İNGİLİZCE MUHABERAT Türkçeden İngilizceye ve İngilizceden Türk-çeye bllûmum ticarî muhaberat. İngilizce Pit-man Muhaberat usullerine göre tercüme Ve tabedilir, P. kutusu 1098 Galata. AKŞAMf
Sene 27 — No. 9536 — Fiati her yerde 10 kuruştur. PAZAR 6 Mayıs 1945 Sahibi; Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
PRAG’DA HALK AYAKLANDI
Zafer
Harb bitti. Müttefiklerin zaferi tamdır.
Beş buçuk yıl süren eşsiz feda-kâri ıklar boşa gitmedi. Düşman, tarihte hiç bir mületiri denemediği korkunç bir yenilgiye uğradı, Ülkeleri baştan başa yangın yerine döndü. Müttefiklerin elinde. g,yısı beş milyonu aşan esir var, endi milletleri kadar bütün insanlığın da lanetle anacağı iki büyük harb suçlusu, kahramanlar gibi ölmek şerefinden bile yoksun kaldılar. Bu seferki zafer, Alman kudretinin yenilmezliği efsanesini de esirgemedi. Müttefikler, bugünkü muazzam neticeyi en değerli kan ve canlar pahasına elde etmiş olmaktan gurur duymakta ne dereçp haklı İseler, düşmanlan da bu görülmemiş hezimete — gelecekte kendilerini temize çıkarmak — en küçük talih ve tesadüf payı bulamamaktan o kadar ümitsizdirler.
Beş buçuk yıl süren harb çok çetin oldu, fakat zafer tamdır.
Bu seferki zafer şenliksiz oluyor.
Harbin bittiği ilân edildiği zaman Ingiltere ve Amerikada Devlet Reisleri radyolarda nutuklar söyliyecekler, halkı kiliselerde duaya teşvik edeceklerdir. Geçen harbin mütarekesinde olduğu gibi, kurtuluş duyguları, gece gündüz sokakları dolduran bayram coşkunluklan içinde belir-miyecektir. Harb bitti denildiği zaman, beş buçuk yıldır bin bir eziyet ve tehlikenin, türlü yoksunlukların kara kâbusundan kurtulan miiletler, birdenbire kendilerini toparlayıp, erişilen saadetin tadına varamıyorlar. Beklenen sevince karşılık garip bir ruhi halet seziliyor.
Bunun ilk sebebi, uzun harbin çok öldürücü, çok yakıcı ve yıkıcı olmasıdır, Avrupa bir harabeye dönmüştür. Bu şehirsiz, evsiz, yiyeceksiz, yakacaksın, Avru-payı önümüzdeki kış, sefaletlerin en koyusu bekliyor, yenen ve yenilen, kurtulan ve kurtarılan bütün memleketler ancak dışardan yardim göreceklerdir. Daha sürecek olan Japonya harbi, Amerikanın. bütün istihsal ve taşıt vasıtalarını Avrupaya yardım işine ayırmasına engel olacaktır. İn-ğiltere ise elinden geleni yapmış. kendi stok’armı dahi tüketmiş durumdadır. Fransa gibi, her tarafı vıkılmamış, zengin bir memlekette bile — yol ve taşıt yoksuzluğundan — gelecek kış da ısınma kömürü olmıyacağma ^şimdiden karar verilmiştir.
Avrupayı bekleyen bu açlık ve perişanlık, büyük galip milletlerin zafer sevincine engel oluyor.
Harb bittiği zaman bir çok acılar, felâketler sona erer, yeni bir ümit ve ferahlık devri açılır. Harb biter, hemen sulh başlar. Milletleri sevindiren budur, Bir' harb bitince, hele bu harb uzun ve çetin olursa, İnsanları coşturan âmil, karanlıktan aydınlığa bu birdenbire geçiş, felâketlerin sonu geldiğine bu korkusuz kuşkusuz inanıştır.
Büyük bir harbin tam bir zaferle bitmesine rağmen, eksik olan bu sevinç âmilidir. Harb gerçekten bitmiştir, fakat etrafa göz gezdirince hiç bir şey bitmemiş gibidir. Kanlı bir dönem geride kalmıştır, fakat yeni bir devrin açıldığına henüz kimse inanamıyor. Çeşit çeşit yoksun-İlıkların, eşsiz mihnetlerin, havada, denizde, karada ölümlerin, bombaların korkunç kâbusu arkadadır. Fakat milletler önlerinde rahat ve huzur güneşini görmekte hâlâ duraksalıdırlar.
Dünya, bu zafer baharında, sevinç duygularına kararsızlık hüznü karıştığını sezmektedir. Halbuki bu kadar derin acılara, bu derece büyük verilere katla-
Polonya meselesi
3 devlet arasındaki
görüşmeler kesildi
Tass ajanâı 16 liderin Moskva’da muhakeme edileceğini bildirdi
M. Eden ve Stettinius doydukları endişeyi M. Molotof’a bildirdiler
Londra 6 (B.B.C.) ____San FrancLsco’
da Amerika, İngiltere ve Sovyet Rusya arasında Polonya’ya dair yapılmakta olan görüşmeler kesilmiştir. İngiliz Dış işleri Bakanı M. Eden şiddetli bir lisanla yaptığı demeçte bunun sebebtln şu suretle anlatmışta:
(ıMart ayının sonunda Polonya demokrat liderlerinden mürekkep bir heyet müzakerede bulunmak üzere Varşova'ya davet edilmişti. Heyet erkânı tevkif edilmiştir, tnlgltere ve Amerika hükümetleri bu demokrat unsurların ne olduklarını bir kaç defa sormuşlardı. M. Molotof bunların Kızılorduya zarar verici faaliyetlerinden dolayı tevkif edildiklerini bildirmiştir. Pek geç verilen bu haber endişeyi arttırma ve fazla İzahat istenmiştir. Bu hususta tam izahat veri-llnclye kadar Polonya meselesi batkında müzakereye devam edemlyece-ğünlzi M. Molotof'a bildirdik.»
M. Eden Polonya meselesinde çek ciddi bir gelişme olduğunu söylemiş ve büyük endişesini izhar etmiştir.
Amerikan Dış Bakanı M. Stettinius da demiştir ki: «M. Eden, bu kadar bekledikten sonra böyle bir şaşırtıcı gelişmeyi öğrenmekle duyduğumuz endişeyi M. Mololof a bildirmiştir Tevkif edilenlerin İsimlerini muhtevi tam bir lslte İle tamamlayıcı izahat
verilmesini istedik. Sovyet cevabına lntlzaren Polonya hakkındakl görüşmeler kesildi.»
Tevkif edilenler
Londra 6 (B.B.C.) — Tass ajansının bildirdiğine göre tevkif edilen PolonyalI liderler 18 kişidir. Başlarında Gl. Okullckl bulunuyor. Bunlar Kızıl-ordu gerilerinde fesatçı hareketlerde bulunmak sabotaj yapmak cürümlerinden suçludurlar Bu yüzden 100 Sovyet askeri ölmüştür. Grupun yanlarında verici bir radyo cihazı vardı. Bunlar tevkif edilmiş ve lcabeden tahkikat yapılmak üzere Moskova'ya nakledilmişlerdir.
Tass ajansı eski Polonya Başvekili Vltos’un öldürüldüğü haberini yalanlamaktadır.
San Francisco .5 Eski Polonya Başbakanı Mlkolajezyk’ln Moskova'ya gldcreic Polonya hükümetinin yeniden teşkili hakkında görüşmelere İştirak etmesi hakkında 3 büyük devletin mutabık kald klan haberi burada tekzlbediUyor.
Mareşal Stalln’in Mikolajezyk hakkında bazı şartlar koştuğu bildirilmiştir. Bu şartları İngiltere ve Amerika kabul etmemişler ve Polonya hükümetinin yeniden teşekkülünün Yalta anlaşmasına uygun bir tarzda yapılması İçin ısrarda devam eylemişlerdir.
Türkiye - Irak
Bir Türk iktisat heyeti Bağda’da gitti
Bağdat 6 (A.A.) Üç üyeden mürekkep bir Türk İktisat heyeti, Irak piyasasını tetkik Ve bir ticaret anlaşmasının müzakeresi için Bağda'da gelmiştir. Heyetin, aynı maksatlarla İran'a gideceği de öğrenilmektedir
Yeni bir sıtma ilâcı
Ankara 6 (Telefonla) — Flllstlnden buraya bildirildiğine göre, Telâvlv'ln yakınında yapılan araştırmalarda çok müessir bir sıtma İlâcı bulunmuştur. Kimyevi bir madde olan bu ilâcın adı Palakrln'dlr ve kinin İle sıtmanın tedavisi birkaç hafta sürdüğü halde palakrln ile 7-10 gün İçinde sıtmanın tamamen önüne geçilmektedir. Harb durumu dolayıslle istihsali genlşletilemlyen bu maddenin harbden sonra çok miktarda İstihsaline imkân hasıl olacağı tahmin ediliyor. ___
Beş liradan yukarı Ingiliz banknotları tedavülden kaldırıldı Londra 5 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: İngiltere bankası beş liradan yukarı olan İngiliz banknotlarını tedavülden kaldırılmıştır.
nan milletler, daha şen zafer bayramlarına lâyıktırlar.
Bu günler gelecek, belki gecik-mlyecektlr. Büyük galiplere düşen ilk İş, aralarındaki birlikle, yarınki sulh dünyası ümidinin rahatını zafer sevincine çabucak katmak, İkinci düşmanı yani şüphe ve endişe havasını da hemen yenmektir
Dünya, bunca fedakârlıkla elde edilen bu eşsiz zaferin zevkine ancak o aman varacaktır. Bunun son olduğuna İçten İnan getirdiği zaman,
Necmeddin Sadak
945 bütçesi
65 milyon liralık fark kredi ve istikrazla kapatılacak
ütün gece şehirde çarpışmalar oldu ,
ucvıı 11,111 yurupıcıcr imşiîiui .g
----------------------
iki Alman ordusu daha teslim oldu, Amerikalı ve®
Ingilizler karşısında Alman mukavemeti sona erdr^
Ankara 8 (Telefonla) — 1945 yılı devlet bütçesinin Meclis bütçe komisyonunda görüşülmesi sona ermiş ve bütçenin gelir gider rakamları belit olmuştur Bilindiği gibi hükümetin Meclise sunduğu bütçe tasarı-ind* 1945 giderleri için verilecek ödenek toplamı 595 800.000, gelir toplamı da 530.200.000 lira olarak tesbit edilmiştir. 05.000.00 lira farkın kredi ve istikrazla kapatılması kararlaşmıştl.
Bütçe komisyonu bu rakamlar üzerinde esaslı değişiklikler yapmamışta. Kredi ve istikrazla karşılanacak mikdar ise hükümetin teklif ettiğinin aynıdır. Bunun İçin bütçede mühim bir açık bulunduğu hakkındakl söylentilerin aslı yoktur.
Gizli silâhlar
Japonya'ya karşı kullanılacak
Londra 8 (A.A.) — Britanova ajansının askeri muhabiri yazıyor; Avrupa harbi biter bitmez sarılacak olan Japonya'ya karşı belki gizil Alman silâhlarından bazısı kullanılacaktır. Bu silahlardan bir çoğu batı Müttefiklerine karşı kullanılmamıştır. çünkü bıı silâhların İmal edildiği bölgeler, silâhlar kâfi derecede yapılmadan lstllft edilmiştir. Müttefik teknisyenleri, müessir olduğu görünen bu gizil silâhları incelemece koyulacaklardır. Bu suretle bu silâhlar Müttefik silâh fabrikalarında yapılacaktır. çilnkii bunların ancak tarihi bir kıymeti vardır. Diğerleri de, tadilâtla. Uzak Doğruda harbin özel şartlarına uydurulup uydurulanuyacağı-nı anlamak üzere fabrikatörlere gönderilecektir.
Başlıca Müttefikler arasında bir anlaşma gerekince, bütün keşifler büyük devletlerin müşterek malı olacaktır.
Londra 8 (B.B.C.) — Üçüncü Amerikan ordusu tank ve piyade kuvvetleri geniş bir cephe üzerinde Çekoslo-vakyaya girmiş ve 30 kilometre İlerlemişlerdir. Bu kuvvetler Skoda silâh fabrikalarının bulunduğu Pilsen şehrine pek ziyade yaklaşmışlardır.
Dün bu ileri hareketi esnasında Çekoslovakyanm başşehri olan Prağda halk Alman kuvvetlerine karşı ayaklanmış, birçok resmi binaları İşgal ederek bunlara Çek bayrağı çekmiştir, Aynı zmanda kurdukları bir radyo merkezi vasıtaslle yurtseverlere talimat vermeğe başlamışlardır. Radyo merkezi bir aralık Almanların teslim olmaları İçin müzakereye girişmeği temin etmek üzere « ateş kes> emrini vermiştir. Fakat Alman kıtalarının MÜH bankayı muhasara etmeleri üzerine yeniden harbe devam edileceğini büdirmlş ve Çek halkını şehrin kenar mahallelerinde tanklara karşı mânlalar kurmağa davet etmiştir.
Radyo, az sonra İngilizce ve Rusça neşriyat yaparak Pllsen'e gelmiş olan Amerikalıların ve Rus kuvvetlerinin tanklar, uçaklar göndererek yardım etmelerini İstemiştir. Radyo bu münasebetle demiştir kİ: «Almanlar şehri sarıp merkeze doğru İlerliyorlar. Toplara muhtacız.»
Radyo, bu sabah erken Amerikalılardan heyecanlı bir lisanla yardım istemiş ve demiştir kİ: «Alman tankları saat üçte Prag önüne geldiler. Gecikmeden yardım bekliyoruz.» Radyo bütün gece Prag’da ve civarında çarpışmalar olduğunu bildirmiştir.
Londra 0 (A.A,) Bu sabah saat altıya doğru yeniden İşitilen bu radyo, söyle demiştir: «Çeklerle Almanlar arasında, protektora’nın çek İdaresine devredilmesi hususunda görüşmeler yapmaktadır. Prag'da muhasamat , sona ermiştir.»
Müttefiklerin ileri hareketi
Londra 6 (B.B.C.) — Cenup Almanya ve Avusturyada bulunan. 1, 19 uncu Alman orduları altıncı Amerikan ordusu komutanı general De-veres'e teslim olmuşlardır. Bu ordular Avusturyada Unz bölgesinden İsviçre hududuna kadar olan sahada bulunuyordu. Teslim protokolü Münlch varoşlarında İmza edilmiştir. İki ordunun bugün öğle üzeri teslim olmaları kararlaştırılmış iken, hüküm süren karışıklık yüzünden, 19 uncu ordu dün akşam teslim olmuştur. Ordunun komutam: «Kumandam altındaki kuvvetlerin hakiki miktarını bilmiyorum. Fakat 200 bin İle 4.00 bin arasında tahmin ediyorum.» ‘demiştir.
Aynı zamanda Çekoslovakya’da Almanların meşhur 11 inci Panzer tümeni de teslim olmuştur. 10 bin asker 1000 muhtelif nakliye vasıtaslle Amerikan hatlarından geçerek tâyin edilen mahalle girmiştir.
Amerikan kuvvetleri Avusturya İçinde derin surette llerllyerek Liriz ve sanayi merkezi Stael şehirlerini ve diğer birçok yerleri almış, Büslar-dan pek uzak olmıyan bir mahalle varmıştır.
Şimdi Batı cephesinde Amerikan ve İngiliz kuvvetleri karşısında Alman mukavemeti tamamen sona ermiştir.
Kızılordunun ileri hareketi
..^Londra 8 (B.B.C.) — Sovyet kıtaları Çekoslovakyada İlerliyorlar. Br--no’nıın şimal doğusunda birçok yerler zapbedilmlştlr. Alman yada Bran-denbıırg ile Dessau arasındaki Alman cebinin küçültülmesine devam ediliyor. Burada daha 3000 esir alınmıştır. Baltık kıyısında Sunemunde. Plne-munde 2aptedllmlş, bu kesimde 12 bin esir alınmıştır.
5 milyon esir!
ilk s af er topları atıldı
Londra € (A.A.) — Avrupa’ya yapılmış olan ilk çıkarma giiı.iinden beri 5 milyon Alman esir edilmiştir, 1918 harbinde Almanlar ’î milyon er kaybetmelerdi. Bu harbde ölü, yaralı ve esir ola-rak kayıplan 15 milyona ya-
Dün harbin ilk zafer topları mareşal Montgomery'nin karargâhında atılmıştır. Burada 24 top ateş etmiştir.
Newyork 6 (R) — Alman ordusu 918 de olduğu gibi vatana dönemiyecektir. Ordu da, kurmay heyeti de dağıtılacaktır, Avrupa başşehirlerinde birer birer ışıklar yakılıyor
L
Londra 5 (A.A.) — Wllhelmshaven radyosu, Avusturya ve Bohem yada harbin devam ettiğini bildirmektedir. Radyo, Alman kuvvetlerinin şiddetli karşı taarruzlara giriştiklerini ve St. Pölten güneyi İle Frischenehrung üzerinde çarpışmalara tekrar başlandığını İlâve eylemiştir,
Norveçtekî Almanların da teslim olması muhtemel
Londra 5 (A.A.) — Holanda ve Da-nimarkadakl Alman ordularının teslim olmasından sonra Doenltz'ln radyoda yayınladığı son beyanname Norveç'teki kıtaların da teslim olmaları hususunun ihtimalden uzak olmadığını hatıra getirmektedir.
Mareşal Rundstedt ne diyor?
Londra fl (A.A.) — Esir edilen mareşal Rundstedt, İngiliz mereşall Montgomery için, İngillzlerln en mü-
kemmel ve büyük kumandanı demlş,-Û batıda çıkarma beklendiğini. muka--Q vemet edilememesinin uçaklar tara- (D fin dan muvasala yollarının tahribe--*-? dilmesinden İleri geldiğini söylemiş- JJ* tir. gf
İngiliz kıtaları Q Kopenhag’a girdiler
Londra 6 (B.B.C.) - İlk tngiilz kıtaları dün Kopenhag'a girmişlerdir. Bu kıtalar havadan nakledilmiştir. Halk. İngiliz kıtalarını büyük sevinçle karşılamıştır.
Dönitz ve Himmler Norveçte bekleniyorlar
Stokholm 5 (A.A.) — Daily Eapress gazetesinin özel muhabiri bildiriyor. Umumiyetle iyi haber alan mahfillerden verilen malûmata göre, Doenltz ve Himmler Norveçte beklenmektedir. Memlekette büyük bir kaynaşma hüküm sürmektedir.
Almanyanın eski Polonya valisi yakalandı
Paris 6 (A.A.) — Almanyanın Polonya eski genel valisi Dr. Hanz Frank, Berhtesgaden çevresinde ele geçirilmiştir. Kendisi, damarlarını kesmek suretlle İntihara teşebbüs etmişse de. muvaffak olamamıştır Dr Frank, Almanlar tarafından PolonyalIlara yapılan mezalimden haberdar olduğunu söylemiş ve buna da'-ma muarız bulunduğunu İddia eylemiştir. Vatşovadan yağma edilen yüksek kıymette tablolar ve başka eşya doktorun fvinde bulunmuştur. Bunların kıymeti 12 milyon 500 bin İngiliz lirası olarak tahmin edilmektedir.
Nazik bir durum
Londra 5 (A-A.ı — Daily Mail yazıyor: Almanların İngiliz ve Amerikalılara teslim olmaları bu İki hükümeti pek güç bir mevkie koymaktadır. Churchill ve Truman’ın bütün Almanların 3 devlet harb esiri gibi telâkki edilebileceklerini İlân etmeleri zaruri gibi görünüyor-
Hitler’în evi yanıyor
Paris 8 (A.A.) — Batı Holandı’da 120 bin Alman esiri sayıl orstır. Berhte^gaden’dekl Hitier'in evinin alevler İçinde olduğu bl’dtılyor.
Londra 0 (A.A.) — N rveç’te bulunan 150.00 fclman erinin teslim olmr.k üzere bulundukları hakkında"-’ haberler teyld edilmemi-tir. Norveç Qulsl!ng'l istifa etmek niyetinde olmadığını söylemiştir.
Churchill’in Bonomi’ye telgrafı
Londra 5 (A.A.) — M. Ohur-chill tarafından M. Bonomi’ye gönderilen telgaf üzerinde toplanmış bulunmaktadır. Bu telgraftaki nazik İfade ve İtalyanın. yakında birleşmiş milletler arasına katılacağı hakkuı-dakl vald. İngllterenin Avrupa siyaseti İçin yarma bir İstin ad noktası bulmak ve Habeşistan seferiyle İnkıtaa ıtğriyan geleneğine dönmek mülâhazasının İfadesi telâkki olunuyor.
Yabancı memleketlerdeki basın ataşelikleri kaldırılmıyacak
Ankara 6 (Telefonla) — Basın ve Yayın umum müdürlüğünün, yabancı memleketlerden bazılarındaki basın ataşeliklerini kaldıracağı hakkın-dakl haberin aslı yoktur. Umum müdürlük. faydalı hizmetleri görülen ataşelikleri muhafaza edecek ve peyderpey diğer merkezlerde de ataşelikler kuracaktır. Yeniden kurulacak ataşelikler etrafında şimdiden hazırlıklar yapılmaktadır.
DİKKATLER:
Resmî tabelâlar ve dil inkılâbı
Bakaniıklann isimleri değişti. Birçok müesseseteri.» tabelâları da değişiyor Hem de esaslı olarak.
Fakat dil incelemeleri İlerlediği müddetçe türlü türlü mües-seselerin de isimleri şimdiki gibi kalmıyacağı muhakkaktır. Genel direktörlük, umum müdürlük, müfettişlik, enspektörlük ve emsallerinin resmî karşılıkları kati şekilde kararlaştınlma&ın evvel, bugünkü piyasada pahalı olan tabelâlara şimdilik dokunmama-lı, yahut kâğıt yapıştırmakla iktifa etmelidir.
Sahile 2
AKŞAM
8 Mayıs 1945
SÖZÜN BELİŞf
Kim pahalı giyiniyor?
artınlar nıı daha ucuz giyinir, erkekler m,'? sualinin cevabini bir türlü veremiyorum. «Geceleyin yatakta uyurken ayaklarınızı yurgandan dışarı çıkarır mısınız?» Yahut «yatağa girmeden evvel pencereyi siz mi kapatırsınız, karınız mı?» tarzında sualler sorup eğlenceli neticeler ilân eden Amerikalı Galin” enstitüsü her halde bu meseleyi çoktan halletmiş olacakfar. Ben o soruşturmayı kaçırdığım için şimdi kendi kendime kadınların mı. erkeklerin mi daha ucuz giyindiklerini kestiremiyorum.
Eskiden, hani o güzelim sulh günlerinde erkekler daha ucuz giyinirlerdi diyeceğim geliyor ama düşünüyorum, kadınlar da o zaman pek pahalıya giy inmezlerdi. Biz elli altmış liraya bir elbise yaptırabilirdik. Onlarınki de hemen hemen o kadardı; hattâ belki de daha ucuzdu, yalnız erkekler kadınlar kadar sık değişmedikleri için daha ucuza giyinmiş olurlardı. Şapkalarımız, kunduralarımız belki daha ucuzdu, fakat çorap bahsinde şüphesiz erkekler pek ucuzcuydu. Galiba kadınların pahalı giyindikleri hissi de oradan, erkekler 35 - 50 kuruşa çorap giyerken kadınların 100 - 120 kuruşa çorap giymelerinden geliyor.
Fakat bugün muhakkak ki biz erkekler kadınlardan çok pahalı giyinmeye başladık. Şapkalarımız yirmi beş Ura. elbise-’erimiz üç yüz lira, kunduralarıma elli altmış lira, çoraplarımız, heyhat o bir zaman kadınlara karşı «biz ucuz giyiniyoruz» diye böbürlenmemize sebep olan çoraplarımız dört, beş liradır. Yani bazen bir kadın çorabından daha pahalı, çok zaman da daha çürük olan çoraplarımız!
Bir arkadaşım ayağındaki çorabı gösterip:
— Vallahi utanıyorum, dedi, şu çoraba dört buçuk lira verdim.
Pahalılığın maddi sebepleri sürüyledir Mânevî sebepleri de bir sürü olabilir, «kadınların ahi tuttu» ya vannetya kadar!
Şevket Rado
San Francisco konferansında
Birleşik Amerikanın takibettiği gayeler
Müşahitler, bu gayelerin, küçük devletlerin görüşlerde gözle görülebilecek derecede intibakını manalı buluyorlar
Himmler’in teslim teklifi etrafında ifşaat
Bir İsveç gazetesi, Himmler’in bundan çok evvel Müttefiklere barış teklif etmek istediğini yazıyor
Truman ile İnönü arasında
Teati edilen tebrik ve teşekkür mesajları
Ankara 5 (A_A,ı — Ekselâns Harry Truman’ın Amerika Birledik devletleri Başkanlığını deruhte etmesi münasebetiyle. Cumhur Başkanı ismet İnönü ile Amerika Birleşik devletleri kanı arasnfa aşağıdaki telgraflar teati edilmiştir.
Ekselâns M. Harry Truman Amerika Birleşik devletleri Başkanı WASHİNGTON
En yüksek devlet makamını İşgal ettiğiniz şu anda Ekselansınıza en hararetli tebriklerimi ve aynı zamanda gerek şahsi saadetiniz ve gerek do t ve asli Amerikan milletinin refahı bakındaki en samimi temennilerimi bildirmek İsterim.
İSMET İNÖNÜ
Ekselans İsmet İnönü
Türkiye Cumhur Başkam ANKARA
Birleşik Amerika Cumhur Başkanlığı vazifesini deruhte etmem münasebetiyle Ekselansları tarafından gönderilen pek nazik tebrikleri hav! lütuf kâr telgraftan dolayı samimiyetle teşekkür ederim.
HARRY S, TRUMAN
Tuz madenindeki kıymetli e§ya
Naziliğe kurban gidenlerden alınmış
Londra 6 (A.A.l — Golha kaya tuzu ocaklarında batı Avrupa'dan gelme nişan yüzükleri; gümüş eşya, sigara tabakaları, altın dişler ve inci gerdanlıklarla ağzına kadar dolu sandıkların bulunmasından Avrupa’daki Soygunculuğa, Alman milli bankasının da iştirak ettiği anlaşılmaktadır.
Müttefik genel karargâhının mail işleriyle uğraşan yüksek bir memur bunların Naziliğe kurban gidenlerden alınmış eşya olduğunu söylemiştir.
Alman mjlll bankasının muhtelif şubelerinde yeniden altın stokları bulunmuştur. Hâzinelerden bir kısmı bahçelere ve kOmSs altlarına gömülmüştü. Maliye uzmanları Almanya' nın mali durumunun tam bir hesabını çıkarmak üzere 100 t-ondan fazla ağırlıkta dosya tetkik etmektedirler.
Bu uzmanlar tarafsız memleketlere gönderilmiş olan Alman sermayesini ve bilhassa Nazi liderlerinin şahsi servetlerini meydana çıkarmak yolunda ip uçlan elde etmişlerdir.
Almanya'nın yabancı memleketlerde malik olduğu dövizlere de teşmil edilen bu araştırmalar tazminat meselesinin hallinde çok işe yarayacaklardır.
Laval’ın keyfi yerinde!
Barselon’da lüks eşya satın alıyor
Madrid 6 (A-A.) — Laval, İspanya* ya gelirken beraberinde üç milyon İsviçre Frankı ile evrakla dolu iki bavul getirmiştir. Bu haberi veren İnanılır kaynaklar, evrak arasında milli anayasa hakkında İzahatın bulunduğunu da İlâve eylemektedir.
Laval titiz davranmaktadır. Bar-selon’da lüks eşya satan evlerin* birinden lâmbalar, avizeler, halılar ve oda eşyası getirtmiştir. Yemeklerini Rltz otelinden getirtmekte, şampanya ve ıstakoz yemektedir. Keyfi yerinde ve iyimser görünen Laval, gözlerinin zayıflığından şikâyetle dalma gözlük kullanmaktadır.
Amerikalı gazeteciler, Laval ile mûlâkat edebilmek için beş bin do’ar teklif etmişlerse de, şimdiye kadar kendisini görmek müsaadesini olmağa muvaffak olamamışlardır. Öğrenildiğine göre. Laval 1 getiren uçak Tirol’da İnsbruck'dan hareket etmiştir.
Fransa, Ispanya’ya bir nota verdi
Paris 6 (AA.)Fransız hükümeti bugün. Laval'ln hudut dışına çıkarılması hakkında İspanya hükümetine bir nota vermiştir. Harb mücrim! değil fakat Famsa’ya ihanet etmiş sayılan Laval’ln kendi topraklarına, kabul edilmemesi hususu Müttefik hükümetlerden rica edilmiştir.
San Francisco 5 (A.A.) — Tanınmış Amerikalı gazeteci John Day. bugün, binbaşı Haroid Stassen’Ln, San Francisco konf er asında Amerikanın taklb-ettiğl gayeler hakkında verdiği beyanatı İncelemektedir.
Day şunları belirtmektedir:
Stassen’ln beyanatında. Amerikan murahhas heyeti tarafından İleri sürülen tadil tekliflerinin, heyet İçinde cereyan eden müzakerelerden sonra oyblrllğlyl kabul edilmiş teklifler olduğu keyfiyeti önemle kaydedilmelidir. Bu husus, heyetin çift veçheli teşekkülü göz ön ilnde tutulacak olursa eh emmlyetll dlr.
Stassen’ln açığa vurduğu gayelerin, bundan evvel murahhas heyetinden vc azınlıkta kalan Cumhuriyet partisi şeflerinden biri olan Ayan üyesi Arthur A. Vandenberg'In tekliflerine uygun olduğu da müşahitler tarafından kaydedilmiştir.
Ayan üyesi Vandenberg'ln. Konferansta partisinin temsilcisi sıfatlyle yer almadığını açıkça beyan etmiş olmasına rağmen, scrdettlğl fikirler, ileride tekrar gelebilecek olan Cumhuriyet partisinin fikirleri olarak kabul ediliyor.
Müşahitler — kİ aralarında bir çoğu bu hususta müsait yorumlarda bulunuyorlar — dünya teşkilâtının adalet prensiplerine uygun bir tarzda çalışması hakkında Amerika tarafından güdülen gayenin küçllk devletlerin görüşleriyle gözle görülebilecek derecede İntibak ettiği keyfiyetine bazı mânalar atfetmektedirler.
Dört esas komisyon gizli oturumlarına devam ediyor
San Francisco 5 (A.A.» — Konfe-ranstokl 4 esas komisyonun 8 teknik komitesi, Dumbarton Oaks tekliflerini incelemek ve bunlard3 gerekli tâdiller yapılması İçin tavsiyelerde bulunmak Üzere gizli oturumlarına devam etmektedir. Dünya barışının temelini kurmak için en büyük gayretler bu toplantılarda sarfedllecektlr.
Bu arada. Polonya meselesine bir hal çaresi bulmak İçin Birleşik Amerika, İngiltere ve Sovyet Rusya, aralarında müzakerelere devam etmektedirler. Polonya meselesi hakkında iyimserlik gösterilmektedir.
Mısır hükümetinin Filistin hakkında notası
Kahire 7 (A.A.) — Mısır hükümeti, Filistin hakkında bir nota hazırlamıştır. Nota bugün Mısır Diş İşleri Bakanı Abdülhomit Badavi paşa tarafından Başkan Truman'a sunulacaktır,
B. Haşan Saka’nın Türk milletine hitabı
Londra radyosu dün akşamki Türkçe neşriyatında San Fiancls-co'dan naklen Diş İşleri Bakanı ve Türk murahhas heyeti reisi B. Haşan Saka'nın bizzat yaptığı hitabeyi neşretmlştir. B. Ila an Saka demecinde Türk milletine hitaben ezelimle şunları söylemiştir:
«— Sevgili vatandaşlarım! Biz
36 nlsandanberl San Francisco’ dayız. Buraya müspet ve yapıcı bir zihniyetle geldik, Konferansın elde edeceği muvaffakiyet hakkında en ufak bir şüpheye bile kapılmadık. Eğer milletler bu İki cihan harbinin felaketlerinden de ders almamışlar ve bir şey öğrenmemişlerse yalnız bu konferansın değil, İnsanlığın akıbetinden de Ümit kesmemiz icabetler. Biz yc-n) bir dünya nizamı kurmağı gaye edinen konferansın kavanacaîı başarıya kuvvetle İnanıyoruz, Burada görülmüş bir takım fikir ayrılıkları dahi milletleri daha İyi bir barışa kavuşturmak İçindir.
Her Türk vatandaşı İç ve dış politikamızın hak ve adalet dâvasına dayandığını bilmektedir.
San Francisco konferansı dahi milletler arası hak ve adaleti kendisine ana prensip edinmiştir Eğer iki dünya harbi arasında herkes Türkiye gibi düşünse ve hak ve adalete onun kadar inansaydı, nasıl telâfi edileceğini aklın almadığı böyle bir fc'.âkete liraum kalmazdı.
Sîzlere bütün arkadaşlarımın Selâm ve sevgilerdi sunarım. Simdi radyo başında bulunan vatandaşlarımdan buradakileri? ilgili aileler varsa hepsinin sıhhat ve neşe içinde olduklarını da bildirmek İsterim.»
u__________________________________;
Tadil teklifleri
San Francisco 5 (AJL.) — Dört biiyük memleket Dış işleri Bakanları. Dumbarton Oaks plânında yapılacak tâdiller hakkında verilen 20 den fazla teklifin kabulünde mutabık kalmışlardır. Dünya güvenliğine ait olarak Dumbarton Oaks tekliflerine bölge anlaşmalarının ilâvesi hususunda Birleşik Amerika Büyük Britanya ve Sovyet Rusya arasında görüş farkları bulunduğu söylenmektedir.
Btokhobn 6 (AJL) — Almanya dahilinde Hlmmlerl barış teklifinde bulunmağa sevkeden hâdiseler hakkında bugün yeni ifşaatta bulunan Stok-holm Tldningen gazetesi Berlin muhabiri, Himmler’in kont Berna-dotte'un ziyaretinden çok evvel. Batı müttefiklerine barış teklifinde bulunmağa karar vermiş olduğunu bildirmektedir. Hlmmler. yalnız Alman başkomutanlığının değil. Alman deniz komutanlığının da müzaheretini elde etmişti. Müttefiklerin daha Fransaya çıktığı anda, Hltlerin en yakın müşaviri general Jodl, askeri bakımdan harbin kaybedildiğini ve elde kalan son ümidin Müttefik devletlerin arasını açmak olduğunu Führere bildirmiştir. t
Tam Nüelden evvel toplanan Alman generalleri, Ruhr, Yukarı SUezya. yahut Avusturya gibi her hangi bir silâhlanma ve endüstri meTkezı işgal edildiği takdirde, harbin tamamen kaybedilmiş olacağını itiraf etmişlerdir.
Bahar gelince, Hlmmler, Almanya-nin askeri bakımdan tamamen çökmesin! önliyemlyecçğini anladı ve bunun üzerine Hltjert feda ederek rejimi kurtarmağa teşebbüs etmek için başkomutanlığın yüksek şahsiyetlerl-le mutabık kalarak hazırlıklara girişti. Hlmmler ile kont Bcrnadotte arasında bir mülâkat tertlbedlldl. Fakat, bu mülâkat vuku bulmadan evvel. Al-
man amiralliği Himmler’in her hangi bir barış teklifini sağlamağa hazır olduğunu bildirmiştir.
Alman generalleri ise, Himmler’in Hltler'den gizil olarak harekete geçmek teşebbüsünün ancak dahili harbe müncer olacağı kanaatinde idiler Hlmmler, daha önce Hitler’i, yahut tasarısına muhalefet edebilecek her hangi bü kimseyi bertaraf etmeden bir barış teklifinde bulunmak tehlikesini göze almak istemiyordu.
Alman genel karargâhında buhran . Londra 5 (A.A.) — Yor kahire Post “t gazetesinin askeri muharriri yazıyor: LJ
İyi haber alan bazı müşahitler, Q_ Docnllz'e karşı cephe alındığı anlaçı-Ç^ lan Alman genel karargâhında birq_ buhran çıktığını tahmin etmektedir- O ler. Mücadele üç gurup arasındadır. Hâlen iktidarı elde tutan * mensupları, ordu ve nazi liderlerinin, muhalefetlerine maruz kalmıştır Nazi idaresinin İkinci derecedeki idarecileri de bu vesile ile kontrolü ele geçirmek ve barıştan sonra, gizli mukavemet şeklinde partiyi yaşatmak İstemektedirler. Ordu, ananevi rolünü tekrar almak. Alman menfaatle-1 rlnln sorumluluğunu yüklenmek ve ordu İle stfbay kadrolarından geri ka- _q lan ve kurtarılabilmesi ihtimali olanları kurtarmak maksadını gütmekte-X) dlr. 01
donanma g
£
0
>
0
Akciğer muayeneci
0
ra
2 U
Seri halinde çekilen foto gramitlerin veremle mücadele hususunda mühim rolü
Kurtarılanlar
Girit ve Rar?os
ölü sanılan eski Alman veliahdı bulundu
Paris 5 (A.A,) — Fransız kuvvetlerinin Baad şehrine girmesinden sonra, bir Fransız subayı, yoldan geçenler arasında Al-manya’nm eski vellahtını tanımıştır. Veliaht bu şehre iltica etmişti. VeLiahtın Baad'da bulunması büyük hayreti mucip olmuştur. Çünkü bir sene evvel 61 ura il haber verllmşltl.
Çocuk vergisi teklifi
Ankara 5 — Kırklarell Millet Vekili B. Fuat Omay tarafından «Çocuk vergisi» adiyle bir vergi ihdas edilmesi hakkında bir kanun tasarısı hazırlanarak Büyük Millet Meclisine verilmiştir. Bu tasan, bazı vergilere muayyen nispette zam yapılmasını ve top lanacak paranın Çocuk Esirgeme kurumuna verilmesi gayesini gütmektedir. Bu tasarının bekârlık verglsile ilgisi görülmüş olduğundan iki tasarının birden komisyonda müzakeresi muvafık görülmüştür.
Suudî Arabistan kiralının B. Şükrü Saracoğluya hediyesi
Ankara 5 (A.A.) — Suudî
Arabistan kıralı majeste İbnis-suud. Başbakanımız Şükrü Saraçoğlu’ya ihda buyurmuş oldukları hançerin tevdiine buradaki elçileri ekselâns Fuat Haraza beyi memur buyurmuşlardır.
Ekselâns Fuat Hamza bey dün Başbakanımızı makamlarında ziyaretle majeste kiralın bu kıymetli hâtıralarını kendilerine vermiştir. Başbakanımız, majeste kiralın, şahsına tevcih ettikleri bu kıymetli ve lltifafkâr hâtıralarından dolayı teşekkür ve saygılarının kendilerine iblâğını Suudi Arabistan’ın sayın elçisinden rica etmiştir.
Sağlık Bakanı Merainde
Mersin 5 (A.A.) — Sosyal Yardım ve Sağlık Bakanı Dr. Sadi Konuk dün. şehrimize gelmiştir.
4 eski Fransız Başbakan 2 Başkumandan kurtarıldı
Londra 6 (B.B.C.) — Yedinci Amerikan ordusu Avusturya’da bir karargâhta bulunan eski Fransız Başbakanları Daladier ve Paul Rcynaud He general Ga-melln ve Weygand'ı kurtarmışlardır Fransız kıatları da eski Başbakan AJbert Sarraut’yu, Fransanın eski Berlin elçisi Pon-cet’yl, eski Italyan Başbakanı Nitti'yi kurtarmşı’ardır
M. Churchill Londra’da
Londra 5 (A.A,) — Başbakan Churchill'in nerede bulunduğu hakkında bir takım rivayetler deveran ediyordu. Verilen malûmata göre M. Churchill Londra-da veya yakınlarındadır.
İsveç’e sığınan Japon diplomatları
Londra 6 (A.A.) — tsveç rad yosu, 15 Japon diplomatını taşıyan bir Alman yardımcı gemisi Maimoe’ya gelmiş olduğunu bildirmiştir, ________ •
Türk borçları hakkında Fransa ile görüşme
Londra 5 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Türkiye ile Fransa arasında Türk borçlarına müteallik bazı meseleleri müzakere etmek üzere Maliye Bakanlığı müsteşarı muavini Giyas Akdenizle, Merkez bankası müdürlerinden Ad nan Blrgl, pazar günü Parise hareket edeceklerdir.
Komandolar yeni çıkarmalar yaptılar
Londra 5 (A.A.) — Müttefik kuvvetler Girit adasına yeni çıkarmalar yapmışlardır. İngiliz subaylarının komutasındaki Yunan komandoları da Rodos adasındaki tahkimli noktalara tekrar akın etmişlerdir. Rodos adası elân Alman işgali altındadır^
Bulgaristan’da yeni toprak kanunu
Sofya 5 (A.A.) — Anadolu
ajansının özel muhabiri bildiriyor: Bakanlar kurulu tarafından tasvlbedllen toprağın kooperatifler elile işletilmesi kanunu yürürlüğe girmiştir.
Danimarka Nazilerı tevkif ediliyorlar
Kopenhaguc 6 (A.A.) — Danimarka Nazi partisi başkanı Enritz Ciausen ve Kopenhague Führer’l Jens Moeller bugün, tevkif edilmişlerdir.
tngilteredeki Türk ticaret heyeti dönüyor
Londra 5 (A.A,) — înglltere-dekl Türk ticaret heyeti iki veya üç güne kadar, Türkiye'ye dönecektir
Adana’da şiddetli sıcaklar
Adana 5 (A.A.) — Şehrimizde havalar birdenbire ısınarak olağanüstü bir sıcak başlamıştır. Sıcaklık dün gölgede otuz bire çıkmıştır.
İnsanlar arasında en çok ölüme sebep olan hastalıklardan biri de veremdir. Veremin en tahripkâr nevi Akciğer veremidir. Son zamanlarda her tarafta Akciğer veremiyle mücadele İçin tedbirler alınmaktadır. Bu tedbirler hastalığı erkenden teşhis etmek, bu suretle hem hastanın tedavisini kolaylaştırmak, hem de hastalığın başkalarına yayılmasına mani olmaktır. Hastalığın erkenden teşhis edilmesi ancak röntgen He kabildir. Amerika’da bu hususta geniş tertibat alınmış, bu işe 10 bin dolar tahsisat ayrılmıştır. Geçende yazdığımız gibi (Photo Floroscopiei usullle herkesin ciğerlerinin fotoğrafisl alınmanla, biraz şüpheli görülenler büyütülerek tetkik edilmektedir. Bu suretle hastalık henüz baş göstermeden tedbir olmak kabil oluyor.
Amerika’da tatbik edilen bu usul iki seneden beri memleketimizde de tatbik edilmektedir. Radyoloji enstitüsünde keııdlslle görüştüğüm Prof. Muhterem Gökmen bana bu hususta İzahat verdi. Enstitünün alt katında bir odada bildiğimiz röntgen makinelerinden başka bir cihaz vardı. Bu cihazın ekranının arkasına mahruti bir kutu ve bu kutunun sonuna yerleştirilmiş bir Lelka fotoğraf makinesi bulunmakta İdi. Bu makine otomatik olarak seri halinde 24-36 mOl* metre eb’adında 48 resim çekebilmektedir.
Prof. Muhterem Gökmen dedi kİ:
— Bunlar hiç bir zaman normal büyüklükteki radyografilerin yerini alamamakta, ancak hastalıklı veya iyi olarak tefrik için kütle muayenesinde çok faydalı olmaktadır. Bir filim vasati 3.5-4 kuruşa mal oluyor, halbuki normal filimler üç lirayadır. Sonra bunda sürat vardır.
Biz bu çalışmalarımızı 1939 senesinde başladık. Önce âletlerimiz yok-
İzmirde taze bakla
6 kuruşa!
lzmh'den bildirildiğine göre taze baklanın kilosu a! tı kuruşa kadar düşmüştür. Baklanın yeni çıkmış olmasına rağmen fiatin bu derece düşmesine, piyasada zeytLnyağı bulunmamasının sebep olduğu anlaşılmaktadır.
Hitler’in ölümü ve İsveç radyosu
Goeteborg 5 (A.A.) — (Tass) Göteborg Losten gazetesi şunları yazmaktadır: İsveç hükümeti radyosu Führertn ölüm haberl-le birlikte matem havalan çalmıştır. ölüme hürmet ederiz fakat, beşeriyetin bu kadar felâketine sebep olan İnsanın ölümü İsveç radyosunun az veya çok resmî teessürünün İfadesine bir vesile teşkil etmemelidir. İsveç radyosu vaktile DanimarkalI vatandaşların İdamı haberini verirken, matem müziği çalmamış-tı, Bu İki vakada da İsveç ı dyo-aunun takındığı tavır vcı dlr,
tu. burada kendi vesaitimizle âletler yaparak bu İşe giriştik, o zaman elde ettiğimiz neticeler tamamen net olmakla beraber bugünkü kadar mfi-kenunel değildi.
Madenlerde çalışanlarda akciğer zeremlnden başka Sillkozls denen maden zerrelerini teneffüsten doğan bir hastalık vardır Bunları teşhis maksadlyle 4 sene önce bu iptidai âleti götürerek Zonguldak'taki amela hastanesinde röntgen cihazına tatbik etmiştim. Fakat istediğim neticeyi alamadım.
Veremle mücadele cemiyeti matlup şekilde, İçinde soyunma yerini havi bir portatif röntgen otomobilini Amerika ya sipariş etmiştir. Kanalime göre ts-tanbulda bu şekilde bizim Ekran resmi dediğimiz, Amerikalıların Photo -Floroscopie dedikleri aletten 10 tane bulunsa (5 - 6) ay zarfında bütün şehir halkı baştan aşağı röntgenden geçirilir.
Ne tekim, Almanyamu amele ve sanayi şehri olan 1 milyonluk Stettin'ln bütün sakinleri Prof. Holfelder tarafından bu usulle 4 ayda röntgenden geçirilmiştir.
Bu aletle çektiğimiz fillmleri projeksiyonla birer birer gözden geçiriyor ve sonra içinde hastalıklı olanları tesblt ederek çağırtıyor, normal büyüklükte radyografisini alarak icabına göre İkaz ediyoruz, tedaviye sev-kedlyoruz. Şimdiye kadar hemen ekserisi'talebe, 9000 kişinin filmini çektik. Bu Işl parasız yapıyoruz.
îşiıı en mühim tarafı bu usulün memleketimize girmiş ve mânasının tam mânisiyle kavranmış bulunmasıdır. Üniversite talebesinin büyük bir kısmı muayenemizden geçmiştir. Esasen Üniversite sağlık komisyonu bu muayeneyi mecbur! tu>-muştur. — Halûk: Durukal
5/5/1945 fiatlerl
Lonara üzerine 1 sterlin 6.29
Nevyork üzerine 100 dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre Fr, 30.3259
Madrid üzerine 100 pezeta 1289
Stokholm üzerine 100 kuron 31.1323
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 5 faizli ikramiyeler;
1933 Ergani 35.25
1938 İkranılyeli 22.50
Milli Müdafaa 22.23
D. Yolu ikramiyen 99-
To 7 faizli Tahvilleri
Sivas - Erzurum 1 20.10
Sivas - Erzurum 2-7 20.23
1941 Demiryolu I 20.05
1941 Demiryolu H 19.13
1041 Demiryolu 111 20.60
Milli Müdafaa I 20.60
Milli Müdafaa H 19.ÜJ
Milli Müdafaa BT 19.M
Anadolu Demiryolu Gruptu
Tahviller 1-2 «4.—
Hisse senetleri % 30 35.—
ALTIN
Borsa dışında
Gulden 33.16
Reşadiye 36.13
İngiliz 41.25
Külçe D M
fl
Mayıs 1945
AKŞAM
Sahile 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Sürprizle başlıyan harbin basma kalıp bitişi
Bu harb, başlangıçla sürprizler harbiydi: Almanya her sabah, umulmadık bir istikamete saldırır; saldırmazlık muahedesiyle bağlandığım istilâya kalkar; en olmadık fikirleri ileri sürer; dünyanın parmağını ağımda bırakırdı.
Fakat hani bazı tiyatrolar vardır; tekmil heyecanı İlk perdelere kümelenmiş. Sonuna yaklaşınca:
— Anlaşıldı! —dersiniz.— Kızı oğlan alacak, oldu, bitti vesse-lâm,. Artık merak edecek bir cihet kalmadı.
Sürprizler harbi de, aklı selim erbabının tekmil tahminlerini ta. hakkuk ettirerek nihayetleniyor: Elinizle koyduğunuz gibi bir netice.,. Zerrece sürpriz yok... Bütün dünya, ta başlangıçtan beri kesip atmıştı:
— Almanya batacaktır. Bir perişan olacak, bîr perişan ola. çaktır ki. emsaline tarihte Taslanmamış... O deliye nasıl uydu, lar?... Sen şimdi ilerlediklerine bakma: hesap, kitap, akıbeti malûm ediyor. Ordular Berlin’i çiğ-niyecek, Prusyalıiığın izini cihandan kaldıracak. Bitler ve Mussolini ile maiyeti ya intihar edecek, ya kahırlarından ölecek, yahut da sına kadem bastıktan sonra yakalanıp rüsva olacak! —deniyordu.
Söylendiği gibi çıktı: Harf şaş-maksızın,,,
O derece sürprizle başlamanın bu derece sürprizsız sonu!.. Bu da mı sürpriz? _
■
«Haritayı şaşırmak» tâbiri
»Haritayı şaşırmak» tâbiri acaba nereden geliyor? Bunun bir de «puslayı şaşırmak» şekli vâr. Galiba denizcilik tâbiri.
Hani kaptan vapuru karaya çarptırmış:
— Deniz Bitti,,, —diye kendini temize çıkarmak istemiş.
O kabil.
Son dünya harbi, bize çok mükemmel. coğrafya hocası vazifesini görüyordu. Ne yalan söyliye-yim, mektepte bir sene hocamız hastalıklı çıkmıştı da, pek devamsızlık etmişti: Bende. Japonya ile Avustralya arasındaki türlü adaları pek öğrenemeksiztn bu yaşa gelmiştim. Ne zaman lâzım olsa gelsin haritanın endeksi,. Şimdi pek hacet kalmıyor. «Dünyayı çepeçevre kuşatan harb Afeti sayesinde harita hakkında-ki eski bilgilerimizi de tamamladık yenileriyle de teçhiz edildik!» diye nisbî bir memnunluk duyu-yorduk.
Bundan sonra Almanyanın nehirlerini, şehirlerini şaşırmağa imkân var mı?... Hepsi ezberimizde... Coğrafya hakkında malûmatımız tamam... derken.
Derken...?
Birden bîre ayıldık; Hangi harita? Hangi coğrafya? Hangi malûmat? Hangi Avrupa? Hangi Almanya? Hangi hudut? Hangi şehir? — Bereket versin nehirler yerlerinde duruyor. Lâkin Kiel kanalını kapatarak arazisi üzerinde ziraat yapmak fikri doğ. duğuna göre, nehirler de tehlike-dedir,
Öğrendik, öğrendik derken, coğrafya hususunda galiba en cahil olduğumuz devre gelip çattık.
Polenezya adalarının akıbeti henüz malûm değilse de cn yakınımız, en iyi bildiğimiz Avrupa-nın vaziyeti malumdur: Suratına darbe yemiş kazazede, gibi he-*- ta. raf darmadağın. Hangi monıl«-ketin hududu nerede başlıyor, nerede bitiyor? Falanca şehir kime aittir, nüfusu ne kadardır? İthalât, ihracat, sanayi, tabiiyet, idare şekh?„.
Bütün bu sualleri kime isterseniz sorunuz. En âlim, en siyasî zata bile sûrsanız alacağınız cevap «vallahi bilemiyorum!» dan ibarettir. Bugün dünyanın mukadderatım tâyin eden San Francis-co heyetlerinin başkan lan bile sizden, benden, ondan fazla bir şey bilmiyorlardır. Kürenin sar. gıları açılınca altından ne surat çıkacak?
İşte, «haritayı şaşırmak» diye buna derler... Bir de, kendimizi coğrafya öğrenmiş sanıyorduk,,, KüHiyen cahil kesildik.
Harb sonunun asıl sürprizi birim bu şaşkın hal imizdir galiba .
(V» - ITO) I
ŞEHİR HABERLERİ
Hıdrellez
Havanın kapalı olması neşeyi kaçırttı
Hıdrellez bu sene pazara ve paskalya ile aynı güne raslamış-tır. Bu sebeple mesirelere gitmek için günlerden beri büyük hazırlık yapılıyordu. Bu sabah havanın kapalı ve serin olması bir çok kimselerin neşesini kaçırtmıştır. Mamafih fena havaya rağmen vemeklerile kırlara gidenler çoktu.
Zincirleme fındık satışı yapanlar
Müstahsilin lehine olarak fındık, satışları hakkında Ticaret Bakanlığı tarafından alman kararlardan bil takım mutavassıtların’ faydalandıklarını ve zencirleme ticarete girişen. tacirlerin fındık fiatlerln! yükselttiklerini yazmıştık.
Zencirleme ticaret şekli. 510 numaralı kararname İle menedildiği halde fındık satışlarında hâlâ tatbik olunduğu görülerek vilâyet milli korunma teşkilâtı tarafından takiplere girişilmiştir. Bir kısım fındık tacirlerinin hesapları tetkik edilerek zen-clrleme ticaret yapıp yapmadıkları gözden geçirilmiştir. Fındık satışlarında zencirleme ticaret yapanlar tesblt edilerek haklarında kanuni takibata geçilecektir.
Ecza kodeksi komisyonu yarın toplanıyor
Eczacıların müracaat kitabı olan Kodeks, kanun gereğince, her beş yılda bîr, tâyin edilen bir krmiîyon tarafından yeniden gözden geçirilmekte ve bu müddet zarfında gerek tababette, gerek kimya sahasında meydana gelen yenilikler Kpdekse ilâve olunmaktadır. Senelerin sıfırla ve beşle nihayet bulan tarihlerinde toplanmakta olan Kodeks komisyonu îl sıhhat müdürlüğünde pazartesi günü saat 10,30 dan İtibaren çalınmalarına başlıyacaktır. Komisyon. profesör doktor B. Akil Muhtar Özdenin başkanlığında rektör profesör general Tevflk Sağlam, profesör Sedat Tavat, Eczacı okulu profesörlerinden B. Ro-zental, profesör B. Helbron. emsklll sıhhat müfettişlerinden B. İsmail Hakkı Yeşilyurt, eczacı B. Haşan Derman, profesör doktor B. Pevka. profesör B. Mustafa Sunel ve kimyager B. Malik Zatirden müteşekkildir. Bu komisyonun çalışmalarlle yeniden hazırlanacak olan Kodekse beş yll İçinde meydana gelen havvan ve İnsan İlâçlarının terkipleri İlâve olunacağı gibi bilhassa, bugün kara borsaya İntikal etmiş bulunan cillfamltlerln de terkileri Kodekse İlâve olunacak, bu suretle de artık bıı UM«r eczanelerde yapılabilecektir.
Hâlde fiat çok yüksek görülürse müdahale edilecek
Belediye, Hale getirilen sebze ve meyvaların flatlerlnde görülen yüksekliği önlemek üzere Hal idaresine, her gelen maddelere, İstenen fiatier uygun görülmediği takdirde, elverişli bir fiat koyma İznini vermiştir Dün Hai'e İki motor elma getiren bir tüccar elmaları 75 kuruştan satmak ls_ ’temlştlr.
Bu fiati fazla gören Hal idaresi elmalara 50 kuru? fiat biçmiştir. Bidayette bu fiate razı olmıyan elma sahibi sonradan razı olarak elmalarını Hal'ln koyduğu fiatten satmıştır Bu usule devam olunacaktır,
KÜÇÜK HABERLER
ir Üsküdarla Kadıköy ayasında bulunan ibrahimağa'dan Karacahmede kadar olan geniş saha tafcn çamurdan, yazın da tozdan geçilememektedir. Aynı zamanda işlek bir güzergâh da olan bu mıntakada bir kaldırım yapılmasına karar verilmiştir. Kaldırım İçin lüzumlu taşı Belediye temin edecektir.
4r Paşabahçe cam fabrikasında çalışan Halis adında bir amele öğle paydosunda helâya girmiş ve kayışla beline bağlı olan tabancasını çıkararak pencere kenarına koymuştur. Bir aralık tabanca durduğu yerde kaymış ve düşerek patlamıştır. Çıkan kurşun helâ kapısını delerek dışarı çıkmış ve orada güneşlemekte olan Vasil adında bir amelenin karnına saplanmıştır. Yaralı Vasil derhal hastaneye kaldırılmıştır.
ir Bolu valisi Dr. Hüsnü Sükûtl Pl-kel emekliye ayrılmıştır.
ir MLhrünnlsa adında bir kız, İstanbul kız lisesinin diplomasini tak-lldedlp sahte diploma kullanmak suçundan İkinci ağır ceza mahkemesine verilmiştir.___________
Liseler arası futbol maçları
Ankara 5 Liselerarası futbol maçları 19 Mayıs stadında yapıldı. Boğaziçi 2 --Q Atatürk lisesini, Haydarpaşa 4 - o Adan» lisesini yenmişlerdir. 1
Millî Eğitim kupası
Beykoz Demirsporu 1-0 yendi
Beşiktaş - Uçaksavara 1-0 mağlûp oldu, Uçaksavar kalecisi dünkü galibiyetinde en büyük rolü oynadı
Milli Eğitim kupası maçlarının son deplasman karşılaşmalarına dün Şeref stadında Ankaranın Demirspor ve Uçaksavar takımlarlle Beşiktaş ve Beykoz arasında devam edildi.
Demirspor ile Uçaksavar kulüplerinin bu maçlarda elde ettiği neticeler ve bundan evvelki gelişlerinde bıraktığı iyi intibalar yüzünden, statta oldukça büyük bir kalabalık toplanmış bulunuyordu.
Beykoz 1 - Demirspor 0
. Günün İlk maçı Demlrsporla Beykoz arasında yapıldı. Hakem Ferldıl-nun İdare etiği bu karşılaşmaya ta-takımlar şu şekilde çıkmışlardı:
Demirspor: Nevzat - Mehmet , Nuri - Mehmet, Fethi, Kâmil - İskender, Niyazi, İsmail, Mustafa, İsmail.
Beykoz: Orhan - Mehmet, Bahadır - Necdet, Kemal, Cahit - Fikret. Ertuğrul, Şahap. Memduh, Zeki.
Oyunun İlk anları iki tarafın karşılıklı, fakat gelişigüzel atanları arasında geçti- Tarafların üstünlük kurmak için sarfettiğl gayret boşa gidiyor ve oyun müsavi denecek derecede bir tempo ile devam ediyordu. Zaman zaman her İki kale de tehlike geçiriyor ve bu tehlikelerde Beykoz muhacimlerini idare eden Şahap ile Demirspor muhacimlerini tanzim eden Niyazinln oyunları başlıca âmil oluyordu.
Oyun ortalara doğru heyecanlı bir safhaya dökiildüyse de bu, çok uzun sürmedi. Her iki taraf kalecisinin fedakâr oyunu bu heyecanlı anların golsüz olarak neticelenmesine sebe-boldu. Bu devre esnasında Demirspor üç, Beykoz iki muhakkak gol kaçırdı. Ve devre golsüz olarak berabere nl-havetlendl.
İkinci devreye Demirsporun seri akıniyle başlandı. Oyuna muhakkak kazanmak azmiyle başlıyan Demlr-sporlular ilk anlarda sıkı hücumlarla Beykoz kalesini tehdidedlyorlardı. Fakat Beykoz kalecisiyle miidafilerl-nln canlı oyunu bu tazyiki neticesiz bırakıyordu. Onuncu dakikadan İtibaren Beykoztular canlı oynıyarak bu tazylktan kendilerini kurtardılar ve mukabil atanlarla Takip kaleyi tehdide başladılar. Bu sırada şahap ve Zekinin iki güzel sütünü Nevzat, fevkalâde bir plonjonla bertaraf etti. Dakikalar ilerledikçe Beykozun üstünlüğü bariz bir şekil aldı ve Demirspor kalesi üst üste gol tehlikesi atlatmağa başladı.
Bu hâkimiyet nihayet 33 üncü dakikada semeresini verdi. Soldan yapılan hücumda ân! bir şekilde ortaya geçen topu Fikret sıkı bir şütle gole tahvil etti. Bu dakikaya kadar fevkalâde kurtarışlar yapan Nevzat plonjon yaptığı halde bu gole mâni olamamıştı. Bu sayıdan sonra Demi rsporlular harekete geçtilerse de galibiyeti garanti eden Beykoz müdafaasını aşıp gol yapabilmek imkânını bulamadılar ve maç bu suretle Bey-kozluların kuvvetli rakipleri Demlr-spora 1 - o galebeslle nihayettendi. Beykuzluları bu galebelerinden dolayı hararetle tebrik ederiz.
Beşiktaş 0 - Uçaksavar 1
Günün ikinci maçı Beşlktaşla Uçaksavar arasında yapıldı. Hakem Sulhl-nin İdare ettiği bu karşılaşmaya takımlar şu şekilde çıkmışlardı:
Beşiktaş: M. Ali - Rifat, Hristo -Cahit. Ömer, Hüseyin - Sabrl, Hakkı, Kemal, Şeref, Faruk.
Uçaksavar: Abdülkadir - Münir, Mahmut - Necmi, Seyfl, İbrahim -Hüseyin, Fikri, Enver. Ertuğrul. Ali.
Oyuna Beşiktaşın seri bir hücumly-le başlandı. Uçaksavar müdafaasında kesilen bu hücum derhal sağdan mukabele gördü, Beşiktaş müd afileri bu akını ancak korner ile durdurabildi» ler. Çekilen korneri Mehmet Ali güzel bir çıkışla önledi. Oyunun İlk anları mütevazin geçiyor ve Beşiktaşlıların Kemal vasıtasiie yapmak İstedikleri hücumlar diğer oyuncuların iyi mar-ke edilmesi yüzünden neticesiz kalıyordu.
Dakikalar ilerledikçe Beşiktaşın uzun paslı mutat oyununu rakibine kabul etlrmek için çok çalıştığı halde muvaffak olamadığı ve Uçaksa-varlı futbolcuların çok enerjik oynı-yarak Beşiktaş üstünlüğünü önlediği ve arada sırada rakip kaleyi de tehdidettiğl görüldü.
30 uncu dakikadan İtibaren Beşiktaşlılar çok sıkı hücumlarla Uçaksavar kalesin! sardılar. Bü sırada kaleci Abdülkadlrin fevkalâde kurtarışlarına şahldolduk. Hakta. Şeref ve Kemalin üst üste savurdukları şiltleri muvaffakiyetle önliyerek kalesini muhakak gollerden kurtardı ve birinci devre Beşiktaşın bütün çalışmasına rağmen golsüz olarak berabere nihayettendi.
İkinci devreye Uçaksavar başladı. I Beşiktaşlılar kısa süren bir durgunluk geçirdikten sonra uzun paslarla oyunu açmağa ve Uçaksavar nısıf sahasına yerleşmeğe muvaffak oldular. Bu sırada muhtelif cenahtan yapılan hücumlarla Uçaksavar kalesi ciddi tehlikeler geçirmeğe başladı. Beslkta-şın bu baskısında Uçaksavarlıların da büyük hatası oldu. Müdafaa oyununa cok erken başlamaları Beşiktaşlıların işine yaramış ve oyunun tek kale halinde Uçaksavar kalesi önünde cereyana başlamıştı.
Bu kadar sıkı tazyik altında bulunmalarına rağmen, İlk yirmi dakikayı gol yemeden atlatmaları, kalecilerinin çok fedakâr oyununa bağlıdır. Abdülkadir sahalarımızda ender görülen fedakârlıklarla Beşiktaş muhacimlerinin ayaklarına yatarak müteaddit goller kurtardı. Çekilen sütleri nefis plonjonlarla bertaraf etti. Velhasıl Beşiktaş muhaclmlerlle başlı başına mücadele eden ve pek haklı olarak halk tarafından çılgınca al-ktşlanan günün en muvaffak oyuncusu oldu.
24 üncü dakikada Uçaksavar mli-dafJlerİnrtı hendbol yaparak sebcbol-cluklar ve Hristonun çektiği penaltıyı da kurtararak muvaffakiyetlerine şaheser birini daha İlâve etti. Kalecilerinin bu şahane oyunu diğer Uçak-savarlıları (-ı gayrete getirdi. Ve 35 inci -dakikadan itibaren açılarak Beşiktaş kalesine inmeğe başladılar.
Bu atanlardan birisinde Hüseyinin, Hrlsto’yu atlatarak ortaladığı topu, merkez muhacimleri Ertuğrul durdurmadan plâse bir vuruşla gole çevirdi. Bu sayı Beşiktaşlıları tekrar çalışmağa sevkeltiyse de bütün gayretlerine rağmen bu fedakâr kaleciyi bir türlü mağlûbedemedller ve maç bu suretle başlı başına Uçaksavar kalecisinin, meşhur Beşiktaş muhacimlerine karşı koymaslle ve 1 - 0 Be-şlktaşın mağlûblyetile sona.erdi.
Bugünkü maçlara Fenerbahçe stadında devam edilecek ve Beykoz -Uçaksavarla. Beşiktaş - Demlrsporla karşılaşacaktır.
şazi Tezcan
Zeytinyağı
Hafta içinde bakkallara yag verileceği tahmin ediliyor
Şehirde devam eden yağ sıkıntısını bir an evvel önlemek üzere zeytinyağı tevziatına bir an evvel başlanma-sma çalışılmakladır. Halka İki aylık yağ İstihkakı . olarak verilecek olan birer litre yağ İçin lüzumlu stokun meydana getirilmesi için yeniden teşebbüsler^ girişilmiştir. Önümüzdeki h3fta içinde, blrdtn yapılacak olan iki aylık dağıtıma yetecek miktarda zeytinyağının elde bulunacağı tahmin edilmektedir. Mmtaka Ticaret müdürünün başkanlığında toplanan komisyon, şehrin her semtinde bulunan İzinli bakkallara verilecek yağın miktarını tesblt etmiştir. Bu bakkallara fis mukabilinde dağıtmak üzere hafta içinde yağ verilebileceği tahmin olunuyor. Bakımların aldığı yağlara mukabil topladıkları fişlerin hesabı B°1edlye tevzi bürosuna verilecektir.
Vilâyet sadeyağ işîle meşgul oluyor
Borsada toptan (iatlerl gittikçe yükselen sadeyağ Işlle Vilâyet yakından meşgul olmağa başlamıştır. Sadeyağ İle uğraşanlardan alınan malûmata nazaran fiat yük/ekllğl, İstihsal bölgelerinde bu yıl kış mevsiminin uzun sürmesinden ileri gelmektedir.
Bu sene yurtta umumiyetle kış mevsiminin her seneklnden fazla devam etmesi sadeyağ !^|.lh»allnl geciktirmiş olduğundan yağlar umumi pazarlara vaktinde getirilememiştir. Bu gecikmeyi fırsat bilen bazı yağ tüccarlarının sadeyağ flütlerini arttırdıkları anla-şdtnnktadır.
Ellerinde sadeyağ bulunan tüccarların faturaları İncelenmektedir. Bunlar arasında flatlerl haddinden fazla arttıranlar milli korunma mahkemesine verileceklerdir. Bu arada İstanbul vilâyeti, yağ istihsal eden bölegler ve diğer vilâyetlerle sadeyağ meselesini hallet"’ek için temas halinde b”Iun^a’,t«dır.
Sıtma savaşı
Salı günü İl genel sağlık kurulu Vilâyette toplanacaktır. Bu toplantıda şehrin sıhhat meselelerde birlikte bilhassa sıtma ve sivrisineklerle mübadele İşi görüşülecek ve mücadelede yapılması İcabeden işler karalaştırı-1 ocaktır.
Bu toplantıdan sonra Vilâyet, sıtma savacı hakkında halka bir tebliğ neşredecek ve bütün şehirde girişilecek olan sıtma ve sivrisineklerle mücadele İşinde halkın da yapması gereken İşlerle beraber mücadelenin şeklini bildirecektir.
Kuzuların baş ve sakatatı
Mezbaha talimatnamesinin 6 ncı maddesi gereğince 8 mayıstan İtibaren kuzu baş ve sakatatının etten ayrı satılmasına başlanması İcabet-mektedlr. Kasaplar. Belediyeye müracaat ederek geçen yıl olduğu gibi bu yıl da müddetin on beş gün daha uzatılmasına müsaade edilmesini İstemişlerdi. Belediye İktisat İşleri müdürlüğü, bu İsteği Belediye Daimi encümenine bildirecek Encümen de bu hususta bir karar verecektir. Encümen kasapların bu talebini tetkik ederken, kuzu flatlerlnln bu sene çok yüksek olduğunu nazari dikkate almalı ve artık koyunlaşmiş olan kuzu başlarının et flatine satılmasına müsaade etmemelidir.
r------------------------
Kari mektubu
Kasımpaşa halk hamamı
«Tiflis dplayislyle bazı seneler- ’ de Belediyenin çok yerinde verdiği bir kararla halk hamamları açılmıştı. Her semtte bu hamamlar halka açık bulunduğu halde nispeten daha sakin bir yerde bulunan Kasımpaşa halk hamamı her nedense blrka-ç aydır kapalı bulunduruluyor. Fakir halk bundan İstifade edemeyip 50-60 kuruş vererek diğer hamamlara gidemez.
Bunun İçin hamamın bir an evvel halka açılması hususunda gazetenizin tavassutunu dilerim.» j Emin Yücekurt ı ı________________________
İskenderun’a 500 ton eşya geldi.
Ankara 5 — Bir Amerikan va-purile îskenderuna 500 ton eşya gelmiştir. Bunlar arasında 1000 sandık viski, 30 ton çay, kanavl-çe, demir, teî, makine akşamı, boya ve ecza vardır
Belediye ve hususî idare emeklerinin aynî yardımları
Vilâyet ve Belediye işlerini ilgili makamlarla görihmek üzere Ankara-ya giden Vali ve Belediye reisi doktor B. Lütfl Kırdar. Ankarada bilhassa Belediye ve hususi İdareden maas almakta olan emekli, dul ve yetimlerin ayni yardım bedelierile ikramiye maaşları işllc de yakından meşgul olacaktır. Belediye tarafından birçok defa İç işleri Bakanlığına yazılan bu meselenin Vali tarafından Ankarada tamamen hallolunacağı sanılmaktadır.
Kalay tevzii
Memurlara verilmesi kararlaştırılan seksener gram kalayın tevziine yarın başlanıyor.____________
Satışa çıkarılan ithal malları
i.st. Kayseri handa serattar ithalât İhracata süt maklnası, Gal. Gümrük sokak No. 92 de Nikola Kalcncopulosa süt makinesi, Gal. Voyvoda cad. No. 50 de Zlyaeddin Sait Erime yazı makinesi, İst Tahtakale No. 51 de Jak Dekaloya. kuru pil ve kuru batarya, İst. Asmaaltl No. 52 dc Sami Hisarlı-ya metaL Suitanhamam Havuzlu handa Hüsnü Seber0 melal. Gal. Kefeli Hüseyin handa Metal T. A. Ş. ne sülyen boya, İst, Ada handa Şark Merkez ecza deposuna sülfadiyazin, Gal. icara Mustafa 79 da Pnnzo Stav-ropııloya boyalı vernik, Yedikti le K. Çeşmede Aleko Samarasa kebrako hülâsası, Gtıl. Kara Mustafa 41 de Menahem Yohaya kara boya, İstanbul Yılmaz handa İ- Şpringer ve Altona naftalin (torba'. Haliç Zeki Bilmen deposunda Nihat Süzmene sığır derisi. ________________
Yaş sebze fiatlerı düşüyor
Sadeyağı ve bilhassa zeytinyağı darlığı yüzünden şehirde satılmakta olan yaş sebze flatlerlnde geçen yılın bu ayına nazaran yüzde 15 - 25 kuruş arasında bir düşüklük vardır.
Hâl İdaresi, Hâle gelen nıeyva ve sebzelerin sahipleri tarafından İstenilen flatlerl uygun görmediği takdirde kabzımallardan müteşekkil bir heyete uygun bir fiat takdir ettirmektedir. 510 sayılı kararname gereğince müstahsilden fatura İstenmediği için, müstahsilin de bu kararnameyi sülstlmal etmesine müsaade edilmemektedir.
Fâtılş fiatle mal sattığı kanaatine varılan sebze ve meyvacılar MIHI korunma mahkemesine verilmektedirler. . .
Bundan başka Belediye müraklple-ri tarafından bir hafta içinde bakkal. kasap, sebzeci ve manav olmak üzere 17 kişi Milli korunma mahkemesine verilmiştir.
|| Bir çırpı da ||
Arayalım, bulalım ve soralım..
Bir müddet önce İstanbulda yarım asırlık evliler aranmış, bulunmuş, her çift arabalara bindi-rilip âdeta elli yıl sonra yeniden kendileri için bir nevi »koltuk merasimi» yapılmıştı. Bu tarzdaki Halkevi çalışmaları arasında şimdi başka ve mühim bir mevzu var. Memlekette yüz yaşını geçen vatandaşları aramak, bulmak, dinlemek, asırlık hayatlarını kutlamak... Ajans telgraftan arasında bir Amerikan heyetinin bütün dünyayı dolaşarak 100 yaşını geçmiş insan aradığını okuyoruz. Bu heyet bilhassa çok yaşama mın-takası diye tanılan Yakın Şarkta dolaşıyor ve Balkanlara da uzanmak istiyormuş.
Hakikaten yüz yılını arkasında bırakmış bir insan, kendisinden çok daha genç olan aynı cinstekiler için birçok ders ve ibret alınacak mahlûktur. Zira yüzüncü yaş hayat yolunda cn cazibeli hedef, en güzel kilometre taşıdır, öteden beri yaşamağı güzelleştirmeği. uzun ömür imkânlarını araştırmağı ' pek seven Amerikalılar şimdi yeryüzünün «yasama şampiyonları» nı aramakla pek iyi ediyorlar. Esasen Zaro'nun ölümünden sonra da. en güzel şampiyonluk olan, bu «hayat dünya birinciliği» nin kimde bulunduğu henüz anlaşılmış da değildir.
Memleketimiz uzun yaşama mıntakası/dahilindedir Ve hakikaten de zaman zaman dünyanın dikkatini çeken şampiyonlar yetiştirmiştir. Bunlardan Zaro «meselâ bir kuvveti İlâhi olan Koca Yusuf'un şöhretini bile gölgede bırakacak derecede büyük ve geniş bir alâka uyandırmıştır. Zira böyle bir dünyada çok yaşamak, her halde iyi güreşmekten çok daha mühim bir marifettir, Güreşin sırlan, püf noktalan belki herkesi aynı şiddetle alâka-dar etmez amma çok yaşamak meselesi böyle midir?..
100 yaşını geçmiş insan daima alâka ile karşılanmıştır. Meselâ İstanbulda bunlardan biri bu ilk baharın başlangıcında birden bire hastalandı Zatürree olmuştu. Herkes hüzün duydu. Zira onun içimizden ayrılması, hepimiz için en uzun yaşama hedefinin ileriye gidememesi demekti. Ve 100 yaşım geçmiş bir insanın da öyle kolay kolay bu hastalıktan iyi olamıyacağı sanılıyordu. Lâkin bir gün, baktık ve güneşte onun bastonuna dayana dayana ilerlediğini gördük. Adeta bütün semt sevindi.
Yalnız merak noktasından değil bu 100 yaşını geçmiş vatandaşlarımız hakkında ciddi tetkikler de yapmak mecburiyetin-deyiz. Bunlardan bir kısmı nüfus kâğıtlarındaki .kayıtlardan küçük, bir kısmı büyüktür. Bunların hakikî yaşlarım tâyin etmek, kendilerini uzun uzun dinlemek. en büyük şampiyonu bulmak pek güzel bîr hareket olacaktır. Üstelik bu suretle en yaşlılarımıza karşı birer hürmet vesilesi de kazanmış olacağız. Ve unutmıyalım ki bunlardan bir çoğu da asır geçirdikleri bu dünyada yardıma mııhtac b'r haldedirler. „
Hikmet Feridun Es
Türkiye futbol birincilikleri
Milli Eğitim kupası maçları 20 mayısta nlhayetlenecek ve 26 mayısta Ankarada Türkiye futbol birinciliklerinin son karşılaşmaları yapılacaktır. Bu müsabakalara İstanbul şampiyonu Beşiktaş, Ankara şampiyonu Harbiye. İzmir şampiyonu Altınordıı ve Mersinde guruplar arasında yapılacak maçların birincisi Iştlrâk edecektir.
Gurup birincilikler! önümüzdeki hafta Kocaeli. Manisa, Samsun ve Mersinde yapılacak ve her gurupta birinci çıkan takım guruplar merkezi olan Mersine hareket edecektir. 18 mayısta Mersinde gurup birincileri karşılaşacak ve şampiyon takım guruplar birincisi olarak Ankarada 28 mayısta yapılacak son kar?ılaşmalarn Iştlrâk edecektir.
Karasularımıza düşen maynların yokedilmesi
Ankara 5 — Millî Savunma Bakanlığı, kara sularımızda görülen mayınlarla patlayıcı cisimlerin yokedilmesl hakkında bir kanun tasarısı hazırlamıştır. Bu tasarıya göre, mayın ve diğer patlayıcı maddeleri kara sula-' rımızda görüp haber verenlere İkramiye verilecektir.
Sahih- 4
A K3 A M
6 Mayıs 1945
SON BASKI FRANSA NASIL ÇÖKTÜ? Sazan: Pierre Lazareff Ç ’
. Tefrika No. 30 —1
1931, 1932, 1933 yıllarına ait notlar
Çeviren: Şevket Rado b
5A ---------
Almanya'dan gelen bir talebenin anlattıkları
Almanya cehenneminden vatana nasıl döndük?
] Günün mev^Möaıro |
Tardieu orada Birleşik Devletler I Cumhur reisliğine seçilen Franklin Roosevclt'i de yakından tanıdı. Tardieu Amerikaya gittiği sıralarda Roosevelt Bahriye Nezareti Müsteşarı idi.
— Bu kendisinden çok bahsedilecek mükemmel bir adamdır, dedi, tanıdığım en parlak zekfill adamlardan biri. Bazı tarafları bana Briandl hatırlatıyor. BrlandTn idealizmi ve İstihzası onda da var, fakat hakikatleri daha derinden seziyor.»
Almanyaya gönderdiğimiz muharrir Sauerwein memlekete döndü. Görüp işittikleri ona çok tesir etmiş. Orada kim galip gelecek? Sovyetlcr mi, Relchsrcehr mİ, PrusyalIlar mı, yoksa Hitler mi?
Her halde Sauenvein Alman demokrasisinin can çekiştiğine kani. O da askerler vc komünistlerdeııse imlerin başa geçmesini Fransa için, daha hayiTİı addediyor.
**¥
Muhakkak ki Fransızların Alman meseleslle fazla ilgilendikleri yok. Zaten nasıl ilgilenebilirler? Gazeteler dışardan gelecek tehlikeyi sırf İçerdeki mücadelelere karşı bir korkuluk gibi göstermekte ısrar ediyor. Ft ansızlara bahsedilen yalnız maddi mevzular. Bütün konferanslarda, bütün nutuklarda, bütün gazetelerde iktisadi mesele başta geliyor.
hafızlar âsayişl iade etmek için koşuştular. Yukarıda Hitler dalma hareketsiz. kolu havada taş gibi duruyordu. Tuhaf Adam, tuhaf memleketi
Danimarka, Isveç’de gösterilen misafirperverlik ve candan alâka
Cumhuriyet Merkez bankasınn bilançosu
Yen! bir basın truStü. Bunu Ray-mond Patenötre, kuruyor. Bu uzun boylu, tasasız delikanlı muhakkak ki kendisinden bahsettirmek niyetinde. Cöte d'Azur'de gece yarılarına kadar beyaz smokinle dansettiği görülüyor. Yatında verdiği parlak ziyafetlerde her sınıftan tanınmış İnsanlara, serserilere raslamyor. Şimdiden bir çok vilâyet gazetelerini elinde tutan Patenûtre bir zaman büyük bir gündelik gazele olan PETİT JOURNAL’! de satın aldı. Gazetenin okuyucuları «Altın babası» diye aralan Louclıeur'-ün idaresi zamanında azalmıştı. Yeni sahibi Patenötre'a da «Gümüş babası» deniyor. Kâğıt paranın kıymetini' arttırmak İçin altın esaslle beraber gümüş esasının da kabul edilmesi lehinde sürekli neşriyat yapmakta. Fakat miras yollle kondisipe bir çok gümüş madenlerinin intikal ettiğini herkes biliyor.
Taşra gazeteleri. PETİT JOURNAL yetmemiş gibi haftalık CANDLD ve GRİNGOİRE gazetelerllc rekabet etmek üzere bir de solcu MARİANNE gazetesini çıkarmaya başladı. Milyoner patenötre bütün gazetelerinde solcu politikayı müdafaa ediybr İktl-1 dar mevkiine geçen solcu başvekiller, öteki gazetelerden ziyade onunkiler! tutuyorlar.
Dün Opera - Comique’te Başvekil camille Chautemps benim yanımdaki locada idi. Perde orasında onunla görüştüm. Becerikli, çok becerikli bir radikal. Son derece İtinalı..suya sabuna dokunmaz güzel cümleler yopı-yor. sorulan suallere asla kati bir cevap vermiyor. Benim kim olduğumu ve siyasî fikirlerimi bilmediği İçin işin İçinden şöyle sıyrıldı:
— Kısaca söyliyeyim, sizin gibi azimkar ve dürüst Fransızlav sayesinde her şey yoluna girecek. Kusura bakmayın, o kadar çok insanla konuşuyorum Jd... Sizin adınız tam olarak nasıl yazılıyordu?...»
Fransızların çoğu bütün ümitlerini Daladler’ye bağlıyorlar Neden İktidar mevkiine 31 ocak 1933 te, Hltlerle hemen aynı zamanda geldi. Kurduğu hükümet, o zaman memleketi saran iktisadi ve ahlâki buhranla ciddî şekilde mücadele edemeden ancak dokuz ay tutunabildi. Onun Chautemps ve Herrlot'dan daha azimkar ve daha metin olduğu söylendi. Herriot gibi Daladier de halktandı. Herriot'yu bir aşçı yetiştirmişse, Daladier de bir fırıncının oğlu idi. Edouard Daladier Lyon lisesinde Edouard Herriot'nun talebesL idi, sonra o da lisede profesör olmuştu. Radikalizmin İki Edou-ard’ı belki de bu sebeple blrlbirlerin-den nefret ederler. Daludler’nln haşin bir adam olduğu söylenir. Onu bir defa gördüm, o zaman da mahzun bir hah vardı. Çok sevdiği karısı yjenl ölmüştü. İki küçük çocuğu vardı.
Gazetemizin sahibi Jeaıı Prouvost, Daladier başvekilken kendlslle tanışmak arzusunu izhar ettiği zaman pek mütehassis olmuştu. Çocuklarile beraber Bols de Boulogne'da uzun bir gezinti yapmışlardı.
Jean Prouvost bu gezintiden hayran döndü. Bana:
— Daladier belki bir kartal değil ama ■ sağduyusu var. Üstelik mert adam. Ne istediğini, ne yaptığını biliyor. Düşünerek yaptığı İçin, şayet biraz şiddetli gidiyorsa daha İyi! şimdi karar verip saldıran adama ihtiyaç var.»
Halbuki Löon Daudet. Daladier İçin «Sümüklü böcek boynuzlu bir boğadır» diyordu.
İsveç bandıralı vapurla gelen bir I kü ellerinde mermi bağı olmadığın.-tûlebetıin dönüş seyahati hakkında dan mermileri hazneye teker, teker anlattıklarını naklediyorum:
«Size artık Almanyada geçen son günleri anlatmağa çalışacağım. Enterne olduğumuz günden İtibaren sa- daşlardan biri Coşmuş, «Hürriyet, ne bah, öğle, akşam bütün öğünlerde kadar güzel şey, değil mi?» diye Al-yulnf çorbası içmeğe başladık. Berlin- man subayına sormuştu. Subay lıer den 200 kişiyi iki vngonda sevketme- 1 nnAm» lrn«ılnwnı ftaf.Hiakl* İktifa nfc-ğe çalıştılar. İçimizde bir veremli, bir de ağır zatülcenpll vardı kİ, İkisini de aynı yere koydular. Netcklm İşittiğime nazaran buraya gelen zatülcenpll arkadaş hayata gözlerini kapadı. Bu arada veremliyle diğer hastayı bir araya koymamalarını Alınanlardan rica etmiştik; birinin diğerine lehli-i onlar da parmaklarlle (V) yani zafer keli olabileceğini söyledik. Cevapları işareti yapıyorlardı.
ne oldu biliyor musunuz? «Öksürür-' Burada ikram her yerden daha ken ağzını tıkasın I..» ■ fazlaydı. Tren ikinci mevkldl. Fakat
İşte böyle komtk olduğu kadar acı diğer memleketlerlnklnden çok daha hâdiselerle yola çıkmıştık. Lübcck’te (konforluydu. Burada da hemen ye-blze bir kafile daha İltihak etti. Bun- mek. bira, sigara İkram edildi. Ayın ların arasında yüksek rütbeli İngiliz' on birinde geldiğimiz bu yerden, Gö-subaylan da vardı. Bu şekilde karma- ( teborg'dan ayıtı on beşinci pazartesi karışık bir halde Danimarka hudu- sabahı hareket ettik- Az kaldı en duna kadar geldik. | mühim kısmı unutuyordum. Bu da
İnsanların rahat içinde yaşıya-, Göteborg'da bize gözlerimizi yaşarta-blldiklerinl, her tarafın aynı olmadı- cak kadar güzel bir sürprizin hazır-ğını Danimarkada görebilmiştik. Bizi tanışıydı. çantalarımız olmadığı için öyle mükemmel bir terene yerleştir- j hiç bir çamaşır ve elbisemiz yoktu, diler ki, maalesef size bir misal vere- - ■ ----■■--- ■-----------------
miyeceğlm. Birinci mevki vagonda 0 kişilik yer vurdu, fakat üçer kişi oturttular. Mamafih bu kompartımanlar bile kolaylıkla alabilirdi.
Yerler halı döşeli: DanimarkalIlar hl vermeyi unutmamışlardı, kıratlarını muhakkak çok seviyorlar, Bize bu kadar candan alâka göste-zlra halıların her köşesinde bir kıra- ren halktan ayrılırken çok müteessir liyet tacı bulmak imkânı, var. Tuva- ' olduk. Buradan bizi İstanbula kavuş-lette İse sıcak su bulmak bizi bir hayli turan gemiye bindik.
şaşırtmıştı. İlk iş olarak mukavva kıı- , Norveç'te bir buçuk gün kaldık, tular içinde sucuk ve saire ve harl- Burndan da yolcular bindi. Vapurda kulâde güzel ekmekler dağıttılar. Bu t)ütün rahatımız temin ediliyordu, gördüğümüz ikram cidden bizi müte-. yiyec(1Rı lçcce|( ve bira boldu. Bize hassls etti, işte o zaman medeniyetin yajnız garip gelen onların yemekleri daha henüz yıkılmadığını bariz bir , tu k) emlnlm anlatırsam siz de şekilde gördük. j tuhaf bulacaksınız. Tatlıya çok düş-
Danitnarkada İndiğimiz şehirde en kün lnsanIaT. baılğl önümüze
güzel otelin odalarına, her odada üçer 8ÜtIu geUyor| barbunya baılğl
kişi olmak üzere yerleştik. Belki size tatlı, hattâ sardalya balığı bile şe-garlp gelir, o kadar bolluk ve rahat- kcrl, vertUyordu. Fakat 2amanla bu-lıga kavuşunca arkadaşların çoğu na da a]lçtIkı
kere. su yerine «üt, ye- | ‘“‘“h'"’
mekler »ol ve tente, «e«ral»r daSrtü- , n!1 b£"
henlmteln keyifleri verinde , «"»bunda kuçuk MynUkterd» İba-
basıyorlardı. Bu korku vereceğine bizi âdeta eğlendlrmlştl denilebilir.
- Feribota bindiğimiz zaman arka-
nedense kaşlarını çatmakla iktifa etti.
İsveç'e yanaşırken gözlerimiz fide ta parladı, çünkü bizi bir bölük güzel kız karşılamıştı. On erkeğe bir kız kılavuzluk etnılye başladı. Halk rıhtıma doLnıuş bizi candan selâmlıyorlardı. Bizim, el sallamamıza mukabil
Onlar bize pijama, elbise, İç çamaşırı, kravat, sabun, traş makinesi ve bıçağı, verdiler. Böylelikle şahsi ekslk-________ ________ lerimizi tamamladıktan sonra slg^r kadar rahattı kİ 12 kişiyi vc sigaralar, yolluk yiyecek ve tor-I balar içerisinde çeşitli fondanlar da-
Yabancı memlektler Fransız politikasını nasıl anlıyor, merak ediyorum. Bizzat Fransizlor parlâmentolarım dolduran gruplar, grupların İçlndc-kl gruplar ve partiler arasında kendilerini kaybetmiş vaziyette!
En Çök taraftan olan Radikal-Sosyalist partisi. Ama hangi radikal -sosyaliste sorsanız size partisinin programı, İdeolojisi nedir, şöyllyçmcz. Radikallerin Cumhuriyet taraftarı, | 1789 İhtilâlinin ebedi prensiplerine sadık, hâdiselere göre kâh solcularla, kâh sağcılarla beraber tey yerdiklerini bilir, o kadar.
Radikal - Sosyalizmin Papası Edou-ard Herriot bizi PARİS - BOİR’da ziyarete geldi. Maksadı yazmakta olduğu bir eserin telif hakkını satmak. Yazdığı siyasî bir kitap değil, Beethoven'in hayatı, çünkü Herriot musiki hayranlarındandır. Gazetenin sahibi Jean Prouvost Beethoveh hakkında Herriot tarafından yazılmış bir kitabı halkın tutacağından pek emin değil.
Herriot bana dönüp:
— Canım, dedi, madem ki memlekette radikal sosyaUstler çoğunluğu teşkil ediyor, her halde okuyucuların çoğunluğu da radikal sosyalisttir. Şeflerinin yazdığı bir şeyi okumak her halde hoşlarına gider.
Edouard Herriot yazı odasına gelip bir pipo tellendirdi. Bu havaya bayıldığını söyledi. Orada bulunan ve kendisinin kibarlığına, babacanlığına hayran olan muharrirlerimizle uzun uzun konuştu. İrlyarı vücudundan tahmin edilmez bir InceLlkle konuşan hoşsohbet bir adam.
4
Nihayet oldu: Hlller iktidar mevkiine geçti. Avukat Jacques Chevaller Boründen geçerken Bitlerin Başvekâlet binasına gelişini görmüş. Bana intihalarını sıcağı sıcağına anlattı:
— Bu fırça bıyıklı adamın halk üzerinde, bilhassa kadınlar üzerinde dehşetli nüfuzu var. Akşam üstü balkonda göründüğü zaman, ben de orada İdim. Binlerce coşkun İnsan boğazlarım yırtarcasına bağırarak ona olan hayranlıklarım gösteriyorlardı. Beriki, gözleri Bablt bir noktaya çevrilmiş, bir kolu havada onları selâmlıyordu. Fransada olsa bu makineleşmiş hallerlle herkesi güldürürdü. Orada gözleri yaşartıyor. Birdenbire genç bir kız ona bir demet çiçek fırlattı. flitler demeti havada yakaladı, içinden bir çiçek alıp gerisini tekrar kıza attı. Bu kutsal şeyi kapışmak için umumi bir kaynaşma oldu. Mu-
Ajanstan aşağıdaki kısa haberi aldık; «Bayonne AdUyesl. Fransanın güney - batı halkını çok müteessir eden bir dolandırıcılık vakasına İştirakten suçlu olarak Serge Stavisky adında biri hakkında tevkif müzekkeresi keamiştir.Mesele Bayonne Emniyet sandığına alt bonoların sahtelerinin çıkarılmasıdır. Müessese kapatılmıştır.»
Serge Stavisky mi? Bu her halde Serge Aleıandre olmalı! Arkasından büyük gürültü kopacağa benziyor. Ne İse ki bu adam hakkındakl davyalarımız tamam.
M. Aleksandre, öbür adile Stavisky
— iştlyeçeğlniz ücreti kabul edeceğim M. Lazareff, sizi mutlaka aramızda görmek İstiyorum. Derhal bir miktar avans vermeğe hazırım. Gazeteyi tamamen arzu ettiğiniz şekilde çıkarırsınız. Projelerinizi gerçekleştirmek İçin bütün kolaylıklardan İstifade edeceksiniz^
Beni kandırmaya çalışan ses ciddi idi, üzerime çevrilen bakış da landı-ncı olmaya çalışıyordu. Muhit kısanın kendisini bırakmasına müsaitti. Tatlı ve güzel kokularla yüklü hârl-kulâde bir İlkbahar akşamı Champs -Eiys^es'nin ortasındaki Ambassadeur lokantansının bahçesinde şampanyalı nefis bir yemek yiyorduk. Bir Arjantin orketrasının ağır musikisi M. Serge Aleıandrc'ın tekliflerini daha müeşşlr bir hale getiriyordu.
Bizi davet eden zat İkide bir konışu masalara gelen birini küçük bir el hareketile selâmlıyor, yahut kendisine saygılarını sunmaya gelen birinin elin! sıkıyordu.
İkide bir misafirlerine, yani büyük bir akşam gazetesinin İlân işleri mü-dirlle bana doğru eğilerek, hayretle:
— Nasıl? Bu âyan âzası dostumu tanımıyor musunuz? diyor, yahut da büyük bir nezaketle şu tarzda İzahat veriyordu:
— Karşıda şu güzel kadınla oturan zat, hani bana «bonjur» diyen yok mu? Cumhuriyet savcı muavinidir. Kendisini tanıyayım diye çırpman şu adam da flitin memleketin başkonsolosu,
Beni bu mtilfikata getiren ilâna arkadaşım:
— ficrge Alexandre pek mühim bir İş adamıdır, çok parası var. En İyi vasıtalarla mücehhez yeni bir gündelik gazete çıkarmak istiyor. Onunla bir konuşsan fena olmaz. Tabiî kabul etmek mecburiyetinde değilsin» demişti.
(Arkası var)
Merkez bankamız 13 üncü bilançosunu hissedarlara arzetmiş bulunmaktadır. En büyük itibar müessesemiz, kurulduğu günden beri, sağlam, klâsik prensiplere uygun bir şekilde inkişaf etmek- ı te, her hangi bir hususî teşekkül ! gibi bol temettü dağıtmak yoluna gitmeyip her sene bünyesini ; kuvvetlendirmektedir. Bu sayede : yarın memleket ekonomisine kendinden beklenen hizmetleri ı geniş ölçüde yapması mümkün olacaktır,
1943 sonunda tedavülde bulu- : nan para 805,625,982 lira iken • 1944 nihayetinde tedavül hacmi 963,981,387 liraya varmıştır; yani son bir sene zarfında Merkez bankamızca çıkarılmış ve memleketin yegane ödeme vasıtası olan banknotlarda 158 küsûr milyonluk bir artış olmuştur.
Vakıa ilk nazarda enflâsyonun yüzde yirmiye yakın bir nispette arttığı görülüyor. Fakat paraya ait âmiller dışında, fiatlerin sırf arz ve talep yüzünden yükselmiş olması ve ziraat mıntakalannda eskiye nlsptele daha fazla paranın az çok hareketsiz kalınası gibi hâdiseler düşünülürse. tedavülün kısmen de tabiî olarak genişlediğini kabul etmek lâzım gelir; yani enflâs-« yon göründüğü kadar değildir. Ekser memleketlerde aynı hâdise çok daha geniş ölçülere göre kendini göstermiştir,
Harb senelerinin çok ağır mecburiyetlerine rağmen devlet pek makul nispette Merkez bankasına müracaat etmiştir; bu da paramızın kıymetine dokunmamak, veya bunu mümkün olduğu kadar az sarsmak prensibinin Cumhuriyet rejiminin bünyesine girmiş olduğunu gösteren sevindirici bir emaredir. Maliye sistemimiz, tatbikata ait bir çok noksanlarına, dalgalı borçlara fazla bir mevki vermemize rağmen, maceradan, ölçüsüzlükten daima uzak kalmıştır.
Bir kaç zamandan beri hazır-lanmakta olan ıslahat sayesinde eminiz ki devlet Merkez bankasına olan borcunu yavaş yavaş, hattâ belki geniş hamlelerle, ödemek imkânını da bulacak ve tedavüldeki paramız sırf memle-ket ekonomisinin icaHtttirdlğl miktara indirilebilecektir. Her halde eldeki rakamlar paramızın âtisi için kötümserliğe sev-kedecek mahiyette değildir.
Senetler cüzdanında 1933 çe nispetle 117 milyon lira bir artış vardır. Bankaların iskonto muameleleri azaldığına göre bu artış reeskont muamelelerinden değil, fakat, zannederiz, tasar-ruf bonoları veya hâzineye ait veya hâzinenin kefaletini taşıyan senetlerin kınlmasından doğmaktadır Devlet mübajflaa-1 arının ve inşaatının ehemmiyetli rolü düşünülürse bu artışı tabiî görmek lâzımdır.
Tevdiatta 1943 e nazaran pek az bir artış vardır. Bu da bankaların disponibilitelerinin ehemmiyetli bir kısmının tasarruf bonolarına ve devlet tahvillerine yatırılmasile izah edilir. Yüzde beş veya yedi faiz almak, ve paraya ihtiyaç olunca eldeki tahvil ve bonoları Merkez bankasına devretmek1 mümkün iken, ban, {ka’ann, mevcutlarındın büyük bir kısmını Merkez bankasında faizsiz bırakmaları beklenemez. '
Merkez bankamızın gerek memleket, gerek hissedarlar bakımından en ehemmiyetli tarafı ihtiyat akçeleridir. Bu seneki ilâvelerle âdî, fevkalâde ve hususî ihtiyat akçeleri toplamı 20,617,364 lirayı bulmaktadır.
Ödenmiş sermaye 10,500,000 lira olduğuna göre bu, sermayenin mütemmimi olan ihtiyatlar ile, hemen üç misline çıkarılmış oluyor.
Hisse senetleri 150 lira etrafında temevvüç etmektedir; fakat bunların riyazi bilanço kıy-11 metleri 200 liraya yakın olmak lâzım gelir. Senelerden beri da-ğıtılan temettü 7 lirayı geçme-diğinden gelir düşüncesi hissele-., rin hakiki kıymetini bulmasına O mâni oluyor. Kupon cazibesi ba- q kınımdan değil, fakat sağlamlık q ve her gün, her sene daha ku. -’ vetli bir bilânçoya dayanmak bakımından Merkez bankamızın hisse senetleri her aile reisi için birinci sınıf bir plâsmandır.
Merkez bankamızın elde ettiği kânn seneden seneye art m ak-’ ta olduğu aşağıdaki cetvelden anlaşılır:
1041 senesi kârı 4.346.487 '
1942 » » 4,246,048 ,
1943 » » 5.745.662
' 1944 » n 5,999,538
Bu rakamlar banka muamele-ı lerinin inkişafının en açık delilleridir.
Harb sonrası , ekonomimiz Merkez bankasının nâzım rolüne ve sırf İktisadî mahiyette kredisine geniş ölçüde muhtaç olacaktır.
Tedavül müessesemizin bu fa-al role şimdiden hazırlanmasını ve tabiî olarak artacak kârlar ile bünyesini daha fazla takviye ederek bir gün sermayesini çok daha yüksek bir hadde çıkarmasını dileriz.
Her halde bugün, millet B*er-kez bankasîle iftihar edebilir.
CİEVAT NİZAMİ
E (D > (D
P
.b
■o
(D ro
2 O
Kıyafetlerimiz görülecek şeydi! En ......... ........~~—
»nebimizin dinde bir vate, Imılari- . U’«pool l>m*n.na ujadür. In-mJda evrak çaalaa dahi mevrut dlteta burada »itelen evvel vatanla-değil. Kendimize oldukta İtina ettik- kavuştular.
ten sonra bu samimi çaya gittik ve | Bu yolculuk bir ay sûrdu. Port-Sai-çok eğlendik. Velhasıl Danimarkanın dc gelinceye kadar hemen hemen bir unutulmıyacak kadar njlsafirperver-. yere uğramadık. Yalnız Llzbonda bir İlk gösteren bu şehrinde üç gün kal- kaç saat geçirdik. Uzun bir yolculuk-dıktan sonra limana geldik. | tan sonra, kİ bu esnada geçen ufak
Hepimiz canlılaşmış, İçimizde şarkı telek teferruat anlatmıya değmez.
ueynuu. kajıllıu^ııu^, ---- ---------- ------
söyliyenlerlnıiz dahi vardı. İster bunu Türk sularına girdik, isveçli gemlci-yemekten deyin, veya harbden uzak- ^er İstanbul'a birçok defalar geldik-laştığımızdan dlyin, sadece şurası lerl halde bu sahilleri seyretmiye do-nıuhakkak kİ yabancı memlekette bl- yamamalardı. Buna kendileri de şa-le hüsnü kabul görmek insanın ma- yiyorlardı.
ncviyatını düzeltiyor. | Nasıl karşılandığımızı anlatmıya-
Llmands bizi İki sıra dizilmiş sün- yım, biliyorsunuz. İşte Almanya ce-gülü Alman askerinin arasından gc- henncmlnden bu kadar uzun bir yol-çirlyorlardı, diğer bir sıra da buna culuktan sonra kurtulabildlk. Bana iltihak etti. İşin komiği, gözümüzün göre İstanbul şimdi eskisinden çok önünde silâhlarını dolduruyorlardı, daha güzeldir.» Esasen bu bize komik gelmişti. Çün- Röportajı yapan: Zeria Ömeri
birçok defalar geldik-
YENİ VATIN
TOPRAK KANUNU TASARISI
Ankara Hukuk fakültesi ve Siyasal Bilgiler okulu profesörlerinden Dr. Hüseyin Avni Göktürk'ün. Türk hukuk kurumu konferansları serisinden olarak Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesi konferans salonunda verdiği .Eski ve yeni mülkiyet hukukumuzla toprak kanunu tasarısı ana prensipleri arasındaki münasebetler» mevzulu konferansı basılmış ve satışa çıkarılmıştır.
Sİ1ASİ KARİKATÜRLER ALBÜMÜ
Cemal Nadirin İkinci dünya harbine ait seçme karikatürlerden mürekkep bir «Siyasî karikatürler albümü» çıkmıştır. Ncbloğlu Yayınevi tarafından neşredilen albümde Cemal Nadirin harbin İptidasından beri çıkmış karikatürleri arasından seçilenler bulunmakladır. Okuyucularımıza güzel eseri tavsiye ederiz.
İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ
25 İnci cüz
İslâm Ansiklopedisinin 6 formayı geçen 25 inci fasikülü çıkmıştır. Bu fasiküide Çanakkale tarihi, çeşme (Şlhabeddin Tekindağ). Çanakkale muharebesi, Çankırı, Çölemerlk. Çuha adası (Besini Darkot), Çantfarlı ailesi, Çorbacı (İ- Hakkı Uzunçarşılı Çarşı (Osman Engini, çavuş (M. Fuad Köprülü), çelebizade. Çivlzade (Cavlt Baysun), Çcrkezler (Miza Bala), Çevgaıı (Muammer Eroğlui. Çı-rağan, çingeneler (Tayyip Gökbil-gln). Çiftlik (Ömer Lûtfl Barkan), Çile (Abdülbakl Özçınarlı), Türk çiniciliği (AııhCgc ve Feyzullah Dayı-gil), maddeleri bilhassa zikre değer. Faslkülde çinilere dalı' biri renkli ol-
Gaip Evrak Çantası
2 Mayıs, çarşamba günü Köprüden saat 17.25 de kalkıp Hay-darpaşaya giden vapurun ü.t birinci mevki güvertesinde derisi yıpranmış kahve rengi mektep çantası biçiminde bir çanta unutulmuştur. Çanta bir kaç şalisi İngilizce mektupla kimseye ya-ramıyacak bir miktar seyahat çeki He bir kaç paket sigara ihtiva etmektedir. Çantayı İstiklâl cad. 134 - 136 numaraya teslim edene mükafat verilecektir.
mak üzere papyekuşe üzerine basılmış yedi levha Lle yine renkli büyük çarşı krokisi vardır. Flatl 150 kuruştur.
bu
HOLİVUT DÜNYASI
78 inci sayısı sinema dünyasına ali yazı ve resimlerle, sinema haberleri ve çeşitli makalelerle çıktı.
Bu vesile ile bu mecmua arkadaşımızın bir noktaya dikkatini çekmek İsteriz: Baş taraflarda başlıyan bazı yazıların sonu 25 inci sahifededir diye yağılmıştır. Fakat mecmua şahi-fclerlnde sıra numarası yok ki okuyucu hemen bu yazının sonunu bulup okuyabilsin. Birçok sabifeli olarak çıkan bir mecmuanın sahlfelerine sıra numarası konmaması gariptir.
FOLKLOR POSTASI
Bıı halk bilgileri dergisinin 7 nel sayısı çeşitli yazılarla çıkmşıtır. Mütevazı ve mütemadi bir surette çalı-, şan bu değerli dergiyi okuyucularımıza tavsiye ederiz, Tanesi 25 kuruştur..
I
Karamanda yiyecek fiatleri
Karaman (Akşıam) — Mesvim münasebetlle son günlerde piyasaya az miktarda tereyağı gelmektedir. Flütler 4 liradan yukarı çıkmıştır. Perakende yumurtanın tanesi 4 kuruşa İnmiştir. Taze peynir 15Q - 160 arasında satılmaktadır. İstanbuidan gelmekte olan torik balığının kilosu da perakende 70 kuruşa satılmaktadır.
Zeytinyağı piyasada yoktur. Kuru soğan da bulunmuyor. Mamafih taze soğan, marul, turp gibi şeyler bollaşmağa başlamıştır.
Zahire Hallerine gelince: Pazara bol miktarda buğday gelmektedir. Ofis 27 kuruştan almakta ise de pazardaki satışlar ekstra setler 26 kuruşu geçmemektedir. Arpa 23 kuruştur. Çavdar 18 kuruşu geçmemekte, dlr. Mısır 15 - 20, nohut 18 - 20 kuruş olmakla beraber alıcı yoktur. Müstahsilin elinde 10 vagon nohut vardır. Diğer taraftan da peynirciler mandıralara peynir yapmağa akın etmeğe başlamışlardır. Bulgur İmalât i darı da bulgur yapmağa başlamışlardır.
TEŞEKKÜR
Oğlumuz ve kardeşimiz Sami Şa-hin'i ebediyen kaybetmekle uj radığımız büyük acıya candan iştirak eden merhumun büyüklerine daire arkadaşlarına, âkraba ve destlerimi» za teşekkür ederiz.
Annesi: Suphiye .Şahin
' Kardeşi: Mlhrinnisa Algım Eniştesi: Dr. Talât Aİgun
Bugün A R Sinemasında
DORA NELSON
ELVİRE POPESCO ve ANDRE LEFAUR
Seanslar: 12,3o — 2,30 — 4.30 — 6,45— 9,15 U
]
SÜMER SİNEMASINDA ’
Salı günü matinelerden başlayarak
Kahkahalar kıralları
ÛUD ABBOTT VE LOU COSTTLLO
(Wo Done İt?)
Mevsimin en eğlenceli filminde. Bütün sıkıntılarınızı unutturacak ve sizlcri güldürecek, bir film iMMOBBnK/ I
HAFTA KONUŞMASI
7 ACIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
ir sayıda bin ibret
farahya’da bir bahçede Pierre
Büyük politikacıların ölüm tarzları bütün hayatları müddetince işledikleri suçlara tesir eder ve zamanla o suçları küçültmeğe yahut büyültmeğe yarar. Napoteonu büsbütün sevimsiz eden, yıllarca miskin bir esirlikten sonra mide kanserinden her hastalıklı adam gibi ölüşü, yatağında sönüşüdür
Loti ile nasıl buluşurlardı?
Elimde haftanın, bir gazetesi var; 2 mayıs 1945 tarihli.. Günlerden çarşamba.
Çok defa dalgın, kayıtsız gözlerle şöyle çevirip kapatıverdi-ğim sahifelerine dikkatle bakıyorum. okuduklarıma inanamıyorum. Dünya, birdenbire bu kadar değişebilir mİ? Yalnız bir sayıya bu kadar ehemmiyeti haberler girebilir mi? Her haber, bir yıla yetişecek, bîr yıl üzerin -de durup düşünülecek derecede şaşırtıcı değil mi?
Tuttuğum gazete, gazeteden ziyade en büyük cihan melodramının son perdesine benziyor. Bize, işledikleri cinayetler karşısında yedi perdeden beri göz yaşlan döktüren aktörler, tıpkı bir melodramdaki gibi bu sonuncu perdede birbiri arkasından, ara vermeden cezalarım buluyor. Sanki eserin muharriri sanatının bütün inceliklerini bildiği, o tarz tiyatroculukta usta olduğu İçin asıl tesiri sona bırakmıştır: Suçluları orta perdelerde öldürmüyor, hattâ yakalananları bile kaçırtıp kurtarıyor, heyecanı arttırıyor ve birden, perde ineceğine yakın hepsini, karakterlerine uygun şekilde öbür dünyaya gönderiyor, alkışa hak kazanıyor!
Paristeki eski Ambigu tiyatrosunda da bütün melodramlar böyle biterdi. Bizim Minakyanın piyesleri de — bir sürü cinayetlerden sonra — nihayet öyle sona ermez miydi ve perde kapanmadan önce aktörlerden biri ön tarafa ilerliyerek .adalet yerini buldu!» yahut «cani cezaisiz kalmaz' m demez miydi?
2 mayıs 1945 tarihli gazeteyi gaklayınız; sakın balıkçının yaptığı sulu paketi pekleştirmek, yahut yeni bir pençe daha vurdurduğunuz ayakkabılarınızı eve getirirken elâlemin gözünden gizlemek İçin kullanmayınız, Asıl ana tarih, dünya tarihi ikinci Cihan Harbi büyüklüğünde bir dram kaydetmediği gibi hiç bir gazetede 2 mayıs 1945 sayısında olduğu kadar ehemmiyetli haberleri bir araya topla-mamıştır. Haberler o rütbe önemlidir kİ yannki sulh müjdesini veren nüsha bunun yanında sönük kalacaktır.
— haber sağanağı altında nefesimiz tutulduğu İçin — biri hemen hemen hareketsiz, değilse de âdeta durgun bırakıyor. Bir tanesi bile «olağan üstü» ve «sansasyonel» sayılırdı, herkes birbirine haykırırdı. Şimdi sadece konuşuyoruz; lustracı dükkânında boyacının biri, elindeki paçavrada cllft sürecek bir par-1 maklık lekesiz yer ararken ötekine heyecansız bir sesle soruyor:
— Kendini mi vurmuş, yoksa haklamışlar mı. ne dersin?
Arkadaşı «cavlağı çekmiş a. nasıl oldıysa olmuş» mânasına omuz silkeliyor!
•
Doğru, taı'afsız bir fikir yürütmek lâzımsa Führer’in esrarlı kalan ölümü, her esrarlı iş gibi halkta daha içten, lehine denilebilecek bir tesir bıraktı; Duçeninkinden iğrenildi. 2 mayıs sayısında birbirini tutmamakla beraber her türlüsü de Mussolinl için çirkindir.
Tarihin lânetlemekte devam ettiği korkak Neron son dakikasında hiç olmazsa kendisine uzatılan sivri bir bıçağa yürümek cesurluğunu göstermişti. Benito ancak yüzünü duvara dönüp arkasını silâha çevirmek emrine itaat edebilmiştir, ölümün bu kadar sefil şekli bir diktatörün değil, en bayağı bir haydudun bile başına gelmedi. Hayatta kalacak faşistler, o derece çürük ruhlu ve korkak yürekli bir Lidere uyup yıllarca arkasından gittiklerine asıl şu ölüm şeklin! öğrendikten sonra yanacaklardır.
Büyük politikacıların ölüm tarzları, bütün hayatları müddetince işledikleri suçlara tesir eder ve zamanla o suçlan az çok küçültmeğe yahut büyültmeğe yarar. Napoteon’u büsbütün antipatik eden, yıllarca miskin bir esirlikten sonra mide kanserinden her hastalıklı bir adam gibi ölüşü, ölüme sürüklediği milyonlarca insanın gösterdiği kahramanlıkla alay edercesine ve başkalarını öldürmek için kullandığı kahramanlık mefhumunun bir politika oyunu olduğunu anlatırcasma yatağında sönüşüdür. Tarafdarlan o ölüme bir şiir katmak için çok çalıştıkları halde muvaffak olamamışlardır.
Napoleon beyaz atının üstünde vurulup düşecekti. Madem kİ böyle düşmedi, her halde kendi ayağile esir düşmeğe gitmiye-cekti, Mussolinl de Gomo gölü kenarındaki villâsına Ciarett-a yerine bir paket dinamit yerleştirebilir ve gene Clarettaya san-
Eğer saklamadınızsa. şimdi bulmasında .güçlük varsa şu Hafta Konuşmamızı hiç değilse bahsettiğim tarihin toplu bir hâtırası olarak, ara sıra ele geçebilir ve arayınca göze ilişir bir yere koyuveriniz. Tâ ki — pek ihtimal olmamakla beraber — gene politika sahnesinde korkunç bir dramın başladığını ____
« tiran rolüne çıkmış çeşitli ak- lacağına dinamit paketini Ira-
türlerin şurada burada belirdiğini Sezerseniz bir göz atarsınız ▼e bunlar İçin dersiniz kİ: ( — 2 mayıs 1945 tarihli gazete sayısını unutanlar varmış!»
Peki o sayıda neier vardı?
Başta: (Elitler dün Derlinde öldü)...
Altında şu: öldürüldü),..
Başka bir ağlıyor)...
Gene aynı . suç işlediği zamandaki larla yargılanacak)...
Bir daha: (Amiral Horty esir edildi)...
Bun ar şahıslar üzerine haberler... Savaşlar hakkında verilenler de çok ehemmiyetli: Italya-da Alman mukavemeti sona erdi — Italyadaki ordular teslim oldu — Berlin garnizonu dar bir yere sıkıştırıldı — Amerikalılar Hitier’in doğduğu şehri zaptetti — Müttefik ordular Brenner geçidi önünde — Churchill bu hafta mütareke haberini beklediğini söyledi.
Eğer geçen yıl aynı tarihte o yukarıdaki başlıklardan bir tekini, hele baştakileri gazeteye koyabilseydik kıyamet kopmuşa dönerdi Bugün biri taze, öbürü yirmi dört saat önceki İki dehletti ölüm ve öldürülme haberi
(Mussolinl nasıl
sahlfede:
sayıda:
(Laval
(Pâtain, kanun-
Pariste hapishane gardiyanları karşılayacak. O, tekrar mebustur; kürsüdedir; ben mahkûmum, gözlerim bağlı bir manga erin önünde bulunacağım.»
Herriot kampta neye ağlamıştı? Yalnız vatanına... Zira Laval gibi kaybetmekten korkacağı milyonları, şatoları, kont unvanlı damatları, mücevherlere gömülmüş kızlan yoktu. Demir karyolada yatan ve kireçle ba-dalanmış bir odacıkta barınan nadir Devlet adamlanndan biriydi. Onun içindir ki vatanı kurtulunca birinin payına gülmek. öbürünküne göz yaşı dökmek düşen bu iki politikacı arasındaki fark şimdi büsbütün belirmişti. Lava] biraz da buna, bunlara ağlıyordu,
Hitier’in doğduğu şehir, öldüğü gün zaptedildi Aynı günün 1 mayıs oluşu, hasmınm bayramına raslaması da pek acayip!
Tarihlerin bazı kere böyle hî-civcj bir zekâ gösterdiği olur.
Acaba bir fakı vaktile Hitler'e (.doğduğun şehir yabancı eline geçtiği gün öleceksin!» demşi miydi? Dünyanın tarihi değil de masalı yazılsaydı bu falcı hikâyesi ne hoş bir başlangıç olurdu! Şu var ki eski boyacının doğum yeri Braunaun u aklımızda tutamıyacağız; fakat ölüm veri olan ve aynı harfle başlayan Berlin unutulamaz,
Berlin, en kanlı diktatörün öleneği olmakla şöhret buldu.,, ama Berlin diye bir şehir ' * m a diktan sonra! Hitier’in mü. Berlin’in ölümde aynı he rashyor.
Recai zade yatağından: «Gramofonu kurunuz ve Tanburî Cemilin taksimini çalınız!..» dedi
Ekrem m iki oğlu arasında en mesut demleri
Fransızcaya, dil öğrenmeğe verdiği ehemmiyet — Neşredilmemiş mektuplarında neler okuyoruz? —■ Merakları, fotoğrafçd*k, balığa çıkmak, piyano, bezik ve bilhassa musiki — Bestelediği şarkılar — Recai zadenin yaptığı tablolar — Çocuklarile sandal gezintileri..
malarından biri olarak tanınan üstat Ekrem herkes İçin, fakat U, A |
bilhassa bir edebiyat adamı için * ••
yabancı dil bilmenin son derece- i
de lüzumuna kanidi. Kendisi -1" A—
kal-ölü-tari-
Keşke Alman Führerinin Ölümünü 1945 yerine 1935 mayısının 2 İnci gününde okumak mümkün olsaydı ve gene o tarihli gazetede Mussollninin ölüm tafsilâtı da bulunsaydı dünya belki asıl o zaman felâket yüzü görmeden rahat nefes almış bulunacaktı.
Bu, bir lâhza değil, on yıl gecikmedir,. , Fakat o gecikme olmasaydı dünya için en aşağı iki asır İlerleme sayılacaktı. iki adam medeniyete İki asır kaybettirdi.
İşte elimdeki 2 mayıs 1945 tarihli gazetede okuduklarım ve okuduklarıma bakarak en basit şeklinde düşündüklerim bunlar...
Bir de iç haberlere bakıyorum: (Bah6r bayramı dün şehrimizde neşe İle geçti)... Mutlu memleket!
Dünya tarihinde bahar bayramı hiç bir zaman bu defaki kadar hem yasa, hem sevince ras-lamamıştır Harb yası, sulh sevinci!
Refik Halid Karay
caklardı. O paket Duçeyi Claret-ta'nın şehvetiJe çıkamadığı bir yere kadar yükseltirdi, yedi kat göğe uçururdu. O zaman yerde düşmanlarının ezip çlğniyecek-leri bir pörsük ceset değil, *■'“ küme kül bile kalmazdıl
J aval ağlıyormuş,,.
Can korkurile mİ? Şüphesiz. Fakat göz yaşlan tahlil edilebl-llp her damlada ağlama sebepleri okunabilseydl bu para, unvan, İkbal hırslısının bazı yaş yuvarlaklarında başka şeylerde bulunabilirdi. Meselâ bir tanesinde şunu okurduk: Rakibi Her-riot'nun kamptan kurtarılışı, Moskovaya gidişi ve yeniden Lyon seçim dairesinde kazanışı... »O şerefle yaşıyor; ben onursuzca öleceğim. O, Führerimin zaptedemedlği Moskovada saygı ile karşılanıyor; beni kurtul amı-yacagını sandığım kurtulmuş w tîr»™c7erm«ntB«ûr.
bir
Samsun’da bir sinema binası yapılacak
Samsun (Akşam) — Şehrimizde tanınmış kimselerin bir şirket kurmak suretlle modern bir sinema binası yapmağı kararlaştı muşlardır. Sinemanın 300.000 liraya mal olacağı an-lasılmıatır Öze! muhasebe İdaresi de böyle bir sinema yaptırmak ttzere İncelemelerde bulunmaktadır.
Karamanda tarla faresi
Karaman 'Akşam) — ilçemizde pe İlçemize bağlı bazı köylerde tarla faresi namile bir nevi hayvan türemiştir. Bu meyanda kasaba, İlIsım Ve havallslle Sırtova, Canasım ve Güdü m en köylerinde mahsule ziyan verecek derecede çoğalmıştır. Ziraat mualUmllgtnce tarla sahiplerine hap verilmekte, farelerin deliklerine bırakılması tavsiye edilmekte İse de bu
e
Cöl Çiçeklenirken
Günün cn rufla romanı His, heyecan, a$k, fedakârlık; Avrupadan Amcrlsaya hicret. Yerlilerle mücadele. Hıılflsa eiinlsden bırakamıya-ginız bir eser. 150 kuruş.
AHMET HALTI KİTABEYİ
NORAH LOFT — HİKMET HİKAY
Fıansızcayı geç öğrenmeğe baş.-ladığmdan bu dilin inceliklerine varamadığı vehmile üzülürdü. Bununla beraber fırsat buldukça Fıansızcayı okur, okuyamadığı zaman da okutur ve dinlerdi, Viktor Hugonun ve Lâmadinin mutlak hayranıydı, Pıyer Lotj ile şahsî dostlukları vardı. Sık sık Tarabyaya giderek onunla buluşurdu. Başbaşa görüşmeleri belki mahzurlu olabilir diye orada Mehmet Raufu da bulur, üçü birden Sümmer Palasın bahçesinde oturarak uzun uzun konuş urlardı. Piyer Loti, Recal zadeye, onun inceliğine ve sanatına meftun'ukla bağlıydı. rem beyin ölümünden çok ra Piyer Loti Recai zadenin mezarına bir çelenk göndermek inceliğini vefakârlığını da göstermişti.
Dile verdiği büyük ehemmiyetle Recai zade çocuklarının lisan öğrenmesi için her türlü fedakârlığa seve seve katlanmıştı. Çocuklar Galatasaraya verilmişti. Ve mektebe gidip gelmek kolay olsun diye İstinyedeki dayalı döşeli yalı bırakılmış Çukur-cumadaki küçücük bir ev kiralanmıştı, Bilhassa hem mektebe devam edip, hem de sıhhatile yakından alâkadar olunması bakımından Nejat için bu zarurî id!.
Ekrem bey gibi Boğaza, Çam-lıcaya, Adalara, denize, açıklığa alışmış bir insan için bu, hakikaten büyük bir baba fedakârlığıydı. Netekim üstat 16 teşrinievvel 311 tarihli bir mektubunda şöyle diyor:
«Beyoğlunun müteaffin hava sil e imtizaç edemedim, îstin-yedeki. Adadaki evlerim bomboş duruyor Çocuklarım büyüyüp de mektebe devamları leylîye tahvil olununcıya kadar bu rahatsızlıklar ziirurî çekilecektir,»
Evet o muhterem ve gerçekten büyük olan baba her şeye razıdır.
Recai zadenin neşredilmemiş hususî mektuplarından biri de onun çocukları hakkın d akı görüşlerini gösteriyor, 5 teşrinievvel 1313 tarihile îstinyede yazılan bu mektuptan bazı parçalar alıyorum:
((Nejat gayet ağır başlı bir çocuk. Henüz on üç yaşında olduğu halde yirmi, yirmi beş yaşında bir genç gibi görünüyor. O kadar ağır kİ mektepte çoluk çocuk arasında bulunmağa mizacındaki metanet tahammül edemedi, Bu sene evde ders alıyor. Fazla olarak piyano öğreniyor.
Ercümende gelince,,. Ateş gibi bir çocuk. Lisan öğrenmekteki İstidadı fevkalâdesi sayesinde altı ayda Rumcayı pek güzel tekellüme başladı. Şimdi de Almanca öğreniyor’ Hiç şüphem yok ki altı ay sonra onu da ser-bes serbes söylemeğe başlayacaktır.»
Mektup, Recal zadenin dil öğrenmeğe verdiği ehemmiyeti de göstermektedir.
Hususî mektuplarında okuduklarımız..
Evvelce yazdığımız gibi edebiyat, fikir, sanat âleminde otori- ı i talerin, meşhurların hususî mek- ı tuplamun, kendi sahalarındaki 1 edebiyat tarihi, sanat tarihi, fikir tarihi bakımından büyük ehemmiyeti vardır. Mektupla- ı [nnda Recai sadenin edebiyat
Ek-son-
hakkındakı fikirlerini, notlarım bulduğumuz gibi onun zevklerini, tabiatlarını, âdetlerini de öğreniyoruz.
Meselâ 3 nisan 1312 tarihli mektubunda şu satırları okuyoruz;
«Her şey bitti, şimdi başıma biı- de fotoğrafçılık çıktı, İnsan ihtiyarlıyor, fakat hevesat çocukluktan kurtulamıyor. Fena eğlence değil. Ne çare ki beni âvâre edecek, yazı yazdırmıya-cak.
Sanatta şimdilik acemiyim, ileride bittecrübe işi ilerletebilir-sem eserlermi meydana çıkaracağım. Bazı artistik fotoğrafi-leı-den sana birer numune gönderirim»,
Recai zade fotoğraf çekmeğe merakı olduğu gibi sık sık kendi resmini de çektirirdi:
— Kendi kendimi böyle, hayatımı fotoğrafla tesbit ederek takibedebiliyorum!.. derdi.
Aynı senenin 21 nisan tarihinde yazılmış başka bir mektubunu da şöyle bitiriyor:
«Müsaade et de kalkayım. Duş yapayım. Ondan sonra kıra çıkayım. Biraz dolaşayım. Bugün Nejat ve Ercüment de evde. Onları da alayım. Daha sonra sandalda kürek çekeceğiz. Fotoğraf eğlencesile meşgul olacağız...»
»Nejat Ekrem» İsmindeki kitabının içinde mavi mürekkepte basılmış bir fotoğraf vardır. Is-tinyede bir sandal gezintisi... Üstat arkada oturmuş. Bahriyeli elbiseleri giyinmiş iki yavrusu, Nejatla Ercüment kürekteler... Belki de bu mektubun yazıldığı gün çekilmiş resim...
Recai zadenin en mesut demleri..
Recai zadenin besteleri
Fakat onun eğlenceleri yalnız bundan İbaret değildi. Bilir misiniz kİ büyük üstat bazı şarkılarını bizzat kendj bestelemiştir. Musikiden anlıyanlar Recai zadenin gayet hassas bir bestekâr olduğunu söylüyorlar. Esasen ondakl bu musiki merakı babası Recai efendinin en büyük miraslarından biridir. Recai efendinin akşam karanlığında Vaniköyün-deki yalısı rıhtımında gaşy içinde neyini üflediğini evvelki yazılanında anlatmıştık.
Recal zade zaman zaman piyanosunun başına oturur ve hoşlandığı parçalan çalardı. Mu-; sikinin ne derece meftunu oldu-|
ı ğunu göstermek için
- kaydedelim:
- Evinde devrin en büyük musikişinaslarına, en büyük musiki
i ziyafetlerini verdiren Recai zade
- ölüm yatağında, ölümünden bir gün evvel şöyle demişti-
L — Gramofonu kurunuz...
i Gramofonu kurdular. Ve Re. cal zade Tamburi Cemil'in takt simlerinin çalınmasını söyledi.
i Tambur! Cemil'in gıamofon-. da çalınan taksimlerini gözleri kapalı dlnlemşiti. ’
. Recai zade tabloları...
‘ Bazan yalıdaki hususi surette hazırlattığı karanlık odasından
’ elinde muvaffak olmuş bir re' simle memnun çıkardı Yazı yazmıyorsa, büyük ayaklı fotoğ-
- rafile meşgul değilse bazan bezik ' 1 oynadığı da görü'ürdti.
Lâkin en büyük zevklerinden biri de balığa çıkmaktı Bilhassa ‘ zamanında sık sık lüfere çıkılırdı, Kış geceleri yalıda ağlar örülür, oltalar bükülür, zokalar ha-zırlanırdı.
Mesut demler.,.
Edip, musikişinas, bestekâr olan Recai zadenin ressamlığını bilir misiniz?,. Ruh inceliğinin hesapsız köşeleri olan bu harikulade insan boş zamanlarında güzel güzel tablolar, bilhassa manzaralar yapardı. Adadan. Boğazdan şair gorile tesbit edilmiş olan bu tabio'an devrinin tanınmış ediplerine hediye etmişti. Bunlardan bir kısmı hâlâ salonları süslüyor.
Hikmet Feridun Eş
K AKŞAM S
Abone bedeli
Türkiye Ecn(bl
2800 huruç 54C0 kuru? 1500 » ZW0 »
coo > ıwo »
tebdili İçin elli kuruşluk
Senelik
8 Aylık
3 Aylık
Adres
pul gönderilmelidir. Aksi takdirde nrlro» rl«>iM'rtlrilmP7
adres değiştiriline7.
Telefonl ar unu Başmuharrir: 20565 Yazı işleri: 20705 — İdare: 20C81 Müdür: 20497
Cemazlyeierrel 23 — Bızır 1 İmsak Güneş öçle ikindi Ak Yatsı E. 7.44 9.41 5.00 8.54 12.00 1.48 V. 3.54 5.51 13.10 17.04 20.10 21.58
idarehane BahıtUi civar»
Acımusluk sokak No. 14
AKŞAM
Dört papağan
HER AKS.U1
BİR HİKAYE
Amerikan askerleri
Amerikanın sesi
Vagonun penceresinden uzakta çam ağaçları He süslü bir tepeyi işaret ederek sordu:
— Ağaçların arasındaki kırmızı damlı köşkii görüyor musun?..
— Gördüm...
— İşte ben orada bir hafta pek meraklı bir hayat geçirdim... Efendim, o civarda şirketimiz bazı maden araştırmaları yapacaktı. Beöl buraya gönderdiler. Uzaktan gayet şairane bir yer gibi görünen tepe hakikaten pek güzeldir amma ne kuş uçar, ue de kervan geçer. Yalnız kırmızı damını gördüğünüz büyük bir bina, et-' rafta bir İki kulübecik... İşte hayat namına olup olacak şey bundan İbaretti!.. Halbuki işim icabı benim orada kalmam lâzım geliyordu. Han yok, ot yok, ocak yok. şirket kamp çadırlarını gönderlnceye kadar nerede kalabilirdim kİ?..
Gösterdiğim bina İki kat üzerine yapılmış güzel, köşk gibi bir yerdi. Civarda bir kaç kere maden araştırmaları yapıldığı için meğer mühendisler orada pansiyoner olarak otururlarmış.., Ben de nihayet şirketin memuru idim. Köşkteki orta yaşını oldukça aşmış temiz yüzlü bir kadın beni güler yüzle karşıladı.
Her taraf pırıl pırıl. Kadın aslen AvrupalI İdi. Bern, beyaz saçları ile, pembe yüzü kendisine pek yakış-miftı. Karşılıklı yemeklerimin yerken sordum:
— Burada yalnız mı yaşıyorsun uu?. Gülerek cevap verdi:
— Hayır... Tamam dört yetişmiş kızım var!..
Alâka İle doğruldum:
— Neredeler?.. Ben kendilerini görmedim.
O aynı gülümseme İle İzahat verdi:
— Şehre halalarına gittiler. İki üç gün orada kalacaklar, tekrar dön«-fckler!..
Bulunduğum dağ başındaki şu köşk gittikçe bana cennet gibi görünmeğe başlamıştı. Burada beş hafta kalacaktım. Her halde pek güzel günlerim geçecekti. Öğle yemeğinden sonra pansiyon sahibim:
— Ben yarım saat ötedeki çlflığe gidiyorum. Siz İsterseniz yıkanını*, temizleniniz. Tıraş olunuz... Kendi âdinizdeymiş gibi hareket edebilirsiniz. Burada kült kürek yoktur H*r taraf açıktır. Gezip dolaşın... Hangi odayı beğenirseniz eşyanızı oraya nakledelim... dedi.
Yanyana koridora . bir sürü oda vardı. Pansiyoncu kadın bunlar arasında ayrı ayrı dört odanın kapısını göstererek bana:
— Kızlarımın odaları!., dedi.
Sonra köşkün kapısından çıktı. Salonun penceresinden etrafı seyreder-isen onun tepeden aşağı indiğini, sonra da keçi yolunda tamamiyle kaybolduğunu gördüm. Dağ başındaki bu Ijoca köşkte yapa yalnız kalmıştım, ■praş oldum. Yıkandım. Biraz uzandım. Fakat bir türlü vakit geçmiyordu. Nihayet kalktım. Köşkü gezmeğe harar verdim.
Evvelâ kendilftAnl pek merak ettl-ğxm kızların odalarını görmek İstedim. Iğrl biığıü iki koridorun en köklerine dağılmış olan birbirinden üaak bu dört odanın mobllyelerl aynı İdi
Birer mavi karyçla, yine mavi ikişer koltuk, mavi boyalı birer ' '' masa... Ve ayna..
İşte her kum odasındaki mobUye bundan ibaretti.
Yalnız bir şey ziyade dikkatime çarptı. Her odada bir kafes ve bir papağan vardı.
Pansiyoncu madamın dört kızma bu dört papağan her halde hediye gelmiş olacaktı. Çünkü başka türlü bunun izahına İmkân yoktu.
Kızlar hakkında bir fikir edinmek Islıyordum. Her birinin karyolaları yapılmıştı. Mavi atlas yorganların üzerinde katlanmış, ütülü gecelikleri duruyordu. Bunları açıp baktım. Hangisinin zayıf, hangisinin etli canlı. hangisinin kısa, hangisllnn uzun
dolaşın... Hangi
çıktık. Burada
tahta
bütün
boylu olduğunu anlamağa çalışıyordum- Nihayet aynaların ve masaların önünde onların fotoğraflarını gördüm. Hakikaten güzel kızlardı.
Ben böyle odaları tetkik ederken papağanlardan biri İngilizce olarak şunları söyledi;
«Seni İzaha cesaret edemiyorum!...
Bu meşhur şair Walt Whltman'm meşhur bir şiirinin son mısraı idi.
Papağan tekrar etti:
«Seni İzaha cesaret edemiyorum!..
Bu harikulâde sözleri gayet güzel bir söyleyişi vardı. Kendi kendime:
— Bu şiir meraklısı romantik bir genç kız,.. Papağanı bile Walt Whit-tnan’ın en güzel mısraını ' '
inişti.
ikinci odada, İkinci kızın m:
_ Koca eşek... Hayvan... Eşek!., diye mütemadiyen yağdırıyordu. Demek bunun sahibi de sinirli, kavgacı bir insandı. İki papağan arasında ne farkı..
Üçiincil odanın papağanı yalnız şarkı söylüyordu. Sahibi muhakkak musiki meraklısı İdi. Dördüncü odanın papağanı ise gayet az konuşuyordu. Bunun sahibi muhakkak az konuşan bir kızcağızdı. Ben de eşyamı İşte bu az konuşan kızmklnln yanındaki odaya naklettirdim. Daha şimdiden hayalimde onu kendime, burad geçecek sessiz günler için arkadaş seçmiştim. İçimden:
— Aklımla bin yaşayayım Daha kızlan göTmeden papağanlarından onların^ nasıl İnsanlar olduğunu hemen anladım!.. Dört paparanın e=ra-rı bana neler öğretti...
Bir müddet sonra kırlar çıka geldiler. Aman Yarabbi!.. Nc loıdur yanılmışım!.. Kızların en sinirlisi yanımdaki odad idi. En sakini, en k*nd! halinde olanı da küfreden papağanın sahibi idi. Bir müddet sonra İşi anladım. Meğer yanımdaki odada oturan sinirli kız, öteki odada otuıan sessiz kızın odasına gidip orada bağırıp çağırıyormuş!.. Bu suretle sessiz kızın papağanı da küfürbaz olmuş...
Bir İnsanın tabiatı odasındaki pa-papağandan bile belli olmuyor
(Bir yıldız!
reberJe-
papağa-
Köpek.,, küfürler
nin eskimiş elbiseleri
Navyork atelyelerinde düzeltilerek Avrupada kurtarılmış bölge halkına gönderiliyor
Boldan safa ve yukarıdan aşağı:
1 — insan çocuğu.
2 — Felâkete uğramışlara merhamet eder.
3 — Gizli değil - Tersi bir ırktır.
4 — Tersi fenadır - Tltrlyen,
5 — Tersi asaleti ite demektir - Bir harfin okunuşu.
B — Peşin değil.
7 — Nota - Tramvay demiri -Tersi ekselânstn başı.
8 — Kudretsizlik - Beyazın adı bunların tadı var.
9 — Uzun - Parazit bir böcek.
10 — Tersi küçük ırmağın sahilidir
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Boldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Suçatılan, 2 — Uyur uyumaz,
3 — Çukur, Bazı, 4 — Arutafinam,
5 — Tura, An, Ra, 6 — İy, Fa. ItU,
7 — Lublnlzl. 8 — Aman, TLsab, 9 — Nazari, Ana, 10 — Zımalöbat.
Amerikan ordu ve donanması et- rakabe ettirmek gayesile, tamirhaneye radına faydalı olmıyan elbiselerin 6 müfettiş göndermiştir Mufettlşler-Avrupada kurtarılan yerlerdeki hal- den biri, mekanik imalât mühendlsi-ka dağıtılması için hazırlıklar yapıl- dir. Bu mühendis, tamirhaneye git-maktadır. Nevyorkta bu maksatla bu- ugi vakit burasının fabrika değil, yük atölyeler açılmıştır. Bunlarda fakat bir patinaj salonu olduğunu binlerce kadın ve erkek işçi çalışmak görmüştü. Mühendis, bu büyük saladır, eski elbiseler ve çamaşırları kul- lonun döşemelerini siyah boya ile bir Isınılacak şekle sokmaktadır. takım taksimat yaptırmıştı. Boylece,
Bir tamirhanede çalışan Porto Rl- ayrı yerlere nakledilecek mallar lşa-co'lular, dikiş işlerinde tecrübeli ol- ret edilen taksimata depo edilecek mamalarına rağmen, bu projenin şeyler de tahsis edilen yerlere kon-tahakkuku uğrunda büyük gayretler mak sur(tlie yerden âzami derecede sarfederek muvaffakiyetli neticeler Lsttfade ediliyordu Bu gibi metodlar, almışlardır. birkaç hafta zarfında Yt 50 nispetln-
1944 senesinin mayıs ayında açılan de İmalâtı arttırmıştır Mühendis, İşbu elbise tamirhanesi, 6 ay zırfında 'çilerin durumunu emniyete alabilmek Birleşik Amerika ordu ve baiırlyesl-[için yangın kapılan açtırmıştır. Böy-ne luzumu kalmıyan 4.000.000 kilo ■ -- *->- -------- ..................
sıkletinde elbise ve çamaşırı teslim almıştır. Tamirhane, teslim aldığı bu eski elbise ve çamaşırlar üzerinde esaslı bir şekilde çalıştıktan sonra, askeri üniformalara 3.500 kilo ağırlığında işe yarar ceket, kaput, gömlek, don. yün çorap ve battaniye İlâve etmiştir.
Yırtıp elbiseler. evvelâ sterilize edilmek, temizlenmek veya boyanmak üzere Ncvyork şehrinden uzakta olmıyan New Jersey'deki fabrikalara gönderilmektedir. Bundan sonra, elbise ve çamaşırlar kamyonlarla tamirhaneye gönderilmektedir.
Tamirhanede eski elbiseler tasnif edildikten sonra, vaziyete göre işe elverişli olabilecek bir şekilde düzeltilmektedir.
Eldivenlerde delikler, tamir edlle-mİyeceJç kadar çoksa, bunların uçları kesilerek mükemmel çocuk eldivenleri yapılmaktadır. Yine tamir edilemeyen yün çoraplardan da ço-çocuklar için parmaksız eldiven yapılmaktadır. Ceketlere gelince, eskilerden çıkarılan parçalarla, yeni ceketler yapılmaktadır.
Dikiş ve kesme işleri makinelerle yapılıyor
Istlsadi metodlara başvurmak sure-tile, birçok dikişler makine He yapılmaktadır. Kesme İşleri de makine ile başarılmaktadır. Ancak, bu işe başlamadan evvel kâfi derecede kesilmeğe elverişli olabilecek malzemenin stok halinde toplanması göz önünde tutulmaktadır. Diğer taraftan, parçalardan mümkün mertebe istifade edebilmek için büyük bir itina gösterilmektedir Battaniye tamiratından kalan parçalar, şarap ve yahut da lâcivert renklerine boyandıktan sonra, çocuklar için kışlık elbiseler yapılmaktadır. Yastıklardan artan pamuk parçalarlle de çocuklara bebekler yapılmaktadır.
Birleşik Amerika Maliye Bakanlığı? eski elbiseleri yenileme projçslnl mü- mlşse de bir teşebbüs yoktur.
lece, bir buçuk dakikada bütün bina boşaltılmaktadır,
O civarda İşsiz kadın ve erkeklere iş temin etmek bakımından da. tamirhanenin cok faydalı olduğuna şüphe edilemez. VaktUe işsiz güçsüz bulunan kadın ve erkekler, burada çalışarak hayatlarını kazanmaktadırlar. İşçilerin sıhhi d urumlar İle meşgul olmak için, tamirhanenin dispanserinde daim! surette bir hastabakıcı vazife görmekledir Fabrikaya girecek olan her yeni memurun sıhhi durumunu esaslı şekilde inceleyebilmek için yeni bir plân hazırlanmıştır Birleşik Amerika Maliye Bakanlığının murakabeci altında çalışan diğer 2 elbise tamirhanesi de vardır. Lâkin, bu tamirhanenin İmalâtı ötekilerine nazaran daha çoktur
ANKARA RADYOSU: Bugünkü program
18.00 Dans orkestrası. 18.45 Şarkılar, 19,00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün. 19.25 Salon orkestrası. 20.15 Pazar Gazetesi, 20.30 Fasıl. 21.00 Filim müzikleri (pl.ı, 21.15 Semai ve şarkılar. 21.30 Müzik. 22.05 Dans müziği (pl.ı. 22.30 At yarışları neticeleri, 22.35 Dans müziği. 22 45 Haberler.
YARIN SABAHKİ PROGRAM
7.30 Hafr mii21k (pl.ı. 7.45 Haberler. 8.00 Hafif müzik (pl-i. 8 23 Gündelik spor servisi, 12.30 Saz esirleri, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
Karamanda elektrik tenviratı ihtiyaca yetmiyor
Karaman r Akşamı — Mevcut elektrik makinesi şehir ihtiyacına kâfi gelmiyor. Birçok yerler ışıksız kalmaktadır. Belediye yeni bir makine He beraber çalıştırmağa karar ver-
Kahır Yüzünden Lütuf
Yazan: P. Wentworth Tercüme eden: Vâ - Nû
Kulağı keskindi. Fakat bu akşam, işlime hassası daha fazla artmış gibiydi. Hizmetçisinin her kımıldayışını. her soluyuşunu duyuyordu. Mar-maduke'nln kayboluşundan i3tırap çekmekteydi.
Tam dalacağı sırada, ilk defa olarak kulağına garip bir gürültü çarptı. Yatağına oturdu; elektriği yaktı ve dinlemeğe koyuldu. Bir an sonra ayağa kalktı. Terliklerini giydi rob-döşambrını sırtına geçirdi. Bu gürültü. şüphesiz kİ, dışarıdan geliyor ve bir köpek tarafından çıkarılıyordu:
Merdiveni koşaraktan İndi. Ait sofanın lâmbasını yakmak zamanını bulamadı. Aklı fikri köpeğindeydı Sürgüyü çekip kanadı açtı.
Alaca karanlıkta, eşikte bir şey görünmüyor. Dışarısı sessiz.
Haykırdı:
— Duke! . Duke!... Marmadukef
Yağmurun yağışından fazla res gelmiyor!
— Fakat köpek burada olacak! —diye söylendi
Biraz ilerledi. Karanlık içinde sağa «ola baktı.
Ansızın bir nida işitti. Lâkin bu,
evvelce duyduğu gibi değil: Hafif, titrek, oynak bir kahkahacık! O kadar yakınında, âdeta kulağının dibinde gibi çınladı kİ, genç kadın ürktü, kapıyı kapattı.
Nefes nefese kanada dayandı Arka tarafLan bir miyavlama duydu. 8ee. merdivenin altından geliyordu.
«— Kedi olacak!... Elbette kedidir.»
Sofayı geçip de ilk basamaklara vardığı zaman, miyavlama duydu.
Bol ışıklı odasına kavuşunca âdeta sevindi. Eşiğinde azıcık durup etrafı dinledi. Koridorun lâmbasını ondan sonra kapattı. Hiç gürültü işitilmiyordu. Fakat düğmeyi çevirdiği zaman, ortalık gene karanlığa boğulunca. kedi, uzun uzun, şikâyetll şl-k âyet 11 miyavladı.
Amabel, kapıyı kapattı. Robdöşam-brını bir iskemlenin arkalığına koydu. Terliklerini de, İcabında çabucak giyecek şekilde hazırladı.
Tekrar yatmıya hazırlanmıştı ki, kendi odasiyto hizmetçisinin odası arasında bulunan kapının kapanmış' bulunduğunu gördü.
Tereddüt etti. Fakat, kararını verip açtı. Ellen, derin derin uyuyordu.
Muntazam solumasından bu anlaşılmakta. Genç kadın, bunu bir müddet dinledikten sonra yatağına döndü; ışığı söndürdü ve uyudu.
Yedi buçukta, EHen İçeri girdi, çayı getirdi, çok somurluk bir haU vardı. -
— Hanımcığım, kendime zorla İtibar ettirecek değilim ya, benden hoşlanmıyorsanız açık söyleyin. Ben leb demeden leblebiyi anlarım. Bir İşmar kâfidir.
Amabel, yatağına oturdu.
— Allah rızası için ne demek istiyorsan, dosdoğru söyle!
Ellen, burnundan soluyordu.
— Dosdoğru söylemiyor muyum, hanımcığım? Zaten, sahtekârlığın dinimizce günah edildiğini bilirim. Onun için benden dolambaçlı söz beklemeyin. Ne söylersem öyle düşünürüm, ne düşünürsem öyle söylerim.
Amabel, gülmeğe başladı.
I — Peki amma, anlat bakalım. Ne demek İstediğini cidden kavrıyamı-yorum.
Ellen de gene surat bir karışı
— Hanımcığım! şayet ara kapının jcapalı kalmasını istiyorsan, ben de razıyım. Zorla açık tutmuyorum ki...
Amabel, hayretle:
— Hangi aralık kapının? —diye sordu.
Kaç tane var?...
EHen. iki oda arasındaki kapıyı
Günde 20 saat çalışan, 26 dilde neşriyat yapan radyo istasyonu
Amerika’nın İç şehirlerinden birinin yakınında bulunan bir mısır tarlasında bugün garip olduğu kadar da yeni bLr mahsul yayılmaktadır. Bundan iki yıl evvel bu tarlayı kaplıyan sert ve kalın yapraklı yeşil nebatlar yerine bugün burada tepelerinde kırmızı ve beyaz başlıklı bir elektrik kabloları kitlesini dfstekUyen hakiki bir direk ormanı görülmektedir.
Bu yeni cins mahsul, bir harb silâhı olduğu gibi, direkler de dünyanın kısa dalga üzerinde çalışan en kuvvetli radyo istasyonunun pllonlarını (4 köşeli sütun) teşkH etmektedir.
Burada toplanmış ve WLWL, WLWR ve WLWS işaretlerlle tanınmış 3 İstasyondan her biri, yabancı memleketlere mahsus Amerikan millî neşriyatım teşkil eden «Amerikanın Sesi» nl tanınmış diğer her hangi bir emisyon postasından daha kuvvetli ve daha uzaklara nakleden 200.000 vatlık bir transmetörle teçhiz edilmiştir. Her biri baklava şeklinde gruplar halinde dikilmiş olan pitonlar sayesinde bu istasyonlar dalgalarını b?ş
I kıtanın her hangi bir bölgesine tevcih edebilmekte ve denizaşırı yerlerde bulunan en hafif postalar tarafından zaptedllebilmek IçJn -lâzım otondan çok daha üstün bir kuvvetle hedeflerine ulaşabilmektedirler.
Bethany ad) verilen bu 3 dev trans-metörden her biri, daimi surette birbirine bağlı ve 2 unsur için bir tek ses ayarlayıcısiyle mücehhez 75/100 bin vat kuvvetinde iki parçadan mürekkeptir. Bu unsurlar da ayrıca nakil hatlarlle mücehhez bulunmaktadır. Bu İtibarla 3 Bethany transme-töründe »Amerika'nın Sesi» nln emrine âmade topyekûn 6 nakil hattı vardır kİ bunlar aynı zamanda dünyanın 6 muhtelif kısmına ulaşılabilmesini temin etmektedirler.
Bethany transmetörler!, 1922 den-bcrl kışa dalga üzerinde çalışan emisyon cihazlarının İmalinde ihtisas kesbetmlş olan oCresby Corporation» mühendisleri tarafından âzami 250 bin vat kuvvetinde olarak Amerikan Harb Haberler bürosu için yapılmıştır.
Amerikan Harb Haberler bürosu ve Amerikan devletler arası işleri koordinasyon bürosu hesabına olarak İstasyonun İşlemesini halen temin edenler de gene bu mühendislerdir.
Bu 3 istasyon, haftanın 7 gönünde her gün 20 saat çalışmaktadır. Geri kalan 4 saat, malzemenin bakımına; hasredllmektedlr. 20 yabancı dil ve
II lehçe ile yayımlanan programlar, telefon hatları veya Nevyork'takl menzil postaları vasıtaslle neşredilmektedir.
Bu Bethany transmetörlerinin imali, Birleşik Amerika'da düşmanınki-Jerle muvaffakiyetli bir surette rekabet edebilecek kısa dalgalı emisyon postalan meydana getirmek huşu-? sunda hazırlanan ıımurrp plâna dahil . idi. Filhakika 1941 aralık ayında Birleşik Amörlka harbe girdiği zaman hepsi de hususi teşekküllere ait ol- ^nlwden"h"er bîrîle bağlama/üzere mak üzere memlekette kısa dal- daire halinde yerleştirilmiş olup' bun-ga üzerinde çalışan yalnız 14 neş- jardan rlyat istasyonu vardı. Bunlardan ancak 3 ii 50 • 100,000 vat kuvvetinde, idi.
1942 Birleşik Amerika hükümeti, mevcut emisyon postalarını kiralı mış ve bu harbde yeni bir nevi sefere, yan! kısa dalga üzerinden radyo neşriyatına başlamıştır. »Amerika'nın Sesi», İşitilmeğe başlanmışsa da
- edilen milletlerarası radyo neşriyatı
- komitesi, 22 yeni emisyon postasının ı Lnşasını ve eskiden mevcut olanların
• da kuvvetlendirilmesi suretti e her bl-ı rl en az 50.000 vat kuvvetinde 36 pos-r ta vücuda getirilmesini kararlaştır- dığı zaman «Amerika’nın Sesi», daha t kuvvetli olmağa başlamıştır
i Bu program, Amerikan devletlerarası işleri koordinasyon büroslle bir. İlkte emisyon postalarının kullanıl-( masını paylaşan Harb Haberler Büro. su tarafından kati bir kon trol a tâbi ! tutulmuştur.
1943 te mühendisler, 200.000 vatlık Bethany transmetörlerlnln imaline 1 başlamışlardır İstenilen kuvvette tek ’ amplifikatör tübü, henüz Alman iş' gali altında bulunan Paris'te İdi. Bu’ nun için yeni istasyonlar çalışmağa
• başlamadan evvel 200.000 vattan faz-‘ la kuvvette başka bir tüp, (takriben ; 50 santimetre) İmal etmek mecburi-‘ yeti hasıl olmuştur.
’ İlk emisyon, 1 temmuz 1944 tart; hinde 50.000 vatlık bir kuvvetle ya’ ymlanmıştır. 9 Ağustosta Istasyon-' lardan biri, emisyonlarını 100 000 ’ vatla ve nihayet 23 eylülde her 3 Is’ tasyon da bütün kuvvettorile çalış’ mağa başlamışlardır.
. 1.750.000 dolara maiolaıı bu ta-
mamlanmış transmetörler, «Trans-metteur Bethany» levhasını taşıyan ' bir postanenin arkasında tesis edll-
• mIştIr. Bu postaneden başlıyarak bir : ambarın bulunduğu yeri geçen kü-
1 çük bir yol. sizi tesisatın bulunduğu arazinin merkezine yakın ve 2.5 kilometre kareden fazla bir yüz ölçümü olan T şeklinde beyaz ve yeni bir bl-naya götürmektedir. Bakır borular ve kablolar merkez binasından antenlere kadar uzanmaktadır.
T şeklinde olan bu bina, trasmis-yon merkezinin asıl kalbini teşkil etmekte, manlpüiâsyon ve kontrol cl-hazlarile mühendislerin lojmanlarını İhtiva etmektedir.
' 6 emisyon makinesi, merkez bina-
i sının İki tarafında üçerden iki grup halinde sahanlıklar üzerine monte edilmiştir. Binanın altında İaşe ve malzeme yüklü kamyonların girebilmesi İçin büyük bir kapı vardır
Binanın ortasında emisyon cihazlarının daimî nezaret altında tutulmasını temin etmek üzere duvarları aynadan bir kontrol odası vardır.
. Bundan başka merkez binasında bürolar, personel lojmanları, taktir edilmiş ve içilecek su hazırlanmasına
1 mahsus İki de hakiki fabrika mevcuttur.
Binanın arkasında dünyanın en karışık antenlerini birbirine bağlama tesisatı bulunmaktadır. 6 metre yükseklikteki direkler üzerine monte edilmiş 216 komltatör. 6 transmetör -den her birini, sayısı 800 den fazla ve yüksekliği 50 metre kadar olan an-.tenelrden her birlle bağlamak üzere yerden elle çalıştırılabllmekUdir.
1 Transistor cihazlarına kalın ba-
I kır kablolarla bağlı bulunan bu an-1 tenlerden her birlle bağlamak üzere
her biri denizaşırı bulunan muayyen bir bölgeye tevcih edilmiştir. 3 transmetör cihazından her biri, 18 devir yapan 24 anten kullanmaktadır
Birleşik Amerika'nın diğer yerlerinde hâlen kısa dalga üzerinde işleyen başka emisyon cihazları yapılmaktadır. Yapılan tahminlere göre
:ıuı CCU", ,-yıı.ııı.ut- ■ ■
çok hatif olduğundan ve uzaklarda blınîar- b,p »nrnnda İşlemeğe
i.-ltilmediğinden kuvvetli Alman kısa -
c’alga istasyonları. Amerikan neşriyatını kolaylıkla bozabilmekte İdiler
Bununla beraber Harb Haberler
Bürosu, Amerikan devletler arası islerinin kordlnatörü ve federal münakalât komisyonu tarafından teşkil
gösterdi.
— A kadınım! Ben onu kapatmak taraflısı değilim. Kendi elimle, geceleyin açtım, öyle yattık.
Ellen, sitemli sitemli:
— Onu ben de biliyorum amma, geceleyin kapatmışsınız, hanımcığımı
Amabel, lâkaytmış gibi durmıya çalışarak:
— Sabahleyin kapı açık değil miydi? —diye*sordu.
Hizmetçi gözlerini test eker lek açtı Korktuğu belliydi:
— Peki amma, siz kapatmadınız mİ, hanımcığım? Uyandığım zaman kapalı olduğunu gördüm.
Mırıldar gibi, inler gibi kendi kendine sordu:
— öyleyse kim kapattı?
Jullen Forsham, çay zamanı geldi. Tereddüt etmişti. Dün geceki tesadüfleri, onu büyük bir heyecana düşürmüştü. Hayret ettiği şey, bu kadının, o zaman bu zamandır, esaslı şekilde değişmemiş, hâlâ eski ruhunu, eski havasını muhafaza etmiş olma siydi. Fakat, vaktiyle sevilen bir kadına, gecenin karanlığında, metrûk bir bahçede, ağaç altında rastlamak başka, gündüzün hiç de şairane ol-mıyan bir çay sofrası başında rastlamak gene başka. Güneş yahut bol elektrik ışığı, bütün kusurları mey-da vurur. Buna rağmen, düşünüyordu da, bugün, bu çay davetine geldiği
başlıyabiiecektlr.
[»rGömSekiş^
dİ- | Hİ KİNCİ SİNII- UOillLKKÇl J kil HiMRBH peı ;nnn8 Sirgec’
fpı
için memnunluk duyuyordu.
Bazı kadınlar, yaşadıkları muhitlere bir sempatik manzara vermesini bilirler.
Jullen. ağabeysiyle birlikte, bu evde, üç sene evvel bir kaç gece kaldı ğını hatırladı. İşte bu odayı oturma odası yapmışlardı. Aman yarabbl! Ne boğucu, ne mağmum bir hail vardı, o zaman bu odanın.. Halbuki, şimdi, ışık içinde, neşe içinde...
Ocaktaki alev, genç kadının saçlarına aksediyordu. Amabel, ona, eliyle çay ikram ederken, genç âlimin keyfi yerine geldi. Muhtelif hafif mevzulardan bahsettiler. Ayrı kaldıkları yirmi senenin boşluğunu kendileri de hissetmekslzln görünmez bağlarla dolduruyorlardı.
-v Daphne İsimli bir kızım var. Pek modern şey... Bana hiç benzemez, Kışı Mısır'da geçirmeğe gitti,
— Size niçin benzemediğini sorabilir miyim?
— Çünkü ben eski usulüm. İnsan ömrünün on beş senesini köyde geçirirse, şahsiyetinin başka türlü olmasına İmkân yoktur. Daphne, böyle söyllyerek bana dalma takılır.
Jullen, İtiraz eder gibi bir tavır takındı. Demek kİ, sevgilisi, on beş senesini. Forsham'dan bile daha kiiçük bir köyde geçirmiş! Hem de kâfi gei mlyen varidatla...
İsyan eder gibi haykırdı:
— Aman yarabbl! Buna tıasii ta-
hammül edebildiniz?
Kadın gülümsedi:
— İlk devrede ıstırap çektim Fa kat zaman geçince, insan, muhitindeki bazı şeylere karşı alâka duyuyor. Kısacası bedbaht olmadım
Jullen. büyük bir heyecana kapıldı Kadının, hayatı kahramanca karşıladığı belliydi. O da kendi seyahatlerinden bahsetti. Bir aralık, eskiden yaptığı gibi, Amabel'e ismiyle hita-bettlğlnl farkettl. Genç kadının halinde bir değişiklik farkedlnce:
— Acaba size madam mı desem? Buna da dil alıştırmak pek kolay değil.
Amabel. kızardı. Gülümsiyerek cevap verdi:
— Benim de size mösyö demeğe dilimi alıştırablleceğlml zannetmiyorum. Canım efendim, eski arkadaşlar değil miyiz? Birbirimize, mazide alıştığımız şekilde hltabederl2. size evden bahsetmek Lstlyorum.
— Bu evden mİ?
Genç kadın, yeniden çay verdi Ciddi ciddi anlatnuya başladı:
— Evet. Buraya nasıl geldiğimi size izah etmek İsterim. Birkaç da sual soracağını Evvelâ şunu bilin kİ ağabeyiniz bana iki yüz lira para verdi Ben dc bunu haketmeğl iyice kafama koydum. Burada şayet, altı ay kata bilirsem, ev hakkında dolaşan biLtü> tevatürlerin Önüne geçilmiş olacak (Arkası varı
ARŞA
6 Mayıs 1945
Kü çM^WiWari
ARIYANLAR
GENÇ BİR Y. MAKİNE MÜHENDİSİ — Akşam saatlerinde çalışmak fecre her nevi teknik İş arıyor. Müracaat Akşam.'da. Tekniklş rumuzuna mektupla.8010 —
SATILIK PAMUK TARAKLAR — Az müstamel, hâlen çalışır vaziyette iki adet (Kart) pamuk tarak makineleri bütün teferruatlyio satılıktır. Adres: Oalata. Tahlr han 4 üncü kat No. 13/17. Telefon: 4490.
7080 — 2
SATILIK KÖŞK — Kadıköy'ünde iki dönümden fazla çamlı çiçek ve meyva Jıahçcsl İçinde, tam konforlu, denize, tramvaya, İskeleye yatan boyalı. Ayda 400 lira kiraya müsaiddlr. 22568 ya telefon ediniz. 8021 — 1
AVRUPADAN YENİ GELMİŞ BAYAN AHÇI — Garsonluk ve servis işinden anlar kocasıle birlikte her ikisi de Fransızca, Almanca, Rusça biraz Türkçe Lisanlarına aşina fevkalâde yemek bilir dışarıya gider. Beyoğlu Asmalımescit Permezcl sokak 40 numarada 4üncü kat Manisa. 8025 - 1
İNGITİZCEDE TECRÜBELİ BAYAN ÖĞRETMEN — İlk, orta, İlse talebeleri ilerletip, imtihana hazırlar: Konuşmalarını ilerletmek suretüe bir kaç saat refakat edebilir Akşam da T B. C.___________8028 — 3
2 - IŞÇÎ ARIYANLAR
BAK1KÖY DOĞUMEVİNDE — Açık bulunan ebeliğe talip olanların diploma ve evrakı müsbiteslle birlikte her gün saat ondan bir buçuğa kadar Doğum Evi Başhekimliğine mü-rac zatlar ı._____8054 — 2
PLASİYE ARANIYOR — Itriyat satışından anlar tecrübeli bir plasiye aranıyor. İsti yenlerin: Saat 12 - 13 arası Galata Mumhane caddesi Gümüş han No. 2______7096 - 1
BAY VEYA BAYAN TEZGÂHTAR ARANIYOR—Göztepede tuhafiye mağarasında çalışma^ üzere tezgâhtar aranıyor. Müracaat: Yükşekkaldınm No. 40 Acun Kundura mağazası.
8001 —
DAKTİLO — Eski harfleri iyi bilir bayan veya bay aranıyor Sirkeci Ankara caddesi İşkembeci Çatar yanındaki sokakta Güven yazıhanesi.
6010 -
YEVMİYE KÂTİBİ ARANIYOR — Yazısı güzel ve hesabı ve hülâsa yapması kuvvetli olup da noterde çalışmak lstiyenlerln Dördüncü Vakıf hanında İstanbul üçüncü noterliğine hal tercümelerini ve adres ve istedikleri ücreti bildirmeleri. 8011 —
YÜKSEK MAAŞLA — Diplomalı ebe veya hemşire Re İngilizce bilen orta yaşlı bir mürebblye ve hastabakıcı ve hademe bayanlar aranıyor Cağaloğlu Sıhhat yurduna müracaat edilmesi._____________8025________—
MÜHENDİS YAHUT MİMAR ARANIYOR — Muamelesi dürüst, elinde resmi İnşaata girebilecek vesikası bulunan Mühendis veya Mimarlardan sermayedar ortak lstiyenlerln Sirkecide Üç direkli handa Osman Okutana acele müracaatları Tel: 24683.
8024 — 2
AHÇI ARANI TOR — Şişlide, Üç Bşlllk -bir ailenin yemeklerini yapacak kadın, yahut erkek ahçı alınacaktır. Aylık (40) liradır. Kadın olursa tercih edilir. Müracaat; öğleden sonra Babıti.11 caddesi, Reşit efendi hanında rOgan)-________8031_______— 2
DADI ARANIYOR — Maçka’da iyi bir aile yanında 1,5 yarındaki çocuğa bakmak üzere bir dadı aranıyor. Tel: 81387 No. ya müracaat. 8045 —
SATIŞ MEMLRÜ BAYAN ARANIYOR — Mağaza İçin satış memuru ve kasiyer bayan alınacaktır. Maaş müsaittir. Sirkecide tramvay cad. 27 No. ya müracaat._____________8051 — 1
- SATILIK EŞYA
HER MARKA _ Esld, yeni, sağlam bozuk radyo parçalanın Te lâmbalarını alır satarım radyoyu muayene ederim. Galata Yüksekkaldınm 50 No. Zes Radyo, yokuşu çıkarken sol kolda.________6006 — t
Satiuk — Biri 5 numara diğeri kÇçük Burun demiri ve bir adet Ron-delâ pres kalıpları lie acele satılıktır. Adres: Hikmet Güven Eminönü meydanı No. 20/1 İstanbul. 7Q5Q
SATILIK VİTRİNLER — Mısır çarşısında ra İyi yerinde lüks bir bakkaliye dükkânı tam möblesUe devre-dUeeektlr. Sirkecide Başağa Nakliyat araban sahibi Rıza Başağaya vc^a telefon 21233 e müracaat. 7076 - 1
SATILIK NÎVELMAN ÂLETİ — Az kullanılmış, hâlen 1yi vaziyette bulunan bir Nlvdman âleti (sehpam mevcut) ehven fiatle satılıktır. Beyoğlu, Sular İdaresi muhasebesinde Cemal Encf-z'e müracaat edilmesi. 7078—
39 MODEL — 5 beygirden aşağı olmayan sepetli ve sepetsiz motosiklet acclc satın alınacak. Satmak isteyenler 22087 ye telefon edebilirler.
7092 — 1
SATILIK TEODOLtT — tyl vaziyette, Merkez han 1, Bankalar cad. Galata.__________8037 — 1
SATILIK YAZI MAKİNESİ — 140 şaryolu eb’adında yeni halde İdeal marka yazı makinesi »lılıklır. Galata ömerfiblt banında ikinci kat 16 numarada bayan Zebraya müracaat. Telefon 41174 8062 — 1
SATILIK TRAKTÖR — Yeni denecek vaziyette çok az kullanılmış Fiat traktörü sapanlle satılıktır. Flat acentası Galip'e müracaat. 8002 — 1
ALTI BİN LİRAYA ACELE SATILIK — Altı iâstikli az kullanılmış hususi oto. Müracaat: Saat 10-12 arası Doktor Vecihl Nart Eminönü. 8015 — 1
ACELE SATILIKTIR — Muhtelif boyda 5 adet torna, 1 pianya ve bılû-mtım. edevat, motor ve saire. Piyasanın en işlek ve sanayi merkezinde çalışır halde, motor, makine tamirat atelyelerl. Müracaat: Telefon: 49393. 8014 — 3
SATILIK OTOMOBİL — 939 model Plymut marka hususi olarak kullanılmıştır. Lâstikleri mevcut iyi haldedir. Bahçekapı Cermanya hanında Fomslm inşaat şirketine müracaat. 6068 —
YENİ DÜKKÂN TUTACAKALARA — Beşyüz kiloya kadar çeken bir baskül İle her tarafı cam zarif kristal iki vitrin satılıktır. Bahçekapıda eczacı Salih Necati’ye müracaat. 8016 — 2
SATILIK STİL ENDAM AYNASI — Stil ayaklı bir endam aynası satılıktır. Telefon 81988. No. ya müracat. 8038 — 5
SATILIK YARIŞ FITASI — Ve Skl-fe de tahvil olunabilir gayet şık ve ayrıca bir kotra yelkeni de satılıktır. Ortaköy camii yanında kİ kayıkhaneye müracaat. 8039 — 1
RAKET — Tanınmış marka yeni bir çff6 çocuk raketi maktuan 30 lira. Telefon 20930 Ziya. 8042 — 1
— Kiralık — Satılık VANİKÖYÜNDE SATILIK YALI — Sekiz oda terkos, elektrik, havagazı,
bahçe. İskele memuruna müracaat 7068 —
SATILIK APARTIMAN — Lâleli: Büyük Reşit Paşa 4 kâtta İkişer üçer odalı konforlu 36 No. Barış Ap. 27.000 Liraya. Görmek için 3 No. ya 2-3 arasında: Beyoğlu Kalyoncükulluk Tirşe sokak No. 4 7066 -
YAZIHANE DEVREDİLECEKTİR — İki oda. telefon, kalorifer, asansör, möble Bahçekapıda caddede mutena handadır 628 Pos. kutusu İstanbul Mür. 7020 —
SATILIK KAGİR EV — Moda İskelesine nazır, cadde üstünde Deniz kulübünün arkasında eski 2/3 yeni 6 No. lı bahçe İçinde banyosu ve diğer tesisatı olan kâglr bir ov satılıktır. Göüşnek için Haydarpaşa garında Merkez hareket müfettişi Hulkl’ye müracaat. 7013 —
HEM SAYFİYE KEM ÇİFL1K — şehre çok yatan içinde 3 odalı hanesi ayrıca yanaşma odaları ahırları büyük meyva ağaçları bulunan 50 dönüm erazi kiralıktır. Gazetemiz ilâ-nat memurluğuna müracaat. 7038 — 1
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — îstanbulun her yerinde apartman ev mağaza İmalâthane, fabrika, han, arsa ve çtflik almak, satmak ve kârlı İşi olup da devredecekler veya ortak lstlyenler Beyoğlu Büyük Parmakka-pi köşebaşı 4 No. kat 2 Zarif Özalp. Telefon: 42398 6055 — 13
8AT1LDC MEŞHUR ÇİFTLİK — Aiemdağı civarında koyun, inek, an, tavuk, çiçekçiliğe çok müsait binlerce çam ve meyva ağacı ve arazisi vardır. Akşamda Aralan Emlake. 8013 — 1
ACELE DEVREN SATILIK TUHAFİYECİ DÜKKÂNI — Cihangirde Ege bahçesi sırasında üç yol ağzında 11 numaralı dükkfin aatılıktır. İçindekilere müracaat. 8012 —3
İKİ EV U.5M LİRAYA SATILIK — Üsküdar vapur iskelesine on dakika Paşallmanı İcadlye caddesi denize na-sor beşyüz küsur bahçeli villâ boş teslim yanındaki ahşap evle beraber şahlıktır. Gezmek, konuşmak İçin Bahçekapıda eczacı Salih Necatiye. 8017 — 2
SATILIK KÖŞK — Erenköy Etem Efendi caddesi fırın karşısında 20/1 numaralı tekmil konforu haiz altı odalı, bahçesinde büyük kaakath havuz: çam ve meyva ağaçlan vardır, içindeki sahibine müracaat. 8022 — 5
İBAII PİYANO — Fiat 2000, diğer küçük bir piyano 250 lira. Kadıköy Ynğı-ri-j tr-unvav köprüsü bitişiğindeki şefikbey sokak No. 19
3007 —
'M
1 kutusu 1329 a yazılması. 8050 — 5
KİRALIK KAT ■— Bostancı Bağdat caddesi No. 159. 4 oda 1 hol mbble tam konfor bir kat. Her gün içindeki sahibine müracaat, 8044
DEVREN SATILIK YAZIHANE
Yeni Postahanc karşısında telefonlu mobilyalı iki oda satılıktır. 23071 nu-8023 - 1
KİRALIK MUAYENEHANE — Te-
le fon ve mefruş bekleme salonu var- ma-raya telefon
dır. Cağaloğlu Halkevi karşısı No. 64. | ACEI E sATn.IK EV ARANIYOR — Telefon: 22566.______8020____ 2 Kadıköy, İstanbul, Şişli, Maçka'da
SATILIK VİLLÂ _ Rumeli yaka- | müstakil iki katlı satılık ev aranmak-«nda Ttaâazr. tamamen hâkim tram-, tadır. Tafsilâtla Halin Galata Posta
sında Boğ az a tamamen hâkim tram-1 vaya yakın 8 oda % 7 kanuni lratlı 32 bin lira. Akşamda Aralan Emlâk'e.
7086 —
SATILIK D A ÜÇE — İç Erenköy Ünde 12866 metre 14 dönüm üzüm bağı, bütün meyva ağaçları, fazla miktarda çam ve ıhlamur ağaçlı ortasında ufak bir de evi bulunan bahçe satılıktır. Katırcıoğlu han No. 7 Haşan Sabri Küçüksandıkçıya müracaat.
7081 —
SATILIK TARLA — Yeşilköy civarında Safra köyünde on iki parça 180 dönüm tarla satılıktır. Eyüpoultan caddesinde eski yeni Hamam Çıkmazı 1 No. da bayan Sıdkiyeye mürn-caat._____________________________8046 — 2
GALATADA SATILIK VE KİRALIK DEPO—(5X12) metre büyüklüğünde-dlr. İstanbul. Ankara caddesi 50 numara üst kata müracaat. Telefon: 22244._________________8048 — 1
SATILIK EV — Kadıköy Talimhane Halitağa sokak No. M y*di oda. manzara İçindekilere, ve Recal zade sokak 62 No. da bayan Remziyeye.
7030 —
ALMANYADAN SON DEFA DÖNEN — Meslek sahibi bir TÛrg genci herkese İstediği şekilde Almanca dersi verebilir. Akşamda Almanca niıtıuzuna yazınız. 8009 —
ALMANCA DERSLERİ — Bir Avru-, palı öğretmen bayan büyüklere, tale-SATILIK MUTENA BİR AKSA —• belere üniversite talebelerini Imli-Beyazıt Tavşantaşı Büyük Mltat Pa-' hanlara hazırlar, gramer, mükâlemc şa caddesi 85 m2 güzel bir arsa satı-1 dersi veriyor. Her yere gidebilir. Aklıktır. Müracaat: Büyük Mltat Paşa samda A. B. C rumuzuna, 8043 — 1 caddesi Ali Bey Ap. No. 26 bakkal1----------------------------------------------
Hüseyin Şener. 7056 — 1
İNGİLIZCZE BİLEN BİR BAY — -------------------------------- Mükemmel İngilizce dersine mukabil
ACELE SATILIK CİHANGİRDE — radyoculuk tamirat işini iyi bilen bir denize nazır gayet güzel yedi klnveden öğrenmek İstiyorum. Ak-odalı ev elektrik su havagazı hususi' gamda mektupla (B. N. G) rumuzuna yangın tesisatı boş teslim 2-6 ya ta- ; 8019 __2
"j ÇOK KÂRLI VE RAKİPSİZ BİR 45 , jÇİN — Bir sanatkâr ticarete «tak
SATILIK KÖŞK — Erenköy istas- ' olmak üzere 3 - 4 bin lira sermaye ko-yonuna 3 dakika Ahşap 7 oda terkos yabllecek bir kapitalistle ortak ol-elektTik 1 dönüm çamlık bahçe. Mü- mak isliyor. Akşamda R. S. rîimuzu-racaat: İstasyon Cad. No. 42 na mektupla müracaat. 8018 —1
7095 — I
dar Galatasaray İlse karşısında Eyüp Terzihaneye müracaat. 7094 — 1
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Beşiktaş çarşısının en işlek bir yerinde temiz ve bol müşterisi vardır. Eşyalar İle beraber devredilecektir. Akaretler durağı emlâk komisyoncusu Necatiye. 8029 — 1
BEYOöLÜNDA — Aynalıçeşme caddesinde; İçinde havagazı, terkosu ve elektriği vc asma katla bodrumu bulunan ve her İşe elverişli bir dükkân devren kiralıktır. İsteklilerin Sirkeci, Ada handa (eski Horasanciyan hanı» 28 No. ya müracaatları. 8053 — 5
KİRALIK EV SATILIR AVİZE — Beylerbeyinde Yalı boyu caddesinde 24/2 No. 6 oda su elektrik havagazı hamam denize kadar bahçesi meyva ağaçları kayıkhanen ev yazlık kiralıktır Mezkûr ervde ayrıca 17 kollu fevkalâde bir avize de satılıktır.
8030 — 1
ZİRAAT
BAJ\IK£(SI
BİRİKTİREN pamat-gd&q
Senede 28.800 lira ikramiye
Ziraat Bankasında Kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesaplannda
12 Mart. 11 Haziran. 11 Eylül ve 11 Blrinclkânun keşide tarihlerinden bir ay evvelki matlûp bakiyeleri 50 liradan az olmamakla beraber keşide tarihine kadar da matlûp bakiyeleri bu mlkdardan aşağı düşml-yenler arasında senede 4 def’a çekilen kur'a İle aşağıdaki plâna göre İkramiye dağıtılacaktır.
4 Adet 1000 liralık 4000 Lira
4 > 500 > 20M •
4 • 250 • 1009 •
40 ■ 100 • 4000 ■
100 » W » 50M *
120 * 40 ■ 4800 »
160 » 20 a 3200 *
DİKKAT .
Creâted b^Hre^/ersionTT^BF
İstanbul İlinden:
Piyasaya Margarin yağı çıkarılmıştır
Bu yağların İmalâtçı Hat! 289 kuruştur. Perakende âzami satış fiatl 320 kuruşu geçmemesi lâzımdır. Bundan yüksek flat talep eden perakendeciler hakkında derhal kanuni takibata geçilecektir. Sayın halkın fl-atlere dikkat etmesi ve fazla İsteyenlere satıştan imtina edenleri 20123 No. "Ja telefonla bildirmeleri rfca olunur. «5975»
MEKTUP IRKINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden
Ciddi — Lessons — S. L. A — H.K — H.G — NB — A.P — Ciddi 13 — İngilizce Ders — H.E — MI namlarına gelen mektupları İdarehanemizden aldırmaları ' olunur,
rica
iş bulmak için
Uzun, uzun düşünmeğe lüzum yok!
«AKŞAM» a bir KÜÇÜK İl AN vermek kâfidir-
L BEYOĞLUNUN TÜNEL TARAFIN -
DA — Cici bir kokteyl salonu acele satılıktır. Mahalli görmek ve görüşmek üzere mektupla randevu isten-' inesi rica olunur. Akşam'a N. rümu-zlle yazılması. 8032 — 1
* YUVA MERAKLILARINA — Gcdlk-paşada tramvaya yakın 4 katlı 9 büyük odalı terlcoe, elektrik, havagazı, denize emsalsiz manzarası apartmana çevrilir. Kâglr ev bir katı boş teslim. Deney Emlâk 25000 liradır. Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No. Telefon: 43840 8034 — 3
ÇOK ŞÎRÎN APARTMAN — FirüZ-ağanın mütena yerinde 4 katlı 4 daireli her katında ikişer üçer odalı holleri olan konforlu denize manzaralı apartman Deney Emlâk 30000 liradır. Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No- Tel 43840 8035 — 3
PANGALTININ — İyi bir yerinde her işe elverişli şık bir dükkân devren kiralıktır. Müracaat: Tel: 83008.
8033 — 2
Dr. A. Asım Onur ■
Ortaköy Şifa Yurdu Şehir gürültüsünden uzak biı yerde büyük bir parkın içinde ve çamların ortasında fevkalâde güzel manzaralı, çok temiz ■ e iyi bakımlı, kadın, erkek her türlü hastalara açık hususî hastane. Sinirlerini ve yorgunluğunu dinlendirmek ve neka-hat devrim geçirmek istiyeru lere mahsus yegâne müessese.
Telefon: 84-121
SATILIK ev — Kuzguncukta. Tahtalı bostan sokağında ıo numaralı kâglr ev yedi oda suyu elektriği hava-'
5000 LİRAYA MAKTUAN SATILIK — Haliç Fenerinde kârglr hane, 4 oda, taraça, elektrik, kuyu, güneşli, % 12 varidat boş teslim - Yemiş, Değirmen 30 Halil 8036 — 2
■
BÜYÜKDEREDE SATILIK SAHİL....... „. ,-hane — Biiyükdere bahçesi karşısın -
gazı vardır, iskeleye İki dakika mesa- da 201 No. 11 yedi odalı bahçeli İki fede görmek için Kurguncuk'ta Ber-, dükkânı bulunan sahllhane üç odası ber Emine pazarlık İçin lifin memur- boş olarak satılıktır. Altında kalıve-luğuna müracaat 8027 — ( çjye müracaat. *040 —3
■■MM DOKTOR
Fethi Erden
LABORATUVARI
Kan, idrar, balgam, mevaddı gaita tahlilleri ve (İdrar vasıta -sile gebeliğin ilk günlerindeki kati teşhisi! yapılır.
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah apartı-manı.Tel 40534
Köprüköyde fecî bir cinayet
Ceyhan — Kazamıza bağlı Köprüköyde çok feci bir cinayet İşlenmiş, bir kişi ölmüş; birisi de ağır surette yaralanmış t ir.
Bu köyde oturan Altın diş Mehme-din oğlu Ramazan tarlasında çalışan işçilerin yanma ğûfrrtk bir tfıesele-den dolayı bu amelelerden Bahçeli AH ife ağız kavgasına tutuşmuş va söylendiğine göre Aliye karşı tabancasını çekerek ateş etmek İstemli fakat tetlg düşürememlştir.
Bu suretle büyük bir ölümden kurtulan AH elindeki kazmayı Ramazanın kafasına sallamış ve Ramazanın kalası ikiye ayrılarak ölmüştür.
Bu kavga neticesinde ağır surette
Sulatnahmet Beşinci Sulh Hukuk Yargıçlığından: "
Halime mirasçılar 1 Kemâleddin, Cemaleddin, Yusuf, Hurşit, Ruhime, Behlce, Seher ve Necibe ait Sultanahmet Kapı-ağası Mahmut ağa mahallesi eski Fenerli sokak 13 No. lu evin taksimi kabil olmadığından «atılarak bedelinin hissedarlar arasında taksimine karar verilmiştir.
Ev, zemin katiyle üç kat olup, zemin katı malta döşeli, üzerinde bir kuyu, mutfak ve arkada ufak btf bahçesi vardır. Ev haricen k A gir, dahilen ahşaptır.
Birinci kat ufak bir aralık üzerinde karşılıklı iki oda, ikinci kat gayet dar bir merdivenle çıkılır. Bir^ofa ve bir oda vardır. Elektrik tesisatı mevcut, 27 metre M. dadır. Muhammen bede- Adana Memleket hastalı 2130 Uradır. I nesine kaldırılan Ali; hâdisenin Ra-
Blrfnci müzayede 24 rçayıs 945 Per-'mazanm tarladaki kadrolara ssrrtan-şembe günü saat 14 - 18 ve İkinci1 j^^en çıkhğmı söyle-
müzayede ise 4 haziran 945 pazartesi I günü saat 14 - 16 da yapılacaktır. ______________
Birinci müzayedede muhammen kıymetin % 75 ini bulduğu takdirde fhalel kafiyesi yapılacaktır. Bulmadığı t&kdlrde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlle İkinci İhalede en çok arttırana ihale edilecektir. ( İpotek sahibi alacaklılarla diğer hak sahiplerinin İddialarının evrakı müs-bltelerile birlikte 15 giin içinde bildirmeleri lazımdır. Aksi halde haklan tapu siclHerlle sabit olmadıkça satış _____________________________________
bedelinin yaplaştırılmasından hariç ( jsta0|,uj Mnn Korunma Savcılığın-tutulacaklardır. Müterakim vergi dan; İlâm: 943'335
borçları. Vakıflar kanunu mucibince, Muqr cundan çörek yapıp satmak verilmesi lâzım gelen 20 senelik tâviz sureUlç Milli korunma kanununa bedeli, llıale pulları, tapu harç ve muhalefetten suçlu Beşiktaş Köyiçl masrafları müşteriye aittir. Talipler j no. 3 te oturur seyyar satıcı Ahmet % 7.5 nispetinde pey akçesile iştirak «sin ıasa doeıımlu Mehmet Turgut edebilirler. Fazla malûmat için 944/ 114 No. lu dosyadadır. (5954)
944114
Alacak yüzünden yaralama
Kadıköy ün d e KnrbağaJıdcrede bir gazinoda dün gece IçH içmekle olan Ömer ve Hüseyin adlarında İki arkadaş aralarındaki bir alacak meselesinden kvga etmişler, Ömer, HüSüSin'i bıçakla yaralamıştır. Carıh yakalanmış, tahkikata gfrlşflmişllr.
İstanbul Milli Korunma Savcılığından: İlâm: 942/390
Fazla fiatle et satarak Milli korunma kanununa muhalefetten suçlu İst. Kurtuluş Tuzcu Murat sokağında 61 Nq. da oturur ve Halâskâr Gazi Cad. Ar şak'uı dükkânında çalışır Klryako oğlu 1885 doğumlu Torna Yaço hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (1) No. lu Milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan Milli korunma kanununun muaddel 31/2, 59/3,
63 üncü maddelerine tevfikan beş lira ağır para cezaslle tecziyesine, yedi gün müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bu müddet zarfında ticaretten men’lne ve hükmün katil eş-fiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 15/6/942 tarih ve 42/23 sayılı karar katileşmekle ilân olunur.
Akşam gazetesîle neşrolunacaktır. (5932)
oğlu 1323 doğumlu Mehmet Turgut hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (1) No. lu Milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fitlinden dolayı hareketine uyan Milli korunma kanununun muaddel 21, 55/2, ve 83 üncü maddelerine tevfikan 25 lira ağır para cezasUe tecziyesine, vc hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen lt/S/943 tarih ve 43/243 saydı karar katiJeşmekİe ilân olunur.
Akşam gozetesüe neşrolunacaktır. (59331
Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunlu
Taksim - Talimhane palas.
Telefon: 82627
İstanbul Milli Korunma Savcılığından: İlâm: 945'625
Sattığı sığır etine etiket koymamak suretüe Milli korunma kanununa muhalefetten suçlu İst. Galata Büyük Hendek Sok. 36 No. da kasaplık yapar Nesim oğlu 1875 doğumlu Yakar Pln-Lo hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (l) No. hı Millî korun-sonımda: Suçlunun sabit görülen Alma mahkemesinde yapılan duruşma ünden dolayı hareketine uyan Milli korunma kanununun muaddel 31/7, 57/10( 63 üncü maddelerine tevfikan elli Hra Bğır para cezasile tecziyesine, ve hükmün batileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 22 3' 45 tarih vc 45/134 sayılı karar katileşmekle Hân olunur.
Akşam gazelesile neşrolun > tur. 159531
6 Mayıs 194 T.
Bahlfe 8
MÜIÜKARBOK
HAŞAN
SATILIK KAGİR MAĞAZA
kilolar
tabletler gibi
B0VA5I ’8 MUHTELİF RENHTE BULUNAN
CHPOMEKTO
5RÇ BOVflSINI ECZANE.PRRFüMERı MAGRZRLRPINDAN ARAYINIZ.
İstanbul Balıkpa zarında “n. tarafı Taşçılar caddesi 14 No. ve arka taralı Tulumba sokak 20 No lı yüz metre murabba üzerine İnşa edilmiş üstü t-araçalı kftglr sağlam bir mağaza acele satılıktır. İstekliler Gnlatada Tünel yakınında Sesli Han 5 No. lı yazıhaneyesaat ■■■■■ 10 dan 13 ve 17 den 19 a kadar müracaat etmeleri. ■■■■
İstanbul Vilâyetinden:
1 — Toptancı, perakendeci ve İmalcilerin ellerinde bulunup beyan edilen ve beyandan sonra gelen zeytin yağlar ile pamuk yağlan Ticaret Ofisinedevredilecektir,
2 — Konserve fabrikaları ellerindeki yağlan kendi Lşieri için kullanabileceklerdir,
3 — Sanayi müesseseler (9) ve daha yukarı dereceli zey-
tinyağı kullanabileceklerinden bunlar ellerinde bulunan dokuz ve dokuzdan yukarı asitli yağlan kendi işleri için alıkoyabilecekleri gibi (12) numaralı sirküler hükümleri bu cins yağlardan getirebileceklerdir. (5950)
İMAR BANKASI
KURULUŞ TARİHİ, 1928
Tamamen Menmiş sermayesi : 1.000.000 T.L. İhtiyat akçesi 184.837 T. L.
İstanbul, Yenlpostane arkası, Aşlrefendl Cad. İmar han No. 35 - 37 Telgraf adresi: İSTANBUL İMAR — Telefon: 24527 - 24528
Her türlü banka muameleleri yapar, Demiryolu, şose, Köprü, Binalar İnşası İçin şirketler kurar, İnşaat müteahhitlerini finanse eder. Ticari muamelelerde bulunur,
Mevduata verilen yıllık faizler:
Belediye Sular idaresinden:
Bakırköyünde Çörekçi çayın arazisi üzerinde yetişen otlar yerinde açık arttırma İle satılacaktır. /
1 — Satış şartnamesi Beyoğlu İstiklâl caddesi Mayer binası arkasındaki idare merkezinde levazım dairesinde parasız olarak alınabilir.
2 — Muvakkat teminat 250 liradır.
3 — Açık arttırma 16 Mayıs 945 çarşamba günü saat 10,30 da yapılacaktır^^ (5860)
İstanbul defterdarlığından:
Beşiktaş maliye şubesine kazanç vergisinden borçlu Raif Min-garlnin Beşiktaş Çiğdem sokak 11/13 sayılı lâstik fabrikasında haczedilen 2232 düzüne yapılmış kadın lâstiği ile ham ve imâl edilmemiş beş ton lâstik 7/5/945 pazartesi günü saat 10 da mahallinde ,açık arttırma ile satılacağından taliplilerinin tâyin olunan gün ve saatte hazır bulunmaları ilân olunur, (5926)
İPLİK Üstüpüsü SATIŞI
Sümer bank
Yerli Mallar Pazarları
Toptan Satış Müdürlüğünden:
Depomuzda mevcut 31 çuval içindeki İplik üstüpüleri 21/5/945 ta-i rlhlne tesadüf eden pazartesi günü saat 14 de açık arttırma İle satılacağından numunesin! görmek ve satışa iştirak etmek üzere İsteklilerin yukarıda bildirilen tarihte 600 lira teminat akçeslle Sümerhan Toptan satış Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur.
SATILIK LOKOMOBİL
100 beygir takatinde halen işlemekte olan bir adet lokomobil satılıktır. Müracaat: Ankara 451 po3tâ kutusu. Telefon: 1514.
Meşe odunu istihsal nakil ve istif işi
Devlet orman İşletmesi Afyon revir âmirliğinden;
1 _ Revrlmtzln 5 inci Bölgesi dahilindeki. Koca Bartûk nrmanınrinn (16500) kental meşe odununun Banaz istasyonu Son Depomuza İstihsal, nakil, ve istir İşi açık eksütmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 17/5/945 gününe rastlayan perşembe günü saat 15 de Revirimiz binasında yapılacaktır.
3 — Beher kentalinin istihsal, nakil vc istif İşinin muhammen bedeU (2) lira (10) kuruştur.
4 — Muvakkat teminat % 7.5 hesablle (2598) lira (75) kuruştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Orman Umum müdürlüğünde Kütahya, Uşak, Burdur Revir amirliklerinde Banaz Bölge şefliğinde, Afyon Revir âmiri İğinde ve mülhakatında görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte komslyona müracaatları.
________________________________________________________________«5945»
İstanbul vilâyeti dağıtma bürosundan:
1 — Hükûmc’çe ekmek ve ekmeklik hububat ve saire maddelerin dağıtımına dair talimatname hükümlerinden faydalanan Anakarne hamlU memur ve müstahdemlere (Emekli dul ve yetimler hariç) 8q ner gram kalay dağıtılacaktır.
2 — Jev2lat usulüne göre tanzim edUecek (9) numaralı bordrolarla yapılacaktır. Bekâr olanlarla kan koca çalışanlardan bayanlar dağıtma dışında bırakıldıklarından bu bordrolara dahil edilmemeleri lâzımdır.
3 — 80 gramın bedeli 298 kuruş 58 santim olan kalayların vilâyet ma-
kamından verilecek ordinolarla yapı ve Kredi kankasından alınacağı ve dağıtımın bir ay devam edeceği ilân olunur. «6951»
Güzelliğin Sırrı Cilde itinadır
KARDOL
Damla ile alınan ve baygınlıklarla baş dönmelerini geçiren sinir ilâcıdır.
Reçt-Sülz her Eczanede satılır.
Bulunmuş kol saati
İki gün evvel Taksim cidarın da bulunan bir kadın kol saati Taksim Emniyet komiserliğine teslim edilmiştir. Zayi edenin mezkûr merkezden alması. Telefon: 23B28
—’G ÖÇ ——1
NAKLİYATI I
Mevsim hasebile göç nakil- I yatınızı Şirketimiz kamyonları I süratle temin eder.
Telefon: 20610
Güzellik
Kremleri
CUdlnlze yeni bir taravet temin eder.
HAŞAN depolarıyle bütün ıtriyat mağazalarında satılır,
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehassısı
Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2.5 — 5. Tel: 22398
[
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
1
1 — İdaremiz İhtiyacı İçin 10 adet şarap tulumbası kapılı zarf usu-ll.vlo yaptırılacaktır.
2 — Muhammen bedeli 17000 lira olup muvakkat teminatı 1275 Uradır.
3 — Eksiltme 15/5/945 salı günü saat 11 de K ab ataşta levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname adı geçen şubeden her gün alınabilir. Ankara İzmir baş müdürlüklerinde görülebilir.
5 — isteklilerin mühürlü fiyat teklif mektuplarını güvenme parası veya banka teminat mektubunu ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar mezkûr komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri İlân olunur. «Zarflar içine teminat olarak para ve tahvil konulduğu takdirde teklifler açılmadan iade edilir.»
6 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz. «5485»
Kök sökme ve taşıttırma işi
Devlet Orman İşletmesi Sarıkamış revir amirliğinden:
1 — Revirimize bağlı Karakurut bölgesinin Pravaltı ormanından tahminen (20,000) kental çam dip kökün sökülüp (5 - 8) kilometre mesafedeki Aşıt deposuna nakil ve istif 1?1 4M5/945 tarihinden İtibaren 10 gün
. müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Beher kental kökün sökme depoya taşınması İşinin muhammen bedeli (185) kuruştur.
3 — Eksiltme 14/5/945 tarihine raslıyan pazartesi günü saat 15 te Revir binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat (2775) liradır.
5 — Buna alt şartname Orman umum müdürlüğünde. Erzurum Bölge şefliğinde, Kars orman kâtipliğinde, ve İstanbul Revir âmtrllğlnde görülebilir.
ö — İsteklilerin muayyen gün ve saatte ilk teminat va evrakı müsbl-telerlle komisyona müracaatları. (5707)
Bitlis Vilâyetinden
Bitlis vilâyetine bağlı Tatvan kazasında yeniden inşa edilecek beş lojmanlı üç memur evi İnşaatı eksiltmesine talip çıkmadığından 21 mayıs 945 günü saat 15 de İhalesi yapılmak üzere tekrar kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
1 — İnşaatın keşif bedel! 73536 Ura 55 kuruştur.
2 — Bu İşe alt eksiltme, şartname, keşlfname ve sair belgeler vilâyet daim! encümeni kaleminde görülebilir.
3 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin 945 yılma alt Ticaret odası belgeslle İşi yapabUeceklerlne dair ehliyet vesikası göstermesi lâzımdır.
4 — Muvakkat teminat 5515’ Ura 24 kuruştur. (5701)
Devlet Orman işletmesi Araç
Revir Amirliğinden:
1 — Revirimizin Karkalmaz bölgesinin Akılçalman son deposunda 2 numaralı istifte mevcut 882 adet muadili 583 metre 383 deslmetreküp çam tomruğu açık arttırma suretile satışa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküp muhammen bedeli (48) Ura (50) kuruştur.
3 — Satış 14. 5. 945 tarihine müsadif pazartesi günü saat (14.30) da Araç revir amirliğinde revir âmiri riyasetinde teşekkül edecek komisyonda İcra kılınacaktır.
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 hesabUa (1965) liradır.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde. Kastamonu.
Bartın, Araç revir amirliklerinde ve Sarıçam bölge şefliğinde görülebiUr.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte muvakkat temlnatlarUe birlikte Araç revir âmlrUğlne müracaatları. (5649)
Karabük,
Devlet Orman işletmesi Araç
Rey ir Amirliğinden:
1 — Revirimizin Karkalmaz bölgesinin pelitveren son deposunda (7) numaralı istifte mevcut (100) adet muadili (88) metre 080) deslmetre-küp çam tomruğu açık arttırma suretile satışa çıkarılmıştır,
2 — Beher metreküp muhammen bedeli (46) lira (60) kuruştur.
3 — Satış 10, 5. 945 tarihine rastlıyan perşembe günü snat 14.80 da Araç revir amirliğinde revir âmiri riyasetinde teşekkül edecek komisyonda İcra olunacaktır.
4 — Muvakkat temlnatL % 7,5 hesablle (309) liradır.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde Kastamonu, Karabük, Bartın, Araç revir amirliklerinde ve Daday bölge şefliğinde görülebilir.
6 — isteklilerin muayyen gün ve saatte muvakkat temlnatlarUe birlikte revir âmlrUğlne müracaatları. (5648)
SÜMERBANK
iplik ve Dokuma Fabrikaları Müesseaesi Bakırköy Bez Fabrikaları Müdürlüğünden!
Fabrikamızda tahminen 330 ton miktarında temizlenmiş ve balyalanmış pamuk deşesi mevcuttur.
NümuneyL görmek ve görüşmek üzer# isteklilerin fabrika müdürlüğüne baş vurmaları. (5698)
KARTAL PLAJ EVLERİ KOOPERATİFİNE
ORTAK ALINACAK
Kartal Plaj Evleri Kooperatifi Yönetim Kurula Başkanlığından: İstanbulda Maltepe (Cevizli* ile Kartal İstasyonları arasında demiryolu İle asfalt şosenin İki tarafında ve deniz kenarında tamamen sahip olduğu, Adalara nazır geniş plftj ve arsaları üzerinde ortaklarına birer ev yaptırmak maksâdlyle kurulmuş olan kooperatifimiz, arazinin genişliği nispetinde ortak sayısını arttırmak arzuslyle, yeniden 20 ortak alınmasına karar vermiştir. 1
1) Yeniden ortak kaydına 31 mayıs 1945 perşembe akşamına kadar devam olunacaktır.
2) Yeni ortakların, diğer ortaklarımız gibi, defaten ödeyecekleri miktar: 3.000 Uradır. Kooperatifimiz ortak kaydolunurken peşin ödenecek olan bu para, takriben, parsellendirilmiş bir evlik arsa bedeline tekabül etmektedir. Buna İlâveten her ay ödenecek aylık taksit miktarı şimdilik 30 ikadır.
3» Yeni ortaklar dahi, eski ortaklarımızdan farksız olarak. 5293 sayılı ve 80. 12. 1942 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 10015'2 sayılı Bakanlar Kurulu kararlyle onanmış bulunan esas mukavelemiz hükümlerine ve şartlarına tabi olacaklardır.
4) Daha fazla malûmat İçin: /takara, Yenlşehlrde, Adakale sokak, 69, D.3 de, kooperatifimiz İdare merkezine bizzat veya y:ıa İle müracaat edilebileceği gibi. Ankara 5408 numaralı telefondan da malûmat alınabilir.
Devlet Deniz Yolları ve Limanları işletme _______UmiHn_Müdürlügİ£jlâ nl ar ı
Şehir hatları işletmesinden:
6 Mayıs 945 pazar gününden İtibaren her hafta yalnız pazar günleri-1 — ADALAR HATTINDA:
Cumartesi günleri yapılmakta olan 112 numaralı saat 13,80 seferi aynen pazar günleri de İcra olunacaktır. Bundan başka Büyükadadan saat 19,45 de, Heybeliden 20,00 de, Burgazdan 20,15 de, Kınalıdan 20,30 da, Modadan 20,55 de hareketle 21.25 de Köprüye varmak üzer» fazla olarak bk sefer yapılacaktır.
2 — BOĞAZ HATTINDA;
Köprüden saat 9,00, 11,00 v« 14,45 de Beşiktaş, Küçüksu, Yenlköy, Beykoz, Tarabya, Büyükdere ve Bariyere uğrayarak Yenlmahalleye birer vapur kalkacaktır.
Yeni mahalleden saat 19,30 ve 20,30 da Bariyer, Büyükdere, Tarabya, Beykoz, Yenlköy, KîlçÜksu ve Üsküdara uğrayarak Köprüye birer vapur kalkacaktır.
Beykozdan saat 20,10 da Paşabahçe, Çubuklu, Kanlıca, A. Hisar, Kandilli ve Üskijıdara uğrayarak Köprüye bk vapur kalkacaktır.
3 — 7 Mayıs 945 pazartesi gününden itibaren pazardan başka günlerde Köprüden saat 12,15 de Kadıköy, Moda, Kınalı, Burgaz, Heybeli, Bü-yükada ve Bostancıya yük vapuru kalkacaktır. «8568»
★
1 — Rumeli Cankurtaran bölgesinde Radyolar binasında yaptırılacak boya ve onarım işleri pazarlıkla İstekUsIne ihale olunacaktır.
2 — Bu İşlerin keşif tutarı (2326) Ura (98) kuruştur.
3 _ Geçici güvenme (174) İka 52) kuruştur
4 — Pazarlığa esas olacak kâğıtlar İnşaat şubesinde görülebUk.
5 — Pazarlık 15 mayıs 1945 sah günü saat 14 te İdare merkezi karşısındaki binada bulunan Alım satım komisyonu tarafından yapılacaktır.
6 — Pazarlığa girmek için geçici güvenme makbuzu ve ehhyet vesikası göstermek lâzımdır.
7 — İstekliler ehliyet vesikası almak için eksiltme şartnamesinin 4 üncü maddesinde yazılı vesikaları 50 kuruşluk pul ve bir fotoğraf ile birlikte pazarlık gününden — ara verme günleri dışında — en az yedi gün evvel bir dilekçe İle İdareye başvurmahdırlar.
8 — İdare, İhaleyi yapıp yapmamakta serbcstlr. (5586)
•k
1 — İstanbul limanında çalışmak üzere 75 - 120 İka ücretle puvantör alınacaktır.
2 — İsteklilerin 20 yaşından aşağı ve 27 yaşından yukarı olmamaları, en aşağı orta okulu bitirmiş bulunma lan. İdarece yapılacak soruşturmalar sonunda İyi hal sahibi olduklarının sabit olması ve deniz vasıtalarında çalışmağa bedeni kabiliyetlerinin İdare hastanesi Sağlık kurulunca yeter görülmesi şarttır.
3 — İsteklUer hüviyet cüzdanlarını, okul ve askerlik belgelerini, dolduracakları talepnameleri ve İyi hal kâğıtlarını 18 mayıs 945 akşamına kadar İstanbul Uman İşletmesi Zat İşleri servisine vereceklerdk. Talepnameler daha evvel bu servisten alınacaktır.
4 — İsteklUer hakkında İdarece yapılacak soruşturmalar sonunda kimlerin İmtihana kabul edileceği ve İmtihan günü kendilerine bildirdir. İmtihan yazı ve hesaptan yapılacaktır.
5 — İmtihanda kazananlardan Sağlık muayeenls sonunda deniz vasıtalarında çalışabilecek kabiliyette olduğu anlaşılanlar 3856 sayılı kanuna göre alabilecekleri ücretle pûvantörlüğe tâyin edilmekle beraber lkl aylık mesleki! kursa tabi tutulurlar. Kurs sonunda yapılacak İmtihanda kaza-namıyonları görevden çtkarmağa veya yapabilecekleri başka göreve geçirmeğe İdare yetkilidir.
6 — Daha evvel puvantorlük İçin müracaat edip tâyin edilmemiş olan-
lar da bu İlâna göre- hareket edeceklerdir._______________ (5953)
İstanbul defterdarlığından:
Kıymet! Teminatı
Dosya No. CİNSİ Lira Lira
52301/4223 Eminönü. Yav uzsln an M ah. Otluk sokağında 808 ada, 17 parsel, 3 kapı sayılı 8,40 M2, arsa. 320 94
55100/6298 Sarıyer, Yenlköy Mah. çifekasab sokağında eski 8 kapı sayılı 78 M2 arsa. 156 ıa
55109/3191 Fatih. Klrmastı Mah. Mıhcılar sokağında 2121 ada, 10 parsel, eski 14 yeni 18 kapı sayılı 4,50 M2 arsa. 90 T
55100/8397 Bakırköy, Zeytinlik Mah. Orta sokağında eski 49, yeni 65 kapı sayılı 114,80 M2 arsa. 115 S
51114/3 Üsküdar, Pazarbaşı Mah. Karamanlı sokağında eski 30. yeni 34 kapı sayılı ev. 000 49
51217/548 Beyoğlu, Dikilitaş Mah. I pafta, 38 ada, 4 parsel sayılı 387 M2 arsa (Üzerinde başkasına ald bina vardır.) 850,80 M
51217/970 Beşiktaş, Meşrutiyet Mah. 5 pafta, 3 ada, 5 parsel, 113 M2 arsa (üzerinde başkasına ald- bina vardır.) 39 1
51180/7 Fatih, Arabaoi Beyaad Malı. Kocamustafa-poşa v» Vldln caddesinde (1326 ada, 0 parsel) en eski 842, eski 364, 360 kapı sayılı 813 M2 arsanın 460/1152 hissesi. 980 74
Yukarıda yazılı gayri menkuller 11/5/945 cuma günü saat 14 te M1W
Emlâk Müdürlüğünde kurulu komisyonda ayrı ayrı açık arttırma He satılacaktır.
İsteklilerin geçici teminat makbuzları va nüfus hüviyet cttzdanlarlle birlikte ilıala saatinde komisyona fazla bilgi İçin sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları.____________(5359)_____________________________
İstanbul Tekel başmüdürlüğünden:
045 okça yılı İçinde İdarenin tua ambarlarına gelecek tahminen 8000 ton tuzun nakil vesaitinden ambara nakU ve İstif İşi açık eksiltmeye konulmuştur. ,
Muvakkat teminatı 2550 Uradır.
İsteklilerin şartnamemi förmek üzere her gün va eksiltmeye iştirak İçin W: mayıs 945 salt günü saat 15 da Sirkecide kâin baş müdürlüğümüze müracaatları. (t5856»
İNGİLİZCE MUHABERAT Türkçeden İngilizceye ve İngilizceden Türk-çeye bllûmum ticarî muhaberat. İngilizce Pit-man Muhaberat usullerine göre tercüme Ve tabedilir, P. kutusu 1098 Galata. AKŞAMf
Sene 27 — No. 9536 — Fiati her yerde 10 kuruştur. PAZAR 6 Mayıs 1945 Sahibi; Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
PRAG’DA HALK AYAKLANDI
Zafer
Harb bitti. Müttefiklerin zaferi tamdır.
Beş buçuk yıl süren eşsiz feda-kâri ıklar boşa gitmedi. Düşman, tarihte hiç bir mületiri denemediği korkunç bir yenilgiye uğradı, Ülkeleri baştan başa yangın yerine döndü. Müttefiklerin elinde. g,yısı beş milyonu aşan esir var, endi milletleri kadar bütün insanlığın da lanetle anacağı iki büyük harb suçlusu, kahramanlar gibi ölmek şerefinden bile yoksun kaldılar. Bu seferki zafer, Alman kudretinin yenilmezliği efsanesini de esirgemedi. Müttefikler, bugünkü muazzam neticeyi en değerli kan ve canlar pahasına elde etmiş olmaktan gurur duymakta ne dereçp haklı İseler, düşmanlan da bu görülmemiş hezimete — gelecekte kendilerini temize çıkarmak — en küçük talih ve tesadüf payı bulamamaktan o kadar ümitsizdirler.
Beş buçuk yıl süren harb çok çetin oldu, fakat zafer tamdır.
Bu seferki zafer şenliksiz oluyor.
Harbin bittiği ilân edildiği zaman Ingiltere ve Amerikada Devlet Reisleri radyolarda nutuklar söyliyecekler, halkı kiliselerde duaya teşvik edeceklerdir. Geçen harbin mütarekesinde olduğu gibi, kurtuluş duyguları, gece gündüz sokakları dolduran bayram coşkunluklan içinde belir-miyecektir. Harb bitti denildiği zaman, beş buçuk yıldır bin bir eziyet ve tehlikenin, türlü yoksunlukların kara kâbusundan kurtulan miiletler, birdenbire kendilerini toparlayıp, erişilen saadetin tadına varamıyorlar. Beklenen sevince karşılık garip bir ruhi halet seziliyor.
Bunun ilk sebebi, uzun harbin çok öldürücü, çok yakıcı ve yıkıcı olmasıdır, Avrupa bir harabeye dönmüştür. Bu şehirsiz, evsiz, yiyeceksiz, yakacaksın, Avru-payı önümüzdeki kış, sefaletlerin en koyusu bekliyor, yenen ve yenilen, kurtulan ve kurtarılan bütün memleketler ancak dışardan yardim göreceklerdir. Daha sürecek olan Japonya harbi, Amerikanın. bütün istihsal ve taşıt vasıtalarını Avrupaya yardım işine ayırmasına engel olacaktır. İn-ğiltere ise elinden geleni yapmış. kendi stok’armı dahi tüketmiş durumdadır. Fransa gibi, her tarafı vıkılmamış, zengin bir memlekette bile — yol ve taşıt yoksuzluğundan — gelecek kış da ısınma kömürü olmıyacağma ^şimdiden karar verilmiştir.
Avrupayı bekleyen bu açlık ve perişanlık, büyük galip milletlerin zafer sevincine engel oluyor.
Harb bittiği zaman bir çok acılar, felâketler sona erer, yeni bir ümit ve ferahlık devri açılır. Harb biter, hemen sulh başlar. Milletleri sevindiren budur, Bir' harb bitince, hele bu harb uzun ve çetin olursa, İnsanları coşturan âmil, karanlıktan aydınlığa bu birdenbire geçiş, felâketlerin sonu geldiğine bu korkusuz kuşkusuz inanıştır.
Büyük bir harbin tam bir zaferle bitmesine rağmen, eksik olan bu sevinç âmilidir. Harb gerçekten bitmiştir, fakat etrafa göz gezdirince hiç bir şey bitmemiş gibidir. Kanlı bir dönem geride kalmıştır, fakat yeni bir devrin açıldığına henüz kimse inanamıyor. Çeşit çeşit yoksun-İlıkların, eşsiz mihnetlerin, havada, denizde, karada ölümlerin, bombaların korkunç kâbusu arkadadır. Fakat milletler önlerinde rahat ve huzur güneşini görmekte hâlâ duraksalıdırlar.
Dünya, bu zafer baharında, sevinç duygularına kararsızlık hüznü karıştığını sezmektedir. Halbuki bu kadar derin acılara, bu derece büyük verilere katla-
Polonya meselesi
3 devlet arasındaki
görüşmeler kesildi
Tass ajanâı 16 liderin Moskva’da muhakeme edileceğini bildirdi
M. Eden ve Stettinius doydukları endişeyi M. Molotof’a bildirdiler
Londra 6 (B.B.C.) ____San FrancLsco’
da Amerika, İngiltere ve Sovyet Rusya arasında Polonya’ya dair yapılmakta olan görüşmeler kesilmiştir. İngiliz Dış işleri Bakanı M. Eden şiddetli bir lisanla yaptığı demeçte bunun sebebtln şu suretle anlatmışta:
(ıMart ayının sonunda Polonya demokrat liderlerinden mürekkep bir heyet müzakerede bulunmak üzere Varşova'ya davet edilmişti. Heyet erkânı tevkif edilmiştir, tnlgltere ve Amerika hükümetleri bu demokrat unsurların ne olduklarını bir kaç defa sormuşlardı. M. Molotof bunların Kızılorduya zarar verici faaliyetlerinden dolayı tevkif edildiklerini bildirmiştir. Pek geç verilen bu haber endişeyi arttırma ve fazla İzahat istenmiştir. Bu hususta tam izahat veri-llnclye kadar Polonya meselesi batkında müzakereye devam edemlyece-ğünlzi M. Molotof'a bildirdik.»
M. Eden Polonya meselesinde çek ciddi bir gelişme olduğunu söylemiş ve büyük endişesini izhar etmiştir.
Amerikan Dış Bakanı M. Stettinius da demiştir ki: «M. Eden, bu kadar bekledikten sonra böyle bir şaşırtıcı gelişmeyi öğrenmekle duyduğumuz endişeyi M. Mololof a bildirmiştir Tevkif edilenlerin İsimlerini muhtevi tam bir lslte İle tamamlayıcı izahat
verilmesini istedik. Sovyet cevabına lntlzaren Polonya hakkındakl görüşmeler kesildi.»
Tevkif edilenler
Londra 6 (B.B.C.) — Tass ajansının bildirdiğine göre tevkif edilen PolonyalI liderler 18 kişidir. Başlarında Gl. Okullckl bulunuyor. Bunlar Kızıl-ordu gerilerinde fesatçı hareketlerde bulunmak sabotaj yapmak cürümlerinden suçludurlar Bu yüzden 100 Sovyet askeri ölmüştür. Grupun yanlarında verici bir radyo cihazı vardı. Bunlar tevkif edilmiş ve lcabeden tahkikat yapılmak üzere Moskova'ya nakledilmişlerdir.
Tass ajansı eski Polonya Başvekili Vltos’un öldürüldüğü haberini yalanlamaktadır.
San Francisco .5 Eski Polonya Başbakanı Mlkolajezyk’ln Moskova'ya gldcreic Polonya hükümetinin yeniden teşkili hakkında görüşmelere İştirak etmesi hakkında 3 büyük devletin mutabık kald klan haberi burada tekzlbediUyor.
Mareşal Stalln’in Mikolajezyk hakkında bazı şartlar koştuğu bildirilmiştir. Bu şartları İngiltere ve Amerika kabul etmemişler ve Polonya hükümetinin yeniden teşekkülünün Yalta anlaşmasına uygun bir tarzda yapılması İçin ısrarda devam eylemişlerdir.
Türkiye - Irak
Bir Türk iktisat heyeti Bağda’da gitti
Bağdat 6 (A.A.) Üç üyeden mürekkep bir Türk İktisat heyeti, Irak piyasasını tetkik Ve bir ticaret anlaşmasının müzakeresi için Bağda'da gelmiştir. Heyetin, aynı maksatlarla İran'a gideceği de öğrenilmektedir
Yeni bir sıtma ilâcı
Ankara 6 (Telefonla) — Flllstlnden buraya bildirildiğine göre, Telâvlv'ln yakınında yapılan araştırmalarda çok müessir bir sıtma İlâcı bulunmuştur. Kimyevi bir madde olan bu ilâcın adı Palakrln'dlr ve kinin İle sıtmanın tedavisi birkaç hafta sürdüğü halde palakrln ile 7-10 gün İçinde sıtmanın tamamen önüne geçilmektedir. Harb durumu dolayıslle istihsali genlşletilemlyen bu maddenin harbden sonra çok miktarda İstihsaline imkân hasıl olacağı tahmin ediliyor. ___
Beş liradan yukarı Ingiliz banknotları tedavülden kaldırıldı Londra 5 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: İngiltere bankası beş liradan yukarı olan İngiliz banknotlarını tedavülden kaldırılmıştır.
nan milletler, daha şen zafer bayramlarına lâyıktırlar.
Bu günler gelecek, belki gecik-mlyecektlr. Büyük galiplere düşen ilk İş, aralarındaki birlikle, yarınki sulh dünyası ümidinin rahatını zafer sevincine çabucak katmak, İkinci düşmanı yani şüphe ve endişe havasını da hemen yenmektir
Dünya, bunca fedakârlıkla elde edilen bu eşsiz zaferin zevkine ancak o aman varacaktır. Bunun son olduğuna İçten İnan getirdiği zaman,
Necmeddin Sadak
945 bütçesi
65 milyon liralık fark kredi ve istikrazla kapatılacak
ütün gece şehirde çarpışmalar oldu ,
ucvıı 11,111 yurupıcıcr imşiîiui .g
----------------------
iki Alman ordusu daha teslim oldu, Amerikalı ve®
Ingilizler karşısında Alman mukavemeti sona erdr^
Ankara 8 (Telefonla) — 1945 yılı devlet bütçesinin Meclis bütçe komisyonunda görüşülmesi sona ermiş ve bütçenin gelir gider rakamları belit olmuştur Bilindiği gibi hükümetin Meclise sunduğu bütçe tasarı-ind* 1945 giderleri için verilecek ödenek toplamı 595 800.000, gelir toplamı da 530.200.000 lira olarak tesbit edilmiştir. 05.000.00 lira farkın kredi ve istikrazla kapatılması kararlaşmıştl.
Bütçe komisyonu bu rakamlar üzerinde esaslı değişiklikler yapmamışta. Kredi ve istikrazla karşılanacak mikdar ise hükümetin teklif ettiğinin aynıdır. Bunun İçin bütçede mühim bir açık bulunduğu hakkındakl söylentilerin aslı yoktur.
Gizli silâhlar
Japonya'ya karşı kullanılacak
Londra 8 (A.A.) — Britanova ajansının askeri muhabiri yazıyor; Avrupa harbi biter bitmez sarılacak olan Japonya'ya karşı belki gizil Alman silâhlarından bazısı kullanılacaktır. Bu silahlardan bir çoğu batı Müttefiklerine karşı kullanılmamıştır. çünkü bıı silâhların İmal edildiği bölgeler, silâhlar kâfi derecede yapılmadan lstllft edilmiştir. Müttefik teknisyenleri, müessir olduğu görünen bu gizil silâhları incelemece koyulacaklardır. Bu suretle bu silâhlar Müttefik silâh fabrikalarında yapılacaktır. çilnkii bunların ancak tarihi bir kıymeti vardır. Diğerleri de, tadilâtla. Uzak Doğruda harbin özel şartlarına uydurulup uydurulanuyacağı-nı anlamak üzere fabrikatörlere gönderilecektir.
Başlıca Müttefikler arasında bir anlaşma gerekince, bütün keşifler büyük devletlerin müşterek malı olacaktır.
Londra 8 (B.B.C.) — Üçüncü Amerikan ordusu tank ve piyade kuvvetleri geniş bir cephe üzerinde Çekoslo-vakyaya girmiş ve 30 kilometre İlerlemişlerdir. Bu kuvvetler Skoda silâh fabrikalarının bulunduğu Pilsen şehrine pek ziyade yaklaşmışlardır.
Dün bu ileri hareketi esnasında Çekoslovakyanm başşehri olan Prağda halk Alman kuvvetlerine karşı ayaklanmış, birçok resmi binaları İşgal ederek bunlara Çek bayrağı çekmiştir, Aynı zmanda kurdukları bir radyo merkezi vasıtaslle yurtseverlere talimat vermeğe başlamışlardır. Radyo merkezi bir aralık Almanların teslim olmaları İçin müzakereye girişmeği temin etmek üzere « ateş kes> emrini vermiştir. Fakat Alman kıtalarının MÜH bankayı muhasara etmeleri üzerine yeniden harbe devam edileceğini büdirmlş ve Çek halkını şehrin kenar mahallelerinde tanklara karşı mânlalar kurmağa davet etmiştir.
Radyo, az sonra İngilizce ve Rusça neşriyat yaparak Pllsen'e gelmiş olan Amerikalıların ve Rus kuvvetlerinin tanklar, uçaklar göndererek yardım etmelerini İstemiştir. Radyo bu münasebetle demiştir kİ: «Almanlar şehri sarıp merkeze doğru İlerliyorlar. Toplara muhtacız.»
Radyo, bu sabah erken Amerikalılardan heyecanlı bir lisanla yardım istemiş ve demiştir kİ: «Alman tankları saat üçte Prag önüne geldiler. Gecikmeden yardım bekliyoruz.» Radyo bütün gece Prag’da ve civarında çarpışmalar olduğunu bildirmiştir.
Londra 0 (A.A,) Bu sabah saat altıya doğru yeniden İşitilen bu radyo, söyle demiştir: «Çeklerle Almanlar arasında, protektora’nın çek İdaresine devredilmesi hususunda görüşmeler yapmaktadır. Prag'da muhasamat , sona ermiştir.»
Müttefiklerin ileri hareketi
Londra 6 (B.B.C.) — Cenup Almanya ve Avusturyada bulunan. 1, 19 uncu Alman orduları altıncı Amerikan ordusu komutanı general De-veres'e teslim olmuşlardır. Bu ordular Avusturyada Unz bölgesinden İsviçre hududuna kadar olan sahada bulunuyordu. Teslim protokolü Münlch varoşlarında İmza edilmiştir. İki ordunun bugün öğle üzeri teslim olmaları kararlaştırılmış iken, hüküm süren karışıklık yüzünden, 19 uncu ordu dün akşam teslim olmuştur. Ordunun komutam: «Kumandam altındaki kuvvetlerin hakiki miktarını bilmiyorum. Fakat 200 bin İle 4.00 bin arasında tahmin ediyorum.» ‘demiştir.
Aynı zamanda Çekoslovakya’da Almanların meşhur 11 inci Panzer tümeni de teslim olmuştur. 10 bin asker 1000 muhtelif nakliye vasıtaslle Amerikan hatlarından geçerek tâyin edilen mahalle girmiştir.
Amerikan kuvvetleri Avusturya İçinde derin surette llerllyerek Liriz ve sanayi merkezi Stael şehirlerini ve diğer birçok yerleri almış, Büslar-dan pek uzak olmıyan bir mahalle varmıştır.
Şimdi Batı cephesinde Amerikan ve İngiliz kuvvetleri karşısında Alman mukavemeti tamamen sona ermiştir.
Kızılordunun ileri hareketi
..^Londra 8 (B.B.C.) — Sovyet kıtaları Çekoslovakyada İlerliyorlar. Br--no’nıın şimal doğusunda birçok yerler zapbedilmlştlr. Alman yada Bran-denbıırg ile Dessau arasındaki Alman cebinin küçültülmesine devam ediliyor. Burada daha 3000 esir alınmıştır. Baltık kıyısında Sunemunde. Plne-munde 2aptedllmlş, bu kesimde 12 bin esir alınmıştır.
5 milyon esir!
ilk s af er topları atıldı
Londra € (A.A.) — Avrupa’ya yapılmış olan ilk çıkarma giiı.iinden beri 5 milyon Alman esir edilmiştir, 1918 harbinde Almanlar ’î milyon er kaybetmelerdi. Bu harbde ölü, yaralı ve esir ola-rak kayıplan 15 milyona ya-
Dün harbin ilk zafer topları mareşal Montgomery'nin karargâhında atılmıştır. Burada 24 top ateş etmiştir.
Newyork 6 (R) — Alman ordusu 918 de olduğu gibi vatana dönemiyecektir. Ordu da, kurmay heyeti de dağıtılacaktır, Avrupa başşehirlerinde birer birer ışıklar yakılıyor
L
Londra 5 (A.A.) — Wllhelmshaven radyosu, Avusturya ve Bohem yada harbin devam ettiğini bildirmektedir. Radyo, Alman kuvvetlerinin şiddetli karşı taarruzlara giriştiklerini ve St. Pölten güneyi İle Frischenehrung üzerinde çarpışmalara tekrar başlandığını İlâve eylemiştir,
Norveçtekî Almanların da teslim olması muhtemel
Londra 5 (A.A.) — Holanda ve Da-nimarkadakl Alman ordularının teslim olmasından sonra Doenltz'ln radyoda yayınladığı son beyanname Norveç'teki kıtaların da teslim olmaları hususunun ihtimalden uzak olmadığını hatıra getirmektedir.
Mareşal Rundstedt ne diyor?
Londra fl (A.A.) — Esir edilen mareşal Rundstedt, İngiliz mereşall Montgomery için, İngillzlerln en mü-
kemmel ve büyük kumandanı demlş,-Û batıda çıkarma beklendiğini. muka--Q vemet edilememesinin uçaklar tara- (D fin dan muvasala yollarının tahribe--*-? dilmesinden İleri geldiğini söylemiş- JJ* tir. gf
İngiliz kıtaları Q Kopenhag’a girdiler
Londra 6 (B.B.C.) - İlk tngiilz kıtaları dün Kopenhag'a girmişlerdir. Bu kıtalar havadan nakledilmiştir. Halk. İngiliz kıtalarını büyük sevinçle karşılamıştır.
Dönitz ve Himmler Norveçte bekleniyorlar
Stokholm 5 (A.A.) — Daily Eapress gazetesinin özel muhabiri bildiriyor. Umumiyetle iyi haber alan mahfillerden verilen malûmata göre, Doenltz ve Himmler Norveçte beklenmektedir. Memlekette büyük bir kaynaşma hüküm sürmektedir.
Almanyanın eski Polonya valisi yakalandı
Paris 6 (A.A.) — Almanyanın Polonya eski genel valisi Dr. Hanz Frank, Berhtesgaden çevresinde ele geçirilmiştir. Kendisi, damarlarını kesmek suretlle İntihara teşebbüs etmişse de. muvaffak olamamıştır Dr Frank, Almanlar tarafından PolonyalIlara yapılan mezalimden haberdar olduğunu söylemiş ve buna da'-ma muarız bulunduğunu İddia eylemiştir. Vatşovadan yağma edilen yüksek kıymette tablolar ve başka eşya doktorun fvinde bulunmuştur. Bunların kıymeti 12 milyon 500 bin İngiliz lirası olarak tahmin edilmektedir.
Nazik bir durum
Londra 5 (A-A.ı — Daily Mail yazıyor: Almanların İngiliz ve Amerikalılara teslim olmaları bu İki hükümeti pek güç bir mevkie koymaktadır. Churchill ve Truman’ın bütün Almanların 3 devlet harb esiri gibi telâkki edilebileceklerini İlân etmeleri zaruri gibi görünüyor-
Hitler’în evi yanıyor
Paris 8 (A.A.) — Batı Holandı’da 120 bin Alman esiri sayıl orstır. Berhte^gaden’dekl Hitier'in evinin alevler İçinde olduğu bl’dtılyor.
Londra 0 (A.A.) — N rveç’te bulunan 150.00 fclman erinin teslim olmr.k üzere bulundukları hakkında"-’ haberler teyld edilmemi-tir. Norveç Qulsl!ng'l istifa etmek niyetinde olmadığını söylemiştir.
Churchill’in Bonomi’ye telgrafı
Londra 5 (A.A.) — M. Ohur-chill tarafından M. Bonomi’ye gönderilen telgaf üzerinde toplanmış bulunmaktadır. Bu telgraftaki nazik İfade ve İtalyanın. yakında birleşmiş milletler arasına katılacağı hakkuı-dakl vald. İngllterenin Avrupa siyaseti İçin yarma bir İstin ad noktası bulmak ve Habeşistan seferiyle İnkıtaa ıtğriyan geleneğine dönmek mülâhazasının İfadesi telâkki olunuyor.
Yabancı memleketlerdeki basın ataşelikleri kaldırılmıyacak
Ankara 6 (Telefonla) — Basın ve Yayın umum müdürlüğünün, yabancı memleketlerden bazılarındaki basın ataşeliklerini kaldıracağı hakkın-dakl haberin aslı yoktur. Umum müdürlük. faydalı hizmetleri görülen ataşelikleri muhafaza edecek ve peyderpey diğer merkezlerde de ataşelikler kuracaktır. Yeniden kurulacak ataşelikler etrafında şimdiden hazırlıklar yapılmaktadır.
DİKKATLER:
Resmî tabelâlar ve dil inkılâbı
Bakaniıklann isimleri değişti. Birçok müesseseteri.» tabelâları da değişiyor Hem de esaslı olarak.
Fakat dil incelemeleri İlerlediği müddetçe türlü türlü mües-seselerin de isimleri şimdiki gibi kalmıyacağı muhakkaktır. Genel direktörlük, umum müdürlük, müfettişlik, enspektörlük ve emsallerinin resmî karşılıkları kati şekilde kararlaştınlma&ın evvel, bugünkü piyasada pahalı olan tabelâlara şimdilik dokunmama-lı, yahut kâğıt yapıştırmakla iktifa etmelidir.
Sahile 2
AKŞAM
8 Mayıs 1945
SÖZÜN BELİŞf
Kim pahalı giyiniyor?
artınlar nıı daha ucuz giyinir, erkekler m,'? sualinin cevabini bir türlü veremiyorum. «Geceleyin yatakta uyurken ayaklarınızı yurgandan dışarı çıkarır mısınız?» Yahut «yatağa girmeden evvel pencereyi siz mi kapatırsınız, karınız mı?» tarzında sualler sorup eğlenceli neticeler ilân eden Amerikalı Galin” enstitüsü her halde bu meseleyi çoktan halletmiş olacakfar. Ben o soruşturmayı kaçırdığım için şimdi kendi kendime kadınların mı. erkeklerin mi daha ucuz giyindiklerini kestiremiyorum.
Eskiden, hani o güzelim sulh günlerinde erkekler daha ucuz giyinirlerdi diyeceğim geliyor ama düşünüyorum, kadınlar da o zaman pek pahalıya giy inmezlerdi. Biz elli altmış liraya bir elbise yaptırabilirdik. Onlarınki de hemen hemen o kadardı; hattâ belki de daha ucuzdu, yalnız erkekler kadınlar kadar sık değişmedikleri için daha ucuza giyinmiş olurlardı. Şapkalarımız, kunduralarımız belki daha ucuzdu, fakat çorap bahsinde şüphesiz erkekler pek ucuzcuydu. Galiba kadınların pahalı giyindikleri hissi de oradan, erkekler 35 - 50 kuruşa çorap giyerken kadınların 100 - 120 kuruşa çorap giymelerinden geliyor.
Fakat bugün muhakkak ki biz erkekler kadınlardan çok pahalı giyinmeye başladık. Şapkalarımız yirmi beş Ura. elbise-’erimiz üç yüz lira, kunduralarıma elli altmış lira, çoraplarımız, heyhat o bir zaman kadınlara karşı «biz ucuz giyiniyoruz» diye böbürlenmemize sebep olan çoraplarımız dört, beş liradır. Yani bazen bir kadın çorabından daha pahalı, çok zaman da daha çürük olan çoraplarımız!
Bir arkadaşım ayağındaki çorabı gösterip:
— Vallahi utanıyorum, dedi, şu çoraba dört buçuk lira verdim.
Pahalılığın maddi sebepleri sürüyledir Mânevî sebepleri de bir sürü olabilir, «kadınların ahi tuttu» ya vannetya kadar!
Şevket Rado
San Francisco konferansında
Birleşik Amerikanın takibettiği gayeler
Müşahitler, bu gayelerin, küçük devletlerin görüşlerde gözle görülebilecek derecede intibakını manalı buluyorlar
Himmler’in teslim teklifi etrafında ifşaat
Bir İsveç gazetesi, Himmler’in bundan çok evvel Müttefiklere barış teklif etmek istediğini yazıyor
Truman ile İnönü arasında
Teati edilen tebrik ve teşekkür mesajları
Ankara 5 (A_A,ı — Ekselâns Harry Truman’ın Amerika Birledik devletleri Başkanlığını deruhte etmesi münasebetiyle. Cumhur Başkanı ismet İnönü ile Amerika Birleşik devletleri kanı arasnfa aşağıdaki telgraflar teati edilmiştir.
Ekselâns M. Harry Truman Amerika Birleşik devletleri Başkanı WASHİNGTON
En yüksek devlet makamını İşgal ettiğiniz şu anda Ekselansınıza en hararetli tebriklerimi ve aynı zamanda gerek şahsi saadetiniz ve gerek do t ve asli Amerikan milletinin refahı bakındaki en samimi temennilerimi bildirmek İsterim.
İSMET İNÖNÜ
Ekselans İsmet İnönü
Türkiye Cumhur Başkam ANKARA
Birleşik Amerika Cumhur Başkanlığı vazifesini deruhte etmem münasebetiyle Ekselansları tarafından gönderilen pek nazik tebrikleri hav! lütuf kâr telgraftan dolayı samimiyetle teşekkür ederim.
HARRY S, TRUMAN
Tuz madenindeki kıymetli e§ya
Naziliğe kurban gidenlerden alınmış
Londra 6 (A.A.l — Golha kaya tuzu ocaklarında batı Avrupa'dan gelme nişan yüzükleri; gümüş eşya, sigara tabakaları, altın dişler ve inci gerdanlıklarla ağzına kadar dolu sandıkların bulunmasından Avrupa’daki Soygunculuğa, Alman milli bankasının da iştirak ettiği anlaşılmaktadır.
Müttefik genel karargâhının mail işleriyle uğraşan yüksek bir memur bunların Naziliğe kurban gidenlerden alınmış eşya olduğunu söylemiştir.
Alman mjlll bankasının muhtelif şubelerinde yeniden altın stokları bulunmuştur. Hâzinelerden bir kısmı bahçelere ve kOmSs altlarına gömülmüştü. Maliye uzmanları Almanya' nın mali durumunun tam bir hesabını çıkarmak üzere 100 t-ondan fazla ağırlıkta dosya tetkik etmektedirler.
Bu uzmanlar tarafsız memleketlere gönderilmiş olan Alman sermayesini ve bilhassa Nazi liderlerinin şahsi servetlerini meydana çıkarmak yolunda ip uçlan elde etmişlerdir.
Almanya'nın yabancı memleketlerde malik olduğu dövizlere de teşmil edilen bu araştırmalar tazminat meselesinin hallinde çok işe yarayacaklardır.
Laval’ın keyfi yerinde!
Barselon’da lüks eşya satın alıyor
Madrid 6 (A-A.) — Laval, İspanya* ya gelirken beraberinde üç milyon İsviçre Frankı ile evrakla dolu iki bavul getirmiştir. Bu haberi veren İnanılır kaynaklar, evrak arasında milli anayasa hakkında İzahatın bulunduğunu da İlâve eylemektedir.
Laval titiz davranmaktadır. Bar-selon’da lüks eşya satan evlerin* birinden lâmbalar, avizeler, halılar ve oda eşyası getirtmiştir. Yemeklerini Rltz otelinden getirtmekte, şampanya ve ıstakoz yemektedir. Keyfi yerinde ve iyimser görünen Laval, gözlerinin zayıflığından şikâyetle dalma gözlük kullanmaktadır.
Amerikalı gazeteciler, Laval ile mûlâkat edebilmek için beş bin do’ar teklif etmişlerse de, şimdiye kadar kendisini görmek müsaadesini olmağa muvaffak olamamışlardır. Öğrenildiğine göre. Laval 1 getiren uçak Tirol’da İnsbruck'dan hareket etmiştir.
Fransa, Ispanya’ya bir nota verdi
Paris 6 (AA.)Fransız hükümeti bugün. Laval'ln hudut dışına çıkarılması hakkında İspanya hükümetine bir nota vermiştir. Harb mücrim! değil fakat Famsa’ya ihanet etmiş sayılan Laval’ln kendi topraklarına, kabul edilmemesi hususu Müttefik hükümetlerden rica edilmiştir.
San Francisco 5 (A.A.) — Tanınmış Amerikalı gazeteci John Day. bugün, binbaşı Haroid Stassen’Ln, San Francisco konf er asında Amerikanın taklb-ettiğl gayeler hakkında verdiği beyanatı İncelemektedir.
Day şunları belirtmektedir:
Stassen’ln beyanatında. Amerikan murahhas heyeti tarafından İleri sürülen tadil tekliflerinin, heyet İçinde cereyan eden müzakerelerden sonra oyblrllğlyl kabul edilmiş teklifler olduğu keyfiyeti önemle kaydedilmelidir. Bu husus, heyetin çift veçheli teşekkülü göz ön ilnde tutulacak olursa eh emmlyetll dlr.
Stassen’ln açığa vurduğu gayelerin, bundan evvel murahhas heyetinden vc azınlıkta kalan Cumhuriyet partisi şeflerinden biri olan Ayan üyesi Arthur A. Vandenberg'In tekliflerine uygun olduğu da müşahitler tarafından kaydedilmiştir.
Ayan üyesi Vandenberg'ln. Konferansta partisinin temsilcisi sıfatlyle yer almadığını açıkça beyan etmiş olmasına rağmen, scrdettlğl fikirler, ileride tekrar gelebilecek olan Cumhuriyet partisinin fikirleri olarak kabul ediliyor.
Müşahitler — kİ aralarında bir çoğu bu hususta müsait yorumlarda bulunuyorlar — dünya teşkilâtının adalet prensiplerine uygun bir tarzda çalışması hakkında Amerika tarafından güdülen gayenin küçllk devletlerin görüşleriyle gözle görülebilecek derecede İntibak ettiği keyfiyetine bazı mânalar atfetmektedirler.
Dört esas komisyon gizli oturumlarına devam ediyor
San Francisco 5 (A.A.» — Konfe-ranstokl 4 esas komisyonun 8 teknik komitesi, Dumbarton Oaks tekliflerini incelemek ve bunlard3 gerekli tâdiller yapılması İçin tavsiyelerde bulunmak Üzere gizli oturumlarına devam etmektedir. Dünya barışının temelini kurmak için en büyük gayretler bu toplantılarda sarfedllecektlr.
Bu arada. Polonya meselesine bir hal çaresi bulmak İçin Birleşik Amerika, İngiltere ve Sovyet Rusya, aralarında müzakerelere devam etmektedirler. Polonya meselesi hakkında iyimserlik gösterilmektedir.
Mısır hükümetinin Filistin hakkında notası
Kahire 7 (A.A.) — Mısır hükümeti, Filistin hakkında bir nota hazırlamıştır. Nota bugün Mısır Diş İşleri Bakanı Abdülhomit Badavi paşa tarafından Başkan Truman'a sunulacaktır,
B. Haşan Saka’nın Türk milletine hitabı
Londra radyosu dün akşamki Türkçe neşriyatında San Fiancls-co'dan naklen Diş İşleri Bakanı ve Türk murahhas heyeti reisi B. Haşan Saka'nın bizzat yaptığı hitabeyi neşretmlştir. B. Ila an Saka demecinde Türk milletine hitaben ezelimle şunları söylemiştir:
«— Sevgili vatandaşlarım! Biz
36 nlsandanberl San Francisco’ dayız. Buraya müspet ve yapıcı bir zihniyetle geldik, Konferansın elde edeceği muvaffakiyet hakkında en ufak bir şüpheye bile kapılmadık. Eğer milletler bu İki cihan harbinin felaketlerinden de ders almamışlar ve bir şey öğrenmemişlerse yalnız bu konferansın değil, İnsanlığın akıbetinden de Ümit kesmemiz icabetler. Biz yc-n) bir dünya nizamı kurmağı gaye edinen konferansın kavanacaîı başarıya kuvvetle İnanıyoruz, Burada görülmüş bir takım fikir ayrılıkları dahi milletleri daha İyi bir barışa kavuşturmak İçindir.
Her Türk vatandaşı İç ve dış politikamızın hak ve adalet dâvasına dayandığını bilmektedir.
San Francisco konferansı dahi milletler arası hak ve adaleti kendisine ana prensip edinmiştir Eğer iki dünya harbi arasında herkes Türkiye gibi düşünse ve hak ve adalete onun kadar inansaydı, nasıl telâfi edileceğini aklın almadığı böyle bir fc'.âkete liraum kalmazdı.
Sîzlere bütün arkadaşlarımın Selâm ve sevgilerdi sunarım. Simdi radyo başında bulunan vatandaşlarımdan buradakileri? ilgili aileler varsa hepsinin sıhhat ve neşe içinde olduklarını da bildirmek İsterim.»
u__________________________________;
Tadil teklifleri
San Francisco 5 (AJL.) — Dört biiyük memleket Dış işleri Bakanları. Dumbarton Oaks plânında yapılacak tâdiller hakkında verilen 20 den fazla teklifin kabulünde mutabık kalmışlardır. Dünya güvenliğine ait olarak Dumbarton Oaks tekliflerine bölge anlaşmalarının ilâvesi hususunda Birleşik Amerika Büyük Britanya ve Sovyet Rusya arasında görüş farkları bulunduğu söylenmektedir.
Btokhobn 6 (AJL) — Almanya dahilinde Hlmmlerl barış teklifinde bulunmağa sevkeden hâdiseler hakkında bugün yeni ifşaatta bulunan Stok-holm Tldningen gazetesi Berlin muhabiri, Himmler’in kont Berna-dotte'un ziyaretinden çok evvel. Batı müttefiklerine barış teklifinde bulunmağa karar vermiş olduğunu bildirmektedir. Hlmmler. yalnız Alman başkomutanlığının değil. Alman deniz komutanlığının da müzaheretini elde etmişti. Müttefiklerin daha Fransaya çıktığı anda, Hltlerin en yakın müşaviri general Jodl, askeri bakımdan harbin kaybedildiğini ve elde kalan son ümidin Müttefik devletlerin arasını açmak olduğunu Führere bildirmiştir. t
Tam Nüelden evvel toplanan Alman generalleri, Ruhr, Yukarı SUezya. yahut Avusturya gibi her hangi bir silâhlanma ve endüstri meTkezı işgal edildiği takdirde, harbin tamamen kaybedilmiş olacağını itiraf etmişlerdir.
Bahar gelince, Hlmmler, Almanya-nin askeri bakımdan tamamen çökmesin! önliyemlyecçğini anladı ve bunun üzerine Hltjert feda ederek rejimi kurtarmağa teşebbüs etmek için başkomutanlığın yüksek şahsiyetlerl-le mutabık kalarak hazırlıklara girişti. Hlmmler ile kont Bcrnadotte arasında bir mülâkat tertlbedlldl. Fakat, bu mülâkat vuku bulmadan evvel. Al-
man amiralliği Himmler’in her hangi bir barış teklifini sağlamağa hazır olduğunu bildirmiştir.
Alman generalleri ise, Himmler’in Hltler'den gizil olarak harekete geçmek teşebbüsünün ancak dahili harbe müncer olacağı kanaatinde idiler Hlmmler, daha önce Hitler’i, yahut tasarısına muhalefet edebilecek her hangi bü kimseyi bertaraf etmeden bir barış teklifinde bulunmak tehlikesini göze almak istemiyordu.
Alman genel karargâhında buhran . Londra 5 (A.A.) — Yor kahire Post “t gazetesinin askeri muharriri yazıyor: LJ
İyi haber alan bazı müşahitler, Q_ Docnllz'e karşı cephe alındığı anlaçı-Ç^ lan Alman genel karargâhında birq_ buhran çıktığını tahmin etmektedir- O ler. Mücadele üç gurup arasındadır. Hâlen iktidarı elde tutan * mensupları, ordu ve nazi liderlerinin, muhalefetlerine maruz kalmıştır Nazi idaresinin İkinci derecedeki idarecileri de bu vesile ile kontrolü ele geçirmek ve barıştan sonra, gizli mukavemet şeklinde partiyi yaşatmak İstemektedirler. Ordu, ananevi rolünü tekrar almak. Alman menfaatle-1 rlnln sorumluluğunu yüklenmek ve ordu İle stfbay kadrolarından geri ka- _q lan ve kurtarılabilmesi ihtimali olanları kurtarmak maksadını gütmekte-X) dlr. 01
donanma g
£
0
>
0
Akciğer muayeneci
0
ra
2 U
Seri halinde çekilen foto gramitlerin veremle mücadele hususunda mühim rolü
Kurtarılanlar
Girit ve Rar?os
ölü sanılan eski Alman veliahdı bulundu
Paris 5 (A.A,) — Fransız kuvvetlerinin Baad şehrine girmesinden sonra, bir Fransız subayı, yoldan geçenler arasında Al-manya’nm eski vellahtını tanımıştır. Veliaht bu şehre iltica etmişti. VeLiahtın Baad'da bulunması büyük hayreti mucip olmuştur. Çünkü bir sene evvel 61 ura il haber verllmşltl.
Çocuk vergisi teklifi
Ankara 5 — Kırklarell Millet Vekili B. Fuat Omay tarafından «Çocuk vergisi» adiyle bir vergi ihdas edilmesi hakkında bir kanun tasarısı hazırlanarak Büyük Millet Meclisine verilmiştir. Bu tasan, bazı vergilere muayyen nispette zam yapılmasını ve top lanacak paranın Çocuk Esirgeme kurumuna verilmesi gayesini gütmektedir. Bu tasarının bekârlık verglsile ilgisi görülmüş olduğundan iki tasarının birden komisyonda müzakeresi muvafık görülmüştür.
Suudî Arabistan kiralının B. Şükrü Saracoğluya hediyesi
Ankara 5 (A.A.) — Suudî
Arabistan kıralı majeste İbnis-suud. Başbakanımız Şükrü Saraçoğlu’ya ihda buyurmuş oldukları hançerin tevdiine buradaki elçileri ekselâns Fuat Haraza beyi memur buyurmuşlardır.
Ekselâns Fuat Hamza bey dün Başbakanımızı makamlarında ziyaretle majeste kiralın bu kıymetli hâtıralarını kendilerine vermiştir. Başbakanımız, majeste kiralın, şahsına tevcih ettikleri bu kıymetli ve lltifafkâr hâtıralarından dolayı teşekkür ve saygılarının kendilerine iblâğını Suudi Arabistan’ın sayın elçisinden rica etmiştir.
Sağlık Bakanı Merainde
Mersin 5 (A.A.) — Sosyal Yardım ve Sağlık Bakanı Dr. Sadi Konuk dün. şehrimize gelmiştir.
4 eski Fransız Başbakan 2 Başkumandan kurtarıldı
Londra 6 (B.B.C.) — Yedinci Amerikan ordusu Avusturya’da bir karargâhta bulunan eski Fransız Başbakanları Daladier ve Paul Rcynaud He general Ga-melln ve Weygand'ı kurtarmışlardır Fransız kıatları da eski Başbakan AJbert Sarraut’yu, Fransanın eski Berlin elçisi Pon-cet’yl, eski Italyan Başbakanı Nitti'yi kurtarmşı’ardır
M. Churchill Londra’da
Londra 5 (A.A,) — Başbakan Churchill'in nerede bulunduğu hakkında bir takım rivayetler deveran ediyordu. Verilen malûmata göre M. Churchill Londra-da veya yakınlarındadır.
İsveç’e sığınan Japon diplomatları
Londra 6 (A.A.) — tsveç rad yosu, 15 Japon diplomatını taşıyan bir Alman yardımcı gemisi Maimoe’ya gelmiş olduğunu bildirmiştir, ________ •
Türk borçları hakkında Fransa ile görüşme
Londra 5 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Türkiye ile Fransa arasında Türk borçlarına müteallik bazı meseleleri müzakere etmek üzere Maliye Bakanlığı müsteşarı muavini Giyas Akdenizle, Merkez bankası müdürlerinden Ad nan Blrgl, pazar günü Parise hareket edeceklerdir.
Komandolar yeni çıkarmalar yaptılar
Londra 5 (A.A.) — Müttefik kuvvetler Girit adasına yeni çıkarmalar yapmışlardır. İngiliz subaylarının komutasındaki Yunan komandoları da Rodos adasındaki tahkimli noktalara tekrar akın etmişlerdir. Rodos adası elân Alman işgali altındadır^
Bulgaristan’da yeni toprak kanunu
Sofya 5 (A.A.) — Anadolu
ajansının özel muhabiri bildiriyor: Bakanlar kurulu tarafından tasvlbedllen toprağın kooperatifler elile işletilmesi kanunu yürürlüğe girmiştir.
Danimarka Nazilerı tevkif ediliyorlar
Kopenhaguc 6 (A.A.) — Danimarka Nazi partisi başkanı Enritz Ciausen ve Kopenhague Führer’l Jens Moeller bugün, tevkif edilmişlerdir.
tngilteredeki Türk ticaret heyeti dönüyor
Londra 5 (A.A,) — înglltere-dekl Türk ticaret heyeti iki veya üç güne kadar, Türkiye'ye dönecektir
Adana’da şiddetli sıcaklar
Adana 5 (A.A.) — Şehrimizde havalar birdenbire ısınarak olağanüstü bir sıcak başlamıştır. Sıcaklık dün gölgede otuz bire çıkmıştır.
İnsanlar arasında en çok ölüme sebep olan hastalıklardan biri de veremdir. Veremin en tahripkâr nevi Akciğer veremidir. Son zamanlarda her tarafta Akciğer veremiyle mücadele İçin tedbirler alınmaktadır. Bu tedbirler hastalığı erkenden teşhis etmek, bu suretle hem hastanın tedavisini kolaylaştırmak, hem de hastalığın başkalarına yayılmasına mani olmaktır. Hastalığın erkenden teşhis edilmesi ancak röntgen He kabildir. Amerika’da bu hususta geniş tertibat alınmış, bu işe 10 bin dolar tahsisat ayrılmıştır. Geçende yazdığımız gibi (Photo Floroscopiei usullle herkesin ciğerlerinin fotoğrafisl alınmanla, biraz şüpheli görülenler büyütülerek tetkik edilmektedir. Bu suretle hastalık henüz baş göstermeden tedbir olmak kabil oluyor.
Amerika’da tatbik edilen bu usul iki seneden beri memleketimizde de tatbik edilmektedir. Radyoloji enstitüsünde keııdlslle görüştüğüm Prof. Muhterem Gökmen bana bu hususta İzahat verdi. Enstitünün alt katında bir odada bildiğimiz röntgen makinelerinden başka bir cihaz vardı. Bu cihazın ekranının arkasına mahruti bir kutu ve bu kutunun sonuna yerleştirilmiş bir Lelka fotoğraf makinesi bulunmakta İdi. Bu makine otomatik olarak seri halinde 24-36 mOl* metre eb’adında 48 resim çekebilmektedir.
Prof. Muhterem Gökmen dedi kİ:
— Bunlar hiç bir zaman normal büyüklükteki radyografilerin yerini alamamakta, ancak hastalıklı veya iyi olarak tefrik için kütle muayenesinde çok faydalı olmaktadır. Bir filim vasati 3.5-4 kuruşa mal oluyor, halbuki normal filimler üç lirayadır. Sonra bunda sürat vardır.
Biz bu çalışmalarımızı 1939 senesinde başladık. Önce âletlerimiz yok-
İzmirde taze bakla
6 kuruşa!
lzmh'den bildirildiğine göre taze baklanın kilosu a! tı kuruşa kadar düşmüştür. Baklanın yeni çıkmış olmasına rağmen fiatin bu derece düşmesine, piyasada zeytLnyağı bulunmamasının sebep olduğu anlaşılmaktadır.
Hitler’in ölümü ve İsveç radyosu
Goeteborg 5 (A.A.) — (Tass) Göteborg Losten gazetesi şunları yazmaktadır: İsveç hükümeti radyosu Führertn ölüm haberl-le birlikte matem havalan çalmıştır. ölüme hürmet ederiz fakat, beşeriyetin bu kadar felâketine sebep olan İnsanın ölümü İsveç radyosunun az veya çok resmî teessürünün İfadesine bir vesile teşkil etmemelidir. İsveç radyosu vaktile DanimarkalI vatandaşların İdamı haberini verirken, matem müziği çalmamış-tı, Bu İki vakada da İsveç ı dyo-aunun takındığı tavır vcı dlr,
tu. burada kendi vesaitimizle âletler yaparak bu İşe giriştik, o zaman elde ettiğimiz neticeler tamamen net olmakla beraber bugünkü kadar mfi-kenunel değildi.
Madenlerde çalışanlarda akciğer zeremlnden başka Sillkozls denen maden zerrelerini teneffüsten doğan bir hastalık vardır Bunları teşhis maksadlyle 4 sene önce bu iptidai âleti götürerek Zonguldak'taki amela hastanesinde röntgen cihazına tatbik etmiştim. Fakat istediğim neticeyi alamadım.
Veremle mücadele cemiyeti matlup şekilde, İçinde soyunma yerini havi bir portatif röntgen otomobilini Amerika ya sipariş etmiştir. Kanalime göre ts-tanbulda bu şekilde bizim Ekran resmi dediğimiz, Amerikalıların Photo -Floroscopie dedikleri aletten 10 tane bulunsa (5 - 6) ay zarfında bütün şehir halkı baştan aşağı röntgenden geçirilir.
Ne tekim, Almanyamu amele ve sanayi şehri olan 1 milyonluk Stettin'ln bütün sakinleri Prof. Holfelder tarafından bu usulle 4 ayda röntgenden geçirilmiştir.
Bu aletle çektiğimiz fillmleri projeksiyonla birer birer gözden geçiriyor ve sonra içinde hastalıklı olanları tesblt ederek çağırtıyor, normal büyüklükte radyografisini alarak icabına göre İkaz ediyoruz, tedaviye sev-kedlyoruz. Şimdiye kadar hemen ekserisi'talebe, 9000 kişinin filmini çektik. Bu Işl parasız yapıyoruz.
îşiıı en mühim tarafı bu usulün memleketimize girmiş ve mânasının tam mânisiyle kavranmış bulunmasıdır. Üniversite talebesinin büyük bir kısmı muayenemizden geçmiştir. Esasen Üniversite sağlık komisyonu bu muayeneyi mecbur! tu>-muştur. — Halûk: Durukal
5/5/1945 fiatlerl
Lonara üzerine 1 sterlin 6.29
Nevyork üzerine 100 dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre Fr, 30.3259
Madrid üzerine 100 pezeta 1289
Stokholm üzerine 100 kuron 31.1323
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 5 faizli ikramiyeler;
1933 Ergani 35.25
1938 İkranılyeli 22.50
Milli Müdafaa 22.23
D. Yolu ikramiyen 99-
To 7 faizli Tahvilleri
Sivas - Erzurum 1 20.10
Sivas - Erzurum 2-7 20.23
1941 Demiryolu I 20.05
1941 Demiryolu H 19.13
1041 Demiryolu 111 20.60
Milli Müdafaa I 20.60
Milli Müdafaa H 19.ÜJ
Milli Müdafaa BT 19.M
Anadolu Demiryolu Gruptu
Tahviller 1-2 «4.—
Hisse senetleri % 30 35.—
ALTIN
Borsa dışında
Gulden 33.16
Reşadiye 36.13
İngiliz 41.25
Külçe D M
fl
Mayıs 1945
AKŞAM
Sahile 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Sürprizle başlıyan harbin basma kalıp bitişi
Bu harb, başlangıçla sürprizler harbiydi: Almanya her sabah, umulmadık bir istikamete saldırır; saldırmazlık muahedesiyle bağlandığım istilâya kalkar; en olmadık fikirleri ileri sürer; dünyanın parmağını ağımda bırakırdı.
Fakat hani bazı tiyatrolar vardır; tekmil heyecanı İlk perdelere kümelenmiş. Sonuna yaklaşınca:
— Anlaşıldı! —dersiniz.— Kızı oğlan alacak, oldu, bitti vesse-lâm,. Artık merak edecek bir cihet kalmadı.
Sürprizler harbi de, aklı selim erbabının tekmil tahminlerini ta. hakkuk ettirerek nihayetleniyor: Elinizle koyduğunuz gibi bir netice.,. Zerrece sürpriz yok... Bütün dünya, ta başlangıçtan beri kesip atmıştı:
— Almanya batacaktır. Bir perişan olacak, bîr perişan ola. çaktır ki. emsaline tarihte Taslanmamış... O deliye nasıl uydu, lar?... Sen şimdi ilerlediklerine bakma: hesap, kitap, akıbeti malûm ediyor. Ordular Berlin’i çiğ-niyecek, Prusyalıiığın izini cihandan kaldıracak. Bitler ve Mussolini ile maiyeti ya intihar edecek, ya kahırlarından ölecek, yahut da sına kadem bastıktan sonra yakalanıp rüsva olacak! —deniyordu.
Söylendiği gibi çıktı: Harf şaş-maksızın,,,
O derece sürprizle başlamanın bu derece sürprizsız sonu!.. Bu da mı sürpriz? _
■
«Haritayı şaşırmak» tâbiri
»Haritayı şaşırmak» tâbiri acaba nereden geliyor? Bunun bir de «puslayı şaşırmak» şekli vâr. Galiba denizcilik tâbiri.
Hani kaptan vapuru karaya çarptırmış:
— Deniz Bitti,,, —diye kendini temize çıkarmak istemiş.
O kabil.
Son dünya harbi, bize çok mükemmel. coğrafya hocası vazifesini görüyordu. Ne yalan söyliye-yim, mektepte bir sene hocamız hastalıklı çıkmıştı da, pek devamsızlık etmişti: Bende. Japonya ile Avustralya arasındaki türlü adaları pek öğrenemeksiztn bu yaşa gelmiştim. Ne zaman lâzım olsa gelsin haritanın endeksi,. Şimdi pek hacet kalmıyor. «Dünyayı çepeçevre kuşatan harb Afeti sayesinde harita hakkında-ki eski bilgilerimizi de tamamladık yenileriyle de teçhiz edildik!» diye nisbî bir memnunluk duyu-yorduk.
Bundan sonra Almanyanın nehirlerini, şehirlerini şaşırmağa imkân var mı?... Hepsi ezberimizde... Coğrafya hakkında malûmatımız tamam... derken.
Derken...?
Birden bîre ayıldık; Hangi harita? Hangi coğrafya? Hangi malûmat? Hangi Avrupa? Hangi Almanya? Hangi hudut? Hangi şehir? — Bereket versin nehirler yerlerinde duruyor. Lâkin Kiel kanalını kapatarak arazisi üzerinde ziraat yapmak fikri doğ. duğuna göre, nehirler de tehlike-dedir,
Öğrendik, öğrendik derken, coğrafya hususunda galiba en cahil olduğumuz devre gelip çattık.
Polenezya adalarının akıbeti henüz malûm değilse de cn yakınımız, en iyi bildiğimiz Avrupa-nın vaziyeti malumdur: Suratına darbe yemiş kazazede, gibi he-*- ta. raf darmadağın. Hangi monıl«-ketin hududu nerede başlıyor, nerede bitiyor? Falanca şehir kime aittir, nüfusu ne kadardır? İthalât, ihracat, sanayi, tabiiyet, idare şekh?„.
Bütün bu sualleri kime isterseniz sorunuz. En âlim, en siyasî zata bile sûrsanız alacağınız cevap «vallahi bilemiyorum!» dan ibarettir. Bugün dünyanın mukadderatım tâyin eden San Francis-co heyetlerinin başkan lan bile sizden, benden, ondan fazla bir şey bilmiyorlardır. Kürenin sar. gıları açılınca altından ne surat çıkacak?
İşte, «haritayı şaşırmak» diye buna derler... Bir de, kendimizi coğrafya öğrenmiş sanıyorduk,,, KüHiyen cahil kesildik.
Harb sonunun asıl sürprizi birim bu şaşkın hal imizdir galiba .
(V» - ITO) I
ŞEHİR HABERLERİ
Hıdrellez
Havanın kapalı olması neşeyi kaçırttı
Hıdrellez bu sene pazara ve paskalya ile aynı güne raslamış-tır. Bu sebeple mesirelere gitmek için günlerden beri büyük hazırlık yapılıyordu. Bu sabah havanın kapalı ve serin olması bir çok kimselerin neşesini kaçırtmıştır. Mamafih fena havaya rağmen vemeklerile kırlara gidenler çoktu.
Zincirleme fındık satışı yapanlar
Müstahsilin lehine olarak fındık, satışları hakkında Ticaret Bakanlığı tarafından alman kararlardan bil takım mutavassıtların’ faydalandıklarını ve zencirleme ticarete girişen. tacirlerin fındık fiatlerln! yükselttiklerini yazmıştık.
Zencirleme ticaret şekli. 510 numaralı kararname İle menedildiği halde fındık satışlarında hâlâ tatbik olunduğu görülerek vilâyet milli korunma teşkilâtı tarafından takiplere girişilmiştir. Bir kısım fındık tacirlerinin hesapları tetkik edilerek zen-clrleme ticaret yapıp yapmadıkları gözden geçirilmiştir. Fındık satışlarında zencirleme ticaret yapanlar tesblt edilerek haklarında kanuni takibata geçilecektir.
Ecza kodeksi komisyonu yarın toplanıyor
Eczacıların müracaat kitabı olan Kodeks, kanun gereğince, her beş yılda bîr, tâyin edilen bir krmiîyon tarafından yeniden gözden geçirilmekte ve bu müddet zarfında gerek tababette, gerek kimya sahasında meydana gelen yenilikler Kpdekse ilâve olunmaktadır. Senelerin sıfırla ve beşle nihayet bulan tarihlerinde toplanmakta olan Kodeks komisyonu îl sıhhat müdürlüğünde pazartesi günü saat 10,30 dan İtibaren çalınmalarına başlıyacaktır. Komisyon. profesör doktor B. Akil Muhtar Özdenin başkanlığında rektör profesör general Tevflk Sağlam, profesör Sedat Tavat, Eczacı okulu profesörlerinden B. Ro-zental, profesör B. Helbron. emsklll sıhhat müfettişlerinden B. İsmail Hakkı Yeşilyurt, eczacı B. Haşan Derman, profesör doktor B. Pevka. profesör B. Mustafa Sunel ve kimyager B. Malik Zatirden müteşekkildir. Bu komisyonun çalışmalarlle yeniden hazırlanacak olan Kodekse beş yll İçinde meydana gelen havvan ve İnsan İlâçlarının terkipleri İlâve olunacağı gibi bilhassa, bugün kara borsaya İntikal etmiş bulunan cillfamltlerln de terkileri Kodekse İlâve olunacak, bu suretle de artık bıı UM«r eczanelerde yapılabilecektir.
Hâlde fiat çok yüksek görülürse müdahale edilecek
Belediye, Hale getirilen sebze ve meyvaların flatlerlnde görülen yüksekliği önlemek üzere Hal idaresine, her gelen maddelere, İstenen fiatier uygun görülmediği takdirde, elverişli bir fiat koyma İznini vermiştir Dün Hai'e İki motor elma getiren bir tüccar elmaları 75 kuruştan satmak ls_ ’temlştlr.
Bu fiati fazla gören Hal idaresi elmalara 50 kuru? fiat biçmiştir. Bidayette bu fiate razı olmıyan elma sahibi sonradan razı olarak elmalarını Hal'ln koyduğu fiatten satmıştır Bu usule devam olunacaktır,
KÜÇÜK HABERLER
ir Üsküdarla Kadıköy ayasında bulunan ibrahimağa'dan Karacahmede kadar olan geniş saha tafcn çamurdan, yazın da tozdan geçilememektedir. Aynı zamanda işlek bir güzergâh da olan bu mıntakada bir kaldırım yapılmasına karar verilmiştir. Kaldırım İçin lüzumlu taşı Belediye temin edecektir.
4r Paşabahçe cam fabrikasında çalışan Halis adında bir amele öğle paydosunda helâya girmiş ve kayışla beline bağlı olan tabancasını çıkararak pencere kenarına koymuştur. Bir aralık tabanca durduğu yerde kaymış ve düşerek patlamıştır. Çıkan kurşun helâ kapısını delerek dışarı çıkmış ve orada güneşlemekte olan Vasil adında bir amelenin karnına saplanmıştır. Yaralı Vasil derhal hastaneye kaldırılmıştır.
ir Bolu valisi Dr. Hüsnü Sükûtl Pl-kel emekliye ayrılmıştır.
ir MLhrünnlsa adında bir kız, İstanbul kız lisesinin diplomasini tak-lldedlp sahte diploma kullanmak suçundan İkinci ağır ceza mahkemesine verilmiştir.___________
Liseler arası futbol maçları
Ankara 5 Liselerarası futbol maçları 19 Mayıs stadında yapıldı. Boğaziçi 2 --Q Atatürk lisesini, Haydarpaşa 4 - o Adan» lisesini yenmişlerdir. 1
Millî Eğitim kupası
Beykoz Demirsporu 1-0 yendi
Beşiktaş - Uçaksavara 1-0 mağlûp oldu, Uçaksavar kalecisi dünkü galibiyetinde en büyük rolü oynadı
Milli Eğitim kupası maçlarının son deplasman karşılaşmalarına dün Şeref stadında Ankaranın Demirspor ve Uçaksavar takımlarlle Beşiktaş ve Beykoz arasında devam edildi.
Demirspor ile Uçaksavar kulüplerinin bu maçlarda elde ettiği neticeler ve bundan evvelki gelişlerinde bıraktığı iyi intibalar yüzünden, statta oldukça büyük bir kalabalık toplanmış bulunuyordu.
Beykoz 1 - Demirspor 0
. Günün İlk maçı Demlrsporla Beykoz arasında yapıldı. Hakem Ferldıl-nun İdare etiği bu karşılaşmaya ta-takımlar şu şekilde çıkmışlardı:
Demirspor: Nevzat - Mehmet , Nuri - Mehmet, Fethi, Kâmil - İskender, Niyazi, İsmail, Mustafa, İsmail.
Beykoz: Orhan - Mehmet, Bahadır - Necdet, Kemal, Cahit - Fikret. Ertuğrul, Şahap. Memduh, Zeki.
Oyunun İlk anları iki tarafın karşılıklı, fakat gelişigüzel atanları arasında geçti- Tarafların üstünlük kurmak için sarfettiğl gayret boşa gidiyor ve oyun müsavi denecek derecede bir tempo ile devam ediyordu. Zaman zaman her İki kale de tehlike geçiriyor ve bu tehlikelerde Beykoz muhacimlerini idare eden Şahap ile Demirspor muhacimlerini tanzim eden Niyazinln oyunları başlıca âmil oluyordu.
Oyun ortalara doğru heyecanlı bir safhaya dökiildüyse de bu, çok uzun sürmedi. Her iki taraf kalecisinin fedakâr oyunu bu heyecanlı anların golsüz olarak neticelenmesine sebe-boldu. Bu devre esnasında Demirspor üç, Beykoz iki muhakkak gol kaçırdı. Ve devre golsüz olarak berabere nl-havetlendl.
İkinci devreye Demirsporun seri akıniyle başlandı. Oyuna muhakkak kazanmak azmiyle başlıyan Demlr-sporlular ilk anlarda sıkı hücumlarla Beykoz kalesini tehdidedlyorlardı. Fakat Beykoz kalecisiyle miidafilerl-nln canlı oyunu bu tazyiki neticesiz bırakıyordu. Onuncu dakikadan İtibaren Beykoztular canlı oynıyarak bu tazylktan kendilerini kurtardılar ve mukabil atanlarla Takip kaleyi tehdide başladılar. Bu sırada şahap ve Zekinin iki güzel sütünü Nevzat, fevkalâde bir plonjonla bertaraf etti. Dakikalar ilerledikçe Beykozun üstünlüğü bariz bir şekil aldı ve Demirspor kalesi üst üste gol tehlikesi atlatmağa başladı.
Bu hâkimiyet nihayet 33 üncü dakikada semeresini verdi. Soldan yapılan hücumda ân! bir şekilde ortaya geçen topu Fikret sıkı bir şütle gole tahvil etti. Bu dakikaya kadar fevkalâde kurtarışlar yapan Nevzat plonjon yaptığı halde bu gole mâni olamamıştı. Bu sayıdan sonra Demi rsporlular harekete geçtilerse de galibiyeti garanti eden Beykoz müdafaasını aşıp gol yapabilmek imkânını bulamadılar ve maç bu suretle Bey-kozluların kuvvetli rakipleri Demlr-spora 1 - o galebeslle nihayettendi. Beykuzluları bu galebelerinden dolayı hararetle tebrik ederiz.
Beşiktaş 0 - Uçaksavar 1
Günün ikinci maçı Beşlktaşla Uçaksavar arasında yapıldı. Hakem Sulhl-nin İdare ettiği bu karşılaşmaya takımlar şu şekilde çıkmışlardı:
Beşiktaş: M. Ali - Rifat, Hristo -Cahit. Ömer, Hüseyin - Sabrl, Hakkı, Kemal, Şeref, Faruk.
Uçaksavar: Abdülkadir - Münir, Mahmut - Necmi, Seyfl, İbrahim -Hüseyin, Fikri, Enver. Ertuğrul. Ali.
Oyuna Beşiktaşın seri bir hücumly-le başlandı. Uçaksavar müdafaasında kesilen bu hücum derhal sağdan mukabele gördü, Beşiktaş müd afileri bu akını ancak korner ile durdurabildi» ler. Çekilen korneri Mehmet Ali güzel bir çıkışla önledi. Oyunun İlk anları mütevazin geçiyor ve Beşiktaşlıların Kemal vasıtasiie yapmak İstedikleri hücumlar diğer oyuncuların iyi mar-ke edilmesi yüzünden neticesiz kalıyordu.
Dakikalar ilerledikçe Beşiktaşın uzun paslı mutat oyununu rakibine kabul etlrmek için çok çalıştığı halde muvaffak olamadığı ve Uçaksa-varlı futbolcuların çok enerjik oynı-yarak Beşiktaş üstünlüğünü önlediği ve arada sırada rakip kaleyi de tehdidettiğl görüldü.
30 uncu dakikadan İtibaren Beşiktaşlılar çok sıkı hücumlarla Uçaksavar kalesin! sardılar. Bü sırada kaleci Abdülkadlrin fevkalâde kurtarışlarına şahldolduk. Hakta. Şeref ve Kemalin üst üste savurdukları şiltleri muvaffakiyetle önliyerek kalesini muhakak gollerden kurtardı ve birinci devre Beşiktaşın bütün çalışmasına rağmen golsüz olarak berabere nihayettendi.
İkinci devreye Uçaksavar başladı. I Beşiktaşlılar kısa süren bir durgunluk geçirdikten sonra uzun paslarla oyunu açmağa ve Uçaksavar nısıf sahasına yerleşmeğe muvaffak oldular. Bu sırada muhtelif cenahtan yapılan hücumlarla Uçaksavar kalesi ciddi tehlikeler geçirmeğe başladı. Beslkta-şın bu baskısında Uçaksavarlıların da büyük hatası oldu. Müdafaa oyununa cok erken başlamaları Beşiktaşlıların işine yaramış ve oyunun tek kale halinde Uçaksavar kalesi önünde cereyana başlamıştı.
Bu kadar sıkı tazyik altında bulunmalarına rağmen, İlk yirmi dakikayı gol yemeden atlatmaları, kalecilerinin çok fedakâr oyununa bağlıdır. Abdülkadir sahalarımızda ender görülen fedakârlıklarla Beşiktaş muhacimlerinin ayaklarına yatarak müteaddit goller kurtardı. Çekilen sütleri nefis plonjonlarla bertaraf etti. Velhasıl Beşiktaş muhaclmlerlle başlı başına mücadele eden ve pek haklı olarak halk tarafından çılgınca al-ktşlanan günün en muvaffak oyuncusu oldu.
24 üncü dakikada Uçaksavar mli-dafJlerİnrtı hendbol yaparak sebcbol-cluklar ve Hristonun çektiği penaltıyı da kurtararak muvaffakiyetlerine şaheser birini daha İlâve etti. Kalecilerinin bu şahane oyunu diğer Uçak-savarlıları (-ı gayrete getirdi. Ve 35 inci -dakikadan itibaren açılarak Beşiktaş kalesine inmeğe başladılar.
Bu atanlardan birisinde Hüseyinin, Hrlsto’yu atlatarak ortaladığı topu, merkez muhacimleri Ertuğrul durdurmadan plâse bir vuruşla gole çevirdi. Bu sayı Beşiktaşlıları tekrar çalışmağa sevkeltiyse de bütün gayretlerine rağmen bu fedakâr kaleciyi bir türlü mağlûbedemedller ve maç bu suretle başlı başına Uçaksavar kalecisinin, meşhur Beşiktaş muhacimlerine karşı koymaslle ve 1 - 0 Be-şlktaşın mağlûblyetile sona.erdi.
Bugünkü maçlara Fenerbahçe stadında devam edilecek ve Beykoz -Uçaksavarla. Beşiktaş - Demlrsporla karşılaşacaktır.
şazi Tezcan
Zeytinyağı
Hafta içinde bakkallara yag verileceği tahmin ediliyor
Şehirde devam eden yağ sıkıntısını bir an evvel önlemek üzere zeytinyağı tevziatına bir an evvel başlanma-sma çalışılmakladır. Halka İki aylık yağ İstihkakı . olarak verilecek olan birer litre yağ İçin lüzumlu stokun meydana getirilmesi için yeniden teşebbüsler^ girişilmiştir. Önümüzdeki h3fta içinde, blrdtn yapılacak olan iki aylık dağıtıma yetecek miktarda zeytinyağının elde bulunacağı tahmin edilmektedir. Mmtaka Ticaret müdürünün başkanlığında toplanan komisyon, şehrin her semtinde bulunan İzinli bakkallara verilecek yağın miktarını tesblt etmiştir. Bu bakkallara fis mukabilinde dağıtmak üzere hafta içinde yağ verilebileceği tahmin olunuyor. Bakımların aldığı yağlara mukabil topladıkları fişlerin hesabı B°1edlye tevzi bürosuna verilecektir.
Vilâyet sadeyağ işîle meşgul oluyor
Borsada toptan (iatlerl gittikçe yükselen sadeyağ Işlle Vilâyet yakından meşgul olmağa başlamıştır. Sadeyağ İle uğraşanlardan alınan malûmata nazaran fiat yük/ekllğl, İstihsal bölgelerinde bu yıl kış mevsiminin uzun sürmesinden ileri gelmektedir.
Bu sene yurtta umumiyetle kış mevsiminin her seneklnden fazla devam etmesi sadeyağ !^|.lh»allnl geciktirmiş olduğundan yağlar umumi pazarlara vaktinde getirilememiştir. Bu gecikmeyi fırsat bilen bazı yağ tüccarlarının sadeyağ flütlerini arttırdıkları anla-şdtnnktadır.
Ellerinde sadeyağ bulunan tüccarların faturaları İncelenmektedir. Bunlar arasında flatlerl haddinden fazla arttıranlar milli korunma mahkemesine verileceklerdir. Bu arada İstanbul vilâyeti, yağ istihsal eden bölegler ve diğer vilâyetlerle sadeyağ meselesini hallet"’ek için temas halinde b”Iun^a’,t«dır.
Sıtma savaşı
Salı günü İl genel sağlık kurulu Vilâyette toplanacaktır. Bu toplantıda şehrin sıhhat meselelerde birlikte bilhassa sıtma ve sivrisineklerle mübadele İşi görüşülecek ve mücadelede yapılması İcabeden işler karalaştırı-1 ocaktır.
Bu toplantıdan sonra Vilâyet, sıtma savacı hakkında halka bir tebliğ neşredecek ve bütün şehirde girişilecek olan sıtma ve sivrisineklerle mücadele İşinde halkın da yapması gereken İşlerle beraber mücadelenin şeklini bildirecektir.
Kuzuların baş ve sakatatı
Mezbaha talimatnamesinin 6 ncı maddesi gereğince 8 mayıstan İtibaren kuzu baş ve sakatatının etten ayrı satılmasına başlanması İcabet-mektedlr. Kasaplar. Belediyeye müracaat ederek geçen yıl olduğu gibi bu yıl da müddetin on beş gün daha uzatılmasına müsaade edilmesini İstemişlerdi. Belediye İktisat İşleri müdürlüğü, bu İsteği Belediye Daimi encümenine bildirecek Encümen de bu hususta bir karar verecektir. Encümen kasapların bu talebini tetkik ederken, kuzu flatlerlnln bu sene çok yüksek olduğunu nazari dikkate almalı ve artık koyunlaşmiş olan kuzu başlarının et flatine satılmasına müsaade etmemelidir.
r------------------------
Kari mektubu
Kasımpaşa halk hamamı
«Tiflis dplayislyle bazı seneler- ’ de Belediyenin çok yerinde verdiği bir kararla halk hamamları açılmıştı. Her semtte bu hamamlar halka açık bulunduğu halde nispeten daha sakin bir yerde bulunan Kasımpaşa halk hamamı her nedense blrka-ç aydır kapalı bulunduruluyor. Fakir halk bundan İstifade edemeyip 50-60 kuruş vererek diğer hamamlara gidemez.
Bunun İçin hamamın bir an evvel halka açılması hususunda gazetenizin tavassutunu dilerim.» j Emin Yücekurt ı ı________________________
İskenderun’a 500 ton eşya geldi.
Ankara 5 — Bir Amerikan va-purile îskenderuna 500 ton eşya gelmiştir. Bunlar arasında 1000 sandık viski, 30 ton çay, kanavl-çe, demir, teî, makine akşamı, boya ve ecza vardır
Belediye ve hususî idare emeklerinin aynî yardımları
Vilâyet ve Belediye işlerini ilgili makamlarla görihmek üzere Ankara-ya giden Vali ve Belediye reisi doktor B. Lütfl Kırdar. Ankarada bilhassa Belediye ve hususi İdareden maas almakta olan emekli, dul ve yetimlerin ayni yardım bedelierile ikramiye maaşları işllc de yakından meşgul olacaktır. Belediye tarafından birçok defa İç işleri Bakanlığına yazılan bu meselenin Vali tarafından Ankarada tamamen hallolunacağı sanılmaktadır.
Kalay tevzii
Memurlara verilmesi kararlaştırılan seksener gram kalayın tevziine yarın başlanıyor.____________
Satışa çıkarılan ithal malları
i.st. Kayseri handa serattar ithalât İhracata süt maklnası, Gal. Gümrük sokak No. 92 de Nikola Kalcncopulosa süt makinesi, Gal. Voyvoda cad. No. 50 de Zlyaeddin Sait Erime yazı makinesi, İst Tahtakale No. 51 de Jak Dekaloya. kuru pil ve kuru batarya, İst. Asmaaltl No. 52 dc Sami Hisarlı-ya metaL Suitanhamam Havuzlu handa Hüsnü Seber0 melal. Gal. Kefeli Hüseyin handa Metal T. A. Ş. ne sülyen boya, İst, Ada handa Şark Merkez ecza deposuna sülfadiyazin, Gal. icara Mustafa 79 da Pnnzo Stav-ropııloya boyalı vernik, Yedikti le K. Çeşmede Aleko Samarasa kebrako hülâsası, Gtıl. Kara Mustafa 41 de Menahem Yohaya kara boya, İstanbul Yılmaz handa İ- Şpringer ve Altona naftalin (torba'. Haliç Zeki Bilmen deposunda Nihat Süzmene sığır derisi. ________________
Yaş sebze fiatlerı düşüyor
Sadeyağı ve bilhassa zeytinyağı darlığı yüzünden şehirde satılmakta olan yaş sebze flatlerlnde geçen yılın bu ayına nazaran yüzde 15 - 25 kuruş arasında bir düşüklük vardır.
Hâl İdaresi, Hâle gelen nıeyva ve sebzelerin sahipleri tarafından İstenilen flatlerl uygun görmediği takdirde kabzımallardan müteşekkil bir heyete uygun bir fiat takdir ettirmektedir. 510 sayılı kararname gereğince müstahsilden fatura İstenmediği için, müstahsilin de bu kararnameyi sülstlmal etmesine müsaade edilmemektedir.
Fâtılş fiatle mal sattığı kanaatine varılan sebze ve meyvacılar MIHI korunma mahkemesine verilmektedirler. . .
Bundan başka Belediye müraklple-ri tarafından bir hafta içinde bakkal. kasap, sebzeci ve manav olmak üzere 17 kişi Milli korunma mahkemesine verilmiştir.
|| Bir çırpı da ||
Arayalım, bulalım ve soralım..
Bir müddet önce İstanbulda yarım asırlık evliler aranmış, bulunmuş, her çift arabalara bindi-rilip âdeta elli yıl sonra yeniden kendileri için bir nevi »koltuk merasimi» yapılmıştı. Bu tarzdaki Halkevi çalışmaları arasında şimdi başka ve mühim bir mevzu var. Memlekette yüz yaşını geçen vatandaşları aramak, bulmak, dinlemek, asırlık hayatlarını kutlamak... Ajans telgraftan arasında bir Amerikan heyetinin bütün dünyayı dolaşarak 100 yaşını geçmiş insan aradığını okuyoruz. Bu heyet bilhassa çok yaşama mın-takası diye tanılan Yakın Şarkta dolaşıyor ve Balkanlara da uzanmak istiyormuş.
Hakikaten yüz yılını arkasında bırakmış bir insan, kendisinden çok daha genç olan aynı cinstekiler için birçok ders ve ibret alınacak mahlûktur. Zira yüzüncü yaş hayat yolunda cn cazibeli hedef, en güzel kilometre taşıdır, öteden beri yaşamağı güzelleştirmeği. uzun ömür imkânlarını araştırmağı ' pek seven Amerikalılar şimdi yeryüzünün «yasama şampiyonları» nı aramakla pek iyi ediyorlar. Esasen Zaro'nun ölümünden sonra da. en güzel şampiyonluk olan, bu «hayat dünya birinciliği» nin kimde bulunduğu henüz anlaşılmış da değildir.
Memleketimiz uzun yaşama mıntakası/dahilindedir Ve hakikaten de zaman zaman dünyanın dikkatini çeken şampiyonlar yetiştirmiştir. Bunlardan Zaro «meselâ bir kuvveti İlâhi olan Koca Yusuf'un şöhretini bile gölgede bırakacak derecede büyük ve geniş bir alâka uyandırmıştır. Zira böyle bir dünyada çok yaşamak, her halde iyi güreşmekten çok daha mühim bir marifettir, Güreşin sırlan, püf noktalan belki herkesi aynı şiddetle alâka-dar etmez amma çok yaşamak meselesi böyle midir?..
100 yaşını geçmiş insan daima alâka ile karşılanmıştır. Meselâ İstanbulda bunlardan biri bu ilk baharın başlangıcında birden bire hastalandı Zatürree olmuştu. Herkes hüzün duydu. Zira onun içimizden ayrılması, hepimiz için en uzun yaşama hedefinin ileriye gidememesi demekti. Ve 100 yaşım geçmiş bir insanın da öyle kolay kolay bu hastalıktan iyi olamıyacağı sanılıyordu. Lâkin bir gün, baktık ve güneşte onun bastonuna dayana dayana ilerlediğini gördük. Adeta bütün semt sevindi.
Yalnız merak noktasından değil bu 100 yaşını geçmiş vatandaşlarımız hakkında ciddi tetkikler de yapmak mecburiyetin-deyiz. Bunlardan bir kısmı nüfus kâğıtlarındaki .kayıtlardan küçük, bir kısmı büyüktür. Bunların hakikî yaşlarım tâyin etmek, kendilerini uzun uzun dinlemek. en büyük şampiyonu bulmak pek güzel bîr hareket olacaktır. Üstelik bu suretle en yaşlılarımıza karşı birer hürmet vesilesi de kazanmış olacağız. Ve unutmıyalım ki bunlardan bir çoğu da asır geçirdikleri bu dünyada yardıma mııhtac b'r haldedirler. „
Hikmet Feridun Es
Türkiye futbol birincilikleri
Milli Eğitim kupası maçları 20 mayısta nlhayetlenecek ve 26 mayısta Ankarada Türkiye futbol birinciliklerinin son karşılaşmaları yapılacaktır. Bu müsabakalara İstanbul şampiyonu Beşiktaş, Ankara şampiyonu Harbiye. İzmir şampiyonu Altınordıı ve Mersinde guruplar arasında yapılacak maçların birincisi Iştlrâk edecektir.
Gurup birincilikler! önümüzdeki hafta Kocaeli. Manisa, Samsun ve Mersinde yapılacak ve her gurupta birinci çıkan takım guruplar merkezi olan Mersine hareket edecektir. 18 mayısta Mersinde gurup birincileri karşılaşacak ve şampiyon takım guruplar birincisi olarak Ankarada 28 mayısta yapılacak son kar?ılaşmalarn Iştlrâk edecektir.
Karasularımıza düşen maynların yokedilmesi
Ankara 5 — Millî Savunma Bakanlığı, kara sularımızda görülen mayınlarla patlayıcı cisimlerin yokedilmesl hakkında bir kanun tasarısı hazırlamıştır. Bu tasarıya göre, mayın ve diğer patlayıcı maddeleri kara sula-' rımızda görüp haber verenlere İkramiye verilecektir.
Sahih- 4
A K3 A M
6 Mayıs 1945
SON BASKI FRANSA NASIL ÇÖKTÜ? Sazan: Pierre Lazareff Ç ’
. Tefrika No. 30 —1
1931, 1932, 1933 yıllarına ait notlar
Çeviren: Şevket Rado b
5A ---------
Almanya'dan gelen bir talebenin anlattıkları
Almanya cehenneminden vatana nasıl döndük?
] Günün mev^Möaıro |
Tardieu orada Birleşik Devletler I Cumhur reisliğine seçilen Franklin Roosevclt'i de yakından tanıdı. Tardieu Amerikaya gittiği sıralarda Roosevelt Bahriye Nezareti Müsteşarı idi.
— Bu kendisinden çok bahsedilecek mükemmel bir adamdır, dedi, tanıdığım en parlak zekfill adamlardan biri. Bazı tarafları bana Briandl hatırlatıyor. BrlandTn idealizmi ve İstihzası onda da var, fakat hakikatleri daha derinden seziyor.»
Almanyaya gönderdiğimiz muharrir Sauerwein memlekete döndü. Görüp işittikleri ona çok tesir etmiş. Orada kim galip gelecek? Sovyetlcr mi, Relchsrcehr mİ, PrusyalIlar mı, yoksa Hitler mi?
Her halde Sauenvein Alman demokrasisinin can çekiştiğine kani. O da askerler vc komünistlerdeııse imlerin başa geçmesini Fransa için, daha hayiTİı addediyor.
**¥
Muhakkak ki Fransızların Alman meseleslle fazla ilgilendikleri yok. Zaten nasıl ilgilenebilirler? Gazeteler dışardan gelecek tehlikeyi sırf İçerdeki mücadelelere karşı bir korkuluk gibi göstermekte ısrar ediyor. Ft ansızlara bahsedilen yalnız maddi mevzular. Bütün konferanslarda, bütün nutuklarda, bütün gazetelerde iktisadi mesele başta geliyor.
hafızlar âsayişl iade etmek için koşuştular. Yukarıda Hitler dalma hareketsiz. kolu havada taş gibi duruyordu. Tuhaf Adam, tuhaf memleketi
Danimarka, Isveç’de gösterilen misafirperverlik ve candan alâka
Cumhuriyet Merkez bankasınn bilançosu
Yen! bir basın truStü. Bunu Ray-mond Patenötre, kuruyor. Bu uzun boylu, tasasız delikanlı muhakkak ki kendisinden bahsettirmek niyetinde. Cöte d'Azur'de gece yarılarına kadar beyaz smokinle dansettiği görülüyor. Yatında verdiği parlak ziyafetlerde her sınıftan tanınmış İnsanlara, serserilere raslamyor. Şimdiden bir çok vilâyet gazetelerini elinde tutan Patenûtre bir zaman büyük bir gündelik gazele olan PETİT JOURNAL’! de satın aldı. Gazetenin okuyucuları «Altın babası» diye aralan Louclıeur'-ün idaresi zamanında azalmıştı. Yeni sahibi Patenötre'a da «Gümüş babası» deniyor. Kâğıt paranın kıymetini' arttırmak İçin altın esaslle beraber gümüş esasının da kabul edilmesi lehinde sürekli neşriyat yapmakta. Fakat miras yollle kondisipe bir çok gümüş madenlerinin intikal ettiğini herkes biliyor.
Taşra gazeteleri. PETİT JOURNAL yetmemiş gibi haftalık CANDLD ve GRİNGOİRE gazetelerllc rekabet etmek üzere bir de solcu MARİANNE gazetesini çıkarmaya başladı. Milyoner patenötre bütün gazetelerinde solcu politikayı müdafaa ediybr İktl-1 dar mevkiine geçen solcu başvekiller, öteki gazetelerden ziyade onunkiler! tutuyorlar.
Dün Opera - Comique’te Başvekil camille Chautemps benim yanımdaki locada idi. Perde orasında onunla görüştüm. Becerikli, çok becerikli bir radikal. Son derece İtinalı..suya sabuna dokunmaz güzel cümleler yopı-yor. sorulan suallere asla kati bir cevap vermiyor. Benim kim olduğumu ve siyasî fikirlerimi bilmediği İçin işin İçinden şöyle sıyrıldı:
— Kısaca söyliyeyim, sizin gibi azimkar ve dürüst Fransızlav sayesinde her şey yoluna girecek. Kusura bakmayın, o kadar çok insanla konuşuyorum Jd... Sizin adınız tam olarak nasıl yazılıyordu?...»
Fransızların çoğu bütün ümitlerini Daladler’ye bağlıyorlar Neden İktidar mevkiine 31 ocak 1933 te, Hltlerle hemen aynı zamanda geldi. Kurduğu hükümet, o zaman memleketi saran iktisadi ve ahlâki buhranla ciddî şekilde mücadele edemeden ancak dokuz ay tutunabildi. Onun Chautemps ve Herrlot'dan daha azimkar ve daha metin olduğu söylendi. Herriot gibi Daladier de halktandı. Herriot'yu bir aşçı yetiştirmişse, Daladier de bir fırıncının oğlu idi. Edouard Daladier Lyon lisesinde Edouard Herriot'nun talebesL idi, sonra o da lisede profesör olmuştu. Radikalizmin İki Edou-ard’ı belki de bu sebeple blrlbirlerin-den nefret ederler. Daludler’nln haşin bir adam olduğu söylenir. Onu bir defa gördüm, o zaman da mahzun bir hah vardı. Çok sevdiği karısı yjenl ölmüştü. İki küçük çocuğu vardı.
Gazetemizin sahibi Jeaıı Prouvost, Daladier başvekilken kendlslle tanışmak arzusunu izhar ettiği zaman pek mütehassis olmuştu. Çocuklarile beraber Bols de Boulogne'da uzun bir gezinti yapmışlardı.
Jean Prouvost bu gezintiden hayran döndü. Bana:
— Daladier belki bir kartal değil ama ■ sağduyusu var. Üstelik mert adam. Ne istediğini, ne yaptığını biliyor. Düşünerek yaptığı İçin, şayet biraz şiddetli gidiyorsa daha İyi! şimdi karar verip saldıran adama ihtiyaç var.»
Halbuki Löon Daudet. Daladier İçin «Sümüklü böcek boynuzlu bir boğadır» diyordu.
İsveç bandıralı vapurla gelen bir I kü ellerinde mermi bağı olmadığın.-tûlebetıin dönüş seyahati hakkında dan mermileri hazneye teker, teker anlattıklarını naklediyorum:
«Size artık Almanyada geçen son günleri anlatmağa çalışacağım. Enterne olduğumuz günden İtibaren sa- daşlardan biri Coşmuş, «Hürriyet, ne bah, öğle, akşam bütün öğünlerde kadar güzel şey, değil mi?» diye Al-yulnf çorbası içmeğe başladık. Berlin- man subayına sormuştu. Subay lıer den 200 kişiyi iki vngonda sevketme- 1 nnAm» lrn«ılnwnı ftaf.Hiakl* İktifa nfc-ğe çalıştılar. İçimizde bir veremli, bir de ağır zatülcenpll vardı kİ, İkisini de aynı yere koydular. Netcklm İşittiğime nazaran buraya gelen zatülcenpll arkadaş hayata gözlerini kapadı. Bu arada veremliyle diğer hastayı bir araya koymamalarını Alınanlardan rica etmiştik; birinin diğerine lehli-i onlar da parmaklarlle (V) yani zafer keli olabileceğini söyledik. Cevapları işareti yapıyorlardı.
ne oldu biliyor musunuz? «Öksürür-' Burada ikram her yerden daha ken ağzını tıkasın I..» ■ fazlaydı. Tren ikinci mevkldl. Fakat
İşte böyle komtk olduğu kadar acı diğer memleketlerlnklnden çok daha hâdiselerle yola çıkmıştık. Lübcck’te (konforluydu. Burada da hemen ye-blze bir kafile daha İltihak etti. Bun- mek. bira, sigara İkram edildi. Ayın ların arasında yüksek rütbeli İngiliz' on birinde geldiğimiz bu yerden, Gö-subaylan da vardı. Bu şekilde karma- ( teborg'dan ayıtı on beşinci pazartesi karışık bir halde Danimarka hudu- sabahı hareket ettik- Az kaldı en duna kadar geldik. | mühim kısmı unutuyordum. Bu da
İnsanların rahat içinde yaşıya-, Göteborg'da bize gözlerimizi yaşarta-blldiklerinl, her tarafın aynı olmadı- cak kadar güzel bir sürprizin hazır-ğını Danimarkada görebilmiştik. Bizi tanışıydı. çantalarımız olmadığı için öyle mükemmel bir terene yerleştir- j hiç bir çamaşır ve elbisemiz yoktu, diler ki, maalesef size bir misal vere- - ■ ----■■--- ■-----------------
miyeceğlm. Birinci mevki vagonda 0 kişilik yer vurdu, fakat üçer kişi oturttular. Mamafih bu kompartımanlar bile kolaylıkla alabilirdi.
Yerler halı döşeli: DanimarkalIlar hl vermeyi unutmamışlardı, kıratlarını muhakkak çok seviyorlar, Bize bu kadar candan alâka göste-zlra halıların her köşesinde bir kıra- ren halktan ayrılırken çok müteessir liyet tacı bulmak imkânı, var. Tuva- ' olduk. Buradan bizi İstanbula kavuş-lette İse sıcak su bulmak bizi bir hayli turan gemiye bindik.
şaşırtmıştı. İlk iş olarak mukavva kıı- , Norveç'te bir buçuk gün kaldık, tular içinde sucuk ve saire ve harl- Burndan da yolcular bindi. Vapurda kulâde güzel ekmekler dağıttılar. Bu t)ütün rahatımız temin ediliyordu, gördüğümüz ikram cidden bizi müte-. yiyec(1Rı lçcce|( ve bira boldu. Bize hassls etti, işte o zaman medeniyetin yajnız garip gelen onların yemekleri daha henüz yıkılmadığını bariz bir , tu k) emlnlm anlatırsam siz de şekilde gördük. j tuhaf bulacaksınız. Tatlıya çok düş-
Danitnarkada İndiğimiz şehirde en kün lnsanIaT. baılğl önümüze
güzel otelin odalarına, her odada üçer 8ÜtIu geUyor| barbunya baılğl
kişi olmak üzere yerleştik. Belki size tatlı, hattâ sardalya balığı bile şe-garlp gelir, o kadar bolluk ve rahat- kcrl, vertUyordu. Fakat 2amanla bu-lıga kavuşunca arkadaşların çoğu na da a]lçtIkı
kere. su yerine «üt, ye- | ‘“‘“h'"’
mekler »ol ve tente, «e«ral»r daSrtü- , n!1 b£"
henlmteln keyifleri verinde , «"»bunda kuçuk MynUkterd» İba-
basıyorlardı. Bu korku vereceğine bizi âdeta eğlendlrmlştl denilebilir.
- Feribota bindiğimiz zaman arka-
nedense kaşlarını çatmakla iktifa etti.
İsveç'e yanaşırken gözlerimiz fide ta parladı, çünkü bizi bir bölük güzel kız karşılamıştı. On erkeğe bir kız kılavuzluk etnılye başladı. Halk rıhtıma doLnıuş bizi candan selâmlıyorlardı. Bizim, el sallamamıza mukabil
Onlar bize pijama, elbise, İç çamaşırı, kravat, sabun, traş makinesi ve bıçağı, verdiler. Böylelikle şahsi ekslk-________ ________ lerimizi tamamladıktan sonra slg^r kadar rahattı kİ 12 kişiyi vc sigaralar, yolluk yiyecek ve tor-I balar içerisinde çeşitli fondanlar da-
Yabancı memlektler Fransız politikasını nasıl anlıyor, merak ediyorum. Bizzat Fransizlor parlâmentolarım dolduran gruplar, grupların İçlndc-kl gruplar ve partiler arasında kendilerini kaybetmiş vaziyette!
En Çök taraftan olan Radikal-Sosyalist partisi. Ama hangi radikal -sosyaliste sorsanız size partisinin programı, İdeolojisi nedir, şöyllyçmcz. Radikallerin Cumhuriyet taraftarı, | 1789 İhtilâlinin ebedi prensiplerine sadık, hâdiselere göre kâh solcularla, kâh sağcılarla beraber tey yerdiklerini bilir, o kadar.
Radikal - Sosyalizmin Papası Edou-ard Herriot bizi PARİS - BOİR’da ziyarete geldi. Maksadı yazmakta olduğu bir eserin telif hakkını satmak. Yazdığı siyasî bir kitap değil, Beethoven'in hayatı, çünkü Herriot musiki hayranlarındandır. Gazetenin sahibi Jean Prouvost Beethoveh hakkında Herriot tarafından yazılmış bir kitabı halkın tutacağından pek emin değil.
Herriot bana dönüp:
— Canım, dedi, madem ki memlekette radikal sosyaUstler çoğunluğu teşkil ediyor, her halde okuyucuların çoğunluğu da radikal sosyalisttir. Şeflerinin yazdığı bir şeyi okumak her halde hoşlarına gider.
Edouard Herriot yazı odasına gelip bir pipo tellendirdi. Bu havaya bayıldığını söyledi. Orada bulunan ve kendisinin kibarlığına, babacanlığına hayran olan muharrirlerimizle uzun uzun konuştu. İrlyarı vücudundan tahmin edilmez bir InceLlkle konuşan hoşsohbet bir adam.
4
Nihayet oldu: Hlller iktidar mevkiine geçti. Avukat Jacques Chevaller Boründen geçerken Bitlerin Başvekâlet binasına gelişini görmüş. Bana intihalarını sıcağı sıcağına anlattı:
— Bu fırça bıyıklı adamın halk üzerinde, bilhassa kadınlar üzerinde dehşetli nüfuzu var. Akşam üstü balkonda göründüğü zaman, ben de orada İdim. Binlerce coşkun İnsan boğazlarım yırtarcasına bağırarak ona olan hayranlıklarım gösteriyorlardı. Beriki, gözleri Bablt bir noktaya çevrilmiş, bir kolu havada onları selâmlıyordu. Fransada olsa bu makineleşmiş hallerlle herkesi güldürürdü. Orada gözleri yaşartıyor. Birdenbire genç bir kız ona bir demet çiçek fırlattı. flitler demeti havada yakaladı, içinden bir çiçek alıp gerisini tekrar kıza attı. Bu kutsal şeyi kapışmak için umumi bir kaynaşma oldu. Mu-
Ajanstan aşağıdaki kısa haberi aldık; «Bayonne AdUyesl. Fransanın güney - batı halkını çok müteessir eden bir dolandırıcılık vakasına İştirakten suçlu olarak Serge Stavisky adında biri hakkında tevkif müzekkeresi keamiştir.Mesele Bayonne Emniyet sandığına alt bonoların sahtelerinin çıkarılmasıdır. Müessese kapatılmıştır.»
Serge Stavisky mi? Bu her halde Serge Aleıandre olmalı! Arkasından büyük gürültü kopacağa benziyor. Ne İse ki bu adam hakkındakl davyalarımız tamam.
M. Aleksandre, öbür adile Stavisky
— iştlyeçeğlniz ücreti kabul edeceğim M. Lazareff, sizi mutlaka aramızda görmek İstiyorum. Derhal bir miktar avans vermeğe hazırım. Gazeteyi tamamen arzu ettiğiniz şekilde çıkarırsınız. Projelerinizi gerçekleştirmek İçin bütün kolaylıklardan İstifade edeceksiniz^
Beni kandırmaya çalışan ses ciddi idi, üzerime çevrilen bakış da landı-ncı olmaya çalışıyordu. Muhit kısanın kendisini bırakmasına müsaitti. Tatlı ve güzel kokularla yüklü hârl-kulâde bir İlkbahar akşamı Champs -Eiys^es'nin ortasındaki Ambassadeur lokantansının bahçesinde şampanyalı nefis bir yemek yiyorduk. Bir Arjantin orketrasının ağır musikisi M. Serge Aleıandrc'ın tekliflerini daha müeşşlr bir hale getiriyordu.
Bizi davet eden zat İkide bir konışu masalara gelen birini küçük bir el hareketile selâmlıyor, yahut kendisine saygılarını sunmaya gelen birinin elin! sıkıyordu.
İkide bir misafirlerine, yani büyük bir akşam gazetesinin İlân işleri mü-dirlle bana doğru eğilerek, hayretle:
— Nasıl? Bu âyan âzası dostumu tanımıyor musunuz? diyor, yahut da büyük bir nezaketle şu tarzda İzahat veriyordu:
— Karşıda şu güzel kadınla oturan zat, hani bana «bonjur» diyen yok mu? Cumhuriyet savcı muavinidir. Kendisini tanıyayım diye çırpman şu adam da flitin memleketin başkonsolosu,
Beni bu mtilfikata getiren ilâna arkadaşım:
— ficrge Alexandre pek mühim bir İş adamıdır, çok parası var. En İyi vasıtalarla mücehhez yeni bir gündelik gazete çıkarmak istiyor. Onunla bir konuşsan fena olmaz. Tabiî kabul etmek mecburiyetinde değilsin» demişti.
(Arkası var)
Merkez bankamız 13 üncü bilançosunu hissedarlara arzetmiş bulunmaktadır. En büyük itibar müessesemiz, kurulduğu günden beri, sağlam, klâsik prensiplere uygun bir şekilde inkişaf etmek- ı te, her hangi bir hususî teşekkül ! gibi bol temettü dağıtmak yoluna gitmeyip her sene bünyesini ; kuvvetlendirmektedir. Bu sayede : yarın memleket ekonomisine kendinden beklenen hizmetleri ı geniş ölçüde yapması mümkün olacaktır,
1943 sonunda tedavülde bulu- : nan para 805,625,982 lira iken • 1944 nihayetinde tedavül hacmi 963,981,387 liraya varmıştır; yani son bir sene zarfında Merkez bankamızca çıkarılmış ve memleketin yegane ödeme vasıtası olan banknotlarda 158 küsûr milyonluk bir artış olmuştur.
Vakıa ilk nazarda enflâsyonun yüzde yirmiye yakın bir nispette arttığı görülüyor. Fakat paraya ait âmiller dışında, fiatlerin sırf arz ve talep yüzünden yükselmiş olması ve ziraat mıntakalannda eskiye nlsptele daha fazla paranın az çok hareketsiz kalınası gibi hâdiseler düşünülürse. tedavülün kısmen de tabiî olarak genişlediğini kabul etmek lâzım gelir; yani enflâs-« yon göründüğü kadar değildir. Ekser memleketlerde aynı hâdise çok daha geniş ölçülere göre kendini göstermiştir,
Harb senelerinin çok ağır mecburiyetlerine rağmen devlet pek makul nispette Merkez bankasına müracaat etmiştir; bu da paramızın kıymetine dokunmamak, veya bunu mümkün olduğu kadar az sarsmak prensibinin Cumhuriyet rejiminin bünyesine girmiş olduğunu gösteren sevindirici bir emaredir. Maliye sistemimiz, tatbikata ait bir çok noksanlarına, dalgalı borçlara fazla bir mevki vermemize rağmen, maceradan, ölçüsüzlükten daima uzak kalmıştır.
Bir kaç zamandan beri hazır-lanmakta olan ıslahat sayesinde eminiz ki devlet Merkez bankasına olan borcunu yavaş yavaş, hattâ belki geniş hamlelerle, ödemek imkânını da bulacak ve tedavüldeki paramız sırf memle-ket ekonomisinin icaHtttirdlğl miktara indirilebilecektir. Her halde eldeki rakamlar paramızın âtisi için kötümserliğe sev-kedecek mahiyette değildir.
Senetler cüzdanında 1933 çe nispetle 117 milyon lira bir artış vardır. Bankaların iskonto muameleleri azaldığına göre bu artış reeskont muamelelerinden değil, fakat, zannederiz, tasar-ruf bonoları veya hâzineye ait veya hâzinenin kefaletini taşıyan senetlerin kınlmasından doğmaktadır Devlet mübajflaa-1 arının ve inşaatının ehemmiyetli rolü düşünülürse bu artışı tabiî görmek lâzımdır.
Tevdiatta 1943 e nazaran pek az bir artış vardır. Bu da bankaların disponibilitelerinin ehemmiyetli bir kısmının tasarruf bonolarına ve devlet tahvillerine yatırılmasile izah edilir. Yüzde beş veya yedi faiz almak, ve paraya ihtiyaç olunca eldeki tahvil ve bonoları Merkez bankasına devretmek1 mümkün iken, ban, {ka’ann, mevcutlarındın büyük bir kısmını Merkez bankasında faizsiz bırakmaları beklenemez. '
Merkez bankamızın gerek memleket, gerek hissedarlar bakımından en ehemmiyetli tarafı ihtiyat akçeleridir. Bu seneki ilâvelerle âdî, fevkalâde ve hususî ihtiyat akçeleri toplamı 20,617,364 lirayı bulmaktadır.
Ödenmiş sermaye 10,500,000 lira olduğuna göre bu, sermayenin mütemmimi olan ihtiyatlar ile, hemen üç misline çıkarılmış oluyor.
Hisse senetleri 150 lira etrafında temevvüç etmektedir; fakat bunların riyazi bilanço kıy-11 metleri 200 liraya yakın olmak lâzım gelir. Senelerden beri da-ğıtılan temettü 7 lirayı geçme-diğinden gelir düşüncesi hissele-., rin hakiki kıymetini bulmasına O mâni oluyor. Kupon cazibesi ba- q kınımdan değil, fakat sağlamlık q ve her gün, her sene daha ku. -’ vetli bir bilânçoya dayanmak bakımından Merkez bankamızın hisse senetleri her aile reisi için birinci sınıf bir plâsmandır.
Merkez bankamızın elde ettiği kânn seneden seneye art m ak-’ ta olduğu aşağıdaki cetvelden anlaşılır:
1041 senesi kârı 4.346.487 '
1942 » » 4,246,048 ,
1943 » » 5.745.662
' 1944 » n 5,999,538
Bu rakamlar banka muamele-ı lerinin inkişafının en açık delilleridir.
Harb sonrası , ekonomimiz Merkez bankasının nâzım rolüne ve sırf İktisadî mahiyette kredisine geniş ölçüde muhtaç olacaktır.
Tedavül müessesemizin bu fa-al role şimdiden hazırlanmasını ve tabiî olarak artacak kârlar ile bünyesini daha fazla takviye ederek bir gün sermayesini çok daha yüksek bir hadde çıkarmasını dileriz.
Her halde bugün, millet B*er-kez bankasîle iftihar edebilir.
CİEVAT NİZAMİ
E (D > (D
P
.b
■o
(D ro
2 O
Kıyafetlerimiz görülecek şeydi! En ......... ........~~—
»nebimizin dinde bir vate, Imılari- . U’«pool l>m*n.na ujadür. In-mJda evrak çaalaa dahi mevrut dlteta burada »itelen evvel vatanla-değil. Kendimize oldukta İtina ettik- kavuştular.
ten sonra bu samimi çaya gittik ve | Bu yolculuk bir ay sûrdu. Port-Sai-çok eğlendik. Velhasıl Danimarkanın dc gelinceye kadar hemen hemen bir unutulmıyacak kadar njlsafirperver-. yere uğramadık. Yalnız Llzbonda bir İlk gösteren bu şehrinde üç gün kal- kaç saat geçirdik. Uzun bir yolculuk-dıktan sonra limana geldik. | tan sonra, kİ bu esnada geçen ufak
Hepimiz canlılaşmış, İçimizde şarkı telek teferruat anlatmıya değmez.
ueynuu. kajıllıu^ııu^, ---- ---------- ------
söyliyenlerlnıiz dahi vardı. İster bunu Türk sularına girdik, isveçli gemlci-yemekten deyin, veya harbden uzak- ^er İstanbul'a birçok defalar geldik-laştığımızdan dlyin, sadece şurası lerl halde bu sahilleri seyretmiye do-nıuhakkak kİ yabancı memlekette bl- yamamalardı. Buna kendileri de şa-le hüsnü kabul görmek insanın ma- yiyorlardı.
ncviyatını düzeltiyor. | Nasıl karşılandığımızı anlatmıya-
Llmands bizi İki sıra dizilmiş sün- yım, biliyorsunuz. İşte Almanya ce-gülü Alman askerinin arasından gc- henncmlnden bu kadar uzun bir yol-çirlyorlardı, diğer bir sıra da buna culuktan sonra kurtulabildlk. Bana iltihak etti. İşin komiği, gözümüzün göre İstanbul şimdi eskisinden çok önünde silâhlarını dolduruyorlardı, daha güzeldir.» Esasen bu bize komik gelmişti. Çün- Röportajı yapan: Zeria Ömeri
birçok defalar geldik-
YENİ VATIN
TOPRAK KANUNU TASARISI
Ankara Hukuk fakültesi ve Siyasal Bilgiler okulu profesörlerinden Dr. Hüseyin Avni Göktürk'ün. Türk hukuk kurumu konferansları serisinden olarak Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesi konferans salonunda verdiği .Eski ve yeni mülkiyet hukukumuzla toprak kanunu tasarısı ana prensipleri arasındaki münasebetler» mevzulu konferansı basılmış ve satışa çıkarılmıştır.
Sİ1ASİ KARİKATÜRLER ALBÜMÜ
Cemal Nadirin İkinci dünya harbine ait seçme karikatürlerden mürekkep bir «Siyasî karikatürler albümü» çıkmıştır. Ncbloğlu Yayınevi tarafından neşredilen albümde Cemal Nadirin harbin İptidasından beri çıkmış karikatürleri arasından seçilenler bulunmakladır. Okuyucularımıza güzel eseri tavsiye ederiz.
İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ
25 İnci cüz
İslâm Ansiklopedisinin 6 formayı geçen 25 inci fasikülü çıkmıştır. Bu fasiküide Çanakkale tarihi, çeşme (Şlhabeddin Tekindağ). Çanakkale muharebesi, Çankırı, Çölemerlk. Çuha adası (Besini Darkot), Çantfarlı ailesi, Çorbacı (İ- Hakkı Uzunçarşılı Çarşı (Osman Engini, çavuş (M. Fuad Köprülü), çelebizade. Çivlzade (Cavlt Baysun), Çcrkezler (Miza Bala), Çevgaıı (Muammer Eroğlui. Çı-rağan, çingeneler (Tayyip Gökbil-gln). Çiftlik (Ömer Lûtfl Barkan), Çile (Abdülbakl Özçınarlı), Türk çiniciliği (AııhCgc ve Feyzullah Dayı-gil), maddeleri bilhassa zikre değer. Faslkülde çinilere dalı' biri renkli ol-
Gaip Evrak Çantası
2 Mayıs, çarşamba günü Köprüden saat 17.25 de kalkıp Hay-darpaşaya giden vapurun ü.t birinci mevki güvertesinde derisi yıpranmış kahve rengi mektep çantası biçiminde bir çanta unutulmuştur. Çanta bir kaç şalisi İngilizce mektupla kimseye ya-ramıyacak bir miktar seyahat çeki He bir kaç paket sigara ihtiva etmektedir. Çantayı İstiklâl cad. 134 - 136 numaraya teslim edene mükafat verilecektir.
mak üzere papyekuşe üzerine basılmış yedi levha Lle yine renkli büyük çarşı krokisi vardır. Flatl 150 kuruştur.
bu
HOLİVUT DÜNYASI
78 inci sayısı sinema dünyasına ali yazı ve resimlerle, sinema haberleri ve çeşitli makalelerle çıktı.
Bu vesile ile bu mecmua arkadaşımızın bir noktaya dikkatini çekmek İsteriz: Baş taraflarda başlıyan bazı yazıların sonu 25 inci sahifededir diye yağılmıştır. Fakat mecmua şahi-fclerlnde sıra numarası yok ki okuyucu hemen bu yazının sonunu bulup okuyabilsin. Birçok sabifeli olarak çıkan bir mecmuanın sahlfelerine sıra numarası konmaması gariptir.
FOLKLOR POSTASI
Bıı halk bilgileri dergisinin 7 nel sayısı çeşitli yazılarla çıkmşıtır. Mütevazı ve mütemadi bir surette çalı-, şan bu değerli dergiyi okuyucularımıza tavsiye ederiz, Tanesi 25 kuruştur..
I
Karamanda yiyecek fiatleri
Karaman (Akşıam) — Mesvim münasebetlle son günlerde piyasaya az miktarda tereyağı gelmektedir. Flütler 4 liradan yukarı çıkmıştır. Perakende yumurtanın tanesi 4 kuruşa İnmiştir. Taze peynir 15Q - 160 arasında satılmaktadır. İstanbuidan gelmekte olan torik balığının kilosu da perakende 70 kuruşa satılmaktadır.
Zeytinyağı piyasada yoktur. Kuru soğan da bulunmuyor. Mamafih taze soğan, marul, turp gibi şeyler bollaşmağa başlamıştır.
Zahire Hallerine gelince: Pazara bol miktarda buğday gelmektedir. Ofis 27 kuruştan almakta ise de pazardaki satışlar ekstra setler 26 kuruşu geçmemektedir. Arpa 23 kuruştur. Çavdar 18 kuruşu geçmemekte, dlr. Mısır 15 - 20, nohut 18 - 20 kuruş olmakla beraber alıcı yoktur. Müstahsilin elinde 10 vagon nohut vardır. Diğer taraftan da peynirciler mandıralara peynir yapmağa akın etmeğe başlamışlardır. Bulgur İmalât i darı da bulgur yapmağa başlamışlardır.
TEŞEKKÜR
Oğlumuz ve kardeşimiz Sami Şa-hin'i ebediyen kaybetmekle uj radığımız büyük acıya candan iştirak eden merhumun büyüklerine daire arkadaşlarına, âkraba ve destlerimi» za teşekkür ederiz.
Annesi: Suphiye .Şahin
' Kardeşi: Mlhrinnisa Algım Eniştesi: Dr. Talât Aİgun
Bugün A R Sinemasında
DORA NELSON
ELVİRE POPESCO ve ANDRE LEFAUR
Seanslar: 12,3o — 2,30 — 4.30 — 6,45— 9,15 U
]
SÜMER SİNEMASINDA ’
Salı günü matinelerden başlayarak
Kahkahalar kıralları
ÛUD ABBOTT VE LOU COSTTLLO
(Wo Done İt?)
Mevsimin en eğlenceli filminde. Bütün sıkıntılarınızı unutturacak ve sizlcri güldürecek, bir film iMMOBBnK/ I
HAFTA KONUŞMASI
7 ACIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
ir sayıda bin ibret
farahya’da bir bahçede Pierre
Büyük politikacıların ölüm tarzları bütün hayatları müddetince işledikleri suçlara tesir eder ve zamanla o suçları küçültmeğe yahut büyültmeğe yarar. Napoteonu büsbütün sevimsiz eden, yıllarca miskin bir esirlikten sonra mide kanserinden her hastalıklı adam gibi ölüşü, yatağında sönüşüdür
Loti ile nasıl buluşurlardı?
Elimde haftanın, bir gazetesi var; 2 mayıs 1945 tarihli.. Günlerden çarşamba.
Çok defa dalgın, kayıtsız gözlerle şöyle çevirip kapatıverdi-ğim sahifelerine dikkatle bakıyorum. okuduklarıma inanamıyorum. Dünya, birdenbire bu kadar değişebilir mİ? Yalnız bir sayıya bu kadar ehemmiyeti haberler girebilir mi? Her haber, bir yıla yetişecek, bîr yıl üzerin -de durup düşünülecek derecede şaşırtıcı değil mi?
Tuttuğum gazete, gazeteden ziyade en büyük cihan melodramının son perdesine benziyor. Bize, işledikleri cinayetler karşısında yedi perdeden beri göz yaşlan döktüren aktörler, tıpkı bir melodramdaki gibi bu sonuncu perdede birbiri arkasından, ara vermeden cezalarım buluyor. Sanki eserin muharriri sanatının bütün inceliklerini bildiği, o tarz tiyatroculukta usta olduğu İçin asıl tesiri sona bırakmıştır: Suçluları orta perdelerde öldürmüyor, hattâ yakalananları bile kaçırtıp kurtarıyor, heyecanı arttırıyor ve birden, perde ineceğine yakın hepsini, karakterlerine uygun şekilde öbür dünyaya gönderiyor, alkışa hak kazanıyor!
Paristeki eski Ambigu tiyatrosunda da bütün melodramlar böyle biterdi. Bizim Minakyanın piyesleri de — bir sürü cinayetlerden sonra — nihayet öyle sona ermez miydi ve perde kapanmadan önce aktörlerden biri ön tarafa ilerliyerek .adalet yerini buldu!» yahut «cani cezaisiz kalmaz' m demez miydi?
2 mayıs 1945 tarihli gazeteyi gaklayınız; sakın balıkçının yaptığı sulu paketi pekleştirmek, yahut yeni bir pençe daha vurdurduğunuz ayakkabılarınızı eve getirirken elâlemin gözünden gizlemek İçin kullanmayınız, Asıl ana tarih, dünya tarihi ikinci Cihan Harbi büyüklüğünde bir dram kaydetmediği gibi hiç bir gazetede 2 mayıs 1945 sayısında olduğu kadar ehemmiyetli haberleri bir araya topla-mamıştır. Haberler o rütbe önemlidir kİ yannki sulh müjdesini veren nüsha bunun yanında sönük kalacaktır.
— haber sağanağı altında nefesimiz tutulduğu İçin — biri hemen hemen hareketsiz, değilse de âdeta durgun bırakıyor. Bir tanesi bile «olağan üstü» ve «sansasyonel» sayılırdı, herkes birbirine haykırırdı. Şimdi sadece konuşuyoruz; lustracı dükkânında boyacının biri, elindeki paçavrada cllft sürecek bir par-1 maklık lekesiz yer ararken ötekine heyecansız bir sesle soruyor:
— Kendini mi vurmuş, yoksa haklamışlar mı. ne dersin?
Arkadaşı «cavlağı çekmiş a. nasıl oldıysa olmuş» mânasına omuz silkeliyor!
•
Doğru, taı'afsız bir fikir yürütmek lâzımsa Führer’in esrarlı kalan ölümü, her esrarlı iş gibi halkta daha içten, lehine denilebilecek bir tesir bıraktı; Duçeninkinden iğrenildi. 2 mayıs sayısında birbirini tutmamakla beraber her türlüsü de Mussolinl için çirkindir.
Tarihin lânetlemekte devam ettiği korkak Neron son dakikasında hiç olmazsa kendisine uzatılan sivri bir bıçağa yürümek cesurluğunu göstermişti. Benito ancak yüzünü duvara dönüp arkasını silâha çevirmek emrine itaat edebilmiştir, ölümün bu kadar sefil şekli bir diktatörün değil, en bayağı bir haydudun bile başına gelmedi. Hayatta kalacak faşistler, o derece çürük ruhlu ve korkak yürekli bir Lidere uyup yıllarca arkasından gittiklerine asıl şu ölüm şeklin! öğrendikten sonra yanacaklardır.
Büyük politikacıların ölüm tarzları, bütün hayatları müddetince işledikleri suçlara tesir eder ve zamanla o suçlan az çok küçültmeğe yahut büyültmeğe yarar. Napoteon’u büsbütün antipatik eden, yıllarca miskin bir esirlikten sonra mide kanserinden her hastalıklı bir adam gibi ölüşü, ölüme sürüklediği milyonlarca insanın gösterdiği kahramanlıkla alay edercesine ve başkalarını öldürmek için kullandığı kahramanlık mefhumunun bir politika oyunu olduğunu anlatırcasma yatağında sönüşüdür. Tarafdarlan o ölüme bir şiir katmak için çok çalıştıkları halde muvaffak olamamışlardır.
Napoleon beyaz atının üstünde vurulup düşecekti. Madem kİ böyle düşmedi, her halde kendi ayağile esir düşmeğe gitmiye-cekti, Mussolinl de Gomo gölü kenarındaki villâsına Ciarett-a yerine bir paket dinamit yerleştirebilir ve gene Clarettaya san-
Eğer saklamadınızsa. şimdi bulmasında .güçlük varsa şu Hafta Konuşmamızı hiç değilse bahsettiğim tarihin toplu bir hâtırası olarak, ara sıra ele geçebilir ve arayınca göze ilişir bir yere koyuveriniz. Tâ ki — pek ihtimal olmamakla beraber — gene politika sahnesinde korkunç bir dramın başladığını ____
« tiran rolüne çıkmış çeşitli ak- lacağına dinamit paketini Ira-
türlerin şurada burada belirdiğini Sezerseniz bir göz atarsınız ▼e bunlar İçin dersiniz kİ: ( — 2 mayıs 1945 tarihli gazete sayısını unutanlar varmış!»
Peki o sayıda neier vardı?
Başta: (Elitler dün Derlinde öldü)...
Altında şu: öldürüldü),..
Başka bir ağlıyor)...
Gene aynı . suç işlediği zamandaki larla yargılanacak)...
Bir daha: (Amiral Horty esir edildi)...
Bun ar şahıslar üzerine haberler... Savaşlar hakkında verilenler de çok ehemmiyetli: Italya-da Alman mukavemeti sona erdi — Italyadaki ordular teslim oldu — Berlin garnizonu dar bir yere sıkıştırıldı — Amerikalılar Hitier’in doğduğu şehri zaptetti — Müttefik ordular Brenner geçidi önünde — Churchill bu hafta mütareke haberini beklediğini söyledi.
Eğer geçen yıl aynı tarihte o yukarıdaki başlıklardan bir tekini, hele baştakileri gazeteye koyabilseydik kıyamet kopmuşa dönerdi Bugün biri taze, öbürü yirmi dört saat önceki İki dehletti ölüm ve öldürülme haberi
(Mussolinl nasıl
sahlfede:
sayıda:
(Laval
(Pâtain, kanun-
Pariste hapishane gardiyanları karşılayacak. O, tekrar mebustur; kürsüdedir; ben mahkûmum, gözlerim bağlı bir manga erin önünde bulunacağım.»
Herriot kampta neye ağlamıştı? Yalnız vatanına... Zira Laval gibi kaybetmekten korkacağı milyonları, şatoları, kont unvanlı damatları, mücevherlere gömülmüş kızlan yoktu. Demir karyolada yatan ve kireçle ba-dalanmış bir odacıkta barınan nadir Devlet adamlanndan biriydi. Onun içindir ki vatanı kurtulunca birinin payına gülmek. öbürünküne göz yaşı dökmek düşen bu iki politikacı arasındaki fark şimdi büsbütün belirmişti. Lava] biraz da buna, bunlara ağlıyordu,
Hitier’in doğduğu şehir, öldüğü gün zaptedildi Aynı günün 1 mayıs oluşu, hasmınm bayramına raslaması da pek acayip!
Tarihlerin bazı kere böyle hî-civcj bir zekâ gösterdiği olur.
Acaba bir fakı vaktile Hitler'e (.doğduğun şehir yabancı eline geçtiği gün öleceksin!» demşi miydi? Dünyanın tarihi değil de masalı yazılsaydı bu falcı hikâyesi ne hoş bir başlangıç olurdu! Şu var ki eski boyacının doğum yeri Braunaun u aklımızda tutamıyacağız; fakat ölüm veri olan ve aynı harfle başlayan Berlin unutulamaz,
Berlin, en kanlı diktatörün öleneği olmakla şöhret buldu.,, ama Berlin diye bir şehir ' * m a diktan sonra! Hitier’in mü. Berlin’in ölümde aynı he rashyor.
Recai zade yatağından: «Gramofonu kurunuz ve Tanburî Cemilin taksimini çalınız!..» dedi
Ekrem m iki oğlu arasında en mesut demleri
Fransızcaya, dil öğrenmeğe verdiği ehemmiyet — Neşredilmemiş mektuplarında neler okuyoruz? —■ Merakları, fotoğrafçd*k, balığa çıkmak, piyano, bezik ve bilhassa musiki — Bestelediği şarkılar — Recai zadenin yaptığı tablolar — Çocuklarile sandal gezintileri..
malarından biri olarak tanınan üstat Ekrem herkes İçin, fakat U, A |
bilhassa bir edebiyat adamı için * ••
yabancı dil bilmenin son derece- i
de lüzumuna kanidi. Kendisi -1" A—
kal-ölü-tari-
Keşke Alman Führerinin Ölümünü 1945 yerine 1935 mayısının 2 İnci gününde okumak mümkün olsaydı ve gene o tarihli gazetede Mussollninin ölüm tafsilâtı da bulunsaydı dünya belki asıl o zaman felâket yüzü görmeden rahat nefes almış bulunacaktı.
Bu, bir lâhza değil, on yıl gecikmedir,. , Fakat o gecikme olmasaydı dünya için en aşağı iki asır İlerleme sayılacaktı. iki adam medeniyete İki asır kaybettirdi.
İşte elimdeki 2 mayıs 1945 tarihli gazetede okuduklarım ve okuduklarıma bakarak en basit şeklinde düşündüklerim bunlar...
Bir de iç haberlere bakıyorum: (Bah6r bayramı dün şehrimizde neşe İle geçti)... Mutlu memleket!
Dünya tarihinde bahar bayramı hiç bir zaman bu defaki kadar hem yasa, hem sevince ras-lamamıştır Harb yası, sulh sevinci!
Refik Halid Karay
caklardı. O paket Duçeyi Claret-ta'nın şehvetiJe çıkamadığı bir yere kadar yükseltirdi, yedi kat göğe uçururdu. O zaman yerde düşmanlarının ezip çlğniyecek-leri bir pörsük ceset değil, *■'“ küme kül bile kalmazdıl
J aval ağlıyormuş,,.
Can korkurile mİ? Şüphesiz. Fakat göz yaşlan tahlil edilebl-llp her damlada ağlama sebepleri okunabilseydl bu para, unvan, İkbal hırslısının bazı yaş yuvarlaklarında başka şeylerde bulunabilirdi. Meselâ bir tanesinde şunu okurduk: Rakibi Her-riot'nun kamptan kurtarılışı, Moskovaya gidişi ve yeniden Lyon seçim dairesinde kazanışı... »O şerefle yaşıyor; ben onursuzca öleceğim. O, Führerimin zaptedemedlği Moskovada saygı ile karşılanıyor; beni kurtul amı-yacagını sandığım kurtulmuş w tîr»™c7erm«ntB«ûr.
bir
Samsun’da bir sinema binası yapılacak
Samsun (Akşam) — Şehrimizde tanınmış kimselerin bir şirket kurmak suretlle modern bir sinema binası yapmağı kararlaştı muşlardır. Sinemanın 300.000 liraya mal olacağı an-lasılmıatır Öze! muhasebe İdaresi de böyle bir sinema yaptırmak ttzere İncelemelerde bulunmaktadır.
Karamanda tarla faresi
Karaman 'Akşam) — ilçemizde pe İlçemize bağlı bazı köylerde tarla faresi namile bir nevi hayvan türemiştir. Bu meyanda kasaba, İlIsım Ve havallslle Sırtova, Canasım ve Güdü m en köylerinde mahsule ziyan verecek derecede çoğalmıştır. Ziraat mualUmllgtnce tarla sahiplerine hap verilmekte, farelerin deliklerine bırakılması tavsiye edilmekte İse de bu
e
Cöl Çiçeklenirken
Günün cn rufla romanı His, heyecan, a$k, fedakârlık; Avrupadan Amcrlsaya hicret. Yerlilerle mücadele. Hıılflsa eiinlsden bırakamıya-ginız bir eser. 150 kuruş.
AHMET HALTI KİTABEYİ
NORAH LOFT — HİKMET HİKAY
Fıansızcayı geç öğrenmeğe baş.-ladığmdan bu dilin inceliklerine varamadığı vehmile üzülürdü. Bununla beraber fırsat buldukça Fıansızcayı okur, okuyamadığı zaman da okutur ve dinlerdi, Viktor Hugonun ve Lâmadinin mutlak hayranıydı, Pıyer Lotj ile şahsî dostlukları vardı. Sık sık Tarabyaya giderek onunla buluşurdu. Başbaşa görüşmeleri belki mahzurlu olabilir diye orada Mehmet Raufu da bulur, üçü birden Sümmer Palasın bahçesinde oturarak uzun uzun konuş urlardı. Piyer Loti, Recal zadeye, onun inceliğine ve sanatına meftun'ukla bağlıydı. rem beyin ölümünden çok ra Piyer Loti Recai zadenin mezarına bir çelenk göndermek inceliğini vefakârlığını da göstermişti.
Dile verdiği büyük ehemmiyetle Recai zade çocuklarının lisan öğrenmesi için her türlü fedakârlığa seve seve katlanmıştı. Çocuklar Galatasaraya verilmişti. Ve mektebe gidip gelmek kolay olsun diye İstinyedeki dayalı döşeli yalı bırakılmış Çukur-cumadaki küçücük bir ev kiralanmıştı, Bilhassa hem mektebe devam edip, hem de sıhhatile yakından alâkadar olunması bakımından Nejat için bu zarurî id!.
Ekrem bey gibi Boğaza, Çam-lıcaya, Adalara, denize, açıklığa alışmış bir insan için bu, hakikaten büyük bir baba fedakârlığıydı. Netekim üstat 16 teşrinievvel 311 tarihli bir mektubunda şöyle diyor:
«Beyoğlunun müteaffin hava sil e imtizaç edemedim, îstin-yedeki. Adadaki evlerim bomboş duruyor Çocuklarım büyüyüp de mektebe devamları leylîye tahvil olununcıya kadar bu rahatsızlıklar ziirurî çekilecektir,»
Evet o muhterem ve gerçekten büyük olan baba her şeye razıdır.
Recai zadenin neşredilmemiş hususî mektuplarından biri de onun çocukları hakkın d akı görüşlerini gösteriyor, 5 teşrinievvel 1313 tarihile îstinyede yazılan bu mektuptan bazı parçalar alıyorum:
((Nejat gayet ağır başlı bir çocuk. Henüz on üç yaşında olduğu halde yirmi, yirmi beş yaşında bir genç gibi görünüyor. O kadar ağır kİ mektepte çoluk çocuk arasında bulunmağa mizacındaki metanet tahammül edemedi, Bu sene evde ders alıyor. Fazla olarak piyano öğreniyor.
Ercümende gelince,,. Ateş gibi bir çocuk. Lisan öğrenmekteki İstidadı fevkalâdesi sayesinde altı ayda Rumcayı pek güzel tekellüme başladı. Şimdi de Almanca öğreniyor’ Hiç şüphem yok ki altı ay sonra onu da ser-bes serbes söylemeğe başlayacaktır.»
Mektup, Recal zadenin dil öğrenmeğe verdiği ehemmiyeti de göstermektedir.
Hususî mektuplarında okuduklarımız..
Evvelce yazdığımız gibi edebiyat, fikir, sanat âleminde otori- ı i talerin, meşhurların hususî mek- ı tuplamun, kendi sahalarındaki 1 edebiyat tarihi, sanat tarihi, fikir tarihi bakımından büyük ehemmiyeti vardır. Mektupla- ı [nnda Recai sadenin edebiyat
Ek-son-
hakkındakı fikirlerini, notlarım bulduğumuz gibi onun zevklerini, tabiatlarını, âdetlerini de öğreniyoruz.
Meselâ 3 nisan 1312 tarihli mektubunda şu satırları okuyoruz;
«Her şey bitti, şimdi başıma biı- de fotoğrafçılık çıktı, İnsan ihtiyarlıyor, fakat hevesat çocukluktan kurtulamıyor. Fena eğlence değil. Ne çare ki beni âvâre edecek, yazı yazdırmıya-cak.
Sanatta şimdilik acemiyim, ileride bittecrübe işi ilerletebilir-sem eserlermi meydana çıkaracağım. Bazı artistik fotoğrafi-leı-den sana birer numune gönderirim»,
Recai zade fotoğraf çekmeğe merakı olduğu gibi sık sık kendi resmini de çektirirdi:
— Kendi kendimi böyle, hayatımı fotoğrafla tesbit ederek takibedebiliyorum!.. derdi.
Aynı senenin 21 nisan tarihinde yazılmış başka bir mektubunu da şöyle bitiriyor:
«Müsaade et de kalkayım. Duş yapayım. Ondan sonra kıra çıkayım. Biraz dolaşayım. Bugün Nejat ve Ercüment de evde. Onları da alayım. Daha sonra sandalda kürek çekeceğiz. Fotoğraf eğlencesile meşgul olacağız...»
»Nejat Ekrem» İsmindeki kitabının içinde mavi mürekkepte basılmış bir fotoğraf vardır. Is-tinyede bir sandal gezintisi... Üstat arkada oturmuş. Bahriyeli elbiseleri giyinmiş iki yavrusu, Nejatla Ercüment kürekteler... Belki de bu mektubun yazıldığı gün çekilmiş resim...
Recai zadenin en mesut demleri..
Recai zadenin besteleri
Fakat onun eğlenceleri yalnız bundan İbaret değildi. Bilir misiniz kİ büyük üstat bazı şarkılarını bizzat kendj bestelemiştir. Musikiden anlıyanlar Recai zadenin gayet hassas bir bestekâr olduğunu söylüyorlar. Esasen ondakl bu musiki merakı babası Recai efendinin en büyük miraslarından biridir. Recai efendinin akşam karanlığında Vaniköyün-deki yalısı rıhtımında gaşy içinde neyini üflediğini evvelki yazılanında anlatmıştık.
Recal zade zaman zaman piyanosunun başına oturur ve hoşlandığı parçalan çalardı. Mu-; sikinin ne derece meftunu oldu-|
ı ğunu göstermek için
- kaydedelim:
- Evinde devrin en büyük musikişinaslarına, en büyük musiki
i ziyafetlerini verdiren Recai zade
- ölüm yatağında, ölümünden bir gün evvel şöyle demişti-
L — Gramofonu kurunuz...
i Gramofonu kurdular. Ve Re. cal zade Tamburi Cemil'in takt simlerinin çalınmasını söyledi.
i Tambur! Cemil'in gıamofon-. da çalınan taksimlerini gözleri kapalı dlnlemşiti. ’
. Recai zade tabloları...
‘ Bazan yalıdaki hususi surette hazırlattığı karanlık odasından
’ elinde muvaffak olmuş bir re' simle memnun çıkardı Yazı yazmıyorsa, büyük ayaklı fotoğ-
- rafile meşgul değilse bazan bezik ' 1 oynadığı da görü'ürdti.
Lâkin en büyük zevklerinden biri de balığa çıkmaktı Bilhassa ‘ zamanında sık sık lüfere çıkılırdı, Kış geceleri yalıda ağlar örülür, oltalar bükülür, zokalar ha-zırlanırdı.
Mesut demler.,.
Edip, musikişinas, bestekâr olan Recai zadenin ressamlığını bilir misiniz?,. Ruh inceliğinin hesapsız köşeleri olan bu harikulade insan boş zamanlarında güzel güzel tablolar, bilhassa manzaralar yapardı. Adadan. Boğazdan şair gorile tesbit edilmiş olan bu tabio'an devrinin tanınmış ediplerine hediye etmişti. Bunlardan bir kısmı hâlâ salonları süslüyor.
Hikmet Feridun Eş
K AKŞAM S
Abone bedeli
Türkiye Ecn(bl
2800 huruç 54C0 kuru? 1500 » ZW0 »
coo > ıwo »
tebdili İçin elli kuruşluk
Senelik
8 Aylık
3 Aylık
Adres
pul gönderilmelidir. Aksi takdirde nrlro» rl«>iM'rtlrilmP7
adres değiştiriline7.
Telefonl ar unu Başmuharrir: 20565 Yazı işleri: 20705 — İdare: 20C81 Müdür: 20497
Cemazlyeierrel 23 — Bızır 1 İmsak Güneş öçle ikindi Ak Yatsı E. 7.44 9.41 5.00 8.54 12.00 1.48 V. 3.54 5.51 13.10 17.04 20.10 21.58
idarehane BahıtUi civar»
Acımusluk sokak No. 14
AKŞAM
Dört papağan
HER AKS.U1
BİR HİKAYE
Amerikan askerleri
Amerikanın sesi
Vagonun penceresinden uzakta çam ağaçları He süslü bir tepeyi işaret ederek sordu:
— Ağaçların arasındaki kırmızı damlı köşkii görüyor musun?..
— Gördüm...
— İşte ben orada bir hafta pek meraklı bir hayat geçirdim... Efendim, o civarda şirketimiz bazı maden araştırmaları yapacaktı. Beöl buraya gönderdiler. Uzaktan gayet şairane bir yer gibi görünen tepe hakikaten pek güzeldir amma ne kuş uçar, ue de kervan geçer. Yalnız kırmızı damını gördüğünüz büyük bir bina, et-' rafta bir İki kulübecik... İşte hayat namına olup olacak şey bundan İbaretti!.. Halbuki işim icabı benim orada kalmam lâzım geliyordu. Han yok, ot yok, ocak yok. şirket kamp çadırlarını gönderlnceye kadar nerede kalabilirdim kİ?..
Gösterdiğim bina İki kat üzerine yapılmış güzel, köşk gibi bir yerdi. Civarda bir kaç kere maden araştırmaları yapıldığı için meğer mühendisler orada pansiyoner olarak otururlarmış.., Ben de nihayet şirketin memuru idim. Köşkteki orta yaşını oldukça aşmış temiz yüzlü bir kadın beni güler yüzle karşıladı.
Her taraf pırıl pırıl. Kadın aslen AvrupalI İdi. Bern, beyaz saçları ile, pembe yüzü kendisine pek yakış-miftı. Karşılıklı yemeklerimin yerken sordum:
— Burada yalnız mı yaşıyorsun uu?. Gülerek cevap verdi:
— Hayır... Tamam dört yetişmiş kızım var!..
Alâka İle doğruldum:
— Neredeler?.. Ben kendilerini görmedim.
O aynı gülümseme İle İzahat verdi:
— Şehre halalarına gittiler. İki üç gün orada kalacaklar, tekrar dön«-fckler!..
Bulunduğum dağ başındaki şu köşk gittikçe bana cennet gibi görünmeğe başlamıştı. Burada beş hafta kalacaktım. Her halde pek güzel günlerim geçecekti. Öğle yemeğinden sonra pansiyon sahibim:
— Ben yarım saat ötedeki çlflığe gidiyorum. Siz İsterseniz yıkanını*, temizleniniz. Tıraş olunuz... Kendi âdinizdeymiş gibi hareket edebilirsiniz. Burada kült kürek yoktur H*r taraf açıktır. Gezip dolaşın... Hangi odayı beğenirseniz eşyanızı oraya nakledelim... dedi.
Yanyana koridora . bir sürü oda vardı. Pansiyoncu kadın bunlar arasında ayrı ayrı dört odanın kapısını göstererek bana:
— Kızlarımın odaları!., dedi.
Sonra köşkün kapısından çıktı. Salonun penceresinden etrafı seyreder-isen onun tepeden aşağı indiğini, sonra da keçi yolunda tamamiyle kaybolduğunu gördüm. Dağ başındaki bu Ijoca köşkte yapa yalnız kalmıştım, ■praş oldum. Yıkandım. Biraz uzandım. Fakat bir türlü vakit geçmiyordu. Nihayet kalktım. Köşkü gezmeğe harar verdim.
Evvelâ kendilftAnl pek merak ettl-ğxm kızların odalarını görmek İstedim. Iğrl biığıü iki koridorun en köklerine dağılmış olan birbirinden üaak bu dört odanın mobllyelerl aynı İdi
Birer mavi karyçla, yine mavi ikişer koltuk, mavi boyalı birer ' '' masa... Ve ayna..
İşte her kum odasındaki mobUye bundan ibaretti.
Yalnız bir şey ziyade dikkatime çarptı. Her odada bir kafes ve bir papağan vardı.
Pansiyoncu madamın dört kızma bu dört papağan her halde hediye gelmiş olacaktı. Çünkü başka türlü bunun izahına İmkân yoktu.
Kızlar hakkında bir fikir edinmek Islıyordum. Her birinin karyolaları yapılmıştı. Mavi atlas yorganların üzerinde katlanmış, ütülü gecelikleri duruyordu. Bunları açıp baktım. Hangisinin zayıf, hangisinin etli canlı. hangisinin kısa, hangisllnn uzun
dolaşın... Hangi
çıktık. Burada
tahta
bütün
boylu olduğunu anlamağa çalışıyordum- Nihayet aynaların ve masaların önünde onların fotoğraflarını gördüm. Hakikaten güzel kızlardı.
Ben böyle odaları tetkik ederken papağanlardan biri İngilizce olarak şunları söyledi;
«Seni İzaha cesaret edemiyorum!...
Bu meşhur şair Walt Whltman'm meşhur bir şiirinin son mısraı idi.
Papağan tekrar etti:
«Seni İzaha cesaret edemiyorum!..
Bu harikulâde sözleri gayet güzel bir söyleyişi vardı. Kendi kendime:
— Bu şiir meraklısı romantik bir genç kız,.. Papağanı bile Walt Whit-tnan’ın en güzel mısraını ' '
inişti.
ikinci odada, İkinci kızın m:
_ Koca eşek... Hayvan... Eşek!., diye mütemadiyen yağdırıyordu. Demek bunun sahibi de sinirli, kavgacı bir insandı. İki papağan arasında ne farkı..
Üçiincil odanın papağanı yalnız şarkı söylüyordu. Sahibi muhakkak musiki meraklısı İdi. Dördüncü odanın papağanı ise gayet az konuşuyordu. Bunun sahibi muhakkak az konuşan bir kızcağızdı. Ben de eşyamı İşte bu az konuşan kızmklnln yanındaki odaya naklettirdim. Daha şimdiden hayalimde onu kendime, burad geçecek sessiz günler için arkadaş seçmiştim. İçimden:
— Aklımla bin yaşayayım Daha kızlan göTmeden papağanlarından onların^ nasıl İnsanlar olduğunu hemen anladım!.. Dört paparanın e=ra-rı bana neler öğretti...
Bir müddet sonra kırlar çıka geldiler. Aman Yarabbi!.. Nc loıdur yanılmışım!.. Kızların en sinirlisi yanımdaki odad idi. En sakini, en k*nd! halinde olanı da küfreden papağanın sahibi idi. Bir müddet sonra İşi anladım. Meğer yanımdaki odada oturan sinirli kız, öteki odada otuıan sessiz kızın odasına gidip orada bağırıp çağırıyormuş!.. Bu suretle sessiz kızın papağanı da küfürbaz olmuş...
Bir İnsanın tabiatı odasındaki pa-papağandan bile belli olmuyor
(Bir yıldız!
reberJe-
papağa-
Köpek.,, küfürler
nin eskimiş elbiseleri
Navyork atelyelerinde düzeltilerek Avrupada kurtarılmış bölge halkına gönderiliyor
Boldan safa ve yukarıdan aşağı:
1 — insan çocuğu.
2 — Felâkete uğramışlara merhamet eder.
3 — Gizli değil - Tersi bir ırktır.
4 — Tersi fenadır - Tltrlyen,
5 — Tersi asaleti ite demektir - Bir harfin okunuşu.
B — Peşin değil.
7 — Nota - Tramvay demiri -Tersi ekselânstn başı.
8 — Kudretsizlik - Beyazın adı bunların tadı var.
9 — Uzun - Parazit bir böcek.
10 — Tersi küçük ırmağın sahilidir
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Boldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Suçatılan, 2 — Uyur uyumaz,
3 — Çukur, Bazı, 4 — Arutafinam,
5 — Tura, An, Ra, 6 — İy, Fa. ItU,
7 — Lublnlzl. 8 — Aman, TLsab, 9 — Nazari, Ana, 10 — Zımalöbat.
Amerikan ordu ve donanması et- rakabe ettirmek gayesile, tamirhaneye radına faydalı olmıyan elbiselerin 6 müfettiş göndermiştir Mufettlşler-Avrupada kurtarılan yerlerdeki hal- den biri, mekanik imalât mühendlsi-ka dağıtılması için hazırlıklar yapıl- dir. Bu mühendis, tamirhaneye git-maktadır. Nevyorkta bu maksatla bu- ugi vakit burasının fabrika değil, yük atölyeler açılmıştır. Bunlarda fakat bir patinaj salonu olduğunu binlerce kadın ve erkek işçi çalışmak görmüştü. Mühendis, bu büyük saladır, eski elbiseler ve çamaşırları kul- lonun döşemelerini siyah boya ile bir Isınılacak şekle sokmaktadır. takım taksimat yaptırmıştı. Boylece,
Bir tamirhanede çalışan Porto Rl- ayrı yerlere nakledilecek mallar lşa-co'lular, dikiş işlerinde tecrübeli ol- ret edilen taksimata depo edilecek mamalarına rağmen, bu projenin şeyler de tahsis edilen yerlere kon-tahakkuku uğrunda büyük gayretler mak sur(tlie yerden âzami derecede sarfederek muvaffakiyetli neticeler Lsttfade ediliyordu Bu gibi metodlar, almışlardır. birkaç hafta zarfında Yt 50 nispetln-
1944 senesinin mayıs ayında açılan de İmalâtı arttırmıştır Mühendis, İşbu elbise tamirhanesi, 6 ay zırfında 'çilerin durumunu emniyete alabilmek Birleşik Amerika ordu ve baiırlyesl-[için yangın kapılan açtırmıştır. Böy-ne luzumu kalmıyan 4.000.000 kilo ■ -- *->- -------- ..................
sıkletinde elbise ve çamaşırı teslim almıştır. Tamirhane, teslim aldığı bu eski elbise ve çamaşırlar üzerinde esaslı bir şekilde çalıştıktan sonra, askeri üniformalara 3.500 kilo ağırlığında işe yarar ceket, kaput, gömlek, don. yün çorap ve battaniye İlâve etmiştir.
Yırtıp elbiseler. evvelâ sterilize edilmek, temizlenmek veya boyanmak üzere Ncvyork şehrinden uzakta olmıyan New Jersey'deki fabrikalara gönderilmektedir. Bundan sonra, elbise ve çamaşırlar kamyonlarla tamirhaneye gönderilmektedir.
Tamirhanede eski elbiseler tasnif edildikten sonra, vaziyete göre işe elverişli olabilecek bir şekilde düzeltilmektedir.
Eldivenlerde delikler, tamir edlle-mİyeceJç kadar çoksa, bunların uçları kesilerek mükemmel çocuk eldivenleri yapılmaktadır. Yine tamir edilemeyen yün çoraplardan da ço-çocuklar için parmaksız eldiven yapılmaktadır. Ceketlere gelince, eskilerden çıkarılan parçalarla, yeni ceketler yapılmaktadır.
Dikiş ve kesme işleri makinelerle yapılıyor
Istlsadi metodlara başvurmak sure-tile, birçok dikişler makine He yapılmaktadır. Kesme İşleri de makine ile başarılmaktadır. Ancak, bu işe başlamadan evvel kâfi derecede kesilmeğe elverişli olabilecek malzemenin stok halinde toplanması göz önünde tutulmaktadır. Diğer taraftan, parçalardan mümkün mertebe istifade edebilmek için büyük bir itina gösterilmektedir Battaniye tamiratından kalan parçalar, şarap ve yahut da lâcivert renklerine boyandıktan sonra, çocuklar için kışlık elbiseler yapılmaktadır. Yastıklardan artan pamuk parçalarlle de çocuklara bebekler yapılmaktadır.
Birleşik Amerika Maliye Bakanlığı? eski elbiseleri yenileme projçslnl mü- mlşse de bir teşebbüs yoktur.
lece, bir buçuk dakikada bütün bina boşaltılmaktadır,
O civarda İşsiz kadın ve erkeklere iş temin etmek bakımından da. tamirhanenin cok faydalı olduğuna şüphe edilemez. VaktUe işsiz güçsüz bulunan kadın ve erkekler, burada çalışarak hayatlarını kazanmaktadırlar. İşçilerin sıhhi d urumlar İle meşgul olmak için, tamirhanenin dispanserinde daim! surette bir hastabakıcı vazife görmekledir Fabrikaya girecek olan her yeni memurun sıhhi durumunu esaslı şekilde inceleyebilmek için yeni bir plân hazırlanmıştır Birleşik Amerika Maliye Bakanlığının murakabeci altında çalışan diğer 2 elbise tamirhanesi de vardır. Lâkin, bu tamirhanenin İmalâtı ötekilerine nazaran daha çoktur
ANKARA RADYOSU: Bugünkü program
18.00 Dans orkestrası. 18.45 Şarkılar, 19,00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün. 19.25 Salon orkestrası. 20.15 Pazar Gazetesi, 20.30 Fasıl. 21.00 Filim müzikleri (pl.ı, 21.15 Semai ve şarkılar. 21.30 Müzik. 22.05 Dans müziği (pl.ı. 22.30 At yarışları neticeleri, 22.35 Dans müziği. 22 45 Haberler.
YARIN SABAHKİ PROGRAM
7.30 Hafr mii21k (pl.ı. 7.45 Haberler. 8.00 Hafif müzik (pl-i. 8 23 Gündelik spor servisi, 12.30 Saz esirleri, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
Karamanda elektrik tenviratı ihtiyaca yetmiyor
Karaman r Akşamı — Mevcut elektrik makinesi şehir ihtiyacına kâfi gelmiyor. Birçok yerler ışıksız kalmaktadır. Belediye yeni bir makine He beraber çalıştırmağa karar ver-
Kahır Yüzünden Lütuf
Yazan: P. Wentworth Tercüme eden: Vâ - Nû
Kulağı keskindi. Fakat bu akşam, işlime hassası daha fazla artmış gibiydi. Hizmetçisinin her kımıldayışını. her soluyuşunu duyuyordu. Mar-maduke'nln kayboluşundan i3tırap çekmekteydi.
Tam dalacağı sırada, ilk defa olarak kulağına garip bir gürültü çarptı. Yatağına oturdu; elektriği yaktı ve dinlemeğe koyuldu. Bir an sonra ayağa kalktı. Terliklerini giydi rob-döşambrını sırtına geçirdi. Bu gürültü. şüphesiz kİ, dışarıdan geliyor ve bir köpek tarafından çıkarılıyordu:
Merdiveni koşaraktan İndi. Ait sofanın lâmbasını yakmak zamanını bulamadı. Aklı fikri köpeğindeydı Sürgüyü çekip kanadı açtı.
Alaca karanlıkta, eşikte bir şey görünmüyor. Dışarısı sessiz.
Haykırdı:
— Duke! . Duke!... Marmadukef
Yağmurun yağışından fazla res gelmiyor!
— Fakat köpek burada olacak! —diye söylendi
Biraz ilerledi. Karanlık içinde sağa «ola baktı.
Ansızın bir nida işitti. Lâkin bu,
evvelce duyduğu gibi değil: Hafif, titrek, oynak bir kahkahacık! O kadar yakınında, âdeta kulağının dibinde gibi çınladı kİ, genç kadın ürktü, kapıyı kapattı.
Nefes nefese kanada dayandı Arka tarafLan bir miyavlama duydu. 8ee. merdivenin altından geliyordu.
«— Kedi olacak!... Elbette kedidir.»
Sofayı geçip de ilk basamaklara vardığı zaman, miyavlama duydu.
Bol ışıklı odasına kavuşunca âdeta sevindi. Eşiğinde azıcık durup etrafı dinledi. Koridorun lâmbasını ondan sonra kapattı. Hiç gürültü işitilmiyordu. Fakat düğmeyi çevirdiği zaman, ortalık gene karanlığa boğulunca. kedi, uzun uzun, şikâyetll şl-k âyet 11 miyavladı.
Amabel, kapıyı kapattı. Robdöşam-brını bir iskemlenin arkalığına koydu. Terliklerini de, İcabında çabucak giyecek şekilde hazırladı.
Tekrar yatmıya hazırlanmıştı ki, kendi odasiyto hizmetçisinin odası arasında bulunan kapının kapanmış' bulunduğunu gördü.
Tereddüt etti. Fakat, kararını verip açtı. Ellen, derin derin uyuyordu.
Muntazam solumasından bu anlaşılmakta. Genç kadın, bunu bir müddet dinledikten sonra yatağına döndü; ışığı söndürdü ve uyudu.
Yedi buçukta, EHen İçeri girdi, çayı getirdi, çok somurluk bir haU vardı. -
— Hanımcığım, kendime zorla İtibar ettirecek değilim ya, benden hoşlanmıyorsanız açık söyleyin. Ben leb demeden leblebiyi anlarım. Bir İşmar kâfidir.
Amabel, yatağına oturdu.
— Allah rızası için ne demek istiyorsan, dosdoğru söyle!
Ellen, burnundan soluyordu.
— Dosdoğru söylemiyor muyum, hanımcığım? Zaten, sahtekârlığın dinimizce günah edildiğini bilirim. Onun için benden dolambaçlı söz beklemeyin. Ne söylersem öyle düşünürüm, ne düşünürsem öyle söylerim.
Amabel, gülmeğe başladı.
I — Peki amma, anlat bakalım. Ne demek İstediğini cidden kavrıyamı-yorum.
Ellen de gene surat bir karışı
— Hanımcığım! şayet ara kapının jcapalı kalmasını istiyorsan, ben de razıyım. Zorla açık tutmuyorum ki...
Amabel, hayretle:
— Hangi aralık kapının? —diye sordu.
Kaç tane var?...
EHen. iki oda arasındaki kapıyı
Günde 20 saat çalışan, 26 dilde neşriyat yapan radyo istasyonu
Amerika’nın İç şehirlerinden birinin yakınında bulunan bir mısır tarlasında bugün garip olduğu kadar da yeni bLr mahsul yayılmaktadır. Bundan iki yıl evvel bu tarlayı kaplıyan sert ve kalın yapraklı yeşil nebatlar yerine bugün burada tepelerinde kırmızı ve beyaz başlıklı bir elektrik kabloları kitlesini dfstekUyen hakiki bir direk ormanı görülmektedir.
Bu yeni cins mahsul, bir harb silâhı olduğu gibi, direkler de dünyanın kısa dalga üzerinde çalışan en kuvvetli radyo istasyonunun pllonlarını (4 köşeli sütun) teşkH etmektedir.
Burada toplanmış ve WLWL, WLWR ve WLWS işaretlerlle tanınmış 3 İstasyondan her biri, yabancı memleketlere mahsus Amerikan millî neşriyatım teşkil eden «Amerikanın Sesi» nl tanınmış diğer her hangi bir emisyon postasından daha kuvvetli ve daha uzaklara nakleden 200.000 vatlık bir transmetörle teçhiz edilmiştir. Her biri baklava şeklinde gruplar halinde dikilmiş olan pitonlar sayesinde bu istasyonlar dalgalarını b?ş
I kıtanın her hangi bir bölgesine tevcih edebilmekte ve denizaşırı yerlerde bulunan en hafif postalar tarafından zaptedllebilmek IçJn -lâzım otondan çok daha üstün bir kuvvetle hedeflerine ulaşabilmektedirler.
Bethany ad) verilen bu 3 dev trans-metörden her biri, daimi surette birbirine bağlı ve 2 unsur için bir tek ses ayarlayıcısiyle mücehhez 75/100 bin vat kuvvetinde iki parçadan mürekkeptir. Bu unsurlar da ayrıca nakil hatlarlle mücehhez bulunmaktadır. Bu İtibarla 3 Bethany transme-töründe »Amerika'nın Sesi» nln emrine âmade topyekûn 6 nakil hattı vardır kİ bunlar aynı zamanda dünyanın 6 muhtelif kısmına ulaşılabilmesini temin etmektedirler.
Bethany transmetörler!, 1922 den-bcrl kışa dalga üzerinde çalışan emisyon cihazlarının İmalinde ihtisas kesbetmlş olan oCresby Corporation» mühendisleri tarafından âzami 250 bin vat kuvvetinde olarak Amerikan Harb Haberler bürosu için yapılmıştır.
Amerikan Harb Haberler bürosu ve Amerikan devletler arası işleri koordinasyon bürosu hesabına olarak İstasyonun İşlemesini halen temin edenler de gene bu mühendislerdir.
Bu 3 istasyon, haftanın 7 gönünde her gün 20 saat çalışmaktadır. Geri kalan 4 saat, malzemenin bakımına; hasredllmektedlr. 20 yabancı dil ve
II lehçe ile yayımlanan programlar, telefon hatları veya Nevyork'takl menzil postaları vasıtaslle neşredilmektedir.
Bu Bethany transmetörlerinin imali, Birleşik Amerika'da düşmanınki-Jerle muvaffakiyetli bir surette rekabet edebilecek kısa dalgalı emisyon postalan meydana getirmek huşu-? sunda hazırlanan ıımurrp plâna dahil . idi. Filhakika 1941 aralık ayında Birleşik Amörlka harbe girdiği zaman hepsi de hususi teşekküllere ait ol- ^nlwden"h"er bîrîle bağlama/üzere mak üzere memlekette kısa dal- daire halinde yerleştirilmiş olup' bun-ga üzerinde çalışan yalnız 14 neş- jardan rlyat istasyonu vardı. Bunlardan ancak 3 ii 50 • 100,000 vat kuvvetinde, idi.
1942 Birleşik Amerika hükümeti, mevcut emisyon postalarını kiralı mış ve bu harbde yeni bir nevi sefere, yan! kısa dalga üzerinden radyo neşriyatına başlamıştır. »Amerika'nın Sesi», İşitilmeğe başlanmışsa da
- edilen milletlerarası radyo neşriyatı
- komitesi, 22 yeni emisyon postasının ı Lnşasını ve eskiden mevcut olanların
• da kuvvetlendirilmesi suretti e her bl-ı rl en az 50.000 vat kuvvetinde 36 pos-r ta vücuda getirilmesini kararlaştır- dığı zaman «Amerika’nın Sesi», daha t kuvvetli olmağa başlamıştır
i Bu program, Amerikan devletlerarası işleri koordinasyon büroslle bir. İlkte emisyon postalarının kullanıl-( masını paylaşan Harb Haberler Büro. su tarafından kati bir kon trol a tâbi ! tutulmuştur.
1943 te mühendisler, 200.000 vatlık Bethany transmetörlerlnln imaline 1 başlamışlardır İstenilen kuvvette tek ’ amplifikatör tübü, henüz Alman iş' gali altında bulunan Paris'te İdi. Bu’ nun için yeni istasyonlar çalışmağa
• başlamadan evvel 200.000 vattan faz-‘ la kuvvette başka bir tüp, (takriben ; 50 santimetre) İmal etmek mecburi-‘ yeti hasıl olmuştur.
’ İlk emisyon, 1 temmuz 1944 tart; hinde 50.000 vatlık bir kuvvetle ya’ ymlanmıştır. 9 Ağustosta Istasyon-' lardan biri, emisyonlarını 100 000 ’ vatla ve nihayet 23 eylülde her 3 Is’ tasyon da bütün kuvvettorile çalış’ mağa başlamışlardır.
. 1.750.000 dolara maiolaıı bu ta-
mamlanmış transmetörler, «Trans-metteur Bethany» levhasını taşıyan ' bir postanenin arkasında tesis edll-
• mIştIr. Bu postaneden başlıyarak bir : ambarın bulunduğu yeri geçen kü-
1 çük bir yol. sizi tesisatın bulunduğu arazinin merkezine yakın ve 2.5 kilometre kareden fazla bir yüz ölçümü olan T şeklinde beyaz ve yeni bir bl-naya götürmektedir. Bakır borular ve kablolar merkez binasından antenlere kadar uzanmaktadır.
T şeklinde olan bu bina, trasmis-yon merkezinin asıl kalbini teşkil etmekte, manlpüiâsyon ve kontrol cl-hazlarile mühendislerin lojmanlarını İhtiva etmektedir.
' 6 emisyon makinesi, merkez bina-
i sının İki tarafında üçerden iki grup halinde sahanlıklar üzerine monte edilmiştir. Binanın altında İaşe ve malzeme yüklü kamyonların girebilmesi İçin büyük bir kapı vardır
Binanın ortasında emisyon cihazlarının daimî nezaret altında tutulmasını temin etmek üzere duvarları aynadan bir kontrol odası vardır.
. Bundan başka merkez binasında bürolar, personel lojmanları, taktir edilmiş ve içilecek su hazırlanmasına
1 mahsus İki de hakiki fabrika mevcuttur.
Binanın arkasında dünyanın en karışık antenlerini birbirine bağlama tesisatı bulunmaktadır. 6 metre yükseklikteki direkler üzerine monte edilmiş 216 komltatör. 6 transmetör -den her birini, sayısı 800 den fazla ve yüksekliği 50 metre kadar olan an-.tenelrden her birlle bağlamak üzere yerden elle çalıştırılabllmekUdir.
1 Transistor cihazlarına kalın ba-
I kır kablolarla bağlı bulunan bu an-1 tenlerden her birlle bağlamak üzere
her biri denizaşırı bulunan muayyen bir bölgeye tevcih edilmiştir. 3 transmetör cihazından her biri, 18 devir yapan 24 anten kullanmaktadır
Birleşik Amerika'nın diğer yerlerinde hâlen kısa dalga üzerinde işleyen başka emisyon cihazları yapılmaktadır. Yapılan tahminlere göre
:ıuı CCU", ,-yıı.ııı.ut- ■ ■
çok hatif olduğundan ve uzaklarda blınîar- b,p »nrnnda İşlemeğe
i.-ltilmediğinden kuvvetli Alman kısa -
c’alga istasyonları. Amerikan neşriyatını kolaylıkla bozabilmekte İdiler
Bununla beraber Harb Haberler
Bürosu, Amerikan devletler arası islerinin kordlnatörü ve federal münakalât komisyonu tarafından teşkil
gösterdi.
— A kadınım! Ben onu kapatmak taraflısı değilim. Kendi elimle, geceleyin açtım, öyle yattık.
Ellen, sitemli sitemli:
— Onu ben de biliyorum amma, geceleyin kapatmışsınız, hanımcığımı
Amabel, lâkaytmış gibi durmıya çalışarak:
— Sabahleyin kapı açık değil miydi? —diye*sordu.
Hizmetçi gözlerini test eker lek açtı Korktuğu belliydi:
— Peki amma, siz kapatmadınız mİ, hanımcığım? Uyandığım zaman kapalı olduğunu gördüm.
Mırıldar gibi, inler gibi kendi kendine sordu:
— öyleyse kim kapattı?
Jullen Forsham, çay zamanı geldi. Tereddüt etmişti. Dün geceki tesadüfleri, onu büyük bir heyecana düşürmüştü. Hayret ettiği şey, bu kadının, o zaman bu zamandır, esaslı şekilde değişmemiş, hâlâ eski ruhunu, eski havasını muhafaza etmiş olma siydi. Fakat, vaktiyle sevilen bir kadına, gecenin karanlığında, metrûk bir bahçede, ağaç altında rastlamak başka, gündüzün hiç de şairane ol-mıyan bir çay sofrası başında rastlamak gene başka. Güneş yahut bol elektrik ışığı, bütün kusurları mey-da vurur. Buna rağmen, düşünüyordu da, bugün, bu çay davetine geldiği
başlıyabiiecektlr.
[»rGömSekiş^
dİ- | Hİ KİNCİ SİNII- UOillLKKÇl J kil HiMRBH peı ;nnn8 Sirgec’
fpı
için memnunluk duyuyordu.
Bazı kadınlar, yaşadıkları muhitlere bir sempatik manzara vermesini bilirler.
Jullen. ağabeysiyle birlikte, bu evde, üç sene evvel bir kaç gece kaldı ğını hatırladı. İşte bu odayı oturma odası yapmışlardı. Aman yarabbl! Ne boğucu, ne mağmum bir hail vardı, o zaman bu odanın.. Halbuki, şimdi, ışık içinde, neşe içinde...
Ocaktaki alev, genç kadının saçlarına aksediyordu. Amabel, ona, eliyle çay ikram ederken, genç âlimin keyfi yerine geldi. Muhtelif hafif mevzulardan bahsettiler. Ayrı kaldıkları yirmi senenin boşluğunu kendileri de hissetmekslzln görünmez bağlarla dolduruyorlardı.
-v Daphne İsimli bir kızım var. Pek modern şey... Bana hiç benzemez, Kışı Mısır'da geçirmeğe gitti,
— Size niçin benzemediğini sorabilir miyim?
— Çünkü ben eski usulüm. İnsan ömrünün on beş senesini köyde geçirirse, şahsiyetinin başka türlü olmasına İmkân yoktur. Daphne, böyle söyllyerek bana dalma takılır.
Jullen, İtiraz eder gibi bir tavır takındı. Demek kİ, sevgilisi, on beş senesini. Forsham'dan bile daha kiiçük bir köyde geçirmiş! Hem de kâfi gei mlyen varidatla...
İsyan eder gibi haykırdı:
— Aman yarabbl! Buna tıasii ta-
hammül edebildiniz?
Kadın gülümsedi:
— İlk devrede ıstırap çektim Fa kat zaman geçince, insan, muhitindeki bazı şeylere karşı alâka duyuyor. Kısacası bedbaht olmadım
Jullen. büyük bir heyecana kapıldı Kadının, hayatı kahramanca karşıladığı belliydi. O da kendi seyahatlerinden bahsetti. Bir aralık, eskiden yaptığı gibi, Amabel'e ismiyle hita-bettlğlnl farkettl. Genç kadının halinde bir değişiklik farkedlnce:
— Acaba size madam mı desem? Buna da dil alıştırmak pek kolay değil.
Amabel. kızardı. Gülümsiyerek cevap verdi:
— Benim de size mösyö demeğe dilimi alıştırablleceğlml zannetmiyorum. Canım efendim, eski arkadaşlar değil miyiz? Birbirimize, mazide alıştığımız şekilde hltabederl2. size evden bahsetmek Lstlyorum.
— Bu evden mİ?
Genç kadın, yeniden çay verdi Ciddi ciddi anlatnuya başladı:
— Evet. Buraya nasıl geldiğimi size izah etmek İsterim. Birkaç da sual soracağını Evvelâ şunu bilin kİ ağabeyiniz bana iki yüz lira para verdi Ben dc bunu haketmeğl iyice kafama koydum. Burada şayet, altı ay kata bilirsem, ev hakkında dolaşan biLtü> tevatürlerin Önüne geçilmiş olacak (Arkası varı
ARŞA
6 Mayıs 1945
Kü çM^WiWari
ARIYANLAR
GENÇ BİR Y. MAKİNE MÜHENDİSİ — Akşam saatlerinde çalışmak fecre her nevi teknik İş arıyor. Müracaat Akşam.'da. Tekniklş rumuzuna mektupla.8010 —
SATILIK PAMUK TARAKLAR — Az müstamel, hâlen çalışır vaziyette iki adet (Kart) pamuk tarak makineleri bütün teferruatlyio satılıktır. Adres: Oalata. Tahlr han 4 üncü kat No. 13/17. Telefon: 4490.
7080 — 2
SATILIK KÖŞK — Kadıköy'ünde iki dönümden fazla çamlı çiçek ve meyva Jıahçcsl İçinde, tam konforlu, denize, tramvaya, İskeleye yatan boyalı. Ayda 400 lira kiraya müsaiddlr. 22568 ya telefon ediniz. 8021 — 1
AVRUPADAN YENİ GELMİŞ BAYAN AHÇI — Garsonluk ve servis işinden anlar kocasıle birlikte her ikisi de Fransızca, Almanca, Rusça biraz Türkçe Lisanlarına aşina fevkalâde yemek bilir dışarıya gider. Beyoğlu Asmalımescit Permezcl sokak 40 numarada 4üncü kat Manisa. 8025 - 1
İNGITİZCEDE TECRÜBELİ BAYAN ÖĞRETMEN — İlk, orta, İlse talebeleri ilerletip, imtihana hazırlar: Konuşmalarını ilerletmek suretüe bir kaç saat refakat edebilir Akşam da T B. C.___________8028 — 3
2 - IŞÇÎ ARIYANLAR
BAK1KÖY DOĞUMEVİNDE — Açık bulunan ebeliğe talip olanların diploma ve evrakı müsbiteslle birlikte her gün saat ondan bir buçuğa kadar Doğum Evi Başhekimliğine mü-rac zatlar ı._____8054 — 2
PLASİYE ARANIYOR — Itriyat satışından anlar tecrübeli bir plasiye aranıyor. İsti yenlerin: Saat 12 - 13 arası Galata Mumhane caddesi Gümüş han No. 2______7096 - 1
BAY VEYA BAYAN TEZGÂHTAR ARANIYOR—Göztepede tuhafiye mağarasında çalışma^ üzere tezgâhtar aranıyor. Müracaat: Yükşekkaldınm No. 40 Acun Kundura mağazası.
8001 —
DAKTİLO — Eski harfleri iyi bilir bayan veya bay aranıyor Sirkeci Ankara caddesi İşkembeci Çatar yanındaki sokakta Güven yazıhanesi.
6010 -
YEVMİYE KÂTİBİ ARANIYOR — Yazısı güzel ve hesabı ve hülâsa yapması kuvvetli olup da noterde çalışmak lstiyenlerln Dördüncü Vakıf hanında İstanbul üçüncü noterliğine hal tercümelerini ve adres ve istedikleri ücreti bildirmeleri. 8011 —
YÜKSEK MAAŞLA — Diplomalı ebe veya hemşire Re İngilizce bilen orta yaşlı bir mürebblye ve hastabakıcı ve hademe bayanlar aranıyor Cağaloğlu Sıhhat yurduna müracaat edilmesi._____________8025________—
MÜHENDİS YAHUT MİMAR ARANIYOR — Muamelesi dürüst, elinde resmi İnşaata girebilecek vesikası bulunan Mühendis veya Mimarlardan sermayedar ortak lstiyenlerln Sirkecide Üç direkli handa Osman Okutana acele müracaatları Tel: 24683.
8024 — 2
AHÇI ARANI TOR — Şişlide, Üç Bşlllk -bir ailenin yemeklerini yapacak kadın, yahut erkek ahçı alınacaktır. Aylık (40) liradır. Kadın olursa tercih edilir. Müracaat; öğleden sonra Babıti.11 caddesi, Reşit efendi hanında rOgan)-________8031_______— 2
DADI ARANIYOR — Maçka’da iyi bir aile yanında 1,5 yarındaki çocuğa bakmak üzere bir dadı aranıyor. Tel: 81387 No. ya müracaat. 8045 —
SATIŞ MEMLRÜ BAYAN ARANIYOR — Mağaza İçin satış memuru ve kasiyer bayan alınacaktır. Maaş müsaittir. Sirkecide tramvay cad. 27 No. ya müracaat._____________8051 — 1
- SATILIK EŞYA
HER MARKA _ Esld, yeni, sağlam bozuk radyo parçalanın Te lâmbalarını alır satarım radyoyu muayene ederim. Galata Yüksekkaldınm 50 No. Zes Radyo, yokuşu çıkarken sol kolda.________6006 — t
Satiuk — Biri 5 numara diğeri kÇçük Burun demiri ve bir adet Ron-delâ pres kalıpları lie acele satılıktır. Adres: Hikmet Güven Eminönü meydanı No. 20/1 İstanbul. 7Q5Q
SATILIK VİTRİNLER — Mısır çarşısında ra İyi yerinde lüks bir bakkaliye dükkânı tam möblesUe devre-dUeeektlr. Sirkecide Başağa Nakliyat araban sahibi Rıza Başağaya vc^a telefon 21233 e müracaat. 7076 - 1
SATILIK NÎVELMAN ÂLETİ — Az kullanılmış, hâlen 1yi vaziyette bulunan bir Nlvdman âleti (sehpam mevcut) ehven fiatle satılıktır. Beyoğlu, Sular İdaresi muhasebesinde Cemal Encf-z'e müracaat edilmesi. 7078—
39 MODEL — 5 beygirden aşağı olmayan sepetli ve sepetsiz motosiklet acclc satın alınacak. Satmak isteyenler 22087 ye telefon edebilirler.
7092 — 1
SATILIK TEODOLtT — tyl vaziyette, Merkez han 1, Bankalar cad. Galata.__________8037 — 1
SATILIK YAZI MAKİNESİ — 140 şaryolu eb’adında yeni halde İdeal marka yazı makinesi »lılıklır. Galata ömerfiblt banında ikinci kat 16 numarada bayan Zebraya müracaat. Telefon 41174 8062 — 1
SATILIK TRAKTÖR — Yeni denecek vaziyette çok az kullanılmış Fiat traktörü sapanlle satılıktır. Flat acentası Galip'e müracaat. 8002 — 1
ALTI BİN LİRAYA ACELE SATILIK — Altı iâstikli az kullanılmış hususi oto. Müracaat: Saat 10-12 arası Doktor Vecihl Nart Eminönü. 8015 — 1
ACELE SATILIKTIR — Muhtelif boyda 5 adet torna, 1 pianya ve bılû-mtım. edevat, motor ve saire. Piyasanın en işlek ve sanayi merkezinde çalışır halde, motor, makine tamirat atelyelerl. Müracaat: Telefon: 49393. 8014 — 3
SATILIK OTOMOBİL — 939 model Plymut marka hususi olarak kullanılmıştır. Lâstikleri mevcut iyi haldedir. Bahçekapı Cermanya hanında Fomslm inşaat şirketine müracaat. 6068 —
YENİ DÜKKÂN TUTACAKALARA — Beşyüz kiloya kadar çeken bir baskül İle her tarafı cam zarif kristal iki vitrin satılıktır. Bahçekapıda eczacı Salih Necati’ye müracaat. 8016 — 2
SATILIK STİL ENDAM AYNASI — Stil ayaklı bir endam aynası satılıktır. Telefon 81988. No. ya müracat. 8038 — 5
SATILIK YARIŞ FITASI — Ve Skl-fe de tahvil olunabilir gayet şık ve ayrıca bir kotra yelkeni de satılıktır. Ortaköy camii yanında kİ kayıkhaneye müracaat. 8039 — 1
RAKET — Tanınmış marka yeni bir çff6 çocuk raketi maktuan 30 lira. Telefon 20930 Ziya. 8042 — 1
— Kiralık — Satılık VANİKÖYÜNDE SATILIK YALI — Sekiz oda terkos, elektrik, havagazı,
bahçe. İskele memuruna müracaat 7068 —
SATILIK APARTIMAN — Lâleli: Büyük Reşit Paşa 4 kâtta İkişer üçer odalı konforlu 36 No. Barış Ap. 27.000 Liraya. Görmek için 3 No. ya 2-3 arasında: Beyoğlu Kalyoncükulluk Tirşe sokak No. 4 7066 -
YAZIHANE DEVREDİLECEKTİR — İki oda. telefon, kalorifer, asansör, möble Bahçekapıda caddede mutena handadır 628 Pos. kutusu İstanbul Mür. 7020 —
SATILIK KAGİR EV — Moda İskelesine nazır, cadde üstünde Deniz kulübünün arkasında eski 2/3 yeni 6 No. lı bahçe İçinde banyosu ve diğer tesisatı olan kâglr bir ov satılıktır. Göüşnek için Haydarpaşa garında Merkez hareket müfettişi Hulkl’ye müracaat. 7013 —
HEM SAYFİYE KEM ÇİFL1K — şehre çok yatan içinde 3 odalı hanesi ayrıca yanaşma odaları ahırları büyük meyva ağaçları bulunan 50 dönüm erazi kiralıktır. Gazetemiz ilâ-nat memurluğuna müracaat. 7038 — 1
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — îstanbulun her yerinde apartman ev mağaza İmalâthane, fabrika, han, arsa ve çtflik almak, satmak ve kârlı İşi olup da devredecekler veya ortak lstlyenler Beyoğlu Büyük Parmakka-pi köşebaşı 4 No. kat 2 Zarif Özalp. Telefon: 42398 6055 — 13
8AT1LDC MEŞHUR ÇİFTLİK — Aiemdağı civarında koyun, inek, an, tavuk, çiçekçiliğe çok müsait binlerce çam ve meyva ağacı ve arazisi vardır. Akşamda Aralan Emlake. 8013 — 1
ACELE DEVREN SATILIK TUHAFİYECİ DÜKKÂNI — Cihangirde Ege bahçesi sırasında üç yol ağzında 11 numaralı dükkfin aatılıktır. İçindekilere müracaat. 8012 —3
İKİ EV U.5M LİRAYA SATILIK — Üsküdar vapur iskelesine on dakika Paşallmanı İcadlye caddesi denize na-sor beşyüz küsur bahçeli villâ boş teslim yanındaki ahşap evle beraber şahlıktır. Gezmek, konuşmak İçin Bahçekapıda eczacı Salih Necatiye. 8017 — 2
SATILIK KÖŞK — Erenköy Etem Efendi caddesi fırın karşısında 20/1 numaralı tekmil konforu haiz altı odalı, bahçesinde büyük kaakath havuz: çam ve meyva ağaçlan vardır, içindeki sahibine müracaat. 8022 — 5
İBAII PİYANO — Fiat 2000, diğer küçük bir piyano 250 lira. Kadıköy Ynğı-ri-j tr-unvav köprüsü bitişiğindeki şefikbey sokak No. 19
3007 —
'M
1 kutusu 1329 a yazılması. 8050 — 5
KİRALIK KAT ■— Bostancı Bağdat caddesi No. 159. 4 oda 1 hol mbble tam konfor bir kat. Her gün içindeki sahibine müracaat, 8044
DEVREN SATILIK YAZIHANE
Yeni Postahanc karşısında telefonlu mobilyalı iki oda satılıktır. 23071 nu-8023 - 1
KİRALIK MUAYENEHANE — Te-
le fon ve mefruş bekleme salonu var- ma-raya telefon
dır. Cağaloğlu Halkevi karşısı No. 64. | ACEI E sATn.IK EV ARANIYOR — Telefon: 22566.______8020____ 2 Kadıköy, İstanbul, Şişli, Maçka'da
SATILIK VİLLÂ _ Rumeli yaka- | müstakil iki katlı satılık ev aranmak-«nda Ttaâazr. tamamen hâkim tram-, tadır. Tafsilâtla Halin Galata Posta
sında Boğ az a tamamen hâkim tram-1 vaya yakın 8 oda % 7 kanuni lratlı 32 bin lira. Akşamda Aralan Emlâk'e.
7086 —
SATILIK D A ÜÇE — İç Erenköy Ünde 12866 metre 14 dönüm üzüm bağı, bütün meyva ağaçları, fazla miktarda çam ve ıhlamur ağaçlı ortasında ufak bir de evi bulunan bahçe satılıktır. Katırcıoğlu han No. 7 Haşan Sabri Küçüksandıkçıya müracaat.
7081 —
SATILIK TARLA — Yeşilköy civarında Safra köyünde on iki parça 180 dönüm tarla satılıktır. Eyüpoultan caddesinde eski yeni Hamam Çıkmazı 1 No. da bayan Sıdkiyeye mürn-caat._____________________________8046 — 2
GALATADA SATILIK VE KİRALIK DEPO—(5X12) metre büyüklüğünde-dlr. İstanbul. Ankara caddesi 50 numara üst kata müracaat. Telefon: 22244._________________8048 — 1
SATILIK EV — Kadıköy Talimhane Halitağa sokak No. M y*di oda. manzara İçindekilere, ve Recal zade sokak 62 No. da bayan Remziyeye.
7030 —
ALMANYADAN SON DEFA DÖNEN — Meslek sahibi bir TÛrg genci herkese İstediği şekilde Almanca dersi verebilir. Akşamda Almanca niıtıuzuna yazınız. 8009 —
ALMANCA DERSLERİ — Bir Avru-, palı öğretmen bayan büyüklere, tale-SATILIK MUTENA BİR AKSA —• belere üniversite talebelerini Imli-Beyazıt Tavşantaşı Büyük Mltat Pa-' hanlara hazırlar, gramer, mükâlemc şa caddesi 85 m2 güzel bir arsa satı-1 dersi veriyor. Her yere gidebilir. Aklıktır. Müracaat: Büyük Mltat Paşa samda A. B. C rumuzuna, 8043 — 1 caddesi Ali Bey Ap. No. 26 bakkal1----------------------------------------------
Hüseyin Şener. 7056 — 1
İNGİLIZCZE BİLEN BİR BAY — -------------------------------- Mükemmel İngilizce dersine mukabil
ACELE SATILIK CİHANGİRDE — radyoculuk tamirat işini iyi bilen bir denize nazır gayet güzel yedi klnveden öğrenmek İstiyorum. Ak-odalı ev elektrik su havagazı hususi' gamda mektupla (B. N. G) rumuzuna yangın tesisatı boş teslim 2-6 ya ta- ; 8019 __2
"j ÇOK KÂRLI VE RAKİPSİZ BİR 45 , jÇİN — Bir sanatkâr ticarete «tak
SATILIK KÖŞK — Erenköy istas- ' olmak üzere 3 - 4 bin lira sermaye ko-yonuna 3 dakika Ahşap 7 oda terkos yabllecek bir kapitalistle ortak ol-elektTik 1 dönüm çamlık bahçe. Mü- mak isliyor. Akşamda R. S. rîimuzu-racaat: İstasyon Cad. No. 42 na mektupla müracaat. 8018 —1
7095 — I
dar Galatasaray İlse karşısında Eyüp Terzihaneye müracaat. 7094 — 1
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Beşiktaş çarşısının en işlek bir yerinde temiz ve bol müşterisi vardır. Eşyalar İle beraber devredilecektir. Akaretler durağı emlâk komisyoncusu Necatiye. 8029 — 1
BEYOöLÜNDA — Aynalıçeşme caddesinde; İçinde havagazı, terkosu ve elektriği vc asma katla bodrumu bulunan ve her İşe elverişli bir dükkân devren kiralıktır. İsteklilerin Sirkeci, Ada handa (eski Horasanciyan hanı» 28 No. ya müracaatları. 8053 — 5
KİRALIK EV SATILIR AVİZE — Beylerbeyinde Yalı boyu caddesinde 24/2 No. 6 oda su elektrik havagazı hamam denize kadar bahçesi meyva ağaçları kayıkhanen ev yazlık kiralıktır Mezkûr ervde ayrıca 17 kollu fevkalâde bir avize de satılıktır.
8030 — 1
ZİRAAT
BAJ\IK£(SI
BİRİKTİREN pamat-gd&q
Senede 28.800 lira ikramiye
Ziraat Bankasında Kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesaplannda
12 Mart. 11 Haziran. 11 Eylül ve 11 Blrinclkânun keşide tarihlerinden bir ay evvelki matlûp bakiyeleri 50 liradan az olmamakla beraber keşide tarihine kadar da matlûp bakiyeleri bu mlkdardan aşağı düşml-yenler arasında senede 4 def’a çekilen kur'a İle aşağıdaki plâna göre İkramiye dağıtılacaktır.
4 Adet 1000 liralık 4000 Lira
4 > 500 > 20M •
4 • 250 • 1009 •
40 ■ 100 • 4000 ■
100 » W » 50M *
120 * 40 ■ 4800 »
160 » 20 a 3200 *
DİKKAT .
Creâted b^Hre^/ersionTT^BF
İstanbul İlinden:
Piyasaya Margarin yağı çıkarılmıştır
Bu yağların İmalâtçı Hat! 289 kuruştur. Perakende âzami satış fiatl 320 kuruşu geçmemesi lâzımdır. Bundan yüksek flat talep eden perakendeciler hakkında derhal kanuni takibata geçilecektir. Sayın halkın fl-atlere dikkat etmesi ve fazla İsteyenlere satıştan imtina edenleri 20123 No. "Ja telefonla bildirmeleri rfca olunur. «5975»
MEKTUP IRKINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden
Ciddi — Lessons — S. L. A — H.K — H.G — NB — A.P — Ciddi 13 — İngilizce Ders — H.E — MI namlarına gelen mektupları İdarehanemizden aldırmaları ' olunur,
rica
iş bulmak için
Uzun, uzun düşünmeğe lüzum yok!
«AKŞAM» a bir KÜÇÜK İl AN vermek kâfidir-
L BEYOĞLUNUN TÜNEL TARAFIN -
DA — Cici bir kokteyl salonu acele satılıktır. Mahalli görmek ve görüşmek üzere mektupla randevu isten-' inesi rica olunur. Akşam'a N. rümu-zlle yazılması. 8032 — 1
* YUVA MERAKLILARINA — Gcdlk-paşada tramvaya yakın 4 katlı 9 büyük odalı terlcoe, elektrik, havagazı, denize emsalsiz manzarası apartmana çevrilir. Kâglr ev bir katı boş teslim. Deney Emlâk 25000 liradır. Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No. Telefon: 43840 8034 — 3
ÇOK ŞÎRÎN APARTMAN — FirüZ-ağanın mütena yerinde 4 katlı 4 daireli her katında ikişer üçer odalı holleri olan konforlu denize manzaralı apartman Deney Emlâk 30000 liradır. Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No- Tel 43840 8035 — 3
PANGALTININ — İyi bir yerinde her işe elverişli şık bir dükkân devren kiralıktır. Müracaat: Tel: 83008.
8033 — 2
Dr. A. Asım Onur ■
Ortaköy Şifa Yurdu Şehir gürültüsünden uzak biı yerde büyük bir parkın içinde ve çamların ortasında fevkalâde güzel manzaralı, çok temiz ■ e iyi bakımlı, kadın, erkek her türlü hastalara açık hususî hastane. Sinirlerini ve yorgunluğunu dinlendirmek ve neka-hat devrim geçirmek istiyeru lere mahsus yegâne müessese.
Telefon: 84-121
SATILIK ev — Kuzguncukta. Tahtalı bostan sokağında ıo numaralı kâglr ev yedi oda suyu elektriği hava-'
5000 LİRAYA MAKTUAN SATILIK — Haliç Fenerinde kârglr hane, 4 oda, taraça, elektrik, kuyu, güneşli, % 12 varidat boş teslim - Yemiş, Değirmen 30 Halil 8036 — 2
■
BÜYÜKDEREDE SATILIK SAHİL....... „. ,-hane — Biiyükdere bahçesi karşısın -
gazı vardır, iskeleye İki dakika mesa- da 201 No. 11 yedi odalı bahçeli İki fede görmek için Kurguncuk'ta Ber-, dükkânı bulunan sahllhane üç odası ber Emine pazarlık İçin lifin memur- boş olarak satılıktır. Altında kalıve-luğuna müracaat 8027 — ( çjye müracaat. *040 —3
■■MM DOKTOR
Fethi Erden
LABORATUVARI
Kan, idrar, balgam, mevaddı gaita tahlilleri ve (İdrar vasıta -sile gebeliğin ilk günlerindeki kati teşhisi! yapılır.
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah apartı-manı.Tel 40534
Köprüköyde fecî bir cinayet
Ceyhan — Kazamıza bağlı Köprüköyde çok feci bir cinayet İşlenmiş, bir kişi ölmüş; birisi de ağır surette yaralanmış t ir.
Bu köyde oturan Altın diş Mehme-din oğlu Ramazan tarlasında çalışan işçilerin yanma ğûfrrtk bir tfıesele-den dolayı bu amelelerden Bahçeli AH ife ağız kavgasına tutuşmuş va söylendiğine göre Aliye karşı tabancasını çekerek ateş etmek İstemli fakat tetlg düşürememlştir.
Bu suretle büyük bir ölümden kurtulan AH elindeki kazmayı Ramazanın kafasına sallamış ve Ramazanın kalası ikiye ayrılarak ölmüştür.
Bu kavga neticesinde ağır surette
Sulatnahmet Beşinci Sulh Hukuk Yargıçlığından: "
Halime mirasçılar 1 Kemâleddin, Cemaleddin, Yusuf, Hurşit, Ruhime, Behlce, Seher ve Necibe ait Sultanahmet Kapı-ağası Mahmut ağa mahallesi eski Fenerli sokak 13 No. lu evin taksimi kabil olmadığından «atılarak bedelinin hissedarlar arasında taksimine karar verilmiştir.
Ev, zemin katiyle üç kat olup, zemin katı malta döşeli, üzerinde bir kuyu, mutfak ve arkada ufak btf bahçesi vardır. Ev haricen k A gir, dahilen ahşaptır.
Birinci kat ufak bir aralık üzerinde karşılıklı iki oda, ikinci kat gayet dar bir merdivenle çıkılır. Bir^ofa ve bir oda vardır. Elektrik tesisatı mevcut, 27 metre M. dadır. Muhammen bede- Adana Memleket hastalı 2130 Uradır. I nesine kaldırılan Ali; hâdisenin Ra-
Blrfnci müzayede 24 rçayıs 945 Per-'mazanm tarladaki kadrolara ssrrtan-şembe günü saat 14 - 18 ve İkinci1 j^^en çıkhğmı söyle-
müzayede ise 4 haziran 945 pazartesi I günü saat 14 - 16 da yapılacaktır. ______________
Birinci müzayedede muhammen kıymetin % 75 ini bulduğu takdirde fhalel kafiyesi yapılacaktır. Bulmadığı t&kdlrde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlle İkinci İhalede en çok arttırana ihale edilecektir. ( İpotek sahibi alacaklılarla diğer hak sahiplerinin İddialarının evrakı müs-bltelerile birlikte 15 giin içinde bildirmeleri lazımdır. Aksi halde haklan tapu siclHerlle sabit olmadıkça satış _____________________________________
bedelinin yaplaştırılmasından hariç ( jsta0|,uj Mnn Korunma Savcılığın-tutulacaklardır. Müterakim vergi dan; İlâm: 943'335
borçları. Vakıflar kanunu mucibince, Muqr cundan çörek yapıp satmak verilmesi lâzım gelen 20 senelik tâviz sureUlç Milli korunma kanununa bedeli, llıale pulları, tapu harç ve muhalefetten suçlu Beşiktaş Köyiçl masrafları müşteriye aittir. Talipler j no. 3 te oturur seyyar satıcı Ahmet % 7.5 nispetinde pey akçesile iştirak «sin ıasa doeıımlu Mehmet Turgut edebilirler. Fazla malûmat için 944/ 114 No. lu dosyadadır. (5954)
944114
Alacak yüzünden yaralama
Kadıköy ün d e KnrbağaJıdcrede bir gazinoda dün gece IçH içmekle olan Ömer ve Hüseyin adlarında İki arkadaş aralarındaki bir alacak meselesinden kvga etmişler, Ömer, HüSüSin'i bıçakla yaralamıştır. Carıh yakalanmış, tahkikata gfrlşflmişllr.
İstanbul Milli Korunma Savcılığından: İlâm: 942/390
Fazla fiatle et satarak Milli korunma kanununa muhalefetten suçlu İst. Kurtuluş Tuzcu Murat sokağında 61 Nq. da oturur ve Halâskâr Gazi Cad. Ar şak'uı dükkânında çalışır Klryako oğlu 1885 doğumlu Torna Yaço hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (1) No. lu Milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan Milli korunma kanununun muaddel 31/2, 59/3,
63 üncü maddelerine tevfikan beş lira ağır para cezaslle tecziyesine, yedi gün müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bu müddet zarfında ticaretten men’lne ve hükmün katil eş-fiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 15/6/942 tarih ve 42/23 sayılı karar katileşmekle ilân olunur.
Akşam gazetesîle neşrolunacaktır. (5932)
oğlu 1323 doğumlu Mehmet Turgut hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (1) No. lu Milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fitlinden dolayı hareketine uyan Milli korunma kanununun muaddel 21, 55/2, ve 83 üncü maddelerine tevfikan 25 lira ağır para cezasUe tecziyesine, vc hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen lt/S/943 tarih ve 43/243 saydı karar katiJeşmekİe ilân olunur.
Akşam gozetesüe neşrolunacaktır. (59331
Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunlu
Taksim - Talimhane palas.
Telefon: 82627
İstanbul Milli Korunma Savcılığından: İlâm: 945'625
Sattığı sığır etine etiket koymamak suretüe Milli korunma kanununa muhalefetten suçlu İst. Galata Büyük Hendek Sok. 36 No. da kasaplık yapar Nesim oğlu 1875 doğumlu Yakar Pln-Lo hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (l) No. hı Millî korun-sonımda: Suçlunun sabit görülen Alma mahkemesinde yapılan duruşma ünden dolayı hareketine uyan Milli korunma kanununun muaddel 31/7, 57/10( 63 üncü maddelerine tevfikan elli Hra Bğır para cezasile tecziyesine, ve hükmün batileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 22 3' 45 tarih vc 45/134 sayılı karar katileşmekle Hân olunur.
Akşam gazelesile neşrolun > tur. 159531
6 Mayıs 194 T.
Bahlfe 8
MÜIÜKARBOK
HAŞAN
SATILIK KAGİR MAĞAZA
kilolar
tabletler gibi
B0VA5I ’8 MUHTELİF RENHTE BULUNAN
CHPOMEKTO
5RÇ BOVflSINI ECZANE.PRRFüMERı MAGRZRLRPINDAN ARAYINIZ.
İstanbul Balıkpa zarında “n. tarafı Taşçılar caddesi 14 No. ve arka taralı Tulumba sokak 20 No lı yüz metre murabba üzerine İnşa edilmiş üstü t-araçalı kftglr sağlam bir mağaza acele satılıktır. İstekliler Gnlatada Tünel yakınında Sesli Han 5 No. lı yazıhaneyesaat ■■■■■ 10 dan 13 ve 17 den 19 a kadar müracaat etmeleri. ■■■■
İstanbul Vilâyetinden:
1 — Toptancı, perakendeci ve İmalcilerin ellerinde bulunup beyan edilen ve beyandan sonra gelen zeytin yağlar ile pamuk yağlan Ticaret Ofisinedevredilecektir,
2 — Konserve fabrikaları ellerindeki yağlan kendi Lşieri için kullanabileceklerdir,
3 — Sanayi müesseseler (9) ve daha yukarı dereceli zey-
tinyağı kullanabileceklerinden bunlar ellerinde bulunan dokuz ve dokuzdan yukarı asitli yağlan kendi işleri için alıkoyabilecekleri gibi (12) numaralı sirküler hükümleri bu cins yağlardan getirebileceklerdir. (5950)
İMAR BANKASI
KURULUŞ TARİHİ, 1928
Tamamen Menmiş sermayesi : 1.000.000 T.L. İhtiyat akçesi 184.837 T. L.
İstanbul, Yenlpostane arkası, Aşlrefendl Cad. İmar han No. 35 - 37 Telgraf adresi: İSTANBUL İMAR — Telefon: 24527 - 24528
Her türlü banka muameleleri yapar, Demiryolu, şose, Köprü, Binalar İnşası İçin şirketler kurar, İnşaat müteahhitlerini finanse eder. Ticari muamelelerde bulunur,
Mevduata verilen yıllık faizler:
Belediye Sular idaresinden:
Bakırköyünde Çörekçi çayın arazisi üzerinde yetişen otlar yerinde açık arttırma İle satılacaktır. /
1 — Satış şartnamesi Beyoğlu İstiklâl caddesi Mayer binası arkasındaki idare merkezinde levazım dairesinde parasız olarak alınabilir.
2 — Muvakkat teminat 250 liradır.
3 — Açık arttırma 16 Mayıs 945 çarşamba günü saat 10,30 da yapılacaktır^^ (5860)
İstanbul defterdarlığından:
Beşiktaş maliye şubesine kazanç vergisinden borçlu Raif Min-garlnin Beşiktaş Çiğdem sokak 11/13 sayılı lâstik fabrikasında haczedilen 2232 düzüne yapılmış kadın lâstiği ile ham ve imâl edilmemiş beş ton lâstik 7/5/945 pazartesi günü saat 10 da mahallinde ,açık arttırma ile satılacağından taliplilerinin tâyin olunan gün ve saatte hazır bulunmaları ilân olunur, (5926)
İPLİK Üstüpüsü SATIŞI
Sümer bank
Yerli Mallar Pazarları
Toptan Satış Müdürlüğünden:
Depomuzda mevcut 31 çuval içindeki İplik üstüpüleri 21/5/945 ta-i rlhlne tesadüf eden pazartesi günü saat 14 de açık arttırma İle satılacağından numunesin! görmek ve satışa iştirak etmek üzere İsteklilerin yukarıda bildirilen tarihte 600 lira teminat akçeslle Sümerhan Toptan satış Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur.
SATILIK LOKOMOBİL
100 beygir takatinde halen işlemekte olan bir adet lokomobil satılıktır. Müracaat: Ankara 451 po3tâ kutusu. Telefon: 1514.
Meşe odunu istihsal nakil ve istif işi
Devlet orman İşletmesi Afyon revir âmirliğinden;
1 _ Revrlmtzln 5 inci Bölgesi dahilindeki. Koca Bartûk nrmanınrinn (16500) kental meşe odununun Banaz istasyonu Son Depomuza İstihsal, nakil, ve istir İşi açık eksütmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 17/5/945 gününe rastlayan perşembe günü saat 15 de Revirimiz binasında yapılacaktır.
3 — Beher kentalinin istihsal, nakil vc istif İşinin muhammen bedeU (2) lira (10) kuruştur.
4 — Muvakkat teminat % 7.5 hesablle (2598) lira (75) kuruştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Orman Umum müdürlüğünde Kütahya, Uşak, Burdur Revir amirliklerinde Banaz Bölge şefliğinde, Afyon Revir âmiri İğinde ve mülhakatında görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte komslyona müracaatları.
________________________________________________________________«5945»
İstanbul vilâyeti dağıtma bürosundan:
1 — Hükûmc’çe ekmek ve ekmeklik hububat ve saire maddelerin dağıtımına dair talimatname hükümlerinden faydalanan Anakarne hamlU memur ve müstahdemlere (Emekli dul ve yetimler hariç) 8q ner gram kalay dağıtılacaktır.
2 — Jev2lat usulüne göre tanzim edUecek (9) numaralı bordrolarla yapılacaktır. Bekâr olanlarla kan koca çalışanlardan bayanlar dağıtma dışında bırakıldıklarından bu bordrolara dahil edilmemeleri lâzımdır.
3 — 80 gramın bedeli 298 kuruş 58 santim olan kalayların vilâyet ma-
kamından verilecek ordinolarla yapı ve Kredi kankasından alınacağı ve dağıtımın bir ay devam edeceği ilân olunur. «6951»
Güzelliğin Sırrı Cilde itinadır
KARDOL
Damla ile alınan ve baygınlıklarla baş dönmelerini geçiren sinir ilâcıdır.
Reçt-Sülz her Eczanede satılır.
Bulunmuş kol saati
İki gün evvel Taksim cidarın da bulunan bir kadın kol saati Taksim Emniyet komiserliğine teslim edilmiştir. Zayi edenin mezkûr merkezden alması. Telefon: 23B28
—’G ÖÇ ——1
NAKLİYATI I
Mevsim hasebile göç nakil- I yatınızı Şirketimiz kamyonları I süratle temin eder.
Telefon: 20610
Güzellik
Kremleri
CUdlnlze yeni bir taravet temin eder.
HAŞAN depolarıyle bütün ıtriyat mağazalarında satılır,
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehassısı
Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2.5 — 5. Tel: 22398
[
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
1
1 — İdaremiz İhtiyacı İçin 10 adet şarap tulumbası kapılı zarf usu-ll.vlo yaptırılacaktır.
2 — Muhammen bedeli 17000 lira olup muvakkat teminatı 1275 Uradır.
3 — Eksiltme 15/5/945 salı günü saat 11 de K ab ataşta levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname adı geçen şubeden her gün alınabilir. Ankara İzmir baş müdürlüklerinde görülebilir.
5 — isteklilerin mühürlü fiyat teklif mektuplarını güvenme parası veya banka teminat mektubunu ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar mezkûr komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri İlân olunur. «Zarflar içine teminat olarak para ve tahvil konulduğu takdirde teklifler açılmadan iade edilir.»
6 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz. «5485»
Kök sökme ve taşıttırma işi
Devlet Orman İşletmesi Sarıkamış revir amirliğinden:
1 — Revirimize bağlı Karakurut bölgesinin Pravaltı ormanından tahminen (20,000) kental çam dip kökün sökülüp (5 - 8) kilometre mesafedeki Aşıt deposuna nakil ve istif 1?1 4M5/945 tarihinden İtibaren 10 gün
. müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Beher kental kökün sökme depoya taşınması İşinin muhammen bedeli (185) kuruştur.
3 — Eksiltme 14/5/945 tarihine raslıyan pazartesi günü saat 15 te Revir binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat (2775) liradır.
5 — Buna alt şartname Orman umum müdürlüğünde. Erzurum Bölge şefliğinde, Kars orman kâtipliğinde, ve İstanbul Revir âmtrllğlnde görülebilir.
ö — İsteklilerin muayyen gün ve saatte ilk teminat va evrakı müsbl-telerlle komisyona müracaatları. (5707)
Bitlis Vilâyetinden
Bitlis vilâyetine bağlı Tatvan kazasında yeniden inşa edilecek beş lojmanlı üç memur evi İnşaatı eksiltmesine talip çıkmadığından 21 mayıs 945 günü saat 15 de İhalesi yapılmak üzere tekrar kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
1 — İnşaatın keşif bedel! 73536 Ura 55 kuruştur.
2 — Bu İşe alt eksiltme, şartname, keşlfname ve sair belgeler vilâyet daim! encümeni kaleminde görülebilir.
3 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin 945 yılma alt Ticaret odası belgeslle İşi yapabUeceklerlne dair ehliyet vesikası göstermesi lâzımdır.
4 — Muvakkat teminat 5515’ Ura 24 kuruştur. (5701)
Devlet Orman işletmesi Araç
Revir Amirliğinden:
1 — Revirimizin Karkalmaz bölgesinin Akılçalman son deposunda 2 numaralı istifte mevcut 882 adet muadili 583 metre 383 deslmetreküp çam tomruğu açık arttırma suretile satışa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküp muhammen bedeli (48) Ura (50) kuruştur.
3 — Satış 14. 5. 945 tarihine müsadif pazartesi günü saat (14.30) da Araç revir amirliğinde revir âmiri riyasetinde teşekkül edecek komisyonda İcra kılınacaktır.
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 hesabUa (1965) liradır.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde. Kastamonu.
Bartın, Araç revir amirliklerinde ve Sarıçam bölge şefliğinde görülebiUr.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte muvakkat temlnatlarUe birlikte Araç revir âmlrUğlne müracaatları. (5649)
Karabük,
Devlet Orman işletmesi Araç
Rey ir Amirliğinden:
1 — Revirimizin Karkalmaz bölgesinin pelitveren son deposunda (7) numaralı istifte mevcut (100) adet muadili (88) metre 080) deslmetre-küp çam tomruğu açık arttırma suretile satışa çıkarılmıştır,
2 — Beher metreküp muhammen bedeli (46) lira (60) kuruştur.
3 — Satış 10, 5. 945 tarihine rastlıyan perşembe günü snat 14.80 da Araç revir amirliğinde revir âmiri riyasetinde teşekkül edecek komisyonda İcra olunacaktır.
4 — Muvakkat temlnatL % 7,5 hesablle (309) liradır.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde Kastamonu, Karabük, Bartın, Araç revir amirliklerinde ve Daday bölge şefliğinde görülebilir.
6 — isteklilerin muayyen gün ve saatte muvakkat temlnatlarUe birlikte revir âmlrUğlne müracaatları. (5648)
SÜMERBANK
iplik ve Dokuma Fabrikaları Müesseaesi Bakırköy Bez Fabrikaları Müdürlüğünden!
Fabrikamızda tahminen 330 ton miktarında temizlenmiş ve balyalanmış pamuk deşesi mevcuttur.
NümuneyL görmek ve görüşmek üzer# isteklilerin fabrika müdürlüğüne baş vurmaları. (5698)
KARTAL PLAJ EVLERİ KOOPERATİFİNE
ORTAK ALINACAK
Kartal Plaj Evleri Kooperatifi Yönetim Kurula Başkanlığından: İstanbulda Maltepe (Cevizli* ile Kartal İstasyonları arasında demiryolu İle asfalt şosenin İki tarafında ve deniz kenarında tamamen sahip olduğu, Adalara nazır geniş plftj ve arsaları üzerinde ortaklarına birer ev yaptırmak maksâdlyle kurulmuş olan kooperatifimiz, arazinin genişliği nispetinde ortak sayısını arttırmak arzuslyle, yeniden 20 ortak alınmasına karar vermiştir. 1
1) Yeniden ortak kaydına 31 mayıs 1945 perşembe akşamına kadar devam olunacaktır.
2) Yeni ortakların, diğer ortaklarımız gibi, defaten ödeyecekleri miktar: 3.000 Uradır. Kooperatifimiz ortak kaydolunurken peşin ödenecek olan bu para, takriben, parsellendirilmiş bir evlik arsa bedeline tekabül etmektedir. Buna İlâveten her ay ödenecek aylık taksit miktarı şimdilik 30 ikadır.
3» Yeni ortaklar dahi, eski ortaklarımızdan farksız olarak. 5293 sayılı ve 80. 12. 1942 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 10015'2 sayılı Bakanlar Kurulu kararlyle onanmış bulunan esas mukavelemiz hükümlerine ve şartlarına tabi olacaklardır.
4) Daha fazla malûmat İçin: /takara, Yenlşehlrde, Adakale sokak, 69, D.3 de, kooperatifimiz İdare merkezine bizzat veya y:ıa İle müracaat edilebileceği gibi. Ankara 5408 numaralı telefondan da malûmat alınabilir.
Devlet Deniz Yolları ve Limanları işletme _______UmiHn_Müdürlügİ£jlâ nl ar ı
Şehir hatları işletmesinden:
6 Mayıs 945 pazar gününden İtibaren her hafta yalnız pazar günleri-1 — ADALAR HATTINDA:
Cumartesi günleri yapılmakta olan 112 numaralı saat 13,80 seferi aynen pazar günleri de İcra olunacaktır. Bundan başka Büyükadadan saat 19,45 de, Heybeliden 20,00 de, Burgazdan 20,15 de, Kınalıdan 20,30 da, Modadan 20,55 de hareketle 21.25 de Köprüye varmak üzer» fazla olarak bk sefer yapılacaktır.
2 — BOĞAZ HATTINDA;
Köprüden saat 9,00, 11,00 v« 14,45 de Beşiktaş, Küçüksu, Yenlköy, Beykoz, Tarabya, Büyükdere ve Bariyere uğrayarak Yenlmahalleye birer vapur kalkacaktır.
Yeni mahalleden saat 19,30 ve 20,30 da Bariyer, Büyükdere, Tarabya, Beykoz, Yenlköy, KîlçÜksu ve Üsküdara uğrayarak Köprüye birer vapur kalkacaktır.
Beykozdan saat 20,10 da Paşabahçe, Çubuklu, Kanlıca, A. Hisar, Kandilli ve Üskijıdara uğrayarak Köprüye bk vapur kalkacaktır.
3 — 7 Mayıs 945 pazartesi gününden itibaren pazardan başka günlerde Köprüden saat 12,15 de Kadıköy, Moda, Kınalı, Burgaz, Heybeli, Bü-yükada ve Bostancıya yük vapuru kalkacaktır. «8568»
★
1 — Rumeli Cankurtaran bölgesinde Radyolar binasında yaptırılacak boya ve onarım işleri pazarlıkla İstekUsIne ihale olunacaktır.
2 — Bu İşlerin keşif tutarı (2326) Ura (98) kuruştur.
3 _ Geçici güvenme (174) İka 52) kuruştur
4 — Pazarlığa esas olacak kâğıtlar İnşaat şubesinde görülebUk.
5 — Pazarlık 15 mayıs 1945 sah günü saat 14 te İdare merkezi karşısındaki binada bulunan Alım satım komisyonu tarafından yapılacaktır.
6 — Pazarlığa girmek için geçici güvenme makbuzu ve ehhyet vesikası göstermek lâzımdır.
7 — İstekliler ehliyet vesikası almak için eksiltme şartnamesinin 4 üncü maddesinde yazılı vesikaları 50 kuruşluk pul ve bir fotoğraf ile birlikte pazarlık gününden — ara verme günleri dışında — en az yedi gün evvel bir dilekçe İle İdareye başvurmahdırlar.
8 — İdare, İhaleyi yapıp yapmamakta serbcstlr. (5586)
•k
1 — İstanbul limanında çalışmak üzere 75 - 120 İka ücretle puvantör alınacaktır.
2 — İsteklilerin 20 yaşından aşağı ve 27 yaşından yukarı olmamaları, en aşağı orta okulu bitirmiş bulunma lan. İdarece yapılacak soruşturmalar sonunda İyi hal sahibi olduklarının sabit olması ve deniz vasıtalarında çalışmağa bedeni kabiliyetlerinin İdare hastanesi Sağlık kurulunca yeter görülmesi şarttır.
3 — İsteklUer hüviyet cüzdanlarını, okul ve askerlik belgelerini, dolduracakları talepnameleri ve İyi hal kâğıtlarını 18 mayıs 945 akşamına kadar İstanbul Uman İşletmesi Zat İşleri servisine vereceklerdk. Talepnameler daha evvel bu servisten alınacaktır.
4 — İsteklUer hakkında İdarece yapılacak soruşturmalar sonunda kimlerin İmtihana kabul edileceği ve İmtihan günü kendilerine bildirdir. İmtihan yazı ve hesaptan yapılacaktır.
5 — İmtihanda kazananlardan Sağlık muayeenls sonunda deniz vasıtalarında çalışabilecek kabiliyette olduğu anlaşılanlar 3856 sayılı kanuna göre alabilecekleri ücretle pûvantörlüğe tâyin edilmekle beraber lkl aylık mesleki! kursa tabi tutulurlar. Kurs sonunda yapılacak İmtihanda kaza-namıyonları görevden çtkarmağa veya yapabilecekleri başka göreve geçirmeğe İdare yetkilidir.
6 — Daha evvel puvantorlük İçin müracaat edip tâyin edilmemiş olan-
lar da bu İlâna göre- hareket edeceklerdir._______________ (5953)
İstanbul defterdarlığından:
Kıymet! Teminatı
Dosya No. CİNSİ Lira Lira
52301/4223 Eminönü. Yav uzsln an M ah. Otluk sokağında 808 ada, 17 parsel, 3 kapı sayılı 8,40 M2, arsa. 320 94
55100/6298 Sarıyer, Yenlköy Mah. çifekasab sokağında eski 8 kapı sayılı 78 M2 arsa. 156 ıa
55109/3191 Fatih. Klrmastı Mah. Mıhcılar sokağında 2121 ada, 10 parsel, eski 14 yeni 18 kapı sayılı 4,50 M2 arsa. 90 T
55100/8397 Bakırköy, Zeytinlik Mah. Orta sokağında eski 49, yeni 65 kapı sayılı 114,80 M2 arsa. 115 S
51114/3 Üsküdar, Pazarbaşı Mah. Karamanlı sokağında eski 30. yeni 34 kapı sayılı ev. 000 49
51217/548 Beyoğlu, Dikilitaş Mah. I pafta, 38 ada, 4 parsel sayılı 387 M2 arsa (Üzerinde başkasına ald bina vardır.) 850,80 M
51217/970 Beşiktaş, Meşrutiyet Mah. 5 pafta, 3 ada, 5 parsel, 113 M2 arsa (üzerinde başkasına ald- bina vardır.) 39 1
51180/7 Fatih, Arabaoi Beyaad Malı. Kocamustafa-poşa v» Vldln caddesinde (1326 ada, 0 parsel) en eski 842, eski 364, 360 kapı sayılı 813 M2 arsanın 460/1152 hissesi. 980 74
Yukarıda yazılı gayri menkuller 11/5/945 cuma günü saat 14 te M1W
Emlâk Müdürlüğünde kurulu komisyonda ayrı ayrı açık arttırma He satılacaktır.
İsteklilerin geçici teminat makbuzları va nüfus hüviyet cttzdanlarlle birlikte ilıala saatinde komisyona fazla bilgi İçin sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları.____________(5359)_____________________________
İstanbul Tekel başmüdürlüğünden:
045 okça yılı İçinde İdarenin tua ambarlarına gelecek tahminen 8000 ton tuzun nakil vesaitinden ambara nakU ve İstif İşi açık eksiltmeye konulmuştur. ,
Muvakkat teminatı 2550 Uradır.
İsteklilerin şartnamemi förmek üzere her gün va eksiltmeye iştirak İçin W: mayıs 945 salt günü saat 15 da Sirkecide kâin baş müdürlüğümüze müracaatları. (t5856»
Comments (0)