Cumartesi 30 NİSAN 1949 Salıibi: Safa Kılıçlıoğlu Idaro: Nuruosmanlye Not 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Telefon ı 20795 Yeni Sahalı 11 inci Yıl, No. 3628 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Sayısı s 10 Kuruş İNGİLİZ Siiet iki renkli «r Süet yün jile 30 Mongomeri Kaşe pantalon 16 En ucuz fiatlarla her türlü giyim eşyası... YAVUZ KURTARAN Mahmutpoşa İrfaniye Çarşısı îrfanlye han zemin kat No. 9
Rusların Amerika
Çitkinbir

notasına cevabı
tahrik
Sabahattin Alinin katli
Dört Dışbakan'ın 25 Mayısta Pariste toplanabileceği kuvvetle söyleniyor
Rusyada ve peyk memleketlerde Türkiye aleyhinde mitingler
muhakemesi başlıyor
Rusya, bu konferansı da propoganda vesilesi yaparsa toplantı Haziran içinde dağıtılacak
Kırıcı sözler
Yapıcı Tenkidler
Halk Partili liderler bir gramofon plâğı çalar gibi, dört yıldır aynı nakaratı bıkmadan, usanmadan ve halkın da u-sanmadığını tahayyül ve farz e-derek tekrarlayıp duruyorlar. Bu sözleri sarfeden dudaklar, ağızlar değişiyor amma, tekrarlanan cümleler aynıdır. Düıı Cumhurbaşkanı Kastamonu vc mülhakatında partililer arasındaki münakaşaların memleket evlâdı için bir husumet ve nifak kaynağı olmaması icabettiğini söylüyordu. Cenapta Hilmi Uran da sanki ba »esin bir aksi imiş gibi aynen bu fikri, hattâ aynı kelimelerle Ga-zlantepte tekrarlıyordu. Hilmi Urana göre de muarız partilerin vazifesi tenkiddir, fakat kına sözlerin teessür uyandıracağını söylemiştir.
Acaba bu kinci sözler nelerdir? Faraza Halk Partisi, Ticaret Ba-
a.s itiraf vo kabnl ettiği gibi, daha harbilen evvelki zamanlarda bile memlekette hayat seviyesini başka memleketlere nazaran yüzde otuz kırk nisbetinde pahrlaşhrmıytır denilse' bu~~tfn~-kına söz müdür? Bu hakikati H. Partili bir bakan resmen kabul eyledikten sonra bunu muhalifler tekrar etseler ve deseler kİ İktisadî düzenimizi Halk Partisi hükümetleri temelinden sarsmış ve budamışlardır. Düzeltemiyecek-lerini de alenen itiraf ediyorlar. Binaenaleyh bu kadar aciz İçinde olduktan sonra yine sandalyeleri de hâlâ oturuyorlar da daha ehillerine İktidarı bırakmıyorlar?. Böyle bir muhakeme ve ifade kinci mı sayılacaktır? Ticaret Bakanı gözünü kırpmadan, hayatı ucuzlatmak çarelerini biliyorlar ve buluyorlarsa muhalifler bize bunu öğretsinler, onların dediklerini tatbik edelim.' diyecek kadar garabeti son noktasına kadar çıkarırsa bu lâkırdıyı bir nevi a-lay telâkki etmek kinci olmak mıdır? Çünkü Cemil Barlas ne diyor: «Biz, bu hayat pahaldığı İlo mücadele edemiyoruz ve hattâ edilebileceğine, bunun imkânı bulunduğuna bile kail değiliz. Bilenler varsa yol göstersinler, onların dediğini yapalım.» Hiç bir mesul devlet adamı, dünyanın hiç bir yerinde, böyle bir dil kullanmaz, kullanamaz ve kullandıktan sonra da hâlâ Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı makamını İşgale devam edemez. Çünkü bir pey yapılacaksa, yüzde yüz emin olan bir kimseden artık memleketin iktisadi faaliyetini yükseltme ve tanzim etme talep olunabilir mi? Bu zat bir takını tecrübe ve denemelerden sonra hu husustaki İmanını kaybetmiştir. Ümitsiz ve kötümserdir. Değil kendisinin başkasının, başka bir partinin bile en ufak bir hizmet yapabileceğine kani değildir.
Saraçoğlu da, Başbakanlığı za-' manında, gazeteci toplantılarında bir nakarat tutturmuş, sakız gibi tekrarlar dururdu: Tenkiti yapıcı ve müsbet olmalı! Yâni i bir şey kötü gidiyor, Halk Parti-si beceremiyor demek İçin behemehal daha iyisini yapmanın yolunu da göstermeliydi. Sanki İtiraz, muhalefet bizzat ve fiilen İktidar makamı imiş gibi...
işte Demokrat Parti liderleri Celâl «.ayar, Adnan Menderes, Köprülü; işle Millet PartM zi- , manidarlan memleketin bütün ( hayat gidişini ve akışını düzelt- j mek İktidarına malik oldukları f İddiasındadırlar. Celâl Bayar bu- ) nu açıktan açığa defalarca ifade c etti, çok kısa bir zamanda mem- ı lekeUo iktisadi hayatına yeni t (Davamı 8a. s Sü. * de)
İngiliz Dışişleri B:tk-ını Bevin Atlantik Paktını imza ederken.
Novyork: 29 (AP) — Birleşmiş Milletler nezdindekl Amerikan delegesi Dr. Philip Jessup, görünürde, Berlin ablukasının kaldırılması hakkındaki Amerikan sorularına Sovyet cevabını öğrenmek için bugün Sovyet delegesi Jakob Malik’-le görüşmüştür.
Malik, Jessup’u, Park Evenue’-dekl Sovyet hey’etl genel karar -g&hına davet etmiştir.
Birleşmiş Milletlerdeki Batılı çev reler arasında derhal şu yolda tah mlnler başlamıştır: Dört Devlet Dışişleri Bakanlan konferansı Pa-riste, 25 maj’ista toplanacak ve bu toplantıda muhtemel olarak bü -tün Almanya meselesi gözden geçirilecektir.
Bunların dayandığı zemin şudu: Birleşmiş Milletler Genel Kuru -luna bağlı Çalışmayı tanzim Ko -misyonunun bir toplantısında, Sov yet delegesi Malik, Kuruldan, ça -lışmasını 18 mayısta bitirmek üzere tertibat almasını İstemiştir. Genel Kurul toplantısına, Sovyet dele gesl tarafından teklif edilen tarihte ara verilmesi halinde, ileri gelen delegeler, Parlstekl Dışişleri Bakanlan Konseyine vaktinde yetiş mek fırsatını bulacaklardır.
Batıklar, Berlto ablukasının kal dırılması halinde, 25 mayısta Pa -riste bir konferansa hazır olduk -lannı beyan etmişlerdir. Rusya bu konferansı da propaganda vesilesi yaparsa konferansı hazl -randa dağıtmak zor olmıyacaktır.
Şimdi de Ermenilerın matem günü (I) kutlanıyor
Bükreş (Hususî) — Sovyet Rusya'da ve peyk memleketlerde bu sene yeni bir yıldönümü kutlanmaya başlamıştır. Erme-nilerin matem günlerinin yıldönü mü.. Bu yıldönümü Erlvanda, Kazan'da, Kırımda vo Bükreşte çok heyecanlı mitinglere mevzu olmuştur. Mitinglerde bir çok nutuklar söylenmiş ve bu nutuk larda Türkij’e ve Türkler aleyhinde çok ağır sözler sarfedil-miştir. Bu sözler arasında «Türklerin ceza günü yaklaşmış tır.». «Ortaşarkm bu müzmin hastası artık ortadan kalkacaktır.» gibi cümleler de savrul -muştur.
Bükreşteki mitingden sonra başta Stalin olmak üzere peyk devletlerin reislerine de «intikam (!)» isteyen mesajlar gönderilmiştir.
Genelkurmay teşkilâtı
Bazı hatipler yeni şekil hakkında tenkitlerde
bulundular
Yeni kiralar
kanun tasarısı
Meclise gelen tasarıniu son şeklini bildiriyoruz
Ankara, 29 (Telefonla) — Milli korunma kanununun 30 unçu maddesinin tâdili ile akar ve mesken kiralarının serbest bırakılması hakkındaki kanun tasarısını tet kik eden geçici komisyonun son kararını ve kanun tasarısının aldığı şekli bildiriyoruz:
Bu tasarı MecliB Gündemine alınmıştır. Yarın milletvekillerine tevzi edilecektir. Pazartesi günkü Meclis gündemi çok yüklü olduğundan tasarının ancak gelecek pazartesiye müzakere ıdileceğı k ulaşılmaktadır.
(Davamı 8a. ö 80. i da)
Celâl Bayar

Bugün Zonguldağa hareket etli
Ankara 29 (Hususi) — Celâl Bayar Zonguldağa gitmiştir. O-rada D. P. il kongresinde bulun duktan sonra Celâl Bayar Kay-Berıye gidecektir.
Aldığım malûmata göre Celâl Bayar’ın başkanla görüşmesi Meclis koridorlarında olmuştur’. Bu görüşmede Celâl Bayar, İda recilerin tazyiki hakkında şikâ -yette bulunmuştur . |
MİLLET
partisi
Katil Ali Ertekin delilik
alâmetleri gösteriyor
Katil hâdisesi nasıl cereyan etmişti?
Kırklareli, 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zeki Metiner telefonla bildiriyor) — Adliye ve zabıta tarihimize Haşmet Orbay dâvasından sonra, Kırklareli dâvası olarak girecek olan Sabahaddin Ali dâvasına yarın sabah (bugün) Kırklareli ağır ceza mahkemesinde başlanacaktır. Dünden itibaren şehrin otel ve hanları bu Savayı takip etmek için gelenlerle dolmuş bulunmaktadır.
Yarınki duruşmayı yapacak mahkeme heyeti, Yargıç Salih Çankur’un riyasetinde Cemil Solanay ve Muhlis Çögenli’den müteşekkildir. İddia makamını Kırklareli C. Başsavcısı Hayri Işık temsil edecektir. Bu münasebetle hâdiseyi kısaca tekrarlıyoruz:
1323 Gümülcine doğumlu Sabahaddin Ali’yi başına sopa ile vurmak suretiyle öldürmek-


%

•v. A r
,V\\;
1

Sabahaddin Ali
ten ve pasaportsuz Bulgarista-na adam kaçırmaktan sanık o-lup İstanbul Sultanafimet 3’ün-cü sulh ceza yargıçlığınca tevkif edilen YugoslavyalI 1326 doğumlu Ali Ertekin ile pasaportsuz Bulgaristana adam kaçırtmaktan suç ortaklan olan İstanbul Edimekapıda berberlik yapan aslen BulgaristanlI Haşan Turan ve 1338 yılında Rumanyadan iltica eden Ahmet Çatalcalı ve yine Yüksek-kaldınmda pastacı dükkânı bulunan Bulgar ırkından Perıkli ve kardeşi Tanaş haklanndr. Kırklareli Cumhuriyet Savcılığının 12/1/1949 tarih ve 4 sayılı talepnamesi üzerine yapılan ilk tahkikat neticesine göre ! «Gönüllü EıL(ış» okulundan mezun olan Ali Ertekin’in Kırklarelinde süvari gönüllü üstçavuş bulunduğu 1945 senesinde askerî mahkemece 4 ay 20 gün müddetle hapsine ve (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de)
Gelir vergisi
Asgarî geçim haddi nisbeti ellişer kuruş arttırıldı
Fikir işçilerinin 5 bin liraya kadar verdiden muaf tutulmaları da kabul edildi
' Ankara 29 (Hususi) — Milli Savunma komisyonu bugün de genel ’ kurmaya yeni bir şekil verüerek Milli Savunma Bakanlığına bağ -tanınası tasarısını görüşmüştür. Ba zı üyeler bizim teşkilâtımızın A -nıerlkan ıjeşkilâtma benzetilmesi—-■■ -Şier—iüzuAl Wİ cıı a d ı f mı
çünkü Amerlkada olan bir çok İmkânların bizde olmadığını, genelkurmayın yine başkanîı -ğa bağlı kalmasını İstemişlerdir. Diğer bazı üyeler Milli Savunma Bakanlığının emri altında bir silâhlı kuvvetler genel müsteşar -lığı ve bunun emrinde biri idari, biri genelkurmay İşleriyle mejg'il olmak üzere iki müsteşarlık İh -dasını İstemişlerdir. Bu husustaki konuşmalar devam edecektir.
Hilmi Uran’ın
yurd gezisi
Ankara: 29 (Husus!) — Cevdet Kerim lnccdayının başkanlığında bugün toplanan B.M, Meclisi Gelir vergisi kanununun komisyondan maddelerini müzakere
Üsküdar Körbakkal 82 numarada oturan, akıl hastalığına müptelâ 309 doğumlu Asım Telci dün akıl hastahojıesine kaldırılacağı bir sırada blrdenblro cebinden tabancasını çıkarmış ve rastgelo ateş etmJye başlamıştır.
Tabancadan çıkan kurşunlar -dan biri yl/mi üç yaşındaki oğlunun kalbine İsabet ederek ölümüne sebep olmuştur. Asım nezaret al -tında akıl hastahanesine kaldırıl -mıştır.
10:13 ve 17 maddeler nıünakaşastz kabul edildi. Müellif ressam ve heykeltıraşların yıllık beş btn lira kazançlarının matrahtan indiril -meşinin, gazete ve mecmualarda daimi olarak çalışan muharrir vc muhabirlere de teşmili geniş mlLıı koşalara yol açtı. Bunun temini için Sûut Kemal Yetkin ve elli ar kadaşı bir takrir vermişlerdi. Fazıl Ahmet z jkaç, müellU'»r ve sa natçılar kendi âlemlerinde yaşayan bedbaht kimselerdir. Kafalarını ve gönüllerini kattıkları eserleri bir müddet sonra devlete lntlka) eder Halbuki başka yerler daima mülkiyete kalır dedi, ve bunlardan hiç vergi alınmamasını İBtedl. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, ressam vo bes teei ve heykeltıraşlardan vergi a-lacağız demek beni rencide cdi -yor diyerek aynı fikri müdafaa et ti. Emin Soysal, sanatçıyı devlet beslemektedir. Memleket kültürü -
(Devamı Sa: 8 Su: 3 d»)
Partilerin
radyodan
isti fa de si
Konuşulacak konular daha evvelden yazılı olarak bildirilecek
Ankara, 29 (Hususi) — Ba3in Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır.
Bu tasarının 23 üncü maddeBi aynen şöyledir:
Genel kongrelerini yapmış bulunan siyasî partilerden en az on (Dovamıt Sa, 5 Sü, 3 do)

Amerikalı Kadın Gazetecinin Basın Toplantısı
C. E P. Genelbaşkan Vekili Birecik ve Urfa’da
Birecik 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zih -ni Kanmaz bildiriyor) — C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, bu sabah, beraberinde böl ge müfettişi, karısı, Milletvekili Hüsameddin, Urfa Milk-vekille rinden Vasfi Gerger, Osman A-gan, Atalay Akan, Urfa beledi ye reisi Celâl Güllüoğlu bu -lunduğu halde Gaziantepten ay -nlmış, Nizip kazasında kısa bir tevakkuftan sonra Birecik kazasına gelmiştir.
Hilmi Uran Blrecikte, Fırat nehrinin kenarında kayıkları dol duran halkın tezp.hüratile karşı lanmıştır. Birecik sahiline kayıklarla geçilmiş, Cumhuriyet meydanına gelinmiştir. Burada Hil -mi Uran, Atatürk'ün büstü ö-nünde kısa bir konuşma yapa -rak gösterilere teşekkür etmiş, tezahürler karşısında «ömründe duymadığı» saadet ve memnuni yetini belirtmiştir.
Bu tezahürat, Demokrat Par ti kurucularının Müteaddit geliş lerinde yapılan tezahürat bir mukabele şeklinde kabul edilmek tedir. İki paıtinin propaganda faaliyetlerinin böylece halk efkârı üzerinde tesir yaratacağı tabiîdir.
C. H. P. Genel Başkan vekili, öğleden sonra Suruç üzerinden Urfaya gitmiştir. Uranın Birecik (Devamı Sa. 8 SÜ. 6 da)
Kahire - İstanbul hava seferleri Dün ilk uçakKahireden geldi
Yolcular arasında bulunan eski Mısır Başbakanı Hüseyin Sırrı Pahacın gazetemize beyanatı
Mısır uçağile gelen yol cular Yeşilköy H. meydanında
Dün saat 17.30 da Mısır hava-1 danına inmiştir. Uçağı karşıla-yollarının Kahire - İstanbul şefe- mak üzere meydanda Mısır ve Sünni yapan ilk uçağı Yeşilköy meyi (Davamı Sa: 6 süt 2 do)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
MesEekdaşın yediği dayak!
LLUNAÎ
İngiliz Parlâmentosunun dâvetine ıcatet etmiyecea:
Ankara 29 (Hususî) — Mec -lis Başkam Şükrü Saraçoğlunun İngiliz parlâmentosunun vâki davetine Millet Partisinin de iş tiraki hakkında Osman Nuri K3 niye yazdığı davetiyeye, Köni cevap vererek: bu alâkaya pek mütahaasis olduğunu, fakat ln-gilterede hakikî demokrasinin hakikî manaaile teessüs etmiş olduğunu, bizde İbc Başbakan’-m gazetecilerle yaptığı toplan -tıda da belirttiği gibi hakikî (Devamı 8a. b 8ü. a dol
Danslı Çay
Memlekette uyanan nefret devam ediyor Mahut danslı çay hâdisesi hakkında mektup ve telgraflar fasılasız bir Burette gelmekte devam etmektedir. Afyon milletvekili Haşan Dinçer’in bu mesele hak-kırıdaki sözlü sorusuna Başbakanın pazartesi günü cevap verme-, si beklenmektedir. Biz, bu cevaba intizaren ve sütunlarımızın mü-saadesizliği yüzünden aldığımız mektupları çok arzu ettiğimiz halde aynen neşredemiyoruz. Ve şimdilik yalnız; bu çirkin hâdiseyi nefretle tel’in eden okuyucularımızın isimlerini yazmakla iktifa ediyoruz:
Hamdi Ballı (İstanbul); Ömer
Turna (Düzce); Mustafa Kâmil
Dürüst (Fatih); Ahmet Bulca,
Burhanettin öneren, Rıfat Apay-
( Devamı 8a. 5 8ü. 0 da)
gazelocl arkadaşımız, bir gelerek hâdiseyi anlatmıştım. Hüso« yln Cahit Yalçın, bundan sonra saraya alt tak havadisin dahi gazote-ye konulmamasını emretti. Bunu haber alan saray, mabeylnol Tcvfik Beyi, benim gibi daha mosloğln al-foboslndo bulunan bir gence gön-dordi, vo tarziye vordirdi.
Blzdo yanlış bir kanaat vardır. «Gazeteci» denildi mi? Elinde ka« lem, rastgolcnln aloyhinde bulunan müteoavlz, mütearrız, şirret bir şahıs tasavvur odlliyor. Ve bu zihniyette bulunanlar gazoteolierl sevmiyorlar. Onlardan nofret ediyorlar.
Gazoteolleri sovenlor, ya matbuatın hizmetini takdir eden uyanık fikirli, dünyayı anlamış bilmiş adam lar yahut da gadre uğrayan biçarelerdir. Blrinoilor matbuatın kuvvet vo kudretini anlamışlardır; İkinciler Iso feryatlarını ışittiroblimok için onun şefkatli kuoeğına ııtıoa öderler.
Bu hâdlso böyle »oldu bitti I* II» kapanmaz) bu meselede haksızlığı ve yanlışlığı kim yaptı ise onun difterine «otkâr-ı-umumlye» muvaoo-hoslndo gazetolor vasıtasiyle tarzl-yo vermesi ile kapanır.
Horhangl bir moslekdaşın uğra-
dığı bu türlü hakarot münovvor
muhit için bir «ınatom* dlr. Bunu
bllellmi
milletvekili tarafından dövüldü... Bu, İşin hakikatidir; vak'anın çirkinliğini hafifletmek için: «Şöyle oldu; böylo bitti... Hâdiso kapandı!» gibi govolomoler lûftır. Hfldl-so kapanmış olabilir; fakat gazote-ol bal gibi dayaftı yedikten sonra...
Ben burada vak'ayı tahlil edecok değilim; zaten gazotolordo yazılanlardan hiç bir şey anlamadım... Koridorda bir masa varmış, yanında bir tolofon bulunuyormuş. Mil-lotvoklll burada Ötkolonmlş, gazetecinin boynundan(l) yakalamış, »ü-rüklomlş.
Niçin? Neden? Gazotcolnln suçu noymlş? bilmiyoruz.
Bu mesolo ne dlyo bu kadar örtbas odllmok Istonlllyor? Bu ağır hakaroto moruz kalan bir arkadaşımızdır, bir gazotooldlr.
Moslok tosanüdü böylo bir vak'a karşısında bu kadar lökaytllğo nasıl ınüsaado odor? Momloketlmlzdo asarını gördüğümüzü hor vesllo İlo tokrar eylediğimiz tekfimül bu mudur?
Bundan kırk sono evvel gazeteciliğe yeni intisap oyledlğlm zaman Dolmabahço sarayında Iklnoi mabe-yinol Tovflk Boyln «»"""I Bıktık bu gazoteollordon» e«.*o merine dor-hal »arayı terketmi» vo matbaaya
îlisa Dorothy dünkü basın toplantısında gazete çilerle görüşürken,
(Yazısı ö inci Salılfedb-
r
Cumartesi 30 NİSAN 1949 Salıibi: Safa Kılıçlıoğlu Idaro: Nuruosmanlye Not 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Telefon ı 20795 Yeni Sahalı 11 inci Yıl, No. 3628 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Sayısı s 10 Kuruş İNGİLİZ Siiet iki renkli «r Süet yün jile 30 Mongomeri Kaşe pantalon 16 En ucuz fiatlarla her türlü giyim eşyası... YAVUZ KURTARAN Mahmutpoşa İrfaniye Çarşısı îrfanlye han zemin kat No. 9
Rusların Amerika
Çitkinbir

notasına cevabı
tahrik
Sabahattin Alinin katli
Dört Dışbakan'ın 25 Mayısta Pariste toplanabileceği kuvvetle söyleniyor
Rusyada ve peyk memleketlerde Türkiye aleyhinde mitingler
muhakemesi başlıyor
Rusya, bu konferansı da propoganda vesilesi yaparsa toplantı Haziran içinde dağıtılacak
Kırıcı sözler
Yapıcı Tenkidler
Halk Partili liderler bir gramofon plâğı çalar gibi, dört yıldır aynı nakaratı bıkmadan, usanmadan ve halkın da u-sanmadığını tahayyül ve farz e-derek tekrarlayıp duruyorlar. Bu sözleri sarfeden dudaklar, ağızlar değişiyor amma, tekrarlanan cümleler aynıdır. Düıı Cumhurbaşkanı Kastamonu vc mülhakatında partililer arasındaki münakaşaların memleket evlâdı için bir husumet ve nifak kaynağı olmaması icabettiğini söylüyordu. Cenapta Hilmi Uran da sanki ba »esin bir aksi imiş gibi aynen bu fikri, hattâ aynı kelimelerle Ga-zlantepte tekrarlıyordu. Hilmi Urana göre de muarız partilerin vazifesi tenkiddir, fakat kına sözlerin teessür uyandıracağını söylemiştir.
Acaba bu kinci sözler nelerdir? Faraza Halk Partisi, Ticaret Ba-
a.s itiraf vo kabnl ettiği gibi, daha harbilen evvelki zamanlarda bile memlekette hayat seviyesini başka memleketlere nazaran yüzde otuz kırk nisbetinde pahrlaşhrmıytır denilse' bu~~tfn~-kına söz müdür? Bu hakikati H. Partili bir bakan resmen kabul eyledikten sonra bunu muhalifler tekrar etseler ve deseler kİ İktisadî düzenimizi Halk Partisi hükümetleri temelinden sarsmış ve budamışlardır. Düzeltemiyecek-lerini de alenen itiraf ediyorlar. Binaenaleyh bu kadar aciz İçinde olduktan sonra yine sandalyeleri de hâlâ oturuyorlar da daha ehillerine İktidarı bırakmıyorlar?. Böyle bir muhakeme ve ifade kinci mı sayılacaktır? Ticaret Bakanı gözünü kırpmadan, hayatı ucuzlatmak çarelerini biliyorlar ve buluyorlarsa muhalifler bize bunu öğretsinler, onların dediklerini tatbik edelim.' diyecek kadar garabeti son noktasına kadar çıkarırsa bu lâkırdıyı bir nevi a-lay telâkki etmek kinci olmak mıdır? Çünkü Cemil Barlas ne diyor: «Biz, bu hayat pahaldığı İlo mücadele edemiyoruz ve hattâ edilebileceğine, bunun imkânı bulunduğuna bile kail değiliz. Bilenler varsa yol göstersinler, onların dediğini yapalım.» Hiç bir mesul devlet adamı, dünyanın hiç bir yerinde, böyle bir dil kullanmaz, kullanamaz ve kullandıktan sonra da hâlâ Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı makamını İşgale devam edemez. Çünkü bir pey yapılacaksa, yüzde yüz emin olan bir kimseden artık memleketin iktisadi faaliyetini yükseltme ve tanzim etme talep olunabilir mi? Bu zat bir takını tecrübe ve denemelerden sonra hu husustaki İmanını kaybetmiştir. Ümitsiz ve kötümserdir. Değil kendisinin başkasının, başka bir partinin bile en ufak bir hizmet yapabileceğine kani değildir.
Saraçoğlu da, Başbakanlığı za-' manında, gazeteci toplantılarında bir nakarat tutturmuş, sakız gibi tekrarlar dururdu: Tenkiti yapıcı ve müsbet olmalı! Yâni i bir şey kötü gidiyor, Halk Parti-si beceremiyor demek İçin behemehal daha iyisini yapmanın yolunu da göstermeliydi. Sanki İtiraz, muhalefet bizzat ve fiilen İktidar makamı imiş gibi...
işte Demokrat Parti liderleri Celâl «.ayar, Adnan Menderes, Köprülü; işle Millet PartM zi- , manidarlan memleketin bütün ( hayat gidişini ve akışını düzelt- j mek İktidarına malik oldukları f İddiasındadırlar. Celâl Bayar bu- ) nu açıktan açığa defalarca ifade c etti, çok kısa bir zamanda mem- ı lekeUo iktisadi hayatına yeni t (Davamı 8a. s Sü. * de)
İngiliz Dışişleri B:tk-ını Bevin Atlantik Paktını imza ederken.
Novyork: 29 (AP) — Birleşmiş Milletler nezdindekl Amerikan delegesi Dr. Philip Jessup, görünürde, Berlin ablukasının kaldırılması hakkındaki Amerikan sorularına Sovyet cevabını öğrenmek için bugün Sovyet delegesi Jakob Malik’-le görüşmüştür.
Malik, Jessup’u, Park Evenue’-dekl Sovyet hey’etl genel karar -g&hına davet etmiştir.
Birleşmiş Milletlerdeki Batılı çev reler arasında derhal şu yolda tah mlnler başlamıştır: Dört Devlet Dışişleri Bakanlan konferansı Pa-riste, 25 maj’ista toplanacak ve bu toplantıda muhtemel olarak bü -tün Almanya meselesi gözden geçirilecektir.
Bunların dayandığı zemin şudu: Birleşmiş Milletler Genel Kuru -luna bağlı Çalışmayı tanzim Ko -misyonunun bir toplantısında, Sov yet delegesi Malik, Kuruldan, ça -lışmasını 18 mayısta bitirmek üzere tertibat almasını İstemiştir. Genel Kurul toplantısına, Sovyet dele gesl tarafından teklif edilen tarihte ara verilmesi halinde, ileri gelen delegeler, Parlstekl Dışişleri Bakanlan Konseyine vaktinde yetiş mek fırsatını bulacaklardır.
Batıklar, Berlto ablukasının kal dırılması halinde, 25 mayısta Pa -riste bir konferansa hazır olduk -lannı beyan etmişlerdir. Rusya bu konferansı da propaganda vesilesi yaparsa konferansı hazl -randa dağıtmak zor olmıyacaktır.
Şimdi de Ermenilerın matem günü (I) kutlanıyor
Bükreş (Hususî) — Sovyet Rusya'da ve peyk memleketlerde bu sene yeni bir yıldönümü kutlanmaya başlamıştır. Erme-nilerin matem günlerinin yıldönü mü.. Bu yıldönümü Erlvanda, Kazan'da, Kırımda vo Bükreşte çok heyecanlı mitinglere mevzu olmuştur. Mitinglerde bir çok nutuklar söylenmiş ve bu nutuk larda Türkij’e ve Türkler aleyhinde çok ağır sözler sarfedil-miştir. Bu sözler arasında «Türklerin ceza günü yaklaşmış tır.». «Ortaşarkm bu müzmin hastası artık ortadan kalkacaktır.» gibi cümleler de savrul -muştur.
Bükreşteki mitingden sonra başta Stalin olmak üzere peyk devletlerin reislerine de «intikam (!)» isteyen mesajlar gönderilmiştir.
Genelkurmay teşkilâtı
Bazı hatipler yeni şekil hakkında tenkitlerde
bulundular
Yeni kiralar
kanun tasarısı
Meclise gelen tasarıniu son şeklini bildiriyoruz
Ankara, 29 (Telefonla) — Milli korunma kanununun 30 unçu maddesinin tâdili ile akar ve mesken kiralarının serbest bırakılması hakkındaki kanun tasarısını tet kik eden geçici komisyonun son kararını ve kanun tasarısının aldığı şekli bildiriyoruz:
Bu tasarı MecliB Gündemine alınmıştır. Yarın milletvekillerine tevzi edilecektir. Pazartesi günkü Meclis gündemi çok yüklü olduğundan tasarının ancak gelecek pazartesiye müzakere ıdileceğı k ulaşılmaktadır.
(Davamı 8a. ö 80. i da)
Celâl Bayar

Bugün Zonguldağa hareket etli
Ankara 29 (Hususi) — Celâl Bayar Zonguldağa gitmiştir. O-rada D. P. il kongresinde bulun duktan sonra Celâl Bayar Kay-Berıye gidecektir.
Aldığım malûmata göre Celâl Bayar’ın başkanla görüşmesi Meclis koridorlarında olmuştur’. Bu görüşmede Celâl Bayar, İda recilerin tazyiki hakkında şikâ -yette bulunmuştur . |
MİLLET
partisi
Katil Ali Ertekin delilik
alâmetleri gösteriyor
Katil hâdisesi nasıl cereyan etmişti?
Kırklareli, 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zeki Metiner telefonla bildiriyor) — Adliye ve zabıta tarihimize Haşmet Orbay dâvasından sonra, Kırklareli dâvası olarak girecek olan Sabahaddin Ali dâvasına yarın sabah (bugün) Kırklareli ağır ceza mahkemesinde başlanacaktır. Dünden itibaren şehrin otel ve hanları bu Savayı takip etmek için gelenlerle dolmuş bulunmaktadır.
Yarınki duruşmayı yapacak mahkeme heyeti, Yargıç Salih Çankur’un riyasetinde Cemil Solanay ve Muhlis Çögenli’den müteşekkildir. İddia makamını Kırklareli C. Başsavcısı Hayri Işık temsil edecektir. Bu münasebetle hâdiseyi kısaca tekrarlıyoruz:
1323 Gümülcine doğumlu Sabahaddin Ali’yi başına sopa ile vurmak suretiyle öldürmek-


%

•v. A r
,V\\;
1

Sabahaddin Ali
ten ve pasaportsuz Bulgarista-na adam kaçırmaktan sanık o-lup İstanbul Sultanafimet 3’ün-cü sulh ceza yargıçlığınca tevkif edilen YugoslavyalI 1326 doğumlu Ali Ertekin ile pasaportsuz Bulgaristana adam kaçırtmaktan suç ortaklan olan İstanbul Edimekapıda berberlik yapan aslen BulgaristanlI Haşan Turan ve 1338 yılında Rumanyadan iltica eden Ahmet Çatalcalı ve yine Yüksek-kaldınmda pastacı dükkânı bulunan Bulgar ırkından Perıkli ve kardeşi Tanaş haklanndr. Kırklareli Cumhuriyet Savcılığının 12/1/1949 tarih ve 4 sayılı talepnamesi üzerine yapılan ilk tahkikat neticesine göre ! «Gönüllü EıL(ış» okulundan mezun olan Ali Ertekin’in Kırklarelinde süvari gönüllü üstçavuş bulunduğu 1945 senesinde askerî mahkemece 4 ay 20 gün müddetle hapsine ve (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de)
Gelir vergisi
Asgarî geçim haddi nisbeti ellişer kuruş arttırıldı
Fikir işçilerinin 5 bin liraya kadar verdiden muaf tutulmaları da kabul edildi
' Ankara 29 (Hususi) — Milli Savunma komisyonu bugün de genel ’ kurmaya yeni bir şekil verüerek Milli Savunma Bakanlığına bağ -tanınası tasarısını görüşmüştür. Ba zı üyeler bizim teşkilâtımızın A -nıerlkan ıjeşkilâtma benzetilmesi—-■■ -Şier—iüzuAl Wİ cıı a d ı f mı
çünkü Amerlkada olan bir çok İmkânların bizde olmadığını, genelkurmayın yine başkanîı -ğa bağlı kalmasını İstemişlerdir. Diğer bazı üyeler Milli Savunma Bakanlığının emri altında bir silâhlı kuvvetler genel müsteşar -lığı ve bunun emrinde biri idari, biri genelkurmay İşleriyle mejg'il olmak üzere iki müsteşarlık İh -dasını İstemişlerdir. Bu husustaki konuşmalar devam edecektir.
Hilmi Uran’ın
yurd gezisi
Ankara: 29 (Husus!) — Cevdet Kerim lnccdayının başkanlığında bugün toplanan B.M, Meclisi Gelir vergisi kanununun komisyondan maddelerini müzakere
Üsküdar Körbakkal 82 numarada oturan, akıl hastalığına müptelâ 309 doğumlu Asım Telci dün akıl hastahojıesine kaldırılacağı bir sırada blrdenblro cebinden tabancasını çıkarmış ve rastgelo ateş etmJye başlamıştır.
Tabancadan çıkan kurşunlar -dan biri yl/mi üç yaşındaki oğlunun kalbine İsabet ederek ölümüne sebep olmuştur. Asım nezaret al -tında akıl hastahanesine kaldırıl -mıştır.
10:13 ve 17 maddeler nıünakaşastz kabul edildi. Müellif ressam ve heykeltıraşların yıllık beş btn lira kazançlarının matrahtan indiril -meşinin, gazete ve mecmualarda daimi olarak çalışan muharrir vc muhabirlere de teşmili geniş mlLıı koşalara yol açtı. Bunun temini için Sûut Kemal Yetkin ve elli ar kadaşı bir takrir vermişlerdi. Fazıl Ahmet z jkaç, müellU'»r ve sa natçılar kendi âlemlerinde yaşayan bedbaht kimselerdir. Kafalarını ve gönüllerini kattıkları eserleri bir müddet sonra devlete lntlka) eder Halbuki başka yerler daima mülkiyete kalır dedi, ve bunlardan hiç vergi alınmamasını İBtedl. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, ressam vo bes teei ve heykeltıraşlardan vergi a-lacağız demek beni rencide cdi -yor diyerek aynı fikri müdafaa et ti. Emin Soysal, sanatçıyı devlet beslemektedir. Memleket kültürü -
(Devamı Sa: 8 Su: 3 d»)
Partilerin
radyodan
isti fa de si
Konuşulacak konular daha evvelden yazılı olarak bildirilecek
Ankara, 29 (Hususi) — Ba3in Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır.
Bu tasarının 23 üncü maddeBi aynen şöyledir:
Genel kongrelerini yapmış bulunan siyasî partilerden en az on (Dovamıt Sa, 5 Sü, 3 do)

Amerikalı Kadın Gazetecinin Basın Toplantısı
C. E P. Genelbaşkan Vekili Birecik ve Urfa’da
Birecik 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zih -ni Kanmaz bildiriyor) — C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, bu sabah, beraberinde böl ge müfettişi, karısı, Milletvekili Hüsameddin, Urfa Milk-vekille rinden Vasfi Gerger, Osman A-gan, Atalay Akan, Urfa beledi ye reisi Celâl Güllüoğlu bu -lunduğu halde Gaziantepten ay -nlmış, Nizip kazasında kısa bir tevakkuftan sonra Birecik kazasına gelmiştir.
Hilmi Uran Blrecikte, Fırat nehrinin kenarında kayıkları dol duran halkın tezp.hüratile karşı lanmıştır. Birecik sahiline kayıklarla geçilmiş, Cumhuriyet meydanına gelinmiştir. Burada Hil -mi Uran, Atatürk'ün büstü ö-nünde kısa bir konuşma yapa -rak gösterilere teşekkür etmiş, tezahürler karşısında «ömründe duymadığı» saadet ve memnuni yetini belirtmiştir.
Bu tezahürat, Demokrat Par ti kurucularının Müteaddit geliş lerinde yapılan tezahürat bir mukabele şeklinde kabul edilmek tedir. İki paıtinin propaganda faaliyetlerinin böylece halk efkârı üzerinde tesir yaratacağı tabiîdir.
C. H. P. Genel Başkan vekili, öğleden sonra Suruç üzerinden Urfaya gitmiştir. Uranın Birecik (Devamı Sa. 8 SÜ. 6 da)
Kahire - İstanbul hava seferleri Dün ilk uçakKahireden geldi
Yolcular arasında bulunan eski Mısır Başbakanı Hüseyin Sırrı Pahacın gazetemize beyanatı
Mısır uçağile gelen yol cular Yeşilköy H. meydanında
Dün saat 17.30 da Mısır hava-1 danına inmiştir. Uçağı karşıla-yollarının Kahire - İstanbul şefe- mak üzere meydanda Mısır ve Sünni yapan ilk uçağı Yeşilköy meyi (Davamı Sa: 6 süt 2 do)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
MesEekdaşın yediği dayak!
LLUNAÎ
İngiliz Parlâmentosunun dâvetine ıcatet etmiyecea:
Ankara 29 (Hususî) — Mec -lis Başkam Şükrü Saraçoğlunun İngiliz parlâmentosunun vâki davetine Millet Partisinin de iş tiraki hakkında Osman Nuri K3 niye yazdığı davetiyeye, Köni cevap vererek: bu alâkaya pek mütahaasis olduğunu, fakat ln-gilterede hakikî demokrasinin hakikî manaaile teessüs etmiş olduğunu, bizde İbc Başbakan’-m gazetecilerle yaptığı toplan -tıda da belirttiği gibi hakikî (Devamı 8a. b 8ü. a dol
Danslı Çay
Memlekette uyanan nefret devam ediyor Mahut danslı çay hâdisesi hakkında mektup ve telgraflar fasılasız bir Burette gelmekte devam etmektedir. Afyon milletvekili Haşan Dinçer’in bu mesele hak-kırıdaki sözlü sorusuna Başbakanın pazartesi günü cevap verme-, si beklenmektedir. Biz, bu cevaba intizaren ve sütunlarımızın mü-saadesizliği yüzünden aldığımız mektupları çok arzu ettiğimiz halde aynen neşredemiyoruz. Ve şimdilik yalnız; bu çirkin hâdiseyi nefretle tel’in eden okuyucularımızın isimlerini yazmakla iktifa ediyoruz:
Hamdi Ballı (İstanbul); Ömer
Turna (Düzce); Mustafa Kâmil
Dürüst (Fatih); Ahmet Bulca,
Burhanettin öneren, Rıfat Apay-
( Devamı 8a. 5 8ü. 0 da)
gazelocl arkadaşımız, bir gelerek hâdiseyi anlatmıştım. Hüso« yln Cahit Yalçın, bundan sonra saraya alt tak havadisin dahi gazote-ye konulmamasını emretti. Bunu haber alan saray, mabeylnol Tcvfik Beyi, benim gibi daha mosloğln al-foboslndo bulunan bir gence gön-dordi, vo tarziye vordirdi.
Blzdo yanlış bir kanaat vardır. «Gazeteci» denildi mi? Elinde ka« lem, rastgolcnln aloyhinde bulunan müteoavlz, mütearrız, şirret bir şahıs tasavvur odlliyor. Ve bu zihniyette bulunanlar gazoteolierl sevmiyorlar. Onlardan nofret ediyorlar.
Gazoteolleri sovenlor, ya matbuatın hizmetini takdir eden uyanık fikirli, dünyayı anlamış bilmiş adam lar yahut da gadre uğrayan biçarelerdir. Blrinoilor matbuatın kuvvet vo kudretini anlamışlardır; İkinciler Iso feryatlarını ışittiroblimok için onun şefkatli kuoeğına ııtıoa öderler.
Bu hâdlso böyle »oldu bitti I* II» kapanmaz) bu meselede haksızlığı ve yanlışlığı kim yaptı ise onun difterine «otkâr-ı-umumlye» muvaoo-hoslndo gazetolor vasıtasiyle tarzl-yo vermesi ile kapanır.
Horhangl bir moslekdaşın uğra-
dığı bu türlü hakarot münovvor
muhit için bir «ınatom* dlr. Bunu
bllellmi
milletvekili tarafından dövüldü... Bu, İşin hakikatidir; vak'anın çirkinliğini hafifletmek için: «Şöyle oldu; böylo bitti... Hâdiso kapandı!» gibi govolomoler lûftır. Hfldl-so kapanmış olabilir; fakat gazote-ol bal gibi dayaftı yedikten sonra...
Ben burada vak'ayı tahlil edecok değilim; zaten gazotolordo yazılanlardan hiç bir şey anlamadım... Koridorda bir masa varmış, yanında bir tolofon bulunuyormuş. Mil-lotvoklll burada Ötkolonmlş, gazetecinin boynundan(l) yakalamış, »ü-rüklomlş.
Niçin? Neden? Gazotcolnln suçu noymlş? bilmiyoruz.
Bu mesolo ne dlyo bu kadar örtbas odllmok Istonlllyor? Bu ağır hakaroto moruz kalan bir arkadaşımızdır, bir gazotooldlr.
Moslok tosanüdü böylo bir vak'a karşısında bu kadar lökaytllğo nasıl ınüsaado odor? Momloketlmlzdo asarını gördüğümüzü hor vesllo İlo tokrar eylediğimiz tekfimül bu mudur?
Bundan kırk sono evvel gazeteciliğe yeni intisap oyledlğlm zaman Dolmabahço sarayında Iklnoi mabe-yinol Tovflk Boyln «»"""I Bıktık bu gazoteollordon» e«.*o merine dor-hal »arayı terketmi» vo matbaaya
îlisa Dorothy dünkü basın toplantısında gazete çilerle görüşürken,
(Yazısı ö inci Salılfedb-
r
Cumartesi 30 NİSAN 1949 Salıibi: Safa Kılıçlıoğlu Idaro: Nuruosmanlye Not 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Telefon ı 20795 Yeni Sahalı 11 inci Yıl, No. 3628 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Sayısı s 10 Kuruş İNGİLİZ Siiet iki renkli «r Süet yün jile 30 Mongomeri Kaşe pantalon 16 En ucuz fiatlarla her türlü giyim eşyası... YAVUZ KURTARAN Mahmutpoşa İrfaniye Çarşısı îrfanlye han zemin kat No. 9
Rusların Amerika
Çitkinbir

notasına cevabı
tahrik
Sabahattin Alinin katli
Dört Dışbakan'ın 25 Mayısta Pariste toplanabileceği kuvvetle söyleniyor
Rusyada ve peyk memleketlerde Türkiye aleyhinde mitingler
muhakemesi başlıyor
Rusya, bu konferansı da propoganda vesilesi yaparsa toplantı Haziran içinde dağıtılacak
Kırıcı sözler
Yapıcı Tenkidler
Halk Partili liderler bir gramofon plâğı çalar gibi, dört yıldır aynı nakaratı bıkmadan, usanmadan ve halkın da u-sanmadığını tahayyül ve farz e-derek tekrarlayıp duruyorlar. Bu sözleri sarfeden dudaklar, ağızlar değişiyor amma, tekrarlanan cümleler aynıdır. Düıı Cumhurbaşkanı Kastamonu vc mülhakatında partililer arasındaki münakaşaların memleket evlâdı için bir husumet ve nifak kaynağı olmaması icabettiğini söylüyordu. Cenapta Hilmi Uran da sanki ba »esin bir aksi imiş gibi aynen bu fikri, hattâ aynı kelimelerle Ga-zlantepte tekrarlıyordu. Hilmi Urana göre de muarız partilerin vazifesi tenkiddir, fakat kına sözlerin teessür uyandıracağını söylemiştir.
Acaba bu kinci sözler nelerdir? Faraza Halk Partisi, Ticaret Ba-
a.s itiraf vo kabnl ettiği gibi, daha harbilen evvelki zamanlarda bile memlekette hayat seviyesini başka memleketlere nazaran yüzde otuz kırk nisbetinde pahrlaşhrmıytır denilse' bu~~tfn~-kına söz müdür? Bu hakikati H. Partili bir bakan resmen kabul eyledikten sonra bunu muhalifler tekrar etseler ve deseler kİ İktisadî düzenimizi Halk Partisi hükümetleri temelinden sarsmış ve budamışlardır. Düzeltemiyecek-lerini de alenen itiraf ediyorlar. Binaenaleyh bu kadar aciz İçinde olduktan sonra yine sandalyeleri de hâlâ oturuyorlar da daha ehillerine İktidarı bırakmıyorlar?. Böyle bir muhakeme ve ifade kinci mı sayılacaktır? Ticaret Bakanı gözünü kırpmadan, hayatı ucuzlatmak çarelerini biliyorlar ve buluyorlarsa muhalifler bize bunu öğretsinler, onların dediklerini tatbik edelim.' diyecek kadar garabeti son noktasına kadar çıkarırsa bu lâkırdıyı bir nevi a-lay telâkki etmek kinci olmak mıdır? Çünkü Cemil Barlas ne diyor: «Biz, bu hayat pahaldığı İlo mücadele edemiyoruz ve hattâ edilebileceğine, bunun imkânı bulunduğuna bile kail değiliz. Bilenler varsa yol göstersinler, onların dediğini yapalım.» Hiç bir mesul devlet adamı, dünyanın hiç bir yerinde, böyle bir dil kullanmaz, kullanamaz ve kullandıktan sonra da hâlâ Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı makamını İşgale devam edemez. Çünkü bir pey yapılacaksa, yüzde yüz emin olan bir kimseden artık memleketin iktisadi faaliyetini yükseltme ve tanzim etme talep olunabilir mi? Bu zat bir takını tecrübe ve denemelerden sonra hu husustaki İmanını kaybetmiştir. Ümitsiz ve kötümserdir. Değil kendisinin başkasının, başka bir partinin bile en ufak bir hizmet yapabileceğine kani değildir.
Saraçoğlu da, Başbakanlığı za-' manında, gazeteci toplantılarında bir nakarat tutturmuş, sakız gibi tekrarlar dururdu: Tenkiti yapıcı ve müsbet olmalı! Yâni i bir şey kötü gidiyor, Halk Parti-si beceremiyor demek İçin behemehal daha iyisini yapmanın yolunu da göstermeliydi. Sanki İtiraz, muhalefet bizzat ve fiilen İktidar makamı imiş gibi...
işte Demokrat Parti liderleri Celâl «.ayar, Adnan Menderes, Köprülü; işle Millet PartM zi- , manidarlan memleketin bütün ( hayat gidişini ve akışını düzelt- j mek İktidarına malik oldukları f İddiasındadırlar. Celâl Bayar bu- ) nu açıktan açığa defalarca ifade c etti, çok kısa bir zamanda mem- ı lekeUo iktisadi hayatına yeni t (Davamı 8a. s Sü. * de)
İngiliz Dışişleri B:tk-ını Bevin Atlantik Paktını imza ederken.
Novyork: 29 (AP) — Birleşmiş Milletler nezdindekl Amerikan delegesi Dr. Philip Jessup, görünürde, Berlin ablukasının kaldırılması hakkındaki Amerikan sorularına Sovyet cevabını öğrenmek için bugün Sovyet delegesi Jakob Malik’-le görüşmüştür.
Malik, Jessup’u, Park Evenue’-dekl Sovyet hey’etl genel karar -g&hına davet etmiştir.
Birleşmiş Milletlerdeki Batılı çev reler arasında derhal şu yolda tah mlnler başlamıştır: Dört Devlet Dışişleri Bakanlan konferansı Pa-riste, 25 maj’ista toplanacak ve bu toplantıda muhtemel olarak bü -tün Almanya meselesi gözden geçirilecektir.
Bunların dayandığı zemin şudu: Birleşmiş Milletler Genel Kuru -luna bağlı Çalışmayı tanzim Ko -misyonunun bir toplantısında, Sov yet delegesi Malik, Kuruldan, ça -lışmasını 18 mayısta bitirmek üzere tertibat almasını İstemiştir. Genel Kurul toplantısına, Sovyet dele gesl tarafından teklif edilen tarihte ara verilmesi halinde, ileri gelen delegeler, Parlstekl Dışişleri Bakanlan Konseyine vaktinde yetiş mek fırsatını bulacaklardır.
Batıklar, Berlto ablukasının kal dırılması halinde, 25 mayısta Pa -riste bir konferansa hazır olduk -lannı beyan etmişlerdir. Rusya bu konferansı da propaganda vesilesi yaparsa konferansı hazl -randa dağıtmak zor olmıyacaktır.
Şimdi de Ermenilerın matem günü (I) kutlanıyor
Bükreş (Hususî) — Sovyet Rusya'da ve peyk memleketlerde bu sene yeni bir yıldönümü kutlanmaya başlamıştır. Erme-nilerin matem günlerinin yıldönü mü.. Bu yıldönümü Erlvanda, Kazan'da, Kırımda vo Bükreşte çok heyecanlı mitinglere mevzu olmuştur. Mitinglerde bir çok nutuklar söylenmiş ve bu nutuk larda Türkij’e ve Türkler aleyhinde çok ağır sözler sarfedil-miştir. Bu sözler arasında «Türklerin ceza günü yaklaşmış tır.». «Ortaşarkm bu müzmin hastası artık ortadan kalkacaktır.» gibi cümleler de savrul -muştur.
Bükreşteki mitingden sonra başta Stalin olmak üzere peyk devletlerin reislerine de «intikam (!)» isteyen mesajlar gönderilmiştir.
Genelkurmay teşkilâtı
Bazı hatipler yeni şekil hakkında tenkitlerde
bulundular
Yeni kiralar
kanun tasarısı
Meclise gelen tasarıniu son şeklini bildiriyoruz
Ankara, 29 (Telefonla) — Milli korunma kanununun 30 unçu maddesinin tâdili ile akar ve mesken kiralarının serbest bırakılması hakkındaki kanun tasarısını tet kik eden geçici komisyonun son kararını ve kanun tasarısının aldığı şekli bildiriyoruz:
Bu tasarı MecliB Gündemine alınmıştır. Yarın milletvekillerine tevzi edilecektir. Pazartesi günkü Meclis gündemi çok yüklü olduğundan tasarının ancak gelecek pazartesiye müzakere ıdileceğı k ulaşılmaktadır.
(Davamı 8a. ö 80. i da)
Celâl Bayar

Bugün Zonguldağa hareket etli
Ankara 29 (Hususi) — Celâl Bayar Zonguldağa gitmiştir. O-rada D. P. il kongresinde bulun duktan sonra Celâl Bayar Kay-Berıye gidecektir.
Aldığım malûmata göre Celâl Bayar’ın başkanla görüşmesi Meclis koridorlarında olmuştur’. Bu görüşmede Celâl Bayar, İda recilerin tazyiki hakkında şikâ -yette bulunmuştur . |
MİLLET
partisi
Katil Ali Ertekin delilik
alâmetleri gösteriyor
Katil hâdisesi nasıl cereyan etmişti?
Kırklareli, 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zeki Metiner telefonla bildiriyor) — Adliye ve zabıta tarihimize Haşmet Orbay dâvasından sonra, Kırklareli dâvası olarak girecek olan Sabahaddin Ali dâvasına yarın sabah (bugün) Kırklareli ağır ceza mahkemesinde başlanacaktır. Dünden itibaren şehrin otel ve hanları bu Savayı takip etmek için gelenlerle dolmuş bulunmaktadır.
Yarınki duruşmayı yapacak mahkeme heyeti, Yargıç Salih Çankur’un riyasetinde Cemil Solanay ve Muhlis Çögenli’den müteşekkildir. İddia makamını Kırklareli C. Başsavcısı Hayri Işık temsil edecektir. Bu münasebetle hâdiseyi kısaca tekrarlıyoruz:
1323 Gümülcine doğumlu Sabahaddin Ali’yi başına sopa ile vurmak suretiyle öldürmek-


%

•v. A r
,V\\;
1

Sabahaddin Ali
ten ve pasaportsuz Bulgarista-na adam kaçırmaktan sanık o-lup İstanbul Sultanafimet 3’ün-cü sulh ceza yargıçlığınca tevkif edilen YugoslavyalI 1326 doğumlu Ali Ertekin ile pasaportsuz Bulgaristana adam kaçırtmaktan suç ortaklan olan İstanbul Edimekapıda berberlik yapan aslen BulgaristanlI Haşan Turan ve 1338 yılında Rumanyadan iltica eden Ahmet Çatalcalı ve yine Yüksek-kaldınmda pastacı dükkânı bulunan Bulgar ırkından Perıkli ve kardeşi Tanaş haklanndr. Kırklareli Cumhuriyet Savcılığının 12/1/1949 tarih ve 4 sayılı talepnamesi üzerine yapılan ilk tahkikat neticesine göre ! «Gönüllü EıL(ış» okulundan mezun olan Ali Ertekin’in Kırklarelinde süvari gönüllü üstçavuş bulunduğu 1945 senesinde askerî mahkemece 4 ay 20 gün müddetle hapsine ve (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de)
Gelir vergisi
Asgarî geçim haddi nisbeti ellişer kuruş arttırıldı
Fikir işçilerinin 5 bin liraya kadar verdiden muaf tutulmaları da kabul edildi
' Ankara 29 (Hususi) — Milli Savunma komisyonu bugün de genel ’ kurmaya yeni bir şekil verüerek Milli Savunma Bakanlığına bağ -tanınası tasarısını görüşmüştür. Ba zı üyeler bizim teşkilâtımızın A -nıerlkan ıjeşkilâtma benzetilmesi—-■■ -Şier—iüzuAl Wİ cıı a d ı f mı
çünkü Amerlkada olan bir çok İmkânların bizde olmadığını, genelkurmayın yine başkanîı -ğa bağlı kalmasını İstemişlerdir. Diğer bazı üyeler Milli Savunma Bakanlığının emri altında bir silâhlı kuvvetler genel müsteşar -lığı ve bunun emrinde biri idari, biri genelkurmay İşleriyle mejg'il olmak üzere iki müsteşarlık İh -dasını İstemişlerdir. Bu husustaki konuşmalar devam edecektir.
Hilmi Uran’ın
yurd gezisi
Ankara: 29 (Husus!) — Cevdet Kerim lnccdayının başkanlığında bugün toplanan B.M, Meclisi Gelir vergisi kanununun komisyondan maddelerini müzakere
Üsküdar Körbakkal 82 numarada oturan, akıl hastalığına müptelâ 309 doğumlu Asım Telci dün akıl hastahojıesine kaldırılacağı bir sırada blrdenblro cebinden tabancasını çıkarmış ve rastgelo ateş etmJye başlamıştır.
Tabancadan çıkan kurşunlar -dan biri yl/mi üç yaşındaki oğlunun kalbine İsabet ederek ölümüne sebep olmuştur. Asım nezaret al -tında akıl hastahanesine kaldırıl -mıştır.
10:13 ve 17 maddeler nıünakaşastz kabul edildi. Müellif ressam ve heykeltıraşların yıllık beş btn lira kazançlarının matrahtan indiril -meşinin, gazete ve mecmualarda daimi olarak çalışan muharrir vc muhabirlere de teşmili geniş mlLıı koşalara yol açtı. Bunun temini için Sûut Kemal Yetkin ve elli ar kadaşı bir takrir vermişlerdi. Fazıl Ahmet z jkaç, müellU'»r ve sa natçılar kendi âlemlerinde yaşayan bedbaht kimselerdir. Kafalarını ve gönüllerini kattıkları eserleri bir müddet sonra devlete lntlka) eder Halbuki başka yerler daima mülkiyete kalır dedi, ve bunlardan hiç vergi alınmamasını İBtedl. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, ressam vo bes teei ve heykeltıraşlardan vergi a-lacağız demek beni rencide cdi -yor diyerek aynı fikri müdafaa et ti. Emin Soysal, sanatçıyı devlet beslemektedir. Memleket kültürü -
(Devamı Sa: 8 Su: 3 d»)
Partilerin
radyodan
isti fa de si
Konuşulacak konular daha evvelden yazılı olarak bildirilecek
Ankara, 29 (Hususi) — Ba3in Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır.
Bu tasarının 23 üncü maddeBi aynen şöyledir:
Genel kongrelerini yapmış bulunan siyasî partilerden en az on (Dovamıt Sa, 5 Sü, 3 do)

Amerikalı Kadın Gazetecinin Basın Toplantısı
C. E P. Genelbaşkan Vekili Birecik ve Urfa’da
Birecik 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zih -ni Kanmaz bildiriyor) — C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, bu sabah, beraberinde böl ge müfettişi, karısı, Milletvekili Hüsameddin, Urfa Milk-vekille rinden Vasfi Gerger, Osman A-gan, Atalay Akan, Urfa beledi ye reisi Celâl Güllüoğlu bu -lunduğu halde Gaziantepten ay -nlmış, Nizip kazasında kısa bir tevakkuftan sonra Birecik kazasına gelmiştir.
Hilmi Uran Blrecikte, Fırat nehrinin kenarında kayıkları dol duran halkın tezp.hüratile karşı lanmıştır. Birecik sahiline kayıklarla geçilmiş, Cumhuriyet meydanına gelinmiştir. Burada Hil -mi Uran, Atatürk'ün büstü ö-nünde kısa bir konuşma yapa -rak gösterilere teşekkür etmiş, tezahürler karşısında «ömründe duymadığı» saadet ve memnuni yetini belirtmiştir.
Bu tezahürat, Demokrat Par ti kurucularının Müteaddit geliş lerinde yapılan tezahürat bir mukabele şeklinde kabul edilmek tedir. İki paıtinin propaganda faaliyetlerinin böylece halk efkârı üzerinde tesir yaratacağı tabiîdir.
C. H. P. Genel Başkan vekili, öğleden sonra Suruç üzerinden Urfaya gitmiştir. Uranın Birecik (Devamı Sa. 8 SÜ. 6 da)
Kahire - İstanbul hava seferleri Dün ilk uçakKahireden geldi
Yolcular arasında bulunan eski Mısır Başbakanı Hüseyin Sırrı Pahacın gazetemize beyanatı
Mısır uçağile gelen yol cular Yeşilköy H. meydanında
Dün saat 17.30 da Mısır hava-1 danına inmiştir. Uçağı karşıla-yollarının Kahire - İstanbul şefe- mak üzere meydanda Mısır ve Sünni yapan ilk uçağı Yeşilköy meyi (Davamı Sa: 6 süt 2 do)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
MesEekdaşın yediği dayak!
LLUNAÎ
İngiliz Parlâmentosunun dâvetine ıcatet etmiyecea:
Ankara 29 (Hususî) — Mec -lis Başkam Şükrü Saraçoğlunun İngiliz parlâmentosunun vâki davetine Millet Partisinin de iş tiraki hakkında Osman Nuri K3 niye yazdığı davetiyeye, Köni cevap vererek: bu alâkaya pek mütahaasis olduğunu, fakat ln-gilterede hakikî demokrasinin hakikî manaaile teessüs etmiş olduğunu, bizde İbc Başbakan’-m gazetecilerle yaptığı toplan -tıda da belirttiği gibi hakikî (Devamı 8a. b 8ü. a dol
Danslı Çay
Memlekette uyanan nefret devam ediyor Mahut danslı çay hâdisesi hakkında mektup ve telgraflar fasılasız bir Burette gelmekte devam etmektedir. Afyon milletvekili Haşan Dinçer’in bu mesele hak-kırıdaki sözlü sorusuna Başbakanın pazartesi günü cevap verme-, si beklenmektedir. Biz, bu cevaba intizaren ve sütunlarımızın mü-saadesizliği yüzünden aldığımız mektupları çok arzu ettiğimiz halde aynen neşredemiyoruz. Ve şimdilik yalnız; bu çirkin hâdiseyi nefretle tel’in eden okuyucularımızın isimlerini yazmakla iktifa ediyoruz:
Hamdi Ballı (İstanbul); Ömer
Turna (Düzce); Mustafa Kâmil
Dürüst (Fatih); Ahmet Bulca,
Burhanettin öneren, Rıfat Apay-
( Devamı 8a. 5 8ü. 0 da)
gazelocl arkadaşımız, bir gelerek hâdiseyi anlatmıştım. Hüso« yln Cahit Yalçın, bundan sonra saraya alt tak havadisin dahi gazote-ye konulmamasını emretti. Bunu haber alan saray, mabeylnol Tcvfik Beyi, benim gibi daha mosloğln al-foboslndo bulunan bir gence gön-dordi, vo tarziye vordirdi.
Blzdo yanlış bir kanaat vardır. «Gazeteci» denildi mi? Elinde ka« lem, rastgolcnln aloyhinde bulunan müteoavlz, mütearrız, şirret bir şahıs tasavvur odlliyor. Ve bu zihniyette bulunanlar gazoteolierl sevmiyorlar. Onlardan nofret ediyorlar.
Gazoteolleri sovenlor, ya matbuatın hizmetini takdir eden uyanık fikirli, dünyayı anlamış bilmiş adam lar yahut da gadre uğrayan biçarelerdir. Blrinoilor matbuatın kuvvet vo kudretini anlamışlardır; İkinciler Iso feryatlarını ışittiroblimok için onun şefkatli kuoeğına ııtıoa öderler.
Bu hâdlso böyle »oldu bitti I* II» kapanmaz) bu meselede haksızlığı ve yanlışlığı kim yaptı ise onun difterine «otkâr-ı-umumlye» muvaoo-hoslndo gazetolor vasıtasiyle tarzl-yo vermesi ile kapanır.
Horhangl bir moslekdaşın uğra-
dığı bu türlü hakarot münovvor
muhit için bir «ınatom* dlr. Bunu
bllellmi
milletvekili tarafından dövüldü... Bu, İşin hakikatidir; vak'anın çirkinliğini hafifletmek için: «Şöyle oldu; böylo bitti... Hâdiso kapandı!» gibi govolomoler lûftır. Hfldl-so kapanmış olabilir; fakat gazote-ol bal gibi dayaftı yedikten sonra...
Ben burada vak'ayı tahlil edecok değilim; zaten gazotolordo yazılanlardan hiç bir şey anlamadım... Koridorda bir masa varmış, yanında bir tolofon bulunuyormuş. Mil-lotvoklll burada Ötkolonmlş, gazetecinin boynundan(l) yakalamış, »ü-rüklomlş.
Niçin? Neden? Gazotcolnln suçu noymlş? bilmiyoruz.
Bu mesolo ne dlyo bu kadar örtbas odllmok Istonlllyor? Bu ağır hakaroto moruz kalan bir arkadaşımızdır, bir gazotooldlr.
Moslok tosanüdü böylo bir vak'a karşısında bu kadar lökaytllğo nasıl ınüsaado odor? Momloketlmlzdo asarını gördüğümüzü hor vesllo İlo tokrar eylediğimiz tekfimül bu mudur?
Bundan kırk sono evvel gazeteciliğe yeni intisap oyledlğlm zaman Dolmabahço sarayında Iklnoi mabe-yinol Tovflk Boyln «»"""I Bıktık bu gazoteollordon» e«.*o merine dor-hal »arayı terketmi» vo matbaaya
îlisa Dorothy dünkü basın toplantısında gazete çilerle görüşürken,
(Yazısı ö inci Salılfedb-
r
Cumartesi 30 NİSAN 1949 Salıibi: Safa Kılıçlıoğlu Idaro: Nuruosmanlye Not 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Telefon ı 20795 Yeni Sahalı 11 inci Yıl, No. 3628 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Sayısı s 10 Kuruş İNGİLİZ Siiet iki renkli «r Süet yün jile 30 Mongomeri Kaşe pantalon 16 En ucuz fiatlarla her türlü giyim eşyası... YAVUZ KURTARAN Mahmutpoşa İrfaniye Çarşısı îrfanlye han zemin kat No. 9
Rusların Amerika
Çitkinbir

notasına cevabı
tahrik
Sabahattin Alinin katli
Dört Dışbakan'ın 25 Mayısta Pariste toplanabileceği kuvvetle söyleniyor
Rusyada ve peyk memleketlerde Türkiye aleyhinde mitingler
muhakemesi başlıyor
Rusya, bu konferansı da propoganda vesilesi yaparsa toplantı Haziran içinde dağıtılacak
Kırıcı sözler
Yapıcı Tenkidler
Halk Partili liderler bir gramofon plâğı çalar gibi, dört yıldır aynı nakaratı bıkmadan, usanmadan ve halkın da u-sanmadığını tahayyül ve farz e-derek tekrarlayıp duruyorlar. Bu sözleri sarfeden dudaklar, ağızlar değişiyor amma, tekrarlanan cümleler aynıdır. Düıı Cumhurbaşkanı Kastamonu vc mülhakatında partililer arasındaki münakaşaların memleket evlâdı için bir husumet ve nifak kaynağı olmaması icabettiğini söylüyordu. Cenapta Hilmi Uran da sanki ba »esin bir aksi imiş gibi aynen bu fikri, hattâ aynı kelimelerle Ga-zlantepte tekrarlıyordu. Hilmi Urana göre de muarız partilerin vazifesi tenkiddir, fakat kına sözlerin teessür uyandıracağını söylemiştir.
Acaba bu kinci sözler nelerdir? Faraza Halk Partisi, Ticaret Ba-
a.s itiraf vo kabnl ettiği gibi, daha harbilen evvelki zamanlarda bile memlekette hayat seviyesini başka memleketlere nazaran yüzde otuz kırk nisbetinde pahrlaşhrmıytır denilse' bu~~tfn~-kına söz müdür? Bu hakikati H. Partili bir bakan resmen kabul eyledikten sonra bunu muhalifler tekrar etseler ve deseler kİ İktisadî düzenimizi Halk Partisi hükümetleri temelinden sarsmış ve budamışlardır. Düzeltemiyecek-lerini de alenen itiraf ediyorlar. Binaenaleyh bu kadar aciz İçinde olduktan sonra yine sandalyeleri de hâlâ oturuyorlar da daha ehillerine İktidarı bırakmıyorlar?. Böyle bir muhakeme ve ifade kinci mı sayılacaktır? Ticaret Bakanı gözünü kırpmadan, hayatı ucuzlatmak çarelerini biliyorlar ve buluyorlarsa muhalifler bize bunu öğretsinler, onların dediklerini tatbik edelim.' diyecek kadar garabeti son noktasına kadar çıkarırsa bu lâkırdıyı bir nevi a-lay telâkki etmek kinci olmak mıdır? Çünkü Cemil Barlas ne diyor: «Biz, bu hayat pahaldığı İlo mücadele edemiyoruz ve hattâ edilebileceğine, bunun imkânı bulunduğuna bile kail değiliz. Bilenler varsa yol göstersinler, onların dediğini yapalım.» Hiç bir mesul devlet adamı, dünyanın hiç bir yerinde, böyle bir dil kullanmaz, kullanamaz ve kullandıktan sonra da hâlâ Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı makamını İşgale devam edemez. Çünkü bir pey yapılacaksa, yüzde yüz emin olan bir kimseden artık memleketin iktisadi faaliyetini yükseltme ve tanzim etme talep olunabilir mi? Bu zat bir takını tecrübe ve denemelerden sonra hu husustaki İmanını kaybetmiştir. Ümitsiz ve kötümserdir. Değil kendisinin başkasının, başka bir partinin bile en ufak bir hizmet yapabileceğine kani değildir.
Saraçoğlu da, Başbakanlığı za-' manında, gazeteci toplantılarında bir nakarat tutturmuş, sakız gibi tekrarlar dururdu: Tenkiti yapıcı ve müsbet olmalı! Yâni i bir şey kötü gidiyor, Halk Parti-si beceremiyor demek İçin behemehal daha iyisini yapmanın yolunu da göstermeliydi. Sanki İtiraz, muhalefet bizzat ve fiilen İktidar makamı imiş gibi...
işte Demokrat Parti liderleri Celâl «.ayar, Adnan Menderes, Köprülü; işle Millet PartM zi- , manidarlan memleketin bütün ( hayat gidişini ve akışını düzelt- j mek İktidarına malik oldukları f İddiasındadırlar. Celâl Bayar bu- ) nu açıktan açığa defalarca ifade c etti, çok kısa bir zamanda mem- ı lekeUo iktisadi hayatına yeni t (Davamı 8a. s Sü. * de)
İngiliz Dışişleri B:tk-ını Bevin Atlantik Paktını imza ederken.
Novyork: 29 (AP) — Birleşmiş Milletler nezdindekl Amerikan delegesi Dr. Philip Jessup, görünürde, Berlin ablukasının kaldırılması hakkındaki Amerikan sorularına Sovyet cevabını öğrenmek için bugün Sovyet delegesi Jakob Malik’-le görüşmüştür.
Malik, Jessup’u, Park Evenue’-dekl Sovyet hey’etl genel karar -g&hına davet etmiştir.
Birleşmiş Milletlerdeki Batılı çev reler arasında derhal şu yolda tah mlnler başlamıştır: Dört Devlet Dışişleri Bakanlan konferansı Pa-riste, 25 maj’ista toplanacak ve bu toplantıda muhtemel olarak bü -tün Almanya meselesi gözden geçirilecektir.
Bunların dayandığı zemin şudu: Birleşmiş Milletler Genel Kuru -luna bağlı Çalışmayı tanzim Ko -misyonunun bir toplantısında, Sov yet delegesi Malik, Kuruldan, ça -lışmasını 18 mayısta bitirmek üzere tertibat almasını İstemiştir. Genel Kurul toplantısına, Sovyet dele gesl tarafından teklif edilen tarihte ara verilmesi halinde, ileri gelen delegeler, Parlstekl Dışişleri Bakanlan Konseyine vaktinde yetiş mek fırsatını bulacaklardır.
Batıklar, Berlto ablukasının kal dırılması halinde, 25 mayısta Pa -riste bir konferansa hazır olduk -lannı beyan etmişlerdir. Rusya bu konferansı da propaganda vesilesi yaparsa konferansı hazl -randa dağıtmak zor olmıyacaktır.
Şimdi de Ermenilerın matem günü (I) kutlanıyor
Bükreş (Hususî) — Sovyet Rusya'da ve peyk memleketlerde bu sene yeni bir yıldönümü kutlanmaya başlamıştır. Erme-nilerin matem günlerinin yıldönü mü.. Bu yıldönümü Erlvanda, Kazan'da, Kırımda vo Bükreşte çok heyecanlı mitinglere mevzu olmuştur. Mitinglerde bir çok nutuklar söylenmiş ve bu nutuk larda Türkij’e ve Türkler aleyhinde çok ağır sözler sarfedil-miştir. Bu sözler arasında «Türklerin ceza günü yaklaşmış tır.». «Ortaşarkm bu müzmin hastası artık ortadan kalkacaktır.» gibi cümleler de savrul -muştur.
Bükreşteki mitingden sonra başta Stalin olmak üzere peyk devletlerin reislerine de «intikam (!)» isteyen mesajlar gönderilmiştir.
Genelkurmay teşkilâtı
Bazı hatipler yeni şekil hakkında tenkitlerde
bulundular
Yeni kiralar
kanun tasarısı
Meclise gelen tasarıniu son şeklini bildiriyoruz
Ankara, 29 (Telefonla) — Milli korunma kanununun 30 unçu maddesinin tâdili ile akar ve mesken kiralarının serbest bırakılması hakkındaki kanun tasarısını tet kik eden geçici komisyonun son kararını ve kanun tasarısının aldığı şekli bildiriyoruz:
Bu tasarı MecliB Gündemine alınmıştır. Yarın milletvekillerine tevzi edilecektir. Pazartesi günkü Meclis gündemi çok yüklü olduğundan tasarının ancak gelecek pazartesiye müzakere ıdileceğı k ulaşılmaktadır.
(Davamı 8a. ö 80. i da)
Celâl Bayar

Bugün Zonguldağa hareket etli
Ankara 29 (Hususi) — Celâl Bayar Zonguldağa gitmiştir. O-rada D. P. il kongresinde bulun duktan sonra Celâl Bayar Kay-Berıye gidecektir.
Aldığım malûmata göre Celâl Bayar’ın başkanla görüşmesi Meclis koridorlarında olmuştur’. Bu görüşmede Celâl Bayar, İda recilerin tazyiki hakkında şikâ -yette bulunmuştur . |
MİLLET
partisi
Katil Ali Ertekin delilik
alâmetleri gösteriyor
Katil hâdisesi nasıl cereyan etmişti?
Kırklareli, 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zeki Metiner telefonla bildiriyor) — Adliye ve zabıta tarihimize Haşmet Orbay dâvasından sonra, Kırklareli dâvası olarak girecek olan Sabahaddin Ali dâvasına yarın sabah (bugün) Kırklareli ağır ceza mahkemesinde başlanacaktır. Dünden itibaren şehrin otel ve hanları bu Savayı takip etmek için gelenlerle dolmuş bulunmaktadır.
Yarınki duruşmayı yapacak mahkeme heyeti, Yargıç Salih Çankur’un riyasetinde Cemil Solanay ve Muhlis Çögenli’den müteşekkildir. İddia makamını Kırklareli C. Başsavcısı Hayri Işık temsil edecektir. Bu münasebetle hâdiseyi kısaca tekrarlıyoruz:
1323 Gümülcine doğumlu Sabahaddin Ali’yi başına sopa ile vurmak suretiyle öldürmek-


%

•v. A r
,V\\;
1

Sabahaddin Ali
ten ve pasaportsuz Bulgarista-na adam kaçırmaktan sanık o-lup İstanbul Sultanafimet 3’ün-cü sulh ceza yargıçlığınca tevkif edilen YugoslavyalI 1326 doğumlu Ali Ertekin ile pasaportsuz Bulgaristana adam kaçırtmaktan suç ortaklan olan İstanbul Edimekapıda berberlik yapan aslen BulgaristanlI Haşan Turan ve 1338 yılında Rumanyadan iltica eden Ahmet Çatalcalı ve yine Yüksek-kaldınmda pastacı dükkânı bulunan Bulgar ırkından Perıkli ve kardeşi Tanaş haklanndr. Kırklareli Cumhuriyet Savcılığının 12/1/1949 tarih ve 4 sayılı talepnamesi üzerine yapılan ilk tahkikat neticesine göre ! «Gönüllü EıL(ış» okulundan mezun olan Ali Ertekin’in Kırklarelinde süvari gönüllü üstçavuş bulunduğu 1945 senesinde askerî mahkemece 4 ay 20 gün müddetle hapsine ve (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de)
Gelir vergisi
Asgarî geçim haddi nisbeti ellişer kuruş arttırıldı
Fikir işçilerinin 5 bin liraya kadar verdiden muaf tutulmaları da kabul edildi
' Ankara 29 (Hususi) — Milli Savunma komisyonu bugün de genel ’ kurmaya yeni bir şekil verüerek Milli Savunma Bakanlığına bağ -tanınası tasarısını görüşmüştür. Ba zı üyeler bizim teşkilâtımızın A -nıerlkan ıjeşkilâtma benzetilmesi—-■■ -Şier—iüzuAl Wİ cıı a d ı f mı
çünkü Amerlkada olan bir çok İmkânların bizde olmadığını, genelkurmayın yine başkanîı -ğa bağlı kalmasını İstemişlerdir. Diğer bazı üyeler Milli Savunma Bakanlığının emri altında bir silâhlı kuvvetler genel müsteşar -lığı ve bunun emrinde biri idari, biri genelkurmay İşleriyle mejg'il olmak üzere iki müsteşarlık İh -dasını İstemişlerdir. Bu husustaki konuşmalar devam edecektir.
Hilmi Uran’ın
yurd gezisi
Ankara: 29 (Husus!) — Cevdet Kerim lnccdayının başkanlığında bugün toplanan B.M, Meclisi Gelir vergisi kanununun komisyondan maddelerini müzakere
Üsküdar Körbakkal 82 numarada oturan, akıl hastalığına müptelâ 309 doğumlu Asım Telci dün akıl hastahojıesine kaldırılacağı bir sırada blrdenblro cebinden tabancasını çıkarmış ve rastgelo ateş etmJye başlamıştır.
Tabancadan çıkan kurşunlar -dan biri yl/mi üç yaşındaki oğlunun kalbine İsabet ederek ölümüne sebep olmuştur. Asım nezaret al -tında akıl hastahanesine kaldırıl -mıştır.
10:13 ve 17 maddeler nıünakaşastz kabul edildi. Müellif ressam ve heykeltıraşların yıllık beş btn lira kazançlarının matrahtan indiril -meşinin, gazete ve mecmualarda daimi olarak çalışan muharrir vc muhabirlere de teşmili geniş mlLıı koşalara yol açtı. Bunun temini için Sûut Kemal Yetkin ve elli ar kadaşı bir takrir vermişlerdi. Fazıl Ahmet z jkaç, müellU'»r ve sa natçılar kendi âlemlerinde yaşayan bedbaht kimselerdir. Kafalarını ve gönüllerini kattıkları eserleri bir müddet sonra devlete lntlka) eder Halbuki başka yerler daima mülkiyete kalır dedi, ve bunlardan hiç vergi alınmamasını İBtedl. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, ressam vo bes teei ve heykeltıraşlardan vergi a-lacağız demek beni rencide cdi -yor diyerek aynı fikri müdafaa et ti. Emin Soysal, sanatçıyı devlet beslemektedir. Memleket kültürü -
(Devamı Sa: 8 Su: 3 d»)
Partilerin
radyodan
isti fa de si
Konuşulacak konular daha evvelden yazılı olarak bildirilecek
Ankara, 29 (Hususi) — Ba3in Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır.
Bu tasarının 23 üncü maddeBi aynen şöyledir:
Genel kongrelerini yapmış bulunan siyasî partilerden en az on (Dovamıt Sa, 5 Sü, 3 do)

Amerikalı Kadın Gazetecinin Basın Toplantısı
C. E P. Genelbaşkan Vekili Birecik ve Urfa’da
Birecik 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zih -ni Kanmaz bildiriyor) — C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, bu sabah, beraberinde böl ge müfettişi, karısı, Milletvekili Hüsameddin, Urfa Milk-vekille rinden Vasfi Gerger, Osman A-gan, Atalay Akan, Urfa beledi ye reisi Celâl Güllüoğlu bu -lunduğu halde Gaziantepten ay -nlmış, Nizip kazasında kısa bir tevakkuftan sonra Birecik kazasına gelmiştir.
Hilmi Uran Blrecikte, Fırat nehrinin kenarında kayıkları dol duran halkın tezp.hüratile karşı lanmıştır. Birecik sahiline kayıklarla geçilmiş, Cumhuriyet meydanına gelinmiştir. Burada Hil -mi Uran, Atatürk'ün büstü ö-nünde kısa bir konuşma yapa -rak gösterilere teşekkür etmiş, tezahürler karşısında «ömründe duymadığı» saadet ve memnuni yetini belirtmiştir.
Bu tezahürat, Demokrat Par ti kurucularının Müteaddit geliş lerinde yapılan tezahürat bir mukabele şeklinde kabul edilmek tedir. İki paıtinin propaganda faaliyetlerinin böylece halk efkârı üzerinde tesir yaratacağı tabiîdir.
C. H. P. Genel Başkan vekili, öğleden sonra Suruç üzerinden Urfaya gitmiştir. Uranın Birecik (Devamı Sa. 8 SÜ. 6 da)
Kahire - İstanbul hava seferleri Dün ilk uçakKahireden geldi
Yolcular arasında bulunan eski Mısır Başbakanı Hüseyin Sırrı Pahacın gazetemize beyanatı
Mısır uçağile gelen yol cular Yeşilköy H. meydanında
Dün saat 17.30 da Mısır hava-1 danına inmiştir. Uçağı karşıla-yollarının Kahire - İstanbul şefe- mak üzere meydanda Mısır ve Sünni yapan ilk uçağı Yeşilköy meyi (Davamı Sa: 6 süt 2 do)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
MesEekdaşın yediği dayak!
LLUNAÎ
İngiliz Parlâmentosunun dâvetine ıcatet etmiyecea:
Ankara 29 (Hususî) — Mec -lis Başkam Şükrü Saraçoğlunun İngiliz parlâmentosunun vâki davetine Millet Partisinin de iş tiraki hakkında Osman Nuri K3 niye yazdığı davetiyeye, Köni cevap vererek: bu alâkaya pek mütahaasis olduğunu, fakat ln-gilterede hakikî demokrasinin hakikî manaaile teessüs etmiş olduğunu, bizde İbc Başbakan’-m gazetecilerle yaptığı toplan -tıda da belirttiği gibi hakikî (Devamı 8a. b 8ü. a dol
Danslı Çay
Memlekette uyanan nefret devam ediyor Mahut danslı çay hâdisesi hakkında mektup ve telgraflar fasılasız bir Burette gelmekte devam etmektedir. Afyon milletvekili Haşan Dinçer’in bu mesele hak-kırıdaki sözlü sorusuna Başbakanın pazartesi günü cevap verme-, si beklenmektedir. Biz, bu cevaba intizaren ve sütunlarımızın mü-saadesizliği yüzünden aldığımız mektupları çok arzu ettiğimiz halde aynen neşredemiyoruz. Ve şimdilik yalnız; bu çirkin hâdiseyi nefretle tel’in eden okuyucularımızın isimlerini yazmakla iktifa ediyoruz:
Hamdi Ballı (İstanbul); Ömer
Turna (Düzce); Mustafa Kâmil
Dürüst (Fatih); Ahmet Bulca,
Burhanettin öneren, Rıfat Apay-
( Devamı 8a. 5 8ü. 0 da)
gazelocl arkadaşımız, bir gelerek hâdiseyi anlatmıştım. Hüso« yln Cahit Yalçın, bundan sonra saraya alt tak havadisin dahi gazote-ye konulmamasını emretti. Bunu haber alan saray, mabeylnol Tcvfik Beyi, benim gibi daha mosloğln al-foboslndo bulunan bir gence gön-dordi, vo tarziye vordirdi.
Blzdo yanlış bir kanaat vardır. «Gazeteci» denildi mi? Elinde ka« lem, rastgolcnln aloyhinde bulunan müteoavlz, mütearrız, şirret bir şahıs tasavvur odlliyor. Ve bu zihniyette bulunanlar gazoteolierl sevmiyorlar. Onlardan nofret ediyorlar.
Gazoteolleri sovenlor, ya matbuatın hizmetini takdir eden uyanık fikirli, dünyayı anlamış bilmiş adam lar yahut da gadre uğrayan biçarelerdir. Blrinoilor matbuatın kuvvet vo kudretini anlamışlardır; İkinciler Iso feryatlarını ışittiroblimok için onun şefkatli kuoeğına ııtıoa öderler.
Bu hâdlso böyle »oldu bitti I* II» kapanmaz) bu meselede haksızlığı ve yanlışlığı kim yaptı ise onun difterine «otkâr-ı-umumlye» muvaoo-hoslndo gazetolor vasıtasiyle tarzl-yo vermesi ile kapanır.
Horhangl bir moslekdaşın uğra-
dığı bu türlü hakarot münovvor
muhit için bir «ınatom* dlr. Bunu
bllellmi
milletvekili tarafından dövüldü... Bu, İşin hakikatidir; vak'anın çirkinliğini hafifletmek için: «Şöyle oldu; böylo bitti... Hâdiso kapandı!» gibi govolomoler lûftır. Hfldl-so kapanmış olabilir; fakat gazote-ol bal gibi dayaftı yedikten sonra...
Ben burada vak'ayı tahlil edecok değilim; zaten gazotolordo yazılanlardan hiç bir şey anlamadım... Koridorda bir masa varmış, yanında bir tolofon bulunuyormuş. Mil-lotvoklll burada Ötkolonmlş, gazetecinin boynundan(l) yakalamış, »ü-rüklomlş.
Niçin? Neden? Gazotcolnln suçu noymlş? bilmiyoruz.
Bu mesolo ne dlyo bu kadar örtbas odllmok Istonlllyor? Bu ağır hakaroto moruz kalan bir arkadaşımızdır, bir gazotooldlr.
Moslok tosanüdü böylo bir vak'a karşısında bu kadar lökaytllğo nasıl ınüsaado odor? Momloketlmlzdo asarını gördüğümüzü hor vesllo İlo tokrar eylediğimiz tekfimül bu mudur?
Bundan kırk sono evvel gazeteciliğe yeni intisap oyledlğlm zaman Dolmabahço sarayında Iklnoi mabe-yinol Tovflk Boyln «»"""I Bıktık bu gazoteollordon» e«.*o merine dor-hal »arayı terketmi» vo matbaaya
îlisa Dorothy dünkü basın toplantısında gazete çilerle görüşürken,
(Yazısı ö inci Salılfedb-
r
Cumartesi 30 NİSAN 1949 Salıibi: Safa Kılıçlıoğlu Idaro: Nuruosmanlye Not 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Telefon ı 20795 Yeni Sahalı 11 inci Yıl, No. 3628 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Sayısı s 10 Kuruş İNGİLİZ Siiet iki renkli «r Süet yün jile 30 Mongomeri Kaşe pantalon 16 En ucuz fiatlarla her türlü giyim eşyası... YAVUZ KURTARAN Mahmutpoşa İrfaniye Çarşısı îrfanlye han zemin kat No. 9
Rusların Amerika
Çitkinbir

notasına cevabı
tahrik
Sabahattin Alinin katli
Dört Dışbakan'ın 25 Mayısta Pariste toplanabileceği kuvvetle söyleniyor
Rusyada ve peyk memleketlerde Türkiye aleyhinde mitingler
muhakemesi başlıyor
Rusya, bu konferansı da propoganda vesilesi yaparsa toplantı Haziran içinde dağıtılacak
Kırıcı sözler
Yapıcı Tenkidler
Halk Partili liderler bir gramofon plâğı çalar gibi, dört yıldır aynı nakaratı bıkmadan, usanmadan ve halkın da u-sanmadığını tahayyül ve farz e-derek tekrarlayıp duruyorlar. Bu sözleri sarfeden dudaklar, ağızlar değişiyor amma, tekrarlanan cümleler aynıdır. Düıı Cumhurbaşkanı Kastamonu vc mülhakatında partililer arasındaki münakaşaların memleket evlâdı için bir husumet ve nifak kaynağı olmaması icabettiğini söylüyordu. Cenapta Hilmi Uran da sanki ba »esin bir aksi imiş gibi aynen bu fikri, hattâ aynı kelimelerle Ga-zlantepte tekrarlıyordu. Hilmi Urana göre de muarız partilerin vazifesi tenkiddir, fakat kına sözlerin teessür uyandıracağını söylemiştir.
Acaba bu kinci sözler nelerdir? Faraza Halk Partisi, Ticaret Ba-
a.s itiraf vo kabnl ettiği gibi, daha harbilen evvelki zamanlarda bile memlekette hayat seviyesini başka memleketlere nazaran yüzde otuz kırk nisbetinde pahrlaşhrmıytır denilse' bu~~tfn~-kına söz müdür? Bu hakikati H. Partili bir bakan resmen kabul eyledikten sonra bunu muhalifler tekrar etseler ve deseler kİ İktisadî düzenimizi Halk Partisi hükümetleri temelinden sarsmış ve budamışlardır. Düzeltemiyecek-lerini de alenen itiraf ediyorlar. Binaenaleyh bu kadar aciz İçinde olduktan sonra yine sandalyeleri de hâlâ oturuyorlar da daha ehillerine İktidarı bırakmıyorlar?. Böyle bir muhakeme ve ifade kinci mı sayılacaktır? Ticaret Bakanı gözünü kırpmadan, hayatı ucuzlatmak çarelerini biliyorlar ve buluyorlarsa muhalifler bize bunu öğretsinler, onların dediklerini tatbik edelim.' diyecek kadar garabeti son noktasına kadar çıkarırsa bu lâkırdıyı bir nevi a-lay telâkki etmek kinci olmak mıdır? Çünkü Cemil Barlas ne diyor: «Biz, bu hayat pahaldığı İlo mücadele edemiyoruz ve hattâ edilebileceğine, bunun imkânı bulunduğuna bile kail değiliz. Bilenler varsa yol göstersinler, onların dediğini yapalım.» Hiç bir mesul devlet adamı, dünyanın hiç bir yerinde, böyle bir dil kullanmaz, kullanamaz ve kullandıktan sonra da hâlâ Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı makamını İşgale devam edemez. Çünkü bir pey yapılacaksa, yüzde yüz emin olan bir kimseden artık memleketin iktisadi faaliyetini yükseltme ve tanzim etme talep olunabilir mi? Bu zat bir takını tecrübe ve denemelerden sonra hu husustaki İmanını kaybetmiştir. Ümitsiz ve kötümserdir. Değil kendisinin başkasının, başka bir partinin bile en ufak bir hizmet yapabileceğine kani değildir.
Saraçoğlu da, Başbakanlığı za-' manında, gazeteci toplantılarında bir nakarat tutturmuş, sakız gibi tekrarlar dururdu: Tenkiti yapıcı ve müsbet olmalı! Yâni i bir şey kötü gidiyor, Halk Parti-si beceremiyor demek İçin behemehal daha iyisini yapmanın yolunu da göstermeliydi. Sanki İtiraz, muhalefet bizzat ve fiilen İktidar makamı imiş gibi...
işte Demokrat Parti liderleri Celâl «.ayar, Adnan Menderes, Köprülü; işle Millet PartM zi- , manidarlan memleketin bütün ( hayat gidişini ve akışını düzelt- j mek İktidarına malik oldukları f İddiasındadırlar. Celâl Bayar bu- ) nu açıktan açığa defalarca ifade c etti, çok kısa bir zamanda mem- ı lekeUo iktisadi hayatına yeni t (Davamı 8a. s Sü. * de)
İngiliz Dışişleri B:tk-ını Bevin Atlantik Paktını imza ederken.
Novyork: 29 (AP) — Birleşmiş Milletler nezdindekl Amerikan delegesi Dr. Philip Jessup, görünürde, Berlin ablukasının kaldırılması hakkındaki Amerikan sorularına Sovyet cevabını öğrenmek için bugün Sovyet delegesi Jakob Malik’-le görüşmüştür.
Malik, Jessup’u, Park Evenue’-dekl Sovyet hey’etl genel karar -g&hına davet etmiştir.
Birleşmiş Milletlerdeki Batılı çev reler arasında derhal şu yolda tah mlnler başlamıştır: Dört Devlet Dışişleri Bakanlan konferansı Pa-riste, 25 maj’ista toplanacak ve bu toplantıda muhtemel olarak bü -tün Almanya meselesi gözden geçirilecektir.
Bunların dayandığı zemin şudu: Birleşmiş Milletler Genel Kuru -luna bağlı Çalışmayı tanzim Ko -misyonunun bir toplantısında, Sov yet delegesi Malik, Kuruldan, ça -lışmasını 18 mayısta bitirmek üzere tertibat almasını İstemiştir. Genel Kurul toplantısına, Sovyet dele gesl tarafından teklif edilen tarihte ara verilmesi halinde, ileri gelen delegeler, Parlstekl Dışişleri Bakanlan Konseyine vaktinde yetiş mek fırsatını bulacaklardır.
Batıklar, Berlto ablukasının kal dırılması halinde, 25 mayısta Pa -riste bir konferansa hazır olduk -lannı beyan etmişlerdir. Rusya bu konferansı da propaganda vesilesi yaparsa konferansı hazl -randa dağıtmak zor olmıyacaktır.
Şimdi de Ermenilerın matem günü (I) kutlanıyor
Bükreş (Hususî) — Sovyet Rusya'da ve peyk memleketlerde bu sene yeni bir yıldönümü kutlanmaya başlamıştır. Erme-nilerin matem günlerinin yıldönü mü.. Bu yıldönümü Erlvanda, Kazan'da, Kırımda vo Bükreşte çok heyecanlı mitinglere mevzu olmuştur. Mitinglerde bir çok nutuklar söylenmiş ve bu nutuk larda Türkij’e ve Türkler aleyhinde çok ağır sözler sarfedil-miştir. Bu sözler arasında «Türklerin ceza günü yaklaşmış tır.». «Ortaşarkm bu müzmin hastası artık ortadan kalkacaktır.» gibi cümleler de savrul -muştur.
Bükreşteki mitingden sonra başta Stalin olmak üzere peyk devletlerin reislerine de «intikam (!)» isteyen mesajlar gönderilmiştir.
Genelkurmay teşkilâtı
Bazı hatipler yeni şekil hakkında tenkitlerde
bulundular
Yeni kiralar
kanun tasarısı
Meclise gelen tasarıniu son şeklini bildiriyoruz
Ankara, 29 (Telefonla) — Milli korunma kanununun 30 unçu maddesinin tâdili ile akar ve mesken kiralarının serbest bırakılması hakkındaki kanun tasarısını tet kik eden geçici komisyonun son kararını ve kanun tasarısının aldığı şekli bildiriyoruz:
Bu tasarı MecliB Gündemine alınmıştır. Yarın milletvekillerine tevzi edilecektir. Pazartesi günkü Meclis gündemi çok yüklü olduğundan tasarının ancak gelecek pazartesiye müzakere ıdileceğı k ulaşılmaktadır.
(Davamı 8a. ö 80. i da)
Celâl Bayar

Bugün Zonguldağa hareket etli
Ankara 29 (Hususi) — Celâl Bayar Zonguldağa gitmiştir. O-rada D. P. il kongresinde bulun duktan sonra Celâl Bayar Kay-Berıye gidecektir.
Aldığım malûmata göre Celâl Bayar’ın başkanla görüşmesi Meclis koridorlarında olmuştur’. Bu görüşmede Celâl Bayar, İda recilerin tazyiki hakkında şikâ -yette bulunmuştur . |
MİLLET
partisi
Katil Ali Ertekin delilik
alâmetleri gösteriyor
Katil hâdisesi nasıl cereyan etmişti?
Kırklareli, 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zeki Metiner telefonla bildiriyor) — Adliye ve zabıta tarihimize Haşmet Orbay dâvasından sonra, Kırklareli dâvası olarak girecek olan Sabahaddin Ali dâvasına yarın sabah (bugün) Kırklareli ağır ceza mahkemesinde başlanacaktır. Dünden itibaren şehrin otel ve hanları bu Savayı takip etmek için gelenlerle dolmuş bulunmaktadır.
Yarınki duruşmayı yapacak mahkeme heyeti, Yargıç Salih Çankur’un riyasetinde Cemil Solanay ve Muhlis Çögenli’den müteşekkildir. İddia makamını Kırklareli C. Başsavcısı Hayri Işık temsil edecektir. Bu münasebetle hâdiseyi kısaca tekrarlıyoruz:
1323 Gümülcine doğumlu Sabahaddin Ali’yi başına sopa ile vurmak suretiyle öldürmek-


%

•v. A r
,V\\;
1

Sabahaddin Ali
ten ve pasaportsuz Bulgarista-na adam kaçırmaktan sanık o-lup İstanbul Sultanafimet 3’ün-cü sulh ceza yargıçlığınca tevkif edilen YugoslavyalI 1326 doğumlu Ali Ertekin ile pasaportsuz Bulgaristana adam kaçırtmaktan suç ortaklan olan İstanbul Edimekapıda berberlik yapan aslen BulgaristanlI Haşan Turan ve 1338 yılında Rumanyadan iltica eden Ahmet Çatalcalı ve yine Yüksek-kaldınmda pastacı dükkânı bulunan Bulgar ırkından Perıkli ve kardeşi Tanaş haklanndr. Kırklareli Cumhuriyet Savcılığının 12/1/1949 tarih ve 4 sayılı talepnamesi üzerine yapılan ilk tahkikat neticesine göre ! «Gönüllü EıL(ış» okulundan mezun olan Ali Ertekin’in Kırklarelinde süvari gönüllü üstçavuş bulunduğu 1945 senesinde askerî mahkemece 4 ay 20 gün müddetle hapsine ve (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de)
Gelir vergisi
Asgarî geçim haddi nisbeti ellişer kuruş arttırıldı
Fikir işçilerinin 5 bin liraya kadar verdiden muaf tutulmaları da kabul edildi
' Ankara 29 (Hususi) — Milli Savunma komisyonu bugün de genel ’ kurmaya yeni bir şekil verüerek Milli Savunma Bakanlığına bağ -tanınası tasarısını görüşmüştür. Ba zı üyeler bizim teşkilâtımızın A -nıerlkan ıjeşkilâtma benzetilmesi—-■■ -Şier—iüzuAl Wİ cıı a d ı f mı
çünkü Amerlkada olan bir çok İmkânların bizde olmadığını, genelkurmayın yine başkanîı -ğa bağlı kalmasını İstemişlerdir. Diğer bazı üyeler Milli Savunma Bakanlığının emri altında bir silâhlı kuvvetler genel müsteşar -lığı ve bunun emrinde biri idari, biri genelkurmay İşleriyle mejg'il olmak üzere iki müsteşarlık İh -dasını İstemişlerdir. Bu husustaki konuşmalar devam edecektir.
Hilmi Uran’ın
yurd gezisi
Ankara: 29 (Husus!) — Cevdet Kerim lnccdayının başkanlığında bugün toplanan B.M, Meclisi Gelir vergisi kanununun komisyondan maddelerini müzakere
Üsküdar Körbakkal 82 numarada oturan, akıl hastalığına müptelâ 309 doğumlu Asım Telci dün akıl hastahojıesine kaldırılacağı bir sırada blrdenblro cebinden tabancasını çıkarmış ve rastgelo ateş etmJye başlamıştır.
Tabancadan çıkan kurşunlar -dan biri yl/mi üç yaşındaki oğlunun kalbine İsabet ederek ölümüne sebep olmuştur. Asım nezaret al -tında akıl hastahanesine kaldırıl -mıştır.
10:13 ve 17 maddeler nıünakaşastz kabul edildi. Müellif ressam ve heykeltıraşların yıllık beş btn lira kazançlarının matrahtan indiril -meşinin, gazete ve mecmualarda daimi olarak çalışan muharrir vc muhabirlere de teşmili geniş mlLıı koşalara yol açtı. Bunun temini için Sûut Kemal Yetkin ve elli ar kadaşı bir takrir vermişlerdi. Fazıl Ahmet z jkaç, müellU'»r ve sa natçılar kendi âlemlerinde yaşayan bedbaht kimselerdir. Kafalarını ve gönüllerini kattıkları eserleri bir müddet sonra devlete lntlka) eder Halbuki başka yerler daima mülkiyete kalır dedi, ve bunlardan hiç vergi alınmamasını İBtedl. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, ressam vo bes teei ve heykeltıraşlardan vergi a-lacağız demek beni rencide cdi -yor diyerek aynı fikri müdafaa et ti. Emin Soysal, sanatçıyı devlet beslemektedir. Memleket kültürü -
(Devamı Sa: 8 Su: 3 d»)
Partilerin
radyodan
isti fa de si
Konuşulacak konular daha evvelden yazılı olarak bildirilecek
Ankara, 29 (Hususi) — Ba3in Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır.
Bu tasarının 23 üncü maddeBi aynen şöyledir:
Genel kongrelerini yapmış bulunan siyasî partilerden en az on (Dovamıt Sa, 5 Sü, 3 do)

Amerikalı Kadın Gazetecinin Basın Toplantısı
C. E P. Genelbaşkan Vekili Birecik ve Urfa’da
Birecik 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zih -ni Kanmaz bildiriyor) — C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, bu sabah, beraberinde böl ge müfettişi, karısı, Milletvekili Hüsameddin, Urfa Milk-vekille rinden Vasfi Gerger, Osman A-gan, Atalay Akan, Urfa beledi ye reisi Celâl Güllüoğlu bu -lunduğu halde Gaziantepten ay -nlmış, Nizip kazasında kısa bir tevakkuftan sonra Birecik kazasına gelmiştir.
Hilmi Uran Blrecikte, Fırat nehrinin kenarında kayıkları dol duran halkın tezp.hüratile karşı lanmıştır. Birecik sahiline kayıklarla geçilmiş, Cumhuriyet meydanına gelinmiştir. Burada Hil -mi Uran, Atatürk'ün büstü ö-nünde kısa bir konuşma yapa -rak gösterilere teşekkür etmiş, tezahürler karşısında «ömründe duymadığı» saadet ve memnuni yetini belirtmiştir.
Bu tezahürat, Demokrat Par ti kurucularının Müteaddit geliş lerinde yapılan tezahürat bir mukabele şeklinde kabul edilmek tedir. İki paıtinin propaganda faaliyetlerinin böylece halk efkârı üzerinde tesir yaratacağı tabiîdir.
C. H. P. Genel Başkan vekili, öğleden sonra Suruç üzerinden Urfaya gitmiştir. Uranın Birecik (Devamı Sa. 8 SÜ. 6 da)
Kahire - İstanbul hava seferleri Dün ilk uçakKahireden geldi
Yolcular arasında bulunan eski Mısır Başbakanı Hüseyin Sırrı Pahacın gazetemize beyanatı
Mısır uçağile gelen yol cular Yeşilköy H. meydanında
Dün saat 17.30 da Mısır hava-1 danına inmiştir. Uçağı karşıla-yollarının Kahire - İstanbul şefe- mak üzere meydanda Mısır ve Sünni yapan ilk uçağı Yeşilköy meyi (Davamı Sa: 6 süt 2 do)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
MesEekdaşın yediği dayak!
LLUNAÎ
İngiliz Parlâmentosunun dâvetine ıcatet etmiyecea:
Ankara 29 (Hususî) — Mec -lis Başkam Şükrü Saraçoğlunun İngiliz parlâmentosunun vâki davetine Millet Partisinin de iş tiraki hakkında Osman Nuri K3 niye yazdığı davetiyeye, Köni cevap vererek: bu alâkaya pek mütahaasis olduğunu, fakat ln-gilterede hakikî demokrasinin hakikî manaaile teessüs etmiş olduğunu, bizde İbc Başbakan’-m gazetecilerle yaptığı toplan -tıda da belirttiği gibi hakikî (Devamı 8a. b 8ü. a dol
Danslı Çay
Memlekette uyanan nefret devam ediyor Mahut danslı çay hâdisesi hakkında mektup ve telgraflar fasılasız bir Burette gelmekte devam etmektedir. Afyon milletvekili Haşan Dinçer’in bu mesele hak-kırıdaki sözlü sorusuna Başbakanın pazartesi günü cevap verme-, si beklenmektedir. Biz, bu cevaba intizaren ve sütunlarımızın mü-saadesizliği yüzünden aldığımız mektupları çok arzu ettiğimiz halde aynen neşredemiyoruz. Ve şimdilik yalnız; bu çirkin hâdiseyi nefretle tel’in eden okuyucularımızın isimlerini yazmakla iktifa ediyoruz:
Hamdi Ballı (İstanbul); Ömer
Turna (Düzce); Mustafa Kâmil
Dürüst (Fatih); Ahmet Bulca,
Burhanettin öneren, Rıfat Apay-
( Devamı 8a. 5 8ü. 0 da)
gazelocl arkadaşımız, bir gelerek hâdiseyi anlatmıştım. Hüso« yln Cahit Yalçın, bundan sonra saraya alt tak havadisin dahi gazote-ye konulmamasını emretti. Bunu haber alan saray, mabeylnol Tcvfik Beyi, benim gibi daha mosloğln al-foboslndo bulunan bir gence gön-dordi, vo tarziye vordirdi.
Blzdo yanlış bir kanaat vardır. «Gazeteci» denildi mi? Elinde ka« lem, rastgolcnln aloyhinde bulunan müteoavlz, mütearrız, şirret bir şahıs tasavvur odlliyor. Ve bu zihniyette bulunanlar gazoteolierl sevmiyorlar. Onlardan nofret ediyorlar.
Gazoteolleri sovenlor, ya matbuatın hizmetini takdir eden uyanık fikirli, dünyayı anlamış bilmiş adam lar yahut da gadre uğrayan biçarelerdir. Blrinoilor matbuatın kuvvet vo kudretini anlamışlardır; İkinciler Iso feryatlarını ışittiroblimok için onun şefkatli kuoeğına ııtıoa öderler.
Bu hâdlso böyle »oldu bitti I* II» kapanmaz) bu meselede haksızlığı ve yanlışlığı kim yaptı ise onun difterine «otkâr-ı-umumlye» muvaoo-hoslndo gazetolor vasıtasiyle tarzl-yo vermesi ile kapanır.
Horhangl bir moslekdaşın uğra-
dığı bu türlü hakarot münovvor
muhit için bir «ınatom* dlr. Bunu
bllellmi
milletvekili tarafından dövüldü... Bu, İşin hakikatidir; vak'anın çirkinliğini hafifletmek için: «Şöyle oldu; böylo bitti... Hâdiso kapandı!» gibi govolomoler lûftır. Hfldl-so kapanmış olabilir; fakat gazote-ol bal gibi dayaftı yedikten sonra...
Ben burada vak'ayı tahlil edecok değilim; zaten gazotolordo yazılanlardan hiç bir şey anlamadım... Koridorda bir masa varmış, yanında bir tolofon bulunuyormuş. Mil-lotvoklll burada Ötkolonmlş, gazetecinin boynundan(l) yakalamış, »ü-rüklomlş.
Niçin? Neden? Gazotcolnln suçu noymlş? bilmiyoruz.
Bu mesolo ne dlyo bu kadar örtbas odllmok Istonlllyor? Bu ağır hakaroto moruz kalan bir arkadaşımızdır, bir gazotooldlr.
Moslok tosanüdü böylo bir vak'a karşısında bu kadar lökaytllğo nasıl ınüsaado odor? Momloketlmlzdo asarını gördüğümüzü hor vesllo İlo tokrar eylediğimiz tekfimül bu mudur?
Bundan kırk sono evvel gazeteciliğe yeni intisap oyledlğlm zaman Dolmabahço sarayında Iklnoi mabe-yinol Tovflk Boyln «»"""I Bıktık bu gazoteollordon» e«.*o merine dor-hal »arayı terketmi» vo matbaaya
îlisa Dorothy dünkü basın toplantısında gazete çilerle görüşürken,
(Yazısı ö inci Salılfedb-
r
Cumartesi 30 NİSAN 1949 Salıibi: Safa Kılıçlıoğlu Idaro: Nuruosmanlye Not 17 Tel adresi: «YENİ SABAH* İSTANBUL Telefon ı 20795 Yeni Sahalı 11 inci Yıl, No. 3628 HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Sayısı s 10 Kuruş İNGİLİZ Siiet iki renkli «r Süet yün jile 30 Mongomeri Kaşe pantalon 16 En ucuz fiatlarla her türlü giyim eşyası... YAVUZ KURTARAN Mahmutpoşa İrfaniye Çarşısı îrfanlye han zemin kat No. 9
Rusların Amerika
Çitkinbir

notasına cevabı
tahrik
Sabahattin Alinin katli
Dört Dışbakan'ın 25 Mayısta Pariste toplanabileceği kuvvetle söyleniyor
Rusyada ve peyk memleketlerde Türkiye aleyhinde mitingler
muhakemesi başlıyor
Rusya, bu konferansı da propoganda vesilesi yaparsa toplantı Haziran içinde dağıtılacak
Kırıcı sözler
Yapıcı Tenkidler
Halk Partili liderler bir gramofon plâğı çalar gibi, dört yıldır aynı nakaratı bıkmadan, usanmadan ve halkın da u-sanmadığını tahayyül ve farz e-derek tekrarlayıp duruyorlar. Bu sözleri sarfeden dudaklar, ağızlar değişiyor amma, tekrarlanan cümleler aynıdır. Düıı Cumhurbaşkanı Kastamonu vc mülhakatında partililer arasındaki münakaşaların memleket evlâdı için bir husumet ve nifak kaynağı olmaması icabettiğini söylüyordu. Cenapta Hilmi Uran da sanki ba »esin bir aksi imiş gibi aynen bu fikri, hattâ aynı kelimelerle Ga-zlantepte tekrarlıyordu. Hilmi Urana göre de muarız partilerin vazifesi tenkiddir, fakat kına sözlerin teessür uyandıracağını söylemiştir.
Acaba bu kinci sözler nelerdir? Faraza Halk Partisi, Ticaret Ba-
a.s itiraf vo kabnl ettiği gibi, daha harbilen evvelki zamanlarda bile memlekette hayat seviyesini başka memleketlere nazaran yüzde otuz kırk nisbetinde pahrlaşhrmıytır denilse' bu~~tfn~-kına söz müdür? Bu hakikati H. Partili bir bakan resmen kabul eyledikten sonra bunu muhalifler tekrar etseler ve deseler kİ İktisadî düzenimizi Halk Partisi hükümetleri temelinden sarsmış ve budamışlardır. Düzeltemiyecek-lerini de alenen itiraf ediyorlar. Binaenaleyh bu kadar aciz İçinde olduktan sonra yine sandalyeleri de hâlâ oturuyorlar da daha ehillerine İktidarı bırakmıyorlar?. Böyle bir muhakeme ve ifade kinci mı sayılacaktır? Ticaret Bakanı gözünü kırpmadan, hayatı ucuzlatmak çarelerini biliyorlar ve buluyorlarsa muhalifler bize bunu öğretsinler, onların dediklerini tatbik edelim.' diyecek kadar garabeti son noktasına kadar çıkarırsa bu lâkırdıyı bir nevi a-lay telâkki etmek kinci olmak mıdır? Çünkü Cemil Barlas ne diyor: «Biz, bu hayat pahaldığı İlo mücadele edemiyoruz ve hattâ edilebileceğine, bunun imkânı bulunduğuna bile kail değiliz. Bilenler varsa yol göstersinler, onların dediğini yapalım.» Hiç bir mesul devlet adamı, dünyanın hiç bir yerinde, böyle bir dil kullanmaz, kullanamaz ve kullandıktan sonra da hâlâ Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı makamını İşgale devam edemez. Çünkü bir pey yapılacaksa, yüzde yüz emin olan bir kimseden artık memleketin iktisadi faaliyetini yükseltme ve tanzim etme talep olunabilir mi? Bu zat bir takını tecrübe ve denemelerden sonra hu husustaki İmanını kaybetmiştir. Ümitsiz ve kötümserdir. Değil kendisinin başkasının, başka bir partinin bile en ufak bir hizmet yapabileceğine kani değildir.
Saraçoğlu da, Başbakanlığı za-' manında, gazeteci toplantılarında bir nakarat tutturmuş, sakız gibi tekrarlar dururdu: Tenkiti yapıcı ve müsbet olmalı! Yâni i bir şey kötü gidiyor, Halk Parti-si beceremiyor demek İçin behemehal daha iyisini yapmanın yolunu da göstermeliydi. Sanki İtiraz, muhalefet bizzat ve fiilen İktidar makamı imiş gibi...
işte Demokrat Parti liderleri Celâl «.ayar, Adnan Menderes, Köprülü; işle Millet PartM zi- , manidarlan memleketin bütün ( hayat gidişini ve akışını düzelt- j mek İktidarına malik oldukları f İddiasındadırlar. Celâl Bayar bu- ) nu açıktan açığa defalarca ifade c etti, çok kısa bir zamanda mem- ı lekeUo iktisadi hayatına yeni t (Davamı 8a. s Sü. * de)
İngiliz Dışişleri B:tk-ını Bevin Atlantik Paktını imza ederken.
Novyork: 29 (AP) — Birleşmiş Milletler nezdindekl Amerikan delegesi Dr. Philip Jessup, görünürde, Berlin ablukasının kaldırılması hakkındaki Amerikan sorularına Sovyet cevabını öğrenmek için bugün Sovyet delegesi Jakob Malik’-le görüşmüştür.
Malik, Jessup’u, Park Evenue’-dekl Sovyet hey’etl genel karar -g&hına davet etmiştir.
Birleşmiş Milletlerdeki Batılı çev reler arasında derhal şu yolda tah mlnler başlamıştır: Dört Devlet Dışişleri Bakanlan konferansı Pa-riste, 25 maj’ista toplanacak ve bu toplantıda muhtemel olarak bü -tün Almanya meselesi gözden geçirilecektir.
Bunların dayandığı zemin şudu: Birleşmiş Milletler Genel Kuru -luna bağlı Çalışmayı tanzim Ko -misyonunun bir toplantısında, Sov yet delegesi Malik, Kuruldan, ça -lışmasını 18 mayısta bitirmek üzere tertibat almasını İstemiştir. Genel Kurul toplantısına, Sovyet dele gesl tarafından teklif edilen tarihte ara verilmesi halinde, ileri gelen delegeler, Parlstekl Dışişleri Bakanlan Konseyine vaktinde yetiş mek fırsatını bulacaklardır.
Batıklar, Berlto ablukasının kal dırılması halinde, 25 mayısta Pa -riste bir konferansa hazır olduk -lannı beyan etmişlerdir. Rusya bu konferansı da propaganda vesilesi yaparsa konferansı hazl -randa dağıtmak zor olmıyacaktır.
Şimdi de Ermenilerın matem günü (I) kutlanıyor
Bükreş (Hususî) — Sovyet Rusya'da ve peyk memleketlerde bu sene yeni bir yıldönümü kutlanmaya başlamıştır. Erme-nilerin matem günlerinin yıldönü mü.. Bu yıldönümü Erlvanda, Kazan'da, Kırımda vo Bükreşte çok heyecanlı mitinglere mevzu olmuştur. Mitinglerde bir çok nutuklar söylenmiş ve bu nutuk larda Türkij’e ve Türkler aleyhinde çok ağır sözler sarfedil-miştir. Bu sözler arasında «Türklerin ceza günü yaklaşmış tır.». «Ortaşarkm bu müzmin hastası artık ortadan kalkacaktır.» gibi cümleler de savrul -muştur.
Bükreşteki mitingden sonra başta Stalin olmak üzere peyk devletlerin reislerine de «intikam (!)» isteyen mesajlar gönderilmiştir.
Genelkurmay teşkilâtı
Bazı hatipler yeni şekil hakkında tenkitlerde
bulundular
Yeni kiralar
kanun tasarısı
Meclise gelen tasarıniu son şeklini bildiriyoruz
Ankara, 29 (Telefonla) — Milli korunma kanununun 30 unçu maddesinin tâdili ile akar ve mesken kiralarının serbest bırakılması hakkındaki kanun tasarısını tet kik eden geçici komisyonun son kararını ve kanun tasarısının aldığı şekli bildiriyoruz:
Bu tasarı MecliB Gündemine alınmıştır. Yarın milletvekillerine tevzi edilecektir. Pazartesi günkü Meclis gündemi çok yüklü olduğundan tasarının ancak gelecek pazartesiye müzakere ıdileceğı k ulaşılmaktadır.
(Davamı 8a. ö 80. i da)
Celâl Bayar

Bugün Zonguldağa hareket etli
Ankara 29 (Hususi) — Celâl Bayar Zonguldağa gitmiştir. O-rada D. P. il kongresinde bulun duktan sonra Celâl Bayar Kay-Berıye gidecektir.
Aldığım malûmata göre Celâl Bayar’ın başkanla görüşmesi Meclis koridorlarında olmuştur’. Bu görüşmede Celâl Bayar, İda recilerin tazyiki hakkında şikâ -yette bulunmuştur . |
MİLLET
partisi
Katil Ali Ertekin delilik
alâmetleri gösteriyor
Katil hâdisesi nasıl cereyan etmişti?
Kırklareli, 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zeki Metiner telefonla bildiriyor) — Adliye ve zabıta tarihimize Haşmet Orbay dâvasından sonra, Kırklareli dâvası olarak girecek olan Sabahaddin Ali dâvasına yarın sabah (bugün) Kırklareli ağır ceza mahkemesinde başlanacaktır. Dünden itibaren şehrin otel ve hanları bu Savayı takip etmek için gelenlerle dolmuş bulunmaktadır.
Yarınki duruşmayı yapacak mahkeme heyeti, Yargıç Salih Çankur’un riyasetinde Cemil Solanay ve Muhlis Çögenli’den müteşekkildir. İddia makamını Kırklareli C. Başsavcısı Hayri Işık temsil edecektir. Bu münasebetle hâdiseyi kısaca tekrarlıyoruz:
1323 Gümülcine doğumlu Sabahaddin Ali’yi başına sopa ile vurmak suretiyle öldürmek-


%

•v. A r
,V\\;
1

Sabahaddin Ali
ten ve pasaportsuz Bulgarista-na adam kaçırmaktan sanık o-lup İstanbul Sultanafimet 3’ün-cü sulh ceza yargıçlığınca tevkif edilen YugoslavyalI 1326 doğumlu Ali Ertekin ile pasaportsuz Bulgaristana adam kaçırtmaktan suç ortaklan olan İstanbul Edimekapıda berberlik yapan aslen BulgaristanlI Haşan Turan ve 1338 yılında Rumanyadan iltica eden Ahmet Çatalcalı ve yine Yüksek-kaldınmda pastacı dükkânı bulunan Bulgar ırkından Perıkli ve kardeşi Tanaş haklanndr. Kırklareli Cumhuriyet Savcılığının 12/1/1949 tarih ve 4 sayılı talepnamesi üzerine yapılan ilk tahkikat neticesine göre ! «Gönüllü EıL(ış» okulundan mezun olan Ali Ertekin’in Kırklarelinde süvari gönüllü üstçavuş bulunduğu 1945 senesinde askerî mahkemece 4 ay 20 gün müddetle hapsine ve (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de)
Gelir vergisi
Asgarî geçim haddi nisbeti ellişer kuruş arttırıldı
Fikir işçilerinin 5 bin liraya kadar verdiden muaf tutulmaları da kabul edildi
' Ankara 29 (Hususi) — Milli Savunma komisyonu bugün de genel ’ kurmaya yeni bir şekil verüerek Milli Savunma Bakanlığına bağ -tanınası tasarısını görüşmüştür. Ba zı üyeler bizim teşkilâtımızın A -nıerlkan ıjeşkilâtma benzetilmesi—-■■ -Şier—iüzuAl Wİ cıı a d ı f mı
çünkü Amerlkada olan bir çok İmkânların bizde olmadığını, genelkurmayın yine başkanîı -ğa bağlı kalmasını İstemişlerdir. Diğer bazı üyeler Milli Savunma Bakanlığının emri altında bir silâhlı kuvvetler genel müsteşar -lığı ve bunun emrinde biri idari, biri genelkurmay İşleriyle mejg'il olmak üzere iki müsteşarlık İh -dasını İstemişlerdir. Bu husustaki konuşmalar devam edecektir.
Hilmi Uran’ın
yurd gezisi
Ankara: 29 (Husus!) — Cevdet Kerim lnccdayının başkanlığında bugün toplanan B.M, Meclisi Gelir vergisi kanununun komisyondan maddelerini müzakere
Üsküdar Körbakkal 82 numarada oturan, akıl hastalığına müptelâ 309 doğumlu Asım Telci dün akıl hastahojıesine kaldırılacağı bir sırada blrdenblro cebinden tabancasını çıkarmış ve rastgelo ateş etmJye başlamıştır.
Tabancadan çıkan kurşunlar -dan biri yl/mi üç yaşındaki oğlunun kalbine İsabet ederek ölümüne sebep olmuştur. Asım nezaret al -tında akıl hastahanesine kaldırıl -mıştır.
10:13 ve 17 maddeler nıünakaşastz kabul edildi. Müellif ressam ve heykeltıraşların yıllık beş btn lira kazançlarının matrahtan indiril -meşinin, gazete ve mecmualarda daimi olarak çalışan muharrir vc muhabirlere de teşmili geniş mlLıı koşalara yol açtı. Bunun temini için Sûut Kemal Yetkin ve elli ar kadaşı bir takrir vermişlerdi. Fazıl Ahmet z jkaç, müellU'»r ve sa natçılar kendi âlemlerinde yaşayan bedbaht kimselerdir. Kafalarını ve gönüllerini kattıkları eserleri bir müddet sonra devlete lntlka) eder Halbuki başka yerler daima mülkiyete kalır dedi, ve bunlardan hiç vergi alınmamasını İBtedl. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, ressam vo bes teei ve heykeltıraşlardan vergi a-lacağız demek beni rencide cdi -yor diyerek aynı fikri müdafaa et ti. Emin Soysal, sanatçıyı devlet beslemektedir. Memleket kültürü -
(Devamı Sa: 8 Su: 3 d»)
Partilerin
radyodan
isti fa de si
Konuşulacak konular daha evvelden yazılı olarak bildirilecek
Ankara, 29 (Hususi) — Ba3in Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı Meclis gündemine alınmıştır.
Bu tasarının 23 üncü maddeBi aynen şöyledir:
Genel kongrelerini yapmış bulunan siyasî partilerden en az on (Dovamıt Sa, 5 Sü, 3 do)

Amerikalı Kadın Gazetecinin Basın Toplantısı
C. E P. Genelbaşkan Vekili Birecik ve Urfa’da
Birecik 29 (Hususî surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zih -ni Kanmaz bildiriyor) — C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, bu sabah, beraberinde böl ge müfettişi, karısı, Milletvekili Hüsameddin, Urfa Milk-vekille rinden Vasfi Gerger, Osman A-gan, Atalay Akan, Urfa beledi ye reisi Celâl Güllüoğlu bu -lunduğu halde Gaziantepten ay -nlmış, Nizip kazasında kısa bir tevakkuftan sonra Birecik kazasına gelmiştir.
Hilmi Uran Blrecikte, Fırat nehrinin kenarında kayıkları dol duran halkın tezp.hüratile karşı lanmıştır. Birecik sahiline kayıklarla geçilmiş, Cumhuriyet meydanına gelinmiştir. Burada Hil -mi Uran, Atatürk'ün büstü ö-nünde kısa bir konuşma yapa -rak gösterilere teşekkür etmiş, tezahürler karşısında «ömründe duymadığı» saadet ve memnuni yetini belirtmiştir.
Bu tezahürat, Demokrat Par ti kurucularının Müteaddit geliş lerinde yapılan tezahürat bir mukabele şeklinde kabul edilmek tedir. İki paıtinin propaganda faaliyetlerinin böylece halk efkârı üzerinde tesir yaratacağı tabiîdir.
C. H. P. Genel Başkan vekili, öğleden sonra Suruç üzerinden Urfaya gitmiştir. Uranın Birecik (Devamı Sa. 8 SÜ. 6 da)
Kahire - İstanbul hava seferleri Dün ilk uçakKahireden geldi
Yolcular arasında bulunan eski Mısır Başbakanı Hüseyin Sırrı Pahacın gazetemize beyanatı
Mısır uçağile gelen yol cular Yeşilköy H. meydanında
Dün saat 17.30 da Mısır hava-1 danına inmiştir. Uçağı karşıla-yollarının Kahire - İstanbul şefe- mak üzere meydanda Mısır ve Sünni yapan ilk uçağı Yeşilköy meyi (Davamı Sa: 6 süt 2 do)
TAKVİMDEN BİR YAPRAK:
MesEekdaşın yediği dayak!
LLUNAÎ
İngiliz Parlâmentosunun dâvetine ıcatet etmiyecea:
Ankara 29 (Hususî) — Mec -lis Başkam Şükrü Saraçoğlunun İngiliz parlâmentosunun vâki davetine Millet Partisinin de iş tiraki hakkında Osman Nuri K3 niye yazdığı davetiyeye, Köni cevap vererek: bu alâkaya pek mütahaasis olduğunu, fakat ln-gilterede hakikî demokrasinin hakikî manaaile teessüs etmiş olduğunu, bizde İbc Başbakan’-m gazetecilerle yaptığı toplan -tıda da belirttiği gibi hakikî (Devamı 8a. b 8ü. a dol
Danslı Çay
Memlekette uyanan nefret devam ediyor Mahut danslı çay hâdisesi hakkında mektup ve telgraflar fasılasız bir Burette gelmekte devam etmektedir. Afyon milletvekili Haşan Dinçer’in bu mesele hak-kırıdaki sözlü sorusuna Başbakanın pazartesi günü cevap verme-, si beklenmektedir. Biz, bu cevaba intizaren ve sütunlarımızın mü-saadesizliği yüzünden aldığımız mektupları çok arzu ettiğimiz halde aynen neşredemiyoruz. Ve şimdilik yalnız; bu çirkin hâdiseyi nefretle tel’in eden okuyucularımızın isimlerini yazmakla iktifa ediyoruz:
Hamdi Ballı (İstanbul); Ömer
Turna (Düzce); Mustafa Kâmil
Dürüst (Fatih); Ahmet Bulca,
Burhanettin öneren, Rıfat Apay-
( Devamı 8a. 5 8ü. 0 da)
gazelocl arkadaşımız, bir gelerek hâdiseyi anlatmıştım. Hüso« yln Cahit Yalçın, bundan sonra saraya alt tak havadisin dahi gazote-ye konulmamasını emretti. Bunu haber alan saray, mabeylnol Tcvfik Beyi, benim gibi daha mosloğln al-foboslndo bulunan bir gence gön-dordi, vo tarziye vordirdi.
Blzdo yanlış bir kanaat vardır. «Gazeteci» denildi mi? Elinde ka« lem, rastgolcnln aloyhinde bulunan müteoavlz, mütearrız, şirret bir şahıs tasavvur odlliyor. Ve bu zihniyette bulunanlar gazoteolierl sevmiyorlar. Onlardan nofret ediyorlar.
Gazoteolleri sovenlor, ya matbuatın hizmetini takdir eden uyanık fikirli, dünyayı anlamış bilmiş adam lar yahut da gadre uğrayan biçarelerdir. Blrinoilor matbuatın kuvvet vo kudretini anlamışlardır; İkinciler Iso feryatlarını ışittiroblimok için onun şefkatli kuoeğına ııtıoa öderler.
Bu hâdlso böyle »oldu bitti I* II» kapanmaz) bu meselede haksızlığı ve yanlışlığı kim yaptı ise onun difterine «otkâr-ı-umumlye» muvaoo-hoslndo gazetolor vasıtasiyle tarzl-yo vermesi ile kapanır.
Horhangl bir moslekdaşın uğra-
dığı bu türlü hakarot münovvor
muhit için bir «ınatom* dlr. Bunu
bllellmi
milletvekili tarafından dövüldü... Bu, İşin hakikatidir; vak'anın çirkinliğini hafifletmek için: «Şöyle oldu; böylo bitti... Hâdiso kapandı!» gibi govolomoler lûftır. Hfldl-so kapanmış olabilir; fakat gazote-ol bal gibi dayaftı yedikten sonra...
Ben burada vak'ayı tahlil edecok değilim; zaten gazotolordo yazılanlardan hiç bir şey anlamadım... Koridorda bir masa varmış, yanında bir tolofon bulunuyormuş. Mil-lotvoklll burada Ötkolonmlş, gazetecinin boynundan(l) yakalamış, »ü-rüklomlş.
Niçin? Neden? Gazotcolnln suçu noymlş? bilmiyoruz.
Bu mesolo ne dlyo bu kadar örtbas odllmok Istonlllyor? Bu ağır hakaroto moruz kalan bir arkadaşımızdır, bir gazotooldlr.
Moslok tosanüdü böylo bir vak'a karşısında bu kadar lökaytllğo nasıl ınüsaado odor? Momloketlmlzdo asarını gördüğümüzü hor vesllo İlo tokrar eylediğimiz tekfimül bu mudur?
Bundan kırk sono evvel gazeteciliğe yeni intisap oyledlğlm zaman Dolmabahço sarayında Iklnoi mabe-yinol Tovflk Boyln «»"""I Bıktık bu gazoteollordon» e«.*o merine dor-hal »arayı terketmi» vo matbaaya
îlisa Dorothy dünkü basın toplantısında gazete çilerle görüşürken,
(Yazısı ö inci Salılfedb-
r

Comments (0)