/■
Altın, çelik, maden meşhur
Üniversal Kronograf
Saatleri gelmiştir. Sata? yeri: Eminönü Anadolu Saat Mağaza®,
Sene 26 — No. 8962 — Fiati her yerde 5 kuruştur.
İBİU.Î BİBLİYOTEK (
Devlet Nüshası j
AKŞAM
.—■■ •
MERAKLA BEKLEDİĞİNİZ
Vâdim O Kadar Yeşildi ki...
2 Cİ CİLDİ ÇIKTI. Her kitapçıdan arayınız Filmi de yakında Saray sinemasında gösterilecek" Toptan satış yeri Olay idarehanesi Cağaloğlu
Sahibi Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es - AKSAM Matbaası
Bulgaristan mihvere sadık kalacak
Bulgarlar, işgal ettikleri eraziyi Yunanlılara ve Sırplara iade etmiyeceklermiş
Sofya 29 (T. P.) — Bulgar Nazırlar Meclisi salı günü saat 1 7 den 24 e kadar akdettiği içtimada Dahiliye Nazın Hristof, devlet düşmanı elemanlara karşı mücadeleye mahsus bir takım nizamnameleri müzakereye arzetmiştir.
Sofya 29 (T.P.) — Slova gazetesi, Bulgar Hariciye Nazırı Sava Ki-rofun nutkunu tefsir ederek Bulga-ristanın müttefiklerine sadık kalacağını, çünkü ancak bu müttefiklerin, Bulgaristanm millî menfaatleri hususunda anlayış ibraz ettiklerini. Balkanlarda bu mânadaki vazifesini anlamış olan Bulgaristanm istikbalde de yeni Avrupaya hizmet edeceğini yazmaktadır.
Sofya 29 (T.P.) — Selanik'te 25 •ene evvel mütareke akdinin yıldönümü münasebetile. Zona gazetesi, Bulgar milletinin 29 eylül 1918 ta-
rihini ve bu günün kendisine getirdiği zilletleri asla unutmaması lâzım geleceğini, Neuilly muahedesinin Bulgaristandan bir kısım topTak ve Bulgaristanm şerefini aldığım, tngi-lizler bugün bir takım beyannamelerde Bulgar milletini kendi taraflarına çekmek istiyorlarsa, galipler tarafından birinci dünya harbinde kendisine yapılan hakareti hatırlaması icabettiğini yazmaktadır.
Sofya 29 (T.P.) — Dnes gazetesi, Bulgaristanm hiçbir zaman başkasının varlığına göz koymadığını ve kendisinin ilhak ettiği yerlerin aslen Bulgar olduğunu yazmaktadır. Buna Sırp ve Bulgarların düşmanı olan Venizelos da hak vermiştir.
Bulgaristan varlığını idameye azmetmiş olduğundan, Bulgar mm takalarının yabancı idareye geçmesine hiçbir vakit müsaade etmiyecektir.
Yugoslav Kıralı ve kabinesi Kahîrede
Bu naklin sebebi, Yugoslav vatanse-
Adalar denizinde
Müttefiklerin hava akınları şiddetlendi
Kahire 29 (A.A.) —Orta Şark hay» tebliği:
27/28 eylül gecesi Ingiliz hava kuvvetlerine mensup bomba uçakları Yunanistanda bulunan hava mey-danlarile Ege denizindeki adalara hücumlar yapmışlardır. Syros lima-niyle bu limanda bulunan gemilere dün hücum edilmiş ve antrepolar arasında infiâklara sebebiyet verilmiştir. Küçük bir sahil muhafaza gemisi batırılmıştır. Düşman av ve bomba uçakları İstanköy adasına hücum etmişlerdir. Spltfire uçakları bazı bomba uçaklarını bombalarını gelişi güzel atmağa mecbur etmişlerdir. Bu hareketler ve girişilen diğer hareketlerden üç uçağımız dönmemiştir.
60 Alman tayyaresi Istanköye hücum etti
İzmir 30 (Telefonla) — Buraya gelen haberlere göre 60 Alman tayyaresi İstanköy adasına hücum etmiştir. Hücumu, İngiliz tayyareleri karşılamış ve şiddetli bir hava muharebesi olmuştur. Muharebe, Bodrumda halk tarafından seyredilmiştir. Netice belli değildir.
Sakız adasında sükûnet vardır. Adadaki 80 Alman askerinin emrinde 3 deniz motörü bulunduğu, adadan gelenler tarafından bildirilmektedir.
çeşme sahillerinde oturanlar, uzaktan infilâk sesleri duyduklarını şöy-
BU SABAHKİ TEL.aKA.FLAH
Ruslar, Kiyefe son huciim hazırlıklarını bitirdiler
Kremençuk ve Rujnia düştü, Almanların elinde Dnieperin sol sahilinde yalnız bir köprübaşı kaldı
Londra 30 (Radyo) — Moatovadaki Reuter muhabiri bidiriyor: Sovyet ordusu Kiyef şehrine karşı kati hücumlarda bulunmak için bütün hazırlıklarını tamamlamıştır.
Nihai hücum için büyük kuvvetler tahşit etmiştir. Almanlar, Kiyef önünde ve Dnieperde 11 kilometre boyunda bir sahayı ellerinde tutuyorlar. Rus kuvvetleri, bu bölgeden ancak 6 kilometre uzakta bulunuyor. Kiyef şehri Dnleper nehrinin batı sahilinin üzerinde inşa edilmiştir. Burası 100 metre yüksekliktedir. Binaenaleyh Kiyefe hücum Douvre şehrine hücum kadar güç bir harekettir.
Londra 30 «Radyo» — Rus onlusu bütün cephe boyunca ierilemekte devam ediyor. Sovyetler Oamelden Zaporoje kadar *700 kilometrelik bir cephe boyunca Almanları Dnieper üzerindeki bütün köprü başılanndan atmışlardır. Dnieperin sol sahilinde kâin Kremençuk şehri 3 gün süren kanlı muharebelerden sonra zapte-dilmiştir.
Rusar, Kiyeften evvelki köprü ba-
şıyi da ele geçirmişler ve Almanları nehrin batı yakası nq almışlarriır Almanların elinde, Dnieperin sol sahilinde yegâne köprü başı Melitopo-lun şimalinde kâin Zaporoje şehridir.
Beyaz Rusyada ilerilyen üç Sovyet ordusundan biri, Vitemsk ile Go-mel arasında pek mühim bir kavu-şak noktası olan Ruzma şehrini zaptetmlştir. İleri hareketi devam ediyor.
Almanlar büyük tehlike karşısında
Stokholm 29 (A.A.) — Britano-va: Bugün Essener National Zeitung gazetesinde çıkan mühim bir makalede şöyle denilmektedir:
«Rusyada çarpışan Alman kuvvetlerini, Stalingrad müdafilerini karşılıyan âkıbetten bin kere daha büyük bir tehlike tehdidetmektedİT. Rusların plânı birkaç Alman tümenini kuşatmak ve yoketmeği hedef tutmakta idi. Alman başkumandalnığı Sovyetlerin ilk hat ihtiyatlarına ma-
lik olduklarını ve ardı arkası kesil-miyen dalgalar halinde harb malzemesi aldıklarını biliyordu. Bunun için bundan evvelki senelerde kazanılan toprakların bir kısmını terketmeğe ve geri çekilmeğe karar verdi.
Aynı gazete, felâket tehlikesinin çok büyük olduğunu ve bu yüzden Ukrayna’nın elden gitmesile hasıl olacak yiyecek vaziyetinin dikkate alınması mümkün olmadığını ilâve etmektedir.
Rus fiPFkesindeki son hâdiseler
Vaşington 29 (A.A.) — Rus cep-hesnide cereyan eden vakalar Churchil - Roosevelt stratejik plânlarının derpiş ettiği hâdlerı geçmiş ve batı Avrupada ikinci bir cephenin bir an evvel açılması İçin hazırlıklara hız verilmesini intaç etmiştir. Rusların Dnieper1! geçmiş olduklarından şark cephesinde bulunan nazl ordusunun yıkılması pek muhtemel-dr.
yerlerine yardım etmek ve müttefiklere çıkarma yolunu hazırlamaktır
lemektedirler. Bundan, Çeşme yakınındaki adalarda çarpışmalar olduğu analşılıyor.
Londra 29 (A.A.) — Yugoslavya kıralı Pierre, Başvekil Dr. Puliç ve hükümet erkânile beraber Kahireye gelmiştir. Mısırın başşehri galip bir ihtimalle Yugoslav hükümetinin yeni merkezi olacaktır.
Daily Telegraph gazetesi muhabirinin bir telgrafına göre, yeni kabinenin teşekkülünde değişiklik yapmak üzere gelenler arasında birkaç kere nazırlık mevküni işgal eden çifçi partisi lideri Dr. Blenko Kurbri-loviç ile Hırvat köylü partisinin nüfuzlu âzasından Dr. Yukiç bulunmaktadır. Yugoslavyanm Moskova elçisi Simiç’in Yugoslav kabinesinde yapılacak değişikliklere ait görüşmelere iştirâk edeceği zannedilmektedir.
Bununla beraber kıral PierTe’in Kahireye gelmesinin başlıca sebebi, şimdi Almanlarla çarpışan vatanseverlere mümkün olduğu kadaı çok yardımlarda bulunmak ve Müttefiklere çıkarma yollan hazırlamaktır.
Kahire 29 (A.A.) — Yugoslavya kıralı Pierre, Kahireye gelmiştû. Kiralın Harbiye Nazırı olan general Mihailoviç’in Almanlara karşı geniş ölçüde bir taarruza başlamak için yalnız kiralın emrile bir Müttefik çıkarma hareketini beklemekte olduğu bildirilmektedir.
Londra 29 (A.A.) — Adriyatik AKŞAM

Italyanın durumu
sahilinde Split Yugoslav limanının etrafında muharebe bütün şiddetile devam etmektedir. Halâskâr millî Yugoslav ordusunun tebliğinde haber verildiğine göre, birkaç günden-beri bu kesimde muharebeler cereyan etmekte ve düşman baskısı artmaktadır.
Bu şiddetli muharebeler Split’in 23 kilometre şimal doğusunda dağlarda ve Sinij civarında cereyan etmektedir. Daha şimalde vatanseverler, Ka_ radağda iki şehrin zaptını intace. den muvaffakiyetler elde etmişlerdir. Fiume’nin cenubunda Susak'ta muharebeler olmaktadır . Berimin iddia ettiğine göre, Alman kıtaları, Yunanistanın batı sahili açıklarında ve İtalyan çizmesinden 100 kilometre kadar bir mesafede bulunan Korfu adasını zaptetmişlerdir. Almanlar Badoglio’ya sadık kalan Italyan askerlerini de esir ettiklerini iddia etmektedirler.
Split tahliye edileli
Londra 29 (A.A.) — Yugoslav Kurtuluş ordusu tarafından bu akşam neşredilen bir tebliğde, kuşatılmak tehlikesinden kurtulmak mak-sadiie Split’in tahliye edildiği kaydedilmektedir.
• ■
Mübarek bayramı -sevgili okuyucularına tebrik eder. Gazetemiz, bayram münasebetile Cuma ve Cumartesi günleri çıkmıyacaktır.
Son günlerde gelenlerle
7 tümeni buldu

Öçler konferansı
Moskovada değil Londrada toplanacak
Londra 30 (Radyo)— Amerikan muhabirlerinden birinin işaratına gö_ , re, son zamanlarda Bulgaristana 4 Alman tümeni daha gelmiş, bu suretle Alman tümenlerinin adedi yediyi bulmuştur. Bulgaristanda birçok büyük binalara el konmakta___________________
Macaristan, Mussolini kabinesini tanıyacak Budapeşte 29 (TP) — Macar hükümeti Duçe’nin millî faşist ’ İtalyan hükümetini tanımağa karar vermiştir. Bu tanıma ve esbabı mucibesi hakkında bir beyanname neşredilecektir.
Londra 29 (A.A.) — Hariciye Nazın Cordell Huli, arkadaşlarına üç taraflı toplantıya iştirâk etmeğe kati surette karar verdiğini bildirmiştir. Huil, hava yolile seyahat etmekten _
hoşlanmadığı için bu toplantının - - „ « ... . -ı
Moskova’da değil. Londra’da yapıla- M181T Başvekilinin nutku cağı sanılmaktadır. Şimdi Washing- J Londra 30 (Radyo) — Mısır Başve-ton’da bulunan Birleşik Amerika’nın kili Mustafa Nahas paşa, bugün saat Moskova büyük elçisi amiral Stand- on buçukta Kahire radyosile Arap ley, söylendiğine göre bugün Roose- dünyasına hitaben bir nutuk söyllye-vetle görüşmüştür. çektir.
Alman -Rus sulh
müzakeresi mi?
Londra 29 (A.A.) — Reuter’m diplomatik muhabiri bildiriyor:
İtaly’nıa statüsü hakkında türlü haberler çıkması ve bu yüzden bazı karışıklıklar zuhura gelmesi üzerine bugün Londra’da salâhiyeti! bir kaynaktan bu statü şu suretle tarif edilmiştir:
Teknik bakımdan İtalya hâlâ mağlûp edilmiş bir düşmandır. Müta-reko şartlan bakidir. Bu şartların U-Jttefikler tarafından tefsiri mütarekeden sonra İtalyanların takibe-deceklerl hareket hattına bağlıdır. Müttefiklerle İtalyanların müşterek bir hedefleri vardır. O da Almanları İtalya’^ koğmaktır. İtalya hakkında, bu memleketin Almanlara t"r>ı müttefiklere karşı yapacağı hizmetin ölçüsüne ve nevine göre bir hüküm verilecektir.
Stokholm 29 (A.A.) — Reuter: Zvenska Dagbladet gazetesinin Beme muhabirine göre, İtal-fan veliahtı prens Umberto ile mareşal Badoglio ve îtalvan ordusu Başkomutanı general Am-brossıo ile Badoglio kabinesi arasından bir çoğu Bari’ye gelmişler ve burasını muvakkat hükümet merkezi ittihaz etmişlerdir.
Stokholm 29 (T.P.) — Son zamanlarda Alman - Sovyet mütareke müzakereleri hakkında çıkan ısrarlı şayiaların bura siyasî mahfilleri tarafından, Alman Hariciye Nazırının beyanatına atfen Berlin hariciye sözcüsünün salı günü sarahatle red ve cerhedildiği belirtilmiştir. Alman Hariciye Nazın von Ribbentrop malûm olduğu üzere, Alman ordusu silâhı Bolşevik tehlikesi Avrupada büsbütün kalkmadıkça elinden bırakmıyacaktır, demişti. Bura siyasî mahfilleri Berlinle Moskova arasında mü-zakerat olduğu şayiasında bir hakikat sezmemişlerdir. Bu gibi şayiaların hususî bir maksat tahtında işaa edildiği ve Alman-vanın baş düşman saydığı Sovyetler Birliğile anlaşmak istemiş olduğunu ileri sürerek Avrupa daki müttefiklerile arasını bozmak istemişlerdir. j

TİyaTR0Ju
d-S
Müttefikler, Napoliye girmek üzere
Harb gemileri, sahilden Napoliye yürüyen kuvvetleri toplarile destekliyorlar
Londra 30 (Radyo) — Beşinci ordu, Salerno’nun şimalindeki dağlarda altı gün süren çetin muharebelerden sonra Napoli ovasına girişi kapayan sarp dağ geçitlerindeki Alman mevzilerini yarmış ve Napoli ovasına girerek Castellamare, Noce. ra, Pompei ve Angelo şehirlerini zaptetmiştir. Bu son şehir, Salemo*. nun 45 kilometre şimal doğusunda bulunuyor. Beşinci ordu, süratle Napoli üzerine yürümekte ve düşmanı takibetmektedir. Müttefiklerin anbean Napoli’ye girmesi beklenmektedir. Müttefik harb gemileri, Vezüv yanardağının sahil etekleri boyunca Napoli üzerine yürümekte olan Müttefik birliklerini şiddetli bir topçu ateşile desteklemektedir.
Almanlar, beşinci ordu önünde süratle şimale doğru çekilmektedirler. Çünkü beşinci ve sekizinci ordular, şimalden ve şimal doğudan Alman hatlarını kuşatmağa başlamışlardır. Müttefik cephesinin sağ cenahında ve Adriyatik sahili boyunca şimale doğru ilerlemekte olan sekizinci ordu birlikleri dün de sahil boyunca 16 kilometre daha ilerlemişlerdir. Sekizinci ordu, Salerno ile Benevento şehirleri arasında yolun ortasına varmıştır.
İki İtalyan Transatlantiği intihar etti
Londra 29 (A.A.) — «Rez» ve Conti di Savoia büyük transatlantikleri kendi mürettebatları tarafından batırılmıştır. Rex 51,000 ve Conti di Savoia 42.500 ton hacminde idiler.
Sulh zamanında bu gemiler Ce-nova - Napoli Newyork hattına tahsis edilmişlerdi. İtalyan deniz kuvvetlerine mensup subayların söylediklerine göre Rex Triestede, Conti di Savoia da Vendikte batırılmıştır.
kalyadaki Alman tebaası memleketlerine dönüyorlar
Beme 29 (A.A.) — balyada bulunan bütün Alman konsolosları Alman tebaasından olan ihtiyarlan, kadınlan ve çocuklan, memlekete dönmek için lâzım gelen muameleleri yaptırmak üzere en yakın konsolosluklara müracaat etmeğe davet etmişlerdir.
Korsikada Almanların elinde bir şehir kaldı Cezayir 29 (A.A.) — Bu ak-
şamki Fransız tebliği, Korsikada Almanların elinde kalan yegâne sahanın Bastia bölgesi öldüğünü haber vermiştir.
Almanyaya hava akını
Almanlar 65 bomba uçağı düşürdüklerini bildiriyorlar
Berlin 29 (T.P.) — 28 eylülde geceleyin îngiliz - Amerikan uçaklarının Almanyanm batısına vaki tedhiş atanında düşürülen 65 bomba uçağından 500 mütehassıs uçucu yok olmuştur. Düşman mürettebatından pek azı paraşütle atlamak suretle kurtarılmıştır, _
Avustralyanm Orta Şarka ve Türkiyeye gönderdiği buğdaylar
Kahire 29 (A.A.) —Avustralya-dan Hindistan», Orta Şarka ve Türkiyeye 50 bin ton buğday gönderilmiştir.
DİKKATLER,
Telefonsuzluğu aramağa başlıyoruz
Telefonu açıyor; pat pat vuruyor; kapıyor, biraz bekliyor; gen* pat, pat!... Derken bir lahavle... Dakikalar, çeyrekler geçiyor... Bir daha açıyor; gene pat, pat.. Hâlâ düdük sesi yok...
— Eskiden olsaydı bari «matmazeller» e çıkışırdık. Şimdi, karşımızda bir muhatap da bulamıyoruz... İnsan geriye rücuu istiyor.
Dahası da var:
Belki «matmazel» li devirden daha geriye rücu! Telefonlar bu İıaL deyken, insanın hattâ basen:
— Keşke kendim giderek söyleyeceğimi söylesem... - bile diyeceği oluyor.
Sahife 2
AKŞAM
30 Eylül 1943
SOZUN GELİŞİ
Kupa finali
Beşiktaşla Galatasaray kupa şampiyonluğu için yarın karşılaşıyor
Ramazan giderken
Ramazan bu sefer her senekinden daha sessiz geçti. Bugün müslümanlann oruç ayı sona eriyor. Bayram, yemek faslının yeniden başlamasıdır.
Doğrusu ramazan, bu sessizliğile daha çok ramazana benziyor. Çünkü İslâm dini bu ayda yemekte olduğu gibi eğlencede de perhizi emreder. Fakat insanlar nasıl her emrin bir kaçamak tarafım bulmakta gecikmiyorlarsa, başta yemek olmak üzere herşeyden imsaki emreden bu ay da senenin her ayından daha fazla yemek yenen ve eğlenceye vurulan ay haline gelmekte gecikmemiştir.
Bir zamanlar oruç ayı evlerde en. zengin sofraların kurulduğu aydı. Ramazan yaklaşırken herkes kilerini mutaddan fazla doldurmaya ve çeşitlendirmeye çalışırdı. Yenecek tatlılara bir de güllâç ilâve edilir, ramazan akşamlan fırınlar senenin hiç bir ayında çi karmadıkları cinsten âlâ pideler çıkarmaya başlarlardı.
Ramazan eğlencede per zi emreder. Halbuki eski devirlerin eğlencesi en bol ayı da ramazandı. Şehzadebaşı ramazanın ilk akşamından itibaren tiyatroları, orta oyunJan, karagözleri, kuklaları, güreşleri, çalgılı kahvelerile faaliyete geçer; gündüz oruç tutan insanlar gece Şehzadebaşında sahura kadar — şimdiki tâbirde sabaha kadar — eğlenirlerdi.
Koyu müslümanlara göre sahur yemeden oruç tutmak daha çok savaplıdır. Çünkü maksat biraz da açlığı hissetmektir. Beri taraftan. bir gün sabahtan akşama kadar aç durmayı gözlerinde büyütenler gece yansı yemeğini, tıka basa yiyen zengin ziyafet sofrası haline getirmiş, ertesi günü öğleye kadar uyumak suretile de açlık saatlerini yarıya indirmenin yolunu bulmuşlardır. Ramazan ayında öğle yemeği daha bir kaç kap ilâvesile «sahur» olmuş, sabah kahvaltısı ise uyku ile geçiştirilmiştir.
Ciinkü Devletin d;n işlerine kanştığı devirlerde «ramazan» fm-'ar.’ar için de, inanmıyanlar için de bir mecburiyetti. Zavallı ba tası o sıkı günlerde bu mecburiyet yüzünden ne nükteler savurmak zorunda kalmış, ne tehlikelere göğüs germiştir.
Eski ramazanlarda gazeteler ve gazetelerde yazı yazanlar bile her çn ramazandan bahsetmek mecburiyetini hissetmezler miydi? Fa’buki ramazan her türlü alayişten beri bir mahiyet taşır. Soranlara «oruçluyum» değil de «Allah bilir., şeklinde cevap verilmesi Şüphesiz bundan ileri geliyordu.
Bu sene ramazan sessiz geçti. Müslümanlar dinin emrini sessizce, vi"danlarmda yerine getirdiler.
Bayramınız kutlu olsun aziz okuyucularım.
Taksileri kontrol
Yolsuzluk yapan şoförleri yola getirmek için altıncı şube sıkı tedbirler aldı
imi encümen kararile tesbit edilen — taksi hududu içinde her yere gitmeğe mecburdur. Taksi hududu da İstanbul semtinde surlara, Eyübe kadar; Beyoğlu tarafında Zincirlikuyu. ya; Kadıköy ve Üsküdar tarafında da Bostancı köprüsile Kısıklıya kadardır. Bu yerlerin dışında kalan semtler için şoför, müşteri ile pazarlık etmekte serbestİT.
Şu halde taksi hududu içinde git-miyen ve yahut taksi saatinin yazdığı miktarın yüzde yetmiş beşinden fazla para istiyen şoför hakkında yolcunun derhal altıncı şubenin şu telefon numaralarına şikâyet etmesi lâzımdır:
(42154) ve (42170).
Bu telefonların başında gece, gündüz emre amade memurlar vardır. Ancak yolcunun, şoförle uyuşmaması lâzımdır ki altıncı şube de şoförü yolsuzluktan menedebilsin...
Yukarıdaki numaralara şikâyet edilince fazla alınan para nihaye* 24 saat içinde şoförden istirdadedi-ferek bir zarf içine konularak şikâyetçiye bir memurla gönderilir. Aynı zamanda suçlu şoför de suçunun derecesine göre elli liraya kadar para cezası görür.
Tren ve vapurlardan gelen yolcuların da Galata rıhtımında derhal otomobil bulmaları temin edilmiştir. Galata rıhtımında bekliyen taksiler bütün yolcuyu alacak sayıda değilse, rıhtımdaki seyrüsefer memurları nihayet 20 dakikada bütün ihtiyacı kaTşılıyacak otomobil bulmakla mükelleftirler.
Hastalıklı için de polise heT vakit yapılacak müracaat derhal isaf edilecektir. Bu hususta bütün polis teşkilâtına emirler verilmiştir.
Emniyet altıncı şube müdürlüğü, taksilerle kamyonlar hakkında halkın ve gazetelerin ötedenberi ileriye sürdüğü şikâyetler üzerinde hassasiyetle durmakta ve bu kabil yolsuzluklara meydan vermemek için büyük bir gayret sarfetmektedir.
Ancak alınan tedbirlere rağmen, bazı taksi şoförlerinin — fırsat buldukça — gene istedikleri gibi hare, kete teşebbüs etmeleri tabiîdir. Bu uygunsuzlukların tamamile önüne geçmek için halkın daimî surette altıncı şube müdürlüğünü telefonla ikaz etmeleri lâzımdır.
Yarın bayramdır. Bayram günlerinde taksilere fazla rağbet olacaktır Bu arada şoförlerin bayramı fırsat bilerek yolcuyu üzmeleri ve birçok güçlükler çıkarmaları beklenebilir. Altıncı şube müdürlüğü, bu vaziyeti göz önüne almış, bilhassa bayram günlerinde kontrolünü arttırmıştır. Mamafih yalnız bayram günlerine mahsus değil, her vakit için altıncı şubenin bu hususta aldığı tedbirler şunlardır: '
Şikâyetler, zilhassa taksilerin fazla para almalarından ve müşterinin istediğj yere gitmemelerinden ileri gelmektedir.
Altıncı şube, bilhassa bu iki şikâyeti önlemek için bir takım tedbirler almıştır. Halkımız, bu esaslar dahilinde hareket ettiği takdirde şoförlerin yolsuzluğuna nihayet verilebi-cektiş.
Evvelâ şunu kaydedelim ki taksi şoförlerinin alacakları ücret muayyendir. Gidilen yere kadar taksi saatinin yazdığı rakama yüzde yetmiş beş ilâve etmek şartile para ödenirse şoförün hiçbir itirazı kalamaz. Şoför, bu para mukabilinde — Da-
Üvey babasını balta ile öldürdü
İzmit 29 — Himmetli köyünde tüyler ürperten çok feci bir cinayet işlendi. Yaşar isminde bir genç, ülvey babası Akifi, ailevi bir geçimsizlikten doğan iğbirarla keskin bir balta ile parçalıyarak öldürmüştür. Kaatil yaklanmış, tahkikata başlanmıştır.
Türk dil kurumunun teşekkürü
Ankara 29 (A.A.) _ Türk dil kurumu, on birinci dil bayramı dolayı-siyle kurum merkezine gelerek ziyarette ve tel ve yazı ile kutlamalarda bulunan bütün dilsever arkadaşlara ve bu bayramda törenler yapan Halkevleriyle yazalar yazan sayın Türk basınına candan yürekten teşekkürlerini bildirir.
Tanın aleyhine dâva
Tanin gazetesinde B. Hüseyin Cahit Yalçın nnzasile yazılan iki maka. - İtede ve general Halil Kut imzasile ■ yazılan bir makalede şahsına haka-8 ret edildiği iddiasile sabık ordu ku-’ mandanlanndan general Ali İhsan ' Sâbis tarafından dün müddeiumumî-, lige bir istida verilerek dâva açıl-mıştır. Müracaat istidası 18 sahife tutmaktadır. Müddeiumumîlik istida • üzerinde tetkikata ve hazırlık tahkikatına başlamıştır.
îrtikâp ve irtişa yüzünden iki mahkûmiyet
Beyoğlu civarında bazı dükkânlardan rüşvet alarak para, şapka, çanta ve saire almak sureti le irtikâp ve irtişa suçlarından maznun eski Eyüp komiser muavini Mehmet Ali ile suç ortağı Muhiddinin muhakemeleri dûn asliye sekizinci ceza mahkemesinde bitiri’mşitir. Suçlan sabit olan maznunlardan Mehmet Alinin sekiz ay, Muhiddinin altı ay hapislerine karar verilmiş tir.
rek finale kadar yükselmişlerdi. İşte yann yapılacak olan müsabakada bu iki kıymetli kulübümüz kupa şampiyonluğunu aralarında paylaşacaklardır. İki . haftadanberi devam eden lig maçlarında her iki kulübün aldığı neticeleri gözden geçirmekle kulüplerin bugünkü vaziyetini anlamak kabildir.
İlk hafta Beykoza 8-1 galip gelen Siyahbeyazlılar geçen hafta da İstanbulspora 12 gol yapa^ rak mevsimin gol rekorunu tesis ettiler ki bu çok sayılı galebeler formlarının yerinde olduğuna delildir.
Buna mukabil GalatasaraylIlar ilk hafta Kasımpaşaya çok sayılı bir galebe elde etmelerine rağmen geçen hafta kümenin yeni takımı Anadoluhisar karşısında âdeta bocaladılar ve ancak 2-1 galip gelebildiler.
Anadoluhisar takımının çok iyi oynadığını kabul etmekle beraber gerek tecrübe ve gerekse fert itibarile Türkiyenin en kıymetli elemanlarını aralarında 1 bulunduran Galatasarayın bu . neticeyi alması her tarafta hay-
■ retle karşılanmıştır. Bu cihetle ı Sankırmızılilann idman kıvaih-
■ lannın henüz yerinde olmadığını kabul etmek mecburiyetindeyiz.
Mamafih birinci sınıf kulüplerimizin bilhassa yaptıktan karşılaşmalarda çok zaman tahminleri altüst ettikleri görüldüğü cihetle bugünden katî bir hüküm yürütmek doğru değildir. Nitekim geçen mevsimdeki Galatasaray galebesi bunu ispata kâfidir. Kupa şampiyonu-: nu meydana çıkaracak olan bu : karşılaşmada her iki tarafa mu-ı vaffakıyetler dilerken çoktanberi hasret kaldığımız temiz bir maç • çıkarmalarını temenni ederiz.
ŞAZİ Tezcan
Şevket Rado
Geçen seneki futbol mevsimi sonunda yapılacak iken Fener-bahçenin şampiyonluğu ile niha-yetlenen Maarif mükâfatı ve (Millî küme) müsabakalarının başlaması dolayısile tehir edilen İstanbul kupa maçları finalinin bayramın birinci cuma günü saat 16 da Şeref stadında yapılması tekarrür etmiştir.
Geçen mevsime ait olan ve aradan çok zaman geçtiği cihetle heyecanı kısırlaşmış bulunan bir maçın yeni sene lig müsabakaları arasında yapılması biraz garip gürülürse de maksat spor yapmak olduğuna ve arada boş geçecek bir de bayram bulunduğuna göre vaziyeti normal karşılamak iztırarmdayız.
Bahusus yeni sene maçlarına başlıyan kulüplerimizin tam takır olduğuna şüphe etmediğimiz kasalarına bu vesile ile biraz para girmesinin önümüzdeki faaliyetleri için çok faydalı olacağı aşikârdır.
Aym zamanda dört aya yakın bir zamandanberi sıkı maç görmeğe hasret kalan hele ecnebî takımlarının gelmesinden ümidi kesilen futbol meraklılarının tatmin edilmesi bakamından da bu karşılaşmayı memnuniyetle kar-şılamalıyız.
Eskidenberi şild maçları namı altında oynanan bu müsabakalar futbol ajanlığının tensibi üzerine İngiltere Kıral kupamı maçlarından örnek alınarak İstanbul kupa şampiyonluğu namı altında yapılmasına başlandı.
Küme tefrik etmeksizin mevcut bütün kulüplerin iştirak ettiği bu müsabakalara geçen sene 28 kulüp katılmış ve eliminasyon usulile mağlûp olanın tasfiyeye uğradığı karşılaşmalar neticesinde Galatasaray ile Beşiktaş takımları bütün rakiplerini yene-
Tramvaylara yeni zam
Almanların gizli silâhı
İdare açığı kapatmak için zam yapılmasını istedi
Hava fişekleri müteharrik bir hava torpiliymiş
Londra 29 (A.A.) — Bir deniz muhabiri, Almanların ellerinde bulunan yeni gizli silâh hakkında tafsilât vermektedir. Bu silâh, hakikatte küçük bir plânöre bağlı bir bombadan ibaret olan hava fişeklerile müteharrik bir hava torpilidir. Bir bomba uçağı tarafından atıldıktan sonra telsizle idare edilen bu âlet, idare dalgalan bir ânzaya uğramadığı takdirde, riyazi bir isabetle hedefe varmaktadır.
Bu yeni silâhın gayri noktası, dalgaların kesilmesile seyrini şaşırmasındadır. Bu yeni bombanın sürati saatte 600 kilometredir ki bu da fevkalâde bir şey değildir. Tatbikatta bu âlet şimdiye kadar büyük neticeler vermemiştir. Bu silâhın ilk kurbanı sayılan «Roma» ismindeki İtalyan zırhlısı galip bir ihtimalle alelâde bir hava torpilile batırılmıştır.
Elektrik, ve Tramvay idaresinin Belediyeye müracaatla bilet ücretlerine zam yapılmasını istediği söylenmektedir. Malzeme ve müstahdem ücretlerinin arttığını ileri süren idare, hesaplarında hasıl olacak açığın ancak bu suretle kapatılabileceğini Belediyeye bildirmiş ve birinci mevki biletlerinin 12 den 15 kuruşa, ikinci mevki biletlerinin de 9 kuruştan 10 kuruşa arttırılmasını istemiştir.
öğrendiğimize göre, Belediye bu teklifi muvafık görerek, tasdik edilmek üzere Nafia Vekâletine göndermiştir.
Bu zammın, elektrik ve Tünel ücretlerine teşmili ihtimali olduğundan da bahsedilmektedir.
Tramvay, Elektrik ve Tünel işletmeleri umum müdürlüğünde ayrıca bir de Tramvay müdürlüğü ihdas edilmiş ve bu müdürlüğe Denizyolları mühendislerinden olup tramvay seyrüsefer işlerinde mütehassıs bulunan mühendis Osman Senai tâyin edilmiştir.
Melâmî tarikatı r mensuplarının İzmitte muhakemesi
İzmit 29 — Melâmi tarikatına men- : sup 17 kişinin muhakemelerine bu- ,
■ gün asliye cazada başlandı. Tarikat . ’ şeyhi olan İstanbulda Eyüpsultanda
■ oturan ve iki gözü anadan doğma kör
■ olan Erzurumlu Osman Kemal, ilk
1 olarak sorguya çekildi. 50 yaşlarında j olan Osman Kemal, felsefî ve İçtimaî bilgilere çok düşkün bulunduğunu, ! şair olduğunu, birçok Farsî divanla- 1 n ezbere bildiğini, Mevlût okuyarak ( geçindiğini söylemiştir.
Diğer suçlular, tarikatla alâkaları , bulunmadığını söylediler. Suçluların, ‘ Osman Kemal’e «Efendi hazretleri» diye hitabettikeri zapta geçirildi. ' Muhakeme şahitlerin kelbl için başka güne bırakıldı. ‘
Ticaî tarikatı mensupları Ankara 29 — Ticaî tarikatı mensuplarının muhakemesi, müşahede altında bulunan tarikat şeyhi Kemal Pilâvoğlunun Anka-rava gönderilememesindenı baş- . ka güne kalmıştır. |(
Adliye Vekilinin İzmirde tetkikleri
İzmir 30 «Telefonla) — Şehrimizde bulunan Adliye Vekili B. Ali Rıza Türel, bugün tamir Cezaevi ile Adli-yede tetkikler yapacaktır. Adliye Ve-kiltain bugün Ankaraya d(|ıımesi muhtemeldir.
Ayıdağında büyük orman yangını
İzmir 30 (Telefonla) — İzmire bağlı
• Değirmendere nahiyesinin (Ayıdağı)
• denilen dağında büyük bir orman yangını olmuştur. Yangını söndür-
■ meğe giden halk yanan orman içinden sürüler halinde çıkan kaplanlarla karşılaşmışlardır. Dağın Oiimül-dür boğazını tutan kaplanlar halka saldırmağa başlamış, Mehmet ve İbrahim adlarında iki silâhlı, kaplanlarla mücadele etmiştir. Bir dişi kaplan öldürülmüştür. İbrahim, yaralandığı için Memleket hastanesine | getirilmiştir.
Mahkemelerde,
Kâğıt helvasına Arap harflerile yazı yazmış!
biribirlerile
Maznun Abduş zayıf, uzun boylu, iri kemikli, elli yaşlarında bir adam. Ustura ile sinekkaydı kazınmış yassı kafası hareket ettikçe kirli ayna gibi parıldıyor. Kahve rengi, gür kaşlan, çalı dikeni gibi kıvrılmış, göz kapaklarını örtmüş. Buruşuk kapaklar arasında süt mavisi gözler boncuk gibi ışıldıyor. Semerli, mor burnu çaylak gagası gibi kıvnlînış. Ağzının üzerine yapıştınlmş tekir kedi kuyruğunu andıran kır bıyıklarının her teli süpürge çöpünden daha kalın. Çene yukarıya çarpık, gırtlak kemiği çene hizasına kadar sivrilmiş. Omuzlar yukarıya dikilmiş, sırtı hafif kambur. Üzerinde, kahve rengi, çapraz göğüslü aba cepken; üst kısmı torba torba sakmış, paçaları daracık ve siyah kaytanlı potur. Ayaklarında nalçalı, kabaralı kunduralar. Belindeki kırmızı kuşağın üzerine bir de önlük dolamış...
Sulh ceza mahkemesinin mübaşiri seslendi:
— Abduuuuş!..
Abduş telâşla çıkardığı kasketini boru gibi büküp belindeki kuşağın arasına soktu. Kirden rengi belirsiz önlüğünün ucile uğur t ur a uğuştura burnunu sildi. Mengene sıkıştırır gibi iki eli-le avuçladığı bıyıklarını sıkı sıkı burdu. Gürültülü öksürüklerle grtlağlnı da temizledikten sonra cepkeninin göğsünü kavuşturup mahkeme salonuna girdi. Hâkime karşı cephe alıp sağ elini göğsüne bastırdı, belini büktü:
— Selâmünaleyküm, efendim!.
Mübaşirin işaretile maznun yerine geçti. Hâkim sordu:
— Adın ne?..
Kendi yerine cevap verecek bir yardımcı arar gibi bir müddet etrafa bakındıktan sonra yutkunarak hâkime döndü:
— Benim adım efendim, Ab-duşdur, vellâhi, billâhi. Yaniya-kim efendm. Abdullahdır çünkim. Soyleyorlar bana billâçis efendim Abduş ağa...
— Babanrn adı ne?..
— Benim babam efendim, vellâhi, billâhi Ramazan ağa, çön-kim Debrei Bâlâ...
— Kaç yaşındasın?..
— Ben efendim, soyliyeyim Allah hakkı için; babam Ramazan ağa aldırttınyor annem Mih-ribanı tamam var efendim yetmiş altı sene. Ne zaman ki evleniyorlar onlar, tas tamam yirmi beş sene sonra bana doğurtturt-turuyor anam...
Nüfus tezkeresine bakıldı, elli bir yaşında olduğu anlaşıldı... Adresi de tesbit edildikten sonra hâkim sordu:
— Sen kâğıt helvası satıyor^ sun öyle mi?..
— Satıyorum efendim vellâhl, hem billâhi kâğıt helva, kos helva, susam helva, çünkim efendim billâcis.
— Sattığın kâğıt helvalarının üzerine Arap harflerile (âfiyet olsun) diye yazı yazmışsın. Arap harfleri kullanmanın yasak olduğunu bilmiyor musun?..
Abduş bıyıklarını yolar gibi çekerek gözlerini tavana dikti, şaşkın şaşkın bir müddet bakındıktan sonra başını iki tarafa salladı:
— More vellâhi ben bilmiyorum yazdırttırmak ve billâhi okutturturmak.
Kâğıt arasına sarılmış bir helva çıkarıldı. Üzerinde arap harflerile damga şeklinde yazılmış (âfiyet olsun) kelimesi vardı. Hâkim sordu:
— Bu helva senin değil mi?.
Abduş nasırlı ellerini masaya vurarak gürledi:
— Bre vellâhi benim malimdir billâcis efendim.
— İşte bak! Bunun üzerinde Arap harflerile yazılar var. Niçin yazdın bunlan?..
— Uuuuy bre hâkim beyefendi! Söylemişim zatrnıza ki, billâ-hilazim ben bilmiyorum okut-turtmak. hem da yazdırtmak.
— Bu yazıyı kim yazdı?..
— Cenabı Allah sizlere inandırsın ki efendim; kalıplar yaz-dırttırıyor o yazıları. More Saban usta yazdırttırmıştır o kalmlan.
— Kimdir bu Şaban usta?..
— Vardır otuz sene ki, ölmüştür Şaban usta. Çünkim efendim!.. Benim ustamdır o adam. Ne zaman anlıyor ki ölecektir kendisi; soyluyor bana «bre Abduş! Alıyorsun bu kalıpları cün-kim basıyorsun helvaların üzerinde, billâcis efendim, sattırttı-nyorsun çok helva.»
— Sende bu yazıların kalıbı var demek?..
— Uuuuy bre ağzında kurban olayım efendim!.. Vardır benda bir tane bu kalıp, sanıyorum bu bir çiçek resmisidir, bastırttın-yorum her bir helva üzerinde. Sonra efendim, bağıriyorum bil-lâçis sokaklarda «Heeelvam seee-keeer!». Ne zaman ki çocuklar görüyorlar bana, alıyorlar her bir helva on groş... Yazdırttır-mıyorum efendim bir yazı, veyahut ki bir okumak.
Tahkikatın gayri mevkuf olarak devamına karar verilin Abduş serbes bırakıldı, evrak müddeiumumîliğe iade edildi.
— Kanatsız milletlere vaılık hakta verilmiyen bir dünyanın insanları olduğumuzu görüyoruz. Fitre ve zo-
' kâtımızı Türk Hava Kurumuna vera-Ijlim.
Çocukların ekmek istihkakı arttırıldı
Vilâyetten tebliğ edilmiştir:
1 — Hâlen meri tahdit esaslarına göre yedi yaşından küçük çocuklara günde verilmekte olan ekmek miktarı bir ilkteşrinden itibaren büyüklerde olduğu gibi üç yüz grama çıka-nlmışvtır.
2 — Ekmek istihkakı tane halinde verilen yerlerde bu tevziat iki yüz otuz, un verildiği takdirde iki yüz on gram üzerinden verilecektir.
3 — Hâlen çocuklar İçin verilmiş olan kartların tebdiline lüzum olmadığı gibi gelecek devrelerde de yedi yaşından küçük olanlara gene çocuk ekmek kartı verilecektir.
29/9/1943 fiatleri Londra üzerine ı sterlin 5.24
Nevyork üzerine 100 dolar 132.—
Cenevre üzerine 100 frank 30.675
Madrid üzerine 100 pezeta 12.9375
Stokholm üzerine 100 kuron 31.132S
Esham ve Tahvilât
İkramiyeli % 5 933 21.65
İkr. Ergani % 5 938 19.41
% 5 ikramiyen M. M. 20.25
% 7 Milli Müdafaa 20.40
Sivas - Ezrunım I 20.—
Sivas - Erzurum 2-7 2014
% 7. 1941 D. Y. 1 20.22
% 7. 1941 D. V. 2 19.75
% 7 1941 D.Y. 3 19.29
% 7J T. bore- 14 —
Anadolu D. Yolu % 60 24.25
Anadolu D. Yolu 1-2 43.25
Anadolu Mümes. 38.50
Merkez Bankası 118.—
İş Bankası nama 13.80
İş Bankası Hâmilin» 13.70
T. T. B. hisse 3.70
Aslan Çimento 3.20
Şark Değirmenleri 4.25
BORSA DIŞINDA
Türk altını 33.60
Külçe altın bir aramı 4.57
îstanbula zahire sevkıyatı
Dil iskelesi köprüsünün tamiri sıralannda îstanbula getirilmesi geciken yiyecek maddelerile dolu olan vagonlardan bir kısmı getirilmiş, nakliyat işi eski şekle dönmüştür. Yalnız, tacirler ticaret odasına müracaat ederek mevcut sevkıyatın tatmin edici mahiyette olmadığını bildirmişlerdir.
Haber aldığımıza göre İstanbul Belediyesi fiatlerin daha fazla yükselmemesini temin etmek maksadile nakliyat işlerile yakından meşgul oluyor. Şikâyetler derhal nazarı itibare alınarak Denizyolları ve Demiryolları idarelerine müracaat ediliyor, yeniden şehrimize bir miktar yiyecek maddesi getirilmiştir. Alıcı azaldığından piyasa tekrar gevşemeğe başlamıştır.
30 Eylül 1943
A K g A M
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Binek atları ve hususî otomobiller
Son zamanlarda otomobillerin ve binek atlarının derdini bu sütunda aksettirmeğe çalışmıştım. İlgililerden mektuplar aldım.
İhtiyaçları hülâsa eden iki ayn ayn mektuptan bazı parçalar çıkarıyorum:
Atlara dair —
İstanbulda Anadolu yakasının Marmara kıyılan hakikaten benicili-ğe pek müsait olduğu halde, buralarda benzin darlığına rağmen otomobiller, otobüsler vızır vızır işlemekte ve bu asfalt caddelerde at merakhlan henüz kendilerini gösterememektedirler. Şayet bu binicileri caddelerde aradmızsa tabiatile gö-remiyecektiniz. Zira bütün saydığımız yukanki nakil vasıtaları ve asfalt yollar hayvanlann serbes yürümesine mâni olmaktadır. Bu caddede değil binicilere, yayalara dahi ayrılmış bir kısım yoktur. Binaenaleyh biz biniciler, kırları, bayırları tercih ediyoruz.
Gelelim hayvan beslemek meselesine... Oldukça ehemmiyetli bir meraklı kütlesi vardır. Birer ikişer at ve kurak bulunduruyorlar. Lâkin cümlesi: «Hayvanlarımızı nasıl yapsak da elden çıkarsak...» diye düşünmektedirler. Geçen seneler birçok hayvan telef oldu. Sebebi ise, (Arpa ve yulaftan bahsetmiyorum) günde 10-15 kilo kepek yemesi gereken bir hayvana haftada yarım kilo kepek verilmesidir. Malî kuvveti olan kara borsadan istediği kadar buluyor. Saman ve ot, vagonsuzluk yüzünden 20 kuruşa yükselmişti. Bazıları at merakından dolayı çifçilik dahi yapmağa kalktılar. Lâkin civar topraklarımızın verim kabiliyeti az olduğundan, muvaffakiyet kaydedilmedi. Nihayet, yeni mahsul çıkınca Ofis kepeği serbes bıraktı. Bu sefer, mevcut kepeğin kifayetsizliğinden bahsederek gene vesikaya bindirdiler. Neticede kara borsacılar tonlarla kepek stok etmiş oldu. Vesikalık kepek, ne hikmettir bilinemiyor, cemiyetlere, cemiyetlerden mutemetlere, mutemetlerden mahalle mutemetlerine geçiyor. Bütün bu yolu katederken de %50 zam görüyor. Verilen 6-7 kilo bir şey...
Kadıköyünde bir atlı spor kulübü vardı, kapandı. Acaba Sipahi ocağında kaç baş hayvan kaldı? Yanş atı olana Ofis arpa ve yulaf veriyor. Fakat mesele elbette yalnız yanş atında değildir.
Bir muamma da: Vesika ile verilen kepek nasıl kara borsaya geçiyor?
Hülâsası: Bu şartlar altında Ofisten yardım görmediğimiz takdirde at sevdasından vazgeçeceğiz.
***
Otomobile dair —
1 — Hususî otomobilleri garajlarda âtıl ve çürür bir halde terkettik. Bu şekilde çalışmadan duran otomobillerin gerek lâstiklerinin, gerek makine, akümülatör ve saire gibi akşamının her gün kıymet ve kudretinden kaybettiğini ve bir müddet son-ra hiç istifade edilemez hale geldiğini fen ve teknik tereddütsüz kabul eder.
2 — Memleketimizde, diğer mem. leketlerdeki gibi on binlerce motörlü vasıta bulunmadığından ve şehirlerde esasen münakale güçlükle yapıldığından. hususî otomobillerin seferden menedilmesile bu güçlük büsbütün artmış, bunun neticesi olarak tramvaylarda, otobüslerde ve Tünelde halk için seyahat hemen hemen imkânsız bir hale gelmiştir.
3 — Bundan başka, hususî otomobilleri bir lüks vasıtası değil de, günlük hayatlarının bir yardımcısı olarak kullanan bazı iş adamları, malî kudretlerinin imkânı nispetinde bir taksiyi ya tamamen veya günün bazı saatlerinde yalnız kendilerine tahsis etmek suretile hususî bir taksi usulünün vücuda gelmesine bizzarure yol açmışlar ve bu yüzden birçok orta halli vatandaşların müstacel zamanlarda taksilerden bekledikleri faydaları bulamamalarına meydan vermişlerdir.
4 — Malî kudreti müsait olanlar bu suretle hususî arabalarından bekledikleri hizmeti taksilerle kısmen temin ettikleri halde, onların kendi arabalarını işletememeleri yüzünden diğer bir ekseriyet daha müşkül anlarında nakil vasıtası bulamamışlardır.
5 — Adetleri esasen mahdut olan hususî otomobillerin âtıl bırakılma-larile husule gelen bu zararlara ve aksaklıklara mukabil temin edilen benzin tasarrufu, memleketin umumî iktisadiyatına ve mevcut yakıt stoklarına tesir etmiyecek kadar cüzî bulunmaktadıır.
Yeni arabalar grajlarda beklerken köhne arabaların durmadan halkı taşımalarında (hem de bin türlü eziyet çektirerek) can emniyeti bakı-
[ ŞEIIİR HABERLERİ j
İŞİN ŞAKASI..
Edebiyat şaheserleri nasıl tercüme ediliyormuş ?
Herriot’nun ölümü ile kimler öksüz kalmış?
Belediyedeki toplantı
Birer kilo un halka 43 kuruştan dağıtılacak
Belediye reis muavini B. Lûtfl Aksoyun riyasetinde kaymakamlar, Belediye iktisat müdürü ve Toprak ofis müdürünün iştira-kile bir toplantı yapıldığını yazmıştık. Bu toplantıda, bayram münasebetile taşralardan. Istan-bula fazla yolcu geleceği düşünülmüş ve fırınlara ihtiyacı karşılayacak miktarda fazla un verilmesi kararlaştırılmıştır.
Aynı zamanda bayramda lokantaların, içkili yerlerin daha sıkı bir surette kontrolü ve halktan fazla para almamaları için alınması gereken tedbirler görüşülmüştür.
Bundan başka halka nüfus başına 43 kuruştan birer kilo un dağıtılması kararlaştırılmıştır. Tevziat fırınlar vasıtasile yapılacaktır. Fırıncıların bu unlara hile karıştırmamalarını temin için fırınların kaymakamlar, nahiye müdürleri, Belediye müfettiş ve mürakipleri tarafından devamlı bir surette kontrol edilmesi de kararlaştırılmıştır. Tevziata bayramı müteakip başlanacaktır.
Varlık vergisi
Yeni bir af kanunu çıkacağı şayiaları asılsızdır
Varlık vergisi mükellefleri içinde müesseselerde çalışan hizmet erbabile seyyar satıcıların vergilerinin terkini hakkmdaki kanunun, bütün varlık vergisi mükellefleri borçlarının affı şeklindeki tefsirin ne kadar yanlış ve esassız olduğunu geçenlerde izah etmiştik.
Son günlerde yeni bir şayia daha çıkmıştır: Gûya gerek borçlarını ödemedikleri için çalışma yerlerine gönderilenlerin gerek henüz borcunu ödemiyen diğer mükelleflerin de Cumhuriyet bayramı şerefine borçlan affedilecekmiş.
Büyük Millet Meclisi, ikinciteş-rinin birinci günü toplanmak üzere geçen gün yeni bir tatil devresine girmiştir. Meclis, böyle bir kanun kabul etmediği gibi, Cumhuriyet bayramından evvel de içtima edemiyeceğinden varlık vergisinden henüz tahsil edilmi-ven miktannın ve borçlu mükelleflerin aflarına dair hükümetçe hiç bir kanun lâyihası hazırlanmamıştır. Bu itibarla bu gibi şayiaların asılsız olduğu alâkalı ve salâhiyetti makamlar tarafından bilhassa beyan edilmektedir.
Pamuk ipliği tevzi listesi hazırlandı
Bölge sanayi birliği mühim bir kısmı ithal edilmiş olan pamuk ipliklerinin tevzi listesini hazırlamıştır. Yeniden siparişi kararlaşan ipliklerin tevzi listesi tanzim ediliyor.
Fabrikatörler toplu olarak sar nayi birliğine çağırılarak kendilerine tahsis edilen iplik miktarı bildiriliyor. Ayrıca imal edileceklerin satışında takibedilecek usulün beraberce tesbitine çalışılıyor. _____________
Maliyet fiatlerı
Yiyecek maddelerinden mühim bir kısmının istihsal bölgelerinden itibaren Istanbula kadar yapılan masrafların hesaplanarak bir cedvel hazırlandığını yazmıştık.
Yiyecek maddelerinden sonra, yeniden odun, mangal kömürü ve kasaplık hayvanların maliyet, nakliye masraflarının hesaplanması karar-laşmıştır. Böylece, kontrollarda kolaylık teminine çalışılacaktır. Bundan sonra sanayie ait maddelerin maliyet fiatleri bölge sanayi birli-ğince tesbit edilerek Belediyeye bildirilecektir.
mmdan da birçok zararları vardır.
Hususî otomobillere, kân Kızıl-aya olmak üzere, bir miktar pahalı benzin satmak bile münasiptir.
*¥*
Anlaşılıyor ki. otomobillilerle binicilerin dertleri pek çok... Galiba onlardan fazla bile bahsettik... Onun için bayram ertesi, gene piyadeler mevzuuna döneriz!!
(Vâ - Nû)
Tahtaya mı vurmalı?.. Yoksa tütsü mü yakmalı?... Köhne BabIâli caddesindeki kitapçı dükkânlarının kapılarına birer nazar boncuğu mu aynalı?.. Artık bunu erbabına sormalı. Fakat muhakkak olan bir şey varsa o da okuyucu adedinin gittikçe arttığıdır. Bu aradaki meşhur «tercüme eser fırtınası» da devam edip gitmektedir. Hem ne şiddetle. Hattâ ba-zan ayni eserin birbirinden habersizce iki, üç kütüphane tarafından ayn ayrı basıldığı da oluyor.
Şüphesiz ki bir taraftan millî kütüphanemiz kazanıyor. Fakat bir yandan da bu başıbozuk tercümelerden şikâyet eden edene. Bizzat bir kitapçı bana bu tercümelerin nasıl yapıldığını şu zarif hikâye ile anlattı:
— Okuyucu bir şeye rağbet gösterdi mi göstermedi mi?.. Hemen bu işin cıcığını çıkarmak bize vergidir. Şimdiki tercüme modası da böyle... Babıâli caddesinde, yoldan adam çevirip soruyoruz:
— Sen Fransızca bilirsin değil mi?..
— İşte şöyle böyle. Çat pat!.. Pek bilirim diyemem.
— Haydi canım sen de... Nasıl bilmezsin yahu? Daha geçen gece seni barda gördüm. Garson kızla çatır çatır Fransızca konuşuyordun. «Mersi» 1er, «Sil vuple!.» 1er, «Ankor» 1ar gırla gidiyordu.
— Eeeh, işte hepsi de hemen hemen o kadar.
— Daha ne olsun birader?.. Al şu klâsiklerden bir tane... Yahut dur, şurada birisi «Balzak»ın bir kitabını unutmuş. Al da hemen tercüme et getir, amma da iş bilmez insanlarsınız yahu. Fakat kitap gelecek ayın onunda elimde bulunmalı...
— Aman yapma... Bugün ayın yirmi sekizi...
— İyi ya işte. İki gün bu aydan, on gün de bundan sonrakinden... Etti mi on iki?.. Daha ne istiyorsun?.. Bleki de Balzak bu meredl yazmak için bu kadar zaman istememiştir. Sen tercüme edeceksin birader...
— Hayır, hani şimdiye kadar hayatımda mektuptan başka bir şey yazmış değilim de... Onun için söylüyorum, bu belki başka bir iştir.
— Aldırmaaa canım... Mektup yazıyorsun ya...
— Yoo evvel Allah iyi mektup yazarım. Amcam kalemimden kan damladığım söyler...
— Hah işte gördün mü?.. Ötekiler de anasının karnında muharrir olmadılar a birader...
Anlaşma böylece olur. Tam ayrılacakları zaman kitapçı seslenir:
— Haaa... Bak mühim birşey unuttum. Benim elimde çok kâğıt yok. Halbuki dışarıda da kâğıt ateş pahası...' Sana verdiğim kitap 12 forma var. Beş formasını at. Yedi forma yaz...
— Nasıl?.. Bu dünyaca tanılan şaheserin beş formasını atayım mı?..
— At ya... Balzakın ne traşçı olduğunu bilmez miyiz?.. Bilmesek de işitmişizdir. Herif muharrir değil beraber... Perdahçı mı perdahçı?.. Onun için sen kitaptaki o tasvirlermiş, ruh tahlilleriymiş, bu gibi ırşalan toptan atıver gitsin. Bu kâğıt pahalılığında bu numaralan kim dinler?..
îşte bir büyük şaheserin, klâsiklerin dilimize çevriliş tarzına ait bir hikâye. Fakat bunu bana anlatan dostum Babıâltnin en nüktedan kitapçısıdır. Belki de hikâyeyi komikleştirmek için biraz süslemiştir. Lâkin onu ne kadar retus etse yine bu komik veya ağlanacak hikâyede bir hakikat kokusu yok değildir. Kuşa benziyen, acayip uslûplu tercümelerin acıklı romanı budur!..
Garp eserlerini gayret iyi bilen bir muharrir arkadaş şöyle yanıp yakılıyordu:
— öyle tercümeler çıkıyor ki bu eserleri tashih etmek, kütleler
üzerinde bıraktıktan tamamile aksi intibaları gidermek için, tekzip ve tavzih makamında her birinin arkasından birer külliyat neşretmek lâzım gelecek... diyordu.
Herriot kimleri öksüz bıraktı
Bizde de büyük birşöhret alan Edouard Herriot öldü. Bu vesile üe hakkında bir çok yazılar yazıldı.
«Lyon şehrini Lyon eden Her-riot’dur. Lyon onsuz öksüz kaldı...» denildi.
«iyi bir edebiyatçı idi. İyi muharrirdi Bir çok eserleri vardı.»
«İyi bir maarifçi idi. Fransız maarifi de öksüz kaldı.»
«Öyle görünmezdi amma güzelliğe, aşka meftundu. Hattâ Mme. Recamier ve dostlan ismile kitabı da meşhurdur...»
«Yaman musikişinastı. Musikiden iyi anlardı. Beethoven’in hayatı hakkında büyük bir eseri vardır. Musiki âlemi de öksüz kaldı.», «İyi seyyah ve iyi tetkikçi idi. Yeni Rusya ismindeki eseri bunu gösterir,», «Mükemmel bir devlet adamı idi. Politika dünyası da öksüz kaldı.»
Herriot’nun ölümlle öksüz katanlar birer birer sayılıp döküldü.
Yalnız bir şeyin unutulduğunu görüyorum. Onu da ben tamamlı-yayım. Çünkü bu Herriot’nun en meşhur tarafıdır.
Meşhur Fransız devlet adamının ölümü ile yer yüzündeki bütün «entari dostları» da öksüz kalmıştır. Çünkü kendisi dünyanın en meşhur entarili insanı idi. Harb zamanında Chamberlayin’-in şemsiyesi gibi sulhta da Her-riot'nun entarisi meşhurdu. Hattâ Türkiyeye bile bavulunda entarisi olduğu halde gelmişti. Bir zamanlar bizde bir cemiyet kurmağa teşebbüs etmiş otan «entari dostlan» nin başı sağ olsun.. Herriot yattıkça yaşasınlar!..
Kahve içme çağı..
Ankara belediyesinin bir ilânını gördüm. Şöyle başlıyordu:
«15 yaşını bitiren her vatandaş 240 gram kahve alacaktır.» Bu ilânı gördükten sonra on beşini dolduran genç vatandaşlann, henüz yüzünde ayva tüyü çıkmamış, bıyığı terlememiş müstakbel delikanlılann:
— Gelsin kahveler!..
Diye bağıımağ'a başlamalarından korkulur. Çünkü bu yaşta kimseler için büyüdüğünü ispat etmek bir zevktir. Ve sigara, kahve içmek de âdeta bir büyüme âlâ-meti addedilir. «Gelsin kahveler!» diye tutturan on beşindeki vatandaşa:
— Aman evlâdım... Dur dah bakalım yaşın ne? Başın ne?..
Demeğe de kalkılmaz, çünkü cevap hazırdır:
— Devlet ve belediyeler bile bizim kahve içme yaşma geldiğimizi tasdik ediyor. Benim kahve istihkakımı kaynatmak istiyorsunuz değil mi?.. Yağma yok!..
Fakat şu Ankara belediyesi hakikaten işini bilen bir müessesedir. Kendi hemşerilerinin Istan-buldakilerden daha tiryaki olduğunu düşünmüş ve nüfus başına 240 gram temin etmiş. Bir nokta daha var. İstanbulda 18 yaşını dolduran vatandaşlara kahve dağıtılıyor. İnsanların gelişmeleri, çocukluktan gençlik çağına ermeleri yaşadıkları memlekete ve iklime tâbidir. Demek İstanbullular kahve içme cağına daha geç crişiyorldar... — H. __________
Kocasını yaralıyan kadın mahkûm oldu
Bayezit Kemalpaşa mahallesindeki apartımanmda Mediha adında bir kadınla tanışmasından muğber olarak kıskançlık yüzünden kocası Rıd-vanı tabanca ile ve katil kasdile alnından yaralıyan Leylâ. Sanoğlu adındaki kadının muhakemesi dün İkinci ağır ceza mahkemesinde bitirilmiştir. Leylânın dört sene on ay yirmi gün müddetle ağır hapse konulmasına karar verilmiştir.
Hububat stokları
Toprak ofis depolar kiralıyor
Toprak mahsulleri ofisi İstanbul şubesi müdürlüğü, Anadolu-dan getirilen ve günlük istihlâkten yukarı olan buğdaylarla vilâyet huduttan dahilinden hükümet hissesi olarak toplanmış bulunan hububat için yeni depolar kiralamaktadır.
Şimdiye kadar yapılan stoktan Ticaret Vekâleti haberdar edilmiştir. Ofis umum müdürlüğü, müşkülleri önllyecek tedbirleri almak üzere harekete geçmiştir. Sabit gelirlilere dağıtılmak üzere imal edilecek makarna unlannın buğdaylan hazırlanıyor. Yakında çalışılmağa başlanacaktır. Ofis, kış basmadan şehrimizde bir senelik ihtiyaca yetecek kadar buğday stoku yapmağa çalışıyor.
İçkili yerler
Bayramertesi bir komisyon tarafından tesbit olunacak
Dahiliye Vekâleti, içkili yerlerin yeniden tesbiti için yeni bir talimatname hazırlamış ve bu talimatnameye göre içkili yerlerin yeniden tâyini vilâyetlere bildirilmiştir. Şehrimizdeki içkili yerler, an sene evvel tesbit edilmiş idi. O zamandanberi şehrin vaziyeti değlşmşi, evvelce arka sokak olan yerler bugün birinci sınıf cadde haline gelmiştir.
Bu talimatnamenin hülâsası şudur;
Meyhane, ayakbaşı tezgâhı, bar, kafeşantan, içkili lokanta gibi kadehle içki satacak yerlerin tâyini için valinin reisliği altında emniyet müdürü, jandarma kumandam, inhisarlar idaresi mümessili, Belediye meclisi ve ticaret odası âzalanndan iıer mümessilin iştirakile bir komisyon teşekkül edecektir. Bu komisyon, bu gibi içkili yerleri tâyin edecektir. Yeni talimatnameye göre kadehle içki satacak yerler, yalnız büyük caddelerle büyük çarşı sokaklarına inhisar edecektir. İçkili yerler, şehrin muhtelif mmtakalara ayrılarak tesbit edilecek ve mahalle içleri-le hükümet, Belediye, karakol, kışla, mektep binaları civarında bulunmıyacaktır. İçkili yerlerin aynı zamanda mabetlerden elli metreden az mesafede bulunmamaları da temin edilecektir.
Bu gibi yerlere on sekiz yaşından aşağı çocukların girmeleri memnudur.
Yeni talimatnamenin emrettiği esaslar dahilinde İstanbuldaki içkili yerlerle barların yeniden mevkilerini tâyin etmek üzere yukarıda kaydettiğimiz komisyon bayramertesi toplanacaktır.
kari mektupları
Vatman ve biletçiler
—•—
Memurlara bir maaş ikramiye verilmesi kararlaştırılmıştır. Belediye tramvay idaresi vatman ve biletçileri namına aldığımız bir mektupta kendilerinin de unutul-mamalan haklı olarak isteniyor. Mektupta vatman ve biletçiliğin bugünkü şartlar altmda ne kadar güç bir iş olduğundan, ihtiyaçlarından bahsedilmektedir. İkramiye verilirken vatman ve biletçlerin de unutulmıyacaklarını şüphesiz addederiz.

Sulumanastır pazarı
Samatya’da Sulumanastır’da Marmara caddesinde her cumartesi günü büyük bir pazar kurulur, akşamlan burada birçok çöp yığınları kalır. Ertesi günü pazar olduğundan pencerelerini açmak lstiyenler çöplerin pis kokularından bunu yapamazlar. Belediyenin pazardan sonra burasmı temizletmesini temenni ederiz.
Toros Çolak
L - — J
ICeçMG özeL./z, ^ÖRNEKLER 7> K S İM. JAND K.
I Bir çırpıda || Güzel bir jlelilik
İlim adamlarının tahminlerine göre gelecek sulh dünyasında insanları, açlıktan çok büyük bir felâket bekliyormuş. Harb sonu, yeryüzünde şimdiye kadar eşi görülmemiş umumi bir delilik patlak verecekmiş. Dünyanın her tarafında ve bütün kıtalarda yer yer, büyük kütleler halinde insanlar akıllarını kaçıracaklarmış. Âlimler bu işe katî bir ilim meselesi halinde bakıyorlar. Şimdiden tasasını çekiyorlar.
Onlara göre esasen her harb-den sonra insanların sapıtmaları artık bir âdet haline girmiştir. Zaman geçtikçe de harb sonu delilikleri daha büyük mikyasta göze çarpmaktadır. Meselâ 1914 harbi nihayetinde dünyada görülen umumî delilik, şimdiye kadar hiç bir sulh devrinde raslanılmı-yacak kadar büyüktür. Harbler-den sonraki delilikler ekseriya daha mütareke gününden başlarmış. Nitekim 1918 de mütarekenin ilân edildiği gün yalnız Pariste 17 çıldırma vakası olmuş. Hattâ bunlardan biri paketindeki bütün sigaraları çiğneye çiğneye yemiş.
Bu harbin deliliği ise 918 senesini aratacak kadar aşın derecede olacakmış.
Ben bu işte korkacak, telâş edecek taraf göremiyorum. Hattâ gelecekteki delilik günlerini âdeta sevinçle, saadetle, heyecanla beklemek lâzımgeldiğine kaniim. Zira sağlam akıllı bir kafa ile harb sonu facialarını kolay kolay hazmetmeğe, hoş görmeğe hakikaten imkân yoktur.
Bu itibarla bütün bugünlerden sonra gelecek olan büyük ve umumî delilik dünvada kalanları avutacak, onlara bir cok şeyleri unutturacaktır. Sarhoşluğu pek kuvvetli esrarengiz bir mayi gibi bütün insanları akıldan ve dolayısile onlan rahatsız eden şevlerden fersah fersah uzaklaştıracaktır.
Esasen tıp kitaptan böyle faydalı bazı hastalıklar da kaydederler. Meselâ büyük felâketler karsısında hafıza kaybetmek bunlardan biridir.
tnsanlann tahammül edemi-yecekleri felâketler karşısında cok kere hafızalaıını kaybettiklerini görüyoruz. Vakıa bu müthiş bir hastalıktır amma, koruyucu bir tarafı da vardır. Eğer hasta hafızasını kavbetmemis ve karşılaştığı felâketin ıstırabını sağlam kafa ile ve tam olarak hissetmiş olsaydı belki de çekeceği acı onu öldürecekti. îşte böyle bir vaziyette, tabiat hafızasını kaybettirerek onu kurtarmış olııvor.
Harbden sonraki delilik de aşağı vukan böyle olacaktır. Dünya için bir nevi anestezi yerine gerecektir. Yeryüzünün felâketini ancak umumî bir delilik hafifletebilecektir. Miisfik delilik, yaraları sancı delilik, sevimi' delilik, unutturucu delilik!... İnsanlar seni ne candan karşıhvacaktır. Harbden sonra delirmekten seğil, akılb kalmaktan korkmalıvız.
Hilrrrtpt Rpridnn F,s
Dar gelirlilere şeker tevzii
İstanbul vilâyetinden tebliğ edilmiştir: 3/2/1943 T. ve 2/19403 sayılı kararname İle yürürlüğe girmiş olan talimatname esasları dahilinde dar gelirlilere birinciteşrin, ikiııciteşrin ve birincikânun 1943 aylarına mahsus olmak üzere üç aylık birden nüfus başına (500) gram şeker tevzi! tekarrür eylemiştir.
Verilecek şeker kristal olup nakil ve kese kâğıdı masıafı dahil beher kilosu (135) kuruştur.
Tevziat mahalleri ve günleri tevzait işini deruhde eden İstanbul Memurlar İstihlâk Kooperatifi tarafından ayrıca gazetelerle ilân edileceğinden alâkadarların elleılnde mevcut şeker kartlarile birlikte o tarihlerde mahalleri bildirilecek bâyilere müracaat eylemeleri lüzumu tebliğ olunur
Zeytinyağı rekoltesi
Haber alındığına göre Ticaret Vekâleti, yeni zeytin ve zeytinyağı rekoltesini istihsal bölgeleri Belediyelerinden sormuştur. Yeni rekolte miktarı Vekâletçe anlaşıldıktan sonra icabeden tedbirler alınacaktır.
Mahallî Belediyeler îstanbula getirilen yağ ve zeytinlerin faturalarını tasdik ederek gönderdiğinden teftiş ve kontrol işleri kolaylaşmıştır.
Yapılan teftişlerde tanınmış farbikalar tarafından imal edilen sabunların standart nizamnamesine uygun olduğu, şikâyet edilen sabunların gizli eller vasıtasile imal edildiği anlaşılmıştır.

AKŞAM
RADYO
Yârın Akşam
MAKSİM BÜYÜKJÎR SAZ HEYETİLE AÇILIYOR
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
12.30 program. 12,33 suzinak makamından semai ve şarkılar, 12,45 Ajanfc haberleri. 13,00 karışık program (Pl.) 18,03 çifte fasıl. 19.00 Ajans haberleri. 19,20 dans müziği (Pl.). 19,45 Konuşma. 20,00 saz eserleri. 20,15 Radyo gazetesi. 20,45 şarkı ve türküler. 21,00 konuşma. 21,10 müzik. 2130 konuşma. 21,45 müzik. 22,30 konuşma. 22,35 Ajans haberleri.
Yarın sabahki program
7.30 program. 732 vücudumuzu çalıştıralım. 7,40 Ajans haberleri.
İSTANBUL RADYOSU
Bugünkü progTam
19,15 dans müziği. 19,30 Ajans haberleri. 19,45 tanınmış vlolonlstler.
20.15 radyo gazetesi. 20,45 Beste ve şarkılar. 21,15 dans müziği. 21,45 oyun havalan. 22,00 Ajans haberleri.
22.15 Kapanış.
MUALLÂ SALÂHADDİN GÖKÇAY PINAR
AZİZ
ŞENSES
YENt YAYIN
NECATİ
_ _ TOKYAY
NEVZAT - SEMİHA - CAN - SANİYE - ALEKO - YORGO - CEMAL . _________
Keman İSMAİL - NİHAT - IIASAN TAHSİN - AGYAZAR - YAŞAR - YAHYA - SALİH 0 A V I M Memleketin en büyük musiki sanatkârlarını yalnızMAKSİM’de dinliyeceksiniz. Mak-Ü H I I İl »lonlan 20 gündür çok masraf ve büyük bir dikkat ve itina ile yapılan tamiart
HU ve tesisat, en kibar ve nezih ailelerin oturabileceği yegâne müessese haline koymuş.
H/t İKİ IH 17/1* tur* Salonlara» iç açıcı, lüks, dumansız ve parlak riyali gecelerini görmek fırsatını IİUI RIIII İA.IİI kaçırmayınız. EN MÜKEMMEL SERVİS — DEVAMLI SAZ
Bar kısmı da aynı gece açılıyor. Yeni varyete, Maestro Yanko idaesirde 8 kişilik CAZ.
Telefon: 42633 lEDEBBHHBBRSUHOnSSESBEB:

HÜSEYİN SUAT YALÇIN VE ŞİİRLERİ
Bir sene evvel vefat etmiş olan kıymetli şair ve edib Hüseyin Suat Yal-çın’m bir kısım eserleri refikası bayan Efzayis Suat tarafından toplanmış ve güzel bir eser halinde neşredilmiştir. Bu eseri okuyucularımıza bilhassa tavsiye ederiz.
ARKİTEKT — MİMAR
Bu derginin 139-140 cı sayılan çıkmıştır. İçinde Taksim belediye gazinosu İle G. S.' Akademisi dimlopa konkur projeleri ve meslekî yazılar ve muhtelif resimler vardır.
Doğum
Ziraat Bankası müdür muavini bay Reşit Egeli’nin bir erkek evlâdı dünyaya gelmiştir. Küçük Şeıif’e uzun bir ömür diler, ebeveynini tebrik eyleriz.
b.
TEŞEKKÜR
Annemin hastalığının tedavisi hulusunda büyük bir gayret ve yüksek İnsanlık eseri gösteren üniversite tadyoJoji enstitüsü proftesbrlerinden Sayın Tevfik Barkman ile asistan Baki Atatimura ve hemşire Fazilet İle Bahtiyara, acımı paylaşan büyüklerime, dostlarıma, meslek arkadaşlarıma yanan kalbimle babamla kardeşlerimin en derin teşekkürlerimizi bildiririm.
BUGÜN Matinelerden itibaren
Kadıköy halkına hakikî bir bayram, sonsuz bir zevk, hudutsuz bir, neş’e vadeden
Kadıköy SÜREYYA sineması
BU. AKŞAM Yeni Mevsime başlıyor.
Üâhî güzel DOROTHY LAMOUR — WİLLİAM HOLDEN’in yarattığı
geliyor şaheseri
Süreyya'nın İlk şeref filmi, en büyük zaferidir. Dikkat: Numaralı yerlerinizi erkenden kapatınız. Telefon: 60682
HAMİYET YÜCESES ŞEVKET - İSMAİL -
NASRETTİN HOCA DÜĞÜNDE
Baş rollerde:
HAZIM — FERDİ TAYFUR — REŞİD — SAİT — KÂNİ — NECLA — SAİT KAYA — ZATİ SUNGUR — MÜZEYYEN SENAR
Orkestrayı idare eden ve şarkıların bestekârı USTAD SADETTİN KAYNAK
■■■i Bugün Seanslar 2,30 — +30 — 6,30 — Ve 9 da.
Açılış törenine sayın halkımızı davet ediyor.
Memleketimizin üstad ve güzide sanatkârları ile milyonlarca sayın halkın çılgınca dinlediği SES KIRALİÇESÎ
ıa _ —______ _
Müzeyyen Senar Işıl
MÜZEYYEN SENAR ISIL I
bir arada dinlemek için musiki sevenler İSTANBUL GAZİNO’suna koşacaklardır.
SAZ Heyeti: Keman: Nobar Tokyay — Piyano: Şefik Gürmeriç — Keman: Saim Okyay — Klarnet: Şeref — Kanun: İsmail Şençalar — Cümbüş; Kadri Şençalar — Cümbüş: Mehmet — Tanbur: Maksut — Darbuka: Necdet — Okuyuyucular: Hamıt Dikse» — Faruk -Suzan Güven — Mah'mure Şenses — Melâhat — İzmir — Semiha — Güzin.
Pek yakında Gazino sahnelerindde inkılâp yapacak büyük sürpriz?..Telefon: 40574.
Bayramınız kutlu olsun.
SES Filim Stüdyosunun ilk muvaffakiyeti
Türk dublajının Türk sanatkârlarının Türk işçilerinin zaferi. Türkiyede ve bütün Avmpada şimdiye kadar en büyük (ilimlerin bile rağbet, hasılat rekorlarım kıran A. Ş. PUŞKİN ölmez eseri.
120 Kişilik BALALAYKA Rus Kafkas Orkestrası ve Kadın Erkek Büyük Koro Heyetinin iştirakile
Yüksek deniz tacaret mektebi müdürlüğünden
Muhammen Muvakkat
Miktarı Fiatı Tutarı teminatı
Cinsi Kilo Gr. Adet Lira Kr,S. I ara Kr. Lira Kr. İhale gün ve saati
Beyaz peynir 500 1 50.00 750 4/1-/943 pazartesi Saat: 10
Yumurta 24600 7.50 1845 194.62
2595
Süt 2000 50.00 1000 1/10/943 pazartesi Saat: 10.30
Silivri yoğurdu 500 75.00 375
Kâse yoğurdu 1000 20.00 200 118.13
1575
1 — Mektebimizin iaşe ihtiyacından bulunan yukarıda cinsleri yazılı beş kalem eşya, 22/9/943 tarihinde ya-
pılan eksiltme neticesinde talip zuhur etmediğinden eksiltmeleri on gün uzatılmıştır.
2 — Eksiltme hizalarında yazılı gün ve saatlerde ve açık usulle mektep müdürlüğünde toplanacak satın alma
komisyonunca yapılacakır.
S — Bunlara ait şartnameleri görmek ve almak isteyenler mektep muhasebesine müracaat etmelidirler. Muvakkat teminata teslim yeri İstanbul Yüksek Mektepler Muhasebeciliğidir. v
4 — Taliplerin 2490 sayılı kanunun 2, 3. üncü maddelerindeki şartları haiz ve Ticaret Odasının 1943 belgesini hamil olmaları lâzımdır. «9893»
Yekta Ragıp Önen
Arabacının Kızı
Türkçe sözlü Orijinal şarkılı
Bas rollerde: Htt.DE KRAHL — HEtNRİCH GEORGE
Bugün Matinelerden itibaren
Yeni mevsimi açıyor. _
Mevsimin en büyük Türkçe sözlü filmi
70 ine kadar genç ve ihtiyar, kadın ve erkek herkesin seve seve tekrar tekrar göreceği müstesna bir filim
1 ilkteşrin cuma günü akşamından itibaren saat 20,30 da Dramı kısmı NASIL HOŞUNUZA GİDERSE
Her salı Talebe gecesi ★
Komedi kısmı saat 20,30 da BOKS ŞAMPİYONU
Bugün
Bu bayram günlerinin en müstesna bir filmidir. Büyük bir aşk faciası — Bugüne kadar görülmemiş manzaralar — Kurtlarla şahinlerin kanlı savaştan.
Aynca: Türkçe sözlü bir Journal. GalatasaraylI Şamil’in en meşhur Ozford Kembriç kayık yanşlarma iştir&ki ve ihtisastan.
1042 - 1943 davetiyeleri muteber değildir. —I
BuflOn ELMAMRA Slnemaamaa MİHRACENİN ESRARI Türkçe sade «• $wk* MİVUM um rtuMi
Ok^aton müzeyyen senab ısa SUAT GOn. NEVİN
20 kieiıik •*>
ALEMDAR
sinemalarında
Devlet Demiryolları ve Limanlan İşletme Umum idaresi ilânları
*
MARMARA
Bugün
Sinemasında
1943 - 1944 sezonu başladı
Bağdat Hırsızı
1943 - 1944 sezonu başladı
KIRBAÇ ALTINDA
İşletmemizce 50 ton kireç satın alınacaktır. Beher ton kirecin muhammen bedeli 50 liradır. Muvakkat teminat 187 lira 50 kuruştur. Açık eksiltme 6/10/943 tarihine raslıyan çarşamba günü saat 15 te Haydarpaşada I inci işletme komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin tâyin olunan gün ve saatte komisyonda hazır bulunmaları ve şartname ile fazla izahat almak için İşletmeye müracaatları lâzımdır. (9502)
Türkçe ve İlâveten
Boşanmak istiyorum
Jan Bilondel —
Dik Powel
tarafından yaratılmış emsalsiz komedl.MBi^
Türkçe
Tiron Power tarafından yaratılan bu şaheser yalnız Beyoğlu sinemalarında haftalarca temaşa edilmiştir. Ve ilâveten:
KANUNDAN KAÇILMAZ

Muhammen bedeli (9600) dokuz bin altı yüz lira olan (4000) dört bin kilo ikinci kat denizaltı boyası (13 birinciteşrin 943) çarşamba günü saat (15,30) on beş otuzda Haydarpaşada Gar binası dahilindeki komisyon tarafından kapalı zarf uuslile satın alınacaktır.
Bu işe girmek istiyenlerin (720) yedi yüz yirmi liralık muvakkat teminat, kanunun tâyin ettiği vesikalarla tekliflerini muhtevi zarflarını aynı gün saat (14,30) on dört otuza kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Bu işe ai,t şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. (9784)

■■■ Tarihten kopan bir yaprak, san’atla şahlanan bir hârika ■■■4
BU AKŞAM LALE Sinemasında
(BAŞTAN BAŞA RENKLİ)
KAHRAMANLAR DİYARI
Dâhi bir rejisörün, 4 büyük yıldızın, sayısız dolarların, renk ve ihtişamın yarattığı büyük film.
ERROL FLYN — OLİVİA DE HAVİLLAND ANN SHERİDAN — BRUCE CABOTun kudretleriyle kurulan yıkılmaz bir san’at âbidesi...
Dikkat: Kapıdan dönmemek için numaralı yerlerinizi lütfen erkenden )■■■■■■■■■■■■ kapatınız. Telefon: 43595. MMBBHanMHMHİ
haı Aşk ve Macera Filmi. ı
SATILIK OTOMOBİL
Aksaray Azmi Millî Türk Anonim şirketinin Niğde Aksaraymdaki Un Fabrikası garajında bulunan 1938 modeli bir adet kapalı Fort tenezzüh otomobili satılıktır. Tekerleklerinden maada istepnesinde de bir lâstiği vardır.
Talip olanlann mütemmim malûmat almak ve görüşmek üzere T. C. Ziraat Bankası Umum Müdürlüğü binsında idare Meclisimiz azasından Zekeriya Beşorak’a müracaattan. (9311)
Kalem sapı alınacak
Maliye Vekâletinden:
İyi cins ağaç kalem sapından yüz bin tane alınacaktır. Ellerinde mevcut olanlar nümunelerile birlikte nr.kdaı ve fiat teklif mektuplarını 5 birinciteşrin tarihine kadar Ankarada Devlet Kırtasiye ve Matbua İdaresine göndermeleri. *9710*
İstanbul* iskân müdür lüğünden:
Saraybumu Göçmen evi çamaşırhanesinin tadilen hamam haline ifrağı pazarlık suretile eksiltmeye konulmuştur.
ihalesi 6 teşrinievvel 943 tarihine müsadif çarşamba günü saat 15 te yapılacaktır.
Muvakkat teminatı 262 lira 50 kuruştur. Bu baptaki keşif ve şartnamesi her gün görülebilir.
Pazarlığa iştirâk edecek olan taliplerin mezkûr gün ve saatte Sirkecide Mithat paşa hanı birinci katında iskân müdürlüğünde müteşekkil komisyona müracaatları ilân olunur. (8935)
Deniz Fabrikaları Umum Müdürlüğünden:
Fabrf-alanmız işçi reviri İçin 3656 No ,1u kanun mucibince ibra» edeceği ehliyet ve tahsil derecesine göre 170 liraya kadar ücret verilmek üzere bu eczacı alınacaktır.
isteklilerin vesikalarile birlikte ve bir dilekçe He Gölcükte Fabrikalarımız U. Müdürlüğüne müracaatları (9735*
Maarif Vekilliğinden
V. inci Devlet Resim ve Heykel Sergisi
1 _ «v. inci Devlet Resim ve Heykel Sergisi» bu yıl da 31/birinciteş-rln/1943 tarihinde Ankara’da Sergievinde açılacaktır.
2 — Teşhir edilecek eserler 10/birinclteşrtn/1943 tarihine kadar Ankara’da Maarif Vekilliği Güzel Sanatlar Umum Müdürlüğüne, îstanbulda
Güzel Sanatlar Akademisine makbuz mukabilinde teslim edilmelidir.
3 — Eserler Maarif Vekilliğince, sergi mahallin® nakil ve serginin so-
nunda sahiplerine iade olunacaktır. Teşhir veya nakil esnasında vukua gelecek zarar ve ziyan, eser sahiplerine aittir. «9771»
M eleK “TU GRABLE
Sinemasında tarafından yaratılan
ADALAR ŞARKISI
Renkli - Dans ve şarkılı büyük mizansenli şahane bir Filim.
Seanslar: 2,30 - 4,30 - 6,30 ve 9 da
S— —m .......
Yüksek mektep mezunu memur alınacak
Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinden:
1 — İstanbul, İzmir, Mersin, Iskendıenm gümrükleri ile merkez teşkilâtında açık 30, 35 lira aalt maaşlı memurluklara müsabaka ila yüksek mektep mezunlan alınacaktır.
2 __ Müsabaka imtihanı 5/10/943 salı günü saat 14 ta Ankara,
İstanbul, İzmir, Mersin ve İskenderun gümrüklerinde yapılacaktır.
3 — Müsabakaya gireceklerin askerliğini yapmış bulunması ve Memurin kanununun 4 üncü maddesinde yazılı vasıflan haiz olmaları lâzımdır.
4 — Bu şartlan haiz isteklilerin yukarıda yazılı gümrük idarelerin-
den birine 4/10/943 pazartesi günü akşamına kadar bir dilekçe ile müracaatederek kanuni belegelerini vermeleri. (9089)
İnhisarlar U. Müdürlüğünden:
1 — Buz imalinde kullanılan 1 adet 310 beygirlik tam teferruatlı buhar makinesi ve bir adet çift taraflı amonyak' kopresörti pazarlıkla •atılacaktır.
2 — Pazarlık 8/10/943 tarihine raslıyan cuma günü saat 9,30 da Kabataşta Levazım şubesinde Alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Makineler her gün saat 9 dan 17 ye kadar İstanbul bira fabrikasında görülebilir.
4 — isteklilerin pazarlık için tâyin edilen gün ve saatte % 7,5 güvenme parasile birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur.
, (9656)
HER TELDEN
Yine General kış!
Askerî muharrirler daha şimdiden «kış» mevsiminden, korkunç bir takım tahminlerle bahse başladılar. «General kış» sahneye çıkmak üzeredir.
Bu harhin ortaya çıkardığı generallerin en serti, en sözü geçeni, en nüfuzlusu da zannederim odur.
T Alem harb dördüncü senesini bitirip, beşinci yaşına bastığı İçin bu önümüzdeki mevsimde «general kış» da terfi ederek «mareşal kış» olacaktır sanırım.
Bütün yeryüzünde gelecek beşinci harb kışının büyük korkusu daha şimdiden gönüllere çökmüştür. Zira işi büsbütün azıtıp yeni Üniformasile görünecek olan «mareşal kış» dünyayı; sefalete taham-mül derecesinin son haddinde bulacaktır.
Erkânıharbiyesini teşkil eden general açlık, general soğuk, general hastalık vesairenin yardımile yeryüzünü kasıp kavuracaktir
940 başındahberi insanların mukadderatına hâkim olan büyük kuvvetlere rütbeler verilmeğe başlandı. Kusyadaki «general çamur» ilk terfi edenler arasında bulunuyordu.
Bu kışın eşiğinde de daha şimdiden bu tanda generaller görünmeğe başladı. Bir arkadaşım şöyle yakılıp yanıyordu:
— Azizim, «general kömür» ü buldum. «General kamyon» yok. «General kumaş» alacağım, «general para» yok!.. «General terzi» nın yanına yaklaşmağa ise hiç imkân yok... Yine general kıştan merhamet beklemekten başka çare kalmadı. Ne yapacağım Mmem ki...»
Evet, bütün dünya bu gibi yeni generallerin merhametine sığınmaktan gayri yol bulamıyor... — H
Almanlar Dinieper mevziini de bırakırlarsa...
Böyle bir çekilmeyi askerlik bakımından izah mümkün değildir. Bu, ancak pek mühim siyasî bir sebepten ileri gelebilir
Almanlar vaziyete hâkim, hiç bir yıkıntı ve çözümlüye mahal bırakmadan Dinyeper mevkiine çekilmiş bulunuyorlar. Savaşlar artık bu nehrin etrafında oluyor. Alman müdafaası şimdilik bu
Yazan:
M. Şevki Yazman
Almanlar açılması muhtemel
İSTANBUL HAYATI
Bayram alışverişleri
Belediye vazife ve hakları
Şehir ve belediyelerin (vazife) ve (hak) larını bugünün şartlarına uygun hale getirmek zaruridir
Yazan: Mustafa Ragıb Esattı
Şehirlerimizin müstakbel balkın, malarına uygun ve bütün ihtiyaçları karşılayacak mükemmel bir (Belediye kanunu) vücuda getirmek için çalışmak — bu bahse dair ilk makalemde anlattığım gibi — baAden sonra ele alınması lâzım gelen bir mevzudur. Şu halde şimdiki Belediye kanununu ve bu kanunla alâkalı diğer kanunları şehirlerin İktisadî ve sihhî zaruretlerine göre kuvvetlendirerek — bilhassa bu zamanda — bu iki istikamet dahilinde tadil etmekle beraber, kanunun (şehir ve Belediye) ile (Hemşeri) arasındaki «hak» ve «vecibe» leri üzerinde ehemmiyetle durmak gerektir.
lerle zenginleştirilmesi bir zaruret oL duğuna göre — harbden sonra yapılması daha isabetli olacak yeni bir (Belediye kanunu) na ilâve etmek şartile — (ihtiyarî) olarak ayrılan fıkralardan bir kısmını bugün büsbütün kaldırmak çok yerinde olur. Bu suretle bazı Belediyelerin, bu pahalılık ve imkânsızlık zamanında, bir takım (ihtiyarî vazifeleri) tahakkuk ettirmek hevesile beyhude masraflara katlanmalarına meydan verilmez.
Diğer taraftan gene bu (ihtiyarî vazifeler arasmda hem Bdediyelere yeni gelirler getirecek, hem de şehre İktisadî bir fayda temin ederek hal-
Belediye kanununda başlıca bu iki kın refahım kolaylaştıracak veya noktaya dair esaslı tadiller yapılırsa sıhhî bir zarureti karşı’.ıyacak esas-Belediye mekanizmasının şehir ve ' lar varsa banlan daha mükemmel halk menfaatine daha pürüzsüz ve müeyyideler ile kuvvetlendirerek ıgelsiz işleyeceğinde şüphe yoktur, (mecburî vazifeler) kısmına koy-mdi Belediye kanununda — bu mak lâzımdır.
eng,-----„ _____.
Şimdi Belediye kanununda — mm • bakımdan — tadile muhtaç bulduğum hükümleri göstermek istiyo- 1
rum:
Kanunun dördüncü maddesinden on dördüncü maddesine kadar Bele- ■ diye sınırları, belde , e Belediyelerin ayrılıp birleşmesi. Belediye şubele-le köy ve mahalleleri ve bunlara te- , allûku olan diğer hükümler; pek seyrek tatbik edilecek esaslardan olduktan halde; uzun bir takım formalitelere tabi tutulmuşlardır. Bu maddelerin şümulüne giren hususları da. ha amelî şekillere bağlamak, kanunun daha derli toplu olmasına ve bu mevzulardaki işlerin daha kolay yapılmasına yarıyacaktır.
Diğer taraftan (Belediyelerin vazifeleri) ni sayan 15 inci maddesi, kanunun bilhassa ehemmiyetle ele alınacak hışmını teşkil etmektedir. Bu maddenin bazı fıkralarını birleştirerek daha mükemmel surette belirtmek, bir takım fıkraları da daha şümullü ve katî tâbir ve kelimelerle vasıflandırmak icabeder. Halbuki bu maddenin bir kısım fıkralarında bir nizamname veya talimatnamenin çerçevesine girecek kadar tafsilât ve teferruat göze çarptığı halde, birçok fıkraların işaret ettiği ve Belediyenin üzerinde bilhassa uğraşması gerekli işlere dair kayıtlar pek hafif ve muhtasar geçmektedir. Bu maddede tadile ve tavzihe muhtaç noktalar etrafında misaller vermekliğim pek nazari mahiyette kalacaktır. Bu hususta isabetli bir mütalâada bulunmak — maddenin bilhassa Belediye icraatına teallûk etmesi bakımından — ancak icra makamında bulunanlardan amelî mümarese ve tecrübeleri olanlara aittir. Bu düşünce ile kanunu tatbik edenlerin mütalâalarını almak çok faydalı olacaktır. Bununla beraber bu bahis etrafında bir iki noktaya dokunmak iaterim:
Kanunun 16 ncı ve I 7 nci maddelerini, fikrimce, baştan başa değiştirmek icabeder. On altıncı madde, (Belediye vazifeleri) ni Belediye gelirlerine göre tâyin etmiştir. Esasen kanunun on beşinci maddesinin elli dokuzuncu fıkrasından 73 üncü fıkrasına kadar gösterilen işlerin Belediyeler için (ihtiyarî .vazifeler) sırasına konulduğunu I 7 nci madde tasrih ediyor.
(Belediye kanunu) nda yapılması lâzım gelen tadilâtın, bugün için, d-.Sa ziyade halkm geçinme ihtiyacını karşılıysak İktisadî müeyyide-
Belediyelerin (mecburî vazifeleri) ni — 16 ncı maddede gösterildiği gibi — şehirlerin varidat nispetlerine göre bir tasnife tabi tutmak isabetli değildir. Şehirlerin vaziyetlerini, yahıız bütçelerindeki yekûnlara bakıp mütalâa etmek yanlıştır:
Şehirlerin İktisadî, İçtimaî, tarihî, hattâ coğrafî benlik ve istidatları, vazifelerin mecburî ve ihtiyarî olarak ayrılmasında (vahidi kıyasî) ol. malıdır. Meselâ sırf İktisadî veçhesi ve mevkii ile temayüz eden bir şehirle yalnız tarihî hüviyeti olan bir beldenin Belediyelerinden — gelirleri aynı seviyede de olsa — aynı vazifeleri beklemek amelî ve faydalı bir netice vermez. Şu halde Belediyelere yüklenecek (mecburî vazifeler) her şehrin bünyesine ve istidadına göre vasıflandınlmalıdır.
Kanunun (Belediyelerin haklan, salâhiyet ve imtiyazlan) na dair 19 uncu maddesi de bilhassa üzerinde durulacak bir mevzudur. Bu maddenin üçüncü fıkrası şöyle diyor:
«Kav anini mahsusa mucibince Belediye vergi ve resimlerini tarh ve Tahsili emval kanununa tevfikan et
bayet etmek.»
Belediyelerin ne gibi vergi ve resim alacakları (Belediye vergi ve resimleri kanunu) ile tasrih edilmiştir. Fakat bu kanunda gösterilen bazı resimlerin, âzamî tarifeler de tatbik edilse, getirdikleri gelir, hiiyiilr bir yekûn tutmamaktadır. Bu, şimdiye kadar yapılan tecrübelerle sabittir. Şu halde bunlann tahakkuk ve tahsili için birçok masraflara katlanmak, muhasebe kadrolarını — fay-dasile mütenasip olmıyacak şekilde — genişletmek lâzım geliyor. «Külfeti nimetini karşılamıyan» bu kıymetsiz gelir kaynaklarını kanundan çıkarmak lâzımdır.
Belediye, demokrasinin ve halk idaresinin özünü kuran bir müessese olduğuna göre (hükmi şahsiyeti) ni kanunî daha geniş desteklerle beslı-yerek tarh ve tahsil edeceği vergi ve resimlerde daha serbes hareket edebilmesini temin etmek faydalı olur. Bu takdirde Belediyeler, tahsil kabiliyeti dar, nevileri çok ve lüzumsuz bir takım vergi ve resimlerle uğraşacaklarına daha mahdut «kalemler» üzerinde (hemşeri) yi çoğu vasıtalı ve bir kısmı vasıtasız mükellefiyete tabi tutarlar. Ancak (Bütçeyi kapa-
(Arkaaı | ncı sahifçdei
nehre dayanacak gibi görünü- Sürünen ikinci cephe hesabına yor. Smolensk’in boşaltılması ve 1*"““
Sovyetler tarafından zorla zaptı lar. İkinci cephede bir defa mü-da bu mevzii pek sarsamaz. Zira K(“ bu şehir asıl mevziin doğu tarafında kalır. O halde normal ola- • rak bu nehir dolaylarında ve bil- , hassa Kiyef, Kermenzug istikametlerinde mühim muharebeler yahut mesafe hayli açıldığı ' için Sovyetlerin hazırlık ve ikmal sevkıyatı maksadile şimdilik taarruzlarını durdurmasını beklemek, yani her halde ' bu nehir etrafında bir duralamaya intizar etmek Iâzımge- ( lir. Adım adım çekilen, hâlâ Kafkasya hudutlarında artçı muha- ' rebeleri veren, Novorosiskte yal- ’ nız bir kadınla bir çocuk bırakacak kadar tahliye imkânı bulan Almanlar için bu duralamayı temin etmek mümkün olduğu gibi Dinyeperden öteye çekilmek de bütün Ukrayna, Baltık memleketleri, Finlândiyanın hali üzere terki demek olacağından eğer Almanlar Rusyada harbi devam ettirmek istiyorlarsa böyle bir çekilme ve gerilemeye de müsaade etmiyecekleri âşikârdır.
Çünkü Baltık memleketleri, Ukrayna ve Finlândiyanın terki Alman müdafaasını kısaltacakları için faydalı görünse bile bugünkü harbin her şeyden evvel hava taarruzlarile sona erdirildiği nazan itibare alınırsa bizzat Alman ana vatanının ve Romanya, Macaristan gibi küçük Mihver ortaklan memleketlerinin müdafaası bakımından da Dinyeperden Öteye çekilmek çok tehli- ; kelidir.
Malûmdur ki Dinyeper gerisinde biricik müdafaa imkânı Riga - Odesa yani Diniester hattıdır. Her ne kadar bu hat Dînye-per hattından hayli kısa bulunuyorsa da Diniester’in kısmen Sovyet - Rumen hududunu teşkil ettiği de unutulmamalıdır. Bu hatta çekildikten sonra ne Rumen petrollerinden, ne de Polonya ve Çekoslovakyada Almanlar hesabma çalışan sanayiden hayır beklenemez. Halbuki garptaki sanayi mıntakasmın Anglo Saksonlar tarafından daimî surette bombardımanı Alman istih-salâtrnın büyük kısmını şarktaki bu sanayie inhisar ettirmişti. Tekrar bu mıntakayı da Almanlar kendi rıza ve muvafakatlerde Sovyet hava kuvvetlerinin yakın mesafeden taarruzlarına maruz 1 bırakamazlar. Kaldı ki yavaş çe-1 kilme neticesinde bir harabe haline konduğu şüphesiz olan Do-neçten Dinyepere kadar 200 -300 kilometrelik şerit Sovyetlerin hemen taarruza geçmesine pek imkân vermiyeceğinden, arkasından da kış bastıracağı için büyük taarruzlar sırası ve imkânı bu sene için ortadan kalkacağından Almanların neden böyle bir tehlikeyi büe bile göze alacakları da anlaşılamaz.
Cenup Avrupada açılan üçün-cü cephe ile garbî Avrupada açılacağı bu sefer daha katî olarak ( bildirilen ikinci cepheye asker yetiştirmek kaygusu şimdilik Rusyayı olduğu gibi boşaltmayı askerlik bakımından izaha kâfi : değüdir. Kaldı ki cenubî Avrupa ; cephesine yeter derecede kuvvet 1 gönderildiği halde dahi Dinye-’ perin müdafaası imkânı mükem-' melen vardır. Almanların hâlâ
• müdafaası tamamen mânâsız ’ ve maksatsız kalmış olan Girit ■ ve Onikl adaları bin bir müşkü-‘ lâtla mücadele ederek ellerinde ’ tutmaları ne asker ve ne de ha-’ va kuvvetleri bakımından zanne-1 dildiği kadar darda olmadıkları-
* m göstermektedir. Keza Kırımın ' şimdiye kadar boşaltilmaması da
bıınnn bir delilidir.
da Sovyet Rusyayı boşaltamaz-
him tahkimata dayanıyorlar. Yani az kuvvetle çok iş göreceklerine ittmat ediyorlar. Eğer bir gün ikinci cephe açılır da orada büyük kuvvetler kullanmak zorunda kalırlarsa ellerindeki mühim ihtiyatlar da bu işe kâfi gelmezse kendi ihtiyarlarile Sovyet Rusyadan çekilmeyi o vahit yaparlar ve dar bir mevzie değil, hattâ çok kısa olan Alman hudutlarına o vakit gelirler. O zamana kaöar geniş kaynaklarım Sovyetlerin taarruzlarına amade kılmak istemezler. En basit harb
düşüncesi bile bu işi bu tarzda gösterir.
Buna rağmen Almanlar Dinyeper mevziini esaslı müdafaa etmeden terkederlerse bunun sebebini ancak siyasî sahada aramalıdır. Filvaki siyasî düşüncelerin çok defa harb harekâtım şu veya bu istikamette değiştirebildiği görülmektedir. *“ ’ Dinyeper mevziini yani Ukray-nayı, Baltık memleketlerini ve Finlândiyayı bırakacak, Sovyet-leri şimdiki Alman ham madde ve sanayi kaynaklarının duvar-lan dibine getirecek kadar mühim siyasî bir düşünce meydana gelmesi de kolay değildir. Kimin kime itimadı kalmıştır ki bu kadar can alacak ehemmiyetteki bir çekilmeyi şu veya bu düşünceye dayanarak yapsın. Buna rağmen bu çekilme olursa harbin en az şark cephesinde bitmiş olacağına hükmetmek lâzımgelir.
Ancak



I 4 Oj Oj
8 aslan kafesten kaçtı!
Amerika’da (New Tersey) hükümeti dahilinde Elizabeth şehrine bir cambaz kumpanyası gelmiştir. Cambaz kumpanyasının beraberinde bir çok ' * hayvanlar bu arada 8 de vardı.
Bir akşam aslanların her nasılsa açık kalmış ve dışarı fırlayan aslanlar sokaklara dö-
vahşî aslan
külmüşlerdir. Şehir ahalisi derhal kaçışmağa başlamış, bundan ürken aslanlar da korkunç sesler çıkarmışlardır.
Nihayet aslanlara karşı bir takip müfrezesi çıkarılmıştır. Müfreze saatlerce uğraştıktan sonra kaplanlardan ikisini öldürmüş, diğer altısı yetişen mürebbileri tarafından yakalanarak kafeslerine konmuştur.
Hırsızlar bir ev çalmışlar !
Şimdiye kadar en cüretkârane hırsızlık bir lokomotif ve bir tramvay vagonunun çalınması idi. Şimdi bunları gölgede bırakacak bir hırsızlık yapılmıştır. Bu hırszlık cenubî Amerika’da Arjantin’de olmuştur. Hummel adında bir Aıjantinli, bir seyahatten döndüğü zaman Buenos Aires yakınındaki evinin yerinde yeller estiğini görmüştür. Hum-
mel derhal polise baş vurmuş, tahkikata başlanmıştır.
Çalınan ev gerçi kurma idi. Fakat 3 katlı büyük ve güzel bir bina idi. Hırsızlar bu evin parçalarını sökmüşler, hepsini alıp götürmüşlerdir. Alman parçalarla başka bir yerde bina kurulacağı tahmin edildiğinden polis şimdi kırlarda bu binayı arıyor.
Ingiltere bol sebze yetiştiriyor
İngiltere’de harbin iptidasın-danberi çok sebze yetiştiüyor. İngiltere şimdi taze sebze ihtiyacını hemen hemen kendisi terain etmektedir. Halbuki harbden evvel İngiltere, muhtaç olduğu sebzenin dörtte üçünü hariçten, bilhassa Fransa ve Hollândadan ithal ederdi.
Son zamanlarda sebze istihsa-
li o kadar artmıştır ki bunun bir .kısmını kurutarak kışa saklamak için 30 istasyon kurulmuştur. Bu sayede yazın bol yetişen bir çok sebzelerden kışın istifade edilebilecektir.
Fennî şekilde kurutulan sebzeler hemen tazeleri kadar lezzetli olmakta ve vitaminlerini muhafaza etmektedir.
Çarşı, pazar yine kaynaşmağa başladı. Bayram, erken maaş ve bir aylık tutarında ikramiye hazırlığı piyasada derhal kendini gösterdi. Söz aramızda, benim ilk gözüme çarpan şey, bazı dükkân, mağaza vitrinlerindeki etiketlerin değişmesi oldu. Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet!.. Talebesiz hokkabazlık üniversitesi profesörlerine parmak ısırtacak kadar mahira-ne elçabukluklan!.. İki gün evvel bir malın üzerinde duran 125 kuruşluk etiket, bir maaş nispetinde ikramiye havadisi gazetelerde çıktığı gün 215 oluverdi ve günden güne değişerek nihayet, ikinciteşrin maaştan verildiği gün 250 ye çıktı. Manav dükkânlarından seyyar satıcıların küfelerindeki incirlere, üzümlere, kavunlara vanncıya kadaı hepsi maaş ikramiyesinden haraç paylarını almakta ihmal göster mediler.
Şişman, yaşlıca bir kadıncağız : manifaturacı dükkânının eşiğinde parmaklannı sayarak yüksek sesle söyleniyor:
— Cumartesi bir, pazar iki, pazartesi üç, bugün sah dört. İşte, tamamı tamamına dört gün evvel şu basmanın metresini dört yüz on beş kuruşa aldım serden. Mübarek günde oruç ağızla sana yalan söyliyecek halim yok ya. Dört yüz on beşerden üç metresine on iki lira kırk beş kuruş para verdim. Şimdi nasıl oluyor da metresine altı buçuk lira istiyorsun?.. Ayıp, günah değil mi?..
Omuz omuza kaynaşan, kadınlı erkekli müşteri kalabalığı arasından dükkâncının sesi duyuluyor:
— O devirler geçti bayan!.. Dört yüz on beşten verdiğimiz basmayı evvelce ucuz fiatle almıştık. ucuzca verdik. Simdi iste, diğin basma yeni geldi, bize de pahalıya maloldu. Zararına mal satacak değiliz ya!..
Kadıncağız parmağile rafları işaret ediyor:
— Ayol! Bana verdiğin parçayı nah şu topdan kesmiştin. O top yine öylece duruyor iste. Yeni gelmesi de nereden çıktı?..
Hayır, yeni gelen, basma topu değil, ikramiyeden ayrılan haraç payı!..
Her dükkânda müşteri kalaba, lığı biribirini kırıyor. Herkes basma alan hanım teyze gibi fiat farkı araştırmıyor
— Sunun fiati kaç kuruş?.. — Altı yüz seksen beş...
— Kes beş metre!..
Herkes tutturabildiğine satı-yor. Ahcı bol. para su gibi akıyor: niçin satmasınlar?!.
Bayram üzeri bir çok semtlerde günlerce dolaştım. Alış verişler alabildiğine hararetleniyor. Hie bir tarafta murakabe faaliyeti gözüme ilişmedi Ya ben göremedim, yahut da bövle bir faaliyete lüzum görülmedi!.. Yoksa, geçenlerde kadınlı erkekli elemanlarla kuvvetlendirilip genişletildiğini gazetelerden öğrendiğimiz mürakabe teşkilâtı l&vedil-di de haberimiz olmadı mı?..
Cemal Refik
Bulmaca
Dünyanın en küçük radyosu
Astide bir İtalyan üniversitelisi, bir kaç ay çalışması neticesinde miniyatör bir radyo makinesi yapmağa muvaffak olmuş-
tur. Bunun büyüklüğü, uzunluğu 110 milimetre ve genişliği de 96 milimetredir. Üç lâmbalı olan bu radyoya mucidi «Pire radyo» demektedir.
Çorap müzesi!
İnsanların kolleksiyona zaafı vardır. Gençlerin çoğu pul toplama merakındadır. Goslar halkından biri de muhtelif çoraplardan bir kolleksiyon yapmıştır. Bu adam 3000 çeşit çorap toplamıştır. En eski çoraplar Büyük Kari zamanındadır. 15 inci asra doğru çoraplar, pantolonlara dikiliymişler. En sonra daha pratik olsun diye çorap-
lar, pantolona dikilmiyerek bugünkü halini almışlardır.
Goslar çorap müzesinde muhtelif cins ve büyüklükte yün iplik, İpek ve deri çoraplar bulunmaktadır. Eski kırallara mahsus monoğramlı, kurdeleli çoraplar da müzede mahfuzdur. Eldiven gibi parmaklı çoraplar da mevcuttur.
113456789 İİ

- Zâ u -
■ J i 9
rr ■■ ■J. ■ -
1 T*
—- ■
L.
1 — Bir meyvasız ağaç.
2 — Bir erkek ismi - Bir kazamı».
3 — Amerikan köselesi - Başın» «F» gelirse İyi değil.
4 — Yaramaz çocuk - Nota
5 — şakacı.
8 — Bir nevi sank - Meıhamet «m der.
7 — Kuş burnunun yansı - Nota
- Bir peygamber.
8 — Sabırsız küçük bayan.
9 — İstırap.
10 — Tersi akıntının başıdır - Tersi ameli değil. ,
Geçen bulmacam»
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Kaçak, Sine, 2 — Aralık, Mil, 3
— Çadır, Taze, 4 — Alışıkolan. 5 — Kınşık, 8 — Kısalan, 7 — Tokalon. 8 — İmal, Lozan, 9 — Niza. Anan». ,10 — Elenen, Ney.
Bana "la„ yı verir misiniz?
Musiki âleti çalanlardan büyük bir kısmı «la» notasını kolayca bulamazlar ve sazlarını akort etmekte güçlük çekerler. Buna bîr çare olmak üzere İsviçre’de çok kolay bir usul bulun-muştur: muayyen bir telefon numarasını açtığı zaman derhal «lâ» bulur. İsviçre telefon İdaresi telefon merkezine elektrikli bir
âlet koymuştur. Bu âlet daimî surette «lâ» sesi çıkarıyor. Telefonla burasını bulanlar «lâ» yı istedikleri kadar dinleyebilirler.
Son zamanlarda «lâ» notası hakkında bir anlaşma yapılmış, bu notanın ihtizazı tamamen tesbit edilmiştir. İsviçre’deki âlet bu kararlaşan şekle göre notayı veriyor.
D Sahife 6
£ K Ş A M
30 Eylül 1943'
lerinin şiddeti ile meşhur olmuş bir
HER AKŞAM BİR IIİKÂYE
Bir muharrir arkadaşımdan şu mektubu aldım:
«Azizim,
Sana bugün kendi hayatımdan ve hakikî bir hikâye anlatacağım. Başımdan gayet garip bir vaka geçti. Bakalım buna sen ne ct’yeceksin?..
Hâdise günü büyük bir mevzusuzluk içinde bunalıyordum. Halbuki o gün bir; edebiyata, öteki de dünya siyasetine dair iki makale yazacaktım. Üstelik yakında başlıyacağım bir romanın da ana plânını hazırlıyacaktım. Lâkin bütün çalışmalarıma rağmen ilham çeşmesinden bir damlacık olsun akıtmak imkâr.ı olmuyordu. Bugün bütün ilham muslukları
— terkos g.bi — kuruyuvermişti. Yazıhanemin başında kafam düşünmekten şişmiş bir -halde bekleyip duıuyordum. Sen evimdeki kara kedimi biliyorsun değil. mi?., işte Gece adındaki bu sim siyah hayvan da ayaklarımın dibinde dolaşıyor, hırlıyor, sürünüyordu. Bir aralık yazıhanemin üstüne çıktı. Karşımda durdu. Toparlak yeşil gözlerini yüzüme dikti. Sanki halime acır gibi bakıyordu. Kulakları ve uzun bıyıklan dikilmişti. Ben ona sözlerimden anlarmış gibi:
— Nasıl?.. İki fare tutunca ne kadar böbürleniyorsun?. Bu işi yapabilir misin bakalım?. Haydi makaleleri sen yaz. Ben de fareleri tutayım!.. dedim.
Ve azizim hayvan şöyle bir doğruldu. Yazı makinesinin başına geldi., Makineye yeni bir kâğıt geçirmiştim. ÎGece» pençe.erini kaldırdı, makinenin tuşlarına basmağa başladı. Yıldırım süratlle yazıyordu. Kara aya-cıklan tuşlar üzerinde âdeta uçuyordu
1. retten faltaşı kadar açılmış gözl mln önünde birinci kâğıdı bitirdi Ben evvelâ bunu şaşılacak bir kedi oyunu zannetmiştim. Her halde yazaığı şeylerde mâna ve kelime aramak doğru olmazdı. Fakat makine den çektiğim kâğıda bir göz atınca dona kaldım. Çünkü .bu bir edebiyat makalesi idi. En son çıkan romanları tenkit ediyordu. Fikirler, düşünceler, buluşlar birer şaheserdi. Ne Nurullah Ataç, ne de dünya mikyasında büyük tenkit üstadları bu kadar güzel, sanatkârane bir makale yazamazdı.
Dostum, sakın bu sözlerimle, yazı yazmaktan bir beyin ihtilâline uğradığımı ve Mopasaıı gibi aklımı ka çırdığımı sanma. Hayır, aklım tama-mile başımda ve yazdıklarım aynen gözlerimin önünde geçen bir vakadır,.
Evet bizim kara kedi, «Gece» büyük bir dâhi İdi. Makineye ikinci kâğıdı geçirdim. Makaleyi bitirdi. Yazının sonu, başından güzel olmuştu. Hele bir b'tiş vardı ki hakikaten enfesti.
Hayvan bir türlü masanın üstünden kalkmıyordu. Makineye yeniden küğıt geçirdim. Bu sefer de dünya siyasetine da:r bir makale yazdı. Hem bilgiç, öyle hükümleri ve tahminleri makul bir yazı ki hayretler içinde kalmamak mümkün değildi. Hele harb hakkındakı yürüttüğü tahminler ve faraziyeler askerî muharrirlerin parmağını ağızlarında bırakacak kadar kuvvetli idi.
Bundan sonra «Gece» aylardanbe-ri düşündüğüm, fakat bir türlü ilk plânını, iskeletini kuramadığı büyük romanın ana hatlarını yazdı. Artık ben büyük bir hâzineye sahiptim. Böyle «dâhi bir kedi» ye malik olmak ne demektir bilir misiniz?.. Bütün ^ab âliye, bütün muharrirlere böyle bir£r kedi temenni ederim. Hepinizin bir kedisi olsa ne İyi değil mi?.. Biz bir kenarda otururuz. Kediler yazarlar, çizerler, birbirlerile münakaşalara girişirler. Oh kekâ...
Lâkin bizim kara kedinin pençelerinden çıkmış makaleler etrafta çok büyük akisler uyandırdı.. Herkes
— makaleler benim İmzamla çıktığı ir.n — bana büyük b'r dâbl.gözile bakıyordu.
Tabii şöhretimi kıskananla® vardı. Bunlardan biri.
(Baş tarafı 5 inci sahifedeî
Aleyhimde barut gibi bir yazı yazn. Eve hiddetle geldim. «Gece» ye: — Haydi bakalım. Şuna cevap ver-.
niyet de meselâ şehrin nüfus miktarına, İktisadî vaziyetine uygun olmalı ve alınacak vergi ve resimlerin son haddile para yekûnunun tâyini, hükümete bırakılmalıdır. Bu suretle deıvleıt murakabesi, vergi ve resim mükellefiyetinde taşkınlık gösterecek Belediyeler üzerinda müessir olur.
Hükümete verilen salâhiyetle bu âzamî had tâyin edildikten sonra her Belediye, tarhedeceği vergi ve resimlerin nev’ini ve mahiyetini intihapta serbes kalmalıdır. Şehirliye şehre karşı vazifesini gösterecek bu mükellefiyet ancak salâhiyeti genişletmeğe ve kanunî vaziyeti yeniden tensik edilerek kuvvetlendirilmeğe muhtaç Belediye Meclislerinin kara-rile tanzim edilmelidir.
İşte bu düşünce iledir ki on dokuzuncu maddenin üçüncü fıkrasını, yukarıda ileri sürdüğüm şartlara uygun şekle sokmak, maksadı temine elverir.
Maddenin diğer fıkralarına gelince: Burada Belediyeye verilen haklar ve imtiyazlar gösterilmektedir. Fakat bu fıkralar, bir şehirde umumî menfaati ilgilendiren işlerin hepsini ihtiva etmemektedir. Halbuki, doğ-rudn doğruya, âmmeye teallûk eden İktisadî teşekküllerin Belediyeye ma-lolması lâzımdır. Meselâ İstanbulda banliyö trenlerde Boğaz ve Haliç deniz nakliyatının, deniz, kara yükleme ve boşaltma işlerinin, liman muamelelerinin Belediyeye terkedilmişi ve bunların gelirlerinden şehrin istifade etmesi icabeder.
m,Uh^ hÖCUm ettİ’lmalî takatini ezmemek için bu salâ-
AİAvb^mdp narııt. «rıhı hır razı va7rı
dedim
Hemen makinenin başına geçti. Çatır da çatır yazmağa başladı. Ertesi günü çıkan bu makale herkesi hayran etmişti. Tramvaylarda, trenlerde, Tünelde, her yerde bundan bahsediliyordu:
— Ne cevap vermiş amma!.. Adamı yerin dibine geçirmiş. Bir daha ağız açamaz. Aferin doğrusu!.
Hakikaten rakibim bir daha yazılarında bu bahsin yanından bile geçemedi.
«Gece» yi nasıl besllyeceğiml bilmiyordum. Rollerimiz değişmişti. Artık o muharrirlik yapıyordu. Ben de geceleri oyukların, kovukların, deliklerin önünde bekleyip fare tutuyordum. Zira «Gece» artık bu vazifenin bana düştüğünü katlyetll söylemişti.
Fakat fare tutmak bana hikâye yazmaktan da, roman yazmaktan da, makale yazmaktan da kolay geliyordu. öyle uzun uzun kafa patlatacağına, beyin yoracağına tut iki fare oldu bitti işte... Nerede kedllik, nerede muharrirlik!.. Oh dünya varmış yahu!..
Bizim dört ayaklı dâhinin yazdığı roman okuyucular arasında pek büyük bir alâka ve heyecan uyandırmıştı. Ben bile bazân kendi yazılarımı, yani kendi imzamla çıkan yazıları merakla okuyordum, işte böyle dâhiyane yazılar devam edip giderken havalar iyiden iyiye soğudu. Mart ayı geldi. «Mart ayı mırnav ayı» derler. Kedilerin aşk ayı.
Bizim «Gece» erkekti. Ben de bir apartımanın en üst katında otururum. Ve «Gece» yi katiyen dışarı çıkarmam. O zamana kadar Gece iam bir rahip hayatı geçirmişti.
Fakat mart ayı ile birlikte Gece’-ye bir haller oldu. Bazan durup dururken kulaklarını dikiyor. Dışarıyı, damlarda bağıran kedileri uzun uzun dinliyor, sonra da kendisi acayip sesler çıkarıyordu.
Bir sabah kalkınca ne görsem beğenirsin?. Gece kaçmamış mı?.. Katlarla örtülü beyaz damların cazibesi onu çekmişti. Şimdi ne halt edecektim?.. Hemen paçaları sıvayıp onu aramağa başldım amma ne fayda?.. Görünürlerde yoktu.
Hava kararıncaya kadar, hattâ gece yansına kadar aradım. Yok.
Yazılar bana kalmıştı. Halbuki romanın birçok yerlerini bilmiyordum. Mecburi yazdım.
Fakat daha ertesi günden itibaren mektuplar yağmağa başladı. Herkes hayrette idi. Böyle birdenbire yazılarım niçin bozulmuştu. O dâhiyane fikirlere, hayallere ne olmuştu? Şimdi bana çatıyorlar ve yazılarımı kötülüyorlardı. Ah «Gece» neredesin?..
Gene böyle kediyi arayıp dururken kanter içinde uyanmışım. Anlıyorsun ya dostum. Makale mevzuu ararken bizim kedinin karşısuıda uyuya kalmışım. Biz muharrirlerde böyle bir talih varken elimize öyle bir dâhi kedi geçecek!.. Tamam!.. Buldun bal alacak çiçeği...
(Bir yıldız)
BİR KIZ
BÖYLE DÜŞTÜ
Kısa zamanda bir daha tükenen ve tekrar basılan bu romanda, yıkılan bir gururu, mahvolan bir hayatı bütün acılığı ile göreceksiniz. İbretle okunacak bu hissi telif romanın kalb_
lerde hasıl edeceği teessürü uzun za-
eksiltmesile İhale edilecektir. Sekiz kalem malzemenin bir arada ihalesi caiz olduğu gibi yazılı teminatları karşısındaki malzemenin bir arada olması şartile bir kaç istekliye de ihalesi caizdir.
Şartname 134 kuruş bedelle her gün komisyonumuzdan alınır ve nü-muneleri her gün görülür. İsteklilerin vesika ve teminat mektup veya makbuzlarını muhtevi kapalı zarf teklif mektuplarını eksiltme vaktinden bir saat evveline kadar komisyonumuza vermeleri. «9150»
Trabzon mıntaka ticaret müdürlüğünden:
60 liıa ücretli Erzurum Belediye Ayar memurluğu mürihaldir. Taliplerin şeraiti öğrenmek üzere Müdürlüğümüze müracaatları. (8937)
da] __________ _ .
çatış makale-1 man silip atamıyacaksınız. 125 Krş.
[Telefondaki ses'
I Yazan: Bruce Graeme Tercüme eden: (Vâ - Nû) |
— Tefrika No. 96 #
Kanı kalbine üşüştü. Yüzünün solgunluğu genç kadına, bu son sözlerde erkeği ne kadar azaba soktuğumu öğretti.
Karşısındaki gözlerin, deli gibi İfadesi önünde Bobbie de ıstırapla inledi.
Tek kelime söylem eksizin Verrell uzaklaştı. O esnada orkestra, yeni bir tango başladı. Delikanlı şatonu doldurup danseden çiftler arasında kendine yol açtı; hiç birşey görmüyor, hiç bir şey işitmiyordu. Nihayet, bu boğucu havanın dışına çıktı. Balo salonuna açılan küçük salonlardan birine varmıştı. Orada bir iskemlenin üzerine kendini bıraktı. Kalbi yaralı, zihni perişan düşünmeğe başladı.
Kırk sekiz saat evvel, bütün bu fecî hâdiseler henüz cereyan etmemişti. Ve muharrir kendisini, cennetin yolu üzerinde koşuyor, uçuyor Bobbie ile el ele gidiyor tasayvur et-
mişti. Şimdi ise, cehennemin derinliklerine yuvarlanıyordu. Ve işin fecî tarafı şu ki, dünyada heT şeyden herkesten fazla sevdiği Bobbie, haklı bir şüpheyle onu buraya yuvarla-mıştı.
ö çirkin Blackahirt ismi, durmaksızın kulağında uğulduyordu. Çirkinlik kelimenin kendinde değil, telâffuz ediliş şeklindeydi. Bu kız, nasıl olur da bu deTece haşin olabilir? Bunu nasıl yaptı. Nasrl yapabildi? Fakat yeisin bu derecesine düştükten sonra, ruhî hâletinde bir sende-leyiş, bir değişme oldu. Damarlarında kan, büyük bir hızla dondu; hiddeti kabardı.
Ya demek, genç kız onun hâlâ hırsız olduğunu zannediyor I öyleyse gösterecek o, yapacak o; bu şüpheyi hakikat haline getirecek. Şu. andan itibaren eski devrin Blackshirt’ü olacak. Kadehi sonuna kadar içecek. emsalsiz bir hırsı» £v$tl
Belediye vazife ve hakları
tacağım!) düşüncesile (hemşeri) nin
Belediyeler, gelir kaynaklarının azlığı karşısında şehirlerin birçok dertlerini karşılıyamadıklan sırada (hemşeri) ye yük olacak yeni vergi ve resimlere baş vurmaktansa, bu gibi şehir İktisadî müessese! erin e şehir halkının kesesinden çıkan bu paraların şehre ait olması kadar tabiî ve mantıkî bir hak düşünülemez.
Bundan başka bütün İktisadî şehir müesseselerine ait ücret tarifelerinin tanzim ve tasdiki de bugün şehirle alâkası bulunmıyan makamlara verilmiş bir vazifedir. Halbuki şehrin vaziyet ve ihtiyaçlarını yakından ölçebilecek teşekkül, ancak Belediyedir. Tarifelerin münhasıran Belediye tarafından yapılması, hem Belediyenin bu gibi müesseseler ve işler üzerindeki kontrolünü fiilî bir müeyyide ile temin eder, hem de yapılacak tarifeler bizzat şehrin ve halkın menfaatine daha uygun bir isabetle meydana gelir.
Hülâsa, bugünün İktisadî şartlan karşısında, Belediyelerin İktisadî ve malî imkân ve vasıtalarla kuvvetlendirilmesi için. Belediyelere verilen (hak) ve (imtiyaz) lann genişletilmesi ve bugün Belediyelerin ellerinde bulunmıyan bazı tabiî haklarının kendilerine verilmesi pek lüzumludur. Ancak o zamandır ki şehirlere iktisadi sahada kalkınmak ve halkın — Belediye vasıtasile —- refahını temin etmek mümkün olur.
Belediyecilik işlerinden Belediye intihabı, meclisi ve idare tarzı gibi doğrudan doğruya halkın haklarına teallûk eden maddeler bir demokrasi mevzuu olduğundan, kanunun bu kısmı, diğer bir yazıda üzerinde durulmağa muhtaç olacak ehemmiyettedir.
öğretmen aranıyor
1 — Askerî fabrikalar Kırıkkale Hususî orta okulunun (Matematik, Tabiiye, Fransızca) dersleri için barem kanununa göre 140 liraya kadar ücret verilmek üzere üç öğretmene ihtiyaç vardır.
Aşağıdaki vasıflan haiz ve şartlan kabul edecek öğrtemenlerin dilekçe, nüfus hüviyet cüzdanı tasdikli sureti, sıhhat raporu, 6 tane fotoğraf, varsa bonservis göndermek suretile Askerî Fabrikalar Kırıkkale Grup müdürlüğüne müracaat etmeleri.
A — Yaşlan 55 ten büyük olmamak,
B — Orta okullarda ders vermeğe ehliyetli olduğu Maarif Vekilliğince kabul edilmiş bulunmak,
C — Orta okulda üç sene öğretmenlik edeceğini deruhte etmek, D — Harcirah istememek.
2 — Bu okulda haftada 3 ilâ 4 saat müzik dersi göstermek üzere aynca bir öğretmene lüzum vardır. Bu öğretmenin ücreti ders saati he-sabile okul himaye heyeti tarafından verileceğinden, müzik dersi vermeğe ehliyetli olan isteklilerin dilekçe, nüfus hüviyet cüzdanı tasdikli sureti, sıhhat raporu, 6 fotoğraf ve varsa bonservis göndermek suretile Askerî fabrikalar Kırıkkale Grup müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân olu-nur- ___________________________________________(9151)
İstanbul jandarma satınalma komisyonundan:
M. fiyatı Muvakkat teminatı
Miktarı Cinsi Kuruş Lira Kuruş
390064 adet Çadır düğmesi 0,75
110380 » Küçük çadır kapsülü 1,75 451 21
22076 » Büyük çadır kapsülü 4,50
11038 > Çadır tokası 1,50
19316 Metre Siyah çadır ipi 6,00 187 92
33666 » Beyaz çadır ipi 4,00
16557 adet çadır direği 65,00 1365 95
16557 > Çadır kazığı *5,00

2005 08
M:ktar ve cinslerile muhammen fiyatları ve teminatları yukarıda ya-
zıh sekiz kalem portatif çadır malzemesi 7/10/943 perşembe günü saat
15 de İstanbul - Taksimde Jandarma satın alma komisyonunda kapalı zarf
Eskisinden de beter olacak. Uzun zamandanberi ancak amatörlük maksadile, oyalanmak için maceralara atılıyordu. İstikbalde ise, kinle, gazeple hırsızlık edecek. Yağma edecek, yakacak, yıkacak; temas ettiği her şeyi, herkesi mahvedecek. Ve buna derhal, bu geceden itibaren başlıyacak.
Gözlerinde şimşekler çaktı. Yüzünde zalim bir istihza belirdi. Lady Dwight’ın, meşhur yakutlarını, o gece taktığı aklına geldi, işte fırsat mükemmeldi. Bobbieden başka bu hırsızlığın kimin tarafından yapıldığını farkeden olmıyacak. Yalnız Bobbie, meşhur yakutların kendi kolyesile arkadaşlık ettiğini düşünecek.
Heyecanlarının teşvişi arasında iki şeyin dikkitinden şimdiye kadar kaçtığını ansızın farketti: Evvelâ, kendisinin hırsızlıkla inham edilmesine sebebiyet veren Bobbienin kolyesi neredeydi?
Sevgilisi onu, itham etmekte bîr an bile tereddüt gösteremedi diye a-cı acı güldü. Böyle bir vaziyet karşısında, «telefondaki kadın» ne yapardı? Şüphesiz ki daha fazla bir hüsnüniyet gösterirdi. Zavallı Jane! E-vet şu anda, «telefondaki kadın» ıq
o iyi kalbli hâmisinin Jane olduğuna büsbütün kaniydi. Fakat şimdi o nerede bulunuyor? Bu suali kendi kendine sorunca vücudu titredi. Ve onun burada, bu balo salonunda ne işi var? Buraya, bir aşk yüzünden gelmişti. Ve sevdiği kadın, manasız yere, haksız yere, genç muharriri it-, ham etmişti. Şu anda ise, kendisine sadık kalan öbür kadın, ölüm tehlikesinde bulunuyor. Veırell, onu kurtarmağa bile koşmuyor.
İleriye doğru bir hamle yaptı. Ja-ne’i kurtarmakta hiç ümidi yoktu. Zavallı «telefondaki kadın»! Ona takriben âşık bile olmuştu. Şimdi onun bulunduğu yeri, keşfetmek için gitmek lâzım.
Tam balodan aynlacağı sırada, bir fikir, onu olduğu yerde durduruver-di.
«— Aman yarabbi! — diye düşündü. — Bobbie benim Blackshirt olduğumu nereden bildi?»
Bu yep yeni komplikasiyondan şaşkın. kendini iskemlenin üstüne tekrar bıraktı.
«— Demek ki kim olduğumu her kes biliyor. — diye perişan düşündü .— «Telefondaki kadın» Mc Tavish, şimdi de Bobbie!»
(Arkası var)
Kız teknik öğretim okullarına kâtip, anbar-depo memuru alınacak Maarif Vekilliğinden:
1 — İstanbul dışındaki kız enstitülerinde ve akşam kız sanat okulların, da açık kâtip, ambar - depo memurluklarına kız enstitüsü mezunları tayin edilecektir. Aşağıdaki şartları haiz olanlar Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Bolu, Elâzığ, Trabzon ve İstanbul’daki kız enstitülerinden istediklerinden birinde birkaç ay ücretsiz olarak staj görecekler ve bu stajdan sonra yapılacak imtihanda muvaffak olanlar muvaffakiyet derecelerine göre ücretli veya maaşlı olarak tayin edileceklerdir.
İstenilen vesiklar şunlardır:
a) Dilekçe (Dilekçede stajdan sonra Vekillikçe tayin edilecekleri her hangi bir yerde vazife alacaklarını yazacaklardır.)
b) Memleketin her hangi bir yerinde vazife görebilecek sıhhî durumda olduğunu, geçici olsun olmasın hiç bir hastalıkla malûl olmadığını gösterir heyeti sıhhiye raporu,
ç) Tahsil vesikasının aslı veya tasdikli sureti,
d) Nüfus hüviyet cüzdanının tasdikli sureti,
e) Maarif Müdürlüğünden tasdikli ve fotoğraflı fiş,
f) Şimdiye kadar çalışığı yerlerden alınmış vesikaların asılları veya tasdikli suretleri,
g) İki tane 3,5 x 4,5 büyüklüğünde ince kâğıda çıkarılmış fotoğraf,
h) Polisçe tasdikli doğruluk kâğıdı,
1) Ecnebi bit erkekle evli veya münasebettar olup olmadığını bildiren resmi bir vesika, ile vekilliğim iz Kız Teknik öğretim Müdürlüğüne müracaat edeceklerdir.
2 — Hâlen Devlet ve başka yerlerde muhasebe işlerinde çalışanlardan kız teknik müesseselerine tayinini isteyenler varsa ilgisi dairelerin muvafakatlerini bildiren vesika ile tasdikli bir fişini dilekçelerine eklemeleri kâfidir.
Bu gibiler kursa tabi olmadan müracaat sıraslyle tayin edileceklerdir. «9807»
Nafia Vekâletinden
15/10/943 cuma günü saat 15 te Ankarada Nafia Vekâleti binası içinde Malzeme müdürlüğü odasında toplanan Malzeme eksiltme komisyonunda 8250 lira muhammen bedelli (7500) yedi bin beş yüz kilo saf külçe kurşunun kapalı zarf usulü ile eksiltmesi yapılacaktır.
Eksiltme şartnamesi ve teferruatı bedelsiz olarak Malzeme müdürlüğünden alınabilir.
Muvakkat teminat 618 lira 7 5 kuruştur.
isteklilerin teklif mektuplarını muvakkat teminat ve şartnamesinde yazılı vesaik ile birlikte aynı gün saat 14 e kadar mezkûr komisyona makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdiT. (9804)
İstanbul ticaret ve sanayi odasından:
Manifutura ticaretile iştigal eden tacirlere:
1 — Ticaret Vekâletinin teşebbüsile kontenjanı temin olunarak Hindistandaki mümessili vasıtasile mahallinde mubayaa ettirilip ithalâtçı tacirlerimiz tarafından memlekete ithal edilmiş ve edilecek olan mensucatın halka dağıtılmasına ait' talimatı ihtiva eden ve Odamıza da gönedril-miş olan (istihlâkin tanzimine ve teşkilâtlandırılmasına dair) 21/8/943 tarih ve 1 5 No. lu sirkülerde yazılı işlerin Odamıza kayıtlı meslek metı-suparı tarafından ifası için4355 numaralı Ticaret odaları kanununun mu vakkat maddesi hükmüne tevfikan odamızın vazifelendirildiği Ticaret Vekâletinin 20/9/943 tarih ve 6/9447 sayılı yazı ile tebliğ kılınmıştır.
2 — Mezkûr sirkülerin alâkalı bulunan müesseselerin bu sirküler
hükümlerine göre hareket etmesi lâzım geldiği, aksi halde sözü geçen kanun maddelerinde yazılı cezaî hükümlerin ilgili makamlarca tatbiki cihetine gidileceği tebliğ ve ilân olunur. (9857)
İNŞAAT İLÂNI
Ereğli kömürleri işletmesi umum müdürlüğünden:
1 — İşletmenin Kozlu 1 7 mıntakasındaki 4 işçi yatakhanesi, 1 işçi yemekhanesi ve 1 pansiyon inşaatı kapalı zarf usulü ve vahidi fiat esasile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Çimento, işletmenin Zonguldak ambarından tonu 60 liradan müteahhdide verilecektir.
3 — Bu inşaatın tahmin edilen bedeli (445,184.81) liradır.
4 — İnşaatın mukavele projesinde piyasa ve fiat değişiklikleri nazarı itibara alınmıştır.
5 — Muvakkat teminat miktarı (22,250.—) liradır.
6 — Eksiltme evrakını görmek istiyenler Zonguldakta İşletmenin imar ve inşa grubu müdürlüğüne, Ankarada Eti Bank İnşaat müdürlüğüne ve istanbulda Eti Bank Bürosuna müracaat edebilirler.
7 — Eksiltme 1 1/10/1943 pazartesi günü saat (15) te Zonguldakta Ereğli kömürleri şletmesi umum müdürlüğünde yapılacaktır.
8 — Teklif zarfları eksiltme şartnamesine göre tanzim edilmiş olarak ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde İşletme Umum müdürlük Baş sekreterliğine teslim edilmiş olacaktır. Postada vaki olabilecek gecikmeler nazarı itibara alınmıyacaktır,-
9 — İşletme ihaleyi icrada serbesttir. (9800)
İstanbul ziraat mektebi satınalma komisyonundan:
Muhammen bedeli 440 kuruş olan 2000 kilo sadeyağının şartnamesi mucibi kapalı zarfla eksiltmesi, 7/10/943 perşembe günü saat 11 de Beyoğlunda Liseler muhasebeciliğinde toplanacak komisyonumuzda yapılacaktır. İsteklilerin adı geçen muhasebeye yatıracakları 660 liralık ilk teminat makbuzunu, 943 malî yılı Ticaret odası vesikasını ve teklif mektubunu eksiltmeden bir saat evvel komisyona vermeleri ve şartnameyi salı vıe perşembe günleri mezkûr muhasebecilikte görmeleri; postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (9544)
İstanbul iskân müdür lüğünden:
Sarayburnu Göçmen evi ambarında bulunan bir adet göçmen ve eşya nakline mahsus kamyon ile bir adet hasta göçmen nakline mahsus otomobil tamiri pazarlık suretile eksi İtmeye konulmuştur.
İhalesi 6 teşrinievvel 943 tarihine müsadif çarşamba günü saat 16 da yapılacaktır. Muvakkat teminatı 150 liradır.
Bu baptaki şartnamesi her gün görülebilir.
Pazarlığa iştîıâk edecek olan taliplerin mezkûr gün ve saatte Sirkecide Mithat paşa hanı birinci katında İskân müdürlüğünde mütaşekkil komisyona müracaatları ilân olunur. (9855)
İNŞAAT ve TAMİRAT
Çatı, duvar, betonarme, ahşap döşeme ve sıva gibi takriben 20 bin liralık inşaat ve tamirat yapılacaktır. İstiyenlerin teminatları ve ehliyet vesaikalan ile beraber 6/10/943 çarşamba günü saat 16 ya
30 Eylül 1943
AKŞAM
Sahife 7
Muhammen kıymeti pey akçesi
İstanbul Vakıflar Direktörlüğü İlânları
-| — ÎŞ ARIYANLAR
BİRİNCİ SINIF ERKEK AHÇ1 — kansı ahçılık orta Işı ve on dört yaşlarında bir kızı ev işlerinden anlar, aile, apartıman kapıcılığı, fabrika, mektepler, demiryollarında çalışabilirler. Dışarı giderler. Bonservisleri mevcuttur. Akşam’da ATO rümuzuna mektupla müracaat. — 1
SATILIK KELEPİR EL TEZGAHLARI — Komple işler vaziyette dört dokuma tezgâhı ucuz fiatla satılıktır. Bulunduğu bina da çok az bir kira ile devredilebilir. Telefon: 20039. Adres: Yenlkapı Musalla cad. 35 No — 1
KİRALIK DAİRE — Cihangirin en iyi yerinde iki oda bir hol diğer müş-tem.âtı haiz mobilyasızdır. Telefon 41571 e müracaat. — 1
MOBİLYALI ODA KİRALIKTIR —
Kadıköy Telefon 60246______— 1
ORTA DERECEDE TAHSİLİ O-LAN — Daktiloyu seri yazaı bir Türk bayan yazıhane ve yahut buna benzer yellerde iş arıyor. Akşam gazetesinde (Süel) rümuzuna mektupla müracaat. —
YÜKSEK GÖRGÜLÜ BAYAN — Her hizmeti sapabilir. Terzi, doktor ve ev İşi gibi iş arıyor. Ankara - İzmir - Adanaya gidebilir. Kınalıada Akasya sokak No. 52 Tiryakyan hanesinde Bahtiyar vasıtasile bayan Emine. —
Al MANYADAN MEZT N — Tecrübeli bir yüksek kimya mühendisi öğleye kadar bir fabrikanın teknik müşavirliği ve Kimyagerliğini yapmak-’av.r. Öğleden sonra hususi bir mü-essesede, fabrikada, lâboratuvarda çalışabilir. Akşam’da (S. H) rümuzuna mektupla müracaat. —
TÜRKÇE — Fransızca, İngilizce, Rumca muhaberata vakıf, inşaat, ithalât ve ihracat işlerinde tecrübe sahibi. bonservisli bir bay ciddî bir müessese nezdinde iş anyor. Akşamda T. T. rumuzuna müracaat. — 3
ANBARCI — Büyük müessesede çalışmış Fransızcaya vakıf muhasebe biir çok tecrübeli bir anbarcı İş aramaktadır. Taşraya gidebilir. Akşamda anbarcı rümuzuna müracaat —
MUHABİR — Fransızcaya vakıf daktilo bilen çok tecrübeli bir muhabir ehven ücretle muhaberatı ve büro işleri yapar. Akşamda muhabir rümuzuna müracaat. - 1
TECRÜBELİ — İngilizce mütercimi günde bir kaç saat muhaberatı temin eder veya sair tercümeler yapar. «Akşam» da (Fege) rümuzuna müracaat. — 2
HALEN TANINMIŞ — Bir tuhafiye mağazasında şeflik ve baştezgâhtar-lık yapan enerjik bir genç daha faal İş arıyor. Akşamda (Ayyıldız.aı müracaat. — 1
2 İŞÇÎ ARIYANLAR BAYAN DOKUMACI VE BOBİNCİ ARANIYOR — Otomatik dokuma tezgâhlarında çalışmış tecrübeli bayan dokumacı ve bobincl alınacaktır. İsteklilerin Şişli Abidel hürriyet caddesinde Jale mensucat ve Çemberli-taş Nuruosmanlye caddesinde İçel mensucat fabrikalarına müracaatları.
5 NÜFUSLU BİR AİLENİN — yemek ve ev işlerini yapacak temiz bir Türk bayana ihtiyaç vardır. Her gün saat 9 dan 12 ye kadar müracaatları. Tahtakale caddesi No. 96 kundura boya imalâthanesi Mehmet Nuri Tl: 21147 - 4
ECZACI ARANIYOR — Taşrada mesul müdür olarak çalışmak istiyen bir eczacı aranıyor. Anlaşmak üzere İş bankası arakasında Celâlbey sokak No. 16 da bay Mlkail Mlrzaoğluna müracaatları. — 1
KASİYER - TEZGÂHTAR — Tanınmış tuhafiye mağazalarında çalışmış genç bir tezgâhtar ve kasiyer küçük bir bayan alınacaktır. Tel: 20096 ya müracaat.
AİLE KADINI ARANIYOR — Çamaşır, yemekten başka evin herşeyinl yapacak. Ütü yapmasını çok iyi bilecektir. Bahçekapıda Cermanya hanında FOMSİM şirketine müracaat. 1
BİR BAYAN ARANIYOR — Bir bayan ev işlerini yapacak. Afife ve terbiyeli olması şarttır. Büyükada Ka-raday sokak 17 No. da bay Şevket köşküne müracaat. —
SANATKÂR ARANIYOR — Demir inşaatında çalışmış markacı, tesviyeci, demirci, perçinci sanatkârlarına. İstanbul da çalıştırılmak üzere İhtiyaç vardır. Liyakatlerine göıe ücret verilecektir. Taliplerin Tophane Çöplük İskelesi sokak 4 No. ya saat 9-10 arasında müracaatları. — 4
DAKTİLO — Aranıyor. Seri yazı yazabilen ve «M harflere vakıf az çok muamelâttan anlıyan bir daktilo »ranıyor. Acele Sirkeci Erzurum Han No 14 müracaat. —
SATILIK — Fanllâ Trikotajlara iki metre eninde bir silindirli Hav -Gretage maklnası: Satılıktır, Çakmakçılar yokuşu Valde han üst kemer 23-25 No. ya_____________________- 1
BAKIRKÖY ÜNDE — Biri sahilde diğeri istasyon civarında gayet mü-
oıgen istasyon civarında gayet mu- içinde uç kemme] evler satılıktır. Sultanhamam I müracaat. Sadıklye han 11 Ziya Gökçen Emlâk----------------------
Bürosu. — 1
SATILIK — Bostancıda İstasyon arkasında İçerenköy caddesinde 27 numaralı bir buçuk dönüm bahçe içinde üç ev satılıktır. İçindekilere
467
10
35
43 Fatih Hüsambey mahallesisin Gemiciler so-kağında 2170 ada, 43 parsel, eski 39 sayılı v« 40 metre murabbamda bulunan arsanın tamamı. (3651)
03 " ‘ ‘ - — ■ -
SATILIK — Fanllâ Trikotajlara İki metre eninde bir silindirli Hav -Gretage ve üç jakar maklnası satılıktır. Çakmakçılar yokuşu Valde han üst kemer 23-25 No ya — 1
SATILIK YATAK ODASI TAKIMI — Karaağaç Kök kaplama ve 9 parçadan İbaret az kullanılmış. Müracaat: Telef. 23471. _ 1
SATILIK ORAK MAKİNESİ — pek az kullanılmış yeni vaziyette iki adet orak biçme makinesi satılıktır. Rlza paşa yokuşunda 65 numarada yorgancı Hüsnü ve Muzaffere müracaat. — 4
DEVREN SATILIK OTO TAMİRHANESİ — Taksim Elmadağ caddesi No. 14 Tamir atelyelerl, tezgâh, kanal, cerrleskal, Trlfaze cereyan vardır. Aynı caddede No. 3 e müracaat.
- 3
SATILIK — Kuzguncukta iskeleye 3 dakika mesafede İki daireli büyük bahçeli, havagazı elektrik ve terkosu havi 14 No. köşk satılıktır. Kuzguncukta bakkal Teodori’ye müracaat.
ÇOCUK İSKEMLESİ _ Az kullanılmış açılır kapanır bir çocuk iskemlesi satılıktır. Taksim Lâmartin caddesi Granit Ap. No. 48/14 de.
SATILIK — Kuzguncukta vapur iskelesine 1 dakika fabrika ve depo ol-mıya elverişli elektrik, havagazı ve terkosu havi iki büyük rıhtımı ve 100 İha irat getiren bir yalı. Kuzguncukta bakkal Teodorl.ye müracaat. — 1
ELEKTRİK MOTÖRÜ ALACAĞIM — 110 - 190 volt 11 -15 beygirlik müstamel bir adet elektrik motörü satmak istiyenlerin Telefon 49065 No. ya müracaattan. 1
ERENKÖYDE ARSA — İki buçuk dönüm asfalt üstünde istasyona ve tramvaya çok yakın etrafı duvarlı arsa müsait fiatle acele satılıktır. Erenköyde Etem Efendi caddesi 81 No. da Nalbur Onnlk’e müracaat.
— 1
SATILIK — Sepetli ve sepetsiz mo-törsikletler Sultanahmet meydanı 10 numarada motörcü Mehmed Çizmeciye müracaat. — 1
SATILIK KÜÇÜK APARTIMAN — Fatihte İtfaiye caddesinde 72 numaralı üç katlı müstakil iki daireli ferah bahçelidir. Fatih Karaman yokuşu 32 numaraya müracaat. — 1
SATILIK APARTIMAN — Lâlelinin en mütena yerinde ve tramvay durağına bir dakika mesafede denize nazır dört daireli bir apartıman satılıktır. Lâlelide Lâleli Pazan sahibi Bay Recep Fıında’ya müracaat edilmesi.
- 1
ACFI.E DEVREN SATILIK DÜK KÂN — Kapalı çarşı da geniş ve her İşe elverişli. Kalpakçılar caddesi 6 numara oyuncakçı dükkânı.
g MÜTEFERRİK
İNGİLİZ VE FRANSIZCANIZI — İyi bir metodla öğrenmek istiyor musunuz? Bir matmazel evinde ve evlerinde hususi ders verir. Akşam gazetesinde M.K rumuzuna mektupla müracaat. — 1
SON (9900) LİRAYA — Konforlu beş odalı yeni bina Sultanahmet Üçler su terazisi No. 9 Cuma, cumartesi gezilir. Müracaat. Telefon: 20714 Tellâl istemez.
VASATİ 2000 — Lirasını elverişli ve ortaklıkla işletmek isteyenler, veya herhangi bir para miktarı ödünç verebileceklerin Fatih posta kutusu 22 ye yazmaları. —
Eski Çarşı yeni Mahmutpaşa mahallesinin Çuhacıhan üst katta 31 sayılı odanın tamamı, (7333)
Fatihte eski Dülgerzade yeni Hüsambey mahallesinin en eski Kavafhane eski S ulunan yeni Kıztaşı caddesinde 2170 ada, 17 parsel, ve en eski 56, eski 22 yeni 72 No: lı bir kıta. Arsanın tamamı. (10017)
Samatyada Sancaktar Hayreddln mahallesinin İzcitürk sokağında 479 ada. 30 parsel ve eski yeni ve: taj 3 sayılı 114 metre murab-baı bulunan arsanın tamamı. (7467)
Samatyada Sancaktar Hayreddln mahallesinin Kocamustafapaşa caddesinde 47# •da, 34 parsel en eski 299 eski yeni 255 sayılı ve 68 metre murabbamda bulunan arsanın tamamı. (3848)
Çarşıda Çarşı mahallesinin Sahaflar be destanı sokağında eski 22 sayılı dolap yerinin tamamı. (7473)
Çarşıda Çarşı mahallesinin Takkeciler sokağında 1730 ada, 22 parsel ve eski yeni 24 sayılı dükkânın tamamı. (7470)
Çarşıda Çarşı mahallesinin Şerifağa sokağında eski yeni 28 sayılı dolabın tamamı. (7469)
Yenikapıda Yalı mahallesinin eski Yalı yeni Kumsal sokağında eski 104, yeni 209 sayılı ve 48 metre murabbaı arsanın tamamı. (7219) Yukanda mahalle, sokak ve kapı No: lan yazılı gayrimenkullerin açık arttırması 15/10/943 tarihine müsadif pazartesi günü saat 15 te İcra edileceğinden taliplerin muayyen gün ve saatten evvel pey akçelerile birlikte müracaattan. «9887»
410
260
78
97
27
20
77
(n
10
85
92
26
47
26
26
42
90
[
Tahmin İlk tabedeli minatı
19
12
6
7
62
02
88
33
İstanbul Belediyesi ilânları
I
ACELE SATILIK — Brençvays astragan manto. Yeni ve parlak, görmek ve öğriişmek için Cihangir, Güneşli sokak Yenlpark Apt. 4. numaraya müracaat. — 2
BUHAR KAZANI — Boyu 4,5 genişliği 1,90 saçın kalınlığı 18 mili met. re. 12 atmusfer buhar tutan on çapraz borulu semaver kazan satılıktır. Taliplerin; Sirkecide devrişler sokak 17 No. Ahmet Kaynatıria, Hüseyin Kılkışa müracaattan. — 2
KADIKÖY — Söğüttüçeşme Çınar-dibinde iki ev iki dükkân yazlık sinema tiyatro bahçesi sahne makine dairesi ve elektrik tesisatı İle beraber tamamı birden ehven fiatla açele satılıktır. Üsküdar Bizim sinemaya müracaat.
SPELİYASİTELER — Hariç, muhtelif cilâlar, kremler, tozlar, boyalar, sabunlar, makine yağlan ve eczaların yerli mevatla elverişli imali münhasıran veya oaıtaklıkla da öğretilir. Fatih posta kutusu 22. —
2749,86
1062,90
— Kiralık • Satılık
FINDIKLI — Dereiçinde İsmet İnönü mektebi karşısında 53/55 numarada dokuma ve makara imalâthanesi her ikisi bir arada tam faal vaziyette devren satılıktır. Galata Mahmudiye cad. No. 58. Ahmet Emin Aytaç. — 1
ALMANCA DERSLERİ — Alman bayan öğretmen talebeye, büyüklere gramer muhabere dersleri verir. Kolay metodla 6 ay zarfında Almanca öğretir. Heı yere gider. Madam Siftar Taksim Hocazade sokak No. 11 kat 3
- 3
206,24 Motörlü vesait için alışacak 32 kalem otomobil parça ve akşamı.
79,72 Sari hastalıklar mücadele merkezleri için alınacak 650 Hin kurşun mühür ve 80 kilo galvaniz tel.
Tahmin bedelleri üe ilk teminat miktarları yukanda yazılı işler ayn
ayn açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
İhaleleri 8/10/943 cuma günü saat 14 de Daimî Encümende yapılacaktır.
Taliplerin İlk teminat makbuz veya mektuptan ve kanunen ibrazı lâzım gelen diğer veslkalarUe İhale günü muayyen saatte Daimî Encümende bulunmaları. «9651»
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Kadıköyün en işlek yerinde müşterisi bol bir tuhafiye mağazası satılıktır. Kadıköy Pazaryolu Direkli apartı-man No. 77/2 telefon 60989.
BÜYÜKADADA SATILIK ARSA — Nizam cihetinde çamlık İçinde fevkalâde manzarah geniş cepheli 2300 metre murabbaı muntazam duvarla çevrilmiş bir arsa satılıktır. İçinde bağı ve müteaddit yemiş ağaçlan vardır. »Akşam» ilân memurluğuna müracaat. Telefon 20681. — 20
DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Şişil Halâskâr gazi caddesi No. 334/3 müracaat günleri. Her gün öğleden sonra.__________________
KİRALIK DÜKKÂN VEYA DEPO — Civarda hiç bir dükkân olmıyan İşlek caddede. Her türlü uyuşulur. Üsküdar Paşalimanı caddesinde bitişiğine müracaat.
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini adres )larak göstermiş olan karilerinizden
L.F — R.A — Genç Bayan — M.K — A.G — Muhabir
ŞİŞLİDE SATILIK APARTIMAN — Beş ve dörder odalı dört kat bodrum bahçe tam konfor saf hava bol güneş emsalsiz nezaret senelik lrad 2400 operatör Ralf sokak Meria apar-tımanı dördüncü kata müracaat
6.000 LİRAYA SATILIK KÂGİR EV Fatih tramvay durağına yanm dakika Karaman' yokuşu 32 No. lı beton her katta birer oda ve teferruatı havi.
- t
SATILIK ARSA — Bayezit Yakub-ağa mahallesi Kalaycı sokak 6 numaralı Marmaraya nezaretli arsa satılıktır. Görüşmek İçin Kadıköy 8öğüt-lüçeşme Karadul sokak 1 numaraya-müracaat._________________________6
BİN LİRAYA — 2 dükkân. Kasımpaşa Kulaksız caddesi No. 105 - 107 müracaat Oağaloğlu yokuşu No. 21 —
KİRALIK KÖŞK — Şişli Zinclrli-kuyuda asfalt üzerinde 3000 metre erazlsl, garaj, ahır gazino 80 metre çiçek camekânı elektrik su vardır. Görüşmek üzere İstanbul İş bankası karşısında Malûl Cemal gişesine müracaat.__________ — 1
KİRALIK MOBİLYALI ODA — Şişli Osmanbey Şair Nigâr sokak 62 No. da mobilyalı oda kiralıktır. Her gün müracaat edilebilir. — 2
GÜZEL — Mobilyalı kiralık apartı-man — Beş oda banyo. Görmek İçin Sürp Agop ölçek sokağında 19 - 21 numaraya müracaat. Üçüncü kat sa-at 2 den 7 ye kadar._____________ — 3
rehanemlzden

Hastahanelerle Sari hastalıklar mücadele merkezleri, Mezarlıklar Müdürlüğü, Temizlik İşleri, Umumi bahçeler, ve sair müessesat hayvanlarının yıllık ihtiyacı için alınacak 228050 kilo saman ve 297000 kilo ot kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Mecmuunun tahmin bedeli 52849 lııa 74 kuruş ve İlk teminatı 3892 Ura 49 kuruştur. Eksiltme şartnamesi ve tefer-rüatı 264 kuruş mukabilinde Levazım Müdürlüğünden alınacaktır.
İhale 12/10/943 salı günü saat 15 de Daimi Encümende yapılacaktır. Taliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları, imzalı şartname ve teferruatı ve kanunen ibrazı lâzım gelen diğer vfeslkalarile 2490 No. lı kanunun tarifatı çevresinde hazırlıyacaklan teklif mektuplarını ihale günü saat 14 e kadar Daimî Encümene vermeleri lâzımdır.(9606)
İstanbul Emniyet Baş Müfettişliğinden:
İstanbul Mmtakası Emniyet başmüfettişliği memurlarına yaptırılacak olan 22 kat sivil elbisenin yerli malından ve mevcut numunelerine göre muhammen bedeli 75 - 80 lira ttzeıinden imaliyesi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 —İhale 5/10/943 günü saat 10 da İstanbul Vilâyeti binasında Emniyet başmüfettişliği dairesinde toplanacak komisyonda yapılacaktır
3 — Taliplerin % 7,5 hesabile teminatı olan 123 Ura 75 kuruşu havi mak-
buzlarile birlikte mezkûr komisyona müracaattan. (9563)
Devlet demir yollan Kayseri 4 işletme müdürlüğünden :
15/10/1943 cuma günü »aat 15 te ihalen yapılacağı ilân oluan işletmemiz resmî elbise dikim işi görülen lüzum üzenne şartnamesinde tadilât yapılacağından mezkûr tarihte ihalesinin yapılamıyacagı ilan olunur. ____________________________-
BÜYÜK FIRSAT — Beyoğlunda: İstiklâl caddesinde berberliğe, tuhafiyeciliğe, her türlü İşe elverişli fevkalâde lradlı dükkân devren kiralıktır. Lâle sineması yanında No. 79 — 1
ACELE SATILIK EV — Pendik Kale sokak 11 numara bahçe İçerisinde ahşap bir ev İki kat üzerine beş
GtfatV MMICTIMI m?
’lf 6AMKA4İ KVM6A8AM
BAYAN MEMUR ARANIYOR — Hesap ve yazı işlerinden anlar bir bayan memur arıyoruz. Ecnebi lisan bilen tercih edlUr. 8irkecl, Büyük Posta’.,ane karşısında Büyük Kmaci- _ , _ --------------_
yan Han 37 numaraya tarcümei halj oda kuyulu. Sahibi tarafınsan satı-to ra kası 41e müracaat.____________— 6 lıktır. İçindekilere müracaat — 2
3 - SATILIK EŞYA
ACELE SATILIK OTOMOBİL —
I SATILIK DEPO — Fenerde yeni İnşa edilmiş iyi gelirli büyük bir depo acele satılıktır. Müracaat Galata A-
I bed han No. 48/49 talefos 44073 - 2
, . . I ucu IIaII
Lâstikleri yeni mükemmel ve işler bir.----------------------------------- i
halde 37 model Naş marka otomobil! MECİDİYEKÖYÜNDE — Asfalta satılıktır. Sirkeci Orhaniye caddesi yakın 1500 metrelik yetişmiş bağ ma-1
T’PİP- Halli aafıhlrt.ir tchnnhıılHü Rfivii.1t '
Toprak mahsulleri ofisinden*
350,000 adet Rondela yaptırılacaktır
Demiri Ofisimizden verilmek şartile fennî şartnamesine göre 350 bin adet rondelâ pazarlık «uretiLe yaptırılacaktır.
Taliplerin bu işe ait teklif edecekleri fiat tutan üzerinden hesap edecekleri %7,5 nispetindeki banka teminat mektubu veya evvelden mahallî teşkilâtımıza yatıracaktan muadili nakit veya devlet eshamı mukabilinde atacaktan makbuzla birlikte teklif mektuplannı 4/10/943 pazartesi günü saat 15 e kadar Ankarada Umum müdürlük Malzeme işleri dairesi müdürlüğüne, istanbulda Bahtiyar hanındaki Mubayaa ve Tesellüm
Ankara Hastabakıcı Hemşireler Okulu kabul Şartları
Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti tartından Ankara Numune hastanesinde bir Hastabakıcı Hemşireler okulu açılmıştır. Tahsil müddeti Kızılay Hastabakıcı Hemşireler Okulu gibi üç senedir. Buradan mezun olan hemşireler Kızıaly hemşirelerinin bütün haklarını haiz olacaklardır.
İsteklilerin bir dilekçe ile doğrudan doğruya 8ıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletine müracaattan lâzımdır.
Evvelce Eylül sonu olarak ilân edilen müracaat müodeti 15 Ukteşrin kadar uzatılmıştır.
Kabul şartlan:
a) Türk tebaası olmak; _
b) Sıhhati yerinde olmak, hiçbir hastalığı ve özüru bulunmama»,
e) Yaşı 16 dan küçük, 25 den yukan olmamak (Okula girecekler lçta evaelce asgari yaş haddi olarak tebliğ ve ilân edilen 18 yaş 16 ya indirilmiş tir. 15 yaşını bitirmiş olanlann müracaattan kabul edilir.);
d) İffet ehli ve iyi ahlâk sahibi olmak; nımok.
e) En az orta tahsilini bitirmiş veya bu derece tahsil a ’ .
f) Evli bulunmamak; evvelce evlenmiş ve ayrılmış eey» kocası olmuş
teî çocuğu bulunmamak lâzımdır. . .. .
: ss «« ”^X?tvC^?ı^at^tap,S3^üdlkl^ ke^rine^Mk^n talebeler, aşağıda örneği yazıh bir taahhüt senedi getirmeğe mecburdurlar, taahhüt senedi getirmlyenler okula alınmazlar.
Taahhüt senedi örneği
Hastabakıcı Hemşireler Okulundan sıhhî sebepler dışında çıktığı mveya çıkanldığm ve mezun olduktan sonra Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletinin gösetereceği yerlerde beş sene mecburi hiımeti yapmadığım veya bu müddeti doldurmadan hizmtten ayrıldığım veya evlendiğim, veyahut bu müddet . içindi sıhhî sebepler dışında meslekten çıkarıldığım takdirde, mektepte bulunduğum müddet içinde bana yapılan masraflan nizami faiziyle birlikte »amamen ödemeği, ve mecburi hizmetimi bitirdikten sonra evlenmediğim ve meslekte çalıştığım müddetçe hemşirler yurduna bağlı kalmayı kabul ve taahhüt eylerim.
Açık adres ve imza
Yukanda İsmi ve adresi yazılı......................mn bu teahhüt
senedi mucibince nizami faizi ile beraber ödemek mecburiyetinde bulunduğu mektep masraflan karşılığı olarak 1200 liraya kadar parayı kendisi ile birlikte müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatile ödeyeceğim.
Kefilin mesleği ve daimî sarih adresi (9500)
Asfalta bürosuna tevdi etmeleri meşruttur ma- .
io No" Bay Hakta’yâ müracaat. Tele- hallf satılıktır. İstanbukta Büyük Bu *»« fennt şartnameler İstanbul Mübayaat ve Tesellüm komta-fon: 20992, Telgraf: İstanbul - Ateş, postane sırasında Ananyadi Han 10 yonu ile Ankarada Umum müdürlük Malzeme işleri müdürlüğünden te.
— 2 No. ya müracaat. — 2(darik edilmesi ilâr. olunur. (9808)
Deniz Müsteşarlığından:
Mersinde bulunan Deniz Harb okulu ile Heybelıadada bulunan Deniz telsiz elektrik fen tatbikat okulu için Yükesk mühendis okulu mezunu birer ejektrik ve birer makine öğretmeni 3656 sayılı kanun hükümleri dahilinde ücretle alınacak. İsteklilerin Ankarada Deniz Zat işleri şubesine, Mersinde ve istabulda okul müduuuktarina müracaat etmeleri.
Sahlfe 8
AKŞAM
30 Eylül 1943
Şöhreti Türkiyeden Bütün Avrupa Memleketlerine yayılan
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ
Kolonyasını yapan eczacı Haşan bu kere (Forvil) in (Cinq Fleurs)ü, (Houbigant) nin (Fougâre) i (Bourjois) nin (Soir de Paris) si, (Mylord) in, (Crepe de Chine) i, (Chanel) in (No. 5) 1, (Florel) in (Frult vert) i, (Lanvin) in (Arpöge ve iskandali) i, (Coty) nin (Jasmin) i (Chyyre) ve (Origan) i kadar güzel esans ve losyonlarını aynen imal etmiye muvaffak olmuştur. Kibar kadın âleminin çok beğendiği bu (parfüm) Ierden siz de bayram hediyesi olarak seçiniz.______________________________________________________________HAŞAN DEPOSU ve ŞUBELERİNDE ARAYINIZ._______________________________
MÜJDE!
ingilterede imal edilmiş su geçmez Trençkot
Kadın ve çocuk pardesüleri gelmiştir.
Fiyatlar rekabet kabul etmez derecede ehvendir. Toptan ve perakende satışlardan acele istifade ediniz.
YENEN UMUM TİCARET VE SANAYİ
T. A. Ş.
Sultanhamam Marpuççular Saka çeşme sokak
.No. 22/24 ve 44 İSTANBUL
İstanbul halk sandığı T.A.S. den
ETERNfl
Burada MUM
Ben, 1 Birinci Teşrin 943 e rastlayan yarınki Cuma günü
Yeni şekilde. İstiklâl Caddesi i
ROMANS / No-20u7£ks“rwerkestra Açıyorum.
Saat 17 den 19 a kadar yalnız Bayanlara Komple çay, süt, kahve, soğuk veyahut sıcak hususî pastalar ile yenildiği kadar yenilecektir. Fiyatı yalnız 2 liradır.
Saat 20 den 1 e kadar. Herkese bol çeşitli çerez ve aperitif ve envai en seçme içkiler. Yemekler, en nefîs kar gibi Iran pilâvı ile pamuk gibi yumuşak Kafkas şaşlığı. Samarkand pilâvı, Cengiz Han kavurması, File Vertel, envai balıklar ve Romans’m hususî soğuk yemeklerile, çerezleri yeyip beğenmeden para alınmaz.
Sinema çıkışında MUM çorbasını, güzel bir müzikle içmeyi unutmayınız. Fiyat 1 Hra,
DtKKAT: tstanbulda ilk defa olmak üzere MUM sistemi, hem şans denemek, hem de yemek yemek Pazar, Salı ve Perşembe günlerine mahsus olarak lokantaya giren 10 uncu, 20 inci ve ■■■■■30 uncu müşteri her ne yerse lokanta hesabına olacaktır. Müdüriyet MUM
HELLO! H ELLO!

4 Birinciteşrin Pazartesi gününden itibaren gişelerimizin aşağıda yazılı saatlerde açık bulunacağını muhterem müşterilerimize bildiririz.
Sabah: 9,30 - 12, Akşam: 14 - 16, Cumartesi: 9,30 - 11,30.
YÜKSEK MADEN MÜHENDİSİ
Müşavir sıfatile Maden Ocaklarına ara sıra gidip işlerinin takip ve kontrolünü deıuhde eder. Teklifler, Galata Posta Kutusu 1379.
M Dr. Şükrü Mehmet ■
(Sekban)
■ Gureba hastanesi cilt ve zühre-
I vi hastalıkları sabık hekimi.
£ Her gün 10 dan 4 e kadar.
I İstiklâl Cad. Ankara Apt. 99
İzansa Telefon: 40916. ■mam
) 20 - 30 beygirlik yeni veya az kullanılmış
■MKMMBBB20 - 30 beygirlik yeni veya az kullanılmış
I Bir Lokomobil Aranıyor I
| Elinde bulunanların Beyoğlu İstiklâl caddesi 455 No. ya müracaatı. I
■■■■ Ot. İHSAN SAMİ MBMH TİFO AŞISI
[Tifo ve paratifo hastalıklarına ■ I tutulmamak için tesiri kat’i mu-1 I afiyeti pek emin taze aşıdır Her I leçzanedebulunur. Kutusu 50 ku- I ruştur
■■■^■1 Nefîs yemekleri ve bol mezelerile maruf ■■■
ÖZCAN İÇKİLİ LOKANTASI
Yeni bir idare ile bayramın birinci günü açılıyor.
Nefîs yağlarla ve kemali itina ile pişirilen leziz yemeklerimizi öğle ve akşam yeyiniz ve çeşitli, bol mezeli içkileri mutedil fiatlerle içiniz.
ÖZCAN İÇKİLİ LOKANTASI
Zayi — Sultanahmet yabancı askerlik şubesinde kayıtlı Cide askerlik şubesinden verilen askerlik tezkerem ve beraberinde İzmir askeri hastanesinden verilen biı senelik teb-dilhava raporum kaybolmuştur. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur. 339 doğumlu
Mehmet oğlu Sabri Sözen
Osmanlı Bankasından
24 eylül 1943 tarihinde çekilen «Aile Sandığı» piyangosu netayici
1 adet T. L. 1.000 lık İkramiye: Ankara müşterilerimizden birine. 4 adet T. L. 250 lık ikramiye: İstanbul ve Edremit müşterilerimize. 5 adet T. L. 100 lık ikramiye: İstanbul ve İzmir müşterilerimize. 25 adet T. L. İlk ikramiye: Ankara, Aydın, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Mersin ve Sivas müşterilerimize. 50 adet T. L.25 lik ikramiye: Adana, Ankara, Antalya, Aydm, Bursa, Edremit, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Manisa, Mersin, Sivas, Trabzon ve Uşak müşterilerimize.
TiLLA
ŞİRKETİ HAYRiYEDEN:
3 Birinciteşrin 1943 Pazar günü eyyami âdiye tarifesi tatbik edilecektir.
SUADİYE PLAJINDA
Perşembe akşamı
Poganny Caz ve Orkestrası devam ediyor.
— Prote.-Ci Alınacak^—
Turhal Şeker Fabrikasının Diş kliniğinde
çalışmak üzere ehliyetli bir Protezci alınacaktır. Taliplerin:
1 — Yaşı 40 dan fazla olmaması.
2 — Klinik işlerinde yardım edebilecek evsafta olması;
3 — Askerlikle alâkası bulunmaması, şarttır.
Taliplerin, kısa hal tercümeleri, istedikleri ücret ve ellerinde mevcut vesika suretleri ve bir adet fotoğraflariyle fabrika müdürlüğüne müracaatları.
-Sonsuı
■hn Knittel’i Türk okuyucuları bu kitab ile tanıyacaklardır. Ba-ısude Zeybekoğlu ellle dilimize çevrilen bu şaheser romanın inanlarını Londranın kibar muhitinden alarak Afrika çöllerine Kadar götürmektedir. Bu şaheseri ele alınca tamamlamadan bırakamazsınız. Fiati 100 kuruştur. Neşreden: AKBA KİTABEYİ Ankara. Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar
Nasuhi Baydar bu kitabı (Ferdlnand Ossendowsky) den tercüme etmiştir. Eseri okurken bir taraftan derin düşüncelere dalacak, diğer taraftan Sibirya çöllerinin içerisine kadar blnbir macera İle sürükleneceksiniz. Nasuhi Baydar şimdiye kadar bu kadar kuvvetli bir eseri tercüme etmemiştir. Eserin fiati 150 kuruştur.
Kitab AKB1 KİTABEYİ tarafındı n yeni bas'.lmşıtır.
ÇIRAK
Kitaphanemizde çalışmak üzere genç bir çırağa ihtiyaç vardır.
Müracaat yeri: «Cihan» Kl-taphanesi, Ankara caddesi, 64, İstanbul;
Mobilyalarınız
için mutlaka AHMET FEVZİ’nin
ASRî MOBİLYA
Mağazasına müracaat etmeniz menfaatiniz icabıdır. Rlza Paşa Yokuşu No. 66. Tel: 23407
İ.ÎSTMBÜl'T^^
Büyükada
Cuma, cumartesi ve günleri musikili matine vare olarak açık bulunmaktadır.
Serin havada, orkestra saion-
— DAKTİLO —-
6 lambalı
U) U6
Yazı makineleriyle Türkçeyl seri yazan ve el yazısı temiz olan genç bir bayana Kitaphanede çalışmak üzere ihtiyaç vardır.
Müracaat yeri: «Cihan» Kitap-hanesi. Ankara caddesL61İs-tanbul.™®-■■■
BLAUPUNKT
(J(:acbv]OLa/uı
Mükellefin ismi Semt veya kazası Mahallesi Sokağı
Eftad Zebo oğlu Bakırköy Cevizlik Amedcı
No. Cinsi Kıymeti Teminatı z Hissesi
Satılık çiftlik
2 Ahşap ev 3360 252 Tamamı
Eminönü maliye şubesine borçlu Eftad Zebo oğlunun karısı Olga ile yan yanya mutasarrıf olduklan yukanda yazılı emlâkin 24/9/943 tarihinde icra kılman birinci müzayedesinde 5430 lirada talibi uhdesinde birinci ihalesi icra kılınmış ve mezkûr gayri menkulün 4/10/943 pazartesi günü saat 14,30 da kat’i ihalesinin icrası mukarrer bulunduğundan daha ziyadeye talip bulunanların muayyen günden evvel Bakırköy kazası kaymakamlığı İdare heyetine müracaattan ilân olunur. .9947»

Mükellefin ismi___Semt veya kazası Mahallesi
Çengelköyünün en mutena yerinde, Boğaza, Köprüye nazır, etrafı park ve meyva ağaçlı, vapura on beş dakika, on odalı kârglr koş -kü, otuz beş sağmal hayvan için modem tesisattı muazzam betonarme ahır, samanlığı kümesi, depo ve müstahdemin binalarile 2500 dönüm miinblt arazi İçerisinde kuyu ve membaları, bir kısım araziyi su-lıyan havuzlan, hem sayflyelik, hem de zlraate, hayvancılığa, tavukçuluğa, sebze ve meyvacılığa çok elverişli bir çiftlik acele satılıktır. Müracaat: Ziraat bankası İttisalinde Gabay Han No. 6 Kenan. Telefon: 43431.
Yuvan oğlu Eftad .ve Petro
No.______Cinsi
18 Bahçeli ev
Bakırköy
Kıymeti
1632
Eminönü şubesine borçlu Yuvan oğlu Eftad ve Petro Karaeftlm oğullarının yarı yanya mutasarnf olduklan yukanda yazılı emlâkin 24/9/943 tarihinde lcra kılman birinci müzayedesinde 1650 lirada talibi uhdesinde birinci ihalesi İcra kılınmış ve mezkûr gayri menkulün 4/10/943 pazartesi saat 14,30 da kat’i ihalesinin İcrası mukarrer bulunduğundan daha ziyadeye talip bulunanlann muayyen günden evvel Bakırköy kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaattan İlân olunur.
* Mükellefin ismi_____Semt veya kazası
Perikll Bela
No,Cinsi
Bakırköy
Kıymeti
Türkiye Demir ve Çelik
Fabrikaları Müessesesinden:
Miiessesemize biri teknik işler için olmak üzere iki
Almanca Mütercim alınacaktır
Alman mektepleri mezunu olanlar teTcih edilecektir. Verilecek ücret pahalılık zammı hariç, biri 260, diğeri 1 70 liradır. Talip olanların mufassal hal tercümesi ve bir boy fotoğrafı ile Müdürlüğümüze müracaatları ilân olunur.
18 Bahçeli ev 1632 123 Tamamı
Eminönü maliye şubesine borçlu Perikli Belanın nutasamf olduğu yukarıda yazılı emlâkin 24/9/943 tarihinde icra kılman birinci müzayedesinde 1660 lirada talibi uhdesinde birinci ihalesi icra kılınmış ve mezkûr gayri-menkulün 4/10/943 pazartesi günü saat 14,30 da kat’l ihalesinin İcrası mukarrer bulunduğundan daha ziyadeye talip bulunanların muayyen günden evvel Bakırköy kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaattan ilân olunur. (9949)
Sakızağacı
Mahallesi___________
Cevizlik Teminatı Hissesi
Teminatı
123
Fazla şişmanlığa karşı
DERMOJEN
Yanık, Çatlak, Ekzama ve Cild yaralarına fevkalâde iyi gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesine hizmet eder.
Mükellefin adı
RADYOKARBON
Büyükdere beyaz PARK’ta
Cumartesi Gündüz ve Gece
Heyecanlı akrobatik VARYETE
Çalı kuşu LÜTFÎYE Millî oyunlar . DUETO Komik MAZLUM ve arkadaşları
Beyaz Park eğlencelerinin Sürprizleri İstanbul ve civar köylere avdet icia
Bayram Eğlenceleri
Pazar gündüz ve gece CAZ - VARYETE . KOMEDİ RAŞİT RIZA TİYATROSU
BENÎ ÖPÜNÜZ
Komedi 3 perde
Eski Beyoğlu Feriköy Kısım 2 mahallesinin Fransız mezarlığı ve Bahçe sokağında yeni Cumhuriyet mahallesinin Ergenekon caddesinde
Kıymeti Pey akçesi
Bina İle âlâtı sabltesinin (11064) muhammen kıymeti.
(147518,50)
Kapı No,_________Cinsi ve hissesi
Es: 34 M. 34 M. 1728 M2 mlkta-
Ye: 106 ilâ 114 rında İplik men-ve 1,3 sucat fabrikası
(Tamamı)
Şişil maliye şubesine varlık vergisinden borçlu Jozef Baharın yukarıda mevkii, cinsi ve evsafı yazılı mensucat fabrikası tahsili emval kanunu hükümleri dairesinde satılacaktır.
İlk müzayedesi 21/9/943 perşembe günü saat 14 d® ve kat’l ihalesi de 1/11/943 pazartesi günü saat 14 de yapılacaktır. İsteklilerin pey akçelerini muhtevi makbuzlarla, birlikte Beyoğlu kazası idare heyetine müracaatları ilân olunur. (9906)
I
Tabletleri
Mide ve Barsaklann muntazam çalışmasını temin eder. Bütün eczanelerde bulunur.
Kutusu 70 kuruştur.
PETROL OFiSiNDEN 3659 numaralı kanun hükümleri dairesinde 75 Lira aylıkla ve imtihanla Memur Alınacaktır imtihan yazılı ve sözlüdür, isteyenlerin 4 Birinciteşrin Pazartesi günü saat 9 da imtihan edilmek üzere evrakı müsbitelerile Kozluca Hanında Petrol Ofise müracaatları. _____

Comments (0)