AKŞAM
Hergün 8 sahife
AKŞAM
Sene 30 — No. 10661 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
CUMABTESİ 10 Haziran 1948
Mecliste dünkü şiddetli tartışmalar
Hükümete 40 a karşı 308 oyla itimat beyan edildi
Muhalifler hükümeti ve icraatı tenkid ettiler, Sinan Tekelioğlu irtikâp ve irtişaya, dairelerde lükse karşı şiddetli bir mücadele açılmasını istedi
Ankara 18 — Başbakan Haşan Sa-
ka. Meclisin bugünkü toplantısında, hükümetin programını okudu. Muhalefet milletvekilleri kabineyi vs programını beğenmediklerini belirt-* tiler. İktidar partisiyle Demokrat milletvekilleri arasında çok hararetli tartışmalar oldu. Hattâ bir aralık her İki tarafın da asabiyetle yerlerin ' den rırltyarak birbirlerinin üzerin* yürüdükleri görüldü. Bu vaziyet kar» şisında Başkan, celseyi tatil etmeli mecburiyetinde kaldı. Neticede hükümete, 40 oya karşı 308 oyla itlmad edildi. ' tyi
Toplantının tafsilâtı
Programın okunmasından sonr» İlk söz Utiyen D. P. milletvekili İs» mail Hakkı çevik kürsüye gelerek^ partinin sözcüsü olarak konuşacağını söyledi. İkinci Haşan Saka kabinesinin programı üzerindeki görüşlerini açıklamadan evvel eski Haşan Saka kabinesinin 9 aylık İcraatının kısa bir tarihçesini yapacağına İşaret eden İsmail Hakkı Çevik, seçim İşlerin! tenlcld etti ve:
c— Tiirk milletinin hassasiyetle üzerinde durduğu seçim İşinde herkesin bildiği hakikatlere yiiz çevirerek Türk milletinin seçim batkını gayrl-tabll yollara sevketmek, kimsenin hakkı değildir.» dedi.
Hayat pahalılığı
Bundan sonra geçim darlığı ve hayat pahalılığına temas eden İsmail Hakkı Çevik, geçim zorluğunu hafifletecek tedbirlere birinci Haşan Saka pruGramında da birinci plânda yer verildiği halde, esaslı hiçbir tedbir alınmadığını söyledi. Ticaret odalarının neşrettikleri rakamlardan hayatın ucuzlamağa doğru değil, bilâkis pahalılaşmağa doğru gittiğinin göriil-■■dıiğıınü ifade etti.
«— Ekmek ve şeker mevzularında herkesin bildiği şeyler, hükümetin ^hayatı ucuzlatma İşindeki meharetl-nln canlı bir misali olarak İleriye sürülebilir» diyerek tenkldlerlne devam eden İsmail Hakkı Çevik, şunları söyledi:
«— Ekmekte buğday nispeti yüzde
50 ye kadar düşürülerek bu buğdaya nazaran bedelleri çok ucuz olan arpa, mısır, yulafla geri kalan nispet ikmal edildiği halde bu mahlût ekmek de halka yüzde yüz buğday unundan yapılmış ekmek flatlyle satılmıştır ve hâlen de satılmaktadır. Bugün teessürle müşahede etmekteyiz kİ bütün valtlerin hiçbiri tahakkuk etmemiştir. Üstelik bir kısımları da memleket aleyhine olarak ters İstikametlere doğru yo! almıştır. Hükümet, modern ziraat âletlerin! ucuz olarak memlekete İthal edip çlfçlye bedeliyle dahi dağıtmış değildir. Devlet müessesele-rlnln yaptıkları ziraat âletleri, kalitelerinin düşük olmasına rağmen vatandaşların ortaya koydukları âletlerden ve İtha! mallarından çok daha pahalıya satılmaktadır. Bu sene mem lekette bol mahsul vardır. Fakat bu mahsulü iklim zararlarına uğratmadan kaldırarak ambarına koyacak köylünün elinde bu iş için de vaSLta yoktur.»
1 Eylül kararlarının da memleket İktisadiyatında derin yaralar açtığına temas eden D. P. sözcüsü, birinci Haşan Saka kabinesinin 9 aylık çalışmasında İktisada darlığı bir nebze olsun gideremediğini anlattı.
A4emur kadroları
İsmail Hakkı Çevik, hükümetin 918 bütçesindeki masrafların yüzde 50 sİ-ntn Milli Savunmaya, 46 sının (ia kadro masraflarına tahsis edildiğini ■öyledlğlne İşaret ederek dedi kİ:
«— Türk milleti milli savunmanın ...
■ağlanması İçin gereken fedakârlığı tutacaktır. Zira, ülke bütünlüğümü-bugune kadar nasıl yapmışsa bundan zün ve bağımsız devlet hayslyetlml-^J'ra da yapacağından aslâ şüphe e- zin başlıca temelini bunda görmek-
Başbakan Meclisle Kabine programını okuyor
Kabinenin programı
Ankara 18 (AA.) — Başbakan
Kasan Saka bugün Büyük Millet Meclisinde hükümetin aşağıdaki programını okumuştur:
Büyük Millet Meclisinin sayın üyeleri.
Anayasa gereğince, tutacağı yolu ve siyasi görüşünü açıklayarak oyunuzu İstemek üzere huzurunuza çıkmış bulunan hükümetiniz bir parti programına bağlı olduğunu gözönün-de tutarak, başarmakla görevli bulunduğu İşlerin teferruatı üzerinde durmaksızın, ehemmiyetli gördüğü memleket dâvalarını huzurunuzda belirtmeyi daha elverişli bulmaktadır.
Dünya ufuklarında iyileşme alâmeti henüz belirmedi
Aziz arkadaşlar,
İkinci cihan harbinin sona erme-stle uzun ve karanlık bir sürünceme devresLne girmiş bulunan dünya ufuk larında her hangi bir İyileşme alâmeti henüz belirmemiştir. Milletlerarası münasebetlerin bir ahlâk ve adalet nizamı İçinde gelişebilmesini sağhyacak ve İnsanlığın daha kötü âklbetlcre düşmesini önliyecek başlıca çare olarak, Birleşmiş Milletlere İnanımız, bugünün şartlan ne olursa olsun devam etmekledir.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin dış siyasetinin değlşmlyeceğlnl bu vesile İle bir kere daha teyld etmek leşleriz.
İkinci cihan harbinin İlk yılından İtibaren müşterek insanlık İdeali uğrunda Tiirk milletinin katlandığı ve bugün de hürriyet ve İstiklâli uğrunda hâlâ katlanmakta bulunduğu fedakârlıkların ne derece ağır olduğunu bilmeyen kalmamıştır, Sekiz yıldır detlet bütçesinin yarısına yakın, hattâ zaman 2aman yorumdan fazlası vatan müdafaasına ayrılmaktadır. Bu bakımdan, durum, harb esnasında olduğundan asla daha müsait değildir. Bilâkis, bu masrafların uzun yıllar arasız devam etmiş olması, milli ekonomi üzerinde gitgide ağırlaşan bir baskı yapmaktadır. Fakat, hükümetimiz. şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da milli savunma ihtiyaçlarını her İhtiyacın üstünde
dilemez. Bu bahiste onun tek arzusu,
teylz. Bu uğurda gerekirse mllk-tlml-
AKŞAM’ın '
■ Küçük ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sahibi Necmeddin Sadak — Van İşlerini fiilen İdare eden: O. Bildik — Akşam Matbaası
Ara seçimleri ve D. Parti
Celâl Bayar seçimlere iştirak edilmemesi fikrinde
Adana 19 _ Celâl Bayar, Demokrat Partinin yeni binasında bir toplantı yapmış ve partililer tarafından kendisine sorulan sualleri cevaplandırmıştır.
Demokrat Başkanı, yeni seçim kanunu İstenen şekilde tadil edilmezse ne yapacağı sualine şu cevabı vermiştir:
_ Bunu her yerde ifade ediyoruz. Sandık başında hâkimleri istedik Biz hiç kimseye memleket meselelerinde hatır İçin veya korku bahasına taviz verecek insanlar değiliz. Seçim kanunu İstediğimiz şeklide çıkmazsa ben şahsen bu İş partide konuşulurken seçimlere girmemek hususunda arkadaşları İknaa çalışacağım.
50 - 60 kişilik çete geri püskürtüldü
İlk iaşe kafilesi
Kudüse vasıl oldu
Arap birliği Filistin meselesinde görüşünü değiştirmemeğe karar verdi
Londra 19 (R) — İki aydan ■beri muhasara altında bulunan Kudüs şehrine dün İlk defa olarak bir yardım kafilesi girmiştir. Arapların mfl-saadeslle 300 kamyondan mürekkep bir kafile Babe'vad'dan geçmiş ve Birleşmiş Milletlere mensup 4 müşahidin kontrolü altında olarak Yeni Kudlls şehrindeki Yahudllere yiyecek maddeleri getirmiştir.
Yahudller uzun zamandan beri ilk defa olarak taze sebze, süt, et ve sigaraya kavuşmuş bulunmaktadırlar.
Londra 19 fR) — Arap Birliğinin siyasi komitesi toplantılarını dün Kafi irede sona erdirmiştir, Arap devletlerinin temsilcileri, oy çoğunluğu ile
Arap Birliğinin Filistin moMİeşl karşısındaki tavrında bir değişiklik Oh maması yolunda bir karara vartaya lardır. q
Beyruta döndüğü sırada beyanatah bulunan Lübnan Başbakanı şöyle dj? iniştir: - O
«Arap Birliği Fillatlnln taksimin^ ve orada bir Yahudi devletinin kdQ rulm asını kabul etmlyecektt ta yuvarlak masa etrafında lerle toplanmak fikrinde de
kat Kont Bernadotte’a yardı sadlle bu konferansa mütehasnslflj© göndermeye karar verdik. Bir netlc^ elde edilmediği takdirde Araplar içftt— yapılacak tek şey savaşa devamdır.» 5>*
Q
Trumanın Türkiyeyef yardıma dair raporu0
dütsüz katlanacağından şüphe edilemez.
Yeni demokratik sistem
Sayın arkadaşlar,
Büyük Meclisin bu toplantı yılında çıkardığı bazı kanunlar, girmiş okluğumuz yeni demokratik fîstemln temcilerini kuvvetlendirmiştir. Yüco Kamutayın tasvibine sunulmak üzere bulunan Seçim kanunu değişiklik tasarısı gerçek demokrasilerin temeli sayılan .halk İradesinin, iyi niyet sahibi hiç kimsenin İtiraz edemlyeceğl bir emniyet İçinde belirtilmesini sağlayacaktır. Hükümet, önümüzdeki kısmi seçlmlcrlfl ve her seçimin, vatandaşların oylarını serbesçe kullana bilecekleri ve neticelerine emniyetle bakabilecekleri bir tarzda cereyan etmesine önem vermektedir. TÜTklyede demokrasinin tertemiz geleneklerle slyast ve medeni vatandaş haklarını (Arkası sahife 2; sütun 5 te)
Lalapaşa 18 (AA) — Bugün sabahın 2 sine doğru 15 kişi tahmin edilen bir Bulgar çetesi, İlçemizin hudut üzerinde bulunan Kalkansöğiit köyüne bir baskın yapmış, ve silâhlı kuvvetlerimizle giriştiği çarpışmada ağır bir yaralıyı topraklarımızda bırakarak savuşmuştur. Baskın sırasında yaralanan bir yurttaşımız da sonradan ölmüştür.
Lalapaşa 18 (AA) — Dün gece ilçemizin hudut üzerindeki Kalkansöğût köyüne bir Bulgar çetesi tarafından yapılan baskında ağır yaralı olarak ele geçirilen çeteci Bulgar ölmüştür.
Yapılan tahkikat, baskına iştlrâk eden çeteci sayısının 50 İle 09 arasında olduğunu göstermektedir.
Ankara 18 — Bulgar hükümetinin; Bulgarlstanda bulunan Türk konsolosları hakkında, Dışişleri Bakanlı’ ğıha bir nota tevdi ettiği hakkında dün bazı söylentilere nazaran verilen haberin doğru olmadığı bugün salâhiyeti! makamlar tarafından açıklanmıştır.
Edirne 18 — Bulgar çetesinin Kal-kansöğüt köyiirr.ûze baskını esnasında şehit düşen köylü Selim oğlu Mehmettlr. Köy halkı, 40 - 50 hanelik olup ân! bir surette tecavüze uğramıştır.
Batı Almanyada para ıslahatı
Gene! Kurmay Başkanı-nın Almanya'ya seyahati
Ankara 19 (Akşam) — Genelkurmay Başkanı Salih Omurtak. bu sabah beraberinde hava tümgenerali Fevzi Uçaner, kara tümgenerali Fasih, altı kurmay rubay ve emir subayı olduğu halde uçakla Al-manyaya hareket etmiştir.
Türk ordusu dünyanın bu karışık bölgesinde istikrar sağlıyor
Washington 18 (A.P.) — Başkan Truman, Türk ordusunun kendine güvenirliği ve liyakatinin dünya için istikrar verici bir unsu> olduğunu beyan etmiştir.
Türkiye ve YunanLatana yapılan Amerikan yardırdı hakkında Birleşik Amerika kongresine bir rapor sunan Başkan. 1948 yıltnın Uk 3 ayı zarfındaki durumu gözden geçirmiş ve ezcümle şunları kaydetmiştir:
Yunan ekonomisini kalkındırmak hususundaki Amerikan gayretleri netice vermeğe başlamışsa da, durum nezaketini muhafaza etmektedir.
Tiirktyede ise, programın tatbiki fasılasız devam etmekte olup, Türk askeri mekanizmasının alftylşslz İtimadı'nefsi ve liyakati dünyanın bu karışık bölgesinde İstikran temin edici bir leslr icra etmektedir.
tVashlngton 18 (AA.) — (AFP): 1948 yılının İlk üç ayı içinde Yunanistan ve Tiirklyeye yapılacak yardım programı hakkında Başkan tarafından kongreye, sunulan raporda Türkiye hakkında şöyle denilmektedir:
«Programın tatbikine .bilhassa gün derilen Amerikan askeri teçhizatının kullanılması İçin Türk askerlerinin yetiştirilmesi bakımından durmadan devam olunmaktadır.»
Türklyeye gelince raporda bu mem lekette kongrenin müsaadesi İle bulundurulan 268 kişiden !83 Önün kara, deniz ve hava ordularına mftisup Amerikan subayları oldukları belir-
tilmektedir. Program gereğince verilmesine müsaade edilen takriben 350.000 tonluk malzemeden takriben 30.000 tonunun 31 marttan evvel gemilere yüklentldlgl kaydedilmektedir. Raporda Amerika hükümetinin bu sevktyatm aralık ayından evvel oyda ortalama olarak 40 - 50 tonu bulacak şekilde tlcll edileceğini ümit ettiği belirtilmektedir.
Vashlnglon 18 (AA) — (Reuter): Türkiye ve Yunanistan İçin Ayan Meclisi, Temsilciler Meclisinin 200 milyon dolarlık tahsisatına karşılık 250 milyon dolar kabul etmiştir.
Almanya ile ticaretimizde yeni inkişaf ümitleri îşga! makamlarile Türk murahhas heyeti arasında iki ay süren müzakerelerin müspet bir neticeye varmadan sona ermesi üzerine bu hâdisenin memleket iktisadiyatına yapacağı fena tesiri nazarı itibare alan hükümet İstihsal ve ticaret âleminin ısrarlı müracaatlarına dayanarak dost devletler nezdlnde ciddi teşebbüslere girişmişti. Memnuniyetle öğrendiğimize göre bu teşebbüsler İyi karşılanmış ve müzakerelerin Parlsle tekrar başlaması kararlaştırılmıştır.
Bu müzakerelerin bilhassa Türk tütünlerinin daha geniş mikyasta Almanya’ya satılmasını sağlayacak bir neticeye varacağından şüphe edilmemektedir
Islahat sayesinde 45 milyon kişide on ikişer dolar tutarında mârk kaldı
Şaheserler silsilesi
John D. Carr’ın
DİKKATLER:
Berlin 18 (AP) — Batı Almanyada bugün İlân edilen bir para reformu neticesinde 45 milyon kişinin ceplerinde ancak 12 şer dolar tutarında mark kalmıştır.
Önümüzdeki İki ay zarfında, da. ancak şahıs başına G dolar daha elde edebileceklerdir. Reform mucibince, her şahıs pazar günü 40 eski mark verip 40 yeni mark alacaktır. Ayrıca 20 eski mark daha yatırıp İki ay zarfında 20 yeni mark alabilecektir. Değiştirilecek paranın yekûnu 60 markı aşamıyacaktır. 3 Batı devletinin Almanyada giriştikleri bu para reformu daha şümullüdür.
Bati bölgelerinde geçecek bu yeni paraya Deutectu Mark adı verilmiştir. Reform neticesinde hâlen tedavülde bulunan para miktarı kesin surette azalmış olacaktır.
Sovyetlerin şiddetli tepkisi
Londra 19 (Ri — Alınanyanın Batı bölgelerinde tatbik mevkiine girmiş olan yeni para siyasetine karşı Sov-yetlerln tepkileri Ant ve şiddetli ol-
AŞK ve MACERA ROMANLARI
«Viran Kule» ve «imparatorun Enfiye Kutusu» romanlarını okuyucularımız büyük bir alâka İle teklbettLlcr. Mihveri aşk olan zabıta romanlarını yazmakta. John D. Carr’ın emsalsiz bir genç Üstat olduğunu takdirle gördüler.
Ayni muharririn en iyi eserini AKŞAM sütunlarında yakında neşredeceğiz.
YALAN İÇİNDE YALAN
0,05 gram üzerinde miskallı hassasiyet
(Vâ - Nû) ntın tercüme ettiği bu aşk romanı okuyucularımızı heyecandan heyecana sürükliye-eektir.
muştur. Ruslar Batı ve Doğu Almanya arasında kapalı bir hudut yaratmışlar ve bütün yolcu nakliyatını durdurmuşlardır. Doğudan Batıya geçmek İsteyenler sonradan geri dö-nemlyeceklerdlr.
At çalındı, ahır kapandı... öbür hikâyedeki maymun da gözünü dört açtı:
Harici bir İlâçta 0,95 gramlık bir kokaini i terkibi kullanmak zorunda kalan cczahaneler, her sefer için yeni reçete istiyorlar.
— Peki, ilâcı îıer yenileyişte doktora on lira mı vereceğiz?
Bu da halka yeni bir külfettir. Tasavvur edilsin: 0,05 gram. Dileriz kİ kiloluk paketler üzerinde de aynı derecede hassas dav-ranılabilsin ve bunlar artık üst üs te yığılıp deniz aşırı seyahatlere gidemesin bari... Tek tesellimiz bu olacak.

Havagazı İdaresinde yeni rekorlar Havagazı idaresine telefon edip acele bir tamirci istedik: «Bu-, gün değilse yarın sabah gelir!*
dediler. Gelmedi. Yine telefon ettik. «Bugün değilse yarın gelecek!» dediler. Yine gelmedi, yine ve yine ve yine telefon ettik. Bay Talât İsimli memura on iki günden beri adam beklediğimizi ve tamircinin hâlâ gelmediğini bildirdik: «Bugün gönderemezsek yarın gelir!» diye klâsik cevabı tekrarladı. 13 üncü gün de tamir ci gelmedi. 14 üncü gün hele şükür geldi. Tamiri yapmadan ve yapmadığını bildirmeden gitti. Elbette mecburuz, yine telefon edeceğiz: «Bugün değilse yarın gelecektir.)» diyeceklerdir... tlh... Teşbihin sonu gelir miT Çek dur... Allah Allah! Iş Allaha kalmıştır.
Ah işletmeciliğimiz, fah İşletmeciliğimiz, vah vali, fcsubhan-allah, Lfthavle velâ kuvvete illâ billâhe işletmeciliğimiz!
Hemen Allah encamımızı in-yıra müncer ey ley e. âmini
. , , .........—-------• üc-jriö. u^uıua gcıı-nırse rrıuıeıımı-
(Ark.sı sahife 2; sütun 3 de) | zın daha ağır fedakârlıklara tered-|
19 Haziran 1943
Sahlfe 2
AKŞAM____________
Mecliste şiddetli Tartışmalar
Kabinenirtprograrm
Vas/i Rızanın bıyıklartflı kurtaralım Şehir Uyalraaunuo sevimli sanatkârı Vftfttt Rlza Zobu bü-
yük «ıkıntılar içinde İmiş. Vedat Nedim Tör kendisini dün yolda (örmüş.
— Nasılsın? diye «orunca Vasll Rlrat
— Sorma birader, demiş, halimi «orm&t Sıkıntıdan bıyıklanma saç kıran düştül
Vedat Nedim Tör gerçi doktordur, doktordur ama İktisat doktoru Olduğu İÇİn Vasfl Hırtının bıyıkta-tına baka kalmış, o İzah etmiş:
— Efendim malûmunu»: örn ürkeri boyunca, emekledikten «onra günün birinde emeklemekten de («ailen emekli a&hne sanatkarlarıma hali perişan. Allah İnsanı el-d«n, ayaktan, gözden düşürmesini Fakat düşürecek olursa, bir yurt açalım da bunları Ahır toürle rinde namerde tmıhtaç etmlyellm. dedik, talih babaya başvurarak bir piyango tertip ettik. Cemiyetin alindeki avucundaki 40 bin lira İla gfranboha eşya «atın alarak piyangoya yatırdık. Benim (İrerime yık-tılar. Sanatsever balkımızın yardım elini bu Metlere nasıl uzattıralım diye düşüne düşüne tatlı uykularımdan oldum. Aklıma geldikçe hafakanlar boğuyor, ateşini artıyor, nabzım duracak gibi oluyor. Oenln tanıdığın gazeteciler vardır. LUlâh aşkına...
Vedat Nedim Tör, sokakta cereyan eden bu acıklı sahneyi bana anlattı. Ben de sîzlere naklediyorum. Unutmayın kİ emekli «ah-jıa «anatkAriarita beraber Vasfl (Uzanın bıyıklan tehlikededir,,.
Sol temayallii
B
otomobiller
ilmem sizin de gözünüze çarptı mı? Bir havadis oku-
dum: Gazetelerin şehJr haberleri
Umumî Mecliste
Fakültelerde
Üniversitelilerin otobüsle seyahat ücretleri ve Bakırköy yolları
Umumi meclis, dün Atıf ödül’ün başkanlığı altında toplanmıştır, ftumamede mevcut boa mazbatalar müzakere edildikten sonra fezadan Muhlis Sırmalının bir teklifine dair Mavanln encümeni mazbatası okundu. Bu mazbatada Halkevinden taabrum bulunan Büyükadoda iskele mahallinin garp cihetinde denizden doldurulmuş Belediye malı olan bir gazino mahallinin (Adalar Halkevi) binası yapılmak üzere tahsis edilmeli münasip görülüyordu.
tazım Şinasl Dersan bu teklifi yerinde bulmakla beraber şimdiye kadar gazino olarak halkın istifadesi İçin kullanılan bu yerden yine aynı gürelle istifadesinin temadisini istemiş ve bu temenni nazarı dikkate alınarak mazbata kabul edilmiştir.
Müteakiben üniversite talebesinin yalnn Belediye otobüslerinde değil, hususi otobüslerde de 10 kuruş'ücretle isyahat etmeleri hokkındakl temenni dikkate alınmışı ve meclisin bu devresinde neticelenmek Üzere teklif bütçe encümenine havale dllmlştlr.
Bundan sonra Bakırköy kazası yollan hakkında Bakırköy Azası tarafından meclise verilen takrire reis ipuari.nl Sait Koçak izahat vermiştir. Takrirde İddia edildiği gibi Ba-k rköy yollan İçin 14 bin lira değil. 60 bin liralık tahsisat ayrıldığını söylemiştir.
Bakırköy fezalarından Mehmet Sipahi Ue Dr. Murat Cankatan bu İzahata İtiraz etmişler. 80 bin liralık tahsisatın nazar! kaldığını ve Bakırköy kazasındaki yolların çok bakımsız • ;duğunu söylemişlerdir.
M-eli», salı günü saat 15 te tupla-nacı-btır.
Mitler sağ mı?
Kolombiya’da olduğu iddia ediliyor
Bogota 18 (AA) — «Bitler Kolombiya'da mıdır?» Bogota’da bu yolda bir söyltnU dolaşmakta vs «La Eaton» ismindeki akşam gazetesi bundan bahsetmektedir.
Bu gazeteye göre. Alman diktatörü sahte bir İsini altında Kolombiya' ya « kilometre mesafede bulunan
■üt unlarında çıktı ama dehşetli riynril Şehir Meclisi lstenbuldakl bütiln motörlü nakli vasıtalarına emir vermiş. Hepsi direksiyonlarını sola geçirecekmiş. Mühlet blx şenel Gelecek sene bugün latan-bulda direksiyonu «ağda otomobil, direksiyonu sağda kamyon, otobüs, kamyonet görınlyecekmlşta.
Hımmmml... Bu ne demek? Şehir Meclisi her halde haytan başa ■ol temayüllü olmalı ki böyle cezri bir harekete girişsin. Direksiyon yeri olarak sağ dururken »ola iltifat etmek başka nasıl izah edilebilir? E İz sokaklarda sağdan yürüy örmüşüz da kara olmasın diye dlrek-■lyonlan «ola geçirUyorlarmış. Siz bunları benim gecelik kütalmna anlatın. Biz «ağcıyu, sabahleyin çağımızdan kalkana. «aft adımımızla yola çıkana. ' yolda «ağdan gideriz, «ağdan cayarız, soldan yabayı kabul edeli yirmi sene olduğu halde hâlâ saftdan yazana, direksiyonu solda otomobile, tahammülümüz yoktur.
Safa çark, marşi
Bir bakmak yeter?
Irtanbulda memleketin on senelik ihtiyacına faz.la fazla yetecek kadar mürekkepli kalem varmış. Hepsi ithal malı. Çeşit, çeşit. Altını, gümüşü, mürekkeple yazanı, ru İle yazanı, hattâ hava İle yazanı... Hepsi var. Fakat asabi rahatsızlıklara, haltA arpa ekmeğinin ciltte yaplığı Ariyalara İyi gelen kalslbronat yok. Hükümet kaleme dfJvlı veriyor, kalsibronata vermlyormuş. Bu yüzden, boyuna sinirleniyoruz, boyuna kaşanıyoruz.
Şu hükümet işlerine de akıl sır ermiyor. Yahu bu memlekette kaç kişi yan yazıyor, kaç kişi kaşınıyor pir baksanız al
Şevket Rado
seçimler
Dün dekan ve yönetim üyelerinin seçimine başlandı
İstanbul üniversitesi fakültelerinde dekan ve Yönetim kurulu üyelerinin seçimine dün başlanmıştır. Tıp fakültesi dekanlığına Prof. Dr. Ziya Ekdlm, Fen fakültesi dekanlığına Ord. Prof. Kerim Erim, Edebiyat fakültesi dekanlığına da Prof. Mazhar Şevket trişlroğlu getirilmiştir, iktisat v« Hukuk fakültesindeki seçimler başka bir güne bırakılmıştır.
Tıp fakültesi Yönetim kuruluna Prof. Dr. Zeki Keren, Prof. Dr. Ûveys Maskar ve Muzaffer Esat Güçhem; Edebiyat fakültesi Yönetim kurulu üyeliklerine Prof. Ali Tancğlu. Arif Malsel ve Prof. Ahmet Ardcl; Fen fakültesi Yönetim kuruluna da Prof. Ali Yar, Prof. Nâzlm. Teidoğlu ve Prof. Glelrsberg seçilmişlerdir.
Flor yada feci kaza
Bir ölü, üç yaralı var
Dün akşam saat 21 e doğru Florya -İstanbul asfalt yolu üzerinde Şcnlik-köyü mevkiinde feci bir kaza olmuştur.
Floryadan îstanbula gelmekte o-tan şoför Şercfeddin Özbek'in idaresindeki 5015 numaralı taksi, birbirini takiben gelen, fakat bir aralık yekdl-ğerlyle çarpışan bisikletle motosiklete çarparak yol kenarına devirmiş; motosiklette bulunan Mustafa Özer derhal ölmüş; Fikri ve Selâml İle yol IrenaruKta buuln&n Ayşe İsminde bir kadın da ağır surette yara lanmış! ardır.
dan başka FacalaUva'da oturanlardan biri Hltler'l bir kaç defa gördüğünü iddia etmiştir,
Diğer taraftan «İl Tlempo» İsminde başka bir gazete de bir kaç hafta Ence çıkan bir açık mektupta eski Relch Şefinin Confort2vte'do bir çlf-llktc oturduğu, Eakal bıraktığı ve sık sık Bogota'ya gelerek sinemaya gittiğini açıklamakladır. Bitlerin kurmay heyeti de kendisini taklbetmlş-tlr. Bu heyetin evinde gizli bir denizaltı üssü bulunduğu ilâve edilmek -
yeti namı altında toplamak uygun olmaz mı? Kendi dairelerini teftiş eden müfettişler, bazan muvaffakiyet gösterememişlerdir. Toprak ofisteki müfettişler, oradaki suiistimali meydana çıkaramamışlardır. Ancak maliye müfettişleri bunları meydana çıkarmışlardır. Yüksek mürakabe de fuzuli bir makamdır. Teftiş heyeti bu iş! görür. »
Gürültüler
Mecliste gürültüler, Ali Hiza Eren'-ln kürsüye gelmesinden sonra boşladı. Ali Rlza Eren, yeni kabinede genç elemanları gördüğünden dolayı meni nunlyetinl belini ve yen! Bakanların hal tercümelerini anlatmağa başladı. Bu sırada Demokrat Milletvekilleri tarafından gürültüler duyuldu. AH Rlza Eren, Sinan Tekelloğhmun dinlendiğini. kendisinin niçin dinlenmek istenmediğini sorunca gürültüler büs bütün arttı. Ali Rlzn Eren «özlerini bitirerek kürsüden İnince, Sadık Al-doftan kürsüye geldi.
Sadık Aid oğao. Haşan Baha'nın İstifanamesinde çekilme sebebini, «İçinde bulunduğumuz umumî şartlara göre hükümet durumuna yeniden tetkik vo mütalâasına fırsat vermek-» diye ifade ettiğinden bahisle demokrasinin hüküm sürdüğü bir memlekette. bir Başbakanın bu kadar kaçamaklı ve müphem bir «ebeple İstifa etmesinin görülmüş şey olmadığını söyledi.
(— Bu istifaya Cumhurbaşkanı mı, kendiri mİ, Millet Meclisi mİ sebep olmuştur» diyen sadık Aldoğan Haşan Sakanın tek parti «isteminin alışkanlığı tesir! altında kaldığım söyledi ve:
«— Haşan Saka, Devlet Şefinin iradesine dayanarak nasıl onun emri 11e Başbakanlığı kabul etmiş ise yine Devlet Şefinin, telkini ve İradesine tebalyetle İst!faşım vermiştir» dedi. Zihniyetlerde hiç bir değişlUifc olmadığına İşaret ettikten sonra da tenkldlere girişti. Anayasanın ruhsuz bir hata sokulduğunu. Recep Pokerin, çekilmesine Devlet Reis! İle Celâl Boyarın rnuvr.zaalarmm sebep olduğunu söyledi Bu sırada Demokrat milletvekilleri kürsülerin kapaklarını vurarak gürültüler çıkardılar «Hâşa!> diye bağırdılar.
Aldoğan, Celâl Bayafa da târiklerde bulunarak, politika sahasında tecrübe edilmiş kimselerin artık muvaffak olamıyacaklannı, Bayat'ın iktisat Vekilliği ve Başbakanlığı zamanında alınan batalı kararların, bugünkü İktisadi buhran üzerinde müessir olduğunu söyledi.
Bundan sonra kürsüye D. P. sözcüsü İsmail Hakkı Çevik geldi, İnönü İle Dayar arasında muvazaa olduğunu şiddetle reddetti.
Başbakanın cevabî
Fuat Hulûs! DemtreDi söz aldı. Be-çlm emniyeti üzerinde konuştu. Mü-lakıben Başbakan Haşan Baka kürsüye geldi. 6eçlm kanununu tâdil e-den tasarının dünya muvacehesinde emniyet verecek mahiyette Meclisten çıkacağını söyledi. Tenkldlere cevap veren Başbakan, demokrasinin tu memlekette yerleşmesi yolunda yapılan icraatın insaflı şekilde ölçülmesi lâzım geldiğini söyledi ve dedi kİ:
«— Demokraside muhalif partinin rolü, sadece yapılan İşleri fena göstermek değildir. İnşallah memleketin ahvali, günün birinde başka türlü tecelli eder de, kendilerini mesuliyet mevkiinde görürsek ve bu bize nasip olursa, kendileri hakkında böyle dü-şünmlyeceğlmlze emin olsunlar. (Sağ dan «tnşaalah» sesleri).
Haşan Saka, sözlerini şöyle bitirmiştir:
«— ArkdaştaT; bir hükümetin kifayetsizliği ve küsura olabilir. Bunlar, mümkün şeylerdir. Benim kana-tlnıe göre lâyuhtl bir hükümet yoktur ve hiçbir zaman mevcut bulunmıya-caktır.»
Bundan sonra müzakerenin yeterliğine ve programın oya konulmasına, dair önerge okundu ve kabul edildi.
Rey toplama neticesinde İse 40 muhalif oya karşı 308 oyla Haşan Saka kabinesine güven oyu verildiği anlaşıldı. Bu netice üzerinde kürsüye gelen Masan Saka, hükümetine karşı İzhar edilmiş olan teveccühe teşekkür etti.
(Baş tarafı 1 İnci sablfcde) faydasız masraflardan vazgeçilmesidir. Hükümet, beyannamesinde kabul etliği gibi Türk devleti, uzun BC-nelerdenberl bir teşkilât ve kadro hastalığına tutulmuştur. Her hükümet, bu tnaiazl halden kendini kurtaramadığı İçin 1948 senesi umumi bütçesinde kadro masrafları ve bunların mütemmimi elan diğer masraflar, bütçemizin yarısına yaklaşan bir hadde kadar yükselmiştir. Bir devletin bütçesinde masrafın yansına yakın miktarını kadro masraflarına (alışla etmek zarureti hasıl olursa, bu bütçe ve onu tatbik etmek mesuliyetini üzerine alan icra kuvvetlerinin yapıcı olduklarına nasıl İnanabiliriz ve yapıcı vasfını taşınuyan bir İcra kuvvetine, Türkiye Büyük Millet Meclis! nasıl güven oyu verebilir?
Muhterem arkadaşlarım; muhalefet partisi, yeni hükümetin geçmiş hayatına bakarak, gelecekte bu hükümetin yeni bür İş yapabileceğine kani değildir ve bu kanaat! yüzünden birinci Haşan Saka kabinesine verdiği güvensizlik oyunu İkinci Hasrın Saka kabinesi İçin de kullanmakla vicdanını tatmin edecek vo kendisini destekllyen Türk milletinin samimi arzularını bir kere daha ortaya koymuş olacaktır.
Sözlerimize «on verirken kulianaca-ğımız kırmızı oylarla Demokrat Failinin muhtelif Sebeplerle dış politika hakkında İzhar ettiği kanaatini değiştirmemiş olduğunu beyan ederiz.» Müstakil demokratlar ne diyorlar?
Müstakil demokratlar adına konuşacağını söyjlyen Ahmet Oğuz. Haşan Saka kabinesinin 21 temmuzdan sonra, iktidar partisinin üçüncü hükümeti olduğuna işaret etti. «I-Iasan Sakanın. 8 Bakanı değiştirerek tekrar iktidara geUşlnhj mânasını anlamak güçtür.» dedi ve program üzerindeki görüşlerini belirtmeğe geçerek, programın. ciddî bir vesika «ayılamıyaoı-fiım söyledi ve sözlerine devamla:
«— Yeni hükümet, kadro masraflarını indireceğini, bazı inşaattan tasarruf yapacağını söylüyor. Uzun vâ-dell bir görüşle esasen noksan olan memleket İhriyaçl2n karşısında böyle bir tasar uftan bahsetmek, kendi kendimizi aldatmak olur. Şıı ' hale göre beslenen ümitlerin sadra şifa verici olmadığını kaydetmek lâzımdır> deçL
Geçim darlığının vatandaşları günden güne ezdiğine de temas eden Ahmet Oğuz, harici ticaretin istikrarını kaybettiğini, tütün, fındık vesalr ihraç mallarının satılamaz hale geldiğini söyledi ve;
«— Bütçemiz açıktır. Vergi tahsilatı 31 milyon. Ura eksilmiştir» dedi.
Ekmek ve şeker meselelerine de temas eden hatip, yeni kabine programının, İktidar partisinin ba.şansız-hğmı belirten «ç vesika olduğuna işaret ederek sözlerini bitirdi.
İrtikâp vc irtişa ve lüks mefruşatla mücadele Bundan sonra kürsüye C. Halk P. milletvekillerinden Binan Tekell-oğlu geldi. Haşan Saka kabinesine başarılar dileyerek, söze başlayan Sinan Tekelloğlu, Haşan Saka’run demokratik sistemi kurmak İçin ortaya atılan ilk arkadaş olarak tanındığını söyledi. Polis vazife ve salâhiyet kanununu kaldırdığını, Toprak ofisindeki yolsuzluktan meydana çıkardığını, Seçim kanununu yenileyecek kanun tasarısını encümenlere sevkedenln de Haşan Saka olduğuna İşaret etti. Yeni kabineden neler beklendiğini de şu sözlerlle anlattı :
«— İrtikâp ve İrtişa İle merhametsizce mücadele etmelidir. Mürteklp ve mürtcşiler askeri mahkemelere sev-kedllerek en ağır cezalara çarptınl-malıdır. Devlet dairelerindeki o lüks tefrlşatı, o abajörlü lâmbaları, kaloriferli dairelerde yakılmakta olan sobaları, vazifeleri başında makklyaj yapan hanımları derhal kaldırmalıdır. Başvekilden rica ediyorum: Bugünden İtibaren bu dediklerim yapılmalıdır. 200 lira maaş alan bir memurun önündeki masa 500 lira, bir müdürün hokkası 200 liradır. Müdürlerin odaları ayrı, şeflerin odaları ayrıdır. Mesken sıkıntısı çektiğimiz şu günlerde bilmem hangi şefe, bilmem hangi müdüre teker teker oda tahsis edeceğimize onları memurlarla bir arada otıırtsak kibarlığımızdan mı kaybederiz? Biraz sıkışalım, kendimize uyar bir şekil alalım. Dairelerdeki memurlara ek ödenekler veriliyor. Bütün Vekâletlerde bu, böyledlr. Sonra fuzuli memuriyetler de vardır. Daktilo bolluğu da ayrı bîr dâvadır. Her memur yazısını kendi yazmalıdır. Daktilolar o kadar çok kİ bir müddet yazı yazdıktan sonra örgü örüyorlar. Bu israftır, yazıktır. Bütün müfettişleri bir araya toplamak lâzımdır. Halbuki her dairenin müfettişi ayrıdır. _Hen.(dnl Başbakanlıkta bir teftiş he-
Büyük Meclis önünde açıklamak İsteriz kİ, yalnız genel biilçd-ye dahil teşkilât kadroları her yıl artışlar kaydetmek sureliyle, çcçJ’U önlük haklan Ue birlikte karşılıktın içinde bulunduğumuz yıl bütçe?) gelirinin yüzde 40 sına kadar yükselmiştir.
Kadro masraflarının artması önlenecek
Hükümetiniz bu derece yükselmiş olan kadro masraflarının daha fazla artmasını önlemek kararındadır. Bu kadroyu hizmet Ibtlyaçlarlyle mütenasip bir hale getirmek İçin alı. iniş olan kararın tedrici surette tatblkı-na geçilerek bütün kadroları yeni baştan düzenlemek, sayısı on yıl içinde bir misline çıkmış otan memur larmuzı, kütle halinde açıkta bırak-mıyacak şekilde ve mağduriyete kc-beb ohnıyacak tedbirlerle, bugün IçJo mümkün otan asgari kadrolara varmak istiyoruz,
tçlnde bulunduğumuz hal ve şartlara göre, devlet masraflarında tasarruf lüzumumu görmemek mümkün değildir. Hükümetiniz bu tasarruf gayesini en ciddî şekilde gerçekleştirmek azmindedir.
Bu arada, ekonomik kalkınmamız için doğrudan doğruya verinin olmı-yan ve geciktirilmesi mümkün olan inşaattan vazgeçmek kararındayız. Diğer taraftan, devlet İdare masraf-Iannm her nev’lnde mümkün olan â-ram! kısıntıya gitmek suretiyle bütçe yükünü hafifletmeye gayret edeceğiz.
Bütçede tasarruf ve vergilerimizin ıslahı Bütçe kısıntılarlyle birlikte, verglle-rlndrin ıslahı yolunda girişilmiş olan çalışmalara devam edeceğiz. Bu arada vergi reformumuzun esasını teşkil eden gelir ve usul kanunlarının yüksele meclisçe bu yıl İçinde kabulü dâvanın hallini kolaylaştıracaktır.
Şunu da kesin olarak belirtmek isteriz ki tnaü durumun sağlamlığı batanımdan bütçe masrafları için hiçbir raretle emisyon tedbirine --11-mfyeceğlz. Para değerinin korunmasına ve Türk parasının İçeride ve dışarıda istikrar ve emniyet unsuru olmak vasfını muhafaza etmesine itina göstereceğiz.
Tasarruf yolunda alacağımız tedbirlerin yarataeagı İmkânlar ne olursa. olsun, ekohomlk kalkınmamızı bir an önce gerçekleştirmek için, dış krediye İhtiyacımız Aşikârdır. Bu yolda yapılan teşebbüsler müspet neticelere ulaşmak özeredir. Gerek dış kredilerin, gerek iç finansman İmkânlarının müsaade edeceği nispette, başlıca ziraatı ve diğer ekonomik sahaları kavnyan, muhtelif yıHara ayrılmış kalkınma plânımız yakın bir zamanda tesblt edilmiş bulunacaktır.
Muhterem arkadaşlar;
Hükümetinizin üzerinde duracağı ana dâvaları bu suretle kısaca belirtmiş olduk. Bu görüşlerimiz yükselt heyetinizin tasvibini kazanır ve bize güven oyu verirseniz bu yolda elimizden gelen gayreti sarf edeceğiz. Eğer blzlerl İtimadınıza lâyık görecek olursanız, hükümetinizin bugünün a-ğır şartları altında İş görüp muvaffak olabilmesi her şeyden önce yüksek heyetinizin sürekli yardım ve desteğine bağlı olduğunu da arzetme-me müsaadenizi dilerim.
(Baş Urafı 1 İnci sablfcde) teminat altında bulunduran mevzuat tlzerlndo yükselmesine titiz bir itina göstermekte devam edeceğiz.
Bu arada, Basın kanununu, memleket basınına düşen yüksek görevin defterini takdir ederek, bir taraftan anayoıtnmıyın «ağladığı hürriyetlerin suıin İçinde en geniş tenkld haktan i tanıyan, fakat diğer taraftan, en medeni memleketlerde olduğu kadar ferdin şeref ve haysiyetini koruyan bir şekle koymanın lüzumuna İnanmış bulunuyoruz.
Anayasamızın teminat altına aldığı rejimimize zarar verecek propaganda ve tahrikatla müessir şeklide mücadele etmek azmindeyiz.
Bayın arkadaşlarım,
Vatandaş çokluğunun oylarına dayanan Bağlam re kuvvetli bir İktidarla, slyari ve tabii haklanma her türlü şartlar altında masun kalacağından emin bir azlık müraknbesl veya muhalefet sistemini yerleştirmeye çalışmak, gayelerimizin başında gelmektedir. İktidarın azlığı ezmesini, azlığın da meşru vo kanuni haklarının sınırı dışına çıkarak tahakküm yoluna sapmasını milletimizin asla tahammül edemlyeceğl istibdat şeklileri «aymaktayız.
Yurdumuzun medeniyet ve refah yolunda ilerlemesini halk İradesine dayanan bir idarenin devamında görüyoruz. Bunun İçin kanunlarda, sosyal ve politik bayatta olduğu gibi her derecede nimiinrımırAa demokratik terbiyenin yerleşmesine ehemmiyet vereceğiz.
Çekilen malî ve iktisadi sıkıntı
Değerli milletvekilleri arkadaşlarım,
Biraz önce İşaret ettiğimiz dünya durumu, bunun neticesi olan ve bütçemizin yansını kaplayan milli savunma giderleri, düzeltilmesi, giderilmesi veya azaltılması, yalnız memleketimizin gayretleri ile kabil olmayan bir sıkıntı yaratmıştır.
Memleketimizin çekmekte olduğu sıkıntıları dün yan m politik ve ekono mile durumundan tecrit ederek mütalâa etmenin doğru olmıyacağım takdir edersiniz. Bütün dünyada ekonomik zorluklar henüz azalmış değildir. Hattâ bir çok memleketlerde bu zorluklar artmaktadır, iç ve dış AmUlerln elverdiği nispette bu şıkın* tiyi gidermeğe çalışmak elbette vazifemizin haşanda gelir.
Muhterem arkadaşlar;
Yıllardır bütçemizin yansım alan Milli Eavunma masraflarını ve diğer yansına yatan taamını bulan dfeTİet kadro giderlerini, öbür yandan kültür, ekonomi, «ağlık ve bayındırlık alanlarında kalkınmamızın gerektiği karşılıktan ekonomik kaynaklarımla zorlamadan temin etmek ödeviyle karşı karşıya bulunmaktayız. ‘
Bundan dolayıdır İd, devlet İdaresi sorumluluğunu üzerine alan bir hükümet bu ödevini yerine getirebilmek İçin yüksek heyetinizin hem güvenine, hem yardımına dayanarak cesaretli ve radikal tedbirler «Jmak mevkiindedir.
Pendikte tren kazası
Evvelki gece Kazlıçeşmede bir tren kazası neticesinde yaralandığını dün yazdığımıs otuz, beş yaşlarındaki meçhul adam dün akşam üzeri hastanede ölmüştür. Bunun Nihal adında biri olduğu anlaşılmıştır.
Bundan başka dün bir tren kazası da Pendik İta İçmeler arasında vukua gelmiştir. Pepdikte oturan Haildin sekiz yaşlarındaki çocuğu Hız?. Cebeci yol kenarında İlerlemekte İken Gebze - Haydarpaşa arasında işleyen banliyö katarının sadmesine uğramış ve Nümuno hastanesin# kaldırılırken Ölmüştür.
Beyoğlu yeni evlenme dairesi
Yukarıda Beyoglundakl yeni Evlenme dairesi, aşuğııla Van İlk nikâhı kıyarken

Bcyoftlunda İnşa edlleıı yeni Evlenme dairesi dün öğleden sonra büyük bLr kalabalık huzurunda Valinin nutklle açılmıştır. Vtdl nutkunda bu yeni binanın güzel sakatı altında hayatlarım birleştirecek çiftlere saadetler temenni etmiş ve umumi meclis başkan vekili Sırrı Enver Baturtan
kıw Türkün Batur He diş tabibi Muzaffer Ahyiizün nikâhmı kıyniLj ve O. H. P. Divan üyelerinden Atıl Ödül Ue O. H. ?• İstanbul başkc.ui Sadi Eekter şaiılUik etmişlerdir.
Yeni evliler Vali ve davetliler tarafından tebrik edilmiştir. DaviUUe» hazırlanan büfede ağırlanın ıri(n-dır
Yeni evlilere saadetler dileriz.
'Haziran 1948



AKŞAMDAN AKŞAMA
Üzerinde gittikçe bassaslaşiığımtz dil bahsi
Sadun Galip arkadaşımız, Vatan gazetesinde, dil bahsine türlü türlii zaviyelerden temas ediyor:
Diin radyo haberlerini dinlerken kulağıma yeni icadedilen kelimelerden bir sonuncusu çarptı: Gözetmen. —diyor,— Cümlenin gelişinden anladım ki gözetmen. müşahit kelimesi yerine kullanılmaktadır. Gözetmen her hal de gözeten adanı veya gözetilen adam demek olacaktır.»)
Ve Saılun Galip, yaziSmı şöyle bitiriyor:
. Müşahit kelimesine pasaport vermek, Türkçeyi bîr kelimeden daha yoksul etmek demektir.'
Kendisile tamamile hemfiki-rira. Müşahit kelimesinin ifade ettiği mefhum 1948 senesinde meşgul hücredir. Burası tarih boyunca tutulmuştur. O hücreden müşahit çıkarak, yerine velev orta Asyadan gelmiş bir kelimeyi oturtmak kimsenin salâhiyeti dahilinde değildir. Müşahidin müktesep bir vatandaşlık hakkı vardır. İşte «uydurma■> kelimelere karşı halkın günden güne artan gazabı bu yüzdendir. Halk, asırlarca müddettir edindiği nıeııus kelimelerin, mefhum hanelerinden kontratsız kiracılar misali kapı dışarı atılarak yerlerine göçmenlerin alınmasını arzu etmiyor. Velev bu göçmenler. yüzde yüz türk ırkından olsalar dahi. Bu toprakların ananesine bağlı halk. ırkçılık istemiyor.
Fakat ırkı saf öz Türkçe kelimeler için dahi bir yaşama sahası vardır. Onların, baş üstünde yerleri vardır.
Şöyle ki...
Meselâ şu saha kelimesini ele alalım, l’erli yerinde oturup duruyor. Onu kovarak yerine «alan» kelimesini getirmeğe hacet yoktur. Halide Edîb'iıı, Refik Ha-lid’in, Ali Fuat Başgil'iu ve diğer yaşlı ve genç münevverlerimizin mevcut bulundukları bir metli s te bu misal üzerinde düşünülmüştü: «Tayyare meydanı»
. «Spor sahası ... «Şehirlerin or lalarında İııgilizlerin şekillerine göre ifade ettikleri türlü çeşit meydanlar - ... (• Ormanların ortasında ağaçların seyrekleştiği sahalar ... «Otomobillerin beklenilmesine mahsus parklar» ... İlh. ilh... Yazı Türkçesiııde şimdilik noksan olan bu neviden türlü «saha - ve «meydan ■ 1ar vardır. «Alan gibi, yahut ne bileyim «algan» gibi kelimelerden beheri işte bu mefhumlara ve emsaline karşılık olabilir. Faraza otomobil parkı deriz; orada otomobillerin bekledikleri asfalt boş luk anlarız. Keza «algan» deriz, dört köşe bir meydan anlarız. \’c saire .. Bütün bunların şimdiye kadar Türkçelerl yoktu. Yaratılmaları ııe mutlu! Halbuki müşahit kelimesi mevcutken yerine gözetmen almanın hikmetine akıl su* ermiyor.
Sadun Galip Savcı arkadaşım, geçen gün de «mamafih — bi-nanıaleylı gibi kelimelerin Türk (eden atılmaları, zira, «bununla beraber- gibi tâbirlerin o vazifeyi gördükleri üzerinde durmuştu. Kendisile hemfikir olanlar çoktur. Hattâ Orhan Seyfl - Reşat Nuri neslinden bir az evvel ve bir az sonra gelenler Türkçeyi hep böyle tasfiye etmeğe uğraştılar. Muakıplan maalesef ifrata vardı. Onun için sade suya bîr Türkçe ile karşılaştık. İyisi mi:
1 — Konuşma Türkçesinde mevcut bütün kelimeleri artık vefa ve sadakatle alıkoymak;
2 — Yeni mefhumlara karşı yeni kelimeleri öz Türkçe meıışe-Ierden yaratmak; olamıyorsa beynelmilel şekillerini kabullenmek , lâzımdır.
Bu iki basit prensipten ayrılmadığımız takdirde dil hususunda belli başlı bir sürçmemiz olmıya-caktır kanaatindeyim.
* (Vâ-Nû)
Pamuklu mensucat
Şarapçılığımız gelişiyor
Sahlfe 3
İSTANBUL HAYATI
Esmerin tadı!
Fişler haftaya muhtarlar vasıtasile dağıtılacak
Sümerbank mamülfttı pamuklu mensucat tevzii İçin bastırılan fişler hazırlanmıştır. Fişler önümllzdekL hat ta kaymakamlar ve muhtarlıklar va-sıtaslla evlera dağıtılacaktır. Bu fişlerle nüfus başına üç metre ucuz basma, Amerikan tez! va diğer pamuklu mensucat verilecektir.
Şimdiye kadar yapılan tevziatta serbest piyasada rağbet gören patiska, iyi cins basma gibi şeyler halka verllmlyerek karaborsaya intikal ettirilmekte idi. Dağıtılan şeyler rağbet edilmlyen va aynı flatla serbest piyasadan alınabilen şeylerdi, Bu seferki tevziatta bu gibi yolsuzluklara İmkân vermemek üzere tedbirler alınacağını alâkalılar söylemekte ise de tedbirlerin mahiyeti aç inanmamaktadır.
!a-
Temmuz fişleri belediyece bastırılıyor
şeker almak üzere dağıtılan fişlerle bir çok kimseler aylık İhtiyaçlarının tamamım birden aldıkları için tevziatın ilk günlerinde bakkallarda şeker kalmamıştı. Toptancılar mutemet bakkallara yeniden şeker verdiklerinden sıkıntı kalmamış gibidir.
Dağıtılan fişlerle haziran ayının son gününe kadar şeker almak mümkün olacaktır. Tevzi edilen t işlere yetecek kadar şeker mevcuttur.
Diğer taraftan mevsim dolayıslle semt değiştirenlere gelecek ay tevzi edilecek şeker fişlerini her ailenin kendi semtinden alması İçin tedbirler alınacaktır. Semt değiştirenler eski mahallelerinden bir vesika alarak bulundukları yerlerin muhtarlarına verecekler ve tevziat listelerine İsimlerini yatıracaklardır.
Temmuz ayında dağıtılacak şeker fişler! bastırılmaktadır. Bu
Temmuzun İlk haftasında istihkak sahiplerine verilecektir.
fiğler
Devlet Denizyolları umum müdürü
Devlet Denizyolları ve Limanları l’mum Müdürü Yusuf Ziya Erzin on gündcnberl Ankarada muhtelif temaslarda bulunuyordu. Şehrimize dünmüş olan umum müdür önümüzdeki hafta içinde gazetecilerle bir götürülme yapacaktır.
Kocaeli tankeri Abadana gidiyor
Petrol Ofla hesabına akaryakıt tirecek olan «Kocaeli» tankeri Abadan limanına müteveccihen hareket etmiştir. Ayrıca yarın Haliçten çıkıp pazartesi günü hareket edecek olan aSlvasu tankerinden sonra «Akar. tankeri de Abadana gideceklerdir. Bu İki gemi de petrol ofise benzin, mazot vesalr akaryakıt getireceklerdir.
ge-diln
Bu yıl sayfiyelere rağbet geçen meneden az
Bu sene sayfiye yerlerine rağbet geçen yıllara nispetle pek azdır. Adalar ve Anadolu yakasında, Caddebostan, Suadiye, Bostancı, semtlerinde bir çok ev ve köşkler kiracı bulamamakta, hattâ bu yüzden kiralar Adamakıllı düştüğü halde yine de müşteri celbetMlemtmektedir.
Bunun iki sebepten Heri geldiğini iddia eden İlgililer piyasanın son aylardaki buhranlı durumunun harb yıllarına ıılsbelle kazançların azlığın! belirtmektedirler. Ayrıca para kazananların da bu yıi otomobil aldıkları, bu itibarla arabalarından İstifade etmek yoluna gittikleri de 4f*rct edilmektedir.
îtalyanlar İzmir fuarına iştirak ediyor
İtalya hükümet! tzmlr Fuarına resmen İştirak karın vermiş ve 200 met ro karelik yer ayrılmasını İstemiştir. Bu yer ayrılmıştı! Yakında bir pavyon yaptırılacaktır
İzmir Fuarına Eylül’ iptidasında İtalyadan bir turist kafilesi gelecektir. _____
İzmir Gazeteciler Cemiyeti idare heyeti seçildi
»İzni İr Gazeteciler Cemiyeti» nln başkanlığına Yen! Asır gazetesi baş muharriri Şevket Bilgin, başkan vekilliğine Ticaret baş muharriri Süha Tükel, umumi kâtipliğe «Demokrat İzmir umumt neşriyat müdürü Mlt-ı hat Perin, veznedarlığa Haşan Kara-caovaiı seçilmişlerdir.
80 »ene evvel kurulan bu kıymetli müessese nasıl gel içti ve bir banka halini aldı
Memleketimizin en eski vb bd kıymetli müesseselerlnden biri olan Emniyet Sandığı bugün kuruluşunun sekseninci yıldönümünü kutluyor.
Sandık 19 Haziran 1868 tarihinde merhum. Mithat paşanın himmet vb teşebbüslle kurulmuştur. Her gittiği yerde gerek İmar hususunda gerek mail ve İktisadi sahalarda en büyük eserleri vücuda getiren ve bugünkü Ziraat bankasının çekirdeği mahiyetindeki memleket sandıklarını İhdas eden Mithat paşa Tuna volisi İken Rusçukta bir Emnlye SandJğı esil etmişti. Şûrayı Devlet Reisliğine nakledilip 1B87 de tslanbula geldiği zaman buradaki halk kitlelerinin dert lerl lle yakından alâkadar oldu. Bia taraftan İhtiyacı olanlara mutedil bir fala İle para İkraz ve diğer taraftan da halkın tasarruf edeceği paraları muhafaza ve tenmlye edecek bir mtiesseseye şiddetle ihtiyaç bulunduğunu görünce İstanbulda da bir Emniyet Sandığı tesisine kurar verdi.
Bir nizamname lle tesis edilen ve İstanbul Emniyet Bandığı adı verilen bu müessese devletin kefaleti ' tında hem tasarruf vazifesini recek, hem de rehin mukabllL razatta bulunacaktı.
İstanbul Emniyet Sandığı tarihine müsadif perşembe t Mahmutpaşada. Tarakçılarda Büyük Yeni handa iki muteber sarrafın 1da resinde bilfiil İşe başlamıştır. O giin Llk defa olarak alınan tevdiat 7191,75 kuruşa baliğ olmuş ve sandığın İdare ve tesis masrafları bu tevdiattan ödenmiştir.
Sandık 23 Haziran 1284 (1868) tarihinde llk defa olarak tahvilât karşılığı lkrazatta bulunmuştur. Cari hesap şeklinde yatırılan tevdiatın 3 gün zarfında sahiplerine ladesi nizamname ahkâmındandı. Alınan me-baüğ vade İle İkraz edildiğinden çok defa tevdiname sahiplerinin talepleri İsaf edilemiyordu. Onun İçin bir müesseseden kredi temini zarureti hâsıl oldu. OsmanlI Bankaslle faiz hususunda anlaşılamadığından Şirketi ümumlyel Osmaniye 5000 liralık bir cart hesap açılmasına muvafakat ettL 1868 tarihinden itibaren Emniyet Sandığının taşra Milli Sandıkları üzerine poliçe çekmesi tekar-rur etti, bu suretle taşra İle İstanbul arasında para münakalesi kolaylaştırıldı.
Sandık bir senede 23 kuruşa kadar tevdiata yüzde 9. daha fazla tevdiatı olan» yüzde 8 faiz verirdi. İkrazat İçin senede yüzde 12 faiz alırdı.
5 Ekim 1888 da İkrazat faizi yüzde sekize indirildi. Sandığa yapılan tevdiat yekûnu yedi sekiz sene zar-ettl ve
gün-
■fında. 30 bin lirayı tecavüz halkın sandığa karşt İtimadı den güne arttı.

al-gö-lk-
3 mühim buhran
Sandık, kurulduğu gilndenberl Üç mühim, buhran geçirmiştir. Birincisi 1878 Türk-Rus harbindedir. Harbin başlangıcında tevdiat sahipler! müracaat edarek paralarını çekmek istediler. Hükümetin yardım etmemesi güç bir durum yarattı. Fakat sandık hariçten on bin lira İstikraz ederek buhranın vahim neticeler doğurmasına mâni oldu ve halkın İtimadı arttı.
İS İnci buhran şudur: Fatma va Refiye sultanlara 20 Aralık 1874 tarihinden İtibaren mücevherat karşılığı yapılan ikrazat maafalz 23 bin lirayı bulmuştu. Sultanların vefatı üzerine vâris olan Sultan Aziz mer-hun mücevheratın ladesini İstedi. Müdür Ömer bey Sultanın bu talebine verdiği cevapta: «Merhum mücevheratın ancak borcun tamamen ödenmesi mukabilinde İade edilebileceğini ve borç yatırıldıktan sonra mücevheratın ancak sahiplerine veya ba sıhhat İspatı veraset edeceklere tevdi olunabileceğini* bildirdi.
Bu cevap üzerine Ömer bey ertesi günü valilikte Bitlis’e gönderlld». Yerine Divan» Hümayun kaleminden Hacı Muhlb zade Remzi bey namında bir zat getirildi Bu zatın ilk vazifesi bittabi sultanlara alt mücevheratı derhal padişaha takdim etmek oldu. Mücevherata mukabil sandığa bir hazine serRlsl verildi. Bu sergi muhtevasının bir kısmı sandığın ver- 1 gl borcuna mahsup edildi, geri kalan 12496 lira, zarar kaydedilerek sultanların mücevheratı hesabı bu su- 1 retle kapatıldı.
Üçüncü buhrana gelince: sandık > mevcudatının Maliye Nezaret! tara- ı fuıdan alınacağına dair 1895 senesi ı eylülünde kasten çıkarılan haberler tevdiat sahiplerini telâşa düşür ı dü. Bunlar paralarını almak için ( sandığa hücum ettiler. Sandık Os- ı
l Zihni Paşanın himmeti ı O sıralarda ticaret ve nafla neza-> retlne geçen Zihni Paşa merhum bu milli müesseseyl düştüğü elim vaziyetten kurtarmak İstedi. Bir irade Lle Sandık Ziraat Bankasının müraka besi altına alındı ve bankaca, sonra 100 bin liraya İblâğ olan bin liralık bir kredi açıldı Sandık sarsılan İtibarını tekrar kazandı.
Banka bundan sonra gelişmeğe baş ladı. 1809 senesinde Fransız Ayan meclisi âlâsından bir zatın hükümete müracaat ederek sandık hukuk ve ’ lmtlyazatının kendisine devrini, 10 milyon liralık bir Fransız sermaye-slle bir kredi fonslye tesis etmeği teklif etmesi üzerine çıkan rivayetler neticesinde yeni bir buhran baş gösterdi, fakat bu çabuk atlatıldı.
Banka bundan sonra gelişmekte devam etti. Balkan, İtalyan harble-rlnde, birinci umumi harbde blçblr buhranla karşılaşmaması buna delildir.
Sandık Ziraat Bankasına İltihakından sonra Cağaloğlunda İnşa edl-len dalrel mahsusasına, 1027 senesi İptidasında eski Ziraat Bankası umum müdürlüğüne nakletmtştlr. Şimdi bu binada çalışmaktadır. Birinci dünya harbinde sandık, tecili düyun kanunumu» tâyin ettiği miktarların üstünde tediyeler yapmış 1018 dan sonra İse mevduatı, tecil! duyûn kanunundan İstifade etmtye-rek serbestçe ödemiştir.
Sandık muamelâtı başlıca şunlardır: Vadeli, vadesiz tasarruf tevdiatını kabul etmek, menkul mallar üzerinde lkrazatta bulunmak, havale, mahsup, münakale emirleri, müşteriler namına esham ve tahvilât alım satımı gibi banka muameleleri, bina ve arsalar birinci İpoteği mukabilinde lkrazatta bulunmak, emekli, dul ve yetim maaşlarını Iskonto etmek.
Sandık son zamanlarda tam mft-naslle bir banka halini almıştır. Sandık vadeli mevduata yüzde 9 faiz veriyordu jR8fl tarihi! nizamname lle bil miktar yüzde altıya İndirilmiştir. Bugün faiz, vadelerine göre yüzde 3.5 ile 8,5 arasındadır.
Sandığın gelişmesinde ve bir banka halin! almasında uzun müddet bu müessesenln başında bulunan eski müdür merhum Tevfik Beyin büyük himmeti sehkctmlştir. Bu İtibarla bankanın 80 inci yıldönümünü kutlarken İsmini hürmetle anmaıc bir borçtur.
Memleketin çok eski bir müessese-sl olan Emniyet Sandığına yeni başarılar dileriz.
Yumurta ihracatı
İstanbul vapuriyle Yunanlstana (400) ve İsviçre İçin de 200 sandık naturel İri yumurta yüklenmiştir.
Suriye ve Fillstlnden de yumurta talepleri gelmektedir. Filistin cif. 45 dolar üzerinden flat vermektedir
Yunanistan hükümetinin yumurta İthaline lisans vereceği öğrenilmiş tir.
Bugünkü ffatlar: Karadeniz ufak mallan sandığı 65 lira, iri natürel malların büyük sandıkları 30-85 liradır.
Bugüne kadar buzhanelere (3000' sandık miktarında yumurta depo e-dümlştlr. Piyasada stok variyetinde mal yoktur.
Bazı şaraplar kalite şarabı olarak tescil edilecek
Son seneler içinde takip edilen flf alkollü İçkiler politikasının müs-, bet neticelerinden olarak yurtta bira ve şarap işlerinde göze çarpan bir gelişme görülmektedir.
şarap husıısl âmiller tarafından da serbestçe yapılan bir İçki olduğundan rakiplerin çokluğu çeşitlerin de böl olmasını temin etmektedir. Husus! müteşebbisler bayilere şişe başuıda Tekelden daha çok kâr bırakmak suretiyle piyasayı kazanmak yolunu tutmuşlar. Buna mukabil Tekelde şarap cinslerini tipleştlrmek. bu tiplerde nefasete gitmek ve «atlarını pek fazla yükselmemek çarelerine başvurmuştur.
BÖyîece birkaç senedenberl devam eden bu rekabet memleket şarapçılığı bakımından faydalı neticeler vermiş, hem şaraplar çok daha düzelmiş, hem de dış pazarların aradığı standart şarap tipler! elde etmek İmkânları sağlanmıştır. Bu arada 1940 ve 1947 senelerinde Fransada ve İs-tanbulda toplanan beynelmilel şarapçılık kongrelerinde Türk şaranlan yeniden muayeneye tâbi tutulmuş ve ecnebilerin takdirini kazanmıştır.
Diğer taraftan Tekel İdaresinin bir kaç senedenberl tlpleştlrip ıslahına çalıştığı kalite şaraplar» dış pazarlarda bilhassa dikkati çekmektedir.
Haber aldığımıza göre Tekel tarafından imal edilen şaraplardan 4—5 tip beynelmilel şarap oftsl tarafından yakında kalite şarabı olarak tescil edilecektir.
ha-
Beyaz ekmek
Ay başına doğru satışa çıkarılacağı sanılıyor
Beyaz ekmek ay başına doğru satışa çıkarılabilecektir.
Ticâret Bakanlığj^e Toprak Mahsulleri Ofisi, büyük şehirlerde halk İhtiyacı için lüzumlu buğday temin etmekte güçlük çektiklerinden İstanbul Belediyesine serbest piyasada buğday temin etmek şartlle 81—83 randımanlı undan beyaz ekmek çıkarmasına müsaade etmiştir Bu suretle ofisin değirmenlere verdiği buğday miktarı azalmış olacaktır.
Bakanlık, bu ekmeklerin miktarını 800—900 gram arasında tesblt etmek İşini belediyenin takdirine bırakmıştır. Fiat, maliyete göre hesaplanacaktır. Dün belediyeden alâkalılar bor-saya ve hububat pazarlarına giderek Hatları tetkik etmişler ve boyar ekmeğin ucuz temin edilmesi İçin hazırlanacak harmana dahil olacak 1 buğdayların kalltelerile Halleri flze-rinde tüccarlarla görüşmüşlerdir.
Çıkarılacak ekmek hâlen satılmakta ' olandan pek farklı olmıyacaktır. Farkın daha ziyade flatlarda görüleceği tahmin ediliyor.
Fazla buğdaylı yeni tip ekmek hazırlanıyor; çavdarın rutubeti ölçülüyor, buğdayın radımaru inceleniyor, çeşni tutuluyor, ha geliyor, yarın çıkıyor, derken nihayet çûrtı mübarek. Renginin beyaz olacağını umuyorduk, fakat eskisinden daha kara yüzle çıktı karşımıza.
Misafir, umuduğunu değil, bulduğunu yermiş. Bize de:
«— Şu fani dünyada gelip ge fici misafirler değil misiniz? Umduğunuzu değil, bulduğunuzu yiyeceksiniz.»
Diyorlar. Eh, ne yapalım, nu demki öyle diyorlar, biz de böyh yeriz!
İlgili bir zat, bu ekmeğin daha pişkin ve daha lezzetli olduğunu söyliyerek: «Yeni ekmek, tatlı esmerdir» demiş.
Sevsinler! Hani; «Ben esmeri fındık ile, ben esmeri badem ile beslerini» diye bir şarkı vardır. Biz de esmerimizi yüzde ob beş arpa ile, yüzde on beş çast darla, yüzde bilmem kaç kepek?1 le besliyoruz’ U-
Gerçi; «Beyazın adı var, esmV* rin tadı var derlerse de esmerde henüz o tadı bulamıyt> ruz. Boynuna şirinlik muskası n£ taksak acaba?’,.. .2
H"
0 Postada sürat > Bir arkadaş elindeki gazete^P uzattı; q
— Bak, Londrada çıkan gazeteler aynı gün Amerikada da (£>* kunabilecekmiş. Süratli tavyarJ^ ler erkenden hareket ederek gaflD teleri günü gününe Amerikavfl) ulaştıracaklarmış. "çg
Düşünceye daldım, sordu: fl)
— Ne düşünüyorsun? Bıı iAr aklın almadı mı yoksa? U
— Hayır, dedim, o işi değil bizim işi düşünüyorum. Meselâ İstanbulda cuma sabahı postaya verilen mektubu aynı günde Beykozda oturan kimsenin eline ulaştırmanın çaresi?
Dostum güldü:
— Düşünecek ne var bunda? Mektubu çarşamba sabahı postaya atarsın, cuma günü Beykoza ulaşır!.
Belediye İktisat Müdürlüğü büroları bir yerde toplandı
Belediye İktisat İşleri Müdürlüğüne bağlı bütün bürolar büyük bir salonda toplanmıştır. Bir mtlddettenberi hazırlanan bu salon bankalarda olduğu gibi tanzim edilmiş ve İş sa-hlplerlle memurların yalcından temas etmemeler! için müdürlük tarafından talimat verilmiştir.
İktisat Müdürlüğü bürolarının ayrı odalarda çalışmalarının mahzurlu görülmesi üzerine bu şekilde hareket edildiği söylenmekte ve bu suretle İşlerin daha iyi görüleceği İlâve edilmektedir.
H
!l ve ilce
Şu «İl» ve «İlçe» kelimelerine bir türlü akıl erdiremiyorum. Bilhassa parti kongrelerinde bu iki kelime dillere dolanır, gazetelerde havadisler, ilânlar çıkar. «C. H. P. (...) il kongresi dün yapılmıştır», «D. P, (...) ilçe kongresi önümüzdeki hafta yapılacaktır», «diin yapılan toplantıda (...) ili idare kurulu seçilmiştir».
Nedir bu iller, ilçeler? Dil uydurmacılığının telâşlı devirlerinde bu kelimeler ortaya atılmış; vilâyete 11, valiye İlbay; kazaya İlçe, kaymakama İlçebav denilmişti. Fakat bütün gayretlere rağmen bu lâkırdılar lisanımızda tutunamadı, bir çok ousall gibi kısa zamanda kay bollu p gitti. Bugün resmi yazılarda bile vali, vilâyet, kaymakam, kaza kelimeleri kullanılıyor. Vilâyet binasının üzerindeki mermer levhada da kocaman harflerle «İstanbul vilâyeti» vazıh. Bu böyle iken kongrelerde, seçimlerde halâ şu il ve ilçe kelimelerini dile dolayıp dilimizi karıştırmakta, anlaşılmaz hale getirmekte ne mânâ var?
Cemal Refik


Kari şihâı/rtleri
Patlamış lâğım
Karagümrük Dervlşall mahallesi Kurtağa çeşme caddemi ürerinde ana lâğım on gündcnberl patlamıştır. Lâğım hem sivrisineklere yuva olmakta. îıcm de yazın bunaltıcı sıcağında o semt sakinleri ile beraber yoldan geçenleri rahatsız etmektedir. Patlamış lâğıın aynı zamanda umumi sıhhat için de bir tehlike teşkil eder. Belediyenin bir an evvel bu lâğımı kapatmasını diteriz.
Okuyucularınızdan
E. S.
Tekelde inşaat faaliyeti
Tekel İdaresi tarafından bu yıl geni? çapta İnşaat faaliyetine girişilmiştir. Bilhassa bu faaliyet yaz mevsiminde normal olarak artmaktadır Bu arada İdarenin Samsun ve Trab-zonda da birer tütün bakım ve İşleme evi yaptırmaya kırrar verdiği ve bu işler İçin arsa İstimlâk ve satın alma muamelelerine giriştiği bildirilmektedir, •
Bu yıl İnşasına başlanacak olan bu yen! binalarda depo, bakım ve İşleme yerlerinden başka toplantı salonu. revir, çocuk yuvası gibi tesisler de bulunacak ve Samsunda 1000. Trab-zonda da 700 İşçi çalıştırılacak tır

.J
Pamuk ihracı hakkında tebliğ
Ticaret Bakanlığından tebliğ edilmiştir; sl9î6 ve daha evvelki yıllar mahsulü pamukların, serbest dövizle veya takas suretiyle ihracı şekillerine İlâveten, anlaşmamız bulunan memleketlere anlaşma hükümleri dahilinde ve T. C. Ziraat Bankasına gönderilen 8-5-1048 tarihli ve 11800 sayılı talimatımız esaslarına göre İhracı uygun görülmüş ve keyfiyet mezkûr bankaya tebliğ olunmuştur.*
AKŞAM
19 Haziran 1948
~ • Serbes Sütun •
MAHKEME KORtDOR/.ARINDAı
Onunki nezaket değil, sululuk!
Adalet Bakanlığından İlk ricamız
Tanl A da! »t ti avukatlıktır.
/içlidir.
Kendisini blr ftta 4*4» müdafaa /aparten görmedik. Mahketne kort*; dorlarindâ d> M* ad (II otorig de&llJa ûörünttşe göre, «Malak tatasamdan Avukatlığı «eçmakle beraber, fille®, bu hayattan arak kaldıta anlaşıl-uvıkudır, Adlly* rihaanıa bugünkfi çalışmasını. İçinde yaşAmadıftı I-şln elbette, yakından ten imar.
Seleflerine yapıkfcl: C«*. y*m A-dalel Bakanunu* da muhtelif meni-teketıarln mcvauatandaa. Mrtümele», tetkik seyahatlerinin aonuote Şİzllan raporlar gösterilaaek, İlim adanılan tanıtılacak, heyetler kurulmak, ana y-ununla, rınıızın reformu a*er!nd* günlerce devamı mümkün akademik münakaşalara füUnlpr haaırla nacaktır ..
Biz, gerçek Adliye clbaril* bar gün temas edenler arasında olduğumuz t-çlıı, nazariyata, hukuki mfttalâata, tasvîrat ve tahUlâta dalmadan, çıplak dertleri ortaya koymak ra halletmek yollarını tercih ediyor»*
Eski Adalet Bakanı ÇinaM Devrinin devrinde de heyetler kuruldu. Amerlkalara kadar uzmanlar gönderildi. Ana ka'nunİAF yeniden gözden geçirildi Bütün bunlara rağmen. Bakanlığı zamanında yapılan müsbet iş nedir? .. sualine bizim vereceğindi cevap şudur:
Üç şey yapılmıştır. Birincisi, feci bir manzara arşeden dosya İşleri medeni bir devlete yakışan tamda Islâh erllldl Bugün adalet olhaznıda dosya İşlerimiz nizam altına Alınmış bulunmaktadır. İkincisi, hakimlere tazminat sistemi kabul edildi. Üçüncü-»fl mahkemrlerdıı, hâkimlerin, avukatların. Ğinleylclilerln sinirlerini geren gürültülü daktilo makineleri yerine sesriz makineler getirildi. Tasarlanan devâsâ projeler yanında «ç müsbet Lx vardır. Dikerleri mücerred fikir, mücerred söz halinde kaldılar...
Biz Sİnas! Devrinin devrinde meydana eeletı bu tiç neticeyi hürmetle hntırîıyaeaftız.
Yeni Adalet Bakanından İlk isteyeceğimiz müsbet şey bugün mahke-
>^n dâvaların bir buçuk tid aj Sonraya talik edilmeleri keyfiyetin* he-■**n çare bulmalarıdır.
Tatbikattan mis ali ar Alarak durumun focAAtlnt KrzetaMiae çaUşaoatım.
Bugün *ulh hflJdmtarinl t»al eden «Andıu-ın yüzde doksanını tahHy* ishal teşkil etmektedir. Irala kalan bir ratan d aş, kiracısını tahliye eönek MMİIIc attığı dâva İçin bir buçuk ay sonraya glln olabilmektedir.
M razını iebat yolunda dinleteceği v» diğer tarafın müdafaa bakımından töatereoefti şahitlerin dinlenmeli, «far mukabil taraf insaflı İse, ra an seki* ay sürecektir. üç ay dn keşif ve ehlivukuf ra porten için İlâve adini»
■vılz kalan vatandaşın, bir eene ■üründüktan eonra. ehlivukufun kon-dlrine hak verir raporunu mahkemeye verdiğini farzcdlnta. Fakat muka-teU taraf rapora ltlru İçin mahkemeden müddet istemiştir. Hâkin» bu müddeti vermek »orundadır. Çünkü müdafaa hakkına taallûk *dw. Dâvanın kaş gün sonraya talik »dil cü-lfal tahmin ediyoraunua?... Tam bir buçuk ay sonraya...
Buna ne can ne de İrade tahammül edemer.. Evi olmıyan btr vatandaşın kiracısını tahliye uğrunda iki sene beklemesi karşıaında duydu ta ıstırap ve elemi, ruhunda, vicdanında blraı İnsaf hissi olanlar pekâlâ takdir ederler.
Bulh mahkemelerinde talikler, beş gün, en fakta on gün olmalıdır. Bu mahkemeler şifahi muhakeme usulüne tabidirler Kanun koyucusunun bundan maksadı, bilhassa sulh mahkemelerinde süratin temini ve bürokrasinin bertaraf edilmesidir DAva-lann adedi fazlalaştığı nisbette eulh mahkemelerinin de adedini arttırmak lâzımdır. Asliye hâkimlerinin yanına mutlaka ab Akim yardımcıları verilmelidir. B>.ı yolda gösterilecek alâka ile daha birçok tedbirler de alınabilir.
Adalet Bakanımızdan İlk dileğimiz, bu hale bir çare bulmam ve bu derdi adüyeden söküp çıkarmasıdır.
Reşat KAYNAR
âli bey, Lûtfi beye ikram
etmiş. Lûtfi bey de çakıp
Ali beyin sigarasına uzatmış.
— Aman (f endim, rica ederim, •VV4İA siz yakınız.
— Estaftrruilah efendim, evvelâ sia yakımız da sonra ben yakayım.
— İstirham ederim, buyurunu*.
— Katiyen olmaz. Svvelâ «iz... Derken kavga kopmuş, biri birlerine girmişler. Ali bey yana yakıla anlatıyor;
— Bacağımın yaran hâlâ geçmedi.
— Demek kavgayı büyüttünüz, beyefendi.
— Büyüttük de lâf mı, azizim ? Yumruk yumruğa geldik.
— Bıçak da çekildi öyle mi?
— Bıçağı nereden çıkardın, yahu? Biz külhanbeyi .miyiz?
= Bacağımın yarası geçmedi, dedik ya.
— Bıçak yarası demedim, canım Ateş yarası.
— Ateş yarası mı? Yangın mı oldu? Kavga ederken mangala ; mı düştünüz yoksa?
— Yandım, azizim, yandım, üç yüz liralık elbisenin pantolonu da mahvoldu.
— Vaiı vah, geçmiş olsun, bey- • efendi. Mangal yanında kavga ; etmek tehlikelidir.
— Ne mangalı, oğlum? Uka- : lalık yüzünden oldu bu İş. Ne- : zaketln de bir derecesi vardır. Herif nezaket göstereceğim diye az kaldı kİ beni alevler İçinde cayır cayır yaksın.
— O ne biçim nezaket, amca-bey? Ateşli; alevli nezaket hiç duymamıştım.
— Ben de duymamıştım anıma oluyormuş meğer. Otururken birdenbire bacağım cızzz diye
İşi Boluluğa döktü. ellJe sigarayı evvelâ «en yakacaksın» diye ısrar ediyor.
— Yakıversculz nc olurdu, e-fendl anıca?
Efendi amca yumruklarını sıkıp kaşlarını çattı, gür sesle:
— Olamaz, dedi. Yakamam. Ben terbiyeli adamım. Nezaketimi boşamam.
— İVİ amma İkinizin, karalıklı nezaketi az kalrruş kİ felâkete dönsün.
— Karşılıklı nezaket yok, a-zkim, O adammkl nezaket değil,, sululuk. Evvelâ benim sigaramı yaktırmak İçin ısrar etmekte ne mâna var? Üstelik, kibriti de tize rime atıyor.
— Hanginiz dâvacısınız şimdi?
— Vurdum diye o beni dâva etmiş. Bçn de ondan dâvaoıyım tabiî.
Lûtfi bey ufak tefek bir adam. O da yanıp yakılıyor;
— Benim gösterdiğim nezakete bu kadar terbiyesizce mukabele edeceğini hatırımdan geçirmezdim,
— Pantolonunu yakmışsın»,
— Ben onu kasden yapmadım ya, beyefendiclğlm. Sigarasını yaksın diye kibrit ikram ettim, ısrar ettim yakmadı. Biz münakaşa ederken kibritin çöpü yanmış, parmağıma kadar gelmiş. Parmaklarım yanınca içim sızladı can acıslle kibriti elimden fırlatum. Nereye attığımın farkında bile değilim.
Mübaşir İşaret etti, Lûtfi bey parmaklarını yalıyarak gitti.
Ce. Re.
Yanmaz boya hakkında
uuucııuııc uuvuguıı oiiz (uyo
yanıverdi. Bir de baktım kİ ba- İtfaiyeden Alınan malûmata atfen cağımdan alevler saçılıyor. 1 «sademizde .Yanmaz boya diye bir
çıknuştı. Mehmet hususta kanunu
İstenilen
— Pantalonuna alev nereden yoktur» başlıklı bir yazı
gelmiş, efendi amca? İDiın «Yunmaz boya mucldl
— Nereden gelir? Lûtfi bey o- Ali SnllıkAlp imnulto bu
lacak o münasebetsiz herifin at-,blr mektup aldık Matbuat tığı kibritle tutuşmuşum. Cani- ' hükümlerine atfen neşri mm acıslie yerimden fırladım; mektupta deniliyor ti: «Hay Allah kahretsin. Az kaldı . _________
tutuşuyordum. Nedir bu reza- tıcı tarafından Batılmamaktadır Bu tat?» diye haykırdım, |_____________
— Demek kibriti alzin üzerini- kanlığın 16/11/46
se atmış. * ______
— Demek attığı elvermiyor- Boyanın
1 — Yanmaz boya hiçbir seyyar aa-
Kabınızı bilgiler i
İşçiye verilen şahadetnameler
Borçlar kanununun 336 liıci ve İş kanununun 31 İnat maddmrtnt göre Lşçlye l«W halinde blr hadetnBma varUmek ioabeder.
İççi Bd rtriü fehartetname alabilir: Yani, yalnu İşin nevini tu-hlyetint ve işçinin çalıştığı müddeti Röırtem bir fehadotname ▼ertlebjldlfi gibi, İşçi tatara, kendisinin hal v» bareketile çalıştB*-nrnn ne yolda olduÇıı İlâve edilmek euretUe dahi şahadetname ▼erilir. BlrinolBlnl vermek kolay, İlâ voli olanı vermek hayli tordur. Sebebini» blraı aşağıda yo2aeaÇiL tşveTenia şahadetname «İtadaki imzası mnhain nbıta tarafından tasdik ettirilebilir Bu tasdik yalniB imzaya attlr, şehadet-name metninin doğra olduğuna dair blr şerh sayılmaı.
İşçinin istediği şehadetname verilmez veya şehadetnamedo işçi hakkında doğru olmayan yanlar bulununa, İşçinin yahut yeni İşine girdiği dl|ter bir işverenin mü-
JR A Û Y Of"
MHIARA RADYOSU Ba »k»₺nkl proçram
W Radyo Çoeofc KvlUSU, II D.n» maıji IPL). l»..y' Konujm». 18,43 ŞartaUr. 1» fu-bariar. 19.15 a*$B»lste Buftln. lejo İnceua. 30,11 Radyo Oaıolaal. 20.30 Sarbea annt. M.SB TarlK! T0rk münşi. M.1B Komıama: Kitap axatl. 11.» Radyo salon orkaatrMı. M.II Darıl m tali CP1.1. ».U Satarlar. » M(l«ik- Dana mtaŞİ IP1.).
Varın «abalı « MI. programı
MS Acıl>« ra prcŞıam. *J0 M S. ayarı ra Haberler, »,« ÇeşlUl haflf m tak (Fİ.). »,1S Binlrvdcl lataklerl. 10 Balet müzikleri OU.). 10.30 Karışık garlnlar (P1-). 11 Radyo lalan orkestran. 11.45 Temsil. 13.10 Tarihi Türk mllrlŞİ. 1148 Sar eaarlari. 13 M. B ayan »e Katarlar, 13.15 Çeıltll mtlîik (Pl.>. 11,30 öglr GazriML 13,45 CM«M mClllk (Fl.1, 14 Kapanış ___
I..BULMACA^
........................ '""S
Bugün Kadıköy SÜREYYA Sinemasında
1- YEŞİL HAYALET
nriMPHRET BOGART — AI.EXt8 8MİTB
2- V AŞİNGTONUN EVÎ
JAK HENNY — ANN SHERİDAN.
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonundan
İstanbul Maçkada Jandarma el okul alayı ihtiyacı İçinevsaf ve şartnamesine uygun olmak özere altı Mn kilo patates pazarlıkla satın alınacaktır. Pazarlık Taksim Ayazpaşadaki komisyonumuzda >1/6/048 pazartesi giinfl saat 14 de yapılacaktır. İsteklilerin gelmeleri.
U.U. ....
i boyanın ihtira beratı Ekonomi Bn-li'ÎVλ «92 tarih v« numaralı karariyle müesseseme aittir. ------------ ------o. --------beynelmilel beratı da mü-muş gibi blr de kafa tutmaz mil 'essesem tarafından Alınmıştır Bu it! «Nedir bu rezalet» dediğim İçin barla yalnız Tnrklyede değil höttın hiddetlenmiş. «Terbiyeni takın, dünyada imâl ve satış hakki rrües-All bey. Senin yüzünden benim SCsemlndlr elim yandı resimi çıkarmadım. 2 _ l(flüye mtldürt thsan. bu be-kazara senin pantalonun bir par- pıIıatUe bûyhk bır diivneku. çacık yandı diye terbiyesizce lâf-' dlr çtttlk6 btoat itfaiye müdürünün rilvorf.îr^hil^H "-| liuaurunda yapılan tecrübelerden son
. diyerek büsbütün münasebetsiz-1 1 Uğe başlayınca benim de sinirlerim bozuldu, açtım ağzımı, o bana, ben ona derken...
— Yumrukları sıktınız öyle mİ?
ra bu boyanın, yangını önleyici mahiyette olduftunn dair kendisi tarafın dan verilen 20/8/946 tarih ve i 143 No. lu rapor müeasesemlzdedlr. Ve , bir syrçtl yüksek yazı İşleri müdürlü
— Benim üyle bir niyetim yok-11000” Yanm“
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonundan:
J. İhliyacı İçin müfredatı şart kâğıdında, yazılı (24) kalem ilâç kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. Eksi İta» 5/Temmuz O48 pazartesi günü saat ıs de Taknim.de J. Müfettişlik binası içindeki komisyonumuzda yapılacaktır. Muhammen bedel (3401> Ura (101 kuruş ilk teminat (406) Ura ( 10j kuruştur. Şart kftftıdı her gün komisyonda görülebilir. İsteklilerin teklif mektupların) İlk teminat makbuz veya banka kefalet mektuplarını ticaret veslkalarile birlikte eksiltme saatinden en az bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. (8693)
diye bir İcat vardır, bu boyanın mevcudiyeti. yangını karşı koruyucu vasıflan haiz olduğu ve yanmadığı Türkiye Cumhuriyetinin en yüksek fen müessese İtrin İn raporlarıyla «a-I bittir. Ve İstenilen fen adamTamnı-
— -..V,, „cr eMU uuoamnjz mu Iın huzurunda hcr “mftn mevcudl-
— Ne münasebeti öyle adam- *yetî lsbttta haz,rım- so senelik bir malarla ahbaplık eder miyim ben? 21 sah’P 01an Tfl memleketin en Geçenlerde ahbaplardan biri ta- flt,d‘ R3'«ceri olarak tanınan (Ak-ruştırdı, ondan sonra iki defa gö- $am‘ a böy]e blr vasmın nc suretle rüştük. Üçüncüsiinde de başum derçedildlgi anlaşılamamıştır derde soktu kerata. Yeni tanış-. itfaiye müdürü frisana atfedilen tık, nezaket göstereyim diyerek 15,1 beyanat bizzat kendisi tarafmdnn gûya Sigara ikram ettim. Etmez tekzip edilmedi?;! takdirde kendisini olaydım. Herif de sözde bana kar- Adalet huzuruna celp edeceğimi de şı nezaket göstermeğe kalkıştı, bildiririm.
tu. Fakat yakamdan tutun da; 1 «Sen bu lâkırdıları kime söylü- 1 yorsun?» diye tokat vurmağa; kaUaşnıca ben de avucumun İçine tükürüp yaradana ağındım, • suratına çakıverdim şamarı.
— Lûtfi bey eski ahbabınız mı? :
AŞK VE MACERA ROMANI
Jazan NIHÂL KARAM AĞARALI Tefrika Mo. İT
Nasıl oldu da kocan b« akşam bıraktı seni?... Yoksa adamakıllı bo Muştunuz mıı7... IGtlJdtl.) 0«31m aranızı bulacak diye umuyorsan...
Selim, koltuğun İki yanına tutunarak doğruldu; ablasına doftru bir adım altı; hiddetine mağlûp olmamak İçin âzami kuvvetearfeBUfti belliydi:
— Rica ederim, git yatl... Bırak bizi... Kfinuşacaklanmız var...
— Konuşacaklannıe benden giali oJmaaa gerek?
— İve t, gizili
Enlse hanımın da kaştan f*UU-vordl Seal *ertl«fti:
— Zeynep giril derdini dükeeota •enden başka birini bulamamış »i?.,. Dilşön Bendeni... oMüeylna tart... avukata gitseydi..
Odanın havasından fırtınamı» şid-detlejıeceftlnl sezon Meliha, Blndlftl köşeden bir hayal gibi aüriUüverdl; fceynabe doğru yürüdü; onun koluna yavaşça dokunarak dikkatini kendi fleerine çaktı. «Aman sakın çı-
karma I... Münakaşa Mamasın ı, diye yalvarırcasına arkadaşına baktı
Bu arada. Belimin cevabı duyuldu:
— Zeynep benim fikrimi simadan avukata filân gidemen.
— Evlenirken senin fikrini atmış mıydı kİ aynim afta niyetlendi fi aa-
— Orası seni alâkadar ita* eri ttüss banan başını kaidard»; «Best totJdÖşâbfimn Heplerinde; tepe-«inde ditilmiş duran kardeşte* ««*-kaM mfistaM şülümsedlı . — rakal Mnin karate» amalar
eder, fiel İm ciftim!... istemiyorum bu gibi çapraşık işlere karışmanı.. Gözlerinden kin fışkırarak Zeynebe döndü,) Kuzum, böyle geee yarısı blse geldiğinden, kocanın haberi var b»î Demin suallnıı? cevap bile vermedin.
Zeynep, kudretinin fevkinde blr tahammül göstererek Enlse haıııhun tahrirlerine tevekkülle boyun eğiyor temkinli olması gerektiğini, variyetinden Belim! tamamen haberdar edip onun fikrini almadan buradan gitmemesi lftzrnı geldiğini hesaplıyordu. Takat sabrın da bir hududu rardır. Ve Zeynebln sabır hududu pek dardır.
Blr silkinişle Melihanın kolundan kolunu kurtardı; ayafta kalktı. Ma-•anın arkasından koltuktan mantosunu ve yerden küçük valizini alıp çdBnagn hazırlanarak:
— Yanlış kapı çolmışım, Enlse hanım. ben! affedin! — dedi. — Bereket ki evim var, gidecek yerim var.
— Ben blr yere gidemezsin!
Bu emreden hâkim «s Selimin seri öyle mİ? . «Sen bir yere gide-me«alnl> Ve Zeynep rimıldamıyor W* olurdu, bundan üç yıl evvel de felâketine doftru koştuğu sırada Zey-nebl bu sesle durdurabilseydl
racaatı üzerine mahalli zabıta tarafından yapılan tahkikatın netl-Mainl gösteren bir rapor Lşçlye raya yeni işverene Terilir Zabıta tahkikatının blr haftada bitirilmesi ULrurldlr.
Şahadetnamenin vaktinde verilmesi veya şahadetnamede doğra olmıyın yazılar bulunması sete bile mutazarrır olan işçi yahut bu işçiyi işine alan yeni İşveren esld işverenden «arar ve ziyan isteyebilir.
Bundan başka İş kanununun 108 üncü maddesinin 13 üncü fıkrası gereğince işçisine şehadetna-s« verniyen veya vardlği Şahadetnameye İşçi hakkında doğru olmıyan yazılar yaran İşveren veya işveren voHlİ hakkında 5 liradan a?ağı olmamak üzere hnflf para cezası verilir. Ticaret kanununun 01 inci maddesi hükmüne göre de blr tOccann iyi niyet rahibi diğer tüccarları aldatacak şekilde bonservis vermesi yasaktır Avukat Em cet Ağuf
YENİ TAYİN:
MİLLET
Bu haftalık ırtyaai razatenln 123 OncO sayın »eclUI yazılarla çıkmi’tır
İŞTE TÜRKİYE
Aylık Türk FUdr Rayalı
Haşirim IMS aayun da dOrt -forma olarak çıkmiftır
Bu sayuındn da 30 umnmıg we sevilmiş İmzaların mnk.-ıte, fıkra, (lir ve hikayeleri
Haziran sayım İle birinci cildini bitiren İŞTE TÜRKİYE «O »ahife İçinde TCrkiye-nln en meşhur W adlp muharrir ve sairlerin ce«ILll ve an gürel eserlerini tayfalarında toplnınıy bulunmaktadır.
GEH EL FELSEFE
ireated by free version of 2PDF
O
Perlavnlal ve Sizli Terakki llfCSt JeUefe fl-ŞtetmenJ Ihsan Kovşarın Use Edebiyat kolu ligin. h»rır!«dı|ı Genel Fetarfc atili eseri »0 kurug flall» aatı$a çıkanlmisiır İlk çağlardan Emil o Boutcnuc ve Beresona kadar bOtOn felsefe »arüjlertnf kısa vc mll-kcnunal olarak İçine alan eserin sonun* blr d» bOtün felzefe terimlerinin yetil, eski. Fransızca. IncLİlZC* ve Almanca karşılıklarını veren bir lüşetfe Uâve edilmiştir De-Şerli hoeamırdan daha çok eserler beklerken. ba kıymetli aearlnl de bütün frbefe meraklılarına hararetle tavsiye ederiz
E L K İR T R 1 K
İatanbul Elektrik Taknlsyeıılefl derneği İsrafındım neşredilmekte olan Elektrik adlı mecmuanın 15 İnci samı zengin mVnıle-rlcatla çıkmıştır. Salı» yeri: İhklIŞp Kitabeyi. Ankara e*d.. IrtunbuL
Tdrkiye Ecnacı
Tarat iki İd» - Niutilçrto po’l* talkültu « — PratrtBr - Ödem». 10( — Rrkrk htanet-çl - Zehirli bir ınahlûlc
Yokartdan Manyat
1 — Cecekuju - Cayiân. > — Encamı |U-Itl. 3 - Bir cin» tüfek - Ax koyu. 4 — Ekjlmlj hamur - Antlajma. I — Babına «Ş» fallrse dair» ««fi. « — Terfi bir madan funıhl «d»r 1 - Tcrtl haralıklardır - İki diŞ arasındaki der* yataŞı • — Y«nacak aojler - Kamer. » — Tarat aakl saman mfla-hU llficı 10 — 1*r«f blr kadın ismidir.
GEÇER BULMACANIlf HALLİ
Solda» »afla »• rokandan e«»flıra:
J — An karasuca. 1 — Naimehantltl. » — Kitaba. Akıt. 4 — Amalimiz. B —Rabll, ÇaoL a - Ahen. Sulta. 1 - O», iftaan. S -Önarara. Ar. Cık. ÇİW3, 10 - ömldllunk.
Ban*Uk UK kwra» 3400 ltU«V*
■ ayhlr 1300 • »00 >
* evlik »00 > 1460 ■
1 »Tl* S00 » - «
Adres tebdili itin alil kuruşluk cni gönderi liri» ildir. Aksi takdirde srlrea defltftinlnıez
Telefonlarıma Başmuharrir 30505 Yan Uleri 30165 - tdare 3O«8! Müdilr: VMA
Şaban 11 - Hırır 43
İmsak Gü. öflla hm d! Ata. Yatsı
E. A» A*( *J' SM ,2-w İCM
V. 3.01 93» 13.13 İl.» SÖ.44 22.43 I
Jdarehanoı BabıBli d Van
Cama) Nadir aoluflı Ha. I»
Genç adam, ona doftru hızla yürüdü. Sert bir hareketle kolunu. Zey-tıebln önüne gerdi:
— Unutuyorsun, yavrum, burası nym zamanda benim evini!... (Ve, babıyla kapıyı İşaret ederek ablasına hitabetti) Blal artık yalnıa bırak. . Ve şunu bü kİ, benim münasip göreceğim zamana kadar Zeynep bu evde kalacaktır.
Enlse hanim, soğukkanlılıkla kalktı:
— Ebediyen bu evde kalacak desene?
Bu defa da Selimin ters bir hareketine koluna «iminin sarılmak nıre-tile Zeynep mâni oldu.
Enlse hanını, tapıdan çıkarken birdenbire dönüp Melihaya seslendi.
— Senin lş!n yok burada.., Haydi gel yakan,.,
— Hayır. Meliha dn gldemtjz... Burada İşi var.
Ve genç adam, ablasının arkasından kapıyı hışımla kapnttı.
• ••
Zeynep, divanm üzerinde Melihanın hazırladığı yatakta yatıyor Enlse hanım İçinin zehirlni bir dereceye kadar boşaltıp odadan çıkıp gittikten sonra Zeynep, aftlnma buhranına tutulmuş Gözlerinden artık yaş
gelmeylnceye kadar aftlamış; seri ta-sıhnc&ya kadar hıçkırmışb; nihayet onu yan baygın blr halde bu yatağa yatırmışlardı. Tekrar konuşmak imkânını bulduğu raman da, kötü blr hlsslkablelvııkuun tesirinde, «Aman ₺lr an evvel derdimi dökeyim. >öy-liyeceklerlml bitireyim.» dercerine. hayatının onlarca tamamen meçhul «on senelerin! hummah hummalı anlatmağa başlamıştı.
Sade etajerin üstündeki psnıb* abûjurlu lâmbadan odaya Ölgün blr ışık yayılıyor. Ve odada sade, Zey-nebta kâh perde perde yükselen, kâh gölinmez blr yerinden yaralâmnif ribl fitreye fitrey* yavaşlıyan »eri İşitiliyor. Meliha, yerde, sedirin önünde. bacaklarım altına almış, utanıyor. Bir kolunu yeşil, İpek yorganın üzerinden Zeynebln belin* dolamış; baran asabiyetten, basan aftlamak nrrasunu yenmek İçin İncecik alt dudağını kemirerek onu dinliyor. Selim snn berjeri, yateftın baş ucuna iyice yaMsştırmış: Ziya arkadan vuruyor, riırfi gölgede... Sigaralarını birbirinden yakarak gene kadını dinliyor.
Zeynep, âdet! üzere daldan dala sıçrayarak fasılasız konuşuyor Blr vakayı unlatırken o vaka İle kafiyen H^lsl olmayan başka blr hâdlsay*
geçiveriyor; İsimleri birbirine karıştırıyor: kendisini dlnllyenîerin mantığını böylelikle allak bullak ediyor; ve ara «ıra nakarat halinde; mırıldanıyor:
— Korkuyorum!
«Korkuyorum» derken de büsbütün çocuklaşan bakışlarını genç adama kaldırıyor; ondan teselli bekliyor.
Bu gece, Belim, kim bilir kaçına defadır aynı yatıştırıcı cevabı tekr rarladı:
— Bütün mesuliyeti üzerim* alıyorum. Artık hiç blr şeye üıttlmol Bu korkudan seni kurtaraoaftım.
Bu *m: nefsine güveni olan Mr itt-ganın kararlı aut... tttmai telktife ediyor.
Yalnıa, Zeynep, mahkûmlar ada» faslına gelince, gang adam, tahanfl-mülfl *on haddini bulmuş gibi kall^ tı. Koüannı gögsflnd* şaprnzlamif, odanın İçinde aşaftı yukan gtölp gemliyor. V* Zeynep, artık onun yflzünl hiç föremlyor.
MÜhtndls Orhan mevvtra flsorlndŞ fasla durmayıp onu blr kaş kellrrii Uö geçiştirdi Daha dojrusu gactytf. dlftln! rannettl Onun temini bttffUl ederken sesinde hasıl olnveren Ehtf-razın bo teme Mı şahtiyel damgaM
(Artaa rari
SAO PAULO
ÇBirpuşsın add0®B®ır
Brezilya sahillerindeki bu ufacık köye, bugün Cenubî Amerikanın Sikagosu deniyor
Senede bir giin kocalan düğmek bakla!
Btr FTonra gazetesi yazıyor; İsveç' ten gelen haberlere göro evli kadın-Ur, Mned* on gün yalnız başlarına istedikleri yere gidip dinlenmek ve bu müddet zarfında kocalarının e-mlrlerin» itaat etmemek hakkına malik olacaklarmış 1...
Haber Transız kadınlan arştın da büyük akisler yapmış, bu kadınların blı muvaffakiyeti telâkki edilmiştir. Halbuki Traruada kadınların bundan f*zl» haklan vardır, çünkü Beauvats havalisinde kadınlar uzun müddet-tenberl paskalyanın pazartesi günü kocalarını dövmek hakkına maliktirler. Kocaların buna itiraz etmemeleri, bu küçük fedakârlığa mukabil senenin diğer günlerinde evlerinde sükûn temin edebilmelerinden ileri geliyor
Geçende Beauvats mahkemesinde kocasını döven bir kadın mahkeme edilmiştir. Kadın örf ve âdetin İzin verdiği günün dışında bu harekette bulunmuştur. îkl tarafın avukatları arasında uzun münakaşalar olmuş, neticede kadın 8 gün hapse mahkûm edilmiştir Bu IraTardan sonra şu ha-Hklt kâbul edilmiştir: Kocalarını dövmek istlyen kadınlar paskalyanın Uk pazartesini beklemelidirler! .
Kanser mikrobik bir hastalık mıdır?
Bütün k*hv« tiryakileri içtikleri kahvenin ufak kulübelerle süslenmiş geniş tarlalardan İbaret bir yerden geldiğini zannederler. Fakat dünya kahve merkezlerinden biri olan &ao Paulo şehrinin 1,600.000 nuf usunun barındığı yerler dünyanın en muhteşem binaları arasındadır. Sao Paulo. RJo de Janelro’nun 2öû mil cenubi garbisinde, deniz kenarındadır. Şehrin haftalık İş müddeti 40 saattir ve bu zamanın bir saatinde 41.000 İşçinin tamamladığı iş miktarı 3,5 yeni binadır. Sabahlan 7,45 de başlıyan v» akşamlan « yu kadar «üren bu hummalı çalışmaya şimdi şehrin a-rtstokratlan bile iştirak «diyor.
Bütün bu muvaffakiyetlerde mu İmli şehirlilerin kendi enerjileridir, şehir esas İtibari!» 234,000 i-
talyan, İM.OOO Portekizli. 132,000 Japon. 130,000 Ispanyol, 20.000 Almandan müteşekkildir. Bütün bu milletlerin karışmasından, meydana çıkan yeni şehirlilere Paulletus deniyor. Kısmen bu muhtelif milletlerin muhtelif hasletlerinden, kısmen de iklim şartlarından Paullstazlar belki dünyanın en çalışkan İnsanlarıdır, tehirin. nnfusu 1870 de 11,000 İken, harb yıllan da dahil olmak üzere bugün nutus 1,5 milyonu aşmışür.
şehrin limanı olan Bantos dünyanın en fazla kahve İhraç eden İskelesidir. Takat şehrin zenginliği yalnız bundan ibaret değildir. Şimdiki halde 8*o Paulo istikbalde cenup ülkelerinin giyecek eşyasını temin edecek yegkne merkez olmağa namzettir
Hazımsızlık kaatiüer arasında çokmuş
Columbia üniversitesi sinir mütehassısı Dr Davld Abrahomsen. dört sene müddetle kantiller üzerinde yaptığı tecrübelerden sonra, bütün İtaatlilerin en aşağı % 60 sinin hazımsızlıktan müteessir olduğu neticesine varmıştır.
Bundan başka kalb ve sİDİr hastalıkları, nefes zorlukları ve deri hastalıklarına kaatlller arasında.daha çok tesadüf ediliyor.
Dr. Abrahamsenln iddiasına göre bütün bunlara sebep, kaatlllerln evde aldıkları terbiye ile yetiştikleri muhittir. Evde İyi terbiye edil em iyen çocuklar sıhhatlerinden kaybettikleri kadar, cemiyet İçinde İsyankâr birer mahlûk oluyorlarmış.
Tine doktorların iddiasına gör*, kaatlller evlerinde en hor muameleleri gördükten başka, şefkatten de o derece uzak tutulan kimselerdir. Evde kendi kardeşlerine daha çok yüz verildiği halde, kendileri aile muhabbetinden hariç bırakıimıştır, Bunların ebeveylnlerl ya çok tahakküm eden kimseler, yahut da fazla ■ayıf insanlardır Netice olarak da kötü terbiye yüzünden kıskançlık, öfke, intikam gibi hislerle yalnız kaa-tilllktan değil, hazımsızlık albl türlü hastalıklardan da muztarip oluyor-
Profesör Cemil T opazlu, hastalığın mikrobik ve bulaşıp olduğuna söylüyor, Prof. Muhterem Gökmen ite Prof, levfik Berkman ise bu iddianın tamamen aleyhjndedirle Bir kaç gün evvel gazetelerde bir q
İtalyan âliminin, kanser mikrobunu keşfettiğine dair bir haber çıkmıştı. Bu haber, «İnsanlık âleminin henüz mahkûm edilememiş İki numaralı kaati.il> diye vâsıftandır ilan kanseri kabili tedavi hale getireceği için bir taraftan doktorlar, dlğeT taraftan da kanserli hastalar arasında, büyük memnunluk uyandırdı. Bu kadarla da kalmayıp, on on beş yıl evvel küllenen «Kanser mikrobik bir hestalıkdır — katiyen mikrobik bir hastalık değildir » İddiasını yeniden tazelemiş oldu.
Hatırlardadır kİ on on beş yıl evvel de gene böyle olmuş, kanserin mikroba bulundu diye müjdeler verilmişti, Fakat sonradan, yapılan «mellyelerİn müspet netice vermediği görülerek doktorlar. doktorlardan ziyade de hastalar, limit kapılarının kapanmasından dolayı büyük bir ü-aüntü İçinde kalmışlardı.
Bir kaç gün evvel gazetelerde çıkan haberler de gene evvelkiler gibi zayıf bir İhtimale mİ dayanıyor? Kanserin mikrobu bu def* İtalyan âlimi tarafından hakikaten bulundu mu? Mikrop malûm olunca arkasından İlâcını meydana çıkarmak tıb âlemi İçin nlsbeten koLay olduğundan hostanlcrde şifa bekllyen kamerliler-de, hastalarına faydalı olmak ümldl-le çırpınan doktrlar da. şimdi, «evinç İçindedirler ve İtalyan /âliminin keşfi hakkında tamamlayıcı malûmat bekliyorlar,
İrsi olabilir
Her gün bir çok kanserlinin müracaat edip şifa beklediği İnlverritenl radyoloji enstltüsündeylm. Evvel bu enstitünün rötgen mütehassısı profesör Muhterem Gökmen İle karşılaşıyor ve her gün elinden yüzlerce kanserli geçtiğini düşünerek «onıyorum:
— Kanser mikrobik bif hastalık mıdır? İtalyan âliminin kanser mikrobunu bulduğun* İnanıyor musunuz?
«— Şimdiye kadar, diyor, öğrendiklerimize, gördüklerimize v« okuduklarımıza nazaran, kanserin mikrobik bir hastalık olduğuna İnanamıyorum. Bu İtibarladır ki İtalyan âliminin kanser mikrobunu keşfettiğin» de İhtimal veremiyorum. Esasen «amanla, İtalyan âliminin İddiasının ne dereceye kadar sahih olduğu meydana çıkacaktır.»
— Kanserin mikrobik bir hastalık olamıyacağım. neye 1b Una d en İddia ediyorsunuz?
Profesör Muhterem Gökmen bu «u-
allml de cevapsız bırakmıyor.
(— Çünkü, diyor, kanserin meydana geliş şekli, mikrobik hastalıklarda görüldüğü gibi değildir.»
— fcral olabilir mİ?
«— Bugüne kadar gördüğüm bir çok kanser vakaları beni, hastalığın lr*l olabileceğine temayül ettirmiştir. Bu itibarla LrsSyetl bir dereceye kadar vârid görüyorum. Fakat mikrobik olmasın* ihttmaJ veremiyorum.»
İrsi de değildir
Profesör Muhterem Gökmenden •onra, aynı enstitünün profesörlerinden doktor Tevflk Berkman*ı buluyorum. Kapısında bir çok kanserli hasta bakJJyor, Profesör d» İçeride, orası gelenleri muayene ediyor
— Sizi uzun boylu meşgul edecek değilim dedim Bir suni soracağım. Kan«er mikrobik bir hastalık mıdır, değil midir?
Beynelmilel kanser kongresine de İşthak ettiğini bildiğim İçin kendisi-
Profesör Cemil Topuılı
muza girmesi İle hastalığın meydang çıkması arasında seneler de geçe! _£ lir. Ben buna inanıyor ve kanseri^ yalnız mikrobik bir hastalık «.! Q aynı zamanda bulaşır bir hastalık ol duğtına İnanıyorum, Hülâsa size nu bilhassa söylemek isterim kİ ya nm asırdan b«-rl hastalarım uzerlı^ de yaptığım tetkikse ve müşahedelerime ve elde ettiğim klinik araştırmalara dayanarak kanserin bugün de. behemehal vücudumuza dışarıdan bir mesul amilin, ister mikrop, ister Virüs, İsterse kanserlilerin etrafa yaydıkları ve bugün için malûmumuz o İmi yan her hangi başka bir ecnebi maddenin (mesul âmlb «irmesi 110 husule geldiğine şüphe yukiur Bununla beraber bulaşır bir hastalık olduğuna da tamamlle kaniim. İrste yete İse İnanmıyorum.»
Vakalar
Kanserin bulaşır bir hastalık olduğuna dair müspet vakalar elde edip etmediğini öğrenmek İstedim Profesör Cemil Topuzlu:
«— Kanserli hastalara bak ın hastabakıcılar arasında bu amansız Ms-tahğın pençesine düşenler vardır ve böyle vakalara taslıyoruz.»
— Mikrobu bulunduysa hastalığa karşı çare de bulunur mu?
«— Sanıyorum k| mikrobu bulunsa bile senelerce çaresi huhın.umya-caktır. Veremin mikrobu bulunda. Hani İlâcı? Fak.ıl veremin de çaresinin bulunacağına şüphe yoktur. Kanserin sari olduğun» htr misal daha verebilirim. Kuduz ve çiçeğin mikrobu bulunmamıştır Hâlbuki sari hastalıklardır. İşte kanser de beytedir.»
— Kanserden korun ulabilJr ani?
«— Mümkün olduğu kadar k.ujseı-11lerle temasta bulunmamak, bir korunma tedbiridir Bence korunma çaresi şimdilik bundan ibarettir.»
□örülüyor ki kanserin mikrobik bir hastalık olduğunu iddia eden de var, bu İddiayı kabul etmlyenler de... Temenni ederiz kt bu defa kİ keşif, bundan evvelkiler gibi zayıf bir ihtimale dayanmaz ve mikrop keşfini, İlâcının keşfi taklbeder.
Cemnlrddi.
Mikrobik ola-
ve
ÇOCUKLARA SECMf
GUZEl MAŞALLAH
PAKİSTAN POSTAGE
PAKİSTANPOSTACE
YAKUT DOZLU KIZ
AMJP UMAUJtllLckİH. tAJlİP ifklMUf tOMMl NOJIAH L0FT5 -VAHDET GÜITEKİN
Yeni Pakistan pullan
Hur Pakistan devletinin kuruluşunu tesit eden pullar bütün dominyon po* tanelerin da ve Karaşlde pul «atan bürolarda satışa çıkarılmıştır.
Teni ecri 4 puldan müteşekkildir. «l,ü annabbı pullar mavi renkte ve üzerinde Karaşlde yeni hükümetin Meolls binasının resmi bulunmaktadır. 2,6 annablı pullar yeşildir ve 0-tc rinde Asyanın en büyük hava,
nl bu sualime cevap vermekte «elâ-hiyetll» bulmuştum.
« — Hayırl dedi.
İtalyan Aliminin kanser mikrobunu keyfetmesine de pek İhtimal v*r-medlğinl İşaret edince bir sual daha •ondum:
— îrsl midir? Cevap verdi:
(— İrsi de değildir. Sadece İrsi bir istidadı vardır. Yani bu, fu demektir ki, kanserli bir ana babadan doğan çocuk, daha kolaylıkla kanserlzft olabilir.»
— Sar! midir?
«— Sari olduğunu iddia etmeğe katiyen İmkân yoktur,>
— Korunma çaresi var mıdır?
«— Bazı kanser şeklilerinde korunmanın mümkün olduğu söylenebilirse de gene! olarak kanserden korunma çaresi yoktur, denebilir.»
Kanser mikrobik bir hastalıktır BeneJerdenberl kanserin bulaşır
mikroptan ileri gelen bir hastalık olduğunu İddi* eden profesör operatör □emil Topuzluya baş vuruyor, bir t-talyan âliminin kanser mikrobunu keşfettiği bıkkındaki haberi hatırlatarak ne düşündüğünü soruyorum. Profesör Cemil Topuzlu İddiasının tahakkuk etmek üzere olduğunu İfade eden bir tebessümden sonra:
«— Beşeriyete, diyor, musallat olan kanser., bildiğimiz bir takım iç hastalıkları gibi kendiliğinden peyda olan bir hastalık olmayıp, behemehal vücudumuza dışarıdan bir mesul âmilin sokulması ile husule gelen bir hastalıktır, Bu mesul amilin vflcudu-
Liae imtihanları
Uae bitirme imtihanları sona ermiş ve neticeler ilin olunmuştur. Pazartesi gününden İtibaren olgunluk imtihanları bağlıyacaktır Pazartesi günü İmtihan kompozisyondandır. Olgunluk İmtihanları ayın 28 inde •ona erecektir.
Tekelde nakiller
Verilen malûmat* göre Te kal tef-kllfitında yeniden ban nakiller yapılmıştır. Buna gör» Muğla başmüdürü Cevat Alpay, Trabzon başmüdürlüğüne, Trabzon başmüdürü Enver Beden de Muğla başmûdürtüğûne nak 1 edl tmiflle rdlr.
I
Jane Eyre kadar romantik. Çanlar Kimin îçln Çalıyor kadar hareketli, emsalsiz bir romandır. Fiyatı 2»o Krş
İstasyonu olan Karaşl hava latasy-» bunun re«nl vardır. Kahve rengin*! üç annablı pulların üzerinde Bodriı^h oamlstaln karşısındaki ıo unaı asırda inşa edilen meşhur Lakem fc-*iyinin resmi bulunmaktadır m rupeük pullarda Sarakovlk stilinrı İçlenmiş yapraklar arasında bir *j te iki yıldızla süslenmiştir. Teni pu» lar tossam AbdürrahmAn Obugtai mi alından yapılmıştır.
Resimde Teni Pakistan, pullarından üçünü görüyorsunuz.
Çocuğunuza iyi bir kitap vermek İsterseniz muhakkak Masal Zinciri serisini alınız.
Masal Zinciri mütehassıs bir heyet tarafından derlenmiş en güzel masallardan meydana gelmiştir. Het ayın birinde ve on beşinde 24 sahHçk İlk tamamen renkli faslklUler ballıte da çıkar. Flatı 30 kuruştur, şimdiyi kadar çıkan faslküilcr şunlardır:
1 — Ayşe Fatma Tandırda a — Keşişim Nereye Gidiyorsun?
3 — Önde mİ, Sonda mı?
AKSAM
19 Haziran I?48
Haftanın notlan
Doğu Akdeniz oyunların da başarılanınız ve noksanlarımız
F. Bahçe - G. Saray havramı
Yarın İnönü stadında kutlanacak bayramda kulüplerin atletleri, tekaüt futbolcuları ve birinci takımları karşılaşacak
üç gün devam eden Doğu Akdeniz oyunları teknik bakımdan hakiki bir atletizm ziyafeti şeklinde geçti. Müsabaka günlerinde— bayrak yarışları dahil — 14 koşu seyrettik. Bu ko şuîarın lıepsl baştan sona kadar nadir görülen bir heyecan İçinde geçti. Bu suretle hepimiz doya, doya atletizm zevkini tatmış olduk. Bu oyunlarda atma ve atlamalar dahil (221 çeşit müsabaka bir falso vermeden sona erdi. Eğer 100 metrenin çıkışında ve 4X 100 bayrak yarışının ırandaki anlaşmazlıklar da olsaydı, hakemlerimize on vermek yerinde olurdu.
Yine buküçül: hâdiselere İkinci Doğu Akdeniz oyunları organizasyonu İçinde en başarılı çıkan kolun hakemler grupu olduğunu belirtmemek haksızlık ohır.
şimdi geçelim oyunların umumi kritiğine:
Yarınki İşlerimizin, bugünkünden daha başarılı ve daha az kusurlu olmasını sağlayacak tek bir çare vardır: O da bol tcnklddir.
Teşkilât mensuplan, idareciler, kulüpçüler, hakemler... 11b gibi doğrudan doğruya İşlerle İlgili olanların yapılan bütün tenkldler! büyük bir hüsnüniyetle karşılamasını bilmeleri gerektir. Bu olgunluğu göstermek onlara dalma başarı yolunu açabilir. Kusur ve noksanını bilmek büyük meziyettir. Yalnız onları bir düzenlemeye tâbi tutmamak da belki suç sayılabilir.
Türk atletizm iederosyonunun organize ettiği iklucl Doğu Akdenls oyunlarında göze çarpan bazı hususiyetleri sıralıyoruz;
1 _ Oyunlara lekaddüm eden günlerde atletlerin çalışması Türk takımının teşkili ve hazırlanması istenilen tempoda cereyan edememiştir. Fenerbahçe pistinin aylardan beri muattal halde bulunması, İnönü stadının da haftanın muayyen günlerinde atletlere tahsisi yüzünden İstanbul atletleri bugün İdman yapmak imkânından mahrum bulunmaktadırlar. Neteklm bu yüzden Türk takımındaki İstanbullu atletlerin Balası bugün asgari bir hadde İnmiş bulunmaktadır.
2 — İkinci Doğu Akdeniz oyunları açılış töreninde ve müteakip günlerde vazife ile bulunan beden terbiyesi umum müdüründen başka hiç bir resmi makam temsil edilmiş değildi, t'ç dost ve kerdeş milletin mümessili gençleri arasındaki böyle bir toplantının büyüklerimiz tarafından alâka ile karşılanacağı beklenebilirdi.
3 — Bizde halkın atletizm? olan
alâka ve sevgisi dünyanın ekseri yerlerinde olduğu gibi azdır. Bunu düşünerek stada giriş bedellerini daiıa uygun bir hadde İndirmek muvafıktı İlk. orta, ilse ve üniversite öğrencileri arasında atletizmi yaymak için en büyük propaganda vasıtası bu gibi milletlerarası müsabakalardir. Bunu gözönünde tutarak hüviyet varakasını İbraz eden bütün öğrencileri ; _________
stada girmek İçin yüzde elli tenzilât mennl olunur.
__O. S. oyuncularından bir kaçı
karşılaşacak olun r. B.
60-olmamış numara
rağmen
Bir anane halinde her sene tekrarlanmakla olan Fenerbahçe - Galatasaray bayramı yarın İnönü stadında yapılacak ve her İki kulübün atletleri, tekaüt oyuncuları ve birinci takımları karşılaşacaktır. Malûm olduğu üzere bu kardeş karşılaşmasını teşvik için beden terbiyesi umum müdürlüğü tarafından beş sene müddetle ortaya bir şlld konmuş vo geçen sene yapılan birinci maçı GalatasaraylIlar 1-0 kazanarak şildi bir sene muhafaza ctnıek üzere müzelerine’kaldırmışlardı. Buna mukabil atletizm müsabakaları da Fenerbahçeli atletler tarafından kazanılmıştı. Yarın bu müsabakaların İkincisi yapılacak ve şilde İsmini yazdıracak takım belli olacaktır.
Bu arada futbol federasyonunun milli takıma oyuncu veren kulüplerin memleket dahilinde ve haricinde maç yapmasını menetmiş olmasına rağmen bu karşılaşmanın yapılmasına her halde bu vaşaktan evvel müsaade ettiği anlaşılmaktadır. Son milli maç dolayı sile her iki kulübe mensup oyuncular antrenör nezaretinde muntazamen çalıştıklarından takımların formiinde olduğu muhakkaktır. Bilhassa gerek Fenerbah-çenln ve gerekle Galatasarayın Ankara ve İzmir seyahatleri henüz futbol şubelerinde mevsim tatili yapmadıkların: Göstermektedir. Zaten bu gidişle f/bolculann bu sene tatil yapacağırj da pek zannetmiyorum ya... Taamların formündo olması bakımından yarınki bayram karşılaşmasında aynen lig maçlarında oldu-
yapmak yerlnda olur Ve atletizm federasyonu bunu pek âlâ temin edebilirdi.
4 — İranlI ve Yunanlı atletler oyunların devaınınca Caddcbostanda Marmara kulübünde misafir edilmişlerdir. Atletler ve İdareciler Marmara kulübünün İdeal bir yer olduğunu kabul etmişlerdir Yalnız sık şık İdman yapmak üzere İnönü stadına gidip gelmek İçin açık motörde dört saat deniz seyahatinden atletleri hesabına pek memnun kalmalarına İmkân göremediklerinden şikâyette bulunmuşlardır. Esasen İstanbula İlk ayak bastıkları zaman soğuktan şikâyetçi olan misafirlerimizin sık aık böyle deniz havasına maruz kalmaları onlara hak kazandıran keyfiyettir.
5 — Doğu Akdeniz oyunları İkinci kongresinin daha ciddi bir alâka içinde geçeceği beklenirdi. Milletlerarası bLr damgayı taşıyan bu gibi kongrelerin gerecekte daha geniş bir
I alâka ve ciddiyet ile ele alınması te-
ğu gibi çetin bir karşılaşma seyredeceğimiz muhakkaktır.
Böyle olmakla beraber kendi kanaat ve görüşümüze dayanarak şunu ileri sürebiliriz kİ bu maç mevsimsizdir. Filvaki her lkl kulüp bir anane haline gelmiş olan ve spor teşkilâtının en büyük makamı beden terbiyesi umum müdürlüğü tarafından konan şlld dolayıslle nlm resmi bir mahiyet arzeclen bayramlarını kutlamakta haklı olmakla beraber bu senek! olimpiyatlar düşünülerek bu bayramın tarihi pek âlâ değişebilir ve meselâ eylül bidayetinde yapılabilirdi.
çünkü büyük ümitlerle bağlandığımız olimpiyatlara bir ay kalarak senelerden beri yekdiğerine rakip olan bu lkl kulübü karşılaştırmayı milli takım hesabına doğru bulamıyoruz. Kasdl olmasa da herhangi görünmez bir kaza mlilt ekipte yeri dolmıyacak bir futbolcümüziln sakatlanma İhtimalini ortaya çıkarmasından korkmaktayız .. İnşallah böyle bir şey olmaz amma gelecek kaza geliyorum deme?- kİ... Temenni edelim kİ böyle bir kaza olmasın.
Takımlar üzerinde tahmin yürütmek Fenerbahçe - Galatasaray karşılaşmalarında dalma aksi netice vermektedir. çünkü bu maçlarda oyuncular ötedenberl normal oyunlarını çıkaramamakta ve neticelerde bu yüzden beklendiği ve tahmin edildiği gibi çıkmamaktadır. Açıkçası Fenerbahçe - Galatasaray maçlarının kendine göre bir havası vardır ki bunu yazı İle izaha kalkmak müşküldür. Ve buna ancak Sankırmım -Sarılâclvert mücadelesinde tesadüf edilir. Bu kulüplerin diğer takımlarla yaptığı maçlardı bu havayı bulmak İmkânsızdır, çünkü Fener - Galatasaray rekabeti aşağı yukarı yarım asra yakın bir zamandan beri devam ettiği cihetle bu kulüplerin maçı İle hemen, hemen bütiin Türkiye alâkalanmakta ve bu rekabet o gün sahada maç yapan 22 oyuncunun bütün benliğine hâkim olmaktadır. Bu vaziyette sahaya çıkan bir futbolcunun normal oyununu çıkarmasına İmkân var mıdır?...
Olimpiyatların futbol programında değişiklik yapıldı
Son dakikada aldığımız bir habere göre olimpiyatlardaki futbol karşılaşmalarının programı değiştirilmiştir. Evvelki programa göre 33 milletin iştirak edeceği futbol maçları Londranın muhtelif sahalarında yapılacak vo son final maçları da meşhur Vembley stadında oynanacaktı. Olimpiyat komitesi beynelmilel futbol federasyonu İle yaptığı son bir anlaşma üzerine 33 millete mensup futbolcuların Londıraya gelmesine lüzum görmemiş ve bu takımlar arasında çekilecek Itıır'aya göre birinci knaçların Avrupa şehirlerinde yapılmasını ve ancak galip gelen takımların Londraya gönderilmesini İstemiştir. Beynelmilel federasyon da bu İsteği yerinde bulmuş ve alâkalı milletlere tebliğ etmiştir.
Bu maçlar aynen şlld ve kupa maçlarında olduğu gibi yapılacak vo mağlûp olan tasfiyeye uğrayarak Londraya gtdemiyccektlr. Tesbifc edilen programa göre takımların her hangi birisine nvantaj vermemek İçin maçlar oyunu yapan milletlerin memleketlerinde olmıyacak ve bitaraf bir şehirde oynanacaktır. Meselâ Fransa ile Avusturya maçı Belçikada yapılacaktır. Maçların kur’aları beynelmilel futbol federasyonunun bulunduğu Zürlhte bugünlerde çekilecektir. Bizim takımın karşılaşacağı çin takımlle hangi şehirde cynıyaca-ğı büyük bir merakla beklenmektedir. Ellmlnasyon maçlarının 1 temmuzda başlıyacağı haber verilmektedir.
Mevsimin ilk yüzme ve yelken yarışı
İstanbul su sporları ajanlığı tarafından hazırlanan senelik faaliyet programı gereğince mevsimin İlk yüzme yarışı bugün Ortaköyda Lldo’ da saat lö da ve yelken yarışları da yarın yine aynı saatte Moda koyunda yapılacaktır. Mevsimin bu ilk müsabakaları gerek yüzücülerimiz ve gerekse yelkencilerimiz için bir deneme mahiyetinde geçecektir.
Denizciler bayramı hazırlığı başladı
1 tmmuz denizciler bayramı her sene olduğu gibi bu sene de parlak bir şekilde kutlanacaktır. Bayram hazırlıkları İle meşgul olmak üzere evvelki gün vilâyette bir toplantı yapılmış ve program üzerinde görüşülerek tali bir komisyon seçilmiştir. Tali komisyon pazartesi günü İstanbul liman müdürlüğünde İkinci bir toplantı yaparak teknik husuıalı tes-bll edecektir.
Dul kadın 1
İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yasan: John D. Carr Tercüme eden: Vâ-N-Û
_TWrifra Nû. 70 ______
— Hayır!... — dedi. — İçmemiş: yalnız bir adam öldürmüştü. O sebeple sinirleri zedelenmiş, nefsine karşı müthiş itimadı sarsılmıştı, Bonlıeur villâsından çıkınca bir kaç dakika Casino bulvarında dolaştı Sonradan Eve'ln evlııe girdi. Böylece Angcs sokağına İlk defa ola-ra’c girmiş İntihanı verdi, şimdi artık gayesi kendine müsait delil ve şahit bulmaktı.
«Evinize baskın verircesine girdi. Size Lawcs ailesinden ve odanızın karşıcındaki ortada oturan Maurlce LawesTen bahsetmeğe koyuldu. Nihayet, asabınızı kontrol edemlyecek bir hale geldiğinize kani olunca perdenizi sıyırıp dışarı baklı. Siz, ışığı söndürmüştünüz. Rica ederim: Aranızda konuşulan sözleri, kelime kelime olmasa bile mealen tekrarlayınız.
Eve gözlerini kapadı. Hatırlamağa uğraş'i;
Bunun İçin senelerden beri Fenerbahçe - Galatasaray karşılanmalarında dalma maçlardan evvel yürütülen tahminler hilâfına netice alınmış meselâ Fenerin en kuvvetli zamanlarında Galatasaray. Galatasa rayııı önüne geleni yendiği senelerde de Fenerbahçeliler gHllp gelmiştir. Yarınki maçın da bu şekilde ble sonuçla kapanacağını ümit etmekteyiz. Kanaatimizce Asabına hâkim olan ve normal oyununu çıkaran tarar şilde İsmini yazdırmağa muvaffak olacak-
tır. çünkü takımların şansım müsavi bulmaktayız...
Tekaütler arasında yapılacak olan maça gelince; kulüplerin senelerce formasını şerefle sırtında taşımış ve milli takıma kadar yükselmiş bu İhtiyar gönçlerin müsabakası günün en enteresan hareketi olacağı muhakkaktır. Fakat eski meşhurların eksiksiz ve tam takımları İle sahada görünmesini İstemek de lâzımdır, çünkü ancak bu takdirde maçuı zevki artacaktır.
ŞAZt Teze an
Madam Martlnyon 33 yaşında İken dul kalmıştı. Güzel, neşeli, sıhhat dolu, zeki ve civelek bir kadındı.
Rahmetli kocası, ölümünden sonra karısının, sefalet çekmemesi için vasiyetnamesinde kendisine bütün refah ve huzur İmkânlarını temin etmiş fakat bir şart da' koşmuştu. Buna göre karısı, başkaslle evlenmediği müddetçe, servetinden, varidatından, konak va köşklerinden istediği gibi istifade edecek, bütün bunlar kendisinin malı olacaktı. Fakat şayet evlenirse bütün bu muazzam servet, muh telif hayır cemiyetlerine verilecekti. Bu İtibarla madam Martinyon, rahmetlinin arkasından evlenmek İçin: «Ne yapayım? Sokakta kaldım da tek rar evlenmeğe mecburum» gibi bir mazeret İleri süremezdi.
Kocası hayatta iken balolara, eğlencelere v« gezintilere beraber giderlerdi. Vakla evde kaldıkları günler de vardı. Fakat koca konakları, keyif, neşe, eğlence ve saadatle dolu İdi. . Halbuki rahmetli kocasının ölümünde »sonra oturduğu konak ıssız, neşesiz,, can sıkıcı bir lnzlvahaneye dönmüştü.
Yalnızlık no feci şeydir Yarabbi! Onun İçin madam Martlnyon, bir kocanın İlk vazifesi, karısını yalnız sefaletten değil, yalnızlıktan ve kimsesizlikten korumak olduğunu da düşünüyor ve bu düşüncesinde kendisini Jıaklı görüyordu. Rahmetli, sefaletten olduğu gibi yalnızlıktan da; kendisini korusaydı ne olurdu? Gömüldüğü yalnızlık İçinde bu muazzam serveti, mahalline sarfedemedikten sonra ne yapacaktı ?
Vasiyetname, doğrusu dehşetli bir İcaddır. İnsanı âdeta zincire vuruyor. Eğer madam Martlnyon, dulluğunun hâtıralarını günü güne kaydetseydl, defterin baş sahiferine şunları yazacaktı:
«Muhakkak kİ medenî İnsanlar değiliz. öldükleri zaman zevcelerinin, de kendJlerile beraber diri diri gömülmelerini isteyen İlk Hlndulardan tara amil e farksız. Ben İse daha kötü, İhtiraslarla dolu bir mezarın İçine gömülüyüm.
Seven erkekleri egoist yapar ve medenilikten ayırır. Onlar vaslyet-namelerlle kendilerini sevmiş olan kadınların işkencesini uzatırlar. Eğer medeni olsaydılar, kendilerine sadık hayrülhalefler teminine çalışırlar.»
Genç dul, hatıra defteri tutsaydı, bunları ve buna benzer şeyleri yazacaktı.
Bir akşam, yeni bir kitabı karıştırırken buna benzer bir takım fikirle-ra taslayan genç kadının hayretini kolaylıkla tasavvur edebilirsiniz. Demek kİ, bu kitabı yazan, kendisi gibi aynı İşkenceyi çekmiş. Muhakkak bu kitabın müellifi, kendisi gibi genç bir dul kadın olmak lâzımdı.
Madam Martlnyon, evvelâ kitabın kapağında yazılı mualurirln adına, sonra kapağın arkasına basılmış resmine baktı. Gözlerine inanamadı. Garip şey doğrusu. Muharriri erkek, hem de genç, siyah gözlü, baygın bakışlı ve yakışıklı bir erkek ldt. Resme baktıkça muharrirle rahmeti! kocası arasında şayanı hayret benzerlikler gördü. Gözlerini parmaklarlle uyuşturarak bir daha baktı. Artık Mç bir tereddüdü kalmadı:
— Kitabili muharriri, kocamın müşahhas timsalidir, öldüğünden emin olmasaydım koram yaşıyor, diyecektim. diye söylendi.
Bir kaç gün sonra mösyö MartLıı-yonun ölü myıldönilmü geldi. Karat yaşlı gözler ve siyah matem olblaa-lerile mezarlslandan çıkarken gözleri, bakışları, çehresi, kaşları ve eşkâli kocasına benzeyen bir delikanlı !!• yüz yüze geldi. Az kaldı heyecanından bayılıp düşecekti. Başı döndü, ayaklan vücudunu kaldıramıyarafc sendeledi;
— Aman Allahım kocam Plyeria tâ kendisi... diye mırıldandı.
Delikanlı, genç dul kadını düşmemek İçin kolundan tutarak cevap . verdi:
— Evet madam, çok iyi teşhis ettiniz. Ben muharrir Plyer Marteniral
— Beni oyalıvan ve teselli eden kitabın müellifi mİ? Ben! attedinU mösyö! Isteml.verek kendimi kollarınızın arasına attan.
— Sayın madam! Ben tutmasay-dım, düşünecektiniz. Bu tesadüfi hâdise, rica ederim siz! korkutmasın.
— Tesadüf bir değil, bir kaç tanedir mösyö! Gözleriniz, bakışlarıma, çehreniz, yan! bütün eşkâllnla kocı-mmktnln aynıdır. Hattâ hmlnlz bite.
— Rahmetli kocanızla çocukluğu» ğumuzda beraber mektebe gidiyorduk, Birbirimize çok benzediğimi İçin bize ikiz diyorlardı.
— Nasıl? Siz kim olduğumu biliyor musunuz? Rahmetli kocamın arkadaşı mısınız ?
— Evlendiği giine kadar en candan arkadaşı İdim madam! Fakat sonradan ayrıldık, biliyorsunuz kl rahmetli kocanız çok kıskançtı- Hattâ beni size prezanta etmedi bile... Fakat kocanız ölünce İçimde: «Madam Martinyonun ıstırap ve acılarını gidermek. senin İçin mukaddes bir borçtur. Sen rahmetliye tıpatıp benziyorsun, onun bir devamı »ayılırsın» diye bir ses yüksel dL
— Ne tuhaf şeyler... Muhakkak ıd bu bir telepathle tezahürüdür.
— Siz de bu fikirde misiniz, mada m?
— Evet, kitabınızı okuyunca ve resminiz! görünce bende de aynı intiba hasıl oldu. Yeni bir münasebet, mah-vtml mucip olabilirdi. Eski bir münasebetin devam ettirilmesi, aynı mânayı ifade etmez. Fakat rica ederim, biraz durunuz da gözlerinize iyice bakayım...
— Buyurunuz madam, otomobilim •emrinize Amadedir.
— Nasıl? Siz de kocam, gibi aynı renk, ve aynı marka otomobili mt kullanıyorsunuz?
— Evet! Hiç bir şey 7enl değil. Hepsi bildiğiniz ve tanıdıklarınızın devamıdır.
Madam Martlnyon azlmkâr bir sesle:
— Ne saadet Yarabbi? Souu otaıı-yan bu saadetiu devamını İstiyorum, diyerek delik anlının otomobiline bindi-
Çeviren: A. Hilâli
Edirnede kavgalı bir futbol maçı
Sdlrne (Akşam' — Pazar Süıû şehrimiz Edlrnespor kulübü İle Me-rlçspor kulüpler! arasmda yapılan futbol maçında müessif bir hâdise olmuş ve kavgaya seyirciler de karıştığından İş mahkemeye intikal etmiştir. Hâdise spor sevenler arasında haklı olarak bir teessür uyandır-» mışlır.

— Maurlce Lawes lıâlâ orada mı? Cevap ver.
— Evet. Hâlâ orada, Lâkin şu anda burada olup bitenle alâkadar değil. Elinde bir perdavsu var. Enfiye kutusuna benzer bir şeyi muayene ediyor. Dur!
— Ne var?
— Yanında biri var. Kim olduğunu göremiyorum.
— İhtimal Toby’dir... Kurum Neti şu pencereden ufaklaşır mısın?
Eve, hatırında kalan bu cümleleri tekrarladıktan sonra İçini çekti. O gecenin boğucu havasını yadetinek bile fenasına gitmişti. Demin yumduğu gözlerini tekrar açtı,
— İşte bu kadar! — dedi.
— Siz kendiniz pencereden bakmış mıydınız?
— Hayır.
— Demek hayır?... Demek söylenen sözlere İnandınız? (Dermot Kln-
ross ötekilere döndü.) Dikkati celbeden şu kl, bayan Eve, gözlerlle görmediği bir şeyi görmüş gibi hikâye etmiştir. Farzedellm kl gözlerlle görmüş olsun. Ne görecekti? Masanın üstünde cep saati cesametinde ve cep saatine benzer bir kutu. Halbuki bunun «bir nevi enfiye kutusu» olduğunu söylemişti, tşte, gayet zeki, gayet kurnaz bir insan olan kaatll, bu gafletinden dolayı yakayı ele verdi. Zira, maktulün önünde bir enfiye kutusu olduğunu bilmemesi lcabeder-dl. Bilmiştir, bundan dolayı sırrını ortaya vurmuştur.
«Sonradan Ned'ln ne yaptığını anla ta yun.
«Eve’l pencereden kendlsile birlikte baktığına İkna ediyor. Eve. de müstakbel kayınpederi Slr Maurlce’l o anda canlı gördüğünü sanıyor. Tehdit edici bir gölgenin Slr Mau-rlce'e yaklaştığına lcanl oluyor.
Ned AtTCood telkin kuvveti sayesinde buna muvaffak olmuştur. Sözde müştereken seyredilen manzara üzerine bir kaç defa avdet etmiştir. Mütemadiyen tekrarlayıp durmuştur: «Ne gördüğümüzü hatırlıyor musun?» Bayan Eve İse, telkin altında kalmağa çok müsait bir şahsiyettir.
Meslektaşlarımdan biri bunu kendisine bir defa söylemiştir. Ayni şey! ben de farkettim. Sinirlenmişti bir kere! Onun İçin, her hangi bir şeyi telkine tftbl olup görmeğe hazırdı.
«Kaatll, bu oyununu oynadıktan sonra, perdeyi yeniden açıyor. Sabık zevcesine Slr Maurlce'ln cesedini gösteriyor.
«Bütün bu tertiplerden maksat şu idi: Gûya Slr Maurlce, Ned'ln burada bulunduğu sırada öldürülmüş...
«Ned’ln plânı buydu. Eğer minimini bir noktada da sürçmeseydl muvaffak olacaktı. Delikanlı, EYe'i İkna etmişti. Eve, müstakbel kayınpederini çalışma odasında birinci defa hayatta gördüğüne adanıakıllL kaniydi, İlk konuşma sırasında Goron'a bunu böylece anlattı. Anlatırken yanlarında ben de vardım. Bu enfiye kutusu, lâalettayln bir enfiye kutusuna benzeseydl. bay Ned Atwood her türlü şüpheden kurtulacaktı.
Dermot Klnross. kolunu koltuğa, çenesini de avucuna dayamış, haya-lâta dalmıştı.
Janlce:
— Doktorcuğum! — dedi. — Çok İyi tertiplenmiş.
— İyi mİ tertiplenmiş? Tabii değil
rat ya? Kaatil zeki İnsandı. Kriminoloji denen şeyi de esasından biliyordu.
— Hayır, doktorcuğum... Ben kaa-tlldoıı değil, sizin cinayet! İzah ediş tarzınızdan bahsediyorum.
Dermot bir az zoraki gülümsedi. Muvaffakiyetleri olunca asla gurur duymazdı.
— Canım, bu kadarcık şey, erendim... Bunu, kim olsa yapabilir. Bedbaht bazı kadınlar, fena heriflerin oyuncağı olmak üzere dünyaya gelmiş gibidirler.
«Fakat şimdi artık bizi yolumuzdan şaşırtan bütün imlilerin menşeini görüyoruz: Evveli, kahve rengi eldlvenlerlle Toby Lawes; umulmaydık bir anda babasının çalışma odasına giriyor. Onun girişi. Eve’ln nazarında. hakiki kaatll! büsbütün şüpheden masun bir hale sakuyor.
«Ned’ln daha evvelki plânım kolaylıkla tesblt edebiliriz. Bu cinayet baiulnde adını ne derece az geçlr-teblllrse o derece kârlı çıkacaktı. Binaenaleyh dik kararı mümkün mertebe İşin içine karışmamaktı. Görünmüşü öyleydi kl, ismi Slr Maurice Lawes’ln ölümüne hiç katılmıya-
cak, o da her tehlikeden masun olacaktı. Sabık karısının şehadetlnl, ne-olur ne olmaz, İhtiyaten hazırlamıştı. Gayet ustaca davranmıştı. Jüri heyeti, Eve'ln başkaslle nişanlı bir kadın. olmak sı fa tiyle haysiyetini kirletmemesi gerekirken, sabık kocasının o gece odasında olmasını itiraf edişine büyük bir kıymet verecektl-
«Bu sebepledir kl, sonradan, bayılırken. Ned. bir otomobil tarafından devrildiğini duyurdu. Her İhtimâle karşı; Anges sokağına uğradığını gizlemek İstedi. Fevkalâde mecbur kalmaksızın bunu söyleraiye-cektl. Esasen pek hafif yaralandığını sanmıştı. Hakikatte-ise. bu hâdise, plânın bir kısmını altüst etti.
«Diğer bir unsur daha hâdiselerin akışını bozdu, berbat etti: Hizmetçi Yvette Latour’un bu İşe burnunu sokması, Nod Atıvood, eski karısı üzerlno bir şüphenin gelmesini arzu etmemişti. Bunun mümkün olabileceğini dahi akimdan geçlrmemlştl. Yvette'ln kusuru yüzünden bunun böyle olduğunu işitir işitmez çok şaştu C^k korktu ve...
Janlce söz karıştı;
(Arkası var)
19 Haziran 1948
A K 8 A M.
Sahlto 7
Deniz Okullar ve Kurslar Komutanlığından:
1 — Donanmamızın Gedlgll Erbaş kaynağı olan «DENİZ GEDİKLİ SAş ORTA OKULU> nun I, H ve m sınıflan İle «Deplz Gedikli Sınıf Juna> öğrenci yazımına 1 Haziran 048 den 10 Ağustos 043 gününe k£> dftVâm edilecektir.
1 — Di Od. Erbaş Orta okuluna; ilk okulu bitirenler
3 — Dz Gd. Sınıf okuluna; orta okulu bitirenler kabullenir.
Yağları
Dz. Gedikli Orta Oku) L sınıfına: 13 : 17
> » > > n. > 11 : 18
» » > t m. > 14 : 19 yaşında olanla»,
Dz. Gedikli sınıf okuluna 18 yaşını tamamlamış olanlar alınır.
4 — (DENİZ GEDİKLİ SINIF OKULU» HU girenleri» «Da. Od. Eri». Orta okulunu bitirenler, İki yıl nısıf okulu Öğrenimini tamaladıktaû sonra «GEDİKLİ ÇAVUŞLUĞA» yükselirler. Ve bundan sonra 160 lira aylık alırlar. Aynca beslenme ve giyimleri de Devlet tarafından yapılır.
5 — Deniz Gedikli erbaşlarına subaylar gibi, harcırah, aile, mesken «amtnî verildiği gibi emekliye ayrılmakta ve kendilerine emekliye ay-nlıkren ikramiye verilmektedir.
ö — Kayıt için; Istanbulda bulunanlar, Kaampaş&dâkl Da. Gedikli Erbaş Orta Okulu Müdürlüğüne, başka yerlerde bulunanların; bulundukları yerin askerlik şubeleri başkanlığına hüsnühal kâğıdı, açı kâğıdı ve nüfus cüzdanları İle 12 tane vesikalık fotoğrafla başvurmaları. (8615)
Kuru ot alınacak
Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden
Kapah zarfla 800 ton kuru ot alınacaktır.
Şartname:
Zonguldak’ta: Ereğli kömürleri işletmesi Ticaret Grup müdürlüğünden
Ankara'da: Eübank Genel Müdürlüğünden
İstanbul'da: Etlbank İstanbul Şubesi müdürlüğünden alınabilir.
Eksiltme 12/7/948 pazartesi günü saat 18 da yapılacaktır. Teklif ve teminattan hav! zarfların en geç İhale günü saat 15 ■ kadar işletmemiz Baş kâtipliğine verilmiş ol mâsı lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz Eksiltmeye gireceklerin isteyecekleri bedelin ■% 7.5 u nlsbeünde teminat akçesi vermeleri şarttır.
İşletme İdaresi İhaleyi dilediğine kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (8686)
Dz. Lisesine öğrenci alınacaktır
Dz. Hr. Ok. ve K. L*. K. lığından
1 — Deniz Lisesinin yalnız birinci sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar 1 Hazirandan 20 Ağustosa kadar devam edecektir.
3 — Birinci sınıfa alınacak Öğrencilerin. 14 yaşuıden küçük ve 17 yaşından gün almamış olm^Ian lâzımdır.
4 — Bulundukları sınıfın son sınavında sınıfta kalanlarla bütünlemeleri olanlar ve öğretimi yanda bırakanlar kabul olunmazlar.
5 — Kayıt kabul İçin tstanbulda olanlar Heybeliadada Deniz Harp Okulu ve Lisesi Komutandığına, taşrada olanlar askerlik şubelerine birer dilekçe lie mürcaat etmekle beraber dilekçelerinin bir eşini okul komutanlığına göndereceklerdir.
Dilekçelere:
a — Diploma, veya okulu bitirdiğine dair belge.
b — Nüfus kâğıdı aslı veya noterlikçe tasdikli suıell
e — Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı.
d — 12 adet vesikalık fotoğraf.
e — Hüsnühal kâğıdı bağlanacaktır.
6 — Seçme smavisn 1-10 eylülde yapılacaktır. (8612)
Tophane Erkek Sanat Enstitüsü Müdürlüğünden:
1 — 126673 lira 05 Kr, keşif bedelli olan enstitümü* tedrisat binası onarımı, GâlvanoplasU ve Radyo atelyesl onanım ile okul yollarının tanzimi İşi 4470 sayılı kanunun hükümler! dahilinde açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 2/7/1048 cuma günü saat 15 te Tophane Erkek Sanat Enstitüsü binası İçinde toplanan satmalma ve eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat 7533 lira 65 kuruş olup İstanbul yüksek okullar saymanlığına yatırılacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin Taşkışla İnşaat kontrol şefliğinden İhale tarihinden üç gün evvel (tatil günleri hariç) alacakları ehliyet belgeleri ile beraber 1948 senesi Ticaret odası vesikaların) İbraz etmeleri mecburidir.
8 — Keşif ve şartnameler her gün 8,5 lira ücret mukabilinde İstanbul Yüksek okullar saymanlığında satılmaktadır. (8018)
Kahve fiatleri indirildi
Bu defa yapılan tenzilât ile kahve satışımız aşağıdaki Hatlarla piyasaya arzedümlştlr. (8729)
Kahve 1 çuvaldan 125 çuvala kadar 125 çuval ve daha yukarısı
No: 3 513 BOS
No: » 511 608
Yeni Valde Han kat 5 Ticaret Ofisi
Telefon 24236____________________
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Haydarpaşa Hayvan sağlık memurları okulu küçük hayvanlar pollkinlik binası ikinci kısım onarımı İkmal! açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (9250) liradır. Eksiltme 24/8/948 tarihinde perşembe günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon taralından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şuninrdır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri *gejfâ hususi ve fenni şartnameleri proje, keşif hülâsası ve buna müteferrl dfger evrak dairesinde görülecektir.
3 - Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin (893.75) llralaık mu-
vakkat teminat yahnh&ma dair makbuz ibraz etmesi ve (94B) yılında ticaret odasında kaydı buhmdığnnn dair bilgeyi hamli olması eksiltme gününden tattı günterl harfe (31 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek e-h’lvr-t ve ":n'j nlmm V? yukarıda ikinci maddede yazılı evrakı görüp kabul etMğlne rir.lr lınaaisunası şarttır. (7690)
Satılık Emlâk
Istabul Defterdarlığından: Kıymeti Teminatı
Ura Ura

Dosya No.
OinM
»3151/1244
•3301/8886
131/1131
52101/4348
82301/5812
D. 1/7073
82301/7427
fiüyükada; Nizam mah. Yahşi bey so. 135 ada. 18 parsel *akl 3 kapı «ayıtı 148.50 M2 oraa.
Beyoğlu, (Kasımpaşa) Sururl mah. Bururl Çeşmesi Çıkmazı so. 857 ada, 37 parsel eski 10 yeni B kapı aayıh « MS arsa.
Beyoğlu, (Fındıklı) Ömer Avnl mah. Mee-llsl Mebusun cad. 784 ada, 8 parsel eski yeni ve taj 08 kapı aayıh 10 MS; kârglr dükkânın 2/18 P»P-Emlnönü, Çarşı mah. Yağlıkçılar cad. Cebeci han alt kat 2812 ada, 149 parsel eski ve yeni 17 kapı sayılı 22.80 M2 harap dükkân.
B2301/432B/3 Eminönü, Çarşı mah. Yağlıkçılar cad. Küçük Safran han alt kat 2812 ada, 112 parsel eski ve yen! 5 kapı sayılı J4 M2 arsanın 2/8 payı.
Eminönü, (Böyle çarşı’ Beyazıt mah. Hacı Memlş no, 3814 ada, 36 parsel eski ve yeni 22 kapı sayılı 8 M2 kârgir dükkân. Eminönü, SÜleymanlye mah. Dökmeciler (Mimar Sinan cad.) 877 ada, 45 parsel eski ve yeni 23 kapı sayılı 25 M2 kârgir dükkân.
Eminönü, Dayahatun mah. Tarakçılar cad. Çinili han alt kat 830 ada, 200 parsel eski ve yeni 6 kapı saplı 32 M2 kârgir oda. Fatih, (Samatya) İmrahor îlyru bey mah. Şlşmanafta so. 1250 ada, 17 parsel eski ve yeni 20 kapı saydı 130 M2 arsa. Fatih, (Samatya) Hacı Hüseyin ağa mah. Nuri efendi so. 1232 ada, 17 parsel en eski 2 mük. eski 15 yeni 10 taj 15 kapı sayılı 113 M2 arsa.
Fatih, (Samatya) İmrahor İlyas bey mah. YedJkule tramvay cad. 1205 ada, 15 par-■el en eski 18 eski 24 yeni 61 taj 24 kapı sayılı 54 M2 arsa.
Fatih, (Fener) Kasım Gûnanl mah. Paşa Hamamı so. 1843 ada, 3 parsel en eski eski ve yen! 6 kapı sayılı 35 M2 arsanın 144/384 payı.
Fatih. (Samatya) İmrahor byas bey mah. Yedlkule cad. 1268 sda, 19 parsel on eski 68 eski 58/3 yeni 25/2 taj 58/2 kapı sayılı 22.50 M2 arsa.
Bakırköy, Yeşilköy, Ümraniye mah. eski Karakol yeni Doğru so. eski ve ycûl 7 kapı sayılı 193.50 M2 arsanın 1/2 payı. Kadıköy, Bostancı mah. eski Çatalçeşme yeni Taslıçeşme mevkii Kesect tarikinde 848 ada, 15 parsel ve 11 harita No. lı eski 11 yeni 11/11 kapı sayılı 129.35 M2 ars$.
Yukarıda yazılı gnyri menkuller 7/7/948 çarşamba günü saat 15 Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda «yn ayn açık arttırma satılacaktır.
İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarlle satış günü komisyona, fıtrin bilgi İçin sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (8732)
M
37»
1700
128
123
10
900
2500
188
4000
800
810
82
452
810
81
12
338
28
150
13
M
52301/6413
»2301/8552
M
52301/0452
52301/4180
0
52301/6453
55100/8542
»79
56100/504»
dc
İle
Teknik üniversite satınalma komisyonundan
üniversitemiz arka bahçesinde yaptmjacak o] on 12442 ]lra keşif bedelli İstinat duvarı inşaatı açık eksiltmeye konulmuştur.
ilk teminat 034 Jlra olup Eksiltme 25/0/048 tarihinde ve saat 11 de yapılacaktır. Fazla malûmat İçin komisyona müracaat 8000
İstanbul Ziraat Okulu Sabit Sermaye Çiftliğinden:
1 — Teli müteahhide alt olmak üzere tahminen 250-300 ton kuru otun balyalanması İşi açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Beher kilosunun tahmini flall 1,5 kuruştur.
3 _ Geçici teminat 337 Ura 50 kuruştur.
4 — 21/0/048 pazartesi günü saat 14 de Halkalıda Elraat Okulunda
eksiltmesi yapılacaktır, şartnamesi her gün sözü geçen okulda görülebilir. 8148
Bingöl belediye Başkanlığından
Bingöl merkezinde yapılacak 222 53 Ura 82 kuruş keşif bedelli elektrik tesisatı açık eksiltmeye konulmııtuşr. Bu 1 şe alt keşif ve şartnameler Bingöl belediyesinde görülebilir. Eksiltme 30/0/948 çarşamba günü saat 15 de belediye komisyonunda yapılacaktır. Eksiltmeye girebilmek İçin geçici teminat ve belgeslle 948 senesi Ticaret Odası belgesi İbraz etmek şarttır. (8441)
İstanbul Belediyesi İlânları
Tahmin veya keşif bedeli îlk teminatı
Lira Kuruş Ura Kuruş
7000 00 625 00 în$a edilecek yollarda ıtuııapılmak Ü2ere lüzumu olan İşlenmiş ve en az
0405 00 405 38 80 santimetre boyunda ve şartnamesinde yazılı evsafta 1000 adet granit bordür taşı. Karaköy Köprüsü Eminönü clhetlhln
2494 00 187 05 elektrik tesisatının yaptırılması. Bahçeler Müdürlüğü İhtiyacına alt 71
Tahmin ve keşif bedellerlle ilk kalem çeşitli malzeme, teminat mlkdarları yukarıda yazılı
İşler nyn ayrı açık eksiltmeye konulmuştur.
şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminden alınacak veya bu kalemde görülecektir,'
ihale 28 Haziran 948 pazartesi günü saat 14 de Daimi Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektubu, 048 yılına alt Ticaret, veya Esnaf Odası vesikası ve ikine! kalemdeki İş için de şartnamedeki hükümlere göre Belediye Makine, Elektrik ve Sanayi işler! Müdürlüğünden alınmış fenni ehliyet kâğıtları beraberlerine!e olduğu halde İhale günü saat M de Daimî Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (8109)
Devlet Demiryolları ve Limanlan İşletme Genel idaresi İlânları
■sanannaııınnmnnınnııınııııııusınnuıııiHinnnnTnnMimııunınıtıııınuıımımuıııuııtiHHnııiHiııiiiınıiM
Taranmış kenevir alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalma Komisyonundan:
1 — 400 Kğ. Taranmış kenevir açık eksiltme ite satın alınacaktır.
■ — Muhammen bedeli 1400 lira olup muvakkat teminatı 105 liradır.
S — Buna alt şartname komisyonda parasız olarak dağıtılmaktadır
4 — Eksiltme 6/Temmuz/lB4B Balı günü saat 15.30 da Haydarpaşa Gar binan dahilindeki Haydarpaşa Satmalma komisyonunda yapılacağından dnu «danlerin vaktinde kon-.lsycnda hazır bulunmaları. (8386)

Tıbbi ecza alınacak
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Satmalma
Komisyonu Başkanlığından
Muhammen bedel umumi tutan 116.928,65 lira ve muvakkat teminat umumi tutarı 7096.44 lira olan muhtelif tıbbi ecza 5 temmuz Û*î8 pazartesi günü saat 1050 da Malzeme Dairesinde toplanacak Merkez 9 uncu Komisyonu tarafından ve kapalı zarf usulü İle mubayaa olunacaktır.
Bu eksiltme mevzuunu teşkil eden muhtelif tıbbi
İçin teklif verilmesi mecburi olmayıp her hangi bir veya bir kısmı için dahi teklif verilebilir.
eczanın tamamı kalemin tamamı ı
o
kanunun tâyl 0-
Bu işe girmek Istîyenlerin muvakkat teminatlarlle kanunun tây! O-ettiği vesika ve tekllHertol aynı gün saat 14.30 a kadar mezkûr KomJs-^l yun Başkanlığına vermeleri lâzımdır
Şartnameler parasız olarak Ankara'da Malzeme Dairesinden ve Eay-_ darpaşa'da Tesllmalma ve Yollama Müdürlüğünden tedarik edilebilir. q ________________________________________________________(815I) ğ
Ankara belediyesinden >
1 — Aşağıda semtler!, ada ve parsel numaralan, metreınurabbalan.fl) muhammen bedelleri, muvakkat teminatları ve artırma şeklileri, arttır-Q) ma gün ve saatleri ayrı ayrı gösterilen Belediye mah iki parça nnpn-m}" satılması ayrı ayrı kapalı zerf usulü İle arttırma ve İhaleye konulmuştur.
2 — Şartlar Tutanak ve Muamelât Müdürlüğünde her gün görülebilir^
3 — Teminatları Belediye Merkez veznesine yaptırılacaktır. -q
4 — Artırma ve ihale Belediye binasında Encümende yapılacaktır.
B — Kapalı zarf usulü İle olan arttırmalara iştirak edeceklerin 249ffS rayın kanunun (32) ncl maddesi tarifi dairesinde hazırlayacaktan teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukab/'n-*— de Başkanlığa vermeleri.
Metre
karesi Bulunduğu semt
8234
Muvakkat T.
32375.00
19920.00
1678.00 5/7,948 3. 16 kapalı zarf 1494 00 5/7/948 3. 16 kapalı zarf
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Malzeme Alım Şubesinden.
1 — İstanbul, İzmir, Samsun baku% ve İşleme evleri müdürlükler i nöa bir sone zarfında birikeceği tahmin olunan ceman. «455.000» kilo tütün tozu pazarlıkla satılacaktır.
2 — pazarlık 25/6/948 Cuma günü saat 14.30 da Kabataş Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartname her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte 1706 liralık güvenme parası makbuzu ve kanuni vesalkterile birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân, olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kışını ayrı ayrı taliplere
İhalede serbesttir. (8045)
8,35 otomatik tabanca fişeği Nagant kısa fişeği
38 kısa fişeği Yağlı keçe tapa
8 m/m flober kurşunlu
6 » > tek şarjh
1 » * çift »
9 » > kurşunlu
D » » tek şarjlı
B > > çift >
1.000.000 adet
»00.000 >
75.000 >
55.000 paket
i 50.000 adet
, 75.000 > *150.060 >
150.000 >
75.000 »
200.000 >
1 — Yakanda mikdan yazılı maddeler pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 18 temmuz 048 cuma günü saat 15 de Kabataştaki
Genel Müdürlük Tekel maddeler! şubesi alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartlaşma her gün adı geçen şubeden aJmabillr.
4 — İstekHlcrtn belirli gün ve saatte teklif edecekler! fiat Üzerinden %7,5 güvenme paralan ne birlikle mezkûr komisyona gelmeleri.
5 — îdare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. (8584)
Ankara belediye başkanlığından
1 — Ankara Şehir mezarlığında yapılacak 700 adet beton İfthlt inşaatı İle 300 m2beton plâklarla yol inşası ve 600 met. beton p) âklarla bordur inşası işi kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen keşif bedeli (108.000) yilz sekiz bin liradır.
3 — Muvakkat teminatı (6650) altı bin altı yüz eü! Ura olup belediye merkez veznesine yatırılacaktır.
4 — Bu İşin ihalesi 2/7/948 cuma günü saat 10 da Belediye binasında encümende yapılacaktır.
5 — Eksiltmeye iştirak edecek müteahhitlerin behemehal Yüksek mühendis, Yiisek mimar, mühendis veya mimar olmaları ve bir defada en az (75.000) yetmiş beş bin liralık buna mümasil bir İş! bilfiil yapmış veya denetlemiş bulunmaları lâzımdır. Müteahhit Yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis veya mimar olmadığı takdirde böyle bir fen elemanı İle İşi müştereken taahhüt edeceklerine dair belgeleri ile İhale tarafından LatU günleri hariç en az üç gün evvel belediye fen İşleri müdürlüğünden İhaleye girebilmek için ehliyet vesikası almak şarttır.
B — İhaleye İştirak edeceklerin 2490 sayılı kamımın 32 ncl maddesi tarifine uygun peklide hazırlıyacakları teklir zarflarını İhale saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabiline!» başkanlığa Vermeler! lâzımdır. Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez.
7 — Bu işe ait keşif evrakı ve şartname Tutanak ve muamelât mü« dürlüğü kaleminde her gün görülebilir. (8430)
Kayseri Belediyesi Başkanlığından
1 — MimarsinaTi parkının İstanbul cadesl cihetinde meydandan başlamak gartıie 92 metrelik kısmına betonarme arkat yaptırılacaktır.
2 — Bu 1şln muhammen keşif bedeli 17170 lira 62 kuruş olup geçici güven akçesi 1307 Hra Ş0 kuruştur.
Eksiltme kapalı zarf usullle 7/7/018 çarşamba günü saat 15 te belediye süreli komteyo-nnrtta yapıtacakirr.
Î5teklilerlıı ekslltıue gününden bir gün evveline kadar belediye Fen tjlerl MtL lüğünden yeterlik belgesi ulmatarj lâzımdır.
3 — Ek.-ıitnuyc İştirak edeceklerin Ticaret etle ı verikarı ve ehliye! ibraz etmeleri mecburidir.
4 — Zarfların 24110 sayılı arttırma ve eksiltme kanunu t^rlfatı «talre-sinde noksansız olarak hazırlan ması ve nihayet ihale saatindi*» bîr sırat evvel komisyona verilerek makbuzunun alınması ilân olunur, 8195
/ohlfe H
AKŞAM
19 Haziran 1943
’GOVl * TAHRİBATINA . KAR$|
BOYOK BİR KORUYUCU
MOTHAKS
Otmdi"*oiduğü"tlbl, ll*rıa» d» aıaoaAımk «u**ı »«yalar* mu-’ hnfuza (tm»k «olr* Kullanıma.
Mimlini G. ıı A, İME! Ut İSTANBUL TU. 1133!
'Tesadüflerin seyrine Kapılmak her zaş) man müspet , neticeler vermiyebifır« Piyasada muhtelif renk ve markada soğuk, hava dolapları bulabilirsiniz, 'Fakat ismen fırsat olan şeyler, li'ien si-j iii yanıltabilir*.
Şayet siz de 8 milyon FRIGIDAIRE alıcısı gibi, neticeden memnun kalmak pisliyorsanız, alacağınız yegâne soğuk' hava dolabı, hakikî F RIGID AIR El 'markalı olmalıdır,
FRlGlOAlRE'in sağlamlığına güvenebil tirsinizi Gürültüsüz çalışması, cereyan sarfiyatının son derece idareli olması; gıda maddelerini en münasip bir şe-> kilde yerleştirmek imkânın^ sağlaması, gibi meziyetleri ile, FRIGIDAIRE daima1 emsalinin başına gelmiştir.
Her soğuk hava dolat» FRIGIDAIRE değildir. Hakiki FRIGIDAIRE ancak FRIGIDAIRE markasını taşıyanıdır.
Önünüzde emin bir yol vHkkAn niçin kararı zara bırakmalı ? FRIGIDAIRE varken tereddüde mahal yoktur .«af '

PARİS
POINT BLEU
TRAŞ
SABUNU
Maltepede Satılık Arsa
İstasyona yakın, denize manzarası var. Asfalt üzerinde. Maltepe Küçük Yalı caddesi 59.
Telefon: 54 62 ye müracaat
Dr. İhsan Sami map I TİFO AŞISI I I Tifo, Paralifo hastalıklarına I ■ tutulmamak için tesiri kati, mu- I H üyeli pek emin taze aşıdır. Her I | eczanede bulunur.___________________I
Muhasebe yardım İşlerinde çalışmak üzere muhasebeye vukufu olan
İki Bay veya Bayana İhtiyaç vardır. Eski Tilrkçe ve daktilo bilenler tercih olunur. Adres: Eminönü Tütün Gümrük Meydanı No. 38 İKBAL KOCAELİ ŞİRKETİ
İstanbul İkinci icra memurlusundan; 048/433
Bir borçtan dolayı icraca haczedilip açık arttırma suretlle hâlen bulunduğu mahal olan Beyoğlu büyük parmakkapı 9 sayılı evin üçüncü dairesinde Muhtelif cins ev eşyasının paraya çevlrUmeslne karar verilmiş va birinci arttırmasının 2/7/948 cuma günü saat 12 dan 13 kadar, İkinci 5/7/848 pazartsl günü aynı saatte yapılacağından talip olanların muayyen gün ve saatte mahalli mezkûrda hazır bulunacak olan satışmemurumu-za müracaat etmeleri, satışın peşin para Ue yapılacağı, dellâllya ve sair masrafın müşteriye alt olduğu ilân olunur. (97810)
İki işçi aranıyor
İstanbul E. T. T. İşletme Umum Müdürlüğünden
Akümlâtör İşlerinden ve akümlâtör plâğı İmalinden anlar iki İşçiye ihtiyaç vardır.
İsteklilerin Metro Han 5 inci katla Zat İşleri ve Sicil Müdürlüğüne müracaatları lüzumu bildirilir. (8751)
IsL J. Sa. alma komisyonundan:
Bozuk olan bir adet seyyar etüv makinesi pazarlıkla tamir ettirilecektir. İhale 21 Haziran 948 pazartesi günü saat 15 de Taksimdeki komisyonumuzda yapılacaktır. Etüv makinesi her gün İst, Sirkecide J. Eşya Anb. da görülebilir. İsteklilerin belli gün ve saatte komisyonumuzda bulunmaları. (8691)
İstanbul Sular İdaresinden
İdare ihtiyacı için muhtelif eb’alta Ege ve makkap açık eksiltme İh ■alın alınacaktır şartnamesi Levazım dairesinden alınabilir.
Açık eksiltmeye girecek olanların şartnamesinde yazılı giin ve saatlerde Beyoğlu istiklâl caddesi İdare merkezinde hazır bulunmaları.
Tamirat ilânı
İstanbul Ticaret Eorsasından:
Keşif bedeli 4180 lira tahmin olunan tamirat işi kapalı zarf usu-Llle münakaşaya konmuştur. Bu hususta hazırlanan evrak Borsa M ilbaya» Komisyonundadır.
Münakaşa, 29/6948 şalı günü yapılacaktır. Tekliflerin o giin saat 16 ya kadar İmza mukabilinde Komisyona verilmesi lâzımdır, ihaleyi yapıp yapmamakla Borsa İdaresi muhtardır.
Talip olanların Ticaret Odasına kayıtlı ve bu gibi tamirat işlerini yapmış bulunması ve 500 liralık teminat akçesini makbuz mukabilinde münakaşa günü saat 12 ye kadar veznemize yatırmış ol-mta lâzım geldiği İlân olunur.
---------- SUMERBANK -------------------------
Bankamızda Tasarruf Mevduatı Hesabı olanlar:
1 — Senede dört defa: Şubat, mayıs; ağustos ve Kasım aylarının birinci gününde yapılacak Yeril M ab ikramiye çekilişlerine iştirak etmek va
2 — Dileyenler faizlerine karşılık % 8 faziaslle yerli malı almak hakkını sağlamış olurlar.
Olşelerhnirchn izahat alınır.
Ziraî kombinalar dairesi reisliğinden
1 — Kayabaşı İstasyonuna 8 kilometre uzaklıktaki Amasya - Gök-höyük Devlet çiftliğinde (280.232,30) lira keşif bedelli lojman ve çiftlik binaları İnşaatı kapalızarf usuUyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 28/6/948 günü saat 10 da Ankara’da Atatürk Bulvan 265 numaralı Zirai Kombinalar dairesi Reisliği binasında müteşekkil İnşaat komisyonunda yapılacaktır.
3 — Bu İşe ait proje, keşif, şartname ve sair lüzumlu evrak (14.01) lira bedel mukabilinde Kombinalar dairesi Tesis Şubesi Müdürlüğünden alınır veya parasız görülebilir.
4 — İsteklilerin 048 Ticaret Odası vesikalarını İbraz ederek usulü dairesinde (14.959,29) liralık muvakkat teminat vermeleri, eksiltme gününden üç gün evveline kadar daireye müracaatla İnşaat komisyonundan İştirak vesikası almaları, teklif zarflarım eksiltmeden bir saat evveline kadar daireye vermiş bulunmaları lâzımdır. (8435)
PROTEJiN
FRENGİ VE EELSOSUKLUĞUNUN TEMİNATLI BİR KORUYUCUSUDUR.
DERMOJEÎT
YANIK, EKZEMA ve CtLT YARALARINA
FEVKALADE İYl GELİR
İngiliz Hava Hatlar! ile
Tam Devri Âlem
Avrvpanın en boyok şehirlerinden Londra'yı ve Londra'dan dünyanın cn bftyûk şehirlerine.! İncili: Hn-a Hatları «izi onları rahat içinde, sfiraıle ve başarı (le eriştirir. 3>xi uçuran adjmın şecaati her yerde tanınnuşur. Londra için B E A. ve oradan Kuzey Amerika ve İngiliz imparatorluğu için B.O.A.C. ve Güney Amerika Içü» de.B.SJLA, . bileti atınız.^
’ -3^
BOACSSAA;
1 N G J « AJLA. HATLARI , S J S J C M Jğ
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonundan
Mevcut evsafnamesl ile mühürlü nüm un# sin e uygun altlı üstlü çift «1500a demir karyola Taksim Ayaspaşada Jandarma Müfettişliği binası İçindeki komisyonumuzda 5 Temmuz 948 pazartesi günü Baat 15 de yapılacak kapalı zarf eksiltmesi İle isteklisine ihale olunacaktır. Altlı üstlü çift «1500» karyolanın muhammen bedeli beheri 102 liradan «153000» yüz ell üç bin lira ve ilk teminatı «8000» sekiz bin dokuz yüz Uradır. Şart kâğıdı «705» kuruşluk malsandıgı makbuzu mukabilinde komisyonumuzdan alınabilir. İsteklilerin ilk teminat malsandığı makbuzu veya banka kefalet mektubu ve şart kâğıdında yazılı sair belgeleri havi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir s^at evveline kadat komisyonumuzda bulundurmaları. (8481)

Comments (0)