avı
ŞAM
TÜRKİSH - AMERICAN — ENOLÎBH TİCARET YILLIĞI
Yerli yabanoı on binlerce firma ile çıktı. 71. 20.— lira, taşra için 11.80. Posta kutusu Beyoğlu 3102, Telefon (1765.
Sene 28 — No. 9720 — Fiat! her yerd» 10 kuruştur.
PERŞEMBE 8 Kasım 1040
Sahibi; NecmeddLn Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Molotof’un nutku bir anlaşma kapısı açıyor mu?
Moskovadaki Amerikan büyük Blçisi, Kafkasyada dinlenmekte Plan Mareşal Stalin’e M, Tru-nanm bir mektubunu götürdüğü günden beri Sovyet Rusya ile Amerika ve İngiltere arasındaki havanın yumuşadığım bildiren haberler geliyor. Londra konferansı nahoş bir şekilde dağıldıktan sonra gazete ve radyolardaki karşılıklı ve bazan sert tarizlere rağmen aradaki gerginliği arttırmaktan çekinen Ingiliz ve Amerikan devlet adamları Sovyet Rusyanın tekrar konuşmağa yanaşmasını kolaylaştıracak tatlı ve güvendirici sözler söylemek fırsatını da kaçırmıyorlardı. Geçen hafta Dışişleri Bakanı' M. Byrnes Amerikanın Sovyet I er aleyhinde hiç bir topluluğa gir-miyeceğini açıkça tekrarlamak lüzumunu duyduğu gibi, Rusyacın kendine komşu memleketlerde emniyetli idareler aramak hakkım da tasdik etmişti.
İngiliz Başbakanı M. Attlee’nin atom konuşması vesllesile Ame-rlkava gitmek kararı, orada iki büyük demokrat müttefik arasında sulh İşlerinin de gözden geç'rileeeğine şüphe bırakmıyordu. Yeni yılın yaklaşması ve Milletler Kurulunun, Sovyetlerin tasdikile yürürlüğe girmiş bulunması, yarıda kalan sulh konferansının yeniden ve daha verimli şekilde toplanması İçin gavretler harcandığım gösteriyordu.
Fakat bütün bu gayret ve Ümitlerin başı Moskovadıv. Sovyet Rusya ise, esrarı çözülmeyen bir muamma halinde idi. Stall-nin dinlenmeğe çekilmiş olması türlü dedikodulara yol açtı. Rusvada partinin yüksek idarecileri ve generaller arasında. Sovyet sulh politikasında görüş ayrılıkları ileri sürüldü.
Bütün bu hâdiseler ortasında Rusyanın sesi ilk olarak, evvelki aksam Molotof’un ağzından duyuldu. Rus ihtilâlinin yıldönümü münasebetile, bu defa Stalinin yerine konuşan Molotof Yoldaş Rusyanın kaygı ve kuşkularını oldukça açık anlattı.
«Bütün dünya milletleri İçin sulh devresinin açıldığını» söyleyen Molotof, atom bombası sırrının gizli tutulmasını ve batıda «açıkça Sovyet aleyhdan bloklar teşkil edilmesini» tenkid ettikten sonra Sovyetlerin bütün barışsever milletlerle ve bilhassa harbde omuz omuza döğuştüğü devletlerle dostça yaşamak azminde olduğunu belirtmiş, bugün ortaya çıkan anlaşmazlıkların harbdeki zorluklar gibi kolaylıkla yokedildiğinl söylemiş, hattâ Birleşmiş Milletler teşkilâtının eski Milletler Cemiyeti gibi âciz kalmamasını ve bu kuruld hic bir devletin üstün rol oynamamasını istemiştir.
Bazı tarizler bir tarafa bırakılırsa Molotof’un nutku sulhçu ve Uysal sayılabilir. Bu nutuktan anlaşılıyor ki Sovyet Rusyanın kırgınlığını ve şüphelerin! doğuran başlıca âmiller atom bombası esrarı, batı devletleri bloku Ve Birleşmiş Milletler Kurulunda Amerikanın üstün durum almasıdır. Bu şüpheleri kaldıracak teminat verilir ve Sovvet Rusya bu teminata inanırsa Üçler arasında sulh yolunda işbirliği etmek belki mümkün olacaktır. Hâdiselerin bu yolu tuttuğu karşılıklı söylerden bir dereceye kadar anlaşılıyor.
Bize, bu İstikametten dolayı ancak sevinmek düşer. Moloto-fun dediği gibi «büyük v& küçük bütün sulhsever milletlerin menfaati büyük Müttefik devletler arasında tesanüdç bağlıdır.» Bu düşünce bilhassa Türkiye İçin doğrudur, çünkü iki âlem arasında ve en karışık bir sahada köprü vazifesi görüyoruz. Sovvet Rusya ile Ingiltere ve' Amerika prasmda zıddiyetlerin kalkması, samimî işbirliği kurulması Tür-kiyenîn menfaatlerine en uygun durumu yaratacaktır.
Türkiye ile Sovvet Rusya arasındaki münasebetler, geçen yaz ortaya çıkan meselelerden ve
müddeti dün biten dostluk and-laşmasından sonra yeni hiç bir safhaya girmemiştir. îkl komşu memleket arasındaki durum, Cumhurbaşkanının açış nutkunda söylediği gibidir: «İyi komşuluk hislerinin galebe çalarak aramızda İyi münasebetler kurulması ihtimalinden Ümidimizi kesmiş değiliz, imkânları dalma iyi yürekle karşılayacağız.»
Montreus Boğazlar mukavelesinin değişmesi hakkında Ame-rikadan sonra Sovyet Rusyanın vereceği muhtıra, yahut girişeceği temas komşu memleketin gütmek istediği siyasete yeni ölçü olacaktır,
Necmeddin Sadak
Ingiltere -Y unanistan
Ingiliz Dışişleri müsteşarı Atina'ya geliyor
Londra, • IR' — tngilİB Dışişleri müsteşarı Mac Net! geRçek h*ft* AUn&'yg. gidecektir. Bu ziyaret İngiltere tarafından Yunanlatanin kalkınmasına yardım «dileceğine İşaret sayılmaktadır.
Vatana hıyanetle itham edilen Fransız gazeteleri
Beyrut 8 (R.) — Parlatan bil diriliyor: Eski Fransız gazetelerinden «L* Temps», «Parlı - Solr>, «L* Malin»
vatana hlyanet cürmlyi» İtham edilmişlerdir. Sahipleri aleyhin* bu bakımdan dâva eçılncaktır.
Trablusgarp’ta kanlı hâdiseler oldu
Araplar Yahudi mahallelerini yağma ettiler, bütün Trablus’ta geceleri sokağa çıkmak yasak edildi
Londra 8 (R> t— Dün Trablus'ta Araplarla Yahudllfr arasında kanlı hâdiseler olmuştur. 81 Yahudi, 14 Arap ölmüştür. 83 Yahudi v* bir miktar Arap yaralıdır.
Kahire 8 (A.A,> — Trablusgarp
şehrinde çıkan Yahudi aleyhtarı kargaşalıklar üzerine şehirde İngiliz kıtaları devriye gezmektedirler. Bu kargaşalıklar esnasında Arap kütleleri Sukelcuma ve Tejur& Yahudi mahallelerini yağma etmişler ve kan dökülmesine sebep olmuşlardır.
Trablusgarp'ta Kusabat vb Zuleytln kasabalarında kargaşalıkların çıktığı bildirilmektedir. İngiliz İdaresi Trablusgarp’ta asayişin muhat asasını deruhte etmiş ve polhe yağmacılar üzerine ateş etme emri verilmiştir,
İngiliz Haberler Bakanlığı tarafından neşredilen bir tebliğde büttln Trablusgarp’ta saat 17 ile 8 arasında sokağa çıkmak yasağının konulduğu ve beş klşldtn fazla gruplar üzerin* ateş edilmesi hususunda polise emir verildiği bildirilmektedir.
Diğer taraftan bu akşam bildirildiğine göre çıkan Yahudi aleyhtarı kargaşalıklar üzerine Trablusgarp’ta-Id tahrikçi Arap unsurları tevkif edilmişlerdir.
Reşit Mercan’m mesuliyeti tam
Dr. Naci’nin öldürülmedi muhakemesine bugün devam edilecek
Ankara 8 (Telefonla) — Doktor Naci Arzani muayenehanesinde tabanca 11a yedi yerinden vurarak öldürmekten sanık Reşit Mercanla arkadaşı Haşmet Orbayın muhakemelerine bugün öğleden sonra ağırceza-da devam edilecektir.
Istanbula gönderilen Reşit Mercan hakkındakl rapor, Adil tıp meclisince tetkik edildikten sonra buraya gönderilmiştir, öğrendiğimiz* göre Reşit Mercanın mesuliyetinin tam olduğu Adil tıp mecllslnca kabul edilmiştir. Bu suretle Reşit Mercanın suçunu hafifletecek herhangi bir akil ve ruh! hastalığa müptelâ olmadığı Adil tip meclisince de tasdik edilmiş oluyor.
İngiliz hava mareşali sır Arthur Tedder Vaşington’da
Vaşlngton 8 (USİS) — Ingiliz hava mareşali slr Arthur Tedder, dün Va-şlngLona gelmiştir,
Avrupa harb harekât sahasında Müttefik yüksek kumandanlık nezdln de muavinlik etmiş olan mareşal Tedder Birleşik Amc-rlkada takriben 3 hafta ka-mak niyetindedir. Mareşalin söylediğine, göîe bu ziyaret her ne kadar hususi bir mahiyeti haiz İse de lüzumu halinde Başkan Tru-man'la yapacağı görüşmelerinde M, Attiee'nln nokta! nazarını bildirecektir.
Mareşal Teddîr, Amerikan ordusu genel kurmay şefi General Marshall'-ln misafiridir.
Mareşal Stalin nerede ? Amerika’da bulunduğu hakkın-daki haberler yalanlandı
Bütün Ingiliz gazeteleri, Ingiliz Dışişleri Bakanının Avam Kamarasındaki nutkunu tasvibediyorlar
Haberler Bakanlığının tebliğinde Trablusgarp'takl bu şiddet hareketlerinin tarihle ilk defa olarak vuktı-bulduğu, bu şehir Arapltalla Yahudilerinin şimdiye kadar hep karşılıklı hüsnüniyet ve dostluk hisleri İçinde yaşamış oldukları İlave edilmektedir.
Filistinde Ingiliz kuvvetlerinin miktarı elli bini buldu
Kudüs 3 (A.A? — Son günlerde gelen takviyelerden sonra buradaki İngiliz kuvvetlerinin mevcudu eTll tabı askeri bulmuştur.
Bugiln İngiliz hava kuvvetleri Kudüs üzerinde en modern uçaklarla gösteriler ve manevralar yapmıştır. Bir saat devam eden bu manevralarda füze obüsleri, bombalar, topçu ve makineli tüfek ateşi kullanılmıştır.
Filistin Yahudi meclisinin bir kararı
Beyrut 8 (R.l — Flllstlndekl Yahudi Milli meclisi 7 İle 18 yaşlan arasında bulunan Yahudllerl mecbur! bir hizmete tablt. tutmuştur. Bu hizmetin mahtyeyl malûm değildir
Londra 8 (R.) — Başkan Truman'ın kâtibi, Mareşal Btalln'ln Amerlkada bulunduğu hakkındakl haberleri yalanlamıştır.
Avam kamarasının dünkü toplantısında Dışişleri müsteşarı, Mareşalin tngliterejrl ziyaretinin, hükümeti çok memnun edeceğini söylemiştir. Bir muhafazakâr saylav da bunun yalını hükümeti değil, bütün tnglllzlerl sevindireceğini söylemiştir.
M. Bevin’in nutku
Londra 8 (R.l —* Dışişleri Bakanı B. Bevin dün Avam kamarasında mühim bir nutuk söylemiştir. Bevin demiştir kİ:
«Atom bombası meselesinde İlim adamlarının ileri «ördükleri fikirler* lşllrâk etmiyorum. Hükümet bu meseledeki haklarından feragat od emel. Siyasi vaziyet» gelince, her dönüm noktasında müthiş bir güvensizlik kâbusu İle karşılaşıyoruz, Ortada bir İş birliği prcnsipl vardır. Bu, 1019 da-kl usullerle yapılamaz, şimdi gözler Birleşmiş milletler teşkilâtına dönmüştür. Bütün mllletleret ellerindeki aşoları masanın üzerine koymaları için müracaat ediyorum. Biz böyl* hareket etmeğe hazıra. Biz İtimat eseri göstererek kendi keşiflerimizi başka milletlere bildirdik. Fakat buna mukabil bize bir şey bildirilmemiştir.
İngiltere hiçbir zaman atom bombasına dayanarak İstekte bulunmamış, bir karış arazi de İstememiştir. Moskova. Yalta ve diğer konferanslarda bütün Rus arazi istekleri kabul cdllmlşttr. Fakat Rusyanın yeni arazi İsteklerinde bulunacağını kimse tasavvur edemezdi. Ingiliz milletler camiasının boğazını sıkmak lsttyen bir büyük devlet bulunduğunu görünce, bazı şüphelere düşmamlz tabiidir.
Diplomatlarımızın ye memurlarımızın ppğu memleketlerinde, Rusyaya karsı bir kin yaratılmasına veya zararlı bir vaziyet İhdas edilmesine sa-bebolacâk hareketlerde bulunmalarına miisade etmtyeceğlz. Hücumlara ve enrlkalara karşı mademki biz bu teminatı veriyoruz, buna mukabil, biz* karşı kapıların kapatılmasını ve ticaret veya sair münasebetler hususunda
Maıeşa! Stalin
halk İle temaslarımıza mâni olunmasını kabul »demem.
Moskova radyosu tarafından sık sık vs büyük yaygara İle ortay* atılan İddiaları da kabul edemem. Bu radyo, Roosevelt ln Güney Amerika için İlân ettiği İyi komşuluk siyaseti gibi — İd bu siyaset! tasvlbediyorum — Rusya-nın da komşularlle ly! münasebetlere malik olmak hakkını İleri sürmektedir. Şu halde ben de komşularımla İyi münasebetlere malik olmak İstemekle bir cinayet işlemiş olmam. (Alkışlar).
M. Churchill’in nutku
Londra 7 — M- Chnrchill. Avam kamarasında. dış politikada hükümetle birlik olduğunu söyledikten sonra
Rusya İle dostluğun derinleştirilmesi
lüzumunu İleri sürmüş ve demiştir kİ:
— Dünyanın görünüşü 1918 dan daha az cesaret vericidir. Zira o zaman bütün harblerln bitmiş olduğu kanaati vardı. Amerika atom bombası sırrını saklamak İstiyor. Bunun ifşası için Amerika nezdlnde teşebbüste bu-lunmıyacağınuzı ümldedlyorum. İn-gllizlerln ve Amerikalıların mümkün olduğu kadar çabuk atom bombalan yaparak bunları -emin yerlerde saklamaları lâzımdır.
Attlee ne diyor?
7 — İngiliz Başbakanı biletlere mensup kadın gazete-alştlr ki: « İmar ve kalkınma ıtlerarası bir iş birliğine lh-dır. Tarihimizin en mühim yaşıyoruz. Milletler, hükû-taklbettlklerl siyaseti» İşlerden haberdar edllme-
Londra 8 (R.) — Bütün İngiliz gazeteleri, M.Bevin'inAvamkajnarasın-dakl nutkunu tasvibediyorlar. Times İngllterenln Garp devletlerlle alâkasından bahsederken
Bevin’in bunu çok muknl surette anlattığını söylemiştir
2 Amerikan ayanının demeci
Vaşlngton 1 (AJO — M. Molotog’un
atom bombasından bahsederken, bu
sırrın bir tek millet elinde kalmaması lilzım geldiği hakkındakl beyanatı üzerine, Amerikan Ayan meclisi Üyelerinden İki zat bugün radyoda konuşmuşlar ve Rusyanın tarafsız gazetecilere kapılarını açması ve bunlara bu memlekette ne olup bittiği hakkında İmkânın verilmesi şart İyi e ba sırrın Ruslara da bildirilmesini İstemişlerdir.
Bu âyan üyelerinden Llster Hlü, atom bombasını kanun dışı etmek için bir emniyet meclisi kurulması İçin hemen teşebbüse girişilmesini İstemiştir.
Diğer üye Cari Hatch ise şu mütalâada bulunmuştur: Sırların açığa vurulması tek taraflı olmamalıdır.
Trieste’ye baskın
Tito’nun adamları komünistlere silâh da ğıtıyorl armış
Berne 8 (A. A.) — La Gazetto de Lausonne'm muhabiri Chlaaso'dan bildiriyor: Kuzey İtalya gazetelerinin yazdıklarına göre, Trieste’ye karşı bir baskın hareketi yapılmak üzeredir. Filhakika Yugoslav makamlarının hududu kapatmak karariyle beraber endişe verici diğer haberler alınmaktadır. Trieste civarında tahşldat yapıldığı ve tsola d'îstrla’da İki bin asker bulunduğu haber verilmektedir.
Ayrıca İki bin asker bulunan Pro-torose’de tanklar harekete hazır duruyorlar.
Başka taraflardan, bilhassa Oori-zla bölgesinden tahşidat haberleri verilmektedir. Luinlgo'da oturan ve Yugoslavyaya İlhaka taraftar olan bir gurup İtalyaya ve Müttefiklere karşı silâha sarılmağa hazır olduğunu bildirmiştir.
Trieste bölgesinde Tito’nun adamları gizilce mühim miktarda silâh getirterek komünistlere ve Blavlara dağıtmaktadır.
Amerikan temsilcisi Bulgaristandan ayrıldı Sofya 8 (A. A. I — Amerika Birleşik devletlerinin özel temsilcisi M. Mark Ethrld, hareketi münasebetile. Haberler Bakanlığına gönderdiği bir mektupta başlıca şöyle demektedir:
Bulgaristandan ayrılırken, bütün vatandaşlarınızın en kısa bir zamanda her siyasi cereyanda, bütün temayülleri için müşterek bir esas bulacakları ve Bulgaristan bütün imkânlardan istifade etmeyi bildikçe her ıstırabın zail olacağı hakkındakl ümitlerimi söylemek İsterim.
M. Attlee
Yarın Amerika’ya hareket ediyor
Londra 8 (R) — Başbakan M.
Attlee, refakatindeki heyetle birlikte yarın Amerlkûya hareket edecektir. Gelecek hafta Truman'la atom enerjisi hakkında görüşürken Bevin’in Avam kamaralında Filistin» dair beyanatta bulunması muhtemeldir. Yine gelecek hafta Ingiliz - Amerika mail görüşmelerinin neticelendiğinin Uân edilmesi muhtemeldir.
Vaşlngton 8 (A.A.) — Birleşik
Amerika Dışişleri Bakanı M. Byrnes bugün Başkan Truman’la görüşmüştür. Bu görüşmenin mevzuunu Başkan Truman'ın İngiliz Başbakanı M Attlee ile yakında yapacağı müzakereler teşkil etmiştir.
M. Byrnes, bugünkü gazrteci’er toplantısında yaptığı demeçte, İki devlet şefi arasında Filistin meselasl üzerinde nihaî bir anlaşma yapılmamış olduğunu söylemiş, fakat cumartesi günü bağlıyacak olan müzakerelerde bu meselenin d* konuşulup konuşulmayacağını söylemek istememiştir. _______________
Romanya Kıralı
Millî Savunma Bakanı ordunun sarsılmaz bağlılığını bildirdi
Bükreş 8 (R) —* MIHI Bavunma
Bakanı, doğum günü münasebetile Kirala bir tebrik telgrafı çekmiştir. Bunda ordunun Kirala sarsılmaz bağlılığını bildirmiştir. Bakan, orduya da bir mesaj neşr etmiştir.
Lord Haw Haw asılacak
Londra 8 (A.A.) — Lord Haw Haw adıyla tanınan tVllMam Joyc*, «f talebi reddedildiği için, yakında asılacaktır.
İtalya’nın istekleri
Molotof’un nutku
Habeşistan ve Trablus üzerinde hâkimiyetinin muhafazasını istedi
Londra 8 İR.» — Beşler konferansı toplandığı sırada Başkan Trumanla Italyan Başbakanı Parr! arasında teati edilen mektuplar neşredilmiştir. İtalyan Başbakanı mektubunda îtal-yanın Habeşistan ve Trablus üzerindeki hâkimiyetinin muhafazasına müsaade edilmesini, Fransa, Yugoslavya ile hudutların tadilini, Arnavutluğa İstiklâl verilmesini, 11 adanın terkin! iler! sürmüştür.
Amerikanın cevaplan valtkâr değildir; Maamaflh kalyanın harbden sonra kendisine düşen rolü oynamasına Amerikanın taraftar olduğu bildirilmiştir. ı
Amerika Dışişleri Bakanı yorumda bulunmadı
Vaşlngton 8 (R.) — Dışişleri Bakanı M. Byrnes, gazeteciler toplantısında Sovyet Rusyadan bahsederek. Sovyet Dışişleri Komiseri M. Molotov’dan Uzak Doğu meselesi hakkında her n* kadar yen! mesajlar almışsa da henüs bir anlaşmaya varılmamış olduğunu bildirmiştir.
Molotov'un nutku hakkında sorulan bir sual» cevap olarak Byrnes. atom bombası v» Uzak Doğu hakkındakl kısımlar da dahil olmak üzere bütün nutku okumuş olduğunu söylemiş, fakat bir yorumda bulunmak istememiştir,
DİKKATLER,
Karaborsacılara sarı vesika
KIrklareli Milletvekili doktor Fuat, vurgunculara ve karaborsacılara bir ecza çaresi teklif etmiş: «Bunlara sarı birer nüfus tezkeresi vermeli» İmiş; tâ kİ her hangi bir muameleye giriştikleri zaman hüviyetleri anlaşılsın.
Konu, encümenlerde görüşülü-yormuş.
İnsanlar bu gibi kanunları ve usulleri zaman zaman tatbik etmişlerdir Vaktıle mahkûmların vücutlarına ömürlerince çıkmı-yacak kızgın damgalar vururlarmış; cüzamlıların bacaklarına ve külahlarına çıngıraklar takarlarmış, Nazi Almanya sııula da
Eahudİlerln göğsüne san yıldırlar diktirildi
Karaborsacılarla vurguncular da cemiyette öyle bir İnfial uyandırıyor kİ, işte onlara böyle damgalayın cezalar düşünülüyor. Şurası muhakkak: Encümenler, «San nüfus cüzdanı» şeklini muvafık bulmasa bile, karaborsa ile vurgunun takibediliş şeklinin hafifliğinden millet de. milletvekilleri de memnun değildir, ihtikar arttıkça cezanın da artmasını İstiyorlar. Doktor Fılad’ın teşebbüsü bu umumî arzunun bir ifadesidir Umumun arzusu tatmin edilmelidir.
Sahile 1
A K8 A M
b Kasını L
SÜZÜN GELİŞİ
Her iş vaktinde!
Üniversitenin açıldığı günün akşamı tramvayda, hemen yanımda ayakta .hıran «ki tıp fakültesi talebesinden biri ötekine diyordu kİ: «Benim çok fena bir huyum vardır. Her işimi son gün, artık mühlet bittiği zurnan yapmaya kalkar, başımı güzümü kırarını. Ne zamandır fakültenin bugilıı açılacağını biliyordum. Bir kaç defter almanı mutlaka lâzımdı. Bir türlü alamadım. Bugün fakülteye defterah gittim. Şimdi, şu geç saatlerde, dükkân diîkkân dolaşıp defter ariyacûğım. Ne olur, bunları dün alsaydım ya! Hayır, ille iki ayağımın bir pabuca girmesi lâ-rını. Ama yalnız ben değili çoğumuz böyleyia. Bugün Turda glt-ti.,in raman görmiişsündür: Apdeshaneleri tamire başladıkları için kapılarım örtmüşler. Tam dört ay. Yurt bomboşken akıllan neredeydi? Diyorum ya. hepimizde aynı hastalık! Her İşimizi son giinde, ap.ırtopar, yapmaya kalkmak İlleti! Knfnmiza dan demeden aklımız başımıza gelmiyor,,,»
Müstakbel hekimin hakkı vardı, İdlerimizi mühleti İçinde rahat rahat değil de. son gün. hattâ, kalan zaman o işin mükemmel olarak başarılmasına yetmiyeceği sırada görmeye kalktığımız h r hakikattir. Fakat hastalık bugün teşhis edilmiş değildir. Bu, henüz tedavisine geçmediğimiz bir İrade za'fıdır. Harf İnkılâbı tatbik edileceği sırada Atatürk’e demişler kİ:
— Yeni harfleri birdenbire mecburi yapııuyalım. On beş sene mühlet verelim. O zamana kadar herkes yeni harfleri öğrenir, on beş sene sonunda mecburî kılarsak hiç bir zorluk hissedilmez.»
Mensup olduğu topluluğun insanlarını, bilhassa aydınlarım herkesten iyi hilen Atatürk:
— Hayır, demiş, venl harfleri derhal tatbik etmek lâzımdır. Çünkü on beş sene mühlet verirsek on dört sene herkes eski harflerle yatacak, ancak son sene öğrenmeğe kalkacaktır Kaybedecek vaktimiz yoktur. Teni harfleri derhal mecburi kılmalı-yn.->
Tramvayda tosladığım müstakbel hekimin daha mektep n-ratannda iken kendi nefsinde ve fert fert bir çok aydınlarda hüküm süren maraıın farkında olması şüphesiz hayra alâmettir. Dileriz ki hekim olarak işe başladığı zaman karsısına çıkacak hastalıkları tedavi ederken bu yaygın İrade hastalığını da tedaviye vakit bulsun. Şevket Rndo
Geçen yazdan beri iki hükümet arasında yeni bir safha yoktur
Amerika Dışişleri Bakanı Amerika'nın Boğazlar hakkındaki teklifini gazetecilere bildirdi
İstanbul Parti
Başkanlığı
B. Faik öztrak’la Ali Rıza Türel’den bahsediliyor
kongresi
Dünkü toplantıda ruzname Hazırlandı
İzmir 8 (Telefonla) — Ankara. İstanbul ve İzmir ticaret odaları temsilcileri dün saat 11 de ticaret odası salonunda bir toplantı yaparak ruznan-.cyi hazırlamışlar. öğleden sonra yapılan toplantıda da asıl görüşmelere başlanmıştır.
İki saat kadar devam eden bu tonlanhda görüşülen konular şunlardır:
1 — İstanbul ve Ankara ticaret odaları toplantılarından sonra Ticaret Bakanlığına sunulan raporlar ürerinde yeni teşebbüslerde bulunulması.
2 — Ticaret, sanayi, esnaf
odaları borsalar kanunu ve nizamnamelerinde yanılması üç oda tarafından İstenilen değiş’k-llklerfn oda umumî kâtipleri tarafından müteakip ' ' '
yetiştirilmesi,
3 — Gelir vergisi incelenmesi ve buna rin Maliye Bakanlığına bildirilmesi.
4 — Ticaret Aleminde ferdi teşebbüsler hakkında seçilen komisyonun mütalâalarını hazırlaması.
Toplantıya bugün de öğleden evvel ve sonra devam edilecektir.
Baskan Truman’ın ve İngiliz Dışişleri Bakanının mesajları
toplantıya
tasarısının ait- dilekle-
Kasımpaşa'da
3 kişi zehirlendi
Yedikleri mercimek yemeği tahlil ettirilecek
Kasımpaşada Eşref paşa yokuşunda sekiz numaralı evde oturan Malik Üçkulelerle kızı Neriman ve oğlu Salih, dün akşam yedikleri merclmok yemeğini müteakip zehirlenme alâmeti göstermişler, İşe clkoyan zabıta tarafından Bcyğlu hastanesine kaldırılmışlardır.
Yapılan teUdkatia yemek knıılaû I kabın kalaylı olduğu görülmüş, zehirlenmenin başka bir âmili olduğu anlaşılmışı ir. Mercimek yemeğindin bir miktarı tahlil İçin klmyahaneye gönderilmiştir
Ankara 7____Açık bulunan İstanbul
Parti başkalığına, eski İçişleri bakanı B. Faik öztrak’la, şimdiki Adalet Bakanı B Ali Rlza Türerden birinin tâyin edileceği söylenmektedir. Şayet Adalet Bakanı B. Ali Hiza Türel İstanbul Parti başkanlığına tayin edilecek olursa o vakit Tekel ve Gümrük Bakanı B. Suat Hayrl Ürgüplü Ada-,lct Bakanlığına getirilecektir. Bu takdirde B. Suat Hayrl. Ürgûplü'nün yerin* kimin tâyin edileceği henüz belli değildir.
Tiiık - Sovyet tarafsızlık ve saldırmazlık muahedesi bugün, 7 kasım ta- ' rlhlnde sona ermektedir. Eski muft-bedenin yerine İki devlet arasında yeni bir anlaşmanın imzalanmamış olması. Türk - Bovyet münasebetleri-nln gelecekte n laca Sı şekiller ve bil- . hassa Boğazların milletlerarası statüsü hakkında yorumlnra sebebiyet vermektedir. Hatırlardadır kİ, bu senenin haziran ayında Sovyetlerln Ankara elçisi VlıiBRtadov Türk hükümetine, dostluk mukavelesinin bugünkü şartlar dairesinde tâdili hakkında Rus şartlarını ihtiva ettiği sanılan bir nota vermiştir.
ttlmadedllebllccek kaynaklara göre, bu notanın esaslı İki şartı şunlar olmalıdır: Boğazlar İdaresinde Sovyet-Icr Birliğine rüçhonh bir vaziyet temin edecek tftdllftt yapılması ve Rusya tarafından Türklyeye terkedilmiş olan Kars ve Ardahan vilâyetlerinin Rusyuya iadesi.
Türk hükümeti, hu şartlardan ne birinin, ne de ötekinin kabul edilecek mahiyette olmadığını açıkça bildirmiştir. o zamandanberl, Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında yeni bir anlaşmaya doğru bir terakkiden bahsedilmemiştir.
Türk hükümeti, Montreus anlaşmasında her hangi bir değişikliğin, ancak Türklyenln hâkimiyetine riayet edilmesi şartlle, kabul edileceği noktasında birçok defalar ısrar etmiştir.
Geçen haftanın .«onunda verilen bir nota İle, yalnız Birleşik Amerika kendi görüşünü Ankaraya bildirmiştir. Amerikan teklifi. Boğazların bey-ndmllelleştlrllmeslnden ziyade Tür-klvenln elinde kalması lehlndedlr.
Zannedildiğine göre, İngiliz hükümeti, görüşünü bildiren bir notanın Türk hükümetine verilmesi için meseleyi İncelemektedir. Fakat her halde. İngiliz hükûm-tlnin durumu. Boğazların İstikbali meselesinin beynelmilel müzakerelerle halli lehinde olacaktır
Boğazlar meselesi, Türk - Sovyet münasebetlerinin yeni bir tarifi 1cln temel taşı teşkil etmektedir. Boğazlar meselesi halledilmeden Türk - Sovyet münasebetleri meselesinin derhal halU İçin h!c bir İşaret beklenemez
Ankara 8 (Talefonla) — Sovyet Rıısyanın Boğazlar hakkındaki düşüncesini bir not* ile hükümetimize bildirdiğine ve bunda eski bazı İsteklerini geri aldığın* dair çıkan haberler üzerine yaptığım tahkikatta öğrendiğime göre, geçen yas tnnlûm olan hâdiselerden sonra Sovyet Rusya ile Türkiye arasında bugüne kııdar yeni bir safha olmamıştır.
Ankara 7 — 1025 senesinde İmzalanmış olan Türlüye - Sovyet Rusya arasındaki dostluk munhecitsi bu gece saat 24 ten İtibaren feshedilmiş bulunmaktadır.
Malûm olduğu üzere, Sovyet hükümeti 25 mnrt 1045 te hükümetimize verdiği bir nota İle bu muahedeyi temdi detmeyeceğini bildirmişti.
Amerika’nın teklifi
Nevyork 7 (R.) — Amerikan Dışişleri Bakanı Mr. Byrncs bu akşamki basın toplantısında gazetecilerin bir sualine cevap vererek, demiştir kİ:
«Karadeniz ve Çannkkale boğazlarına dair olan Montreux anlaşmasının yeni şartlar* göre değiştirilmesi Potsdam konferansında Ingiltere, Amerika ve Rusya arasında kararlaştırılmış ve Amerika hükümeti bu meseleye dair olan tekllfl-rlnl Tflrklyeyo bildirmiştir. Amerikan teklifleri şu dört madde teinde toplanmaktadır:
1 — Boğazlar her zaman için bütün milletlerine ticaret gemilerine açık bulunmalı;
2 — Harb uunanında Boğazlardan yalnız Karadeniz devletlerinin (Tüt-klye. Rusya, Bulgaristan ve Romanya' harb gemileri geçebihnell;
3 — Karadenlzde sahil! otnuyan devletlerin harb gemilerine Boğazlar kapak bulunmalı:
4 — Moııtreuz anlaşması yeni baştan gözden geçirilmeli ve eski mukaveleyi İmzalamış olanlardan yalnız Japonyantn hariç tutulmaslle yapılacak yeni a iaşma Birleşmiş milletler teşkilâtı tarafından tasdik edilmeli.
Reuter’in mütalâası
Londra 7 (A.A.) — Reuter’in özel muhabiri bildiriyor: Yirmi yaşında olan ve feshi resmen Monkota tarafından 25 mart 1945 tarihinde Türk hükümetine bildirilmiş bulunan
Ankara - İstanbul arasında kaldırılan tren seferleri
Ankara 7 (AA.) — Devlet Demiryolları genel müdürlüğünden öğrenildiğine göre, yaz mevsimi dolayısiyle artmış olan Ankara - İstanbul yolculuğunu kolaylaştırmak maksadiie haftada İki defa Haydarpaşadan salı, cumartesi günleri saat 19 da, Ankn-radan pazartesi, cuma günleri saat 20 de hareket ettirilen yolcu trenleri. Ankara - Haydarpaşa arasındaki mevsim seyahatlerinin arkası alınmış bulunduğundan 10/11/045 cumartesi gününden İtibaren seferden kaldırılacaktır.
İzmirdeki otomobil kazası tahkikatı bitti İzmir 8 'Telefonla) - Balo dönüşü, idare ettiği otomobili gemi bağlanmasına mahsus babalardan birine çarptırarak üç kişinin ölümüne. İki kişinin de yaralanmasın» sebebiyet veren tş bankası memurlarından ts-fendlyar Ataman hakkındaki tahkikat sorgu hâkimliğine^ bitirilmiş vv dosya ağır cezaya verilmiştir. Muhakemeye yakında &?'• cezada başlanacaktır.
İskenderun’da bir kız çocuk denize düşerek boğuldu
İskenderun 8 fAkşam) — Dün » bah sahilde gezen balıkçılar, dalga/ lann kenara attığı bir kız çocuğu c». seöl görmüşlerdir. Derhal zabıta haberdar edilmiş ve yapılan tahkikat sonunda cesedin, buıada m İsa tir e tan bulunan Antakya Halkevi kâtiplerinden bay Sadık'ın kızı allı vaşında Birsel olduğu, deniz kenarında dolaşırken her nasılsa dü«iip boğulduğu anlası’miştir
Q
0.
CN
O
O
2 0 >
0 P
Londra 8 (R) — 8ovyet ihtilâlinin jnldönümü münasebetile Başkan Truman ve Ingiliz Dışişleri Bakanı tarafından Sovyetkr Birliğine mesajlar gönderilmiştir. Bunda daha sıkı ve devamlı işbirliği lüzumundan bahsedilmektedir
Ankara Sovyet elçiliğinde kabul resmi Ankara 7 — Sovyet ihtilâlinin 23 İnci yıldönümü dolayisile bu akşam Sovyet büyük elciliğinde bir suvar? verilmiştir. Suvared? Başbakan Şükrü Saraçoğlu ile Dışişleri Bakanı Haşan Saka, d' ğer bazı Bakanlar. Cumhurbaşkanı genel kâtibi Kemal Gede-leç. bir çok mebuslar, Ankarada-kl bütün yabancı devlet mümessilleri ve l»s«n mensuplan hazır bulunmuşlardır.
Değiştirilecek kanunlar
Gazeteler Daniştayda murafaadan sonra kapatılabilecek
Nazi partisinin plâkları
Aynî yardım 1946 senesinde de devam edecek Ankara 7 — Son zamanlarda İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerden başka birçok şehirlerimizde hükümetin yani yardımı kaldıracağı hakkında şayialar dolaşmakta İdi. Bu hususta yaptığım tahkikata göre, hükümet, önümüzdeki 948 yılında da memurlara, mütekait ve hJdematı vataniye tertibinden maaş alanlara ayni yardımda bulunmaca devam edecektir. Buna alt tahrirat, da bütçeye konmuştur.
Edirne’de boks maeh.rı
Edirne (Akşamı — Pazar günü şehrimize gelecek olan Eskişehir boksörleri İle bölgemiz boksörler! orasında rövanş mahiyetinde karşılaşmalar yapılacaktır. Bu müsabakalara hazırlı-.: olmak üzere cumartesi günü böiı,e salonunda çalışmalar yapılmış-
Buııd-n başka vali kupası adiyle tertiplenmiş olan futbol maçlarının finali pazar günü Askerfgûcü ile Sanat okulu arasında yapılmış ve Sanatlı gençler iyi bir oyunla maçı 4-1 kazar"tsk kupayı almışlardır.
■o 0 ra
2 O
içinde Hitler - Chamber-Iain konuşmaları da varmış
Millî korunma mahkemesinde mahkûm olanlar
Beyoğlu halk daftıtnın birliğinde karne tevziatı İşini idare eden Şeref edeli n İsminde biri karne muarn'U-tında sahtekârlık suçllc birinci toplu milli korunma mahkemesinde dün İki .sene dört ay hapse mahkûm edilmiş. bu işle alâkalı gprülcp Mahmut ve Muvtefanm altışar ay hapislerine, fakat vaziyetleri Itlbariie h".kJarm-dakl bu eczanın teciline hükmolun-muştur.
Sahte fatura suçundan muhakeme edilen Rüştü Yazıcı da yeni bir suçundan daha bir sene İki ay hapse, bir ay beş gün müddetle Imalâthnnc-alnhı kapatılmasına mahkûm edilmiştir.
Şişil Belediye tahsil şubesi memurluğunda bulunduğu sırada karısının zaruri bir İhtiyacını defetmek için ytiz otuz Hra zimmetine geçiren, bll-ahara da bu parayı hâzineye Ödeyen Kenan özdemlr de İkinci toplu milli korunmada altı ay, on gün hapse, dokuz ay on gün de memuriyetten mahrumiyete mahkûm edilmiştir.
Ingilte menşeli Merinos yün İplikleri yolsuzluğu işinden mevkuf olarak ikinci toplu milli korunma mahkemesinde yargılanan Feyzi dün elli bin lira kefaletle tahliye olunmuştur.
Rus patriği İstanbul’a gelecek
Rus patriği Berglev'ln İstanbul,! gelerek Rum kilisesini ziyaret edeceği re patriğin elini öpeceği hakkında bazı haberler dolaşmaktadır. Patrikhane gayri resmi surette böyle bir ziyaretin muhtemel olduğunu söylüyor.
Süleymaniyede 2 ev yandı
Blileymanlyedc Mchmetpnşa yokuşunda kaptan Mchmede alt on bc.5 numaralı evden dûn akşam saat oh altıya doğru yangın çıkmış ve ata? kısa zamanda bitişik on yedi numaralı eve de
r tamamen yandığı halde mûştür.
Civar lıı ahşap olması yangın tehlikeli bir şekil
‘ EmtnÖnil kaymakamı B. Baha bizzat ' yangın yerinde söndürme İşine neza-' ret etmiştir. Ateşin bacadan çıkarak ’ bağdadiler! tutuşturmak suretlle ' meydana geldiği tesblt edilmiş olup, tahkikat İlerletilmektedir.
sirayet eder«k
her İkisi söndür 01-
dolayıslle al mı, ve
Erzurumda kar yağıyor
Erzurum 1 (A A.) — Erzurum» dün akşamdan itibaren knr yağmağa başlamıştır. Bu karın vilâyet bölgelinde her tarafa yağdığı tahmin edilmektedir. Şehir ve civarına yaftan kar Oç santimi bulmuştur.
İstanbul’a muntazaman koyun geliyor
Son üç gün zarfında Istanbula 76D0 koyun getirilmiştir. Bunlar Artvin, Erzurum, Aşkale ve Antalya malıdır Herblrl bu mlklarda olan İki pûrtt koyun daha İstanbul İrin yola çıkarılmıştır. Devlet Demiryolları da nakledilecek hayvanlar için lüzumlu sayıda vagon tahsis etmiştir.
Koyun (arın gelmeğe boşlaması üzerine şehirde et derdi normal bir hale gelmiştir. Kasaplarda ekseriyeti* İki günlük koyun eti mevcuttur.
Bsasen darlık yalnız koyun etinde görüldüğünden sığır ve manda eli azlığı şimdiye kadar hlsscdllmedlfcl gibi bundan soşıra da böyle bir hal bahis mevzuu değildir.
Ankara 7 — ilgili Bakanlıklar, matbuat, polis vazife ve salahiyetleri] e emniyetler kanunlarının bazı maddelerinin değiştirilmesi ve içtknaatı umumiye kanununun tamamen kaldırılması maksadiie hazırlanan tasarılar hakkındaki mütalâalarını bildirmişlerdir,
öğrendiğime göre, memleketin umumi siyasetine aykırı neşriyattan dolayı Bakanlar kurulunca bir gazete kapatıldığı takdirde müracaat edilecek makam Danıştay (Devlet Şûrası) olduğu için gazete kapatmak salâhiyeti yeni tasan Jle Danıştav birinci dairesine verilecektir, Memleket n umumi siyasetine aykırı neşriyat vukuunda hükümet dani'--taya müracaat edecek, burada bir mürafaa yapıldıktan sonra gazetenin kapatılıp kapatılmaması hakkında bir karar verilecektir.
Cemiyetler kanununun deriştirilmek: istenen maddeleri 4. 5. 9 ve 34 üncü maddeleridir.
Polis vaz'fe ve salâhiyeti hak-kındaki kanununun 18 İne! maddesi tam?men kftid'rılficakttr Bu medde, fevkalâde hallerde nezaret altında adam tutma, nakil vasıtalarına vaziyet etmeye dairdir.
Londra 7 (A A.) — News Chonlcle gazetesinin Al manyadaki özel muhabiri şunları yazmaktadır:
Sanıldığına göre, bir mahallede bulunan Nazi partisi resmi plâkları arasında, Mıınlch'te cereyan edin Hitler - Chemberlaln konuşmalarının plft5:ları da vardır.
Muhabirin bildirdiğine göre, eğer bu haber teeyyiit ederse, bu konuşmaların konferans salonunda hazırlanmış gizil Aletlerle plâğa alınmış olması lâzımdır.
Bu plâk koleksiyonu İtina Ue muhafaza edilmiştir. Zira, bu plâkların bar.ılftrmdan NurcmbCrg dâvasında şahndet makamında İstifade ( dilebilir. Mamafih, bu plâkların mahkemede kullnnı’ablleceğl bugün pek muhtemel görünmemektedir. Cön^ü bu plâkların ne zaman ve nerede İmal olunduğunu İspat etmek kanunen güç olacaktır.
İstanbul Radyoevınin temelatma resmi nazar günü yapılacak
İstanbul Radyoevlnln temci atma töreni yarm yapılacaktır. Evvelce dc yazıldığı gibi, ♦stnnbul Radyoevi. Surp Agop'I» Sipahi ocağı arasında inşa edilecektir. R stüdyosu bulunacak olan bu radyoevinln Infsaı 3-4 sene zarfında tamalanacaktır.
Her tarafa ur? kİ a mektup gönderilebilecek Ankara S «Telefonla) — Posta, Telgraf ve Telefon Genel müdürlüğü, vnptı^l teşebbüsler sonunda evvelce .înnon legali altında bulunan yerler dışında, dilnvanm her yerine uçakla mektup gönderme İmkânını sağlamıştır.
Amerika He yapılan bu husustaki konuşmaların da bugünlerde müspet seklide neticeleneceği umuluyor.
F. T T İdaresi, vnptığı anlaşmalarla birçok ara İstasyonlarından faydalanmakta. Kıbrıs, Mısır, Londra hava merkezleri vasıtaslle Türktyeyl dünya ölçAsündelri hava şebekesine baM-maktadır
Denizli dokumacıları küçük sanat kooperatifi
A Açık bulunun şehrimiz emniyet 5 İnci çnbe müdürlüğüne, emniyet umum müdürlüğü s üncü şube müdürü B. Süleyman Snrput tâyin edilmiştir. B Sillrymanın tâyini hakkın-dakl emir dün İçişleri Bakanlığından vilâyete bildirilmiştir.
Yabancı memleketlere ipekli çorap ihracı îşî
Ankara 8 (Telefonlr' — Yabancı memleketlere İpekli kadın çorabı İhracı etrafında bir müddetteııberi yapılan incelemeler sona ermek özeredir. Haber aldıSım’-a göre, memleketimizin Mısır ve Flllstlne yapacağı ihracat serbes dövizle olacaktır
Hususî otomobillerin işlemesine izin verilecek mi?
Ticaret Bakanlığının verdiği bir kararla İstanbuldşki Petrol ofis teşkilâtı yılbaşına kadar An kar ay a nakledilecek ve istanbulda yalnız akaryakıt depolan bırakılacak Ur. Bu suretle bütün teşMlfit Ankaradnn İdare edilmeğe başlanacak ve şimdiye kadar mevcut Ankara, İstanbul ve İskenderun şubelerinin faaliyetler! depoluk ve acentelik vazifelerine İnhisar edecektir. Yeni teşkilâta göre Petrol afiş An »dolunun muhtelif yerlerinde ynlden acentA ve şubeler açacak ve böylelikle şube ve açanla sayısı 18 yı bulacaktır.
Satışların, bütün husus! otomobil, njotöslklet ve diğer mutörlü vesaitin işlemesine serbes bırakılacağı rtavet ediliyor.
Bir motor kayalara oturdu
Haşan kaptanın mutasarrıf olduğu ve gene kendi idarecinde bulunan 40 tonluk Şahini Bahri isimli mo»8r 50 ton odun ve 3 ton kömür yttklyle Yalova’dan Umanımıza çelmekte İken Fenerbahçe açıklarında kayalar üzerine düşmüş ve parçalanmak tehlikemle karşılaştığından, motor kaptan v« tayfaları sandalla karaya çıkmalardır. ı.fotörün knrtanlmas'na colışıl-mp’'t"'’’r
yeni
Vasaland vapuru 2000 ton götürdü
Birkaç gündenberi limanımızda bulunmakta olan İsveç bandrol! «Vasaland» vapuru dün sabah İsveç, Mısır ve Filistin için yüklediği ihraç mallarını hâmllen hareket etmiştir. «Vasaland» 2000 ton kadar mal götürmektedir.
İsveç vapuru evvelâ Haytaya, sonra tskcnderlyeye uğrıyacak ve oradan doğruca İsveç* gidecektir.
Denizli 8 (Aksam! — Denizli doku-I macılan Küçük sanat kooperatifi kongresi dün burada valinin başkanlığında toplanmıştır. Vali, harb «on-ısar için yerli dokumacılığın geliştiril ine ve yaşatılması mnksadlle esaslı çalışmalar ve İş birliği tavsiye etmiştir.
Birlik müdürü 8. Rifat Gezgin İstifa ettiğinden, kongrede bulunmamıştır.
Birlik müdürlüğüne Samsun Ekonomi müdürü B. Hulûsl Tokay'm getirilmesi teklif edilmiştir.
■it Bazı gazetelerde. Topran mahsulleri ofisinin İstanbul şubesinde geniş bir tensikat yapıldığı ya.”'"taktadır.
Görüştüğümüz ialâlılyeUl bir 2at, bahsedilen tensikatın. yazıldığı gibi olmadığını, umumi vaziyet ncnneileş-tikçe depo adetlerinin lahdi» edildiğini. buralarda bu'unon muhtelif memurların işe yarayanlarının başka vazifelere naklolunduğunu, ’-iU-vakkat memur ünvanlle alınan bir kısmının İse vazifelerinin kendilisinden nihayet bulmakta o'duğunu bildirmiştir.
Vilâyet idare heyeti kömür azamî fiatıne 1 kuruş zammetti
Mangal kömürlerine Belediye daimi encümeni ftznmi flat tesblt etmişti. Bu karar dün vilâyet İdare heyetinde görüşülerek 1 kuruş fazlaslk kabul edilmiştir. Karar yarın gazetelerle Hân edilmek sureMle yürürlüğe girecektir.
* ümran İsminde on yedi yaşında bir kıza zorlu tecavüz, sucundan birinci ağırceza mahkemesinde muhakeme edll«n Muharrem ve Yusuf adlarında iki genç dün ikişer sena altışar ay hapse mahkûm edilmişler ve mahkemede tevkif edilerek cezaevine göndrllmlşterdir.
BORSA
7/11/1945 fiatlerl
Uinanı üzerine 1 sterlin NevvıoR üzerine lûo dolar Cennı e 100 tsviçre Fr Madrid Üzerine lüü pe»ta Stokholm üzerine Itld Büron ESHAM VE IAIİVİlAI 1933 Ergani 1938 İkramiyen MIHI Müdafaa Demiryolu İkramiye!!
% ö faizli İkramiyeler: % 7 ralzH rahvlller Sivas - Erzurum ı Sivas • Erzurum 21941 Demiryolu I 1941 Demiryolu H 1941 Demiryolu Hf Milli Müdafas I Mili! Müdafaa □ Mili! Müdafa* in Anadolu Demiryolu! itunus l’ahvllier 1-3
1 Hisse senetleri n ? Mümessil senet Hisse senetleri: Merkez Bankası T- İş Bankası T. Ticaret Bankan Aslan çimento
BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLSRİ
. Gulden , Reşadiye ı Inglllt
Külçe I Bit graiMİ
Ö.22
180.50 30 3255
31.13'"
24.4
F; w*
142.-r
14.70
4 —
(180
8 Kasım 1945
A H 3 A M
Sahitı» s
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bîr deli diktatör çıkmadan evvel insanlar Arz* dan göç edebilecek mi?
Mısra malûm:
İsler cihan yıkıldığını hanumanlıarap
Gerçi mânası şudur: Kendi kötü durumda bulunan, «lâlemin mahvolmasını diler. Fakat bur u başka türlü de tefsir mümkün olabilir.
Hayatımızın bir gününde fena haldi' asabileşiriz. İnsanların, topyekûn helak olmalarını dileriz. Hattâ:
«— Ah, hir düğme olsa... Bassam. şu dünyayı berhava etsem...» diyenlere çok raslamtşızdır.
İhthnal ancak biran süren kötü bir rıılıî halet... Fakat feveran o an zarfında gayetle samimîdir!
tntıhar edecek derecede ye'se düşen birini tasavvur edin. Kendi ademe giderken, şayet böyle bir manivelanın başında bulunsa, basar. Arz küresini mahveder.
H itler’I n ölümüne dair en son malûmatı okumuşsunuzdur. Büyük krizler geçirmiş: bütün bu felâketlerin sebebi olarak kendisini değil, âlemi gösteriyormuş: hattâ Alman milletini gösteriyormuş. Neticede intihar ederken:
— Asıl kabahatli helak olsun!-diyebilirdi.
Şayet atom enerjisi terakki ederek düğmeler onun elinde bulunsaydı, pek muhtemeldir, bütün biz kabahatlileri cezalandırırdı!
Tarihte Neron misali de var: Komayı yakarak keyiflenmiş.,
Şimdi, atom bombasının sırrını fellik fellik herkesten saklıyorlar. Alimlere yemin ettiriyorlar: sırrı iaşeden bulunursa 30 yıl ağır hapse mahkûm edilecekmiş,
Şüphesiz ki korkular ikidir: 1 — Bombalar, bir deli fişeğin eline geçmesin. Gangstervari bir tehdit vasıtası olarak kullanıl masın. 2 — Bombalar, hasım bir devletin eline geçmesin.
İkinci, hâlin er geç vaki olacağını itiraf etmekte herkes muta hıktır. Devletler karşı karşıya rakip ve pür silâh durumda kaldıkça, (15 dakikada bir memleketin bütün şehirlerini mahvedecek kudrette bulunan) bu bombalar, bir kaç yıl sonra muhtelif devletlerin elinde bulunabilecek...
Demek ki müstakbel uykuları barut fıçılan üstünde uyuyacağız. Bazılarının iddiasına göre, atom enerjisini yanlış yahut kasti şekilde öyle harekete getirmek mümkünmüş ki, patlayışı mevzii kalmaz, hattâ Armuz olduğu gibi uçabilirmiş.
Bir Aikapon'un bu tarz bombalan son dakikada ele geçireıne-nıesini. bin bir ihtiyat sayesinde bunun kabil olmamasını temenni edelim. Fakat her rejim gibi, Beriki rejimler de 20 nci asırda olmasa bile 21 inci. 22 nci asırlarda bazı Neron’vârî. Hitler'vârl İnsanların velev kısa müddet oyuncağı olmıyacak mıdır? Bunlar. atom enerjisini ellerinde tutacaklardır. İntihar edecekleri tuttu mu, beşeriyetin ve Arz sakinlerinin hali duman!...
Bari o zamana kadar V 2 ler daha terakki etse de. Arz sakinleri muhtelif yıldızlara dağllsa... Yıldızların bir kaçı berhava olur, bir kaçı kalırdı tnsan nesli de, bövlece sönmezdi. .
Acaba atom bombası mı bir delinin eline daha evvel geçecek, yoksa insanlar mı Arz küresini daha evvel terk imkânını bulacaklar?
That is the qııestion!
(Vâ - NÛ)
Nüfus başına beşer metre pamuklu verilecek
Yerli Mallar ,Pazarları halka pamuklu kumaş dağıtmak İçin hazırlıklarını bitirmişlerdir. Tevziat kasım ve aralık aylarına mahsus ekmek karnelerinin başındaki «H» kuponu İle yapılacak ve ntitus başına S metre pamuklu dağıtılacaktır.
Bu defaki tevziatta bayilerin adedi biraz daha arttırılmış ve bazı bayilerin ise geçen seferki tevziatta su-Ihallc-ri görüldüğünden bayilik hakları ellerinden alınmıştır.
Kızılay felâket günlerinde herkesin dert ortağı ve ilk yardımcısıdır, ona âzâ olunuz, yardım ediniz.
Tütün satışları
Eğede rekoltenin bir kısmı şimdiden satıldı
Ticaret Bakanlığı Tekel Bakanlığı ila mutabık kalarak tütün piyasalarının açılma tarihini nralık ayı olarak, lesblt etmiştir. Böyle olduğu halde Bakanlığa Eğede tütün Batışlarının başladığı haberleri gelmekte ve bu vaziyet şikâyeti muclbolmaktadır. Hükümet piyasanın açılma tarihini aralık ayı olarak tesbit etmekle beraber flatier İle satışların tanzimi şekli hakkında henüz kesin bir karara varılmamıştır. Bu bakımdan şimdiden satış yapılması müstahsilin aleyhine bir netice tevlldetmektedlr. çiinkii müstahsil paraya ihtiyacı olduğu için ya alivre satış yapmakta yahut da doğrudan doğruya müstahsil tarafından piyasa mutavassıtlarına teslim edilmektedir. Söylendiğine göre Ege bölgesinin birçok yerlerinde tütünler 165 - 225 kuruş arasında muamele gömüşlerdir.
Eğenin bazı yerlerinde tütünlerin yarısı bu şekilde satılmıştır.
Diğer bir iddiaya göre tütün ziirrat-na hükümetçe veyahut bankalarca malını karşılık göstererek kredi temin edilse satışlar düşük flatlerle ve piyasadan evvel yapılmış olmıyacak ve böylece de müstahsil zarara gtr-mlyecektlr
Tütün satışlarının anormal şekilde başlaması üzerine gerek Tekel ve gerekse Ticaret Bakanlığı bu bölgede tetkikler yapılmasını Alâkadarlara bildirmişlerdir Yakında bu hususta bir hal çaresi bulunacağı ftmtdedü-mektedlr.
Türk - Ingiliz ticaret anlaşması
Anlaşmanın iyi işlemeyen tarafları inceleniyor
Haber aldığımıza göre son günlerde pek İyi İşli yem iyen Türk - İngiliz ticaretinin gelişmesi için Ankarada İngilizlerle görüşmeler yapılmaktadır. Bu görüşmelere mevzu teşkil eden mesele bilhassa son ticaret anlaşmasının İyi lşlemlyen taraflarıdır,
Anlaşmanın İyi lşlemlyen tarafları alâkadarların söylediğine göre alacak ve borçların üç ayda bir kere hesabı ve bu hesap sonunda mallubatın altınla ödenmesi ve ödeme keyfiyeti tamamlanmadan yeni alım yapılma -masıdır. Bu büyük mahzur bir müd-dettenberi anlaşmanın ticareti dumura uğratmasına sebebolmuş ve ancak înglllzlere mal satmak suretiyle döviz temin etmek ve aradaki açığı kapatmak yoluna gidilmiştir Fakat bu şekil de duran ticareti yeniden canlandırmaya kâfi gelmemiştir.
Ankarada yapılan görüşmelerde müspet ve pratik kararlar alınacağı ümldedllmektedlr.
Ayrıca yeni Londra büyük elçiliğine tâyin edilen B. Cevat Açıkalm’ın bu İşle Londrada meşgul olacaği haber verilmektedir Cevat Açıkalınuı tâyini bu bakımdan da ticari meha filde memnuniyet uyandırmıştır.
Zira Türk - İngiliz ticaret anlaşması büyük elçinin riyasetinde tngil-tereye giden bir- heyet tarafından İmzalanmıştı.
Kartal’da yeni koy okulları açılıyor Vali ve Belediye reisi doktor B Lûtfi Kırar, beraberinde Milli Eğitim müdürü, gazeteciler ve mimarlar olduğu halde yen! köy okullarını açmak üzere bu sabah Kartal gitmiştir.
Eskişehir, Ankara ve Izmltte tifo vakalarının artması Üzerine şehrimiz Vilâyet vs Belediye sağlık müdürlüğü tarafından yeniden ban tedbirler alinmiş ve tatbikine başlanmıştır
Sağlık müdürlüğü, doktor ve sağlık memurlarından müteşekkil altı ekip teşkil ederek dün sabahtan itibaren semt semt hasta arama ve aşı yapma faaliyetine başlamıştır. Birinci grup Yedlkule, İkinci grup Aksaray. üçüncü grup Lâleli bölgelerine, diğer üç grup da muhtelif okullarda taramalar yapmışlardır. Semtini dolaşan ekiplerde kadın sağlık memurları da mevcut olduğu için evlere girilerek tifo, tlfü i ve çiçek aşıları yapıl maktadır.
Ayrıca bu ekiplerin faaliyetini kontrol eden mütehaıs'j doktorlar d-t tâyin edilmiştir,
Şimdilik S ekip 110110*16 çanşmala-
ŞEHİR HABERL
MAHKEME KORİDORLARINDA/
Etrafımı Kâriler sardı!
— Elkâsibu Habibııllah,, Yani sizin anlayacağınız, Cenabı Allah, kazanan kullarını sever. Ben de şu iki günlük ömrümde Allahın gönlünü, -hoş edecek bir şey yapamadım; bari biraz para kazanayım da Ulu Tanrıya kendimi sevdireyim dedim, Allah sizleri inandırsın kİ dünya malında benim gözüm yok. Sadece Cenabı hakkın sevgili kullar arasına girmek için para kazanmaya celidenim.
Mahkeme kapısının karşısındaki pencerenin önüne yaslanmış. dirseklerini geriye kıvırıp pervazın kenarına dayamış, karsı kanapede jandarmaların arasında oturan sanığa hiddetli hiddetli bakarak etrafındakilere derdini anlatıyor. Tepesi kubbeli keçe şapkası kulaklarına geçmiş, kırmızı mintanının vakası açık, hazır elbisecl dükkânının istifleri arasından yeni çıkmış buruşuk ceketinin kollan dirseklere. pantalen paçalan dizlere vakm. İskarpinlerinin burunları kaldırım taşlarında pörsümüş, kalın kaşlı, devrik gözlü. 1ri burunlu. alft’Tvişına yakın bir adanı. Uçları kırpık, ortası sigara zifirinden sararmış kır bıyıklarını oynata oynata anlatıyor:
— Melmekette arpayı, buğdayı sattım. Samanlar da haylıca pa ra etti. Pangonot destelerini koy-numa koyunca şöyle bir düşündüm: Ulan Seyit1 Su dünyaya aha geldin, aha da gedlyon. Namazdan. niyazdan nasibin yok. Hac bilmezsin, zekât vermezsin. Yann ahlrette Cenabı Allahın karşısına ne yüzle çıkacaksın. Rahmetl'k baban sana her zaman. oğlum Seyit! Şu sözüm kulağında küpe olsun Elkâsibü Habibııllah. vani Cenabı Allah nara kazanan kullarını sever, derdi. Eh. had! bakalım. Elinde şimdi beş on kuruşun var. Bu kadap narayı senin ceddin bile görmemiştir, tstanbulun taşı toprakı altındır derler. Hadi, kalk tstanbula git. Orada karaborsa denilen bir is varmış, o işi tutabilenler rok para kazanırlarmış. Sen de övle bir is tut, nara kazan, zengin ol da hem babanın nasihatin' verine getir, hem Allahın gönlünü hos et kİ. yann ahirette Cenneti âlânın göbeğinde verin olsun™ dedim.
Gözlerini kırpa kırpa doğruldu. kahve pevkeslnde kaşmir gibi didiklene did’klene ceketinin iç cebinden çıkardığı buruşuk sigara paketini açıp karşısındakilere ikram etti. Bir sigara da kendi vak ip üstüste bir kaç nefes çektikten sonra gürültülü bir geylrme İle devam etti:
— Yaa... Kendi kendim** işte böyle dedim. Demesine dedim emme, işin sonunu getiremedim, îstanbula çıkar çıkmaz hemen bir otele yerleştim. Hevbemt oda-va koyduktan sonra şöyle bir ne-fesleneyim. İstanbul havası alayım diye kahveye çıktım. Bir köşede cıgaramı tellendirip çayımı içerken şu herif gelip karşıma oturdu. Selâmüaleyküm: ve alevkümselââm.. hoş geldin, beş gittin derken herifin konuşması
Tifo ile mücadele
Altı ekip şehrin muhtelif semtlerinde hasta arıyacak ve aşı yapacak
ra başlıyan fevkalâde mücadele faaliyeti, İcabettlgl takdirde hastanelerdeki elemanlardan ve sağlık memuru okulu öğretilerinden istifade edilmek suretiyle arttırılacaktır.
Sağlık müdürlüğü, lüzumlu malûmat v« müşahedelerin yazılmasına mahsus fişler de bastırarak ekiplere dağıtmıştır. Bu flşlera gerilen bölgelerdeki açık ve kapalı mecraların durumu, sokakların temizlenip temizlenmediği, İçilen suların, belâların variyeti ve evlerde hasta bulunup bulunmadığı yazılarak müdürlüğe birer rapor şeklinde verilecektir.
Yapılan bu işlerden başka sıhhat müdürlüğü Haydarpaşa tetasyonunda da gelen yolcuları muayene etmek üzere daim! bir ekip bulundurmaca karar vermiştir. Bütün bu faaliyet sadece önleyici tedbirlerden İbarettir. Şehrimizde bulaşıcı hastalıklarda artış yoktur.
hoşuma gitti, ben de aklımdan fikrimden geçenleri kendisin# birer birçr hikâye ettim,
— Aman Hacı ağal Sen Allahın cennetlik kulusun. Istanbu-ia hayır işlemeye gelmişsin emme, buraların yolunu yordam bilemezsin. Ben, senin gibi temiz yürekli kısanlar a yardım edip sevap kazanmayı severim. Bu akşam seni bir yere götüreyim de oıada karaborsacılarla tanıştırayım. Bir defa onların arasına girersen, altı aya varmaz, deve yüklerlle para kazanırsın, hem Cenabı Allahın yanında kıymetin artar, hem de ömrünün sonuna kadar bana dua edersin.
Dedi. Neyse efendim, lâfı uzatmıyahrn, akşam üzeri beraber yola çıktık. Zangırtılı çan-gırtılı arabalara bindik, karanlık yerlerden geçtik, derken efendim, kalabalık bir yere girip oturduk. Masamıza şişeler, yemekler geldi. Ben rakı İçmem dedim. Bizim ahbap: "Hacı ağal Bu ıakı değil; potka. (Votka olacak). Bunu karaborsacılar kullanırlar. Onların İşareti budur. Masanın üzerinde bu şişeyi görünce biribirlerini tanırlar dedi. Eh. madem öyleymiş, ben de sürüden ayrılmıyayım dedim. Burnumu tıkaçlım. gözlerimi yumdum, zehir gibi zıkkımı yudum yudum İçmeğe başladım. Derken efendim, yanımıza birkaç efendi geldi. Sizden iyi olmasınlar. hepsi de akıllı uslu efendilerdi hani,, onlar da karaborsacıymışlar. Aradan çok geçmedi, bir kaç tane de eksik etek gelip yanımıza oturmaz mı’’ Bardak’an doldurup içtikçe kendi kendime; ulan Seyit ağa! işte şimdi ahretin yolunu buldun. Temiz İşe giriştiğini görünce Cenabı Allah şimdiden seni sevmeye başladı, daha öteki dünvaya gitmeden Cennet hurilerini yanma gönderdi. Hadi bakalım, sen de bu işlere' lâyık olduğunu göster, dedim.
Seyit ağa anlattıkça heyecanlanıyor, sesi titrekleşiyordu. Bir aralık Cennet hurilerinden birinin yanağının kendi yanağına dokunduğunu anlatırken kendinden geçer • gibi oldu fakat karşısmdakllerln kahkahaları aklını başına getirdi. Sigarasını tazeledi:
— Ne başınızı ağrıtayım kar-daş! Olanlar oldu banft. Masanın başından kalktığımızı şöyle hayal meyal hatırlıyorum. Ertesi sabah kendimi bir duvar dibinde buldum. Cebimde ne cüzdan kalmış, ne saat, ne köstek. O zaman aklım başıma geldi. Ulan Se’-it! Sen ne haltettln’ Şimdi ayıkla bakalım pirincin taşım, dedim, hemen karakola başvurdum. Allah rası olsun, polis efendiler çok geçmeden şu zebani suratlı herifi yakaladılar. Benim başıma bu çorapları ören su heriftir İşte. Simdi mahkemede kozumuzu paylaşacağız.
Mübaşirin gür sesi çınladı:
— Seyllit... NecatlU! ..
Seyit ağa telâşla vakasını, göğsünü kavuşturarak koştu. Jandarmaların ortasında mahkemeye doğru yürüyen sanığın omuzuna vurdu:
— Behey Allahın zalimi! Bana bu İşleri etmeseydin ne olurdu? Simdi içeride ne cevap vereceksin bakalım. Ben para kazanıp Allaha kendimi sevdirmek İsterken sen ben! günaha soktun.
Sanık Necati çatık kaşla homurdandı:
— Çekil karşımdan moruk! Başımı belâya soktuğun elvermiyor mu? Biraz da ben kendimi Allaha sevdirsem ne olurdu sanki?..
‘ Ce. Re.
Parti İstanbul idare heyeti başkanlığı
B. Tevflk Fikret Sılay’ın Bü-yük Millet Meclisi be^knn vekilliğine seçilmesi üzerine Halk Bartlsl İstanbul İdare heyet! başkanlığına Millet Vekillerinden B- Alâaddln Tlrldoğlunun tâyin edileceğini boa gazeteler yazmışlardır.
B Flkrtt Sılay’ın vaktiyle Parti başkanlığına tâyininden evvel de B Alâaddln Tlrltoğlunun isminden bahsedilmişti. Yeni başkanın bugünlerde tâyin edilerek bir nn evvel vazifesi başına geleceği muhakkak görülüyor.
ERİ
M|, ......
Yalova kaplıcaları
Bir şirket tarafından idaresi düşünülüyor
Sağlrlc ve Sosyal Yardım Bakartlığt-nın İdaresinde bulunan Yalova kaplıcaları. bilhassa pahalı olması yüzünden bazı şikâyetler) nıuclb-olmak-tadır. sağlık Bakanlığı kaplıca İle yakından meşgul olmağa başlamıştır. Mamafih Yalova kaplıcalarının ıslahı işinin yalnız Sağlık Bakanlığının ça-lışmoslyle halle dilemeyeceği hakkında umumi bir kanaat vardır. Bakanlık kaplıcaların sadece sağlık İşiyle meşgul olmaktadır. Halbuki bu meselenin ticari ve İktisadi cepheleri de bulunduğundan Yalova kaplıcaları büyük sermayeli bir şirket meselesi olarak ele alınmaktadır. Önümüzdeki yıl bu müesseseler bu şekilde düzenlenecektir.
Kaplıcanın, muhtelif otellerinde 350 yatak vardır. Gelir masrafı ka-patamadığından Sağlık Bakanlığı her yıl müesseseye 50-60 bin lira ödüyor.
Kaplıcaları yalnız bir tedavi yeri halinden çıkararak hastalardan gayri kimseler İçin de bir eğlence yeri haline getirmek, bu suretle de fazla müşteri celbederek yemek ve yatak flatlerlni ucuzlatmak düşünülüyor. Sağlık Bakanı doktor B Sadi Konuk bu meseleyi muhtelif şirketlerle görüşmüştür. Bu hususta kat! karar, görüşmeler sonunda varılacak neticeye göre alınabilecektir.
Sabun imali talimatnamesi
Sabun imalinin serbes bulunduğu bildirildi
İzmir — Ticaret Bakanlığı sabun imali talimatnamesini postaya verdiğini bildirmiş ve sabun İmalinin Serbest olduğuna İşaretle ne gibi kayıtlar bulunduğunu da tebliğ etmiştir. Buna göre sabunhaneler mıntakalarındaki yağ bürolarına müracaatla fabrikalarının bir mevsimlik kapasitelerini bildirecekler ve bunu tesbit ettireceklerdir Fabrikalar, mıntıkalarından aldıkları yağın asidini de tesbit ettirdikten sonra imalâta derhal bavlıyacaklar, başka yağ nıı-takalarından getirecekleri yağ için İse bulundukları yerler bürolarından alacakları İhtiyaç vesikası İle mubayaad a bulunç bileceklerdir.
Haber aldığımıza göre, muhtelif bölgelerden yağ getirtmiş fakat şimdiye ak dar imalâta başlıyamamış olan tzmlrdeki sabun fabrikaları derhal faaliyete geçeceklerdir. Bu suretle hüküm süren sabunsuzluğun bertaraf olacağı ve sabunsuz kalınması İhtimalinden mütevellit endişelerle sabuna karşı artan taleplerin azalacağı mııhakknk sayılmaktadır.
Satışa çıkarılan ithal malları
Gal. Hezaran caddesi »o da simon Gurlhc elektrik ampulü. Gal. Oüneş handa Marşa İthalât ve İhracata silindir aralığı ölçme aleti, Gal. Jene-ral handa Nihat Tuncere dizel deniz motörü ve deniz motörü, Gal. Fermeneciler 90 da Koç Ticarete bakır tel. İst. Dikranyan handa İhsan Ne-Clpoğiuııa demir eğe, İst. Sadıkiye handa C ve K. Nacara kol ve cep saati. İst. Ayazmakapı 142 de Onnlk Bahkcıyana makine kayışı, Taksim bahçesi karşısında Tatkoya avntllâ-tftr kayışı, Gal. Voyvoda caddesinde 4« No. da Mlhran Gesara çelik çubuk. Ankara Ulus meydanında Koç ticarete bezil kauçuçk. İzole Band, Gal-Mehmet Ali paşa handa Kemal Kaleye oto parçaları. İst. Anadolu handa D. Someke şişe kapsülü. İst. Çi-çekpazarında İsmail Hakkı Özbakıra porselen sofra takımı, İst. Marpuççu-larda Salamon ve Jak Kapuanoya tra? fırçası, Gal. Sigorta handa tm-perial Keralkale Borak (kristal ve toz', Asltborik, Sirkeci Ada handa Şark Merkez ecza deposuna Ether sülfürik, karbon tetra klorld, İst. Selâmet handa Meclt Mecdet Başaka sülfat dö sud. Gal. Kemankeş sokak S No. da Tutak Ltd. e muhtelif esans. Yeşlldlrek Enılnbey handa A.C. Cal-noya Maden cilâsı, Gal. Voyvoda caddesinde Rovayal çikolata fabrikasına lesetln. Beyoğlu 8 nci dairede Topta? apartımaninda Hilsnü Sebere müstahzar solvent, Gal B Tünel handa Vebollt Ltd. e tetra klorld karbon, İst. Tütün gümrükte rakya Ticarete karbonat dö sud. Çemberlitaş Nur! Conker sokakta Ethem Perteve asit atearlk. Y. Kule K Çeşmede S.G. So-tlrladlse anilin boya. İrgatan. İst. Kurukahvecl handa Vltall ve İsak Amrama Naftalin, İst. Sanoğlu handa Jak Eskenazlye .zımpara kâğıdı. İst Marpuççularda Hacı Muhtar Kelınemuylye prlür matbaa kâğıdı, Beyoğlu Galatasarayda Nesim Zara-ya çamaşırlık krep. Mahmut paşa Abııt handa Nurullah Narine Merinos yünü. Bahçekapı Anadolu handa
Bir fen kurbanı hakkında
Bundan senelerce önce gazeteciler Sultanahmet Verem dispanserini geziyorlardı. Müessesinin böyk* bir ziyaret yapılacağından haberi yoktu. Dispanserin pek mütevazı binasının merdivenleri «ana baba günü» denilerek derecede kalabalıktı
Kapıdan içeri girilince, ilk katta, sol taraftaki odaya yüzleri yeşil şarj olmuş, enseleri zayıflıktın âdeta incelmiş delikanlılarla. mecalsiz genç kızlar, orta yaşlılar ve ihtiyarlar girip çıkıyorlardı, Orada kıyafetine hiç bir itina göstermemiş, kıravatı kaymış, gözlüklü, iyi yüzlü bir adam gayetle eski bir makineye röntgen fiiîmlerinden birini koyuyor, ötekini çıkarıyordu. Zaten kendisinin öyle klrnvatma, gömleğine, pantalonıınıın ütüsüne filân bakacak zamanı da yoktu. Hiç durmadan sayısız ciğer filimleri çekiyordu önünde belki röntgen makinesinin İlk tiplerinden biri vardı. Ara sıra bil ihtiyar makine ona aksilikler çıkartıyordu. Faknt gözlüklü doktor bu aksiliklere aldırış etmiyordu. O zaten İhtiyar makinelerin huyunu suyunu İyice öğrenmişti. Ne yapıp yapıyor, hastayı hattâ hazan boylu boyuna makinenin üstüne yatırıyor, fakat mutlaka filmini çekiyordu, kte evvelki gün ölen fen kurbanı Izzeddin Taner! bdvlc tanı-d-m.
Bize müessesevi gezdiren rehberimiz:
— Her gün böyle’., dedi.
Bu İyi yüzlü, gözlüklü doktorun bütün bir Ömrü karanlık bir odada, bir takım mucizeli ışıklar arasında hasta ciğerlere bakmakla geçmişti.
Bir gün ona bir tramvay durağında rasladım. EH sarılıydı. Ve mesleği uğrunda sol elintn parmaklarını kesmişlerdi. O aldırmıyordu. Zaten böyle şeyler! hiç umursamıyan güze! bir tepeden bakışı vardı. Uzun zaman hastalığına rağmen çalışmak için ısrar etmişti. Fakat artık bünyesi ona isyan ve kendisini mecburi bir Istirahate şevketin işti:
— Yıllarca bir dakika durmadan ciğer resmi çektim. Birdenbire hastalardan ayrılınca âdıta garipsedim... diyordu.
Pek az bir müddet sonra sol elin! bileğinden kestiler. Yine aldırmıyordu. Yavaş yavaş ölüme doğru yürümekte olduğunu da gayetle iyi biliyordu Eski ilk röntgen makinelerinden aldığı ışığın vücudunda oynıya-cağı feci toİü hattâ belki de herkesten iyi biliyordu
Ve biz de biliyorduk ki hayatında çektiği on binlerce ciğer resmi, on binlerce hastan n tedavisi ve canını vermek iizerc bulunduğu şu meslek ona madde olarak hiç bir şev temin etmemişti. Netekim İzzeddin Taner yine işine ait bir nıiiessesede radyoloji enstitüsünde, yatağında belki de kendisini ölüme götüren ışığı uzaktan görerek gözlerini vıımdıı İzzeddin Taner b’r kahramandır
Hikmet Feridun Es
KÜÇÜK HABERLER
i. Dün B-. tediyede reis muavini S Rıfat Yenal'uı başkanlığında kaymakamlarla İlçe parti başltanları bir toplantı yapmışlardır Toplant-dı her İlçenin ekmek durumu «özden geçirilmiş ve sayfiyelerden d:nen halkın İhtiyacını karşılıyacak miktarda Icabeden ileeiere baıka yerlerden un nakletmek suretiyle yen* tahsisler yapılmasına karar ver II-mlştlr.
* İstanbul Belediye hududu çok geniş olduğundan şehrin ber tarafını tamamlyle temizlemek mümkün olamamaktadır. 1945 bütçesine, temizlik işlerine bir kat daha ehemmiyet verilmesi İÇ'n 50 bin Hra fazla tahsisat konulmuştur. Fakat bun» rağmen şehri baştanbaşa temizlemeğe n» eldeki vesait kâfi gelmiş, ne de işçi bulunmuştur.
Yen! sene bütçesi mecliste müzakere edilirken şehrin temizli ğt İçin yeni bir çalışma programı tetkik edilecektir.
İzmir manifaturaya perdelik tül. Eyüp Bahariyede Nuri Abdurrahma-na suni yün ipliği, Yeşlldlrekte İsrail Şatar çorap fabrikasına sun‘1 ipek İpliği. istiklâl caddesi 272 de Llon mağazasına pudralık ve yün örme eşya, Y. Kule K. Çeşmede Tabir Özde mire kuru sığır derisi. tstlklâl caddesi 239 da Ottaş ştlne güderi
AKŞAM
8 Kasım 1943
Banıre 4
“Bedeli şahsî,, nedir bilir misiniz?
İstanbul Halkevlerinde müzik çalışmaları
Abdulhamit zamanında askere çağrılanlar kendi yerlerine aylıkla vekil gönderirlerdi!..
Bugün y aşınanlardan hemen herkes «bedeli nakdb nln ne dem*k olduğunu bilir. Fakat, bir znman'ar memleketimizde «bedeli şahsi» diye bir usulün tatbik «dildiğini bilenler azdır.
Bedeli nakdi, yahut kısa tâbiriyle bedel, askerlik çafltu gelmiş bir gencin kısa bir talimden sonra muvaz-■aflık hlnnctlnl ■yapmış farzedüerck İhtiyata, eski teşkilâtta redir sınıfına geçmesi 1çln verilirdi. Bedeli nakdi bir zamanlar 50 altındı. Ge?en barbdtn sonra evvelâ 200, sonra liraya çıkarılmış, nihayet 450 liraya İndirilmişti.
Bedel verenler evvelce 3 ay talim görürlerdi. Bir aralık bu müddet altı av olmuş, sonra dört aya İndirilmiş, nihayet yeniden altı aya çıkarılmış ı. İkinci dünya harbindenberi bedel ▼erme usulü kaldırılmıştır.
Kırk be.*. elli şene evvel tatbik edilmekte olan «btdell şahsi» usulüne gelince, bu. askere çağırılan kimsenin kendi yerine başka birisin! bulup göndermesi idi. «Bedeli şahsi» muvazzaf hizmet için kabul edilmezdi. Yahut şimdi ihtiyat denilen redif ve m’.ıstıbfnz sınıfların* mensup otonlsr silâh alfana çağırıldıkları raman «bedeli şahsî* vereblllrlfrdl. Bu usul 1897 senesinde. Türk - Yu-Dsm tmıhöTebajI «masında tatbik edilmişti. O raman silâh altına çağırılan «d ilerdin çoğu kendi yerlerine aylıkta birer »beden şahsi» tutmuşlar. bu bedeller taburlara 11-tl’(k edrrej; c'pheye gitmişlerdi.
E?ki £ «kere çağırma uftulü
■Bedeli şahsî» nln İhtiyar elmama?!. yani askerlik hizmeti 1çln tûyin edilmiş olan çağı ge-nılş bulunmaması lâzımdı. Mantık an bu yaşta herkesin asker olması »am gelirken «bedeli şahsi» nrıl bulunuyordu? Bunu anlatmak için o zamanki askere çağırma urulönü izah etmek lâzımdır,
şimdi askere davet gazetelere verilen ilânlarla yapılıyor Umum! harb J-lnde bekçiler mahalle aralarında davullarla gezer. hangi sınıfların silâh altına çaft»nidı*iDi batırarak halka bildirirlerdi. Abdulhamit za-mannda İse redifler rllfih altına ça-ğınldıklarl zaman redif taburu ku-ı mandanlığı tarafından bütün efrat' İçin ayrı ayrı pusulalar çıkarılır, bu1 pusulalar muhtarlara dağıtılırdı. Her muhtar kendi mahallesinde veya köyünde oturan askere tebligat yaparak bunun r:dlf dairesine ve taburuna İltihakını temin etmekle mükellefti.
Bıı usul, raman kaybettirmesini v« teplenraayt reci ktlr merin! bir tarafa trv kalım. suiistimale çok müsaitti. Puşula yokedlldlğl, yahut tebligat yapılarak kimse ortaçtan kaybolduğu tr.man. bu adam, kıtasına İltihak etmesi kendisine bildir Demediği İçin, ble bir mesuliyetle karşılaşmazdı!
1897 harbinde umumi seferberlik «Ân :dilmemtatl. Bu sebeple redif tnburlnn kertil cetve’lerlde İsimler! bu’unmaycn ve namlarına pusula çıkarılmamış bulunan herkesi • bedeli şahd» diye kabul ediyordu. Bun-Jera, kısa bir muayeneden sonra elli' e giydiriliyor, tüfek, eephant ve-rl’iyor. talim görüp Görmedikleri hiç
f
düşünülmeden kendileri cepheye sevkedillyprtardl.
Bedeİı şahsî kimlerdi?
Bedeli şahsiler ekseriyetle o muı-taka ehallrindendl. Bunltır nüfusa kaydedilmemiş, yalıut hor hangi bir suretle fUl1 hismetten İstisna edilmiş kimselerdi. Bedellerin çoğu Çingenelerdi. Bunlar göçebe lıalde yaşadıkları ve nüf usa kaydı dilmedikleri İçin namlarına davet pusulası | çıkarılmazdı. Çingeneler «bedeli şah-i sİ. afatlyle müracaat ettikleri zaman nedtn askerlik yapmadıklarını sormak kimsenin aklına gelmezdi.
Bedeli şahsiler arasında İhtiyar anasına veya yakın akrabasından bu vaziyette bir kftdına bakmakla mükellef o.dukları İçin esas fdif kadrosuna girtnlyerck o tamanlar «IH-ve taburları» denilen kıtalarda bırakılmış olanlar, memleketin başka tarafından gelenler bulunduğu gibi yabancı yerlerden gc’-mlş kimseler de vardı. 1387 harbinde askere çağırılan rediflerden biri böyle bir bedel bulmuştu. Bu bedel Boşnaktı. Bosunda askerlik çağı geldiği zaman: «AvusturyalIlar domuz eti yerler, bm onlara askerlik etmem» diyerek evini, tarlasını bırakarak Türkiye'ye iltica etmişti, Türkçe bilmediği İçin İlk zamanlar bir İş bulamamıştı.
İşte tamam bu sırada Tesnlya harbi çıkarak «bedeli şahsi.» aranmağa başlanınca .Boşnak genel derhal bu İşe talip olmuş ve rediflerden birisiyle anlaşmıştı. Redif taburu, sıhhati yerinde olan bu genci. Türkçe bilmediğine. tabiiyet işinin karışık olduğuna bafcmıynrak «bedri! şahsi» afatlyle kabul etmişti l
Verilen aylık
Bedeli şahsilere, yerine gittikleri adam tarafından aylık verlîirdl. Bu para her ay başında mutemet gösterdikleri adama tesviye edilirdi. Aylık iki buçuk İle üç altın arasında İdi. Çingeneler lld buçuk liraya, hattâ haran daha ucuza «bedeli şahsi» ltğl kabul ed-rlerd! Başkaları üç liradan aza razı olmazlardı.
Çingenelerin az paraya razı olmaları tok sözlü 1 üklerlndf-n değildi Bunlar ekseriyetle bir müddet sonra elbiseleri ve silâhlan ile. kaçarlar bunları satarak aldıkları para ile ortadan kaybolurlardı. Böyle bir vasiyet başgösterlüce derhal asıl askerlikle mükellef olana başvurulurdu. Bu adam hem elbise ve silâh parasını ödemeğe, hem de yen! bir bedeli şahsi bulmağa mecburdu.
Bedel! şahsilerin bu gibi azizlikleri sebebiyle kendilerinden bir kefil Ls-tenlr, bunlar da birisini kefil gösterirlerdi. Fakat ortada senet sepet bulunmadığı İçin askerden kaçanların sebep oldukları sararları kendisine taraıln ettirmeğe imkân yoktu.
Bedel ölürse...
Bedeli şahsi askerden kaçarsa MÜ, devletin tarar ve ziyanını ödemek ve yeni bir bedel bulmakla mükellefti. Fakat bedel, her ne suretle olursa olsun ölürse silâh el tına çağırılmış olan adamın askerliği sakıt olurdu. Yani o davette bir dRha kendisine müracaat edilmezdi!...
Bu garip usul, sultanlık devrinde tatbik edilen akıl erme» usul ve nizamlardan biridir. — El.
BU AKŞAM
İPEK
ŞİLTE? TAKINDA
GECE YARISINDA» SONRA
BÜYÜK I---BANLAR
HİLMİ
ESRARLI ve MÜTHİŞ BİR MACERA
Baş rolde :
CHESTER MORRIS
(Amerika AR6EN LÜPEN)
f'"—■ '
Bu akşam saray Sinemasında
İstanbul halkının pek sevdiği eşsiz sanatkâr
- MİCKEY ROOCY’ıiln
LEWtfi BTONE - BONİl'A GRANVÎLLE ve HERBHRT MARSHAL.L İle beraber en son yarattığı
SARIŞIN BELA
Eğlenceli vb neşeli filmini takdim edecektir.
V,
p
□ahi Tejlsor FRİTZ LANG’ın hazırladığı tek şaheser
Bub ’n L ■ e sinemasını!
İSTİHBARAT NEZARETİİ
, «Mlnlstry of E'ear»
Ray Mitland - Marjorie Reyno'ds'un
bin bir esrar dolu, heyecan dünyası.
s,
Kadıköy Halkevi
Kadıköy Halksvindrisl müzik faaliyetine ayırdığım yazı İle İlk konsere < yazımı, konserin Cumhuriyet Bayramında verilmesi sebebiyle, birleştirmek zorunda kaldım. Evin yaylı sazlar orkestran şefi Eşref Antikacı, bu konseri son vc umumi bir prova gibi telâkki »diyor; fakat ben bunu şefin tavaauuna hamlettiğini İçin her bakımdan başarılı olan konserin programına da tomfts etmeği doğru buldum.
Kadıköy Halkevlnin yaylı saz ar orkestrası, İstanbul konservatmalının geçen s.nekl yaylı sazlar orkes-traslle bu yıl kurutan Eminönü Halkevi yaylı sazlar orkestrasından geniş bir kadroya sahiptir. Haftanın beill bir gününde muntazam (rf-pötlüon) tor yapan orkestranın kuruluşundan beri her yıl verdiği konserlerin yekûnu pek kabarık olmuştur. Bu yıl da geçen y'lardan aşağı kalmıyacak; bunu şc, temin etU. Orkestrayı kuran üyeler orasında ordinaryüs profesör ve elektrik İşçisi de var: tam bir ahenk içinde kaynaşan sanatkârlardan şimdiye kadrn küçük bir sızıltı çıkmadığını şef övünerek anlattı. Orkestra İcabında ve geçen yıllarda olduğu gibi İlâve »azlarla senfonik bir orkestra ş'ltll alabiliyor. Geçen konser mevsimi sonunda başarı kazanan (Mozart > gecesi bu yıl da tekrarlanacak. Bu konserde (Fl-garo'nun düğünü) uvertürü. Re minör piyano konçertosu — Solist bayan Piraye — , ve Sol minör senfoni var. Bundan başka yalnız Beethoven İn eserlerinden müteşekkil bir konser vermek tasavvuru da mevcut.. Şefin şahsına llt geniş bir repertuar sahibi olduğunu haber aldım. Buna göre Kadıköy Halkevi, uzun barb yıllarının ve hele bu son günlerin doğurduğu nota sıkıntısını henüz duy-Duyacak kadar ferahlık İçindedir Ne memnunluk verici bir durum!..
29 ekim 1945 pazartesi günü evin salonunda verilen konserde yer alan Uk besteci ■ Arcangelo Corflil) id! 1713 de vefat eden kemancıların üstadı (Corelllı, Concerto grosso tarzının İlk yaratıcısı olmuştur. Kendirinden, sonra bu çığırda esirler vermiş olan ıHândel. Vlvaldiı ve (Bach) ı görüyoruz. Programdaki eser (Op, 6. -No. 11T İdi. Yaylı sazların ses İmkânını İyi bilen. Ses müvtnenesini ustaca tartan bestecinin bu »seri mükemmel bir üslûpta olmakla, beraber yer yer iskolistjktf de,. TAlIemandaı da viyolonsellerin güçlükleri yendikleri ve son kısım olan (Gigal nın İyi bir tempoda çalındığım belirtmek doğru olur. Eserin İcran her bakımdan İyiydi.
Programın Iklnct eseri Bachı m Re minör birinci piyano konçertosu idi. Hemen ilâve edeyim kİ bu konçertonun birinci hareketi olan ı Allegro) İle son hareketi (Presto) da solist (Arto Bcûonl ve orkestra kusursuzdu. Orkestrada (atteque) ve nüansler mükemmeldi. Şef en uygun tempoyu bulup yermekte zorluk çekmiyordu. (En uygun) diyorum; çünkü ekseriyetle (Bach) »n eserlerinde çok süratli bir tempo tercih ediliyor Halbuki (Bach) ın h r cümlesinde her notasında Öyle güzellikler vardır kİ aşırı süratle bunların bir kırpıntısını bile kaybetmek büyük günahtır. Yalnız (Adaglol. orkestra ve solostln ifadesinde (Bach) derinil- ' ğlnden mahrumdu Piyanist (Arto Benon) hakkında düşü-ıükierimi şöy-lece kısalıyabilirim:
Geçen yal iSchuberl) İn bir (Trio) sunda da dinlediğim piyanistin teknik kudretini takdir etmek gerek.. Aşır» şerbet. bir İcra tar/ına hiç tahammülü olmiyan (Bac'.n m eserle-Irnde müvazene, en başta selen bir şarttır. Piyanistler kendi şahsiyetlerini belirtmek ve parlan tesir yaratmak İçin. çok defa «serin kuruluşuna, mimarisine sadık kalmaktan kendilerini vâreste addederler; ve bunun netlnceslnde eseri perişan bir şekle sokarla-. (Arto Benon) da İfrat derecede serbes bir çıhs görmedim Fakat (Bach) :n ruhun.ı daha Herinden kavramak İcabet""iııe kaniim-Bunun İçin de yine bir yanında bahis mevzuu ettiğim gibi, üstadın clavecln eserlerinden başka bazı vokal eserlerini (Oratoşio) ve (Passlon) Inrını tanımak ve etlld etmek şarttır Tn ki serin ruh Ve harakirine uygun bir icra tarzına yaklaşılablîsln, (Arto Benon) dn, anlamadığım ve beğenmediğini blrşey var: Bu k.ıdtır jest neye? Bıı kadar l:ırıhp dükıLme niçin? Bunu piyanistin DUerk ve dinleyici teorinde tesir yaratmak için yaptığına İnanmak istemiyorum Bu takdirde piyanistin, hareketlerini kontrol etmesi doğru olur kanaatindeyim. Romantik bir »serin İcracında bu hareket, bu hız, bu canlılık, bu ateş belki caizdir diye düşünülebilir Bıı görüşledir ki (Behubert) in (Trio) sunda piyanisti beğenmiştim. Bıı çalışı (Schumann) m konçertosunda, (Ltazt) İn bütün klavlyeyl kucaklı-yan bir eserinde belki yadırgamanı Fakat (Bneh) m clavecln önündeki kâmil duruşunu tahayyül ediyorum da üstadın akrobat herekeîRrlle çalınan bir «serinin ne garip bir kılığa girebileceğini kolaylıkla kesıİrebiliyorum,
(VİVRİdi) nln (1878 - 1743) La ml-aör keman konçortosuna — Op, 3, Mo, G — kendi ıievlndakl asorlerin incisi densa yeridir. Bollst (Nııreddin gazi Kösemlhab la tanışıklığımız radyo vamtaslledir. Kendisini bu konserde dinlemeden blr’çok yıl önce de musikide salâhiyetII değerli bir dostumdan hakkında çak İyi şeyler öğrenmiş bulunuyordum. Büyült (Baeh) ı sanatına hayran eden kudretli besteci ve keman virtüözü (Vlvaldl) nln üslûbunu İyi kavnyan ve esere yakışan bir ağır başlılıkla belirten Nureddin Şazi, bir çok profesyonel yay sanatkârlarını İmrendirecek kuvvette amatör bir viyolonisttir. İlk (Allegro) mın sonlarındı temponun çabuklaşıp orkestradan ayrılmak İstidadını gösterdiğini heyecan eseri olarak kabul ediyorum. Viyolonist Adapta va son Allegro'dtı derin v. ağır başlı bir İfade İle temayüz etti. Yalnız ton bakımından umduğum kuvveti bulamadım Bunun sebeplerini bir çok cephelerden şöyle inceledim: L Sahne vb aalonun akustiği.. Geçen yıl aynı salonda dinlediğim hlr viyolonsel konserinde akustiğin mükemmel olduğuna şahit olmuştum. II. Kuvvetli orksetranın (tuttlı terinden sonra bir tek kemanın bırakacağı zayıf ve kifayetsiz bir ton tesiri.. Dikkat ettim, bu da. değil, in viyolonistte büyük ton çıkarmak kudretinin mevcut olmaması.. Bu dn değil; çünkü sanatkârda canlı, hâkim ve enerjik bir çalış tarzı var. IV. Son İhtimal olsjrak sazın verdiği sesin kâfi olmadığını düşündüm ve bunda karar kıldım. Her sanatkâr elindeki sazdan dalma memnundur; Nureddin ŞazEnln da böyle olmasını pek tabii bulurum. Bununla beraber kendisi dinleyiciler arasında bulunup sazının sesini dinllyebllseydl. umarım ki bana hak verirdi.
(Grleg) İn (Op. 63) Norveç havaları programın güzel eserleri arasında idi. Üç parçadan her birinde yeril renk ve kokuyu duymamak mümkün değildi Bunlardan sonuncusu olan (Köy oyunlarıı nda beraberlik temini güç olmasına rağmen orkestranın başarısı tamdı.
Konserin »on eseri olan (Tschaı-kOTSkyi nln (Op 4«) serenadını geçen yıl konservatuvar yaylı sazlar orkestrasından da dinlemiştik. Çoğu dinleyicilerin İyice tanıdığına şüphe etmediğim bu eseri programın sonuna koymakta yapacağı tesire önem reren şeflere hak veririm. Bu düşünce, aynı zamanda halkın müzik terbiyesini kolaydan güçe, basitten mürekkebe doğru inkişaf ettirmek bakımından yerlndedlr.
Orkestra. Ivl çalışılmış bir esvr verdi. Kanserin bıraktığı tesir ancak bu olabilir. Şefin bilgi, kolaylık ve rahatlıkla ve her türlü tesir yaratmaktan uzak bir ağır başlılıkla idaresini övmeği börç bilirim. Halkevleri mlzln bu yıl pek canlı olacak müzik çalışmalarında Kadıköy Halk-evinln mühim bir yeri olncaftmı bu İlk konser İspat etmiş bulunuyor. Başarının devamını görmek müzikseverler İçin doyulmaz bir zevk olacaktır.
FİKRt ÇÎÇEKOfttü
İbretle okunacak bir kitap FRANSA’da BASIN REZALETLERİ Yazan: Pierre Lazarcl!
Çeviren: Şevket Rndo
Fransız mağlûbiyetinin sebepleri artık bir ar değildir. Bu kitap, kendi menfaatlerini memleket menfaatlerinin üstünde tutan gazetecilerin Fransayı nasıl düşmana teslim ettiklerin! açığa vurmuştur.
Bütün kitapçılarda bulunur. 250 kuruştur,
RADYO
ANKARA RADYOSU Bu akşamki program 18.00 Dans orkestrası, 18.30 Du; politika İcmali, 18.45 D>as orkestrası, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün. 19.25 Mürik: Fasıl, 19.50 Kitap saati, 20.00 4 seril koro. 20.15 Radyo Gazetesi. 20.45 Şarkılar, 21.00 Türküler. 21.15 Konuşma 21.30 Ban fon! orkestrası. 22.90 Dûrts müziği (pl.l, 12.45 M. 6 ayan, Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 M. 8. ayan, Orkestra eserleri (pl ). 7.45 Haberler. 8.00 Orkestra eserleri (pl.). 12.30 Şarkılar 12.45
Haberler, 13 00 Salon orkestrası.
Bu akşam saat 20,30 DRAM KISMİ SANATKAR AŞKI KOMEDİ KISMÎ
da
BÖYI. B M E J. 1 M t t
Vali ve belediye reisinin nutku
İstanbul vilâyetinde yol ve imar işleri
Dr. Lûtfi Kırdar bir yıl zarfında inşa edilen yollar hakkında izahat verdi
Vali ve belediye reisi doktor Lûttll Kırdar urtıunıl meclisin açılış nutkunda belediye bütçeslle yedi ay İçinde yapılan yollar hakkında şu İzahatı vermiştir:
7 ayda yapılan yollar
«Yedi aylık bütçede yollar İçin 1,300,000 Hra Ödenek kabul etmiştiniz.
Bu paranın 412,905 İlraaı ile şehirde 8 ana yol yeniden yaptmlnuşUr,
380,809 lirası İle de Parti ve Halk dileklerine uygun olarak 76 sokak yeniden yaptırihnıştır. Kalan 50G,29ö lira İle de İlçeleri daimi tamirat amelesi tarafından 230 sokak tamir ve inşa edilmiştir.
Bu yolların hangi llcelerda yapıldığına dair blraa tafsilât vermeme müsaadenizi rica ederim. Fakat bu tafsilâtı vermeden evvel şu ciheti tebarüz ettirmek İsterim kİ şehrin ana yollan dışında yeniden yaptığımız veya tamir ettiğimiz bütün yollar. Parti ve Halk dilekleri göz önünde tutularak yapılmış, boylece yol işlerimizde halkın İradesi hâkim olmuştur. Şehir İçlndo yapılan ana caddeler şunlardır: Yüksekkaldınm caddesi, Şişhane - İskender caddesi, Taksim - Harbiye yolu. Nişantaşı Emlâk raddesi, Askerocağı ve Taşkışla yolunun İstinat duvarı, Yerebatan caddesi.
Atatürk bulvarının, Valde camidi ve Perbevnlyal okulu hizasma tesadüf eden dar kısmındaki duvarların yıkılma® ve geri çekilerek yeniden İnşa® bitirilmiştir. Dolmabahçe - Maçka yolu.
Bundan başka Parti ve Halk dileklerine uyularak Hcelerde de birçok yollar yapılmıştır: Beyoğlunda 14,1 Emlnönünıiî 9. Fatihte 8, Beşlktaşta 3. üsküdarda 4. KadıkoyÜnde 8, Adalarda 6. Bakuköyünde 17 yolun kaplama, parke halcinin, âdi kaldırım ve «air İnşaat ve tamiratı yapılmış ve bir kısırının yakında tamamlanma® lamın edilmiştir. Bundan başka Fatih ve Eyüpte bazı yolların tamirleriyle âdi kaldırımları ayrı ihale edilmiş, turizm bakımından ehemmiyeti olan Kariye camisinin pek bozuk otan yolunun gelecek sene asfalta çevrilmesi kararlaştırılmıştır. Yine Parü ve Halk dileklerinden olup mütemadi tamirat ameies! tarafından muhtelif kazalarda 230 yol da tamir edilmiştir
Hususî idare batçeainden yapılan yollar
Şimdi, İstanbul vilâyeti bayındırlık müdürlüğünün, hususi İdare bütçesinden yaptırdığı yollan hulasaten arzedeylm:
Hususi İdare bütçesine konulan 500,481 lira ödenekten ÎI bayındırlık müdürlüğünün 3 yıllık çalışma programına göre 30,430 metre uzunluğunda makadam şose ve 2,864 metre tulünde • katran asfalt yol İle köprü inşaatı ve esaslı tamiratı müteahhitlere İhale edilmiştir.
15 aralık 1945 de bitirilmesi mukarrer olan İnşaat şunlardır:
1 — Yalova - Bursa yolu makadam şosesinin esaslı tamiri 5,730 metre uzunluğunda bulunan bu yol 69,513 liraya İhale edilmiş ve ihale tenzilâtından, 13,901 liralık ilâve inşaatın müteahhidine yaptırılması takarrür etmiştir,
2 — BÜjıikçefcmece - Çatalca yolu makadam şosesinin csash tamiri: 8900 metre uzunluğündoJd yolun tamiri 72,230 liraya ihale edilmiştir. İnşaat ilâvesi 12^10 Hradır.
3 — Sarıgazl - Şile yolunun Alemdar - Ömerli kısmında makadam şosesinin esssb tamiri: 5,315 metre eınınlugundakt bu yol 81406 liraya ihale edilmiştir. İnşaat İlâvesi 16.241 Hradır.
4 — Biıyükdere - Orman fakultesl-Bentler yolu makadam şosesinin esaslı tamiri: 6.070 metrelik yolun tamiri 108.770 liraya İhale edilerek İşe başlanmıştır. tÜLvel İnşaat 21,353 lira olarak müteahhide yaptırılması kararlaştırılmıştır* Bu işin 70,009 lirası 1945 bütçesinden kotanı 1946 bütçelinden ödenecektir.
6 — Pendik - Kartal yolu makadam şosesinin esaslı tamiri, bordür ve sair* İnşası: 992 metrelik İnşaat 39,315 I liraya ihale edilmiş ve İhale tenzilâtından 7.858 liralık llâvel inşaatın müteahhidine yaptırılman mukarreri
bulunmuştur Bu işiıı 30,000 Unun 1045 bütçesinden ve kalanı 1046 bütçesinden ödenecektir.
6 — Kâğıthane - Sünnet k";-; ü yolu, makadam ,. -5îL)ln cc-u^i: la-mirl: 2,827 melre uzımiugııntokı bu yol tî,S03 .liraya moj ('.ıvaklTr.
înseiurı mukaveledir tâyin etblen mûrtattlerde bitirilecek olan iaşemi şunlardır:
7 — Üsküdar - Beykoz - Akbaba yolu makadam şosesinin esaslı tamiri: 1,010 metre uzunluğundaki bu yolun tamiri 11,710 liraya ihale olunmuştur.
8 — Beykoz - Bozharıe yolu makadam sosesinin esaslı tamiri: 422 metre uzunluğundaki vp? « ?4g liraya ihale edilmiştir. Müteahhide yapktntacak llâvel inşaat 088 liradır.
D — Florya istasyonu - Küçükçek-meçe yolu ikinci kısım tamiratı: ISO metre olan bu kısmın tamiri 8.200 liraya İhale edilmiştir.
10 — ÇlftchaTuzlar - Kalamış yolu esaslı tamiratı: 395 metre uzunluğunda otan bu yolun tamiri 6,135 Liraya ihale edilmiştir 1945 aralık ayında ltar."' «d(Jee">ktJr.
11 — Yalova - Karamürsel yolu üzerindeki ahşap Sarısu köprüsü; Bu köprünün tamiri 4.998 liraya İhale edlimiş olup 1945 aralık ayında bitirilecektir.
Katran ve asfalt yollar tamiratı
Tamiri yapılan katran ve asfalt yollar da şunlardır:
12 — 1.377 metre uzunluğundaki Yıldız - Zlnclrllkuyu katran kaplama tamiratı 9000 liraya İhale edilmiştir.
13 — 1455 metre uzunluğundaki Bağlarbaşı - Bevlerberi - Saravönü yolu katran kaplama inşaatı-8.400 liraya ihale edilmiş ve 1678 liralık ilâ-vel inşaatın mûttnh^-'dlne yaptırılması kararalştınlmıştar
14 — 1171 metre karelik Üsküdar meydan) tretuvarı bltüm kaplama inşaatı 2500 liraya ihale edilmiştir.
15 — Rumellhfesonnda rıhtım inşası ve Mirgün meydanının tanzimi 194)05 liraya ihale edilmiştir. 3978 liralık llâvel İnşaatı müteahhide verilmiştir.
(Arkası 7 net sahifedei
ÖLÜM
İstanbul tüccarlarından
ATA ATABEK
7/11/945 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün 8/11/945 perşembe günü Nişantaşı Vali konağı caddesi Atabey apartmanından kaldırılarak öğle namazı Teşvikiye camiinde kılındıktan sonra Adri mezar.ığa defnedilecektir.
ölünün vasiyetine binaen çelenk gönderilmemesi rica olunur,
PEK YAKINDA
“ir
A
|l'
NEMASI
----1
Birinci vizyon en seçme filmlerle A ÇILIYOR Beyoğlu İstiklâl Caddesi Tel: 40574
I
AN ATOLÜ LİTWAKİn şaheseri
Çılığın büyük bir günah.,. Aşkın öldüren bir felâket olduğunu. .. Gösteren çok hazin bir hayat romanı.
BU AKŞAM A R Sinemasında
SİSLER ARASINDA
«Out of tho F0g»
— JOHN GARFİELD ın yarattıkları film.
İDA LÜPİNO
Göz yaşmdan
Numaralı yerlerinizi lütfen 43595 1te kapatabilirsiniz.
Kadıköy SÜREYYA da
BU AKŞAM: Senenin en güzel İki şahestrl
1—KIZIL PERİ
OLİVİA DE HA VİLLAN© — RİTA — HAYWORTH — JAMES CAGNETİ!
2 — ÖLÜM ŞİFRESİ
RONALD REAGAN — ROSELLA TÖWNE
8 — Hn aon dünya haberleri ■MUNBSBHMBll
İnşaat ve ithalât
Beton demiri siparişleri durduruldu
mış olan bu tarzı bırakıp başka bir yapı tarzına dönmek bahis mevzuu olamaz.
Beton İçin demir ve çimento lâaımdır. Devlet hususî İnşaatın muhtemel gelişmesini düşünerek, çimento fabrikalarının yeni ve serbest bir çalışma devresine girmesine imkân vermiş ve bu maddenin ucuzlatılmasını temin etmiştir.
Demir de. dahili piyasanın çok yüksek olmasına rağmen, bilhassa Amer ikadan çok ucuz flatlere İthal edilebiliyor. Amerikadan gelen veya gelecek olan demirlerin flat, dahlldekllerln üçte, hattâ dörtte biri kadardır. Böyle bir ucuzluk, İnşaatı, bin nutuktan fazla teşvik eder mahiyettedir.
Duyduğumuza göre bu ucuzlama ihtimallerine dayanılarak, yapı müsaadesi almak için bir çok müracaatlar yapılmıştır ve yapılmaktadır., önümüzdeki inşaat mevsiminde bütün îstan-bulun bir şantiyeye dönmesi beklenebilir, daha doğrusu beklenebilirdi. Fakat bütün ha arlıkların üzerine, birdenbire soğuk bir duş döküldü. Gûya şimdiye kadar sipariş edilmiş olan beton demirleri, ihtiyaçlarımızı geniş ölçüde tecavüz eden miktarlara baliğ olmuş ve bunun İçin yeni siparişlerin verilmesi birliklerce tasvip ve tasdik edilmlyormus.
İhtiyaç hudutlarının geçildiği iddiası neye müstenittir? Eğer son senelerin, hattâ harbden evvelki senelerin inşaat seyri ve beton demir ithalâtı ölçü olarak kabul edilmişse, yapı bakımından geçmiş ile yarının birbirine benzlyeceğî zımnen kabul edilmiş demektir.
Halbuki hem maddî İmkânlarını çok artmış olması, hem zevklerin değişmiş bulunması yüzünden, yannın İnşaat hareketi geçmiş ile hiç kıyas edllemiyecek bir seyir ve kesafet arzedecektir, Bunu rakamla ifade edip ona göre beton demiri ithalâtını ayarlamak, bilmeyiz, ne dereceye kadar mümkündür.
Esasen birliklerin bütün ayarlama teşebbüsleri dalma tam bir İsabetsizlik ve muvaffaklyetsiz-İlkle neticelendiğine göre, bu mevzudakl İddlakârlığm yerinde olmadığını farzetmek tamamen haksız sayılamaz. Geçmişin ölçüleri bugün ve yam için muteber olamıyacağma göre. İkinci takdir ve tahmin yolu olarak, bazı İthalâtçıların mütalâalarına müracaat hatıra gelir.
Maalesef birlikler muhiti, bugüne kadar bltarafana. objektif fikirlerin doğmasına ve yürümesine imkân veren şartlan temin etmemiştir. Bazı ithalâtçıların kendi siparişlerini verdikten sonra, rakiplerinin ayni İmkânlardan istifade etmelerini önlemeğe çalışmaları hatıra gelebilir. Bütün harh ekonomisi devresi tabiî ve aynı zamanda sun! darlık devresi olmuştur. Pek çok kimseler bu darlık sayesinde açık ve gizli büyük kârlar temin edebildiler. Böyle b!r rejime alışmış, bu sayede semîmılş olan kimselerin bolluk ve bunun doğuracağı ucuzluktan korkmalarını tabiî görmek lâzımdır.
Mümkün olduğu kadar az rekabete maruz kalarak kârlarını geniş tutma arzusu, darlık yaratıcı tavsiyelerde bulunanları, belki gayri şuur! olarak tahrik edebilir.
Binaenaleyh, geniş, çok geniş bir istişare ve anket yapılmadan mahdut, kimselerin mütalâalarına dayanmak da, İthalâtı ayarlamaya teşebbüs edenleri yanlış yollara sevkeder.
İnşaatı durdurmamak, bilâkis kolaylaştırmak bir zaruret olduğuna göre, beton demiri ve umumî olarak yapı malzemesi İthalâtı İşini, birliklerin mutat çerçevesini genişleterek, esaslı bir tetkik mevzuu yapmak gerektir. Bir kac İrişinin, bilerek veya bll-mlyerek, tarafgirane. her halde tam bir bilgiye davanmıyan mütalâalarına göre hüküm ve karar vermek, bilhassa memleket irin h'vatt olan bir işte, ciddiyetle telif edilemk’en h1r hafiflik olur.
OEVAT NİZAMİ
Dünyanın İktisadi hayatı harb yüztinden tabiî çok sarsıldı. Bir çok milletlerin satmalına kabiliyeti ancak samanla, İstihsalle muvazi olarak, yavaş yavaş artacaktır.
însan, gıdasından, hele giyinmesinden çok fedakârlık edebiliyor; bu İki mevzua tem» eden ihtiyaçlar çok elâstikidir. Ancak medeni İnsanların uzun müddet meskensiz yaşamalarına İmkân yoktur. Yıkılmış Avrupa memleketlerinde, şimdiki İştira I kabiliyeti sayesinde değil, çünkü bu sıfıra yaklaşmıştır, fakat İstikbaldeki istihsale dayanarak, hummalı bir İnşaat hareketi olacaktır.
Geniş imkânlarını muhafaza etmiş olan galip memleketler, milyonlarla halkı uzun müddet evsiz, barksız, sefil ve perişan bir vaziyette bırakamazlar Sefaletin doğuracağı umumî' tehlikeler düşünülmese bile, medeni bir memleketin vicdanı, nihayet konfora alışmış, yüksek bir kültüre sahip İnsanları bugünkü vaziyette bırakmağa razı olamaz.
Uzun vadeli kredi kombinezonları malî imkân bakımından en düşkün memleketlerde bile, ehemmiyetli bir inşaat hareketi doğuracaktır. Esasen eskiden beri görülmüştür kİ, inşaat bütün İktisadî seyrin bir nevi motörü-dür. Yapının doğurduğu harekat, yavaş, yavaş, bütün iktisat bünyesine s’rayet eder. Bu sirayet hâdisesini tesbit eden bir cok İktisatçılar, buhranların önlenmesi veva hiç olmazsa hafifletilmesi için yegâne çare olarak, devlet tarafından bir yapı ve nara faaliyetini ve bununla durmuş olan iktisat cihazının yeniden harekete geçirilmesini tavsiye ederler.
Gerek sırf İktisadî, gerek İçtimaî ve insan! düşünceler bütün Avrupada hummalı bir inşaat hareketini zaruri kılacaktır ve belkj ancak bu sayede, hiç olmazsa bir kaç sene için, flatlerln düşmesi ve iktisadi buhranın k-md’nî göatemesî önlenebilecektir.
Cok şükür memleketimizde, hükümetin isabetli ve ihtiyatlı politikası sayesinde, bîr taşımız bile yerinden oynamadı. Hatta harb devresinde, bütün pahalılığa, zorluklara rağmen, ban şehirlerimizde yeni binalar hile yapılabildi. Fakat bir çok sebepler ve bilhassa bir kaç büyük şehrimizin nüfusunun artmış olmasa yüzünden, memleketimizde de bir mesken buhranı, hele bazi yerlerde, kendini şld-duyurmaktadır.
Aklı durdurucu astronomik rakamlar kaydeden mesken kara bordasının artık herkesçe müşahede edilen canlılığı, ev bakımından ciddî bîr buhranla karşılaşmakta olduğumuzu bir termo-metre gibi göstermektedir. Mesken adedi bazı şehirlerde, nüfusa nazaran noksan olmakla beraber, İçtima! ve maddi bir yükselme yüzünden, İptidaî ev ve geri mahallelerden, bilhassa servet artınca, bazı nlsbeten daha temiz. daha güzel ev ve yerlere bir muhaceret görülmektedir.
Semt ve ev tarzı da bir nevi modaya tabidir. Böyle oduğu İçindir kİ bugün, meselâ İstanbul şehrinde, bir kaç mahalleye ve konforlu apartımanlara fazla rağbet vardır. Bu rağbet, umumî mesken buhranı içinde, bazı mevziî ve şiddetli darlıklar yaratmaktadır.
Flatler biraz düşmeğe meyledince bir çok şehirlerimiz Umumî bir İnşaat şantiyesi manzarası arzedecektir. Gerek ihtiyar, gerek mesken hususundaki telâkkilerimizin değişmiş olması ve bir cok kimselerin, ellerinde teraküm etmiş olan sermayeleri, en emin ve devamlı İrat getiren gayrimenkule çevirmek düşüncesi. esasen yapı bakımından geri olan memleketimizi de hummalı bir inşaat faaliyetine sevkedecek-tlr.
Ancak arzu, hattâ para İle İş' bitmez, inşaat malzemesin! bulmak lâzımdır. Bugün bütün dünyada beton in'-'at taammüm etmekledir, Bizde de, esasen başla-
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Leylâ hanımın vapurda rasladığı âlim kadın..
Genç kız yazdığı şiirleri bucak bucak saklıyor, kimseye göstermiyordu..
Giride giden gemi — M atmazel Elizabet Kanta ksaki — Beş dil bilen ! beyaz saçlı kadın — Giritte altı sene — Leylâ hanımın Rumca şiirleri— j . Edebiyat mı, musiki mi? — Şiirlerini bastırmak istemeyen genç kız — ) | Bostancıdaki köşk yanınca — Kutbî zadeden aruz dersi alan çocuk — | ' Sadrâzam Etem paşanın Yanya dönüşü— İzmir e bir kâtip lâzım!.— .
Kâhya kadının arzusu —Şair kâtip damat oluyor..
Leylâ hanım, babasllç beraber Giride gitmek üzere vapura bindi.. O zamanki «sefine» 1er için Girit çok uzak bir yerdi. Günlerce dalgalar üstünde sallandılar. Gemide ak saçlı bir kadın herkesin dikkatini üzerine çekiyordu. HaJ| ve tavrı, fakat bilhassa konuşuşu bu kadının çok bilgili olduğunu gösteriyordu. İsmi matmazel Elizabet Kan-taksakl İdi,
Hekim İsmail paşa He Fransızca konuşuyordu. Matmazel Ell-zabet bilhassa pek zekî bulduğu genç Leylâ’yı çok sevmişti.
Matmazel tek başına Giride niçin gidiyordu?.. Nihayet mesele anlaşıldı. Matmazel Elizabet Kantaksakl Atmanın yüksek mekteplerinden birinde hoca idi. Kendisi beş lisanı ana dili gibi konuşuyordu, izzeti nefsine son derecede düşkün bir insandı. Alina üniversitesine bir meseleden dolayı arası bozulmuştu, îs-tifa ederek memleketi olan Gîrl-de gidiyordu. Esasen «Kantaksa-kl ailesi» de Giritte pek maruftu.
Leylâ hanımı, bu beş dil b;len matmazel Elizabet o kadar sevdi ki o zamanın kaplumbağa süratlle giden vapurunda Giride kadar bir dakika yanından ayırmadı.
Matmazel Elizabet Giritte fahri olarak Leylâ hanıma dil dersi verdi. Meşhur kadın şairimiz Fransızçayı matmazel Ellzabet-ten öğrenmiştir. Giritte uzun seneler oturması ona gayet derin bir surette Rumcayı da kazandırdı.
Bu lisanı alelftde sokak konuş-maslle değil, âdeta akademik bir tarzda öğrenmişti. Leylâ hanimin gene kızlığında Rumca şiirler yazdığını görüyoruz.
Edebiyat mı? Musiki mi?
Genç Levlâda şairlik emareleri pek küçükken kendisini gösterdi. Lâkin bu vâdide o kadar çekingen kil kİ yazdığı gazelleri, şarkıları hiç kimseye gösteremiyordu. On altı yaşındaki genç kız aruz veznini Giritli Kutbî efendi zade Sadık efendiden öğrenmişti.
Lâkin yazdıklarım âdeta bir suçmuş gibi saklardı. Babası kızının şiirlerini iftiharla görüyor, bunları neşrettirmek istiyordu. Fakat genç Leylâ:
— Katiyen babacığım!,.
Diyerek bunların bastırılmasına razı olmuyordu. Bu hususta şaşılacak bir tevazuu vardı. Fakat bunun sonralan çok büyük zararım gördü. Zira Bostancıdaki köşkü yandığı zaman bir çok manzumeleri de kül oldu,.işte o zaman bunları bastırmadı-ğina çok üzüldü. Kendisindeki musiki merakı ise çok daha eskiydi. Tâ sarayda iken başlamıştı, Devrinin en meşhur musikişinaslarından şarkılar geçmişti. Maruf hanende Nikogos efendi-! den, daha sonra müezzin başı Rifat efendi, Hacı Arif efendi, Medeni Aziz efendiden şarkılar geçmişti kİ bunlar hakkında tafsilât vereceğiz.
Bir taraftan alafrangaya, bir taraftan da alaturkaya çalışıyordu, Somaları alafranga çalmayı büsbütün bırakarak kendisini tamamile alaturkaya vermişti. V? bestelerLIe meşgul olmağa' başlamıştı.
Bir saz heyetindeki hemen bütün musiki âletlerini çaJablHvrll. Fakat ası! üstatlığını piyanoda gösterrlrdl. Şark musikisinden iyi anlayanlar şöyle diyorlar;
’ Bir Şark musikisini piyanoda Leylâ hamm derecesinde çalan kimse gelmemiştir. Malûm olduğu üzere piyano Garp mııaüdsine
Leyla hanımın orta yaşlılık resimlerinden biri
mahsus bir âlettir. Onun üzerinde meselâ peşrevleri bütün hususiyetlerde çalmak pek kolay değildir, Netekim ut İle meselâ bir opera veva bir vals çalmak mümkün müdür?,.»
Hayatında yakınlarından biri kendisine:
— Bir gün edebiyatla musiki arasmda bir tercih yapmanız lâ-nm gelse, hangisini seçerdiniz?, diye sormuştur. Leylâ hanım da şu cevabı vermiştir:
— Musikiyi!..
Lâkin böyle söylemesine rağmen edebiyatı da bütün hayatında asla ihmal etmiş değildir.
Evlenmesi!..
Netekim evlenmesi de yine edebiyat merakile alâkadar bir hâdisedir. Şöyle olmuştu:
Hekim İsmail paşanın İkinci defa İzmir valiliği sırasındaydı Bir gün İzmir limanına bir vapur girdi, Buradan Sadrâzam Etem paşa [müze müdürü Hamdı beyin pederi] çıktı, Etem paşa Yanyadan dönmekteydi. Ve hekim İsmail paşa İle pek sevl-şlrlerdl. İzm İrde görüşmeleri sırasında. ayrılırken İsmail paşa, Etem paşaya: '
Ortasark pazarlan İngilizlerle Amerikalılar arasında rekabet
Londra 8 (A.A.) — Afrlcan World dergisi yazıyor: Büyük Britanya’nın Orta Şarkla iktisadi bakimden rü$-hanlı bir durum elde etmek hususundaki azmi karşısında Amerika’da bir kızgınlık belirir gibi olmuştur. Amerikalılara göre, bir İngiliz laee heyetinin Kahlre'ye gönderilmesi bu azim ve karara bir delildir.
Hiç şüphesiz, Amcrlka'lllar Orta Şarkta ticaret sahasında hudutsuz bir rekabet istemektedirler. Halbuki İngiltere halen bu bölgede iktisadi faaliyetin telif ve tanzimini zaruri görmektedir.
Aynı dergi, Ingiltere’nin Arap pazarlarını İnhisar altına n'mak niyetinde olmadığını kaydederek bazı maddelerin Amerika tarafından Orta Şark'a daha elverişli şartlar altmtîa verilebileceğini Büyük Britanya’nın resmtn bildirmiş olduğunu belirtmekte ve şunları İlâve etmektedir:
«Büyük Britanya’nın Orta Şark’ta İstemediği şey. kn-ayca ekonomi kargaşalısına İnkılflbedebllecek bir İktisâdi zorbalık kanununun hüküm sürmem esidir. İngiliz Dışişleri Bakanı M. Bcvln, dünyanın bu kısmında çatışması?, bir iktisadi gelişmeye büyük bir önem verdiğini açıkça ifade etmiş ve böyle bir İnkişafın bu bölgede Jçttval sahndn ve kültür alanın da terakkinin başlangıcı olacağına jpandığuu söylemişti»*
— Kalemi gayet kuvvetli bir kâtibe ihtiyacım var... îstanbul-da bulabilirsin. Gidince bana gönder... dedi.
Etem paşa şu cevabı verdi:
— îstanbula ne hacet?.. Yan-yada fevkalâde bir gence tesadüf ettim. İsmi Sırrı efendi,,. Oradan istetlver...
Bunun üzerine IsmaU paşa Yanva valisine telgrafla arzusunu bildirdi. Ve Sim efendi [sonradan Leylâ hanımın kocası olan Sırrı paşa] mektupçu muavin-liğlle İzmir'e geldi. Yakışıklı bir gençti. Fakat her şeyden fazla edebiyatçı İdi.
Unutmamalı ki Sırrı paşa Türk edebiyatında kitabeti resmiveyi sadeleştirmekle ve mektup edebiyatı diye bir tarzla tanınmıştır. «Mektubat-ı Sim paşa. eseri meşhurdur.
Hekim İsmail paşa .yeni kâtibinden pek memnundu. Leylâ hanım da o zamanlar gayet içli manzumeler yazıyordu. Hekim IsmaU paşa katiyen bir karan olmadan kızı Leylâ hanımın beğendiği manzumelerin! bir edebiyat üstadı olarak tanıdığı Sırrı efendiye gösteriyordu.
Sim efendi de şiirlerini vali paşanın İltifatı üzerine kendilerine takdim ediyordu. Yine akimdan hiç bir şey geçmeden İsmail pasa bunları kırma okuyordu.
Bu suretle İki edebiyatçı gencin aralarında bir şiir yansı başlamıştı. Vakıa İsmail paşanın aklından bir şey geçmiyordu amma evdeki kâhya kadın böyle düşünmüyordu. O iki şair genci birbirine pek lâyık bîr çift olarak görmüştü. Haberleri olmadan İki tarafı dolduruyor. Leylâ hanıma giderek:
_____Sim efendi hep sizi soruyor... diyor, öteki tarafa da bunun tamamile aksini söylüyordu.
Nihayet Sim efendi bir gün vali paşadan kerîmesini istedi.
Hekhn İsmail pasa tereddüt etmeden «peki» dedi. Ve 1şte Leylâ hanım 18 yasında hu suretle kendi gibi şair bîr kocaya vardı,
Hikmet Feridun Es
Bir Rumen vapuru
Haliçte havuzlanacak
Rumen denizyolları İdaresinin (Ar-dcalul» vapuru pazar günü limanı* miza gelerek ve tamir edilmek üzere havuzlara girecektir.
öğrendiğimize göre bu gemiden bnşka iki Rumen vapuru daha îe-tanbulda havuzlanncakht.
Tan şilebi Tulon’a gidecek
Bu ay Tulon eefcrlnl Tan şilebi yapacaktır. Şilep ayin 18 melen sonra İzmir den mal yükllyecc-k ve 20 sinde Tulona hareket edecektir.
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 irurue 54«0 kuruş « Aylık 1500 ■ 2000 «
3 Aylık 800 ■ 1800 »
Adres tebdili için elli kuruşluk pul gönderilmelidir Aks) takdirde jdres defti tirllmez
Telefonlarımız Başmuharrir: 20585 yom fcjleri: 20185 - İdare: 20081 Müdür: 20497
Zilhicce 3 — Kailin 1 imsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı E. 11.59 1-41 7.00 9.42 12.00 1 33 V, 4.60 8.40 11.68 14.40 18-58 18 32
İdarehane Babıftlı elvan
Aç»nın-■ ı>K fr'Ku-t r*ıı 111
Kalb hastalıklarile mücadele
İkinci dünya harbi bir çok felâketlere sebep oldu. Milyonlarca insan öldü, bir çok şehirler ha-raboldu. Aç, sefil bir halde kalanların miktarı da pek çoktur. Fakat bütün faciaların yanında harbin bir faydası olmuştur ki o da İlim ve fen sahasındaki terakkilerdir. Harb senelerinde bilginler durmadan araştırmalar yapmışlar ve bir cok şeyler keşfetmişlerdir. Bunlardan bir kısmı âdeta yeni ufuklar aeacak kadar mühimdir,
Tıp sahasındaki keşifler de cok büyüktür. Yalnız peniciline’in keşfi, başlı başına bir hâdisedir. Harb senelerinde haşlayan tetkikler durmamıştır. Her tarafta insanları hastalıklardan korumak. yahut henüz ilâcı bulunmamış hastalıkların tedavisini temin etmek için ara'tp'ma’ar devam ediyor,
Amerika’dan gelen haberlere göre 143 Amerikan ve Kanadşh hayat sigorta şirketi belü başlı bazı hastalıkların sebeplerim ve tedavi şekillerini bulmak için araştırmalar vaomak üzere 19 milyon dolarlık müşterek bir sermaye teşkil etmişlerdir, fik araştırmalar kalb ve damar has-talıklan hakkında olacaktır. Son seneler zarfında bu hastalıklar çok artmıştır. Yeryüzünde ölümün üçte biri bu hastalıklardandır. Hayat sigortalan bu sebenle ilk olarak kalb ve damar hastalıkla n üzerinde a raştırmalar yapılmasını muvafık görmüşlerdir. Araştırmalarla 9 tın fakültesi profesörlerinden mürekkep hir meclis uğraşacaktır.
Amer’Jkpd’ki esirlerin’” nakli
Amerika’da 400 bin kadar harb esiri vardır. Bunun 50 bini Italyan, beş bini Japon, geri kalanı Atmamdır. Amerika bu erirlerin memleketlerine nakii^’-'I için tertibat almağa başlamış’ Nakil İşine İlkbaharda başlanacaktır.
Evvelâ İtalyan esirleri yola r.ı-kanlacaktır. Bundan sonra Alman ve Japon esirlerinden iptida hastalar ve yaralılar, sonra Amerika ile işbirliği yapanlar, nihayet işbirliği yanmaktan re-klnenler gönderileceklerdir. Sevkıyatın ne kadar süreceği belli değildir. Bu iş elde bulunacak serbes gemi miktarına bağlıdır. Bu gemilerin miktarı fazla ise esirlerin gelecek kış iptidasına kadar nakledilmeleri bitecektir.
Japon imparatorunun serveti
Japon İmparatorunun dünyanın en zengin adamlarından biri olduğunu gecende yazmıştık. İmparatorun fabrikaları, tersaneleri, bankaları, şimendifer hatları. vapurları. kıymetli kolekat-yonlan vardır.
Tokyo radyosunun habrr verdiğine göre imparator, memleketin bu kıs büyük açlık tehlikesi karsısında bulunduğunu, yabancı memleketlerden yiyecek getirtebilmek için paraya ihtiyaç bulunduğunu düşünerek çok kıymetli sanat koleks'vonlarım, tm-paratorlçe de bütün elmaslarım bu Is İçin hükümete vermeği kararlaştırmışlardır. Radyo Japon zenginlerini imparatorun hareketini taklit etme*? davet ediyor.
Japon imparatorunun serveti hakkında katı malûmat olmamakla beraber bunun bir kaç yüz milyon dolan bulduğu bildiriliyor.
Binbaşı HiHer adını değiştiriyor
Amerikan ordusunda binbaşı Httler adında bir subay vardır. Bu subay Amerika yüksek adalet mahkemesine başvurarak adının değiştirilmesini istemiştir. Hİtlcr İle uzaktan yakından hiç bir münasebeti olmıyan bu Amerikalı subay istidasında demiştir ki; «Bütün insanlar tarafından hakaretle anılan bir adı taşımaktan beni kurtarın.» *
Yüksek adalet mahkemesi isteği doğru bulmuş ve binbaşı Hitler'in bundan sonra Harrison adını taşımasını kabul etmiştir.
Edirne’de kömür fiati
Edirne (Akşam) — Son günlerde Edirne piyasasında mangal kömürü. sıkıntısı çekilmekte İdi. Orman idaresinin şehrimiz için verdiği mangal kömürleri piyasaya gelmiş ve masraf1 tle birlik _e halka 17 kuruş üzerinden sçtılnııiBi Ir-ıratfaşPrı’mıştır Doha önce ’ 1-ömürilmln kilesin lî
kuruşa kınlar yükselmişti.
Sahile 8
AKŞAM
8 Kasım 1 $.45
HER AKŞAM BtR HİKÂYE
Pireli oda
Otelin tek hizmetçisi alan «Sabbek abla*, elinde kirden kararmış bir bezle aşağıya İndi. Kendi kendljîi'lne y&zıhane adını taktıkları tahta ma-bjlt.ui önünde durdu. Masanın tam arkasındaki duvarda bir takım rakamlar yazılı İdi. Her rakamın altına, bîr çivi çakmıştı. Çivilerden hatalarında da anahtarlar sallandırıl-mışlı. Yazıhanede otelin aynı zamanda lıenı kâtibi, hem sahibi, hem kapışan, hem mstrdotell, hem de gw-ponu vazifesini gören Recal efendi oturuyordu.
«sabbek abla» He Recal efendi karşı karsıya geldikleri zaman kadın sordu:
— «Pireli oda» yine boş değil mİ?..
Otel sahibi can sıkıntılı bir yüz bu-ruştıırmasllc cevap verdi:
— Bırak Allah aşkına... Oda değil belâ . Âdeta bütün civardaki kasabalarda hattâ şihirlcrde bile bu «Pireli oda» meşhur olmuş... Ne yapsak acaba’..
Kadın dudağının köşesinde ince sarma sigarası İle ve ukalâ bir tavırla cevap verdi:
— Rlç... Ne yapacağız?.. «Pireli oda. bul- Adam edilmez kİ!..
— peki anıma... öteki odalarda bu kadar pire, böyle tahtakurusu, bu derece sinek yok ki. . ötekisi oda değil iğneli fıçı mübarekI.. Neden öbürlerinde öyle çok değil de bunda bu kadar fazla...
— Uâhl Recal efendi... Sanki şu 40 yıllık Dağ otelinin sahibi sen değilmişsin gibi lâf ediyorsun... O odayı bilmiyor musun?.. Binanın çıkıntısı.. Tavan tahta, duvarlar tahta... Âdeta haşerat yağmur gibi sapır sarır tavandan yağıyor... Nasıl başa çıkıla» bilir kİ,..
— Doğru doğru!-. Fakat biliyorsun ya, bizim odaların çift yataldılan 10 Uradır.. Bu «Pirdi oda» boş kaldığı lçlıı ayda 300 lira kaybediyoruz demektir. Değil mİ?..
Konuşmalarını burada kesmeğe mecbur oldular. Zira otel kapıs'ndan İçeriye pehlivan yapılı bir delikanlı 11? sülün gibi bir gen ; klz girmişti.
İlerlediler. Otelcinin önüne geldikleri zaman delikanlı sordu:
— Boş odanız var mı?..
Recal efendi İle Sabbek abla birbiri rlne baktılar. Kapıdan İçeri giren çift o kadar genç ipsmjierdı ki Recal efendi bir tuh atlamıştı. Delikanlı otelcinin* boş oda sorarken yanındaki arkadaşı —t hayatında otelde kalmadığı İçin olacak — utanıyor gibi İdi. Recal efEncü çabucak kendini topladı-
— Evet!.. Bir odamız var.. Güzel manzaralı bir oda!..
Delikanlı:
— Peki Öyleyse... Bize orayı veriniz'.. dedi.
Otelci:
— Lûiftn evrakınızı verir misiniz? Ev- iniz tabii!., dedi.
Delikanlı:
— Tabii tabii...
Sozîeriie bir cüzdan uzatırken yanındaki arkadaşı yine kıpkırmızı kesildi. Otelci nikâh cüzdanını eriştirirken gördüğü tarih kendisini pc-k şaşırttı. Çünkü cüzdanın tarihi o günkü tarihti. Gençlerin nikâhı henüz bir karve.al önce kıyılmıştı.
Okuma ve yazması olmıyan Sabbek abla Recal efendi gibi vasiyeti anlamadığı İçin hâlâ gençlere itimatsız nazarlarla bakıyordu.
Nihayet ot:lçl bir anahtar uzatarak Sabbek ablaya;
— Beyefendi İle hanımefendiye güzel manzaralı odamızı göster.» dedi
Üçü merdiv’ndeniere doğru yürürlerken Recal efendi onların arkacından güliimsiyerek bakıyordu. Genç evlilerin de son derecede az eçyası yardı.
Biraz sonra Sabbek abla onları odalarına yerleştirmiş ve aşağıya inmişti.
— Ayol sahiden d? evliler mİ?., dt-ye Koruyordu.
Recal efendi gülerek teminat ver-» di:
— Evliler... Hem do dört saat önce nikâhları kıyılmış... Holivut usulü!..
— Dört saatlik evliler hal_ Oıılr goy değil!-
Sabbek ablan m gözfleriııe Adeta hülyalı mânalar gelmişti. şimdi gençlere terslik gösterdiğine pişman olmuştu. Keşke daha miilftyLm ve sevimli davransaydı. Hem de o nispette bahşişi de çok alırdı.
— İyi umma.. Zcvnlhlor o »pireli oda» da no yapacaklar?.
— Pirelenirler- Ne olacak?..
— Yalnız pire dığll ki.. Odada her nevi haşCrat var. Senden benden gayri!,, Arı kadar sinekler do cabat..
Ertesi günü »Pireli oda» nın müşterileri aşağıya salona İndiler. Yüzleri, enseleri, hele genç kadının çip-lajt kollan, gerdanı ve göğsünün açık kısmı pire, tahtakurusu, sivrisinek yeniği, bir takım haş rat kabarcığı içinde idi. Fakat gözlerinden saadet akıyordu. Otelci onların yanına yaklaşarak sordu:
— Nasıl rahat edebildiniz mİ efendim?..
İkisi birden âdeta minnettar bir tavırla cfvnp verdiler:
— Hem. de nasıl?., oda değil... cennet,. Cennet!..
Sabbek abla hay rutinden küçük dilini yutacaktı «Pireli odn» dan İlk' defa böyle bahsfdlldlğlni İşitiyordu, j Yeni evliler burada bir hatta kaldılar. Ve her sabah -pire, tahtakurusu, sivrisinek yenikleri, kabarcıklar arasında aşağı indiler ve dalma da odadan «Cennet!» diye bahsettiler, hattft hazan otelci He Sabbek abla onların vücutlnmıdakl pire ve tahtakurusu .ısırıklarına bakıp »Acaba bunlar başka blrşey mi?.,» diye düşünüyorlardı.
Bir hafta sonra delikanlı:
— Ne yazık kİ işimin başına gitmem lâzım... Bu Cennette ne rahat etmiştik. Değil mİ sevgilim?., dedi ve o günü otelciye teşekkürler ederek ayrıldılar.
Rctai efendi İle Sabbek abln hayretler içinde onların arkacından baka kaldılar, •TecrilbcH otelci İçeri gt-rerken:
— Bir sene sonra gelirlerse odanın piresinden şikâyet ederler... diye gülümsüyordu.
(BİR YfLDIZF
BULMACA
12346878» 10
2 — Tam sayı.
3 — Başı boş - Yumağın ba+ı
4 — Adaletli.
Kısa notlar ve küçük fıkralar
Sultan İbrahim hal. ve mizacına gö-
Kanunî Sultan Süleyman saltanatı- _______________
nın Damat Ttüstem paşa sadaretilo re nasıl oldu da Sinan ağayı dürt bin, başiıyan devresinde artık muazzam menfiyi gönderdiği ölüm yolunun yol-: devlet binasında bazı çatlaklar, ya- 1 cusu etmedi? onun bu merhameti,!
Aklar görünmeğe başlamıştı.
Oğlu İkinci Sultan Selim lıncalet celbedecek dereceye varan İşret İpti-lûsl Vö ralıayeti İle. bu çatlakların açılmak, büyümek İstidadını hissetmemişti. Ancak tarih, bu padişahın blr meriyetini uuııtmıyacaktar: So-kollu Mehmet paşayı Sadaret makamında tutmak.
Bütün saltanatı uıüddctince İstanbul ve Edirne saraylarından vo mesirelerinden başka yer görmek lsteml-yerek, bu veziri âzaminin ve serdarlarının gayret ve himmetlerde Kıbrıs'ın, Tunus’un fethi şerefi namına izafe edilen bu padişahın takdire şayan hareketi işle bu olmuştur.
Sultan Selim, Sokollu'yu, basımlarının biitün telkinlerine Ve Şeyhlsl&ın Ebiissuut, Nakibüleşraf Seyylt Muhterem, gibi devlet hayırhahlarının tavsiyelerine itimadım iktidar ve hükümet makamında nüfuz ve İstiklâl İle istihdam eylemiş, bu suretle babasının kendisine bıraktığı saltanat vo] --------------------------- _—
devlet mirasının en emin vo İş bilir1 mani iınvanlle 1822 senesinde Parlste bir el ile idare edilmesini temin et-' hneıirâ™ tin h.'.viitr MiHiir r>(> hur c«.’ mlştlr. Osmunlı padişahları arasında tek bir Sadraznm kullanan o oldu; ölündye kadar damadı Sokoliu Tavlı Mehmet paşayı devlet şevket ve azametinin temel taşı gibi yanında tuttu.
Sultan Selim o kaadr fedakârlıklarla raptedilen Kıbrıs adasının kıratlısını, kendisine şehzadeliğinden itibaren Jıtanet eden Portekizli Yasef Nasl'ye vadeimiştl. Adayı bu nüfuzlu Musevi zenginine kaptı rmıyan. İne-bahtı — Sıngın donanma - CX±: (______________________„_____________ ________
muharebesi mağlûbiyetinden sonra Aşık ile maşukasını ayırmağa karar birkaç ay içinde koca bir donanma j verir. Sareyl heklmbaşının oğlu İle vücuda getiren. Don - Volga ve Sü- nikâh eder. Ye'se düşen veliaht he-veyş kanallarını açmağı düşünen,," '
Lehistan» istediğini kıtal intlhabctti- j sini Surenin hakiki kocası saymak ron koca vezir de bu olağanüstü lılm- cesaretini gösterecek olursa sonu fena metlerine dahilî İdarede suiistimalle-J olacağını tehditlerle söyler. "* rln önüne geçmek, harici siyasette, başı oğLn Nuh efendiye blr kız kar-Kaııuni devrinin azamet çeşnisin!' döşten başka nazarla bakmamasını idame eylemek hususundaki gayret- ( tembih etler.
lerinl İlâve ederek bu emniyete Uya-' -----katini taıuamile gösterdi. İçkiden baş kaldırmıyarak «pek az hükümdar» olan zayıf seciyeli Sultan Selim yanında kuvvetli şahslyellle fiili hükümranlı]:. atabelîllk etti: Kanunî günlerindeki saltanat revnakının sekiz buçuk sene mükemmel blr muhafızı oldu.
5 — Bir vilâyetimiz - İki kere beş -Tersi merkezdir.
« — Tersi geminin tuübedeccği yoldur.
7 — Dinsizlik - Ecdat.
8 — Hasret nidası - Spor oyunu.
9 — Reislik - Nota.
10 — Tersi İyi olmayan kalabalıktır. GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa Ve yukarıdan aşağı:
I — Yuvarlamak, î — üzak. Aşina, 3 — Valiz, İlân, 4 _ AW. İskele, 5 — Ziraat, 8 — La, Safariye, 7 — Aşikâr, Bal. 8 — Miletlb, Ke, » — Anal. Yakar, lo _ Kanepeler.
MUKADDES YALAN
Yazan: L£on Malicet
.......—1 Tefrika
Dalma blr bahar kelebeği gibi görmeğe alıştığı genç kız, nasıl feci blr hal almıştı! Fakat bu sefer de blr güzelliği var. Teselli eden blr melek gibi kolunu boynuna doladı, ona kuvvet vermeğe çalıştı.
Delikanlı konuşamıyor. Başı kardeşinin omuzuna düştü. Belki d* bu baş, sonuncu defa olarak böyle samimi blr Istinatgâh buluyor. Ba soğuk hücrede, birikirlerine söyllyecek, teselli edecek söz bulamadılar.
Nihayet dcllkaıılı:
— Demek kİ, biz Allah'ın menfur kullarından olduk, zavallı Arte'clğlm. - Jedl.—- Sen bu kadar ıstırabı ha-kr tnıck İçin hayatta ne fenalık yaptın, zavallı! Bari bu felâketler sana İeııir etmeseydi. Senin ağladığım görmek bana acı veriyor. Haydi ben bunları hakedeyim, suçluyum, peki amiti a son? 8en? Sen beni nasıl affedebildin de buraya kadar geldin?
Anie, ayağa kalktı. Kardeşinin yüzüne dikkatle bakıyordu. Onun fedakârlığının mahiyetini keşretmek Ls-torccsino derin derin bakıyordu.
— Hakikaten sen! affedip etmemem
Hevprk’la az gelirli aile çocuklarının tedavisi
Hayırseverlerin hibelerile kurulan klinikler çocukların hastalıklarını ve dişlerim tedavi ediyorlar
' olsa, olsa, Sinan ağanını
— Ben padişahımın verdiği emri yerine getirmekten başka bir şey yapmadım!
Yolunda bir cevap vermiş olmasından ileri gelebilir!
¥¥¥
Bizde tesettür âdeti cari olduğu müddetçe ve mecburiyet olmadıkça haremden bahsetmek edep harici sayılarak caiz görülmediği için eski nrilellcfatta aşk masallarından başka harem hayatına dair tafsilâta pek tesadüf edilmez. Frenkler İse bu hayata büyük merak sardırmışlardır ve Avrupuda Şarkın bu kapalı hayatı pek çok romanlara mevzu teşkil etmiştir.
Bu merak bir ora o derecede ilerlemiş görünüyordu kİ, saray harem hayalında cereyan ettiği duyulan veya «öylece yapılıvermiş olan bir aşk hikâyesi kolay kolay hakikat diye telâkki edilebiliyordu.
(Precls rhlstoire de l’Emplre Ötto-
basılmış üç büyük ciltlik ve 1155 sa-hlfellk bir Osmanlı tarihinde böyle bir aşk hikayesi mütalâa ettim. Müellif F. Alix anlalıyof ki:
«İkinci Sultan Mustafa zamanında kardeşi şehzade Ahmet — Üçüncü Sultan Ahmet — Valide sultan dairesinde gördüğü Sare İsminde bir cari-yeye âşık olur, şehzade Ahmctle cariye arasında hasıl olan münasebet, meydana çıkmakta gecikmez, valide sultan oğlu Ahmet İle cariyenln ha-denlz^ vatlarına zarar gelmesinden korkar.
kimbaşıyı çağırarak oğlu eğer kendl-
Heklm-
¥¥♦
OsmanlI padişahtan arasında umumi bilgisi en kuvvetli Fatih Sultan Mehmet olduğundan şüphe yoktu. Yalnız Yavuz Sultan Selimin Fars diline vukufu ve şairliği Fatihten çok üstündür.
Fatih hurûflUğe meyil göstermişti. Yavuzun tasavvufı düşkünlüğünde İse daha tatlı ve derin tezahürler vardır.
Nevyork'ta ve diğer Amerikan şehirlerinde az gelirli ftUelere mensup o-lan çocuklar, gerek diş ve gerekse diğer haftalıkların tedavisinde kliniklerden tam mânasüe yardım görmektedirler. Esasen, fen âleminin bahşettiği en iyi teşhisi, tedavi ve nekahet devresini
ancak bu şekilde temin etmek mümkündür. Oyun sahalarını, çocuk kulüplerini ve atelyclcrl-nl İdare etmekte olan Nevyork şehri Yardım cemiyeti, Nevyork'ta 7 sıhhat ve 5 diş kliniği işletmektedir. Çocuklar, ya parasız ve yahut da cüzi blr ücret mukabilinde tedavi Edilmektedtr-
Üçüncü Ahmet padişah olduktan sonra unutmadığı Sareyl aratır. Nuh efendi bir emanet gibi şakladığı nikâhlısını Haremi Hümayuna götürür. Fakat valide (Krudlsca* sultan — üçüncü sultan Ahmedin validesi Gülnüş sultandır — saraydan çıkmış nikâhlı bir ks dinin yeniden saray haremine alınması müslümanlara dokunacağı cihetle çata olomıyacağı* nı oğluna anlatır
Nuh efendi Sareyl boşadı. Sare Nuh efendinin durumunda kalmağı kabul eden Baltacı Mehmet paşaya nikâh edildi. Baltacı paşa sadaret makamına getirildi.
Üçüncü sultan Ahmet tebdili kıyafetle Baltacının sarayına gidiyor, orada Sare sevgilisi İle mülakat ediyordu. Sarenin nüfuzu gittikçe artıyordu. O kadar ki valide bile hnsekiUkten uzaklaştırdığı kadının yardımını arıyordu. Sn re istese saraya tekrar girebilirdi, Fakat efendisinin saray zevklerini bırakıp kendisine gelmesinden ve Başarası gibi addettiği kocası üzerinde hâkimiyetten hoşlanıyor: bu hayati saray hareminin esaretine tercih ediyordu.
Eser. Sarenin Baltacı Mehmet paşanın azlinden ve katlinden sonra ne olduğunu, bu aşk macerasının ne suretle bittiğini bildirmiyor. Müellif bu ı macerayı hangi kaynaktan naklettl-I ğlni de göstermiyor. Bizim tarih! mii-ı cllefatımızda da buna benzer bir Lay-de tesadüf edemedim. Bana öyle ge-
Kliniklerden birinde bir çocuk muayene ediliyor
1er. Sıhhat kliniğinde teşhisten sonra tedaviye ihtiyaç görüldüğü takdirde, çocuk ücretsiz olarak hastaneye yatırılıp tedavi edilmektedir.
Diğer taraftan, difteri, fazıl ve çiçek hastalıklarından korunmak için çocuklara aşılar yapılmaktadır. Dış kliniğine başvuran çocuklar, esash ve tam blr tedaviye tâbi tutulmaktadırlar.
1044 yılında, sıhhat kliniklerine müracaat edenlerin sayısı 10 808 dlr. Diğer taraftan, 11,475 çocuk da diş tedavisine tâbi tutulmuştu. Bu cemiyet, 1853 yılında İçtimai alanda faaliyet gösteren bir grup tarafınsan kurulmuştur. Bu cemiyeti faaliyete geçirmek İçin lâzım olan para, gönüllü olarak halk tarafından ödenmiştir. 1944 yılında cemiyete hibe edilen paranın yekûnu 367.951 dolardı.
Çocuk Yardım Cemiyetinin idaresi altında bir klinik daha vardır Bu klinikte ihtisas sahibi olan hastana-kıcılar, hâmile analara İlerde çocuklarını tam bir İsabetle büyütmelerine ön ayak olacak öğütler vermektedirler.
Nevyork şehrindeki Guggenhelm diş kliniği, küçük mahalle okulları ve hasta bakıcı yetiştiren müesseso-Jerle işbirliği yapmaktadır. Bu kllnJk, Guggenhelm ailesi tarafından hibe edilen 5.00Ö.00Û dtfaria İdare edilmektedir. Mister ve Madam Murry Guggenhelm, Birleşik Amerika'nın tanınmış in sa n lyetpe rve rl er i ndend ir.
Resmen 1931 de faaliyete g:çcn bu klinîk, günde $00 - öoo çocuğun dişini tedavi etmektedir. Herhangi blr çocuğun diş tedavisine muhtaç olduğu, herşeyden evvel uğret-menl tarafından ileri sürülmezdir. Atından sonra, bu durum ayrıca çocuğun ebeveyn! ve kliniğin içtimai servis kısmı tarafından da tasdik edllme ldlr. Çocuk. kliniğe kaydolununca, diş tedavisine esaslı bir şekilde başlanır Tedavi bitince, çocuk hcı 6 ayda blr kliniğe grilp. dişlerini tekrar muayene ettirir. Eğer, tedaviye İhtiyaç gösterecek blr durum görürlerse, derhal te«fbbü«e gccVnıririedlr.
¥¥¥
Müverrih Nalma'nm (D«vi cansltan) diye tavsif ettiği! Edirne bostancıbn-şıaı Sinan ağanın Dördüncü Sultan Murat devrinde nefyedilmcl: üzere arabaya koyduğu adamların sayısı dört bine baliğ olduğu, fakat bu menfilerin hiçbirisi menfalarına vnrma-yıp yolda yokedUdlklerl rivayet edilir.
Bu kanlı cellât. Dördüncü Muradın bu yoldaki «icraatını.» yegâne vasıtası değildi. Yeniçeri ağası Köse Mehmet ağa — Sultan Murat bunun da kanma girmişti — ile İstanbul bos-tancıbaşısı Doçe Mehmet ağa — Bos-n, beykroeylsl «tauft» başı Kara Ali de Sinan aga İle aynı IIyop kj. ayarda «vasıla» İdiler | metreslertnin
Sultan İbrahim Sinan ağayı Istan- hayatlarından blr levha
görünen bula cclbederck sultan Muradın mu- vc osmanlı saray harem hayatının sahibi Silâhlar Mustafa paşa ile kat e cercyan larzına uymıyQnf hele blr memur olduğu diğer paşalardan al- padl$fthl blr vcrlrlâzam haremine dığı malları sormuş ve birçok a»,ar- ]«,|ftyca ithal ediveron bu hikâye cld-dau sonra nefly tarikiyle Tırhala di blr e8erde ba1t|W Wr vabla sancağına memur etmişti.
zikredilecek yerde Lâle devrinin zevk ve safa hayatına müteallik olarak Avrupaya aksetmiş menkulfittan olmak üzere gösterilmiş olsaydı daha münasip olıırdu!
Humbaracıbaşı Ahmet paşanın Conte de Bonneval — oğlu Süleyman bey Mtlahda doğmuş, babasından sonra İstanbuln gelerek İslâmiyet kabul etmiş idi.
Parlak olmaktan ziyade kuvvetli fikirlere malik, fakat şahsi menfaatlerine pek dikkat eder bir adamdı ve bunları temine faaliyet ve ötekini, berikini tasdlden rivade İtidal ve İhtiyat İle çalışırdı..
Venedikli bir nıühtedlnln kiviyle evlenmişti; Beyoğlunda babasının konağı yanında blr evde yaşardı. Ba-bıâllnfn Beyoğlunda Avrupa ahvaline d8İr İstihbarat ajanı gibi idi Bu sıfatla ecnebilerce hatırı sayılır ve gözetilmesi lâzım gelir blr şahsiyet idi. Yalnız şu var: Süleyman bey aynı zamanda Fransa sefaretine de siyasi hizmetlerde bulunur ve Fransız elçisinin bizzat vanamıyacağı işler hak-
kında gayet iyi blr kanal vazifesini çjrür^ü!
•••
Fatih sultan Mehmnd'ln:
— Zamanımın Ebu Hanifesidtrl diye iftihar ettiği Molla Hüsrevin H. 885 senesinde irtiholinde kendi el yazısı İle muteber kitaplardan birçok nüshalar kalmıştı. Bunlar arasında iki CMcvatafi şerhi var İd! İd ulemadan bazılar! bunları teberrülten zamana göre pek yüksek blr bedel olan 6000 (altı bin' nkeoya t-rekeden satın almışlardı.
S iilt'umat KnUi İr t cm
YEM YAYIN
KADIN BÜYÜSÜ
Zamanımızın bütün dünyada çok okunan romancısı A J. Cronin. bu harbin İçinden aldığı bu mevzua kendine hâs sürükleyici üslûbllc lş-'.emiş, herkesi meraktan ve heyecandan deliye döndürecek hariku’&d» bit aşk macerası meydana getlrmlş-lir. Eser Türkçeye Leman TîimVr tarafından tercüme edilmiştir. Arif Bolnl yayınları arasında çıkan be güzel rominın flatl blr liradır.
Çeriren: (Vâ . Nû)
No. 27 ■
balıls mevzuudur. Çünkü «en bana Itlmadetmlyorsun. Benden blr şey saklıyorsun. Masum oluşumdan bahsettin. Ben de masumsun. Sen istediğin kadar cürümleri Özerine aL mahkûm ol. fakat ben kardeşimin kaatll olmadığından eminim. Dünyada ve-ahlrette senin mıuum olduğuna şahadet ederim.
— Anle ‘çiğim t
— i'tlrnz etme, ne desen İnanmam. Caniler kurtulmak için çabalarlar, sen mahkûm olmak Jçin çabaladın. Sade bu senin masumluğunu ispat için kâfidir. Demek id, sen bizi ter-ketmek, bana ıstırap çektirmek arzusunu duydun. Bütün bu hareketleri onun için yaptın.
— Böyle konuşma. Anlc, susl
— Piorre ve ben, senin masum olduğuna eminiz. Bu cinayeti başkasının İşlediğini ispat için arkandan çalışacağız. Hakikati keşfederek cani kimse onu ortaya çıkaracağız.
— Bu tarzda harekat etmeni istemiyorum. Anle, istemiyorum.
— Hakikati öğrenmemden mİ korkuyorsun?
— Haklkat-l biliyorsun.
— Senin arzuna itaat atınlyeceğlm, ağabey. Senin masum olduğunu ispat edeceğim.
— Ben kaatillm.
— Bunun sebebi ne olabilir? Anlat fa ben de öğreneyim. Şimdiye kadar ileri sürdüğün sebepler aklı selimi İsyan ettiriyor. Tahkir edildiği İçin annemizi müdafaa etmişsin. Böyle blr tahkir bahis mevzuu değildir.
Bu bahis üzerinde fazla durmamak lâzımdı, Anle'nln hiçbir şeyden şüphelenmemesi Icabedlyordu.
Jacuues dedi kİ:
— Sen beni ziyaret etmekle bana büyük teselli verdin. Fakat şimdi yaramı deşiyorsun. Bana fazla ıstırap verme.
— Her sözüne İnanacak kadar seni seviyorum, Jacques. Lâkin sen kaatll olamazsın. Böyle bir fedakârlığı niçin göze aldığını ömrümün sonuna kadar aramaktan kendimi ıncnedemlyecc-ğlm. Kendine utanç verecek ve bizi de bedbaht edecek böyle blr töhmeti neden yüklenmiş olabilirsin?
— Zihnini yorma, Anlel
— Plerre ve ben, hep bu muamma etrafında zihnimizi yoruyoruz. Sen her halde korkunç bir sır saklıyorsun.
Jacnucs. titriyor, kardeşinin hakikati keşfedeceğinden korkuyordu. Kız luçkırı yordu.
— Acaba uğrunda bu fedâkârlığı
yaptığın İnsan kimdir? Bizi kime feda ediyorsun? Bu hakikati öğrenmem İçin Plerre de bana yardım edecektir. Mevzuu değiştirmek İçin, dellkanh: — Benim mahpusluğum esnasında mütemadiyen arayıp soran Plere’e teşekkürlerimi bildir. — dedi. — Ben onun ne tarzda düşündüğünü biliyorum. Onun projeleri annln de projelerin Olsun. Fevkalâde İyi kalbli, na-muskâr blr İnsandır. Evlenin, bahtiyar olacaksınız.
— Bir gün Plerre’le evleneceğim. Fakat ancak seni kurtardıktan sonra.
Hapishanenin saati onu çalmıştı. Gardiyan göründü.
— Matmazel, artık çıkmak zamanı geldi.’ - dedi.
Gözyaşları İçinde ayrıldılar.
Bu, menfaya gitmeden evvel son görüşmeleri oldu. Delikanlı, temyiz İstidasını ImEMamadığı IçLn birkaç gün sonra, Toulon'a nakledlldL Orada diğer bir işkenceye maruz kalması mukaddermiş. Hazırlık için gardiyanlar onu hususi bir hücreye soktular. Saçlarını kestiler. Kendirine utanç veren mahkûm elbisesini giydirdiler. Artık o günden İtibaren, genç subay. Yeni Kaledonya'ya gönderilen mahkûmlar sürüsüne mensup bedbaht bir fert oldu. Arkadaşları dünyanın en azılı haydutlarıydı. Kendisi namuskâr ve iyi huylu blr insan olduğu İçin bu canavarlara karşı koyamıyor, onlar da
Jacques'ın, bu mülâyimliğinin za'fın-dan İleri geldiğini sanarak üzerine çullanıyorlardı. Böyle bir hayat sürmek işkencelerin en büyüğüydü. Sıcak blr memlekete gidecek, orada güneş altında, sıhlıl ve medeni her şey-den’nıahrum, gece gündüz çalışıp duracaktı. Bu meşakkatli hayat onu yıldırmıyordu. Bundan, sonraki kaderi her ne olursa olsun, katlanacaktı. Kendisine en ağır gelen şey, diğer mahkûmların musallat oluşuyordu. Onlar da hiç peşini bırakmıyorlardı.
— Bizden iyice blr ders alırsın, sümbül bebek tohumu, asilzade! — diyorlardı. — Zenginmişsin, şımartılmışsın; şimdi artık senin de kafanı, bizimki gibi cascavlak tıraş ettiler. Blz-lerden farkın kalmadı.
Jacques cevap vermiyordu. Onun bu istiğnası, haydutları büsbütün •çıldırtıyordu.
— Vay! Tenezzül edip konuşmuyor musun? Biz seni konuşturmanın yolunu biliriz,
Nihayet, hareket günü geldi. Suları köpürterek sahilden uzaklaşan bir vapurun güvertesinde, ayağına prangalar vurulmuş olarak Jacqııes, memleketinden uzaklaştı. Gözyaşlarını zor znptcdlyordu. Arkadaşlarının tahkirlerine kulaklarını tıkıyor, için İçin:
— Anle! Anie! — diye inliyordu. — Ah. zavallı anneciğimi
XII
Verguals. yemeğini bitirdi, blr sigara yaktı. Etrafına memnun memnu» baktı. Uşak gidi o geliyor, giunüş ta-famlannı, zarif vitrine yerleştiriyordu. Kıymetli vazolardan renk renk çiçekler neşe İçinde taşıyordu.
Banker, hafifçe gulumslyerek düşünmekteydi. Şu son seneler içinde amma da meşakkatler çemlş, heyecanlar geçirmişti. Fakat hele şükür, muvaffak oldu. Gayesine adım adım yaklaştı.
Raynald’m ölümü üzerine, banka* da işlerini tcsflye etmişti. Ortada hiçbir rakip kalmadığı için bütün işler Verguais’ln bankasına akmıştı. Artık t?crilbelencilğindoıı doleyı kara sakallı adam fırsattan istifadeyi bilmişti. Hayalleri tahakkuk ediyordu. Ciirmünün semeresin! topluyordu. Şimdi İkinci safha: Raynald’m müşterilerini almıştı. Nişanlısını da el* geçirecekti! Asıl maksat da bu değil iniydi? Raynald'ln son görüşmesi sırasında, «Senin nişanlın benim karım olacak. Ben bu gayeye ulaşmak için bütün mânileri yıkarım.» dememiş miydi? Bu derece çabuk muvaffak olacağını o zaman bilmiyordu. Cidden çabuk muvaffak olmuştu.
(Arkası var)
Sahne 7
Hajrb fabrikalarından işsis kalan ameleye işsizlik sigortası veriliyor
Birjeşik Amerikanın muazzam fabrikaları, beş sene münhasıran harb tmalâtiyle meşgul oldu, Harb bittiği cihetle, şimdi de sulh zamanına alt İmalâta başlamışlardır. Amerikan endüstrisinin muazzam gayret ve başarısını Devlet Bakanı B. James F. Byrcnes şu sözlerle belirtmişti. «Çift-likl..itnlzin ve fabrikalarımızın mucize denecek kadar muazzam ve eşsiz başarılan. Birleşik Amerikanın hail hazırda dünya ekonomisinin heyeti Umumi yesinde en büyük âmil olduğunu teyideylemektedlr.
Yeryüzünde taşıyan insanların küçük bir kısmiyle dünya endüstri 1S-tlhsalâu kudretinin yansını elimizde tutuyoruz. İstihsal âtım izin az bir kısmını milletlerarası ticarete arzettiği-mi2 halde harbden evvel de yeryüzünün birinci İhracatçı ve İkinci ithalâtçı milleti İdik.»
Dünya ekonomisinde haiz bulunduğu bu üstün vaziyet, Birleşik Amerl-kaya büyük mesuliyetler tahmil eylemektedir. Çünkü buhranlar hudut tanımamaktadır,
Aynı Amerikan Bakanı, bu noktaya temasla şöyle demişti:
— «Eğer fabrikalarımız, İşsiz kalırsa büyük bir kısmını piyasamızın çektiği istlhsalâta atılmış olan milletler, talebin birdenbire azalmasından sıkıntı çekeceklerdir. Eğer harice ödünç para vermeği birdenbire kesecek olursak piyasamızdan mal* alan milletlerin ecnebi dövizlerin birdirbire azalmasından ticaretleri sönecek ve artan bir İşsizlik iktisadiyatlarım kemirecektir. Bıınu önlemek için liberal bir ticaret sistemi tatbik etmek lâzımdır. Ancak liberal ticaret sistemi. butun milletlerin refah ve saadetin! temin edebilir. Birleşik Amerika devletleri, liberal bir ticaret sistemine ulaşmağı kolaylaştırmak İçin İktisadi harbi kanun dışı kılmakta ve gümrük engellerini kaldırmağı istihdaf eden harekette diğer milletlere kat ıimışlardır.»
Birleşik Amerika, sulh uğruna âzami istlhsalâtı gerçekleştirmek İçin büyük bir program hazırlamıştır. Bu meselenin birçok cephesi vardır: Evvelâ terhisi sağlamak, fabrikaları yeniden teçhiz etmek, mesaiyi ayarlamak, flatlerl ve nakliyatı kontrol etmek ve saire gibi birçok güç ve karışık meseleleri halletmek lâzım dır. Mesele heyet! umumlyesl İtibariyle, bütün mesaiyi sulh istikametine tevcih etmekten ibarettir.
Japonyanm tesliminden beri, Birleşik Amerlkada muazzam bir İstihale ve İntikal hareketi başlamfetır. Hükümet elzem olmiyan harb siparişlerini derhal feshetmeğe başlapıış, terhis plânları hızlandırılmış, bazı maddeler üzerine konulmuş olan lak-yldlerln ve istihralât üzerindeki murakabenin kaldınlnjasma başlanmıştır.
Bu değişiklikten doğan bazı sarsıntılar evvelden tahmin vc hcsabedil-mlştl, harb imalâtı konturatoian feshedildiği zaman tank, tap ve mühimmat yapan fabrikalar, belli başlı müşterilerini eleten kaçırmışlardır. Vakıa bu fabrikalar için başka bir pazar yani sivil İhtiyarlara mahsus imalâtı başlamak İmkânları mevcuttur. Fakat bu. kolay ve derhal yapılabilir bir iş değildir. Çünkü mermi yapnn bir fabrika, derhal k^Iın firketeleri ve İğne İmaline başlıyamaz. Bu İmalât İçin, yeni teçhizat ve tekemmül ettir İlmiş makineler ve âletler lâzımdır. Hükümete alt bazı fabrikalar, satılığa ve kiralığa çıkarılmıştır, bütün bu karışık meseleleri, bir yola koymak zamana bağlıdır. Hulâsa olarak birçok işçiler İşsiz kalmışlardır ve İşsizlerin sayısı da durmadan artmaktadır.
Bununla beraber 60 milyon Amerikan amelesi arasında işsizlik bir sürpriz teşkil etmez. Harb bittiği zaman salâhiyeti! bir zatın beyanatına göre Anıerlkadaki İşsizler 1,100.000 klşk kadardı. Fakat önümüzdeki aylarda. İşsizler miktarının beş milyona çıkması beklenebilir. Bu miktar, hir'ü imalâtından terhis edilecek olan amele yüzünden, önümüzdeki ilkbaharda sekiz milyona çıkabilir. İşsizi1.!: meselesinin halli İçin şu çareye başvurulmuştur1
Harb IsUhsaiâtında çalışmaktan terhis edilmiş olan ve artık bir kayıt ve şarta tabi olmiyan ameleler, çalışma branşlarını seçmekte serbest bırakılmışlardır. Patronlar İle lşçlk-r arasındaki komiteler, resmi ve hususi teşkilât, işçi daireleri, onlara yeni çalışma branşlarını seçmekte yardım edecektir. Bilhassa resmi teşkilâtın her tarafta ameleye yardım büroları vardır. Bir İşçi, bu bürolardan birine başvurduğu zaman her türlü kolaylık ve yardımı görmektedir. Mütehassıs bir heyet, müracaatçının ihtisasını, kabiliyetini ve geçmişteki tecrübelerini lncellyerek hangi İşe meyil bulunduğunu onunla görüşmekte, dosyaları tetkik ederek kendisine İcabedcn tavsiyelerde bulunmaktadır. Müracaatçı. bu tavsiyeleri dinlemeğe mecbur değildir. O. en çok beğendiği işi. serbestçe seçebllİM
Haıb fabrikalarında çalışmış olan tarafından konulmuş olan işsizlik (4-gortasmdan istifade etmektedirler, işçiler muhtelif federal hükümetler Bu sigortanın tazminatı, hükümete göre hnflada 15-25 dolar ar aşında Je-ğişmekte ve bu işsizlik, sigortasının tediyesi de 14 haftadan 20 haftaya kadar sürmektedir.
Başkan B, Truman hükümetin işsiz sigortalarmı üzerine alması İçin bir kararname neşretmlştir. Eski muharipler. harb işçileri gibi aynı himayeden İstifade ediyorlar.
Vali ve belediye reisinin nutku
(Baş tarafı 4 üncü sahifedel
16 — Bundan başka asfalt ve katranlı yollarda kullanılmak üzere 10,345 liralık malzeme alınmış, Bebek - İstinye ve Yalov» - Hamam yollarının ağaçlanması için 1,900 lira, Çile yolundaki Potdcrc köprüsünün tamiri İçin 350 lira tahsis edilmiş ve kamulaştırma bedeli olarak 3J98 lira verilmiştir.
Tramvay idaresinin yaptığı yollar
Belediye fen İşleri müdürlüğü . bayındırlık müdürlüğünün yaptığı yollar haricinde İstanbul Elektrik. Tramvay, Tünel idaresi de tramvay hatları güzergâhındaki yollarda yen! İnşaat ve tamirat yapmıştır. İdarenin 1945 yılında yeni yaptığı ve yaptırmakta olduğu yollar, 8760 metre kare âJup 113,700 liraya mal olmuştur. 148,000 metre kare hacmindeki tamirler için de 590.000 lir* sarfedil-mlştir ki bepsl 156.760 metre karelik İş eder ve bu İşlere harcanan para da 701.700 hra tutar.
Yollara harcanan para
Böylece 1945 de yollar için, belediye, husuşt İdare v» tramvay bütçelerinden tahsis ve sarfedilen ve sene sonuna kadar sarfedllecck olan paraların yekûnu 2 buçuk milyon lirayı geçmiştir.
1938 aralık ayı başından 1945 sonuna kadar yol faaliyetlerimiz hakkında basılmakta olan yollar broşüründe daha çok tafsilât bulacağınızı ar-aederek başka İşlerimize geçiyorum.» Fen işleri müdürlüğünün yapbğı binalar
B Lûtfl Rıçdar bundan sonra belediye fen İşleri müdürlüğü tarafından yapılan binalar hakkında tafsilât vermiştir. Buna göre Cerrahpaşa verem hasta ilesi n İn İkinci İni» İçin bu .sene 305,860 lira sarfedümlştlr. Tamamlanması kştn 500 bin liraya ihtiyaç vardır. Mısırçarşısmın yanında bir helft yapılarak açılmıştır. Ta-rabya, Sanyer, ve Üsküdar meydanlarında da birer helâ yapılacak vc bunlar İçin 39560 lira sarfadüecekUr.
ue
Fatihte de bir hela yapılacaktır. Ka-pahçarşmın çatısı tamir edilmiştir, çarşı tamirine 50 bin Ura ayrılmıştır. Beyoğlu belediye hastanesine btr kat İlâve edilecek ve bütün teslsatlyie beraber 40 bin lira sarfedllecektfr.
Tevfik Fikret'in Aşlyanı 3885 liraya tamir ve Cerrahpaşa hastanesinin methalinin tadili İçin 15971 lira tahsis edilmiştir. Yıldızdaki hayvanat bahçesi İçin 11,833 lira sarfedllmlş, Karaağaç pay mahallindeki inşaata 41483, belediyeye alt binaların tamirine 45338, yine muhtelif binaların elektrik tesisatına 27766, kalorifer, su vesaire tesisat. İçin de 81571 lira sarf edilmiştir.
imar işleri
İmar müdürlüğü bu yıl İçinde imar plânlarım hazırlamaya devam etmiştir. Ayrıca tasdik erilimle olan plânlar üzerinde kısmen tatbikata geçilmiş ve plânlan hasırlanmakta bulunan kısımlarda İcabetleri revizyon İşleri yaptırılmaktadır.
Tasdik edilmek özere hazırlanan 13 plân vardır kİ şunlardır: Tıp sitesi, Marmara sahil plânı, 1953 milletlerarası sergi pMnı, Eminönü -Sirkeci arası, Sirkeci - Ayasofya, Sirkeci - Saraybnrnu Orası, Yedikule -Bakırköy büyük sanayi bölgesi ve Bakırköy şehri, Taksim - Tepebaşı, Karaköy - Taksim bölgesi İmar plânlan, Kadıköy, Ortak öy, Bebek, Eminönü - Bayerit tafsilât plânlan, Yalova vc Çatalca karalan İmar plânlan.
Burgaz, Kırı al lada imar tafsilât plânları, YeşflkBy fmar ptâm, Üsküdar - Kuzguncuk. Unkaponı - Eyüp Kasımpaşa - Hasköy yollan İle Florya - Kallkratya hnar pltlnlnn da hazırla tırnaktadır.
Çocuk bekimi doktor
Ahmed Akkoyunlu
Taksim - TaUmhane .
Telefon: 82027
1 - İŞ ARIYANLAR PİYASAMIZ İŞLERİNE VAKIF — Tanınmış tecrübeli mümessillik, banka muamelelerinde ehil. Türkçe bilir. Fransız, İngiliz, Alman, İtalyan vc Yunan llsanlarile muhabere eder. JSlyevm ithalâtla meşgul 46 yaşında bir ecnebi İşlerine İnkişaf vermek gayesiyle bir sermayedarla veya ciddi firma İle teşriki mesai arıyor. Galata posta kutusu 1195 adresine müracaat. 938 — 1 8500 LİRAYA BOŞ TESLİM — Kadıköy Mısırlıoğiu Haiilağa cadded 54 No. beş oda. bahçe, elektrik, havagazı. »u içindeki sahibine müracaat. 954
IYI KIRA İLE — Möble veya boş bir oda aranıyor. Ayakları romatizmalı bir bay için vc bakımı üzerine alacak aile yanında Akşamda (D.s) rumuzuna. 053 ‘— 2
35 BİN LİRAYA — Baktrköyünde 14 odalı büyük çamlı bahçeli boş teslim edilir Fevkalâde acele Satılık Villâ. Ferdi Selek Türk Emlâk Ga ata ömer&bit han 23/2 telefon 42308 039 - 1
J - İŞÇİ ARIYANLAR
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: Yüksek TİCARET MEKTEBİ MEZUNU ARANIYOR — Askerliğini bitirmiş olanların İstanbul Emniyet Sandığına müraçaat’arı. 947 — 5
BEYOĞLU — Caddesinin İşlek VC güzel bir yerinde mağazası olup devren satmak veya ortak Istlyenle-rln 20096 ya telefon etmeleri. 873 — 1
TÜRK BİR DADI İS ARIYOR — Altı aylık veya yeni doğmuş çocuklara bakmak üzere elinde bonservisi ve teminat verebilir. Dışarı gidemez Akşamda (T.D) rumuzuna mektupla müracaat. 955 — 2
KUMKAPIDA 5600 LİRAYA — Dört odalı muhtacı tamir apartman olmağa elferlşli köşe başı Iftglr bo; teslim edilir satılık ev. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 23/2 telefon 42368. 940 — i
({-SATILIK EŞYA SATILIK BUZ DOLAP — Az müstamel Kelvinatör markalı (4 ayaklı) satılıktır. Beyoğlu Tünel civarı Yr-zıcı sokak Doğan Apart. No. 42 Saat: 9 - 11, ? - 4 arası. 875 - ı
Türkiye emlâk piyasasin-DAN — En küçük kıymetten milyonlara kadar kıvmettc en İstifadeli emlâki size Ferdi Selek Türk Emlftk Bürosu temin eder. Galata Ömerâblt han 23/2. Telefon 422.68 942 — 1
BÜYÜK BİR FIRSAT — Hiç giyilmemiş ve Avrupada dikilmiş Iskonfcs (Skunks) güzel bir kürk manto sahibi tarafından satılıktır. Almak İsteyenler Moda Mektep sokak 20 No 1ı evde görülebilir. 920 85000 LİRAYA ŞİŞLİDE ŞAHANE VİLLÂ — Jlo bin liraya Cihangirde 11 daireli aparl-man ve binlerce İstifaden satılık emlâk Galata Ömerâblt han 23/2 Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu, Telefon 42368 943 — 1
KADIN VE BEVLİYE — Mütehassıslarına yarar muayene masası satılıktır. Okçumusa caddesi No. i 10 Galata. Telefon 40038 925 — ÜSKÜDAR — Paarbaşı mahallesi - Taşçımahmut sokağında nezareti fevkalâdesi, kuyusu, geniş bahçesi, biraz tamire muhtaç 5 numaralı hane ucuz fiatle satılık. Görmek: Kö-şcb&şındakl bakkala Pazarlık: Kalamış tramvay caddesi 68 numaralı evin alt katma. 944 — 1
SATILIK — 39 Modeli bisiklet. Sultanahmet Y'ercbatan caddesi 50 No. 948 — 3
MUTBAH SOEASI ALINACAK — Yeni, az kullanılmış veya İmal edilecek 6 ilâ 8 göriü bir adet (Gûzlne) satın alınacaktır. En son flat ile (A, 1) rumuzu ile İstanbul 176 posta kutusuna yazılması. 944 — 1 SATH4K APARTMAN - Dlvan-yolunda altında dükkânı bulunan iki katlı apartman satılıktır. Cağalcğlu Çatalçeşme 40/1 No. ya müracaat. 935 —
SATILIK FRAK — İyi kumaştan vc yeni, boy 1,75. M numara gömleği İle birlikte pazarlıksız 250 Hra. Te-lefn 52.208 949 — 2 SATILIK KÖŞK — Suadlytde asfalt üzerinde ve denize nazır modern bir köşk satılıktır 12,30 - 13 30 da 43721 No. ya müracaat, 936 - 4
— Kiralık — Satılık ADADA — İskele yakınındaki büyük gazino binası ve teindeki Mlû-mum mobllyeslyle halt faaliyette satılıktır. Müracaat: Beyoğlu Gaz şirketi karşısında 54'2 Yı'dız Emlâk telefon: 43376. 934 — 1
KİRALIK KAT — Bostancı Küçükyalı asfalt üstü No. 24. İstasyona İki dakika mesafede dört oda, banyo.
behçell. yaz ve kış İçin kiralıktır. İçindekilere müracaat 924 - MÜTEFERRİK
DEVREN SATILIK KÜÇÜK BİR DÜKKÂN — Beyoğlu istiklâl caddesi Terkos sokak (Tünele doğru Yerli Mallar Pazarı İlerisinde Şark Pazarı yanında) No. i müracaat. 872 — ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen üniversite İlse talebelerine ve hususi ders alacaklara İyi ders verir. Pratik ders verir her yere gider. Frau SIftor Teksim Hoca Zade sokak 1! kat 3 871 —3
«500 LİRAYA SATILIK EV — Bey-oğlunda altı oda ayda 85 lira kirada İstiklâl caddesi Tnksinı karakolu yanında Şetvan apartımnnı kapıcısına müracaat. 923
ANGLO, ARAP — Yarış kazanmış bir kısrak satılıktır isteklilerin Akşam gazfteslnde Kısrak r Omuzuna mektupla müracaatları. 878
SATILIK EMLÂK ARANIYOR -İstanbulin her semtinde arsa. ev. apartman, yalı, köşk, dükkân ve sair mülklerini satmak lstiyenler «Deney Emlâke» müracaat ederlerse arzularına daha çabuk muvaffak olurlar. Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin han No. 2 Telefon 43840 792 — I
TTP FAKÜLTESİ — Son sınıftan bir genç, orta ve Hse öğrencilerine İngilizce dersi verir Her yere gidebilir. Tıp Talebesi remzine. 906
HUSUSÎ FRANSIZCA. İNGİLİZCE DERSLERİ — Dersler münferit veya grup halindedir. Flatler ehvendir Galatasaray yenlçarş» Hayriye cad 24 numaraya müracaat. 917 — 3
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — İyi bir semtte dört yo| ağamda Fri-Jiderll, ardlyeli işlek bakkaliye satı-
Nebati yağ ticareti yapan toptancılara ve sabun imalâtçılarına
Ticaret Bakanlığı İstanbul nebati yağ bürosundan
1 — Bilfinıum nebati yağların (zeytinyağı, susam, fındık, pamuk, ay çiçeği yağlariylc emsaller! ve bunlann rahne edilmişleri) bir mahalden diğer mahalle nakil nebati yağ bürosundan alınacak müsaade ve bu bürodan verilecek vize ile yapılacaktır.
2 — Her toptancı ve sabun İmalâtçısı kendi namına mevcut otan nebati yağların 8. 11, 1045 tarihindeki mevcutlarını vilâyet binasından İstanbul milli korunma kontrolörleri şefliğindeki nebati yağ bürosuna bildireceklerdir.
3 — 8. 11. 1945 tarihinden sonra bürodan vize alınmadan taşraya y»r pılacak nebati yağ sevkıyatına. müsaade edHmlyecektlr.
4 — Nebati yağların bu sene tabi olacağı muamelelere alt kararlar resmi gazetenin 6097. 6103, 6146 numaralı nüshalarında İntişar etmiştir.
Fazla malûmat almak Istlycn alâkalılar yağ bürosuna müracaat edebilirler. (14779)
Galatasaray lisesi alım, satım komisyonu başkan* lığından:
Cinsi Beher kilo T. Fi. Mikdan İlk temi
Kuruş Kilo Lira
Tabin 140 500 ) 109 88
Pekmez 85 900 )
Tahan helvası 170 1000 ) 127,50
Kuru kayısı 150 1500 )
Kuru üzüm 60 1000 )
Ceviz içi 160 500 ) 333.75
Findik içj 160 500 )
Amasya elması 80 4000 ) 292.50
İnebolu elması 35 2000 )
Acıpayam Devlet Orman işletmesi müdürlüğünden:
Satılacak mal: Devlet demiryolları tipi travers, Mahal ve mevkii: Eşeler bölgesi. Yeşilova deposunda. Miktar ve cinsi: 7311 adet muadili 665.301 M3 travers. Muhammen bedeli: 75 liradan, tik teminatı: 3742 lira 48 kuruş.
Müddeti: On beşgün.
İhale şekli: Açık arttırma.
İhale tarihi: 12. 11. 945 pazartesi günü saat 15 de.
İhale yeri: Yeşilova kazası orman işletmesi bl .asında.
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı devlet demiryolları tipi Çam travers açık arttırma İle satışa çıkarılmıştır.
2 — Buna ait şartname orman ge .cl müdürlüğünden ve Acıpayam orman İşletmesi müdürlüğünde görülebilir.
3 — Taliplerin ihale gününde evrakı müsptte ve tik teminatiarlle
birlikte komlsvohu müracaatları. (14717)
Tekel İstanbul Bira Fabrikası
müdürlüğünden:
İlktir. Nlşantaş tramvay durağında Tütüncü Remziye müracaat.
M5
— 3
SATILIK MODERN KÂGİR VİLLÂ — Bakırköy İncirli asfaltı üzerinde dört dönüm arazi İçinde kuyusu 11* yeni yapı, bej oda, banyosu, altında çamaşırlık vt kömürlük. Müracaat: Telefon: 16 dan 70 bay Arife 946 —
KİRALIK — Eşyalı »e eşy&sız iki odadan yedi odaya kadar kat aranılıyor. Beyoğlu Harbiye, Nişan tap, Kurtuluş ve civarlarında Beyoğlu Ga* şirketi karşısında Yıldı? Emlâk telefon: «378 952 — 1
ÜSKÜBARIN ♦- Tunıısbağı tramvay durak yerinde biiyük bir bahçeli evin inşasına kâfi gelecek bir arsa acele satılıktır. Üsküdar Hâkimiyeti Milliye cadde^nde 203 No. iı tuhafiye dükkânım* müracaat. 950 — 2
FRANSIZCA DERSLERİ - Kolay mctodla mükfileme, tercüme öğretilir. Yüksek tahsil, bilhassa tıp «üm-resl özerinde İzahat ve tercüme, her Fransızca branşından İmtihanlara hazırlanır. T Ü. rii m usun a müracaat
Mİ — 3
Hurda saç ve demir 50-60 ton
Dahil! telefon 16 adet
1 — Yukarıda yazıh tahminen 50 - 60 ton hurda saç ve demir. 16 adrt dahili telefon pazarlık suretlle satılacaktır,
2 — Pazarlık 12.11.945 günü saat 10 da Tekel İstanbul Bira Fabrikan Müdürlük binasında Mubayaa komisyonunca yapılacaktır
3 — Şartname re satılacak eşya her gün fabrikada görülebilir.
4 — Güvenme parası % 15 tir (14494)
rn IIIIIII IHIM IIIUUCI lUUlllllMimulUUKUUII UIIUIU UMUUlUl Ullll IHI IIIIUMUUIUU UMUMU IIIHimiimilMlimillliy
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum idaresi İlânları
ou ıllHirmııı ııı ıı>wr nrluuMuuuaıııuı mı imimhuii ııumıııırMmıınVııtınııınıııiMirntıııııınııııııımrıııiBiııııırmiMotm»
Eksiltmeye konan H. Paşa kömür tahmil tahliye işleri Haydarpaşa Birinci İşletme Komisyonundan:
1 — Şartnamesine bağlı ccdvelde gösterilen ve 13 ameiiycden mürekkep olan tahminen 120924 manüpülasyon tonajlı fi Paşa Luvan kömür tahmil ve tahliye İŞİ bir sene müddetle kapalı zarfla eksilmeye konmuştur.
2 — Muhammen bedel 28869 yirmi sekiz bin sekiz yü2 altmış doku» lira 85 seksin bes kuruştur. Muvakkat teminat 2165 iki bin yüz al’mış beş Ura 24 yirmi dört kuruştur.
3 — Eksiltme 13/11/945 tarihine rastlayan sah günü saat 15 de Gar binası dahilinde birinci İşletme komisyonu tarafından yapıl«ca*ur. isteklilerin aynı tarihte saat 14 e kadar kanuni vfsaikierile tfriik’e teklif mektuplarını komisyon kalemine İmza karşılığı «ermeleri lâzımdır.
4 — Bu İşe ait şartname İle mukavele projesi H. Paşa veznesinden Ankarada 2 ncl İşletme ve İsmirde 8 İşletme MüdürtükiTindcn 145 kuruş mukabilinde satın alınabilir.
5 — Fazla Irahat almak İsteyenler H. Paşa Liman Başmüfet liriiğlne
müracaat edebilirler. (14091)
Gafetaav Lisesi Müdürlliniinden
Paralı yatılı talebemizin aralık 945 taksitlerinin tahsiline bağlanmıştır. Zamanında yatın! ması lüzumu ilân olunur, (14662)
Beden Terbiyesi İstanbul Bölge Başkanlığından
Takdir olunan
Mahallesi Atla Palla Parsel Cinsi Sathi mesahası kıymet Sahibi
1 — Mecldlyeköyü 57 8 21 Arsa 1160 M3 4840 T.L. ş krü Tongoç
» ( t ■ Üç odalı k&rglr ev — 2800 T.L. ■ •
B • * Btr kat ahşap oda — 400 TL. ■ a
3 — MeçldlyekoyO ■ > 22 Arsa 1C17 M2 4542 TL. Aprlne Şekerclyan
3 — Merlrtiyeköv » » 23 Arsa ve tentke baraka 315 M2 1575 TL. Fatma Tokozsoy ve
Hadiye Tuzamen
Arsa
195 Mî
487 T.L. Mehmet Nuri Boz üzere Beden Terbiyesi Hraunı 8 İnci maddesine tevfikan
4 — Mecldiyeköyü » ■ M
Yukarda vasıflan yazılı gayri menkuller spor sabasına übak edilmek dürlüğü namına İstimlâk olunacağı 1295 tarihli İstimlâk kararnamesinin olunur. (14177)
ACELE BATİLIK ARSA — İstanbul Topçularda sanayi mıntakası olmak hasebiyle kuyusu mevcut fabrika yapmağa elverişli 3218 metre karelik bir arsa satılıktır. Metre karesi 200 kuruştur. Müracaat: Galata Kemer-altı caddesi İzmirli eğin han 9 No. Ali Rn» Getaell. 951 — 1
PARAYA İHTİYACI OLUP DA — 4000 Hrııdan yüz bin liraya kadar ooelo emlâkini eatmak taüyenlerln tapu senedi ve çaplarlyle Mrllkte Ferdi Belek Türk Emlâk Bürosuna biBst müracaatları kâfidir. Galata ömorâbH ban 23/2. Telefon 42388
Mİ — lj
Köknar tomruğu satışı
Devlet Orman işletmesi Adapazarı müdürlüğünden
Mlkdarı Pinti
Adet M3 D3 Lirft Krş.
61 31
61 31
61 31
Cinsi
Depon
ÇnkBİlı deposu Köknar tomruğu
İhalenin
Tarih!
19/11/1015 15
> 15.30
» 16
Teminatı IJraKrs.
1903 87 1053 66
828 83
433
230
. . »80
. Hendeğe 8 kilometre vs Adapazann* «38» kilometre mesafede kamyon ile nakliyatı yanılabilir işlet-memlzlp Karndcre bölgesi Çakallık aradeposunda mevcut üç parti haltade 1430 adede denk -844.096» metreküp köknar tomruğu açık arttırma Be satı.şa çıkarılmış 11 r.
2 _ Arttırmaya çıkarılan emvalin muhammen bedolierilo llfc teminatları kendi hizalarında gösterilmiştir.
3 — Arttırma güçü 19'11/1945 pazartesi günü saat 15, 15.30 ve 16 da yapılacaktır.
4 — Arttırma şartnameleri Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, İzmit, Geyve. Düzce İşletme müdürlüğünde Bendek, Karaderc orman bölge şefliğinde ve Adapazarı işletme müdürlüğünde görülebilir. «14709»
1 —
797 >70 2M
817
231
248
Bnhlfe R
KH9KM
8 Kasım 1945
Hoşa gidecek en makbul Bayan Baylara mahsus hediyelikler:
Amerikadan gelen en son modellerde v» rengin çeşitlerde zarif ve cazip ÇİÇEK PLAKASI, ŞÖVALYE YÜZÜĞÜ ve KOL SAATLERi’dir.
Her nevi mücevherat siparişleri kabul olunur.
SiNGE
Saat Mağazaları
İstanbul. Eminönü
Caddesi No. 8.
Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları
Anonim sosyetesinden:
Paşabalıçe fabrikamız ambarlarında mevcut
Çuvallar Satılacaktır
Bu çuvallar 19,Tl 945 tarihli pazartesi günll saat 15 te açık arttırma İle satılacağından İsteklilerin ayni gün saat 14 e kadar 1000 -ıBin) liradan İbaret teminatlarını Perşembepazan İş hanında kâta sosyetemiz veznesine yatırmış olarak. Ticaret servisimizde hazır bulunmaları ve orada da Paşabahçe fabrikamız malzeme ambarına nü-munelerl mevcut çuvalları görmeleri ilân olunur.
Bayındırlık Bakanlığından:
26. 10. 1945 günü yapılan eksiltmede İsteklisi çıkmıyan 3500 Ura keşif | bedelli Fatsa ve 5500 lira keşif bedelli Ünye kasabaları imar plânının dü- I zenlenmesl işleri ayrı ayrı ve götürü esas üzerinden pazarlıkla ve evvelki Hat ve şartlarla eksiltmeye çıkarılmıştır.
İsteklilerin evvelâ Bayındırlık Bakanlığına müracaatla bu işler İçin i yeterlik belgesi aldıktan sonra 15, 23 ve 28. 11. 945 günleri saat 10.30 da | yapı ve imar İşleri eksiltme komisyonuna başvur maları İlân olunur.
(14701)
Türk Hava Kurumu İstanbul Vilâyet Şubesinden:
Kurban Bayramında bu sene toplanacak kurban derilerinin arttırması görülen lüzum üzerine 12 Kasım 945 pazartesi günü saat on bir9 bırakılmıştır,
İsteklilerin aynı gün ve saatte 1500 Jlndık muvakkat teminatlar!!? birlikte Bnhçekapı Yeni Postahane caddesinde 47 No. ll İstanbul şubesi Merkezine müracaatları. (14887»
Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu
Müdürlüğünden:
Giriş İmtihanını kazanan adaylardan kayıtlarım 10/11/1945 tarihine kadar tamamlatmamış bulunanların yerlsrlne, giriş İmtihanındaki başarı sırasına göre, okulda Hân edilen adayların alınacağı ve 15/11/1943 tarihinde yazılma işlerine sön verileceği İlgililere bildirilir. (14858)
Tesisat işleri
Yüksek Deniz Ticareti Okulu Müdürlüğünden:
1 — 38358 lira 40 kuruş keşif bedelli tesisat İşlerinin 5. kasım 1045 pazartesi günü saat 15 de yapılan eksiltmesi neticesinde teklif edilen Hatların yüksek görülmesi üzerine bu işin, aynı şartlar dairesinde 12 kasım 1945 pazartesi günü saat 11 de pazarlıkla İhalesine karar verilmiştir.
2 — 2878 lira 73 kuruş olan geçici güvenme İstanbul yiiksek okullar saj'manlıgı veznesine yatırılacaktır,
3 — Bu ise alt evrak şunlardır:
Mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri genel ve hususi ve fenni şartlaşmaları. proje ve kesif hulâsalarıdır. Bunları görmeği arzu edenler okul saymanlık bürosuna müracaat etmelidirler.
4 — Pazarlığa gireceklerin 2490 sayılı kanunun 2 ve 3 üncü maddelerindeki şartları haiz olmaları ve ticaret odasının 1045 ve İstanbul vilâyetinden alınmış ehliyet belgeleriyle okul müdürlüğünde toplanacak komisyona başvurmaları. 114842)
Yağ alan bakkallara
Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğünden:
1 — Boş tenekelerin Çengelköy, Kadıköy ve Bedesten deposuna, boş varillerin de Nusretlye, Çengelköy, Kadıköy depolarına ladesi.
2 — Boş variller açılırken, çivi He dellnmemesl, nakil esnasında ez-dlrlkmemesl,
3 — Boş tenekelerin bir kaç defa kullanılması zaruri olduğundan,
boşaltılırken ağız kapaklarından itina ile açılması, ezik veya delik olmamalarına dikkat edilmesi, ehemmiyetle rica olunur. (14810)
Sayın vatandaşlarımızın dikkat nazarına
T. H. K. İstanbul Şubesinden:
Bu sene Kurban Bayramında kestireceğiniz kurbanınızın derisini size müracaat edecek vazifeliler» behemehal makbuz mukabilinde evrilmesin! ve Kuruntumuzla Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumlan arasında paylaşılacak olan bu bağışınızın tuluat çikarttırılmasının temini bilhassa sayın yurttaşlarımızdan Kurum saygılarla rica eder. (14888)
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi İstanbul Şubesinden: Linyit Kömürü Satışı
Garp Linyitleri İşletmesi milessescslnln Linyitleri satışa çıkarılmıştır, a — Soma, Değlrmlsaz, Tavşanlı işletmelerinin PARÇA Linyit kömürü b — Kuruçeşme depomuzda müşterinin vesaitine yüklenmiş olarak ■eslim.
Tonu 30 Lira
c — Bütün ihtiyaç sahiplerine, fabrikalara ve kömürcülere motörle veya depoda tamamen serbest olarak verilir.
d — Satış yeri:
Yeni Yalcu Salonu 3 üncü kat l No. lu oda
Galata
(14831)
__ Gönılekiş gBİRİNCİ SINIF ÇÖMLEKÇİ I ! Sirkeci Hamldlye cad. 27 ■
İMMHBM Tel: 20096aMEBBİ
Balana mükâfat
3/11/94# cumartesi akşamı Köprüden 9,5 ta Kadıköy» hareket «den vapurun üst gllıur-t&sinde sondan ikinci sarada veya Kadıköy İskelesi 11* Mühürdar oaddesind» çiçekçinin önüne kadar olan yerde 18 pırlan-tnlı Şövalye bir yüzük kaybedilmiştir. Bulanların insaniyet namına ve memnun edilmek üzere Türkiye I» Bankası Kadıköy ajansında Bn. Betk'e müracaatları.
Adalar sıılh hukuk mahkemesinden: 945/106
Heybcliada Hamam sokak 3i numarada İken ikametgâhı meçhul kalan Anasta.syn.ya:
Fikriye Gökmen, Kerime Onat Vo Ağavnl Uo müştereken mutasarrıf bulunduğunuz Heybcliada Hamam sokak 31 numaralı gayrlmenkulün şuyuuııun İzolesi hakkında Fikriye Gökmenin aleyhinize açtığı davada llfinen yapılan tebligata rağmen duruşmaya gelmediğinizden gazete İle İlân en gıyap kararının tebliğine ve duruşmanın 29. 11, 945 perşembe günü saat 14 de bırakılmıştır. Keyfiyet tebliğ yerine kaim olmak üzere ilân olunur. (148901
Mütercim aranıyor
Anadolu Ajansı servislerind» çalışmak üzere Franazcadan türkçeye blhakkin tercüme yapmasını büen mütercimlere ihtiyaç vardır. İmtihan neticesinde göstereceği liyakat» göre aylık tesblt edilmek üzere İsteklilerin İstanbul müdürlüğün» başvurmaları lüzumu Hân olunur.
__ ÜROLOG - OPERATÖR
|Dr. Suphi Arın
I İdrar yolları ve tenasül hastalıkları I I T: 40284 Taksim Sıroaervller 591
Zayi — Karagümrük otraokulun-dan almış olduğum tasdiknamemi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
K. Gümrük Mlmarnlnan mahallesi Çeşme sokak No. 11 Nuri oğlu Mehmet özayman
MHMM ü k k m m e• ' ■■■■
Çeltik otu satışı
Balya halinde, kuru olarak satılıktır. tsteklller her gün Ay-vansaray Çeltik fabrikasında [»örebilirler Tel: 22752.
Zayi — Kadıköy şubesinden almakta olduğum 324'3/2419 ve 964 sayılı ve Kadıköy şubesine 1915 kayıt numarasında olan maaş eytam senedine ait maaş cüzdanımı zayi ettiğimden bir yenisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü olmadığını beyan öderim. Nazire özgören
DADI DERDİNİ
AKŞAM
Küçük İlânları ile ortadan kaldırmıştır!
Göz Mütehassısı
Doktor Cemil Göriir
Hastalarını pazardan başka her gün saat 15 ten 18 e kadar kabul eder.
Cağaloğlu Nuruosmanlye caddesi O ,n;.n 5•raf.Kİılln Aprt. No. S
I,
BKma İlân ■■■■»■
Gazetenizin 7 ve 8/19/945 tarihli nüshalarında neşredilmek Üzere (Sirkeci Kafkns geçidi No. 8 telefon ve konforu havi yazıhane devren kiralıktır. ı İlânını verdim, salâhiyettir olmadığım bu tarzdaki hareketimi alâkadarlara yanlışlık olduğunu bildirir, özür dilerini.
Hakkı Ovtur
DOKTOR MMEB
Fethi Erden
LABORATUVAR1
Kan, İdrar, balgam, mevadd. gaita tahlilleri ve (İdrar nasıla -sile gebeliğin il* günlerindeki Aati teşhis»' yapılır.
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah apartı-manı. Tel. 40534
Kazmirci ve manifaturacı esnafın nazarı dikkatine
Sümerbank
Yerli mallar Pazarları müessesesi
Toptan »atış mağazası müdürlüğünden:
Değişmez gelirlilere yapılmakta olan kumaş tevziatında mağazalarımıza fazla tehacüm olduğundan bu kumaşlardan Defterdar fabrikamıza ait olan cinslerinin mağazalarımızda satılmıyarak Kazmirci ve Manifaturacı tüccar marlfetlle satılması tekarrür etmiştir. Avans olarak verilecek kumaşları kupon mukabilinde tevzi etmek Istiyen bu gibi tüccarın perakende grup No. sunu yazmak suretile bir mektupla 8/11/945 akşamına kadar mağazamıza müracaatları açtklanır.
NOT: Müessesemiz talipleri seçmekte serbestir.
Satılık çınar kızılağaç kerestesi
Devlet Orman İşletmesi Alanya Müdürlüğünden
1 — İşletmemize bağlı Alanya kazasının. Hacımusa sahil deniz deposunda numaralı İstifte mevcut 1911 adet muadili 167 metreküp 741 desl-metreküp Çınar Kızılağaç kerestesi açık arttırma suretiyle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpün muhammen bedeli 71 lira,
3 — Arttırma 20. 11. 945 tarihine rastUyan satı günü saat 15 de İşletme binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 892 Hra 22 kuruştur.
5 — Şartname orman umum müdürlüğünde, Manavgat, Antalya, Alanya, İstanbul, Anamur, Mersin Adana işletme müdürlükleriyle İzmir orman bölge şefliğinde görülebilir.
a — İsteklilerin muayyen gün. ve saatte işletme merkezinde komisyona müracaatlar». (14772)
Emniyet Genel Müdürlüğünden:
Genel müdürlük teşkilâtında mevcut manyatolu telefonlar için satın alınacak (50,000) metre çelik kablo tel ile Erlkson marka (20) fişli (8) adet manyatolu telefon santralı 29, 11. 945 perşembe günü saat 15 de kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
Muhammen bedeli (18200) lira olan santral ve tellerin şartnamesini görmek Istlyenlerln genel müdürlük satın alma komisyonuna müracaatları, isteklilerin ilk teminat olarak 1215 liralık makbuz veya banka mektubu ve 2490 sayılı kanımda yazılı belgeleri muhtevi teklif mektuplarını tayin edilen günde saat 14 de kadar komisyona vermeleri. (14706)
Darüşşafaka Mezunları Cemiyetinden;
Cemiyetimizin, 10 kasım 1945 cumartesi günü saat 14,30 da Şehzadebaşı Letafet apartımanında fevkalâde kongresi vardır. Bütün Daıüşşafakahların teşriflerini rica ederiz,
GÜNDEM: İdare lıeyetl, mürakıp raporlarının okunması, ibra ve yeni idare heyeti seçimi,
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığından:
ölen ve terekesine yargıçlığımızca elkenulan Sıdıka İllk'ln terekesi arasında bulunan menkul eşyasının 10/11/945 cumartesi günü saat 14 de bitmediği takdirde 15Tl 045 perşembe günü saat 14 de devam olunmak Üzere Kızıltoprak Bağdat caddesi 101 numaralı evde açık arttırma su-rctile satılmasına karar verilmiştir. İsteklilerin yazılı gün ve saatte satış yerinde bulunmaları yayınlanır. (148391
BAYRAM GAZETESİNE
İLAN VERMEK İSTİYENLERE
Türk Basın Birliği İstanbul mınlakatı reisliğinden: .
önümüzdeki Bayram günlerinde bütün gazeteler çıkmıyncak, yerin» birlikçe BAYRAM gazetesi neşrolunacaktır. Bunun safı hasılatı Kızılay Cemiyeti ile Basın Birliği İstanbul muıtakası yardım sandığına. tahsis olunacaktır.
BAYRAM Gazetesine ilân vermek istlycnlerln Babıâll caddesinde Birlik merkezine veya İlâncılık Koilektlf şirketine (Ankara caddesi Kahraman Zade han birinci kat. Tel.: 20094 - 95' müracaatları tavsiye olunur. İlân flatl son sahi feda santimi 2 Hradır
İstanbul üniversitesi A. E. P. komisyonundan:
Tıp fakültesi Oureba hastanesi kalorifer santraline 12044 lira 4 kuru» keşlfl! kazan İlâvesi İşi 12. XI. 1945 pazartesi günü saat 15 tc Rektörlükte kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. İsteklilerin 804 liralık geçici teminat 1945 yılı ticaret odası ve İstanbul vilâyetinden eksiltmeden üç gün evvel alınmış belgeleriyle teklif zarflarını eksiltme günü saat 14 de kadar Rektörlüğe vermiş olmaları lâzımdır Keşif, şartname ve diğer belgeler Rektörlükte görülür. (14358)
Dil ve Tarih - Coğrafya FaRülhsinten
Fakültemizden 1943/44 yılında mezun olanların diplomaları düzenlenmek üzere bilgililerin vesikalık İkişer fotoğraf ve İki IIra-lık pul göndermeleri. (14611)
Sümerbank iplik ve dokuma fabrikaları müessesesi Bakırköy Bez fabrikası müdürlüsünden: Fabrikamızda tahminen 330 ton miktarında temizlenmiş balyalanmış pamuk deşesi mevcuttur.
Numuneyi görmek ve görüşmek üzere isteklilerin fabrika müdürlüğüne baş vurmalan, (14733)
ve
| Tekel U. Müdürlüğü ilânları
]
1 — Beyaz ve temiz olmak şar t il e 30 ton üstiibü pazarlıkla satın alınacaktır,
2 — Pazarlık 13/11/945 salı günü saat 10 da Kaba tasta Genel müdürlük levazım şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır
3 — isteklilerin pazarlık İçin tâyin edilen gün ve saatte nü-mune ve % 15 güvenme paralarile birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur.
4 — İdare kısmen veya tamamen İhalede serbestir, (14724)
-----SÜMERBANK ——
İplik Dokuma Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğü-den
Pamuk ihtiyaç Sahiplerinin Dikkat Nazarına:
808 sayılı koordinasyon karan İle hükümetçe pamuğa el konması üzerine İstanbul, İzmir, Adana ye Ankara‘da münteşir gazetelerle yayınlanan ilânlarımızla da bildirildiği gibi her sınıf ihtiyaç sahiplerine yeter miktarda "ve hattâ fazlasü* pamuk tahsisleri yapılmış ve 1/10/945 tarihinden itibaren bu hususa alt müracaatların Adana. Ege Pamuk Satmalma Müdürlüklerimizle Bakırköy Bez Fabrikası Müdürlüğü tarafından karşılanmasına başlanmıştır.
Buna rağmen bazı gazetelerde ne maksatla ortaya atıldığı anlaşılmayan izmr ve İstanbul piyasalarında (PAMUK KARABORSADAı başlıkları altında bazı yayınlarda bulunulduğu görülmüştür.
Sayın İhtiyaç sahiplerine bu gibi esassız haberlere İnanmamaları ve yukarıda bildirilen mahallerden pamuklarını derhal tedarik etnıele-ri tekrar ilân olunur.
Devlet Ziraat işletmeleri kurumandan:
Blrmiktar ÇELTİK ve KAZEİN ! .lu—l-ır. İlgililere İlân olunur Eminönü Balıkpazarl caddesi Nö. 83, Telefon: 2473"
Comments (0)