AKŞAM
Her gün 8 sahi/e
AKŞAM’ın hiiçiik ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
3en« 30 — No. 10508 — FUtt her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 18 Mart 1848
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yan işlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Amerika azimkar davranacak
Mecburî askerlik hakkındaki teklifin görüşülmesine başlandı
Marshall “Arkasında kuvvet bulunmayan bir politika sadece yumuş, klığa yarar,,diyor
Nevyork 18 (R> — Başkan Truman, bckelnen nutkunu dûn söylemiş wa lnccburi askerlik usulünün yeniden IMuıoı lalcmlştlr. Büyük bir »lâka uyandıran bu nutuktan İki saat sonra Ayan Meciut silâhlı kuvvetler komta-yçmıı toplanarak Trumınin teklifini görujnocie başlamıştır. Komisyonda İlk olarak Dı?ı>lerl Bakanı Marshall ur' almış ve demiştir ki;
( Amerika. Avrupamn şerbet olma-«ı re sulhun devamı için kuvvetli ol-mar» karar vermiştir. Arkasında kav vrt bulunmıyan bir politika, sadece yumuşaklı!» yarar »
Temsilciler Meclisi Silâhlı kuvvetler başkanı «a demeçte bulunmuştur: • Başkan Truman‘m teklifi Amerlka-nrı güvenliği İçin lüzumludur. B'i ILlbarlA meclisimiz tatlı yapnuyacak; gelecek tasarıyı hemçn görüşmeğe ba ılıyacak tır >
Ameri kaçtaki akisler
Nevyork 18 (Rl — Başkan Truma-nın nutku Araerlkada büyük akisler yapmıştır. Nutuk umumiyetle milsait ka: ılanmıştır. Mamafih bunu lenkld edenler de vardır, Eskj BMkan mua-vlul WaUace. «Utanç verici» diye b«: iletmiştir
Moskovg, radyosu henüz mu t al la b'yan etmemiştir. Birleşmiş Milletler n"- lİndeki Rus delegesi Oromyko, bu nutuk İçin «Birleşik Amerika Devletlerinde kullanılacak bir propaganda» d-m İştir.
İngiliz gazetelerinin mütalâası
tundra U (R) — tngillı gazeteleri Trumanln nutkunu iyi karşıl&nuşlar-
Truman Kongrede nutuk , ıpy.'crfcen
dır. News Chronlde, Daily Mail ve Daily Telegraph gazeteleri Başkanın «Bazı ahvalde harekete geçmek lüzumu» hakkındaki sözlerine bilhassa e-hemnUyet yeriyorlar. Daily Herald nutku, tecavüz tehlikesinin henüz gelmemesinin aksülftmell sayıyor. Times, Amerikan İktisadi yardımının silâhlanmak kadar müh İm olduğunu söylüyor.
Yalnız Daily Eapress memnun delildir. Bu gazete. Rusya İla aranın
büsbütün açılacağından, bir uzlaşmaya çalışan tngll teren İn mesaisinin güçleşeceğinden bahsediyor ve «İngiltere Brüksel de İmza edilen pakt ile Amerika tarafına geçtiğini göstermiştir» diyor.
Truman’ın nutku
Vaşlngton İT — Başkan Truman nutkunda Amerikada mecburi askerlik usulünün yeniden kabulünü, Avrupa-nın hür milletleri kuvvetlerini tekrar kazatnneaya ve komünizm de demokrasinin mevcudiyetini tehdit ettiği müddetçe Amerikanın tehdit altında bulunan memleketlere yardım edecek kadar kuvveti bulunması lâzım geldiğin! söylemiştir.
Truman. veto suiistimali sure ille Birleşmiş Milletler çalışmasına engel çıkarıldığından bahsetmiş, tereddüt edilmemesi lâzım geldiğini söylemiş ve son olarak: «Dünya durumu o derece nazik bir safhaya gelmiş ve mem lekelin mc^uHyetlCEİ bu jürden v dar genişlemiştir kİ barışın bekası JÇln parti anlaşmazlıkları İle memleketin zayıf düşmemesi llAmdır» demiştir.
Avrupaya yardım tasarısı
Washlnçton 18 (AP.İ — Başkan Truman’ın «Rusyayı durdurma» prog ramına Kongre derhal cevap vermiş, tatbiki İçin faaliyete geçmiştir. Bunun İlk adımı olarak, Mümessiller Meclisi Dışişleri komisyonu. Avrupa-nın kalkınma programı tahsisatı olarak 5 milyar 300 milyon dolan kabul etmiştir. Bu suretle kanunun 1 nisana kadar çıkması hemen hemen muhakkak bir şekle girmiş oluyor.
-----------------------1
Arabistan petrol borusu
Amerika, siyasî vaziyet üzerine, boru uzatmaktan vazgeçiyor ----------■---*
Nevyork 18 (R) — Müdafaa Bakanı Forestal dün çu demeçte bulunmuştur; «Suudi Arabistan petrol sahalarından Ak denize boru uzatılmasından vazgeçilmesi muhtemeldir. Buna sebep son vaka-yİ üzerine askerler tarafından yapılan tavsiyedir. Mütehassıslar boru için çelik İhracına mâni olurlarsa aynı çelik Amerika'da petrol istihsalinde kullanılacaktır.
İskandinav devletleri
Stokholm’da bugün mühim bir toplantı yapıyorlar
Londra ıg (A,p,ı — Bugün siyasi kaynnklkrın «özü BrMarMen StokLoi ma çevrilmiştir. Zira, Norveç, İsveç ra Danimarka Başbakanları bugün orada toplanarak dünya alsaaet vaziyetini gözden geçireceklerdir.
İskandinav devletlerinin bu toplantısı. bilhassa Truman’ın dünkü nutkundan sonra daha fazla ehemmiyet kcsbetmlştir; zira, Rus tehlikesi karşısında, batı devtieri birliğini de desteklemenin Amrlka için bir vazife olduğunu söylemiştir. Bu bakımdan İskandinav devletlerinin de İngiltere, Fransa. Belçika. Felemenk ve Lük-demburg arasındaki anlaşmaya iştirak etmek isleyecekleri düşünülebilir.
Yunanistan’da
Truman dün gece bir nutuk daha söyledi
Rusya'ya şiddetli hücumlarda bulundu, bu memleketin Birleşmiş Milletler arasında işbirliğine mani olduğunu söyledi
Naw-York 18 fAJ».l — B3jkan Tru-man dün gece «St. Pırtlck’ln Dost çocukları» cemiyetinin yıllık olplan-tınoda verdiği demeçte, evvelce hazırladığı metinden ayrılarak şu cümleyi ilâve etmiştir:
*Henry Vallaee’m ve komünist arkadaşlarının beni desteklemelerini ne Lsterlm, ne de boyla bir teşebbüste bulunacak olurlarsa kabul ederim »
Başkan bu toplantıdaki söylevinde bilhassa şu noktalan İşaret etmiştir: «Amerikanın kuvvetli kalması lâzım dır; zira Amerika hür dünyanın başlıca hâmlsldlr. Bugün dünyanın karşılaştığı, buhran bizi şaşırtmamalıdır; zira bu yeni bir şey değildir, istibdatla hürriyet arasında öteden beri mücadele devam edegelmlştlr. Yüzüne bir terakki maskesi takmış olan komünistlik hakikatte ondan apayrı bir şeydir. Biâllks, hürriyet! tehdit eden, korkunç bir tehlikedir. Bu tehlikeye karşı hepimizin birlik olup mücadele etmemiz İftzımdır.»
Nevyork 18 (AAi — Baykan. Ruz-yanın İsmini zlkretmemekte beraber, bu devletin Birleşmiş Milletler arasında iş birliğine mâni olduğunu:
O û-(N
o hattâ zayıf kum?-narını Marsnali plâ-nıın iştlrâk etmekten menettiğini Q belirterek sözlerine ?o;le devam et-"-nıiş'.ir;
«Hepsi bu değil... Bu mille! komşularını gittikçe kontrolü altına almıştır. Bu feci bir hikayedir: Estunya; Letonya; Lltvanva; polopyı Romanya: Bulgaristan: Yugostavyu; Arna-' vutluk; Macaristan ve şimal Çekoalo- >** vakya birbiri arkasına bu tek devletin^ tahakkümü altına glrmi(>tdir. "O
Bu macera nihayet bulmamıştır. ÇP Filhakika bu devlet şimdi de Finlin- Ç0 «Uya üzerinde bazı iddialarda bulun- (D maktadu- ve ajanları bir taraftan Yu-> nanlstenda savaşırken, öbür taraftan'*^ halyada hürriyeti baltalamak için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Truman, Kongredeki Söylevinden sonra derhal tayyare İle buraya gelmiştir. Bu toplantıdaki demecinde de söylevindeki esaslı noktalan tekrar eden Başkan, Amerikanın başlıca gayesinin harbi önlemek olduğunu İşaret etmiş ve şöyle demiştir:
«Bu gayeyi tahakkuk ettirebilmek İçin belki de şimdiye kadarkl tehlikelerin eh büyüğünü göze almamız iea-bedecektir.»
12 a> >
(u
Pamuklu tevziatı yoluna girebilecek mi? Yapılan ilk tevziatta halka verilmesi lâzım gelen mallar karaborsaya intikal etti
Rusyanın bir kararı
Alman i(gal bölgesindeki Ru« kadın ve çocukları
Rusya’ya gönderiliyorlar
sivil seferberlik
Bedeli Smith’e göre
Rusların anlıyacağı dil Mecburî askerliğin yeniden ihdasını Amerika'nın Moskova Büyük Elçisi tavsiye etmiş
Hayat pahalılığının ağırlığını mümkün mertebe hafifletmek İçin devlet ban tedbirler almaktadır. Bu tedbirlerden banlarının umumi bütçedeki tesirleri mühim okluğu halde dllzen-airllk yüzünden halkin İstifadesi hiç denecek derecede kalıyor. Buna mukabil muayyen bir zümre bundan gayri meşru kl*lar temin ediyor.
Ekonomi Bakanlığı, Sûmerbank imuewselefinin imal eti® basma, kaput beıl gibi pamuklu mensucatın oklukça mühim bir kısmını, halka \ıru« fiatic satmak için ta hata etmektedir jBİmdlyc kadar yılda nüfus başına beş metre olan bu taksiler yılbaşından İtibaren « metreye çıksrıl-mıştı. Evvcire devlet daire Te mu-euaMİerindekl memur ve muşla h-(1-mİ ere ayrıca ucuz fiille mensucat! verilirken Bıkaniık, yılbaşından beri b» ıiAulfi kaldırarak memurların da bu '»mattan herkes gtb! istifa^ et-mrı ni kararlaştırırım ve bu suretle yım» naiım b4|ına 5 meMe otan ucai' •evslatı 8 meîreşe çıkarmıştır
isin naaari cihetten rertlbl iyidir Faka', tatbikatta iş htç d» böyle d-Sildir.
elerden beri Kta-.omi Bj kanlı-Rıton .Tümerbank Maaaravtart mı-b> undan urw ftat.e halka tah'iı •tut! mallardan kimlerin İstifade etildi mat&m drfitdi.- Ya nır t-nutm geniş bir karaborsa şebek»! mey ön • fcj getirdiği her gün. her yerde »ö lüiüp btllnmektodlr.
DakanJık son karart İle halka nü-»aşma yılda ' metre ucul pı-t
muklu tevziine karar vererek bunu müessese terine temin etmiş ve buna göre hareket edilmesini istemiştir.
Şehrimizde yılda 8 metre olarak dağıtılacak pamuklular üçer aylık fasıla ile dört devrede verilecektir. Son kırar üzerine şehrimizdeki Sümer bak müessesesl, kaymakamların gösterdiği bâyiiere bütün İstanbulin nüfusuna yetecek kadar İlk üç ay İçin birer buçuk metre hesabiyle pamuklu tevzi etmiştir. Bu mallın alanlar, ilçelerdeki kaymakamlar tarafından SÖmeTbank müeMescsIne kazanın bSylf olarak gösteTlimta olanlardır.
Bu mallar herkese muntazaman tevzi ediliyor mu? Bu cihet tamamen meehnidür. Bu f-lirde oturen herkesin bir ilçenin bir mahallesinde evi olduğuna göre bu i*7riattan hta-■li! nlnut, i'jbölmekledir. Fakat [kime «orsanın bu tevziattan habersizdir Bu tevzi İşleri gayet fena, dü’cn-s₺» ve ioUatlm.il dedikodularına yol açarak derecede konLrntaundur.
Şimdiye kadar bıı sckUd- devam rden ’icnz pamuklu cevzia'm'la görülen a« «aklıkların berten.* edUm»*! için Ekonomi Bakanlığı, her vilâyet-1 ten bu hususun yeniden tıutnnai ta-tentlşU' Bu srbeple vilâyet, tersi talerini duscnJem’k ötere rtç,*!e.-tfe birer damıtma heyet» k ırmağa ve ayrıca belediyede reis m uı •inter.ndrn birinin barianlığında bir umumi trv-ti re kontrol komisyonun un kurutmamı karar »ererek variyeti a.Aka-(dr-tnıı nahife 2: sütun 2 de)
Londra 17 (A A.) — Times gazetesinin Bertin muhabirinin inanılır kaynaklardan öğrendiğine göre aileleri Berlinde bulunan Sovyet vatandaşları kanlarını ve çocuklarını Rusya’ya göndermeleri İçin emir almışlardır.
Muhabir Sovyet işgal bölgesine şâmil olan bu emrin son zamanlarda sıkı bir şekilde tatbik edildiğin! ve mayıs ayına kadar tamamen yerine getirileceğini ilâve etmektedir.
Londra 18 (R) — Rusya'da bir kısım kuvvetlerin terhis kararının hariçte tesir yapmak İçin verildiği bildiriliyor. Terhis edilecekler ihtiyat efratttr. Şimdi silâh altında muvazzaflar ve 22, 23 vaşlanndakl sınıflar bulunacaktır.
Çekoslovakya hâdiseleri
Konsey Sili’nin teklifini görüşmeğe karar verdi
Loodra 18 • R > — Son Çekoslovakya hâuiMİerl hakkında bir tahkikat yapılması İçin Şill delege-U tarafından yapılan teklif üzerine güvenlik Konseyi dıuikıı toplantısında bu meseleyi gûLudermue almaya karar vermiştir
Oürenltk Konseyi bu meseleyi gelecek puartesl günü tekrar ale alacaktır.
Dün gece bir kararname neşredildi
Atina İB (AP) — Başbakan Sofulis’in dün gece imzaladığı bir kararname ile. memlekette sivil seferberlik ilân edilmiş ve hükümet lüzumlu gördüğü sıkı tedbirleri alma yetkisi verilmiştir.
Kararnameye göre, doktorlar, fakir halka bedava bakmaya, eczacılar da ilâç vermeye mecbur tutulacaklardır. Hali vakti yerinde olanlar bu gibi kimselere yardımlarda bulunacaklar, ayrıca yardım müessesleri kurulacaktır.
Bu kararın ileride hükümet müesseselerine. umumi hizmet şirketlerine ve bankalara da tatbiki düşünülmektedir Bu suretle, grevlerin önüne geçilmesi gayesinin gözetildiği anlaşılmaktadır.
lakece ve Dedeağaç topa tutuldu
Londra 18 (R) — Atina'dan gelen haberlere göre Yunan çeteleri Trakya’da tskeçe ve Dede-ağac'ı topa tutmuşlardır
Bir Amerikan filosu Yunan limanlarına geliyor
Londra 18 (R) — Atlnadan verilen bir haberde Amerikan Akdeniz filosunun nisan sonlarına doğru bir çok Yunan limanlarını svaret edeceği bildirilmektedir.
Vaşlngton 1B 1AP) — Trumamn' programının, Rusya veya Balkan ortakları bundan sonra nüfuılannı kuv vet yollyle Avrupaya doğru yaymak teşebbüsünde bulunacak olurlarsa Moskovayı harb tehlikesiyle karşı karşıya koymak hederini gözettiği anlaşılmaktadır. Amerikan siyasi mahafilindekl kanaate çâre: bir taraftan kuvvetli bir Amerika yardımly le Batı Avrupada komünist aleyhtarlığı takviye edilirken, Wr yandan da Amerikan siyaseti azlmkâr hareket e-decek olursa, Btallnln artık komünist tecavüzünden vazgeçmesi İhtimali vardır.
Çekoslovakyada komünistler hft-kûemt! ellerine alır almaz, Marshall, Bevinle Bldault'nun bu husustaki fi-
kirlerini öğrenmek İstemiş; bu hâdise karşısında üç Batı devletinin nasıl hareket etmeleri lâzım geldiğini sormuştur. Temas neticesinde, bu komünist darbesini protesto eden bir beyanname neşrine karar vermişlerdir: fakat, bu arada Berin, böyle bir beyannamenin. Batı devletlerinin bu hâdiseye fazla ehemmiyet veMlklert mânasına geleceğini söylemiş; Maraban da bu fikre iştlrâk etmiştir Rlr saat sonra Marshall. Amerikanın Moskova büyük elçte! Bedeli Snıllh.-ten bir telgraf almıştır. B'iyÜk elçi, bu telgrafında, Amerikada mecburi askerlik hizmeti İçin Kongreden derhal karar çıkarılmasını teklif cjly.ıt ve Moskovanın ancak bu dilden anh-yacağını bildiriyordu.
DİKKATLER:
İhmal ve teseyyüp re kotu Ankara radyosundadır
Yugoslavya’da iki idam kararı Londra i 8 (R> — Yugcr-tavyada
sahtekarlık, dta t icarel te memtateUnl •erefinl haleldar öden iki memurun ( ldsmına Junu ver ilmiş Ur.
Radyo programını iyice inceleyenler, seneden seneye — fkf rakip hemşireden — «şöz» aleyhine ve ıtsas» lehine bir gelişme olduğunu fark ederler.
Hoş, daha kısa bir tâbirle, bu. radyo neşriyatımızın tereddisidir; tnktmcı btr yeknasaklığa düjme-sfdfr. «Söz», düğmeyi mütemadiyen kapatan halkın öyle istiskaline uğruyor ki, bunu meşaleler Ötesinden bizzat kendi de sezerek mikrofonu -saza ın kahir ediciliğine bırakıyor. Musiki kısmı i»e bu arada inkişaf etmeyip bilâkis seneden seneye datrei fâsideye düştü.
Bizim buğun bilhassa tenkid etmek tsf ediğim iz şudur;
Gazetede bedava neşret inek üzere radyo programım derece
derece bütün makamattan ısrarla rica ve talep ettik. Manftkan bu bedava reklâma kendileri talip olmalı. Fakat hayır! Program gazetemize gönderilmiyor, btr türlü gönderilemiyorI
Bunu elbette bir kasda değil, fakat ihmaller, teseyyüpler serisine dahil kılarız. Ve bu mfl-nasebetle de, sazından, sözüne, kırtaşiyejinden, irsaliyesine kadar şu radyo müessesesinfn. esasi t bir ıslahata tdbi t utulmasını dileriz.
Kırtasiye şampiyonluğunu da, radyomuzun elinde tuttuğunu bir defa daha halırlatınz: Eseri oynanan, oradan parastnı tam 52 muamele gördükten sonra ve Mr kaç ay sonra alır. Havsalaya sığmaz amma, hakikattir.
Sorarı?. Bu zihniyetle radyoculuk olablir mi? Elbette temelinden deötstirmeh.
AKŞAM
lfl Mart 1918
sahlte 1_______ _ ___=____ _____
SÖZÜN GELİŞİ — işsiz münevverler
Her sene liselerden çıkan binlerce talebe Üniversitelere, yüksek mekteplere hilcum ediyor, öyle bir hücum W, mutlaka bir yüksek tahsil yapmak İçin gençler hangi mektebin kapısı açıksa oraya dalıyorlar. Büyük ümitlere bağlanarak dört sene, altı lene, türlü mahrumiyetlere katlanmak suretllo tahsillerini bitiren bu gençlere, çök defa, memleketin İş hacmi müsait olmadığı İçin, Iş veremiyorum. Böylelikle sayısı gittikçe knbaran işsiz münevverler yetiştiriyoruz M, memleket bakımından en büyük tehlike Işta buradadır.
Yetiştiği yüksek tahsil sahasında değil de, başka İş sahalarında muvaffak olmuş bir münevverimiz, hususî bir toplantıda bu ciddî tehlikeye dikkati çekerken, aynı cinsten yeni yüksek mektepler, yeni fakülteler, yeni Üniversiteler açmaktansa, bunlardan bazıların) bir müddet kapamanın daha şuurlu bir hizmet olacağım söylemekten çekinmedi. Hukuk fakültesinden, tıp fakültesinden, mühendis mektebinden, ticaret mektebinden, İktisat fakültesinden, fen fakültesinden, hülâsa ne kadar yüksek mektep varsa hepsinden, her sena yüzlerce genç mezun oluyor. Halbuki bu memleketin meselâ 10 bin hekime, 5 bin mühendise, 10 bin hukukçuya, 500 kimyagere ihtiyacı var diyelim. Fazlası İçin geçim İmkânı mevcut olmadığına göre, sayılanın mütemadiyen çoğaltmanın mânası, hepsini birden geçim sıkıntısına mahkûm etmek, gayri memnun hale getirmek değil midir? Unutmıyalun kİ blr~ yüksek mektep mezunu ruhan, muayyen bir hayat seviyesinin üstünde yaşamak üzere hazırlanmıştır. Artık soğan ekmek yemeğe tahammülü yoktur. Oturduğu, yaşadığı yerde muayyen bir konfor ve eğlence is-tlyecektir. Aç kalmak, aradığı şartlan bulamamak onun ruhunda en yaman fırtınalan koparacaktır. Bunların sayısının gün geçtikçe arttığım düşünmek tehlikeyi kavramak İçin kâfidir.
Yüksek mekteplerimizin memleket İhtiyacına göre mezun vermesi esası, üzerinde ehemmiyetle durulacak bir meseledir. Memleketin ne türlü adama ihtiyacı varsa onu yetiştirelim.
Şevket Rado
Demokrat Partisindeki buhran
Umumî kongrenin toplanması istekleri
Parti teşekküllerinden genel merkeze bu hususta telgraflar çekiliyor
Yüce Divan’da
Dün de Tomruk işi için şahitler dinlendi
Ankara 17 — Dün akşam Yüce divanda. kibrit fabrikası muhasebe şet) Cavld Ablay dinlerimi}, kendisi bir kısun tomrukların hacim lllbarUe, daha fail* olarak defler» kaydedildi-tini söylemişti. Tanık: «Bunu, Akif Tcacandon duydum» demişti.
Yüce Civan bu sabah saat 10 da top lanın ça, Tercan ı çağırdı. Bu tanık, şanları anlattı:
(— Ben ambarda çalıştım. Gelen tomrukların mukaveleye uygun olan-lonnı ayırdık. Bu arada, defretlerde 500 tadar tomruk hacminin falla gös terildlğlne dikkat ettik. Bunları ambar frffaıe söyledim. Aradan bir «cne geçti; Cami Abtay. muhaMbcye Uyln olundu; ona da lfil arasında açtım; alâkadar oldu; fabrika müdürü Kemal Hakgüdert söyledi. Fakat sonra ■nüdür muavini M ura d Akyiiz, beni, böyle bir yolsuzluk olmadığına dair bir kâğıt imzai&maga iotJbcZ, lmzaJa-dım. Herkes. Vâkıf Çakmutun. Babanın adamı olduğunu bilirdi. Dedikodu alıp yürümüştü. Hamallar bile tomrukları sürerken «Heyl Vekilin malını stıniyorut» derlerdi
Bu tanığın Hariçleri ürerine zorla kâğıt İmaslattınldığı meselesi Cavid Ablaydım, kibrit idaresi müdürü Terfik Taşçıdan. Kemal Hakgüderdcn v* Marad Akyüsden tahkik edildi. Netlerde, böyle bir ihbar yapılınca tahkikata geçildiği ve bu tomrukların yanlış ölçüldüğü, neticede tashih edüdlği. yoksa herhangi bir yolsuzluk bulunmadığı anlaşıldı. Zaten ihbar çok geç yapıldığı İçin bahis mevzuu tomruklar çoktan işlenmişti. Akyâzün İmzalatmak istediği kâğıdda: »Böyle bir yolsuzluk olmamıştır» değil, «Boöyle bir yolsuzluğu haber verdim» şeklindeymiş.
Öğleden sonra dinlenen Kami Hasım Dinen, kendirinin, iki müteahhit adına İdareye 108 lira 50 kuruştan teklifte bulunduğunu, fakat ihalenin Hüsnü Ulusa yapıldığını, bu hususta fazla bir şey bilmediğini söyledi.
Şahitlerden Mahmud Korelinin Pl-müş olduğu ve diğer şahit Hilmi Karıncanın da hasta bulunduğu anlaşıldı ve Hilmi Sarı ucanın İstanbul ağır-ceza mahkemesi tarafından dinlenmesine karar vc-rllerck duruşmaya son verildi.
Meclis Başkanı Valiyi ziyaret etti
Büyük Millet Meclisi Başkanı Ali Fuat Cebesoy dün Öğleden sonra Vilâyette Vali ve Belediye Başkanı Dr, Lûtfl Kırdar'ı ziyaret etmiştir. ______
Beşiktaş dün Atina'dan döndü
Beşiktaş futbol takımı oyuncuları, Atinada yaptıktan bey karşılaşmanın ancak blrtnl kazandıktan aonra; dün İstanbul vapurljle memleketimize dönmüşlerdir.
Takımı G&iatada hiçbir Beşiktaşlı ve tek bir soprcu karştlamamtşlır.
Oyuncular rıhtıma müteessir bir »»'kilde inm'Çer; otomobillere binerek evlerine dağılmışlardın.
Dış Bakanı
Par»fte meçhul asker âbidesine çelenk koyda
Demokrat Partisindeki buhran devam etmekte, ortada sükûn, alâmeti görülmemektedir. Dün İstanbul teşkilâtına mensup 25 kişilik bir grup Tokatlı yan otelinde Emin 8azak v* Enis Akaygenl ılyurct ederek son hâdiseler etrafında görüşmüşlerdir.
Parti mesunplon arasında mevcut İhtilâfı görüşmek İçin umumi kongrenin toplanması fikri İlerlemektedir. Dün Karagümrük bacağında fevkalâde bir toplantı yapılmış; uzun görüşmelerden sonra kongrenin toplantıya çağırılması İçin, merkeze şu telgrafın çekilmesi kararlaştırılmıştır:
«Birkaç aydanberl partimizi□ geçirmekte olduğu buhran demokrasiyi.* candan bağlı olan, tizleri son derece müteessir etmiştir. Bir en evvel Büyük kongrenin toplantıya çağmlma-sını İstiyoruz.»
Demokrat Parti Genel kuruluna Beşiktaş Türk alt ocağından aşağıdaki telgraf çekilmiştir:
«Bil Beşiktaş ilçesi Türkall ocağı İdare kurulu toplandık. Boa hâdiselerle alâkalı genel kurul ile Parti Mcc Us grupu arasında doğan ihtilâfı görüştük. Umumi teessür yaratan bu İh tllftfın ortadan kaldırılması ve um il-
Paris 17 (AA) — 18 lar konferansında Türk heyeti başkam Türkiye Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak yanında büyük elçi Kuman Menc-mencloğlü ve ataşemlllter Emin Ço-banoğtu olduğu halde bugün saat 1030 da Zafer ftbLdcklne giderek Meçhul askerin kabrine bir çelenk koymuştur.
Bakanı. Zafer âbidesinin önünde Birinci askeri bölge komutanı General Denak re protokol şefi Duaeae karşılamıştır. Necmcddiu Sadak, başta milli bayrak vc bando olduğu halde kendisini selûmlıyan Cumhurbaşkanlığı muhafızlarından mürekkep bir Bilirim kıtasını teftiş ettikten sonra Meçhul askerin kabrinin önünde eğilmiş ve hâtıra defterine İmzasını koymuştur.
Pamuklu tevziatı
(Bas tarafı 1 inci sahifede) lılara bildirmiştir. Bu senenin ilk tevziata yapıldığından ve bu mallar da pek meydanda olmadığından vilâyet, yeni tara, nisanda Süsterbanktan alınacak İkinci parti birer buçuk metrelik pamuk! uların (ı ağıtı tma.g»n h» tatbik etmeğe karar vermiştir.
Sümerbankın halka dağıtılıra* üzere bayilere verdiği mallar çok çe* »lüldlr. Flatler de *erbel piyasada!inden yan yarıya daha ucuzdur, BnyP*-re bu mallan tevil eden Sümerbank mûesseseslnln verdiği ftaU-re güre bayilere Bakırköy fabrikasının uuıh pU amalığın metresi 130, tasla hassenin metresi ICO, geniş olanının 205. Nazilli basmasının 05; pazenin metresi H0 kuruştur. Bu hallere yüzde on bayi kâriyle pek cüzi olması ica-beden nakliye masraftan ilâve edilmek suretiyle malların halka tevzi olunması lcabetmektedlr. Halbuki karaborsada flatler bir misli fazladır. Nisanda bavlıyacak terelatin şimdiye kadar olan karışık ve dedlkodulu hale son vereceği söylenmektedir. İlk parti tevzi edilmek üzere b&yilere bir buçuk milyon mt tireye yakın pamuklu verilmişti. .Bunun pek az miktarı tevzi edilmiş, üst tarafı bir misil fazla flatle karaborsaya geçmiştir. Bu suretle edilen istifade bir milyon liraya yakındır.
Bekir Kara’nm İtalya ya gönderdiği buğdaylar
Ankara 17 — Recep Pcker ve Atıf İnan tumanında ftolyaya 2û bin ton buğday gönderen Bekir Karanın bu mata mukabil Italyadan .pamuklu mensucat getirmesi lcab etlerken bu malların bugüne kadar gelmeylşl siyasi ve İktisadi mahfillerde türlü dedikodulara aebcb oluyordu. Bekir Karanın vaziyeti hukukçulardan kurulu bir heyet tarafından tetkik edilmeğe başlanmıştır.
Yugoslavya’da bir madende iştial
Londra 18 (R) — Yugostavyada bir kömür madeninde iştial olmuştur. 71 İşçi ölmüştür. Bir çok ağır yaralı vardır,
Nevyork 18 (R) — Türkiyeye yapılacak askeri yardım cümlesinden olarak vapurlara tank, kamyon, top ve cephane' yüklenmesine başlanmıştır. Tanklar 7,5 luk toplarla teçhiz e-dilmiş hafif tanklardır. Toplar 10,5 luk tur
General Hoag’ın demeci
Ankara 18 — Amerikan askeri yardım heyetinin havacılık kısmı başkanı General Hoag, dün hava komutanlığında bir basın toplantısı tertlb e-derek ajansa ve gazetcllere beyanatta bulunmuştur.
«Türkiyeye gelen uçaklardan, boş* ka uçakların kısa zamanda gelmeleri temin edilecektir. Diğer malzemenin de vapurlarla nakil temin olunmaktadır. Bu malzeme devam'a olarak Türkiyeye gelecektir, âmniıtan u-çaklarlyle beraber buraya birçok A-merlkan uçmanı da gelmektedir. Bu
Dün mühim bir toplantı yaptılar
Batı Almanyada Amerikan İşgal makamlarının tütünlerimize çok düşük ftat vermeleri üzerine Alman ya He devam eden müzakereler kesilmiştir. İstanbul tütüncüler birliğinde yapılan bir toplantıda, bu durum etrafında görüşülmüş ve tütüncüler, bu düşük llat vermenin Amerikalılar tarafından hazırlandığını söylemiş! erdir.
Bu arada bilhassa Vaşİngton ticaret ataşemizin çtUşmalannâan şikâyet edilmiştir. Neticede, alâkalı makamlarla temas etmek üzere bir heyetin Ankara ya gönderilmesine karar verilmiştir.
Cumhurbaşkanı Burdur Belediye başkanın! kabul etti
Ankara 17 (AA) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bugün. Burdur Belediye Başkanı Hüseyin Otan’ı kabul buyurmuşlardır,
Hindistan’da atom araştırmaları
Londra 18 (R) — İkisi Kaklüta ve biri do Bombay da olmak ttaere «İmdi Hindistan dominyonunda öç muhtelif atom araştırma enstitüsünün faaliyet haUjjjJç bulunduğu bildirilmektedir.
mi efkâra tamamen aydınlatılması İçin umumî kongrenin kellen toptanın asını partimizin yüksek menfaati olarak candan arzu ediyoruz.»
Haysiyet divanına verilenler
Ankara 18 — Demokrat Partisi Genel idare kurulunun dünkü toplantısında, İdare kurulundan irtifa eden 8 millet «kilinin Haysiyet divanına verilmeleri kararlaşbnlmışlır. Bunlar Emin Sazak, Haşan Dlnçer; Enis Akaygen; Ahmet Tahtakıhç; Ahmet Oğuz; Yıısuf Kemal Tcngirşenk'tir.
Haysiyet divanı bugünlerde toplanarak:, bu altı milletvekili bakkaldaki dosyalan tetkik edecektir.
Genel İdare kurulunun toplantılarına Mr müddet daha devam etmesi muhtemeldir. Celâl Boyarın, toplantıların hitamında neşredilecek btr beyanameden sonra Doğu vilâyetlerinde seyahate çıkacağı söylenmektedir.
Buraya gelen haberlere göre, bugün Afyonda bir toplantı yapılacaktır. Adnan Menderes'le Dr. Cemal Tunca, Ahmet Vezir oğlu ve Kental öaçobın bu toplantıda hazır bulunmak üzere Afyona gitmişlerdir.
Amerikadan tank, top ve kamyon geliyor
Bunların Nevyork’ta vapurlara yükletilmesine başlandı
uzmanlar Türk havacılarını yetlştl-recdkcr; daha sonra da bu havacılar öğretmen olarak vazife göreceklerdir. EthEcşğut'ta açılan kurs birkaç haf-tadanberl çalışmalarına devam etmekledir. Ayrıca Eskişehir de de bir kurs açılmıştır. Bu kursta uçakların kontrolü ve radyo sistemleri öğretilecektir. Amer ikada da Türk havacıları yetiştirilmektedir. Türklyryu gelecek uçaklar bombardıman, av, tâLnr o-kul ve nakliye uçaklarıdır.»
General Hoag, Türk pUattarmdan bahsederek de: «Türk pilotlarının dünyada büyük bir şöhretleri vardır.» demiştir..
General Hoag’ın yamada bulunan Vaşlngton hava ataşemiz Albay Aıı-b ur unu da. Amerikan yardımının bizi havacılık bakımından, tarihte şimdiye kadar raslama dilimiz şek U de kuvvetlendireceğini söylemiştir
Tütüncüler
Batı blokıı
Elli yıllık anlaşma, dün imzalandı
Paris 17 — Bir Batı Avrupa birliğine dair 50 yıllık anlaşma bugün Belçika, Fransa, Lüksemburg, Hollanda vc İngiltere tarafından saat 18 da Brûk-selde imzalanmıştır.
Antlaşmanın müddeti 50 «enedir. Esası İşbirliği, bati A vr tıpanın İktisadi kalk)umman*, İmkân verecek demokratik prensiplerle şahsi ve dyaal hürriyetin wuİMitaB»8im sağlayacak sağlam prensipler kurmaktır.
Amerika İtalya’ya vapur veriyor
Washlngton 17 (A_A.) — Başkan Trunuın İtalya ya Liberty tipinde 15 şilebin verilmesi ve Amerika tarafından harb esnasında «İkonan 14 İtalyan geçişinin de ladesini emretmiştir.
Kaçak francalalar
Bütün uğraşmalara rağmen yasak edilen francala satışlarına bir türlü mâni olunamamaktadır. Takibat arttıkça satış bedelleri değiştirilmektedir. Alâkalıların söylediklerine göre francalalar apartıman kapıcıları yar- ! dimiyle satılmakta ve kasap ve sair dükkânlarda da francala satışları yapılmaktadır,.
Belediye murakıplar), hemen her gün gece yarısından sonra Bey oğlun- 1 da, Kadıköyünde francala çıkaran fırınlan basmaktadırlar.
Avrupa birliği fikri
Batı blokunun genişletileceği ve bir Avrupa bloku halin! alacağı hakkında şayialar devam ediyor. Bu haber şimdilik mevsiırv* «İzdir, çünkü. Batı blokunu teşkil eden devletlerden Belçika, HoU landa ve Luksemlburg bazı noktalar tahakkuk etmedikçe blokud genişletilmesini kabul etmemişlerdir. Mamafih bu devletler A-nrq5 pa bloku fikrine muarız değillerdir. Mahzurlu gördükleri nokta* lar ortadan kalkarsa Batı birliğinin Avrupa birliği şekli almasını kabul edeceklerdir.
Paris to bulunan Yunan Dışişleri Bakam Çaldaris Avrupa bir* ilginin bir an evvel kurulmasına taraftardır. Bunun İçin teşebbüslerde bulunmuş ve Fransız başşehrine gitmiş olan diğer Dışişleri Bakan! arlı e görüşmüştür. Bu teşebbüs şimdilik müspet bir netice vermemiştir. Fakat, gelen haberlere bakılırsa, birlik fikri İlerlemektedir. Çaldaris Pariste yaptığı demeçte demlştr kİ: (Rua Kokuna karşı koyabilmek İçin bîr Avrupa birliği kurulması lâzımdır. Komünist tecavüzünün önüne ancak bu suretle geçilebilir, Avrupa birliğini bir AvrupalI sıfatüe isliyorum. Zira sadece bit Yunanlı olarak konuşsaydrm Orta Doğu birliği kurulmasını isterdim. Bir Orta Avrupa bl okun da Yunmılstana daha mühim mevki düşer; halbuki Avrupa birliğinde Yunanistan küçük bir devlet olarak yer alacaktır. Yunanistan böyle bir birliğe memnuniyette girecektir. Fakat Batı blotaınu kuran memleketler şimdiki halde bu bloku genişletmekten ziyade kuvvetlendirmeğe taraftar görü-nüyoriar.»
Avrupa birliği fikrinin, başta Churchill olmak üzere, tngilta-rede hararetli taraftarları vardır. Dışişleri Bakanı Berin, de bu fikri müdafaa ediyor. Avrupa birliği, bir zamaniar, Rusya aleyhinde bir teşekkül gibi tzl&kkl ediliyordu. Şimdi maksadın sırf Av-rup&nın huzur ve sükûna ve kalkınması İçin çalışmak olduğu bildiriliyor. Hattâ birliğin Rusyaya da açık Olduğu ileri sürülüyor. Mamafih İskandinav devletlerinin çekingen vaziyeti. ltaJvanm seçimin neticesi belli olmaxdan evvel taahhüt altına girmek İstememesi yüzünden teşekkülü rimdlllk muhtemel görülmüyor Bununla beraber fikir Derlemektedir ve bir gün tahakkuk etmesi mümkündür.
Tüccar derneği kongresi
Ingiliz lirasının durumu hakkında hazırlanan rapor aynen kabul edildi
İstanbul Tüccar Demeti aylık toplantısı dün uoi 1M0 da Galata Yolca Salonu Liman Lokantasında yapıhaıy re İngiliz lirasının dorumu hakkında Demeğin Dış ticaret komisyonu tarafından İkinci defa hasta-nan rapor münakaşa edilmiştir.
Raporda, İngiliz lirasının aerbes borsaya İntikal ettirilmek «üretişle biri resmi, diğeri serbu İki kıymeti hahı olması yolunda İler! sürülen tak-life Bretton Wooda ve İngiltere He uurnsdaiıî ticaret ve tediye anlaşmamıza aykırı olmadığı belirtilmekte, dolara müstenit bir para ayarta-mnTinin Deride muhakkak yap»lrnn-frının lcab edeceği; bunun «İmdlden yapılmasının ileride muhtemel ferta neticeleri önllyeceğl bu kararın tatbik kabülyUnde de var olduğu anlatılmaktadır.
Rapor aynen kabul edllmlçtfa-
Ingiltere - Ürdün
İmza edilen antlaşmamn başlıca esaalari
Jurnalcilik havası esmemeli
B. Cemil Barla&’m demeci
Ankara 18 — DH ve Tarih-Coğrafya fakültesindeki sol temayüllü hocalar hakkında Danıştay ikinci dairesince verilen meni muhakeme karan, bu mesele üzerinde yeniden neşriyat yapılmasına Terile olmuştur. Bu neşriyat arasında üniversiteler arası kurul karanma tenkJdedlldlğl de görûlmü;tûr.
Cemil Balras, Ulus’un neşriyatı hakkında bir milletvekili olarak, bu hocalar hakkında varılan kararlan tatmin edici bulmadığını söylemiş; «Evvelâ bLr komünistin profesör ota-uııyacağı kararma varılmalı îdi. Sonra da yap!ıklan neşriyat teker teker tahlil edilerek bir netieeye varılmal klL> demiştir.
Cemil Barlaa. sözlerini şöyle bitirmiştir:
*— Benim istediğim, memlekette inme imlik' hmnn'.n estirilmesine İm kân verilmemesidir. Hiç kimseye de-Utab komünistlik suçu İsnat etmeğa kimsenin hakkı yoktur.»
* Dün gece, Taksimde SnâservlleT caddesinde, Blcaskotaun sahibi olduğu 89 sayılı apartımamn kalorifer bacası tutuşmuş Te itfaiye tarafından söndürülmüştür.
I BORSA |
İstanbul Bordasının 17/3/1948 ftatItri
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 7 Faizli Tahriller
Kapanış
Sivas - Erzurum 1 2053
Sivas - Emırum 2-7 20.28
1941 Demiryolu I 20.83
1941 Demiryolu H 2O,3û
1941 Demiryolu m 2L25
Milli Müdafaa I 20.30
MİH1 Müdafaa H 20,05
Milli Müdafaa IH 20.40
lunm Müdafaa IV 20.80
% 8 falril Tahviller
Kalkınma I 98.15
Kaltanma H BC.50
Kalkmma ttt 96.50
1941 Demiryolu VI 08,50
% 5 faizli TkhYİher
1933 Ergani 23.23
19S8 tkramtyeH 21,40
Müh Müdafaa 21,10
Demiryolu IV 98.40
Demiryolu V D6.7B
Anadolu Demiryolu Grupu
Tahviller 1-7 103.-
Hisse senetleri % 8 53.—
Mümessil senet 73,25
Şirket hisseleri
Merkez Bankası 138.-
İş Bankası 25.—
T. Ticaret Bankası 5.05
Aslan Çimento 16.50
SARRAFLARDA ALTIN
Satış
Gulden 37.50
Türk lirası 38.90
Sterlin 80.50
Külçe 5.58
Resnt 41.65
Çek Hallerinde deftlıiklHr «Uttur.

Londra 18 (R) — Arap Haberler ajanım rn Amman'dan bildirdiğine göre; Ürdün Barbakanı Tevfik Ebül-hüda paşa cumartesi güml Bnğdada gidecektir. Tevflk paşa. Inplla - Ürdün anlaşması Üzerine frak • üdûn dosttuk ve ittifak antlaşmasından mütevellit vaziyet hakkında gülüşecek tir.
İngiltere He Ürdün arasındaki yeni anlaşma mucibince iki devletten biri harbe girerse diğeri yardıma koşacaktır. Anlaşmanın, müddeti 20 senedir. İngiltere. Amman, ve Marnatta hava alanlarından fay d atanacak tu.
Şeker şirketi umum müdürü istifa etti
Ankara 18 — Şeker şirketi umum müdürü Suphi ATgun İstifa etmiş ve Ekonomi Bakanlığına gönderdiği uzun bir İstifaname İle kendirini bu karara sevkeden sebepleri etraflı şekilde anlatmıştır. Verimli çalışması fle kendisini sevdirmiş olan Suphi Arguntan Istttas. teessürle karşılanmıştır.
[radyo]
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki proğram
17,58 Açıaış ve porgram; 18 Müzik İPİ.); 18,30 Konuşma; 18.45 Şarkılar; 19 Haberler; 19,15 Çeçmfşte bugün; 19,20 Tarihi Türk müziği; 20 Türküler; 20,15 Radyo gazetesi; 20,30 Serbest saat; 20,35 Radyo salon orkestrası; 21,15 Karışık şarkılar; 21.45 Konuşma; 22 Müzik; 22,3o Dans müziği (PL); 22.45 Haberler.
Snhlfp 9
İB Mart 1918
AKŞAM
Akşamdan akşama
J^Jeslek cemiyetlerimizin daha gelişmeleri elbette kabildir
Kasapların hilesi
Bir çok kasaplar hakkında zabıt varakası tutuldu
Bir gazetecilerin aile işi imiş gibi urünen, fakat hakikatte, meı -ketin İçtimai bunyosüe alAl lı olan bir mevzuu efkârı. Unu iyeye antetmek istiyorum | F t«en gazeteciler birliğine Hai» aberler ara sıra matbuata | intak-1 eder Uzun seneler Hakkı. Tar,.. Us başkanımızdı. Onun ıa-tnarmdu Bevoğlunda — gerçi mün-Malı — bir bina sahibi olduk Kendisini hayırla yadederlz Bir knç sene evvel, «değişmez balkanlar» aleyhinde hava uyanmış»’ Sayın Hakkı Tarık’ı İndirdik yerine sayın Sedat simavi’yi bin( rdik Kendisin» de teşekkür Lor(- uyuz. O da kiraladığımız binada mesleğimizin misafirlerini ğarlayacak maroken!i bir başkanlık salonu vücuda getirdi. Bu uğurda kenti de nakdi fedakârlıklardı ndu.
Lâkin isi imiz elbette henüz İdeal bir r.'/.amete doğru yürümüyor
Noksanlarımızdan bahsettikçe, biz. resmi makamlar da şu mantıkî Tortinen kirazda bulunurlar Hattâ bu mânada bir sözü bizzat Çalı.-ma Bakanı dahi Ankarada kendisini ziyaret ettiğim zaman Söylemişti:
- Birliğiniz var. Onun vasıta-sile harekete geçseniz de. kendi ihtiyaçlarıma temine çalışsanız..
Ben de bu tavsiyeye riayet etmek İhtiyacını son günlerde ferden şiddetle duydum. Zira Başkan Sedat Simavl imzaslle tamim vari bir mektup almıştık. Otuz seneye yakın bu meslekte çalınrun. Neticede bana vadedl-len parlak clçtimal» İstikbal şudur
«Öldüğüm takdirde mirasçıma bir defaya mahsus 500 Ura verilecek 300 Ura da cenazem için tahsis olunmuş.» Bes Mürüvvet budur.
Bu müjde elbette yüreğimi açmamıştı. Çünkü nasıl olsa, cenazemi kaldırtmak kuvvetini Cenabı Hak bana İhsan etmişi Daha Ötesi yok: infisah ederim yahu!... Konu komşu da rahatsız olarak basımın çaresine bakarlar... Biz ölümümüzü ezelden böyle temin Bitik- Cemiyetler dirimizle meşgul olsun. Onu İsteriz.
Düşündüm İd:
«— Geçenlerde Çalışma Bakanı Gazeteciler Birliğini ziyaret ettiği saman kendisin'* kol işçileri gibi dimağ işçilerinin de yeni kanunlardan Lstlfade ettirilmesi insaflı Olacağını söylemiştim. Bu, sırf kalem sahiplerine taallûk eden bir mevzu değil, bllûmum dimağ işçilerinin çalıştıkları müeMese-jeret? kol işçilerde birlikte sendiğe edilmesi mevzuuydu, Bakanla fikir teatimiz, yine, neticesiz bir konuşmadan ibaret kaldı. Acaba Gazeteciler Cemiyetinin maddi İmkânlarından istifade ederek, bu ye buna benzer ve sırf ücretle çalışanlara mahsus meseleleri gö-fü??nı?z miyiz, konuşamaz mıyız? Diı ağ İşçileri aramızda toplanamam nuvız? Bunun zeminini yok»-Jamak üzere Sedat 31 mavi üe konuşayım.»
Gittim ve kendisinden teessürle ayrıldım Zira, mrselft devletle umum gazeteciler, yahut umum gazetecilerle ecnebi misafirler; yahut sermaye sahipleri arasındaki münasebetleri tanzim huşu sunda kapılarını tereddütsüz açık bulunduran Gazeteciler Cemiyeti; valnız dimağ Işçlçrlnln kendi ar nnda » 'ulanmaları Cemiyetin v ısıt al ırından İstifade etmeleri bahi-. mevzuu olunca hem müterecMittlr; hem fikirleri mii-ter. a kızdır; hem de b«»vt? bir dâva dnüne çıktığı zaman, bir fülopya» He karşılaşma karlar ftütehayylrdlr
Fay e t bütün bu İşler İçinde bir yolamaz. caiz değildir» noktası yaru, şudur Bir meslekte ömrünü törpüledikten sr.nra vatandaş-lam kendi cemiyetleri tarafından yalnız gömülme parası temin olunun daha İleri adımlar atılmak kir zemin hMBtenmamnın bir jpuuall ham» sayılman1
Yalnız biztm meselemiz olma-?p memlrkctimlzdeki diğer mesellerin de rnr'vlMİ olduğu İçin •u- o gaşet? mevzuu haline gç-, irdim Hem meslektaşlarımın lem de efkârı umumi yen İn önü-îe merdim Gazeteciler Cemlvetl la’ti kendiliğinden rehberlik Mıo dlmaŞ ae bir ma»!____ __
pnııahdır zannındavim. rüyan nıurnmıag aor.ma«ı W
fVâ - Ntl) v»pot«4ı teKbbiulerla ilgilidir.

flatlerlnln yükseltllmealne ra5-
Et
men perakendeci kasaplar ihtiklr 1 yapmakta ve türlü h!l« yollarına , sapmakla devam etmekledirler. Bele-Uy* mu rakıplan her gün bu suçlardan dolayı kasaplar hakkında Mbit varakaları tutuyorlar.
Dun Bakırköyfinde bir kasap Kı-raman koyunun un kuyruğunu keserek eta uydurma dağlıç datngM) vurduğu anlaşıldığından hakkında zabıt varakası tanzim edilmiştir. Tarabya dakl emniyet Amirliğinin İdare?! altındaki kasapta da keçi etinin koyun diye satıldığı tesblt edllmtıtlr. Bun-tarlan başka koyun etin! 280 kuru.ya 1 «atan müteaddit kasap hakkında ceza zabıtları t anıl m olunmuştur.
Okuldan çıkarılanlar
Sinir hastalıkları
İSTANBUL HAYATI
12 sene meslek laiısilintleıı sonra: İş yok!
r— -----------------------------.-------
Halbuki bu gençler duvarcıdır, makinecidir, elektrikçidir. Bu meslekleri tahsil edenler için memleketimizde iş bulunamamasını havsala almaz. Teknik Okulu’ndan çıkarılan gençlerin durumu ne olacak?
Kasaplık hayvan ihracı Ankarada görüşülüyor Ticaret Bakanlığında et ve kasaplık hayvan meşelerini göt üşmek üzere toplantılar yapılmakta olduğuna yaznııetık. Alakalıların söylediklerine gör© bu toplantılar daha ziyade kasaplık hayvan İhracına dairdir.
Gecen sene kasaplık hayvan İhracatı yapılmadığı halde.et, hiç bir zaman görülmediği derecede pahalılaj-nujtır. Yeni bir ihracat kararının piyasada hasıl edeceği aks! tesir! tahmin etmek güç değildir.
Ticaret Bakanlığının kuzu lhra-cetmek tasavvurunda olduğu söylenmektedir. Bakanlığın tertlbederek muhtelif vilayetlerden de mümessiller istediği bu toplantılarda sadece bu ihraç meselesi İle ali kadar olduğu İlâve olunmaktadır.
Toplantıda bulunmak üzere şehrimiz ticaret ofisi müdürü B. Mustafa Nur! de Ankaraya gitmiştir. İstanbul mümessilleri ihracata taraftar olmazlarsa Ticaret Bakanlığının ticaret ofisi vaaıthriyle şehre kasaplık hayvan temin edeceğin! taahhddedeceğl söylenmekte *e ofisin şimdiden dağlıç kuzuları alarak muhtemel et darlığı zamanlarında kesilmek üzere beslemece teşebbüs edeceği de llive olunmaktadır.
Bakanlığın tertibettigl toplantıların mahiyeti hakikaten böyle bir İhraç meselesi İle alâkadar İse ve ihraç karan verilirse etin kilosunun 4 liraya fırlıyacağından endişe edilmektedir.
Ordularda nasıl generalden gedikliye kadar türlü türlü rütbeler varsa: sanayi hayatında da yüksek mühendis, mühendis ve tekniker dereceleri var. Bizim memlekette mühendis ve tekniker rütbelerindeki kadroları yetiş tiren yüksek okul, İstanbul da, Yıldızda bulunan ve çok İyi çalıştığına bir kere şahit bulunduğum Teknik Okuludur. İki senede fen memuru yetiştiren bir kısmı ile dört senede mühendis yetiştiren diğer bir kısmı var. Burada T20 talebe okumaktadır.
Teknik okulunda...
Müessesenln başına. «İyi kaliteli eleman yetiştirmek azminde bulunanlar* geçmiş. Öyle ya. Başka meslekte resmi evraktaki havale yanlışlığından bariz bir felâket doğmayabilir amma, köprü ters yapılırsa nıaazal-lahtır, Binaenaleyh bu titizliği yerden göğe kadar haklı buluruz. Bahis mevzuu olan yalnız Tekrük Okulunun şöhret ve itibarı değildir, Aynı zamanda yapıların sağlamlığı, makinaîann ıksamazhğı elektriklerin kor.lakt yapıp yangın çıkarmaması lâzım.
Fakat madalyanın bir de ters tarafı var:
Bu sene, tatbik edilen yeni usul yüzünden, takriben 200 kişilik birinci sınıftan 57 öğlenci daha ders yılı bidayetinde dökülmüş. Bunları, ancak bir hafta barınmak İmkânın^ vererek, çok fena şartlarla memleketler.ne yolluyorlar. Talebe iade şartlarını ıslah İçin uğraşmaktadır; kendilerine su sebeple rahim ve şefkatli davranılmasmı isteriz:
arttı
İzmir ve Aydında iki sinir hastanesi açılacak
Harb sonrası yıllarının mutat buhranları re geçim zorlukları yüzünden sinir bozukluklarının çoğaldığı İler! , sürülmektedir. Memlcketlmlsde de bu sebeple artan zabıta vakaları sarhoşluklar gibi hallerin bir an evvel önlenmesi İçin tedbirler alınması lüzumundan bahsedilmektedir.
raddelerinde olduğuna göre, bizim gibilere de 5 - 6 Hra gündelik verecekleri anlaşılıyor. Ancak «İnşaat devrine 2 ay var, bekle'» diyorlar. Şimdi iş yoktur. Kendimize bir oda tutacağız, yerleşeceğiz. bu ücretin de kâfi gelmiyece-ğinl hayat pahalılığından bilirsiniz. Esasen biz enstitülüleri piyasa pek tutmuyor. Çünkü biz fennisine gidiyoruz: piyasa ise. süratli ve derme çatmasını arıyor.
tkınd tipin bir mümessiline soruyorum:
— Siz, elektrikçisiniz. Önünüzde nasil bir lstikbel var?
— Saati 44 kuruştan İş bulunabilir. Yani 5 lirayı kazanabilmek için 12 raatten aşağı çalışmamak gerekiyor. Ancak, arar aranmaz açık yer yok. Nöbete gireceksin, sıra bekliyeceksin. Münhal olursa saatte 44 kuruş... Müracaatlar fazla... Birim arkadaşlar piyasaya dökülünce rekabet büsbütün ort-mı? oluyor.
Üçüncü tipe dönüyorum:
— Siz makin acısın: z. İstikbali nasıl görüyorsunuz?
— Saati 50 - 60 kuruştan J? ol-msk iktiza eder. Ücretler böyle. Lâkin iş bulmak mtimkiln değil. Ensti İriden çıkanları beğenmiyorlar
Sağlık ve 8osya] Yarılım Bakanlığı, memleketimizin baa bölgelerinde sinir hastaneleri açmağa karar vererek tetkikler yaptırmışta, Bu tetkikleri yapan sinir ve akıl hastalıkları mütehassısı doktor B Ethem Vasuf Ege bölgesinde yaptığı tetkikler neticesinde birisi tzmlrde diğeri de civarda bulunan beş vllAyetln merkezi olarak Aydında sinir ve akıl hastanelerinin açılmasını uygun görmüştür. Bu hastanelerden tzmlrde açtiaeak olanının bir sinir Enstitüsü şeklinde olması muvafık görülmektedir.
Bu seyahatten dönen doktor B Ethem V.-tavaf şehrimizdeki akıl ve sinir müesseaelerinde de tetkikler yapmıştır. Doktor B Ethem Veşjaf, Sağlık Bakanlığının daveti üzerine dün nkşam Ankaraya hareket etmiş tir. Doktor hazırladığı raporda istan-buldakl belediye hastanelerinden birinin bir kısmını sarhoşlarla sinir hastalarının tedavilerin? hasredilmesin! teklif etmektedir.
Kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza doktor Ethem Vasssf demiştir kİ;
Yapı ve Kredi Bankası umumî heyeti dün toplandı
Yapı ve Kredi bankası hissedarlar umumi heyeti dün toplanmış, dördüncü hesap yılı İkinci altı aylık devreye alt yönetim kurulu raporlyle bilançoyu tasdik etmiştir. Yönetim kurulu raporuna göre, henüz üç buçuk yıllık mazl.il olan Yapı ve Kredi bankası bu müddet sarfında halicimizin geniş itimadını! mazhar olmuş, mevduat şubat 1948 «onunda 40 milyon liraya yükselmiştir.
Banka gördüğü rağbetten cesaret alarak bu yıl Ankarada merkez ve Yenişehlrde, Burmada, Konya vo An-takyada şube içinde
tir. Raporda ayrir.n mesken buhranına da temas edilerek ban un umumi plin meselesi olduğu tebarüz ettirilmekte; istanbulda mesken buhranım önleme gayretlerine katılmak üzere blok halinde apartıman Innşaatına girlşliecetl de bildirilmektedir.
Halen bankalar arasında hüküm süren mevduat faizleri yarışının iktisadi bünyemizde yarattığı raafa yönetim kurulu raporunda ehemmiyetle İşaret edilmektedir.
ve Bey oğlunda birer açacak; İzm irde çarşı bir ajanlık tesis edecek-
Haylazlık değil...
Anlaşıldığına göre, haylazlıklarından dolayı bu duruma düşmemişlerdir. Teknik Okuluna hem liselerin fen kısmı mezunları arasından İmtihanla talebe alınır diye bir kaide vardı; hem de Yapı ve Sanat Enstitüleri hazırlık sınıfından çıkanları alıyorlardı. Bu yıl, şartlau sıkılaşan Teknik Okulunun birinci sınıfında daha bidayette dökülen talebe umumiyetle işte bu İkinci kanaldan gelenlerdir. Esasen ikinci kanal menfi netice verdiği İçin enstitülerdeki hazırlık sınıflan lâğvedilmiş. Fakat gençler, bir tecrübenin ceremesini rekmş oluyorlar. Kendilerine Atıfet İsteyişimizin sebebi budur. Yoksa haylazlan himaye taraflısı değiFz.
Bu arada başka bir mesele de ortaya çıkıyor:
— Artık tahsile yaramazsınız! Memleketlerinize dc-nün! Başınızın çaresine bekini - diye kapılan yüzlerine kapak bulan bu gençler arasında bir anket yaptım.
Bu adamlara ihtiyaç var
Böylece bu bahis, yalnız bir «okuldan çocukları dışarı almak» mevzuu olmaktan çıkıyor; daha şümullü bir mesele halini alıyor:
Ru Tür ki yede duvarcıya, ma-Idnacıya, elektrikçiye İş buluna-mamasını havsala almaz. Ancak teşkilâtsızız. Bu küçük hâdise, perişanı iğim izin derecesini Gösteriyor.
12 sene, hçm de pratik meslek sahibi olmak üzere dirsek çürüt, avuç nasırlandır; sonra, kapılar önünde kapalı olsun. Açılırsa dahi. günde 12 saatten çabala, aldığın para oturduğun odanın, yediğin yemeğin, giyeceğin elbisenin hele diğer medeni ihtiyaçlarının fam karşılığı olmasın.
Ne yapmalı da şu hayatımızı bir mantık! şekle sokmalı?
Yürük Çelebi
— Sinirliler o kadar artmıştır k! her gün her yerde bunlarla karşı kar* şıyayız. Bu hastalığa dnçar olanlar daha ziyade İşsizlerdir. Kurulmasını İstediğimiz sinir enstitülerinde hastalan yalnız tedavi İle değil geniş mikyasta bunları İş ve işçilik hayatına da İade etmek tasavvurunda?!?. Diğer memleketlerde olduğu gibi bizde de alkoliklerin sayıları gittikçe artmaktadır, tçfcl müptelâlnn para ve zaman İsrafına sebebolmaktan başka bir sürü cinayetlerin İşlenmesinde de âmildirler. Başka memleketlerin de kabul ettiği veçhile tarafımdan tatbik edilen usullerle alkoliklerin tedavi ve ıslahı İçin Lstaııbulda belediye hastanelerinin birinin tahsisi uygun olacaktır. Memleketin sinir terbiyesine ve alkoliklerin tedavisine olan ihtiyacı Acildir.»
Doktor B. Ethcrn Vassaf hafta sonunda şehrimize dönecektir.
AKİSLER
Gümrük ve tüccar
Almanyadan alacağı olan tacirler tklnri «itan harbinden «onra Al-manvadan avans mukabili alacağı oluı tûeeırtar m?seİM) ’imsn zaman taorlnd- »hemmlyetl» durulan bir dert olmuş, nihayet bu humula İlgili alarak Büyük Millet Merllıln»» bir kanon tasarı» verllmljtı- M^lhln kı« tatilinden sonra gfirü«ül*cr»ı bildirilen bu tatarıyla İlgin olarak artırt-mirdeki tüccarlar da faaliyet» geç-tnlflerdır. Bu arada haber aldığımız» flöre tetanbo! Tüccar Dernejl dr rakında Halli tüccarlarla huuıl bir . toplantı yapacaktır Bu toplantı. Derilerine. kendi için-, ne(!n toaan gorümiürken kanuna. >1 kol teminine ra-, taairlerln hukuk va i ' -.faallerini ko-j rüyan htUrttnılar kor.ma.n yolunda
12 sene tahsilden
sonra...
Gençler, ihtisasları bakımından üç gurupa ayrılıyorlar. Sanat Enstitülerinden geldikleri için orada ya duvarcılık, ya elektrikçilik. yahut maklnacılık mislerdir. Üstelik ‘ türdürler.
Takriben hepsi yapmış:
5 sene İlk okul ______________
okul 4- 1 — 2 _ 3 sene lise 4- 2 sene yapı ve hazırlık.
Yani, resmi maarif kadromuz İçinde ceman II İlâ 13 yıl tahsil... Liselerin pratik adam yetiştirmediklerinden, sanat okulları açmak lüzumundan mütcmrdlven bahse dip duruyoruz a. tekniker yahut mühendis olamamalarına rağmen usta yetisen. sLmdl İş aramakta bulunan bu gençlerimizin durumu şöylecedir:
— Sis ne mcalek sahibisiniz'' I — Duvarr-yun... Desinalörluk de vananm
— Memlekette çok inşaat olacağına göre rize pek çok iş vardır her halde?.. Kaç para gündelik veriyorlar?
— tançber yevmiyesi 3 Ura
hepsi
de şu
öğren-desina-
tahsili
+ 3 sene orta
Her yeni hükümet, iş başına gelince, Derlet dairelerile halk arasındaki münasebetleri en basit ve tabii bir şekle sokacağını, fuzuli formaliteleri ve lüzumsuz kırtasiyeciliği ortadan kaldıracağını parlak cümlelerle vadeder. Herkesi tatlı ümitlere düşürür; satırla bekletir. Günler, aylar, yıllar geçer; hiç bir radikal tedbir görülmez; ‘thalkrn maslahatı bir minvali sabık temşit olunmakta» devam edip gider.'
İşte, her gün gazetelerde görülen misallere bir ilâve daha: Gümrükle tüccar arasında çıkacak ihtilâftan halletmek için Ticaret Odasında bir eksperler heyeti kuruludur. Bu heyete yeni yılın başından beri 42 ihtilâf verilmiş. Bunlardan kaçt gümrük lehine halledilmiş biliyor musunuz?... Yalnız ikisi!... işin daha garip tarafı, aynı mahiyette otan ve daha evvel karara bağlanmış bulunan ihtilâf mevzularının yeniden İhtilâfa dökülerek bu heyete gönderilmesinde ısrar edilmesidir. Bunun sebebini sorarsanız, cevap hazır:
— Bir müfettiş gelir sorarsa, bu işi kıyas yolu ile yaptık diye bizi mesul eder. Tüccarın haklı çıkacağını biz de biliyoruz, amma nemize lâzım, mademki böyle bfr( heyet var. car«n o uğraşsın!
Amma is sahibi haftalarca uğraşacak. bu uğurda yüzlerce Hra masrafa girecek, parasını bağladığı malına sahip olamıyacak, is- . t İh lâk piyasajı o maldan fayda- j lanamıgocakmış. kimin umurunda' — B

Bir baba, yabancı bir erkekle yakalanan kızını öldürdü
Ankara 18 (Telefonla) — Kopyada feci bir cinayet olmuş, İki gün önce Aukaradan Konyaya gitmiş olan Osman tylbahar, kızını öldürmüştür, tylbaharm kızı Hatice Dlnçbaş, beş çocukludur ve kocası taşradadır. Ha-tlcenln yabancı bir erkekle rabıta tarafından yakalandığını duyan babası, hükümet konağına götürülmesini beklemek üzere daha geceden evinden çıkmış, nihayet dün sabah 9.45 de kızı Hatice İle sevgilisi İhsanın Jandarma İle birlikte götürülmekte olduğunu görmüştür. Osman tylbahar, kalabalığın arrunndan birdenbire Kıvrılarak kızına hücum etmiş; elindeki sustalı bıçağı kızın karnına sapladık-lan sonra ihsana da hücum etmiş İse de zabıta tarafından yakalanmıştır. Midesinden ağırca yaralanan Hatice hastaneye kaldın’rrk’n yolda ölmüştür.
—s
ZEVK Satip’erine Kumaş ihtiyaçları için yiin doğdu
İngiliz Kuponları İngiliz 8erjlert tngUlz Gabardinleri İngiliz Filaf İlleri İngiliz İskoç lan İtalyan Fİ «altoları Italyan Kupon Lan Çek Dubldıralan Çek Gabardinleri ve
İngilli İpllklerlle üstün eevkle
İmal edilmiş yeril
MoUna Ser} Kaşe Presto
Spor Cekettik
[ Pardeıülük Kumaştan Kumaş-lthalât TAŞ.
Bahçekapt, No 38

Hayati ucuzlatmak üzere kurulan Bakanlıklar arası koordinasyon heyeti bazı mühim kararlar almış:
1 — Lüks mahiyette olan Devlet inşaatının lüzumsuzluğu anlaşıldığından bunların durdurulmasına karar verilmiş.
2 — İnşa edilen Devlet binalarında alçıdan tavan tezyinatı, par ke döşeme vesaire gibi lüks şeylerin fuzuli masraflara yol açtığı anlaşıldığından bunların da projelerden çıkarılması kararlaştırılmış.
3 — Devlet paraslle yapılacak her türlü binaların ehemmiyet derecesine göre sıraya konularak inşasının daha uygun olacağı anlaşılmış, bunun için bir sıra cetveli hasırlanması karar altına alınmış.
3 — Devlet müesses. Icrtndepı bir çoğunda mevcut bulunay^ müstakil İmar ve fen heyetlerinin?" lüzumsuzluğu, münasebetsizi ish anlaşıldığı cihetle bunların hepe, sinin Bayındırlık Bakanlığın d «O toplanması ve fazla olanların— tasfiyesi karara bağlanmış. q
Verilen kararlar İsabetli OMrağ ğu kadar, senelerden beri devamu-edeçelen şu lüzumsuzlukların® fuzuli masraflara yol açmaİRrınr münasebetsizliklerin ancak bu-® gün, yani bu uğurda milyonlar^ milyarlar heba olduktan sorudan! aşılabilmesi de cidden üzüle-5** cek bir gecikmedir. Fakat buna® da şükür. Elverir İd kararlanflO tatbikatında da İsabetli neticeler© sağlanabilsin. "çg
Mademki Devlete alt blnalann(|) İnşaat ve tezyinatında lüks israf^r lannın önlenmesine çalışılıyor—' bu tasarruf titizliği, resmi mües-seselerdekl lüks mobilya merakı üzerinde de gösterilse, gelin odasına benzetilen büroların döşemesi o makamların icabett ildiği gibi mütevazı, ağır başlı şekle sokulsa ne iyi olacak!
Gazete, tslanbulda lüks mahiyette inşaat mevcut olma lığı için venl kararla geriye bırakılacak bir iş bulunmadığını yazıyor.
Bugün t«»anbuMfc n«l biranı-ması değil, bir an evvel yapılması zarurî olan inşaat var. Meselâ bir kaç sene İçinde şehrin muhtelif semtlerinde yükselen maliye tahsil şubesi kâşanelerinin yanında Eminönü kaymakamlığı binasının yüz kızartıcı perişanlığı daha ne kadar devam edecek?
•••
îstanbulun daliye sarayı da peri padişahının sırça sarayına döndü. Adliye yangınını müteakip başlıyan saray masalı yıllardan beri uzayıp gidiyor; fakat saray söyle dursun, mahkemeleri bir araya toplıyabilecek genişçe bir çatı altı dahi bulunamıyor. Lâf faaliyeti devam edyor amma hareket vok. Kâh bütçe tahsisatı. kâh arsa ihtilâfı, b&zan proje intihabı büyük birer engel halinde kazmanın ağzına takılıyor.
Adliye sarayının Sultanahmet meydanındaki asrada inşasına kat! karar verilmiş, bunun için İkametgâhlar boşaltılmıştı. Proje müsabakası açıldı, bu yüın bütçesine tahsisat da kondu. Gelgele-lim, bu sefer de tarihçiler ve eski eserleri koruma cemiyeti harekete geçmiş, sarayın başka bir yerde yapılmasını İstemişler.
Hazırlıklar, projeler gene suya düştü. Korkarım, bu İş uzadıkça kabak tadı verecek; «Adam sen del Mahkemelerin dağınık bir halde çalışmasına alışıldı zaten. Su sırada saray yapmağa ne lüzum var?» diyenler de olacak. Sakın ha!
Cemal Refik
Çoruh ve Karı şilepleri
Amerlkad&n «atın alınıp geçenlerde Umanımıza gelen «Çoruh» şilebi dün tekrar Amerika seferine çıkmıştır. Gemi bu seferinde Amerlkaya satılan 8500 ton krom götürmektedir.
Diğer taraftan bir müddetten bar! +000 ton krom yüküyle Amerika yolunda bulunan «Kars» şilebi de dün akşam PhllAdelphla limanına Varmıştır.
★ Kendilerine maliye müfettişi sürt vererek bazı ticari müeıseseler-den dolandırıcılıkla para çekmeğe muvaffak olan Fehmi ve Osman adlarında iki şahsın bir müddettir İkin d ceıa mahkemesinde yapılmakta o-ian duruşmaları d tin son* ermiş her Ikla! de aektser ay müddetle tap sa mahkûm olmuşlardır.
Kendisine teğmen süsü vererek bası kadınları dolandıran CelAleddln isminde bir genç de aynı mahkemede sekl« ay hapse mahkûm edilmiştir.
Sanife 4
AKSAM
18 Mart 1918
' ■ 1 ' 1
» Yarı askerî, yarı siyasî •
-- --- .—J
Harb olacakını?
Evvel zaman içinde
Cenevredeiaİebeİikhâİıraİan
Yazan-, M. ŞEVKİ YAZMAN
Ej dost tanıdık btidik kime rasgcl-dlmse herkesin ağzında bu sual. Çekoslovakya hâdiselerinden, daha doğrusu buranın dn halis komünistler ■Uno geçmesinden sonra herkesin bu merak ve hattâ telâşa düşmesinde şaşılacak şey yok. İkinci Dünya harbi gibi. Üçüncü Dünya harbi İçin de herkes Prag'ın totaliter ellere düşmesini harb alâmeti sayıyor.
Gerçekten üçiincil Dünya harbi patlak verecek mi? Bunun iç yüzünü ancak Allahla Stalln bilebilir. Biz bu hususta kehanette bulunmak taraflısı dahi değiliz. Ancak harbin neden dolayı ve ne suretle çıkabileceği hakkında bazı ölçüler verebiliriz. Herkes olanları bu ölçüye vurarak baza neticeler çıkarabilir.
mak İçin elimizde ölçüler var demektir:
Garbi Avrupa tam olarak blrleşlp Sovyetlcrln karşısına dikilmez veya Amerika Avrupanın bu halinden bezerek kendi kabuğuna çekilirse, Sov-ycticrln ve peyklerinin İktisadi bitkinliğine rağmen, taarruzun ve tellalının derhal başlıyacağma şüphe etmemelidir. Çünkü Garbi Avrupa Rusya-dan da daha bitkin ve onunla kıyaslan anuyac ak kadar parçalara bölünmüştür.
Yok, Garbi Avrupa tam mânaslyle birleşir, kendini toplar. Amerika da ona müzahir olursa Sovyeılerln, yerinden bir adun daha İleri gitmesine İmkân kalmaz.
Bu arada bir mesele daha bellri-
Bazı isimler — Bir düello teşebbüsü — Harbin son devresinde Türk kolonisinin faaliyeti
«İktibas hakkı mahfuzdur»
SEMİH MÜMTAZ S.
Evvelâ harbi kimin çıkarabileceğinde dünyanın şüphesi olmasa gerek. İkinci harbi nasıl Hltltr ve etrafındakiler çıkardıysa. bu seferkini ne Btalln ve ortaklan çıkarabilir. Artık ne fazla silâh Istlhsalâlın» sürüm a-rıyan liberal - kapitalist sanayi, ne de klşvcrlcr fethini gaye edinen fatihler var. Sanayi, yetlşllrebllse, dün-yaya daha fayadlı şeyler yapıp satacak. eski tertip ffttihlerln piri tngil-tercnln bugünkü biricik gayesi İst birçok İşgal sahasından çekilip gitmektir. O halde ^arb neden dolayı çıkabilir?
Cevabı: Sovyetlerln kendi nizamlarına benze miy en diğer nizamları ortadan kaldırmağa azmetmiş olmasın dan ve bu surette de dünyaya hâkim olmaa İsteğinden. Bu İstek gayet tabiidir. Sovyetler çok iyi biliyorlar kİ öteki serbes nizam yaşadıkça, kendi cebir nizamlarının yaşaması tehlikeye düşer; er veya geç yıkılır. O halde komünist ideolojisi nasıl milletler içinde bir tasfiyeyi hedef tutuyorsa. dünya Ölçüsünde de bir tasfiye blrin-
Sovyetier bu gaye İçin ne vakit taarruza geçebilirler ve hangi istikamette?
Şimdiye kadar gördüğümüz gibi, Sovyei-ler her nerede muvaffakiyeti emin ve kati surette sağladılnrsa, o-racla hareket veya taarruza geçtiler. Şimdi komşularına ve bllhassn Garbi Avrupaya karsı da aynen bu ölçüleri kullanacaklardır. İster kendi hudut-
ları civarında teker teker memleket- hu tehlikeyi de ler. İsterse Garbi Avrupanın tümü hakkında işgal imkânını elde ettiklerine hüküm verdikleri zaman hare-
yor: Her memleketteki beşinci kola, komünistlere ne buyurulur? Her nıem lekette bir komünist azınlığı (parti halinde ve resmen teşekkül etmemiş olsa dahi) mevcud olduğu ve tu suretle Moskovanin her memlekette bir beşinci kolu bulunduğu muhakkak. Ancak şurası da muhakkak ki. bunlar llalyada olduğu gibi, hayli mühim tir yekûna baliğ olsalar da millet muvacehesinde gene azınlığı teşkil etmektedirler. Milletin büyük kısmının beşinci kol tehlikesini takdir ederek bunlnra karşı birleşmesi, onları tehlikesiz hale sokabileceği gibi. Adilâne bir İktisat ve İÇ pollUka takibi, İngiltere ve İskandinavya memleketlerinde olduğu gibi, miktarlarını da azaltabilir. Bugün komünizm bakımından ' en tehlikeli görülen ttalyada bile Kı- [ r allıkla Cumhuriyet rejimlerinden birisinin seçilmesi hususuuöalkl plebl- , şilte kıralcıiar on milyon küsur cumhuriyetçiler on iki milyon küsur rey almışlardı. Kıraicılardan hiçbirisi komünist olamıyûcağına. tumhurlyc-U rey verenlerden birçoğunun sosyalist veya liberal olması mümkün olduğuna nazaran, burada da komünistlerin tabir bir ekseriyet kazanması pek beklenemez.
Hele Trleşte meselesi yüzünden Slavlarla İtil yanlar arasında meydana çıkan ihtilâftan sonra kalyanın komünistleşmesl hak kındaki koıku (bl?e biraz mübalâğalı görünüyor. Nlha yet tek başına İtalyan» komünlstleş-mesl, Avrupanın öteki memleketlerini birleşmekten alıkoyamıy»cağına pöıt bu derecede büyük
görmeğe mahal yoktur. Elverir ki ö-tekl devletler tam mânaslyle ve tehlikeyi sezerek birleşmiş olsunlar.
ket ve taarruza geçmekte asla tere d-düd etmezler. Hattâ daha İleri giderek iddia edilebilir ki, bugün İşleri güçleri bü Anı beklemekten ibarettir.
İşle say» okuyucularını, benim ölçüm budur. Ben harbin çıkması halisinde Rusyanın kudretinden veya kudretsizliğinden ziyade, karşısın da-kllerln gaflet veya kiyasetinin müessir olacağına kaniim. Zira bizzat Rus-yayı Amıpa ortasına kadar yetiren kuvvet, 8ovyetlerln haşmetinden ziyade İngiliz ve Amerlkaıl irin iyi niyet veya gafletleridir. Bugün de Rusya Alman İstilâsından kurtu.up topraklarını alabildiğine büyüttüğü su anda dahi mevkiini karşisindakllcrln bu gafletten kurtulup kurtulamıyaca-ğına bağlı kalmaktadır. Mütea’rız dalma tedbirli ve atılgandır. Tcdblr-O halde Sovyet taarruzunun başla- tizler daha ziyade İyi niyetliler ora-man reya durdurulmasını besarîa- undan çıkar.
şurasını katiyetle söylemeli kİ. komşu bulunduktan memleke! terin teker tekrr veya Garbi Avrupanın toptan işgal imkânını hesab ederken hariçten gelecek yardımları ve bn ine yanda Amerikan yardımını da büyük bir dikkat ve hassasiyetle hesab ettikleri şüphesizdir. Bu Amerikan yardımını hesab etmeden veya mûhlmse-meden sahneye atılan Bitlerin veya Japonların vaziyetine düşmekten çok çekindikler) mauhkksktir.
I
Bu sütunlarda Cenevrede talebelik hâtıralarıma dair 26 ve 27 ocak ve 16 ve 19 şubatta yazdığım yazılara ilâveten, ve artık İsmini vermediğim bir arkadaş kalmıyacağı için (biz eskiler bazen böyle kelimeler kullanırdık) hatlmeten bir kaç esamiden daha bahsetmeği reislik vecibesinden addettim. Evvelce arzet-mlştim ya, serde Talebe Cemiyeti Reisliği vardı. , Ahmet LûtfUllâh bey Mektebi Mülkiye meuzunuy-du. Cenevrede de Siyasi Bilgiler mektebinde çalıştı, sonraları İstihbarat Umum Müdürü ve Hariciye müsteşar muavini oldu, en nihayet Ciddeye sefir olarak giderken yolda vapurda vefat etti. Gayet efendi ve tertipli ve terbiyeli bir gençti. Herkes gibi Birinci Umumi Harb zamanında Cenevrede oturan sabık Halep valisi Kâzım bey bu arkadaşımızla çok meşgul olur, ona bir nevi velilik ederdi.
Bu sırada bir hâdise oldu. Kâzım beyin biraderi Milli Ajansımızın mümessili Şamil Osmanla Ahmet LûtfUllâh döelloluk oldular. Şamile Hayrcddin ve Şevket Fuat kardeşler. Lûtfullah beye de Max adlı bir isviçreli ile Maraşlı Raşit şahit yazüddar. Şehre yakın “ Bols de la Bfitle — ormanında döğüşeceklerdi. Kılıcı beğenmediler. Meçi sevmediler, tabancaya karar verdiler. Prosever-bal hazırlandı, İmzalar atıldı. Aman!! Çocuklardan biri mutlaka gidecek!! Ortalığı bir telâştır sardı ve benizler sorardı.
Ey misafir kıl namazın kıble bu canibdedir İşte leğen iş İbrik işle havlu ip-tedir; diyeceklerdi ve az kaldı, cenaze namazını er kişi niyetine eda edeceklerdi. Derken imdadı bâr! yetişti. Kolaylıkla dargınlar barıştırıldı. Kâzım beyin evinde mükellef bir ziyafet terfi bol undu. Yediler. İçliler, güldüler, eğlendiler. Maraşlı Rüştü bey hukukçudur ve şimdi Halepte Baro reisidir. Türklerin âşığıdır âdeta. Bu yüzden Fransızlar onu aylarca hapsetmişlerdi. Sonraları Suriye kabinesinde Nazırlığı da var olmuştu, muhterem bir zattır.
Diğer arkadaşlar
Bir Tiirkten daha Türküm İddiasında ve daima aramızda bulunan Varna Zarzelskl. bir de PolonyalI arkadaşımız vardı. Hele sevimli Hâmit Nafizle Sedadm yakasını bırakmaz, onları çok severdi. Şimdi ne oldu haberimiz yoktur. Aramıza geldiği vakit başına fes giyerdi. Çok iyi çok da güzel bir gençti.
Halen Ankarada Refik Saydam Enstitüsü Müdürü Umumisi olan doktor Mahmut da aranr.zdaydı.■ Bir de Sırrı bey vardı. İzini bir türlü bulamadım, İdealist gençlerimizden biri de Türkistanlı Fatih İdi. Bu çocuk ve arkadaşları-
5 -
nukdan Diyarıbekirll Semseddin Çanakkalede'şehit oldular. Bîr de kimyagerimiz vardı, bir kaza kürsümle öldü gitti. Bu gencin küçük kardeşi Fahri Aıel dostumuzdur. Bir tanesi de Diyarıbekirll Cemil paşazade Cevdet bevdi, Denizlide katlettiler biçareyi. Selânikli Osman Şevki İstanbulda ticaret hayalı yaşamaktaymış. An-lakvalı Suphi Bereketin biraderi Süreyya Bereket ağabeyi İle beraber Şamda imişler. Malum ya Suphi Bereket bir vakit Sıürlyede Devlet reisiydi.
Şahabeddin Süleyman» sevimli talebesi doktor Rauf şimdi Kıb-ustadır. İngilizcesi kuvvetli olduğu için «İnlibahü Teceddüt» fırkasının nizamnameleri yapılırken tercüme işlerinde ııvumama-casına çalışırdı. Bir de hukukçu Zühtü Beşemiz vardı, maruf ve1 .muhterem avukatı an Buzdandır. Refik Âmir bey dişçilik tahsil ediyordu, sonra hariciyeci ve senelerce Hariciye Vekâleti kalemi mahsus müdürü olmuştu. Rahmi Papucâlaki İstanbulda tir koo-neratifın şefidir. Şimdi yol müteahhitliği yanmakta olan (ismini unuttuğum bir müşirin oğludur) Niizhet ziraat tahsil ediyordu. Türk kolonisi faaliyette
1917 nin yarısından sonra harb talihi aleyhimizde gözükmeğe başlayınca nıeyusiyet galebe etti. Talebe kollan ve paçalan sıvadılar ve ihtiyarlarla da biri eşip yek-vücut olarak çalışmaya başladılar. Herkes fikir ayrılıklarına rağmen vatani işinde birleşmişti, ı Bîr lakım hareketlere geçildi. |Tiırk Menfaatlerini Koruma isimli bir cemiyet teşkil edildi. Maksadı neşriyat yaparak Avrupa efkârım tenvir ve millî haklarımızı müdafaa dâvasında milletin her fedakârlığı yapmağa karar verdiğini anlatmaktı. Birinci hamlede Türkün hakkı adlı bir risale bastı ve bütün gençlerin sa-yei seyrüseferinde bunları dağıttı ve Fransaya, îngiltereye yolladı. Bir de Türk Gençleri Cemiyeti kurulmuştu. Bunda Ahmet Bedevi ile Haşan Sadi beylerin çok emekleri geçmişti ve bu cemiyet şöyle böyle Sabahaddin beyin de haberdar olduğu bir cemiyetti, fakat methali yoktu, cemiyet serbes hareket ediyordu ve gitgide taazzuv ediyordu. İtiraf etmelidir ki bu İki cemiyet sayesinde idi, Türk siyasetini alâkadar eden meseleler bir hedefe doğru yürümeğe başlıyordu. Bu sıralarda bir iki umumi içtima da yapılmıştı Bunlardan bili Cenevredekl Kro-kodil kahvehanesinin büyük salonunda yapıldiı. İhtiyarlarla genç-'ler bir arada bulunduktan halde bu topluluk İzmir İstilâsını protesto ediyordu, cihana telgraflar çekti. O gün talebe olmıyan arkadaşlarımızdan Asaf Muammerle Şefik Esat beylerin ve daha yaşlıların gösterdikleri heyecan
Ecnebi firma’ar | Niy®zi Tevfik Yükselen ailesinin teşekkürü
Eşim ve kıymeti! babamız Nlyaal Tfvfik Yükselen’in vefatı dolayısile soj, hizmetlerini ifada yardımları dokunan. cenazesinde bulunmak, çelenk yollamak, bizzat gelmek, mektup ve telgrafla taziyede bulunmak sure-, tlle «onsuz acımıza İştirak eden Kadıköy c. H. P. erkânına, muhterem Zevata, Maarif mensublnlne, talebelerine ve onun arkasından el’an ıstırap İçinde blkes kalan birleri sonsuz şefkat vo İhtimamları İle saran fedakâr dostlarımıza, komşularımıza ayrı nyri teşekküre büyük acımız mân! oldu-
Ticaret Odasına bir çok müracaatlar yapıyorlar
İstanbul ticaret ve sanayi odasına dün yabancı memleketlerden müteaddit müracaatler yapılarak İthalât ve İhracat İçin firma adresleri sorulmuştur.
Atlnada bir firma pamuk ipliği İthal İçin adres İstemiştir.
Varşovada bir firma yün. pamuk, kösele almak; mensucat, madeni eşya, şeker, şekerleme Ihractlmtk İstediğinden bu işlerle meşgul olan ithalâtçı Vû !‘‘-
Londrada bir
[malzemesi ham . ____rrv
âletleri, hırdavat, cam ve toprak mamulat, kâğıt, kundura, elektrik malzemesi. k'myevi lâstik, konserve gıdalar ve mensucat ithsiâtiyle meşgul firma adresi Is t emiktedir..
Sldneyrte bir firma memleketimize meyva vo sebze konserveleri taze meyvaiar. tavşan ve diğer hayvan derileri; ziraat makineleri, buğday, un göndermek İstediğinden firma adresi sormaktadır.
Knlkülada bir firma limonata yağı. Hindistan cevizi, okaliptüs yağı, kuru tarçin. HlndlstBD cevizi elyafı hasır ve bağları, biber, kimyon yağ) İthalâtiyJe ilgili firma adresi istemiştir.
UUJM& mııtuıc 111 una UIUU-
İhrae.lç. .drod memrtudlr eandcnMn ,lc.
firma ağır sanayi maddeleri, makine
ederiz.
Refikası: Nevir Yükselen
Kızı: Ayten Yükselen
İstanbul Belediyesi şehir Tiyatrosu
Saat 20 de Dram Kısmı BAYKUŞ Komedi Kısmî KAŞ YAPAYIM DERKEN
MAKSİM’de Muammer Karaca Opereti HANGİSİ Revü operet: Saat 20.30 da Telefon: 42633

BUGÜN
ŞARK’ta İNCİ de PangaJtı)
;■ Tiiütçe Orijinal Kopyası
HAYDUT IZTIRABI
(11 Bandito
Haftanın en büyük muvaffakiyeti.


YENi SES OPERETİ—.
FULYA BAR,w?
SON GÜNLER fş.651
23 Mart Sah akşamından İtibaren £3
Tövbeler Tövbesi ^0/
Revü operet 3 perde
Yazan: ALP KUN — Müzik Y, ENEREN
Numaralı biletler şimdiden satılmaktadır, Gişe 11 de açılır.
Telefon: 49369
Koyun ve manda südü satışı
Karacabey Harası Müdürlüğünden:
1 — 27727048 tarihinde kapalı zarfla arttırmaya konulan bu yıl «nuru kadar elde edilecek tahminen (40)ton manda südü ile sağım nihayetine kadar istihsal olunacak tahminen 140» ton koyun südü 29. 3; 948 pazartesi günü saat 16 da hara merkezinde pazarlıkla satışa çıkarılmış ur.
2 — Manda sütünün beher kilosu için (30) kuruş ve k?jun südüuun beher kilosu İçin (40) kuruş bedel tahmin edilmiştir.
3 — Manda südü İçin 1800, ve koyun südü İçin 2400 lir* esti teminat alınacak ve teminatlar hara veznesine yatırılacak tır.
4 — Koyun ve manda sütleri ayn ayrı İhale edilecektir.
5 — Şartname. Ankara, İstanbul veteriner baş müdürlüklerinde ve
hara müdürlüğünde görülebilir. (3208)
hâlâ gözümün önündedir
Bir şey daha gözümün önündedir, Yine Cenevredeki Metrepol otelinde toplanan kongre. Buna Sabahaddin bey riyaset ve hitabet etmişti. Bu kongrede epeyce çekişildi. Galip devletlere yazılacak yazıların metin ve meali üzerinde hayli münakaşalar oldu. Ve bir böylesl Lozanda da yanıldı. Fakat her İkisinden çıkan kararlarla yazılan yazılar sulara yazılmış gibi oldu, aktı gitti. Aktı gitti amma yüreklere akan
kanlar dlnnıemlştl, bütün Türk-ler mustarip ve meyus idiler. Fakat inatçı İdiler de. Vatanları için uğraşmaktan gurbet diyarında no mümkünse onu yapmaktan bir an kaçınmamışlardı.
S. M S.
NOT — PolonyalI ZaTzelbkl Miizei hümayun tesis olunurken Müze Müdürü Hamdi beyle beraber çalışan meşhur ressamlardan PolonyalI Zarzelskl’nin oğludur. Ve bu gencin Türk muhabbeti demektir ki babasından mevmstnr.
Semih
KUMRUİLAR
Aşk ve macera romanı
Yazan: CEMAL REFİK Tefrika No 54
------------------1
bir cv. Bir ana ile bir kızdan başka kimse yok. Odanın birini sana vere-cclker. Mutfağı beraber kullanırsınız.
Fahriye elindeki acele İşleri bitirdikten sonra atölye sahibinden müsaade aldı; nine He beraber eve gittiler.
Sonradan İlciye bölünmüş eski bir ev. ar katta küçücük iki oda ile mutfak, üst İcatta biraz daha genişçe bir oda. Fahriye İçin mükemmel. Ev sahibi yatakta yatıyor, Benz! sapsarı, gözleri çukura kaçmış; zayıf, fakat hasta olmasına rağmen güler yüzlü bir kadın. Müşfik bir tavırla Fahrl-yeye:
— Gafa geldiniz, hanını kızım, dedi.
Samimi bîr hail var. Vaktiyle zengin bir ailenin kızı imiş.
— Dünyanın bir giinü bir gününe uymuyor, hanım kızım! Allahın tak-
dirine kul karşı gelemez. Bir seneden bert hastayım, Kızım fabrikada çalışıyor, onun aldığı para İle kıt kanaat geçinip gidiyoruz. Buna da bin şükür. İnsan, ne oldum dememeli; ne olacağım? demeli. Bizden daha düşkünler var. Allah cümlenin yardımcısı olsun. Sizin de kimseniz yok galiba,
— Hayır, teyze! Yalnızım. Ben de bir clblsecl dükkânında çalışıyorum, ütü yapıyorum. Şimdiye kadar Kadıköy tarafında oturuyordum. Her gün oraya gidip gelmek zor olduğu lçlıı bu tarafa taşınmak İstiyorum.
— Senin yüzünde de bir salet var, hanım kızım! Görmüş, geçirmiş bir İnsan olduğun belli. Bizimle oturmağa tenezzül edersen yukarıdaki oda senin olsun. Birbirimize emi şenliği oluruz.
Kira için pazarlık da yapmadılar. Kadın:
_ Hanım kızım! dedi. Senin halin hoşuma gitti. Birim vaziyetimizi de görüyorsun. Alacağımız parayı ekmek paramıza ekilyeceğir.. Se ne münasip görürsen ben razıyım.
Ayda on beş liraya mutabık kaldılar. Ertesi gün Fahriye Modadan taşınıp odacığına yelreştl.
şimdi çok rahat. Ev sahibinin kızı Semahat on yedi yaşlarında, terbiyeli bir kızcağız. Fahrlycye «Abla» diyor. Mutfak işlerini ve masrufları beraber yapıyorlar. Akşam üzeri el birliğiyle ev İşlerini ve yemeklerini yapıyorlar. Sonra hastanın yanında oturup sohbet ediyorlar. Bazı geceler komşular da geliyor. Ne kadar samimi, sevimli İnsanlar. Hemen hepsi işçi. Genç kızlar fabrikalarda çalışıyor. Orta yaşlılardan gücü yetenler çamaşır yıkamak, temizlik yapmak üzere gündüzler! zengin evlerine gidiyorlar. Bir kısmı da kendi evlerinde bekâr çamaşırı yıkıyor, dikiş dikiyor.
Gece toplanlılnrmda onlar da kendilerine göre eğlentiler tcrilbedlyor-lar. Hallerinden memnun, gamsız görünmeğe çalışıyorlar; fakat oynak şarkılar söylerken bile *.»shri iniltiyi, kahkahaları hıçkırığı andırıyor. Maşalarında poker, briç yerine fincan.
tombala oynuyorlar. Şampanyalı, 11-körlıî büfeleri yok. ra:'onnda çay demliği, bardaklar dizili. Zeytini Kırarak yiyorlar, peyniri çay kaşığının uciyle ekmeğin kenarına bulaştinvor-lar. Haftada, un günde bir dvU sakatçı kırıntısı kemik sürç* huriyle kaytnyan fasultye yemeğinin üzerinde seyrek yağ damlacıkları pullanıyor. Sırtlarındaklnl kendileri biçip, kendileri dikiyorlar, pabuçlarını Çar-şıkapının eskici dükkânlarından tedarik ediyorlar. Arasıra birinin çarşıdan alışveriş etmesi oütün mahalle İçin merasim vesilesi oluyor, çarşıya [ grup halinde çıkıyorlar, keseleriyle zevklerini, arzularını avarlıyabilmek için dükkândan dükkâna, İşportadan işportaya dolaşıyorlar. O akşura konu komşu, alışveriş yapan evde toplanıyor. alınan şey elden ele dolaştırılıyor. Gençler bonbon, fondan yerine İnci dişlerini ışıldatarak çeııgcı sakızı çiğniyorlar...
Fahriye odasına uşıanlı on gün o1-muştu. Bir sabah cv sahibinin kızı Semahat rica etti;
— Ablnciğn»! Ben bugün öğleden sonra fabrikaya gllmlyec.’ğ'm, kend.-me entarilik basma alm.ik İçin çarcı-
ya çıkacağım. Kabilse akşam üzeri sen de izin al, beraber gidelim.
Söz verdi. Akşam üzeri Semahat dükkâna uğrıyacuk, beraber çarşıya çıkacaklardı.
tzln alabilmek İçin elindeki acele İşleri bir an evvel bitirmek üzere ütü tezgâhının bnşmda ç&İışjyordu. Şişman, kızıl yüzlü, yayvan ağızlı bir kadın dükkâna girdi. Karşı tezgâhtaki Işç! kadınlara sırıtarak İltifat ettikten sonra yoluk kaşlarını çattı, korkunç bakışlarla Fahrlyeye yaklaştı. Bu esnada dükkân sahibi de camekânlı yazıhanesinden çıktı,
' — Oooo... Buyur bakalım, hanımcı-
ğım!
Kadın bir kaplan huşunetiyle adamın üzerine doğru yürüdü:
— Tuuu. senin yüzüne, alçak herif! Namussuz, rezil!
— Ne oluyorsun hanımcığım? Neler söylüyorsun?
— Sus, âdi herif! O pis ağzınla bana, hanımcığım, deme! Akşamları c-vc geç gelmenin, pazar günleri dükkâna gitmek bahanesiyle evden savuşmanın sebebini bilmiyor muyum san‘.''nrsun? Dün akşam üzer! hepsini luıbM aldı a fakat bugün gelip bir
de kendi gözlerimle görmek 'çln sana bir şey açmadım. Şu kaldırım yosması sürtükle sevka, salaya dahp beni ayaklar altına almaktan ııtannuyor musun? Bari benden daha büze! birini bul da yüreğim yanmasın. Ben evde dururken şu sokak şırfıntısı kahpeyi akşamlara kadar karana alıp seyretmeğe vicdanın nasıl ran oluyor? Allahtan da mı korkmuyorsun?
Neye uğradığını bllmlyen Fahriye tltrlyerek şaşkın şaşkın bakıycrdfl. Kadın, kocasının göğsüne sıkı bir yumruk vurup geriye fırlattıktan sonra Falırlyenln saçlarını yakaladı.
— El âlemin erkeğin! başlan çıkarmak İçin m| geldin buraya, kahpe? Hadi bakayım, ağzını, burnunu şöy-lcce paraçlarımdan defol buradan*
Kadının elinden zorlukla kendini kurtardı, nıantosiyle çantasını alıp dükkândan savuştu.
İş hayatında bir çok zorluklarla karşılaşacağını tahmin ediyordu. Fakat bu ağır darbeyi hiç hatırından geçirmemlşli. Evin önünde Semahat'!» karşılaştı.
— Niçin buraya kadar geldiniz, ab-lacığım? Ben tize ufinyacaklım ya.
(Arkası var»
_^| DEIN8ZC5L5K |=-
18 mart zaferi
83 yıl önce Türk silâhlarının kazandığı bu zafer bugün dahi siyasî ehemmiyet ve kıymetini muhafaza etmektedir
Vasa Prihodanın birinci resitali
Ge$en gene memlekcdaılzde parlak bir bâ-jan kaaanan keman tutadı vasa Prlhoda bozıınde dtuıfcı; gene rur* dumura döndü. Saray sineması ea-
Ttukln blrlnel dünya harbLnde Uraadıii en büyük talar. »Qph»*U, W mart ile batlıyın Çanakkale tafe-ridir, Q katlar kİ o harb, Türkiye »• müttefiklerinin mağl&blyeU ile n«l-Hlendlğj halde. Çanakkale taferl Ttlrltlyeyı kortarnu» »e İstiklâl harbimizin ufarizd. hazırlamıştır. Sonra. Çanakkale zaferi, TOrklyeyl kurtarmakla da kalnuyarak dünya Ölçüsünde büyük önemi hala bir siyasi hkd.se olmuştur. Bu bakımdan Çanakkale »aferimiz, tarih! Te siyasi ehemmiyet ta kıymeti büyük bir olaydır. Ve her yıl kotlanmata değer; hattâ tnflliı-icrie Framnzlar tarafından bile.
Çanakkaleye taarruz eden donanma
l»B başlarında tahinlerle Fran-audar, m&UeClklerl Huşlara yardım' etmek v* aynı zamanda Türk ordularının Sûreyşe karşı bir taamısda bulanmalarını önlemek İçin. Çanakkale boğazım zor lam afi a karar vermişlerdi.
tik önce kuvvetli bir donanmanın b-u işi yalnız başına başarabileceğin t d üş ündüler re ancak donanma Bota ji yarıp geçtikten sonra, bir kara ordusu göndermece karar verdiler. Bu ; maksatla 13 zırhlıdan mürekkep bir Ingiliz - Fransa donanma®. Boğazlara karşı harekete geçti. 10 şubat 1915 da başlıyan taarruz, methal 1s-lihkâmlarının ve Boğazın methale yakın kısımlarındaki set bataryalarının tahribi, mayınların taranma® gibi işlerle mart ortalarına kadar devam etti. Nihayet Ingiliz amirali de Robeek (dö Robeki 18 mart günü, büyük bir hamle İle Boğazı zorlamağa karar verdi.
Amiral emrindeki donanmayı Uç filoya ayırmıştı;
Birinci filo' Dünyânın en yeni va en kuvvetli zırhlısı olan Queen EII-zabethln dahil bulunduğu 4 zırhlıdan mürekkepti.
İkinci filo: Eskice 8 Ingiliz zırhlı-smrlan müteşekkildi.
ÜCüncS filo: Amiral Guöpratte 'Gepratı kumandasında eskice 4 Fransız tc 2 Ingiliz zırhlısından te-»ekkül ediyordu.
Amiral de Robeckln plânı şöyle I idi
Taarruz plân;
Birinci filo. Boğazdan ilk önce İçe -rl girecek, Türk merkez İstihkâmla-nnm top menzili haricinde durarak banlan 14500 metreden ateş altına alacak ve tedricen daha yakın mesa-fev» kadar sokulacaktı.
ttçünra filo, yani Fransız zırhlıları, öğle vakti, birinci filonun Önüne geçerek İngiliz gemilerinin uzak mesafeden ateş altına aldığı l&tlhkAmlan daha yakından dövecekti. Frannziar, 7Ö00 metreden hattâ imkân bulurlarsa daha yakın mesafeden Boğaz tahkimatına ton darbeyi İndireceklerdi. Bu filoya dahil bulunan iki İngiliz zırhlın da, gerek birinci, gerekse üçüncü filoları. Boğazın iki kıyısından dövecek olan seyyar bataryalarımıza ve nbfls toplarımıza kar® himaye edere kil. Dört Fransız zırhlısı Buların e®u müdafaamı teşkil eden mrrkes lnuhkâmlart mıstarulduktan sonra. Herllytrek. mayın hatlarına doğru seyrine devam edecek ve arkadan 2DÖ0 metre mesafeden gelecek olan dört tnrlllı zırhlı® il» beraber, tabyaları daha yakından tahrip ateş! altına alacaklardı. Franşjı filozunun bir vn2İf»sf d», Boğazı müdafaa edei sek r mayın hı’.tınm ortasından 900 metrel.k bir geçit açacak olan arama - tarama gemiler Eni himaye etmekti.
ikine! filodaki ıekia taj&lUı nrhlı-sından fl nrhh da dört saat sonra flçüdrû filoyu, yanf Franstrian deftiş-tlrceek; iki zırhlı da geceleyin arama-tarama grmlicrüıl h'maye etmek İçin İhtiyati teşkil edecekti.
Savaş kuvvetlerinin mukayesesi
TaamffO yaparak müttefik donan-•nazında. 381 İlk ve 3% ilkten başlı-ri'1' h-r çapta ve »eri ateşU, zırhlı taretler V- kızarma Har İçinde mahfuz 5fl8 top tardı Bu 5-8 lopa karşı, Boğan müdafaa eden Türk ’-pları he 150 toplan İbaretti, Toplannuan yalan 78 tantal 150 Ekten K5 life kadar ağır toptu: fakat pek ço(u eski »■.«temdi Meraflle-’ nispeten ktaa idi. Toprak tabyaların arkasında açıkta bulunuyorlardı Ağır ateşli idiler ve »rır.Hrrdek «on stıtem >’*g kontrol tihaıUnndan mahrumdular flite ilk

zırh delici mermileri de mahduttu. O kadar ki 18 mart günü akşamı Ha-mldiye istihkâmında bu mermilerden yalnız 17 ve Kiıiâ-pahlrde 10 tane kalmıştı. Bu 78 emektar topa karp, mût-t.-Mk gemilerinde 2&0 tane seri ateşi! va bol cephaneli ağır top varda 150 İlkten küçük toplarımıza gelince, bunların arasında ve bazı 150 İlk bataryalarımızda âdi ateşli ukl Krapp ve Man te İLİ toplar da bulunuyordu. Bu çeşit eski toplana som demir gülleleri veya kara barutla imlâ edilmiş mermileri He zırhlılara karşı açtıkları ateşin gürültü etmekten başka hiç bir faydam yoktu.
Halâsa Boğazda l»O5 - 1914 model! yeni gemi töplariyl» 1885 modeli eski kara toplan savaşıyordu. Netekim o zaman Bahriye Nazın olan. Mir. Chıır-chıll, yepyeni Oueen Ellrabeth zırhlısının 381 İlk müthiş toplarına o kadar güveniyordu ki ba zırhlının tek başına birkaç salvosu İle bütün Boğaz tahkimatının altını üstüne getireceğini söylüyordu.
Mayınlar
Boğazın müdafaasında ve 18 mart zaferinde mühim rol oynayan mayınlara gelince, bunlar 9 hat üzerinde 369 taneden ibaretti. Suların cereyanına bırakılan serseri mayınlar ise, pek cüzi miktarda alarak methal istihkâmları sukut ettikten sonra kul-luulmış; fakat bunlar, müttefik denizcilerini telâşa Te endişeye düşürmekten başka bir iş görememişlerdir. 1914 aralığından 1915 haziranına kadar atılan serseri mayınlar 55 taneden İbaret kalmıştır. 18 mart günü, müttefik donanmasının 3 zırhlısını batıran, 1 zırhlıyı da ağır hasara uğratan mayınlar, Nusret mayın gemisi tarafından 18 marttan birkaç gün önce bir gece karanlığında dökülmüştü, Bunlar elimizde son olarak mevcut bulunan 20 kadar mayındı. Nus-ret'ln kumandanı yüzba® Hakkının ve mürettebatının himmetiyle, düşman filosunun, hareket sahasına atılmıştı. Şimdi motorîü modern mayın gemilerimizden biri merhum yüzbaşı Hakkının adını taşır.
Savaş başlıyor
18 mart günü gayet şakin Te güneşli bir bahar sabahında mü Helik donanma® plân mucibince Boğazdan İçer! girdi, Dört Ingiliz zırhlısı, uzak mesafeden ağır toplarıyla merkez istihkâmlarına takriben 16000 metreden şiddetli btr ateş açtılar. Merkez İstihkâmları, loplarının müessir menzil! dışında yapılan bu ateşe mukabele etmiyor ve gemilerin yaklaşmasını bekliyorlardı. Yalnız, set bataryalarımız ve obüsierlmla, kendi menzilleri İçine giren gemiler* ateş ediyorlardı.
O lamın Çanakkale Boğazı müstahkem kumandanı olan Cevat paşa merharnun kurmay başkanı binbaşı Salâhaddin beyin, — kİ o günkü muharebeyi Cevat paşa gelinceye kadar İdare etmiştir — savaş hakkında verdiği konferanstan bazı parçalan alı-
A. D. D.
f Arkası 6 ncı sahil ede}
lonunda verdiği ilk konser — 15 mart 1543 — geçen şenekl musiki riyasetlerinin bir devamı dense yeriydi; sanatkâr geno o kadar olgun, halk gene o kadar heyccanlıydı.
Büyük Boch'ın solo keman için yazdığı altı sonat ve partilinin birincisi olan sol minör sonatının yalnız Adaglo ve Fugue’ünü çalan Prlhoda, geçen sene Boch'ın de ma'jör sonatının Adaglo ve Fugue’ûyle şöhretli Chacanne'ünü ifade ederken yarattığı asil sanat havasını gene yarattı. Azametli bir ses ehramı gibi yükselen Bach’ın bu nevi eserleri, ancak Prlhoda ayarında sanatçıların yayında ve parmaklarında asıl mânasını buluyor. Bir Adalgo'nvn vakarlı Te İhtişamlı İlerleyişini dinlerken; bütün ömrünü sanata vakfeden, çaldığı her notayı haddeden geçiren, ve Bach’ın dediği gibi «Dünyanın en büyük müzisyeni karşısında çalıyormuş gibi» sonat eserine karşı derin saygı gösteren hakiki sanatkârı buluyoruz. Her türlü tesir = effet vo gösterişten uzak, sözü yalnız sese bırakan Priho-daTım bu W bir eser karşısında naaıl silindiğini, nasıl bir tevazula nefsini yalnız sonata hasrettiğini, sanata nasıl hizmetkâr olduğunu İbretle gördük.
Riyazi kaidelerin mahsulü denecek kadar ince elenip ®k dokunmuş olan Bachln sanatında büyük kemanemin bize duyurduğu şey, onun canlı ve hakiki vorlıŞIydl. Nota, keman ve Prlhoda sanki adı sanı belirsiz birer âletten başka bir şey değildi.
Vltali'nin Chaconne'üne Bach’ın ezerlerine nispetle daha rahat ve kolay yaklaşılabilir, üstelik piyano eşliği de değerli bir yardımcıdır. Fakat hafızamızı yokbyahm; bu kadar temiz bir üslûp, bu kadar berrak bir ifade 12e- Prlhoda’dan dinlediğimiz Chaconne'fl hayatımızda kaç defa dlnliyebüdlkl
Richard Strauss'ın piyano - keman sonatını dinlerken, Debussy'nln sonatını çalmağa bir türlü cesaret ede-m İyen büyük viyolonselist. Caspar Cassado'yu hatırladım: Parmağım dinleyicinin nabzından bir en ayır-mıyan sanatkârın tereddüdü... Geçen i en e Prlhoda İle yaptığım konuşma sırasında R. Btrauss'ın sonatı gene bahis mevzuu olmuştu: Brahma'm re sonatlyle R. Strauss'ın sonatı arasında mütereddit olan Prlhoda, bu iki eserden hangisin! tercih etmek doğru olacağını, büyük sanatkârlara hâs tevaatılyle benden sormuştu. Brahma'm sonatını halkın daha sık dinlemek fırsatını bulduğunu anlayınca derhal R. Attanss’tân Tazgeçl-vçrmlşti. Fakat Prlhoda bu yıl, geçen konser mevsiminin parlak başarısıyla ve nefsine mutlak bir İtimatla karşımıza çıkınca artık R. Btrauss'ın sonatını çalmakta mahzur görmedi. Bu sonatı dinlerken, bestecinin orkestra eserlerindeki «engin orkesttas-yonuno. Beril ozon bu sahada yaptığı yenilikleri daha Deriye götüren hamlelerini, Te bunları eser vermek suretiyle nasıl İspat ettiğini hı tırla-dnn. Orkestra «analında Bavel ayarında bir besteciye bile birçok şeyler öğreten Alman besteci: «onatın yer yer neşeli, canlı; ypT yer duygulu, I fakat çok defa kolay ve harcıâlem | bir senllmenl&LlU'ye kaçan taraftan-n* rağmen devamlı bir ligi uyandıra-
hk AUegro'da R. Slrauss'ln cana yakın sevlmlUlğlnl. fantezisini; An-dante’nln yarı ışıklı, yan gölgeli yanlarını; «on Allegro'nun lirik hamle-lartnl lâyıklyla belirten Prlhoda ve Ferdi Stetzerln ortaklaşa bir anlayışla v* başariyle eseri sona erdirdiklerini anmadan geçemlyeceftlz.
(Tre g lor ne) «d iyi e tanınan ve üç günlük hapsin hâtırasını tenyan Pergoleae'r.ln Aria'sım Prlhoda kendi yaptığı aranjmanlarla çaldı. R-Strausa'm Roaenkavaller operasının valsını de gene tutat Prlhoda »ranje etmiş. Düzenlediği her eseri kendi tekniğine göre yazan kemanemin her yana güçlükler serpiştirdiğini, bunlarla çocuk oyuncağı kabilinden oynadığını, v« fakat bu Hive TC lâs-lerls essin karakterine halel gelmediğini göldük. Pablo de Sarana te*nln Irpscnyo! danatatindan Göte Navar-ratte, büyüt kemancuıuı vlrtüaı ya-| nmı belirten güzel bir örnekti. Pri-I hadâ"nm bJ.« ourak çaldığı dört parça içinde kendi eseri olan MXodlo rlave dikkati çekmek değerde Hi. Raştau «gır hareketli karakteristik halk melodisini, gene o derece orijinal olan, hayat ve neşe taşan enf IjtaM koylu dann tekibelU. Sonra baş-
Vazife Servisimiz |
Gramofon pIMtlı Llnguaphone yabancı dil metodumuzda lakımla beraber her derse alt olmak üzere hazır vaslfeler teslim ediyoruz. Her Ta-alfe, dersin mevzuuna dair, fakat başka türlü sorulmuş on suali havitilr. Talebe bu sorulan, metoddan öğrendiği malzeme İle ccvapiandınr, keza ar,uyamadığı nokta
lan da yan He sorarak vazifeyi posta De Enstitüye gönderir Enstitü bunları tashih ederek müşküllere cevap verir ve gene pasta De İade eder. Bu suretle talebe nerete- bulantına bulunsun yabancı dil öğretiminde Enstitünün teknik nezareti altında bülttnur. Kuponu doldurup göndererek resimli broşûrCmüaft isteyiniz.
îngilterecle Evlenmemiş Kızlar Cemiyeti bir miting tertibederek 55 r/a^ndan yııkan kızlara bir maaş tahsisini islemeğe karar vermiştir. Yukarıda 55 yaşından yukarı kızlar caddelerden geçerek Parlâmentoya giderken görünüyor.
Darülmualliminin eski bir mezunu
90 yaşındaki Afyonlu İbrahim hocanın hâtıraları
Afyon «Akşam) — İstanbul Darül-mualllminlnln en eski mezunlarından olan Afyonlu İbrahim Çerçel hoca doksan yaşını aşmış olmasına rağmen şuur ve hâfızası eski zindeliğini muhafaza etmektedir. Afyon rüştiye ve İdadisinde otuz kırk sene hocalık yapmış olan sayın üstadın Afyonda altmış, yetmiş yaşında, hâlâ yanında sigara lçmlyen talebeleri bulunduğu gibi AH Çetlnkaya, eski Erklaıharbl-ye İkine! reisi general Asim gibi Türk mücadele tarihinde şerefli yer kazanmış şakirtler! vardır. Eski milletvekili ve eski Maarif emin! Haydar Çerçelin baba® olan sayın hocamıza Akşam adın» yapt>*!in hana mek-
tep hayatını daha dün gibi anlattı:
— 300 de rüştl Darülmualllmlne girmiştim. Üç sene okudum. İlk müdürümüz Mizancı meşhur Murat bry-dl. Murat bey mektebin leyli olmasını istedi. Lâyihalar verdi, olmadı. Kafkasya ya gitti. Cafer bey adında btr zat müdürümüz ve aynı ramanda Fransızca hocamız oldu, Mektebe çok gelip gitmezdi. Alâkasnı iğini talebeler Maarif Nazın Mün'.f paşaya şikâyet ettiler. O da hocanıza İtaat ve hürmet gerek; diyerek onlan ikna edip gfrl çevirdi. Fransızca o zamanın talebelerine pek sor geliyordu. Arkadaşlar imtihanı karanamadılar. Ben imtihanda (7) aldım. Sınıfta kalmak tehlikesi karşısında Münir paşa geldi. Talebe ile imtihan heyetinin arısını hailem. Muvaffak olamıy-ın-lann şehadetnamealne Fransızca notu atılmasın, dedi. Afyona geldim Rüştiyeye muallim oldum. Biz har.gl ders münhal Lse onu okurduk. Ana-doluda rüştl programı tam tatbik edilemezdi. Ben yeni hevesle İstanbul rüştiyesi programının tatbikim İstedim. 311 de bütün arkadaşlar ve memleket aydınlan, telgraflarla İstanbul muhtelif makamlara müracaat ettik, idadi (beş senelik) «çildi. Arapça. Farsça. Fransızca, hendese, cebir, ilh.. ayrı ayn zamanlarda hepsini okuttum. Şimdi vaktim! mütalâa II» geçiriyorum.
Aziz hocamızın elin! öperek yanından ayrıldığım vakit halen zinde hâtırasını ve tatlı sohbetini hayran hayran düşünüyorum.
Afyonda, 25 yıldır tek gazete çıkarken bugün dört gazete çıkmaktadır
Aryan »Akşam) — Şehrimizde 25 yıldanberi, Mahir Erkmen tarafından çıkan!an Haber gazetesi neşriyatım tatil etmiştir. Halen Kale. Kocat epe. Demokrat Afyon ve Olacak adiyle dört gazete çıkmağa başlamıştır.
takı melodi gene duyuldu; va eser güael bir vahdet İçinde «ona erdi Saray sineması aalonu Prlhoda’nın konseriyle âdete bir şenlik gecesi yaşadı. Alkışların sonu gelmiyor, halk bir türlü «alondan »ynlmak lateoıi-7«du. Ancak büyük tanatUrm harekete getire bildiği bu yüıltR» insanın coşkunluğunu seyrederken; roh-tenmiM yıkayıp dinlendiren, gündelik kaygllanmızı birkaç «aat İçin bil» oira «vutea sanal kuvvetini takdis •dlyoram.
Fikri ÇKekofta
Monte Karlo'da Krupye mektebi yeniden açıldı
Bir krııpye namzedi ma soda ameli imlihaMda

| Bu mekteple ders müddeti 8 aydır. 30 sene hizmet eden tekaüt hakkını kazanır
mez. Ruletle beyaz fil dişi yuvarlağı döndüren, bu suretle herkese heyecanlı dakikalar geçirten yine odur. Krupyenin hükümleri katidir, hiç kimse buna itiraz edemez.
Bir zamanlar ortalıkta kıupye bolluğu vardı, bunlardan bir kısmı bütün sene iş bulamazdı. Bu sebeple bazı krupyeler yazın, bazıları kışın çakşırlardı. Yaz. kış çalışanlar azdı. İkinci Dünya Hnrhinin başlangıcından beri geçen 9 sene zarfında krupyelerden bir kısmı öldü, bir kısmr tekaüt oldu, bfr kısmı mesleği bıraktı. Krupye yetiştiren mektep kapandığından yeni krupye de yetişemedi. Bütün bunlar krupye buhranına sebeboldu.
Fransız gazetelerinin haber verdiğine göre Monte KarlodaM krupye mektebi yeniden açılmıştır Mektepte dersler hem n3zari hem amelidir. Nazari dersler çabuk hesap görmek, herkesin koyduğu parayı akılda tutmak, gazinonun hissesini derhal hesaplamak gibi şeylerdir. Amelî derslere gelince bunların basında ruleti bütün teferruatile bilmek, icabında söküp yeniden takmak, yuvarlağı muntazam çevirmek, kaybedenlerin paralarını kazananlara karıştırmadan çekmek, kazananlara kazançlarını çabuk vermek, bakarada elindeki ruleti İyi k: *-lanmak gelir. Ders müddet! 8 avdır. Bundan sonra sıkı bir İmtihan geçirilir Muvaffak olan bir müddet masalarda muavin sıfatl-lc hizmet eder. İktidarı görülenler krupye olurlar. Yeni açılan mektebe bir çök genç yağılmıştır.
Krupyelik kolay bLr 1ş değildir. (Arfcflsı 6 net salıifede}
Dünyanın en büyük kumarhanesi olan Monte Karlo gazinosu ikinci dünya harbi esnasında büyük buhran geçirdi. Avrupamn büyük bir kısmı harb ateşi İçinde idi, başka yerlerden gelmek de pek güçtü. Bu sebeple gazinonun müdavimleri büyük ölçüde azaldı; bütün geliri gazinonun varidatından ibaret olan Monako Prensliği para sıkıntısı çekmeğe başladı. Bereket İyi zamanlarda bir kenara konmuş mühim İhtiyat akçesi vardı. Gazino ve Monako Prensliği açığını bu ihtiyat akçesi!e kapadı.
Harb bittikten sonra gazino bir müddet tenha İdi; büyük oyun yoktu. Fakat geçen seneden beri birden bire her taraftan buraya akın başladı, Monte Karlo kumarhanesi şimdi, eski parlak devrini hatırlatan günler geçiriyor... Buraya koşanlar ve büyük ölçüde kumar oynayanlar harb zenginleri, karaborsacılardır. Başkalarının zararına olarak büyük servetler yapan bu adamların çoğu kumarbaz ruhludur. Kumar 1çin de en müsait yer Monte Karlo-dur. Çünkü burada iklim güzeldir, aynı zamanda bol eğlence vardır. Bu yüzden Avrupa karaborsacılarının büyük bîr kısmı Monte Karloya atan etmiştir.
Monte Karlo kumarhanesinde kaJabahk o dereceyi bulmuştur kİ mevcut krupyerler kâfi gelmemeğe başlamıştır. Krupye, malûmdur ki oyun masalarını İdare eden kimselere denir. Oyun masasını Tapura benzetirsek krup-ye İçin kumandan diyebiliriz. Masada oyuna Rtrmenln bittiğini o ilân eder, o «kâğıt veriniz» de-nıedül klDUC kâğıda elin! süre-
F lıife 8
2 K S A M
18 Mart 1948

rlER AKŞAM
BÎR HİKÂYE
Dostluk ve
şubatın baharl müjdeleyen güzel günlerinden biri İdi. arabamız ağaçlı Laedo İlerlerken kıskançlıktan bahse İliyorduk. Dostum Arman, başından Kjen tehaf bir macerayı anlatmağa şladıı
J — Vaktile bir kadın tanımıştım. A-dı Jakllndl. İnce, esmer, cazibe dolu |blr kadındı. Bu narin, mahlûkun alyah »özlerinde ve kırmızı dudaklarında, kuvvetli bir ihtiras ateşi parlıyordu. Sakllnl gayet İyi tanıdığım için onun la yalnız arkadaş kalmağa karar verdim. Kocası, onu istediği gibi yaşamakta serbes bırakıyordu. Karısını acaba seviyor mu İdi? Bilmiyorum. Muhakkak olan şudur ki, bidayette benden I. irisini kıskandı. Fakat be ninı haleti lıurlyemi anladıktan eon-ça müsterih oldu. Jakilnln müstesna ark dağlık ve dostluğunda bulduğum fevk ve lezzeti hiç bir zaman unutanı ıya cağını.
Jakllne okumak için sevdiğim kitapları verly- r ve kültürünü genişletiyordum. D ı hayatımı on* anlattım. O da .endi hayatını batı* anlattı.
Jaklln benim yalnıa arkadaşımdı. Bu arkadaşlık saf ve t e pılı katmıştı. Bir sabah bu yerde beraber gezinirken bir kaç ay İçin Parise gideceğini bana ihat.’r verdi. Küçük bir çocuğu andıra» rızlı ve okşayıcı «esile bana;
- sizin nasihatlerini» olmadan nasıl yayacağım? Hiç olmaza* bana her gün bir kaç satır yazacak mısınız? diye sorduğunu hatırlıyordu. Şapkasının gölgealle gölgelenen gözlerll» baha tattı tatlı gülümsüyordu I tçlnda şiddeti bir ihtiras arzusunun kabardığını hissediyordum. Bunun beraber kendimi zaptettim. Bana bu kadar nadir ve İnce zevkler veren arkadaşlığı klrle’melc istemedim. Bir kaçgün son fa eldivenli parmaklarının ucunu ö-ber-’k onu istasyonda uğurladım.
aşk
anda hissettim. O tanımadığım delikanlı, bu kadını, bu muhlbbeml elim den almağa geliyordu. Ona atfettiğim İlk nazarla, benim karakterimi» taban tabana zıt bir erkek olduğumu anladım. Ben Jakilnln sadece muhayyilesini Okşatnıştım. Halbuki o duygularını teşhir etmişti. Delikanlı, şikârını elinde sağlam tutan bir adam emniyeti İle bana bakıyordu. Jakilnln bana karşı bakışları dalma, masıım hl leşiz ve okşayıcı idi.
Arkadaşım Arman birdenbire susunca, ona sordum:
— Bu macera nasıl sona, ordâ?
— İki defa davet ettiği halde bir daha Jakilnln evine gitmedim. Fakat iyi ml hareket ettim sanki? Hayır dostum hayır? Çünkü evine gitseydlm İkinci bir Aşık tutmasına mani olabilirdim. Halbuki bugünkü Aşığı dördüncüsüdür. Evet, evet dördüncüsü... İsteseydim ben de beşinci Aşığı olabilirdim. Jaklln çok gilzel ol m ak La be raber onun Aşığı olmak istemedim. Aramızdaki dostluktan sonra bu, acı, çok acı bir şey olurdu.
Arkadaşımla konuşmağa devam ettik. Arabaların tekerlek sesleri, kulaklarım irs uşaktan geliyordu. Dostum Arman, bu hazin macerasının hâtıralarına dalmış sessiz duruyordu. Kalbinin bir parçasını Jaklln» bırakmıştı. Çünkü kadında aşk sız dostluk olabileceğine İnanmıştı. Ne yanlış dil şllncû? Kadın kalbi yalnu aşlu. ezeli va Blmea aşka açıktır.
Çeviren: A. Hilâli
Aradan dört, ay geçil. Bu müddet ^sn-ısında Jaklln, tâvtgrede bir köşkte duruyordu. Aramızda kararlMtıf-dıiımız gibi mektuplaşıyorduk. Fakat uman geçtikçe mektuptan sıcaklığını kaybediyordu. Bu hal, bana dokun-pnyordu. Aramızdaki dostluk v« arkadaşlık «önse bil» gayri memnun ol-inam İçin hiçbtrsebsp mevcut almadığını zira, onun hâtırası bile bana biiyük bir zevk vereceğini düşünüyordum. Bu haleti ruhlyede İken bir son bahar akşamı. İavlçreden dünmüş cilan Jaklln! evinde görmeğe gittim. Ayrlırnazdan evvelki glb! gene aynı samimi tavırla beni karşıladı. Bu müddet zarfında daha ziyade güzelleşmişti, güzleri daha ateşli ve dudak lan daha kırmızı İdi:
Aramızda teati ettiğimiz İlk efl»terde sonra bana:
Bilseniz, ne kadar memnunum dı-ct Dalma benim dostum ve arkadaş m kalmakta devam ediyor musu-tsuz-'
Cevap yerine eğilerek elini öptüm. O. sözüne devam »ttl;
— Kendlsüe dost olmanız lâzım gelen birini takdim edeceğim İçin alze bunları söylüyorum, dedi.
Jaklln bunlan öyle zarif bir gftlüm-Mme İle söylemişti ki, her şeyi anlı* B“k İçin faza söz söylemesine hacet Kalmadı.
O dakikada duyduğum heyecn.ru, kalbimin çarpıntılarını sana naşı! an latayım? Emin ol kİ, Jakllrl sevmiyor Hum. Fakat onu niçin lıiskandım? Bu Ladin benim İçin bir dost ve arkadaş fcmaktan fazla bir şey mi İdi dersin? Çünkü kapı açılıp İçeriye bir dollkın 11 girince ftdetft çılgına döndüm, Aşk-fiz kıskançlığın bütün işkencelerini o
Monte Karlo
(Baş tarafı 5 inci sahi]ede) Krupye olmak isteyenlerin her şeyden evvel sıhhati yerinde olmalıdır. Bunun İçin talipler sıkı muayeneden geçirilirler ve sinirli olmamalarına çok dikkat edilir. Müracaat edenin zihnen çabuk hesap yapması, hiç değilse iki lisan bilmesi lâzımdır.
Krupye günde biri 2, diğeri 4 saat olmak üzere İki defa da 6 saat çalışır, Buna mukabil mu* ayy&n bir maaş alır. Maaş azdır, fakat oyuncuların verdikleri bahşişlerin bir kısmı krupyoyo veri Ur. Rulette konulan numara üzerine tam isabet Olursa o numara üzerindeki parayı krupyeye bırakmak âdet olmuştur. Bakarada ve diğer oyunlarda da kazanan dalma bahşiş verir. Krupye kazandığı paranın bir kısmını bir kenara koyar ve 30 -35 sene çalıştıktan sonra tekaüt olur. 60 yaşından sonra çalışan yoktur. 30 sene hizmet eden her krupyfr-ye geçinecek kadar tekaüt maaşı verilir.
KrupyeUk yorucu bir İştir. Her gün hem, bedenen, hem zihnen çalışmağı icabettirir. Krupye ve ailesi çok dürüst yaşamağa, hâdise çıkarmamağa mecburdurlar. Krupye son. derece sakin olmalı, en asabi oyuncu karşısında bile sükûnetini muhafaza etmelidir.
Şurası dikkate şayandır İd krup yeler kumardan nefret ederler. Bunlardan çoğu çocuklarını kumarhaneye götürerek kumar oynayanların halini onlara göster tirler ve İbret almaları için tavsiyelerde bulunurlar. Krupyeler kumar oynamadıkları gibi aileleri erkânı arasında kumarbaz da pek nadirdir.
DENİZCİL İK
(fias tarafı 5 inci şahifeds)
«Merkez bataryaları dllşmaa uzakta olduğundan sükût ediyorlardı ve düşman ateşi altında intizar mecburiyetinde bulunuyorlardı. Bataryaların sıkıştığını gördüğümüzden obüslere ataşe iştirak etmek için emir verdik. 35 ilkler ve 15 İlk sahil toplan da cevap vermeğe mecbur kaldılar. Düşman mermilerinin infilâkından hasıl olan toz vb duman bulutları İçinde bataryalarımız kayboluyordu. Hamleliye bataryasındaki telemetremiz düşmanın, 14 kilometreden daha zl-yndo yanaştığını gösterdi. Uzun müddet ateş etmemek efradın mâneviya-tınt kıracağı düşünülerek, mesafe n» olursa olsun, ateş edilmesini emrettik.
Muharebe kızışıyor
«Bataryalara ateşlerini teşdit için verilen emre mukabil, bataryaların pek çok isabet elcin ettikleri öğreniliyordu, Biz; bulunduğumuz yerden yalnız bataryalarımızın attıkları mermilerin düşman gemileri civarında kaldırdıkları su sütunlarını görüyor ve İsabetleri tefrik edemiyorduk. Obüs taburlarının lyl İsabetler yaptıkları tnflerlble muharebe kruvazörünün hattan çıkmasıyla anlaşıldı.
«Merkez grupıı da 13.500 metreden ateş açtı. Saat 11,15 ile 3 arasında vaziyet nazik olarak devam etti. Düşmanın ateş tesirleri oldukça mühimdi. Hamldly» bataryasının bazen iki, bazen bir topla, bazen 35.5 luk; bazen 24 lükle fdsil3.li olarak ateş ettiğini görüyorduk. Rumeli Hamldlye hiç ateş etmemişti. Mecidiye bataryası da fAsılalı ateş ediyordu. Rumeli ciheti İle telefon irtibatı iki saat devam ettikten sonra kesilmişti, Santral a bir mermi İsabet etmişti.
« Queen Ellzabeth zırhlısı Hamldlye İle Çimenlik bataryalarını ateş altına almıştı. Hamldly» basit bir istihkâm olduğu halde, çimenlik eski bürç tartında olduğundan daha çok İsabete maruz kalmıştır. Bilhassa Çimenlik İçindeki Beyazkale, düşman ateşleri İçin pek büyük esas noktası teşkil ediyor ve ateşin pek lyl tanzim edilmesine fırsat veriyordu.
«Saat 12,20 de çimenlik istihkamının methale müteveccih cephesi kâmile n tahrlbediimlş ve İçindeki toplar sukut etmişti. Bu saatte Rumeli cihetinin ne halde olduğunu bilmiyorduk. Anadolunun halini görüyorduk. Sıkışık vaziyette idi.
Bouvet batıyor
«Nihayet Fransızların Bouvet ve Oaulols zırhlıları 5 İlâ 8 kilometreye kadar Kepez - Soğanlı hattına yaklaştılar. Bouvet Rumeli vs Anadolu Hamldly» bataryaları tarafından ateş altına alındı.
«Saat 2 de mayın kumandanı İki isabet aldığını söyledi. Bu sırada karargâhtan da Bouvet'nln batmakta olduğu görüldü. Bu zaman, Cevat paşanın Rumeli den Anadolu ya ayak bastığı ana tesadüf eder. Paşa, talihini Anadolu kıyısına ayak bastığı zaman göstermiştir.
«Rumeli sahilini taklbeden Fransız gamllerl Bouvet'nln imdadına koştular. Fransızlar kAmiten ateş kestiler, tngUteler de beş dakika kadar ateşe fâsıla verdiler. Bu karışıklık bütün topçularına sirayet etmiş olacaktı kİ hiç hedef olmaması lâzım gelen karargAhımız civarına birkaç mermi geldi. İhtimal şaşıran birkaç topçu efradının hatası İdi.
«Saat 2 de Bouvet'nln battığı her taraftan görüldüğünden umumun maneviyatı üzerinde büyük tesir hasıl etti. Hasıl olan bu sükûnetten bilistifade efradımız hemen rayları temizlediler, toplarının kamalarını yağladılar. Bu, bizim İçin büyük fırsattı.
Bouvöt'yl kurtarmağa gelen Fransız gemileri, kendileri de oldukça hasara uğradıklarından savaş hattını terket-ILI ar. Bu çekiliş oldukça İntizamsızdı ve bizim mâneviyatımızı bir derec» daha arttırdı.»
Fransızlar çekiliyor» İngiliz zırhlıları mayına çarpıyor
Fransız filosu çekilirken Gaulols zırhlısının da başı suya gömülmüştü. Batacak gibi İdi. Çekildikten sonra İkinci filonun ö zırhlısı Boğazdan İçeri girmiş ve savaşa iştirak etmişti. Fakat onların da talihi pek parlak olmadı.
İlk önce İrreslstlbla bir mayına çarptı; rnnklne dairesine sular dolduğundan gemi hareketsiz kalmıştı. Akıntı ile Anadolu kıyısına doğru »o-kulunca Dardanos'un şiddetli ateşlerine uğradı. Biraz sonra bu zırhlıyı vedeğe almak üzere yaklaşan Ocean zırhlısı da bir mayına çarparak dümeni haraboldu ve bu gemi d» akıntıya kapıldı. Daha evvel tnfleribie muharebe kruvazörü de bir mayına çarparak ağır yaralanmış ve Boğazdan çekilmişti.
Artık amiral de Robeck'ln mAneviya tı kırılmıştı. Saat 9 da donanmaya umumi ricat emrin, verdi. Akıntı İle sürüklenen İki İngiliz zırhlısı da toplarımızın ateşi altında karanlık basarken yavaş yavaş sulara gömüldüler.
îki tarafın kayıpları
Müttefik donanmasının 18 zırhlısından 3 tanesi yanmıştı. Bir zırhlı Oaulols zorla Tavşan adası sığlığına kndnr gidebilmiş, batmamak İçin orada kumluğa oturmuştu. lnflexlble de ağır yaralı İdi. Fransızların Suffren zırhlısı delik deşik bir halde, muharebe edemlyecek vaziyete düşmüştü. Agamemnon da, aldığı İsabetlerden çıkan yangınlar yüzünden savaş dışı olmuştu, Öteki gemilerin bir kaçında da bazı hasarlar vardı. Türk İstihkâmlarındaki kayıplar. 18 I Alman olmak üzere 40 şeh't ve 74 yaralıdan İbaretti. 4 top tamamlyle hara-bolmuş 4 top d* tâmlr edilebilecek kadar hasara uğramıştı.
Türk toplan 1938 mermi atmışlardı ve 19 mart sabahı, tekrar savaşa hazır bir vaziyette ve bir günlük savaşa dah» kifayet edecek kadar cephaneleri olduğu halde, müttefik donanmasını bekliyorlardı. Fakat müttefikler bir daha görünmediler. Yalnız donanma ile zorlayıp geçemlye-ceklerlne kanaat getirdikleri Boğazı karadan zaptetmeğe karar vermişlerdi. Bu hareket de Î5 nisan 1915 =nl-nü başlıyacak; fakat 1915 senen sonunda yine mağlûbiyet ve ricalle neticelenecekti. — A.D .D.
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Geriye dönünce yabancı bir adamla karşılaştım!..
YENİ YAYIN
ÖĞRETMEN OKULLARI 100 ÜNCÜ SENESİ ve ÖĞRETMEN DERGİSİ öğretmen okullarını Bitirenler Cemiyeti tarafından yayınlanan «Aylık Öğretmen Dergisi» nin Okulun 100 üncü yıldönümü dolayısıyle hazırlanmış olan fevkalâde sayısı güzel bir kapak İçinde çıkmıştır.
Bunda şimdiye kadar hlc bir yerde neşredilmemiş ve Türk Maarif tarihine ait vesika olabilecek fotoğraflarla Darülmuallimin — Muallim mektebi — öğretmen Okulu — Eğitim Enstitülerinde müdürlük ve öğretmenlik yapmış değerli şahsiyetlerle, okulun eski ve yeni mezunlarının hâtıra yazıları vardır. Dergi Ankara'da Akba Kllabevlnden, İstanbul'da bütün b&yllerden ve Cemiyet merkezinden tedarik edilebilir,
İlgililere tavsiye ederi»
Koridorda bayan Hadlye, bebeklerinden hiddet kıvılcımları saçılan çipll gözlerini kırpıştırarak el, kol işaretlerde anlatıyor;
— Ömrümde böyle aımaşık adama taslamam iştim. Kocam olsa vallahi bir ğün bile oturmam, üçten dokuza şart edip boşanırım,
— Sarkıntılık mı ettiler, hanım teyze?
Büsbütün öfkelendi, burun deliklerini açıp kapıyarak bizim kasketli delikanlıyı tepeden aşağı süzüp dudak büktü:
— Senin gözlerinde bozukluk var galiba.
— Çok şükür, öyle bir şikâyetim yok. Göklerim sağlamdır, hanım teyze.
— Ayol, sen düpedüz körsün be! Baksana, hâlâ karşındakini göremiyorsun da, hanım teyze, dlve lâflar söylüyorsun. Gözlerin sağlam olsa bu haltı etmezsin.
— Haas... Affedersin, hemşire hanım, Sahiden de hata İşledim.
— Ha şöyle! Gözünü aç biraz. Senin karşında hanım teyze yok.
— Peki, hemşire hanım. Bundan sonra gözlerimi dört açanm. Şimdi sen şu meseleyi anlat hele. Sarkıntılık mı ettiler sana?
— Sarkıntılık değil, basbayağı sırnaşıklık, ayol, Herif karşıma dikilip de; «Hanımcığım, darılma!» diyerek üzerime yürüdükçe hafakanlar boğmağa başladı vallahi.
— Sokak karanlık mıydı?
— Hangi sokak?
— O adamın sana takıldığı sokak karanlık mıvdı, sizden başka kimse yok muydu? demek 13-tlvorum. Yani yalnız mı gidiyordun?
— Ne söylüyorsun, oğlum?
— Sözlerimi anlıyamadın mı, tevzeciğlm. Şey... Pardon, hemşire hanım.
— Anlaşılacak bir söz söylemiyorsun kİ. Karanlık sokağı da nereden çıkardın, a kardeş? Kapıyı açmadan evvel avlunun lâmbasını yaktım.
— Bu İşler evde mİ oldu?
— Elbette evde oldu. Gece vakti sokaklarda ne İşim var benim?
— O adamı evvelden -tanıyor miydin?
— Ne münasebet? Elin adamını nereden tanıyacağım ben?
— Peki amma tanımadığın adamın sizin evde ne İş! varmış?
— Orasını bana ne soruyorsun? Git de kendisine sor.
— Kapıyı kendin açmışsın ya.
— Açarım tabii. Uyku sersem-ilgile ne yaptığımın farkında mı-vım ben?
— Darılma amma, ben de senin sözlerinden hiç bir şey anlı- j vamadım. hemşire hanım.
— Benim söylediklerimi doğru: dürüst dinlemiyorsun ki anlıya-, sın. Geceleyin derin uyku arasında kapının sesile sıçradım, j Bizimki bazı geceler eve geç ge-! lir. Allah kahretsin o zıkkım ra- ] kıyı. Fazla kaçırdığı zamanlar gece yarılarına kadar dışarıda' kalır. Bu sefer de hızlı hızlı kapı çalınınca yataktan fırladım; «Bizim efendi geldi. Kapının sesini vaktinde duymadım da kendisini sokakta beki ettimse gene küplere binmşitir.» diyerek kalktım, ge-’ çeliğimi omuzuma alıp koştum
Eşiğin üstünde dil dalaşı yap mı-valun diye kapıyı açar açmaz arkamı dönüp odaya doğru yürüdüm. Geriden; «Hanımcığım! Niçin beni bırakıp kaçıyorsun? Üşüdün mü yoksa?» Konuşunca bu ses kulağıma yabancı geldi. Hemen geriye döndüm, bir de ne göreyim? Karşımda yabancı btr adam durmuyor mu? «Ayol, aen kimsin? Ne arıyorsun burada?» dedim. Herif yılışarak; «Darılma hanımcığım! Arkadaşlarla mü-lıim bir lâkırdıya daldık da onun için biraz geç kaldım. Başım da biraz fazla dönüyor. Gel koluma agir de odaya beraber gidelim» diye üzerime doğru yürümeğe başladı. Adım attıkça sendeliyor. Nerede ise kütük gibi devrlllve-recek. Herif.1 n evden çıkmağa hiç niyeti yok. Duvarlara tutunarak avakkaplarmı çıkarmağa jğraşı-yor, bir yandan da İleri geri lâflar ediyor. □ sırada bizimki geli-verze halimiz ne olur? Tablt o da işreti! gelerek, lâf anle.tarmyaca-ğım, kızılca kıyametler kopacak. Sırnaşık herifi dışarıya rtamıya-cağımı anlayınca hemen odaya koşup pencereyi açtım; «Can kurtaran yok mu?» diye bağırmağa başladım. Allah rar olsun, komşularla bekçiler, polisler koşuştular da b'zlmkl gelmeden herifi alıp götürdüler.
— Sizin eve niçin gelmiş o adam?
— Ne bileyim ben. a canım? Yolunu mıı şaşırmış, ne halletmiş, bilmem k>.
Maznun bay Nuri ellisini geçkin. temize? tavafı**,U bir adam. Kanapede başını önüne eğmiş, düşünüyor. Yaklaştığımızı görünce mahcup bir eda ile başını kaldırm mırıldandı'.
— Hacaletln bu derecesini hatırımdan geçirmezdim. Lânet olsun, bundan sonra arkadaşlar ne kadar ısrar ederlerse etsinler, kararımdan fazla Mr yudum bile içmem.
— Evi m! şaşırdınız, beyefendi?
— Yalnız evi değil, mahalleyi, Kokağı bile şaşırdım, a efendim. Yabancı bir eve girmişim, bizim hanım zannlle elin kadınına karsı kepaze olmuşum.
Ce. Re.
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 5400 kuruş 8 aylık 1500 > 2900 »
3 aylık 800 » 1000 •
1 aylık 300 » —
Adres tebdili İçin elli kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdir de adres değiştirilmez.
Telefonlarımız; Başmuharrir 20585 Yazı işleri 20785 — tdare 20081 Müdür; 21)497
Cemaalyelevvel 7 — Kasını 133
İmsak Gü Öğle İkindi Ak. Yata E. 10.09 11.49 9,03 9.2T 12,00 1.31 V. 9,28 8.0T 12,27 1548 18,19_ 19.49 İdarehane: BabıAll civarı Cemal Nadir sokağı No. 13
VİRAN KULE
Aşk ve ma cara romanı
Yazan: John D. Carr Tercüme eden: Vâ - Nû
Tefrika No. 45 —■ 1
— Evet. — diye cevap verdi.
Polis, ciddi ciddi:
— Usule riayet etmiş olmak İçin, JU hüviyet ı ırakasını bana göıte-fir misiniz? — dly» Fay’a döndü.
Genç kız, çantasından kartına çı-Jfönp uzattı.
Hadley, kaşlarını çattı:
— Sonuncu adres buraya kaydedil-İpeiTilş ya?
— Kaydedilmemiş... Çünkü, aon (Itı senemi Fransa’da egçîrdâm. H — O takdirde, bir Fransıı İkamet tez!:.-resi olacak.
Vardı, efepdim, fakat epey m-(pan evvel kaybettim.
; — Ya, yal.,. Peki çimdi ne yapalaksınız gıda vesikaları için?
Genç kız, cevap vermedi.
— Fransa’da son seneler zarfında çe işle meşguldünüz, bayan Seton?
— »iç bir sabit işim yoktu.
r- YA? Benim elde ettiğim malû-
mata göre, 1939 senesinde kâtlbo ve kütüphaneci mesleği 11e hayatınızı kazanlyormuşsunuz.
— Evet, doğru.
— Demek kl, ölümünden bira» evvel, bay Howard firooke’un kAtibeal olduğunuz da doğru ... İşte efendim, bu mevzua dair Fransa polisine bazı malûmat vermemi»: ic&bedlyor.
Hadley, birdenbire aastnln perdesini cteOflştlrdi:
— Ziyaretimin asıl sebebine geleyim, efendim: Buyurun, alın hüviyet varakanızı.
Fay, döndü, kornodan önünü» o şeklide durdu İd, vücudu İle, mahut siyah çantayı gizlemiş oldu.
— Mersi! — dedi.
Gene polis:
— Doktor FeU, sizi göz altında bulundurmamı bana tembih etti, bayan Betonı L&Un yüreğini» ferahlasın. Tamamlyle gayri reaml Ijlr
mond’un haçından geçen meseleyi bana anlatın bakalım.
— O korkunç hâdiseden dolayı ben mesul değilim.
— Bayan Seton | İhtimal siz, mesul olmadığınız bazı işler yapıyar-sunuzdur. (Polis bu sözleri söylerken keskin nazarlarını ona dikmişti-) Mamafih, merak etmeyiniz şu anda, üzerinde durmak İstediğim nokta bu değildir. Başına mahut felâket gelmeden evvel, hayan Hamnıond’la en son görüşen sîzdin!» değil ml?
Polis, o kadar kat! konuşuyordu id, zavallı Fay, İster İstemez başını eğdi:
— Evet. — dedi.
— Kendisini gayet keyifli, gayet sıhhatli bıraktığınız raman aşağı yukarı saat kaçtı?
Gece yarasıydı... Bunu, dalla uv-vel Dr. Fell’e de söyeldim.
— öyleymiş. Soyunmuş muydu?
— Soyunmuştu. Mavi İpek pijama giymişti. Yatağının baş ucundaki masanın önünde bir iskemlede oturuyor du.
— Şunu da söyleyin, bayan Fay Seton, allâh kaçta atıldı, hatırlıyor musunuz?
— Maalesef bu bahse dair bir şey
takayyüt... Siz, ondan kaçtmızı demek?
— Ondan mı kaçtım?... Ben ml?
— Tekrar Beri dönmek maksadıyla tabii?... Halbuki, doktor Fell size gayet ehemmiyetli sualler sormak İstiyormuş. Valdt kaybetmeksizin bu sualleri somıası lcabedermlş. Sor-madıysa, sebebi araya başka hâdiselerin kanşnuş bulunmasıymış. Müsaade buyurun da onun namına •İzi ben İsticvap edeyim.
KVD
İhtimal yüzü heyecanlanmıştı ama, kızıl saçlarının gölgesinde kaldığı İçin pek farkedllmlyordıu.
— Beni noye dair istintak edeceksin!»? — diye sordu.
— Oreyvood’dakl hâdiselere dair istintak edeceğim. Bazı noktaların tavazzuh etmesi lcabeder. Yüzüme bakıp dehşete kapılmayınız, bayan 8eton, Ben h*ddl»Atmde fena bir ln-ssn değilim. Defterimi çıkarıp not hazırladığım İçin (Xe korkmayınız. Size sorulacak sualleri bu deftere kaydetmiştim. Baka baka soracağım. İnşallah, cevap vermemesllk etmezsiniz.
— Niçin cevap vermlyeylmf Veririm.
— Teşekkür »derim... Bayan Ham-
— Zemin katında mı yatıyordunuz
— Evet.
— Endablın üst kattan olduğunu nasıl farkettlnlz? Bilhassa o yattığınız odadan bu farkedllebUlr ml?
— Üst katın koridorunda koşuştuklarını duydum. Geceleyin seslerin nasıl aksettiğini bilirsiniz. Acaba neler olup bitiyor diye aklıma geldi. Hemen sırtıma sabahlığımı aldım, ayağıma terliklerimi geçirdim, lûmbamı alıp çıktını Bayan Hammod’un oda kapısı ardına kadar açıktı, içeriden ışık aksediyordu. O sebeple İçeriye girdim.
— Na gördünüz
— Bayan Hammond'un, elinde tabanca,. yatağına eğilmiş gördüm. Tanıdığım profesör Rlgaud da odadaydı... Ve... Bay Hammond vardı. Profesör, bay Hammond'u hemşiresinin büyük ve vahim bir asabi buhran neti cesl bu hale geldiğini, fakat ölmediğini söylüyordu.
— Niçin kendinizi göstermediniz?
— çünkü merdivenden doğru dok tor Fell’ln ağır adımlarla geldiğin! 1-şlttlm. Bu erkekler arasında bulunma nun fuzulUlğl aklıma geldL Lâmbamı söndürüp servis merdiveninden aşağı İndim. Doktor Fell’e kendm! göstermedim,
(Arkası par)
söyllyemlycceğim.
Polis, Miles’e dönerek;
— S12?... Siz hatırlıyor musunuz? Bu mevzu dakl şahadetler pek müphem ve az.
Mlles cevap verdi:
— Söyliyebllcceğlm şundan İbarettir; Silâh sestnl duyar duymaz hemşiremin odasına koştum, çok geçme den profesör Rlgaud da geldi. Arkasından doktor Fell geldi. Derken profesör, aletler! kaynatmak üzere, beni mutfağa yolladı. İşte o sırada İkiye yirmi olduğunu hasırlıyorum.
—Demek kl silâh takriben bir buçuk raddelerinde atılmış?
— Evet... O fikirdeyim.
— Siz de öyle m| dersiniz, bayan Seton?
— Hatırlamıyorum. Zaten saatleri iyi hatırlamam.
— Fakat silâh sesini duymuşsunuz? —Evet... Uyku ile uyanıklık arasın-daydrm.
— Anlaşılıyor kl sonra bayan Ram mond*un odasına çıkmış, içeriye bir göz atmışsınız?,.. Pardon, bayan Seton. ne dediniz? Hafif söylediniz, vor-dlğlnlz cevabı işitemedim. .
Bu sefer. Fay, vazıh işitilir bir sesle:
— Evet. — dadl.

18 Mart 1948
Gayri menkul satış ilânı
İstanbul Emniyet Sandığından:
Emin* »ermin Oîrgifl A. 300« heg»p tmn&rulylo Bandılunndan «^di-t» 1.400 OBId fclü yüz) Ur»y» mukabil Mecldlyeköy mahalksifi’
da Vefa bayın »otağunta eski ve yeni |2 No. h; klg'.r bir erin yaran hlsM-Ilnl birinci der ece d» ipotek atmlj İdL
Dosyada msTeut tapa kaydı raro tinde İşbu sayrı menkulün aynı «at mahalle ve sokakta aynı kapı 47 ada 48 parsel sayılı kltfr «rta yarım blzsesı olduğa beyan edilmiştir, İkram esas olan mubamaUn raporu mucibine a işba gayri menkulün umun mesahan 1408 metre murabbaı ol öp bunun 101 metre murabbaı kamı Bierlne çatı ve Örtüsü ahşap bir katta kâfir ev yapılmıştır. Binada dört oda bir »ora bir mutfak bir beli bir d» kapı Tardır. tkrü dosyasında mevcut çap* *örs hududu A 87, 40 par-■elleri» Vefa bayın aokağtyle mahduttur.
Vadesinde borcun verilmemelinden dolayı yapılan takip tatrine MM No. tu kanunun 48 net maddesinin matufu 40 na maddesine gör» »atılması lcabeden yakanda eşrafı yaslı kdgir evîn yarın bir buçuk ay möddeUe apt arttırmaya konmuytnr. Batış tapu «icU kaydına yöre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek isteyen ‘888) lira pey akçeal verecektir. lflia banksda-ranızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bfitfln vergi* lerla belediye ve delikliye resimleri borçluya aittir. Arttırma şartnamesi n. 3. $43 tarihinden İtibaren tetkik etmek latiyenler» Bandık Hukuk işleri servisinde açık bulundurulacaktır. Tapa eldi kaydı ve sair Utaumlu 1-valıal da şartname ve takip dosyasın da vardır. Arttırmaya girmiş olanlar, banlan tetkik ederek »alıiığa çıkarıleıı gayri menkul hakkında her «eyl öğrenmiş ad ve trikkU olunur. Birine! arUırma 8 8. Ma tarihine U»a-dttf «den perşembe günü Caftaloğlunda kkin Randığımmı* saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat İhale yapılman için teklif edilecek bedelin tercihan alınması leubeden gayri menkul mükellefiyetiyle Bandık alacağını tamamen, geçmiş olması şarttır Aks! takdim» »on arttıranın taahhüdü baki kalmak sertiyle İL 9. MS tarihine müsadif Cuma günü aynı mahalde ve aynı saatle ıran arttırman yapılacaktır. Bu arttırmada gayri menkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Haklan tapu slcll-Ic^lyla sabit olmıyan alâkadarlar ve İrtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını re hususiyle falı v» masarife dair İddialarını İlân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbiteterlyle beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan tapu slciHerile sabit ohnıyantar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar Daha fazla malûmat almak Istlyenlerifi H7/580 dosya No-s'.yle Sandığımız Hukuk İşleri servisine müracaat etmeleri lüzumu Bin olunur
—DİKKAT—
Emniyet Sandığı: Bandıktan alman gayri menkulü ipotek göstermek isteyenlere Fen Heyetimizin koymuş olduğu kıymetin % 40 m tecavüz etmemek özere ihale bedelinin yansına kadar borç vermek ıuretiyle kolaylık gönlermettedlr. (3479)
TASVİYE H ALfNDE
Balya Karaydın Madenleri
/ T. A. Şirketi
İKİNCİ ADİ GENEL KURULA DAVET
Ticaret kanununun Ski v» şirket tüzüğünün 94 ve sonraki maddeleri gerrğince 18 mart 1M8 tarihinde ftdl genel kurul toplantısı İçin yatırılan hisse senetleri miktarı gerek kanun »e gerekse şirket tüzüğündeki asgari haddi bulmadığından İşbu toplantı aşağıdaki maddeleri görüşmek Üzere 7 Nisan İMA tarihli çarşamba s On il saat 11 • talik edilmiştir.
1 — Tasfiye memurları ile denetçi raporlarının dinlenmesi,
1 —«ti aralık 1947 tarihinde kapatılan tasfiye hesap ve bilançosunun nr.ajftınmasl.
3 - Tasfiye halinde şirketin 1. 1. 1M7 den 31. 12. 1M7 ye kadir şirketin tasfiye iş ve hesapları için memurlarıma İbrası,
4 — 1948 senesi İçin bir denetçi seçilmesi ve ücretinin tesbltl.
Gerek ticaret kanunu ve gerekse şirket tüzüğü mucibince işbu ikinci içtima için yatırılan hiza» «netlerinln adedi ne olursa otsun konuşulacak hususa t muteber olacaktır.
tşbu toplantıda hazır bulunmak lstlyen ortaklar ticaret kanununun rn inci maddesi mucibince hisse senetlerini toplantıdan en az bir hafta evvel şirketin Galatada. eski şarap is keleşi »okağında kkln Muradiye banının 5 İnci katındaki merkezîn» yatırmaları lkzundıf.
Hluc senetlerinin yatırıldığına dair müesseseler tarafından verilen vesikalar muteber olduğu gibi hCT hissedar toplantıya giren diğer bir hla-ardan da tevkil edebilir. Tasfiye memurları
Tramvay pasoları değiştiriliyor
1. E. T. T. Umum Müdürlüğünden:
1948 senesi zarfında Tramvay ve tünel arabalarında ücretsiz «eyahat edecekler? verilecek olan pasolarm tevziine 15/3/948 tarihinde başlanacak ve 947 senesine alt penbe renkli pasolar 1/4/948 tarihinden İtibaren muteber olmayacaktır.
Alâkadarların bu müddet sarfında ikişer adet vesika fotoğrafı 30 kuruşluk pul ve 947 senealne ait pasoları İle İdaremiz umum müdürlük kalemine müracaatları rica olunur. (3147)
Otomatik telefon sondoj ve tamir ustası alınacaktır
Deniz Fabrikaları Genel Müdürlüğünden:
Fabrik atanmada çalışmak üzere otomatik telefonların montesi ve Uunlr-k«ri için bir usta alınacaktır. Bil ortaya yapılacak sınavında göstereceği Uyaka'» gOre bütün saralar dahil en çok (MM) kuruş kadar «aatllk ücret variİK-rkıir Aşağıda yanlı belgeleri halk olanların gidip grim» yol mısraları ktndUerioe alt olmak üzere bir dilekçe U» Genel Müdürlüğümüz» müracaat ytmelert
l — Türkiye Cunumırijetı tabiiyetini haiz vs Türk olmak
3 Askeri ödevini yapmış almak (yaş haddi Isam! 40 dır)
3 - Ağır hapis cezaalie mahkûm olmamak
4 — Askeri kara, denli ve hava fobriksiarmdan terki hizmet etmiş viya koğulmug almamak
• — Okur yazar olmak
8 — Kimlik cüzdanı
7 — Askerlik vesikam
8 — Son eaJsajtıC-ı yerden hizmet vesika.»!
ç—fl adet vtrikahk fotoğraf
10 — Çiçek Min kkğıdı
11 — İfi huy kAğıdı t polis veya Jarxtarmsdan tasdikli) (34471
Etibank Genel Müdürlüğünden:
Bankamı? merkezinde çalıştırılmak üzere înellizce bilir daktilograf alınacak ve ehliyetine göre ücret verilecektir.
İmtihan 5 nisan pazartesi günü yapılacağından isteklilerin, tahsil ve hizmet durumlarım bildirir dilekçe Ue eme! müdürlüğümüz» müracMtterf. (3184)
il 111 ın.’t re
KATRAN HAKKI EKREM
AKSAM ______fiahlfe 7 .
İstanbul Emniyet Sandığının 31 Aralık 1946 tarihindeki Bilançosu Hesap dönemi (79)
AKTİF. PASİF
Ura K. , Lira 1₺1
Kasa ve Merkez Bankası 838169,01 ihtiyatlar!
Kanun! karşılıklar kasası (Bankalar Kanunu ileride vukuu muhtemel zarar karşıbfit
mucibince) . 4.995.457,— (Bankalar Kanunu madde 31) 108.263,43
Bankalar 253.212,79 Kanuni ihyttatlar 2 244 5 20^6
Senedat cüzdanı 47.700,— Fevkalâde İhtiyatlar 1.173.399,85 3 526186,04
Esham ve Tahvilât cüzdanı 5204.635,40 Karşılıklar 831 741,70
Avanslar ] 933 253.64 Taahhütlerimiz 1.491.508 07
Borçlu cari hesaplar 318.863,85 Mevduat ve cari hesaplaş
ipotek mukabili ikrazlar 45.373 018,45 Tasarruf mevduatı 14 531.630 83 !
Tahsil olunacak gayrimenkul «tlış taksitleri 184 374,94 Diğer mevduat 90 687.05 24 622317,88
Muhtelif borçlular 43.572.09 Muhtelif alacaklılar 758 710,11
Sabit kıymetler: Sair pasifler 238.850 48
Menkuller (107.500) Ura üzerinden Kâr 518.459 93
sigortalıdır 40420.82
Gayri » (148.420) lira üzerinden
sigortalıdır 170.752,13 211.172,97
Sair aktifler 3.0f>7 454 05
tik tesis masraDan 18 890,02
Yekûn 31.987 774.21 Yelrfa , 31 M7.774.2r
Nâzım hesaplar Nâzım hesaplar: *
1 — Cirolarımız 1 — Cirolarımız
2 — Kefaletlerimiz 2 — Kefaletlerimiz
3 — Sair nâzım hesaplar 28.908.907,89 3 — Sair nâzım hesaplar 26.908.907.89
İstanbul Emniyet Sandığının 31 Aralık 1946 Kâr ve zarar hesabı
ZİMMET MAT LUP
Lira K. Lira K.
Personel masrafları 539.157,90 Alınan fal» ve komüsyontar 1.220 233.03
Vergi ve harçlar 143.187A9 Esham ve tahvilât cüzdanı gelirleri 741.450 96
Sair masraflar 61.429,20 Banka hizmetleri mukabilinde alman ücrel ve
Verilen faiz ve komisyonlar 887.888,82 komüsyonlar 72.257.03
Amortismanlar 21.088,53 Muhtelif kârlar 518495,36
Karşılıklar 158 608.50
Muhtelif zararlar 222610,86
Kâr 518.459,93
Yekûn 2.55243733 Yekûn 2 552437.33
Devlet Denizyolları ve Limanları lfletme
Genel Müdürlüğü İlânları
1 — Müteahhit namı hesabına olmak üzere 300 adet geniş diplj süngülü duy açık eksiltme ile satın alınacaktır.
S — İhale 24/3/1948 çarşamba günü saat 11 de Genel Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tasarlanmış değeri 405 lira geçici güvenmesi 60 lira 75 kuruştur.
4 — İsteklilerin eksiltme gününden evvel komisyondan alacaktan bir yazı De güvenme paralarını vezneye yatırmaları ve belirli gün ve saatte lüzumlu belgeleriyle ve makbuzlar!yle komisyonda hazır bulunmaları.
5 — Şartnamesi her gün komisyonda görülebilir. 0285)
Kullanılmış çeşitli çuvallar satılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
Ankarada Merkez maileme Mağazamızın Akköprüdekl parkında mevcut çeşitli çuvallarla bunların hurdaları 25/3/948 perşembe günü saat 13 de açık arttırma yolu De satışa çıkarılacaktır.
Satılacak çuvallar 18/3/048 tarihinden İtibaren görülebilir.
İsteklilerin şartnamede yazılı temlnatlariyle birlikte belirli gün ve saatte hazır bulunma tan ve bu İşe alt şartlaşmaların da Ankarada Malzeme Müdürlüğünde, İstanbulda Bölge Müdürlüğümüzde görüleceği ilân olunur. (3293)
İstanbul Belediyesi İlânları
Karaağaç müdürlüğü pay yerinde bulunan Ot depolarından 10 numaralı Ot deposu yıllık 240 Ura muhammen kira bedeli üzerinden bir sene müddetle kiraya verilmek üzere açık arttırmağa konmuştur.
İlk teminatı (i«) on sekiz liradır.
Şartnamesi Zabıt ve Muamelât müdürlüğü kaleminden verilecek ve görülecektir.
İhale; 29 Mart 948 pazartesi günü zaat 14 de Daimi komisyonda yapılacaktır.
İsteklUerln ilk teminat makbuz veya mektubu ve Karaağaç müdürlüğünden alınmış me bahada veya pay yerinde toptan hayvan alıp kesen toptancı kasap olduklarım belirten vesikaları yanlarında bulun tuğu halde İhale günü saat 14 de Daimi Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (32471
Benzin alınacak
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Belediyemiz Otobüs İdaresi için satın alınacak 1000 ton benzin kapalı zarf uruByle eksUtmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedel! (544000) liradır.
3 — Muvakkat teminatı (25510) Ura olup Otobüs idaresi veznesine yatırılacaktır.
4 — Bu işin İhalesi 9/4/948 Cuma gönü saat 16 da Belediye binasında ve Belediye encümeninde yapılar aktır.
5 — İhaleye iştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesi tarta dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar başkanlığa vererek mukabilinde makbuz almaları lâzımdır
8 — Evsaf ve şartlar tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde ve aynı zamanda Otobüs isleri gene! müdürlüğünde her gün görülebilir.
7 — İsteklilerin telli gün ve saatte komisyona müracaatları. (3453)
Mahrutî çadır alınacak
Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları
Müessesesinden:
MüesAesemlz İçin ır.ahrut! çadır alınacaktır. Teslim müddeti, şartı, evsafı flatı bildirir tek 11fi erin 31 Mart »48 tarihine kadar mü*»w«em!w gfindertlmal ilin olunur. (3458)
Vantilasyon tesisatı yaptırılacak
İstanbul Jandarma Satmalma Komisyonundan:
Keşif bedeli 5500 lira olan Jandarma imalâthanesinin kundura atölyesinde yaptınlaeak olan Vantilasyon tesisatı acık eksiltme ile ihale olunacaktır, ihale 31 Mart 948 çarşamba günü saat 14 de Taksimde Ayaspaşada J. Müfettişlik binasındaki komisyonumuzda yapılacaktır. Şartname ve keşif evrakı her gün komisyonumuzda görülebilir, isteklilerin «412> Ura «50» kuruşluk muvakkat teminat makbuzu 11e İstanbul vilâyetinden hu iş İçin alınmış ehliyet vesikalarile birlikte tayin olunan gün ve saatte komisyonumuzda bulunmaları. (3110)
Kavak »e söğüt odunu alınacaktır
Sümerbank Selüloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden: İZMİT
Müessese m İzin 10.000 M3 kavak ve söğüt odununa ihtiyacı vardır. Bu İşe ait şartname İstanbulda Küçük Kınacıyan hanındaki büromuzdan tzmltte müessesemlz Ticaret Şubesinden parasız tedarik olunabilir.
Taliplerin 100 M3 den aşağı olmamak şartlle teklif mektup-iannı müessesemize enndermelrri l!An olunur._____
Açık asistanlıklar
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanlığından:
Tasan geom«trl kürsüsane Almanca bUen bir gslztan ile betonarme tûrsflaö-ne bir ulstan alınacaktır. Dil imtihan lan 28 m«rt #48 cuma günü saat. 10 (ta yapılacaktır, isteklilerin yönetmeliğinin 3 Bncfl maddesindeki şartlan haiz olduklarına dair b-lgelerty!» 25 mart akşamına kadar Dekanlığa yazıll müracaatta bulunmalan ilân olunur. (3127)
Pavyon projeleri müsa-b?kasını kazananlar
Sümerbank Genel Müdürlüğünden:
İzmir Fuarındaki Sömertenk pavyona projeleri için Yüksek Mimar Yüksek Mühendisler aıasında açılan müsabakada:
Birinci ve İkinciliği 17317 ve 01789 rûmnıhı proje sahipleri B. B, Muhil» Türkmen, Attan Kırımlı n Muhteşem Giray, Üçüncülüğü 37890 numaralı proje sahibi B. Sermet Gürel kazanmışlar. 38701 sayılı proje sahipleri B B Sedat Erkoğlu, Nevzat Erel v» 8amlm Oktay manziyon almıştardır.
Projeler rcçlldlkten »onra hüviyet sarflarıniD açılışında İkinci mansiyon kazanan proje sahiplerinin durumları müzabaka şartlarına uymadığı rlhetle bu mansiyon İptal edilmiştir. _
Yulaf alınacak
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Satmalma K omi*y onundan ı
Nakliye tie birlikte Mlkdan Fiat! Tutan îlk teminat
cinsi An Çoğu Krş S. Lira Kr» K Ura Pg. a.
Yuh! 40.090 «İWO 19 61 1291» 08 80 «88 93 01
1 — TeşJdlALımıı süvari hayvanlarının bîr senelik İhtiyacı otan yukarıda clnni, mlkdan. muhammen bedeli vo geçici teminatı yanlı yenilik yulaf açık eksiltmeye konulmuştur.
î - Hafitme te- ihale BFMa perşembe fünflr saat 15 de Emniyet Müdürlüğü Flrsap ve Levazım Amirliği Katınnlma komisyonunda »Çık dCfiilt-ıne usuilyie yapılacaktır.
3 — Evsaf tt şartnamesi Müdürlüğûmıis Hesap ve Levazım İşleri Amirliğinde her gün 4 «natlcrinde görülebilir.
4 — fstcMIlerin muayyen zfln ve «stle teminat makbuzu ve diğer
vesikalarile birlikte bulunmaları iiAn olunur. (3015ı
Fıhlfe 8
AKSAM
18 Mart 1948
Eke fora vapurile geliyor. Metanet, Tasarruf Direksiyon soldadır.
Dört tekerlekte hidrolik fren vardır.
Kaporanızı verip motör numaranızı alıma.
Telefon: 82105 - 82170
Telgraf: Safir İSTANBUL
GRİP - BAŞ - DİŞ ve ROMATİZMA
AĞRILARINA KARSI
MONTGOMERY WARD
ELEKTRİKLB ÇALIŞAN PORTATİF
Çamaşır Yıkama Makinesi
Bilhassa günlük ve çocuk çamaşırlarını yıkamak İçin İdeal bir vasıtadır. Eb'admın küçüklüğü, az cereyan sarfetmesl, basit kullanılışı, an tarif kumaşları dahi Zedelemeden yıkaması bu cihazın başta gelen meziyetleridir. Hem zamandan, hem de paradan tasarruf etmek ve lü-zununıa yorgunluktan kaçınmak İçin ev kadınının en lüzumlu yardımcın. Teşhir edilen yerler:
A 3 T A Ş istiklal cadden No. 320/324, Beyoğlu.
3 C O T T O Hezaren caddesi 30, Güven Han 1 inci kat, Galata. SERATTAR İlhalat - İhracat TA?. Kayseri Han S-ıl-7 'İri ■.l.!7:n
Sümerbank İstanbul Satmalına Müdürlüğünden:
Malseme cinsi ve mftdan
4670 levha
10900 &det 33000 .
18700 ■
18700 ■
660 ■
660 >
Galvanizli oluklu say Saçların tyhnhğı 09 milim boylan 2 40 enleri OM metre olacaktır.
O. 6 tipi clvata
C. 0 tipi clvata pulu
C. 6 tipi kilçük kanca pulu
C. 6 tipi küçük kanca pulu
c. n tipi büyük kanca
C. 11 tipi büyük kanca pulu
1 — Yukarıda cins ve mlkdan gösterilen malzeme satın alınacaktır. Taliplerin kapalı zarflarla yapacakan tekliflerini en geç 23 Mart Mlı günü akşamına kadar müdürlüğümüze vermeleri.
2 — Malzemenin kroki va resimleriyle şartnamesi müdürlüğümüz Alım servisinde görülebilir.
3 — Teklif vereceklerden beş bin lira geçici teminat akçesi alınacaklar. Teklif zarflarının üzerine .13124 genel müdürlük» sipariş No, aı ve Malzeme cinsi okunaklı «eklide yazılacaktır.
4 — Müdürlüğümüz İhaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir(3434i
(MEŞHUR
A..G.B
LORD
NELSON
markalı poplinler gelmiştir. Gömlek pi j amal arinizi
MÜTEHASSIS
MAĞAZASINDA
petro mnRTino v«
Ismarlayınız
D i K K A Tl..
Bütün dünyada 'ıranmış Avrupa mamulâtı orijinal ambalâjlı
S E L E C T
PORTATİF ANTENLER YALNIZ MAĞAZAMIZDA SATILIR. Benzerlerinden »skininiz. Belect taklidi gayrlkabUdlr. GALATA, ŞİMŞEKKLEKTRlK MAĞAZASI
İstanbul Sular idaresinden:
Muhtelif cim v« ob'âlta font bucakla ve «alre döktürülecektlr. Şartnamesi Levazım daLreslnden alınabilir ve nümuneleri görülebilir. İsteklilerin teklif bedellerinin % 7,5 u ıılsbetlnde bir teminatla beraber tekliflerini 5 Nisan pazartesi suat 12ye kadar Beyoğlu İıtlklA.1 caddesi idare Merkezinde Muamelât dairelin# »ermeleri. 3145
Kadıköy asliye birinci hukuk yargıçlığından; 047/719
Kadıköy telefon caddesi 131 numarada Muazzez İlkin tarafından Galetada Bereket hanında Ahmet İlkin aleyhine açılan boşanma davası sonunda davalının İkametgâhının meçhullyeline binaen gıyabında icra kılınan yargılamada taraflar arasında birliğin İdamesini İmkânsız İmle sokacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu sabit olduğundan medeni kanunun 134 ve 13» İnci maddeleri gereğince boşanmalarına B. 3. 943 tarihinde karar verildiğinden kanuni süresi İçinde kanun yollarına baş vurmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği tebliğ yerine geçmek üzere İlân olunur. 947/719 ( 95921)
Üsküdar asliye hukuk yargıçlığından: 947/1213
Üsküdar Tavaşl Hasanağa mahallesi Ayin sokak No. 22 de Mel&hat Tekin tarafından beylerbeyi İskele karşısında kunduracı Şevki yanında Niyaz! Tekin aleyhine açılan terk ve şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşan-1 ma dâvasında dâvâlının ikametgâhı belli olmadığından ilân en tebligat ifasına karar verilmiş olmakla on gün içinde dâvaya cevap Vermesine ve 7. 4 . 948 çarşamba saat 10 da yargılanmaya gelmesine veya vekil göndermesine aksi takdirde yargılanmanın gıyabında cereyanın® karar verl-leceği davetiye yerine kaim olmak Üzere ilân olunur. (95919)
““■Beş Liraya Yağ Varili Satılacaktır""
İzmir Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinden:
Mücasesetnlzln elinde mevcut 200 litrelik kullanılmış zeytinyağı varillerinden bir miktarı hâlen bulundukları İzmir’di Dnrağacın’da Şehitler caddesindeki 153 - 155 numaralı Yağ İşletmemizde beşer Ura flatle satılacaktır. Talipler malffnnt almak üzere İstanbul Galata Kara Mustafapaşa caddesi Hovaglmyan han kat 3, No. 33 - 36 do İzmir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği İstanbul Şubesi Müdürlüğüne. İzmir’de İse varilleri görmek flzeTe yukarıda adresi bildirilen Yağ İşletmemize müracaat edebilirler.
Beyoğlu birinci aulh hukuk yargıçlığından: 947/319
Beyoğlu Meşrutiyet caddesi Novot-ni otelinde mukim iken halen adrosl meçhul Jellc John Bchaap'a:
Hol 1 anise Bank Ünl N.V. İstanbul şubesi tarafından aleyhinize 27 liranın tahsiline ve bankada mevcut 25 sayılı kasanızın tahliyesine ve masarifi muhakeme ile ücreti vekâletin size tahmiline dair İkame edilen davanın 17. 10. 947 tarihli yargılamasında gelmediğinizden hakkınızda gıyap kararı verilmiş ve celse 22. 12. 947 ye talik edilmişti. Mezkûr günde de mahkemeye gelmediğinizden davacı vekili bu dava zımnında yemin teklif ettiğini beyanla tarafınıza yemin davetiyesi tebliğine, yargılamanın 23. 2. 948 e talikine ve İşbu günde gelmediğiniz ve definizi bildirmediğiniz, yemini kabul veya basma reddetmediğiniz takdirde iddiayı kabul etmiş sayılmanıza karar verilmişti. İşbu husus llânen tebliğ edildiği halde yargılama günü gelmediğinizden davaya sabit nazariyle bakılmasına ve kati yemin davetiyesinin tebliğine karar verilerek yargılama 6 nisan 946 salı günü saat 10 a talik edilmiştir, tşbu kat! yemin davetiyesinin tebliğinden itibaren sekiz gün içinde mahkemeye bir dilekçe vererek yemin edeceğinizi bildirmeniz ve muhakeme günü mahkemeye gelmeniz, aksi takdirde yeminden kaçınmış addedileceğiniz re hakkınızda hüküm verileceği keyfiyeti malumunuz olmak üzere llânen tebliğ olunur.
■■■■ Dr- İhsan Bam!
İstafiTokok Aşısı
İslırilokoklardun mütevdlld (Ergenlik Kan çıbanı. Koltuk Altı Çıbanı; Arpacık) ve bütün elid hastalıklarına karşı pek tesirli bir aşıdır. Dlvanvolu No. 113
En sert
.. .füzelerdir
En keskin...
Gillette bıçagtdır
10 bıçak 170 kuruş
5 bıçak 85 kuruş
’’ Gün aydın Gillette ile başlar „
İlâç alınacak
Teknik Üniversite Satinalma Komisyonundan:
Üniversitemizin reviri İçin Günlük tabelâ muhteviyatı tahminen 5a 0 liralık ilâçları açık eksiltmeye konulmuştur,
İlk teminat 375 lira olup eksiltmesi 31/3/948 tarihinde ve saat 11 de yapılacaktır.
Fazla malûmat için komisyona müracaat. (3187)
Çimento satışı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden:
İngiliz BS312 Normal portland çimentolarımız htanbula ve İskenderun® gelmiştir. Vflkl müracaatlar üzerine asgari satış miktarımız 100 tondan 10 tona indirilmiştir.
çimentolarımız depolarımızda teslim, beher tonu 120,11 liradan satılmaktadır. Resmi daireler için taahhüt vergisi bu Hat dışındadır.
İhtiyaç sahiplerinin gerek depoda teslim ve gerekse gelecek vapurlardan cif veya hususi şartlarla mal almak üzere Ankarada satış müdürlüğümüze, tstanbulda Bankalar caddesinde Sümerbank binasında satın alma müdürlüğümüze ve tskenderunda Bankamız bürosuna mü-1 racaatlarmı rica ederiz.
TOMRUK NAKLİ
Sümerbank Sellüloz Sanayii
Müesesesi Müdürlüğünden :
Müessesemlzln Mudurnu Devlet orman İşletmesinin Çayköy deposundan mübayaa ettiği takriben 8200 m3 tomruğu, bulundukları mıntaka-dan Akyazı mevkiinde gösterilecek depo mahalline kadar nakil ve burada muntazam İstif işleri 22. 3. 9«s pazartesi günü saat 15 de eksiltme suretiyle müteahhide verilecektir.
Taliplerin beher m3 için flat tekliflerini havi sarflarını TL, 3000 (üç bin) liralık muvakkat teminat akçeleriyle birlikte 22 mart 1048 pazartesi günü saat 12 ye kadar îzmitte müessese müdürlüğüne tevdi etmeleri ilân olunur.
Bu İşe alt şartname mûessesemı® muhaberat servisinden ve tstanbulda Yeni postahane karşısı Aralık sokak Aralık handaki büromuzdan bllâ bedel istenllebUlr.
Müessesemlz arttırma v« eksiltme kanunun® tâbi olmadığı gibi ihaleyi İcrada tamamen serbesttir,
Kir Ecnebi Şirket
Bilhassa İngilizceden Türkçeye mükemmel teknik tercümeler yapmağa I muktedir, askerlikle 11 Işlği olmıyan genç bir
MAKİNE MÜHENDİS! Veya TEKNÎK MÜTERCİM ARANMAKTADIR, i Alâkadarların tahsil, tecrübe, referans ve istedikleri maaşı Türkçe ve I İngilizce olarak P.K. 1178 ya yazı 11e bildirmeleri.I
Serbest Çimento
Bulgar ve Yunan menşeli ithalât malı çimentolan rekabet kabul etmea Hallerle satışa arzettiğlml sayın müşterilerime bildiririm.
İthalâtçı Mustafa Çavuşoğlu
Yeni hâl karşısı Keresteciler Cad. 57 - 59, Telefon: 211Sq
Sümerbank iplik ve dokuma müessesesi malatya fabrikasından Muhtelif çeşitte zarif ve eski Türk motiflerinden alınmış desenlerle dokunmuş Jakarlı döşemeliklerle mersarlze va reyonlu zarif ja-karlı örtüler yapılmağa başlanmıştır. Bunlar müessesenln:
Bahçekapı - Beyoğlu - Ankara - İzmir mağazalarında perakende satılmaktadır. Müşterilerin zevklerini okşayacak yen! desenler sık sık gelmektedir. Bu mallar ayrıca:
Toptan da serbestçe satılmaktadır. Müşterilerin vereceği kendi desenleri üzerinden de desen inhisar ettirilmek suretile "
Siparişler alınmaktadır.
(3480)
Siyasal Bilgiler Okulu Müdürlüğünden:
Okul kadrosundaki 40 lira aslî aylıklı Asistanlıklara imtihanla Yabancı dil bilen Yüksek tahsil görmüş, biri âmme grubuna, biri İktisat ve Maliye grubuna ve biri de Siyasi tarihe olmak üzere Üç asistan alınacaktır. Şerait Okttl idaresinden öğrenilebilir. VeyR posta İla sorulabilir.
İsteklilerin 5/4/948 Çarşamba giinii akşamına kadar bir dilekçe ile Müdürlüğümüze başvurmaları lâzımdır. (3456)

Comments (0)