29 Aralık 1950
Cuma


8. B F. | KOtOpteneel

i eni İstanbul'un
KUPONU
TAHSİL KUPONU
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8. Telefon : 44756 - 44757 Santral
Yurdumuzun
savunma
tedbirleri
Britanya yapmayı
mutlaka
D ÎRLEŞtK Amerika Devletle-rl.dünyada hüküm süren ger. ginliğln gittikçe şiddetlenerek, üçüncü hir dtiıoa savaşı şeklinde soysuzlaşmasını mümkün görmektedir. Böyle durumlarda gelecek ağır günleri düşünmek, o na göre hazırlıklı bulunmak her çağdaş hükümetin en başta gelen vazifelidir. Birleşik Amerika da bunu yapmış ve ülkesinde olağanüstü durum olduğunu bildirmiştir. Şimdi Bü>-Ük Devleti de ayni şeyi düşünüyor.
Olağanüstü durum,
harp durumu değil, harp ihtimali durumudur. Son iki dünya harbi bize pek çok şeyler öğretmiştir. Bunların belki de en ehemmiyetlisi çok hesaplı yaşamasını ve kendi yağı İle kavrulmasını bilmektir. Dünyayı kucaklayan bir harp, bir çok korkunç örneklerini gördüğümüz gibi, dünyanın değerler yaratma kudretini de içine alarak bütün hayat sistemimizi altüst edebilir. Böyle bir hâdisenin millî savunma kudreti üzerinde .yapacağı menfi tesirleri ayrıca belirtmeye bile lüzum yoktur. Dâva
tehlikeli sürprizleri tam zamanında önlemektir, dimim, bu bakımdan, bütün İhtimallere göre yarının plânlaştırıl-ması demektir.
sarsıntıları,
Olağanüstü
karşıya kalırlar. Ha-geçmiyen darlıklar başlar ve sırasında politikasını çok ciddi bile düşürebilir. Hal-
Biliyorıız ki: Harp başlar başlamaz. eksik teşkilâtlı memleketler türlü türlü güçlüklerle hemen karşı Valimizden birer birer devletin iç dnrumlara
buki: Harbin en büyük desteği millî birliktir. Yurd İçindeki birlik nekadar kuvvetli ve sağlamsa, sınırboylarında güreşenlerin ruh güveni de okadar kuşetli ve sağlamdır. Demek oluyor ki: Yurd-içi düzeni, milli savunmanın. aşağı yukarı, temelidir. O-lağaniistü durumdan anladığımız mâna İse bu temelin, en son imkânlar çerçevesi içinde, kuvvetlen dirilmesidir.
çevirmişlerdir, halde» Birleşik yarının Ihh hazır-du.vı-tcşkl-hıılıı-
Birleşik Amerika Devletleri Utihsalce olduğu gibi. ekonomik kudretçe de en başta gelmektedir. Bütün demokrasiler, gözlerini bu ülkeye Böyle olduğu Devletler ülkesi,
mallerine karşı, şimdiden lıkh bulunmak lüzumunu yor. iktisatça, İstihsalce, lâtça çok daha gerilerde
nan memleketlerin daha tedbirli olmaları lâzımdır. Onun için olağanüstü durumları barış zamanlarında gözönündc bulundurmak ve tam bir sükûn İçinde hazırlanmak elbette yerindedlr.
Bugün altmışına, yetmişine a-yak basmış Tiirk nesilleri, ekonomik hazırsızlıklar ve teşkilâtsızlıklar yüzünden harp yıllarında neler çektiğimizi, neler kaybettiğimizi pek İyi hatırlarlar. Son dünya harbine girmediğimiz halde yıırd İçinde karşılaştığımız eşsiz hayat güçlükleri hiçbir Türk’ün unutmaması gereken şeylerdir. Merhametsiz bir tesadüf bizi harbin içine sürüklemiş olsaydı, hazırsızlıktan doğacak felâketlerin milli bir çöküş kadar korkunç olacağını, bugün, apaçık söyllyebiliriz. Dünün tüyler ürperten teşkilâtsızlığına şahit olduktan sonra, on ehemmiyetsiz ihtimalleri bile inceleyerek yarınımızı tam bir emniyet altına almak başlıca vazifemiz olmalıdır.
Birleşik Amerlkada olduğu gibi bizde de vakit geçirilmeden olağanüstü durum tedbirleri günün dâvanı haline gelmelidir. E-konomik durumumuz., dileklerimizin çok gerilerlndedir. İstihsalimiz aksaktır. Yeııi buhran damlaları kadehlerimizi hemen taşırabilir. Eskiden kalma beylik teşkilât kuruntularlyle hiçbir sürprizi Önleyemeyeceğimizi gördükten sonra yolumuzu mutlaka değiştirmek zorundayız. Harp sıralarında olduğu gibi seferberlik sıralarında da milli servetin gelişigüzel savrulmaması emredici h’r İktisat zaruretidir. Soıı elli yıl içinde neticeleri hesaplanmadan yapılan elkoymalar yüzünden milyarlar kaybetmişiz-dir, ikinci Dünya Harbi sıralarındaki ekonomik kayıplarımız dehşet verecek hir ölçüdedir. Biz harp zamanlarının da kendisini» göre bir ekonomisi olduğunu artık öğrenmek zorundayız.
Olağanüstü durum İlân eden memleketin, harp dışı kalması mümkün olduğu gibi barlıe girmesi de mümkündür. Fakat asıl mesele hıı değil, buhran günleri* nln, elden geldiği kadar sarsıntısız geçmesini ve milli kaynakların en verimli bir tarzda teşkilâtlandırılmasını sağlnmakt ir. İşte bizim de yapacağımız şev budıır. Böyle bir hazırlık, iç politikamız ve kımından da miyetllıllr.
milli birliğimiz kanon derecede ehem
M. NERMİ
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL ' •
B A
A
Tesis eden: Habîb Edib-TÖREHAN
Yugoslav hududunda


✓ •
Yıl 2
Sayı 395
10 kuruş
1.000
1.000
1.000
LOOO Saat
1.000 Saat
1.
L L 1.000
LOOO
1.000
1.000
Saat 1.000
Saat 1.000
flaat 3aat ant ant aat S oı \ t SaAt Saat
Posta Kutusu : 447 - İstanbul. Telgraf Adresi : Fletlo. İstanbul







i iki*




p
v X ••


Mareşal Tito, 660.000 kişilik bir kızıl kuvvetin tehdidi altında bulunduklarını bildiriyor
Mareşal bunun, Yugoslavyaya yapılacak yakın bir taarruza işaret olduğunu belirterek, millî savunma için 582 milyon dolarlık tahsisatın kabulünü istedi
Belgrad, 28 (YtRS) — Peyk devletlerinin Yugoslav hududunda son zamanlarda mühim tahşidatta bulunması Belgradda
büyük heyecan uyandırmıştır. Mareşal Tito bugün Parlâmentoda Rus peyklerine ait 660.000 kişiden müteşekkil kızıl kuvvetle-
rln Yugoslav hududunda tehdit-kâr bir tarzda biriktiklerini bildirmiştir. Tito, bunun YugosİRV-yava yapılacak yakın bir taar-


4
A
k
f iııııoi'nin
batısında çekilmekte olan Fransız birlikleri
bir köprüyü tahrip ettikten s o n r u.
Komünist taarruzu şiddetlendi
Hindiçinîdeki Fransız kadın ve çocuklar tahliye ediliyor

Talim için Çine 7.000 kişi gönderen Komünistler: ”1951 içinde memleketi temizliyeceğiz” diyorlar
Saygon, 28 (YİRSj — Hindi- 10.000 kişinin tahliye edileceği içimdeki komünist kuvvetleri bugün Hindiçini harekâtı başlı-yalıdan beri yapılan hücumların en büyüğünü yapmışlardır. Binlerce Vietmlnli komünistin iştirak ettiği taarruz, Hanoinin 15 mil kuzeyindeki müteaddit karakollara yapılmış ve 8 saat süren çarpışmalarda komünistler geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Son gelen haberler, Da-phuc karakolundaki çar|iışmB-ların akşam geç vakte kadar devam ettiği merkezindedir.
Vietnam resmi şahsiyetlerinin bildirdiklerine göre, Hanoinin güneyinde bulunan Victmin komünistlerinden 7.000 kişilik bir kuvvet bugün Hindiçini-Çin hududunu geçerek komünist Çine girmiştir. Bilindiği üzere bu kuvvetler Çinde silâhlandıktan ve talim terbiye gördükten sonra geri dönmektedirler. Bu arada Vıetmlnlllerın hâkim bulundukları bölgelerde seferberlik ilân edildiği ve yeniden birçok kimsenin silâh altına alındığı Öğrenilmiştir. Vietmınliler, halka dağıttıkları beyannamelerde memleketi 1951 senesi sonunu kadar Fransız emperyalistlerinden temizlıyeccklerini bildirmektedirler.
Saygon, 28 (A.P) — Hindtçi-nideki Fransız kadın ve çocukların, Fransız asker! makamlarının tavsiyesi üzerine bu memleketten tahliye edilecekleri bugün Sfngapurdaki gcmicllk kumpanyaları nılmiştir. kuvvetleri ri arasındaki çarpışmalara sahne olan Hindlçlniden tahminen
Başkan Truman'in
basın toplantısı
“İnfiratçı siyaset gütmiyeceğiz”
Asyadakİ deniz ve müdafaa
^Yashington, 28 (YÎRS) — Başkan Truman bugünkü basın konferansında eski Cumhurbaşkanlarından Hoover’ln demecine temasla,Amerikanın aslâ İnfiratçı bir siyaset takip etmlyeceğini bildirmiştir. Bilindiği üzere. Hoover. Amerikanın Avrupa ve memleketin büyük hava kuvvetleriyle
edilmesini teklif etmekteydi. Hoover’ln kanaatine göre, A-merika başka memleketlerin müdafaalarından evvel kendi emniyet ve müdafaasını düşünmelidir. Trumah bugünkü sözleriyle, Hoover’ln demecini resmen cevaplandırmış olmaktadır.
Başkan, Milliyetçi Çinin U-zakşarktaki çarpışmalara iştirak ettirilip cttirilmlyeceği yolundaki bir suale cevap vermekten imtina etmiştir, kuvvetlerini geri çekerek,
Fransız Meclisinde
Komünistlerin
bir hezimeti
Silahlanma aleyhindeki gayretleri boşa çıktı
Paris, 28 (YİRS) — Fransız Hükümeti bugün geç vakitte, silâhlanma için teklif ettiği 355.000.000,000 franklık bütçeyi, Komünistlerin şiddetli fotine kabul kabil,
programı için teklif vergilerin, 165 milyar franktan 145 milyar franka indirilmesini kabul etmiştir.
rağmen, ettirebilmiştir.
Hükümet de.
rnuhal*-Parlâmentoya Bqna mu-silâhlanmn ettiği yeni

mahfillerinden öğre-Komüniat Vietnam ile Fransız kuvvetle-
Si
TF-il

500 okuyucuya hediye edilecek bilek saatleri
Bu »aatin resmini ve iznlıını bugün 3 üncü sayfamızda bulacakb mız.







>
9

- J
I

t /

I
V

/ ’
(
- »•
m
t • 4’ ■
i



V
L a
[t r..
’ fcSj $1
*
anlaşılmaktadır. Tahliye, muhtemel olarak ocak ayı zarfında yapılacaktır.
ıruza işaret olduğunu belirtmiş ve bütçede savunma masrafları için talep edilen 582 milyon dolarlık tahsisatın derhal kabulünü ısrarla istemiştir.
Tito. peyk devletlerinin imzaladıkları sulh muahedelerinin askeri kuvvetlerle ilgili hüküm-* lerini tamamen ayak altına aldıklarını, bu arada Bulgarista-nın mevzuubahs muahede ahkâmına göre 67,500 askeri olmak lâzım gelirken 195,000, Macaristan in 70.000 olması gerekirken 165,000 ve Kumanyanın da 138 bin askeri olması İcap ettiği halde hâlen 300.000 kişiyi silâh altında tuttuklarını belirtmiş ve bu devletlerin kime karşı silâhlandıklarını sormuştur.
Tito, bu devletlerin-silâhlanma larmda, Yugoslavya İçin dostane bir maksat aranamıyacağını. ne-tekim bunun Yugoslavya dahilinde İsyan çıkartmak ve buna benzer teşebbüslerle tahakkuk ettiğini tebarüz ettirmiştir.
Tito, hudut muhafızlarının ve bu bölgelerde yaşıyan Yugoslav halkının daimi surette tehdit altında bulunduklarını söyledikten sonra son 24 saat içinde 150 Rumen askerinin Yugoslav hududunu geçtiğini ve bunu müteakip, Yugoslav topraklarının yaylım ateşine tutulduğunu ilâve etmiştir. |
Belgrad, 28 A. A. (United Press ı — Yugoslavya Hükümetinin dün akşam bildirdiğine göre, Rumanyalı bîr askerin hudut ’ devnyeleri tarafından vurulmasını müteakip, Kumanya askeri birlikleri Yugoslav hududuna kuvvetli bir ateş açmışlardır.
Bu hâdiseyi müteakip yayınlanan resmi tebliğde, Ölen Ru-manyalı askerin öğle üzeri Yıı-goaiav hududunu geçtiği ve kendisine dur işareti verildiği halde bunu dinlemediği bildirilmektedir. Bunu müteakip 150 Ru-manyalı asker, hâdiseye sahne olan mıntakaya gelmişler ve arkadaşlarının cesedim almak istemişlerdir.
Silâh temizliği yapan askerlerimiz
Komünist Çinliler Korede ilerliyor
Kızıllar, Seul’e 33 mil yaklaştı
Tokyo 28 (YtRS) — Kuzeybatı Keredeki 8 inci Amerikan ordusu bugün İmjln Nehrinin güneyindeki yeni ballarına çekilmiştir, Hâlen ordunun mühim bir kısmı bu hattı tutmuş bulunmaktadır.
Müttefiklerin şimdiki müdafaa hatları Soul'ün 21 mil kuzeyinde bulunmaktadır. Komünist Çin kuvvetleri 38 inci arz dairesinin 2 mil güneyindeki Kaosong şehrini işgal ettikten sonra bugürı 2 mil daha İlcriiyerck Seııl’c 33 mil mesafeye gelmişlerdir. Bu «ırada Birleşmiş Milletler uçakları Körenin muhtelif noktala, rındaki
lalarını şiddetle bombalamışlardır.
Mac bugün bildirildiğine göre,
komünist yığın»k nok-
Arthıır karargâhından
Ko-
münist Çin Kore harekâtına elindeki ordulardan 2 sini tahsis etmiştir.
Tokyo, 28 A A. (United Press)
Küredeki sekizinci ordu basın güvenliği dairesi perşembe günü hır emir neşrederek, askeri haberlerde sekizinci ordudan daha ufak birliklerin isimlerinin açıklanmasını yasak etmiştir.
Bundan böyle muhabirler; Türk, İngiliz, Güney Afrika, Filipin, Avustralya vc Hollanda birliklerinin isimlerini blldirmi-yccckler yalnız Koredeki Birleşmiş Milletler ordusunun bir kısmı diyeceklerdir,
Bu yasağa Amerikan tümenleri ve alayları da dahildir. Bu yasak yeni bir emre kadar yürürlükte kalacaktır.




t


I
J



A
*
Atatürküıı Ankarava gelişinin yıldönümü evvelki gün An karada parlak bir törenle kutlanmıştır. Atntürkiin İlk gelişini temsili olarak yaşatmak üzere eski bir otomobilin içerisine bir efenin y&nıııa oturtulan Atatürk büstü şehirde dolaştır itmiştir. Otomobilin şehlre girişi AnkaralIların coşkun tezahüratına vesile olmuştur.
Tahsin Yazıcı, Kore harekâtım anlatıyor
u
Komutam altındaki kuvvetler
geri çekilmekten hoşlanmıyor,,
u

Bevin, Dışişleri Bakanımıza bir mesaj Koredeki kahramanlığımızı takdirle
Tokyo, 28 A A. (AFP) — Kasım ayı sonlarında Çinlilerle yapılan çetin savaşı hulâsa eden Koredeki Türk Kuvvetleri Komutanı General Tahsin Yazıcı, sözlerine: “Çarpıştık Ve işte bu kadar” demekle başlamış ve 4 gün 4 gece süren savaşlar hakkında aşağıdaki tafsilâtı vermiştir:
Karşımızda çok büyük sayıda Kuvvetler olduğunu, bilerek Bif-leşmiş Milletler kuvvetlerinin Komünist Çinliler tarafından kıı çatılmasına mâni olmak için savaşa memur edildik, ileri mev-zideki kıtalarımız 27 kasım gece yarısına doğru düşmanla temasa girdiler, bütün gece taarruz eden düşmanla çarpıştılar ve nihayet sabahleyin kuşatıldılar. Bunlardan bir kısmı gerideki hatlarına gelmeğe muvaffak oldularsa da geri kalanlar ölünceye kadar vuruştular.
28 kasım sabahı Çinliler bize en yakın setir ve emniyet kıtalarımıza yaklaşmış bulunuyorlardı.
Komünist Çin kuşetleri tahminen 4 tümen kadardı. Bu İtibarla düşmanı şaşırtmak üzere topçu ateşine aralıksız devam ederek gece 7 kilometre geri çekildik. öğleden sonra Çinliler kıtalarımıza eriştiler ve kuşatıldık. Gerimizde kalan köylerde çetecilerin olduğu muhakkak Idl. Kendimize bir gedik açtık ve kuvvetlerimizin büyük kısmı geri çekildiği sırada düşmanı o-yalamak üzere bir buçuk taburluk bir kuvvet bırakarak ricat ettik. Bıraktığımız bu setir kıta-
sı bütün gece düşmanla çarpıştı.
29 kasım günü artçı kuvvetlerimiz, kuşatılan birliğimizi kurtarmak üzere Çinlilere taarruz etti. Böylece gene bir gedik açtık ve kuşatılan birliğimiz kurtuldu. Bundan sonra gittikçe artan sayıda kuvvet almakta olan düşman kıtaları karşısında gen çekilmeğe devam ettik ve karanlık bastığı sırada sol kanadımızda bir Amerikan alayına rastlı-yarak birlikte ricat ettik.
Bu arada düşman, cenahlarımıza taarruz etmekte ve bizi tekrar kuşatılmak tehlikesine mâruz bırakmakta idi. Kendimize yol bulmak İçin yeniden taarruza mecbur olduk. Kunuri yakınlarına gelmiş bulunuyorduk. Fakat bu kasabaya erişmeden Çinliler tekrar taarruzla bizi gene kuşattılar. Çemberden kurtulabilmek için muhtelif istikametlerde tekrar taarruz zorunda kaldık ve nihayet Kunu-riye gelebildik.
Dediğim gibi “Çarpıştık, işte bu kadar”
General sözlerine şu cümle ile son vermiştir:
"Komutam altındaki kuvvetler geri çekilmekten hoşlanmıyorlar, korkmuyorlar ve döğüşmek istiyorlar. Niçin geri çekildiğimizi anlamak istemiyorlar, oldukları yerlerde kalmak ve düşmanla çarpışmağa devam etmek istiyorlar.”
Bevin' in
Londra. 28 (AP) Britanya Dışişleri nest Bevin bugün Türkiyeye gön
mesajı
— Büyük Bakanı Er-
Hususî teşebbüslere devredilecek tesisler
Bir kısım firmaların iştirakiyle yüksek sermayeli şirketler kurulması için teşebbüslere geçildi
Ankara, 28 (TH A.) — Gümrük ve Tekel Bakanlığı, hususi teşebbüse devredilecek Tekel Fabrikalarının hangilerinin olduğunu teshil etmiştir.
Satışa çıkarılmadan önce bu fabrikaların son vaziyetinin tes-bıti için Tekel ve İşletmeler Bakanlıklarının mümessillerinden müteşekkil muhtelif bir komisyon kurulmuştur.
Satılarak bazı kuruluş yerlerinin kaynaklarından çok rulmuş olması dolayısiyle müş-
teri bulamıyacağından bahsedilmektedir.
fabrikaların ham madde uzakta ku-
Diğer taraftan, hir kısım firmaların İştirakiyle yüksek sermayeli şirketler kurulmadı için teşebbüslere gerilmiştir. Bu şirketlerin bilhassa İstanbul ve tzmirde kurulacağı söylenmektedir.
Ayrıca , emin kaynaklardan öğrendiğimize göre, sanayiin çeşitli şubelerine nlt ve hâlen devlet tarafından işletilmekte bulunan birçok fabrikaların da hususi teşehbüro devri için imkânlar hazırlanmasına çalışılmaktadır.
/ -




t
► •44* /(
•: 11
göndererek yâdetti
bir mesajda Koredeki



derdiği
Türk askerlerinin gösterdikleri kahramanlık ve kazandıkları başarıyı takdirle yâdetmiştir.
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülüye gönderdiği bu mesajda Be-vin şunları beyan etmiştir:
‘‘Koredeki Türk birliklerinin üstün başarısından dolayı Türk Milletini ve Hükümetini tebrik ederim. Gazâlan Büyük Britan-y&da hayranlıkla takip edilmiş ve blzlere Türk Milletinin üstün askerlik vasıflarını bir kere daha hatırlatmıştır. Aynı zamanda Türk birliklerinin uğradığı ağır zayiat karşısında bu memlekette (İngiltere) herkesin hissettiği derin teessürü de belirtmek isterim.”
Edinburgh Düküne hediye edilen atlar yola çıkarıldı
İzmir 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından Edinburgh Düküne hediye edilen üç Polo atı bugün Kastamonu şilc-pi ile Mal ta ya sevkedilmiştir.
I



▼ HOREZ, Fransız
■ niıt Partili lideri, viya tedaviye gitti!..
Togliattİ. Italyan Komünist Partisi lideri; daviye gitti!..
e
Daha evvel,
Anna Pauker,
Parti Reis Muavini, Çekoslo-vakyadan Gottvvald'ın yardımcısı. sıra ile Moskovaya tedaviye gittiler!..
Halbuki biçarelerin bugün | taşıdıkları illet, kendilerine gene Moskovadan gelmişti!-
Anlaşılan çivi çiviyi sökecekle
Komü-Mogko-

Moskovaya te-
Rumanyadan Macaristandan




Bedii FAİK
NEDİR Bü DAİRELERDEN ÇEKTİKLERİMİZ?!

T E N t İSTANBUL
29 Aralık 1950
1‘
Tetkikler
H
ERİ
r'


A
Şehir köşesi
Bir basın
DL_Denizyolları_G^Md^jruşuf^i^a^Önişin_beyanafı
S P O R
nzun günün
melerce evvel, hlr müddet konusn olarak memleket umumi efkârım
meşgul etmiş olan milletvekilleri Ödenekleri meselesi bir müddetten heri yerini daha başka mevzulara bırakmış bulun uy or.
Her meselenin, şuurla ve soğukkanlılıkla ele alınabilmesini
mümkün kılan, kâfi zamanın geçmiş bulunması bugün İçin tekrar hu mevzua avdet ederek, onu her türlü parti görüşlerinin üstünde ve tamamlyle objektif bir şekilde İncelememizi İmkân dahiline sokmaktadır. Tek parti sisteminden ayrılıp, çok partili demokrat rejime girdiğimiz ve bu rejimi samimî surette benimseme yolunu tuttuğumuz da gözönüne alınırsa, mezkûr sistemin ana dâvalarından birim teşkil eden; aynı sistem İçerisinde» bizden evvel, asırlar boyu yol almış Batı devletlerini gene.bu asırlar boyunca daimi' surette meşgul etmiş olan milletvekillerinin ödenekleri meselesini ele almak ayrıca bir zaruret halini alınış bulunmakladır.
Kesin istatistiklere sahip olmamakla beraber, vâzıh l>cllr-tllere göre, hâlen Türkiye nüfusunun yüzde seksenini ziraat-le uğraşanlar teşkil eder. Bunların da. mübalâğanız, yüzde seksen İlâ doksanı az ve hattâ çok az varhkhdır, ve geriye
Geri kalan ve şehirlerimizi temsil edecek olan yüzde yirminin mümessiller) hususunda —şehirli ve köylü psikolojisinin birbirine hiç bir suretle ben zememeel dolayısıyla— şimdiden herhangi kati hlr hükme varmak
Kemençeci Aleko
dâvası
Yazan : Sait Dündar Demiroğlu
kalan yüzde on İlâ yirmiyi teşkil edenlerle çok sıkı münasebetleri vardır.
Anormal ve aşırı h1r tepkinin tezahürü mahiyetinde düşünülebilecek olan 1950 seçimleri bîr kenara bırakılarak, normal şartlarla cereyan edecek bir seçim nazarı İtibara alındığı takdirde, esna rolü oynıyamk iktidarı tâyin edecek olan ekseriyet memleket nüfusunun yüzde seksenini teşkil eden ziraat erbabıdır. Onlar da —gene normal şartlar İçerisinde mütalâa edildiği takdirde — reylerini, kendileriyle sıkı münasebetler İdame ettikleri, ve belki de ban İhtilâfları mevcut olmakla beraber. çeşitli günlük vakalarla tecrübe ettikleri ve haklarında —müspet veya menfi— bir kanaate sahip olduktan kimselere vermeyi tercih edeceklerdir. Bu hususta hiç bir tereddüde lüzum yoktur. Tarih hu hususta kâfi derecede misal vermektedir.
Bu İtibarla memleketin yüzde seksenini teşkil edecek olan mümessiller, açık bir deyişle, varlık sahihi kimselerden teşekkül edecektir.
İmkânsızdır. Bununla h^rnİFcr. bu mürne**-•İller, ne gibi, maddi İmkânları bakımından vasıflara sahip olurca olgunlar,mü»-tek bel seçimde vazifelenecek olun temeHellerlnıl-zln yüzde sekseninin varlık sahihi kimselerden teşekkül edeceğini hlr vâkıa olarak kabul etmek zorundayız. Bu takdirde, diğer memleketler İçin İleri sürülmüş olan az ücretin İnhisara yol açan zararı bizde kendiliğinden yokol maktadır.
Esas mahzurn hlr vâkıa olarak yokolmuş olan bir sistemin tatbiki do böyîece bir zaruret olur. Bundan başka, şu âna kadar bahsetmediğimiz» fakat bil az ücret sisteminin eıı kuvvetli tarafını teşkil eden diğer bir husus vardır: Az ücret alacağını bilerek seçilen mümessil âzami hlpfir.
Maddt gayelerle
cak olan milletvekilleri, herhangi bir şekilde İnanmadıkları bir hususun gerçekleşmesine, tekrar edelim bir daha seçime namzet gösterilınlyerek geniş maddi refaha eremiyeccklerl gibi sadece maddi ve maişet mülâzahalarının tesirinde kal-rmyarak, kolaylıkla mânı olur 1ar, ki esasen seçilirken kendilerinden ifası İstenilen tek vazife de bııdur.
oldukça kula ğ a aklımızda
Hükümetin manevî şahsiyetini tahkirden sanık Nıısret Safa Coşkunu 22 avukat müdafaa ediyor
Denizyolları idaresi nasıl kalkındırılacak?
Dün vazifesine başlayan Genel Müdür, yeni idarenin, ademi merkeziyetçi olacağını bildirdi
bir şahsi İstiklâle «a-
mülAhazalardan. ayrı İş başına gelmiş ola-
Bir sanatkâr daha cjbzU rî-nl hayata kapadı. Onun soyadını hemen her yün radyodan dinlerdik,
| garip bir surette | çarptığı iyin de
yer ederdi: Baeanon!
Bu soyadını, yine de duymakta devam edeceğiz. Zira Aleko Bacanos aramızdan ayrıldı amma, Allah geçinden versin, Imrdcgi Udi Yor-go Bacana s sağdır.
Bu sanatkâr kardeşler, ^OsmanlI,, sâzendelerinfn sonuncu la ndı r. İm pa ratorluk devrimizde bilhassa İstanbul^ da, ala tu rica musiki ile meşgul olmuş, bu sahada beste bakımından olduğu kadar güfte bakımından da eserler vermiş birçok garrri müsîim vatandaşımız vardır. Kemençeci Aleko, sâzende olarak fasıllarda ön safta gelenlerden idi. Küçük yaşından beri elinden düşürmediği sazı ile onu hemen her gün bir yerde icray-ı âhenk ederken görmek mümkündü.
Onunla beraber Türk musikisi kıymetli bir unsurunu, Rum. vatandaşlarımızın maati de iyi ve dürüst idarecilerini kaybediyor, tün dostlarına başsağlığı leriz.
Muzhir-
açıldı, kendlsl-avukat aldılar.
tarihlerde fıkralarla,
Yusuf Ziya önlş
ücret ücret

Bazı İstisnalar bir tarafa bırakılacak olursa, devletlerin demokrat sisteme geçişleri tek partiler — veya aynı mahiyetteki zümreler — İdarelerinden bavlıyarak, çeşitli istihalelerden sonra VUktı bulmuştur. Bu istihalelere tekabül eden dev-relerde, her devletin —ad ve yetkileri değişik olmakla beraber — umumiyetle birer danışma meclisleri vardı, bu teşekküller Azalan da devirlerinin maaş şartlarına göre yüksek ücretler alarak vazifelerini yapmakta İdiler. Çok partili demokrat rejim Lstlkametinde gelişmelerin başlamaslyle birlikte, tek partili veya zümre idarelerinin ana vasfı olan. mil. letvekillerine yüksek ücret verme kaidesi, bu yeni tarz İdarelerde bir takım aksaklıklar meydana getirdiğinden bu mesele için bir hal çaresi aranmıya başlamıştır: şöyle kİ. İlk mihrak noktası olarak, tek parti rejimlerindeki yüksek sisteminin aksi olan az
sistemi ele alınmış» fakat bunun da şu mahzuru görülmüştür: Az ücret Meclis âzalarının mübrtm ihtiyaçlarına kifayet etmlyeceğfnden, hu mevkilere sadece maddi imkânları geniş olup aynca herhangi bir ücrete ihtiyaç hfcmetndyenlerln geçmesine yol açarak, zamanla, başka tarzda hlr inhisarın gerçekleşmesine, âdeta, yol açmak. Pek kolaylıkla takdir e-dlleblleceği veçhile, hemen, hemen tek parti veya zümre İdaresi mahiyetinde bir variyet yaratabileceği mül&hazaslyle bu düşünce bütün katiliğiyle tatbik edilememiş ve memleketlerin hususi karakterleri de gozönüne alınarak, çok ve az ücret sis temleri muhtelif
nispetlerle telif edilmiştir. Fakat hiç bir zaman yüksek maaş •istemine doğru bir kaymaya teşebbüs edilmemiştir.
Hâlen, az ve değişik farklarla, İsviçre, Ingiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletlerinde vaziyet bu merkezdedir.
*
Bizim de çok partili demokrat rejimi kabul ettiğimi» göre bu mtlhim dâvaya bir hal çaresi aramamız gerekmektedir. Bu arada gözönüne alacağımız en mühim noleta, pek tabii olarak, memleketin hususiyetleridir, ki bu hususiyetler içerisinde, vatandaşların varlık nispeti en mühim mihrak noktasını teşkil eder-
cebir Bü-di-
BÎR İSTANBULLU
Vehbi Emre istifa ediyor
Şehrimizde Yılbaşı hazırlıkları ilerliyor
Gazino ve
tarafından
■ ■ - ■ ■ ■ - —
eğlence yerlerinin alacakları ücretler, Belediye Daimi Encümeni tesbit edilerek alâkadarlara bildirildi
Şehrimizdeki lan ilerlemektedir. Bu cümleden olarak tanınmış gazino ve lokantalar müşterilerini memnun etmek için gerek eğlencelerinde ve gerekse gazinolarının iç dekorasyonunda birçok yenilikler yapacaklardır.
Aynca şehrimizdeki vitrinlerin büyük bir kısmı yılbaşı dolayı-siyle süslenmiştir. Çarşılarda, pazarlarda umumî bir canlılık göze çarpmaktadır. Diğer taraftan:
yılbaşı hazırlık.
Tasarruf Etüdü müsabakasını kazananlara mükâfatları verileli
Yüksek tahsil gençliği arasında tasarruf fikrini yaymak maksadiyle, Emniyet Sandığı tarafından her sene tertip edilen müsabakaya, geçen sene katılan öğrencilerden en iyi muvaffak olanlara verilecek mükâfatların tevzii merasimi, dün saat 17 de 2 No. lı İktisat Dershanesinde yapılmıştır.
Bu münasebetle iktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer LÛtfl Barkan. Emniyet Sandığı adına Müdür Halim Umay, Doçent Dr. M. Oluç birer konuşma yapmışlar ve bilâhare müsabakayı kazananlara mükâfatlan tevzi edilmiştin
Çamlıca yolunun inşaatı bitti
BÜyük Çamlıcada yapılmakta olan turistik yolun inşaatı bitmiştir. 30 aralık cumartesi günü açılış töreni yapılacaktır.
ALBERT- CAMUS
YABANCI
Çeviren :
REŞAD NURİ GÜNTEKİN
“Sız gençsiniz, dedi, zannederim ki böyle bir hayat hoşunuza gider.,. “E-vet öyledir fakat esas itibariyle bence müsavidir" diye cevap verdim. Bir hayat değişikliğinden hoşlanıp hoşlanmıyacağımı sordu. Ben insanın hiç bir zaman hayat değiştirmediğini, bütün hayatların birbirinin aynı olduğunu ve kendi hesabıma buradaki hayatımdan da şikâyet etmediğimi söyledim. Cevabımdan memnun görünmedi, daima tereddütlü konuştuğumu. kalbimde hiç bir yükselme duygusu taşımadığımı ve bunun İş hayatında bir felâket olduğunu söyledi. O vakit odamda çalışmağa döndüm. Onu danltmamagı tercih ederdim. Fakat hayatımı değiştirmek için sebep görmü-
yordum.
İyi düşünülürse ben bedbaht değildim. Talebeliğim zamanında benim de bu neviden bazı hırslarım vardı. Fakat tahsilimi bırakmak
mecburiyetinde kalınca bunların gerçek bir e-hemrrüyeü olmadığını çabucak anlamıştım.
O akşam Marl beni görmeğe geldi ve kendisiyle evlenmek isteyip istemiyeceğiml sordu. “Bana göre hava hoş” dedim ve ken-41
Yılbaşında gazino ve barların alacakları ücretler Belediye Daimi Encümeni tarafından tesblt edilerek alâkadarlara bildirilmiş, tir.
Encümenin kararlaştırdığı tarifeye göre lüks gazinolarda masa ücreti dahil tabldot 8.5. birinci sınıflarda ise 5 lira
zam
eğlen-tarife-m ilke İle f
olacaktır. İçkilere mutat tarife üzerinden yüzde 30 nispetinde bir yapılacaktır.
İkinci ve üçüncü sınıf ce yerleri halihazır fiyat lerinl tatbik etmekle tutulacaklardır.
Başka hiç bir konsomasyon almayıp. yaLnız kahve, çay. limonata ve emsali meşrubat alan müşterilerin ödeyecekleri miktar lüks sınıflarda 200. birinci sınıflarda 150 kuruştur.
Masa, duhuliye, kuver parası veya diğer hiç bir nam ve suretle halktan para alınım ya çaktır.
Aynca müşteriler, yapacakla-n herhangi bir şikâyete esas teşkil edecek olan hesap pusla-lanm. icabında ibraz etmek ü-zere yanlarında alakoyabilecek-lerdlr.
Dün, Belediyeden alâkalı bir zat bize şunlan söylemiştir:
*— Bazı gazinolann 1000 liraya masa sattıkları hakkında çıkarılan rivayetler gülünçtür. Şehir dahilindeki bütün eğlence yerleri ve lokantalar Belediyece tasdik edilen tarifelerin dışında para alamazlar. Ama bir vatandaş gider de oturduğu masada 60 şişe şampanya açtınrsa pek tabii olarak bunun ücretini gene tarife mucibince ödemeye mecburdur.,»
Yüksek Öğretmen
Okuluna taleeb alınıyor
öğrendiğimize göre, bu yıl yeniden açılan İstanbul Yüksek öğretmen Okulunun birinci sınıfına talebe kaydı için Milli E-ğitlm Bakanlığından Çapadaki Okul Müdürlüğüne emir verilmiştir.
1948-1949 veya 1949-1950 yıllarında olgunluk imtihanlarını vermiş olan lise mezunlariyle. aynı yıllar mezunlarından olup da İstanbul ve Ankara Üniversitelerinin fakültelerine veya yüksek okula kaydedilmiş bulunanlar, seçme imtihanına katılabileceklerdir.
Bu yıl, Yüksek Öğretmen O-kulunun "Türk Dili ve Edebiya-‘Tarih Coğrafya”, "Fransızca”, ‘İngilizce’*, Fizik-Kim-ya'*. “Ktatetnatik-Astronoml”, "Tabi! İlimleri’ bölümlerine talebe alınacaktır.
Seçme imtihanları şubat 1951 ayının ilk haftası içinde okulda yapılacaktır.
Kabul edilen talebeler, öğrenimlerini İstanbul Üniversitesinin ilgili fakültelerinde yapmakla beraber, okulda da öğretmenlik mesleği İçin lüzumlu bilgilerle ve aynca teçhiz olunacaktır.
Hükümetin mânevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği iddiaslyle, Zaman . Akşam Postası gazetesinin sahibi ve başmuharriri Nusrct Safa Coşkun aleyhine açılan dâvaya dün 2 nd Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmıştır Mahkeme Başkanı Hakkı Ke-tencioğlu, Savcı Hakkı oğluydu.
Mahkeme saat 16 da Nusrct Safa Coşkun ve ni müdafaa edecek 22 salona girerek yerlerini
Sanığın hüviyeti tesbit edildikten sonra hakkındaki İthamname okundu.
Bunda, muhtelif yazılmış makale ve
Hükümetin mânevi şahsiyetinin tahkir edildiği İddia edilmekteydi.
İthamname dinlendikten sonra söz sılan sanık:
— Sahip ve başmuharriri olduğum gazete C. H. Partisinin naşir-i efkârı değildir. Ben şahsan ve fikren muhalefet partisine mensubum.
önümüze gelen btı dâvanın mevzuunu sorgu hâkimliği ve savcılık lâylkiyle mütalâa etseydi, bugün sîzleri meşgul etmezdik” remiş, garptan misaller vererek daha ağır vaziyetler karşısında bile gazetecilerin mahkemelere celbedilmediğini anlatmıştır:
Ben muhalefete mensubum. Vazifem tenkiddir. iddia edildiği gibi, Başbakan Adnan Menderesi değil, D. P. Başkanı Adnan Menderesi lenkl 1 ettim. Sayın Menderes Ankarada söylediği bir nutukla C. H. Partisini itham etmişti. Yazılarım bu ithama karşılıktır.
Hakaret mevzuu olarak ele alınan kelime ve cümlelerin makale ve fıkralarla beraber mütalâa edilmesini talep ederim. Ve gene hakaret mevzuu olarak ele alınan kelime ve cümlelerin. İddia makamı tarafından tavzihini isterim.,, demiştir.
Bunun üzerine söz alan savcı, bu talebin yerine getirileceğini belirtmiş ve Başbakan Adnan Menderesin Ankara nutkunun suçluda mevcut olup olmadığını sormuştur.
Sanık N. Safa, nutku ihtiva eden bir çok gazeteleri mahkemeye ibraz etmiştir.
Söz alan savcı, mahkemeye ibraz edilen gazetelerin okunması için mehil talep etmiş ve mahkeme başka bir güne bırakılmıştır.
Devlet Denizyollarının yeni Genel Müdürü Yusuf Ziya önlş, dünden itibaren vazifesine başlamıştır. Eski Genel Müdür Cemil Parmanla uzun bir konuşma yapan Yusuf Ziya, bilâhare gazetecileri kabul ederek kendisine sorulan muhtelif sualleri ezcümle şu şekilde cevaplandırmıştır:
99— İdarenin ticari bir şekil alması düşünülüyor. Fakat bu her şeyden evvel bir kanun meselesidir. Bu kanunun hazırlanması ve Büyük Millet Meclisinden geçmesi epeyce bir zamana muhtaçtır. Man yıl münasebetiyle me2kûr kanunun mart ayına kadar çıkmış olması lâzımdır.
değişikliği movzuubahls değildir. Mevcut vaziyeti ve müstakbel durumu tetkik edeceğiz. Hazırlıklarımızı yapacağız. Bu cümleden olarak Denlzyollunnı bir-birine müşabih teşekküllere ayıracağız. Bunların beş veya altı tane olacağını zannediyorum. Adı geçen teşekküller kendi kendilerini idare edecekler, randımanları kendilerine ait olacaktır. Denlzbank’da âdeta bir "Holding - Şirket,, halinde bunların başında bulunacaktır. Yeni kurulacak olan sistem ademi merkeziyetçidir.
Anonim şirketin ilk sermayedarları hazine İle milli bankalar olacaktır. İleride şirkete, fertleri de iştirak ettireceğiz. Bu vaziyette, teşkilât üzerinde Bakanlığın ancak umumi bir murakabesi olacak fakat hiç bir müdahalesi bulunmıyacaktır.
Umum Müdür, bu hususta daha geniş malûmatı bilâhare vereceğini bildirmiştir.
--- - - - - -

II
Reyimi Sana Veriyorum" piyesi temsil edilecek
Cevat Fehmi Başkutun *Re-yiml Sana Veriyorum,, adlı eserinin Şehir Tiyatrosunda temsil edilmek üzereyken tehir edildiğini bildirmiştik.
Bu hususta, mâlûmatma müracaat ettiğimiz Şehir Tiyatrosu müdürü Zeki Coşkun şunlan söylemiştir:
*•— Cevat Fehmi Başkutun "Reyimi Sana Veriyorum,, adlı piyesinin temsili intcndantlıkça bir müddet tehir olunmuştur.
Sayın Vali ve Belediye Başkanınız âhiren, müessese m İzden bu eserin ne zaman temsil olunacağını sormuş ve mümkün olan süratle bu mevzuun hallini
İstemiştir.
Sayın Vali ve Belediye Balkanımızın bu sorulan Üzerine toplanan kurul evvelce intendant tarafından verilmiş olan tehir kararını İncelemiş ve bu piyesin 3.1.1951 akşamından itibaren temsiline karar vermiştir.*
Eserin muharriri Cevat Fehmi Başkut da bu yeni vaziyet karşısında şunlan söylemiştir:
“— Evvelce bu mevzu üzerinde tarafımdan kaydolunan söylentilerin bir yanlış anlaşılma yüzünden çıktığı tahakkuk etmiş bulunuyor.
Bunu tashih ve tasrih etmekle memnunluk duymaktayım^
• •
Bu müddet zarfında İdarede herhangi bir şekil ve personel
"Saat 6” Tiyatrosunun deneme temsili
“Saat 6,. Tiyatrosu, iğde anlaşılacağı veçhile da, bir deneme temsili Buna hakikatte, bir u-
Dün, nünden saat 6 verdi,
mumi prova oemek daha doğru olur. Zira» bu bütün mâna-siyle böyle idL ve memleketimizde, artık umumi prova âdeti kalktığına göre, İlk defa vâki oluyordu, diyebiliriz.
Bununla beraber, “Deneme temsili., denilmesinin de bir hususi mânası vardı. Zira, "Saat 6„ Tiyatrosu, henüz fiilen teessüs ederek muntazam temsillere başlamış değildir. Bu hususta karar, yılbaşından sonra, salı veya çarşamba günü toplanacak olan kurucular heyeti tarafından verilecektir.
Dün, şehrimizin sanat ve ilini muhitine mensup beş yüzden fazla münevverin karşısında verilen deneme temsilinde, merhum Orhan Veli Kanıksın Sar-tre’den “Saygılı Yosma,, İsmiyle tercüme ettiği iki perdelik e-ser verilmiştir. Gerek birinci perdenin sonunda gerek son perdede şiddetle ve hararetle alkışlanan temsilde, Jale Erman, Feridun Çölgcçen, Saim Giray, Mehmet Ali Ermiş, Nejat Ola-ker, Kâmuran Yüce rol almışlardı.
Bu sanatkârların böyle güzide ve seçkin bir seyirci kütlesi karşısında ilk defa sahneye çıkmış oldukları düşünülünce, müp-tedilik heyecanlan da hesaba katılmak şartivle muvaffak oldukları söylenebilir.
Memleketimizde yeni bir tiyatronun kurulmasına sahnesin? tahsis etmek suretiyle gösterdikleri alâkadan dolayı "Yeni Ses,, Tiyatrosunu tebrik etmek icap eder.
Gazeteciler Cemiyetindeki toplantı
Basın hürriyeti re demokrasi rejiminin Azadeliğinden fayda lanarak. komünistlik ve irtica mevzularını okşıyan ve iyi niyetleri tetkike şayan olan bazı neşriyatın göze çarptığım gören Türk basınının salâhiyet sahibi belli başlı üyeleri, Gazeteciler Cemiyetinin daveti üzerine dün Cemiyet Lokalinde toplanarak matbuatımızın, bu çeşit yayınlar ve kalem hürriyetinin bu tarzda fena kullanışı karşısında hassas bulunması mevzuu üzerinde fikir teatisinde bulunmuşlardır.
Fârâbi bugün anılacak
Büyük Türk filozofu ve Alimi Fârâbl'nln 1000 inci ölüm yıldönümü münasebetiyle bugün saat 14 te Fen Fakültesi salonunda bir anma pılacaktır.
Taksi saatlerinin
konferans töreni ya-
durumu
Daimi Encümen, taksi saatlerinin değiştirilmesi hususunda yeni bir karar vermiştir.
Taksi otomobillerindeki saatler, doğrudan doğruya müşterinin ödiyeceği miktarı yazacaktır. Yalnız taksi saatleri 40 kuruşla açılacak yerde 10 kuruş zamla, yani 50 kuruşla açılacaktır.
Böyîece. şoförlerin» müşterilerden fazla para almaları tamamen önlenecektir.
Diğer taraftan Daimî Encümen. taksilerdeki radyoların çıkarılmasına tir.
da karar vermiş-
i
"MohtnF
dûn Ankaraya gitti
Hindistan dan memleketimize hediye edilen yavru flL dün saat 13.50 de Haydarpaşa-Samsun trenine bağlanan özel bir vagonla Ankaraya gönderilmiştir.
Başbakanı tarafın-
yazısını madde ederek Umum Mtt-blzzat verecektir.
Balkanının Lsrti-son günlerde İşine
Güreş Federasyonu Balkanı bugünlerde Ankaraya giderek, İstifa sebeplerini izah eden yazısını Umum Müdürlüğe vererek
Yedi seneden beri Güreş Federasyonu Başkanlığı vazifesini 1-fa eden Vehbi Emre, artık bu vazifede kalamıyacağını kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza kati bir lisanla söylemiştir.
Vehbi Emre, İstifa sebeplerini İzah eden madde tasrih dür Vekiline
Federasyon fasına sebep,
müdahale edenlerin fazla Olması ve aynı zamanda bazı salâhiyetlerinin elinden alınmasıdır*
Amerikalı güreşçiler dün sabah gittiler
Bir milli, 2 temsilî güreş karşılaşması yapan, Amerikalı güreşçiler dün sabah saat 10.30 da Amerikaya müteveccihen ha^ rekef etmişlerdir, içlerinden I-kiai 67 kiloda güreşen Northroop ile 87 kiloda güreşen LouiA Hentz bir ay kadar şehrimizde kalarak antrenör Nuri Baytoro* nun nezaretinde çalışacaklardır.
F. Bahçe Kulübü başkanlığına Atî Muhiddin Hacıbekir getirildi
Fenerbahçe Kulübü idare Re» yeti Azalan dün kulüp lokalinde yeniden bir vazife taksimi yapmışlar ve şekeret Ali Muhiddin Hacıbekiri kulüp başkanlığı getirmişlerdir.
Fenerbahçe Kulübünün yeni idare heyetine başarılar dileriz.
Yarın G.Saray - Admıra, Vefa da Sarayevo ile karşılaşacak
Avusturyanm Admlra Takımından sonra Yugoslavyanm Sarayevo Futbol Takımı da hafta içinde şehrimize gelmiştir.
Dört kulüp İdarecileri hafta içinde toplanarak şehrimizde bulunan iki ecnebi takımın maçlarım şu şekilde tesblt etmişlerdir. Yann Galatasaray Admlra İle İlk maçı yapacak, Vefa da Sarayevo ile ikinci maçı oymyacak-tır.
İnönü Sdadında yapılacak o-lan bu maçlr a saat 12.30 da başlanacak, G. Saray . Admlra maçım Gazi,
karşılaşmasını da Mustafa Gü ventüric idare
lı» 1
Vefa • Sarayevo
edecektir.
YENİ İSTANBUL
SÎYASl İKTİSADİ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL NEŞRİ YAT LIMITED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal K SAKLICA

Yan içlerini fiilen İdare eden mesul müdür:
Sacld ÖGET

Neşredümiyen yoettor iade edilmem
Basıldığı yer: yeni İstanbul matbaa CLLIK LÎMÎTED ŞİRKETİ MATBAASI
'bone: Türkiye İçin Henellti S3, alta aylıfcı 17, üç aylığı 9 Uradır. Hariç memleketler iki mlaüdir
ilânlar: Sneı (tayfada aanttmet» reai 2 Uradır, hânlardan hiç öte mesuliyet kabul edilmez.
dişi istiyorsa evlenebileceğimizi söyledim. O vakit kendisini sevip sevmediğimi öğrenmek istedi. Evvelce de söylediğim gibi bunun bir mânası olmadığını fakat herhalde kendisini sevmediğimi söyledim, "öyleyse neye alacaksın beni?" dedi. Ben bunun hiç bir ehemmiyeti olmadığını ve eğer İstiyorsa evlenebileceğimizi tekrar ettim. Zaten bunu istiyen kendi-siydi. Ben sadece "Evet,, demekle iktifa ediyordum. Mari evlenmenin ağır bir şey olduğu yolunda bir fikir ileri sürdü. "Hayır,, diye cevap verdim. Bir an sustu ve bir şey söylemeden bana baktı. Sonra yine konuştu. Öğrenmek İstediği şeyi, bu teklif aynı şekilde bağlı olduğum başka bir kadından gelse kabul edip etmiyecegim idi. 'Tabi!,, diye cevap verdim. O vakit kendisinin beni sevip sevmediği meselesini düşündü ki bunu hiç bilemezdim. Yine bir sükûttan sonra garip bir adam olduğumu ve beni hiç şüphesiz bunun için sevdiğini fakat bir gün de belki aynı sebepten benden nefret edeceğini söyledi. İlâve edecek bir şeyim olmadığı için susuyordum. Gülümsiye-rek kolumu tuttu ve benimle evlenmek istediğini 6Öyledi. Ne zaman isterse bu işi yapacağımız cevabım verdim. O zaman kendisine patronun teklifinden de bahsettim ve Marj Farisi görmekten pek memnun olacağını söyledi. Kendisine eskiden orada yaşadığımı bildirdim. Nasıl olduğunu sordu. "Çok pis bir yer, dedim. Güvercinler var. insanların derisi bembeyaz,,.
Sonra şehrin büyük sokaklarında dolaştık. Kadınlar güzeldi ve Mari’ye buna dikkat edip etmediğini sordum. “Evet,, dedi ve bana hak verdiğini söyledi. BLr zaman yine konuş-
madık. Bununla beraber yanımda kalmasını istiyordum ve kendisine Celeste'in lokantasında akşam yemeğine gitmemizi teklif ettim. O da çok 8İtiyordu. Fakat işi vardı. Evimin yakınında idik. “Yine görüşelim^ dedim. Bana baktı: "Ne işim olduğunu öğrenmek istemez misin?,, dedi, isterdim elbette fakat aklıma gelmemişti kİ. Zaten o da buna alınır gibi olmuştu. Şaşkın tavnm karşısında güldü ve ağzını uzatmak için bana doğru bütün vücudunun bir hareketi oldu.
Celeste’in lokantasında vemek yedim. Yemeğe henüz başlamıştım ki acayip tavırlı bir ufak te fek kadın girdi ve bana masama oturup oturamıyacağmı sordu. Elbette oturabilirdi. Sert ve kesik Jestleri ve elma gibi küçük bir çehrede parıl panl gözleri vardı. Ceketini atarak oturdu ve acele acele listeyi gözden geçirdi. Sonra Celeste’i çağırdı ve yiyeceği şeyleri açık ve aceleci bir sesle emretti. Yemeği beklerken çantasını açtı ve bir küçük kâğıt ile bir kurşun kalem çıkararak evvelden hesabı yaptı ve bahşişi ile beraber tam parayı önüne bıraktı. O esnada önüne getirtilen çerezleri çabucak yedi ve öteki yemeği beklerken çantasından tekrar bir mavi kurşun kalem ile haftamın radyo programını veren bir dergi çıkardı. Hemen bütün yayınlan çok dikkatle not etmeye başladı. Derginin on iki kadar sa-hifesi bulunduğundan bu iş hemen bütün yemek boyunca devam etti. Ben yemeğimi bitirdiğim halde o hâlâ aynı dikkatle çalışıyordu. Sonra ayağa kalktı, aynı İntizamlı otomat Jestleriyle ceketini giydi ve gitti. Yapacak başka İşim bulunmadığı İçin hen de çıktım ve bir zaman arkasından yürüdüm. Yaya kaldı-43
nmmın kenarını tutmuştu. Bir an bu yolu şaşmadan ve arkasına dönmeden inanılmaz bir sürat ve emniyetle yürüyordu. Nihayet onu gözden kaybettim ve geri döndüm. Çok acayip bir kadın olduğunu düşündüm fakat çabucak unuttum.
Kapımın önünde ihtiyar Salamano’yu bularak içeri aldım. Bana köpeğinin kaybolduğunu, polis deposunda bulamadığını söyledi. Memurlar belki de araba çiğnediğini söylemişlerdi. Bunun polis merkezlerinden tahkiki kabil oldup olmadığını sormuştu. Böyle şeylerin kaydı yapılmadığı, çünkü her gün olduğu cevabını vermişlerdi. Salamano’ya başka bir köpek bulabileceğini söyledim. Fakat ona alışmış olduğu cevabım verdi kı çok haklı idi.
Yatağıma uzanmıştım. Salamano masanın önünde bir sandalyede oturuyordu. Yüzü bana karşı idi. iki elini dizleri üstüne koymuştu. Eski fötr şapkası başında duruyordu. Sararmış bıyıklan altından karmakarışık lâkırdılar mırıldanıyordu. Salamano’yu dinlerken biraz sıkılmakta idim. Fanat yapacak işim olmadığı gibi uykum da yoktu. Bir şey söylemiş olmak için köpeği hakkında sualler sordum. Onu karısının Ölümünden sonra aldığını söyledi. Oldukça geç evlerjmişti. Gençliğinde tiyatrocu olmak istemişti. Askerken askerî vodvillerde rol oynıyordu. Fakat sonradan şimendüfer idaresine girmişti ve iyi etmişti. Çünkü şimdilik küçük bir emekli aylığı vardı. Karisiyle mesut olmamıştı. Fakat heyeti umumlyesi İtibariyle, alışmıştı. O ölünce kendini çok yalnız hissetmişti. O zaman atelye arkadaşlarının birinden bir köpek istemiş ve yav-44
nı olarak onu almıştı, ilk samanlarda onu emzikle beslemişti. Fakat köpek insandan az yaşadığı İçin beraber ihtlyarlamışlardı. "Fena huylu idi, diyordu, çok kere kavga ediyorduk. Fakat yine de iyi bir köpekti^
iyi bir cinsten olduğunu söyledim. Salamano memnun oldu: “Hem siz onu hastalığından evvel tanımadınız, dedi, en güzel yeri tüyleri idi."
Köpek bu hastalığa uğradıktan sonra Salamano onu sabah akşam itâçlamıştı. Fakat kendi filerince asıl hastalığı ihtiyarlıktı, ihtiyarlık iyi olur mu?
Bu esnada esnedim. Salamano gitmeye davrandı. Daha oturabücucğini ve köpeğinin başına gelene çok üzüldüğümü söyledim. Bana teşekkür etti. Annemin bu köpeği çok sevdiğini de İlâve etti. Onun lâkırdısını ederken 'ffcavallı anneniz,, diyordu. O öleli beri çok bedbaht olduğumu tahmin ettiğini söyledi. Cevap vermedim. Annemi yurda vermemi mahallelinin hoş görmediğini, sıkılmış gibi bir tavırla bana söyledi Fakat kendisi beni tanıyordu ve annemi ne kadar sevdiğimi biliyordu. Mahallelinin böyle bir şey düşündüğünden o zamana kadar haberim olmadığını, bilmiyorum neden, Salamano’ya söyledim. Fakat yurd bana tabii bir şey görünmüştü. Çünkü anneme bir bakıcı tutacak kadar param yoktu. Sonra şunları ilâve ettim* "Urun zamandan beri bana söyllyecek sözü kalmamıştı. Kendi kendine sıkılıyordu. Hiç olmazsa yurd-da insanın arkadaşları oluyor,, diyordu.
(Devamı var)
ı 45
29 Aralık 1950
Y E N î İSTANBUL
Sayfa 3
Günaşırı
Otlaklaşan İstanbul
Yazan : Baydar DERLER
îstanbıırnn köyleştiğini söy-1 leyenler vardır. Ben bu flk-H benimsemek istemiyorum. İstanbul, şimdiye değin şehir olamamıştır ki: Köyleşsin. Saranlarına, büyük binalarına bakmayınız. Köylerle şehirleri binalarına göre mi birbirlerinden ayırırsınız, yoksa anlayış ve n-aşayış şartlarına göre mİ? îstanbııl'da bir kaç asfalt ve parke döşeli sokak var, ama, binlercesi köy sokaklarından hiç de farklı değil. Çöpler, burada da çürüyerek gübreleşlr. köylerde de. Her geçen yıl, gübreleşcn çöp yığınlarını kabartır. 1950 yılı da 1951 yılına dağ dağ, tümsek tümsek çöp mirası bırakacaktır. Biz Halic’in kurumasından korkuyoruz. Halbuki, tam aksine, sokaklarımız göbek bağlıyor. Deniz hasreti çekenler, hiç olmazsa, birkaç yıl sonra adım başında denizle karşı karşıya kalacak. Gazetelerde okumuştum. biriken çöp yığını 200.000 ton tutuyormuş. Bunların kaldırılması İçin tam 20.000 vagon lâzımmış! Bugün belki daha fazla vagon lâzım. Doğrusunu isterseniz, böyle İnce hesaplara aklım ermez benim. Yalnız düşünüyorum, hu Çöp yığınları başka yerlerde olsa nimet sayılır. Neden mi, döveceksiniz. Anlatayım. İstanbul, tavukçuluk cenneti o-labllfir. Leghornlar çöplükleri eşe eşe hem .semirirler, hem de yumurtaları kaz yumurtaları kadar İrileşebilir. Bir servet böyle heba oluyor işte. Bl-sokaklarımızda hindi de
beslemek mümkün, koyun da keçi de. Hangi köyümüzde bu gıda bereketi vardır? Yurdumuzun çeşit çeşit iklimlerinden bahsederken İçimiz fe-
'/»Ilı
rahlnnır. Halbuki: İstanbul, gözümüzün önünde durur do, meydanlarının ve sokaklarının özelliklerini bir türlü göremeyiz. Her meydan, her sokak, her deniz kıyısı, hayvan yetiştirme bakımından, başlıbaşınu bir iklimdir. Sözgelişi yeşil W
sahalarımızda hol ve lezzetli süt veren keçiler yetişebilir. Kavun ve karpuz zamanında sokaklarımız sağmal inekler I-çin. Molanda topraklarından’ çok daha ehemmiyetli sayılır. Haydarpaşa. Kadıköy önlerinde, dünyanın en çevik martıları yetişir. Görüyor musunuz, İstanbul’un kendine göre bir ekonomik coğrafyacı vardır. Siz. böyle düşünürseniz, İstanbul'u nasıl olur da şehir sayarsınız. Nedense biz bu nimetlerden faydalanmasını ya hiç bilmiyoruz veya çok geç anlıyoruz. Fakat devletçiliğin öldürdüğü özel teşebbüs kudreti bir kere uyanırsa., üfak-tefek belirtiler de yok değil. Bir gün tamiri henüz tamamlanmayan Teknik üniversitemizin yanından geçiyordum. .Minimini ağaçlar, çamlar serpiştirilmiştir buçalara. Keçiler. çobanlan başlarında, ot-luyorlar. Yeşil sahaların faydasını o zaman anladım. Çok para harcanıyor, ama yerinde bir harcayış bu.. Otluk dâvası, hayvancılığımızın, en başta gelen dâvası değil midir? İstanbul bu yüzden, yıllardan beri» et sıkıntısı çekiyor. Pahalı otlak, ocuz et. Nihayet bu hakikat anlaşılmış görünüyor. Anlayan kim? Çoban nu, şehir mi? Hele buna bilseydim, kimi tebrik edeceğimi de bilirdim. Bildiğim bir şey varsa, o da İstanbul’un o t lak! aşmasıdır.
Paris hususi muhabirimiz bildiriyor
23.12.1950 tarihli aşa-kararını yayınlamakta-
daire ve müesseselerde
Dairelere asılacak Atatiirkiin portresi
Ankara, 28 (A.A.) — Bugünkü Resmi Çozete Bakanlar Kurulunun ğıdaki dır:
Resmî
ancak Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu sıfatiyle Büyük Ata-türkün portresinin bulundurulması hakkındaki 5.6.1950 tarihli ve 3-11303 sayılı karar, mahiyet ve münderecatı itibariyle sarih olup resmi daire ve müesse-selerde müşarünileyhin portresinden başkasının ve bilhassa o-nu istihlâf edenlerin portrelerinin bulundurulmamasını açıkça bildirmiş olmasına rağmen karşılaşılan bir hâdise dolayısiyle başka şekillerde tefsir ve tevile yol açıklığı görülmüştür. Kararın istihdaf ettiği gaye, maksat ve tesisin bundan ibaret olduğunun tavzihan teyid olunmasına Bakanlar Kurulunun 23.12.1950 tarihli toplantısında karar verilmiştir.
Cumhurbaşkanı Bayar dün Ankaraya döndü
Kırıkkalede kaldığı kısa bir müddet zarfında fabrikaları da gezdi
Kırıkkale, 28 (A.A.) — Dün gece 23.30 da Karabükten ayrılan Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar bugün saat 11.30 da Kı-rıkkaleye geldi.
Cumhurbaşkanımıza. İşletmeler Bakanı Muhlis Ete, Demokrat Parti Zonguldak Bölge Müfettişi İzmir Milletvekili Osman Kapanl, Ankara Milletvekili Mümtaz Faik Fenik, Manisa Milletvekili Kâzım Taşkent, Sü-merbank Genel Müdürü Cevat Adıgün refakat etmekteydiler.
Cumhurbaşkanımızın vagonu Karabükten Irmak’a kadaı Zon gıtldak-Ankora trenine, Irmaktan Kırıkkaleye kadar da İs-
giderek ora-ettl. Kınk-kalacağı için ayrı ziyaret
Demirperdedeki Alman çetecileri
Sovyet ve Polonya kıtalan ile savaşan çetecilerin adedi 100.000 i aşmış
Berlin 28 A.A. (A.F.P.) — Alman Birliği Bakanı Jakob Kaiser’in gazetesi olan Der Tag’ın bildirdiğine göre iyi teşkil edilmiş ve silâhlandırılmış olan çetecilerden gruplar, demirperde Sovyet ve Polonya
karşı savaşmaktadırlar
Der Tag’ın İlâve ettiğine göre bu mukavemet teşekkülleri firari Alman esirlerine yardımda bulunmaktadırlar.
müteşekkil arkasında kıtalarına
Brüksel Konferansı
sonundaki akisler
kcndenın postasına bağlanmıştır.
Kırıkkalede Cumhurbaşkanımız Celâl Bayan Ankara Milletvekili Kırıkkaleli Fuat Şeyhlin, Ankara Valisi Necati 11-ter, Makine-Kimya Kurulu Genel Müdürü Cemal Tulunay. Demokrat Parti, C.H. Partisi ve Millet Partisi temsilcileri karşıladılar. Cumhurbaşkanımız, istasyonu dolduran büyük bir halk kütlesinin tezahürleri arasında mahfel gazinosuna da halka teşekkür kalede az müddet her teşekkülü ayrı
edemiyeceğinden kendisinin mazur görülmesini rica etti ve “Kırıkkale Fabrikalannı görmek için buraya geldim. Bu fabrikalar buranın mühim müessese-leridir. Fakat aynı zamanda bütün memleket içinde büyük ehemmiyeti haiz bulunuyorlar. Bunların nasıl çalıştıklarını bilmek bizim için bir vazife haline gelmiştir. Bu fabrikaları çok zaman evvel ziyaret etmiştim. Bugünkü voziyetelrinl görmekle fayda mülâhaza ettim. Bu fabrikaların az randımanla çalışmakta olduklarım biliyorsunuz. Memleketin umumî menfaati için tam randımanla çalışmaları icap etmektedir,, dedi.
Bir irtibat kurmay heyeti, mıntakav! gruplar arasındaki işbirliğini temin etmektedir. .
Bu çetecilerin karargâhları mütemadi surette yer değiştirmektedir.
Mukavemet hareketlerinin şeflerini kimse tanımamaktadır. Bu harekete iştirak edenlerin sayısı şimdi 100.000 i aşmıştır.
Kanada, Korede harp etmiyecek
Kore için ay n lan kuvvetler, Avrupanın takviyesinde kullanılacak
Fransız mah-te m asi ar ne-bir sarahatle
bundan muhab-
Cumhurbaşkanımız sonra KırıkkaJelilerin betlerine karşı teşekkürlerini bildirdi. Fabrikaları gezdi ve saat 16.57 de hareket eden Samsun trenine bağlanan bir vagonla halkın büyük tezahüratı arasında Ankaraya hareket etti.
Ottava 28 (AP) — Birleşmiş Milletler kuvvetleri ile birlikte muharebe etmek için Koreye gönderilecek husus! ve 10.000 kişilik Kanada kuvvetinin oradaki talim yerlerini hazırlamak için öncü olarak Koreye gönderilmiş olan muayyen bir Kanada kuvvetinin anavanatana avdeti emredilmiştir.
Bu emir: Kanadanın Korede harp etmiyeceği ve kuvvetini Avrupanın takviyesinde kullanacağı mânasına anlaşılmıştır.
bildiriyor i — Brüksel Konferansına ve Amerika Dışişleri Bakanlığının, Almanyanın silâhlanması hakkındaki tasavvurlarına dair bütün yazılan ve söylenenlere rağmen Amerika Dışişleri Bakanı Acheson bu mühim mesele Üzerinde Fransız tezine karşı bilhassa anlayışlı davranmıştır.
En salâhiyetli filleri ile yapılan ticesinde büyük
husule gelen intiba bu merkezdedir.
Bu mahfillerde hâsıl olan kanaate göre, Rusya nın Fransaya bir nota vermesi bir korkutma manevrasından başka bir şey değildir. Bu nota, Brüksel Konferansından tam iki gün evvel Paris ve Londra Hükümetlerine tevdi edilmiştir. Notanın hedefi müttefikler arasında bir fikir ayrılığı husule getirmek ve Av-rupanın silâhlanmasını mekti.
Brüksel Konferansı tahrikte bulunmadan
meselesinde tatmin Bu kıtalar o de-edilecektir ki Ak askerî bakımdan
gecikti r-
hiç bir bu plânı
Howard Üniversitesinde
Bir Türk
resim sergisi
inandırdı*
mahfilleri-bu konfe-
Yann Ankarada Ordu takımımızla karşılaşacak olan Yıınan Ordu takımı, zltatürkün muvakkat kabrine çelenk koyarken
Bunların içinde 10 profesör, 4 doçent, 6 fise müdürü, muhtelif bakanlıklara mensup yüzlerce memur, büyük sayıda yedek subay ve 80 - 90 yaşlarında yirmi kadar da gazi var
Bütçe Komisyonunda dünkü müzakereler
Ankara, 28 (TH A.) — Ka-rabükte kısa bir tetkik gezisine çıkan Cumhurbaşkanı Celâl Bayar bu akşam saat 20.35 de Ankaraya dönmüştür.
Cumhurbaşkanını garda; Başbakan, Bakanlar, milletvekilleri, askeri ve sivil erkân karşılamıştır.
Taht mesnet taşının hırsızı bulunamadı
Ankara, 28 (T.H.A.) — Korede verdikleri muharebelerde insanüstü yararlıklar göstererek dünyayı hayran bırakan kahraman tugayımıza katılmak isteyen Türk gönüllülerinin sayısının gün geçtikçe arttığını evvelce bildirmiştik. Bu defa yetkili kaynaklardan aldığımız malûmata göre gönüllü adedi 15.000 i aşmıştır. Bunların arasında rüt be farkı gözetmeyen bir çok faal ve mütekait sivil ve askeri şahsiyetler bulunmaktadır.
Şimdiye kadar Milli Savunma Bakanlığı Kore Bürosuna on profesör. 4 doçent. 6 İlse müdürü. muhtelif bakanlıklara mensup yüzlerce memur, ögTetmen ve büyük sayıda yedek subay müracaat etmiştir.
Mahallî askerlik şubelerine yapılan bu müracaatler arasında muhtelif muharebelere girmiş 80. 90 yaşlarında 20 kadar gazi de vardır.
Merkezde toplanan bu müra-caatlerin memleket, yaş. meslek ve rütbe esasına göre tasnifi işine devam edilmektedir.
Koredeki yaralılara kan vermek İsteyen kadınlar
Ankara, 28 (T.H.A.) — Kore-
de hak ve hürriyet uğruna kahramanca dögüşerek yaralanan askerlerimize kan vermek için Millî Savunma Bakanlığına kadınlar tarafından bazı müracaatlar yapılmaktadır.
öğrendiğimize göre, alâkadar makamlar Türk kadınının bu necip arzusunu yerine getirmek üzere hazırlıklara başlamıştır.
Bu arada şehrimizde bulunmakta olan Kan Toplama İstasyonundan ve keza îstanbuldaki Kan Toplama İstasyonlarından İstifade edilecektir.
Fârâbî’nin 1000 inci ölüm yıldönümü
Bildin Ankara, Dil, Tarih ve
Coğrafya Fakültesinde anma töreni yapılacak
ve
B. Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı ve Sayıştay bütçeleri kabul edildi
Ankara 28 (ANKA) — Bütçe Komisyonu bugün öğleden sonra toplanarak dün müzakeresi yapılan B. M. M. bütçesi üzerindeki görüşmelerini bitirmiştir. Meclis bütçesi üzerinde konuşulurken Parlâmentolar BırLiği toplantısına iştirak eden milletvekillerine verilmekte olan yevmiyeler dolayısiyle muhtelif milletvekilleri söz alarak tenkidler-de bulunmuşlardır. Milletvekillerinin bilhassa üzerinde en çok durdukları nokta. Parlâmentolar Birliğine gidenlere verilen 90 lira yevmiyenin fazlalığı olmuş, bunun indirilmesi gerektiği tebarüz ettirilmiştir.
Göçmenlerin durumu
Zafer gazetesinin bir açıklaması Ankara. 28 (A.A.) — Zafer gazetesinin bugünkü sayısında •'Ecnebi bir ajansın tefsiri ve zaruri bir açıklama” başlığı altında şu açıklama yayınlanmıştır:
“Bundan bir kaç gün önce gazetemizde Ha. Ze. imzaslyle ve “Korede beş günlük savaşlara bir bakış" başlığı altında çıkan makalenin France Press Ajansı tarafından yanlış mânada alındığını ve makalenin ruhiyle vc yazılış tarzlyle hiç bir İlgisi ol-mıyan bir şekilde tefsirlere tâbi tutularak ve tamamiyle tahrif e-dllerek yabancı memleketlere ak settirildigini büyük bir teessür ve esefle haber almış bulunmak tayız.
Kaldı ki bu makale gazetemizde İntişar eden diğer makalelerde olduğu gibi fikir ve iddia muh tevası bakımından doğrudan doğruya yazarını alâkadar etmektedir. Aynı zamanda France Press Ajansının ne maksatla büyük bir ehemmiyet atfettiğini aniıyamadıgımız bu makale ile ne Hükümet mahfillerinin ve ne de askeri makamların ne fikir, ne kanaat bakımından hiç bir suretle alâkaları yoktur."
Ankara. 28 (A.A.) — Büyük Türk filozofu FârAhi’nin bininci ölüm yıldönümü münasebetiyle Ankara Üniversitesi Dil
Tarih-Coğrafya Fakültesinde 29 aralık 1950 cuma günü saat 17 de bir anma töreni yapılacaktır. Bu törende Fakülte Dekanının açış konuşmasından sonra Ord. Prof. Şemseddln Günaltay, filozofun şahsiyeti ve Islâm dünyası tefekküründe rolü, Konserva-tuvar adına Mesut Cemil Tel Müzisyen Cephesi, Prof. Necati Akder Modem Felsefe İle münasebeti hakkında birer konuşma yapacaklardır.
Şefik Bakay bu arada Parlâmentolar Birliğinin bir toplantısına iştirak eden ve profesör olan bir milletvekilinin lisan bilmediği için kürsüden indirildiğini söylemesi, münakaşalara yol açmış, Cihat Baban, böyle bir şeyin varit olmadığını büdir-miştir.
Bundan sonra maddelere geçilmiş, aynen kabul edilmiştir.
Müteakiben, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin müzakeresi yapılmış. bütün maddeler aynen kabul edilmiştir. Sayıştay bütçesi de görüşülerek aynen kabul edilmiştir. Komisyon geç vakit dağılmıştır. Bütçe Komisyonu yarın müzakerelerine devam edecektir.
Gelenlerin yerleştirilmesine devam edilmektedir
Bursa 28 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bugüne kadar şehrimize 6000 göçmen gelmiş, bunların mühim bir kısmı ilçelerde ve devlet çiftliklerinde yerleştirilmiştir. Bir kısmı da yerleştirilinceye kadar misafirhanelerde tutulacaklardır.
Londra 28 (YÎRS
Yard Polisi, bugün Westmlnis-ter kilisesinden İngiliz Kıraliyet tahtının mesnet taşını çalan hırsızı Londranın kuzeyindeki Cronch nehrinde aramış ve başkentle nakliye vasıtalarında yaptığı taramaya son vermiştir.
İngiliz polisini bu nehirde hırsızı aramaya sevkeden sebep şüpheli bir adamın bir mavnaya gizlice bir yük indirdiği sırada görülmesidir. Mamafih, yapılan araştırma, menfi netice vermiştir.
İngiliz halkı meşhur Skodland Yard polisinin bu hususta şimdiye kadar bir netice vermemiş olan faaliyetini büyük alâka takip etmektedir.
Skodland
İle
dünya rekoru-
yılı kampanya-bin ton pancar
Kasım Gülekin basın toplantısı
Turhal Fabrikası, dünya şeker istihsali rekorunu kırdı
Ankara 28 (T.H.A.) — Turhal Şeker Fabrikası bu seneki istihsali ile, pancar işleyen fab-rikalar arasında nu kırmıştır.
Fabrika, 1950 sı zarfında 317
işlemiş, 51 bin ton şeker istihsal etmiştir. Geçen senenin şeker rekoltesi ise 38 bin ton İdi. Bu senek! rekolteyi başarmak için günde 2500 tonp pancar İşlemiştir. Turhal Fabrikasının bu fevkalâde kampanyası aynı zamanda bu seneki umumi şeker rekoltesinin de Türkiye için bir rekor halini almasını temin etmiştir.
Komünist propagandası yapmaktan sanık kız Iznikte yakalandı
Bursa 28 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — lstanbulda Lâlelide Çiçek Palas Oteli salonunda Yüksek Tahsil Gençlik Derneği tarafından yapılan bir toplantıda komünizm lehinde propaganda yaptıkları tesbit e-dilerek yakalanan gençler arasında bulunup Zekât Karataş, Enver Engin ile birlikte ortadan kaybolan Şehnaz Akıncının lz-nlkte saklandığı öğrenilerek ken. dlsl verilen talimat gereğince mahalli zabıtaşınca yakalanmıştır. Şehnaz yarın şehrimize getirilerek buradan Istanbula sev-kedilccektlr.
Göçmenlere yardım komitesi dün vilâyette bir içtima yaparak Ankarada teşekkül eden millî komiteye İltihaka karar vermiştir. Vilâyet komitesinin şimdiye kadar temin ettiği yardam 21,249 liradır.
DÜn tim İre 600 ıröçmen geldi
İzmir 28 (Hıısuat muhabirimiz bildiriyor) — Bugün limanımıza gelen Etrüsk ve Dumlu-pınar vapurlariyle Tekirdağ'ı ve Istanbuldan 600 den fazla göçmen gelmiştir. Göçmenler evvelce tertjp edilen plân dairesinde alâkalı komite tarafından karşılanmış, civar ilçelere yerleştirilmek için İşe başlanmıştır.
mütehassıs heyet kararlaştırılmıştır.
Komünist Çin heyeti Moskovadan ayrıldı
Moskova 28 A.A. (United Press) — Pazar gününden beri Moskovada bulunan General VVu Hsiu Chuan’m başkanlığındaki Birleşmiş Milletlerdeki Komünist Çin heyeti bugün Transsl-berien ekspresiyle Pekln’e hareket etmiştir.
Resimlerden 50 sinin kopyalan Amerikan okullarına dağıtıldı
Washington 28 A.A. (Usis) — Doğan Kardeş Mecmuası tarafından 1947 de açılan bir müsabakada seçilen ve o zamandan beri Amerikada bulunan 100 adet tablo burada. Howard Üniversitesinde açılan bir sergide teşhir olunmaya başlanmıştır. Sergi 3 aralıktan 15 ocağa kadar devam edecektir.
Resimlerden 50 tanesinin binlerce kopyesi yapılarak Amerikan mekteplerinde tedrisat için tevzi edilmiştir.
Komünist Çin, Amerikan emvaline elkoydu
Londra 28 (YİRS) — Çin’de bulunan bütün menkul ve gayrı menkul Amerikan emvalinin, dahil olmak üzere, Komünist bankalardaki depozitolar da Çin Hükümetinin kontrolü altına alındığı bugün Yeni Çin Haberler Ajansı tarafından bildirilmiştir. Bundan böyle mevzuu bahis emval, hükümetin izni olmaksızın satılamıyacak ve devrolunnmıyacaktır. Bunun A-merlkadaki Komünist Çin emvalinin bloke edilmesine bir mukabele bilmişti teşkil ettiği İlâve edilmektedir.
imar hareketine girişmişler
— Doğu ile Batı arasında kuvvet muvazenesizliği var-Peyk devletler kendilerine
Ankara, 28 (T.H.A.) — C. P. Genel Sekreteri Kasım Gülek bugün parti merkezinde bir basın toplantısı yapmıştır.
Kasım Gülek, son iki hafta i çinde Cenup vilâyetlerinde yaptığı seyahatlerinde parti teşkllâ tını ve partilileri ziyaret ettiğini, C. H. P. ne halkın artan bir teveccühüne şahit olduğunu, buna mukabil yeni iktidara karşı derin bir hayal sukutu duyuldu ğunu söylemiştir.
Kasım Gülek, İktidarın seçim zamanında yaptığı valtlerden hiç birini şimdiye kadar tahakkuk ettirmediğini, yedi aydanbe ri de müspet bir İş yapılamadığını kaydederek büyük bir açıkla gelen bütçenin de hayal kırıklığını çok arttırdığını ifade etmiştir.
H.
iştirakiyle mÜ-yapılmıştır. iktisa(H ve tl-za mandan beri
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığındaki mühim toplantı
Ankara 28 1ANKA1 Bugün miat 15 te Ekonomi v© Ticaret Bakanlığında, Bakan ZühtÜ Ve-libeşenln Başkanlığında, banka genel müdürlerinin ve bakanlık ileri gelenlerinin hlm bir toplantı
Bu toplantıda, cari sahada uzun
bir çok münakaşalara yol açan faiz hadlerinin tesblti meselesi görüşülmüş ve bu hususta banka genel müdürlerinin mütalea-ları alınarak faiz hadlerine verilecek yeni şekil üzerinde müzakereler cereyan etmiştir. Toplantı, geç vakte kadar sürmüştür. Görüşmelere yarın da devam edilecektir.
Futbol Federasyonunun toplantısı
Ankara 28 (T.H.A.) — Futbol Federasyonu. Beden Terbiyesi Genel Müdür vekili Dan yel Akbelln başkanlığında bir toplantı yapmış ve evvelce kararlaşan harici temaslara devam edilmesi kabul olunmuştur.
Diğer taraftan, Futbol Federasyonunun İs tan bu 1da bulunan mümessilliğinin de lâğvına karar verilmiştir.
Yarın da Annfnrt.a vapuriyle 500 göçmen beklenmektedir. A mori kadrin göçmen uzmanı getiriliyor
Ankara 28 (ANKA) — Göçmenlerin yerleştirilmesi için A-rnerikadan getirilmesi
önümüzdeki günlerde memleketimize gelmesi beklenen bu uzmanlar, yurdumuzun. Bulgarls-tandan gelen göçmenlerin iskânına elverişli bölgelerde incelemelerde bulunacaklar ve göçmenlerin yerleşebilecekleri sahaları tesblt edeceklerdir.
Heyet, aynı zamanda yeniden kurulacak olan göçmen evlerinin yerlerini ve tiplerini de tâyin edecek ve bu hususta mufassal bir rapor hazırtayarnk hükümete verecektir.
V
Yeni Istan bulun yılbaşı hediyesi?
F
â
I Ocak 1950 sabahı YENİ İSTANBUL'U muhakkak alınız ve tanıdıklarınıza da almalarını tavsiye ediniz. YENİ İSTANBUL o gün her zamanki münderecatına ilâveten gayet zengin bir yazı ve fotoğraf buketi halinde elinize geçecektir. Ayrıca gazetemizin yılbaşı hediyesini de o günkü sayımızda bulacaksınız.
22 kişilik spor komisyonu toplanıyor
Ankara 28 (T.H.A.) — Yeni spor teşkilâtı kanun tasarısını hazırlamakta olan komite çalışmalarını bitirmiş, hazırladığı tasarıyı Milli Eğitim Bakanlığına vermiştir.
Gazeteci, idareci ve spor şubelerinde ihtisas
22 kişiden mürekkep bir yon 4 ocak günü Millî Bakanlığında toplanarak üzerinde son tetkikleri yapacak-
tır. Komisyonun tasvibinden sonra kati şeklini alacak olan kanun tasarısı, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Meclise verilecektir.
Hindistan, dördüncü nokta yardımından faydalanıyor
muhtelif sahibi komis-Eğitlm tasan
Washington 28 (AP) — Amerika ile Hindistan dördüncü nokta programına Istinad eden bir anlaşma imzalamışlardır kİ. bununla, Hindistan’ın gelecek altı aylık kalkınma tatbiki için dolarlık bir tır.
Dünyanın
mış olan bölgelerine tazammun eden bu program gereğince Hindistan’ın imzaladığı anlnşma beşincidir; ondan evvel, İran. Seylân, Liberya ve Brezilya İle aynı şekilde anlaşmalar imza edilmiştir.
programının
kendisine 1,200,000 yardım 9ağlanacak-
iktisaden geri kal-yardımı
Amerika Dışbakanı dörtler konferansının toplanması imkânını temin etmek ve bu konferansı haklı görmek maksadiyle bazı fedakârlıklara katlanmıştır
Paris, 28 (Paris muhabirimiz suya düşürmeye muvaffak olmuştur. Almanyanın iştiraki o suretle temin edilmiştir ki. mâkul düşünmek şartiyle kimse bunu sulh için bir tehdit veya Almanya meselesinde Fransa-nın ve tngilterenin Rusyaya verdikleri teminatın ihlâli mahiyetinde telâkki edemez.
Almanlara gelince, onlann beynelmilel gerginlik dolayısty-le bugün bir tehlike teşkil eden kati hâkimiyet ve hukuk müsavatı hakkındaki taleplerini hafifletecekleri ve kendilerine, temin edilen esaslı menfaatlerle iktifa edecekleri zannedilmektedir. Almanlar ve aynı zamanda Fransa, Almanyadaki müttefik kıtalan edilmişlerdir, rece takviye manya artık
bir önem olmaktajı çıkacaktır.
Fransız murahhas heyetinin, Paris Hükümeti tarafından ileri sürülen ihtiraz kayıtlarının sulhun menfaati, hattâ Alman* yanın da menfaati, nihayet yakında toplanacak olan dörtler konferansının menfaati bakımından faydalı olduklarına önce Atlantik devletini ğı anlaşılmaktadır.
Salâhiyeti! Paris nin kanaatine göre,
ransta Fransa, İngiltere ve A* merika, Sovyetler Birliğine şunları diyebilmelidirler:
1 — Batı memleketlerinin bir tecavüz emelleri yoktur. Bunlar ordularını terhis ettikten sonra bir dır.
2 bir dır.
müsaade edilen miktardan çok fazla kuvvetleri silâh altında bulundurmak suretiyle 1947 anlaşmalarını ihlâl etmişlerdir.
3 — Sovyetler Birliği, Birleşmiş Milletlerde müşterek bir emniyet sistemi kurulmasına mütemadiyen itiraz etmişlerdir.
4 — Nihayet Almanyadaki Sovyet bölgesinde büyük askeri kuvvetler vardır.
Brüksel Konferansından sonra söz söylemek sırası Bonn Federal Hükümetine gelecektir. Bu hükümet Sovyetler Birliğine hiç bir istinat noktası bırakmamak, hiç bir fırsat vermemek için Brükselde kararlaştırılan anlaşma şeklini kabul edip etmediğini bildirecektir. Brüksel kararlan şöyle hulâsa edilebilir:
a — Brüksel görüşmeleri neticesinde teşkiline karar verilen Atlantik ordusu, on iki müttefik devletin iştirak hissesi ne olursa olsun 53 ilâ 58 tümenden mürekkep olacaktır.
b — Bu ordunun başkomutanlığına General Eisenhovrcr getirilecektir.
c — On iki devlet Bonn Hükümetini, ordu mevcudunun beşte biri nispetinde bir kuvvetle Avrupanın müdafaasına iştirake dûvet eden bir talebin metnini hazırlıyacaklardır.
Açık ve doğru bir fikir verebilmek için Brüksel Konferansının çalışmalarını şu suretle hulâsa etmek lâzımdır:
Almanya hakkında aşın bir talep ileri sürülmemiş ve kabul edilmemiştir. Acheson. Almanya ile müttefikler arasında fiiLî bir sıılh hali tesisini ve Bonn Hükümetine hâkim ve müsavi haklar verilmesini teklif etmemiştir.
Paris ve Londraya tevdi edilen Rus notasından anlaşıldığına göre, her hangi bir Alman ordusu kurulduğu takdirde Rusya ile mevcut artması tehlikesi ziyet karşısında İcrinin Atlantik ne alınmasını fow Plânının lunmuştur.
Bu suretle
konferansı tehlikeye düşmemiştir. yani maksat hâsıl olmuştur.
Bununla beraber
bir göre, pet
takdirde, fakat ancak o zaman, Almanya hâkim hır devlet ve muhtemel bir müttefik addedilecek ve tabii, Fransamn muvafakati ile, Başvekil Adenaııer’in talepleri yerine getirilecektir.
Bu itibarla Brüksel kararlarının “şarta muallâk,, oldukları söylenebilir. Bu, Acheson'dan koparılan bir imtiyazdır. Amerika Dışişleri Bakanı dörtler konferansının toplanması imkânını temin etmek ve bu konferansı haklı görmek maksadiyle böyle bir fedakârlığa katlanmıştır.
anlaşmazlığın vardır. Bu va-Alman birlik-kııvvetleri içi-
derpiş eden Spof-kabuliyle iktifa o-
gelecek dörtler
salâhiyeti! kaynaktan öğrendiğimize dörtler konferansı müs-blr neticeye varamadığı
Sayfa 4
Y E N t fSTANBDL
fi

Ege tütün
piyasası
Piyasa açılmadan evvel, ileriye sürülen mütalâalar
\lngiltere-lran arasında] üzüm 77kuruşa ~ | yükseldi
petrol ihtilâfı
KISA
Birleşmiş Milletler çevrelerini
günlerce meşgul eden Çinli
General Wu kimdir ?
İzmir, 28 (Hususî) — Yeni tütün piyasasının açılmasına iki haftadan biraz fazla bir zaman kaldığı şu sıralarda istihsal bölgelerinden gelen haberlerden müstahsilin İşlenmiş tütünlerden bir kısmının hâlâ tüccar elinde bulunması sebebiyle endişede olduğu, bu alıcılar piyasaya iştirak edemedikleri takdirde A-merikalıtarta yalnız başına kalmaktan çekin ildiği anlaşılmaktadır. Alâkalılar bu endişenin yensiz olduğu hususunda birleşmektedirler. Zira resmi kaynaklardan gelen haberler bu yıl da Tekel idaresinin ve ona yardımcı olarak Tütün Limitedin müdahale mubayaasına gireceğini bildirmektedir. Hükümet bu İş için Tekel emrine lüzumlu tahsisatı ayırmıştır. Rekoltenin yansının ihtiyaçlar yüzünden ve rekabet neticesinde açılışı takip eden devre İçinde hemen satılacağına muhakkak nazariyle bakılmaktadır.
Mütebaki yansının da kuvvetli belirtilerden de anlaşıldığı ü-zere o zamana kadar eli boşalacak olan tüccar tarafından temizleneceği tahmin edilmektedir. Bu itibarla müstahsilin endişesi haklı görülmemektedir.
Londra çevrelerindeki görüşlere Sovyet nüfuzunun âmil olduğu
Londra. 28 (YİRS) — Tahrandan gelen haberlere göre, İran Hükümeti, Parlâmentodan ”Aıı-glo-İranlan" Petrol Kumpanyası ile olan mukavelesinin tasdiki .ekliflni geri almıştır. Bu mukavelede, Irana beher ton başına 6 yerine 8 şüinllk bir verginin tediyesi, aynca Kumpanya hilindc îranlı kapitalistlere ha geniş bir hisse ayrılması lif edilmektedir. Mukavele
roaktif olduğundan. Parlâmento tarafından Ünde, 1949 senelerine
re. derhal 35 milyon si’ edebilecekti.
Iran Hükümetinin Londrada hayret ve
yandırmıştır. Buradaki çevrelere göre, Iranı böyle bir karar
göre, bu ihtilâfa ileri sürülmektedir
sevkeden sebep, Rusta-za m ani arda bu meınle-
Denizlide şeker fabrikası
Şimdiye kadar pancar ziraati hakkında yapılan tetkikler iyi netice verdi
Denizi!, 28 (Hususî muhabirimizden) — Denizli Vilâyetinin iklim ve toprak şartlan en iyi vasıfta şeker pancan yetiştirmeğe fevkalâde müsaittir. Bu coğrafi ve tabi! imkândan istifade eden vilâyet çevresi halkı senelerden beri pancar ekmektedir. Bilhassa Çal. Çivril kazalariyle merkeze bağlı Denizli Ovasında yapılan pancar ziraat inden çok iyi netice alınmaktadır. İlk zamanlarda hayvanlara yem olarak yedirmek, haşlayarak suyundan bulamaç yapmak, pişmiş pancan da yemek üzere yapılan pancar ziraati, bilâhare daha geniş hacimde istihsal yapılarak Uşak Şeker Fabrikasına satışa başlamıştır. Bu suretle Çivril köylüsü her sene binlerce ton şeker pancarını şirkete satarak bu ziraate gereken değeri vermiştir. Pancar ziraati-nin bugüne kadar en kesif yapıldığı saha Işıklı ve Baldan O-valan idL Bu bereketli topraklardan elde edilen pancarlar fevkalâde iri, verimi fazladır. Bu o-valardan başka Davas, Acıpayam ovalarında da aynı vasıfta pancar yetişeceği yapılan tecrübelerden öğrenilmiştir. Bundan istifade ederek Denizlide bir şeker fabrikası yapmak için sayın Cumhurbaşkanı Celâl Baya-nn iktisat Vekilliği yaptığı devirlerde mütehassıslar tarafından etüdler yaptırılmışsa da sonradan nedense bu İktisadi ve hayatî dâva üzerinde durulmamıştır.
Muhtelif memleketlere incir satışları
ka-ak-Irlan-
da-da-tek-ret-
tasdik edilmesi ha-îran Hükümeti 1948 ve ait olmak üze-dolar tah-
bu karan, teessür u-
Suudî Arabistan petrolleri
Kahire, 28 HususD — Suudi Arabistan Hükümeti, “Aramco” namlyîe anılan Arabistan-Amerikan Petrol Kumpanyasından, senelik kârının % 20 sini vergi olarak talep etmektedir. ‘'Aram-cow, mevcut mukavelenin 1953 senesine kadar meriyette kalacağına göre, bu talebin yerine getirflemiyeceğini bildirmiştir.
Bu hususta gelen haberlere göre, Suudi Arabistanm hükümet merkezinde halen şirket ile Hükümet temsilcileri arasında müzakereler cereyan etmektedir.
"Aramco,, Arabistan* 1950 senesi istihsalinden 70 milyon dolar ödemiş bulunmaktadır. Aynca Hükümetin talep ettiği vergi, 25 milyon dolar tutarındadır.
Şirketin son olarak bildirdiğine göre, bu seneki petrol istihsali 200 milyon varili geçmektedir.
Kahiredeki müşahitlere göre, "Aramco., nun Suudi Arabista-na verdiği verginin büyük bir kısmı, Kıral ailesi kasasına, diğer kısmı ise memleketin kalkınması için Hükümet hazînesine
girmektedir.
Kanada, Ingiltereye alüminyum satıyor
Londra, 28 (Hususî) ber verildiğe göre Kanada, İn-giltereye 1951 senesi zarfında cem’an 200 bin ton alüminyum ihraç edecektir. Bu hususta "Kanada Alüminyum Kumpanyası" ile Ingiliz Hükümeti arasında bir anlaşma imzalanmıştır.
Dünya ticaretinde başlıca rol oynayan devletler
Ha-
İzmir, 28 (Hususî) — 1 sim 1950 den 30 kasım 1950 şamına kadar Ingiltere, da. Avusturya, İsviçre, Mısır ve
Tancaya gönderilmek ve kısmen de dahilde İstihlâk edilmek üzere kontrolden geçen kuru incir miktarı 105,457 kiloyu bulmakta vc mevsim başından bu zamana kadar kontroldan geçen 2,111.360 ile birlikte yekûnu 2,216,817 kiloya varmaktadır. Yine aynı müddet içinde Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, İsveç, Avusturya ve Avustralyaya gönderil mek üzere kontrolden geçen palamut miktarı 2,080,406 kilodur ihraç başlangıcı olan tarihten kasım sonuna kadar olan miktar ise 4,552,622 kilodur.
Londra, 28 (YİRS) — Dünya ticari durumu üzerinde bugün neşrolunan istatistiklerden, Ingiliz imparatorluğu dahilinde bulunan bölgelerin, dünyanın en geniş ticaret sahalarını teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim, 1949 senesinde dünyada ihracat işlerinin % 29 unu bu bölgeler idare etmiştir. Amerikaya düşen yüzde nispeti 14, Avrupaya isabet eden nispet ise 21 dir. İthalât işlerinin % 33 ünü imparatorluğa dahil memleketler ellerinde tutmuşlar, Amerika % 12, Avrupa Lse % 34 ünü idare etmişlerdir.
Bölge ticaret müdürlüğü tekrar Mersine taşındı
Mersin, 28 (Hususî) — Bir müddet evvel, merkezi Mersinde bulunan Mıntaka Ticaret Müdürlüğünün Adanaya nakledilmek Özere hazırlık yapılıp, bir kısım eşyası da taşınan Müdürlüğün yerinde ipkası, İlgili bakanlıkça verilen karar üzerine, evvelce Adanaya giden eşyalar tekrar Mersine taşınmaya başlanmıştır. Hükümetin bu tashih kararı şehrimiz tüccarlarını çok sevindirmiştir.
d
Irakta yeni bir petrol tasfiyehanesi kuruluyor
Bağdat, 28 (Hususi) — Irak Milli Bankası, Bagdatta yeni bir petrol tasfiyehanesinin kurulması için 2 milyon sterling’-lik bir istikraz açmayı kararlaştırmıştır. Tasfiyehanenin üç ayda kurulacağı ve günde tasfiye edilmiş 3 200 ton petrol İstihsal edebileceği tahmin edilmektedir.
1
100
100
100
i 00
100
100
100
100
100
%5 %5 •*5 %5 %4
%0
%6 %e
(&e %7 %7 %1 %7 %7 %7 %7
%7 (fc7 %7
almaya nn son ket üzerinde baskısını arttırması ve. onunla İktisadî bir işbirliği yapmak için gayret sarfet-mesidir. Bilindiği gibi, bu gayretler neticesinde geçen ay, Rusya ile İran arasında bir ticaret anlaşması imzalanmıştır.
Iran, Amerikan yardımından faydalanan devletler arasındadır. Birleşik Amerika, Truman*-ın Yardını Programına uygun şekilde*Irana 500 bin dolar vermekte, Amerikan “thracat-ltha-lât Bankası** da 25 milyon dolarlık bir kredi açmış bulunmaktadır-
îzmfr, 28 (Hususi) :
Ingiliz iaşe Nazırlığının yeni üzüm mubayaaları İçin hasırlanmakta olduğuna dair gelen ' haberlere İlâveten Amerikalıların MSubside" himaye tedbirini kaldırmaları üzerine, Belçika-nın Amerikan pazartarını bırakarak Türk üzümleriyle alâkalan mağa başlaması neticesinde İzmir Borsaaındak! Üzüm satışları daha da istekli bLr hal almış ve 9 numara Ayalı bugün yine yükselerek 77 kuruşu bulmuştur. ---------—
Pamuk üzerine alivre muamele
İzmir, 28 (Hususî) — Ticaret Borsasında 138 kuruştan ocaft teslimi 30 ton kadar pamuk 0-zerine alivre bir satış olmuştur.
ALlvre satışlardaki muamelelerin yüzde on teminata bağlanması kararından sonra, ilk defa olarak alivre satış olmuştur.
HABERLER
Güneydoğu Asya için yeni bir plân
Balıkçılık hakkında yapılan tetkiklerin neticeleri
Senede 100.000 ton balık
r
T


tutulab'deceği anlaşılıyor
Türkiyede balıkçılığın gelişmesi için hazırlanan programın tatbik mevkiine konması İle senede 100 bin ton balık tutulabileceği açıklanmaktadır. Marslıall Plânından temin edilen yardımla modemleştirilmekte olan Türk balıkçılığının bu şeklide memleket için mühim bir döviz kaynağı haline gelmesine de İntizar edilmektedir.
Alınmakta olan tedbirlerle, senede 100 bin ton balığın tutulması ile sahillerimizdeki balık neslinin de imha edilmesi tehlikesi ortadan kaldırılmış bulunmaktadır, Bu hususta Hidrobiyoloji Araştırmalar Merkez Lâbo-ratu arında İstanbul Üniversitesi Jeoloji Ord. Profesörü Dr, C. Kossvçrig'in idaresinde yapılmakta olan tetkikler, balıkçılığımızın modem bir safhaya İntikalinde mühim bir rol oynamaya namzettir. Bu merkez. Türk balıkçılığının devamlı bir gelir kaynağı olması ve hem memleket dahilinde kuvvetli bir gıda maddesi, hem de hariç için esaslı bir ihraç maddesi haline gelmesini temin maksadiyle sağlam temelleri atmaya çalışmaktadır. Bu merkez, TOrkiyedeM tatlısu balıklan üzerindeki tetkiklerini tamamlamış ve Karadeniz ile Marm arada balıklar ü-zerinde çalışmalarım da altı ayö kadar sonuçlandıracağını bildirmiştir.
Mütehassıslann kaydettiklerine göre. Türkiye sularında ihracatımıza» açık memleketlerin sularında bulunmayan balıklar mevcut değildir. Coğrafi durumu dolayısiyle Türkiye, bir taraftan Akdeniz balık ailesini, diğer taraftan da Ege ve Karadeniz balık cinslerini ihtiva etmektedir. Bu bakımdan Avrupa memleketlerinden sahili olanlar bu balık nevilerini sularında bulabilmektedirler. Fakat Türkiye balıkçılığım üstün bir duruma getirecek bir vasıf mevcuttur ki,
4 şimdiki halde iptidai balıkçılık usulleri, bundan esaslı bir surette fayda temin etmemize mâni olacaktır. O da, Türkiye sularındaki balık nevllerinin çok daha iyi kalitede olması ve miktar itibariyle de fazla bulunmasıdır. Halen hem memleket dahilinde yapılmakta olan çalış-
28/XII/1950 Perşembe
KAMBİYO ve ESHAM
Stertlng Llotar ..•••«.. Fr. Frangı İsviçre Fr. BciÇıks Fr. laveç Kr. ... Florin ..•••••• Lıreı .......
Drahmi £aco'id()0 .
7.85.60
280.30
0.M0 64.03
5.60
54.12.50
73.68.40
0.44 128
0.01 876
9-73.00
KlİpHIII.-, 7.8-1.80 280.30 0.80 G4.03
5.60
M. 12.50 73.68 K)
0.44 128
0.01 876 9.7390


malar, hem de MarshaD Plânından temin edilmekte olan modern malzeme, bu esaslı noktadan istifade edinilmedi düşünülmekte ve bu hususta programlar hazırlanmış bulunmaktadır.
Amerikada pamuk istihlâki
Taran Bakanlığının bir sözcüsü, halkı tasarrufa davet ediyor
VFashington. 28 (YİRS) — Tanm Bakanlığına mensup bir sözcih bugün Am erik ada pamuk stoklarının kıtlığına işaret ile, halkı tasarrufa davet etmiştir. Sözcü, seferberlik dolayısiyle, Hükümetin, lüzum gördüğü takdirde, pamuğun siviller arasında istihlâkini kısabileceğin! belirtmiş ve bunlara meydan verilmemesi için, en iyi çarenin, ham pamuk istihsalinin süratle arttmlmaşı olduğunu söylemiştir. Sözcü, Amerikan halkını bu hususta işbirliğine davet ederek şu sözleri söylemiştir: “1951 senesinde bir Amerikalının beyaz gömleği üzerinde görülebilecek bir yama, onun için âdeta bir şeref bandı olacaktır!”
Amerikada, önümüzdeki sene 16 milyon balya pamuk istihsal edilebileceği umulmaktadır. Bu sayı, geçen senekiîere nazaran 1 milyon balya kadar daha azdır.
eli
Dünya kahve fiyatları
Piyasamıza gelen haberlere göre, dünya kahve fiyatlarında yükseliş başlamıştır. Bir Londra haberine göre. kahvenin tonu 410 sterlingl bulmuştur.
Piyasamızda kahve stoklan 20 bin çuvaldan fazla olduğu i-çin, piyasa durgundur. Şimdiki halde dünya fiyatlarının artışından
kahve müteessir değildir.
Altın fiyatları yükseliyor
Piyasada altın fiyattan tekra*. üerleme kaydetmiştir. Evvelin gün 29.10 lira otan gulden altını dün 29.30 liraya. Reşat altını da 37.80 liradan 38.10 liraya kadat yükselmiştir.

Sldney, 28 (HusuhI) — a-vuatralya Dışişleri Bakanı Perey Spcnder, dün verdiği bir beyanatta. Avustralya Hükümetinin. Güneydoğu Asya İçin bir ekonomik .İşbirliği progTamı hazırladığım açıklamıştır. Bu programın tahakkuku için Avustralya 25.000.000 lirası tahsis etmeye bulunmaktadır.
Plânın tahakkukuna
senesinin haziran ayında başlanacak ve tahminlere göre 1957 de bu bölgenin ekonomik inkişafı tamamlanmış olacaktır.
Ingiliz hazır
1951
Chicago'da yiyecek sergisi açılacak
Paris, 28 (Hususî) — Mar-shall Plânından faydalanan bütün memleketler, Önümüzdeki haziran ayında Chicago'da açılacak olan milletlerarası yiyecek sergisinde, kendi yiyecek maddelerini teşhire davet edilmiştir, ber bugün Haristeki mlk İşbirliği idaresi merkezi tarafından mlştir.
Diğer taraftan öğrenildiğine göre pamn yecek man dır.
Bu ha-Ekono-E.C. A.
veril-
i geçen aene Avru-Amerikaya yaptığı yi -maddeleri ihracatı ce-141.600.000 tutarında-
AvTLitmfyanm buğday is ti hıran
★ Sldney, 28 (Hususî) — A-vustralyanın 1951 senesi buğday istihsali, tahminlere göre, 185.000.000 kile civarındadır. Bu, geçen senek! istihsale nazaran daha azdır.
Pakistan - Macaristan Ticaret Anlaşması



Bu Kızıl Çinli bir ara, Birleşmiş Milletler toplantılarına hâkim olan teamülleri de çiğniyerek tercümanları azarlamış, fotoğrafçıları kovmuştur
Derleyen : Yılmaz PODA yacaktır. Bu ince tavırların yerini bugün sert bakışlar, haşla cevaplar ve masaya indirilen yumruklar almıştır.
Komünist Vı* kendisini dünyaya takdim etmek İçin General Wu Ttau Chuan‘dan daha tipik bir temsilci İntihap edemez» il. VVu, tLknaz vücudu, pek de Harı denemlyecek çehresiyle ük bakışta senelerin mihnetini çekmesine rağmen yeniliğini kaybetmemiş iyi kaliteli tünel kayışlarını andımaktadır. Işıl ışıl yanan gözler ve deki
çenesln-
gayet çirkin bıçak yarası sert ve azimkâr çehresine her an ateş püskürmeye hazır bir insan ifadesi vermektedir. Bahusus konuşmaya başlayınca karakterinin bütün hususiyetleri hiç bir frenlemeye tâbi olmaksızın tam çıplaklığiyle ortaya dökülmektedir.
General Wu, Komünist Çin'in demokrasi dünyasına karşı yükselen sesidir. Yeni seferin zafer hülyalarivle attıktan çığlıklar, Wu'nun Birleşmiş Milletlerdeki sesi gibi batdılann kulaklarını tırmalamakta, hissetmedikleri de etmektedir, kaktır ki, Wu,
hür dünyanın alnına dayadığı bir yumruktur. Her an hedefine inmeye hazır bir halde beklediğini ihtar etmektedir.
Lake Success'teki mütercim-lerin kanaatine nazaran Wu'nun konuşmasında Şanghay sokaklarında duyulan ince çinceden e-ser yoktur. Kelimeleri telâffuz
Çin deleraffyona şefi General Wq
bugüne kadar bir yırtıcılık ifa-Şurası muhak-Komünist Çin'in
Wu. komünist olmıyan dünyaya ihmal edilmiyecek bir “Çin,, in doğduğunu İspat etmek için Lake Success’ten daha münasip-bir yer bulamazdı. Delegeler bu tuhaf adama karşı nasıl hareket edeceklerini bir türlü anlıyamamışlardır. Mamafih karşı lannda» tahmin ettikleri gibi bir rençper de bulmamışlardır. Birleşmiş Milletler salonlarında Uk resmi konuşmasını yaptığı vakit, kenetlenmiş dişleri arasından ıslık gibi çıkan sesiyle “Ben. Çin Halk Hükümetinin 475.000,000 luk halkını temsil ediyorum., demişti Bu söz, isminin her mecliste dolaşmasına kifayet etmiştir. Bu arada Ingiliz delegesi Sir Gladwyn Jebb onunla konuşabilmek için dostane gayretler sarf etmiş, Hint delegesi Rau ise hususi bir mülâkat temin edinceye kadar edişinin daha ziyade tahsil gör.|âdetA yalvarmıştır. Yapılan dL müş bir köylünün konuşmasını andırdığı ileri sürülmektedir. Bittabi batı dünyası eski günlerin yaşlı ve vakur Çin delegelerinin beyaz sakallarını göre-miyeceğt gibi, nezaket tfade eden, önde kavuşmuş ellerini de Wu ve arkadaşlarında anyamı-
ğer davetlerde Wu, icap eden klişe »Özleri mırıldanmakla iktifa etmiştir.
TAHSİL KUR’AMIZ
— *
4
90 kupon, belki size bir istikbal hazırlıyacaktır
r
Wu. eğılmiyen vücudu, gerilmiş dudaklariyle en »mimi yen. terde bfle soğuk ciddiyetini muhafaza etmiş, tebessümlerini Birleşmiş Milletler salonlarında sadece Od şahsa saklamıştır: Vlçlnski ve Matflc Hattâ oo-lara bile tam mânasiyte mİ davranmamıştır.
Karaşi, 28 (Hususî) — Pakistan ile Macaristan arasında 31 aralık 1951 e kadar meriyette kalacak yeni bir ticaret anlaşması imzalanmıştır. Anlaşmaya göre. Pakistan, Macaristandan 5 milyon dolar değerinde 55 çeşit mal ithal edecek, buna mukabil ona 350.000 dolar kıymetinde ham madde ta çaktır.
îtalyn, Almanynya Şarap ihraç ediyor
Roma. 28 (Husus!) — rildlğine göre, İtalya, Almanyaya 3.700.000
sa-
Bildi-Batı dolar değerinde şarap ve sebze ih-
raç edecektir.
IngUterenin ihracatı süratle artıyor
Londra, 27 (Hususî) — İngil-terenin kasım ayı zarfındaki ihracatı 222 milyon sterlinge yükselmiştir. Bu sayı, ekim ayına nazaran sterling’lik bir evvelki aylara bir rekor ifade
10 milyon artış, daha nazaran da, etmektedir.
Unutmayınız ki
Herkes, kesesine göre lüzumlu yılbaşı hediyeliklerini Beyoğlundaki
K A R L M A
PASAJIND
bulabilirler.
N

İki talihli okuyucumuza Avrupa ve Türkiyede 3 sene tahsil imkânı hazırlayan kur'amrz hakkında tafsilât veriyoruz
Resim çektfrmeri İcap edbrea, taştan. yapılmış bir heykel gfbî durup iş bitince umumiyetle fotoğrafçıyı azarlı yarak kovmuş^ tur. Kızıl Çinli, bir ara, Birleşmiş Milletler toplantılarına hâkim olan teamülleri de çiğnemiş ve tercümanlardan birini herkesin içinde azarlamıştır.
.933 organı ........
I93> IkramıyeU Mim MUdaTao i (941 Demırvoiı* IV 1941 Demiryolu V ı/2 1949 tkramlvcll
HM) Demiryolu VI M«M Kalkınma i
Kalkınma U
Kalkınma Lli
1948 iHtiknun 1 ...M.
1948 iHfikruK) 11
19-19 istikrazı i ...^
Mili) Miıcialaa rv Sı vaA- Krzurum I u-vıı i n LU
J U LU IV.
ıH34 1934 194) 1941 1911 -dili) Mim dilli Milli
99
Demiryolu Demırvolu Dcmırvolu Müdafaa Müdafaa Müdnfao Müdafaa
22.70
19.90
20 10 100.80
96.20
96.65
95.45
95.25
95.75
85 65
97 75
97 75
96.90
20 2C
21.05
19.72
19.70
20.85
20.20
20.10
21 05
2)10
30 28
Şirket Tahvilleri
r.C 6lroal Bank'-*4 ....
Anadolu D.Y l’ertıp A/B •• ° ___________________
„ Mümea, Sene!
21.21
110.45
99
69.—
Şirket Hisse Senetleri
T C Merkez Janauai fürkıvo iş Hank^» lürk Ticaret Kan han Aralan
124.— 31.— ö.— 51»
Gazetemiz okuyucularına kültür sahasında hizmet etmiş olmak için onlardan bir tanesini Avrupa veya Amerika üniversitelerindeo birinde, digennl İstanbul veya Ankara üniversitelerinden hangisini arzu ederse orada 3 sene okutmak kararını vermiş ve bu kararını intişara başladığı gün bildirmiştir. Gün geçtikçe gazetemizin bu hayırlı emeline karşı gençler ile evlâtlarını okutmak isteyenler arasında büyük bir alâka uyandığını memnuniyetle görmekteyiz.
Kur’ayı kazanan okuyucumuzun Şayet kendisinin bizzat bu tahsili yapmak veya ailesi mensuplarından birini üniversitelerden birisine göndermek İmkânı yoksa. bu takdirde işbu talihli, kendisine isabet eden hakkı başka birisine satabilir. Ne-tekim geçenlerde Zürich’e tayyare ile seyahat etmek ve orada bizim hesabımıza 15 gün kalmak kur'asmı kazanan talihli okuyucumuz bu hakkını başka birisine devretmiştir. Devrettiği takdirde bu hakkı satın alan t?bu tahsili daha ucuz vap-mak imkânını bulacaktır-Şayet kazandığı halikı başka birine devretmek istemezse. bu talihli okuyucu-muzş derhal birinci mükâfat olarak 9 000 İkinciye 4.000 iira ödenecektir.
Avrupada, üniversitelerin ilkbahar sömestrinin mart nihayetinde başladığını nazarı itibara almaktan sarfınazar, her gün artmakta olan okuyucularımız bize müracaat ederek bu haktan istifade etmek arzusunu bildirmişlerdir. Onun için biz. sene başından itibaren 90 kupon için mart nihayetine kadar bu müsabakamızı son olarak temdit ediyoruz. Bu suretle kupon toplamış ve şimdiye kadar okuyucumuz olanlara yeni bir şans İmkânını daha veriyoruz. Çünkü onların şimdiye kadar malik oldukları 90 ar kupon şansların) arttırdığı gibi. yemden kupon da bu luna çaktır.
Gazetemiz,
muhtelif üniversiteler hakkında tetkikler yapmış ve bir hayli malûmat toplamış tır. Muhtelif fasılalarla bu üniversitelerin resimlerini, oralardaki tahsil şartır m. hayat tarzlarını okuyucularımıza aynca bildirecek ve onların faydalanmalarını temine çalışacaktır.
Bundan başka gazete/niz şimdilik İsviçre. Avusturya. Almanya. Fransa ve kalyada tahsil etmek isteyenler için soracakları sualleri o-ra I ardaki bürolarımız vası-tasiyle tetkik ettirecek ve onlara cevap verecektir.

toplıyacaklan şansa ilâve o-
bu esnada
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
• MEMLEKET TİCARET BORSALARI
YABANCI BORSALAR
Birleşmiş Milletler çevrelerin, de hiç kimse Wu’yu tam mânisiyle tanıyamamıştır. Muhatabına göre tavır takınmış, kâh haşin ve mütecaviz, kâh nazik ve dostane cevaplar vermiştir. Onda sevimlilik ve huşunet, nezaket ve soğukluk imtizaç etmiş bir haldedir.
Elbiseleri ve kravattan siyah olup, pantolonları Avrupa mo. dasına uygun olmaktan çok sızaktır. Halbuki Ameri kaya geldiği vakit ök işi kendine Avrupa stili bir çanta edinmek olmuştu.
gö-gö-liae Ko-
Wu 40 yaşlannda kadar rünmektedir. Öğrenildiğine re Wuchang’da doğmuş ve tahsilini orada yapmıştır,
münizm hakkında ilk derslerini burada aldığı söylenmektedir. Tahsilini Rusyada tamamlamış ve 1931 de Çin'e dönmüştür. Gelir gelmez çetelerden birinin başına geçmiş, Çankayşek’e ve Jüponlara karşı yapılan çarpışmalarda başan kazanarak 3 üncü ordu kurmaybaşkanlığma kadar yükselmiştir.
Wu, memleketindeki şöhretini şüphesiz ki, Amerika seyahatly. le biraz daha arttırmıştır. Filhakika Lake Success. artık •’Yeni Bir Kuvvet,, İn tehlikeli olmaya başladığına inanmıştır.
İstanbul Ticaret Borsası
Satışlar Kilosu Kuruş KuruŞ
Buğday sert D. M 32 32.03
„ yumuşak D. w 31.16
kızılca D. W 32.20 32.30
Arpa D. 21.15 22.28
Kaplıca D. M 16.25
Mısır »an D. M 20.30 21.17 1/2
Sunam Çu. w 88.20 88.30
Akdan D. M 20
Haşhaş tohumu Çu. mavi M 95
Ayçiçeği tohumu D. W 37.20 39
Ceviz iç natürel 165 180
.. İÇ işlenmiş camor 188 300
Fındık Jç tombul sa 320
Un 79/81 randımanlı 2683 3850
Ramzol o 13 17
Kepek W U
Pirinç Beypazarı w 103
Beyaz peynir tam yağlı 160 175
Kaşar peynir yağlı Anadolu M 265
Pamukyağı rafine çıplak * 133 140
Ayçiçeği yağı çıplıtk m 136
Kokoyağı w 225
Turyagı tf 205
Koyun derisi tuzlu kurn kasap H 258
Keçi derisi tuzlu kuru kasap w 220 230
Sığır derisi salamura kasap w 1200
Kuzu derisi hara kurusu 90 320
Oğlak derisi tuzlu kuru adedi 325
Tiftik derisi Tota klloau 2O0
Kcçikıh tabak R 155 170
Yapağı yıkanmış 90 600
İzmir Ticaret Borsos»
New-York Borsası
Kupon getirecek okuyucularımız;

BugOfi
#UD
Kapanış
L>QD
tlkKl ku»
üzüm çekirdeksiz No 9 tncır A tncır M
HamuR Pamuk Pamuk Hamını
Pamuk Pam ık
«erişi No.* .. serini Nq 108 Akala Akala Akala.
eril
(raftneı . **k1rdeûi ......
ı M u .. ın..
77.—
75.75
440.—
405.—
110.—
18.50
140.—
18 —
Adana Ticaret Borsası
Birinci Akala ..........
ikinci ,,
üçüncü Akala _________...
Birine Akala vadeli Hazır ...........
ikinci Akak» yağmur
14 ' • • • • j ( * • • * • 0 •
Yeri!
Külçe ferli Gr.
Külçe OcKURtıa. Cumhuriyet ... İteçai Hamil . Guıocn Ingıi» .....
Franaıı kok «. Napoieon ILI • îsvicre
Altınlar
Buguo Lira
4.71
38.10
29 30
42.60
410/414
360.—
EaOi Kur
Ura
4.70
4.72
32.40
37.80
29.10
42.60
Bııtduy (Buşell=Sent)
Sert Kış mahsullı No. 2 . Kırmızı Kış mahsulü No. 2
Parauk Mlddltng (1 lhre®1 = Keniı ,111 .-. •.•••*..• ■...**
S4 a '•rı e .•••»• ..«•••• .
T' cm m uz ...... •■*—».*•«... ...... •
Tiftik «Libresi— Sent 1 —
Tekaas No. 1 • • •• eMN» ••
Fındık ( Llbro^l Kabuklu veri» ın ..........
Levanı iç »thaı mail ... EKMiru iri »ç ıthaı mah ........
Koru »ııilm .Libr«m=8ent> ....
Thompson ^eKinlvksIz -»eçrut
Keten tohumu » Bükeli —Dolarl MınneapolJs ..........
Kalay (Llbro=8ent)
Levnn-teneke 'l(M) libre •’olar)
•• • • ••
281.—
259.—
281.— 258.—
150.-
135.15
11 1/4

Londra Borsast
Keten tohuma t Tun u~ S terlini»
öombay ... •*«««••
Kaıkiıta ...........
Yer fiMtıt’i Hindistan ............
72.08
Bradford Piyasası
Ttftlb (yl (na> LibreıU^:Fiyat ^ıra ınab
Anadolu
frakva
• •
Yün
• •
(s
«V
M
• 4
99
İskenderiye Borsası
Pamuk ( Hu rılttrcz Tali tırıl Ashmounı Ki
KartınH Uzun •‘Ivnflı K'G
•••••
.ıvaH» F/O- -
(2.41
12.50
42.41
U5.15 135.—
63.— şa—
U 1/4
149.—
7.30
73.-
73-
79-
151.—
148 .—


Gazetemizin Tahsil Kupon-lariyle. ay başından itibaren neşretmeye teştadığunıı (1.000 Saat) kuponlarını kabul etmek, mukabilinde kur’a numaralarını rermek ve aon-ra da hediyelerini dağıtmak üzere yeni bir hüre tesis etmiş bulunmaktayız. Biri bu karara sevkeden sebep, okuyucularımızdan bize müracaat etmekte olan büyük Idtîenlu İşini süratle görmektir. Bu maksatta
Galatada, Bankalar Caddesinde, Adalet Hanının 2 nci katında bir daire k ö ş a t edilmiştir
1 Aralıktan itibaren
Kur'o numarası, kupon ve hediye için okuyucularımız mezkûr adrese müracaat e-deceklerdir. Yurdun her tarafından gönderilmekte kupon mektuplarının ne de adresin
(YENİ İSTANBUL, knlar Caddeai, Adalet kat 2) şeklinde ’ okuyucularımızdan rica ederiz.
olan üzeri-
Ban-
Hanı vazıtnm&tfu bilhassa
ît Aralık 1650
TENİ İSTANBUL
Sayf» ö
Emniyet
üstünden henüz yarım mit bile ff^menıh zamanlarda bir aile geceleyin komşuya gitmek kararını vermişse» erke* ği sopa kadar kalın hfiston unu alır, fenerini yakarak kadın* lann önüne geçer ve böylece misafirliğe gidilirdi. O samandan beri sokaklarımız elektrikle aydınlandı, kadınlarımız çarşaftan sıyrıldı ve görünüşte. bizim memlekette de medenî bir hayat başlamış oldu. Biz bununla sevinir ve iftihar ederiz. Fakat, o geçen ramandan beri sopası ve elindeki feneri He ailesini misafirliğe götürenin korkusundan bir şey azalmadı, hattâ çoğaldı
Biz 50 senelik uzun bir zaman İçinde şehirlerimizi medenî ihtiyaçlara uydurur ve güzelleştirmeye çalışırken, sokak larımızın da evimizin bahçesi gibi hepimize emniyet ve sevgi verecek bir yer olmasını isterdik. Beyoğlu caddesinden dolmuşa binen bir genç kızın silâhla tehdit olunarak şehrin biraz İlerisinde en mukaddes şeyine tecavüz («dilmesi tek bir hâdise değildir.
Zorbalığın bu hâkimiyetine ancak çok şiddetli kanun ve en ağır cezalarla nihayet verebiliriz, Amerika gibi bizim tâbirimize? yetmiş İki buçuk milletin yaşadığı Mr memlekette demokrasinin azamet ve hakimiyetine rağmen bir sokak kadınına bile en hafif bir söz atmak «n ağır cezalan gerektirir.
Almanya muharebe zamanında ve harp bozgununa uğradıktan sonra ancak en ağır cezayı tatbik etmekle cemiyetin nizam ve emniyetini temin edebildi. O memleketlerde do hazan birçok cinayetler yapan ve öldürdüklerini yiyen vahşilere tesadüf olunuyor, bunlar cemiyetin hasta mahlûktandır ve birer İstisna teşkil ederler. Bizde de kabahat ve cürüm böyle birkaç hasta mahlûka münhasır kalsa o vakit biz her şeye razı olacağız.
YENİ İSTANBUL
Uyandığım zaman Feride, sanki kırk yıl yıkanmamışım gibi
beni tekrar yıkamaya başladı
Kadınlar bana hain, hain bakarak küçük kız çocuklarını yanlarına çağırdılar. Şaşkın ve ürkek bir halde göbek taşının yanında kalakaldım. Dışan çıkmaktan vazgeçmiş, tekrar halvete dönüyordum ki şişman bir Ermeni kadını beni yanına çağırdı ve bir elma verdi. Fakat daha evvel, ev halkı hariç, kimseden bir şey kabul etmemem defalarca tenbih edilmiş olduğu İçin, bu kırmızı elmadan bir lokma olsun, ısırmağa can attığım halde sadece teşekkür ettim ve yemişi almadım.
Kadın beni yanma oturttu Tombul kolunu boynuma sardı O sırada genç bir kadın küstah bir tavırla:
— Bari kocanı getlreydln madam, dedi. Bu parmak kadar ço cuktan ne anlayacaksın?
Diğer kadınlar bu söze kah kabalarla gülerken Ermeni ma dam hırs ve mahcubiyetinden kıpkırmızı olarak:
— Söylediklerinizi büyükanne duymasın, dedi.
Karşılıklı bir çok atışmalar oldu, hattâ bir çoklan Ermeni madamla genç kadının döğüşe-ceklerini zannederek etrafımızda toplandılar. Ben bu kalabalığın arasından süzülerek büyükannemin yanına kaçtım.
Büyükannem uzanmış, dinleniyor, Feride yere serdiği bir masa örtüsünün üstüne yemekleri sıralıyordu. Bağdaş kurarak o-turduk ve Hacerin hakikaten fevkalâde pişirdiği yalancıdol-mayı yemeğe başladık.
Dolmadan başka köfte, börek, turşu ve Feridenin kadıngöbek-leri vardu
Kadıngöbeğlnden evvel bir biz metçinin getirdiği buzlu gazozları içtik. Yemeğin sonlarına doğru öyle bir uyku I ıtırdı kİ yavaş yiyorum, mızmızlanıyorum diye büyükannem hırslanmağa bile başladı. Uykusu geldiğini sÖyliyerek Ferideye kaplan kaldırmasını emretti. Ben hemen hazırlanan yere, Örtülerin Üstüne sere serpe uzanarak gözlerimi kapadım.
Uyandığım zaman aksam olmuştu. Büyükannem son bir defa daha yıkanıyordu. Uyandığımı görünce Feride beni yak ılıyarak, sanki kırk yıl su yüzü görmemişim gibi, dinlenmiş olmanın verdiği bir gayretle tekrar yıkamağa başladı.
Günün son ışıklan da kaybolmak üzere idi. Feride kirli ça-maşırları, hamam tasını ve çanak çömleği topladı Boş kolonya şişesini bıraktık.
Büyükannem kül rengi bornozunu sırtına geçirdi. Beni de sardı. Dışan çıktık Kadınların çoğu gitmişti. Oradakiler hürmetle büyükannemi selâmladılar. sıhhat ve Afiyet temennisinde bulundular Büyükannem hiç birisini görmemişliğe geldi. Artık merasime lüzum kalmamıştı Bir hafta sonra tekrar gelmek Üzere methale doğru yürüdük.
m erkekler hîç KORKAR MIT
Uzun, sıcak yaz günleri geçip, gitti. Yaklaşan altıncı yıldönü-müm ve sünnet lâflarlyle bera ber büyükbabamın Ölümü de verini daha başka hâdiselere ter-ketti.
Sünnet o zamana kadar benim İçin sadece basit bir kelime İdi Fakat zaman geçtikçe dünyanın en mühim kelimesi halini almağa başladı. Büyüklerin ko-
nuşmalarında sık sık sünnet ke limesi geçiyordu. Babam lâfa mahalle mektebi hocasının oğlu Aliden başlardı. Bir kaç gün evvel sünnet olan Ali o kadar cesur davranmış ki bütün mahalle hâlâ ondan bahsediyormuş. Büyükannem durur mu? Zaten bütün konuşma oyun. Hemen elinden iğneyi İpliği bırakır, sanki Lnanmıyormuş gibi bir tavır takınarak hakir görürceslne:
— Ne? O sıska oğlan mı? O mu cesaret göstermiş? İmkâı • yok., derdi.
Daha Heri giderek onun ba basının da, büyükbabasının da ne korkak şeyler olduğundan bahseder, benim sabırsızlıkla kıvrandığımı görünce toparlanarak, muzaffer bir tavırla İlâve ederdi:
— Onlar benim torunumu gör shnler. Hele biraz bekleyim.
O bövle söyleyince gururlanır sıcak bir kanın damarlarıma yayıldığını hissederdim.
Annem sakin bir sesle lâfa karışırdı:
— Hakkınız var. Benim oğ lum arslan gibi cesurdur. Hepi miz onunla iftihar edeceğiz.
Kimse, benden bir arslan cesareti İsteyen bu işin ne olduğu nu söylemiyor. Ben de her gün biraz daha meraklanmakla beraber ne olduğunu sormağa bir türlü cesaret edemiyordum. Bir gün İnciye sordum. Gülerek:
— Bekle, görürsün, dedi.
Ondan sonra bir malûmat a-labilmek için Hacerin yanına koştum, o da ağzıma baklava tıkış tırarak kaba, kaba güldü. Vücu dıımun alt tarafını İşaret ederek parmaklarını makas gibi açıp, kapadı. Yine bir şey anlamayın şaşkın, şaşkın bakınca daha faz la gülerek, artık gitmemi ve zih niml böyle şeylerle yormamamı söyledi. Hepsinden daha vâzın konuşan annem, bu mevzu hak kında aşağı, yukarı bir fikir e dinmeme yardım etti. Her Müs lüman çocuğu sünnet edilir Böy lece artık erkek olmağa başla hırmış, sünnet büyük bir mera sim olduğu için bana da yeni, cici elbiseler yapılacakmış... Mâ naşı m anlam ly ar ak, annemin söylediklerini düşündüm. Bu i zah da zaten karmakarışık olan kafamı biraz daha karıştırmak tnn başka bir şeye yaramadı Erkeklikten neyi kasdetmişti?
Bunun, erkek denen babamls bir ilişiği var mıydı? Bütün bunlar kafamı karıştırmakla beraber bir an evvel bu tecrübeye girişmek için istek ve hevesimi de kamçılıyordu.
Her akşam babamın dizlerine tırmanıyor ve ne zaman sünnet olacağımı soruyordum. O. gaye’ sakin davranıyor ve anneme, o gün uslu durup, durmadığımı soruyordu- Cevap her zaman müspetti Zaten bu sünnet lâfı kafama musallat olduğundan beri bir aziz gibi sakinleşmiştim Nihayet babam doğum günüme kadar her şeyi hazırlayacağını vadetti. Fakat günler bir türlü geçmek bilmiyordu.
Her akşam pencereden babamın dönüşünü gözlemeye başlamıştım. O köşeyi döner dön. mez koşuyor, kapıyı açıyor, ekseriya bana ve Mehmede aldığı şeker ve oyuncaklarla dolu nlon ceplerini karıştırıyordum Bir akşam koltuğunun altında büyükçe bir mukavva kutu He geldi.
i (Dsunmı var)
iyonda
enin
FİYATI 150 KURUŞ
TENİ PROGRAM
Montekrtstr
HENRIÇUE COFINER
KERVAN
İSTANBUL
İzmir
Telt 84730
SUMERBANK
T ASABRUF
1951 Yılı İkramiyesi
Şafakta Gelen Radın
LİRADIR
TİYATROSU
ANKAKAı
tKRAM İYELERİ
PARA
bulunan bu keşideye katılmak İçin
ikramiyelerin vergisi Bankamıza aittir
Aşk M llcadeteeı
Balıçekapı, SUnıerlıan
IS-126) Peşinde.
Söyleyin
Senede
yazılarla bir de pafta vardır. Tav-
Ahbap Çavuş öldüren Hâli
Lira
Liralık Hereke halısı
Lira
Lira
Lira
fatanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara tamir
4490* 60536 âl 2251
(İsviçre)
Ziirilıe.—
12.40 İzmlrc
Senelik Ansiklopedi Biîgl Hazînesi
Telefon; 40369
Slngo-
K a hra manlar Diyarı. - Bu Yenmenin Ro
Gecenin
LKtYE tKTÎSAT MECMUASI
MUAMMER KARACA TİYATROSU Terke* Evleniyor.
EYfP: Arif Beşer
UE8İKTAS: (Orta köy) — kes (Bebek)
İstanbul Tüccar Demeğl'nln nâşiri efkârı olan Türkiye İktisat Mecmuasının aralık ayına ait 2Û uncu sayısı kıymetli imzaların enteresan yazılan ile çıktı.
Umumi Sanayi Kongresi münasebetiyle bu nüshayı okuyucu-Iarımıza tavsiye ederiz.
Aylık- kadın, moda, model ve sanat gazetesi otan ''Hanımeli,, nln aralık sayısı da çıkmıştır İçinde kadınlan alâkadar eden çeşitli mevzular ve en yeni moda hakkında örnek büyük siye ederiz.
AMRIE BERRYER 2^BRYMAN’S ve EDERLINDA- GOZALBO
cak 1951 jS Sinemasında
esi akşamı ■> I ■■ Fİ W başlıyor.
Numaralı biletler bugünden İtibaren satılmaktadır.
Telefon: 40835
Korkunç A
Kurban Adaleti.
KEMAN ORKESTRASI DARVAŞ
İstanbul Şubesi : Galata, Bankalar Caddesi No. 25 İstanbul Ajansı
tSTANBCL BKLEDİVKSİ Şehir Tiyatroları DRAM
YENİ NEŞRİYAT
Genç kair A. Halim Uğurlunun nefis Mr kapak İçinde sunduğu ASYA BAHARI adh şifrr kitabı Necip Fâzıl Ki-9akürek*tn bir önsözünü havidir. Bütün sanatseverlere ve aydınlara hararetle tavsiye ederiz.
ve 100 liralık muhtelif
Cesur Yüzbaşı
Yeni neşriyat
ÇCMBETlLtTAS (M513) Jnndarh EMRE ) — Ekmekçi Kadın. 2 -Aslanlar Dövüşü.
Türk Filmciliğinin ZAFER FÎTAŞ Şirketinin ŞEREF
Karnblgndan.
Bandırmadan. — Karadım İzden. — Ayvalıktan. — 16.0ü Akdemirden. — Mudnnyadun- — Bandırmadan.
VAl’ll RLAR
8.15 10.00
- 17.00 Sna
19.00 Seyyar
Yunan Opereti.
Firavu
(TUrkçe). 3 -
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.00 A,n kara, Ma a l y a Eihızığ. Dlyarbakıra. — 8 30 An kara. Ad&naya, — 10.35 S A.S (İskandinav) Münih, Kopenhag Stockholnıa.
İZMİR: Ege (Basmahane) —
AJ sancak (Aisancnk) — HDAi (Kcmernltı) — Asri (Eşrcfpnşa) — GthMÜyaJı (Yalılar).
Beyrut tan. — (îngllls) Londnt Ati nadan. — 16.00
Kahire. Nikoayadan A. A. (Amerikani Bangkok. KnlkÜta
(84595) Zaman Melodisi Disnev )
(442*91 Aîlın Hırm.
(43595)
7.30 Açılış ve program, M. S. Ayan. — 7.35 Kuranı Kerim (pl). — 7.45 Haberler ve bava raporu — 8.00 Şarkılar (pl). — 8.25 Günün programı. — 8.30 Mozart - Re majör Senfoni (pl). Thomaa Deecham idarecinde Londra FüArmo-nlk OrkcBtrofli — 9.00 Kapanış.
12.15 - 13.15 Asker saati: (16 m. 83 17840
Kc/a T.A.V. kına dalga poataslyle beraber yayın). — 12.15 Memleketten aelAm. *- 12.30 Şarkılar, — 13.00 Haborlcr. — 13.15 Opera aryaları (pl). — 1330 öğle Gazetesi. — 13.45 Piyano İle caz parçalan (pl). — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.1M( Açılış ve program. — 18.00 M. S Ayarı. — 18.00 incesaz (SegAh faslı), — 18.30 Konuşma — 1S.45 Filim müzikleri (pl). — 19 00 M. 8 Ayan ve haberler — 19 15 Tarihten blı yaprak - 19 20 Tarihi Türk müziği, idare •-
oen Mesut Cemil. — 20.30 Kemnn soloları (pl)
— 20.15 Radyo Gazetesi. — 20 30 Serbest aaat.
— 20 35 Debufa - piyano konçertosu (pl). Cona-tanl Lambert İdaresinde. Piyinİst: Benno Mol-•elwiUch vr jrUârmonik Orkestrası. — 21.00 Ko-
1 — Tarzan Ormanlar
2 — Korkunç Yıllar.
— Kara Kartal. 2 — Or-Hûkimcsi.
ÜSKÜDAR
SONAR 1 — Kırmızı Güller. Kalbim Senin.
18.00 Caz mü-18.20 Farabi hakkında konuşma. — Hüseyni,,, idare e-- 19.00 Haberler. — 19.15 Kı-— 19.20 Radyo senfoni or-Johannca Brahma.. Senfoni Op 98 - 20.00 Lied'ler (pl) 20 30 Şarkılar (Akile - 21.10 Türküler. —
— 22.15
•22 30 VI-23.00 Pro-23.3U Kapanış.
KADIKÖY: Büyük — Knnltop-rak — Göztepe — Bostancı — Ahmedlye (Üsküdar).
ATLAR Memnun Mıntaka. ELIIAMRA Aşk Köprüsü. LALE 1 — ölmeyen Aşk. Gangster Çemberi.
MELEK 1 — Tuzak. 2 — K Taşlar.
TAN 1 — ölmeyen Aşk. Gangster Çemberi.
TAYYARE Parmaksız Salih. YENİ Prensi. tNCt 1 manlar
UÇAK . TREN - VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
935 8.A.8. (İskandinav) -
Lyddadan — 10.40 îzmırden. -
11.50 Ankaradan. — 13.10 Balı-
kesirden. — 14.00 îzmirden. —
14.50 Adana. Ankaradan — 14.5( (D H Y.) Kıbrıs 15 40 BE. A. NIs, Roma. M S. (Mısır) - 23 50 P Hongkong.
Delhi. Karaşı, Basra. Beyrultarı
KISMET 1 — Tarzan Kara Kaplana Karşı. 2 — üç Ahbap Ça vuşlnr Elmas Peşinde.
MARMARA (23860) Jandark. MİLLİ (22962) 1 — Denizlerin
Sevgilisi 2 — Şnrlok Holmcs. TURAN 1 - üç lar Operada. 2 — rular.
YENİ (BakırkOy DÜrnbÜllU Macera Çığlık.
EMİNÖNÜ: Ankara — Sim Baş-doğan (Küçükpazar) — Esat (Dlvnnyolu) — JLaadur (Gedik-paşa).
Resim, revolverin ağzından henüz çıkmış olun bir kurşnrrn göstermektedir. Tabanca 11 milimetrelik, kolt 45 ctnMndendlr. Kurşunun hızı saniyede 350 metredir. Klişe kurşunun bakır bir teli kopardığı esnada alınmıştır.
Bu teli koparırken kurşun iki lâmbayı da biletmektedir. Bu «liretle Alim reami te*bit edebilmek İçin 8 aenellk meaaisl zonanda saniyenin milyonda biri kadar bir raman zarfında bu enstantaneyi zaptetmeğe muvaffak olabilmiştir. Makinenin objektifi karanlık odada tamimiyle açık bırak dm rştu
RARAY (41656)
SUATEARK (83143) I ûuû
n
İLHAM GENÇER
Aî.KAZAR (42562) Kahraman
Fsdsa.
Alt (-11394) Cesur Yüzbaşı ATLAS (1(^351 Hileli Zar.
ELIIAMRA (42236) 1
alla. 2 — Gt'llEL 1 mam (Türkçe)
Gözlen
İNCİ
(Walt
İPEK
LALE (Türkçe).
MELEK (40868)
ALEMDAR (23863) GÖrünmlycn Canavar.
AYSC (21917) 1 — Manan (Türk çe). 2 — îç Arzular.
AZAK (235-12) 1 — üç Ahbap
Çavuşlar Operada. 2 — öldüren Hatıralar.
REYOÖLÜ: Güneş (Merkez) — Barunak (Taksim) — B atlat HUhentçl (Taksim) — Bankalar (Galata) — Necdet Ekrem (Ştş-•t) — Çubukçu (Şişil) — Hasköy (Hasköy) — Yeni Turan (Kasımpaşa).
FATİH? ünlverette (Şohzadeba-p) — Sanm ÇttÇİ (Aksaray) — Samatya (Samatya) — Nazım Malkoç (Şehremini) — Edlme-kapı (Karagümrük) — Gülseran Sİpahloğlu (Fener).
Gördüğünüz resim enstantane tekniğinde yeni >fr mrrvaffakı yet ve İnkılâp teşkil etmektedir. Fransız mühendisi Reblkoff böyle bir resmi çekebilmek İçin lâboratuvarmda aeklz nene tecrübeler yaparak çalışmıştır. Resmi çekebilmek İçin kullanılan “Mlkrosögond" lâmba, İçinde ilİTea! 300.000 franklık Xenon adlı nadide gaz olan, baş parmak büyüklüğünde tyuartz'dan bir tüple işlemektedir. Resim İçin gerekli ziyayı veren şimşek, tübün İçinde 7.500 voltluk ve 4.000 amperllk bir elektrik kıvılcımı He meydana gelmektedir. Bu elektrik kuvveti yıldır imin kİ ne müsavidir.
UÜYÜKADA: Halk. H^YRELtADA; Halk. ANKARA: Sebat — Oüray Ege.
mesai
Yazan: Tristand Bemard Çevireni Reşat Nuri Gün tekin
Beyoğlu 44644 Anki tstanbul 24222 İzmir Üsküdar 60015 K.köy
Karşıyaka 15055
nuşma: Türklyede Marthail PlAtu. — 21.15 Dann müziği (pl). — 22.00 Konuşma. — 22.15 Devlet Konservatuvan Orkestrası. Şef: Ulvi Cemal Erkin. SoİLbI; A. 8oldarvlli. — 22.45 M. S, Ayan ve haberler. — 23.00 Program ve kapanış.
ANKARA (23432) Kahramanlar Destanı.
BÜYÜK (154321 Aşk Mucizesi. CEBECİ (138-16) 1 — Kahraman Yüzbaşı.» 2 — Hürriyet Savaşı.
PARK (U131) Harman Sonu Dönüşü.
SÜMER (14072) 1 — Adaletin İntikamı. 2 — Sinsi Düşman.
SÜS (14071) Harman Sonu DÖnü-•(L
LLUS (22294) Bahar Olunca. YENİ (11040) Güzel Dost.
BÜYÜK Hile ve Sevgi.
KÜÇÜK Melekler ve Şeytanlar
İSTANBUL;
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. - 13 15 H/ıflf öğle müziği (pl). — 13 45 Şarkılar. — 14.20 Konuşma. — 14.30 Şarkı ve türküler (pl). — 14.45 Programlar ve dana müziği (p>>. — 15.00 Kapanış,
17.57 Açılış ve programlar »iği (pl)
18.30 Frunİ heyeti konseri den: Sadi Lşılay. • sa şehir haberleri kestruHi konseri.
No. 4 “mİ minör,,
— 20 15 Radyo Gazetesi. -Art un). — 21.00 Sohbetler
21.30 La Bohem - Radyofonik temsil I^a Bohem Operacından müzik (pl). -yolonaei solosu — 22 45 Haberler. — gramlar ve dans müziği (|»1)
HALK (2100-1) 1 — Hint Esrar» 2 — Tüknckot (Kovboy filmi). İSTANHVL (22307) 1 — Kızı
Şeytanlar (Türkçe), 2 — Alı Bn ba Kızlar Pansiyonunda (Türk Çe).
Tüccar Hora. 3
Kontesi.
SÜ31ER (42851) Eyfei Kulesinin Saran.
ŞARK (40380) Tarzan Cehennem Dağında.
şiK (43726) 1 — Zor on un Kara kamçısı. 2 — Firari.
TAKSİM (43191) Zülfikann Gör geninde.
TAN (80740) Eytel Kulesinin Es ran.
ÜNAL (49306) 1 kın
YKNİ ( 84137) 1 - Balalayka
2 — Tarzan Cehennem Dağında YILDIZ (42817) Zaman Melodi» (WalL Çlsney).
— 10.00 S. R.
Atina, Cenevre,
11.00 Ralıkeelre. —
— 13 10 Ankara ya.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6 00 Seyyar
6 30 Konya. 1100 Aksu. 12.00 Bursa Adana. D 14.35 M ara kaz 21 30 Bandırma
GİDECEK O!,AN
500 Tırlıan, lneboluya Bandırma. Bandırmaya. Ege, Karartonize. det. Ayvalığa. -Karoblgaya.
OELECBH OLAN TRENLER
6 25 Erzurum. — 6.45 Toros R.50 Ankara Ekapreai. — 9.20
Yataklı.
GİDECEK OLAN TRENLER
18.20 Ankara Ekspresi (Yn tnksız). — 20 06 Yataklı
(Tarifelerin habersiz değişmelerinden ve gecikmelerden dolayı mesuliyet kabul edilmez).
Soldan sala: î
1 — Latife yapan. 2 — Hedefi buluş: Kapı. 3 — Ev sahlbt-mûs-teclr İhtilâfı ondan çıkıyor; Teşbihin tepesi, 4 — îyl; tkl Süngü Arasında muharriri; Bir edat 5— Gayr) sahih; Akan ou. 6 — Pek güzel; Sabık bir bakamn soyadı 7.— Bir harfin okunuşu; M İr* a t.
8 — Sanat; Kaba bir İşaret mfatu
9 — Bajıarlı bir ot fünıht et (iki kelime); Bir nota. 10 — Sadakat göster (Mürekkep kelime).
Yukarıdan aşağı:
1 — Sızıltıda bulun (İki kelime). 2 — Kibarca: Hane. 3 — Siyah hale getir; Çoğal 4 — Kaba kumaş; fyl; Franmzca bir harfin okunuşu. 5 — Bir edat: Kanunu Esasi. 6 — Çevik: Uzak. 7 — Toprak altındakilerden; işaret sıfatL 8 — Pederler (eski terim); Veli olan. 0 — Gözü km iyen (eski terim); Telefon şifresi. 10 — Mutlaka.
HALE ivojima Kıskançlık OPERA (68821) 1 — üc Silâhşorlar. 2 - Tunn Ağlıyor. SÜREYYA (60862) 1 — Borjla-
lann intikamı. 2 — Memleket aŞrkifn. YELDEÖİRMENt 1 Anama Ağlamasın.
Bir Gün.
(Kadıköy) (60112) I -Yanıyor. 2 — Aşk ve
1 Ocak 1951 de
S. Recep — Yeni Arnavutköy — M er-
tarihi, edebî. İçtimaî bilgiler, ev, bahçe, ziraat işlerine dair malûmat, saflık öğütleri, ahlâkî öğütler.
Bankamızda 109 liralık bir hesap açtırmak kâfidir
Öğrenmek
Farfumt lanvin • Paris
RUMEUR Parfumı lanvin - Parit
SCANDAL Parfüm» Lanvin • Parîı
Parfüm» Lanvin - Pari» MY - SIN
Parfüm» Lanvin • Pari»
1 lı t iy acında olduğumuz lıerşcy
Hicri ARALIK 1950 29 Cuma Rumi
R.ev 19 1370 i K.ev v •• i 16 13G6
VAKİT VASATİ EZANI
GUneç 724 2.36 I
öfile 12.16 7.28
ikindi 14.34 9.48
Akşam 16.49 12.00 |
Yatsı 18.27 1.39
tmsâk 5.39 12.51

r
Sayfa 6
yenî İstanbul
20 Aralık
TORNA
PLANYA
MATKAP
v. s. Makinalar
İkramiye plânında
Liralık
PARDESULER
PERTRIX
P. T. T. Fabrikasından
Ticaret
Santral
Etibank İstanbul
(n GUZ€L
ALMAN
JAA TLER! GELMİŞTİR /
ÎSTANBULDA
GENE İÇİN GARANTİLİDİR
TÜRKİYE UMUMÎ MÜMESSİLLİĞİ
îdrolik santrallar veya elektrik m(l-
ÜÇ KARDEŞLER Saat Mngazası Bahçekapı ALFONS BAROÇÎ Sultanhanıam Havuzlu Han karşısı
EMSALSİZ.
Marka cep fener pilleri gene piyasamıza gelmiştir.
TRAD6 MARK
I»t|a9pf9q oı
DİAMANTŞTEtN Yakup Dinmen istiklâl Caddesi N FRANGULİ İstiklâl Caddesi N TEVFÎK AYDIN Eminönü Meydanı
Hakikî ALM
MİELE
Çamaşır Makineleri
BEYOĞLU Şubemiz müşterileri bu ikramiye keşidelerine iştirak edecekleri gibi ayrıca bu şube için tertiplenen
ZARİF .
D AKI K DEVAMLI
(nqu^spuojoXp^u :juı5ıoj, T *on inin nıznA-BR ıuvuiüquTrnns uajdoj,
böiitjs papuJŞî dB>( -Id NOdOAQVH nıön uq(y
Fabrikası Ld. Şti
M 0 V A D 0 SAAT MAĞAZASI
Nokta Kaynağı Makinesi Alınacaktır
Ft] ItIna İli IntIhap idilmiş çeşitli L-Z YENİ HID YELIKLFRIMIZ GUMIŞTİR . PORSILENLER-DEKORATİF TAYAN5LAR-BİBLOLAR MİNYATÛRLER-AVİZELER-ABAJURLAR.VESAİRE
uz Dolapları
Gaz Ocakları ve diğer Mutfak Eşyaları
r^omur. W
Odun ve
Petrol Sobaları
EVİNRUDE Deniz . Motörlerr^^
en jon bir İsviçre
Telefon: 22047 — İstanbul Kapalı çarşı Ağa Sokak No. 58
ileri gelen fabrikalo* freze.
Dünyanın en mükemmel çakmağı
RONSONdon doho iyf b»' çolcmolc tahoyyûi etmek imkân-sızdır I Mılyonlorco alıcı gibi siz de RONSON çotmoğımzlo iftihar duyacaksınız RONSON ayni zomondo mükemmel bir hediye teşkil eder. 32 ilâ 85 TL arasında muhtelif modeller
b(-"c°b >Xca söner
ra YILBAŞI hediyesi — Bankaların ikramiye kur’alanna iştirak hakkı
Mahnıutpaşa, Kapalıçarşı kapını yanındaki 18 SALÂHADDtN KARAKASLI
ELİ BURLA ve Ortakları - Galata . İstanbul
Tiirkiyenin en büyük saat mağazalarından, bakımdan tatmin edici bu yegâne markanın zengin koleksiyonunu görmeyi isteyiniz.
TOPTAN SATIŞ YERİ:
VC istiklâl Caddesi No. 324 - Tel.: 44417
^BIR YILBAŞI -H(Dİ Y-CSÎDİR
hum Hindistan cevizinden çıkarılmış
Hakiki VEJETALİN
Pilâv, kızartma, tatlı ve her nevi yemeklerde kullanılan bu saf yağ, mide ve karaciğer rahatsızlıklarını Önler Bakkallardan ısrarla isteyiniz.
S İ B İ R Nebatî Yağlar
Telefon: 20280
Avrupanın en rının mamulatı olan, torna, planya, matkap, destere ve demir işleme makinalarından teşekkil zengin bir tezgâh çeşidi depomuzda emrinize amadedir. Bilhassa yüksek evsafı ile temayüz eden bu tezgâhlar sayesinde, ran* dımanınızı kat kat artıracaksınız.
EV
müteaddit para ikramiyeleri
Aranıyor
Murgul BAkır işletmemizdeki Termik ve şefliğini yapmak üzere tecrübeli bir makine hendisi aranmaktadır.
Görüşmek üzere 4.1.1951 tarihine kadar Şubesine müracaatları. (18038).
(r‘====—
Alâkadar Tüccarlara
ALMAN
PERTRIX
Marka radyo batarya ve tele-fon pillerinden sonra bu defa
CEP FENER PİLLERİ de gelmiş ve piyasaya satışa arzedilmiştir.
Alman PERTRtX markasının alâmeti farika renklerini taşıyan (San - Mavi) mallar garantili olarak satılmaktadır İzahat ve toptan satış fiatle rinin
Umum Mümessilliğinden sorulması
Telgraf: ARMEMİŞ — Tel: 26916
ÜÇ safhalı yüz on voltluk şebekede kullanılmak üzere dört milimetre kalınlığında iki demir saçın kaynatılmasına elverişli takatta ve en son tckemmülfttı haiz bir adet nokta kaynağı makinesi alınacaktır. Alftkadarlann prospektüs itasiyle beraber evsaf, eb’at ve işletme hususiyetlerini bildiren türkçe izahnameleri aralık ayı sonuna kadar Sirkecide Salkım Söğütte Fabrika Müdürlüğünde bulundurmaları, başkaca malûmat İsteyenlerin fabrika müdürlüğüne müracaatları ilân ve rica olunur. (17444)
SİRKECİ
İSTİKLAL CaJ.75 HAM!DİYECEK
Tel: 42979 Tel: 2820/
ONSON
TAKS İTLE L SAT IS J
MAĞAZALAR!
beyoöl u
ııinj t, - 19$X
Taklitlerini almamak dikkat etmelidir
yrııi buy ısında bulacaksınız. Maarif Kitaphaııesi adresine Fiat-ı 130 kuruştur.
Yeni çıkaır kanunların hülâsalarını, guııluk iş lıaya|ııı(fn herkesin başvurup öğrenmek ihtiyacımla bulunduğu bütüıı bilgileri, çeşitli mevzular üzerimle mütebasbıslar taralından 7 renkli Türkiye mil yabancı hükümetlerin renkli lıuritaHrını muhtırayı,
hazırlanmış güzel ve faydalı yazıları haritasiyle tdk ve bandıralarını, gayet mükemmel bir
v Hayat içiıı lüzumlu ve gerekli her şeyi
MUHTIRJVLl HAYAT TAKVİMİ yılına * aitz* içiıı
Pandozot ciltlidir
( —






• •


•V-'l


••
»•* *







3 *• ■
* •—

Comments (0)