9 Kasım 1950 — Perşembe
) eni İst(ıı(bt(l'ı(n
KUPONU
TAHSİL KUPONU
â
SİYASt İKTİSADİ, MÜSTAKİL
JL
«
M
r ı
4
Yıl 1
10 kuruş
Abone: Türkiye İçin »encllğl 32, altı aylığı 17. üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler İki mislidir.
tlAnlar i 6 net navfada nen ti metreni 2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Beyoğlu - Müellif Caddeni 6-8. Telefon ! *44750 - 44757 Santra!
Tenle eden! Hablb Edlb . TÖRETTAN
Fonta Kutusu : 447 - tsfarılml. Telgraf Adresi • îTctîo, İstanbul
GÜVENLİK KONSEYİNİM DÜNKÜ TOPLANTISI
Komünist Çin’in Konseyde
Amerikada kısmî seçim sona erdi
Amerika, lüzumlu ise, Korenin- komşularına menfaatlerinin korunacağına dair teminat vermeye hazır olduğunu bildirdi
iskân işlerimiz
ACZİNİ duydukça kuduran ve zA-llmlegen bir devletin asırlarca topraklan üzerinde yaşamı9 çalışkan ve temiz ruhlu ırkdaslıırınıızı kış mevsiminin geldiği bir zaıııantlu hudut dışı etmesini İnsanlık bakımından tetkik ve münakaşa etmek zamanı artık Keç-miçtir. Gelecek insanlık nesilleri, her türlü hak ve şeref anlayışına aykırı bu hareketin yirminci yüzyılda yapılmış olmasına hayrette kalacaklar ve bunun karşısında derin bir nefret duymaktan kendilerini alamıyacak-lardır.
Çimdi bizim artık hiç bir dakika kaybetmeksizin yapacağımız İlk iş; m emi eke fi nı İze gelecek soydaşlarımızı yerleştirmek İmkânlarını araştırmak bulmaktır. Bunun hiç de kolay bir fey olmadığını biz de biliyoruz. Ne sermayemiz, ne de teşkilâtımız olmadığını saklıyacak değiliz. Onıın İçindir ki göçmenleri barındırmak konusunda tek çıkar yolun AmerikM tarafından bize yardım edilmesi olduğunu muhtelif yazılarımızda da bildirmeye çalışmıştık.
tıkAn İsi. büyük bir bilgi ve teşkilâtçılık anlayışı istlyen bir faaliyettir. Bir ağacın bile bir yerden başka bir yere dikilmesi kendisine göre bir çok bilgilere İhtiyaç göstermektedir. Bul-garistandan gelecek soydaşlarımızı köylerimize gelişigüzel serpiştirmek imkânı yoktur. Çünkü bu köyler zaten kendilerini geçindlremlyecek bir halde olduktan gibi evleri de ancak kendilerine zor kifayet etmektedir. Bundan başka gelen ve geleceklerin, köylerimizden hangilerinin iklimi ile uzlaşabileceğini de araştırmak lâzımdır. Bu konuda büyük şeyler yapıldığını zannetmiyoruz. Zaten bizde köyler birbirinden hem çok uzak ve hem dr çok ufaktır. Anadolunuu bir türlü inkişâf edememesine bunun da büyük bir sebep olduğu muhakkaktır.
Bize öyle geliyor kl. yüzölçümü 800 bin kilometre kareye yaklaşan ülkemizin sayını neticesinde artmış olduğunu memnuniyetle gördüğümüz nüfusu henüz pek azılır. Bilhassa iklimlerimizin çeşitli oluşu ve toprakaltı ve üstü zenginliğimiz ülkemizde daha bir hayli insanın pek iyi hayat ve geçimlerini temin edebileceğini göstermektedir. Amerikanın bu işlerde büyük bir ihtisası vardır ve bu. asırlardan kalma tecrübelere dayanmaktadır. Çünkü Amerika bir muhaceret memleketi olduğundan muhaceret işlerinin nasıl olması lâzım geldiğine dair bilgiler, orada, geniş ölçüde gelişmek İmkânlarını bulmuştur. Bir kaç gün evvel beynelmilel şöhret kazanmış ve memleketimizi de bir kaç kere ziyaret etmiş olan bir Alman mimarı ile görüşüyorduk. İnşaat İşleri bilhassa Almanya İçin de şimdi en ıııühlm bir konu olduğundan muhtelif münakaşa sahalarına temas etmiştik. Alınan profesörü, Amerikalıların bilhassa İnşaat İşlerinde harikalar yaratacak bir »eviyede olduklarını ve onların teşkilâtçılığını eskiden Amerikada tetkik etmiş olmasına rağmen şimdi Almanya® da görerek hayran kaklığını »öyledL Bir zamanlar düşman olan bir millet hakkında şimdi söylenen hu »özlerin her halde büyük bir kıymeti olmak İktiza eder.
Başkan Truman’ın son nutku İnsan! gayelerin en canlı birer tablosu •ayılabilir. Bizim gibi şimdi mukıulde-r a tını her bakımdan Amerika ile paylaşmak latlyen bir millete yanlını etmek her halde İlk İş olarak büyük İnsan! bir vazifedir ve bunu Amerikanın memnuniyetle yapmaya çalışacağını tahminde hata etmediğimizi sanıyoruz. Amerikada hususi sermaye â-lemlnln de hu işi aynı zamanda mali ve İktisadi bir teşebbüs haline koyarak ilgileneceğini imkân dışı bir şey gibi düşünemediğimizi söylemek isteriz. fmkânJnn, temaslar ve karşılıklı menfaatler hakikat İmline getirebilir.
Amerikalılar her İşe girişirken hesaplarını yaparlar. Emek ile, sermaye İlo verim arasındaki münasebetleri Ölçerler ve biçerler. Aradıkları müspet durumu bulduktan sonra da İşlerine bütün kuvvetleriyle sarılırlar. Onun İçin biz Anıorikalılarhı termiş ederken, onların benimsedikleri prensipler çerçevesinde hareket eden insanlar olduğumuzu göstermeliyiz. Blzlrıı başarı* izli ğı m izin başlıca sebebi ne Nteylşlnılzl yalnız kendimize göre düşünmemeni izden İleri gelmektedir.
Şimdi yurdumuza 250.000 göçmen geliyor. Bu göçmenlerin istihsal kudreti, iskan İşlerine konacak semıavı*-yl, rahat rahat karşılıynbilir. Elverir ki iskân dâvası pratik ve müspet bir şekilde ele alınmış olsıın. Biz yabancı sermayenin alâkasını uyandırdıktan sonra iskân işimizin ana hatlarını şöyle düşünüyoruz:
iklim durumunu goz.önünde tutmak şartiyle maden cevherlerinin bulunduğu sahalarda verimlice topraklar seçilir ve oralara yeni göçmen köyleri kurulursa, göçmenler için olduğu kadar memleketimiz Içiıı de çok hayırlı bir İstihsal tcmeJI atılmış olur. Hattâ bu köyleri birbirine bağlıyarak yepyeni kaza merkezleri kurmak da mümkün» (hır.
Böyle yüksek bir teşebbüsü ele almakla Amerika, bütün insanlık dünyasına olduğu kadar Birleşmiş Milletlere do karşılıklı yardımın en parlak misalini vermiş ve zulme karşı asil duyguların her zaman nasıl zafer kazandığım göstermiş olur.
Habib Edib - Törehan
Malik Güvenlik Konseyi başkanlığı sırasında.
Lake Success, 8 A.A. (AFP ve United Press) — Amerikan heyetinin talebiyle Kore meselesin! görüşmek üzere bugün toplanan Güvenlik Konseyi içtimai açılır açılmaz Sovyet delegesi Jacob Maltk söz alarak görüşülecek mesele üzerinde sarih malûmat istemiştir.
Sovyet Rusya adına konuşan Malik demiştir ki:
"General Mac Arthur’ün göndermiş olduğu özel raporun tetkikine muhalefet ediyorum. Zira Sovyet Rusya Konseyde Kore meselesi ü-zerinde alınan kararların meşruiyetini tanımamaktadır.
Bunun üzerine söz alan Amerikan delegesi VVarren Austin söyle ko-nusmuştRr: - L_ _ _
"Barışçı bfr devlete karşı taarruzda bulunan açgözlü mütecavizi geri atmak için Birleşmiş Milletler tarafından girişilen harekâtın iyi bîr şekilde neticelenmesi beklenirken Komünist Çinliler Birleşmiş Milletlerin mevcudiyet sebebini bertaraf etmek amaciyle doğrudan doğruya müdahalede bulunmayı âdeta bir vazife olarak kabul etmişlerdir. Güvenlik Konseyi, böyle bir yardımın gaye ve neticelerini bil inemezi ik ten gelemez.“
Austin, Konsey, Komünist Çinlilerin temsilci göndermeleri yolundaki Malikin teklifi üzerinde rey vermeden evvel konuşmağa başlamıştır.
Warren Austin bundan sonra Güvenlik Konseyinin Komünist Çin Hükümetine Koredeki kıtalarını geri çekmesi ve ileride mütecaviz Kuzey Koreye yardım etmemesi yolunda 0-nıir vermesini talep ederek konuşmasına şöyle son vermiştir;
"Eğer lüzumlu İse biz Koreye komşu olan devletlere meşru menfaatlerinin korunacağına dair teminat vermeğe hazır bulunuyoruz,”
Amerika delegesi Konseyden Çinlilerin Koredeki kuvvetlerini çekme-lerl için teşebbüse geçmesin! İstedikten sonra söz alan İngiliz delegesi Sir Gladxvvn Jebb Sovyet talebini destekleyerek demiştir ki:
"Biz prensip itibariyle Komünist Çin temsilcilerinin dâvet edilmesi gerektiğine inanıyor ve Güvenlik Konseyinin nısfet dairesinde hareket ederek bu daveti yapmasını bekliyoruz.
Lake Success. 8 fA.P.) — Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bugün kızıl Çin’i Koredeki müdahalesi hakkında izahat vermeye çağırmıştır. Birleşik Amerika ve Fransa, bıı
izahatı vermek üzere Konsey huzuruna çıkacak Pekin rejimi temsilcilerini sanık telâkki edeceklerini beyan etmişlerdir.
Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin Koredeki başkomutanı tarafından Konseye sunulmuş olan raporda. Küredeki teşkilât kuvvetlerine karşı 30.000 Çinli asker sevkedildlği tasrih edilmiştir. Kızıl Çin bu konuda İzahat verecektir.
Konsey, General Mac Arthur’iln raporuna ait müzakereler için Çin komünistlerinin dâvet edilmesine dair hır İngiliz teklifini ikiye karşı 8 oyla kabul etmiştir. Milliyetçi Çin ve Küba aleyhte oy vermişler, Mısır . mU4ito-nJüf. k^luvşUr. Kpı^ıey Türkiye saatiyle 23.47 de toplantısına ara vermiştir. Yeni toplantı tarihi tesbit edilmemiştir. r
K o r e d e
Komünistler plânlı şekilde çekiliyorlar
Kuzey Korenin başşehrine 632 ton bomba atıldı
Tokyo. 8 fYİRS) — Mançurya hududu yakınında harekâtta bulunan Müttefik uçakları bugün hududun diğer tarafında Manpojen kasabasındaki uçaksavar bataryalarının ateşine maruz kalmışlardır. Tecavüze uğrayan uçak pilotları, bataryaların radarla idare edilmekte olduklarını söylemektedirler.
300 uçaklık bir Müttefik filosu Kuzey Koro başşehri SlnuJİ’ye 532 ton bomba atmıştır. Şehrin büyük bir kısmının yandığı anlaşılmaktadır.
Kuzeybatı Karede komünistler plânlı bir şekilde geri çekilmeye devam etmektedirler; Her gün Man» çurya hududunu aşarak gelen İkmal kafileleriyle takviye edildikten sonra komünist kuvvetlerin yeni bir taarruza kalkarak son kozlarını oynı-yacakları tahmin edilmektedir.
Yunanistanda mürtekiplere ölüm cezası
Bugün Meclisten İtimat reyi bteyecek ulan yeni Yııııaıı Kabinesi âzalurı bir arada.
Atina. 8 A.A, fAFP) — Başbakan Venizelos Pire limanında yaptığı bir teftiş sırasında İşçilere hitaben demiştir ki:
"Mürtckip vc mı rh tel isler İçin Ölüm cezası derpiş eden bir kanun teklif
etmek kararındayım. Bu, her türlü, ahvalde ne kadar titiz davrandığımı bildiğiniz Elenthere Venizelos’un oğlu İçin bir ananenin idamesidir.
Atina. 8 (Hususi) — Yunan Kabinesi yarın Meclisten itimat reyi isleyecektin
Gelen haberlere göre, şimdiye kadar elde edilen netice, demokratlar için nahoş bir sürpriz oldu
Washlngton, 8 (YİRS) — A-merlkan Senato, Temsilciler Meclisleri İle vali seçimleri dün »ona ermiş ve bugün netice bir çok yerlerde belli olmuştur. Seçimler çok sürprizli geçmiş ve bazı meşhur demokrat Üyeler seçilmemişlerdir. Gelen son rakamlara nazaran, Senato üyeliklerinden 49 unu Demokratlar, 47 sini de Cumhuriyetçiler kazanmışlardın.’
Temsilciler Meclisi üyeliklerine ise 236 Demokrat; 198 Cumhuriyetçi ve 1 müstakil seçilmiştir. Vali seçimlerinde demokratlar büyük bir hezimete uğramışlardır. Bundan evvel ekseri valilikleri ellerinde tutan Demokratlar bu seçimler sonunda bunların çoğunu kaybetmişlerdir. Bunun 1952 Cumhurbaşkanı seçiminde tesiri o-lacağı şüphesizdir. Cumhuriyetçiler şimdiki halde, 32 valilikten .20 sini kazanmış durumdadırlar. Tasnif sonuçlan alındıktan sonra en az 5 valilik daha kazanmaları beklenmektedir.
Çinden Koreye takviyeler gönderiliyor
Milliyetçilere karşı savaşan komünist Çin komııtaııhırifKİnıı ve lıAlcn Man-çııryada 600 bin kişilik Çin ordusunun komutanı General Lln Phıo
Seul 8 A A. (A.F.P ) _• Keşif
Uçakları Mançuryadan gelerek büyük barajlar mıntakasmda Yalu Nehrini geçen 700 kamyonhık bir kafilenin mevcudiyetini haber vermişlerdir. i
Bu kafileler Şongşon cephesine gitmektedir ve hâlen Snkşu civarında bulunmaktadırlar.
Tokyo 8 A.A. (A.F.P.) — Resmen bildirildiğine göre, Wonsan İle bir sanayi merkezi olan Hamhung arasında. mühim bir yol kavşağı oJan Yonghung*a doğru doğu sahili boyunca ilerleyen 5 kilometre uzunluğunda bir düşman kolu müşahede edilmiştir.
Amerikan uçuklan bu kola hücum ederek ağır kayıplar verdlrmişlerdlr.
Korede
Türkiye hakkında geniş tefsirlere yol ı.çan bir beyanatta bulunan Amerikan Genelkurmay Balkanı Omar B ra dİ ey (solda) re General Lawton Collins bir yemin merasiminde.
Omar Bradleyin neşrettiği makalenin akisleri
Amerika, Türkiyeye karşı bir harbe seyirci kalamaz
General Bradley’in makalesi hakkında, General flmold, bunun eskiden nazan itibara alınmış bir fikir olarak kaldığını söyledi
\Viishington, 8 A.A. (AFP) — Türkiye de dahil olmak üzere, bazı memleketlerde çıkabilecek harp için Birleşik Amerikanın kuvvetlerini dağıtmaması lâzım geldiğini ileri süren General Omar Bradley’in "Arme For-ces Journal,, dergisinde çıkan makalesinin, Türkiyede hâsıl ettiği heyecan üzerine Franco-Prcsse Ajansı muhabiri Amerikan askerî vc siyasî çevrelerinde bu hususta şu kanaati elde etmiştir: Türkiyeye karşı girişilecek bir tecavüz, Birleşik Ameriknyt mütecavizin kalbgâhma hücumu derpiş direye ro^obur kılacaktır. Yetkili askeri çevrelerde bilirtlldiğine göre, Ges nerHİ Omar Bradley bu yazısı ile, hür dünyada ikinci derecede ehemmiyet nrzeden Türkiye de dahil olmak üzere 6 veya 7 cephede aynı zamanda veya birbiri ardısıra tecavüze geçilebileceğin! nazan itibara alarak bütün dünyadaki müttefik ve dost devletlerin askerî kudretlerini arttırmak za-
ruretine İşaret etmek istemiştir. Birleşik Amerikanın endişesi müttefiklerin gayret ve kudretlerinin dağılmasını önlemektir: Bu bakımdan, hür dünyanın umumî olarak kuvvetinin artmasına Intizaren, azamî püskürtme kuvvetine mâlik olmak için savunma çerçevesinin mümkün olduğu kadar daraltılması lâzımdır. Omar Bradley’in knnaatince Türkiye bu savunma çevresine dahildir.
Amerikan asker! çevrelerinde bildirildiğine göre. Birleşik Amerika, Türkiyeye karşı bir tecavüze müdahale etmeksizin seylrçl kalamaz. Derhal bîzz&f mntlcâtfze kanlı’ nrıVsiHeme hareketi İmkânlarını derpiş edecektir.
Aynı çevrelerde hatırlatıldığına göre, Birleşik Amerika, Truman doktrininin İlânından beri Türkiyeye maddi ve mânevi müzahereti kesmemiş, bu memleketi Boğazlar meselesinde desteklemiştir. Türkiyeye karşı girişilecek bir hücum, bütün memlekette
Kore tecavüzünün hâsıl ettiği tepkilerden daha çok şiddetli bir akşiila-mel meydana getirecektir.
General Bradley’in makalesi hakkında General Amohl’un mütalâası
Ankara, 8 (ANKA) — Amerikan Genelkurmay Başkanı General Omar BradleyMn, Türklyenln Amerikan savunma hattı dışında kalacağına dair makalesi Türk basanında tartışmalara mevzu olmaktadır. Bu mesele hakkında Ankara Ajansı. Türkiyed» A* meri kan Askeri Yardım Heyeti Bakkam General Arnold’un mütalâasını sormuştur. General Arnold, bu meşaleyi kendisine bir çok kimselerin d» sorduğunu ve Türk basınının bununla fazla alâkadar olduğunu müşahede ettiğini söylemiş. Türk basınının General Bradley’in bu yazısını tefsir e-derken yanlışlığa düştüğü kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Ordu mensuplarına konulan İzin yasağının kaldırılması hakkındaki Bakanlar Kurulu kararı tasvip edildi
Ankara, 8 (ANKA) — Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 te Başkan vekillerinden Hulûsi Köymen’in başkanlığında toplanmıştır. Celse a-çılınca Gümüşhane milletvekili Reşat Gürgen İle Sivas milletvekili Mahir Türkay’ın vefat ettiklerini bildiren Başbakanlık tezkereleri okunmuş, her iki milletvekili için de ikişer dakikalık tâzlm duruşu yapılmıştır. Müteakiben bazı milletvekilinin teşriî masuniyetlerinin kaldırılmasına dnir tezkereler Başbakanlığın talebi üzerine iade edilmiştir. Bundan başka. Af Kanunundan evvel. işledikleri suçlar yüzünden İdama mahkûm edilmiş olup da evrakları Büyük Millet Meclisine gelmiş olan yedi hükümlüye alt Başbakanlık tezkereleri de talep üzerine geri gönderilmiştir.
tskân Kanununun bazı maddelerinin kaldırılmasına, değiştirilmesine ve bu kanuna yeniden bazı madde ve fıkralar ilâvesine dair olan tasarı da Hükümetçe geri istenmiştir. Hükümet bu tasarının geri istenmesinin sebebini. Meclise gönderdiği bir yazı ile İzah etmiş, yasak bölgelere dair yeni hükümleri ihtiva eden bir kanun hazırlandığını, yakında Meclise sevkedeceğini bildirmiştir. İkinci Cihan Harbinin fevkalâde hali !-cabı olarak ordu mensuplarına konulan izin yasağının kaldırılması hak-kındakl Bakanlar Kurulu karan da bugün Mecliste okunmuş ve tasvip edilmiştir. Gündemde başka müzakere edilecek mevzu olmadığından Meclis cuma günü toplanmak üzere dağılmıştır.
Türk Birliği çetecilere karşı harekete geçti
Ankaraya gelen haberlere göre, askerlerimiz Kumşon civarında Filipin Harp Birliğiyle müştereken çarpışmaktadır
Aııknra 8 (ANKA) — Buraya gelen haberlere göre, Kore’deki Türk birliği alınış olduğu İlk savaş vazifesine devanı etmektedir. Türk Tugayı Onuncu Filipin Harp birliği ile müştereken Kumşon mıntakasındakl komünist Kore kuvvetleri İle çarpışmakta. ve bıı çevredeki düşman çetelerini temizlemektedir. Birliğimizin savaşları etrafında henüz bundan fazla tafsilât elde edilememiştir. Milli Savunma Bakanlığının bu akşam yeni bir tebliğ neşrederek durum hakkında tamamlayıcı malûmat vermesi muhtemel görülmektedir. Diğer taraftan Korede Birleşmiş Milletler onlusuna katılmış bulunan kuvvetlerin sayısı şöyledir: İngiltere 3000 kişi, on bin kişilik Kanada bir-
liklerine mensup İlk kuvvetler. 1200 kişilik Siyam, 650 kişilik Hollanda vc Güney Afrika avcı uçakları gru-pu, bunlara ilâve olarak gönderilecek kuvvetler şunlardır; 501)0 kişilik Yunan piyade tugayı, 6000 kişilik Avustralya piyade birliği ve 110ü kişilik Fransız taburu.
VVa8hington 8 A A. (United Press) — Birleşmiş Milletler emrine verilen Türk kıtasının Kore cephesinde ileri hatlara gitmekte olduğunu bugün ordu sözcüsü bildirmiş vc Türk kıtasının ilk hatlara sevkı hususunda emir verildiğini sözlerine ilâve etmiştir.
Savunma Bakanlığı methinlarinca Türk kıtasının kuvveti açıklanmamıştır.
Ankaradakl Amerikan asker! müşahitleri ve salAhiyetJl zatları, bundan üç sene kadar Önce de bahis mevzuu edilmiş ve üzerinde muhtelif münakaşalar yapılmış olan Toros hattı savunma projesi üzerinde değişmiş b!r noktai nazar taşımaktadırlar. Bu yeni noktai nazara göre, Türkiye hale» kında Amerikanın beslediği alâka son »amandaki siyas! ve asker! gelişmelerle değişmiş ve bahl» mevzuu makalenin bu cephesi ancak eskiden nazarı İtibara alınmış olan bir fikir o-larak kalmıştır.
Bulgarların pasaportsuz
göçmen şevkinden
vazgeçmeleri muhtemel
Hudutların kapanması, Bulgar ekonomisi üzerinde zararlı tesirler yaptı
Ankara, 8 (Hususî) — 10 kasımda müddeti sona eren Bulgarların göçmenler hakkındaki notası üzerinde yeni bir safha mevcut değildir. E-dimeden buraya gelen haberlere göre şimdilik hudutlarımıza müteveccih bir göçmen sevkıyatı yoktur. Hududun llânlhaye kapalı kalması Bu-gar ekonomist üzerinde zararlı tesirler yaptığından Bulgarların pasaportsuz göçmen göndermekten vazgeçerek normal münakalâtın başlamasını istemeleri muhtemeldir.
— YA SENİN GENELEV! KAPATIRLARSA?
— DÜŞÜNDÜĞÜN ŞEYE BAK! ÖZEL BİR EVE TAŞINIRDI...
Sayfa 2
YENÎ İSTANBUL
9 Kami m 1950
skerlik bahisleri
Kore Savaşında Çinliler işe karıştıktan sonra
Yazan: M. Şevki YAZMAN
KOMÜNİST Çinin Kore harbine karışması her vakit beklenen bir şeydi. Fakat biz bu müdahalenin daha ziyade İşlerin iyi gittiği »afhad» vâki olacağını zannediyorduk. Şimal Koreliler bir taarruzla kendi yarım-adalarının ucuna kadar gittikten sonra arkalarından yedikleri büyük darbe ile ireri döndüler. Büyük zayiat verdiler. Bu safhada da Çin yine işe karışmadı. Şimal Korelilerin ortadan kalkması katiyet kesbeftikten sonra he iki Çin tümeninin Şimal Korelilere iltihak ettiği ve Kore -Mançurya hududunda büyük yığınaklar yapıldığı. Koroye doğru mühim sevkıyata geçildiğini duyduk. Bunun mânası tehlike kendi hududuna yaklaşınca Komünist Çinin de işe müdahaleye karar vermiş bulunmağıdır. Bu keyfiyet Komünist Cinden 7.1 yad e Bolşevik Rusya hesabına kaydedilecek büyük bir muvaffakiyettir. Zira Rusyanın başlıca arzusu olan Amerikayı ve umumiyetle Birleşmiş Milletlerdeki demokrasileri harple meşgul etmek, yıpratmak ve dünyadaki yüksek hayat standardını bu surette düşürerek dünyayı komünizme sürüklemeğe çalışmaktır. Buna rağmen bu dâvanın da Kore harbinde olduğu gibi tamamen akıl bir İstikamet takip etmesi yani Birleşmiş Milletlere zarar yerine zaferler sağlaması da çok mümkündür. Hele Komünist Çin namına bu müdahaleyi hiç de akıllı bir iş olarak vosıflandıramajıız.
Bir defa Amerikalıların Mançurya hududuna varması strateji bakımından Komünist Çin için pek büyük bir tehlike olamaz. Zira Amerikalılar ve umumiyetle Birleşmiş Milletler söz götüremeyen deniz ve hava hâkimiyetleri dolayıslyle zaten İstedikleri anda Çin karasına çıkarak harekâta geçebilirler. O halde bugün Mançurya hududuna yaklaşma Komünist Çin İçin hususi bir tehlike sayılamaz.
Buna karşılık Çinin Kore harbine müdahalesi komünistler İçin n-zlm tehlikeler doğurabilir. Bir defa Amerikalılar hu müdahaleyi Çine karşı deniz ve hava taarruzlarına girişmek için haklı bir vesile »ayacaklardır. Bu öyle bir hâdisedir kİ; A-meri kaklar bu yoldan Çinlileri yola getirememeler bile. İş yapmak kudretinden de mahrum bırakabilirler. Çinde Şanghay, Pekin, Kanton gibi bir düzine şehir kolaylıkla tahrip ve hattâ atom bombaalyle imha edildikten sonra Komünist Çinden modern ve süratli bir hareket beklemek imkânsız olur.
ikinci olarak Çan-Kay-Şek, Çin karasına taarruz için İteklemektedir. Asırlardan beri İÇ harplere alışmış Çin İçin modern «İlâhlarla teçhiz ve Amerika tarafından desteklenen bir Çan-Kay-Sek hayli tehlikedir. Komünist hâkimiyetin cazip olacağını a»lâ düşünemediğimizden sabık mareşalin muvaffakiyet şanımın bugün hayli fazla olacağını zannediyoruz.
Amerikalılar atom »İlâhını bugün Rusyaya karşı kalkınmak İstemezler. Böyle bir taarruz Rusyanın Avru-paya karşı hareketine ve orayı ihtilâcına sebep olabilir. Hattâ Ruhların da Amerikaya karşı aynı »ilâhı kullanmaları belki mümkündür. Fakat Çin o vaziyette değildir. Japonyaya tatbik edilen iki ceza bombası neden çin komünistlerine karşı tatbik e-dllmesln?
Bu İtibarla şayet Çin Kore harbîne dört başı mâmur karışır ve büyük ordular sevkına kalkışacak olursa bundan sonra cereyan edecek hâdiselerin seyrini şöyle talimin ediyoruz:
1 — .Müttefik ordular Şimal Kürede uzun Mançurya hududuna ulaşmaktaysa ancak 200 kilometre genişliğindeki dar berzahta kalırlar ve burayı pekâlâ teşkil olunacak Kore ordusiyle müdafaa ve muhafaza c-debilirler.
2 — Kanton veya Şanghay gibi büyük şehirlere karşı Birleşmiş Milletler ve Çan-Kny-Şek ordusiyle çıkartma yaparak Çinin dışarı ile alâkalını kederler.
3 — Hava bombardımanları ve muhtemelen atom bomboslyle Çinin haşlıcn şehirlerini, sanayi merkezlerini. münakale yollarını havaya uçurarak onu modern harp vasıta ve imkânlarından mahrum bırakırlar. Yine Çinli kuvvetlerle mümkün olduğu kadar İçeriye nüfuza çalışırlar. Kanaatimce Uzakdoğud» Hlndiçint,
Burma gibi tâli hedeflerle uğraşmaktan İse yılanı başından ezmek için Komünist Cinle savaşmak Amerikalılar ve Birleşmiş Milletler hesabına daha uygun gelir.
Şu şartlarla kİ bu esnada geniş Çin ülkesini İstilâdan ziyade onu İşe yaramaz ve muattal bırakır bir strateji takip edilmelidir. Komünist çinin Kore harbine müdahalesi Amerikalılara ve Birleşmiş Milletlere böyle bir fırsat verecektir. Bu itibarla bizzat Tibet istilâsı ve lllndista-nın tehdidi işi de Çine karşı girişilecek bıı yıkıcı hareketlerle Önlenebilir. Komünist Çin de tıpkı Rusya gibi Amerikalılara ve Birleşmiş Milletler kuvvetlerine müessir bir darbe için fırsat vermiş görünüyorlar. Yoksa daha Kore harbi başlarken Amerikalıların Komünist Çinin müdahalesini nazarı İtibara almadıklarını hiç zannetmiyoruz. Mac Art-hur başka bir çorap Örmeğe başlayacaktır.
Arabalar sıkı bir kontrola tâbi tutulacak
Belediye, eehlrde seyrüseferi lıjgftl eden yük arnbAlannı Intiıams koy-mak ve numarasız araba bırakmamak için lâzım gelen tertibatı almıştır. Bundan sonra bu arabalar sıkı kontrola tâbi tutulacaktır. Köprü ve Haydarpaşadaki hamallar da halkın gelişini, geçişini İşgal etmemek için intizama konulmakta ve kıyafetleri te3bıt edilmektedir. Buralardaki serseri çocuklar da kaldırılmaktadır.
Istinye fabrikalarında çalışan işçilerin dilekleri
tstinye Fabrika ve İşletmesinde çalışan işçiler, fabrika civarında İdareye alt arsalarda, bir işçi mahallesinin tesisini talep etmişlerdir, işçiler, bu yolda Büyük Millet Meclisi Başkanlığına. Ulaştırma ve Çalışma Bakanlıklariyle Denizyolları Genel Müdrüülğüne ve Vilâyete müşterek müracaatta bulunmuşlardır.
işçilerin bu istekleri tetkikten sonra karara bağlanacaktır.
İsrail Elçiliğinde gösterilen filmler
îsrafl Elçiliği Basın Müsteşarlığı tarafından dün basın temsilcilerine ve dâvetlilere İsrail hakkında 3 filim gösterilmiştir. Filimler, eski bir milletin kuvvetli azim ve İrade sayesinde bir mefkftreyl nasıl tahakkuk ettirdiğini canlı bir şekilde belirtmiştir.
KISA HABERLER
★ Her yıl yapılmakta olan Yüksek Okullar Spor Toplantısı bugün saat 15 te İstanbul Teknik Okulu Talebe Derneğinde yapılacaktır.
★ Şehrimizde toplanacak olan Dünya Muallimler Birliği kongresini hazırlamaya memur komite, Muallimler Birliğinde toplantılarını yapmaya başalmıştır.
★ Geçenlerde Ankara d a açılan Verem Sergisinin tstanbulda dn açılması kararlaşmıştır. Sergi. Beyoğ-lunda Mili! Eğitim Bakanlığının Olgunlaşma Enstitüsü methalinde açılacaktır.
★ 11-11-1950 cumartesi günü saat 14 te Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyetinin umumi heyet toplantısı Marmara Lokalinde yapılacaktır.
ir Türk Biyoloji Derneğinin senelik Genel Kurul toplantısı 11 kasım 1950 cumartesi günü saat 14 te Biyoloji Enstitüsünde yapılacaktır.
★ Ekmek ve Simit Yapanlar Sendikaları, kendilerine fazla ış verilmesinden şikâyette buluhmuşlar-dır. Vilâyet bu hususta tetkikat yapmaktadır.
★ Vali ve Belediye Reisi, hasta yatmakta olan İngiliz Başkonsolosunu haztahanede ziyaret etmiştir.
★ Zeytlnburnunda. göçmenlere tahsis edilen askeri misafirhanenin yanında 20 yataklı bir revir hazırlanmıştır.
Şehir kölesi
Ebedin mevkii müstahkeminde...
Oıı iki AfUK» evvel buffünü ya-şt un n Far içleri n i a ürperdiğini hissederler. Bütün İstanbul, en sevgili tnevcudiyelin haleti ne-*id? olduğunu biliyor ve keli-nıenİH maddi, md?ıctd bıitün nıdnaslyle titriyordu, O anda biri çıksa da -- hatta bir parlatan — onun ömrünü uvatmak üsrre canını verecek bir adam arasa, şehrin bütün halkı SenM diye hayatını feda etmekte birbiriylc yanpa kalkardı. Fakat, Atatürk ertesi sabah öldü.
On iki sene evvel bugünleri yapıyanlar hatırlarlar. Atatürkc yapılan cenaze merasimi bir zafer alayı gibiydi. Bu uBenim udçi* vücudum bir gün elbet toprak olacaktır,, diyen büyük hısanm ölümü venmosl idi. O, Neyzen Tfn^ikin harikulade bulduğum bir mısraında dediği gibi ^Ebedin mevkii müstahkem mine,, geçmişti, hakikaten ölmemizi. Nasıl ölmüp olabilirdi ki, tarikatlerden bahseden bir nutkunda ^Ölülerden istimdat etmek medeni bir heyeti içtimaice için sindir,, diyen kendisi idi. Halbuki bie ondan her saman için medet umuyorujt.
BtR İSTANBULLU
Verem Tekâmül Kursu
13 kasımda açılacak
Türk Hükümetinin vereme karşı mücadelenin arttınlnınsı yolunda Dünya Sağlık Teşkilâtı ile İşbirliği ederek sarfettlğl gayretler çerçevesi dahilinde. Türkiyede veremle savaşın teşkilâtlandırılması ile vazifeli Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına mensup doktorlar için İatanbulda 13 kasımda, tıbbi soâ^’al verem tekâmül kursu açılacaktır.
Sıhhat Bakanlığı tarafından seçilen ve Türktycnin çeşitli bölgelerinden gelen 95 doktor bu kursa iştirak edecektir.
Kurslar Dünya Sağlık Teşkilâtı Verem MÜşa\1r| Dr. Etienne Berlhet tarafından idare edilecek ve Sıhhat Bakanlığı ile İstanbul Verem Mücadele Derneğine mensup verem mü tehassıslannın Işbirllğiyle ameli ve nazari derslerden ibaret olacaktır.
Konferanslar Prof. Tevflk Sağlamın servisi olan Üniversite 3- üncü kliniğinde verilecek, ameli dersler do Heybelinde Sanatoryumunda Dünya Sağlık Teşkilâtı Verem Tekâmül Merkezi ve Istanbuldaki çeşitli hastane vo dispanserlerde yapılacaktır.
Havacılık Kongresi delegeleri memleketlerine dönüyorlar
Çalışmalarını bitiren Milletlerarası Sivil Havacılık Kongresine iştirak o-den delegeler dünden İtibaren memleketlerine dönmeye başlamışlardır.
Bu arada Amerikan delegelerinden Robcrts. Holland, Johnson, Barnıcr. Fransız delegesi Edouard, İngiliz delegesi Amca ve Avustralya delegesi Mac Donald dün saat 12 de Pana-ınerikan uçağı ile Brüksei’e hareket , etmişlerdir.
Şarkiyat Kongresi önümüzdeki sene Istcnbulda toplanacak
1951 eylülünde İatanbulda toplanacak olan Ortaşark memleketleri Müsteşrikleri Kongresi için alâkalılar şimdiden çalışmalara başlamışlardır. Kongreye bütün Ortaşark U-nlverailclcriyle tanınmış pek çok şarkiyat âlimleri katılacaktır. Suriyeli şarkiyat âlimleri tezlerini hazırla-maya başlamışlardır.
Kongreden sonra Istanbuldn bir de "Şark Bilgileri Sergisi,, açılacaktır.
Ücretli hafta tatili hakkında araştırmalar işçilerin ücretli hafta tatili ve resini tatil günlerinde ücretlerinin ö-dennıesj hakkındakl kanun tasarısı Çalışma Bakanlığı tarafından hazır’ lonmıştır.
Bu tasarının bütçeye yapacağı tesiri tesblt etmek üzere Bakanlık tetkiklerde bulunmaktadır.
Bu arada Denizyolları İdaresinde, kanunun tatbiki halinde hâsıl olacak bütçe farkı bugünlerde Ulaştırma Bakanlığına bildirilecektir.
I ŞEHİR IIAB ERL I] R İ
Dış hatların kış tarifesi başladı
» —
Doğugüney Akdeniz haltında işliyen vapurlar İzmir - Rodos ve Limasola uğramıyacaklar
Denizyolları İdaresinin duy hatlar kış tarifesinin tatbikine yarından İtibaren başlanacaktır.
Yarın saat 11 de Ankara vapuru Batı Akdeniz hattına hareket edecektir.
Batı Akdeniz seferi yeni tarifede bir gün uzamakta ve iskelede tevakkuf müddeti artmış bulunmaktadır.
Batı Akdeniz seferinin dönüşü «alı günleri saat 16 da olacaktır.
•Doğugüney Akdeniz hattında ise İlk kış seferi pazar günü saat 14 te yapılacaktır. Dönüş cuma günleri saat 17 dedir.
Kış tarifesine göre Doğugüney Akdeniz hattında İşliyen vapurlar İzmir . Rodos . Limasol'a ugTanıyacaklardır.
İsveç Kiralının tedfini münasebetiyle bayraklar yarım çekilecek
Bugün îsveç Kiralının tedfini münasebetiyle şehrimizde bayraklar yarıya kadar çekilecektir. *
Boksörlerimiz İtalyaya gidiyor
İtalya Mili! Boks Takımlyle Mlla-noda bu ayın 18 İnde bir milli karşılaşma yapacak olan Mili! Boks Takımımız cuma günü Ankara vapuriyle şehrimizden hareket edecektir.
Boksörlerimizin Italyada temsilî mahiyette yapacaktan İkinci karşılaşmayı müteakip Vlyanaya giderek Avusturya Milli Takımlyle de bir karşılaşma yapmaları muhtemeldir.
Güreş müsabakaları
18 kasım cumartesi günü, Fatih Güreş Kulübünde tecrübesiz güreşçiler arasında Greko . Romen bölge birincilikleri yapılacaktır. Müsabakalara saat 14 te başlanacaktır.
Hava vaziyeti
Devlet Meteoroloji İsleri Genel Müdürlüğünden bildirildiğine göre son 24 saat içinde yurdumuzda hava doğu, güneydoğu, Anadolu vo Trakya bölgelerinde az bulutlu ve açık, diğer bölgelerde çok bulutlu ve yer yer yağışlı geçmiştir.
Yağış mtktarlan metrekarede An-falyada 23, Trabzonda 21, Pethiycde 12, Düzcede 10, Cirosunda 8, Samsunda 7 kilogramdır.
En yüksek ısı Anadoluda 29. en düşük uı Kütahyada 2 derecedir.
Bir Alman firması Denizyollariyle işbirliği yapmak istiyor
GermanUeher firmanı, gemi tn«n-tyecillg'l Üzerinde çalınmaya banladığını Ulaştırma Bakanlığına bildirerek yeni İş tekliflerinde bulunmuştur.
“Kozlu” Şilep! karaya oturdu
Kartala kömllr boşalttıktan sonra Umanımıza gelmekte olan "Kozlu" şjiepl, çıkan lodos fırtınası yüzünden dün Büyükada önlerinde karaya oturmuştur. Şilepln kurtarılmasına çalışılmaktadır.
- - *
Bir verem mütehassısı şehrimizde
Memleketimizde verem ve sıtma ntlcadclcslnde tetkikler yapacak o-’an Mr. Kraz dün gece şehrimize Jjclmiş ve Sağlık Bakanlığı mensuplan tarafından karşılanmıştır.
Mr, Kraz şehrimizde İki gün kalacak ve sonra Ankaraya gidecektir.
Üniversite Talebe Birliğinin bir açıklaması
İstanbul Üniversitesi Talebe Birli-ti Başkanlığından aldığımız bir yazıda şöylo denilmektedir:
“Bir müddetten beri (Komünizme Knrşı Mücadele) İsmi ile bazı şahıslar tarafından neşredilmekte olan mecmua ile. İstanbul Üniversitesi Talebe Birliğinin hiç bir a lâle ası bulunmadığını görülen lüzum Üzerine umumi efkâra arz ve bu hususun gazetenizde neşrine müsaadenizi hürmetlerimle rica ederim.,.
yıldönümü yarm anılacak
SANAT HAREKETLERİ
Leblebici Horhor Kadıköyde
bütün okullarda, Halkevlerinde
törenler yapılacak
Atatürkün 12 nel ölümü yıldönümü yarın bütün yurdda ve şehrimizde anılacaktır. Bu münasebetle o-kullnrın hepsinde saat 9 da törenler yapılacak, Öğrencilere büyük kurtarıcının şahsiyeti anlatılacaktır, C.H. P. adına da Halkevlerinde toplantılar tertip odllrrıiştir.
Yarın tekmil resmi daireler bayraklarını yanya indirecek ve her türlü eğlence yerleri He sinemalar, tiyatrolar kapalı olacaklardır.
İsmet tnönünün her yıl 10 kasım ihtifallerinde okunması âdet olan A-tatürk hakkındakl tarihî beyannamesi bu yıl okunmayacaktır.
Radyolarda
Yarın radyolar da ınlllî yasa İştirak edeceklerdir. O gün yalnız ajans haberleri yayınlanacak ve garp musikisinden bazı matem parçaları çalınacaktır.
D.P. nln tebliği
Demokrat Î1 İdare Kurulu Başkanlığından tebliğ edilmiştir:
Kurulumuz büyük kurtarıcımız eşsiz inkılâp adamı Alatürkümüzün fâni hayata gözlerini yumdukları on kasım günü aziz hâtırasını taziz etmek ve mânevi huzurlarında saygı vazifesini yapmak Üzere. İstanbul Üniversitesinde yapılacak toplantıya katılmağa karar vermiştir.
Atatürk milletimizin hayatında ve tarihinde nesilden nesllc bir bayrak gibi taşman millî bLr kıymet olarak her türlü siyasî mülâhazanın üstündedir. Onu sevmek v© ona inanmak kuvvetlerimizi tozelemekte bize medeniyet yolunda, hak v© hürriyet yolunda hız vermektedir. Hâtırası kalplerimizi saran büyük ve ölmez Alatürkümüzün mânevi huzurlarında derin saygı vo sevgi duyguları llo eğiliriz.
C.H.P. nin tebliği
Büyük kayımızın on İkinci yılındayız “Devletimizin, banisi, milletimizin fedakâr ve sadık hâdimi, insanlık idealinin âşık ve mümtaz siması eşsiz kahraman Atatürk’* ü 10 kasım 1950 cuına günü saat 9-05 te gözlerimiz yaşlı, huşlarımız önde a-nacak, kalblerimlzde yaşatacağız.
Atatürk, inkılâbımızın bayrağı o-larak her 10 kusımda kurucusu ve ebedi başkanı olarak iftihar ettiğimiz Cumhuriyet Halk Partisinin muhtelif Halkevlerinde. Halk odalarında saygıyla selâmlanarak, aziz
hatırası önünde eğllinecek, nun yakın arkadaşları eserinin bekçisi olan gençlik mümessilleri ondan hatıralar anlatacak, inkılaplarına olan bağlılığı tazeleyoceklerdir.
Bütün Atatürkçüleri o gün parti ve politik düşüncelerden uzak olarak bu törenlere katılmaya çağırıyoruz.
M. T. T. B. tarafından Atatürk İçin yapılacak İhtifal
Yarın saat 15 te Atlas Sinemasında Millî Türk TfUebe Birliği tarafından bir anma töreni tertiplenmiştir.
Zengin bir programla yapılacak o-lan törenin bir kısmı aynı gün saat 20,30 da İstanbul Radyosu tarafından a yayınlanacaktır, Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar. C.H.P. Genel Başkanı ismet. înönünün vo M. Partisi Genel Başkanı Hikmet Bayurun bu münasebetle gençliğe gönderdikleri mesajlar okunacak. Törende F. Kerim Gökay da bir konuşma yapacaktır.
Hilton Otelcilik Şirketinin tetkikleri
Hilton Otelcilik Şirketinin Reisi Mr. Hlltnn dün uçakla Amerikaya müteveccihen Kornaya hareket etmiştir. Mr. Hilton otel işinin müspet bir safhada olduğunu söylemiştir.
Diğer taraftan şirketin şehrimizde kalmış olan mimar, mühendis ve mütehassislan ikinci başkan Mr Houser ilo birlikte temaslarına devam etmek üzere Ankaraya dönmüşlerdir,
öğrendiğimize göre müspet netice alındığı takdirde otelin, tstanbu-lun 500 üncü Fetih Yıldönümüne kadar yetiştirilmesine çalışılacak ve otel Ortaşarkın en büyük oteli olacaktır.
Körler Alfabesi Mütehassısı Ankaraya gitti
Millî Eğitim Bakanlığının daveti İle şehrimize gelen UNESCO'nun körler alfabesi mütehassısı Sir Clutha Mackenzie dün Ankaraya gitmiştir.
Merkez Yurdu için Rektörlüğe yapılan müracaat
Süleymnnly© Camilnln görünmesine mâni olduğu ve Üniversite inşaatının tamamlanamadığı İddlaslyle Üniversite Rektörlüğünce yıktırılmak istenen M. Eğitim Bakanlığı Merkez Yurdunun, bu sene yıktırılmaması ve 400 gençln mağdur bir durumda bırakılmaması İçin Milli Türk Talebe Birliği tarafından Üniversite Rektörlüğüne müracaat edilmiştir.
Vali, hastahane başhekimleriyle bir konuşma yapacak
Vali ve Belediye Reisi Prof, Gökay cumarteM günü saat 10 da şehrimizdeki bütün hastahanelerin başhekimlerini Vilâyette bir toplantıya dâvet etmiştir. Vali bu toplantıda doktorların deyamlan meselesiyle polikliniklerdeki intizam ve vatandaşlara kolaylıklar gösterilmesi hususunda görüşmeler yapacaktır. “Bu arada hAİkın ve basının şikâyetleri de nazarı dikkate alınacaktır.
Olâl Esad Ersevenle bir görüşme
Yeni Ses Opereti, İki akşam evvel — pazartesi — Kadıköy cihetinde Opera Sinemasında tam kadroslyle “Leblebici Horhor,, u temsil etmiş ve Kadıköylülere güzel bir gece geçirtmiştir,
Tamamiyle dolu bir salon karşısında sık sık alkışlarla karşılanan tem-sili takip edenler arasında, kıymeti! muharrir ve Avrupnda “Slİfyan,, İsimli operasını temsil ettirmiş olan müellif Celâl Esat Arsevcn de bulunuyordu. Kendisinden temsil hakkında intihalarını öğrenmek İstedik. Müellif:
— Ç°k güzel oynandı, dedi, şimdi, ye kadar ses İtibariyle Leblebici Hor. hor bu derece muvaffakiyetle oynanmış değildir. Evvelki temsillerde, güçlüğü yüzünden söylencmeyip hazfedilen parçalar vardı. Bu temsillerde hepsi tamamen ve tekrar edeyim, muvaffakiyetle söylenmiştir. Aynur Kitapçı, Ferdi Talay ve tenor müzikleri tam bir surette ifade etmişlerdir.
— Leblebici Horhorun bu temsilî ile Benliyan’ın temsil! arasında mukayese yapıyorlar. Sizin fikriniz nedir?
— Benllyan temsilinde bütün e. hemmiyeti Leblebici üzerine vertrB diğer roller figürasyon nevinden kalırdı. Bu temsilde ise, kıymet, heyeti umumlyeye taksim edilmiş v© boyle-ce, eserin aslına sadakat gösterilmiştir. Yeni Ses Tiyatrosu, ciddî bir npe. ret© olan ihtiyacı —kİ bu operaya gitmek demektir— başaracak yolda yürümektedir, ümitlerimizi tahakkuk ettirecek olursa, İatanbulda yapılacak operanın temeli atılmış bulunacaktır. Böylece, Şehir Tiyatrosunun Dram ve Komedisi ile yapılmak istenilen şeye muvazi olarak müzikal eserler de faaliyet gösterecektir.
AnkaralI bir sanatkâr
Şehir Tiyatrosuna girdi
Ankara Devlet Tiyatrosu artistlerinden Nermln Elgüİ İstanbul Şehir Tiyatrosu kadrosuna girmiş bulunmaktadır.
Ankaradaki temsillerde olduğu kadar, Devlet Tiyatrosunun îstanbula da verdiği temsillerde de dikkati çe. ken bu sanatkârın Şehir Tiyatrosuna iltihakı, sahnemiz için bir kazançtır.
Millî Türk sporları
Eski Millî Türk Sporlarım canlandırmak ve yüksek tahsil gençliğine spor zevkini aşılamak maksadiylc “Yüksek Tahsil Türk Sporları Cemiyeti,, adı altında bir dernek kurulmuş vo faaliyete başlamıştır.
“Savorona” Yatı tetkik ediliyor
Savsronn Yatını tâdil ederek 160 yolcu taşıyabilecek lüks yolcu gemisi haline getirmeyi teklif eden Al-man Howartls Werkl firmasının mümessilleri, dün sabah Denizyolları İle temasa geçmişlerdir.
Alman mühendisleri öğleden sonra Kanlıca Koyuna giderek Savarona Yatının bugünkü durumunu tetkik etmişlerdir.
Alman firmasının mümessilleriyle, bugün tekrar görüşülecek ve yapacakları teklifi idarenin mütaıâosı ile birlikte Ulaştırma Bakanlığına bildirecektir.
Şile ilçesinin İmarı
Dün Şile Kaymakamı, Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökay’ı ziyaret ederek ilçe dahilindeki işleri hakkında malûmat vermiştir. Şilenin köprüsü tamamlanmıştır. Bu yıl Şilenin İçerisine kadar gelen asfalt yol Fenere kadar uzatılacaktır. Aynı zamanda deniz kenarında banyo yapacak olanlar için de bir soyunma yeri yapılacaktır.
Muallimler Birliği sendika olabilir mi?
Haber aldığımıza göre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İçtimaî Siyaset ve Sendiknltzm Profesörü Keşler, önümüzdeki hafta içinde Muallimler Birliğinde (Muallimler Birliği bir sendika olabilir mi) konusu üzerinde mühim bir konferans verecektir. Bu konferans öğretmen çevrelerinde alâka ile beklenmektedir.
M E V L I D
Ürolog, Operatör, Doktor
MEHMET ALİ OMA'nın
aziz ruhuna ithaf edilmek üzere vefatının üçüncü yıldönümüne tesadüf eden 11 kasım cumartesi günü Kadıköy Osmanağa Camiinde saat 15 te Mevlidi nebevi okunacaktır. Merhumu sevenlerin, dostlanmızin ve arzu edenlerin teşrifleri rica olunur.
Eşi, M. İhsan Oma
ÖLÜM
Trabzon Tüccarlarından Ahmet Erzurumlu, Zakire ve Sakine Erzu-rumlu oğullarının kardeşi, Adıl. Hilmi ve Meliha Erzurumluoğlunun babaları Trabzon tüccarlarından
ALİ RIZA ERZURUMLUOĞLU
Hakkın rahmetine kavuştu. Cenazesi bugünkü 9 kasım perşembe günü saat 11.30 da Alman Hast&hanesLnden alınarak Teşvikiye Camiinde öğle namazını müteakip Feriköy aile kabris-tanındaki ebedî istirahatgâhma tevdi edilecektir. Mevlâ rahmet eyleye.
Merhumun vaaiyeti üzerin© çelenk gönderilmemesi rica olunur.
YENİ İSTANBUL
SÎYzVSÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENt ÎSTANBI L NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETTİ Miidiirü: Kemal H. SAKLICA
Yazı İslerini fiilen İdare eden mesul müdür: Sacld ÖGET
Nrffredifrniı/*'» yaaılar lada edilme».
Basıldığı yer :
YENİ İSTANBUL MATBAACI LIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
Peki fakat. Olsun. İnsan meçhulün kahramanıdır. Muhakkak kİ kaybeden ben değilim. O aptal, aptal, büyük bir kalb ve ömründe asla hulanuyacagı büyük bir R^k sığmağı kaybediyor. Parlac mi? Fakat ben seni götürecektim, biliyorsun. Sonra çok iyi biliyorsun ki, ben geni tercihlerinde serbest bıraktım. Bana haber vermen şartiyle. Bütün projelerini bana bildirmelisin ki rekabeti kabul veya mücadeleyi terkedeyim. Arkamdan bıçaklanmaya gelemem.
Yarın sabah telefon. Kararım değişmemiştir. içimin içi, şuurumun altı filân, sıfır. E-hemmiyetl yok. Yirminci asır bunu mübalâğa ediyor. Gayri şuur ruhun uşak dairesidir. Bodrum katı. Kendi derinliklerine inmesini bilen insan için orada da disiplin kurmak mümkün. Bu kadar. Fazla düşünemiyorum. Başımın içi uyku dolu. Yatmalıyım.
Yattı ve ışığı söndürdü. Zihninden Merale ait bütün fikirleri kovmak için. Ziraat Banka-aından gelen mektuba verilen cevap hakkında idare meclisinin mütalâası ne olmak J/lzım geldiğin) düşündü. Başbakanla hiç olmazsa telefonda konuşması lâzımdı. Ankaraya gitmek daha iyi. Meralden uzaklaşmak bakımından 289
da. Tamam. Yarın değil öbllr gün. Âlâ. Bir Ankara seyahati, evet... Zaten şimdi de... Tekrar içinde şekilsiz şekiller kaynaşan sisli bir karanlık, ve uğultular... Bir ses. Ve “ş„ harfi. Şe, şe, canım, “a„ var dedim sana. Şar.
Birdenbire uyandı. Şakır.
> Işığı yaktı. Muhakkak. Şakir. Evet. Herden kalktı, paketini aradı ve bir sigara yaktı. Şakir. Meral ne zaman bahsetmişti ondan? Şimdi hatırlamıyor. O da gelir hatırına. Ehemmiyeti yok. Şakir, Nusretin arkadaşı. Yaylı. Atlmış beş mi? öyle bir şey. Şişko ve obur. “Allah vermesin, demişti Meral, sus, kusarını o tiplerden ben,,. Peki? Sözleri bir tarafa bırak. Feriha... Tamam, tamam, Şakir Pariste. Bak, beğenmediğim şuuraltı. Pariste Şakır. Feriha ondan bir teklif getirmiştir. Tuh, bu kadar âdi mi bu kızlar? Şüphe mi ediyorsun? Bu kadar mı? Bu kadar. Hepsi mi? Değil tabiî. Bunlar işte. Böyleleri. Bu kadar âdi! Bu kadar âdi. Ne istiyorsun daha? Ferlhaya gidiyor. Orada zımnî bir müsavatı kabul etmiyor mu? Kâfi değil mi? Şakirlure filân ne lüzum var? Bu derece âdi mİ? Şüphe mİ ediyorsun hâlâ? Feriha için verdiğin hükümden onu esirgemeye niçin çalışıyorsun? Bu senin son zaafın. Anla çabuk. Bu derece Adi. Kabul et, Kabul ediyorum. Belinin yarın telefon edecek. Kararım değişmemiştir. Ve şimdi, bu Şakirt hatırladıktan sonra daha rahatım . Eğer onşn kaba şahsiyeti hakkındakl eksik bilgilerim, en ehemmiyetsiz kategoriden bile olsa muhtemel bir rakip için duyabileceğim tecessüsü gidermeye kâfi gelmiyorsa, onun hakkında öğreneceğim şeylerin öğrendiklerimden farklı olmıyarak, onun değerini şimdiden tâyin 290
eden hükmümü değiştirecek hiç bir kıymet unsuru taşmıadığına dn eminim. Bu tecessüsüm, sadece Meralin hangi çirkinliklere katlanacak kadar küçülmeye hazırlandığını anlamak ihtiyacından doğuyor. Telefon kararını verdikten sonra, beni artık hiç angaje ©tnıiycn bir bayağılığın derecesi hakkında elde edeceğim kanaati. Meralin aleyhine köpüren hislerime kumanda edecek bir kuvvete sahip görüyorum. Fakat bu, yarın içindir. Dünün hesabını benden sormaya hazırlanan gururuma ne cevap vereceğim? Bu Adiliği vaktiyle anlamamış ol-Ynumın utancını zekâma veya sezinsedîğim hakle kabul etmiş olmanın utancını zevkıma yüklemek gibi iki kaçınılmaz netice arasında sıkışmanın cezasını çekmeye mahkûm değil miyim? Bunu ayağı kayıp diz kapağına kadar çamura batan bir adamın gafleti gibi zekânın geçici bir durgunluğu şeklinde yorumlamak tesellÎHinin dışında bir cevap bulnmıyacağıın. Bir de, Meralin uzun zamandır devam eden yalanlarına karşı en şüpheci adamın bile taşımak zorunda olduğu İyi niyetin ve müsamahanın bu aldanışı uzattığını yahut suçluya bir kendini kurtarma şansı bıraktığını hatırlatacağım. Selminln yarın ona telefon etmesi şart. Bu kararjm değişmemiştir.
Samim yattı. Bu sefer çabuk v© buhran-aız uyudu.
Bir zaman sonra uyandı, tçlndo taze bir rüyanın tesirleri vardı. Hatırlamaya çalıştı, Kalabalık bir yer. Büyük bir gazino veya tiyatronun alt kat localarının arkası İmiş hissini veren uzun, fakat daha geniş bir koridorda, uzun bir masanın iki tarafında, ölmüş akrabalarının hepsi oturuyor. Sanılm ayakta ve 291
geride, gözlerini biraz ileride kaynaşan kalabalığa dikmiş. Merali bekliyor, tçirıde onu sevdiği günlerin heyecanı var. V© birdenbire Meralin başı görünüyor. Sonra, büyük salonunun kapısına doğru, kalabalığın hareketli gölgeleri arasında bir görünüp kaybolarak uzaklaşıyor. Samim, kendisine sevgiden fazla hayretle bakan akrabasının önünden geçerek kapıya yaklaşıyor ve kontrolöre benziyon bir a-dnnıa Meralin oradan geçip geçmediğini soruyor. “Şimdi,, cevabını alınca, kalabalığa dalarken... uyanıyor.
Elektriği yaktı ve saate baktı: Bir buçuk. Nedir bu rüya? Besbelli: Mahut şuuraltında Merale bağlı Özleyişler, öfkenin duyamıyaca-ğı fısıltılarla aşk masnllan söylemeye başlamışlardır. Fakat artık mert hislerin döğüştüğü şuurda değil, ürkek ve sinsi gölgelerin dünyasından başka bir şey olmtyan rüyada görünecek kadar cesaretsizdirler. Onlardan korkutamaz. Yarın Selmln Merale telefon edecek. Kararım. M
Samim dikildi. Oda kapısı vuruluyordu. Bu saatte, Selminden başka hiç kimse köşkte uyanık olamazdı. Kızın, fevkalâde bir sebep olmadıkça, Samimin odasına gelmeye cesaret etmesi mümkün değildi. Yatağın içinde oturdu ve seslendi:
— Giriniz.
Kapı ağır ağır açıldı ve içeriye, sallanarak, Besim girdi. Şapkasını o kadar önüne eğmişti ki kaşları görünmüyordu. Yüzü kıpkırmızıydı. Lâcivert elbisesinin yakasında kocaman bir karanfil vardı. Durdu, iki elinin baş parmaklarım yeleğinin kol deliklerine taktı ve başını iki defa salladı'.
292
— Pardon ağabey. Işığından cesaret aldım. Günün her saatinde vazifesini yapan bir posta katan için buna da lüzum yoktur. Çünkü paviyonun viskilerüun nefasetinden, Şam fıstıklarının tazeliğinden daha mühim havadislerim olduğunu söylemeye mecburum. Bende-» niz...
Sallanarak etrafına baktı, bir sandalye aradı, oturdu, bir sigara yaktı:
— Bendeniz... Dur, dur, lâkırdının alt tarafını bulacağım merak etme, bendeniz... Köleniz...
Samim merak etti:
— Nereden geliyorsun?
Besim başını öne doğru bir kere kuvvetle salladı. Sonra tekrar önüne düşen başını ağır ağır kaldırarak:
— Nereden! dedi, nereden, nereden! Sen filozofsun ağabey, insanın nereden geldiğini hiç kimse bilmez. Eğer ben... Sana... Park O-telden geldiğimi söylersem, nereden geldiğimi değil, insanın beş yüz milyon senelik macera-sından.M
Samim kardeşinin sözünü kesti:
— Daha ciddi olabilmek için Jüpiter’in ve Semele’nlıı oğlundan müsaade al.
Besimin başı tekrar önüne düştü:
— Hımm... Diyogınos... Canıma okudu bu akşam benîm... Feriha da caba.
Başını yukarıya doğru, ağır ağır, iyice kaldırdıktan sonra, ewelâ tavana uzun zaman baktı, sonra gözlerini ağabeysino dikerek:
fDevamı var/
293
• Kasım 1950
Y E N t İSTANBUL
Sayfa 3
Danışma kurulları
Bediî FAİK
ISTtŞARE güzel şeydir. Atalarımızın "El elden üstündür” meselini, hayata onsuz tatbik edemezsiniz. İstişarenin, en totaliterinden on demokratına kadar, bütün İdare şekillerinde rol alması da bunu göstermiyor mu? Gerçi totalitcr’de danışma, göstermelik bir hareket olmaktan öteye geçemez ama, gene de vardır. Demokraside İse, cihetteki tam olacak.
Bizim tek parti devri, İstişare metodunun birinci şeklini tecelli ettiriyordu. Devamlı müsteşardan, muayyen devrelerde toplanan danışma kurullarına ve akla esildikçe İcat edilen Sû-râ’Iara kadar. İstişarenin cüsse ve renk deriştirerek girip çıktığı her kolda, bunu açıkça müşahede etmek knablhlir. O kadar kİ, bir aralık bu yol, kendi bildiğini okumak İst İyen otoritelere paravan hazırlamak derekesine kadar götürülmüş ve kanunlarla teşkil edilen danışma kurulları, hu hizmetin oyuncağı olmaktan kurt alamamışlardır.
Ben; böyle bir kurulda .AzAyııu. Basın Yayın ve Turizm Kanunu mucibince teşkil edilen Radyo Yayınları Danışma Kurulunda... Ne yaptığımızı ne siz sorun ne de ben söyliyeylm: Altı ayda bir toplanırız. Üniversite profesörleri, sanat adamları, müzisyenler, estetlkçeler, muharrirler... Komisyonlara ayrılır ve sabahtan akşama kadar kafa patlatıp kararlar alırız. Sonra bu kararlar İmzalanır ve Unuıın Müdürlüğe tevdi edilir. İşte bu kadar. Ondan ötesi. Umum Müdürlüğün gene bildiğini okıımaslyle geçer. Fakat siz. “Radyoda falan taraf aksıyor” dediniz mİ, eller uğuşturıılarak verilecek cevap hazırdır: “.Aman efendim, mütehassıslardan mürekkep kurulun tavsiyesi hu merkezdedir!
Ve benim
daşım da, biri Reden Terbiyesi İstişare Heyeti, diğeri Turizm Danışma Kurulu olmak üzere aynı yolun yolcıısıı İki teşekkülde a-zAdırlar. Her İkisini de sık sık dinler ve hırsımdan kızarırım. Onların da kararları, sümcııler altında yan gelip yatmaktadırlar. Üstelik benimkinde, toplantı soııu. aramızdaki değerli müzisyenlerin hususi ve fevkalâde konserlerini dinlemek varken, onlarda böyle can alacak nokta da yoktur ve halleri büsbütün yürekler acısıdır.
îşte bütün bunları yakından gördüğüm ve yaşadığım için, aon Beden Terbiyesi Kongresinin verdiği kararların tatbikatı üstünde hassasiyetle duruyorum. Eğer bu kurulun kararları da bundan evvelki adaşlarının Akıbetine düşürülürse, çok yazık o-lacak ve memleket münevverleri "göstermelik danışma"dan öteye geçemediğimiz yolunda haklı bir endişeye düşeceklerdir. Mamafih bu defaki toplantıda bir ümitli ve ışıklı nokta var: Hayır demokrasi falan değil. Maarif Vekili Tevfik tterl’nln azlm-kûr şahsiyeti! Genç Bakan, tuttuğunu koparır olmanın verdiği İtminanla dâvayı yürütürse ne AIA. O takdirde. Kongrenin haysiyeti de, Beden Terbiyesinin mânası da, memleket sporu da kurtulur. Aksi halde, blzdekt “Paravan İstişare” metodunun parlak bir örneği daha yaratılıp eskilerinin yanı sıra ve üstelik bu defa demokrasinin de damgasını taşıyarak yatırılacak demektir!
ıv
danışma kurulu üyeliğim gibi, İki oz.lz meslek-
Beden Terbiyesi İstişare Kongresi devam ediyor
Dünkü toplantıda söz alan hatipler, muhtelif mevzularda konuşmalar yaparak, mevcut kanunun kifayetsizliğini belirttiler
Ankara, 8 (A.A) — Beden Terbiyesi İstişare Kongresi bugün saat 9.30 dan itibaren Millî Eğitim Bakanı Tevfik İlerinin başkanlığında çalışmalarına devam etmiştir.
İlk olarak. Beden Terbiyesi Umum Müdürü Vıldan Aşir Savaşır, kendisinden evvel konuşan hatiplerin ortaya attıkları düşünce ve tenkidlere cevap vermiş ve bugünkü kanunîm aksak taraflarını belirtmeye çalışmıştır. Umum Müdüre göre, bölge teşkilâtında valinin bölge başkanı olması, İstişare kurullarının umumiyetle sporla alâkası olmıyan kimselerden teşekkül etmesi, tesislerin bölgelerde bu İşle az alâkası bulunan kimselerin elinde bulunması kanunun aksak taraflarıdır.
Ulaştırma teşkilâtına verilecek yeni şekil
Ankara, 8 (T.H.A.l — Bize verilen malûmata göre Ulaştırma Bakanlığı Deniz. Demir ve Hava Yolları teşkilâtlarını memleket ihtiyacına uy gun bir şekle sokmak için yeniden tetkika tâbi tutmuştur. Çalışmalar fasılasız devam etmektedir. Bakanlık bu tetkiklerinde memleketimizde evvelçe çalışmış ve hâlen çalışmakta bulunan Amerikan mütehassıslarının verdikleri raporlara geniş bir yer ayırmaktadır.
Bu arada bilhassa Denizyollarına verilecek ticarî mahiyet ile eski se-nelerdenberi yenilenmemiş bulunan demiryolları ve malzemesinin lüzum gösterdiği büyük sermayenin temini hususunda Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasından kredi sağlanması imkânları da araştırılmaktadır.
Terfi eden Teknik
Ankara 8 (T.H.A.l — Milli Eğitim Bakanlığı terfi müddetlerini doldurmuş bulunan Teknik öğretim kadrosunda bazı öğretmenleri bir üst dereceye terfi ettirmiştir. Bunlardan Istanbula ait olanların isimleri aşağıdadır:
Nişantaşı Kız Sanal Enstitüsü biçki dikiş öğretmeni Muazzez Kiter, Çiçek ve moda öğretmeni Nevide Kutsal. Moda öğretmeni Leyla Güven, Üsküdar Mithatpaşa Kız Enstitüsü biçki ve dikiş öğretmeni Sai-me Canbeğen, çamaşır ve nakış öğretmeni Aliye Farslıkoğlu, Cağaloğ-lu Sanat Enstitüsü biçki ve dikiş öğretmeni Nermin Kutbny, Çamaşır ve nakış öğretmeni Nezihe. Karagöz-oğlu, Selçuk Kız Sanat Enstitüsü nakış öğretmeni Esma Dal, Kakıköy Kız Sanat Enstitüsü biçki ve dikiş öğretmeni Şükran İnan, Erkek Terzilik Okulu biçki, dikiş öğretmeni Hamide özgün, Beyoğlu Akşam Kız Sanat Okulu biçki, dikiş öğretmeni Sıdıka Mutlu. Muallâ Tilkin. Çamaşır öğretmeni İsmet, Sarıyer Akşam Kız Sanat Okulu çamaşır öğretmeni Sabahat Okur, Çamaşır-nakış öğretmeni Medlha Ünlü, Bakırköy Kız Sanat Okulu çamaşır öğretmeni Sıdıka Omutlıı, Pendik Ortaokul Fransızca Öğretmeni Şükran Türkmen.
Yani teşkilâtın nasıl olması hususunda Vildan Aşir, bölgelerde ajanların ve istişare heyetlerinin. Federasyon teşkilâtının seçimle iş başına gelmesi fikrini ileri sürmüş ve devletin yardımı meselesinde de. spor bugün lâyıkı veçhile memleketimizde bilinmediği ve yeni tesislere ihtiyaç olduğu İçin, bu yardıma İhtiyaç olduğunu belirtmiştir.
Bundan sonra Erzurum bölgesinden Ziya ÇiUngiroğlu. federasyonlara muhtariyet verilmesi fikrinde birçok üyelerle mutabık olduğunu, fakat bilhassa henüz kalkınmamış bölgelerde devlet yardımı lâzım geldiğini söylemiştir.
Celâl Dlnçer İse. spor İle beden terbiyesini ayırmak lâzım geldiğini söylemiş ve hulâsa olarak kanuna dahil beden terbiyesi ve izcilik, kanun haricinde de bir spor teşkilâtı kurmak lüzumu üzerinde durmuştur
Bıı oturumda son olarak Burhan Felek konuşarak, ilk meselenin sporun devlet tarafından İdare edilmesi yahut, edilmemesi olduğunu söylemekle söze başlamıştır.
Burhan Felek, memleketimiz spor teşkilâtının uzun hır tarihçesini yapmış ve Türk Spor Kurum unun nasıl partiye bağlanarak serbest çalışmasına son verildiğini, kanunim hazırlanmasında nasıl çalışıldığını uzun boylu anlatmış ve misaller vermiştir
Burhan Felek, netice vermiyen mükellefi /etler meselesine de temas e-derek. hâlen meriyette olan kanunun Anayasaya aykırı ve antidemokratik olduğunu söylemiş ve Beden Terbiyesi Teşkilâtının tenkidine geçmiştir.
Hatip sözlerinin sonunda, kanun ıleğiştiğf ve teşkilât lâğvolduğu takdirde n> yapmak lâzım geldiği hususundaki fikirlerini açıklamış, altı aylık intikal devreaınde bir heyet kurularak işlerin idare edilebileceğini ve hu müddet zarfında federasyonlar haşkanlannın. bölge müdürlerinin seçilebileceğini ve yem teşkilâtın kurulacağım söylemiştir. Devlet kontrolüne gelince. Burhan Felek devlet. para yardımında bulunsa da bulunmasa da Cemiyetler Kanununa göre, kontrol yapacaktır,, demiştir.
Burhan Felekten sonra. Atletizm Federasyonu Başkanı Naili Moran kürsüye gelerek. Atletizm Federasyonundan hiç bir atletin para almadığını açıklamış ve müteakiben İngiltere Atletizm Federasyonunun nasıl çalıştığını anlatmıştır.
Naili Morandan sonra Ali Sami. Ziya Ateş ve diğer bazı hatipler söz almışlardır. Müzakerelere yarın da devam edilecektir.
Türk parasını koruma kararında değişiklik
Ankara. 8 (ANKA) — Türk parasının kıymetini koruma hnkkmdaki 13 sayılı kararın birinci maddesine 28 ağustosta eklenen fıkra. Bakanlar Kurulu karariyle değiştirilmiştir. Bugün neşrolunan kararname İle 13 sayılı kararın birinci maddesinin 3 üncü fıkrası şu sekil almış bulunmakladır: "Ancak Maliye Bakanlığı. I-Cftbında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ile diğer bankaları tea-bit edilen esaslar dairesinde döviz permisi haiz olmayanlara döviz satmağa yetkili kılabilir.”
Marshall Yardımından evvel
Türkiyenin İktisadî durumu
Türkiyeye yapılan yardım küçümsenemez fakat Türkiyenin üzerine aldığı yükle
gördüğü yardım da
kabili kıyas değildir
Ankara. 8 (New-York Herald Tribüne, hususî muhabiri A. T. Steele).
Marshall Plânı hakkında fikrini sorduğum Türk münevverlerinden biri, bunun Atatürk İnkılâbından sonra en fazla önemi haiz bir şey olduğunu söyledi. Aynı fikirde olan daha bir çok Türkün bulunması mümkündür. Fakat bu çevreler komünizme karşı kurulan müdafaa hattında. Türkiyenin üzerine düşen ağır yükle, yapılan yardım ara-
9
Türk uçaklarına bir talip çıktı
DanimarkaIılar Türk Hava Kunımunun uçaklarından birinin tecrübesini yapıyorlar
Ankara. 8 (A.A.) — Geçen yıl Milletlerarası Paris Havacılık Sergisinde bir maketi teşhir edilen, Etimesgut Uçak Fabrikası mamulâtın-dan çift motörlü T. H. K. 5 uçağı büyük bir ilgi uyandırmış. Avrupa ve Yakmşarkın birçok memleketlerinden bu uçak hakkında teknik bilgi Ist.iyen mektuplar alınmıştır.
Haber aldığımıza göre, Avrupa-nın tanınmış havacılık şirketlerinden biri. İstanbuldaki Sivil Havacılık Konferansına iştirak eden delegelerden Danimarka Devlet Hava İdaresi Teknik şeflerinden Mnller Hanse’yi bu sabah Ankaraya göndermiştir.
Mösyö Moller, Hava Kurumu Baş-kanını ziyaret ettikten sonra Etimesgut’a giderek adı geçen uçakla bir tecrübe uçuşu yapmış ve ilgili teknisyenlerden tayyarenin evsafı hakkında izahat almıştır.
T. H. K. 5 le tstanbula deniz seviyesinde bir kalkış tecrübesi daha yapılacak ve bu uçuşta uçak, bu memleketin şartlarına elverişli vasıflar verdiği takdirde hemen satış muamelesine başlanacaktır.
Bir köylü kadının Hava Kurumuna bağışı
Aydın 8. (A.A.) — Dalama bucA-ğınm Kınklar köyü sâkinlerinden Hafize Bayraktar, muhtelif mevkilerde bulunan 5800 lira kıymetinde on parça tarlasını Hava Kurumu Aydın şubesine bağışlamıştır.
İşçi Sanatoryumuna yapılan bağışlar
Millî bankalar ve müesseseler tarafından yapılan tpl>errııların miktarı 705 bin lirayı buldu
Ankara, 8 (A A.) — Çalışma Bakanlığından tebliğ olunmuştur:
Veremli işçilerin tedavisi İçin îstan-bulda sayın Süreyya İlmen tarafından bağışlanan çiftlik sahası dahilinde kurulacak işçi sanatoryumunun biran evvel vücuda getirilmesini kolaylaştırmak üzere Bakanlığımızca yanlıma davet edilen bazı milli mü-csscselerimizln İşçi Sigortaları Kurumuna 400 bin Hra tutarında bağışta bulundukları evvelce umumî efkâra arzolunmuştu.
Bu çok hayırlı yardım hareketine yeni ve kıymetli örnekler ilâve etmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 100.000, Türkiye tş Bankası 150.000, Türkiye Emlâıc Kredi Bankası 30.000. Petrol Ofisi 25.000 lira teberruda bulunmuştur ve memleket hayatındaki iktisadi rollerini içtimai hizmet şuuru ile tamamlamak yolunda İsabetli bir nn-layış göstermişlerdir. Bu suretle sayın Süreyya llmen’ln milyonlarca lira değerindeki bağışından sonra ayrıca maili bankalarımız ve müossc-sclerimlz tarafından yapılan teber-ruların miktarı 705.000 lirayı bulmuştur.
Çalışma Bakanlığı millî hayırseverlik hasletlerimizin bir eseri olan bu iftihar verici iyi neticeyi memnuniyet ve şükranla kaydederken asil milletimizin kadirbilirlik duygularına rla tercüman olduğuna kani bulunarak keyfiyeti umumî efkâra arzet-meyi vazife sayarı .
Sendika başkanları toplantısı
Ankara 8 (ANKA) — Bir kaç günden beri şehrimizde muhtelif işçi meseleleri ve sendikalarım alâkadar eden mevzular üzerinde toplantılar yapan sendika başkanları, bütün Türkiyeye şftınll bir milli sendikalar birliği kurulmasına karar vermişlerdir. Bu toplantılara İçel, Tarsus. Mensucat Sanayii Sendikası. İzmir Deniz işçileri işçi mümessilleri lir Ankaradakl Sendika başkanları iştirak etmişlerdir. Vanlan kararlar n-rasında, emekli işçilerden iş müfettişi yapılması, işçi mümessili ve sendika temsilcisi olarak seçilenlere kar. şı baskı yapılmaması, yapanlar hakkında cezaî hükümler konması ve iş mıntakalarında işçi mahkemeleri ihdası bulunmaktatır. Sendika başkan-ları bu arada kendi mırıtaknlarına ait işçi meseleleri etrafında alâkalı bakan ve genel müdürlüklerle de temas etmişler ve müspet cevap almışlardır.
sındakî nispetsizliği belirtmekten de kendilerini alamıyorlar.
Yapılan bu İtiraz, üzerine münakaşa edilecek bir meseledir; filhakika Türkiye İkinci Cihan Harbine fiilen katılmamıştır. Fakat, Doğu Akdenlzin müdafaasında arazi ve nüfuslyle kıyas edllemlyccek kadar mühim vazifeleri ifa etmek mevkiindedir. Şayet Türkiye, mütecavizin hücumu neticesinde geçilirse veya Türkiye bitaraflığını muhafaza ederse, bütün Ortaşarkm komünist nüfuzuna karşı müdafaasız kalacağı â-şikârdır.
Türkiyeye yapılan yardım. Batı Avrupa devletlerinin gördükleri yardımdan çok azdır, fakat gene bir yekûn tutmaktadır. İktisadî ve askerî kalkınmayı sağlamak İçin sar-fedllen 350 milyon dolarlık yardım küçümsenemez. Türklerl üzen en mühim mesele, 1950-1951 senesi yardımında bir kısıntı yapılması ihtimalidir.
Türkiyeye Amerikan yardımı başladığı vakit, memleketin durumu şu merkezdeydi:
Türk iktisadiyatı 10 seneden bert artan askerî masraflar altında ezilmiş. devlet gelirlerinin yandan fazlası askerî masraflara tahsis edilmiş. 1930 da girişilen devletçilik hareketi memleket ekonomisi aleyhine inkişaf etmiş, bir kâr memhaı olması gereken iktisadi teşekküller memleket bünyesi İçin bir yük halini almış. en kârlı çalışan dokuma sanayii bile, diğer branşlardaki açığı kapatmak için müstehlik kütlesi aleyhine çalışmaya başlamıştt
Askerî masrafların ve devlet ya-tınmlannın bütçede tuttuğu yekûn o kadar yüksek bir seviyeye baliğ olmuştur ki halkın refahı ve kalkınması için yapılması gereken en mühim İşlere bile tahsisat bulunamamıştır. Halkın yüzde 75 İnin geçim vasıtası olan ziraat bile, bazı devlet çiftlikleri ve tecrübe İstasyonları fstlsna e-dilirse. ihmal edilmiştir. Köylere kadar yayılmak gayesini güden maarif siyaseti, malî İmkânsızlıklardan dolayı muvaffak olamamış, sağlık durumu İse bozıık bir hale düşmüştür. Maişet masrafları İse harpten evvelkinin yüzde 350 si gibi bir seviye arzedlyordu. îşte bu şartlar altında halkın büyük bir kısmı İptidaî şartlar altında mevcudiyetlerini İdame ettirmeye çalışıyorlardı.
İktisadi durumun bu derece fenA olmasına rağmen halkın moralinin yüksekliği cidden InanılmıyAcak bir şeydir. Mevcut ordunun modern silâhlarla takviye edilmesi gerekmekle beraber, kimse askerlerin çarpışma kabiliyetinden şüphe etmiyrdu. Türklyede komünist partisi kanun dışı ilân edilmişse de, el altından çalışan bir teşkilâtın bulunduğu şüphesizdir.
Marshall Plânı teknisyenleri Tür-klyedekl vazifelerine başladıkları vakit İşe ilk olarak zimî sahadaki tetkiklere giriştiler. Ziraî istihsal arttırılarak, istihsal fazlasının ihraç e-dilmesine başlanmıştır. Bu hususta halkın gayreti mühim bir rol oynamıştır.
Türklyede halledilecek mühim me-aeselerden biri de yol dâvasıdır. Takip edilen yol siyasetinde askeri hususlar da gözönünde tutulmuştur.
Zirai sahada yapılan kalkınma He buğday istihsali, bu sene Türkiyenin istihsal tarihinin kaydettiği en yüksek seviyeyi bulmuştur. Pamuk mahsulü de yüzde 39 artmıştır. Fakat Türk halkının kalkınmasını bağlıyacak başlıca yol. eğitim sahasında yatmaktadır.
Yapılan yardımların gayesi Türk iktisadiyatını kalkındırmak ve Tür-klyeyl bir yabancı İstilâsına karşı ko. yabllecek seviyeye yükseltmektir. Türklyedeki Marshall Yardımının işlemesi için Hükümetin teşriki mesaî etmesi tabiî ki şarttır. Bu arada bazı zorluklar çıkmışsa da esas itibariyle vaziyet İyi bir şekilde gelişmiştir. Sarfedilen gayretlerin Türk ha-yat tarzında sathî kalıp kalmadığını zaman gösterecektir.
Göçmenler meselesind
Amerikalıların yardımı
Amerikan lıariciyesince cevaplandırılması istenen on sekiz maddelik bir memorandum elçiye verildi
Ankara, 8 (ANKA l — Hükümetimizin BulgaristanlI göçmenler meselesinin Birleşmiş Milletler teşkilâtına aksettirmeğe hazırlandığı şu sıralarda Amerikan Hükümeti de hu meseleye yakın bir alâka göstermektedir. Bu maksatla bir müddet evvel Türkiyeye gelen Bulgar işlerinde İhtisas sahibi bir Amerikan hariciyecisi derhal temaslarına başlamış ve yapılacak yardımın hangi esaslara daynnmAsı icap ettiğinle dair iki raporu da Washlngtona göndermiştir. Raporlarda bu yardımın zaruri olduğuna bilhassa işaret edilmiştir. Bu çalışmalarla muvazi olarak Amerika Büyükelçisi de Göçmen Derneği He temasa geçmiş Amerikan hâriciyesine* covaplandınlmns) latenen 18 maddelik bir memorandum Elçiye verilmiştir. Amerikanın İstanbul Başkonsolosu alâkalılarla bu me’sele hakkında daimî temas halindedir. İsrarla söylendiğine göre, Amerika Hükümeti yakında göçmenlerin nakil ve İskânı İçin yardımlara başlayacaktır.
Başkan Trumaıı a suikast yapmaya teşebbüs eden Fortorikoiıı milliyetçiler, sıkı bir anıştırmaya tabi tutulmuşlardır. Resimde, kadın polislerin tabancaları önünde Portorikolu bayanlar sorulanları cevaplandırıyorlar.
rmatörler, yolcu
nakledebilecekler
Hazırlanan tasarının önümilzdeki günlerde Meclise şevki bekleniyor
AnkAra 8 (ANKA) — Devlet De-nlzyolİAn Umum Müdürü Cemil Parman île Umum Müdür Muavini Behçet Osmanoğlu, Ulaştırma Bakanlığında bazı mühim mevzuları görüşmek üzere Ankaraya gelmişlerdir, öğrendiğimize göre, Umum Müdür Ulaştırma Bakanı Seyfi Kurtbek ile yaptığı temaslardan sonra, bir maddelik bir kanun tasarısının hazırlanması knrarİAştınlmıştır. Bu kanun tasarısı, bundan böyle armatörlerin yolcu n&kllyatı yapabileceklerini derpiş etmektedir. Esasen. 2239 SAVilt kanunla armatörlerin eşya nakliyatını hiç bir tahdide tâbi olmaksızın yapabilmeleri hususu evvelce temin olunmuştu, önümüzdeki günlerde Meclise sevkedilecek olan bu kanun tasansı He de yolcu nakliyatında Denizyollarının İnhisarı kaldırılmış olacaktır.
Liberalizmi destekliyen yeni bir maden kanunu tasarısı
Ankara. 8 (ANKA) — Ekonomi ve Ticaret Bakanlığında hasırlanmakta oİAn maden kanunu tasarısı, son şeklini almak üzeredir. Maden işlerimizi düzenliydi tek mevzuat 1322 tArihli bir nizamnameden ibaret olduğundan bugünkü duruma katiyen uymamakta, birçok karışıklıklara sebep olmaktadır. Yeni kanun tasarısı, Hükümetin ekonomik siyasetine uygun olarak, liberalizmi desteklemekte ve hususî teşebbüslerin faaliyetini kolaylaştırmaktadır. Tasarı hakkında ayrıca, mühendislerin ve maden İşletmelerinin de mütalâaları alınacak ve bu kanun tasarısı Meclisin bu devresine mutlaka yetiştirilecektir.
Mr. Dorr, bir tetkik gezisine çıkacak
Ankara 8 (THA.) — tktlsadî tş-birliği Türkiye Heyeti Başkanı Ortaelçi Russel Dorr. beraberinde Karayolları Genel Müdürü Vecdi Diker olduğu halde cumartesi günü Konya, Antalya, Afyon, Burdur, KUtahya. Eskişehir bölgelerinde bilhassa köy yollnrlyle alâkalı bir tetkik gezisine çıkacaktır.
İlkokul öğretmenlerinin maaş durumları hakkında tasarı
Ankara 8 (ANKA) — İlkokul ög> rotmenlerinln maaş durumlarının düzene konulması için öğretmenler Derneği bir intibak kanunu tasarısı hazırlamıştır. Bu tasarı yakında Bakanlığa sunıılncaktır. Diğer taraftan, Bakanlıkta da bu mesele ile alâkalı bir tasannın hazırlandığı söylenmek-tcdir.Vnkaa. bundan önce.Barem Kanunu dolayısiyle. Öğretmen maaşlarında bir intibak temin edilmişti. Fakat, bundan meslekte kıdemi fazla olan Öğretmenlerden ziyade mesleğe yeni girenler istifade etmişti, Ycrıi tasarıda bilhassa hu hususlar gözönünde tutulmuştur.
Adanalı gazetecilerin Suriyeye seyahati
Adıma. 8 (Hususi) — Adanalı ve Mersinli gazeteci arkadaşlarımızdan beş kişilik bir grup tetkiklerde bulunmak üzere Suriyeye gitmiştir. A-dana ve havalisi muharririmiz Yusuf Ayhan’ın başkanlığında hareket eden ıncslckdaşlanmız, Surlyeden sonra Lllbnana geçecekler ve fırsat bulurlarsa Amman’a da uğrıyarak Kıral Majeste Abdullah İle de görüşeceklerdir.
Amerikalılar bir Türk
subayına madalya verdi
Washlngtnn 8 (T.H.A.l — Türkl-yenin Washington nczdindekl eski as. kert Ataşesi Yarbay Refik Tulga "Türkiye ile Amerika arasındaki karşılıklı dostluk bağlarının kuvvetlenmesine yaptığı yardımlardan dolayı.. liyakat madalyasının Subay rütbesiyle taltif edilmiştir.
Amerika Ordu Kurmaybaşkam Haberalma Yardımcısı Tümgeneral A. R. Belling madaJyayı tevdi etmiştir. Üç yıldır askerî ataşelik vazifesini gören YarbAy Tulga 12 kasımda Türkiyeye hAreket edecektir. Madalyanın beratında şöyle deniliyor:
"1947 ekiminden 1950 ekimine kadar Birleşik Devletlerdeki Türk Askerî Ataşesi olarak fevkalâde liyakat ve hizmet görmüş olan Yarbay Tulga. Amerikan Askeri Bakanlariy-le mümkün olduğu kadar fazla işbirliği yapmış ve Türkiye İle Amerika arasındaki karşılıklı dostluk bağlarının kuvvetlenmesine çok yardım etmiştir.,,
Ruslar, Japonyadaki Müttefik Konseyine iştirak ettiler
Tokyo 8 A.A. (Lps) — Sovyet murAhhası altı aydan beri ilk defa olarak Japonyadaki müttefik konseyinin toplantısına iştirak etmiştir.
Bundan evvelki Sovyet murahhası ve memurlarının büyük bir kısmı mayıs ayında Rusyaya dönmüşlerdi.
Dünkü toplantıda Milliyetçi Çin delegesi elân Sovyetlerin elinde bulunan 370.000 Japon harp esiri mesele, sini ortaya atmıştır. Sovyet murahhası bu suale cevap vermemiş ve Milliyetçi delegenin konseyde Çin’i temsil etmeye hakkı olup olmadığını sormuştur.
Bunun üzerine konsey başkanı bu meselenin gündemde yer almadığını bildirmiştir.
Hindistan, Nepal Kiralına melce verecek
Yeni Delhi, 8 A A. (AFP) — Bu sabah Delhi’den resmen bildirildiğine göre, Hint Hükümeti, Nepal Kiralına melce vermeyi kararlaştırmıştır.
Mrs. ScarboroıiKİı InİiiiII bu hoca şimdiye kadar 7.300 çocuğa ytİMiıeyl öğretmiştir. Resimde. 10 aylık talebelerinden biriyle çalışırken görüyorsunuz.
Acheson, iki aya kadar çekilecekmiş
New-Ynrk. 8 A.A. (AFP) —Daily Mtrror gazetesinde bugün çıkan btıf yazısında tefslrci Drew Pcarsnn. eheson’un 80 güne kadar Dışişleri Bakanlığından çekilmiş olacağını bildirmiştir. Pearsnn’a göre, Acheson* un istifası Başkan Truman’m kabinesinde yapmayı tasarladığı değîşîfc* İlkler çerçevesi dahilindedir. Âcha* eon’un yerine hâlen Birleşik Amerika Divan Başkanı Vlnson gelecektir.
Drew Pearson, Acheson’un hâlâ Başkan Truman’ın tam itimadını muhafaza ettiğini, fakat Dışişleri Bakanının, casusluk işinde yalancı şahitlik yapmaktan mahkûm Dışişleri Bakanlığı eski memurlarından Al ger HLss’e itimadını teyitle hatalı hareket ettiğini ve bu keyfiyetin vazifesinin İcrasını müşkülleştirdiğini belirtmektedir.
Bundan başka, Acheson’un yorgun olduğunu ve dinlenmek arzusunda olduğunu Pearson ilâve et* mektedir.
Amerika, 90 gün içinde Komünist Çini tanıyacaktır
Las Vegas, (Nevada) 8 A.A. (A FP) — Nevada eyaleti Cumhuriyetçi Ayan üyelerinden George Malone basma yaptığı beyanatta, Birleşik A-merikanın 90 gün içinde Komünist Çini tanıyacağını bildirmiştir. M&-lone’ye göre, Truman İle Mac Art-hur arasında Wake Adasında cereyan eden görüşmeler Generalin For* nıoza ve Kore hakkında bildiklerini seçimlerden evvel meydana çıkarması hedefini gütmekte idi. Ayan ü-yesl. zaten Hükümetin, zemin hazırlanır hazırlanmaz General Mae Arthur’ü geri çağırmak niyetinde olduğunu İlâve etmiştir.
Malonc’nln söylediğine göre, Dışişleri Bakanı Dean Acheson İngiltere ile bir anlaşmaya varmıştır. Buna göre, Komünist Çinin Birleşmiş Milletlere girmesi meselesi bir kere daha Güvenlik Konseyine arzolundu-ğu zaman Birleşik Amerika vetosunu kullanmayacaktır.
Yeni İstanbur un sürprizi: 1.000 SAAT. Tafsilâtını yakında öğreııeceksini
Sayfa 4
yeni İstanbul
9 Kasım 1950
GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
Vergi reformu ve inhisar vergileri
Yazan: Dr. A. Menıdulı YAŞA
Amerika mektubu
Amerikaya giden yabancıların
Kısa Haberler
Yurdumuzda, Amerikan ziraat mütehassıslarının araştırmaları
TÜTÜN, ispirto ve ispirtolu İçkiler, barut ve patlayıcı maddeler, kibrit, tuz ve çay inhisarları, esas itibariyle mali gayelerle yani bu maddelerin istihlâki Üzerinden bol vc emin bir vergi elde etmek maksadı yle tesis edilmişlerdir. İnhisarı koyan kanunların bir kısmında —nıese-İâ Tütün inhisarı Kanununda— vergi mahiyetinin tasrih edilmemiş bulunması gibi inhisarı tatbik eden idareye bu arada başka hizmetler gördürülmesi de vaziyeti değiştirmez. Daha açık bir ifade lle, umumiyetle „tekel varidatı., veya "tekel kârları., denilen ve bütçemizde ehemmiyetli bir yer işgal eden meblâğlar, inhisar mevzuu maddelerin istihlâkinden elde edilen vergilerden başka bir şey değildir. Vaziyet böyle olunca, modern bir vergide bulunması lâzım gelen şartları bunlarda da aramak lâzım gelmektedir.
Gerek Gümrük ve Tekel Bakanının gerek Tekel Genel Müdürünün muhtelif zamanlardaki beyanlarından kibrit, barut ve patlayıcı maddeler ile ispirtolu içkiler inhlsaılannın kaldırılması için hazırlıklara başlandığı ve çay inhisaruıın da aynı listeye ithal edilmesinin muhtemel bulunduğu anlaşılmaktadır. Cumhurbaşkanının Meclisi açış nutkunda bu hususlar teyid edilmiştir. Fakat inhisarın kalkması devletçe bu maddelere vergi koymaktan da feragat edileceği mânasına alınmamak lâzım geldiğini zannediyorum. Bu malların İstihsali husus! teşebbüse devredildikten sonra da. inhisar şeklinde ol-msmakla beraber, istihlâk vergisi alınmasına her halde devam edilecek gibi görünmektedir.
İnhisar vergilerinin en çok tenkld edilebilecek tarafları tersine müterakki olmaları, mükellefin vergi verme kabiliyeti azaldıkça nispî ağırlıklarının şiddetle artmasıdır. Bu vergiler arasında en ehemmiyetli mevkii tutan tütün inhisar vergisi misal olarak tetkik edildiği takdirde vaziyet bütün açıklığı lle görülebilir. Aşağıdaki cetvelde; nıamulâtı mahsusa denilen yüksek kaliteli, orta kaliteyi temsil eden birinci nevi ve köylü ismiyle satışa arzedilen en düşük kaliteli sigaralardan maliyetlerine göre alınan vergi mlştir (1).
nispetleri gösteril-
Sigara neVI
Vergi nispeti
Mamûlâtı mahsusa % 74
Birinci nevi % 119
Köylü % 182
Görülüyor ki. sigaranın kalitesi
düştükçe kendisine tahmil edilen verginin nispeti şiddetle artmaktadır Böylece, gelir »eviyeleri düçük olduğu için ucuz ve fena kalitede sigara nevini tercih edenler aksi durumda bulunan yüksek gelir sahibi şahıslara nispetle çok daha ağır bir vergi ödemeye mecbur tutulmaktadırlar.
Vergi yükünün aş*#’ kalitedeki sigaralara teksif edilmiş olması bu sigaraların istihlâkindeki artışı yavaş, la t m iş. buna mukabil yüksek sigara nevilerinde kuvvetli bir inkişaf temin etmiştir. On sene içindeki istihlâk değişikliğini gösteren müteakip tablo. bu ciheti tesbite imkân vermektedir.
Sigara nev’I
UtilılAk miktarı (1000 Klgr.) 1938 1918
On nenede artış
Mamûlâtı
mahsusa 261 3198 %1125
Birinci nevi 1120 2394 % 114
Köydü 6451 7733 % 20
Köylü siga ra Lan istihlâkindeki İn-
kişafın bu betaetl bütün sigara istihlâkine de tesir etmiş ve 1944 te (18) milyon kiloyu geçen yıllık istihlâk müteakip senelerde düşmeye başlamıştır. Aynı düşüş 1947 den İtibaren ispirto ve İspirtolu içkiler istihlâkinde de müşahede edilmektedir Muhtelif kalitedeki mamûllerin fiyatları arasındaki nispetsizlikten doğan bu vaziyet, inhisar vergileri veriminin mümkün olandan çok daha az bir seviyede kalmasına Amil olmuştur. Başka bir İfade ile, inhisar vergilerinin mevcut adaletsizlikleri verimlerinin yükselmesine de yaramamış bilâkis düşmesine sebebiyet vermiştir.
İnhisar vergilerinin diğer bir kuşu, ru da fevkalâde bahalı olmaları yan) tahsil masraflarının pek yüksek bulunmasıdır. Türlü fiyat artışlarına rağmen maliyet fiyatının satış fiyatına nispeti 1939 dan 1948 e kadar ispirto ve ispirtolu İçkilerde % 40 tan % 61 e, mamûl tütün ve sigarada % 22 den % 48 e yükselmiştir Bu rakamlara aynı maddelerin satış masraftan dahil değildir. Bu masraflar da şayanı hayret derecede yüksektir, Sadece bunlar safi kârın mamûl tütün ve sigarada % 21 ine, İspirto ve İspirtolu içkilerde % 48 ine tekabül etmektedir,
İnhisar vergilerinde bir taraftan nisb! bir adâlet tesisi —hiç değilae bugünkü aşın tersine müterakklllğin kaldırılması— diğer taraftan bugünkünden yüksek bir verim temini için muhtelif kalitedeki mamulftta konulmuş olan vergi nöbetlerinin müstehliklerin gelir »eviyelerine göre tadil edilmesi lâzımdır. Bu yapıldığı takdirde istihlâk ve dolayısiyle istihsal artacak, daha düşük bir maliyetle çalışmak da bu aayede kendiliğinden imkân dahiline girecektir. Fakat her şeyden evvel İnhisara tâbi maddelerin talep elâstlklyetlerinln ve maliyet masraflarının bünyesini mütehassıs kimselere tetkik ettirmek ve kararlan bu tetkiklerin neticelerine istinat ettirmek şarttır.
(1) Bu yazıdaki bütün hesaplar, Tekel Genel Müdürlüğünün 1948 bilançosunda verilen rakamlardan istifade edilerek tarafımızdan yapılmıştır.
kazanç şartları
Hayat pahalılığı dolayısiyle, yabancı bir işçi ilk zamanlar zarurî ihtiyaçlarını zor temin eder
Ncw-York. 8 (Husus!) — Güney Amerika memleketlerinde hayat seviyesinin diğer memleketlerdik ina nnzurajı çok yüksek olduğunu her zaman - işitiriz. Amerika Birleşik Devletlerinde çok cntanslf ve rasyonel çalışılmasının sebepleri de. buradaki hayat seviyesinin yüksekliğiyle izah edilir.
Vakaa Güney Amerikalılar mevcut hayat seviyelerini muhafaza edebilmek. muhitin icaplarına göre yaşayabilmek için çok entanslf çalışırlar. Bu memleketlerdeki kazanç imkânlarının fazlalığını, Amerikalıların fevkalâde lüks yaşadıklarını duyan diğer kıta insanları ve bilhassa nüfusu kalabalık olan Avrupa memleketleri vatandaştan Amerika memle. ketlerinde çalışıp çabucak zengin olmak isterler ve ekseriya yurtlannı terkederek oralara giderler.
Acaba Amerlkada, yabancısı olan bu insanlar için, çalışına imkânları nasıldır? Amerikanın muazzam şehirlerinde yabancılar İçin hangi işler, de vc ne dereceye kadar kazanç imkânları mevcuttur? Bu sualleri ce-vaplandırmazdan önce, şunu söylememiz lâzımdır ki, dünyanın her tarafında olduğu gibi Birleşik Amerika Devletlerinde de yabancılar Amerikan vatandaşı luıdar kolay ve fazla kazanamazlar.
Yerli herhangi bir meslek sahibinin temin ettiği kazancı elde etmek isteyen yabancının çok duba fazla çalışması lâzımdır. Birleşik Amerika Devletlerinde çalışmak isteyen her iş adamının evvelâ işin alt kademelerinden başlayıp yavaş yavaş şansını daha büyük vazifelerde denemesi lâzımdır.
Amerikanın en büyük şehri olan New-York’ta bazı İşler için taklit edilen ücretler Birleşik Amerikanın diğer şehirlerindckinden daha aşağıdır. Ne\v-York’taki muhtelif müesse-»elerde aynı İşe ödenen ücretler de çok farklıdır:
Meselâ, Amerikanın mühim gazetelerinden biri olan New-York Times aradığı bir muhasibe haftada 40 dolar ücret tşklif ettiği halde bazı şirketler aynı işe haftada 75 dolar vermektedir.
Çelik sanayi müesseseler! İyi bir makine ressamına, haftada 115 dolar ücret verdikleri halde teknisyenlerin ve mühendislerin haftalık ücreti T0 - 170 dolar arasında değişmektedir. Hariçten gelen işçilerin, kazanç vaziyetine göre, çok defa öğrenmiş oldukları işlerden başka vazifeler tuttukları da çok defa vâki olmaktadır. Amerikalılar gibi, ^hariçten gelen kimselerin de tutacakları işleri talebe göre ayarlamaları lâzım gelmektedir. Bayanlar için en kazançlı işler kâtibelik ve model çiz-
mektir. Fakat New-York’ta İyi ka-zançlı bir kâtibelik vazifesi elde edebilmek için mükemmel şeklide bir kaç lisan bilmek vc stenografiden anlamak lâzımdır.
Birleşik Amerika Devletlerinde ha. yat şartlan ve yaşama vaziyeti Av-rupa şehirlerindekinden çok farklı olduğu İçin yeni İşe başlayan yabancıların para tasarruf etmek imkân-lan pek azdır. Haftada 40 dol(\r kazanan bir kimse bu para lle ancak en zarurî ihtlyaçlannı temin edebilir, Gelirin % 15 1 vergi olarak kesilir. İyi şekilde döşenmiş bir odaya haftada 12 dolar ödemek lâzımdır. Şehrin orta halli kimselere mahsus lokantalarında, bütün servisi bizzat yapmak şartlyle, yemek masrafı haftada en aşağı 20 dolardır.
Bütiln bu masraflar toplanacak olursa. Amerikaya hariçten çalışmaya gelnılş kimselerin ilk zamanlar giyecek ve eğlence masraftan İçin gelirlerinden bir şey ayıramıyacak-ları kolayca anlaşılır. Bedenî veya fikri şayi ile kazanç temin edecek yabancılar için, hususi otomobile sahip olmak emeli de uzun seneler için birer hülya olarak devanı eder gider. A. T.
Altın fiyatları yükseliyor
Bir kaç gtln durgun bir devre geçiren altın piyasası dtln yine canlanmıştır. 27.90 liraya kadar düşen gulden altını, 29,20 liraya kadar çıkmıştır.
-—
Sakarya pamukları
Eskişehir 8 (Husus!) — Pamuk fiyatlannın yükselişi, zürraı pamuk ziraatine teşvik etmektedir. Bu cüm-ledcn olmak üzere Sakarya vâdisln-de pamuk ziraatine daha çok ehemmiyet verildiği anlaşılmaktadır. Esasen Sakarya pamuklan kalite Itlba* rivle İzmir pamuklarından da üstündür.
— ■ d
Trabzonda yağ fiyatları
Trabzon, 8 (Husus!) — Son günlerde havaların soğuması ürerine, toptan yağ' fiyattan 350 kuruşa yükselmiştir.
★
★
★
★
Ingiltere - Sovyet ticareti
Ruslar, Ingiltereye buğday verecek
Londra 8 (YİRS) — İngiltere lle Rusya arasında yapılan ticaıet müzakereleri neticesinde Rusyanın în-gi İte reye aterling mukabili buğday satması kararlaştırılmıştır. Muahede derhal yürürlüğe girecek ve Rusya buğday sevketmeye bağlıyacaktır. Buğday mukabili alınacak sterling-Icr. sterling bölgesindeki herhangi bir memleketten mal mubayaa edilirken kullanılacaktır. Rusya, İngilte-reye bu sene için 800.000 ton buğday satacaktır. Geçen sene, Rusyadan alınan buğday miktarı 1,000.000 libre idi.
Rusya sterllng bölgesine dahil olan memleketlerden yün, kauçuk v.s. satın alabilecektir. Yalnız bu mallar arasında askeri işlerde kullanılan mallar yoktur.
MilletlemraAi Banka
Tomallclsl Irakta
Bağdat 8 (Husus!) Milletlerarası Banka Temsilcisi pursey Ste-wcnson ile 5 mütehassıs, Şamda yaptıkları bir tetkik seyahatinden sonra Bağdat’a gelmişlerdir. Stew(maon, Irak’tâki ikameti esnasında Başbakan Nuri Said Paşanın başkanlığındaki İmar Konseyi ile birlikte, teçhizat projelerini ve bilhassa memleketin iktisadi durumunu düzeltmeye matuf barajlar tasarılnrını inceleyecektir.
AlııuuıyndA kömür
bıılı mm
Frankfurt, 8 (Husus!) — MUtte. flk resmi şahsiyetlerinin bildirdiklerine göre, Bata Almanya bu kış bir kömür buhranı İle karşılaşacaktır.
Ocaklardaki kömür stoku sıfıra inmiş ve halka, demiryollarına, hastahanelere. gemilere ve çelik fabrikalarına verilecek kömür kayıt altına alınmıştır. Acil ihtiyaçlar karşısında bunlnn karşılamak üzere müttefikler sanayide kullanılacak kömürün satışını azaltmaları için Alınanlara izin vermişlerdir.
HC-
Seylan mlaslyle Hindistan aniMinda ticari nıünnsebıU çoğaldı
Yeni Delhi 8 (H.H.S.) — Bu
nenin İlk 8 ayı içinde Seylan adn-slyle Hindistan arasındaki ticari münasebat büyük bir gelişme göstermiştir. Hlndlstanın Şeytana yaptığı ihracatın kıymeti 112.7 milyon rupiye çıkmıştır. Halbuki bir sone önce aynı aylar içinde yapılan İhracat 92.2 milyon rupi tutmakta İdi. Saylanın Hlndlsta-na İhracatı İse 14.8 milyon rupiden 8 6 milyon rupiye düşmüştür. Böylece Hindistan lehine 100 mil. yon rupllik bir vaziyet mevcututr.
İngiltere - Fransa tTuıiNfer konuşmaları
Paris 8 (Husus!) — Fransa Maliye Bakanlığı, Fransa llo IngiL tere resm! makamları arasında Fransız esham ve tahvilât sahiplerinin ellerindekini Londra borsasında satıp frank üzerinden almaları İçin izin verilmesi hususunda görüşülmeler yapıldığım söylemiştir. Bakanlık sözcüsü bu meselenin pek çabuk halledllemi-yeceğini bildirmiştir. Fransız mail mahfilleri, son zamanlarda sterltngin kuvvetlenmesi ile frank ve aterling bölgeleri arasındaki serbest kapital transferinin kolaylaştığım bildirmiştir.
*
Amerikalılara göre, ziraate elverişli
40 milyon dönüm arazi var
Ziraatin makineleştirilmesi, sulama işlerinin tanzimi, ziraat maddelerinin nakli meseleleri
3 — Ziraat maddelerini kolaylıkla ihraç merkezlerine sevkedccck yol şebekesinin İkmali.
Bu sahalarda Türklyenin elde edeceği neticeler memleketin hayatına ehemmiyetli surette tesir icra edecektir.
New-York Borsasında
muamele olmadı
Ne w-York 8 (A.P.) münavebeliyle dün Neıv-York Boraa mnda muamele cereyan etmemiştir.
Seçimler
edilmemesine
Hindistan - Pakistan ticareti
Neden pahalı meyva yiyoruz ?
Amerikan tarım uzmanlarının ka-naatlnce. Türklyedc ziraata elverişli arazinin kullanılması ile Türkiye ziraat maddeleri ihraç eden belli başlı memleketler arasında süratle yer alabilecek bir duruma girecektir Bu hususu kaydeden eksperler Türkiye-de ziraate elverişli olmasına rağmen istifade edilmeyen 40.000.000 dönüm arazi bulunduğunu da ilâve etmektedirler.
Köylüyü topraklandırma ve ziraat! makineleştirme hususlarında tanzim edilen geniş programların tatbiki İşi İlerledikçe bu işlenmeyen arazi parçasının da azalması ve buna mukabil memleketin İstihsal kabiliyetinin de artması beklenmektedir, Şimdiden bu hususta tafsilâtlı bir program hazırlanmış ve bunda hiç bir noktanın ihmal dikkat edilmiştir.
Marsh» II Plânının esas hedeflerinden biri hem bu programa dahil üye menılcketlerLn kendi kendilerini kalkındırmaları ve aynı zamanda diğer üye memleketlere de yardım etmeleridir. Türklyenin ziraat sahasında elde edileceği ser! inkişaflar bu bakımdan yalnız kendisine değil fakat aynı zamanda gıda maddeleri sıkıntısı çeken ve birçok yerlerde vesikaya tâbi tutulan gıda maddelerini dünya piyusalannn sürerek böylece mühim bir yardımda bulunmuş olacaktır.
Türklyenin elinde mühim imkânlar bulunduğunu kaydedenler hazırlanmış olan yeni programların bilhassa şu 3 nokta üzerinde durduğunu da belirtmektedirler:
1 — Ziraatın modernleştirilmesi ve makineleştiril meal.
2 — Sulama tesislerinin süratle İkmal edilmesi.
Yeni Delhi 8 (Hususi) — Hindis-tnnın Ticaret Bakanı, her iki taraf tarafından kabul edilen bir para transmisyon metodu bulunmadıkça Hindistan . Pakistan ticari münasebetlerinin devanı edcmiyeceğinl bildirmiştir. Bakan. İthal İstişare Konseyine hitap ederek şöyle demiştir: Mölü ticaretin canlanması için Pakistan rupe’slnin parlte kıymeti Milletlerarası Para Fonu tarafından tesblt edilmelidir..,
1910 eylülünde Pakistan parasını devalüe etmemeye karar verdiğinden beri Pakistan ile ticarî münasebetler kesilmiştir. Hindistan aterling devalüasyonuna göre rupe’yt devalüe etmiştir. Normal olarak Pakistan ve Hindistan blriblrlerlntn en büyük müşterileridir.
Poriste geçen ay toplanan Milletlerarası Para Fonu Pakistan rupe-sinln parite kıymetini tesblt etmeyi tehir etmiştir.
Lodos olduğu zaman, Haliçe çürük meyvalar dökülüyor
Sebze ve Meyva Hâlinin ıslahı İçin bir çok düşünceler vardır. Hâlde toptan meyva tacirlerinin fikirleri no göre, her şeyden evvel Hâl idaresinde değişiklikler yapmaktan ziyade, meyvalarımızı muhafaza etmek için soğuklıava tesisatı lâzımdır. Bize bu malûmatı veren bir tacir diyor kİ:
“— Şehrimizde lodos olduğu za-m/ın, meyvacılık bir felâkettir. Çok defa lodos yüzünden meyvaiarın çürüdüğü, denize döküldüğü vâkidir. Pek tabi! olarak denize dökülen bu meyvaiarın maliyeti, sağlam meyva-lann Üzerine yüklenmektedir. Bu yüzden yerinde 10 kuruş olan elma, manavlarda 60 kuruşa satılmaktadır. Aradaki büyük farkın sebepleri tetkik edildiği zaman, birinci sebebin, meyvaiarın muhafaza edilememesinden İleri geldiği üzerinde durabiliriz.
Toprak Mahsulleri Ofisi veyahut Ticaret Ofisi, hâsılı Ofislerden biri, meyvaiarın muhafazası için büyük bir sogukhava tesisatı yapacaktı. Hatırımda kaldığına göre, burada marmelât, meyve suyu sanayii de tesis edileceğinden bahsolunmuştu, işi bu kadar büyük ölçüde tutmaya lüzum yoktu. Basit bir tesisat sayesinde, meyvalarımızı lodos felâketinden kurtarmak mümkündü. Acaba böyle bir tesisi kim yapabilir? Husus! müteşebbisler mİ? yoksa Ofislerden biri mi? Fıkrtmizce kim yaparsa yapsın, böyle bir nıüesseseye ihtiyaç vardır.
İhracat hareketleri
Alman firmaları İzmir
piyasasına sipariş vermiyor
Almanların Korent’ten üzüm almaları, İzmir piyasasında alâkayla karşılandı
T.C.ZİRAAT BANKASI
Vadesiz Tasarruf Hesabı İkramiyeleri
30 Arolık 1950 Çekilişinde:
1 EV
(Ankarada, Kavoklıderede, 3 Oda, 1 Hol)
Ayrıca
1 tane 10.000, 15 tane 1.000 ^ra
Bu çekilişe katılmak isterseniz, 10 Kasım 1950 tarihine kadar Bankalarımızda 150 liralık bir hesap açtırmanız ve bu parayı 30 Aralık 1950 akşamına kadar çekmemeniz lâzımdır. Her 150 liraya ayrı bir iştirak hakkı verilir.
4
îzmir 8 (Hususi)—Almanların vâsi mikyasta Korent Jlztlmll satın alnıa-
tlzünı ve tÜLÜn satışlarının bu yıl Almanyaya ne suretle yapılabileceği hakkında burada müspet bir malûmat yoktur. Alman alıcıları İzmir ihracatçılarına şimdilik “yeni işler yok,, cevabını Yelmektedirler.
Bir Amerikan bankası İzmirde şube açacak îzmir 8 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Bir Amerikan bankası izmirde şube açmak ve münhasıran tütün ve mlyan kökü ve balı için ticari krediler açmak gayesiyle tz-mlrde tetkikler yapmaktadır. Banka, nm piyasaya 20 milyon dolar kredi açacağı beyan edilmekte ve tütün tacirleri bu konu Lle İlgilenmektedirler Ankarada bulunan Belediye Başkanı Rauf Onursal Başbakanı ziyaretle İzni ire ait çeşitli işler hakkında maruzatta bulunmuştur. Erzurum et kombinesi için sipariş edilen soğuk hava depolarında kullanılacak malzemenin bir kısmı îzmire tahsis edilmiştir.
Yunanistana canlı hayvan satışı
İzmir 8 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Dün Atinada yapılan canlı hayvan eksiltmesinde îzmirle iş yapan tacirlerin 2 milyon liralık iş aldıkları anlaşılmıştır. Bununla beraber fiyatlar gayet düşüktür.
d/XI/1950 Çarşamba MEMLEKET ve DİİNY/I BORSA ve 1 PİYASALARI
KAMBİYO ve ESHAM
Açın* Kapanıp
1 aterilııg 7.84 7.84
100 Dolar 280.— 280.—
100 Fr. Frangı . 0,80 0.6C
100 lavı^rc Fr, . 64.03 61 03
100 Belçika Fr. 5 60 Ö.®J
100 lav«ç Kn ... 54 12.50 6(. 12.60
100 Florin 73 68 40 73.68 40
100 Liret 0.44.128 0.44.128
100 D ra tınıl ...,M 0.01.876 0.01876
100 tfsroH/Jos .... 9 73.90 9 73 90
1033 ıfirganı .. R* •••••••••• 22 45
%5 1938 Ikraıniyell 20.60
7(6 Milli Müdataft 1 «•••••••• 20.20
Vv5 ıtHl Demiryolu IV 98 10
104! Demiryolu V 99 75
%4 1/2 İ949 İkramlycll 96.-
%6 1041 Demiryolu VI 96.75
Kalkınma 1 SStM 96 75
%♦) Kalkınma 11 96.90
%6 Kalkınma tıı 96.90
%6 1948 İBtikruzi X 07-
%6 1948 İstikrazı 11 .... 96.85
%6 1040 htikrazı 1 97.30
%7 Milli Müdafaa IV 20 20
T«7 1934 81 vaa-Erzurum 1 , 22.10
%7 1934 H-VII 20.85
%7 1941 Demiryolu 1 20 80
%7 1941 Demiryolu II 21.10
®İ7 1941 Demiryolu III 20 40
%7 .ıBIIİ Müdafaa I. 20.75
*7 Milli Müdafaa n 20.85
%7 Milli MÜdııfua III 21.08
%7 Milli Müdnfau VI. 21.40
Şirket Tahvilleri
T.C, Ziraat Bankanı 20.60
Ajjü'IoIu D.y. Tertip A/B. 109,70
” ” 112.50
m ,» Münıe». Senet 68.—
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Harınu&ı 123 25
Türkiye İş Banka» 30.-
Türk Ticaret Bankası 6.-
Arshın Vimento 6 60
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
YABANCI BORSALAR
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
New-York Borsası
Bugün
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.) . Buğday Ofla ..............
Arpa yenilik (dökme)
Mısır *arı (çuvalı) ......
Fatıulva tombul ........
Ftuıuiva Çalı uert .......
Kuşyernl ...............
Mercl/nok kırmızı kabuk. Mercimek yeşil ...........
Nohut fiatürel ...........
Tatlı toliunılıırt
Ayçiçeği (ohumu ............
Keton tohumu
Kendir tohumu .........
Suaarn Yer fınttğı kabuklu ...
)»
• (
• ••te
• ••••
Kuru Meyvıılnr t
Fındık Icabuldu sivri) ..
Fm.Uk (iç tombul 1950) ...
Ceviz (kabuklu) ..........
Ceviz (İç natürei) .......
Dokumu hum maddeleri j Tiftik tana mal .........
Tiftik 'Natürcl) ........
Yapak Trakya (Kırkım) ..
Hum deriler ı
Sığır »alamura (kasap) K) Keçi tıırlu kuru kilonu „.M Koyun hava kurusu kilosu
Nebati Tatlar ı
Zeytinyağı (E.E. Susumynğı (Raf. Ayçiçeği (Rafine
Fındık yağı (Çürük)
tenckell) •ıra) ...
çıplak) ..
35—
29.08
21.—
50.—
40—
I
30—
03.—
200—
243— 1X5— İM— 157.—
04—
70.—
EMkJ
Kapanış
100—
230—
260—
321 '330
52—
H0—
32—
29.08
21—
22—
42—
37—
40—
30. —
31. —
47.—
22.—
550.— 6W).— 36Û.—
Bugün Son Kapanış
Üzüm çekirdeksiz No.9 76.5 75.—
tnelr A serini No.a 47.— 47.—
incir H «eritti No. 108 35.— 35.—
Pamuk Akala 1 .. 427.— 420.—
Pamuk Akala 11 — •M
Pamuk Akala. III... —
Pamuk ’ eril — —
Pamuk vngı (rafine) 100 — 110 —
Pam ık eoklrdeftl 17.— 17.-
Adana Ticaret Borsası
Birinci Akala 385.— 300.—
İRlııd •••••••••«>••»■ 350 360 370.—
Biri no Akala vAdoll ... 395,—
Hazır M. 380.—
ikinci Akala yağmur yemiş — 350.—
Altınlar
Bugün Eski kuı
Lira Lira
Külçe Terli Gr. 4.51 4.47
Külçe DcgUMBO. 4.58 4.65
Cumhuriyet ... 81.25 —
Reşat 37.65 37.—
Haınlt — —
Gulden 29 20 28.40
İngiliz 42.10 40.50
Fransız kok — —
Napol6on LII . — —
tsıvlçre — —
Buğday (Buşcdl=Sent) .............
Sert Kış mahmulü No. 2 ., .....
Kırmızı Kış mnhnultı No. 2 .....
Pamuk MlddlÜiK (Llbrcri=S©nP r a lık
Mart ..........................
M ayış
Tiftik (LlbrrnlzrBent) ..........
Telcsa» No. 1 •••••••••••••••••••
Kındık ( Libremi -S"iıt) ........
Kabuldü yerli iri .. orta ithal malı
iç ithal malı
• ••
• •
Levent iç
Ekstra iri
Kııru ılstlın (LIOrcMİ=Srnp ..
Thompson çekirdeksiz seçnıo
Keten tohumu ı Buvo1l=Dolnr) Mlnnenpofls ................
Hıduy (LlbrosSent) ..........
Lovha-tcneke (100 libre dolar)
DUu
264—
234—
40.13
40 05
39 74
120—
63.-
66.—
U L/4
3.85 162.—
î 30
Londra Borsası
Keten tohumu (Tunu=Storihı()
Bombay ........... ........
Kalklita ..................
Yer fıatıgı Hindistan .......
71—
78—
Bradford Piyasası
Tiftik iyi mul ‘Libresi=Flyut) ..
• •
Yün
9»
2? ıra mah Anadolu Trakya
O
• •
• •
VI
• t
• •
İskenderiye Borsası
ramıık (Kanlıır* - Fııllıırı) ......
Ashmouni .(ı. ı ıpafh F/G. ... Karnalc Itaun «•Ivnflı F G. . ...
tiki Kut
259 —
233—
40.32
40.22
39.89
1 W.—
50—
36—
u v«
3.85
326—
7.30
73—
70—
76—
143—
140—
Ticarî ihtilâflara meydan veren sebepler nelerdir ?
Dış piyasalardan fasulye, yeşil ve kırmızı mercimeklere karşı istekler artmaktadır. Yalnız hu satışlarda tüccarın »ık »ık hakeme müracaat etmesi» »atıcıları müşkül bir duruma sokmak tadır. Ticaret Borsam bu gibi satışlarda İhtilâflara meydan vermemek için malı sıkı bir surette analize ettirmektedir. Fakat müstahsil köylünün. Aııadoiudaki küçük tüccarın, buraya sev kederken, malın evsafına dikkat etmediği anlaşılmaktadır. Bu yüzden nü-munelerle. teslim edilen mal forsamda farklar göze çarpmaktadır. Alâkadar m beslemelerin yaptıkları tetkiklere göre, İhraç mallarının, piyasaya yerlerine sevkındım eyvel, istasyon ve İskelelerde, bu malların srlrksiyoıı makinelerinden geçmesinin çok yerimle bir hareket olduğuna kanidirler. Bu hususta ra|M»r veren bir müessese müdürü, her şeyden evvel malın biriktiği istasyon ve İskelelerde bu gibi vasıtaların bulunmasının şart olduğunu ileri sürmektedir.
iskeleleri
Adana 8 «Hususî) İçel’in sahil şehirlerinde yükleme ve boşaltma işle-rlnl nispeten kolaylaştırmak, böylece buraların İktisadî kalkınmasına yardım etmek maksadlyle harekete geçilmiştir. Bu güzel gayenin ilk müspet adımı olarak, Taşucu bucağında 250 metre uzunlukta bir iskelenin inşası kararlaşmış ve 600 bin liraya ihale edilmiştir. İskeleye küçük gemL ler yanaşabilecektir. İnşaat malzemesinden bir kısmı Ta^ucu’na çıkarılarak faaliyete geçilmiştir.
Ayrıca. Anamur ilçesinde de böyle bir iskelenin yapılması uygun görülerek bu işe de 450 bin lira tahsis olunmuş ve faaliyet başlamıştır.
Mersin limanının boşaltma ve bilhassa yüklemedeki noksanlan ikmal edilmiş olduğundan, bu limar.ua artık hiçbir vapur âvâre kalmadan eşya alabilmektedir.
Nazilli ve Halkapınar fabrikalarının istihsali arttırılacak
İzmir 8 (Husus! muhabirimiz bildiriyor — Sümerbank, Nazilli ve Halkapınar Fabrikalarının bu yıl kapasitesini âzami hadde çıkarmak üzere tertibat almıştır. Buna sebep diğer hususî fabrikaların pamuk fiyatının yükselmesi karşısında imalâtlarını durdurmuş olmalarıdır
Tibet’in İktisadî durumu
Kaliıııpo, 8 ( Husıısl ) —
Tlbetteki son İstilâ hareketlerinin, Hint - Tibet ticari münasebetlerine tesir etnıiyeceği tahmin edilmektedir. Tibet yabancı memleketlerle olan tlca-relini, Hlntten transit olarak yapmaktadır. Tihethı harice sattığı mallar başlıca yün, tuz, halı, kilim, tereyağ. ipektir. ithal ettiği mallar İse. pamuklu ve yünlü dokuma* şeker, kuru yemişler, tütün, tuvalet eşyası, ve camdır.
Kalimpo, 8 (HiisuaI) — Hint Hükümeti dahildeki tezgâhların yün sıkıntısından şikâyet etmeleri üzerine. Tibetten gelmekte olaıı yünlerden alınan giriş vergisini kaldırmaya karar vermiştir.
İktisatçılar Derneği konferansları
İktisatçılar Derneğinin tertip ettiği münakaşalı konferanslardan beşincisi Mail Müşavir Suat Başar ta-rafından 10 kasım 1950 cuma günü saat 17 de İstanbul Ticaret vc Sanayi Odasının toplantı salonunda •‘Vergide Maliye Unsuru” mevzuunda verilecektir»
9 Kasım 1950
YENÎ İSTANBUL
Sayfa 5
SİNEMA
Beyaz
e
e ı
Al Jolson öldü
Zenci makiyajcı bir cümle ile şöyle dekara yaparsan halk gü-Jolson kara süratiyle güldürmekle kalmadı.
Amerikanın folklor, mizah, dinamizm, melodi ve vodvil palyaçosu Al Jolson, tam vaktinde bayat sahnesinden çekildi. Eğer 1930-1945 arasında ölseydi, tanınmamış bir insan olacaktı. Eğer daha birkaç sene yaşasaydı. bozulan sıhhati ve nankör seyirciler yüzünden gözden düşmüş ve altmçağ devri geçmiş bir sanatkâr seviyesine düşecekti.
Jolson bir Zenci maklyajcının fikri üzerine yüzünü, yanmış mantarla boyamağa ve • beyaz eldiven giymeğe başladı.
feylesofâne Tniş: "Derini ler.” Fakat halkı yalnız
bir dizj üstüne çökerek yanık ve gür sesiyle mısır tarlaları, gözü yaşlı Zenci kadınlan hakkındaki şarkıları ile seyircileri bazan ağlattığı da oldu. Zenci şarkılariyle dinliyecllerln kalbine hitap eden bu adam, aşağı yukarı 3.000.000 sterling para kazandı. Fakat sesli film ortaya çıkmasaydı. Jolson’nun bütün kabiliyeti ufak bir Broodway muhitine münhasır kalacaktı. 1927 de Wamer Biraderler “Caz Şarkısı" isimli bir film çevirerek Jolson’nun hayatından pRrçaJar aldılar.
Al Jolson’un asıl adı Asa Yoelson*-dur. 1886 da Leningradda doğdu. Babası hahamdı ve ailesi beş nesilden beri sinagogta dinî Ayinlerde şarkı söylerdi. Jolson henüz çocukken, aile Amerikaya hicret etti. Jolson’un müzikhollerde şarkı söylemeyi sinagoga tercih etmesi, önceleri babasını meyus etti. Hayat ıntn bu safhası Larry Parks adlı bir artistin oynadığı "The Jolson story” Film o kadar olarak bir de
Jolson Tekrar
bir film daha çevrildi. Al Jolson bu filmlerin gördüğü rağbet hakkında şöyle dedi: “Ben ölünce Darry Parks ı gömecekler.”
Jolson’un hususî hayatını karıştırırsak hem gayet sade bir insan olduğunu, hem de içinde yaşamağa mecbur olduğu hareketli ve cilâlı cemiyete uyduğunu görürüz. Dört kere evlenmiştir. Jolson gayet çabuk parlayan bir adamdı. Çok benci İdi, fakat aynı zamanda son derece fedakârdı da. İkinci Dünya Harbi sıralarında askerlerin maneviyatlarını yükseltmek için cepheye koşmaktan geri kalmadı. Kore harbi başlar başlamaz, askerleri eğlendirmek için yola çıktı. Koreden döndüğü zaman yorgun idi ve yüzü 64 yaşının her
Al Jolson çocuğu İle
Sivil yardım tasarısı iken
HİKÂYE
filminde gösterildi, beğenildi ki, devamı ••Jolson Slngs Again-Şarkı Söylüyor” adlı
çizgisini belli ediyordu. Fakat kendisi ile konuşanlara neşe içinde: “Tru-man. General Mac Arthur ile bir saat konuştu, halbuki ben generalle iki saat haşhaşa kaldım” dedi.
Al Jolson samimiyeti ve yorulmak bilmeyen sesiyle bütün kabiliyetini ortaya dökerek Amerikayı ve dolayı-siyle de bütün dünyayı şarkılariyle eğlendirmiştir.
G. î.
yardım programı halini aldı ?
Alman silâhlanması karşısında Amerika ve Fransa
VVashington hususî muhabirimiz G. H. Martin bildiriyor
- — — - — - - ■■ —
Yeni neşriyat
SPÎRİTÜALİZM
RUH ANSİKLOPEDİSİ
Ruh nedir? Ruhlarla nasıl konuşulur? Medyumluk nedir? Manva-tizma - hipnotizma - sprltizma nedir? Nasıl yapılır? Telepati - rüyalar - yogizm fakirizm - tasavvuf -opsesiyon - habis ruhlar - melek -cin - şeytan . majl - astroloji - reen-karnasyon-perili evler ve daha birçok gizil ilimlerden bahseden bu resimli ansiklopedinin 5 İnci fasikülü de çıktı.
Her faslkül 75 kuruşa İstanbul Gayret Kitabevinde satılıyor.
1947 senesi ilkbaharındadır kİ, Amerika Savunma Bakanlığını İdare edenler, Batı Avrupayı bir Rus istilâsına karşı nasıl müdafaa etmek lâzım geldiğini ilk defa ve pek ciddî olarak düşünmeye koyuldular Bu zevat, o tarihte, Avrupanın müdafaası hususunda gayet kötümserdi. Birleşik Devletlerin merkezinde yapılan ilk tetkikler neticesinde, Avru-panın muhtelif memleketlerinde hâkim olan iktisadi keşmekeşe çare bulmadan önce o kıtanın müdafaası itibara alınamıyacağı kanaatine varılmıştı. Amerikan görüşü, askeri savunmanın mümkün olması için kararlı bir millî iktisada dayanması lüzumu üzerine bina ediliyordu.
Washington, General Marshaü’m 1947 nutkunda Avrupaya yardım hususunda ileri sürdüğü programı işte bu suretle izah etmektedir. Bu izaha göre Marshal Plânı ile Aimanya-nın kısmen sllâhlandınlması fikri aynı görüşün iki cephesi sayılması. Fakat, Marshall Plânını tertip edenlerin vaziyeti bu kadar vuzuhla gördükleri de muhakkak değildir, zira başlangıçta, onun yalnız bir “sivil,, yardımdan ibaret bulunduğu ısrarla söyleniyordu. O tarihte4' Marshall Plâ. m bir harp tertibidir,, diyenler Sov-yetlerin fikrine hizmetle itham edildiler. Nitekim Rus propagandası da aynı şekilde konuşmaktaydı.
Hakikat şudur kl. Rusya gösterseydi Marshall Plânı mahiyette bir plân olmaktan yacaktı. Amerikanın
yardım hareketine askerî bir cephe vermeye mecbur eden, hâdiseler olmuştur.
Amerikan ve AvrupalI müşahitler, refahın da kendi kendine "Rus tehlikesi., ni İyiden iyiye bertaraf etmediğini anlamakta gecikmediler. Maddi İstikrarın bir çok insanı komünizmden uzaklaştırdığı doğrudur: fakat Kıztlordunun istilâsı ihtimali karşısında korku içinde yaşayan AvrupalIların sayısı da pek çoklu. Bunun içindir ki, Amerikalılar, İktisadî keşmekeşin çaresine bakmaya çalıştıktan sonra, fikir keşmekeşine de çare bulmak istediler.
Avrupayı felce uğratan bu korku nöbeti nasıl tedavi edilmeli idi? At-
itidal ••sivil,, çıkmı-Avrupaya
lantik Andlnşması böyle bir kaygu-dan doğmuştur. Ancak andlaşmanın esas maksadı başlangıçta "ittifak,, değil de, Amerikanın Avrupa işlerine fiilen alâka gösterdiğini ispat edecek bazı tedbir ve tertiplerde bulunmaktı. Atlantik Andlaşmasmuı ilk zamanlarda arzettlği ehemmiyet, askeri bir misak teşkil eylemesinden ziyade. Birleşik Devletlerin iki harp arasındaki hatabnrının red ve İnkâr olunduğunu göstermesinden İleri geliyordu. Artık Amerika. Münlch’den evvelki hareketsizlik ve alâkasızlığa bir daha dönmiyecektl. Amerikalılar. Avrupaya bağlanmayı vadctmekle. AvrupalIların Rusyaya karşı duydukları sebepsiz korkuyu gidereceklerini sanıyorlardı. Amerikan milleti serbest dünyanın liderliğini kabul ettiğine göre Atlantik AndİRşması, Amerikan Kongresine Birleşik Devletlerin Avrupaya bir “vaadi,, şeklinde gösterildi.
Mânevi ve ruh! mahiyetteki bu hareketten sonradır ki, \Vashıngton silâhlanma meselesini ele aldı. AvrupalIlar, Avrupayı imkân dahilinde müdafaa etme hususunda Brük-aelde anlaşmıştılar. Birleşik Dev. letler HüKûmeti, uzun boylu düşünmelerden sonra, sadece askeri bir mahiyet taşıyan Brüksel Andlaş-masının muhtevasını kabul etmişti. Fakat Atlantik Andlaşması başka oldu:
Birleşik Devletler Dışişleri Bakanlığı Kongreden Avrupaya silâh vermek için ilk tahsisatı istediği vakit Avrupaya silâh göndermenin^ Amerikan askerlerini mahrum etmek İtibariyle tehlike teşkil ettiğini ve fakat Rus yayılmasını durdurmak ihtimali mevcut bulunduğuna göre böyle bir tehlikeyi göze aldırmaya değdiğini söylemişti. Kongre ilk tahsisatı verdikten sonra askeri makamlar. Rus tazyiki devam ettiğine göre kongrenin yeni yeni tahsisatı da reddetmeyeceğini anladılar.
İşleri büyük bir ölçüde kavramaya alışmış bulunan ve Rus niyetleri bahsinde en kötü ihtimalleri göze almakta olan Amerikan Genelkurmayı herkesten Azami bir gayret talep etmek lâzımgeldlğine karar verdi. Bu karar. Batı Almanyanın arzettfği Inı-
i
PAVİYONU; İspanyol
İZMİR
Allah Kerim.
1 — Vahşî Ko-
GELECEK OLAN UÇAKLAK
GELECEK OLAN VAFl RLAR
GELECEK OLAN EKSPRESLER
GİDECEK OLAN EKSPRESLER
Ro-
Ge-
Al-
L
R
0
Y
A
R
A
D
ihtiyacında olduğumuz
Öğrenmek
UÇAK-TREN-VAPUR
KONFERANSLAR
Kulüpleri Çavuşlar
Korkunç Akın. (İkisi de türk-
R( REY YA Orkestrası.
44998
60536
91
225)
8.30 Ankaradan. — 9.15 Ankara dan (Ek*.).
KADIKÖY: Sıhhat (Kadıköv) -Kızıltoprıılc — Çözlape — Bostancı — Merkez (Üsküdar) HEYBELİ ADA: Halk
BÜYÜKADA: Halk
ANKARA: Soba t — Ra yer — Cebeci
MUAMMER KARACA
TİYATROSU B E L A M I
20 30 (1n (Müzikli komedi) Yazan: Refik Kurdng
Münater Profesörü Rlchter'ln ni"
TAYYARE
MELEK 1 — tkl Sevgili. 2 — Ne-simaçl Ameri koda .
LALE 1 — Zaferden Üstün. 2 — Rahibeler.
TAN Atehten Gömlek. YENİ Allah Kerim.
ELHAMRA Aşk Rüyaan
13.15 B. Q. C. m.). — 14.15 (16.84 m.)» — dakika) (16 81
YALNIZ LEBLEBİCİ
Opera Komik 3 perde Bserî D, ÇUHACI YAN Rnynhnrd melodin rina göre sahneye konmuştur.
Tel î 49369
BEYOĞLU: Dcllnsuda (Merkez) — Mibat (Taksim) — Avnzpnşıı (Taksim) — Hııyreddln Tav (Galata) —
8.00 Giresun. Kuradenizden. -
0.00 Saadet. Ayvalıktan. — 22.30
Uludağ, Bandırmadan.
11.40 İzmlrden. — 11.50 An karalan. — 14.50 Adana, Ankaradan — 16.10 Diyarbakır. Elâzığ. Malatya. Ankaradan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
ş.30 Ankara. Kıbrıs. Beyrut» — 8.30 Ankara. Adnnaya. — 9.30 Balıkesir. İzmir. Ankaraya. — 12.30 Ankarava. — 14.20 İzmlre.
TAKSİM (43J91) Alhıh Kerim TAN (80710) 1 — Aşk Melikesi. 2--Karanlık Geçit.
ÜNAL (49306) 1 — Zafer YanıUn
Casus. 2 — Ahlrct Yolcuları (İkisi de türkçe).
YENİ (84137) 1 — Şöhret ve Para. 2 — Son Brnimsln.
YILDIZ (42847) Kaiırumun Yahudi, (üçüncü hafta)
İZMİR: Ege (Banmahane) — Hilâl iKemornltı) — Ahmnenk (Al-sancak) — Asri (Eşref paşa) — Ka-rntaş (Yalılar)
tiporidl* (Galata) — Alakan (Şişli) — Mvcldlyoköy (Şişil) — Han-köy (Hasköy) — Yeni Turan (Ka sımpaşa).
FATİH' Üniversite (Şehzadebn-şi) — Elem Pertev (Aksaray) -Emin Rıdvan ıSamatynı Hamdl Emgen (Şehremini) — Edlrncknpı (Karngömrük) — Hüsnmeddin Gö-kengln (Fener).
EYÜP: Ayvannaray (Şifa)
BEŞİKTAŞ: N.HalIt (Beşiktaş -Yeni (OrtakÖyi — Arnavutköy — Merkez (Bebek)
GİDECEK OLAN VAİ VRLAR
8.00 Uludağ. Bandırmaya — 9.00
Sus, Mudanyaya. — 14.00 Güney-su. Karadcnlze.
BEYOĞLU
Af.KAZAR (42562) 1 - Kanlı tın. 2 — Felâket Yolculun. \R(443O4ı Korkak Kahraman.
ATLAs (10035) öldüren Hatıralar. ELHAMRA (42235) I. - Altın Hazîneleri. 2 — ölüm Melodisi.
İNCİ (14595) Bir Yeti men İn Romanı. •
İPEK (41289) Rebeka,
L.İLE (43305) Korkak Kahraman. MELEK (40868) Rebclm.
SLATPARK (83143) ) - Vatan
Kahramanlan (Türkçe), 2 — Ekmekçi Kadın (Türkçe).
SÜMER (42851) Bir Vatan Dokuyor (Filistin Harbi).
SARK (40380) Bir Yotinıenln Romanı.
SIK (43726) 1 — Kıhçlıırın Gölge-Hinde, 2 — Damgalı Doktor. 3 — Festival Yıldızı,
10.00 Ankara (Motörlü) - 18.10 Ankara Ekspresi. — 22 20 Sern-
plan Eks. (Avrupa).
Ünlvarnllnsl Felsefe Ord. Prof. Joarhln* “Exlstnn9kıllnmn felsefene alt şeri konferanslarının 3
UncÜHİl bugün san t 17 de Edebiyat Fakültesinin 14 No. lu dcrsanesln-de verilecektir. Konferans türkço-ye tercüme edilecektir.
Hicri 19 5 0 KASIM 9 Perşembe Kujiu
Mu har. 28 1370 Ekim 27 186«
VAKİT VASA1I KZANI
GUneş 6.38 1.40
Ogle 11.59 7.00
Ikındı 14.40 9,41
Akşam 16.57 12.00
Yatsı 18 31 1,33
îmeAK 4.59 12.01
«
İstanbul
ALEMDAR (23863) 1 - KıltçJann İntikamı. 2 — İki Kalb.
AZAK (23542) 1 — Gece
Kıralı. 2 — üç Ahbap Elmas Peşinde.
ÇEMBERLÎTAS (22513) Bir Yeti-menin Romanı.
AYSU (21917) 1 — Harman Sonu
Dönüşü. 2 - Zehirli Şüphe.
EMRE 1 — Gangsterler Peşinde. 2 — Kırmızı Güller.
HALK (21904) 1 -
2 — Öldüren Para çe).
İSTANBUL (22367)
şu. 2 — İhtiras Kurbanları.
KISMET 126654) 1 — Kara Şeytan. 2 — Kanunsuz Kahraman. 3 — Kanunsuz Sokak.
MARMARA (23860) P.lr Yedmenin Romanı,
MİLLİ (22962) 1 — Muhteşem Macera. 2 — Öldüren Kapı.
Tl RAN (22127) Üç Ahbnp Çavuşlar Elmas Peşinde.
YENÎ (Bakırköy 16-126) 1 — ls-
tlkhli Fedaileri. 2 — Aşk Bestesi.
KADIKÖY
BİZİM SİNEMA (ÜsKÜdlir) I -Nehirler Kirallçcsl. 2 — Ateş Bekçileri.
liAl.E-(Kadıköy) 1 — Aşk Adası. 2 — İntikam Kılıcı.
OPERA (68714) 1 — Parla Yıldızı. 2 — Ormanlar Kiralının İntikamı SUNAR 1 — üvey Baba 2 — İstanbul Geceleri.
SÜREYYA i60K62) 1 — Benden Kaçamazsın. 2 — Tarzan Kara Kaplana Karşı.
YEI.DEGlR.MENl 1 — Şark Yıldızı. 2 — Alevden Gönüller.
AN KARA
ANKARA (23234) Singonlln (ikinci hafi a devam),
BÜYÜK (15031) Kanlı İrmak. CEBECİ (13846) Kaliforniya Fatihi.
PARK (11131 > Çete.
SÜMER (1407) Makine Adamlar Kıralı.
SUS 114071) Çete.
ULUS (22294) Çılgın Knlbler.
YENİ HİOlOl MönlekrlMo Kontesi BÜYÜK Rlgoletto.
KÜÇÜK Şakacı.
G\R GAZİNOSU 7 Brynnus vüeü.
ANKARA PALAS PAVYONU
za Şeydi îdareslndo Viyana At-rakayon Orkestram.
İSTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları 20.30 da Dram Kı«mı İHTİRAS TB A M V A YI Yazan: Tenneıse Willlams Türkçeai: Asude Zeybekofclu T(?lf. : 42157 Kum^dl kihâıı GELİR VERGİSİ MEKTEBİ
YEM SE8 TİYATROSU*
20 45 de
yazılışının 75 İnci yıldönümü vesile siyle
ÎKİ HAFTA IÇÎN IIORIIORACfA
ANKARA ı
7.28 Açılış ve program. — 7 30 M. S. Ayarı. —
7 31 Neşeli müzik ( pi.). - 7,45 Haberler. — 8,00 Saz
eserleri - şarkılar (pl.L — 8 15 Tangolar (pl.) —
8 25 Günün programı ve hava raporu. — 8.80 Motnrt-Rc Minör Plvnno Konçertosu (pl.). — 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış VC program. — 12.30 M. S Ayarı. — 12.30 Şarkılar. — 13 00 Haberler — 13 15 Rıidyo Salon Orkestra») (Halli Onnvrrınn ve Arkadaşları). — 13 30 öğle gazetesi. — 13 45 Müzik: R. Salon Orkestralının davamı. — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış vo programı. — 18.00 M. 8. Ayarı. — 18,00 Hafif müzik (pl). —18.30 İncesaz (Uşşak Fosili — 19.00 M. S, Ayarı ve haberler. — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 19.20 Yurttan Sesler. — 19.45 Radyo Ilı* İngilizce. — 20.00 Film Yıldızları söylüyor (pi.). —
20.15 Radyo gazetesi. — 20 30 Serbest saat. — 20.85 Tanburla saz eserleri. — 20 50 Bağlama takımından oyun havaları. — 2100 Kahramanlar Geçiyor, — 21 15 Dana rnllrlğl (pl.). — 21.45 Sağlık saati. — 22.00 Müzikseverin saati. — 22.45 M. S. Ayarı vo haberler. — 23.00 Program ve kapanış.
IstANİİİ I. :
12 57 Açılış ve programlar — 13 00 Haberler. —
13.15 öf,le Konseri (p|,). — 13 45 Şarkılar. — 14.20 Dana müziği (pl ). — 14.45 Programlar ve Müzeyyen Sonar Işıldan şarkılar (pl,), — 15,00 Kapanış.
17.57 Açılış vo programlar. — 18.00 Dans mUzIğl
Boy oğlu 410-H An kanı 00 İstanbul 24222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K köy «0872 Karşıyaka 15055
İstanbul Beyoğlu
Anadolu yakası Ankara
Izınlr
EMİNÖNÜ: Beşlr Kemal (Eminönü) — itimat Sndri (Küçükpa-zar) — Sultanahmot (Alemdar) — Aaadur (Gedlkpnşa)
(pl.). — 18.30 Serbest saat (Konuşma veya müzik) — 18 40 Türkülerle Folklor gezlal. — 10.00 Haberler. — 19.15 şehir haberleri, — 10.20 Caz
suali. 19 10 Şnı Müzeyyen Scnıır Işıl
20.10 Serbest eaat (ACenuşma veya müzik). — 20.15 Radyo gn/otcMİ, — 20.30 Orkestra öderleri (pl.). — 21.00 İstanbul Könaorvatuari Türk Mûsikisi İcra Heyeti Konseri “Acemaşiran Faslı". — 21 1(1 Küçük Orkestradan melodiler. — 22 00 Dinleyici İstekleri (Tllrk Muslldsl). — 22.30 Operetlerden ınüzilc (pL). — 22,45 Haberler. — 23.00 Programlar ve dans müziği (pl.). — 23.30 Kapanış.
I. ONDRA:
II. 10 Ev kadınının İstediği ınüzlk (50 dakika)
(19.85 m ). — 12.00 Ray Brdnes’dcn alnomıı orguyla parçalar (30 dakika) (19.85 m.). — 12.30 Çalışırken müzik (30 deldlmı (16.84 rn.). — 13.00 Eekldon «evl-Ifn plfıldar (15 daklk/ı > 116 84 m » Hafif Orkestrası (30 dakika) (10.81 Vic Lavvls ve Orkestrası (45 dnkllm) 15.00 B. B. C. Hafif Orkestra mi (45 m.). — 17.00 Fred Alezander ve Soprano Markı Pe-sllll (30 dakika) (16.84 m.), — 17.45 Çalışırken müzik (30 dakika) (1684 m,). — 18.45 B B C Varyete Orkestrası (45 dakika) (16.81 m — 19,30 Sinema orguyla parçalar (15 dakika ı (16 .81 m • — 10 45 20
nol Asır Seroımtlnrı (30 dakika) (16.81 m.). — 20.30 Vnnessn Lce’don şarkılar (31.55 ın.). — 21.30 Ailelerin İstedikleri müzik (30 dakika) (31.55 m ).
kânlan da araştırmaya «cvkeylemlş-tlr. Geçen şubatta, Pentagonun nüfuzlu şahsiyetlerinden biri Washing-ton u ziyaret eden bir Alman mümessiliyle görüşerek, Amerikan ordusu şeflerinin Almanyayı tekrar silâhlandırma esası hakkında bir sene geçmeden karar vermek lüzumuna kaııl olduklarım söyledi. Böylelikle, Amerikan Genelkurmayı, Kore harbinden daha dört ay önce Alman meselesinin en geç 1950 buşında halledilmiş bulunması İktiza eylediği fikrinde İdi. Fakat Fransanın güçlük çıkarabileceğini de anlamıştı. Bu sebepledir kl, o tarihte, Fransanın Alman silâhlanmasını bizzat teklif etmekle mahirane bir harekette bulunacağına Fransız Hükümetini İnandırmaya çalışmayı niyet etti.
Askerî makamlar, Kore harbinin kendilerini psikolojik bakımdan desteklemesinden de faydalanarak ileri gittiler. Bu harp, Birleşik Devletlerin asker miktarını süratle arttırması iktiza ettiğini göstermişti. Hakikat bütün belâgatlyle görünüyordu: “düğmeye basarak harp etme,, fikri iflâs etmişti. Netice itibariyle, bir memleketi adım adım müdafaa edecek tek bir vasıta vardı ki, o da neferdi, askerdi. Bu İtibarla VVashington, Kore macerası başgös-terdlkten sonra, Avrupa Genelkurmaylarının da çoktan beri tavsiye ettikleri Üzere Amerikan ordusu mevcudunu arttırmaya hazır olduğu gibi yine bu Genelkurmayların arzusuna uymak için Avrupayı “Rhin Nehrinin mümkün olduğu kadar değusun-da„ müdafaaya âmade göründü. Fakat elde ne gibi efrat kaynağı vardı ki? Almanyanın insan kaynaklarına başvurmaktan daha tabiî bir şey görünmüyordu. Diğer taraftan Amerikalılar, Avrupa müdafaa edileceğine göre Batı Almanların hiç bir fedakârlığa katlanmadan böyle bir kararın yalnız faydalarını görmelerine mantığın da müsaade etmıyeceğl-ni de ileri sürdüler. Fransaya “Alman silâhlanmasına taraftar mısınız., diye bir sual sormayıp da "Elbe’yi müdafaa etmek için asker kıyafetine girmek istiyor musunuz yoksa bu işin Almanîara düştüğü mü fibrindesiniz ?., denilse Fransızlar vaziyetlerini belki değiştlrceklller.
Amerikalıların teklifi, içinde daimî surette Amerikan kıtaları bulunacak bir Avrupa ordusu ihdasıdır. Bu, Amerikan bakımından hakikî bir inkılâp sayılmalı.
Amerikan teklifi bir kül teşkil ediyor. yani birbirlerine bağlı bir kaç proje taşıyordu. Bu tekliflerin yüzde sekseni geçen ağustosta Fransız Hükümeti tarafından ilham edilmişti. Fransa, onları kabul etmekle şu fay-daJarı saglıyacaktı:
1 — Avrupanın müdafaası İçin bu kıtada daim! olarak Amerikan orduları bulunacak:
2 — Geniş salâhlyetli bir komutanlık kurulacak ve bu. Avrupanın Yakındoğu gibi civar bölgeleri için plânlar tertip edecek:
3 — Bir başkomutanlık İhdas edilecek ;
4 — Her memleketin sınaî İmkânlarına göre üıtisas bölümleri ayrılmak üzere yeknesak bir silâhlanma usulü hâkim olacak;
5 — Ortakların malî kudreti esasına göre hakiki bir eşitlik sağlanacak yani her memleket bu işe gerçek ödeme imkânları nispetinde iştirak
6 yon. ham maddeleri âdil bir surette dağıtacak (o suretle Atlantik Devletleri arasında rekabet ve fiyat yükselmesi bertaraf edilecektir ki, bu, İmparatorluğu sayesinde ham madde istihsal eden tngiltereden başka her memleket İçin faydalıdır).
7 — Ve nihayet, Amerikan Genelkurmayının Fransız toprağı yahut Pirene hattında değil de Ren İle Rlbe arasında savaşmak kararı kabul edilmiş olacak. Gerçekten Amerika devlet adamları. Avrupanın mümkün olduğu kadar şimdiki Rus hatlnn üzerinde müdafaası esasının kabul edilmiş bulunduğunu geçen eylül konferansında söylediler.
Bütün bu tasavvurlar, Amerikan Dışişleri Bakanlığına Avrupa için pek cazip görünmekte idi. Ağustos ayında Fransanın onları müsait kar-şıladığı ve hattâ Alman ordusuna bir kâç Alman tümeninin katılmasına dair olan maddeleri kabul edeceği sanıldı.
Fakat meselenin bu son noktası hakkında Parlse kâfi derecede izahat vo malûmat verdiği tahmin edilebilir. Bu İtibarla gafil avlanan M. Plevcn, Mr. Achcson'ıın Alman meselesini bahis mevzuu eden mektubuna mülâyim sayılmıvacak bir cevap verdi. Artık dâva, bir Avrupa ordusu kurmak değil de Almanyayı tekrar silâhlandırmak dâvası olmuştu Ame. rikan hâriciyesi süratle hareket etmek istedi. Avrupanın müdafaasına şimdiden sekiz tümen tahsis etmeye âmade bulunduğu cihetle en müsait savunma şartlarını sağlamayı dilemekte idi. Rus tehlikesinin mahiyeti hakkında edindiği fikir teslrlyledir ki, Atlantik Konseyinin eylül başında toplanmasından istifade ederek Almanyayı silâhlandırma meselesi hakkında bir karara varmak lüzumuna kanaat gelirli UalhulJ metler bu işe yeter derecede lanmış değildiler. VVashington, kımdan diplomasi sahasında bir hazırlık devresi geçirmiş olmak iktiza eylediğini. Fransız-Amerikan münasebetlerinin bir çıkmaza girdiğini şu günlerde anlıyor.
tşto Atlantik Konseyinin son toplantısında perde arkası, böyle bir manzara nrzetmoktedlr. Biraz dalın mchnret gösterilmiş olsaydı Konseye bir Acheson . Pleven tasarısı sunulabilecekti.
Yan
Yazan : IJse Deharme
— Böyle bir gecede eve yalnız başına yürüyerek mi gideceksin? Gazetelerde her gün olan cinayetleri okuyoruz. Sen deli olmalısın, sevgilim. Pekâlâ, pekâlâ, senin her zaman olduğu gibi, aklına koyduğunu yapacağını bilirim. Peki, haydi güle güle, seni yarın görürüm canım.
Sevgili, bu sözleri dinledikten sonra, merdivenlerden uçarcasına inip, soğuk, karanlık ve kimsecikler kalmamış sokağa daldı. İçine, şimdiye kadar hissetmediği bir korku düştü. Bu. herhalde bir parça evvel dinlediği sözlerin tesiriyle olmuştu. Koşmıya başladı...
Koşarak giderken, uzaktaki fenerin altında bir insanın gölgesini gördü. Bu insan korkunç ve hain, elindeki tabancasını ona doğru çevirmiş, bir adam gibi geldi. Biraz daha yaklaştı... Oh, çok şükür. Düşündüğü gibi değildi. Bu, sabahın erken saatinde ilk otobüsü bekllyen, ufak tefek bir kadındı. Biraz daha ilerleyince bir papaza rasgeldi. Kendi kendine, papazlardan daha tehlikeli bir şey yoktur, diye düşündü. Onların azı hakikî popozdı-lar. Diğerleri, papaz elbisesi giyen bir takım fena niyetli insanlardı.
Koşmaktan nefes nefese kalmıştı. Heyecandan çantasını, eldivenlerini düşürdü. Biran evvel eve gitmek için, sabırsızlanıyordu. Ah, kendini bir evinde gör-
lışlık
Çeviren : Türkân Kocafaıaç
şeydi. Neden sonra, şaşkınlıktan başka bir yola sapmış olduğunu gördü. Saat gecenin üçü olmuştu. Birdenbire, iki adamın onu takip ettiklerinin farkına vardı. Kendisini o kadar ısrarla , takip ediyorlardı kl. korkudan önüne çıkan ilk evin kapısını çaldı. Fakat, kapının açıldığını görünce, büyük bir hızla hemen yandaki sokağa saptı. Oh. çok şükür biraz önünde ilerliyen bir adam vardı. Onu diğerlerinin elinden kurtarırdı. Bir hamlede ona yetişti ve:
— Oh, beyefendi, beyefendi lütfen —çok korkuyorum— lütfen beni evime kadar götürün tkl erkek beni takip ediyor, muhakkak bir fenalıkları dokunacak, dedi.
— Ve, üçüncüsü İşte karşınızda. diyerek, onu yakalayıp bir yumrukta yere yıktı.Mücevherlerini aökerceaine çıkardı, kürkünü aldı ve karanlıkta gözden kayboldu.
Tam o dakikada, o İki adam köşenin başına gelerek, durdular. Birisi:
— Tamam, onu göremiyorum, evine girmiş olmalı. Değil mi? dedi.
— Evet, tehlikeyi atlattı. Fakat, bir kadının böyle bir gecede yalnız başına evine gitmesi, ne budalaca ne delice birşey.
— Ben de aynı fikirdeyim. E-ğer onu takip edip korumadaydık, Allah bilir başına ne işler gelirdi.
Misafirler Bergama harabelerinde
BİR SEYAHATTEN tNTIBALAR
17 millete mensup 200 kişi Türkiyeye âşık oldular
Havacılar, bu deniz ve kara seyahatinden çok memnun kaldıklarını bildiriyorlar
Yazan . Abdi ÎPEKÇt
edecek;
— Müttefiklerarası bir korniş.
hükû-hazır-o bn-genlş
Şehrimizde toplanmış olan ÎCAO Milletlerarası Sivil Havacılık Kongresi. Ortaşark Mıntıkavi Toplantısına İştirak eden delegelere, lzmirl tanıtmak için İskenderun Vapuru-unn tahsis edildiğini ve dört gün sürecek olan seyahat zarfında bütün masrafların D.H.Y. tarafından karşılanacağını öğrendiğim vakit tereddüde düştüm. Bütçede tasarruf yapmak için her türlü çareye başvurulan bu devirde böyle bir işe binlerce lira harcanması yerinde mİ İdi acaba?
Bu sualin cevabını seyahate İştirak edince öğrendim. Ve öğrenince de karar verdim kl bu yolda değil binlerce, fakat, yüzbinlerce lira harcanmış olsa yine “yerine masruf” tur. Seyahat, memleketimiz namına o kadar büyük menfaatler temin etmiştir. Filhakika konferansa iştirak eden 17 milletin 200 e varan delegesi bu seyahat sonunda Türkiyeye ve Türklere âdeta âşık oldular.
îzmlrdc kaldığımız son akşam verilen ziyafette samimiyet, artık elle tutulur bir hal almıştı. Amerikan delegasyonunun başkanı Mr. Craig. ziyafetin sonlarına doğru ayağa kalkarak:
“— Biz teknik adamlar, mühendisler konuşmaktan pek hoşlanmayız. Fakat burada gördüğümüz hüsnü kabul ve alâka, bir dilsizi bile dile getirecek mahiyettedir.” dedi ve heyecandan gözleri yaşararak samimî bir konuşma yaptı.
Hemen hemen bütün delegasyon başkanlarının konuştuğu o akşam, seyahatin delegeler üzerinde bıraktığı tesiri güzel bir şekilde ifede etmesi bakımından, tran delegasyon başı Dr. Safavî'nin yaptığı konuşmadan şu kısmı nakletmeden geçorniye-ccğirıı:
"... Casaret ve çalışma, Türk halkının esaslı çalışmalarıdır. Fakat bu halkta hiçbir gayrete ihtiyaç göstermeyen öyle bir kalite daha vardır kl, doğuştan gelmedir: Misafirperverlik. Biz bunu zaten evvelden biliyorduk. Fakat İstanbul ve îzmirde geçirmekte olduğumuz günler zarfında daha yakından hissettik. Bergama harabelerini görmek İçin çıktığımız dağların tepesindeki köylüler bile bizi sevgi İle karşıladılar.
Güzel îzmirln güzel manzaralarından olduğu gibi, Türk misafirperverliğinden de hepimiz unutulmaz hâtı-! (lar saklıvacağız.
Yaşasın Türkiye.,.N
Bu sözler, âdet yerini bulsun diye yapılan iltifatlardan değildi. Hakikaten samimi ve içten gelme İdi. Buna, delegelerin kendi aralarında yaptıkları konuşmalara kulak misafirliği yaptığım zaman emin oldum. Hepsi de. birbirlerine gördükleri hüsnü kabul karşısındaki hayranlıklarından bahsediyorlardı.
Hariçte tanınmamamızın kötü neticelerini daima hissedip üzüldüğümüz bir sırada, 17 muhtelif millete mensup 200 e yakın delegenin Türkiye hakkında bu kadar iyi tesirlerle memleketlerine dönmesinin bizim
için ifade ettiği kıymet İzaha muhtaç değildir.
★
Gaçen hafta, delegeleri lzmire götüren İskenderun Vapuru. Birleşmiş Milletler teşkilâtına örnek olacak bir manzara arzediyordu. Vapurda din. dil, ırk, farkı diye bir şey yoktu. 200 kişi birbirlyle o kadar SAml-ml bir şekilde kaynaşmıştı kl... Kimse. eğlence arkadaşı ararken bunun kendi milletinden olmasını düşünmüyordu. İşte bu kardeşçe hava içerisinde birleşen 17 muhtelif devlet delegeleri gece sabahlara kadar eğlendiler. Bir Amerikan delegesi bana şunları söyledi;
“— Türklyeden bir şikâyetimiz var; Bizi uykusuz bırakıyor, burada o kadar eğleniyoruz ki. her geçen dakikadan isltfade etmek için uyku uyumuyoruz,”
İskenderun Vapuru, misafir ağırlamak için bulunmaz bir konaktı. Hemen hemen hepsi bütün dünyayı dolaşmış olan delegeler bu nefasette bir yolcu gemisine az rastladıklarını söylüyorlardı.
Seyahat esnasında bir gün Lübnan Delegasyon Başkanı Dabbas, yarı ciddî, yan şaka dedi ki:
“— Biz havacılar, hava seyahatinin deniz seyahatine daima üstün olduğunu iddia ederiz. Fakat şu İskenderun Vapuru bize iddiamızı değiştirmek mecburiyetinde bırakacak.”
îıkenderunda misafirlerimizin en çok hoşuna giden şeylerden biri de yemeklerdi. Gazetecileri, delegelerle temasımızı sağlamak İçin yemekte muhtelif masalara dağıtmışlardı. Benim masamda İngiliz, Amerikan ve Lübnan delegeleri vardı. Hepsi do önlerine gelen her yemeği tadışiarın-da hayranlıklarını İfade ediyorlardı.
Masamdaki İngiliz:
“— Ben on senedir memleketimden dışarda bulunuyorum. Gezdiğim memleketler arasında Türkiye, midemi bozmadığım yegâne yerdir. Burada yediğim yemeklerin aynini başka bir memlekette yemeğe güvenemezdim." dedi.
Amerikalı da ilâve etti:
“— Türklerln nasıl bu kadar güzel yemek pişirdiklerine aklım ermedi. O kadar leziz yemekler veriyorsunuz ki tadı damağımda kalıyor. Ben Amerlkada, burada yediğim yemeğin yarısını yemezdim. Bunu size her gün biraz daha büyüyen göbeğimle ispat edebilirim."
Amerikalı dostumun pantalonu hakikaten daralmıştı.
Yazıma son verirken İngiliz delegelerinden birinin, konferansın tertibi hakkında söylemiş olduğu şu sözleri nakletmek isterim;
“— Milletlerarası bir konferansın mesuliyetini üzerine alan bir devlet, birçok milletlerin delegelerine böyle cömert bir şekilde gerek çalışmalarında, gerek eğlenmelerinde beraberce zevkle konuşmak, münakaşa etmek fırsatını verirse, dünya milletleri a-rasında daha iyi bir görüş birliğinin doğmasına yardım etmiş olur.
İşte Türkiye bunu yapmıştır.”
ı
*
t e nt İstanbul
9 Kaaım 19541
Sayfa 6
tenvirat/1
EN BOL AYDINLIK
Nnldan «afta:
1 — Sn.Cn müellifi meşhur Frensin romancısı. 2 — Tnt duymak hîusi-mü; Okumamış halk. 3 — Güneş; Birdenbire, 4 — Arap ançına dön: Hastalık. 5 — Buutlardan; Çevirince Ankarnnın eski sakini olur 6 — îşnret sıfatı; Bir renk; Bir nota 7 — Bırnhınn; Sık bayanların kapaklarında bulunur. H — Herhangi mevzuun müspet veya menfi tarafını bir veya birçok kişiden tahkik; LA-yık. Mehmet AH Paşanın beni lakabı. hem doğum veri. 10 — Gök taşı (İki kelime).
Yukarıdan avnftı:
1 — Plyer Lotinln bir eneri; Çıkarma. 2 — Hayvanatı konuşturan meşhur Franms muharriri. 3 — İş; Su yolu. 4 — ‘Yazık oldu Süleyman Efendiye., ellerden biri; Rekııkoı aahlbL Ö — İnsan ölüsü; Farsça karanlık A — Tersi çoban (enkl terim); Sağlamın .varısh 7 — Mefu-iüflh edatı: Ruhu tehylç ve tahrik eden şiddetli arzu. S — Masaj yap, Kuzu gibi batır. 9 — Adet; Daim olma. 10 — Droyfüa hâdisesinde faal rol oynayan meşhur Fransız romancısı.
Dt'NKÜ BULMACANIN HALLİ Soldan «ata:
1 — Uşakır.ade. 2 — Zarafet; Y’a. 3 — Atalarene. 4 — Tok; Deha 5 -Bt; Çek; Arz. S— Arş; Zaaf. 7 — İsteri; Fa. 8 — !vt. Rı. Aid P — Saat; Anknz. 10 — lînra; Ahter.
Yukarıdan n«nÇı:
1 — Uzatışî is. 2 — Şalobelyan 3 — Arak: Astar. 4 — Kal; Ta 6 — İfade ver. A — Çerez; Rıza. 7 — A-teb; Zl; Ah. 8 — Naza; Akt. 9 — E-ye; Rafine 10 — Kafadar.
Beyoğlu Beşinci Noterliğinden
thfar etlen; Devlet Denizyolları İşletmesi Genel Müdürlüğü. Ga-latada dalrei mahsusasında. Vekili; Avukat Hakkı Yeten Aynı yerde.
Muhatap: Mes'ut Togar.Kadıköy Cevizlik Sefa Sokak Nn. 14. İhtarın mevzuu: Mes’ut Togar; Deniz Lisesiyle Harp Okulunda ve Avrupada yaptığı tahsil müddetinin iki miali bir müddetle müvekkilim İdare emrine hizmet görmeyi, mezkûr müddetin inkı-zasından evvel tayin olunduğu vazifeden lstifaen ayrıldığı veya kanun, nizamname ve talimatname hükümlerine İstinaden ce-zaen vazifesine nihayet verildiği takdirde protesto keşidesine ve hüküm İstihsaline hacet kalmaksızın tahsil masrafları olarak sarf edilmiş bulunan meba-ligi faiziyle birlikte ödemeyi Ankara İkinci Noterligince 11.4.939 tarih ve 4760 no. ile musaddak taahhütname ile taahhüt etmiştir.
Muhatap Deniz Lisesinde 4 sene. Harp Okulunda 4 ay, Al-manyada 6 sene ki ceman 10 sene 4 ay tahsil görmüştür. Bu müddet zarfında (20928.19) lira masraf ihtiyar edilmiştir.
Taahhütname hükümleri mucibince mezkûr mekteplerdeki tahsil müddetinin İki misil mecburî hizmete tâbi olan muhatap mecburî hizmeti ikmal etmeden müvekkilim İdarenin Fabrika Havuzlar Camialtı Atölyesi Başmühendisliğinden 24.9.949 tarihinde iatifa ederek ayrılmış bulunmaktadır.
Bu itibarla işbu ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 48 saat zarfında muhatabı ifayı taahhüde davet eder aksi takdirde aaJâhlyeUl mahkemeye müracaatı* kanunî takibat icraslyle sarf ve İhtiyar olunan (20928, 19 ı liranın faiz, ücreti vekâlet mahkeme ve ihtarname masraf-lariyle birlikte kendisinden tah sil edileceğini ihtar ederim.
Noterllginizce 13040 No. ‘1c musaddak 11.9.950 tarihli İhtarnamemize verilen meşruhatta muhatabın 2 sene evvel Ameri-kaya gittlgi cihetle tebliği kabil olmadığı lş‘ar edilmiş olduğundan tebligatın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 126 ncı maddesi mucibince icrasını ve tebliği havi musaddak ikinci nüshasının tarafımıza iadesini ve üçüncü nüshasının da dairenizde hıfzını rica ederim
İşbu ihtarname talep Üzerine İlân edilmek üzere Yeni İstanbul gazetesine tebliğ olunur.
Beyoğlu Besinci Noter Vekili
Cevat Tibet
^SIRLAR BOYUNCA
M«U"an
_ evvel
W' >>« scn ,„cU ,e«>
erek kul»"''»" ,cbcddüUI ««
wt
- bir «(«>"
ve a
udiyle b*”
kadar’ ul«îan
MUM dur HU n^‘
-Hilmi! ^um daha dcvaml»
bir vcrd‘V ®
dılrniş"’
Urk vC
bugüne
vası'as'
eri
fcunanıİH^’" tkUsadis» tercih
leUtriU lânıVdM
BuflUn‘5C C ı ,n cn P«rUU VC -r ■■■■•“ cd»lmcR,cdlT-
EN AZ PARAYA
Eksiltme 16 kasım 1950
Pırlantslı ve elmaslı bilezikler, cep, kol, duvar ve masa saatlerinin en son ve zengin çeşitleri, zarif ve cazip çiçekler ve her nevi mücevherat. Singer Sant Mağazaları, Eminönü No. 8. İstanbul.
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Muhammen bedeli 24612 llrn olup muvakkat teminatı 15 kuruçtur.
Şartnameler komisyondan
parasız olarak
perşembe günü Haydarpaşa
dağıtılmak-
saat 11 de Satın Alma
YÜN KEÇE ALINACAK
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan :
1 — Muhtelif ebatta 1000 metre murabbaı (takriben 2738 kilo) yün keçe kapalı zarf usullyle satın alınacaktır.
1:2 —
1848 lira
3 -tadır.
4 —
Haydarpaşa Gar Binası dahilindeki Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilme-(14761)
ŞEKERLİ, ŞEKERSİZ VE TUZLU. NEVİLERİ BULUNAN
S Vitaminli
PA-RO
1
GÜZEL VE FAYDALI İlânlar YENİ İSTANBUL’DA ÇIKAR
İstanbul Posta ve Telgraf
Bölge Başmüdürlüğünden
Başmüdürlüğümüzde açık bulunan 115 Hra ücretli iki kadroya. müsabaka He iki daktilograf alınacaktır.
Taliplerin, evvelce teşkilâtımızda çalışmakta iken muvazzaf askere gitmek suretiyle ayrılıp, terhisinden sonra tekrar görevlendirilmesini lstiyen eski memur ve hizmetlilerden olması şarttır.
Müsabaka 29.11.1950 tarihine tesadüf eden çarşamba günü saat 14 te Başmüdürlük kaleminde yapılacaktır.
Tebarüz ettirilen evsafta daktilo bilgisine sahip İsteklilerin, müsabaka tarihinden bir gün evveline kadar Başmüdürlüğümüz Zatlşleri Kalemine bir dilekçi İle müracaatları Hân olunur.
(15053)
Veteriner alınacak
Çanakkale Belediye Başkanlığından :
Barem dahili 350 lira aylık ücretli Belediye Veterinerliği münhaldlr.
İsteklilerin evrakı müsbiteleriyle birlikte 15 gün zarfında Belediyemize müracaatları ilân olunur. (15318)
Rüya Görüyor musunuz
Yeni çıkan, her yaştaki bayanlar ve baylar İçin ayrı ayrı tâbir edilmiş
RÜYA YORUMLARI’NI
KtTAPÇrLARDAN ARAYINIZ.
Fiyatı: 160 kuruş
Dümeli Belediye Başkanlığından:
Belediyemize* bir adet (6ı silindirli ve (5) tonluk bir kamyon alınacaktır.
1 — Kamyonun muhammen bedeli (10500) Hradır.
2 — lhalei katiyesl 13.11.1950 tarihinde Çankırı Dümeli Belediyesinde saat 15 te İcra kılınacaktır.
3 _ Muvakkat teminat (787) Hra (30) kuruştur.
4 — Şartnameyi görmek isteyenlerin Belediyeye müracaat-
ları İlân olunur. (15.319)
• •
YÜZÜNÜZ ÇAMAŞIR
DEĞİLDİR
BEYAZ SABUN
Çamaşır ve bulaşık içindir. Yüzünüze ve vücudü-nüze kullanmanız asla doğru değildir
TUVALET SABUNU
Sizin içindir. Cildinizi besler, yüzünüzü kırışıksız gösterir, teninize kadife yumuşaklığı verir
*
1
• t
-n
I
BOL KÖPÜKLÜ - NEFİS KOKULU
TUVALET SABUNU 100 d* 100 ıclhr
29 ARALIK
ve doldun para
ikramiyeleri...
Hiç bir masraf İhtiyar etmeden Ankara’da kullanışlı, zarif ve sağlam-BAHÇELİ EV
ve işlek bir semtte
DÜKKÂN
sahibi olınak İsterseniz, talihinizi deneyiniz! 1950 ikramiye plânının son çekilişi:
EV ve Dükkânların Veraset ve İntikal vergilerini Bankamız öder.
150 lira lıaklyell TASARRUF HESAPLARI hu çekilişten faydalanırlar. Her 500 lira Içlıı ayrı bir kura numarası verilir.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Ysğ «.mayii, rafineler, glikox. şeker fabrlkslsrlyle
8 • r ı p ImAİİtçılırınRi
E P O N 1 T
Meşhur Alman DEGUSSA Fabrikaları nmmıılâtı
AKTİF KÖMÜRLERİ
Reıık nlnhında en BOn fenni tekâmülü İfade eder. Irkiye Umaml Vekili T ü R K M A Y
TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Galata Gümrük Caddesi 221
Tel. 44128 Telgraf: Türkıımy - Ulan bul
Yeni gelen
CHIRANA ve TESL
1
son model
------------3 BAYAN---------------------
Tercüme işleri için tilrkçesl mükemmel, iyi fransızca veya İngilizce bilen Öç bayan arıyoruz. Makine İle yazanlar tercih olunur. İsteklilerin aşağıdaki adrese yazmaları lâzımdır: R. B. R. 46 Tosta Kutusu: 447 — Beyoğlu
Marka Tıbbî ve Diş
GALATA, RIHTIM CADDESİ, TAHİR HAN altındaki yeni mağazamızda teşhir ve satışına başladığımızı SAYIN DOKTORLARIMIZA arzederiz.
Tababeti Cihazlarımızın
r
w
Muhtelif Röntgenler (15 - 800 mAJ (Radyoskopi ve Metabolizma cihazı
Ultraviyole
Galvanofaradik ‘
Sterilizatör
Ameliyat masası Ameliyat lâmbası Pnömotoraks
Radyografi için) Dlaterml Enfraruj Elektroşok Termostat Narkoz Kuvöz tnhalatör
vesalr tıbbi cihazlar
Sapanca Belediye Başkanlığından:
1 — Belediyemize alt lâstik tekerlekli 70 beygir kuşetinde deniz marka az kullanılmış işler vaziyette yangın motorpomp İle 50 metre kullanılmış 100 metre 110 luk yeni hortumla birlikte 2490 sayılı eksiltme ve arttırma ihale kanununa göre 15 gün müddetle satılacaktır.
2 — Maliyet fiyatı motör ve keten hortumla beraber (5000) lira olup geçici akçesi 750 liradır.
3 — İhalesi 15.11.1950 perşembe günü saat 15 te belediye encümeni huzurunda açık arttırma He yapılacaktır.
4 — İsteklilerin İhaleye girebilmeleri için iki saat evvel teminatlarını belediye veznesine yatırmaları Hân olunur.
5 — Motorpomp her gün belediye dairesinde görülebilir.
(15182)
Taranır. İçin emin bir plâsııuın, ııygun bir faiz ve
24.000.—
LİRA İKRAMİYE
İşte Bize bunları
TÜRKİYE KREDİ BANKASI A. 0. nın
(Yeni Postahane karşısında)
Tasarruf hesaplarındaki mevduatınız temin eder.
HER AY BÎR ÇEKÎLÎŞ: Yatırılan her 100.— Lira çekilişe iştirak eder.
Gelecek çekiliş tarihi: 5 aralık 1950
Para yatırmak İçin son gün: 21 ka(ıın 1950
Cnlt komple Muhtelif fotöyler
Diş röntgenleri VZ„- | Tur Elektrikler
vesalr diş tahabeti cihazları
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
MEHMET KAVALA
TAHÎR HAN - GALATA
Tel : 49449 Telgraf : Lamet - îst.
Küçük bir çocuğun veya genç bir kızın tenindeki tazelik göze ne kadar hoş ve lâtif görünür değil mİ ?
Lâkin seneler geçtikçe bu tazelik ve güzellik ya-yavaş kaybolmağa başlar. Çünkü cildimiz, havanın, ve toprakın kendi hamızl ifrazlarının ve kupkuru
vm toz
deriye arka Arkaya gelişi güzel sürülen bir takım pudraların tesiriyle kuruyup mesamatı tıkanmağA ve buruşmağa yüz tutar. Bu suretle pek tabii olarak çocuk-lukda ve gençlikteki o güzel manzarasını muhafaza edemez olur. Bu tazeliği devam ettirebilmek için cildin dalma ihtimam aJtında bulundurulması lâzımgeldıgnnı hiç bir zaman unutmamalıdır. Bu ihtimam için en iyi vasıta hiç şüphesiz :
LA İT I N N O X A • dır.
LA ÎT INNOKA bundan kırk söne evvel Parısde en ta nınmış bir cild mütehassısı tarafından meydana çıkarılmış ve o zamandanberı durmadan ıslâh edilerek bu: günkü tekâmül derecesine getirilmiştir
LAİT İNNOKA bilhassa iki maksadı temin eder Cildi tedavi etmek ve güzelleştirmek. Sabah ve akşam ûıuntazam surette kullanıldığı takdirde deriyi esaslı bir surette temizler, zararlı sivilcelerden, buruşukluklardan ve her çeşit lekelerden korur ve bu sayede de her yaşda bayanların cildine küçük bir çocuğun veya genç bir kızın tenindeki güzellik ve tazeliği bahşeder
İHTAR— LAÎT ÎNNOXA’nın isti-
malinden aonra behemehal ÎNN0XA
Krem ve pudralarını tercihan kullanınız.
Zira bunlar birbirinin tesirlerini tamamlayan ve kuvvetlendiren müstahzarlar.
4*
Comments (0)