Nebatî ve hayvani bütün yağların tevzie tabi tutulması düşünülüyor
________________
AKŞAM
" (YAVUZ SULTAN SELİM)
Yazan; Muallim FUAD GÜCÜYENER
Bu clhangÜmul tahra manın sanlı tarihi tam vt doğru olarak çıkmıştır. (Yavuz Sultan Selim)İn tarihini okurken duyacağınız ruhi yüksek zevk v» heyecanı size, hiçbir kitap veremezi.. Ikl cilt. Fiyatı: 430 kuruş nc*- Satış merkezi: (Anadolu Tllrk Kitap Deposu). Beyoğlunda: (Saray). Köprüde (Kemal), Ankara caddesinde 121/1 Ancan _ , Kltabevierlnde dahi bulunur. .
gene 27 No, 9535 Flatl her yerde 10 kuruştur. CUMARTESİ 5 Mayıs 1945 Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Bohemyada kuşatılmış 2,5 milyon Alman askeri de teslim oluyor
San Francisco konferansı
Beyaz Rusya ve Ukrayna murahhasları geliyorlar
Dört büyük devlet güvenlik konseyinde küçük devletler nüfuzunun arttırılmasına razı olmıyacaklar
San Francisco'yu karşıdaki adaya bağlıyan 18 kilometrelik köprüden bir manzara
Londra 5 ıB B.C.) — San Francisco'1 dan bildirildiğine göre dün Birleşik Amerika, İngiltere, Sovyet Rusya ve Çin Dış Bakanları toplanmışlardır. Anlaşıldığına göre büyük devletler Dunıbarton Oaks plânında yapılacak tadilâtı biran evvel bitirmek istiyorlar. Döıt büyük davetçl devlet. Fran-oa'yı kendilerine katılmağa dav?t etlini sİ erdir.
Fransız murahhası Paul BûncOUr emi et teşkilâtının ameli vasıta-
teshm teklifine karşı koymak istiyorlar
Londra 5 (B.B.C » — Holanda bu sabahtan itibaren Nazi boyunduruğundan kurtulmuştur. Halk, Holan-dadaki Alman ordularının teslim haberini sonsuz sevinç tezahürlerde karşılamıştır. Holanda Umanlarının açılması, halka yiyecek gönderilmesini kolaylaştıracaktır. Müttefik uçaklar. Rhln’de Holanda halkına yiyecek Şeyler atmışlardır.
Londra 5 (B.B.C.) — Danimarka halkı, Şimal Alman ordularının kayıtsız ve şartsız teslimini sonsuz bir sevinçle selâmlamıştır. Halk sokaklara dökülmüş, Nazi bayrakları indirilmiş. Danimarka bayraklarının yanına Müttefik bayrakları çekilmiştir. Kıra! Krlstiyan, yeni bir kabinenin teşkiline karar vermiştir.
Polonya işi
Mikoljazy görüşmelerde bulunmak için Moskova’ya çağırıldı
San Francisco 4 (A.A.ı — Sovyet Dış İşleri Bakanı M. Molotof, M.Chıır-chlll İle mareşal Stalln arasındaki anlaşma mucibince, Londrada bulunan Polonya hükümeti eski Başbakanı M. Mlkolja2yk’!n yeni görüşmelerde bulunmak üzere Moskovaya davet edilmiş olduğunu M. Eden'le M. 8tet-tinlus’a bildirmiştir.
Uç büyük devlet temsilcileri arasındaki dostluk havası sarahaten müşahede edilmektedir. Rustar, İtaiyadaki düşman kuvvetlerinin teslimi işinde 8(ıvy. 11 ?rln de Müttefikler yanında alınış bulunmasından açıkça memnunluk göstermektedir.
larla teçhizi İçin bir plân hazırlamağa memur edilmiştir. Paul Boncour vakti!» arsıulusal bir polis teşkili hakkında bir proje hazırlamıştı.
San Francisco 5 (A.A.) — Dünya Güvenlik teşkilâtı konferansındaki 8ovyet heyet!, Ukrayna v» Beyaz Rusya heyetlerinin 2 mayısta hükümet merkezlerinden hareket ottiklerlnl ve î mayısta San FrancLsco’ya gelmelerinin beklendiğini bildirmiştir.
(Arkası sahlfe 2; sütun 3 te)
Londra 5 (B B C.) — Norveçte gerginlik devam ediyor. Oradaki Alman kuvvetlerinin barış yollyle Müttefiklere teslim‘olmaları ihtimali vardır. Fakat oraya kaçmış olan nazllerln, mukavemet göstermeğt kalkışmiart ihtimali da kuvvetlidir.
Norveç Çulsllng'l neşrettiği bir beyannamede, memleketin bir muharebe meydanına çevrilmesine mâni olmak İçin, halkı sükûnete davet etmiştir.
Londra 3 (A.A.) —Tahmin edildiğine göre. Norveç'te 200.000 Alman «i bulunmaktadır.
Londra 8 (A.A.) — Bir habere göre, Sovyet birlikleri Warnemunde'yi işgal etmişler ve Aaland adalarına çıkmışlardır,
Pasifik harbi
Üstün uçan kaleler yine Tokyo’ya hücum etti
Paris 5 (A.A.) — Amiral NLmltz tebliği, Oklnawa açıklarında bir buçuk saat devam elmiş olan bir hava çarpışması esnasında Amerikan kuvvetlerinin 54 Japon uçağını tahrlbettlk-lerlnl bildirmektedir.
Parla 5 (A.A.) — Süper uçan kaleler bu^abah yeniden Japonyaya akın etmişlerdir.
Paris 3 (A.A.) — General Mac Ar-thur tebliğ), Mlndanao adasında Ûa-vao şehrinin sokaklarında şiddetli, çarpışmalar devam ettiğini vs dünkü gün esnasında şiddetli bir Japon kar-Si taarruzunun geri atılmış olduğunu bildirmektedir.
---------------------------
Son grup da teslim oluyor
Paris 5 (A.A.) — Bir habere göre, Bohemya'da kuşatılmış bulunan İki buçuk milyonluk Alman kuvveti teslim olmak İçin teşebbüslere girişmiştir
Muhasamatın sona erdiğini bildiren demeç
Paris 5 (A.A.) — İyi haber alan mahfiller, muhasamatın sonunu ilân edecek Müttefik demecinin pek yakında yapılacağını sanıyorlar.
Bu demecin neşrinden sonra Norveçteki Almanların da teslim olması muhtemeldir
l________________________J
Churchill acaba nerede?
Başbakanın Londra’da bulunmaması bir çok tahminlere yol açıyor
Londra 4 (A.A.) — Afi: İngiliz milletinin harbin son» ermesini beklediği anlarda Başbakan M. ChurchlU'ln hükümet merkezinde bulunmayışı bir çok farazlyelere meydan vermektedir. Bu sabah, mütarekenin bugün ilân edileceği söylentileri dolaşmağa başlamıştı.
Önce Başbakanın, tam teslim olma anında hazır bulunmak üzere Alman-yada olduğu sanılmıştı. Bazıları da, muallakta kalan bütün meselelerin kati mahiyette halli İçin prensipler üzerinde tam bir anlaşma maksadlyle Müttefikler arasında yapılacak görüşmelerde hazır bulunmak üzere Başbakanın merkezden ayrılmış bulunduğunu tahmin ediyorlardı.
Nüfus sayımı fişleri *
Ankara 5 (Telefonla) — Önümüzdeki sonbaharda yapılacak nüfus sayımı İçin istatistik umum müdürlüğü fiş hazırlıkları yapmaktadır.
DİKKATLERİ
Altı dakikalık işleri altı ayda yapıyoruz
Herkesin üstü başı döküldüğü bu sırada İngiliz kumaşları haftalarca evvel piyasaya geldi: «Nasıl verilsin, ne suretle dağıtılsın?» diye uzun uzuıı düşünüldü.
Nihayet karar verildi. Cenabı Hak tatbikatında kolaylık göstersin.
Bu ne gordlyom’dur ki çözülemedi, kesilmedi? Tahran; Kırım; San Francisco konferansları, bizim bu karar müddetinden daha az sürmüştür.
Ve bu, yalnız kumaş meselesi hakkında değil;1 a inceleniyor», ((tetkik ediliyor», «encümende», ilh„. İstihareler bile daha kısa sürer.
Kemali, üç beş kişinin fikrini alarak, kararı daktilo ile yazdırmaktır, Ekseriya altı dakikalık işleri altı haftada, hazan da altı ayda yapıyoruz.
HAFTA KONUŞMASI
Bir sayıda bin ibret
Yazan; Refik Halld Karay
Yarınki Akşam'da
Şimal Alman orduları nasıl teslim oldular?
Alman murahhası teslimi imza ederken hüngür hüngür ağladı
İmzalama, yağmurlu bir havada Montgomery’nin çadırında oldu ve beş dakika sürdü
Teslim olan şimal Alman orduları komutanı mareşal Busch
Londra 8 (B.B.ç.) — şimal batı Almanya. Holanda ve Danimarka İle Heligoland v» Erişe adalarındaki bütün düşman kara, deniz ve hav* kuvvetleri. mareşal Montgomery'ye kayıtsız ve şartsız teslim olmuşlardır. Teslim olma, bu sabah saat dokuzdan İtibaren yürürlüğe girmiştir.
Mareşal Montgomery, ordularının serbes kaldıklarını general Elsenho-ver'e bildirmiştir. Bunun üzerine ga-neral Elsenhover şu tebliği neşret-mlştlr: «Düşmanın batıdaki kuvvetleri tamamen dağılmış ve mağlûbol-muşlardır. Düşman İçin yegâne çara teslim olmaktır. Bunu yapmazlarsa ya kendi aptallıklarından ve yahut başkumandanlıklarının sersemllğln-dendir.»
şimalde teslim olan Alman kuvvetlerinin bir milyondan fazla olduğu güvenle söylenebilir. Bu teslim, şimali İtaiyadaki Alman ordularının tesliminden üç gün sonra vuku bulmuştur.
Teslim mukavelesi nasıl ve nerede imzalandı?
Londra S (B.B.C.) — Teslim mütarekesi mareşal Montgomery’nin Lü-neberk'teki seyyar karargâhında imzalanmıştır. Bu hususta B. B. O. muhabiri şu tafsilâtı vermektedir:
Müzakereyi. Şimal Alman orduları gıırupu kumandanı mareşal Busch İle diğer Alman müzakerecileri İdare etmişlerdir. Alman murahhasları Monb-gomery'nln karargâhına gidip gelmişlerdir. Teslim mukavelesini Almanlar namına donanma başkumandanı amiral Frldberg İle mareşal Busch'un kurmay başkanı general Klnz İmzalamışlardır. Alman murahhasları, perşembe sabahı,Montgome-ry'nln karargâhına gelmişlerdir Hava yağmurlu ve sonbahara benziyordu. Alman amirali Frldberg, Montgo-mery’nln çadırına alındı. Diğer Alman murahhasları çadırın dışında beklediler, soğuktan titreşiyorlardı. Mareşal Montgomery. masasının üzerinde bulunan asker! haritaları Alman murahhasına göstererek şimalde Müttefik ordular tarafından başarılan yarma hareketinin ehemmiyetini anlattı ve Almanlar İçin kayıtsız ve
şartsız teslimden başka bir necat çaresi kalmadığını söyledi. Alman amirali, haritalara bir göz gezdirdikten sonra hüngür hüngür ağlamağa başladı ve nihayet İmzalamağa razı oldu. Montgomery, teslim şartlarını birer birer okudu. Mukaveleyi Almanlar namına amiral von Frldberg ve arkadaşları İmzaladılar Mareşal Montgomery de general Elsenhover adına İmzasını attı İmza töreni ancak beş dakika sürmüştü.
Teslime bütün Alman gemileri da dahildir. Hava hareketleri de durmuştur. Alman komutanı, verilecek bütün emirleri yerine getirmek mecburiyetindedir.
Amiral Doenitzin emri
Londra 5 (B.B.C.) — Şimaldeki Alman orduları amiral Doenltz'ln mu-vafakatile teslim omluşlardır Amiral Doenltz Danimarka radyoslle Alman askerlerine, bulundukları kışlalardan ve mevzllerden ayrılmamaların! emretmiştir.
Almanlar hâlâ nerede mukavemet ediyorlar Londra 3 (B.B.C.) — Alman mukavemet cepleri. Cenup Almanyada, Avusturyada ve Çekoslovakyada bulunmaktadır. Fakat bunların da tasfiyesi gün, hattâ saat meselesidir denebilir.
(Arkası sahlfe S. sütun 3 te)
Şimalde Alman ordularını teslim olmağa «orlıyan mareşal Montgomery

Günler Geçerken
Çiğ ve uçuk renk
lzmirde bir bayanın bahçesinden toplanan turfanda çileklerin şimdiye kadar görülmemiş; bir bedelle satıldığını okuduğum zaman hoşlandım, İmrenmedim, Hoşlandım, zira turfandacılık sanatının ilerlemesi tarım hayatımız için faydalı bir gelişmedir; aynca çilek kadar güzel bir yemişin yüksek değerle satılmasında kısılacak bir cihet yoktur; o, buna gerçekten lâyıktır. Zaten ben Çileği, meyvalann menekşesi sayarım; menekşe kadar kokulu, mahviyeti!, sivrilmeği sevmez bir bitkidir; ömrü menckşeninkl gibi kısa sürer Menekşelerin de çilekler gibi çiçeklerinden birer minimini, kendi kokusunda ve renginde ye-mişçik vermemelerini tabiatın bir kusuru sayarım, İlk turfanda, sına imrenmediğimin sebebine gelince: Bizi babamız, hali vakti yerinde bir adam olmakla beraber, turfandaya alıştırmamıştı; ailece bollaşma zamanını beklerdik ve bollaşınca da doyasıya yerdik; onun asıl merakı sofraya konan neyse, yemek ve yemiş, miktarca çok olması, kayık tabaklarını doldurmasıydı, Tadımlık ve koklamalık şeylere kızardı; şimdiki lokanta ve gazino porsiyonlarını görmemesinin bir üzüntüsünü daha eksilttiğine şüphe yok.
Karadeniz kıyısında ve işte îzmirde, Ankarada, başka bölgelerimizde çilek ekimi arttı; hele Ereğli İçin kara inci sahası üzerinde biten kıpkırmızı bir İnci gibi kâr kaynağı oldu. Şu var kİ çilekler oralarda çoğalırken dünyaya şöhret salmış İstanbul çileği burada gittikçe azalıyor. Zira İstanbul iklimi turfanda yetiştirmeğe elverişli değildir; her taraftan çilek akını başladıktan, fiatler kırıldıktan sonra toplanan çileğimiz verilen emek nispetinde para getirmediği İçin mevvacılanmızca gözden düşüyor. Bunun Mr sebebi de İstanbul çileğinin uçuk pembe renkte olmasıymış. Yeni zenginler sofralarında burun kant çilek istiyorlarmış, kadın tırnaklan gibj keskin çlğ~ renklisinden, süslü püslüsünden hoşlanıyorlarmış. Hattâ çilek toptancılarının, satılsın diye o nazlı çileklerimizi boyayıp renkçe Ereğli mahsulüne benzetmek zorunda kal d ıklan da oluyormuş!
Niyetim ilgili makamlardan renkte ve rayihada eşsiz, fakat gösterişsiz İstanbul çileğine yardım dilemekti. Anlıyorum ki bunu, hem tat, lıem renk bakımından — ümit varsa — eski Istan-bullu zevkinin geri dönmesine bırakmak lâzım. Geri dönüşlerin bazan iyisi de oiur!
Refik Halid Karay
Sahile 2
IRŞAM
5 M1 vi” 1945
[İ-HAFTA SONU HOTLARI-4
Hayırsever dilenci
■t mayıs sabahı Yenle amJ arka-* eırwin parmaklığın kanarın sı çomelip, elini açmış dilenen bir dilenci gördüm. Yırtık pırtık ceketinin yakasına o giin halka dağıtılan Maarif roKtl erli iden bir tanesi İhtimamla takılmıştı.
Bir dilencinin Maarif cemiyetine İane verdiğini gösteren bu İşaret beni de, yanımdaki arkadaşımı da epey güldürdü. Demek geliri bayrr kurıımlarma ufak yardımlarda bulunmasına müsaade ediyor?
Doğrusu hayırseverliğine diyecek yok. HİÇ bir bayır kurumu hayır-eevmez »enginlerin İbret almaları için bundan İyi bir teblo tartlbede-mezdl.

Tereddüt buhranı
Dışarıdan gelen yünlü kumaşların dağıtılması işinde ilgili makamlar aylardır eşi az görülür tereddüt buhranlarından birini geçiriyor.
Kumaş gelmiş. Acaba ne yapsak?
Tevzie tabi tutup ihtiyaç sahiplerine mi versek? Yoksa satışı ser-bes mİ bıraksak?
Önce teme tabi tutulmaya karar verildi. Müesseslerden İhtiyaç sahiplerinin listeleri İstendi. Binlerce İsimden mürekkep listeler rnasalara yığıldı. Halbuki elde bu kadr kumaş yok. İçlerinden bazı kimseleri seçmek lâzım. Haksızlık olacak.
Karar değiştirildi. Yünlü kumaşlar tevzie tabi tutulmıyacak. Serbeş satılacak.
Nedense bu karar da pek az dayandı. Gazeteler eski karara dönüldüğünü haber yeriyor: Yünlü
kumaşlar tevzie tabi tutulacak I Kimlere verileceği düşünülüyor i Belki sabit gelirlilere yerilecek.
Tereddüt insanlara mahsus bir idare noksanıdır. Bunu halka hizmet eden makamlara sirayet ettirmek hizmeti sekteye uğratıyor.

Sürat saadettir
rıtkkat ederseniz yünlü kumaş
■*-* dağıtımında son karar verilmiş olsa hile tatbikata daha vakit vardır. Kimlere verileceği düşünülüyor.
Düşünmek İyi şeydir. Fakat uzun uzun düşünmek de memurdan ziyade filozofa yakışır. Filozof ömrünün yirmi senesini düşünmeye ayırmakta haklıdır. Fakat halk İhtiyacını temine memur vatandaş düşünmeyi bu kadar uzatırsa hizmet gene sekteye uğrar.
Halka zeytinyağı dağıtılmasına ne zaman karar verildi? Henüa zeytinyağı dağıtılmamıştır. Kararlı. tatbik arasındaki uzun mesafede zeytinyağı ortadan kaybolduğuna göre zeytinyağına muhtaç olanların dağıtılma zamanına kadar mutfaklar) kapamaları mümkün, olsaydı gecikme raalızursuz sayılabilirdi Halbuki kararla tatbik arasındaki bu uzun mesafe yok yere bir sıkıntıya sebep olmuştur.
Otomobillerin çok hızlı gitmeleri İnsanları korkutmuştur, onun İçin otomobil yollarımızın başındaki levhalarda: «Silrat felâkettir» elimleri yazılıyor.
Halk İhtiyaçlarını karşılamak va-zlfeslle mükellef olanların yollarına aynı cümlaıln tersini kocaman harfinle yazmalıyız: «Sürat saadettir».
ŞEVKET RADO
Nazi şefleri sessizce ortadan kayboldular
Bellıbaşlı Nazi liderlerinden en az onu faaliyettedir, Hitler’in muavini yakalandı
Londra B (BB.C.) — Amerikalılar, Hltler'ln muavini Mark Borman'ı esir etmişlerdir.
Londra 4 (AA.) — Reuter ajansının asker! muharriri John Klnche yazıyor:
Nazi partisinin faal beyinleri ve teşkilâtçıları henüz serbes bulunuyor. Onlar, birbiri ardma sessizce ortadan kabolmuşlardır. Ancak, şurası muhakkaktır kİ. belli başlı Nazi liderlerinden en aşağı 10 u hayatta ve faaliyette bulunmaktadırlar.
1 numaralı Nazi Heinrtch Hinimi er’ den son defa 24 nisanda kont Berna-dot'la karşılaşması münasebetiyle resmen bahsedilmiştir.
Nazi partisi şef muavini Martin Bor man’dan 1 nisandan beri bahsedildiği duyulmamıştır.
Gocbbela İse, son defa bundan 9 gün crvvel ortada görülmüş v« o za-mandanberi âklbetl bir sır olarak kal mıştır. Ölü olarak telâkki edilmek onun işine yarar. Goebbels'ln ölümü haberini doğru olarak kabul edebilmek için Frltsche'den daha İkna edici müşahitlere İhtiyaç vardır.
Voelklscher Beobachter’ln sahibi
Alfred Rosenhtrg ise son defa olarak B şubatta halk arasında görülmüştür. Muhtemel alarak Rascnberg gizil Nazi faaliyetinde İdeoloji bakımından liderlik yapmağa memur edilmiştir.
Nazi partisinin baş teşkilâtçısı Leyin sesi 31 marttanberl çıkmamaktadır ve kitle halinde tetlhş hareketlerinin teşkilâtçısı Frltz Sauckd İse iki aydanberl ortadan kaybolmuştur.
Hitler’in ölümü tahkik edilecek
Londra 4 (A A.) — Daily Mail gaze-testnln siyasi muhabiri yazıyor:
İngiliz hükümeti Hitler’in ölümü hakkında tam tafsilât elde edebilmek için gerekil bütün tedbirler) almak ntyetlndedlr. «Hltler'ln İş başında öldüğüne» dair naziler tarafından evvelden Icadedllmlş her hangi bir kahramanlık efsanesini kontrol etmenin önemi bakımından lüzumludur. Hakiki olayların toplu olarak yayuılan-ması muhtemeldir. Bunlar Hlt-lerln — belki de arkadaştan tarafından biraz tâcll edilen — dlma* nezri sonunda mı veya intihar ederek mİ öldüğünü belirtecektir.
San Francisco konferansı
Trieste meselesi
İtalyan komünistleri şehrin I falyanl iğini müdafaa ediyorlar
Roma 5 (A.A.) — Komünist partisi, Trieste hakkında aldığı vaziyeti açık-lıyan bir tebliğ yaymtannştır.
Bu tebliğde büdlrildlğine gÖTe, Trl-este’nln ttalyanhğl, faşizmin yok edilmesi İçin hayatlarını veren komünist partisi vatanseverlerinin şahsında ve komünist partisinde en iyi mfldaflle-rinl bulmaktadır.
Tebliğ, bütün komünistleri, samimi milli hislerle meşbu vatandaşlarla her türlü mücadeleyi önlemeğe, fakat İtalyan milliyetine bir tecavüz teşkil edecek bütün hareketleri azimle tar-detmeğe davet etmektedir.
Tebliğ, bundan başka, memleket felâketlerinden doğrudan doğruya sorumlu otan şahıslara ve müesseseler e karşı halkın nefretini ifade etmesi İçin ona başvurmak hakkim partinin mahfuz tuttuğunu da bildirmektedir.
Arap birliği paktı yürürlüğe giriyor
Kahire 5 (A.A.) — San FrancLsco’da bulunan Arap memleketleri delegeleri 29 mart 1945 te imzalanmış olan Arap Birliği paktının 10 mayız 1945 te yürürlüğe gireceğin! konferans genel sekr eteri İğine bildirmişlerdir.
Türk - İngiliz ticaret anlaşması
Dün Londra’da imzalandı
Yünlü kumaşlar
250 bin metre İngiliz kumaşı nasıl dağıtılacak
Elbiadik kumaş bulmaktaki güçlük günden güne artıyor, iyi bir elbiselik kumaş İçin 150 - 200 lirayı gözden çıkararak kara borsaya başvurmak lâzım geliyor.
Bundan birkaç ay evvel piyasada İyi bir haber yayılmıştı: Yakında çok miktarda İngiliz kumaşı gelecektir. Filhakika aradan çok zaman geçmeden, bundan bir buçuk iki ay evvel, İstanbul piyasasına bir parti İngiliz kumaşı geldi. Fakat bu kumaşlar ne olmuştu? Nasıl satılmıştı? Ortada bir İngiliz kumaşı satıldığı görülmediğine göre herkes bu kumaşların akıbetini kendi kendine sorup araştırmaktadır. İzah edelim:
Biri Beyoğlunda İstiklâl, diğeri Is-tanbulda Aşireftndl caddelerinde iki Uuunmiş ticarethane, gelen kumaşlara çok talip çıktığını gördüklerinden bu kumaşların dağıtma şeklinin İl makamı tarafından tâyin edilmesini istemişlerdir. Bunun üzerine vali mua vlninın başkanlığı altındaki bir dağıtma heyeti, bu kumaşların değişmez gelirlilere, yani İl, Belediye ve sair resmi âmir ve memurlarına dağıtılmasını münasip görmüş ve her taraftan II makamına listeler yağmıştır. Bu listeler. Milli Korunma murakabe heyeti başkanlığı tarafından tasdik edilerek iki ticarethaneye gönderilmiş ve ticarethaneler de lls-fcı'er merinden satış yapmışlardır.
it-t dere yalnız yüksek derecede nr-, alıp da kesesi İngiliz kumaşı giymeğe müsait olanlar değil, en küçük maaşlı kâtipler de dahil olmuşlardır. Nevilerine göre 45 liradan 66 lira-a kadar satılan bu kumaşlardan bir kısmı, mağazaların kapısında bekllyen kara borsa simsarlarına birkaç misli rintle derhal devredilmektedir
Diğer taraftan haber aldığımıza göre son zamanlarda memleketimize 250 bin metre İngiliz kumaşı gelmiştir. Bu kumaşlar, sipariş yapan ticarethaneler tarafından tesellüm edilmiş, fakat İthalât ve İhracat Birliği bunların, kendisi tarafından tebliğ at yapılmadıkça satılmamalını ticarethanelere bildirmiştir. Ticarethaneler de kendlleirne izin verilmedikçe saUş yapmıyacaklanna dair birliğe birer taahhütnam. vermişlerdir, ithalât ve İhracat birliği, şimdi bir taraftan Ticaret Bakanlığı, diğer taraftan İstanbul valiliği İle temas ve muhabere etmektedir.
Kumaşların değişmez gelirlilerle müesstselerde muayyen miktar üzerinden ücret Ve maaş alanlara verilmesi düşünülmektedir.
Yağ derdi
Her çeşit yağın tevzie tâbi tutulması düşünülüyor
Ankara 4 — Memlekette imal ve istihsal edilen her çeşit nebati ve hayvani yağlan tevzie tâbi tutmanın, yağ meselesini düzene «olanakta ne dereceye kadar müspet rolü olabileceği tetkik edilmektedir. Bugünkü nebati ve hayvani yağ rekoltesinin İhtiyacı karşılıyacak kadar olduğu anlaşıl m a ktadır.
Millet Meclisinde
Ankara 4 (AA.) — Büyük Millet Meclisi buğun, Dr. Mazhar Gcrmen’ln Başkanlığında toplanarak hudut ve sahil sağlık genel müdürlüğü 1945 yılı yedi aylık bütçe kanunu lâyihasını müzakere ve kabul eylemiştir.
Meclis, pazartesi günü toplanacaktır.
Türk - Yunan ticaret müzakereleri
Ankara 5 (Telefonla) — yunan ticaret heyeti Diş işler! Bakanlığında yapılmakta olan yeni ticaret anlaşmaları hakfandakl görüşmeler İyi bir hava içinde devam etmektedir.
Köy enstitüleri
Ankara 5 (Telefonla) __ Milli Eğitim Bakanlığı önümüzdeki ders yılında Diyarbakır’da «Dlçle» Aydında da «Ortaklar» adı İle İki köy enstitüsü açmağa karar vermiştir.
Bekârlık vergisi kanun tasarısı yeniden müzakere ediliyor
Ankara 4 — Büyük Millet Meollsl iç İşleri komisyonu bekârlık vergisi hfikkmdakl kanun tasarısını yeniden müzakereye başlamıştır
Yeni sene bütçesinde aktarma
Ankara fi (Telefonla) — Yeni «ene bütçesinde iki milyon liralık bir aktarma yapılma»! ve bütçeye 18 milyon liralık yeni bir tahsisat İlâvesine alt kanun tasarısı Büvük Millet Meclis! bütçe komisyonundan çıkmış ve Meells gündemine alınmıştır.
Bazı basın ataşelikleri kaldırıldı
Ankara S (Telefonla) — Basın ve Yayın umum müdürlüğü, savaşın gösterdiği son durum dolayıslle bir tasım memleketlerdeki basın ataşeliklerini kaldırmış ve yeniden İhdası düşünülenlerden de vazgeçmiştir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) Büyük devletlerin vaziyeti
San Francisco 4 (A.A.} — Reuter'ln özel muhabiri bildiriyor:
Dört büyük devlet temsilcileri, küçük devletlerin milletlerarası güvenlik konseyinde nüfuzlarını arttırmak hususundaki teşebbüsleri karşısında, Dumbarton Oaks anlaşmasında tasarlandığı gibi, durumlarını sun sıkı muhafaza etmişlerdir.
Gündüzün birçok defalar buluşup görüşmüş olan M. Eden, M. Stettinlus M. Molotof ve M. Soong, Dumbarton Oaks tasarısında yapılacak birçok tadilleri dikkatle incelemişlerdir.
Büyük devletler temsilcileri, küçük devletlerin, güvenlik konseyinde oy sayısını 11 den 14 e çıkarmak hususundaki teklifleri karşısında da durumlarını muhafaza etmişlerdir.
İyi haber alan kaynakların bildirdiğine göre, büyük devletler, konsey genişle t ildiği takdirde, vazifelerini ba şarmağa elverişli mahiyetini kaybedeceği hususunda mutabıktırlar.
Söylendiğine göre, dört büyük devlet, milletlerarası güvenlik konseyinde oy sahibi olan dört büyük devletin sözde veto hakkını kullanması halkındaki Yalta anlaşması kararlarının değiştirilmesine mukavemet etmeğe azmetmişlerdir.
Bununla beraber, zannedildiğine göre, İngiliz heyetinin teklif edeceği ve İngiliz İmparatorluğunu teşkil eden milletlerin destekliyeccğt bir tadil teklifi, İktisadi ve sosyal konseyde küçük devletlerin daha çok oy sahibi olmasına matuftur.
Kuvvetle zanedldlğlne güre, perşembe akşamı beş büyük devlet yani
Büyük Britanya, Birleşik Amerika, Sovyetier BlrUği, çin Va Fransa arasında yapılan görüşme, manda altındaki memleketlerin idaresi hakkında sunulan tekliflerin tartışılmasına tahsis edilmiştir
Büyük Britanya tekliflerinin, Birleşik Amerika’ya sunulmadan önce. İngiliz İmparatorluğunu teşkil eden milletler tarafından Londra’da tartışıldığı ve tasdik edildiği zannedilmek t edil-.
Güvenlik teşkilâtı hangi şehri merkez yapacak Londra 4 (AA.) — Yeni milletlerarası güvenlik teşkilâtının merkez bürosunun neresi olacağı meselesi San Francisco basınında baş yeri tutmaktadır. Bildirildiğine göre, Amerikalılar bir kuzey Amerika şehrinin merkez- bürosu olmasına taraftardırlar. Oltawa şehri de hatırlatılmışsa da, bu şehirde kışın hüküm süren iklim, Hindistan, Afrika ve dlğeı sıcak memleketler murahhaslarına hayli sert gelecektir.
Ruslar ve diğer milletler, yann, çok sıcak olduğu İçin Washington'un seçilmesine muhalefet etmektedirler Beğenilen şehirler ^arasında Le Cap. ideal İkliminden maada milletlerarası bir yolkavşağında bulunmaktadır. Söylendllğne göre. Ruslar Vlyana’yı tercih etmektedirler. Londra. Prag ve Brüksel de teklif edilen şehirler arasındadır. Fakat Cenevre'yi kimse arzu eder görünmemektedir.
San Francisco 4 (A.A.) — Konferans delegeleri bugün komisyonların ve komitelerin sırasiyle toplanması suretlle çalışmalarına de*am etmişlerdir.
Limanlarımızda deniz nakliyat sigortalan indirildi
Londra 5 (AA.) — Akdeniz Türk limanlarına gidişte ve gelişte nakliyat sigorta ücreti yüzde İkiye indirilmiştir. Bundan evvelki ücret yüzde öç buçuk idi.
Londra 9 (A.A.) — Reuter: Bugün Dış İşleri Bakanlığında. İngiltere İle Türkiye arasında bir ticaret ve tediye anlaşmadı imzalanmıştır.
Anlaşmayı İngiltere adına Devlet Bakanı M- Riçhard La w Türkiye adine da Dış İşleri Bakanlığı genel sekreteri B. Cevat Açıkalın ve Ticaret Bakanlığı müsteşarı B Cahit zaman-gil İmzalamışlardır.
Bu münasebetle neşredilen resmi tebliğ, Türk heyetinin Londrayı ziyareti esnasında. Türkiye Ue İngiltere arasında karşılıklı ticareti fazlalaştırmak ve tediyeleri kolaylaştırmak maksadlle ticaret ve tediye İle İlgili birçok meselelerin tetkik edilmiş olduğu a bildirmektedir
İmzalanan anlaşma um metni yakında neşredilecektir
B. Açıkalın’m başkanlığında İngil-tereye gelmiş olan Türk heyeti. Türk Ticaret, Maliye ve Dış İşleri Bakan-lıklarîle Cumhuriyet Merkez Bankası temsildi erin den mürekkep bulunmaktadır.
Pravda gazetesi Berlüıde çıkıyor
Moskova 5 (AA.) — Sovyet komünist partisinin gazetesi olan Pravda’ nın dün, Berllnde ilk sayısı çıkarak başkent halkı tarafından okunmuştur. ______________________
Dachaıı kampı
ispanya Laval’i teslime karar verdi
Londra 4 (AA.) — Madrid'den alınan bir haberde bildirildiğine göre, İspanyol hükümeti, Lavali İngiliz makamlarına teslim etmeğe karar vermiştir. İngiliz makamları da onu General de Gaulle hükümetine teslim edecektir.
Akdenizde teslim olan Alman harb gemileri
Roma 4 (AA.) — Cenova. Spezla. Venedik. Trieste, Pola ve Fiume limanlarında bulunan bazı Alman harb gemileri dün teslim olmuşlardır. Bunlar arasında İki torpido muhribi, beş denizaltı, beş refakat mayii gemisi. yedi hücumbotu, dört denizaltı avcısı, iki mayn tarama gemisi ve yedi yardımcı gemi vardır. Alman filosunun hepsi amiral Loblvisch’ln komutasında bulunuyordu.
Toplama kampının sağlık durumu »ağlan dı
Paris 5 (AA.) — Harb esirleri. Sürgünler ve Mülteciler Bakanlığından tebliğ edildiğine göre, Dachau toplama kampının kurtarılması fır erine Bakanlıklar temsilcileri Amerikan kıtaları tarafından serbeî bırakılan sürgünleri ziyaret etmişlerdir. Bu temsilciler derhal Müttefik makaın-tarile temas tesis etmişlerdir. Şu anda toplama kampının sağlık durumu sağlanmış bulunmaktadır Bir sahra hastanesi kampın emrin» verilmiş ve ayrıca 1500 kişinin ihtiyacını karşılı-yacak bir seyyar Amerikan hastanesi de gelmiştir. Evvelce Almanlar taralından işgal edilmiş olan tastalar, binalar ve sağlık reviri eri hastaları atabilecek bir duruma sokulmııst'’-
Belçika kıralı tıcrede?
Zurih 5 (A A.) — Belçika Kiralının geçen pazartesi günü Liechtensieln Prensliği hududundan 10 kilometre uzakta Cloppen şatosunda bnlunduğu bildirilmektedir O günden beri ken-dtalndm b’- Kr- ••■'•no mis tır.

Şimal Alman orduları nasıl teslim oldular?
Ankara 5 (T letonla) — İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. B. Lûtfi Kırdar burada 11 ve belediye İşleri etrafında ilgili Bakanlıklarla temas etmektedir. Valinin meşgul olduğu İçler arasında son haftalar zarfında İstanbul gümrüğüne gelen İngiliz kumaşlarının ne suretle satışa arzedllmesi konusu da vardır. Vali bu hususta Ticaret Bakanlığı Ue temas etmektedir.
Matbuat kanununda değişiklik
Ankara 5 (Telefonla) — Matbuat kanunun bazı maddelerini değiştirme közere hazırlanan kanun tasarısı yakında son şeklini alacak Ve mümkün olduğu kadar çabuk Meclise Bevkolunncaktır. Bakanlıkların tetkikine sunulan tasarı şimdiki halde 1 Maliye Bakanlığınca İncelenmektedir.
(Baş tarafı 1 İnci sahifede)
General Dempseyin teşekkürü
Londra 6 (A.A.) — İkinci İngiliz ordusu kumandanı general Dempsey erlerine hitaben dün gece yaydığı bugünlük emirde şöyüle demiştir:
«Teşekkür ederim. Bravo
4,500,000 Alman esir edileli
Londra S (AA.) — Müttefik umumi karargâhından resmen bildirildiğine göre, Müttefikler Batı cephesinde İstilâ günündenberl 4,508.000 Alman esir almışlardır. Bu rakam takriben 300 tümen demektir.
Cenubî Almanya’da ve Avusturya’da süratli ilerleyişler
Londra 5 (BB.C.) — Müttefikler Cenup Alman yada ve Avusturyadfl sürati! ilerleyişler yapmışlardı.-. Yedinci Amerikan ordusu. Brenner geçidinin cenubunda beşinci Amerikan ordusile birleştikten sonra tnsbuık Salzburg ve Berhtesgaden zaptediL-miştir. Yedinci ordu, Avusturyada mukavemetsiz İlerlemektedir. Amerikalılar, Linz’e daha ziyade yaklaşmışlardır. Şehrin müdafaa edllmlye-eeğl İlân edilmiştir.
Amerikalılar Çekoslovakyada Pilsen şehrine girmişler ve Prağ şehrine 70 kilometre yaklaşmışlardır.
Ruslar temizleme hareketleri yapıyorlar Londra 5 (BB.C.) — Ruslar. şimal Aimanyada temizleme hareketlerde
meşguldürler. Berllnln cenup batısında Alman mukavemet yuvaları te-mlzlenmektedlr. Ruslar, dün de 46,000 esir almışlardır. Rusların en süratli İlerleyişi Çekoslovakyada olmuştur. Çekoslovakyanın doğu kısmı kurtarılmıştır. Moskova radyosu Bohemya-da Alınanlara karşı grevler ve silâhlı nümayişler başladığını bildirmiştir. Şimali İtalya’da teslim
Londra 5 (BB.C.) — Şimal t ta lya-da teslim pürüzsüz şekilde devam etmektedir.
İki Alman ordusunun döküntüleri teslim oldu
Londra 5 (AA.) — Elbe nehrinin doğusunda Alman ordusunun beka-yası bir tek Amerikan tümenine teslim olmuştur. Bu tümen, general Kelly’nln 112 nel tümenidir.
Müttefikler, Rodos’a çıktılar
Londra 5 (A.A.) — Müttefikler Rodos adasının batısında Alina adasına çıkmışlar ve Alman tesislerini tahribe imişler dlr.
Kiel tersaneleri hasara uğramış bir çok gemilerle dolu
Londra 5 fA.A.) — Harap bir halde bulunan Klel havuzları hasara uğramış gemilerle doludur, Hafif Emden kruvazörü İle 12 bin tonluk ağır Hlpper kruvazörünün bunlar arasında bulunduğa sanılmaktadır. Aralarında hasara uğramış veya yen! yapılmakla olan bir colc denizaltı da görülmektedir.
Yolcu eşyası
Ankara 4 — Yüz kiloya kadar yolcu eşyasının, seyri seri tarifesine göre ücreti alınmak suretlle yolcu trenlerinde taşınmasına Devlet demiryolları İdaresince karar verilmiştir.
Isveçten mal geliyor
Ankara 4 — öğrendiğime göre, İsveç’ten iki vapur daha yola çıkmıştır. Bu vapurlarda muhtaç olduğumuz çeşitli ticâret- eşyası bulunmaktadır. Vapurlar dönüşlerinde İhracat eşyası götüreceklerdir.
İngiliz İaşe Bakanlığının teşekkürü
Ankara 4 — İngiliz İaşe Bakanlığı, İzmir (telim incir tarım saüş kooperatifine bir mektup göndererek geçenlerde satın aldıkları partinin temizlik bakımından memnuniyete şayan olduğunu bildirerek teşekkür etmiştir.
Orta okullarda emeklilerin başlangıç maaşı Ankara 5 (Telefonla) — Orta Öğretim okullarında öğretmen cüarak çalışan emeklilerin başlangıç maaşları 25 liradan 20 liraya indirilmiştir. Bu maaştan fasla maaş almak İsteyenlerin maaşları kesnecektir.
Çamiıc«a __co« Guobü'rt
Ankara 5 (Telefonla) — Milli Eğitim Bakanlığı Çamlıca ta2 lisesi öğretmenlerinin uzag olan liseye gelip gitmelerini kolaylaştırmak İçin bir otobüs satın almag karnr vfTmîştir.
özel idare emeklilerine yardım maaşı verilecek
Ankara 5 (Telefonla) — Ör-’l İdareler emekli dul ve yetim krile r 1 idareler yardım sandığından aylık alanların da memurlar- ; pılan birer ay-hk yardımdan faydalan «hnlmalan kararinştırılrmştır
borsa
4/571945 flatieri
Londra üzerine 1 sterlin 5.22
Nevyork üzerine lOo dolar 132.-—
Cenevre 100 İsviçre Fr 3Û.3255
Madrid özerine 100 pezeta 12.89
stokholm üzerine 100 kuron 31.1325
ESHAM VE TAHVİLÂT
KÜÇÜK HABERLER
Yeril Mallar Pazarlarından (plik alarak çorap yapan ve bu çorapları tcsblt edilen flat Üzerinden tekrar Yeril Mallara satan fabrikalar, birer birer müracaat ederek bu İşten vazgeçtiklerini bildirmektedir. Bilhassa büyük çorap firmaların m hepsi bu şe kilde hareket etmişlerdir.
İyi kalitedeki çorapların İplikleri bir müddettenberl İthal edilemediği gibi Merserize de getirilemiyor. Bir çifti 300 - 400 kuruşa satılan erkek çorapları İse azalmıyarak çoğalmaktadır.
A Belediye mülhak bütçesinden ve masraftan maaş alanların paralan henüz verilmemiştir. Vali ve Belediye reisi alınmayan aylıkların pazartesi gününe kndtır verilmesini emretmiştir Masraf müdürlüğü çalışmalara başlamıştır.
% 5 faizli ikramiyeler:
1933 Ergani «5.2J
1938 Ikramiyeli
Milli Müdafaa 22.30
D. Yolu İkramiyen 99.—
% 7 faizli Tahvilleri
Sivas - Erzurum I 20.10
Sivas - Erzurum 2-7 20.20
1941 Demiryolu I 20.10
1941 Demiryolu H 19.70
1941 Demiryolu IU 20.50
M1IU Müdafaa I 20.20
M11U Müdafaa n 19.60
Milli Müdafaa IH 19.60
Anadolu Demiryolu Gröpui
Tahviller 1-2 64.—
Hisse senetleri % 60 35.—
Mümessil senet 50 —
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 750.—
ALTIN
Borsa dıçmda
Gulden SMÇ
Reşadly# 36.10
tngills 41.2#
Külçe 5.331
-— ©Takvimi—1
I Cemazlyeievvel 22 — Kasım 179 I I tınsak Güneş öğle îklndl Ak Yatsı I İE 7.47 9.44 6.01 8.54 13.00 l.« I
I İV 3.58 5.53 1311 17.04 20.09 3» 55|
AKŞAM
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Prusyalı kafası
Mareşal Rundstedt’in esir düş-ti dticn sonra söylediği bazı sinleri gazeteler nakletti. Acaba siz de beniın gibi bunlar üzerinde düşündünüz mü?
Kundstedt, .Amerikan tayyarelerine «hayran.» olduğunu ileri sürüyor: İkmal hatlarını ne de güzel tahribetmişler! Kendisine nefes aldırmamışlar!,..
Şu «hayran» kelimesinin burada kullanılış şekline bakınız!' Hepimiz, uçağa, uçakçıya. uçak fabrikasına hayran oluruz. Lâkin tayyarenin uçuşundaki güzelliğe, yükseldiği irtifaa, attığı taklağa, pilotun gösterdiği cesarete ve fabrikanın imalâtındaki sürate, çıkardığı modellere ilh...
»Tahribe» hayran olmak! Hem de kendi saflarımızda hâsıl ettiği tahribe!,,. Asla... Buler? tahrip karşısında hiç değilse esef duyarız
İşte bu uçaklar yüzünden mareşalin ordusu mehvolmuş, memleketi istilâya uğramıştır. Karar-gâhı öyle bombardıman edilmiş kİ. Kundstedt — «Firaklı Adam-filminde olduğu gibi — firaklı bir duruma düşmüş; nesi var. nesi yoksa kaybederek sırtındaki büyük merasim tini formu sile ortada kalmış.
Hele bakınız: Üstelik «hayranı-,,.
Mesele şudur ki, bu zat, PrusyalI bir zihniyetle düşünüyor, önce bu; bir meslek meselesi! Hani boksör suratının ortasına yaman bir yumruk yer; ağzı burnu tarumar olur; otuz iki dişi birden dökülür. Fakat gene de. perişanl-ğı gizlemeğe çabalıyan bir tesebbümle:
— Denıpsey in hünerine hayran oldum. Onun elini muhabbetle sıkanm. Çünkü üstatmış!
- der,
Prusyalı kafası da böyle!
Keza dünkü günün gazetelerinde diğer bir PrusyalIdan çıkına şu sözlere raslıyoruz:
— Artık mağlûbolduk. Bize şerefli bir hasım muamelesi yapılmalıdır...
«Hayran» vecizesini bir Alman mareşali söylemişti; bu «şerefli hasım» vecizesini de bir Alman Bakanı söylüyor İkisi de aynı mantığın mensubu!
Sanki ölen milyonlar kan ağ' lıyan on milyonlar; sıkıntı çeken yüz milyonlar ve heba edilen milyonlarca liralık tarihî kıymetteki ve şimdiki devir kıymetindeki iş saatleri hiçtir. Onların lâfı bile olmaz!
Dünyada herkes mesleğini yaptığı gibi; bu Prusyalı baylar da; sadece mesleklerini icra etmişlerdir. Neylesinler kİ; onların işlerinin tabii icabı; böyle yıkıntılar; çöküntüler olur. İşte; netekim kendi ceketleri de kaybolmuş. Sporvari faaliyetlerde bu gibi teferruat aranır mı? Aileler de kaybolan evlâtlarım, yıkılan ev ve köylerini ne demeğe arıyorlar? Mesele güzel bir harb partisi yapmaktı. İşte o oldu, Kurtlarını döktüler! Bravo, J-arşı tarafın uçakçılarına! Ne de güzel bombardımanlar tertiplediler: «Hayran» olduk! «Hay-ran»...
Elbette iki taraftan bir taraf mağlûp olacaktı: Biz Prusyalılar yeniklik.. Bize şerefli bir hasım muamelesi yaparak; maçtan sonra elinizi hürmette uzatınız.
lalbuki, karşı taraf bunu o d-. ece anlıyamıyor ki; Runds-tedt:
— Şehirlerimizi nasıl yıktınız! dediği vakit; Amerikalılar ona:
— Biz Londrayı görerek buraya geldik! - cevabını veriyor.
Öyle sanıyorum; Kundstedt; başka türlü bir karşılık bekliyordu:
— Alelade harb oyunu bunlar; efendün... Gelecek sefer de siz bizimkileri daha fazla yıkarsınız,,, Amerikada da; Avustral-yada da taş taş üstüne; baş o-iııuz üstüne komazsıniz! Maksat nezih bir militarizm... Şehirlerin, insanların ne hükmü olurmuş, muhterem ve şerefli hasımın?,, Haydi gelsin şerefe şampanyalar,,,
İnsanları artık PrusyalIlar tartında düşiinmiyecek tarzda ye-tiştirmeli Mesele bundadır.
(Vâ - Nû)
* Dün de et işlerini kontrol etmek üzere Belediye müfettiş ve mü rakiplerine iktisat İşleri müdürlümü zaruri fiaddeler şefi B. Muzaffer mezbahaya itmişlerdir.
I
»s.
Balıknazari -Unkapanı
İstimlâk edilecek binalara kıymet takdirine başlanıyor
BaLıkpazaruKlan Unkapanına kadar olan sahanın açılması ve yolların genişletilmesi için umumi meclis tarafından belediyeler bankasından İstikrazına karar verilen 3 milyon liranın evrakı İçişleri Bakanlığına gönderilmiştir. Evrak, Bakanlıktan onaylanarak geldikten sonra hazirandan itibaren istimlâki icabeden binaların kıymetlerinin takdirine başlanacaktır. Ev ve dükkânlarına konulan kıymetleri az görerek itiraz edenlerle belediye arasında çıkacak İhtilâflar mahkemelerde hallolunurken, kanun gereğince bu kıymetler yüzde yirmi fazlaslle bankaya yatırılacak, bu suretle de muhakemelerin neticeleri beklenmiyecektir. İki ayda kıymet takdiri işi sona erecek, ağustostan itibaren de istimlâk edilen binaların yıktırılmasına başlanacaktır.
Bununla beraber öteden beri Ba-lıkpazarının İstanbul ticaretinin temerküz ettiği bir yer olması, buradaki han ve dükkânların bir kısmının da olsa yıktırılmasının bu bina buhranı zamanında oradaki esnafa büyük bir zarar vereceği de göz önünde tutulmaktadır. Belediye bumın için İstimlâk ve yıktırma İşine evvelâ Unkapanı semtinden başlıyacol; han. yazıhane, dükkân ve ticarethane sahiplerine müsait zaman bırakacaktır.
İki mühim ihtikâr vakasına el kondu
Milli korunma savcılığı dün iki mühim ihtikâr vakası tahkikatına el koymuştur. Bunlardan biti bir Bakanlık'namına satın alman büyük parti benzin işinde yüz bin liraya yakın ihtikâr yapılmış olduğu keyfiyetidir,
Diğer madde «Çekdaş şevlin firmasının kuma$ İŞİ üzerinde ihtikâr yaptığı İddiasıdır. Savcılık her iki tahkikatı tekemmül ettirdikten sonra sanıkları toplu milli korunma mahkemesine verecektir.
Denizyolları yaz tarifesi hazırlıyor
Denizyolları idaresi şehir hatlarında jatbik edilecek yaz mevsimine mahsus tarifeyi hazırlamaktadır. Bu tarife haziranın birinci gününden itibaren tatbik edilecektir. O tarihe kadar pazar günleri için İlâve seferler konmuştur.
Haber aldığımıza göre önümüzdeki pazartesi gününden İtibaren Adalara yük vapuru İşlemeğe bağlıyacaktır.
Manasız tedbirler
Yerli Mallar Pazarının T kuponu hakkındaki takyidi kaldırılmalıdır
Mayıs - haziran ayları ekmek karnelerinin (Tl harfli kuponu mukabilinde nüfus başına beşer metre Basma ve kaput bezi dağıtılmağa başlandığına dair Sümer Bank Yeril Mallar Pazarı satış müdürlüğünün ilânı gazetelerde neşredildi.
Bu malları dağıtacak mağazaların adresleri de İlân edildi. Ancak bu Hânda basma veya kpput bezi almak için «T kuponunun karneden ayrll-maksızm» müracaat edilmesi lâzım geldiğine dair bir kayıt da vardır.
Böyle bir kaydın ne maksatla konulduğunu kestirmek güçtür. Ancak, halk ekmek karnelerindeki harfli fişler mukabilinde kahve, çay, un ve saire dağıtılmağa başlandığı tarihten itibaren bu harfleri ayırmağı âdet edinmiştir. Bu seferki karneler de Yerli mallar Pazarının bu ilânından evvel dağıtıldığından. Yerli Mallar Pazarının böyle bir mecburiyet koyacağını bilmediklerinden, birçok kimseler fişleri karneden ayırmışlardır. Yeril Mallar Pazarı. (T> kuponunun karneden ayrılmasında bir mahzur düşünmüş olabilir. Fakat ekmek karneleri dağıtılmadan evvel bunun ilân edilerek halkın ikaz edilmesi lâzımdı. Şimdi bu durum karşısında birçok kimseler — sırf kuponu karneden ayırdıkları için — bu seferki basma veya kaput bezi tevziinden istifade edemeyecekler midir? Acaba bundan maksat herkesin basma almamasını temin etmek midir?
Her halde bıı mânâsız tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi lâzımdır Buna İl majcamı müdahale etmelidir İlgili makamların ehemmiyetle dikkatlerini çekeriz.
Salıncağın ipi çocuğun boynuna dolanarak boğmuş
Galatada Yanıkkapı sokağında bir evde oturan bayan Bedia, dün yaşındaki çocuğu Cankut'u İp salıncağında bırakarak sokağa çıkmış, bir saat sonra dönüp odaya girince, çocuğun boynuna İp dolanmış bir halde salıncakta sarktığını ve ölü olduğu nu görmüştür. Kadının zabıtaya müracaatı üzerine savcılık haberdar edilmiş, adliye doktoru B. İzzet İşcan yavrunun cesedini muayene etmiş ve morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir
İstanbul belediyesi, şehir Tiyatrosunun nlhayer kendisine bağlı bir müessese olduğunu hatırlıyarak ona bir talimatname yapmaya kalkıştı. Bugüne kadar bir iki defa buna teşebbüs edilmişse de, her nedense, sonu gelmedi. Bu sefer İnşallah gelir. Bu suretle de Şehir Tiyatrosu tatbik edilmlyen, belki de edllemiyen. 1914 tarihli nizamnamesinin yerine bugünün icaplarını tanıyan bir nizamnameyle faaliyete geçmek imkânını bulur. Bu güzel hareketinden dolayı İstanbul belediyesini ne kadar övsek yerinde olur değil mi?
Nasıl olduğunu henüz bilmediğimiz bu nizamnamenin Belediye Meclisi umumi İçtimainin bir celsesinde tetkik edilerek kabul edileceğini bazı refiklerimiz ilân ettilerse de biz otuz senedir yapılması beklenen böyle mühim bir nizamnamenin, el çabuklu-ğlyie, otuz dakikada nasıl yapılabileceğine akıl erdiremedik. Nihayet öğrendik kİ buna, tablatlyle. imkân hâsıl olmamış. Nizamname umumi meclisin temmuz İçtimaini bırakılmış.
Biz önümüzdeki zamanda fırsattan İstifade ederek iptida Darülbedayiin nasıl idare edildiğini; Şehir Tiyatrosuna nasıl inkılâbettlğlnl; o gün bugün herhangi bir nizamnameye bağlı olmaması sebeplerini okuyucularımıza hatırlatmak istiyoruz. Düne ait olayları ve kanaatleri ortaya koyarak yarının nizamnamesinin hazırlanmasına yardım etmiş olursak kendimizi bahtiyar addederiz.
Derhal İlâve edelim kİ bu yolda, her zaman olduğu gibi, mümkün olduğu kadar bitaraf kalmak için biz
iplik ihtikârı
Ne şekilde yapıldığı anlaşıldı
Kumaş ve İplik muhtekirleri hak-kındakl takiplerin ilerlediği yazılmıştı
Ekonomi Bakanlığı, müfettişler va-sıtasile Yeril Mallar Pazarları miies-sesesi müdürlüğünün İplik teıvzıl İşlerini de İnceletmiştir. Yapılan incelemelerden alman neticenin bir sureti Ekonomi Bakanlığına, diğer nüshası Yerli Mallar Pazarları müessese-si müdürlüğüne verilmiştir. Rapordan anlaşıldığına göre İplik vc kumaş ihtikârında Sümerhank ve Yerli Mallar Pazarları müdürlüğünün bir İlgisi yoktur.
| Müfettişler iplik ihtikârının İki şe-l-llde olduğunu leShit etmişlerdir. Birincisi bir kısım tezgâh sahipleri va-jıtaslle satışlardan yapılmaktadır. Hinde tezgâhı bulunan herke m mu-?yyen miktarda vc dokunmak üzere iplik veriliyor. Yedi liraya alınan ipeklerin kara borsada satış fiat,l yet-rıilş Uradır. Tezgâh sahibi bu iplikleri dokuduğu takdirde bu kadar kâr ya-pamıyacağını hesaplıyarak fabrikalara satıyor. Tezgâhlar, memleketin her tarafına yayıldığından kontrol güçtür.
İkinci İhtikâr şekli. Yerli MallâT “azarlarından mamul yapmak üzere alınan ipliklerin hesapları karıştırılmak suretilr yapılıyor. Fabrikalar. Yeril Mallardan mütemadiyen İplik alıp dokuduklarından ve alınan İpliklerle geriye verilen mamullerin tamamen hesaplarını karşılaştırmalı kabil olamadığuırian bir.kısım iplikler • •.ara borsaya düşüyor.
Raporun tetkikinden sonra Ekonomi Bakanlığının alacacı tedbir bekleniyor.
Yerli Mallar Pazarının Beykoz şubesi açıldı
Sümerbank Yeril Mallar Pazarları Boğaziçi halkının bir ihtiyacını karşılamak üzere Beykozda bir şube tesis etmiş ve bunun açılışı dün yapılmıştır.
Yeni şubenin kurdelesini Beykoz kay makamı B. Nail Üter kesmiş ve bu münasebetle gerek kaymakam, gerek satış şubeleri müdürü B. Abdiilkadir birer nutuk söylemişler, bu şubenin i slsile Boğaziçi halkının ve civar köylerin İhtiyacının karşılanacağını belirtmişlerdir. Şubeden ilk alış verişi kaymakam yapmış, bilâhare büyük bir halk kütlesi yeni bıışliyan basma ve kaput bezi tevziat İşi için alış yapmışlardır. Beykoz şubesi şefliğine Ankara Yerli Mallar Pazarı mesul âmiri B. Faik Altan tâyin olunmuştur.
Tiyatro nasıl idare edildi? - -
Darülbedayiden
Şehir Tiyatrosuna
Reşat Nuri Gilntekin - Celâl Esat Arseven - Halit Ziya - Mıhı r Nigâr - Ibnrrefık Ahmet Nuri ■ İbrahim Necini - Refik Ahmet Sevengil’in Kanaatleri
şimdi kendi kanaatimizi, delilleriyle söylemeyi, sona bırakarak Darülbe-dayll ve Şehir Tiyatrosunu İdare mevkiinde olanların kanaatlerini kendi ağızlarından nakille iktifa edeceğiz. Bu sebepten yazımızın bu ilk kısmı için (Son Saat» refikimizin 1927 de yaptığı «Darülbedayiin müstakbel şekil nasıl olmalı?» başlıklı anketini mehaz yaparak bu sualin cevaplarını oradan vc aynen alacağız.
Bu anket, umumi başlığı altında, müdürün, lıeyetl edeblyenin, rejisörün, artistin salâhiyet ve mevkileri ne olmalıdır? tarzında kışı mian dır itmişti. O zaman tatbik edilen şekil buydu. Müdür yalnız mail İşlere bakardı. Çünkü onun fevkinde de bir murakabe heyeti vardı. Sonra müdür müstakil oldu. Rejisör yalnız sahneye konacak eserlerle meşgul olurdu. Şehremanetinln tâyin ettiği bir edebi heyet de eser seçerdi.
Dalma hakikati müdafaa etmek emelinde olduğumuzdan bu hususlarla alâkadar mukadder sualleri ve İti-
razları İhmal etmlyeceğlz. Sıraları geldikçe onları da birer birer talılll ederek cevaplandıracağız.
REŞAT NURİ OÜNTEKİN'İN KANAATİ:
— Sanat münteslplerlnden otoriter bir müdür bulmak kabil olsaydı sahne İşleriyle idare İşlerinin bir arada görülmesine taraftar olurdum. Fakat bugün memleketimizde böyle bir adam mevcut değildir. Binaenaleyh sahneyi İdareyi birbirinden ayırmak zarurîdir. İdareden bilhassa hesap İşlerini kastediyorum. Müdürün şahsına gelince onun mutlaka sanat münteslbl olması lâzım gelmez. Evet, müdür, artistleri sadece birer aylıklı memur tanıyarak ona göre hareket ederse katiyen hiç bir İş göremez. Artist mizacında garip bir hususiyet vardır. Onların en başı yumuşak olanları, disipline en çok riayet edenleri, maalesef, en İyileri değildir.
Bundan artistleri başı boş bırakmalı tarzında bir netice çıkmaz değil mİ? Çünkü tiyatro kadar İnzibata

| Bir çırpıda
Dolmuşa binmek
Yenicamıde intizamı temin edecek bir polis daima bulundurulmalı ve numara dağıtılmalı
Her gün saat 17 den itibaren Ye-nlcamî arkasındaki sahadan «dolmuşa» yolcu taşıyan taksiler giin geçtikçe rağbet kazanmakta ve bu sebepten durak yerinde kalabalık olmaktadır. Fakat her nedense bu İzdihamı öniiyecek ve dolmuşa binecekleri sıraya koyacak tedbirlerde bazı günler gevşeklik gösterilmektedir. Netekim geçen perşembe günü akşamı ortada intizamı temin edecek bir seyrüsefer memuru görülmemekte idi, Bu yüzden halk, bir an evvel otomobile girebilmek için, İtişip kakışıyordu. Bu yüz’den elbisesinin düğmesi kopanlar da eksik değildi. O gün, sadece taksilere hareket işareti veren ve otomobilleri sıralıyan Şoförler cemiyetine mensup biri ortada dolaşmakta İdi. Fakat dün akşam, iş yoluna konulmuş bir seyrüsefer memuru halkı sıra ile otomobile blndlrebllmek üzere intizamı temine çalışmıştır.
Bu gibi intizam tedbirlerini haftanın muayyen günlerine inhisar ettirmek doğru değildir. Yenicami arkasında her gün «dolmuşa» taksiler hareket ettiğine göre, gerek arabaları sıraya koymak, gerek halkı rahatça otomobillere bindirmek için devamlı surette polis memuru bulundurmak lâzımdır. Yolcuların sıra ile dolmuşa binmelerini temin etmek için de — evvelce olduğu gibi — numara dağıtmak da çok faydalı bir tedbirdir. Emniyet altıncı şube müdürlüğünün bu vaziyeti düzeltecek esaslı tedbirler alacağına eminiz.
Zeytinyağı
Dağıtmağa başlamak için daha 200 bin kilo yağ lâzım
Vilâyet ve Ticaret müdürlüğü halka dağıtılacak olan İkişer avl'k zeytinyağı için hazırlıkla meşgul olmaktadırlar. Yapılan hesaplara göre şehirde, İki aylık zeytinyağı istihkakını karşılamak üzere, 600 btn kilo zeytinyağının toplanması Icabetınek-tedlr. Vilâyetin elinde, son’günlerde Tarlş tarafından getirilen 120 bin kilo yağla birlikte 400 bin kilo zeytinyağı bulunmaktadır. Lüzumu olan 200 bin kilo zeytinyağının temini için teşebbüslere girişilmiştir.
Kara borsada bir teneke zeytinyağı 90 liraya çıkmıştır.
muhtaç pek az müessese vardır. Ancak onları nizama sokmaya çalışırken çok başka türlü hareket etmek, mizaçlarını, hususiyetlerini hiç gözden ayırmamak lâzımdır.
Reşat Nuri Güntekin'ln bu kanaati diğer bir yazısından da anlaşılmaktadır :
— Üç seneden beri muhtelif gazetelerde defaatle yazdığım şeyleri hulasaten tekrar edeyim Darülbedayl heyeti İdaresinin İcraatında, tarzı mesaisinde beğendiğim cihetler de var. tenkid ettiğim cihetler de. Bu iyi ve fena cihetleri dalma mukayese ve muvazene ettim Daima heyetin hasenatını seyylatma galip gördüm. Binaenaleyh iş başında kalmasına taraftar oldum. Netekim bugün de o fikirdeyim
Okuyucularıma hatırlatayım ki İlk fevrinde Darülbedayiin bir müdürü yoktu. Bu vazife idare heyeti tarafından yapılırdı.
Reşat Nuri Güntekln bu son günlerde yapılan bir ankete de cevap verdi. Ondan da sırası geldiği zaman bahsedeceğiz.
CELÂL ESAT ARSEVEN’İN KANAATİ:
— Benim kanaatim hulâsaten şudur: Mutlak salahiyetli bir müdür lâzımdır. Bu muhakkak lâzımdır. Bütün dünya memleketlerine bakınız. Orada yegâne nâzım müessese müdürüdür. Her şeyi o tanzim ve idare eder. Rejisörün yalnız eserlerin vaz'ı sahnesiyle meşgul olması İcabeder.
Selim Nilzhet Qerçek (Arkası 6 nel sahlfede)
Bavullardaki çizgiler..
Zoşçcnko'nun nefis bir hikâyesini okumuştum:
Adamın biri bir sürü bavulla Parise seyahat ediyor. Lâkiıı zavallı hangi otele inse kendisine hizmet eden adamların gayetle fena muamelelerile karşılaşıyor. Bavullarını yerden yere atıyorlar. Çaldığı zillere aldır.ş bile etmiyorlar. «Boyansın’)» diye verdiği pabuçlarını eskisinden daha beter, daha tozlu, daha pis getiriyorlar. Her yerde aynı kötü muamele!.. Adamcağız sinirinden çıldıracak... Paristen kalkıyor; başka bir memlekete, bir Balkan şehrine gidiyor. Gene aynı şey!.. Bavullar fırlatılmakta Hattâ biçarenin yüzüne alaycı alaycı bakıp gülümsemeler bile gırla gitmekte.
Balkan şehirlerinden kalkıyor; İtalyaya mı, yoksa İspanyaya mı oralardan birine gidiyor. Kendisine gösterilen muamelede en küçük bir değişiklik bile yok!.. Seyyah delirecek. Bir gün bavullarına bakıyor. Bir takım renkli tebeşirle çizgiler gözüne çarpı-yor. Tuhaf şey!,.
İşte bu renkli tebeşirle yapılmış çizgileri gören otel, lokanta; pansiyon ve trenlerde istasyonlarda yolculara hizmet edenler) âdeta sinirleniyorlar ve bu suretle de fena muamele başlıyor.
Bu işin sırrını pek merak eden seyyah nihayet dayanamıyor, ihtiyar ve mesleğinde kurt olan bir otel garsonuna soruyor:
— Bana neden böyle fena muamele ediyorlar acaba?..
İhtiyar otel kurdu gülümseyerek seyyahın bavullarını gösteriyor:
— Şu tebeşir çizgilerinden... cevabını verdikten sonra ilâve ediyor:
= Bunlar çok fena işaretlerdir.,. Gittiğiniz memleketlerde garsonlardan otel memurlarından, kapıcılardan aldığınız «cömertlik notlan» dır. Bavulunu-zun üstündeki notlardan sizin bahşişinizin gayetle kıt olduğu anlaşılıyor. İşte bunun için işaretleri gören nıeslekdaşlarım size bahşişinize lâyık bir muamele gösteriyorlar!..
Bir seyahat esnasında bir muharrir arkadaşım bana esasen bildiğim bu hikâyeyi tekrar anlattı.
Geçenlerde bir meslektaşım sadakanın maktu olarak 10 kuruşa çıktığını; bundan aşağı verilen paralan dilencilerin katiyen kabul etmediklerini yazıyordu.
Bahşiş de her şey gibi yeni dünya iktisadiyatına uygun bir şekilde, ve şaşılacak bir derecede yükselmiştir Miktar itibarile çok çeşitli olan bahşiş şimdi en küçük çapta olarak liradan başlamaktadır. Bütün hayatını kafa çalışmasına vermiş olan bir dostum sulh zamanında bir su şehrinde büyük bir otel kapıcısının efsanevi kazancından daima hasretle bahsederdi.
Lâkin asıl bahşiş şimdi altın çağını yaşamaktadır Liradan a-şağı vermeğe kalkarsanız bavulunuzda lütfen tebeşir çizgisini arayınız.
Hikmet Feridun Es
Konservatuvar koro konseri
Konservatuvar bu senek! konser mevsiminin son konserini koro heyeti ile 7 mayıs pazartesi akşamı saat 18 de Şehir Tiyatrosu Dram kısmında verecektir. Muhlddln Sadak'ıa idaresi altında verilecek bu konsere piyanist Ferdi Von Ştatzer de iştirak edecektir. Koro programında kıymetli Türk bestekârlarından güzide sanatkâr Cemal Reşit ve Adnan Say-gın'ın. koro için düzenledikleri halk türküleri de vardır
Okullar futbol birinciliği
Okullararası futbol Türkiye birinciliği müsabakaları bugün ve yarın Ankarada yapılacaktır Müsabakalara İstanbul’dan Boğaziçi, Haydrpaşa. Adanadan Ticaret lisesi, izmlrden İnönü, Eskişehlrden Eskişehir lisesi, Ankaradan Atatürk liseleri Iştlrâk etmektedir. Haydarpaşa ve Boğaziçi liseleri kalbalık bir sporcu kafilesi

sahile 4
5 Mayıs 1945
FRANSA NASIL ÇÖKTÜ?
Yazan: pierre Lazareff Çeviren: Şevket Rado
v—— Tefrika No. 29 ----------
1931, 1932, 1933 yıllarına ait notlar
■■
Republlc film şirketinin 10 uncu
; Yıldönümü şerefine
ELHAMRA Sinemasında,
KADIM ve CANAVAR,
Millî eğitim kupası
Ertesi günü hiçbir gazetenin bu hâdiseden tek kelime İle olsun bahsetmediğini görerek hayretler içinde kaldım. Gaile sokağının bağlı olduğu komiserliğe uğrayıp havadis alan muhabir arkadaşımızı çağırdım. Mûtat hilâfına bu katil hakkında kendisine komiserlikten hiçbir şey söylememişlerdi. Telefonu açıp malûmat istedim. Maktul hastanede ölmüştü. Kaatll yakalanıp hapishaneye gönderilmişti. Fakat Polis müdürlüğü bu cinayet hakkında hiçbir şey söylenmemesini emretmişti.
Öyleden sonra iki ahbabım, muharrir Plerre Bonardl İle gazeteci Louis Gıorgi beni ziyarete geldiler- Bonardl dedi kİ:
— Polis müdürü Chlappe He arant-zın gayet iyi olduğunu biliyorum. Sizden Gaite sokağındaki hâdiseyi yazmamanızı. sorgu hâkimine çağırıldığınız zaman tevkif edilen adamın bu cinayeti meşru müdafaa halinde İşlediğini söylemenizi İstiyor. Zaten ehemmiyetsiz bir mestle4, aşağı tabakadan İki adam aralarındaki eski bir hesabı temizlemişler.»
Polis müdürünün bir haydudu kollamak İçin benden yardım İstemesine şaşakaldım.
Pierre Bonardl biraz mahçup:
— Kaatil nasılsa yoldan çıkmış bir genç KorsikalIdır. Chlappe ailesini İyi tanıyor, vaka sırasında yanınızda bulunan arkadaşınızı İyi tanımadığı İçin, sizden onun da aynı şeklide İfade vermesini istiyor.» dedi.
Acaba iddia edildiği gibi Chlappe bazı meseleleri halletmek İçin elinin altında aşağı tabakadan seçilmiş bir takım adamlar mı bulunduruyor4?
Al manyada neler oluyor?
Oradan gelen sinema rejisörü bir arkadaşım bana. Hitler hareketinin gittikçe ehemmiyet kazandığını, Hlt-lercilerle komünistler arasında bir dahili harb kopup Cumhuriyetin gürültüye gitmesinin pek muhtemel olduğunu söyledi.
Biz Fransada bu HltLerin hakikî kudretinin ne olduğunu bir türlü öğrenemiyoruz. And/6 François - Pon-cet'nln sözü aklımdan çıkmıyor. Jean - Prouvosfyu Almanyaya tekrar bir muharrir göndermeğe ikna etmeye çalışacağım.
Otto Abetz Parise gelmiş ama ben görmedim, endişeli imiş. Fransanın Alman milletini yatıştıracak, onlara emniyet verecek tedbirleri vaktinde alamamış olmasına üzüldüğünü söylemiş. Almanyada sefaletin son haddini bulduğunu, bunun pek kötü neticeler verebileceğini de İlâve etmiş. Kendisi her zamanki gibi karlsruhe'-de resim öğretmeni. Bir çocuğu olmuş.
Arkadırlar Almanyada büyük Fransız şampanya firmalarının mümessilliğini yapan Joachlm von Rib-bentrop adında biriyle yemek yemişler. Hitler! çok iyi tanıyor, onun Fransaya, kapitalizme, Yahudi lere karşı söylediği İleri geri sözler, İktidar mevkiine geçtLkten sonra taklbe-deceği politikaya tesir etmez, diyormuş. Bu Ribbentrop Hltlerln kazanacağını söylüyor, şimdiden memnun oluyormuş. Demiş kİ Alman yayı komünizme düşmekten kurtaracak yegâne adam Hitlerdir. Bu konuşmaları bana nakleden büyük sanayiciler çok tesir altında kalmış görünüyor ve her şeye rağmen bolşevlzmin kapılarımıza yerleştiğini görmektense Hltler'l Başvekillikte görmeyi tercih ediyorlar. Müfrit solculardan başka bütün gazeteler aynı fikirde.
***
Tardleu’yü bu sefer büyük romancı Joseph Kessel ve Georges Suare?, ile
Bugün İPEK Sinemasında
! Mevsimin son TÜRKÇE SÖZLÜ ve Şarkılı, büyük filmi
DANSÖZLER KULÜBÜ
Musiki ve şarkılar: ÜST AD SADETTİN KAYNAK Şarkıları İlâhi sesleriyle okuyan:
PERİHAN ALTINDAĞ — NECMİ RIZA
beraber gördüm. Bu İki zat GRİM-GOİRE adlı yeni bir haftalık «olcu dergiyi İdare ediyorlar.
Tardieu’nOn Almanya hakkında nc düşündüğünü öğrenmek İstedim. Sadece: «Eğer Hitler iktidar mevkiim: gelirse hemen bir iıarb açmamız lâ-am gelecek» dedi.
Kessel bağırarak milletin kâfi derecede harbettlğlnl, yeni bir harbe gitmlyeceğlnl söyledi. Tardleu:
— Kendi bilir, dedi. Almanyanın üzerine yürümezse, Almanya onun üzerine yürür.»
Sonra gazetecilikten bahsedildi. Tardleu hekimlikten nasıl gazeteciliğe ve politikaya geçtiğini anlattı, İlk zamanlar makale başına dalma 40 frank almak üzere PETIT PARİ9LEN gazetesine Jean Erolo adiyle yazarmış. TEMPS gazteslntn müdürü Adrlen Hâbrard’a tavsiye edilmiş, o da çağırtıp:
— Dergilerde neşrettiğiniz makaleleri çok beğeniyorum, demiş.
Tardleu;
— Teşekkür ederim ama hayatımda hiç bir dergide yazı yazmadım. diye cevap vermiş.
Bu o derece parlak bir iş birliğinin başlangıcı oldu ki günün birinde prens Bulow. «Dünyada altı büyük devlet vardır, yedlnclsl de Aadrâ Tardleu'dür» demek zorunda kaldı.Daha sonra Streseman.Tardleu'-nün TEMPS gazetesinde ( Avrananın serkeş dadısı» haline geldiğini söyledi.
Siyaset Tardleu'yü bir müddet İçin gazetecilikten uzaklaştırdı. Harbe İştirak etti. Fransanm Yüksek Komiseri olarak Amerlkaya gitti. Tardleu Amerlkaya hayrandır:
— Harikulâde bir memleket, dedi, harikulade. Tam güreşçiler memleketi. Fakat orada Iavul yapanlar hayattan diskallfpe ediliyorlar. «Ben oraya gittiğim zaman Amerika harbe gireli daha bir ay olmuştu. Askerler henüz silâhlanmamış, fabrikalar teçhiz edilmemişti. İnfiratçı Amerikalıların çoğu Amerikanın hiç bir zaman hazır olamiyacağıru söylüyorlardı, Halbuki yalnız Amerikanın yardımı Müttefikleri kurtaraolllrdl. Yola çıkmadan evvel görüştüğüm Forh ve Petaln bunu benden gizlememişler: ■Bize asker gönderin» demişlerdi. «Gedikleri doldurmak İçin bize asker, teçhizat, yiyecek ve gemi lâzım ı Orada herkesi lzac ettim, sonunda istediğimi, beni de hayret içinde bırakan bir süratle elde ettim. Amerika blrşeyl hakikaten ynpmak İsterse ne harikalar yarat açığını İnsan tahmin edemez.»
(Arkası var)
Açık teşekkür
İltihaplı bir dişimin çıkarılmasını müteakip husule gelen tehlikeli bir flleğman'dan dolayı müracaat ettiğim Kadıköy'ünde sayın diş doktoru M. Muammer Sarıca'nın yaptığı ameliyat ve tedavi ile beni büyük ıstırap ve tehlikeden vaktinde kurtarılışından dolayı kendisine minnet ve şükranlarımın iblâğına muhterem gazetenizin tavassutunu rica ederim.
Ümit Ayvalı
İSTANBUL
GAZİNOSU \
Bu akşam 21 de İsmail Dümbdllii Ahmed Güldürür Küçük Muallâ SARI EFE komedi 3 perde Yarın 15,30 da matine. Tel; 40574


Senenin en mühim filini harikası.
Filim dâhisi ANATOLE LİTVVAK’in biricik eseri
GALİPLER ÜLKESİ
(CİTY FOR CONQUEST)
JIoHvudun en güzel sanatkârları ANN SHERİDAN — JAMES CAGNEY’in
Sinema âlemimizde eşi görülmemiş en son şaheserlerinden
BUGÜN LALE Sinemasında
Demir spor - Beykoz, Uçaksavar - Beşiktaş bugün Şeref stadında kerşılaşıyor
Haftanın mühim maçını yapacak olan Demirspor takımı
Millî eğitim kupası maçlarının son deplasman karşılaşmaları bugün ve yaruı şehrimizde yapılacak ve Ankara’dan gelen Uçaksavar bugün Beşiktaşla, yarın Beykoz’la, Demirspor bugün Beykoz'la, yarın Beşıktaşla karşılaşacaktır.
Gün geçtikçe heyecanlı bir safhaya giren bu maçlar 20 mayısta nihayetlenecek ve son iki hafta karşılaşmaları şehrimiz takımları arasında yapılacaktır. İzmirii’lerin geçen hafta maçları bitmiştir, Ankarahlar da bugün ve yann yapacakları maçlarla oyunlarına son vermektedirler
Bu senek i karşılaşmalarda Fenerbahçeliler bilhassa son oyunlarda büyük bir varlık göstermiş ve şampiyonluğa en kuvvetli namzet haline gelmiştir. Gelecek haftalarda Beşiktaş ve Galatasaray! a yapacağı maçlardan birisini kaybetse dahi 1945 yılı Millî Eğitim kupası şampiyonluğunu kazanacak v§ Türkiye birinciliğini alacak takımla geçen seneden itibaren resmi programa alman Başvekil kupası maçını oynıya-yacaktır. Fenerbahçsden sonra şampiyonluğa namzet olarak Beşiktaş görülmektedir, Fenerbahçeliler son iki hafta maçlarında yenildiği Beşiktaşlılar da bugünkü ve yarınki Ankara takımlari-le yapacakları maçları kazandığı takdirde şampiyonluk için kuvvetli bir adım daha atmış olacaklardır. Hele gelecek hafta Fenerbahçeye galebe çalarlarsa son ümitleri Fenerbahçe - Galatasaray maçına bağlanacaktır. Saıılâcivertlllerin Galatasaraya takılması ise Beşiktaşlı 'arın şampiyonluğunu teside yarıya-cak mühim bir hâdise olacaktır.
Bu kadar geniş ölçüde tesadüf ve şansın bir kulübe nasip olacağı biraz şüpheli görülürse oe futbolun pek çok cilvelerine şahit olduğumuz cihetle bu ihtimaller uzak olsa dahi kaydetmeden geçemedik.
Ankaranın Demirsporu bu sene termiş ve maçlar çıkararak İstanbulun üç meşhur takımı arasında yer aı mağa muvaffak olmuştur. Şampiyonluk ihtimalleri mevcut olmamakla beraber dördüncülüğe kadar derece tutmalarını da bir muvaffakiyet telâkki etmek lâzımdır. İstanbulun üç meşhur takımında olduğu gibi isim yapmış namdar oyuncuları bulun-mıyan fakat on biri bir araya gelince kuvvetli bir takım olan, âhenkdar oynıyan ve seyircilere iyi futbol hakkında bir kanaat veren bu klübü ve başlarındaki idarecileri tebrik etmek bir vazifedir,
Galatasaray bu sene yine talihsiz maçlar çıkamıış ve bu yüzden şampiyonluktan uzaklaşmıştır. Takımdaki bazı oyuncuların maçların bidayetinde sakatlanması ve en nihayet Gündüz İle Mustafanın cezalandırılması kulübün aleyhine olmuş ve beklenen dereceyi elde edememişlerdir. Mamafih bütün bu aksaklıklara rağmen yine derece alan dört takımın arasında kalmağa muvaffak olmuşlardır."
Haftanın programına bugünkü maçlar Şeref stadında yapılacak ve saat 14,30 da De-mlrspor - Beykoz. 16.30 da Uçaksavar - Beşiktaş takımları kaı şılaşacaktır. Yarınki maçlar Uçaksavar - Beykoz, Demirsopor -
Beşiktaş takımları arasında, yapılacaktır,
Ankara takımlamun şehrimizde yapacağı maçların içinde en mühim olarak Beşiktaş - De-mirspor ma »iı gösterebiliriz. Her iki takımın da temiz ve bilgili futbol oynaması bakımından bu karşılaşmanın çok heyecanlı ve güzel olacağını evvelden kestirmek kabildir.
Geçen hafta İzmir takımlarına karşı muvaffakiyetli oyunlar çıkaran Beykoziulann da Ankara! ı futbolculara karşı elde ede-ceği neticeler merakla beklenmektedir. Gerek oyun tarzı ve gerekse enerji bakımından Uçaksavarla aynı seviyede gördüğümüz Beykozun saha ve seyirci avantajlı bakımından Uçaksavarı ufak bir farkla kazanacağı en fena ihtimal olarak berabere kalacağı ileri sürülebilir. Buna mukabil Demirsporu futbol bilgisi bakımından Beykoza faik gördüğümüzden bu maçı kazanması bazan çıkardıkları olağan üstü oyunla imkân dahiline girebilir, Aksi takdirde Demirspo-run kazanması normaldir.
Hiç ümit edilmediği halde İzmir ve Ankara beraberliklerinden puan kayıplarına uğnyan Siyahbeyazhlarm şampiyonluk ümidinin tahakkuku İçin Uçaksavar ile Demirsporu yenmesi lcabetmektedir Uçaksavara tecrübe ve futbol bilgisi bakımın-j dan tefevvuk edecekleri tahmin edilmekteyse de yarınki Demlr-spor karşı’asmasında kazanmak için çok sıkı çalışmaları ve güzel oyunlarından- birisini çıkarmaları lâzımdır.
Son Galatasaray galebesi De mirspor takımının kuvvet- hak-j kında esaslı bir kanaat verecek mahiyettedir. Fakat Siyahbeyaz-lılarm yukarda izah ettiğimiz gibi şampiyonluk dâvasında rol oymyabilmesi de ancak bu maçın neticesine bağ’ıdır
ŞAZ t Tezcan
Sinema ekranına akseden en hayret verici vaka—.. Bir kadının güzelliğinin cazlbesile hudutsuz bir kudret sahibi olan bir ilim adamı, garlb, esrarengiz ve meşru olmayan denemekle sevkedillyor. Karan -lıkta duyulan bir feryat gibi tesirli bir film.
MÜJDE
Balkanların en büyük Revü Opereti bu akşamdan itibaren temsillerine başlıyor.
ATiLA REVÜ OPERETİ
DEĞİŞEN DÜNYA
100 kişilik kadro — Büyük Orkestra — Swing Caz
KARMEN ve MİRANDA
BU AKŞAM SAAT 21 de TAKSİM: MAKSİM SALONU Biletlerinizi hemen aldırmayı unutmayıntz.
HER PAZAR Saat 18 da MATİNE
km Temsillerden sonra tramvay temin edilmiştir. Telefon: 42633
/
Dünyanın buhranı.
Dertlerinizi unutmak isterseniz...
Bugün, matinelerden itibaren Mevsimin en kah kabalı filmi

ILIkUL (111111 WUU1OJIVI.II MV,
4^'“^ Zonguldak spo
ŞARK'la
KARIM DUYMASIN
Türkçe sözlül şarkısı
MUTLAK GÖRÜNÜZ
Şarkılar: MÜZEYYEN SENAR
Müzik: SADİ IŞILAT 30 kijilik koro heyeti
Oynıyanlar: FUAD ŞEFİK — ZOZO ŞEK1B
runda kalkınma
B. muhteliti birinci maçta galip, ikinci maçta mağlûp
göre
İki maç yapmak üzere Zonguladğa giden İstanbul (B) muhteliti şehrimize dönmüştür. Zonguldak şampiyonu Ereğli kömürleri işletmesi Gençlik kulübü He karşılaşan muhtelit takım İlk maçını 2-0 kazanmış, ikinci maçını 3 - 1 kaybetmiştir.
Karşılaşmalar çok zevkli ve heyecanlı olmuş ve İstanbul muhtelitinin gösterdiği oyun Zonguldakta çok iyi bir İntiba bırakmıştır. Şehrimize dönen muhtelit oyuncuları Zonguldak futbolcularını çok İyi bulduklarını ve Zonguldakta bu kadar kuvvetli takım la karşılaşacaklarını evvelden tahmin etmediklerini Ve bu takımın Türkiye futbol birinciliklerinde iyi bir derece alacağını bildirmişlerdir. Zonguldak takımında GalatasaraylI şahap santrfor oynamakta ve kulübü Türk sporcularının yakından tanıdığı Kemal Halim İle Fenerbahçeli Sablh çalıştırmaktadır.
Fııtbolden maada diğer spor şubelerine de geniş ölçüde ehemmiyet veren (E. K. t), güreş kısmının kalkınması için milli takım görşeçllerlnden Rızık’ı antrenör olarak Zonguldağa getirmeğe teşebbüs etmiştir.
Başlarında spordan arihyan Zeki Yerdelen gibi kıymetli ve çalışkan İdareciler bulunan ZonguldaklIların çok geçmeden büyük şehirlerimiz, ayarında geniş spor kalkınmalarına şahldolacoklıın muhakkaktır.
V—II -
ÜÇÜNCÜ HAFTA
TAKSİM Sinemasında
gösterilmekte olan TÜRKÇE sözlü ve şarkılı
KIZIM
Al
filmi şimdiye kadar gösterilen filimlerin hasılat rekorunu kii iniştir. Bu filim bu mevsimde başka hiç bir sinemada göste rilmiyeceğinden. sayın seyircilerin acele etmelerini tavsiye e deriz Baş rollerde:
AZİZE EMİR — MAIIMUD ZÜLFİKAR
Bugün SÜMER Sinemasında KARTALLAR FİLOSU
Vatanı uğrunda aşkını feda eden bir genç kızın, macerası... Vatanla-ruu müdafaa İçin kendilerim her türlü tehlikeye koyan gençlerin şanlı zaferleri, hakiki hava harpleri... Herkesin görmesi lâzım gelen bir şaheser.
Baş rollerde: DİANA BARRYMORE — JOHN HALİ,

ı — ıı\
flurıîîn K/IE7I En müthiş ve muazzam sahnelerile
Kili] [1 " ■‘I .T.vatan uğrunda ölümü göze alan
uuıjuıı f edalı erile son harbin başlı başına
Sinemasında “nB W[
KOMANDOSLAR 6ELİY0R
Bu şaheserler şaheseri süper filmi yaratanlar PAUL MUNİ — LİLİAN GİSH Numaralı koltukların erkenden aldırılması rica olunur.
h
4*
Mikroplara karşı katı savaş başlıyor
Amerikada keşfedilen ve uzvi civa terkiplerinden yapılan kimyevi bir madde, havada ve her yerde bulunan mikropları öldürüyor
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR
hm,:
f.lü
üyükada’da tatlı
bir sürgün hayatı!
Hava izcileri
Amerika’da havacılığa heves gösteren gençler için hava isçileri şubesi açıldı
Hayatlarımızı tehdldeden mikroplara karşı yeni bir kimya harbi hasırlanmaktadır. Her yerde mikroplarla mücadele etmekteyiz; fakat mikroskopla görülebilen, tıpkı tüy gibi havada yüzmekte olan mikroplara karşı gelecek elimizde silâhımız yoktur. Harb ihtiyacını karşılamak İçin yapılan istihsal ât arasında, bugün buna da karşı gelecek bir silâhın bulunduğu zannedilmektedir.
Bu silâh, kimyevi bir maddedir. Bu kimyevî maddenin içine konulan ayakkabıların küflenme tehlikeleri artık ortadan kalkacaktır. Çorapları bununla çalkalamak, ayakta husule gelen bir nevi cilt hastalığının önüne geçecektir. Perde, halı, döşeme ve yorgan gibi eşyaların üzerine konan mikroplar hemen ölü vereceklerdir
Havada yaşamakta olan mikropları öldürmek İçin, çimento, llnoleum veya boyaya da bu kimyevî maddeden kariştınlablllr. Bundan sonra bunların üzerine konan mikroplar, tıpkı sinek kâğıdına yapışan sinekler gibi öleceklerdir. Bu kimyevi maddelerle çalkanan kostüm ve elbiseler, kuru olarak on iki kere bile temizlenseler mikrop öldürme hassalarmı kaybet-miveceklerdir Kullandığınız mendil cezalanmış ise, etrafınıza yayabileceğiniz nezle mikrobunu cebinizde taşımıyorsunuz demektir.
Geçenlerde tamamlanan seri halindeki ehemmiyetli tecrübelerden sonra ordu doktorları, mikrobun heTkesin hayatında oynadığı mühim rol hakkında yeni ip uçlan meydana çıkartmışlardır. Ordu doktorları, mikroplan yakalamak ve onları ölünceye kadar orada zaptetmek için — İnce bir yağ tabakasının kullanılabillnmesi ihtimalini İleri sürmüşlerdir. Yere sürülmüş böyle ince bir yağ tabakasına yakalanan mikropların ayakkabıların sürtünmesi veya yerin süpürül-mesl ile tekrar havaya uçmaları tehlikesi mevcut değildir. İnce zerrell bir yağ İle yağlanmış battaniyeler düzeltilirken. üzerlerindeki mikroplar yakalanmış kalacaklar ve yayılmıya-caklardır.
tkı kışlada yapılan tecrübeler
Tecrübeler İçin iki askeri kamp seçilmiş ve bu tecrübeye 16,tXW asker dahil edilmiştir. Bunların yarısı, yerlerle battaniyeleri İnce bir filim halinde yağlanmış bir kışlada, diğer yansı İse hiç yağlanmamış bir kışlada oturtulmuşlardır. Neticede, yağın havada bulunan mikropları yüzde doksan yedi nispetinde azalttığı meydana çıkmıştır. Mamafih, asıl mâna ifade eden rakamlar, hastaneye alınan hastaların adedinde görülmüştür. Yağlanmış kışlada oturan askerler arasında; grip, nezle, ve zatürree gibi, nefes yolu İle alınan hastalıkların üç kere daha az olduğu görülmüştür
Harb bu gibi kimyevi maddelerden serian bir sürü İstihsali zaruri kılınıştır. Sıcak ve rutubetli olan Pasifik sahalarında mantarlar, tasavvurun fevkinde tahribat yapmaktadırlar; Bazı vaziyetlerde ayakkabılar bir hafta içinde param parça olmaktadırlar. çadır, muşamba, kum torbalarının kumaşı gibi mensucat, birkaç saat zarfında eriyebilir.
Harb başladığı sırada bu yıkıcı ajanlara karşı tamamen silâhsız bulunulmuyordu. Elde — katrandan çıkartılma — fenol terkipleri İle birkaç çeşit te bakır terkibi bulunmakta idi. Fakat, bunlar deriyi şiddetle tahriş edici, pis kokan kimyevi maddeler olduklarından gömlek ve buna benzer mensucatta kullanılmalarına hiç imkân yoktu.
Lâzım olan terkipler, mülâyim. kokusuz ve tahrlşkâr olmıyan terkiplerdi. Bunun İçin de en ideal kimyevi madde, görünmlyen boyanın vasıflarım haiz olan bir kimyevi madde idi. öyle bir madde kİ, kumaşların liflerine tamamen nüfuz edip, bu kumaşlar yıkandığı veya temizlendiği zamanda bile tutunduğu liflerden kur-tulmıyacak; mantar ve mikropları öldürme hassasını aylar veya senelerce muhafaza edecek.
Böyle bir eczaya batırılan halı, döşeme, yorgan, şilte ve perde gibi eşya, mikropları tamamen İmha edecek ve evinizde aksıran bir komşu, arkasından bütün aileyi bir hafta Iz’aç edecek bir nezle mikrobunu başınıza musallat etmlyecektlr. Ayakkabılarla eve getirilen mikrop, halının üstünde oynıyan çocuğunuz için daim! bir tehlike membaı olmıyacak-tır.
Bu mucizeyi meydana getirecek eczaların artık hemen hemen elde edildiği zannedilmektedir.
tki grup tecrübeler yapıyor
Bu sahadaki çalışmalar İki grup tarafından yapılmaktadır. Bu İş için, çinko, arsenik terkipleri, fenoller ve bir sürü diğer t .'kipler tetkik ve tecrübe edilmiş ve çoğu elverişsiz olduğu İçin bir kenara bırakılmıştır. Her tecrübeye tabi tutulan kimyevi maddenin ağır bir İmtihan geçirmesi Icabet-
mlştir. Yıkandığı zaman kumaştan çıkacak mı? Buna cevap verebilmek İçin kumaş tetkik edilmekte olan eczanın içine sokulur ve kurutulduktan sonra üstüste yıkanır. Şayet bu tecrübede İyi bir netice elde edilirse ışık ve havaya olan dayanıklılığı kontrol edilir. Bundan sonra, zehirleyici olup olmadığı tesblt edilir. Bu da. eczadan az miktar, fare veya kobaya zerk yahut da ağızdan verme suretiyle kabil olmaktadır. Verilen bu az miktarla hayvanlar hemen ölürse madde bir kenara atılır.
Bütün Dunların arasında en mühim addedilen tecrübe, kimyevi maddenin mikroplan öldürme kabiliyetini ölçmekle alâkadar tecrübedir. Bunu tâyin meselesi hem zor hem de yorucudur. Tecrübe İçin kullanılan maddenin İçine evvelâ bir bez parçası sokulur. Bundan sonra, bu bezden ufacık bir parça kesilerek mikropların üremesine fevkalâde müsait olan yosundan çıkartılma jelâtinll bir maddenin içine yerleştirilir.
Aynı kabm içine, meselâ tifoyu tev-Lldeden mikrop veya yaraların İltihaplanmasına ve çıban veya şirpençenin meydana gelmesine sebep olan stafilokok mikroplan ekilir. Kap kuluçka makinesinin içine konur ve bu sıcak ve karanlık muhitte mikroplar hayret edilecek bir süratle ürerler. 24 saat sonra tabağın İçi öyle bir mll-yoriarla mikropla dolar kİ, Jelâtinll madde süt gibi sulanır Kumaştaki kimyevî maddenin İşe yarar addedl-lebllmesl İçin bu İstilâya karşı gelmesi lâzımdır. Kumaş parçasının etrafına bir «Memnu mıntaka» yani mikropların üreyemediği bir daire bulunmalıdır
Cilt üzerindeki tesirli tecrübe
Bu manialar atlatıldıktan sonra, eczaların cildi tahriş edip etmediği tetkike başlanır. Eczaya batırılmış bir parça kumaş flâsterle kola yapıştırılır ve bir hafta hattâ daha ziyade kolda taşınır. Kumaş çıkartıldığı zaman tabii vaziyetini muhafaza ediyorsa tehlike yoktur.
Haftalar ve aylarca süren araştırmalardan sonra, fen adamları civardan çıkarılma kimyevi maddeler olan uzvi cıva terkiplerinden ümit verici neticeler elde etmişlerdir. Bu terkiplerin boya İle müşterek bir sürü vasıflan bulunmaktadır. Bunlar, tahrlşkâr olmayıp hem renksiz hem de kokusuzdurlar. Mikroplan öldürme bakımından da karbolik aside nazaran 15 kere daha kuvvetlidirler. Bunlara sokulan mensucat, yosundan çıkartılma Jelatinli maddenin içine konulunca. kumaşların etrafında hiç bir mikrobun lşllyemlyeceğl şerit halinde berrak bir sulp kalmıştır. Bu kimyevi maddelerle yıkanan yünlüler, mikrop ve mantar imha etme kabiliyetlerini kaydetmeden tam yirmi kere kuru olarak temizlenmişlerdir Fakat bu eczalı kumaşlar, çamaşırhanedeki sert yıkanmada, mikrop öldürme kuvvetlerinin bir azını kaybetmişlerdir. Buna mâni olmak İçin çalkalama suyu İle çlvitleme suyuna bir miktar bu eczadan İlâve edilmiştir,
10 sofra örtüsü ve peçete kumpanyası bu yeni usulü tatbik etmektedir Ticari bir çamaşırhanede bir erkek gömleği veya bir kadın elbisesini bu suretle eczalamak bir sentten çok daha aza mal olacaktır,
şimdiye kadar, gündelik lstlhsalâ-tln bir çoğu uzvi cıva terkiplerinin İçine batırılmış ve mikrop öldürme kabiliyetleri ölçülmüştür bile. Seri halinde yapılan gayet enteresan bir tecrübede, diş fırçalarının kili an 700 kere yıkandıkları halde, gene mikrop öldürme kabiliyetlerini kaybetmemişlerdir.
Bir kimyagerin dikkate şayan tecrübeleri
Muhafaza sahasında, bu yeni kimyevi maddeler büyük ümitlere yol açmaktadırlar. Meselâ, tutkal, zamk, arap zamkı gibi ticari İstihsaller, daima mikrop ve mantarlar tarafından taarruza maruzdurlar. Bu mikrop hücumlarının önüne geçmek İçin, cıva terkiplerinden İstifade edlleblllne-cektlr.
Bacak boyası istihsal eden bir fabrikatör, mikrobun maddenin içindeki kaselne musallat olduğunu müşahede etmiştir. Eczanesinin rafındaki şişeler, birer birer patlamağa başlamışlardır. Eczacı bu vaziyet karşısında boyanın İçine cüzi bir miktar cıva terkibi IIAva edince, zararın önü alınmıştır.
Rampell namında bir kimyager de evinde tecrübeler yapmış ve dikkate değer bazı neticeler elde etmiştir. Portakallardan birinin üzerine meydana getirdiği kimyevi maddeden sürmüş diğerini de olduğu gibi bırakmıştır. Altı hafta sonra eczasız portakalın berbat bir halde çürümüş olduğunu. eczalısının ise buruşup suyunu kaybetmekle beraber hâlâ yenir halde bulunduğunu müşahede etmiştir.
lArfcm fl ncı sahltedo)
Ada kaymakamı şunları söyledi: “Sizi takibe ve İstanbula inmemenizi temine memurum!.,,
Trablusgarptan Maltaya
ı — Nafilyan efendi ve Abdülhamit — Avru-paya gitmek isterken Büyükadaya sürgün!! — 1308 de Büyükada ve oradaki bazı tanınmış çehreler ■— Kapı önüne dikilen zaptiye memuru — Karanfil mahallesindeki küçük ev — Nejat Ekrem nerede yazıldı?. — Çamlıkta yaslı bir erkekle, yaslı bir kadın..
v
Recai sade Ekrem'in üzerinde Büyük adanın da çok mühim, tesirleri olmuştur. Bilir misiniz kİ Re-cal zade Büyükadaya âdeta sür. gün olarak gitmiştir, Ve bunun pek meraklı bir de hikâyesi vardır;
Ekrem bey «muvakkat» kay-dile gönderildiği / T r a b 1 u sgarpta ’ İkamet İn in kas- , ten uzatıldığım gt rünce bundan kuşkulandı. Günün birinde çoluğunu çocuğunu aldı. Trablustan Mal-taya kaçtı. Abdülhamlt telâşta. Ne olursa olsun Recat «idenin Ercüment ve Nejat Ekrem mutlaka istanbula getirtilmesi-ne azmetmişti. Bunun için de o zamanki Malta konsolosumuz Nafilyan efendi memur edilmişti. Nafilyan efendi ne yapıp yapacak, Ekrem beyi kandıracak ve istanbula gönderecek.,, Nafilyan, Abdülhajnit namına. Ekrem beye kati teminat verdi,
Recai zade istanbula dönüşünde, tabiat! İle memuriyetinin neticelerini bildirmek üzere saraya gitti.
Fakat sarayda hemen kendisine esrarengiz Malta yolculuğunun sebebi soruldu. Ekrem bey Trablusgarpta Afrika havasının kendisine hiç yaramadığını bunun için Maltaya geçtiğini, zaten hasta olduğu İçin Avrupaya gitmek arzusunda olduğunu İleri sürerek bunun için izin İstedi.
Abdülhamit Ekrem beye böyle bir izin verir mİ ya?.. Cevaben şöyle dedirtti:
— Rahatsızlıklarına üzüldüm. Bu halde iken Avrupaya kadar yolculuk kendilerini son derecede yoracaktır. Belki de rahatsızlıktan artacaktır, Büyükada iklimce çok müsaittir. Memleketimizde değerli etibba vardır. Ben onlan kendilerini tedaviye memur ettim. Kirası hazlnel has-samdan ödenmek üzere Adada münasip bir ev bulup kiralasınlar. Ve hiç bir şeyle meşgul olmayıp, hattâ İstanbula hiç in-meylp, orada tedavi edilmelerini daha muvafık gördüm.»
Bu bir nevi ikamete memuriyet İdi. Netekim de öyle oldu. Ekrem bey Adaya gitti. Nizamda, şimdi yanılmıyorsak Nec-meddin Mollanın uhdesinde olan ve o zaman Hekimyan adında bir tüccarın malı bulunan eve yerleşti.
Sizi takibe memurum!..
Adaya taşınmalarının ertesi günü. Ada kaymakamı Affan bey gelip üstadı ziyaret etti. Ve ayrılırken sıkılarak, büyük bir hürmet içinde Recai zadeye şunları söyledi:
— Sizi takip ve tarassut etmek için emir aldım Bundan başka bana verilen talimatta buradan bir yere kımıldamamanız ve vapura binmek teşebbüsünde bulunursanız buna münasip surette mümanaat etmekliğe. kimlerle görüştüğünüzü, kimlerle düşüp kalktığınızı günü gününe saraya bildirmek]İğim de ilâve olunmaktadır. Size büyük bir hürmetim vardır. Bana gizli olarak tevdi edilen bu vazifeyi size haber veriyorum,
Vazifemi harfi harfine İfa et-miyeceğimden emin olabilirsiniz. Ancak zevahiri kurtarmak için yine aldığım talimat mucibince kapınıza bir zabıta memuru İkame edeceğim. Bundan lütfen
A
Kapının önündeki polis memuruna gelince... Yağmura, rüzgâra. kara maruz bırakılmış olan bu zata evin alt katında bir oda verildi, Ekrem beyi tarassuttan ziyade o İyi kalbli adam evin umuru hususatına nezaret ederdi. Hattâ bazan üstat Ekrem’in iltifatına nalı olarak onunla saatlerce konuşurda.
Böylece. âdeta «dostlar başı-na!„» diyeceğimiz gelen o Bü-yükadadaki menfa hayatı, bir cennet hayatı halinde sürüp gitti.
Karanfil mahallesindeki ev
Fakat Ada üstadın ruhunda derin bir iz bıraktı. Ve serbes kaldıktan sonra da Ekrem bey orada. Karanfil mahallesinde küçük bir ev edindi senenin İki üç ayım orada geçirmeği âdet etti.
«Nejat Ekrem» i işte üstat Ekrem burada. Karanfil mahallesindeki küçük evde yazmıştır. Bu İtibarla bu minimini evin edebiyat tarihimizde mühim b!r yeri vardır.
O tarihte Adada oturanlar yaslı bir erkekle vaslı ve ihtiyarca bir kadının sabahleyin evden çıkıp kırlara uzandıklarını, hattâ orada karşılıklı oturup saatlerce sessiz ağladıklarını hatırlarlar. Zira oğlu Nejadın hastalığı İlerlediği zaman çocuk geceli gündüzlü kendisine bakan doktorlle birlikte Adaya gönderilin i şt Ve Adanın her bucağında Neladın hatırası vardı.
Menfa olarak oturmasından çok sonra «Büyükada. 13 teşri-nlsani 312» tarihle Recai zade bir dostuna- yazdığı mektupta oğlu Neladın hastalığından bahsederken şöyle diyor:
«tşte bir aydan ziyade yine buradayız. Çocuk geziyor. Eşeklere biniyor. Eğleniyor. Kilosu yerinde Cok siikür korktuğum şev değilmiş!..»
Nejatta en küçük bir iyileşme a'âmetl ona her yeri cennet gibi gösteriyordu.
Hikmet Fer*ı»«»» Fc
Recai zade
alınmamanızı ve vazifemin kadarını ifa etmemi hoş görmenizi istirham edeceğim...
Genç ■ ve nazik kaymakam sempatik bir insandı. Üstat Ekrem'in yalnız hürmetkârı değil, hayranıydı da...
1308 de Büyükada..
Büyükada güzel bir yerdi. Ekrem beyin çoluğu çocuğu yanındaydı İstanbula hiç bir surette inmemesi için maaşı da Adalar mal müdürlüğüne havale edilmişti Bu zoraki hava tebdili Ekrem beyin hoşuna gitti. Tamam İki sene Büyükadada kaldı. Bu müddet İçinde de İstanbula bir kere bile ayak basmadı.
O vakitki Ada pek hoştu. 1308 . 1309 Büyükadası,.
Burada mühim ve "kıymetli simalar vardı. Müşir Âli Nizâm! paşa, 93 âyanından ve mahkeme! temyiz baş müddeiumumisi meşhur Lebib efendi ve Şemsi Molla.. Yani üç tane İstibdat aleyhdarı, hür fikirli, yüksek kültürlü insan...
Bunlar her gece — hattâ ba zan kaymakam bey de dahil olduğu halde — Ekrem beyin evinde toplanırlar, rejime atıp tutarlardı
Affân bey ertesi gilnü: «Ekrem beyefendi hazretleri dün gece dahi hanelerinden çıkma mış ve kimse İle ülfet etmemişlerdir. Arzoiunur» klişesindeki, telgrafım çekerdi.
Havacılığa karşı alâka gösteren gençlere bu sahada İptidai bir talim görmek fırsatım vermek üzere Birleşik Amerika'nın merkezinde bulunan Ohlo eyaletinde kâin Clnclnnatl'de «Hava Skautları» adiyle yeni bir Amerikan İzciler şubesi teşkil edilmiştir.
Bu hava izcileri şubesinin teşekkül etmesi, esasen «Deniz Skaut'ları» adiyle tanınmış bir deniz şubesi olan «îzc!» hareketinin makul bir gelişmesidir.
Clnclnnatl yakınında bir kampta kurulan hava İzcileri şubesinin ilk toplantısında 750 genç, kurslara devam ve bilfiil uçuşlar müstesna olmak üzere sivil havacılık faaliyetinin bütün branşlarında malûmat edinmişlerdir.
Başlıca Amerikan hava kumpanyalarından biri olan «Wrlght. Aero-nautlcal Corporation» şirketi Çİncin-natl şubesinin mütehassislan vt başka Öğretmenler tarafından verilen dersler, havacılık tarihi, uçakların Lnşaslle sevk ve İdareleri, plân ve bünyeleri, hava nakliyatına ait nizamname, hava, meteoroloji, seyrüsefer. radyo, tahrik cihazları ve paraşütler hakkında idi.
Talebenin görerek öğrenmesine yardım etmiş olmak ve modern havacılıkta kullanılan cihazların tetkik ve tetebbüünü mümkün kılmak üzere muhtelif hava firmaları, denemeler için husus! surette kesilmiş «Cyclone» tipinde 14 silindiril bir uçak motörü. birçok tayyare motörû ve yedek teçhizat parçalan ayırmışlardır.
Kamptaki bir haftalık tedrisat müddetinin İkmali merasiminde «Wrlght Aeronautlcal Corporation» şirketinin İdare heyeti başkan muavini M. Wlliiam D. Kennedy, hava izcilerinin her birine şehadetname ve mükâfatlar vermiştir
Öğretim işlerinde radyodan istifade
Harb sonu plânları, büyük mikyasta radyo öğretimine lüzum göstermektedir. Blrleşig - Amerika maarif müdürlüğü, gelecek, rkl 5 sene zarfında en azından 5U0 öğretici Ista yönün faaliyete geçecfğinl ve bu neşriyattan Birleşik Amerika nüfusunun % 48 nispetinde İstifade edeceğini bildirmiştir
Şimdi 3i eyalette ou Kolaylıklardan İstifade edilebilmek için ®c
yapılmaktadır.
Derhal tatbik sahafın. .
□a pek çok İhtimal verilen u plânlara elverişli olacak birleştirilin.; bir radyo programıdır, öğretim otoriteleri. bu programlardan yalnız okul sınıflarındaki talebeler değil, fakat evlerinde bulunan genç ve yaşlı kimseler de esaslı bir seklide istifade edebiler eki erdi r.
Fransanm belli başlı şato ve kiliselerinin bugünkü durumu hakkında malûmat
Fransa hükümeti tarafından. «Fransa’nın kültür mirası» alarak kabul edilen 25 meşhur katedral ve şatolardan 22 sİ, şimdi kurtarılan muıtakada bulunmaktadır. Parls'dö bulunan Müttefik seferberlik kuvvetleri yüksek karargâhından, bunların umumiyet İtibariyle zarar görmedikleri bildirilmiştir.
Bu arada, Fransa'daki artistik ve tarihî âbidelerin korunması İçin, Fransız hükümeti, Müttefik askeri kumandası Amerikan komisyonu »e iş birliği yapmak suretlle bu neticeye varıldığı da ayrıca açığa vurulmuştur.

Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Cürüm Isnadolunan.
2 — Uykuya dalar dalmaz.
3 — Oyulmuş yer - Bir kısım.
4 — Tersi bir nevi ticaret eşyası.
6 — Saltanat zamanı paralarında bulunan bir şekil- Lahza - Eski Mıaır mabudlarından.
0 — Tersi yılanın başıdır - Nota -Başına «F» gelirse çakmakta bulunur.
7 — Tersi izini meydana çıkar demektir.
8 — İstimdat edatı - Tersi Karışık değil.
9 — Pratik değil - Valide.
10 — Tersi levhamızdır.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Sükûnet. Ad, 2 — Üfüriiyor, 3 — Küsur. Zlav, 4 — Uru, Üçkıre, 5 — Nürüs, Olar. 8 — Ey, Opera. 7 — Tozkoparan, 8 — Rleler, Te, 9 — Arara t. 10 — Deveranede.
A Bakırköy Halkevinden: Millet Vekili sayın Behçet Kemal Çağlar tarafından 6 mayıs pazar günü şaat iş de Bakırköy Halk evinde Türk tarihinde Türk kahramanlan hakkında bir konferans verilecektir.
* Bale dersleri — İkinci devre ve yaz tatili kursları için acemiler kabul edileceklerdir. Öğrenmek IsUyenlerin iki fotoğrafla saat (10) dan (12) ye (14) den (19) a kadar Eminönü Halkevi bürosuna müracaatları.
* ürlakoy Fıkarapervtr cemiyetinden aldığımız bir mektupta, o mın-takndata fakir halka dağıtılmak üzere Balıkçılar cemiyeti taralından verilen torik balıklarından dolayı fakirler namına mezkûr cemiyete teşekkür edilmektedir.
TtİRK ŞATRANU KULÜBÜ
Bir terbiye ve kültür sporu olan Satrancın bilhassa Türk aydın gençleri arasında yuyıltnası için kutulan ve htr.iız inkişaf halinde bulunan şatranç kulübünün Taksim Belediye gazinosu binasının üst katuıda geniş ve ferah bir salona naklettiği öğrenilmiştir.
Haber aldığımıza göre kulüp yeni âza kaydl İçin her gün müracaatları kabul etmektedir.
AKŞAM
5 M..; ıs 1935
8
Oariilbedayiden Şehir tiyatrosuna
londa öteki seyircilerin gelmesini beklerken daima çocukluğunu, o zamanki tiyatroları, Karaközlerl hatırlardı. Bu bekleyişte o günlerin zevkini duyardı.
Halbuki bu hafta köydeş ahbapları geldiği için pek geç kalmıştı. Fıstıkları alır almaz, içeriye daldı. Altı pullu pembe bileti âdeta matmazelin elinden kaparak aldı. Kapıdaki kadife perdeden süzüldü kİ salon karanlık... Filim başlamış!.. Hüsameddin başını göremediği filimi seyretmesini de hiç sevmezdi. Zira anlayamazdı.
Önünde süzülen gayetle zayıf bir elektrik ışığının rehberliği İle bir ka-napeye oturdu, Tüüii!.. Kovboy filimi de değilmiş meğerse... Hiisameddinin tabir He «aşki ve hissi bir kurdelâ» Idil-
Berekt versin ki Arap filimi! Hü-sameddln bitip tükenmez kovolamaca-lar oynıyan kovboyları bulamazsa, Albülvehabı seyretmeği severdi.
Başını görmediği eseri anlamak içiıı bütün dikkatiyle perdeye bakıyordu.
Bir genç kadın!.. Kocası gayet ihtiyar, çirkin. Üstelik fena huylu, zalim. Karısını girip çıkıp tekmeliyor. Bu zalim, çirkin, korkunç ihtiyarın pençesinde İnleyen güzel ve gCnç kadın bir gün pencereden bir deliüanlıya gülümsüyor.
Filimin burasında Hiisameddinin omuz başında bir kadın sesi şöyle fısıldadı:
— Ahlâksız kan!..
Hüsameddin yanına baktı. Fakat gözleri karanlığa alışamadığı için bir şey göremedi. Perdede genç kadınla, delikanlı konuşuyorlardı. Yanındaki kadın sesi devam etti:
— Vay utanmaz kadın!..
Hüsameddin hayretle o tarafa bakıyordu. Halbuki kendisi zalim, kötü ruhin, son derecede çirkin, İhtiyar ve üstelik de kaatll, dolandırıcı olan herifin dünya güzeli gibi genç karışma acimıştı. Demek yanında, karanlıkta oturan kadın, koca ne derece fena, ne derece Çirkin ve yaşlı hattâ hırsız ve kaatll olsa bile karısının en küçük kabahatini hoş görmüyordu. Filimdeki kadın, kocasından gizil, kadın ar-kadaşlarlle beraber sandal gezintisine gidiyordu.
Hüsamcddlnln yanındaki kadın yine homurdandı:
— Utanmaz rezilI-
Perdedekl kadın kocasından arta kalan yarım bardak şarabı musluğa döktü. Hiisameddinin yanındaki kadın mırıldandı-
— Müsrif karır..
Hiisameddinin basının içinde bir şimşek çaktı. îşte yıllardan beri aradığı mükemmel kadın bu idi. Bununla evlenebilirdi. Bir filim karşısında onun bütün huylarını, dürüst ve idareli bir kadın olduğunu öğenmişti
Yavaşça yanındaklnln dirseğine kolunu değdirecek oldu. Fakat karan-İlıktaki kadın hemen kolunu çekti. Hüsameddin «şu kısmet denilen şey ne tuhaf'.. Eğer kadın evli değilse kendisi için ne mühim şeyler düşündüğümü bilse...» dlvordu.
Birdenbire ışıklar yandı Hilsamed-dln başını çevirdi. Yanındaki altmışlık kadın kendisine-
Gördün mü evlât.. Nerede bl'im zamanımızdaki tazeler!..
Diye perdeyi İşaret edivordu.
(BİR YILDIZ»
Heı- pazar dairede nöbetçi olduğu İçin, halta tatilini çarjanıba günleri yapardı. Bundan da gayet memnundu, Zira pazar günleri daire kendisine eon derecede sevimli gelirdi. Odalarda, sofalarda, merdivenlerde, veznede her zamanki telâş, hareket görülmez, gürültü işitllmezdl. Hattâ koca binada çit duyulmazdı. Hüsameddin bu pazar nöbetlerinin niçin konulduğunu doğrusu p^k de kestlremenüşti. Bira o günü yapayalmız kaldığı dairede yapacak hiç bir iş bulamazdı. [Bunun için de umum müdürün odacındaki İki kişilik geniş maroken koltukta akşama kadar mışıl pnşii uyuyordu.
Çarşamba günü ise herkesin çalıştığı. kan ter döktüğü zamanda o gezer tozardı. Direktörün kanapesinde uyumakla geçirdiği pazarı da hesaplarsa haftada İki gün tatil ve istirahat yapıyor sayılırdı. Bu İşin faydaları da bu kadarla kalmıyordu. Bütün arkadaşları tekmil pazar nöbetlerini beklediği İçin onun bir dediğini iki etmiyorlardı. Zira Hüsameddin pazarlan daireye gelmese nöbetleşmek BUretlle her biline ayn ayrı sıra gelecekti. Halbuki onlar pazar gününü pek severlerdi. Bu nöbetleri toptan olarak üstüne alan Hüsameddin e nasıl yaran acaklarnı bilmiyorlardı.
Meselâ cumartesi sabahaları daha saat lo olmadan Hüsameddlne:
— Sen yarın da geleceksin... Haydi git... Piz işlerini idare ederiz... diyorlardı.
Bu itibarla Hüsameddin şöyle bir uğrayıp, daire defterini İmzaladığı cumartesi günlerini de hafta tatili sayabilirdi. Pazar günü tek başına bütün daire işlerini gören bu fedakâr ve kahraman arkadaş arlık pazartesi günü saat 12-ye doğru daireye gelirse , -çok mudur?., Arkadaşları bunu da idare ediyordu. Snlı günleri ise öğleden sonra çıkar, giderdi. Direktör muavinine bile şu fikrini kabul ettirmişti. Derdi kİ:
— Hafta tatili bir buçuk gündür. Lâkin bu bir buçuk gün yanyana gelirse bir işe yarar. Madem ki benim pazarını çarşambaya çevrilmiştir, sah günleri de benim İçin cumartesi sayılır. Bu İtibarla hafta tatilimin Balı günii öğleden sonra başlaması lâzımdır.
Görülüyor ki Hüsameddin. dairenin en babayani memuru olmasına rağmen işini bilir bir zattır. Yalnız şimdiye kadar evlenememiş, yaşı kırka dayandığı' halde bekâr kalmıştı. Münasip birisini arıyor.
¥¥¥
Hüsameddin o tatil gününde de her Zamanki gibi en ucuz cinsinden Eğlenmeğe karar vermişti. Daimi programı şu idi. Cebine 15 kuruşluk, sıcak sıcak Amerikan fıstığı doldurur, bundan sonra kovboy fillmlerl gösteren bir slemaya giderdi. Öğleyin girdiği sinemadan ancak hava iyiden iyiye karardıktan sonra çıkardı. Zira eğer filim 24 kısım veya 32 kısım değil de kısa birşey ise Hüsameddin efendi onu iki defa, hattâ hazan iki buçuk, üç defa gördüğü de olurdu.
O çarşamba da fıstıkçı, fıstığı tartarken gözleri terazide.
_ Gelmedi, gelmedi... Beş fıstık daha koy...
SözlerUe ve büyük bir ehemmiyetle İtiraz etti-Babayanl bir adamdı amma aptal da değildi ya... Sinema kapısındaki fıstıkçı da artık onun huyunu öğrendiği için ağır ağır tartardı.
Lâkin o günü Hiisameddinin hatta tatili programında mühim bir değişiklik olmuştu. Her zaman daha sine-pıa açılır açılmaz, hemen İlk müşteri olarak, yani filimin başlamasına yarını saat varken gelirdi. Böyle zamanlarda sinema salonunu ışıkların yarısı yanmış, yansı yanmamış olarak bulıırdu.En önde kendi gibi erkenci iki çocuğun konuştuklarım işitirdi Balon bomboş olduğundan çocukların ne konuştukları dalma duyulurdu.
Hüsameddin. bu yarı karanlık sa-
RADYO
ANKARA RADYOSU:
Bugünkü program
18.00 Radyo Çocuk kulübü, 13.45 Dans orkestrası. 19.00 Haberler, 19 20 Geçmişte bugün, 19.25 Dans orkestrası, 19.45 Konuşma: (Sıtma hakkında, 20.00 Şarkılar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Fasıl. 21.10 Çeşitti sololar (pl.). 21.30 Salon orkestrası, 22.15 Dans müziği (pl.ı. 22.45 Haberler.
Köpekler cephelerde miihim vazifeler görüyorlar
Amerikan, Ingiliz ve Sovyet ordu, donanına ve hava kuvvetlerinde binlerce köpek kullanılıyor
Nakliye köpekleri ile paraşütçü köpekler Alaskaya tabi Ak-ut adalarında Amerikalılarla Japonlar arasında cereyan eden muharebelerde çok İşe yaramışlardır. Köpekler münferit : karakollara kızakla mühimmat ve mltralyöz taşımışlardır. Kazaya uğrayan Amerikan tayyarelerinin kar ve , buz İle kaplı kır ve dağlara inen pilotlarını bulup bunlara yiyecek gö-|türmektc ve kendilerine yol göster-
• metil hizmetlerde bulunmuşlardır,
| «M» markası lic tanınan torpil
köpekleri gömülmüş eşyayı kokusundan keşfetmek gibi fıtri kabiliyeti sayesinde kara torpillerini ve diğer tu-ı zaklan ya kazıp çıkarır ve yahut zararsız bir hale koyar. Bu Köpeklerden hiç birin! tehlikeli bir sahadan
• CT«u-ınpfre r«?ı prtpwu»at«lnl« Vn hıı R*-
tarlası içinden bir emin yol gösterir-
Amerikan donanması Büyük Okyanustaki adalara yaptığı bütün İhraçlarda köpeklerden İstifade etmiştir. Alman çoban köpeği cinsinden olan |bu köpekler muhabereyi temin İçin
şimdiki harbde eski harblerle kıyas kabul etmiyocek geniş ölçüde köpekler cephede kullanılmaktadır. Meselâ Şimali Amerika Birleşik hükümetleri bütün cephelerde yirmi binden fazla köpek kullanıyor. Ingiltere ve Rusya tarafından cephelerde kullanılan köpeklerin sayısı daha büyüktür. Köpekler yalnız orduda değil, donanmada ve hava kuvvetlerinde de kullanılıyor. I _ ___________________ _______
Tayyareciler gibi köpekler tayyare-' mekte. paraşütçü köpekler çok kıy-de gezmekte ve İnsanlar gibi paraşüt ‘---• •
ile atlıyarak yere İnmektedirler. Kara I torpillerini ve sahra tuzaklarını bulup çıkaran köpeklerdir. Kazaya uğrı-yan tayyarelerin orman ve bataklıklar içinde şaşırıp kalan pilotlarını bulup kurtaran gene köpeklerdir.
Cephede ateş hatlında geceli gün- ________
dilzlıı gözünü kırpmadan bekçilik ve'geçmeğe razı edemezsiniz. Ya bu sa-karakol vazifesin! yapan, dere ve or-Şıayı yandan geçer, yahut torpil İman içinde yaralı yatan askerleri.........................................
bulup bunlara ilk İmdat yetiştiren de köpeklerdir.
Harbde köpeklerin ifa ettiği daha birçok kıymetli hizmetler vardır. Fakat harbde kullanılan köpeklerin talim ve terbiyesi ve bakılması kolay bir talim ve terbiye edilmiştir. Karaya çı-lş değildir, büyük masraflara ve dik- kan askerler münferit veya müfre-katli ihtimama muhtaçtır. Bunlar zcıer halinde ilerledikleri zaman ge-lçln ayrı latalar teşkil edilmiştir. rı ne irtibatını ancak bu köpekler te-
K-9 işaretini taşıyan Amerikan mln ediyor. Gerideki kumandanlar harb köpek kıtası her ay 1500 harb bu köpekler vasıtaslle emrllerlni gön-köpeği toplayıp talim kamplarına derirler ve ateş hattının vaziyetini sevkediyor. Köpekler Amerikadakı gene bunlar vasıtaslle öğrenirler, çifllk ve köylerden ■•Müdafaa için lâ-1 Amerikan bahrlyeslne mensup Sezim olan köpekleri toplaman teşkilâ- zar İsmindeki köpek Süleyman adatma mensup gönüllüler tarafından lanndan Bougalnville adaeına İhraç tedarik olunuyor. _.___ı_ " u’*
Bundan sonra köpekler Amerikan | görmüş olmasına rağmen İki gün iki ordusu umumi karargâh kumandanı umumî karevgâhtan İlerideki nezareti altında talim ve terbiye etti- kıtalara emirler taşımış, sık or man-rklmektedir. Talim ve terbiye İçin beş lardan ve çetin dağlardan ve dere-merkez tesis edilmiştir. ilerden geçerek bu vazifesini yerine
Köpeklerin talim ve terbiyesi as- getirmiştir Üçüncü gece bir çukurda kederin talim ve terbiyesinde olduğu 'uyumakta olan bir Amerikan bahri-glbi iki devreye ayrılıyor. Esas telim ] yelislnl, üzerine bir bomba atılacağı ... t____________„.ı.ı_ .... x____:____tornan kurtarmıştır.
ve terbiye asgarî sekiz ve âzami on.2aman kurtarmıştır.
üç haftada tamamlanıyor. Civardaki pusudan atılan kursun-
—....................... - köpeği yaralamıştır Mahaza
Köpek, bedeni muajrtncsi ve en- 1ar köpeği yaralamıştır Mahaza jeksiyonları yapıldıktan sonra her .Sezar sürüne sürüne Amerikalıların türlü havada geceli gündüzlü gayet (hattına gelebilmiş ve tedavi altına sıkı talim yaptırılıyor. Köpek «İçeri! ( alınmıştır. — F___________________
Dışarı! Dur! Kovala!d kumandaları-' m İyice- yerine getirirse talim ve terbiyenin birinci devresini tamamlamış sayılır. Bundan sonra İstidadına göre hususî hizmet ve talimlere ayrılır. Cüretkâr ve azgın olanlar ateş hattında nöbetçi hizmetine ayrılır ve buna göre terbiye edilir.
İri ve kuvvetli köpekler harb malzemesi taşımağa mahsus hizmete verilir. Orta boydaki çevik ve seri köpekler muhabere hizmetine ayrılır. Tabiatı mülâylm köpekler tahlisiye hizmetin" verilir.
Hangar yaptırılacak
Malatya bez ve iplik fabrikaları
Türk Anonim Şirketinden:
1 — Kapalı zarf usulü İle ve götürü olarak eksiltmeye konan İş Adana'da Malatya Bez ve tplik Fabrikaları T. A. Şirketine ait Çırçır fabrikasında 30,857 lira 75 kuruş keşif bedelli hangar inşasıdır.
2 — Eksiltme 7/5/1945 tarihine rashyan pazartesi günü saat 16 da şirketin Ankarada Atatürk Bulvarında 177 No. dakl Umum müdürlüğünde yapılacaktır.
-3 — Eksiltmeye girebilmek için 2991 lira muvakkat teminat yatırmış olması lâzımdır.
4 — İstekliler bu İşe ait proje, keşif hulâsası, fenni ve hususi şartname, eksiltme şartnamesi, mukavele projesi 7.50 Ura mukabilinde Ankarada Şirket Umum müdürlüğünden ve Adana'da Malatya Mensucat Fabrikası müdürlüğünden, İstanbul'da — Satmalına memurluğu, Muradiye Han No. 16, Eski Şarap iskelesi sokak No. 10, P. K. 1452 - Galata - İstanbul — alabilirler.
5 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
6 — Eksiltme sonunda şirket ihaleyi yapıp yapmamakta serbestin
yapıldığı zaman İlk defa muharebe
S^msun’da tütün satışları
Samsun (Akşam) — Türklyemlzln en nefis tütününü yetiştiren Samsun mmtakasında İki ay içerisinde büyük mikyasta satış yapılmıştır. Kalan miktar rekoltenin yüzde onunu teşkil etmektedir. Mahsul fiatı 300 - 350 kuruş arasındadır,
r Gömlekiş'
I BİRİNCİ SİNİP GÖMLEK. Cl
■■■■ Te» 20096 Sirker'
(Baş tarafı 3 üncü sahlfede) Rejisör müdürün emri altındadır. Ve bir teknik adamıdır.
Celâl Esat Arseven Darülbedayl müdürlüğü de yapmış olduğundan işin iç yüzünü iyi bllenlerlmlzdendlr.
HALİT ZİYA'NIN KANAATİ:
— Evvelâ bir müdürü mesul tâyin etmelidir. Heyeti murakabe ve saire ihdası külfettir. Zait meseledir. Sonra müntehap bir heyeti edebiye olmalı. Bu heyet memleketin sahne iş-, lerlyle, sahne edeblyatlyle meşgul erbabı kaleminden teşekkül etmeli ve bu heyete artistlerden mürekkep bir heyet de iştirak etmelidir. Her halde bu lâzımdır. Bu heyet ciddi eserlerle, tercüme eserlerle uğraşmalıdır. Bu suretle bir hareket uyanır. Eser yazanlar çoğalır, çok mü dit olur.
Halit Ziya belediye reisliğine ayrıca bir lâyiha vererek bu hususlarda ısrar etmişti. Onun lâyihasını burada aynen neşre de çalışacağım.
MÜNİR NİGÂR'in KANAATİ:
— Her memlekette nasıl yapılmışsa bizde de öyle olmalıdır. Meselâ tiyatro meselelerinde bizden çok ileride! memleketler var. Onlar son kabul ettikleri şekle varmak için bir çok tecrübelerden, merhalelerden geçmişlerdir. Biz bu bahiste yeni bir şey yapmak safhasına henüz erişmiş değiliz. Onlarda bu bahisleri bizden İyi anlıyanlar var. Meselâ Fransız, olmazsa İtalyan tiyatrosunu bir misal olarak alabiliriz. Bu hususta bence şimdilik bizim İçin yapılacak şey bu-dıır. Ne vakit bu bahiste terakki edersek. mütekâmil safhaya yetişirsek o vakit biz de yeni şekliler bulabiliriz.
Münir Nigâr'm tiyatromuzu ne kadar sevdiği bu sözlerinden pek güzel anlaşılıyor. Sözleri âdeta bugünü düşünerek söylemiş gibi.
İBNİR REFİK AHMET NURİ'NİN KANAATİ:
— Asıl lâzım olan bir heyeti idaredir. Bu hem idari olur, hem sahne işlerine bakar, hem de heyeti edebiye vazifesini görür. Bizim on bir senelik tecrübemiz bunu göstermiştir. Biz başka türlü İdareye imkân göremiyoruz.
ÎBAHİM NECMİ'NİN KANAATİ:
— Şehir Tiyatrosu için tabii mesul ve mesuliyete mukabil serbestli harekete malik bir müdür lâzımdır. Aynı adam hem müdür, hem rejisör olabilse daha iyidir. Lâkin rejisörlük ve idare adamı için lâzım gelen evsaf o kadar ayrıdır kİ bunu bir şahısta bulmak zordur.
Mikroplara
karşı savaş
(Baş tarafı 5 inci sahifedt)
Diğer bir tecrübede, Rampell kendi kendisini bir kobay yerine koymştur. Hastanelerde bile bandajların steril tutulmasının güç olduğunu bildiğinden ve evdeki bandajların hemen hiç bir zaman steril olamıyacaklannı müdrik olduğundan, evler için böyle bir bandaj hazırlamağa karar vermiştir. Temiz bir ustura alarak iki kolunu da aynı şekilde kesmiştir. Yaranın birini temiz bir sargı ile sarmış diğerini ise uzvı cıva terkibi İle yıkadığı kirli bir mendille bağlamıştır.
Mendille sarılan kol hem çabuk hem de temiz olarak İyileşmiştir. Öbür kolun iyileşmesi İse hem daha uzun zaman sürmüş, hem de yarada biraz iltihaplanma görülmüştür
Bundan sonra, Rampell kimyevî maddesinin içine gömleğinin sağ tarafını sokmuştur. Gömleğinin sol tarafı eskiyip birçok yerleri delindiği halde, sağ taraf gene sağlam olarak kalıfiıştır. Terden ıslanan kısımlara musallat olup buraları çürüten mikroplar, kimyevi maddenin bulunduğu kısımda tahribat yapamamışlardır.
Kalabalık yerlerdeki mikrop tehlikesi önlenecek
Gribin bütün bir mahalleyi kasıp
İbrahim Necmİ bu sözleri söylediği zaman, yazdığı tenkldlerle de İspat ettiği gibi, tiyatromuzu ve müntesip-ierini pek yakından biliyordu. Bu bakımdan sözlerinin ayrıca kıymeti vardır.
REFİK AHMET SEVENGİLİN KANAATİ:
— Tiyatroya bir sanat müdürü lâzımdır. Vâsi salahiyetli bir sanat müdürü. Bu zatın sahne adamı olması şarttır. Directeur artistlgue tiyatroda her hususta hâkim olmalıdır. Zira İş çıkarmak için paraya, salâhiyete, İntizam ve zapturapta ihtiyaç vardır. Sanat müdürünün maiyetinde olanlar İdare memurluğu ve muhasebecilik vazifesini görürler.
Temsil edilecek eserlerin icabettl-receği masrafı tâyin etmek sanat müdüriyetine aittir. Esasen tiyatroda sanat işleri haricinde bir müdür bulundurmak gayri tabiidir. Zira İş İcabı olarak hâkim olması lâzım gelen sanat müdürüdür. Şahnenin ihtiyacını o bilir. Onun gösterdiği lüzum yalnız mali cihetle meşgul bir müdür tarafından tetkik, hele bir de reddedilirse sahnede İş yapmak İmkânsızdır. Malî işlerle meşgul olacak müdür şu halde körü körüne ve mutlaka sanat müdürünün dediğini yapmak mecburiyetindedir. Böyle bir müdürün ademi, vücudundan faydalıdır. Hiç olmazsa umumî kadroda mühim bir maaş eksilir.
Refik Ahmet Sevengll'ln 1927 deki bu sözleri, yukarıda kaydettiğim gibi, bazı gazetelerin ifşaatına göre, bugün şehir Tiyatrosunun kanaatine benziyor. Vaziyete aynı zaviyeden bakmı-yan belediye o zamgjı bir nizamname hazırlatmamış ve bunun İçin 1932 senesine kadar beklemiş.
1932 de Refik Ahmet Sevengil Darülbedayl nizamnamesini. Şehir Meclisinin bu işe memur ettiği komisyonun âzası sıfatiyle yeniden tanzime memur oldu, O zaman verdiği beyanatta işaret ettiği gibi 1914 de yapılmış olan eski nizamname muhtelif kararlarla değiştirilmiş olduğundan fiilen hükümsüz bir vaziyetteydi. Ve müeşsese herhangi bir nizamnameslz idare ediliyordu.
Müessesenln mahiyetini ve belediye İle olan rabıtasının şeklini ve idari cihetleri ve salâhiyetleri tesblt eden yeni nizamname hazırlandığı halde tasdik ve tatbik edilmedi. Bunun sebeplerini gelecek yazıda tahlil edeceğiz.
1 Selim Siishet Gerçek
kavurduğu veya kızamığın salgın halinde okulun bütün talebelerini yatırdığını yakından gören bir kimse, havada yüzen mikropların yaptığı büyük tahribattan şüphe edemez. Bunlar ciğerlere girip verem veya zatürree, yaralara sokulup iltihap ve yemek borusundan içeri dalıp bir sürü hastalıklara sebebolurlar.
Eğer bu kimyevi maddeler, hakikaten başlangıçta göründükleri kadar müeşşlr olurlarsa, kendileri için bir çok imkân sahaları açık olacaktır. Evlerimizde mikroba karşı bir perde olacaklar: ahırlarda atlar bunlarla silinecek, kuş tiiyü yastıklar bunlara batırılacaktır. Çamaşır yıkama makinesinin, bulaşık suyunun ve yeri silme suyunun İçine bunlardan köna-caktır.
Fazla bir işe yaramasalar bile hiç olmazsa orduda ince yağ tabakasının temin ettiği kadar fayda temin edecekler! umulmaktadır
Bürolar, tiyatrolar, okullar ve lokantalar bu kimyevî maddeler vasıta-sile korunurlarsa, bu gibi hastalıkların azalacağı umulmaktadır. Sinemaların açık kalması ile grip salgınının ziyadeleşme tehlikesi azalacak, okulda kızamık vakaları yarın bugünkü gibi okulların kapatılmasına sebebol-mıyacaktir. Yataklı vagonlarda, otellerde yataklarımızda bulundurulacak bu ecza hepimizi hayli koruyacaktır
Kahır Yüzünden Lütuf
Yazan: P, Wentwörth Tercüme eden: Vâ - Nü
' Tefrika No, 16 ı
Bir müddet, kataloglara daldıktan sonra, başını kaldırdı.
— Mabel Mors’u bilir misiniz?
— Tanımıyorum. O da mı kocanızın kuzini?
Lady Suzanne, biraz istihfafla:
— Hayır, Bu bir gülün İsmidir, —dedi — İnsanlar canımı sıkar. Daha ziyade, güllerden, çiçeklerden bahsetmeyi severim. İşte bakınız! Size düpedüz haber veriyorum. Şayet güller sizi alâkadar etmezse, benden fazla Edouard'la konuşunuz. Kocam, Veba çıkaran hayvanlarla mücadele cemiyetine âza oldu. Cemiyetin gayesini anlatmak iizere muhatap arıyor, bulamıyor.
Jullen:
— İki şıktan birini tercih etmek lâzım gelirse, bana, Mabel güllerinden bahsedin. —dedi.
Berkeleylerin evinde yemeğini yedikten sonra kulübesine döndü.
Yağmur dinmişti. Şişler arasından ay pırıldıyordu.
Tam kapısının önünde durduğu sırada. bir kadının uzaktan uzağa seslendi'ini duydu. Seneler geçer, hislerin ateşi küllenir. Sonra, birden bire
bir tek kelimenin telâffuz edildiğini, önünüzde.bir hareket yapıldığını işitir, yahut görürsünüz. On sene, on beş sene evvelki hâtıralar, ansızın canîanıvcrlr, külün altındaki ateş ortaya çıkar.
Şimdi, Jullen, gece karanlığında haykıran bir kadının sesini duyuyordu. Böylelikle, yirmi sene evveline avdet etmişti. Gençliğinin pek kısa süren bir aşk vakası -aklına geldi. Benliğinde coşkunluk namına ne varsa, hepsi galeyan etti. Yorgun, bezgin, İnkisara uğramış olan Jullen kendi kendisiyle alay ederek bu rulıî dirilişinin farkına vardı.
Kadın tekrar seslendi; ve Jullen, sese doğru yürüdü.
Mazideki o mayıs gecesin! hatırladı. Gökte berrak- bir ay da vardı. Ama-bel Ferguson aklına geldi. Onu o kadar sevmişti ki, mazinin ıstıraplarını anmakta, bugün garip bir zevk duyuyordu. Hayır! Onların hâtırasından silinmesini istemiyordu. Aksine bir arzu duyarak dudaklarının birleştiği ağacın altına doğru yürüdü. Birinci ve sonuncu defa olarak ve asla düşünmeksizin orada öpüşmüş
ler dİ. Bu hâtıra, gönlünde dayanıl-miyacak derecede bir tazyik yapıyordu. O akşam, dallar, çiçeklerle, yıpraklarla doluydu. Şimdi İse, yağmur altında ıslanmış.,.
Jullen, kendi kendine:
— Acaba Amabel ne oldu? —diye düşündü.
İhtiyar bir profesörle evlendiğini biliyordu. Malûmatı bundan ibaretti. Ahbap olduğu Jeanne Berkeley Çin'e gitmişti. Amabel'e dair bütün haberleri, Jullen, bu Jeanne’dan al*r-dı. Şimdi o mutavassıt da ortadan kalkmış bulunuyordu. Böyle oluşu da İsabet! Zira, İnsanın gençliğinde tanıdığı bir kadını, sonraları pek görmemesi hakkında hayırlıdır,
Ay »şığı, elma ağaçlarının çiçekleri... Bir aşk için ne güzel dekordu bpnlar... Fakat İşte aradan yirmi sene geçmiş bulunuyordu. Hayatın, o hain tezatları zuhur etmiş, her şeyi yıkmış, harabetmlştl. şimdi Jullen, Amabeî'le karşılaşmayı hakikaten istemiyordu.
Tam bu düşünceleri zihninde belirtmişti ki, kadının, patikadan kendine doğru geldiğini gördü. Bu manzara karşısında, son derece hayrete düştü. Nefesi tutuldu, gözlerini açtı; şaşkın şaşkın baktı. Bir an, hayale kapıldığım vehmetti. Sonra, şu hükme vardı kİ, bu kadın, katiyen Amabel olamaz! Kendi tanıdığı Amabel
olamaz! Evvelkisi, bir genç kızdı. Bu Jse kadınlaşmış bir şahsiyet, ona bir yabancı!
Başı açık yürüyordu. Ayın ışığı yüzünün en ince teferruatını meydana çıkarıyordu. Hiç şüphe yok, hiç şüphe yok ki, bu kadın Amabel! Buna rağmen. yirmi sene, aralarını, öyle bir ayırış ayırmış kİ, soyadını bile hatırlamıyor.
Erkek kımıldadı. Kadın da bu kımıltıyı farkederek durdu. Amabel. kollarını giymek sizin omuzuna bir manto almıştı. Bir dal iğdi.
— Burada bir! ml var? —diye sordu. ,
Jullen İlerledi, ağacın gölgesinden dışarı çıktı.
— Sizi korkutmadığımı umarım? —dedi.
— Siz kinisiniz?
— Şu anda, burada bulunmamam lâzımdı, şüphesiz. Fakat bahçıvanın kulübesinde oturuyorum. Bir haykırma işitip geldim.
— Köpeğime sesleniyordum. Bas-set cinsinden bir hayvandır. Siz görmediniz ml acaba? Kaybolmasın diye korkuyorum. Ben, Madam Grey-ylm. Yeni Eve taşındım. —diye ilâve etti.
Madam Grey! Demek ki, ağabeyi -sinin evi devrettiği yeni kiracı buymuş! Halbuki, Jullen, onun, ihtiyar bk kadın olduğunu zannediyordu.
Mukadderat ona nasıl bir sürpriz hazırlamış meğer!
Julien, biraz da esef duyarak yaklaştı. Hüviyetini gizlemişken şimdi kim olduğu meydana çıkacaktı. Bunu da hiç arzu etmiyordu.
Dedi kİ:
— Özür dilemeliyim. Ben sizi derhal tanıdım. Fakat, sizin beni taıu-yamadığınızı farkediyorum.
İsmini söyliyecekti. Fakat bir muziplik yapmak arzusunu duydu.
Amabel:
— Kimsiniz? —diye sordu.
Julien, ışığa doğru döndü Genç kadının yüzündeki ifadenin birden bire değiştiğini farkettl. Lâkin, Ama-bel'ln hayreti, pek az sürdü.
Gayet sade bir İfade ile:
— Jullen Forsham değil mi? —diye sordu.
Elini uzattı.
Erkeğin ne kadar iyi hatırladığı o güzel, ince el !
Elele tutuştukları andan itibaren muziplik ve şaka arzuları tamamiyle kayboldu. Genç âlim, büyük bir zevk duyuyordu. Müthiş bir heyecana kapıldı. Yüreği öyle çarptı kİ, konuşması bile müşkül oldu.
Sadece:
— Evet, benim. —diyebildi. Kadın elini erkeğin avucundan çekti.
— Bense sizi, dışarıda. İtalya'da zannediyordum.
— Resmen, evet. Aksini zannetsey diniz, -buruya gelmezdiniz sanırım? Hakkınız da var. İnsan, eski hayallerini muhafaza etmelidir!
Amabel. hafifçe gülümsedi.
— Ben eski dostlarımı muhafaza etmek isterim.
O kadar sade bir vekarla konuşuyordu kİ, Jullen'in kalbi heyecanlandı. Bu kadın, sevdiği kadın! Eski Amabel!
Canlı canlı dedi kl:
— Burada eski tanıdıklarınıza ras-lıyacaksmız. Meselâ Berkeley'ler
— Kendilerini görmeği Dek arzu ederim... Ah, Julien! Köpeğimden dolayı pek üzülüyorum. Saatlerden beri kayıp. Civarda, bazı avcılar tuzak kurmasınlar, sakın?
— Böyle bir şeyden haberim yok.
Kadın ayrılmak için davrandı.
— Ellen köpeğin kaybolduğunu İddia ediyor. Ben! ziyaret edeceksiniz tabii...
— Eğer müsaade ederseniz yarın.
— Evet. Gelin de çay içelim.
VII
Amabel. o gece pek geç uyudu-Kendi odasiyle.Ellen'in odası arasında bulunan kapının açık kalmasından dolayı asabileşmişti. Burasını kap?imik, kilitlemek, odada yalnız başına oturmak, ruhunu dinlemek arzusunu duyuyordu.
(Arkası var>
5 Mayıs li.û
AKŞAM
Jhto 7
—-------SAYIN----------
HALKIN DİKKAT NAZARINA:
Sümerbank Yerli Mallar Pazarları
Müessesesi Toptan Satış Müdürlüğünden
Mayıs - Haziran ekmek karnelerinin T kuponu mukabilinde nüfus başına 5 metre basma veya kaput beri verilmesine başlanmıştır. Münferiden T kuponu ile Mal veril m iyece ği cihetle sayın halkın ekmek karnelerde (T kuponunu karneden ayırmaksızın) mağazalarımıza ve aşağıda isim ve adresleri yazılı bayilerimize müracaat etmeleri.
1 — Artln Beştryan:
Mahmutpaşa caddesi No. İTİ
2 — Ahmet Baydar:
Erenköy Eteni Elendi cad. No. 95
3 — Pier Kasaboğlıı:
Madımntpaşa caddesi No. 300
4 — Faruk Ata:
Marpcççular No. 34
5 — Mehmet Aziz Batıır:
Mahmutpa§a cad. No. 172
8 — Yahya Klşmlr.
Kasımpaşa Zlncirükuyu cad. No. 1/1
7 — Mustafa Şevki Başyavuz:
Mahmutpaşa cad. No. 109
8 — Mehmet Ali Giriş:
Mahmutpaşa cad. No. 87
6 — Mehmet Erdoğan ve Ahmet Koçak»
Mahmutpaşa cad. No. 89
10 — L«on Geyve». .
Mahmutpaşa cad. No. 134
11 — Aram Kutnu:
Mabmu. . a cad. No. 148
12 — Cem;ıl Turgut:
Mahmutpaşa cad. İri aniye çarşısı No. M
13 — Feyzi Kayış ve Halil Aram:
Fincancılar Yusnfyan han altında No. 18
14 — Şükrü Argiıs:
Mahmutpaşa cad. No. 99
15 — Hüseyin ve Nasrullah özdemlr:
Sultanhamam vasıf Çınar cad. No. 110
18 — Burhanettln Baştunar:
Sarıyer Orta Çeşme cad. No. 26
17 — Er d İş Alemdar Ltd. Şirketi
Sultanhamam Kaputçular sokak No. 8
18 — tsmail Hakkı Sağesen:
Eyüp Muhlis Paşa cad. No. 62/2
19 — Mustafa Dalyan;
Sultanhamam Saka Çeşme 8. No. 42
20 — Mehmet Çlnetçl ve Refik Pakel:
Aşir Efendi cad. No. 41
21 — Nişim Çakır:
Kapalı çarşı sahaflar 3. No. 100/104
22 — Tahir Sungu:
Çakmakçılar yokuşu No. 61
23 — Fahri ve AvtÜ Kiğlli:
Aşir Efendi caddesi No. 5
24 — Osman Tekay
Sultanhamam Balcı ban altında No. 114/1
25 — Mehmet U1 ilhan:
Sultanhamam Vasıf Çınar cad. No. 114/118 va 118/3
26 — Nimet Nasır-
Sultanhamam Hacı Küçük Cami arkasında Np. 21
27 — Abdullah Kiğılı:
Aşir Efendi caddesi No. 5
28 — Ali Naci Saf:
Balat Vodlna caddesi No. 119
29 — Al tay Ece:
Fincancılar caddesi No. 17
30 — Fazlı Ünal:
Ma hm ut paşa caddesi No. 132
8L — H. Hikmet- Er gez:
Mahmut paşa İrfanly* çarşısı 10
32 — Mehmet Nazım Durstmoğlu:
Fincancılar caddesi. No. 16
33 — Mahmut Altıntaş:
Bakırköy, Sakızağacı Orta 8. 18
34 — A. Hami t Güvene:
Mahmutpaşa caddesi No. 140
S4 — Asım Yenal:
Fincancılar caddesi No. 42
36 — Feyzi Nasır:
Çakmakçılar caddesi No. 87
37 — Semih Efem:
Kadıköy Söğütlü Çeşme cad. ÎWmlr FazATl Ko. HO
38 — Vahan Mazlum:
Mahmutpaşa cad. KefeH han altında 1|
39 — Haşan Araz:
Mahmutpaşa caddesi No. 189
40 — desten Gtepfy:
Mahmutpaşa caddesi No. 167
-M — Şaklr şatır;
Bariyer Yenimahalle ead. No. 9/M
44 — Abdullah Selvt
Mahmutpaşa caddesi NO. 174
48 — Mustafa Caner:
Mahmutpaşa caddesi No. 98
44 — Ahmet Ata Kteeoğlu:
Mahmutpaşa caddesi No. 196/187
48 — Mardlk Danikyan:
Pangaltı HaHskârgari caddesi No. 180
48 — Mığırdlç Bat tay an:
Mahmutpaşa caddesi No. 68
47 — Avram Kalvo
Mahmutpaşa caddesi No. 144
48 — Oh anca Kabakçıoğlu:
Mahmutpaşa caddesi No. 7 *
40 — Harilos Çaropulos:
Beyoğlu Emir Nevruz eokak No. 1
|— Satılık Fabrika —
Safranbolu İcrasının 944/144 dosyaaUe satışa çıkarılmış olan ve Ankarada 20/4/645 tarihli Ulus gazetesile İştanbulda 36/4/945 tarihli Öumhuriyet gazetesile satışı ilân edilen 8afranuolunun Kapu 11u köyünden papuççupuıar mevkiinde elyevm işler vaziyette bulunan modem ve mükemmel sınai işleri atelyeal maatarta ve yedek alat ve edevat ve Karabük demir çelik fabrikasından bu atölyeye kadar betah-ata kablo telleri dahil bir fabrika satılmaktadır. Ehli vukuf marlfetlle yapılmış olan muhammen bedeli 125000 yüz yirmi beş bin Hradır. Birinci ihale 10/5/945 İkinci lhnle 31/6/M5 satış müzayedesi Safranbolu İcrasında yapılacaktır İstanbul i tlncu İcrasının »44/1048 numaralı dosyaslle usulen müzayedeye . kabildir. (5864)
-_____SATILIK ARSALAR____________________
I Boğazlçlnde Yenlköyde BJpahiocağı yanında fevkalâde manzaralı, I ağaç» biner metrelik arsalar beheri 2 İlâ 7 bin ilraya satılıktır. Gor-■ mek isteydiler her pazar öğleden sonra İçindeki Bekçiye, malûmat İçin | her gün saat 19-21 de telefonla 31870 No. ya müracaat.
I
60 — Yordan PlUdis:
Çakmakçılar No. 106
61 — Asım Uzun:
Fincancılar Yusuryan han altında No. I
82 — Leon Yuda Kurtaran. Balat Vodlna caddesi No. 14»
63 — Yusuf Gökçe:
Mahmutpaşa caddesi No. 193
64 — Bayram Key:
Kapalı çarşı Yağlıkçılar No. 82
55 — Kâmil Saraç: Mahmutpaşa cad. Kefeli han altında No. İM
58 — Ali Güneri:
Mahmutpaşa caddesi No. 223.
87 — Fehmi ve Sezai Sümercan: çiçekpazarı Fındıklıdan han No. M 69 — Osman Haras'
B. O. İst. Cad. Emir Nevruz 8. No. 4
59 — Süleyman özcebe:
Mahmutpaşa caddesi No. 100
80 — Berç Hazar
Mahmutpaşa caddesi No. 70 No. 34
81 — Nesim ve Davld:
Kapalı çarşı Takkâcılar S. No. 1/3
62 — Salamon Ertovl ve Şeriki:
Kapalı çarşı Kalpakçılar başı No. 86/88
63 — Jlraylr Ma d der yan:
Kapalı çarşı Kolcular sokak No. 35
64 — Ar aksi Berkls
Kapalı çarşı Ressam Basmacılar 8. 1/3
65 — Ardavât Bardigyan:
Kapalı çarşı Kuyumcular cad. 46
68 — Mustafa Mutlu ve şeriki: Yenicaml Ayan oğlu han altı No. 17
67 — Mehpare Heper:
Eyüp Camii Kebir cad. NO- 60
68 — Hüsnü Eryüksel:
Aksaray Cerrahpaşa cad. No. 6
69 — M. Kurul ve Şeriki:
Rızapaşa yokuşu Anadolu Manifatura Pazarı No 84
70 — Cemil Mtrcan ve Oğlu:
Rızapaşa yokuşu Balcı han alt>118/3
71 — İhsan ve Hüseyin Özer:
Mahmutpaşa Hacı Küçük S. No. 18
72 — t. Kabakçı ve A. Sepetoğiu:
Çakmakçılar yokuşu No. 80
78 — Veli Dostrr: Sultanhamam Hacı Küçük 8. No. 46
74 — E. Sabrl Yaltır: Mahmutpaşa cadded No. 130
76 — Lazarl Basmacıoğlu: Mahmutpaşa Rastıkçı 8. 23
76 — İsak Morhalm:
Mahmutpaşa caddesi No. 141
77 — Yako ve İsak Levl:
Halıcıoğlu Kıımbarahane cad. 14 5
78 — Yasîf Levl:
Balat Lapçinciler sokak No. 26
76 — Ahmet Keçebaş ve Ahmet Çalhı Fincancılar caddesi No. 4
80 — Haşan özsarae:
Beşiktaş Orta Bahçe cad. 67/1
81 — Hilmi süvarikU:
Fincancılar Yusufyan han altı No. 9
82 — Aziz Cunlman:
Kapalı çarşı Kalpakçılar başı cad. 184
83 — Yakutl Molinos:
Mahmutpaşa caddesi 157
86 — Agop Palacloğlu: Mercan Örücüler cad. No. 19
86 — Hüsnü Saraçoğlu:
Kadıköy Halit ağa No. 15
87 — Süleyman Sargın:
Üsküdar Hâkimiyeti Milliye cad 187
88 — İbrahim Lagudah:
Fincancılar Rızapaşa yokuşu 72
89 — Vltall Slyon:
Kadıköy Söğütlü Çeşme cad. 133
90 — Haşan Civanoğlu:
Kasımpaşa 4 kuyu cad. 28
91 — Vehbi Çelik:
Fatih Şehzadebaşı cad. 101
92 — Artin Kurt:
Beşiktaş Köyiçl cad. No. 30
96 — Arakel Balyoz: Kapalı çarşı Terzi Başı S. 2/4
94 — Ülvl Ersev:
Üsküdar Hâkimiyeti M. cad. 16»
96 — Enver Kazma: Pangaltı Eşref Ef. Aralık S. No. 4
96 — Şahan Alyanak:
Beyoğlu Cumhuriyet cad. 181
97 — Mehmet Atli Şahin:
Bamatya Tütünlük 8. 26/1
98 — Bayram Ali İnan:
Bamatya Klrkor Kalfa sokak 50/1 W — Aziz Yüksel:
Fatih Kir m astı mahallesi Çamaşırcı sokak No. 6/3
İstanbul 4 üncü İcra memurluğundan:
Mahcuz olup satışına karar verilen (1 adet yazıhane koltuğu ile birlikte, 10 adet bir kişilik beyaz karyola, 10 adet bir kjşlllk kontrplâktan gardrop ve 1 adet kok kömürü yakan soba) 10. 5. 945 perşenbe günü saat 14 de Lâleli ordu caddesi genç Türk fırat talebe yurdunda birinci arttırma su-retlle % 75 bulmazsa 15, 5. 945 tarihinde saat 14 te satılacağı İlân olunur. (5801)
I
Tozlu HMHH
HALILARINIZI Yıkatınız
Halıcılık Türk Ltd. ştl. İstanbul
4 üncü Vakıf Han 58.
Tel: 23967

Evli bir genç bayan nasıl GÜZELLEŞTİ VE MES UT OLDU?
Sayan G...
^Yalnız bir ay MvdhM kadar cazibej aizli M kıjrmafsizdlmlâdiyor.
25 yaşmda !dlm.Y«Blr kenara bıa Takılmaktan» j korkmağa Ç başlamışa tim... Sık sık dans salonlarına devam etmeği tecrübe .eltim.' Fakat hlç’bltj erkeğin no zan ‘dikkatini celbe demi-’ yordum. Henüz evlenmiş benden genç bir arkadaşım bana bir sır tevdi eUüt «Erkeklerin takdir nazarlarını’ çeken taze, nermln ve açık bir cild ve şayad m pcrestlş bir tendir.,Bu yeni ve şaj yanı hayret güzellik reçetesini sen del tecrübe et» dedi. Şimdi,«evrimi'UH nazarda takdir ettiği göz kamaştıran] bir tazelikteki genç ve nermln tenimi olduğunu İtiraf ediyor.’
Yaptığım şudur:
•Her, akşam.Ç yutmazdan ^.evvelj cild gıdası olan penbe renkteki.Toka lon Kremini kullandım.'^ Terkibin^ de, bütün dünyada meşhur. bir fcclld ^mütehassısı i tarafından ^keşf ve elld hUceyrelerlnden istihraç edilmiş kıymetli bir unsur’vardır. . Siz uyurken o/cildi besler ve güzelleştirir' Sabah-' lan da yağsız beyaz renkteki .Toka-l lon Kremini kullandım. ı Birkaç gün-zarfında cildim, kadife gibi yumuşak? gül yaprağı gibi taze ve nermln bir! hal aldı, a açık mesamelerim % sıklaştı ve siyah noktalarla gayri saf madde-' ler kayboldu.»!
ErkeklerSİZİ. cazip ve sehharj buluyorlar mı?^ Aksi).taktirde he-f men .bugünden jlld gıdası olan To-J kalonKremini 2 kullanarak letafetim nlzi arttırınız ve . teninize hayat (vel tar av et veriniz ?•, Tokalon ikrem lerini,] cild İçin besleyici hiç bir unsuru Uı-’J tiva etmlyen âdi güzellik kremleri Ue karıştırmayınız.
Zayi — İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesinden 942 - 43 yılında aldığım hüviyet varakamı kaybettim, yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur. No. 9273 S. İH
Ahmet Sırrı Akyazı
SATILIK TAKSİ
940 model lüks Royal Kraysler oto iyi vaziyette 5 lâstiği ile satılıktır. İsteyenler her gün saat 11 - 12.30 arasında 23025 No, ya telefon edebilirler.
Zayi — Hüviyet varakamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
iktisat Fak. sınıf 2. No. 2034 Bakir özblUn
RİT
HERKESİN TUALET SABUNUDUR
■■■■ Dr Ihsan Sami
I öksürük Şurubu
F^rük ve nefes darlığı, boğ-ı ve kızamık öksürükleri için pek tesirli ilâçtır.
MORAN
FLÂJ l'AÖI İLE GÜNEŞTE KALMAK CİLDİ BOZMADAN ESMERLEŞMEKTİR,
Her yerde arayınız. Moran La borattı varı Sak si ■t Sokak No. 19 Beyoğlu ■
zayi — 1940 - 1041 yılında Kara-günıriik orta okulundan aldığım 288 No. tt diplomayı gaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.1
Nihat Işık]
inşaat eksiltme ilânı
Toprak mahsulleri ofisi umu mmüdürlüğünden:
1 _ Aşağıda yazılı yerlerde hizalarında gösterilen İnşaatın yapılması değişmez birim flatle-| üzerinden kapalı zarf usulü eksiltmeye konulmuştur________________
Talimin edilen
Yapılacağı Yapılacak bedel Muvakkat teminatı Eksiltme
yer İş Lira Krş. Ll. Kr, tarihi saati
Balıkesir İstasyonu Kâr gir anbar 119781.20 ?240— 14/5 (945 15 de
Çeri kil • Kârkir 141218,95 8310^ 14'5/945 15.30
________________ anbar______________________•' •___________________
2 — Eksiltme Ankarada T. M Ofisi Umum İiüdürifiğü binasında «İn slltme komisyonunda yukarıda yazılı gvn ve saatlerde yapılacaktır.
3 — Bu İnşaatın her birine alt- proje birim flaileri cetveli, eksiltme şartnamesi ve sözleşme tipi 20 şer lira bedel karşılığında Omum Müdürlük Malzeme Müdürlüğünden ve Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesiyle Bandırma Şantiye şefliğinden alınabilir,
4 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin en geç 11/5/945 günü akşamına kadar evvelce bu kıymetlerde bina işleri yap tiki arına dair belgeleriyle birlikte Umum Müdürlüğe müracaat ederek bu işi yapabileceklerine dair bir ehliyet belgesi almaları lâzımdır
5 — Teklif mektupları eksiltme saatlerinden bir saat evveline kadar
Umum. Müdürlük eksiltme komisyonuna makbuz karşılığında tevdi edilmeli veya posta ile gönderildiği takdirde komisyonun eline bu saatlerde geçmiş olmalıdır. «5612»
Tomruk kesim nakil ve istif işi Q
Devlet Orman tgletmesi Düzçe Revir âmiriiğinden: Q_
1 — Revirimizin Garblkaradere bölgesinin Kiraz Tokmakkapı veÇ\|
Naşlaryurdu ormanlarında damgalanan 482 adet muadili tahminen 933q_ metreküp çam ağacının dipten kesme dallardan temizleme kabukların! O soyma verilecek ölçülere göre tomruk boylarına ayırma ve Düzce merkea deposuna nakil ve istif İşi açık eksiltmeye çıkarılmıştır. 2
2 — Açık eksiltme 11. 6. 945 tarihine rastlayan cuma günü saat 15.2
de revir merkezinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. OT
3 — Dipten kesme dallardan temizleme kabuk soyma verilecek ölçü-Iero göre tomruk boylarına taksim işinin beher metreküpü 150 kuruş ve Diizce merkez deposuna nakil ve istif işinin beher metreküpünde 23 lira
50 kuruştur. (D
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 hesablle 1749 lira 38 kuruştur. (D
5 — Açık eksiltmeye alt şartnameler Ankarada orman umum müdürlüğü İle İstanbul, Adapazarı, Bolu, EreğU ve Düzce revir âmlrllkleriie CMr-blkaradere orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen »ün ve saatte mezkûr komisyona müracaatları. (5655) "O
---------------------------------------------------------(0
Ünıı/ersıVe Rektörlüğünden:
Askerlik dersi yaz dönemi sözlü ve ameli imtihanları aşağıda yazılı (D tarihlerde yapılacaktır. İlgilerin vaktinde bulunmalar]. Jr
Tıp : 24 Mayıs. 1945 25. Mayıs. 1945 26. Mayıs. 1945 Perşembe Cuma Cumartesi
Hukuk I 14. Mayıs. 1945 Pazartesi
15. Mayıs. 1945 Sah
İ6. Mayıs. 1945 çarşamba
Edebiyat t 28. Mayıs. 1945 Pazartesi
29. Mayıs 1945 Salı
30. Mayıs. 1945 Çarşamba
İktisat r 21. Mayıs. 1945 Pazartesi
Fen : 17. Mayıs. 1945 Perşembe
18. Mayıs. 1945 Cuma
Deniz fabrikaları genel müdürlüğünden
1 — Fabrikamıza elektrik kısmında çalışmak üzere liyakatli elektrik ustası alınacaktır.
2 — Gösterecekleri liyakate göre pahalılık zammı hariç olmak üzere 110 kuruş saatlik ücret verilecektir.
3 — İşbu alınacak ustalara yemek, elbise, kundura verileceği gibi yatacağı yer de temin olunacaktır.
4 — İsteklilerin askerlik hizmetini bitirmiş olmaları ve yaşları 30 U tecavüz etmemeleri şarttır.
5 — İmtihanları İstanbulda Taşkızak havuz ve fabrikaları müdürlüğü İle Gölcük deniz fabrikalarında icra edilecektir.
0 — İsteklilerin dilekçe İle Taşkızak havuz ve fabrikaları müdürlüğüne ve Gölcük deniz fabrikaları genel müdürlüğüne müracaatları. (5565)
Maden direği ihzan nakil ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Karasu Revir Amirliğinden:
1 — Revirimizin Kızılcık bölgesi dahilinde B serisinin TV numaralı maktamda damgalı ve kesilmiş 36358 adede denk 6593 metreküp kayın, gürgen ve meşe maden direkli ağacın boyalarına taksimi ile Kuyumcullu deposuna nakil ve İstif İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 14 5. 9«5 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 do Karasu kaza merkezinde ve revir SrairUğ! binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır
3 — Beher metreküp maden direğinin boylara taksimi, nakil ve istif işinin muhammen bedeli 2200 kuruştur.
4 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabiyle 10878 lira 44 kuruştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Ankarada orman umum müdürlüğünde İstanbul. İzmit, Adapazar, Düzce ve Karasu revir amirlikleri İle Kızıicak orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
___________(55951____________________________________________________
Van Belediyesinden:
1 — Hükümetçe tevzle tabi tutulup Tilmiz ihtiyacına tahsis edilecek olan akaryakıt, çimento, çlvit, İthalât Birliğinden, Sümerbanktan, Ticaret ofisinde vç bunların dışında resmi dairelerce celbedllecek nakil ücretleri eşyanın vıirudunda mutemet şahıslar tarafından ödenecektir Tahminen 1080 ton kutrundaki her nevi eşya ve mevaddı Kurtalan istasyonundan Van merkezine kadar getirilmiş kapalı zarf usullyle eksiltmeye konnlmuş-tur.
2 — Muhammen bedeli 23400 lira, muvakkat teminat 12950 Uradır.
3 — Şartname belediyede mevcuttur. İstekliler görebilir.
4 — ihale 24 mayıs 945 pazartesi günü saat 15 de belediye encümenince yapılacaktır.
5 — Taliplerin Ticaret odasına kayıtlı bulunduklarını gösterir vesika
ile muvakkat teminat makbuzlarım dilek zarflarının içerisine koymaları »ân olunur, (5608>
Devlet Orman İşletmesi Kastamonu Revir Âmiri iğinden: Satılık köknar tomruğu
1 — Revirimize bağlı İlgaz kazasının Çumaı deposunda mevcut 1087 adet muadili 45i metreküp 220 desimetreküp köknar tomruğu açık arttırma suretlle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpün muhammen bedeli 48 lira 20 kuruştur.
3 — Arttırma 10. 5. 945 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 15 de revir binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 1632 llradn.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde ve Karabük Kızılcahamam revir Amirlikleri ile Çankırı, Tosya, Hgaz orman bölge şefliklerinde ve Kaştamonuda revir Amirliğimizde görülebilir.
6 — İstekUlerin muayyen gün ve saatte revir merkezinde komisyona
müracaatleri. (5658)
Darbhane ve Damga matbaası müdürlüğünden:
1 — Hurda bir kamyonet müstamel lâstikleri İle birlikte 7 mayıs 945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 16 da İdaremizde toplanacak
komisyonda kapalı zari usullyle satılacaktır.
2 — Muhammen bedel 7500 ve muvakkat teminat 562,50 »Tadır.
3 — İsteklilerin teklif mektuplarım temlnatlarlle birlikte yukarda gösterilen saatten bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
4 — Şartnamesini almak ve kamyonet İle lâstiklerini görmek İçin her
gün İdaremize müracaat olunabilir. (5155)

Bahife 8
*
B Mayıs 1945
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ Kolonyası
Ancak Avrupa ve Amerikada benzerine tesadüf edilecek derecede yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haşan depolarile bütün ıtriyat mağazalarınla satılır
İki Hastabakıcı alınacaktır. Bonservlslerllo beraber Büyükada sanatoryumuna müracaatları.
ra Bahçe meraklıları ■■
Muhtelif boylarda nadide çam- I Lar, süs fidanları, kaplarda mey- I va ağaçları, salon yeşillikleri ve I saire. Ortaköy Ankara Bahçe- I sinde bulabilirsiniz. VASİL I
IlKBI
L
Öksürük ve. bronşiti
Taksitle
ELBİSE. TAYYÖR VE MANTO DİKİŞİ YAPILIR, ŞENOL GİYİMEVİ
Bay ve Bayan Terzihanesi İstanbul Sultanhamam Suraskl karşı sırası Roza han zeflltn kat No. 10. Tel: 2095!
dar kal gaçirir
BÜTÜN ECZANELERDE RRRYINIZ
— Fevkalâde Bir Satış —— Pırlantalı, rengi fevkalâde bir çift Pero zümrüt küpe [muhammen I kıymeti (30.006) otuz bin lira] Mayısın onuncu perşembe günü saat I 1.5 de Sandal bedesteninde satılacaktır, [

GENERAL
ELECTRIC
diş macuBJu.
bulututudulet
Tf^KSeK T&mÎK, Sağlamlı k, Dvrûstlûu
KATALOG
Müşterilerine her gün daha İyi hizmet etmek, Şen şapka mağazasının emelidir. Bu niyetle, mağazamızın hazırladığı, ilkbahar ve yaz mevsimleri İçin şapka, çanta ve eldiven modeUerlnl havi lüks kataloğu, emrinize Amadedir.
Aşağıdaki kuponu doldurup İstanbul göndermeniz kâfidir..
Bedelsiz katalogunuzu adresime göndermenizi rica ederim'.
Yenicam! numara 48 ya
Motorlu ve elle üşüyen makkab tezgâhlan — Motörlü testere makineleri — El presleri — Torna tezgâhları ve demir boru lhtiyaçlannızı
TÜRK ÇELİK ve MAKİNE EVİNDEN
tedarik edebilirsiniz.
İstanbul — Galata Perşembepazarı — tş Han altında 13/15 Telefon: 42149 — Telgr: Mahmanza — İstanbul.
t s i m :
Adres:
Her türlü Elektrik tesisatı, Sanayi tesisat,
Elektrik cihazları, ve
|l||||||IIIIIIIIIUItlllllllllllllllllllllllllllllllHllltllllllİIİIIIIItlllinlİlllllllllllltİIIIIIİI(lllllltlltllltlllllllllllllllllllllllllllllllllll
Devlet Demiryolları ve Limanları işletme Umum idaresi İlânları
llllllllllllllllllllllllllllllllllllllIllUtlIllllllllllllllllll
luıııııııııı ıınıııuııııı
M a k i na I a r, malzemesi....
Türkiye Umum Acentası
KOÇ TİCARET T. A. Ş,
İSTANBUL Galata t Kozluca han

Eksiltmeye konan Derince Tahmil ve Tahliye işleri H. Paşa birinci İşletme Komisyonundan
1 — Şartnamesine bağlı cetvelde gösterilen ve 8 ameUyeden mürekkep olan tahminen 343635 nıanlpülâsyon tonajlı Derince limanı tuhmll ve tabiiye İşi bir sene müddetle ve kapalı zarf usullyle eksiltmeye konmuştur,
2 — Muhammen bedel 88375 lira 44 kuruştur,. Muvakkat teminat 5688 Hra 77 kuruştur.
3 — Eksiltme 18/5/945 tarihine tashyan çarşamba günü saat 15 te H. Paşa çar binası dahilinde Birinci İşletme komisyonu tarafından yapılacaktır. isteklilerin aynı tarihle saat 14 e kadar kanuni veslkalarlle birlikte teklif mektuplarını komisyon kalemine imza karşılığı vermeleri lâzımdır.
4 — Bu İşe alt şartname İle mukavele projesi H. Paşa Liman başmüfettişliğinden ve Ankarada 2 nel işletme müdürlüğünden 4 lira 42 kuruş mukabilinde alınır.
5 — Fazla izahat almak lstlyenler Haydarpaşa Liman başmüfettişliğine müracaat edebilirler (5459)
[
İstanbul Belediyesi İlânları
Döküm işi yaptırılacak
Bayındırlık Bakanlığı İstanbul malzeme grup amirliğinden:
Bir adet yol silindirinin yan tekerleklerUe ön merdanesi eski bandajlarının kırılarak yeniden döktürülmesi İşi beher kilosu 125 kuruş muhammen bedel üzerinden açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Eksiltmesi 7. 5. 945 pazartesi günü saat 15 de karaköy perçemli sokak cemaat hanında grup amirliği eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
isteklilerin. 515 liralık teminat makbuzu 11e 945 yılında ticaret odasına kayıtlı olduğunu bildiren belgelerini yanlarına alarak saatinde komisyona gelmeleri.
Teminat öğleden evvel yatırılmalıdır.
Şartnamesi dairesinde parasız alınabllir. (5893)
Tahmin bedeli 850.00
İlk teminatı
63.75
Devlet Deniz Yolları ve Limanları işletme Umum Müdürlüğü İlânları
Şehir hatları işletmesinden:
8 Mayış 945 pazar gününden itibaren her hafta yalnız pazar günleri: 1 — ADALAR HATTINDA:
Cumartesi günleri yapılmakta olan 112 numaralı saat 13,30 seferi aynen pazar günleri de İcra olunacaktır. Bundan başka Büyükadadan saat 19,43 de. Heybeliden 20.00 de, Burgazdan 20,15 de. Kınalıdan 20,30 da, Modadan 20,55 de hareketle 21,25 de Köprüye varmak üzere fazla olarak bir sefer yapılacaktır.
2 — BOĞAZ HATTINDA:
Köprüden saat 9.00, 11,00 ve 14,45 de Beşiktaş, Kilçüksu, YenJköy, Beykoz, Tarabya, Büytikdere ve Sanyere uğrayarak Yenlmahalleye birer vapur kalkacaktır,
Yenimahalleden saat 19,30 ve 20,30 da Sarıyer, Büyükdero, Tarabya, Beykoz, Yenlköy. Küçüksu vö Üsküdara uğrayarak Köprüye birer vapur kalkacaktır.
Beykozdan saat 20,10 da poşabahçe, Çubuklu, Kanlıca, A. Hisar, Kandilli ve ‘Üsküdara uğrayarak Köprüye bir vapur kalkacaktır.
3 — 7 Mayıs 945 pazartesi gününden İtibaren pazardan başka günlerde Köprüden saat 12,15 do Kadıköy, Moda, Kınalı, Burgu?, Heybeli, Büyükada ve Bostancıya yük vapuru kalkacaktır. «.8568»
PİRE POSTALARI
11 mayıs/1945 tarihinden İtibaren her On beş günde bir cuma günleri saat 11,00 de îstanbuldan bir vapur hareketle İzmlre uğrayarak Pireye gidecek ve Pireden İstanbul» dönecektir
izahat almak için İstanbul baş acantellğîmize müracâat edilmesi. (5894)
Beykozda Çeşmebaşı sokağında 12 numaralı iki dükkân enkazı çerrahpaşada Hobyar mahallesinin büyük tulumba sokağında 30 numaralı İki katlı ahşap ev enkazı, Aksarayda Kemalpaşa mahallesinin Mimarbaşı sokağında 912 inci adada 2 parsel numaralı 58 metre murabba! sahalı arsa.
Tahmin bedellerlle İlk teminat miktarları yukarıda yazıü iki parça enkaz ve .1 parça arsa satılmalı üzere ayrı ayrı açık arttırmaya konulmuştur. Şartnameleri zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
İhalesi 18. 5. 945 çarşanba giinil saat- 14 te daimi encümende yapılacaktır. İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektuplar ve şartname gereğince gösterilmesi lâzım gelen diğer belğelerlle birlikte İhale günü belirli saatte daimi encümende bulunmalar». (5674)
• * Beyoğlu 5 inci noterliğine
Beykoz Onçeşmelerln önünün açılıp, tanzimi İçin kamulaştırılmakta olan yerlerden Beykozda çınaraltı sokağında belediyenin 3- harita ve eski 60-62 yeni 3-5 kapı numaralı lkl dükkâna 3710 No. lu belediyeler İstimlak kanununa göre müteşekkil takdiri kıymet komisyonunca takdir ve daim! encümence tasdik olunan (3800) üç bin sekiz yüz Ura) kıymetin mülkün tapudan alınan kaydında 1080/620 hissesi sahipleri Teo-dosya, Aleksandıra, Katerlna, Panayut, Luka’ya tebliği zımnında tanzim olunan ve noterliğinizin 5071 numarasına kaydedilmiş bulunan ihbarnamenin İade edilen meşruhatınızdan sahibinin İkametgâh adresinin tayin edllemlyerek meçhul kaldığından ve bu sebeple tebligatın İfa edilemediği anlaşılmış olmakla mumaileyhin kanuni müddeti zarfında müracaatla rizaen takrir vermediği veya Jtirazen mahkemeye müracaat etmediği takdirde hakkında kanuni muameleye tevessül olunacağının tebliğ makamına kaim olmak üzere lkl yevmi gazetede neşir ve ilânı muhtevi gazetelerden birer tanesinin gönderilmesini saygı İle reca ederim. (5903'
İst. vali ve belediye reisi N. İstimlâk müdürü Kâmil Peklner
1179.92
1680.00
126.00
Belediye Sular idaresinden:
Bakırköyîind» Çörekçi çayırı arazisi üzerinde yetişen otlar yerinde açık arttırma He satılacaktır.
1 — Satış şartnamesi Beyoğlu İstllklâl caddesi Mayer binalı arkasındaki idare merkezinde levazım dairesinde parasız olarak alınabilir.
2 — Muvakkat teminat 250 Hradır.
3 — Açık arttırma 18 Mayıs 945 çarşamba günü 3aat 10,30 da yapılacaktır. (5880)
İstanbul defterdarlığından:
Beşiktaş maliye şubesine kazanç vergisinden borçlu RaLf Min-garinin Beşiktaş Çiğdem sokak 11/13 sayılı lâstik fabrikasında haczedilen 2232 düzün? yapılmış kadın lâstiği ile ham ve imâl edilmemiş beş ton lâstik 7 5 '945 pazartesi günü saat 10 da mahallinde acık arttırma İle salacağından taliplilerinin tâyin olunan gün ve saatte hazır bulunmaları ilân olunur, (5926)
Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz birinci cerrahi, ikinci cerrahi, üroloji, kulak - boğaz - burun, çocuk cerrahisi, psihlyatrt klinikleriyle anatomi, fizyoloji eczacı mektebi galenik enstitüler ve diş tababeti okulunda aylıklı asistanlıklar açıktır. İsteklilerin 20. B. 945 gününe kadar dekanlığa başvurmaları.
(5874)
FEVKALÂDE GÜMÜŞ TAKIMLARI
Emsaline nadir tesadüf edilen Avrupanın tanınmış sanatkârları tarafından yapılmış zengin gümüş bir çay ve bir likör takımı 10 mayıs perşembe günü Sandal bedesteninde satılacaktır.

Saçların dökülmesine kepeklenmesine ve kaşıntılara karşı en mükemmel ilâçtır.
PdroCAftjom
Ankara Valiliğinden:
1 — Ankara hükümet konağında yaptırılacak 16903 lira 41 kuruş keşif bedelli helâ İnşaatı İşinin (18000) liralık kısmı keşif ve şartnamesi mucibince kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 8. 8. 945 tarihinde salı günü saat 15 da defterdarlıkta toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Bu İşe alt keşif evrakı, fennî hususi şartname ve mukavelename projesi milli emlâk ve nafla müdürlüklerinde her gün görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli günde (1200) liralık muvakkat teminat makbu-
zu ve banka mektubu ve bu İş için N afla müdürlüğünden alacakları fenni ehliyet vesikası ve ticaret odası vesikası ila birlikte teklif mektuplarını saat 14 de kadar komisyon başkanlığına vermeleri ve fazla izahat almak lstlyenlerln milli emlâk müdürlüğüne müracaatları. (5268)
SATILIK LAKE v. HASIRLI LOVİS XVI
YATAK ODASI TAKIMI
| Müracaat: KRİTSKİY va şeriki Galatasaray. Yeni çarşı cad. No. 12 |
İstanbul belediyesinden:
Üçüncü sınıf içkili, içkisiz lokantalar hakkında
13 Nisan 945 tarih ve 3600/4381 sayılı daimi encümen kararı gereğince üçüncü sınıf İçkili ve içkisiz lokantalara yeniden verilecek olan tabtl-dot tarifelerini almak üzere ilgililerin müracaat tarihi başlangıcı olarak İlân edilen 3. 5. 945 günü sehven 2 haziran 945 günü şeklinde yarılmış olduğundan üçüncü sınıf İçkili lokanta sahiplerinin tarifelerini almak üzere a mayıs 845 tarihinden itibaren 15 mayıs 945 tarihine kadar belediye iktisat İşleri müdürlüğüne müracaatları tekrar tashlhan İlân olunur.
(5904)
Teknik okulu satın alma komisyonundan:
4200 lira tahmin bedelli İki motor bir bocurgat ve bir askanyt ihtizaz aleti açık eksiltmeye konulmuştur ilk teminat 315 hradır. Eksiltme 21/5/945 pazartesi günü saat 15 de Teknik üniversite muhasebeciliğinde yapılacaktır.
isteklilerin İlk teminat makbuzu ve cari yıl ticaret odası belge-sile komisyona gelmeleri şartnameyi görmek ve daha fazla malûmat almak lstlyenlerln okula müracaatları. (5887)
Nebatî ve hayvani bütün yağların tevzie tabi tutulması düşünülüyor
________________
AKŞAM
" (YAVUZ SULTAN SELİM)
Yazan; Muallim FUAD GÜCÜYENER
Bu clhangÜmul tahra manın sanlı tarihi tam vt doğru olarak çıkmıştır. (Yavuz Sultan Selim)İn tarihini okurken duyacağınız ruhi yüksek zevk v» heyecanı size, hiçbir kitap veremezi.. Ikl cilt. Fiyatı: 430 kuruş nc*- Satış merkezi: (Anadolu Tllrk Kitap Deposu). Beyoğlunda: (Saray). Köprüde (Kemal), Ankara caddesinde 121/1 Ancan _ , Kltabevierlnde dahi bulunur. .
gene 27 No, 9535 Flatl her yerde 10 kuruştur. CUMARTESİ 5 Mayıs 1945 Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Bohemyada kuşatılmış 2,5 milyon Alman askeri de teslim oluyor
San Francisco konferansı
Beyaz Rusya ve Ukrayna murahhasları geliyorlar
Dört büyük devlet güvenlik konseyinde küçük devletler nüfuzunun arttırılmasına razı olmıyacaklar
San Francisco'yu karşıdaki adaya bağlıyan 18 kilometrelik köprüden bir manzara
Londra 5 ıB B.C.) — San Francisco'1 dan bildirildiğine göre dün Birleşik Amerika, İngiltere, Sovyet Rusya ve Çin Dış Bakanları toplanmışlardır. Anlaşıldığına göre büyük devletler Dunıbarton Oaks plânında yapılacak tadilâtı biran evvel bitirmek istiyorlar. Döıt büyük davetçl devlet. Fran-oa'yı kendilerine katılmağa dav?t etlini sİ erdir.
Fransız murahhası Paul BûncOUr emi et teşkilâtının ameli vasıta-
teshm teklifine karşı koymak istiyorlar
Londra 5 (B.B.C » — Holanda bu sabahtan itibaren Nazi boyunduruğundan kurtulmuştur. Halk, Holan-dadaki Alman ordularının teslim haberini sonsuz sevinç tezahürlerde karşılamıştır. Holanda Umanlarının açılması, halka yiyecek gönderilmesini kolaylaştıracaktır. Müttefik uçaklar. Rhln’de Holanda halkına yiyecek Şeyler atmışlardır.
Londra 5 (B.B.C.) — Danimarka halkı, Şimal Alman ordularının kayıtsız ve şartsız teslimini sonsuz bir sevinçle selâmlamıştır. Halk sokaklara dökülmüş, Nazi bayrakları indirilmiş. Danimarka bayraklarının yanına Müttefik bayrakları çekilmiştir. Kıra! Krlstiyan, yeni bir kabinenin teşkiline karar vermiştir.
Polonya işi
Mikoljazy görüşmelerde bulunmak için Moskova’ya çağırıldı
San Francisco 4 (A.A.ı — Sovyet Dış İşleri Bakanı M. Molotof, M.Chıır-chlll İle mareşal Stalln arasındaki anlaşma mucibince, Londrada bulunan Polonya hükümeti eski Başbakanı M. Mlkolja2yk’!n yeni görüşmelerde bulunmak üzere Moskovaya davet edilmiş olduğunu M. Eden'le M. 8tet-tinlus’a bildirmiştir.
Uç büyük devlet temsilcileri arasındaki dostluk havası sarahaten müşahede edilmektedir. Rustar, İtaiyadaki düşman kuvvetlerinin teslimi işinde 8(ıvy. 11 ?rln de Müttefikler yanında alınış bulunmasından açıkça memnunluk göstermektedir.
larla teçhizi İçin bir plân hazırlamağa memur edilmiştir. Paul Boncour vakti!» arsıulusal bir polis teşkili hakkında bir proje hazırlamıştı.
San Francisco 5 (A.A.) — Dünya Güvenlik teşkilâtı konferansındaki 8ovyet heyet!, Ukrayna v» Beyaz Rusya heyetlerinin 2 mayısta hükümet merkezlerinden hareket ottiklerlnl ve î mayısta San FrancLsco’ya gelmelerinin beklendiğini bildirmiştir.
(Arkası sahlfe 2; sütun 3 te)
Londra 5 (B B C.) — Norveçte gerginlik devam ediyor. Oradaki Alman kuvvetlerinin barış yollyle Müttefiklere teslim‘olmaları ihtimali vardır. Fakat oraya kaçmış olan nazllerln, mukavemet göstermeğt kalkışmiart ihtimali da kuvvetlidir.
Norveç Çulsllng'l neşrettiği bir beyannamede, memleketin bir muharebe meydanına çevrilmesine mâni olmak İçin, halkı sükûnete davet etmiştir.
Londra 3 (A.A.) —Tahmin edildiğine göre. Norveç'te 200.000 Alman «i bulunmaktadır.
Londra 8 (A.A.) — Bir habere göre, Sovyet birlikleri Warnemunde'yi işgal etmişler ve Aaland adalarına çıkmışlardır,
Pasifik harbi
Üstün uçan kaleler yine Tokyo’ya hücum etti
Paris 5 (A.A.) — Amiral NLmltz tebliği, Oklnawa açıklarında bir buçuk saat devam elmiş olan bir hava çarpışması esnasında Amerikan kuvvetlerinin 54 Japon uçağını tahrlbettlk-lerlnl bildirmektedir.
Parla 5 (A.A.) — Süper uçan kaleler bu^abah yeniden Japonyaya akın etmişlerdir.
Paris 3 (A.A.) — General Mac Ar-thur tebliğ), Mlndanao adasında Ûa-vao şehrinin sokaklarında şiddetli, çarpışmalar devam ettiğini vs dünkü gün esnasında şiddetli bir Japon kar-Si taarruzunun geri atılmış olduğunu bildirmektedir.
---------------------------
Son grup da teslim oluyor
Paris 5 (A.A.) — Bir habere göre, Bohemya'da kuşatılmış bulunan İki buçuk milyonluk Alman kuvveti teslim olmak İçin teşebbüslere girişmiştir
Muhasamatın sona erdiğini bildiren demeç
Paris 5 (A.A.) — İyi haber alan mahfiller, muhasamatın sonunu ilân edecek Müttefik demecinin pek yakında yapılacağını sanıyorlar.
Bu demecin neşrinden sonra Norveçteki Almanların da teslim olması muhtemeldir
l________________________J
Churchill acaba nerede?
Başbakanın Londra’da bulunmaması bir çok tahminlere yol açıyor
Londra 4 (A.A.) — Afi: İngiliz milletinin harbin son» ermesini beklediği anlarda Başbakan M. ChurchlU'ln hükümet merkezinde bulunmayışı bir çok farazlyelere meydan vermektedir. Bu sabah, mütarekenin bugün ilân edileceği söylentileri dolaşmağa başlamıştı.
Önce Başbakanın, tam teslim olma anında hazır bulunmak üzere Alman-yada olduğu sanılmıştı. Bazıları da, muallakta kalan bütün meselelerin kati mahiyette halli İçin prensipler üzerinde tam bir anlaşma maksadlyle Müttefikler arasında yapılacak görüşmelerde hazır bulunmak üzere Başbakanın merkezden ayrılmış bulunduğunu tahmin ediyorlardı.
Nüfus sayımı fişleri *
Ankara 5 (Telefonla) — Önümüzdeki sonbaharda yapılacak nüfus sayımı İçin istatistik umum müdürlüğü fiş hazırlıkları yapmaktadır.
DİKKATLERİ
Altı dakikalık işleri altı ayda yapıyoruz
Herkesin üstü başı döküldüğü bu sırada İngiliz kumaşları haftalarca evvel piyasaya geldi: «Nasıl verilsin, ne suretle dağıtılsın?» diye uzun uzuıı düşünüldü.
Nihayet karar verildi. Cenabı Hak tatbikatında kolaylık göstersin.
Bu ne gordlyom’dur ki çözülemedi, kesilmedi? Tahran; Kırım; San Francisco konferansları, bizim bu karar müddetinden daha az sürmüştür.
Ve bu, yalnız kumaş meselesi hakkında değil;1 a inceleniyor», ((tetkik ediliyor», «encümende», ilh„. İstihareler bile daha kısa sürer.
Kemali, üç beş kişinin fikrini alarak, kararı daktilo ile yazdırmaktır, Ekseriya altı dakikalık işleri altı haftada, hazan da altı ayda yapıyoruz.
HAFTA KONUŞMASI
Bir sayıda bin ibret
Yazan; Refik Halld Karay
Yarınki Akşam'da
Şimal Alman orduları nasıl teslim oldular?
Alman murahhası teslimi imza ederken hüngür hüngür ağladı
İmzalama, yağmurlu bir havada Montgomery’nin çadırında oldu ve beş dakika sürdü
Teslim olan şimal Alman orduları komutanı mareşal Busch
Londra 8 (B.B.ç.) — şimal batı Almanya. Holanda ve Danimarka İle Heligoland v» Erişe adalarındaki bütün düşman kara, deniz ve hav* kuvvetleri. mareşal Montgomery'ye kayıtsız ve şartsız teslim olmuşlardır. Teslim olma, bu sabah saat dokuzdan İtibaren yürürlüğe girmiştir.
Mareşal Montgomery, ordularının serbes kaldıklarını general Elsenho-ver'e bildirmiştir. Bunun üzerine ga-neral Elsenhover şu tebliği neşret-mlştlr: «Düşmanın batıdaki kuvvetleri tamamen dağılmış ve mağlûbol-muşlardır. Düşman İçin yegâne çara teslim olmaktır. Bunu yapmazlarsa ya kendi aptallıklarından ve yahut başkumandanlıklarının sersemllğln-dendir.»
şimalde teslim olan Alman kuvvetlerinin bir milyondan fazla olduğu güvenle söylenebilir. Bu teslim, şimali İtaiyadaki Alman ordularının tesliminden üç gün sonra vuku bulmuştur.
Teslim mukavelesi nasıl ve nerede imzalandı?
Londra S (B.B.C.) — Teslim mütarekesi mareşal Montgomery’nin Lü-neberk'teki seyyar karargâhında imzalanmıştır. Bu hususta B. B. O. muhabiri şu tafsilâtı vermektedir:
Müzakereyi. Şimal Alman orduları gıırupu kumandanı mareşal Busch İle diğer Alman müzakerecileri İdare etmişlerdir. Alman murahhasları Monb-gomery'nln karargâhına gidip gelmişlerdir. Teslim mukavelesini Almanlar namına donanma başkumandanı amiral Frldberg İle mareşal Busch'un kurmay başkanı general Klnz İmzalamışlardır. Alman murahhasları, perşembe sabahı,Montgome-ry'nln karargâhına gelmişlerdir Hava yağmurlu ve sonbahara benziyordu. Alman amirali Frldberg, Montgo-mery’nln çadırına alındı. Diğer Alman murahhasları çadırın dışında beklediler, soğuktan titreşiyorlardı. Mareşal Montgomery. masasının üzerinde bulunan asker! haritaları Alman murahhasına göstererek şimalde Müttefik ordular tarafından başarılan yarma hareketinin ehemmiyetini anlattı ve Almanlar İçin kayıtsız ve
şartsız teslimden başka bir necat çaresi kalmadığını söyledi. Alman amirali, haritalara bir göz gezdirdikten sonra hüngür hüngür ağlamağa başladı ve nihayet İmzalamağa razı oldu. Montgomery, teslim şartlarını birer birer okudu. Mukaveleyi Almanlar namına amiral von Frldberg ve arkadaşları İmzaladılar Mareşal Montgomery de general Elsenhover adına İmzasını attı İmza töreni ancak beş dakika sürmüştü.
Teslime bütün Alman gemileri da dahildir. Hava hareketleri de durmuştur. Alman komutanı, verilecek bütün emirleri yerine getirmek mecburiyetindedir.
Amiral Doenitzin emri
Londra 5 (B.B.C.) — Şimaldeki Alman orduları amiral Doenltz'ln mu-vafakatile teslim omluşlardır Amiral Doenltz Danimarka radyoslle Alman askerlerine, bulundukları kışlalardan ve mevzllerden ayrılmamaların! emretmiştir.
Almanlar hâlâ nerede mukavemet ediyorlar Londra 3 (B.B.C.) — Alman mukavemet cepleri. Cenup Almanyada, Avusturyada ve Çekoslovakyada bulunmaktadır. Fakat bunların da tasfiyesi gün, hattâ saat meselesidir denebilir.
(Arkası sahlfe S. sütun 3 te)
Şimalde Alman ordularını teslim olmağa «orlıyan mareşal Montgomery

Günler Geçerken
Çiğ ve uçuk renk
lzmirde bir bayanın bahçesinden toplanan turfanda çileklerin şimdiye kadar görülmemiş; bir bedelle satıldığını okuduğum zaman hoşlandım, İmrenmedim, Hoşlandım, zira turfandacılık sanatının ilerlemesi tarım hayatımız için faydalı bir gelişmedir; aynca çilek kadar güzel bir yemişin yüksek değerle satılmasında kısılacak bir cihet yoktur; o, buna gerçekten lâyıktır. Zaten ben Çileği, meyvalann menekşesi sayarım; menekşe kadar kokulu, mahviyeti!, sivrilmeği sevmez bir bitkidir; ömrü menckşeninkl gibi kısa sürer Menekşelerin de çilekler gibi çiçeklerinden birer minimini, kendi kokusunda ve renginde ye-mişçik vermemelerini tabiatın bir kusuru sayarım, İlk turfanda, sına imrenmediğimin sebebine gelince: Bizi babamız, hali vakti yerinde bir adam olmakla beraber, turfandaya alıştırmamıştı; ailece bollaşma zamanını beklerdik ve bollaşınca da doyasıya yerdik; onun asıl merakı sofraya konan neyse, yemek ve yemiş, miktarca çok olması, kayık tabaklarını doldurmasıydı, Tadımlık ve koklamalık şeylere kızardı; şimdiki lokanta ve gazino porsiyonlarını görmemesinin bir üzüntüsünü daha eksilttiğine şüphe yok.
Karadeniz kıyısında ve işte îzmirde, Ankarada, başka bölgelerimizde çilek ekimi arttı; hele Ereğli İçin kara inci sahası üzerinde biten kıpkırmızı bir İnci gibi kâr kaynağı oldu. Şu var kİ çilekler oralarda çoğalırken dünyaya şöhret salmış İstanbul çileği burada gittikçe azalıyor. Zira İstanbul iklimi turfanda yetiştirmeğe elverişli değildir; her taraftan çilek akını başladıktan, fiatler kırıldıktan sonra toplanan çileğimiz verilen emek nispetinde para getirmediği İçin mevvacılanmızca gözden düşüyor. Bunun Mr sebebi de İstanbul çileğinin uçuk pembe renkte olmasıymış. Yeni zenginler sofralarında burun kant çilek istiyorlarmış, kadın tırnaklan gibj keskin çlğ~ renklisinden, süslü püslüsünden hoşlanıyorlarmış. Hattâ çilek toptancılarının, satılsın diye o nazlı çileklerimizi boyayıp renkçe Ereğli mahsulüne benzetmek zorunda kal d ıklan da oluyormuş!
Niyetim ilgili makamlardan renkte ve rayihada eşsiz, fakat gösterişsiz İstanbul çileğine yardım dilemekti. Anlıyorum ki bunu, hem tat, lıem renk bakımından — ümit varsa — eski Istan-bullu zevkinin geri dönmesine bırakmak lâzım. Geri dönüşlerin bazan iyisi de oiur!
Refik Halid Karay
Sahile 2
IRŞAM
5 M1 vi” 1945
[İ-HAFTA SONU HOTLARI-4
Hayırsever dilenci
■t mayıs sabahı Yenle amJ arka-* eırwin parmaklığın kanarın sı çomelip, elini açmış dilenen bir dilenci gördüm. Yırtık pırtık ceketinin yakasına o giin halka dağıtılan Maarif roKtl erli iden bir tanesi İhtimamla takılmıştı.
Bir dilencinin Maarif cemiyetine İane verdiğini gösteren bu İşaret beni de, yanımdaki arkadaşımı da epey güldürdü. Demek geliri bayrr kurıımlarma ufak yardımlarda bulunmasına müsaade ediyor?
Doğrusu hayırseverliğine diyecek yok. HİÇ bir bayır kurumu hayır-eevmez »enginlerin İbret almaları için bundan İyi bir teblo tartlbede-mezdl.

Tereddüt buhranı
Dışarıdan gelen yünlü kumaşların dağıtılması işinde ilgili makamlar aylardır eşi az görülür tereddüt buhranlarından birini geçiriyor.
Kumaş gelmiş. Acaba ne yapsak?
Tevzie tabi tutup ihtiyaç sahiplerine mi versek? Yoksa satışı ser-bes mİ bıraksak?
Önce teme tabi tutulmaya karar verildi. Müesseslerden İhtiyaç sahiplerinin listeleri İstendi. Binlerce İsimden mürekkep listeler rnasalara yığıldı. Halbuki elde bu kadr kumaş yok. İçlerinden bazı kimseleri seçmek lâzım. Haksızlık olacak.
Karar değiştirildi. Yünlü kumaşlar tevzie tabi tutulmıyacak. Serbeş satılacak.
Nedense bu karar da pek az dayandı. Gazeteler eski karara dönüldüğünü haber yeriyor: Yünlü
kumaşlar tevzie tabi tutulacak I Kimlere verileceği düşünülüyor i Belki sabit gelirlilere yerilecek.
Tereddüt insanlara mahsus bir idare noksanıdır. Bunu halka hizmet eden makamlara sirayet ettirmek hizmeti sekteye uğratıyor.

Sürat saadettir
rıtkkat ederseniz yünlü kumaş
■*-* dağıtımında son karar verilmiş olsa hile tatbikata daha vakit vardır. Kimlere verileceği düşünülüyor.
Düşünmek İyi şeydir. Fakat uzun uzun düşünmek de memurdan ziyade filozofa yakışır. Filozof ömrünün yirmi senesini düşünmeye ayırmakta haklıdır. Fakat halk İhtiyacını temine memur vatandaş düşünmeyi bu kadar uzatırsa hizmet gene sekteye uğrar.
Halka zeytinyağı dağıtılmasına ne zaman karar verildi? Henüa zeytinyağı dağıtılmamıştır. Kararlı. tatbik arasındaki uzun mesafede zeytinyağı ortadan kaybolduğuna göre zeytinyağına muhtaç olanların dağıtılma zamanına kadar mutfaklar) kapamaları mümkün, olsaydı gecikme raalızursuz sayılabilirdi Halbuki kararla tatbik arasındaki bu uzun mesafe yok yere bir sıkıntıya sebep olmuştur.
Otomobillerin çok hızlı gitmeleri İnsanları korkutmuştur, onun İçin otomobil yollarımızın başındaki levhalarda: «Silrat felâkettir» elimleri yazılıyor.
Halk İhtiyaçlarını karşılamak va-zlfeslle mükellef olanların yollarına aynı cümlaıln tersini kocaman harfinle yazmalıyız: «Sürat saadettir».
ŞEVKET RADO
Nazi şefleri sessizce ortadan kayboldular
Bellıbaşlı Nazi liderlerinden en az onu faaliyettedir, Hitler’in muavini yakalandı
Londra B (BB.C.) — Amerikalılar, Hltler'ln muavini Mark Borman'ı esir etmişlerdir.
Londra 4 (AA.) — Reuter ajansının asker! muharriri John Klnche yazıyor:
Nazi partisinin faal beyinleri ve teşkilâtçıları henüz serbes bulunuyor. Onlar, birbiri ardma sessizce ortadan kabolmuşlardır. Ancak, şurası muhakkaktır kİ. belli başlı Nazi liderlerinden en aşağı 10 u hayatta ve faaliyette bulunmaktadırlar.
1 numaralı Nazi Heinrtch Hinimi er’ den son defa 24 nisanda kont Berna-dot'la karşılaşması münasebetiyle resmen bahsedilmiştir.
Nazi partisi şef muavini Martin Bor man’dan 1 nisandan beri bahsedildiği duyulmamıştır.
Gocbbela İse, son defa bundan 9 gün crvvel ortada görülmüş v« o za-mandanberi âklbetl bir sır olarak kal mıştır. Ölü olarak telâkki edilmek onun işine yarar. Goebbels'ln ölümü haberini doğru olarak kabul edebilmek için Frltsche'den daha İkna edici müşahitlere İhtiyaç vardır.
Voelklscher Beobachter’ln sahibi
Alfred Rosenhtrg ise son defa olarak B şubatta halk arasında görülmüştür. Muhtemel alarak Rascnberg gizil Nazi faaliyetinde İdeoloji bakımından liderlik yapmağa memur edilmiştir.
Nazi partisinin baş teşkilâtçısı Leyin sesi 31 marttanberl çıkmamaktadır ve kitle halinde tetlhş hareketlerinin teşkilâtçısı Frltz Sauckd İse iki aydanberl ortadan kaybolmuştur.
Hitler’in ölümü tahkik edilecek
Londra 4 (A A.) — Daily Mail gaze-testnln siyasi muhabiri yazıyor:
İngiliz hükümeti Hitler’in ölümü hakkında tam tafsilât elde edebilmek için gerekil bütün tedbirler) almak ntyetlndedlr. «Hltler'ln İş başında öldüğüne» dair naziler tarafından evvelden Icadedllmlş her hangi bir kahramanlık efsanesini kontrol etmenin önemi bakımından lüzumludur. Hakiki olayların toplu olarak yayuılan-ması muhtemeldir. Bunlar Hlt-lerln — belki de arkadaştan tarafından biraz tâcll edilen — dlma* nezri sonunda mı veya intihar ederek mİ öldüğünü belirtecektir.
San Francisco konferansı
Trieste meselesi
İtalyan komünistleri şehrin I falyanl iğini müdafaa ediyorlar
Roma 5 (A.A.) — Komünist partisi, Trieste hakkında aldığı vaziyeti açık-lıyan bir tebliğ yaymtannştır.
Bu tebliğde büdlrildlğine gÖTe, Trl-este’nln ttalyanhğl, faşizmin yok edilmesi İçin hayatlarını veren komünist partisi vatanseverlerinin şahsında ve komünist partisinde en iyi mfldaflle-rinl bulmaktadır.
Tebliğ, bütün komünistleri, samimi milli hislerle meşbu vatandaşlarla her türlü mücadeleyi önlemeğe, fakat İtalyan milliyetine bir tecavüz teşkil edecek bütün hareketleri azimle tar-detmeğe davet etmektedir.
Tebliğ, bundan başka, memleket felâketlerinden doğrudan doğruya sorumlu otan şahıslara ve müesseseler e karşı halkın nefretini ifade etmesi İçin ona başvurmak hakkim partinin mahfuz tuttuğunu da bildirmektedir.
Arap birliği paktı yürürlüğe giriyor
Kahire 5 (A.A.) — San FrancLsco’da bulunan Arap memleketleri delegeleri 29 mart 1945 te imzalanmış olan Arap Birliği paktının 10 mayız 1945 te yürürlüğe gireceğin! konferans genel sekr eteri İğine bildirmişlerdir.
Türk - İngiliz ticaret anlaşması
Dün Londra’da imzalandı
Yünlü kumaşlar
250 bin metre İngiliz kumaşı nasıl dağıtılacak
Elbiadik kumaş bulmaktaki güçlük günden güne artıyor, iyi bir elbiselik kumaş İçin 150 - 200 lirayı gözden çıkararak kara borsaya başvurmak lâzım geliyor.
Bundan birkaç ay evvel piyasada İyi bir haber yayılmıştı: Yakında çok miktarda İngiliz kumaşı gelecektir. Filhakika aradan çok zaman geçmeden, bundan bir buçuk iki ay evvel, İstanbul piyasasına bir parti İngiliz kumaşı geldi. Fakat bu kumaşlar ne olmuştu? Nasıl satılmıştı? Ortada bir İngiliz kumaşı satıldığı görülmediğine göre herkes bu kumaşların akıbetini kendi kendine sorup araştırmaktadır. İzah edelim:
Biri Beyoğlunda İstiklâl, diğeri Is-tanbulda Aşireftndl caddelerinde iki Uuunmiş ticarethane, gelen kumaşlara çok talip çıktığını gördüklerinden bu kumaşların dağıtma şeklinin İl makamı tarafından tâyin edilmesini istemişlerdir. Bunun üzerine vali mua vlninın başkanlığı altındaki bir dağıtma heyeti, bu kumaşların değişmez gelirlilere, yani İl, Belediye ve sair resmi âmir ve memurlarına dağıtılmasını münasip görmüş ve her taraftan II makamına listeler yağmıştır. Bu listeler. Milli Korunma murakabe heyeti başkanlığı tarafından tasdik edilerek iki ticarethaneye gönderilmiş ve ticarethaneler de lls-fcı'er merinden satış yapmışlardır.
it-t dere yalnız yüksek derecede nr-, alıp da kesesi İngiliz kumaşı giymeğe müsait olanlar değil, en küçük maaşlı kâtipler de dahil olmuşlardır. Nevilerine göre 45 liradan 66 lira-a kadar satılan bu kumaşlardan bir kısmı, mağazaların kapısında bekllyen kara borsa simsarlarına birkaç misli rintle derhal devredilmektedir
Diğer taraftan haber aldığımıza göre son zamanlarda memleketimize 250 bin metre İngiliz kumaşı gelmiştir. Bu kumaşlar, sipariş yapan ticarethaneler tarafından tesellüm edilmiş, fakat İthalât ve İhracat Birliği bunların, kendisi tarafından tebliğ at yapılmadıkça satılmamalını ticarethanelere bildirmiştir. Ticarethaneler de kendlleirne izin verilmedikçe saUş yapmıyacaklanna dair birliğe birer taahhütnam. vermişlerdir, ithalât ve İhracat birliği, şimdi bir taraftan Ticaret Bakanlığı, diğer taraftan İstanbul valiliği İle temas ve muhabere etmektedir.
Kumaşların değişmez gelirlilerle müesstselerde muayyen miktar üzerinden ücret Ve maaş alanlara verilmesi düşünülmektedir.
Yağ derdi
Her çeşit yağın tevzie tâbi tutulması düşünülüyor
Ankara 4 — Memlekette imal ve istihsal edilen her çeşit nebati ve hayvani yağlan tevzie tâbi tutmanın, yağ meselesini düzene «olanakta ne dereceye kadar müspet rolü olabileceği tetkik edilmektedir. Bugünkü nebati ve hayvani yağ rekoltesinin İhtiyacı karşılıyacak kadar olduğu anlaşıl m a ktadır.
Millet Meclisinde
Ankara 4 (AA.) — Büyük Millet Meclisi buğun, Dr. Mazhar Gcrmen’ln Başkanlığında toplanarak hudut ve sahil sağlık genel müdürlüğü 1945 yılı yedi aylık bütçe kanunu lâyihasını müzakere ve kabul eylemiştir.
Meclis, pazartesi günü toplanacaktır.
Türk - Yunan ticaret müzakereleri
Ankara 5 (Telefonla) — yunan ticaret heyeti Diş işler! Bakanlığında yapılmakta olan yeni ticaret anlaşmaları hakfandakl görüşmeler İyi bir hava içinde devam etmektedir.
Köy enstitüleri
Ankara 5 (Telefonla) __ Milli Eğitim Bakanlığı önümüzdeki ders yılında Diyarbakır’da «Dlçle» Aydında da «Ortaklar» adı İle İki köy enstitüsü açmağa karar vermiştir.
Bekârlık vergisi kanun tasarısı yeniden müzakere ediliyor
Ankara 4 — Büyük Millet Meollsl iç İşleri komisyonu bekârlık vergisi hfikkmdakl kanun tasarısını yeniden müzakereye başlamıştır
Yeni sene bütçesinde aktarma
Ankara fi (Telefonla) — Yeni «ene bütçesinde iki milyon liralık bir aktarma yapılma»! ve bütçeye 18 milyon liralık yeni bir tahsisat İlâvesine alt kanun tasarısı Büvük Millet Meclis! bütçe komisyonundan çıkmış ve Meells gündemine alınmıştır.
Bazı basın ataşelikleri kaldırıldı
Ankara S (Telefonla) — Basın ve Yayın umum müdürlüğü, savaşın gösterdiği son durum dolayıslle bir tasım memleketlerdeki basın ataşeliklerini kaldırmış ve yeniden İhdası düşünülenlerden de vazgeçmiştir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) Büyük devletlerin vaziyeti
San Francisco 4 (A.A.} — Reuter'ln özel muhabiri bildiriyor:
Dört büyük devlet temsilcileri, küçük devletlerin milletlerarası güvenlik konseyinde nüfuzlarını arttırmak hususundaki teşebbüsleri karşısında, Dumbarton Oaks anlaşmasında tasarlandığı gibi, durumlarını sun sıkı muhafaza etmişlerdir.
Gündüzün birçok defalar buluşup görüşmüş olan M. Eden, M. Stettinlus M. Molotof ve M. Soong, Dumbarton Oaks tasarısında yapılacak birçok tadilleri dikkatle incelemişlerdir.
Büyük devletler temsilcileri, küçük devletlerin, güvenlik konseyinde oy sayısını 11 den 14 e çıkarmak hususundaki teklifleri karşısında da durumlarını muhafaza etmişlerdir.
İyi haber alan kaynakların bildirdiğine göre, büyük devletler, konsey genişle t ildiği takdirde, vazifelerini ba şarmağa elverişli mahiyetini kaybedeceği hususunda mutabıktırlar.
Söylendiğine göre, dört büyük devlet, milletlerarası güvenlik konseyinde oy sahibi olan dört büyük devletin sözde veto hakkını kullanması halkındaki Yalta anlaşması kararlarının değiştirilmesine mukavemet etmeğe azmetmişlerdir.
Bununla beraber, zannedildiğine göre, İngiliz heyetinin teklif edeceği ve İngiliz İmparatorluğunu teşkil eden milletlerin destekliyeccğt bir tadil teklifi, İktisadi ve sosyal konseyde küçük devletlerin daha çok oy sahibi olmasına matuftur.
Kuvvetle zanedldlğlne güre, perşembe akşamı beş büyük devlet yani
Büyük Britanya, Birleşik Amerika, Sovyetier BlrUği, çin Va Fransa arasında yapılan görüşme, manda altındaki memleketlerin idaresi hakkında sunulan tekliflerin tartışılmasına tahsis edilmiştir
Büyük Britanya tekliflerinin, Birleşik Amerika’ya sunulmadan önce. İngiliz İmparatorluğunu teşkil eden milletler tarafından Londra’da tartışıldığı ve tasdik edildiği zannedilmek t edil-.
Güvenlik teşkilâtı hangi şehri merkez yapacak Londra 4 (AA.) — Yeni milletlerarası güvenlik teşkilâtının merkez bürosunun neresi olacağı meselesi San Francisco basınında baş yeri tutmaktadır. Bildirildiğine göre, Amerikalılar bir kuzey Amerika şehrinin merkez- bürosu olmasına taraftardırlar. Oltawa şehri de hatırlatılmışsa da, bu şehirde kışın hüküm süren iklim, Hindistan, Afrika ve dlğeı sıcak memleketler murahhaslarına hayli sert gelecektir.
Ruslar ve diğer milletler, yann, çok sıcak olduğu İçin Washington'un seçilmesine muhalefet etmektedirler Beğenilen şehirler ^arasında Le Cap. ideal İkliminden maada milletlerarası bir yolkavşağında bulunmaktadır. Söylendllğne göre. Ruslar Vlyana’yı tercih etmektedirler. Londra. Prag ve Brüksel de teklif edilen şehirler arasındadır. Fakat Cenevre'yi kimse arzu eder görünmemektedir.
San Francisco 4 (A.A.) — Konferans delegeleri bugün komisyonların ve komitelerin sırasiyle toplanması suretlle çalışmalarına de*am etmişlerdir.
Limanlarımızda deniz nakliyat sigortalan indirildi
Londra 5 (AA.) — Akdeniz Türk limanlarına gidişte ve gelişte nakliyat sigorta ücreti yüzde İkiye indirilmiştir. Bundan evvelki ücret yüzde öç buçuk idi.
Londra 9 (A.A.) — Reuter: Bugün Dış İşleri Bakanlığında. İngiltere İle Türkiye arasında bir ticaret ve tediye anlaşmadı imzalanmıştır.
Anlaşmayı İngiltere adına Devlet Bakanı M- Riçhard La w Türkiye adine da Dış İşleri Bakanlığı genel sekreteri B. Cevat Açıkalın ve Ticaret Bakanlığı müsteşarı B Cahit zaman-gil İmzalamışlardır.
Bu münasebetle neşredilen resmi tebliğ, Türk heyetinin Londrayı ziyareti esnasında. Türkiye Ue İngiltere arasında karşılıklı ticareti fazlalaştırmak ve tediyeleri kolaylaştırmak maksadlle ticaret ve tediye İle İlgili birçok meselelerin tetkik edilmiş olduğu a bildirmektedir
İmzalanan anlaşma um metni yakında neşredilecektir
B. Açıkalın’m başkanlığında İngil-tereye gelmiş olan Türk heyeti. Türk Ticaret, Maliye ve Dış İşleri Bakan-lıklarîle Cumhuriyet Merkez Bankası temsildi erin den mürekkep bulunmaktadır.
Pravda gazetesi Berlüıde çıkıyor
Moskova 5 (AA.) — Sovyet komünist partisinin gazetesi olan Pravda’ nın dün, Berllnde ilk sayısı çıkarak başkent halkı tarafından okunmuştur. ______________________
Dachaıı kampı
ispanya Laval’i teslime karar verdi
Londra 4 (AA.) — Madrid'den alınan bir haberde bildirildiğine göre, İspanyol hükümeti, Lavali İngiliz makamlarına teslim etmeğe karar vermiştir. İngiliz makamları da onu General de Gaulle hükümetine teslim edecektir.
Akdenizde teslim olan Alman harb gemileri
Roma 4 (AA.) — Cenova. Spezla. Venedik. Trieste, Pola ve Fiume limanlarında bulunan bazı Alman harb gemileri dün teslim olmuşlardır. Bunlar arasında İki torpido muhribi, beş denizaltı, beş refakat mayii gemisi. yedi hücumbotu, dört denizaltı avcısı, iki mayn tarama gemisi ve yedi yardımcı gemi vardır. Alman filosunun hepsi amiral Loblvisch’ln komutasında bulunuyordu.
Toplama kampının sağlık durumu »ağlan dı
Paris 5 (AA.) — Harb esirleri. Sürgünler ve Mülteciler Bakanlığından tebliğ edildiğine göre, Dachau toplama kampının kurtarılması fır erine Bakanlıklar temsilcileri Amerikan kıtaları tarafından serbeî bırakılan sürgünleri ziyaret etmişlerdir. Bu temsilciler derhal Müttefik makaın-tarile temas tesis etmişlerdir. Şu anda toplama kampının sağlık durumu sağlanmış bulunmaktadır Bir sahra hastanesi kampın emrin» verilmiş ve ayrıca 1500 kişinin ihtiyacını karşılı-yacak bir seyyar Amerikan hastanesi de gelmiştir. Evvelce Almanlar taralından işgal edilmiş olan tastalar, binalar ve sağlık reviri eri hastaları atabilecek bir duruma sokulmııst'’-
Belçika kıralı tıcrede?
Zurih 5 (A A.) — Belçika Kiralının geçen pazartesi günü Liechtensieln Prensliği hududundan 10 kilometre uzakta Cloppen şatosunda bnlunduğu bildirilmektedir O günden beri ken-dtalndm b’- Kr- ••■'•no mis tır.

Şimal Alman orduları nasıl teslim oldular?
Ankara 5 (T letonla) — İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. B. Lûtfi Kırdar burada 11 ve belediye İşleri etrafında ilgili Bakanlıklarla temas etmektedir. Valinin meşgul olduğu İçler arasında son haftalar zarfında İstanbul gümrüğüne gelen İngiliz kumaşlarının ne suretle satışa arzedllmesi konusu da vardır. Vali bu hususta Ticaret Bakanlığı Ue temas etmektedir.
Matbuat kanununda değişiklik
Ankara 5 (Telefonla) — Matbuat kanunun bazı maddelerini değiştirme közere hazırlanan kanun tasarısı yakında son şeklini alacak Ve mümkün olduğu kadar çabuk Meclise Bevkolunncaktır. Bakanlıkların tetkikine sunulan tasarı şimdiki halde 1 Maliye Bakanlığınca İncelenmektedir.
(Baş tarafı 1 İnci sahifede)
General Dempseyin teşekkürü
Londra 6 (A.A.) — İkinci İngiliz ordusu kumandanı general Dempsey erlerine hitaben dün gece yaydığı bugünlük emirde şöyüle demiştir:
«Teşekkür ederim. Bravo
4,500,000 Alman esir edileli
Londra S (AA.) — Müttefik umumi karargâhından resmen bildirildiğine göre, Müttefikler Batı cephesinde İstilâ günündenberl 4,508.000 Alman esir almışlardır. Bu rakam takriben 300 tümen demektir.
Cenubî Almanya’da ve Avusturya’da süratli ilerleyişler
Londra 5 (BB.C.) — Müttefikler Cenup Alman yada ve Avusturyadfl sürati! ilerleyişler yapmışlardı.-. Yedinci Amerikan ordusu. Brenner geçidinin cenubunda beşinci Amerikan ordusile birleştikten sonra tnsbuık Salzburg ve Berhtesgaden zaptediL-miştir. Yedinci ordu, Avusturyada mukavemetsiz İlerlemektedir. Amerikalılar, Linz’e daha ziyade yaklaşmışlardır. Şehrin müdafaa edllmlye-eeğl İlân edilmiştir.
Amerikalılar Çekoslovakyada Pilsen şehrine girmişler ve Prağ şehrine 70 kilometre yaklaşmışlardır.
Ruslar temizleme hareketleri yapıyorlar Londra 5 (BB.C.) — Ruslar. şimal Aimanyada temizleme hareketlerde
meşguldürler. Berllnln cenup batısında Alman mukavemet yuvaları te-mlzlenmektedlr. Ruslar, dün de 46,000 esir almışlardır. Rusların en süratli İlerleyişi Çekoslovakyada olmuştur. Çekoslovakyanın doğu kısmı kurtarılmıştır. Moskova radyosu Bohemya-da Alınanlara karşı grevler ve silâhlı nümayişler başladığını bildirmiştir. Şimali İtalya’da teslim
Londra 5 (BB.C.) — Şimal t ta lya-da teslim pürüzsüz şekilde devam etmektedir.
İki Alman ordusunun döküntüleri teslim oldu
Londra 5 (AA.) — Elbe nehrinin doğusunda Alman ordusunun beka-yası bir tek Amerikan tümenine teslim olmuştur. Bu tümen, general Kelly’nln 112 nel tümenidir.
Müttefikler, Rodos’a çıktılar
Londra 5 (A.A.) — Müttefikler Rodos adasının batısında Alina adasına çıkmışlar ve Alman tesislerini tahribe imişler dlr.
Kiel tersaneleri hasara uğramış bir çok gemilerle dolu
Londra 5 fA.A.) — Harap bir halde bulunan Klel havuzları hasara uğramış gemilerle doludur, Hafif Emden kruvazörü İle 12 bin tonluk ağır Hlpper kruvazörünün bunlar arasında bulunduğa sanılmaktadır. Aralarında hasara uğramış veya yen! yapılmakla olan bir colc denizaltı da görülmektedir.
Yolcu eşyası
Ankara 4 — Yüz kiloya kadar yolcu eşyasının, seyri seri tarifesine göre ücreti alınmak suretlle yolcu trenlerinde taşınmasına Devlet demiryolları İdaresince karar verilmiştir.
Isveçten mal geliyor
Ankara 4 — öğrendiğime göre, İsveç’ten iki vapur daha yola çıkmıştır. Bu vapurlarda muhtaç olduğumuz çeşitli ticâret- eşyası bulunmaktadır. Vapurlar dönüşlerinde İhracat eşyası götüreceklerdir.
İngiliz İaşe Bakanlığının teşekkürü
Ankara 4 — İngiliz İaşe Bakanlığı, İzmir (telim incir tarım saüş kooperatifine bir mektup göndererek geçenlerde satın aldıkları partinin temizlik bakımından memnuniyete şayan olduğunu bildirerek teşekkür etmiştir.
Orta okullarda emeklilerin başlangıç maaşı Ankara 5 (Telefonla) — Orta Öğretim okullarında öğretmen cüarak çalışan emeklilerin başlangıç maaşları 25 liradan 20 liraya indirilmiştir. Bu maaştan fasla maaş almak İsteyenlerin maaşları kesnecektir.
Çamiıc«a __co« Guobü'rt
Ankara 5 (Telefonla) — Milli Eğitim Bakanlığı Çamlıca ta2 lisesi öğretmenlerinin uzag olan liseye gelip gitmelerini kolaylaştırmak İçin bir otobüs satın almag karnr vfTmîştir.
özel idare emeklilerine yardım maaşı verilecek
Ankara 5 (Telefonla) — Ör-’l İdareler emekli dul ve yetim krile r 1 idareler yardım sandığından aylık alanların da memurlar- ; pılan birer ay-hk yardımdan faydalan «hnlmalan kararinştırılrmştır
borsa
4/571945 flatieri
Londra üzerine 1 sterlin 5.22
Nevyork üzerine lOo dolar 132.-—
Cenevre 100 İsviçre Fr 3Û.3255
Madrid özerine 100 pezeta 12.89
stokholm üzerine 100 kuron 31.1325
ESHAM VE TAHVİLÂT
KÜÇÜK HABERLER
Yeril Mallar Pazarlarından (plik alarak çorap yapan ve bu çorapları tcsblt edilen flat Üzerinden tekrar Yeril Mallara satan fabrikalar, birer birer müracaat ederek bu İşten vazgeçtiklerini bildirmektedir. Bilhassa büyük çorap firmaların m hepsi bu şe kilde hareket etmişlerdir.
İyi kalitedeki çorapların İplikleri bir müddettenberl İthal edilemediği gibi Merserize de getirilemiyor. Bir çifti 300 - 400 kuruşa satılan erkek çorapları İse azalmıyarak çoğalmaktadır.
A Belediye mülhak bütçesinden ve masraftan maaş alanların paralan henüz verilmemiştir. Vali ve Belediye reisi alınmayan aylıkların pazartesi gününe kndtır verilmesini emretmiştir Masraf müdürlüğü çalışmalara başlamıştır.
% 5 faizli ikramiyeler:
1933 Ergani «5.2J
1938 Ikramiyeli
Milli Müdafaa 22.30
D. Yolu İkramiyen 99.—
% 7 faizli Tahvilleri
Sivas - Erzurum I 20.10
Sivas - Erzurum 2-7 20.20
1941 Demiryolu I 20.10
1941 Demiryolu H 19.70
1941 Demiryolu IU 20.50
M1IU Müdafaa I 20.20
M11U Müdafaa n 19.60
Milli Müdafaa IH 19.60
Anadolu Demiryolu Gröpui
Tahviller 1-2 64.—
Hisse senetleri % 60 35.—
Mümessil senet 50 —
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 750.—
ALTIN
Borsa dıçmda
Gulden SMÇ
Reşadly# 36.10
tngills 41.2#
Külçe 5.331
-— ©Takvimi—1
I Cemazlyeievvel 22 — Kasım 179 I I tınsak Güneş öğle îklndl Ak Yatsı I İE 7.47 9.44 6.01 8.54 13.00 l.« I
I İV 3.58 5.53 1311 17.04 20.09 3» 55|
AKŞAM
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Prusyalı kafası
Mareşal Rundstedt’in esir düş-ti dticn sonra söylediği bazı sinleri gazeteler nakletti. Acaba siz de beniın gibi bunlar üzerinde düşündünüz mü?
Kundstedt, .Amerikan tayyarelerine «hayran.» olduğunu ileri sürüyor: İkmal hatlarını ne de güzel tahribetmişler! Kendisine nefes aldırmamışlar!,..
Şu «hayran» kelimesinin burada kullanılış şekline bakınız!' Hepimiz, uçağa, uçakçıya. uçak fabrikasına hayran oluruz. Lâkin tayyarenin uçuşundaki güzelliğe, yükseldiği irtifaa, attığı taklağa, pilotun gösterdiği cesarete ve fabrikanın imalâtındaki sürate, çıkardığı modellere ilh...
»Tahribe» hayran olmak! Hem de kendi saflarımızda hâsıl ettiği tahribe!,,. Asla... Buler? tahrip karşısında hiç değilse esef duyarız
İşte bu uçaklar yüzünden mareşalin ordusu mehvolmuş, memleketi istilâya uğramıştır. Karar-gâhı öyle bombardıman edilmiş kİ. Kundstedt — «Firaklı Adam-filminde olduğu gibi — firaklı bir duruma düşmüş; nesi var. nesi yoksa kaybederek sırtındaki büyük merasim tini formu sile ortada kalmış.
Hele bakınız: Üstelik «hayranı-,,.
Mesele şudur ki, bu zat, PrusyalI bir zihniyetle düşünüyor, önce bu; bir meslek meselesi! Hani boksör suratının ortasına yaman bir yumruk yer; ağzı burnu tarumar olur; otuz iki dişi birden dökülür. Fakat gene de. perişanl-ğı gizlemeğe çabalıyan bir tesebbümle:
— Denıpsey in hünerine hayran oldum. Onun elini muhabbetle sıkanm. Çünkü üstatmış!
- der,
Prusyalı kafası da böyle!
Keza dünkü günün gazetelerinde diğer bir PrusyalIdan çıkına şu sözlere raslıyoruz:
— Artık mağlûbolduk. Bize şerefli bir hasım muamelesi yapılmalıdır...
«Hayran» vecizesini bir Alman mareşali söylemişti; bu «şerefli hasım» vecizesini de bir Alman Bakanı söylüyor İkisi de aynı mantığın mensubu!
Sanki ölen milyonlar kan ağ' lıyan on milyonlar; sıkıntı çeken yüz milyonlar ve heba edilen milyonlarca liralık tarihî kıymetteki ve şimdiki devir kıymetindeki iş saatleri hiçtir. Onların lâfı bile olmaz!
Dünyada herkes mesleğini yaptığı gibi; bu Prusyalı baylar da; sadece mesleklerini icra etmişlerdir. Neylesinler kİ; onların işlerinin tabii icabı; böyle yıkıntılar; çöküntüler olur. İşte; netekim kendi ceketleri de kaybolmuş. Sporvari faaliyetlerde bu gibi teferruat aranır mı? Aileler de kaybolan evlâtlarım, yıkılan ev ve köylerini ne demeğe arıyorlar? Mesele güzel bir harb partisi yapmaktı. İşte o oldu, Kurtlarını döktüler! Bravo, J-arşı tarafın uçakçılarına! Ne de güzel bombardımanlar tertiplediler: «Hayran» olduk! «Hay-ran»...
Elbette iki taraftan bir taraf mağlûp olacaktı: Biz Prusyalılar yeniklik.. Bize şerefli bir hasım muamelesi yaparak; maçtan sonra elinizi hürmette uzatınız.
lalbuki, karşı taraf bunu o d-. ece anlıyamıyor ki; Runds-tedt:
— Şehirlerimizi nasıl yıktınız! dediği vakit; Amerikalılar ona:
— Biz Londrayı görerek buraya geldik! - cevabını veriyor.
Öyle sanıyorum; Kundstedt; başka türlü bir karşılık bekliyordu:
— Alelade harb oyunu bunlar; efendün... Gelecek sefer de siz bizimkileri daha fazla yıkarsınız,,, Amerikada da; Avustral-yada da taş taş üstüne; baş o-iııuz üstüne komazsıniz! Maksat nezih bir militarizm... Şehirlerin, insanların ne hükmü olurmuş, muhterem ve şerefli hasımın?,, Haydi gelsin şerefe şampanyalar,,,
İnsanları artık PrusyalIlar tartında düşiinmiyecek tarzda ye-tiştirmeli Mesele bundadır.
(Vâ - Nû)
* Dün de et işlerini kontrol etmek üzere Belediye müfettiş ve mü rakiplerine iktisat İşleri müdürlümü zaruri fiaddeler şefi B. Muzaffer mezbahaya itmişlerdir.
I
»s.
Balıknazari -Unkapanı
İstimlâk edilecek binalara kıymet takdirine başlanıyor
BaLıkpazaruKlan Unkapanına kadar olan sahanın açılması ve yolların genişletilmesi için umumi meclis tarafından belediyeler bankasından İstikrazına karar verilen 3 milyon liranın evrakı İçişleri Bakanlığına gönderilmiştir. Evrak, Bakanlıktan onaylanarak geldikten sonra hazirandan itibaren istimlâki icabeden binaların kıymetlerinin takdirine başlanacaktır. Ev ve dükkânlarına konulan kıymetleri az görerek itiraz edenlerle belediye arasında çıkacak İhtilâflar mahkemelerde hallolunurken, kanun gereğince bu kıymetler yüzde yirmi fazlaslle bankaya yatırılacak, bu suretle de muhakemelerin neticeleri beklenmiyecektir. İki ayda kıymet takdiri işi sona erecek, ağustostan itibaren de istimlâk edilen binaların yıktırılmasına başlanacaktır.
Bununla beraber öteden beri Ba-lıkpazarının İstanbul ticaretinin temerküz ettiği bir yer olması, buradaki han ve dükkânların bir kısmının da olsa yıktırılmasının bu bina buhranı zamanında oradaki esnafa büyük bir zarar vereceği de göz önünde tutulmaktadır. Belediye bumın için İstimlâk ve yıktırma İşine evvelâ Unkapanı semtinden başlıyacol; han. yazıhane, dükkân ve ticarethane sahiplerine müsait zaman bırakacaktır.
İki mühim ihtikâr vakasına el kondu
Milli korunma savcılığı dün iki mühim ihtikâr vakası tahkikatına el koymuştur. Bunlardan biti bir Bakanlık'namına satın alman büyük parti benzin işinde yüz bin liraya yakın ihtikâr yapılmış olduğu keyfiyetidir,
Diğer madde «Çekdaş şevlin firmasının kuma$ İŞİ üzerinde ihtikâr yaptığı İddiasıdır. Savcılık her iki tahkikatı tekemmül ettirdikten sonra sanıkları toplu milli korunma mahkemesine verecektir.
Denizyolları yaz tarifesi hazırlıyor
Denizyolları idaresi şehir hatlarında jatbik edilecek yaz mevsimine mahsus tarifeyi hazırlamaktadır. Bu tarife haziranın birinci gününden itibaren tatbik edilecektir. O tarihe kadar pazar günleri için İlâve seferler konmuştur.
Haber aldığımıza göre önümüzdeki pazartesi gününden İtibaren Adalara yük vapuru İşlemeğe bağlıyacaktır.
Manasız tedbirler
Yerli Mallar Pazarının T kuponu hakkındaki takyidi kaldırılmalıdır
Mayıs - haziran ayları ekmek karnelerinin (Tl harfli kuponu mukabilinde nüfus başına beşer metre Basma ve kaput bezi dağıtılmağa başlandığına dair Sümer Bank Yeril Mallar Pazarı satış müdürlüğünün ilânı gazetelerde neşredildi.
Bu malları dağıtacak mağazaların adresleri de İlân edildi. Ancak bu Hânda basma veya kpput bezi almak için «T kuponunun karneden ayrll-maksızm» müracaat edilmesi lâzım geldiğine dair bir kayıt da vardır.
Böyle bir kaydın ne maksatla konulduğunu kestirmek güçtür. Ancak, halk ekmek karnelerindeki harfli fişler mukabilinde kahve, çay, un ve saire dağıtılmağa başlandığı tarihten itibaren bu harfleri ayırmağı âdet edinmiştir. Bu seferki karneler de Yerli mallar Pazarının bu ilânından evvel dağıtıldığından. Yerli Mallar Pazarının böyle bir mecburiyet koyacağını bilmediklerinden, birçok kimseler fişleri karneden ayırmışlardır. Yeril Mallar Pazarı. (T> kuponunun karneden ayrılmasında bir mahzur düşünmüş olabilir. Fakat ekmek karneleri dağıtılmadan evvel bunun ilân edilerek halkın ikaz edilmesi lâzımdı. Şimdi bu durum karşısında birçok kimseler — sırf kuponu karneden ayırdıkları için — bu seferki basma veya kaput bezi tevziinden istifade edemeyecekler midir? Acaba bundan maksat herkesin basma almamasını temin etmek midir?
Her halde bıı mânâsız tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi lâzımdır Buna İl majcamı müdahale etmelidir İlgili makamların ehemmiyetle dikkatlerini çekeriz.
Salıncağın ipi çocuğun boynuna dolanarak boğmuş
Galatada Yanıkkapı sokağında bir evde oturan bayan Bedia, dün yaşındaki çocuğu Cankut'u İp salıncağında bırakarak sokağa çıkmış, bir saat sonra dönüp odaya girince, çocuğun boynuna İp dolanmış bir halde salıncakta sarktığını ve ölü olduğu nu görmüştür. Kadının zabıtaya müracaatı üzerine savcılık haberdar edilmiş, adliye doktoru B. İzzet İşcan yavrunun cesedini muayene etmiş ve morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir
İstanbul belediyesi, şehir Tiyatrosunun nlhayer kendisine bağlı bir müessese olduğunu hatırlıyarak ona bir talimatname yapmaya kalkıştı. Bugüne kadar bir iki defa buna teşebbüs edilmişse de, her nedense, sonu gelmedi. Bu sefer İnşallah gelir. Bu suretle de Şehir Tiyatrosu tatbik edilmlyen, belki de edllemiyen. 1914 tarihli nizamnamesinin yerine bugünün icaplarını tanıyan bir nizamnameyle faaliyete geçmek imkânını bulur. Bu güzel hareketinden dolayı İstanbul belediyesini ne kadar övsek yerinde olur değil mi?
Nasıl olduğunu henüz bilmediğimiz bu nizamnamenin Belediye Meclisi umumi İçtimainin bir celsesinde tetkik edilerek kabul edileceğini bazı refiklerimiz ilân ettilerse de biz otuz senedir yapılması beklenen böyle mühim bir nizamnamenin, el çabuklu-ğlyie, otuz dakikada nasıl yapılabileceğine akıl erdiremedik. Nihayet öğrendik kİ buna, tablatlyle. imkân hâsıl olmamış. Nizamname umumi meclisin temmuz İçtimaini bırakılmış.
Biz önümüzdeki zamanda fırsattan İstifade ederek iptida Darülbedayiin nasıl idare edildiğini; Şehir Tiyatrosuna nasıl inkılâbettlğlnl; o gün bugün herhangi bir nizamnameye bağlı olmaması sebeplerini okuyucularımıza hatırlatmak istiyoruz. Düne ait olayları ve kanaatleri ortaya koyarak yarının nizamnamesinin hazırlanmasına yardım etmiş olursak kendimizi bahtiyar addederiz.
Derhal İlâve edelim kİ bu yolda, her zaman olduğu gibi, mümkün olduğu kadar bitaraf kalmak için biz
iplik ihtikârı
Ne şekilde yapıldığı anlaşıldı
Kumaş ve İplik muhtekirleri hak-kındakl takiplerin ilerlediği yazılmıştı
Ekonomi Bakanlığı, müfettişler va-sıtasile Yeril Mallar Pazarları miies-sesesi müdürlüğünün İplik teıvzıl İşlerini de İnceletmiştir. Yapılan incelemelerden alman neticenin bir sureti Ekonomi Bakanlığına, diğer nüshası Yerli Mallar Pazarları müessese-si müdürlüğüne verilmiştir. Rapordan anlaşıldığına göre İplik vc kumaş ihtikârında Sümerhank ve Yerli Mallar Pazarları müdürlüğünün bir İlgisi yoktur.
| Müfettişler iplik ihtikârının İki şe-l-llde olduğunu leShit etmişlerdir. Birincisi bir kısım tezgâh sahipleri va-jıtaslle satışlardan yapılmaktadır. Hinde tezgâhı bulunan herke m mu-?yyen miktarda vc dokunmak üzere iplik veriliyor. Yedi liraya alınan ipeklerin kara borsada satış fiat,l yet-rıilş Uradır. Tezgâh sahibi bu iplikleri dokuduğu takdirde bu kadar kâr ya-pamıyacağını hesaplıyarak fabrikalara satıyor. Tezgâhlar, memleketin her tarafına yayıldığından kontrol güçtür.
İkinci İhtikâr şekli. Yerli MallâT “azarlarından mamul yapmak üzere alınan ipliklerin hesapları karıştırılmak suretilr yapılıyor. Fabrikalar. Yeril Mallardan mütemadiyen İplik alıp dokuduklarından ve alınan İpliklerle geriye verilen mamullerin tamamen hesaplarını karşılaştırmalı kabil olamadığuırian bir.kısım iplikler • •.ara borsaya düşüyor.
Raporun tetkikinden sonra Ekonomi Bakanlığının alacacı tedbir bekleniyor.
Yerli Mallar Pazarının Beykoz şubesi açıldı
Sümerbank Yeril Mallar Pazarları Boğaziçi halkının bir ihtiyacını karşılamak üzere Beykozda bir şube tesis etmiş ve bunun açılışı dün yapılmıştır.
Yeni şubenin kurdelesini Beykoz kay makamı B. Nail Üter kesmiş ve bu münasebetle gerek kaymakam, gerek satış şubeleri müdürü B. Abdiilkadir birer nutuk söylemişler, bu şubenin i slsile Boğaziçi halkının ve civar köylerin İhtiyacının karşılanacağını belirtmişlerdir. Şubeden ilk alış verişi kaymakam yapmış, bilâhare büyük bir halk kütlesi yeni bıışliyan basma ve kaput bezi tevziat İşi için alış yapmışlardır. Beykoz şubesi şefliğine Ankara Yerli Mallar Pazarı mesul âmiri B. Faik Altan tâyin olunmuştur.
Tiyatro nasıl idare edildi? - -
Darülbedayiden
Şehir Tiyatrosuna
Reşat Nuri Gilntekin - Celâl Esat Arseven - Halit Ziya - Mıhı r Nigâr - Ibnrrefık Ahmet Nuri ■ İbrahim Necini - Refik Ahmet Sevengil’in Kanaatleri
şimdi kendi kanaatimizi, delilleriyle söylemeyi, sona bırakarak Darülbe-dayll ve Şehir Tiyatrosunu İdare mevkiinde olanların kanaatlerini kendi ağızlarından nakille iktifa edeceğiz. Bu sebepten yazımızın bu ilk kısmı için (Son Saat» refikimizin 1927 de yaptığı «Darülbedayiin müstakbel şekil nasıl olmalı?» başlıklı anketini mehaz yaparak bu sualin cevaplarını oradan vc aynen alacağız.
Bu anket, umumi başlığı altında, müdürün, lıeyetl edeblyenin, rejisörün, artistin salâhiyet ve mevkileri ne olmalıdır? tarzında kışı mian dır itmişti. O zaman tatbik edilen şekil buydu. Müdür yalnız mail İşlere bakardı. Çünkü onun fevkinde de bir murakabe heyeti vardı. Sonra müdür müstakil oldu. Rejisör yalnız sahneye konacak eserlerle meşgul olurdu. Şehremanetinln tâyin ettiği bir edebi heyet de eser seçerdi.
Dalma hakikati müdafaa etmek emelinde olduğumuzdan bu hususlarla alâkadar mukadder sualleri ve İti-
razları İhmal etmlyeceğlz. Sıraları geldikçe onları da birer birer talılll ederek cevaplandıracağız.
REŞAT NURİ OÜNTEKİN'İN KANAATİ:
— Sanat münteslplerlnden otoriter bir müdür bulmak kabil olsaydı sahne İşleriyle idare İşlerinin bir arada görülmesine taraftar olurdum. Fakat bugün memleketimizde böyle bir adam mevcut değildir. Binaenaleyh sahneyi İdareyi birbirinden ayırmak zarurîdir. İdareden bilhassa hesap İşlerini kastediyorum. Müdürün şahsına gelince onun mutlaka sanat münteslbl olması lâzım gelmez. Evet, müdür, artistleri sadece birer aylıklı memur tanıyarak ona göre hareket ederse katiyen hiç bir İş göremez. Artist mizacında garip bir hususiyet vardır. Onların en başı yumuşak olanları, disipline en çok riayet edenleri, maalesef, en İyileri değildir.
Bundan artistleri başı boş bırakmalı tarzında bir netice çıkmaz değil mİ? Çünkü tiyatro kadar İnzibata

| Bir çırpıda
Dolmuşa binmek
Yenicamıde intizamı temin edecek bir polis daima bulundurulmalı ve numara dağıtılmalı
Her gün saat 17 den itibaren Ye-nlcamî arkasındaki sahadan «dolmuşa» yolcu taşıyan taksiler giin geçtikçe rağbet kazanmakta ve bu sebepten durak yerinde kalabalık olmaktadır. Fakat her nedense bu İzdihamı öniiyecek ve dolmuşa binecekleri sıraya koyacak tedbirlerde bazı günler gevşeklik gösterilmektedir. Netekim geçen perşembe günü akşamı ortada intizamı temin edecek bir seyrüsefer memuru görülmemekte idi, Bu yüzden halk, bir an evvel otomobile girebilmek için, İtişip kakışıyordu. Bu yüz’den elbisesinin düğmesi kopanlar da eksik değildi. O gün, sadece taksilere hareket işareti veren ve otomobilleri sıralıyan Şoförler cemiyetine mensup biri ortada dolaşmakta İdi. Fakat dün akşam, iş yoluna konulmuş bir seyrüsefer memuru halkı sıra ile otomobile blndlrebllmek üzere intizamı temine çalışmıştır.
Bu gibi intizam tedbirlerini haftanın muayyen günlerine inhisar ettirmek doğru değildir. Yenicami arkasında her gün «dolmuşa» taksiler hareket ettiğine göre, gerek arabaları sıraya koymak, gerek halkı rahatça otomobillere bindirmek için devamlı surette polis memuru bulundurmak lâzımdır. Yolcuların sıra ile dolmuşa binmelerini temin etmek için de — evvelce olduğu gibi — numara dağıtmak da çok faydalı bir tedbirdir. Emniyet altıncı şube müdürlüğünün bu vaziyeti düzeltecek esaslı tedbirler alacağına eminiz.
Zeytinyağı
Dağıtmağa başlamak için daha 200 bin kilo yağ lâzım
Vilâyet ve Ticaret müdürlüğü halka dağıtılacak olan İkişer avl'k zeytinyağı için hazırlıkla meşgul olmaktadırlar. Yapılan hesaplara göre şehirde, İki aylık zeytinyağı istihkakını karşılamak üzere, 600 btn kilo zeytinyağının toplanması Icabetınek-tedlr. Vilâyetin elinde, son’günlerde Tarlş tarafından getirilen 120 bin kilo yağla birlikte 400 bin kilo zeytinyağı bulunmaktadır. Lüzumu olan 200 bin kilo zeytinyağının temini için teşebbüslere girişilmiştir.
Kara borsada bir teneke zeytinyağı 90 liraya çıkmıştır.
muhtaç pek az müessese vardır. Ancak onları nizama sokmaya çalışırken çok başka türlü hareket etmek, mizaçlarını, hususiyetlerini hiç gözden ayırmamak lâzımdır.
Reşat Nuri Güntekin'ln bu kanaati diğer bir yazısından da anlaşılmaktadır :
— Üç seneden beri muhtelif gazetelerde defaatle yazdığım şeyleri hulasaten tekrar edeyim Darülbedayl heyeti İdaresinin İcraatında, tarzı mesaisinde beğendiğim cihetler de var. tenkid ettiğim cihetler de. Bu iyi ve fena cihetleri dalma mukayese ve muvazene ettim Daima heyetin hasenatını seyylatma galip gördüm. Binaenaleyh iş başında kalmasına taraftar oldum. Netekim bugün de o fikirdeyim
Okuyucularıma hatırlatayım ki İlk fevrinde Darülbedayiin bir müdürü yoktu. Bu vazife idare heyeti tarafından yapılırdı.
Reşat Nuri Güntekln bu son günlerde yapılan bir ankete de cevap verdi. Ondan da sırası geldiği zaman bahsedeceğiz.
CELÂL ESAT ARSEVEN’İN KANAATİ:
— Benim kanaatim hulâsaten şudur: Mutlak salahiyetli bir müdür lâzımdır. Bu muhakkak lâzımdır. Bütün dünya memleketlerine bakınız. Orada yegâne nâzım müessese müdürüdür. Her şeyi o tanzim ve idare eder. Rejisörün yalnız eserlerin vaz'ı sahnesiyle meşgul olması İcabeder.
Selim Nilzhet Qerçek (Arkası 6 nel sahlfede)
Bavullardaki çizgiler..
Zoşçcnko'nun nefis bir hikâyesini okumuştum:
Adamın biri bir sürü bavulla Parise seyahat ediyor. Lâkiıı zavallı hangi otele inse kendisine hizmet eden adamların gayetle fena muamelelerile karşılaşıyor. Bavullarını yerden yere atıyorlar. Çaldığı zillere aldır.ş bile etmiyorlar. «Boyansın’)» diye verdiği pabuçlarını eskisinden daha beter, daha tozlu, daha pis getiriyorlar. Her yerde aynı kötü muamele!.. Adamcağız sinirinden çıldıracak... Paristen kalkıyor; başka bir memlekete, bir Balkan şehrine gidiyor. Gene aynı şey!.. Bavullar fırlatılmakta Hattâ biçarenin yüzüne alaycı alaycı bakıp gülümsemeler bile gırla gitmekte.
Balkan şehirlerinden kalkıyor; İtalyaya mı, yoksa İspanyaya mı oralardan birine gidiyor. Kendisine gösterilen muamelede en küçük bir değişiklik bile yok!.. Seyyah delirecek. Bir gün bavullarına bakıyor. Bir takım renkli tebeşirle çizgiler gözüne çarpı-yor. Tuhaf şey!,.
İşte bu renkli tebeşirle yapılmış çizgileri gören otel, lokanta; pansiyon ve trenlerde istasyonlarda yolculara hizmet edenler) âdeta sinirleniyorlar ve bu suretle de fena muamele başlıyor.
Bu işin sırrını pek merak eden seyyah nihayet dayanamıyor, ihtiyar ve mesleğinde kurt olan bir otel garsonuna soruyor:
— Bana neden böyle fena muamele ediyorlar acaba?..
İhtiyar otel kurdu gülümseyerek seyyahın bavullarını gösteriyor:
— Şu tebeşir çizgilerinden... cevabını verdikten sonra ilâve ediyor:
= Bunlar çok fena işaretlerdir.,. Gittiğiniz memleketlerde garsonlardan otel memurlarından, kapıcılardan aldığınız «cömertlik notlan» dır. Bavulunu-zun üstündeki notlardan sizin bahşişinizin gayetle kıt olduğu anlaşılıyor. İşte bunun için işaretleri gören nıeslekdaşlarım size bahşişinize lâyık bir muamele gösteriyorlar!..
Bir seyahat esnasında bir muharrir arkadaşım bana esasen bildiğim bu hikâyeyi tekrar anlattı.
Geçenlerde bir meslektaşım sadakanın maktu olarak 10 kuruşa çıktığını; bundan aşağı verilen paralan dilencilerin katiyen kabul etmediklerini yazıyordu.
Bahşiş de her şey gibi yeni dünya iktisadiyatına uygun bir şekilde, ve şaşılacak bir derecede yükselmiştir Miktar itibarile çok çeşitli olan bahşiş şimdi en küçük çapta olarak liradan başlamaktadır. Bütün hayatını kafa çalışmasına vermiş olan bir dostum sulh zamanında bir su şehrinde büyük bir otel kapıcısının efsanevi kazancından daima hasretle bahsederdi.
Lâkin asıl bahşiş şimdi altın çağını yaşamaktadır Liradan a-şağı vermeğe kalkarsanız bavulunuzda lütfen tebeşir çizgisini arayınız.
Hikmet Feridun Es
Konservatuvar koro konseri
Konservatuvar bu senek! konser mevsiminin son konserini koro heyeti ile 7 mayıs pazartesi akşamı saat 18 de Şehir Tiyatrosu Dram kısmında verecektir. Muhlddln Sadak'ıa idaresi altında verilecek bu konsere piyanist Ferdi Von Ştatzer de iştirak edecektir. Koro programında kıymetli Türk bestekârlarından güzide sanatkâr Cemal Reşit ve Adnan Say-gın'ın. koro için düzenledikleri halk türküleri de vardır
Okullar futbol birinciliği
Okullararası futbol Türkiye birinciliği müsabakaları bugün ve yarın Ankarada yapılacaktır Müsabakalara İstanbul’dan Boğaziçi, Haydrpaşa. Adanadan Ticaret lisesi, izmlrden İnönü, Eskişehlrden Eskişehir lisesi, Ankaradan Atatürk liseleri Iştlrâk etmektedir. Haydarpaşa ve Boğaziçi liseleri kalbalık bir sporcu kafilesi

sahile 4
5 Mayıs 1945
FRANSA NASIL ÇÖKTÜ?
Yazan: pierre Lazareff Çeviren: Şevket Rado
v—— Tefrika No. 29 ----------
1931, 1932, 1933 yıllarına ait notlar
■■
Republlc film şirketinin 10 uncu
; Yıldönümü şerefine
ELHAMRA Sinemasında,
KADIM ve CANAVAR,
Millî eğitim kupası
Ertesi günü hiçbir gazetenin bu hâdiseden tek kelime İle olsun bahsetmediğini görerek hayretler içinde kaldım. Gaile sokağının bağlı olduğu komiserliğe uğrayıp havadis alan muhabir arkadaşımızı çağırdım. Mûtat hilâfına bu katil hakkında kendisine komiserlikten hiçbir şey söylememişlerdi. Telefonu açıp malûmat istedim. Maktul hastanede ölmüştü. Kaatll yakalanıp hapishaneye gönderilmişti. Fakat Polis müdürlüğü bu cinayet hakkında hiçbir şey söylenmemesini emretmişti.
Öyleden sonra iki ahbabım, muharrir Plerre Bonardl İle gazeteci Louis Gıorgi beni ziyarete geldiler- Bonardl dedi kİ:
— Polis müdürü Chlappe He arant-zın gayet iyi olduğunu biliyorum. Sizden Gaite sokağındaki hâdiseyi yazmamanızı. sorgu hâkimine çağırıldığınız zaman tevkif edilen adamın bu cinayeti meşru müdafaa halinde İşlediğini söylemenizi İstiyor. Zaten ehemmiyetsiz bir mestle4, aşağı tabakadan İki adam aralarındaki eski bir hesabı temizlemişler.»
Polis müdürünün bir haydudu kollamak İçin benden yardım İstemesine şaşakaldım.
Pierre Bonardl biraz mahçup:
— Kaatil nasılsa yoldan çıkmış bir genç KorsikalIdır. Chlappe ailesini İyi tanıyor, vaka sırasında yanınızda bulunan arkadaşınızı İyi tanımadığı İçin, sizden onun da aynı şeklide İfade vermesini istiyor.» dedi.
Acaba iddia edildiği gibi Chlappe bazı meseleleri halletmek İçin elinin altında aşağı tabakadan seçilmiş bir takım adamlar mı bulunduruyor4?
Al manyada neler oluyor?
Oradan gelen sinema rejisörü bir arkadaşım bana. Hitler hareketinin gittikçe ehemmiyet kazandığını, Hlt-lercilerle komünistler arasında bir dahili harb kopup Cumhuriyetin gürültüye gitmesinin pek muhtemel olduğunu söyledi.
Biz Fransada bu HltLerin hakikî kudretinin ne olduğunu bir türlü öğrenemiyoruz. And/6 François - Pon-cet'nln sözü aklımdan çıkmıyor. Jean - Prouvosfyu Almanyaya tekrar bir muharrir göndermeğe ikna etmeye çalışacağım.
Otto Abetz Parise gelmiş ama ben görmedim, endişeli imiş. Fransanın Alman milletini yatıştıracak, onlara emniyet verecek tedbirleri vaktinde alamamış olmasına üzüldüğünü söylemiş. Almanyada sefaletin son haddini bulduğunu, bunun pek kötü neticeler verebileceğini de İlâve etmiş. Kendisi her zamanki gibi karlsruhe'-de resim öğretmeni. Bir çocuğu olmuş.
Arkadırlar Almanyada büyük Fransız şampanya firmalarının mümessilliğini yapan Joachlm von Rib-bentrop adında biriyle yemek yemişler. Hitler! çok iyi tanıyor, onun Fransaya, kapitalizme, Yahudi lere karşı söylediği İleri geri sözler, İktidar mevkiine geçtLkten sonra taklbe-deceği politikaya tesir etmez, diyormuş. Bu Ribbentrop Hltlerln kazanacağını söylüyor, şimdiden memnun oluyormuş. Demiş kİ Alman yayı komünizme düşmekten kurtaracak yegâne adam Hitlerdir. Bu konuşmaları bana nakleden büyük sanayiciler çok tesir altında kalmış görünüyor ve her şeye rağmen bolşevlzmin kapılarımıza yerleştiğini görmektense Hltler'l Başvekillikte görmeyi tercih ediyorlar. Müfrit solculardan başka bütün gazeteler aynı fikirde.
***
Tardleu’yü bu sefer büyük romancı Joseph Kessel ve Georges Suare?, ile
Bugün İPEK Sinemasında
! Mevsimin son TÜRKÇE SÖZLÜ ve Şarkılı, büyük filmi
DANSÖZLER KULÜBÜ
Musiki ve şarkılar: ÜST AD SADETTİN KAYNAK Şarkıları İlâhi sesleriyle okuyan:
PERİHAN ALTINDAĞ — NECMİ RIZA
beraber gördüm. Bu İki zat GRİM-GOİRE adlı yeni bir haftalık «olcu dergiyi İdare ediyorlar.
Tardieu’nOn Almanya hakkında nc düşündüğünü öğrenmek İstedim. Sadece: «Eğer Hitler iktidar mevkiim: gelirse hemen bir iıarb açmamız lâ-am gelecek» dedi.
Kessel bağırarak milletin kâfi derecede harbettlğlnl, yeni bir harbe gitmlyeceğlnl söyledi. Tardleu:
— Kendi bilir, dedi. Almanyanın üzerine yürümezse, Almanya onun üzerine yürür.»
Sonra gazetecilikten bahsedildi. Tardleu hekimlikten nasıl gazeteciliğe ve politikaya geçtiğini anlattı, İlk zamanlar makale başına dalma 40 frank almak üzere PETIT PARİ9LEN gazetesine Jean Erolo adiyle yazarmış. TEMPS gazteslntn müdürü Adrlen Hâbrard’a tavsiye edilmiş, o da çağırtıp:
— Dergilerde neşrettiğiniz makaleleri çok beğeniyorum, demiş.
Tardleu;
— Teşekkür ederim ama hayatımda hiç bir dergide yazı yazmadım. diye cevap vermiş.
Bu o derece parlak bir iş birliğinin başlangıcı oldu ki günün birinde prens Bulow. «Dünyada altı büyük devlet vardır, yedlnclsl de Aadrâ Tardleu'dür» demek zorunda kaldı.Daha sonra Streseman.Tardleu'-nün TEMPS gazetesinde ( Avrananın serkeş dadısı» haline geldiğini söyledi.
Siyaset Tardleu'yü bir müddet İçin gazetecilikten uzaklaştırdı. Harbe İştirak etti. Fransanm Yüksek Komiseri olarak Amerlkaya gitti. Tardleu Amerlkaya hayrandır:
— Harikulâde bir memleket, dedi, harikulade. Tam güreşçiler memleketi. Fakat orada Iavul yapanlar hayattan diskallfpe ediliyorlar. «Ben oraya gittiğim zaman Amerika harbe gireli daha bir ay olmuştu. Askerler henüz silâhlanmamış, fabrikalar teçhiz edilmemişti. İnfiratçı Amerikalıların çoğu Amerikanın hiç bir zaman hazır olamiyacağıru söylüyorlardı, Halbuki yalnız Amerikanın yardımı Müttefikleri kurtaraolllrdl. Yola çıkmadan evvel görüştüğüm Forh ve Petaln bunu benden gizlememişler: ■Bize asker gönderin» demişlerdi. «Gedikleri doldurmak İçin bize asker, teçhizat, yiyecek ve gemi lâzım ı Orada herkesi lzac ettim, sonunda istediğimi, beni de hayret içinde bırakan bir süratle elde ettim. Amerika blrşeyl hakikaten ynpmak İsterse ne harikalar yarat açığını İnsan tahmin edemez.»
(Arkası var)
Açık teşekkür
İltihaplı bir dişimin çıkarılmasını müteakip husule gelen tehlikeli bir flleğman'dan dolayı müracaat ettiğim Kadıköy'ünde sayın diş doktoru M. Muammer Sarıca'nın yaptığı ameliyat ve tedavi ile beni büyük ıstırap ve tehlikeden vaktinde kurtarılışından dolayı kendisine minnet ve şükranlarımın iblâğına muhterem gazetenizin tavassutunu rica ederim.
Ümit Ayvalı
İSTANBUL
GAZİNOSU \
Bu akşam 21 de İsmail Dümbdllii Ahmed Güldürür Küçük Muallâ SARI EFE komedi 3 perde Yarın 15,30 da matine. Tel; 40574


Senenin en mühim filini harikası.
Filim dâhisi ANATOLE LİTVVAK’in biricik eseri
GALİPLER ÜLKESİ
(CİTY FOR CONQUEST)
JIoHvudun en güzel sanatkârları ANN SHERİDAN — JAMES CAGNEY’in
Sinema âlemimizde eşi görülmemiş en son şaheserlerinden
BUGÜN LALE Sinemasında
Demir spor - Beykoz, Uçaksavar - Beşiktaş bugün Şeref stadında kerşılaşıyor
Haftanın mühim maçını yapacak olan Demirspor takımı
Millî eğitim kupası maçlarının son deplasman karşılaşmaları bugün ve yaruı şehrimizde yapılacak ve Ankara’dan gelen Uçaksavar bugün Beşiktaşla, yarın Beykoz’la, Demirspor bugün Beykoz'la, yarın Beşıktaşla karşılaşacaktır.
Gün geçtikçe heyecanlı bir safhaya giren bu maçlar 20 mayısta nihayetlenecek ve son iki hafta karşılaşmaları şehrimiz takımları arasında yapılacaktır. İzmirii’lerin geçen hafta maçları bitmiştir, Ankarahlar da bugün ve yann yapacakları maçlarla oyunlarına son vermektedirler
Bu senek i karşılaşmalarda Fenerbahçeliler bilhassa son oyunlarda büyük bir varlık göstermiş ve şampiyonluğa en kuvvetli namzet haline gelmiştir. Gelecek haftalarda Beşiktaş ve Galatasaray! a yapacağı maçlardan birisini kaybetse dahi 1945 yılı Millî Eğitim kupası şampiyonluğunu kazanacak v§ Türkiye birinciliğini alacak takımla geçen seneden itibaren resmi programa alman Başvekil kupası maçını oynıya-yacaktır. Fenerbahçsden sonra şampiyonluğa namzet olarak Beşiktaş görülmektedir, Fenerbahçeliler son iki hafta maçlarında yenildiği Beşiktaşlılar da bugünkü ve yarınki Ankara takımlari-le yapacakları maçları kazandığı takdirde şampiyonluk için kuvvetli bir adım daha atmış olacaklardır. Hele gelecek hafta Fenerbahçeye galebe çalarlarsa son ümitleri Fenerbahçe - Galatasaray maçına bağlanacaktır. Saıılâcivertlllerin Galatasaraya takılması ise Beşiktaşlı 'arın şampiyonluğunu teside yarıya-cak mühim bir hâdise olacaktır.
Bu kadar geniş ölçüde tesadüf ve şansın bir kulübe nasip olacağı biraz şüpheli görülürse oe futbolun pek çok cilvelerine şahit olduğumuz cihetle bu ihtimaller uzak olsa dahi kaydetmeden geçemedik.
Ankaranın Demirsporu bu sene termiş ve maçlar çıkararak İstanbulun üç meşhur takımı arasında yer aı mağa muvaffak olmuştur. Şampiyonluk ihtimalleri mevcut olmamakla beraber dördüncülüğe kadar derece tutmalarını da bir muvaffakiyet telâkki etmek lâzımdır. İstanbulun üç meşhur takımında olduğu gibi isim yapmış namdar oyuncuları bulun-mıyan fakat on biri bir araya gelince kuvvetli bir takım olan, âhenkdar oynıyan ve seyircilere iyi futbol hakkında bir kanaat veren bu klübü ve başlarındaki idarecileri tebrik etmek bir vazifedir,
Galatasaray bu sene yine talihsiz maçlar çıkamıış ve bu yüzden şampiyonluktan uzaklaşmıştır. Takımdaki bazı oyuncuların maçların bidayetinde sakatlanması ve en nihayet Gündüz İle Mustafanın cezalandırılması kulübün aleyhine olmuş ve beklenen dereceyi elde edememişlerdir. Mamafih bütün bu aksaklıklara rağmen yine derece alan dört takımın arasında kalmağa muvaffak olmuşlardır."
Haftanın programına bugünkü maçlar Şeref stadında yapılacak ve saat 14,30 da De-mlrspor - Beykoz. 16.30 da Uçaksavar - Beşiktaş takımları kaı şılaşacaktır. Yarınki maçlar Uçaksavar - Beykoz, Demirsopor -
Beşiktaş takımları arasında, yapılacaktır,
Ankara takımlamun şehrimizde yapacağı maçların içinde en mühim olarak Beşiktaş - De-mirspor ma »iı gösterebiliriz. Her iki takımın da temiz ve bilgili futbol oynaması bakımından bu karşılaşmanın çok heyecanlı ve güzel olacağını evvelden kestirmek kabildir.
Geçen hafta İzmir takımlarına karşı muvaffakiyetli oyunlar çıkaran Beykoziulann da Ankara! ı futbolculara karşı elde ede-ceği neticeler merakla beklenmektedir. Gerek oyun tarzı ve gerekse enerji bakımından Uçaksavarla aynı seviyede gördüğümüz Beykozun saha ve seyirci avantajlı bakımından Uçaksavarı ufak bir farkla kazanacağı en fena ihtimal olarak berabere kalacağı ileri sürülebilir. Buna mukabil Demirsporu futbol bilgisi bakımından Beykoza faik gördüğümüzden bu maçı kazanması bazan çıkardıkları olağan üstü oyunla imkân dahiline girebilir, Aksi takdirde Demirspo-run kazanması normaldir.
Hiç ümit edilmediği halde İzmir ve Ankara beraberliklerinden puan kayıplarına uğnyan Siyahbeyazhlarm şampiyonluk ümidinin tahakkuku İçin Uçaksavar ile Demirsporu yenmesi lcabetmektedir Uçaksavara tecrübe ve futbol bilgisi bakımın-j dan tefevvuk edecekleri tahmin edilmekteyse de yarınki Demlr-spor karşı’asmasında kazanmak için çok sıkı çalışmaları ve güzel oyunlarından- birisini çıkarmaları lâzımdır.
Son Galatasaray galebesi De mirspor takımının kuvvet- hak-j kında esaslı bir kanaat verecek mahiyettedir. Fakat Siyahbeyaz-lılarm yukarda izah ettiğimiz gibi şampiyonluk dâvasında rol oymyabilmesi de ancak bu maçın neticesine bağ’ıdır
ŞAZ t Tezcan
Sinema ekranına akseden en hayret verici vaka—.. Bir kadının güzelliğinin cazlbesile hudutsuz bir kudret sahibi olan bir ilim adamı, garlb, esrarengiz ve meşru olmayan denemekle sevkedillyor. Karan -lıkta duyulan bir feryat gibi tesirli bir film.
MÜJDE
Balkanların en büyük Revü Opereti bu akşamdan itibaren temsillerine başlıyor.
ATiLA REVÜ OPERETİ
DEĞİŞEN DÜNYA
100 kişilik kadro — Büyük Orkestra — Swing Caz
KARMEN ve MİRANDA
BU AKŞAM SAAT 21 de TAKSİM: MAKSİM SALONU Biletlerinizi hemen aldırmayı unutmayıntz.
HER PAZAR Saat 18 da MATİNE
km Temsillerden sonra tramvay temin edilmiştir. Telefon: 42633
/
Dünyanın buhranı.
Dertlerinizi unutmak isterseniz...
Bugün, matinelerden itibaren Mevsimin en kah kabalı filmi

ILIkUL (111111 WUU1OJIVI.II MV,
4^'“^ Zonguldak spo
ŞARK'la
KARIM DUYMASIN
Türkçe sözlül şarkısı
MUTLAK GÖRÜNÜZ
Şarkılar: MÜZEYYEN SENAR
Müzik: SADİ IŞILAT 30 kijilik koro heyeti
Oynıyanlar: FUAD ŞEFİK — ZOZO ŞEK1B
runda kalkınma
B. muhteliti birinci maçta galip, ikinci maçta mağlûp
göre
İki maç yapmak üzere Zonguladğa giden İstanbul (B) muhteliti şehrimize dönmüştür. Zonguldak şampiyonu Ereğli kömürleri işletmesi Gençlik kulübü He karşılaşan muhtelit takım İlk maçını 2-0 kazanmış, ikinci maçını 3 - 1 kaybetmiştir.
Karşılaşmalar çok zevkli ve heyecanlı olmuş ve İstanbul muhtelitinin gösterdiği oyun Zonguldakta çok iyi bir İntiba bırakmıştır. Şehrimize dönen muhtelit oyuncuları Zonguldak futbolcularını çok İyi bulduklarını ve Zonguldakta bu kadar kuvvetli takım la karşılaşacaklarını evvelden tahmin etmediklerini Ve bu takımın Türkiye futbol birinciliklerinde iyi bir derece alacağını bildirmişlerdir. Zonguldak takımında GalatasaraylI şahap santrfor oynamakta ve kulübü Türk sporcularının yakından tanıdığı Kemal Halim İle Fenerbahçeli Sablh çalıştırmaktadır.
Fııtbolden maada diğer spor şubelerine de geniş ölçüde ehemmiyet veren (E. K. t), güreş kısmının kalkınması için milli takım görşeçllerlnden Rızık’ı antrenör olarak Zonguldağa getirmeğe teşebbüs etmiştir.
Başlarında spordan arihyan Zeki Yerdelen gibi kıymetli ve çalışkan İdareciler bulunan ZonguldaklIların çok geçmeden büyük şehirlerimiz, ayarında geniş spor kalkınmalarına şahldolacoklıın muhakkaktır.
V—II -
ÜÇÜNCÜ HAFTA
TAKSİM Sinemasında
gösterilmekte olan TÜRKÇE sözlü ve şarkılı
KIZIM
Al
filmi şimdiye kadar gösterilen filimlerin hasılat rekorunu kii iniştir. Bu filim bu mevsimde başka hiç bir sinemada göste rilmiyeceğinden. sayın seyircilerin acele etmelerini tavsiye e deriz Baş rollerde:
AZİZE EMİR — MAIIMUD ZÜLFİKAR
Bugün SÜMER Sinemasında KARTALLAR FİLOSU
Vatanı uğrunda aşkını feda eden bir genç kızın, macerası... Vatanla-ruu müdafaa İçin kendilerim her türlü tehlikeye koyan gençlerin şanlı zaferleri, hakiki hava harpleri... Herkesin görmesi lâzım gelen bir şaheser.
Baş rollerde: DİANA BARRYMORE — JOHN HALİ,

ı — ıı\
flurıîîn K/IE7I En müthiş ve muazzam sahnelerile
Kili] [1 " ■‘I .T.vatan uğrunda ölümü göze alan
uuıjuıı f edalı erile son harbin başlı başına
Sinemasında “nB W[
KOMANDOSLAR 6ELİY0R
Bu şaheserler şaheseri süper filmi yaratanlar PAUL MUNİ — LİLİAN GİSH Numaralı koltukların erkenden aldırılması rica olunur.
h
4*
Mikroplara karşı katı savaş başlıyor
Amerikada keşfedilen ve uzvi civa terkiplerinden yapılan kimyevi bir madde, havada ve her yerde bulunan mikropları öldürüyor
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR
hm,:
f.lü
üyükada’da tatlı
bir sürgün hayatı!
Hava izcileri
Amerika’da havacılığa heves gösteren gençler için hava isçileri şubesi açıldı
Hayatlarımızı tehdldeden mikroplara karşı yeni bir kimya harbi hasırlanmaktadır. Her yerde mikroplarla mücadele etmekteyiz; fakat mikroskopla görülebilen, tıpkı tüy gibi havada yüzmekte olan mikroplara karşı gelecek elimizde silâhımız yoktur. Harb ihtiyacını karşılamak İçin yapılan istihsal ât arasında, bugün buna da karşı gelecek bir silâhın bulunduğu zannedilmektedir.
Bu silâh, kimyevi bir maddedir. Bu kimyevî maddenin içine konulan ayakkabıların küflenme tehlikeleri artık ortadan kalkacaktır. Çorapları bununla çalkalamak, ayakta husule gelen bir nevi cilt hastalığının önüne geçecektir. Perde, halı, döşeme ve yorgan gibi eşyaların üzerine konan mikroplar hemen ölü vereceklerdir
Havada yaşamakta olan mikropları öldürmek İçin, çimento, llnoleum veya boyaya da bu kimyevî maddeden kariştınlablllr. Bundan sonra bunların üzerine konan mikroplar, tıpkı sinek kâğıdına yapışan sinekler gibi öleceklerdir. Bu kimyevi maddelerle çalkanan kostüm ve elbiseler, kuru olarak on iki kere bile temizlenseler mikrop öldürme hassalarmı kaybet-miveceklerdir Kullandığınız mendil cezalanmış ise, etrafınıza yayabileceğiniz nezle mikrobunu cebinizde taşımıyorsunuz demektir.
Geçenlerde tamamlanan seri halindeki ehemmiyetli tecrübelerden sonra ordu doktorları, mikrobun heTkesin hayatında oynadığı mühim rol hakkında yeni ip uçlan meydana çıkartmışlardır. Ordu doktorları, mikroplan yakalamak ve onları ölünceye kadar orada zaptetmek için — İnce bir yağ tabakasının kullanılabillnmesi ihtimalini İleri sürmüşlerdir. Yere sürülmüş böyle ince bir yağ tabakasına yakalanan mikropların ayakkabıların sürtünmesi veya yerin süpürül-mesl ile tekrar havaya uçmaları tehlikesi mevcut değildir. İnce zerrell bir yağ İle yağlanmış battaniyeler düzeltilirken. üzerlerindeki mikroplar yakalanmış kalacaklar ve yayılmıya-caklardır.
tkı kışlada yapılan tecrübeler
Tecrübeler İçin iki askeri kamp seçilmiş ve bu tecrübeye 16,tXW asker dahil edilmiştir. Bunların yarısı, yerlerle battaniyeleri İnce bir filim halinde yağlanmış bir kışlada, diğer yansı İse hiç yağlanmamış bir kışlada oturtulmuşlardır. Neticede, yağın havada bulunan mikropları yüzde doksan yedi nispetinde azalttığı meydana çıkmıştır. Mamafih, asıl mâna ifade eden rakamlar, hastaneye alınan hastaların adedinde görülmüştür. Yağlanmış kışlada oturan askerler arasında; grip, nezle, ve zatürree gibi, nefes yolu İle alınan hastalıkların üç kere daha az olduğu görülmüştür
Harb bu gibi kimyevi maddelerden serian bir sürü İstihsali zaruri kılınıştır. Sıcak ve rutubetli olan Pasifik sahalarında mantarlar, tasavvurun fevkinde tahribat yapmaktadırlar; Bazı vaziyetlerde ayakkabılar bir hafta içinde param parça olmaktadırlar. çadır, muşamba, kum torbalarının kumaşı gibi mensucat, birkaç saat zarfında eriyebilir.
Harb başladığı sırada bu yıkıcı ajanlara karşı tamamen silâhsız bulunulmuyordu. Elde — katrandan çıkartılma — fenol terkipleri İle birkaç çeşit te bakır terkibi bulunmakta idi. Fakat, bunlar deriyi şiddetle tahriş edici, pis kokan kimyevi maddeler olduklarından gömlek ve buna benzer mensucatta kullanılmalarına hiç imkân yoktu.
Lâzım olan terkipler, mülâyim. kokusuz ve tahrlşkâr olmıyan terkiplerdi. Bunun İçin de en ideal kimyevi madde, görünmlyen boyanın vasıflarım haiz olan bir kimyevi madde idi. öyle bir madde kİ, kumaşların liflerine tamamen nüfuz edip, bu kumaşlar yıkandığı veya temizlendiği zamanda bile tutunduğu liflerden kur-tulmıyacak; mantar ve mikropları öldürme hassasını aylar veya senelerce muhafaza edecek.
Böyle bir eczaya batırılan halı, döşeme, yorgan, şilte ve perde gibi eşya, mikropları tamamen İmha edecek ve evinizde aksıran bir komşu, arkasından bütün aileyi bir hafta Iz’aç edecek bir nezle mikrobunu başınıza musallat etmlyecektlr. Ayakkabılarla eve getirilen mikrop, halının üstünde oynıyan çocuğunuz için daim! bir tehlike membaı olmıyacak-tır.
Bu mucizeyi meydana getirecek eczaların artık hemen hemen elde edildiği zannedilmektedir.
tki grup tecrübeler yapıyor
Bu sahadaki çalışmalar İki grup tarafından yapılmaktadır. Bu İş için, çinko, arsenik terkipleri, fenoller ve bir sürü diğer t .'kipler tetkik ve tecrübe edilmiş ve çoğu elverişsiz olduğu İçin bir kenara bırakılmıştır. Her tecrübeye tabi tutulan kimyevi maddenin ağır bir İmtihan geçirmesi Icabet-
mlştir. Yıkandığı zaman kumaştan çıkacak mı? Buna cevap verebilmek İçin kumaş tetkik edilmekte olan eczanın içine sokulur ve kurutulduktan sonra üstüste yıkanır. Şayet bu tecrübede İyi bir netice elde edilirse ışık ve havaya olan dayanıklılığı kontrol edilir. Bundan sonra, zehirleyici olup olmadığı tesblt edilir. Bu da. eczadan az miktar, fare veya kobaya zerk yahut da ağızdan verme suretiyle kabil olmaktadır. Verilen bu az miktarla hayvanlar hemen ölürse madde bir kenara atılır.
Bütün Dunların arasında en mühim addedilen tecrübe, kimyevi maddenin mikroplan öldürme kabiliyetini ölçmekle alâkadar tecrübedir. Bunu tâyin meselesi hem zor hem de yorucudur. Tecrübe İçin kullanılan maddenin İçine evvelâ bir bez parçası sokulur. Bundan sonra, bu bezden ufacık bir parça kesilerek mikropların üremesine fevkalâde müsait olan yosundan çıkartılma jelâtinll bir maddenin içine yerleştirilir.
Aynı kabm içine, meselâ tifoyu tev-Lldeden mikrop veya yaraların İltihaplanmasına ve çıban veya şirpençenin meydana gelmesine sebep olan stafilokok mikroplan ekilir. Kap kuluçka makinesinin içine konur ve bu sıcak ve karanlık muhitte mikroplar hayret edilecek bir süratle ürerler. 24 saat sonra tabağın İçi öyle bir mll-yoriarla mikropla dolar kİ, Jelâtinll madde süt gibi sulanır Kumaştaki kimyevî maddenin İşe yarar addedl-lebllmesl İçin bu İstilâya karşı gelmesi lâzımdır. Kumaş parçasının etrafına bir «Memnu mıntaka» yani mikropların üreyemediği bir daire bulunmalıdır
Cilt üzerindeki tesirli tecrübe
Bu manialar atlatıldıktan sonra, eczaların cildi tahriş edip etmediği tetkike başlanır. Eczaya batırılmış bir parça kumaş flâsterle kola yapıştırılır ve bir hafta hattâ daha ziyade kolda taşınır. Kumaş çıkartıldığı zaman tabii vaziyetini muhafaza ediyorsa tehlike yoktur.
Haftalar ve aylarca süren araştırmalardan sonra, fen adamları civardan çıkarılma kimyevi maddeler olan uzvi cıva terkiplerinden ümit verici neticeler elde etmişlerdir. Bu terkiplerin boya İle müşterek bir sürü vasıflan bulunmaktadır. Bunlar, tahrlşkâr olmayıp hem renksiz hem de kokusuzdurlar. Mikroplan öldürme bakımından da karbolik aside nazaran 15 kere daha kuvvetlidirler. Bunlara sokulan mensucat, yosundan çıkartılma Jelatinli maddenin içine konulunca. kumaşların etrafında hiç bir mikrobun lşllyemlyeceğl şerit halinde berrak bir sulp kalmıştır. Bu kimyevi maddelerle yıkanan yünlüler, mikrop ve mantar imha etme kabiliyetlerini kaydetmeden tam yirmi kere kuru olarak temizlenmişlerdir Fakat bu eczalı kumaşlar, çamaşırhanedeki sert yıkanmada, mikrop öldürme kuvvetlerinin bir azını kaybetmişlerdir. Buna mâni olmak İçin çalkalama suyu İle çlvitleme suyuna bir miktar bu eczadan İlâve edilmiştir,
10 sofra örtüsü ve peçete kumpanyası bu yeni usulü tatbik etmektedir Ticari bir çamaşırhanede bir erkek gömleği veya bir kadın elbisesini bu suretle eczalamak bir sentten çok daha aza mal olacaktır,
şimdiye kadar, gündelik lstlhsalâ-tln bir çoğu uzvi cıva terkiplerinin İçine batırılmış ve mikrop öldürme kabiliyetleri ölçülmüştür bile. Seri halinde yapılan gayet enteresan bir tecrübede, diş fırçalarının kili an 700 kere yıkandıkları halde, gene mikrop öldürme kabiliyetlerini kaybetmemişlerdir.
Bir kimyagerin dikkate şayan tecrübeleri
Muhafaza sahasında, bu yeni kimyevi maddeler büyük ümitlere yol açmaktadırlar. Meselâ, tutkal, zamk, arap zamkı gibi ticari İstihsaller, daima mikrop ve mantarlar tarafından taarruza maruzdurlar. Bu mikrop hücumlarının önüne geçmek İçin, cıva terkiplerinden İstifade edlleblllne-cektlr.
Bacak boyası istihsal eden bir fabrikatör, mikrobun maddenin içindeki kaselne musallat olduğunu müşahede etmiştir. Eczanesinin rafındaki şişeler, birer birer patlamağa başlamışlardır. Eczacı bu vaziyet karşısında boyanın İçine cüzi bir miktar cıva terkibi IIAva edince, zararın önü alınmıştır.
Rampell namında bir kimyager de evinde tecrübeler yapmış ve dikkate değer bazı neticeler elde etmiştir. Portakallardan birinin üzerine meydana getirdiği kimyevi maddeden sürmüş diğerini de olduğu gibi bırakmıştır. Altı hafta sonra eczasız portakalın berbat bir halde çürümüş olduğunu. eczalısının ise buruşup suyunu kaybetmekle beraber hâlâ yenir halde bulunduğunu müşahede etmiştir.
lArfcm fl ncı sahltedo)
Ada kaymakamı şunları söyledi: “Sizi takibe ve İstanbula inmemenizi temine memurum!.,,
Trablusgarptan Maltaya
ı — Nafilyan efendi ve Abdülhamit — Avru-paya gitmek isterken Büyükadaya sürgün!! — 1308 de Büyükada ve oradaki bazı tanınmış çehreler ■— Kapı önüne dikilen zaptiye memuru — Karanfil mahallesindeki küçük ev — Nejat Ekrem nerede yazıldı?. — Çamlıkta yaslı bir erkekle, yaslı bir kadın..
v
Recai sade Ekrem'in üzerinde Büyük adanın da çok mühim, tesirleri olmuştur. Bilir misiniz kİ Re-cal zade Büyükadaya âdeta sür. gün olarak gitmiştir, Ve bunun pek meraklı bir de hikâyesi vardır;
Ekrem bey «muvakkat» kay-dile gönderildiği / T r a b 1 u sgarpta ’ İkamet İn in kas- , ten uzatıldığım gt rünce bundan kuşkulandı. Günün birinde çoluğunu çocuğunu aldı. Trablustan Mal-taya kaçtı. Abdülhamlt telâşta. Ne olursa olsun Recat «idenin Ercüment ve Nejat Ekrem mutlaka istanbula getirtilmesi-ne azmetmişti. Bunun için de o zamanki Malta konsolosumuz Nafilyan efendi memur edilmişti. Nafilyan efendi ne yapıp yapacak, Ekrem beyi kandıracak ve istanbula gönderecek.,, Nafilyan, Abdülhajnit namına. Ekrem beye kati teminat verdi,
Recai zade istanbula dönüşünde, tabiat! İle memuriyetinin neticelerini bildirmek üzere saraya gitti.
Fakat sarayda hemen kendisine esrarengiz Malta yolculuğunun sebebi soruldu. Ekrem bey Trablusgarpta Afrika havasının kendisine hiç yaramadığını bunun için Maltaya geçtiğini, zaten hasta olduğu İçin Avrupaya gitmek arzusunda olduğunu İleri sürerek bunun için izin İstedi.
Abdülhamit Ekrem beye böyle bir izin verir mİ ya?.. Cevaben şöyle dedirtti:
— Rahatsızlıklarına üzüldüm. Bu halde iken Avrupaya kadar yolculuk kendilerini son derecede yoracaktır. Belki de rahatsızlıktan artacaktır, Büyükada iklimce çok müsaittir. Memleketimizde değerli etibba vardır. Ben onlan kendilerini tedaviye memur ettim. Kirası hazlnel has-samdan ödenmek üzere Adada münasip bir ev bulup kiralasınlar. Ve hiç bir şeyle meşgul olmayıp, hattâ İstanbula hiç in-meylp, orada tedavi edilmelerini daha muvafık gördüm.»
Bu bir nevi ikamete memuriyet İdi. Netekim de öyle oldu. Ekrem bey Adaya gitti. Nizamda, şimdi yanılmıyorsak Nec-meddin Mollanın uhdesinde olan ve o zaman Hekimyan adında bir tüccarın malı bulunan eve yerleşti.
Sizi takibe memurum!..
Adaya taşınmalarının ertesi günü. Ada kaymakamı Affan bey gelip üstadı ziyaret etti. Ve ayrılırken sıkılarak, büyük bir hürmet içinde Recai zadeye şunları söyledi:
— Sizi takip ve tarassut etmek için emir aldım Bundan başka bana verilen talimatta buradan bir yere kımıldamamanız ve vapura binmek teşebbüsünde bulunursanız buna münasip surette mümanaat etmekliğe. kimlerle görüştüğünüzü, kimlerle düşüp kalktığınızı günü gününe saraya bildirmek]İğim de ilâve olunmaktadır. Size büyük bir hürmetim vardır. Bana gizli olarak tevdi edilen bu vazifeyi size haber veriyorum,
Vazifemi harfi harfine İfa et-miyeceğimden emin olabilirsiniz. Ancak zevahiri kurtarmak için yine aldığım talimat mucibince kapınıza bir zabıta memuru İkame edeceğim. Bundan lütfen
A
Kapının önündeki polis memuruna gelince... Yağmura, rüzgâra. kara maruz bırakılmış olan bu zata evin alt katında bir oda verildi, Ekrem beyi tarassuttan ziyade o İyi kalbli adam evin umuru hususatına nezaret ederdi. Hattâ bazan üstat Ekrem’in iltifatına nalı olarak onunla saatlerce konuşurda.
Böylece. âdeta «dostlar başı-na!„» diyeceğimiz gelen o Bü-yükadadaki menfa hayatı, bir cennet hayatı halinde sürüp gitti.
Karanfil mahallesindeki ev
Fakat Ada üstadın ruhunda derin bir iz bıraktı. Ve serbes kaldıktan sonra da Ekrem bey orada. Karanfil mahallesinde küçük bir ev edindi senenin İki üç ayım orada geçirmeği âdet etti.
«Nejat Ekrem» i işte üstat Ekrem burada. Karanfil mahallesindeki küçük evde yazmıştır. Bu İtibarla bu minimini evin edebiyat tarihimizde mühim b!r yeri vardır.
O tarihte Adada oturanlar yaslı bir erkekle vaslı ve ihtiyarca bir kadının sabahleyin evden çıkıp kırlara uzandıklarını, hattâ orada karşılıklı oturup saatlerce sessiz ağladıklarını hatırlarlar. Zira oğlu Nejadın hastalığı İlerlediği zaman çocuk geceli gündüzlü kendisine bakan doktorlle birlikte Adaya gönderilin i şt Ve Adanın her bucağında Neladın hatırası vardı.
Menfa olarak oturmasından çok sonra «Büyükada. 13 teşri-nlsani 312» tarihle Recai zade bir dostuna- yazdığı mektupta oğlu Neladın hastalığından bahsederken şöyle diyor:
«tşte bir aydan ziyade yine buradayız. Çocuk geziyor. Eşeklere biniyor. Eğleniyor. Kilosu yerinde Cok siikür korktuğum şev değilmiş!..»
Nejatta en küçük bir iyileşme a'âmetl ona her yeri cennet gibi gösteriyordu.
Hikmet Fer*ı»«»» Fc
Recai zade
alınmamanızı ve vazifemin kadarını ifa etmemi hoş görmenizi istirham edeceğim...
Genç ■ ve nazik kaymakam sempatik bir insandı. Üstat Ekrem'in yalnız hürmetkârı değil, hayranıydı da...
1308 de Büyükada..
Büyükada güzel bir yerdi. Ekrem beyin çoluğu çocuğu yanındaydı İstanbula hiç bir surette inmemesi için maaşı da Adalar mal müdürlüğüne havale edilmişti Bu zoraki hava tebdili Ekrem beyin hoşuna gitti. Tamam İki sene Büyükadada kaldı. Bu müddet İçinde de İstanbula bir kere bile ayak basmadı.
O vakitki Ada pek hoştu. 1308 . 1309 Büyükadası,.
Burada mühim ve "kıymetli simalar vardı. Müşir Âli Nizâm! paşa, 93 âyanından ve mahkeme! temyiz baş müddeiumumisi meşhur Lebib efendi ve Şemsi Molla.. Yani üç tane İstibdat aleyhdarı, hür fikirli, yüksek kültürlü insan...
Bunlar her gece — hattâ ba zan kaymakam bey de dahil olduğu halde — Ekrem beyin evinde toplanırlar, rejime atıp tutarlardı
Affân bey ertesi gilnü: «Ekrem beyefendi hazretleri dün gece dahi hanelerinden çıkma mış ve kimse İle ülfet etmemişlerdir. Arzoiunur» klişesindeki, telgrafım çekerdi.
Havacılığa karşı alâka gösteren gençlere bu sahada İptidai bir talim görmek fırsatım vermek üzere Birleşik Amerika'nın merkezinde bulunan Ohlo eyaletinde kâin Clnclnnatl'de «Hava Skautları» adiyle yeni bir Amerikan İzciler şubesi teşkil edilmiştir.
Bu hava izcileri şubesinin teşekkül etmesi, esasen «Deniz Skaut'ları» adiyle tanınmış bir deniz şubesi olan «îzc!» hareketinin makul bir gelişmesidir.
Clnclnnatl yakınında bir kampta kurulan hava İzcileri şubesinin ilk toplantısında 750 genç, kurslara devam ve bilfiil uçuşlar müstesna olmak üzere sivil havacılık faaliyetinin bütün branşlarında malûmat edinmişlerdir.
Başlıca Amerikan hava kumpanyalarından biri olan «Wrlght. Aero-nautlcal Corporation» şirketi Çİncin-natl şubesinin mütehassislan vt başka Öğretmenler tarafından verilen dersler, havacılık tarihi, uçakların Lnşaslle sevk ve İdareleri, plân ve bünyeleri, hava nakliyatına ait nizamname, hava, meteoroloji, seyrüsefer. radyo, tahrik cihazları ve paraşütler hakkında idi.
Talebenin görerek öğrenmesine yardım etmiş olmak ve modern havacılıkta kullanılan cihazların tetkik ve tetebbüünü mümkün kılmak üzere muhtelif hava firmaları, denemeler için husus! surette kesilmiş «Cyclone» tipinde 14 silindiril bir uçak motörü. birçok tayyare motörû ve yedek teçhizat parçalan ayırmışlardır.
Kamptaki bir haftalık tedrisat müddetinin İkmali merasiminde «Wrlght Aeronautlcal Corporation» şirketinin İdare heyeti başkan muavini M. Wlliiam D. Kennedy, hava izcilerinin her birine şehadetname ve mükâfatlar vermiştir
Öğretim işlerinde radyodan istifade
Harb sonu plânları, büyük mikyasta radyo öğretimine lüzum göstermektedir. Blrleşig - Amerika maarif müdürlüğü, gelecek, rkl 5 sene zarfında en azından 5U0 öğretici Ista yönün faaliyete geçecfğinl ve bu neşriyattan Birleşik Amerika nüfusunun % 48 nispetinde İstifade edeceğini bildirmiştir
Şimdi 3i eyalette ou Kolaylıklardan İstifade edilebilmek için ®c
yapılmaktadır.
Derhal tatbik sahafın. .
□a pek çok İhtimal verilen u plânlara elverişli olacak birleştirilin.; bir radyo programıdır, öğretim otoriteleri. bu programlardan yalnız okul sınıflarındaki talebeler değil, fakat evlerinde bulunan genç ve yaşlı kimseler de esaslı bir seklide istifade edebiler eki erdi r.
Fransanm belli başlı şato ve kiliselerinin bugünkü durumu hakkında malûmat
Fransa hükümeti tarafından. «Fransa’nın kültür mirası» alarak kabul edilen 25 meşhur katedral ve şatolardan 22 sİ, şimdi kurtarılan muıtakada bulunmaktadır. Parls'dö bulunan Müttefik seferberlik kuvvetleri yüksek karargâhından, bunların umumiyet İtibariyle zarar görmedikleri bildirilmiştir.
Bu arada, Fransa'daki artistik ve tarihî âbidelerin korunması İçin, Fransız hükümeti, Müttefik askeri kumandası Amerikan komisyonu »e iş birliği yapmak suretlle bu neticeye varıldığı da ayrıca açığa vurulmuştur.

Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Cürüm Isnadolunan.
2 — Uykuya dalar dalmaz.
3 — Oyulmuş yer - Bir kısım.
4 — Tersi bir nevi ticaret eşyası.
6 — Saltanat zamanı paralarında bulunan bir şekil- Lahza - Eski Mıaır mabudlarından.
0 — Tersi yılanın başıdır - Nota -Başına «F» gelirse çakmakta bulunur.
7 — Tersi izini meydana çıkar demektir.
8 — İstimdat edatı - Tersi Karışık değil.
9 — Pratik değil - Valide.
10 — Tersi levhamızdır.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Sükûnet. Ad, 2 — Üfüriiyor, 3 — Küsur. Zlav, 4 — Uru, Üçkıre, 5 — Nürüs, Olar. 8 — Ey, Opera. 7 — Tozkoparan, 8 — Rleler, Te, 9 — Arara t. 10 — Deveranede.
A Bakırköy Halkevinden: Millet Vekili sayın Behçet Kemal Çağlar tarafından 6 mayıs pazar günü şaat iş de Bakırköy Halk evinde Türk tarihinde Türk kahramanlan hakkında bir konferans verilecektir.
* Bale dersleri — İkinci devre ve yaz tatili kursları için acemiler kabul edileceklerdir. Öğrenmek IsUyenlerin iki fotoğrafla saat (10) dan (12) ye (14) den (19) a kadar Eminönü Halkevi bürosuna müracaatları.
* ürlakoy Fıkarapervtr cemiyetinden aldığımız bir mektupta, o mın-takndata fakir halka dağıtılmak üzere Balıkçılar cemiyeti taralından verilen torik balıklarından dolayı fakirler namına mezkûr cemiyete teşekkür edilmektedir.
TtİRK ŞATRANU KULÜBÜ
Bir terbiye ve kültür sporu olan Satrancın bilhassa Türk aydın gençleri arasında yuyıltnası için kutulan ve htr.iız inkişaf halinde bulunan şatranç kulübünün Taksim Belediye gazinosu binasının üst katuıda geniş ve ferah bir salona naklettiği öğrenilmiştir.
Haber aldığımıza göre kulüp yeni âza kaydl İçin her gün müracaatları kabul etmektedir.
AKŞAM
5 M..; ıs 1935
8
Oariilbedayiden Şehir tiyatrosuna
londa öteki seyircilerin gelmesini beklerken daima çocukluğunu, o zamanki tiyatroları, Karaközlerl hatırlardı. Bu bekleyişte o günlerin zevkini duyardı.
Halbuki bu hafta köydeş ahbapları geldiği için pek geç kalmıştı. Fıstıkları alır almaz, içeriye daldı. Altı pullu pembe bileti âdeta matmazelin elinden kaparak aldı. Kapıdaki kadife perdeden süzüldü kİ salon karanlık... Filim başlamış!.. Hüsameddin başını göremediği filimi seyretmesini de hiç sevmezdi. Zira anlayamazdı.
Önünde süzülen gayetle zayıf bir elektrik ışığının rehberliği İle bir ka-napeye oturdu, Tüüii!.. Kovboy filimi de değilmiş meğerse... Hiisameddinin tabir He «aşki ve hissi bir kurdelâ» Idil-
Berekt versin ki Arap filimi! Hü-sameddln bitip tükenmez kovolamaca-lar oynıyan kovboyları bulamazsa, Albülvehabı seyretmeği severdi.
Başını görmediği eseri anlamak içiıı bütün dikkatiyle perdeye bakıyordu.
Bir genç kadın!.. Kocası gayet ihtiyar, çirkin. Üstelik fena huylu, zalim. Karısını girip çıkıp tekmeliyor. Bu zalim, çirkin, korkunç ihtiyarın pençesinde İnleyen güzel ve gCnç kadın bir gün pencereden bir deliüanlıya gülümsüyor.
Filimin burasında Hiisameddinin omuz başında bir kadın sesi şöyle fısıldadı:
— Ahlâksız kan!..
Hüsameddin yanına baktı. Fakat gözleri karanlığa alışamadığı için bir şey göremedi. Perdede genç kadınla, delikanlı konuşuyorlardı. Yanındaki kadın sesi devam etti:
— Vay utanmaz kadın!..
Hüsameddin hayretle o tarafa bakıyordu. Halbuki kendisi zalim, kötü ruhin, son derecede çirkin, İhtiyar ve üstelik de kaatll, dolandırıcı olan herifin dünya güzeli gibi genç karışma acimıştı. Demek yanında, karanlıkta oturan kadın, koca ne derece fena, ne derece Çirkin ve yaşlı hattâ hırsız ve kaatll olsa bile karısının en küçük kabahatini hoş görmüyordu. Filimdeki kadın, kocasından gizil, kadın ar-kadaşlarlle beraber sandal gezintisine gidiyordu.
Hüsamcddlnln yanındaki kadın yine homurdandı:
— Utanmaz rezilI-
Perdedekl kadın kocasından arta kalan yarım bardak şarabı musluğa döktü. Hiisameddinin yanındaki kadın mırıldandı-
— Müsrif karır..
Hiisameddinin basının içinde bir şimşek çaktı. îşte yıllardan beri aradığı mükemmel kadın bu idi. Bununla evlenebilirdi. Bir filim karşısında onun bütün huylarını, dürüst ve idareli bir kadın olduğunu öğenmişti
Yavaşça yanındaklnln dirseğine kolunu değdirecek oldu. Fakat karan-İlıktaki kadın hemen kolunu çekti. Hüsameddin «şu kısmet denilen şey ne tuhaf'.. Eğer kadın evli değilse kendisi için ne mühim şeyler düşündüğümü bilse...» dlvordu.
Birdenbire ışıklar yandı Hilsamed-dln başını çevirdi. Yanındaki altmışlık kadın kendisine-
Gördün mü evlât.. Nerede bl'im zamanımızdaki tazeler!..
Diye perdeyi İşaret edivordu.
(BİR YILDIZ»
Heı- pazar dairede nöbetçi olduğu İçin, halta tatilini çarjanıba günleri yapardı. Bundan da gayet memnundu, Zira pazar günleri daire kendisine eon derecede sevimli gelirdi. Odalarda, sofalarda, merdivenlerde, veznede her zamanki telâş, hareket görülmez, gürültü işitllmezdl. Hattâ koca binada çit duyulmazdı. Hüsameddin bu pazar nöbetlerinin niçin konulduğunu doğrusu p^k de kestlremenüşti. Bira o günü yapayalmız kaldığı dairede yapacak hiç bir iş bulamazdı. [Bunun için de umum müdürün odacındaki İki kişilik geniş maroken koltukta akşama kadar mışıl pnşii uyuyordu.
Çarşamba günü ise herkesin çalıştığı. kan ter döktüğü zamanda o gezer tozardı. Direktörün kanapesinde uyumakla geçirdiği pazarı da hesaplarsa haftada İki gün tatil ve istirahat yapıyor sayılırdı. Bu İşin faydaları da bu kadarla kalmıyordu. Bütün arkadaşları tekmil pazar nöbetlerini beklediği İçin onun bir dediğini iki etmiyorlardı. Zira Hüsameddin pazarlan daireye gelmese nöbetleşmek BUretlle her biline ayn ayrı sıra gelecekti. Halbuki onlar pazar gününü pek severlerdi. Bu nöbetleri toptan olarak üstüne alan Hüsameddin e nasıl yaran acaklarnı bilmiyorlardı.
Meselâ cumartesi sabahaları daha saat lo olmadan Hüsameddlne:
— Sen yarın da geleceksin... Haydi git... Piz işlerini idare ederiz... diyorlardı.
Bu itibarla Hüsameddin şöyle bir uğrayıp, daire defterini İmzaladığı cumartesi günlerini de hafta tatili sayabilirdi. Pazar günü tek başına bütün daire işlerini gören bu fedakâr ve kahraman arkadaş arlık pazartesi günü saat 12-ye doğru daireye gelirse , -çok mudur?., Arkadaşları bunu da idare ediyordu. Snlı günleri ise öğleden sonra çıkar, giderdi. Direktör muavinine bile şu fikrini kabul ettirmişti. Derdi kİ:
— Hafta tatili bir buçuk gündür. Lâkin bu bir buçuk gün yanyana gelirse bir işe yarar. Madem ki benim pazarını çarşambaya çevrilmiştir, sah günleri de benim İçin cumartesi sayılır. Bu İtibarla hafta tatilimin Balı günii öğleden sonra başlaması lâzımdır.
Görülüyor ki Hüsameddin. dairenin en babayani memuru olmasına rağmen işini bilir bir zattır. Yalnız şimdiye kadar evlenememiş, yaşı kırka dayandığı' halde bekâr kalmıştı. Münasip birisini arıyor.
¥¥¥
Hüsameddin o tatil gününde de her Zamanki gibi en ucuz cinsinden Eğlenmeğe karar vermişti. Daimi programı şu idi. Cebine 15 kuruşluk, sıcak sıcak Amerikan fıstığı doldurur, bundan sonra kovboy fillmlerl gösteren bir slemaya giderdi. Öğleyin girdiği sinemadan ancak hava iyiden iyiye karardıktan sonra çıkardı. Zira eğer filim 24 kısım veya 32 kısım değil de kısa birşey ise Hüsameddin efendi onu iki defa, hattâ hazan iki buçuk, üç defa gördüğü de olurdu.
O çarşamba da fıstıkçı, fıstığı tartarken gözleri terazide.
_ Gelmedi, gelmedi... Beş fıstık daha koy...
SözlerUe ve büyük bir ehemmiyetle İtiraz etti-Babayanl bir adamdı amma aptal da değildi ya... Sinema kapısındaki fıstıkçı da artık onun huyunu öğrendiği için ağır ağır tartardı.
Lâkin o günü Hiisameddinin hatta tatili programında mühim bir değişiklik olmuştu. Her zaman daha sine-pıa açılır açılmaz, hemen İlk müşteri olarak, yani filimin başlamasına yarını saat varken gelirdi. Böyle zamanlarda sinema salonunu ışıkların yarısı yanmış, yansı yanmamış olarak bulıırdu.En önde kendi gibi erkenci iki çocuğun konuştuklarım işitirdi Balon bomboş olduğundan çocukların ne konuştukları dalma duyulurdu.
Hüsameddin. bu yarı karanlık sa-
RADYO
ANKARA RADYOSU:
Bugünkü program
18.00 Radyo Çocuk kulübü, 13.45 Dans orkestrası. 19.00 Haberler, 19 20 Geçmişte bugün, 19.25 Dans orkestrası, 19.45 Konuşma: (Sıtma hakkında, 20.00 Şarkılar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Fasıl. 21.10 Çeşitti sololar (pl.). 21.30 Salon orkestrası, 22.15 Dans müziği (pl.ı. 22.45 Haberler.
Köpekler cephelerde miihim vazifeler görüyorlar
Amerikan, Ingiliz ve Sovyet ordu, donanına ve hava kuvvetlerinde binlerce köpek kullanılıyor
Nakliye köpekleri ile paraşütçü köpekler Alaskaya tabi Ak-ut adalarında Amerikalılarla Japonlar arasında cereyan eden muharebelerde çok İşe yaramışlardır. Köpekler münferit : karakollara kızakla mühimmat ve mltralyöz taşımışlardır. Kazaya uğrayan Amerikan tayyarelerinin kar ve , buz İle kaplı kır ve dağlara inen pilotlarını bulup bunlara yiyecek gö-|türmektc ve kendilerine yol göster-
• metil hizmetlerde bulunmuşlardır,
| «M» markası lic tanınan torpil
köpekleri gömülmüş eşyayı kokusundan keşfetmek gibi fıtri kabiliyeti sayesinde kara torpillerini ve diğer tu-ı zaklan ya kazıp çıkarır ve yahut zararsız bir hale koyar. Bu Köpeklerden hiç birin! tehlikeli bir sahadan
• CT«u-ınpfre r«?ı prtpwu»at«lnl« Vn hıı R*-
tarlası içinden bir emin yol gösterir-
Amerikan donanması Büyük Okyanustaki adalara yaptığı bütün İhraçlarda köpeklerden İstifade etmiştir. Alman çoban köpeği cinsinden olan |bu köpekler muhabereyi temin İçin
şimdiki harbde eski harblerle kıyas kabul etmiyocek geniş ölçüde köpekler cephede kullanılmaktadır. Meselâ Şimali Amerika Birleşik hükümetleri bütün cephelerde yirmi binden fazla köpek kullanıyor. Ingiltere ve Rusya tarafından cephelerde kullanılan köpeklerin sayısı daha büyüktür. Köpekler yalnız orduda değil, donanmada ve hava kuvvetlerinde de kullanılıyor. I _ ___________________ _______
Tayyareciler gibi köpekler tayyare-' mekte. paraşütçü köpekler çok kıy-de gezmekte ve İnsanlar gibi paraşüt ‘---• •
ile atlıyarak yere İnmektedirler. Kara I torpillerini ve sahra tuzaklarını bulup çıkaran köpeklerdir. Kazaya uğrı-yan tayyarelerin orman ve bataklıklar içinde şaşırıp kalan pilotlarını bulup kurtaran gene köpeklerdir.
Cephede ateş hatlında geceli gün- ________
dilzlıı gözünü kırpmadan bekçilik ve'geçmeğe razı edemezsiniz. Ya bu sa-karakol vazifesin! yapan, dere ve or-Şıayı yandan geçer, yahut torpil İman içinde yaralı yatan askerleri.........................................
bulup bunlara ilk İmdat yetiştiren de köpeklerdir.
Harbde köpeklerin ifa ettiği daha birçok kıymetli hizmetler vardır. Fakat harbde kullanılan köpeklerin talim ve terbiyesi ve bakılması kolay bir talim ve terbiye edilmiştir. Karaya çı-lş değildir, büyük masraflara ve dik- kan askerler münferit veya müfre-katli ihtimama muhtaçtır. Bunlar zcıer halinde ilerledikleri zaman ge-lçln ayrı latalar teşkil edilmiştir. rı ne irtibatını ancak bu köpekler te-
K-9 işaretini taşıyan Amerikan mln ediyor. Gerideki kumandanlar harb köpek kıtası her ay 1500 harb bu köpekler vasıtaslle emrllerlni gön-köpeği toplayıp talim kamplarına derirler ve ateş hattının vaziyetini sevkediyor. Köpekler Amerikadakı gene bunlar vasıtaslle öğrenirler, çifllk ve köylerden ■•Müdafaa için lâ-1 Amerikan bahrlyeslne mensup Sezim olan köpekleri toplaman teşkilâ- zar İsmindeki köpek Süleyman adatma mensup gönüllüler tarafından lanndan Bougalnville adaeına İhraç tedarik olunuyor. _.___ı_ " u’*
Bundan sonra köpekler Amerikan | görmüş olmasına rağmen İki gün iki ordusu umumi karargâh kumandanı umumî karevgâhtan İlerideki nezareti altında talim ve terbiye etti- kıtalara emirler taşımış, sık or man-rklmektedir. Talim ve terbiye İçin beş lardan ve çetin dağlardan ve dere-merkez tesis edilmiştir. ilerden geçerek bu vazifesini yerine
Köpeklerin talim ve terbiyesi as- getirmiştir Üçüncü gece bir çukurda kederin talim ve terbiyesinde olduğu 'uyumakta olan bir Amerikan bahri-glbi iki devreye ayrılıyor. Esas telim ] yelislnl, üzerine bir bomba atılacağı ... t____________„.ı.ı_ .... x____:____tornan kurtarmıştır.
ve terbiye asgarî sekiz ve âzami on.2aman kurtarmıştır.
üç haftada tamamlanıyor. Civardaki pusudan atılan kursun-
—....................... - köpeği yaralamıştır Mahaza
Köpek, bedeni muajrtncsi ve en- 1ar köpeği yaralamıştır Mahaza jeksiyonları yapıldıktan sonra her .Sezar sürüne sürüne Amerikalıların türlü havada geceli gündüzlü gayet (hattına gelebilmiş ve tedavi altına sıkı talim yaptırılıyor. Köpek «İçeri! ( alınmıştır. — F___________________
Dışarı! Dur! Kovala!d kumandaları-' m İyice- yerine getirirse talim ve terbiyenin birinci devresini tamamlamış sayılır. Bundan sonra İstidadına göre hususî hizmet ve talimlere ayrılır. Cüretkâr ve azgın olanlar ateş hattında nöbetçi hizmetine ayrılır ve buna göre terbiye edilir.
İri ve kuvvetli köpekler harb malzemesi taşımağa mahsus hizmete verilir. Orta boydaki çevik ve seri köpekler muhabere hizmetine ayrılır. Tabiatı mülâylm köpekler tahlisiye hizmetin" verilir.
Hangar yaptırılacak
Malatya bez ve iplik fabrikaları
Türk Anonim Şirketinden:
1 — Kapalı zarf usulü İle ve götürü olarak eksiltmeye konan İş Adana'da Malatya Bez ve tplik Fabrikaları T. A. Şirketine ait Çırçır fabrikasında 30,857 lira 75 kuruş keşif bedelli hangar inşasıdır.
2 — Eksiltme 7/5/1945 tarihine rashyan pazartesi günü saat 16 da şirketin Ankarada Atatürk Bulvarında 177 No. dakl Umum müdürlüğünde yapılacaktır.
-3 — Eksiltmeye girebilmek için 2991 lira muvakkat teminat yatırmış olması lâzımdır.
4 — İstekliler bu İşe ait proje, keşif hulâsası, fenni ve hususi şartname, eksiltme şartnamesi, mukavele projesi 7.50 Ura mukabilinde Ankarada Şirket Umum müdürlüğünden ve Adana'da Malatya Mensucat Fabrikası müdürlüğünden, İstanbul'da — Satmalına memurluğu, Muradiye Han No. 16, Eski Şarap iskelesi sokak No. 10, P. K. 1452 - Galata - İstanbul — alabilirler.
5 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
6 — Eksiltme sonunda şirket ihaleyi yapıp yapmamakta serbestin
yapıldığı zaman İlk defa muharebe
S^msun’da tütün satışları
Samsun (Akşam) — Türklyemlzln en nefis tütününü yetiştiren Samsun mmtakasında İki ay içerisinde büyük mikyasta satış yapılmıştır. Kalan miktar rekoltenin yüzde onunu teşkil etmektedir. Mahsul fiatı 300 - 350 kuruş arasındadır,
r Gömlekiş'
I BİRİNCİ SİNİP GÖMLEK. Cl
■■■■ Te» 20096 Sirker'
(Baş tarafı 3 üncü sahlfede) Rejisör müdürün emri altındadır. Ve bir teknik adamıdır.
Celâl Esat Arseven Darülbedayl müdürlüğü de yapmış olduğundan işin iç yüzünü iyi bllenlerlmlzdendlr.
HALİT ZİYA'NIN KANAATİ:
— Evvelâ bir müdürü mesul tâyin etmelidir. Heyeti murakabe ve saire ihdası külfettir. Zait meseledir. Sonra müntehap bir heyeti edebiye olmalı. Bu heyet memleketin sahne iş-, lerlyle, sahne edeblyatlyle meşgul erbabı kaleminden teşekkül etmeli ve bu heyete artistlerden mürekkep bir heyet de iştirak etmelidir. Her halde bu lâzımdır. Bu heyet ciddi eserlerle, tercüme eserlerle uğraşmalıdır. Bu suretle bir hareket uyanır. Eser yazanlar çoğalır, çok mü dit olur.
Halit Ziya belediye reisliğine ayrıca bir lâyiha vererek bu hususlarda ısrar etmişti. Onun lâyihasını burada aynen neşre de çalışacağım.
MÜNİR NİGÂR'in KANAATİ:
— Her memlekette nasıl yapılmışsa bizde de öyle olmalıdır. Meselâ tiyatro meselelerinde bizden çok ileride! memleketler var. Onlar son kabul ettikleri şekle varmak için bir çok tecrübelerden, merhalelerden geçmişlerdir. Biz bu bahiste yeni bir şey yapmak safhasına henüz erişmiş değiliz. Onlarda bu bahisleri bizden İyi anlıyanlar var. Meselâ Fransız, olmazsa İtalyan tiyatrosunu bir misal olarak alabiliriz. Bu hususta bence şimdilik bizim İçin yapılacak şey bu-dıır. Ne vakit bu bahiste terakki edersek. mütekâmil safhaya yetişirsek o vakit biz de yeni şekliler bulabiliriz.
Münir Nigâr'm tiyatromuzu ne kadar sevdiği bu sözlerinden pek güzel anlaşılıyor. Sözleri âdeta bugünü düşünerek söylemiş gibi.
İBNİR REFİK AHMET NURİ'NİN KANAATİ:
— Asıl lâzım olan bir heyeti idaredir. Bu hem idari olur, hem sahne işlerine bakar, hem de heyeti edebiye vazifesini görür. Bizim on bir senelik tecrübemiz bunu göstermiştir. Biz başka türlü İdareye imkân göremiyoruz.
ÎBAHİM NECMİ'NİN KANAATİ:
— Şehir Tiyatrosu için tabii mesul ve mesuliyete mukabil serbestli harekete malik bir müdür lâzımdır. Aynı adam hem müdür, hem rejisör olabilse daha iyidir. Lâkin rejisörlük ve idare adamı için lâzım gelen evsaf o kadar ayrıdır kİ bunu bir şahısta bulmak zordur.
Mikroplara
karşı savaş
(Baş tarafı 5 inci sahifedt)
Diğer bir tecrübede, Rampell kendi kendisini bir kobay yerine koymştur. Hastanelerde bile bandajların steril tutulmasının güç olduğunu bildiğinden ve evdeki bandajların hemen hiç bir zaman steril olamıyacaklannı müdrik olduğundan, evler için böyle bir bandaj hazırlamağa karar vermiştir. Temiz bir ustura alarak iki kolunu da aynı şekilde kesmiştir. Yaranın birini temiz bir sargı ile sarmış diğerini ise uzvı cıva terkibi İle yıkadığı kirli bir mendille bağlamıştır.
Mendille sarılan kol hem çabuk hem de temiz olarak İyileşmiştir. Öbür kolun iyileşmesi İse hem daha uzun zaman sürmüş, hem de yarada biraz iltihaplanma görülmüştür
Bundan sonra, Rampell kimyevî maddesinin içine gömleğinin sağ tarafını sokmuştur. Gömleğinin sol tarafı eskiyip birçok yerleri delindiği halde, sağ taraf gene sağlam olarak kalıfiıştır. Terden ıslanan kısımlara musallat olup buraları çürüten mikroplar, kimyevi maddenin bulunduğu kısımda tahribat yapamamışlardır.
Kalabalık yerlerdeki mikrop tehlikesi önlenecek
Gribin bütün bir mahalleyi kasıp
İbrahim Necmİ bu sözleri söylediği zaman, yazdığı tenkldlerle de İspat ettiği gibi, tiyatromuzu ve müntesip-ierini pek yakından biliyordu. Bu bakımdan sözlerinin ayrıca kıymeti vardır.
REFİK AHMET SEVENGİLİN KANAATİ:
— Tiyatroya bir sanat müdürü lâzımdır. Vâsi salahiyetli bir sanat müdürü. Bu zatın sahne adamı olması şarttır. Directeur artistlgue tiyatroda her hususta hâkim olmalıdır. Zira İş çıkarmak için paraya, salâhiyete, İntizam ve zapturapta ihtiyaç vardır. Sanat müdürünün maiyetinde olanlar İdare memurluğu ve muhasebecilik vazifesini görürler.
Temsil edilecek eserlerin icabettl-receği masrafı tâyin etmek sanat müdüriyetine aittir. Esasen tiyatroda sanat işleri haricinde bir müdür bulundurmak gayri tabiidir. Zira İş İcabı olarak hâkim olması lâzım gelen sanat müdürüdür. Şahnenin ihtiyacını o bilir. Onun gösterdiği lüzum yalnız mali cihetle meşgul bir müdür tarafından tetkik, hele bir de reddedilirse sahnede İş yapmak İmkânsızdır. Malî işlerle meşgul olacak müdür şu halde körü körüne ve mutlaka sanat müdürünün dediğini yapmak mecburiyetindedir. Böyle bir müdürün ademi, vücudundan faydalıdır. Hiç olmazsa umumî kadroda mühim bir maaş eksilir.
Refik Ahmet Sevengll'ln 1927 deki bu sözleri, yukarıda kaydettiğim gibi, bazı gazetelerin ifşaatına göre, bugün şehir Tiyatrosunun kanaatine benziyor. Vaziyete aynı zaviyeden bakmı-yan belediye o zamgjı bir nizamname hazırlatmamış ve bunun İçin 1932 senesine kadar beklemiş.
1932 de Refik Ahmet Sevengil Darülbedayl nizamnamesini. Şehir Meclisinin bu işe memur ettiği komisyonun âzası sıfatiyle yeniden tanzime memur oldu, O zaman verdiği beyanatta işaret ettiği gibi 1914 de yapılmış olan eski nizamname muhtelif kararlarla değiştirilmiş olduğundan fiilen hükümsüz bir vaziyetteydi. Ve müeşsese herhangi bir nizamnameslz idare ediliyordu.
Müessesenln mahiyetini ve belediye İle olan rabıtasının şeklini ve idari cihetleri ve salâhiyetleri tesblt eden yeni nizamname hazırlandığı halde tasdik ve tatbik edilmedi. Bunun sebeplerini gelecek yazıda tahlil edeceğiz.
1 Selim Siishet Gerçek
kavurduğu veya kızamığın salgın halinde okulun bütün talebelerini yatırdığını yakından gören bir kimse, havada yüzen mikropların yaptığı büyük tahribattan şüphe edemez. Bunlar ciğerlere girip verem veya zatürree, yaralara sokulup iltihap ve yemek borusundan içeri dalıp bir sürü hastalıklara sebebolurlar.
Eğer bu kimyevi maddeler, hakikaten başlangıçta göründükleri kadar müeşşlr olurlarsa, kendileri için bir çok imkân sahaları açık olacaktır. Evlerimizde mikroba karşı bir perde olacaklar: ahırlarda atlar bunlarla silinecek, kuş tiiyü yastıklar bunlara batırılacaktır. Çamaşır yıkama makinesinin, bulaşık suyunun ve yeri silme suyunun İçine bunlardan köna-caktır.
Fazla bir işe yaramasalar bile hiç olmazsa orduda ince yağ tabakasının temin ettiği kadar fayda temin edecekler! umulmaktadır
Bürolar, tiyatrolar, okullar ve lokantalar bu kimyevî maddeler vasıta-sile korunurlarsa, bu gibi hastalıkların azalacağı umulmaktadır. Sinemaların açık kalması ile grip salgınının ziyadeleşme tehlikesi azalacak, okulda kızamık vakaları yarın bugünkü gibi okulların kapatılmasına sebebol-mıyacaktir. Yataklı vagonlarda, otellerde yataklarımızda bulundurulacak bu ecza hepimizi hayli koruyacaktır
Kahır Yüzünden Lütuf
Yazan: P, Wentwörth Tercüme eden: Vâ - Nü
' Tefrika No, 16 ı
Bir müddet, kataloglara daldıktan sonra, başını kaldırdı.
— Mabel Mors’u bilir misiniz?
— Tanımıyorum. O da mı kocanızın kuzini?
Lady Suzanne, biraz istihfafla:
— Hayır, Bu bir gülün İsmidir, —dedi — İnsanlar canımı sıkar. Daha ziyade, güllerden, çiçeklerden bahsetmeyi severim. İşte bakınız! Size düpedüz haber veriyorum. Şayet güller sizi alâkadar etmezse, benden fazla Edouard'la konuşunuz. Kocam, Veba çıkaran hayvanlarla mücadele cemiyetine âza oldu. Cemiyetin gayesini anlatmak iizere muhatap arıyor, bulamıyor.
Jullen:
— İki şıktan birini tercih etmek lâzım gelirse, bana, Mabel güllerinden bahsedin. —dedi.
Berkeleylerin evinde yemeğini yedikten sonra kulübesine döndü.
Yağmur dinmişti. Şişler arasından ay pırıldıyordu.
Tam kapısının önünde durduğu sırada. bir kadının uzaktan uzağa seslendi'ini duydu. Seneler geçer, hislerin ateşi küllenir. Sonra, birden bire
bir tek kelimenin telâffuz edildiğini, önünüzde.bir hareket yapıldığını işitir, yahut görürsünüz. On sene, on beş sene evvelki hâtıralar, ansızın canîanıvcrlr, külün altındaki ateş ortaya çıkar.
Şimdi, Jullen, gece karanlığında haykıran bir kadının sesini duyuyordu. Böylelikle, yirmi sene evveline avdet etmişti. Gençliğinin pek kısa süren bir aşk vakası -aklına geldi. Benliğinde coşkunluk namına ne varsa, hepsi galeyan etti. Yorgun, bezgin, İnkisara uğramış olan Jullen kendi kendisiyle alay ederek bu rulıî dirilişinin farkına vardı.
Kadın tekrar seslendi; ve Jullen, sese doğru yürüdü.
Mazideki o mayıs gecesin! hatırladı. Gökte berrak- bir ay da vardı. Ama-bel Ferguson aklına geldi. Onu o kadar sevmişti ki, mazinin ıstıraplarını anmakta, bugün garip bir zevk duyuyordu. Hayır! Onların hâtırasından silinmesini istemiyordu. Aksine bir arzu duyarak dudaklarının birleştiği ağacın altına doğru yürüdü. Birinci ve sonuncu defa olarak ve asla düşünmeksizin orada öpüşmüş
ler dİ. Bu hâtıra, gönlünde dayanıl-miyacak derecede bir tazyik yapıyordu. O akşam, dallar, çiçeklerle, yıpraklarla doluydu. Şimdi İse, yağmur altında ıslanmış.,.
Jullen, kendi kendine:
— Acaba Amabel ne oldu? —diye düşündü.
İhtiyar bir profesörle evlendiğini biliyordu. Malûmatı bundan ibaretti. Ahbap olduğu Jeanne Berkeley Çin'e gitmişti. Amabel'e dair bütün haberleri, Jullen, bu Jeanne’dan al*r-dı. Şimdi o mutavassıt da ortadan kalkmış bulunuyordu. Böyle oluşu da İsabet! Zira, İnsanın gençliğinde tanıdığı bir kadını, sonraları pek görmemesi hakkında hayırlıdır,
Ay »şığı, elma ağaçlarının çiçekleri... Bir aşk için ne güzel dekordu bpnlar... Fakat İşte aradan yirmi sene geçmiş bulunuyordu. Hayatın, o hain tezatları zuhur etmiş, her şeyi yıkmış, harabetmlştl. şimdi Jullen, Amabeî'le karşılaşmayı hakikaten istemiyordu.
Tam bu düşünceleri zihninde belirtmişti ki, kadının, patikadan kendine doğru geldiğini gördü. Bu manzara karşısında, son derece hayrete düştü. Nefesi tutuldu, gözlerini açtı; şaşkın şaşkın baktı. Bir an, hayale kapıldığım vehmetti. Sonra, şu hükme vardı kİ, bu kadın, katiyen Amabel olamaz! Kendi tanıdığı Amabel
olamaz! Evvelkisi, bir genç kızdı. Bu Jse kadınlaşmış bir şahsiyet, ona bir yabancı!
Başı açık yürüyordu. Ayın ışığı yüzünün en ince teferruatını meydana çıkarıyordu. Hiç şüphe yok, hiç şüphe yok ki, bu kadın Amabel! Buna rağmen. yirmi sene, aralarını, öyle bir ayırış ayırmış kİ, soyadını bile hatırlamıyor.
Erkek kımıldadı. Kadın da bu kımıltıyı farkederek durdu. Amabel. kollarını giymek sizin omuzuna bir manto almıştı. Bir dal iğdi.
— Burada bir! ml var? —diye sordu. ,
Jullen İlerledi, ağacın gölgesinden dışarı çıktı.
— Sizi korkutmadığımı umarım? —dedi.
— Siz kinisiniz?
— Şu anda, burada bulunmamam lâzımdı, şüphesiz. Fakat bahçıvanın kulübesinde oturuyorum. Bir haykırma işitip geldim.
— Köpeğime sesleniyordum. Bas-set cinsinden bir hayvandır. Siz görmediniz ml acaba? Kaybolmasın diye korkuyorum. Ben, Madam Grey-ylm. Yeni Eve taşındım. —diye ilâve etti.
Madam Grey! Demek ki, ağabeyi -sinin evi devrettiği yeni kiracı buymuş! Halbuki, Jullen, onun, ihtiyar bk kadın olduğunu zannediyordu.
Mukadderat ona nasıl bir sürpriz hazırlamış meğer!
Julien, biraz da esef duyarak yaklaştı. Hüviyetini gizlemişken şimdi kim olduğu meydana çıkacaktı. Bunu da hiç arzu etmiyordu.
Dedi kİ:
— Özür dilemeliyim. Ben sizi derhal tanıdım. Fakat, sizin beni taıu-yamadığınızı farkediyorum.
İsmini söyliyecekti. Fakat bir muziplik yapmak arzusunu duydu.
Amabel:
— Kimsiniz? —diye sordu.
Julien, ışığa doğru döndü Genç kadının yüzündeki ifadenin birden bire değiştiğini farkettl. Lâkin, Ama-bel'ln hayreti, pek az sürdü.
Gayet sade bir İfade ile:
— Jullen Forsham değil mi? —diye sordu.
Elini uzattı.
Erkeğin ne kadar iyi hatırladığı o güzel, ince el !
Elele tutuştukları andan itibaren muziplik ve şaka arzuları tamamiyle kayboldu. Genç âlim, büyük bir zevk duyuyordu. Müthiş bir heyecana kapıldı. Yüreği öyle çarptı kİ, konuşması bile müşkül oldu.
Sadece:
— Evet, benim. —diyebildi. Kadın elini erkeğin avucundan çekti.
— Bense sizi, dışarıda. İtalya'da zannediyordum.
— Resmen, evet. Aksini zannetsey diniz, -buruya gelmezdiniz sanırım? Hakkınız da var. İnsan, eski hayallerini muhafaza etmelidir!
Amabel. hafifçe gülümsedi.
— Ben eski dostlarımı muhafaza etmek isterim.
O kadar sade bir vekarla konuşuyordu kİ, Jullen'in kalbi heyecanlandı. Bu kadın, sevdiği kadın! Eski Amabel!
Canlı canlı dedi kl:
— Burada eski tanıdıklarınıza ras-lıyacaksmız. Meselâ Berkeley'ler
— Kendilerini görmeği Dek arzu ederim... Ah, Julien! Köpeğimden dolayı pek üzülüyorum. Saatlerden beri kayıp. Civarda, bazı avcılar tuzak kurmasınlar, sakın?
— Böyle bir şeyden haberim yok.
Kadın ayrılmak için davrandı.
— Ellen köpeğin kaybolduğunu İddia ediyor. Ben! ziyaret edeceksiniz tabii...
— Eğer müsaade ederseniz yarın.
— Evet. Gelin de çay içelim.
VII
Amabel. o gece pek geç uyudu-Kendi odasiyle.Ellen'in odası arasında bulunan kapının açık kalmasından dolayı asabileşmişti. Burasını kap?imik, kilitlemek, odada yalnız başına oturmak, ruhunu dinlemek arzusunu duyuyordu.
(Arkası var>
5 Mayıs li.û
AKŞAM
Jhto 7
—-------SAYIN----------
HALKIN DİKKAT NAZARINA:
Sümerbank Yerli Mallar Pazarları
Müessesesi Toptan Satış Müdürlüğünden
Mayıs - Haziran ekmek karnelerinin T kuponu mukabilinde nüfus başına 5 metre basma veya kaput beri verilmesine başlanmıştır. Münferiden T kuponu ile Mal veril m iyece ği cihetle sayın halkın ekmek karnelerde (T kuponunu karneden ayırmaksızın) mağazalarımıza ve aşağıda isim ve adresleri yazılı bayilerimize müracaat etmeleri.
1 — Artln Beştryan:
Mahmutpaşa caddesi No. İTİ
2 — Ahmet Baydar:
Erenköy Eteni Elendi cad. No. 95
3 — Pier Kasaboğlıı:
Madımntpaşa caddesi No. 300
4 — Faruk Ata:
Marpcççular No. 34
5 — Mehmet Aziz Batıır:
Mahmutpa§a cad. No. 172
8 — Yahya Klşmlr.
Kasımpaşa Zlncirükuyu cad. No. 1/1
7 — Mustafa Şevki Başyavuz:
Mahmutpaşa cad. No. 109
8 — Mehmet Ali Giriş:
Mahmutpaşa cad. No. 87
6 — Mehmet Erdoğan ve Ahmet Koçak»
Mahmutpaşa cad. No. 89
10 — L«on Geyve». .
Mahmutpaşa cad. No. 134
11 — Aram Kutnu:
Mabmu. . a cad. No. 148
12 — Cem;ıl Turgut:
Mahmutpaşa cad. İri aniye çarşısı No. M
13 — Feyzi Kayış ve Halil Aram:
Fincancılar Yusnfyan han altında No. 18
14 — Şükrü Argiıs:
Mahmutpaşa cad. No. 99
15 — Hüseyin ve Nasrullah özdemlr:
Sultanhamam vasıf Çınar cad. No. 110
18 — Burhanettln Baştunar:
Sarıyer Orta Çeşme cad. No. 26
17 — Er d İş Alemdar Ltd. Şirketi
Sultanhamam Kaputçular sokak No. 8
18 — tsmail Hakkı Sağesen:
Eyüp Muhlis Paşa cad. No. 62/2
19 — Mustafa Dalyan;
Sultanhamam Saka Çeşme 8. No. 42
20 — Mehmet Çlnetçl ve Refik Pakel:
Aşir Efendi cad. No. 41
21 — Nişim Çakır:
Kapalı çarşı sahaflar 3. No. 100/104
22 — Tahir Sungu:
Çakmakçılar yokuşu No. 61
23 — Fahri ve AvtÜ Kiğlli:
Aşir Efendi caddesi No. 5
24 — Osman Tekay
Sultanhamam Balcı ban altında No. 114/1
25 — Mehmet U1 ilhan:
Sultanhamam Vasıf Çınar cad. No. 114/118 va 118/3
26 — Nimet Nasır-
Sultanhamam Hacı Küçük Cami arkasında Np. 21
27 — Abdullah Kiğılı:
Aşir Efendi caddesi No. 5
28 — Ali Naci Saf:
Balat Vodlna caddesi No. 119
29 — Al tay Ece:
Fincancılar caddesi No. 17
30 — Fazlı Ünal:
Ma hm ut paşa caddesi No. 132
8L — H. Hikmet- Er gez:
Mahmut paşa İrfanly* çarşısı 10
32 — Mehmet Nazım Durstmoğlu:
Fincancılar caddesi. No. 16
33 — Mahmut Altıntaş:
Bakırköy, Sakızağacı Orta 8. 18
34 — A. Hami t Güvene:
Mahmutpaşa caddesi No. 140
S4 — Asım Yenal:
Fincancılar caddesi No. 42
36 — Feyzi Nasır:
Çakmakçılar caddesi No. 87
37 — Semih Efem:
Kadıköy Söğütlü Çeşme cad. ÎWmlr FazATl Ko. HO
38 — Vahan Mazlum:
Mahmutpaşa cad. KefeH han altında 1|
39 — Haşan Araz:
Mahmutpaşa caddesi No. 189
40 — desten Gtepfy:
Mahmutpaşa caddesi No. 167
-M — Şaklr şatır;
Bariyer Yenimahalle ead. No. 9/M
44 — Abdullah Selvt
Mahmutpaşa caddesi NO. 174
48 — Mustafa Caner:
Mahmutpaşa caddesi No. 98
44 — Ahmet Ata Kteeoğlu:
Mahmutpaşa caddesi No. 196/187
48 — Mardlk Danikyan:
Pangaltı HaHskârgari caddesi No. 180
48 — Mığırdlç Bat tay an:
Mahmutpaşa caddesi No. 68
47 — Avram Kalvo
Mahmutpaşa caddesi No. 144
48 — Oh anca Kabakçıoğlu:
Mahmutpaşa caddesi No. 7 *
40 — Harilos Çaropulos:
Beyoğlu Emir Nevruz eokak No. 1
|— Satılık Fabrika —
Safranbolu İcrasının 944/144 dosyaaUe satışa çıkarılmış olan ve Ankarada 20/4/645 tarihli Ulus gazetesile İştanbulda 36/4/945 tarihli Öumhuriyet gazetesile satışı ilân edilen 8afranuolunun Kapu 11u köyünden papuççupuıar mevkiinde elyevm işler vaziyette bulunan modem ve mükemmel sınai işleri atelyeal maatarta ve yedek alat ve edevat ve Karabük demir çelik fabrikasından bu atölyeye kadar betah-ata kablo telleri dahil bir fabrika satılmaktadır. Ehli vukuf marlfetlle yapılmış olan muhammen bedeli 125000 yüz yirmi beş bin Hradır. Birinci ihale 10/5/945 İkinci lhnle 31/6/M5 satış müzayedesi Safranbolu İcrasında yapılacaktır İstanbul i tlncu İcrasının »44/1048 numaralı dosyaslle usulen müzayedeye . kabildir. (5864)
-_____SATILIK ARSALAR____________________
I Boğazlçlnde Yenlköyde BJpahiocağı yanında fevkalâde manzaralı, I ağaç» biner metrelik arsalar beheri 2 İlâ 7 bin ilraya satılıktır. Gor-■ mek isteydiler her pazar öğleden sonra İçindeki Bekçiye, malûmat İçin | her gün saat 19-21 de telefonla 31870 No. ya müracaat.
I
60 — Yordan PlUdis:
Çakmakçılar No. 106
61 — Asım Uzun:
Fincancılar Yusuryan han altında No. I
82 — Leon Yuda Kurtaran. Balat Vodlna caddesi No. 14»
63 — Yusuf Gökçe:
Mahmutpaşa caddesi No. 193
64 — Bayram Key:
Kapalı çarşı Yağlıkçılar No. 82
55 — Kâmil Saraç: Mahmutpaşa cad. Kefeli han altında No. İM
58 — Ali Güneri:
Mahmutpaşa caddesi No. 223.
87 — Fehmi ve Sezai Sümercan: çiçekpazarı Fındıklıdan han No. M 69 — Osman Haras'
B. O. İst. Cad. Emir Nevruz 8. No. 4
59 — Süleyman özcebe:
Mahmutpaşa caddesi No. 100
80 — Berç Hazar
Mahmutpaşa caddesi No. 70 No. 34
81 — Nesim ve Davld:
Kapalı çarşı Takkâcılar S. No. 1/3
62 — Salamon Ertovl ve Şeriki:
Kapalı çarşı Kalpakçılar başı No. 86/88
63 — Jlraylr Ma d der yan:
Kapalı çarşı Kolcular sokak No. 35
64 — Ar aksi Berkls
Kapalı çarşı Ressam Basmacılar 8. 1/3
65 — Ardavât Bardigyan:
Kapalı çarşı Kuyumcular cad. 46
68 — Mustafa Mutlu ve şeriki: Yenicaml Ayan oğlu han altı No. 17
67 — Mehpare Heper:
Eyüp Camii Kebir cad. NO- 60
68 — Hüsnü Eryüksel:
Aksaray Cerrahpaşa cad. No. 6
69 — M. Kurul ve Şeriki:
Rızapaşa yokuşu Anadolu Manifatura Pazarı No 84
70 — Cemil Mtrcan ve Oğlu:
Rızapaşa yokuşu Balcı han alt>118/3
71 — İhsan ve Hüseyin Özer:
Mahmutpaşa Hacı Küçük S. No. 18
72 — t. Kabakçı ve A. Sepetoğiu:
Çakmakçılar yokuşu No. 80
78 — Veli Dostrr: Sultanhamam Hacı Küçük 8. No. 46
74 — E. Sabrl Yaltır: Mahmutpaşa cadded No. 130
76 — Lazarl Basmacıoğlu: Mahmutpaşa Rastıkçı 8. 23
76 — İsak Morhalm:
Mahmutpaşa caddesi No. 141
77 — Yako ve İsak Levl:
Halıcıoğlu Kıımbarahane cad. 14 5
78 — Yasîf Levl:
Balat Lapçinciler sokak No. 26
76 — Ahmet Keçebaş ve Ahmet Çalhı Fincancılar caddesi No. 4
80 — Haşan özsarae:
Beşiktaş Orta Bahçe cad. 67/1
81 — Hilmi süvarikU:
Fincancılar Yusufyan han altı No. 9
82 — Aziz Cunlman:
Kapalı çarşı Kalpakçılar başı cad. 184
83 — Yakutl Molinos:
Mahmutpaşa caddesi 157
86 — Agop Palacloğlu: Mercan Örücüler cad. No. 19
86 — Hüsnü Saraçoğlu:
Kadıköy Halit ağa No. 15
87 — Süleyman Sargın:
Üsküdar Hâkimiyeti Milliye cad 187
88 — İbrahim Lagudah:
Fincancılar Rızapaşa yokuşu 72
89 — Vltall Slyon:
Kadıköy Söğütlü Çeşme cad. 133
90 — Haşan Civanoğlu:
Kasımpaşa 4 kuyu cad. 28
91 — Vehbi Çelik:
Fatih Şehzadebaşı cad. 101
92 — Artin Kurt:
Beşiktaş Köyiçl cad. No. 30
96 — Arakel Balyoz: Kapalı çarşı Terzi Başı S. 2/4
94 — Ülvl Ersev:
Üsküdar Hâkimiyeti M. cad. 16»
96 — Enver Kazma: Pangaltı Eşref Ef. Aralık S. No. 4
96 — Şahan Alyanak:
Beyoğlu Cumhuriyet cad. 181
97 — Mehmet Atli Şahin:
Bamatya Tütünlük 8. 26/1
98 — Bayram Ali İnan:
Bamatya Klrkor Kalfa sokak 50/1 W — Aziz Yüksel:
Fatih Kir m astı mahallesi Çamaşırcı sokak No. 6/3
İstanbul 4 üncü İcra memurluğundan:
Mahcuz olup satışına karar verilen (1 adet yazıhane koltuğu ile birlikte, 10 adet bir kişilik beyaz karyola, 10 adet bir kjşlllk kontrplâktan gardrop ve 1 adet kok kömürü yakan soba) 10. 5. 945 perşenbe günü saat 14 de Lâleli ordu caddesi genç Türk fırat talebe yurdunda birinci arttırma su-retlle % 75 bulmazsa 15, 5. 945 tarihinde saat 14 te satılacağı İlân olunur. (5801)
I
Tozlu HMHH
HALILARINIZI Yıkatınız
Halıcılık Türk Ltd. ştl. İstanbul
4 üncü Vakıf Han 58.
Tel: 23967

Evli bir genç bayan nasıl GÜZELLEŞTİ VE MES UT OLDU?
Sayan G...
^Yalnız bir ay MvdhM kadar cazibej aizli M kıjrmafsizdlmlâdiyor.
25 yaşmda !dlm.Y«Blr kenara bıa Takılmaktan» j korkmağa Ç başlamışa tim... Sık sık dans salonlarına devam etmeği tecrübe .eltim.' Fakat hlç’bltj erkeğin no zan ‘dikkatini celbe demi-’ yordum. Henüz evlenmiş benden genç bir arkadaşım bana bir sır tevdi eUüt «Erkeklerin takdir nazarlarını’ çeken taze, nermln ve açık bir cild ve şayad m pcrestlş bir tendir.,Bu yeni ve şaj yanı hayret güzellik reçetesini sen del tecrübe et» dedi. Şimdi,«evrimi'UH nazarda takdir ettiği göz kamaştıran] bir tazelikteki genç ve nermln tenimi olduğunu İtiraf ediyor.’
Yaptığım şudur:
•Her, akşam.Ç yutmazdan ^.evvelj cild gıdası olan penbe renkteki.Toka lon Kremini kullandım.'^ Terkibin^ de, bütün dünyada meşhur. bir fcclld ^mütehassısı i tarafından ^keşf ve elld hUceyrelerlnden istihraç edilmiş kıymetli bir unsur’vardır. . Siz uyurken o/cildi besler ve güzelleştirir' Sabah-' lan da yağsız beyaz renkteki .Toka-l lon Kremini kullandım. ı Birkaç gün-zarfında cildim, kadife gibi yumuşak? gül yaprağı gibi taze ve nermln bir! hal aldı, a açık mesamelerim % sıklaştı ve siyah noktalarla gayri saf madde-' ler kayboldu.»!
ErkeklerSİZİ. cazip ve sehharj buluyorlar mı?^ Aksi).taktirde he-f men .bugünden jlld gıdası olan To-J kalonKremini 2 kullanarak letafetim nlzi arttırınız ve . teninize hayat (vel tar av et veriniz ?•, Tokalon ikrem lerini,] cild İçin besleyici hiç bir unsuru Uı-’J tiva etmlyen âdi güzellik kremleri Ue karıştırmayınız.
Zayi — İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesinden 942 - 43 yılında aldığım hüviyet varakamı kaybettim, yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur. No. 9273 S. İH
Ahmet Sırrı Akyazı
SATILIK TAKSİ
940 model lüks Royal Kraysler oto iyi vaziyette 5 lâstiği ile satılıktır. İsteyenler her gün saat 11 - 12.30 arasında 23025 No, ya telefon edebilirler.
Zayi — Hüviyet varakamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
iktisat Fak. sınıf 2. No. 2034 Bakir özblUn
RİT
HERKESİN TUALET SABUNUDUR
■■■■ Dr Ihsan Sami
I öksürük Şurubu
F^rük ve nefes darlığı, boğ-ı ve kızamık öksürükleri için pek tesirli ilâçtır.
MORAN
FLÂJ l'AÖI İLE GÜNEŞTE KALMAK CİLDİ BOZMADAN ESMERLEŞMEKTİR,
Her yerde arayınız. Moran La borattı varı Sak si ■t Sokak No. 19 Beyoğlu ■
zayi — 1940 - 1041 yılında Kara-günıriik orta okulundan aldığım 288 No. tt diplomayı gaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.1
Nihat Işık]
inşaat eksiltme ilânı
Toprak mahsulleri ofisi umu mmüdürlüğünden:
1 _ Aşağıda yazılı yerlerde hizalarında gösterilen İnşaatın yapılması değişmez birim flatle-| üzerinden kapalı zarf usulü eksiltmeye konulmuştur________________
Talimin edilen
Yapılacağı Yapılacak bedel Muvakkat teminatı Eksiltme
yer İş Lira Krş. Ll. Kr, tarihi saati
Balıkesir İstasyonu Kâr gir anbar 119781.20 ?240— 14/5 (945 15 de
Çeri kil • Kârkir 141218,95 8310^ 14'5/945 15.30
________________ anbar______________________•' •___________________
2 — Eksiltme Ankarada T. M Ofisi Umum İiüdürifiğü binasında «İn slltme komisyonunda yukarıda yazılı gvn ve saatlerde yapılacaktır.
3 — Bu İnşaatın her birine alt- proje birim flaileri cetveli, eksiltme şartnamesi ve sözleşme tipi 20 şer lira bedel karşılığında Omum Müdürlük Malzeme Müdürlüğünden ve Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesiyle Bandırma Şantiye şefliğinden alınabilir,
4 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin en geç 11/5/945 günü akşamına kadar evvelce bu kıymetlerde bina işleri yap tiki arına dair belgeleriyle birlikte Umum Müdürlüğe müracaat ederek bu işi yapabileceklerine dair bir ehliyet belgesi almaları lâzımdır
5 — Teklif mektupları eksiltme saatlerinden bir saat evveline kadar
Umum. Müdürlük eksiltme komisyonuna makbuz karşılığında tevdi edilmeli veya posta ile gönderildiği takdirde komisyonun eline bu saatlerde geçmiş olmalıdır. «5612»
Tomruk kesim nakil ve istif işi Q
Devlet Orman tgletmesi Düzçe Revir âmiriiğinden: Q_
1 — Revirimizin Garblkaradere bölgesinin Kiraz Tokmakkapı veÇ\|
Naşlaryurdu ormanlarında damgalanan 482 adet muadili tahminen 933q_ metreküp çam ağacının dipten kesme dallardan temizleme kabukların! O soyma verilecek ölçülere göre tomruk boylarına ayırma ve Düzce merkea deposuna nakil ve istif İşi açık eksiltmeye çıkarılmıştır. 2
2 — Açık eksiltme 11. 6. 945 tarihine rastlayan cuma günü saat 15.2
de revir merkezinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. OT
3 — Dipten kesme dallardan temizleme kabuk soyma verilecek ölçü-Iero göre tomruk boylarına taksim işinin beher metreküpü 150 kuruş ve Diizce merkez deposuna nakil ve istif işinin beher metreküpünde 23 lira
50 kuruştur. (D
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 hesablle 1749 lira 38 kuruştur. (D
5 — Açık eksiltmeye alt şartnameler Ankarada orman umum müdürlüğü İle İstanbul, Adapazarı, Bolu, EreğU ve Düzce revir âmlrllkleriie CMr-blkaradere orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen »ün ve saatte mezkûr komisyona müracaatları. (5655) "O
---------------------------------------------------------(0
Ünıı/ersıVe Rektörlüğünden:
Askerlik dersi yaz dönemi sözlü ve ameli imtihanları aşağıda yazılı (D tarihlerde yapılacaktır. İlgilerin vaktinde bulunmalar]. Jr
Tıp : 24 Mayıs. 1945 25. Mayıs. 1945 26. Mayıs. 1945 Perşembe Cuma Cumartesi
Hukuk I 14. Mayıs. 1945 Pazartesi
15. Mayıs. 1945 Sah
İ6. Mayıs. 1945 çarşamba
Edebiyat t 28. Mayıs. 1945 Pazartesi
29. Mayıs 1945 Salı
30. Mayıs. 1945 Çarşamba
İktisat r 21. Mayıs. 1945 Pazartesi
Fen : 17. Mayıs. 1945 Perşembe
18. Mayıs. 1945 Cuma
Deniz fabrikaları genel müdürlüğünden
1 — Fabrikamıza elektrik kısmında çalışmak üzere liyakatli elektrik ustası alınacaktır.
2 — Gösterecekleri liyakate göre pahalılık zammı hariç olmak üzere 110 kuruş saatlik ücret verilecektir.
3 — İşbu alınacak ustalara yemek, elbise, kundura verileceği gibi yatacağı yer de temin olunacaktır.
4 — İsteklilerin askerlik hizmetini bitirmiş olmaları ve yaşları 30 U tecavüz etmemeleri şarttır.
5 — İmtihanları İstanbulda Taşkızak havuz ve fabrikaları müdürlüğü İle Gölcük deniz fabrikalarında icra edilecektir.
0 — İsteklilerin dilekçe İle Taşkızak havuz ve fabrikaları müdürlüğüne ve Gölcük deniz fabrikaları genel müdürlüğüne müracaatları. (5565)
Maden direği ihzan nakil ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Karasu Revir Amirliğinden:
1 — Revirimizin Kızılcık bölgesi dahilinde B serisinin TV numaralı maktamda damgalı ve kesilmiş 36358 adede denk 6593 metreküp kayın, gürgen ve meşe maden direkli ağacın boyalarına taksimi ile Kuyumcullu deposuna nakil ve İstif İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 14 5. 9«5 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 do Karasu kaza merkezinde ve revir SrairUğ! binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır
3 — Beher metreküp maden direğinin boylara taksimi, nakil ve istif işinin muhammen bedeli 2200 kuruştur.
4 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabiyle 10878 lira 44 kuruştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Ankarada orman umum müdürlüğünde İstanbul. İzmit, Adapazar, Düzce ve Karasu revir amirlikleri İle Kızıicak orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
___________(55951____________________________________________________
Van Belediyesinden:
1 — Hükümetçe tevzle tabi tutulup Tilmiz ihtiyacına tahsis edilecek olan akaryakıt, çimento, çlvit, İthalât Birliğinden, Sümerbanktan, Ticaret ofisinde vç bunların dışında resmi dairelerce celbedllecek nakil ücretleri eşyanın vıirudunda mutemet şahıslar tarafından ödenecektir Tahminen 1080 ton kutrundaki her nevi eşya ve mevaddı Kurtalan istasyonundan Van merkezine kadar getirilmiş kapalı zarf usullyle eksiltmeye konnlmuş-tur.
2 — Muhammen bedeli 23400 lira, muvakkat teminat 12950 Uradır.
3 — Şartname belediyede mevcuttur. İstekliler görebilir.
4 — ihale 24 mayıs 945 pazartesi günü saat 15 de belediye encümenince yapılacaktır.
5 — Taliplerin Ticaret odasına kayıtlı bulunduklarını gösterir vesika
ile muvakkat teminat makbuzlarım dilek zarflarının içerisine koymaları »ân olunur, (5608>
Devlet Orman İşletmesi Kastamonu Revir Âmiri iğinden: Satılık köknar tomruğu
1 — Revirimize bağlı İlgaz kazasının Çumaı deposunda mevcut 1087 adet muadili 45i metreküp 220 desimetreküp köknar tomruğu açık arttırma suretlle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpün muhammen bedeli 48 lira 20 kuruştur.
3 — Arttırma 10. 5. 945 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 15 de revir binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 1632 llradn.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde ve Karabük Kızılcahamam revir Amirlikleri ile Çankırı, Tosya, Hgaz orman bölge şefliklerinde ve Kaştamonuda revir Amirliğimizde görülebilir.
6 — İstekUlerin muayyen gün ve saatte revir merkezinde komisyona
müracaatleri. (5658)
Darbhane ve Damga matbaası müdürlüğünden:
1 — Hurda bir kamyonet müstamel lâstikleri İle birlikte 7 mayıs 945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 16 da İdaremizde toplanacak
komisyonda kapalı zari usullyle satılacaktır.
2 — Muhammen bedel 7500 ve muvakkat teminat 562,50 »Tadır.
3 — İsteklilerin teklif mektuplarım temlnatlarlle birlikte yukarda gösterilen saatten bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
4 — Şartnamesini almak ve kamyonet İle lâstiklerini görmek İçin her
gün İdaremize müracaat olunabilir. (5155)

Bahife 8
*
B Mayıs 1945
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ Kolonyası
Ancak Avrupa ve Amerikada benzerine tesadüf edilecek derecede yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haşan depolarile bütün ıtriyat mağazalarınla satılır
İki Hastabakıcı alınacaktır. Bonservlslerllo beraber Büyükada sanatoryumuna müracaatları.
ra Bahçe meraklıları ■■
Muhtelif boylarda nadide çam- I Lar, süs fidanları, kaplarda mey- I va ağaçları, salon yeşillikleri ve I saire. Ortaköy Ankara Bahçe- I sinde bulabilirsiniz. VASİL I
IlKBI
L
Öksürük ve. bronşiti
Taksitle
ELBİSE. TAYYÖR VE MANTO DİKİŞİ YAPILIR, ŞENOL GİYİMEVİ
Bay ve Bayan Terzihanesi İstanbul Sultanhamam Suraskl karşı sırası Roza han zeflltn kat No. 10. Tel: 2095!
dar kal gaçirir
BÜTÜN ECZANELERDE RRRYINIZ
— Fevkalâde Bir Satış —— Pırlantalı, rengi fevkalâde bir çift Pero zümrüt küpe [muhammen I kıymeti (30.006) otuz bin lira] Mayısın onuncu perşembe günü saat I 1.5 de Sandal bedesteninde satılacaktır, [

GENERAL
ELECTRIC
diş macuBJu.
bulututudulet
Tf^KSeK T&mÎK, Sağlamlı k, Dvrûstlûu
KATALOG
Müşterilerine her gün daha İyi hizmet etmek, Şen şapka mağazasının emelidir. Bu niyetle, mağazamızın hazırladığı, ilkbahar ve yaz mevsimleri İçin şapka, çanta ve eldiven modeUerlnl havi lüks kataloğu, emrinize Amadedir.
Aşağıdaki kuponu doldurup İstanbul göndermeniz kâfidir..
Bedelsiz katalogunuzu adresime göndermenizi rica ederim'.
Yenicam! numara 48 ya
Motorlu ve elle üşüyen makkab tezgâhlan — Motörlü testere makineleri — El presleri — Torna tezgâhları ve demir boru lhtiyaçlannızı
TÜRK ÇELİK ve MAKİNE EVİNDEN
tedarik edebilirsiniz.
İstanbul — Galata Perşembepazarı — tş Han altında 13/15 Telefon: 42149 — Telgr: Mahmanza — İstanbul.
t s i m :
Adres:
Her türlü Elektrik tesisatı, Sanayi tesisat,
Elektrik cihazları, ve
|l||||||IIIIIIIIIUItlllllllllllllllllllllllllllllllHllltllllllİIİIIIIItlllinlİlllllllllllltİIIIIIİI(lllllltlltllltlllllllllllllllllllllllllllllllllll
Devlet Demiryolları ve Limanları işletme Umum idaresi İlânları
llllllllllllllllllllllllllllllllllllllIllUtlIllllllllllllllllll
luıııııııııı ıınıııuııııı
M a k i na I a r, malzemesi....
Türkiye Umum Acentası
KOÇ TİCARET T. A. Ş,
İSTANBUL Galata t Kozluca han

Eksiltmeye konan Derince Tahmil ve Tahliye işleri H. Paşa birinci İşletme Komisyonundan
1 — Şartnamesine bağlı cetvelde gösterilen ve 8 ameUyeden mürekkep olan tahminen 343635 nıanlpülâsyon tonajlı Derince limanı tuhmll ve tabiiye İşi bir sene müddetle ve kapalı zarf usullyle eksiltmeye konmuştur,
2 — Muhammen bedel 88375 lira 44 kuruştur,. Muvakkat teminat 5688 Hra 77 kuruştur.
3 — Eksiltme 18/5/945 tarihine tashyan çarşamba günü saat 15 te H. Paşa çar binası dahilinde Birinci İşletme komisyonu tarafından yapılacaktır. isteklilerin aynı tarihle saat 14 e kadar kanuni veslkalarlle birlikte teklif mektuplarını komisyon kalemine imza karşılığı vermeleri lâzımdır.
4 — Bu İşe alt şartname İle mukavele projesi H. Paşa Liman başmüfettişliğinden ve Ankarada 2 nel işletme müdürlüğünden 4 lira 42 kuruş mukabilinde alınır.
5 — Fazla izahat almak lstlyenler Haydarpaşa Liman başmüfettişliğine müracaat edebilirler (5459)
[
İstanbul Belediyesi İlânları
Döküm işi yaptırılacak
Bayındırlık Bakanlığı İstanbul malzeme grup amirliğinden:
Bir adet yol silindirinin yan tekerleklerUe ön merdanesi eski bandajlarının kırılarak yeniden döktürülmesi İşi beher kilosu 125 kuruş muhammen bedel üzerinden açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Eksiltmesi 7. 5. 945 pazartesi günü saat 15 de karaköy perçemli sokak cemaat hanında grup amirliği eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
isteklilerin. 515 liralık teminat makbuzu 11e 945 yılında ticaret odasına kayıtlı olduğunu bildiren belgelerini yanlarına alarak saatinde komisyona gelmeleri.
Teminat öğleden evvel yatırılmalıdır.
Şartnamesi dairesinde parasız alınabllir. (5893)
Tahmin bedeli 850.00
İlk teminatı
63.75
Devlet Deniz Yolları ve Limanları işletme Umum Müdürlüğü İlânları
Şehir hatları işletmesinden:
8 Mayış 945 pazar gününden itibaren her hafta yalnız pazar günleri: 1 — ADALAR HATTINDA:
Cumartesi günleri yapılmakta olan 112 numaralı saat 13,30 seferi aynen pazar günleri de İcra olunacaktır. Bundan başka Büyükadadan saat 19,43 de. Heybeliden 20.00 de, Burgazdan 20,15 de. Kınalıdan 20,30 da, Modadan 20,55 de hareketle 21,25 de Köprüye varmak üzere fazla olarak bir sefer yapılacaktır.
2 — BOĞAZ HATTINDA:
Köprüden saat 9.00, 11,00 ve 14,45 de Beşiktaş, Kilçüksu, YenJköy, Beykoz, Tarabya, Büytikdere ve Sanyere uğrayarak Yenlmahalleye birer vapur kalkacaktır,
Yenimahalleden saat 19,30 ve 20,30 da Sarıyer, Büyükdero, Tarabya, Beykoz, Yenlköy. Küçüksu vö Üsküdara uğrayarak Köprüye birer vapur kalkacaktır.
Beykozdan saat 20,10 da poşabahçe, Çubuklu, Kanlıca, A. Hisar, Kandilli ve ‘Üsküdara uğrayarak Köprüye bir vapur kalkacaktır.
3 — 7 Mayıs 945 pazartesi gününden İtibaren pazardan başka günlerde Köprüden saat 12,15 do Kadıköy, Moda, Kınalı, Burgu?, Heybeli, Büyükada ve Bostancıya yük vapuru kalkacaktır. «.8568»
PİRE POSTALARI
11 mayıs/1945 tarihinden İtibaren her On beş günde bir cuma günleri saat 11,00 de îstanbuldan bir vapur hareketle İzmlre uğrayarak Pireye gidecek ve Pireden İstanbul» dönecektir
izahat almak için İstanbul baş acantellğîmize müracâat edilmesi. (5894)
Beykozda Çeşmebaşı sokağında 12 numaralı iki dükkân enkazı çerrahpaşada Hobyar mahallesinin büyük tulumba sokağında 30 numaralı İki katlı ahşap ev enkazı, Aksarayda Kemalpaşa mahallesinin Mimarbaşı sokağında 912 inci adada 2 parsel numaralı 58 metre murabba! sahalı arsa.
Tahmin bedellerlle İlk teminat miktarları yukarıda yazıü iki parça enkaz ve .1 parça arsa satılmalı üzere ayrı ayrı açık arttırmaya konulmuştur. Şartnameleri zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
İhalesi 18. 5. 945 çarşanba giinil saat- 14 te daimi encümende yapılacaktır. İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektuplar ve şartname gereğince gösterilmesi lâzım gelen diğer belğelerlle birlikte İhale günü belirli saatte daimi encümende bulunmalar». (5674)
• * Beyoğlu 5 inci noterliğine
Beykoz Onçeşmelerln önünün açılıp, tanzimi İçin kamulaştırılmakta olan yerlerden Beykozda çınaraltı sokağında belediyenin 3- harita ve eski 60-62 yeni 3-5 kapı numaralı lkl dükkâna 3710 No. lu belediyeler İstimlak kanununa göre müteşekkil takdiri kıymet komisyonunca takdir ve daim! encümence tasdik olunan (3800) üç bin sekiz yüz Ura) kıymetin mülkün tapudan alınan kaydında 1080/620 hissesi sahipleri Teo-dosya, Aleksandıra, Katerlna, Panayut, Luka’ya tebliği zımnında tanzim olunan ve noterliğinizin 5071 numarasına kaydedilmiş bulunan ihbarnamenin İade edilen meşruhatınızdan sahibinin İkametgâh adresinin tayin edllemlyerek meçhul kaldığından ve bu sebeple tebligatın İfa edilemediği anlaşılmış olmakla mumaileyhin kanuni müddeti zarfında müracaatla rizaen takrir vermediği veya Jtirazen mahkemeye müracaat etmediği takdirde hakkında kanuni muameleye tevessül olunacağının tebliğ makamına kaim olmak üzere lkl yevmi gazetede neşir ve ilânı muhtevi gazetelerden birer tanesinin gönderilmesini saygı İle reca ederim. (5903'
İst. vali ve belediye reisi N. İstimlâk müdürü Kâmil Peklner
1179.92
1680.00
126.00
Belediye Sular idaresinden:
Bakırköyîind» Çörekçi çayırı arazisi üzerinde yetişen otlar yerinde açık arttırma He satılacaktır.
1 — Satış şartnamesi Beyoğlu İstllklâl caddesi Mayer binalı arkasındaki idare merkezinde levazım dairesinde parasız olarak alınabilir.
2 — Muvakkat teminat 250 Hradır.
3 — Açık arttırma 18 Mayıs 945 çarşamba günü 3aat 10,30 da yapılacaktır. (5880)
İstanbul defterdarlığından:
Beşiktaş maliye şubesine kazanç vergisinden borçlu RaLf Min-garinin Beşiktaş Çiğdem sokak 11/13 sayılı lâstik fabrikasında haczedilen 2232 düzün? yapılmış kadın lâstiği ile ham ve imâl edilmemiş beş ton lâstik 7 5 '945 pazartesi günü saat 10 da mahallinde acık arttırma İle salacağından taliplilerinin tâyin olunan gün ve saatte hazır bulunmaları ilân olunur, (5926)
Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz birinci cerrahi, ikinci cerrahi, üroloji, kulak - boğaz - burun, çocuk cerrahisi, psihlyatrt klinikleriyle anatomi, fizyoloji eczacı mektebi galenik enstitüler ve diş tababeti okulunda aylıklı asistanlıklar açıktır. İsteklilerin 20. B. 945 gününe kadar dekanlığa başvurmaları.
(5874)
FEVKALÂDE GÜMÜŞ TAKIMLARI
Emsaline nadir tesadüf edilen Avrupanın tanınmış sanatkârları tarafından yapılmış zengin gümüş bir çay ve bir likör takımı 10 mayıs perşembe günü Sandal bedesteninde satılacaktır.

Saçların dökülmesine kepeklenmesine ve kaşıntılara karşı en mükemmel ilâçtır.
PdroCAftjom
Ankara Valiliğinden:
1 — Ankara hükümet konağında yaptırılacak 16903 lira 41 kuruş keşif bedelli helâ İnşaatı İşinin (18000) liralık kısmı keşif ve şartnamesi mucibince kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 8. 8. 945 tarihinde salı günü saat 15 da defterdarlıkta toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Bu İşe alt keşif evrakı, fennî hususi şartname ve mukavelename projesi milli emlâk ve nafla müdürlüklerinde her gün görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli günde (1200) liralık muvakkat teminat makbu-
zu ve banka mektubu ve bu İş için N afla müdürlüğünden alacakları fenni ehliyet vesikası ve ticaret odası vesikası ila birlikte teklif mektuplarını saat 14 de kadar komisyon başkanlığına vermeleri ve fazla izahat almak lstlyenlerln milli emlâk müdürlüğüne müracaatları. (5268)
SATILIK LAKE v. HASIRLI LOVİS XVI
YATAK ODASI TAKIMI
| Müracaat: KRİTSKİY va şeriki Galatasaray. Yeni çarşı cad. No. 12 |
İstanbul belediyesinden:
Üçüncü sınıf içkili, içkisiz lokantalar hakkında
13 Nisan 945 tarih ve 3600/4381 sayılı daimi encümen kararı gereğince üçüncü sınıf İçkili ve içkisiz lokantalara yeniden verilecek olan tabtl-dot tarifelerini almak üzere ilgililerin müracaat tarihi başlangıcı olarak İlân edilen 3. 5. 945 günü sehven 2 haziran 945 günü şeklinde yarılmış olduğundan üçüncü sınıf İçkili lokanta sahiplerinin tarifelerini almak üzere a mayıs 845 tarihinden itibaren 15 mayıs 945 tarihine kadar belediye iktisat İşleri müdürlüğüne müracaatları tekrar tashlhan İlân olunur.
(5904)
Teknik okulu satın alma komisyonundan:
4200 lira tahmin bedelli İki motor bir bocurgat ve bir askanyt ihtizaz aleti açık eksiltmeye konulmuştur ilk teminat 315 hradır. Eksiltme 21/5/945 pazartesi günü saat 15 de Teknik üniversite muhasebeciliğinde yapılacaktır.
isteklilerin İlk teminat makbuzu ve cari yıl ticaret odası belge-sile komisyona gelmeleri şartnameyi görmek ve daha fazla malûmat almak lstlyenlerln okula müracaatları. (5887)

Comments (0)