahluktur!
Refik Halici Karay
Moskovada yapılan gece şenlikleri askerlerle yan yana savaşmışlardır. Bunlardan biri, çavuş Kurhan Dıırdy 1941 yazında «Sovyetler Birliği Kahramanı» ttnvanını alan tik askerler arasında bulunmakta İdi Kurhaö Dıvdy, aldığı yaralardan dolayı Kı-alordudan ayrılmak zorunda kalmıştır. Kendisi simdi Askhabad ziraat kollarında okumaktadır.
Created by free version of 2PDF
haber. Alx la Chappelle'in şimal doğusundaki hareketler hakkında hiçbir tafsilât verilmiyeceğlnl bildirmiştir.
Harb muhabirlerinin o vakte kadar vermiş oldukları haberlere göre, batı cephesinde vaziyet şoyledlr;
General Patton’un üçüncü Amerikan ordusu Alman topraklarının 10 kilometre İçerilerinde çarpışmaktadır. Bu kuvvetler Blgburg şehrini zap-(Arkası sahile 2 sütun 3 tej
Sahile 2
SÜZÜN GELİŞİ
Bir kitabın değeri
E nurumdan gelen bir mektup nerede çıktığını bilmediğimle, bir kitap ürerine dikkatimizi çekiyor. Bir bayan tarafından kaleme alınan bu kitap poker oyununun İnceliklerini öğreti-yormuş. E n ur umdu oturan bir doktor okuyucumuz bu kitabın on soaünde gördüğü barı kesin hükümlerle bir takım biribiıini sor tutar lâfları sıralayıp kitabı yazan bayandan ne maksadla böyle bir eser vücuda getrdiğini sormaktadır.
işte poker oyununun inceliklerini öğreten kitabın ön sözünden bir kaç cümle:
«Memleketimizin her yerinde,, hele büyük şehir ve kasabalarda büyük küçük, yoksul zengin, kadın erkek lıerkes poker oynar...u «Her kumar gibi pokeri de kimseye tavsiye etmem... Her İkilde bu kitap hiç kimseyi oyuna teşvik maksadiyle yazılmış değildir... Eğer oyunu hiç bilmeyenlerle az büenelere bu kitabımla bir yardımım dokunabilirse memnun olurum!»
Doktor okuyucumuz kitabın ön sözünden aldığı yukarıdaki satırların sakatlığını belirttikten sonra yazıcı bayandan pek iyi niyetlerin mahsulü gibi gösterilen bu kitabı kütüphanesinin hangi rafına koyacağım, faydası ne olduğunu, ne diyerek çocuklarına teslim edeceğini soruyor.
Kumar yazıcısı bayanın, istediği cevaplan doktor okuyucumuza vereceğini sanmadığımız için o sualleri burada cevaplandırmayı faydalı buluyoruz:
Saym okuyucumuz poker oyununun inceliklerini öğreten bu kitabı kütüphanesinin en saygı değer kitapları arasına koymakta tereddüt etmesin. Bir giin çocukları «Bu kitap nedir?» diye sorduktan zaman .yahut onların sormalarını beklemeden bîr gün bu kitabı onlara göstererek der ki: «Çocuklarım, herkes fenalıklardan nefret eder gibi görünür. Fenalıkları yaparak para kazanmak isti yenler de onlann arasındadır. İşte «Kuman kimseye tavsiye etmem, fakat bilmiyenlere yardımım dokunursa memnun olurum» diye başJıyan bu kitap da fenalıklardan nefret eder gibi görünenlerden birinin maskesini nasıl yüzünde tutamadığım £'isteren gayet değerli bir eserdir. Onu saklayın, gün olur çocuk-nniza da gösterirsiniz .»
Şevket Rado
Konya’ya kar
34 yıldan beri görülmedik derecede bol kar yağdı
Ankara 28 ıTeleloruaj — Konja’ dan gelen haberlere göre geçen hafta Konya'ya son 34 yıidanheri göriılnıe-dik miktarda kar yağmıştır. 48 saat e .rmadaıı de.am eden kar 8Ü santimi reyi bulmuş bu yüzden bütün taşı, lar çalışanıamıştır. Kar yüzünden zirai kombinalara alt çinko kaplı bi-nalurc.an birinin 400 metre kare.ik kum çökmüştür. Bu çökme yüzünden bir çok biçer - döver maklnler ve' kam onlar hasar görmüştür. Zarar miktarı 150 om Ura tahmin olunmaktadır.
Konya (Akşamı — Gece ve gündüz hâsılalarla yağan kar 70 ilâ 80 santimi bulmuştur. Şehirde münakale kesilmiş. batı telefon telleri kopmuş, elektrik telleri yanmıştır. Karın ağırlığından dükkân, saçakları, birkaç dukkân ve Ofisin eski doğrama atel-yesi çökmüştür.
Karaman’da kış ve kar
Karaman 26 (Akşam) — Üç günden beri devam eden kar dinmişler. Başta Yerlibel ve Armut-laı aıası geçitleri olmak üzere bütün yollar kardan kapanmıştır. Gerek köylerle ve gerekse komşu kazalarla münakale kesilmiştir. Şiddetli soğuk hüküm sürmektedir. Bir çok meşakkatlede koyun agıllarile irtibat tesis edilmişse de günlerden beri aç kalan hayvanlar pek fazla zayiata uğram ştır.
İsparta’ya bir haftadan beri kar yağıyor
1 parla 28 lAkjamı — Bir hafla-dnnberi yağan şiddetli kar yüzünden şehrimizle kasaba ve köyler arasında ot'ivebil ve araba seferleri kesilmiştir, Köylerden şehre odun ve kömür getirtmek mümkün olmadığından yakacak sikini'® başlamış ve flatler çok fırlamıştır. Kar hâlâ dîvanı ettiğinden açıkta bulunan koyun ve sığır sürülerinin telefat vermelerinden korkulmaktadır.
Yabancı ve azlık okullarında Türkçe kültür dersleri
Yabana veaziıu okullarında haftada okutulacak Türkçe. Tarih - Coğrafya ve YUrtbiİRİsl derslerinin sayısı Maarif Bakanlığının Tebliğler Dergisi le yayınlanmıştı. Buna göre bu çeşit okulların İlk kısımlarında Türkçe ders saatleri eskisine nazaran çoğalmakla. yalnız beşinci sınıfta Yurtbll-glsi dersi İki saatten bir saate inmektedir. Lise ve orta dereceli yabancı ve azlık okullarında bu dersler için resmi lise ve orta okulların programlarının tatbik edilmesine karar verilmiştir. Marif Bakanlığının bu kararı 1945 - 1946 ders yılından itibaren tatbik edilecektir.
Belediye suçlarından cezalandırılanlar
Emniyet kadrosunda belediye zabıtamı vaelfesi gören memurlar tarafından temizinse riayetsizlik, tr&m-vaydan atlamak ve sair suçlardan dolayı 941 kişi hakkında ceza zapta tutulmuş ve 48 Ut» para cezası tahsil edil .niştir. Ayrıca hata tatiline riayet övmeyen İki esnaf cezalandırılmıştır.
İstanbul enstitüsü
500 üncü fetih yılı münasebetile kurulacak
Ankara 28 (Te)efonla) — Eski Türk eserlerini koruma ve İstanbul'un 500 üncü fetih yılı dolayısile yapılacak neşriyat ve şenliklerin programını tacellyen komisyon mesaisini bitirmiştir. Öğrenildiğine göre İstanbul' un fethinin 500 üncü yıldönümünün programı arasında İstanbul üniversitesine bağlı bir İstanbul Esnstltüsü kurulmaktadır. Bu enstitünün masraflarını İstanbul belediyesi karşılı-yacaktır.
Enstitü çok yakında kurulacak İstanbul fethinin yıldönümünden sonra da muhafaza edilecektir. İstanbul'da bulunan Bizans ve OsmanlI devirlerine alt olan çağlara dair geniş llm! araştırmalar, tetkikler ve ilmi neşriyat yapacaktır. Bunların mühim bir kısmının yıldönümünden önce yetiştirilmesine çalışılacaktır. Hükümet 500 üncü fetih yılını kutlamak için mühim bir ödenek kabul edecek ve bunların bir kısmı İle mühim anıtlar tamir edilecektir. Bunların arasında İstanbul surlarının bir kısmı da vardır.
iki aıue'e kömürden zehirlenerek Öldü
Bakııköyde bir dokuma fabrikasında çalışan, bu fabrikada bir odada yatıp ka’kan 27 yaşında Ahmet Gönilltaş İle 19 yaşında Hüseyin Gümüş dün gece yansı odalarına iyice yanmadan aldıkları mangalı bir kenara bırakarak İkisi de uykuya dalmışlardır. Bu sabah iki amelenin ortada gözükmediğini gören diğer ameleler fabrika İdaresini haberdar etmişlerdir.
Fabrika memurları odalarına girince ikisinin de cesetlerini bulmuşlardır. _
Muzaffer ile İlhamı sorguya çekildi
Üsküdar cezaevinden kaçtıktan dört gün sonra zabıtanın sıkı takibile yakalanan hırsız Muzaffer Aydın ile İtaatli Alkapon Ühami dün geç vakit Üsküdar adliyeslne teslim edilmişlerdir.
Muzaffer Aydın İle İllıaml bu sabah, Üsküdar savcılarından B Sel-man tarafından sorguya çekilmiş ve her ikisi de ne şekilde kaçtıklarını etraflı surette anlatmışlardır.
Dün geceki yangınlar
Dibi gece Feriköyde baruthane caddesinde B. İhsan'ın sahip olduğu evin bir odasında yanmakta olan sobanın yanma her nasılsa bırakılan bir «1şe benzin İştial etml$ yangın çıkmıştır. Bu odada bulunan bir İnsim eşya yandığı halde itfaiye tarafından söndürülmüştür.
Yine gece, Şehreminlnde şehit Ömer mahallesinde Neclb'ln bakır imalâthanesinde bir yangın çıkmış Ve fabrika tamamen yandıktan aonra söndürülmüştür.
Bren ne r hattı havaya uçuruldu
Londra 28 (A.A.) — Resmen bildirildiğine göre. Brenner geçidindeki demiryolu hattı son akın esnasında 10 noktada havaya uçurulmuştur.
AKSAM.
Romanyada buhran had safhaya girdi
Rodescu hükümetinin çekilmesi, Ruslarca kabul edilecek bir şahsiyetin yeni kabineyi kurması muhtemel
Londra 27 (A.A.) — Bükreşte her an ehemmiyetli hâdiseler beklenmektedir. Siyasi buhran birdenbire ciddi bir mahiyet almıştır. Moskova radyosu, sol cenah partisi milli demokrat cephesinin bu sabah Roamnya kıralı Mlchcl'in gönderdiği telgrafın metnini neşretmfştlr. Bu telgrafta başbakan general Nlcolas Radescu kütle halinde cinayetler İşlemekle itham edilmekte ve tevkifi İstenmektedir. Çlfçl partisi liderlerinden biri olan general Negulescu, Jııllus Manlu ile Romanya polis şefi general Anton da İtham edilmektedir.
Londra 27 (A.A.) — Reuter'in siyasi muharriri yazıyor: Rumen Başvekili general Radescu 11e mil! demokrat cephesi arasındaki anlaşmazlık yeni bir safhaya girmiştir. Bu akşam Londra’da zannedildiğine göre. Bükreşte bulunan ve İngiliz, Amerikan. Sovyet temsilcilerinden teşekkül etmiş olan Müttefiklerarası kontrol komisyonu anlaşmazlığın neden çıktığını İncelemiş ve şimdilik general Rades-cu’nun vazifesi başında kalmasını, yahut da aynı siyasi çehreyi muhafaza eden bir hükümetin kurulmasını tavsiye etmiştir.
Bunun. Romanyada havayı yatıştırıp yatıstırmıyacağı münakaşa edilebilir. Fakat, Londrada zannedildiğine göre, yegâne daim! ha! çaresi, demokrasi usııllerile yapılacak seçimlere dayanan bir hükümetin kurulması olacaktır.
Bu arada general Radescu. komünist liderlere ve kabinesindeki Bakanlıkların yüzde kırkına sahip bulunan millî ccpheve şiddetle hücum etmiştir. Mademki orduda tasfiye yapılmadı. ve mademki mühim mevkilerde hâlâ müteaddit faşist taraftarları var: Başbakan, İktidar mevkiin! ele geçirmeği tasarlıyan komünistlere
/ mer'kalılır, Ko> lonyaya yaklaştı
(Baş tarafı 1 İnci sahlfede)
tetmlşler ve Sarr nehrin! Sarrburg kesiminde 11 kilometre geride bırakmışlardır.
Merkezde birinci Amerikan Ordusu Erst nehrine 800 metre mesafede bulunan Slndorf'u zaptetmlştlr. Bu kuvvetler Kolonya şehrine 12 kilometre yaklaşmışlardır.
General Hodges birlikleri şimal ve şimal doğu istikametinde ileri hareketlerine devam etmektedirler Mer-ken ele geçirilmiştir. Başka birlikler de Munchen GJadbaciı şehrine 4 kilometre yaklaşmışlardır. Bir Amerikan zırhlı kolu İse hu şehri geride bırakmış ve Roermond'da bulunan İngiliz kuvvetlerine 14 kilometre yaklaşmışlardır.
Merkez cephede Amerikan kuvvetleri dünkü gün esnasında 15 kasabayı İşgal etmiştir. 10 kasabaya da girilmiştir. Bütün cephe boyunca 11 kilometrelik bir ilerleme kaydedilmiştir. tlerl hareket el'an devam etmek- I tedir.
General Simson kuvvetlerinin 50 kilometre şimalinde çarpışmakta | olan KanadalI birlikler İki kasabayı l düşmandan temizlemişler ve Sieg- , frled hattının en zayıf noktası olan Silisse» gazetesi Türkiye'nin harbe Raşfald çemberine girmişlerdir, Ge-1 girmesi münasebetile neşrettiği bir neral Creard şimdi savaşa yüzlerce' yazıda diyor ki; Türkiye’nin harbe tank sokmuş bulunmaktadır. . j - - - -
Bir günde 7300 esir
Nevyork 28 (A.A.) — Batı cephesinin muhtelif kesimlerinde dünkü | gün esnasında 7300 Alman subay ve eri esir alınmıştır.
30 dan fazla şehir ve kasaba zaptedildi
Londra 28 fA_A.> — Birinci ve dokuzuncu Amerikan orduları, taarruzları esnasında 30 dan fazla şehir ve kasabayı zaptetmlşlerdlr, 3 hafta İçinde Amerikan birlikleri 33.000 esir almışlardır.
Amerikan birlikleri Erst nehrinin 3 kilometre batısında bulunan Puta kasabasını zaptetmlşlerdlr. Kolonya devamlı surette Amerikan toplarının ateşi altında bulunmaktadır.
Birinci İngiliz ordusu şimal kesimde Umden’l zaptetmiş ve Slegfried hatmin son müdafaa çemberine nüfuz etmiştir.
Harb muhabirlerinin bildirdiklerine göre, taarruz etmekte olan İngiliz ve Amerikan orduları arasında bir Alman çıkıntısı vücuda gelmektedir. Bu çıkıntı karşısında bulunan İngiliz birlikleri henüz taarruza geçmiş değillerdir.
General Palton birlikleri de manya İçinde İleri hareketlerine devam etmişler ve Kyll nehrine birkaç kilometre mesafeye gelmişlerdir.
Hedefler zaptedilince bombalanmadı
Londra 28 (A.A.) — Amerikan ordularının ileri hareketinin sürati şu haber İle belirtilmektedir; Dün bombar-
karşı kendisine müzaheret edecek olan ordu liderlerine güvenebilir.
Buna karşılık, Moskova basını, general Radescu'yu kendisine cezri tedbirler almak İmkânını verecek müşkül bir vaziyet yaratmakla İtham pt-mektedlr.
Moskova, köylü partisi lideri Ma-nlu’nun nüfuz ve tesirinin azalmasını İstiyor. Bugün, milli cephe Üyeleri, hükümet vazifelerinin çoğunu ellerinde bulundurmaktadırlar.
Londrada Rumen meselesinin gelişmeleri büyük bir İlgi He takibedll-nıektedlr. Romanya, dahili bir anlaşmazlık karşısında. Yalta'da bulunan hal tarzı yerine Tahranda bulunmuş olan hal şeklinin tatbik edileceği İlk memlekettir; bu da, nüfuz ve menfaat bölgeler! kabulü demektir.
Şüphesiz, millî demokTat cephesi kuvvet kazanmaktadır. Diğer taraftan. hükümet saflar ve sollar arasında İkiye ayrılmağa ve sollara karşı polis kuvvetlerine başvurmağa devam ediyor.
Sovyet makamları, Rom an yanın Kuzey Transllvanyayı boşaltmasında ısrar etmiştir, Kuzey Transllvanya, Macaristan tarafından ilhak edildikten sonra tekrar Rumen devletine İade edilmişti. Sovyet hükümeti bu tedbirlerin alınmasına, Kuzey Tran-sllvanyadakl Rumen kıtalarının Ma-carlara fena muamele etmesini sebep olarak göstermektedir.
Londrada zannedildiğine göre, şartlar müsaade eder etmez, general Radescu hükümetinin yerine diğer bir muvakkat hükümet geçecektir. Bıı hükümetin Başbakanı Ruslarca kabul edilebilir bir şahsiyet olacağı gibi. kabineyi de. sağ ve sol partilerle eşit bir nispet dahilinde teşkil edecektir.
Sanfransisco
konferansı
Hafta «onunda davetiyeler gönderilecek
Londra 27 (A-A-î — M. Eden ile M. Bidault arasındaki görüşmelerden sonra San Francisco konferansı hazırlıkları bir az daha İlerlemiştir. Siyasi muharrirlerden birine göre, konferansa iştirak edecek olan devletler hafta sonuna kadar davet edileceklerdir. İngiliz dominyonları dahi) olmak üzere bütün birleşmiş milletler konferansa İştirak edecektir. Almanya ve Japonya’ya harb 11ün eden devletler de bunlar arasındadır. Konferansa iştirak cd'cek olan devletlerin sayışı 40 ile 50 arasında tahmin edilmektedir. Belli başlı devletlerden bir kaçı konferansa iştirak edemlyecck-tir İtalya ve Ispanya da bunlar arasındadır.
Türkiyenın harbe girmesi hakkında bir İsviçre gazetesinin mütalâası
Cenevre 27 (A.A:) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: «La
gim K-k hususunda verdiği karar. Arah memleketlerinin bu vadideki ka radarından daha az hayret uyandıra cak mahiyettedir. Filhakika Türkiye 1939 yıluıdanberl Fransa ve îngllte-renln müttefikidir. 1940 - 1941 yıllarında Türkiye’nin harbe girip girmemesi bahis mevzuu olduğu zaman bu Müttefiklerden biri harbden çıkmıştı dlğrrl de Türkiye'ye yardım edeml-yecek bir durumda idi.
Türlüye, ancak Almanlar Rusya-dan çekilmeğe başladığı zaman İngiltere İle ittifakı yeniden canlandır ab ilmiş t İr. Türkiye'nin harbde ehemmiyetli bir rol oynaması bahis mevzuu olmamakla beraber yeni dünya nizamının temellerini atacak olan Ban Francisco konferansına İştirak etmesinin gerek kendisi gerek Büyük Britanya İçin çok ehemmiyeti vardır. Çünkü hrir İki devlet de Doğu Akdeniz deki durumla İlgilidir.
Al-
dıman edilmesi kararlaştırılan Alman şehirleri ve kasabaları, bu şehir ve kasabalar. Amerikan birliklerinin ellerine geçmiş olduklarından, akınlar yapılmamıştır.
Berlin dün gece iki defa bombalandı
Londra 28 (A.A.) — Alman başkenti dün gece İki kere bombardıman edilmiştir. Birinci taarruz saat dokuza doğru iki tonluk bombalar taşıyan Mosklto’lar tarafından yapılmıştır. İkinci taarruzun bu alandan beş saat sonra yapıldığını Alman radyosu haber veriyor; fakat bu ikine! akın hak, kında tafsilât alınmamıştır.
____ 28 Şubat i&hj
B. ChurchilFin nutku
(Baş tarafı 1 inci sa hilede) rinde daha ziyade münakaşalara huıhal kalmamıştır. Eğer Rusların gayretleri ve muazzam fedakârlıkları olmasa |dı Polonya en feci bir şekilde mahvolmağa mahkûmdu. PolonyalIlar, Mitler tarafından mahvolmağa veya köle devlet haline düşmeğe mahkûm edilmişti, ctlrzon hattı hakkında Rus taleplerine müzaheret etmekle münakaşa götüren bir uzlaşmaya razı olduğumuz veya kuvvet ve yakutla korku önünde boyun eğdiğimiz hnkkındakl isnatları reddederim. Kati bir kanaatle İlân edjyo-
Irum k1 burada politika sahasında, 3 büyük Müttefikin İlk defa olarak sarahaten vaziyet almış oldukları büyük bir adalet bahis mevzuudur.
Başbakan, Danzlg İle Koeni -şberg' İn batısına ve güneyine düsen Doğu Prusya’nın büyük bir ki'mı. Baltık üzerinde geniş bir sahil bölgesi ve Yakan Silezya da dahil olmak üzere ı Polonya’ya esaslı arazi tavizlerinde bulunmak hususunda ûç büyük Müttefikin mutabık kaldıklarını kaydettikten sonra «özlerine söyle devam etmiştir:
Bana öyle geliyor k1 Polonya'nın yarısı PolonyalIların elinden alınacağı hakkındakl şayialar yalandır
Bu yeni araziyi muhafaza etmek Polonya İçin güç olmıyacaktır Bu hareketin Almanya'yı intikam almağa sevkedei’fğl veya başka harb e-e sebep olacağı hususunda korkuya kapılmamak lâzımdır. Biz. geçen harbden sonra alınmış olanlardan daha müessir ve daha sert tedbirler alıyoruz. Çünkü bu hususta daha çok şeyler biliyoruz. Ve bunun İçindir ki Almanya’nın müstakbel nesillere karşı tecavüzde bulunmasını İmkânsız kılacak tedbirlerle başvuruyoruz.
Bütün milletler tecavüze karşı emniyet altına alınacak
Dünyaya şâmil bir teşkilâtta büyük, küçük, galip mağlûp bütün milletler tecavüze karşı güvenilir bîr kanun ve milletlerarası ezici bir kuvvetle emniyet altına alınacaklardır. PolonyalIlar batı hudutlarından artık emin olabilecekleri için, doğu hudutlarının kısaltılmasını kabul etmelerinin kuvvetli, müstakil ve mütecanis bir Polonya devletinin kurulması ve müstakbel refahı için esas şart olduğu hususunda üç Müttefik mutabık kalmıştır.
PolonyalIların vatani tanzim edilmiştir. Kendi evlerinde hâkim ve İngilizlerle Amerikalılar ve Fıansızlar gibi hür olacaklar mıdır? Kının konferansında ve diğer konferanslarda aldığım intiba Mareşal Stalln’in ve diğer Sovyet şeflerinin batı demokrasileri ile şerefli bir dostluk ve müsavat dairesinde yaşamak İstedikleri merkezindedir.
Şunu da hissediyorum kİ onların sözleri kendileri için bir bağdır.
M- Churchlll, halen İngiliz kumandanlığının emrinde sataşan Polonya ordusunun şimdi Polonya hükümetini tanıyacağını ümldettiğinl, bunu arzu etmiyenlere Ingiliz İmparatorluğu vatandaşlığını ve hürriyetini vermek mümkün olacağını ûmld-ettiğinl söylemiş ve demiştir kİ:
Böyle sadık ve sabırlı muhariplerin aramıza girmesi bizim İçin bir ştref olacaktır. Bu hususta dominyonların reyi alınacaktır.
Meclis öğle yemeği için tatil etmiştir. M- Churchurin bu celsed-M nutkıı 70 dakik?, sürmüştür.
İtalya meselesi
Londra 27 fA. A.) — ChıircNU’ln Avam kamarasında öğleden sonra söylediği nutku Rcuter ajansı şu suretle hulâsa etmiştir:
M. Roosevclt Ve M. Stettinlus Büyük Britanya tarafından İtalyada alman tedbirlerin her hangi biri hakkında Brleşlk Amerika devletleri hükümetinin hiçbir şikâyeti olmadığını bana kati surette temin ettiler.
İtalya hükümeti lehindeki yeni tedbirleri teklif ederken baş rolü kendisinin oynadığını kaydeden Başbakan. Mu:sollu! ita) a ından çok zarar ve fena muamele "örmüş olmasına rağmen. Büyük Britenyanın İtalyaya karşı cömertçe bir hattı hareket ittihaz etmekte diğer devletlerden geri kaldığı ve her hangi bir kuvvet politikası tasavvur etmekte olduğu hakkında, hangi muhitten gelirse gelsin, hiçbir telmih» kabul ede-mlyeceğinl söylemiştir. Plânlarımızın her hangi biri İçin ftal”a»” mulıla ol madiğimizi söyleniştim Bu cjjmle metinden çıkartılmıştır Bu, Ak den izde bir kuvvet politika® gütmeğe taşladığımızı ileri siiren bazı Amerikan basın mahfillerine vermek mecburiyetinde olduğum bir cevaptı Biz kalyanın hakikaten demokrat bir reiim altında çalışken, barışsever mll’et'er camiasına yeniden katılmasını Istlvo-ruz. İtalya, kalkınma : 1 in sari d-ceği gayretlerde İngillzterln ve Müttefiklerin iyi niyetine gö-rneblUr
İbnîssuı»^ ’^e va cilan
srörüsme
M. Churchll. Mısır Başbakanının öldürülmesi karsısında Büyük Prl-tanyanın duyduğu nefret ve tees—rii İfade etmiş ve söyle demiştir:
«Mısırda emniyet tedbirlerinin takviyesi /e siyasi katillerden sudu olanların süratle ve örnek teşkil edecek surette cezalandırılması lâzım geldiğine şüphe yoktur »
Arabistan kıralı İbnissuud ile yaptığı görüşmeden bahseden M. Chıır-chlll, harbden sonra Arap dünyasında ve umumiyetle Orta S?rkta milletlerin terakkisini temin lc!n İyi tedbir ler alınabileceği hususunda bü’uik ümitler beslediği ve Orta Şark'a gittikçe artan bir alâka gösteren Büvük Brltanyanın ve Amerikanın faydalı bir rol oynamak imkânına malik olacaklarını söylemiştir.
Amerikanın Avrupa işlerile alâkası
Amerikanın, Avruanın hayatına ve selâmetine derin ve kurucu bir şekilde girmiş olduğunu söyllyen M. Chur-chlll nutkunu şöyle bitirmiştir:
«Beşeriyet İçin, yazılı tarihin hiçbir çağında görülmemiş derecede âdil bir devrin açılmakta olduğuna eminim. Işıklar şimdi eskiye nazaran daha parlaktır ve daha geniş bir sahayı aydınlatmaktadır.
Hep beraber İleriye doğru yürüyelim.»
M. ChurchUI’in bu nutku 1 saat 47 dakika sürmüştür.
Created by free version of 2PDF
Türk - İngiliz ticaret anlaşması
Ankara 28 (Telefonla ( — Türkiye İle Ingiltere arasında ticaret anlaşması mart başında bitmektedir. Her İki memleket arasında yeni bir anlaşma yapacak olan heyetimiz Lon-draya hereket etmiş olup ay başında müzakerelere başlanacağı malûmdur. Yeni anlaşma imzalanıncaya kadar eski anlaşma hükümleri cari olacaktır. Müzakerelerde sterllng’ln kıymetinin ne olacağı piyasada alâka ile beklenmekte ve tesbit edilecek fi-atln müsaid olması takdirinde karşılıklı ticaretin İnkişaf edeceği söylenmektedir.
Vaşington ve Belgrad elçilerimiz
Ankara 28 (Telefonla) — Yeni Va-şlgton Büyük Elçimiz Hüseyin Raeıb Baydur bugün Ankara'ya gelmiştir. Büyük Elçi yakında vazifesi başına hareket edecektir. Ankara’da bulunan Belgrad Elçimiz B. Tevfik Kâmil de yakında vazifesi başına hareket edecektir.
Sıhhat Bakanlığı müsteşarı
Ankara 28 (Telefonla) — Sıhhat Bakanlığı müsteşarlığına Dr. B. Ekrem Tok tâyin edilmiştir. Bugün Bakanlığın İçtima! yardım dairce! başkan! bulunan B. Ekrem Tok tanınmış sıtma tnütehasşıslarımısdar.thr.
Izmitte bir cinayet
Ali, genç ve güzel nişanlısını sokak ortasında öldürdü
İzmit 28 (Akşam) — D..niz mahallesinde oturmakta olan Örjün köyünden 28 yaslarında Ali. gene aynı mahallede arabacı Dede İbrahim kra Ömrlye İle bir şenedenberi nişanlı İdi. Kızın babası İbrahim son günlerde Aliye yüz vermemeğe başlamıştır. Bu halden çok müteessir olan Ali, bu sabah saat 3 de ömriyenin çalışmakta olduğu inhisar deposuna gitmekte İken Kandıra caddesinde önüne çıkarak nişanlısına: «Babanın çözünü hâlâ dlnliyeeek mLslnî Bu kadar zamandır nişanlı İdik. Arık evlenelim.» demiş; fakat Ömrlye bu teklife ret cevabı verince, bıçağını, ıa yaşındaki genç ve güzel nişanlısına saplı yarak öldürmüştür.
Zabıta, kaatll! hemen yakalamış; savcılık tahkikata el koymuştur. Kastilin cüraıü meşhut kanununa göre bugün yargılanması beklenmektedir.
BORSA
Arnavutlukta harb mücrimlerinin muhakemesi
Sofya 27 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Belgrad'dan öğrenildiğine göre, Arnavutlukta 14 harb mücrimine ölüm cezası, 19 kişiye 30 sene ağır hapis ve diğer 20 kişiye de daha hafif hapis cezalan verilmiştir.
27/2/194B flatleri
Londra üzerine i sterlin
Nevyork üzerine 100 uolsr 130 50 Cenevre 100 İsviçre Fr 80.3255
Madrid üzerine İ00 pezela 12.3#
Stokholm üzerine 100 kuron 31.1320
BORSA DIŞINDA
Reşadiye altını «7.2®
Gulden *42®
Külçe altın bU «rauu A37
TL
AKŞAMDAN AKŞAMA
Kırılası piston!
Akraba gençlerini, ahbap gençlerini, dolayısile tanıdık gençlerini bir yana bırakalım; fakat sık sık şöyle hâdiseler de oluyor-;
Tık tık!... Matbaa odasının kapısı.
— Giriniz... Kini i arıyorsunuz?
— Sizi, efendim... Okuyucula-nnızdanıın.
— Memnun oldum. Ne gibi bir faydam dokunabilir?
— Bir tavsiye mektubu rica edeceğim.
— Kimden?
— Sizden.
— Ne münasebet ?
— Efendim, hani siz vaktüe filânca kasabada bir iki ay oturmuştunuz ya... işte ben oradaki eczacının yeğeniyim... Tahsilimi, askerliğimi bitirdim... Yalnız okuyucunuz olduğum için değil, amcanı olan o eczacıyı tanıdığınız için bana bir tavsiye mektubu verebilirsiniz...
— Desenize âdeta akrabayız!!
— Ne yapayun? Benim bu Is-tanbulda hiç pistonum yok!
— Piston?
— «İltimas eden dayın lara piston diyorlar... Yeııî tâbirler arasında bu da var...
— «Boş ver» öyleyse! - diye şaka ettim
— Nasıl boş vereyim?... Âlâ iş buldum. Müsabakayı da kazandım, şimdi «gel», «git.. sallıyorlar... Öteki rakibim bir kartvizitle, beriki rakibin eniştesinin bir telefonile bizim kısmete yanaşıyor... Ben de düşündüm, ta-şuıdun; kimim var diye... Gazeteyi okurken fikrime yakın bir yazı yazdığınıza raşladım; eh, eczacı amcamı da taııııyorsunuz: ».Bunda iş vardır!» dedim.
Gayet sempatik bir çocuklu. Argo kullanmasından başka kusuru yoktu. Durumunu inceledim: K âğı (i lan filân muntazam.
Tesadüf bu ya.,. Aradığı işin başında benim GalatasaraylI arkadaşlardan biri varmış, Üşenmeyi p telefon ettim; bir kaç gün sonra mektep arkadaşımdan cevap:
— Eh. haydi bakalım, şenin güzel hatırın için o akrabanın işini yaptık.
Meseleyi unutmuştum bile,
— Hangi akrabamın.. - diye
sordum.
— Eczacı bir amcan varmış ya...
Tepeni attı:
— Benim değil, efendim, onun omcası...
— Her ne hal ise... Tavsiye eden sen değil misin?... oldu, bitti... Şimdi, karşılık bir rica: Hani filânca matbaanın sahibi senin arkadaş ya...
— Yok, efendim, ne münese-bet?.„ Bilâkis aramız açık...
— Geçen gün vapurda fiskos konuşuyordunuz.
— Aramızda ihtilâf çıkmıştı... Davalık olmıyalım. bir sulh yolu bulabilir miyiz diye münakaşa ediyorduk.
— Her ne hal ise... Sizin meslekte ya,„ Muhakkak müşterek bir dostunuz vardır. Ona söylet; Matbaasında bizim sütnenin oğlu mücellit çırağı olarak çalışıyor. Şunun maaşını arttırırsın.
Dişlerimin arasından a Lahavle» dedim. Fakat yarım saat geçmeden bir mürettip çırağı karşıma dikildi.
— Müsveddeleri daha hazırla, madunı. Telefonda lâfa tuttular... - diye homurdandım.
Güldü;
— Ben mürettiphaneden değl-Ljın. Ben mücellit çırağıyım... Hani akrabanızdan mektep arkadaşınız filânca var ya... Ben de onun teyzezadesinin süt kardeşiyim... Patron da yakınlannız-daıımış... Şu mektubu lütfedin.
Dilimin ucuna geldi. İsyanımı haykıracaktım; kovacaktım. Fakat, eczacının yeğeni olan diğer akralıaım da giiç belâ tedarik ettiğimiz işten sepetlerler, neme lâzım! O da bana:
— Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğin! - der,..
Onun için, bir vasıta bulup bu yeni akrabyı desteklemek icbetti. Buna karşılık yeni akrabaların zuhurunu bekliyorum.
Kabile reisine döndük!
Yere batsın şu tavsiye mektubu usulü! Kırılsın şu piston!
(Vâ - NÜ)
I ŞEHİR HABERLERİ
W ■■ I ■■ I I
Sahte faturalarla satılan_kurnaşlar
Kıymetleri 12 milyon lira kadar tahmin ediliyor
Gönül suya düşer de, kurbağaya' bile âşık olur, derler. Olur mu olur! Bay Nevzat İle bayan Snlde arasındaki aşk macerası da bunun bir misali. İnce, uzun boylu, kıvırcık kumral saçlı, mavi gözlü, yirmisini yeni aşmış, yakışıklı bir delikanlı. Pencere perdesinin aralığından karşı komşunun evini dikiz edip hizmetçiden tut da büyük hala hanıma varıncaya kadar gözüne ilişen kadın gölgelerine derin derin içini çekip kaş göz işaretleriyle sözüm ona İlânı aşk eden tiplerden. Fakat Nevzat İş! çığırından çjkarmış, sokakta bayan Salde-ye neler etmiş neler!..
Ceza mahkemesinin önünde bayan Saide duvara yaslanmış, etrafındakilere derdini döküyor. Köylü yemenisi gibi çapraz örtüp çenesinin altından düğümlediği allı yeşilli baş Örtüsünün kenarlarından süpürge teller! gibi fırlıyaıı kırçıl saç demetleri alnında püskül püskül sallanıyor. Kara. İri gözleri, şiş, sarkık kapaklar arasından, dışarıya fırlamış Yanaklar 11 pir lîplr pudra sıvalı, ayva tüylü gerdan torbalanmış. Daracık mor mantosunun ön tarafı, göğüs şişkinlikleriyle karın kubbesinin arasına oluklannuş. Kısacak, tombalak baldırlarına çorabın üzerinden berber makinesi dokundursanız bir traş-Iık kıl dökülür. Kabarık kalçalar sırtına doğru kıvrılıp yastıklanmış. Cenabı hak boyunun payını da enine .vermiş. Oturuyor mu, ayakta mı duruyor, zor farkedlllyor. Kalın sarkık memeli kulaklarında mavi nazar boncuklu küpeleri de var. çifter çifter geniş altın kaplama halkalar takılı kollarını savura savura anlatırken gittikçe coşuyor, cırlak sesi kâh kısılıyor, kâh çatallanıp kartlaşıyor, ortalan çatlak, kalın, mor. kıvrık, dudaklarından tükürük baloncukları saçılıyor, pek de öfkeli Saide lıamnıı. Tavanlara doğru yumruklarını sıkarak homurdanıyor:
— Hunmm... Beni tazecik, körpecik görünce İlikleri gevşedi oğlanın zâ-hlr... Velâkin, her kuşun eti yenmez. Sen benim kesip attığım tırnağım bile olamazsın a yumurcak. Bülbül de benim gibi narin, körpe bLr hayvancıktır amma, onun makadirlnl bilen bilir. Benim makadlrimi vefasız, ahlâksız kocam takdir edemedi kİ. şunun gibi çocuklar etsinler. Solucan gibi haline bakmadan kalkmış da sülük gibi bana yapışmağa yelteniyor.
Yaşmak baş örtülü, mantosu kuşaklı bir hanım göğüs geçirerek yangını körüklüyor:
— Dünya bir başka türlü oldu hanımcığım. zamane değiştikçe insanlarımızın huyları da bir tahaf oluyor galiba. Böyle bir dert de benim başımda var. Kırk yıllık nikâhlı kocam birden bire aklini oynattı galiba. Karşımızdaki apartımanın sümüklü beslemesiyle aşna filşnalığa başlamış O öyle ola dursun beri yandan aynı apartımanın üst katındaki ahçı başının oğlu da ayıptır söylemesi, bana meyil bağlamış, «illâ sen kocandan boşan da bana var» diye desturun kızgın köpekler gibi ardım sıra dolaşıyor. Velâkin kabahati ben yine kadınlara bulurum. O sümüklü besleme kuyruk sallayıp da kocamı baştan çıkarmosaydı bizimki böyle şeyler beceremezdi, Velhasılı kelâm hanımcığım, zamane bir acayip oldu. Hani, günün birinde başımıza taş yağacak diye ödüm patlıyor. Ya şıı ahçınin oğluna ne buyurulur?..
Saide hanım alevlendi:
— Sen bir ye de allnhmn bin şükret hanımcığım. Ardına düşen bir ahçı oğlu İmiş. Hiç değilse akşam üzeri bir tas sıcak çorba getirir de önüne kor. Ya şu solucanı ne yapalım? Cenabı hak insanları çift yaratmıştır. Erkek kadın İçin, kadın da erkek içindir. Amenna bunu kabul ederim amma, herkes dengi dengine olmalı. Genç, körpe bir tazeyim. Eski kocamdan dünya yüzü görmedim sayılır. Şöyle yaşı yaşıma, başı başıma uygun, yirmisinin içinde bir delikanlı İle ömür sürmek benim de hakkımdır. Velâkin kocalık sadece beni çiçek gibi koklamak değildir ki. Bana kanın diyen adam, benim giyinmemi, kuşanmamı, zevkimi salamı da yerine getirebilmelidir. Oğlan sokakta arkama takıldı: «ah, sen no güzelsin,
Kendilerine verilen ipliklerden dokunaçtık mensucatı tekrar Sümer Baıık'a vermeleri gerekirken, serbes piyasaya ve sahte faturalarla sürdükleri anlaşılan mensucatçılar hakkında tahkikat açıldığını ve MIHI korunma kontrolörlüğünün bu iş üzerinde önemle durduğunu geçen hafta yazmıştık.
Birkaç fabrikanın yaptığı bu kaçakçılık önce İktisat Bakanlığı tarafından mej'dana çıkarılmıştı. Verilen ipliklere mukabil yapılan mensucat İçin hesap sorubnuş: İpliklerle mensucatın fabrikalarda olmadığı görüldüğünden. İktisat Bakanlığı müfettişleri, Sanayi tetkik heyeti üyele-rlle beraberce işe el koymuşlardı.
İplikleri Sümer Bank tarafından verildiğinden, mamullerin gene Sümer Bank'a verilmesi gerekirken, sahte faturalarla piyasaya sürülen mâllardan bir kısmı inceleme ve takipler sonunda bulunmuş, mühürlenerek birer zabıt tutulmuştur. Bu yoldaki incelemeler sona erinci,ve kadar mallar satılmıyarak mühürlü kalacaktır. Ortalama bir hesaba göre, bu şekilde satışa çıkarılan malların tutrı on iki milyon lirayı bulmaktadır. Mallardan bir kısmı satılmış ve perakendecilerle imalatçıların arasında kaybolmuştur. Bunları bulup çıkarmak güçtür. Suçlular hakkinda-k! takipler devam ediyor.
Zeytinyağı satacak bakkallar
Liste bir iki gün içinde tamamlanacak
Zeytinyağiyle beraber diğer nebati, yağlan satabilecek bakkalların tes- j biti İşiyle vilâyet dün de meşgul ol- ; muştur. Esnaf cemiyetinden vilâyete 1300 bakkal İsmini taşıyan bir liste gönderilmişti. Bu 1300 perakendeci satıcı İçinden ancak 300 kadar bakkala satış izini verilecektir. Bu 3oo bakkal seçilirken ana caddelerin üzerinde bulunan büyük bakkaliyelerle birlikte mahalle aralarına dağılmış bulunan küçük bakkalların da Satış yapmaları hususuna dikkat edilmektedir. Bir iki gün içinde bu tesbit işi sona erecektir.
Vilâyet tarafından nebat! yağ satmalarına izin verilen bakkalların listeleri esnaf odasına, bakkallar cemiyetine, toptancı tüccarlara ve İdari makamlara gönderilecek ve bu suretle izinlilerin adları dalma göz önünde bulundurulacaktır. Tarım1 Satış kooperatifi mağazalarında şlm- I dlllk ortaklarının yağlarını'satmaktadır. Ticaret Bakanlığı tarafından tesbit edilen üç şphlrde nebati yağ. satışını düzenlemek Ödevi Tarım Sa*' t lş kooperatifine verildiğinden kooperatif bundan sonra Ankara ve İz-, mirde olduğu gibi İstanbıılda da ortak yağlarından gayri nebati yağlan ge- I tlrtecek ve perakendeci esnafa dağıtacaktır. Perakende satış yapacakların isimleri belli olunca gelen yağlar onlara sattınlacaktır.
Koyun eti neden az?
Pazartesi günü mezbahada 1700 koyun kesildiği halde dün kasaplarda yine koyun eti yoktu. Bu hususta malûmatına müracaat ettiğimiz alâkalı bir zat bize şunları söyledi:
— Mevsim dolayısile şehre az miktarda koyun getiriliyor. Gelen koyunlar pay mahallinde on on beş gün evvelki Hattan daha fazlaya satılmaktadır. Belediyenin etlere koyduğu nûrka göre hayvanların satılması lcabederken toptancıların daha fazla fiat vererek aldıkları koyunların etleri kara borsaya intikal ettirilmektedir. Bugün koyun eti resmen 210 kuruştur. Fakat kasaplarda bu çeşit eti bu flata bulmak güçtür. Kasaplardan bazıları İhbar edllmlyecekle-rlne emin oldukları müşterilerine 240 - 250 kuruştan koyun eti satmaktadırlar. Toptancı kasaplar rekabet etmlyerek ve nark flatma uyacak şekilde canlı koyuna flat koysalar koyun sahipleri elbet bunları bu fiata da satarlar. Çünkü 500 - 1000 koyunun bir günlük de olsa masrafı büyüktür.»
Belediye murakıpları İki günden beri et İşleriyle meşgul bulunmaktadırlar, Koyunun az getirilmesine mukabil şehre bol miktarda kuzu ve büyük btış hayvan getirilmektedir. Fakat kuzu eti bir hafta 220 kuruşa kadar düşmüşken şimdi 280 kuruşa satılmaktadır.
* Dün de şehre 250 bin kilo mangal kömürü getirilmiştir. Bu kömür-İlerln 70 bin kilosu Çerkcskoyünden diğerleri Bulgarislandandır. Kömürler ünkapanı İskelesiyle Kumkapı İstasyonuna İndirilmiştir
Mahkeme koridorlarında!
Senin uğruna on beş sene yatarım!
vah sen ne şekersin, senin İçin akilini oflatıyorum, şimdi şuracıkta zehirlenmiş köpekler gibi debelene de-belene gebereceğim» diye dökmedik dil bırakmıyor, Eh, doğru söze ne diyelim? Evet, güzelim, körpeyim, ağızlara lâyık şeker gibiyim amma, böyle kuru lâflar karın doyurmaz. Oğlan İki saat arkamda dolaştı, türlü diller döktü de, bir defacık da; (küçük hanım, gel şu tatlıcıya glreUm de bir kozan dibi ve yahut kİ bir tavuk göğsü yiyelim» demeğe ağzı varmadı. Anladım kl cebi delik meteliksiz kokozun biri. Sen aç, ben aç. gel sevişelim hallaç hesabından bir âşık. Neyliyeylm ben öyle âştkı Koğdum gitmedi, stiğdüm dinlemedi. Sülük gibi arkama yapıştı, bir türlü ayrılmak bilmiyor. Blrşey değil, görenler de türlü mânalara çekecekler. En nihayet ben de polise haber verdim, yakasına yapıştılar serserinin, şimdi hâkimin karşısına çıkınca bakalım nasıl kurtaracak yakasını.
Karşı tarafta Nevzadın etrafında da birkaç kişi var. Yanlarına yaklaştım. Yanındaki delikanlı dudak bükerek:
— Ulan -dedi- İstanbulda karı bulanındın da şu haspaya mı gönül verdin?
Nevzat gözlerini süzdü:
— Gönül kimi severse güzel odur oğlum. Ardına düştümse âşık olmadım ya. Yüzüme baktt. kırıta kırıta gülümsedi. Ben de, bunda ekmek var galiba, hiç değilse ağız değişikliği olsun diye baltayı astım, velâkin kan bu sefer rotayı değiştirdi, aklı sıra kendini ağır satmağa kalktı. Ben de inadetllm. asıldıkça asıldım.
O sırada mübaşir seslendi, Nevzat göğşlinü kavuşturdu. 3aide hanım da alelacele çantasından çıkardığı ponponla yanaklannm pudrasını tazeledi ve mahkemeye girdiler...
Aradan uzunca bir zaman , geçti. Başka bir kalabalık arasındaki dedikoduya kulak misafirliği ederken geriden yine Saide hanimin sesi duyuldu. Konuşmuyor, âdeta gürlüyor. Sesine de bir hcybdt gelmiş:
— Hadi bakalım, on beş gün hapishanelerde çürii. beş Ura cezayı da çatır çatır öde de aklın başına gelsin. Alemin kızını kurağını baştan çıkarmanın ne demek olduğunu şimdi anladın ya. Bir daha benim gibi masum bir körpenin ardına düş de göreyim seni!
Nevzat uçarı çapkın bir eda ile dudak büküp gözlerini şüzdii:
— Feda olsun şekerim! Senin uğruna on beş sene de yatsam yine gam yemem anladın mı kara biberim.
Saide hanım birden bire- sustu, mağrur bakışlarla etrafı süzerek uzaklaştı. Ce. Re.
Haseki hastanesi
Cocuk_payyonu
10 yataktan 20 yatağa çıkarıldı
Ekmekler
Soba bacası çatlak olan lise
DilnkU nüshamızda Erenköy kız lisesinin yanmasından sonra ahşap binalarda bulunan okullar diğer binalar hakkında Belediyece alman yeni tedbirlerden bahsederken Çamlıca lisesinin soba bacasının çatlak olduğunu yazacak yerde, yanlışlıkla Kandilli lisesinin bacası çatlak diye yazılmıştır. Çatlak soba bacasını tamir ettirmek İçin çamlıca lisesine tebligat yapılmıştır.
Sanayi birliği genel heyeti toplandı
İstanbul bölge sanayi birliği genel heyeti dün öğleden sonra toplanmış, yıllık çalışma raporu okunarak kabul edilmiştir. Bundan sonra üyelerin istekleri dinlenmiş, bu isteklerin yerine g» t. İrilmesi yeni idare heyetine bırakılmıştır. seçim sonunda, B. Halil Sezer. B. Hilmi Naili Barlo. B. Murat Hun B. Hikmet Yener. B. Haşan Rıza B. Enver Atafırat ve B. Ziya yeni idare heyetine ayrılmışlardır.
Yüzde 40 birinci, 60 ikinci nevi çıkacak
şehirdeki fırınlarda yapılıp satılan iki nevi ekmek arasında halkın daha ziyade has ekmeğe rağbet gösterdiğini yazmıştık. Muhtelif semterde İkinci nevi ekmek çıkaran fırınlardan çoğu Belediyeye müracaat ederek kendilerine de has un İşlemek İçin izin verilmesini istemişlerdir.
Belediye bu isteklerin hepsini kar-şıliyâcak miktarda has una malik olup olmadığını Toprak Mahsulleri Ofisine sormuştu, ofis de Ticaret Bakanlığına müracaat ederek her istl-yen fırıncıya has un verilmesinin yerinde olup olmadığını sormuştur.
Ticaret Bakanlığının cevabı müspet değildir. Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesine şehir İstihkakı olarak verilen uıı miktarının yüzde altmışı İkine! nevi ekmeklik, yüzde kırkı da has undur. Bugünkü duruma göre has un miktarı istihlâkin yünde kırk miktarını aşmış bulunmaktadır.
Bundan sonra ikinci nevi ekmek çıkarırken semt Itlbarlla has çıkarmaiç zaruretinde kalan fırınlara yeniden un tahsisi yapılmıyarak başka bir fırından kesmek suretlle bu İhtiyaç karşılanacaktır.
Küçiikpazarda has ekmak çıkarmasına zaruret hasıl olan bir fırına kabil olursa ancak bu suretle İzin verilecektir.
Ticaret Bakımlığının ekmekler hakkında yayınladığı yeni karar gününde fırınlarda bulunan unlar idare Amirlikleri eliyle ınühürlettlrllmlştl, Bir yolsuzluğa meydan vermemek ve yeni karar gereğince alınan unlarla eski unların karıştırılmasını önlemek üzere bu tedbir alınmıştı. Mühürlü unların miktarları her fırıncı tarafından Toprak Mahsullorl Ofisine bildirilmiştir. Ofis bu osmer unları ya İkinci nevi ekmek çıkaran fırınlatın İstihkakına mahsup yapmakta yahut civar fırınlara devir suretlle dağıtmaktadır. Belediye alâkalı makamlara mühürlerin kaldırılarak unların devredildikleri kimselere verilmelerine müsaade oailmaslnl blldlr-mlşltr.
İstanbul - Pire seferleri
Münakalât Bakanlığı, İstanbul ila Pire araşuıda vapur seferleri tertibine karar vermiştir. Bu Lş« Bakır, Aydın v« Vatan şilepleri tahsis edilecektir.
31 Mart 1945 tarihine kadar
Ikramiyeli Aile Cüzdanı alanlar için Yeni Bir ıkramiyeli Kur’a hazırlanıyor, ikramiyeler haftaya Hân edilecektir.
1044 sonuna kadar cüzdan almış olanlar, gerek eski mevduatılarUa, gerekse yeni yapacakları mevduatla bu yeni kur’aya da İştirak edeceklerdir.
Yapı ve Kredi Bankası A. Ş.
Şehrin sıhhi ihtiyacı göz önüne alınarak İstanbul Belediyesine bağlı bulunan hastanelerdeki yataklar etrafında Belediye yeniden İncelemeler yapmaktadır. Bazı hastanelerdeki yataklar, hastaneye günlük müracâatları tamamllo karşılıyamadığı halde, bazı hastanelerdeki yatak adedi fazla gelmektedir. Meselâ Cerrahpaşa hastanesinde son zamanlarda altmış yataklık bir göz kliniği açılmıştır. Bu klinikte mevcut yataklar, gerek Cerrahpaşaya. gerek diğer civar hastanelere vaki olan müracaatlara yettiği gibi. Haseki hastanesine yatırılacak göz hastaları da Cerrahpaşa hastanesine gönderilebilecektir. Bıı bakımdım Haseki hastanesinin göz kliniğindeki yataklar fazla gelmektedir.
Buna karşılık olarak Haseki hastanesindeki çocuk yatak sayısı pek azdır,
Sıhhat Bakanlığına bağlı Şişil Çocuk hastanesi Beyoğlu ve civarının ihtiyacını karşılıyacak durumda olduğu halde, Hasekideki çocuk servisi İstanbul semtinin bütün İhtiyacını karşılıyamamaktrıdır. Belediye, bunu göz önüne alarak Haseki hastanesindeki on yataklık çocuk servisini yirmi yatağa çıkarmıştır. Fakat bu ilk adımda alınan bir tedbirdir. Bu yatak sayısının bir müddet sonra otuz, hattâ kırk yatağa çıkarılmasına esas itibarlle karar verilmiştir.
Çocuk yatak sayısının arttırılması yeni mali fedakârlığa İhtiyaç göstermemektedir. Şimdilik hastası az olan diğer servislerdeki bazı yataklar çocuk kısmına ilâve edilmektedir. Ne-teklnı göz servisi — yukarıda izah ettiğimiz sebepten dolayı — ya t aklan azaltılmak suretlle çocuk servisine ilâve edilmiştir. Çocuk servisi, şimdilik, Ötedeııberl bulunduğu pavlyonda kalacaktır. Fakat bu paviyon, yatak sayınının arttırılmasından sonra İhtiyaca yetmlyeceğlnden, çocuk servisinin karşısındaki doğum papyonunun bir kısmı da çocuklara ayrılacaktır.
Belediye Sıhhat müdürlüğü, hastanelerden daha faydalı randıman almak ve hakiki ihtiyaçları daha esaslı surette karşılamak üzere. Belediye hastanelerindeki yatakları bu suretle kül halinde bir İncelemeye tabi tutmuştur, öteki servislerde de bu esasa göre tadilât yapılacaktır. Bu yeni yatak diizenl. İstanbul halkının İhtiyacını daha esaslı surette karşılı-yabilecektlr.
II Bir çırpıda ||
Köprü’siiz İstanbul
İstanbul limanı nereye kurulmalıdır?.. Sulh zamanının gazete anketlerini hatırlatan bir sual. Lâkin İstanbul» ait herşey, her zaman biiylik bir alâka uyandırır. Netckim bu mesele hakkında da bîr çok fikirler yürütüldü. İstanbul linıanj nereye kurulmalıdır?.. Uıınu şehir çilere sormalı. Fakat «İstanbul limanı nereye kurulmamalıdır?,.» diye bir sual olursa onu cevap verebiliriz.
Gazetelerde İstanbul limanının kurulması hakkında münasip görülen yerlerden biri de şurasıdır:
»Galata ve Atatürk köprülerini kaldırıp limanı buraya. Hal için ağzına yapmak.»
İşte İstanbul limanının yapıla-mıyacağı tek yer burasıdır. Köprüsün bîr İstanbul?.. Bir İstanbul çocuğunun tahammül edemiye-ceği manzara!.. Köprüler, bilhassa şu bizim dubalardan yapılmış, göçebe ve külüstür Galata köprümüz İstanbulun çehresini teşkil eder. Şehrin umumi bir manzarasını göstermek islediğimiz zaman daima onu ön plâna alarak resmini çekeriz. Gazetelerde çıkan mevsinı fotoğraflarına bakınız. Ekseriya yağmuru, karı, fırtınayı, hattâ nüfus sayımı ve saire gibt büyük hâdiseleri hep Galata köprüsünden çekilmiş sahnelerle gösteririz.
Çocukluğumuzdan beri «Köprü., birim için şehrin en mühim parçası olarak hayatımıza girmiştir. O kadar ki gurbette, bu şehrin hasretini çekerken mutla-ka gözümüzün önündeki Tıayali -ıköprülü bir İstanbul» dur. Köprüyü bütüıı adiliği ile, bütün çerden çöptenliği ile severiz Kilometrelerin, denizlerin arkasından İstanbulun köprüsü gözümüzde canlanırken, buraya yaslanmış vapurların duman kokusu da burnumuzun ucuna kadar gelir.
Farisî nasıl. Eyfel temsil ederse. İstanbulun sembolü de köprüdür. Bunları kaldırmak değil, bilakis köprü güzelliğinin zevkine vanp, onlarla İstanbulu daha fazla güzelleştirmeğe bakmak, hem estetik, hem de ihtiyaç bakı, nnndan hayırlı bir iş olur.
Gazı insanlara zinetlerin pek yakışması gibi, bazı şehirleri de köprüler pek ziyade güzelleştirir. Meselâ bugün gazetelerde en fazla ismi geçen San Fransisco şehrinin en büyük güzelliğini veren meşhur, dünyanın en büyük köprüsü Golden Gate'dîr.
Şehircilikte, dehşetli bir hovardalık olan «büyük meydan» ların zevkine vardık. Gelecek sulh günlerinde, meydandan daha ucuz olan köprünün zevkine varırsak ne mutlu bu şehir İçin...
Hattâ İstanbulun. Asyayı Av-ru paya bağlayacak — senelerden beri hayalini kurduğumuz köprüsü _ hakikat haline girince o zaman şehir büsbütün yeni ve güzel bir çehre alacaktır.
Bir değil, mümkün olsa, bir kaç köprüyü sıra sıra dizsek,,. Bilhassa böyle dağınık, halkın bLr kısmı bir tarafta, öteki kısmı öbür tarafta oturan şehirler köprüsü» edemezler, Hele İstanbul!.. Asla...
Hikmet Feridun Es
Created by free version of 2PDF
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Voyvoda cad. No. W da Jozef Rlçlye demir elektrik masa lâmba®. Taksim Cumhuriyet meydanında Osman Sabri Pekine oio dinamo kömürü, İst Hacopulo handa Haşan Ekin» muhtelif sofra. çay, fincan ve pasta takımı, İst. Şirin han altında Salamon Benbasata cara biberon şişesi. katgüt steril ve cerrahi İpek ipliği. Gal. Ankara handa H K. Limana tutkal Jel&tln mamulât). İst. Yarım şişeci handa RomlİM ÇUenlye muhtelif esans ve esans sttronella. Marpuççular No. 10 da Y Voreopu-losa Jeraniyol, vanllln, ve limon grus esansı, Aşırefcıidl cad. Baker handa Mihran Hanesyana metol ve hldro-kinon, İst. Kilçük Ticaret handa Türkiye Eczacıları deposuna santonlft ve teobronün, Gal. 8 ncı Vakıf handa Mesut K. Zenele arit tartarik. Yeşilköy Halkalı caddesinde gramofon T. L. Ş. ne plâk malzeme, Tahta-kale Baltacı handa Zlso Süreııoputosa adi matbaa kâğıdı. Gal. Kefeli handa Dış ticaret T. A Ş. ne P. mensucat tairH):. ______
Üniversitede yarın derslere başlanıyor
18 günden beri tatil bulunan üniversite 944 - 945 ders yılı Iklnc.l sömestrine yarından itibaren başlanacak ve normal tedrisata devam edilecektir. Memleket dahilinde tetkik seyahatine çıkmış olan muhtelif fakülteler» mensup yüksek tahsil gençleri şehrimize dönmüşlerdir.
Sanıtp 4
KARAR ZAMANI
Yazan: SUMNER WELLS
AskeHSIk bahö^sDoH [
BİRİNCİ KISIM ÜÇÜNCÜ BAHİS
Avrupaya misyonum: 1940
Brenner görüşmesi hakkında verilen malûmat — Kont Ciano’nun ifşaatı
Muharebe ve filim
Büyük Tiyatro Şenliö
EMiNÖN
3 MART
CUMARTESİ
8UVARE
ü HAI KEV.NDE
Meddah - Karagöz -Hokkabaz ve Kukla
Filim yapıcılarınızın nazarı dikkatini bu noktaya çekmek gerektir
4 MART
PAZAR
Matine - Suvar e
6
MART BALI sttvare
ORTA OYUNU
İsmail Dûmbüllü ve hâlen mevcurt bütün eşkl ort3 oyıimı sanatkârlarının iştiraklerik
TULUAT
İoioaıl Dümbul i - Şevki Şakrajf - Ahmtd Güldürür ve bir’ . erki tıılfint ruaıLLârları Jgmram r Vnjnl hanunlarır da iytlraMerile
Muazzam fabrikaları, vapurun, demiryolları gibi Amerikanın kudretli filim aanayil da hemen tamamen harbi kazanmak ve zaferi Bağlamak uğruna seferber edllmliş görünüyor. Daha emin ve iyi bllr dünya, daha ı ..... ____________
hür bir yaşaym İçin Amerikan genç- JkınT‘ayağıü“bk7 atoa
llğini cephelere koşmaya, oralardaki sahneleri göstermemiz doğru olmaza mücadeleye teşvik eden bu sanayiini bu gaye uğrunda gördüğü işlerin çok bîiyük olduğuna şüphe edilemez. Harbden ve tehlikeden uzak, bayat standardı yüksek olan Amerikan insanını daha iyi. daha hür dünya ideali uğrunda uzak diyarlarda, alışmadığı güç şartlar altında çarpıştırmak. pek de severek eline almadığı silâhla çetin bir düşman karşısına çıkartmak kolay değildir ve Amerikan filim sanayiine bu vazifeyi milletin her tabakasına, bütün kütle içerisine yaymak vaziresi düşmekte-
ıe istifadeye çalıştığını, sama- (Ur‘ nce Rusyaya karşı dönerek B« vazifenin hayli büyük bir mu-devletlerinde ve Finlandlyada vaffakıyetle başarıldığına da suphe -ı bıraktığı yerleri tekrar ala- edilemez. Müziğin ve güzel sanatların söyledi. Bu' toplantıda Hltler her şubesinin yardımına mazhar alan 1 hususi teklifte bulunmuş, filim milyarder kısmı rahatını ve sa-Mussollnl'den müttefik hükû- rayını bırakıp fabrikalarda İşçilik ı bir sulh teklifinde bulunma- yapmaya, kütlenin kederi ve tevkile emişti. . büyülenip bahtiyar olmaya, genç er-
> İtalyan - Amerikan müna- kekleri bu milyarder kızlarının tatlı İnin devamının bir sulh fır- gülümsemelerinden ziyade vat*....
etiği zaman bütün Avrupanın dafaaştnın ve kahramanlığın çetin olacağı kanaatini tekrar edip ve fakat daha yüksek, daha erkekçe Böyle bir halde yalnız Anıt- ' zevklerinden tatmaya teşvik etmek-umhurrelsinln bir teşebbüste te ve bizzat bizim rr.emlckette dahi sileceğini ve İtalyanm da ona bu fillmlerin gördükler! rağbete ba-edeceğinl düş önliyordu. j kıhrsa büyük mtkyastn muvaffak si-
ner mülakatında îtalya Al- ' maktadır ıın Yugoslavyaya girmesine Vatan müdafaası zaruretinde, mll-azı olmıyacağını belirtmişti let İçin fedakârlık mecburiyetinde biz . . ₺u çeş(t tcrrt1cıere propagandalara
muhtaç değiliz. Çünkü bu mecburiyetlerle her gün ^.^^..^.2.
Harb asırlardan beri bizim kapımızı *On üç kahra“nan> adını taşıyan çalunş, her nesi! ömrü boyunca ve bu filimin bir hiKusiyeti de yine tam ■ ~ - - - .... bjze mahsu3 hak görürîük. övünme-
meklik eseri olarak düşmanı hor görmemesi. onu alçak, cebbar, fena şekilde göstermek için gayret sarfet-memiş olmasıdır Burada düşman da kendi ödevini yapan Ve kendi yolunda yürümeğe çalışan bir kahramandır. Çok defa hakikat de bndur Nihayet filim şu sonucu belirtiyor «Birçok kahramanlar gelir, çarpışır Ölür, gider. Fakat onlardan bir ruh.
J .............. ' v Bugünkü
RlbbenUop Romada bulunduğu Kirada değil, benim Romaya döndüğüm gün Bellinden Hltler'İn teşebbüsü Üzerine telefonla vâki müracaat üzerine kararlaşmış olduğunu belirtti. Sonra alaylı bir eda İle, toplantının sebeplerinden birinin de Rlbbentro-pun bir hafta evvel Romayı ziyaret ettiği zaman hiç blrşey yapamaması ve Hltlerln nazarında îtalyayı harbe girmekten meneden en büyük âmilin kendisi Ciano olmam olduğunu İlâve etti.
fttMu ____j____ . - ı Ciano, Hitlerl sonbahar toplantı-
kmvada"taklbettlğf siyaseti tekrar moda gördüğünden çok daha iyi bul-tatt.fk edeceğine emindi. Yani Paris duğunu söyledi. Buluşmada Salma ve Londra da dahil olduğu halde şe- ( Hltler konuşmuş. Muasollnl bahse hlrler kayıtsız şartsız bombardıman pek az karışmıştı edilecek. 18 günlük Polonya harbin-1 Nazır, bu mülakat neticesinde.
, de görünen şiddet burada da hüküm İtalyanm siyasetinde hiç bir değişik-•urecekti. Fakat sonunda Müttefikle- , İlk olmıyacağını temin etti. Hitler’ln. rin kazanacağına emindi. Flkrlnce. Alman - Sovyet anlaşmasından ken-Aimanya ancak Fransaya girmekle 1 ----------------------«.—*-■ ——
harbi kazanabilirdi. Halbuki Müttefikler muvaffakiyetle müdafaada ka-İJtb’llr re ve sonunda harbi kazana-
bil rlcrdi
Brenner nıuıakatı hakkında İtalyan hükümetinin bana vermek arzusunu gösterdiği malûmatı beklemek üzere Komada kaldığım son iki gün kinde Papayı ziyaret ettim. Papalı-g" dünyanın her tarafında, fakat bilhassa Avrupa memleketlerindeki vr -et hakkında mufassal ve doğru mr'-iımat sahibi olduğu meşhurdur Çok fyi blUnmiyen şey. Vatikan’ın siyasetinde. bilhassa son senelerde «ö-rıiln olgunluktur.
Papa 12 ııci Plus, yüksek derecede
devlet adamı vasfını haiz olan bir, manyt zattır Önüne geçilmez bir surette J asla çekti almakta olan İstikbal hakkın- ; İtalya da ve dünyanın birçok yerlerinde gö- , hafazası İçin etinden geleni yapmak rür.en vahşet dolayısile onu derin niyetinde idi. Arazi tadilâtı İşini keder İçinde buldum Tabii bu mulâ- , umumi sulh anlaşması zamanına bı-kat ve bana söylenen sözler hakkın- Takmayı tercih ediyordu . .. .
~ ’ Ciano anlatmasına devam ederek, birkaç kere nefis müdafaası İçin dö-, .. _________ _____________Almanyanın derhal ğiişmek, vuruşmak zaruretin! ta kal-
ı-: -,115ın yeniden kurulması İçin bir askeri taarruza başlıyacağı hak- binin içinde duymuştur. Bu bakım-ii:r2n kollardan birinin Papa oldu-, kındaki teminatına rağmen. Hltlerln dan bu çeşit flllmlere olan lhttyacı-ü kanaatüc ayrûdım. garp cephesinde baslıyacak taarruzu mız en asgari haddedir zannederim
Aynı zamanda gerek resmi mevkii şimdilik geriye bıraktığını söylediğini Buna karşılık gençlerde nefse Itl-' ‘ bildirdi Fakat Hltler, Londra, İngiliz madı, nasıl mücadeleci bJr ırkın ev-sahlllerl ve İç şehirler de dahil olduğu halde hava bombardımanlarının derhal başhyacafrlnl haber vermişti
(Arkası var)
TURAN Sinemasında
Bugün iki büyiik film birden
1— KANATLI KUS DEANNA DURBİN —
JOSEPH COTTBN
2 — İki Açık «öz 9kl Şampiyonu
BÜD ABBOTT —
LOU COSTELLO İki saat sevk, neşe ve kahkahalar filmi
Rıbbentropun rolü
Kont Ciano Brennar geçidinde yapılacak mülâkat hakkında kötümserdi. Mülâkatta Rlbbeııtrop da hazır bulunacağı için. MussolInlTıln Hltler! daha mâkul bir yol takibine kandırması mümkiin değildi Kendisi de Bitlerle birçok defalar görüşmüş, fakat Hltler mâkul bir hareket takibi lüzumuna yanaşır yanaşmaz, Rib-benlrop’un araya girerek Hltlerln fikrini değiştirdiğine şahidolmuştu.
Ciano. büyük Alman taarruzunun yakın olduğuna, ve Almanyanın Po-
i
da hiçbir İfşaatta bulunamam. Yalnız
şu iu söyliyebillrim kİ. Vatikan'dan. Rlbbentrop’un İm ' “
«a:
ğr kanaatile ayrıldım.
olan ve gerek siyâset ve fikir hayatine rolü bulunan birçok İtalyanlarla görüştüm. Hiç İstisnasız, bunların hepsi İtalyanm harbe girmesine yalnız muhalif olduklarını İfade İle kalmadılar. fakat aynı zamanda bu harbi önlemek İçin Amerika Cumhurrel-slnln tesir İcra etmesini ısrarla rica ettiler. Bunlar, Reis Roosevelt'in. bir Bİhirbaz kudretlle, Muşsollnlyi İtal-yayı harbe sürüklemekten alıkoy abl-ler -»lne kani görünüyorlardı. Kendilerine, bllhhas hükümet erkânına, eğer bana dedikleri glbil Alman tesiri altında bulunan birkaç faşistten maada bütün İtalyan milleti harbe muhalifse, 40 milyonluk bir milletin zorla harbe sürüklenmesini anlamadığımı söyleyince, bana verilen cevap hep şu oldu: «Her şey Duçe'nln kontrolü altındadır.»
Kont Ciaru/nun ifşaatı
19 mart sabahı erkenden Ciano Komaya döndü. Buluşmamızın her kes tarafından bilinmesine meydan vermemek İçin, benimle Romanın dışındaki Golf kulübünde hususi surette beraberce öğle yemeği yememişi teklif etti Burada bana Brenner geçidi mülâkatı hakkında malûmat verecekti.
Söze, Brenncr m ül âka tında olup anlatacağını söylemekle YalniB mihver münasebetlerine alt birşey söylemlyeceğinl İlâve etti, önce şunu aydınlatmak İstediğini söyllyerek. resmi Altnan tebliğine rağmen. Brermer mttlftkatının
Yazan:
M. Şevki Yazman j
on metrelik filimde münhasıran aşa-
1 gerek.
Bu itibarla gösterilmeğe başlanmak üzere olan ve genç bîr rejisörün oldukça muvaffak ohnur t teşkil eden bir filimi bu memnuniyetle nnmamak ğildlr
Şimdiye kadar çevrilen mizde hemen de biricik «Harb ve kahramanlık» fi zu olarak basit bir hududundaki . . , hangi birisin! almıştır. Ne dekor ve ne de sanat bakımından buna «şaheser» demeğe de kalkışmıyacağız Fakat ancak on ilç kişi tarafından başarılan ve hepsinin kahramanca şehadetiyle neticelenen bu vaka hakikaten tam bizim insanımıza, mütevazı Türk kahramanlarına yaraşır tarzda, sessiz «adası», bağırıp çağırmadan. nutuklar verip velveleler yaratmadan vazife ve hizmet aşklle . ~ yapılıp sona ermekte, altı yüz aene-
hn r»>tin dlr ^«ülslnden çok üstün kuvvetler- .
" le çarpışıp muzaffer olan dedeleri, mlzln tam sembolünü, gözümüzün i önüne koymaktadır.
I Bizim mikyasımızda dahi «Meşhur» ' «Büyük» adlan takılmıyacak olan [ ve bir çoğu amatörlerden müteşekkil bulunan bu filimin on üç kişilik sa-natkânnı gördükten sonra bizlmkilc-rln bu mütevazı ve fakat diisündürü-m™ „u ,ctt taMuslN Svmm.k haSsulık
burun btırunayu:. o]ur
bir enerini bakımdan kabil de-
f ilimler I-olan öu filimi mev-mkayı, Karadağ çarpışmalardan her
7 MART
ÇARŞAMBA flüVARE
10
MART
Cumartesi
STTVARE
11
12
MART PAZAR SÜVARE
MART
PAZARTESİ
3UVARF
Tanzimat - Meşrutiyet -Bugünkü Tiyatrolar Bütün eski sanatkârların i-^tııakilt
OPERA GECESİ
SenloniJc ork stra D- MAMİGONYAN İdare sinde ıoo kişilik koro, HaJkevluln büyük baleti. Iskala dİ Mllâno Operası basi M. KÜ-PEF Setnlha Berksuv - K. Duvinye. M. İCa-rakaş. N Keııber. Atina Opera^n^an K Bakeaş ı;ur.llt e'nvkted'r
TULUAT TİYATROSU
İsmail DÜınbuHiı. Ahmft Güldürür. Şevki Şakrak ve bütün etki tanınmış rrmatkârla-nn ljtjrakil(-
SABAH OLMASIN
CHARLES BOYER — OLİVİA DE HAVİLI.AND
Bütün bir hayat boyunca devamı istenilen aşk, heves, İhtiras anlarlie dolu heyecan bedlası.
ALEMDAR ve MiLLî’de
FEDAİLER MANGASI
ŞEHİR rlYATKoSC
Saat 20,3(j da Dram Kısmında
YAYLA KARTALI
Komedi Ki mında
IUKABI KÖŞK
Saat h de çocuk tiyatrosu
ladı olduğunu ve dedelerinin ne şartlar altında dögflşüp muzaffer olduğu fikrini uyandırmak İrin eski mefahiri canlandıracak flllmlere İhtiyâcımız _
olduğunda şüphe etmiyorum. Mcse- ' bir gelenek geride kalır, lâ bugünkü nesiller geçtikçe şartlan Türk ordusu da bu ruhun ve bu ge-ve muvaffak olmak hususunda gös-1 ieneğln bir eseridir». Hakikat de terilen kahramanlıkların ehemmiyeti bundan İbaret değil midir? çok defa tedricen unutulacaktır İstiklâl sava-' silâhsız, vasıtasız kaldığımız anlarda şımızın ne suretle kazanıldığım tes- ' vatan müdafaası İçin ordular bulup bit ederi, çohığu, çocuğu, kağnısı, da- çıkarmamız bu ruh ve bu geleneğin varlyte bu mücadelede hizmet gören bir neticesi değil midir? Her şeyimiz-bir milletin bu kahramanca eehdl den daha ziyade vatan müdafaasın-flllm tızerlnc fesblt edilmemiştir Bu da muasır usulleri alıp tatbik etmek-mücadele bütün heybetiyle canlan- ! teki kabiliyetim'? buradan gelmiyor I diril anlamıştır Bunda her şeyden ' mu’ Bu bakımdan ve bilhassa açtıiı , evvel filim sanayii
, dan kudretsizliğimiz İleri sürülse bl- ' man» filimin!
le mevzu olarak dahi böyle bir şeyin renlerl cidden tebrike şayan scçilememesl bilhassa zamanın har-j rum Filim yapıcılarımızın be hazırlık ve kahramanlık talebet- nazarını milletimizin çok
Eşsiz sanatkâr RüBERT TAYLGIi ve LLYOD NOLAN'uı Unuil ettikleri mücadele ve fedakârlık mecmuası. İlâve olarak
KARANLIĞIN GÖZLERİ
EBU-ARD ARNO1.D — AN HARRDtNG
Baştan başa macera, dehşet dolu şaheser.
-1 — --- Kadıköy -----
Bminönü Htdkevlnde Tiyatro şenliği 1 mart emnarteni akşamı Seat fl de
Moddah - Karagöz -Hokkmbaj ve Kukla
Biletler *&Uş& çıkarılmıştır 2*340
Bunda _
ve artist bakımın- ' yeni çığır dol ay isiyle «On üç kahra-
. .. .. u. ■ nttmt^ı ve onu meydana geti-
■ bulu-
cum t . zengin olan bu sahasına gözlerini çevirmeğe davet ederim Burada yalnız geniş mevz ular bulmıyacaklar ve fakat diğer fillmlerin hepsinden ziyade bunu başaracak çok geniş sanatkârlar da bulacaklardır. .
be hazırlık ve kahramanlık talcb ettiği bu mühim senelerde cidden acınacak şeydir Amerikan filim sanayii muazzam »telvelerini dünyanın alıştığı zevk ve safa sahnelerini hep top. tüfek, tayyare gürültüleri ile doldururken bizim sarf ettiğimiz beş
kartı bir saltada beyaz elbiselerle Hediyen müttefik kıtaları
Halkımızın gördüğü eşsiz rağbet üzerine senenin en güzel filmi
TEŞEKKÜR
Uzun zanıandanberl çekmekte olduğum safra kesesi ve mide hastalığımı kışa bir zamanda teşhis He tedavi eden, beni kurtaran kıymetli doktorumuz Fatihte Dı Mehmeı Kâ-mll'e en derin hürmet ve teşekkürlerimin arzına muhterem gazetenizin delâletlerini reca ederim
Nedim Gökhan
Ş I K
matineterden itibarcu-Bm/ıiâ »triûl film 30 kısım hepsi birden VAHŞİ
KERVAN
« Overland Mallı
LON CHANEY — HELEN PAR-RİRH — DON TERRY
Fevkalâde dehşet ve heyecan dolu sergüzeşt romanı, herkesi heyecandan heyecana aevkeden harikalar şaheseri Muhakkak görünüz
Z'
Z1
ALKAZAR
Buğun matinelerden İtibaren fevkalâde radio dedektif şaheser bir film. Heyecan ve dehşet sergüzeşt harikaları yaratan gan-pıter filmi
V.
Bir Gece Faciası
( A. TRAGEDY At Midnlght» JOHN HötVARD —
MAROARBT LİNDSAY İlâve olarak:
Korkusuz reis
JOHN KİMBROUGH
Çek enteresan ve heyecan dolu kovboy Hlml
YILDIZLAR YILDIZI
ALİCE FA YE - JOHN PAYNE — JACK. UAMY
SARAY Sinemalarında
Daha birkaç gün temdit edilmiştir.
O P E R A 'da
GöitÜL YARASI
Türkçe sözlü ve şarkılı unutulmaz bİT aşkın onulmaz yara ve ırtıraplarlle dolu şaheser Şarkılar: MUALLÂ GÖK-ÇAY — ZEHRA BİLİR — AKTAKİ CANDAN — tarafından terennüm edilmiştir.
H A L E’de LORELveHARDı HOKKABAZ
EmsalsLz sanatkârların yara Hakları kahkaha mucizesi. Türkçe sözlü ve
KANAYAN KALPLER
Iztırabm. sevdanın gönüllerde açtığı hicran yaralarını bu filimde görebilirsiniz.
Bugün matinelerden itibaren Senenin fevkalâde şaheser İki filmi birden. Aşk ve ihtirasın çarpışması zevk ve sevginin büyüklüğünü gösteren yegâne Dimi İKİ A$K ARASINDA
BETTE DAVİS —
MİRİAM HOPKİN0 —
GEORGB BRENT
Gangster polisiyle harikalar vo heyecan.............. •• •
Created by free version of 2PDF
ÇEMBERLiTAŞ Sinemasında^
Bugiln matinelerden itibaren İki buyuk şaAeser filin, birden
1 — Sinema âleminin en sevimli yıldızı DEANNA DURBİN ve JO-6EPH COTTEN — CHARLES WLNNİNGER tarafından yaratılmış KAN^TM AŞK
Buyuk Aşk filmi
8 — İçinde bulunduğumuz büyük harbin muazzam kudretini gösteren büyük
safhalarından Amerikanın casusluk filmi
Pasefik Casusları
Baş rolde: JAMES GRAIG — BONITA GRANVİLLE
Sinemanın en ton zaferi.,.. L A L Enin en büyük şaheseri Her yarattıkları bir şaheser... Her yaşattıkları Ur kudret olan
BKTTE DAVİB — OEOROE BRENT'ln sinema dünyasına hediye ettikleri ""
filim.
BUYUK YALAN
bir harikadır
Perşembe akşamı göstereceği
dolu dehşet sergüzeşt filmi
GAZ BOMBALARI
DENNİB
PEYNB — GLORİA DİCKSON
MORGAN
JOHN
Dikkat..... CASUS MART RİŞAR
Sinemayı geoa gündüz her seansta dolduran bir filim. Perşembe akşamına kadar gösterilecektir.
t
Dünyanın en pürel sesli kadınının müstesna filmi
YARIN AKSAM ŞARK SİNEMASINDA
MARİA CJEBOTAHt
re R063ANO temeli edilen
BRAZZİ taralından
İLAHİ SES
Müzik:
ROSSİNI Vû
BELİNİ
Daha birkaç gün temdit ecıümlşUr.
Emin Çelebi seyahatnamesi
«GÜZEL SANATLAR
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR
Silıviıkapida bir çını müzesi
Dünyadan haber
Ahmet Emin Yalmancın yeni seyahati ve yeni seyahatnamesi — Büyük elçi Münir Ertegün —- Seyyahımıza, geçmiş olsun — Müsavat sevgisi — Bardağı 80 kuruşa su— Bir maymun dâvası — Cebe-lüttarıkta dünya görüşü — «Asude bahar ülkesine» giden tayyareye binmemiş olan Ahmet Emin Ingiltereye indikten sonra bakalım neler yazacak?
“Sen çocuğu kurtar, kadın ne olursa olsun!.,,
I Türklerinin ilk hürriyetçilerini Mağusa . Namık Kemal dolayı-sivle tam hatırladığı sırada Af- ( rika sahillerini ve »güneş ile ayın , hiçbir kıskançlık meyli göstermeden gökleri paylaştıklarını» göril- y yor. Seyyahımız artık «şairlerin I gaşyolmak dedikleri haz âlemine dalmış ve kendini sağ İken cennette^ bilmiştir.
Ahmet Emin Kahirede güya ' şair olacak iken dekorasyoncu olmuş bir vatandaşa raslanuşür. Bu vatandaş Kahire sokakların- ‘ da yakaladığı meşhur Başmuhar- ' riri bir otel yemek salonuna otur- ; tarak hemen memleket iktisadi- ‘ yatma dair fikirler vermeğe kal- ( kışır; ihracat imkânlarımızı ge- ( Dişletmenin lüzumundan bahse- ( derken bu lüzumu İspat etmek i için bir şişe memba suyu işmar- I lar. Bu şişenin fiatl bizim para
■ ile tam 250 kuruştur; yani bir 1 bardağı 80 kuruş. Bu su, süzül- 1 muş, temiz Nil suyunu lezzetsiz bulan zenginler içsin, züppeler de
■ masa'anmn üzerine dizip herkese • caka satsın d^ye ta Ameı ikadan ! Kahireye getirilirmiş. Ahmet , Emin Kıbnsta sefaret müsteşarı. ]
: gazete başmuharriri, tayyare ı kaptanı, kamarot ve tayfalar , • arasında gördüğü eşitliği burada , i neden hatırlamıyor bilmem? Eğer ,
■ viski, kokteyl içmekten vakit bu- ,
■ labilirlerse arada bir içecekleri ■,
■ bir bardak suyu da Amerikadan i
■ getirtip bardağına 80 kuruş ve-
■ renierîn şu eşit ik dâvasında nasıl i
■ bir yerleri olacaktır dersiniz?
‘ Ahmet Emin otomobiJ’.e tay-
■ yare istasyonuna giderken araba-
İarın Mısırda sağdan gidip sol-1 dian ve halbuki Ingilterede ve 1 diğer bazı yerlerde soldan gidip sağdan geldiklerine, bundan do; layı muhtelif memleketler ara-
■ balarının kaza çıkarmamak için i gözü dört açmak zorunda olduğundan yollarda gidiş, gelişin güçleştiğine pekâlâ dikkat etmiştir. Fakat bu müşahedeye — eski bir tâbirle zaman ve zemine muvafık — bir zeyil ekliyebilirtii: Harb sonunda devletler arasında münakale, posta gibi şeyleri kolaylaştırmak, hattâ — haydi ütopistler demiyelim — bazı idealistler tarafından da Avrupa devletler federasyonu kurulmak gibi şeyler düşünülürken henüz şu yollarda gidip gelme istikametini birbirine uydurmak için bir teşebbüs bile yoktur.
Tunusta bir adaya inen tayyare yolcuları bir çadıra misafir edilmiş, çadırda elektrik ziyası var. Fakat çırp açamıyorsunuz. Çünkü ana ceryan ta karanlık oluncaya kadar kesiktir. Bu noktada Ahmet Eminden şu tasarruf tedb:rini alkışlamasını b?klerdlm. Meselâ ben bunu okuyunca derhal bizim dairelerimizde dışarda temmuz güneşi parlarken büe ı yanan elektrik avizelerini hatırladım.
Bundan sonra «Bir maymun dâvası» diye yazılan bahiste Cebeli) ttarıkta îngiilzler ile Ispan-yollar arasında bir batıl itikada vasıta olan maymunları Ahmet Emin çok canlı surette hikâye etmiştir; okuyunuz ve ibret afiniz aziz okuyucular.
Cebelüttank otelinde Ahmet Emin yol arkadaşlarile beraber Sheırv denilen Xerâs Portekiz şarabiyle kafaları tütsüledikten sonra (tâbir kendlslnindir) etrafına bakıyor ve hep neşeli, hep iyi kalbi! insanlar görüyor, o vakit Tevfik Fikretin hiç şüphesiz Sherry içmeden söylediği însan melek olsaydı cihan cennet olurdu
truisme’ine tekrar vasii olü-yor. Yahut filozof Leibniz gibi, bu dünyanın, dünyaların en iyisi olduğuna inanıyor. Artık Ah-
■ met Emin etrafındaki hemen ı
- hepsi ömrünün baharında olan yol arkadaşlarına b!r kere daha bağlanmıştır. Halbuki bunlardan tam yirmisi bir gün sonra bütün bağlardan çözülüp «Asûdc bahar ülkesine > seyahate çıkacaklardır. Ahmet Emin ise Cebelüttarjkta bindiği tayyareden Ingilterede inecek ve blas gördüklerini o gü l zel ve berrak kalemiyle yazıp ya-1 zıp sunacaktır; bekliyoruz. I
Vatan’m başmuharriri Ahmet [Türklerinin ilk hürriyetçilerini Enim Yalman son. aylarda, bir Mağusa . Namık Kemal dolayı-seyahate daha çıktı. XVII. asır- T ' .......... ’ "
dahi piri büyük seyyah Evliya j Çelebiye mürit olmak kolay «m? 1 Bize şimdi bu seyahatini anlat- ( mak için forma forma Dünyadan ; Haber diye bir-kitap yazıyor ve { dağıtıyor; beş formasını bana j vermek lûtiunda bulundu. Bu ( harbde ilk seyahatine dair Havalarda elli bin kilometre adlı ( eseri ürerine bu sütunlarda uzun- j ca bir sohbete dalmıştım; biraz j şakalı yazılmış bu sohbet, onun ( azacık canını sıkmıştı. Ahmet j Emin, emin olsun ki bu konuş- | mada ciddî olmağa çalışacağım. , Bıı sefer seyahat İngiltere ve ] Fıansaya yine tayyare ile yapıl- j mışiır. Bu beş forma okunuiursa ( Ahmet Eminin Havalar kurdu j lâkabını hak ettiği kabul edilecek ı gibi görünüyor. Çünkü o, Anka- j rada binip Londraya kadar top- I rak veya deniz vasıtasına asla ı ilt.fat etmeden gidip gelmeği se- I vinçle kabul etmiş ve hattâ oto- ; mehil, tren, vapur gibi aşağılık ( vasıtaların kendini sıktığını açık- 1 ça söylemiştir. Bu tayyare yol- 1 culuğundaıı bahsederken aziz , başmuharrire can ve gönülden i geçmiş ölsün demeden geçmiye-lim. Zira o. bir tesadüf — beikı • daha doğrusu isminin Cebelütta-nkia yolcu listesini yapan me- : muıa pek yabancı gelmiş olma- i sı — sayesinde ilk kalkacak tay- , fareden ikinci tayyareye ayni- ■ masiyle canını kurtarmıştır. Bov-le kazayı burnunun ta dibinde kokladıktan sonra tekrar havalarda, tıpkı bir kırlagmç gibi, uçmağa sevinçle razı oıması onun aıtık bir havalar kurdu olduğuna , bizi inandırıyor.
Eser bir nefeste okunulacak kadar canı hafif, dili tatlı bir kitap olacağa benziyor. Aradaki İstitrat ar bu kitapta öteki kitap kadar uzun olmadığı gibi hiç de yersiz değildir. Meselâ yola çıkar-keıı şimdi Paristen Nevyorka günde sekiz tayyarenin kalktığını ve on saatte Atlas denizinin aşıldığını öğrenince seyahati Aınerikaya kadar uzatmak ve orada Türkiye sefiri Münir Erte-giinü görmek arzusuna düştüğünü söylerken sözü bu büyük elçiye bağlıyarak o rahmetli için dört sahifelik hâtıralarla dolu bir acınma yazısı yazıyor. Mürur merhum methedilin esj pek kolay, zemmedilmesi pek güç insanlardandı. Ahmet Emin ise onu hakikaten eskiden beri pek severdi. E inde gazetesi bulunmadığı için bu sevgisini şu istitrat ile meydana koymak fırsatını bulmuştur. Hattâ bu yazı, bir vakitler benimle de kısa bir müddet arkadaşlık etmiş bulunan merhum Münirin çok karakteristik bir tarafını bana hatırlattı. 1925 senesinde bir gün Pariste kendisine raslamıştım. Bir taraftan Beme sefaretine tâyin olunmuş, diğer taraftan da Pariste Duyun-ı umumiye müzakerelerine murahhas gönderilmişti. O gün bana dedi ki:
— «Devlet bana çok yüksek bir yevmiye veriyor; bir taraftan da sefaret maaşımı alıyorum. Bu paralan hak edip etmediğimi düşünerek iç rahatsızlığı duyuyordum. Dün bir müzakere esnasında sırf kendi marifetim olarak bizim heyete öyle bir muvaffakiyet temin eltim ki devlet bu muvaffakiyet İle en aşağı bir milyon lira kazanmış oldu. Bunun üzerine aldığım bu parayı hak ettiğime inanarak o akşam rahat uyudum. Nasıl bu iç rahat, lığını bak etmiş miyim?»
Ben de cevap olarak «Evet» dedimdl.
Seyyahımız Ahmet Emin Kıb-nsta bir saat kaklığı sırada lokantada kendılerlle tayyare kaptanı Ue kamaratonun ve tayfalarının hep beraber çay içtiklerini memnuniyetle söv (erken burada gördüğü eşitliğe, aza-metsizliğe, gurursuziuğa bayılıyor. İşte bu noktadan girişerek Ingilterede bu harbde doğmağa başlayan yeni cemiyet hakkında seyahatinin sonunda yazacağı faslı gözlerimizin önünde şimşek gibi çaktırdıktan sonra OsmanlI
Adam tabancasını ortaya koydu ve şöyle söylendi: “Ya bu karıyı doğurtursun, yahut..,,
Bir geca yarın ~ Prata bıyıklı adam — Tabancalı bir doğum — -Ben evlât letorim, kan çoook.'..ı — Solarda çocuklarla fahalaema — Besim ömerin bazı dikkat9 değer âdetleri...
Binada Yavuz. Bul lan SHlınln kızı ve Kanuni Süieyınanııı kı* karüeçi uFatma sultan* ın kocan taralından (Sillvrıkapu da yaptınlnuş bir camiden bahsedeceğiz.
Türk çinilerinin en nefis örneklerini teşhir eden ve hakikaten bir fayans müzesi kadâr şaşaadar alan mabedi, İbrahim paşa, on altıncı asrın ortasında Koca mimar Sinan’a İnşa ettirmişti e
Cnini, çok eskiden 1 Ayazanakapıaı» denilen ve epeyce zamandır (Silivri* kapıı adını taşıyan lntanbul surlarından birinin kapısı karşuındadır. Bıı mühim Abidenin ve bir çini müzesi kadar kıymetli olan mabedin inşa tarihini, avlu kapılarından birinin üzerindeki şair Buraalı (Kandi) nin iutsbesluden öğreniyoruz.
Hicri 868 de (M. 1561i kurulmuş olan cami hakkında şair şöyle söylemiştir:
Bir gece yarısı Besim ömar paça uyandırıldı, kendisine:
— Hasta vartnif efendimi., dediler,
O zamanlar doktorlarımı» er asında nöbet tutup tutmamak me*rle«i ınevzuub&hs değildi Lâkin Beûm Ömtr paşa hemen giyindi. Kendi ini almağa gelen zat aşnjhda bekliyordu. Paşa onu görünce bira* hayret etti. Zlrn epeyce evvel bu edanı kendisine bir hasta getirmiş, «onra ortadan kaybolmuştu. Uzun boylu. İri yan. pırasa bıyıklı. Türkçe-rf çetrefil konuşan bir adamdı.
Paşa ile beraber bu zat hamrtanon kupa arabasına bindiler. AdMn ava» bacıya:
— çek Taşkasab’al . dedi.
Araba yarim aaır evvelki yıunn yumru İstanbul aokaklarından, gecenin riflri karanlığı İçinde ilerledi, Taşkaaab'a vardıkları zaman hamile kadının feryatları sokağın boamda Mtıiiyordu
içeriye girdiler. Ve o raman paşa hastanın yanında klms* otamdıgıuı hayrette gördü Yaptığı ilk muayenede kendisine son derecede geç müracaat edildiğin! anladı. Kadının vaziyeti pek ziyade tehlikeli kk. â(Wâ ölüm halinde bulunuyordu.
Bu «ırada Berim Ömer'i hayreti» kinde bırakan bir hâdise ridu. Hartanın kocası cebinden kos kor »m an bir tabanca çıkardı. Ve Önüne koyarken de doktora:
—Bak buraya doktor. dedi, ya bu karıyı doğurt ursun, yahut M kendini ölmüş bil.
Besim Ömer blrar. .yaçırnurfa Fakat kendini çabuk toplaA. Adama:
— Kadın çok tehlikede... Çocuğu parçalamak leabedece^inden horint» yorum...
Bu sot. üzerine adam yerinden fırladı, aU-ş püskürerek bağırdı:
— Vallahi de blllâhi de, tallahi de parçalatmanı... Bana evlât lâzım, karı değil' Canım lstedlffi tama» yeni kan ılırım . Karıyı parçala, çocuğu al!..
Adem böyle «oyllytrck yenide* Önündeki tabancaya .«arılmışta. Berim Ömer doktorluk hayatında Mr kaş kere bu tamda-
— Aman ne olursa olsun, çocuğu kurtarmış. Kan bulunur amma çocuk bulunmaz1..
Cümlesini kendisine «öylaymleru raşrelmlşU. Doktoru bu «ta kadar kızdıran, bu sta kadar çileden çıkartan bir şey yMrtu. O böyi* dtyeni«e dalma payını verirdi Lîikln gtlıçele-JJm kİ hayatı aon derecede tehlikedo olan bir hastanın başında mftr.aka-çaya girişmc«t katiyen dogm bulmadı Yolma ikide bir de elini sUAhma s tan bu asabi adama:
. — Ben evvelâ şu tabancayı bırak
: bakalım... diye çıkıştı Onun siiâhm-. dan korkmamıstı amma adamdaki babalık aralılarının şiddeti de hoşuna gitmişti- Bf&sen o bütün lmkân-
1 lan denedikten sonra pek mecbur olursa, çocuğu feda ederdi. Ve bu sc-' fer de mucizeler yarntmafia tabii ça-1 hşaeaktı.
' Hakikaten hoşa gümlyecek bir va-
1 zlyet... Hasta katiyen limitsiz, adam ’ deli denilecek kadar «sabi. Bide silâh... Vakit gayet geciktirilerek doktor çağırılmış’.. Mamafih Besim ’ Ömer akla gclmiyecck çarelere boş
ANNELER BABALAR ÖĞRETMENLER
İlkokul çocukları için hasırlanan
İKİNCİ SINIF KİTABI (İlkbahar — ¥■■) BUGÜN ÇIKTI
Bu sayıda okuma parçaları şiirler, araştırma sorulan ve açılamalar, bilgi özü bilmeceler, aritmetik, Türkçe resim - İş konulan, oyun ve sözlük vardır.
M sahlfe, flatı 3û kuruş. Bütün K&zetecUerde bulunur. TÜHKJYB Yayınevi — İstanbul l/
ıcaısuı, uflıyoruz.
A. ADNAN - ADIVAR | Wı
O Û_ cxı
o
Bir grup, öndekiler; Doktor Ahmet Fil. operatör Cemil paşa. Rifat pasa (şimdi Monto Karlo'da) bahriye operatörü Fikri paşa, doktor Ravrcddın paşa, doktor Salih bey, doktor Sakallı Cemil her,
Besim Ömer paşa, Lrbib paşe. doktor Pepo Aksivoti
Bfiim Ömer Hk muayenehanesinde m»((ası başında
vuruyor va çocuğu doğurtuyor. Kadın da sıhatte.. '
Lâkin doktor bitkin... Adam taban-o&smı bırakıp, çocuğu tüne alınca nc dese beğenirsiniz:
— Bire vallahi ben «rkek istemiştim!..
O bitkin halinde Besim Ömer buna gülmekten kendini alamıyor ve:
— Bir dahaki sefere., diyorI.
İşte Besim ömrrln umanında dok tor telâkkisini gösteren bir vaka da budur„
Besim ömerin âdetleri
sevimli, cima yakın küçücük insanlardı. Paşa bilhassa hasta çocuğa «on derecede acır, hattâ bunların karşısında gözleri sulanırdı, çocukların ıstırap çekmesine katiyen Ishıunmül »demezdi.
Besim Ömer de bir çokları gibi Lam bir sükûnet İçinde çalışmasını severdi. Fakat- buna rağmen bozan dışarıda kendi elinde doğmuş küçüklerin oynarken biraz fazlaca gürültü etmeleri kendisini yan yararken şaşırtırdı. Vaktile bu çocukların arasında bulunanlardan biri şöyle anlatıyor:
— O zaman odasının kapısını açardı Hiç bir şev söylemez, şöyle bir bakardı. İşte bitti Derhal gürültüyü keserdik.
Ailede herkesin üzerinde nüfuzu vardı. Kimsenin, bilhassa yeni yetişenlerin yalnız ve sadece maddî güzelliklerine güvenmelerine pek sinirlenirdi. MselA kileden yeni yetişenlerden biri hakkında:
— Aman ne gürel bir fcu otacakl. Tarzında aşın medıhler karsısında paşa her zaman aöee karışır ve sinirlenirdi:
— Ne demek?» Yua guzelhğindciı ne çıkar? . Kafasının içi güzel cJsthl-Böyle sözlerle gençlerin kulaklarını boş şeyleri? doldurmayınız,, derdi.
Yanında sık sik aynaya bıık&nlara da narihn' etmekten kendini ala-ntazdı.
Paşanın şaşnuyan âdetlerinden biri de şu idi: Her şeyde olduğu gibi muhaberelerinde de .«on derecede Avrupai idi.
Meselâ mektuplara dalma mektupla, kartlara kertil, telgraflara da muhakkak telgrafla cevap verirdi.
Onun hiç bir zaman bir telgrafa mektupla, mektuplara telgrafla cevap verdiği görülmemişti. En yakınlarına bile yazarken, pek mecbur olmadıkça, kurşun kalem kullanmaz, mürekkeple yszardL Ve daima derhal, hiç gecikmeden veeap verirdi.
HİKMET FERİDUN ES
JBeslın Ömer âdetlerine son derecede vefalı bir insandı. Meselâ seyahati çok severdi. Trene biner binmez derhal şapkasını çıkarır, bavulunu açar, başına lâcivert bir bere giyerdi. Bu onun uzun senelerdenberi hiç ■şaşmıjau. bir âdeti İdi. Gerek Avru-paya giderken, gerek Ankara yolculukları esnasında şapkasını çıkarıp beresini giymeği İhmal etmezdi.
Ailesi arasında büyilk bir otoriteye* sahipti Lâkin buna mukabil hayatta •n büyük tevki sofraya oturduğu laman rocuktarin. tamamlie akranlüşû-r»k .şuka etmekti Onlara tııkıhnağu bayılırdı. Çocuktann da paşaya karşı göre -"arpacak bir sevgileri vardı. Bu ak saçlı güzel adamla, miniminiler sofrada dünyanın en neşeli yemeğini yerlerdi. Besim Ömer’in çocuk sevgisini onun evrakını, resimlerini karıştırırken daha iyi hissettim Çünkü bir sürü rî-.afct. mernrim resimleri arasında hir çok dn çocuk resmine rmıla-dım Bunların hepsi parmak kadar.
P AKSAM Ş3
Abone bedeli
mı?«
ecnebi
2800 «unu 15U0 ■
81X1 »
senelik d Aylık d Aylık
A d re» tebdili için luk pul çonderılın elidir takdirde adres detısllrllmft
5400 IUTU4
SIMM) »
1600 »
•411 Buruş-
Aka*
telef o olurum* BMmnharrtr: ZOftHS Yan bileri: 2B7BS - İdare: 24SKI
Müdür: 2IM97
Rebİiilevvcl 15 — Kasım 113 tmsau Oıineş öğle İkindi Ak. Yatsı E. 11.01 12.4Û 6-10 BJ5 12.00 1.31 V. 5,W 737 13-27 16-33 18-5» 20.27
idarehane Bu man civan
Acımıısluk sokur No 13
Arlu kapısından girince, tuuşnnı-, .«.m cemaat yerini örten kubbeli bir saçak çıkar Bu knbbelej altı adet ve pek mevzun mermer sütunlara lırtlnat ettirilmiştir Son cemaat yerine açılan minare kapısının üzerindeki âyet yazılı çinilerle, bu panonun üstündeki ıYa hannan), (Ya menzurıi yazılı madalyonlar son cemaat yerinin sol tarafında bulunan birinci pencerenin üstündeki (haüisı yazılı pano ve ikinci penee-rcrtîn üstündeki ıâyeti ve bütün bu yazıların aralarına serpilmiş olan lâle ve karanfil tezyinatı, koleksiyonun mühim bir kv-ımm '
mcxt*dlr
Bu muhteşem nıatıvuıtı autun nlierl; desen, renk, dik ve sanat kimin dan avn ayrı İncelenmeğe ger eserlerdir Tezyini sanatlarla raşanlar için pek ehemmiyetli mevzu olan bu çinilerde (İznik ı yarışçılığının en kudretli sanat izlerin! gördek mümkündür. Madai-onlar içindeki yanlarda da pek büyük btr tezyin mahareti gösterilini'lir. Kelimelerin «unlarındaki eliflerin blrtirlle birleşmesinden bendesi şekiller vücuda getirilmiş ve bbylcce büyük bir sanatın frtvin formül’erl teşhir edtlmlriir
Son cemaat yerini örten kuboeıer-den biri, diğerinden daha geni? ve biraz daha yüksektir Bu kubbenin dört tarafındaki mermer sütunların başlıklarındaki lstaiâktltler de ayrıca İncelenmeğe sftta on altıncı asır tez-ylnatmdandır Mabedin knOMUita kanatları da oyma ve geçme tarzında, fil dis! İle tezyin edilerek ve îumdi.ri şekiller verilerek vücudu getirilmiştir. Bu kmıatkınn aynalarında Arapça ibareler kazılıdır Aynı knpının üzerinde yln> şair Ka/.di’nin ü- he-yltlik bir kltOesl vmrirr
38 pencereden ışıt alan ou mu-ıte-şcm mabed. kasnağında 18 penceresi bulunan tek kubbelidir Payandalı duvarlara bindirilmiş otan bu kubbe bir zelzelede hasara ufcraınış ve tamir edildikten sonra gayet fcııa bir tarzda boyanmıştır Yalnız kubbenin gobefclndekl bazı hatlarla kırmızı zeminli natasinr ola-
rak ûuakılnuşur
Kubbe kemerinin ctınt a* 15-
talAjctıtlerle işlenmiştir. Mini abm üstündeki yeşil zeminli ve ıKlillem* dehalet âyeti yazılı panonun etrafl mozaik çinilerle süslenmiştir
Hadım İbrahim paşa canuai diya anılan bu mabedin beyaa mermerden İşlenmiş minberi de on altmcı asru» en kuvvetli taş oymncılı^n» göstermektedir. Minber, bir mabede yakışan bütün ciddi teayiııaü taşımaktadır; henderf vİClilerle tcayiıı edilmiş şebekeli korkuluklar ve kabartma çiçekler minberin üzerine pek vakitline ve caminin diğer tavyinatlle ahenkli Olarak oyülmuşrur
Bunlardan başka uç autun ûaluna I oturtulmuş olan müezzin mahfetinlö I yine mermerden korkuluklarına fş-lenıuiş otan kabartma tezyinat bahsetmeğe değer ve sanat İnceliklerini gbeleren kısmlardır
İbrahim paşa camisi hakkında HadikatÜteevaınTde (dit 1.AÎ01 pek az tafsilât vardır. Gerek cami ve gerek Hadım İbrahim paşanın diğer hayatına alt (H. 9601 tarihti bir vakfiye Türk ve Islâm eserleri mittesin de saklıdır Müzede teşhirde ola» bu vakfiye 85 sahlfeliktlr ve baş tarafında Kanuni SÛIeymanın bir tuft-ra sı vardır.
Vakfiye, daha sonra Ebossuud ef«ı-dlnln yerine şeyhülislâm dan, Rumeli kazaskeri KonyalI Hâmit efendinin el yazısı iledir ve kendi mrihû-rü İle de tesçil edilmiştir AytlCfl Anadolu kazaskeri Mehmet bin Abdül-vehhap İle diğer meşhUT elliyi mütecaviz ztvatın imzaları ile de tasdik I olunmuştur. _____
mvKt.rrın yatma»
o £ o > 0 P
■O 0 ro S? U
■t-
Çi-oa-öe-uç-
bır fa-
safllle O___________________________________________________________________ n n. ü r. ™
Yavaşça kulağıma eğildi v« mırıldandı: .
- işte... Geliyorlar!..
Vapura giren yolcular arasında gozhri ile İki kişiyi işaret ediyordu. Bunlardan biri ufak tefek, fakat pek alımlı bir genç kızdı. Öbüril de yaşlı bir adam...
İlerlediler. Epeyce ötemizdeki boş yere olurdular. Genç kız elindeki kitabı açtı. Okumağa başladı. Yaşlı adam da gazetesini çıkardı, Baş makale tarafını kıvırdı.
Arkadaşım İzahat verdi:
— Dikkat ediyor musun?.. Birbirine ne derece benziyorlar... Fakat gen? kız çok güzel değil mİ?..
Ara sıra kız da kitabından başını kaldırıyor ve bizim tarafa, yani arkadaşım Naciye bakıyordu. Hattâ bu bakışlardan birinde galiba belli bellr-air bir tarzda gülümsodl de...
Naci âdeta bir eski zaman âşığı gibi heyecanlandı;
— Gördün mü?...
Sonra benim cevabımı beklemeden mırıldandı:
— Gülümsedi.,. Bana gülümsedi...
Onu üzmek için şöyle cevap verdim
— Bilmem... Pek farkında değilim... Buna heyecandan öyle gelmiştir...
— Hayır... Hayır.,. Eminim... Gülümsedi... İşte baki..
Hakikaten de ikinci defa olarak genç kız pek masum bir gülümseyişle Naciye bakmıştı.
Arkadaşım coştu:
_ Biliyor musun?.. 18 yaşımdan beri daima böyle bir kızın hayalini kurardım. Evlenmeği düşündüğüm z&-pıan dalma böyle bir çehre gözümün Önüne gelirdi. İdealimdeki zevce tipi daima böyle bir İnsandı. Hani ısmarlama olsa bu derece yerine getirilmez Ağzı. burnu, gözleri, çocuk bakışları. taze dudakları, vücudu, boyu bosu, her şeyi her şeyi düşündüğüm, hayalini kurduğum sevgililin tıpatıp kendisi... işte ben öteden beri böyle bir genç kızla evlenmek İsterim... .
- Ivl İşte ya!.. Hemen teşebbüs et...
lâkin o kadar araştırdığım halde onları tanıyan tek bir insana rasgrimtdlm. Kimse kendileri ile tanışmıyor. Komşularının hiç biri He konuşmuyorlar. Nasıl İnsanlardır?,. Kimlerdir?.. İsimleri nedir?.. Ne İş yaparlar?.. Bütün bunlar hakkında hiç kimsenin cn küçük malûmatı bile yok!.. Bu şartlar altında ben n» yapayım?.. -
— Git doğrudan doğruyl. açıkça babasından kızı lsteyiver!..
— Ben de öyle düşünüyordum. Esasen başka da çare yok!.. Vakıa bu gibi işelrde tahkikat yapmak, sormak. araştırmak, İnce eleyip sık dokumak. kılı kırk değil, seksen yarmak lâzımdır, amma nihayet çehre insan ruhunun aynasıdır. Değil mİ?. Bak şu kıza . Melekleri andırmıyor n'— Hllmem . Hiç melek görmedim!,.
— Şu halde doğrudan doğruya gidip kızı babasından istiyeylm öyle tnl?..
- Tabiî... Tabii!.. Hattâ hemen timdi' ,
Şimdi olmaz.. Utanırını, «kıtırım . Bu kadar kişinin içinde... Ya bir red cevabı verirse.. O zaman hapı ypjtuğumun resmidir...
— Peki amma onların evini biliyor musun?.. Kendilerini nerede bulup lstlyeceksîn?..
____ Bugün, takibederlm. Onlar eve girince ben de arkalarından damlarım Eğer red cevabı alırsam bile nihayet bu bir çatı içinde geçeceği için hiç \clmse gözmez... Değil mİ?.
— Öyle...
— Hem biliyor musun?.. Benim bu İşte son derecede ümidim var. Baran insan evleneceği kadın hakkında ne derin tahkikat, yapar, ne İyi. n? ferah verici malûmat alır da sonra İstediği tarzda çıkmayabilir. Fakat bz.zan da böyle talih» güvenip aldığın bir genç kız melek gibi bir İnsan çıkar...
— Haydi inşallah!..
Bu sırada vapurumuz iskeleye yanaşmıştı, Baba - kız kalktılar, önümüzden geçtiler. Biz de vapurdan çıktık. İskelenin önünde Naci:
— Ben gidiyorum!., diyerek heyecanla elimi sıktı, Onların peşine düştü.
Ben de kendisine muvaffakiyetler diledim. Hakikaten Amerlkanvarl bir İşti Eski evlenmeleri düşündüm. Bir d« buna baktım. Arada ne mühim fark vardı.
Onları uzaktan göreblloyordum. Naci aralarında muayyen bir mesai» bırakarak onları taklbedfyordu. Baba ara sıra dönüp bakıyordu. Her hald» sinirlenmiş olacaktı, şimdi onların halini düşünüyordum. Karşılaştıkları zaman ne yapacaklardı acaba?.. Bizim Naci son derecede tezcanlı, aklına geleni h»men yapıveren bir İnsandı. Sonra biraz da patavatsızdı. Acaba arzusunu n» şekilde söyüyecekti?..
Nihayet onlar köşeyi döndüler v* ben kendilerini kaybettim.
Ertesi günü İşimin başında otururken telefon çaldı. Naol beni arıyordu:
— Kuzum kardeşim... Hemen gel... Satın şiddeti» ihtiyacım var... diyordu. Her halde evlenme hazırlığı olacaktı
— Peki geleyim... Sen n»r«desin Şimdi?., diye sordum.
Cevap verdi:
— Hastanedeyim...
— Ne münasebet?..
— Gel de anlatayım..
Hemen hastaneye koştum. Dostum İnsan değildi de sargılar içinde bir külçe İdi.
— Ne oldu sana kardeşim?., diye sordum.
Güç hal ile şunları anlattı:
— Gittim. Kapıyı adam açtı., Gayet aksi bir herif!.. Yaşlı amma dehşetli güçlü kuvvetli bir insana benziyordu. Sert sert sordu:
— Ne var?.
Şaşırdım. Fakot herifin aksiliği karşısında derhal maksada girmeğe karar verdim:
— Şey... Şey efendim... Bendeniz kerimenizi pek sevdim. Pek kanım kaynadı... Müsaade buyurursanız... Kendisi 11» evlenmek İstiyorum..
— Hangi kerimem?..
öp babanın elini'.. Ben onun kaç kerimesi olduğunu nereden bileyim?.. Her halde başka bir kın da vardı. Hemen ilâve ettim
— Demin sokaktan beraber geldiğiniz gilzel kerimeniz...
Herif mosmor kesildi:
— Ba adam... O benim cevzem... Zevcem... Anladın mı?., diyerek iste beni bu hale soktu «Bir yıldız)
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Radyo salon orkestrası, 18.30 Ziraat saati. 18.45 Fasıl. 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Faslın devamı, 1045 Konuşma. 20.00 Şarkı ve türküler. 20.15 Radyo Gazetesi. 20.45 Yurttan sesler, 21.05 Müzik 21.20 Müzik, 22.00 Müzik. 22.15 Dans müziği (pl.). 2245 Haberler.
Varın sabahki program
730 Spor saati (Vücudumuzu çalıştıralım), 7.40 Haberler. 7 55 Müzik (pl.). 12.30 Şarkılar. 12.45 Haberler. 1300 Radyo salan orkestrası._
L- Göm'Akk"!
BİRİNCİ SİNİL GÖMLEK Çİ I
— TC): 20098 Sirkeci —
İyi bir ticarethane için
BAYAN BİR MEMUR alınacaktır. İş: İdare, tahsil kablll-, yetine göre tatmin edici maaş verilir.
Arzu edenler İstanbul posta kutusu No. İM müracaatları.
Batıda karda görülmemeleri için beyaza boyanmış Amerikan tankları ilerliyor
Kurtarılan Varşova’ya dönen PolonyalIlar
'j
Hollanda’da batak arazide bir Müttefik motosikletli askeri
HALK DOKTORU
Kış mevsiminde
M'mleketimizde tu ço* içilen çay ve kahvedir. Pek hafif olmak üzere arasıra içilirse fayda verirler. Fakat her giuı, her gece bunlara devam etmek zararlıdır.
Bu güzel vatanımızda içilecek ve daha çok fayda verecek neler yok neler? işte bu düşünce ile batkımızın sağlığına ve yurdumuzun İktisadına ve kazancına ufak bir yardım yapabilir miyim fikriyle okurlarımıza birçok faydalı (kışlık içkileri) yazacağım:
1 — İstaııbuida (nede - öksürük, boğaz ağrısı ve soğuk algınlığı!) çoktur. Cenabı Allahın İstanbullulara ve Türkiyeye büyük bir ihsanı var: (Ihlamur'.
Ihlamurun gerek çiçeklerini ve gerek yaprakciklarını lmşinyip bolca şekerle içebildiğiniz kadar İçinizi
2 — Çaydanlığın içine (1-2-3) tane (karanfili bir parçacık da (tarçin) koyup suda kaynatınız Ondan sonra ıhlamur İlâve ederek demleyiniz.
3 — (Papatya - hatmi - mürver) gibi çiçeklerin her nangl bîrinden ve yahut her üçünden birer tutam alarak çay gibi ueınloylniz. Boğaz, bademcik, gırtlak ve göğtis nezlelerine karşı ne güze! bir devlidir.
4 — Taze veya kunt naneden bir tutam alınız, kaynar suda çay gibi demleyiniz- Ne kadar nefsi kokulu bir (nane çayı!' İçmiş olursunuz. Diş etlerinize, boğazınıza ve hattâ midenize fayda veren ne güzel bir ilâçtır.
5 — Nane ile biraz limon kabuğunu başlayınız. Bolca şekerle içerseniz âdi mide ağrısını. İradın sancısını, lştahszılığınızı, gönü! bulantısını geçirirsiniz.
6 — Çaydanlıkta «ayna yan iyi suya biraz (anason) atarak demleyiniz Çok güzel kokulu bir İçki elde edersiniz. Çok şeker karıştırarak İçerseniz, mide ve barsaklnrda husule gelen gazları, vellerl defeder. Karın şişkinliğini giderir. \ Zehirli rakıyı terketten lşretbazlara l tatlı bîr hâtıra!). (faydalı bir teselli!t verir.
7 — çaydanlığın içindeki suya yarım parmak uzunluğunda bir parça (tarçin) İle birkaç tane (karanfi1) atınız. Kaynatınız. Bolca şekerle İçerseniz vücudunuz ısınır İştahınız gelir Kalbiniz ferahlanır
* 8 — Pek az (havlltan', «zencefil), (tarçin ve karanfil' ilâve edilmiş suyu kaynatınız Bolca şekerle içiniz. Göğüs nezlelerine, iştah vermesine, bol salya çıkararak unlu nişastalı yemeklerin çabuk 'indirilmesine, bar-saktakl gazların tardına, kadın ağrılarına. vücudun terlemesine, soğuk algınlığına tesirli bir İlâç olur.
9 — şekercilerin sattıkları lohusa şekeri) namındaki kırmızı şekerden alıp kaynatınız n° kadar nefis bir içki olur.
10 — Kuru incir - tıurnü. - Kuru üzüm - üıınap gibi nıeyvaiardatı müsavi miktar alınız, suda kaynatıp bolca şekerle içerseniz, âdi öksürüğü geçirir. Balgamları söktürür. Göğsü yumuşatır. GıcıJh keser. Nefes darlığını hafifletir.
11 — (Sütlü salep; ı ne kadar nefis bir (kış içkisi!» Hele sıcacık salebin üstüne pek az (tarçin - zencettlı tozlarım da ilâve ederseniz, vücudu kuvvetletlf. Göğsü yumuşatır, öksürüğü giderir. Adi ses tutukluğunu geçirir, vücudu ısıtır.
12 — Biraz ıhlamur ile beraber (tarçin - karanfil - zencefil ■ havlıcan) ve (ada çavı) kaynatılırsa soğuk algınlığına karşı güzel hir İlâçtır. Yatarken içilirse İnsanı terletir. Öksürüğü giderir. Vücudu «sıtır
13 — Mısır dansnm koçanındaki püskülünden alınız. (Kiraz sapı) (ayrık kökii) İle biraz temiz arpa ilâve ederek kaynatınız. Kabı ateşten İndirirken biraz çay atarak demleyiniz. Bolca şekerle karıştırarak ı'ik olarak İçerseniz böbrek hastalığına fayda verir. İdrarı söktürür. Ayak şişliğine.
neler içmeli ?
Yazan: Dr. İlahî Cemal
Lokman hekim
böbreklerin kum sancılarına fayda verir- Kumları defeder. Madenlerden yapılan İlâçlara nispeten daha faydalı ve zararsız olur.
14 — Gerek taze ve gerek kuru olan ıbakla çiçeği) haşlanıp İçi’İra» kar» ciğer hastalıklarına, sanlığa, kara ciğerin kum sancılarına fayda verir Kara ciğer kumlarını defeder.
15 — Yalnız (ravent) ve yahut (bakla çiçeği) İle (hindiba) yi karıştırıp çay gibi haşlamnlı vc süzme bal İlâve ederek içerseniz safrayı söktürür. Kabızlığı giderir Kara cig ı hastalığına pek İyi gelir.
16 — Şekeri bolca limonatayı aç karnına ılık olarak içeıaenlz bazı adamlara (llynet = yumuşaklık» bazılarına da amel verir, iştahı açar vücuda kuvvet verir.
17 — Halis üzüm pekmezi ve yahut (geçiboynuzu) nun saf ve güzel kokulu pekmezi Ph mükemmel bir kıç içkisidir. Her gün sabahlan bir bardağın İçine (3ı parmak kadar koyup üstüne su ilâvesiyle karıştırılıp içilirse çok kuvvet vc sıcaklık verir. Bu tarzda yatacak vakit bir kadeh daha mideye indirilirse, ‘nsnnr fırın gibi ısıtır. Ateşlendirir.
18 — Sobalı odanın sıcaklığını almış olan ıgûl şurubu), (menekşe şurubu*, (ahududu şurubu', (çilek şurubu). (şeftali şurubu», (tatlı badem şurubu' gibi IçklVr, kahveye ve çaya nispeten yüz derece daha kuvvetli ve faydalıdırlar
19 — Birkaç elmayı ve yahut elma kabuklariylc çekirdeklerini lıaşhyarak bolca şekerle tçeriftinz kuvvetlenirsiniz. Dirçok vitamin kazanırsınız. Âdi öksürüğünüze, nezlenize bile şifa verirsiniz.
20 - ıl - 2» armudu •» yahut kabuklarını haşlayınız, Çokç-L şeker katarak içerseniz vitaminlerinden, madenlerden faydalanırsınız: Böbreklerinizi temizlersiniz.
21 — (Mandalln;! - portakal - turunç - limon' gibi meyvalarımızuı gerek taze ve gerek kurumuş kabuklarının her hangi birinden veya hepsinden pek az alarak (ada çayı) iie ve yahut (tarçin - zencefil - karanfil, gibi baharattan biriyle ve yahut her üçü kaynar suda haşlanır veya demlenirse çok nefis olur.
22 — Bir muzu ve yahut muz ka-buklaıını biraz (amber kabuğu) ve kurutulmuş (safranı çiçeğinden birkaç tel (püskül' karıştırarak haşlayınız. Nefis kokulu re çok lezzetli blı İçki elde edersiniz, Sinirleriniz kuvvetlenir. ağız Kokusunu giderir Dişleri inco gibi parlatır
23 — Vaktinde (kokulu gül yapra-cıklarınıı ılimon - portakal - turunç - mandayna - kız memesi - Venedik gibi meyvaların çiçeklerini', (yasemin - zerren - sümbül - menekşe fulya çiçeklerini) gölgede kuruturuz Canı kavanozlarda saklayınız. Kısın bunlardan her hangi birinden veya arzunuza göre bir kaçından birer tutam alınız, kaynar suda çay gibi haşlayınız Dünyanın en güzel kokıılu İçkisini İçerek neşelen İrsiniz.
24 — Yukarıya yazdığım çeşit çeşit içkilere, tabiat ve mizacınıza uygun olan en sonundaki kokulu çiçeklerin her hangi birinden İlâve edersini, ne kadar lezzetli ve nefis bir çav taslağı İçmiş olursunuz.
Sız» yazdığım (24) türlü «kışlık içkileri ı değiştire. değiştlıe arasıra içereniz kuvvetlenirsiniz, keyiflenirsiniz ve hiç bir zarar görmezsiniz.
Eğer böyle yapmayıp da (ısınacağım - neşeleneceğin' t fikriyle şarap, rakı İçmeğe devam ederseniz daha fazla üşürsünüz. Fena, fena hastalıklara uğrayarak öliime yaklaşırsınız.
Eğer her gün, her gece khave v» çay İçmeğe devam ederseniz evlâtlarınızın küçük yaştan İtibaren sinirlerini. tabiatlarını, mizaçlarını bozar siniz.
Created by free version of 2PDF
KUTUP KIZI
AŞK VE MACERE ROMANI
Yazan: Stanley Shaw Çeviren; (V» ■ Nû)
h - =aMt_Tefrıka No. 11 a
Acaba Jensen’Ln büyük tehlikelere maruz kaldığını mı düşünmüştü? Yoksa, Springvale maceracısı İle BM. 432 dosyası arasında sıkı bir münasebet mİ bulmuştu?
Crevly, hazırlıklarını, tamamlamak için acele etti.
Bu müddet zarfında, bay Hllkle, gizil polisin muhtelif şehirlerdeki türlü türlü ikinci müdürlüklerine telefon edip duruyordu. Uzaklara, yakınlara telgraflar yolluyor, yeni bir fikre saplandığı zaman yaptığı gibi hararetle, coşkunlukla hareket ediyordu. Şimdiye kadar bütün araştırmaları o bilinmlyen esrarengiz maden etrafında toplanmıştı. Şimdi İse, İnsanlar sahasında araştırmalara girişiyordu. Zihniyetlerden, âdetlerden, yaşama şekillerinden. İki Kerrlson biraderin fiil ve hareketlerinden neticeler çıkarmağa uğraşıyordu. Acaba bu altın kiralları milyarderler onu ne neticeye ulaştıracaklardı? Şüphesiz kİ, Hllkle, sırtı yere gelmez, yenilmez bir adam değildi. Faka*, hata ile ya-
hut büyük buluşlarla neticelenen araştırmalarında daima baş döndürücü bir süratle hareket ederdi.
vr
Cezbeden Kadın
tsveçll Dan, kulübeye girdiği zaman ocakta alevler sönmeğe yüz tutmuştu. İçerisini de ancak hatif bir ışık aydınlatıyordu. Herif, gayet acıkmış olduğu için ve köpekten de korunmağa uğraştığından, ilk önce Jensetı'l de, Mlss Kerrison'u da görmemişti. Zira ikisi karanlık bir köşedeydiler.
Plerre Qulnt, Baby'yi bağladıktan sonra, ateşe yeniden odun attı. Don da bir hayret nidası koyverdl. Jen-sen'in suratına dikkatli dikkatli baktıktan sonra, kıllı, pla ve kocaman elini genç kıza uzattı.
— Vay, vay! Bu ne hoş talih! Mlss Mallable buradaymış! Hello, MİSJ Mallable! Ne var, ne yok bakalım? Big Dan sizi selâmlar.
çirkin suratı tebessüm şeklinde, kötü kötü kırıştı. .
Jensen, dehşet içinde kalmıştı. De-
mek kadın onu aldatmış! O da kendisine yanlış bir İsim vermiş. Kızın da soyadı Kerrlson değilmiş. Mallable İmiş.
Detektif, kızın güzelliği karşısında zaten sersemlemlştl. Bu yeni darbe altında büsbütün sendeliyordu. Fakat, vazifesi de yu anda aşikârdı. Blr adım ilerledi.
— Haydi bakalım, haydi bakalım — dedi. — Kadınlara karşı hürmetkar davranmağa gayret edin, aslanım!
İsveçli, yağlı ve kara elin! İndirdi, şiddetli bir küfür savurdu Öyle kİ. dışarıda kalan biitün köpekler bu sese cevap verdiler. Halbuki, kendisine Mlss Mallable denilen kadın, Jensen’ln hayretine rağmen ilerleyip dev cüsseli herifin pis elini tuttu ve samimiyetle sıktı.
— O anlamaz, Dan. — dedi, — Ne derse desin ehemmiyeti yok. Biz seninle eski dost değil miyiz?
Dan:
— Eh, pekâlâ, eh pekâlâ! — cevabını verdi. — Hâlâ eskisi gibi dostuz, öyle mİ? Bu bay® gelince,..
Miss Mallable, sözü kesti;
— Sizleri tanıtayım. Bay Alaln Kerrison. Bay Danlel Larseıı,, Birikirinizin elini sıkınız, baylar!
Bunu söyllyerck, Jensen‘1 dlrseğile hafifçe dürttü. Detektif de aynı rolü oynamanın lâzım geldiğini anladı.
Büyük bir nefretle emre İtaat etti.
Dan:
— Hey mübarek! Zatınızı tanımakla pek bahtiyarım. - dedi.
Kuvvetlle övünen her insanın yaptığı gibi o da karşısındaki adamın adalelerine şöyle yan gözle bir baktı. Ve onları hiçe sayılamıyacak kadar ehemmiyetli buldu.
— Sizin glb! yakışıklı mübarek bir zatla anlaşmak mümkündür. - diye homurdandı.
Jensen de kasten bu kelimeyi telâffuz ederek mukabelede bulundu; ve birdenbire şu kati kanaate geldi kİ, şu kulübede bulunan İnsanlar arasında «kuzeyden gelen haberci» olsa olsa ancak bu Dan'dır. Esasen, vesikada teslim alınacak bir emanetten bahsedilmiyor muydu? Emanetin büyük bir kıymeti olsa gerekti, Dan, sırtında büyük bir çuval getirmişti. Bundan da asla ayrılmak niyetinde değildi.
Detektif tekrarladı:
— Ben de sizi tanıdığım için kendimde bir mübareklik hissediyorum. - dedi.
Blg Dan, yeniden keyifli keyifli suratını kırıştırdı.
— Bravo, aferin! — dlya haykırdı. — İyi dediniz!
Jensen devamla:
— İyi dedim, çünkü öyle sanırım kİ, siz, benim burada beklediğim,
reandevusu olan insansınız' Şayet yanılmıyorsam, sizin çuvalınızı'teslim alacağım.
Bu sözleri söylerken elini uzattı ve çuvala değdi.
Blg Dan, hatifçe geriledi.
— İhtimal kİ, evet. İhtimal kİ. hayır. — dedi. — Bu bahsi sonra görüşürüz. Şimdilik hele bir karnımı doyurayım. Gelin bakalım Mlss Mallable! şu baylar ocağın başında pipolarını İçerlerken biz de fasulyeleri bitirelim.
Genç kızı elinden tuttu, masanın başına gidip dünyanın en İyi iki arkadaşı glb! yan yana oturdular. Jen-sen, onlara nefret karışmış bir hayretle bakıyordu. Düşünüyordu kİ. ihtimal. genç kız bu rolü oynamağa mecbur kalmıştır. Fakat bu kadar canla başla, bu kadar tabii olarak rolünü oynamasının ne lüzumu var?
Jensen, atietvarl İsveçliyi seyrettiği müddetçe ona karşı nefreti büsbütün artıyordu.
Pierre Qulnt gece için hazırlıklarını yapmakla meşguldü. Bulunduğu köşede, Baby homurdanıp duruyor, zincirini koparmak İster gibi geriniyordu. Dışarıdaki köpekler sakin duruyorlardı. Fırtınanın darbeleri, mütemadiyen kulübenin üzerine iniyordu. Jensen, piposunu doldurdu. Karanlık bir köşeye. büzüldü. Oradan, Miss
Mallabie ile Big Dan'ı adamakıllı görmekteydi.
Dev herifin amma da iştahı varmış. Yuttukça yutuyordu. Fakat, tavır ve hareketlerindeki bütün kabalığa rağmen, genç kıza karşı bir nevi hürmet besliyor, onun söylediklerini alâka ile dinliyordu.
Jensen, onların ne dediklerini işitemiyordu. Zira, yavaş sesle konuşuyorlardı. Lâkin, MUs Mallable'nin birçok sefer çuvalı parmağıyie gösterdiğini ve yükünü bir tarafa bırakması için adama teklifte bulunduğunu gördü. Dan. bu teklifi göze batacak şekilde reddediyordu.
Yemeklerini bitirmeleri üzerin1 onlar da, ateşin kenarına yaklaştılar yan yana oturdular.
Bir an sonra, Mlss Mallable kalktı Sanki oyun oynuyormuş gibi güzel ellerini İsveçlinin yüzüne sürdü. Ondan çuvalını almak istedi. Erkek, evvelâ reddetti. Fakat, kadın okşamalarına devam ederek arzusunda galebe çaldı. Çuvalı bir köşeye bıraktırdı. Lâkin Dan, bu halden pişman oldu Kıymetli hamulesini itina İle yere koyup bacakları araşma aldı. Bunun üzerine genç kız. Dan’m yanına oturdu, gene alçak sesle konuşmakta devam ettiler.
(Arkası var»
l
Sflhifr 7
kamyonlarla yapılıyor
B« taşıl usulU âdi kamyonlardan ve marşandiz trenlerinden daha ucuza maloluyor
Uzak mesafeler arumda yapılan kar ıbrM nakliyat, dünyanın her ta-rafında olduğu gibi Birleşik Amerika da da marşandiz ka t arlan ve fi dİ kamyonlarla yapılmakta İdi. Amerikan baştan aşağı örümcek ağı gibi kaphyan mükemmel geniş beton şo-»aier tüterinde nakliyatın trene na-wan daha seri ve ucuza yapılacağını heeaphyan, birçok otomobil ve kamyon fabrikaları sahip ve İdare-£erl, birkaç sene evvel »atışa «Tra-r» namlyle yeni tip römorklu kamyonlar çıkarmışlardır. Pek kısa bir müddet «arlında bu römorklu kamyonlar kolay kullanışlı ve ekonomi bakımından Birleşik Amerikanın her tarafında müthiş rağbet görmeğe başlamıştır. Evvelce marşandiz katarlan ve âdi kamyonlarla yapılmakta olan nakliyat, bugün hemen hemen kimilen Trailerlerle yapılmak--tadır. Sabit ş&saU âdi kamyonlar, son günlerde Amerikanın şoselerinde büsbütün görünme» olmuştur.
Römorklu kamyonların, sabit şa-•ell âdi kamyonlardan her hususta pratik ve üstün olduğu yapılan bir çok tecrübeler neticesinde sabit olmuştur. Her türlü nakliyat, zabit şa-■eli âdi kamyon yerine römorklu kamyonlarla yapıldığı takdirde, ben-Mnden tasarruf »dildiği gibi nakliye masrafı da daha ehvene mal olmaktadır. Muelâ âdi kamyonla yapılan Bakliyat kilometre başında W.,kunış •utuyorsa, römorklu kamyonla ya-
pildığı takdirde 35 kuruşu mal olmaktadır 6 tondan 8 tana kad&r taşman yükte vasati % 33-40 nispetinde tasarruf edilmektedir. Trallerle-rln sabit şasell kamyonlara nazaran kullanışı daha kolaydır. Bunlar seri ve kabil olduğu kadar kısa virajlar alır ve en dar yerlerden kolaylıkla geçebilirler.
Trallerierln lâstiklerinin de ucuz olması bu vasıtalara bir avantaj daha temin etanekted.tr. Bunlara takılan lâstiklerin eb’adı 32X6 — 10 olmam hasebiyle ekonomiktir. Seri halinde İmal edilen bu lâstikler diğer kamyon lâstiklerinden daha uouza mal olmaktadır.
Römorklu kamyonlarda yangın tehlikesi de azdır. Bunun sebepleri de cer kısmında yangın vukuunda romork kolayca ayrılarak ateşin dirayetine meydan verilmez. Bu yüzden, sigorta kumpanyaları romoTklu kamyonlarla yapılan nakliyat maddelerinin sigorta primlerini ucuza yapmaktadırlar.
Sandıklı, balyalı, her türlü kap içinde nakledilen eşya kolaylıkla yapılmaktadır.
RomoTklu kamyonların reklâmcılıkta da büyük rolü vardır, tlânat kumpanyaları bu vasıtalardan âzami İstifade «tanenin yolunu bularak Trallerlerln her lkl tarafına firmaların reklâmını çok cazip bir şeklîde renkli olarak yatarak halkın nazarı dikkatini çekmektedirler.
|-IŞ ARIYANLAR
TİCARET — Devlet muhasebe, muamelâtına vakıf, hesap, yazı maki-neleri kullanabilir ambarcılıkta, bilhassa taahhüt işlerinde tecrübe, ihtisasa olan yüksek tahsilli genç günün muayyen saatlerinde, haftanın muayyen günlerinde çalışmak üzere iş aramaktadır, sirkeci Hüdavendi-ç&r caddesi Hocapaşa muhtarlığına mörncant. 975 -
SATILIK APARTMAN - Beyoğ-lunda Aynalıçeşmede dükkânı bulunan denize manzarası olan beş kat. on daireli konforlu 57 - 59 No. «Deniz apartmanı, satılıktır GaUtiada Büyük Balıklı hanında 97 No. ya S-10 ve öğleden sonra 5 - 6.30 arasında müracaat. OM —
Maliye müfettiş muavinliği müsabaka imtihanı
tr.ali erlerle
Giresun kız sanat okulu
•olda: afblnlik «UOnO. siyah* boyayarak ürerine çiçekli basmanın gülle-jtBl koymak suretil» 850 kuruşa çıkan bir tuvalet, «ağda: Kaput bezini kırmızıya boyayarak üzerini beyazla süslemek «uretlle 500 kuruşa çıkan bir tuvalet
Oiı-ûsun (Akjam) _ Açılışının dördüncü, yıldönümü rnünasebe-tlle Kız sanat okulu öğrencileri tarafınadn bu sene zarfında yapılan idleri halka göstermek üzere bir geçiş hazırlanmıştır. Bunda vali, garnizon komutanı, vilâyetin ileri gelenleri hazır bulun-en aşlardır. Gayet ucuz ve çok iyi yapılmış olan tuvalet, manto ve foblar hakkında talebeler tarafından İzahat verilmiş ve bunlar takdir edilmiştir.
Kaput besinin boyanarak bir tuvaletin beş liraya ve aynı cinsten bir etekliğin 360 kuruşa mal olduğu görabnüştür.
Defileden sonra talebeler tarafından yapılmış ve hazırlanmış büfede misafirlere pastalar, gato-lar ve çörekler ikram edilmiştir. Üç senedir devamlı surette çalışan mektebin kıymetli müdireşi bayan Meşkûre Etlkanı tebrik eder, başarılar dileriz.
R—
| Halkevleri ve KurumlarT
2 - İŞÇİ ARIYANLAR
YARDIMCI BAYAN ARANYJOR — Atelyemlzde yardımcı olarak bir bayan arıyor uz 26 - 40 llra arasında ücret verilecektir. Bankalaı caddesi No. 86 Osman Güzel adresine her gün sbM fi - 11 e kadar müracaatları 969 -
EV İŞLERİNE YARDIM ETMEK ÜZERE — Yaşlı bir bayana ihtiffaç vardır. Ayda otuz beş llra ücret, verilecektir. Bankalar caddesi No. 66 Os man Güzel ûınğazasına her gün saat 4 - 6 ya kadar müracaatları 970 —
İNGİLİZCE BİLEN DAKTİLO İSTENİYOR — Müracaat Dördüncü Vakıf han kat 1 No. 37 - 39. Telefon: 22681. 976 — 1
BİR TESVİYECİ USTA ARANIYOR — Sanat mektebi merur.u tercih edilir. Adres: Galata Necatlbey cad. No. 146 Kemal Kıv&nçtr Kablo Fabrikası. 082 — 2
- SATILIK EŞYA her Tt’RLÜ KAĞIT — Gazete, mecmua, kitap, defter İyi flatle satın alınır. Satmak İsteyenlerin nûmune-lerlyle Eminönü Tahmis cad. Kalçın sok. No. 13 e müracaatları 984 — 2
£ - Kiralık — Satılık
5.0W LİRADAN 500,000 LİRAYA KADAR — tsianbulun her yerinde apartman, ev, mağaza, İmalâthane, fabrika, arsa ve çlflik almak ve satmak lstlyenler. Kârlı İşi olup da devretmek Istlyen veya almak Istl-yentar Beyoğlu İstiklâl caddesi Büyük Parmakkapı köşe başı 4 No kat 2 Tel: 42396 Suhnlet Eml?k Zarif öralp 910 - 9
SATILIK HANE — Küçük Lftngada 3 oda, mutfak, kuyu, elektnk, bahçe ve denize nazır ahşap hane satılıktır. Aksarayda Kdrkçüba.şı mahallesi Abacı sokak 25 No. ya müracaat. £80 — 2
KİRALIK KÖŞK — Erenköy tıram-vay durağında 2 No. lı köşk kiralıktır. 12 oda mı havagazı elektrik ve çamlı bahçe, 3 daire fevkalâde elverişli. 17 den 19 a kadar Telf. 40968 981 — 2
SİRKECİDE — Bos olarak bir dükkân satılıktır. Sirkecide Hocapaşa hamamına müracaat. o«3 — 1
SATILIK EV — Kadıköy Talimhane Hail dağa sokak No. 64 yedi oda, mansam içindekilere, ve Recal zade sokak 62 No. da bayan Remzlyeyc. 908 - 4
SATTI,TK ERAZİ — Arnavutköyünde Fenerli Hıristo mevkiinde 15 dönüm erarl satılıktır Müracaat pazar günleri Fatih eski Saraçhane sokak 49 No. üst kata. 973 -
BEYOĞLUNDA — Tünel başında İmalâthaneye müsait apartmanın bordum katı kiralıktır. Müracaat:1 Beyoğlu Umum Emlâk Bürosu Mis so-knk 17/1 Telefon: 42336. 979 —
SATILIK APARTMAN — Sirkeci Hocapaşa Dervişler sokağında 18-20 No. Iı altında mağaza, dört daireli yanında ve etrafında oteller bulunan otel yapmağa elverişli kıymetli apartman Sultanahmet 5 inci Sulh mahkemesince S mert 945 pazartsl günü saat 14 tan 16 ya kadar kati ihalesi yapılarak sablaçaktır. Fırsattır. 944/ 838 No. İle Başkâtipliğe müracaat.
977 — I
SATILIK EV — Hask&yde Kc ;ecl-ptrl mahallesi Camlşerif sokak 15 No. ahşap İçinde kiracı bulunan ev ve arsa satılıktır. Bakmak İçin İçindekilere görüşmek İçin Akşamda (Mühendisi riimuzıma mektupla müracaat.
97a -
SATILIK GÜZEL ARSA — Cihangir Firüzağa mahallesinde lkl caddeye 16,5Q ve 12 metre yüzlü 468 metrekare mesahasında ve her iki caddeye çift daireli iki apartmana ve yahut bir garaj inşaatına müsait İmar plânına uygundur. Almak lstlyenler: Beyoğlu Büyük Parnıakkapı köşebaşı 4 No kat 2 Tel 42396 Suhulet Emlâk Zarif Özalp 935 — 1
DÜKKANLI KAGİR EV — Orta-köyde tramvay caddesinde altında büyük dükkânı olan üç kat kagir dört odalı bir bv boş olarak satılacaktır. Gala t ada Adan hanında Katas Türk Ticaret ve Komisyon Erine müracaat Telefon: 41663. 986 — 2
Maliye müfettiş heyeti başkanlığından:
t — 35 lira maaşlı Maliye Müfettiş Muavinliği İçin 7/Mayıs/946 psJfir-tesi gûniı müsabaka imtihanı yapılacaktır.
İ — Aranan şartlar şunlardır:
a) . Memurin kanununun 4 üncü maddesinde yazılı evsafı hale olmak.
b) . 1945 Ocak ayında 30 yaşını doldurmamış bulunmak,
e). Siyasal Bilgiler Okulu, Hukuk veya İktisat Fa(ilteItrinden, Yüksek Ticaret ve İktisat Okulundan veya bunlara muadil derecedeki »cnebl okullardan mezun olmak,
d) . 3656 numaralı teadül kanununa gör» ıo uncu dereceye tayin şaftını haiz olmak.
e) . Yapılacak tahkikat neticesinde karakter lttb&rlle Müfettiş olabilecek vasıfları haiz bulunduğu anlaşılmak,
2 — İmtihana talip olanlar 1/Nisan/Ö46 taılnine kadar «Maliye Bakanlığı Teftiş Heyeti Başkanlığına® dilekçe İle müracaat edeceklerdir.
8 Dilekçeye şu evrakın raptı lâzımdır.
a). Nüfus cüzdanının Mh veya tasdikli sureti ve adresi.
b>. Kendi el yazısllc tercümri hal hulâsan.
e). Askerliğini yaptığına veya Nisan 1945 den İtibaren asgari bir sen» hizmetten tecil edilmiş bulunduğuna dair resmi vesika.
d). Okul şehadetnameal veya tasdiknamesi,
•). Bağlam ve yolculuğa mütehammil olduklarına dair resmi rapor.
4 — 3 üncü maddenin (C) fıkrasında zikredilen askeri vesika 1/N1-son/1945 tarihine kadar temin ve dilekçeye raptı mümkün olmadığı takdirde bu vesikaların 3/M«yıs/1945 perşembe akşamına kadar Başkanlığa verilmiş olması caiz ve lâzımdır.
5 — Taliplerin aranılan şartları haiz olanlar tahriri ve şifahi olmak üzere lkl imtihana tabi tutulacaklardır. Tahriri İmtihan Ankarada ve îs-tanbulda ve bunda muvaffak olanların şifahi imtihanı Ankarada yapılacaktır. n — İmtihan programı aşağıda gösterilmiştir:
1. — Maliye:
a). Bütçe, (ihzari, tatbiki, tasdik ve kontrol®» muhasebel umumiye kanunu hükümleri.
M. Vergi nazarlyeleri ve usulleri, Vasıtasız V» Vasıtalı vergiler (sedül İÜ vergiler, veraset ve İntikal vergileri. İstihlâk Özerinden alınan vergiler, Gümrük, inhisarlar, harçlar) Türklyedek! vasıtasız ve Vasıtalı vergiler,
c) . Maliye Bakanlığının Merkez ve Vilâyetler teşkilâtı,
d) . İstikraz nazarlyeleri, tahvili düyun amortisman, Türkiye düyunu umumiyesl ve tarihçesi.
3. — İktisat:
(İktisadi meslekler, istihsal, tedaril «nakit v» itibar» Inklsam ve istihlâk bahisleri).
1. — Mail ve Ticari Hesap:
EMLÂK MUKABİLİ PARA - Paranızı emlâk mukabili işletiniz. En enin kâr temin ederzinlz Tafsilât: Galata Ada hanında Kalas Türk Ticaret ve Komisyon Eh ine müracaat: Telefon: 41663. 987 — 2
BOŞ EV VE APARTMAN — İstanbul un her semtinde 10 bin liradan 8öo bin liraya kadar boş ev veya apartmanı olup da bir dairesi bas verilebilecek emlâkini acele salmak 1«U-yenierın Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosuna Galata ömerâbit han kat 2 23 - Telefon 42368 985 - 9
ve
(Basit ve mürekkep faiz. Iskonto, faizli heeabı cariler» hendese «Satıh hacim mesahaları).
A — Usulü defteri:
(Ticari ve Sınai muhasebeleri* Devlet Muhasebesi hakkında nazari v* tatbiki, malûmat).
S. — Hukuk:
İdare hukuku ve bu meyanda İdari kua v( mercileri, memurin mu-hakemativc 1909 n um ar ab kanunlar, Ceza muhakemeleri usulü kanununun esasları ve tahkikata müteallik hükümleri, Ceza kanununun memur suçlama ait kısmı, kanuna medeni, borçlar, İcra ve İflâs kanunları v» Ticaret kanununun Mâliyeyi alâkadar eden hükümleri.
B — Ecnebi ilsam:
MtlZAYEDELİ SATIŞ - Beşiktaş Slnanpnşa Salih Efendi sokak 8 - 10 İki ahşaj ev 1134 metre bahçesi. İmarca Akmaz Çeşme Yıldız caddelerine iki «epheli. Sinema, garaj, depo olabilir. Kati ihalesi 8 3/945 perşembe saat 16 Beyoğlu sulh hukuk memurluğunda Davya 1944/27 müracaat. 983 — 3
(Fran ızca. Almanca, İngilizce v« İtalyanca’dan biri Devlet lisan İmtihanında muvaffak olanlar başkaca lisan imtihanına tabi tutulmaz).
m _ t intihan neticesinde Müfettiş Muavinliğine alınanlar üç îeo# sonra yapılacak ehliyet imtihanında muvaffak olurlarsa Maliye Müfettişliğine tayin edilecekler ve »ta) için Amrpaya gönderileceklerdir .1717ı
Kanalı zarf usıılile eksiltme ilânı
NATAMAM İNŞAAT — Bilumum inşaat ve fenni mesuliyet hesap işleri deruhte . edilir. Ev ve mağazaların tamire muhtaç olanları derhal işe başlamak ve yıkılması lcabeden emlâkin enkazım kabul eder. Beyoğlu istiklâl caddesi Büyük Parmakkpaı köşebaşı 4 No. kat 2 Tel: 42306 Suhulet Emlâk Zarif Özalp fiil — 0
Ij-MUTEFERRlK
FRANSIZCAYA LÂYİKİLE VAKIF BİR MADAM — Evinde veya hariçte ders veriyor. Şartlar elverişli mesai ciddi, sonuç garantilidir. Adres: Taksim Parmakkapı Pembe Çıkmaz sokak 4 No. da madam Katva'ya.
962
- 1
Seki an sağa ve yukarıdan aşağı;
1 — istinat noktası - Kelebeğin başı.
2 — Kocakarı - Tersi maldır.
3 — Bey kozdan ötede bir tepe.
4 — işkence yapılan.
5 — Tersi bir nevi kumaş malzemesi - Şans.
6 — Ter«ı dedenin yarısıdır - Daire perça.u.
7 — Sermayedar.
8 — FİIİEtinde Jcnl kurulan şehir
9 — Çanak yalayıcı - Nota.
10 — Başına «F» gelirse kadın rafı arlığı.
GECEN BULMACAMIZIN HALLİ Saldan sağa ve yukarıdan aşnğı -ı — Mesuliyet, 2 — Evet, Salak. 3 — Selefte t, Şu, 4 — Utanılır, 5 — Halastın. 6 — İsclavapıık, 7 — Yatı-İftnödu, 8 — El. Rapor. 9 — Ta* Nud. Bu. Iı) Huş, Kaput.
bir
ta-
KONFERANS
Şişli Halkevinden:
2/3/1945 ouma günü saat 18,30 da Halkerimlad® Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim GÖkay tarafından (Kütle ruhiyatı) mevzuunda bir konferans verilecektir. Herkes gelebilir
* Eminönü Halkevinln tertlbettiğl Tiyatro Şenliğinin İlk gecesinin programına. istek üzerine kukla ve hokkabaz da ilâve edilmiştir. Bu suretle 3 Mart cumartesi gönü akşamı, Emnl-önü Kalkerinde yegâne meddah, Kadri Enh’nln zarif hlkâyierbıden sonra kukla. Karagöz ve hokkabaz da yer almış bulunacaktır.
* Beyoğlu Halkevinden: Evimizde bir yaylı sazlar orkestrası kurulacağından bu orkestrada ç&lışnıak isteyen arkadaşların Taksimde eski sular idaresi binasındaki Ev müdürlüğüne her gün saat 10 dan 19 a kadar müracaatla kaydolunmaları rica olunur.
it Şehremini Halkevinden: T W senede bir yenitenmekte olan Evimiz komiteleri idare heyetleri seçimi mart ayının aşağıda gTst-aîîcn gün ve saatlerinde yapılacaktır. Evimlrin muhtelif komitelerine mensup üyelerin gösterilen gün ve saatlerde seçimde hazır bulunmaları rica olunur.
Edebiyat ve tarih - müze komitesi seçimi: 7 mart saat 21; 'Ternsll ve kütüphane komitesi seçimi: 10 mart saat 17; Sosyal yardım ve dershaneler K seçimi. Î4 mart saat 21; Ar ve spor komitesi seçimi: 17 mart saat 17.
SATILIK EV - Kadıköy Cevizlik Ahter 0. 14 No. h ev satılıktır. İsteklilerin Taksim Talimhane Topçu cad. No. 2 Uygun Ap. 2 No- daireye müracaat. 87 — 1
FATİH — Kız taşında yüz 13,5 m 212 m2 arsa: 7 b'n liraya. Beyaatta 3 oda bahçeli kâglr ev 5 bin liraya. Yine Beyazı t ta Allpaşa hanında 2 kfiglr dükkân, bir ardiye: 8 bin liraya sat-ılıktır. Müracaat: Pazar günle- ' rl Fatih Eski Saraçhane »k. No. 49 üst kat. 674 —
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen bayan büyüklere, ve i lisan derslerine devam etmek Istlyen talebelere üniversite talebelerine ve doktorlara gramer ve mûkâleme dersi veriyor Her yere gidebilir. Akşamda ABC rümuzun* mektupla müracaat. 833 —
I»parta Nafia Miidürl iiğiinden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Eğirdir - Hüyük yolunun 4x10 Oe inci kilometresindeki 41461.23 liralık göl ayağı betonarma köprünün ikmal! İnşaatı,
3 — Bu işe alt evrak ve şartnameler şunlardır: Keşif hülâsası. Husus şartlaşma, fen.n1 şartlaşmalar, mukavelename Ve eksiltme şartlaşması. Bayındırlık genel şartlaşması ve proje,
İsteyenler bu evrakı İsparta Nafiz müdürlüğünde görülebilir.
5 —Bu İşin ön bin üren M4 yılından mütebakisi 945 yılından tesviye edilecektir.
4 —Muvakkat teminat miktarı 3109.59 Uradır
8 — On beş gün müddetle ve kapalı zarf usullte eksiltmeye konulan bu işin İhalesi 14/3/945 çarşamba günü «aat 16 da Nafla müdürlüğü odasında teşekkül eden komisyon marlfetlle yapılacaktır.
6 — Taliplerin İhaleden üç gün evvel İl makamına oıûracaaUa köprü İşlerinde çalıştığına dair ibraz edeceği fenni evrak üzerine ehliyet vesikası ve ticaret odasına kayıtlı olması şarttır.
7 — Eksiltmeye İştirak için 2490 saylı kanunun hükümleri dairesinde lcabeden teminat vesalr vesaik! harf kapalı zarfların muayyen İhale vaktinden bir saat evveline kadar Komisyon reisliğine makbuz mukabilinde verilmesi ve posta He gönderilmesi şarttır Postada vuknbuJpcak tehirler nazarı itibara alınmıyacaktır.
8 — Bu İşe alt evrak 2490 sayılı kanunun 6 inci maddesBc tayin olunan bedel mukabilinde isteyenlere verilir. 42488»
■0BM Dr Ihsan Sam- MMMH
Öksürük Şurubu I öksürük ve nefes darlığı, boğ- I maca ve kızamık öksürükleri içini pek tesirli İlâçtır. I
MMi Herkes kutlanabilir ^■■1
İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan:
1 — İKİ bin kilosu İnce ve dört yüz kilosu kalın olmak üzere hibem! ve kimyevi evsafnamemlze uygun «2400- kilo sarı sabunlu köselenin kapalı zarf eksiltmesi 12 mart 944 pazartesi günü saat 15 te Taksim Ayaspaşada Jandarma müfettişliği binası içindeki komisyonumuzda yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli «yirmi bir bin altı yüz» ve tik teminatı «bin altı yüz yirmi» liradır.
3 — Şart kâğıdı her gün komisyonumuzda görülebilir ve bedelsiz sunabilir.
4 — İsteklilerin ilk teminat makbuz veya banka kefalet mektubu vs şart kâğıdında yazılı diğer vesikaları da muhtevi teklif zarflarımı eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyonumuzda bulundurmalın.
(21051
Devlet Deniz Yollan ve Limanları İşletme
Umum Müdürlüğü ilân 1 arı
Denizcilere ilân
İnebolu feneri arıza sebeblle sönmüştür. Yakılacağı ayrıca İlân olunacaktır. (2532)
| İstanbul Belediyesi İlânları |
Umumi Meclisçe beldo İhtiyaçlarına uygunluğu kabul edilen aşağıda yerleri yazılı 1/2000 mlkyaslı kati imar plânları Nafla Bakanlığınca tasdik edilerek Belediye imar Müdürlüğüne asılmıştır. Keyfiyet yapı ve yollar kanunu 3 üncü maddesi mucibince herkesin malûmu olmak üzere
Bir Transport Ustası Alınacaktır
Deniz levazım amirliğinden:
Askeri deniz matbaasına bir transport ustası alınacaktır. 104 Ura ücret verilecek ve 15 lira ayni yardımdan istifade edecektir. İsteklilerin 1 mart 945 akşamına kadar veslkalarlle birlikte Kasınıpaşada bulunan askeri deniz matbaası müdürlüğüne müracaatları. (22111
İstanbul Belediyesi İlânları
ilân olunur.
1 — Büyük ada
2 — HeybeUada
3 — Kalamış - Çifte Havuzlar arası
4 — Çifte Havuzlar - Caddebostanı arası
5 — Beşiktaş - Ortaköy
fl — Kasımpaşa
7 — Şehzarlebaşı - Edlrnekapı arası (Haliç yamacı»
8 — Florya«2n88»
Dahiliye Bakanlığından
5 mart 945 pazartesi günü yapılacağı İlân edilmiş olan Bakanlığımız arşiv dairesi havalandırma tesisatı eksiltmesinin 12 mart 945 pazartesi günü saat 15 de yapılacağı ilân olunur. 12451)
Köprü tamiri
Şoöe ve köprüler İstanbul mıntaka müdürlüğünden:
37617.88 lira keşif bedelli İstanbul - Edirne yolu üzerinde kâin Büyıik-çekmece köprüsü tamiri İşi knpah zarf usullle eksiltmeye çıkarılmıştır.
İhalesi 0/3/945 tarihine raslıyan cuma günü saat 15 te Koraköy Perçemli sokak Cemaat Hanında Mıntaka müdürlüğü eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
trteldtierln (2071.34) liralık muvakkat teminat makbuzu veya banka teminat mektuplarını ve ihale gününden üç gün evvel Mıntaka müdürlüğüne ba? vurarak buna benzer (20.000) liralık tarihi bir eser tamir ettiklerine dair İbraz edecekleri vesikalara dayanarak alacakları ehliyet ve 945 yılı Ticaret odası veslkalarlle teklif mektuplarını İhtiva edecek zarflarını 2490 sayılı kanunun 32 nel maddesi tarifleri içinde tanzim ederek eksiltme günü saat 14 e kadzr komisyon reisliğine vermeleri veya göndermeler L
Bu İşe alt proje ve keşif evrakı (138) kuruş karşılığında müdürlük kaleminden alınabilir. 12174)
Created by free version of 2PDF
Bahlfe 8
AKŞAM
28 Şubat 1945
DÜNYADAN HABER
Yeni Hava Seyahatlarının Notlan
Yazan: Ahmet Emin YALMAN
Ahmet Emin. tayyare Ue ingilteraye, trlandaya, Fransay* yaptıfı w-yahatten henüz dönmüştür. kalyaya. Mısıra, Surlyey» da uğramıştır. Dünyanın bugünkü halini »a yarınki latldatları meraklı ve İstifadeli bir surette anlatan Seyahat Notları forma halinde çıkmaca bMİanug-tır. Şimdiye kadar çıkan formaları gazete satıcıları v.ısıtaslle veyahut aşağıdaki yerlerden tedarik edebilirsin!». Bunları alınız ve gün ağın çıkan formaları takip edlnls.
Neticede VATAN Matbaası, bu formaları zarif bir karton kapla parası» olarak ciltle becektlr.
Eski formalar şuralarda bulunur:
1 — Vatan. Matbaası: Cağaloğlu Molla Fenarl sokak No. 30 - 3!
2 — Serbayl İrfan Bilgiç; Ankara caddesi. vilâyet konağı karşısında.
3 — Taksim meydanında tütüncü Süleyman.
4 — Nlşantaş tramvay durağında tütüncü Remzi.
3 — Galatasaray postanesi yanında tütüncü Torkum.
8 — Beyazıt Lâle sineması yanında tütüncü İbrahim Atalar.
7 — Röprü, Kadıköy iskelesinde kitapçı Osman, '
8 — Saraçlıanebaşı fırını yanında gazeteci Mehmet,
9 — Taksim Abide karşısında Kalmlş apartmanı altında tütüncü Fe-
rit ve Mustafa biraderler.
10 — Beyoğlu, İstiklâl caddesi, Haşet kütüphanesi.
11 — Ankara: c Akba .Kitabevl (Maarif Vekaleti karşısında) f
12 — Bursa: Ali Haydar Kitapevi. ,
YAP! MALZEMESİ TÜRK
ANONİM ŞİRKETİ İDARE
MECLİSİNDEN:
Şirketimiz hissedarları umumi heyeti aşağıda yazılı ruzname maddelerini müzakere etmek ve karara bağlamak, iızere sureti âdlyeds 17 mart 1945 cumartesi günü saat 11 de şirket merkezinin bulunduğu Galatada Mahmudiye caddesinde 5 sayılı şirket mağazasındaki yerinde toplanacaktır.
Hissedarların sahip oldukları hisse senetlerini veya bunu müsblt vesaiki toplantı gününden bir hafta evvel şirket merkezine tevdi ederek duhuliye varakası almaları ve belli gün ve saatte asaleten veya vekâleten toplantıda hazır bulunmaları reca ve esas mukavelename hükümlerine göre (101 on hisseye malik Hissedarların reye iştirak edebilecekleri İlân olunur.
RUZNAME:
1 _ 1944 senesi muamelât ve hesaplarına alt İdare meclisi ve murakıp raporlarının tetkik ve tasdiki,
2 — 1944 senesi bilânço, kâr ve zarar hesaplarının tetkik ve tasdiki ve idare meclisi İle murakıpların ibrası,
3 — 1944 senesi bilançosuna göre hissedarlara tevzi edilecek temettü miktarlle tevzi zamanının tayini.
4 — Boşalan idare meclisi âzahklanna muvakkaten seçilmiş olanların vazifelerinin tasdiki,
5 — J945 senesi İçin yeniden murakıp seçilmesi va ücretinin tayini fi — Yeni Jdare meclisi seçimi ve huzur haklarının tesbltl,
7 — Ticaret kanununun 323, 324 üncü maddeler! mucibince meclisi İdare âzalarının kendi veya şahsı ahar namına şirketle veya şirketin İcra eylediği muamelel ticariye nevinden olan işleri yapabilmelerine İzin verilmesi.
Sümerbank plik ve dokuma fabrikaları kurumu defterdar fabrikası Müdürlüğünden
Fabrikamızda mevcut aşağıda cin a ve mlkdari yazılı döküntüler şartnamesi gereğince açık arttırma ile satılacaktır.
Arttırma 8/37945 perşembe günü saat 14 d* fabrikamızda yapılacaktır. Şartname ve numuneler Fabrikamız Ticaret servisinde görülebilir.
İsteklilerin .belli gün ve saatte muvakkat teminatları İla fabrikamı-
za müracaatları.
Fabrika İhalede serbesttir, 2546»
Cinsi Mlkdari Kg. Muvakkat teminatı
Dlnk boıası 21000 350 lir»
Makas t> 18000 900 »
Pamuk bükümlü yoluk 23000 350 »
Tarakaltı 10000 120 »
Elenmiş 2 cl Kemling 46000 3500 »
Cenubi D^miryoSları işletme Türk Anonim Şirketi Adi Heyeti Umumiye Toplantısı
Hissedarlara ilân
Ticaret kanununun 361 cl. ve şirket esas mukavelenamesinin 4 cü. vo 48 cl. maddelerine tevfikan cenubi demiryolları İşletme Türk Anonim şirketini it hissedarları âtideki gündemi müzakere etmek üzere İşbu 1945 Martının 30 cu Cuma günü saat on birde şirketin Galatada Yolcu salonu karşısında Kuta hanının 2 c! katında kâin merkez İdaresinde alelâds surette toplanmağa davet olunurlar.
GÜNDEM:
1 — Meclisi İdare raporu İle miirakıp raporu;
2 — 1944 senesi bilançosu İle kâr ve zarar hesabının tasdiki;
Mezkûr sene hesabatı neticesine dair İdare meclisinin teklifi hakkında karar İttihazı ve İdare meclisi azalan zimmetinin İbrası,
3 — şirketin lşlerlle suretti hususiyede meşgul olan İdare azalarlle müdürlere tahsis edilecek ücretlerin tayini için meclise1 mezuniyet itası,
4 — 1945 senesi için, miirakipler tayini va ücretlerinin tesbltl;
5 — Meclisi İdare Malarına her celse İçin verilecek huzur haklarının tayini,
8 — Meclisi idare azalarma gerek doğrudan doğruya kendi namlarına va gerek sair şirketlerin meclisi idare azası veya müdürü sıfat İle şirketle muamele yapmağa mezuniyet İtası,
7 — Meclisi İdareye aza tayini.
En az yirmi beş hisse senedine malik olup İşbu toplantıda hazır bulunmağı arzu eden hissedarlar Ticaret kanununun 371 cl. ve şirket esas mukavelenamesinin 57 cl maddeleri mucibince, malik oldukları hisse senetlerini İçtima gününden en az bir hafta evvel şirket merkezine tevdi etmeleri İcap eder.
Hisse senetlerinin kendilerine tevdi edildiğine dair kredi müesseselerl tarafından verilecek vesikalar dahi toplantıda hazır bulunmak üzere şirket» verilmiş senetler makamında telâkki olunacaktır,
İdare Meclisi
öksürenlere: KATRAN HAKKI EKRE?"
v E R a m o N GELDİ
KADIKÖY ECZANESİ
Haydarpaşa Rıhtım caddesi 78
C. H. P. Erkek Talebe Yurdu Müdürlüğünden
Yurdumuı revirinde çalışmak üzere elli lira ücretli bir huta biklci/A İhtiyaç vardır. İdaremize müracaatları.
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum idaresi İlânları
nıtHHiiHiuuıııiııııiHiniHmınıiııııınıııımııııtııınıi!Hiııııııııııı>ıııııııı
Kimyager Alınacak
Zat işleri Müdürlüğünden
H. Paşa lâboratuvarında İstihdam edilmek üzere iki kimyager alınacaktır.
1 — Taliplere 8137 ve 4620 sayılı kanunlar hükümlerine tevfikan barem vaziyetlerine göre 100 - 244 tlrâya kadar aylık ücret verilecektir.
2 — Müracaat sahiplerinin dilekçelerini 1/3/945 tarihine kadar belge-
lerlle birlikte Ankarada D. D. Zat İşleri müdürlüğüne ve îstanbulda Haydarpaşa D. D. Lftboratuvar müdürlüğüne göndermeleri veya bizzat vermeleri lüzumu yayınlanır. (1S84>
Diplomalı Eczacı Alınacak
Devlet dem ryollan zatişleri Müdürlüğünden
1 — Ankara, Çankırı, Diyarbakır Sivas, Erzurum ve İskenderun eczanelerimizde çalışmak ve İcabında yanına yardımcı kalfa da verilmek üzere diplomalı eczacı alınacaktır.
2 — Talipler 3173 ve 4620 sayılı kanunlar dahilinde ve barem durumlarına göre 100 - 151 liraya kadar aylık ücret verilecektir.
3 — İsteklilerin dilekçelerini 1/3/1945 tarihine kadar Zatişleri müdürlüğüne göndermeleri lüzumu yayınlanır. (2052)
İnhisarlar U. Müdürlüğünden:
.Cinsi Miktarı
Mühür kurşun teli 2,050 kilo
çenber slklop 240 ton
1 — Yukarda cins ve miktarı yazılı malzeme pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 13. 3. 945 salı günü saat 9.30 da Kabataştâ levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Nümuneler her gün adı geçen şubede görülebilir.
4 — isteklilerin % 15 güvenme paraslyle belirli gün ve saatte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur.
5 — İdare İhalede serbesttir. (2439ı
★
1 — İdaremiz İhtiyacı için bir adet dizel alternatör gııbu kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 40.000 T. lirası olup muvakkat teminatı 3.000 Hradır.
3 — Eksiltme 9. 3. 45 cuma günü saat 11 de kabataşta levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartnameler her giin adı geçen şubeden alınabilir
5 — İsteklilerin mühürlü flat teklif mektuplarını kanuni vesaikle güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektubunu ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur.
6 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz, (22341
lfc
_1 — Ürgüp şarap Fabrikası kav açılması ve şaray kapları imal ve tesisi işi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
2 Bu İşe ait mecmuu muhammen bedel 133.544 01 lira olup muvakkat teminatı 7927.20 liradır.
3 — Eksiltme. 23/3/945 cuma eüniı saat 11 de Kabataşta Levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname alabilmek ve ekşitmeye girebilmek İçin taliplerin bundan evvel 80.000 liralık böyle .bir işi muvaffakiyetle yapmış olduklarına dair gösterecekleri vesaikle eksiltme gününden 3 gün csvellne kadar Umum Müdürlük İnşaat şubesinden birer ehliyet vesikası almış olmaları lâzımdır.
5 — Ehliyet vesikası almış olanlar şartnameleri 668 kuruş mukabilinde Levazım şubesinden alabilirler Ankara. İzmir ve Kayseri başmtidlir-
• lüklerinde de görebilirler.
6 — İsteklilerin mühürlü fial. teklif mektuplarını kanunî vesaikle güvenme parası makbuzu veya Banka teminat mektubunu İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
7 — Postada vukua gelcek gecikmeler kabul olunmaz. a2582»
Dahiliye bakanlığı belediyeler fen okulu müdürlüğünden:
Ş&hlr ve kasabalarımızın içme su tesisleri İçin muhtelif kuturda beynelmilel normlara uygun aantrfüj döküm font ve Jütlü çelik çekme su borusu, hususi aksam ve armatör İle filtre ve suyun sertliğini, demir ve manganezini İzale sistemlerine ihtiyaç vardır.
Fazla malûmat. Malmüdürlüğümüzden alınabilir. Alâkadarların bunlara alt teklif mektuplarüe malzeme ve tesislerin cins ve nev’lne alt mufassal kataloglarını Ankara Belediyeler Bankası binasındaki Müdürlüğü-müğe en geç (4/4/1945) tarihine kadar vermeleri rica olunur. (1867)
Dahiliye Bakanlığından
1 — Bakanlığımız Arşiv dairesinde havalandırma tesisatı yaptırılacaktır.
2 — Keşif bedeli 22437,5 liradır.
3 — Bu işe alt şartname Bakanlık levazım müdürlüğünden parasız verilir.
4 — Eksiltme kapalı zarfla 12 mart 945 pazartesi günü saat 15 de Bakanlık levazım müdürlüğünde toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminatı 1683 liradır.
6 — Teklif mektuplarının eksiltmenin yapılacağı gün ve saatten bir saat evveline kadar levazım müdürlüğünde toplanacak komisyona verl-lerek makbuz alınması Hân olunur. (2458>
İÇEL
İthalât ihracat Türk Anonim Şirketi
İdare Meclisinden :
Şirketimiz umumi heyeti alel&de olarak İdare merkezinin bulunduğu îstanbulda Yeni postalıane arkası Basiret Han 13 numarada 23 mart 1945 cuma günü saat 14 de aşağıda yazıl) ruznamedekl husueat hakkında müzakeratta bulunmak üzere toplanacağından hissedarların muayyen gün ve saatte teşrifleri rica olunur.
Toplantı gününden bir hafta evvel hissedarların sahip oldukları hisseleri şirkete ibraz ederek giriş kart: almaları lâzımdır.
R D Z N A M E:
1 — İdare meclisi ve murakıp raporlarının okunması;
2 — 1944 bilânço ve kâr ve zarar hesabının tetkik ve tasdiki.
3 — İdare meclisi azalarile murakibin 1944 senesi muamelâtından dolayı ibrası,
4 — 1.1)45 sen.-sİ İçin murakıp tayini. _______________________
Boş kap satışı
İstanbul Memurlar Koopcratifindenr
Depomuzda mevcut boş çuval, teneke v emsali kapların satışı 2 3 945 tarihinde saat 14 te açık arıtırına ile satıfucaklır. Muvakkat teminatı (500) bes yüz liradır. (Arttırma yeri küçûkpı.zarda İstanbul Mamurlar Kooperatifi deposudur .2548 .
GRiPİN
Baş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık va butun ağrıları derhal keser
İcabında günde I kaşe alınabilir. Her yerde ısrarla GRİPİN izleyiniz
B U N T A Ş
Bursa Umumî Nakliyat Türk Anonim Şirketinden Umumî hev’et ictimaına davet
Şirketimizi» (1944ı senesine alt alelâde Umumi Heyet İçtimai 30 Mart 1946 tarihine tesadüf eden cuma günü saat (14 ı de Şirketin Tütün Gümrük Karakol sokak No. 10/12 mahalde kâin İdare merkezinde vak! olacaktır.
Asaleten veya vekâleten Şirket hissesine sahip olan, hissedarların İçtima gününden en aşağı on giin evvel hisselerini şirket veznesine teslim ederek duhuliye varakası almaları İlân olunur.
RUZNAME:
1 — 1944 senesi İdare meclisi ye müraklp raporlarının okunması,
2 -- 1944 senesi bilânço kâr ve zarar hesaplarının tetkik ve tasdiki Ue İdare Meclisi âzalarının ve mûraklbln İbrası,
3 — 1944 senesi temettütinün şekil ve sureti tesviyesinin kararlaştırılması,
4 -■ 1945 .senesi için müıkıp tayiniyle ücretinin tesbltl.
Tariş Şarapları
İzmir İncir ve Üzüm Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin
İzmir ve Manisa Şarap fabrikalarında
Eğenin nefis üzümlerinden imal edilen meşhur
Tariş Şarapları
En müsait fiatlerle toptan satılmaktadır.
Şaraplar asgari 13 va daha yüksek dereceli olup BEYAZ SEK, DÖ-Mİ 8EK ve LÜKS şarapları kalitelerini ihtiva eder. Toptan mübayaa-lar İçin şeraiti öğrenmek llzera isteklilerin İzmir İncir üzüm Tarım Satış Koop. Birliğine müracaatla: ı Uân olunur.
Created by free version of 2PDF
IURfil
Öksürük üt bronşiti derhal geçirir
BUTUN eczanelerdi »HAVINIZ
DERMOJEN yanık. Çatlak. £ ta ama va cila yaralarına fevkalâde İyi gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesine hizmet eder. FRENGİ V» 8EL8OÖUKLUÖUNA Tutulmamak İçin ’ PROTEJİN
— MUKAVVA—i
Birçok zamandanberl beklediğiniz FİNLANDİYA menşeli birinci hamur B BEYAZ MUKAVVALARIMIZ gelmlytLr. ffl
Satı? yer!: Asmaaltı 41 numarada FERtDüN y E G A n t i Taşradan sipariş kabul olunur. Tel: 21536. Telgraf adresi: SEVERİŞ — İstanbul —
BAYILANLAR.ÇARPINTIize SİNİR BUHRANI ÇEKENLER NEVROLCEMAL DEN 20 DAMLA ALINCA SıMiRLERi YATIŞIR. DERHAL FERAHLARLAR .
Tasfiye Halinde
Türkiye Millî Sigorta Şirketi
HAYAT SİGORTALILARINA
Tasfiye halinde Türkiye milli sigorta şirketi hissedarları 14. 12. 944 tarihli favkal&de umumi heyet toplantısında, tasfiye neticesi elde edilen mevcudun hayat sigortalılarına dağıtılmasına ve tasfiyenin kapatılmasına, karar verilmiştir.
Dağıtılacak miktar % 7 nlgpetlndedir, ve evvelce dağıtılan % 10 Ua birlikte % 17 ye baliğ olmaktadır. Hissedarlar umumi heyeti bu tevziatın Türkiye ziraat bankası İstanbul şubesi vasıt&style icrasına karar vermiş ve mevcut tasfiye heyetince mezkûr şubeye tevdi olunmuştur.
Hayat sigorta alacaklılarından tasfiye memurların ea yapılan % 10 nispotlndekl ilk tevziattan hisselerini almış olanlar ellerinde mevcut mektuplarda yazılı sıra numarası ve sigorta mukavele numarasını bildirmek ve hüviyetlerini tevsik suretiyle İkinol ve son tevziattan % 7 hisselerini mezkûr Türkiye ziraat bankası İstanbul şubesinden tahsil edeceklerdir. İstanbul’da bulunmıyanlar mezkûr banka şube veya ajanslıklart veya diğer bir banka vasıtaslyle alacaklarını tahsil ettirebilirler.
Birinci tevziattan henüz hisselerini tahsil etmlyenler ellerinde bulunan hayat sigorta mukavelelerini tevdi ve hüviyetlerini tevsik suretiyle birinci ve İkinci tevziattan hisseleri olan % 17 yi tahsil edebilirler Bunlar arasında sigorta mukavelesini kaybetmiş olanlar bulundukları mahal ve îstanbulda münteşir birer gazete ile.... numaralı mukavelelerini kaybettiklerini ilân ve bu nüshaları mezkûr bankaya tevdie mecburdurlar.
TASFİYE HEYETİ
Asit Asitik alınacak
Sümer Bank İstanbul sat ınalma müdürlüğünden :
A.-il Asetik aluuu.’.Ktır. Vermek isteyenlerin 5 Mart akşamına kadar tekin mektuplarıyla Galatada Sümerbank binasındaki Mûdûrliiğüınıreâ mittacaatlM-ı. «2369 >
Comments (0)