Devlet Nüshası 1
iki
YENİ BİR NEŞRİYAT EVİ Yeni bir seri. 1. inci cildi çıktı.
Dr. PASCAL E. ZOLA
Çeviren: HAMDI VAROĞLU
100 Kr. Kitabcılarda arayınız. ÖLMEZ ESERLER NEŞRİYAT EVİ
MUKADDES SEFALET
Meşhur Fin romancısı F, E. Slllanpaa’nın 939 senesi NOBEL edebiyat mükâfatını kazanan bu şaheser romanı Vahdet Gültekin tarafından Türkçeye çevrilmiştir. 200 Sayfa: 100 Krş.
ABC Kitabeyi.
Sene 26 — No. 8961 — Fiati her yerde 5 kuruştur.
ÇARŞAMBA 29 Eylül 1943
Sahibi Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü! Hikmet Feridun Es — AKSAM Matbaam
Üçlü paktın üçüncü yıldönümü
Üçlü paktın üçüncü yıldönümü geçen seferkilerden daha hararetle kutlandı. Berlinde, İtalyada, Japonyada nutuklar söylendi. Halbuki üçlü ittifak iyi günler yaşamıyor. Fakat, insanlar gibi milletler de sıkıntılı zamanlarda daha fazla birleşmek ihtiyacım duyarlar. Silâhların talihi hiç bir cephede kendilerine gülümsemediği halde, Mihver devletlerinin, bu yıldönümü dolayısile söylenen nutuklarda ümit ve heyecana çok yer veımeleri, birliğe ve fedakârlığa herzamandan ziyade muhtaç olmalarından ileri geliyor.
Gerçekte, üçlü ittifak, güvenilir temellere kurulmuş, yahut iyi idare edilmiş bir yapı değildi. Bu birlik ve beraberliğin üç yıllık bir imtihana dayanamamış olması bunu gösteriyor. Bu kadar kısa bir zamanda, üç ortaktan birinin ortadan yok olması bu zümrenin en hazin tarafıdır.
Başlangıçta Avrupa ve Asya üzerinde üç devletin hâkimiyetini kurmak, bundan başka milletlere yeni bir kültür, fertlerle Devlet arasında olduğu gibi milletler arası münasebetlerde' yeni bir görüş, yeni bir idare ve ekonomi sistemi kabul ettirmek gibi geniş emellerle işe atılmış olan üçlü andlaşma, hakikatte ne kültür, ne ahlâk, ne gelenek ve görenek bakımından birbirlerine hiç benzemiyen, sadece üçünün de dünya zenginliklerinden nasipleri az olduğu için birleşmiş milletleri bir araya toplamıştı. Dünya milletlerini az zengin, çok zengin, yahut karnı aç, kamı tok olmak gibi vasıflarla ayrı sınıflara ve zümrelere ayırmak mümkün olmadığı için harb tesadüflerinin ve geçici emellerin doğür-duğu Üçlü ittifak ancak, kolay ve çabuk elde edilecek bir zaferle tutunabilirdi. Halbuki İtalya ile Japonya kendi emellerinin gerçekleşmesini Almanyadan beklemişlerdir. İlk zorlukta İtalya karşı tarafa geçti. Harbin başın-danberi İtalyanın ağır bir yükten başka bir şey olmadığı göz önüne getirilirse, Almanyanın kapıldığı büyük siyaset yanlışlıklarından biri, bugün hâlâ Berlinde yıldönümü kutlanan bu Üçlü Andlaşma olduğu anlaşılır. Gerçi Mussolini bir Cumhuriyet İtal-yası adına, Almanyanın yanında hâlâ söz söyleyip and içmektedir. Fakat Mussolini’nin, devrilmesi-le bütün îtalyada nasıl bir sevinç uyandırdığı, bütün İtalyan milletinin Kıral ve Badoglio ile nasıl hemen birlik olduğu düşünülürse, Almanyaya bağlılık gösteren Mussolini’nin değil, Almanyaya ihanet eden Kıral ve Badoglionun İtalyan milletini tam temsil ettikleri meydana çıkar. Şu halde İtalya, bizzat Almanyanın, zorla, bu memleketi müdafaa edebildiği kadar tutunacaktır. Ne Kiralın ve Badoglio hükümetinin Müttefiklerle birleşmesi, ne de tahtında oturmiyan Kıralı Mussolini’ nin lâfla tahtından indirmesi İtalyadaki Alman müdafaasına veya Müttefiklerin taarruzuna tesir edebilir. Üçlü Paktın İtal-yası kalmamıştır. Müttefiklerin elinde Kıral, Almanyanın emrinde Mussolini cansız, iradesiz birer kukladan başka bir şey değildirler. Müttefikler îtalyayı işgal ederlerse Kıral, Eisenhover adına hükümran olacak, Almanlar Ro-mada kaldıkça Mussolini Hitlerin dediğini yapacaktır.
Üçlü paktın Almanyaya Jopon-ya tarafından (’•' bir faydası dokunduğu ileri sürülemez. Alman-yanın Avrupadaki emellerinden çok önce Asyada kara İmparatorluğunu gözüne kestiren ve Çin harbine girişen Japonya, Uzak Şarkta İngiliz ve Amerikan men-faatlerile, zaten çarpıştığı için Almanyanın İngiltere ile harbe tutuşmasından yalnız istifade etmiştir. Fakat, Almanyanın umduğu gibi, Rusya ile çarpışmaktan çekinmiştir. Bundan başka Japonyanın, Amerikaya saldırması, Amerika gibi ezici bir düşmanın Almanyaya harb ilân etmesine sebep olmuştur. Almanya Rusyada uğraşırken, Japonyanın Rusyaya sataşmıyarak Amerika-
BU SABAHKİ telüraflar
Kars bütün vatanın gözünde kıymetli bir cevherdir
Kara 28 (A. A.) — Reisicumhur İsmet İnönü, buradaki ikametleri esnasında halka hitaben aşağıdaki nutku irat buyurmuşlardır:
Karslılar, aziz vatandaşlarım;
Dört gündür aranızda bahtiyar günler geçiriyorum. Sizi neşeli ve işlerinizi evvelki görüşlerimden daha iyi buldum. Size sevgilerim derinleş, miş, kökleşmiş olarak buradan ayrılıyorum. Kars, bütün vatanın gözünde kıymetli bir cevherdir. Her yerde vatandaşlarım sizin rahatınızla ve si-
zin meselelerinizle yakından ilgilidirler. Gelecek günler, Kars için daha geniş ve verimli olacaktır. Yakın zamana kadar Kars, memleketin de. nizlerine ve her köşesine geniş ölçü, de bağlanmış bulunacaktır. Size ve Karsta sizinle beraber samimî aile hayatı süren memur, öğretmen, subaylara teşekkürlerimi bildiriyorum. Hepiniz iyi çalışıyorsunuz. Tekrar görüşmek üzere şimdilik Allaha ısmarladık. Esen kalın, aziz Kars’lılar.
Napoli muharebesi başlıyor
----- '
Müttefik ordular, Napoli ovasına hâkim tepelerde mevzi almışlar
Karadenizde çarpışmalar
Macaristanın vaziyeti
Almanlar bir Sovyet gambotunu batırmışlar
Berlin 28 (AA.) — 27 eylül gecesi Karadenizin şimal kesiminde Alman deniz kuvvetierile Sovyet topçekerle-ri arasında bir kaç küçük çarpışma olmuştur. Kerç boğazının methalinde tamamile zırhlı ve ağır silâhlarla mücehhez bir Sovyet topçekeri batırılmıştır.
Daha cenupta Taman yarımadasının cenup sahilleri civarında başka Sovyet topçekerleri o kadar tesirli bir ateş altına alınmıştır kİ muharebeyi kesmek mecburiyetinde kalmışlardır. Alman gemileri hiç bir kayıp vermemişler ve hasara uğramamışlardır.
Ingiltere Kraliçesi
Londra mahfilleri Macar teminatına karşı ne diyorlar
Londra 29 (Radyo) — Sekizinci ve beşinci orduların ileri yürüyüşü devam ediyor. Doğuda ve Adriyatik sahil boyile merkezde ilerliyen sekizinci ordu, 24 saatte 27 kilometrelik serî bir yürüyüşten ve Alınanlara ciddî kayıplar verdiren şiddetli bir f muharebeden sonra Foggia şehrile etrafındaki 15 hava alanını zaptet-miştir.
Reisicumhur B. Roosevelt, Foggia'nın zaptı, bu harbin en büyük stratejik muvaffakiyetlerinden birini teşkil ettiğini beyan etmiştir. Filhakika Foggia’nın işgalile Müttefik hava kuvvetleri Berlin, Münich, Viyana şehirlerde Romanyanın petrol bölgeleri dahil olmak üzeıe Balkanların bütün mühim şehirlerini bom-balıyacaklardır. Bundan başka Adriyatik denizinde Müttefiklerin hava
Londra 29 (A.A.) — Macar hükümet adamları, Macaristanın taarruz emelleri beslemediğini temin edip duruyorlar. Londra resmî mah-(fillerinde, bugünkü Macar hükümeti iş başında kaldıkça Macaristan meselelerinin halline imkân bulunmadığı- belirtilmektedir.
Dalmaçyada kanlı savaşlar
Giyim işini nasıl hallediyor?
Akdeniz komisyonunda Amerikan murahhası
Londra 29 (Radyo) — Birleşik Amerika hükümeti Akdeniz komisyonundaki Amerikan murahhaslığına Panamadaki sabık Amerika elçisi B. Vilsonu tayin etmiştir.
üstünlüğü katî surette temin edilmiştir. Sekizinci ordu, Melfi şehrini zaptettikten sonra şimdi Benevento üzerine yürümektedir.
Beşinci ordu, dün Napoli istikametinde 20 kilometrelik bir ilerleyiş yapmıştır. Salerno’nun şimal doğusunda Leconi ve cenup doğusunda Castel Nuvo işgal edilmiştir. Napoli muharebesi başlamak üzeredir. Müttefik kuvvetler, ^Napolinin cenubunda 3 kilometre daha ilerlemişler ve Napoli ovasına hâkim tepelerde mevzi almışlardır. Napolideki Alman ordularının vaziyeti, hissedilir derecede güçleşmiştir.
Napoli tahliye ediliyor
Londra 29 (A.A.) — Mareşal KesseTİing’in Napoli şehrini tahliye etmeğe başladığına dair haber he-
nüz teyidedilmemiştir. Müttefik kuvvetler Noura şehrinin kapılarında çarpışıyorlar.
Napoli fabrikaları Münihe nakledildi
Londra 28 (A.A) — Paris radyosu, nun bildirdiğine göre, napolidekl bütün fabrikalar işçllerile birlikte Mü-niche nakledilmiştir.
Grazyani’ye suiikast
Zürich 28 (A.A.) — Reuter ajansı-nm hususi muhabiri bildiriyor:
İyi bir kaynaktan öğrenildiğine göre cumartesi akşamı İtalyan subay ve erlerine söylediği nutuktan sonra General Grazianiye karşı bir suikasd teşebbüsü yapılmıştır. Bu hareket, faşist düşmanlarının ve Badoglionun işçiler federasyonu komiseri olup geçenlerde Almanlar tarafından kurşuna dizilen Bruno Buozzi’nin komünist arkadaşlarının eseridir.
Yugoslavyanın üçte» biri vatanseverlerin kontrolü altında
Ruslar Dnieper’i geçmeğe başladılar
İsviçrenin Cenevre şehrinde çıkan Tribüne de Geneve yazıyor:
«Geçen harbde olduğu gibi, bu defa da Ingilterede kıral ailesi diğer îngilizler kadar yiyecek vesikası alıyor. Kıral ailesinin yiyecek kartlan Westminster iaşe bürosundan veriliyor. Bu kartlan Buckingham sarayı iaşe memuru tesellüm ediyor. Kıral ve kıraliçe yiyecek vesikalarına el sürmüyorlar, yalnız kendilerinin ve çocuklarının giyecek vesikalarını kendileri kullanıyorlar.
Kıraliçe giyim işini yoluna koy. mak için şu usule baş vurmuştur: Eski elbiselerde mantolannın çoğunu tamir ettirmiş veya şeklini değiştirerek kullanmağa başlamıştır. Su-vare elbiseleri kısaltılarak gündüzlük elbise haline konmuştur.
Kıraliçe yalnız büyük kızı veliaht pTenses Elisabeth’e elbise temininde güçlçük çekmektedir. Çünkü prenses gittikçe büyüdüğünden eski elbiseleri küçük geliyor. Verilen kuponlar ise ihtiyaca tamamen kifayet etmiyor. İkinci kızı prenses Marguerite’e gelince, ablasının elbiseleri kısaltıla. rak kendisine giydirildiği için, bu pTenses elbise hususunda güçlük çekmemektedir.
Üç Alman şehri bombalandı
Londra 28 (A.A.) — İngiliz ha. va kuvvetlerine mensup çok sayıda uçaklar dün gece Hanovre, Bruns-wick ve Emden’e hücum etmişlerdir. 38 bomba uçağile bir avcı uçağı dönmemiştir.
Malaryanın kati ilâcı bulundu
Londra 28 (A. A.) — İngiliz âlimleri malaryayı katî surette tedavi edeceği umulan yeni bir ilâç keşfetmişlerdir. Tertibatı gizli tutulan bu ilâç hap şeklinde, bu hastalıktan mustarip olan 25 kadın ve erkeğe verilmiştir. Bunlar şimdi tıbbî müşahede altındadır.
Londra 29 (A A.) — Hür Yugoslav tebliğine göre, Dalmaçya sahilinin bazı noktalarında Almanlarla vatanseverler arasında şiddetli çarpışmalar olmaktadır. Bu çarpışmalar bilhassa, Split’e 40 kilometre mesafede bulunan Sinj yakınlarında çok şiddetlidir.
Londra 29 (A.A.) — Hür Yugoslav radyosunda konuşan bir sözcü, şimdi Yugoslavyaıun üçte birinin vatanseverlerin elinde bulunduğunu söylemiştir.
Berlin. 28 (A.A.) — D.N.B.’nin verdiği bir habere göre, Badoglio kuvvetierile âsîlerin işgali altında bulunan Adriyatik denizindeki Spalto limanı dün Almanlar tarafından bir hücum neticesinde zaptedilmiştir.
Yugoslav kıralı Orta Şark’a gitti
Londra 28 (A.A.) — Yugoslavya kıralı Piere, refakatinde kurmay heyeti olduğu halde Orta Şarka gitmek üzere İngiltereden ayrılmıştır.
Beyaz Rusya dahilinde 300 kilometrelik bir cephede ilerliyorlar
Londra 29 (Radyo) — Sovyetler ordusu, Smolenskin cenup ve cenup batısında süratli hamleler ile ve 300 kilometrelik bir genişlikte Beyaz Rusya topraklan içinde ilerlemektedir. Witebsk, Orşa, Mogilef ve Gömeli istikametlerinde dün 25 kilometrelik bir ilerleyiş yapmış kurtarılan yerler bine varmıştır. Ruslar. Gomele üç istikametten yürümektedir. Şimdi bu hedeften 22-30 kilometre uzakta bulunuyorlar.
Sovyet tebliğinde Rusların Dnie-per nehrinin batı sahiline geçtiklerinden bahis yok ise de Moskovadaki Reuter muhabiri, Kızıl askerlerin Kiyef’in aşağısında bir çok noktalar dan Dnieper nehrini geçerek köprü başlan kurduklannı Diniepropetrovsk cenubunda üç Rus kolunun nehri geçmekte bulunduklarını ve Sovyet-lerin nehirdeki küçük adalan bu iş için istinat noktalan olarak kullanmakta bulunduklarını bildirmiştir. Dnieper nehri üzerinde şiddetli hava muharebeleri vuku bulmaktadır.
Krenoençug’daki Alman köprü ba-şısı gittikçe daralmaktadır. Sovyet
tebliği, Dniepropetrovk ile Kırım arasındaki kesimlerde cereyan etmekte olan hâdiselerden hiç bahsetmiyorsa da Alman radyosu cenupta Melltopol şehrinin doğu varoşlarında kanlı çarpışmalar olduğunu bildirmektedir.
Kiyef’in tahribi için emir verilmiş
Londra 29 (A.A.) — Madridden geu len bir habere göre, Alman başkumandanlığı Kief şehrinin tamamile tahrip edilmesi İçin emirler vermiştir.
Berlin 29 (E.P.) — Temrükün tahliyesi hakkında EP ajansı aşağıdaki malûmatı almıştır: Bütün askeri tesisler, hattâ şehrin münakale tertibat: sökülmüş ve beraber götürülmüştür. Bu işte Alman istihkâm kıtalarının yaptıkları havai hattm çok faydası olmuştur. Bu hat Temriikie Kerç arasında bulunmakta idi. Bütün ağır silâhlar, malzeme ve alât, yaralılar ve esirler hattâ sivil ahali geri götürülmüştür. Temrûk şehri şimdi bir harebe halindedir.
yı Rusya ile birleştirerek harbe gokması, San devletin tarihte Beyazlara oynadığı en büyük oyundur. Japonya, bu suretle, bir kaç yıl için Amerikayı başından savmış oldu.
Japonya tarafından da Üçlü İttifak, Almanyaya faydalı değil, zararlı olmuştur. Almanya, çürük müttefiki İtalyanın Afrika imparatorluğunu korumak, bu yetjş-miyormuş gibi îtalyayı Balkanlarda Yunanistana karşı ansızın giriştiği emperyalist harbin gülünç hezimetinden kurtarmak için boşuna ne kadar vakit ve kudret harcadıysa, kurnaz müttefiki Japonyanın Amerikayı Avrupa harbine sürüklemesinden ve buna karşılık Rusyayı esirgemesinden o derece zarar görmüştür. Üçlü başlanan dünya harbinin bütün ağırlıği bugün tek Alman-yamn omuzlarına yüklenmiş bulunuyor. Bundan dolayı bu yıldönümü Berlinde candan kutlanmış olmasa gerektir.
* Necmeddin Sadak
— Kızılordu Beyaz Rusyaya girmişi..
— Pemc^ ki bu >>i YÜZ akı ile bitirecekleri
Churchiliin
Staline mesajı
DİKKATLER:
Harb ölüleri
Pek yakında Lord Beaverbrook tarafından Moskova’ya götürülecek
• Berlin 29 (A.A.) — M. Beaverbrook'un pek yakında Moskovaya gideceği söylenmektedir. Beaverbrook, M. Churchill'in M. Stalin e hususî bir mesajını götürecektir.
Üçüzlü toplantı için hazırlıklar devam ediyor.
M. Roosevelt, her halde bu buluşmayı kolaylaştırmak için M. Sumner Welles’i istifaya mecbur etmiştir. Kremlin, Welles'i sevmiyordu.
Vaşington'un iyi haber alan mahfilleri de, yakında M. Harriman’ın Amerikan büyük elçisi sıfatile Moskovaya gideceğini tahmin ediyorlar. Şimdiki elçi amiral Stanley birkaç defa Moskova hükümetini tenkidet-mişti. Amiralin bir daha Moskovaya dönmiyeceğı muhakkak gibidir.
Churchill’in beyanatı
Londra 28 (A. A.) — Bugün Londrada Heıbert Hall’da yapılan bir toplantıda altı bin kadına hitabeden M. Churchill, ezcümle demiştir ki:
«İstikbalden katiyen korkum yoktur. Biz istikbalin sırların! öğrenmiş, onu gözlerimizden saklıyan perdeyi yırtmış bulunuyoruz, ileriye doğru güven ve cesaretle yürüyoruz. >
17OOOOO ölü 1357000 >
980000 » 650000 »
177300 »
Geçen harbin ölülerine dair resmi istatistikler şöyle.:
Rusya Fransa İngiltere Amerika
Almanya
Tahmini hesaplara göre şimdiki harbin neticesi ise «İmages» mecmuasına göre şöyleymiş:
Rusya 4500000 ölü
Almanya 5000000 »
Küçük milletler 1000000 »
Fransa 185000 »
Amerika 100000 »
İngiltere 60000 »
Nutuklar, siyasî makaleler, istilâ edüen topraklan gösteren haritalar bir tarafa; bu basit rakamlar öbür tarafa... Kimin ne kazanıp kimin ne kaybettiğini asıl bu çeyrek sütunluk hesap meydana koyuyor... Türk siyasetinin bize ne kazandırdığını da, bu, bir kere daha ortaya koyuyor.
Demek, sakatlar, sefaletten hasta düşenler bertaraf; daha şimdiden 10 milyona yakın ölü var. (En genç, en atılgan, en işe yarar on milyon!) ve işin feciî, ikinci umumî harb henüz bitmiş değildir.
Sahile 2
AKŞAM
29 Eylül 1943
SÖZÜN GELİŞİ
Bugünün denizciliği
Türk donanmasının Preveze önlerinde kazandığı büyük zaferin yıldönmü münasebetile bu zaferin kahramanı ünlü Türk denizcisi Barbaros’un aziz hâtırasını evvelki gün parlak bir törenle andık. Şanlı bir mazinin bu şerefli hâtırası, inşam, değişen zamanın dünyaya verdiği manzara içinde geçmiş günlerin denizciliği ile bugünün denizciliğini mukayeseye sevkediyor.
On altıncı asrın ilk yarısında Akdenize hâkim olan, bu suyun etrafındaki milletlere ait bütün donanmaları yıldırıp sindiren, Af-rikanın şimalini boydan boya emri altmda tutan, İtalyan sahillerini vurup Venediğe göz açtırmıyan, Nis’i raptederek Charles - Quint’in donanmasını perişan eden Barbaros kumandasındaki Kanuni Süleyman’ın heybetli donanması bugünün kürek ve yelkenle giden iri mavnalarından mürekkepti. O zamanın deniz ordulun da kara ordu fan gibi, insanlann teker teker katlandıkları fedakârlıklarla meydana geliyordu. Makine henüz yer yüzüne ayak basmamıştı. Para henüz herşeyin yapıcısı değildi
Yavaş yavaş medeniyet, insanlann fedakârlıklarına değil, ceplerindeki paraya dayanan bir ilerleme yolu tuttu. Bugün herşey gibi donanma da milyarlar istiyor. Ancak milyarları olan milletler denizlere çelik kaleler indirebiliyorlar. Eski zaman donanmalarının heybetli kadırgalarile mavnalarını çocuk oyuncağı derecesine indiren zırhlılar, kruvazörler, torpido muhripleri, denizaltılan, hücumbotları su gibi akıtılan paralarla yapılıyor. En kahraman, en cesur, en fedakâr milletler eğer fakirseler, denizlerine, bugünkü mânasile küçük bir donanma indirmeleri bütçelerinin takati dışındadır. Çünkü artık zamanımızda milyarlar harcanarak yapılmış muazzam bir donanma bile denizlere hâkim olmak için kâfi değildir. Üstüne ondan daha muazzam, ondan daha pahalı bir hava donanması çekmek lâzım. Netekim bu harbde, o muazzam İngiliz donanması, havalarda zayif olduğu için, biran muattal kalmış, limanlardan çıkamaz olmuştu.
Eski zamanların fert kahramanlığına, insan kahramanlığına dayanan denizciliği yerine bugün milyarların kahramanlığına dayanan bir denizcilik geçmiştir. Yalnız parası olanın donanması vardır ve yalnız o denizlere hâkimdir. Bu iş artık küçük milletlerin) harcı olmaktan çıkmıştır. Para medeniyetinin terakkisi baş döndürüyor. Şevket Rado
Ekmek ticareti
İstanbul ekmeğinin tanesi 55, Çatalca ve Çekmece ekmeklerinin tanesi de 50 şer kuruştan satılıyor
Mahkemelerde :
Hiisnii efendinin kızının aiıı mı tuttu?
3 Ingiliztayyaresi
Topraklarımıza düştü
Ankara 28 — Buraya gelen malûmata göre, Marmarise bir İngiliz tayyaresi düşmüş, mürettebatı ölmüştür. Bodrum civarına da iki İngiliz tyyaresi düşmüştür. Mürettebatından ikisi yaralıdır ve tedavi altına alınmıştır. Diğer 14 mürettebat gözaltı edilmiştir.
Mülteci İtalyan askerleri
Ankara 28 — Rodostan iltica eden İtalyan askerleri Aydın civarındaki kamplara sevkedîlmektedir. İlk sevkedilen kafile 536 kişidir. Bunlardan biri albay, 3 ü binbaşı, 1li yüzbaşı, 62 si üstteğmendir.
İktisat Vekili Afyonda
Afyon 28 (A.A.) — İktisat Vekili Fuat Sirmen dün gece buraya gelmiş ve bugün tetkiklerine başlamıştır.
iktisat Vekili buraya gelirken, Keçiburhı'da bir müddet kalarak kükürt fabrikasında ve maden ocaklarında da tetkiklerde bulunmuştur.
Maarif Vekilinin İzmir'de tetkikleri
İzmir 28 (A.A.) — Maarif Vekili Haşan Ali Yücel bu sabah saat 8 de beraberinde vali, İzmir mebusları ve maiyeti erkânı olduğu halde Bergamaya giderek orta okulu ziyaret etmiş, dönüşte Menemen’e uğrayarak Parti binasında alâkadarlara okuma vazıyeti, talebeler ve ders durumu üzerinde direktifler vermiştir.
Vekil, bundan sonra İzmir* dönmüştür. Yann şehrimizden ayrılarak Ödemiş'e hareket edecektir.
Köylüye tohumluk
Bu sene 50 bin ton tohumluk dağıtılacak
Ankara 28 — öğrendiğe göre, bu sene köylüye daha geniş mikyasta ekim imkânı verilecektir. Dağıtılacak tohumluk miktarı, bu sebeple 40 bin tondan 50 bin tona yükseltilecektir. Tohumların vaktinde dağıtılması için alâkadarlara tebligat yapılmıştır.
Devlet elile ekilecek toprak miktarı da bu sene 350 bin dönümden I milyon dönüme çıkarılacaktır.
Muhtelif memleketlere ısmarlanan pulluklar gelmektedir. Ankara ve Adapazarı fabrikalarında 80 bin pulluk yapılmak üzere tertibat alınmıştır.
Ziraat Vekili geldi
Ziraat Vekili B. Şevket Raşit Ha_ tiboğlu, bu sabahki ekspresle Anka-radan şehrimize gelmiştir.
Profesör Ziya Gün’ün teberrüü dâvası
Merhum profesör B. Ziya Gün tarafından Üniversiteye teberru edilen bir milyon Ura İçin yapılan tesisin iptali iddiaslle varisleri tarafından açılan dâvaya dün asliye üçüncü hukuk mahkemesinde devam edilmiştir.
Bu celsede Üniversite tesis heyeti vekili tarafından dâvacılara karşı hazırlanan cevap lâyihası mahkemeye verilmiştir. Vekil, lâyiha üzerinde izahat vererek varislerin bu dâvayı uzatmak için suiniyet gösterdiklerini ileri sürerek muhakemenin bir an evvel bitirilmesini İstemiştir.
Varisler yeniden bazı şahitler göstermişler, bunların dinlenmelerini ia. temişlerdir. Tesis heyeti vekili bu talebe de itiraz etmiştir. Mahkeme, bu şahitlerin celbedilip edilmemesi hakkında karar vermek üzere muhakemeyi talik etmiştir.
Son aylarda lstanbulda bir de ekmek ticareti başlamıştır. Ekmekler, muhtelif şahıslar taraflından Çatalca ve Çekmeceden getirilmektedir. Bunlar, sepetler içinde pazar yerlerine götürülmekte, küçük çocuklar vasıtasile sattınlmaktadır. Çatalca ekmekleri, Çekmece döneklerinden daha iyidir. Fakat her iki yerin ekmekleri de aynı fiatten 50 şer kuruşa satılmaktadır.
Aksaray pazar yerini dolaşan bir muharririmiz, bu ekmeklerden başka İstanbul ekmeklerinin de yine çocuklar tarafından satıldığını görmüştür. İstanbul ekmekleri, Çatalca ve Çekmece ekmeklerinden beş kuruş fazlaya yani 55 kuruşa satılmaktadır.
Çatalca ve Çekmeceden getirdikleri ekmekleri satan iki çocuk, bu ekmeklerden günde 60 ar tane sattıklarını söylemektedirler. Yine aynı çocukların muharririmize anlattıklarına göre Çatalca ekmekleri yerinde 27 kuruşa, Çekmece ekmekleri ise 38 kuruşa alınmaktaymış. Günde 60 ar ekmek sattıklarına göre bunların bir Çatalca ekmeğinden kân 23, Çekmece ekmeğinden de 12 kuruştur. Bu suretle Çatalca ekmeğinden temin ettikleri kâr 1.3 lira 80 kuruş, Çekmece ekmeğinden kazançları da 720 kuruştur ki ceman ekmek satışı ile günde 20 lira para kazanmaktadırlar.
Asıl kazanç, İstanbul ekmeği satışındadır. Koluna taktığı kü-
çük bir sepetle pazar yerine altı şar altışar ekmek taşıyarak satan 11 yaşında Nigâr Taban adında sarışm, mavi gözlü bir kız, muharririmizin sualine şu cevabı vermiştir:
«— Yenikapıda oturuyoruz. Bazen Çatalcadan da ekmek getirtiyoruz. Fakat en fazla İstanbul ekmeğini satmaktayım. Bazı günler 80 tane ekmek alabiliyor ve satıyoruz.»
Bu ekmekleri karnelerle muhtelif fırınlardan 17 kuruş on paraya satm aldıklarını söyliyen Nigâr, karnelerin ne suretle temin edildiği sualine: (İşin o tarafına aklım ermez» diyerek cevap verdikten sonra, istiyorsa muharririmize de 55 kuruştan İs-tanul ekmeği verebileceğini söylemiştir.
Günde 80 ekmeği alabilmek, ortada bir karne ticareti olduğunu açıkça meydana koyan bir hakikattir. Şayet, bu ekmekler kar-nesiz satm alınıyorsa fırınların günde 80 ekmeği kamesiz verebilecek vaziyette öldüğü da anlaştır.
İşin bir de kazanç tarafına bakalım. 80 ekmek 17 kuruş 10 paradan 13 lira 80 kuruş eder. Tanesi 55 kuıuştan satıldığına göre 13 lira 80 kuruşa karşılık 44 lira toplanmış olur ki kân, 30 lira 20 kuruş eder. İşte lstanbulda devam etmekte olan ve yapana fazlasile kâr bırakan bir ihtikâr mevzuu da budur.
'Telefondaki ses'
Yazan: Bruce Graeme Tercüme eden: (Vâ - Nû)
İV -Tefrika No. 95 — Jl
İzzeti nefsi vardı; namusu vardı. Böyle bir lûtuftan katiyen katiyen İstifade etmiyecekti.
Canı sıkılmış, perişan bir halde gözlerini balo salonunda gezdirdi. Bütün dostları, bütün düşmanları oradaydı. Köşede «ir Ailen Dunn, Mona ile beraberdi. Bu aptalca santimantal kız son felâketine sebebiyet veren bu avare, vaktile çalıp tekrar yerine koyduğu meşhur incileri beyaz göğsüne takmış, teşhir edip du-ruyurdu. Biraz uzakta da sir Austin Lavers duruyodu. Diğer köşede kont de Rogeri dayanmıştı. Meğer bu adamın diplomatik faaliyeti İngiltere aleyhine değil, lehine imiş.
Muharrir: •
(— Polis böyle tuhaf bir netice ile karşılaşıp da şaşırınca, de Rogeri kim bilir nasıl bıyık altından gülmüştür!» diye düşündü. Black-Jhirt’ün mahvını haber aldığı zaman ne kadar memnun olacak.
Bütün bu insanlar, bilhassa Bobine, onun hakikî hüviyetini öğrendikleri vakit ne diyecekler? Ah, aman ya Rabbi! Ne müthiş şeyi-**
Bu can sıkıcı düşünceler, zihnine üşüştüğü bir sırada salonun ortasında birinin konuştuğunu ve bir hâdisenin cereyan ettiğini müphem şekilde farketti. Derken her yer karanlığa boğuklu. Orkestraya tahsis edilmiş küçücük bir sahne vardı. Orada bir şeyler oluyardu amma, kendi göremedi. Jane Mc Tavish, sımsıkı bağlanmış ve ağzı tıkanmış, açlıktan ölerek, yahut da Bobbie’nin yüzünde hakikati öğrenince bir dehşet ifadesi belirerek, yahut da kendisi hâkimler huzurunda onu asmalarına mahsus ipi sallıyarak karşısındaki bu sahne içinde türlü türlü muhayyel manzaralar biribirini takibe-diyordu. Sanki bir sinemadaymış gibi.
Bir alkış tufanı içinde ışıklar tek-
Sahte karneler
Yeni bir şebeke meydana çıkarıldı
Zabıta yeni bir sahte karne şebekesi yakalamıştır. Kurtuluş civarında Koço adında birinin üzerinde 1110 tane sahte ekmek karnesi bulunmuştur. Koço ifadesinde bu karneleri Zehra adında bir kadından aldığını söylemiştir. Zehra yakalanmış, o da bunları çinkoğraf Kadri ve Sadi adlarında iki kişiden alıp beşer lira ayak kirası mukabilinde Koçoya götürdüğünü, ve ayak kiralarını Koço-nun verdiğini söylemiştir.
Zabıta derhal Kadri ile Sadiyi de yaklamış, dükkânlarında yapılan araştırmada sahte karne basmağa mahsus 4 parça klişe, karne kâğıtları ve bir miktar basılmış sahte kar_ ne bulunmuştur.
Aksaray'da bir dükkânda da bir sahte karne klişesi ve bir miktar sahte karne bulunmuştur. Bunların da Kadri ve Sadi taraflarından verildiği tesbit edilmiştir. Yine Kadri tarafından verildiği anlaşılan 31 tane sahte ekmek karnesi de Cerrahpaşa civarında Hüseyinin fırınında bulunmuştur. Bunların hepsi yakalanmış, karneler ve klişe müsadere edilerek tahkikata başlanmıştır.
Başka bir şebeke mi?
Diğer taraftan Amavutköy civarında bir ekmekçinin dükkânında da sahte ekmek karneleri bulunmuştur. Bunların Kadri ve Sadi tarafından verilmeyip başka bir sahtekâr şebekesile alâkadar bulunduğu hakkında bazı deliller elde edilmiştir. Zabıta tahkikata devam ediyor.
KÜÇÜK HABERLER
•fc Sümenbank umum müdürlüğü İstanbul şubesi müdürlüğüne gönderdiği bir tezkere İle Yerli Mallar Pazarlarında ve diğer suretle yapılan satışlardaki fiatler bildirilmiştir. Yeni fiat listesi hazırlanırken malların maliyet fiatleri hesaplanmış, muayyen bir fiat esası kabul edilmiştir.
Sümerbank, bundan sonraki satış, lann bu fiatler üzerinden yapılmasını istemiştir. Cetvelde tadilât yapıl-mıyacağından bir müddet bu fiatler muteber, olacaktır.
Sk Mısırçaı-şısmın tamiri devam etmektedir. Dış kapılarında yapılan tahkimat hemen hemen bitmiş gibidir. Yalnız çarşının Kurukahveciler tarafındaki kapısındaki tahkimat henüz bitmemiştir. Çarşının, dahilî kısımları tamamlandığından teşrinievvelin on beşine doğru açılması kabil olacaktır.
★ Florya plâjmda banyo kabinelerine anahtar uydurarak Elizabet adında bir kadının 20 lirasile altın kol saatini, Yorgi adında birinin kabinesinden de bir kolye, bir altın kol saati ve 20 lira çalan Arşak adında sabıkalı bir* hırsız yakalanarak tahkikata başlanmıştır,
★ Bursa vapurile İstanbula gelen Hüseyin adında birinin eşyası aranmış. yatak denklerinin arasında 35 kilo ham Yunan ipeği buldnmuştur. İpekler müsadere edilmiş, Hüseyin yakalanarak tahkikata başlanmıştır.
Barbaros heykelinin kaidesi
Güzel Sanatlar Akademisi tarafından Barbaros heykeline ait bir kaide projesi hazırlanmıştı. Kaide 19 bin liraya bir müteahhide ihale edilmiştir. Kaidenin yapılmasına hemen başlanacaktır.
Merdiven başında ayak üstü sohbete dalmışlar, lâf lâfı açmış, eski dertler tazelenmiş, ayak muhabbeti devam ederken hırsız Selim de alt katta rahat rahat işini görmüş! Sulh ceza mahkemesinde muhakeme yapılıyor.
Evvlâ, davacılardan bayan Akile kalktı. Eaşına doladığı beyaz dallı, açık mavi baş örtüsünü çenesinin altından düğümleyip uçlarını göğsüne sarkıtmış. Üzerinde gri tayyör, bej rengi etek. Bacakları çıplak, ayaklarında beyaz karyoka. Yirmi beş yaşlarında, tatar çehreli, pembe tenli, balık eti, bıngıl bıngıl bir tazecik... Derdini anlatıyor:
— Ah bay Hâkim, ah!.. İçimin nasıl yandığını bilseniz, yallah billâh siz de acırsınız halime... İşte, görüyorsunuz ya kıyafetimi. Allah sizi inandırsın ki, şu etekliğimi size göstermek için giydim bugün. Allah Lillâh aşkına İyice bakınız bu etekliğime de, içimin acısını siz de anlayınız...
Hâkim ihtar etti:
— Bu gibi lâkırdılarla vakit geçirmeyiniz. Etekliğiniz mahkemeyi alâkadar etmez... Dâvayı anlatınız...
Akile öfkeli öfkeli içini çekti:
— Ah Hâkim beyciğim! Etekliksiz dâva olur mu hiç?.. Olan biten işlerin hepsi o etekliğin üzerinde dönüyor. Bej etekliğimi ortadan kaldırdık mı, ne dâva kalır, ne şekva... Müsaade ederseniz anlatayım da hak veriniz bana... Bu tayyörün biçimini sinemada beğendim. Bir oyuncu kızın sırtında gördüm, tayyör öyle hoşuma gitti ki, resmini kafamın içine çiziverdim. Ay başında da hemen kumaş alıp terzime koştum, kendi tarifim üzerine diktirdim. Hani, söylemesi ayıp, bedenime de öyle uygun gidiyordu ki, karşı komşumuz Fatma hanım teyzelerdeki endam aynasının karşısına geçince, kendimi sinemada oyuncu kız sanıyordum. Artist kızın boyu da bir parça daha kısaca olsa imiş, ikimizi ayırdetmek kabil olamı-yacakmış. Bir elmanın yansı ben, yansı sinemadaki kız... Hâkim bey kardeşim! Şu terbiyesiz adam işte bu tayyörümün ceketini çaldı da, ceketsiz eteği, öksüz çocuk gibi bıraktı başıma....
— Yine lüzumsuz sözlerle vakit geçiriyorsunuz. Şu hırsızlığı anlatınız...
— Anlatıyorum işte bay Hâkim!... Geçen gün şu Zekiye hanım bize gelmişti. Orta katta merdivenin tırabzanına yaşlandıkta ayak üstünde hal hatır ediyorduk.
Dostlar başından İrak olsun, bizim eski komşu Hüsnü efendinin tazını hâ şâ buradan dışan, bir otelde basmışlar da onu konuşuyorduk. Derken, lâf lâfı açtı, eski dertlerimiz tazelendi, Allah sizi inandırsın ki, odaya girip oturmağa vakit kalmadan ayak tüstü dertleşe dertleşe akşamı etmişiz de farkında değiliz... Üst kattaki kiracının saati altıyı çalınca aklımız başımıza geldi. Zekiye hanım da; .Aman, ben eve geç kaldım. Hem şu mübarek günde şunun bunun gıybetinde lâf edip de günaha girmiyelim» diye koşarak aşağıya indi. Bir de ne görsün? Yukarıya çıkarken taşlıkta bıraktığı iskarpinleri yerinde yok, bizim sokak kapısı da aralık duruyor.
Hemen seslendi, ben de indim. Onun iskarpinlerini araştırırken alt kattaki oda kapısını açtım ki benim yepyeni tayyörümün ceketi de çalınmamış mı?., .öğle vakti gezmeden geldiğim zaman ceketi sırtımdan çıkarıp sedirin üzerine bırakmıştım. Sonra alıp yukarıya götürecektim. Çok geçmeden Zekiye hanım geldi. Biz merdiven başında akşama kadar
lâf ederken herif aşağıda bizi soyup soğana çevirmiş... Amma, konuşma sırasında bir aralık kulağıma kapı tıkırtıları geldi, lâfın tatlı yerine daldığımız için yanda kesip aşağıya inmeğe üşendim, kediler yapıyor her halde diye aldırış etmedim. Meğer o sırada evimiz soyuluyormuş... Hemen polise haber verdik, birkaç gün sonra bu yaşamayasıca herifi yakaladılar amma, kaç para eder? Ceketi de iskarpinleri de satmış... Karakollarda kendi ağzıyle de çatır çatır ikrar etti suçunu... Hakkımızı, hukukumuzu sizden isteriz. Malımız da, canımız da evvel Allaha, sonra size emanet.
Bayan Zekiye de aynı yaşlarda zayıf, daha uzunca boylu, yüzü çil benekli bir hanımcık... Tuvaleti de arkadaşından daha itinalıca. Dudak boyasını avurtlanna doğru biraz fazlaca kaçırmış amma, güzele göz ağrısı da yakışır derler... o da dâvayı bayan Akile gibi anlattı:
— Yirmi beş lira para verdiğim iskarpinimi üç defacık ayağıma takmıştım bay Hâkim!.. O gün de dördüncü defa giydim, annemlere gidiyordum. Akile benim ahret kardeşimdir Hâkim bey! Kapısının önünden geçerken; hadi, şunu çiğneyip de geçmiyeyim. İçeriye gireyim de ayak üstü hatırını sorayım dedim. Hay sormaz olaydım, hay girmez edaydım... Ayaklanma kara sular ineydi de evden çıkmaz olaydım... Ayak üstü iki çift lâf edelim derken gıcır gıcır, yepyeni iskarpinleri de çaldınverdinı... İskarpinlere yanmam, avuç dolu para verip seve seve aldım da, doya doya giyinip hevesimi alamadım; ona içim sızlıyor işte... Evlerden İrak olsun, Hüsnü efendinin tazmin başma gelenleri konuştuk. Mübarek günde gıybetini yaptık da onun ahi mı tuttu bizi bilmem kİ?!..
— âen de bu adamdan davacısın öyle mi?..
— Elbette. Hâkim bey!.. Akile dâ-vacı olur da ben durur muyum?.. Onunla öyle sevişiriz ki, yediğimiz, içtiğimiz ayn gitmez.
Maznun Selim kaldırıldı. Saç, sakal tıraşı uzamış, sarkık bıyıklı, süfli kılıklı bir adam... Suçu evvelâ inkâra kalkıştı, fakat hâkimin dolambaçlı sualleri karşısında yakayı kurtaramı-yacağını anlayınca kekeliyerek anlattı:
— Susamıştım Hâkim bey... Evin önünden geçerken baktım ta kapı aralık duruyor. Şuraya gireyim de Allah rızası için bir bardak su fetiye-yim dedim. Avluya girdim ki kimseler yok. Birkaç defa öksürdüm, seslendim, yine cevap veren olmadı. Belki su bulurum diye orada oda kapısını açtım, sedirin üzerinde ceket gözüme ilişti. Onu görünce dayanamadım bay Hçkim! Bundan sonra ne yaptığımın farkında değilim. Galiba kapıdan çıkarken iskarpinleri de görmüşüm, onlan da almışım. Sokağa çıkınca ceketle iskarpinleri koyııumda buldum. Bu bir hastalıktır bay Hâkim!.. Bir yerde böyle birşey görünce dayanamadım, alıp hemen koynu-ma koltuğuma sokuveririm. Bende böyle bir hastalık var. İnanmazsanız doktora sösteriniz beni.
— Sonra bunlan sattın öyle mi ..
— Ne yapayım bay Hâkim? Kadın ceketini, kadın iskarpinini kendim giymemem ya!... İkisini de okuttum gitti...
Salimin, maymuncukla sokak kapısını açıp evden eşya çaldığı gerek şahitlerin ifadeleri ve gerekse tahkikat evrakile sabit oldu, kendisinin yedi ay müddetle hapse konulmasına karar verildi.
Ce. Re
rar belirdi. Kalabalığın uğultusu arttı.
Üç gündenberi muharrir, çok azap çekmişti, çok. Başı şuursuz şekilde sallanıp duruyordu. Gözleri, etrafını saran manzaraları artık görmez olmuştu. Yükselen ve alçalan seslerin mahiyeti hakkında bir fikir sahibi olamıyordu. İnsan guruplarının kendine ne kadar yaklaştıklarını ve uzaklaştıklarını da tesbit edemiyordu. Bayılacakmış gibi bir hisse kapıldı.
Birdenbire Bobbie’nin bir haykırışı onu kendine getirdi. Genç kız, elini boynuna götürdü; taktığı güzel bir mücevher kaybolup gitmişti. Bir kelime haykırdı, öyle bir kelime ki delikanlmrri kulağında, bombadan daha müthiş bir infilâk hasıl etti:
— Blackshirt!
Sesinde anlatılması güç, bir dehşet ifadesi vardı.
Erkek, yan yarıya kendinden geçmiş bir vaziyetteyken, ve artık talihsizliğe karşı kendi kendini müdafaa etmek kudretinden mahrumken, birdenbire kanının damarlarında hızla döndüğünü hissetti. Aşkı için, hayatı için, namusu için çarpışmak kuvvetini kendinde buldu. Sevgilisi
onu, yapmadığı bir hrsızlıkla itham ediyordu.
Kız:
— Blackshirt! — diye tekrar mı. nldandı. — Size benim itimadım vardı. Bunu nasıl yapabildiniz?
Bu, feleğin kendisile pek acı bir istihzasıydı. Sevgilisi tarafından itham edilmiş olmak! Verrell İti, bu genç kız için ölmeği bile istemişti. Ve genç kız ki onu bütün kalbile, bütün zekâsile, bütün mevcudiyetile seviyordu. Kendisine ait olan bir şeyi çalacağını düşünebilmesi!
Pek gerilmiş olan sinirlerini zaafa kaptırmamak için nefsine hâkim oldu. Sesinde hem gülüş, hem göz yaşı vardı:
— Karanlıktan istifade ederek pandantifinizi çaldığımı mı düşünüyorsunuz!
Muhatabının gözlerine öyle keskin bir nazarla baktı ki, genç kız kirpiklerini örttü. Buna rağmen itiraz etmemişti, sükûtu tasdik mânasına geliyordu.
Bunun üzerine cihan, bedbaht kahramanımızın üstüne çöküverdi. Bütün hayalleri yıkılıvermişti. Bizzat Bobbie bile üzerinde bulunduğu yüksek kaideden devriliyordu işte. (Arkası var)
Times muhabirinin bir tekzibi
Geçenlerde Türkiye - Rusya hududunda gûya bir hâdise çıktığına dair ecnebi ajanslar tarafmdann uydurma bir haber yayılmış ve Anadolu ajansı tarafından katiyetle tekzi-bedilmişti. Dünkü Beyoğlu gazetesinde bu meseleye dair Alman T- P* ajansının bir telgrafı çıkmıştır. Bu telgrafta, bu uydurma hâdise haberinin Svenska Dagbladet gazetesinin Peştedeki muhabirde Times gazetesinin İstanbul muhabiri tarafından ortaya atıldığı ileri sürülmüştür. Ti-mes’in İstanbul muhabiri, gazetesine katiyen böyle bir telgraf çekmediğini ve bu iddianm tamamile asılsız olduğunu bize söylemiştir.
Türk gençlerine uçma aşkını aşılamak ve memlekette köklü bir havacılığın temellerini atmak yolunda uğraşan Türk Hava Kurumuna fitre ve zekâtımızla yardım edelim. (9709)
28/9/943 fiatleri
Londra üzerine 1 sterlin 5.22
Nevyork üzerine 100' dolar 130.50
Cenevre üzerine 100 frank >0.3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.89
Stokhoim üzerine 100 kuron 31.1325
Esham ve Tahvilât
İkramiyen % 5 933 21.65
tkr Ergani % 5 938 19.41
% 5 lkramiyell M. M. 20.—
% 7 Mim Müdafaa 20.99
Sivas - Ezrurum I 20 —
Sivas - Erzurum 2-7 20.19
% 7. 1941 D. Y. I 20.21
% 7, İHI D. Y. 3 19.75
% 7 İMİ D.Y. 3 19.28
% 7İ T. bore» _. . 14 —
Anadolu D. Yolu % 60 24.25
Anadolu D. Yolu 1-2 43.25
Anadolu Mümes. 38.50
Merkez Bankası 118 —
îş Bankası nama 13.80
İş Bankası Hâmiline 13.70
T. T. B. hisse 3.70
Aslan Çimento 6.20
Şark Değirmenleri 4.25
İttihat Değirmen 24.50
BORSA DIŞINDA
Türk altını 32.20
Külçe altın bir gramı 4.17
• Takvim
Ramazan 29 — Hızır 147 İmsak Güneş öğle İkindi Ak. Yatsı I E. 10.19 11.57 6.08 9,28 12.00 1.311 Va 5,16 6 55 13 04 16.24 18 57 20 28
29 Eylül 1943
AKŞAM
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
^Altmış lira ile geçine-jnez ki elbette çalacak...»
Roma ordusunda bir isyan çıktığı vakit, tabii, bütün askerleri idam etmek mümkün olmadığı İçin, «onlarlarmış»... Yani, neferleri sıraya dizerlermiş. Bir, iki, üç, dört, beş; ona kadar saydınr-larmış. Her «10!» diyen birer adım ileri... Bunlan, — (kurşun henüz keşfedilmediği için) — oka dizerlermiş.
Fransızcadaki «D6cimer = kırmak, kılıçtan geçirmek» sözü buradandır.
Bu da geri kalan onda dokuza müthiş bir ibret olurmuş.
Bir dostum:
— Piyasamız o hali «onlamalı!» - dedi.
' Başka bir dostum :
- Ahlâk telâkkilerindi o hail almağa yüz tuttu ki, cidden onlaıı-malıyız! - diye ısrar etti.
Bilhassa şu mevzu üzerinde durduk: Gayri meşruu meşrulaş-tmyoruz.
En fecii budur.
Meselâ:
— Ne yapsın, efendim?... Viran olası hanede evlâdü iyal var... Başında üç çocuk, İki alil İhtiyar, kendi, kansı... Bu kadar nüfus 60 lira ile nasıl geçinir?..
Binaenaleyh?
— Binaenalâzalik tabiîdir ki «işliyecek»...
Bu satırları yazan ben, bu satırları okuyan siz, hepimiz, boynumuzu büküyoruz:
— 60 Ura He tabiîdir ki edemez... öyleyse, (hafifçe, vicdanımızın işitmiyeceği kadar hafifçe mırıldanıyoruz:) ««ctşUyecek»»»...
Ve göz yumulmasına için için karar veriyoruz.
Onun için, ben, kendimi de onlanacakiar arasına koyuyorum. İstemezseniz, siz, bir kolayını bularak, isminizi Üsteden çıkarın!
Onlanmalıyız... Çünkü o adam, bu geniş imkânlar memleketinde; beş parasız ecnebilerin, tini azlıkların gözle kaş arasında servet yapabildikleri şu mUlî şartlar or-tasmdadır. Buna rağmen meşru kazanç sahasında süt kuzusu, gayri mşru kazanç sahasında aç kurt olabiliyor. Başansızlığı, cemiyetin mahkûm etmesine hacet kalmadan, tabiat mahkûm eder...
Onlanmalıyız... Çünkü, onun misalini göstererek: «Eh, ne yapsın biçare!...» demekle de kalmı-yanlanmız var; en. muhterem aile meclislerinde, çoluk çocuğun yanında şu sözleri söylemekten çe-kinmiyen fasıki mahrumlara:
— Gemisini kurtaran kaptandır... At binenin kılıç kuşananındır... tnsan hayatta gözünü açmalı...
Bir kere daha, dramatik bir edâ ile «onlanmalıyız!» dememe müsaade edin: Mâşeri zekâmız şu hale bir düzen veremiyor! Feleğin kolunu bükemiyoruz. Onun çevrini mukadder sayıyoruz... Kendimizi manevî bir mahfazanın içine alamıyoruz... Bunu yapabilmek için evvelâ şu maddi hayatı yoluna sokamıyoruz... Zira itiraf etmeli, ahlâkın binası, muntazam bir geçim temeli üzerine kurulur.
•••
Ancak, bu sahada bir tek İyi noktamız var:
Böyle bir tenkit yazısını,, hemen hemen istisnasız hepimiz, suçlumuz, suçsuzumuz, kurumuz, yaşımız, temizimiz, kirlimiz hep birlikte başımızı tasdik mânasında sallıyarak okuyoruz. Aramızda da daima buna yakın sözler konuşuyoruz.
O kadarı da «fâli hayır» dır. ..
(Vâ - NÛ)
Et fiati
düştü
Tunç vapuru yeniden kasaplık hayvan almağa gidecek
et-
aldı ki,
Denizyolları idaresinin tahsis — tiği Tunç vapuru istanbula 2900 baş haytvan getirmiş ve bunlar derfıal mezbahaya gönderilerek kesilmeğe başlanmıştır. Piyasaya birdenbire 2900 baş hayvan gelmesi piyasayı çok genişletmiş, uzun müddetten-beri 230 kuruşa satılan perakende et fiatleri 190, hattâ 180 kuruşa kadar düşmüştür.
Bugünlerde Demir vapurunun da limanımıza gelerek daha
hayvan getirmesi beklenmektedir. Bu suretle fiatlerin bir miktar daha düşeceği muhakkak görülüyor. Tunç vapuru yükünü boşalttıktan soma tekrar ikinci bir parti daha hayvan getirmek üzere limanımızdan ayrılmıştır. Fitalerin önümüzdeki günlerde daha fazla düşmesi beklenmektedir.
Tifüs
Yeniden 2 şüpheli vaka görüldü
Pirinçler
Eski mahsulün bir kısmı saklanmış
.Yenj mahsul pirinçler henüz piyasaya çıkarılmadığından ellerinde eski mahsulden bulunduranların bunlan sakladıkları anlaşılarak takibata geçilmiştir. Fabrikalarda eski maldan kalmamıştır. Toptancı ve yan toptancılann ardiye ve depolan yoklanarak fazla pirinçler meydana çıkanlacktır.
Makarna fabrikalan halk için makarna imaline başlamadıklanndan pirinçler gittikçe kıymetleniyor. Ticaret Vekâleti, yeni pirinç mahsulüne el koyduğundan serbes satışlar gecikecektir.
Kaçak buğuay satışı
Kara borsada buğday satışı hara-retlenmiştir. Diğer taraftan sıkı takiplerle bu şekildeki şartlara mâni olunmasına çalışılıyor. Buğday 70 -85 kuruşa kadar kaçak olarak satılıyor.
İstanbul, Ankara Ve tzmirden başka vilâyetlerde hububat satışı serbes olduğundan satışı serbes olan yerlerde bulgur fiati düşmeğe başlamıştır. Toptan 115 kuruşluk bulgurlar 90 kuruşa satılmaktadır.
On be§ gündenberl şehrimizde yeni tifüs vakası kaydedilmemişti. Bu suretle tifüs tehlikesi kalmadığı sanılmıştı. Son yirmi dört saat içinde, alâkalı makamlara verilen haberlere göre, iki şüpheli vaka görülmüştür. Bunların kati surette tifüse tutulmuş hasta olup olmadıkları bakteriyolojik tahliller neticesinde anlaşılacaktır.
Bu yeni şüpheli vakalar üzerine sıhhiye müdürlüğü, İcabeden temizlik tedbirlerini almıştır. Vakalar arttığı takdirde mücadele İşinde yeniden şiddet gösterilecektir.
Sekizinci tıb kongresi hazırlıkları
Türk Mlkrobloloji cemiyeti, doktor Zekâı Muammerin reisliğinde bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda Ankara da yapılacak «Sekizinci millî tıb kongresi» hakkında mühim kararlar alınmıştır.
Ankaradaki büyük kongre Sıhhat ve İçtima! Muavenet Vekili doktor Hulûsl Alataş’ın reisliğinde. Dü, Tarih, Coğrafya fakültesi binasında toplanacaktır. Bu kongrede hemen hemen baştan başa günün en mühim meselesi olan tifüs mevzuu ele alınacaktır. Burada verilecek kararlar memlekette büyük mikyasta tatbik olunacaktır. Kongre için raportörler seçilmiştir.
Memurlara şeker
İstanbul vilâyetinin tebliğ1
Un ne zaman
dağıtılacak?
Bugün olamazsa yarın işe başlanması muhtemel
Nüfus başına birer kilo un verilmesi hakkındaki hükümetin kararı üzerine dün Belediyede reis muavini B. Lûtfi Altsoyun reisliği altında kaza kaymakamlarda İktisat müdürünün iştirakile bir toplantı yapılmıştır.
Unun fırınlarla mı, yoksa bakkallar vasıtasile mi dağıtılacağına dair henüz karar verilmemiştir. Belediye, hükümetin İstanbul halkına tahsis ettiği unun hilesiz olarak dağıtılmasına ehemmiyet veriyor. Bugün, olamadığı takîirde ~ yalif. işine başlanmasına çalışılacaktır.
İstanbul vilâyetinden tebliğ edilmiştir: 1 — Hükümetçe ekmek ve ekmeklik hububat ve sair maddelerinin dağıtılmasına dair talimatname hükümleri dairesinde ve ana kamen’ıı (14) No. lı bölmesi iptal edilmek şar-tile değişmez gelirlilere blrinclteşrin, lklnciteşrln ve blrinclkânun 1943 ayları için nüfus başına bir kilo olmak üzere üç aylık şeker tevziine başlanmıştır.
2 — Dairelerce usulüne göre doldurulacak (9) numune No. lı bordrolar mutemetler elile ve bir tezkere ile doğruca tevzi işini deruhde eden İstanbul Memurlar İstihlâk Kooperatifine tevdi olunacaktır.
3 — Verilecek şeker kristaldir. Ve beher kilosu (130) kuruştur. Mütekait, dul ve yetimlere verilecek şekerin, nakil ve kese kâğıdı masrafı dahil olmak üzere (135) kuruştur.
4 — Yoknasaklığı temin için (9) nümune No. h bordrolardan kâfi miktar bastırılmış olduğundan daireler İhtiyaçlarına göre bu jordrolan Memurlar İstihlâk Kooperatifinden alacaklardır.
5 — Mütekait, dul ve yetimlere ait tevziatın günleri aynca Kooperatif tarafından gazetelerle ilân edilecektir.
Keyfiyet tebliğ olunur.
Şehrimize gelen Bulgar doktorlar
Günlük gazetelerde yüksek şahsiyetlerden birine ameliyat yapmak üzere iki Bulgar doktorunun tstanbu. la davet edildiğini gazetelerde okuduk ve hayret ettik.
Salâhlyettar makamlardan yaptığımız tahkikata göre böyle bir ameliyatın bahse mevzu olmadığı, seyahatlerinin hususi ve şahsi mahiyette olduğu anlaşılmaktadır. Bu noktanın tavzih buyurulma sini saygılarımla Üçüncü Mıntaka Etıbba Odası namına rica ederml.
Etıbba Odası reisi Prof. Mim. Kemal öke
Türkân Duru
Dr. Ali Rıza Alkan I
Nikahlandılar.
27/9/943 I
Millî piyango
Son çekilişinde kazanan talihliler
Milli Piyangonun 15 eylül çekilişinde büyük ikramiye kazanan talihlilerin çoğu ikramiyelerini almışlardır. Bu çekilişin büyük ikramiyesi olan 40,000 lirayı Acıpayamda Mehmet oğlu Erdoğan kazanmıştır. 20,000 liralık ikramiyeyi Bursada Nafla yol çavuşu Nazmi Söztutan kazjjnrrışf.ır 10,000 liralık ikramiyenin yansını Denizlide Cumhuriyet matbaasında Nail Gürce, diğer yansını kunduracı Mehmet Karasu kazanmışlardır.
Bu çekilişte 5,000 lira kazanıp bugüne kadar ikramiyelerini alan talihliler de şunlardır: Trabzonda Belediye zabıta memuru Abdullah Gü-ner kızı Ayfer Gûner, Dlyarbakırda Marpuççular çarşısında bakkal Hüseyin oğlu Ali Handa, Konyada Yorgancılar içinde Hüseyin Parsanalı ve Başaralı çarşısında hallaç Ali Akgöz.
P * Şehzadebaşı
TURAN
Bugün 1 I Matinesinden itibaTen Bayram şerefine 2 büyük film birden
1- BU KADINA DOKUNMA
Türkçe sözlü
Okyanusun ölüm saçan korkunç ve hırçın dalgalan ve yarı vahşî kızıl derililer arasında canlandırılan milyonluk muazzam filim.
RADYO
2-Ormanlar Diyarı

Şimal Bozkırlarında İnsanların tabiatla mücadelesi. Kan davası - intikam - Aşk.
F™ Çenberlitaş «R
SİNEMASINDA
Bugün matinelerden İtibaren Yeni sinema mevsimi münase-betile 2 film birden 1-KILIÇLARIN GÖLGESİNDE
On binlerce İnsanın İhtiraslarına âlet eden korku ve dehşet saltanatı kuran haris bir diktatörün kanlı maceraları.
Türkçe sözlü
2-BRODWAY MELEKLERİ
Baş rollerde:
Kanlı Meydan filminin Yıldızı RİTA HAYWORTH ve DOUGLAS FAİRBANKS Jür. Sefahathanelerde doğan bir aşk. fuhuş ve sefahat arasında kaybolan bir kadının hayatı.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu
1 ilkteşrin cuma günü akşamından itibaren saat 20,30 da Dramı kısmı NASIL HOŞUNUZA GİDERSE Yazan: W. Shakespeare

Komedi kısmı saat 2030 da
BOKS ŞAMPİYONU
Yazan: Cari Mathern, otto Schvarz
Türkçesi: S. GöknU
Kaplan Pençesi
«Qaeen of the Mob»
RALPH BELLAM Y —
CARROL MARSH
Şehitleri birbirine katan bir Gangster ailesinin Amerika polis teşkilâtlle kanlı mücadeleleri.... Amansız taklbler... Heyecanlı sahneler... Görülmemiş mücadeleler...

R-■Bu Cama Matinelerden itibaren
TAKSİM SİNEMASINDA!
Coşkun ve içten kelen rağbet ve tezahüratla lstanbulu baştan başa I teshir edecek olan... Bayram günlerine mahsus şahane filim, ihtişam- I lar azametler şaheseri: I
HINTYILDIZI
Türkçe Sözlü ve Türkçe Şarkılı f
26 kişilik muazzam ve muhteşem saz heyeti. Okuyanlar SÜZAN I YAKAR ve SUAT GÜN. Bestekârı: Kemani SADİ IŞILAY. M#
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
12.30 Program, 12.33 Türkçe plâklar. 12,45 Ajans haberleri, 13,00 Karışık program (pt), 18.03 Şarkılar, 18,25 Fasıl, 19,00 Ajans haberleri, 1930 Dans orkestrası, 19,45 Yurttan sesler,
20.15 Radyo Gazetesi. 20.45 Müzik, 21.00 (Evin saati), 21.15 Oda müziği, 21,30 Konuşma. 21,45 Rlyasetlcumhur bandosu, 22.30 Konuşma, 22.35 Ajans haberleri.
Yarın sabahki program
7.30 Program, 7.32 Vücudumuzu çalıştıralım, 7.40 Ajans haberleri, 7.55 Hafif müzik (p!.).
İSTANBUL RADYOSU Bugünkü program
19.15 Uvertürler, 19.30 Ajans haberleri 19.45 Piano parçalan 20.15 Radyo gazetesi, 20.45 Klâsik eserler,
21.15 Dans müziği, 21.30 Şarkı ve türküler, 22.00 Ajans haberleri, 22.15 Kapanış.
Müthiş hâdiseler ve baş döndürücü sahnelerle dola kanlı ve meraklı sergüzeştler sinema romanı.
z—111 1 I
Çarşıkapı AZAK’ta
Bugün Matinelerden itibaren Bayram şerefine zengin ve emsalsiz program
«2 yeni film birden»
Bu kadına dokunma!
Türkçe sözlü
Okyanusun hırçuı dalgalan korsanlara karşı deniz harbleri, kanlı mücadeleler arasında geçen büyük aşk, İhtiras ve macera romanı.
Aynca:
Korkunç ADA
DİCK FORAN tarafından emsalsiz sergüzeştlerle dolu bin bir macera filmi.
V..... i

Amcabeye göre...
Kadıköy SÜREYYA Sineması
r- naoiKoy »ukct t a sineması
Haftalardan beri mükemmeliyetin son haddine yükselmeğe hazırlanı- ■ yor. Makineleri değişen, salonları güzelleşen BEYOĞLU LÂLE I sineması müdüriyetinin idaresinde faaliyete geçen I
SÜREYYA SİNEMASI: YARIN AKŞAM I DOROTHY LAMOUR — WÎI.L1AM HOLDEN’in Son zeferi olanl FUL© GELİYOR I Şaheserile yeni mevsime başlıyacağını müjdeler. Numaralı yerler | şimdiden kapatılmaktadır. Tel: 60682
... . " 'i
İstanbula Bayramın zevkini... Büyük günlerin heyecanını duyura-î cak... Bir şaheser geldi... RENKLİ
KAHRAMANLAR DİYARI
MİCHAtL CORTEZ’in, ERROL FLYNN’in kudretile kurulan yeni bir âbide... OLİVİA DE HAVÎLLAND’m sanatile süslenen harika... ÂNN SHERÎDAN’ın şarkılarından zevk olan bir eser.
LALE’nln YARIN AKŞAM
Göstereceği eşsiz bir Filmdir.
Dikkat: Numaralı yerlerinizi Mtfen erkenden kapatınız. Telefon: 43595
I ■ I
_____ Süt hülâsalarile büyüyen ço-1 ...Gençlerin kitap hülâsalarilel ... «Bir şeyi tafsilâtile öğrenmek I ... «Neden hülâsasını öğren-l ... «Bu çeşit bilgi ile yetişecek I A. —Nice olacak: Bir alay insan cuklara kimse bir şey demez Amca- yetişmelerini hoş görmeyenler var... gerekirken... meli?.. nesil nice olur?..» diyorlar... hülâsası!.,
bey amma... I I | I
Sahife 4
AKŞAM
29 Eylül 1943
/(
’Satılık zeytinlik8 ve bağ UCUZ FİYATLA Sanatoryum ve Prevantoryum İnşasına müsait Kartalın suyu ve.havasiie meşhur Boğanak köyünde (Yakacığa 15 dakika mesafede) takriben 25 dönüm arazi İçinde 10 - 15 yaşında 300 den fazla iyi bakılmış zeytin ağacı yüze yakın kiraz, incir, vesair meyva ağaçları. Binlerce kütük bağ (Merhum Eşref Bey bağı) gezmek için Bay Kâzıma müracaat.
Satılık köşk
ve etrafında MEYVA bahçesi UCUZ FİYATLA
Mütekaitler, nekahat halindeki hastalar, sayfiyeye ihtiyacı olanlar için fırsat
Kartalın suyu ve havasiie meşhur Soğanlık köyünde (Yakacığa 15 dakika mesafede) 4249 metre murabbaı bahçe İçinde içinde yeni ve sağlam yapılmış kâglr İki katlı köşk. Müştemilâtı yedi oda, bir banyo, mutfak, kiler, iki helâdır. Bahçe içinde incir, vişne, kiraz, kayısı, dut, ceviz, badem, erik ve sair meyva ağacı mevcuttur. Derinliği a2 suyu çok, kuyusu vardır. Gezmek. iç'm Bay Kâzıma müracaat.
(Mahmut Bey Köşkü)
Dış tabibi aranıyor
Zonguldağa gitmek üzere 200 Hra maaşla diplomalı veya per-mlli bir diş tabibine acele ihtiyaç vardır. Diş Deposu Mehmet İbrahim Berkmen’e müracaat. ■
ÇIRAK
Kitaphanemizde çalışmak üzere genç bir çırağa ihtiyaç vardır.
Müracaat yeri: «Cihan» Ki-taphanesi, Ankara caddesi, 64, İstanbul;
HELL H ELLO! Burada MUM ’
Ben, 1 Birinci Teşrin 943 e rastlayan Cuma günü
M HOlf Yeni şekilde. İstiklâl Caddesi 1
ROMANS / Açıyorum.
Saat 17 den 19 a kadar yalnız Bayanlara Komple çay, süt, kahve, soğuk veyahut sıcak hususî pastalar (le yenildiği kadar yenilecektir. Fiyatı yalnız 2 liradır.
Saat 20 den 1 e kadar. Herkese bol çeşitli çerez ve aperitif ve envai en seçme içkiler. Yemekler, en nefis kar gibi Iran pilâvı ile pamuk gibi yumuşak Kafkas şaşlığı. Samarkand pilâvı, Cengiz İfan kavurması, File Vertel, envai balıklar ve Romans’ın hususî soğuk yemeklerile, çerezleri yeyip beğenmeden para alınmaz.
Sineina çıkışında MUM çorbasını, güzel bir müzikle içmeyi unutmayınız. Fiyat 1 lira,
DİKKAT: fstanbulda ilk defa olmak üzere MUM sistemi, hem şans denemek, hem da yemek yemek Pazar, Salı ve Perşembe günlerine mahsus olarak lokantaya giren 10 uncu, 20 inci ve ■■■■■■30 uncu müşteri her ne yerse lokanta hesabına olacaktır. Müdüriyet MUM

Şişli nahiyesi nüfus memurluğundan:
Şişli Matbaacı Osman Bey sokak 9 sayılı Lâle apartımanmda oturan ve Tercan kazası Yavı nahiyesi Hölenk köy 53 haneye kayıtlı Hallt kızı 339 doğumlu Mahlşekerin İstanbul asliye on birinci hukuk hâkimliğinin 26/ 9/943 tarih ve 942 - 508 - 435 sayılı kararile adı Mahlde olarak değiştiril miş olduğundan Kanunu Medeninin
Mi /aa.ûdesi mucibince keyfiyet ilân olunur.
Zayi tatbik mührü — Beşiktaş mal-mûdürlüğünden almakta olduğum tekaüt maaşında kullandığım tatbik mührünü kaybettim. Yenisini kazdıracağımdan eskisinin hükmü yoktur. Ziya Hudullu
I
OSMANLI BANKASINDAN
Şeker Bayramı münasebetlle, OsmanlI Bankasının Galata merkezi İle Yenlcaml ve Beyoğlu şubeleri 1 ve 2 ilkteşrln 1943 tarihlerinde kanalı bulunacaktır
Zayi — İstanbul Bölge Sanat okulundan aldığım 8/1/1943 tarih ve 789 No. lu tasdiknamemi zayi ettim, yenisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Zeki Öncel
Zayi — 26/9/943 pazar günü Kara-köyden Taksime saat 20,5 de giden! birinci mevki tramvayda büyük bir' kadın çantası zayi edilmiştir. İçinde' İş Bankası defteri, nüfus tezkeresi gözlük ve saire vardı. İşe yaramıyan' nüfus, banka cüzdanı ve gözlüklerin adresime gönderilmesini rica ederim.
Kadıköy Yoğurtçu Park Yokuş 69 numarada Melek
İlân
Nişantaşmda Rumeli caddesinde Güven Apartımanmda 2 No. da oturan Nahide Ayta-man'm elindeki hükmü cari ol-mıyan bir vekâletname İle ben İzmirde iken namıma para-tahsil ettiği ve yok pahasına mal sattığı yedimdeki el yazısile ve imzalarıle olan fatura ve makbuzlarla sabit olduğundan ve bu paralar kasama yatırılmadığından mezkûr vekâletnamenin hükümden katiyen sakit olduğunu ve Nahide Aytaman’ın da hiç bir veçhile namıma harekete mezun bulunmadığını gördüğüm lüzuma binaen İlân ederim.
Abdürrahman Hüseyin Şakar ■■ Galata Yoğurtçu Han 3 ■■■
Gayet kıymetli 8 kırat
TEKTAŞ KOLYE
30 Eylül 943 perşembe günü saat 14 de Sandal Bedesteninde müzayede ile satılacaktır.
Sarıyer Tapu Sicil Memurluğundan:
Boğaziçi Büyükderede Kefeli Köy sokağında eski ve yeni 6 kapı No. lu ve bir kıt’a hüccetle tasarruf olunan 1 gayri menkulün Büyükdere Beyoğlu 1 sokağında eski 2 ve yeni 42 - 44 kapı ; No. su tahtında tasarruf olunan gayri menkul olup olmadığının mahallen tetkik ve tayininden sonra nısfının hazine ve nısfınm da Elenko vasilerinden Sultana kız: Papine namına intikalen tasçili talep edilmekte bulunduğundan mezkûr gayri menkulde bir alâka ve ilişiği olanların 12/10^943 salı gününe müsadif saat (13) de yedlerinde mevcut vesaiki tasarruf iyelerde birlikte tahkikat mahallinde bulunmaları ve yahut bu müddet zarfında Sultanahmette Tapu ve Kadastro dairesinde Sarıyer Capu Sicil Muhafızlığına müracaatları iâln olunur,
Esdho II d Mi ©ib© ır ■«■■■
la işler 10 B. kuvvetinde bir Dizel motörü satılıktır. I Müracaat: Fındıklı No. 126 |
TÜRKİYE DEMİR ve ÇELİK
TALEBE ALINACAK
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğünden :
Zonguldak Maden Başçavuş Okulunun Birinciteşrin ayında başlayacak devresi İçin seçme sınavı il» yatılı ve parasız olarak talebe alınacaktır. .
Maarif Vekilliğince ikinci derecede Orta İhtisas Okulu olarak kabul edilen bu Teknik Okulun biri pratik diğeri teorik olmak üzere iki sömestire ayrılmış üç senelik tahsili vardı?.
Aşağıda yazılı maddeleri uygun belge verebilen İsteklilerin en geç 13/10/943 akşamına kadar şahsan dllekçelerile Zonguldak Maden Teknisyen Okulu Müdürlüğüne başvurmaları gereklidir.
1 — Türkiye Cumhuriyeti tebaasından ve Türk ırkından olmak,
2 — Doğruluk kâğıdı göstermek (1942 - 1943 ders yılı mezunlarından bu belge aranmaz);
3 — Bulaşıcı hastalıkları olmamak, sağlık durumu maden ocak-
larında pratik çalışmaya uygun bulunmak (Sağlık muayenesi Zon-guldak’da yapılacaktır) ,
4 — İlk okulu bitirme veya belgesi göstermek,
5 — 17 yaşına girmiş ve 25 yaşını geçmemiş bulunmak,
6 — Nüfus cüzdanı ve dört adet vesika fotoğrafı vermek,
7 — 300 günlük ocak stajı yapmış olanlar (ilk mektep belgesi veremedikleri takdirde) bir kursa tabi tutulacak ve kursu müteakip Zonguldak Maarif Müdürlüğünden temin edeceği İlk mektep diploması He ikinci sınıfa alınacaktır.
8 — İlk mektep mezun” chıp da 150 gün ve daha fazla ocak stajı yapmış olanlar stajları 300 güne çıkarılmak üzere ocaklara gönderileceklerdir.
Bu gibiler stajlarının sonunda sınava tabi tutularak İkinci sınıfa kayt olunabileceklerdir.
İsteklileri 14 Birinciteşrin 943 de ilk okul derslerinden yazılı sınava girecekler ve kazananlar sağlık muayenesinden sonra pratik
Fabrikaları Müessesesinden:
Aşağıdaki şartlarla ve pahalılık zammı hariç ayda (400) liraya kadaıaylık ücret verilmek üzere Müessesemize:
inşaat Bakım Şefi Alınacaktır isteklilerin lüzumlu vesikalarile 15 birinciteşrin 1943 tarihine kadar Karabük'teki Müessese müdürlüğüne müracaatları.
1 — İnşaat mühendisi olmak,
2 — En az beş senelik bir iş mazisi bulunmak (serbes çalışmış dahi olabilir.)
3 — Yaşı 45 ten yukarı olmamak,
4 — Durumu Memurin kanununun 4 üncü maddesinin diğer
B Ü I t' K A D A D A IMHHREMHI
ACELE SATILIK KIYMETLİ ARSA
Büyükadada Madende Yılmaz Türk (Ayanikola) caddesi üzerinde denize nazır 1800 metre murabba iki arsa toptan veya ayrı ayn şatılıktıı\43559 numaraya 10 - 13 arası müracaat.
I İstanbul Belediyesijlânları_____________________|
Fatih Belediye Tahsil Şubesi binasının ikmali inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 85786- lira ve ilk teminatı 5539 lira 30 kuruştur. Mukavele, eksiltme, Nalla işleri umumi, hususî ve fennî şartnameleri, proje, keşif hülâsaslle buna müteferriğ diğer evrak 4 lira 29 kuruş mukabilinde Fen İşleri Müdürlüğünden alınacaktır. İhalesi 11/10/943 pazartesi günü saat 15 de Daimî Encümende yapılacaktır.
Taliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları, ihale tarihinden 3 gün evvel Belediye Fen İşleri Müdürlüğüne müracaatla alacakları fenni ehliyet imzalı şartname ve teferruatı ve kanufien ibrazı lâzım gelen diğer vesikalarile birlikte 2490 No. lı kanunun tarifatı çevresinde hazırlayacakları teklif mektuplarını ihale günü saat 14 de kadar Daimi Encümene vermeleri lâzımdır. «9559»
İstanbul Belediyesi ilânları
Tahmin İlk te-bedeli mlnatı
3419,50
A
İstanbul Erkek sanat Enstitüsü Eksiltme Komisyonu Reisliğinden
Mu. Be.
Ney»!____________Ton Li. Ku. L, Ku.___________Pazarlık G, S. T,
Kok kömürü nakil 40 35 105 30/9/943 perşemme 14
1 — İstanbul Erkek Sanat Enstitüsüne alt 40 ton kok Zonguldaktan Enstitü anbarına kadar nakil edilecektir
2 — Nakil İşinin müstaceliyetine binaen pazarlık suretiyle yapılacaktır.
3 — Pazarlık Cağaloğlunda Yüksek okullar muhasebeciliği binasında toplanan komisyonda yapılacaktır.
4 — İstekliler muvakkat teminatını Yüksek mektepler muhasebeciliğine yatırarak makbuzu ile komslyona belli gün ve saatte müracaattan ilân Olunur. (9687)
Üsküdar Sulh Hukuk Hâkimliğinden: 943/318
Arakel Sürmeli: Üsküdar Fıstıklı Tramvay caddesi 57 No. da.
Hazine tarafından aleyhinize ikame olunan alacak datvası üzerine daveti kanuniyeye icabet etmediğinizden hakkınızda gıyap kararının 15 gün müddetle ilânen tebliğine karar verilmiş ve talep veçhile Kadıköy 1 inci sulh hukuk mahkemesinden celp edileceği ve tasvip kararı ile tapu kaydı ibraz edileceğinden bahisle size M. G. kararının tebliğine karar verilmesi üzerine mahkemene 25/10/943 tarihine müsadif pazartesi günü saat 10 na talik edilmiş olduğundan ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz etmediğiniz takdirde mahkemeye kabul olunmıya-cağmız muameleli gıyap kararı makamına kaim olmak üzere ilânen tebliğ olunur. (9891)
Türkiye Cumhuriyet Merkez bankasından:
Bartında bay Bahir Ilter adına yazıh D smıfı birlik 30640 numaralı bankamız hisse senedi kaybedilmiş olduğundan artık hükmü kalmadığı sahibine başka numaralı yeni senet verileceği bildirilir. *9833»
İstanbul jandarma satın alma komisyonundan:
■ Beher kilosuna 3 7 lira fiyat tahmin edilen 21 7 kilo keten kundura ipliği 1 1/10/943 pazartesi günü saat 15 de İstanbul - Taksim jandarma satmalma komisyonumuzda kapalı zarf eksiltmesile alınacaktır.
Şartname ve nümune her gün komisyonumuzda görülür ve alınır.
Mutvakkat teminat 602 lira 1 8 kuruştur. İsteklilerin teminat mektup veya makbuzlarını muhtevi kapalı zarf teklif mektuplarım eksiltme vaktinden bir saat evveline kadar komisyonumuza vermeleri. (9693)
Kars P. T. T, Müdürlüğünden:
1 — Yazın otomobil kışın araba kızak ve hayvan gibi âdi vesaitle haftada karşılıklı İki sefer yapılması ve bunun için yaz aylarında bir otomobil ve kış aylarında çift beygirli birer araba veya kızak kullanılmak üzere Kars Kötek Pemavut ve İğdır menzilhanelerinde dörder hayvan bulundurulması ve gidiş geliş bir sefer addedilmek suretile her seferde 900 kilo kadar yük taşıması ve hariçten yük ve yolcu almakta müteahhidin serbes bulunması meşrut Kars İğdır arası 943 . 944 yılı postası sürücülüğü 2250 lira, aylık muhammen bedelle 21/9/943 den itibaren on beş gün müddetle ve kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 5/10/943 sah günü saat 11 de Kars P. T. T. müdürlüğü binasında yapılacaktır. Ve şartnamesi mezkûr Müdürlükten parasız olarak alınır. Muvakkat teminat 2025 liradır Taliplerin kanuna uygun teklif mektuplarile teminat makbuz ve iyi hal kâğıtları ihaleden bir saat evveline kadar komisyon reisliğine vermeleri ilân olunur. «9514»
Kars P. T. T. Müdürlüğünden:
Yazın otomobil kışın da araba kızak veya hayvan gibi âdi vesaitle haftada karşılıklı iki sefer yapması gidiş geliş bir sefer addedilmek sure-tlle her seferinde 1000 kiloya kadar yük taşıması ve bunun için şartnamede gösterilen menzilhanelerde tayin edilen mlkdarda vesait bulundurulması hariçten yük ve yolcu almakta müteahhin serbest bulunması meşrut Kars Ardahan arası 943 ve 944 yılı posta sürücülüğünün 1650 lira aylık muhammen bedelle ve 21/9/943 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
İhalesi 5/10/943 sah günü saat 11 de Kars P. T. T. müdürlüğü binasında yapılacak ve şartnamesi mezkûr müdürlükten parasız olarak alınabilecektir. Muvakkat teminat 1485 liradır.
Taliplerin kanununa uygun teklif mektuplarını teminat makbuz ve İyi hal kâğıtlarının ihaleden bir saat evveline kadar komisyon reisliğin» vermeleri ilân olunur. «9515»
256,47 Şehzadebaşmda Baba Haşan Alemi mahallesinin Kırma Tulumba sokağında 9 parsel ve 1 kapı No. h bina ankazı,
103,50 Şehzdebaşmda Baba Haşan Âlemi mahallesinin Ka-valalı sokağında 4 parsel ve 10 kapı No. lı bina ankazı.
Tahmin bedellerile ilk teminat miktarları yukarıda yazıh iki parça an-kaz satılmak üzere ayn ayn açık arttırmaya konulmuştur.
Şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhaleleri 6/10/943 çarşamba günü saat 14 de Daimî Escümende yapılacaktır.
Taliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları ve kanunen ibrazı lâzım gelen diğer vesikalarile İhale günü muayyen saatte Daimî Encümende bulunmaları. «9560»
Kars P. T. T. Müdürlüğünden:
Yazın araba kışın araba kızak veya hayvanla haftada kar-kılıklı iki defa yapılması gidiş geliş bir sefer ad edilmek suretile her seferinde bin kiloya kadar yük taşıması Kars Hacovan ve Ardahan menzll-hanelerinde şartnamesinde gösterilen miktarda vesait bulundurulması hariçten yük ve eşya almakta müteahhidin serbest bulunması meşrut Kars Ardahan arası 943 - 944 yılı araba postası sürücülüğü 1400 lira aylık muhammen bedelle ve 21/9/943 tarihinden İtibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 5/10/943 salı günü saat 11,30 da Kars P.T.T.Müdürlüğü binasında yapılacak ve şartnamesi mezkûr müdürlükten parasız olarak alınabilecek muvakkat teminat 1260 liradır. Taliplerin kanuna uygun teklif mektuplarını teminat makbuzu ve İyi hal kâğıtlarını İhaleden bit saat evveline kadar komisyon reisliğine vermeleri ilân olunur. «9516»

Sarıyer vapur iskelesi karşısındaki şose ile yalılar arasında mecra inşa edileceğinden 24/9/943 tarihinden iş’an ahire kadar vesaiti nakli-yenin mezkûr yoldan itina ve dikk aile geçmeleri ilân olunur. (9902
Dört köşe meşe kereste satışı
Devlet Orman işletmesi Büyükdere Revir amirliğinden:
1 — İşletmemizin Kurtkemeri deposunda mevcut muhtelif ebatta
«25» m3 «646» d3 «24» m3 «907» d3 «24» m3 «941» d3 ve «25» m3 «578» m3 metre mikâplık meşe kerestesi dört parti halinde açık arttırmaya çıkarılmıştır. "
2 — Beher metre mikâbın muhammen fiyatı 120 liradır.
3 — Açık arttırma 18/10/943 pazartesi günü saat 14 den itibaren sıra-sile «25» m.3 «646» d3 «24» m3 «907» d3 «24» m3 «941» d3 «25» m3 «578» d3 metre mikâplık partiler halinde satılacaktır.
4 — Arttırmaya iştirâk edeceklerin % 7,5 muvakkat teminatile 18/10/ 943 gününde Büyükdere revir merkezine müracaatları ilân olunur. «9720»
mbhİ Ademi iktidar ve ■■hmb Bel Gevşekliğine karşı * HORMOBiN
Her Eczanede bulunur. P. K. 1255 ’
■■■■■■■■■■■ Reçete ile satılır.
20 - 30 beygirlik yeni veya az kullanılmış ■■■■■»
IBir Lokomobil Aranıyor
Elinde bulunanların Beyoğlu istiklâl caddesi 455 No. ya müracaatı
Elinde bulunanların Beyoğlu İstiklâl caddesi 45 5 No. ya müracaatı.
4 Birinciteşrin Pazartesi gününden itibaren gişelerimizin aşağıda yazılı saatlerde açık bulunacağını muhterem müşterilerimize bildiririz.
Sabah; 9,30 - 12, Akşam: 14 . 16. Cumartesi; 9,30 . 11,30,
PETROL OFİSİNDEN 3659 numaralı kanun hükümleri dairesinde 75 Lira aylıkla ve imtihanla Memur Alınacaktır imtihan yazılı ve sözlüdür, isteyenlerin 4 Birinciteşrin Pazartesi günü saat 9 da imtihan edilmek üzere evrakı müsbitelerile Kozluca Hanında Petrol Ofise müracaatları.
İstanbul ticaret ve sanayi odasından:
Manifutura ticaretile iştigal eden tacirlere:
1 — Ticaret Vekâletinin teşebbüsile kontenjanı temin olunarak Hindisbandaki mümessili vasıtasile mahallinde mubayaa ettirilip ithalâtçı tacirlerimiz tarafından memlekete ithal edilmiş ve edilecek olan mensucatın halka dağıtılmasına ait talimatı* ihtiva eden ve Odamıza da gönedriL miş olan (istihlâkin tanzimine ve teşkilâtlandırılmasına dair) 21/8/943 tarih ve 1 5 No. lu sirkülerde yazılı işlerin Odamıza kayıtlı meslek men-suparı tarafından ifası için 4355 numaralı Ticaret odaları kanununun mu vakkat maddesi hükmüne tevfikan odamızın vazifelendirildiği Ticaret Vekâletinin 20/9/943 tarih ve 6/9447 sayılı yazı ile tebliğkılmmıştır.
2 — Mezkûr sirkülerin alâkalı bulunan müesseselerin bu sirküler
hükümlerine göre hareket etmesi lâzım geldiği, aksi halde sözü geçen kanun maddelerinde yazılı cezaî hükümlerin ilgili makamlarca tatbiki cihetine gidileceği tebliğ ve ilân olunur. (9857)
Üniversite rektörlüğünden:
Fakültelerin ve Yüksek okulların İnkılâp tarihi ve Tüıkiye Cumhuriyeti rejimi dersleri bütünleme imtihanları 30/IX/1943 perşembe günü saat 14 te Merkez binasında yapılacaktır. (8936)
4000 adet kayın kalas alınacak
Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü Merkez dokuzuncu Satmalma Komisyon Reisliğinden:
Muhammen bedeli (22000) lira olan 4000 adet kayın kala» 11/10/943 Pazartesi günü saat 15 te kapalı zarf usulile Ankaîada idare binasında toplanan Merkez 9 uncu Komisyonca satın alınacaktır.
Bu işe girmek isteyenlerin (1650) liralık muvakkat teminat ile kanunun tâyin ettiği vesikaları ve tekliflerini aynı gün saat 15 e kadar adı geçen komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme Dairesinden, Hay-darpagada Tesellüm ve Sevk Şefliğinden temin olunur. (9648)

Comments (0)