AKŞAM
Hergün 8 sahife
A K Ş A M’ ı n
Küçük ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sene 30 — No. 10659 — Fiat!: her yerde 10 "kurustuf.
PERŞEMBE 17 Haziran 1948
Sahibi Necmcddln Sadak — Yazı işlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Kabinenin programı
Demokratlara verildi
Yeni bütçe
Fransız Meclisi Londra
1949 bütçesi için-hazırlıklara başlandı
Almanya'nın idaresi
Meclisin yarınki toplantısında hararetli münakaşalar olacağı tahmin ediliyor
Yeni kabinenin programının başlıca esasları:
Dış politikamızda değişiklik olmıyacak, Demokrasinin temiz ananelerle yükselmesine çalışılacak, basın kanunu tadil edilecek, memur kadroları asgarî hadde indirilecek, âzami tasarruf yapılacak, vergiler ıslah edilecek, gelir vergisinin bu sene kabulünün teminine çalışılacak
Ankara 17 — Kabine, programım Mecliste yarın okuyacaktır, Bu münasebetle hararetli müzakereler cereyan edeceği anlaşılıyor. Program Demokrat Partiye ve müstakillere dün verilmiştir. Demokratlar program hakkında tenkldlerlni hazırlamağa başlamışlardır. Müstakillerin de şiddetli tenkldlerde bulunacakları tahmin ediliyor.
Demokrat Partinin seçim mevzuunda adlî murakabe prenslpl üzerinde ısrar edeceği ve programın kuru valilerden İbaret olduğundan bahisle milletin artık valilerden bıktığı ve İs İstediği anlatılacaktır. Müstakillerin daha ziyade lıayat pahalılığı ve halkın bu yüzden çektiği sıkıntı üzerinde duracakları söyleniyor.
Ankara 16 — Hükümetin programında dış politikamızda değişiklik olmayacağı belirtilmektedir. Hükümet, bütçenin yarısını Milli Savunma masraflarının çektiğine işaret .etmekle beraber lcab ederse, daha büyük fedakârlıklara katlanılacağını belirtmektedir.
Programda ycııl demokratik gelişmede Meclisin tasvibine sunulmak üzere olan Seçim kanunu değişiklik tasarısı gerçek demokrasinin temeli sayılmakta, bu kanunun halk iradesinin kimsenin İtiraz edemlyeceğl şeklîde tahakkukunu temin edeceği anlatılmakta ve: «Hükümet önümüzdeki kısmi seçimlerin ve her seçimin emniyetle cereyan etmesine e-lıemmlyet yelmektedir. Türklyde demokrasinin temiz ananelerle yükselmesine. titiz bir İtina gösterilecektir» denilmektedir.
İkinci Haşan Saka Kabinesi itaları Cumhurbaşkanile bir arada.
bu dâvayı kolaylaştıracağı anlatılmaktadır.
Programda, hiç bir suretle emisyon tedbirine gldllmiyeceğl, Türk parasının kıymetinin dahilde ve harlcçte korunmasına İtina edileceği v.’ıdedilmektedir.
Programda, dış krediye olan İhtiyaç belirtilmekte, bu yoldaki teşebbüslerin müspet neticeler vermek üzere olduğu anlatılmakta, kalkınma plânının yakın zamanda tesbit olunacağı İlâve olunmaktadır.
C. H. P. Grupundaki müzakereler
Ankara 16 — C. H. P. Meclis gru-punun dünkü müzakereleri hakkında bugün, muhtelif çevrelerde yorumlarda bulunulmuştur. C. H. P. İl
Milletvekillerinden bazılarının tahminine göre, Behçet Kemal Çağlaü'ın. beyanatı hükümet aleyhine oy kullanacakların sayısını azaltmıştır. Bu Milletvekilleri: «Şayet Behçet Kemal Çağlar, heyecana kapılıp da dozu kaçırmamış olsaydı, kırmızı oy kullanacakların sayısı elliyi bulacaktı.» diyorlar.
öğrendiğime göre, bazı gazetelerde kırmızı oy kullandığı İleri sürülen Salt Koksal ile yeşil (çekimser) oy vereceğinden bahsedilen general Vehbi Kocagüney beyaz oy kullanmışlardır. Kırmızı oy kullandığı yazdan altıncı Mllltvklll Salt Koksal değil, Urfa MLlletvekllI Osman Ağandır, Tek yeşil oy veren de Denizli Mlletveklli Kemal Cemal Önceldir,
Ankara 17 (Akşam) — 1949 yılı devlet bütçesinin ilk hazırlıklarına başlanmıştır. U-mıuni muvazeneye dahil bütün Bakanlıklar, genel müdürlükler, katma bütçe ile idare edilen daireler, 1949 yılı ihtiyaçlarını tesbit ve ona güre yeni bütçelerini tanzim etmektedirler.
Bilindiği gibi 1949 yılı devlet bütçesi ve katma bütçeler yeni yıldan üç ay önce, yani 30 eylülde Meclise scvkedil-miş olacaktır. Bütçelerde yapılması gereken kısıntıların nelerden ibaret olacağı bilâ-hara Bakanlar Kurulunca tesbit olunacaktır.
Ev tahliyesi yüzünden
kararlarını kabul etti
Müzakere çetin oldu, kabul kararı
287 ye karşı 296 oyla verildi g
CM
Ruslar BerHn’i idare eden komisyondan çekildiler
o
Basın kanunu
Program şöyle devam etmektedir: «Basın kanununun, Anayasanın tefnln ettiği hürriyetin sının İçinde en geniş tenkld hakkını tanıyan, diğer taraftan medeni memleketlerde olduğu kadar ferdin şeref ye haysiyetini koruyan bir şekle konmasına İnanıyoruz. Bir azlık mürakabesl veya muhalefet sistemini yerleştirmeğe ça lışmak gayelerimizin başında gelmek tediriktidarın azlığı ezmesini, azlığın da meşru ve kanunî haklarının sınırı dışına çıkarak tahakküm yoluna sapmasını milletimizin asla tahammül etfemlyeceğl İstibdat şekil saymaktayız.»
Sıkırtîı ve memur kadrosu
Programda, memleketimizin çekmekte olduğu sıkıntıların dünya şart farından tccerrüd edilerek mütalâasına imkân olmadığı, bütün dünyada ekonomik zorlukların devam ettiği, hattâ arttığı izah edildikten sonra; «iç ve dış âmillerin müsaadesi nispetinde bu sıkıntıyı gidermeğe çalışacağız» denilmektedir.
Kadro masraflarının devamlı surette yükseldiği, hükümetin bu masrafların artmasını önlemek kararında olduğu, kadronun hizmet ihtlyaç-Jarlyle mütenasip hale getlrlmlesl için alınan kararların tedrici şeklled tatbik olunacağı, sayısı 10 yıl içinde bir misti artan memurlarımızı kiitle halinde açıkta bıraknuyacak şekilde asgari kadrolara varmak İstendiği, anlaşılmaktadır
Tasarruf ve gelir vergisi Devlet masraflarında tasarruf lüzumu İzah edilmekte, bu tasarrufun ciddi şekilde tahakkuk ettirileceği vâdolunmaktadır. Bu arada verimli Olmıyan, geciktirilmesinde mahzur bulunmjyan İnşaattan vazgeçilecek, devlet masraflarındı âzami tasarruf yapılacak ve bütçe yükü hafifletilecektir. .
Pıogramda, vergilerin ıslahı yolundaki çalışmalara devam edileceği, vergisinin bu sone kabulünün ı
Kont Bernadoîte
Teîâviv'e gidiyor
Yarın Rodos'a hararet edecak ve burada görüşmelerine devam edecek
Londra 17 (Rı — Kont Bernadotte bugün Kahlreden Telâvlv’e giderek Yahudilerle görüşecek ve FilLsLlnde barışı temin İçin bir esas bulmağa çalışacaktır. Kont, ilk İş olarak Arap ve Yahudi temsilcilerinin Rodos'ta toplantısını temin etmek İstiyor, Kont yarın yalnız olarak Rodos'a gidecektir. Son haberlere göre FlUstln-do sükûn hüküm sürüyor. Haytada henüz İngiliz askerlerinin İşgali altında bulunan saha, bu askerler çekilince Birleşmiş Milletler İdaresine geçecektir.
Londra 17 (R) — Araplar, İkisi Filistinli olmak üzere, Rodos'a 4 delege göndereceklerdir. Kont Bernadotte şimdi Yahudllerln delege göndermelerini temine çalışacaktır. Kahirede’ki görüşmeler
Kahire 16 (AA) — Bugün Reuter ajansının muhabirine beyanatta bulunan Arap Birliği Genel sekreteri Azzam paşa, Arap liderlerinin Kalıl-rede Kont Bern a dölle'a ilkli esaslı şartlarını bildirdiklerini röylemlştlr, şartlarım bildirdiklerini söylemiştir, taksime uğramaması, İkincisi bir Yahudi devleti kurulmamışıdır,
Kıral Abdullahın bir nutku
Amman 16 (AA) — Osmanlt imparatorluğuna karşı Arap ayak.'iımaşının yıldönümü münasebetiyle bugün yapmış olduğu bir demeçte, Ürdün kıralı Abdullah demiştir kİ:
«Arap memleketlerinin bizzat kendi mevcudiyetlerini korumak ve Batı dünyasıyla Doğudaki Sovyet devleti tarafından desteklenen Yahudiliği boğmak için yarattıkları bugünkü
HngîSiz Büyük Elçisi
Leydi Kelly ile birlikte Erzurum’da
Erzurum 17 — İngiliz büyük elçisi ve Leydi Kelly evvelki gün Erzuruma varmışlar ve mahalli memurlarla İngiliz konsolosu tarafından karşılanmışlardır. Büyült elçi ve refikası eîkl ererleri, kız enstitüsündeki sergiyi gezmişlerdir.
Halkcvlnde terllbedilen kabul resminde Büyük elçiye ve refikasına Erzurum şehri nanıma «Hoş geldiniz» denilmiş buna Leydi Keli, cevap vererek teşekkür etmiştir. Halk evinde oynanan doğu illeri milli oyunları zevkle seyredlltnlştlr
Sivil idare Amirlerinden başka yüksek subayların da bulundukları bu toplantı samlnıl Türk - İngiliz dostluğu tezahürü şeklinde geç vakte kadar devam etmiştir.
Erzurum valisi biralından dün akşam bir ziyafet verilmiştir. Eüylik elçi gördükleri lyl kabulden dolayı leşak kürlerini bildirmiştir.
birlik tarihi bir hâdisedir.»
Kıral İbnlssuud’a 25 haziranda ya-.pacağı ziyarete telmihte bulunan Kırat AbdullBh, bu ziyaretin Allahın bir İnayeti vo Arap Birliğinin bb: ifadesi olduğunu söylemiştir.
Ev sahibile kiraca birbirini yaraladı
Dün geçe yarısından sonra, bir evin tahliyesi meselesinden dolayı üç kişinin tabanca ve bıçakla yaralanmalar İle neticelenen bir cinayet İşlenmiştir.
Hasekide Yukuşçeşme sokağında »numaralı evi satın alan İbrahim İsminde bir şahıs, burada lâzım gelen tamiratı yaptırabilmek İçin, kiracı Benj'J ve Bedlayı çıkarmak üzere belediye fen heyetinden bir tahliye karan almıştır. Ev sahibi İbrahim bilâhare Bedlaya bir oda temin etmiş, fakat Remzlye yer bulamaması döla-ylslle ikisi arasında gece şiddetli bir münakaşa başlamıştır.
Bu münakaşa sonunda bir aralık tabancasına başvuran Remzi, tbrahi-mln üzerine İki el ataş etmiş, çıkan kurşunlardan biri İbrahim İn memesi altına saplanmış, diğer kurşun da bu adamın mânevi evlâdı Ahmcde isabet etmiştir. Bu sırada İbrahim de b'.çağiyle Remzinin üzerine atılmış, o da onu sırtından yaralamıştır.
Vakaya el koyan zabıta, yaralıları Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış-' tır. Nöbetçi savcı Tarık Onan tahkikatın adil safhasına el koymuştur.
-----------—
Yeni tefrikamız
YALAH İÇİNDE YALAN
Aşk ve macera romanı
Yazan: John D. Carr Tercüme eden: (Vâ - Nû) «Viran Kule» ve «İmparatorun Enfiye Kutusu» ronıa'nla-rlyle okuyucularımızın pek lyl tanıdıkları ve takdir ettikleri hûrikulâde müellifin yeni bir eseridir.
Yakında AKŞAM sütunlarında başlıyor.
..-_______
DİKKATLER
Kardeş kıskançlığı
Pafls 17 (Rı — Batı Almanya hakkında Londrada alınmış olan kararlar Fransız meçlisi tarafından zayıf bir ekseriyetle kabul edilmiştir. Müzakere çok hararetli oLrcuş ve Başbakan Schuman, Meclis, verilen kararı desteklemezse kabinenin İstifa edeceğini söylemiştir. Meclis, karan 237 ye karşı 293 oyla kabul etmiştir.
Mamafih kabul bazı şartlara bağlıdır. Bu arada Rhur sahasında Alman sanayiinin daha sıkı kontrol». Müttefik, askerler Alman yad an çekll-i meden evvel Fransa ya teminat verilmesi, Rusya ile bir Dörtler anlaşması yapılması İçin çalışmalara devam edilmesi vardır.
Müzakere esnasında bir nutuk söy-liyen Dışişleri Bakanı Bldault «Fransa lehte bir değişiklik İstiyorsa, ilk önce teşkilâta katılmalıdır» demiştir,
Londra 16 (AF) — Rusya, bir Batı A'.nıanya hükümeti kurulmasına mattır 6 devlet Londra antlaşmasını kabul cdcmlyeceğlnl gayrlresml olarak İngUtereye bildirmiştir.
Keyfiyet bugün Londradakl Sevyet elçiliği sözcüsü tarafından açıklanmıştır.
Yeni bir hâdise
Berim 17 (AP) — Ruslar, Berllndıe dört işgal devleLİ arasında son kalan teşekkülden de dün çekilmişlerdir, Mlitteflklerarası Komandatura adım taşıyan ve şehrin idari İşleriyle meşgul olan müşterek komisyonun dünkü toplantısı bunun İçin tarihi bir hâdise olmuştur.
Toplntıdii Berllnln İktisadi meseleleri konuşulmuş .ve münakaşalar 13 saat sürmüştür. Gece yarısına doğru, Borllndekl işçi birlikleri İhtilâfı müzakere olunurken, Rus mümessili Albay Yellsarov, Batı devletler! aleyhinde uzun bir nutuk vermeğe başlamış. sonra kalkıp kapıya doğru yürümüştür. Onun arkasından Rus heyetinin diğer âzası da salonu terket-mlştlr.
Ruslar çıkarken, toplantı başkam General Ganeval (Fransız) bundan sonraki toplantının tarihinin tesbit edilmediğini söylemiş, Ruslar da. arkalarına dönerek: «Bundan sora bir

Fransız Başbakan* Schuman daha toplantı olmıyacak!» diye bağırmışlardır.
Malûmdur İd Ruslar 20 martta Müt telüt Kontrol Komisyonundan da buna benzer bir şekilde çekilmişlerdi.
Atom enerjisi
Londra 17 (R.) —. Londra'da dün resmen bildirildiğine göre, İngiliz atom araştırmaları enstitüsü tarafından 30 milyon «voltrayon» istihsal eden yeni bir makltıe Icadedllmlştlr.
Bu makine tarafından neşredilen şua, çok büyük bir nüfuz kabiliyetine malik bl tınmaktadır. Bu makineden bilhassa tıpta pek. büyiik faydalar sağlanacaktır.
Arada Bir
.J
Ajıkarakiara İstanbullulardan fazla kömür veriliyor diye ses çıkarmamıştık. Çünkü Ankara daha soğuktur. Fakat AnkaralIlara ayda nüfus başına 2, İstanbullulara bir bucuk kilo şeker verilmesini bir manâya yoramadık.
Gerçi şu vilâyetten, bu kazadan da sızıltılar duyuluyor: ikile başına bir kilo; hattâ sekiz nüfuslu aileye bir tek kilo şeker veriliyormuş. Diyelim ki oraları pekmezi, balı zaten bol olduğu için şeker kullanmağı öledenbe-ri âdet etmemiş ziraî bölgeler. Fakat Ankaranın da nazarî şekilde balı boldur. İstanbul ise fakir fukara ile en dolu müstehlik bir şehirdir. An karanın çarşısı pa zarı dalıa derli toplu, daha kontrol altındadır. İstanbul ise, kalorili maddeleri cn pahalı şehrl-mizdir. Şeker lkramuıda birinci-.liği almalıydı. _________________
Tavukla arpa . hikâyesini ihtimal duymuşsunuzdur:
Adamın biri kendini arpa zannedermiş. Herkes bir türlü tutturur ya; o da öyle tutturmuş. Tavuğu uzaktan görünce;
— Eyvah! Beni yutacak! - diye çırpın irmiş.
Derken efendim, hekimler, hakimler etrafını alarak, güzel güzel anlatmışlar;
— A vatandaş! Kendini ne demeğe arpa sanıyorsun da tavuktan kaçıyorsun? Senin elin var, ayağın var, gözün var, kaşın var. Arpada bunlar olmaz. Senin gözlüğün var, şapkan var, kunduran var. Bunlar yalnız insanda olur. Demek sen arpa değil, insansın-Şimdi anladın nu?
— Anladım.
— İyice anladın nu?
— İyice anladım.
— İ’ekâlâ. iyileştin demektir. Yolun açık olsun. Haydi git işine...
Adam yola çıkıp kapının önünde bîr tavuk görünce gene tabanları kaldırmış.
Koşup yakalamışlar:
— Hani dediklerimizi anlamıştın? Gene neye kaçtın?
— Ben anlamasına anladım; arpa değilim, biliyorum, insanım anıma; bakalım tavuğun bu ise
alili erdi mi? Ya beni hâlâ arpa görmekte devam ediyorsa?...
***
Komünistlik, solculuk, sol te-mayüllülük, sosyalistlik meslesl de buna benzedi. Cumhuriyet, Vatan. Son Posta, Akşam ve sair bellibaşlı gazetelerimizin belli-başlı muharrirleri muhtelif fırsatlarla iyice izah ediyorlar:
— Komünistlik bir ihtilâl, bir diktatörlük rejimidir. Komünist Moskovadalû veya onun emrindeki teşkilâta bağlı İnsandır. Halbuki solculuk, sol temayüllü-liik ve diğer nevi sosyalistlik komünistliğin düşmanı hareketlerdir. Meselâ İngiltercdeki sosyalistler, Ameıikadaki kapitalistlerden ziyade komünizmle semereli şekilde mücadele ediyorlar, Aradaki farkı anladınız mı?
—’ Anladık.
— İyice anladınız mı?
— İyice anladık.
Bir de bakıyorsunuz, ertesi gün havadis sütunlarında gene buram buram neşriyat; Sol te-mayüllü [filancalarla mücadele için... ilh...
Tıpkı tavukla arpa hikâyesi...
— Ben anlamasına anladım amma, dur bakalım, tavuk benim arpa olmadığımı anladı mı?
F
Sahi f e 2
AKŞAM
i? Hastam 19îa

SÖZÜN 6ELIŞI--------------------------------------
Ey İstanbul! Azimetin ne tarafa?
tgtanbulda mesken buhranı var ya. Takım takım Inşant mil-esscselcrl kuruluyor. 11er biri bir yanda ev yapmaya giriliyor. Bir şirket Mecidiyeköyünd», başka grup Bakırköy nçıkla-rmda, bilmem ne kooperatlil Maltepe ötesinde harıl harıl mahalle kurmakla meşgul. Bu(ün!erdewrUya çıkan bir yenisi do Zlncir-Ukuyunu^ötesindeki Levent çifHğl bayırlarım gözüne keerinniş, Orada mahalleler kuracağı haber veriliyor.
Zavallı İstanbul! Zaten döküm saçıınsın, seni büsbütün dağıtıyorlar. Bugün bile şehir denecek halin yok. Belediyen fakir-diri caddelerin süpürülmem Çöplerin evlerden güç belâ kaldırılır. Suyun kıttır, zaman zaman susuz kalırsın. Geceleri zifiri karanlık caddelerin, sokakların çoktur. Hava gan girmemi? mahallelerin hesapsızdır. Yolların Arnavut kaldırımlı veya henüz topraktır. Kanalizasyon şebeken birkaç semte mahsus kalır. Her mahallene naili vasıtası henüz girememiştir. Göbeğinde oturanlar şehircilik noksanlan İçinde bulunurken seni hâlâ çekip çekip uzatmaya çalı pyorlar. Şimdi de kendini Allahın Inrlarma doğru kapıp koyuvermişsin. Sana Abdülhak Hâmlt glb! seslenmenin tam sırasıdır: Ey İstanbul şehri! Nereden gelip noreye durmuşsun. Sen tâ Küçük-çekmeceden gelip Hunıellkavnğıııda bile duramamışsın. Şimdi kırlara doğru başını almış gidiyorsun^ Azimetin n© tarafa? Bu gi-dişlo yarın sana bir şehir bile dİ yertlyecekler. Çünkü susuz, kana-liusyonsuz, çöpçüsüz, elektriksiz, hava gazsız, yolsuz, yordamsız bina topluluklarına şehir demezler. Böyle dağılıp gidersen «İttin sene de şehir olamazsın. Belediye Reisimiz haline acısa da seni şehir etmek Isteml ven İnşaat meraklılarının dağa kırat döktükleri paraları, bağrındaki boş arsalarına, Atatürk bulvarının iki yanına dökmeğe imale etse...
Şevket Ra do
Büyük Elçiliği
Ankara 18 (AA) — Roma büyük •İçimi* Feridun Cemal Erkln’in. Va-şlngton büyük elçiliğine tâyini yüksek tasdika İktiran etmiştir.
Ankara 18 — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün A nk ar ada bulunmakta olan Roma büyük elçisi Feridun Cemal Erkini kabul etmiştir.
İnönü, Eskişehir Belediye heyetini kabul etti
Ankara 18 — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün Eskişehir Bcladlye başkaıunın başkanlığında bir heyeti kabul etmiştir.
Yağmur, dolu
Ankara 17 — Ankaraya ro Anacto-lunun birçok yerlerine şiddetli yağmurlar yağmıştır. Kas tam cn uda atiler Hlsnrardı, Vakıf ve Tabaklar semtlerini basmıştır. Hükümet köprüsünün gözleri tıkanmış; sulu çarşıya hücum etmeğe başlamıştır. Yağmur; ve sel yarım saat kadar sürmüştür. Bahçeler titan su altındadır. Başka zarar yoktur.
Devreğe dolu yağdı
Devrek 16 (AA) — Kısa fâsılalarla yağan şiddetli yağmurdan sonra ilçemizin P el İtil Nanzut, Purtuluoğlu.
Fransanın birşehrinde kanlı hâdiseler oldu
Clermont Ferrand’da fabrikaları işgal eden işçiler bu binalardan çıkarıldılar
Parla lfl (AA.) — Clermont-ferrand’ dan gelen polis raporlarına İstinaden resmi çevrelerden alınan haberlere göro Clermont'un muhtelif noktalarınca ve bilhassa Berthelot bül— varil» Bergougnnn ve Olller fabrikalarına varan sokaklarda polis barajlarına karşı münferit grevci grupları tarafından yapılan hücumlar evvelce tertlbedllen bir yıpratma tabl-yes! gereğince gelişmiştir,.
Raporlar bu tecavüzleri yapan nümayişçi gruplarının aralarında bisikletle İrtibat temin ettiklerini ilâve etmektedir. Gece yapılan harekât esnasında yaralanan 104 polis memuru hastaneye kaldırılmıştır. Bunlardan 85 1 yakıcı bir mayi veya gazla gözlerinden yaralanmışlardır.
Clermont-ferrand 16 (AA.) — Umumi grev emri üzerine şehrin bütün büyük müesseseler! İşi durdurmuşlardır.
Grev emrinin şümulüne giren büyük müesseseler arasında İşçilerin İşgaline uğrayan Mlşlen fabrikaları da vardır. Fransa Devlet bankasının matbaası da grev yapmıştır.
Dün gece kanlı hâdiselere sahne olan Bergunyan fabrikalarına doğru giden kalabalık, polis tarafından dağıtılmıştır. Fransız Devlet bankasının yanında barikatler yapılmıştır. Zabıta umumiyetle duruma hâkim bulunmaktadır.
Clermont-Ferrand lfl (AA.) —
Cumhuriyet emniyet bölükleri re Jandarma müfrezeleri tarafından sarfedllen yarım saatlik bir gayretten sonra Bergougnan fabrikaları, bu binaları işgal eden 180 kadar Ljçlnbı mukavemetine rağmen bu sabah İşgal edilmiştir.
Bir grevci grupu civarda bulunan Olller fabrikasına sığınmış ise de biraz sonra dağıtılmıştır. Bu hâdiseler
mont'ta diğer müesseslerin büyük bir kısmında faaliyet durmuş gibidir. Tramvaylar İşlememektedir. Sokaklarda polis devriye kollan dolaşmaktadır.
Paris 18 (AA.) — Reutor ajansının muhabirine bugün beyanatta bulunan, Clermont Ferrand polis müdürü, genel bir emniyet tedbiri olmak üzere şehirde omlnblls ve tramvay servlslerlle diğer münakale servislerinin durdurulduğunu söylemiştir. İçişleri Bakanlığının bir memuru şehrin nihayet sükûnete kavuştuğunu, nizam ve asayişin iade edildiğini söylemiştir.
Yaralılar arasından şimdiye kadar kimsenin ölmediği sanılmaktadır.
■ ■ w
Siyasî gerginlik azalıyor mu!
Londrada altı devlet (Ingiltere, Amerika, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemtyurg) arasında yapılan toplant: neticesinde Batı Almanyadaki üç işgal mıntakasının birleştirilmesine karar verilmişti Bu kararın Rusyada çok fena tesir yapacağı ve şiddetli mukabeleyi dâvet edeceği tahmin olunuyordu. Halbuki gelen haberler Rus mukabelesinin tahmin edildiği kadar şiddetli ol-madğını gösteriyor. Gerçi Moskova radyosu verilen kararı ten kid etmiş, bunun Almanyanın parçalanması demek olduğunu söylemiştir. Fakat tenkid beklendiği kadar şiddetli olmamıştır.
Diğer taraftan Rusyanın Yunanlstanda çetecilere eskisi kadar yardım etmediğine, hattâ bunlarla hükümet arasında bir anlaşma olmasını arzu ettiğinden bahsediliyor. Bu 11:1 hâdise ye bakarak Soveyt siyasetinde bir gevşeme olduğunu iddia e-denJer vardır. Amerikada bu hususta İki fikir İleri sürülüyor. Birinci fikre göre Ruslar Batı devletlerinin gösterdikleri itimatsızlığı yatıştırarak bu devletler arasında İhtilâflar çıkmasını temin etmek İstiyorlar. Bu fikirde olanlar diyorlar kt: «Rusya Batı devletleri arasında bir çok İhtilâflar bulunduğunu biliyor. Bııgiin kendilerini müşterek tehlike karşısında gören devletlerin lL bu İhtilâfları bir tarafa bıraktıklarını ve müşterek bir cephe kur-Q duklarını takdir ediyor. Bu vaziyet karşısında, mevcut itimat;^- û_ lık hissi zail olursa. Batı devletleri arasındaki ihtllSfİann açıp? CM vurulacağı fikrindedir ve bu düşünce İle daha yumuşak bir vazi-M— yet almıştır. Bu vaziyet Amerikada Avrupaya yardım ve mec- O burf askerlik kanun taşanlarının kabulünü geciktirmesini muh- c ■---, Q
12 (D > (D
temel görüyor.»
Diğer bir kısım Amerikan diplomatlarına g öre. bugünkü yumuşama endişe değil cesaret vericidir. Bunlara göre Rus milleti devamlı bir harb İhtimalinden bıkmıştır. Gizli Amerikan teşkilâtının aldığı raporlar Avrupada hayati ehemmiyeti olan bir noktada Rus tahşldatı yapılmadığım göstermektedir. Bu sebeple bugünkü gevşemeden memnun olmak lâzımdır..
Bu İki mütaleadan hangisi doğrudurl Amerikan siyasî mahfilleri Rusyanın önümüzdeki hafta zarfında alacağı vaziyetin bunu açıklayacağı kanaatindedir.
Türkiye - İsveç
S'Sr?a"™8l1'rl'!e ” Ça*l,*l“ stnaand» yaralmsuıterm aynı îo sı
E f gani s tanın yeni büyük elçisi Ankara'ya geldi
Ankara 18 (AA.) — Efganls lanın
Ankara Büyük elçiliğine tâyin edilen Ekrem Han bugün uçkala Ankara ya gelmiş ve hava meydanında Dışişleri Bakanlığı protokol genel müdür muavini ve Bakanlık özel kalem müdürü tarafından karşılanmıştır.
bucağıyle Ortaköye yumurta büyüklüğünde dolu yağmış ve tarlalarda zararlara sebeb olmuştur.
Ankara’da sellerin zararları
Ankara 17 (Akşam) — Dünkü şiddetli yağmurlardan hasıl olan teller kanalizasyon yollarını tıkamış ve pir çok bölgelerde telefon kablolarını bozmuştur.
bulmuştur. Genel İş konfederaayona-nun temsilcileri, Mlchelln fabrikasında çalıştın İşçileri greve teşvik etmişti. Gerek bu fabrikada, gerekse Cler-
Hükümet grevjere karşı tedbîr alıyor
Bern 17 (R) — Fransadn son günler içinde çıkan ve az çok karışıklıklara sebebiyet veren grev hareketlerinin daha ziyade genişlemesine mâni olmak İçin hükümet gereken bütün tedbirleri almıştır. Grevin devam etmekte olduğu yerlere askeri kuvvetler gönderilmiştir.
Londra 17 (R) — Morsilyadakl maden sAnsıyll İşçileri ClermonL-Ferran-da grev ilân eden İşçilerin hareketini desteklemek üzere dün öğleden sonra grev İlân etmlşleffflr.
Ticaret anlaşması yürürlüğe girdi
Rusya’nın iştiraki kabul etmesinin akisleri
■O 0 ro
2 U
Celâl Bayar
Askerî fabrikalar
C. H. P. basın şefliği
Ankara 18 — Ticaret Bakanlığını kabul eden C. H P. matbuat şefi Cemil Sait Barlasın yerine Divan üyesinden eski Afyon Milletvekili Ahmet Hamttı Belgi! tayin edilmiştir.
Buğday ihracı meselesi
Ankara 16 — Harice buğday satışı meselesin! ve eski Ticaret Bakanı Atıf İnanın bu hâdise İçindeki rolünü lneeUyen Meclis karma komisyonu, bugün de çalışmalarına devam •tmlştlr
Komisyon, mOfetUşleria raporu iterindeki tetkiklerini bitirmiştir nümüzdeki günler İçinde hâdise lir İlgili görülenlerin dinlenmelerine başlıyacaktır.
Şehir Meclisi Parti Gru-punun dünkü toplantısı Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Î1 merkezinde dün Şehir Meclisi Parti grupu toplantın yapılmıştır. Toplantıda Tramvay, Elektrik idaresiie, Bular idaresinin bllânçolan görüşülmüş, ağır tenkldler yapılmıştır.
Bundan sonra Arabacılar cemiyetinin durumu ele alınmıştır. Bilindiği gibi, İskelelerde arabacıların öteden-beri devam ettirdikleri gedik usulü Devlet Şûrasının bir kararlle Iftgve-dilmlşll.
Esnaf teşekkül!erile yakından ilgilenmek kararında olan Halk Partisi, anlaşıldığına göre, arabacıların bir elden İdare edilmesin! arzu etmektedir. Dünkü toplantıda varılan kararlar, Şehir Meclisinin yarınki veya pazartesi günkü müzakerelerinde »çığa vurulacaktır.
Kozan ve Çiyanlı’da Demokratlarla görüştü
Hazırlanan tasarı Bakanlar Kuruluna veriliyor
Adana 18 — Celâl Bayar, Kozan ve Çlyanlı Demokratlarlle görüştükten sonra Fekel! Demokratlarlle de has-bıhalda bulundu. Müteakiben Kadirliye giden Celâl Bayar, orada Demokratların bazı dilek ve şikâyetlerini dinlemiştir. Yolsuzluk yüzünden Kadirlinin her sene 15 milyon lira zarara girdiğin! söyleyen D. P. genel başkanı:
«— Kaymakam, şu veya bu partili vatandaşlarla uğraşacağına yol çukuruna dört taş atsa daha lyl eder.» dedi.
Geç vakit Adana ya dönen Celâl Bayar, cuma günü burada yapılacak Demokratlar toplantısında bulunacak. cumartesi sabahı Maraşa gidecektir.
Ankara lfl — Hükümetimizle İsveç büküm tel aramada imzalanan ticaret ve tediye anlaşması dün yürürlüğe girmiştir. Anlaşmaya göre, ticari mübadeleler, her İki tarafın genel İthalât ve İhracat rejimine tâbi olacaktır. Yen! anlaşmada husus! takar muameleleri kabul edilmemiştir. Her İki tarafın sevkedeceği mallar İçin ntlmuneslne uygun menşe şahadetnamesi tefrik olunacaktır.
Karşılıklı İthalât ve ihracattan mütevellit tediyelerle İki tarafın kambiyo mevzuatına uygun diğer ödemeler İsveç devlet bankası nez-dlnde Türkiye Merkez bankası adına İsveç kuronu üzerinden tutulacak hesabın zimmet veya matlubundan icra olunacaktır. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi «ırasında başlamış hitanımda tamamlanmamış olan muameleler bu anlaşma hükümlerine göre tasfiye oluncaktır.
Nevyork 16 (AA) — Sovyet Rusya’nın Tuna konferansına İştiraki yolunda Amerikan teklifini kabul etmesi New-York Times gazetesi tarafından İhtiyatla karşılanmaktadır Ne w-York Times bu hususta demektedir ki:
«Bu kabul, Sovyet Rusyanın daha uysal bir ha! aldığı suretinde tefsir edilmemelidir.»
Avustnryanın Sovyetlerln, Tuna konferansına oy hakkı olmaksızın lş-Urâklnl istemi? olduklarını belirten gazete yazısına şöyle devam el inektedir:
«Bu suretle, Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa Sovyetler Birliğine ve Sovyet nüfuzu altındaki Tuna memleketlerine karsı oy bakımından azlıkta balçaklardır. Ve Rusyanın Tua konferansına lştlrâkl kabul etmesinin sebebi de bu olabilir. Şu halde Batı devletlerinin Avusturyanın da oy hakkına malik olması hususunda ısrar etmeleri gerekmektedir.»
Ankara 16 — Askeri fabrikalarla barb sanayiin den sayılan imalât ve inşaatla meşgul tesislerin birleştirilmesine dair tasan yakında Bakanlar Koruluna verilecektir. Bu tasan İle Milli Savunma Bakanlığına bağlı bir ■Askeri fabrikalar işletmesi kurumu» teşkil edilecektir.
Tasan kanunlaşınca Kırıkkale, Ankara. Gölcük. Kayseri, Esklşehlr-de ve yurdun diğer muhtelif yerlerinde mevcut bütün askeri fabrikalar bu teşekkülün idaresine geçecektir.
Tasarıdaki bir maddeye göre, Devlete alt bankalarla İktisadi teşekküllere bağlı fabrikalardan veya Türk Hava Kurumu tesislerinden lüzum görülenler, Bakanlar Kurulu karart-le bu kuruma bağlanabilecektir.
Tasavvura göre ilk kuruluş re intikal devrelerinde bu işletmenin 300 milyon liralık sermayesi olacaktır. Kurumun başlıca vazifesi mllil savunma Ihtlyaclannı karşılamaktır Diğer patlayıcı maddeler de, İmkân nispetinde yapılacaktır.
Amerika’da Cumhurbaşkanı seçimi hazırlığı Londra id (AA) — Cumhurbaşkanlığı adayını seçmek üzere Cumhuriyetçi parti kongresi Fllidelfiya’da ö-nfim Özdeki pazartesi günü başlıya-çaktır. Demokrat parti adayını seçmek üzere Demokrat parti kongresi de bundan birkaç hafta sonra yapılacaktır.
İtalyan Meclisi Kabineye itimat beyan etti
Roma 18 (AA.) — Meclis 1C7 ye karşı 348 oyla De Gasperl hükümetine güvenliğini bildirmiştir.
Ç EKLER
kaçan 21 Çek mültecisi bugün uçakla înglllercde Man&ton şehrine celmtş-Ur, Mülteciler amanda kadın ve çocuklar da vardır.
I Sivril a
1W) Dolar
100 Fransa
100 tavlçra k.
İM Florin
100 Belçika F. 10Û Ceko. Kr. İM lavet K».
100 Eakudea
Heroin kaçakçılarının muhakemesi
Herotn kaçakçılarının muhakemelerine dün de devam edilmiştir. Mevkuf bulunan zamklardan Şevket Dalgakıran ile Yasef Bob, Abdülaziz, gayri mevkut sanıklardan VanlI, bar kızı MelJna ve avukatları duruşmada hazır bulunmuşlardır.
co-münıeşhudu anlatan evrakın ok"nmısından sonra şahitlerin dln-Icaır-slne geçildi. Emniyet ilrtncl şube n Idürlüğü kaçakçılık bürosu ko-mibe »'Tinden Hikmet Güney, suçlulardan yalnız Eob'u tanıdığını söyledi. takibi ve Şevketin evinde yapıla-* araştırmayı anlattı. Diğer şahit it,- vet memuru Ahmet Aydınlı da takjn a arıma safhalarını aynı -?e-kild'- unlattı.
Sanıklardan Yosef. kaçakçılık yapmadığını, sadece vasıtalık ettiğini söyledi
Evinde )k! kilo afyon bulunduğu
Şarap ihracı için imkânlar aranıyor
Ankara 18 — Tekel İdaresi yabancı memleketlere Tekel mamulâtını bilhassa şarap satabilmek İçin tmkftniaT aramaktadır Yapılan teşebbüsler neticesinde iki İngiliz funmaslle bir anlaşmaya varılabilmiştir. İngiltere hükümetinden İthal müsaadesi alınır alınmaz İhracata başlanacaktır.
Ankara’da yenî ekmek tipi
Ankara 17 (Akşam) — Ankara belediyesi, Bakanlar Kurulunun son kararına uyarak 81 - 83 randımanlı undan yapılacak ekmek İçin hazırlıklarını bitirmiştir. Bu ekmek bir haftaya kadar piyasaya çıkarılacaktır. 800 gramlık ekmek 30 kuruşa satılacaktır.
Çekoslovakyadan kaçanlar
₺vuıue >Ki kuo aıyon Bulunduğu Londra 16 (AA.) — Komünistlerin için suçlular arasına konulduğunu bulunduğu Çekoslovakyadan
Büyüyen Abdülâi'İBİn avukatı, mück- ' — - • ....... - --
kilinin tahliyesini istedi. Talep red-dolundu. Diğer şahitlerin dinlenmesi İÇİn clu ru^mabşıskaftu ne bırakıldı.
Meclisin dünkü toplantısı
Ankara 10 — Meclis bugün 15 te toplandı. Orta Öğretim okulialrında yarımcı öğretmen çalıştırılması hak-kındaki kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesi bakırındaki kanun tasarısı, belediye yapı ve yollar kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındakl kanun tasarısı ve Türkiye ile Belçika. Flnlftndlya ve Yunanistan arasındaki ticaret ve tediye anlaşmalarının uzatılması hak-kındnkl tasan görüşülerek kabul edildi ve oturuma son verildi.
Yeni limanlar için tahsisat
Ankara lfl — Hükümet Meclise verdiği bir tasarı İle tneboiu, Amasra limanlan İnşaatı İçin gelecek yıllara geçici yüklemelere girişmek yetkisinin 7 milyon Ura daha arttırılmasını istemiştir.
Tasan ilgili komisyonlara havale edilmiştir.
Teknik üniversite mimarî fakültesi dekanlığı Teknik üniversite Mimari fakültesi profesörleri dün toplanarak dekan seçimi yapmışlardır. Dekanlığa profesör Mukbli Gökdoğan seçilmiştir.
Piyasada durgunluk arttı
İstanbul piyasasındaki durgunluk artmıştır. Geçen seneye kadar günlük satışTan 7C0 - 800 lirayı bulan bazı mağazalar bugün çok kere 20-25 liralık satışla hesaplarını kapamaktadırlar.
Bankaların krediyi geniş mikyasta kesmeleri para darlığını büyük ölçüde arttırmış ve tüccar bu yüzden müşkül mevkie düşmüştür.
Acı bir kayıp
Şair Celâl Bahir Et ozan'm kerimesi, Nüzhet Yener Türkayân kn kardeşi. Nadir Nadl*nln baldızı:
NÜVEYRE EROZAN
kısa süren bir hastalığı mÖUakip dün, tedavi edilmekte olduğu Amerikan Hastanesinde vefat etmiştir.
Merhumenin cenazesi bugün kaldırılacak. Bayca İt camisinde öğleyi müteakip namazı kılındıktan soma Bakırköyündekl aile makber esine babasının yanma defnedilecektir. Kendisine Cenabı Haktan rahmet, yakınlarına baş «ağlığı dileriz.
Yunanistan Almanya’ya tütün gönderiyor
Atina 16 (A.A.) — Yakında Yunan hükûnıetite Almanyadaki askeri hükümet arasında imzalanmış olan anlaşma gereğince, batı Almanya askeri hükümeti iki milyon beş yüz bin dolar kıymetinde Makedonya tütünü mlibayaa edecektir, Halen Ma-kedonyada bulunan Atman ithalât İhracat servis! temsilcileri Kavalada bir buçuk milyon dolarlık tütiln satın almışlardır. Tütünlerin mütebakisi Belftnlk bölgesinden milbayan edilecektir.
ÖLÜM
Merhum Sır kâtibi Mustafa Nur! paşanın hafidi ve merhum Osman Ferit paşanın mahdumu, Meclisi Ayan Reisi müteveffa Ahmet Rıza beyin yeğeni:
haşan hîlm! erpars müptelâ olduğu rahatsızlıktan kur-tulamıyarak Tanrının rahmetine kavuşmuştur.
Merhum, hayatında temiz ahlâk ve faziletleriyle tanınmış, genç yaşında edebiyat ve şiir âlemimizde yazıla-rlyle hizmette bulunmuştur.
Cenazesi, 17/6/1948 perşembe günü Göztepe İstasyon caddesindeki hanesinden kaldırılarak Göztepe camisinde İkindi namazını mütaakıp Kandillideki aile kabristanına, defnedilecektir.
Bu vakitsiz ziyadan dolayı kederli ailesine Cenabı Haktan sabır ve metanet 4Ueri*.
% J r*!ZLt TAHVİLLER
31VM - Erruruın 1 SI w - Erruruın 1-1 IH! Demiryolu ! İHI Demiryolu D IHI Demiryolu IU Milli MDdafaa I MİL! MUdafu D MÜH Madalaa Di Milli Müdafaa W
% • TAİZZİ TAHVİLLE» Kalfa oma I İMİ Danıryoiu VI
Kalfaom* n Kalkınma m
* I rAİZLİ TAHVİLLE»
1»3S Erfanl IV» ikramlyali MÜH MCMaUa Demiryolu IV Demiryolu V
A1TADOLU DEMIRYOLO GRUPU Tahviller 1-8 Hlaae «oneUerl % » MUınessll «enet
ŞİRKET HİSSELERİ Merkez Bankası İ3 Bankan T. Ticnrek Banktın Allan Çimento
SARHAELARDA ALTIN

17 Haziran 1948
AKŞAM
Sahile 3
akşamdan akşama
İktisadî plân ve İdealist hareket
Çeyrek asırdır, aynı şehirde, aynı meslekte sabit olan bir kimse ___ (nıamend-i şccer nabit ol-
masa dahi) — ister istemez pek çok ahbap, eş dost sahibi oluyor. Hele meslek gazetecilikse temas daha fazla, tanıdıklar da ona göredir. Bu arada benim durumum da, aynı durum. Eskilerin, dedikleri gibi kcsir-ül-ahbâb"i!n.
Birbirimize acaip acaip işlerimiz düşer. Meselâ, sahildeki çöpler yüzünden geçen gün pek derinde denize girmeğe mecbur kaldım. Bizim gözlük dalgalara gitti! İhtiyat bir tane vardı ama, matbaadaki gözde kilitli. Çekmeceyi kıracak alıp getirecek kimse vok. Halbuki gözlüksüz iki adım ötemi görenıem: yazı da yazıp, kitap da okuyamam. Kadıköy iinde gözlükçü yokmuş. Karşıya geçsem dükkânlar kapanacak. Bir telefon rieasile dostlar angaryamı kabullendiler. Dükkânlar kapanmadan önce tarif ü-zere yeni bir gözlük alıp bana yetiştirdiler. Daha ne gibi ricalarım olsa, kapısını veya telefonunu çalınca, arayanım, koşamın bulunuyor elhamdülillah... Böyle vefakârların mevcudiyet-lerile iftihar duyarım. Kuş sütü istesem yaratıp vermek arzu e-deriler dahi vardır. Sağ olsunlar.
Fakat...
Su acayip dünyaya bakın kİ, ben bilhassa bir şey arayınca çrp ııııyor lar, üzülüyorlar, heyhat bulamıyorlar... Yok...
Keza, onlardan biri de sıkışıp o mergup, o nadir, o nadide nesneyi benden istedi mi aynı şekilde' boynumu büküyorum:
— Maalesef... Kabil değil... Bütün imkân kapılan kapandı: yok!
İmdi bu ender-î nadirattan filan hasna, müstesna şey net...
Bir münevvere iş!
— Liseyi, yüksek okulu bitirmiştir. Kıt kanaat geçinecek kadar yüz elli, iki yüz liraya razı. Nereye arzıı edilirse oraya gidecek.
Avcı hattına yayılıyoruz: Yok, yok, yok, yok.
Meselâ gayet sempatik bir delikanlı: Namuskâr, becerikli, ticaret mezunu olduğu için ihtisasım da yapmış. Askerlikten terhis edilmiş. Gözlüğü bir iki saat içinde evime ulaştıran çok lütuf kâr ve elinde imkânlar bulunan dostum bile, bu sefer;
— Nerede iş? — diyor. — Her şey iste, yalnız münevvere iş isteme...
Peki, bunca okulların mezunları ne yapacak? Maalesef mİ diyelim: Sayılan gittikçe artıyor. Memuriyet kapıları kapandı.
Eğer tekrar açılırsa içeri almak için değil, dışarı atmak için açılacak.
Tanıdıklar, hepimiz birbirimize soruyoruz:
— Bu vaziyet karşısında ne yapmalı?
Adetâ seyyar bir kongre ku-rarcasma bu mevzuu konuşuyoruz. Ekseriyet: «İyi bir iktisadı plân yapılmalı. Münevver elemanlarımız, memur gibi müstehlik şekilde değil de, müstahsil suretinde buralara yerleştirilmeli! diyorlar. Fakat bu, devletçi bir düşünüştür. Halbuki mil li tarihimizin şu anında devletçiliğin aleyhine bir cereyana ia-bliz. öyleyse, nasıl yapacağız?... Böyle sordum mu, durulıyorlar. Zira memlekete gelmiş olan darlığın devletçilik yolile gelmiş olduğunu ekseriyet (hatalı ola) rak) iddia edip durmaktadır..
Bence de, iyi bir iktisadi plânla fakat yine devletçilik yolile ama bu sefer müsmir bir devletçilik yolile bu dâva hallolunur.
Bir adını daha: Bilhassa, coşkun, romantik bir idealistlik yo-lilc bu dâvalar hallolunur. Meselâ ben şöyle tasavvur ediyorum;
Şark vilâyetlerimizin çok fena bir durumda bulunduğundan şikâyet ediliyor. Buranın uyandırılma!! îstenen pek geniş im-kânlı, pek güzel bir tarafına, gençlerimizi ve ailelerini celbet-mok maksadile diyelim kİ Ulu-dağdaki kayak evine benzer an-barvan binalar yapsak... Yatıu-diler Filistinde Yahudi vatanini nasıl sıfırdan haşlayıp var ettilerse iiyie bir hevesle, Tlobinson* vari Çalışarak, (muvaffak olacaklara va idlerde bulunarak) devletçe alât, edevat temin ederek bir taşla bir kac kus vıır-sak.,.
Düşüncemin hülâsası şudur:
İktisadi bir plânın kuruluğu ile bu Lşiıı yürümesi kâfi değildir. İdealist bir hareket elzemdir. Memleket ancak öyle ma-üiür; fertler ancak o şekilde mesut olur. .(VA-Nû)
Karaköy meydanının tevsii
Belediye bu günlerde daimî encümenden karar isleyecek
Karaköy meydanının kısmen olsun açılması İçlin belediye malı olan Borsa hanının yıktırılarak genişletilmesine belediye reislik makamı tarafından karar verlltnlşU. Bu husustaki teklif bugünlerde daimi encümene verilecektir. Encümen bu teklife muvafakat etliği takdirde belediye, hükümetten —.usulen— istimlâk kararı alacak ve karara dayanılarak handa kiracı olanlara tebligat yapılacaktır. Bu tebligat yapıldıktan sonra hanın boşaltılması temin edildikten sonra han yıktırılmağa başlanacaktır. Belediye hanın yıktırılmasını müteakip bu sahanın tanzimi İçin hasırlanan plânın tatbfkına başlayacaktır.
Karaköy meydanının, açılmasından sonra meydanın nakliye vasıtalarının kolayca ve Arızasızca geçmelerini tenün etmek üzere — sırf yayalara mahsus — caddenin altında bir geçit yeri bırakılacaktır. Bu geçit yerine alt proje hazırlanmıştır. Meydanın tanzimi — tramvay yeri olduğu İçin — belediye İle birlikte tramvay İdaresi tarafından yapılacaktır.
Diğer taraftan Karaköy meydanında Denizyolları idaresine ait bulunan acente binaslyle Karaköy postahaııeslnin de yıktırılması için belediye tarafından Ulaştırma Bakanlığı nezdinde teşebbüste bulunulacaktır.
Ulaştırma Bakanlığı bu hususta evvelce şifahi valdde bulunduğundan buna alt formalitenin kısa süreceği tahmlrt ediliyor.
Hasekmek
Bir hafta sonra satışa çıkarılacak
Yeni ekmek dünden İtibaren satışa başlanmıştır. Yeni ekmeğin fl-atl gene 25 kuruştur. Yüzde 70 buğday, yüzde 15 çavdar, yüzde İS te arpa unundan mürekkeptir. Yeni ekmek unu yüzde 84 - 36 randımanlıdır. Arpalı ekmekten evvelki ekmek yüzde 82 İle yüzde 81 randımanlı undan yapılıyordu. Bu suretle bu yeni ekmeğin — eskisine nazaran — kepeği fazladır.
Bundan başka — kaçak olarak francala satışına nihayet vermek ü-zere — beyaz undan ekmek yapılması müsaadesi de gelmiştir. Bu beyaz ekmek tamamlyle francala evsafında olmamakla beraber yüzde öl - 93 buğday unundan yapılacaktır. Ancak bu yen! ekmeğin çıkarılması ve 11-atlnln tesblt edilmesi İçin çeşni tutmak lâzım gelmektedir.
Belediye, bu hazırlıkları yaptıktan sonra bu beyaz ekmeği İmal etmeğe başlıyacaktır. Bu hafta tetkl-kat bittiği takdirde önümüzdeki hafta içinde yeni ekmek de piyasaya çıkarılacaktır.
Abidin Elderoğlu sergisi bugün kapanıyor
Taksimde, Fransız konsolosluğu salonlarında İlk sergisini açarak burada 55 parça resim teşhir eden ressam Abidltı Elderoğlu'nun resim sergisi bu akşam saat 17 de kapanmakladır.
Gen? ressamın eserleri alâka İle seyr edilmiştir.
Moda koyuna, Mühürdar sahillerine dökülen çöplerin bu güzel kıyıları kirlettiğinden birkaç defa şikâyet ettik. Yukarıdaki resim Moda koyunda, Kalamış sakillerinde biriken çöplerden bir kısmını gösteriyor. Manzara hakikaten çök çirkindir vo bu hale bir nilıayok vermek lâzımdır.
Ormancılık yiiksek öğretimi ve orman araştırmaları
îsveçli mütehassıs verdiği raporda yapılması lâzım gelen değişikliklerden bahsediyor
Ormanlarıma ve ormancılığımız hakkında tetkiklerde bulunmak ü« zere davet edilmiş olan İsveç 'Orman Teknik Araştırma Enstitüsü profesörü Naslund’un Tarım Bakanlığına bir rapor verdiğini yazmış, rapordaki başlıca esasları hülâsa etmiştik. Profesör raporunda ormancılık yüksek öğretimi ve orman araştırmaları hakkında şu tavsiyelerde bulunmaktadır:
Ormancılıkta çok İleri gitmiş olan memleketlerde elde edilen tecrübelere göre ormancılıkta yüksek öğretimle araştırma aynı müessesede blrle-şemez. Her iki görev o derece şümullüdür kl her biri ayrı bir teşkilâtla lüzum gösterir. Kuzey memleketlerinde bir orman yüksek mektebi veya orman fakültesi aynı zamanad da orman araştırmaları İçin bir enstitü vardır. Türklyenln de bu teşkilâtı tatbik etmemesi İçin makul bir sebep göremiyorum.
Orman mekteplerinin başlıca vazifesi nazari ve pratik öğretimle, bunlarla ilgili diğer vazifelerdir. Buralarda araştırmaya İkinci derecede önem verilir ve ancak basit ve çok ağır ol-mıyn incelemelere İnhisar ettirilir.
Orman araştıma enstitüsünün başlıca hedefi, şümulü ve çok uzaklara götüren incelemeleri bir program dahilinde yürümektir. Burada gösterilen tahsil, ormancılık sahasında çalışan ilim adamlarının elde ettikleri yeni müşahedelerden henüz herkesçe bl-linmiyenlerl hakkında verdikleri kon feran şiardan ibarettir. Mükererr çalışmaları önlemek maksadlyle teşkilâta müteallik bazı tedbirler alınabilir. Bıı hususa ileride temas edeceğim.
Orman FakiiltesîYıln teşkilâtı: Türk ormanları İçin muktedir idareciler ve araştırmalar İçin de ehliyetli elemanlar yetiştirmek gibi çok mühim bir vazifeyi omuzlarında taşıyan Orman fakültesine bu vazifesini başarı İle yapabilmesi İçin daha geniş İmkânlar sağlanması lâzımgeldlğine kanaat getirmiş bulunmaktayım. Bu hedefe ulaşılması İçin aşağıdaki hususları teklif ediyorum.
1 — Fakültenin en az üç adet tatbikat ormanı bulunmalı ve burada profesörlerinin nezareti altında tatbikat çalışmaları yapılmalıdır. Belgrat ormanının ve biri kuzeyde biri de Anadolunun doğusunda olmak üzere diğer îkl münasip ormanın, bu İşe tahsisini teklif ediyorum,
2 — Muhtelif enstitülerdeki asistan sayısının arttırılması ve öğretim, araştırma masraflarının karşılanması İçin ödeneğin daha geniş tutulması icabeder,
3 — Enstitülerin «Orman Politikası ve amenajman» ve «İşletmecilik ve odun ölçme bilgisi» enstitülerinin orman servetinin tâyin ve taksimi İçin bir enstitü ve orman ekonomisi ve hukuku İçin de bir enstitü halinde yeniden organize edilmesi uygun görülmektedir. Hasılat tablolarının düzenlenmesi, orman araştırma enstitüsünün başlıca vazifelerinden biridir.
Bu münasebetle; orta mektepto gösterilen tahsil dolaylslle okunan dersler bakımından çok yakın İki personel grupunun, yüksek orman mühendisi ve orman mühendis muavinin, yetişmekte olduğu fikrîmi de arzetmek İsterim.
Orman araştırma enstitüsünün teşkilâtlandırılması: Türklyedekl or-
manların bütün milletçe muhafazasının evvelden hallini İcap ettirdiği
bir çok biyolojik, teknik ve ekonomik meseleler dolayla ile, orman a-raştırma İşine şimdikinden, çok daha geniş mail İmkânlar sağlanmalıdır. Bu maksatla İsveçtekl araştırma teşkilâtı bir nümuna olarak alınmalı ve Türkiye ormancılığının İcap larma göre tâdil edilerek yeni bir orman araştırma enstitüsü teşkil olunmalıdır. İsveç orman araştırma enstitüsünün vazifeleri ve teşkilâtı (1) ve (2) numaralı eklerde gösterilmiştir. Türklyede buna benzet bir orman araştırma enstitüsünün genel hatlarını İhtiva eden İhzari bir plân aşağıda arzolunmuştur.
Enstitü, Tarım Bakanlığına bağlanacak ve Orman Genel Müdürü, Enstitü Müdürü, Orman Fakültesi Dekanı, pratik sahada vazife almış olan tanınmış bir orman mütehassısı ve orman İşletmelerinin bir mümessilini İhtiva edecek be? kişilik bir heyet tarafından İdare olunacaktır. Orman Fakültesi Dekanına heyette yer verilmesinin İcabı Fakülte İle Enstitü arasında verimli bir İş birliği sağlamaktır.
Ayni sebeple Enstitü Müdürü de Orman Fakültesinin idare heyetinde üye bulunmalıdır.
Enstitü Müdürlüğünde bulunacak kimse. Profesör ehliyetini haiz olacak ve ayni zamanda Enstitünün şubelerinden birinin başkanlığını yapacaktır. Enstitü 6 şubeden ve bir sekreterlikten teşekkül edecektir.
Şubeler aşağıda gösterilmiştir.
1 — Hasılat araştırma şubesi
2 — Gençleştirme araştırma şubesi
3 — Orman Mühendisliği şubesi
4 — Zooloji şubesi
5 — Botanik şubesi
0 — Toprak İncelemeleri şubesi Her şubenin başında bir profesör bulunmak ve ormancılık llnıl veya teknik sahalarda orta tahsil görmüş bir asistanı olmalıdır. Ayrıta muhtelif şubeleTde değişik sayıda ormancılık, laboratuvar, istatistik Ve sair teknik işlerde çalışacak asistanlar bulunmalıdır. Muhtelif şubelerin vazifeleri aşağıda gösterilmiştir.
1 — Hasılat arama şubesi: Ferahlandırmanın, istihsalin, miktar ve kalitesi üzerinde icra edeceği tesirler üzerinde İncelemeler. Hasılât tablolarının tanzimi ve orman servetinin tâyinine alt usullerde gelişmeler.
2 — Gençleştirme araştırma şubesi: Tabi! gençleştirme usulleri ü-zerlnde İncelemeler, tohum ekme ve fidan dikme ve bunlarla İlgili problemler; tohum, fidan ve fidanlıklar üzerinde tetkikler, r
3 — Orman mühendisliği şubesi; Kesim, ve taşıma İle İlgili işler ve vasıtalar üzerinde etüdler. (İş etüdle-rl) ve odun kalitesi üzerinde İncelemeler (odun etüdler»
4 — Zooloji şubesi; Ormanlara ve odun maddesine zararlı olan haşe-ratı ltlâf usulleri üzerinde incelemeler yapmak ve ayrıca orman hay-vaıılarlla bunların toprak ve gençleştirmenin tesis ve gelişmesi üzerindeki tesirlerini araştırmak.
5 — Botanik şubesi: Bu şubedeki incelemeler: orman ağaçlarının ıslâhını, veraset meselesini, ormanlara ve oduna zarar veren mantarlara karşı mücadeleyi ve kezallk (fi-tonomll yi İçine alır,
6 — Toprak incelemeleri şubesi: Toprak İçinde cereyan eden ve ormancılık bakımından önemli, olan hâdiseler üzerinde ve aynı ormanda toprak tagdlyesl hakkında İncelemeleri İhtiva eder.
Orman araştırma enstitüsünün en az üç adet tecrübe ormanı olmalıdır. Bunlardan biri Karadeniz havzasında, biri Akdeniz havalisinde va üçüncüsü de doğu Anadolu kısmında bulunmalıdır. Ayrıca memleketin her tarafında bir çok deneme alanları da tesis edilmelidir.
Enstitünün kurulacağı yere gelince; İki imkân mevcuttur. Biri Büyiikderedekl Orman Fakültesi, diğeri Kızılcahamam.
Mufassal raporumda bir üçüncü İmkândan, yani enstitünün Anka-rada kurulmasından bahsedeceğini, Bu imkânlardan birincisinin kazançlı tarafı; Orman Fakültesiyle sağlanacak olan yakın İş birliği ve kolayca enstitü haline ifrağ olunabilecek mevcut bir binadan istifadedir. Kanaatimce bu mühim sebepler birinci şıkkın tercihini lcabetttr-m ektedir.
Ornıanlcılık araştırma enstitüsünün mufassal bir plânı, Türklye-den gönderilecek iki ehliyetli mütehassısın İşbirliği ile Etokholm’de tanzim olunabilir. Meşeli Orman Genel Müdürlüğünden, bir mümessil İle
Yaz eğlence yerleri
Umumî meclîs açılma ve kapanma tarihlerini tesbit etti
Yaz mevsiminde lşliyecek olan eğlence yerlerinin mevsim miiddetlnce açılıp kapanma zamanlan umumi meclis mülkiye ve sağlık komisyonları tarafından tesblt edilmiş ve meclis umumi heyeti tarafından kabul edilmiştir. Kararların hulâsasını yazıyoruz:
Kır kahveleriyle gazinolar, plajlar ve deniz hamamları mayıs başından ekim sonuna kadar İşleyebilirler.
Bundan başka yazlık sinemalar, tiyatrolar, kuklalar, Karagöz, hokkabaz, nişan atma ve benzerleri yerler, sirk, lunapark, çalgüı kahve, bahçeler, açık hava veya kapalı dans yerleri, bayram yerleri gene mayıs başından ekim sonuna kadar İşletilebilirler. Ancak bunların başlangıç veya milnteha tarihleri sağlık tnij-dürlüğünün müsaadesi İle — mevsimin İcaplarına göre — daimi komisyon tarafından tesblt edilecektir.
Ticaret Bakanının İstanbula gelişi
Yeni Ticaret Bakanı Cemil Salt Barlas'ın yakın zamanda şehrimize geleceği yolunda bir kaç gündenberl dolaşan haberler şehrimiz İlgili çevrelerinde alâka uyandırmıştır.
Bakanın burada meşgul olacağı mühim mevzular vardır. Bu arada piyasa buhranı, İthalât ve İhracat meseleleri, esnaf dertleri bulunmaktadır.
Ankarada inşaat
Bu yıl içinde 500 ev ve apartıman yapılacak
Ankara — Bu yıl şehrimizde geçen yıllara nazaran daha geniş bir inşa faaliyeti göze çarpmaktadır. Ankara İmar Müdürlüğünden alman bilgiye göre, şimdiye kadar 270 apartman ve ev İnşası için ruhsatiye verilmiştir. Bu yapılardan bir çoğıi bitmek üzeredir. Bu rakam, ay sonuna kadar verilecek ruhsatiyelerle birlikte üç yüzü bulacaktır.
İnşa faaliyetinin ağırlık merkezini Yenişehir bölgesi teşkil etmektedir. Yenlşehlrdo 30' adet tek katlı, 49 adet İki katlı, 50 adet öç katlı ve 5 adet dört katlı olmak llızere ceman 140 bina İnşa edilmektedir, şehrin merkez kısmında 24,Cebeclde 64, ve Bahçeilevlerde 32 ev ve apartıman ya pılmaktadır.
Bu suretle bu yıl İçinde İnşa edilecek olan ev ve apartıman sayısının 500 ü bulacağı tahmin olunmaktadır. Halbuki geçen yılın yekûnu 300 den İbaretti.
Nakil vasıtalarının direksiyonları sola alınacak
Umum! meclis tarafından verilen karara göre bütün motörlü kara nakliye vasıftan, yani otobüsler, otomobiller, kamyonlar, hizmet kamyonetleri bir sene müddetle bütün direksiyonlarını sağdan, sola almağa mecbur olacaklardır.
îstanbuldak! seyrüsefer kaidesi yolda sağdan yürümeği mecburi kıldığından kazalara meydan verilmemek İçin seyrüsefer talimatnamesine bu kayıt İlâve edilmiştir, Bu suretle bir sene sonra îstanbulda direksiyonu sağda kalan nakliye vasıtası mevcut olmıyacaktır.
İstanbul vapuru
Denizyolları İdaresinin «İstanbul» vapuru yarın saat 12 de «Batı Akdeniz Hattı» seferine çıkacaktır.
Teneke dağıtılacak
Vilâyet dağıtma bürosu tarafından ihtiyaç sahipleri İçin dün yapılan toplantıda bir miktar tenekenin tevziine karar verilmiştir.
orman araştırma şubesinden bir mümessil bu hususla vazifelendirme bilir. Bu mütehassıslar aynı zamanda İsveç orman araştırma enstitüsünde tatbik olunan usulleri, çalışmaları ve bu mücssesenln teşkilâtını İncelemeye imkân bulacaklardır. Kendilerinin bu maksatla tsveçte 6 ay müddetle kalmaları lcabedecek-tlr.
İSTANBUL HAYATİ
Biz daha evvel icad ettik!
İleri bir memleket uannelliğimiı Amerika meğerse bizden de geri imiş. Birkaç giiıı evvel gazetede okudum; Amerikada yeni icad edilen bîr kibritin tecrübesi ya-pilmiş ve muvaffakiyetle netice İçnmiş.
Verilen izahata göre, bu kibri tin alevi yokmuş. Kutunun kena-rina sürtünce ucunda alev parla m ıyormıış, fakat yakmak istenî len şeyleri yatıyormuş.
Amerikalıların bunu yeni hiı buluş diye ortaya atmalarına şaştım doğrusu. Onu biz daha evvel icad ettik, a efendim. Kibrit şirketinin Büyükdcredeki fab likası Tekel idaresine devredildiği g'ündenberi orada al evsiz kibrit imal ediliyor ve o zamandan-beri memleketimizde alevsîz kibrit kullanılıyor.
Öyle değil mi ya* Bizim kibritleri de kutunun kenarına sürttü-
ğümüz zaman alev çıkmıyor. Yalnız, Amerikalıların yeni icailettikleri kibritle bizimkinin fıtaQ sında ufak bir fark var. Amerika-Q_
nın kibriti kutuya sürtülünc(\l alev çıkaran yormuş amma y»M— kılmak istenilen şeyleri yakıyor-O muş. Bizim kibritler de alev çı-c karmıyor, fakat yakılacak şeyleri O değil de yakmak istemediğimizyj şeyleri yakıyor. Meselâ sigara yakmak için çaktığınız kibritin saçtığı atevslz kıvılcımlardan biri parmağınıza yapışıp cızzzt®* diye yakıyor, öbür kıvılcım da ya S sizin veya karşınızda duran kim5*” senin üzerine zıplayıp elbisesini >* tutuşturuyor ve vakamadığııu»^ sigara dudaklarınızın arasınddU kalıyor. p.
Bunu bir kusur sayamayız ya;pj saysak bile bu kadarcık kusıırflj kadı I -nda da bulunur!
Kısa bir rapor
Düşünüyorum; şıı Amerika olmasaydı bizim halimiz ne olurdu? Hani nerede ise, öksürmeyi, aksırmayı bile Amerikalılardan öğreneceğiz! Bilgisiz, başarısız ellere bıraktığımız işler iyi yürümeyince gözlerimiz Amerîkaya dikiliyor; «Aman, şu işlerin orada nasıl yapıldığını tetkik ede-lim . teranesiyle derhal kanatlanın Amerîkaya uçuyoruz. Hadi, gidelim, görelim amma, şimdiye kadar yapılan tetkiklerden zerre kadar dahi istifade edebildik mi? Hâşa...
Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesi müdürünün de Ame-r ikaya gideceğini gazeteler yazıyor. Orada Birleşmiş Milletler teşkilâtının ilgili şubesinde bir sene kadar çalışarak Asya memleketlerinin ziraat ve gıda durumları hakkında tetkikat yapıp bir rapor hazırlıyacakmış.
Sebep ve maksat ne ola? Bu raporun bize temin edeceği fayda nedir? Kendi ziraatimizi ve gıda durumumuzu onlara benzetmek istiyorsak yanılıyoruz. Rapora da, onlara bezememize de lüzum vok. Gaye, ziraatimizi inkişaf ettirmekten ve gıda durumumuzu düzene koymaktan ibaret olduğuna göre, ben, haddim olnuyarak bir rapor vereyim:
İhtiyacı tamamiyle karşılayacak kudrette bir kanun çıkarıp toprak tevziî İşini düzenlersek, köylüye, muhtaç olduğu ziraat âletlerini ve tohumları ucuz fiat-le teinin edebilirsek, sulama işlerini sliriincemeli tetkik ve tasan engellerinden bir an evvel kurt» np süratle tatbikata girişirsek va elimizde ancak kendi ihtiyacımıza kâfi gelecek miktarda olan gıda maddelerimizi döviz uğruna dışarıya satmazsak ziraatimiz de inkişaf eder, gıda durumumuz da düzelir ve o zaman belki de Asya memleketleri bize adam gönderip tetkikat yaptırırlar.
İşte kısacık bir rapor, fakat tatbik edecek eller nerede?
Cemal Refik
Beş senelik imar programına dahil işler Beş senelik imar proğramma dahil □lan belediye İnşaatı 1948 bütçeslla mahalle araların-*! sokak İnşa etmek, açık lağımları kapatmak ve nihayet mevcut ıımuml lâmbaların sayısını arttırmaktan İbaretti Bu İnşaat İçin kazalara kâfi miktarda tahsisat verilmişti. Bazı kazalar, kendilerine ayrılan tahsisat ntsbe-tlnde İşlerini bitirdiklerine dair reislik makamına rapor vermişlerdir. Fakat bazı kazalar henüz İdlerini bltlrememişlerdlr.
Eylül sonuna kadar bu kabilden İnşaat Ve tamirat İşlerinin bitir İlmesi İçin belediye reislik makamından alâkalı kazalara tebUğat ya-pılmıştv.

AKVAM
17 Haziran 11)13
Hükümdarlar nasıl
mektuplaşırlar?
Evvel zaman içinde
■« «lı ■ ■■ * ■■ nı ■ £■■■■ a ■■■■■•■■■■■•■■« ■■■■■ı ■■«■■■■■«■■• ■«■«■(■■nı !■■>«■ ■■•sut*
Mütareke hâtıraları
Z'
Devlet Reislerinden bir kısmı çok mektup yazar ve çok mektup alır
Hükümdarlar, alelftde fertler gibi, posta vasıtasıyla mektup gönderirler ve gene postanın getirdiği mektuptan alırlar. Bunlar tabii resmi değü. husus! mektuplardır. Hükümdarların bu mektuplaşmaları baran garip hâdiselere sebep oluyor.
Bir Fransa gazetesi diyor ki:
Habeş imparatoru, İMİ »«.nesinde, İkinci dünya harbinin en karanlık günlerinde küçük bir tngUta kasabalında oturuyordu. Bir gün kasabanın posta «nüveni! kendisine müracaatla üzerinde «Majeste Habeş lmpara-
«lığı mektupların n İtina lnu» alarak (B>, (M) gibi harfler yazardı.
Fransa Cumhurbaşkanı M. Aurlol çok mektup alan İnsanlardan biridir. Her ay gelen mektuplarla miktarı binden fazladır. Bunlardan an-oak yüzde biri dost ve tanıdık mektubudur, diğerleri hepsi İşe dairdir. Cumhu r başkanı dostlarına kendini »evaıo verir.
Başkan Truman, annesinin ÖJü-mlluo kadar her gün bir mektup gönderirdi. Kadıncığa» oğlunun sıhhatinden endişe ettiği için Başkan
Bir mütekait paşanın tavsiyeleri İstiskal daha — Kapı dışarı -Belediye konağında
■İktibas bakin mahfuzdur*
Bir
SEMtH MÜMTAZ S.
la UKCDIIUV ..»w, ---
torun» yazılı taahhüttü bir mektup mektuplannda sıhhatinin iyi oldu-rctlrlr Müvend İmparatoru tanımı- »undan uzun uzadıya bahsederdi.

Bu akşam ATLAS Sinemasında
KD9VAR.D G. ROBENSON ve MARGARET O’BRİEN tarafından şavrllen aşk ve fedakârlık Filmi
HAYAT MÜCADELESİ
(OVR VtNES HA VE TENDER ORAFS»)
4.1 S ve 9,15 seanşLanna ilâveten
Keman Virtüözü D A R V A şirı keman parçalan ve meşhur Hokkabaz POLO nun komik hünerleri.
»■
Bugün LÂLE Sinemasında
Mevtimin en güzel 3 büytik filmi birden
1 — GÜNAHKÂR KADIN
BETTE DAVjg-CLAVDF HA1N8
2 - GENÇLİK AŞISI
KİLS A STER — HRLBN WALKEfl
ğı için bu istiskali dahi an lamam azlıktan gelir ve yine hemen bar gün saraya gelir.
Artık elAman derler ve »»rahatla «Bir daha saraya gelmeyiniz, *txt kabul edomlyeceğlz» haberini verirler Für hiddet; tehditlere cesaret eder ve işin acıklı tarafı «canibe daynmr aib) bir tavır alır. Aldırmaklar defolur gider. Gider. Fakat yine geleceğini anlarlar ve sarayın kapıcılarına ve nöbetçi komiserlere haber verirler. Bu efendi bir daha saraya gelirse — ha irade! sortiye — kolundan tutup dışarı atınız derler. Ertesi sabah tıpkı tahminleri gibi dedikleri olur, arsız adanı yine gelir ve kapı dışarı edilir Saray ve saraydakller de kurtulur
rubası bozulur. Kir* atabata-rUe dolaşmakta bir sadrıâzam için tuhaf görüleceği için Talât Faşa; bir gün sarayda huzuru hümayundan çıktıktan sonra fi aş mAbcyueİDin odasın da oturu rken hazine 1 hassa nazırına şunu söyler: — Arabam tamirde; beş on günden evvel İkmal edl-İcmlyecek. Acaba has ahuda fazla bir araba varsa muvakkaten bana verebl lir misiniz? Hazine! hassa nazırı esasen dört adetten ibaret olan otomobillerden birini sadrıâzamın emrine tahsis eder. Hakikaten on beş gün geçer geçme»; Talât Paşa otomobili iade ederek «Arabam geldi, lüzum kalmadı* derse de; hnzlnel hassa nazın hünkâra şöyle oldu böyle olmuştu diye arzı malûmat eyler — Pekâlâ yapmışsın Fakat arabayı geri almıyalun. Talât Paşaya benden selâm »öyle arabayı kendine hediye ediyorum — emrini verir. Hazine narın da otomobili telakki ettiği lradel «eniye mucibince SadrazAma yollar ve selâmı şahaneyi de gider tebliğ kılar. Talât paşo mütehassis ve çok mü t eşe kk İr kalarak saraya gelir, zatışa haneye arzı teşekkür eyler. Geçenler-| tlş ser mühendis — galiba İsmi böyle de bir yazımda Talât Paşanın Borün- *■** — -- -*---•--------
do tesadüf ettiği sabık hazine! hasra, nazınna: «Padişahın İhsan ettiği o otomobili sattım da hâlâ parnslle geçiniyorum» dediği araba İşte hu otomobildir.
Paşalardan biri
Memleketin başına ateşler yağar- , ken mütekait paşalardan biri saraya dadanır. Baş mâbeynel yaver paşayı, sıkıştırır durur. »Hünkâra şunu Böyle, ı bu arlzayı takdim «t; şu adama emniyet etmesin. Bu işi böyle yapsın* tavsiyelerinde bulunur. Yaver Paşa payet terbiyeli bir zat olduğu tçln mekteplenberi tanıdığı bu zata bir çey söylemezse de çok rahatsız olma- | fa başlar. Hünkâr da ananla tından memnun cılmaz. Ve: »ata; benim kaidesini gibi havadise merakım yoktur. Rahatsa olmasınlar.» emrini verir Yaver Paşa bu İradeyi tebliğ etmek üzere hazine) hassa nazırının dirayet ve talâkatlne mü raraat eder. Paşa. seUemehüsseiâma ’ yanlış kapı çaldığını söyler. Murarün- ' ıleyh kısar; Asdikanın vazifesi anı hakikattir. Teeraih ederim ki kedri-mJzl bilmiyoruz: İtablle çıkar gl-
Bugiin AR Sinemasında
Senenin şaheseri
lBRODVEY ATEŞİ
(İneendiary Blonde)
| BETTY HITTTON — ARTDRO de CORDÖVA
Roosevelt en çok mektup yasan İnsanlardan biri idi mektuplarını bizzat postaya verirdi.
İstifa «den Çekoslovak Cumhurbaşkanı Banes en çok mektup yazan devlet reislerinden biri İdi. Yadzığı mektupların çoğu 8-10 sahlfellktl.
Prense» Anne de Bourbon Parmc. kıra! Mlşel Amerika’da İken gün aşını mektup gönderirdi.
İsviçre’de Frlbourg şehrinde tahsilde olan bir genç, her hafta babanından mektup ve bir paket alır. Bu genç Belçika kıralı Leopold'un İkinci oğludur. Genç mektepli babasından haftada bir mektup aldığı halde büyük kardeşi kendtatöe hiç bir şey yazmaz.
f
yordu. Mektubu verirken şu »uall sorar: ■
— Hüviyetiniz! İspat edecek bir vesikanız var mıdır?
Bu eual hoşuna giden imparator
(u cevabı verir:
— Elbette, elbette...
Bunu söyllyerek diplomatik pasaportunu ve İngiltere'de ikamet tezkeresini gösterir Mllven! gösterilen vesikaları muayene ettikten sonra der kl:
— Vesikalar güzel-.- Fakat bun-, tarda mtayö Haile Selâssle'den bahsediliyor Halbuki mektup Habeş tmparatnrunadır. Bunlardan ikisinin aynı adam okluğunu ne bileyim?
Müvezzi bunu söyliycrek mektubu bırakmaz, mektup ancak S gün sonra, idari üzerine İmparatora teslim edilir.
Bu gibi hâdiseler nadirdir. Fakat devlet reislerinin, postalarla alâkalan çoktur. Yeni sene tebrikleri, davetnamelerden başka «ık sık hususi mektuplar gönderirler. En çok mektuplaşan İsveç kıralı Beşinci Gus-tave’dlr Kıral. kendi tâbiri veçhile: «Tatil müddetini geçirmek üzere» Fransa'ya çeldiği zaman memleketine sık sık mektup ve kartpostal gönderir
Kıra! iktisada riayet eder. Bunun] |ç)n bu ıptbl mektup ve kartpostalları dalma âdi pulla gönderir. Bir gün kendisine: «Uçak postası 11e mİ göh-derllecck?! diye sordukları zaman ,u «vabl «ermiştir: .Hayır ««le Unt.d» «ima» karar genflnea. Bor-d. ffl(Ur fazla Ocrct «rllmastae 10- ( kotundan çıkanlmHtır. «um yoktur.»
Avusturya Ipmaratoru Françols Jos’ph. Imparatortçe Ellzabeth ile pek anlatmamıştı, ekseriya ayrı yaşarlardı. imparator, Katherlne Echratt adında Vlynnah hlr artistle düşüp fcelkardL Aralarındaki rabıta bir çeyrek mt» yakın sürdö. Biı-tün Avrupa bu münasebeti biliyordu Halbuki imparator kimsenin buna vâkıf olmadığına icantdli
Kathc-rlne Bchratt Viyana'da Behnenbruhn safâyı elvnnnda güzel bir villâda otururdu. İmparator sık sik. kimseye görünmeden bu villâya giderdi Seyahate çıktığı zamanlar sevgilisine mflstenr bir adla ve genç bir üniversite talebesinin yazacağı karada ateşli mektuplar gönderirdi.
tşln garibi bütün AvusturyalIlar hu müştehT adı da biliyorlardı!
Hlüer. MuBSOİlnl gibi diktatörler de sevgilisine mektup yazarlardı Mussollnl metresine,
hut müstakbel metresine
mnknmlariTi müdahnleM
AV ve DENiZ’in
ıs İMİ sayısı çıktı
Avcılığa, denizciliğe ve balıkçılığa »Jt birçok kıymetli yazıları v» resimleri ihtiva eden bu sayıda aynı zamanda «engin hediyelerden mürekkep bir piyangonun kuponlarını bulacaksınız.
Hararetle tavsiye ederi».
I BORSA VE OSMANLI BANKASI
1 KOMİSERLİĞİNDEN!
1 (Bayburt Çoruh un fabrikası T. A. Ortaklığı) hisse senetleri. Borsa Meclisi tarafından 2'8/1948 tarihli top-

ya-yaz-
f"
AŞK VE MACERA ROMANI
Yazan NİHAL KARAM AĞ ARALI Tefrika No. M
— Misafirleri vardı... İçmişti de... Belki gene aklına esmiştir: Beni uykumdan uyandırıp istintaka çekmek İstemiştir... Kapımı kilitli bulunca do kırmıştır... Odam bomboş... Ben yokum... Ne yapacağını biliyorum: Motörüoe athyacak. soluğu annemde atacak...
Heyecanla konuşuyor.
Selim, ayakta. Dirseklerini berjerin arkalığına dayamış; çenesi avuçlarındın ona bakıyor.
Meliha, elinde kahve cezveni; pirinç mangalın başında öylco» kalakaldı; ona bakıyor.
ÎMsl de ona bakıyorlar. Otanç kadının gayritablltnlş hissini varan durumu karşısında ne diyeceklerini şa-gırmışlar; sadece bakıyorlar.
Fakat bir an geldi M, kendilerini.
onun yarattığı dram havası içindo buluverdiler. O. bir tehlike Bezmişçesine gözlerini pencerelere çevirdiği zaman bu endişeli nazarların mânasını anladılar.
Meliha, cezveyi kıvılcımlı küllere »ürerkcıı sâkln bir sesle:
— Biliyorsun, kardeşim, burası sokaktan görünmez — dedi.
— Burası görünme» ama yukankt psncereler?... Lâmbalar yanıyordu. Ona yol gösterebilir... Beni annemde bulamayınca burada ânyabUlr...
— İçin rahat etsin.., Demin »ola-dan geçerken yukarının lâmbasını da söndürdüm.
loynep, hâlâ gözleri pencerelerde.
— îçim rahat etme» benlin. — dedi.
Mallha, teoartrle başını Mllıyarak
Bir de garabet
Mütareke senelerinde bir de şöyle bir garabete şalılt olmuştum Mülga şchremanetlnin türbedeki binasında; yani bu günkü Belediye konağında; bugün dahi daimi encümenin bulunduğu odada oturuyordum. Yanımda1 (Allah rahmet eylesin) İsmini unuttuğum sakallı muhasebeci, sermüfet-
Id! — Cevdet ve bir de çok sevdiğim hukuk müçavirl vardır; konuşuyorduk. Birdenbire odanın kapısı açıldı Hademeler içerlya girdiler. Arkasından birkaç m İsaf! ı sabiti ve yanlarında da şehremini vardı. Konağı geziyor tardı. Binayı İşgal edeceklermiş. İçinde blzlere tesadüf ettikleri odanın, şems lzari : güzel bir uda olduğunu yanılmıyorsam eğer, şehremini güzel güzel tarif ediyordu. Biraz sonra ^'gittiler. Biz de hayretten hnyrete düşerek birbirimize bakışıp kalmıştık Fakat bilmiyorum nasıl oldu: konacı işgal edemediler.
S. M. S.
________________ KOT: Şeyhülislâm aranıyor eerlev-ıSöyleylıılz şu hasını taşıyan yası. 37 Mayıs 1948 ta-
rlhll Ak Şam’dadır.
SEMİH
Su
baskmından sonra Amasya
Anmaya (Akşam) — Amasyaya geleli on bir ay oldu, arasıra buranın selinden bahsedilirdi, fakat son su baskını gibi bir şey duymadım. Hastanenin lam dibinde bir derecik var-i
Bir lstlSİCRİ Baha dır. Burası bir nehir oldu, azjtn su-
Blr başka türlüiü de arzı hakikat- ,ar k'ıca kayatan sürükledi. Fırtına!
I hastane pencerelerinin demir kapak- , lafını. demir kapısını kırdı, İçeriye.
len (J) zlya.de »unu bunu mr-zemnu;1 ve şikâyet bâbıpda hemen tı«gün saraya gelmeğe ve bir sürü mima.se- su doldu. Su İki adam boyunda yük-hetalzllkler ctınEğe başlar. Mütareke- ’ «kliğe çıktı Bütün yiyecek ve ça-nln cn hazin devri İçinde: mu&tevli majırlar harâboldıı. Eczaneyi su brıs-ccnebüerlc de temas halinde bulun- tığından UftçJar da mahvoldu.
duğu bilinen adamda »orayı ve er- Hastanenin doktorları ve memur-kânını izaç etmekten hail kalmaz )nT! vazifelerini büvük bir aşkta yap-Rahataız olurlar. KazikAne Ihtırlarda tllar. Amasya simdi perişan bir hal-bulunurtar. Hünkâra da şikâyet eder- ’ d(jdlr ler. Kabahat sizin, yüz vermeyin!^ o;
da gelmez kurtulursunuz cevabını ~ —
verir, öyle de yaparlar Yaparlar um-
ma başı sarıklı yaramaz: salt ve İlçemizin bazı köylerine düşen dolu muhterem bir aile evlâdı olmasından nıezruai ve boalarda oldukça mühim dolayı olsun hareketinden utanmadı- sararlar yapmıştır.
Doîtmun zararları
' Çubuk 15 (AA.) — Dtın saat 17 de
kalktı; ağır ağır yürüdü. Avluya a-Çitan İki pencerenin ve ortamkl cam h kapının pancarlarını kapadı; sarı ipek perdelerini çekti.
Zeynep ancak bundan sonra blrar slıkün bulabildi.
Selimle Melihanın arasında, serilide oturuyor. Bir kolunu birinin o-nnuruna atmış, diğer kolunu ötekinin... Şu sevinçli dakikalarını İçine sindirmek İstercesine susuyor. Onı hiç bir şey sormaratar, o da h!ç bir şey anlatmak mecburiyetinde olmasa; çocukluğıınur. bu dekoru İçinde ve sevdiği insanların arasında kendini rahavete bıraksa. dalsa; bir müddet hiç bir şey düşünmeksizin dinimse ve hlr daha geri gelmlvecek filan şu ftsudf gecenin tndılıı çıkarsa...
Lâkin mümkün değil!... Susarak geçirdiği her an, ona kaybedilmiş gibi geliyor. Kara talihi gelip karşısına dikilmeden hayatının onlarca meçhul kısmım, onlara maltta kılması lâzım. Buraya gelişindeki maksadı unutmaması lâzım Selimin yardımını mutlaka Jsazâcme.n lâzım... Genç Rdama yan gözle bakıyor. Onun, as») şimdi sarhoş olmuş gibi bir hrd . • fini görüyor. Simsiyah göz,Irrl»ri'> ! yüreğine sığamayan hudutsuz aaade-]
t) okuyor, Zeyııebln yakınlığını kendine kâfi bularak Selim susuyor. Ve Zeynep, yan gözle Melihaya bakıyor Onun yüzünde de nefis mücadelesinin izlerini; yatıl, darda kalan arkadaşına karşı duyduğu sevginin, kıs-kıineliCinı altetmcğe çabaladığını gürliyor.
Selim, bir sigara yakıp genç kadının dudakları uranna sıkıştırırken Hordu:
— Dehşetli merak ediyorum. Zeynep, seyahatte olduğun rivayet edildiği şu son aylar zarfında neredeydin?
Meliha, eğildi; Belime hayretle baktı:
— Ne rivayeti'?... Zeynep seyahatte değil miydi î
Zeynep. slBarartnn bir kaç nefes çekip tekrar erkeğe uzattı:
— Hayır, rtefllrllm... Hapisteydim .. Yapi' köşkte hapistim... Ihtllûttan memnu mahkûm...
Birdenbire pozunu değiştirdi. Dişlerini tiltına toplayıp yflail onlara müteveccih oturdu;
— Sebep sormadınız ya? .. Kim bilir nasıl hlr suç işleyip de böyle bir cezayı hakettiğiml düşilndıinü». derdi mİ?. . Hayır snc fiiıın İslemedim . Hoş, kendi rivayetim... BLr de
Fenerbahçe - Galatasaray Kulüplerinden
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından beş sene müddetle kulüplerimizin yapacağı Futbol ve Atletizm müsabakalari İçin konulan şiltlerin ikinci sene mbsabakalnn, 20 Haziran 948 pazar günü İnönü stadında yapılacaktır
Bu müsabakalarla birlikte Emekliler arasında Futbol ve atletisin. maçtan tertip olunmuştur. Müsabakalara saat 15 te başlanacaktır. Biletler bugün öğleden sonra çıkarılacaktır.

Teknik Okulu proje sergisi
Teknik okulunda açılmış olan 1948 yılı Diploma projeleri »ergisi 1, Temmuz 1948 e kadar açık kalacaktır. Bergl her gün saat 10 dan 13 ye ve 14 den 18 e kadar gezilebilir.
Yurdumuzun teknik kalkınması İçin gerekil elem anlan yetiştiren bu okulun Mimarlık, İnşaat, Maklna ve Elektrik şubeleri proje sergisini görmelerini, bu konu İle ilegUi o-Lanlara tavsiye ederiz.
Okulun 793 No. lu otobüsü »ergiyi gezmek isteyenleri her »ast başında Beşiktaş durak yerinden alarak okula götürecektir.
İstanbul üniversitesinin 1949 yılı bütçesi 1949 senesi Üniversite bütçe»! külteler tarafından hazırlanmış
iare senato tarafından tetkik edilmeğe başlanmıştır.
Bu scnekl bütçenin hazırlanman etrafında bilhassa muhtelif fakültelerin gelişmesi İçin yapılacak yenilikler İçin laboratuarlarla seminerlerin ıslahı İçin fasla tahsisat konulacaktır.
Yeni bütçe tetkik edildikten sonra Bilyük Millet Meclisine verilmek ü-zere Miljl Eğitim Bakanlığına gönderilecektir.
Türk Hava Kurumunun uçak filosu
Ankara 15 (A.A > — Bir avdanber!
Güney, Doğu ve Kuzey inerimizde yaptığı yurt gezisinden bugün Ankara’ya dönmüş olan Türk Hava Kuru-mıınun İh uçak ve bir plânörden mfl_ rekkep filnsu, bu seyahatinde on U ve İlçe üzerinde 4427 kilometrelik bir uçuı yapmış, bağışta bulunan vatan, daşlardan 1278 kişi uçurmuş ve bu-i nunla 5737 liralık bir gelir temin edilmiştir.
MEVLÜD
ölümünün üçüncü yıldönümü nascbetlle 19 Haziran 1948 cumartesi günü rahmetli
NADİDE KAPANCI ruhuna İthaf edilmek üzere öğle namazını müteakip «aat 13.30 raddelerinde, mevlidi şerif okunacaktır.
meyi »ezenlerin ve bütün arzu edenlerin teşriflerini rica ederiz;
Yusuf Kapancı
Salih Saffet Anar
BeyoğlUnda. Ağaç amil nde
Merhu-
YENİ YAYIN;
AWH ZAVUH KAHVESİ
Xıymctll asabiyecimiz Dr. Fahri! Celâl Ocltiul»» *yıu umanda edeblynlımınn b«Ul bajis ıimalarındandır. 1U3 tarlhlndnn-b«ri r. CcUUcttin imualylc ölrçch «eri, K*zetel«rd« (ıkraları jıkjnıyur. Ederlerinin baSİıeaUırı Tşlfilcı Şelfim. Kına Gecesi, Kel Og’an. Edeblr Munjtfendl'dır Simdi de Avur Zavur Kahvesi adlı yeni bir «orl cıK-
T. CeUIeltln'ln bu ««erinde dc tipler, diterlerinde olduğu gibi. «X canlı, (Ulûp Ç0F tatlıdır. HlkAyclrrln mevzuları da pek İyi «eçlhnlşt'r. Avur Z»vur Kahvesi birbirinden güzel 30 blK&ycden mürekkeptir. Ezeri fcaritcrtml» harnrctlo UıvM.ve ederiz.
Amerikan Serigraf sergisi
Muasır Amerikan Sanatkârları tarafından meydana getirilerek orijinal baskı s ur etile elde edilen yeni röpro-düksbon teknlâlnl gösteren Beyoğlu Kız Sanat okulundaki Scrlgraf Sergisi 18 Hazirana kadar açık bulunacaktır.
İsveç kıralı 90 yaşında
Stokhokn. 16 (A-A.l — (Lpsl: İsveç kıralı Gustave, bugün 90 inci do-Jjum yıldönümünü kutlamaktadır. D& nlmarka kıra) ve kırallçeslie Norveç veliahtı bu yıldönümünde hazır bulunmak üzere Stokholm'a gelmişlerdir.
c-na sorun bakalım... Ben Ali Bâzımın karısı, postunu kurtarmak pahasına da olsa kırk sekta saat ynbano. J>lr adamla başbaşa yaşadım ya...
_ Sen neler söylüyorsun. Zeynep?
Zeynep, bir el hareketlle onun devam etmezine mâni oldu:
— Bunlar bir şey değil, daha neler İşiteceksin, alıştır kendiniI - dedi.
Ve kafasının kargaşalığı arasından ancak teferruata alt cümleler dudakta rina geldi:
— Uykumun arasında nefesim daralıyor... Ağzıma yorgan tıkanmış gibi... Gözlerini açıyorum; karanlıkta ışıldayan gözlerini görüyorum... Kâbustur, diyorum... Bu gözleri her zaman hayalimde böyle görmüyor muyum, diyorum,., şimdi elimi uzat-sam bıı gözler kayboluvereoek. diyorum ... Kaybolmuyor... Ellmt ynkala-yıverlyor... Haykırıyorum... aülü-yor.,.. üzerime eğiliyor, daha eğiliyor; soruyor: «Ne dedlydi sana? Ne yaptsydı sana?,.. Nasıl taktıydı sana?!
Konuşurken kân Selime, kâh Melihaya hltabedlyordıı. Ansısın onların ikisini de iterek yerinden fırladı; karşılarına dikildi:
— Aklımdan şılphclenlyormuşsunuB gibi bir haliniz var... Ben... Deli de-
ğilim... Deliler de değilini, derlermiş... Amma ben »ahiden deii değilim... Muvazenem tymam.. islerseniz imtihan edin beni... Meselâ, yedi kere sekiz elli altı... Kerratta cn güç bu değil midir?
Güzel gözlerinde yaşlar birikmişti-
Zcynebln azabı, genç adamı gittikçe sarıyor. Ve endişesi gittikçe artarak kendi hodbin «vincinden sıyrılıyor; o mesuliyetleri yüklenmeğ» nlışmış büyük kardos tavrını takmıyor.
Yavaşça yerinden kalktı. Bir kolunu omuzuna dolayarak Zeyncbi kendine çekil. DeflU blr çocuğu susturmak istercesine öyle müşfik ve teskin edici ta ifadeyle:
— Haydi, evlâdım, haydi sakinleş artık. — dedi. — Yanında ben varım... seni müdafaa edemez miyim, sanıyorsun?
Zeynep,, buna yalcın tesellileri bir başkasından da işittiğini hatırlayıverdi: «Elverir korkul... Yahu bur^ da bta de varız... ölmedik. 8enl müdafaa edebilirim.» diyordu. Ve bunları »öylerken bal rengL gözlerinin içi nefsine karşı duyduğu itimatla magrin, pırıldıyordu.
(Arkası var)
Amerikanın bize verdiği 11 gemi
8 arama. - tarama gemisi, 1 ağ gemisi, 1 benzin tagıt gamini ve 1 atölye gemisi hakkında malûmat
«•setelerda çıkan 11 haziran tarihli bir ajana habartn» göro, Amerikan dommmasuun 11 küçük gemisi • gün Türk donanmasına teslim edilmiştir. Sunlar t arama - tarama gemisi ila ı benzin tankeri. 1 ag ffa-mlrive ı de tamir gemisidir.
Amerikanın Türkiye’ye
______________ _ yardım programına dahil olan bu gemiler, oylarca evval Türkiye'ye rcrİlmiş olup bunları kullanacak mürettebat da 1848 başındanbarl Amerlkfida bulanmakta n bu gemileri İdare için lailm görmekteydi Binaenaleyh bu gemilerin yani verilmiş olduğu aanü-mamalıdır. Yakında donanmamıza iltihak edecek olan bu gemiler hakkında elde ettiğimiz malûmatı okuyucu! ar im ısa bildirmek İsteriz.
Arama - tarama gemileri
Bekiz tane olan bu gemiler. Amerikan donanmasında YMS remzlle gösterilen kıyı arama tarama gemileri sınıfına mensupturlar. Amerikalılar, harp İçinde 1942 - 45 yıllan arasında bu gemilerden 481 tane yapmışlar, bunlardan bir çoğunu İngiltere, Fransa, Sovyet Rusyaya, birkaç tanesini de Norveçle Yu nanistan a vermişlerdir. Son defa bize verilenler, A-merlkan donanmasında aldıkları numaralara ve bizim taktığımız İsimlere göre şunlardır: YMS: 39 — Kilimli 228: — Klrte, 23:9 Krempe — 289: Kemer — 807: Kaş — 357: Kuş adası - 468 Küllük.
Bu tayı arama - tarama gemileri 207 — 215 ton, tam yüklü olarak 325 tondurlar. Boyları +1,46 metre, enleri 4,74 metre, çektikleri su 3,65 metredir. 800 — 1000 beygir kuvvetinde iki Dizel motorlie mücehhw ve çift us-kurludurlar. Süratleri 12 mildir. Sarnıçları 10 ton motorin alır ve bununla saatte 8 mil gitmek şartlle 2500, 12 mil gitmek ş&rtlle de 1600 mü mesafe katedebllirler silâhlan ] tane 76 milimetrelik top İle 2 tane 20 İlk u-ç aksa vardır. Mürettepleri 3 subay ve 38 erbaşla erdir.
Tekneleri ah^ap olan bu gemilerde âdi, mıknatıslı ve akustik denilen yani uskur gıürtllttıleri ile patlıyan mayınlar arayıp bulacak ve tarayacak teçhizat vardır. Harici şekillerine gelince baş tarafları yüksektir. 134 numaraya kadar olanları çift bacahdır. Biri uzun, diğeri kısa İki direkleri var dır. YMS. 134 den sonrakilerin daha geniş, tek bacaları ile tek direkleri vardır. Bazıları da hiç bacasızdır.
Bu K sınıf 8 arama - tarama gemisi ile modern arama - tarama gemilerimizin sayısı 24 e çıkmaktadır. Bü 2+ gemiden A sınıfı 650 tonluk korvet denilen 16 — 18 mil yollu, çift buhar makineli açık deniz arama -tarama gemileridir ve 5 tanedirler. Denlzaltılara karşı au bombalan da taşırlar. Avustralyadan alınmışlardır. 8 gemi de E ve Q sınıfı denilen 1200 tonluk 18 — 19 mil süratli Ame-| likan tipi, çift bncalı açık denk arama - tarama gemileridir k! bunlar da denlzaltılara karşı su bombalan ta- 1 şırlar Dizel elektrik motorlie mücehhezdirler.
B sııufı 8 »rama - tarama gemkl de 163 tonluktur. Tek dizel motörlö ve 10 mil süratli İngiliz Upl ahşap kıyı arama - tarama gemileridir.
Ayrıca 1911 — 12 do yapılmış olan 413 tonluk «ski ganbotî&rdan İM Reis, Hiar Reis, Kemal Reis de arama - tarama gemisi olarak kullanılmaktadır Süratleri ]( mildir.
Bunlardan başka Kalkan ve Durak Reis adında, harp içinde sularımıza İltica ederek satın alınmış olan Fran-UE gemilerinden ikt meyin tarama gemisi daha vardır. Ayrıca Kavak ve Çanak adında 32 tonluk ve 15 mil sürati! 2 limon meyin tarama motöt-botu daha mevcuttur kİ İnglltereden satın alınmış otan bu motörbotlar ben sin yakan 1600 beygir kuvvetinde üç motörle mücehhezdirler. Müretteple-ri 11 irişidir. Yine Uman mayln tartma botu karakol botu olarak kullanılan M. T. B. remgfle numaralanmış 7 — 8 motorbot daha vardır. »0 — 62 tonluk otan bu motorbötlftT 800 beygir kuvvetinde çift dizel moto-ırite 12 __ jş tniü yaparlar. İç mil süratle âîoo mij katadebflen bu motör-tiottar da İnglltereden alınmıştır. S4-tahlan bir tane 20 İlk uçaksavarla 8 tane au bombasıdır, Mürettepleri 7 kişidir,
Ağ gemisi
Amerikalıların bize verdikleri ağ go mlıi, Amerikan donanmasında AN rraelle İşaretlenmiş ağ gemilerinden biridir. Amerikan donanmasındaki ağ gemileri A - B - O diye flç Üzerine yapılmıştır. A tipi 500,
tam yükle İM tondur. B tipi 1063, tam yükle 1100 tondur, O tipi 645, tam yükle 775 tondur. A U C tipleri çelik, b Upl ahşaptır. Amorilcalılar, harpte M40 dan 19+6 e kadar bu üç tipte 92 ağ gemisi inşa etmişlerdir. Bize verilen gemi A Uplndedlr ve adı AN. 21 - Larch'dır. Amerikalılar ag gemilerine çiçek, nebat ve ağaç İsimler 1 vermişlerdir, Larcb da Türk-çede Venedik terementi aga®, yahut kara çam demektir.
600, tam yükle 700 tonluk olan bu geminin boyu +3.05, eni 9,80, çektiği su 1,30 metredir. 1000 beygir kuvvetinde bir dizel elektrik motorlie m>l-cehhes ve tek uskurludur. Sürati 14 mildir. 1 tane 76 lık top İle birkaç tane 30 İlk uçaksavar taşır.
Ağ gemileri, Uman ağızlarım boğazlar gibi geçit yerlerini ağlar ve manialarla kapatmakta kullanılan teknelerdir. Amerikanın bite verdiği gemi. Ag - + adını taşıyacaktır.
Donanmamızda, harp içinde, tngl-lizler tarafından verilmiş olan üç ağ gemisi daha vardır. Ağ - 1, Ag - 2, Ag - 2 diye numaralanmış olan bu gemiler 730 tonluk. 850 beygir kuvvetinde bir buhar makinesi İle mücehhez ve 11.73 — 13 mü yollu gemilerdir. Boylan 62,93, enleri 9,40. çektikleri su 2,7o metredir. MÜrettcplerl 62 kişidir. 1 tane 75 İlk topu ile birkaç uçak savarları varda-.
Ayrıca, harpte. Fransızların sulnrı-mıza iltica etmiş ve hükümetimiz tarafından zatın alınmış olan gemilerinden Kaldır ay adında bir gemi daha vardır kİ aft gemisi olarak da kullanılmaktadır. Böylece ag gemilerimizin sayım fi 1 bulmaktadır.
Benzin gemisi
Ajans haberinde bize verildiği bildirilen benzin taşıt gemisi. Amerikan donanmasının Aog - M markalı teknesidir. 1944 de yapılmış olup 700 ve tam yOklü olarak 2700 tonluk olan bu benzin gemilerine Amerikalılar, kırmızı derililerin dilinde kullanılan acayip isimler vermişlerdir. Bize verilen Türk donanmasında Akpmar adım almıştır. 8oq beygir kuvvetinde bir dizel motorlie 10 mil yolu vardır. Boyu 87. eni 11,2, çektiği su S,90 metre d ir.
Tamir gemisi
Tamir veya atölye gemisi. Amerikan donanmasının Ag P - 14 İşaretli ve Alecta adlı teknesidir. Bu gemi İle diğer 19 arkadaşı, Amerikan donanmasında motor botlar gibi süratli küçük teknelerin ana gemileri veya tamir atölye gemileridir. Türk donanmasında Onaran adile hizmet edecek olan bu gemi, Amerikalıların L.ST remzini verdikleri 1.152 tane çıkarma gemisinden biridir. Bunların 40 tanesi sonradan atölye gemisi, 4 tanesi depo gemisi, 10 tanesi motorbot ana gemisi il & donanma yardımcı gemisi haline konulmuşlardır.
14B0, taun yükle 4.080 tondurlar, igûo beygir kuvvetinde çift dizel mo-tcrile mücehhez ve Ud uskurludur)ar. 10.8 mil süratleri vardır. Sarnıçları 1.060 ton motorin alır, bununla 0 mil süatle 6000 mil katede-bilirler. Boyları 99.98 metro, enleri 16,24, çektikleri su +86 metredir. M1ı-rettepleri 1 veya I subayla 20+ lifi 220 kişidir. 1 118 7 tane +0 İlk ve 6 118 19 tane 20 İlk uçaksavar taşırlar. Kumanda köprülerinin etrafı plastikten yapılmış hafif trtr zırhla muhafazalıdır.
Donanmamızda şimdiye kadar bir atölye gemisi olmadığı için, bu gemi bir eksiği tamamlamış olacaktır.
Bu gemileri bize verdikleri İçin A-merikaya teşekkür etmekle beraber. Türk donanmasının kruvazörler, muh ripler ve başka denlzaltılarla takviyesi muhakkak lâzım olduğunu bir defa daha hntırlatıruL A D. D.
Sadeyağ Batları
Trabzon ve Vakfıkebir yağlarında flat düşmelerine mukabil Diyarba-far, Orta ve Siverek yağlan nat-Ifırmda hafif yükselme görülmüştür. Bunun sebebi, istihsal bölgelerinde bazı resmi müeasasaatın ve yağ müteahhitlerinin ya| satın aknalan-dır.
DlyarbaJardan alınan bir tel haberinde mahalli tlçaret boransın da yağ flatının 405 kuruş olduğu bildirilmiştir.
Halen İstanbul toptan sadeyağ fl-atlan şöyledlr: Diyarbakır yağlan 52Ö-6IÖ, Sfvorşk 53Ö-640, Ur t a M0-850, Trabzon. VakftkaMr tuzlu yağları 430, Ardahan tuzlu yağlan 450 kuruş arasındadır. Mamafih hatların yüksekliği kısmen ârlsdlr.
Tütün satışı
Tokat ve havalisinde Mayıs sonuna kadar yapılan «atışlar
Tokat (Akşam) — Taşova bölgessi (Toüt. Niksar, Erbaa, Taşova) ndB *1 Mayıs 048 tarihine kadar tütün satış durumlarını bildiriyorum: Tokat anbanna 320.472 kilo, Nlksnra 180.950. Erbaa anbarına 096.038 vo TUşovaya 811.782 fcllo olmak üzere toplamı 1,250.242 kilo tütünün an-barianması ve satışları yapılmıştır. Ftattar; Dört bölgede satış flat! an 130 kuruşla 860 kuruş arasında dolaşmakta olup ortalaması: Tokatta 145, • Niksar da işe. Erbaa 197 ve Taşovada 209 kuruştur. Tüccar mü-bayaası yalnız Erbaada olup miktarı 129.690 kilodur. Ortalaması 105 kuruştur,
Mübavaa şekil: Bölgenin 048 yılı an harlanmasın da satışa araedJJen masulller, bakım ve alım eksperlerince muayeneden geçirilmekte ve nevtyat derecelenmesi bitirildikten sonra flat baremine girmektedir. Mu ayene esnasında, ihraca müsait olmayan ve sigara imaline girmemesi İcap eden mahsullerin dip kısmiyle, fazlaca yeşil yanık tütünler eksperlerce ıskartaya tefrik edilmekte yakılmak, »uya atılmak suretUe yok edilmektedir. Bu suretle, mahsulün en az % 8 i bu şekilde elden çıkıyor.
Bu yönden mağdur olan müstahsilin korunması İçin, İdarece ıskartaya ayrılan dip nevilerinden bu gibi yeşil ve yanık kısımların münasip bir flatle alınmasL mevzuata ay-kın düşmediği ve Tekel Genel Müdürlüğünce uygun görüldüğü takdirde Taşoava bölgelerinde tahminen 250 bin kilo ıskartanın en az 125 bin kilosu az bir masrafla elden geçirildiği takdirde aşağı kalite sigara İmaline gayet elverişli olacağına şüphe yoktur.
Henüz mahsulün yarısı satış yerlerine İndirilmemiş olduğuna göre, önlenmesi İçin vakit geçirilmeden gereken tedbirler Genel Müdürlükçe alınırsa yerinde bir hareket o-lur te müstahsil de hiç değilse demet ve denkleme masıfamj kısmen olsun çıkarır.
Alım tarzı: Umumiyetle iyidir, bilhassa, eski bir tütüncü olan teknik şef Hüseyin Âdil İl tüterin Taşova bölgelerindeki mubayaaları, müs tahsille idhre arasında çok İyi organize etmiş olduğunu burada açık lamayı bir vazife bilirim.
İNGİLİZCE BİLMEK . .


hayalınızda İnkâr edilemez bir taşan kuvvetidir, mesleğinize ald İnkişafları günü gününe laklp etmenize İmkân verir,

heı yerde seyahat ederek iş münasebetlerini genişletmenize yardım eder,
• bülOn dünya İle valflara mektuplaşmanızı temin eder.
LINGUAPHONB metodu «İse her hangi yaban-a dili gramofon plıâfctarile kulaktan Ağrellr, İNGİLİZCİ; haa lamanda ve kolaylıkla ılze mal eden en rasyonel usuldür,;
t IJ O 0 N aşağıdaki kuponu UNOUAfON ENSTİTÜSÜ Ankara Caddcal 43 İstanbul, adresine gönderip M.ETOD hakkında tamamlayım İzahat beyini*
UHiUtran e«snrO»ft, O. kuM


Tanınmış sahne vazıı Jaques Feyder İsviçre’de öldü
60 yaşında ölen sanatkâr muhtelif mem leketlerde çok giizel filimler yapmıştı
Feyder’in üç çocuğu (resim on esene evvel çekilmiştir)

Jaque Feyder ve karısı Françolse Rosej
İsviçre’den gelen telgraflar tanınmış Fransız sahnevazıı Jacques Fey-der'tn İsviçre'de bir tedavi müeasese-slnde hayata gözlerini kapadığını haber veriyor. Feydre'ln vefatile yalnız Fransa değil, dünya sinemacılığı sn yüksek sanatkarlarından birin! kaybetmiştir. Lubltsch ve Etaensteln' don sonra bu kayıp kendini şiddetle hissettirecektir.
Jacçues Feyder aslen Belçikalıdır. 1888 de doğduğuna göre öldüğü zaman 60 yaşındaydı. Filim âlemine, 1014 senesinde «ahnevazıı Gaston Ravel’e yardımcı olarak girmiştir. Yeni vazifesinde şevkle çalışırken birinci dünya harbi başladı, Belçika ordusuna İltihak etti ve bütün harb senelerinde orduda hizmet göTdü.
Feyder ancak 1018 de, dünya, harbi bittikten sonra, yeniden filim âlemine döndü. Bir kaç senelik stajdan sonra sahnevazıllğl yapmağa başladı. İlk büyük eseri 1&21 de çevirdiği (Atlantlde) dir. Mevzuu Plerrc Be-nolt’nln romanından alman bu filim çok rağbet gördü »e Feyder'ln adı her tarafta duyuldu.
Ertesi sene Anatole France'ln CralnqueblUe eserini filme çekti. Atlantlde daha riyada ticari bakımdan mükemmel bir fülmdl. Cralnquebilla sanat bakımından çok yüksekti.
1923 te tevlçrede Vlsages d'enfanta' l, 102+ te Avusturya’da L’lmste’l. nihayet 1927 de şaheseri olan I herkse Raquln filmini yaptı
Bu fllimlerde gösterdiği muvaffakiyet üzerine Hollynood'a çağrıldı. Burada Greta Garbonun çevirdiği The Khw, Anna Christinne Alimlerini idare etti. Ba sırada sözlü filim çıkmıştı. Fransızca bir çok filmi İdare etti vs 1034 te Fransa'ya döndü. Fransa'da^ aşna and jeti, 1935 te Forision bümdsas, i da La Kermesse herolque fil İmlerin! yaptı.
1937 da Ingiltere’ye gitti, Marlene Dletrieh'ln çevirdiği Le ohovaller ssniı armure filmini İdare etti. 1038 de Berlin'de Lee gen? du voyage, 1930 da Michele Morgan İle La lûl dü Nord flllmlerin! çevirdi. 1942 de ts-viçreye İltica ederek Cenevre konservatuarında sineme kürsüsünde ders verdi.
Jacque Feyder Belçikalı olmakla beraber Fransıı tabiiyetine girmişti. Mamafih memleketi olan Brüksel'de defnedilmesini istediğinden senam buraya nakledilmiş ve büyük merasimle defnedllmlştlr. Feyder bir müd-dettenbari yorgun ve hastaydı, btı sebeple çevirmek İstediği «1/ tmpasse da deuı anges» filminin yapılmasını dostu sahna ram Maurioe Toumeur'e bırakmıştır. Artist bir kaç aydan beri Tornan gölü sahilinde Nyon olva-inndfl bir tedavi müessessrinde hasta yatıyordu, öldüğü aamap başı ücranda tansı ra çoouklan bulunuyordu.
Jbcana Faydarln kann, farmmıj
Fransız sahne ve filim artisti Fran-çoise Rosey'dlr. Françotse cidden mükemmel bir artisttir. Bir Icaç lisan, bu arada iyi Almanca bildirinden Almanya'da. Amerika’da muhtelif filimler çevirmiştir, tklncl dünya harbinin iptidalarında radyo İle Al-
inanlara hitaben çok Inrani neşriyat yapmşıtt
Feyder ve Françolse Rosey'in flç erkek çocukları vardır. Bunlardan büyüğü İyi bir sahne artisti, İkincisi filim teknisyenidir. Üçüncüsü henüz . tahsilini bitirmemiştir.
Sanat, yapı okulları ile enstitülerinin imtihan yönetmeliği
Milli Eğitim Bakanlığı erkek orta sonat, orta yapı, okullariyle erkek sanat ve yapı enstitüleri imtihan yönetmelisinde bazı değişiklikler yap-
Bu değişikliğe göre, birinci ve ikinci kanaat dönemleri tonlarında sınıf Sğretmehİef! türüiu töplanacaİı, her öğrencinin bu dönemlerde başarı derecesini Lncellyecek ve bilhassa beşten daha az not almış olanların müteakip dönemlerde durumlarını düzel-tabllmclerl İçin gerekil tedbirleri kararlaştıracaktır, Dışarıdan bitirme İmtihanına girecekler erkek sanat ve yapı enstitülerinin beşinci veya ö-selbaşlncl sınıfından ayrıldıklarına göre, yalnız bu kısımların son. sınıflarında okutulan derslerden İmtihana tfibl tutulacaklar ve haklarında yenj kabul edilen yönetmeliğin bitirme imtihanları ile ilgili hükümleri uygulanacaktır.
frencilerin başka okullarda imtihana girmeleri yeni yönetmeliğe göre uygun görülmemektedir.
İstanbul’da 4 ilçe dar topraklı bölge ilân edildi Bakanlar Kurulu İstanbuuln Bakırköy, Çatalca, Eyüp ve Silivri İlçelerinin dar topraklı bölge olarak lifinim kabul etmiştir. Topraksız, veya az topraklı çiftçilerin yeter derecede topraklandınleblîmeleri için lüzumlu toprak bu dört İlçede Ilınmaktadır. Gerek devletin mülkiyetinde veya hüküm ve tasa rufu altında ve belediyelerle takı alt dağıtılabilecek arazinin mintan toprakslz çiftçi ihtiyacından aşağı olduğu içlin Bakanlar Kurulundan karar alınmıştır. Bu kararla çiftçiyi topraklandırma kanununda mevcut olan «şahıs topraklarının 2 bin dönüme kadar indirilebileceği» ne dair olan hüküm, bu dört ilçede uygulanabilecektir.
bu-özel ,a₺ nfa.
GÜNÜN HADİSELERİ
Ticarî görüşmeler
Ankara 16 (Akşam) — Ticaret Bakanlığı yabancı memleketlerle memleketimiz arasında ticaret muahede, lertnln arttırılmasını sağlamak mak-sadllo muhtelif memleketlerle temaslarına devam etmektedir. Bu cümleden olarak ticaret görüşmelerinde bulunmak üzere 3 temmuzda Polonyadan Ankara'ya bir heyet gelecektir. AvusturyalIlarla yapılmakta olan görüşmeler de bitmek üze redif. İtalyanlarla başlıyacak olan, ticaret anlaşması görüşmelerine dair hazırlıklar da hayli İlerlemiştir,
AKŞAM
17 Haziran 1345
Sahife «
IIER AKŞAM
BİR HİKÂYE
Saadet gemisi 1
Kiralın aşkı
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Monik, vaklile bir romanda muhtelif safhaları Balear adalarında cereyan etmiş olan bir aşk macerası okumuştu. Evlendiği zaman kocası Kloddan bal aylarını Akdenteln dalma yasemin .çiçekleri!» dolu Lu güzel adalarından bilinde geçirmelerini İstemişti.
Karısını çıldırasıya seven Klod, Balear adalarına bir seyahatin aile tutçesl İçin yıkım olacağını bilmekle beraber, MonUdn bu ricasını red-dedememlşti.
Genç karı kocanın bal ayı seyahati bu güzel adalarda rüya glb! geçli-Nihayet Motükln arzusu gerçekleşir İşti. Fakat, şimdi genç kadının İçini gerçekleştirilmesi İmkansız, görünen başka bir arzu, kasıp kavuruyor, bu RİIZCİ rüyanın bir kaç giln sonra sona ereceği düşüncesini, bu seyahatten duyduğu sevinci öldürüyor. İkide bir kocasına:
— Ne yapsam nafile kocacığım, bu seyahatten memnun olmaklığım lâzım geldiğine boş yere kendimi inandırmağa çalışıyorum. Bir kaç gün sonra aynı yekunsak hayatın yeniden başlıyacağmı düşündükçe. âdeta çıldıracağım geliyor, diyordu.
Klod. karısının bu düşüncesine İtiraz etti:
— Hayır, kancığım aynı yekrasak hayat, yeniden başlamayacak dedi, setıra unutmamalısın kl tezatlar, hayatın zevkini yaratıyor. Karanlık, nurun var olduğunu ispat ediyor.
Genç karı koca, seyahatten dönerlerken. Akdeniz kıyılarındaki .küçül: limanlarından birinde bir gün kaldılar. Limanın mendireğinden biraz ötede zenginlerin neşeli bir hayat sıırmek veya can sıkıntılarını gidermek İçin, uçsuz bucaksız denizler ve Okyanuslar üzerinde seyahat ettlkle-îl bembeyaz, sahih sarayı andıran zarif bir yat demirli duruyordu
Monik rıhtansın kenarında durarak güneşin ışıklan altında pırıl pırıl parlayan bu zarif yata uzun uzun baktı ve kocasına dönerek:
— Bu yat benim olsaydı ne bahtiyar olacaktım. İtiraf et kocacığım: Sen de kaprislerine göre diyar diyar dolaşmak ve büronun nankör ve yorucu meşguliyetinden vücudunu ve Isıtanı dinlendirmek İçlin böyle bir yata sahip olmak İsterdin ya... detil.
Klod gblümsiyerek cevap verdi.
— Evet... Fakat benim bu kadar büyült İddialarım yok!
Monik. derin bir ah çekerek İlâve etti.
— Bu yat, bir kadına mı alt, bilmiyorum. Fakat eğer yat bir kadına alt ise kaderimi onunla değiştirmeğe razıyım. Fakat sen de yanımda du-lunmak şartlle...
Klod. karısının beyaz yata, hasret dolu gözlerle baktığını görünce, civarda duran balıkçılara gemiyi gezmenin kabil olup olmadığını sordu. Balıkçılar, delikanlıyı, o sırada rıhtım üzerinde bir aşağı, bir yukarı dolaşan kaptana havale ettiler.
Kaptan. Klodun sualine nazikane cevap verdi:
— Gardenya yatı, lort Stanhile alı tir. Lort hazretleri, bir kaç gün İçin burada yoktur. Yatta yalnız zevcesi bulunuyor. Aldığım kati emir, kimseyi yata sokmamak merkezindedir. Fakat şayet: istiyorsanız, hiç öümazsa gemiyi dalı» yakın görebilmek lçlıı sizi ınotörümle etrafında cezdirebUirlm,
Monik, bin bir teşekkürle tekilli kabul etti. Biraz sonra karı koca, geminin etrafında motörle dolaşıyorlardı. Benzin motörü yavaş yavaş seyrediyordu.
Monik geminin arka güvertesinde şezlonga uzanmış genç bir kadın gördü.
Kadının etrafına yerleştirilmiş küçük masalar Üzerinde, çini ve billur vazolar İçinde nadide çiçekler duruyordu. Monik, bu bahtiyar kadına gıpta He baktı.
Kaptan, bunun farkına vararak İzahat verdi;
— Şezlong tizerlne uzanmış olduğunu gördüğünüz genç kadın, lordun zevcesidir. Gözlerinizin önünde nasıl bir îacla cereyan ettiğini tasavvur edemezsiniz. Heniiz otuzuna bile basmamış olan bu bedbaht ve talihsiz kadın, yıllardanbcrl gece gündüz bu şezlonga uzanmış olarak ömrünü geçiriyor. çünkü ayakları tutmuyor. Karısını taparcasına seven lort Stan-hU Akdenizln güneşinden bir mucize bekliyormuş gibi bu yatla kendisini bu güzel ve ılık sahillere getirdi. Halbuki o da biliyor kl. karısının şifa bulmasına İmkân yoktur. Çünkü hastalığı. çocuk felcidir.
Klod. kaptanın bu sözlerini, masmavi gökyüzüne bakarak sessiz, sedasız dinliyordu Karısı Monik, hafif hafif gülümseyen kocasına yan gözle baktı ve elini tatlı tatlı sıktı şimdi Monik, bu acıklı hikâyeyi dinledikten sonra hakiki bahtiyarların, keııdlsile kocası olduğunu anlamıştı. Önlerinde durup t Saadet gemisi* sandığı bu güzel yat, zahiri İhtişamına rağmen içinde ıstırap ve fecaati saklıyordu.
Çeviren: A. Hilâli
J^BULMACA
1 3 3 « S
Satılan sağa ve yukarıdan aşağıya:
l — Mcrk«4fcW rpor tesSflâtuMlıın blrL
3 — Bir bayan.
3 — Serlevha - Tersi yapmodır.
1 — Emelleriniz.
3 — Etki futbolcularımızdan biri • 0u di Bcıllrtaj futbolcularından biri.
S — Çelik - Tersi putrel yerin* kullanılan ataçtır.
7 — Tersi tebehedlr - ip taralı kanarya rer.8 İndedir.
8 — Ha 5 ma »M» geline ktırıı kargır* aöyJaıme olur ■ Gürel sanat
9 — KdçUltmc eki - Çıra aaUn.
!0 — Emel vc irsUİarl suya Cüsmüj.
Geçen bulmacanın halli
Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya:
1 — Mukaddesat, 2 — UmuruAdlye. 3 — Kumandalar, 4 — Arsyaaraya, s — Duna. NlUlk, (! — Dadanı. Kü. 7 — Edan, Alım, a — S114İ1, Lane. 3 — Aj'oyakın, 10 — Teraküm ede.
HALKEVLERİ - KUKUUMLARİ
Cambodge kıralı Parisde bir barda fotoğrafçılık yapan kıza âşık oldu
Kıral ve foiognıfçı Jncquelina
Çin Hlndlstanında Cambodge (Kam boç> kıralı Naradıi Sihanuk şu sırada Parlstedlc. Kıral PaTİse vardığı akşam bir parça eğlenmek ve Parlstıl gece hayatını gömıel: üzere barlardan birine gitmiştir. Kıral bardan İçeri girer girmez bir genç kız dikkatini çekmiştir. Sarı bukleli saçlı, yeşil gözlü, gider yüzlü sevimli bir kız... Bu kız barın fotoğrafçısı İdi, adı da Jjcqu-ellne Bertrand'dı.
Kral, fotoğrafının alınmasına güler yüzle muvafakat ettikten sonra kâtibini genç kıza göndermiştir. Kâtip şu sözleri söylemişti;
— Majeste kıral sizinle tanışmak istiyor. Yarın, akşam birlikte yemek yemeği kabul eder inisiniz?
jacquellne iptida:
— İmkânı yok... dedikten sonra davet edenin kim olduğunu anlayınca muvafakat cevabı vermiştir.
Ertesi gün polis müfettişleri sabah erkenden genç kız hakkında tahkikat yapmağa başlamışlardır. Tahkikat İyi netice vermiştir Müfcttlşleı şunları öğrenmişlerdir: Jactrüellne uslu, akıllı bir kadındır. 22 yaşındadır. 18 yaşında İken ev’enmiş. fakat geçende kocasından ayrılmıştır, şimdi büyük annesile birlikte oturuyor. 3 yaşında blı- erkek çocuğu vardır. Altı aydan-berl fotoğrafçılık yaparak hayatını
kazanıyor.
Ertesi akşam muayyen bir saatte mükellef bir otomobil genç kadını alarak Rlta oteline götürmüştür, aenç hükümdar kendisini karşılamış, bLr müddet dostça konuşmuşlardır. Kadın vakit vakit majeste demeği unutuyor, sonra gülerek özür diliyordu.
İmparator, davetlisi, kâtibi ve yaveri birlikte yemek yemişlerdir. Kıral memleketinden, denizi, sandal gezintisini çok sevdiğinden bahsetmiş, kadın da hayatını anlatmıştır. Jacaueline saat 22>30 du otelden ayrılmıştır. Kıral kendisine güzel bir çiçek demeti hediye etmiş, kâtibi kadına, çalıştığı bara kadar refakat etmiştir. Kâtip yolda demiştir kl:
— Dün akşam cazibenizle kralın üzerinde büyük tesir yaptınız. Bu akşam zekânızla majesteyi teshir ettiniz. Kıra! sizi tekrar görmek İstiyor. Acaba bu hususta kendisine ümit verebilir miyim?
Genç kadın buna müphem bir cevap vermiştir. Mamafih aradan çok geçmeden kıral hora gelmiş ve Jacqu-llne‘1 masasına davetle bir müddet görüşmüştür. Kıral, barın kapanma saatine kadar masasında kalmıştır.
şimdi Paris'te herkes kiralın aşkın-dan bahsetmekte ve bunun nasıl neticeleneceğini merakla beklemektedir.
* BEVOĞLU HALKEVİNDEN — Evi m İzci « nçılan Klasik T(İril muallel ve nota ılcru-ierlııa Öğrenci kaydedilmektedir. Arzu c-denlcrin iki fotoğrafla her glln Ev Bürosuna müracaattan ilân olunur.
Tlyaııa'da Birleşmiş Milletler yardım teşkilâtının stokları tasfiye edilirken mevcut sigaralar satışa çı katılmıştır. Viyanalı tütün tiryakileri bu satışa büyük şevkle iştirak etmişlerdir. Yukarıda bir sigara satış bürosunu dolduran tiryakiler görünüyorlar.
Verilen hediyeyi iade edemem ben!
Rasim bey çalgıya merak sardırmış. Anlatıyor:
— Arkadaşların ısrariyle birkaç konsere gittim, musikiye karşı bende büyük bir merak u-yandı.
— Sormak ayıb olmasın amma, yaşınız kaç, bey amca?
— Neden sordun, köftehor? yani, kırkından sonra böyle şeyler olmaz mı, demek istiyorsun?
— Eh, biraz zor olur da...
— Meramın elinden hiçbir şey kurtulmaz, efendi oğlum. İımn meram ederse altmışında da öğrenir.
— Peki, sen de öğrenebildin mi bari?
— Elbette öğrendim. Evvelâ bir tanbur aldım, bir'de hoca tuttum. Altı ay içinde perdeleri, fasılları öğrendim. Şimdi «Oğlan yaylı, kız yaylı» türküsünü tıngır tıngır çalıyorum.
— Yaşa, amca bey. Yakında Fosforlu Cevriyeyi de öğrenirsin inşallah.
— Öğrenirim tabi. Musiki, ruhun gıdasıdır. Ne kadar çok şarkı öğrenip çalarsam ruhum o kadar gıdalanır.
— Haklısın, efendi amca. Nasıl olsa vücudumuz gıdalanamı-yor, kabil olsa da hepimiz çalgı öğrenip ruhumuzu gıdalandırsak bari. Fakat o da kolay iş değiL
— Hayır, dünyada kolav okrayan hiçbir şey yoktur. Her şeyin bir kolaylığı bulunur. Hele sen bir tanbur al da, öğrenmenin zorluğunu düşünme şimdi.
— Aman, amca bey. Benim sırtımda kooskoca bir geçinme kamburu varken kucağıma da bir tanbur alırsam medet Allah!
— Anlaşıldı, sen musikide muvaffak olamazsın.
— O da eksik olsun, babalık. Hele şimdilik sen muvaffak ol da sonradan biz de seni dlnliyerek istifade ederiz inşallah.
— Hiç umma, efendi oğlum. Bu gidişle beni de dinîeyerciye -çeksin,
— Neden? Başkasının yanında çalgı çalamıyor musun?
— Hayır, öyle değil. Musikiye karşı hevesim kırıldı.
— Yaaa... Oğlan yaylı'dan sonrası zor geldi desene.
— Yok canım. Zorluktan bahsetmiyorum ben. Musiki yüzünden başım derde girdi.
— öyle mıiii?... Musikinin dertli tarafı da var demek.
— Dertsiz iş olur mu, evlâdım? Mahkeme kapılarında ne a-rıyorsun, diye sorsana bana?
— Onu da sormak istedim amma ayıb olur diye çekindim.
— Ayıb olacak ne var canım? Hoca üe belâya çattım.
— Vayyy! Hem çalgı alıyorsun, hem hacılarla, hocalarla uğraşıyorsun öyle mi?
— Sen benim lâkırdılarımı hep ters anlıyorsun. Çalgı öğrenmek için hoca tutmadım mı ben?
— Tuttun galiba.
— Elbette tuttum. Hoca tutmadaydım Oğlan yaylı'yı nasıl öğ renlrdim?
— Peki, hoca ile neden bozuştun?
— Bozuşmamak kabil değil ki. Tamburu öğrenmeğe başlayınca hevesim arttı, bir gün tımdıkiar-dan birinin evinde güzel bir ke-mençe gördüm. Tanburdan son-
ra bunu da öğrenirim, diyerek tuttum, kemençeyi satın aldım, Hem de tamam yüz elli lira verdim.
— Eeeey, gördüğün çalgıyı satın alıyorsun demek.
— Meraklı insanlar böjleiir. Fakat kemençem elden gitti. Bizim tanbur hocası kemençeyi pek beğendi; «Güzel kemençe amma bozuk yerleri var. Götürüp evde düzelteyim de getireyim» diye alıp götürdü.
— Bir daha getirmedi mi?
— Ne gezer! Kemençe ile beraber hoca da ortadan kavobldu. Bir hafta bekledim, gelmedi. Kalkıp evine gittim; «Hastalandım, bundan sonra ders vereml-yeceğim» diye başından savmağa kalkıştı. «O halde benim kemen-çemi ver» dedim; cNe kemençest imiş? Ben senden öyle bir şey almadım » demez mü Gel de patlama bakalım. Uzun sözün kısası, hoca ile birbirimize girdik.
Ra sim beyin hocasiyle de konuştuk. Kemençeyi inkâr etmiyor, tevile çalışıyor:
— Tanbur çalmasını öğrettiğim için kemençeyi bana hediye etti, sonradan geriye İstiyor. Böyle şey olur mu?
— Peki amma zorla hediye o-lur mu? Mademki kemençeyi geriye istiyor, iade etmeniz lâzım.
Hoca efendi hiddetle kaşlarını kaldırdı:
— Yoook... sözünden dönen a-darrüardan katiyen hoşlanmam ben.
— O nasıl şey. ahbap? Kemen-çenîn sahibi sözünden döndü diye malını iade etmemek olur mu?
Mahkeme açıldı. Hoca efendi;
— Kemençe sahibinin sözü beni alâkadar etmez. Fakat ben o-na; «Kemençeyi hediye olarak kabul ettim- diye söz verdim bir defa. Ağzımdan böyle bir söz çıktıktan sonra bir daha geriye dönemem. Döneklik ayıp şeydir, bina yakışmaz.
Diye söylenerek gitti.
Ce. Re.
..I R......A....D Y........O |
ANKARA RADYOSU
Bv iâjanUs’ programa
İS Radyo dana orkestrası. 15.» Ko.-.tıjmu.
13.15 Karışıl? kılar. 19 Haberler. 10.15
Geçmişte Bugün. I9J0 Yurttan sesler, 19,45 İncesaz. 20.15 Rsdyo Gazetesi ÎO.K Ser-bes Saat. £0.35 Temsil. 31.20 S er be. Saat, 21.30 Müzik: Beethoven: Mozart'ın Bir Tama £l Üzerinde Vs-yasv-onlar. Çalanlar: &.
seıc.1 (Viyolonseli, m Fenınen (Piyano',
21.15 Konuşma. 2î varyete mllsıldetl (Pl.), 23JO Dans mü-lgı (Pl>, 22.43 Haberler.
Yasın ıab»ö vo öjls programı
7.30 Operet uvertürleri (91.). 7.45 Haberler. 8 Balet mürikieri (Pl -, 3.M Çeşitli haili HİOuJe (Pl). 8,4i Türküler ıPI.l 12 M Kâns& Şarkılar. 13 Haberler, 13.15 Rad/O satan orkestran. 13,30 Ögta Gazetesi, 13 45 Radyo salon orkestrasuım devamı.
I. inci sınıf VEREM ve DAHİLÎ HASTALIKLAR MÜTEILLSSISI Dr. Sadık Bilgiseven Muayenehane: Fatih tramvay cad. Kristal kıraathanesi karşısında Pazardan başka her gün saat $.30 * 8 arasında.

———————--------------------
İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI J -
Yazan: John D. Carr Tercüme eden: Vâ-NÛ
Tpfrilr» No. 70 _____
— Bu İşi ben de anlayamıyorum I — dedi. — Cinayette saik neydi acaba? 81r Marurlce Laves't tanımıyordu bile... öyle değil mİ?
Dermot Klnross:
— Şuurlu olarak değil? — dedL
— Şuurlu olarak mı değil? Bundan kasımız ne?
Doktor Klnross, koltuğunda devrildi; sırtını İyice yasladı; bacak bacat: üstüne attı. Bir sigara yaktı. Kısa bir müddet zarfında, yüzünün, mutat olnııyan çizgiler peyda ettiği görüldü. Fakat doktor kendini kısa sunıanda toplayıp ruhi haletini gizleyecek şekilde gülümsedi.
— Zihniniz! daha eski bazı hâdiseler üzerine çevirmeniz! rica ederim! — dedi. Ned AtWûod'lû evlenip burada ikbılz birlikte oturmak istediğiniz sırada (Eve bıı sözler üzerine titredi) Lav.es ailesini tanımıyordunuz, değil mi?
— Tanımıyorduk.
— Fakat ihtiyari bir çok seferler farke imletiniz?
— Evet, etmiştik.
— Sizi Ned Atwoodla her görüşünde şaşırmış gibi oluyordu; öyle mİ? İşte, ihtiyar, Ned Atwood’u evvelce hangi şartlar altında görmüş olduğunu zihninde toparlamağa çabalıyordu.
Eve, ân! bir İlhama kovuşmuşçasına sandalyasında doğuruldu.
Doktor Dermot Klnross devam etti:
— Toby İle nişanlanmanız üzerine, Slr Maurlco LawG3„ dolambaçlı şekilde sizden Nedi Atwood hakkında flu-aller sordu. Derken birdenbire İrkildi. Size garip şekilde baktı ve sustu, Bu da doğru mu? *813 kİ, Ned Atwood' un karısı olmuştunuz; op& dair, o-nun mazisine dair ne biliyordunuz? Hattâ ‘jLmdl şu anda ne biliyorsu-
nuz? Sabık muhiti neydi? Ailesi kimlerdi?
Eve, dilini dudaklarında gezdirdi, c- Hiç bir şey bilmiyorum. Garip! Fakat şey gecesi... Otnayet gecesi ben de aynı şeyleri ona söylemiştim.
Dermot, ağzını hayrtla açan Ja-nlce'e baktı, Genç kız da, şimdi, vaziyeti anlar Şlbl olmuştu.
— Küçük bayan! Siz bana babanızın çehreleri hatırlamak hususunda hâfızasındakl garabetten bahsetmiştiniz. Bir İnsanı hatırlamazmış, hatırlamazmış da, derken birdenbire hatırlayıverlrmlş. Hapishanelerde çalıştığı müddet zarfında pek çok kimseleri görmüş olacak. Ned At-rcoad’ıı vaktiyle nerede, hangi şartlar altında görmüş olduğunu vuzuhla asla öğrenemlyeceğlz. Lâkin şunu katiyetle İfade edebiliriz: Hal va hareketi İyi mahkûmlar safına ayrılan, kendisine nlsbl bir hürriyet verilen Ned Atvood, günün birinde Wandswoorlh hapishanesinden kaçmıştır. çift evllÛk yüzünden beş seneye mahkûm olmuş, yatıyordu.
Eve:
— çift evlilik mi? — diye sordu.
Fakat fazla teessüf, fazla itirazda bulunmadı. Çimenler üzerinde Ned
nun değildi. Bilâkis! İzdivaca bir mâni çıkmasın diye ödü kopuyordu. Sebebini açığa vurursam, Janlceüe dayısı maksadımı anlamakta güçlük çekmezler.
Yeni bir sükût oldu.
Ben dayı, piposunun ucunu kemirecekten:
— Evet! — dedi; ve haşin bir ifadeyle: —. Esasen ben dalma Eve ta-rafltslydUn! — diyerek kaşlarım çattı.
Janice de genç kadının gözlerine baktı.
— Size karşı pek fena hareket ettim. Bundan dolaj’i da müteessirim... — diye itirafta bulundu. — çünkü, ağabeyimin bu derece kötü bir egoist olabileceğim aklımdan getirmemiştim. Bakın, gene tekrarlıyorum: Kardeşim oluşu bana vız gelir. Ben hep sizi düşünmüştüm.
Dermot: Klnross:
— Hattâ düşünmemiştiniz bile.,, — dedi. — Hapishaneye atıldığı sıralar...
Janiçe, öyle komik şekilde dilini çıkardı kİ, doktor Klnross hayretten sustu, Sonra, devamla:
— Fakat sis bize bir İpucu verdiniz. Bize Mc Conklln - Flntsterre’ln
Atwood'u mütebesslm geçerken görüyor glblydL
Dermot:
— Bu adam, tam m&naslylö bir Don Juan'dtf — dedi. — Kadınların hoşuna gitmek fennini biliyordu. Av-rupanın her tarafında ferlh fahur dolaşıyor; ancak İnglltereye yanaşmanın çaresini arıyordu. Zira İngiltere onun İçin bir kapandı; günün birinde yakalanabilirdi. Para lâzım oldukça bir kombinezon yapıyor; bazan da ödünç alıyordu.
Dermot sustu.
— ... Hâdiselerin geri kalan kısmını artık kolaylıkla tahmin edebilirsiniz... — diye devam etti.
«Siz, kendisinden ayrıldınız. Hoş. bu tâbiri kullanmak pek de yerinde olamaz. Zira, meşru şekilde onunla hiç evlenmemiştiniz. Bir nokta daha, Ned Atwod’un. hakiki ismi başkay dı. Arzu ederseniz dosyasına bir nııv.av atabilirsiniz. Ned. sizden sözde ayrıldıktan sonra Amerikaya gitfl. Siz! tekrar ele geçireceğini İddia edip dw-ruyoTdu. Hakikaten de buna niyeti vardı. Halbuki siz, ara yerde Toby İle nişanlandınız.
Slr Maurice Lawes‘e gealnce; o. bu nişanlanıştan hiç de gayri mem
macerasını anlatmakla muammayı çözebilmemizi temin etliniz. Zira İşte aynı vaka tekerrür etti. Binaenaleyh, siz, fena şeklide hareket etmiş olmakla itham edilemezsiniz.
«Gelelim gene hikâyeye...
«Ned Atvrood’un buraya geldiğlal herkes biliyordu. Donjon Otell’ne indiği de şuyu bulmuştu.
«Slr Maurice cinayet günü mutat gezintisi için sokağa çıktığı vakit ne tarafa doğru gitti? Donjon oteline doğru... Kime rasladı? Eski karısını tekrar ele geçireceğine dair ö-ğünen Ned Atwood'a. Ned, e3kl karısı hakkında rezllâne bir hikâye anlatacağım söylüyordu.
•Bizzat siz de söylemiştiniz; bayan Janlce Lawes; babanızın İhtimal Ned’8 Tasladığını, onunla konuştuğunu aklınızdan geçirmiştiniz, tjto vaziyet, tıpkı sizin tahmininiz gibi öldü; babanız ona şöyle dedi: «Lütfen biraz dışarı çıkar mısınız, bayım? size söyllyecek İki çift sözüm, var.» Ned Atwood meselenin ne olduğunu bilemiyordu. Fakat bu emre itaat etti. Sir Maurlce'ln kendi mazisine dair malûmat sahibi olduğunu böylece öğrendi- Artık tahmin edersiniz, Ne derece küplere binmiştir (Arkası var)
17 Haziran 1948
AKSAM
Sahife 7
Rusya Amerikaya Yeni nebat aranıyor
taarruz edebilir mi?
Amerika’da nebat uzmanları harb senelerinde duran araştırmalara yeniden başladılar
Ziraat Bankası
Bir Amerikan gazetesi diyor İd; «Rusya bir harbe cüret etse bile netice her bakımdan aleyhinde olacaktır»
Bugün yer yüzünde birinci derecede ehemlyette İki devlet vardır: Rusya ve Amerika bu İki devletin askeri kudretlerini mııkaysû edecek olursak, Amerikanın Rusyaya nazaran daha kuvvetli olduğunu görürüz. Dünyanın en büyük donanması, hiç bir rakip tanumyan vo miktarca hiç te Ruslardan aşağı kalmayan muazzam bir bava kuvveti, mükemmel teçhiz edilmiş bir ordu, atom bombası, başka hiçbir devlette bulunmayan ıfflflî menzilli tayyercîâF've daha yeni sl-Tahlar meydana getirmek avantajları gibi falklyet bugün Amerikanın elindedir.
Nüfus üstünlüğü
Buna mukabil İnsan üstünlüğü Rus yadadır. Rusya bugün dünyanın en geniş ülkesine sship bir memlekettir ve dünyanın en kalabalık ordusuna maliktir. Sonra İki ayn lota üzerindeki geniş arazi parçalan, Rusyamn daha kolay genişlemesini temin eden Amiller arasındadır.
Amerikanın 145.000.OW) nüfusuna karşı, Rusyarun nüfusu 190 11A 200 İntlyon arasındadır ve 1970 o kadar 250.000,000 a çıkacağı tahmin edilmektedir. BU miktara Sovyet İşgali altında bulunan 160.000,000 luk bir kitle de İlâve edilirse, Rusyamn dü-fus üstünlüğü daha iyi anlaşılır.
Madenler
Madencilik bakımından Amerika ön rafta geliyor. Rusya bugün kendi ara-tl parçalan İçinde gerek ekonomik İnkişafı, gerekse askeri maksatlar için lâzım olan madenlere malikse de çinko, tungsten, elva, kükürt ve vranlum madenleri Amerikada daha mebzuldür.
■Dmumî kanaatin hilâfına .olarak Rus endüstrisi muayyen yerlerde ve daha teksif edilmiş bir vaziyettedir; ve Amerikan endüstri merkezlerine nazaran bombardımandan daha fazla müteessir olur.
Teknik bakımdan, Rus ordusu geridir ve umumi olarak Rus silâhlan gerek kemiyet gerekse keyfiyet bakımlarından Garp devletleri fle kıyas kabul etmiyecek kadar aşağı bir durumdadır. Bugün Rus ordusunun bel kemiğini yaya askerleri teşkil ediyor.
tklncl dünya harbinde Ruslar gerek taarruz ederken, gerekse ricat ederken tıpkı cengiz Hanın korkunç insan sürüleri gibi hareket etmişlerdir Süvari, tanklar, arabalar, otomobiller, katırlar, öküzler ve İnekler sonra onlan takip eden askerler ve kadınlar. yani bütün millet bir kitle gibi hep beraber savaşmışlardır
Bu sürü İçinde her İnsan muharip bir varlıktır. Ruj ordusu tıpkı taponlar gibi daha ziyade adale kuvvetine güveniyor kİ bu cihet Amerikan askerlerinde nlsbeten azdır,
Rus hava kuvveti
Rus hava ordusu da tıpkı kara ordusu gibi keyfiyetten ziyade bir kitle kuvvetidir. Bilhassa gündüz savaş tayyareleri ve hafif bombardıman tayyareleri oldukça fazladır. Sonra Almanlardan aldıkları seri hücum tayyareleri de epey1 bir yekûn teşkili ediyor. Fakat Rusların stratejik bom-ı tardıman kudretleri Amerikanınid İle kıyas edilemez.
Haber verme filetleri, radar ve savaş kontrol teknikleri, hava dafl toplan ile hücum tayyareleri arasındaki İşbirliği son derece zayıftır. Harp İçinde Rusların gece müdafaası diye bir şeyleri yoktu ve Almanlar bundan bir hayli faydalanarak adeta keyfi hücumlar tertip ediyorlardı.
Rus donanması Baltık Deniz! ve Karadeniz devletlerine karşı b!r kuvvet teşkil ederse de, Amerikan deniz kuvvetleri yanında bir hiçtir. Bugün Rııs donanması ve hava kuvvetleri Avrupa sebillerini bir istilâdan koruyacak kudrette değildir.
Atom bombası
JS-18 de Amerika atom bombası vc diğer tüzcu bombalar İnşa edecek kudrettedir, ve bu İş İçin mühim derecede Stoklara maliktir. Şimdiki halde atom bombası Ruslar için bir sırsa da, zamanla Rusya buıîu e)tle edebilir. Fakat O zaman bile Amerikanın atom kudrell Rusyanmklnden yine fazla olacaktır.
Ruslar atom araştırmalarına 1945 nenesi aralık ayında başladılar, şimal «alâhiyetJl makamların kanaatine göre Rnsiar İlk atom bombasını en az iA-12 sene sonra yapabilecek du romdadırlar. Ruslar İlk atom bombasını J95Q „ 1957 senelerinde yapabilirlerse. ikinci bomba İçin 1963 — 70 senesine kadar beklemek mecburiyetindedirler,
Tasarruf Hesaplan
— . . ... — — *
İKRAMİYE FALfii
- «. ₺.-₺• - i.
Birleşik Amerikada Amerikan nebat uzmanlan savaş dolayıslle ara ver dikleri nebat araştırmalarına tekrar haşlmjşlardır. Bu araştırmalar Bttleıuc Amerikada sayıları günden «Üne çoğalan imalât Yektaya, endüstrileri için Birleşik Amerikada bilinmeyen yeni yiyecek ve ham madde nebatlarının dikilmek üzere Birleşik Amerikaya nakl«İllmesl_es3sı-na dayanmaktadır. Diğer taraftar?tnF uzmanlar y flbancj~ni7îh 1 ekeller d e ye-tigunim fi hastalıklara, karşı muafiyetleri olan dinç nebatlar üzerinde de araşt uranlar yapmaktadırlar. Bu nebatlardan, mahalli nebatlara tatbik edilmek suretlle melez nebat sağlamak ve aynı zamanda nebat nes Udi İhya etmek bakımından faydalanılmam muhtemeldir.
Bu faaliyet her ne kadar uzun bir zamandanberl devanı etmekte İse do geçen sen® Birleşik Amerika Kon gresi bu araştırmaya fennî bir program şeklinde devam edilmesi hususunda Birleşik Amerika Ziraat Nezaretine mezuniyet vermiştir. Bir başlangıç olmak üzere hükümet emrinde çalışan nebat Dzmanlart yakında Hindistan, Cenub! Amerıkayı, Mek-slksyı ziyaret ederek Maryland, Flo-rlda ve Callfornladakl hükümet bahçeleri İçin yeni nebatlar getireceklerdir, Bu ziraat İstasyonlarında seçilecek elverişli nebatlar muhtelif eyaletlerin resmi zlraatçllerl tarafından tekrar araştırmaya tfibl tutulmak üzere bütün bahçelere tevzi edilecektir. Milli eksperler komiteleri. de bu tetkikatı koordine edeceklerdir.
Hususi Amerikan fenni ve endfls-Lrlel organizasyonları bu gibi İşlerle ötedenberl uğraşmaktadırlar. Bunların faaliyetleri Birleşik Amerikaya ihraç edilebilecek ham maddelerin araştırılması keyfiyetllo İlgilidir. Meselâ, Amerikalı bir nebat uzmanı Amerikadaki imalât için ne gibi tropikal nebatların gönderilebileceğini tesblt etmek gayesiyle bütün hayatı boyunca araştırmalarda bulunmuştur.

Bugün Amerika atom bombasını taşıyacak üç tayyareye maliktir. Bu tayyarelerin bir tanesi takviyeli B-S6 tipindeki dev tayyaredir İd, katettifil mesafe ve taşıyabildiği ağırlık bakımından bunun dünyada diğer blı benzeri yoktur. B - 36 1ar 3000 m2 mesafeyi kolaylıkla aşabilmektedir. Yani Ncyfoundland.'dekl üssünden kalkan bir tayyara Jpfandâ^î bom-bard^nan ettöElen’sönra tekrar üssünü dönebilecektir. Buna mukabil Rus lar B - 29 tipi üstün uçar kaleler yapmağa muvaffak olmuşlarsa da, bunlar B - 36 lar yanında çok zayıf kalmaktadır. Okyanuslar ve kutuplar aşın bir taarruz kablliyetino malik tayyareler bugün dünya üzerinde yalnız Amerikanın elindedir. Sonra yine bugün hummalı çalışmalara göre kısa bir zamanda her tip tayyaıe atom bombasını taşıyabilecek bir bile getirilecektir.
Nazari olarak Rusyadan' kalkan tayyarelerin Ameri kayı bombardıman etmesi mümkünse de, Rusyarun elinde uzun menzilli tayyareler ve atom bombası olmadığı İçin, bu tc şebbils de Rusların aleyhinedir. Amerikanın elinde mevcut all&hlar gayet uzak yerleri dövebileceği gibi, bu gibi yerlerden gelen taarruzları da önleyebilecek kudrettedir.
Alaska yolu
Rusya Amerlkayı istilâya kalksa bile, Alaskadan başka hareket edebileceği bir yer yoktur. Halbuki Alas-k ayı bir üs olarak kullanmak RusyalI m felâketi demektir, çünkü buradaki tabiat şartlan Rusyarun ilerlemesine bir mantdir. Ruslara karşı savaşacak Amerikan tayyarelerinin de arada mutlaka bir «orta üsse» sahip olman lâzımdır. Meselfi bu harbde Two JIma*nın ele geçirilmesi çok pahalıya mal olmuştu. Fakat bir orta üs vazifesini gören two Jlma, daha sonraki bombardımanlar için hayati rolü oynamıştır.
Ingi kerenin durumu
Amerikanın en İleri hareket üssü, garbi Avrupada tngilteredlr. Tabii bir harp zuhurunda İngiltere bitaraf kalamaz. Bununla beraber, Rusya İle olan hududumuzu Manş sahillerinden başladığını kabul etmek hatalı olur. Asıl hudut Adriyatik Denizi, Baltık sa hlUerl ve Triesteden Statüne kadar dan sahadır.
Yakın ve Orta Şark üç kıtanın müşterek kapısı mahlyltendedlr ve stratejik ehemmiyetinden dolayı Rusya için ciddi bir engel teşkil etmektedir. Garbi Paslflkte en son Üs olarak ta Philllpplne adalarını yahut Okinevayı kabul etmek doğru olur.
Hulâsa Rusya bir harbe cüret etse bile, netice her bakımdan aleyhine olacaktır.
Amerikalılar müstemleke gûıılerln-denberi nebat hayatı tetkiklerine büyük ölçüde ehemmiyet vermiş olma- . lakına rağmen böyle şümûllü bir programının geliştiğini görmek Amerika tarihinde İlk defa vâki olmuş- : tur. Net ek İm, bu porğramjj) îtafle ettiği önemli psânayî anlamak hiç da lhflşrfî değildir. Zira, Amerikanın mahsulü ve kasaphk hayvanlan diğer memleketlerden İthal e-dllen nebat ve hayvanlarla ıslah e-dllmlştlr. Birleşik Ameıikada mısır ve tütün Batı Yarım Küresinde teessüs eden belllbaşh iki mahsullü leş kil etmektedir.
Büyük bir kaza atlatıldı
Gaziantep — 13 Haziran pazar günü Narlıdan 23 yolcu üe Gazianteb'e gelen. 37 plâka. numaralı kamyonet Karabıyıkiı yokuşunda Ani olarak freni bozulmuş ve makine müthiş bir hızla arkaya doğru gitmeğe başlamıştır. Kamyonun yolun sağında bulunan 500-600 metrelik uçurumdan yuvarlanacağını tahmin eden yolcular kendilerini kamyondan aşağı atmaya başlamışlardır. Atlayanlardan Ali İsminde bir yolcu tekerleklerin altında kalatak derhal ölmüştür. Kamyonet bir mucize olarak yolun kenarında bulunan bir kayaya çarpmak suretiyle durmuş ve uçununa yuvarlanmaktan , kurtulmuştur.


Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları
Bedelleri hususî şahıslat tarafından ödenen mahkeme icra, tapu ve noter İlânları jjibl resmî ilânlar eskiden olduğu rlbj doğrudan doğruya «AK$AMo İdaresi tarafından kabııl edilmpktedlr

Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
1
Malzeme Alım Şubesinden:
1 — İstanbul, İzmir, Samsun bakım ve İşleme evleri müdürlüklerinde bir sene zarfında birikeceği tahmin olunan ceman «455.000» kilo tütün tosu pazarlıkla satılacaktır.
3 — Pamrlık 25/8/948 Cuma günü saat 14.30 da Kabataş Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır,
3 — Şartname her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte 1708 liralık güvenme parası makbuzu ve kanuni vesalklcrlle birlikte mezkûr komisyona müracaatları lifin olunur.
5 — idare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayrı taliplere
İhalede serbesttir. (8645)
-----
Hesaplan 50 liradan
- AŞ&ğıdüşmlyenlere bu yıi verilecek ikramiyeler.
4 tane 1,500 liralık 6.000
4 > 500 > 2.000
4 > 250 > J.000
40 > 100 » 4.000
120 » 50 > 6.000
240 > 20 » 4.800
400 » 10 » 4.000
ÇEKİLİŞ GÜNLERİ:
16 Şubat. 10 Mayıs, 26 Temmuz, 29 Aralık İkramiyeler, hesaplan bir yılda
100 liradan aşağı düşmlyenlere %
200 liradan aşağı düşmlyenlere %
500 liradan aşağı düşmlyenlere % fazlasile ödenecektir.
İKRAMİYE ÇIKMAYAN YERLER İÇİN
21 Haziran ve 10 Aralıkta ayrıca yapılacak çekilişlerde şu Jtramiyeler verilecektir:
2 Tane
2 >
40 »
10
15
20
Bu
>
500
250
50
20
10
liralık
>
>
1.000
500 2.000 1.600 1.000
>
ikramiyeler de hesaplarındaki paralar bir yılda 100 liradan aşağı düşmiyenler'e % 10 fazlasile ödenecektir.
Kula elektrik tesisatı yaptırılacak
iller Bankasından:
1 — Kula kasabasının komple eektrlk tesisatı yaptırılacaktır.
2 — Tekmil tesisatın keşif bedeli 138.557,91 liradır.
3 — Geçici teminat 8.177.90 liredir.
4 — Teklifler kapalı zarfla en geç 5 Temmuz 1948 pazartesi akşamına kadar İller Bankası teslim edilecektir.
6 — Şartnameler 5
bilir.
6 — Banka İhaleyi
7 — Postada vaki ofacak gecikmeler kabul edilmez.
Ticaret İşleri Müdürlüğüne makbua mukabilinde
lira mukabilinde Ticaret çervişinden temin cdile-
yapip yapmamakta, serbesttir.
(6311)
Sondaj makinesi safın alınacak Zirai Kombinalar dairesi Reisliğinden:
1 — Mevcut fenni şartnamesine göre iki adet sondaj makinesi satın alınacaktır.
2 — Fenni şartnamesine uygun sondaj makinesi vermeğe talip olanların teklif mektuplarını en geç 20/7/848 gününe kadar Re’sjiğe tevdi etmiş olacaklardır.
3 — Fenni şartnamesini görmek veya kopyasını almak İsteyenlerin,
Ankara'da Daire Reisliği Satmalına Bürosuna, İstanbul'da Ziraat Müdürlüğüne mûracatlan (7918) t
Amerikadan alman lokomotifler
Verilen, malûmata göre Devlet Denizyolları idaresinin Amerikadan satın aldığı i 30 lokomotif yakında memlekete getirilecektir, Bu makl-naiar sayesinde Demiryolu şebekemiz geniş çapta takviye edilmiş olacaktır.
Mersin resmî dairelerinde çalışma saatleri
Mersin — Bugünden İtibaren, resmi dairelerde yaz mevsimi münasebetiyle çalışma saatleri değiştirilecektir.
Bundan böyle hükümet dairelerinde sabah saat sekizden İtibaren memurlar işe bavlıyacaklar ve 13.30 a kadar resmi daireler açık bulunacaktır. Yalnız cumartesi günleri saat 12 ye kadar mesai yapılacaktır.
Teknik Okulu Müdürlüğünden:
1780 lira keşif bedelli okulumuz duş mahallerine mermer kuma konulması ve su tesisatının tâdili İşi mevcut şartnamesine göre açık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 2/7/948 Cuma günü saat 15 de Cağnloğ-lunda Yüksek Okullar Eaymanlıgında yapılacaktır.
İsteklilerin 132 liralık geçici teminat makbuzu ve yapı İşleri yaptıklarını belirten belge ibraz etmeleri lâzımdır.
Bu İşe alt şartnameyi görmek ve geçici teminat yatırmak üzere eksiltme gününden bir gün evveline kadar Yıldızda bulunan okul saymanlığına müracaatlar:. 06-14)
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel İdaresi İlânları
Tıbbî ecza alınacak
Devlet Demiryolları M eri e 2 9 uncu Sabnalraa Komisyonu Başkanlığından
Muhammen bedel umumi tutan 116.928,65 Ura ve muvakkat teminat umumi tutarı 7086.44 Ura olan muhtelif bbbl ecza 5 temmuz 048 pazartesi günü saat 15.30 da Malzeme Dairesinde toplanacak B-Ierkez 9 uncu Komisyonu tarafından ve kapalı zarf usulü İle çaktır.
mübayaa oluna-
eczanın tamamı kalemin tamamı
Tekel Genel Müdürlüğünden:
16/6/948 tarihinde pazarlıkla satın alınacağı lifin edilmiş olan 200 ton Seylan menşeli çayın pazarlığı görülen lüzum üzerine 25/6/948 tarihine rastlayan Cuma günü saat 14.30 a talik edilmiştir.
Taliplerin tem İnatla rile birlikte mezkûr gön ve saatte Kabataşta Genel Müdürlük binasında Tekel maddeleri alım komisyonuna gelmeleri.
(8648)
kanunun tfiyln
Bu eksiltme mevzuunu teşkil eden muhtelif tıbbi İçin teklif verilmesi mecburi olmayıp her hangi bir veya bir kısmı için dahi teklif verilebilir.
Bu İşe girmek Istlyenlerin muvakkat teminatlarlle
ettiği vesika ve tekliflerini aynı gün saat 14.30 a kadar mezkûr Komisyon Başkanlığına vermeleri lâzımdır
Şartnameler parasız olarak Ankara'da Malzeme Dairesinden ve Haydarpaşa'da Teslimalma ve Yollama Müdürlüğünden tedarik edilebilir (8151)
Bingöl belediye Başkanlığından
Bingöl merkezinde yapılacak 22253 lira 82 kuru? keşif bedelli elektrik tesisatı açık eksiltmeye konulmutuşr. Bu 1 şe alt keşif ve şartnameler Bingöl belediyesinde görülebilir. Eksiltme 30/6/948 çarşamba günü saat 15 de belediye komisyonunda yapılacaktır. Eksiltmeye girebilmek İçin geçici teminat ve belgeslie 948 senesi Ticaret Odası belgesi ibraz etmek şarttır.
En verimli ve en ucuz vasıtadır!
Doğrudan doğruya Akşam’ın ilân servisine müracaat.
Telefon: 20681
İş bulmak istiyorsanız; işçi, dadı, aşçı arıyorsanız emlâk, arsa, eşya alıp satmak arzusunda iseniz

% 7,5 muvakkat pey akçesi çinko parçası Takriben 1 ton 80 kuruş 60 lira
Kurşun külü > » 15 > 11.25 Ura
Yukarıda gösterilen iki kalem eşya açık arttırma İle satılacaktır. İsteklilerin. açık arttırma günü olan 28/6/1048 pazartesi günü saat 15,30 da Basımevlnln Ayasofyadakl merkezinde Komüsyona baş vurmaları. (839in
Cinsi
Miktan
i kilosunun
Muhammen bedeli
Marmara Belgesi Liman ve Deniz işleri Müdürlüğünden:
Güverte ve makine lostromosu olacakların sınavlarına 5 Temmuz 948 pazartesi günü başlanacaktır.
İsteklilerin. Müdürlük işlem servisine 3/7/948 günü akşamın^ kadar evrakları ile müracaatları. (8383)
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden:
Milli Savunma kurslarına katılacak kız öğrencilerin 18f Hızlran/Cu-ma günü öğleye ‘ ıdnr Fakülte kalemine herhalde müracaatları bildiri-
'feahlfe B
ARSAM
17 Haziran 1043
S3B
'KUMAŞ DAİRESİ
T.L.
Yaz mevsimi için
MAY ER
6TO5ĞCÜ
Doğrudan doğruya ithal edilen malların elverişli fiatına zengin giyim çeşitlerini takdim eder:
T.C
ELBİSE’DAİRESİ
Avrupa "Freske,. Kumaşları Ingiliz “Palmbiçi, Kumaşları Çek Gabardin Kumaşları Belçika Ketenleri
e
Haki Pantalonlar Fanila Pantalonlar
Spor Ceketler •"Monigomery,, Bluzları *
Haki Subay Gömlekleri Ingiliz Keten Gömlekleri Çocuk Pijamaları
İngiliz Poplin Pijamaları
.ÖÖMLÇK DAİRESİ '
T.L.
19.75
22.75
12.50
27 —
PLAJ DAİRESİ
.^.Aslikli Kadın Mayoları uTıikll.E.fak Mayoları' . Çocuk Mayoları- .
Deniz Ayakkabıları
T.L
IÇAMAŞİft DÂİREST
T.L'.
Avrupa “Slip„
İsviçre Atlet Fa’nÜala’n Çek "File,7 Fanilaları' Ingiliz yûn Fanilaları’
-C'rc- ,
Amerikan Hasır Şapkaları "Barbislo,/Şapkalan" Kolonyal Çocuk Şapkaları Deniz Başlıkları”
Erkek için
çocuk için
1 Adet 2 Adet 3 Adet 4 Adet 5 Adet 6 Adet
(beheri) (beheri) (beheri) - (beheri) (beheri) (beheri)
T.L. • 12,95 T.L.-12,25 T.L.-11,75 T.L.-11,25 T.L. -10,75 T.L. -10,25
T.L- 8,75 . -s*. . , - T.L, - 8,25 T.L. .r 8.- T.L. - 7.75 T.L. - 7,50 T.L. ,7.25^
SÂPRA DAİRESİ
T.L
J

Macunu
Ankara doğum evi ve nisaiye kliniğinde
C t N8 t Sterilizasyon . tesisatı.
200 ton koyu yeşil
Cam kırığı alınacak
Fabrikamız İhtiyacı İçin Paşabahçede Fabrikada vasıta İçinde teslim şartile 200 ton koyu yeşil cara kırığı alınacaktır.
Satmak isteyenlerin fiyat tekliflerini 2ü/Hazlra.ve48 tarihine katta» yazılı olarak Taşabahçede Fabrika Umum Müdürlüğüne bildirmeleri. Kısmi teklifler nazarı Itlbare alınır.
Türkiye Şıse ve Cam Fabrikaları A. Ş.
KİRALIK DAİRELER
Hutıın konforu İle yazlık Ve kışlık, kiralık daireler. Feııerbaliçe - Kalamış arasında, Yoğurtçu başı, Zühtü paşa sokağı, Hat boyu adalara nasır. İçindekilere müracaat.
Trfrfon r 21592
TROM EXPRESS LİME NTew-York. Lizbon, Cenova ve Pireden gelmekte otan Amerikan
E AST FORT
Vapuru 20 - 22 Haziranda Umanımıza gelecek va hamulesini boşalttıktan sonra eşyai ticariye alarak
BEYRVT - İSKENDERİYE ve NEW-YORK limanlarına hareket edecektir.
Umumi Accntası: C. StSKÎDİ
Galata.. Karamustafa 141, Telefon: 42812
İstanbul Sıhhî Kurumlar Arttırıra ve Eksiltme Komisyonundan:
Muham. Bedel tik teminatı
Lira Lira Eksiltme saat!
Lüzum gösterilen müesseses! Tra bzon nümü ne ve İzmir Dr, B. Uz. Ço. haslahanelerhıde
ıs.
260.000
15.15
21.027
292.353
İşi kapalı zait
yaptırılması
»
n
»
»
»
hesabında en az 100 lirası
olanlar bu çekilişe
Sterlllzasyon tesisatı.
Henüz bankamızda hesap açtırmamış olanlar, sisler de talihinizi deneyini?!.
'“lokman HEKİM
| Moda Deniz Klübû
Azalanını olağanüstü toplantıya davet
İdare kurulunca görülen lüzum üzerine aşağıdaki hususatın gö-
rüşülmesi ve bir karara bağlanmışı İçin 23 Haziran 1948 Çarşamba gli-nü saat 18 ile olağanüstü genel kurul toplantısı yapılacaktır. Bu !ç-tlmada nizami nisap hâsıl olmadığı takdirde 30/6/48 Çarşamba günü yine ayni saatte İştirak eden Uzanın mevcuduna bakılmaksızın toplantı aktedllecektlr. Bu olağanüstü genel kurul toplantısında bllû-mum âzâmızın haztr bulunmaları rica ve Hân olunur.
GÜNDEM:
1 — Misafir kabulü hususunda umumi heyetçe verilen kararın yeniden tetkik vo müzakeresi.
2 — Klüp nizamnamesinin 30 uncu maddesinin tefsiri ve lüzum
görüldüğü takdirde tâdili. Yönetim Kurulu
TÜRKİYE İŞ BANKASI '
Küçük Cari Hesaplar
25 Ağustcs1948 çekilişinin ikramiyeleri
- (Ankara'da Tasarruf Evleri Mahallesinde bahçe
| fc. V idnde iki katlı ve bodrumlu. 6 oda, 2 sofa, veranda. balkonlar, tam konforlu.)
1 Arsa (İstanbul'da Suadiye’de)
1 X 5000 Liralık 1 X 2000 2X 1000 5X- 500
14 X 200 Liralık
25 X 100
25 X
■■ 150 X
50
20
Bankamızdaki
katılacaklardır. Her 500 Lira için ayrı bir kura numarası.
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, — Tesis Tarihi: 18S3
Sermayesi:
10.000.000 İngiliz Lirası
Merkez! İdaresi: Gnıala Yenlcaml ve Beyjğlunda. Tflrklyenln başlıca şehirlerinde, Paris, Marsilya. Londra. Man-çesler’de ve Mısır, Kıbrıs, Irak, trarj ve Flllstlnde Şubeleri
Yugoslavya, ıtumanya ve Suriye'de Fllyallerl vardır.
Her türlü banka muameleleri yapar.

Çok müsait falî şartlzrlle tasarruf ve mevduat hesapları açılır.
Tasarruf hesapları İçin üç ayda bir ikramiye keşideleri yapılır.
Daha fazla malûmat almak İçin OsmanlI Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir.
Çocuk bekimi: Doktor
Ahmet Akkoyunlu
Taksim - Talimhane Palas
Telefon: «2827
Yukarıda yazılı olan hastahanelerln Sterlllzasyon tesisat ve cihazlarının usulü ile eksiltmeye konmuştur.
1 — Eksiltme. 23 Hicran 918 çarşamba günil hizalarında gö-ter’leıı saatlerde İstanbul Sağlık va S Yardım M. lüğü binasında toplanan sıhhi kurumlar komisyonunca yapılacaktır.
2 — İstekliler bu Işle e alt şartname keşif evrakı ve resimlerini çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
3 — İsteklilerin cari seneye alt Ticaret odası vesikası 11c 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve şartnamede yazılı vesikalarla İşlere yeter ilk teminat makbuz veya Banka mektuplarını havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyona vermeterl.
4 — Postada vaki gecikmeler şayanı kabul değildir. ,(7523)
e Dr. A. Asım Onur as
Ortaköy Şifa Yurdu şehir gürültüsünden uzak bir yerde büyük bir parkın İçinde ve çamların ortasında fevkalâde güzel manzaralı, çok temiz ve iyi bakımlı; kadın, erkek her türlü hastalara açık hususi hastane Sinirlerini ve yorgunluğunu dinlendirmek ve neka-hat devrini geçirmek Istlyen-lere mahsus yegâne müessese.
Telefon: 84421
(Dr. HAFIZ CEMAL)
Dahiliye mütehasısı Divanyolu 104 Muayene saatleri Pazar hariç her gün 2.B - 5 Tel: 23398
Türkiye Şişe VB Cam Fabrikaları
Anonim Sosyetesinden:
Hurda Demir Satılacak paşabahçe Fabrikamızda mevcut takriben 300 ton hurda demir götürü, olarak kapalı zarf usulü İle satılacaktır. Muhammen bedeli 10.000 lira, teminat 2000.— liradır. Taliplerin teklif ve teminatlarını en geç 28 Haziran 1948 saat on bire kadar Paşabahçedekl Fabrika Umııın Müdürlüfcünc tevdi -b-iim-m-twet
Tamirat ilânı
İstanbul Ticaret Eorsasından
Keşif bedeli 4189 lira tahmin olunan, tamirat işi kapalı zarf usu-llle münakaşaya konmuştur. Bu hususta hazırlanan evrak Borsa Mubayaa Komisyonundadır.
Münakaşa. 29/6/948 sah günii yapılacaktır. Tekliflerin û gün saal 16 yu kadar imza mukabilinde Komisyona verilmesi lâzımdır, ihaleyi yapıp yapmamakta Borsa İdaresi muhtardır.
Talip olanların Ticaret Odasına kayıtlı ve bu gibi tamirat İşlerini yapmış bulunması ve 500 liralık teminat akçesini makbuz mukabilinde münakaşa günü atıat 12 ye kadar veznemize yatırmış olması lâzım geldiği ilân olunur.

Comments (0)