AKŞAM
t
- KUÇUK İLÂNLAR!
-BU6ÜN6INCI SAYFADA
AKŞAM
Sene 32 — No. 11282 — Flatl: her yerde 10 kuruttur.
CUMA 10 Mart 1950
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı islerini fiilen idare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Eskişehir su baskını: Solda su altında kalan sokaklar ve harap olan binalar, sağda
felâketzedelere ekmek dağıtılıyor. (Foto Akşam — At ime t Tuna)
Attlee Kabinesi
itimat reyi aldı
Vatandaşların politika münakaşalarını ikinci dereceye bırakıp canciğer kardeş olarak birbirine yardım etmelerini ve hükümetin çalışmalarını kolaylaştırmalarını rica ederim
Muhafazakâr partinin takriri 14 reylik bir ekseriyetle reddedildi
Başbakana yapılan suikast akim kaldı
Hiçbir felâketzede açıkta kalmadı
Eskişehir 10 (Arkadaşımız Ce-mali'tldin Bildik bildiriyor:)
Dün sabah saat 10 da Eski-şehre gelen Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, istasyonda Demokrat Partililerin de katıldıkları büyük bir kalabalık t&rafuıdan karşılandı. Saat 14 e kadar dört saat müddetle Su basan mahalleleri, buralardaki evlerden, kurtarılarak mur telif binalara yerleştirilen felâketzede gruplarını ziyaret eden İnönü, saat 14 de hususi trenle Eski şehirden ayrılarak Ankaraya döndü.
Bütün seylâp mıntakasını ve yerleştikleri binalarda felâket zedelerin durumlamu Camhur-başkanını takiben ben de tetkik ' etmek fırsatını buldum. Bir taraftan evleri yıkıldığı için, diğer taraftan da evleri yıkılmak tehlikesine maruz bulunduğundan tahliyeye tâbi tutuldukları cihetle yekûnu 31150 ye baliğ olan vatandaşlardan tek nüfus açıkta bırakılmamış, hepsi de vagon, okul, cami. Devlet Demiryolları, Şeker fabrikası. Askeri hastane, Halk ve Demokrat parti binalarına yerleştirilmişlerdir
Refakatinde İçişleri, Bayındırlık ve Sağlık Pakanları ile felâketi mütaakıb derhal teşkil edilen iaşe, sağlık, nakliye, iskân, tahliye ve yardım ekiplerinin başkanları olduğu halde felâketzedeleri yerleştirdikleri binalarda ayrı ayrı ziyaret eden Cumhurbaşkanına Vali Ahmet 4 Kınık tarafından t uçlanın tüyler ürpertici sahneleri ve alınan tedbirler hakkında İzahat verildi.
Bu izahatı dinlerken, anlaşılıyordu kİ nüfusça zayiat verdl-rilmemesl seferberimle getirilen askeri birliğin motorlu vasıtalarının ve teşkil edilen ekiplerin tam bir elbirliği yaparak takdire şayan çalışmaiariyle temin edilmiştir.
İnönü'nün hasbıhali
Cumhurbaşkanı İnönü, Demokrat Parti binasına da giderek felâketzede gruplarını ziyaret ve teselli ettikten sonra Vilâyet salonunda Eskişehirlilerle | bir hasbıhalde bulunmuş, yerli-terden solann zaman zaman i» yaptığı tahribatı önlemek hu-f~ «usundaki mütalâalarını öğren’ mek işlemiştir. Kırk, elli sene-denberi böyle bir felâket görmediklerini anlatan Eskişehirliler daha küçük mikyasta da olsa hemcn her kış mevsiminde &u I baskını yüründen zarara uğra-dıklarıtu uma t m ı jltur, Porsuğa
Dere halini alan bir sokak ve su baskınına uğrayan evlerden kurtarılan eşya
Londra 10 (Radyo) — Attlee kabinesi, dün avam kamarasında İşçi ve Muhafazakâr partiler arasında yapılan kuvvet denemesinden muzaffer çıkmıştır.
Muhafazakâr part). avam kamarasına verdiği takrirle demir ve çelik sanayinin devletleştirilmesinin geri bırakılmasını talep etmiştir, üzün ve hararetli tartışmalardan sonra Muhafazakârların takriri 296 oya karşı 310 oyla reddedilmiştir. Oturum, şimdiye kadar avam kamarasında vukubulan en heyecanlı toplantı olmuştur.
Hükümet, Muhafazakârların takriri kabul edilirse istifa e-deceğtni söylemişti. Muhafaza kâr parti namına söz söyleyen Eden. İngillerede yapılan son seçimlerin millet ekseriyetinin devletleştirmeğe maruz okiuğu-
nu gösterdiğini söylemiş ve muhafazakârların bu devletleştirme nln memleket İçin bir felâket olacağına kani bulunduklarını ilâve etmiştir.
Hükümet verdiği cevapta millet ekseriyetinin Muhafazakârların politikasını desteklemediğini onları İktidara getirmemek ie isbat etmiş olduğunu ve Muhafazakârlar ekseriyet karanıp da iş başına gelinceye kadar bu meselenin askıda bırakılamıyı-cağını söylemiştir. Bundan sonra oya baş vurulmuş ve büküme;. 14 oy fazlasile itim ad almıştır.
Dün Mancheslerde yapılan kısmi seçimde muhafazakâr namzed 8,500 oy fazlasile kazanmıştır. Bu suretle kabinenin meclisteki ekseriyeti 6 oya inmiştir.
Lübnan Başbakanı Rıyad Essulh
Rusya ile müzakereye dair Achesonun demeci
Rusyanın her hangi tarafta ihdas edeceği vaziyeti karşılamağa hazır bulunmalıyız
Londra 10 (Radyo) — Bey-ruttan bildirildiğine göre şehrin banliyosunda verilen bir kabul kbaul resmine giderken Lübnan Başbakanı Rıyad Essulh, bir suikasda uğramıştır. Suriye ne birleşme taraftan olan Millî Suriye partisine mensup 21 yaşında Tevflk Refik Haz.iun namında bir gencin Başbakana attığı kurşunlardan iki kişi ölmüş, lkı kişi de yaralanmıştır, Lübnan Başbakanına birşey olmamıştır. Suikastçı, halk tarafından yakalanarak polise teslim edilmiştir.
dökülen Sarıçay mecrasının değiştirilmiş olmasını hata!) bularak baraj ve bendler inşası için hükümetin yardım elini uzatılması temennisinde bulunmuşlardır.
Bayındırlık Bakanı Şevket Adalan, seylâp tehlikesini bertaraf etmek üzere hükümetçe
(Arkası sabite 2: sütün 6 da) *- ----------------------
Hayatımıza en çok tesir etmiş 20 Türk şahsiyeti kimdir?
Mündereeatımızm çokluğu yüzünden neticenin ilânını yarına bıraktık.
Af tasarısında
yapılan tâdiller
Adalet komisyonu, tasarının müzakeresini dün bitirdi
Ankara 9 — Hükümetin Büyük Millet Meclisine teklif ettiği af kanunu tasarısının müzakeresi, Meehs adalet komisyonunda yapılarak bitmiştir, adalet komisyonu, tasarıda şu tadilleri yapmıştır:
1 — Aftan, milletvekilleri
Vaşington 9 (AA.) — (Afp): Birleşik Amerika iş adamları birliğinde söylediği ve 15 gün gizli tutulduktan sonra bugün açıklanan mühim nutkunda Dışişleri Bakanı Dean Acheson ezcümle şunları söylemiştir:
«Son topyekîln harbde olduğu kadar, bugün dahi hayat telâkkilerimizin yaşayabilmesi İçin aynı çetin mücadeleye girişmiş bulunuyoruz. Bu mücadeleye kaynaklarımızın mecmuunu tahsis etmiyoruz.
Sovyet Rusya İle müzakerede bulunmanın tek çaresi bir kuvvet vaziyeti ihdasıdır.
Bir demokrasi için askerî vasıtalara müracaat etmek tasavvur edilemez. Esasen Kremlin de bunu bilmektedir. Muvaffak olmak İçin her çareye başvurmayı azmetmiş bir düşmanla mücadelede bulunuyoruz.
Her adımın hesaba katılması gereken bir vaziyette bulunuyoruz. Bu vaziyette tek bir el silâh atmadan partiyi kay-bedebillrlz.
Sovyet Rusyanın kullandığı emperyalist sisteme benzer hiç | bir sistem yoktur ve mevcut
ıııj!«\jwn
larupî ifelf sevap
faydalanamıyacaklardır. __________ _______ _ _______
2 — 948 denberi haklarında olmamıştır. Buna. Çinde şahit takibat açıhrıamıj suçların ta— olduk
Acheson bu nazarlyeyl uzun uzadıya İzah ettikten sonra Birleşik Amerikanın çift veç-
takibat açılmamış suçların tarihi değiştirilmiş. 946 olmuştur.
3 — Basııj kanununun 30 n-cu maddesi hükmüne giren suçlar da affı ithal edilmiştir.: (Arkası sahile 2 sütun 3 de) |
[Arkası sahile 2 sütun 3 dej
Türk nezaketiyle, bu ce-.hat da gerektir. Toprak dâ-vabı geciktirdik; yine de şn- vasi, eskileşmiş diğer nııilki-lııs tâyin etmiyor, '' ' ".....................
beyan etmiyoruz:
Geçenlerde, Amerikalı e-kabirden biri, — (fındık kabuğundan çıkmış, kabuğunu beğenmemiş!) fehvasınca, beşeriyetin ana kaynağı otan bütün bu eski memleketleri (belki de tayyare ile uçtuğuna güvenerek) tepeden seyrediyor; Avrupanın ve Asyatnn her diyarına bir kulp takıyor. Bizim sevgili Türkiyemiz hakkında da h«C lıoşa gitmiyeçek sözler sarfe-diyor:
İnkılâpçı kastederek, (mülkiyete) eliğini söylüyor.
Ajanslarımız, gazetelerimiz. bu yersiz, mânâsız, mesnetsiz azarı cevapsız bırakmamalıdırlar. Bir koman tereik olsun icap eder.
Kimseden ses çıkmayınca, biz bu farzı kifayeyi edâ e-(lelim dedi.
Eski dünyanın tarihî bir medeniyeti olduğu için, yeni şartlara uymak üzere, ısla-
kanunl arımızı bizde mal'a riayet edilme-
madde yet, örf. adat davaları bizde de Atatürk inkılâplariyle ve son demokrasi ıslahlarıyla «daha iyiye, doğru istihale etmek» mecburiyetindeydi. Öyle de yaptık. Bizim bu taraflara vazife ile gelen yabancılar, .'ıvatimizi, şartla-rıınıv da incelemiş -nak mecburiyetindedirler. Gerçe bizler, henüz eıı mükemmele varmış değiliz ama. o en mükemmele — ne mülkiyet, nc sınıf ve zümre meselelerinde — diğer medeni memleketlerde dahi varılmadığını, binbir misalle görüyoruz. İnşallah, beşeriyet müşterek gayretlerle aliyül-âlâyı bulur. Hepsi birlikte, bütün kıtalar...
Yoksa, biz Türk milleti olarak Coni'nin de. Yani’nin de, İvan’ın da azarına kendimizi müstahak sayamıyoruz. Alın aklığı hususunda, kimseden geri olduğumuza inanmıyoruz. En yüksek mefhumlara bağlı bulunduğumuza da dostların, düşmanların inanmalarım istiyoruz.
ıu Maı t lyjü
8aHfe 2
Sab ah Gaz etele ri N e Diyor ?
Eskişehir felâketi
İki şıktan biri
İlim ve fen tabiî hâdiselerden, zannederim, yalnız zelzeleyi evvelden haber veremiyor. Üst tarafı bilinebilir. Halbuki biz daha su baskını olacağını önceden kestiremiyoruz. «Yağmıiru.ı yağacağını nereden bilelim?» demeyiniz. Sonbahar bizim memlekette yağmurlu mevsimdir. Yağmur yağarsa Tiirkiyenin nerelerinde su baskını olacağı da tecrübe ile malûmdur. Porsuk taşar, Eskişehir su altında kalır. Sakarya taşar, etrafını sulara garkeder. Seyhan, Ceyhan taşar; önüne ne gelirse sürür götürür. Bir defa değil, beş defa değil, tarih içinde bel ki yüz defa bu böyle olmuştur. Bunlara karşı bir tedbirimiz yok. Eskişehir! su baskınından kurtaracak Porsuk barajının hangi sebeple işe yaramadığını veya neyin noksan olduğunu bildirecek resmî malûmat] sabırsızlıkla bekliyoruz.
Eskişehirin bir imâr plânı var mıdır bilmem.. Yğer *’ mâr plânı varsa muhtemel su baskınlarını gözonüne a-farak yapılmış olmalıdır. Yoksa ve bizim yapacağımız barajlar Eskişehiri sulardan kurtaramıyacaksa basık mahalleyi vı.hanya taşımaktan daha tabiî ne olabilir?
«Şehrin yarısını başka tarafa nakletmek milyonlar ister. Bunu yapacak paramız yok» diyenler çıkacaktır. Halbuki gelen haberler Eski şehirde iki binden fazla evin yıkıldığını bildiriyor. Sulara kapılıp --iden bu binalar para değil midir Yıkılan iki bin küsûr evi ayni yerde yaparsak başka bir su baskını onları da söküp götürecektir. Baraj kâr etmeyince suyun önünden çekilmek akıl kârıdır. Eğer çekilmiyorsak suyu durduracak barajı yapmak mecburiyetindeyiz. Bugün binlerce ev yıkıldı, yarın on binlerce vatandaşın hayatı tehlikededir.
____________________ Şevket RADO
Vilâyet ve belediye mas-ral hiilçesi kabul edildi
Üniversiteye devredilen Cerrahpaşa pa-viyonları — Maarif işlerinden şikâyetler
— Mektep inşası için Valinin teklifi
Mesken meselesinin halline doğru
Abidîn Daver CÜMHURt-YET’te yavdıfeı başmakalede mesken meselesini bal için Valimizin radyo vasıtaslle İstanbul balkına verdiği müjdeden bahisle diyor kİ:
«Bayın Vali ve Belediye Helalinizin müjdesini, en İyi şekilde gerçekleştirmek İçin yapılacak bir t? de, her çeşit yapı malzemesini ucuzlatıcı vc çoğaltıcı tedbirler alınmasıdır. Şimdiye kadar İstanbulun
muhtelif semtlerinde Emlâk Bankasile Belediyenin müştereken yaptırdıkları evler, yapı malzemesinin flat yüksekliği yüzünden pahalıya mal olmuştur. Bu pahalılık da fakir halkın yapılan evlerden İstifadesine mâni olmuş ve bu da gecekonduların çoğalmasına sebebiyet vermiştir. 4 milyon liralık mütcdavll sermaye ile yapılacak küçük evlerin fakir halkın kesesine uygun olabilmesi için, bol, ucuz ve sağlam yapı malzemesine ihtiyaç vardır. Bu, yapılmadıkça mimar-
larımız arasında açılacak olan ucuz küçük evler müsabakası’ matlup neticeyi veremez: kâğıt üzerindeki plânlar, tatbikatta ucuza raaledUcmez.»
★
Eskişehir felâketi ve acı bir hâtıra
Selim Bagıp Emeç, SON POSTA’daki başmakalesinde Eskise birdeki sel felâketini mevzuubahis ederek diyor ki:
«Memleketin bir köşesinde vuku bulan bir tabiat felâketini vesile İttihaz ederek şimdi, bunu, siyasî bir İstismar mevzuu haline getirmek asla aklımızdan geçmez. Fakat bundan kısa zaman evvel Mudanyada vukua gelen sel baskım müna-sebetile devletin; bundan zar rar görmüş olan vatandaşlara, eşit bir surette yardım yapılma kararının da; yukarıda izah ettiğimiz şekilde, suiistimal e-dilmlş olmasına vicdanımız tahammül etmez.
Eskişehirin uğradığı büyük tabiat gadrinin uyandırdığı ıstıraptan bütün hararetimizle paylaşırız ve bu münasebetle;
bu şehir ve bölgenin muhtelif suretlerle görmekte hakti bulunduğu yardımların; Mudan-yadaklne benzctilmcmeslnl; bilvesile âmmenin dikkatine arzederim.B
*
Hep vait
YENİ SABAH Eakişehirdeki sel felâketinden bahisle diyor ki:
«Şu veya bu Bakanın felâketzedelerin karşısında, boy göstermesi ve mütebessim bir çehre İle fotoğraf çektirmesi felâketzedelerin bütün ıstıraplarını dindirmeğe yetecek bir dâva mıdır?» Bunu böyle sanmak hususi vagonlarda yapılan bu gibi ziyaretlerin şifa bahş tesirine İnanmak çok basit bir düşüncedir.
Halk Partisinin yirmi beş yıllık ihmal ve kabahatlerini insanlar unutmak istese bile, tabiat, işte böyle seçim arifesinde tekrar hatırlatıyor ve âdeta geçmişi, yapılacak şeyleri unutmayın diyor. Bu da Halk Partisinin talihsizliği defterine kaydolunmadı..,»
olduğunu, hele evvelce yapılan mekteplerden çoğunun artık çökmekte bulunduğunu söylemiş ve döşemesiz, tahta zeminli mektepler bulunduğundan bahsetmiştir.
Zahit Ural mektep inşa ve itam İri için — bugünkü vaziyete göre — 568 bin liralık bir tahsisat ayrılmanın İstanbul da mektep ihtiyacını karşılayamadığına işaret ettikten sonra bazı şikâyetlerde bulunmuştur.
Zahit Urala göre bazı mekteplerde talebeye pis ve içinden . böcek çıkan su i girildiğin den, ; bir takım mekteplerde talebeye | fena muamele edildiğinden,
Umumi meclis Sırrı Enver Baturun başkanlığında toplanmıştır. Evvelâ verilen Dazı takrirler okundu. Bu arada azadım Yusuf ziya Kalafatoğlunun biraenbire vefat ettiği bildirildi ve âza merhumun taziz hâtırası için bir dakika ayakta sükût etti.
Bu seneki varidat bütçesinde süs köpekleri İçin senede elli lira alınması teklif ediliyordu. Burhan Felek ile Halis Kaynar, bunun alınması aleyhin de bulundular. Av köpekleri hariç çoban köpeklerinden 1 lira, süs köpeklerinden de 50 kuruş resim alınması kabul edildi. [
Bundan sonra belediye sağlık muallimlerin uzak yerlere tâyin bütçesi müzakere edilirken Za- edildiğinden ve bu yüzden bir bit Ora! söz alarak dedi kİ: j çok muallimlerin hastalanıp ra-
— Üniversiteye devredilen por alarak Istiınbula geldikle-Cerrahpaşa hastanesindeki pav irinden, çocuk velilerinin ta-yonlar hakkında üniversitenin ' hammül edilmez masraflar al-masraflara iştirak edeceği, bun-J tında kaldığında^ bahsetmiştir, loru» üniversiteye devrine razı 'Buna Sadi özden ve Milli Eği-olduğumuz zaman teinin edil-.Um müdürü İzahat verdi, mişli. şimdi bütçede böyle bir Burhan Felek. İslanbulun şey görmüyorum? İzahat isli- mektep ihtiyacının birinci de-yorum. recede ele alınacak bir dâva
Belediye reis muavini müdü- olduğuna İşaret ederek bugünkü rü B. Suad söz alarak dcnl ki: gelirlerle mektep yapılamıya-cağını söyledi
Hamdi Rasim Bütün, muazzam mektepler yerine 50 - 60 bin liraya mal olmuş ucuz mektep İnşasına âcilen karar verilmesini istedi.
Bundan sonra. Vali ve Belediye başkanı profesör Fahred-dln Kerim Gökay tenkidlere cevap vererek bugünkü İhtiyaçlara göre artık lüks mektep inşasından vaz geçmenin zaruri olduğunu söyledikten sonra yapılan tetklkata göre 3 dershaneli 40 bin, 5 dershaneli 91 bin ve fi dershaneli bir mektebin de 148 bin liraya mal olacağını, bu euretle derhal İnşaata başlanmak üzere üç dershaneliden 4, beş dershaneliden 16 ve altı dershaneliden dc 7 mektebe hemen İhtiyaç olduğunu anlatarak dedi ki:
«— Bu mektepleri bugünkü varidatımızla İnşa edemeyiz. Ben İstikrazdan korkmuyorum. Lükse kaçmamak şaz tiyle bu dâvayı da tahakkuk ettirmeliyiz»
| Demiş ve mektep inşası meselesini tetkik edip neticesini Meclise bildirmek: üzere Bütçe encümeninin sözcüsü de İştirak etmek üzere keyfiyetin Maarif encümenine havalesi muvafık görüldü.
Meclis bugün de saat 15 de toplanarak bütçe müzakeresine devam edecektir.
Mr. Dorr dün geldi
Bugün uçakla Ankara’ya hareket ediyor
İktisadî İşbirliği idaresi Türkiye icra heyeti başkanı orta elçi Mr. Russoll Dorr bugün saat 22,30 da uçakla ve İsviçre yolu ile Vashingtondan şehrimize gelmiştir.
M. Dorr hava alanında kendisiyle görüşen gazeteciler iler: birine, 4 hafta vashlngtondn kaldığını ve bu arada iktisadi işbirliği idarecisi Mr. Hoffman ve İdarenin Avrupadakl temsilcisi büyük elçi Mr. Harrlmznla görüştüğünü ve kendilerine Türklyenln bugünkü ekonomik durumunu ve yardım İhtiyaçlarım izah ettiğin! anlatmış ve İktisadî işbirliği idaresi tarafından on güne kadar Türkiye -ye 8 tarım uzmanı gönderileceğini ilâve etmiştir.
Mr. Dorr bugün uçakla Ankara'ya gidecektir.
— Yüksek meclisinizden aldığımız direktif üzerine üulver-siteye müracaat ettik. Salâhiyeti i bir profesörün bizimle temas ve müzakereye memur e-dümesini rica etti- Profesör Mııhiddin Arar geldi, müzakere ettik- Fakat henüz üniversitenin bütçesi yeni kabul edildiği ve bu hususta ne miktarda bu masrafa İştirak edileceğini tesbit edemediklerinden bütçede mali akis olamadı. Haziran devresinde bunu huzurunuza getireceğimizi ümit ediyoruz.»
Yekta Ragıp Kapalıçarşı esnafı çarşının tamirini İstediklerinden belediyenin bu hususta delâlette bulunmasını istedi. Belediye fen işleri müdürü Nuri, belediye bir kaç sene evvel 95 bin Ura sarf ederek Kapalı-çarşının mühim bir kısmını tamir ettiği halde dükkân sahiplerinin hiç birinin bu masrafa iştirak edemediğini anlattı.
Bu suretle bütçenin masraf kısmının müzakeresi tamamlan mış oluyordu.
Bu suretle vilâyet bütçesi dahil olduğu halde belediye masraf bütçesi yekûnu 42,300,625 lira olarak kabul edildi.
Bunu mutaakıp bayındırlık müdürlüğü gider bütçesinin mü zakereslne başlanmıştır. Bayındırlık müdürü İsmail Devletku-şu, idare! hususiye bütçemle bu sene yapılacak yollar hakkında İzahat verdi. Bayındırlık müdürü bir kısım yoliann yenJ teşkil edilen devlet yollan müdürlüğünün yapacağım söyledi
Bundan sonra Milli Eğitim Müctürtüğû bütçesinin müzakeresine başlandı.
Âzadan Zahit Ural söz alarak cacktiplerden çoğunun harap
Bir dayak iddiası hakkında sual takriri
Ankara 9 — İstanbul milletvekili Senihl Yürüten dün Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bir sual takriri vermiş ve Aydın İli Çine İlçesi «Karpuzlu» bucak müdürlle Jandarma gediklisinin Ayak köyünde bir köylü damının kasden yakılması iddiasını tahkik vesllesile bu köy halkından on üç yurttaşa dayak attıklarını İleri sürerek İçişleri Bakanlığının bu hâdise hakkında izahat vermesini istemiştir.
Doğu Beyazıtta Şimal fecri
Doğu Beyazit 9 (AA) — Sabaha karşı saat 4 30 da kasabamızdan şimal fecri görülmüştür.
Rusya ile müzakere
(Baş tarafı 1 inci salıifcde) hell dış siyasetini tarif etmiş ve şöyle demiştir:
«Evvelemirde Sovyet Rusya-nın her hangi bir tarafta başvuracağı vaziyeti karşılamağa hazır bulunmalıyız. Yunams-tan meselesinde bunu tesirli bir surette başardık.
Acheson sözlerine şöyle son vermiştir:
«Bundan sonra dış siyasetimizin demokratik nazariyeyi kuvvetlendirecek ve ona karşı itimat telkin edecek İktisadi, siyasi, sosyal ve psikolojik şartlan yaratması gerekmektedir.»
Yunan Kiralının amcan İstanbul'a geliyor
Verilen bir habere göre, Yunan Kıralı Paul’ün amcası prens George ve eşi prenses Mart Bouapart bir hafta kalmak üzere pazar günü şehrimize geleceklerdir.
Af tasarısı
(Baş tarafı 1 inci sabifede)
Af kanuniyle alâkalı bir çok mahfiller, bu kanun çerçevesinin çok dar olduğunu «af» fin bazı kayıt ve şartlar altında diğer adli suçlara da teşmilinin daha doğru bir İş olacağını beyan etmektedirler. Maama-flh Büyük Millet Meclisindeki müzakereler sırasında kanuna yeni bazı maddeler ilâvesi de ihtimal dahilinde görülmekte-
İstanbul radyosu
15 marttan itibaren yayınlarında zorluklara uğrayacak
Londradan bildiriliyor: Kopenhag'da radyo neşriyatı hak-, kında bir anlaşmaya iştirak e-den memleketler, «orta» ve (u-zun> dalga yayınlarında esaslı değişilirler yapacaklardır. Yalnız «kısa dalga» da bir değişiklik olmıyacaktır.
Bu variyet dolayıslyle 15 marttan itibaren uzun ve orta cJaJgalı dİi kısım radyo yaymla-ri birbirine karışacaktır. Bu a-rada Türkiye radyosu da bulunmaktadır. Bilhassa İstanbul radyosunun çok miişkûl bir duruma düşeceği, çünkü 680 - 830 metre dalga uzunlukları üzerinden işleyebilecek şekilde inşa edilmiş olan bu radyo istasyonunun 1016 metre üzerinden yayın yapabilmesi İçin büyük ve müşkül değişikliklere beş vurması icabedeceği anlaşılmaktadır. Alâkalılar bu hususta yeni bir formül bulunması İçin çalışmaktadırlar.
Beşiktaş takımı Amerikaya gidiyor
Beşiktaş klübü Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne mü-‘ racaat ederek 21 mayıs 1950 den sonra Amerlkada bir tur-! neye çıkmak istediğini ve bunun için de gerekli İznin verilmesin İstemişlerdir.
Bu müracaat Millî küme, Başbakan ve Türkiye birinciliği raaçlarüe ayarlanmak şarti-le uy gulu görülmüştür.
Millî güreş takımımız
Cumartesi ve Pazar akşamlan Spor Sarayında seçilecek
İstanbul 9 (AA) — Cumartesi vc pazar akşamlan saat 21 de Spor ve Sergi Sarayında yapılacak Greko-Romen milli takım seçmelerine aşağıdaki güreşçiler İştirak edeceklerdir:
52 kilo: Ali Yücel, Halid Pa-lamir, Hüseyin Erkmen, Cemil Demlr-süren.
57 kilo: Nasuh Akar, Halil Kaya. Melih Eren, Süha Karman, Kemal Dcmirsüren.
62 kilo: Nureddin Zafer, Mehmet Oktav, Cemal Öztürk, Ahmet Bulut.
67 kilo: Tevfik Yüce, Tevflk Uysal, Ahmet ŞenoL
73 kilo: Celâl Atik.
79 kilo: Ali Özdemlr, Muhlis Tayfur.
87 kilo ve ağırda; Adil Can-demir, Muharrem Candaş Kılıç.
Adil Candemir He Muharrem Candaş'dan hangisi kazanırsa 87 kiloda veya ağırda güreşme tercih hakkım da kazanmış Olacaktır.
Üniversite Birliğinin basın mensuplarile tanışma toplantısı
Üniversite talebe birliğinin tertiplediği basın mensuplan He tanışma toplantısı dûn saat 16 da Marmara lokalinde yapılmıştır.
Talebeler ve basın mensuplarının hazır bulunduğu toplantı, samimi bir hava İçinde saat 18 e kadar devam etmiştir.
Türkiye basketbol birincilikleri müsabakaları
Türkiye backettjol birincilikleri müsabakalarına dün gece de teknik üniversite spor salonunda devam edildi Bu akşam yapılan karşılaşmalarda:
Harb Okulu. İzmir Altuıor-duyıı 69 - 40, Galatasaray, Miil-klyelilerbirliğlnl 47 - 26 mağ-lûb etmişlerdir. Müsabakalara bu akşam devam edilecektir.
BORSA
Ulanbul Bonumın »/3/ltSC H*ll»rt
Üniversite gençlerinin hi t iy açları
Ankara 9 (A.Â.1 — Talebe yurtlan ve yüksek tahsil gençliğin! alâkadar eden daha başka mevzular etrafından temaslar yapmak üzere bir kaç gün önce şehrimize gelmiş olan Mili! Türk talebe birliği başkanı Suphi Baykam dün akşamki ekspresle tstanbula dönmüştür.
Suphi Baykam burada yaptığa temaslar hakkında, burslarını alamıyacak halde olan tıp talebeleri için, bir tahsisat ayrılması teklifinin kabul edildiğini, yurtların teslimi ve idaresi 1-şinde Milli Eğitim Bakanlığının hassasiyet göstermekte olduğunu, yüksek ticaret yönetmeliğinin talebenin ihtiyaçlarına daha uygun bir halde tadil olunduğunu ve Türkiye gençtik birliği çalışmalarının sona erdiğini söylemiştir.
ESHAM VE TAHVİLAT % 1 ratZLt TAHVİLLER
SIVA» - Erzurum ■ M 30
SİVM • Erzurum M 2° 7°
19,1 Demlrrolu i 21 15
19H1 Demiryolu O 2155
İMİ Demiryolu IH 21 20
Milli MOdafM B.I 15
MilU MüdaltU) U 22.10
M1İU Müdafaa Ol 21 10
Milli Müdafaa IV 21 25
% • FAİZLİ rADVİLLEft
KaUcınma ı M 50
Kalkınma □ »S.5l>
Kalkınma LU W.30
S43 istikran 1 M 50
94» istikran □ M .50
■Mi Demiryolu B150
l!M!> UlikTazi L 81 —
% 5 TAİZU TAHVİLLEB
1933 Ergani 23.23
JS3» ikramb-eii 21 30
Milli MOdataa 21 30
Demiryolu IV 97 35
Demiryolu v sa,ns
% O FAİZLİ TAHVİLLER
010 tahvili 91 33
ANADOLU DEMİRYOLU GHUPU
TntıvlUcı 1-J 111-
Hinse senetleri % eo 59 -
Mtlmensll şenel 07X0
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası 130 —
i; Bankası 27 50
T. Tl çare 1 Bankan S.-
Aralan Çimento 17.-
9AHRAFLAHDA ALTR*
SahıUu
Gulden 394S
Türk liran «03ö
Sterlin 5Z—
KOlco 5 92
M20
Baş tarafı 1 inci sahifede) alınan, tedbirler hakkında İzahat verdikten sonra, Cumhurbaşkanı İnönü mevzuu üç mesele halinde mütalâa etmek lâ-zungeldlğlnl beyan etmiştir, İnönü bunlardan birincisini teşkil eden meselenin felâkete uğrayanları kurtarmak, onları beslemek ve hayatlarını devam et tlrmek olduğunu anlatarak mevzuun bu kısmını «âcil tedbir» diye vasıfiandırmıştır.
Diğer iki meselenin de kısa ve uzun vadeli işler olduğunu işaret eden Cumhurbaşkanı, bunların evsiz kalanları ev sahibi yapmak, SU baskını tehlikesini bertaraf etmek, Eskişehiri mâ-mûr hale getirmek ve kalkındırmak hususunda hükümetçe alınacak tedbîrleri tesbit ve faaliyete girişmek mevzuları olduklarını anlatmış tir.
Bayındırlık Bakanı Şevket A-dalandan evsizlere ne zaman ev yapılabileceğini öğrenmek istedim. Bakanın söylediğine göre inşaat mevsimi gelinceye kadar bu hususta hükümetçe bir karar alınacak ve tesbit edilecek tiplere uygun evler yaptırılacak-tir.
İki Demokrat Partilinin iddiaları
Bu konuşmalar esnasında toplantıda bulunan ve söz isteyen Demokrat Partili İki vatandaş hükümetin Eskişehirlileri yıl-lardanberi vaidierle avutmakta olduğunu söyllyerek seylâp hâdisesi üzerindeki konuşmayı bir politika mevzuu yapmak yolunu tuttu. Cumhurbaşkanı her iki Demokratı da sükunetle dinledikten sonra:
«— şimdi burada alınması gereken tedbirleri mİ mütalâa edeceğiz, politikamı yapacağız? Bu bir politika mevzua olamaz.»
Deyince, konuşan Demokratlardan biri kalabalığa hitap e-derek: «öyleyse kendi kendinize konuşun!» demiş ve salondan çıkarak uzaklaşmıştır.
Bu sırada bazı Cumhuriyet Halk partililerle diğer bir kaç Demokrat Partilinin münakaşaya giriştiklerini gören Cumhurbaşkanı her İki tarafa da, ahenk içinde, samîmi çalışmalarının memleket İçin faydalı olacağını işaret etti.
Bundan sonra konuşma normal bir şekilde devam ederek nihayete erdi. Fakat İnönü yağa kalkarken Demokrat ve Halk Partisinden olan münakaşacılara: «Birbirinizin yüzüne gülün de öyle gideyim!» diyerek yatıştırdı. Her iki parti mensuplarını^ alkışlan arasında salondan aynlan İnönü, trenin hareket saatine ka dar şehirde otomobille bir gerin ti daha yaptı, bütün caddeler halkla dolu İdi ve tnönüyü alkışlıyorlardı.
İnönü’nün basın mensuplarına beyanatı İnönü trenin haraketlnden on dakika evvel kabul ettiği gazetecilere şu beyanatta bulundu «Muhtelif yerlerd esöylediğlm sözleri size tekrar edeyim. Es-Icişehirde gördüğüm kazadan ve vatandaşların uğradığı elem ve ıztıraptan çok müteessir oldum. Eskişehirliler bütün memleketin kendi acılarına yürekten iştirak ettiğine emin olabilirler Hükümetin ve Esklşehlrde kaza dan masun kalan vatandaşlarımın felâkete uğrayanlara ilk yardımları yapmak için gösterdikleri gayretten müteşekkirim, minnettarım.
Henüz kurtarma tedbîrleriyle ve kurtulanların sıhhatiarıni ve İlk barınmalarını temin tedbirle riyle çok meşgul bir haldeyiz Ços şükür, nüfusça hemen hiç zayiata uğramamışadır. Bu bir tesellidir.
Eskişehirin uğradığı tahribatın derecesi henüz malûm değildir. Zannediyorum kİ bir hafta on gün içinde sular kamilen çekilecek, binaca uğradığımız zayiat ondan sonra meydana çıkacaktır. İki üç bin mesken kaybettiğimiz şimdiden görülüyor Hiç oturulamıyacak hale gelmiş yahut esaslı surette sarsılmış binalar keşif netlerinde anlaşılacak, Eskişehirliler tahribatın süratle tamir olunması için hükümetçe çok ciddi ola-rag tedbirler alınacağına emin olabilirler.
Eskişehirli vatandaşlarım büyük mikyasta, çok sanatkârımız bulunan bir muhltlmlzdlr. Eğer hükümet yardımlarını halkın geniş çaltşmaslyle ahenkli bir au rette mezcedebilirsek bu yaz bü yük İşler yapabileceğimize hak-klyle güvenebiliriz.
Hükümet Balonunda söylediğim gibi uzun vadeli, büyük mlk
yaslı tedbirler ayrıca keşfedilecek vc bir nizama konulacaktır.
Eskişehir gazetecilerinden ricalarım şunlardır:
Halkın nefislerine ve birlblr-lerine itlmadlannı muhaiaza edecekleri vc elblrliğlyle çalışacakları zamandayız. Şehrin hayati meselesini bütün mülâhazaların üstünde tutarak ve politika münakaşalarını ikinci dereceye bırakarak İlk önce bir ev İçinde oturan aile efradı gibi bütün vatandaşların birbirine muhabbetle yardım için Bay. ret etmelerini irfterm, Hükümetin etrafında yardım teşkilâtı-larının içinde ıztıraplan bertaraf etmek İçin bütün partilere mensup olan vatandaşların, hiç bir partiye mensup olupyan vatandaşların can - ciğer kardeş olarak birbirlerine yardım etmelerini, hükümetin çalışmalarını kolaylaştırmalarını rica ederim.
Sizden ricam, vatandaşlar a-rasında ahenkli ve birbirine yar dım, birbirinin eksiğini tamamlama duygularını kuvvetlendlr-menlzdîr.
Eskişehirin bu tamir devresinde fırsat buldukça tekrar gelirim ve vatandaşlarıma faydalı olmağa çalışırım.
Eskişehirlilere muhabbteleri-ml ve yürekten, samimî dileklerimi lütfen İblâğ edersiniz.» İnönü Ankara’ya döndü
Ankara 9 — Dün akşam Eski şehire gitmiş olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü beraberlerinde İçişleri Bakanı Emin Erişir-gii. Bayındırlık Bakanı Şevket A dal an ile Sağlık ve Sosyal Yar. dım Bakanı Dr. Kemali Bayizit olduğu halde bugün saat 18,30 da şehrimize dönmüştür.
Başbakan Şemsettin Günal-tay ile Ankara valisi Avnı Doğan Cumhurbaşkanına Slncan-köyde mülâki olmuşlardır.
Meclis başkan vekilleri, Devlet Bakanı, Bakanlar, milletvekilleri. garnizon ve merkez komutanları tarafından karşılanmışlardır.
Cumhurbaşkanı, özel trenlerinden iner İnmez garda coşkun sevgi tezahüratında bulunmuş olan halka doğru giderek kendilerine Esklşehlrdeki müşahede ve ihtisaslarından bahsederek Esklşehlrdeki tahribatın büyük olduğunu, alınan tertiplerin tatbikine devam olunduğunu, suların yavaş yavşa çekil diğini bildirmiş ve «İnşallah kısa bir zamanda Eskişehir! yeniden imar edeceğiz» dcruşltir.
Meclise verilen sual takriri
Ankara 9 — Demokrat pa.-ti milletvekillerinden Abldln Po-toğlu, Kemal Zeytlnoğlu ve Haşan Haliskan, Esklşehlrdeki seylâp felâketi baseblle Meclise bir sual takriri vermiştir. Bu takrirde hükümetten şu suallerin cevapları İstenmektedir.
1 — Felâket! tevlîd eden su taşkınının sebep ve âmilleri nelerdir?
2 — Eskişehir mın taka s ıııın, hem en her yıl feyezanlar yüzün den maruz kaldığı bu kabil büyük zararları bertaraf edici e-6as'.ı tedbirlerin ne zaman alınacağı hakkında ve Porsuk hav Basının ıslahı hususunda hükümet ne düşünmektedir?
3 — Yıkılan ve İçinde oturul a-mıyacak derecede harap olan evlerin sayısı ne kadardır?
4 — Felûketzedelei'e bugüne kadar, nasıl ve ne gibi yardımlar yapılmıştır.
5 — Büyük bir kısmı çok fakir vatandaşlardan ibaret olan felâketzedelerden evsiz barksız kalanların yeniden eve kavuşmaları için, hükümet ne miktar yardım yapmayı düşünmektedir Yardım ne zaman, ne şekilde hangi membalardan yapılabilecektir ?
Ceyhan nehri yatağına çekildi
Ceyhan 9 (AA) = Taşmış o-lati Ceyhan nehri dün akşamdan itibaren inmeye başlamış ve bııgün tamamiyle yatağına çekilmiştir. Ancak 60 bin dekar İlk arazi halen sular altındadır İki gündür açık giden hava, tek rar bozmuştur.
İstarbulun Eskişehir f el âketze del erine yardımı
İstanbullular Eskişehirin maruz kaldığı sel felâketi karşısında kalblçrlnden doğan şefkat hişl&rinl tatmin İçin blrbirlerile yarış edercesine valiliğe müracaata başlamışlardır. Bu sabah saat 10 da valilik makamında büyük bir toplantı yapılarak yardım defteri açılacaktır.
|\KŞ AMcfeflAKŞAMg|
Muğlâk usuller bizde gitmez!
Küçük esnafa defter tutmağı öğretecek bürolar açı tarakmış! Gelir vergisi tatbikatında buna ve havsalaya sığmaz emsali zorluklara çatıyoruz!.
Defter tutmak, o kadar kolay şey midir ki, mektepsin, medresesiz Hasaıı ağa, Ali usta, bir kurs geçmeyle yazıyı da, rakamı da öğrenebilsinler? Kendilerin de türlü tahsil evsafı aranan baremlilerin tuttukları defterlerin. dosyaların içinden çıkılmadığı ekseriyetle vâ-kidir.
Değil esnaf ve tüccar, münevver sınıfa mensup olup da kalın ciltler arasında kendi vaziyetini tetkik edenler. avukatlara, bürolara ba.ş vuranlar, gelir vergisi karşı sındaki vaziyetlerini vuzuhla bilmiyorlar. Vuzûhtaıı vazgeçtik, ibhamla bilmi-yeııler; bu seneki dtırumla-riyle gelecek yılkini b'rbiriy-le karıştıranlar vardır.
Niçin oıı derece muğlak bir vergi tipine gidilmiştir’’ Bu vergi tipi ile adalet dahi tahakkuk edilemiyor; çün-, n kü. hiı- cok seferler hclirttl-> ğinıiz gibi, küçük dükkânında büyük işler görenler kurtulup. büyük teşkilâtla şirketler kurup e! birliği mesai ile mütevazı yüzdeler kazanmak istiyenlere verginin pençesi yapışıyor.
Herkes, tecrübesini, gördüğünü, duyduğunu anlatıyor ya; ben de anlatayım:
(Evvelâ, bir parantez açayım: Müterakki vergi, prensip itibariyle iyi şeydir. Bin kazanandan on alınırsa, ou bin kazanandan yüz değil, iki yüz almalı. Yüz bin kazanandan da, iki bin değil, beş bin almaİL Daha bile fazla nispetler olmalı. Zira, servetlerin muayyen ellerde toplanarak, milli servetten , geniş tabakaların mahrum olmasına, bir tarafta sefa hetin öbür tarafta sefaletin gelişmesine meydan vermemeli.)
Fakat bu prensip, aksaksız tatbik edilmezse, harlı sıralarında stokçulara karşı, milli mücadele sıralarında rakı içenlere karşı revâ görülen ayarsız muamele nüksederse. müterakki vergiden de ancak zarar gelebilir.
— Ben âzami rakama yaklaştım. Sene sonuna kadar iş yaparsam, vergi matrahını yükselecektir. Binaenaleyh, ilâveten kazandığımın üzerine şimdiki kârımdan da ve reccğîm. Onun için iş gör-mövorum.
Yahut:
— Ayni sebeplerle işimi büyütmekten korkuyorum. Zira, kazandığımdan fazla sini vergiye vereceğim.
Muğlak kanunlar, en müterakki memleketlerde bitliyi neticeler vermemiştir. Hukukçulara sorulsun: Muğlak kanur' -dan ağzı yanan nice milletler, basitini aramağa nihavet mecbur olmuşlardır. Hukukçu arkadaşlarım, bu iddiayı kuvvetlendirecek bir çok misaller saydılar. Ben. burada uzun uzun sayıp dökmiyeceğim.
Muhakkak olan bir şey: Bize de muğlak kanun, muğlak vergi tipi gitmez: gitmiyor; faydasından ziyade zararı oluyor ve olacaktır. İn şallah yine biz yalancı çıkalım da, şu gelir vergisi yürüsün. devlet istifade etsin, millet yanmasın.
(Vâ-NÛ)
Balıklı verem hastanesi
Balıklıda yeni açılan 300 yataklı verem hastanesinin su tesisatı İkmal edilmiştir. Kadrosu tesbll edilen, mefruşat ve teçhizatının mübayaosı da sona eren yeni hastanenin ayın Ja İnci cumartesi günü saat 15 de açılmasına karar verilmiştir. Hastaneyi açmak için Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Kemali Bayezit şehrimize davet edilmişti Bakan, daveti memnuniyetle kabul ettiğini bildirmiştir.
Sağlık ve Sosyal Yardım müdürü doktor Faik Yargıcı dün de yeni hastaneye giderek aon1 hazırlıklarla meşgul olmuştur
Eskîşehirdeki sa baskını
Ricalin himmeti
Foto
• •
• •
i resimler
Su baskınına uğrayan mahallelerde yıkılan binalar, dere halini alan
Arapça vecize meşhurdur: Himmetürrical, taklâilcibal. Evet, ricalin himmeti dağları kökünden söker. Elverir ki o himmet esirgenmesin ve mahalline masruf olsun.
Istanbıilda mesken buhranı ezelî derttir. Eskiden beri bu sıkıntı çekilirdi, harb devrinde büsbütün arttı, harbden sonra da şiddeti hafiflemedi. Son yıllarda şehrin her tarafında inşaat hızalndı. Birçok evler, apar-tımanîar yapılıyor. Fakat Milli Korunma Kanunu yeni yapılan binaların kira bedellerini serbes bıraktığı için bunların kiralama şartları ağırlaştı. Hava parası hailesi eskisi gibi hüküm süremiyor, fakat ev sahipleri çok yüksek kira ve altı aylık, bir senelik peşin para istiyorlar. Bu ağır şartlar, dar gelirliler şöyle dursun, geçim seviyesi orta halli vatandaşların da kesesine elvermiyor. Mülk sahipleri k₺-ra bedelini düşürmemek için evlerini uzun müddet boş tutmayı da göze altyoı-lar. Bir zamanlar Belediye gûya bıı uygunsuzluğun önüne geçmeğe kalkışmıştı. Boş evlerin anahtarlarını alacak ve kendi takdir ettiği kıymet üzerinden bunları kiraya verecekti. Birçok teşebbüsler gibi bunun da dibi boş çıktı, unutulup gitti. Beceriksizliği ört bas etmek gayretiyle; «İnşaat malzemesi pahalı olduğu için mülk sahipleri yeni binalara yüksek kira istemekte haklıdırlar- diyen idare âmirleri de gördük!
Mesken buhranını önlemenin. bilhassa dar gelirli vatandaşların ıstırabını hafifletmenin çaresi. Belediye tarafndan ucuz evler Yaptırılıp uzun vadeli taksitlerle satarak evsiz vatandaşları mülk sahibi etmekti. Sözde bııtıa da teşebbüs edildi, fakat ters yollara sapıldı. Evvelâ Mecidiyekövü civarında otuzar, kırkar bin liralık villâlar yaptırıldı, mesken buhranından müteessir olan vatandaşlar bunlardan İstifade edemediler
Daha sonra, şehirden kilometrelerce uzak kırlarda yeni mahalleler kurmağa kalkıştılar. Vatandaşların, bugün nakil vasıtalarının, e-kktrik. su, havagazı, kanalizasyon tesisatının şehir içi ihtiyaçlarına bile kâfi gelmediğini göz önüne alarak, kırlardaki yeni mahallelere rağbet etmiyeeekleri tabiî >-di. Aalâkahlar bu hatayı da, şehir icînd ki arsaların pahalı olduğunu ileri sürerek mâzur göstermeğe çalıştılar.
Hulâsa, şimdiye kadar tutulan vol, isin daima kolay tarafını aramaktı. Yani ricalin himmeti kısmen esirgendi, kısmen de mahalline masruf olmadı.
Bu defa Vali ve Belediye Reisi B. Gökay’ın teşebbü-sî/le şehir içinde Belediyeye ait boş arsalarda ucuz evler yapmak üzere gereken tedbîrlerin alındığını ve bu hususta Vekiller Heyetinden karar çıktığını öğrendik.
Demek ki ricalin himmeti esirgenmez ve mahalline sarfedilirse hakikaten dağlar hile sökülebilirmiş!
Cemal Refik
İstanbul üniversitesi fen fakültesi dekanlığından
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinin davetlisi olarak şehrimizde bulunan Oöttlngen’de Maz Planck (eskl Kalser WU-heim» cemiyeti başka ularından ve Nobel mükâfatını hılz Prof Dr. Heisenberg, aşağıda yazılı gün ve saatlerde Fen Fakültesi umumi fizik enstitüsünde «Lâleli» konferanslar verecektir. Giriş serbesttir. 2771
1 — 6.3-1950 Pazartesi saat 16
Ingiliz tiyatro münekkidinin konferansları
Tanınmış İngiliz tiyatro münekkidi Mr Alan Dent'in şehrimize geldiğini ve bir kaç konferans vereceğini yazmıştık. Konferansların tarihleri ve mevzuları aşağıdadır;
2 — 7.3,1950 sah »
3 — 63 1950 Çarşamba »
4 — 9.3.1950 Perşembe >
5 — 13.3.1950 Pazartesi »
6 — 14.31950 Salı *
Ayrıca
'3.3.1950 cuma günü saat
felsefi easslarına dair» umumi
16 16
16
16
16
Dalga sahalarının kuvantate-orislnde yeni inkişaflar
Çarşamba Mart 15 — Galatasaray lisesi (16.30 da) »Sha-kespeare ve Modern Tiyatrosu».
Perşembe Mart 16 — Eminönü halkevi (17.00 de) «Tiyatro Münekkidi olarak edindiğim tecrübeler».
Türkiye İş Bankası A.Ş
İSTANBUL ŞUSESt
Batı Almanya ya seyahat edecek olan sayın müşterilerine - Mark Traveler Çeki satışına başladığını arzeder.
Bedri Rahmi Eyüb-oğlunun konferansı
Güzel Sanatlar Akademisi profesörlerinden Bedri Rahmi Eyüboğlu 10 Mart cuma günü saat 17.30 da İstanbul Teknik Üniversitesi yeni konferans salonunda (Resmin İşçiliği) mevzuunda projeksiyonlu bir konferans verecektir. Giriş serbesttir.
17
de bir
«Modern Atom fiziğindeki konferans verecektir.
Cuma Mart 17 — Teknik üniversite salonu (17.00 de) «Sha-kespeare'i filme çekerken».
Kari Freund’un son konseri
üstad
son
Şehrimizde bulunan viyolonist Kari Freund konserini 10 Mart Cuma günü saat 18,45 de Melek sinemasın-da verecektir.
İhracatçı birlikleri
İhracatçı birlikleri yakında yıllık toplantılarını yapacaklardır. Tiftik ihracatçıları birliği bu ayın 22 sinde, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar bir-ligiyse ayın 23 ünde toplana- , caklardır.
Büyük bir viyolonselist geliyor
Avrupa ve Amerlkada büyük bir turne yapmakta olan zamanımızın meşhur viyolonselisti Pierre Faurnler Mart sonunda memleketimize uğrıyarak şehrimizde bir konser verecektir. Aslen Fransız olan büyük sanatkârın vereceği konser bir müzik hâdisesi olacaktır.
TUR AL
öksürüğü keser
h
1
Kimleri dinliyoruz: 14
Çevriye Ceyhun
Nevin Demirdöven
Sanatkârlar radyoya nasıl girerler? —-
Radyoda müzik dersleri — En çok hangi şarkıları seviyorlar?
Nevin Demirdöven
Çevriye Ceyhun.
Ankara radyosu bir çok sanatkarların yetişmesinde mühim ro! oynayan bir müessesedir. Bir çok kimseler, bir kaç sene radyoda şarkı söyledikten sonra oradan ayrılıp piyasaya düşen ve isim yapan sanatkârların bu şöhretlerini radyo va-sıtasile lernin ettiklerini zannederler. Halbuki Ankara radyosunun sanatkârlar üzerindeki en mühim tesiri sanatkârların yetişmeleri üzerindedir. Radyo bir mektep gibidir. Bu mektebe imtihanla talebe kabul olunur. Ankara radyosu ihtiyaca göre muayyen zamanlarda müsabaka imtihanları açar ve bu İmtihanlarda muvaffak olanları 120 lira civarında bir maaşla İstihdam eder. Radyoya bu şekilde girebilmek için 1yi bir' sese malik olmak ve 18 ilâ 25 yaş arasında bulunmak lcab etmektedir. Bu gibi genç elemanlar radyonun stajyerler sınıfına dahil edilirler.
Yaşı 25 ten yukarı olanlar İse stajyer olamazlar. Bunların ayrı bir imtihanda başarı elde ederek dördüncü, üçüncü, İkinci veya birinci sınıf sanatkâr olarak kabul edilmeleri, Icab etmektedir.
İmtihanlar
Sanatkârlar radyoda her sabah saat 12 ye kadar ders görmektedirler. Öğretilen dersler tarihi Türk müziği, halk müziği, solfej, türkçe ve solo olmak üzere beş kıssadan İbarettir. Dersler repetltör ve repe-tttör yardımcıları tarafından ▼eri lmektcdlr.
Stajyerler radyoya girişlerinden bir sene sonra bir İmtihana daha tâbi tutulurlar. Eğer bundu muvaffak olamazlarsa radyo ile alâkalan kesilir. Muvaffak oldukları takdirde sınıfa geçerler.
Diğer sınıflardaki sanatkârlar da öç senede bir imtihana tabi tutulurlar. Sanatkârların terfi edebilmeleri içte bu imtihanlarda muvaffak olmalan Kzımdır.
İşte bu İmtihanlar dolayısüe bütün radyo sanatkârları daimi bir faaliyet içindedirler. Ve
bu suretle de esaslı bir şekilde yetişmiş olurlar.
Ankara radyosunda yetişip de bugün piyasada çalışan bir hayli sanatkâr vardır. Radyoda şarkı söyleyen sanatkârların ekserisini de radyo yctiştirmlş-'tir.
İşte Çevriye Ceyhun He Nevin Demirdöven de radyonun yetiştirdiği sanatkârlardandır.
Çevriye Ceyhun
Çevriye Ceyhun radyoya 942 de intlsab etmiş vc bütün müzik kültürünü radyodan almıştır. Kendisi bunu şu şekilde anlatmaktadır:
■— Eskiden Çubukluda otururduk. Annemin güzel sesi vardı. Evde her zaman şarkı söylerdi. Annemin tesiriyle ben de musikiye karşı büyük bir alâka duymaya başlamıştım. Fakat babam mutaassıptı. Onun yanında hiçbirimiz ağzımızı açamazdık. Sonra aradan seneler geçti, günün birinde Ankara radyosunun bir müsabaka İmtihanı açtığını haber aldım. İmtihana girdim. Muvaffak olduk. İşle o zamandan-beri de radyodayız.
Beni yetiştiren tamamen Ankara radyosu olmuştur. Bilhassa Fahri Kopuz, Nuri Halil Poyraz, Fahlre Fersan ve Vecibe Daryal'm tesirleriyle alaturka musikiyi öğrendim.»
— En çok hangi bestekârları makamları ve şarkıları seversiniz?
— En çok beğendiğim bestekâr Hacı Arif beydir. Makamlardan da en ziyade Eviç faslını severim. En çok hoşuma giden şarkı da «Bir sebebie gücenmişsin sen bana» diye başlayan Eviç şarkıdır.
Nevin Demirdöven
Nevin Demirdöven de Ankara radyosuna 944 te intlsab etmiştir. Nevin Demirdöven hâlen 23 yaşındadır ve Topçu yüzbaşısı Haşan Demlrdövenle evlidir.
İki sene evveline kadar «Nevin Arınık» olarak sesini dinlediğimiz Nevin Demirdöven de radyonun genç ve istidatlı sanatkârlarından biridir. Hocaları kendisinin çok muvaffak olduğunu ve İlerisi için de çok
Telrika No: J68
— Nazlının evine gelirken o-nun şu veya bu şekilde takip edilip edilmediğim öğrenmek islerim?
Şimdi polislerin karşısında tavırları değişmişti Kendisine sual sorulur bir mevkide bulunur gibi değil ;sual sormak hakkını haiz bir âmir mevkiinde bulunuyormuş gibi,, muhataplarını tesiri altına alarak konuşuyordu.
— Tahkikatımız takip edildiğine dair bir iz vermedi, efendim.
Doktor, asabileşmiş göründü:
— O takdirde demek ki vakayı cereyan ettiği zannedilen şekilde kabul edeceğiz: Yani, boşanmasına rağmen karısını hâlâ seven Cemil, kafayı çekip gece yansı Nazlının evine damlıyor. Kapıyı anahtarla açıp içeri giriyor. Onun geldiğini duyan Nazlı, «ilâh elde karşısına dikiliyor. Belki kavga ediyoriaı, orası malûmumuz değil. Nazlı, ateş ediyor. Kurşunlardan biri madeni kısmına isabet ederek cam bölmeyi parçalıyor; diğeri Cemin öldürüyor Onun öldüğü-
Hindistanda 2 parmağını kurban edenler
Şimdi parmak hamur ilâvesile uzatılıyor ve hamur kesiliyor!
Güney Hindistan yarım adasının güneyinde Dravlda denilen halk tabakaları sakindir. Bunlar esmer insanlardır ve burada sakin olan Hint milletinin esasını teşkil ettikleri gibi Seylâna dahi ilk göçmen p iş tar larım göndermişlerdir. Seylânda Tamilıuı denilen İnsanlar bunları temsil etmektedirler. Bununla beraber Dravidalar güney Hlndlstanın yerli İnsanı olarak dahi kabul o-lunmazlar. Buralara diğer ülkelerden göç ettikleri zanno-1 tınmaktadır. Bunlar kısa boylu, esmer renkli, geniş burunludurlar. Biat - Avustralya yerli ırkından oldukları zannedilmektedir. Bu güney Hintlilerin AvustralyalIlarla kan birliği, dış görünüşleri ile sabit-tir.
Dravidalar. açık kalbli, temiz düşünceli, sabırlı ve neşeli fakat dalma harbe! ve kendini beğenmiş olarak tanınmış insanlardır. Milâdı İsadan 2Û0Ö sene evvel Ari ırkından olan insanlar güney Hindistana yerleştikleri zaman bu Dravidalar oldukça yüksek bir kültüre sahiptiler, bunlar e) ve sanat işlerinde oldukça kabiliyet göstermekte idiler. Ziraat, ticaret ve denizcilikte mahirdiler ve bazı kabileler ufak birer devlet halinde İsti Maliyetlerini ilân etmişlerdi. Bunlar Brahman {linindendiler. Bu dinde bir çok vahşi âdetler vardı, meselâ insanlar kurban edilirdi. Avrupa
şeyler vadettiğinl söylemektedirler.
Nevin Demirdöven'ln İki kardeşi daha vardır. Nevin, kardeşlerinin de seslerinin çok güzel olduğunu ve radyoya girmeyi arzu ettiklerini söylemektedir.
Sanatkârın eşi Haşan Demirdöven de alaturka meraklısıdır. Nevin Demirdöven bu hususta şöyle demektedir:
■— Kocam gayet güzel keman çalar. Evde hep beraber çalışırız. Hattâ kocamın alaturkaya benden fazla meraklı olduğunu söyleyebilirim.»
Nevin Demlrdöven'e en çok hangi şarkıları ve hangi makamı sevdiğini soruyorum.
« —En fazla hoşuma giden makam Acem kürdidir, diyor. Sevdiğim bestelere gelince, Zekât Dedenin (Bin cefa görsem ey sanem senden», Selâhalria Pınarın (Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden) ve Sadi Hoşses'in (Sabret gönül bir gün olur bu hasret biter) adlı şarkıları okumasından en fazla zevk aldığım bestelerdendlr.r.
ANKARALI
f""“" Çeviren: —” | Hami BEKEM |
kültürü tabii zamanla bu â-detlerl sildi ve süpürdü.
Bergkondların Meriah denilen bir merasimleri vardı, bu merasimde adanmış, satın a-Iınmış veyahut kaçırılmış İnsanlar dünyanın ilâhına kurban edilirlerdi, bu kurban do-iayısile İyi bir mahsul İdrakini temenni ederlerdi. ŞLmdl artık İnsan yerine bir manda, maymun, koyun veyahut keçiler kurban edilmekledir.
Göçebe olarak yaşayan Lam-badller eskiden yola çıktıkları zaman, ufak bir çocuğu boynuna kadar toprağa gömerler ve eşya taşıyan hayvanlar bu gömülmüş çocuğun kafasının üstünden geçirirlerdi. Bununla da yolculukta muvaffakiyet ve selâmet temenni ederlerdi. Bugün İse bu âdet; te artık temizlenmiş yerine aynı maksatla bir canlı tavuk veyahut keçi gömülmcsLle iktifa edilmektedir. Çocuk öldürülmesi eskiden Kond kabilesinde âdeta bir kabile âdeti İdi. Bilhassa kız çocukları Bergtodolarda boğmak suretile diğer dünyaya gönderirlerdi.
Bilhassa on dokuzuncu asnn ortalarına doğru, bazı köylerde bir tek kız çocuğu dahi mevcut değildi
Parmak kurban edenler
Sivride Bakkallga kabilesinde, bazı kadınların, torunları dünyaya geldiğinde, eski bir â-det gereğince ve Siva denilen ilâhın emri üzerine, mabedinde daima iki parmak kurban [edilmesini istediğinden, bir kaç parmağını feda eder kestirirlerdi.
Şimdi bu âdetin tatbiki de tamamen değişmiştir. Şimdi ise altın veyahut gümüş bir halka ile parmakların ucuna hamurdan parmaklar ilâve olunur. Yani parmaklar uzatılır ve bunlar kesilir veyahut koparılır ve bu suretle eski âdete diğer bir yoldan gidilerek riayet [edilmiş olur. Todaların selâm vermesi dahi pek şayanı dikkattir. Bunlarda küçükler, büyüklerin önünde diz çöker ve büyüğünün ayağını başının üstüne kaldırarak hürmet ve selâm vazifesini görürler.
Dravîdalann kıyafetleri aşağı tabakalarda hâlen de pek basittir. Balı sahillerinde bir kalça örtüsü ile bir baş örtüsünden ibarettir. Bazı kabileden kadınlar hattâ eski âdet-
lerine sadık kalarak yapraklardan mamul örtüler taşırlar. Bu kadınlar bu kisvelerini katiyen değiştirmeğe taraftar değildirler, zira bu yaprak eteklikleri değiştirdikleri takdirde, başlarına bir kaza geleceğinden korkarlar.
Çocuklukta taşıdıkları eleklikleri değiştirdikleri takdirde bu kisve değişmesi İcabı hattâ bazı kabilelerde merasimler yapılır.
Vücudun, güzellik maksadlle, zedelenmesi ve vücudda yara izleri yapılması bazı kabilelerde İse çok makbuldür. Bilhassa çocuklarda daha ufak yaşta 1-ken kulakların delinmesi ve kulak memelerinin pamuk tapalarla ve mütaakıben hurma ' yapraklan ve daha sonra da kurşun veya diğer madeni parçalarla büyütülmesi âdettir ve bu usul ile kulak memelerinin omuzlara kadar sarkması temin olunur.
I Garip tezyinat
Çongullarda vc Mala-Ve-ı damda sakil bir âdet de erkek i ve kız çocukların ön dişlerinin slvrlltilrnesldlr. Çok sevilen bir I tezyinat ta dövme yapılmasıdır. Bu işi bilhassa göçebe ya-, şayan Korava kabilesinin ka-, dmlan yapmaktadır. Bu ka-I dınlar müşterilerinin vücuduna dövmelerin resimlerini çizerler (ve mütaakıben ucu Çin mürekkebine batırılmış iğne ile dövmeleri vücuda işlerler, bazı mıntıkalarda bu iş İçin bir nevi diken, kullanılır. Bcrgkoyi kabilesinde bu dövmelere bilhassa ehemmiyet verilir. İnsan 'öldükten sonra ruhunun müzeyyen olması İcabettiğlne lna-1 turlar. İnsanlar hastalandığı ; takdirde, acılann azalması 'için, dövmeler yapılması âdet-'tir,
I Bu maksatla bilhassa Hanu-j man denilen maymun ilâhının vücuda dövülmesi âdettir. San-1 cilan hafifletmek, nazar değ-1 meşini önlemek veyahut diğer 'hastalıkları vücuttan uzak tut-Ima’k için, vücutta muhtelif â-' salara kızdırılmış İğne, safran değneği ve hattâ bir sigara ile yanık lekesi yapmak, tabii bir olaydır. Bundan dolayı Hindis-landa bir çok insanlar, vücutların da muhtelif yanık lekeleri ile görülmektedir. Todda kabilesinde İse rahatça, mandayı sağmak İçin, vücutta yanık lekeleri yapılmaktadır.
| Güney Hindistanda, Brah-manlar, Müslü manlar ve bazan da Hlristiyanlar mevcuttur. Bu insanların dini âdetlerini te-feırüatile izah etmek uzun sürer. Güney Hindistanda her (Arkası 7 ncl sahifede)
pMÜJÜI r. -.aın UA.MlZ'in nrfi.bir kap resmiyle
NASREDDIN HOCA Merhumun 220 fıkrası
Bugüne kadar Nasreddin Hocaya dair çıkan kitapların en derli toplusudur. Hocaya alt olmayanlar ayıklanmıştır. Toplayan: Ahmet Hallt Yaşaroğlu. Tanesi 100 kuruş. AHMET »Al. İT KİTABBVİ
DEVLET DEMİRYOLLARI __________________İLÂNLARI_____________________ Ambalâj Sicimi Alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalına Komisyonun-
1 — 4000 kilo ince ambalâj sicimi açık eksiltme He satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 9200 lira olup muvakkat teminatı 680 liradır.
3 — Buna alt şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 24/Mart/1950 Cııma günü saat 10,30 da Hay-
darpaşa Gar binası dahllindeklHaydarpaşa Satınalma Komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (2819)
Yatovada yeni kurulan Soğukhava ve buz fabrikası açılıyor Yalova Belediye Başkanlığından:
Yalova belediyesi tarafından yapılan soğuk hava deposu vc buz fabrikası 1 Nisan 1950 cumartesi gününden itibaren İşletmeye açılarak sayın esnaf, tüccar ve halkm emrine amade kılınacaktır.
Soğuk hava deposu malzemeleri fennin en son tekniğine göre Holandanm meşhur Grasso fabrikaları tezgâhlarında imal edilmiştir.
Buz fabrikasındn çıkan buzlar Yalovayâ hin bir emekle getirilmiş olan Paşaköy menbaının (Meşhur Safa) suyu ile yapılmıştır.
Et, peynir, krema, yoğurt, sebzelerin soğuk hava depolarında muhafaza flatlan (yepyeni) bir tesisat olmasına rağmen diğer yerlere nazaran çok ucuzdur. Soğuk hava depolarımızı görmeden mallarınızı başka buzhanelere vermemeniz menfaatinize uygun alacağı alâkalılara ilân olunur. 2841
|tSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARlj
Satılık arsa
Şehremininde Taşkasap mahallesinin Millet caddesinde 183 üncü belediye adasında 9550 ve 9551 harita numaralı yerler a-rasında Millet caddesine 2.48 metre yüzü olan 80.91 metre mu« rabbaı sahalı belediye malı arsa 1618.20 lira olarak takdir olunan kıymet üzerinden 13/Mart/1950 pazartesi günü saat 14 30 da Dlvanyolunda Belediye merkez binasında müteşekkil daimi komisyonda alâkalı ars3 sahipleri arasında açık arttırma suretiyle satılacaktır, tik teminatı 121.37 liradır.
Şartnamesi belediye merkez binasındaki Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünden alınacak veya görülecektir.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektubu ve alâka derecesini gösterir çaplı tasarruf senetleriyle birlikte satış günü 14.30 da Daimî Komisyonda bulunmaları lâzımdır- 2435
tcanbul B»ledlyo«ı Şohü fİTatron
Bu akşam Saat 20,30 da DRAM KIS»
KATİL
Yazan: Rtchard
Türkçesi: Cemal
Yazan: Georges Feydau
Türkçesi: Mahmut Y es arı
KOMEDİ KISMİ
HANIMLAR TERZİ UANESİ
Cumartesi ve çarjamlM RUnJesl 11J0 da Çocuk Tiyatrosu Pazartesi ■Ksamları Dram Kırmına» Salı akşamları Kome-d Kut.lindı Lemsll volttur
MUAMMER KARACA OPERET
Maksimde Saat 20.30 da
Osman Bîkes
Matineler: Cumar tesi Dazar 15 te
Pazartesi Akşamı Kadıköy Opera'da
MEVLOT
Prof. Avuk. İBRAHİM ÂLİ SAĞIKOĞLÜ (Erberk) nun ölüm yıldönümüne tesadüf eden 11 Mart 1950 cumartesi günü ikindi namazını müteakip ruhuna ithaf edilmek üzere Şişil camii şerifinde mevlûdu nebevi kıraat olunacağından arzu eden dostlarının teşrifleri rica olunur.
Kardeşi Cevat Sağır oğlu
HANIVîEU
Mart
Savasıı
Paftaslyle berncer
Ç ı kftı
İstanbul TAN Matbaası
nü görünce, kadıncağız, korkup evden kaçıyor. Sandala biniyor denize açılıyor. Sonra, sonrası... Akıbet meçhul.
Kurşuni gözlerinde çelik p. ■ rütıları belirmişti: ve soğuk bir sesle konuşmuştu. Daha munis ilâve etti;
— O halde tetkikata, tahkikata ne hacet? Hâdise aşikâr... Sır tarafı yok!,,. Gayet mâkul, gayet vaah...
— Pek de mâkul ve vazıh değil, elendim.
— Ne gibi?
— Silâhın ortadan kaybolması...
— Nazlı kaçarken almıştır, bir yerg fırlat-mıştr
— Bahçeyi karış karış arauık, doktor beyi
— Denize atmıştır.
— Atmıştır, diyelim. Fakat kaçarken acaba, cam bölmeyi delip vestiyerin aynasına isabet eden kurşunu da saplandığı yerden çıkararak beraber gö türmeği akıl etmiş midir?.,. Terlikleri ve sabahlığı Ue kaçacak kadar teiâe İçinde ulan bir kadın...
Vahdet irkildi. Gözleri hayretle büyüdü.
lOBCERCEVE 0151
—YAZAN? NİHAL fAPAYAAÎMALI -
AŞK VE MACERA ROMANI
Doktor, güldü:
— Demek ki tahminim doğra.
— Tahmininiz nedir elendim?
— Cemili, Nazlının öldürmediği... Cemil öldüren şahsın aynı zamanda Nazlıdan da nefret ettiği... Cinayeti onun üzerine yüklemek üzere tertibat aldığı.. Vc ancak bu maksadı mahsusla Cemili korulukta öldürmevıp onu Nazlının evine kadar (asıp ederek orada öldürdüğü...
Gözlerini kısarak polis memurlarına baktı:
— Sorarım sîzlere :Blr kadın kendi arzusuyla boşandığı kocasını niçin öldürsün? Sırf eve geldi diye... Aralarında mücadele olmadığı da yazılıyor.
Bir sessizlik... tki sivil koın1-ser .doktorun suudıjt zıuinı«-
rinde larlıyorlarmış İntibaını veriyorlardı.
— Bayan Nazlıdan bu derece nefret eden şahıs hakkında fikriniz var mı?
Doktor, omuz silkti:
— Hayır!
— Mademki bayan Nazh mücrim değildir diyorsunuz, o halde neden kaçmış olabilir?
— Kaçmamış kaçırılmıştır belki...
— Olamaz, doktor beyi... Sabaha katlar durmadan yağan kar. bütün ayak İzlerini örtmüştü. Fakat, kayıkhanedeki ayak izleri vazıhtı Bu çamurlaşmış izler, bayan Nazlının izleridir. Yalnız onun izleri... Kayığı tek başına böytîk bir zorlukla denize sürüklemiş... Ve...
MuLereddit bir sükût... İki
polis tekrar bakıştı.
— Bugün Ada açıklarında sahipsiz bir sandal bolundu. Bu sandalın bayan Nazlıya, ait olgunu tesblt ettik.
Vahdet, bakışlara > doktordan ayırmıyordu. Onun, ansızın b®y nine bir darbe inmiş gibi sarsıldığını, sendeleyerek masaya tutunduğunu hayretle gördü. Doktorun benzi kül kesllivermlş, kurşuni gözleri dehşetle açılmıştı. Gösterdiği bu teessür kar şısmda, Vahdet de tesir altında kalarak bir an. Nazlının içerde yatmakta olduğunu unuttu. Kalbi durur gibi oldu. Polis memurlarının da verdikleri bu haberden dolayı âdeta pişman olduklarını seziyurdu
özür dilercesüıe mırıldandılar:
— Biı sinir buhranına yaka-
lanıp intihar etmiş olması muhtemeldir. Fakat, yine de kati biş şey söylenemez.
Osman Ömerli, tekrar döner koltuğuna çöktü. Ellerini yine masanın üzerinde kavuşturdu, başı göğsüne düştü.
— Tabii ki, intiharını Nazlının mücrimlyetine bir delil sayıyorsunuz?
— İtiraf edelim kİ, doktor bey, hiç bir şeyi kat', delil sayıp bir hükme varamıyoruz. Bu cinayet ilk nazarda göründüğü gibi basit değil.
— Elbette basit değil!.- E-fendiler! Acaba bana müsaade edilebilir mİ? Nazlının evini sizin nezaretiniz altında bir görebilir miyim?. . Takıldığım başlıca nokta, kastilin nereden içeri girdiğidir. (Nazlıyı mücrim olarak kabul etmediğimi evvel-cede araetmiştim.) Cemili öldüren şahıs yahut şahıslar, eve nereden girdi?... Cemil, kastili İle beraber mi ge>dl?Pusu kurayım elerken bir pusuya mı kurban gitti?
Sustu... Susuyorlar. Ya ihtimalleri tartarak yahut birbirlerini tartarak susuyorlar.
Vahdet, kollarını göğsünde ka-
vuşturmuş, yaşadığından şüphe uyandıracak kadar hareketsiz, oturuyor. Artık muhavereyi t.a-kibedenıiyecek kadar korkusu-sunun esiri oluyor. Mülakatın bittiği veya bitmek üzere olduğu aşikâr. Palisler. ya şimdi evi araştırmağa teşebbüs ederlerse?... Acaba böyle bir maksatla mı geldiler? Evvelâ doktorun düşüncelerini öğrendiler: gider ayak da talıarrlyat yapmak kararını adılar. O takdirde Nazlıyı ne yapacak?,,. Nereye saklayacak, nerede barındırabilecek?... Buna zamanı kalacak mı?... Aynı ihtimaller doktorun da aklından geçiyor mu? Böyle bir vaziyet hâdlz olursa, doktor bir mucize yaratabilecek mİ? Onların, Nazlıyı sürükleyip götürmelerine ne şekUde mâni olacak?
Damarları patlayacakmış gibi şakakları zonkluyor. Delice fikirlere saplanıyor: Odadan yavaşça fırlamak, Nazlıyı sanp sarmalayıp bir yerlere aşırmak? Fakat o yerler nereleri?... Ve Nazlı ateş içinde, Nazlı yan baygın, nerelere aşırdır?
(Arkası var)
İzmir mektuptan
Izmirde bahar ve
Kimsesiz çocuklar
Seyrüsefer maktu harcı
Mesken meselesi
günün meseleleri
Muz bahçelerinin zararları -— Ev derdi — Piyata ve yeni sezon — Üziim meselesi
Muvakkaten Mevlâ-nekapıdaki koruma istasyonunda barındırılacaklar
Otobüslerden 25, kaptıkaçtılardan 15, ve taksilerden 10 lira
Dar gelirliler için Yenibahçede yapılacak binalar ne şekilde olacak?
•hrmtr (Akşam) — Şiddetli bir kıştan sonra; bütün yurtta, soğukların önü alınmışa benziyor... Hele bizim tamirimiz — şeytan kulağına — baharın Ok günlerini and ırmak la. u-mumlyetie havalar dik gitmektedir. Bilhassa öğle üzerleri artla runısda kışın ağırlığını teşkil eden paltolar bir tarafa, o tiril tiril pnrdesüler bile ağır bir yük olmağa başladı.
iklim İcabı, kara kıştan bihaber bulunması icabeden İzmir’in, bu sene hepimizi titretip üşütmesi, ihtiyar dünyanın sapıttığına İyi bir misaldir. Bereket versin, ManLsa, Soma, Aydın ve Değir misaz madenlerine... «Kokulu kömür» istihsal eden bu zengin topraklar kış günlerinin fecaatine bir de kömürsüzlük derdi eklemekten bizi kurtarıyor. Fakir tıkmadan. orta hallilere varıncaya kadar bütün bir kış. millet ver ediyor linyiti... Amma koku-yormuş, firesi çokmuş., kim dinler. Kok’un bulunmadığı yerde Abdurrahman çelebi ha-zır.. Zaten kara kışta gözler görmediği gibi burunların çoğu da — havaya kalkanlar müstesna — hassasiyetini kaybediyorlar.
Çoğumuzun beğenmediği linyit de günden güne ehemmiyet kesbediyor. Ege havzasının büyük bir servetini teşkil eden bu kıymetli cevher, bildiğiniz gibi Marshall yardımından ayrılan iki milyon dolarla modern bir işletmeye kavuşuyor. Havzanın 1952 deki istihsalinin de bir milyon tonu geçeceği söylenmektedir. Kömür cevherinin haiz olduğu kudret elektrik e-nerjisine çevrileceği gün İse, Ege havzasının kazancı şüphesiz çok daha büyük olacaktır. Esasen birim linyitlerimiz bir Alman mûtehassısısının ifade-, sine göre hakikî linyit evsafından daha yüksek bulunmaktadır.
Muz bahçelerinin zararları
İzmir çevrelerinde iki hafta evvel başlayan bol ve bereketli yağmurlar, soğuğun ve kuraklığın tevlit etmeğe başladığı büyük zararları önlemiş bulunuyor. Rahmet, soğuklan, donları kırmakla kalmıyor, tütün fldelerl ve pamuk tarlalarına bereket halinde akıyor. Yeni ekim mevsimine girerken müstahsil bölgelerinde yüzler gülmedikçe İşlerin de yoluna gl-remiyeceğl malumunuzdur. İş hayatının bu en verimli ve en faal merkezi, mevsim, mevsim ihraç ettiği mallarla hayatımızı tanzim eder. Ege bölgesi tütün. pamuk, üzüm, incir, palamut.. gibi dünya piyasalarına intikal eden belli başlı maddeler İhraç etmektedir. 1949 yılı tütün rekoltesi 50 milyon kiloyu bulmuştur. Bu miktar tamamen alıcı eline geçmiş bulunmaktadır.
Bu senenin çetin şartlar altında geçen kışı, dünya tütün durumu üzerinde müessir olmuş. Gerek Rusyada ve gerek Yunanistanda mevsim şartlan yüzünden rekoltelerinin bozulmasını intaç etmiştir. Bereket versin bu bâdlrede kayıbımız büyük olmamıştır.
Soğuğun ve kuraklığın Ege havzasına yapacağı zararların memleket ölçüsünde önemli o-lacağî aşikârdır. Neteklm. bir koç gün evvel gelen haberler meyanında bSlgc-mzldckl »Anamur» dan şikâyetler yükseldi. O güzelim «muz» lan ayaz ve don vurduğu, mahsulâtın soğuklardan donduğu bildiriliyor.
Anamor muz bahçelerinin, kışın şu son durumunda uğradığı büyük zarar, bilhassa İstanbul piyasasında kendini çabuk hissettirecektir. Yine bu «on havadisler m ey an nida Ceyhan taraflarında Narenciye mahsulünün de büyük zararlara uğradığına işaret etmek İstiyorum. Doğrusu bu sene ge-, rek portakal, gerek mandalin] meyvalanna taşırı attığı tırpan, hem müstahslltn, hem de alıcıların çok aleyhine olmuş-
Kimsesiz ye yoksul çocukluna devlet tarafından himaye ve yetiştirilmesine dair çıkan kanunun tatbikine Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları memur edilmişti.
MİIM Eğitim Bakanlığı, şehrimizdeki kimsesiz çocukların üç ayrı yerde açılan barındırma ve yetiştirme yurtlarına sevke-dllmek üzere tstanbuida bir koruma istasyonu açılmasını Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirmişti. Müdürlük, evvelki gün Mevlânekapıdaki Şehremini orta okulundan boş kalan binanın bir kısmını bu işe tahsis etmiştir.
Kimsesiz çocukların devlet yurtlarına kabulü için velâyet ve vesayetlerinin mahkeme kararlı e devlete verilmesi lcabet-mektedlr. Bu formalitelerle mahkemelerden kararlar alınıncaya kadar kimsesiz çocuklar muvakkaten bu koruma yurdunda bakılacak, muameleler tamamlanınca Milli Eğitini Bakanlığının Bileclkte, Tercan-da ve Ankara civarında açtığı yurtlara sevkedlleceklerdlr.
Milli Eğitim Müdürlüğü, dün Emniyet Müdürlüğüne bir tezkere yazarak kimsesiz ve himayesiz olduğu anlaşılan çocukların. Mcvlânekapıda açılan koruma yurduna sevkedilmek üzere Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmesini İstemiştir.
Yurda 7-15 yaşında bulunan çocuklar alınacak ve burada yemeleri ve yatmaları temin edilecektir.
Ev derdi
İsllhsâi kapasitesinde her yıl,
terakkiler kaydeden Ege bölgesi müstahsili, gun geçtikçe teknik vasıta ve İmkânlardan faydalanarak iş haenunı genişletmektedir. Bölgenin bir endüstri merkezi halin» gelmiş olması, tamirin nüfusunu her gün kabartıyor.
Yurt İçerilerinden hicret e-den bir çok vatandaşlar bilhassa iş aylarında İzmir ve dolaylarına akın etmektedir. Tütün ve yemiş fabrikalarının, işlemeğe açılması, tarla, ve bağ ziraatının başlaması, bu kesafeti âzami dereceye çıkarır. Bu yüzden İzmir, İstanbul gibi ev sıkıntısı çeker. Şehrin genişlemeğe müsait olan sırtları malûm Gecekondularla dolar. Belediye teşkilâtının elini uzatabildiği sahalar mümkün olduğu kadar onarılır. Son neneler zarfında İzmirde hummalı bir yapı faaliyeti göze çarpmaktadır.
Baştan başa bir tarih olan Eğede geçenlerde kurulan ve merkezi Londra'da bulunan (Efesi sevenler cemiyeti) bu yıl geniş ölçüde faaliyete geçmeği tasarlamakta ve tarihler şehrine büyük ölçüde turistler çekmeğe çalışmaktadır.
Piyasa ve yeni sezon
Piyasa durgunluğunun tevlld ettiği (hastalıkların) bir çok sebepleri olduğunu okuyucularım çok İyi bilirler, tzmlrde de bu hastalığın şikâyetlerini bulmak ve dinlemek kabildir.
İhraç rejiminden mütevellit bazı aksamaların mevcut olduğu kanaati, piyasamızda, bir tenkid mevzuudur. Mütehassıs ve tüccar elinde sayılı bazı maddeler dışında, ihraç edlle-miyen çeşitli emteanm, depolarda kendi mukadderatlarına terkedllmesl; maliyetlerin piyasa durumundan bir misil daha flatlı oluşu, tüccarlarımıza göre bugünkü hareketsizliği doğuran sebepler tneyanındadır.
Yıllardır beklediğimiz ucuzluğun temini hususunda piyasanın canlanması ve «iş» mev-zuunun hareketlenmesi kadar tabii bir şey olamıyacağınâ göre, İş sahiplerinin, noktainazarını sîzlere duyurmakta fayda umuyorum. Bir kısım tüccar diyor kİ. yeni sezonda İhraç mahsullerimizi yine pahalı elde eder, ucuz satmak zorunda kalırsak daha müşkül vaziyetler hasıl olacaktır. Köylü yetiştirdiği mahsulu ucuz elde edebilmesi İçin evvelâ kendisinin muhtaç olduğu belli başlı maddeleri ucuz temin etmelidir. Bilfarz harbden evvel, 4-5 kuruşa aldığı köylü sigarasını bugün hiç olmazsa on beşe alabilmelidir. Sıımerbank teşkilâtı hâlü, dış pazar mahsullerile rekabet edemez bir durumdadır. Ucuzluk mevzuunda İlk adımı devlet babamızdan beklemek icap etmektedir.
Tekel maddelerinin bugünkü hatları devlet nakil vasıtaları navlunları ve Sümerbank mamullerinin Hatları İndirilmelidir. Bu arada güya devlet, nakil vasıtalarına rekabet yapılıyor düşüncesiyle, kamyonların vergilerine yeni düşünülmekte İmiş... deniz vasıtalarına her gün bir yenisi katıldığı halde, eşya nakliyatında en küçük bir İndirme yapılmış mıdır? Her-
hangi bir ecnebi gemisi tamirden Plre’ye bir ton emteaya 15 Ura navlun alırken, D. Denizyollarının ayni eşyayı, ayni limana 20 liraya götürmesi nedendir. Gerek taşımada ve gerek bu fiat farklarında kendi lebimizde hareket edebilmek İmkânına sahip olsak ecnebi gemilere verdiğimiz tasarruf imkânını mıyız?
Venl sezonun her _ bol mahsul ve İyi bir__________
temin edeceği anlaşılmaktadır. Havaların müsait durumu bereketli bir yıl hazırlıyor.
Bununla beraber üzüm Hatları her gün biraz daha düşmektedir.
Elde 25 bin ton üzüm vardır. En büyilk müşterimiz olan Almanya ve diğer Avrupa memleketlerine Marşa I yardım ile
üzüm verilmesi ve Hat huşu-]yet hakkında İyi sunda bize prim yoluyla reka- döneceği ümit edilmektedir, bet edilmiş olması üzümleri-! tpnjud UCVİ
Osmaniyede cinayet
Bir kişi öldürüldü, bir kişi de yaralandı
Osmaniye — Bugün liçeml-. rin Allbeklrli mahallesinde bir , hiç yüzünden bir vatandaş öl-. dürülmüş ve diğer bir vatan-, daş da ağır surette yaralan-, mışt.ır. Hâdisenin cereyan şekil ! şöyle Olmuştur:
! Saat 17 sıralarında hayvan i sırtında iki latayı evlerine ge-. tirlp hayvandan indiren Meh-. met Baş İle Ali Yılmaz Baş’ın i yanına akrabalarından olan , Ömer Parlak İsmindeki şahıs , gelmiş ve bu lataların kendine , alt olduğunu ileri sürmüş, I arada İş kavgaya İntikal , miştLr.
Sinirlenen Ömer Parlak, , buncasını çıkarmış ve bir , ateş ederek Mehmet Baş’ı , göğsünden yaralayarak öldür-, müştür.
Yine bu arada Ali Yılmaz Baş da bir tabanca kurşunu İle yaralanmıştır.
Sanık kaçmıştır. C. Savcılığı işe el koyarak tahkikata boş-1 lamıştır.
zamlar Devletin
bu ct-
ta-el
301
Hayır işlerinde tanınmış iki Amerikan kadını geldi Amerikan kadınlan arasında sosyal sahada ve hayır İdlerindeki çalışmaları! e tanınmış olan bayanlardan. Harrlet Bur-nes Pratt İle Mand Senlor dün uçakla şehrimize gelmişlerdir. Birleşmiş Milletler neşelindeki temsilcimiz Selim Sarper İle de samimi temaslarda bulunan bayanlar memleketimizin yakın dostudurlar.
Dün Vali ve Belediye Başkanı Prof. Gökayh ziyaret eden iki Amerikalı misafir kendilerine gösterilen yakın alâkaya teşekkür etmişlerdir.
dövizden' sağlamazmlzl günden güne «sarartmak -
bakımdan hasilât
tadır.» İngiliz işçi partisinin İaşe Nezareti, bilindiği gibi muayyen bir parayla muayyen üzüm alabilmektedir. Son seçimlerde en büyük heyecanı yaşıyan yine bizim üzümcükler olmuştur. İşçilerin zaferi, yani İaşe Nezaretinin ipkası,, sararıp solan «Sullaniyetleri bu pestll'e döndürmüştür.
Son günlerde Ankaraya temaslarda bulunmak ürere den üzümcüler heyetinin vazl-kararlarla
defa
il-
Yürürlükten kaidınlmış olan idarel umumiyet vilâyet kanununun hâlâ meri bulunan 8û d maddeslle 198 saydı tefsir karan gereğince vilâyetlerin belediye hudutları haricindeki kısımlarında seyrüsefer eden nakli vasıtaları sahiplerinden hususî İdare namına muayyen bir harç alınması lâzım geldiği anlaşılmıştır. Mülkiye müfettişleri de bu harcın alınması lüzumuna dair İçişler Bakanlığına rapor vermişlerdi.
Mevzuat ve müfettişlerle İçişleri Bakanlığının mütalâasını muvafık bulan belediye, İs tan-buuln vilâyet hudutları içinde İşleyen otobüs, kaptıkaçtı ve otomobillerden seyrüsefer harcı alınmasına karar vermiştir. Bu hare otobüslerden senede 25, otomobillerden 10, kaptıkaçtılardan da 15 liradır.
Bu tarzda maktu harç vermek İstemiydi nakil vasıtası sahiplerinden yolcu ücretlerinden yüzde beş nispetinde vergi alınması uygun görülmüştür.
Araba vapurları tarifesine zam
Şehir hatları İşletmesine bağlı araba vapurlarının ücret tarifeleri yeni baştan tanzim edil-, m ektedir. Ücretlerin bir miktar arttırılması suretiyle tanzim edilen yeni tarife tasdik edilmek üzere Denizyolları Umum Müdürlüğüne verilmiştir. Bu itibarla yakında yeni ücret tarifeleri meriyete girecektir.
Küçük kuzular
Vah ve Belediye reisi Prof. Fahrcddln Kerim aökay, işe başladığı zaman gazetecilere başlıca 3 mesele Ue meşgul olacağını söylemişti: Asayiş, hayat pahalılığı, mesken içi. Bu üç mesele arasında halli en güç görünen mesken buhranı İdi. Son zamanlarda yapılan yeni binalara rağmen şehrimizde büyük bir mesken sıkıntısı vardır. Başını sokacak bir yer bulmuş olanlar müstesna, orta ve fakir tabakanın bir ev veya apartunan bulabilmesi hemen hemen imkânsız gibidir. Gecekondu İnşasını bu vaziyet doğurmuştur.
Gecekonduların bir zaruret neticesi olduğunu kabul etmekle beraber Dunların şehri çir-klnleştlrdlğl, Belediye vazifelerinin yapılmasını güçleştirdiği muhakkaktır. Alınan bütün tedbirlere rağmen gecekondu inşası, tamir vesaire gibi namlarla, devam ediyor. Bunun önüne geçmek İçin dar gelirli halka ucuz mesken temin etmekten başka çare yoktur.
Belediye bu İşle şimdiye kadar hemen hemen hiç meşgul olmamıştır. Gerçi şehrin dışında Levend çlfllğl semtinde 1500 evden mürekkep bir mahalle kurulması kararlatırılmış, bunun İçin harekete de geçilmişti.
Fransanın Lyon şehrinde Belediye reisi Herriot tarafından dar gelirliler için kurulan mahalledeki apaıtunanlıir ve mahallenin Belediye dairesi
Belediye yedi kilodan aşağı kuzulan sattırmıyacak
Şehrimize İhtiyacı karşılayacak nlsbette koyun ve kuzu getirilmektedir.
Belediye geçen sene küçük cüsseli kuzuların kesilmemesi için bazı esaslar kararlaştırarak alâkalılara tebliğ etmişti. Bu karar gereğince kesildikten sonra et olarak T kilo gelmlye-cek derecede küçük kuzuların satışı yasak edilmişti.
Son İki gün evveline kadar gerek kesilmiş olarak civardan gelen, gerekse mezbahada kesilen kuzuların sahipleri bu karara riayet etmişlerdi. Ancak İki gün evvel Trafcyadan kesilmiş olarak 300 kuzu getirilmiş ve satılmasına izin. verilmek üzere mezbahaya gönderilmişti. Mezbaha müdürlüğü kuzuların ufak cüssede olduğunu görerek satılmasına mani olmuştu. Bunların sahipleri, Vali ve Belediye Başkanınu müracaat ederek kesilmiş olan bu hayvanların satılmasına mani olunduğu takdirde bin kilodan fazla etin heba olacağını bildirmişlerdi. Vali de bunların müşkül vaziyette kaldığını görerek bu etlerin esaslı şeklide veteriner muayenesinden geçirilmesini istemiş ve zararsız görüldüğü takdirde satılmasına izin verilmesinin uygun olup olmadığının tetkikini istemişti.
Mesele bu şekilde İken dün ve bugün Trakyadan kesilmiş olarak yeniden külliyetli miktarda küçük cüsseli kuzular getirilmiş ve sahipleri tarafından satılmasına izin İstenmiştir.
Valilik. belediyenin küçük kuzulann kesilmemesi, kesilmiş Lse sattınimamasi baklandaki karan olduğunu, bu kararın bozulamıyacaguu alâkalılara tebliğ etmiştir. Bir İki gün zarfında belediye, bu husustaki kararım yeniden ilân edecektir.
Fakat bir defa bu semt çok u-zaktır. Her türlü vesait temin edilse bile * ••rnda oturan mütevazı bir İnsanın Sirkeci, Ba-yezlt, Yedlkulc gibi semtlerdeki İşinin başına gitmesi hem vakte hem de mühim masrafa İhtiyaç gösterir. Hele bir aile efradından bir kaç kişi gidip gelecek olursa masraf ayda kırk elli lirayı bulur kİ bu para, kazancı az olan bir insan İçin çok mühimdir.
İkinci bir nokta da burada yapılması düşünülen binaların kazancı az insanların yanaşa-mıyacağı kadar pahalıya mal olmasıdır. Bu yüzden, ne kadar kolaylık gösterilse, dar gelirli İnsanlar ev sahibi olamazlardı-,
Vali ve Belediye reisi Porf. Fahrcddln Kerim Gökay, bunu pek İyi takdir ederek yeni mahallenin şehrin İçinde olmasını vc yapılacak binaların mümkün olduğu kadar ucuza mal edilmesini muvafık görmüştür, İnşaat İçin lik seçilen saha Gure-ba hastanesinin arkası, Yenl-bahçe semtidir. Şehrin her tarafına yatan olan bu semt her veçhile muvafıktır. Vali ve Belediye reisine bu İsabetli kararından dolayı teşekkür etmek bir borçtur.
Yalnız ortada bir mesele vardır: Yapılacak binalar ne şekü-
Viyanada dar gelirlilere mahsus apartımanlar
de olacaktır?... Garp memleketlerinin hemen hepsinde bu kabil binalar blok halinde, yani apartıman olarak yapılır. Bunların başlıca İki numunesi VI-yanada Şehremini Leltz tarafından yaptırılan binalarla Fransanın Lyon şehrinde Belediye reisi Herriot taralıdan kurulan mahalledir. Lyon’daki in-
şaat Viyan adan çok mükemmeldir. Yapılan binalarda 1. 2, 3 odalı daireler vardır. Apartı-manların hepsi kaloriferle ısıtılıyor .
Vali ve Belediye reisi Prof. Fahreddin Kerim Gokay son basın toplantısında bizde bu yola gidümlyeceğinl, herkesin ayrı bir evi olmasının yaşayış tarzımıza daha ziyade uyduğunu söylemiştir. Herkesin başlı başına bir ev sahibi olması, apar-tımanda bir daireye malik olmasından şüphesiz çok iyidir, tnsan kendi evinde daha rahat, daha müsterih yaşar, Fakat unutmamalıdır kİ ev, apartıma-na nispetle her bakımdan pahalıdır.
İşittiğimize göre, yapılacak evlerin bir katlı, iki üç odalı olması düşünülüyormuş. Bıı doğru ise yeni binaların gecekondulara benzememesi için birer villâ .aklinde olması lâzım dır. Açılacak plân müsabakasında bu noktanın gözönünde tutulacağını ümit ederiz.
Yeni binaların kaça mal olacağı hakkında şimdilik bir şey söylemek kabil değildir Fakat belediyenin 4 mllyon Ura tedarik ettiğine ve bin ev yapmak istediğine b? ' ’ bir binanın ortalama dört ■>•>’ liraya İnşası düşünüldüğü un ■ ”kta#ır.
Created by free version of 2 PDF
Pasaport kanununda yapılacak değişiklik Ankara 9 (Akşam) — Memleketimize seyyah getirilmesini kolaylaştırmak! üzere pasaport kanununda tadilât yapılması moksadiyle hazırlanan tasan Meclise verilmiş. îç ve Dış İşleri komisyonlarında İncelenmeğe başlanmıştır.
Millet Vekilliğine adaylıklarını koyan yargıçlar
Kû7Alardakl seçim kurulları başkanlıklarına getirilen hâkimlerden bir kısmı milletvekilliği için namzetliklerini koyacaklarından bahisle bu vazifeyi kabul etmemişlerdir. Son defa mületvekllllği için namzetliklerini koyacaklarını beyan eden İstanbuldakl hâkimler şunlardır:
Adalar hâkimi İbrahim, Beykoz hâkimi Cemil Bengi, Fatih hâkimi ŞnJıln Şahlnlar, Kadıköy hâklmelerlnden Sıtkı Şefkati, trfan Beydaş ve Galip Barlas.
Adalardan tbrahimin yerine Tevhit Koc a balkanlı, Beykoe-dan Cemil Benginin yerine Nail Ağabey. Fatihte Şahin Şahinlerine yerine Hüsnü Aydınlı, Kadı köyde de yukarıda isimlerini yazdığımız üç hâkimin, birbirini takiben milletvekilliği adaylığını İleri sürmeleri dola-ylslylc sulh ceza hâkimi Bıtto Koraitan seçim kurulu başkanlıkların* getirilmişlerdir.
İskenderun seçim kurulu
İskenderun 8 (Akşam) — Şehrimiz ceza yargıcı Salih Demircim başkanlığında teşekkül eden seçim kurulu Belediye Meclisinden Süleyman Örs, Genel Meclisten Celâl Selçuk, Cumhuriyet Halk Partisinden Burhan Sadık, Zeki Re dlfler. Demokrat Partiden Tev-flk Nlksaroğlu ve Hasan Ak-koyunludan mürekkeptir.
Veteriner umum müdürünün şehrimizde tetkikleri
Tarım Bakanlığı veteriner umum müdürü şehrimize gelmiştir. Umum müdür Vilâyet ve Belediye Veteriner müdürlüklerinde tedkikler yapmakta dır. Umum müdür. îstanbulda kurulması kararlaştırılan pastörize süt fabrikası .dolayısüe şehrimizdeki süt veren hayvanlarla da meşgul olmağa başlamıştır.
İstanbuldakl mandıralarda beslenen ineklerin ıslahı ve daha fazla sütveren cins hayvanların İthali meselesi üzerinde durulmaktadır.
Iturbi’nin radyoda bir konser vermesi muhtemel
Şehrimizde bulunan tanınmış filim ve müzik yıldızlarından I tur bı'nln İstanbul radyosunda da bir konser vermesi İçin radyo müdürlüğü Belediyenin tavassutunu rica etmiştir. Belediye teşebbüse geçmiştir.
Amerikan amiralinin teşekkürü
Şehrimizden ayrılan Amerikan filosu komutanı Amrlal Ballentine Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökay’a gönderdiği bir mektupta tstanbuida bulunduğu müddet zarfında kendilerine gösterilen samimi misafirperverliğe teşekkürlerini bildirmiştir.
Benzin vergisi
Ankara £ı (Akşam) — Hükûmeb yol İşleri için benzinden alınacak vergi hakkmdakl kar.una ek bir kanun tasarısını Meclise tevdi etmiştir. Bu tasan ile karşılıklı olmak şartiyle, diplomatik muaflıktan faydalanmakta olan şah uların, yabancı memleketlerden yurdumuza getirecekleri benzinler, benzin yol vergisinden muaf tutulacaklardır.
Diğer taraftan hükümet, arazi ve bina vergisi kanunlarına birer fıkra eklenmesine dair Meclise iki tasan şevketmiş! İr Bu tasardara göre, memleket I-çlnde turistik tesisler vücuda getirecekler, arazi ve bina vergisinden on yıl müddetle muaf tutulacaklardır.
S-'hife 6
10 Mart 1950
Mahkeme Koridorlarında
Her koyun kendi bacağındanasılır!
Efendi amca bir kelepir bulmuş, fırsatı kaçırmamış! Macerasını ceza mahkemeleri koridorunda dinledik.
— Ben bu kadar sersem değildim amma...
— Estağfurullah, babalık.
— Bırak şu lâkırdıları. Bundan daha büyük sersemlik olur mu? İstanbulda insanın gözünden sürmeyi bile çektiklerini bilmiven bir adam değilim Evvelce iki defa daha geldim bu memlekete. O zamanlar gözlerimi dört açtım, bir yankesici bile sokulmadı yanıma. Velâ-kin bu sefer basiretim bağlandı galiba, öyle bir sersemi eştim ki.
— Ne yaptın, efendi baba? Yankesiciye mi çarpıldın?
— Yok canım. Allah seni İnandırsın ki yankesici çarpsaydı yüreğim yanmazdı-Ne yapalım. İstanbullular bile çarpılıyorlar, derdim. Gel gelelim, koynumdaki parayı kendi elimle çıkarıp da herifin avucuna saymak çok ağırıma gitti Az para da değil, tamam yedi yüz lira.
— Vah vah! B-irine borç mu verdin?
— Amma da lâf ettin ha. Bu devrin eyyamında gurbet İllerinde bore para verilir mi? Aklım sıra kelepir düşürdüm de mal aldım.
— Yaaa. İstanbulda ticarete giriştin övle mi?
— Ticaret filân değil, e-fendi oğlum. Ben buraya doktora bakınmak için geldim Allah cümleninklni bağışlasın, bir kızım var. Yaşı küçük, on ikisinin içinde amma kız çocuğunun ilerisini. düşünmek lâzım tabiî. Çok şükür, kasabamızda dükkânımız, tezgâhımız var. Benim gibi bir adamın kız' bir bohça ile gelin olmaz ya. Çeyiz ister, az çok altın: elmas gibi şeyler ister. Yapmazsak ele güne karşı ayıb olur.
— Kızına çeyiz aldın öyle mi?
— Şimdilik aklımda böyle bir sev yoktu amma kendi kendine rasgelince fırsatı kaçırınıyayım, dedim,
— Ayağına kısmet geldi demek.
«Orasını karıştırma, bey ba. Üzümünü ye de bağını sorma. Sen bu fırsatı kaçınma, al şu küpelerin dedi. «Öyle ise evvelâ bir kuyumcuya gidelim, göstereyim, ondan sonra alayım» dedim. «Ycook, onu yapamam. Ben malımı herkese gösterecek olsam elimi öpene bin beş yü.5 liraya satanm. Beraber Kapalıçarşıya gidelim, beıı sent kapının önünde bekli-yeyim, sen kuyumcu dükkânlarına bak, buna benzer küpelerin fiatini sor da ondan sonra gel, konuşalım»
AİLE DOKTORLUĞD ARIYORUM — İsteklilerin Akşam gatelesi IH, rilmûsuna metupla müracaatları.
338
ş.)
SATILIK HUSUSİ OTOMOBİL •18 modol Austin markalı temiz kul-lünılmıa ehven flütle satılıktır, Vej-ncclter OümbUj mftğaiMi No. 25. T(1: 29305. 407 — 2
MUREBBİYE — 100 lira ücretle çocuk mürebbiyeliği İşinde çnhşınak İsteyen bayan Ayşe Bilen talip olanlar Kadıköy Yeldcglrmeni Duatepc sokak No. 120 ye- 383 -1
ORTA YAŞU — Tecrübeli Türk diıdı iş arıyor, İsteklilerin bu adrese mektupla müracaatları. Meşrutiyet ım-ılıallesi Kelek sokak No. 33/1 Nl-şantaş. 404 — 1
ACELE BATİLİK - İplik büküm mokloeil «Hamel» markalı 300 İÇncll iki taraflı» pamuk yün İpek büker. Müracaat Çatala Posta kuturu 1469.
41T — 1
(SM LİRAYA I SATILIK FRANSIZ PİYANO — Fatih, Kulası caddeni Esc apartıman birinci kat Pazardan başka sürülebilir. Telefon 29359.
392 — S
İSTANBUL. BEVO&LU, AYAZPA-ŞA'NIN — mııleaa bir yerinde denizi Yürür, fevkalâde manzaralı. 560 metre kare bir aran Aahlbl tarafından satılıktır.. Mutavassıt kabul olunmaz, al.Akadnrlnrın iatantiul. Bcyatlu. -Posta kutunu 2317 ye. m Oraca atim.
D ENİZ E 20 METRE YÜZLÜ — Orta köyde »elci vapur lıknlral nokagında kumlukta 3/1 numaralı üstünde dürt oda v® koridor, altında İki «üz kayıkhane ve iki od» tut» bahçe yer satılık ve kiralıktır, içindeki sahibi Şefik Yavuz'a müracaat. 340
SATILIK DÜKKÂN Nunıosmanlye İMpunada, Sehifasım Cad. No. ar? H. uıurl Alev'e müracaat. 378 —
ACELE SATILIK ARSA — Suadh ye İstasyonu .in iki, dakika mesafede denize nazır 1195 met tek ur arsa Müracaat: Kapşlıçarjı Kavafla.- soluk No. 50 ye. 403 — 5
— Gelmez olaydı. Yolda giderken şu herif yanıma sokuldu; «Efendi baba, sen temiz yürekli bir adama benziyorsun. Bende bir kelepir var Şunu alırsan hem kendin istifade edersin, hem de bana bir iyilik etmiş olursun. Herkese göstermek İstemiyorum» diyerek cebinden bir kutu çıkarıp verdi. Kapağını açtun ki içinde bir çift küpe var. Bakarken pırıltısı insanın gözlerini kamaştırıyor. Beyaz altın üzerine pırlanta taçlar koymuşlar Herif bana; «Efendi baba (bunu iki bin liradan a-şağ; alamazsın. Ben sana bin liraya vereceğim» dedi. İçime biraz şüphe girer gibi oldu; «O kadar pahalı bir şeyi sen ne diye yan fiatine
veriyorsun?>> diye sordum;
İS ARIYORMU — Liseden mezunum, askerlik ödevimi yaptım, yazı ve hcaap işlerinde ticarethane, mü-carşelerde çalışmak işliyorum, Ad-u(ı«ı avıua rM veta Taşteknelor Acıçeşmc sa-
dedi. O sırada yanımıza baş-, kak «/i ömer Dcmirai. ka bir adam geldi, bana göz * eti, biraz geriye çekip kulacıma; (Bey baba, bu adanıl meşhur hırsızlardandır. Küpeleri bir yerden çalmış. Bi raz evvel bana da gösterdi, Çok hoşuma gitti. Ben elmas işlerinden anlarım. Kü peleri almak istedim, yedi, yüz liraya vermeğe razı oldu amma aksi bir zamana ras-ladı. para bulamadım. Sen alacak olursan yedi yüz liradan fazla verme sakın» dedi. Sahiden de elime bir kelepir düştüğünü o zaman anladım.
— Yaaa!... Küpelerin hırsızlık olduğunu bildiğin halde kelepir diye alıyorsun, öyle mi?
— Adaaam sen de. Hırsızlıktan bana ne? Küpeleri ben çalmadım ya. Her koyun kendi bacağından aşılır. Ben parasını verip malı satın alıyorum.
— Peki, sonra ne oldu?
— Ondan sonra Çarşıya gittim, birkaç kuyumcu dükkânına girip ağızlarını yokladım, herifinkinden daha küçük küpelere bin beş yüz, ikin bin İha istediler. Fiatleri öğrendikten sonra herifin yanına döndüm, vur aşağı, tut yukarı, yedi yüz liraya pazarlık ettik, paraları verip küpeleri aldım Gece otelde kutuyu yastığımın altına sokarken odadaki arkadaş gördü. Fakat ona meseleyi anlatmadım; «Kuyumculardan bin bes yüz liraya aldım» dedim. Küpeleri alıp evirdi çevirdi; «Hayırlı olsun amma bunları benîm gözüm tutmadı. Taşlan sahici taşa benzemiyor. Alırken başka bir kuyumcuya gösterdin mi? Benim tanıdığım bir kuyumcu vardır. İstersen yann götürelim de o-na bir gösterelim» dedi. Bu lâkırdıyı duyunca içime kurt düştü, sabahlara kadar gözüme uyku girmedi. Sabah leyin o arkadaşla beraber kuyumcuya gittik. Herif karşıdan bakar bakmaz: «Bunlar elmas değ'l, yalancı taş» demez mi! Haydi bakalım, koş karakollara. Beni sıkı sıkı sorguya çektiler, heriü İyice tarif ettim. Erte-' sİ gün de kendisini yakaladılar. Velâkin, herifte paralarım bulunmadı ki.
Mahkeme açıldı, efendi amca ellerini ovuşturarak maznunun ardı sıra salona
Ce. Re.
MÜZİKLİ BAHÇELER VE GAZİNOLAR tCİN — 30 vatlık Ampİlka-lör - Mikrofo ı - Pikap - Bir kaç hoparlör ve teferruatı ehven ttatle satılıktır. Cereyanla ve 6 volt Aküm-Mtörle de ğallşır. İst: Aşlr Efendi (FolM'tatl
FINDIKLIDA — Tıamvay durağ.n-da eski Fındıklı Tuhafiye Makata1.! devren kiralıktır. Bankalar easdert. DanUp han 10 No. ya müracaat.
401 - 1
HALKA HİZMET GAYESİYLE — Yeni açılan inşaat büromuz müşteri kaydına başlamıştır, inşaat servilimize uğra.. ,mz. sîzlerin ev yaptırmak hokkındakl müşkülünüzü halledecektir. Ucuz, çok kısa zamanda projeler teslim edilir. Kredili yapı inşaat bürosu. CaŞaloglu Nuruosmanlye caddesi No. o. 347
ÇOK ACELE SATILIK DEVM3f aşçi dükkâni — Tramvay eadde-slnde her işe elverişli dükkân, Orta-köyde Muallim Naci caddesinde ~ 3a köftecisi. 405
— 2
HER TÜRLÜ A TELVEYE UYGUN-Ve matbaaya elverişli dükkân kiri İlktir. Nuruosmaniye caddesi •86» ya müracaat. 418 — 2
No.
400 — 2 - Cad. Hobyar han 20490.
I
--------------------------------
Sfenks Uykuda
Aşk ve Macera Romanı
Yazan: J. D. Carr Tercüme eden: (Vâ - Nü)
Tefrika No. 40
— Yok efendim, ne miinase- I bet? Ben dg sLzln vardığınız neticenin aynına vardım. Ve| şuna kaniim kİ. e£er zekama biraz daha zorlarsanız, kaatilı kolaylıkla bulacaksınız. Nişanlınızdan şüphe eden ben değilim. Polis âmirleri Hadiey ile Madden öyle bir fikre saplanmışlar. Ceila’ntn yazdığı uzun mektup, parkta sizinle konuş* tukları, (ki bu muhavereyi dinlemişler.) üstelik dün geceki ke-şiflcr...
Hep onun aleyhinde deliller.
Delikanlı, sigarasından iistûs-te bir kaç nefes çekerek:
— Demek kİ, bu baylar, Ce-lla'nın ablasını öldürdüğü kanaatindeler?
— Bir bakıma, evet!
— Canım, bu kadar saçma bir şey olur mu?... Düşünseler ya bir kere... Cella, Margotü
SATILIK EV — Haliç Fenerinde Kâtip Musluhlddln mahallesi Kiremit caddesi No. 40. Telefon: 41313,
415
DEVREN SATILIK DÇKEÂN -iyi bir muhille işlek kirazı az elektrik ve kırtasiyeci dükkânı rahibinin taşraya rldeccftinden acele devredilecektir. Mürarant: Bnlıçckapt Yerli Mallar karşınında Fındıkçıremtl şakak. Zaman dökümcvlnde Kâmil Satıcıya,3ifl
2
ÇAKMAKÇILAR YOKUŞU — Seril Paşa hanı İkinci katta No. 21 iplik Bilkümevl satılıktır. Aynı yere müracaat. 413 — 2
ZONCULDAKTA SATILIK KÂGİR
EV — 2,1/2 kat. altı oda. bir solon. 2 mutlak. 2 belâ. hamam, kuyu suyu. şehir »uyu, elektrik. 580 m2 bahçe. havadar ve denire hâkim manzaralı. mevki) Meşrutiyet mahallesi.
■ Hojlepo. No. 102 - 104. Müracaat: Hava Kurumunda hay Celitl Ertem clly-| İv bayan Mclâltat Erci. Zonguldak, 400 —
men
BİR İNŞAAT BÜROSUNUN İdari kısmında çalışacak sc Bayana acele ihtiyaç vardır, oğlu Nuru Osmaniye caddesi Kredili Yapı İnşaat bürosuna caaL 31
bir İngiliz aİlesi yanlnda — Ev İşini, yemek pişirmesini ve çocuğa bakabilecek bir bayana acele İhtiyaç vardır. Fransızca bilmesi tercihtir. Fakat mecburi değildir. Her gün öğleden sonraları Sııadlyedc Karakol sokak 25/2 Bşyar Milise müracaat. 344
DİKKAT — İpotek ıaıcy
,ssut eder. Emlâk, arazi alım satımı I ile vekâlet işlerini kabm eden herkesin itimadını kazan mu. olan Şuhu tat Emlâk Zarif Özalp BcyoSlu BU- J yükpurmakkapı köscbujı No 4 Te-] lefon: 42398 908 15
DEVREN SATILIK MANAV DÜKKÂNI — Pangaltı Tcpeüatü tramvay caddesi ve duragltıdâ h« ise elverişli Akın sineması yanında «3/2 numaralı dükkân .Müracaat: Aynı dükkâna. 240 - 3
SATILIK BÜYÜK BİNA — İyi irat, bol hava. 17 oda dürt dükkân çarsıknpı Hüseyin aR» camı sokak No. 10. Müracaat her gün öfileye kadar aynı eve. 269 — k
SATILIK APARTIMAN — Cihangirde Alman luutahaneslnln bahçesine bakan, iki katı tamam üçüncü katinin yalnız ön duvarları yarım kalmış bir apartıman müsait naile satılıktır. 20673 numaraya telefon.
412 —
ZİNCİRLİKÜYU LEVENT MAHALLESİ İNŞAATINDA — Çalışmak üzere kalfa iılmaenklır. Sanat okulu mezunları tercih edilir. Taliplerin belgeleriyle şantiye şefliğine müracaatlara. W8 — 1
KİRALIK VAZIHANElER VE DEPO — 6 ve 2 odalar ıçıçc 2(>û metre bir raton. Calala Veli Alemdin han Telefim 43523. 80 - 5
ENGİN EMLÂK — 23000 liraya satılık kârşir ev. Deniz görür vesaite I çok yakın GctUkpaşadâ 390 lira iratlı, bir katı boş. Çarşı kapı LckeeLler. Gcnçcr han. No. 49. 371 —
SATICI ARANIYOR - Kırtllldyc Halıcını bay İle ıtriyat uncun bayan tezgâhtar aranıyor. TccTÜbelt olmaları jarllır. Müracaat: Büyük Postane Caddesi Nö. 5/1. 402 —
KİRALIK
Balılcpnrarı bir dükkân Taksim Tarlııbaşı Cad No 11 Oran Emlâk Bürosu Telefon 413H.
249
DÜKKÂN - Beyoğlu dVArınd* kösebajındn ve ardiye Müracaat:
ENCİN EMLÂK — 39.000 liraya tılıic apartıman. Kadıköy'de bahçeli, banyo, su, havagazı 250 İraklı on sene vergiden r Çarşıknpı Lekeciler Genccr No. 40. Mfc
ECZACI KALFASI ARANIYOR )-Tecrübeli bi vaziyetine v göre man-f ve ncvver Akel Tel: 85140.
SATILIK DÜKKÂN — Dtvanyolun-da İstimlâke tâbi olmıyan yanyana İki dükân ayrı ayrı veya İkisi birden satılıktır. Müracaat: DlvailJ'OİU 76/1 :. 342
■ , »iuikik. mur»ı kabiliydin* nU||tU GUıısÜı. Jrtakby Mü- -----------------
ENGİN EMLÂK - 15.9» liraya sa-’ tlllk kârgll' ev. İki ko'lı lerlros, banyolu. Altınbakkalda 118 lira IratİL Çarşıkapı Lekeciler Gcnçcr han No. 40 374 —
SATILIK ARSALAR — Bogamçlndc Yenlköyde deniz Kıyısında 408. Be-yoglundn Hnmalbaşıda 2408. Beyog-lunda Tünel İttisalinde Buy tik apnr-t liman. Müracaat: Dclcon AsUsuraai-an- one han Tel: B0528. 338
: gcnla ------------------------------------—
mcvcllt ACELE DEVREN SATILIK DÜK-muaftır KÂN — Fevkalâde lalekköşebaşı, her han İşe elverişli Taksim Tarlobaşı cad.
— i No, ıı Oran Emlâk barosu. Telefon----- (1314.
337 -
3. AI.I.W*SVTrvUE$YA)|
SATILIK KAMYON — 046 model Fort marka kamyon şairliktir. Saat 0-11 «ırasında Tophane Lüleciler caddesi No. 12 ye müracaat 345
PEK AZ KULLANILMIŞ - 30 beygir İlk İngiliz malı I motor, Flottmcnt marka 2 kompresör ve 1 delme tabancası satılıktır. Akşam'da fE. E. motör remsine yazılması. 333
ELBİSE VE PALTOLARINIZI -Taksitle diploman tüccar terzi Şükrü Aksoys teminatlı -alarak raptıra-blllrsinlz. Çakmakçılar yokuşu aşağısında Dlibenadclcr civarında Sabrı Safa han No. 13 168 - »
SATILIK HUSUSt OTOMOBİL — 39 Mercuri spor gayet temiz vaziyettedir. Telefon 20981 e müracaat,
291 — I
SATILIK HUSUSİ UCUZ MERSE-des benz otomobili — Taksiye de elverlill MS lülrs Plymuulli taksi az ve temi? kullanılmış. Galata Rıhtım caddesi U. 362 — i
engin emlâk — 3Ö.9Ö9 liraya satılık han İstanbul piyasasında aydn 800 lira irat getirir vergiden muaftır. Tediyotla kolaylık, çnrşıkapı Lekeciler Gcjıçcr han No. 40.
370
SATILIK ARAZİ - Kartal kotasın» on bes ve Üsküdar kozasına yirmi kilometre meşalede ve şose üzerinde zlraate. hafi ve bahçe yctişUr-meyc gayet elverişli yedi yüz dönüm arazi satılılctır. Arzu edenlerin İzahat almak üzere 43431 telefona mü-1 raeaattarı. 399 — 1
ZEVK SAHİPLERİNE FIRSAT — Göztepe Pırpnyatl tarlası namlle maruf ûc cephesi yoj önünden Kayında îı suyu geçer 3315 metre kar* ejl bulunmaz arsa azimet sebeblle sahibi elinden -satılıktır Arzu edenler Çarşı kapı Tiyatro caddesi No. T ye müracaat-368 —
SATILIK APARTIMAN - Konforlu, manzaralı, vesaite yakın, bir katı bos iki katlı aparlırrmn Kurtuluş Si-nemkiry Eşrcl Efendi sokak 186 No. ikinci kata müracaat 375 —
KİRALIK ODA — Aile yatımda, mobilyalı vc banyolu bir oda. iki kişiye de verilebilir. Matbaacı Os ! manbey cadde?I Beypazarı Apt. kat: 1 Pangalu - Osmanbcy 367 . |
15.000 LİRAYA SATILIK HANE —
1 Beylerbeyi İskelesine »«Kın 600 met KİRALIK KÂRGta DEPO — Ta- rc bohçe lç|nde lld tH.|uk hâne I mirhonc ve boy aha nr gibi işlere d« teslim satılıktır. Nevnlr.âl So 1» s n.lcl .» ,uu,...u. sinema , elverişlidir Feriköy Baruthane cad-' mUracant, K2 _ .
tiyatro, işimin çokluğundan katı-j dest Kuyulu Bag sokak No. 49/**
— ................ Ankarada. deponun üstündeki kata müracaat.
375
ANKARANIN — En fazla iş veren muhitinde her türlü tesisatı tn-| mam derhal işlemeye hazır sahnesi' lir 1090 kişi ln'inbında y atili
1 İlktir. Ciddi tekliflerin
I Bankalar caddesi No. 21 Telefon 101861 veya 12597 ye müracaatları. Bu on gün zarfında dt İstanbul Marpuççu-
I kır Leblebici han No- M de görüşüle-j . bilir. On. günden sonra Ankara ad-| resine müracaat. 374 —3
YÜZDE ON BES GELİRLİ ACELE BOŞ SATILIK EV — Şehremini cadde tiran yorun fcitgir Uel nyn kot kö- |K] ODALI VE TELEFONLU YA-çe bası « ıda 2 helası 2 mutlak tas- zihane — Masa ye kaltuklonyle be-.... j_ ■>. . ı ._».ıı «ivin kiralıktır. Müracaat: Galata
luıucKnoıun'inl Norveç Han Kat 1 Hakkı Gönrahine. 3W -S
lık sofa 110 Icarlı 7.500 ipotekli 5000 raber kiralık! peşin Eminönü Is Bankası karsısında yaksckkaldıru oyuncakçı Haşan, 380 — |
SATILIK YENİ BİNA - Sultan-' __________________________
ahmet Akbıyık Feneriikapı ıolınk T1LIK KÖŞK — Boğazın havaliyle blu liraya devrelıınacaktır. Tafsilât 60 No. da iki kal 8 oda bahçe taraça mc;hur Kandillide - Halat sokağı No.j İstanbul posta kutusu M3.
elektrik su mevcut içindekilere mü-( jş fçl dıjı yağlı boya, muşamba dö-1 498
racaat. 332 - I | ,e)| havagazı, clektlrik. içinde Elmztı -7—_
---------- Lyu.'bîSnde kuysu çam ve mey-' BUYUKADADA - K.r.nf.i eadfle-v. tfaçhr. fevkalâde mantara mu- müdürlJBünün İnşa mü-
UVOMİI nubul edilmez. Müracaat-, «»(“»'"• hal1 müftM ar«lar ratıl.k-Telefon: 83035. Sabahları. 357 - > "r- Müracaat: Galatı Serme! han ____________________________________________'No. S. Telefon 44541. RüyOltada An-,Jlt,__ MECtDIYEKOYÜNDF ACELE SA- kara PıatahancJİ Telefon 56-51.
Telefon TILIK ARSA - Mutana bit yerde | 391
379 -
% 10 GETİREN KIYMETLİ EMLÂK — Piyasanın parlak bir yerinde Trthtakale Telefon Başmüdürlüğü caddesinde (1731 M2 büyük «trsaalle altında dükkânları bulunan üç katlı j lirin binası acele satılıktır, gündüzleri 2flOM. akşamları
SATILIK KÖŞK VE DÜKKÂN-,
LAK — Kartal Mnlıepeslndc Köşkı otoblls durağı yanında .... " *
No, 48 dükkânlar çarşı içinde Beş-’ vaziyette içindeki rahibi bakkal 378 - •
SATILIK OTOMOBİL — Takside çeşmeler No. 16 - 15/1 işle çalışır 8-18 modeli «Wok*al» marka müracaat .,1 bir araba satılıktır. Her gıln 12 ye Fuat Akman': kadar Valdeçcşmes.'ndc Asri Garaj- -------------------
da görülcbliü. 364 — 1 SATILIK O
SATILIK İCAIIYONET — Opel marka İşler vaziyette. Müracaat: Beşiktaş Nusretiyc caddesi No. 23,
300 — 2
ÇOCUK ARABASI—A?., temiı kullanılmış, S>k- uygun Halle Milliktir. Adres: Şişli - Küçük Bahçe No. 9 Abralc Ap. kat: 1.
.W
— 1
SATILIK ARSA — Kurtuluşta. Çifte Fırınlar arkası Bay Sungur soka-ftında İki parça ursa satılıktır. İsteyenler: Yeni noatane karala* 30 numaraya müracaat, T etalon 21280.
329
SATILIK KELEPİR KAMYON —
946 model «Stud Baker» marka 3 ton- 1 luk işler vaziyette ucuz ftatlc salı- ' liradan lık Sirkeci Topçuoâlü Garajı lomlr- rilir. t el Hallt Ustaya müracaut.
410
BOSTANCIDA — 8 parçaya ıfraı edilmiş 12 bin metre arsa toptan 3 ı satılıktır. Ayrı parça da ve İstanbul İş Bankası arkasında | Develi Kundura mağazasına.
I 391
İİOOO LİRAYA MOBILYESİYLE SA-Bogazu
SATILIK KELEPİR EV — Kadl-
— 1 köy Acıbadem otobdaünUn Rasunpaşa “ öuragtita beş. Kuronflaheere ıramvoy KADIKÖYÜNÜN MERKEZt BİR duracına yedi dakika meşalede altı YERİNDE SATILIK APARTMAN — oda, konforlu, manzaralı, bahçeli ev Bodrum hariç 3 katla dörder oda es- bos teslim acele satılıktır l’kballye kİ kiraeüı bahçeli manzaralı 45 bin mahallesi R.ınlmpn-ö tabak J3.1S No. lira. Kadıköy -Emniyet SondıŞı kar şısındoki kahvede BursalI Mustafa.
360 - I
nt
HALI FAALİYETTE BULUNAN ITRİYAT • İMALÂTHANESİ —Yolculuk dolayıslylc bllûıum formülleriyle. Demirbaş ve mamul mal tutarı olan üç
ı
YOLCULUK DOLA TİSİYLE DEVREN SATILIK - K.rtaSİvo. ıtriyat, tütüncü dükkânı devren «Aldıktır. Altıyolağzı No i’k>. İçindekilere mü-racnat Kadıköy.33J
ınur nvc-ı-ı. v"* . •
Mutana bit yerde | tramvaya dört dakika meşalede Stv- --------:----------------
ritaş caddeni Imcan fabrika bitişi-1 «'«AL’" «;
Binde İRİ kat insanla müsaadeli ar- «>ur lskclc’‘ Beylulmakl
kası dulluk civar arsalara göre yan' ”'18 ’ od-*1* “
rintle an liradan 244 metrekare «wJ«W‘»rik» hava8azı Um ve,kullanışlı Cilttik Cad? Emlak Büros-ı Veiıap Avşar. Tarta- ___________________?56
başı caddesi 12Ö. Telefon 49237. _ KİRALIK VE SATILIK VİLLÂ -____________________________:i;,H_____' BüyiUtada. Nizam caddesi, Akakçe
KARTAL MALTEPES1NDE - Dra->’«*- tevkatflde manzara. Yeni kâr-fiosta Ankara evleri koopcratilmde. Eır »*5 oda- bnn>°- mutfnk A>nca bir hisse devren satılikhr. Taliplerin bodrum ka,lnda ikl oda- muHalç- 6e-YenlVaJdchan K ! No. 40 ta Bed-J >*• C«rıaS.rl.k. açık ve kapalı teri Selefe mürraattar. «59-1 "»»«. «•«»"» Kh« *»>»
- Her yer muşamban. 500 metre knrc
BEYAZtDtN İŞLEK YERİNDE BİR b'kce. Hem satılık hem kiralık. 20331 DÜKKÂN - Azimet dolnyısivle dev-. tc'ctona müracaat._______________391 — 1
rcıiUeeelttlr. Her gün saat 16 dan , . , _ ,
17 ye kadar Beyantta Emtncfend. Kt«*UK DAİRE - İstanbul Bele-Coşrac sokak No. 7/1 e müracaat. d,ycil ««mnnda Ayberk ApârtUM-360 _ j nında. 5 oda. kaloriler, sıcak su.
, 1 manrara, hjleye kadar S No. Iı dal-
ACELE SATILIK KÖŞK — Kabili reye mUracnat. 393 — 2
Itrar on rlftnüm arazi İçinde İdlrglr f------------------------------ ""
köşk ve ahırlar maktuan 19 bin 11-' ERENKÖY - KozyMagı Kayasul-.» raya. Göztepe ve Erenköy İstasyon- tan on dönüm bafl bahçıvanlığa el-ra- ' lorı on beş, otobüs bir dakikadadır, verişil arazi iki kuyu köşk usakha-1a Atıcı bizzat görmeli. Göztepe tram- ne ahır acele satılıktır. Müracaat:
| vay mahallinde arabacı Mustafaya Çemberi ita Ş Atlas Boyahanesi. 5 müracaat. 363 — »i 387
— 1
MÜJDE — Çarşıkapı Genccr hanında Yıldız Kadın terzihanesi döşemesiyle devren Milliktir. Not: Döşeme yatüıaneye de elverişlidir. Müracaat: Aynı han No 18 e.
İNŞAATTAN ANLAR - Mühendis. Mimar veya ’ş erbabı bir arkadaş yeni tesis edilecek bir şirkete yarı yarıya ortak alınacaktır. CaÜsloSlu Nuruosmanlye caddesi No. 6 kat 1 Fahri Barağa
ORTAK ARANIYOR — Piyasada tutulmuş raklbsiz işimize argsrl 45 bin lira koyabilecek arkadaşa ihtiyaç cimiz var. Şartlarımız tatnunklrdır. Unkspanı Bulvar Kıraathanesi sahibi
Ali Berçten sorunuz_________339
HİSSEDAR ARANIYOR — İşlemekte olan bir imalâthaneye S.OOO Ura koyacak bir hissedar aranijat Ak-şam’da AA. rilmuzunn yazılmasl
328
— s
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce ügretmlş bir zenç üç ayda lisan öğretir. Akşam «D.S. rümuzunâ mü-
delicesine severdi.
— Kabul.
I — öyleyse, ablasını öldürmesine nasıl bir sebep tasavvur ediyorlar?
Doktor Pell, gözleri muhatabının yüzünde çevrik, aheste a-heste konuşuyordu.
— Cella, eniştesinin ablasına, tahammül edilmez derecede kötü muamele eLtiğine kanldl, Bu muameleyi lâyık görmüyordu. Hâlâ da hazmedemiyor. Cinayet sebebini bu gösterseler mantıki midir?
— Galiba...
— Celia’nın görüşüne nazaran, ablası, dünyanın en bedbaht mahlukuydu. Genç kızın telâkkisine göre, aolası, boşanmağa da, şeklen ayrılmağa da razı olmıyaeaktı. Samimi surette ve büyük bir şiddetle ölmeği arzu ediyordu. Esasen
bedbaht kadın, bu hislerinden kardeşine de bahsetmiş değil miydi?
Sigara, Holdcnln parmaklan arasından düştü.
— Bu abdal polisler, Cella gibi bir kızın, merhamet yüzünden ablasını öldürdüğüne Kailler demek? Bunu mu telmih etmek İstiyorsunuz?
— Telmihte de aldanmadığımı sanıyorum.
— Fakat böyle bir hareket, tam mânaslyle bir cinnet ifade etmez mİ?
Fell. dalgın dalgın:
— Evet... öyle düşünüyorlar, buna kaniler! — dt»dl.
Bir sükût hüküm sürdü. Sonra, şişman adam, şu sözleri ilâve etti:
— Beyninizde ve kalbinizde neler cereyan ettiğini görüyorum. Size karşı derin bir muhabbetim var. Fakat eğer soğuk kanlılığınızı kaybederseniz, e-min olun ki bu işin içinden sıy-rılamayız,
«Şunu anlayınız kl, arkadaşlarım olan polis âmirlerinin ileri sürdükleri ldiayı çürütebilmek üzere, elimde hiç bir maddi delil yoktur. Eğer sizinle elele
verip, Calla Devereux'yü kurta-ramıyacak olursak hiç kimse böyle bir teşebbüse geçmiyecek-tir. Gerçi, çocuklara mahsus eski bir oyun odasında münakaşa edip duruyoruz ama, öyle sanırım, ikimiz de aklı başında kimseleriz. Hâdiseleri, oldukları gibi telâkki etmek fikrinde misiniz? Evet mİ, hayır mı?
— Bittabi.
— Âlâ... Mükemmel... — diye alnını, kenarı al bir mendille kurulamağa başladı. — Evvelâ şu listeyi gözden geçirmenizi sizden istiyeceğlm. Bu listede, Noel gecesinden evvel Wldes-tairs malikânesindeki «cinayet oyununda» temsil edilen, mücrim şahsiyetler vardır. İşledikleri cürümlere göre, onları tarih sırasına dizdim.
Holden, kâğıdı aldı. Aşağıki yazıları okudu:
Marta Mannlng, aile kadını (Londra 1849) Patrlc O'Conneıl öldürdüğü İçin, kocaslyle beraber idam edilmiştir.
Kete Waböter, hizmetçi (Londra, 1879) yanında çalıştığı hanımı bayan Thomas'ı öldürdüğü için idam olunmuştur.
Mary Pearcey, metreslik eden bir kadın, t Londra. 1890) Pho-ebe Hogg isimi! rakibeslni öl dürdüğü için İdam olunmuştur.
Robert Buchanan, hekim. (Nevyork, 1898) karısı Annie yi öldürdüğü İçin İdam olunmuştur .
G. - j Smith, çok kanlılığı meslek edinmiş bir adam (Londra, 1915) ilç karısmı, öldürdüğü İçin idam olunmuştur.
Henrl - Dösire Landru, kezâ (Versallles, 1921) on kadım ve bir çocuğu öldürdüğü için idam olunmuştur.
Edlth Thompson, kasadar kadın. (Londra 1922) kocası Percy yi müştereken öldürcüklerl için âşıkı Frederlck'le beraber idam edilmişlerdir.
Doktor Fell:
— Bu liste hakkında mütaiâa beyan etmiyeceğlm. — dedi. — Fakat, dikkatinizi ilk isim üzerine çekmek istiyorum.
— Marla Mannlng... Yani Ce-lla'nın temsil ettiği rol.
— Evet... Cella da, cinayete mütealalk her şeyden nefret e-diyor. Cinayet mevzulanna dair bir satır bile okumak isteme-
miştir. Rolü hakkında tama-miyle cahil olması Slr Donveta Locke’un hoşuna gitmiştir.
— öyle olsun... Peki, netice?
— Buna rağmen, Cella, o gece, evine döner dönmez, garip ve müthiş bir kâbusun tesirinde kalmış. Siz de vaziyeti biliyorsunuz: Bizzat kendi anlatmış bulunuyor.
— Evet, Doğru.
— Hatırlıyorsunuz: Bu cani kadını öldürdükleri sırada idam mahallinin etrafını halk sarmış. «Oh, Susanneh!» diye haykırır, dururmuş. Bu kâbus, hakikat haline bürünüyordu. O devirde, böyle bir şarlsj modaymış. Fakat bu teierrüat, herkesçe pek malûm değildir. İngiliz müellifi Dlcknes, gazeteye yazdığı bir mektupta, halkın karşısında İdam hükümlerinin infazl aleyhinde bulunur ve bu hâdiseyi zikreder Bu hâdiseden insanın malûmatı olması İçin...
— ... Cinayetler tarihin» g^-yet İyi bilmesi iktiza eder.
— Ben de onu söylemek istiyordum. İşte zabıta, bu noktaya da takılıyor.
Holden, gülmek tecrübesinde
bulunarak:
— Cella, belki de bu teferruatı, tesadüfen bir yerden öğrenmiştir! — dedL — Cinayet o-yununa İştirak edenlerden bul, ona bu garip teferruatı hikâye etmişti. O da, rüyasında görmüştür.
— Olabilir... Fakat bu gibi noktalar birike birike, şüphenin artmsaına vesile teşkil ediyor. Zabıta âmiri Hadiey, şu noktada da duruyor: Cella, makoer açıldığı takdirde, eniştesinin mücrimlyetl hakkında bir delil ele geçirileceğine dair, polise gönderdiği mektupta ısrar etmiştir.
«Altı ay müddetle bu bahisleri kurcalamadığı dikkate alınacak bir noktadır. Sonra, birdenbire uykusundan uyanıcası-ca silkiniyor; vâdlmt tutmaklığımı benden İstiyor Ve polise o mektubu gönderiyor. Acaba niçin o Kadar müddet bekledi? Şimdi, şüphelerin birike birike çiğ halini aldığını görüyor musunuz?
— Hayır, pek değil.
Doktor Fell, mendilini cebim indirerek;
(Arkası var)
10 Mart 1950
AKSAM
Sahlfe 7
Aşk müzesi
J HIÎR AKSAM I
■ Bili lltKÂVE |
JV
Rus asilzadelerinden Boris lle geçirdiğim parlak- bir eğlence gCtfslnin sonunda kendisinden ayrılırken yeni dostum bana:
— Bir gün evime gelirseniz, stze aşk müzemi göstereceğim. Müzemde sizi ilgilendirecek enteresan. şeyler göreceksiniz, dc-dl.
Merak ve tecessüs hissi, beni bir kaç gün sonra onu evinde ziyarete şevketti. Tabii kendirinden bana «aşk müzesi» nl 1 göstermesini talep etlim. Beni, İçinde üzerleri levhah vit- ' rlnlcrden başka bir şey bulunmayan bir odaya "ölürdü. Hay-retinıp. gülerek izahat vermeğe başladı:
— Her koleksiyon sistemli bir dikkat ve itina ile yapılmıştır. Bu vitrinlerde 17 yaşımdan iti* baren sevdiğim kadınlardan hâtıra makamında aldığım ufak tefek şeyler bulunur.
Birinci vitrinin üzerinde «Ka- 1 tuşka» levhası vardı. Dostum, başım teessürle yere iğeıek ha- ( zin bir sesle:
— Katuşka, ilk sevgilimdi. 1 Onu ne kadar çok reverdim bil- . «eniz, diye mırıl ti andı.
Vitrinde hiç bir fotoğraf yok- | tu. Yalnız aralarında zahiren ; hiç bir münasebet bulunmuyor i gibi çürünen bazı eşya vardı: ■ EtikeUnin üzerine «parmak çat- j laklarına karşı krem» kelime- ( lerl yazılı boş bir küçük vazo, ( 1905 senesinde imparatorluk ! operası İçin alınmış ik! bilet ile ( bir fauüâ parçası vardı. İşte ( bütün bunlar, Katuşkayı temsil j ediyorlardı.
Hayretle Berisin yüzüne bak- ] üm, ciddiyetle cevap verdi: (
— Katuşkaya alt hâtıralar ( İşte bunlardır. Bu vitrinin ö- ( nünde levekkuf ettikçe, 16 ya- ( çındaki taze vc körpe teninin güzel kokusunu teneffüs ettiğimi ve bütün rüzgârlara açık bulunan, donmuş karlarla ör- ' tülü Nefski meydanında bulunduğumu sanıyorum. Boş ' krem vazosu, size, gençlik zamanında yaşanmış eaniı yaşatmağa banal bir şey gibi anıma, hikâyesini umarını ki fikrinizi teksiniz.
Size söylediğim gibi seviştiğimiz zaman Katuşka 16 yaşında bir kızdı ve bir ıtriyatçıda çalışıyordu. Ben liseye gidiyordum. para bakımından müthiş bir sıkıntı İçinde kıvranıyordum. Cep harçlığım, Katuşkaya karşı beslediğim büyük ve sonsuz sevgi he gayri mütenasipti. Soğuk kış günlerinde Nefski meydanının dondurucu soğuğundan ürtir titreyerek sevgilimin işinden çıkmasını bekliyordum. Rusyada taş mevsimi çok serttir. Hergıin akşamlan, müthiş soğuk altında sevgilimi bekleye bekleye yüzümün derileri çatlamıştı. İşte, o çatlaklıklara karşı boş gördüğünüz va-zanun içindeki merhemi kullanıyordum.
Vitrinde gördüğün ik| opera biletine gelince, bunları Katuş-kayı operaya götürüp eğlendirmek için santim rantlm blrlk-tirdiğim paralarla aldım.
Çatiyapinln, Boru Gondukof operası aynaniyordu. Verdiğim paranın boşa gitmemesi için uzun süren bir temsili seçmiştim. Paradinin ücra bir köşesinden piyesi seyrederken dk defa sevgilimi öpmüştüm. Şimdi bu sararmış duhuliye biletle-lerini gördükçe, dudaklarımda tatlı busesinin hararetini hissediyorum.
Şu fanila parçasının mânasının ne olduğunu da öğrenmek IsUyorranuz, anlatayım: Kakıştı a ile berabeı tiyatrodan çıktıktan sonra yolda kolkolâ yürürken, babasına Tasladık, ihtiyar, kızım benimle görüşmekten menettiği İçin yanağıma şiddetli bir şamar aşketll. şunu da söyllyeylm ki genç kı-nn babası hamal ve amatör bir boksör olduğu İçin yediğim şiddetli tokattan sol yanağımın davul gib» şiştiğini tahmin e-derslniz. Tabii aileme, yanağımdaki şişin hatafcî sebebini söyliyonu zdim, dişlerimin ağrıdığım ve yanağınım o sebepten şişliğini bahane ettim. Annem de. şişin inmesi için şu gördüğünüz fanJlâ parçaslyle yanağımı sarmıştı.
Boris, mazinin bu tath hûJya-, lânna dalarak blra« sustuktan aonra:
— Sana nü tün a^klanmı pjrer birer anlatmağa hacet yok. En enteresanlarım anlatmak kafidir dedi.
Vitrinleri birer birer u-tklk ederken «Suzl» levna&mı taş:-
yanın önünde durduk. İçinde 1910 tarihli bir Paı.ls tiyatrosunun temsil programı ile Blyarlç otellerinden blrinnl hesap pus-lası, Nice mahkemesinin olr celbnamesl ve eski model bir tabanca vardı.
Borls sözüne sevamla:
— Bu hâtıralara bakarak Suzl lle muaşakamı hayalinizde canlandırabilir inişiniz? Hayır. O halde ben size anlatayım: Sual Parisli küçük bir aktris.sİ Sahnede figüranlık yapıyor, gayet ehemmiyetsiz roller oynuyordu. Onunla beraber Biyariçte çok İyi ve tatlı günler geçirdik. Saadetimiz ebediyen devam edecek gibi görünüyordu. Tiyatro programı ve otelin hesap puslan bu unutulmaz münasebetimizi hâ-tırlatıyor. Fakat felâket, mahkemeden ı başladı.
Rumen otelimize ye folört tı. Kibar an e tavırları krava-
tına taktığı büyük inci gibi hep sahte idi. Fakat maalesef Suzl, bu sahtelikleri anlayacak feraseti haiz değildi. Bir sabah, bu serseriye mükemmel bir dayak attım. Bu tarzda hareketim aptallıktı. Zira bu dayaktan sonra o güne kadar mütereddit görünen Suzl RomanyalIya ta-mamiyle meyletti. Rakibim beni mahkemeye verdi. Hapis cezasından zor kurtuldum, fakat para cezasına mahkûm olduıu. Artisli elimden kaçırınca, İntihar etmek için şu gördüğünüz eski tabancayı satm aldım. Bereket versin, aklım başıma geldi de hayatıma kıymaktan vaz geçtim. •
Borls, bir «aç adım yürüyerek, odadaki son vitrinin önünde durdu. Vitrinin üzerine Slmbille t İsmi yazılmış bıı levha asılmıştı. Borls, bezgin bir edâ ile izahat verdi :
gelen c^lbnaıne Ue
RADYO
İSTANBUL RADYOSU
öğle ve akşam programlan
1M0
19.00
1DJO
20.00
20.15
20.30
s.oo
22,45 23.00 a.»
Açılıp ve prorremlar. Haberler.
Sarfa ve İdrkOler «Pl». Çe-iuı hafit mtlıliî «Pl.».
Sarfa ve tOrkölcr. Okuyan: MİMİM Yakar. Çal an kir: ~ ” Içılay, ItZeddfB Ökta, Bacanoa.
Serte* akdi. (Konuçma mOzlk).
Kabare sarkılan «PL». Programlar ve kapama. Açılış ve programlar.
Dana mtlzlfîl «PL». Piyano «ololan «Pl»,
Memleket havalan. Okuyan ve çalan: Haşan Süzeri.
Haberler.
Radyo senfoni orkestran kanseri. idare eden: Cemal Heçit Rey.
Saz eserleri. Saiahaddin Pınar Gelir vergisi saati.
Dinleyici İstekleri. {Türk mü-Sl#l>.
İstanbul fikir ve sanat hare-
1. Konuşan: Şevket Rado.
Ara müzifi «PL»,
Fasıl heyeti konseri. «Nişaburek».
Konzerio «Pl.».
Haberler.
Dans müziği «Pl» Programlar ve kapanıe.
Sfl(U
ANKARA RADYOSU
Açılış ve program.
M. S. ayan vt Şarkılar. Haberler.
Övertürler «Pl,». Öjle Gazetesi Sen parçalar «P' ».
Altsam programı, hava raporu vc kapama.
Açılış ve program. ’ M. S. ayan ve İncesaz (İsfahan faslı).
Kofıusma.
Mllzlk: «PL».
M. S. ayan vc Haberler, ıo.ıs Geçmijte Bugün. 19.ÎÖ TnrUıt Türk müziği. 2V.00 Filim yıldızlarından melodiler *PL».
175*
18,W
Milletlerin garip âdetleri
bir aşta yaramıyan görünüyor dinlerseniz değiştire-
— Simbulet, son aşkımdır. Onu sevdiğim zaman elli yaşıma basmıştım. Artık o günden itibaren aşk faslını kapadım. Şimdi arasıra bu vitrinleri ziyaret ederek geçmiş tatlı günlerin hâbraJarlyle başbaşa kalıyorum.
Çeviren: A. HİLÂLİ
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Ser ben nıl
20.35 Müzik: «PL».
21,00 Konuşma (Türk iye'dr Manhall plini).
21.15 Senfonik parçalar «PL». 22,00 Konuşma: B M. M. tarifi.
22.15 Dans orkestrası çalıyor «PJ.». 22.45 M. S. ayarı ve Haberler.
23,İM FroEram ve kapanış ■
★ Tüccar derneği başkam İzzet Akosman Vali ve Belediye Başk anını ziyaret ederek memleketimizde milletlerarası ticaret odası teşkili konusunda görüşmüştür.
Y*rm «abahkl prcgram
7,20 M. S. ayarı.
ÎJİ Neşeli müzik «Pl.».
7,45 Haberler ve hava raporu.
8.00 Şarkılar «Pl ».
8,15 Festival orkestrası çalıyor «Pl.»
«.25 Günün programı.
■JO Müztlc: .PL».
9.00 Kapanı;.
A Ermeni kiliselerine seçilen mütevellilerin temsilcileri Va-liyl ziyaret ederek kiliselere ait devir ve teslim muameleleri üzerinde izahat vermişler ve bazı dileklerde bulunmuşlar.
(Baş tarafı 4 üncü sahifede^ köyün veya şehrin - kendine mahsus bir ilâhı vardır. Buna Grama - Deveta derler, Te diğer mahallin ilâhına nazaran bambaşkadır. Aynı şekilde hep-
■ sinin İsmi başka ve şekilleri 1 dahi başkadır. Bazı köylerde 1 daimi bir şekil yoktur, köydeki ( çömlek İmalâtçısı, her bir merasim için kilden bir İlâh şekil yapar ve merasim bittikten sonra bu şekil bir tarafa konur vc kıymeti kalmaz.
Bazı mahallerde ise bir mer-, mer sütunu veyahut herhangi kaya parçası bu İlâh vazifesini görür. Köy İlâhları her tarafta kadındır. Köy İlâhlarına karşı i hürmet göstermek ve onlarla dalma barış halinde yaşamak gayesi le ve kötü ruhları köy-İçrilen defetmek maksadile her sene büyük kurban bayramları tesit olunur ve bir çok kurbanlar kesilir, bu münasebetle, manda, koyun, keçi, kümes hayvanları ve hattâ domuzlar kesilir, o kadar kİ bu merasimler dolayıslle kesilen hayvanların kanı merasim mahallinde bir dere halini alır. Bütün bu kurban olunan hayvanların kafaları bir yığın haline getirilir. Bıı yığının üstüne bir kap yağ ile bir fitil konulur ve hepsi birden yakılır. Maalesef bu kurban kesmedeki usul ve âdetler hiç bir suretle medeni bir şekilde ifa olunmamakla-dır.
Kurban edilen hayvanlaı yakılmakladır ve bu hayvanların külleri çok makbuldür. Bu külleri taşıyan insanların hastalıktan ârl olduklarına inanılır. Doğu sahillerde yaşayan Bada balıkçıları, sahilde kil ve tuğladan ufak boydu mabetler kurarlar, bu mabetlerin önü denize doğrudur. Bu mabetlerin içine kil toprağındnn ilâhların şekillerini koyarlar.
Balık tutmağa çıktıkları zaman bu mabetlerin önünde duran balıkçıalr. evvelâ dualar ederler ve ufak bir merasimi nıütaatap balık avlanmağa çıkarlar. ‘.Balıkçıların ilâhları, içinde bir yağ kandili yanan delikli kap ki bin gözlü demektir ve bir de Beugali Babu denilen bir kara at üzerinde, başında şapkası bir süvaridir. Bu karı koca ilâhlar, balıkçıları balık avlanırken, her türlü kaza ve belâdan korurlar ve bol balık verirler denmektedir, | ilâhlara hediyeler ı Bazı köylerde, daimi mih-
■ ınpları olan yerlerde, ilâhlara] : her gün pirinç, meyvalar, çl-
1 çekler, tütsüler feda ! Bazı mahallerde bu
tıklar ancak sari
zuhurunda derhal İfa olunur. Kuraklık vukuunda yağmur duası edilir ve hattâ bazı köylerde bir kilden veyahut samandan yapılmış şekil köyün ortasından sürüklenerek geçirilir ve mezarlıkta bir cenaze gömülür gibi defnolunur. Güney Kanarada ikinci ekim devresinden evvel, manda avı tertiplenir ve bu münasebetle şeytan danstan yapılır ve bütün bu olaylar gayet batak arazide olur. Bugünü mütaakıp günde de horoz dögüşlert tertiplenir. Bilhassa fil güreşleri Hindislanda çok alâka çeker.
BULMACA
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Samanpazarında Belediyeye alt dükkânların üstünde bulunan yalnız yukarı bahçe kısmı Lle yeni İnşa edilen kir-gir gazino üç sene müddetle ve kapalı zarf usulü ilo kiraya verilmek iizere arttırmaya konulacaktır.
2 — Üç senelik muhammen kira bedeli (10.000) Uradır,
3 — Teminatı (1350) liradır.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacak t ir.
5 — ihalesi 17/3/1950 Cüma günü saat lfl da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
8 — Şartnamesi her gün Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır. «
7 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nel maddesi sarahati veçhile hazırlayacakları teklif mektuplarını belli günde saat J5 e kadar komisyon Başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede hazır bulunmaları lâzımdır. (2487ı
I
I
I
Tersi budala. B — LOtufkAr dc{IL
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldun sags: 1 — Anavatan. 3 — Lülelüle. 3 — Amelelik, 4 — Mukabele. 5 — En. Ulk. fi - Hcged. Ta.
7 — tjtetciad. 8 — KIÇ. Yama. 9 — Ebih. Natn, 10 — Nitekim.
Yukarıdan nşnÇıya; 1 — AJamerl-kcn. 1 —. N (lmıı necibi. 3 — Alek. Geçit. 4 — Velâdet. He. 5 — Âlebldcy. e — TÜlck. Cani, 7 — Alıl. Tamam.
8 — Nekesadum.
i- Türk KOltOr Çalı^nalan Derne-fintıı İlk toplantıda nlsab olmadığı İçin ,npıl*mıjan yıllık konnr® İl mart 1350 cumartesi günü aaat (141 e talik olunmuştur. Kongre çar-iikapnlakl Dernek lokalinde yapıl»-ealdrr.
Gündem: I — Yönelim kurulu rn-poru. 3 — Muhaicbe raporu. 3 — | Denalleme lnırulu rapor». 4 — T*u kUI»r. emekler. 5 — Seçimle».
Sisli Halkevinden - 10 mart 1950 ,1 ı-umn «Ona wat M de Halkcvimiz-ederler 'de Prof’ Mük‘lrı'ln İnanç ta-‘j rafından (1071 denbcrl bizim olan fedakar- ANADOLU) mevzuunda bir konferans hastalıklar vcrilcCtkUr. Giriş scrbcslllr.
Ş
Elektrik Tesisatı yaptırılacak
İLLER BANKASINDAN :
1 — Tokat iline bağlı Taşova kasabası elektrik, santran-tesls edilmek üzere 30 - 35 beygirlik iki adet dizel grubu
Kömür taşıttırılma işi
İstanbul üniversitesi Rektörlüğünden:
Üniversite binalar: İçin kömür satış ve tevzi müe&seseöin-den alınacak 4900 ton kok. maden ve linyit kömürlerinin • kamyonla taşıma, boşaltma işleri 17/3/1950 günü saat 15 t e Rektörlükte kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
İstekliler 1050 liralık geçici teminat ve Ticaret makbuzları ile teklif zarflarını eksiltme günü saat 14 Rektörlüğe vermiş olmalıdırlar.
Şartname ve liste Rektörlükte görülebilir.
Odası e kadar
(2655*
Doçentlik imtihanı
Ankara Üniversitesi Rektörlüğünden:
Üniversitemize bağlı Fakültelerdeki bilim kollan İçin Doçentlik İmtihanları açılacaktır. İsteklilerin. Mart 1950 sonuna kadar, imtihanına girmek İstedikleri bilim kolunu ve yabancı dili gösteren bir dilekçe lle Fakülte Dekanlıklarına başvurmaları ve bu dilekçeye:
a) İsteklinin Üniversiteler kanununun 18 İnci veya geçici 6 ncı maddelerindeki şartlan haiz bulunduğunu bildiren belgelerin asıilan veya Noterlikçe tasdikli suretleri,
b) — İmtihan harcı olarak (50) liranın üniversite veznesine teslim edildiğine dair makbuz.
c) İsteklinin ilmi araştırma ve yayımlarının listesi.
d) Doçentlik tezinin basılmış veya yazı makinesinde yazılmış olarak altı nüshası (kapalı zarf İçinde),
e) Tezin muhtevası hakkında bir sahlfeyl geçmemek üzere hazırlanmış bir özetin altı nüshasını, bağlamaları lâzımdır.
(2746) ||
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının
31 Aralık 1949 tarihinde biten onsekizinci Hesap yılı bilançosu
AKTİF
J E
KASA:
SERMAYE:
Altın: Sâfi Kg........
Banknot ...............
Ufaklık ...............
DAHİLDEKİ MUHABİRLER; HARİÇTEKİ MUHABİRLER:
İHTÎYAT AKÇESİ:
15.000.000.-
224.781 755.07
45.504.34
Altın: Safi Kg
67.278.634
211.979.501.11
Adi ............................
Fevkalâde ............... .....
Hususî .........................
Hususi (Bankamız kanunu Madde 19)
TEDAVÜLDEKİ BAKNOTLAR:
18.303.390.94
5.516.327.37
6.000.000.—
.743.085.53
30.562.803.84-
DÖVİZ BORÇLULARI:
a — 3133 sayılı kanuna Köre alınan: Hariçteki muhabirler............
Muhtelif ...................
b—5256 saylı kanuna göre alman: Hariçteki muhabirler............
Muhtelif ...................
c — Kliring borçluları .........
HAZİNE TAHVİLLERİ:
SENETLER CÜZDANI:
Ticarî Senetler ..
TAHVVİLLER CÜZDANI:
Deruhte edilen evrakı nakdiye karşılığı Banka mah.................................
AVANSLAR:
GAYRÎMENK ELLER; (*)
DEMİRBAŞ: (*•) HİSSEDARLAR:
MUHTELİF:
(•) 1.858.400 Jlraya sigortalıdır. (•*) 650.900 » £
Toplam
11.767.368.06
487 824.89
112.239.121.29
3.521.596.83
2.030.421.45
130.046.332 52
837.437.396 78
31.762.333. 31
16.672 014.98
4 500 000,—
96.948.075.58
Deruhte edilen evrakı nakdiye...
Altın mukabili .......
Reeskont mukabili ....
Döviz mukabili .......
a — 3133 sayılı kanuna göre b—5256 sayılı kanuna göre
MEVDUAT:
Altın:
Hazine ............
Amortisman sandığı
Türk lirası ...,.....
DÖVİZ TAHVİLLERİ:
Safi Kg. 46,460.198
Sâfi Kg. 2.111.985
a — 3133 sayılı kanuna göre alınandan: Hariçteki muhabirier .................... 39.200.000.—
Mevduat ........................... 2.563.225.46
Muhtelif ...........................
b —5256 sayılı kanuna göre alınandan: Hariçteki ' ‘' Mevduat
muhabirler
1.421.824.28
4 071 242 64
893.124.839.-
41.763225.46
5.389.109.26
5.493.066.92
Muhtelif ......
c — Kliring atacak İdari MUHTELİF
105.588.124.25
Muvakkat alacaklılar, depozitolar, havaleler v. s. 40.701.266.88
Diğer alacaklı hesaplar...................... 99.028.080.37
KÂR:
139.729.347.25
9.562.724.24
Toplam
1 572.072.386 18
TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ RANKASI
Umum î iıDÜRLÜĞÜ
Sah i fe 8
INEVROZIN
^GRIP. NEZLE. SOĞUK]
ALGINLIKLAniNA KARŞI KULLANILIH
Euz Dolaplarının Kralı
PHILCO
Kaltt® bakıımıından
Dünyaca Şöhret Kazanmıştır
5 sene garantilidir.
Yeni gelen modellerimizi görmeden başka bir dolap almayınız.
Satış Deposu: Marpuççular, Barnatan Han No. 37 -18 Telefon: 21571 — Telgraf: NATESK
ŞEKER ve LOKUMLARININ NEFASETİ DÜNYAYA NAM VEREN
ALİ MUHiDDiN HACI BEKİR
Satış yerleri: Bahçekapı, Beyoğlu, Karaköy, Kadıköy,
Taze kaymaklı lokum, halis şekerden tahin helvası, fevkalâde nefis baklava çeşitleri. Tulumba, Bülbül Yuvası, Sarığı Burma
Otomobil, Kamyon, Otobüs, Traktör, ve Deniz Motörleri Sahihlerinin Nazarı Dikkatine î
Bütün dünyaca tanınmış ve Alman sanayiinin pırlantası olan
VARTA
Marka akümülatörlerimiz gelmiştir.
Harb İçerisinde gelmesine imkân buluntruyan bu akümülatörleri bütün tecrübeli nakil vasıtaları sahlbierl'ga-yet iyi tanırlar.
Yüksek randımanları sayesinde bu kış günlerinde arabanım tam emniyetle çalışmasını İstiyorsanız yalnız VARTA akümülatörlerini kullanınız
Muhtelif amperajlı 6 ve 12 VoLLluk akümülatörlerimiz emirlerinize ümadedlr. Şarjlı olarak da bulunur.
İthal malı olarak Ticarethanenizde daima muhtelif Amperajda Monofaze ve Trifaze ELEKTRİK SAYAÇLARI
Stok halin de bu Ilınmak tadır.
İhtiyacınız olduğunda lütfen flat İzahat ve numune İsteyiniz Adres YA KUP SOYUGENÇ, Karaltöy Palas karşısında No. 86, GALATA — İSTANBUL.
s—__ -■
İstanbul üniversitesi Rektörlüğünden:
Üniversiteye bağlı Tıp, Hukuk, İktisat, Fen, Edebiyat ve Orman fakülteleriyle Dişçi ve Eczacı okullarında mevcut bilim kolları İçin doçentlik imtihanı açılacaktır.
İsteklilerin Mart/1950 sononuna kadar, İmtihana girmek istedikleri bilim kolunu ve yabancı dili göstererek bir dilekçe ile Fakülte Dekanlıklarına başvurmaları ve bu dilekçeye:
a) İsteklinin Üniversiteler kanununun 18 İnci veya altıncı maddelerindeki şartları haiz bulunduğunu bildiren belgelerin asülart veya Noterlikçe tasdikli suretleri,
b) İmtihan harcı olarak (50) liranın Üniversite veznesine teslim edildiğine dair makbuz,
c> İsteklinin İlmi araştırma ve yayınlarının listesi,
d) Doçentlik tezinin basılmış veya yazı makinesinde yazılmış olarak altı nüshası (kapalı zarf İçinde),
e) Tezin muhtevası hakkında bir sahlfeyl geçmemek üze-
re hazırlanmış bir özetin altı nüshasını bağlamaları lâzımdır. ' (2872)
AKŞAM
%10 getiren kıymetli
EMLAK piyasanın parlak bir yerinde Tnhtakale Telefon Başmüdürlüğü caddesinde (173) M2 büyük arsaslyle altında dükkânları bulunan üç katlı han binası a-cele satılıktır.
Telefon gündüzleri: 29974 Akşamları: 83128 OSMAN SÜSLÜ: Mısırçar-şısı kapısı Sabuncu Han caddesi Yıldız Han No. 1
ZAYİ — Türkiye iş Bankasında açtığım küçük cari hesaba alt (78085) numaralı cüzdanımla Feride Toroman yazılı tatbik mühürümü kaybettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükümsüzlüğünü Hân ederim.
Feride Toroman
-SATILIK KEV
Ruberold İmâline elverişli KÂĞIT ve MUKAVVA
imalâthanesi
Hallçln en İşlek yerinde çalışır vaziyette bütiin te-sLsatiyle beraber bir mukavva fabrikası satılıktır. İsteklilerin Galata Voyvoda Cad. Bozkurt han 3 üncü kat No. 25 - 26 ya müracaatları. Telefon: 41845
c,'ee«K bekimi dokteu
Ahmet Akkoyunlu
raksım . l a lım hane
Palas relefon: 82621
İstanbul Belediyesinden:
Özel idare ve Belediye Emeklilerinin
3 aylıkları veriliyor
Maaş sahiplerinin aşağıda gösterilen günlerde saat 9 dan 12 ye ve 13.30 dan 16 ya kadar yeni cüzdanlarile birlikte Türbede tramvay caddesindeki Belediye binasının alt kat salonuna gelmeleri ve orada bulundurulacak Zat İşleri memurlarına müracaatla muamelelerini yaptırtarak aylıklarını almaları ilân olunur.
Iskonto ettirenlerin ayffkları 10/3/1950 Cuma gününden İtibaren eskisi gibi Ziraat Bankasından verilecek ve gününde gelmeyenlerin maaşları da çarşamba günleri Zat İşleri Tekaüt Bürosunda bulunacak banka memurları tarafından tediye olunacaktır.
Özel İdare Belediye Müracaat günleri
1—500 — 10/3/1950 Cuma
501—900 — 11/3/1950 Cumartesi
9ÛÖ—1159 1—900 13/3/1950 Pazartesi
901—1300 14/3/1950 Salı
1300—1809 15/3/1950 Çarşamba
Sivas C. Savcılığından:
1 — Sivas cezaevinin 950 akça yılı belediye tipi beheri 75ü gram ekmek ihtiyacı şartnamesine uyularak kapalı zarf usu-lylle eksiltmeye konulmuştur.
2 — 27.3.950 pazartesi saat 15 te C, Savcılığında kapalı zarf usulü 11e ihalesi .yapılacak ve nıezkür saate kadar teklif mektupları kabul edilecektir.
3 — Asgari iki yüz bin yedi yüz elli adet ekmek alınacak, muvakkat teminat 395 lira 23 kuruştur.
4 — İhale, teslim ve tesellüm masrafları özel ve genel vergiler ve mukavele sona erinceye kadar pul masraflarını müteahhit verecektir.
5 — Fazla tafsilât C. Savcılığından ve cezaevi müdürlüğünden alınabilir- 2B91
SATILIK MOT©RPOMP
22 - 380 volt Motorpomp, komple satılıktır. Tulumbası İki pos boru ve 45 metreye basar, motor 3 beygir, devir. 3000 dlr. İstlyenlerin (Zonguldak öğrenime yardım derneği! ne başvurmaları.
TÜRKMAY TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Yönelim Kurulundan:
şirketimiz Ortaklan Genel Kurulu aşağıda yazılı Gündemdeki işleri görüşmek ve karara bağlamak üzere sureti âdlye-de 30 Mart 950 perşembe günü saat 10 da Şirket Merkezinin bulunduğu, Galata - Rıhtım caddesi 221 No. 11 Sağlık Han’ın İkinci katında toplanacaktır.
Ortakların sahip oldukları hisse senetlerini veya bunu müsblt vesaiki toplantı tarihinden bir hafta önce Şirket merkezine tevdi ederek giriş kâğıdı almaları ve belli gün ve saatte asaleten veya vck&letn« toplantı yerinde hazır bulunma-lan rica ve Esas Mukavelename hükümlerine göre (10) on hisseye malik ortakların oya İştirak edebilecekleri ve hisse a-dedl her ne olursa olsun (10) ondan ziyade oyu olamıyocağı ilân olunur.
GÜNDEM:
1 — 1949 senesi muamele ve hesaplarına alt Yönetim Kurulu ve Denetçiler raporları, Bilânço, Kâr ve Zarar hesaplarının tetkik ve tasdiki İle Yönetim Kurulu ve Denetçilerin ibrası,
2 — 1049 bllânçosuna göre Ortaklara tevzi edilecek temettü mikdarile tevzi zamanının tayini,
3 — 1950 yılı için yeniden Denetçiler seçilmesi ve ücretlerinin tayini,
4 — Esas Mukavelenamenin 24 üncü maddesi gereğince en kıdemli Yönetim Kurulu üyesinin çıkarılması ve yenisinin seçilmesi,
5 — Yönetim Kurulu üyelerinin huzur haklarının tesbltl,
6 — Yönetim Kuruluna Esas Mukavelenamenin 3 üncü maddesinde mezkûr şirket namına gayrimenkul alım ve satım hususunda yetki verilmesi,
7 — Yönetim Kurulu üyelerine Esas Mukavelenamenin 36 ncı maddesinde mezkûr seluhlyetlerüı verilmesi.
Harap olmoğa yiit tutan teninizi joyonr hayret tazelikte ikinci bir cild tabakan meydana getirerek ortadan kaldıracaktır
öte d'Azur sahillerinde yetlşeı yarı sıcak İklimlere mahsus bu a çiçeklerden elde edilen şayanı aayret bir nebati mum sizi böyle-se muvarraJayetsizlikierc düşüren iıozuk vc harap cildinizi Lslah edecek ve birkaç gün içinde el dokunmamış gayet saf ve yumuşak, genç ve taze bir cilde kavuşturacaktır. Diğer bazı mühim cevherlerle de karıştırılmış olan bu mad-ie «Ciro Aseptlnc» namı altında satılmaktadır. Yüzünüze omuzla-nnıza ve boynunuza ilk sürüşünüzde bile harikülâdo bir netice alacaksınız epiderme tabakasının derinliklerine nüfuz eden bu sihirli mum ölü hüceyrelerl eritir kızıllıkları vç çilleri bile silip yok eder. GUI yaprağı kadar taze Ve ncrmln yeni bir cildin yavaş yavaş doğuşunu hayranlıkla görecek ve etrafı tuzdaki Icrın nazarları altında bambaşka görüneceksiniz. Aym zamanda Clre AsepUne size bütün erkeklerin ruhuna hitap e-den beyaz ve asil bir elli temin e-d eşektir.
10 Mart 1950
Aplik, avize ve salon lâmbaları için kullanacağınız yegâne bûl ve mum şeklinde
TUNGSRAM KRİPTON ampulleri Süt gibi beyaz ve parlak bir ışık verdikten maada elektrik Cereyanından da azami .surette tasarruf ettirir..
TUNGSRAM
BURLA
0İ R A-D E
Bir hava şirketi, hizmelinın intizamı, uçaklarının konforu ve yolcusuna temin ettiği kolaylıklarla kendisini belli eder... Dünyanın her tarafında bu vasıflarıyla temayüz etmiş olan S AS size . hizmet etmekten şeref duyar...
CİLT GÜZELLİĞİNİN TESİR VE MUVAFFÂ-
KİYETLERİ
elde edilen
Konferans ilânı
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığından:
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinin davetlisi olarak şehrimizde bulunan Göttlngen'de Max Planck cesld Kalser WU-helm» cemiyeti başkanlarmdan ve Nobel mükâfatını haiz Prof. Dr. Helsenberg bugün saat 17 de Fen Fakültesi umumi fizik enstitüsünde cLâleU» Modern atom fiziğindeki felsefi esaslara dair umumi konferans verecektir. Giriş serbesttir. 2938
bu yeni nebati mumu TECRÜBE EOfNÎ2
ilan:
Bankamız Ortaklan Genel Kurulu aşağıda yazılı gündemdeki İşleri görüşmek ve karara bağlamak üzere âcil surette 31İMartîı950 curtıa günü saat lö da sllklâl caddesi 306 numarada kâin bankanın genel müdürlüğü binasında toplanacaktır.
Ortaklarımızın sahip olduklan hisse senetlerini veya bunu müsblt vesaiki toplantı gününden bir hafta evveline kadar banka genel müdürlüğüne tevdi ederek giriş kâğıdı al-malan ve belli gü„ ve saatte asaleten veya vekâleten toplantı yerinde hazır bulunmaları ve Esas Mukavelename hükümlerine göre (20001 İki bin hisseye sahip ortakların oya İştirak edebilecekleri ve hisse adedi ne olursa olsun (10) ondan ziyade oylan olmıyacağı Hân olunur.
YAPI ve KREDİ BANKASI GÜNDEM: A.Ş. Yönetim Kurulu
1. — 1949 senesi muamele ve hesaplarına alt Yönetim Kurulu ve Denetçiler raporlarının ve 1949 senesi bilanço ve kâr ve zarar hesaplarının tetkik ve tasdikiyle Yönetim Kurulu ve Denetçilerin ibrası,
2. — 1949 senesi bilançosuna göre ortaklara tevzi edilecek temettü miktarı ile tevzii zamanıniL tâyini,
3. _ Boşalan Yönetim Kurulu üyeliklerine muvakkaten seçilmiş bulunan üyelerin intihaplarının tasdiki,
4. — Esas Mukavelenamenin 27 nel maddesi gereğince Yönetim Kurulundan üç üyeliğin yenilenmesi,
5- — 1950 senesi için yeniden iki denetçi seçilmesi ve ücretlerinin tesbltl,
0. — Bankalar Kanununun 14 üncü maddesinin nehyl haricinde ve Esas Mukavelenamenin 40 inci maddesi mucibince Yönetim Kurulu üyelerine, bankanın İcra ettiği muamelât nevinden muameleleri kendileri veya ahar hesabına yapabilmek ve ayni neviden muamele He meşgul bir diğer banka veya şirk ‘te mes'ul âza sılatiyle vazife görebilmek için mezuniyet verilmesi.
Comments (0)