f-----------------------------
j Bakkallar, zeytinyağı teslim aldıktan sonra halka tevziat başlıyacak
AK
Sene 27 — No, 9539 — Fiat! her yerde 10 kuruttur.
ÇARŞAMBA 9 Mayıs 1945
Sahibi; Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Londra’da muazzam şenlikler
B.ChurchilI gece halka hitaben heyecanlı hir nutuk söyledi
Bu sizin zaferinizdir, Ingiltere'nin topyekûn zaferidir, Japonyayı da yere sereceğiz,dedi
B. Molotof bugün San Franciscodan ayrdıyor
Konferansın icra komitesinin bir kararına göre herhangi bir meselede harekete geçilmek içi oyların üçte ikisile karar verilmek lâzımdır
Zafer günü münasebetile Nevyorkta yapılan geçit
resmlnden bit görünüş
Londra 8 (B.B.C.) — Ban Francla-co'dan bildirildiğin» gör», Sovyet Dış İşleri Komlaerl B. Molotof’un bugün San Franolsco'dan Moritovaya müteveccihen hareket etmesi beklenmektedir. İngiltere ve Birleşik Amerikanın Moskova sefirleri de Ban Francisco'dan vaalfelerl başına dönüyorlar. Orada Polonya meselesini görüşeceklerdir.
İcraî komitenin bir kararı
Londra 8 (B.B.C.) — Ban Francisco'dan bildirildiğine göre, konferans İcra! komitesi, İttihaz ettiği bir karara göre, her hangi bir meselede harekete geçilmek İçin oyların üçte İkisi İle karar verilmek lcabedecektlr.
Teklif edilen tadiller
San Francisco 9 (A.A.) — Komitelerden çoğunun ağır harekete geçmesi bu İşlerde yetişmemiş bazı baş-
kanların tecrübesizliğine atfedilmektedir.
Gelecekteki milletlerarası kuvvet hakkında birçok tâdiller teklif edilmiştir, Bu İse, Dumbarton Oaks plânının esaslı ve orijinal kısmını teşkil etmektedir.
Yeni Zelânda İle Meksika’nın, güvenlik konseyinin harekete geçişiyle müvazl olarak genel kurulun müdahalesinin de mecburi olmasını istedikleri söyleniyor. Norveç’in de çok önemli bir tâdil teklifinde bulunarak konseyin her zaman İçin teşkilât üyesi devletlerin toprak tamamlyetlne riayet etmesini ve tecavüz, yahut tecavüz tehdidinin mutlaka müeyylde-lendirilmesini İstediği bildiriliyor. Bu son noktanın, beş büyük devletn veto hakkına karşı geldiği İleri sürülmektedir.
Yunan İst anın talebine göre, mütecaviz daimi üyelerden olmadığı takdirde, tecavüz, konseyin yedi üyesi
tarafından teyidedllmelldlr.
Çekoslovakya, mütecaviz kellmeı nin açık tarifini İstemekte, briç, al&ka çekici mahiyette tekliflerde b iunan Holanda İse, büyük devletler veto hakkını tahdidetmek İçin İn bLr usul teklif etmektedir.
Venezüella, askeri mahiyette oL yan müeyyidelerden iktisadi rnüej deler yanında mal! olanların da b lunmasını İstiyor. Avustralya askı plânda güvenlik konseyinin emri verilecek kuvvetlerin hava kuvveti rlne inhisar etmeyip her çeşit «İlâ lan ihtiva etmesini İleri sürüy Fransanın da teklifi budur. Ayrı Fransa, milletlerarası kuvvetlerin d İmi bölgelerde toplanmasını isteme tedlr. Fransanın Venezuellâ ile mut bık kaldıkları bir nokta da, muvaki üyelerin, oldukça kuvvetli bir asker! kuvvete malik olmaları şartlle teşkilâtın kurmaylığında yer alabilmeleri teklifidir.
Creâted by free versıon of 2PDF
Oniki ada teslim oldu
. .. J ıB.B.C.) — Londrg halkı, t»îıyuk zaferi misil görülmemiş sevinç tezahuılcrile kutlamaktadır. Dün ge-c« halk Londra cadde v« sokaklarında dansederkm rengâ renk havai fi-ffrklerln ışıklı izleri, projektörler v» ışıldakların kelebekleri andıran* hli®-jİLelerl gök yüzünü aydınlatırken Başbakan B. Churchlll, evinin balkonunda birdenbire görünmesi çok heyecanlı sahnelere sebep olmuş, binlerce halk bir ağızdan meşhur bir milli şarkıyı söylemeğe başlamıştır.
B. Churchlll, elile halkı sükûta davet etmiş ve sonra söze başlıyarak dc-niLştir kİ;
— Bu. sizin Zaferinizdir, Büyük Britanya'nın topyekûn zaferidir. Bir uman en muazzam asker! kuvvet karşısında yalnız bulunuyorduk. Bir »ene. bu kuvvet karşısında yapa yalnız kaldık. Fakat içimizden kimse teslim olman istedi mİ? (Hayır sesleri» Ümitlerimiz kırıldı mı? (Hayır «esleri». ,
O esnada düşman hava hücumları Anını hatırlatmak lçbı ışıklar söndürüldü, halk o anları hatırlatan karanlığı istihfaf He karşıladı.
B. Churchlll sözüne devamla:
— İçimizden, çocuk, kadın, erkek iıtç bir fert, mücadeleyi terkelmegi dü çünmedi vt müthiş bir mücadele yaptık Müthiş bir düşman yere serllmlş-
tir. O düşman, şimdi mwhm«t ve lnaafınuza kalmıştır. Fakat yenilecek >er» «erilecek bir düşman daha vardır: Bu düşman da hır» t» vahşeti» lekeli Japonya'dır. (Yuha sesleri) Onlar, »İlerine düşsek biz» «adeti» yuha çekmezler. Vatandaşı arımıza v« kahraman Müttefikimiz Birleşik Amerika'ya vazifemizi yapmalıyız. Allah mulnlmlı olsun.
Halk tarafından çılgınca alkışlanan bu nutuktan aonra, B. Churchlll, balkondan çekilmiştir.
Sabaha karşı ifa tnglILı Kır al ve Kırallçesl projektör riyalan arasında saraylarının balkonunda görünmüşler ve saray önünde toplanmış olan yüz binlere» halk tarafından hararetle alkışlanmışlardır.
Kıral Jorj’un tebrikleri
Londra 9 (A.A.) — Zafer günü mü-nasabetlle İngiltere Kıralı e ncı George Müttefik milletler devlet şeflerine tebrik telgrafları göndermiş Uf-
Alman denizaltılarına verilen emir
Londra 9 (B.B.C.) — Dün gece Alman radyosu. Alman denizaltılarına suyun üstüne çıkmaları ve bulundukları yerde vprlleçek emirleri beklemeleri emredilmiştir.
Japon şefleri arasında tehlikeli anlaşmazlıklar haşladı
Japon mukavemet zincirinde en zayıf halkayı filo komutanı teşkil ediyor
Londra 9 (A, A,) — Bi'itanova ajansının siyasi muharriri yazıyor:
Alınanyanın yıkılmasile Japonya'da hasıl olacak serî tepkiye Londra’da gittikçe daha fazla intizar edilmektedir Japonların askeri konferanslarında gitgide fazla bir taşkınlığın hüküm sür-mekt1 olduğunu zannettirecek sebepler mevcuttur. Zira, batı Müttefikleri tarafından kendilerine arkadan indirilen bu hançer darbesinden dolayı Japon şefkrlnce duyulan hiddet şimdi hakikât olmuştur Japonya şimdi tamamen yalnızdır, Japon şefleri arasında anlaşmazlıkların tehlikeli bir hale geldiği bildiril-mekkdir. Dışişleri Bakanı Tojo nun sulh konuşmalarına basla, mak imkânlarını düşündüğü hakkında ileri sürülen fikirler. Londra'da iyi karşılanmamakta-
Nihaî teslim mukavelesi
Almanlar, bir İngiliz tuğ generaline teslim oldu
Dün Müttefik murahhas-larile mareşal Keitel arasında imzalandı
Londra 9 (B.B.C.) — Onlkl
adada bulunan Alman kuvvetleri dün Greenuvlch saatlle saat onda teslim olmuşlardır. Teslim mu kavelesinin İmzasından üç saat sonra O#lki adada muhasamat sona ermiştir. Teslim mukavelesini Almanlar namına general Wagner İmzalamış ve Almanlar bir tnglllz tuğ generaline teslim olmuşlardır.
Prağda karışıklık
Çek Başkentinin vaziyeti hâlâ aydınlanamadı
Kızılordu temizleme işine devam ediyor
Almanların mukavemeti ezildi, ve hir çok şehir ve kasabalar zaptedildi
Moskova 9 (A.A.T — 8 Mayıs tarihli Sovyet tebliği: -
8 üncü Beyaz Rusya cephesi kıtaları Frtche Nehrung üzerlnd» temizleme hareketine devam etmişler ve Vogelsand İle Meyerberg şehirlerini tle geçirmişlerdir.
Birinci Ukrayna cephesi kıtaları Elbe nehrine varmışlar ve 7150 esir almışlardır. Bundan başka bu kıtalar, 28 tank, 813 top, 402 makineli tüfek, 1700 kamyon, 3700 at ve harb malzemesi yüklü 2200 araba ele geçirmişlerdir. Dresden'ln alındığını bildiren günlük emri tekrarladıktan sonra
tebliğ, şöyle devam etmektedir: Kıtalarımız aralarında Melssfn de olmak üzere bLr çok şehirler ele geçirmişler ve Çekoslovak hududunu Dresden'ln cenubunda geçerek, Çekoslovak arazisinde de bir çok şehirler almışlardır. Dresden'ln doğusundaki kıtalarımız 'da düşmanın mukavemetini ezdikten sonra bazı şehirleri ele geçirmişlerdir. Breslau güneyinde ve güney batısındaki kıtalarımız da bir çok şehirler İşgal etmişlerdir. Tebliğ. Olmouc un alındığını bildiren günlük emri tekrarladıktan sonra şöyle devam ediyor. 1 mayıs günü kıtalarımız 1000 estr almışlardır.
dır. Tojonun Müttefikler İçin esas teşkil eden kayıtsız şartsız teslimi kabul etmlyeceği sanılmaktadır.
Japon mukavemet zincirinde en zayıf halkayı, donanma baş komutanı amiral Toyada teşkil etmektedir. Kendisinin sulh lehindeki hareketi teşvik ediciler arasında bulunması muhtemel sanılmaktadır. Amiral. belki Ruslar emellerini meydana koymadan Önce böyle bir tedbir alınmasını düşünecek ve milli bir intiharı tercih eden müfrit .Taponlara karşı koyacaktır.
Bu arada çok miktarda İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin bundan bir kaç hafta evvel tahmin edildiğinden çok daha çabuk Pasifik’e gönderilebilecekleri öğrenilmiştir. Avrupa sulhunun Japon harbi bitmeden evvel İmzalanacağı zannedllmemektedlr.
Almanya namına nihaî teslim mukavelesini imzaiıyan mareşal Keitel
Lûödra 0 (B.B.C.) — Müttefiklerle Almanlar arasında nihai teslim mukavelesi dün imzalanmıştır. Mukaveleyi Almanya namına Mareşal Keitel İle General Stııtnpy, Müttefik baş kumandanlığı namına hava Mareşali Tedder Sovyet baş kumandanlığı namına Mareşal Zukuf Amerika stratejik hava kuvvetleri kumandanı General Spaats ve Fransız baş kumandanı General de Tasslgny tarafından imzalanmıştır.
Londra 9 {B.B.C.) — Çek radyosu dün akşam saat onda Prag'daki Almanların kayıtsız şartsız tasJLnı olmağa razı olduklarını bildirdiği halde bu sabah aynı radyo. Prag'da vaziyetin hftlft kanşık olduğundan Alman askerlerinin halkı zorla sığınaklardan çıkarmamakta bulunduklarından bahisle Müttefiklerden yardım istemiştir.
DİKKATLER:
Kilosu 12 kuruşa şeker
Zagrep kurtarıldı
Paveliç genel seferberlik ilân etti
Londra 9 ıHBC l — Mareşal Tit-o' ııun tebliğine göre, Lubllana şehriîe Hırvatistan'ın başkenti Zagrep kurtarılmıştır.
Belgrat 9 (A.A.) — Pavlîç
lcukla hükümeti genel seferberlik İlân etmiştir Pavcllç, Almanların teslim olmalarına rağmen Tito kuvvetlerine karşı savaşa devam etmek niyetindedir. Zagreb’de sıkı yönetim ilân edilmiştir.
Amerlkadan Türklyeye kilosu 12 kuruşa şeker teklif ediyorlarmış. Bu, devlet sanayiini Hat İntibahına şevketse yeridir.
Yakında, her metâ aynı hali alacaktır. Bu da bütün milli istihsali ilgilendirir elbette.
Harb yıllan İçinde fazla kazanıldı. Bu kazançların bir kısmı Devletin korunmasına, bazı zarurî tesislere, sermaye biriktirmelerine gitmiştir; birşey dene-nıez. Fakat aynı aşın kazançlar müesseseler! ve şahıslan fazla liikse alıştırdı. Şimdi artık mal fiatlerinl İndirmek için az kazançlara razı olmalıyız Hele iş hayatında, şahsî hayatta lükse paydos! Bir müdür, bizim İktisadî Ayarımızdaki memleketin bir müdürü seviyesini; bir dükkâncı bizim İktisadî Ayarımızdaki bir dükkâncının seviyesini benimse-mel İdi r. Yoksa, milli ekonomimiz kökünden tehlikeye girer.
Günler Geçerken
Barışı Jçarartmamalı
Harbin sebep olduğu sayılara sığmaz insan kaybından, yakımdan, yıkımdan dolayj bu seferki Sulh 1918 deki kadar coşkun gösterilerle kutlanmıyor. Geçen defa insanlık âlemi. Cihan Harb-lerinîn arkasından gelen sulh hakkında bilgisizdi, neler olacağım kestirenıediğinden sevinmişti; öyle bir sulhun şimdiki gibi bir harbi doğuracağım kimse aklından geçirmiyordu. Çoğu kûuse olsa olsa çan kulesi yıkılan bilmeni ne kilisesine, çatısı çöken bilmem ne sarayına, heykelleri sakatlanan bilmem hangi âbideye amyıp duracak kadar cahilcesine gamsız idi. Bugün ise tam a m ile göçen sanat ve mimarhk eserlerinin listesini yapmak için bir şiirli heyetin yıllarca çalışması lâzım gelir. O yıkıntılar arasında açJık, darlık ve hastalık en refahlı, ileri milletlerin ensesine binmiştir. Meselâ dünyayı vaktile peynirle, siitle, jambonla besleyen şişman insanlar ve inekler ülkesi Hollânda, uçakların havadan attıkları modern kudret helvası imdatlarına yetişmese kıtlıktan kırılacak... Fransa ise gelecek kış mevsiminde de kömiirsüz-Ittk yüzünden gene çivi kesmeğe hazırlanıyor. Saymağa lüzum yok*,. Dert bin! aşmıştır.
Bu vaziyette sulha pek sevinilemez. öyle diyenler var; ben aynı fikirde değilim. Eğer «.ateş kes!» emri üzerine gerçekten harb bitecek, artık ordular ordularla’ çarpışmıyacak, bombalar sahnmıyacak, tanklar saldırmıyacak, tek tük kargaşalıklardan başka bir şey olmıyacaksa sevinmek Icabeder Zira harb sırası Avrupa hem açlık İçindeydi, hem de aç kamına tepesinden bombalar yiyor, düşman kamplarında zehirli vagonlara giriyordu. Şimdi sadece darlık çekecek. Sulh ortasında darlık, harble beraber geleninden şüphesiz ehvendir. Hiç değilse evinde barına-bilen hiri evin o gece bomba ile çökmiyeceğine, fabrikada çalışan bir amele o fabrikanın kafasına inmlyeceğîne, toprağını eken köylü yarın o toprağın tank sürülerde altüst edilmiyeceğl-ne güvenebilecektir. Babalar, analar için oğullarının cephelere veya kurşuna dizilmek üzere meydanlara götürühniyeceklerinl. mitralyöz yağmurları altında kucaklarında can vermlyeceklerinl bilmeleri ne saadet.,, aç karnına bile olsa saadet! Soğuktan titrerken de saadet! Acı hâtıralarla dolu bulunsa da saadet!
Sulh devri, harb zamanlarından daha kötü olamaz. Hele bu harb sonu, top ve bomba seslerinin îşitilmiyeceği bir Avrupa üstünde nasılsa sağ kalabilen her fert ne vaziyette bulunursa bulunsun gene Allahın bahtiyar bir kuludur.
Refik Halici Karay
Sahife 2
ARŞAM
O Mayıs 1945
SÖZÜN GELİŞİ
İnsaf
Muharrirler yalnız tebrik ve tefekkür mektupları almazlar, hiddet mektupları da gelir. Tazınızı, bu yazıda İleri sürdüğünüz fikri herkesin beğenmesi kabil değildir. Soya sabuna dokunmıyan yazılar hakkında okuyucu ne düşünür bilinme*, fakat bir tarafa dokunmaya kalktınız mı memnun olanların ya-‘ ıı nda kızanlar da bulunur. İhtikârın aleyhinde bulunursanız herkes memnun olur ama muhtekirin de memnun olacağını düşünmek abes olur. Mesele demokrasilerin meşhur usulünce çoğunluğu kazanmaktadır, İddianıza çoğunluk hak veriyorsa doğru yoldasınız demektir.
Geçenlerde Belediyenin garson bahşişleri mesetesUe ilgilendiği gazetelerde yazılıyordu. Garsonların ücretini bahşiş olarak müşteri mi versin, yoksa garsonlar çalıştıkları müessesedeıı ücret mi alsınlar bahsinde «Ücret alsınlar, müşteri de garsonun hizmetinden memnun kalırsa ayrıca bahşiş versin" demiştim. Akıl ve mantı kd a böyle icabettlrir sanıyordum. Müşteriler garsonlara bahşiş vermemekte söz birliği ederlerse garson aç mı kalsın? Garson müşteriyi terslerse müşteri bu fena muameleyi bir bahşişle mi mükâfatlandırsın? Hem garsonun aç kalmamasını, hem de fena muamelelerin mükâfat görmemesini temin ediyor sandığım fikre «Bay Korkmaz" admda bir okuyucum itiraz ediyor. Ama bakın nasıl:
«Yazılarından anlaşılıyor ki ne meyhaneye, ne de lokantaya gedebilecek kimsesin! Yapabileceğin ancak garson yazısı yazmak, garsonlardan parti koparmaktır (!) Mahalle bakkalından bir sirke şişesine 10 kuruşluk rakı, yüz paralık da çekirdek al, Afiyetle iç. Nene gerek senin garson hikâyesi (!)»
Görüyorsunuz ki sayın okuyucularım, garsonlarla beraber terbivenin de lehinde olan yazım Bay Korkmaz'ı memnun etmemiştir. Du zatın ne korkmaz olduğunu bilmiyorum, faakt İnsafı elden bıraktığına göre mutlaka Allahtan korkmaz olacak,
, Şevket Rado
Geceyarısı muhasamat sona erdi Ingiliz Kıralı, Başkan B. Truman ve Chur-chilFin zafer nutukları
Ankara ve Istanbulda dünkü zafer şenlikleri Bugün ve bu gece de şenliklere devam edilecek
Mareşal Stalin dün gece nutuk söylemedi, Moskova zaferi bugün kutlayacak
14 yaşında bir çocuk aşk yıiziinden bir cinayet işledi
Sevdiği kızın başkasile evleneceğini öğrenince, gırtlağını sıkmak suretile rakibini öldürdü
Ankara 9 (Telefonla) — Ağır ceza mahkemesinde, aşk yüzünden arkadaşını boğarak öldüren bîr çocuğun duruşmasına baş-la'inuştır. Hâdise şudur:
Eğlek; köyünden 15 yaşlarında Mustafa adında bir çocuk, komşularından Fatma İsminde bîr kıza gönül vermiştir. Mustafa, Fatmayı ebeveyninden istemiş. onlar da kızlarının daha bir buçuk yaşında iken komşuları Bahri adında bir çocuğa sözlü bulunduğunu, o zamandan nişanlı saydıkları Bahrinin Fatma ile evleneceğini söylemişlerdir, Mustafa bu haberi alınca Bahriyi ortadan kaldırmağa karat vermiştir. Bahri, Muştalanın her akşam köy sokağında çelik çomak oynadığı bir arkadaşıdır. Hâdise günü köy ^çocuklarile yine çelik çomak oynadıkları bir sırada Mustafa, Bahrinin şapkasını alarak kaçmış ve civarda
bulunan ağıla doğru koşmağa başlamıştır. Şapkasını almak isteyen Bahri de Mustafayı kova-lamıştır. Mustafanın ağıl içindeki dama girdiğini gören Bahri de dama girmiştir. Mustafa, derhal Bahrinin üstüne atılmış ve karanlık olan bu dam içinde Bahrinin gırtlağını sıkarak boğmuş ve cesedini de damın bir köşesini kazarak oraya gömmüştür
Hâdise, iki gün sonra cesedin bulunmasile meydana çıkmış ve yapılan tahkikat sonunda bu işi yaptığı anlaşılan Mustafa yakalanmıştır. Sanık Mustafa, her ne kadar suçunu inkâr etmekteyse de cinayet delilleri onun üzerinde toplanmaktadır.
Mustafa, bu defakl duruşmasında yaşının 15 değil, 14 öldüğünü söylemiş olduğundan duruşma. hakikî yaşının tesbiti ve şahitlerin dinlenmesi İçin başka güne bırakılmıştır.
Parti Gurupunda
Dışişleri Bakan vekili Grupta izahat verdi
Ankara a (AA.) _ C. H. P. Mf-clls Grupıı Başkanvekllllğfnden;
C. H. P. Meclis Grupu genel kurvlu buğun (8/V/1945) saat 15 te Başk-ın-veklll Balıkesir Millet Vekili. Gl. Kfi-»m Özalp'in başkanlığında toplandı. • Oturum açıldıktan sonra kürsüye gelen DİŞ işleri Bakan Vekili NuruUah Esat Sümer, Dış İşleri Bakanı Haşan Bakanın, murahhas heyetimizin başkanlığı vazlfeslle San Franclsco'ya haekretinden beri, dış polltoka sahalında yurdumuzu İlgilendiren mahiyetteki mevzular etrafında İzahlarda bulunacağım'söylemiş ve »Maruzatını, altı yıldır, bir şeamet kasırgası gibi cihanı tavrandırmiş olan büytik harbin Avrupa'da sona erdiğinin İlân olunduğu güne raslamaktsdr. Yurtta olduğu kadar cihanda da sulhu İnsanlık ülkiisij olarak tanıyan ve bu şiarını durmadan müdafa etmiş olan Türkiye, filâ hin sustuğu bugün. İnsanlık âleminin artık huzur ve sükûna kavuşmasının bir beşareti olmasını temenni eder.» dedikten sonra doğrudan doğruya yurdumuzu İlgilendiren İşlerle milletlerarası politika mevzuları ve San Francisco konferansı hakkında izahalarda bulunmuş ve gündemde başka madde olmadığından saat 1640 da oturuma son verilmiştir. ______
Adalet Bakanı geldi
Adalet Bakanı B. Ali Rıza Türel bu sabahki Ankara ekspresüe şehrimize gelmiştir. Bakan. îs-tanbulda bir kaç gün kalacaktır.
Toprak kanunu tasarısı
Ankara 9 — Büyük Millet Meclisi-
Garip ve mânâsız bir müracaat!
Ermeni komiteni, Türkiye Ermenilerinin Rus yaya nakledilmelerini istemiş
Cumhuriyet refikimize San Fran-cisco’daki hususi muhabiri tarafından telgrafla bildirildiğine göre. Ermeni Milli Komitesi, san Francisco konferansına müracaat ederek Türkiye Ermenilerinin Rusya’ya nakledilmelerini istemiştir. Komite, bu müracaatine Ermeni ırkını İmhadan kurtarmağı sebep olarak göstermiştir.
Komitenin bu mânâsız ve aptalca müracaatı, hayret ve İstihfafla karşılanmıştır. Bu milracaatln kale bile ahnmıyacağına şüphe yolctur. Türki-yede yaşayan Ermenllerl hiç bir tehlike tehdit etmiyor. Türldye Ermenl-lerl, diğer vatandaşlar gibi, Cumhuriyet kanunlarının bütün haclarından, nimetlerinden ve himayesinden İstifade ediyorlar. Bizim onlardan hiç bir şikâyetimiz olmadığı gibi onların da bizden hiç bir taleb ve şikâyetleri yoktur. Türkiye Ermenllerl, Ermeni komitesinin bu gibi yersiz ve sersemce müdahalelerine muhtaç değillerdir.
nlıı bugünkü oturumunda topra" kanunu tasarımının görüşülmesine baş- çeh. lan ocaktır.
Yeni ikinci şube müdürü işe başladı
Emnlyte müdürlüğü ikinci şube müdürü Zeki Akalının Konya emniyet müdürlüğüne tâylnile yerine getirilen dördüncü şube müdürü B. Namık Karayel yeni vazifesine başlamıştır.
Şehrimiz emniyet’ müdürlüğünde uzun zamandır muhtelif vazifeler almış olan ve önce yine bu şubede değerli hizmetleri ge B. Namık Karayel'e muvaf-yetler dileriz.
Londra 8 (AA) — Kual Altıncı George radyo İle yayınlanan bu akşamki nutkunda başlıca şöyle demiştir :
«Bütün Avrupayı harbe sürükliyen Almanya nihayet yenilmiştir, üzak Doğuda henüz Japonyaya, bu zalim ve azimli düşmana karşı koymamız lâzımdır. Bütün İrademizi ve bütün kaynaklarımızı bu gayeye tahsis edeceğiz. Fakat, müthiş harb karartısının ocaklarımızdan uzaklaştığı şu saatte şükranımızı İzhar için pek tabii bir vakadan sonra düşüncelerimizi sulhun getirdiği bütün dünyaya şamil vazifelere çevirmeliyiz.»
KıraJ, ledakârlıklariyle zafere yardımları dokunmuş olan Ölüleri ve dirileri överek demiştir ki:
«Altı ıstırap yılına tahammül ettik. Bize bu cesareti veren şey, hürriyetimizin, istiklâlimizin, millet olarak mevcudiyetimizin, velhasıl her şeyin mevzuubahis olduğunu katiyetle bilmiş olmamızdır. Fakat kendimizi müdafaa ederken bütün dünyanın hürriyetini de müdafaa ettiğimizi biliyorduk. Dâvamız, bütün hürriyeti seven memleketlerin dâvasıdır. Bak ve hürriyet baş başa yürür. Avrupanın tecrldedllen ve zulüm gören memleketlerinde bize güvenlldlğinl en karanlık günlerimizde bile biliyorduk, Onlann ümidi, bizim ümldlnılzdl. Onların güveni bizim İmanımızı takviye ediyordu. Muvaffakıyctslzllğe uğradığımız takdirde dünya İstibdadına karşı koyan son şeddin de yıkılmış olacağını biliyorduk.»
Kıral, bundan sonra Britanya İmparatorluğunda başarılan muazzam gayreti hatırlatmış ve demiştir ki:
«Eğer zafer. İyi niyetle kurulmaz ve adalete dayanan devamlı bir sulha müncer olmazsa gayretlerimiz boşa gitmiş olacaktır.»
B. Truman’ın mesajı
Vaşlngton 8 (AA.) — Başkan Truman, bugün saat 15 te radyoda aşağıdaki nutku söylemiştir:
«Yaşadığımız gün büyük ve şanlı bir gündür. Yalnız şunu İsterdim İd, Franklln Delano Roosevelt bu günü görebilsin.
General ELsenohower. Alınan kuvvetlerinin Birleşmiş milletlere teslim olduğunu bana bildirdi. Şimdi bütün Avrupada hürriyet bayrakları dalgalanmaktadır.
Bu zafer için, savaşın karnalık günlerinde bize yol göstermiş ve himaye etmiş olan Allaha şükranımızı İfade etmek üzere blrleşiyoruz.
Dünyayı Hltler'den ve onun felâket çetesinden kurtarmak için patlanmak zorunda kaldığımız korkunç fedakârlıkları bilmek sevincimizi azaltmakta ve boğmaktadır. Amerikalı vatandaşlarım, birçok komşularımızib evinde, bugün hüküm süren elem ve acıyı unutmıyalım. O komşularımız ki, en paha biçilmez varlıklarını bizim hürriyetimizi tekrar ele alabilmemiz uğrunda feda etmişlerdir.
Allaha, ölülerimize ve çocuklarımıza karşı borcumuzu ancak, bizi bekli* yen mesuliyetler için eksllmlycn bir bağlılıkla çalışmak suretile ödeyebiliriz. Önümüzdeki aylar İçin sîzlere bir parola vermek icabedlyoroa, bu kelime: Çalışmak, çalışmak ve çalışmak olabilir.
Harbi bitirmek için savaşmahyız. Zaferimiz ancak yan yarıya kazanılmıştır. Batı kurtuldu. Fakat Doğu hâlâ Japon İstibdat ve hainliğinin köleliği altındadır. Savaş vazifemiz, ancak son Japon taburu da silâhım bıraktığı zaman sona eımlş olacaktır.
İstırap çeken dünyanın yaralarını sarmak, baki kalacak adalet ve kanuna dayanacak bir barış kurmak İçin çalışmalıyız. Böyle bir barışı ancak, harb İçinde yaptığımız gibi. Müttefiklerimizle beraber anlıvarnk ve beraber çalışarak zahmetli, ağır ve itinalı bir çalışma suretile kurabiliriz.
İleride bizi bekllyen vazife, şimdi mesut bir neticeye vardırılmış olandan daha az önemde, daha az âcil ve daha az müşkülâtlı değildir.
Son savaş kazanılıneıya kadar, her Amerikalıdan, bulunduğu yerde ve İşi başında azimle durmasını İstiyorum. O güne kadar, bir kişi bile yerinden aynlmıyacak ve gayretlerini ekslitmi-yecektlr.»
B. Churchill’in mesajı
Londra 8 (A.A.) — M. OhurchUl, bugün radyoda şu mesajı okumuştur:
«Dün sabah saat 2 yİ 14 geçe. Alman başkomutanlığının ve Alman Devlet Başkanı büyük amiral Doe-nitz'ln mümessili seçilmiş olan general Jodl, Avrupadakl Alman kara, deniz ye hava kuvvetlerinin Müttefik seferi kuvvetlerine ve aynı zamanda Sovyet başkomutanlığına kyıtsız şartsız teslim olmalarına alt vesikayı ge-
neral Elsenhower'ln genel karargâhında imzalamıştır. Birleşik Amerika ordusu genelkurmay şen general Smlth Bedeli ile general Françols Sevez. Müttefik seferi kuvvetleri başkomutanı adına, ve general öuslal- ' patov da Rus komutanlığı adına bu vesikayı imzalamışlardır.
Bugün bu anlaşma Berlinde Müttefik seferi kuvvetleri başkomutan muavini hava mareşali Tedder ve general Tasslgny tarafından general El-senhower adına imzalanmak suretile tasdik ve teyidedllecektlr. Mareşal Zukov, bu vesikayı Sovyet başkomutanlığı adına Smzabyacaktır. Almanya, Alman Başkomutanlık dairesi şefi mareşal Keltel ve Alman ordu, donanma ve hava kuvvetleri başkomutanları tarafından temsil edilecektir.
Muhasamata, resmen bu akşam, 8 mayıs salı günü gece yarısından bir dakika sonra son verilecektir. İnsan kayıplarına mâni olmak İçin, dün, cephe boyunca, ateş kesilmiştir. Aziz Anglo - Normande adalarımız da bugün kurtarılmış olacaktır. Bazı noktalarda Almanlar hâlâ Sovyet kıtalarına mukavemet ediyorlar. Fakat eğer buna gece yansından sonra devam edecek olurlarsa, tabiîdir ki harb kanunlarının himayesinden mahrum kalacaklar ve Müttefik kıtalarının her taraftan hücumuna maruz kalacaklardır.»
Churchlll devamla dedi kİ:
«Alman harbi bitmiştir. Almanya, sıkı hazırlık şenlerinden sonra Po lonyaya 1939 eylülü bidayetinde taarruz etti. Polonyaya verdiğimiz garanti dolayıslle ve Fransız Cumhuri-yetlle mutabık kalarak İngiltere, Britanya İmparatorluğu ve İngiliz müstemlekeleri bu mel'un mütecavize harb İlân ettiler. Kahraman Fransa yenildikten sonra bu adada blzler ve imparatorluk, İlk evvel Sovyetler Birliği askeri kuvvetlerinin ve daha sonra Birleşik Amerikanın aşılmaz kudret ve kaynaklarının bize katıldıkları güne kadar harbe yalnız başına devam ettik. Nihayet hemen bütün dünya şimdi diz çökmüş bulunan şerirlere karşı birleşti. Bu adada ve bütün imparatorlukta bütün kalbler Müttefiklerimize karşı şükranlarımızı İfade etmektedir.
Kendimize kısa bir sevinç devresi ayırabiliriz. Fakat henüz önümüzde sarf edilmesi lâzım gelen gayretleri bir an unutmamalıyız.
Japonya kalıyor. Bu memleketin zulümleri ve İngUtereye. Birleşik Amerika ve dlğdr memleketlere yaptığı hareketler lâyık olduğu gibi cezalandırılmalıdır. Bütün kuvvetlerimizi ve kaynaklarımızı, dahilde hariçte ödevimizin ikmaline tahsis etmeliyiz.
Britanya ileri; Yaşasın hürriyet;
Allah kırah korusun.»
Mareşal Stalin nutuk söylemedi
Londra 8 (AA.» — Büyük Britanya ve Birleşik Amerika şefleri yurttaşlarına Almanyanın teslim olduğunu İlân ederken, mareşal Stalin bu ciheti katiyen bildirmemiştir.
Mareşal Stalin'ln, M. Churchlll'le aynı saatte konuşacağı tahmin edilmişti. Bununla beraber, teslim mukavelesinin bugün. Berlinde mareşnl Zukov tarafından da İmza edileceği hakkında İngiliz Başbakanının yaptığı demeç hasebiyle Sovyet hükümetinin, Alman kuvvetlerinin teslimine ait beyanat) o zamana kadar tâllk edilmiş bulunması İhtimali vardır.
Moskova bugün zaferi tesit edecek
Londra 9 (B-B-C.) — Müttefiklerin zaferi bugün Moskovada teşldedlle-cektir. Moskova radyosu Almanların kayıtsız, şartsız teslim olduklarını bu sabah yayınlamıştır.
Moskova 9 (A.A.» — Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Meclisi Başkanlık divanı, 9 mayıs gününü zafer bayramı olarak İlân eden bir kararname çıkarmıştır.
Bu kararnamenin metni şudur:
Vatanın selâmeti İçin Faşist - Alman istilâcılara karşı yapılan bilyük harbin muzafferane neticesini ve kayıtsız, şartsız teslim olduğunu bildiren Hitlerct Almanyanın tam hezimetiyle tetevvüceden Kızılordtmun tarihi zaferlerini tebcil etmek üzere, 9 mayıs, blltthı Sovyet milletinin şan ve şeref günü ve zafer bayramı İlâ» edilmiştir.
9 mayıs tatil günü olacaktır.
Sovyetler Birliği Halk Komiserleri Kurulu, bu kararnameye uyarak bütün Sovyet jnüesseselerlnin 9 mayıs günü Sovyet bayraklarly’le donatılmasını teklif etmiştir.
Ankara 9 (Telefonla) — Harbin »ona ermesi dolayıslle dün, bütün Ankara bayraklarla donatılmış, gece de her taraf elektriklerle aydınlatılmıştır.
Ankara radyosu akşam neşriyatına başlarken spiker. Amerika Cıfhıhur Başkanı B. Truman in ve İngiltere Başbakanı B. Churchill’in, harbin bittiğine dair mesajlarını okumuş, daJıa sonra da, Türk. İngiliz, Amerikan, Rus ve .Çin İstiklâl marşları çalınmış ve zafer şarkıları söylenmiştir, Radyo Gazetesi de hararetli bir lisanla zafer gününü övmüş ve bütün blr-,leşmiş milletlerle Türk milletini kutlamıştır.
Şehrimizde zafer günü şenlikleri
Avrupa'da harbin sona ermesi şehrimizde de büyük bir sevinçle kullanmıştır. Ankara'dan verilen emir üzerine dün sabah şehir bayraklarla donandığı gibi, gece d» bütün resmi, husus! daire ve müesseseler, evler elektriklerle aydınlatılmıştır. Tenvirat bu akşam da yapılacaktır. Hükümet, zafer münasc-betlle mayısın 8 inci ve 9 uncu gün ve gecelerini bayrak olarak kabul etmiştir. Bu mü-
nasebetle daire ve okulların da tatil edilecekleri hakkında bazı söylentiler dolaşmakta İse de bu hususta vilâyet* henüz tabliğaı yapılmamıştır. Şehrimizde bulunan İngiliz ve Amerikan okulları, zafer münasebet İle iki gün tatil yakmışlardır
Şehrimizde bulunan Müttefik askerleri dün kamyonlara binerek ellerinde Müttefik devletler ve Türk oay-rakları olduğu halde şarkılar söyllye-rek şehri dolaşmışlar ve hararetli sevinç tezahürleri ile zaferi kutlamışlardır. İngiliz ve Amerikan kolonisi de gece muhtelif yerlerde toplanarak sevinç tezahürleri yapmışlardır.
Zafer şerefine verilecekQ ziyafetler û_
Avrupa’da harbin nihayete ermesi^ münasebetile Ingiliz Büyük Elçlsi'fc Ekselâns Slr Maurice Patterson ')U- u gün saat 17 de sefarethanede bir C kokteyl parti verecektir. Akşamı saat O 20.30 da Amerikan Harb H&belerl Bü-'yj
rosunda bir parti tertlbedllmlştlr J—
Türk Basın Birliği de şehrimizdeki ®
Müttefik basın ataşe ve mümessille*-rlle, gazetecilere dört yüz kişilik bir Q)
(D
Almanyanın idaresi f
----------------0
Müttefik genel karargâhının sivil ro işler dairesi buraların 2
idaresile meşgul
Londra 9 (A-A.) — Yakın gelecekte Müttefiklerin başlıca ödevleri Almanya’nın idaresi olacaktır. Her şehrin ve kasabanın İşgali tamamlandıkça, Müttefik genel karargâhının sivil İşler dairesi buraların idaresiyle meşgul olmaya başlamıştır,
şimdi, takriben 30 bin nüfuslu şehirler 4 subay ve 5 muavin tarafından idare edilmektedir. Bunlar ödevlerinde yardım edecek olan Almanları seçmişlerdir. Fakat, tanınmış Nazi aleyhtarlarının yokluğu sebebi -le bu yardımcı Almanları seçmek Erö olmaktadır. Patronunun bisikletini çalan zorla çalıştırılan bir yabancı acaba bir hırsızlık mı yapmıştır gibi yeni bir çok meseleler ortaya çıkmış-
tır. Bütün bu meseleler, kontrol subaylarının takdirine bırakılırı ıştır. Harb suçlularının bulunması ve tevkif edilmesi bîiyüg güçlükler yaratmaktadır. Toplama kamptan muhafızlarından bazıları hapse atılmıştır. Fakat sivil giyinmiş olan bir çoklar! gülerek sokaklarda dolaşmaktadırlar. Sivil İdareciler sürgün İşçilerin İfadelerini toplamaktadırlar. Fakat, İşçiler mimleketlerlne dönmekte acele ettikleri İçin süratle hareket 'etmek gerekmektedir. Bununla beraber, Almanya) nın hakiki İdaresi ancak MüttefİÎt merkez kontrol komisyonu Berlin’e yerleştikten sonra bağlıyacaktır. Uzun vadeli bir İşgal siyasetini bu komisyon tesblt edecektir.
Müthiş bir öliim kampı
Oswîecinı Alman toplama kampında 4 sendde 4 milyon insan öldii
Moskova 9 CA-A.) — Sovyet uzmanlarından, PolonyalI, Fransız ve Çekoslovak profesörlerinden müteşekkil bir devlet komisyonu. Polonya Sl-lezyasında Osvieclm büyük toplama kampında hüküm süren şartlar hak-kındakl tahkikatını bitirmiş bulunuyor. Bu komisyon, kamptan kurtarılmış muhtelif milletlere mensup 3000 kişiden fazlasını sorguya çekmiş ve bu euretle elde edilen şahadetlere ve kampta bulunan sikalara göre, 1941 senesiyle 1945 sinin başlangıcı arasında bu k pta 4 milyondan fazla adamın öldüğü sabit olmuştur.
Komisyonun raporuna göre, bu rakam, şüphe yok ki, çok mutedildir. Zira, bu kampa her gün 12,000 kişi getiriliyordu ve bütün işleme devresi
İçinde insan yakan fırınların çalışma kabiliyetleri 5 ‘-"0,000 kişi İdi.
İnsanı çil'-- -1 çıkartacak mahiyette tecrübeler için hususi daireler mevcuttu. Bu t'-crübeler, Alman doktorları tarafından İnsanlar üzerinde yapılıyordu. Bu tecrübelerin neticesi bir takım tezlere mevzu teşkil etmiştir. Kampa gelenlerin çoğu gaz odalarında derhal öldürülmüştür. Bunlardan takriben altıda biri, her hangi bir işte çalıştırılmak üzere ayrılıyordu. Almanyadan ıhracedllmell üzere. 7 ton tutarında kadın saçı bulunmuştur. Altınları çıkarılmış insan dişlerinin yüksekliği 1 metreyi buluyordu. Biitiin işkenceler gibi, 1.380,000 kişinin Ölümüne sebebolan Lublln yakınında Maldanek kampındaki işkencelerin de fotoğrafı alınmıştır
Hitler aranıyor
Sevyetler, Berlinde araştırmalara devam ediyorlar
Londra 8 (A.A.) — Moskova'dan
Londra ya gelen haberlere nazaran Ruslar Hitler'l ve diğer Nari şeflerini aramaya devam etmektedirler, şimdiye kadar Hltler’ln öldüğüne dair hiç bir delil elde edilememiştir. Bununla beraber Hltler’ln en son fine kadar Berlin'de kalıp Başbakanlık binası yıkıldığı zaman cesedinin yanmış ol-olması ihtimali vardır. Tahkikata memur Sovyetler Nazi esirlerini sorguya çekmekte ve Hltler’ln ortadan kaybolnıaslle neticelenen hâdiseyi bir birine bağlamağa çalışmaktadırlar. Bodurum ve mahzenler aranmaktadır. Hitler'le Goeringln başkentin düşmeden evvel. hat,t;l son savaştan evvel şehri terketmlş olmaları da mümkün görülmektedir. Hi*ler ve Goerlng bütün Almanya'da aranacaktır.
8.5/1945 fiatlerl
Londra üzerine 1 sterlin 5-23
Nevyork üzerine 100 dolar 130.50
Cenevre 100 İsviçre Pr 30.3250
Madrid üzerine 10ş pezeta 12.80
Stokholm üzerine 100 kuron 31.1335
ESHAM VE TAHVİLAT
% 5 faizli İkramiyeler:
1933 Ergani 25.05
1938 ikramiyen 22.50
Milli Müdafaa 22.25
D. Yolu İkramiyen 09.—
% 7 faizli-Tahviller:
Sivas - Erzurum I 20.10
Sivas - Erzurum 2-7 10.05
1941 Demiryolu 1 20.20
1941 Demiryolu n 19.75
1941 Demiryolu UT 20.60
Millî Müdafaa 1 20.25
Milli Müdafaa II 19.60
Milli Müdafaa m 19.68
Anadolu Demiryolu Grupuı
Tahviller 1-2 W-—
Hisse senetleri % 60 35.—
Mümessil senet 50.—
Borsa dışında
ALTIN
Gulden 32 95
Reşadiyt 35 80
İngiliz *1 —
5.31
9 Mayıs 1945
Salıılt
AKŞAMDAN AKSAMA
Ne yapmalı ?.
Moğol’un 12 esiri ve bu asrın hürriyeti hak eden insanlart
Hemen hemen bütün klâsik umumi tarihlerde şu hikâye var-d ir; Moğollar bahsini açarsanız, bu kavmin aşağı yukarı tekmil meskûn dünyaya nasıl bir dehşet saldığım okursunuz:
Bir tek Moğol, tenha bir yerde on iki esir yakalamıştı. Bunları öldürmeğe karar verdi. " ’ " yanında silâhı yoktu.
Esirlere:
— Bekleyiniz Bir kılıç tedarik edeyim! - dedi.
İnsanfar Moğol isminin verdiği heybetten öyle korkuyorlardı ki, körü körüne emirlere itaat etmeğe öyle alışmışlardı ki, bu on iki esir de. oldukları yerde büyülenmiş gibi kaldılar. Moğol cengâverî giderek silâh tedarik etti On iki adamı da. birer birer yatırarak, ötekilerin gözleri önünde kesti. Sonra, kollarını sallaya sallaya başka işler yapmağa gitti.
Yağ meselesi
1500 teneke Urfa yağı geliyor
Fakat
Aslı aranırsa, çok şükür sonunu gördüğümüz bu harbin de mütecaviz bakımından mahiyeti pek başka türlü değildi. Yalnız bir farkla ki, insanların kafasını kesmeğe karar veren Mihver zalimi bu sefer kılıcını başka bir tarafta unutmuş değildi. Bilâkis, gizli ve aşikâr türlü vasıtalarla, dişinden tırnağına kadar mü-sallâhtı: V icatları mı istersniz, kamp lâboratovuraları mı. aldatıcı muahedeleri mi. beşinci kollan mı?
Lehistan ın, Fransanııı, sair irili ufaklı komşu devletlerin üzerine saldırış şekillerini göz önüne getirin: Gece yansından sonra, pazar tatillerinde, lir İst i-yan bayramlarında, çoluk çocuğun paniğinden istifade etmek için canavar düdükleri çalarak... Bu zalim, mücerret bir telâkki ile, tarihin meşhur Moğoluna elbette taş çıkarırdı. Zira on asırlık faaliyet programını da ilân etmişti. Başka ırkların yalnız topraklarına değil, mevcudiyetlerine de göz dikmişti. Memleketleri kâh birer birer, kâh demet halinde ikişer üçer yutuyordu. ■'Oldu, bitti, artık baş kaldırmağa teknik imkân yok. Zira ben tereyağ yemez top yaparken o ix>-köh-top di-
ürfa yağı Hah alabildiğine yükseldikten sonra, mal siparişinde bulunulmuştur. İstanbul piyasasına gelen haberlerde, İstihsal bölgelerinden is-tanbula bin beş yüz teneke sadeyağ yola çıkarıldığı bildirilmiştir. Bir iki güne kadar bu yağların İstanbul piyasasına gelmesi bekleniyor. Yalnız, satış flati malûm değildir.
510 numaralı kararname müstahsi-lln mal satışına müdahale etmediğinden tiatler ötedenberl İstenildiği şekilde yükseltiliyor. Bilhassa tacir, 1er, müstahsille anlaşarak ve malın müstahsil tarafından satıldığını ileri sürmek suretile perde arkasından flatlerl istedikleri şekle koyabiliyorlar Yeni sadeyoğlann da bu yoldan yükseltileceği ve yeni mahsulün satış Hafinin kabarık tutulacağı ^ulaşılıyor.
Margarin yağı satışı hararetenmiş-tir. Vilâyet Millî Korunma teşkilâtı, satış flatlnın normal bir şekilde devam ettirilip ettirilmediğini kontrolü karar vermiştir.
Toptancılardan kimlere ne miktar Margarin yağı sattıklarının tam listesini lstetmiştlr.
Yağ darlığını önlemek nûksadilc piyasaya 1500 teneke Tur yağı çıkarılmıştır. Perakendecilere, yağ satanlara beşer, onar teneke yağ verilmek surelle herkese yağ satılabilmesi İmkânı varken dört firma bin tenekeye yakm miktarı piyasadan koldırıver-mlşlerdir. Bu yağlar, birkaç gün sonra piyasaya perakendeci kâri da alındıktan sonra çıkarılmağa başlanmıştır. Böylece bakkalın bir kilo Tur yağını 350 kuruştan satması lâzım gelirken araya mutavassıtların girmesi üzerine 369 kuruşa satılmaktadır.
Urfadan vağ çelHi
Dün şehrimize ürfa’dan külliyetli miktarda sadeyağ getirilmiştir. Gelen yağlar, toptan flatler üzerinde kiloda 22 kuruş kadar bir düşüklük hasıl etmiştir. İstihsal mmtakalannda hazırlanmış bulunan sadeyağların bundnn sonra devamlı surette şehrimize gönderileceği söylenmektedir.
Hıfzıssıhha mezlisi
dün toplandı
7 ifo ve sıtma mücadeleleri hakkında bazı tedbirler ve kararlar aldı
Piyasa durumu
Saklanan malların satışa çıkarılması bekleniyor
yaşama hakkını kaybetmiş tuk soylar, ölüme mahkûm ne medeniyetleri ortasında yapmayıp tereyağ yediler!» yordu.
Meğer sahiden de, şark, garp, şimal, cenup icabettiğinden pek silâhsızmış. Fakat yirminci asrın insanlığı Moğolların esirlerinden pek farklı imiş. En gafil avlanmış, en perişan, hesaba nazaran en yenilmiş anlarında bile (■ boynumuz kıldan ince., demediler. Dunkerque’de, Stalingrad’da, Yugoslav dağlarında, mesafelere sırtını vermiş Amerikada. Yuna-nistanda ve o ezip geçen ordular Trakya hududuna dayandığı günler Tiirkiyede, uzakta, yakında, istilâ altında memleketlerin hiç birinde, insanlar, gülme karşı kayıtsız şartsız, boyun eğmedi.
Zülüm insanlara kayıtsız şartsız boyun eğdi.
Bu, cidden insanlık şerefinin mevcudiyetini hürriyet ve saadet irinde devam etmese hak kazanmış İnsanlığın müşterek bir bayramdır.
(Va - Nü)
Öğretmenler tatilde yarım ücretle seyahat edecekler
Ankara 8 (AA.) — Öğretmenlerin yaz tatillerinde memleket İçinde ayrı ayrı dolaşarak gerekli incelemelerde bulunabilmeleri ve sağlık durumlarının gerektirdiği hava değiştirmelerini yapabilmeleri İçin devlet demir ve deniz yollarında yarım ücretle seyahatleri Milli Eğitini Bakanlığınca Ulaştırma Bakanlığına teklif edilmiş ve bu teklif Ulaştırma Bakanlığınca kabul edilmiştir Ayrıca etüt gezisi ya- . - _
pacak öğrencilerle başlarındaki ÖJ- Unda az kal,il yüzlerce halkın hayatı-retmenlcr üçüncü mevki yarım ücret- na mal olabilecek feci bir İhmal ve le ikine! mevkide seyahat edebilme-, dikkatsizlik vuku bulmuştur, Dun öğ-lerl İçin hazırlanan tarifenin 15/V/ leden sonra saat 16.15 geçe Sirkeci-1945 den itibaren tatbik edileceği ha-^en ytalerce yolcu İle dolu olarak ber alınmıştır
İ1 Hıfzıssıhha meclisi dün Vali mu- I Koçoğlu. 3ırapınar, Hüseylnll köyle-avlni B. Raif Tekin başkanlığı al-1 rinde sürfe mücadelesi yapılacak, tında toplanmıştır. Mecliste evvelâ ~
şehrin tifo vaziyeti münakaşa edilmiştir. Her sene yaz mevsimi meyva ve yaş sebze istihlaki dolayisile tifo vakaları arttığından, tifonun bu sene epldemik bir vaziyet almaması için bazı esaslı tedbirler alınması muvafık görülmüştür. Bu münasebetle bostanlaruı lâğım sularile sulanmalarının kati surette yasak edilmesi, buradaki mahsulün behemehal temiz su He sulanması, — evvelce yazdığımız gibi — seyyar şerbetçi ve sucuların men'l muvafık görülmüştür. Belediye zabıtası talimatnamesi sucu ve şerbetçilerin seyyar olarak çalışmalarına müsaade ettiğinden. Meclisin bu kararı üzerine, talimatnamenin bu maddesi de değiştirilecektir. Su ve şerbet ancak her vakit kontrol altında bulunan dükkânlarda satılacaktır. Bundan oaşka tifonun sirayetinde mühim âmil olan diğer bazı satıcıların - da faaliyetine aynı suretle nihayet verilecek, tifo aşı faaliyetine de bir kat daha ehemmiyet verilecektir Bu maksatla İstanbulda yeniden 42 aşı istasyonu açılacaktır.
Meclis bundan sonra sıtma, sivrisinek ve sürfesi mücadelesi İçin şimdiye kadar ^lınan tedbirler etrafında görüşülmüş ve alınan tertibata göre, mücadele İşinin düzenlenmesine karar verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı 31 mart 945 tarlh-II bir emirle bütün İstanbulun sıtma mücadele bölgesine İthal edilmesine karar vermiştir. Bu emir üzerine yapılan teşkilâtla İstanbulda 11 kazada ve 116 köyde sıtma ve sivrisinek mücadelesi başlamıştır, Sıtmalıların tedavisi için her kazada bir ev olmak üzere 11 muayene evi açılmıştır. Umumi sürfe mücadelesi için de şehir 8 daireye taksim edilmiştir. Her dairenin bulunduğu mıntıkada kendisine bağlı muhtelif şubeler kurulmuştur Şehirden başka Beykoz kazasında Akbaba deresi köyleri havzası. Anadolu Feneri, Mahmut Şevket Paşa, Ali Bahadır, Cumhuriyet, Bozhane, Öğümce, Paşa Mandırası. Ömerli,
. Büyiik çekmece ve Çatalcada lstas-j j'onlar tesis edilecektir. Sıtma ve ! sivrisinek mücadelesinin biitün İs-tanbula teşmili üzerine kadroyu genişletmek İâzım geldiğinden, teşkilâtta çalışmak üzere 324 kişi müracaat etmiş, bunlar kurstan geçirilmek suretile 94 klş kadroya alınmıştır. Mücadelede bu suretle 94 ekip çalışmağa başlamıştır.
Şehir içinde de muayene evleri açılmıştır. Bunların yerleri, telefon numaraları bugünlerde gazetelerle ilân edilecektir. Yapılacak mücadele için kaymakamlıklara da tebligat yapılmış. Belediye bütçesinden ödenek ayrılmıştır. Eskiden sıtma mücadele nııntakasında 24 memur, 3 doktor, 1 lâboratuvar şefi, bir de sıtma mü-c ad elle reisi vardı. Şimdi yeniden bu kadroya İlâve olarak 94 memur ve 14 doktor tâyin edilmiştir.
Teşkilât tamamlandığından, önümüzdeki pazartesi gününden İtibaren her mıntakada memurlar birer birer kapılan çalacaklar ve — dün yazdığımız gibi — '•vlerin kuyularına, sarnıçlarına, aptesanelerlne mazot ve ilâç dökeceklerdir. Her ev, mutlaka haftada bir gün ziyaret edilecektir.
Bundan başka halk İçin Taksim, Beyoğlu, Galata. Bayezit ve Aksaray'da birer müracaat merkezi bulunacak. evine ekip uğramıyan ve yahut uğradığı halde evde bulunmıyanlar bu merkezlere başvurarak kendi evlerindeki sürfe yerlerinin temizlenmesini Istlyeceklerdir.
Yapılan mücadele neticesinde kısa bir zamanda İstanbulda sıtma vakalarının önü alınacağı muhakkk görülüyor. Anck İstanbulu tamamlle slv-çlvTİnekierden kurtarmak, bütün çukur ve lâğımların kapanması için 500 milyon lira gibi büyük bir tahsisata ve 50 senede tatbik edilecek bir İmar plânının tatblkından evvel sivrisinek İstilâsının tamamlle Önü alı-namıyacağı, mamafih sürfe mücadelesiyle sivrisinek ıstırabının haflfllye-ceğl ve İlk İyiliğin haziranda görüleceği idfa edilmektedir.
' Avrupada savaşın bitmesi İstanbul piyasasına tesir etmiştir. Dün akşama kadar flatlerde bir düşüklük olmamış ise de alıcı olmadığından mallar sahiplerinde kalmıştır. Her kes piyasayı kontrol etmektedir: gösterecek İnkişafa göre hareket olunacaktır.
Buna mukabil İhracat maddeleri Hallerinde hemen bir yükselme görülmüştür.
İhracatçılar, yakında İhracata başlanacağını hesaba katarak mal toplamakta ve ellerindeki mallan çıkarmağa çalışmaktadır. İlk fiat yükselen İhraç maddesi fındıktır. Dün bir kilo fındık fiatlnde tiç kuruş birden yüksebne olmuştur.
İthalâtçılar harekete geçmiştir Dün ticaret birliklerine müracaat ederek mal siparişinde bulunanların bir gün evvelkinden farklı olduğu görülmüştür. Birçok mallar üzerinde hariçten teklifler alınıyordu. Tacirler, bu tekliflere müspet cevaplar yollamağa başlamışlardır.
Bir iki gün sonra piyasada yeni İnkişaflar olacağL ve saklanan malların yavaş yavaş satışa çıkanlacağı umuluyor.
Piyasada durgunluk
Avrupa harbLnln sona ermiş bulunmasının ltaı, piyasada büyük bir durgunluk doğurmuştur. Kuru seb-zerlerde ve pirinçlerde kiloda 5 - 1 kuruş arasında bir düşüklük teshil edilmiştir. Umumiyetle yiyecek Hat-ierlnin bundan sonra muntazaman düşeceği tahmin edilmektedir
«Bir eczacı.» imzasile mektup gönderen sevimli okuyucum şüyıe diyor:
«Geçenlerde yazdığınız bir yazıda eczanelerden hengi ilâcı sorsanız bulamadığınızdan bahsediyorsunuz. Sizden sonra aynı mevzu etrafında yazan bir meslektaşınız da bize şöyle soruyor: Ey sayın eczacılar,,. Ne duruyorsunuz?,, Bulunmıyan ilâçları yap-sanıza... Havanınız mı yok?.. Hemen söyliyeFim ki. hamdolsun, babadan kalma, sonradan alma bir kaç havanımız var. Lâkin iş I havanla bitmiyor ki... Havan var anıma, içinde ne dövelim?..»
■■Bir eczacı» imzalı okuyucuma, eczacılıkla hiç bir alâkam olmadığı halde, âcizane bir tavsiyede bulunacağım.
Abdülhak Hâmid'în biiyük babası olan meşhur üstadlanmız-dan Abdülhak Molla, tavsiye edeceğim usulün kâşifidir. On dokuzuncu asırda, Ekinci Matuhu-dun hekimbaşıs-ı olan Abdülhak Molla pek zarif bir zattı Eski saraydaki hususi eczanesinin üs. tüne kendi elîle şöyle yazmıştı:
«Ne ararsan bulunur, derde devadan gayri" ..............’ Mollanın belki de mayiler, yapraklar,
Feci bir ihmal
Zeytinyağı
Az kaldı yüzlerce halkın hayatına maloluyordu
Dün Sirkeci - Yeşilköy banliyö hat-
Dünden itibaren bakkal lara tevziat başladı
Ticaret ofisi, izinli bakkallara zeytinyağı tevziine dünden itibaren baş-
Dayaktan öldürüldü
Huriyenin cesedi morga kaldırıldı
Bir karı koca arasında geçen münakaşa bu sabah cinayet mahiyetini almıştır.
Huriye Havva isminde bir kadın, Çanakkale, Tekirdağı ve civarında ticaretle İştigal eden Mustafa isminde binle evlidir. Sultanahmette Akbıyık civarında oturan kan koca, bundan bir müddet evvel ayrılmağa karar vermişler ve bu kararla ayrı yaşamağa başlamışlardır.
Mustafa, bir müddet bu ayrılığa tahammül etmiş, fakat tekrar karısile barışmak arzusuna kapıldığından Suitanahmetteki
Halbuki Abdülhak eczanesinde yüzlerce, binlerce çeşit ruhlar, kökler, taşlar, otlar. 1 . yosunlar, macunlar, merhemler, usareler, şerbetler, haplar, tozlar vesaire vardı İşte bugünkü harb eczanelerinin kapılan üstüne Abdülhak Mollanın bu zarif mısra--ııı şöyle değiştirerek yazmalı:
«Ne ararsan bulunmaz kuru
İhlamurdan gayri!..»»
«dünyanın en garip Amerikadadır» derler-yer yüzünün en garip

hareket eden banliyö treni, yanlış , makas açılması yüzünden yanlış yola
Gençlik bayrak koşusu girmiş ve Balıklı önünde, Yeşiiköyden Ankara 8 (A.A.) — Ebedi Şef Ata- gelmekte olan banliyö treni İle çar-türk'ün kurtuluş savaşma başlamak pışmasına ramak kalmıştır. Slrkeci-üzere Samsunda Anadoluya ayak ba - I Öen Yeşllköye gitmekte o|an tren malığının yıldönümü olan 19 mayıs gu- kinişti, yanlış bir hat iızerind? sey-nü, Ankara'da, sona ernıeR üzere ter- '"etmekte bulunduğunu ancak Yeşil-tlbedllmekte olan gençlik bayrak ko- köyden gelen trtnle burun buruna şusıınun beşincisi bugün. Doğu s nır geldl&l zaman anliyabilnUş, ve iki topraklarını getirmek üzere kemal- 'tren aralarında beş metrelik bir me-paşadan ve Güney sınır topraklarını safe kaldığı zaman durdurulabllmlş, getirmek üzere de Nusaybin’den ilk 45 dakikalık bir teehhürle yoluna de-atletlerin hareketleriyle başlamıştır | vam edebilmiştir,
Batı sınır toprağını getirecek olan -....... — *-•-
atletlerle üzerinde «Ebedi Şeften Milli şefe» yazılı bayrağı getirecek olan aticiler Edirne ve Samsun'dan 13 mayış pazar günü, Ege'den toprak getirecek atletler ise 12 mayıs cumartesi günü İzmir'den hareket edeceklerdir.
Balıkesir mıntakasında satın alınan tütünler
Balıkesir (Akşam) — 15 şubat 945 tarihinde açılan Marmara piyasasına dahil Balıkesir menşeli tütünlerden Gönen, Bandırma ve Blgada istihsali, tın tamamı İdare ve tüccar tarafı ıdan satın alınmış ve ekici elinde tutun kalmamıştır. Flatler âzami 259, en -iz 100 kuruştur. Fklciler Hallerden memnun kalmıştır.
Balıkesir merkezinde istihsal edilen 130,000 kilo tütünün dörtte üçü Tekel tarafından satın alınmış olup burada tüccar ıo.ooo kilo kadar tütün almıştır, Dağınık bir mıntakada küçük sahalarda zerlyatta bulunan merkeze bağlı bu köylerdeki muinlerin ambarlama ve mübayaasmın mayıs sonuna kadar bitmesi için lüzumlu tedbirler alınmıştır.
* Hal İdaresi, istihsal bölgelerinden sebze ve meyvaların flatlerinl muntazaman öğrenmekte, buraya sevk 'dilen malların fiatlerlnin tes-bltlnde bu malûmattan istifade etmektedir. Bazı kabzımalların yükse İtmeler İn e bu ve buna benzer tedbirlerle bundan sonra müsaade •dllmlyeccktlr.
Yüzme ihtisas kulubü
İstanbul Yüzme İhtisas kulübü senelik kongresi İstanbul vali muavini vekili Sabrl Sözer'ln riyasetinde Eminönü Halkevinde toplanmış, yıllık faaliyet raporu okunduktan sonra İdare heyeti seçimi yapılmıştır. Yeni İdare heyeti reisliğine Orhan Kara-köse, reis vekilliğine Talât Erler, umumi kâtipliğe Suat Erler, umumi kaptanlığa doktor Abbas Sakarya, muhasebeciliğe Ekrem Karas. veznedarlığa Süleyman Seden doktor olarak da Necmeddln Erim seçilmişlerdir.
' Sirkeciden gelen trenin yanlış bir yola girmesi, ve Yeşllköyden gtlen 1 lrenle çarpışmasına ramak kalması feci bir ihmal ve dikkatsizlikten başka bir şey d-ğlldlr. Bu ihmal ve d'k-katsizliktcn Yedlkule makasçısı mı, hareket memuru mu mesuldür bilml-' yoruz, Fakat dokuzuncu işletm:; idaresinin bu meseleyi ehemmiyetle incelemesini. yüzlerce halkın hayatını tehlikeye koyan böyle İhmal ve dikkatsizliklerin tekerrürüne me dan vermlyecek esaslı tedbirler alınmasını Ve mesulleri şiddetle cezalandırmasını bekleriz.
özel okullar müdürlerinin dünkü toplantısı
Dün özel okul müdürleri, Milli Eğitim müdürlüğü yardlrektörlerlndeh B. Esadın başkanlığında birinci İlkokulda bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda, özel okulların yeni bütçeleri konuşulmuş, hasta olan öğretmenlerin tanzim edecekleri raporların şekliyle önümüzdeki ders yılı başına kadar bir özel okullar kılavuzu-f ,at, nun hazırlanmasına karar verllnıtş-
tlr. Toplantıda İmtihan meseleleri de uzun uzadıya bahis mevzuu edilmiş- • tir. ,
Kari mektubu
Suyu kesilen bir çeşme
Kumkapıda Saraç İshak mahallesinin Esirci Kemaleddln cami sokağında köşe başında bulunan torkos musluğu birkaç günden beri yerinden sökülerek kırılmış, suyu kesilmiştir. Yirmi dört sokaktı bir mahalle ve üç bin beş yüz kişi suyunıl bu musluktan tedarik etmekte İdi. Saraç İshak mahallesinin çeşmesi de metrûk bir haldedir, Buraya su verilmemiştir. Halkın su İhtiyacı göz Önünde tutularak çeşmemize bir an evvel su verilmesini temenni ederiz.
Saraç ishale mahallesinden
Art Srfflr*
uuııucıı mvuıcn uuş- - , . , . ...
lanuşt*. Ayı ayrı semtlerde bulunan cve gelerek kadına bir hayli yal-
bakkalların zeytinyağı alacakları varmıştır. Huriye, kocasına kar-günler ilgililere tebliğ edilmiş ve ga- Şı tamamen kiisküh bir vaziyet
zetelerle Hân olunmuştur. Dün ofis takınmış ve onun barışma tek-
bir depodan tevziat yapmıştı. Bugün liflerini kabul etmemiştir, tevziata İki depodan başlanmıştır, 1 yarm depo adedi üçe çıkarüacaktır. izinli bakkallara verilen yağların toptan litresi 162 kuruştur. Perakende flati henüz tesbit «inmemişse de bu Hate nakliye masrafı İle muayyen bir satıcı kârı ilâve edilecektir. Bütün semtlere verilen yağlar aynı asit derecesindedir.
Her semte verilen yağ miktarı tesbit edilmiştir. Piyasa yerleri nazarı İtibara alınarak oralara bol miktarda zeytinyağı verilmektedir. Zeytinyağı satacakların yağlarını almaları sona 1 erince biitün İzinli bakkallar, şehirde satışlara birden başlayacaklardır. ;
Ankarada halka tevziata başlandı
Ankara 9 — Şehrimizde zeytinyağı dağıtılmasına bugünden itibaren baş- . ■anacaktır. Küçük büyük ayırd edilmeksizin nüfus başına .u» kuponu ile bir litre zeytinyağı verilecektir.
Bu hal karşısında asabileşen Mustafa, bir hayli küfür savurduktan sonra, iddiaya göre kadını yumruk ve tekmelerle bitkin bir hale getirdikten sonra evden çıkıp gitmiştir.
Hâdiseyi duyanlar zabıtayı, zabıta savcılığı maltıma tt ar etmişler. nöbetçi savcı İşe el koymuş, adliye doktoru B. Kâmil Ünsaian vaka yerine giderek kadını muayene etmiş ve hayatının tehlikede olduğunu görerek Haseki hastanesine naklettirmiştlr. Fakat kadın bu sabah ölmüştür.
Doktor, cesedi muayene etmiş, vücutta yer yer yaralar tesbit ettiğinden morga kaldırılmasına liizum göstermiştir. Diğer taraftan tahkikata devam olunmaktadır.
Üniveraite asistanları talimatnamesi projesi hazırlandı
Dün üniversitede öğleden sonra saat 16 ya kadar süren uzun bir profesörler meclisi toplantısı yapılmıştır. Bu toplantıda asistanlar İçin hazırla-ııan talimatnamenin esaslar: görüşülmüş, toplantı çok hararetli olmuştur.
Bir çok profesörler, asistanların dışarıda çalışıp çahşamıyacakları ve mecallerinin İlmi olması bakamından üniversitede bulunmaları lâzım gelen müddetin uzun ve devamlı olması hakkında teklifler yapmışlardır.
Ayrıca asistanların kitap ve sair masraflarının ve dışarda çalışma haklarının tahdit edilmesi dolayısıyla verilen ücretlerin az olmasının mah-
Fakir talebeye satılan pamuklular çürük mü çıkmif?
Ticaret Bakanlığı taraf m dan, İstanbul'la okuyan fakir talebelere dağıtılmak üzere vUâyet emrine verilen 43 küsur bin metro Hindistan malı pamuklular maruf bir manifaturacı firması tarafından 62 okula satılmıştır. Bu pamuklulardan bir kısmının metresi (364,5), bir kumunın da 393 kuruştur. Çocuklarına bu kumaşlardan elbiselik alan velilerden bazıları, pamukluların çok âdi şeyler olduğu hakkında şlkâyetierd» bulundukları bazı gazeteler tarafından yazılmaktadır. Bu hususta milli eğitim müdürlüğüne müracaat vaki olmamıştır. Bununla beraber milli eğitim müdür-İlüğü bu meseleyi incelemektedir. Bu
arada bazı okulların talebeden metre zurlarr ileri sürülmüş ve hatırlanan başına 425 kuruş topladıkları da söy-' talimatname projesinin Milli Eğilim lenmektedlr, Müdürlük bu işle d® Bakanlığına gönderilmesi kararlaştı-, | meşgul olmaktadır. ( rılmıştır.
Va İdile eczaneleri di. Ve bu . .
eczanelerini şöyle tarif ederlerdi: Orada eczanelerin bazılarında, meselâ yemek yiyebilirsiniz. Ha-zılarında ise yüksek iskemlelere oturup soğuk bir Koka Kola gazozu. yahut soğuk bir portakal veya domates suyu içebilirsiniz. İsterseniz aynı yerde bir ahbabınıza, sevgilinize sıcak biı çay. kahve ısmarlayabilirsiniz. Yer yüzünün en garip eczaneleri mu-hakakk ki Yeni Dünyadadır."
Fakat bizim eczanelerimiz bunlardan çok daha gariptir. Zira ötekilerinde yemek yemekle, kahve, çay, domates suyu, portakal şurubu, gazoz içmekle beraber aradığın»? ilâcı da yaptırabilirsiniz.
İlâç eczaneyi eczane yapan tek şeydir. Halbuki «ilâçsız eczane.» He biz garabet rekorunu kırmış oluyoruz. Meşhur Nazırın:
— Maarif Nazırlık» ivi amma şu mektepler olmasa!.
Sözünü hatırlatan bir vaziyet'.. Mektepsiz Maarif Nazırlığı, ilâçsız eczane!..
Hikmet Feridun Es
KÜÇÜK HABERLER
it Şoför Musa’nın idaresindeki bir kamyon dün akşam Maslak yolu üzerinde İlerlemekte iken birdenbire karşısına çıkan ve Hakkı isminde bir gencin kullandığı bisiklete çarpmış. Hakkı yaralanmış, bisiklet parçalanmıştır. Hakkı tedavi altına aldırılmış. şoför Musa hakkında kanuni takibata girişilmiştir.
*ıHadJmköyde oturan altmış yaşla rında Mesut birdenbire aralan açık bulunan oğlu Cabir’le dün karşılaşınca yeniden münazaaya başlamış ve kısa zamanda büyüyen bir münakaşa sonunda Mesut, evinde bulunan çiftesini atarak gelmiş ve oğlunun üzerine iki el ateş etmek suretile onu öldürmüştür. Mahalli zabıtası Mc-sud'u yakalamış ve sorguya çekmiştir, Mesut cinayeti itiraf etmiştir
it Şehrimizde bulunan ağır ceza salahiyetli toplu milli korunma mahkemesine tevdi edilen işler pek faz’a-laşnuş ve bir mahkeme bu iş için kifayet etmiyecek bir hale gelmiştir. Bu cihet nazarı dikkate alınarak bir toplu milli korunma mahkemesi daha teşkili kararlaştırılmıştır.
* Yeril mallar pazarları müdürlü günün elinde bulunan yerli yünlü kumaşların dağıtılmasına alt Ankara'dan beklenen emrin geldiği yazılmıştı.
Müessese, pamuklu tevziine henüz başladığından yünlü kumaş işleri İle hemen meşgul olunamıyacakUr. Yeril malı yünlü kumaşların değişmez gelirlilere dağıtılması işi iki ay sonraya bırakılmıştır
TURAL
ÖKStİRt'K HAPLAR!
Sahile 4
AKŞAM
9 Mayıs 1945
SON BASKI
FRANSA NASIL ÇÖKTÜ?
Yazan: Pierre Lazareff Çeviren: Şevket Rado
V I Tefrika: No. 33 1 M
M. Aleksandre, Öbür adile Stavisky
Dünden, Bugünden:
i
Filhakika, Alesandre hapishane yolundan tamamen başka bir yol tut-muşa benziyordu. H-Jtel Clarldge'de muhteşem ziyafetler verdiğini. Rlviö-ra'da veya en lüks dağ otellerinde partiler terUbettlglnl duyuyordum. Bir aralık LE REMPART adında yeni bir sağcı gazete İle son derece mürteci LA LİBERT₺ gazetesine sermaye yatırdığı öğrenildi. (Yardım ettiği gazetelerin siyasetlerindeki farklar Stavlsky'yi pek az İlgilendiriyordu Onu asıl ilgilendiren politika değil, hangi partiden olursa olsun, politikacılarla temasa geçmek çareleri idi.i
Parlste Etolle meydanı civarında Emplre adlı bir müzikhol operet tiyatrosu haline konmuştu. Katınka adlı İlk açış piyesinin hususi davetlilere gösterildiği gece ben de orada idim. Serge AleSandre'ın bir Nazırla Muharrirler Cemiyeti Reisi arasında kurulmuş oturduğunu, perde arasında da herkesi ev sahibi gibi ağırladığım hayretler İçinde gördüm.
Piyesin muharrirlerinden ve PARİS - SOİR'da beraber çalıştığımız bir arkadaş:
— Patron o, biz. de onun emrinde-ylz, dedi.
— Kim olduğunu biliyor musun?
— Tabii biliyorum, ona kim yaklaşırsa, malûmat edinmesi için LA BONNE GUERRE gazetesinden bir nüsha geliyor.
— Biliyorum, fakat bu gazetedeki malûmat ona yaklaşmamak İçin kâfi gelmiyor mu?
— Niçin kfifi gelsin? Bunların yalan olduğuna İnanmayı tercih ediyorlar. Bu kadar seçkin dostlan olan bu kadar zengin bir adam resmen haydut olabilir mİ?
— Pekâlâ. bu tiyatroyu niçin açtı dersin?
____ a gi ?! m, bu gayet basit. Yabancı olan baş kadın artist müstesna, bizim kumpanya hükümet âzalarının. hâkimlerin, polis komiserlerinin, yahut avukatların sevgililerinden mürekkep.»
O akşam Serge Alexandre davetlilerin! yararak bana doğru koştu:
— Aziz dostum M. Lazareff. sizinle muhakkak tekrar görüşmek İstiyorum. Biliyorsunuz o gazete projesine candan bağlıyım, bu hususta tekrar görüşmeyi çok arzu ediyorum, dedi.
Gözlerinin İçine sert sert bakarak:
— Israrınıza teşekkür ederim, fakat bu proje ile alâkadar olmak niyetinde değilimi M. Stavisky, dedim..
Ona niçin bu yabancı İsimle hltabettiğimi anlıyamanus glb! yüzüme baktı:
— Mamafih ben size gene bir kere telefon ederim, deyip kalabalığa karıştı.
Bayonne Emniyet Sandığı bonoları rezaleti patlak verdiği 28 aralık 1533 tarihine kadar onu ne gördüm, ne de bahsini İşittim.
Stavisky meselesi Cumhuriyete hücum etmek İçin ilk bahane, Fransa-nın mağlûbiyetine kadar devam eden Cumhuriyet aleyhtarı hareketin başlangıcı oldu. Stavisky gelinciye kadar bir takım küçük tasarruf erbabını sarsan dolandırıcılıklar ve İflâslar olmuştu. Fakat Stavisky meselesi kudretli mali müe3seselerl de sarstığı gibi halk efkârında da derin tepkiler uyandırdı. Fransa ve bilhassa Paris ağır bir iktisadi buhran geçiriyordu. Seyyah gelmiyor, piyasa durmuş. tüccarlar vergiler altında ezilmiş, İşsizlik artmış, İflâslar blrlbirlnl kovalıyordu... Bütün bunlar hoşnutsuzlukları arttırmakta İdi. Faşistler ve komünistler bunu fırsat bilip propagandalarını arttırıyorlardı.
Aynı kabiliyetsiz insanların sadece mevkilerini değiştirmek suretlle kurulan hükümetler süratle blrlbirlnl kovalıyordu. Bu tam münasiple sandalye oyunu birçok gazeteleri hem kızdırıyor, hem de ala.va sevkedlyor-(Ju. Her zaman pir aşkına coşmadığını bildiğimiz bilyük gazeteler birdenbire, parlâmento aleyhinde çok şiddetli hücumlara giriştiler.
Başvekil Camllle Chautemps talihsizlikten talihsizliğe uğruyordu. Kabinesine Adliye Nazırı olarak M. Raynaldl’yi. Müstemleke Nazırı olarak da Dâilmier'l almıştı Halbuki fena bir tesadüf eseri olarak M. Ray-naldL bir zaman, bir dolandırıcı tarafından kurulan bir şirketin gayrı nizami şekilde hisse senedi ihracı İşine iştirak etmiş; M- Dallmler İse el y azisiyle bir mektup yazarak Bayonne Emniyet Sandığının meşhur sahte bonolarını bütün tasarruf san -dıklanna tavsiye etmişti. 8tavisky’-nln dâvalarını tâiik ederek hasır altı eden Cumhuriyet savcısı M. Pressaro M. Camllle Chautemps’ın Kayınbirader! İdi. Üstelik Başvekilin kendisi de Stavisky’nin suç ortaklarından biri olan general Bardl de Tourtou'nun avukatlığını yapmıştı.
«m*
1934 senesinin ilk günü arifesinde PARİS - SOİR, Staviskynln hayat) ve mesleği hakkındakl en mükemmel İfşaatı neşretmeğe başlıyordu. Beriki daimi bir firar halinde İdi.
Yılbaşı şenlikleri gerginliği İzale etmedi. Rezalete en çok bulaşmış olan gazeteler tahiatlle en yükesk perdeden atıp tutanlardı, Stavisky’nin peşine düşen polislere refakat etme): üzere gönderdiğimi» muhabir, İsviç-
re hududunun hemen yanındaki kı sporları merkez! Chamonbc ten banal telefon ederek;
— Stavisky’nin lalnl bulduk. Biı dağ sığmağında imiş. Kendi emıo adamı "zannettiği biriyle oturuyo. Emniyet komlsrcrlcrlnden birinin ge vezeliğlnden, bu adamın Emniyetten olduğunu öğrendim. Şimdilik hiçbir şey yazmayın. Yarın stavlsky’yi göreceğimi ümldedlyorum Her gün öteberi almak ve polislerle görüşmek üzere köye inen bu Emniyet memuru Bayeslnde onunla bir mülâkat yapmam muhtemeldir» dedi.
Ertesi günü Stavisky’nin bulundu ğu evi polisler sarıp kendisini tevkif etmek üzere iken «intihar ettiği» öğrenildi. Arkadaşı şüphe üzerine tevkif edilmişse de derhal bırakılmıştı. Muhabirimizin bize verdiği malûmat se-bebile Stavisky’nin nasıl -öldüğü meselesi üzerinde fazla durmadık. Lçon Ballby’nln LE JOUR gazetesi çok ileri gitmişti: Stavisky’nin İfşaatta bulunmaması için polis taralından öldürüldüğünü büyük harflerle haber verdi. Arkasından birçok teferruatı, daha doğrusu bir takım tahminleri hakikatmiş gibi sıralıyordu. L£on Ballby, Stavisky meselesi sayesinde gazetesini tutturmaya çalışıyor, kendisinin İNTRANSİGEANT gazetesi de dahil, çıkardığı bütün gazetelerle Paris halkını «Fransayı çürüten ve ufak tefek Icraatle kurtutamıyacaii olan» bu rejimi takbih etmek üzere sokaklarda nümayiş yapmaya daver. ediyordu.
Hakikaten Pariste derhal İlk nümayişler baş gösterdi. Kiraleı Actlon Françalse partisinin genç taraftarları bu hareketin öncüleri oldular. Blarltz Belediye reisi ve mebus Garat, Sta-vlsky'rıln avukatı mebus Caston Bon-naure. LİBERT& gazetesinin müdürü Camllle Aymard. VOLONT& gazetesinin müdürü Albert Dubarry’ntn tevkif edilmeleri gibi Müstemleke Nazırı Albert Dalimler’nln İstifası dn halk efkârını yatıştırmadı, bilâkis, Camllle Chautemps’ın bir tahkikat komisyonu kurulmasına ısrarla mâni oluşu şüpheleri arttırdıkça artLırdı
Camllle Chautemps’ın bu hareketi İhtirasları büsbütün kamçıladı. Müzakereleri dinlemek üzere Meclise gittim. Bu parlak hatip, örümcek ağına düşmüş bir sinek glb! bocalayıp duruyordu. Eğer kendisinin hiçbir kabahati yoksa niçin bir Meclis tahkikat komisyonu kurulmasına mâni oluyordu ve niçin gazeteler kendisine hücum ettiği sırada matbuat kanunundaki hakarete dair hükümlerin değiştirilmesini istemeğe kalkmıştı?
Sokak nümayişleri yürüyüşten kargaşalığa. kargaşalıktan bir nevi isyan haline lnkılâbetmlştl. Bunlar zabıtanın zayıf bir mukavemetiyle karşılaşıyorlar. hâkimler de kendi önlerine sevkedllen bu İntizamsızlık unsurlarına garip bir müsamaha gösteriyorlardı. Öbür taraftan komünistler kendi taraftarlarını parlâmento ve hükümet aleyhinde yaptlan bu nümayişlere katılmaya davet ediyorlardı. Nezaretlerin bulunduğu mahallede, yahut talebe mahallesi olan Quartler Latin'de bir kargaşalığa taslamadan yürümek İmkânsız hale gelmişti. Nihayet Adliye Nazırı Ray-naldl, «kendisine yapılan hücumlara cevap vermek üzere» sandalyesinden çekilmeye karar verdiği zaman bütün Camllle Chautemps kabinesi toptan İstifa etti. Kendi Istcklerile çekildiklerini sanıyorlardı, hakikatte çürümüş bir meyva gibi düşmüşlerdi.
2 şubat 1534 te İkinci Edouard Da-ladler kabinesi kuruluyordu
(Arkası var)
Kurandan
ÂYETLER
V(2
Nesirler
Tercüme ve tefsir eden:
SAFAHAT Şairi Merhum MEHMET AKİF ERSOY Ekler ve şerhler ilâvesile neşreden:
Ömer Riza Doğrul
Flatl: 5 liradır
DİKKAT! Bu eşsiz eserden edlnpıek lstlyeııler mektupla sipariş verebilirler. Kitap bedeli posta havalesile peşin gönderilmelidir. Sevk masrafı müessese-mlze aittir.
YÜKSEL YAYINEVİ
BabIâli caddesi No. 3 - İstanbul
YENİ YAYIN
BİTLER NE İDİ? NE YAPTI?.. NE OLDU?.
Çöken Almanyanın içyüzünü ve Bitlerin hayatını anlatan bu Idtap Irk ve Yahudi meselelerini de teşrih etmektedir. Bengü Yayınlan. Fiaiı 150 Krş.
Öteden beri yanımda kurşun Ra-1 lem bulundururum. Yazılarımın lıe-men hepsini onunla yazmağı âdeti - Lmişlm. Anıma kurşun kuleni gelişi güzel, baştan S3vnıa yontulmuş olnıı-yacak. Mescit minarelerinin kısa, güdük külahlarına değil. Selâtin ca-mllerlnklne benziyecek; kurşunu da' kütleşmlyecek. Bu sebepten c._. daha bir çok şeylere de lâzım olduğu için, çakısız yapamıyorum.
Evvelki gün yazı masamın önüne oturmuştum. Ortada yok. Esvap ceplerini, dolap çekmelerini, rafları ara tara, boşuna. Cıgara paketi, klbılt. mendil filân çıkarırken dalgınlıkla düşürmüşüm zahir.
Şikâr meta değildi. Dışı okside, küçük bir çakıcağızdı amma işimi pek âlâ görüyordu. Epeyce de emektar. Yedi sekiz sene evvel Mahmutpaşa yokuşunda tarak, Iftvaııta, tıraş bıçağı gibi ufak tefek satan bir İşportacıdan ik! çeyreğe almıştım.
Dedim ya. çakı bana elzem. Mahmut paşadan başlayarak Kapalı çarşıda, Smlnönünde, Karaköyde dolaşan İşportacıların hepsini yokladım; hiç birinde arama.
Tünel başında, ufak bir dükkânın mostrasında bir İki tanesi gözüme ilişil. Girdim içeri. Hepsi külüstür, demlrlc-rl tenekeden farksız, vidaları şimdldEn lâçka. Adam 150, 175 kuruş deyip duruyor.
Dudak ısırışıma karşı dedi ki:
_ Pahalı mı? Beş kuruşluk şEİlüioit tarak iki liraya çıktı. Bunlar demirden yapılıyor; şimdi demir altın kadar kıymetli!..
Hiç birini gözüm tutmamıştı. Evet, mevet diyerek dükkândan çıktım. Biraz yürüdükten sonra büyiik bir kırtasiye mağazasının vitrininde yine üç beş çakı. Oraya da daldım. Demin-khıln 150 ye dediği burada 225 e. Gûya dalıa üstünlerini çıkardılar. 3 buçuk Ura, 5 lira, 7 küsur Lira, ötekilerden biraz hallice. siislücelerse de bıçaklarında harfler, işaretler ayni. İlk girdiğim küçük dükkâna dönüp 175 llğl almaktan başka çare bulamadım.
Çakı kelimesinin nereden türediği şüphelidir. 65 sene evvelki (ilâveli Lügati Osmaniye) ler kaydetmiyor bile. (Çakaçak) m yanma (kılıç ve balta vurmaktan hasıl olan şada) yı yazar yazmaz (Ç^k) e, yani yırtmaç, yarık, çatlağa atlâyıverlyorlar.
Sonraki lûgallar İse (çakı) ya (kalem, tınak vesaire kesmeğe yarayan küçük bıçak» deyip lâfı kesiyorlar. Taştan kıvılcım çıkarmağa mahsus çelik alet, çakmaklı tüfeğin zembereği diye tarifi geçilen (çakmak) dan mı gelmiş; yoksa kakmak, sokmak, geçirmek. aralık aralık şiddetli veca vermek, parlamak mastarından mı, keşfedehlllrsen et!
Çakının başka bir mânası da var. Denl21n kıyıya yakın kumsallarında on santimetre kadar uzunluğunda, baş parmak kalınlığında, midyeyi andırır, üzeri sert kabuklu bir böcekmiş kl Kumlar (sullna) derlermiş. Bu hayvanın pirinçle pişirilerek midye gibi salması yapılır, gayet lezaetli olurmuş, Ucu zıpkınlı hafif sırık ile Bakırköy açıklarında avlanırmış...
Eskiden de, çakı çeşit çeşjjti. Küçüklü büyüktüler!, bir ağızlısından on, on İki ağızlısına kadarları vardı.
Bir ağızlılar. İçinde, bıçağı trapez şeklinde, çinkomsı, tahta saplı, yusyuvarlak sapı pembe veya yeşile boyalılar 20 paraya İdi. Boynuzdan ve abanozdan saplı, demiri eğri; Bursa, Trabzon. Haleb. Manastır işi yerliler 30, 40 para fdl. Testere gibi tırtıllı, ucu öne kıvrıklar bahçıvanlıkta ağaç aşısına, körpe dalları budamaya mahsustu. Sere boyunda, yayına basınca kapanan, basmadan bükülmeyen. (sustalı) adı verilenler, külhanbeyi kârıydı.
Kartnlkanat Ceketin omuz başından saldırmayı asmış, dört kulaç yün kuşağa söğüt yaprağını sokmuş takımdan sustalı da eksik olmazdı. Hepsinin kullanılacağı yer ayrı: Üç beş kişi üste çullanacağı anda saldırma: tek kişi İle koz paylaşılacaksa söğüt yaprağı; şayet karşıkl biledi kuvvetlilerden de fesi avuca alarak eldeklnl kavrayıverdi mi sustalı...
İki üç ağızlı, Avrupa malı, ne kadar bilersen körlükten kurtulma» çakılar şurada burada, mezat malcıların teskerelerinde İki hjuruşa. yüz paraya İbadullahtı,
Kibar şıklar İçin yapılmış, tıkız biçimli, sedef kaplı, pırıl pırıl çakıların İçinde neler yoktu: Tlrbüşon, fotin İlikleyecek kanca, miniminicik makas. küçücük tarak, cımbız, tırnak törpüsü, kulak hilâli, kürdan...
Bunların battallan da mevcut ve (hezarfen) geçinenlere mahsus. Onlarda da ne avadanlıklar: Tornavida, burgu, eğe, kıskaç, delik delecek Şl§. konserve kutusu açacak kedd, kıblenüma; gerisi de çpklçllk etmek için yusyumru... ______________________________________________
İPEK SİNEMASINDA BUĞUN
matinelerden itibaren 2 yeni ve büyük filim birden
| On parmağı marifetliler 35, 40 kuruş vererek bunlardan edinir, lüzumlu lüzumsuz yere çıkarıp beceriklilik taslardı. (
| O zaman İyi cins, çeliği halis çakılar arasında İngllteredcn gelme Rood-ger’ler. Almanyadan gelme Solingen’-— ler çoksa da en makbulleri Şheffleld ötürü/şehrinde İ. Novlll ve oğullan fabrlka-
. einmkıler...
Meraklılar boyuna öğiit verLrlerdl:
1 — İşbu nesnenin en âlâsını mı is-
tiyorsun? İngiliz mamulâtından gay-ı risinc kulak asma; oranın da Novill markasından şaşma.* Şu, kulağında . kalsın. Üstü yıldızlı D harfi ile çiite anahtar bulunması şart ha'.
Bunlar, öbürlerine nispetle dahu pahalıydı; taklitleri de çoktu. Deposu Galatada, Voyvoda karakolu civarındaki Kevork Bey hasındaydı, Orozdi Bak ik Sirkeci gümrüğü karşısındaki mağazalarda da satılırdı. Harcıâlem. İRİ ağızlı, kemik dışlı olanlarının fişti on, sedef dışlılarınki 15 kuruş.
Yukarıda dediğim meraklılar içinde çakısına o derece düşkünler vardı kl, nelere de dikkat etmezlerdi: Kemiğin, sedefin örselenmemesi için güderi, pbdosiiet parçasından, hiç değilse kullanılmış, fakat yağmurla 1 mağı nurla büzülüp kazık kesilmemiş eldivenden bir kılıf diktirilerek İçine sokulacak. Yaz sıcaklarında terli vücuttan nem almaması için, kılıflı İken bile, yelek ve pantalon ceplerine kon-mıyacak. Nargile lülesini düzelteyim, mangal eşeleylm, üflenin mumun tüten fitilini bastırayım dîye at*şe değdirmek değil, yanaştırılmıyacak; zira; tavı gitti bitti. Kurşun kalem yontulmıyacak, yalnız kamış kalem. Hem efendim, hüsnühattı berbat eden kurşun kaleme ne lüzum var?
Kâğıt kesilmlyecek, kazınmıyaçalı; çünkü suyu kaçar. Kâğıt keseceksen (mlkrasi yok mu? Kazımağa sebep , ne? Varaka yazılırken ğaflctle bir kelime fazla konmuşsa, parmağı dile i dokundııra dokıındura silme; yanlış-lık bütün satırda İse dili uzatıp boy- | dan boya yalama dururken...
Göz bebeği çakının üzerinde, ez ka
1 za kuş gözü kadar pis görülse, kül serpilmiş limon kabuğu, sıfır numara zımpara kâğıdı, Moskof toprağı gibi ; şeylere başvurulmaz; badem yağına bulanıp yabis (Türkçesl kuru, rütu-’ betsiz) bir köşeye bırakılırdı.
Meselâ kalemlik kamışın upuzunu alınmış. Boğmaklt yerlerinden dör-1 de, beşe bölerken, yahut kalemin dl-' bine şeytan oturmasın diye sipsivri ’ çentik yaparken ağzın yanı çıltSıdak . kırılıvermiş. Pek büyük esefi mucip olurdu.
ince bir eğe alıp eğelemek, çarha 1 vurdurmak cihetlerine gidilmez, ona ‘ alışıldığından bir kenara atılıp başkası alınmaz, zira yenisi belki aynı t hamurda çikmaz: binaenaleyh Çarşı kapısında Makasçılar boyundaki Par-’ maksız Ruma gidilir, blt-lşlğlndekiler . 30, 40 paraya fit oldukları halde 60 ’ paraya kıyılıp kırık düzelttirillrdl. , Çakı eskidikçe eskimiş. ne nuru I kalmış, ne feri. Bazı kimseler buna , tahammül edemezdi. Gene e Parmaksıza götürürler, içi te» olanlar oturup bekler, ustabaşı ağızları kezzaba mı, ’ zar yağına mı sekup geniz vakıcı ko-’ kuîar savurduktan sonra çatlak bir çanaktaki kaz tersi gibi sapsan ya-’• pLşkan çamura daldırıp sekiz on da-’ klka bırakır, zifiri siyah ve mat rengi ’ alınca İspirto lâmbası alevine tutar ; buna da iki kuruş alırdı.
: Şakşuka kabilinden saat kösteğine
1 [takılan nflnnacık aihn çakılar süs-’ ten, oyuncaktan başka şey değildi, j Sünnet
baj’lar . rürler, . platin
s------—
" Her kadın için çok kıymetli bir eser: ■—
ÇOCUK DÜŞÜRMEK
Dr. Cemal Zeki’nin
Pek lüzumlu ve mühim malûmatı veren bu değerli eserinin t'ÇÜNCt) TABI ÇIKTI
265 sahife, fiatı 3 liradır. Satış merkezi: İNKILÂP KİTABEVt kitapçıda bulunur.
MTKERHI BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN
Marmara Sinemasında
1-İHSANLIK KOMEDİSİ
MÎUKEY ROONEY
Beşerin ıstırap ve kahırlara nasıl tahammül ettiğini gösteren muazzam filim.
2 - Casuslar Karşı Karşıya
Baştan başa macera dolu şaheser.
VİCTOR HUGO’nun ölmez eser! Türkçe Sözlü ve şark musikin 2-KANLI İZLER
H A L E'de
DENİZLER HAKİMİ
Dehşet ve vakayi dolu filim
■■■“ Kadıköy "
O P E R A ’ da
GÜNAH
KORKUSU
Türkçe sözlü muazzam harp filmi İlâveten:
MİSTERBİG
——

v

JOZEF KATAliN
Vicdan azabının günah arzusunun tbedl mücadelesi. İlâveten
HARP DÜŞMANLARI
Amerika hürriyete nasıl kavuştu? Aşk ve İstiklâl ....
Hürriyet ve mücadele büyük bir sanat âbidesi
BU AKŞAM
MELEK
SİNEMASINDA
HÜRRİYET KAHRAMANI
Baş rollerde: VAN HEFLIN LİONEL BARRYMORE— RUTH H

Kadıköy OPERA’cLa yarın ak şam 21 de
EMİTATÖR RASİM GECESİ
Bayan HACER BULUŞ ve SAZ. arkadaşları Tekmil kadrosu He İSMAİL DÜMBÜLLÜ
Zengin Varyete KÂRİ KADİM ORTA OYUNU
^ÇENBERLiTAŞ sinemasında-^
Bugün matinelerden İtibaren 2 süper filmi birden
Lfl ORDU (Türkçe sözlü)
Alman ordularının Rusyada faaliyeti esnasında cephe gerisinde
Rusların muazzam baltalama teşkilâtını gösteren heyecan dolu büyük harp filmi
2 - AŞK MACERALARI
Meşhur Macar artist! A L İ D A VALLİ tarafından
^2■■HSSEâin^Bi yaratılmış kıymetli bir şaheder.

düğünlerine davetli kl-çocuklara hediye götü-bazı hazeratın da altın _____ kordonlarını ziynetlerdi Kimsenin bir kere bile işine yaradığını. şeytan tırnağını olsun kestiğini görmedim.
İsim kelimelerin sonuna getirilen (el, cı, co, cu) ekleri, bunların (ç) İlleri, o İŞİ yapan, satan, işleten ve saire için kullanılıyor a; (Çakıcı) ran çakı yapana, satana denildiğini ömrümde duymadım. Kalubelâden beri (Çakıcı), içki İçenin adıdır.
SERMET MUHTAR ALUS
12 mayıs cumartesi akşamı 21 de Şehir tiyatrosu dram kısmında PİYANO RESİTALİ Ferdi Von Stalzer
v
Programda: Beethoven, Schu-mann, Chopln, Albeniz. Llszt Şzhir tiyatrosu tarafından MUM SÖNDÜ komedisinin birinci perdesi Gişe açılmıştır.
Muazzam casusluk filmi, Baş rollerde
LİNDA DARNELL — EDGAR BUCHÂNAN
2 - ÖLMEYEN CANAVAR
Korkunç ve müthiş bir macera filmi. Baş rollerde M JAMES ELLÎSON — JOHN HOWARD H

TURAN Sinemasında
Buğun; Bu senenin iki büyük filmi birden
1-GİZLİ ORDU Türkçe Sözlü
Nezl-rin fenalık ve haksızlıkları hakkında yapılan emsalsiz biı Filmi b!r zafer, aşk ve kurtuluş şohesfri.
2 - ŞERLOK HOLMES VE GİZLİ SıLAHŞOR
BASİL RATİİBONE — NİGEL BltUCE
Heyecan ve dehşet saçan meraklı sahneleri ile herkes! titreten büyük
Sinema romanı.
D1KKA7 İstanbulluların günleıdenberi HER AKŞAM I Beklediği büyük Revü Operet saat 21 de
ATiLA REVÜ OPERETİ
Neş’e, Büyük Orkestra. Swlng caz, bu güne kadar görülmemi; elbiseler. Temsiller tam 21 de başlar Pazar günleri saat 16 da malim Taksim Maksim Tiyatrosu. Telefon: 42633. Gişe gündüzleri de açıktır. Z-SLKAZAR ’da-,
Bugün matinelerden itibaren
Senenin şaheser 2 filmi Fevkalâde enteresan sahneler
dehşet ve heyecan dolu gangster filmi
Kalpazanlar
ÇETESİ
(Code Of the Secret Service) Konald Reayan — RoseUa Toten Üç Silahşor Kovboylar DÜŞMAN TUZAĞINDA
ROBERT LEWİNGSTON — BOB
STEELE — RUFE DAVtES
! II ■ I 1-4
AZAK’da
Bupün matinelerden ttibaret. Tarihi şaheserler filmi
1 - VENEDİK
Zindanlarında
TÜRKÇE
2 - MEÇHUL ADAMIN SIR^
PRESTON POSTER —
İREİNE HELVEY
Dehşet ve heyecan harikası
Sergüzeşt ikimi. ■Kült
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR
SEBŞES St>TUN
Bu netice evvelden görülemezmiydî?
Hiç değilse bir asırdan beri Avrtıpayı dolayislle bütün dünyayı rahatsız. tedirgin eden kudretli Alman ordusu artık tarihe karışmıştır. Bugün şurada burada bulunup teslim veya İmhayı bekllyen ufak topluluklardan başka bu muazzam ordunun namı nişanı kalmamıştır. Esirlik, teslinı olma o mertebeyi bulmuştur ki Inglliz-ler Elbe nehrinin ötesinden kaçıp gelenleri iade etmek zorunda kalıyorlar. Artık yüz binlEr değil, milyonlar kendiliklerinden esareti ve tealimi kabul ediyorlar. Tarihin hiç bir devrinde ordular ve askerler bu kadar kepaze olmamışlardır. Halbuki bu kuvvetler dün ve hattâ bugün bile sağlam, va-lanperber, bilgili askerlerden mürekkep bulunmaktadır. Avrupa'yı ve dünyayı kana bulayanlar, bizzat kendilerinin de en kuvvetli kudretli unsurlarını esarete ve sefalete mahkûm etmiş bulunuyorlar.
Kendinden üstün kuvvet, kendin-d n başka hak sahibi tânimiyan Alman ordusunun ve Prusya militarizminin bu seferki kökünden sökülüşüne adetleri çok az kaian PrusyalI generallerden başka acıyan bulunmayacaktır. A'manya’da çoğunluğu teşkil ed'n halk tabakası bile Prusya m litarlzminin bu son seferki ve kökünden temizlenmesine kalben memnun kalacaktır. Geçen 1914 - 18 harbinin sonunda bile bir hayli müddet Boründe büyük caddelerde üniforma t’e gezmeğe halkın büyük tamının tahammül edemediğini bizzat- bir Alman subayının ağzından işitmiştim. Bu seferki mağlûbiyetten sonra İse bu halk üniforman-n İsmini dahi duymaya tahammül edenıiyccektlr. Sanırım. Bu İtibarla bu yıkılış ve çöküğe bütün dünya sevineceği gibi biz de kederlenmek değiliz. Ancak şu sorunun akla gelmemesine imkân yok:
— Müspet ve İçtimai ilimlerde, as-kerjlk fenninde bu kadar ileri olan bir millet bugünkü neticeyi daha evvelden tahmin ve hesap edemez miydi?. Eld.kl mefhumlar muadeleyi halletmeğe, yeni tablrile bu »denklemi çözmeğe* yetemez miydi?
Kanaatimce bu sorunun cevabı tamamen müspet olabilir. Yani Alman-yayı ve dünyayı «taammüden*, kasten muharebeye sokanlar muharebenin ne şekil alacağını evvelden biliyorlardı. Onlarca «malûm» olan bir sürü İşler dünya ve halk efkârından gizil tutulduğu için başkaları işin sonucu hakkında bidayette kesin bir şey söyiiycmlyorlardı. Fakat tekmil bu canlyane niyetler Nazilerce bilindiğinden onların bu neticeyi hesap-lıyamamaları ancak bir haydut hırs ve zihniyettle hareket etmelerinden, dolayıslle de İşlerini düzgün bir hesaba vuramamalarından ileri gelmiştir. Meseleyi biraz açıklıyalım :
1939 yazında herkesin hart olacak mı? Olmıyacak mı? diye sorduğu sıralarda akşamın bu sütunlarını ta-kibedenler hatırlarlar kl şöyl® bir mütalâ yürütmüştük;
— Eğer Almanlar hesaplarım mantığa ve bugünkü olaylara uydururlarsa harb çıkarmazlar. Çünkü Almanya dört taraftan ve katmerli düşmanlarla çevrilmiştir. Şarktan Polonya mağlûp edilebilir. fakat bunun arkasından Sovyet Rusya çıkar kİ Al-manyanın dostu değildir. Keza garpta Fransa ve Belçika yenilebilir. Fakat onun arkasından Manş ve Atlân-tlk gelir kl buralar da Almanyanın dostu değildir Daimi surette abluka altında kalacak Almanyanın İse galip gelmesine İhtimal yoktur.
Kabul etmek taamdır ki bazı Alman icraatı blzhn bu düşüncemizi zaman zaman yıkar gibi göründü. Meselâ 1939 ağustosunda Rusya ile anlaşma ve Japonya İle andiaşma şark taraftaki düşmanı katmerli olmaktan çıkardı ve 14 günde İstilâ edilen yalınkat bir Polonya bıraktı. Bütün dünya kısa bir müddet Alman -Sovyet anlaşmasının şümul, mahiyet ve sürekliliği hakkında şüpheye düştü, yanıldı. Faka bu meselede Nazilerln yanılması mevzuu bahsolamaz. Onlar eninde sonunda Rusya ile harbe girmeyi hesaba katmışlardı. Binaenaleyh bizim çok uzaktan ve büyük llei göstermeden gördüğümüz bu baK AKŞAM S
Abone bedeli
Yazan;
M. Şevki Yazman I
slt hakikati onların bilmesi gerekirdi.
Keza bütün Avrupanın işgali Ue de ablukanın kalkmış olanuyacağmı bilmeleri lâzım gelirdi. Filhakika HU-ler Avrupada kendinden evvel gelmiş bütün fatihlere nazaran daha büyük sahaları, daha çok insanları emri altına alabildi: İngiltere hariç hemen bütün Avrupayı kendi harfe makinesi İçin çalıştırdı amma; geniş İktisadi hareketler hakkında fikir v# malûmatları olmak ltibarlle bu derece vasi bir hareketin de kendilerini ablukadan kurtaraTiııyacağını. bizatihi Avrupanın İktisadîn kendi kendine yeter bir bütün olmadığını bilmeleri gerekirdi. Kaldı kl bu kıtada oturanların yüzde sekseni bu legalden dolayı küskün, sefil ve bu İşgalin aleyhinde çalışıyorlardı. O halde böyle bir genişleme neye yarayabilirdi?
Hulâsa: derin hesap ve görüşe sahip olmadan da bütün dünyaya meydan okuyacak, bütün yardakçısı ve yardımcısı Aciz İtalya Ue çok uzak Japonyadan İbaret kalacak bir Al-manyanın hiç bir zaman galip gele-miyeceğinl ve hele peşinen Sovyetier He Âmerikayı üzerine çekeck bir Al-manyanin er reva geç çökeceğini görmek mümkündü. Nitekim deha ve\a çok İler! görüş ntfedemlyeceğlmlz bir sürü Alman general veya siyasîsi de bu İş başlamadan evvel bu vakıları görmüş, fikirlerin! aöylemlş ve onun cezası olarak da ya kurşunlarla öldürülmüş vahut da vatanlarını terke mecbur edilmişlerdi. Nazi kafaslle bile bu İş pekâlâ hesaplanabilirdi Neylersin k! aşa*ıhk İnsanlarda hırs her vakit sııriurulablliyor ve körleniyor Almanyanın çektiği ceza İse başındakilerin bu hırs ve körlüğü fark etmemiş olmalarıdır. Netice bu sebepten g&rülemfmişUr. Yoksa, diğer İçtimai ı hâdiseler gibi harbin neticesi de evvelden görülebilir ve hesaplanabilir.
B. Hüseyin Cahil Yalçın’m hitabesi
San Francisco'da bulunan Tanln başmuharriri Hüseyin Cahit Yalçın cuma günü saat 10.45 de radyo Ue memlekete hltabedecelrtir. Bu hitabe Londra radyosunun her akşamki neşriyatı ile yayılacaktır.
Türkiye Ecn(bl
-2800 kuruş 5400 kuruş
1500 *
800 *
tebdili İçin
Senelik
« Aylık
3 Aylık
Adres .
pul gönderilmelidir adres değiştirilmez.
2900 »
1800 • elli kuruşluk Aksi takdirde
Telefonlarımız Başmuharrir; 20585
Yazı İşleri: 20785 — İdare: 20881
Müdür: 20497
Ccmaziyeievvel 20 — Hızır 4 İmsak Güneş Öğle İkindi Ak Yattı E. 7.36 0.38 4-57 8.51 12.00 1.47
V. 3.40 5 49 13.10 17 05 20.14 22 00
idarehane Babıâll civarı
Acımu.'.luit sokak No. 14
Tozu dumana katarak gelen arabalarda kimler vardı?
Gece yarısından sonra Çit köşkünde yapılan garip ve meraklı bir sorgu
Nejad’ın ölümünden sonra — Tenha kırlarda bir karşılaşma — İki arabg ve içindekiler ■—■ Bir selâmın karşılığı — Gece yarısı saraydan çağırma — Mabeyincinin uzattığı kırmızı mahfaza — Gece kendisine nişan verilirken, gündüz kapısına zaptiye dikiliyor — Namık Kemal'in mektupları yüzünden — Ekrem beyin hazırcevaplığı...
Recai zadenin hususî mektuplarından birinde, Abdülhamidin kendisine nişan verme hâdisesinden, tam bir sanatkâr gururu içinde ve bu vakayı küçümsemı-yerek bahsettiğini gördüm. Esasen Abdülhamidin üstat Ekrem© nişan vermesi de pek garip bir hâdisedir.
Vakayı anlatalım:
Abdülhamit sarayı üstat Ek-remden daima şüphe etmiştir. Onun hayatında bunun izlerini sık sık görürüz. Hayalî bir romatizma ile İstinyedeki yalının satılması da yine Abdülhamidin şüphelerinden İleri gelmiyor mu idi?. Nişan alma hâdisesi ise şöyle olmuştu:
Oğlu Nejad’ın ölümünden sonra Ekrem bey içinden yıkılmıştı. Ne tek im üstat (Bûyükada - 31 mayıs) tarihinde sevdiği bir dostuna yazdığı mektupta:
«Dostlarım
bilmeli, beni ziyaret ederlerse türbe ziyaret eder gibi etmeli, j Bana mektup gönderirlerse Fatiha gönderir gibi göndermeli» diyor.
Perişanlığı ölümüne kadar devam eden Ekrem bey elemi arttığı zamanlarda başım alıp tek ve tenha kırlarda dolaşmağı ve oralarda âdeta avaz avaz:
— Nejad!.. Nejad!.. diye seslenmeği âdet edinmişti.
Yine İşte böyle içten vurgun
beni artık ölmüş
Ekrem beyin heniiz *afcal bırakmadığı zamana ait gençlik resmi
f-----------------z
Kanun bilgileri
Bezgin halli, asık yüzlü adam karşımdaki koltuğa oturduktan sonra cebinden bir ortaklık mukavelesi çıkarıp masamın üzerine koydu. Okudum. Acemice yazalmış, düşük cümleli karışık bir mukavele. Bir avukat elinden çıkmadığı belli. Bir çok noktalarda bilhassa kâr ve masraf işlerinde ortağUe bir türlü anlaşamıyoriarmış. Her ikisi de bıkmış usanmış. Malların bir kısmını mağazadan bizimki kaçırmış, öteki de kasadaki parayı, alacakları toplayıp gitmiş; velhasıl, İş çığırından çıkmış.
— Bir vekâletname yapalım da hemen bir dâva aç, hakkımı kurtar, diye yalvarmağa başladı.
Ortağına haber gönderdim. geldi. Barışmalarını, açık, tamam bir mukavelename yapılmasını teklif ettim. Artık birlikte çahşamayız diye kabul etmediler. Bunun üzerine mahkemeye gidecek yerde hakem marifetlle aralarındaki anlaşmazlıkların çözülmesini tavsiye ettim. Muvafık buldular Oturup bir tahkim mukavelesi yazdık. Güvendikleri kimselerden birer hakem seçtiler. Tahkim mukavelesine bunların isimlerini, çözülecek meseleleri, kararın ne kadar müddet zarfında verileceğini, hakemlerinin ücretlerini, hakemler aralarında uyuşamazlarsa üçüncü hakemi nasıl seçeceklerini birer birer sıraladık, ve bu “ mukavelesini dik.
Hakemler . .
ederek yazıhanemde buluştular. Dargın ortaklar da geldi. Her biri İddialarını hülâsa k_____________________________
yazılı hakem hakemlere ver-
bir gün tâyin
olarak söyledi, birer ete lâyiha verdiler. Hakemler bir kaç nokta hakkında izahat aldılar ve evrakı tetkik ederek kararlarını vereceklerini söy-liyerek gittiler.
Bir kaç gün sonra, hakemleri gördüm. Her ikisi de aynı neticeye varmış, verdikleri karan beraber imzalamışlar. Salâhiyettar olan mahkeme kalemine bu karan verdiler, kalem bu karardan birer sureti ortaklara tebliğ etti.
Hakem kararlan temyiz müddeti geçince mahkeme başkanı veya hâkim tarafından onanır (tasdik olunur). Ancak' bu onamadan sonra hakem kararlan mahkemeden verilmiş kararlar gibi icra olunur, yani İcra dairesine verilince icra dairesi mahkeme ilâmıymış gibi hakem kararının hükümlerini icabında zorla yerine getirir. Ha kem kararlan da mahkeme kararlan gibi temyiz edilebilir Temyiz edilmlyecektir şeklinde tahkim mukavelenamesinde bir madde olsa dahi kıymeti yoktur. Temyiz mahkemesi hakem kararlarını ancak kanunda gösterilen dört noktadan bozabilir.
tkl tarafın İsteklerine tâbi olmıyan meselelerde hakem yoluna başvurulamaz. Taraf-lann serbesçe yapamıyacak-lan ve bir mukavele mevzuu teşkil edemlyen işlerde tahkim caiz değildir.
Kezalik, kanunun uyuşmağı menettiği hallerde de tahkim yapılamaz, meselâ, kan koca boşanma hususunda karar vermek üzere hakeme müracaat edemezler, çünkü bu, âmme Intlzamlle ilgilidir.
Avukat Emcet Ağış
günlerinden birinde. Zinciriiku-yuya doğru uzanmıştı...
Tozu dumana katarak gelen arabalar..
Etraf bomboştu. Bu kimsesiz-ı ligin içinde birdenbire karşıdan tozu dumana katarak gelen 2 araba sökün etti.
Arabaların birincisinde, önde bulunanda zamanın Veiihatı Reşat efendi, arkasmdakinde ise devrin en meşhur 2 hafiyesi vardı.
Üstat Ekrem tehlikeyi sezdi. Kırlara doğru kaçmak istedi. Fakat arabalar çok hızlı gidiyorlardı. İlk araba üstada yetişti. Ve Ekrem.beyi çok eskiden tanıyan Reşat efendi kendisini selâmladı, Olan olmuştu. Mücessem terbiye olarak tanıdığımız Ekrem bey nazik bir selâmı iade etmeği pek tabiî buldu.
O gece, oldukça geç bir saatte Ekı-ejn bey Cihangirdeki evinden Mabeylne çağrıldı. Gece yansı Çit köşküne götürülen edebiyat üstadı burada mabeyincilerden I biri tarafından sorguya çekildi. Çit köşküne götürülmesinden ve kendisini sorguya çeken zatın büyük bir ihtiramla ayakta durmasından Ekrem bey paravana nın arkasında Abdülhamidin bulunduğunu sezmişti, Pervasız bir koltuğa çöktü. Ve suallere gayet serbes cevap verdi.
Arada geçen konuşma şudur:
— Bugün nerede İdiniz beyefendi?..
— Biliyorsunuz ki yetişmiş bir oğlunun ebedî İftirakı ile gönlü yaralı bir babayım. Elemimi ancak kırlarda gezmekle hafifletebiliyorum. Bunu epey zamandan beri âdet edindim. Bugün de yine öyle kırlara doğru uzandım,.. Fakat bütün bunları niçin soruyorsunuz?.,
— Bugün gittiğiniz yerde kimseye rasgeldlniz mi?..
— Evet... Veliahd! saltanat devletlû, necabetlû Reşat efendi hazretleri tenezzühe çıkmışlardı. Kendilerile karşılaştım, ntifat buyrdular. Ben de mukabele ettim.
~ Ne münasebet?..
— Tesadüfte münasebet aranır mı?,,
—"Zatı şahane bu hâdiseden haberdar ve müteessir olmuşlar!.
Konuşmanın burasına gelince Recai zade ayağa kalktı ve mabeyincinin yüzüne baktı, şöyle ! dedi:
— Yalan söylüyorsunuz!..
Sonra da ilâve etti:
— Zatı şahane bu hâdiseden müteessir değil, memnun olmuşlardır. Varisi saltanat olan bir şehzadeye karşı gösterilen tabii bir nezaket hâdisesi kendilerini ancak memnun edebilir. Sizin gibi müraiier halka zatı şahne hakkında daima böyle yanlış malûmat veriyorsunuz. Eğer kendileri bu mesele etrafında bir takım olmıyacak şeylerle müteessir edilmişlerse x hakikat halin bu merkezde olduğunu lütfen arze-diniz...
Mabeyinci kayboldu. 3 - 5 dakika sonra döndü. Kıpkırmızı kesilmiş ve boncuk - bomcuk terle-mişti. Şu cevabı getirdi:
— Zatı şahane ifadenizi takdir buyrdular. Esasen bunun başka türlü olmıyacağlnı da söylediler. Ben yanlış anlamışım. Efendimizin teessürü Velihat hazretlerine gösterilen hürmetten olmayıp sizin öyle tenha dağ baş'arında dolaşmanızdan ileri geldiğini beyan buyurdular ve dediler ki:
— Endişem öyle tenha yerlerde, dağ başlarında, tekbaşlanna herhangi bir kazaya uğramaları ihtimalidir Mahdumlarının ölümünü şimdi duydum. Pek müteessir oldum. Neden vefat etti?., diye sual ediyorlar ve eleminize iştirak buyuruyorlar.
Bundan sonra mabeyinci üstada bir mahfaza uzatarak şunları ilâve etti:
— Efendimiz o Ekrem beyi buralara kadar gecenin bu geç saatinde yordum. Mukabele etmek isterim. Kendilerine şu nişanı ıhsan eyledim» iradesini buyurdular. .
Mahfazanın içinde birinci rütbeden Osmanî nişanı vardı, Vakıa o gece Ekrem beye bu nişan verildi. Lâkin ertesi sabah da erkenden Cihangirdeki evinin kapısı önüne bir zaptiye ' ' dikilmişti!.. îşte nişan de böyle geçti...
Namık Kemal’in tupları yüzünden..
Buna benzer bir hâdise de Ekrem beyin evinde bulunan Namık Kemalin hususî mektupları yüzünden çıkmıştı. Bunu da anlatalım:
Ekrem bey son derecede münzevi yaşardı. Ahbapları mahduttu. Kalbalıktan uzakta yaşamasının kibirle alâkası olmadığını daha evvel anlatmıştık. Alınganlığı, çabuk kırılması ve bunun yanında Abdülhamidin şüpheleri, İstibdadı onu sevdiği inzivaya büsbütün mişti.
Bir gün evi basıldı. Her aradılar. Namık Kemalin bir çok mektuplarını buldular. Hepsini al ıg, götürdüler. Ve Ekrem bey derhal saraya 'çağrılarak kendisine şöyle soruldu:
— Kemal beyle ne münasebetle muhabere ediyorsunuz?
Recai zade cevap verdi:
— Ben Midillide mutasarrıf bulunan ve ismi Devlet salnamesinde geçen atufetlû Kemal beyefendi hazretlerlle muhabere ettim. Bunun bir cürüm telâkki edileceğine hiç bir vakit ihtimal veremezdim. Bir memuriyetle
noktası hâdisesi
mek-
daimli zaten çek-
tarafı
Toprak kanunu, tapusu bulunan yerlerde, muru-ru zaman kaidesinin geç-miyeceğine ait Medeni kanunun belli maddelerini kaldırmalıdır
Yazan: Avukat RESA7 KAYNAR
Yeni bir millet olmak dâvasile cihan sahasına çıkarken, kökten bir devrim yapmanın zaruretini duyarak harekete geçtik, zamanın lhtlyaçianr na uymıyan, eski hukuk kaidelerini söktük... Fakat, yerine benliğimizin ve hukuk kabiliyetimizin bir mevhl-besl olarak da, İsviçre ınedenl kanununun tercümesini koyduk.
Açık olarak söyllyebillriz ki. dokuz yiiz maddeyi aşan bu kanunun, münasebetlerimizde gerçek olarak tatbik edilebildiği maddeleri, iki yüzü geçmes.. Diğerleri sadece kitaptadır. Hacim işgal eder. Hukuk fakültesinde gençlerin ezberlemesine zemin hazırlar...
Medeni kanunun bir kısmı aile, miras ve sah ıs hukukudur Bu saha üzerinde söylenecek çok sözler vardır. Sırası geldikçe hayatımıza uymı-yan maddeleri sarih surette açıklıya-billrlz.
Diğer tasım, ayni haklardır Bu saha üzerinde de bLze aykırı tarafları ayırmak pek kolaydır Bu yazımda arazi bahsine alt küçük bir meseleyi öne süreceğim Tapuda kaydı bulur.nuyan araziyi belli bir müddet geçtikten sonra eğer imar eder İseniz namınıza kaydettlreblllrsiniz. Maliki olabilirsiniz.
Fakat tapuda başkasına kayıtlı bulunan herhangi bir tarlayı, şahini yirmi sene hiç aramasa, siz de yirmi sene müddetle orasını ekseniz, imar etseniz 'buradaki İmar bina yaptırmak değildir Ekmek giblı vergisini verseniz, yirmi sene sonra tapuda kaydı bulunan zat çıka gelirse, sizi tarlasından derhal atar çünkü her nasıl İse, bu toprak kendi namına tapuya tescil edilmiştir
Bizim eski arazi kanunumuz, âdetlerimizin. teamüllerimizin, hayatımızın, arazimizin, kısa olarak toprak bünyemizin, İncelenmesinden doğan bir kanun bulunması İtibarile. velev kl tapuda kaydı bulansa dahi, sahibi belli bir müddet İçinde toprağını aramaz ise. tarlayı eken, vergisini veren zat, belli bir müddet geçtikten sonra, tarlaya sahip olurdu Bu hükümler, toprağı geniş olan bu memlekette, ekilmemiş olan yerlerin azalmasında temel taşı teşkil ediyordu
Boş bulduğu araziyi yıllarca ekip bu toprağı İşlettikten sonra, aradan uzun bir müddet geçtiği halde sahibi tarafından aruınuyan bir yeri, bu çalışkan ve müstahsil zata vermemek, tapuda kayıtlıdır diyerek, bu müstahsilin çalışma kudretini kesmek. eski arazi kanunumuzdaki adalet duygnlarlyle bari’tr bir keyfiyet sayılamıyordu.
Medeni kanunumuza bu neden girmiştir? İsviçre küçük bir yerdir. Orada ekilmemiş bir toprak yoktur. Bfy-le hâdiseler binde bir çıkar veya çıkmaz..
Bize, bizimle ne toprak büyüklük ti, ne İnsan benzerliği, ne aile müşabeheti. ne de diğer vasıfları tabii olarak benzemlyen bir milletin kanununu alıyor ve İsviçre kanununda vardır diyerek tapuda başkasına kayıtlı herhangi bir tarlayı velev kl yirmi sene müddetle sahibi aramasa, ekmese. işlemese dahi müruru zaman yoktur diyerek çalışacak, istihsal kabiliyetini gösterecek vurt taslara set çekiyoruz.
Yen! çıkacak toprak kanunu, tercüme kanunu olmadığı cihetle, elbette ki örflerimize, âdetlerimize aykırı gelmlyerele, bu gibi esasları, medeni kanundan, söküp atacaktır.
Bine yaklaşnn. maddelerden nihayet İki yüzden fazlası, btenmiyen, 15-lenemiyen medeni kanunumuzu, hukuk bilginlerinin ele alacakları ve İçtimaiyatçılarımızın inceleme konusu seçerek tadil tasarısı meydana getirecekler! zamanın geldiğine İnanıyoruz.
Rejat Kaynar
Adanada bir Adliye sarayı yapılacak Adana gazetelerinde okunduğuna göre Adana bölgesinde yer depreminde zarar gören binaların tamiri veya yeniden inşası için 2 milyon lira tahsis edilmiştir. Bundan başka 400 bin lira sarflle Adanada bir Adliye sarayı İnşa edilecektir. ...............
kayınlmış ve en büyük mülkî rütbe İle taltif olunmuş eclllel ricalden bir zatla, Babıâli resmen muhabere ettikten sonra benim hususî mekâtibimln bana sorulmasını gayetle garip buluyorum. Bundan daha makûl bir söz olamazdı. Bu badire de böyle atlatıldı,,.
daha makûl bir söz
Hikmet Feridun Es
İstanbul Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Ord.^Prof. Tabir Taner'in
A Kili | ■ || 1 ••
Ceza Muhakemeleri Usulii
kitabı çıkmıştır. Kanunun bütün maddelerini şerlıeden bu mufassal eserin fiyatı 850 kuruştur. (Taşra için 25 kuruş posta ücreti İlâve olunurı İstnnbulda Cihan. Üniversite ve Hak; Ank&rada Akba kitap evlerinden alınabilir.

V
fl
AKŞAM
9 Mayıs 194î
HER AKŞAM T BİR HİKÂYE |
[BİLLOR KÖŞKTEKİ KflOlH İ}
UŞağm getirdiği zarfın kenarında rfilusltırarası resim şaheserleri daimi eergislv yazılı idi. Sernv.t Serln-m pusktubu alırken büyük bir heyecan duyuyordu. Aynı zamanda bu heyecana derin bir korku da karışıktı. Çünkü bu defa da »Uluslararası resim şaheserleri daimi sergisi» ne gönderdiği ıBıllûr köşkteki kadın» tablosu-
■ un, öteki resimler gibi reddedildıği-
■ e emindi. Mutlaka sergi İdaresi kendi .ine bu acı hakikati bildirmek için |u mektubu gönderiyordu.
Bu düşüncelerle Sermet Serinsu el-fcri tit-riyerek zarfı yırttı, içinden şıkardığı mektubu okurken heyecandan renkten renge giriyor. Sevincin-'dwı baygınlıklar geçiriyordu.
Mektupta şunlar yazılı İdi:
• Büyük sanatkâr.
Uluslararası büyük artistlerden mürekkep 150 kişilik jüri heyetimiz tarafından tetkik edilen son tablonuz fevkalâde beğenilmiş ve bu şaheserin pteıimi galeri de nesillere örnek olarak ^yrettirilmesine karar verilnıLştk. Bu İu retle âdeta ebedileştirilecek olan Jkizel ederiniz sergimizin en eiıemml-Iletli, en şerefli köşesine asılacaktır, [tablonun yeri ve işiğa göre asılması (bakımından fikrinizi almak üzere ya-Jkn sergi tertip heyeti daimi komita-•0kıe teşrifinizi rica eder \e derin say-jplanmızı sunarız efendini...»
Genç ressam bir kere, bir kcre daha, bir kere daha mektubu okudu. Göğsü iftiharla kabarıyordu. İşte nl-.tıayet bu kadar uğraşmalardan son-şaheseri yer yüzünün en biiyük ■essamlarınuı en meşhur tabloları gr&sında yer alacaktı. Hem de nasıl?., serginin en şerefli köşesinde!..
Sermet Serinsu gözlerine lnarıamı-jrordu. Çünkü aynı sergiye bundan Ünce gönderdiği 11 tablosu derhal -peddolunmuştu. Pek mağrur sanat-[kârlardan mürekkep olan Jüri heyetinin burnu gayet havada idi. Eserlerini reddederken ona güzel kelime bile yazmamışlardı. Şimdi Sermet Se-tinsu bu mektubun karşısında W bunun İçin derin bir hayret ve sevinç uyuyordu.
Utanmasa hemen o günü sergi komitesine baş vuracaktı. Fakat kendi kendine de «Dünyaya ehemmiyet verme?. mağrur bir sanatkâr» tipi vermek niyetinde İdi. Bunun İçin öyle mektubu alır almaz sıcağı sıcağına sergi komitesine gidemezdi.
Ertesi günü İple cektA Fakat öğleye fcadar serpebillrdl. Saat İkiye doğru dayanamadı. Kendisini sokağa attı Doğru sergi komitesine...
Sergi binasında çök saçlı plpoiu, tasanlar kendisini hararetle karşıladılar:
— Tablonuz bir şaheseri., Tebrik ederiz!., diye ellerini sıktılar, Daha şimdiden biraz genç olanlar kendisine «Üstad!.» demeğe başlamışlardı
Sermet Serinsu bir zafer sarhoşlu-ğkı İçinde mermer merdivenleri çıktı, yanında yürüyen zat:
— Zannederim ki «Billur kökteki kadın» İçin yarı loş bir köşe bulup atmak lcabedec'k!.. Biz şimdilik onu «D» koridoruna astık. Bilmem yerini beğenecek mlslinz?.. Münasip gördüğe nüz takdirde tablouyu orada daimi surette bırakırız.,, diyordu.
Nihayet şaheserin bulunduğu «D» koridoruna geldiler.
Ve bir tablonun önünde durdular Ressam hayretle, dehşetle duraladı. Adeta aptall aşmıştı. Vakıa çerçeve-Binde: «Billur köşkteki kadın» yazan bir tablonun karşısında İdiler.
Fakat bu tablo Sermet SerLnsu'nun tablosu değildi kİ... Halbuki eser kendi imzasını da taşıyordu. Çerçeve de kendi ellle yaptığı çerçeve idi. Resmi bitirdiği tarih de İmzası alLında okunuyordu. Lâkin bütiin bunlara rağmen kendi tablosile karşısındaki şu acayip kadın resmi arasında hiç bir münasebet yoktu.
Yanındaki adam:
— Tablonun yerini nasıl buldunuz"’, diye soruyordu. Sermet aptallaşmış bir halde cevap verdi:
— Çok güzel, çok güzel...
— Biz de öyle düşündük. O halde Kaldırmıyalım... Burada kalsın... Öyle münasip görüyorsunuz değil mi?
— Evet kalsın.. Kalsın!..
Sergiden çıktı. Evine dönmek İçin epeyce uzun bir tren yolculuğuna lüzum vardı. O kadar dalgın ve perişan bir halde idi kİ yanından geçenleri görmüyordu. Bir dostu yolunu çevirdi. (51 in t hararetle sıktı ve:
— Gazetede senin hakkında, büyük eserin «Billür köşkteki kadın» hakkında bir tenkld yazası okudum.,, dedi.
Sermet Serinsu bir gazete aldı. Trene bindi. İç sahlfedc «■Uluslararası sergisinde yeni şaheserler» seriâvhaJı bir makale vardı. Pek meşhur bir sanat münekkidinin imzasını taşıyan bu yazı baştan başa »Blllûr köşkteki kadın» tablosuna* tahsis olunmuştu. Eser göklere çıkarılmakta ve Sermet Serinsu hararetle tebrik olunmakta idi. Sanatkâr gülümsiyerek başım salladı:
— Olacak şey değil.. diye mırıldandı. Eve aynı dalgınlıkla geldi Bekârdı. Kendisine kapıyı açan uşa-ğınm suratım görünce birdenbire akima müthiş bir fikir geldi:
— Şaban... Buraya bak.. Sana bir-şey soracağım'..
Şaban yaklaşınca Sermet Serinsu şöyle sordu:
— Sana sergiye götürmek için bir tablo vermiştim ya... O tabloyu götürdün mü?..
Şaban kulaklarına kadar kıp kırmızı kesildi:
— Götürdüm efendim...
— İyi amma. O tablo benim tablom değil kİ... Benim yaptığım resim nerede?. O nerede...
Şaban kabahatli kabahatli önüne bakıyordu. Sermet Serinsu bu meselede bir pire yeniği olduğunu sezdi ve İşi deşti:
— Doğru söyle... Birini resme ne oldu,. Doğruyu söylersen blrşey yap-mıyacağım,.
Şaban başını salladı:
— Vaiahi efendim... Tabloyu götürmeden yere koymuştum'.. Yanlışlıkla üstüne basınca patladı. Yırtıldı. Sizden de korktum. Oturdum. Kendim bir şeyler yapıverdim. Eeeeh bunca zamandır ressam yanında çalışıyoruz!.. Artan boyalardan biz de öteye beriye bir şeyler çlzlştlrlyorum İşte bu sefer onun yardımını gördüm. Resmin altına da sizin imzanızı atıp götürüverdim sergiye... Ne yapayım, korktum doğrusu'..»
(Bir yıldız'
Vitaminin saçlar üzerindeki tesirleri
Vitamin saçların tabiî Yengini muhafaza etmesine ve dökülmemesine yardım ediyor
Saçlarımızın rengi aldığımız gıdaya göre değişebilir. 1884 de kutup keşfine çıkarak Groenland’da Sabine kampında yarı aç bir vaziyette yaşamağa mecbur kalan General W. A. Oreely’nin koyu Kestane renginde kİ sacları 9 ay ‘zarfında bem beyaz olmuştur.
Kurtarıldıktan bir sene sonra, kuvvetini toplayıp eski normal sıhhatini elde (den generalin saçları hemen eski rengini almıştır.
Vitamin in saçlar üzerindeki tesiri çok büyüktür, Fakat bunun fazlası da azı kadar zararlıdır. Paris fen akademisi kimyagerlerinden Gubrlcl Ber-trand 1930 da yaptığı tecrübeler neticesinde enteresan ve garip bir keşifte bulunmuştur. Kimyager, tecrübe için, siyah iareleri, o zaman mevcut olan her türlü vitaminlerle beslemiş ve neticede sıhhatli farelerin sim siyah tüylerinin gümüş gibi aklaştığını görmüştür. Bir müddet sonra aynı fareleri normal gıda ile beslemiş ve farelerin tüylerinin tekrar eski siyah rengini aldığını görmüştür
Vitaminlerin saçların dökülmesi üzerinde mühim tesiri vardır. Rok-feller enstitüsü kimyagerlerinden Dr. D. W Woolay 1941 senesinde fareler üzerinde yaptığı bir tecrübede B vl- ....................
tamlnl ailesinden inotlsol lle heslo 1 vapılmak üzere hayvanın midesinden nen farelerin tüylerinin dökülmedi- bu yarıklar vasıtaslle yan hazmedil-ğinl görmüştür. Dr Wooley yaptığı mlşbir miktar gıda maddesi çıkarıldığı r bir tecrübede fareler! içinde vl-taroin bulunmıyan gıda ile beslemiş ve farelerin tüylen kâmlicn dökülmüştür Dr. Wooley, bilâhare fareliri tekrar lnositcllu gıda ile beşlemiş ve eskisi gibi siyah tüylerin büyüdüğünü görmüştür. Yaptığı diğer bir araştırmada, Dr. Wooiey farelere verilen gıda asi d pantothenic noksanlığı dolay ısile de tüylerin döküldüğünü. ve gıdaya bu aisd ilâve edildiği takdirde, > ıt .......
tüylerin tekrar büyüdüğünü , imâl‘edenler halen müşterilerinin
iniştir. r.r.clic
u Fareler üzerinde yapılan bu tecıü- mekslzin ln€gtn gajta maddelerinden
--uı—1— -—r. ı?lkanlan B vjtaminlerlnl et esasına
dayanan mamullerin İçine katmak meselesini tetik etmektedirler.
malar esnasında keşfedilmiş olan bu olay, ilim adamlarının dikkatlerini Ukrar çekmeğe başlamıştır.
Vitaminler, inek midesinin «Rumen» adı verilen kısmında hasıl olur. Bu. hayvan uzuvlarından hor hangi birisinin İfrazatı neticesi olmayıp hayvan m beslendiği ekseriya pek az vitaminli yiyecekler üzerine müessir olan ve «Rumen» in içinde yaşayan mikropların teshile husule gelmektedir,
İneğin hazım cihazından çıkan vitaminlerin faydalı tesiri çoktan beri tecrübelerle sabitti. Filhakika ineklerin gaita maddelerinde bulunan taneleri gagalayan zayıf ve raşitik tavuk ve piliçlerin süratle geliştiği köylerde çok iyi bilinmektedir.
Diğer taraftan fareler üzerinde yapılan denemler neticesinde sâbit olduğu gibi çok az B vitaminini ihtiva eden gLdalar yedikleri halde bile gene danalar normal bir surette inkişaf etmektedirler. Bağrında acilmiş olan yarıklarla halkın biiyüg alâkasını çeken Pensllvanya eyaletinde «Jessin adındaki İnek. Dr Bachdelin idaresi altında yapılan B vitamini sentez, denemelerine büyük ölçüde yardım etmiştir.
I Kimya ve bakteriyoloji tahlilleri
m ıştır
İneğin vitamini pek az bir gıda almasına rağmen bizzat kendi İhtiyaçları için ycer miktarda B vitamini istihsal ettiği, bol ve zengin bir gıda aldığı takdirde İse başka hayvanlar tararından da kullanılabilecek kadar çok vitamin hasıl ettiği, dalın sonra başka bir istasyonda yapılan t’crü-belerle şâbit olmuştur.
İlim adamları ve eıda maddeleri imal edenier halen müşterilerinin veya halkın hassasiyetini rencide et-
Dünyada büyük akisler uyandıran ve vasiyetlle kendini kayalar İçine gömdüren Luipi Pirandello'ıwn .
AŞKTA SIRA
BEKLENİR Mi?
adlı eseri çıkmıştır. 125 kuruş.
NÖBETÇİ, HAZIROL!
Her mahkûmun ibretle okuyacağı nefis bir eser. Fiatı 100 krş. Rıza Köşkün Neşriyatevi
belerden sonra, doktorlar saçı dökülen hastalarına bir miktar inositnl vererek İnsanlar üzerinde de tecrübeler yapmağa başlamışlardır. Dr. Vort-, hans Compertz ve F«der taralından yapılan bir tecrübede garip ve □ derecede enteresan bir netice elde edilmiştir. Saçlarının yansı dökülmüş kırk bş yaşlarında bir zat b‘j dokta1*- ] lara müracaat ederek kendi sacları üzerinde bir tecrübe yapmalarını rica «tmlştir.
Bu hasta, iki ay kalsiyum tuzu ve âsit pantothenik ile tedavi edilmiş, ve kalaunın saçsız kısmında venl siyah tüyler bitmiştir. Fakat hu tfdavl neticesinde çıkan siyah tüylerde & ay zarfında hiç büyüme alâmeti görülmemiştir Bilâhare. Dr Feder. ve Vorthans. hastayı asit pantothenik ve iııasltol ile tedaviye bu-lıvarak adalesine fazla miktarda asit oan'ot-henik zerketmlşler ve bunun neticesinde yeni çıkan saçların bir az daha büyüdüğünü görmüşlerdir. Fakat, bundan sonra yapılan her türlü te- ' davl. hiç bir tesir gö tormemiş ve yeni biten saçların büyümesi imkânı bul unumumıştır.
Şimdiye kadar yapılan muhtelif tecrübeler neticesinde, vitaminlerin
EGömlekiş"!
BİRİNCİ SLNU1 ÇÖMLEKÇİ I
■■Te): 20096 Sirkeci ■■■»■
ZAYİ — Rize nüfus memurluğundan almış olduğum ve içinde askerlik
|Halk evler, ve Kurumlar j
Türk Matbuat Teknisyenler birliği.
Dün Eminönü Halkevinde 2 İnci yıllık toplantıyı yapan Tiırk Matbuat Teknisyenleri birliği, kongre raisi Aziz Uçtayın başkanlığında yıllık kongrelerini yapmışlar ve yeni İdare heyetini seçmişlerdir.
Asli imlıklara: Sabri Şenkartal. Şeref Çinoğlu, Aziz Uçtay. Recep Ak-akçe, Şükrü Pekman, Ahmet Günal, Alâeddln Onuk.
Yedek âzalıklara da; Tevfik İlem, Vedat Turgay. Bedri Ataman. Mustafa Giner, Nihat Akçaakm, Ahmet Yalaz. Etem Gürdal seçilmişlerdir; muvaffakiyetler dileriz.
★ Sarıyer Halkevinden: Spor şubesine kayıtlı üyelerin yeniden tesciline başlanmış olduğundan bu şubede bulunanların iki fotoğrafla ve son adreslerlle idare memurluğuna müracaatları.
★ Yeşilay Gençlik şubesi mayıs programına göre 5 mayıs cumartesi günü Galatasaray lisesinde verdiği konserden sonra 12 mayıs cumartesi gıınü Bebekle Hisar arasında bir paten müsabakası hazırlamıştır,
İstanbulda ilk defa böyle bir müsabaka Yeşilay Gençlik şubesi tarafından tertibedllmiş bulunuyor.
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Bir nevi ilim müesseseler!.
2 — Sorgu - elde ederek.
3 — Namaz ve niyaz.
4 — Ayağının altı siyah
_________ _________________________ 5 — Reklâmla - Kokmuş hayvan yeni saç çıkmasına hizmet etliği, fa- cesedi.
kat büyümesine hiç bir yardımı do-. ” ’ “ ‘*~’*
kunmadiği anlaşılmıştır.
İneğin midesi B vitamini kaynağıdır
İneğin midesi, yalnız kendi ihtilaçlarına yeter miktarda B vitamini değil, aynı zamanda barsamlarındaki
I
U(lll CİlllUJ UIUU^UIU VC IÇHIUC OOBCIIIIV " ■
durumum yazılı nüfus tezkeremi zayi Balta maddeleri içerisinde kaybolup giden pek çok miktarda vitamin işettim. Yenisini alacağımdan eskisinin eijen hakiki bir imalâthanedir
hükmü yoktur. Bundan 15 yıl evvel Petfilvanya dsv-
Recep oğlu Eşref Hoş let kolejinde teşebbüs edilen araştır-
6 — Lezzetine bak,
7 — Başına (Y* gelirse kalbdir -Azıcık.
8 — Kalın keresteler - Tersi sudur.
9 — Yama - Manevi yarış.
10 — Kuru değil - Şalisi. ' Geçen bulmacanın halli Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya: 1 — Golaveraj, 2 — Odama gelin, 3 — Latife, Elâ. 4 — Ami, İriler, 5 — Vafri Kati, 6 — Eğer. Vldln. 7 — Re, İkibelû. 8 — Alelade. Ed, 9 — Jiletile, 10 — Narlnadam.
RADYO
ANKARA RADYOSU:
Bugünkü program
1800 Salon orkestrası, 18.30 Ziraat saati, 18.45 Dans müziği 19.00
Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 18.45 Şarkı ve türküler. 19.45 Kahramanlık saati, 20 00 Marşlar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20 45 Yurtlan sesler. 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni muzikası, 21.50 Fasıl, 22.15 Müzik (pU, 22 45 Haberler.
YARIN SABAHKİ PROGRAM
7.30 Hafif miizlk (pl.), 7.45 Haberler, 8.00 Çeşitli hafif müzik (pl.), 8.23 Gündelik spor -servisi, 12.30 Karışık şarkılar, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.,
İskender unda sivrisinek bolluğu
İskenderun (Akşam) — İskenderun’da sivrisinek çoktur. Bu sebeple yaz ve kış cibinlik kullanmak lâzımdır. Belediye evlerin helâ çukurlarını kaldırarak lâğım tesisatı yapmağa muktedir olmadığından evlerde sifon yaptırmağı kararlaştırmıştır, sifonluma her eve beş liraya mal olacaktır.
İstanbul Vilâyetinden
1 — 12 numaralı sirküler mucibime perakende zeytinyağı satışı yapmak İçin vazifelendirilmiş ve evvelce ilân edilmiş olan bakkallara zeytinyağı verilecektir.
2 — Her kaza mıntakaâinda bakkallara hangi gün yağ verileceği aşağıda gösterilmiştir.
3 — Bakkallar alacakları zeytinyağına dair ordinoları mutlaka Ticaret müdürlüğünden alarak Ticaret Ofisine müracaat edeceklerdir.
4 — Bakkallar aldıkları yağları ayrıca İlân edilecek ola# jıalka tevzi gününe kadar muhafaza edeceklerdir
Tevzi günleri:
8/5/945 Salı günü: Bakırköy kazası ve Rami nahlyesî
9'5'945 çarşamba günü: Eyüp, Sarıyer. Beykoz, Adalar, Kartal 10/5/945 Perşembe günü: Üsküdar. Fatih
11 5 945 Cuma günii* Kadıköy. Eminönü
12/5/95 Cumartesi günü: Beyoğlu »0117»
Kireç kaymağı ve Mayi Klor satışı
İzmit Sümerbank Sellüloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden:
Klor - Alkali Fabrikamız kireç kaymağı ve mayi klor istihsaline başlamıştır.
İsteklilerin sıraya girmek üzere ihtiyaçlarını İzmit’te Müessesemiz müdürlüğüne yazı ile bildirmeleri ilân olunur.
Bir tondan aşağı olmamak üzere kireç kaymağı flati fabrika iskele veya rampasında teslim yeni 100 kiloluk demir variller İçinde kilosu 66 «altmış altı» kuruştur. 200 kiloluk demir variller içinde kilosu 64 «aitmiş dört» kuruştur.
Mayi Klora ihtiyaçları olanların tilerinde tüp bulunduğu ve yahut 10 tonluk vagonlarla satın almağa istekli oldukları takdirde müessesemize müracaatları rica olunur. «6058»
Vakıflar orman işletmesi müdürlüğünden:
İşletmemizin Çayırdere deposunda mevcut »2000» kental meşe odunu şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır.
İsteklilerin 11/5 945 cuma günü saat 16 da Çemberlltaştaki büromua müracaatları.
Muhammen bedel beher kentalde »360» kuruş, muvakat teminat «540» liradır. «6002»
Kahır Yüzünden Lütuf
Yazan: P. Wentworth Tercüme eden: Vâ . Nû
— Sizi derhal ziyaret etmenin lü-ZUH-.İU olduğunu hissettim. (Burada, his-'i-ttim, demenin mânası neydi?) Zira, ben de bu memlekette yabancıyım. Ve ihmal edilmiş olmanın İstırabını duyuyorum. ı ihmal edilmiş Olmak! Aman ne kinaye!) Ben buraya kuzenlerim Bcrkeleylerle yakın olayım, diye yerleştim. L&dy Suzannc’ a soyliyeceğim, o da gelip sizi ziyareL etsin. Pek iyi kadındır amma, sokulgan değildir. (lı Bir çok insanların, kendisini yapmacıklı saydıklarını Biliyorum.... Fakat kendisinin öyle olduğunu zannetmem. Cidden zannetmem. (Şimdi burada bu, zannetmem-lerin mânası ne?) Siz ne dersiniz?
Yalvarır gibi bir tavırla Julien’e döndü.
Erkek, kendi kendine:
«— Kırmızı saçlı yılan!» diye düğündü.
Sonra yüksek sesle:
— Lady Berkeloy, tanıdığım İnsan-
lI) Türkiye'de olduğu gibi İngiltere'de dc bir mahalde oturanların orava .-(>nrr. n gelmişleri ziyaret etmeleri adettir.
ların en mükemmelidir. - dedi.
■— Öyle ya, efendim. Ben de daınıa aynı şeyi söylüyorum, çayıma bir şeker daha lütfedin, madam. Svet, Berkeley’ler harikuladedir. Siz de yakında tanışıp bu filerime iştirak edersiniz. Bay Forshaın! Ben sizin eski evinizde oturuyorum. Bay Bronson bana karşı pek lûtufkâr da-.Tandı. Paviyonunu bana verdi. Mükemmel bir yer. Amma, pek fena şekilde damı akıyor. Hem efendim, bay Bronson evine yerleşeyim diye nc ısrar etti bilseniz, ne ısrar etli. Yapıştı, yakamı bırakmadı.
Anıabcl'e döndü*.
— Elak vermeli, efendim, bay Bron-son'a — dedi. — Küçüg bir kızı var Adamcağız yalnız başına sıkılıyor. Kızının, Angela Lemolne İsimli bir mürebbiyesi var. Her halde tanışacaksınız. Zira, her tarafa glrir çıkar. Hoş bir matmazeldir.
Sustu. Birdenbire gülüverdi,
— Bazı erkeklerin fıtrince, hoştan da fazla hoşmuş. Ne dedikoducu insanlar vardır Dul erkeklerin ve körpe kızların aleyhinde söv’em?:llk sözü bırakmazlar. Âlemin dilinden kur-,
tulmak kabil değildir şiz de o fikirde misiniz, efendim?
Amabel. madam King'c gözlerini dikerek:
— Evet, hakikaten.
— İşte ben böyle şeylere tahammül edemem. Ne var dedikodu yapacak? Zavallı bay Bronson'un evinde ne demeğe güzel bir njürebbiye bulunmasın? Matmazel için de bu ev pekâlâ İşte... Kötü şeyleri akla getirmemeli.
Julien:
— Sahiden! —dedi.
Nita King. samimiyetle devam etti:
— Ben bilâkis etrafımda daima İyi şeyler görmeği arzu ederim. Hep iyi şeyler konuşurum. Evet, mersi, madam. Yarım fincan daha içerim. Sizin çayınız harikulâdeymlş. Başka komşularımız da var. Miller'ler' köprünün yanında küçük bLr köşk yaptılar. buraya yerleştikleri sırada, ahali aleyhlerinde pek çok şeyler söyledi. İşittikçe feııa halde hiddetleniyordum Asıl isimleri, Miller değil, Mül-ler'mlş. Bunlar asıl Alman'mışlar. Olur iş mi bu mira, efendim?
Julien:
— Dedikodu cidden fena şeydir, —dedi.
KırmızL saçlı kadın ona yalvarır gl-gi baktı.
— Evet, efendim. Ben de sizin gibi i düşünüyorum. Mesele şu ki, Miss Mil-

Feyziye mektep’eri cemiyetinden
6 5 945 pazar günü yapılan genel heyet toplantısında ekseriyet bulunmadığından toplantının 13. 5. 945 pazar günü saat 11 de aynı yerde yapılması kararlaştırılmıştır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
3659 sayılı kanunun 10 uncu maddesi gereğince barenı kanunu hükümleri dışında aylık verilmek üzere idare merkezimiz için Tûrkçesi de gayet kuvvetli olmak şartile Fransızcaya gayet kuvvetle vakıf olanlar arasında müsabaka imtihanı İle memur alınacaktır
isteklilerin 22/5 '945 salı akşamn-a kadar Ankarada umum müdürlük zat işleri servisine istanbulda şubemiz müdürlüğüne müracaatları. 6101»
SULAR İDARESİNDEN:
1 __ Feriköy'de su galeriri etrafının düzenlenmesi için kamulaştırılan
binalardan bazılarının ankazi 15 5'945 salı günü saat 14 de yerinde açık arttırma ile satılacaktır. . _
2 — Arttırmaya girmek istiyenlerin grup ticaret vesikaları ile bir'gün ı evveline kadar merkez fen büro una ba§ vurarak kayıt olunmaları. «610:»
lerin küçük İsmi Anny Bu da Almanların Anna’sını hatırlatıyor. Ya hele ağabeylsl! Dilinde hafif de aksan var. Amma ne de olsa, insan fena şeyler düşünmemeli!
Sustu; etrafına bakındı.
— Hattâ, bu şipşirin ev hakkında da neler söylemediler, dilleri kopası-calar! —diye ilâve etti.— Amma ne deseler saçma! Evin uzun müddet boş kaldığına bakıyorlar da iftira ediyorlar.
Julien'in alâkası uyanıyordu:
— Yok canım! —dedi.— Merak ettim, bu ev hakkında neler unlatıyorlar? Acaba çıkıp giden kiracılardan mı bahsediyorlar? Yoksa, daha enteresanı, yoksa. Büyük Yol'da müvez-ziin eşeğe rasgelmesini mi? Bilhassa bu İkinciyi tercih ederdim.
Nita Klng, genç erkeğe sitemle baktı.
— Yok, bay Forsham. yok! Tabiatın fevkindeki hâdiselerle alay etmemeli! Siz de benim fikrlmdesinlz, değil mİ, madam? Kadınlar, fevkalâdeliklere daha fazla inanmıya meyyaldirler. Şüphesiz ki, her şeye inanmamız lâzım gelmez. Amma İnanılacak şeyler de var. Söylenenleri size burada tekrarlrmıvayım. Zira, asabınızı bozarım. Sizi korkuturum» Neme lâzım
Amabel:
— Ben korkak değilim. Tesit altın-
da kalmam, —diye cevap verdi.
— Böyle olduğunuzu tahmin ediyorum. Aksi takdirde burada oturmazdınız. Öyle değil mi. efendim, çok cesursunuz. Öyle değil mİ?
^Paşını çevirip omuz üzerinden baktı Sonra alçak sesle:
— Hiç bir şey görmediniz mi?
Amabel gülerek başını salladı:
— Hayır. Hiç bir şey görmedim.
Madam Kîng, mırıldanır gibi devam etti:
— Hiç bir şey işitmediniz mi? İddia ediyorlar ki . Hos iddialara da inanılmaz a.. İddia ediyorlar kİ. g:cele-yln, kanat şakırtıları işitllirmiş. B,ri de haykırmış.
Titredi; sonra ayağa kalk'ı.
— Böyle şeylerden bahsetmem, ne saçma! Herhalde sözlerim sizi korkutmadı? Fakat şu anda kendi sözlerimden kendim korktum. Şimdi artık uzun müddet karanlıkta kalamam. Ay. güneş de batmış! Bu havada eve de yalnız dönemem. Bay Bronson, beni almak için geleceğini vadetmişti. Her halde bir mâni çıktı.
Yalvarır gibi Julien’e döndü.
— Beni lütfen, yolun sonuna kadar götürür müsünüz? Etraf pek karanlık, gözüme bir şeyler görünürse.,.
Fena helcte titredi.
— Ben madam Grey gibi cesur değilim.
Tabi aliyle, Julien, kırmızı saçlı ka-
dını Forsham malikânesinin Eski evine kadar teşyi etmek mecburiyetinde kaldı.
Yürüdükleri sırada, Edouard Ber-keley’in muhitte, «Garip» diye anıldığını. karısının da. «Çabuk ihtiyarladığını > öğrendi. Meğer bay Bronson da, (çok içki İçiyor.» diye itham ediliyormuş. Amma, bu doğru değilmiş. Bütün bu haberler. Julien’i ilgilendirmiyordu. Yeni Ev hakkında tafsilât almak istiyordu.
Julien ile madam Klnk gittikten on dakika sonra. Jenny, Amabel'e bay Bronson'un geldiğini haber verdi. Bronson, madam King’in. kendisini beklemeden gittiğine şaştı. Amabel, bu adama alâka ile baktı. Eski Ev'in kiracısının hiç de fena olmadıkım düşündü. Zira bu Bronson. kibar h^.lli bir adamdı. Sesi de hoştu.
Ellisinde kadardı. İri yarıydı. Solgun yüzü, gayet açık renk gri gözleri vardı. Bir spor elbise giymişti. Bu da. haliyle tezat teşkil ediyordu. Böyle bîr insanın redingot giymesi, altın çerçeveli gözlük takması icabetlerdi.
Adam oturdu. Bir çeyrek kadar, hoş bir turzda konuştu, Bayan Grey'e burada rahat etmesini, rutubetten de... Ve hiç bir şeyden şikâyeti olmamasını temenni etti.
Sonra ayrılıp gitti. Jenny -de gelip kahvaltı tepsisini aldı.
(Arkası var)
■T
AKŞAM
9 Mayıs 1945
ALTI BİN LİRAYA ACELE SATILIK — Altı lAstlkü az kullanılnuş hususî oto. Müracaat: Saat 10 - 12 arası Doktor Veclhi Nart Eminönü.
8015 -
| - İŞ ARIY ANLAR
AVRÜFADAN YENİ GELMİŞ BAYAN AHÇI — Garsonluk ve servis İşinden anlar kocasile birlikte her ikisi de Fransızca. Almanca, Rusça biraz Türkçe lisanlarına aşina fevkalâde yemek bilir dışarıya gider. Beyoğlu Asmalımescit Perm ezel so-,-------------------------
kak 40 numarada 4 üncü kat Maruza. Salih Necati'ye müracaat. 8016 — 1 8025
YENİ DÜKKÂN TUTACAKALARA — Beşyiız kiloya kadar çeken bir baskül İle her tarafı cam zarif kristal iki' vitrin satılıktır. Bahçekapıda eczacı
SATILIK ARSA — Nişan taş düzel Bahçe önü ve arkası fevkalâde manzaralı ccphPSi 12 derinliği 25 metre ucuz satılıkta'. Müracaat tel: 43’45. 8047 —3
ACELE SATILIK BAKKALİYE — Lüks vitrin, su. buz dolabı ve her çeşit malzeme. Sahibi taşraya gideceğinden devren satılıktır. Müracaat: Divanyolu No. 23 8053 — 5
V.ANİKÖYÜNDE SATILIK VALİ — Sekiz oda terkos, elektrik, havagazı, kayıkhane, meyva ağaçlı bir dönüm bahçe, İskele memuruna müracaat 7068 ■
_____________________ SATILIK STİL ENDAM AYNASI —
İNGİLİZCEDE TECRÜBELİ BAYAN Stil ayaklı bir endam aynası satılık-ÖGkETMFN — İlk. orta, İlse talebe-!tır. Telefon 81086. No. ya müracat. leri ilerletip, İmtihana hazırlar: Konu «malarını ilerletmek suretilc bir ksç saat refakat edebilir. Akşam'da T R. C._______________8028_______— 8
BİLHASSA — Teknik Sahada mü-maresesi olan bir mütercim İngilizce ticari muhaberatı temin etmek üzere günün muayyen saatlerinde iş ara-nu kidir. H. R. O. rumuzuna müracaat. 8041 — 1.
SATILIK YARIŞ FITASI — Ve Skl-fe de tahvil olunabilir gayet şık ve ayrıca bir kotra yelkeni de satılıktır. Ortaköy camii yanında ki kayıkhaneye müracaat. 8039 —
HEM SAYFİYE HEM ÇİFL1K — Şehre çok yakm içinde 3 odalı hanesi ayrıca yanaşma odalan ahırlan büyük meyva ağaçlan bulunan 50 dönüm erazl kiralıktır. Gazetemiz İlâna t memurluğuna müracaat.
7038 —
SATILIK TRAKTÖR — Yeni denecek vaziyette çok az kullanılmış Fiat traktörü sapan il e satılıktır. Fiat
ASKERLİKLE İLİŞİĞİ OLMAYAN— Lisan ve eski harfleri bilen, makine Be seri yazan hukuk mezunu bir genç İstanbul veya Anadcluda 125 - 150 Ura aylıkla bir İş arıyor. Adres: ~ tanbul Şişil posta kutusu No. 47.
8086
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — İstanbulun her yerinde apartman ev mağaza imalâthane, fabrika, han, arsa ve çlfllk almak, satmak ve kârlı işi olup da devredecekler veya ortak Istlyenler Beyoğlu Büyük Parmakka-pı köşebaşj 4 No. kat 2 Zarif Özalp. Telefon: 42398 6055 — 12
KELEPİR ARSA — Şişil son durağa Ud dakikada Perihan sokak. 7.5 m. cepheli, 3 katlı apartımana müsaadeli- Hafriyatı yapılmış. Terkos mevcut. Müracaat Tarlabaşı caddesi Trio Palas daire No. 8 8054 —1
KİRALIK DEPO — Kasımpaşada iskeleye çok yakın depo ve ardiye olmağa elverişli kârgir bir yer kiralıktır. 40740 telefon. 8087 — 2
BOĞAZIN YAKIN — Sakin bir köyünde 8 odalı, möbleli, buz dolabı, radyoyu, meyva, çiçek bahçelerini havi bir yalı kiralıktır. Galatasaray Emlâkiş. Tel: 4S010 8001 — 2
İS-
BAKIRKÖYÜNDE KİRALIK EV — Yazlık da verilebilir 4 oda hamam havagazı elektrik mutfak sarnıç taksimatlı suyu mevcut hane içinde ev sahibi. Bakırköy Zeytinlik Ömer Naci sokak No. 48__________% 8059 — 1
ACELE SATILIK — Ankarada büyük bir terzihane azimet dolayısile acele satılıktır. Müracaat yeri: Baysal Biçki Kursu - İstanbul- Beyazıt.
' 8060 — 2
Yağlı tohumların ihraç edil niyeceğine dair İthalâtçı ve İhracatçı Birlikleri Umumî Kâtipliğinden: Nebati yağ durumu dolayjsiyle dahili istihlâk bakımından önemi artmış bulunan Susam, Ayçiçeği ve Keten tohumunun ihracı için şimdilik lisans verilmiyeceği Ticaret Bakanlığının tebliği üzerine ilân olunur,6116 ■
Pazarlıkla satılık muhtelif cins emtia
2~ İŞÇİ ARIYANLAR
BARIKÖY DOĞUMEVİNDE — AçIk bulunan ebeliğe talip olanların diploma ve evrakı müabiteslle birlikte ber gün saat ondan bir buçuğa kadar Doğum Evi Başhekimliğine müracaattan._________8054 — 1 I
PLASÎYE ARANIYOR — Itriyat 1 satışından anlar tecrübeli bir plasiye 1 aranıyor. İstiyenlerin: Saat 12 - 13 arası Galata Mumhane caddesi Gü-mûş han No. 2 7098 —
MÜHENDİS YAHUT MİMAR ARA- 1
25000 LİRAYA - Bebekte 100 metre bahçeli deniz görür ev, 30030 liraya 'Moda caddesinde iki ev, 50000 liraya Gümüşsuyunda apartman. Tel: 42368 8070 — 2
İKİ EV 18.500 LİRAYA SATILIK — Üsküdar vapur İskelesine on dakika Paşallmanı İcadiye caddesi denize nazır beşyiiz küsur bahçeli villâ boş teslim yanındaki ahşap evle beraber satılıktır. Gezmek, konuşmak için Bahçekapı d a eczacı Salih Necatlye. ___________ 8017 — 1
Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğünden:
1 — Nusrctiye ve Tahtakale ve Fındıklı ve Sultahamam depolarımızda mevcut:
a — Nusratiye v* Tahtakale depolarımızda mevcut:
Takriben 352 kilo avarya!ı çember ile 2150 Kg. balyalardan çıkmış çember parçaları.
e — Nsretiye ve Tahtakale ve Fındıklı depolarımızda mevcut takriben 4400 Kg. ambalaj kâğıdı parçası.
e — Nusretiye depomuzda mevcut 8 adet boş tahta soda fırçan.
d — Tahtakale deposunda mevcut takriben 610 kilo mukavva ve karton parçalan.
e — Nuretlye ve Tahtakale ve Fındıklı depolarımızda mevcut takriben 16850 kilo tahta san tük kapağı.
f — Tahtakale ve Fındıklı depolarımızda mevcut 146 adet orta eb'atta boş sandık ile 23 adet büyük boş manifatura sandığı.
g — Nusretiye deposunda mevcut takriben 200 Kg. hurda saî-
h — Fındıklı depomuzda mevcut 123 Kg. balyalardan çıkan hasır parçaları,
1 — Sultanhamamı depomuzda mevcut takriben 1966 Kg. kanavlça parçası ve 353 Kgr. dır. Çuval parçası. Oldukları yerde teslim ve hah hazırlarlle açık arttırma ile satılacaktır.
2 — Boş sandık ve varller adetle, çember, kâğıt, mukavva ve saire kiloları gösterilenler kilo İle satılacaktır.
3 — Arttırma adetlerde adet, kilolarda kilo başına fiat vermek su-retUe olacaktır.
4 — Birinci maddede yazılı her cins emtianın İhale tarihleri fle yatırılacak depozito mlkdarları aşağıda, her emtianın hizasında gösterilmiştir.
70000 LİRAYA — Lâlelide apartman: 70 bin liraya Fenerbahçede vll-«n.™- ’â- ıroooo liraya Fmertmhçedc villâ. NIYOR — Muamelesi ddru.it. elinde , Türk Emlâk Bürosu. Ömerâblt han resmi inşaata girebilecek vesikası bu - ^~g*: ^2368___________8071 — 2
lunan Mühendis veya Mimarlardan sermayedar ortak İstiyenlerin Sirkecide Üç direkli handa Osman Okutana acele müracaatları Tel: 21683.
8024 - 1
SATILIK KÖŞK — Erenköy Etem Efendi caddesi fırın karşısında 20/1 numaralı tekmil konforu haiz altı odalı, bahçesinde büyük kaskatlı havuz; çam. ve meyva ağaçlan vardır. İçindeki sahibine müracaat. 8022 - 4
5 AY İÇİN KİRALIK — Möble, telefonlu 2 apartman: Biri Taksim Talimhanede, diğeri Nlşantaşmda. Her türlü konforu havi. Müracaat Tel: 42740______________________8063 — 2
SATILIK — Cihangirin en güzel yerinde 3 katlı konak her katta 3 çer oda, denize nazır, havagazı, elektrik, su Galatasaray lisesi karcısında terzi Eyüp. Boş teslim edilecektir.
8084 — 2
SATILIK EV — Kuzguncukta, Tahtalı bostan sokağında 10 numaralı _________________________________ kagir ev yedi oda suyu elektriği hava-
100009 LİRAYA — Bostancıda villâ,1 eazı vardır. İskeleye iki dakika mesa-I 100000 liraya Moda caddesinde ev. fcde görmek İçin Kurguncuk’ta Ber-Beyazıtta arsa. Türğ Emlâk Burosu. ber Emine pazarlık İçin İlân memur -örâerâbit han Galata 2/23. Tel: 42368. Muna müracaat. 8027 -3
8071 —2
FATİH, AKSARAY, BEYOĞLU, BOĞAZİÇİ . — Semtlerinde ev. arsd. apartmanı olup da satmak İzleyenlerin Sirkeci Ankara caddesinde 66 kapı No. ya müracaatları. Tel: 20310 6060 — 5
Emtianın İhale Yatırılacak depozitonun miktarı
cinsi Tarihi Saati Lira Tarihi Saati
a - çember parçaları ve hurda 9.5.945 15 125 9 5.945 12
saçlar b - Kâğıtlar 105945 İS' 350 10 5 945 lî
e - Mukavva ve kartonlar 10.5 945 1520 60 10.5.945 12
d - Hasır parçaları e - sandık kapakları 11.5.945 15 300 11.5.945 12
t - Boş sandıklar ve tahta boş soda 11.5 945 15.30 150 11.5 945 12
fıçısı g - Kanaviçe ve 115.945 16 120 21.5.945 12
çuval parçaları 5 — Arttırmaların her biri yukarıda dördüncü maddede gösterilen
’CTSBfe^yTre^/erâîorTorJPnF
gün ve saatte sıra İle Yeni Valde hanında 5 İnci katta ofis Umum müdürlüğünde müteşekkil satış komisyonunda yapılacaktır
6 — Her cins eratla İçin verilecek en yüksek fiatlar lâyık hadde görülmediği takdirde ofis satışı yapıp yapmamakta serbesttir.
7 — Ma! üzerinde kalanlar satışı müteakip ertesi günü saat 16 30 a kadar mel bedellerini tamamen ödemedikleri takdirde ihale fesh edilecek ve depozito İrat kaydedilecektir.
8 — Her alıcı aldığı malı İhale tarihinden bir hafta zarfında de-t polardnn tamamen kaldırmadığı takdirde gvçeçrk her fazla gün için adet ve kilo başına beş kuruş ardiye ücreti alınacaktır.
9 — Her nevi resim ve masraflar alıcıya aittir.
10 — İsteklilerin her çalışma günü saat 9 dan 12 ye kadar bildirilen depolarda görebilecekler ve İstedikleri tamamlayıcı malûmatı ofis satts ve stok dano m&dûrlüRfintI'-mlabllceek!erf ilân olunur (546«>
«079 ’ ■>’ ......---------------ZZL----------I SATILIK VİLLÂ — Bostancıda as-
J ~ SATILIK KÖŞK — Kndıköyünde faltta deniz ve Adalara nazır yeni
™ j fazla çamlı çiçek ve çqy güzel İki villâ ayn ayrı veya bir-, likte acele ehven satılıktır. Bostancı Kasaplar içinde bisikletçi Muharrem-? müracaat.________________________________________________S087 — 2
5000 LİRAYA MAKTUAN SATILIK — Haliç Fenerinde kârgir hane, 4 oda, taröça, elektrik, kuyu, güneşli, % 12 varidat boş teslim - Yemiş, Değirmen 39 Halil 8036 — 1
AHÇI ARANIYOR — Şişlide. Ûç kişilik bir ailenin yemeklerini yapa-
Sklır3*"',’’,”' lkX. 1ÎÜ 22SDW B- (•■*!«. >₺“> *-
sa «reis edilir. MİUMOat: öglea.n ."I» apartman. £»£■. Mş llr“ »ITO masaUMlr.
sonra BabIâli caddesi. RK.lt etendi .Tiirtt »»la» Barosu. Tel: UtS. ;-»66 ya klrfon rflnu, M»1 -
banında (Qgan) . BC31 — 1 __________________________BQ73 ~~ 2 I
350000 LİRAYA — İstlklıd cadde- lki dönümden fazla çamlı çiçek ve . sinde apartman. 550000 liraya İstik- meyva bahçesi İçinde, tam konforlu, r lâl caddesinde apartman, 225000 11- denize, tramvaya, iskeleye y^kı- *" n raya Rumeli caddesinde apartman , vali. Ayda 400 lira kiraya misi

SATIŞ MEMURU BAYAN ARANIYOR — Mağaza İçin satış memuru ve kasiyer bayan alınacaktır. Maaş müsaittir. Sirkecide tramvay cad. 27 No. ya müracaat. 8051 —
Reşit e.’eudi Emlâk Bürosu. Tel:
131 — 1....................................
TERZİHANEDE ÇALIŞACAK BİR bayan ARANIYOR — Müracaat Galata, Havyar han 64/2, müteahhit Nuri Menemencl yazıhanesi.
___________________8057 _ 1
HUSUSÎ BİR EV İÇİN — Birinci derece Türk bir ahçı İsteniyor. İktidarına göre aylık verilecektir. Katır-eıoğlu hanında dördüncü katta 8 numaraya müracaat olunması.
8092 — î
120000 LİRAYA — Osmanbeyde apartman, 200000 Ura, Cihangirde apartman, 180000 Ura Cihangirde apartman. Türk Emlâk Bürosu Ömerâblt han Galata 2/23. Tel: 42368
81174 2
| KİRALIK MUAYENEHANE — Telefon ve mefruş bekleme salonu vardır. Cağaloğlu Halkevi karşısı No. 64. . Telefon: 22566. 8020 — 1
150000 LİRA — Erenköyünde 10 dönüm bahçeli köşk. 100000 lira Santralde İki köşklü 4 dönüm bahçeli villâ, 90000 lira Caddebostanda 7 şer odalı iki daireli apartman. Tûrg Emlâk Bürosu, ömerâblt ban Galata 2/23. Tel: 42368 8075 — 2
SATILIK ARANIYOR — İstanbulıın her semtinde satılık ev, apartman aranıyor. (Deney Emlâk'eı Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 telefon 43840 7099 — 2
BEYAZIT — Üniversite caddesinin en lüks ve en işlek ıtriyat ve kırtasiye mağazası devren satılıktır. Telefon 23461 numaraya müracaat.
8000 — 2
BÜYÜKDEREDE SATILIK SAHIL-HANE — Büyükdere bahçesi karşısında 201 No. lı yedi odalı bahçeli iki dükkânı bulunan sahllhane üç odası boş olarak satılıktır. Altında kahveciye müracaat,____8040 — 2
KİRALIK KAT — Bostancı Bağdat caddesi No. 159,- 4 oda 1 hol möble tam konfor bir kat. Her gün içindeki sahibine müracaat. 8044 —
ERKEK AHÇI VE BİR nİZMETÇİ ARANIYOR — Zonguldak İçin bir karı koca ve yahut yalnız bir kadın ahçı isteniyor. Osm an bey Rumeli caddesi Afi tap apartmanı 3 No. ya müracaat 8084 — 2
100000 LİKA — Büyükderede yalı, ÖOOOO lira Büyükderede yalj, 35Ö00 lira Büyükderede villâ, 25000 Ura Yc-nrköyde sahlld' arsa. Türk Emlâk Bürosu. Tel: 42368 8076 — 2
BAYAN ARANIYOR — Kitap satıcılığı yapabilecek ve biraz d* Fransızca konuşabilen bir kız çocuğuna ihtiyaç vardır. Babıâlide Arif Bolat KJtabevlne müracaat. 8065 — 1
60060 LİRAYA — Aksarayda apartman, 160000 liraya Bey azı t la han, 20000 liraya Osman ağada kârgir ev ve dükkân. Türk Emlâk Bürosu. Tel: 42368. 8077 — 2
SATILIK MUTENA BİR ARSA — Beyazıt Tavşantoşı Büyük Mitat Paşa caddesi 85 m2 güzel bir arsa satılıktır. Müracaat: Büyük Mltat Paşa caddesi AH Bey Ap. No. 26 bakkal Hüseyin Şener. 7056 —
DEVREN SATILIK YAZIHANE — Yeni Posta hane karşısında telefonlu mobilyalı İki oda satılıktır. 23071 numaraya telefon 8023 -
J - SATILIK
EŞYA
8000 LİRAYA — Üsküdarda ev, 40000 liraya Taksimde apartman, 32000 H" raya Kadıköyündc- caddede beton apartman ve İki dükkân. Türk Emlâk Bürosu. Tel: 42368 8078 — 2
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Beşiktaş çarşısının en İşlek bir yerinde temiz ve bol müşterisi vardır. Eş-yalarile beraber devredilecektir. Akaretler durağı emlâk komisyoncusu Nec atiye. 8029 —
BEYOCtüNDA — Aynalıçeşme caddesinde: İçinde havagazı, terkosu ve elektriği ve asma katla bodrumu bulunan ve her İşe elverişli bir dükkân
ACELE SATILIK EV ARANIYOR — Kadıköy, İstanbul, şişil. Maçka’da müstakil İki katlı satılık ev aranmaktadır. Tafsilâtla fi atin Galata Posta kutusu 1329 a yazılması. 8050 — 4
SATILIK TARLA — Yeşilköy civarında Safra köyünde on İki parça 180 dönüm tarla satılıktır. Eyüpsultan caddesinde eski yeni Hamam Çıkmazı 1 No. da bayan SıdkJyeye müracaat______________________________8046 — 1
HER marka — Eski, yeni, sağlam bozuk radyo parkalarını ve lâmbalarını alır satarım radyoyu muayene ederin:.. Galata Yüksekkaldirini 56 NO. Zes Radyo, yokuşu pkaıken sol kolda.6006 —
40000 LİRAYA — Nişantaşında . .
apartman, 30000 liraya Meşrutiyi t devren kiralıktır. İsteklilerin Sirkeci, caddesinde apartman, 24000 liraya1 Ada handa (eski Horasanclyan hanı) Beyoğlunda apartman. Türk Emlâk ’28 No. ya müracaatları. 8053 — 4 Bürosu, ömerâblt han 2/23. Tel: 42363
8079 — 2
GAI.ATADA SATILIK VE KİRALIK DEPO—(5x12) metre büyüklüğünde-dlr. İstanbul. Ankara caddesi 50'nu-mara üst kata müracaat. Telefon: 22244.8048 -
SATILIK VİTRİNLER — Mısır çarşısında en iyi yerinde lüks bir bakkaliye dükkânı tam möbleslle devredilecekti'. Sirkecide Başağa Nakliyat ambarı sahibi Rıza Başağaya veya telefon 21233 r mnracani. 707H ~
20000 — osmanbeyde apartman, 13500 liraya Ankarada «75 metre arsa. 18 bin liraya Büyükadada arsa. Türk Emlâk Bürosu, ömerâblt han 2/23. Tel: 42368 8080 — 2
SATILIK TEODOLIT — İyi vaziyette, Merkez han 1, Bankalar cad. Galata. 8037 —
90006 LİRAYA — Bebekte sahil boyunda satılık villâ, Gcdikpaşada 30000 liraya apartman. Türk Emlâk Bürom. Ömerâblt han 2/23. Tel No. 42368___________________BORT** — 2’
KİRALIK EV SATILIK AVİZE — Beylerbeyinde Yalı boyu caddesinde 24/2 No. 6 oda su elektrik havagazı hamam denize kadar bahçesi meyva ağaçtan kayıkhane!! ev yazlık kiralıktır Mezkûr evde ayrıca 17 kollu fevkalâde bir avize de satılıktır.
8030 —
KİRALIK GAZİNO BAHÇESİ — Heybeliada'da plâj tarafında deniz kenarında çamlık arsa kiralıktır. İstanbul, Ankara Cad. No. 50 üst kata müracaat. Telefon: 22244. 8049 —
SATILIK PAMUK TARAKLAR — Az müstamel, nâlen çalışır vaziyette İki adet ı Kartı pamuk tarak raaklnHeri bütün ♦ ı. rruatiyle satılıktır. Adres: Galata, ahir han 4 üncü kat No. 13/17. Telefon; 4490. _________________________________7080 — 1
SATILIK YAZI MAKİNESİ — 140 şaryolu eb"adında jen! halde İdeal marka yazı makinesi satılıktır. Galata ömerâblt hf.nmda ikinci kat 16
BEYOGLI'NUN TÜNEL TARAFINDA — Cici bir kokteyl salonu acele satılıktır. Mahalli görmek ve görüşmek üzere mektupla randevu isten-(mest rica olunur. Akşam’a N. rümu-zile yazılması. 8032 —
ş er --------------------- ■ -
f odalı İki adet ev. Çok acele satdıktır? YUVA MERAKLILARINA — Gedik-Müracaat ve satın almak İçin Ferdi paşada tramvaya yakın 4 katlı 9 bü-■*——* (yük odalı terkos, elektrik, havagazı, denize emsalsiz manzarası apartmana çevrilir. Kâgir ev bir katı boş teslim. 25000 liradır. Deney Emlâk Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No. Telefon: 43840 8034 — 2
20 600 LİRAYA PAZARLIKSIZ — Giimii .«suyunda deniz görür beşer

^ — MÜTEFERRİK
ASRt OANSI.AR — Hususi olarak evlerinde öğrenmek Istlyenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Aliyon sokak 19. Prof. Panosyan.
7033 — 1
Selek Türk Emlâk E Galata Ömerâ- 1 bit han 2/23. Tel: 42368 8082 — 2
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen bayan büyüklere, talebelere üniversite talebelfrlnl İmtihanlara hazırlar, gramer, mükâleme ders! veriyor. Her yere gidebilir. Akşamda ABC rumuzuna. 8043 —
KİRALIK EV — iki daireli, bir dairede 4 oda salon, mutfak, banyo. 7 dönüm bahçesi ve bağı, kuyu, tulumba, elektrik, terkos mevcut Fcneryolu ... —...—. ........— ......... «... Yav?rağa sokak 19 No. jayru sokakta
numarada bayan Zebraya müracaat.'39 No. ya müracaat. 8058 —2
Telefon 41174 8052
İNGİLIZCZE BİLEN BİR BAY — Mükemmel İngilizce dersine mukabil radyoculuk tamirat işini iyi bilen bir kimseden öğrenmek İstiyorum. Akşamda mektupla (B. N. G> rumuzuna 8019 — 1
ÇOK ŞIKIN APARTMAN — Fıruz-
ağanın mutena yerinde 4 katlı 4 dal-.
------[reli her katında ikişer üçer odulı hol-
nurc-r t »- ı1 EANGaltinin — İyi bir yitin de' leri olan konforlu denize manzaralı; «« —
R' , — marna yeni bf.r elverişli sık bir dükkân dev-1 apartman Deney Emlâk 30000 Uradır. Ne İş üzerinde olursa ol un Harbiye
tr , -t,i{ raketi tnaktuan 30 lira. ren kiralıktır. Müracaat: Tel- 03808. Galata Rıhtım caddesi Kefeli HüseyLn Halâ^kârgazi caddesi No. 16 ya mü-Telclon 20930 Zıya. 8042 — 8033 _ j han 2 No. Tel 43840 8035 — t racaat. 3083 — 2
Tomruk kesim nakil ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Büzce Revir ârn'rliğinden:
1 — Revirimizin Garblkaradere bölgesinin Kiraz Tuknıakkapı ve Naşlaryurdu ormanlarında damgalanan 482 adet muadili tahminen 933 metreküp çam ağacının dipten kesme dallardan temizleme kal uk’atını soyma verilecek ölçülere göre tomruk boylarına ayırma ve Düzce merkez deposuna nakil ve istif İşi açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Açık eksiltme 11. 5. 945 tarihine rastlayan cuma günü saat 15 de revir merkezinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır,
3 — Dipten kesme dallardan temizleme kabuk soyma verilecrk ölçülere göre tomruk boylarına taksim İşinin beher metreküpü 150 kuruş ve Düzce merkez deposuna nalrll v« İstif İşinin beher metreküpünde 23 -IIra 60 kuruştur.
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 hesabile J749 Ura 38 kuruştur.
5 — Açık eksiltmeye alt şartnameler Ankarada orman umum müdürlüğü Ue İstanbul, Adapazarı, Bolu. Ereğli ve Düzce revir âmiriiklenle Garblkaradere orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte mezkûr komisyona müracaatları. (5655)
[
İstanbul Belediyesi ilânları
Tahmin bedeli
8070.08
İlk teminatı
605.26
İstanbul belediye tahsil ve tahakkuk şubeleri İçin yaptırılacak perde. Belediye daireleri İçin yaptırılacak yazı masası, koltuk, paravana, san-dalya vesalr eşya
Pasif korunma İsleri İçin lüzumu _ olan radyo ve teferriiatl.
Tahmin bedelleri ile İlk teminat miktarları yukarıda yanlı İşler ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Bu İşlere alt eksiltme şartnameleri her gün daimi encümen zabıt ve muamelât müdürlüğünde görülebilir,
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları ve şartname gereğince gösterilmesi lâzım gelen diğer belgelerle birlikte 21 mayıs 945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat on dörtte daimi encümene müracaatları İlân olunur. (5900)
6650.00
1796.00
423.75
134.70
ŞAHLIK LOKOMOBiL
100 beygir takatinde halen İşlemekte olan bir adet lokomobil sntı-lıktır. Müracaat: Ankara 451 posta kutusu. Telefon: 151-4.
ÇOK KÂRLI VE RAKİPSİZ BİR İŞ İÇİN — Bir sanatkâr ticarete ortak olmak üzere 3-4 bin lira sermaye koyabilecek bir kapitalistle ortak olmak İstiyor. Akşamda R. S. rümuzu-na mektupla müracaat. 8018 —
MEK rUPLAİltNIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden
Ciddi — S.L.A — H.K — H.G —
N.B — Ciddi 13 — İngilizce ders—
H.E _ RB
namlarına gelen mektuolon idarehanemizden Bldırmaian rica olunur.
YunaıiîStaıitian çıkan biri
aranıyor
Yan tarafta fotoğrafı bulunan kardeşim Ahmet Cemalinin Yuna-nistandan çıktığını haber aldım. Adresini bilen veya tanıyan va^a insaniyet namına aşağıdaki adresi • nie bildirmesini rica ederim.
Tire F.T.T. memuru Melâhat
Aka, validesi Düriye Aka
8
AgŞAM
9 Mayıs 1943
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ Kolonyası
Ancak Avrupa ve Amerikada benzerine tesadüf edilecek deteceda yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haaan dapolarila bütün ıtriyat mağazalarında satılır
ANKARA FABRİKAMIZ
Akköprü, İstanbul Cad. 810 Telgraf: KABLOTEL Ankara fabrikamızda aşacıdaki Hatlardan 9 şer kuru» zamla
t r «IX 18TANBUL FABRİKAMIZ
Nazmı Kıvançer
KABLO TEL FABRİKASI
8enclerd enberi çalışmanın verimli* İstanbul va Ankara fabrikalarımda Avrupa mallarından farksu elektrik kablolarının muhtelif cinslerinden Ünal etmekteyim. Devlet müessesatının türlü dairelerinden aldığım eipa-rrljlerin uygunluğunu belirten ve Bayındırlık Bakanlığının tesblt ettiği teknik evsafı haizdir.
Telefon harici ve dahili kabloları. Ütü kordonlar. Beyaz kordonlar, Slplomlar — Çelik sahra kabloları. Zil telleri.
Bayın müşterilerimle fabrikalarımıza verecekleri siparişlerin % 26 in! peşin gönderdikleri takdirde tedlyeli yapabileceğimizi arzederlm.
etiketlerindeki firmamıza dikkat etmelerini rica ederim. Satış yerlerimiz
N G A evsafını haiz kablolarımızın-----------------
yalnız fabrlkalanmızdır. Piyasada menşei belirsiz kabloların fabrikalarınım mamulMı olduğunu ileri sürdüklerine bizzat şalıld olduğumdan müşterilerimin nazarı dikkatlerini celbederlın.
1 m/m N o A
1.5 » ■
2.5 » •
4 > »
6 > >
10 » »
1
Metresi 40 Kr,
» 49 ■
» 68 >
* 00 »
. 125 >
■ 230 ■
İKİNCİ KABLOLARIMIZ Metresi 19 Kr.
» 27 »
e 41 ■
* 70 »
> 88 ■
Telefon harici kablosu Ütü kordonu
Beyaz kordon Mumlu zil teli Kauçuk!u zil teli
Metresi 140 Kr.
» BO >
» 28 >
Kilosu 900 >
■ 1400 >
Bllûmum Parlümerl mağazaları He Itriyat depolarında bulunur. Deposu: Beyoğlu Tünel Pasajı 10
Telefon harici kablosu Metresi 100 Kr.
Sahra kablosu İnce • 20 »
RIT
HERKESİN TUALET SABUNUDUR

Sayın Müşterilerimize
18 Mayıs Gençlik Bayramı yaklaşıyor. Ay yıldızlı naturel bayraklarınıza müosseserataden tedarik ediniz. Taşra siparişleri ödemeli gönderilir.
ADRES: Galata Mahmudiye caddesi No. 108. FEYZULLAH GÖÇER
Kızılay Derneği İstanbul Satış Deposu Direktörlüğünden: İyi, işler vaziyette, ayrıca iki yedek lâstiği, bulunan ROLLS ROYCE
Marka Kapalı Bir Binek Otomobili
23. 5. 945 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 11 de Mimar Vedat caddesinde kâin Kızılay hanında Kızılay Depo direktörlüğü satış komisyonunca açık arttırma, ile satılacaktır.
Taksim meydanında Fort motör Limited Şirketi vitrininde teşhir edilmekte olan bu otomobilin şartname ve fotoğrafları depo direktörlüğünde görülebilir, İhaleye iştirak edeceklerin direktörlüğe müracaatla şartnameyi İmza ve muhammen kıymetinin % 5 İne tekabül eden 3750 lirayı depo veznesine ödemeleri lâzımdır.
Cemiyetimiz arttırma ve eksiltme kanununa tabi değildir.
İstanbul Nafia Müdürlüğünden:
1 — Ortaköy Yüksek. Deniz ticaret okulu dershanesinin 9 İnçi kısım İnşaatı kapalı zart usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli (33725) lira (91) kuruştur. Eksiltme 22. 5. 945 tarihinde salı günü saat 15 te İstanbul Nafia müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme. Bayındırlık İşleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hulâsaslle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin (2545) lira (44) kuruşluk
muvakkat teminat yatırdığın* dair makbuz İbraz etmesi ve (945) yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden, tatil günleri hariç, (3) gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yaralan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalanması ve buna alt 9490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarını 22. 5. 945 salı günü saat 14 e kadar İstanbul Nafia müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (3695)
P Fevkalâde Bir Satış .
I Pırlantalı, rengi fevkalâde bir çift Pero zümriit küpe f mu ham man I I kıymeti *30.000) otuz bin lira] Mayisin onuncu perşembe günü saat I ^_£5_de_Şanda]_bedeBtenlnde _gat ila c a k 11 r. |
Vakıflar orman işletmesi müdürlüğünden:
İşletmemizin Slnekll deposunda mevcut 5500 ktnta] meşe odunu şartnamesine göre pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerin 11/5/945 cuma günü saat 14 de Çemberlltaştakl büromuza müracaatları.
Muhammen bedel beher kentalde 380 kuruş, muvakkat teminat 405 liradır. «8ÖO3»
Kadıköj birinci sulh hukuk yargıçlığından:
Davacı Ratf Dilek İle dava olunan Yani. Vasll, Dlmltrl, Torna Tanaşoğ-lu. Tana? karısı Sofya kayırın avukat Necmettin Günelln şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Kadıkö-yünde Zühtüpaşa mahallesinin eski Fener yeni Kalamış tramvay caddesinde vapur iskelesi civarında ve tapu kaydına nazaran eski 11, 11 yeni 34, 36. 38. 40 ve en yeni 34. 38. 40. 42 kapı sayılı bir tarafı Kartallı bostanı bir tarafı sahil ve bir tarafı Eren-konun bahçe ve dükkânları ve bir tarafı bahçıvan odaları ve kısmen dıvar ile çevrili ve tramvay caddesi üzerinde içinde dönme dolaplı bir bostan kuyusu ve üstünde bir odası bulunan gazino mahalli İle yanında üç kısımdan ibaret bahçıvan odalarını müş-ternll ve müllkü selimi kadim vakfından ve gediği sırf mülk ve sahası 3674,50 metre murabbaı ve kıymeti muhammenesl on beş bin Ura olan bostan ve gazinonun izalel şuyu su-retlle ve tarihi İlândan itibaren mahkeme kaleminde esbabı müracaata açık bulundurulan satış şartnamesinde yazılı şeraiti dairesinde ve peşin para İle Kadıköy birinci sulh hukuk yargıçlığında 30. 5. 945 tarihine rastlayan çarşamba günil saat 10 dan 12 ye kadar açık arttırma ile satılacaktır. Yevmi mezkûrda satış kıymeti muhammeneslnln % 75 nl tutmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere müzayedenin on gün daha temdidiyle 9. 5. 945 tarihine rastlayan cumartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar en çok arttırana kesin İhalesi yapılacaktır. Satış tarihine kadar birikmiş bina ve evkaf vergi borçları ve yargılama masrafı ve icralyesl de % 1 satış harcı hissedarlarına ve alınması lâzımgeldiği takdirde 20 senelik evkaf tavizi ile dellâ-11ye resim ve ihale pulu müşterisine alt olarak satılacaktır. Taliplerin İşbu gayri menkulün evsafını tamamen öğrenmiş bilerek satışa girmiş addolunurlar. % 7,5 pey akçesi veya bir bankanın teminat mektubunu İbraz eylemek lâzımdır. İcra ve iflas K. nun 128 inci maddesi gereğince İpotek sahibi alacaklılarla diğer alakadarların gayri menkul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsblte-lerlle on beş gün içinde mahkemeye bildirmeleri aksi halde hakları tapu sicilleriyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları, daha fazla malûmat, edinmek Istlyenlerln yargıçlığımızın 944/ 679 sayılı dosyasına baş vurmaları yayınlanır. (6071)
İTHALAT İHRACATTA
ve
GÜMRÜKLEMEDE
42252
NUMARAYI UNUTMAYINIZ.
ZAYİ — Fatih nüfus, memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı ve beraberinde Fatih askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 335 doğumlu
Abbas oğlu Yusuf Durguç
Dr. NEVZAT YEGİNSÜ
Birinci sınıf dahiliye mütehassısı (Amerikan hastanesi) Şişil Tokaloğlu sokak No. 34/2 IŞişil Şifa Yurdu karşısı) Saat 5-7 arasında. Telefon 84517
ZAYİ — Fener nüfus memurluğundan aldığım ve İçerisinde askeri muamelem yazılı nüfus cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1335 doğumlu
Ramazan oğlu Hakverdl Karaman
a BULANA H
100 Ura Mükâfat
7, 5. 945 pazartesi günü saat 17 de Köprüye yanaşmış bulunan Göztepe vapuru İle Tünel arasında Elmaslı bir kadın kol saa-
ti kaybolmuştur. Bulanın 60794 No^ı^elefona blldirmeslnlrlca ■■■■■■ ederim.
Yooo... Arkadaşlık böyle olmaz.
Mahallebiye şıra gelince beni beklemiyorsun,,
ÇAPAMARKA Tesis Tarihi 1915
KARTAL PLAJ EVLERİ KOOPERATİFİNE ORTAK ÛLINACAK Kartal Plaj Evleri Kooperatifi Yönetim Kurula Başkanlığından: İstanbulda Maltepe (Cevlzllı ile Kartal İstasyonları arasında demiryolu İle asfalt şosenin iki tarafında ve deniz keııarınrla tamamen sahip olduğu, Adalara nazır geniş plâj ve arsaları üzerinde ortaklarına birer ev yaptırmak maksadlyle kurulmuş olan kooperatifimiz, arazinin genişliği nispetinde ortak sayısını arttırmak artu61yie, yeniden 20 ortak alınmasına karar vermiştir.
1) Yeniden ortak kaydına 31 mayıs 1945 perşembe akşamına kadar devam olunacaktır.
2) Yeni ortakların, diğer ortaklarımız gibi, defaten ödeyecekleri miktar: 3.000 liradır. Kooperatifimiz ortak kaydolunurken peşin ödenecek olan bu para, takriben, parsellendirilmiş bir evlik arsa bedeline tekabül etmektedir. Buna ilâveten her ay ödenecek aylık tukslt miktarı şimdilik 30 liradır.
3) Yeni ortaklar dahi, eski ortaklarımızdan farksız olarak. 5293 sayılı ve 30. 12. 1842 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 19015'2 sayılı Bakanlar Kurulu kararlyle onanmış bulunan esas mukavelemiz hükümlerine ve şartlarına tabi olacaklardır.
4) Daha fazla malûmat İçin: Ankara. Yenlşehlrde, Adakale sokak, 69, D.3 da, kooperatifimiz İdare merkezine bizzat veya yazı İle müracaat edilebileceği gibi. Ankara 5488 numaralı telefondan da malûmat alınabilir.


Türkiye iş Bankası
Küçük cari hesaplar
1945 ikramiye plânı
ÇEKİLİŞLER: 29 ocak, 2 Mayıs, 24 ağustos, 1 kasım tarihlerinde yapılır,
— 1945 İKRAMİYELERİ _______________
1 adet ARSA (İstanbul'da Büyük Yalı'da Ada; 164, parsel No. 4, »23 M2.)
1 Adet 2000 Liralık D 2000— Lira
3 • 1000 » 3000— »
4 * 500 > 2000— »
10 » 200 a — 2000.— a
25 a 100 ■ — 2500— a
100 a 40 > — 4000— a
150 » 20 — 3000— a
300 » 10 n 3000— a
Türkiye tş Bankasına para yatırmakla yalnız para biriktirmiş ve faiz almış olmaz, aynı zamanda talünlzl de denemiş olursunuz.
V—
Beşiktaş sulh mahkemesi başkâtipliğinden: 945/32
Zlba Tugay vesalrenln şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları bebekte bebek mahallesinin eski, bebek yeni, Rumellhlsar caddesinde eski, 72, 72 yeni, 84, 84/1 kapı sayılı sağ tarafı evvelce saffet şimdi artunyan ev ve bahçesi, sol tarafı evvelce ve şLmdl ahmet veresesinden mustafa ve saadet ev ve bahçesi arka tarafı mehllka vo kardeşleri osman arsası ön tarafı yol İle mahdut 82 metre murabbaında bir metre lrtlfamda divan olan ve 4400 Hra değerinde bulunan bir kıta arsa şuyuurı giderilmesi için satılacaktır.
31 mayıs 945 pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar ve değerinin 3/4-nü bulmazsa en son arttıranın yüklenmesi durmak üzere 11 haziran 945 pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar icra vo iflas kanununda yazılı şartlar altında açık" arttırma ve peşin para İle satılacaktır.
Birikmiş vergiler hisselilere dellâl ücreti, 20 senelik taviz bedeli, İhale pullan, tapu masrafları alıcıya aittir.
Şartlaşması: 7. 5. 945 gününde divanhaneye asılmış olduğundan İsteklilerin gelip okumaları, fazla bilgi Lstlyenlerln 945/32 sayı ile başkâtipliğe baş vurmaları ve alıcıların değerinin % 7,5 nlsbetindekl pey’akçe-slle yazılı günlerde beşlktaş sulh mahkemeleri baş kâtipliğinde hazır bulunmaları İlân olunur. (8053)
ZAYİ — Kartal nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdını va beraberinde Kartal askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim.. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 327 doğumlu Recep oğlu Fazıl Tingal
— SAYIN BAYANLAR —
SOLEY
Şapka Evinde
Senenin en şık ve güzellik verecek modellerini bulacaksınız. Lebon karşısı Aktar Apartımanı No. 2
Petrol Xi%am
İstanbul milli korunma savcılığından: İlâm: 945/445
Usulsüz fatura tanzim etmek su-retlle milli korunma kanununa muhalefetten «uçlu İst. Örücüler çarşısı Örücüler kapısı 38 No. da Hayır el-blsecl Karabet oğlu 1804 doğumlu Ohanneş Zlnclrcl hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul ( ) No, lu milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma «onunda: «uçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan milli korunma K.nun muaddel 31/4, 59/5, 03 cü maddelerine tevfikan 250 lir* ağır para ce-zaslle tecziyesine, beş hafta müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bu müddet zarfında ticaretten manine ve hükmün kafileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 23. 8. 44 tarih ve 44/1186 «ayılı karar katlleşmekle ilân olunur. Akşam gazetesiyle neşrolunacaktır. (6081)
— Fasfotin Necati —
|f| Vitamini bol bu kıymetli bebek gıdasını yavrularınıza mutlak ye- I
I diriniz, bununla baslenen mini miniler gürbüz, sağlam, kuvvetli olur, I | çabuk yürür, muhitine neşe saçar. Taklitlerini almayınız. Bahçekapı I Salih Necati
---------SATILIK ARSALAR________________________________.
I Boğazlçlnda Yenlköyde Blpahlocağı yanında fevkalâde manzaralı, I ■ ağaçlı biner metrelik: arsalar beheri 2 ilâ 7 bin liraya satılıktır. Gör- I
I mek isteyenler her pazar öğleden .sonra İçindeki Bekçiye, malûmat İçin I |_her_gün_şaat_19-21_dejelefonla 81870 No. ya müracaat, |
Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz birinci cerrahi, İkinci cerrahi, üroloji, kulak - boğaz - burun, çocuk cerrahisi, pslhlyatrt klinikleriyle anatomi, fizyoloji eczacı mektebi galenlk enstitüler ve diş tababeti okulunda aylıklı asistanlıklar açıktır. İsteklilerin 20. 5. 945 gününe kadar dekanlığa başvurmaları.
(5874)
f-----------------------------
j Bakkallar, zeytinyağı teslim aldıktan sonra halka tevziat başlıyacak
AK
Sene 27 — No, 9539 — Fiat! her yerde 10 kuruttur.
ÇARŞAMBA 9 Mayıs 1945
Sahibi; Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Londra’da muazzam şenlikler
B.ChurchilI gece halka hitaben heyecanlı hir nutuk söyledi
Bu sizin zaferinizdir, Ingiltere'nin topyekûn zaferidir, Japonyayı da yere sereceğiz,dedi
B. Molotof bugün San Franciscodan ayrdıyor
Konferansın icra komitesinin bir kararına göre herhangi bir meselede harekete geçilmek içi oyların üçte ikisile karar verilmek lâzımdır
Zafer günü münasebetile Nevyorkta yapılan geçit
resmlnden bit görünüş
Londra 8 (B.B.C.) — Ban Francla-co'dan bildirildiğin» gör», Sovyet Dış İşleri Komlaerl B. Molotof’un bugün San Franolsco'dan Moritovaya müteveccihen hareket etmesi beklenmektedir. İngiltere ve Birleşik Amerikanın Moskova sefirleri de Ban Francisco'dan vaalfelerl başına dönüyorlar. Orada Polonya meselesini görüşeceklerdir.
İcraî komitenin bir kararı
Londra 8 (B.B.C.) — Ban Francisco'dan bildirildiğine göre, konferans İcra! komitesi, İttihaz ettiği bir karara göre, her hangi bir meselede harekete geçilmek İçin oyların üçte İkisi İle karar verilmek lcabedecektlr.
Teklif edilen tadiller
San Francisco 9 (A.A.) — Komitelerden çoğunun ağır harekete geçmesi bu İşlerde yetişmemiş bazı baş-
kanların tecrübesizliğine atfedilmektedir.
Gelecekteki milletlerarası kuvvet hakkında birçok tâdiller teklif edilmiştir, Bu İse, Dumbarton Oaks plânının esaslı ve orijinal kısmını teşkil etmektedir.
Yeni Zelânda İle Meksika’nın, güvenlik konseyinin harekete geçişiyle müvazl olarak genel kurulun müdahalesinin de mecburi olmasını istedikleri söyleniyor. Norveç’in de çok önemli bir tâdil teklifinde bulunarak konseyin her zaman İçin teşkilât üyesi devletlerin toprak tamamlyetlne riayet etmesini ve tecavüz, yahut tecavüz tehdidinin mutlaka müeyylde-lendirilmesini İstediği bildiriliyor. Bu son noktanın, beş büyük devletn veto hakkına karşı geldiği İleri sürülmektedir.
Yunan İst anın talebine göre, mütecaviz daimi üyelerden olmadığı takdirde, tecavüz, konseyin yedi üyesi
tarafından teyidedllmelldlr.
Çekoslovakya, mütecaviz kellmeı nin açık tarifini İstemekte, briç, al&ka çekici mahiyette tekliflerde b iunan Holanda İse, büyük devletler veto hakkını tahdidetmek İçin İn bLr usul teklif etmektedir.
Venezüella, askeri mahiyette oL yan müeyyidelerden iktisadi rnüej deler yanında mal! olanların da b lunmasını İstiyor. Avustralya askı plânda güvenlik konseyinin emri verilecek kuvvetlerin hava kuvveti rlne inhisar etmeyip her çeşit «İlâ lan ihtiva etmesini İleri sürüy Fransanın da teklifi budur. Ayrı Fransa, milletlerarası kuvvetlerin d İmi bölgelerde toplanmasını isteme tedlr. Fransanın Venezuellâ ile mut bık kaldıkları bir nokta da, muvaki üyelerin, oldukça kuvvetli bir asker! kuvvete malik olmaları şartlle teşkilâtın kurmaylığında yer alabilmeleri teklifidir.
Creâted by free versıon of 2PDF
Oniki ada teslim oldu
. .. J ıB.B.C.) — Londrg halkı, t»îıyuk zaferi misil görülmemiş sevinç tezahuılcrile kutlamaktadır. Dün ge-c« halk Londra cadde v« sokaklarında dansederkm rengâ renk havai fi-ffrklerln ışıklı izleri, projektörler v» ışıldakların kelebekleri andıran* hli®-jİLelerl gök yüzünü aydınlatırken Başbakan B. Churchlll, evinin balkonunda birdenbire görünmesi çok heyecanlı sahnelere sebep olmuş, binlerce halk bir ağızdan meşhur bir milli şarkıyı söylemeğe başlamıştır.
B. Churchlll, elile halkı sükûta davet etmiş ve sonra söze başlıyarak dc-niLştir kİ;
— Bu. sizin Zaferinizdir, Büyük Britanya'nın topyekûn zaferidir. Bir uman en muazzam asker! kuvvet karşısında yalnız bulunuyorduk. Bir »ene. bu kuvvet karşısında yapa yalnız kaldık. Fakat içimizden kimse teslim olman istedi mİ? (Hayır sesleri» Ümitlerimiz kırıldı mı? (Hayır «esleri». ,
O esnada düşman hava hücumları Anını hatırlatmak lçbı ışıklar söndürüldü, halk o anları hatırlatan karanlığı istihfaf He karşıladı.
B. Churchlll sözüne devamla:
— İçimizden, çocuk, kadın, erkek iıtç bir fert, mücadeleyi terkelmegi dü çünmedi vt müthiş bir mücadele yaptık Müthiş bir düşman yere serllmlş-
tir. O düşman, şimdi mwhm«t ve lnaafınuza kalmıştır. Fakat yenilecek >er» «erilecek bir düşman daha vardır: Bu düşman da hır» t» vahşeti» lekeli Japonya'dır. (Yuha sesleri) Onlar, »İlerine düşsek biz» «adeti» yuha çekmezler. Vatandaşı arımıza v« kahraman Müttefikimiz Birleşik Amerika'ya vazifemizi yapmalıyız. Allah mulnlmlı olsun.
Halk tarafından çılgınca alkışlanan bu nutuktan aonra, B. Churchlll, balkondan çekilmiştir.
Sabaha karşı ifa tnglILı Kır al ve Kırallçesl projektör riyalan arasında saraylarının balkonunda görünmüşler ve saray önünde toplanmış olan yüz binlere» halk tarafından hararetle alkışlanmışlardır.
Kıral Jorj’un tebrikleri
Londra 9 (A.A.) — Zafer günü mü-nasabetlle İngiltere Kıralı e ncı George Müttefik milletler devlet şeflerine tebrik telgrafları göndermiş Uf-
Alman denizaltılarına verilen emir
Londra 9 (B.B.C.) — Dün gece Alman radyosu. Alman denizaltılarına suyun üstüne çıkmaları ve bulundukları yerde vprlleçek emirleri beklemeleri emredilmiştir.
Japon şefleri arasında tehlikeli anlaşmazlıklar haşladı
Japon mukavemet zincirinde en zayıf halkayı filo komutanı teşkil ediyor
Londra 9 (A, A,) — Bi'itanova ajansının siyasi muharriri yazıyor:
Alınanyanın yıkılmasile Japonya'da hasıl olacak serî tepkiye Londra’da gittikçe daha fazla intizar edilmektedir Japonların askeri konferanslarında gitgide fazla bir taşkınlığın hüküm sür-mekt1 olduğunu zannettirecek sebepler mevcuttur. Zira, batı Müttefikleri tarafından kendilerine arkadan indirilen bu hançer darbesinden dolayı Japon şefkrlnce duyulan hiddet şimdi hakikât olmuştur Japonya şimdi tamamen yalnızdır, Japon şefleri arasında anlaşmazlıkların tehlikeli bir hale geldiği bildiril-mekkdir. Dışişleri Bakanı Tojo nun sulh konuşmalarına basla, mak imkânlarını düşündüğü hakkında ileri sürülen fikirler. Londra'da iyi karşılanmamakta-
Nihaî teslim mukavelesi
Almanlar, bir İngiliz tuğ generaline teslim oldu
Dün Müttefik murahhas-larile mareşal Keitel arasında imzalandı
Londra 9 (B.B.C.) — Onlkl
adada bulunan Alman kuvvetleri dün Greenuvlch saatlle saat onda teslim olmuşlardır. Teslim mu kavelesinin İmzasından üç saat sonra O#lki adada muhasamat sona ermiştir. Teslim mukavelesini Almanlar namına general Wagner İmzalamış ve Almanlar bir tnglllz tuğ generaline teslim olmuşlardır.
Prağda karışıklık
Çek Başkentinin vaziyeti hâlâ aydınlanamadı
Kızılordu temizleme işine devam ediyor
Almanların mukavemeti ezildi, ve hir çok şehir ve kasabalar zaptedildi
Moskova 9 (A.A.T — 8 Mayıs tarihli Sovyet tebliği: -
8 üncü Beyaz Rusya cephesi kıtaları Frtche Nehrung üzerlnd» temizleme hareketine devam etmişler ve Vogelsand İle Meyerberg şehirlerini tle geçirmişlerdir.
Birinci Ukrayna cephesi kıtaları Elbe nehrine varmışlar ve 7150 esir almışlardır. Bundan başka bu kıtalar, 28 tank, 813 top, 402 makineli tüfek, 1700 kamyon, 3700 at ve harb malzemesi yüklü 2200 araba ele geçirmişlerdir. Dresden'ln alındığını bildiren günlük emri tekrarladıktan sonra
tebliğ, şöyle devam etmektedir: Kıtalarımız aralarında Melssfn de olmak üzere bLr çok şehirler ele geçirmişler ve Çekoslovak hududunu Dresden'ln cenubunda geçerek, Çekoslovak arazisinde de bir çok şehirler almışlardır. Dresden'ln doğusundaki kıtalarımız 'da düşmanın mukavemetini ezdikten sonra bazı şehirleri ele geçirmişlerdir. Breslau güneyinde ve güney batısındaki kıtalarımız da bir çok şehirler İşgal etmişlerdir. Tebliğ. Olmouc un alındığını bildiren günlük emri tekrarladıktan sonra şöyle devam ediyor. 1 mayıs günü kıtalarımız 1000 estr almışlardır.
dır. Tojonun Müttefikler İçin esas teşkil eden kayıtsız şartsız teslimi kabul etmlyeceği sanılmaktadır.
Japon mukavemet zincirinde en zayıf halkayı, donanma baş komutanı amiral Toyada teşkil etmektedir. Kendisinin sulh lehindeki hareketi teşvik ediciler arasında bulunması muhtemel sanılmaktadır. Amiral. belki Ruslar emellerini meydana koymadan Önce böyle bir tedbir alınmasını düşünecek ve milli bir intiharı tercih eden müfrit .Taponlara karşı koyacaktır.
Bu arada çok miktarda İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin bundan bir kaç hafta evvel tahmin edildiğinden çok daha çabuk Pasifik’e gönderilebilecekleri öğrenilmiştir. Avrupa sulhunun Japon harbi bitmeden evvel İmzalanacağı zannedllmemektedlr.
Almanya namına nihaî teslim mukavelesini imzaiıyan mareşal Keitel
Lûödra 0 (B.B.C.) — Müttefiklerle Almanlar arasında nihai teslim mukavelesi dün imzalanmıştır. Mukaveleyi Almanya namına Mareşal Keitel İle General Stııtnpy, Müttefik baş kumandanlığı namına hava Mareşali Tedder Sovyet baş kumandanlığı namına Mareşal Zukuf Amerika stratejik hava kuvvetleri kumandanı General Spaats ve Fransız baş kumandanı General de Tasslgny tarafından imzalanmıştır.
Londra 9 {B.B.C.) — Çek radyosu dün akşam saat onda Prag'daki Almanların kayıtsız şartsız tasJLnı olmağa razı olduklarını bildirdiği halde bu sabah aynı radyo. Prag'da vaziyetin hftlft kanşık olduğundan Alman askerlerinin halkı zorla sığınaklardan çıkarmamakta bulunduklarından bahisle Müttefiklerden yardım istemiştir.
DİKKATLER:
Kilosu 12 kuruşa şeker
Zagrep kurtarıldı
Paveliç genel seferberlik ilân etti
Londra 9 ıHBC l — Mareşal Tit-o' ııun tebliğine göre, Lubllana şehriîe Hırvatistan'ın başkenti Zagrep kurtarılmıştır.
Belgrat 9 (A.A.) — Pavlîç
lcukla hükümeti genel seferberlik İlân etmiştir Pavcllç, Almanların teslim olmalarına rağmen Tito kuvvetlerine karşı savaşa devam etmek niyetindedir. Zagreb’de sıkı yönetim ilân edilmiştir.
Amerlkadan Türklyeye kilosu 12 kuruşa şeker teklif ediyorlarmış. Bu, devlet sanayiini Hat İntibahına şevketse yeridir.
Yakında, her metâ aynı hali alacaktır. Bu da bütün milli istihsali ilgilendirir elbette.
Harb yıllan İçinde fazla kazanıldı. Bu kazançların bir kısmı Devletin korunmasına, bazı zarurî tesislere, sermaye biriktirmelerine gitmiştir; birşey dene-nıez. Fakat aynı aşın kazançlar müesseseler! ve şahıslan fazla liikse alıştırdı. Şimdi artık mal fiatlerinl İndirmek için az kazançlara razı olmalıyız Hele iş hayatında, şahsî hayatta lükse paydos! Bir müdür, bizim İktisadî Ayarımızdaki memleketin bir müdürü seviyesini; bir dükkâncı bizim İktisadî Ayarımızdaki bir dükkâncının seviyesini benimse-mel İdi r. Yoksa, milli ekonomimiz kökünden tehlikeye girer.
Günler Geçerken
Barışı Jçarartmamalı
Harbin sebep olduğu sayılara sığmaz insan kaybından, yakımdan, yıkımdan dolayj bu seferki Sulh 1918 deki kadar coşkun gösterilerle kutlanmıyor. Geçen defa insanlık âlemi. Cihan Harb-lerinîn arkasından gelen sulh hakkında bilgisizdi, neler olacağım kestirenıediğinden sevinmişti; öyle bir sulhun şimdiki gibi bir harbi doğuracağım kimse aklından geçirmiyordu. Çoğu kûuse olsa olsa çan kulesi yıkılan bilmeni ne kilisesine, çatısı çöken bilmem ne sarayına, heykelleri sakatlanan bilmem hangi âbideye amyıp duracak kadar cahilcesine gamsız idi. Bugün ise tam a m ile göçen sanat ve mimarhk eserlerinin listesini yapmak için bir şiirli heyetin yıllarca çalışması lâzım gelir. O yıkıntılar arasında açJık, darlık ve hastalık en refahlı, ileri milletlerin ensesine binmiştir. Meselâ dünyayı vaktile peynirle, siitle, jambonla besleyen şişman insanlar ve inekler ülkesi Hollânda, uçakların havadan attıkları modern kudret helvası imdatlarına yetişmese kıtlıktan kırılacak... Fransa ise gelecek kış mevsiminde de kömiirsüz-Ittk yüzünden gene çivi kesmeğe hazırlanıyor. Saymağa lüzum yok*,. Dert bin! aşmıştır.
Bu vaziyette sulha pek sevinilemez. öyle diyenler var; ben aynı fikirde değilim. Eğer «.ateş kes!» emri üzerine gerçekten harb bitecek, artık ordular ordularla’ çarpışmıyacak, bombalar sahnmıyacak, tanklar saldırmıyacak, tek tük kargaşalıklardan başka bir şey olmıyacaksa sevinmek Icabeder Zira harb sırası Avrupa hem açlık İçindeydi, hem de aç kamına tepesinden bombalar yiyor, düşman kamplarında zehirli vagonlara giriyordu. Şimdi sadece darlık çekecek. Sulh ortasında darlık, harble beraber geleninden şüphesiz ehvendir. Hiç değilse evinde barına-bilen hiri evin o gece bomba ile çökmiyeceğine, fabrikada çalışan bir amele o fabrikanın kafasına inmlyeceğîne, toprağını eken köylü yarın o toprağın tank sürülerde altüst edilmiyeceğl-ne güvenebilecektir. Babalar, analar için oğullarının cephelere veya kurşuna dizilmek üzere meydanlara götürühniyeceklerinl. mitralyöz yağmurları altında kucaklarında can vermlyeceklerinl bilmeleri ne saadet.,, aç karnına bile olsa saadet! Soğuktan titrerken de saadet! Acı hâtıralarla dolu bulunsa da saadet!
Sulh devri, harb zamanlarından daha kötü olamaz. Hele bu harb sonu, top ve bomba seslerinin îşitilmiyeceği bir Avrupa üstünde nasılsa sağ kalabilen her fert ne vaziyette bulunursa bulunsun gene Allahın bahtiyar bir kuludur.
Refik Halici Karay
Sahife 2
ARŞAM
O Mayıs 1945
SÖZÜN GELİŞİ
İnsaf
Muharrirler yalnız tebrik ve tefekkür mektupları almazlar, hiddet mektupları da gelir. Tazınızı, bu yazıda İleri sürdüğünüz fikri herkesin beğenmesi kabil değildir. Soya sabuna dokunmıyan yazılar hakkında okuyucu ne düşünür bilinme*, fakat bir tarafa dokunmaya kalktınız mı memnun olanların ya-‘ ıı nda kızanlar da bulunur. İhtikârın aleyhinde bulunursanız herkes memnun olur ama muhtekirin de memnun olacağını düşünmek abes olur. Mesele demokrasilerin meşhur usulünce çoğunluğu kazanmaktadır, İddianıza çoğunluk hak veriyorsa doğru yoldasınız demektir.
Geçenlerde Belediyenin garson bahşişleri mesetesUe ilgilendiği gazetelerde yazılıyordu. Garsonların ücretini bahşiş olarak müşteri mi versin, yoksa garsonlar çalıştıkları müessesedeıı ücret mi alsınlar bahsinde «Ücret alsınlar, müşteri de garsonun hizmetinden memnun kalırsa ayrıca bahşiş versin" demiştim. Akıl ve mantı kd a böyle icabettlrir sanıyordum. Müşteriler garsonlara bahşiş vermemekte söz birliği ederlerse garson aç mı kalsın? Garson müşteriyi terslerse müşteri bu fena muameleyi bir bahşişle mi mükâfatlandırsın? Hem garsonun aç kalmamasını, hem de fena muamelelerin mükâfat görmemesini temin ediyor sandığım fikre «Bay Korkmaz" admda bir okuyucum itiraz ediyor. Ama bakın nasıl:
«Yazılarından anlaşılıyor ki ne meyhaneye, ne de lokantaya gedebilecek kimsesin! Yapabileceğin ancak garson yazısı yazmak, garsonlardan parti koparmaktır (!) Mahalle bakkalından bir sirke şişesine 10 kuruşluk rakı, yüz paralık da çekirdek al, Afiyetle iç. Nene gerek senin garson hikâyesi (!)»
Görüyorsunuz ki sayın okuyucularım, garsonlarla beraber terbivenin de lehinde olan yazım Bay Korkmaz'ı memnun etmemiştir. Du zatın ne korkmaz olduğunu bilmiyorum, faakt İnsafı elden bıraktığına göre mutlaka Allahtan korkmaz olacak,
, Şevket Rado
Geceyarısı muhasamat sona erdi Ingiliz Kıralı, Başkan B. Truman ve Chur-chilFin zafer nutukları
Ankara ve Istanbulda dünkü zafer şenlikleri Bugün ve bu gece de şenliklere devam edilecek
Mareşal Stalin dün gece nutuk söylemedi, Moskova zaferi bugün kutlayacak
14 yaşında bir çocuk aşk yıiziinden bir cinayet işledi
Sevdiği kızın başkasile evleneceğini öğrenince, gırtlağını sıkmak suretile rakibini öldürdü
Ankara 9 (Telefonla) — Ağır ceza mahkemesinde, aşk yüzünden arkadaşını boğarak öldüren bîr çocuğun duruşmasına baş-la'inuştır. Hâdise şudur:
Eğlek; köyünden 15 yaşlarında Mustafa adında bir çocuk, komşularından Fatma İsminde bîr kıza gönül vermiştir. Mustafa, Fatmayı ebeveyninden istemiş. onlar da kızlarının daha bir buçuk yaşında iken komşuları Bahri adında bir çocuğa sözlü bulunduğunu, o zamandan nişanlı saydıkları Bahrinin Fatma ile evleneceğini söylemişlerdir, Mustafa bu haberi alınca Bahriyi ortadan kaldırmağa karat vermiştir. Bahri, Muştalanın her akşam köy sokağında çelik çomak oynadığı bir arkadaşıdır. Hâdise günü köy ^çocuklarile yine çelik çomak oynadıkları bir sırada Mustafa, Bahrinin şapkasını alarak kaçmış ve civarda
bulunan ağıla doğru koşmağa başlamıştır. Şapkasını almak isteyen Bahri de Mustafayı kova-lamıştır. Mustafanın ağıl içindeki dama girdiğini gören Bahri de dama girmiştir. Mustafa, derhal Bahrinin üstüne atılmış ve karanlık olan bu dam içinde Bahrinin gırtlağını sıkarak boğmuş ve cesedini de damın bir köşesini kazarak oraya gömmüştür
Hâdise, iki gün sonra cesedin bulunmasile meydana çıkmış ve yapılan tahkikat sonunda bu işi yaptığı anlaşılan Mustafa yakalanmıştır. Sanık Mustafa, her ne kadar suçunu inkâr etmekteyse de cinayet delilleri onun üzerinde toplanmaktadır.
Mustafa, bu defakl duruşmasında yaşının 15 değil, 14 öldüğünü söylemiş olduğundan duruşma. hakikî yaşının tesbiti ve şahitlerin dinlenmesi İçin başka güne bırakılmıştır.
Parti Gurupunda
Dışişleri Bakan vekili Grupta izahat verdi
Ankara a (AA.) _ C. H. P. Mf-clls Grupıı Başkanvekllllğfnden;
C. H. P. Meclis Grupu genel kurvlu buğun (8/V/1945) saat 15 te Başk-ın-veklll Balıkesir Millet Vekili. Gl. Kfi-»m Özalp'in başkanlığında toplandı. • Oturum açıldıktan sonra kürsüye gelen DİŞ işleri Bakan Vekili NuruUah Esat Sümer, Dış İşleri Bakanı Haşan Bakanın, murahhas heyetimizin başkanlığı vazlfeslle San Franclsco'ya haekretinden beri, dış polltoka sahalında yurdumuzu İlgilendiren mahiyetteki mevzular etrafında İzahlarda bulunacağım'söylemiş ve »Maruzatını, altı yıldır, bir şeamet kasırgası gibi cihanı tavrandırmiş olan büytik harbin Avrupa'da sona erdiğinin İlân olunduğu güne raslamaktsdr. Yurtta olduğu kadar cihanda da sulhu İnsanlık ülkiisij olarak tanıyan ve bu şiarını durmadan müdafa etmiş olan Türkiye, filâ hin sustuğu bugün. İnsanlık âleminin artık huzur ve sükûna kavuşmasının bir beşareti olmasını temenni eder.» dedikten sonra doğrudan doğruya yurdumuzu İlgilendiren İşlerle milletlerarası politika mevzuları ve San Francisco konferansı hakkında izahalarda bulunmuş ve gündemde başka madde olmadığından saat 1640 da oturuma son verilmiştir. ______
Adalet Bakanı geldi
Adalet Bakanı B. Ali Rıza Türel bu sabahki Ankara ekspresüe şehrimize gelmiştir. Bakan. îs-tanbulda bir kaç gün kalacaktır.
Toprak kanunu tasarısı
Ankara 9 — Büyük Millet Meclisi-
Garip ve mânâsız bir müracaat!
Ermeni komiteni, Türkiye Ermenilerinin Rus yaya nakledilmelerini istemiş
Cumhuriyet refikimize San Fran-cisco’daki hususi muhabiri tarafından telgrafla bildirildiğine göre. Ermeni Milli Komitesi, san Francisco konferansına müracaat ederek Türkiye Ermenilerinin Rusya’ya nakledilmelerini istemiştir. Komite, bu müracaatine Ermeni ırkını İmhadan kurtarmağı sebep olarak göstermiştir.
Komitenin bu mânâsız ve aptalca müracaatı, hayret ve İstihfafla karşılanmıştır. Bu milracaatln kale bile ahnmıyacağına şüphe yolctur. Türki-yede yaşayan Ermenllerl hiç bir tehlike tehdit etmiyor. Türldye Ermenl-lerl, diğer vatandaşlar gibi, Cumhuriyet kanunlarının bütün haclarından, nimetlerinden ve himayesinden İstifade ediyorlar. Bizim onlardan hiç bir şikâyetimiz olmadığı gibi onların da bizden hiç bir taleb ve şikâyetleri yoktur. Türkiye Ermenllerl, Ermeni komitesinin bu gibi yersiz ve sersemce müdahalelerine muhtaç değillerdir.
nlıı bugünkü oturumunda topra" kanunu tasarımının görüşülmesine baş- çeh. lan ocaktır.
Yeni ikinci şube müdürü işe başladı
Emnlyte müdürlüğü ikinci şube müdürü Zeki Akalının Konya emniyet müdürlüğüne tâylnile yerine getirilen dördüncü şube müdürü B. Namık Karayel yeni vazifesine başlamıştır.
Şehrimiz emniyet’ müdürlüğünde uzun zamandır muhtelif vazifeler almış olan ve önce yine bu şubede değerli hizmetleri ge B. Namık Karayel'e muvaf-yetler dileriz.
Londra 8 (AA) — Kual Altıncı George radyo İle yayınlanan bu akşamki nutkunda başlıca şöyle demiştir :
«Bütün Avrupayı harbe sürükliyen Almanya nihayet yenilmiştir, üzak Doğuda henüz Japonyaya, bu zalim ve azimli düşmana karşı koymamız lâzımdır. Bütün İrademizi ve bütün kaynaklarımızı bu gayeye tahsis edeceğiz. Fakat, müthiş harb karartısının ocaklarımızdan uzaklaştığı şu saatte şükranımızı İzhar için pek tabii bir vakadan sonra düşüncelerimizi sulhun getirdiği bütün dünyaya şamil vazifelere çevirmeliyiz.»
KıraJ, ledakârlıklariyle zafere yardımları dokunmuş olan Ölüleri ve dirileri överek demiştir ki:
«Altı ıstırap yılına tahammül ettik. Bize bu cesareti veren şey, hürriyetimizin, istiklâlimizin, millet olarak mevcudiyetimizin, velhasıl her şeyin mevzuubahis olduğunu katiyetle bilmiş olmamızdır. Fakat kendimizi müdafaa ederken bütün dünyanın hürriyetini de müdafaa ettiğimizi biliyorduk. Dâvamız, bütün hürriyeti seven memleketlerin dâvasıdır. Bak ve hürriyet baş başa yürür. Avrupanın tecrldedllen ve zulüm gören memleketlerinde bize güvenlldlğinl en karanlık günlerimizde bile biliyorduk, Onlann ümidi, bizim ümldlnılzdl. Onların güveni bizim İmanımızı takviye ediyordu. Muvaffakıyctslzllğe uğradığımız takdirde dünya İstibdadına karşı koyan son şeddin de yıkılmış olacağını biliyorduk.»
Kıral, bundan sonra Britanya İmparatorluğunda başarılan muazzam gayreti hatırlatmış ve demiştir ki:
«Eğer zafer. İyi niyetle kurulmaz ve adalete dayanan devamlı bir sulha müncer olmazsa gayretlerimiz boşa gitmiş olacaktır.»
B. Truman’ın mesajı
Vaşlngton 8 (AA.) — Başkan Truman, bugün saat 15 te radyoda aşağıdaki nutku söylemiştir:
«Yaşadığımız gün büyük ve şanlı bir gündür. Yalnız şunu İsterdim İd, Franklln Delano Roosevelt bu günü görebilsin.
General ELsenohower. Alınan kuvvetlerinin Birleşmiş milletlere teslim olduğunu bana bildirdi. Şimdi bütün Avrupada hürriyet bayrakları dalgalanmaktadır.
Bu zafer için, savaşın karnalık günlerinde bize yol göstermiş ve himaye etmiş olan Allaha şükranımızı İfade etmek üzere blrleşiyoruz.
Dünyayı Hltler'den ve onun felâket çetesinden kurtarmak için patlanmak zorunda kaldığımız korkunç fedakârlıkları bilmek sevincimizi azaltmakta ve boğmaktadır. Amerikalı vatandaşlarım, birçok komşularımızib evinde, bugün hüküm süren elem ve acıyı unutmıyalım. O komşularımız ki, en paha biçilmez varlıklarını bizim hürriyetimizi tekrar ele alabilmemiz uğrunda feda etmişlerdir.
Allaha, ölülerimize ve çocuklarımıza karşı borcumuzu ancak, bizi bekli* yen mesuliyetler için eksllmlycn bir bağlılıkla çalışmak suretile ödeyebiliriz. Önümüzdeki aylar İçin sîzlere bir parola vermek icabedlyoroa, bu kelime: Çalışmak, çalışmak ve çalışmak olabilir.
Harbi bitirmek için savaşmahyız. Zaferimiz ancak yan yarıya kazanılmıştır. Batı kurtuldu. Fakat Doğu hâlâ Japon İstibdat ve hainliğinin köleliği altındadır. Savaş vazifemiz, ancak son Japon taburu da silâhım bıraktığı zaman sona eımlş olacaktır.
İstırap çeken dünyanın yaralarını sarmak, baki kalacak adalet ve kanuna dayanacak bir barış kurmak İçin çalışmalıyız. Böyle bir barışı ancak, harb İçinde yaptığımız gibi. Müttefiklerimizle beraber anlıvarnk ve beraber çalışarak zahmetli, ağır ve itinalı bir çalışma suretile kurabiliriz.
İleride bizi bekllyen vazife, şimdi mesut bir neticeye vardırılmış olandan daha az önemde, daha az âcil ve daha az müşkülâtlı değildir.
Son savaş kazanılıneıya kadar, her Amerikalıdan, bulunduğu yerde ve İşi başında azimle durmasını İstiyorum. O güne kadar, bir kişi bile yerinden aynlmıyacak ve gayretlerini ekslitmi-yecektlr.»
B. Churchill’in mesajı
Londra 8 (A.A.) — M. OhurchUl, bugün radyoda şu mesajı okumuştur:
«Dün sabah saat 2 yİ 14 geçe. Alman başkomutanlığının ve Alman Devlet Başkanı büyük amiral Doe-nitz'ln mümessili seçilmiş olan general Jodl, Avrupadakl Alman kara, deniz ye hava kuvvetlerinin Müttefik seferi kuvvetlerine ve aynı zamanda Sovyet başkomutanlığına kyıtsız şartsız teslim olmalarına alt vesikayı ge-
neral Elsenhower'ln genel karargâhında imzalamıştır. Birleşik Amerika ordusu genelkurmay şen general Smlth Bedeli ile general Françols Sevez. Müttefik seferi kuvvetleri başkomutanı adına, ve general öuslal- ' patov da Rus komutanlığı adına bu vesikayı imzalamışlardır.
Bugün bu anlaşma Berlinde Müttefik seferi kuvvetleri başkomutan muavini hava mareşali Tedder ve general Tasslgny tarafından general El-senhower adına imzalanmak suretile tasdik ve teyidedllecektlr. Mareşal Zukov, bu vesikayı Sovyet başkomutanlığı adına Smzabyacaktır. Almanya, Alman Başkomutanlık dairesi şefi mareşal Keltel ve Alman ordu, donanma ve hava kuvvetleri başkomutanları tarafından temsil edilecektir.
Muhasamata, resmen bu akşam, 8 mayıs salı günü gece yarısından bir dakika sonra son verilecektir. İnsan kayıplarına mâni olmak İçin, dün, cephe boyunca, ateş kesilmiştir. Aziz Anglo - Normande adalarımız da bugün kurtarılmış olacaktır. Bazı noktalarda Almanlar hâlâ Sovyet kıtalarına mukavemet ediyorlar. Fakat eğer buna gece yansından sonra devam edecek olurlarsa, tabiîdir ki harb kanunlarının himayesinden mahrum kalacaklar ve Müttefik kıtalarının her taraftan hücumuna maruz kalacaklardır.»
Churchlll devamla dedi kİ:
«Alman harbi bitmiştir. Almanya, sıkı hazırlık şenlerinden sonra Po lonyaya 1939 eylülü bidayetinde taarruz etti. Polonyaya verdiğimiz garanti dolayıslle ve Fransız Cumhuri-yetlle mutabık kalarak İngiltere, Britanya İmparatorluğu ve İngiliz müstemlekeleri bu mel'un mütecavize harb İlân ettiler. Kahraman Fransa yenildikten sonra bu adada blzler ve imparatorluk, İlk evvel Sovyetler Birliği askeri kuvvetlerinin ve daha sonra Birleşik Amerikanın aşılmaz kudret ve kaynaklarının bize katıldıkları güne kadar harbe yalnız başına devam ettik. Nihayet hemen bütün dünya şimdi diz çökmüş bulunan şerirlere karşı birleşti. Bu adada ve bütün imparatorlukta bütün kalbler Müttefiklerimize karşı şükranlarımızı İfade etmektedir.
Kendimize kısa bir sevinç devresi ayırabiliriz. Fakat henüz önümüzde sarf edilmesi lâzım gelen gayretleri bir an unutmamalıyız.
Japonya kalıyor. Bu memleketin zulümleri ve İngUtereye. Birleşik Amerika ve dlğdr memleketlere yaptığı hareketler lâyık olduğu gibi cezalandırılmalıdır. Bütün kuvvetlerimizi ve kaynaklarımızı, dahilde hariçte ödevimizin ikmaline tahsis etmeliyiz.
Britanya ileri; Yaşasın hürriyet;
Allah kırah korusun.»
Mareşal Stalin nutuk söylemedi
Londra 8 (AA.» — Büyük Britanya ve Birleşik Amerika şefleri yurttaşlarına Almanyanın teslim olduğunu İlân ederken, mareşal Stalin bu ciheti katiyen bildirmemiştir.
Mareşal Stalin'ln, M. Churchlll'le aynı saatte konuşacağı tahmin edilmişti. Bununla beraber, teslim mukavelesinin bugün. Berlinde mareşnl Zukov tarafından da İmza edileceği hakkında İngiliz Başbakanının yaptığı demeç hasebiyle Sovyet hükümetinin, Alman kuvvetlerinin teslimine ait beyanat) o zamana kadar tâllk edilmiş bulunması İhtimali vardır.
Moskova bugün zaferi tesit edecek
Londra 9 (B-B-C.) — Müttefiklerin zaferi bugün Moskovada teşldedlle-cektir. Moskova radyosu Almanların kayıtsız, şartsız teslim olduklarını bu sabah yayınlamıştır.
Moskova 9 (A.A.» — Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Meclisi Başkanlık divanı, 9 mayıs gününü zafer bayramı olarak İlân eden bir kararname çıkarmıştır.
Bu kararnamenin metni şudur:
Vatanın selâmeti İçin Faşist - Alman istilâcılara karşı yapılan bilyük harbin muzafferane neticesini ve kayıtsız, şartsız teslim olduğunu bildiren Hitlerct Almanyanın tam hezimetiyle tetevvüceden Kızılordtmun tarihi zaferlerini tebcil etmek üzere, 9 mayıs, blltthı Sovyet milletinin şan ve şeref günü ve zafer bayramı İlâ» edilmiştir.
9 mayıs tatil günü olacaktır.
Sovyetler Birliği Halk Komiserleri Kurulu, bu kararnameye uyarak bütün Sovyet jnüesseselerlnin 9 mayıs günü Sovyet bayraklarly’le donatılmasını teklif etmiştir.
Ankara 9 (Telefonla) — Harbin »ona ermesi dolayıslle dün, bütün Ankara bayraklarla donatılmış, gece de her taraf elektriklerle aydınlatılmıştır.
Ankara radyosu akşam neşriyatına başlarken spiker. Amerika Cıfhıhur Başkanı B. Truman in ve İngiltere Başbakanı B. Churchill’in, harbin bittiğine dair mesajlarını okumuş, daJıa sonra da, Türk. İngiliz, Amerikan, Rus ve .Çin İstiklâl marşları çalınmış ve zafer şarkıları söylenmiştir, Radyo Gazetesi de hararetli bir lisanla zafer gününü övmüş ve bütün blr-,leşmiş milletlerle Türk milletini kutlamıştır.
Şehrimizde zafer günü şenlikleri
Avrupa'da harbin sona ermesi şehrimizde de büyük bir sevinçle kullanmıştır. Ankara'dan verilen emir üzerine dün sabah şehir bayraklarla donandığı gibi, gece d» bütün resmi, husus! daire ve müesseseler, evler elektriklerle aydınlatılmıştır. Tenvirat bu akşam da yapılacaktır. Hükümet, zafer münasc-betlle mayısın 8 inci ve 9 uncu gün ve gecelerini bayrak olarak kabul etmiştir. Bu mü-
nasebetle daire ve okulların da tatil edilecekleri hakkında bazı söylentiler dolaşmakta İse de bu hususta vilâyet* henüz tabliğaı yapılmamıştır. Şehrimizde bulunan İngiliz ve Amerikan okulları, zafer münasebet İle iki gün tatil yakmışlardır
Şehrimizde bulunan Müttefik askerleri dün kamyonlara binerek ellerinde Müttefik devletler ve Türk oay-rakları olduğu halde şarkılar söyllye-rek şehri dolaşmışlar ve hararetli sevinç tezahürleri ile zaferi kutlamışlardır. İngiliz ve Amerikan kolonisi de gece muhtelif yerlerde toplanarak sevinç tezahürleri yapmışlardır.
Zafer şerefine verilecekQ ziyafetler û_
Avrupa’da harbin nihayete ermesi^ münasebetile Ingiliz Büyük Elçlsi'fc Ekselâns Slr Maurice Patterson ')U- u gün saat 17 de sefarethanede bir C kokteyl parti verecektir. Akşamı saat O 20.30 da Amerikan Harb H&belerl Bü-'yj
rosunda bir parti tertlbedllmlştlr J—
Türk Basın Birliği de şehrimizdeki ®
Müttefik basın ataşe ve mümessille*-rlle, gazetecilere dört yüz kişilik bir Q)
(D
Almanyanın idaresi f
----------------0
Müttefik genel karargâhının sivil ro işler dairesi buraların 2
idaresile meşgul
Londra 9 (A-A.) — Yakın gelecekte Müttefiklerin başlıca ödevleri Almanya’nın idaresi olacaktır. Her şehrin ve kasabanın İşgali tamamlandıkça, Müttefik genel karargâhının sivil İşler dairesi buraların idaresiyle meşgul olmaya başlamıştır,
şimdi, takriben 30 bin nüfuslu şehirler 4 subay ve 5 muavin tarafından idare edilmektedir. Bunlar ödevlerinde yardım edecek olan Almanları seçmişlerdir. Fakat, tanınmış Nazi aleyhtarlarının yokluğu sebebi -le bu yardımcı Almanları seçmek Erö olmaktadır. Patronunun bisikletini çalan zorla çalıştırılan bir yabancı acaba bir hırsızlık mı yapmıştır gibi yeni bir çok meseleler ortaya çıkmış-
tır. Bütün bu meseleler, kontrol subaylarının takdirine bırakılırı ıştır. Harb suçlularının bulunması ve tevkif edilmesi bîiyüg güçlükler yaratmaktadır. Toplama kamptan muhafızlarından bazıları hapse atılmıştır. Fakat sivil giyinmiş olan bir çoklar! gülerek sokaklarda dolaşmaktadırlar. Sivil İdareciler sürgün İşçilerin İfadelerini toplamaktadırlar. Fakat, İşçiler mimleketlerlne dönmekte acele ettikleri İçin süratle hareket 'etmek gerekmektedir. Bununla beraber, Almanya) nın hakiki İdaresi ancak MüttefİÎt merkez kontrol komisyonu Berlin’e yerleştikten sonra bağlıyacaktır. Uzun vadeli bir İşgal siyasetini bu komisyon tesblt edecektir.
Müthiş bir öliim kampı
Oswîecinı Alman toplama kampında 4 sendde 4 milyon insan öldii
Moskova 9 CA-A.) — Sovyet uzmanlarından, PolonyalI, Fransız ve Çekoslovak profesörlerinden müteşekkil bir devlet komisyonu. Polonya Sl-lezyasında Osvieclm büyük toplama kampında hüküm süren şartlar hak-kındakl tahkikatını bitirmiş bulunuyor. Bu komisyon, kamptan kurtarılmış muhtelif milletlere mensup 3000 kişiden fazlasını sorguya çekmiş ve bu euretle elde edilen şahadetlere ve kampta bulunan sikalara göre, 1941 senesiyle 1945 sinin başlangıcı arasında bu k pta 4 milyondan fazla adamın öldüğü sabit olmuştur.
Komisyonun raporuna göre, bu rakam, şüphe yok ki, çok mutedildir. Zira, bu kampa her gün 12,000 kişi getiriliyordu ve bütün işleme devresi
İçinde insan yakan fırınların çalışma kabiliyetleri 5 ‘-"0,000 kişi İdi.
İnsanı çil'-- -1 çıkartacak mahiyette tecrübeler için hususi daireler mevcuttu. Bu t'-crübeler, Alman doktorları tarafından İnsanlar üzerinde yapılıyordu. Bu tecrübelerin neticesi bir takım tezlere mevzu teşkil etmiştir. Kampa gelenlerin çoğu gaz odalarında derhal öldürülmüştür. Bunlardan takriben altıda biri, her hangi bir işte çalıştırılmak üzere ayrılıyordu. Almanyadan ıhracedllmell üzere. 7 ton tutarında kadın saçı bulunmuştur. Altınları çıkarılmış insan dişlerinin yüksekliği 1 metreyi buluyordu. Biitiin işkenceler gibi, 1.380,000 kişinin Ölümüne sebebolan Lublln yakınında Maldanek kampındaki işkencelerin de fotoğrafı alınmıştır
Hitler aranıyor
Sevyetler, Berlinde araştırmalara devam ediyorlar
Londra 8 (A.A.) — Moskova'dan
Londra ya gelen haberlere nazaran Ruslar Hitler'l ve diğer Nari şeflerini aramaya devam etmektedirler, şimdiye kadar Hltler’ln öldüğüne dair hiç bir delil elde edilememiştir. Bununla beraber Hltler’ln en son fine kadar Berlin'de kalıp Başbakanlık binası yıkıldığı zaman cesedinin yanmış ol-olması ihtimali vardır. Tahkikata memur Sovyetler Nazi esirlerini sorguya çekmekte ve Hltler’ln ortadan kaybolnıaslle neticelenen hâdiseyi bir birine bağlamağa çalışmaktadırlar. Bodurum ve mahzenler aranmaktadır. Hitler'le Goeringln başkentin düşmeden evvel. hat,t;l son savaştan evvel şehri terketmlş olmaları da mümkün görülmektedir. Hi*ler ve Goerlng bütün Almanya'da aranacaktır.
8.5/1945 fiatlerl
Londra üzerine 1 sterlin 5-23
Nevyork üzerine 100 dolar 130.50
Cenevre 100 İsviçre Pr 30.3250
Madrid üzerine 10ş pezeta 12.80
Stokholm üzerine 100 kuron 31.1335
ESHAM VE TAHVİLAT
% 5 faizli İkramiyeler:
1933 Ergani 25.05
1938 ikramiyen 22.50
Milli Müdafaa 22.25
D. Yolu İkramiyen 09.—
% 7 faizli-Tahviller:
Sivas - Erzurum I 20.10
Sivas - Erzurum 2-7 10.05
1941 Demiryolu 1 20.20
1941 Demiryolu n 19.75
1941 Demiryolu UT 20.60
Millî Müdafaa 1 20.25
Milli Müdafaa II 19.60
Milli Müdafaa m 19.68
Anadolu Demiryolu Grupuı
Tahviller 1-2 W-—
Hisse senetleri % 60 35.—
Mümessil senet 50.—
Borsa dışında
ALTIN
Gulden 32 95
Reşadiyt 35 80
İngiliz *1 —
5.31
9 Mayıs 1945
Salıılt
AKŞAMDAN AKSAMA
Ne yapmalı ?.
Moğol’un 12 esiri ve bu asrın hürriyeti hak eden insanlart
Hemen hemen bütün klâsik umumi tarihlerde şu hikâye var-d ir; Moğollar bahsini açarsanız, bu kavmin aşağı yukarı tekmil meskûn dünyaya nasıl bir dehşet saldığım okursunuz:
Bir tek Moğol, tenha bir yerde on iki esir yakalamıştı. Bunları öldürmeğe karar verdi. " ’ " yanında silâhı yoktu.
Esirlere:
— Bekleyiniz Bir kılıç tedarik edeyim! - dedi.
İnsanfar Moğol isminin verdiği heybetten öyle korkuyorlardı ki, körü körüne emirlere itaat etmeğe öyle alışmışlardı ki, bu on iki esir de. oldukları yerde büyülenmiş gibi kaldılar. Moğol cengâverî giderek silâh tedarik etti On iki adamı da. birer birer yatırarak, ötekilerin gözleri önünde kesti. Sonra, kollarını sallaya sallaya başka işler yapmağa gitti.
Yağ meselesi
1500 teneke Urfa yağı geliyor
Fakat
Aslı aranırsa, çok şükür sonunu gördüğümüz bu harbin de mütecaviz bakımından mahiyeti pek başka türlü değildi. Yalnız bir farkla ki, insanların kafasını kesmeğe karar veren Mihver zalimi bu sefer kılıcını başka bir tarafta unutmuş değildi. Bilâkis, gizli ve aşikâr türlü vasıtalarla, dişinden tırnağına kadar mü-sallâhtı: V icatları mı istersniz, kamp lâboratovuraları mı. aldatıcı muahedeleri mi. beşinci kollan mı?
Lehistan ın, Fransanııı, sair irili ufaklı komşu devletlerin üzerine saldırış şekillerini göz önüne getirin: Gece yansından sonra, pazar tatillerinde, lir İst i-yan bayramlarında, çoluk çocuğun paniğinden istifade etmek için canavar düdükleri çalarak... Bu zalim, mücerret bir telâkki ile, tarihin meşhur Moğoluna elbette taş çıkarırdı. Zira on asırlık faaliyet programını da ilân etmişti. Başka ırkların yalnız topraklarına değil, mevcudiyetlerine de göz dikmişti. Memleketleri kâh birer birer, kâh demet halinde ikişer üçer yutuyordu. ■'Oldu, bitti, artık baş kaldırmağa teknik imkân yok. Zira ben tereyağ yemez top yaparken o ix>-köh-top di-
ürfa yağı Hah alabildiğine yükseldikten sonra, mal siparişinde bulunulmuştur. İstanbul piyasasına gelen haberlerde, İstihsal bölgelerinden is-tanbula bin beş yüz teneke sadeyağ yola çıkarıldığı bildirilmiştir. Bir iki güne kadar bu yağların İstanbul piyasasına gelmesi bekleniyor. Yalnız, satış flati malûm değildir.
510 numaralı kararname müstahsi-lln mal satışına müdahale etmediğinden tiatler ötedenberl İstenildiği şekilde yükseltiliyor. Bilhassa tacir, 1er, müstahsille anlaşarak ve malın müstahsil tarafından satıldığını ileri sürmek suretile perde arkasından flatlerl istedikleri şekle koyabiliyorlar Yeni sadeyoğlann da bu yoldan yükseltileceği ve yeni mahsulün satış Hafinin kabarık tutulacağı ^ulaşılıyor.
Margarin yağı satışı hararetenmiş-tir. Vilâyet Millî Korunma teşkilâtı, satış flatlnın normal bir şekilde devam ettirilip ettirilmediğini kontrolü karar vermiştir.
Toptancılardan kimlere ne miktar Margarin yağı sattıklarının tam listesini lstetmiştlr.
Yağ darlığını önlemek nûksadilc piyasaya 1500 teneke Tur yağı çıkarılmıştır. Perakendecilere, yağ satanlara beşer, onar teneke yağ verilmek surelle herkese yağ satılabilmesi İmkânı varken dört firma bin tenekeye yakm miktarı piyasadan koldırıver-mlşlerdir. Bu yağlar, birkaç gün sonra piyasaya perakendeci kâri da alındıktan sonra çıkarılmağa başlanmıştır. Böylece bakkalın bir kilo Tur yağını 350 kuruştan satması lâzım gelirken araya mutavassıtların girmesi üzerine 369 kuruşa satılmaktadır.
Urfadan vağ çelHi
Dün şehrimize ürfa’dan külliyetli miktarda sadeyağ getirilmiştir. Gelen yağlar, toptan flatler üzerinde kiloda 22 kuruş kadar bir düşüklük hasıl etmiştir. İstihsal mmtakalannda hazırlanmış bulunan sadeyağların bundnn sonra devamlı surette şehrimize gönderileceği söylenmektedir.
Hıfzıssıhha mezlisi
dün toplandı
7 ifo ve sıtma mücadeleleri hakkında bazı tedbirler ve kararlar aldı
Piyasa durumu
Saklanan malların satışa çıkarılması bekleniyor
yaşama hakkını kaybetmiş tuk soylar, ölüme mahkûm ne medeniyetleri ortasında yapmayıp tereyağ yediler!» yordu.
Meğer sahiden de, şark, garp, şimal, cenup icabettiğinden pek silâhsızmış. Fakat yirminci asrın insanlığı Moğolların esirlerinden pek farklı imiş. En gafil avlanmış, en perişan, hesaba nazaran en yenilmiş anlarında bile (■ boynumuz kıldan ince., demediler. Dunkerque’de, Stalingrad’da, Yugoslav dağlarında, mesafelere sırtını vermiş Amerikada. Yuna-nistanda ve o ezip geçen ordular Trakya hududuna dayandığı günler Tiirkiyede, uzakta, yakında, istilâ altında memleketlerin hiç birinde, insanlar, gülme karşı kayıtsız şartsız, boyun eğmedi.
Zülüm insanlara kayıtsız şartsız boyun eğdi.
Bu, cidden insanlık şerefinin mevcudiyetini hürriyet ve saadet irinde devam etmese hak kazanmış İnsanlığın müşterek bir bayramdır.
(Va - Nü)
Öğretmenler tatilde yarım ücretle seyahat edecekler
Ankara 8 (AA.) — Öğretmenlerin yaz tatillerinde memleket İçinde ayrı ayrı dolaşarak gerekli incelemelerde bulunabilmeleri ve sağlık durumlarının gerektirdiği hava değiştirmelerini yapabilmeleri İçin devlet demir ve deniz yollarında yarım ücretle seyahatleri Milli Eğitini Bakanlığınca Ulaştırma Bakanlığına teklif edilmiş ve bu teklif Ulaştırma Bakanlığınca kabul edilmiştir Ayrıca etüt gezisi ya- . - _
pacak öğrencilerle başlarındaki ÖJ- Unda az kal,il yüzlerce halkın hayatı-retmenlcr üçüncü mevki yarım ücret- na mal olabilecek feci bir İhmal ve le ikine! mevkide seyahat edebilme-, dikkatsizlik vuku bulmuştur, Dun öğ-lerl İçin hazırlanan tarifenin 15/V/ leden sonra saat 16.15 geçe Sirkeci-1945 den itibaren tatbik edileceği ha-^en ytalerce yolcu İle dolu olarak ber alınmıştır
İ1 Hıfzıssıhha meclisi dün Vali mu- I Koçoğlu. 3ırapınar, Hüseylnll köyle-avlni B. Raif Tekin başkanlığı al-1 rinde sürfe mücadelesi yapılacak, tında toplanmıştır. Mecliste evvelâ ~
şehrin tifo vaziyeti münakaşa edilmiştir. Her sene yaz mevsimi meyva ve yaş sebze istihlaki dolayisile tifo vakaları arttığından, tifonun bu sene epldemik bir vaziyet almaması için bazı esaslı tedbirler alınması muvafık görülmüştür. Bu münasebetle bostanlaruı lâğım sularile sulanmalarının kati surette yasak edilmesi, buradaki mahsulün behemehal temiz su He sulanması, — evvelce yazdığımız gibi — seyyar şerbetçi ve sucuların men'l muvafık görülmüştür. Belediye zabıtası talimatnamesi sucu ve şerbetçilerin seyyar olarak çalışmalarına müsaade ettiğinden. Meclisin bu kararı üzerine, talimatnamenin bu maddesi de değiştirilecektir. Su ve şerbet ancak her vakit kontrol altında bulunan dükkânlarda satılacaktır. Bundan oaşka tifonun sirayetinde mühim âmil olan diğer bazı satıcıların - da faaliyetine aynı suretle nihayet verilecek, tifo aşı faaliyetine de bir kat daha ehemmiyet verilecektir Bu maksatla İstanbulda yeniden 42 aşı istasyonu açılacaktır.
Meclis bundan sonra sıtma, sivrisinek ve sürfesi mücadelesi İçin şimdiye kadar ^lınan tedbirler etrafında görüşülmüş ve alınan tertibata göre, mücadele İşinin düzenlenmesine karar verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı 31 mart 945 tarlh-II bir emirle bütün İstanbulun sıtma mücadele bölgesine İthal edilmesine karar vermiştir. Bu emir üzerine yapılan teşkilâtla İstanbulda 11 kazada ve 116 köyde sıtma ve sivrisinek mücadelesi başlamıştır, Sıtmalıların tedavisi için her kazada bir ev olmak üzere 11 muayene evi açılmıştır. Umumi sürfe mücadelesi için de şehir 8 daireye taksim edilmiştir. Her dairenin bulunduğu mıntıkada kendisine bağlı muhtelif şubeler kurulmuştur Şehirden başka Beykoz kazasında Akbaba deresi köyleri havzası. Anadolu Feneri, Mahmut Şevket Paşa, Ali Bahadır, Cumhuriyet, Bozhane, Öğümce, Paşa Mandırası. Ömerli,
. Büyiik çekmece ve Çatalcada lstas-j j'onlar tesis edilecektir. Sıtma ve ! sivrisinek mücadelesinin biitün İs-tanbula teşmili üzerine kadroyu genişletmek İâzım geldiğinden, teşkilâtta çalışmak üzere 324 kişi müracaat etmiş, bunlar kurstan geçirilmek suretile 94 klş kadroya alınmıştır. Mücadelede bu suretle 94 ekip çalışmağa başlamıştır.
Şehir içinde de muayene evleri açılmıştır. Bunların yerleri, telefon numaraları bugünlerde gazetelerle ilân edilecektir. Yapılacak mücadele için kaymakamlıklara da tebligat yapılmış. Belediye bütçesinden ödenek ayrılmıştır. Eskiden sıtma mücadele nııntakasında 24 memur, 3 doktor, 1 lâboratuvar şefi, bir de sıtma mü-c ad elle reisi vardı. Şimdi yeniden bu kadroya İlâve olarak 94 memur ve 14 doktor tâyin edilmiştir.
Teşkilât tamamlandığından, önümüzdeki pazartesi gününden İtibaren her mıntakada memurlar birer birer kapılan çalacaklar ve — dün yazdığımız gibi — '•vlerin kuyularına, sarnıçlarına, aptesanelerlne mazot ve ilâç dökeceklerdir. Her ev, mutlaka haftada bir gün ziyaret edilecektir.
Bundan başka halk İçin Taksim, Beyoğlu, Galata. Bayezit ve Aksaray'da birer müracaat merkezi bulunacak. evine ekip uğramıyan ve yahut uğradığı halde evde bulunmıyanlar bu merkezlere başvurarak kendi evlerindeki sürfe yerlerinin temizlenmesini Istlyeceklerdir.
Yapılan mücadele neticesinde kısa bir zamanda İstanbulda sıtma vakalarının önü alınacağı muhakkk görülüyor. Anck İstanbulu tamamlle slv-çlvTİnekierden kurtarmak, bütün çukur ve lâğımların kapanması için 500 milyon lira gibi büyük bir tahsisata ve 50 senede tatbik edilecek bir İmar plânının tatblkından evvel sivrisinek İstilâsının tamamlle Önü alı-namıyacağı, mamafih sürfe mücadelesiyle sivrisinek ıstırabının haflfllye-ceğl ve İlk İyiliğin haziranda görüleceği idfa edilmektedir.
' Avrupada savaşın bitmesi İstanbul piyasasına tesir etmiştir. Dün akşama kadar flatlerde bir düşüklük olmamış ise de alıcı olmadığından mallar sahiplerinde kalmıştır. Her kes piyasayı kontrol etmektedir: gösterecek İnkişafa göre hareket olunacaktır.
Buna mukabil İhracat maddeleri Hallerinde hemen bir yükselme görülmüştür.
İhracatçılar, yakında İhracata başlanacağını hesaba katarak mal toplamakta ve ellerindeki mallan çıkarmağa çalışmaktadır. İlk fiat yükselen İhraç maddesi fındıktır. Dün bir kilo fındık fiatlnde tiç kuruş birden yüksebne olmuştur.
İthalâtçılar harekete geçmiştir Dün ticaret birliklerine müracaat ederek mal siparişinde bulunanların bir gün evvelkinden farklı olduğu görülmüştür. Birçok mallar üzerinde hariçten teklifler alınıyordu. Tacirler, bu tekliflere müspet cevaplar yollamağa başlamışlardır.
Bir iki gün sonra piyasada yeni İnkişaflar olacağL ve saklanan malların yavaş yavaş satışa çıkanlacağı umuluyor.
Piyasada durgunluk
Avrupa harbLnln sona ermiş bulunmasının ltaı, piyasada büyük bir durgunluk doğurmuştur. Kuru seb-zerlerde ve pirinçlerde kiloda 5 - 1 kuruş arasında bir düşüklük teshil edilmiştir. Umumiyetle yiyecek Hat-ierlnin bundan sonra muntazaman düşeceği tahmin edilmektedir
«Bir eczacı.» imzasile mektup gönderen sevimli okuyucum şüyıe diyor:
«Geçenlerde yazdığınız bir yazıda eczanelerden hengi ilâcı sorsanız bulamadığınızdan bahsediyorsunuz. Sizden sonra aynı mevzu etrafında yazan bir meslektaşınız da bize şöyle soruyor: Ey sayın eczacılar,,. Ne duruyorsunuz?,, Bulunmıyan ilâçları yap-sanıza... Havanınız mı yok?.. Hemen söyliyeFim ki. hamdolsun, babadan kalma, sonradan alma bir kaç havanımız var. Lâkin iş I havanla bitmiyor ki... Havan var anıma, içinde ne dövelim?..»
■■Bir eczacı» imzalı okuyucuma, eczacılıkla hiç bir alâkam olmadığı halde, âcizane bir tavsiyede bulunacağım.
Abdülhak Hâmid'în biiyük babası olan meşhur üstadlanmız-dan Abdülhak Molla, tavsiye edeceğim usulün kâşifidir. On dokuzuncu asırda, Ekinci Matuhu-dun hekimbaşıs-ı olan Abdülhak Molla pek zarif bir zattı Eski saraydaki hususi eczanesinin üs. tüne kendi elîle şöyle yazmıştı:
«Ne ararsan bulunur, derde devadan gayri" ..............’ Mollanın belki de mayiler, yapraklar,
Feci bir ihmal
Zeytinyağı
Az kaldı yüzlerce halkın hayatına maloluyordu
Dün Sirkeci - Yeşilköy banliyö hat-
Dünden itibaren bakkal lara tevziat başladı
Ticaret ofisi, izinli bakkallara zeytinyağı tevziine dünden itibaren baş-
Dayaktan öldürüldü
Huriyenin cesedi morga kaldırıldı
Bir karı koca arasında geçen münakaşa bu sabah cinayet mahiyetini almıştır.
Huriye Havva isminde bir kadın, Çanakkale, Tekirdağı ve civarında ticaretle İştigal eden Mustafa isminde binle evlidir. Sultanahmette Akbıyık civarında oturan kan koca, bundan bir müddet evvel ayrılmağa karar vermişler ve bu kararla ayrı yaşamağa başlamışlardır.
Mustafa, bir müddet bu ayrılığa tahammül etmiş, fakat tekrar karısile barışmak arzusuna kapıldığından Suitanahmetteki
Halbuki Abdülhak eczanesinde yüzlerce, binlerce çeşit ruhlar, kökler, taşlar, otlar. 1 . yosunlar, macunlar, merhemler, usareler, şerbetler, haplar, tozlar vesaire vardı İşte bugünkü harb eczanelerinin kapılan üstüne Abdülhak Mollanın bu zarif mısra--ııı şöyle değiştirerek yazmalı:
«Ne ararsan bulunmaz kuru
İhlamurdan gayri!..»»
«dünyanın en garip Amerikadadır» derler-yer yüzünün en garip

hareket eden banliyö treni, yanlış , makas açılması yüzünden yanlış yola
Gençlik bayrak koşusu girmiş ve Balıklı önünde, Yeşiiköyden Ankara 8 (A.A.) — Ebedi Şef Ata- gelmekte olan banliyö treni İle çar-türk'ün kurtuluş savaşma başlamak pışmasına ramak kalmıştır. Slrkeci-üzere Samsunda Anadoluya ayak ba - I Öen Yeşllköye gitmekte o|an tren malığının yıldönümü olan 19 mayıs gu- kinişti, yanlış bir hat iızerind? sey-nü, Ankara'da, sona ernıeR üzere ter- '"etmekte bulunduğunu ancak Yeşil-tlbedllmekte olan gençlik bayrak ko- köyden gelen trtnle burun buruna şusıınun beşincisi bugün. Doğu s nır geldl&l zaman anliyabilnUş, ve iki topraklarını getirmek üzere kemal- 'tren aralarında beş metrelik bir me-paşadan ve Güney sınır topraklarını safe kaldığı zaman durdurulabllmlş, getirmek üzere de Nusaybin’den ilk 45 dakikalık bir teehhürle yoluna de-atletlerin hareketleriyle başlamıştır | vam edebilmiştir,
Batı sınır toprağını getirecek olan -....... — *-•-
atletlerle üzerinde «Ebedi Şeften Milli şefe» yazılı bayrağı getirecek olan aticiler Edirne ve Samsun'dan 13 mayış pazar günü, Ege'den toprak getirecek atletler ise 12 mayıs cumartesi günü İzmir'den hareket edeceklerdir.
Balıkesir mıntakasında satın alınan tütünler
Balıkesir (Akşam) — 15 şubat 945 tarihinde açılan Marmara piyasasına dahil Balıkesir menşeli tütünlerden Gönen, Bandırma ve Blgada istihsali, tın tamamı İdare ve tüccar tarafı ıdan satın alınmış ve ekici elinde tutun kalmamıştır. Flatler âzami 259, en -iz 100 kuruştur. Fklciler Hallerden memnun kalmıştır.
Balıkesir merkezinde istihsal edilen 130,000 kilo tütünün dörtte üçü Tekel tarafından satın alınmış olup burada tüccar ıo.ooo kilo kadar tütün almıştır, Dağınık bir mıntakada küçük sahalarda zerlyatta bulunan merkeze bağlı bu köylerdeki muinlerin ambarlama ve mübayaasmın mayıs sonuna kadar bitmesi için lüzumlu tedbirler alınmıştır.
* Hal İdaresi, istihsal bölgelerinden sebze ve meyvaların flatlerinl muntazaman öğrenmekte, buraya sevk 'dilen malların fiatlerlnin tes-bltlnde bu malûmattan istifade etmektedir. Bazı kabzımalların yükse İtmeler İn e bu ve buna benzer tedbirlerle bundan sonra müsaade •dllmlyeccktlr.
Yüzme ihtisas kulubü
İstanbul Yüzme İhtisas kulübü senelik kongresi İstanbul vali muavini vekili Sabrl Sözer'ln riyasetinde Eminönü Halkevinde toplanmış, yıllık faaliyet raporu okunduktan sonra İdare heyeti seçimi yapılmıştır. Yeni İdare heyeti reisliğine Orhan Kara-köse, reis vekilliğine Talât Erler, umumi kâtipliğe Suat Erler, umumi kaptanlığa doktor Abbas Sakarya, muhasebeciliğe Ekrem Karas. veznedarlığa Süleyman Seden doktor olarak da Necmeddln Erim seçilmişlerdir.
' Sirkeciden gelen trenin yanlış bir yola girmesi, ve Yeşllköyden gtlen 1 lrenle çarpışmasına ramak kalması feci bir ihmal ve dikkatsizlikten başka bir şey d-ğlldlr. Bu ihmal ve d'k-katsizliktcn Yedlkule makasçısı mı, hareket memuru mu mesuldür bilml-' yoruz, Fakat dokuzuncu işletm:; idaresinin bu meseleyi ehemmiyetle incelemesini. yüzlerce halkın hayatını tehlikeye koyan böyle İhmal ve dikkatsizliklerin tekerrürüne me dan vermlyecek esaslı tedbirler alınmasını Ve mesulleri şiddetle cezalandırmasını bekleriz.
özel okullar müdürlerinin dünkü toplantısı
Dün özel okul müdürleri, Milli Eğitim müdürlüğü yardlrektörlerlndeh B. Esadın başkanlığında birinci İlkokulda bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda, özel okulların yeni bütçeleri konuşulmuş, hasta olan öğretmenlerin tanzim edecekleri raporların şekliyle önümüzdeki ders yılı başına kadar bir özel okullar kılavuzu-f ,at, nun hazırlanmasına karar verllnıtş-
tlr. Toplantıda İmtihan meseleleri de uzun uzadıya bahis mevzuu edilmiş- • tir. ,
Kari mektubu
Suyu kesilen bir çeşme
Kumkapıda Saraç İshak mahallesinin Esirci Kemaleddln cami sokağında köşe başında bulunan torkos musluğu birkaç günden beri yerinden sökülerek kırılmış, suyu kesilmiştir. Yirmi dört sokaktı bir mahalle ve üç bin beş yüz kişi suyunıl bu musluktan tedarik etmekte İdi. Saraç İshak mahallesinin çeşmesi de metrûk bir haldedir, Buraya su verilmemiştir. Halkın su İhtiyacı göz Önünde tutularak çeşmemize bir an evvel su verilmesini temenni ederiz.
Saraç ishale mahallesinden
Art Srfflr*
uuııucıı mvuıcn uuş- - , . , . ...
lanuşt*. Ayı ayrı semtlerde bulunan cve gelerek kadına bir hayli yal-
bakkalların zeytinyağı alacakları varmıştır. Huriye, kocasına kar-günler ilgililere tebliğ edilmiş ve ga- Şı tamamen kiisküh bir vaziyet
zetelerle Hân olunmuştur. Dün ofis takınmış ve onun barışma tek-
bir depodan tevziat yapmıştı. Bugün liflerini kabul etmemiştir, tevziata İki depodan başlanmıştır, 1 yarm depo adedi üçe çıkarüacaktır. izinli bakkallara verilen yağların toptan litresi 162 kuruştur. Perakende flati henüz tesbit «inmemişse de bu Hate nakliye masrafı İle muayyen bir satıcı kârı ilâve edilecektir. Bütün semtlere verilen yağlar aynı asit derecesindedir.
Her semte verilen yağ miktarı tesbit edilmiştir. Piyasa yerleri nazarı İtibara alınarak oralara bol miktarda zeytinyağı verilmektedir. Zeytinyağı satacakların yağlarını almaları sona 1 erince biitün İzinli bakkallar, şehirde satışlara birden başlayacaklardır. ;
Ankarada halka tevziata başlandı
Ankara 9 — Şehrimizde zeytinyağı dağıtılmasına bugünden itibaren baş- . ■anacaktır. Küçük büyük ayırd edilmeksizin nüfus başına .u» kuponu ile bir litre zeytinyağı verilecektir.
Bu hal karşısında asabileşen Mustafa, bir hayli küfür savurduktan sonra, iddiaya göre kadını yumruk ve tekmelerle bitkin bir hale getirdikten sonra evden çıkıp gitmiştir.
Hâdiseyi duyanlar zabıtayı, zabıta savcılığı maltıma tt ar etmişler. nöbetçi savcı İşe el koymuş, adliye doktoru B. Kâmil Ünsaian vaka yerine giderek kadını muayene etmiş ve hayatının tehlikede olduğunu görerek Haseki hastanesine naklettirmiştlr. Fakat kadın bu sabah ölmüştür.
Doktor, cesedi muayene etmiş, vücutta yer yer yaralar tesbit ettiğinden morga kaldırılmasına liizum göstermiştir. Diğer taraftan tahkikata devam olunmaktadır.
Üniveraite asistanları talimatnamesi projesi hazırlandı
Dün üniversitede öğleden sonra saat 16 ya kadar süren uzun bir profesörler meclisi toplantısı yapılmıştır. Bu toplantıda asistanlar İçin hazırla-ııan talimatnamenin esaslar: görüşülmüş, toplantı çok hararetli olmuştur.
Bir çok profesörler, asistanların dışarıda çalışıp çahşamıyacakları ve mecallerinin İlmi olması bakamından üniversitede bulunmaları lâzım gelen müddetin uzun ve devamlı olması hakkında teklifler yapmışlardır.
Ayrıca asistanların kitap ve sair masraflarının ve dışarda çalışma haklarının tahdit edilmesi dolayısıyla verilen ücretlerin az olmasının mah-
Fakir talebeye satılan pamuklular çürük mü çıkmif?
Ticaret Bakanlığı taraf m dan, İstanbul'la okuyan fakir talebelere dağıtılmak üzere vUâyet emrine verilen 43 küsur bin metro Hindistan malı pamuklular maruf bir manifaturacı firması tarafından 62 okula satılmıştır. Bu pamuklulardan bir kısmının metresi (364,5), bir kumunın da 393 kuruştur. Çocuklarına bu kumaşlardan elbiselik alan velilerden bazıları, pamukluların çok âdi şeyler olduğu hakkında şlkâyetierd» bulundukları bazı gazeteler tarafından yazılmaktadır. Bu hususta milli eğitim müdürlüğüne müracaat vaki olmamıştır. Bununla beraber milli eğitim müdür-İlüğü bu meseleyi incelemektedir. Bu
arada bazı okulların talebeden metre zurlarr ileri sürülmüş ve hatırlanan başına 425 kuruş topladıkları da söy-' talimatname projesinin Milli Eğilim lenmektedlr, Müdürlük bu işle d® Bakanlığına gönderilmesi kararlaştı-, | meşgul olmaktadır. ( rılmıştır.
Va İdile eczaneleri di. Ve bu . .
eczanelerini şöyle tarif ederlerdi: Orada eczanelerin bazılarında, meselâ yemek yiyebilirsiniz. Ha-zılarında ise yüksek iskemlelere oturup soğuk bir Koka Kola gazozu. yahut soğuk bir portakal veya domates suyu içebilirsiniz. İsterseniz aynı yerde bir ahbabınıza, sevgilinize sıcak biı çay. kahve ısmarlayabilirsiniz. Yer yüzünün en garip eczaneleri mu-hakakk ki Yeni Dünyadadır."
Fakat bizim eczanelerimiz bunlardan çok daha gariptir. Zira ötekilerinde yemek yemekle, kahve, çay, domates suyu, portakal şurubu, gazoz içmekle beraber aradığın»? ilâcı da yaptırabilirsiniz.
İlâç eczaneyi eczane yapan tek şeydir. Halbuki «ilâçsız eczane.» He biz garabet rekorunu kırmış oluyoruz. Meşhur Nazırın:
— Maarif Nazırlık» ivi amma şu mektepler olmasa!.
Sözünü hatırlatan bir vaziyet'.. Mektepsiz Maarif Nazırlığı, ilâçsız eczane!..
Hikmet Feridun Es
KÜÇÜK HABERLER
it Şoför Musa’nın idaresindeki bir kamyon dün akşam Maslak yolu üzerinde İlerlemekte iken birdenbire karşısına çıkan ve Hakkı isminde bir gencin kullandığı bisiklete çarpmış. Hakkı yaralanmış, bisiklet parçalanmıştır. Hakkı tedavi altına aldırılmış. şoför Musa hakkında kanuni takibata girişilmiştir.
*ıHadJmköyde oturan altmış yaşla rında Mesut birdenbire aralan açık bulunan oğlu Cabir’le dün karşılaşınca yeniden münazaaya başlamış ve kısa zamanda büyüyen bir münakaşa sonunda Mesut, evinde bulunan çiftesini atarak gelmiş ve oğlunun üzerine iki el ateş etmek suretile onu öldürmüştür. Mahalli zabıtası Mc-sud'u yakalamış ve sorguya çekmiştir, Mesut cinayeti itiraf etmiştir
it Şehrimizde bulunan ağır ceza salahiyetli toplu milli korunma mahkemesine tevdi edilen işler pek faz’a-laşnuş ve bir mahkeme bu iş için kifayet etmiyecek bir hale gelmiştir. Bu cihet nazarı dikkate alınarak bir toplu milli korunma mahkemesi daha teşkili kararlaştırılmıştır.
* Yeril mallar pazarları müdürlü günün elinde bulunan yerli yünlü kumaşların dağıtılmasına alt Ankara'dan beklenen emrin geldiği yazılmıştı.
Müessese, pamuklu tevziine henüz başladığından yünlü kumaş işleri İle hemen meşgul olunamıyacakUr. Yeril malı yünlü kumaşların değişmez gelirlilere dağıtılması işi iki ay sonraya bırakılmıştır
TURAL
ÖKStİRt'K HAPLAR!
Sahile 4
AKŞAM
9 Mayıs 1945
SON BASKI
FRANSA NASIL ÇÖKTÜ?
Yazan: Pierre Lazareff Çeviren: Şevket Rado
V I Tefrika: No. 33 1 M
M. Aleksandre, Öbür adile Stavisky
Dünden, Bugünden:
i
Filhakika, Alesandre hapishane yolundan tamamen başka bir yol tut-muşa benziyordu. H-Jtel Clarldge'de muhteşem ziyafetler verdiğini. Rlviö-ra'da veya en lüks dağ otellerinde partiler terUbettlglnl duyuyordum. Bir aralık LE REMPART adında yeni bir sağcı gazete İle son derece mürteci LA LİBERT₺ gazetesine sermaye yatırdığı öğrenildi. (Yardım ettiği gazetelerin siyasetlerindeki farklar Stavlsky'yi pek az İlgilendiriyordu Onu asıl ilgilendiren politika değil, hangi partiden olursa olsun, politikacılarla temasa geçmek çareleri idi.i
Parlste Etolle meydanı civarında Emplre adlı bir müzikhol operet tiyatrosu haline konmuştu. Katınka adlı İlk açış piyesinin hususi davetlilere gösterildiği gece ben de orada idim. Serge AleSandre'ın bir Nazırla Muharrirler Cemiyeti Reisi arasında kurulmuş oturduğunu, perde arasında da herkesi ev sahibi gibi ağırladığım hayretler İçinde gördüm.
Piyesin muharrirlerinden ve PARİS - SOİR'da beraber çalıştığımız bir arkadaş:
— Patron o, biz. de onun emrinde-ylz, dedi.
— Kim olduğunu biliyor musun?
— Tabii biliyorum, ona kim yaklaşırsa, malûmat edinmesi için LA BONNE GUERRE gazetesinden bir nüsha geliyor.
— Biliyorum, fakat bu gazetedeki malûmat ona yaklaşmamak İçin kâfi gelmiyor mu?
— Niçin kfifi gelsin? Bunların yalan olduğuna İnanmayı tercih ediyorlar. Bu kadar seçkin dostlan olan bu kadar zengin bir adam resmen haydut olabilir mİ?
— Pekâlâ. bu tiyatroyu niçin açtı dersin?
____ a gi ?! m, bu gayet basit. Yabancı olan baş kadın artist müstesna, bizim kumpanya hükümet âzalarının. hâkimlerin, polis komiserlerinin, yahut avukatların sevgililerinden mürekkep.»
O akşam Serge Alexandre davetlilerin! yararak bana doğru koştu:
— Aziz dostum M. Lazareff. sizinle muhakkak tekrar görüşmek İstiyorum. Biliyorsunuz o gazete projesine candan bağlıyım, bu hususta tekrar görüşmeyi çok arzu ediyorum, dedi.
Gözlerinin İçine sert sert bakarak:
— Israrınıza teşekkür ederim, fakat bu proje ile alâkadar olmak niyetinde değilimi M. Stavisky, dedim..
Ona niçin bu yabancı İsimle hltabettiğimi anlıyamanus glb! yüzüme baktı:
— Mamafih ben size gene bir kere telefon ederim, deyip kalabalığa karıştı.
Bayonne Emniyet Sandığı bonoları rezaleti patlak verdiği 28 aralık 1533 tarihine kadar onu ne gördüm, ne de bahsini İşittim.
Stavisky meselesi Cumhuriyete hücum etmek İçin ilk bahane, Fransa-nın mağlûbiyetine kadar devam eden Cumhuriyet aleyhtarı hareketin başlangıcı oldu. Stavisky gelinciye kadar bir takım küçük tasarruf erbabını sarsan dolandırıcılıklar ve İflâslar olmuştu. Fakat Stavisky meselesi kudretli mali müe3seselerl de sarstığı gibi halk efkârında da derin tepkiler uyandırdı. Fransa ve bilhassa Paris ağır bir iktisadi buhran geçiriyordu. Seyyah gelmiyor, piyasa durmuş. tüccarlar vergiler altında ezilmiş, İşsizlik artmış, İflâslar blrlbirlnl kovalıyordu... Bütün bunlar hoşnutsuzlukları arttırmakta İdi. Faşistler ve komünistler bunu fırsat bilip propagandalarını arttırıyorlardı.
Aynı kabiliyetsiz insanların sadece mevkilerini değiştirmek suretlle kurulan hükümetler süratle blrlbirlnl kovalıyordu. Bu tam münasiple sandalye oyunu birçok gazeteleri hem kızdırıyor, hem de ala.va sevkedlyor-(Ju. Her zaman pir aşkına coşmadığını bildiğimiz bilyük gazeteler birdenbire, parlâmento aleyhinde çok şiddetli hücumlara giriştiler.
Başvekil Camllle Chautemps talihsizlikten talihsizliğe uğruyordu. Kabinesine Adliye Nazırı olarak M. Raynaldl’yi. Müstemleke Nazırı olarak da Dâilmier'l almıştı Halbuki fena bir tesadüf eseri olarak M. Ray-naldL bir zaman, bir dolandırıcı tarafından kurulan bir şirketin gayrı nizami şekilde hisse senedi ihracı İşine iştirak etmiş; M- Dallmler İse el y azisiyle bir mektup yazarak Bayonne Emniyet Sandığının meşhur sahte bonolarını bütün tasarruf san -dıklanna tavsiye etmişti. 8tavisky’-nln dâvalarını tâiik ederek hasır altı eden Cumhuriyet savcısı M. Pressaro M. Camllle Chautemps’ın Kayınbirader! İdi. Üstelik Başvekilin kendisi de Stavisky’nin suç ortaklarından biri olan general Bardl de Tourtou'nun avukatlığını yapmıştı.
«m*
1934 senesinin ilk günü arifesinde PARİS - SOİR, Staviskynln hayat) ve mesleği hakkındakl en mükemmel İfşaatı neşretmeğe başlıyordu. Beriki daimi bir firar halinde İdi.
Yılbaşı şenlikleri gerginliği İzale etmedi. Rezalete en çok bulaşmış olan gazeteler tahiatlle en yükesk perdeden atıp tutanlardı, Stavisky’nin peşine düşen polislere refakat etme): üzere gönderdiğimi» muhabir, İsviç-
re hududunun hemen yanındaki kı sporları merkez! Chamonbc ten banal telefon ederek;
— Stavisky’nin lalnl bulduk. Biı dağ sığmağında imiş. Kendi emıo adamı "zannettiği biriyle oturuyo. Emniyet komlsrcrlcrlnden birinin ge vezeliğlnden, bu adamın Emniyetten olduğunu öğrendim. Şimdilik hiçbir şey yazmayın. Yarın stavlsky’yi göreceğimi ümldedlyorum Her gün öteberi almak ve polislerle görüşmek üzere köye inen bu Emniyet memuru Bayeslnde onunla bir mülâkat yapmam muhtemeldir» dedi.
Ertesi günü Stavisky’nin bulundu ğu evi polisler sarıp kendisini tevkif etmek üzere iken «intihar ettiği» öğrenildi. Arkadaşı şüphe üzerine tevkif edilmişse de derhal bırakılmıştı. Muhabirimizin bize verdiği malûmat se-bebile Stavisky’nin nasıl -öldüğü meselesi üzerinde fazla durmadık. Lçon Ballby’nln LE JOUR gazetesi çok ileri gitmişti: Stavisky’nin İfşaatta bulunmaması için polis taralından öldürüldüğünü büyük harflerle haber verdi. Arkasından birçok teferruatı, daha doğrusu bir takım tahminleri hakikatmiş gibi sıralıyordu. L£on Ballby, Stavisky meselesi sayesinde gazetesini tutturmaya çalışıyor, kendisinin İNTRANSİGEANT gazetesi de dahil, çıkardığı bütün gazetelerle Paris halkını «Fransayı çürüten ve ufak tefek Icraatle kurtutamıyacaii olan» bu rejimi takbih etmek üzere sokaklarda nümayiş yapmaya daver. ediyordu.
Hakikaten Pariste derhal İlk nümayişler baş gösterdi. Kiraleı Actlon Françalse partisinin genç taraftarları bu hareketin öncüleri oldular. Blarltz Belediye reisi ve mebus Garat, Sta-vlsky'rıln avukatı mebus Caston Bon-naure. LİBERT& gazetesinin müdürü Camllle Aymard. VOLONT& gazetesinin müdürü Albert Dubarry’ntn tevkif edilmeleri gibi Müstemleke Nazırı Albert Dalimler’nln İstifası dn halk efkârını yatıştırmadı, bilâkis, Camllle Chautemps’ın bir tahkikat komisyonu kurulmasına ısrarla mâni oluşu şüpheleri arttırdıkça artLırdı
Camllle Chautemps’ın bu hareketi İhtirasları büsbütün kamçıladı. Müzakereleri dinlemek üzere Meclise gittim. Bu parlak hatip, örümcek ağına düşmüş bir sinek glb! bocalayıp duruyordu. Eğer kendisinin hiçbir kabahati yoksa niçin bir Meclis tahkikat komisyonu kurulmasına mâni oluyordu ve niçin gazeteler kendisine hücum ettiği sırada matbuat kanunundaki hakarete dair hükümlerin değiştirilmesini istemeğe kalkmıştı?
Sokak nümayişleri yürüyüşten kargaşalığa. kargaşalıktan bir nevi isyan haline lnkılâbetmlştl. Bunlar zabıtanın zayıf bir mukavemetiyle karşılaşıyorlar. hâkimler de kendi önlerine sevkedllen bu İntizamsızlık unsurlarına garip bir müsamaha gösteriyorlardı. Öbür taraftan komünistler kendi taraftarlarını parlâmento ve hükümet aleyhinde yaptlan bu nümayişlere katılmaya davet ediyorlardı. Nezaretlerin bulunduğu mahallede, yahut talebe mahallesi olan Quartler Latin'de bir kargaşalığa taslamadan yürümek İmkânsız hale gelmişti. Nihayet Adliye Nazırı Ray-naldl, «kendisine yapılan hücumlara cevap vermek üzere» sandalyesinden çekilmeye karar verdiği zaman bütün Camllle Chautemps kabinesi toptan İstifa etti. Kendi Istcklerile çekildiklerini sanıyorlardı, hakikatte çürümüş bir meyva gibi düşmüşlerdi.
2 şubat 1534 te İkinci Edouard Da-ladler kabinesi kuruluyordu
(Arkası var)
Kurandan
ÂYETLER
V(2
Nesirler
Tercüme ve tefsir eden:
SAFAHAT Şairi Merhum MEHMET AKİF ERSOY Ekler ve şerhler ilâvesile neşreden:
Ömer Riza Doğrul
Flatl: 5 liradır
DİKKAT! Bu eşsiz eserden edlnpıek lstlyeııler mektupla sipariş verebilirler. Kitap bedeli posta havalesile peşin gönderilmelidir. Sevk masrafı müessese-mlze aittir.
YÜKSEL YAYINEVİ
BabIâli caddesi No. 3 - İstanbul
YENİ YAYIN
BİTLER NE İDİ? NE YAPTI?.. NE OLDU?.
Çöken Almanyanın içyüzünü ve Bitlerin hayatını anlatan bu Idtap Irk ve Yahudi meselelerini de teşrih etmektedir. Bengü Yayınlan. Fiaiı 150 Krş.
Öteden beri yanımda kurşun Ra-1 lem bulundururum. Yazılarımın lıe-men hepsini onunla yazmağı âdeti - Lmişlm. Anıma kurşun kuleni gelişi güzel, baştan S3vnıa yontulmuş olnıı-yacak. Mescit minarelerinin kısa, güdük külahlarına değil. Selâtin ca-mllerlnklne benziyecek; kurşunu da' kütleşmlyecek. Bu sebepten c._. daha bir çok şeylere de lâzım olduğu için, çakısız yapamıyorum.
Evvelki gün yazı masamın önüne oturmuştum. Ortada yok. Esvap ceplerini, dolap çekmelerini, rafları ara tara, boşuna. Cıgara paketi, klbılt. mendil filân çıkarırken dalgınlıkla düşürmüşüm zahir.
Şikâr meta değildi. Dışı okside, küçük bir çakıcağızdı amma işimi pek âlâ görüyordu. Epeyce de emektar. Yedi sekiz sene evvel Mahmutpaşa yokuşunda tarak, Iftvaııta, tıraş bıçağı gibi ufak tefek satan bir İşportacıdan ik! çeyreğe almıştım.
Dedim ya. çakı bana elzem. Mahmut paşadan başlayarak Kapalı çarşıda, Smlnönünde, Karaköyde dolaşan İşportacıların hepsini yokladım; hiç birinde arama.
Tünel başında, ufak bir dükkânın mostrasında bir İki tanesi gözüme ilişil. Girdim içeri. Hepsi külüstür, demlrlc-rl tenekeden farksız, vidaları şimdldEn lâçka. Adam 150, 175 kuruş deyip duruyor.
Dudak ısırışıma karşı dedi ki:
_ Pahalı mı? Beş kuruşluk şEİlüioit tarak iki liraya çıktı. Bunlar demirden yapılıyor; şimdi demir altın kadar kıymetli!..
Hiç birini gözüm tutmamıştı. Evet, mevet diyerek dükkândan çıktım. Biraz yürüdükten sonra büyiik bir kırtasiye mağazasının vitrininde yine üç beş çakı. Oraya da daldım. Demin-khıln 150 ye dediği burada 225 e. Gûya dalıa üstünlerini çıkardılar. 3 buçuk Ura, 5 lira, 7 küsur Lira, ötekilerden biraz hallice. siislücelerse de bıçaklarında harfler, işaretler ayni. İlk girdiğim küçük dükkâna dönüp 175 llğl almaktan başka çare bulamadım.
Çakı kelimesinin nereden türediği şüphelidir. 65 sene evvelki (ilâveli Lügati Osmaniye) ler kaydetmiyor bile. (Çakaçak) m yanma (kılıç ve balta vurmaktan hasıl olan şada) yı yazar yazmaz (Ç^k) e, yani yırtmaç, yarık, çatlağa atlâyıverlyorlar.
Sonraki lûgallar İse (çakı) ya (kalem, tınak vesaire kesmeğe yarayan küçük bıçak» deyip lâfı kesiyorlar. Taştan kıvılcım çıkarmağa mahsus çelik alet, çakmaklı tüfeğin zembereği diye tarifi geçilen (çakmak) dan mı gelmiş; yoksa kakmak, sokmak, geçirmek. aralık aralık şiddetli veca vermek, parlamak mastarından mı, keşfedehlllrsen et!
Çakının başka bir mânası da var. Denl21n kıyıya yakın kumsallarında on santimetre kadar uzunluğunda, baş parmak kalınlığında, midyeyi andırır, üzeri sert kabuklu bir böcekmiş kl Kumlar (sullna) derlermiş. Bu hayvanın pirinçle pişirilerek midye gibi salması yapılır, gayet lezaetli olurmuş, Ucu zıpkınlı hafif sırık ile Bakırköy açıklarında avlanırmış...
Eskiden de, çakı çeşit çeşjjti. Küçüklü büyüktüler!, bir ağızlısından on, on İki ağızlısına kadarları vardı.
Bir ağızlılar. İçinde, bıçağı trapez şeklinde, çinkomsı, tahta saplı, yusyuvarlak sapı pembe veya yeşile boyalılar 20 paraya İdi. Boynuzdan ve abanozdan saplı, demiri eğri; Bursa, Trabzon. Haleb. Manastır işi yerliler 30, 40 para fdl. Testere gibi tırtıllı, ucu öne kıvrıklar bahçıvanlıkta ağaç aşısına, körpe dalları budamaya mahsustu. Sere boyunda, yayına basınca kapanan, basmadan bükülmeyen. (sustalı) adı verilenler, külhanbeyi kârıydı.
Kartnlkanat Ceketin omuz başından saldırmayı asmış, dört kulaç yün kuşağa söğüt yaprağını sokmuş takımdan sustalı da eksik olmazdı. Hepsinin kullanılacağı yer ayrı: Üç beş kişi üste çullanacağı anda saldırma: tek kişi İle koz paylaşılacaksa söğüt yaprağı; şayet karşıkl biledi kuvvetlilerden de fesi avuca alarak eldeklnl kavrayıverdi mi sustalı...
İki üç ağızlı, Avrupa malı, ne kadar bilersen körlükten kurtulma» çakılar şurada burada, mezat malcıların teskerelerinde İki hjuruşa. yüz paraya İbadullahtı,
Kibar şıklar İçin yapılmış, tıkız biçimli, sedef kaplı, pırıl pırıl çakıların İçinde neler yoktu: Tlrbüşon, fotin İlikleyecek kanca, miniminicik makas. küçücük tarak, cımbız, tırnak törpüsü, kulak hilâli, kürdan...
Bunların battallan da mevcut ve (hezarfen) geçinenlere mahsus. Onlarda da ne avadanlıklar: Tornavida, burgu, eğe, kıskaç, delik delecek Şl§. konserve kutusu açacak kedd, kıblenüma; gerisi de çpklçllk etmek için yusyumru... ______________________________________________
İPEK SİNEMASINDA BUĞUN
matinelerden itibaren 2 yeni ve büyük filim birden
| On parmağı marifetliler 35, 40 kuruş vererek bunlardan edinir, lüzumlu lüzumsuz yere çıkarıp beceriklilik taslardı. (
| O zaman İyi cins, çeliği halis çakılar arasında İngllteredcn gelme Rood-ger’ler. Almanyadan gelme Solingen’-— ler çoksa da en makbulleri Şheffleld ötürü/şehrinde İ. Novlll ve oğullan fabrlka-
. einmkıler...
Meraklılar boyuna öğiit verLrlerdl:
1 — İşbu nesnenin en âlâsını mı is-
tiyorsun? İngiliz mamulâtından gay-ı risinc kulak asma; oranın da Novill markasından şaşma.* Şu, kulağında . kalsın. Üstü yıldızlı D harfi ile çiite anahtar bulunması şart ha'.
Bunlar, öbürlerine nispetle dahu pahalıydı; taklitleri de çoktu. Deposu Galatada, Voyvoda karakolu civarındaki Kevork Bey hasındaydı, Orozdi Bak ik Sirkeci gümrüğü karşısındaki mağazalarda da satılırdı. Harcıâlem. İRİ ağızlı, kemik dışlı olanlarının fişti on, sedef dışlılarınki 15 kuruş.
Yukarıda dediğim meraklılar içinde çakısına o derece düşkünler vardı kl, nelere de dikkat etmezlerdi: Kemiğin, sedefin örselenmemesi için güderi, pbdosiiet parçasından, hiç değilse kullanılmış, fakat yağmurla 1 mağı nurla büzülüp kazık kesilmemiş eldivenden bir kılıf diktirilerek İçine sokulacak. Yaz sıcaklarında terli vücuttan nem almaması için, kılıflı İken bile, yelek ve pantalon ceplerine kon-mıyacak. Nargile lülesini düzelteyim, mangal eşeleylm, üflenin mumun tüten fitilini bastırayım dîye at*şe değdirmek değil, yanaştırılmıyacak; zira; tavı gitti bitti. Kurşun kalem yontulmıyacak, yalnız kamış kalem. Hem efendim, hüsnühattı berbat eden kurşun kaleme ne lüzum var?
Kâğıt kesilmlyecek, kazınmıyaçalı; çünkü suyu kaçar. Kâğıt keseceksen (mlkrasi yok mu? Kazımağa sebep , ne? Varaka yazılırken ğaflctle bir kelime fazla konmuşsa, parmağı dile i dokundııra dokıındura silme; yanlış-lık bütün satırda İse dili uzatıp boy- | dan boya yalama dururken...
Göz bebeği çakının üzerinde, ez ka
1 za kuş gözü kadar pis görülse, kül serpilmiş limon kabuğu, sıfır numara zımpara kâğıdı, Moskof toprağı gibi ; şeylere başvurulmaz; badem yağına bulanıp yabis (Türkçesl kuru, rütu-’ betsiz) bir köşeye bırakılırdı.
Meselâ kalemlik kamışın upuzunu alınmış. Boğmaklt yerlerinden dör-1 de, beşe bölerken, yahut kalemin dl-' bine şeytan oturmasın diye sipsivri ’ çentik yaparken ağzın yanı çıltSıdak . kırılıvermiş. Pek büyük esefi mucip olurdu.
ince bir eğe alıp eğelemek, çarha 1 vurdurmak cihetlerine gidilmez, ona ‘ alışıldığından bir kenara atılıp başkası alınmaz, zira yenisi belki aynı t hamurda çikmaz: binaenaleyh Çarşı kapısında Makasçılar boyundaki Par-’ maksız Ruma gidilir, blt-lşlğlndekiler . 30, 40 paraya fit oldukları halde 60 ’ paraya kıyılıp kırık düzelttirillrdl. , Çakı eskidikçe eskimiş. ne nuru I kalmış, ne feri. Bazı kimseler buna , tahammül edemezdi. Gene e Parmaksıza götürürler, içi te» olanlar oturup bekler, ustabaşı ağızları kezzaba mı, ’ zar yağına mı sekup geniz vakıcı ko-’ kuîar savurduktan sonra çatlak bir çanaktaki kaz tersi gibi sapsan ya-’• pLşkan çamura daldırıp sekiz on da-’ klka bırakır, zifiri siyah ve mat rengi ’ alınca İspirto lâmbası alevine tutar ; buna da iki kuruş alırdı.
: Şakşuka kabilinden saat kösteğine
1 [takılan nflnnacık aihn çakılar süs-’ ten, oyuncaktan başka şey değildi, j Sünnet
baj’lar . rürler, . platin
s------—
" Her kadın için çok kıymetli bir eser: ■—
ÇOCUK DÜŞÜRMEK
Dr. Cemal Zeki’nin
Pek lüzumlu ve mühim malûmatı veren bu değerli eserinin t'ÇÜNCt) TABI ÇIKTI
265 sahife, fiatı 3 liradır. Satış merkezi: İNKILÂP KİTABEVt kitapçıda bulunur.
MTKERHI BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN
Marmara Sinemasında
1-İHSANLIK KOMEDİSİ
MÎUKEY ROONEY
Beşerin ıstırap ve kahırlara nasıl tahammül ettiğini gösteren muazzam filim.
2 - Casuslar Karşı Karşıya
Baştan başa macera dolu şaheser.
VİCTOR HUGO’nun ölmez eser! Türkçe Sözlü ve şark musikin 2-KANLI İZLER
H A L E'de
DENİZLER HAKİMİ
Dehşet ve vakayi dolu filim
■■■“ Kadıköy "
O P E R A ’ da
GÜNAH
KORKUSU
Türkçe sözlü muazzam harp filmi İlâveten:
MİSTERBİG
——

v

JOZEF KATAliN
Vicdan azabının günah arzusunun tbedl mücadelesi. İlâveten
HARP DÜŞMANLARI
Amerika hürriyete nasıl kavuştu? Aşk ve İstiklâl ....
Hürriyet ve mücadele büyük bir sanat âbidesi
BU AKŞAM
MELEK
SİNEMASINDA
HÜRRİYET KAHRAMANI
Baş rollerde: VAN HEFLIN LİONEL BARRYMORE— RUTH H

Kadıköy OPERA’cLa yarın ak şam 21 de
EMİTATÖR RASİM GECESİ
Bayan HACER BULUŞ ve SAZ. arkadaşları Tekmil kadrosu He İSMAİL DÜMBÜLLÜ
Zengin Varyete KÂRİ KADİM ORTA OYUNU
^ÇENBERLiTAŞ sinemasında-^
Bugün matinelerden İtibaren 2 süper filmi birden
Lfl ORDU (Türkçe sözlü)
Alman ordularının Rusyada faaliyeti esnasında cephe gerisinde
Rusların muazzam baltalama teşkilâtını gösteren heyecan dolu büyük harp filmi
2 - AŞK MACERALARI
Meşhur Macar artist! A L İ D A VALLİ tarafından
^2■■HSSEâin^Bi yaratılmış kıymetli bir şaheder.

düğünlerine davetli kl-çocuklara hediye götü-bazı hazeratın da altın _____ kordonlarını ziynetlerdi Kimsenin bir kere bile işine yaradığını. şeytan tırnağını olsun kestiğini görmedim.
İsim kelimelerin sonuna getirilen (el, cı, co, cu) ekleri, bunların (ç) İlleri, o İŞİ yapan, satan, işleten ve saire için kullanılıyor a; (Çakıcı) ran çakı yapana, satana denildiğini ömrümde duymadım. Kalubelâden beri (Çakıcı), içki İçenin adıdır.
SERMET MUHTAR ALUS
12 mayıs cumartesi akşamı 21 de Şehir tiyatrosu dram kısmında PİYANO RESİTALİ Ferdi Von Stalzer
v
Programda: Beethoven, Schu-mann, Chopln, Albeniz. Llszt Şzhir tiyatrosu tarafından MUM SÖNDÜ komedisinin birinci perdesi Gişe açılmıştır.
Muazzam casusluk filmi, Baş rollerde
LİNDA DARNELL — EDGAR BUCHÂNAN
2 - ÖLMEYEN CANAVAR
Korkunç ve müthiş bir macera filmi. Baş rollerde M JAMES ELLÎSON — JOHN HOWARD H

TURAN Sinemasında
Buğun; Bu senenin iki büyük filmi birden
1-GİZLİ ORDU Türkçe Sözlü
Nezl-rin fenalık ve haksızlıkları hakkında yapılan emsalsiz biı Filmi b!r zafer, aşk ve kurtuluş şohesfri.
2 - ŞERLOK HOLMES VE GİZLİ SıLAHŞOR
BASİL RATİİBONE — NİGEL BltUCE
Heyecan ve dehşet saçan meraklı sahneleri ile herkes! titreten büyük
Sinema romanı.
D1KKA7 İstanbulluların günleıdenberi HER AKŞAM I Beklediği büyük Revü Operet saat 21 de
ATiLA REVÜ OPERETİ
Neş’e, Büyük Orkestra. Swlng caz, bu güne kadar görülmemi; elbiseler. Temsiller tam 21 de başlar Pazar günleri saat 16 da malim Taksim Maksim Tiyatrosu. Telefon: 42633. Gişe gündüzleri de açıktır. Z-SLKAZAR ’da-,
Bugün matinelerden itibaren
Senenin şaheser 2 filmi Fevkalâde enteresan sahneler
dehşet ve heyecan dolu gangster filmi
Kalpazanlar
ÇETESİ
(Code Of the Secret Service) Konald Reayan — RoseUa Toten Üç Silahşor Kovboylar DÜŞMAN TUZAĞINDA
ROBERT LEWİNGSTON — BOB
STEELE — RUFE DAVtES
! II ■ I 1-4
AZAK’da
Bupün matinelerden ttibaret. Tarihi şaheserler filmi
1 - VENEDİK
Zindanlarında
TÜRKÇE
2 - MEÇHUL ADAMIN SIR^
PRESTON POSTER —
İREİNE HELVEY
Dehşet ve heyecan harikası
Sergüzeşt ikimi. ■Kült
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR
SEBŞES St>TUN
Bu netice evvelden görülemezmiydî?
Hiç değilse bir asırdan beri Avrtıpayı dolayislle bütün dünyayı rahatsız. tedirgin eden kudretli Alman ordusu artık tarihe karışmıştır. Bugün şurada burada bulunup teslim veya İmhayı bekllyen ufak topluluklardan başka bu muazzam ordunun namı nişanı kalmamıştır. Esirlik, teslinı olma o mertebeyi bulmuştur ki Inglliz-ler Elbe nehrinin ötesinden kaçıp gelenleri iade etmek zorunda kalıyorlar. Artık yüz binlEr değil, milyonlar kendiliklerinden esareti ve tealimi kabul ediyorlar. Tarihin hiç bir devrinde ordular ve askerler bu kadar kepaze olmamışlardır. Halbuki bu kuvvetler dün ve hattâ bugün bile sağlam, va-lanperber, bilgili askerlerden mürekkep bulunmaktadır. Avrupa'yı ve dünyayı kana bulayanlar, bizzat kendilerinin de en kuvvetli kudretli unsurlarını esarete ve sefalete mahkûm etmiş bulunuyorlar.
Kendinden üstün kuvvet, kendin-d n başka hak sahibi tânimiyan Alman ordusunun ve Prusya militarizminin bu seferki kökünden sökülüşüne adetleri çok az kaian PrusyalI generallerden başka acıyan bulunmayacaktır. A'manya’da çoğunluğu teşkil ed'n halk tabakası bile Prusya m litarlzminin bu son seferki ve kökünden temizlenmesine kalben memnun kalacaktır. Geçen 1914 - 18 harbinin sonunda bile bir hayli müddet Boründe büyük caddelerde üniforma t’e gezmeğe halkın büyük tamının tahammül edemediğini bizzat- bir Alman subayının ağzından işitmiştim. Bu seferki mağlûbiyetten sonra İse bu halk üniforman-n İsmini dahi duymaya tahammül edenıiyccektlr. Sanırım. Bu İtibarla bu yıkılış ve çöküğe bütün dünya sevineceği gibi biz de kederlenmek değiliz. Ancak şu sorunun akla gelmemesine imkân yok:
— Müspet ve İçtimai ilimlerde, as-kerjlk fenninde bu kadar ileri olan bir millet bugünkü neticeyi daha evvelden tahmin ve hesap edemez miydi?. Eld.kl mefhumlar muadeleyi halletmeğe, yeni tablrile bu »denklemi çözmeğe* yetemez miydi?
Kanaatimce bu sorunun cevabı tamamen müspet olabilir. Yani Alman-yayı ve dünyayı «taammüden*, kasten muharebeye sokanlar muharebenin ne şekil alacağını evvelden biliyorlardı. Onlarca «malûm» olan bir sürü İşler dünya ve halk efkârından gizil tutulduğu için başkaları işin sonucu hakkında bidayette kesin bir şey söyiiycmlyorlardı. Fakat tekmil bu canlyane niyetler Nazilerce bilindiğinden onların bu neticeyi hesap-lıyamamaları ancak bir haydut hırs ve zihniyettle hareket etmelerinden, dolayıslle de İşlerini düzgün bir hesaba vuramamalarından ileri gelmiştir. Meseleyi biraz açıklıyalım :
1939 yazında herkesin hart olacak mı? Olmıyacak mı? diye sorduğu sıralarda akşamın bu sütunlarını ta-kibedenler hatırlarlar kl şöyl® bir mütalâ yürütmüştük;
— Eğer Almanlar hesaplarım mantığa ve bugünkü olaylara uydururlarsa harb çıkarmazlar. Çünkü Almanya dört taraftan ve katmerli düşmanlarla çevrilmiştir. Şarktan Polonya mağlûp edilebilir. fakat bunun arkasından Sovyet Rusya çıkar kİ Al-manyanın dostu değildir. Keza garpta Fransa ve Belçika yenilebilir. Fakat onun arkasından Manş ve Atlân-tlk gelir kl buralar da Almanyanın dostu değildir Daimi surette abluka altında kalacak Almanyanın İse galip gelmesine İhtimal yoktur.
Kabul etmek taamdır ki bazı Alman icraatı blzhn bu düşüncemizi zaman zaman yıkar gibi göründü. Meselâ 1939 ağustosunda Rusya ile anlaşma ve Japonya İle andiaşma şark taraftaki düşmanı katmerli olmaktan çıkardı ve 14 günde İstilâ edilen yalınkat bir Polonya bıraktı. Bütün dünya kısa bir müddet Alman -Sovyet anlaşmasının şümul, mahiyet ve sürekliliği hakkında şüpheye düştü, yanıldı. Faka bu meselede Nazilerln yanılması mevzuu bahsolamaz. Onlar eninde sonunda Rusya ile harbe girmeyi hesaba katmışlardı. Binaenaleyh bizim çok uzaktan ve büyük llei göstermeden gördüğümüz bu baK AKŞAM S
Abone bedeli
Yazan;
M. Şevki Yazman I
slt hakikati onların bilmesi gerekirdi.
Keza bütün Avrupanın işgali Ue de ablukanın kalkmış olanuyacağmı bilmeleri lâzım gelirdi. Filhakika HU-ler Avrupada kendinden evvel gelmiş bütün fatihlere nazaran daha büyük sahaları, daha çok insanları emri altına alabildi: İngiltere hariç hemen bütün Avrupayı kendi harfe makinesi İçin çalıştırdı amma; geniş İktisadi hareketler hakkında fikir v# malûmatları olmak ltibarlle bu derece vasi bir hareketin de kendilerini ablukadan kurtaraTiııyacağını. bizatihi Avrupanın İktisadîn kendi kendine yeter bir bütün olmadığını bilmeleri gerekirdi. Kaldı kl bu kıtada oturanların yüzde sekseni bu legalden dolayı küskün, sefil ve bu İşgalin aleyhinde çalışıyorlardı. O halde böyle bir genişleme neye yarayabilirdi?
Hulâsa: derin hesap ve görüşe sahip olmadan da bütün dünyaya meydan okuyacak, bütün yardakçısı ve yardımcısı Aciz İtalya Ue çok uzak Japonyadan İbaret kalacak bir Al-manyanın hiç bir zaman galip gele-miyeceğinl ve hele peşinen Sovyetier He Âmerikayı üzerine çekeck bir Al-manyanin er reva geç çökeceğini görmek mümkündü. Nitekim deha ve\a çok İler! görüş ntfedemlyeceğlmlz bir sürü Alman general veya siyasîsi de bu İş başlamadan evvel bu vakıları görmüş, fikirlerin! aöylemlş ve onun cezası olarak da ya kurşunlarla öldürülmüş vahut da vatanlarını terke mecbur edilmişlerdi. Nazi kafaslle bile bu İş pekâlâ hesaplanabilirdi Neylersin k! aşa*ıhk İnsanlarda hırs her vakit sııriurulablliyor ve körleniyor Almanyanın çektiği ceza İse başındakilerin bu hırs ve körlüğü fark etmemiş olmalarıdır. Netice bu sebepten g&rülemfmişUr. Yoksa, diğer İçtimai ı hâdiseler gibi harbin neticesi de evvelden görülebilir ve hesaplanabilir.
B. Hüseyin Cahil Yalçın’m hitabesi
San Francisco'da bulunan Tanln başmuharriri Hüseyin Cahit Yalçın cuma günü saat 10.45 de radyo Ue memlekete hltabedecelrtir. Bu hitabe Londra radyosunun her akşamki neşriyatı ile yayılacaktır.
Türkiye Ecn(bl
-2800 kuruş 5400 kuruş
1500 *
800 *
tebdili İçin
Senelik
« Aylık
3 Aylık
Adres .
pul gönderilmelidir adres değiştirilmez.
2900 »
1800 • elli kuruşluk Aksi takdirde
Telefonlarımız Başmuharrir; 20585
Yazı İşleri: 20785 — İdare: 20881
Müdür: 20497
Ccmaziyeievvel 20 — Hızır 4 İmsak Güneş Öğle İkindi Ak Yattı E. 7.36 0.38 4-57 8.51 12.00 1.47
V. 3.40 5 49 13.10 17 05 20.14 22 00
idarehane Babıâll civarı
Acımu.'.luit sokak No. 14
Tozu dumana katarak gelen arabalarda kimler vardı?
Gece yarısından sonra Çit köşkünde yapılan garip ve meraklı bir sorgu
Nejad’ın ölümünden sonra — Tenha kırlarda bir karşılaşma — İki arabg ve içindekiler ■—■ Bir selâmın karşılığı — Gece yarısı saraydan çağırma — Mabeyincinin uzattığı kırmızı mahfaza — Gece kendisine nişan verilirken, gündüz kapısına zaptiye dikiliyor — Namık Kemal'in mektupları yüzünden — Ekrem beyin hazırcevaplığı...
Recai zadenin hususî mektuplarından birinde, Abdülhamidin kendisine nişan verme hâdisesinden, tam bir sanatkâr gururu içinde ve bu vakayı küçümsemı-yerek bahsettiğini gördüm. Esasen Abdülhamidin üstat Ekrem© nişan vermesi de pek garip bir hâdisedir.
Vakayı anlatalım:
Abdülhamit sarayı üstat Ek-remden daima şüphe etmiştir. Onun hayatında bunun izlerini sık sık görürüz. Hayalî bir romatizma ile İstinyedeki yalının satılması da yine Abdülhamidin şüphelerinden İleri gelmiyor mu idi?. Nişan alma hâdisesi ise şöyle olmuştu:
Oğlu Nejad’ın ölümünden sonra Ekrem bey içinden yıkılmıştı. Ne tek im üstat (Bûyükada - 31 mayıs) tarihinde sevdiği bir dostuna yazdığı mektupta:
«Dostlarım
bilmeli, beni ziyaret ederlerse türbe ziyaret eder gibi etmeli, j Bana mektup gönderirlerse Fatiha gönderir gibi göndermeli» diyor.
Perişanlığı ölümüne kadar devam eden Ekrem bey elemi arttığı zamanlarda başım alıp tek ve tenha kırlarda dolaşmağı ve oralarda âdeta avaz avaz:
— Nejad!.. Nejad!.. diye seslenmeği âdet edinmişti.
Yine İşte böyle içten vurgun
beni artık ölmüş
Ekrem beyin heniiz *afcal bırakmadığı zamana ait gençlik resmi
f-----------------z
Kanun bilgileri
Bezgin halli, asık yüzlü adam karşımdaki koltuğa oturduktan sonra cebinden bir ortaklık mukavelesi çıkarıp masamın üzerine koydu. Okudum. Acemice yazalmış, düşük cümleli karışık bir mukavele. Bir avukat elinden çıkmadığı belli. Bir çok noktalarda bilhassa kâr ve masraf işlerinde ortağUe bir türlü anlaşamıyoriarmış. Her ikisi de bıkmış usanmış. Malların bir kısmını mağazadan bizimki kaçırmış, öteki de kasadaki parayı, alacakları toplayıp gitmiş; velhasıl, İş çığırından çıkmış.
— Bir vekâletname yapalım da hemen bir dâva aç, hakkımı kurtar, diye yalvarmağa başladı.
Ortağına haber gönderdim. geldi. Barışmalarını, açık, tamam bir mukavelename yapılmasını teklif ettim. Artık birlikte çahşamayız diye kabul etmediler. Bunun üzerine mahkemeye gidecek yerde hakem marifetlle aralarındaki anlaşmazlıkların çözülmesini tavsiye ettim. Muvafık buldular Oturup bir tahkim mukavelesi yazdık. Güvendikleri kimselerden birer hakem seçtiler. Tahkim mukavelesine bunların isimlerini, çözülecek meseleleri, kararın ne kadar müddet zarfında verileceğini, hakemlerinin ücretlerini, hakemler aralarında uyuşamazlarsa üçüncü hakemi nasıl seçeceklerini birer birer sıraladık, ve bu “ mukavelesini dik.
Hakemler . .
ederek yazıhanemde buluştular. Dargın ortaklar da geldi. Her biri İddialarını hülâsa k_____________________________
yazılı hakem hakemlere ver-
bir gün tâyin
olarak söyledi, birer ete lâyiha verdiler. Hakemler bir kaç nokta hakkında izahat aldılar ve evrakı tetkik ederek kararlarını vereceklerini söy-liyerek gittiler.
Bir kaç gün sonra, hakemleri gördüm. Her ikisi de aynı neticeye varmış, verdikleri karan beraber imzalamışlar. Salâhiyettar olan mahkeme kalemine bu karan verdiler, kalem bu karardan birer sureti ortaklara tebliğ etti.
Hakem kararlan temyiz müddeti geçince mahkeme başkanı veya hâkim tarafından onanır (tasdik olunur). Ancak' bu onamadan sonra hakem kararlan mahkemeden verilmiş kararlar gibi icra olunur, yani İcra dairesine verilince icra dairesi mahkeme ilâmıymış gibi hakem kararının hükümlerini icabında zorla yerine getirir. Ha kem kararlan da mahkeme kararlan gibi temyiz edilebilir Temyiz edilmlyecektir şeklinde tahkim mukavelenamesinde bir madde olsa dahi kıymeti yoktur. Temyiz mahkemesi hakem kararlarını ancak kanunda gösterilen dört noktadan bozabilir.
tkl tarafın İsteklerine tâbi olmıyan meselelerde hakem yoluna başvurulamaz. Taraf-lann serbesçe yapamıyacak-lan ve bir mukavele mevzuu teşkil edemlyen işlerde tahkim caiz değildir.
Kezalik, kanunun uyuşmağı menettiği hallerde de tahkim yapılamaz, meselâ, kan koca boşanma hususunda karar vermek üzere hakeme müracaat edemezler, çünkü bu, âmme Intlzamlle ilgilidir.
Avukat Emcet Ağış
günlerinden birinde. Zinciriiku-yuya doğru uzanmıştı...
Tozu dumana katarak gelen arabalar..
Etraf bomboştu. Bu kimsesiz-ı ligin içinde birdenbire karşıdan tozu dumana katarak gelen 2 araba sökün etti.
Arabaların birincisinde, önde bulunanda zamanın Veiihatı Reşat efendi, arkasmdakinde ise devrin en meşhur 2 hafiyesi vardı.
Üstat Ekrem tehlikeyi sezdi. Kırlara doğru kaçmak istedi. Fakat arabalar çok hızlı gidiyorlardı. İlk araba üstada yetişti. Ve Ekrem.beyi çok eskiden tanıyan Reşat efendi kendisini selâmladı, Olan olmuştu. Mücessem terbiye olarak tanıdığımız Ekrem bey nazik bir selâmı iade etmeği pek tabiî buldu.
O gece, oldukça geç bir saatte Ekı-ejn bey Cihangirdeki evinden Mabeylne çağrıldı. Gece yansı Çit köşküne götürülen edebiyat üstadı burada mabeyincilerden I biri tarafından sorguya çekildi. Çit köşküne götürülmesinden ve kendisini sorguya çeken zatın büyük bir ihtiramla ayakta durmasından Ekrem bey paravana nın arkasında Abdülhamidin bulunduğunu sezmişti, Pervasız bir koltuğa çöktü. Ve suallere gayet serbes cevap verdi.
Arada geçen konuşma şudur:
— Bugün nerede İdiniz beyefendi?..
— Biliyorsunuz ki yetişmiş bir oğlunun ebedî İftirakı ile gönlü yaralı bir babayım. Elemimi ancak kırlarda gezmekle hafifletebiliyorum. Bunu epey zamandan beri âdet edindim. Bugün de yine öyle kırlara doğru uzandım,.. Fakat bütün bunları niçin soruyorsunuz?.,
— Bugün gittiğiniz yerde kimseye rasgeldlniz mi?..
— Evet... Veliahd! saltanat devletlû, necabetlû Reşat efendi hazretleri tenezzühe çıkmışlardı. Kendilerile karşılaştım, ntifat buyrdular. Ben de mukabele ettim.
~ Ne münasebet?..
— Tesadüfte münasebet aranır mı?,,
—"Zatı şahane bu hâdiseden haberdar ve müteessir olmuşlar!.
Konuşmanın burasına gelince Recai zade ayağa kalktı ve mabeyincinin yüzüne baktı, şöyle ! dedi:
— Yalan söylüyorsunuz!..
Sonra da ilâve etti:
— Zatı şahane bu hâdiseden müteessir değil, memnun olmuşlardır. Varisi saltanat olan bir şehzadeye karşı gösterilen tabii bir nezaket hâdisesi kendilerini ancak memnun edebilir. Sizin gibi müraiier halka zatı şahne hakkında daima böyle yanlış malûmat veriyorsunuz. Eğer kendileri bu mesele etrafında bir takım olmıyacak şeylerle müteessir edilmişlerse x hakikat halin bu merkezde olduğunu lütfen arze-diniz...
Mabeyinci kayboldu. 3 - 5 dakika sonra döndü. Kıpkırmızı kesilmiş ve boncuk - bomcuk terle-mişti. Şu cevabı getirdi:
— Zatı şahane ifadenizi takdir buyrdular. Esasen bunun başka türlü olmıyacağlnı da söylediler. Ben yanlış anlamışım. Efendimizin teessürü Velihat hazretlerine gösterilen hürmetten olmayıp sizin öyle tenha dağ baş'arında dolaşmanızdan ileri geldiğini beyan buyurdular ve dediler ki:
— Endişem öyle tenha yerlerde, dağ başlarında, tekbaşlanna herhangi bir kazaya uğramaları ihtimalidir Mahdumlarının ölümünü şimdi duydum. Pek müteessir oldum. Neden vefat etti?., diye sual ediyorlar ve eleminize iştirak buyuruyorlar.
Bundan sonra mabeyinci üstada bir mahfaza uzatarak şunları ilâve etti:
— Efendimiz o Ekrem beyi buralara kadar gecenin bu geç saatinde yordum. Mukabele etmek isterim. Kendilerine şu nişanı ıhsan eyledim» iradesini buyurdular. .
Mahfazanın içinde birinci rütbeden Osmanî nişanı vardı, Vakıa o gece Ekrem beye bu nişan verildi. Lâkin ertesi sabah da erkenden Cihangirdeki evinin kapısı önüne bir zaptiye ' ' dikilmişti!.. îşte nişan de böyle geçti...
Namık Kemal’in tupları yüzünden..
Buna benzer bir hâdise de Ekrem beyin evinde bulunan Namık Kemalin hususî mektupları yüzünden çıkmıştı. Bunu da anlatalım:
Ekrem bey son derecede münzevi yaşardı. Ahbapları mahduttu. Kalbalıktan uzakta yaşamasının kibirle alâkası olmadığını daha evvel anlatmıştık. Alınganlığı, çabuk kırılması ve bunun yanında Abdülhamidin şüpheleri, İstibdadı onu sevdiği inzivaya büsbütün mişti.
Bir gün evi basıldı. Her aradılar. Namık Kemalin bir çok mektuplarını buldular. Hepsini al ıg, götürdüler. Ve Ekrem bey derhal saraya 'çağrılarak kendisine şöyle soruldu:
— Kemal beyle ne münasebetle muhabere ediyorsunuz?
Recai zade cevap verdi:
— Ben Midillide mutasarrıf bulunan ve ismi Devlet salnamesinde geçen atufetlû Kemal beyefendi hazretlerlle muhabere ettim. Bunun bir cürüm telâkki edileceğine hiç bir vakit ihtimal veremezdim. Bir memuriyetle
noktası hâdisesi
mek-
daimli zaten çek-
tarafı
Toprak kanunu, tapusu bulunan yerlerde, muru-ru zaman kaidesinin geç-miyeceğine ait Medeni kanunun belli maddelerini kaldırmalıdır
Yazan: Avukat RESA7 KAYNAR
Yeni bir millet olmak dâvasile cihan sahasına çıkarken, kökten bir devrim yapmanın zaruretini duyarak harekete geçtik, zamanın lhtlyaçianr na uymıyan, eski hukuk kaidelerini söktük... Fakat, yerine benliğimizin ve hukuk kabiliyetimizin bir mevhl-besl olarak da, İsviçre ınedenl kanununun tercümesini koyduk.
Açık olarak söyllyebillriz ki. dokuz yiiz maddeyi aşan bu kanunun, münasebetlerimizde gerçek olarak tatbik edilebildiği maddeleri, iki yüzü geçmes.. Diğerleri sadece kitaptadır. Hacim işgal eder. Hukuk fakültesinde gençlerin ezberlemesine zemin hazırlar...
Medeni kanunun bir kısmı aile, miras ve sah ıs hukukudur Bu saha üzerinde söylenecek çok sözler vardır. Sırası geldikçe hayatımıza uymı-yan maddeleri sarih surette açıklıya-billrlz.
Diğer tasım, ayni haklardır Bu saha üzerinde de bLze aykırı tarafları ayırmak pek kolaydır Bu yazımda arazi bahsine alt küçük bir meseleyi öne süreceğim Tapuda kaydı bulur.nuyan araziyi belli bir müddet geçtikten sonra eğer imar eder İseniz namınıza kaydettlreblllrsiniz. Maliki olabilirsiniz.
Fakat tapuda başkasına kayıtlı bulunan herhangi bir tarlayı, şahini yirmi sene hiç aramasa, siz de yirmi sene müddetle orasını ekseniz, imar etseniz 'buradaki İmar bina yaptırmak değildir Ekmek giblı vergisini verseniz, yirmi sene sonra tapuda kaydı bulunan zat çıka gelirse, sizi tarlasından derhal atar çünkü her nasıl İse, bu toprak kendi namına tapuya tescil edilmiştir
Bizim eski arazi kanunumuz, âdetlerimizin. teamüllerimizin, hayatımızın, arazimizin, kısa olarak toprak bünyemizin, İncelenmesinden doğan bir kanun bulunması İtibarile. velev kl tapuda kaydı bulansa dahi, sahibi belli bir müddet İçinde toprağını aramaz ise. tarlayı eken, vergisini veren zat, belli bir müddet geçtikten sonra, tarlaya sahip olurdu Bu hükümler, toprağı geniş olan bu memlekette, ekilmemiş olan yerlerin azalmasında temel taşı teşkil ediyordu
Boş bulduğu araziyi yıllarca ekip bu toprağı İşlettikten sonra, aradan uzun bir müddet geçtiği halde sahibi tarafından aruınuyan bir yeri, bu çalışkan ve müstahsil zata vermemek, tapuda kayıtlıdır diyerek, bu müstahsilin çalışma kudretini kesmek. eski arazi kanunumuzdaki adalet duygnlarlyle bari’tr bir keyfiyet sayılamıyordu.
Medeni kanunumuza bu neden girmiştir? İsviçre küçük bir yerdir. Orada ekilmemiş bir toprak yoktur. Bfy-le hâdiseler binde bir çıkar veya çıkmaz..
Bize, bizimle ne toprak büyüklük ti, ne İnsan benzerliği, ne aile müşabeheti. ne de diğer vasıfları tabii olarak benzemlyen bir milletin kanununu alıyor ve İsviçre kanununda vardır diyerek tapuda başkasına kayıtlı herhangi bir tarlayı velev kl yirmi sene müddetle sahibi aramasa, ekmese. işlemese dahi müruru zaman yoktur diyerek çalışacak, istihsal kabiliyetini gösterecek vurt taslara set çekiyoruz.
Yen! çıkacak toprak kanunu, tercüme kanunu olmadığı cihetle, elbette ki örflerimize, âdetlerimize aykırı gelmlyerele, bu gibi esasları, medeni kanundan, söküp atacaktır.
Bine yaklaşnn. maddelerden nihayet İki yüzden fazlası, btenmiyen, 15-lenemiyen medeni kanunumuzu, hukuk bilginlerinin ele alacakları ve İçtimaiyatçılarımızın inceleme konusu seçerek tadil tasarısı meydana getirecekler! zamanın geldiğine İnanıyoruz.
Rejat Kaynar
Adanada bir Adliye sarayı yapılacak Adana gazetelerinde okunduğuna göre Adana bölgesinde yer depreminde zarar gören binaların tamiri veya yeniden inşası için 2 milyon lira tahsis edilmiştir. Bundan başka 400 bin lira sarflle Adanada bir Adliye sarayı İnşa edilecektir. ...............
kayınlmış ve en büyük mülkî rütbe İle taltif olunmuş eclllel ricalden bir zatla, Babıâli resmen muhabere ettikten sonra benim hususî mekâtibimln bana sorulmasını gayetle garip buluyorum. Bundan daha makûl bir söz olamazdı. Bu badire de böyle atlatıldı,,.
daha makûl bir söz
Hikmet Feridun Es
İstanbul Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Ord.^Prof. Tabir Taner'in
A Kili | ■ || 1 ••
Ceza Muhakemeleri Usulii
kitabı çıkmıştır. Kanunun bütün maddelerini şerlıeden bu mufassal eserin fiyatı 850 kuruştur. (Taşra için 25 kuruş posta ücreti İlâve olunurı İstnnbulda Cihan. Üniversite ve Hak; Ank&rada Akba kitap evlerinden alınabilir.

V
fl
AKŞAM
9 Mayıs 194î
HER AKŞAM T BİR HİKÂYE |
[BİLLOR KÖŞKTEKİ KflOlH İ}
UŞağm getirdiği zarfın kenarında rfilusltırarası resim şaheserleri daimi eergislv yazılı idi. Sernv.t Serln-m pusktubu alırken büyük bir heyecan duyuyordu. Aynı zamanda bu heyecana derin bir korku da karışıktı. Çünkü bu defa da »Uluslararası resim şaheserleri daimi sergisi» ne gönderdiği ıBıllûr köşkteki kadın» tablosu-
■ un, öteki resimler gibi reddedildıği-
■ e emindi. Mutlaka sergi İdaresi kendi .ine bu acı hakikati bildirmek için |u mektubu gönderiyordu.
Bu düşüncelerle Sermet Serinsu el-fcri tit-riyerek zarfı yırttı, içinden şıkardığı mektubu okurken heyecandan renkten renge giriyor. Sevincin-'dwı baygınlıklar geçiriyordu.
Mektupta şunlar yazılı İdi:
• Büyük sanatkâr.
Uluslararası büyük artistlerden mürekkep 150 kişilik jüri heyetimiz tarafından tetkik edilen son tablonuz fevkalâde beğenilmiş ve bu şaheserin pteıimi galeri de nesillere örnek olarak ^yrettirilmesine karar verilnıLştk. Bu İu retle âdeta ebedileştirilecek olan Jkizel ederiniz sergimizin en eiıemml-Iletli, en şerefli köşesine asılacaktır, [tablonun yeri ve işiğa göre asılması (bakımından fikrinizi almak üzere ya-Jkn sergi tertip heyeti daimi komita-•0kıe teşrifinizi rica eder \e derin say-jplanmızı sunarız efendini...»
Genç ressam bir kere, bir kcre daha, bir kere daha mektubu okudu. Göğsü iftiharla kabarıyordu. İşte nl-.tıayet bu kadar uğraşmalardan son-şaheseri yer yüzünün en biiyük ■essamlarınuı en meşhur tabloları gr&sında yer alacaktı. Hem de nasıl?., serginin en şerefli köşesinde!..
Sermet Serinsu gözlerine lnarıamı-jrordu. Çünkü aynı sergiye bundan Ünce gönderdiği 11 tablosu derhal -peddolunmuştu. Pek mağrur sanat-[kârlardan mürekkep olan Jüri heyetinin burnu gayet havada idi. Eserlerini reddederken ona güzel kelime bile yazmamışlardı. Şimdi Sermet Se-tinsu bu mektubun karşısında W bunun İçin derin bir hayret ve sevinç uyuyordu.
Utanmasa hemen o günü sergi komitesine baş vuracaktı. Fakat kendi kendine de «Dünyaya ehemmiyet verme?. mağrur bir sanatkâr» tipi vermek niyetinde İdi. Bunun İçin öyle mektubu alır almaz sıcağı sıcağına sergi komitesine gidemezdi.
Ertesi günü İple cektA Fakat öğleye fcadar serpebillrdl. Saat İkiye doğru dayanamadı. Kendisini sokağa attı Doğru sergi komitesine...
Sergi binasında çök saçlı plpoiu, tasanlar kendisini hararetle karşıladılar:
— Tablonuz bir şaheseri., Tebrik ederiz!., diye ellerini sıktılar, Daha şimdiden biraz genç olanlar kendisine «Üstad!.» demeğe başlamışlardı
Sermet Serinsu bir zafer sarhoşlu-ğkı İçinde mermer merdivenleri çıktı, yanında yürüyen zat:
— Zannederim ki «Billur kökteki kadın» İçin yarı loş bir köşe bulup atmak lcabedec'k!.. Biz şimdilik onu «D» koridoruna astık. Bilmem yerini beğenecek mlslinz?.. Münasip gördüğe nüz takdirde tablouyu orada daimi surette bırakırız.,, diyordu.
Nihayet şaheserin bulunduğu «D» koridoruna geldiler.
Ve bir tablonun önünde durdular Ressam hayretle, dehşetle duraladı. Adeta aptall aşmıştı. Vakıa çerçeve-Binde: «Billur köşkteki kadın» yazan bir tablonun karşısında İdiler.
Fakat bu tablo Sermet SerLnsu'nun tablosu değildi kİ... Halbuki eser kendi imzasını da taşıyordu. Çerçeve de kendi ellle yaptığı çerçeve idi. Resmi bitirdiği tarih de İmzası alLında okunuyordu. Lâkin bütiin bunlara rağmen kendi tablosile karşısındaki şu acayip kadın resmi arasında hiç bir münasebet yoktu.
Yanındaki adam:
— Tablonun yerini nasıl buldunuz"’, diye soruyordu. Sermet aptallaşmış bir halde cevap verdi:
— Çok güzel, çok güzel...
— Biz de öyle düşündük. O halde Kaldırmıyalım... Burada kalsın... Öyle münasip görüyorsunuz değil mi?
— Evet kalsın.. Kalsın!..
Sergiden çıktı. Evine dönmek İçin epeyce uzun bir tren yolculuğuna lüzum vardı. O kadar dalgın ve perişan bir halde idi kİ yanından geçenleri görmüyordu. Bir dostu yolunu çevirdi. (51 in t hararetle sıktı ve:
— Gazetede senin hakkında, büyük eserin «Billür köşkteki kadın» hakkında bir tenkld yazası okudum.,, dedi.
Sermet Serinsu bir gazete aldı. Trene bindi. İç sahlfedc «■Uluslararası sergisinde yeni şaheserler» seriâvhaJı bir makale vardı. Pek meşhur bir sanat münekkidinin imzasını taşıyan bu yazı baştan başa »Blllûr köşkteki kadın» tablosuna* tahsis olunmuştu. Eser göklere çıkarılmakta ve Sermet Serinsu hararetle tebrik olunmakta idi. Sanatkâr gülümsiyerek başım salladı:
— Olacak şey değil.. diye mırıldandı. Eve aynı dalgınlıkla geldi Bekârdı. Kendisine kapıyı açan uşa-ğınm suratım görünce birdenbire akima müthiş bir fikir geldi:
— Şaban... Buraya bak.. Sana bir-şey soracağım'..
Şaban yaklaşınca Sermet Serinsu şöyle sordu:
— Sana sergiye götürmek için bir tablo vermiştim ya... O tabloyu götürdün mü?..
Şaban kulaklarına kadar kıp kırmızı kesildi:
— Götürdüm efendim...
— İyi amma. O tablo benim tablom değil kİ... Benim yaptığım resim nerede?. O nerede...
Şaban kabahatli kabahatli önüne bakıyordu. Sermet Serinsu bu meselede bir pire yeniği olduğunu sezdi ve İşi deşti:
— Doğru söyle... Birini resme ne oldu,. Doğruyu söylersen blrşey yap-mıyacağım,.
Şaban başını salladı:
— Vaiahi efendim... Tabloyu götürmeden yere koymuştum'.. Yanlışlıkla üstüne basınca patladı. Yırtıldı. Sizden de korktum. Oturdum. Kendim bir şeyler yapıverdim. Eeeeh bunca zamandır ressam yanında çalışıyoruz!.. Artan boyalardan biz de öteye beriye bir şeyler çlzlştlrlyorum İşte bu sefer onun yardımını gördüm. Resmin altına da sizin imzanızı atıp götürüverdim sergiye... Ne yapayım, korktum doğrusu'..»
(Bir yıldız'
Vitaminin saçlar üzerindeki tesirleri
Vitamin saçların tabiî Yengini muhafaza etmesine ve dökülmemesine yardım ediyor
Saçlarımızın rengi aldığımız gıdaya göre değişebilir. 1884 de kutup keşfine çıkarak Groenland’da Sabine kampında yarı aç bir vaziyette yaşamağa mecbur kalan General W. A. Oreely’nin koyu Kestane renginde kİ sacları 9 ay ‘zarfında bem beyaz olmuştur.
Kurtarıldıktan bir sene sonra, kuvvetini toplayıp eski normal sıhhatini elde (den generalin saçları hemen eski rengini almıştır.
Vitamin in saçlar üzerindeki tesiri çok büyüktür, Fakat bunun fazlası da azı kadar zararlıdır. Paris fen akademisi kimyagerlerinden Gubrlcl Ber-trand 1930 da yaptığı tecrübeler neticesinde enteresan ve garip bir keşifte bulunmuştur. Kimyager, tecrübe için, siyah iareleri, o zaman mevcut olan her türlü vitaminlerle beslemiş ve neticede sıhhatli farelerin sim siyah tüylerinin gümüş gibi aklaştığını görmüştür. Bir müddet sonra aynı fareleri normal gıda ile beslemiş ve farelerin tüylerinin tekrar eski siyah rengini aldığını görmüştür
Vitaminlerin saçların dökülmesi üzerinde mühim tesiri vardır. Rok-feller enstitüsü kimyagerlerinden Dr. D. W Woolay 1941 senesinde fareler üzerinde yaptığı bir tecrübede B vl- ....................
tamlnl ailesinden inotlsol lle heslo 1 vapılmak üzere hayvanın midesinden nen farelerin tüylerinin dökülmedi- bu yarıklar vasıtaslle yan hazmedil-ğinl görmüştür. Dr Wooley yaptığı mlşbir miktar gıda maddesi çıkarıldığı r bir tecrübede fareler! içinde vl-taroin bulunmıyan gıda ile beslemiş ve farelerin tüylen kâmlicn dökülmüştür Dr. Wooley, bilâhare fareliri tekrar lnositcllu gıda ile beşlemiş ve eskisi gibi siyah tüylerin büyüdüğünü görmüştür. Yaptığı diğer bir araştırmada, Dr. Wooiey farelere verilen gıda asi d pantothenic noksanlığı dolay ısile de tüylerin döküldüğünü. ve gıdaya bu aisd ilâve edildiği takdirde, > ıt .......
tüylerin tekrar büyüdüğünü , imâl‘edenler halen müşterilerinin
iniştir. r.r.clic
u Fareler üzerinde yapılan bu tecıü- mekslzin ln€gtn gajta maddelerinden
--uı—1— -—r. ı?lkanlan B vjtaminlerlnl et esasına
dayanan mamullerin İçine katmak meselesini tetik etmektedirler.
malar esnasında keşfedilmiş olan bu olay, ilim adamlarının dikkatlerini Ukrar çekmeğe başlamıştır.
Vitaminler, inek midesinin «Rumen» adı verilen kısmında hasıl olur. Bu. hayvan uzuvlarından hor hangi birisinin İfrazatı neticesi olmayıp hayvan m beslendiği ekseriya pek az vitaminli yiyecekler üzerine müessir olan ve «Rumen» in içinde yaşayan mikropların teshile husule gelmektedir,
İneğin hazım cihazından çıkan vitaminlerin faydalı tesiri çoktan beri tecrübelerle sabitti. Filhakika ineklerin gaita maddelerinde bulunan taneleri gagalayan zayıf ve raşitik tavuk ve piliçlerin süratle geliştiği köylerde çok iyi bilinmektedir.
Diğer taraftan fareler üzerinde yapılan denemler neticesinde sâbit olduğu gibi çok az B vitaminini ihtiva eden gLdalar yedikleri halde bile gene danalar normal bir surette inkişaf etmektedirler. Bağrında acilmiş olan yarıklarla halkın biiyüg alâkasını çeken Pensllvanya eyaletinde «Jessin adındaki İnek. Dr Bachdelin idaresi altında yapılan B vitamini sentez, denemelerine büyük ölçüde yardım etmiştir.
I Kimya ve bakteriyoloji tahlilleri
m ıştır
İneğin vitamini pek az bir gıda almasına rağmen bizzat kendi İhtiyaçları için ycer miktarda B vitamini istihsal ettiği, bol ve zengin bir gıda aldığı takdirde İse başka hayvanlar tararından da kullanılabilecek kadar çok vitamin hasıl ettiği, dalın sonra başka bir istasyonda yapılan t’crü-belerle şâbit olmuştur.
İlim adamları ve eıda maddeleri imal edenier halen müşterilerinin veya halkın hassasiyetini rencide et-
Dünyada büyük akisler uyandıran ve vasiyetlle kendini kayalar İçine gömdüren Luipi Pirandello'ıwn .
AŞKTA SIRA
BEKLENİR Mi?
adlı eseri çıkmıştır. 125 kuruş.
NÖBETÇİ, HAZIROL!
Her mahkûmun ibretle okuyacağı nefis bir eser. Fiatı 100 krş. Rıza Köşkün Neşriyatevi
belerden sonra, doktorlar saçı dökülen hastalarına bir miktar inositnl vererek İnsanlar üzerinde de tecrübeler yapmağa başlamışlardır. Dr. Vort-, hans Compertz ve F«der taralından yapılan bir tecrübede garip ve □ derecede enteresan bir netice elde edilmiştir. Saçlarının yansı dökülmüş kırk bş yaşlarında bir zat b‘j dokta1*- ] lara müracaat ederek kendi sacları üzerinde bir tecrübe yapmalarını rica «tmlştir.
Bu hasta, iki ay kalsiyum tuzu ve âsit pantothenik ile tedavi edilmiş, ve kalaunın saçsız kısmında venl siyah tüyler bitmiştir. Fakat hu tfdavl neticesinde çıkan siyah tüylerde & ay zarfında hiç büyüme alâmeti görülmemiştir Bilâhare. Dr Feder. ve Vorthans. hastayı asit pantothenik ve iııasltol ile tedaviye bu-lıvarak adalesine fazla miktarda asit oan'ot-henik zerketmlşler ve bunun neticesinde yeni çıkan saçların bir az daha büyüdüğünü görmüşlerdir. Fakat, bundan sonra yapılan her türlü te- ' davl. hiç bir tesir gö tormemiş ve yeni biten saçların büyümesi imkânı bul unumumıştır.
Şimdiye kadar yapılan muhtelif tecrübeler neticesinde, vitaminlerin
EGömlekiş"!
BİRİNCİ SLNU1 ÇÖMLEKÇİ I
■■Te): 20096 Sirkeci ■■■»■
ZAYİ — Rize nüfus memurluğundan almış olduğum ve içinde askerlik
|Halk evler, ve Kurumlar j
Türk Matbuat Teknisyenler birliği.
Dün Eminönü Halkevinde 2 İnci yıllık toplantıyı yapan Tiırk Matbuat Teknisyenleri birliği, kongre raisi Aziz Uçtayın başkanlığında yıllık kongrelerini yapmışlar ve yeni İdare heyetini seçmişlerdir.
Asli imlıklara: Sabri Şenkartal. Şeref Çinoğlu, Aziz Uçtay. Recep Ak-akçe, Şükrü Pekman, Ahmet Günal, Alâeddln Onuk.
Yedek âzalıklara da; Tevfik İlem, Vedat Turgay. Bedri Ataman. Mustafa Giner, Nihat Akçaakm, Ahmet Yalaz. Etem Gürdal seçilmişlerdir; muvaffakiyetler dileriz.
★ Sarıyer Halkevinden: Spor şubesine kayıtlı üyelerin yeniden tesciline başlanmış olduğundan bu şubede bulunanların iki fotoğrafla ve son adreslerlle idare memurluğuna müracaatları.
★ Yeşilay Gençlik şubesi mayıs programına göre 5 mayıs cumartesi günü Galatasaray lisesinde verdiği konserden sonra 12 mayıs cumartesi gıınü Bebekle Hisar arasında bir paten müsabakası hazırlamıştır,
İstanbulda ilk defa böyle bir müsabaka Yeşilay Gençlik şubesi tarafından tertibedllmiş bulunuyor.
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Bir nevi ilim müesseseler!.
2 — Sorgu - elde ederek.
3 — Namaz ve niyaz.
4 — Ayağının altı siyah
_________ _________________________ 5 — Reklâmla - Kokmuş hayvan yeni saç çıkmasına hizmet etliği, fa- cesedi.
kat büyümesine hiç bir yardımı do-. ” ’ “ ‘*~’*
kunmadiği anlaşılmıştır.
İneğin midesi B vitamini kaynağıdır
İneğin midesi, yalnız kendi ihtilaçlarına yeter miktarda B vitamini değil, aynı zamanda barsamlarındaki
I
U(lll CİlllUJ UIUU^UIU VC IÇHIUC OOBCIIIIV " ■
durumum yazılı nüfus tezkeremi zayi Balta maddeleri içerisinde kaybolup giden pek çok miktarda vitamin işettim. Yenisini alacağımdan eskisinin eijen hakiki bir imalâthanedir
hükmü yoktur. Bundan 15 yıl evvel Petfilvanya dsv-
Recep oğlu Eşref Hoş let kolejinde teşebbüs edilen araştır-
6 — Lezzetine bak,
7 — Başına (Y* gelirse kalbdir -Azıcık.
8 — Kalın keresteler - Tersi sudur.
9 — Yama - Manevi yarış.
10 — Kuru değil - Şalisi. ' Geçen bulmacanın halli Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya: 1 — Golaveraj, 2 — Odama gelin, 3 — Latife, Elâ. 4 — Ami, İriler, 5 — Vafri Kati, 6 — Eğer. Vldln. 7 — Re, İkibelû. 8 — Alelade. Ed, 9 — Jiletile, 10 — Narlnadam.
RADYO
ANKARA RADYOSU:
Bugünkü program
1800 Salon orkestrası, 18.30 Ziraat saati, 18.45 Dans müziği 19.00
Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 18.45 Şarkı ve türküler. 19.45 Kahramanlık saati, 20 00 Marşlar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20 45 Yurtlan sesler. 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni muzikası, 21.50 Fasıl, 22.15 Müzik (pU, 22 45 Haberler.
YARIN SABAHKİ PROGRAM
7.30 Hafif miizlk (pl.), 7.45 Haberler, 8.00 Çeşitli hafif müzik (pl.), 8.23 Gündelik spor -servisi, 12.30 Karışık şarkılar, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.,
İskender unda sivrisinek bolluğu
İskenderun (Akşam) — İskenderun’da sivrisinek çoktur. Bu sebeple yaz ve kış cibinlik kullanmak lâzımdır. Belediye evlerin helâ çukurlarını kaldırarak lâğım tesisatı yapmağa muktedir olmadığından evlerde sifon yaptırmağı kararlaştırmıştır, sifonluma her eve beş liraya mal olacaktır.
İstanbul Vilâyetinden
1 — 12 numaralı sirküler mucibime perakende zeytinyağı satışı yapmak İçin vazifelendirilmiş ve evvelce ilân edilmiş olan bakkallara zeytinyağı verilecektir.
2 — Her kaza mıntakaâinda bakkallara hangi gün yağ verileceği aşağıda gösterilmiştir.
3 — Bakkallar alacakları zeytinyağına dair ordinoları mutlaka Ticaret müdürlüğünden alarak Ticaret Ofisine müracaat edeceklerdir.
4 — Bakkallar aldıkları yağları ayrıca İlân edilecek ola# jıalka tevzi gününe kadar muhafaza edeceklerdir
Tevzi günleri:
8/5/945 Salı günü: Bakırköy kazası ve Rami nahlyesî
9'5'945 çarşamba günü: Eyüp, Sarıyer. Beykoz, Adalar, Kartal 10/5/945 Perşembe günü: Üsküdar. Fatih
11 5 945 Cuma günii* Kadıköy. Eminönü
12/5/95 Cumartesi günü: Beyoğlu »0117»
Kireç kaymağı ve Mayi Klor satışı
İzmit Sümerbank Sellüloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden:
Klor - Alkali Fabrikamız kireç kaymağı ve mayi klor istihsaline başlamıştır.
İsteklilerin sıraya girmek üzere ihtiyaçlarını İzmit’te Müessesemiz müdürlüğüne yazı ile bildirmeleri ilân olunur.
Bir tondan aşağı olmamak üzere kireç kaymağı flati fabrika iskele veya rampasında teslim yeni 100 kiloluk demir variller İçinde kilosu 66 «altmış altı» kuruştur. 200 kiloluk demir variller içinde kilosu 64 «aitmiş dört» kuruştur.
Mayi Klora ihtiyaçları olanların tilerinde tüp bulunduğu ve yahut 10 tonluk vagonlarla satın almağa istekli oldukları takdirde müessesemize müracaatları rica olunur. «6058»
Vakıflar orman işletmesi müdürlüğünden:
İşletmemizin Çayırdere deposunda mevcut »2000» kental meşe odunu şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır.
İsteklilerin 11/5 945 cuma günü saat 16 da Çemberlltaştaki büromua müracaatları.
Muhammen bedel beher kentalde »360» kuruş, muvakat teminat «540» liradır. «6002»
Kahır Yüzünden Lütuf
Yazan: P. Wentworth Tercüme eden: Vâ . Nû
— Sizi derhal ziyaret etmenin lü-ZUH-.İU olduğunu hissettim. (Burada, his-'i-ttim, demenin mânası neydi?) Zira, ben de bu memlekette yabancıyım. Ve ihmal edilmiş olmanın İstırabını duyuyorum. ı ihmal edilmiş Olmak! Aman ne kinaye!) Ben buraya kuzenlerim Bcrkeleylerle yakın olayım, diye yerleştim. L&dy Suzannc’ a soyliyeceğim, o da gelip sizi ziyareL etsin. Pek iyi kadındır amma, sokulgan değildir. (lı Bir çok insanların, kendisini yapmacıklı saydıklarını Biliyorum.... Fakat kendisinin öyle olduğunu zannetmem. Cidden zannetmem. (Şimdi burada bu, zannetmem-lerin mânası ne?) Siz ne dersiniz?
Yalvarır gibi bir tavırla Julien’e döndü.
Erkek, kendi kendine:
«— Kırmızı saçlı yılan!» diye düğündü.
Sonra yüksek sesle:
— Lady Berkeloy, tanıdığım İnsan-
lI) Türkiye'de olduğu gibi İngiltere'de dc bir mahalde oturanların orava .-(>nrr. n gelmişleri ziyaret etmeleri adettir.
ların en mükemmelidir. - dedi.
■— Öyle ya, efendim. Ben de daınıa aynı şeyi söylüyorum, çayıma bir şeker daha lütfedin, madam. Svet, Berkeley’ler harikuladedir. Siz de yakında tanışıp bu filerime iştirak edersiniz. Bay Forshaın! Ben sizin eski evinizde oturuyorum. Bay Bronson bana karşı pek lûtufkâr da-.Tandı. Paviyonunu bana verdi. Mükemmel bir yer. Amma, pek fena şekilde damı akıyor. Hem efendim, bay Bronson evine yerleşeyim diye nc ısrar etti bilseniz, ne ısrar etli. Yapıştı, yakamı bırakmadı.
Anıabcl'e döndü*.
— Elak vermeli, efendim, bay Bron-son'a — dedi. — Küçüg bir kızı var Adamcağız yalnız başına sıkılıyor. Kızının, Angela Lemolne İsimli bir mürebbiyesi var. Her halde tanışacaksınız. Zira, her tarafa glrir çıkar. Hoş bir matmazeldir.
Sustu. Birdenbire gülüverdi,
— Bazı erkeklerin fıtrince, hoştan da fazla hoşmuş. Ne dedikoducu insanlar vardır Dul erkeklerin ve körpe kızların aleyhinde söv’em?:llk sözü bırakmazlar. Âlemin dilinden kur-,
tulmak kabil değildir şiz de o fikirde misiniz, efendim?
Amabel. madam King'c gözlerini dikerek:
— Evet, hakikaten.
— İşte ben böyle şeylere tahammül edemem. Ne var dedikodu yapacak? Zavallı bay Bronson'un evinde ne demeğe güzel bir njürebbiye bulunmasın? Matmazel için de bu ev pekâlâ İşte... Kötü şeyleri akla getirmemeli.
Julien:
— Sahiden! —dedi.
Nita King. samimiyetle devam etti:
— Ben bilâkis etrafımda daima İyi şeyler görmeği arzu ederim. Hep iyi şeyler konuşurum. Evet, mersi, madam. Yarım fincan daha içerim. Sizin çayınız harikulâdeymlş. Başka komşularımız da var. Miller'ler' köprünün yanında küçük bLr köşk yaptılar. buraya yerleştikleri sırada, ahali aleyhlerinde pek çok şeyler söyledi. İşittikçe feııa halde hiddetleniyordum Asıl isimleri, Miller değil, Mül-ler'mlş. Bunlar asıl Alman'mışlar. Olur iş mi bu mira, efendim?
Julien:
— Dedikodu cidden fena şeydir, —dedi.
KırmızL saçlı kadın ona yalvarır gl-gi baktı.
— Evet, efendim. Ben de sizin gibi i düşünüyorum. Mesele şu ki, Miss Mil-

Feyziye mektep’eri cemiyetinden
6 5 945 pazar günü yapılan genel heyet toplantısında ekseriyet bulunmadığından toplantının 13. 5. 945 pazar günü saat 11 de aynı yerde yapılması kararlaştırılmıştır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
3659 sayılı kanunun 10 uncu maddesi gereğince barenı kanunu hükümleri dışında aylık verilmek üzere idare merkezimiz için Tûrkçesi de gayet kuvvetli olmak şartile Fransızcaya gayet kuvvetle vakıf olanlar arasında müsabaka imtihanı İle memur alınacaktır
isteklilerin 22/5 '945 salı akşamn-a kadar Ankarada umum müdürlük zat işleri servisine istanbulda şubemiz müdürlüğüne müracaatları. 6101»
SULAR İDARESİNDEN:
1 __ Feriköy'de su galeriri etrafının düzenlenmesi için kamulaştırılan
binalardan bazılarının ankazi 15 5'945 salı günü saat 14 de yerinde açık arttırma ile satılacaktır. . _
2 — Arttırmaya girmek istiyenlerin grup ticaret vesikaları ile bir'gün ı evveline kadar merkez fen büro una ba§ vurarak kayıt olunmaları. «610:»
lerin küçük İsmi Anny Bu da Almanların Anna’sını hatırlatıyor. Ya hele ağabeylsl! Dilinde hafif de aksan var. Amma ne de olsa, insan fena şeyler düşünmemeli!
Sustu; etrafına bakındı.
— Hattâ, bu şipşirin ev hakkında da neler söylemediler, dilleri kopası-calar! —diye ilâve etti.— Amma ne deseler saçma! Evin uzun müddet boş kaldığına bakıyorlar da iftira ediyorlar.
Julien'in alâkası uyanıyordu:
— Yok canım! —dedi.— Merak ettim, bu ev hakkında neler unlatıyorlar? Acaba çıkıp giden kiracılardan mı bahsediyorlar? Yoksa, daha enteresanı, yoksa. Büyük Yol'da müvez-ziin eşeğe rasgelmesini mi? Bilhassa bu İkinciyi tercih ederdim.
Nita Klng, genç erkeğe sitemle baktı.
— Yok, bay Forsham. yok! Tabiatın fevkindeki hâdiselerle alay etmemeli! Siz de benim fikrlmdesinlz, değil mİ, madam? Kadınlar, fevkalâdeliklere daha fazla inanmıya meyyaldirler. Şüphesiz ki, her şeye inanmamız lâzım gelmez. Amma İnanılacak şeyler de var. Söylenenleri size burada tekrarlrmıvayım. Zira, asabınızı bozarım. Sizi korkuturum» Neme lâzım
Amabel:
— Ben korkak değilim. Tesit altın-
da kalmam, —diye cevap verdi.
— Böyle olduğunuzu tahmin ediyorum. Aksi takdirde burada oturmazdınız. Öyle değil mi. efendim, çok cesursunuz. Öyle değil mİ?
^Paşını çevirip omuz üzerinden baktı Sonra alçak sesle:
— Hiç bir şey görmediniz mi?
Amabel gülerek başını salladı:
— Hayır. Hiç bir şey görmedim.
Madam Kîng, mırıldanır gibi devam etti:
— Hiç bir şey işitmediniz mi? İddia ediyorlar ki . Hos iddialara da inanılmaz a.. İddia ediyorlar kİ. g:cele-yln, kanat şakırtıları işitllirmiş. B,ri de haykırmış.
Titredi; sonra ayağa kalk'ı.
— Böyle şeylerden bahsetmem, ne saçma! Herhalde sözlerim sizi korkutmadı? Fakat şu anda kendi sözlerimden kendim korktum. Şimdi artık uzun müddet karanlıkta kalamam. Ay. güneş de batmış! Bu havada eve de yalnız dönemem. Bay Bronson, beni almak için geleceğini vadetmişti. Her halde bir mâni çıktı.
Yalvarır gibi Julien’e döndü.
— Beni lütfen, yolun sonuna kadar götürür müsünüz? Etraf pek karanlık, gözüme bir şeyler görünürse.,.
Fena helcte titredi.
— Ben madam Grey gibi cesur değilim.
Tabi aliyle, Julien, kırmızı saçlı ka-
dını Forsham malikânesinin Eski evine kadar teşyi etmek mecburiyetinde kaldı.
Yürüdükleri sırada, Edouard Ber-keley’in muhitte, «Garip» diye anıldığını. karısının da. «Çabuk ihtiyarladığını > öğrendi. Meğer bay Bronson da, (çok içki İçiyor.» diye itham ediliyormuş. Amma, bu doğru değilmiş. Bütün bu haberler. Julien’i ilgilendirmiyordu. Yeni Ev hakkında tafsilât almak istiyordu.
Julien ile madam Klnk gittikten on dakika sonra. Jenny, Amabel'e bay Bronson'un geldiğini haber verdi. Bronson, madam King’in. kendisini beklemeden gittiğine şaştı. Amabel, bu adama alâka ile baktı. Eski Ev'in kiracısının hiç de fena olmadıkım düşündü. Zira bu Bronson. kibar h^.lli bir adamdı. Sesi de hoştu.
Ellisinde kadardı. İri yarıydı. Solgun yüzü, gayet açık renk gri gözleri vardı. Bir spor elbise giymişti. Bu da. haliyle tezat teşkil ediyordu. Böyle bîr insanın redingot giymesi, altın çerçeveli gözlük takması icabetlerdi.
Adam oturdu. Bir çeyrek kadar, hoş bir turzda konuştu, Bayan Grey'e burada rahat etmesini, rutubetten de... Ve hiç bir şeyden şikâyeti olmamasını temenni etti.
Sonra ayrılıp gitti. Jenny -de gelip kahvaltı tepsisini aldı.
(Arkası var)
■T
AKŞAM
9 Mayıs 1945
ALTI BİN LİRAYA ACELE SATILIK — Altı lAstlkü az kullanılnuş hususî oto. Müracaat: Saat 10 - 12 arası Doktor Veclhi Nart Eminönü.
8015 -
| - İŞ ARIY ANLAR
AVRÜFADAN YENİ GELMİŞ BAYAN AHÇI — Garsonluk ve servis İşinden anlar kocasile birlikte her ikisi de Fransızca. Almanca, Rusça biraz Türkçe lisanlarına aşina fevkalâde yemek bilir dışarıya gider. Beyoğlu Asmalımescit Perm ezel so-,-------------------------
kak 40 numarada 4 üncü kat Maruza. Salih Necati'ye müracaat. 8016 — 1 8025
YENİ DÜKKÂN TUTACAKALARA — Beşyiız kiloya kadar çeken bir baskül İle her tarafı cam zarif kristal iki' vitrin satılıktır. Bahçekapıda eczacı
SATILIK ARSA — Nişan taş düzel Bahçe önü ve arkası fevkalâde manzaralı ccphPSi 12 derinliği 25 metre ucuz satılıkta'. Müracaat tel: 43’45. 8047 —3
ACELE SATILIK BAKKALİYE — Lüks vitrin, su. buz dolabı ve her çeşit malzeme. Sahibi taşraya gideceğinden devren satılıktır. Müracaat: Divanyolu No. 23 8053 — 5
V.ANİKÖYÜNDE SATILIK VALİ — Sekiz oda terkos, elektrik, havagazı, kayıkhane, meyva ağaçlı bir dönüm bahçe, İskele memuruna müracaat 7068 ■
_____________________ SATILIK STİL ENDAM AYNASI —
İNGİLİZCEDE TECRÜBELİ BAYAN Stil ayaklı bir endam aynası satılık-ÖGkETMFN — İlk. orta, İlse talebe-!tır. Telefon 81086. No. ya müracat. leri ilerletip, İmtihana hazırlar: Konu «malarını ilerletmek suretilc bir ksç saat refakat edebilir. Akşam'da T R. C._______________8028_______— 8
BİLHASSA — Teknik Sahada mü-maresesi olan bir mütercim İngilizce ticari muhaberatı temin etmek üzere günün muayyen saatlerinde iş ara-nu kidir. H. R. O. rumuzuna müracaat. 8041 — 1.
SATILIK YARIŞ FITASI — Ve Skl-fe de tahvil olunabilir gayet şık ve ayrıca bir kotra yelkeni de satılıktır. Ortaköy camii yanında ki kayıkhaneye müracaat. 8039 —
HEM SAYFİYE HEM ÇİFL1K — Şehre çok yakm içinde 3 odalı hanesi ayrıca yanaşma odalan ahırlan büyük meyva ağaçlan bulunan 50 dönüm erazl kiralıktır. Gazetemiz İlâna t memurluğuna müracaat.
7038 —
SATILIK TRAKTÖR — Yeni denecek vaziyette çok az kullanılmış Fiat traktörü sapan il e satılıktır. Fiat
ASKERLİKLE İLİŞİĞİ OLMAYAN— Lisan ve eski harfleri bilen, makine Be seri yazan hukuk mezunu bir genç İstanbul veya Anadcluda 125 - 150 Ura aylıkla bir İş arıyor. Adres: ~ tanbul Şişil posta kutusu No. 47.
8086
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — İstanbulun her yerinde apartman ev mağaza imalâthane, fabrika, han, arsa ve çlfllk almak, satmak ve kârlı işi olup da devredecekler veya ortak Istlyenler Beyoğlu Büyük Parmakka-pı köşebaşj 4 No. kat 2 Zarif Özalp. Telefon: 42398 6055 — 12
KELEPİR ARSA — Şişil son durağa Ud dakikada Perihan sokak. 7.5 m. cepheli, 3 katlı apartımana müsaadeli- Hafriyatı yapılmış. Terkos mevcut. Müracaat Tarlabaşı caddesi Trio Palas daire No. 8 8054 —1
KİRALIK DEPO — Kasımpaşada iskeleye çok yakın depo ve ardiye olmağa elverişli kârgir bir yer kiralıktır. 40740 telefon. 8087 — 2
BOĞAZIN YAKIN — Sakin bir köyünde 8 odalı, möbleli, buz dolabı, radyoyu, meyva, çiçek bahçelerini havi bir yalı kiralıktır. Galatasaray Emlâkiş. Tel: 4S010 8001 — 2
İS-
BAKIRKÖYÜNDE KİRALIK EV — Yazlık da verilebilir 4 oda hamam havagazı elektrik mutfak sarnıç taksimatlı suyu mevcut hane içinde ev sahibi. Bakırköy Zeytinlik Ömer Naci sokak No. 48__________% 8059 — 1
ACELE SATILIK — Ankarada büyük bir terzihane azimet dolayısile acele satılıktır. Müracaat yeri: Baysal Biçki Kursu - İstanbul- Beyazıt.
' 8060 — 2
Yağlı tohumların ihraç edil niyeceğine dair İthalâtçı ve İhracatçı Birlikleri Umumî Kâtipliğinden: Nebati yağ durumu dolayjsiyle dahili istihlâk bakımından önemi artmış bulunan Susam, Ayçiçeği ve Keten tohumunun ihracı için şimdilik lisans verilmiyeceği Ticaret Bakanlığının tebliği üzerine ilân olunur,6116 ■
Pazarlıkla satılık muhtelif cins emtia
2~ İŞÇİ ARIYANLAR
BARIKÖY DOĞUMEVİNDE — AçIk bulunan ebeliğe talip olanların diploma ve evrakı müabiteslle birlikte ber gün saat ondan bir buçuğa kadar Doğum Evi Başhekimliğine müracaattan._________8054 — 1 I
PLASÎYE ARANIYOR — Itriyat 1 satışından anlar tecrübeli bir plasiye 1 aranıyor. İstiyenlerin: Saat 12 - 13 arası Galata Mumhane caddesi Gü-mûş han No. 2 7098 —
MÜHENDİS YAHUT MİMAR ARA- 1
25000 LİRAYA - Bebekte 100 metre bahçeli deniz görür ev, 30030 liraya 'Moda caddesinde iki ev, 50000 liraya Gümüşsuyunda apartman. Tel: 42368 8070 — 2
İKİ EV 18.500 LİRAYA SATILIK — Üsküdar vapur İskelesine on dakika Paşallmanı İcadiye caddesi denize nazır beşyiiz küsur bahçeli villâ boş teslim yanındaki ahşap evle beraber satılıktır. Gezmek, konuşmak için Bahçekapı d a eczacı Salih Necatlye. ___________ 8017 — 1
Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğünden:
1 — Nusrctiye ve Tahtakale ve Fındıklı ve Sultahamam depolarımızda mevcut:
a — Nusratiye v* Tahtakale depolarımızda mevcut:
Takriben 352 kilo avarya!ı çember ile 2150 Kg. balyalardan çıkmış çember parçaları.
e — Nsretiye ve Tahtakale ve Fındıklı depolarımızda mevcut takriben 4400 Kg. ambalaj kâğıdı parçası.
e — Nusretiye depomuzda mevcut 8 adet boş tahta soda fırçan.
d — Tahtakale deposunda mevcut takriben 610 kilo mukavva ve karton parçalan.
e — Nuretlye ve Tahtakale ve Fındıklı depolarımızda mevcut takriben 16850 kilo tahta san tük kapağı.
f — Tahtakale ve Fındıklı depolarımızda mevcut 146 adet orta eb'atta boş sandık ile 23 adet büyük boş manifatura sandığı.
g — Nusretiye deposunda mevcut takriben 200 Kg. hurda saî-
h — Fındıklı depomuzda mevcut 123 Kg. balyalardan çıkan hasır parçaları,
1 — Sultanhamamı depomuzda mevcut takriben 1966 Kg. kanavlça parçası ve 353 Kgr. dır. Çuval parçası. Oldukları yerde teslim ve hah hazırlarlle açık arttırma ile satılacaktır.
2 — Boş sandık ve varller adetle, çember, kâğıt, mukavva ve saire kiloları gösterilenler kilo İle satılacaktır.
3 — Arttırma adetlerde adet, kilolarda kilo başına fiat vermek su-retUe olacaktır.
4 — Birinci maddede yazılı her cins emtianın İhale tarihleri fle yatırılacak depozito mlkdarları aşağıda, her emtianın hizasında gösterilmiştir.
70000 LİRAYA — Lâlelide apartman: 70 bin liraya Fenerbahçede vll-«n.™- ’â- ıroooo liraya Fmertmhçedc villâ. NIYOR — Muamelesi ddru.it. elinde , Türk Emlâk Bürosu. Ömerâblt han resmi inşaata girebilecek vesikası bu - ^~g*: ^2368___________8071 — 2
lunan Mühendis veya Mimarlardan sermayedar ortak İstiyenlerin Sirkecide Üç direkli handa Osman Okutana acele müracaatları Tel: 21683.
8024 - 1
SATILIK KÖŞK — Erenköy Etem Efendi caddesi fırın karşısında 20/1 numaralı tekmil konforu haiz altı odalı, bahçesinde büyük kaskatlı havuz; çam. ve meyva ağaçlan vardır. İçindeki sahibine müracaat. 8022 - 4
5 AY İÇİN KİRALIK — Möble, telefonlu 2 apartman: Biri Taksim Talimhanede, diğeri Nlşantaşmda. Her türlü konforu havi. Müracaat Tel: 42740______________________8063 — 2
SATILIK — Cihangirin en güzel yerinde 3 katlı konak her katta 3 çer oda, denize nazır, havagazı, elektrik, su Galatasaray lisesi karcısında terzi Eyüp. Boş teslim edilecektir.
8084 — 2
SATILIK EV — Kuzguncukta, Tahtalı bostan sokağında 10 numaralı _________________________________ kagir ev yedi oda suyu elektriği hava-
100009 LİRAYA — Bostancıda villâ,1 eazı vardır. İskeleye iki dakika mesa-I 100000 liraya Moda caddesinde ev. fcde görmek İçin Kurguncuk’ta Ber-Beyazıtta arsa. Türğ Emlâk Burosu. ber Emine pazarlık İçin İlân memur -örâerâbit han Galata 2/23. Tel: 42368. Muna müracaat. 8027 -3
8071 —2
FATİH, AKSARAY, BEYOĞLU, BOĞAZİÇİ . — Semtlerinde ev. arsd. apartmanı olup da satmak İzleyenlerin Sirkeci Ankara caddesinde 66 kapı No. ya müracaatları. Tel: 20310 6060 — 5
Emtianın İhale Yatırılacak depozitonun miktarı
cinsi Tarihi Saati Lira Tarihi Saati
a - çember parçaları ve hurda 9.5.945 15 125 9 5.945 12
saçlar b - Kâğıtlar 105945 İS' 350 10 5 945 lî
e - Mukavva ve kartonlar 10.5 945 1520 60 10.5.945 12
d - Hasır parçaları e - sandık kapakları 11.5.945 15 300 11.5.945 12
t - Boş sandıklar ve tahta boş soda 11.5 945 15.30 150 11.5 945 12
fıçısı g - Kanaviçe ve 115.945 16 120 21.5.945 12
çuval parçaları 5 — Arttırmaların her biri yukarıda dördüncü maddede gösterilen
’CTSBfe^yTre^/erâîorTorJPnF
gün ve saatte sıra İle Yeni Valde hanında 5 İnci katta ofis Umum müdürlüğünde müteşekkil satış komisyonunda yapılacaktır
6 — Her cins eratla İçin verilecek en yüksek fiatlar lâyık hadde görülmediği takdirde ofis satışı yapıp yapmamakta serbesttir.
7 — Ma! üzerinde kalanlar satışı müteakip ertesi günü saat 16 30 a kadar mel bedellerini tamamen ödemedikleri takdirde ihale fesh edilecek ve depozito İrat kaydedilecektir.
8 — Her alıcı aldığı malı İhale tarihinden bir hafta zarfında de-t polardnn tamamen kaldırmadığı takdirde gvçeçrk her fazla gün için adet ve kilo başına beş kuruş ardiye ücreti alınacaktır.
9 — Her nevi resim ve masraflar alıcıya aittir.
10 — İsteklilerin her çalışma günü saat 9 dan 12 ye kadar bildirilen depolarda görebilecekler ve İstedikleri tamamlayıcı malûmatı ofis satts ve stok dano m&dûrlüRfintI'-mlabllceek!erf ilân olunur (546«>
«079 ’ ■>’ ......---------------ZZL----------I SATILIK VİLLÂ — Bostancıda as-
J ~ SATILIK KÖŞK — Kndıköyünde faltta deniz ve Adalara nazır yeni
™ j fazla çamlı çiçek ve çqy güzel İki villâ ayn ayrı veya bir-, likte acele ehven satılıktır. Bostancı Kasaplar içinde bisikletçi Muharrem-? müracaat.________________________________________________S087 — 2
5000 LİRAYA MAKTUAN SATILIK — Haliç Fenerinde kârgir hane, 4 oda, taröça, elektrik, kuyu, güneşli, % 12 varidat boş teslim - Yemiş, Değirmen 39 Halil 8036 — 1
AHÇI ARANIYOR — Şişlide. Ûç kişilik bir ailenin yemeklerini yapa-
Sklır3*"',’’,”' lkX. 1ÎÜ 22SDW B- (•■*!«. >₺“> *-
sa «reis edilir. MİUMOat: öglea.n ."I» apartman. £»£■. Mş llr“ »ITO masaUMlr.
sonra BabIâli caddesi. RK.lt etendi .Tiirtt »»la» Barosu. Tel: UtS. ;-»66 ya klrfon rflnu, M»1 -
banında (Qgan) . BC31 — 1 __________________________BQ73 ~~ 2 I
350000 LİRAYA — İstlklıd cadde- lki dönümden fazla çamlı çiçek ve . sinde apartman. 550000 liraya İstik- meyva bahçesi İçinde, tam konforlu, r lâl caddesinde apartman, 225000 11- denize, tramvaya, iskeleye y^kı- *" n raya Rumeli caddesinde apartman , vali. Ayda 400 lira kiraya misi

SATIŞ MEMURU BAYAN ARANIYOR — Mağaza İçin satış memuru ve kasiyer bayan alınacaktır. Maaş müsaittir. Sirkecide tramvay cad. 27 No. ya müracaat. 8051 —
Reşit e.’eudi Emlâk Bürosu. Tel:
131 — 1....................................
TERZİHANEDE ÇALIŞACAK BİR bayan ARANIYOR — Müracaat Galata, Havyar han 64/2, müteahhit Nuri Menemencl yazıhanesi.
___________________8057 _ 1
HUSUSÎ BİR EV İÇİN — Birinci derece Türk bir ahçı İsteniyor. İktidarına göre aylık verilecektir. Katır-eıoğlu hanında dördüncü katta 8 numaraya müracaat olunması.
8092 — î
120000 LİRAYA — Osmanbeyde apartman, 200000 Ura, Cihangirde apartman, 180000 Ura Cihangirde apartman. Türk Emlâk Bürosu Ömerâblt han Galata 2/23. Tel: 42368
81174 2
| KİRALIK MUAYENEHANE — Telefon ve mefruş bekleme salonu vardır. Cağaloğlu Halkevi karşısı No. 64. . Telefon: 22566. 8020 — 1
150000 LİRA — Erenköyünde 10 dönüm bahçeli köşk. 100000 lira Santralde İki köşklü 4 dönüm bahçeli villâ, 90000 lira Caddebostanda 7 şer odalı iki daireli apartman. Tûrg Emlâk Bürosu, ömerâblt ban Galata 2/23. Tel: 42368 8075 — 2
SATILIK ARANIYOR — İstanbulıın her semtinde satılık ev, apartman aranıyor. (Deney Emlâk'eı Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 telefon 43840 7099 — 2
BEYAZIT — Üniversite caddesinin en lüks ve en işlek ıtriyat ve kırtasiye mağazası devren satılıktır. Telefon 23461 numaraya müracaat.
8000 — 2
BÜYÜKDEREDE SATILIK SAHIL-HANE — Büyükdere bahçesi karşısında 201 No. lı yedi odalı bahçeli iki dükkânı bulunan sahllhane üç odası boş olarak satılıktır. Altında kahveciye müracaat,____8040 — 2
KİRALIK KAT — Bostancı Bağdat caddesi No. 159,- 4 oda 1 hol möble tam konfor bir kat. Her gün içindeki sahibine müracaat. 8044 —
ERKEK AHÇI VE BİR nİZMETÇİ ARANIYOR — Zonguldak İçin bir karı koca ve yahut yalnız bir kadın ahçı isteniyor. Osm an bey Rumeli caddesi Afi tap apartmanı 3 No. ya müracaat 8084 — 2
100000 LİKA — Büyükderede yalı, ÖOOOO lira Büyükderede yalj, 35Ö00 lira Büyükderede villâ, 25000 Ura Yc-nrköyde sahlld' arsa. Türk Emlâk Bürosu. Tel: 42368 8076 — 2
BAYAN ARANIYOR — Kitap satıcılığı yapabilecek ve biraz d* Fransızca konuşabilen bir kız çocuğuna ihtiyaç vardır. Babıâlide Arif Bolat KJtabevlne müracaat. 8065 — 1
60060 LİRAYA — Aksarayda apartman, 160000 liraya Bey azı t la han, 20000 liraya Osman ağada kârgir ev ve dükkân. Türk Emlâk Bürosu. Tel: 42368. 8077 — 2
SATILIK MUTENA BİR ARSA — Beyazıt Tavşantoşı Büyük Mitat Paşa caddesi 85 m2 güzel bir arsa satılıktır. Müracaat: Büyük Mltat Paşa caddesi AH Bey Ap. No. 26 bakkal Hüseyin Şener. 7056 —
DEVREN SATILIK YAZIHANE — Yeni Posta hane karşısında telefonlu mobilyalı İki oda satılıktır. 23071 numaraya telefon 8023 -
J - SATILIK
EŞYA
8000 LİRAYA — Üsküdarda ev, 40000 liraya Taksimde apartman, 32000 H" raya Kadıköyündc- caddede beton apartman ve İki dükkân. Türk Emlâk Bürosu. Tel: 42368 8078 — 2
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Beşiktaş çarşısının en İşlek bir yerinde temiz ve bol müşterisi vardır. Eş-yalarile beraber devredilecektir. Akaretler durağı emlâk komisyoncusu Nec atiye. 8029 —
BEYOCtüNDA — Aynalıçeşme caddesinde: İçinde havagazı, terkosu ve elektriği ve asma katla bodrumu bulunan ve her İşe elverişli bir dükkân
ACELE SATILIK EV ARANIYOR — Kadıköy, İstanbul, şişil. Maçka’da müstakil İki katlı satılık ev aranmaktadır. Tafsilâtla fi atin Galata Posta kutusu 1329 a yazılması. 8050 — 4
SATILIK TARLA — Yeşilköy civarında Safra köyünde on İki parça 180 dönüm tarla satılıktır. Eyüpsultan caddesinde eski yeni Hamam Çıkmazı 1 No. da bayan SıdkJyeye müracaat______________________________8046 — 1
HER marka — Eski, yeni, sağlam bozuk radyo parkalarını ve lâmbalarını alır satarım radyoyu muayene ederin:.. Galata Yüksekkaldirini 56 NO. Zes Radyo, yokuşu pkaıken sol kolda.6006 —
40000 LİRAYA — Nişantaşında . .
apartman, 30000 liraya Meşrutiyi t devren kiralıktır. İsteklilerin Sirkeci, caddesinde apartman, 24000 liraya1 Ada handa (eski Horasanclyan hanı) Beyoğlunda apartman. Türk Emlâk ’28 No. ya müracaatları. 8053 — 4 Bürosu, ömerâblt han 2/23. Tel: 42363
8079 — 2
GAI.ATADA SATILIK VE KİRALIK DEPO—(5x12) metre büyüklüğünde-dlr. İstanbul. Ankara caddesi 50'nu-mara üst kata müracaat. Telefon: 22244.8048 -
SATILIK VİTRİNLER — Mısır çarşısında en iyi yerinde lüks bir bakkaliye dükkânı tam möbleslle devredilecekti'. Sirkecide Başağa Nakliyat ambarı sahibi Rıza Başağaya veya telefon 21233 r mnracani. 707H ~
20000 — osmanbeyde apartman, 13500 liraya Ankarada «75 metre arsa. 18 bin liraya Büyükadada arsa. Türk Emlâk Bürosu, ömerâblt han 2/23. Tel: 42368 8080 — 2
SATILIK TEODOLIT — İyi vaziyette, Merkez han 1, Bankalar cad. Galata. 8037 —
90006 LİRAYA — Bebekte sahil boyunda satılık villâ, Gcdikpaşada 30000 liraya apartman. Türk Emlâk Bürom. Ömerâblt han 2/23. Tel No. 42368___________________BORT** — 2’
KİRALIK EV SATILIK AVİZE — Beylerbeyinde Yalı boyu caddesinde 24/2 No. 6 oda su elektrik havagazı hamam denize kadar bahçesi meyva ağaçtan kayıkhane!! ev yazlık kiralıktır Mezkûr evde ayrıca 17 kollu fevkalâde bir avize de satılıktır.
8030 —
KİRALIK GAZİNO BAHÇESİ — Heybeliada'da plâj tarafında deniz kenarında çamlık arsa kiralıktır. İstanbul, Ankara Cad. No. 50 üst kata müracaat. Telefon: 22244. 8049 —
SATILIK PAMUK TARAKLAR — Az müstamel, nâlen çalışır vaziyette İki adet ı Kartı pamuk tarak raaklnHeri bütün ♦ ı. rruatiyle satılıktır. Adres: Galata, ahir han 4 üncü kat No. 13/17. Telefon; 4490. _________________________________7080 — 1
SATILIK YAZI MAKİNESİ — 140 şaryolu eb"adında jen! halde İdeal marka yazı makinesi satılıktır. Galata ömerâblt hf.nmda ikinci kat 16
BEYOGLI'NUN TÜNEL TARAFINDA — Cici bir kokteyl salonu acele satılıktır. Mahalli görmek ve görüşmek üzere mektupla randevu isten-(mest rica olunur. Akşam’a N. rümu-zile yazılması. 8032 —
ş er --------------------- ■ -
f odalı İki adet ev. Çok acele satdıktır? YUVA MERAKLILARINA — Gedik-Müracaat ve satın almak İçin Ferdi paşada tramvaya yakın 4 katlı 9 bü-■*——* (yük odalı terkos, elektrik, havagazı, denize emsalsiz manzarası apartmana çevrilir. Kâgir ev bir katı boş teslim. 25000 liradır. Deney Emlâk Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No. Telefon: 43840 8034 — 2
20 600 LİRAYA PAZARLIKSIZ — Giimii .«suyunda deniz görür beşer

^ — MÜTEFERRİK
ASRt OANSI.AR — Hususi olarak evlerinde öğrenmek Istlyenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Aliyon sokak 19. Prof. Panosyan.
7033 — 1
Selek Türk Emlâk E Galata Ömerâ- 1 bit han 2/23. Tel: 42368 8082 — 2
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen bayan büyüklere, talebelere üniversite talebelfrlnl İmtihanlara hazırlar, gramer, mükâleme ders! veriyor. Her yere gidebilir. Akşamda ABC rumuzuna. 8043 —
KİRALIK EV — iki daireli, bir dairede 4 oda salon, mutfak, banyo. 7 dönüm bahçesi ve bağı, kuyu, tulumba, elektrik, terkos mevcut Fcneryolu ... —...—. ........— ......... «... Yav?rağa sokak 19 No. jayru sokakta
numarada bayan Zebraya müracaat.'39 No. ya müracaat. 8058 —2
Telefon 41174 8052
İNGİLIZCZE BİLEN BİR BAY — Mükemmel İngilizce dersine mukabil radyoculuk tamirat işini iyi bilen bir kimseden öğrenmek İstiyorum. Akşamda mektupla (B. N. G> rumuzuna 8019 — 1
ÇOK ŞIKIN APARTMAN — Fıruz-
ağanın mutena yerinde 4 katlı 4 dal-.
------[reli her katında ikişer üçer odulı hol-
nurc-r t »- ı1 EANGaltinin — İyi bir yitin de' leri olan konforlu denize manzaralı; «« —
R' , — marna yeni bf.r elverişli sık bir dükkân dev-1 apartman Deney Emlâk 30000 Uradır. Ne İş üzerinde olursa ol un Harbiye
tr , -t,i{ raketi tnaktuan 30 lira. ren kiralıktır. Müracaat: Tel- 03808. Galata Rıhtım caddesi Kefeli HüseyLn Halâ^kârgazi caddesi No. 16 ya mü-Telclon 20930 Zıya. 8042 — 8033 _ j han 2 No. Tel 43840 8035 — t racaat. 3083 — 2
Tomruk kesim nakil ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Büzce Revir ârn'rliğinden:
1 — Revirimizin Garblkaradere bölgesinin Kiraz Tuknıakkapı ve Naşlaryurdu ormanlarında damgalanan 482 adet muadili tahminen 933 metreküp çam ağacının dipten kesme dallardan temizleme kal uk’atını soyma verilecek ölçülere göre tomruk boylarına ayırma ve Düzce merkez deposuna nakil ve istif İşi açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Açık eksiltme 11. 5. 945 tarihine rastlayan cuma günü saat 15 de revir merkezinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır,
3 — Dipten kesme dallardan temizleme kabuk soyma verilecrk ölçülere göre tomruk boylarına taksim İşinin beher metreküpü 150 kuruş ve Düzce merkez deposuna nalrll v« İstif İşinin beher metreküpünde 23 -IIra 60 kuruştur.
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 hesabile J749 Ura 38 kuruştur.
5 — Açık eksiltmeye alt şartnameler Ankarada orman umum müdürlüğü Ue İstanbul, Adapazarı, Bolu. Ereğli ve Düzce revir âmiriiklenle Garblkaradere orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte mezkûr komisyona müracaatları. (5655)
[
İstanbul Belediyesi ilânları
Tahmin bedeli
8070.08
İlk teminatı
605.26
İstanbul belediye tahsil ve tahakkuk şubeleri İçin yaptırılacak perde. Belediye daireleri İçin yaptırılacak yazı masası, koltuk, paravana, san-dalya vesalr eşya
Pasif korunma İsleri İçin lüzumu _ olan radyo ve teferriiatl.
Tahmin bedelleri ile İlk teminat miktarları yukarıda yanlı İşler ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Bu İşlere alt eksiltme şartnameleri her gün daimi encümen zabıt ve muamelât müdürlüğünde görülebilir,
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları ve şartname gereğince gösterilmesi lâzım gelen diğer belgelerle birlikte 21 mayıs 945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat on dörtte daimi encümene müracaatları İlân olunur. (5900)
6650.00
1796.00
423.75
134.70
ŞAHLIK LOKOMOBiL
100 beygir takatinde halen İşlemekte olan bir adet lokomobil sntı-lıktır. Müracaat: Ankara 451 posta kutusu. Telefon: 151-4.
ÇOK KÂRLI VE RAKİPSİZ BİR İŞ İÇİN — Bir sanatkâr ticarete ortak olmak üzere 3-4 bin lira sermaye koyabilecek bir kapitalistle ortak olmak İstiyor. Akşamda R. S. rümuzu-na mektupla müracaat. 8018 —
MEK rUPLAİltNIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerimizden
Ciddi — S.L.A — H.K — H.G —
N.B — Ciddi 13 — İngilizce ders—
H.E _ RB
namlarına gelen mektuolon idarehanemizden Bldırmaian rica olunur.
YunaıiîStaıitian çıkan biri
aranıyor
Yan tarafta fotoğrafı bulunan kardeşim Ahmet Cemalinin Yuna-nistandan çıktığını haber aldım. Adresini bilen veya tanıyan va^a insaniyet namına aşağıdaki adresi • nie bildirmesini rica ederim.
Tire F.T.T. memuru Melâhat
Aka, validesi Düriye Aka
8
AgŞAM
9 Mayıs 1943
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ Kolonyası
Ancak Avrupa ve Amerikada benzerine tesadüf edilecek deteceda yüksek bir kalitede olup pek lâtif kokuludur. Haaan dapolarila bütün ıtriyat mağazalarında satılır
ANKARA FABRİKAMIZ
Akköprü, İstanbul Cad. 810 Telgraf: KABLOTEL Ankara fabrikamızda aşacıdaki Hatlardan 9 şer kuru» zamla
t r «IX 18TANBUL FABRİKAMIZ
Nazmı Kıvançer
KABLO TEL FABRİKASI
8enclerd enberi çalışmanın verimli* İstanbul va Ankara fabrikalarımda Avrupa mallarından farksu elektrik kablolarının muhtelif cinslerinden Ünal etmekteyim. Devlet müessesatının türlü dairelerinden aldığım eipa-rrljlerin uygunluğunu belirten ve Bayındırlık Bakanlığının tesblt ettiği teknik evsafı haizdir.
Telefon harici ve dahili kabloları. Ütü kordonlar. Beyaz kordonlar, Slplomlar — Çelik sahra kabloları. Zil telleri.
Bayın müşterilerimle fabrikalarımıza verecekleri siparişlerin % 26 in! peşin gönderdikleri takdirde tedlyeli yapabileceğimizi arzederlm.
etiketlerindeki firmamıza dikkat etmelerini rica ederim. Satış yerlerimiz
N G A evsafını haiz kablolarımızın-----------------
yalnız fabrlkalanmızdır. Piyasada menşei belirsiz kabloların fabrikalarınım mamulMı olduğunu ileri sürdüklerine bizzat şalıld olduğumdan müşterilerimin nazarı dikkatlerini celbederlın.
1 m/m N o A
1.5 » ■
2.5 » •
4 > »
6 > >
10 » »
1
Metresi 40 Kr,
» 49 ■
» 68 >
* 00 »
. 125 >
■ 230 ■
İKİNCİ KABLOLARIMIZ Metresi 19 Kr.
» 27 »
e 41 ■
* 70 »
> 88 ■
Telefon harici kablosu Ütü kordonu
Beyaz kordon Mumlu zil teli Kauçuk!u zil teli
Metresi 140 Kr.
» BO >
» 28 >
Kilosu 900 >
■ 1400 >
Bllûmum Parlümerl mağazaları He Itriyat depolarında bulunur. Deposu: Beyoğlu Tünel Pasajı 10
Telefon harici kablosu Metresi 100 Kr.
Sahra kablosu İnce • 20 »
RIT
HERKESİN TUALET SABUNUDUR

Sayın Müşterilerimize
18 Mayıs Gençlik Bayramı yaklaşıyor. Ay yıldızlı naturel bayraklarınıza müosseserataden tedarik ediniz. Taşra siparişleri ödemeli gönderilir.
ADRES: Galata Mahmudiye caddesi No. 108. FEYZULLAH GÖÇER
Kızılay Derneği İstanbul Satış Deposu Direktörlüğünden: İyi, işler vaziyette, ayrıca iki yedek lâstiği, bulunan ROLLS ROYCE
Marka Kapalı Bir Binek Otomobili
23. 5. 945 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 11 de Mimar Vedat caddesinde kâin Kızılay hanında Kızılay Depo direktörlüğü satış komisyonunca açık arttırma, ile satılacaktır.
Taksim meydanında Fort motör Limited Şirketi vitrininde teşhir edilmekte olan bu otomobilin şartname ve fotoğrafları depo direktörlüğünde görülebilir, İhaleye iştirak edeceklerin direktörlüğe müracaatla şartnameyi İmza ve muhammen kıymetinin % 5 İne tekabül eden 3750 lirayı depo veznesine ödemeleri lâzımdır.
Cemiyetimiz arttırma ve eksiltme kanununa tabi değildir.
İstanbul Nafia Müdürlüğünden:
1 — Ortaköy Yüksek. Deniz ticaret okulu dershanesinin 9 İnçi kısım İnşaatı kapalı zart usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli (33725) lira (91) kuruştur. Eksiltme 22. 5. 945 tarihinde salı günü saat 15 te İstanbul Nafia müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme. Bayındırlık İşleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hulâsaslle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin (2545) lira (44) kuruşluk
muvakkat teminat yatırdığın* dair makbuz İbraz etmesi ve (945) yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden, tatil günleri hariç, (3) gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yaralan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalanması ve buna alt 9490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarını 22. 5. 945 salı günü saat 14 e kadar İstanbul Nafia müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (3695)
P Fevkalâde Bir Satış .
I Pırlantalı, rengi fevkalâde bir çift Pero zümriit küpe f mu ham man I I kıymeti *30.000) otuz bin lira] Mayisin onuncu perşembe günü saat I ^_£5_de_Şanda]_bedeBtenlnde _gat ila c a k 11 r. |
Vakıflar orman işletmesi müdürlüğünden:
İşletmemizin Slnekll deposunda mevcut 5500 ktnta] meşe odunu şartnamesine göre pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerin 11/5/945 cuma günü saat 14 de Çemberlltaştakl büromuza müracaatları.
Muhammen bedel beher kentalde 380 kuruş, muvakkat teminat 405 liradır. «8ÖO3»
Kadıköj birinci sulh hukuk yargıçlığından:
Davacı Ratf Dilek İle dava olunan Yani. Vasll, Dlmltrl, Torna Tanaşoğ-lu. Tana? karısı Sofya kayırın avukat Necmettin Günelln şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Kadıkö-yünde Zühtüpaşa mahallesinin eski Fener yeni Kalamış tramvay caddesinde vapur iskelesi civarında ve tapu kaydına nazaran eski 11, 11 yeni 34, 36. 38. 40 ve en yeni 34. 38. 40. 42 kapı sayılı bir tarafı Kartallı bostanı bir tarafı sahil ve bir tarafı Eren-konun bahçe ve dükkânları ve bir tarafı bahçıvan odaları ve kısmen dıvar ile çevrili ve tramvay caddesi üzerinde içinde dönme dolaplı bir bostan kuyusu ve üstünde bir odası bulunan gazino mahalli İle yanında üç kısımdan ibaret bahçıvan odalarını müş-ternll ve müllkü selimi kadim vakfından ve gediği sırf mülk ve sahası 3674,50 metre murabbaı ve kıymeti muhammenesl on beş bin Ura olan bostan ve gazinonun izalel şuyu su-retlle ve tarihi İlândan itibaren mahkeme kaleminde esbabı müracaata açık bulundurulan satış şartnamesinde yazılı şeraiti dairesinde ve peşin para İle Kadıköy birinci sulh hukuk yargıçlığında 30. 5. 945 tarihine rastlayan çarşamba günil saat 10 dan 12 ye kadar açık arttırma ile satılacaktır. Yevmi mezkûrda satış kıymeti muhammeneslnln % 75 nl tutmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere müzayedenin on gün daha temdidiyle 9. 5. 945 tarihine rastlayan cumartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar en çok arttırana kesin İhalesi yapılacaktır. Satış tarihine kadar birikmiş bina ve evkaf vergi borçları ve yargılama masrafı ve icralyesl de % 1 satış harcı hissedarlarına ve alınması lâzımgeldiği takdirde 20 senelik evkaf tavizi ile dellâ-11ye resim ve ihale pulu müşterisine alt olarak satılacaktır. Taliplerin İşbu gayri menkulün evsafını tamamen öğrenmiş bilerek satışa girmiş addolunurlar. % 7,5 pey akçesi veya bir bankanın teminat mektubunu İbraz eylemek lâzımdır. İcra ve iflas K. nun 128 inci maddesi gereğince İpotek sahibi alacaklılarla diğer alakadarların gayri menkul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsblte-lerlle on beş gün içinde mahkemeye bildirmeleri aksi halde hakları tapu sicilleriyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları, daha fazla malûmat, edinmek Istlyenlerln yargıçlığımızın 944/ 679 sayılı dosyasına baş vurmaları yayınlanır. (6071)
İTHALAT İHRACATTA
ve
GÜMRÜKLEMEDE
42252
NUMARAYI UNUTMAYINIZ.
ZAYİ — Fatih nüfus, memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı ve beraberinde Fatih askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 335 doğumlu
Abbas oğlu Yusuf Durguç
Dr. NEVZAT YEGİNSÜ
Birinci sınıf dahiliye mütehassısı (Amerikan hastanesi) Şişil Tokaloğlu sokak No. 34/2 IŞişil Şifa Yurdu karşısı) Saat 5-7 arasında. Telefon 84517
ZAYİ — Fener nüfus memurluğundan aldığım ve İçerisinde askeri muamelem yazılı nüfus cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1335 doğumlu
Ramazan oğlu Hakverdl Karaman
a BULANA H
100 Ura Mükâfat
7, 5. 945 pazartesi günü saat 17 de Köprüye yanaşmış bulunan Göztepe vapuru İle Tünel arasında Elmaslı bir kadın kol saa-
ti kaybolmuştur. Bulanın 60794 No^ı^elefona blldirmeslnlrlca ■■■■■■ ederim.
Yooo... Arkadaşlık böyle olmaz.
Mahallebiye şıra gelince beni beklemiyorsun,,
ÇAPAMARKA Tesis Tarihi 1915
KARTAL PLAJ EVLERİ KOOPERATİFİNE ORTAK ÛLINACAK Kartal Plaj Evleri Kooperatifi Yönetim Kurula Başkanlığından: İstanbulda Maltepe (Cevlzllı ile Kartal İstasyonları arasında demiryolu İle asfalt şosenin iki tarafında ve deniz keııarınrla tamamen sahip olduğu, Adalara nazır geniş plâj ve arsaları üzerinde ortaklarına birer ev yaptırmak maksadlyle kurulmuş olan kooperatifimiz, arazinin genişliği nispetinde ortak sayısını arttırmak artu61yie, yeniden 20 ortak alınmasına karar vermiştir.
1) Yeniden ortak kaydına 31 mayıs 1945 perşembe akşamına kadar devam olunacaktır.
2) Yeni ortakların, diğer ortaklarımız gibi, defaten ödeyecekleri miktar: 3.000 liradır. Kooperatifimiz ortak kaydolunurken peşin ödenecek olan bu para, takriben, parsellendirilmiş bir evlik arsa bedeline tekabül etmektedir. Buna ilâveten her ay ödenecek aylık tukslt miktarı şimdilik 30 liradır.
3) Yeni ortaklar dahi, eski ortaklarımızdan farksız olarak. 5293 sayılı ve 30. 12. 1842 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 19015'2 sayılı Bakanlar Kurulu kararlyle onanmış bulunan esas mukavelemiz hükümlerine ve şartlarına tabi olacaklardır.
4) Daha fazla malûmat İçin: Ankara. Yenlşehlrde, Adakale sokak, 69, D.3 da, kooperatifimiz İdare merkezine bizzat veya yazı İle müracaat edilebileceği gibi. Ankara 5488 numaralı telefondan da malûmat alınabilir.


Türkiye iş Bankası
Küçük cari hesaplar
1945 ikramiye plânı
ÇEKİLİŞLER: 29 ocak, 2 Mayıs, 24 ağustos, 1 kasım tarihlerinde yapılır,
— 1945 İKRAMİYELERİ _______________
1 adet ARSA (İstanbul'da Büyük Yalı'da Ada; 164, parsel No. 4, »23 M2.)
1 Adet 2000 Liralık D 2000— Lira
3 • 1000 » 3000— »
4 * 500 > 2000— »
10 » 200 a — 2000.— a
25 a 100 ■ — 2500— a
100 a 40 > — 4000— a
150 » 20 — 3000— a
300 » 10 n 3000— a
Türkiye tş Bankasına para yatırmakla yalnız para biriktirmiş ve faiz almış olmaz, aynı zamanda talünlzl de denemiş olursunuz.
V—
Beşiktaş sulh mahkemesi başkâtipliğinden: 945/32
Zlba Tugay vesalrenln şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları bebekte bebek mahallesinin eski, bebek yeni, Rumellhlsar caddesinde eski, 72, 72 yeni, 84, 84/1 kapı sayılı sağ tarafı evvelce saffet şimdi artunyan ev ve bahçesi, sol tarafı evvelce ve şLmdl ahmet veresesinden mustafa ve saadet ev ve bahçesi arka tarafı mehllka vo kardeşleri osman arsası ön tarafı yol İle mahdut 82 metre murabbaında bir metre lrtlfamda divan olan ve 4400 Hra değerinde bulunan bir kıta arsa şuyuurı giderilmesi için satılacaktır.
31 mayıs 945 pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar ve değerinin 3/4-nü bulmazsa en son arttıranın yüklenmesi durmak üzere 11 haziran 945 pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar icra vo iflas kanununda yazılı şartlar altında açık" arttırma ve peşin para İle satılacaktır.
Birikmiş vergiler hisselilere dellâl ücreti, 20 senelik taviz bedeli, İhale pullan, tapu masrafları alıcıya aittir.
Şartlaşması: 7. 5. 945 gününde divanhaneye asılmış olduğundan İsteklilerin gelip okumaları, fazla bilgi Lstlyenlerln 945/32 sayı ile başkâtipliğe baş vurmaları ve alıcıların değerinin % 7,5 nlsbetindekl pey’akçe-slle yazılı günlerde beşlktaş sulh mahkemeleri baş kâtipliğinde hazır bulunmaları İlân olunur. (8053)
ZAYİ — Kartal nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdını va beraberinde Kartal askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim.. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 327 doğumlu Recep oğlu Fazıl Tingal
— SAYIN BAYANLAR —
SOLEY
Şapka Evinde
Senenin en şık ve güzellik verecek modellerini bulacaksınız. Lebon karşısı Aktar Apartımanı No. 2
Petrol Xi%am
İstanbul milli korunma savcılığından: İlâm: 945/445
Usulsüz fatura tanzim etmek su-retlle milli korunma kanununa muhalefetten «uçlu İst. Örücüler çarşısı Örücüler kapısı 38 No. da Hayır el-blsecl Karabet oğlu 1804 doğumlu Ohanneş Zlnclrcl hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul ( ) No, lu milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma «onunda: «uçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan milli korunma K.nun muaddel 31/4, 59/5, 03 cü maddelerine tevfikan 250 lir* ağır para ce-zaslle tecziyesine, beş hafta müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bu müddet zarfında ticaretten manine ve hükmün kafileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 23. 8. 44 tarih ve 44/1186 «ayılı karar katlleşmekle ilân olunur. Akşam gazetesiyle neşrolunacaktır. (6081)
— Fasfotin Necati —
|f| Vitamini bol bu kıymetli bebek gıdasını yavrularınıza mutlak ye- I
I diriniz, bununla baslenen mini miniler gürbüz, sağlam, kuvvetli olur, I | çabuk yürür, muhitine neşe saçar. Taklitlerini almayınız. Bahçekapı I Salih Necati
---------SATILIK ARSALAR________________________________.
I Boğazlçlnda Yenlköyde Blpahlocağı yanında fevkalâde manzaralı, I ■ ağaçlı biner metrelik: arsalar beheri 2 ilâ 7 bin liraya satılıktır. Gör- I
I mek isteyenler her pazar öğleden .sonra İçindeki Bekçiye, malûmat İçin I |_her_gün_şaat_19-21_dejelefonla 81870 No. ya müracaat, |
Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz birinci cerrahi, İkinci cerrahi, üroloji, kulak - boğaz - burun, çocuk cerrahisi, pslhlyatrt klinikleriyle anatomi, fizyoloji eczacı mektebi galenlk enstitüler ve diş tababeti okulunda aylıklı asistanlıklar açıktır. İsteklilerin 20. 5. 945 gününe kadar dekanlığa başvurmaları.
(5874)

Comments (0)