AKŞAM
ARSLAN SOBA TUĞLALARI '
Eski sobaların tuğlalarını yenilemekle soba korunur, hararet muhafaza edilir, kömürden tasarruf sağlanır.
Oelata, Mahmudiye C. «7
Tel, Fb. 22132 - MğZ. 43049
Sene 32 — No. 11142 — Fiat!: her yerde 10 kuruştur.
CUMA 21 Ekim 1949
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yan işlerini fiilen İdare eden: C. Bildik - Akşam Matbaası
Hekimlere dair
Ne tuhaftır ki iki cezri kanun maddesi de evvelâ iki muayyen ihtisas ve kültür sahibi memuı sınıfına aynı zamanda tatbik edildi: Muallimler ve hekimler. Otuz seneden beri istisnasız her dairede geniş, geniş açılan kapılardan girenlerden cok kere ihtisas diploması yerin? intisap tezkeresi sorulması yüzünden idare çarhına takılan değnekleri çıkarabilmek ve bu suretle idareyi rasyonel,' yani az emek, az masraf ve az zaman sarfiyle çok verimli olacak bir haki getirmek için böyle cezri bir iki maddeye elbette ihtivac vardı. Fakat mesele maddelerde değil, başka bir yerde muallimler için söylediğim gibi, maddelerin tatbik şeklindedir. Sıhhiye Vekâletinin bu defa diğer vilâyetlerle İstanbul'la bazı hekimleri tekaüde sevk ve bazılarının yerlerini tebdil işinde maddenin tatbikmda aşikâr haksızlıklar vukua geldiğinden bütün gazeteler şikâvet ettiler.
Oluz seneye yalcın bir zamandan beri, yani Sıhhiye Vekâletinden ayrıldığımdan beri sıhhiye işlerine dair tenkidi mütezammın ne bir satır vazı yazdım, ne de kürsüden bir cümlelik söz söyledim. Esasen Bilinci Büyük Harb esnasında Osman lı imparatorluğunun sıhhiye işlerini idare ederken ancak askerî silili i yedek i arkadaşlarımın ve Hilâliahmerin yardımlarıyle çalıştığım ve sonradan Yeni Türkiye devletinin ilk Sıhhiye Vekili $ı-fatiyle bin bir müşkülât ve mahrumiyet içinde uğraştığım sıralarda bütçesi bir milyona hiçbir vakit varmayan Sıhhiye idaresinin gündelik işlerini çevirmekten ve sari hastalıklarla mücadeleye çalışmaktan başka yapılacak is voktu. Halbuki benden sonra sıhhiyenin kaydettiği terakkileri o dairenin eski bir idarecisi sıfa-tivle kendi gözlerimle görünce, meslektaşlarımı takdirden başka bir hisle mütehassis olmak benim için kabil değildi. Binaenaleyh, nispeten muntftam işliyen bu dairenin işlerine uzaktan muvaffakiyetler temenni etmekle iktifa ediyordum. Simdi Vekâlet makamını işgal eden meslektaş da eslâfı gibi makama gelmesini mü-taakıp bu vaşlı arkadaşını tatvip maksadiyle hususî bir fikrim ve bir arzum olup olmadığını sormak nezaketinde bulunmuş ve ben de bundan cesaret alarak verem mücadelesinde ucuz ba-rakah hastaneler hakkında tasvipkâr fikrimi söyledikten sonra vaktiyle nasılsa yapılmış bir haksızlığın tâ-miri için hemen hemen bir koğuştan diğer bir koğuşa bir hekim nakletmek gibi gayet mütevazı ve eyi niyetle karşılanan bir tavsiyede bulunmuştum. Şimdi ise son tekaüt '-'e tebdil vaziyeti üzerine artık ben de eski mesleğimin mensuplarına yapılan muameleyi tetkik etmek mecburiyetini . duydum.
Evvelâ şunu söyliyeyim ki ben bu muameleyi tetkik ve tenkid ederken isimler etrafında durmak, şimdiye kadar ittihaz ettiğim yazı tarzına tamamen muhalif olduğu için, meseleyi esas itibariyle nazarı dikkate alacağım. Meselâ bana söylendiğine göre, bu tekaüde sevk hususunda yaş asla nazarı dikkate alınmamış, tekaüde sevkedilenle.rden daha yaşlı olanlar iş hasında bıarkıl-mistir. Hemen söyliyeyim ki bu tarzı da yanlış bulmuş değilim, çünkü «akıl yaşta değil başta* olmasına rağmen, tıpta tecrübenin ehemmiyeti noktasından yaşlı, fakat iktidarlı kimselerin iş basında bırakılmalarına bir Şey demek doğru olmaz, ^n-
Yazan: A. ADN/1N-ADIVAR
cak tekaüd edilenler arasında iş başında bırakılanlardan daha çok, pek çok değerlileri bulunmamak gerektir. Halbuki bana isimleri söylenen ve benim de talebeliklerini ve asistanlıklarını sahsan yakından takib etmiş olduğum bazı arkadaşlar vardır ki bugün onların tekaüd edildiklerini duyan meslekî ihtisas arkadaşları arasında vekâletin bu muamelesini haksız ve yersiz bulmıyacak kimse yoktur,
Hele bir taraftan yaş haddine, hizmet müddetine bakılırken tekaüd edilenlerden daha yaşlıları ve ilmi ve idari daha az değerlileri iş ba-şmda bırakılırsa o vakit maddenin tatbı kındaki yolsuzluklar için başka sebepler aramağa kadar gitmek mecburiyeti hasıl olur. Bugün yaş haddini doldurmadan tekaüde sevkedilenler arasında öyleleri vardır ki, temin edildiğine nazaran, bir müddet evvel kendilerine daha büyük, daha mühim bir iş valt. vait değil, resmen teklif edilmiştir. Bu teklif sabit olur ve gene iddia olunduğu gibi on sene evvel başka bir taraftan tekaüd edilmiş ve bugün mecburî ve ikinci tekaüt yaşma 'Arkası sahife 2 sütun 1 de>
Seyhan barajı
Amerikan uzmanları müspet kanaate vardılar
Ankara 21 (Akşam) — Türki-yede bulunan ve memleketin muhtelif bölgelerinde tetkikler yapan İmar ve Kalkınma bankası beş kişilik heyetinden Seyhan barajı konulunu inceleyen heyet Ankaraya dönmüştür. Liman ve silo mevzuunu inceleyen diğer heyet tetkiklerine devam etmektedir.
Amerikalı uzmanların İfade ettiklerine göre Seyhan barajı inşaatı hakkında varılan kanaat müsbettir. Yani memleketimizin bankadan bu hususta yapLığı talebin kabul edilebileceği anlaşılmaktadır. Bankanın ne kadar bir yardım yapacağı ve bunu kaç yıl vade ile vereceği bilinmemekle beraber yardımın, masrafın asgari yarısı, yani kırk milyon civarında olacağı ve vadenin de yirmi beş yıldan aşağı olmıyacagı tahmin edilmektedir.
Yugoslavya Güvenlik Konseyine seçildi
Acheson “Bu seçim ortalığı velveleye verecek bir hâdise değildir,, diyor
Bazı devletler delicesine hareket etmezlerse
Birleşmiş Milletlerde hiç ihtilâf çıkmayacak
Nevyork 21 (R) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dün yaptığı toplantıda Güvenlik Konseyinde açık bulunan üç üyeliğe Ekuator 57, Hindistan 56 oyla, ve İkinci turda Yugos-lavyayı 39 oyla seçmiştir. Birinci turda Yugoslavya 37 oy almıştı. Çekoslovakya 19 ve AfcanLstan bir rey almışlardır. Seçime 59 devlet temsilcileri iştirak eylemiştir.
Vişinski’nin hücumları
Seçime başlanırken Sovyet Dışişleri Bakanı usule dair konuşacağını söyllyerek kürsüye gelmiş ve Yugoslavyanın seçilmesi al ey İlinde bulunarak bu
Acheson
üyeliğin Doğu Avrupa devletlerine ait olduğunu bu seçim meselesinde Sovyet durumunu yanlış aksettirmek için İftiracı bir tarzda teşbebüsler vaki olduğunu söylemiştir. Bunun ü-zerlne Kurul başkanı Vlşinski-ye Romulo İhtarlarını tekrar-lıyarak kürsüye vurmuş, fakat Vişinskl müdahaleyi nazarı iti-bare almadan konuşmağa devanı etmiş ve demecini takriben İki dakikada bitirmiştir.
Vişinskl sözlerini bitirince, Slav bloku tarafından alkışlanmıştır. Romulo. Vişinsklnin mütalâalarının tanıamile nizama aykırı olduğunu söyleyince,
[Arkası sahife 2 sütun 3 de]
Silâh yardımı
Londra 21 ( Radyo) — Amerika kongresi, Atlantik paktına dahil memleketlere askerî yardım kanununu kabul ve Başkan Truman da tasdik ettiği İçin ya kında Amerlkadon Avrupaya silâh sevkıyatına başlanacaktır, ilk silâh sevkiyatı Fransaya yapılacaktır. Atlantik paktına dahil sekiz memlekete yapılacak silâh yardımı bir milyar dolar tutarında olacaktır.
Yeni yedek subaylarınız Atatürk anıtına çelenk koyarlarken.
Yeni yedek subaylarımız
Başbakan yapılan törende kısa bir hitabeden sonra diplomalarım verdi
Ankara 20 — 30 uncu dönem eğitimini başarı ile bitiren 2916 yedek subaya törenle dipolama-ları verilmiştir.
Yeni valinin basın toplantısı
Yeni vali ve belediye reisi fiaıciecilerie görülüyor
(Yansı 3 üncü sahlfemizd»)
Vansittard sulhu
tehlikede görüyor
fngilterenin eski Dışişleri müsteşarı Rusya ile Yugoslavya arasında silâhlı muhasav* matın çok muhtemel olduğunu söylüyor
Londra 20 (A.A.) — Liberal parti tarafından tertip edilen bir toplantı .sonuMa kendisine sorulan bir soruyu cevaplandıran Lord Vansittard: «Sovyet Rusya ve Yugoslavya arasında silâhlı muhasamatın patlak ver mest çok muhtemeldir» demiştir.
Dışişleri Bakanlığı eski daimi sekreteri olan Lord, daha önceki bir nutkunda günün hâdisesini teşkil eden milletlerarası meselelerden bir çoğunu gözden geçirmiştir. Lord, verdiği beyanatta ezcümle: «Atom bombasının milletlerarası kontrolü, komünizmin nüfuzuna ağır bit darbe olacaktır» demiş ve Krem linin harb tasavvurlarını açıklamıştır.
İngiliz siyasetinden bahsederken de. İngilterenin komünist imparatorluğunda başgösteren çatlağı genişletmek için elinden1 geleni yapması icap ettiğini, söylemiş: «Zira demiştir, komünizm küçük düşürülmedikçe barış imkânsız kalacaktır.»
Lord Vansittard
«Almaııyâyı Ruşyayf karşı O niden silâhlandırmaktan çekinmeliyiz: Demokrasiler kendi kea dilerini müdafaa etmelidirler.
Sözlerini Almanyaya intikal
Almanya hakikî bir demokra-
si tiren Lord Vansittard, bllhas- sİ olduğu zaman bu meseleyi sa şunları söylemiştir: I tekrar ele alabiliriz.»
8 Uçak kullanan altın kaçakçıları yakalandı
Amsterdam 20 (A.A.) — Polis, milletlerarası altın kaçakçılığı yapan bir şebekeyi meydana çıkarmıştır. Bu çete Amerikan mali ufak ve çok süratli uçaklar kullanmaktadır ve Amster-damın doğusundaki Sciphol hava alanını da kaçakçılık İçin transit merkezi olarak kullanmaktadır. Çete en az dokuz aydan beri faaliyette bulunmuştur.
Polis müfettişi B A. Welle kaçakçıların Schlphol hava alanına on iki defa geldiklerini ve bu arada bazan 110 kilo ağırlığında altın külçeleri taşıdıkları-
nı bildirmiş ve bütün bu malûmatın kendilerinde mevcut olmasına rağmen o vakit uçağın evrakının muntazam olmasından dolayı kaçakçıları tevkif e-demediklerlnl açıklamıştır.
Çeteciler Dazı hallerde altını paraşütle atmaktadırlar. Baza mahfiller çetenin gizli bir nazi teşkilâtı tarafından idare edilmekte olduğunu söylemektedirler.
Amsterdam 20 — Altın kaçakçılığı işi büyümektedir Şebekenin bu işte sekiz uçak kullandığı anlaşılmaktadır.
Gelir vergisi tatbikatı
Törende Büyük Mille* Meclisi Başkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay ikinci Başkanı, generaller ve yüksek rütbeli subaylar hazır bulunmuşlardır.
[Arkası sahife 2 sütun 4 de)
■jİMMtvMraiS
Geçmiş olsun
Küçük bir haber:
— İhracat mallarımıza son günlerde taleplerin arttığı memnuniyetle görülmektedir, Bilhassa fındık fi-atleri bu yüzden yükselmiştir.
İngiliz lirasını takiben biz de paramızı düşürelim diyenler, bu sukuta en fazla ihtiyaç duyan bölge diye fmdîk yetiştiren vilâyetlerimizi gösteriyorlardı. Demek ki. onların dahi işi paramızı düşürmeksizin görülüverdi-Elvcrir ki dünyanın , Türk fındığına. Tiirjc kitre, ve ku7 ru üzümüne isteği olsun.
Meşum 7 Eylülden sonra (la anlaşılmıştı! ki. eğer gaflet ederek paramızı düşiir-meseymisiz ihracat mallarımız pahalı tiatlcre de 'satılabilecekmiş.
Neyse, bıı seferlik milletimize geçmiş olsun. Hükümetimizi de isabetli karar aldığından dolayı tebrik ederiz.
— Giden göz mütehassısı vali bize Istanbulu güzel göstermenin yolunu bulmuştu.
— Eli! Gelen de akıl mütehassısıdır...
Sahlfe «
AKSAM
21 Ekfrn lf'9
Madalya aranıyor!
Ç dört gün evvel Bursadan, umumi efkârı şiddetle alâkadar eden bir haber geldi: Osman Gabinin sandukasına Abdiilâziziz tarafından asılan hanedan madalyası çalınmış.
1 milyon lira değerinde olduğu söylenen bu madalyanın çoktan beri ortada görünmemesi Bursadakı alakalıları harekete geçirmiş, devlet memurlarından mürekkep bir heyet madalyanın bulunduğunu zannettikleri çekmeceyi kırmak suretiyle açmaya karar vermişler, çekmeceyi kırmışlar, madalyanın içinde olmadığını hayretle görmüşler. Derhal gazellere haber geldi: Madalya çalınmış, tahkikat başlamıştır.
Madalyayı işgal sırasında Yunanlıların götürdüğü rivayet edilirken Bursadan ikinci haber geldi: «Madalyanın calınmadığı anlaşılmıştır. Tekkelerle türbeler kapatıldığı zaman Osman Gazinin sandukasındaki kıymetli madalya da diğer kıymetli eşya ile beraber Türk ve Islâm Eserleri Müzesine gönderilmiştir.»
— Oh, çok şükür!
Derken dün bir arkadaşımız merak etmiş. Türk ve İslâm Eserleri Müzesine gidip »Madalya burada mı?» diye sormuş. Müzenin müdürü: »Hayır, demiş, filhakika madalya 1921 de Türk ve İslâm Eserleri Müzesine gelmişti. Burada 9 sene kaldıktan sonra 1930 da, aidiyeti cihetiyle, Topkapı Sarayı Müzesine gönderdik. Oradadır.»
Gerçi tahkikat fena gitmiyor. Gazetecilerin merakı sönmezse madalyanın nerede olduğunu öğrepeceğiz. Topkapı Sarayı Müzesinde de değilse muhakkak harb İçinde Anadoluda bir yere gönderilmiştir. Oradan da belki başka bir mahalle nakledilmiştir, oradan da...
Evet, mutlaka bir yerdedir ama umumî efkârın merak içinde kaldığı şu günlerde nerede ise haber verecek biri çıksa da gazeteciler boş yere pabuç eskitmeseler! Madalyanın nerede olduğunu bilen resmî bir ma kam yok mu?_________________________Şevket RADO_____
Beden terbiyesi umum müdürlüğü
Sanık milyoner İbrahim Akoğlu ile Ayşe Nazireyi öldürdüğünü reddediyor
Ankara 20 — Milyoner tbra-rahlm Akoğlu ile, maruf zenginlerden Ayşe Nazire’yl tabanca İle öldürmekten sanık Sabrl Polat'ın duruşmasına ikinci ağır ecz» mahkemesinde başlanmıştır.
Sabrl Polat, ortağı sarraf Av-nl Altın’ı parasına tamaen öldürmeğe teşebbüs suçundan 20 sene müddetle ağır hapse de mahkûm olduğundan dâva dinleyicileri bir hayli kalabalıktı!.
Mü te raf fa İbrahim Akoğlu' nun karısı Asiye Akoğlu'nun avukat mahkemeye bir müdahale İstidası verdi Bunda on bin lira tazminat talep ediliyordu. Mahkeme, bu müdahaleyi kabul etti.
Müteakiben Sabrl Polaf'in
hüviyeti tesblt edildi ve İlk tahkikat kararnamesi okundu. Bunda İbrahim Akuğlıı ile Ayşe Nazlre’nin yakından ahbabı cilan Sabrl Polat'ın bunları paralarına. tamaen ve ayni usul ve şekilde öldürmüş bulunduğu, hâlen mahkum bulunduğu suçu da aynı şekilde İşlemiş olduğu zikrediliyor ve 6uç .-••ablt olduğu takdirde ölüm cezasına çarptırılması isteniyordu.
Müteakiben Sabrl nln sorgusuna geçildi. Sabrl bu cinayetlerle bir ilgisi olmadığını, kendisinin delilsiz olarak bir takım tahminlerle mahkemeye sev kesildiğini söyledi.
Mahkeme. 62 şahilln çağrılarak dinlenmesi İçin duruşmayı başka güne bıraktı.
I
Hekimlere
Mersin
ır
limanı
Yugoslavya Güvenlik Konseyine seç İdi
Umum müdürlük teşkilâtının lağvı için bir tasan hazırlanıyor
Ortodoks Macarların haç rahibi geldi
Bu ziyaretin Macar ortodoks kilisesini Rusya’ya bağlamak ile alâkası olduğu sanılıyor
(Baş tarafı 1 inci sahifede) bir iki senelik müddet kalmış bir hekimin yeniden işe alındığı iddiası varit görülürse. diğer muamereleri de izah etmek tabiî güçleşir.
Cezri muameleler, yapanlara ilk adımda keyif veren ve azamet-i nefislerini okşı-yan işlerdir. Asıl mesele cezri muameleyi kanunun mad-■derindeki ahkâmı en ince teferruata kadar dikkatle tatbik etmek suretiyle yapmaktadır; tâ ki bu muamelelere itiraz edenlerin hakkında eser iddia edildiği gibi yanlış bir kurar verilmemiş ise, encümende alındığı resmî bir ağızdan bildirilen b’i kararlan esbabı mucİbe-süe umumî efkâra arzetmek mümkün ve kolay olabilsin. "Ycksa senelerce çalışıp meydana getirdiği bir müessese-nin basından bir anamı tutu» afavennek, yahut işgal ettiği ilmi mevkii tamamen dolduran bir hekimin yerine o çapta bir adam koymak hemen heoıen mümkün ol-rruvan bir zamanda yerinden ayırmak ve sonra tâyinler yapılırken ispat edilmedikçe inan1 İmi yarak bazı hislere kapılmak, bundan sonra çalışacaklarda şevk ve gayret bırakmaz. Binaenaleyh bu tekaüde sevk ve a-zil keyfiyetlerinin kanuna tamamen uygun olduğunu ispat etmek üzere Vekâletin aldığı teftiş raporları ve bahis mevzuu hekimlerin çalıştıkları müesseselerdeki â-mîrlerinin verdikleri siciller evvelâ kendilerine gösterilmek ve eğer kanı olmazlarsa umumî efkâra arzediî-inek lâzımd’r. Yoksa bu muamele dahi büviik hoca Âkil Mn^t'ir’m ölüm döşeğindeki maddi ıstır-iDİanna bir de mânevi teessür ilâve eden Sıhhat Şûrasına tekrar intibah ed'lmemesi isinde gösterilen lüzumsuz isticalin son birkaç numunesini daha teşkil etmiş olacaktır
Amerikalı uzmanlar, limanda tetkıkat yapmışlar
Mersin 20 (A.A.) — Dün gece saat 23,45 te Hıran uzmanlar heyeti şehrimize gelmiş ve alâkadar makam.1 ar ileri gelenleri, tarafından karşılanmışlardır. İmar ve Kalkınma bankası 11-1 man işleri uzmanı Mi ster E Holmes, beraberindeki arkadaşları ile birlikte bugün saat 1 den itibaren tetkiklerine başlamıştır. Heyet, bir molörle denize açılmış ve ellerinde şehir plânı olduğu haıde saat 11 e kadar geniş bir sahada şehri tetkik etmiş ve Uman yapılıp yapılmaması hakkında imar ve kalkınma bankasına sunacakları raporun nüvesini hazırlamışlardır. Saat 13,30 da vilâyete giderek vali vekili Şeref Erkut’ıı makamında ziyaret etmişler, öğle yemeğini belediyenin davetlisi olarak yiyen heyet, öğleden sonra tetkiklerine devanı etmiştir.
Saat 18 de şehrimizden ayrılan. heyete istasyonda Mersin gençleri tarafından bir buket verilmiştir. Kendisinden intihalarını soran Anadolu Ajansı mu habirine Misler E. Holmes, Mersinde yaptığı tetkiklerden ve Mersinlilerle tanışmaktan çok memnun kaldığını bildirmiş, kendilerine karşı gösterilen yakın ve samimi alâkaya teşekkür etmek için keıime bulamadığını söylemiştir. Mister E. Holmes «ÇaİLşmalannıın, Mersinliler 1-çln hayırlı olmasını temenni e-derimı demiştir.
A. ADNAN - ADIVAR
Memleketimizde rrtdyo kuruluşunun nci yıldönümü Ankara 21 (Akşam) — Memleketimizde Uk radyo kurulduğu günden bugüne kadar geçen tekâmül devrisini canlandırmak için Basın Yayıp ve Turizm umum .nüdvrlüğû radyo kuruluşunun yirmi beşinci yılını kutlamak İçin bir broşür ve aynı samanda eski malzemeyi toplıyarak bir müze teşkili iç'.u hazırlıklara başlamıştır.
İçtiği ispirtodan öldü
Fatihte oturan Azmi Yaman adında biri dûn. bir hayli ispirto içtikten sonra zehirlenme â-lâmc-tl göstermiş, derhal Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış,'a da orada ölmüştür Tahkikata .avcılk el koymuş, ceset nıui,6a kaldırılmıştır.
Ankara 20 — Millî Eğitim Bakanlığı kendisine bağlı müstakil bir teşkildi olarak çalışmakta olan Beden Terbiyesi umum müdürlüğünün lâğvedilmesi hakkında İncelemeler yapmaktadır. Buna alt kanun tasarısı yakında Büyük Millet Meclisine verilecektir.
Beden Terbiyesi umum müdürlüğü lâğvedlidiğl takdirde vilâyetlerin her türlü spor faaliyetlerini eskiden olduğu gibi mahalli spor teşkilâtı idare e-decektlr.
Hazırlanan tasarıya göre, bun dan sonra federasyon reisleri Beden Terbiyesi şurası tarafından seçilecektir. Federasyon reislerinin umum müdürlükçe tâyin edilecek bir sekreteri bulunacaktır.
Alâkadarlar, bu tasarı kanu-uiyet kesbettlğl takdirde Beden Terbiyesi işlerinin daha verimli bir hale geleceğine İnanıyorlar. ____________________
İstanbul 20 lAP.i — Macarls-landaki Ortodoks 'camiasının başı Arşlmandrit Nemet Türld-yeye gelmiş, fakat ziyaretinin sebebi tamamiyl e gizil tutulmaktadır.
Nemet dün gelmiştir, Bu akşama kadar ne Rum Ortodoks Patrikliği ne dc diğer her hangi bir grupla temas etmediği anlaşılmaktadır. Macar konsolosluğa bu ziyaret hakkında hiç bir şey bilmediğini söylemiştir. Nerede oturduğu ve ne sebeple geldiği bilinmemektedir. Bazı kimseler siyasi bir mülteci sıfatiyle geldiğini söylemekte iseler de bu şayia umumiyetle iyi malûmat sahibi kaynaklar tarafından ber taraf edilmiştir.
Bu çevrelerin tahminleri şu merkezdedir: Nemetin Macaristan tarafından mahiyeti meçhul bir misyonla ödevlendlriLmlş olması mümkündür veya Macar
- Ortodoks kilisesinin Moskovanın tam kontrolü altuıa girmesi hususundaki Rus isteklerini ortodoks patriğiyle danışmak üzere gelmiş olabilir.
Rusya geçenlerde Macaristan, Polonya. Çekoslovakya ve Fin-landiyadald ortodoks kiHsele-leririin Sovyet Kontrolün» boyun eğmelerini İstemiştir. Polonya ve Çekoslovakya bu isteğe mutavaat etmişler Finlandiya reddetmiş, fakat Macaristarın bu husustaki karan henüz açıt 1an mam ıştır.
Ayrıca özel bir faktör de mevcuttur: Nemet burudaki Rum
- Ortodoks patrikliğinin mutat onayı olmaksızın, kendi kendisini Macaristan arşlmandrlti !-lân etmiş ve bu İtibarla çimdir! halde ortodolv kll’scsinfn ruhani başkam tarafından tanınmamaktadır.
Created by free version of 2PDF
(Baş tarafı 1 inci sahifede) diğer delegeler de başkanı alkışlamışlardır.
Birinci tur şu neticeleri vermiştir: Ekti a tor 57. Hindistan 56, Yugoslavya 37. Çekoslovakya 20. Afganistan 1. FiUpintcr 1.
Yugoslavyanın 3? oy -aldığı Hân edilince, Vişinsid’ııln yüzünde bir tebessüm belirmiştir. Başkan Romulo, Hindistanla Ekuator'un seçildiklerini ilân edince. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı alkışlamıştır. Müteakiben Vişkıski yine söz almış. Yugoslavyanın seçilmesinin anayasaya aykın olacağını, zira Konsey üyeliklerinin, coğ-ı rafya bakımından bölge esası-, na göre tevzii meselesinin göz önünde tutulmamış olacağufi , söylemiştir. i
Vişiski bu sefer de takriben 4’ dakika konuşmuştur. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakam: «Yu-1 goslavya. Doğu blokonun bir üyesi telâkki edilemez ve edil-, mlyecektir» demiş, seçimi, «Güvenlik Konseyini İngiliz - Ame- .______ ____________ ....... _
rikan blokunun muti bir aleti genç 'asteğmenler tarafından şekline sokmak hususunda bîr ( söylenmesi İle başlanmış ve mü-teşebbüs olarak vasıflandırmış- teakiben okul komutanı tiim-tır‘ general SaJâhaddin Selışık bir
Birinci turda Yugoslavya hitabede bulunmuştur.
üçte İki ekseriyeti kazandığı ( Bundan sonra okul İkincisi as için ikinci defa oya başvurul- . teğmen Aziz Abaran mezuniyet muş ve ikinci turda Yugoslav- , gününün heyecanını İfade eden ya 39 oy alarak Güvenlik Kon- jjir konuşmada bulundu, müte-seyine seçilmiştir. | akjben Başbakan Şemseddin
Aehesonun beyanatı j Gönaltay derece alan genç as-
Nevyork 21 (Rl — Amerika **“‘',*“ 1
Dışişleri Bakanı Açheson Yu-goslavyanm seçim! kazanmasından sonra şu beyanatta bulunmuştur:
— Yugoslavya'nın Güvenlik Konseyine seçilmesi ortalığı velveleye verecek bir hâdsie * değildir. Bazı devletler, delice-1 sine hareket etmezlerse Birleş-! miş Milletlerde hiç bir ihtilâf' çıkmıyaeaktır.»
Birleşmiş Milletler mahfttle-rinln zaıuuna göre Vlşinskinin dün Genel Kurul toplantısında yaptığı hücumlar. Rusyanın artık Güvenlik Konseyine İş- [ tırak etmlyeceğine alâmet de-,
yanın vaziyeti belirecektir.
Ingiliz gazeteleri ne diyor?
fondra 21 fR) — Yugoslav-yanın Güvenlik Konseyine se-. çllmesinl yorumlayan Daily Telegraph gazetesi diyor kİ: YugoslavyalIm yerine Çekoslovakya, seçilseydi Doğu İle Batı arasındaki ihtilâf hafifle-I miyecekti, Vlşinski'nin tehdit-i leri aksi tesir yapmıştır, tn-gilterenin, Çekoslovakyanm namzetliğini desteklemek hususundaki karan. Vlşinski'nin şantaj yapmazdan mel alınmıştı. Yugaslavyanın seçilmesi kanunsuz ve adaletsiz olduğu I söylenemez. Rusya Güvenlik Konseyini terkedecek mİ? Böyle bir şey teessüfle karşılansa bile pek az tesir yapacaktır.»
Yedek subaylar
CBaş tarafı 1 ncî sahifede)
Maliye enstitüsü kuruluyor
İktisat fakültesinin kuracağı maliye enstitüsünün talimatnamesi Senato tarafından kabul edilmiştir1 Enstitü bu ders yılından itibaren faaliyete başlayacak, gelir vergisi tatbikatı İle ilgili kurslar tertip edilecektir.
îktisat fakültesi
Burdura bir heyet gönderiyor
Sentrkent ve Burdur'dakl dokumacı kooperatiflerinin durumunu tetkik etmek ve bir rapor 1 vermek üzere kooperatif birliği tarafından vaki davet, İktisat fakültesince kabul edilmiştir. Prof. Kessler"i'n’ başkanlığı altındaki heyet bdfeün hareket edecektir.
Merasime okul sancağının çekilmesi ve İstiklâl marşının
teğmenlere diplomalarını verdi ve şunlan söyledi:
«— Genç arkadaşlar, ayn ayrı branşlar. İçin tahsil görüp yetiştikten sonra memleketin dört bir bucağından gelerek memleketin varlığım korumak maksadlyle birleştiniz ve yetiştiniz. Türk varlığının bütün şerefli tarihini ruhunuzda çizmiş bulunuyorsunuz. Hepinizin kalblerl aynı gaye için birleşmiş vatan çocukları olduğunu-! za eminiz.
Hepinize vazifelerinizde başarılar dilerim.»
Bundan sonra bir okur, okul! -------------——----------------------------uu-j ya? kütüğüne 30 uncu dönem’ Londra 21 .Radyo) — Fran-• (Wlr. Zaten Yugoslavyanın plâkasını çakmış, mezunlar, da-su meclisi, radikallerden Rene Güvenlik Konseyinde üyeliği vetülerin önünde bir geçit res-Mayerin yeni kabineyi kurma- önümüzdeki ocak ayında başlı-' mi yaparak törene «on veril-sını tasvip etmiştir. 1 yacak o zamana kadar da Rus- 1 miştir.
Yeni Fransız Kabinesi
Ankara Valisi Avni Doğan, mahkeme hsmırnnâa şehadclU bulunuyor
2fl — Şarkta 33 vatandaşın bJlâmuh tikeme kurşuna dizilmelerine sebep olmaktan sanık emekli general Mustafa Muğlalı ve arkadaşlarının duruşmasına bugün de Genelkurmay başkanlığı mahkcmoalnde devam edilmiş ve Anlı ara valhu Avni Doğan şahit dinlenmiştir.
ilahiyat fakültesi
Pek yakında öğrenci kaydına başlıyacak
Ankara 20 (AJk.T — Ankara üniversitesi senatosu, 2û ekim tarihli oturumunda yeni kurulmuş olan ilahiyat fakültesinin İslâm hukuku ordinaryüz profesörlüğüne, hukuk fakültesi ol dinaryûs profesörlerinden Esat Arsebükü, Arapça - Farsça fesörlüğüne dil ve tarih, coğrafya fakültesi profesörlerinde» Necati Lügal'i Islâm sanatı tarihi profesörlüğüne Ankara etnografya müzesi müdürü Remzi oğuz Ank’ı İslâm mezhepleri tarihi, profesörlüğüne diyanet işleri müşavere heyeti üyesi Yn-
II suf Ziya Yöıükan‘ı, dinler tarihi profesörlüğüne dil kurumu uzmanlarından Hilmi Ömer Bu-
Talebe Birliğinin Valiyi ziyareti
Teknik Üniversite Talebe bir-' da'yı seçmiştir.
liği idare heyeti dün yeni Valij Öâhlyat fakültesi pek yakm-Ord. Prof.- Fahreddin Kerim [ da öğrenci kaydına başhyacak-Gökay’ı makamında ziyaret ede tır-rek kendisine yeni vazifesinde başarılar dilemiştir. Ayni zamanda, Türkiye Üniversite siteleri yapma kurumu başkanı olan Vali He, İdare heyeti, yüksek tahsil gençliğinin hayatî bir ihtiyacı olan talebe yurtlan meselesini görüşmüşler ve bunun halli hususunda yardımlarını istemişlerdir. Valiye Talebe birliğinin lokal meselesi de ar-zedilmiş, Fahrettin Kerim bununla da alâkadar olacağını vaadetmîştir. Talebe blrHğlnln. Fahrettin Kerim'den kendisi vali olmadan önce birlik İçin bir konferans vermesi hususunda ricası bulunduğundan, Fahrettin Kerim bu konferansı Ocak ayı içinde vereceğini söyiemlş-tlr.
Profesör Mazhar Osman Uzman’a ameliyat yapıldı
Londradan şehrimize gelen malumata göre, üç gün evvel berayi tedavi uçakla Londraya gitmiş bulunan ordinaryüs profesör Mazhar Osman muvaffakiyetli bir prustat ameliyatı geçirmiştir. Prolesör yakında îs-tanbula dönecektir.
Kalkınma Bankası temsilcisi şehrimizde
Bir mfıddettenberi Ankarada incelemelerde bulunan Milletlerarası İmâr ve kalkınma bankası temsilcilerinden M. Mıuon dün şehrimize gelmiştir.
Ulaştırma Bakam Adana'da
Adana 20 — Ulaştırma B kanı Dr. Kemal Satır bugün saat 15,30 da ııça'tia şehrimize gelmiştir.
Bakan, burada bir müddet ka larak temaslarda bulunacaktır.
Kaçakçılıkla mücadele
Tekel taldp teşkilâta tarafından Senlrkentte 96 kilo ve Ke-çlborluda 12 kilo kıyılmış tütün, ayrıca mühim miktarda kaçak rakı ve şarap yakalanmıştır.
BORSA
Basın ve Yayın müdürlüğünün masraflar!
Ankara 21 (Akşam) — Evvelce Başbakanlık merkez saymanlığınca karşılanmakta, olan bann yayın ve turizm genel müdürlüğü masrafları görülen lüzum üzerine Ankara Defterdarlığına devredilmiştir.
Talebe Birliğinin çaylı toplantısı
Dr, Lûtfl Kırtîar’a vedâ etmek ve Prof. Fahrettin perim Gök-ay'a yeni vazifesinde başarılar temenni etmek maksadlyle. Teknik Üniversite Talebe birliği pazartesi günü saat 17 de Birlik lokalinde çaylı bir toplantı ter-tiplenyştir. Bu toplantıya eşiti ve yeni valilerimiz İştirak edeceklerdir.
Yaman bir hırsız
Fatih efvannda on beş ev soyan Müfit Bakırcıoğlu adında biri yakalanmıştır. Emniyet müdürlüğü bunun hakkında iâ-zungelen soruşturmaları yapmaktadır.
Azılı bir hamal beş kişiyi yaraladı
Tophane rıhtımında, seyyar hamallık yapan Renuu adında biri, dün gece bir hayli İçki İçtikten sonra rıhtımda kahvecilik eden. Hazana hücum etmiş, bunu bıçakla yaraladıktan sonra işe müdahale eden Mtıhld-dln, Mehmet, Kâzım ve Ham dİ-yi de muhtelif yerlerinden bıçaklamışlar. Hâdise yerine gelen polisler gözleri dönen Remsiyi yakalamışlar, yaralıları da tedavi altına aldırtmalardır.
10/10/1S43 llalUTİ
İMİ Demiryolu İD |
Milli Müdafaa 1350 ,
Milli Müdafaa n 2D.4O
Mim Müdafaa IU »C
Tütün bankası
Tütün ekicilerinden kesilen yüzde 5 lerle Tütün bankasmın son şekli tesblt edilmek üzeredir.
30.000 000 Hra sermaye He kurulacak olan bu banka, anonim ortaklık halinde çalışarak tütün ekicilerine kredi temin e-decek ve piyasada müdahale mubayaaları yapacaktır.
Bayan Ülkü bugün evleniyor
Atatûrkün son zamanlarında yanından ayırmadığı küçük Ül-kii’nûn nikâh töreni bugün saat 17 de Beyoğlu evlenme dairesinde İcra edilecektir.
% « raizli tahvİxxxb
Kalkınma II KS5
M» ÖUkTk» I M.C
MB brtlknou n M 55
1IH1 Demiryolu V3 BB.ao
% S FAtZJU TAJHVtLUm
1933 Ercan! 3330
1B33 lkramlyell 30 40
Milli Müdalo» İS 00
Demiryolu fV SB3O
Demiryolu V 993)
IMS Ikr 05.70
• » U MS tahvfll 55.75
% «J FATZJI.İ TAMVİLLEB
kJİADOLU DEMTHYOLO GHÜPtJ
Tahviller 1-1 ICC -
Hl»«- «.netleri l «0 M65
Mümrall »enet 70 00
VEf 4 7
Teessürle öğrendiğimize göre Gönen kaymakamı Fahreddin Akkutlu'nun peder! Sezai Ak-kutlu kısa bir hastalığı müteakip vefat etmiştir. Cenazesi Bakırköy hastanesinden fcaldı-rılarnk Eyüpteki aile makberC-slne defnedümlştlr.
Oğlu Fahreddin Akkt”!u’ra-ve kederi! »nesine baş sağ’K.ı merhuma da rahmet dileriz.
S«I»slnr
43 10
45.00
60. W!
6.55
«ZO
Meviût
Kambiyo ve Esham B’ sa acentalanndan merhum Al. i FUAT ÇELTiK’ia aziz rulnuıa hediye edilmek üzere 23 If1 "-I9 pazar günü Teşvikiye camimde öğle namazını müteakip bict-lûdu şerif okunacağından arzu buyuranların teşrifleri rica olu-
AHed
GÜI.İYL CF.ITİK
21 Ekim 1949
Istanbuldaki
arkası
Beyaz peynir
ikmal edilmek İizetedir.
Peynir çeşnisini düzeltmek için tedbirler alınıyor
Hüsnüniyet astldtr
Muhtelif müzelerin ziyaret günleri
İdareci t-ama-
göstcren su İşini de ilk plânda meşgul olacağı meseleler arasına alması bir zaıurettlr. Bu ,;aruroU Wr hekim olarak Miden dahn büyük bir hassasiyetle takdir etmesi yeni valimizden bihakkın beklenir.
edeceğini ı. Bu al-avukat »u husus-Şunları
Şehrimizdeki evkaf ve askeri müzelerle resim ve heykel müzesi kapalıdır Bunların da yakında açılacağı ümld edilmektedir.
EBHBUEfll
Sergide yârenlik!
Ko uyucu dokior'uk
Bu sene okullarda ilk defa tatbik edilecek
Ticaret odası son samanlarda bir hayli bozulan peynir işini ele almış bulunmakladır. Gıda maddeleri nizamnamesine göre beş çeşit peynir yapılmaktadır.
Bu hal kontrolü bir hayli güç duruma sokmakladır. Bu suretle de peynirler eski nefasetlerini muhafaza edememektedirler. Bilhassa memlekette krema istihlâkinin fazlalaşmış bulunması peynirdeki yağ miktarının azalmasına sebep olmuştur. Ticaret odası tetkiklerinde hayli ilerlemiş olup, gıda maddeleri nizamnamesinin iki çeşit peynir imaline müsait bir hale getirilmesine çalışılmaktadır.
Ekonomi Bakanlığı da. peynirlerin standardize edilmesine taalluk eden çalışmalarını bir hayli ilerletmiştir.
* Eminönü Kaymakamlığından; Akşam Gazetesinin 0.10.1949 tarihli nüshasında «1-şık Istlyen bir sokak» başlığı İle çıkan yazı incelenmiştir.
Akşam gazetecinde çıkan dilek üzertne Kunıkapıda Saraç İshak mahallesinin İbrahim paşa çıkmazına tft49 vıiı içinde gereken miktarda lâmba kouu-
Dr. Lûtfi Kırdar’jn ziyafetinde söylediği sözler nedir?
zamanına nasip OİScak gibi görünen umumi m çimlerde ise. hararetli bir İktidar partisi mensubu olmasına rağmen, reyleri aktarma katakullisine yanaşmıyacak, denilebilir.
Tütün bakım ve işleme evinin ihalesi
Verilen malûmata göre tekel Idar dnln Trabzonda yaptır-mata karar verdiği iki milyon Hra değerindeki modern tütün bakım ve İşleme evinin ihalesi yapılmıştır. Bu evle işçiler İçin muhtelif lojmanlar ve bir de modern hastane bulunacaktır. ,
Basın
Demokraside en
Yeni İstanbul valisi
Felek CUMHURİYETte yeni valinin herşeydon evvel sıhhat işleriyle uğraşacağım kaydettikten sonra şöyle demektedir:
Bunun yanıbaşında Lûtfi Kırdann başlayıp ikmal edemediği bir süt dâvası vardır id;
„___ şehrin sıhhati üzerinde başlı
dünyanın başına bir âmildir. Onu da he-ı turistler1 men İntaç etmesi çok yerinde bir İş olacaktır. Bunun arkasından İstanbul »t ve ekmek dâvaları gelir. Bu dâvalar da süt dâvası gibi kolayca halledilebilecek İşler değildir. Enerji, mücadele ve para ister. Yeni valinin bunları bulacağını da ümli ederiz. .
yet idare heyell arkadaşlarıma Türk sancağını .da veda ellim ve oradaki vazi- taşımış Tiirk sevgi temden de ayrıldım. j sun. cemi olsun t
~ .. . , , ,, . . hile aşılamıştır, he
önnmde kanun k«ak, ve ka- Rum
famda hiçbir sınıf, hiçbir siya-1 velâ Türksünıiz. s sî âkide ve hiçbir mezhep farkt yansınız» demiştir, göstermeden, yalnız Türk va- bir mantık ve hak kandaşına faydalı olmak düşün- mayan sebeplerle. I cesi hâkimdir.» ta dil uzatmak bin
Gazeteci arkadaşlar, ben-j den bazı noktalan aydınla'.masalı mı İstiyorlar Bunlardan birisi karşı-( üniversiteye devamın, meselesi----• iki bü-
yük üniversite ve sayısı pek çok kültlir müesseselerl toplamış
bahtlı bir şehirdir Bu şehrin kültür hayatına hizmet ermek - . ____ ______________________________________________________
kadar zevkli bir İş olabilir mi? edemiyeceğl iıukkındaki fıkra- toplantısı yapılacaktır Terbiye | Biiyükderede bekli'.' Üniversiteden mânevi bağımı n,n hükmü sarihtir. Cumhur!-kesmlyeceğim. Muhtar üniver- yet Halk Partisi İstanbul vllâ-
Sağlık müdürlüğü bu sene okulların sağlığı ile daha yakından meşgul olmağa karar vermiştir. Her ne kadar milli eğilim bakanlığına bağlı sağlık mensuplan ve doktorlar okullarda devamlı olarak öğrencilerle meşgul olmakta İseler de ve ayrıca belediye sağlık işleri de bu yolda faaliyette bulutun akta İse de sağlık müdürlüğü bu sene faaliyetini bilhassa koruyucu hekimliğe has-redecektlr.
Memleketimizde sağlık işlerine yeni bir İstikamet verilmektedir. Bu da tedavi tababetinden koruyucu hekimliğe geçmek yolundadır. Alâkalıların söylediklerine göre Heri memleketlerdeki tababet artık koruyucu hekimlik halini almış' tır. Bu suretle doktorlar hasta olanları tedavi değil, hastalığa j meydan vermemeğe çaiışmak-| tadırlar. Memleketimizde de ilk defa olarak okullarda koruyucu tababetin tatbikine başlanacaktır. Bu sebeple okullar teş-— ........ -—r._r tarafından
gezilecek ve sağlık şartlarına uygun olmayan cihetlerin düzeltilmesi yoluna gidilecektir. Ayrıca nezle, kabakulak, grip ve benzerleri salgın hastalıklara öğrencilerin yakalanmaması için onlara lâzun gelen öğütler verilecek ve icap eden basit I-lâçların kullanılması tavsiye edilecektir. Bu iş İçin hazırlıklar
Denizde fırtına
Bir kaç giindenberi Karadc-ııizde hüküm süren fırtına dün de devam etmiştir. Bu yüzden m gemiier-konulan lie ilgisi olanlar gele- ,0 motürler Boğazdan çıkanın -bilirler. 1 mıhlardır.
İstanbullunun bir çok dertleri var, bunlarla meşgul olacağım,,
Şehrimiz eski eserler bakımından dünyanın en zengin yerlerinden biridir. Mevcut mü- , zelerle muhafaza edilebilen tarihi arut ve eserler ( dört tarafından gelen tarafından büyük bir alâka ve hayranlıkla ziyaret edilmektedir. .
Son zamanlarda müzelerimizi gezenlerin sayısı artmıştır. Bilhassa hac arifesinde ve dönüşünde binlerce kişi İstanbul müzelerini ziyaret etmiştir Müzeler son harb dolayısiyle kısmen kapatılmış ve değerli eser-. ler Anadoluya nakledilmişti. Harbden sonra bu eserler getl-rllmlş ve müzeler tekrar açıl-' mıştır. Fakat bunların yeniden! tanzimi ve binalarda zaruri1 görülen tamirat İşleri dolayısi ile ziyaret gün ve saatlerinde devamlı surette değişiklik yapılması ziyaretleri aksatmakta idi. Fakat son zamanlarda mevcut müzelerin mühim kısmı ta-mamiyle açılmış ve ziyaret gün ve saatleri katiyetle tesbit edilmiştir. Bunları yazıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı müzeler
Bakanlığa bağlı olanların başında Topkapı müzesi gelir. Bu büyük müze, pazartesi, çarşamba ve cumartesi günleri açıktır. Bu müze açık olduğu günler saat 13.30 dan 17 ye kadar ziyaretçi kabul ediyor. Giriş ücreti sair günler 53. cumartesi günleri 27 kuruştur.
ARKEOLOJİ MÜZESİ: Salı perşembe ve pazar günleri açıktır. Ziyaret saatleri 13 den 16 ya kadardır. Giriş ücreti 12 kuruş, pazar günü 7 kuruştur.
ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ de Arkeoloji müzesinin açık olduğu günlerde ziyaret kabul etmektedir. Ziyaret saatleri 10 dan 12 ye kadardır. Fl-atler de aynidir.
AYASOFYA MÜZESİ : Her gün saat 10 dan 16 ya kadar a-çıklır. Yalnız pazar günleri ziyaret saati 13 den 16 ya kadardır. Sair günler giriş ücreti 27. tatil günleri 14,5 kuruştur.
YEDİKÜLE MÜZESİ: Yani surlar mmtakası da her gün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır. Duhuliye .sair günler 12, tatil günleri 7 kuruştur.
Belediye müzeleri
Şehrimizde belediyeye bağlı iiç müze vardır. Bunlardan Atatürk bulvarında olan .ferağa medresesindeki MÜZESİ perşembeden
Ziya Gökalp’ı anma töreni
Türk Ocağından ; Türk Ocağının Muallimler Birliği ile! müştereken e hazırladığı Ziya, Gökalp'ı S"'— *
sah günü saat 16 da Eminönü' Halkevinde yapılacaktır. ı
Ocaklı arkadaşlarla ı günü saat 15 de belediye ucmuhu.
sında Türbe durağında buluşu- dir. İstanbul sinesinde lup merhumun Sultan Mahmul türbesindeki kabrine çelenk konulacak vc saat 16 da halk-t-vindekl törene iştirak edilecektir. Ocaklı arkadaşların teşriflerini rica ederiz.
Türk Ocağı
Bir İngiliz doktorunun konferansı
Tahinmiş tngilfz narkoz mü-teha ısısı Dr. Wevell bugün saat 19 da Türkiye hastane mütehassısları derneğinin Beyoğ(un-daki merkezinde umumi narkoza dair bir konferans vı recek ve buna dair filimler gösterecektir
Yeni vali
Selim Rnşıp Emeç de SON POiri'Ada yeni vali hakkında şunları yasıyor:
Bir bilim adamı olarak şahsiyetini göstermiş olan profesör doktor Fahreddin Kerim Göka-yın fikri cephesi hakkında bilgimize mukabil, onun ve Belediyeci şahsiyeti men meçhulümüzdür.
Onun gelecekteki faaliyet veriminin neticeleri ne olursa olsun; 1950 yılının bize getireceği umumi seçimlerle beraber bu neticelerin; blzleri korkutabilecek neviden şeyler olamıya-
Yirmi dört satten beri şu, bu. benî teşvik edip duruyor.
— Sen, meslekten yetişme bir valinin, meselâ sayın Haşini İşcan evsafında bir 2a-tın İstanbııla getirilmesini kapalı, açık sağlık vermiş, durmuştun. Halbuki sinir ve . akıl mütehassısı Ord. Prof. ' Fahreddin Kerim sürpriz , halinde başımız» gönderildi. , Su işe iyice bir takıl! Meşe- . lâ «Çıldırdık ını?» başlığı altında bir yazı yaz .. Gönderenler böyle bir 1-tı gönderdiklerinden; İstanbul halkı tımarhane mütehassısının ' eline verildiğinden; vc biz- _ Fahreddin Kerim o işlek 1 muayenehanesini terketti- 1 ğiııdcıı dolavı hep birlikte «çıldırdık mı-, evet . j
Halbuki ben bu fikirde , değilim. Hucum hakkımı-sonraya saklıyorum.
Fahreddin Kerim, muhalefet matbuatı tarafından «yiizde yüz .'laik Partici» o-|j lârak gösteriliyor. Bu. doğru ( olabilir. Fakat Fahreddin Kerim, talebeliğinden beri ! idealistliğiyle tanınmış bir ( zattır. Bir partinin müfrit ( taraftarlığını yapıyorsa, bunu nıantıkan kendi menafii hasise! hususiyesi için yap-, tnıyor. Yapmadığını da yıı-karıki «Çıldırdık mı?» sualinin müfredatı içinde ispat etmiş bulunuyor. Para ka- ' «anmağı değil.’ fedakârane ve feragatle âmme hizmeti görmeği üzerine alan şahsi-' yetlcre hu memleketin İhtı-yacı vardır. Fahreddin Kc- • rinı. böyle evsafla ortaya çı- ' kıy« r. Ve bizi «Yahu! işi mi '■ yokHı?» diye şaşırtıyor. Demek. söylîycceği. yapacağı I şeyînr olmak lâzımdır. Me- ' takla bekliyoruz, söylesin. 1 yapsın, düzeltsin. Aman. 1 haydi!
Kendisinden ceffelkalem ‘ şüphelenmeğe bakımız yok- • tur. Cıinkü gelişigüzel bir insan da değildir. Birçok 1 idealleri arasında «mümsik ! olmak var. En başta Yeşil-aycıdır; ahlâkçıdır. ilh ’ Sarhoşlarla ve ah’âksızlık- 1 larlu mücadele edip nazari- ! yelerini tahakkuk ettirmek ( zeminini artık bulmuştur. I Ne mutlu ona ve nc mutlu şe-hv-mize! Çünkü şehrimi- : zin de bu gibi faaliyetlere ih-tîyacı vardır.
Diğer taraftan, Fahreddin 1 Kerim, hayır cemiyetlerinde öteden beri faaliyet gösterdiğinden, fakir fıkara halinden anladığını hepimize is pat etti. Bu metruk istikametlere doğru milli gayreti, şevketsin bakalım. Ondan I ancak hayır bekleriz-
Cidden; itiraf ediyorum: Fahreddin Kerim, umduğumuz. beklediğimiz, klâsik bir vali tipi değildir. Fakat en ' noksan olan taraflarımızı ikmal edebilecek bir idealisttir. Müessese müdürlükle ri de yaptığından, kendisinde teşkilât esprisi vardır. Yanlış istikametlerde pala sallamaz inşallah! Nihayet insan halinden — bozukluk-farın ruhi gavamızına kadar — anlar. Partide uzun müddet çalıştığından, nız Terdin değil, nabzını da tutmuş bulunması lâzımdır.'
İntihabında bir orijinallik var amma, belki bîd'at değil, ibda kabiluıdendir.
Bakalım, nc yapacak. A-levhindc feradc ferade yazmak hakkımız da mahfuzdur. Fakat selâmünaleykiim şelli kalem etmek haksızlık olur, Dikkatimiz gerilmiş, bekiivoruz.
“Hiçbir siyasî akide farkı gözetir eden yalnız Türk vatandaşına faydalı olmağa çatışacağım,,
Patrik
Athenagoras
Karadeniz bölgesinden şehrimize çalışmağa gelenler umu -miyetle boğazın Anadolu vc Rumeli sahillerine yerleşmektedirler. Bu gelenlerden çogu-ve belediyede nun kancalı kurt hastalığına v«l î müptelA olduklarını tesbit eden euııeccK yoı 1^ tnüdürıüfeû lfkrar ekip-Kerim |er teşkil ederek boğaz mınla-et" kasında tarama işine başlamıştır, Son bir hafta içinde 306 kadar kişide bu hastalık bulunmuş ve hastalar Balta limanı hastanesinde tedavi altına alınmışlardır.
Sağlık müdürlüğü, kancalı kurt hastalığını tamamlyie önlemek üzere şehrimizdeki resmî ve hususi daire vp teşekküllere tamimler göndermeğe karar vermiştir. Bu 18 mimlerde müesseselere Karadeniz bölge-. Hinden gelerek çalışmağa baş-Uyanların isimlerinin bildirilmesini ve bu hastalıklardan şikâyeti olanların sağlık müdürlüğüne baş vurmaları İste-______
neccktir. Ayni zamanda bundan edilen ekipler sonra geleceklerin İsimleri de* istenecektir. Tedavisi kolay olmakla beraber bu hastalık süratle sirayet ettiğinden üzerinde ehemmiyetle durulmaktadır.
büyük kuvvet olarak telâkki ettiğim basın ailemiz benim için yabancı değildir. Ayni ailede 30 yıl arasız çalışmış bulunan ar-! kad&şlarına karşı basınımızın gösterdiği içli alâkayı hiçbir vakit unutmayacağını Onların acı ve tatlı tenkldleri çalışma hayatımda benim için bir barometre vazifesini görecektir. Yalnız tenkldlerlnde insaflı o-lacaklanna ve yanlış akislere , meydan vermemek için benden j ve arkadaşlarımdan izahat a-iacakianna eminim Bu «aharla kendilerine her türlü kolaylık-iar gösterilecektir.»
Valilik ve üniversite
«— Basın meselelerinden ve insaftan bshs-derken bugünkü (dünkü* gazetelerin birisinde milletvekili olmak loitı çok e-nerjl sarfettlğlmi ve ol a m ayın -* ca valilikle taltif edildiğimi okudum. tsta-nbıılnn sayın basını. aday gösterilmiş iken dahi müteaddit defalar bundan feragat etmiş olan arkadaşlarını hatırlarlar.»
Fahreddin Kerim Gftkay, ya- _ ____________ ______________
,pacafn bir çok l«l»ri olduğuna c,°" sonra demiştir ki: " _______
■ işaretten sonra sözlerine şöyle •— SaXtn Demokrat Parti . ,
anma törcııi 25 Ekim ■ devam etmiştir: | İstanbul il başkanmın demeci- Dewey için toplantı
1 —I ..................... nj okudum. Karşı partideki
iıemşerlkrlmln hakkımdaki te-1 Istanbul Muallimler Birliği vecciihierlne ve iyi dileklerine vaktiyle Türklyeye gelmiş ve de teşekkür ederim Devleti tem- maarifimiz hakkında rapor ver-silcn bulunduğum bu şehirde nrtş meşhur terbiyeci Dewey’in kanunların yüksek ahkâmma^ mcı !drak ptmesl mû_ riayetkar olmak kadar tabii ne .... . . ... , ,
oiablilr? | nasbel,y,e birlik merkezinde
Memurların siyasetle iştigal. **uSÜn saat 16 da bir hasbıhal
Saygısızlarla Savaş Demenin ktılaklan çınlasın, is-
■ tanbukla muaşeret âdalnna karşı saygısızlar gütıd'-n gü-nc çoğalıyor. Sokakta vürü-y sümüz >ek lâitbalitesti.
I Sağdan gidiş soldan geliy kaidesine aldırış eden yok.
J Yaya kaidırımlurından gö-.; ğüs göğiise. omuz omuza ( çarpışmadan adım atmak imkânsız. En kalabalık caddelerde bile yan vaııa. kol Jkola gruplar halinde, park ' gezintisi reftarivle dolaşan-i far. iş sahihi vatandaşların
' yürüyüşüne mâııi olmaktan çekinmiyorlar.
1 Kaldırım ortasına kümelenip el. ko| işaretleriyle (a-lon sohbetine dalanlar ih-
' tardan sinirleniyorlar, ik.i’3 , tehditle mukabele ediyorlar. '[ Otobüste, tramvayda vatı
I Oturup bacak -bacak üstüneLJL atan saygısız, aradan gerer-Q
• ken ayağına çarpan volen-û.
ya kabaca hareketi kendine(\l tabiî bir hak sayıyor. q_
Naki] vasıtalarına biniş v( O inişte sıraya, intizama rra-yet, pısırıklık addediliyor. q Giriş ve cık»- yerleri de mir korkuluklarla ayrılan ₺_ bilet gişelerinde ön dek inin (D ! omuzuna dirseğiyle cökiıp > tepesinden uzanmak demok-
• rasi icabı sayılıyor. 0
Caddede vere tükürmek daha çirkin hareketler mü-hah görülüyor. _q
İstanbul Sevgisi Aksarav pa- _ zarından da beter oldu.
,'vivonlarda girip ve cıkıs i» -Jg ! tikametleri kapı kenarlan- (0 na asılan levhalarla göste- (D rildiği halde ters istikamet-1T ! takib eden 'âıibali grupla-'*-' riyle çarpışmadan girmek de. çıkmak -la mümkün de-
I ffil.
Sergi Sarayının içinde yürüyüş istikameti belli- Cephe kapısından girilip hep . aynı istikamet takib edilerek sergi gezildikten sonra yan kapıdan çıkılarak. Fakat ileriye gidenlerle varı yoldan geriye dönenler sık sık karşılaşıyorlar daracık koridorlar hkanıyoı. münakaşalar. itişmeler eksik nl-mııyor. Kundak bebeklerinin vıvaklaması elleri oyuncaktı çocukların borazan, düdük zırıltıları kulak tırmalıyor. Yanlarındaki anneler. bahalar bu miiziç hareketleri zevkle, gruria seyrediyorlar.
Sözümona temiz giyimli tuvaletli bavan grupları ge çit ortasınd 1 bas hasa verip yârenliğe dalıyorlar. pavyonlardaki esva hakkında fikir beyan ediyorlar, birbirlerine tavsiyelerde bulunuyorlar. Oracıkta vemek tarif edenlere de Tasladım. Hulâsa, içtimai terbiyemi» büyük sarsıntılar geçiriyor, binada büyük çatlaklıklar sırıtıyor. Allah encamın lıayrcylcsin.
i I Cemal Refik
Gatan-ŞEHtR başka her gün saat 10 dan 12 ye ve 14 den 17 ye kadar açıktır. Parasız ziyaret edilmektedir. Şişlideki İNKİLÂP MÜZESİ de şehir müzesi gibi perşembeden gayri her gün ve şehir müzesinin açık olduğu saatlerde ziyaretçi kabul etmektedir. Burası da parasız ziyaret edilmektedir. Şair Tevfik Flkretin eski evi olan Rumelihisarındakİ ÂŞİYAN MÜZESİ de yukarılaki belediye müzelerinin açık olduğu gün ve .saatlerde ziyaret edilmektedir. Burası da parasızdır.
Deniz müzesi ya’.-| Dolmabahçe camisinde İki
camianın sene evvel açılan Deniz Müzesi uzun müddet henüz bütün eserlerini teşhir ** ’ 'edememiştir. Hazırlıkları de-
Ivam etmektedir. Bu yüzden yalnız »umartesi ve pazar günleri ziyaret kabul etmektedir Zivaret saatleri cıımaTtesi 13 den 17 ye. pazar günler! de 9 , dan 18 e kadardır. Şimdilik ta-1 tll günleri açık olduğundan gl-riş ücreti 7 kuruştur Tumami-> le açıldığı zaman sair günlerde 12 kuruş alınacaktır.
Vali ve belediye başkanı profesör doktur Fahreddin Kerim Gökay dün vilâyette bir basın toplantısı yaparak gazetecilerin, muhtelif suallerini cevaplandırmıştır. Evveli, işe ne sıman başhyacağmdan bahsetmiş ve: «Vazifeye, bu şehre çok hizmet etmiş ve eşsiz eserler bırakan değerli selefim Lûtfi Kırdar'ın seçim dairesinden dönüşünde başlamayı ve kendisinden başladığı işleri devralmayı bir zevk bilirim.» demiştir.
Vali ve belediye reisi Bakanlar Kurulunun gösterdiği teveccühe teşekkür ettikten sonra sözlerine şöyle devanı etmiştir:
«— Otuz yıl mğltk sahasında ve yirmi beş sene de hocalık hayatında çalışmış bulunmakla.' şeref duyduğum eşsiz şehrimize ve hemşerllerime hizmet etmiş bulunuyorum »
sitelerin İlim ve hakikat havası mânevi benliğimin en büyük dayancıdır. Yeni vazifem dola-yısiyle başta rektör ve dekanımızla profesör arkadaşlarım ve talebelerimin gösterdiği yakın alâkadan da çok duygulandım. 25 yıl bütün varlığımla bağlandığım kürsümde beni takip edecek arkadaşlar yetiştirmiş bulunuyorum. Kürsüsünü boş bırakmış bir hoca vaziyetinde değilim.»
Hekimlik
r— Hekimlik İle münasebetime gelince, muayenehanemde 15 senedir birlikte çalıştığım doçentim çalışacaktır. Bu su-1 retle müşterilerimi de ihmal etmemiş bulunuyorum.
, Bilirsiniz kİ, hekimlik bir âmme hizmetidir. Halkın hizmetinde şeref duyan blr.idare adamı, ilmi ve mrslekî konsül-tasy onları ile icabında m usta-ripierl ihtisasından faydalandı-rabilir. Yalnız muayenehane açıp hekimlik İle İştigal edemez.» Valilik
takip
I Profesör Fâhreddln , Gökay sözlerine şöyle devam iniştir:
»— Valilik ve belediyede ! kip edeceğim yol muayyen programa davanır Bu şehre ’ seçkin eserler bırakmış olan değerli me.sai arkadaşım Lûtfi ’ Kırdar’ın başladığı imâr hare' ketleri durmayacaktır, tstan-bullunun bir çok dörtleri vardır. Bunların başında da yaşa-I ııı.a şartlarının zorluğu gelir. |orta münevver halkın ve Lşçl I kitlesinin mühim sosyal dâva, ları vardır. Mesken dâvası hiç , ihmal edllmiyecek bir İştir VI, lûyctte ve belediyede bana yar, dun edecek genç ve değerü İ. dare elemanı arkadaşlarımla ve , şehrin salâhiyetlilerlyle konuşarak çalışmamı plâulıyacağım.
I Bunlar hakkında zamanında . size ayrıca İzahat vereceğim.»
■\Mafo»AKŞAMe]
Sabah Gaz eteleri Ne Diyor
Sahile 4
A 3 3 A M
21 «kınr.
Gelir vergisi hakkında aydınlatma bürosu
Istanbuldaki büro pazartesi günü defterdarlıkta açılıyor
Burada mükelleflerin bütün soruları cevaplandırılacak, esnaf maliye şubeleri tahakkuk şeflerinden izahat alacaklar
alacaklar ve bu sıraya gört defterdarlık konferans salonuna g İrce eklerdir. Konferans salonum! a sıra numarasını takiben sualler cevaplandırılmağa başlanacaktır. Bir şahsın suali eeuaphUJdmlırken, salonda bu-
Iurran! ar ve ayni hususu öğrenmek la t İyen sdlğer mükelleflerin gününden de tereddütleri'..giderilmiş ola-
1950 yılından itibaren tatbiki tına başlanacak olan gelir, kurumlar ve senof vergileriyle vergi usul kanunu hakkında mükellefleri ajdırJaLnıak maksatlıyı e MaUyö Bakanlığı, muhtelif illerde darftşma buralar» açmağa karar vermiştir. İatan-buldaki danışma bürolar! 34/E-kim/1949 pazartesi itibaren açılacaktır.
Danışma bürosu defterdarlık blnacuıdadır- Bu büroda mütehassıs maliye memurları tarafından gelir, kurumlar vergileriyle vergi usul kanunu hakkında mükelleflerin sorulan ce-1 vaplandırılacRklır.
Ticaret ve sanat erbabının gelir esnaf vergilerinden hangisine tâbi olacakları hususundaki sorularına da yine defterdarlıkta ayni danışma bürosu cevap verecektir.
Ancak esnaflık şartlarını haiz olduklarını bilen rakat esnaf vergisi kanunu karşısında ne yapacaklarını tâyin edemiyen mükellefler mezkûr kanunun tatbikatına müteallik izahatı Hocnpaşa. Beyazıt. Eyüp, malya, Tarlabaşı,
i çaktır.
Sorujarı ehemmiyetli veya mahrem olduğu için ajn ayn İzalıat almak istlyerJer bu ciheti, sıra numarası alırken beyan edecekler ve (münferit müracaatlar) sıra numarası a-lacaklardır. Bu şekilde izahat almak isllyenlere kendi arzularına da uygun olarak muayyen bir gün ve saat tâyin edilecek ve o saatte İzahat verlle-ı çektir. Tâyin edilen gün ve sa-1 atte gelemiyenler yeDİden randevu alacaklardır. Bürolarda sorular ve cevaplar sözlü olacağından mükelleflerin arzuhal vermelerine lüzum yoktur.
İzmir mektupları
Kültürpark ve buradaki muhtelif müesseseler
Kültür Parkta suni gölden bir görünüş
Maliye bakanlığınca hazırsa- lanmış olan (esnaf vergisi) bro-Beşlktaş, şürfl İle gelir vergisi nispet ve Tophane. Kadıköy ve Üsküdar vergi cetvellerini havi kitap sa-
ma! iye şubeleri tahakkuk şeflerinden alacaklardır. Yani,' mükelleflerin münhasıran esnaf vergisi kanunu hakkında sual sormak için defterdarlık binasındaki danışma bürosuna gitmelerine lüzum yoktur. Defterdarlık binasındaki danışma bürosundan bilgi almak isti-yenler esas itibariyle toplu o-larak dinlenecek ve kendilerine topluca cevaplar verilecektir. Bundan maksat, sorulan ayni mahiyette olan mükellefleri bir arada cevaplandırmak suretiyle zamandan kazanmaktır.
Bununla beraber ehemmiyet veya mahremiyet arzettiği için herkesin yanında sorulmak is-tenilmiyen sualler münferiden cevaplandırılacaktır. Müracaat gün ve saatleri aşağıda göste- • rtlmiştlr:
A> Defterdarlık binasındaki Danışma l'.ürosuna;
1 — Toplu müracaatlar: Salı ve perşembe günlerf 930 dan 12,30 a ve 14,30 dan 17,30 a kadar. cumartesi günleri 9.30 dan 12,30 a kadar.
2 — Münferit müracaatlar: Pazartesi çarşamba ve cuma günleri 9.30 dan 12,30 a kadar.
B — Esnaf vergisi hakkında adı çeçen maliye şubelerine müracaat :
Her gün sabahtan öğleye kadar.
Gelir, kurumlar vergileriyle vergi usul kanunu hakkında defterdarlık binasındaki danışma bürosuna müracaat e-denler, İlk önce bu İşle görevli memurlardan bir sıra numarası
(ılığa çıkarılmıştır.
Esnaf vergisi broşürü: Ticaret ve sanat erbabından kimlerin esnaf vergisine tâbi olacağını ve esnaf vergisine tâbi olması lâzım gelenlerin ödevleri ile bu verginin matrah, nispet ve miktarlarını vesair hükümleri her kesin kolayca anlıyabileceği bir lisanla yazılmıştır.
Diğer kitap, gelir vergisi kanununun en az geçim indirimine ait hükümleriyle vergi nispet ve vergi cedre İlerini İhtiva etmektedir. Bu kitaplar, kazanç vergisi ruhsat tezkerelerini İbraz eden mükelleflere maliyet bedeline müsavi cüzi bir bedel mukabilinde defterdarlık binasında satılmaktadır.
Kurumlanıl, tüccarların, serbest meslek erbabının, gayrimenkul ve menkul sermaye 1 -radları sahiplerinin, memur ve işçilerin ye diğer mükellef zümrelerinin yeni vergiler karşısındaki ödevlerini ve mükellefiyet hükümlerini ihtiva eden broşürlerin basılması da bitmek üzeredir. Bunlar da önümüzdeki haftalarda satışa çıkarılacaktır. Bu suretle on tane ayrı broşür hazırlanmıştır. Bunlar sı-raslyle «Tüccarın gelir vergisi., «Sanayicinin gelir vergisi», «Serbest meslek erbabının gelir vergisi», «İrad sahibinin gelir vergisi», «Memur ve işçinin gelir vergisi». «Kuramların gelir vergisi», «Esnaf vergisi», «Yabancıların gelir vergisi». *Vergi İhtilâfları* ve «Vergi beyannamelerinin tetkiki» adiannı taşımaktadırlar.
İzmir (Akşam) — İzmfrfn geni? yangın sahası üzerinde yer yer bulvar, cadde ve asfalt yol-lariyle herkesin lıkdir ve teveccühünü kazanan bir imar plânı hazırlattıktan ve bu plânın, bin bir mahrumiyet İçinde tahakkukuna büyiik. sarsılmaz bir enerji ile başladıktan az zaman sonra 1936 da temelleri a-ı tılan Kültür Parkın; İzmir şeh-1 rinin en güzel yerinde 430,000 metrekare sahayı kaplıyacak ■ şekilde aranacak bellibaşlı le-1 sislerle kurulmasında ve tz-ı mir enternasyonal fuarını da İçine alacak tesislerle bezenmesinde âml! olan sayın Dr. Behçet (Jz'un, hu memlekette, hem de vakit geçirmeden heykelini dikmek; en güzel bir hareket, bir kadirşinastık teşkil eder Fakat bu heykel yerine. İzmirin Kültür I Parkına yakın bir mesafede ge -ne kendisi tarafından pek cok • mahrumiyetlere rağmen, inşa ettirilen ve bugün Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından İdare edilen Dr. Behçet Uz Çocuk Hastan esi adiyle anılan çocuk hastanesinin önüne büstü dikilmiş bulunuyor. Bu da hayatta iken her fâninin görebileceği ender mazhariyetlerden biridir.
Kültür Park; paraşüt kulesi, atış poligonu, tenis ve atlı spor kulüpleri, at'eilk müsabakalara alt asfalt tur yolu, bisiklet ve motosiklet, yavalar için gezinti yollan, muhtelit müzeleri, gazino, eğlence yerleri, lunaparkı, ve beden terbiyesi tesislerinin faydalı ve halk İçin makbul o* Ianlarmı sinesinde toplamış o-Ian en güzel bir tesistir.
Bu güzel ve geniş park, aynı zamanda her yu 20 ağustosta açılarak 20 eylüle kadar devam eden tznılr Enternasyonal Fuarını da içine almış bulunmaktadır, Fuara ait muhtelif tesisler, sergi sarayı, pavlyonlar, pa-
tinaj sahaları, renkli ışıklar fışkıran havuzlar, sinema ve tiyatrolar. şehir bandosunun faaliyet sahası nep Kültür Parktadır.
10,000 metrekare saha kaplı-yan sııni gölünde sandal ve gondûllarla gezintiler, mehtap eğlenceleri yapılır Gençlerimiz, cüzî bir bedel mukabilinde atış poligonunda hedeflere atışlar yaparlar ve atış kudretlerini yükseltirler. Gene bu Kültür Parlan mühim bir köşesini hayvanat bahçesiyle nebatat bahçesi işgal eder. İzmir hayvanat bahçesinin, Ankara hayvanat bahçesinden daha zengin , olduğunu: her İki bahçeyi görenler söylüyorlar. Ankara hayvanat bahçesindeki ihtiyar tek aslan telef olmuş, fakat İzmir hayvanat bahçesindeki dişi kaplana, erkek bir eş aramak İçin çatışan avcılar gün geçtikçe artmıştır. Avcılar, F-ıar ve Turizm müdürlüğüne müracaat ederek dişi kaplana muhakkak surette bir erkek eş bulacaklarını katiyetle vadetmlşlerdir. Bu va’din tahakkuku takdirinde doğacak kaplan yavrulan büyütülecek ve bunlardan Ankara hayvanat bahçesi de istifade ettirilecektir.
Çocuk bahçeleri, Lunapark
Kültür Parktaki bu kadar güzel ve şayanı takdir tesislerin bir rivayete göre 8. diğer bir rivayete göre de 12 milyon liraya çıktığı söyleniyor. Bu tesislerin en güzelleri de parlan muhtelif yerlerinde küçük ve büyük çocukların temiz ve sıhhi şekilde istifade ettikleri müteaddit çocuk bahçeleridir, ■
Bu sene, fuarın kapanmasından pek az sonra gelen Kurban bayramında Kültür Parkın lunapark eğlenceler), halkın istifadesine tekrir açılmıştı. Halk, bayramda bu tesislerden hak-
kıyle faydalanmışhr.
Kültür Parkta sabahlan gelip gezinti yapan aiîeler hayli fazladır. Bunların bir kısmını tz-mirdekl konsolosların aileleri efradı teşkil ediyor. Bunlar, ekseriya otomobillerle, çocuk, hattâ köpekleriyle geliyor, Kültür Parkın kapısında otomobilden inerek güzellikler, yeşillikler a-rasmi dalıyorlar. Hattâ ekseriya kahvaltılarını da beraberlerinde getiriyorlar.
Kültür Park, hakikaten bir (dünya cenneti) dlr, fakat maazallah Ruslarınkl gibi değil. . Burada her şey nezih ve güzeldir. Hiçbir suretle rahatsız edilmeden, kimsenin hürriyetine dokunulmadan eğlenilir, gezilir, çam kokan, burcu burcu çiçek kokan bir hava teneffüs edilir.
Bazı şişmanlar, bilhassa zengin aile kadınlan sabahları erkenden parka gelerek tur yolun da yürüyüş yaparlar. Bunların otomobilleri, yan taraftaki asfalt yolda yürüyenleri takib e-der.
Bir noksan
Bütün bu güzellik ve tesisler arasında Kültür Parkın iki mühim noksanı bulunduğu söyleniyor ve söyliyenlere de hak vermek gerekiyor. Bunlardan birisi; denizden borularla getirtilecek suyu daimi surete değiştirilecek bir yüzme havuzu, diğeri de fizyoterapi müessese-sldlr. Fakat havuz fenni bir yüzme havuzu olacak, fizyoterapi müessesesl de Avrupadaki bazı büyük şehirlerde bulunan emsallerini aratmıyacnktır,
İzmir halkı, bu İki mühim tesisi kolaylıkla yaptırabilir.
Belediye Başkanı Reşat Leb-leblcioğiu'dan bu iki faydalı e-sere acele başlamasını, Kültür Parkın yanı başında arsası hazır bulunan Hâl santralı inşa ettirmesini ve istifade edilir halde meydana getirmesini İstemek yerinde olur.
InsanlaröOsene evveline nispetle pek az yiyorlar Uyku zamanı da azalmıştır. Buna mukabil seyahat, spor müddeti artmıştır
Şimdi pek seyrek görülen mükellef bir sofra
Jkinel Dünya Harbinden evvel istatistik meraklıları bir İnsanın ayda, senede, bütün hayatı boyunca uykuya, yemeğe, eğlenmeye, okumağa, dişlerini temizlemeğe, saçlarını taramağa ve sair bu gibi işlere ne kadar zaman sarfettiğine dair istatistikler yaparlardı.
Antonlo Si mora adında Brezilyalı bir istatistik hocası şimdi daha ileri giderek şehirde yaşı-yan orta tabakaya mensup bir insanın 1899 da ve 1949 da, yani 59 sene fasıla ile, hayatını nasıl geçirdiğini tetkik etmiştir. Elde ettiği neticeler cidden dikkate şayandır.
İstatistik profesörünün ilk müşahedesi şudur: Atom devrinin adamı. 50 sene evvelki insanlara nispetle, yemek İçmek için yüzde 30 - 40 daha az valdt sarf ediyor. Yani yanm asır evvelki insanlardan çok az yiyor ve içiyor. 1899 da günde İki buçuk saat, senede 38 gün yemek içmeğe tahsis edilirdi. Şimdi günde bir saat 20 dakika, yani senede 20 gün kâfi geliyor.
Mamafih ou muhtelif memleketlere göre değiliyor. Paris, Brüksel ve Milân halkı Avrupa-da sofrada en çok vakit geçiren insanlardır. Bunlar günde iki saati yemek masasının başında geçiriyorlar. Mamafih bu da bir zamanki sonu gelmez yemeklere nispetle pek azdır.
Uyku müddeti de azalmıştır. Bunun sebebi nakil vasıtalarının, eğlence yerlerinin çoğalması yüzünden geceleri sık sık sokağa çıkılması ve bilhassa radyodur. Bir zamanlar geceleri sokağa çıkanlar bugünküne nispetle pek azdı. Gidip gelme güçtü, eğlence yerleri, o zamana nispetle, pahalı idi Şimdi nakil vasıtaları çoğalmıştır, sinemalar her keseye elverişlidir. Radyoya gelince, o kadar güzel programlar teriib ediliyor kİ bir çok kimseler güzel müzik, güzel piyes, güzel sohbet dinlemek ı-çln radyonun başından ayrılamıyor, geç vakte kadaı oturuyor.
1949 da İnsanların vasati uyku müddeti gecede yedi buçuk
saattir. Evvelce sekiz saat bir çeyrekti. Bu suretle senede oû bir buçuk gün daha az uyuyoruz.
Bunlara mukaoil seyahat çok artmıştır. Bir zamanlar nakil vasıtaları az. seyahat etmek (Arkası î nci sahifcde)
Satılık piyano
Az. kullanılmış Bechslein marka bir Kuyruklu Piyano satılıktıtr. Taksimde Mete caddesinde Suren apartımanının 11 numaralı dairesinde her gün saat on üçe kadar görülebilir.
/-SARAYda
Ölümünün 100 uncu senesi münasebetiyle ıi'
RESİTALİ
ÖMER REFİK YALTK.il A
27 Ekim Perşembe saat 18,30 da biletlerin satışına bugün saat 14 den İtibaren başlanacaktır.
lılanbuj B«l«dly*ıl Şehir Tlyalroıu
Bu akşam saat cd de
MUiilU DRAM KISMİ
nıııAj F A l! S T
MJnfflJ Yazan: Ooeihe lu 1ı jiJ Türkçasl: Seniha Bedri llmlffllfflll* G'iknil
KOMEDİ KISMI
NE M O BANKASI
Yazan : L. VerneuU
Türkçesl : Fehmi Baitaş, L.AY Pazar günleri 15 de Mu tine
Pazartesi «kjanüan Dram Kumırıtâ Salı akşamlan Komeu Kutumda temsil »oktur
MUAMMER KARACA OPERETİ
Maksimde
Saat 20.30 da
RAKIM 185
Matineler: Cumartesi pazar 15 te
Yalnız pazartesi akşamları tenıul y«Ut.
— 16 -
İlk günü odasına bir piyano getirtmiş ve epey çalmıştı. Bir gece de, tiyatrodan dönüşte bir romans bestelemiş. Adria da sabır ve tevekkülle yanında oturarak dinlemiş ve beğenmişti. Bir müddet sonra piyanoyu bıraktı, kendisini resme verdi. Birkaç gazete ve mecmua kapağı. zarif bir resim, moda resimleri yaptı.
Bu resimleri yanma alıp mühim moda gazetelerinden birinin müdürüne müracaat etti. Müdür, intizar odasında beklemesini rica etmişti. Yarım saat sabredip bekledikten sonra çağırılmadığım görünce hiddetle otele döndü, resimleri masanın üzerine fırlattı. İçinden:
— Müdür beyefendi hazretleri görmek isterse, kalkıp buraya gelsin, dedi.
Bir gece Adria taUılıkia Merise, her İnsan gibi onun da haysiyet ve şerefini kazanarak ki rahat edebilmesi IçJn artık yolunu tâyin etmek zamanı gelmiş olduğunu anlatmağa çatıştı.
Morla, dalgın ve fena bir ba-
kışla gözlerini Adriaya dikmiş nasihatlerini dinliyordu.
Adria, o esnada Morisln kafasından neler geçtiğini anlar gibi idi: «Beni beslemekten bıktığım söylemek istiyor da onun için beni çalışmağa sevk-ediyor. Fakat Morış böyle bir şey söylemedi. Odasına döndü. Kapıyı içeriden kilitledi ve İçmeğe başladı. O gece Adria birkaç defa odasına gidip vurdu, tatlılıkla, tahakkümle kapıyı açmasını rica etti. Nihayet ricasına uyarak kapıyı açtığı zaman gördüğü manzaradan ürktü. Morisln o tatlı, sevimli hali gitmiş, çirkin bir ayyaş halini almıştı.
Adriaya belki on defa şu sözleri tekrarladı:
— Beni küçük düşürdün... Beni küçük düşürdün... Senden nefret ediyorum.,. Benden nefret ediyorum...
Onmaklarından bir istihfaf dökülüyordu. Adria bu sözleri. hlç İstifini bozmadan cesaretle karşildı. Merise:
— İstersen benden nefret et. Sen akıllı bir çocuksun, zekânın heder olmasını istemiyorum. Bizi buraya getiren va-
iSatın alınmış kalb
YAZAN IUCMNA PEVfRElh-ÇEVİREN WAZ/ıH DEKAN,
gonda bir gece hana ne demiştin? Hatırla: «İstiyorum kİ benimle mağnır olasın, benimle İftihar edesin. Ben de bir şahsiyet olacağım».
Moris şimdi ağlıyordu:
— Hakkın var Adria, Beni affet. Fakat kolay değil. Birini tanımak, birinden tavsiye almak lâzım. Kolay değil. Adria.
Sarhoşluğun tesiriyle nihayet uyudu. Sabah olmuştu. Hiç şüphesiz bütün gün uyuyacaktı. Adria, yüzünü yıkadı, dışarı çıktı. Teneffüs etmeğe İhtiyacı vardı. Sen nehri kenarında dolaştı. Yalnız: olmaktan, yalnız ve serbes olmaktan büyük bir haz duydu. Bir an için nikbinliğinin kendisine kâfi olduğunu hissetti. Hayatın bütün ehemmiyetini başka bir mahlûkun eline bırakmak ne deli-
lik!, Ne delilik!. W de olsa artık geç kalmıştı. Artık yalnız kalamazdı. Kendi varlığından bir parçanız? bulunduğu otele doğru yollandı.
Birlikte yemeğe çıktılar. Daha biraz evvel sarhoşluktan ayılmış olan Morisin ağzı zehir gibi İdi. hiç de keyfi yoktu. O-nu uyandırmak ve canlaclır-mak için Adria, neşeli görünüyor, ona güzel şeyler anlatıyordu. Fakat biraz İlerledikten sonra Adrianın üzerine birdenbire bir fenalık geldi, hemen Morisln koluna asılmasaydı yere düşecekti.
Moris:
— Nen var canım, ne oldu? diye sordu.
— içime bir fenalık geldi. Başını dönüyor, İçim bulanıyor.
Moris güldü;
— Ben İçiyorum, fenalaşan sen oluyorsun. Tuhaf şey.
Adrianın. kalbi ağırlaşmış, hızlı hızlı vuruyordu.
— Yürüyebilecek misin?
.— Dur, biraz daha bekllye-lim.
Moris:
— Her halde kamın acıktı da ondan. Sana nefis yemeklerden bahsedince birdenbire fenalaştın.
₺ Evet, hakikaten öyle olacak. Sabahtanberi ağzıma bir şey koymamıştım.
— öyle İse, sevgili Adria. bu zafiyetten İleri gelen bir hal; yani açlık. Yolumuza tesadüf eden ilk lokantaya gireriz.
— Fakat, Moris. sen Coupole'e gitmek istiyordun.
— İyi ama Coupole çok uzak Yolda gene fenalaşabilirsin.
— Peki öyle ise İlk göreceğimiz lokantaya girelim.
önlerine iki lokanta çıktı. «Yeşil Tavşan» isimlisine girdiler. Şişman bir kadın koşarak yanlarına geldi, üzeri kâğıtla örtülü birçok masalar bulunan o küçük yerde hemen hiç kimse yok gibiydi. Köşenin birinde kısa sakallı, yaşhea bir adamcağız çekilmiş, gazetesi ni okuyordu. Adria ile Morisln masalarına pek yakın bir masada, bir kız oturmuştu. Adria-mn ilk gözüne çarpan, bu kızın kirli, sararmış parmaklrı oldu. Gene İçi bulanmağa başladı.
Lokantacı kadın yemeklerini birer birer sayıyor ve medhedl-yordu. Salatasını sakin sakin yemekle meşgul olfft kıza dönerek:
— Naşı] yemeklerim mükemmel değil mi? dedi.
Kız yüzünü çevirdi, Adriaya baktı ve müstehziyanc güldü. Hiç bir şey söylemedi.
Moris güldü; kotletle salata ısmarladı. İri vücutlu kadın mırıldanarak yanlarından ayrıldı. Kız başını sallıyor ak:
— İyi bir kadıncağızdır ama. dedi, çok geveze. Artistlere]
kredi Ue yemek veren yahu» burası kaldı. Burada sanat artık para etmiyor, insan kamını doyuracak kadar para bile kazanamıyor.
Biraz bozuk Fransızca İle konuşuyordu, fakat şivesi iyi idi.
Adria alâka 11 e sordu:
— Siz artist misin 12?
Kız evet makamında kafasını salladı. Fakat birdenbire ■ böyle açılmış olmaksan pişman olmuş bir ha! aldı. Zaten gûya kendisiyle konuşuyormuş gibf etrafa bakmmadan o sözleri söylemişti. Adriaya pek de sevimsiz görünmedi. Kızın sevilecek* İnsanı merhamete getirecek tarafları vardı.
Sulına açık mavi bir elbise geçirmişti, boynundaki beyaa eşarp omuzlarından aşağı sarkıyordu. Küçücük yüzünün etrafına dökülen saçları çok açık san, âdeta beyaz gibiydi
Adria, Merise:
— Sevimli değil mİ? diye mırıldandı.
Moris:
— Hoşuma gitmiyor, dedi, iki yüzü var.
— Ne demek?
(Arkası var)
| Yarı askerî, yarı siyasî
Atom stratejisi bakımından Amerika ve Rusya
Gençlik
serumu
Pastör müesseaesi yeni izahat veriyor
Yunun
ordusu
Bugünkü halde atom stratejisi takımından Rusya çok geride ve zayıftır. Fakat yarının ne olacağı kestirilemez
Tasan: M. Sevin YAZMAM
Amerikanın kar®, orduları | kurmay başkam general Bilmar Brariley kongrede beyanatta bulunarak üçüncü dünya har binin Vaşington üzerine yapılacak bir atom bombası taar-ruzile başlayabileceğini belirt mistir Bir bakımdan bu görüşte hata yoktur. Çünkü Rusya böyle bir İmkâna sahip ohırsa harbi çıkarmaktan. çckimnlyc-crğl gibi, ilk taarruzun da en can alacak hedef j-ani dünya nın Rusyaya karşı müdafaasını organize eden. Vaşinğ tondaki baslar üzerine tevcih edilmesi kadar tabii bir şey olamaz. Ancak Rusya bugün bunu yapacak durumda mıdır? Yahut bu öldürücü ilk darbeyi indir-
Demek. kİ bugün için Sovyet' lcrin Vaşlngton üzerine yapmaları muhtemel bir atom taarruzu, evvelâ bomba mevcudu ve stoku batanımdan, sonra taarruz! üs veya tayyare gemileri bakımından biraz hayal sahasında kalmaktadır. Buna karşılık Şimali Afrlkadakl Amerikan üslerinden Moskovanm mesafesi 3000 kilometre. İngll.-teredeki üstün uçar kalelerin 2500 kilometre, Atmanyadakl An- (an üslerinin mesafesi ı$e ancak 2,000 kilometredir. O halde ûç taraftan ve makaslama şeklinde yapılacak taarruzlarla Moskova veya Avrupa-dakl Sovyet sanayi, petrol bölgeleri mükemmelen dövülebilir
Paris 19 (A.A.) — Pastör mû-esscsesl direktörlüğü yayınladığı tebliğde Fransa vc yabancı memleketlerden gelmekte devam eden soruları cevaplandırmak üzere uzun ömür iksirinin hayali vasıflarını Pastör mü-essesesi lâboratuvar şefi doktor Bardaclı tarafından incelenip meydana getirilmiş bulunan OrthobloUk serum’a atfe-dllemiyecefelnl yonldcn açıklamıştır. Bahis konusu bn serum, munzam nescln ve Netıro Negatif sistemin bozulmasından mütevellit marazı teşevvüş vakalarının tedavisinde kullanılacaktır.
Kullanılması çok güç olduğu cihetle serum henüz doktorlara verilmemiştir. Fakat Pastör müessesesi direktörlüğü Re mutabık kalınarak birçok hastane servis ve konsültasyonlar tedavilerinde tatbik etmektedirler. Bu tecrübelerin neticeleri sırası gelince ilmi toplantılarda bildirilecektir.
K ane lopulo s « Daha ziyade kuvvetlendi-rilmelidir» diyor
Atina 20 (R) — Yunan Harbiye Bakanı Kanelopulos şu demeçte bulunmuştur: «çetelerin faaliyetlerine son vermesL üzerine Amerika'nın Yunanistan’a askeri yardımı azaltacağından bahsediyor. Ben bunun doğru olmadığını zannediyorum. Filhakika askeri yardım yerine iktisadi yardımı genişletmek memnuniyetle karşılanacak bir şeydir. Fakat Balkanlarda vaziyet ciddidir. Yunan, ordusu güvenlik Amili olarak daha ziyade takviye edilmelidir
mek bakımından her iki tara- ve yokedilcbılır.
fin vaziyeti neden ibarettir?; Amerikanın Almanyadan Bunları araştırmak her şeyden Garba ilerleyecek Sovyet ordu-evvei harbin ne vakit çıkabile-J su ve umumiyetle Garbi Avnı-
ceftn! t «bite de yarayacağın-, dan faydalıdır.
Bir dera Rusyanm ne dere-, ceye kotlar atom bombası imal ' ettiği ve bu hususta kâfi stoka malık olup olmadığı mühim birj meseledir. Son zamanlarda or- ( taya atıldığı gibi Sovyetlerin bu silâha malik oldukları ve imalâta başladıklar: kabul e-dilsc dahi karşımıza şu sual dikilir:
— Kuşlar bu bombayı Ve-, şinetona atmak için hangi vo-| in takib edecek ve hangi üsten faydalanacaklardır?
Eri yeni ve uzun menzilli bombardıman tayyarelerinin bugünkü uçuş menzilleri 10,000 kilometre olarak hesaplanmak-, tadır. Gidiş geliş nazarı itlbare alınırsa demek kİ Sovyetlerin Vaşiıi"ton üzerine bir atom taarruzuna girişebilmeleri için bu şehre 5000 kilometreden daha yakın bir üsse ;ahip olmaları veya hiç değilse tayyare gemilerini bu derece yakma sokacak kadar deniz kuvvetine malik bulunmaları lâzım gelir. Halbuki şimdiki halde Rusların Vaşirgtana en. yakın üsleri o-lan E'-rlng boğazı sahilleri bu şehirden GÖN) kilometreden biraz «inha . uzaktadır, Büyük tayyare gemileri ise Ruslavda yoktur, olduğu zaman da denizlerde serbesçe seyrüsefer edecek scrbcstly! temin edemezler. Kaldı ki Rusların hâlen 10,000 kilometre menzili olan tayyarelere sahip oldukla-
pa memleketlerine karşı atom taarruzuna geçmiveceği ve buralarda atom bombasını kul-lanmıyacağı kabul olunabilir. Fakat Rusyadaki ikmal üslert-le irtibatı kesilecek ve ikmali ] tehlikeye girecek bir ordunun ilerlemesi kolay değildir veya bu İlerleme vukua gelse dahi tazyiki çok az olur ve İyi teşkilâtlanmış mekanize kuvvetler bu ilerlemeyi pek âlâ durdurabilir.
Ancak bu bugünkü durumdur. Bir Amerikalı muharrir diyor ki: «Bugün Rusya ile açıkça mücadele etmek, bundan dört yıl sonraki mücadeleden çok daha az tehlikelidir. Birleşik devletler ya kitle halindeki imha yapan silâhlan tamamen ortadan kaldırmalı ve beynelmilel kontrol İçin Rusyayı da razı etmelidir. Yahut ne olacaksa bugünden olmalıdır.»
Şimdi mesele bu safhadadır.
Rusyada atom bombasının m ev ' cudlyetlnl açıklamakda bilhassa bu bakımdan mühimdir. Rusya Çini de ele geçirdikten ve hazırlandıktan sonra kolay kolay mağlup edilemez. Yoksa bugünkü durumu henüz korkunç olmaktan uzaktır.
Manısa istasyon ambar memuru ölü bulundu
Manisa 20 ( Akşam i — Geçen
j pazar, kırlarda avlanmağa gidip esrarlı bir şekilde kaybolan Manisa İstasyon ambar memuru R üs tem Onur’un. cesedi çalılar içinde bulunmuştur. Rüs-temln 15 yaşındaki oğlu ve ava arkadaşlarından ayrıldıktan sonra kalb sektesi ile düştüğü yerde kaldığı anlaşılmıştır.
Kadeş vapuru
Bir aya yakın bir zamandan-berl havuzda bulunan »Kadeş» vapurunun tamiri sona ermiştir. Gemi yarın İzmir postasını
n da çok şüphelidir.
1 yapacaktır.
Eski Rumen Kıralı, kanın ve çocuğu İle birlikte Danlmar-karfa yerleşmiştir. Yukarıda kan koca ve çocukları prenses Margarete görülüyor.
Engilterede tatlı surette neticelenen aşk macerası
Ingiltere kiralının yeğeni fakir bir genç kızla nasıl evlendi?
Bir konserde tanışma — Birlikte gezintiler babası ne diyor? — Kiralın cevabı Anne kıraliçenin müdahalesi
Macaristan - Avusturya hududunun bazı kesimleri maynlandı
Budapeşte 10 (AP) — Macaristan bugiln, Avusturya - Macaristan sınırının bazı kesimlerini mayınladığını ve tel örgüler çektiğini resmen açıklamıştır.
Bildirildiğine göre, bu tedbirlere sebep «emperyalistler tarafından Macarlstnna gönderilen kaçakçı, easııs ve faşistlerin memlekete girmelerine vc buna benzer karakterlerin Macaris-tandan kaçmalarına» mâni olmaktır.
Macaristan aldığı bu tedbirleri Avusturya hükümetine gönderdiği bir notada açıklamış ve İki memleket arasında kanun-I suz bir şekilde sınır aşmalarına, mâni olmak için Viyana hükümetinin İş birliğini taleb etmlş-] tir.
Kızın
Anne Kraliçe, güveyinin annesi, yeni evliler, Kıral
Created by free version of 2PDF
Italyan Anne kıraliçesi çocuklarını ve torunlarını Fransaya niçin davet etti? Eski İtalyan kıralı Hum bert , ile zevcesi Marlc Jose’rün aralan açıktır. Eski kıral Portekiz-de, eski kırallçc ise îsvlçrede o-turuyor. Bu ayrılığın sebebi ta-mamile malûm değildir. Kıral ve kıraliçenin İtalyada bulundukları sırada bile aralarının pek iyi olmadığı, fakat halk a-rasında dedikodulara meydan vermemek Jçln zevahiri kurtarmağa çalıştıkları söylenirdi. Bu şayialara göre kiralın fazla çap ı kinliği, kırallçeyl hemen tamamen ihmal etmesi aralarının a-çılmasına sebep olmuştu. Kıral tahtını kaybettikten sonra artık siyasî düşünceleri bir tarafa bırakarak kırallçcden tamamen ayrılmıştır.
Bu şayianın no derece doğru olduğu bilinmiyor. Muhakkak o lan bir şey varsa o da karı kocanın aralarının açık olduğu, eski kıraliçenin çocuk-iariie birlikte İsviçrede münzevi bir hayat yaşadığıdır.
Geçen haftalar Hıımbert ve karısı Fransanın güneyine gittiler. Burada bir müddet birlikte bulundular, hattâ kol kola gezdiler. Bunun üzerine barıştıklarına ve anlaştıklarına dair şayialar çıktı. Fakat kısa bir müddet sonra Humbert tekrar Porteklze, karısı da îsviçreye dönünce bunun doğru olmadığı anlaşıldı. Şu halde karı koca Fransaya neden gitmişlerdi?
Verilen malûmata göre eski kıral ve kırallçc, İ'alyan anne kırallçesinln daveti üzerine can ! nes şehrine gitmişlerdir. Annt İ kırallçc Hclöne bu şehirde bir aile meclisi toplamış büyük oğlundan başka kızlan kontes Calvl dİ Borgola (prenses Polar. . da) yi, eski Bulgar kıraliçesi Jeanne'l prens Bourben Parmü nln karısı Markayı torunları Humberl'in oğlu prens Victor Emmanuel İle eski Bulgar kıralı küçük Simeon’u, diğer kızlarının çocuklarını da bu meclise davet etmiştir.
, Canne toplantısına sebep ne idi? Bazıları ölen eski kıral Victor Emmanuel’ İn varlyetna-meslnJ açarak, mimdim taksim
Son haftalar zarfında İngiltere'de umumi efkârı meşgul eden başlıca meseleler İngiliz lirasının kıymetinin düşürülmesi, İktisadî güçlükler, Sovyet-lerln elinde atom bombasının bulunduğunun anlaşılması, seçim tarihinin yeniden teshili gibi şeylerdir. Fakat bu mühim ve hayatî mevzular kadar, belki de bunlardan fazla alâka uyandıran bir mesele daha vardır kİ bu da İngiltere kiralının ablasının oğlu kont de Hare-wood'uıı aslen Viy analı olan or-
ta tabakaya mensup genç bir kızla evlenmesidir. Bu izdivaç biitün İngllizlerl, bilhassa Londra halkını çok alâkalandırmışım Gelin ve güvey nikâh merasimine giderken bindikleri otomobilin geçtiği sokaklar İki sıra halk ile dolmuştu. Polisler, çoğu kadın olan bu halk kütlesinin piyade kaldırımlarından aşağıya taşmamasını temin etmekte güçlük çekiyordu. Bütün sıralananlar el sallıyarak gelin güveyi selâmlıyor, onlar da tatlı tebessümlerle mukabele e-
diyorlardı.
Alâkanın sehshı
Bu evlenmenin büyük alâka uyandırmasının İki sebebi vardı: 1 — Güveyinin İngiltere kiralının yeğeni ve İngilterenin en zengin adamlar incin n biri olmasına rağmen gelinin bir matbaada çalışan nıütcvazl bir adamın kızı bulunması. 2 - İki gencin birbirini severek bir aşk izdivacı yapmaları...
Genç kızın adı Marlon Stein’ dlr, Babası Erwin Stein aslen (Arkası 7 inci sabHede)
* HEYECANLI AŞK V£ AAACFgA R.OAAAJŞI -
*
^SUSARSAN KABAHATLİSİN]
!>»1ZaZ'AWSALVINAZIM DTOAN-gfâî'MsAİ'HANj
;(7,V
ISA P-AOI.A NAPi
KATİ E BAKTI
svvE e»ei.
Eski Kral JTunılıcrt vc buyuk oğlu Victor Emmanuel etmek İçin olduğunu söylüyorlar. Mirasın başında İngiliz kum Banyolarındaki hayat sigorta parası gelir. Bu para bir buçuk milyon İngiliz. lirası tutmaktadır. İngiltere paranın ödenmesine evvelce müsaade etmemişken şimdi izin vermiştir. Toplantının esası bu paranın taksimi imi;.
Mamafih bunun için böyle bir aile meclisine lüzum olmadığım, hakiki sebebin başka olduğunu iddia edenler vardır. Bunlara gö re anne kraliçe oğlu ile kızının arasını bulmak istemiş. Kırali-çeye göre oğlu Porteklzde oturmakla beraber vakit vakit İsvlç-reye, karısının. yanına giderek orada bfr kaç gün kalmalı imiş.. Eski kiralın karısı ile bir kaç gün kol kola gezmesi annesinin ısrarı üzerine olttıuş. Gazeteler bu birleşmenin muvakkat oldu ğunıı, Hıımbtrt’ln eski hayatını deglşth miyeceğini yazıyorlar.
Bu vasiyetnameyi C»wn elinden atmalıyım Uer halde kabloya {yu" txj. nanmak iCın falındı 2auallı sevgili Kğrlom1 •la^ahm pofîaS PİSO o vAfŞik-ay. elde edeceğim
Mümkün n>û?
vo&ıyefnameyı Sanc. ıode «tenm
EG7ESJ GcjA/ü 70*1. PAOLAyA PAKA
NAZİK DAPA 7ATi.il MARSKET STMeğl
BAŞLADf
TCW -IgA- McYZUUNA D&NDij PAO2A TETİKTE khHo -Angeleri için hiç şüphesiz k>ymeHi bir-ve-
Sikadır yoksa eenln o güzel görlerın o dudakların karsısında bente bir ghe-.;-ı-
ISürüyorsun Raolo^bana keleşi b»noz ...
daha lyı.daho müşfik cfavransan Bûuûkbır | Fokat fakına. Je değil cddl.' riaredç kıgmeh vc
Çek naziksin Tam i-ckaf Ang eleri 'nin VDSJyefba-nıeşı de benim ne alâka m var? f---------
- A&CASi V'AÜ-
Sahile 6
t Mahkeme Kori dorl arında
Otomobilin içerisinde hopur hopur hopladım!
21 Ek W 1949
BÜYÜK ÇEltMECE- Hükümet DİKKAT’ DİKKAT — Senede taOUO
sinde. Cutnhunyd »l»m yân > İr#Uı Tophanenin iyi bir yerinde
igeni-e S dakika meüâfcde. manzaralı >pol roanraıalı ıtma ile yapılmış altı 2 kııMrahçr^t. yor v*”ki9İçm «Jn de- |daireli üçer odalı kalorilcrll. parkeli, [rece kuliinışlı 4 No. lu ev sanlıktır, [her dairede telefon ve gayet gilzel. , MIH avazı Kadıköy Kuydill telefon H-.r dalro«l«»de moblesı ile beraber Cad. 12? dc Hüseyin EBTAN a. Bir dairesi bir* azimet Jotayısıle acele
«35 ----------------------------tamik Ap >Fıi|> 139? GazslrlteU karI -----------------------------------p-ınd. Özel Emlâk Tel «3318
6525 - 1
MUHASEBEYE BİHAKKIN VAKİT BİR GENÇ — Günün muayyen şasilerinde Moarcliıanelerde muhasebeye bakmak İstiyor. Akşamda 'M S.» rttmuzuna mektupla* müracaat
etimin üstündeki cihanı nereden biloorsun? Yoksam banyoya, girer iken pencereden beni seyir etmişsin?
— Estağfurullah, madam-cığım Kalçanın acıdığım sen söyledin ya.
— Evet efendini, ben de- mis isem, ciban devi bir kelam etmemişim.
— Kalçan neden acıyor ya?
— Orasını su irezil herife , aor da otomobilin içerisinde beni nasıl cimciklemiş ağ natsın sana
— Vayyy!... Çıngırağınla alay ettikten sonra kalçanı da çimdikledi öyle mi?
— Etimin üstüne cimciği basmeas; rAh, mayriik!» deyi bangır bangır bağırarak-tan hopur hopur hopladım.
— Şimdi o adamdan davacısın öyle mi?
— Davacılık mavacılık ağnamam ben. Etimir. acısı •-len kafam kızmcas elimdeki çıngırdağı herifin sıfatına çatır çatır vurdum, burnunun içerisinden sarıl sarıl kanlar çıkarttım.
Madam Peruzu cimdikli-yen adamla da konuştuk. Temiz giyimli, kırk yaşlarında bir zat. Bez sanlı burnunu avucunun içiyle yoklattırarak acı acı gülümsedi:
— Öyle bir belâv ki neye uğradığımı bileme dim.
— Otomobilde madamı çimdiklemişsiniz.
Sert sert bakarak homurdandı:
— Çocukluğu bırak delikanlı. Su dev anasının nesini çimdikliyeceğim? Şarap fıçısı yuvarlanır gibi otomobile girdi, yanıma çöktü. Be-
Madam Peruz pek öfkeli. Üst dudağını hâreliven bıyıklarının diplerinde ter damlacıkları birikmiş. Kısa bovlu. $i$man, tostoparlak bir şey. ökçelerini takırdatarak koridorda dolaştyor.
Uzunca bir tereddütten sonra bizim kasketli deli-’ kanlı yanına sokuldu.
— Dâvacı mısınız, ~ * dam?
Devrik kapaklı gözlerini belerterek tepeden aşağı, süzdü ve homurdandı:
— Hakim bey ilen bes ta-kika konuşmak istemis isem zamanı geisin deyi bekloo-runı.
— Hâkim beye şikâyetiniz mi var?
— Helbeîte ki bir derdimi ağnatmaya gelmişim-
— Geçmiş olsun, derdinizi sorsam da* ılır mısınız?
Çantasından mendilini çıkarıp bıyığının terini kuruladı, çenesiyle karşıyı işaret etti:
— Şunda bir kata adanı oturmuş ise kendisini tano-orsun?
— Şu kırçıl bıyıklı adam mı?
— Bıyıklarını sıçan yesin inşallah. Bana neler etmiş bilirsiniz?
— Duymadım, madamcı-ğmı. Ne yaptı sana?
— Param ilen otomobile binmiş isem günah etmi şim? Elimdeki çıngırdağa bakoor da kıkır kıkır güle-rekten zefklenoor benim ilen.
— Sen sokakta çıngırakla mı geziyorsun, madam?
— Bizim Madam Agami-
nin kız kardasının gelini bir oğlan cocuğıı yapmış ise ona hediye edeyim diyerek-,______„____, ______x_________
ten bir lıraa çıngırdak almı- bek gibi eline bir de çıngılım. I rak almış. Dayanamadım.
— Demek o adam senin gülümsedim. Sonra şoföre çıngırağın!.ı alay etti? [ para vermek için elimi pan-
— Dolmuş otomobilinin, talon cebine soktum Kadın ortalık yerinde otururken bu sefer sürtünerek elimin çalkalandıkcas beıı hopur [ üzerine oturdu, az kaldı ki lıopur hopioorum, çıngırda-, parmaklarım çıtır çıtır kığını çıngır rıngır ötoor, he- nlsın «Madam, ne yapıyor-rif de sıfatıma karısı gülorr. sun?» demeğe kalmadı, küf-
îZo, dedim asi inç kepa- rederek çıngırağı burnumun zelıktir? Sen delisin, yoksam ucuna çarptı, kan boşandı, ki divanesin? Eyi bilesin ki i Mübaşir seslendi. Madam Madam Peruz ilen şu dün- [ Peruz gür kaşlarım çatarak yaların üstünde hecbir kim-, davacının ardı sıra salona seler zefklenemez. Şunu da girdi, eyi bilesin ki benim kocanı' kuyumcu Mösyö Yervantı cümle alemler tanır. Ben öylesine bir adamın karışıyım. ağnadıın?»
— Çıngırağa güldüğü için adımla kavga ettin öyle mi?
Gövdesini çarpıtıp sağ kalçasına oarmağmı dokundurup yüzünü ekşitti: ■
— Kaba etimin tak şurasına tokani '.cas pıçLk yarası gibi acoo»*.
— Geçmiş olsun çiban çıkarıyorsun galiba. Kan çıbanı ividir. madam. Şişmanlatır insanı.
Madam «ifkelendi;
— Sus ol karşımda, biz dik. Çıbanlar senin ağzının içinde çıksın hee!
— Ne kızıyorsun, madam-cığ'ım? Ben rena bir şev söylemedim ki
— Sen doktorsun yoksam ki operatörsün? Benim kaba
ma-
I
I
ı
TECRÜBELİ BİR MUHASİP I» AJU YOR — isteklilerin mliracaaiları. Ça-jıkapı — Lekeciler S Gencer han kal L No: 8 65’2 -
LİSE MEZUNU — Askerliğini yapmış. Franınca. Muhovil daktilo, bilir ecza deponundu çalıjmu 1» »rıyor. Akjam’da Z. Y rumuzuna yazıla.
Telefon; «M»?. ösl» — 2
AYDA so LİRA ÜCRETLE — Bir
18 yaıınıfa küçük bir boyan* ihtiyaç vardır. Sultanhanıam, Dikranyaıı No,
KELEPİR TAKSt — Takside İsmimi* 915 modeli isler halde yi tamam oto Milliktir. StaUde Hantm-oğlu sokağında Şlylı garajına müracaat. «52» — I
DİKKAT - İpotek ıstçyemere ta-vusul eder Emlâk, arazı alım sat' mı He vekâlet iğlerim kabul ede» herkesin İtimadını Kazanını* oloıı Suhulet Emlâk Zarif Cralp Beyoğlu Büy ükparınalıkftpı MftebAHi No. 4-Telefon :133M. 1*3 — 3
PİYASA MEVKİİNDE - t»ler va- ı niyette m Ustalı farı da bulunan bir ta’ısılât lûboratuvarı devren acele «a-tılıktır. Müracaat; AKSAM gareteale dc «LAbOMtuvars rumuzuna. »31 — 3
fisaoo LİRAYA — Si>;lde üç daireli «Kirder od ab bollü, bol manzaralı, bir ..İresi lx>n saUhk Ap Fiş: 1005 Gaz-•,irkeli karlısında özel Emlâk. Tel: ■1.1318. ®525 — 1
ŞİŞLİDE - Perihan sokağında M No, lu aporuman üçer odalı, un katlı, bahçeli, konforlu. Bir ılafta zarfında acele ve kail salılacaklır. Vasıla kabul edilmez. Sirkecide Emek Pal» otelinde Nureddın Büngül'e mUraeaat Telefon 21113. oiao -
BİR AYLIK IKIZLER1H BAKILMASINA — Yardım edecek çocuklan anlar tecrübeli bir kadına ihtiyaç vardır. Geceleri kalabilecek variyette o-laıılar tercih edilir. Müracaat: Osmart-bey Rumeli caddesi 100/*. G495 —
BAYAN MEMURA İHTİYAÇ VARDIR — Büroda çali^ıtıûk Or.crt müsait maaşta her gün 9 dan 13 e kadar müracaat. Taksim Kristal Gazinosu arkasında 1/1. 82711. . — 1
PAFUMERI MAĞAZASINDA — Salı* İsleri ve tanınmış bir dergide yazı yazabilecek iki kültürlü bayana İhtiyaç vardır, Tatmin edici m»3a verilecektir. Lisan bitenler tercih olunur. Müracaat. Beyoğlu Tünel Pasaj No. tâ. 5523 —
İSTANBUL ETIBBA ODASI BAŞKANLIĞINDAN — Odamız için bir laluıildara ihtiyaç vardır. Her gün adresimize müracaatları. 6522 —
Ce. Re.
AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye
ACELE SATILIK TAKSİ — 94* ma-dol A. 40 tipi yeni bir Austin satılıktır. İsteyenlerin Sirkeci Viyana kıraathanesinde garson Süleyman* mtlra-raeaalları. 965
ACELE SATILIK — 80 uııliınllk bir vatka tarağı ucuz Katle acele olarak satılıktır. Müracaat: Sultanhamam Haçopolıı han No, ». 3 —
3 ALIM S\TI V\(ESYA)|
Senelik Î8CK! mı « 8VİI» I5KK- ı
l aylı BOV ■
ı aylın m >
A dr ez tebdili İçin elli Kuruşluk pul gOnderİlmelidir AU» takdir te adreı deglgUrllmez
MOTOSİKLET — Acele ve ucuz satılık aon model 5 beygir ar. kullanılmış Sultanahmet Tıearetiıane S. No d Mustafa Gürüy. 980 —
ACELE SATILIK ŞTAYİR MARKA — H model kamyon - molibden arızalıdır. Sirkeci güven Diyarbakır laleli müstecirine müracaat 5498 — 3
SÜPER OPEL - n model ufak argo taksi Maille beraber çalışır vaziyetle satılmaktadır. Müracaat Kadıköy. Fuat bey sokak No. 18. Tamirci
AYAZPAŞADA SATILIK VİLLÂ — On iki odalı, kalorileri), tam konforlu. Marmara ve bofiıua hâkim manzaralı bir villâ satılıktır. Takriben bej yüz metrelik bahçesi ıcnldcn büyük İnşaata da müsaittir. Muracaal: Galata Bahtiyar han No, 39'40 7*9 —3
KAZLiçEşMENIN - En gürel verinde fabrika, depo yapııfnala müsaıl etrkfı tuğla duvarla çevriL demir kapılı 2300 M2 aıaa satılıktu. 31572 ye telefonla müracaat. 103 — •
İNŞAAT YAPTIRACAKLARA — Her nevi ln*aat, tamirat, lâdllât teminatlı olarak yapılır. Paraca Arami kolaylık gösterilir. Telefon: 6MM. Cilala Perşembe pazarı Arılan han kal: 2/0. 723 — lö
ACELE SATILIK — Süleymaniye üç kat altı oda, gcnli solalı ahjap bir bina bahçesiyle birlikte satılıktır, Her gün a»aı on bC5c kadar İçindekilere müracaat edilmesi. 910
ACELE SATILIK KONAK — Aks»-raydo H Odalı bir konak büyük bahçesiyle birlikte yirmi sekiz bin liradan satılıktır. Müracaat: Aksaray Cerrahpaşa caddesi No. 44. 956 — 1
MÜHİM SATIŞ — Kadıköy sulh birinci hukuk ynrğıçlığından: Kadıköy de Fenerbahçe stüdyomu kanısında Rcsil Pasa sokağında dcıc kenarındaki 1.5 dönüm bahçeyi havi 12 numaralı yalının kail İhalesi Kadıköy bitme! sulh hukuk yarğıçl.tınca yapılarak 22-10-949 cumartesi günü saat onda satılacaktır. GSI8 —
KİRALIK MAĞAZA — Matbaa ve fabrika kurmağa elverişli itiıaUt illerine müsait telefonlu yazıtıanesiyle beraber. Galata Tünel Medrese soluk No. 1», «515 — 2
SATILIK ÇAMLIK ARSA — Göztepe istasyonunda 20 m. cepheli, kuyulu. önü asfalt cad. ve Jfr»il sahadır. 1322 m2. Telefon 423SI 6511 — 2
ACELE BATILIR EV — Bayezit İj Bankası sikasında. 3 oda. mutfak, elektrik, tetkos. ahgap ev tamir siz 10 bin liraya İrfan Ellik UİCİI 218 6510 — 1
MECİDIYEKÖY İKİNCİ TAŞOCAĞI — Caddesinde No 64 İki oda kiralıktır. Müracaat Çemberhta* Gazi Atık Ali Pafa avlusunda No 19 müezzin Mehmet Aliye. 6507 — 1
DEVREN KİRALIK YAZIHANE — Yenıpostane caddesi üzerinde uslck bir Iranın birinci katında telefonlu bir oda. Müracaat saat » dan 10 a kadar telefon 25939. 6506 — 1
KİRALIK MÜSTAKİL KAT — Üsküdar ŞcmSlpasa denire nazır mu-tambalı. dört oda. Havagau. terkoa. elektrik. Müracaat: Bzhçckapı Hüda-d»t lokantası. 6504 — 2
SATILIK EV — Ütküdarı beledlye-ünü sokak No. 1. Dört odalı ahşap ev. İki odası takrirde boy tealim. 7000 Liraya aynı »ere müracaat 6403 — 2
5.008 LİRAYA BÜTÜN KONFORU İLE villa — Üç Oda. böl. banyo ve saire kiglr ev fnyaaiı ıkl ayda teslim. Taksltn Kristal gazinosu arkasında Milli Emlâki* 82771. 6413 - 2
ASANSÖRLÜ KALORİFERLİ -Beş oda. bir daire ayrıca Uç vüz met rekare salonla muhtelit atletle tçlçe ve tek odalar kiralıktır Galata. Yeli Alemdar Han 419 — :
DİKKAT — Fabrika, depo ve garaja müsait ve bos teslim etmek üzere jcrler ve bir daiıc aparlınlan kiralıktır Müıavaat Telefon 215». 923 2
KİRALIK 4 ODALI APARTIMAN DAİRESİ — Bebek tmurah sokak 04 Müracaat İçindekiler* ve 440M Nö-ıdefett. 84u — ı
İŞLER VAZIYETTE - Bütün mal-lariylc devren satılık «»din -çantası iTtağâzasi- İcabında malsız da devro-lunur. İstiklâl cad. Ye»llçam »ok No. 28/1 Ar sinemasının yanında. İzahat İçin Eminönü A*m»»'tı Kalçın »ok. No 26 ya müracaat. Saat 12-13 arasında. tül - 1
ACELE SATILIK APARTIMAN -Beyoftlunda be; katlı. Müracaat Kadıköy Mühürdar caddesi No. 2 Apuslo'ta müracaat. 841 - >
EMSALSİZ FIRSAT - Borç yü-zündep kalabalık iyi mevkide tuhafiye dükkânı ehven sarılarla devren »a tılıktır. Müracaat. Üikûdar Hâkimiyeti Milliye caddesi 101 AlâMdm e. 93ü
KELEPİR KASAP DÜKKÂNI — A zlnıet dol.ıyıslyle Taksim semtinde l| lor vaziyetle et kıyma motörü. bu» dotabı. fayanslı terkoslu dükkân ehven halle devren satılıktır, isteklilerin Kadıköy Moda caddesi üzerlik sokak No. 20 Tümi* manifatura mağazasına. 924 •
KİRALIK DAİRE - Beyoğlu. Ha-maibnsı cad, İngiliz Şetareti karcısında Hilmi Bey apar tını anının 1 No lı dairesi kiralıktır. 10-13 arası telefon' 52.368 e müracaat ıHO
SATILIK ARSA ARANIYOR - Haliçte veya Yenimahalle, Bakırköy, Topkapı. Yedlkulc. Mevlânekapı. Kaz-lıçesme civarında (bin) İ1A ııki bini metre karelik. Tekliflerin İstanbul posta kulum 331 adrese .yazı |le bil-dlı ilmesi 94 i
SATILIK VEYA KİRALIK DEPO ARANIYOR — Halı^ veya Topkapı ile Yedikule ve KazIıçeVme arasında-
jatHarın y»»ı ile İstanbul posta kutusu 131 adresine bildirilmesi. 9-18
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — İçindeki malıyla tütün ve kırtasiye dükkânı acele satılıktır. ÇembeTİİlag Evkat Sokakta Akın berberine müracaat. (MM — 2
BATİLİK KELEPİR APARTIMAN — Atatürk Bulvarında 9 numaralı 312 metre kare mesahalı, be* katli, dük-kânlı. İki kat çıkmağa miUail deniz görür, sağlam yapı, geni* bahçeli, otobüs. tren ve tramvaya çak yakın Aybnr apartımanmın bir katı boj olarak «4/10 949 pazartesi saat 10 - 12
meşinde son »nlı»ı yapılacaktır. 6497 —
OSMAN8EYDE - Tramvaya bir buçuk dakika, iki kat üzerinde, iki sofa, altı oda. banyo, mutfak, ulak bahçeli, kârglr ev kiralıktır. Müracaat telefon 8Ö99I 988 — ı
65 000 LİRAYA — Bomontıde s daireli dördeı odalı, bir dairesi boı acele satılık Ap. Fıs: IÖ3U. Gazflrkctl kar-sıaında Özci Emi Ak Tel: *3378,
6625 — 1
SATILIK DEPO VE EV — B»k,r kOyü Tajhon caddesi Taş Ukele pı-ramnda sahilde Uç yüz metre kare arca üzerine dört odalı ev ve fabrika için müsait büyüle depo oo? sat ılıktır. Müracaat KarakAy İS Can nıere-elai Nlkoya. W1 - t
ACELE SATILIK KÖŞK — Ksdı-köyünde. Ikl dönüm çamlı, m e/yalı, bahçe içinde ıkl bina Denize, iıke-Icye yakın Konforlu Ftat‘ eh Bos teslim. 325*8 ya telefonla.
NİŞANTAŞINDA Oç DAtAELİ — Dörder odalı bir dairen bos aalılık Ap. FU 21S3- GazalrkeU icarııauıda Özel Emlak Tel: 4337u. «IS — 1
S.000 LİRAYA — TcpctıatÛnde dört er odalı b!
Fis: 1228 G
KİRALIK GARAJ — Şişli tramvay caddesinde kâgir gayet mazbut, düz ayak. steJye. maAaxa. acenta. depo olabilir. Beyoğlu Mit sokak 2$ İbrahim. 95.1
BOS TESLİM KAGİR EV — Halı
SATILIK EV - BÜMikderede kâgir altı oda konforlu bahçeli. Beyoğlunda mükemmel iradlı npırtıman, Btljllk-derede salutde geniş arşı Mıa sokak 25 İbrahim.
Beyoğlu «2
MOBİLYALI KİRALIK VİLLÂ -Bostancı. Küçükyallda, fevkalade bahçe ve manzaralı, gayet konforlu müstakil villâ kiralıktır. Müracaat: Tel: 22216. 9i T
Created by free version pf 2PDF
EMLAK SERVIS rblyedc
ddkkânlı, altı ka*t|ı. sekizer udalı. VA-şebap. eski yapı apartıınan lioonıı liraya t ılıktır. Telefon: İ0M4.
971 —
EMLÂK SERVİS - Bakırköyde denize nazır, kö*ebaçı İki katlı, bahçeli. tx>* teslim 30000 liraya satılık kâgir ev. Telefon: 8038-i. »18 —
ŞlLE OTOBÜSLERİ DURAĞINDA — Her bâyle müuiı bakkaliye devret» satılıktır. Üsküdar Selmanpâk caddesi No. 16-1. Aynı dükkâna müracaat a«ı - ı
S AT ILIK PLÂSTİK ATELYESl -Piyasaya yakın trifazı- cereyanlı hâlen çeşitli mcvzularla çatışan plâstik alelyesl Mketllk dolâyuüyle satılıktır. IMüracaat posta kutusu 1233 Galata
3 - 1
lığa, klişeciliğe vc her İşe elverişli bir . dükkân üzerinde üç od asiyle Çağıl- -oğlu yokugu 19,21 * muraraal |
azimet DOLAYISIYLE - Cm ka-zançlt bolün içindeki malı vc demir-bas eşyaâlyle birlikle f55OT- Jliasa; LONDRALI İNCİLİZ MADAM -devren satılık bakakine Kurtuluş Ugillrce muhavere derzleri verir Slnemköy Şahin So. No. 4». HoiluK v«nı melod Mrs. Wlnnle Miklil cad. bakkaliyem__________________| ga». y*,dım Apt. No 1. 906 -*
VOLKAN EMLÂK - Taksim Siıa- ÜÇ AYDA İNGİLİZCE. FRANSIZCA — servilerde «D» odalı nuhçeli bos les- Ehliyetli öğreımen Hm kâgir ev (35.000ı liraya acele *t itliktir. Talimhane şehiırauMar 23.
970
met od la evlerde öğretilir ve her neyi tercümeler yapılır. AKssm'da S S, rdmuıırna müracaat. 954
VOLKAN EMLÂK - Taksim arka sokaklarda Karala, olo tamirlerine yarar iki dkkân ,17.000) liraya acele satılıktır. Talimhane Şehit muhtar 33.
Sil
ead.
İNGİLİZCE DERS — Kolej mezunu tecrübeli, elddl bayan. Koleje talebe hazırlar Ayrıca büyüklere J ayda pratik öğretir. Ücret I lira. Ak^am'da ■ Koiefll» rumuzuna *501 — 3
KOŞEDAŞINDA - Golleri*! müşterisi bol. her i»e elverişli 1 İnci *ı-nıf kıraathane devren satılıktır. Müracaat Aksaray Mustafa Kemal Paşa caddesi Doğu Palaz Ap. altında , --------------------------------------
Doğu kıraathanesine. >H - « i NAKİL DOLAYISİLE — SlrkCClntn - .... ■ ■ en işlek ve güzergâh yerinde telefon
ve eşyalnrile bir odalı yazıhane acele devren altılıktır. Müracaat 3ö0W *tc-
KADIKÖY — Koşu yolu, Fuat bey Sokak 6 numarada, kâgir. bir kat il-zerine üç oda. Ikl geni* salon. W0 met re kare bahçe içinde güzel manzaralı . bir ev yanındaki, yukarıda iki oda □ İlla mutfak ve saireyi havi ayrı bir | KİRALIK DAİRE — Üç odalı aylığı bölük İte birlikle et verili i ftat iie Kadıköy Yeldefitrmcni sokağı
KİRALIK MÖBLE MÜSTAKİL ODA — Mutlağı ve helası da mevcuttur. Kadıköy Rıhtım boyu Mizakimltll sokak No İt e müracaat. FI3
ntcn-izcr öğrenmek rsTiYEN-LERE — Engtish Hıgh Sehtaol melunlarından bir T İrk km. Lise ve Ortaokul öğlencilerinden Inçıltzce dili sayıl olanlara 13 liradan ders vermekledir. AKŞAM'da K S. T HimuZUAS.
5415 — 1
GAZETE VE MECMUALAR İÇİN -Fransızca haftalık ve aylık mecmualardan lerrume hikâye gönderilir 1» tercüme 154 L. Ankara P. K. 175 e
Gecesi
Tercüme eden: VI - Nü
Jüri heyeti ı Umduğunun tamamlyle aksi şekilde müessir olmuştu. Jacques’ in hitabet üstadhğından hiç ayrılmayan, seyyal, hâkim, heyecan uyandırıcı sözleri arkasından onun bu şekilde konuşması. suçlunun beraat etmesine sebep olmuştu.
Suratı sapsarı kesilerek Lütfen haykırmıştı:
«— Ulanılacak şey! Adalet namına rezaletti
Bu sözleri, şimdi. karısına aynen tekrarladı.
— Halbuki sen, Jacjues’l tebrik etmek için hemen seğirttin.
Antoinettein gözleri, kocasının bakışlarından kaçlı.
- Sırtımı mı dönmeydim? A-haii de onu kıskandım zannet-st-vdl. öyle mi? Ben. sent dü-ş!ın?rek öyle harektt ettim.
Lııclcn, bir an sustu. Odanın
üzerinde | içinde tekrar dolaşmağa başla-aks! şe-' di. Sonra, birdenbire durup
haykırıverdi:
— Takındığın tavır, ayıp! Utandım!
— Ayıp mı? Utandın mı?.. Sen ne dediğini bilmiyorsun.
— Utandım, yerlerin dibine geçtim... Ne gülünç haldi o!.. Teshir edilmiş gibi, güzlerini ondan ayıramıyordun Bu sersem flörtçü, bütün kadınları ele geçirebileceğini tasavvur a-der. Hayır! Bu hal böyle devam edemez' Bu hesap böyle kapa-namaz!
sarardı. Aman meydana mı oynatacaktı!
Antoinctte
Yarabbi! Esrarı Çıkmıştı? Aklını
— Küstahlığından, kıskançlığından; tahkirlerinden, ve her şıtyden, her şeyden ıll fiildin
— Vay demek her şeyimden illallah! Pek manidar konugu-
jroraun. (Luclen, alçak gülmeğe başladı' Ben de bıktım, usandım, güzelim, bıktım, usandım.
Antolnetle. hıçkırıklarla ağlamak iatiyordu. Endişe İçinde idi. Demek kocası şüpheleniyor, ve dakikalar geçiyor, geçiyordu. Eğer Luclen irene gecikirse. Antalnette mahvol acak! Jactjues'a haber vermek için filinde hiçbir vasıta yok. Sevgili-öl, şu saatte, lokantada yemek yemek üoere evinden çıkmıştır. Nereye telefon edileceğini bile genş kadın bilmiyordu. Saat on birde hzlmetk&riar çekilince. Jacdueâ, bahçe kapısmdan girecekti- Daha evvelinden Atolnette evin bahçe kapısını aralık bırakmış olacaktı. Büylece, Kvgitlııl kapıyı çalmak lüzumunu duymuş olmayacaktı. Şimdi, kapıyı şayet kapalı bulursa ihtimal vurmağa kalkar... Ve Luclen evde olursa...
Zihnine, korkunç bir düşünce takıldı: Eğer kocası bu işi mahrum yapıyorsa?,, ağer tüç gitml-yeeefcse? Eğer seyahate çıkacağını söylemesi, bir tuzaJcm?.
Hayır, hayır... O takdirde bavulunu indirmiş olmazdı. Son dakikada fikir değiştirdiğini söylerdi, o kadar. Tam şu anda çıkıp gitmezce treni kaçıracak. Saat dokuzu yirmi İki geçiyor.
Pardesüsünü giyip taksiye 'binlnceye kadar ..
Genç kadın ne yapacak? Mr yapmalı? Ah, ne işkence!...
Yaş dolu İri gözleriyle Luci-cn'e öyle bir ıstırap İçinde baktı kİ. erkek, İmi manzara karşısında irkildi:
Ya aldanıyorsam?diye
düşündü.
8—
Antoinette. heyecandan tit-rlyerek, gözleri suale ilişmiş gibi yaptı. Gitmesi lâzım!
Zayıf bir sesle :
— Trenin! — diye mırıldandı. — Dikkat et! Gecikeceksin.
Luclen, karısının ellerini titrerken gördü;
■— Gecikeceğimden korkuyor. Alft! Titriyor! Mükemmel! Mükemmel! Bu. işte bir delil dlr.ı
O da saate baktı.
Sükûnla:
— Merak atma! Kfi.fl derecede vaktim var! — dedi.
Tabii!.. Delirmiş gibi bir hali yok mu z&tan? Hem say ifa hem mecnun!.. İşte bütün in» banların sAıfil- inanmak late-dtklMİ şoyo çok kolaylıkla 1-nanmak'. Lâkin maalesef hayır 1.. Fazla nikbinliğe kapılmamalı. Çünkü arlık elinin altında deliller van Öyle ya: Takip için kullandığı hususi polis ha-iiyesrt rapor v«dl... Ya o na-ıııuostn horif, kendisinden para koparmak İçin o palavraları »avurduysa?.. Yahut da sadece yanıldıysa?...
Lâkin kaybedecek tek dakl-kası yoktu.
Trenin hareket saatinden az sonra evden çıkmağa k alkış -saydı pek yanlış bir harekette bulunmuş olurdu. Böylelikle koşunu kaybederdi. Karısı şüphelenirdi... Kendince tedbir ■lirdi. Öyle ya: Bir telefon etse, bütün hazırlıkları lirdi.
Birdenbire:
— Hakkın var...
Hemen çıkmalıyım yün... Zaten son dakikada gara
mahvolabl-
— dedi, — kİ yetişe-
varmaktan da hoşlanmam
Yazıhanesinin çekmesini açtı, tabancasını çıkardı.
Antoinette, görieri tesleker-lek büyümüş; sordu:
— Ne yapıyorsun, kuzum?
— Tabancamı alıyorum. Erkek sU&tıı cebine koydu.
— Ne olacak tabanca?
— E... Bilinir mi?.. Öyle zamanlarda yaşıyoruz ki... İnsan geceleyin seyahat edince lâzım oluyor.
Antoinette:
«— Hakkı var, SlIMı alması gayet tabii...* diye düşündü.
Peki ama. bu tabancanın kocası tararından alınıp cebe konul uçu acaba ona niçin bu derece nahoş geliyor? Hoş, delilik onunkisi..
Luclen. kuru kuru:
*— Yarına kadar haydi Allahaısmarladık! — dedi vc çıktı
Nihayet, Antoinlete'in bütün asab gerginliği yatıştı. Ne kadar kötü bir yarım saat geçir- ____
dİ. Ne müthiş bir endişe... Be- ıtiuü tarafından ziya COkalpT roket, gitti işte... Ve zamanında ı««iur • ■ ‘ ■ ____
| mistir. Enatıtuvu tebrik
Orhan tarafından yanlin (Arkası «ar) Oyuculara tavsiye edeılz.
Minili
edebiyat Alemi
27 H MtUi çıktı
Ana ve babaların kapatılan okullar onllnde feryadı — Birle münckkiı neden yetıjmlyor — Ayanfyada yapılan lOnrmsuK kazılar — Türk folklora — Kerküklü Şeyh Rıza Fraıuada etaa» tcıbiye derileri — Utikbal endtaeal — Senenin İlk Türk filmi - Tarihle» , yapraklar vc seçme şiirlerle diğer yarıları bu sayıda okuyunuz,
Zişa Cokaip'm İktisadi tUurtart
İstanbul tiniversıleal iktisat fakülte»! İçtimaiyat engtihMU Osman Tolganın kaleme aldığı (Zıya Gfikalp'ıo ıktuadl fikirleri* isimli eseri neşret-
1 mışUr. Tavsiye ederiz.
ZİYA CÖKALP
Ziya Gokalp'ın ölümünün S ınei senen iıiün.Ucbetile ktanbul Cıniver-sJ*e'J iKtiMt fakültesi içtimaiyat ena-
alt bir bıblıyogt.fya ne*rcdıl-
kı tabı oku-
21 Ekim 1949
AKŞAM
Bafiff* 7
îçingenenin întîkami'1 Ingilterede bir ark macerası
y HEK AKŞAM
J^BIR HİKÂVF
Büyük bir Çingene kabilesi,
çekoslovakyanın Andres şehri dışında çadırlarını kurmuştu Kabile, esmer ve mütenasip vücutlu kadınlarla erkeklerden mürekkepti.
Fakat bu güzel Çingene kızlan ve kadınlan arasında Gizel Sungar, hartkulâde güzelliğiyle temayüz ediyordu. Bu, yirmi yaşında bir kızdı. Bütün etekler, ona hayran ve âşıktı.
Bilhassa Gizelln yaşıtı olan Farkas namında bir Çingene delikanlısı, bir ân bile peşini bırakmıyor, evlenmelerini teklif edip duruyordu. Fakat Gizel, daima onu reddediyordu.
Genç Çingene kızı. Hans Llç namında 41 yaşında dul ve milyoner bir Çek fabrikatörünü-seviyordu.
Şehir dışı şosesi üzerinde tesadüfen vuku bulan tanışmaları esnasında derhal sevişmişlerdi.
Hans, genç kıza evlenmelerini teklif etti. Gizel de bu teklifi memnuniyetle kabul etti. Düğünleri birkaç gün sonra yapılacaktı.
İlik ve muattar bir Nisan akşamı idi. Gökyüzünde milyonlarca yıldız parlıyordu. Gizel. çadırında uyuyor, ve İki gün sonra giyeceği beyaz gelinlik elbisesini rüyasında görüyordu.
Hafif bir gürültü, kentlisini uyandırdı. Lâmbayı yakınca karşısında Çingene Farkası gördü. Ciddiyetle:
— Burada ne arıyorsun? diye sordu.
Çingene delikanlısı heyecandan titreyen bir sesle cevap • verdi:
— Gizel, kabilemizden olmayan bir adam İle evlenmemell ve seni cidden seven adamı unutmamalısın.
Genç kız, elini uzattı ve çadırlı ordugâhm ortasında yerleştirilmiş olan tehlike çanının İpini çekti. Tehlike çam kuvvetle çalmağa başladı.
Çadırlarından dışan fırlayan kadiri, erkek Çingenelerin hızlı hızlı koşuşmaları duyuluyordu. Farkas sapsan kesildi, çadırın kapısından dışarı fırlarken:
— Onunla evlenemiyeceksln Gizel! tehdidini savurarak karanlıklar arasında kayboldu.
Çingene kampında o gece misafir olmuş olan fabrikatör Hans, sevgilisinin çadırına girerek, heyecanla sordu:
— Ne oldu sana meleğim, söylesene bana Glzellm!
Genç kız. çingene Parkasın ziyaretini anlattı:
— Buradan gitmeliyiz. Ancak uzaklarda emin ve mesut olabiliriz.
— Pekâlâ meleğim! Yann yola çkan*.
Hakikaten, ertesi sabah Hansın otomobiline binerek hareket ettiler, akşama doğru Macar hududu üzerinde kâin Bo-denbank'a vardılar, dinlenmek için orada tevakkuf ettiler. Fevkalâde yorgun olan Hans, yemekten sonra uykuya dayanamadı. Gizel, otelin taraşına çıktı, mesut ve sakin sigarasını tüttürdü.
Biraz sonra garson yanına geldi ve bir mösyönün kendisiyle aşağıda görüşmek İstediğini haber verdi. Gizel, bahçeye İndi, birkaç adım atar atmaz, birdenbire bir İnsan göl-. gesi önünde çıktı, klorforma batırılmış bir mendille burnunu ve ağzını kapadı. Genç kız, evvelâ ayaklarının kuvvetten kesildiğini hissetti, sonra bayıldı.
sis ve sakin kurların ortasında, ve karanlıklar içinde buldu. Bir, ağacın gövdesine sımsıkı bağlanmış olduğu. İçin yerinde kı-mıldanamıyordu. Karşısında Çıngene Farkas duruyordu. Genç kadın. Çingeneye hlddeüe sordu:
— Beni serbes bırakacık mısın?, Cevap ver bakayım.
— Hayır, seni bıraknuyaca-ğım çünkü seni seviyorum. Benim olmalısın Gizel!
Genç kadın, kesin bir sesle cevap verdi:
— Asla, senin olnuyacağım. Sen namert bir adamsın. Senden nefret ediyorum. Anlıyor musun?
— Beni dinle Gizel! Beraber gittiğin adamın seni mesut e-deceğini sanmakla aldanıyorsun. Biz Çingeneler, öteki insan lordan farklıyı*. Onlara hiç benzemeyiz.
— Ben Hana seviyorum ve onunla evleneceğim. Sen alçağın birisin. Çünkü beni tuzağa düşürerek kaçırdın. Çabuk çöz İplerimi!
— Gizel, iyi düşün! Benimle beraber gel!
____Asla seninle gelemem. Senin yanında bir dakika bile yaşayamam, Bırak beni, sevdiğim erkeğin yanına döneyim!
— Sözümü dinlemezsen iş fenaya varır Gizel!
— Sen hain, menfur bir adamsın. Çöz ipleri bakayım.
Çingene, genç kıza yaklaştı. Çehresi sararmış, korkunç bir hal almışta, Gizelln saçlarını okşamağa başladı; yal varıcı bir sesle:
— Teklifimi kabul et i dedi.
Genç kız katiyetle:
— Asla senin olamam, bini verdi.
Bunun üzerine çingene kin bıçağını çekti. Parlak siyah saçlarını dibinden Keserek Öteye fırlattı.
Gizel, ağlayıp inliyor:
— Sen alçağın birisin Farkas, senden iğreniyorum, diye haykırıyordu.
Çingene:
— Benim kanm olm3ğı kabul et, diye tekrarladı.
— Asla. Senden tiksiniyorum, nefret ediyorum.
Farkas, genç kıza biraz daha yaklaştı ve bıçağiyle, yanağını, yukarıdan aşağıya doğru yardL
Zifiri gecenin sükunetini Gizelln korkunç ve keskin çığlıkları ihlâl ediyordu.
Ertesi sabah gazeteler, güzel Çingene kızı Gigelln bir ağaca bağlanmış ve yanakları bıçakla kesilmiş olarak bulunduğunu yazıyorlar ve «Anlaşılan vahşl-yane bir aşk İntikamı mevzuu bahistir. Çünkü Gizel Sungar. Çingene Farkasın aşkını reddetmişti. Yaralı kız, hastanede tedavi altındadır. Fabrikatör Hans, bir ân bile başının ucundan ayrılmıyor. Tedavi sayesinde zavallı Çingene kaanm çehresindeki yaraların iz bı-rakmıyatağı ümit edilmektedir» diye ilâve ediyorlardı.
İHgilterenin umumî kütüphaneleri
Güdülen prensip: Her hangi bir kirnseye istediği her herhangi bir kitabı temin etmek
Gizel,
ceva-
kes-
Kont Haıewood ve Marion
I
Çeviren: A. HİLÂLİ
Bu ay, kazanç vergilerinin ikinci ve son taksit ayıdır. Ay sonuna kadar her mükellef mensup bulunduğu Maliye şubesine müracaat ederek vergisini ödemelidir. Vaktinde ödemiy enlerden ayrıca yüzde on ce-«a alınır.
Ok uy u t ula timizi ikaz ederiz.
Nikâh günü Londra sokaklarındaki kalabalık ve gcUnın halkın tezahüratına mukabelesi (Baş tarafı 5 inci sahifede) ,QencIer sevişiyorlar
Yahudidir. Fakat 32 sene evveli bir protestan papasının kızını
severek onunla evlenmek için Steln çabuk anlaştılar ve dost Protestan olmuştu. Marion bu ’ oldular Delikanlı genç kızla sık izdivacın mahsulüdür. Genç kız ~* 1 "»
22, kocası 25 yaşındadır.
Erwin Steln Vlyanada bir matbaada çalışıyordu. Hitler Avusturyayı tehdit etmeğe başladığı zaman Avusluryadan ayrıldı, karısı ve kızı İle birlikte İngiltereye gitti. Akrabasından bazıları daha evvel İngllterede yerleşmişlerdi. Bunlar, protestan olmasına rağmen. Erwin’e yardım ettiler, İş buldular. Karı koca ve kızları mütevazi bir semtte yerleşti, sakın bir hayat geçirmeğe başladı.
Erwln ve karısı müziği çok severler. Kızlarına da lyi'blr müzik terbiyesi vermeğe çalıştılar. ı Marion piyano dersi aldı ve zaman zarfında çok ilerledi.
İki gencin ilk karşılaşması
İngiliz bestekârlarından Ben-Jamîn Brltten kızın fevkalâde istidadını görünce kendisini himayesi altına aldı ve bir akşam büyük bir konserde piyano çalmasını temin etti. Genç kız o akşam bir delikanlı ile tanıştı. Delikanlı New Statesman and Nation mecmuasının müzik mü nekkidi olan kiralın yeğeni kont de Haretvood İdi. İkinci dünya harbinde cephede çarpışan ve Almanlara esir düşerek İki sene esaret hayatı geçiren kont, geçen sene babasının ölmesi üzerine büyük bir mirasa konmuştu.
Kontun babası Lascelles kibar bir aileye mensuptu. Fakat bütün servet ve asalet iinvanı büyük çocuğa geçtiği için beş parasızdı, hiç bir unvana malik değildi. Hayatını kazanmak için uzaklarda çalışıyordu, ince bir ruhu vardı. Güzel sanatlara büyük alâka gösteriyordu.
Londraya geldiği zaman bir gün bir ihtiyar amcaları İle kar şılaşlı. Bu ihtiyar Jord yalnız yaşıyan. garip tabiatlı bir a-damdı. Güzel sanatları çok severdi. Gezmek eğlenmekten başka bir şey düşünmeyen yeğenlerde pek az görüşür, bunları sevmezdi. Hiç görmediği bu yeğende konuşmağa başladığı zaman bunun ötekilerine benzemediğini gördü. Güzel sanatlarla uğraşmasını çok beğendi ve çocuğıf olmadığından bu gen cl mirasçısı yaptı, ihtiyar lord on gün sonra öldü. Lascelles 12 mUyon İngiliz lirası mirasa ve asalet unvanına kondu. Lascelles bir müddet sonra İngiltere kıralı George’in kızı ile evlendi, bir sene evvel öldü, ölünce serveti ve kont Harenood asalet ûnyanı oğluna geçti.
luğu hafifletmekle beraber gene müsait bîr karar verilemiyor du. Bu sırada anne kırailçe Marjı İşe müdahale etti.
vermek hususunda anlaşmışlardır. Memleket 10 bölgeye taksim edilmiştir. Her bölgenin bir merkez bürosu ve umumi bir kataloğu mevcuttur. Her hangi bir kitabı okumak isteyen vatandaşın şahsen kütüphaneye müracaat etmesi lâzım değildir. Bunun İçin merkez bürosuna müracaatta bulunması kâfidir. Her talep, bölgedeki kütüphanelere havale edilir Şayet İstenilen eser bu. bölge , kütüphanelerinde yoksa, talep
Londradakl Milli Kütüphane Merkezine havale edilir. Bu merkez ya bu talebi kendi stoklarından karşılar veya özel ortak kütüphanelerden edinir veya istenilen kitabı satın ahi ve talebi karşılar, fetenflen kitaplardan .% 98 veya 99 u ergce teinin edilmektedir. XS33 de. u-mıımî kütüphaneler için sarfe-dilen nüfus başına 3 şilin 5 penslik sarfiyat 1948 de 8 şilin 2 pense çıkmışsa da bu da kâfi değildir.
çare, ihtisas kurmaktır:
Şimdiki halde her bolü deki kütüphanelerden bazıları. Büyük Brltanyads yayınlanan h-:r eseri ve Birleşik Amerika He İngiliz camiasında yayınlananların ekserisini satın almakta-
Lon aradan yazılıyor :
1860 de Birleşik Krallık parlâmentosu tarafından kabul edilen umumî kütüphaneler kanunu, milyonlarca insana ve jsaadet »ağlayan ve için bir numune teşkil bir hareketin başlangıcını işaretlemiştir. Bu kanun aslında son derecede mütevazı bir tedbir idi ve, Şehir Meclisine, böyle bir arzunun şehir nüfusunun üçte ikisi tarafından belirtilmesi halinde, bir kütüphane kurmak için nüfus başına yarım pcnl’Lik bir mahalli vergi alınmasına yetki »ermekte idi.
İlk kütüphaneler, Carlyle'ın haklı olarak vasıflandırdığı gibi halk üniversiteleri idi. Bu ilk müesseseler kitap stoku bakımından devrin mikânına göre zengindi ve halkın, büyük rağbetini kazandı. 1889 a kadar ı memlekette 153 kütüphane kurulmuştu. Müteakiben Andrew Camegie ve John Passmore Edwards’ın tebcrriilerl, eğitim İmkânlarının genişlemesi ve sosyal şartların umumi terakkisi daha seri bir gelişmeye yol açtı. Hareket hiç bir zaman duraklamadı ve gerilemedi: İngllterede açılan hiç bir umumi kütüphane sonradan kapanmamıştır. 20 inci yüz yılın baş- dırlar. Kitap mevcudunu azalt-langicindan itibaren servisler mak pahasına koleksiyonu zen-mütemadlyen ıslah edilmiş ve ginleştirmenin çaresi, her l:ü-genlşlemlş ve terakki hiç bLr tüphanenln muayyen konular devrede ikinci dünya harbi sı- üzerinde çıkan eserleri edin-rasindakl gibi seri olmamıştır, mcsl veya İhtisas kütüphanesi Aynı ilerleme hnrbtenberl de sisteminin geliştiri’meşldlr. Ta-devam etmektedir. biatlle bu usul en kalabalık
Bugün fngiltercde hemen he- merkezlerde harfiyen tatbik e-men bütün nüfusun ihtiyaçla- dilemez. Meselâ Londra Sitrsi-rmı karşılıyacak vüs'atte umu- le birlikte. 2$ Londra Hçesine mi kütüphane servisleri ve hizmet eden veya ? buçuk mil-memkket ölçüsünde bir İşbfrli- yon insana kitap sağlayan ku-f________~___________r tüphaneler. bir İş taksim! ulâ-
Birleşik Krallıkta şimdi 592 nı kabul etmişlerdir Her lfçe umumî kütüphane mevcuttur, kütüphanesi bazı muayyen koşunlardan 162 si. nüfusu 20,000 nulnr hakkında yayınlanan ki-den az şehirlerdedir. 1919 da. 11 taplârı satın almaktadır Aynı konseylerine, büyük şehirler zamanda nispeten eskiyen kl-hariç, çevreleri dahilindeki bü- *apiar, alıfmamakta veya " i-tüiı ilçelere, şayet yoksa, kü- stok edilmemektedir,
tüphâne sağlamak hususunda Bütün bu eserler İhtisas ”ip-yetkl veren bir kanun kabul "iış ilgili kütüphaneler» »ö >-le-edilmlştlr. >_■( i-.—».-
1948 de Birleşik Krallıkta, nüfus başına kütüphaneler için 2 şilin 10 pens vasati bir masraf yapılmakta İdi. 1938 de bu milli sarfiyat vasatisi 1 şilin 4 btıçuk pens, 16 yıl evvel ise yalnız 11 pensti. O tarihten beri bilhassa kitap, ciltleme ve ücretlerin yükselmesi dolayıslle umumi maliyet de son derecede artmıştır. Bu malî mahzurlara rağmen, • esaslı terakkiler kaydedilmiştir. Mart 1948 de sona eren mali yıl zarfında halk Birleşik Krallık kütüphanelerinden 295,000.000 elit kitap alrp okumuştur kİ, bu da 11038 e kıyasen. % 20 ve 1931 ! den 1938 e kadarkL devreye (fayasen % 58 bir artış teşkU , etmektedir, İ 1948 de umumi kütüphanelerde kayıtlı 12 milyon kadar mevcuttu. Aboneler (ta-
Created by free version of 2PDF
Anne kıraliçenin müdahalesi
sık görüşüyor, kız vesika ile verilen yiyecekleri almak üzere gider ve sıra beklerken yanında bulunuyor, aldığı yiyecek pa ketlerini taşıyordu. Bu esnada tabii hep müzikten bahsediliyordu.
Delikanlı bu siyah saçlı, siyah gölzlü, çok sevimli genç kız sevdiğini anladı. Bir gun kızın babasına müracaat ederek kıa ile evlenmek İstediğini söyledi. Baba: «Bu pek ciddi bir meseledir. Ben ve karım kızımıza iyi terbiye vermeğe çalıştık. Bütün emelimiz onun mesut olmasıdır. Size cevap vermezden evvel bir defa dayınızın (kıtalin) fikrini almanızı tavsiye ederim» demiştir.
Bunun üzerine kont annesi va sıtaslle kirala baş vurmuştur. Kıral ve etrafındakiler bu müracaatı bir parça soğuk karşılı yarak tahkikata başlamışlardır. Tahkikat şu neticeyi yermiştir: S tein ailesi sade, fakat şerefli kimselerden mürekkeptir. Bu aileye mensup tüccarlar, hâkimler vardır. Bu netice ilk soğuk-
'I'
32
Kont bir taraftan dayısına müracaat etmekle beraber diğer taraftan anne annesine de baş vurarak kalbini açmıştır. Kıral sarayında en nüfuzlu İnsan olan anne kırailçe, torununu dinledikten sonra şu cevabı vermiştir:
— Geç kızı bir kere göreyim
Bu cc-vap üzerine kont bir gür. genç kızla beraber anne kırali-çeyi ziyaret etmiştir. Kjailçe Mary genç kızı uzun uzun tetkik etmiş ve piyanoda bir parça çalmasını istemiştir. Genç kızın çaldığı parçayı o kadar beğenmiştir ki kızın bir saat piyano başından kalkmasına müsaade etmemiştir. Bundan sonra:
— Sîzleri birleştirmeği ben de ™ ruh te ediyorum, demiş ve hemen harekete geçmiştir İzdivaç,
uıı-tı uartacve geçmiştir ızcııvaç _■
ta bu müdahalenin büyük tesi sislem^ mevcuttur
rl olmuştur.
Yeni evliler şimdi halayın-Prangada geçiriyorlar.
Insanfar 100 sene evveline nispet’e pek az yiyorlar
kütüphaneleri
Ayıldığı zaman kendisini ıs-
i fok balığının Man? denizini bir taraftan öbür tarafa geçtiğini telgraflar haber verini-, lı. kukanda fok Manş’ı geçmek üzere denize girerken görülüyor.
(Baş tarafı 4 üncü sahifede) güçtü. Halk şehirlerin merkezinde, işlerine yakın yerlerde o-tururdu. Şimdi büyük şehirlerde bir taraftan diğer tarafa gitmek pek «olaylaşmıştır. Otobüsten, yeraltı şimendiferinden başka taksiler de vardır.
Büyük şehirlerde yaşayanlar şimdi ayda on saati nakil vasıtalarında geçiriyorlar. Bir zamanlar bu müddet ayda yarım saatti. Hafta tatillerinde bir ta- ------ .
raftan diğer tarafa gitmek âde- ' rıyorlar. U de seyahat müddetinin çoğalmasında âmil olmuştur.
Bugünün insanları spora, tuvalete, sıhhi tedbirlere eskisinden çok fazla vakit sarf ediyor. Spor, banyo, tıraş için günde vasati olarak bir buçuk saat sarfediliyor. §imdi büyük çoğunluk her gıin tıraş olur. Hal- , buki 50 sene evvel buna büyük > lüks gözlylc bakılırdı
1899 da kadınlar ancak zlya-reye. tiyatroya ve nadiren a, yarışlarına gitmek İçin sokağa hususla aldığımız çıkarlardı, şimdi yalnızca 'sine-maya, barlara, futbol veya tenis maçlarına, terzilere gidiyorlar.
50 sene evvel erkekler günde bir buçuk saati, kadınlar 40 dakikayı eğlenceye hasrederlerdl. Bugün bu müddet kadınlar I-çin giinde İki buçuk, erkekler İçin İki* saat olmuştur Briçin pek rağbette olmasına rağmen kâğıt oyunları eskisi kadar oynanmıyor. Bunun yerin! kısmen spor, dans almıştır.
Sinemaların, eğlence yerlerinin çoğaldığı şu devirde oku-. manın azaldığını zannedenler vardır. Bu doğru değildir. Er - ] kekler gerçi bir zaman günde bir saat yirmi dakika okurken ' şimdi buna ancak 30 daklkıJ hasrediyorlar ve ekseriyetle, yalnız gazete okuyorlar Buna] mukabil kadınlar nrasında fa- j raal çok artmıştır. 1899 da günde bir saat okuyan kadınlar,' şimdi iki saat kİ lap bir buçuk saat gazete vc mccmııa okuyorlar.
Muaşakaya, flörte, randevulara gelince, bu erkekler arasında azalmış, kadınlarda artmıştır. Atom devrinin adamı artık beğendiği kadının penceresi altın -1
da serenad, gezintiler yapıpıyor, 1949 senesinde aşk ve alâka rekor denecek kadar kısa bir zamanda doğuyor, gelişiyor ve ölüyor!
1809 senesinde bir bekâr günden en az iki saati kalb İşlerine ayırırdı. Bugün bu müddet günde bir çeyrektir. Kadınlara gelince, bunlar daha hayalperest olduklarından, daha fazla vakitleri bulunduğundan kalb işlerine daha fazla* zaman ayı-
t rllmektedir. Plân mnCMnce. nispeten eski veya zamanı geçmiş eserler de Haili kütüphanelere devredilmektedir.
İngiltereye satılan tütünler
Tekel idaresi bundan bir müd| det önce Londradâ açılan bir sergiye İştirak ederek malları-' nı teşhir etmişti. Türk tütünleri bu suretle İngiliz piyasasın-i da büyük bir rağbet görmüş vc ____
muhtelif İngiliz firmaları tü- abone _________________
1 tünlerimizi almak üzere tekel- bil kendilerinden hiç bir ücret le temasa geçmişlerdi. Dün bu alınmamaktadır.l Yılda ’ s malûmata, olarak şahıs başına 24 kitap
göre lüzumlu anlaşma imzalan- alm okumakladırlar.
mış. ingiltereye satılan tütün- Bütün umumi kütüphaneler lerin İlk partisinin ihracına ve hususi kütüphanelerden bir başlanmıştır. kısmı birbirlerine ödünç kitap
vasati
Fakat işbirliği bundan ibaret değildir. Bu 29 bağımsız kü'.ıin-hanenin İdarecileri her ay aralarında muntazam bir toplantı yapmaktadırlar. Pöylect. daimi surette resmi bir İstişare kumlu İşbaşındadır. Kabul edilen abonman sistemi sayesinde her hangi bir Londralı şehrin neresinde oturursa otursun. Lon-dranın bütün kütüphanelerinden faydalan® bilmektedir Ay-nı zamanda bu 29 müessesenln tasnif, endeks, katalog İşletme vesaire melodkın da stanrînrt-laştırılmıştır.
Sön zamanlarda umıımi kütüphaneler, okuyucularına gün delik gazeteleri teminden vazgeçmekle beraber İyi müzik ihtiva eden gramofon plâkları sağl®maya başlamışlardır Londra bölgesinde bir cok kütüphanelerin şimdi mükemmel plâk koleksiyonları mevcuttur. Bu gibi kütüpbn ’ eîerden halk, riinde 500 den fazla plâk ödünç almaktdaır.
Fransada yapılan son at y taşlarında Coron.Hion atı blrin-cl gelmiş ve sahibi ile bu at üzerine oynayanlara mi’h m kâr temin etmiştir Bu son kısım arasında AmbaşsriŞeurs barının dans kızlan da vardır, Bun’ar atnı cokeyi Polnceiet'yi yakalıyaıak, yukarıda görüldüğü gibi, elleri üstünde gradiınıljlerdir. »
r-Mfe *
4 KSA M
21 Ekim 1949
İSTANBUL RADYOSU
BU akşamki program
J3.5# Açılış ve program,
10. » Habvrler.
10.3) Müzik: Radyo senfoni örkWlr««l (ilk konseri İdare eden Cemal Reji t Rey l — Progıam hakkında izahat ıCemol nesil Rey Ur*-tındanl 5 — Frans Sehubert, »en foni No. 8 «SI minör» (Bitmemiş' 3 — Ludwif! van Öccihovcn. cEpnont UvcrtilrU»
20.00 Müzik: Dans mUaigl (pl.).
M.I5 Müzik ve konuçma: Fredçrlc Clıopln lıaklunda, takdim eden Fikri Clçckoglu.
30,1$ Müzik: Dans müziği (pl.).
11, » Konuşma: (Yenl bulujtar» Yük
Kınıya Müh. Rıdvan TcmI.
31.15 Millik: Faril «Segllı» peşrev — Çektiğim bilmem nedlndir. — Zevk alır — Bakıp ahvali p*rt-sanıma — Benim »en nemsin — Talcalnı — Dil harabı askın — Zinciri askın — Seni her dem arıyorum — Saz semaisi.
«.$0 Müzik: Halk türküleri (pl). Sî.» Müzik: Şarkılar ve türküler (pl.) 3ZÖ Müzik: Opera aryaları (pl.). a 15 Haberle
33.(w Müzik: Dans müziği (pl;).
3S-M Program ve kapanış.
ANKARA RADYOSU
Akvam programı
18. » M S ayarı ve İncesaz (Acem
Kürdi ve Aşiran faslı!
18.15 Tmo Ro»i. Rina Kety ve Lucıcııne Boycr (Pl.l.
19. » M 3. ayarı ve Haberler.
19.15 Geçmlçte Bugün. J9.M çeyut sololar (Pl.).
1(9.50 Halk türküleri vc oyun havaları.
30.15 Radyo Gazetesi.
20.3» Serbes snnt.
».35 (Tarihi Türk müzISil.
31.05 Temsil,
îl.is Serbes saat
a.» Dans müılgi (Pl.l.
a.45 M S. ayarı Ve Haberler.
Yazın sabah ve öğie programı
T.» M. S. ayarı.
1.;n Harı» Horhck orkestrası (Pl.l. T ıs Haberler ve bava raporu.
8.» Şarkılar, türküler (PİJ.
B 15 Hatif melodiler (Pl.).
8.2$ Günün progrnmı.
8,» çeşitli müzik (Pi.ı.
113» M s. ayarı ve (Radyo salon orkestrası).
13,0» Haberler.
13,15 Şarkılar,
U30 Öğle Gazetesi.
1J.45 Şarkıların devamı.
14. » !Cuızılıurt>a,karJıat Armoni mu-
14,55 Konuijnıa: (Spor haberleri).
15. » Akşam programı, hava raporu
ve kapanış. ■
Gayri menkul satış ilânı
İstanbul Emniyet Sandığından
Mehmet Cahit Aker A. 4155 h- -ap No sile sandığımızdan aldığı 11490> blndört yüz liraya mukabil Üsküdar Ahmet Çelebi mahallesinin Hudayı Aziz Mahmut efendi sokağında eski 8 yeni 18 No, lu müşterek kuyuyu nıüştemll ahşap evin lamamı-nı sandığımıza birinci derecede ipotek etmiş idi.
(Yeni sokak ismi Hudayı Mahmut efendi) dir. ■ Dosyada mevcut tapu kaydı sünelinde İşbu gayrimenkul Üsküdar Ahmet Çelebi mahallesinin Aziz Hudayı Mahmut sokağında eski 8 yeni 18 kapı No.lu. sağ tarafı Raşlt ağanın hane ve bahçesi, sol tarafı miıtrez 2 harita No. lu Ayşe hanım hane ve bahçesi, arkası Abdülganl ve İshak ve Abdülkadir e-fcndllerin bahçesi, cephesi Hudayı Aziz Mahmut efendi sokağı İle mahdut müşterek kuyuyu müştemil bir ev olduğu ve sandığımıza (1400) bin dört yüz liraya karşı birinci derecede i-potekll bulunduğu beyan edilmiştir.
Dosyada mevcut muhammin raporu mucibince işbu gayri-menkulün umum mesahası 153 metre murabbaı olup bunun 54 ı metre murabbaı kısmı üzerinde iki katlı ahşap bir ev vardır. Birinci katında bir taşlık bir oda, bir mutfak, bir hela, ikin- | ci kalında iki oda, bir helâ vardır. Binada elektrik, terkos, havagazı tesisatı ile bir de kuyu mevcuttur.
Vâdesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip ü-zcrlne 3202 No.lu kanunun 46 mcı maddesinin matufu 40 inci maddesine göre satılması İcap eden yukarda evsafı yazılı gayri menkulün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek istiyen (500) lira pey aknesi verecektir. Milli bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle belediye ve delilliye rusumu İle vakıf 1-caresi ve taviz bedeli tutar: borçluya aittir. Arttırma şartna-meal 27.10.949 tarihinden itibaren tetkik etmek Istiyenlers sandık Hukuk İşleri servisinde açık bulundurulacaktır.
Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu İzahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Gününde artırmaya girmek istiyenier bunları ve herkese açık bulunan Tapu sicil kayıtlarını da tetkik ederek satılığa çıkarılan işbu gayrimenkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinci arttırma 12,12,949 tarihine tesadüf eden pazartesi günü Cağaloğlunda kâin sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat 1-hale yapılması için teklif edilecek bedelin tercihan ödenmesi lcab eden gayrimenkul mükellefiyetiyle Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır, Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şar tiyle 27.12.949 tarihine müsadif Salı günü aynı mahalde ve aynı saatte son artırması yapılacaktır Bu artırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu sicilleriyle sabit olmıyan alâkadarlar ve ir tifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususiyle faiz ve masarife dair İddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbiteleriyle beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan Tapu sicilleriyle sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Daha fazla malûmat almak ıstiyenlerin 48/599 dosya No. siyle Sandığımız Hukuk işleri servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. (151241
zin emirlerine hazır bulunduğunu görülen lüzum Üzerin» t-lân etleriz.
Yuvarlaklar:
RADYO LİN
m'm
Lamalar
Dört köşeler
Sabah - öğle - akşam
Her yemekten sonra dişlerinizi RADKOLİN Diş macunu ile fırçalayınız.
50 G0
3(IX 8
30X19
30X12
32X12 35X 5
35X10
35X12,5 4QX 5 40X 0 40X10 40X10
[BULMACA]
| Kadıköy Vakıflar Başmüdürlüğü ilânları |
49X12 40X12 45X 6 45X10 45X12 50X 5 50X 6 50X 8 50X10 50X12 çelik 50X18
50X20.
60X10
00X16
m/m
> çelik
m/m
>
e
12X12 14X14 14X14 18X18 20X20 26X26 28X28 35X35 38X38 38X38 40X40 40X40 50X50 -
Müsavi köşebentler:
» çeük » I
ȍelik
125X10
125X12
125X12
130X10
130X10
130X12
130X12
çelik
çelik
»
50X40X5 m/m-50X65X3 *
80X05X10 » 100X75X11 »
PUTRELLER
Çelik
U DEMİRLERİ:
VAPURLAR
DABKOViÇ Vapur Acentesi
Stevenson Lln@
Muntazam Amerikan Postası
Şimali Amerika — Akdeniz — İzmir — İstanbul arasında azimet ve avdet yolcu ve eşyai ticariye için
PİRE — TRİYESTE — CEBELİTARIK ve NEWYORK
için yakında hareket edecek vapurlar :
T. J, STEVENSON Vapuru 30 Ekimde
CHARLES PADDOCK Vapuru 30 Kasim’da
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Balast alınacak
ı 2 3 4 5 0 7 8
. I 1 1 1 1 1
Milli
1 ■ M 1
- ■ M 1 1 1
M MHI 1
■ MM
■ M 1 ■
a MİM M
« 1 1 1 1- i I M IBM 1
İlk teminatı Kıymeti Lira Kr.
Lira Kr.
Beylerbeyinde Burhaniye mahallesinin Abdullahağa soka- 30 80 410 79
ğında eski 12 mü. 12 mü. yeni 101, iöl/l, 101/2 kapı sayılı 149,38 M2 arsanın tamamı. Yukarıda yazılı arsanın mülkiyeti satılmak üzere açık art-
tırmaya çıkarılmıştır. İhalesi 24.10.949 pazarlısı günü saat 15 dedir. İsteklilerin nüfus hüviyet cüzdanlariyle müdüriyetimize müracaattan. 1450B
0.5
8
16
20
20
Dekovil rayı 10 Kg.
•14692)
D. Dm. Yolları 8. İşletme Satın alma Komisyonundan:
1 — Aşağıda mevki, miktar ve muhammen bedelleri hlzol*-rında gösterilen iki yerden alınacak balast kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhaleleri sıra.siyle 31/Ekim/949 pazartesi günü saat 19. de İzmir - Alsancak'da 8. İşletme binasında toplanacak komisyonca yapılacaktır.
3 __ İsteklilerin kanunun tâyin ettiği mutad vesikalarla son
ticaret odası vesikasını ve bu gibi işleri muvaffakiyetle başardığına dair bonservislerini havi tarlfatı kanuniye dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını geçici İnanca makbuzlarla 1 e birlikte muayyen saatten bir saat evveline kadar ilmühaber mukabilinde komisyon başkanlığına vermeleri veya bu saatten evvel ele geçecek şekilde iadeli taahhüttü olarak posta ile göndermeleri lâzımdır. Vâki olacak gecikmelerden komisyonumuz mesuliyet kabul etmez.
4 — Bu husustaki şartlaşma ve sözleşme projeleri komisyonumuz kaleminde görülebilir. (14694)
Sıra Mevkii Mlk- M, Bedeli Geç. İnanca
No. M3 Lr. Kr. Lr. Kr.
Kr.
t
Soldan sata: 1 — Meşhur İtalyan haydudu 2 — Soruşturma. 3 — Efsanedeki Rüstem pehlivanın babası — Sonuna rR» gelirse dört bÖlüklUr. 4
— Uyan edenler. 5 — Vakma - Dervişlerin hitabı, 6 — Ayak - Tersi İslimin (arzlarından, t — Ör hanın başı - İtikat, B — Nebati ipUk - Sonuna «R. gelirse iç »Mlarımıtdan, 9 — Bunlar birbirine değmeden konuşamayız, J0 — Haftanın bir günü - Bir soru.
Yukarıdan aşağıya: 1 — Sivil emniyet mensubu. 1 — Bir peygamber -ı kalbeter mahlûk, 3 — Bir navl çalgılar • Karaman bir hayvan, 4 — Sıfat eki • Sonuna (R> gelirse efsanenin keçi ayaklı insanı - Dırıltıma baıjlangKi. S — Öç atma hl»t bevliyen. o — Tersi bir nevi krrer.te - Usul ve nizam. 1 — Mevsimsiz, a — TUH-set ederle - Sonuna -M- gelirse İçinde bulunduğumuz aydır.
Çaçan bulmacanın haJU
Soldan Sağa t — Kabadayı. 2 — Adanalı. 3 — Ridak. La . 4 — Ale, İ-aav, 5 — Mİ. Ekcıı. d — Ek. Ram. 1 — Pılama, 8 — Al.'ıkadar, 9 — Cer. Ra-aa. U — laka. Nak.
.Yükorıdan aşağıya; 1 — Karamel acı. 1 — Adilik. Vea. 3 — Bade, Fark, 4 — Ana, Erik. 5 — Dakikalar, a — Al. Semadan. 1 — Yılan, Muı. 8 — Ar. Varak
PENCERE CAMLARI GELMİŞTİR
Sandığı 30 Lira
Sirkeci Kafkas geçidi No. 3/1 Tel: 22930
Galata, Abid Han No. 4, Tel: 40317
-ir İfcUaal fakültesi mazunUrı cemiyetinden: Son devalüasyonlar Üzerine cemiyeti m İzce tertip edilen konferans lardaıı İkincisi; iktisat naisiant aıka-doçunız Besim Ostünel tarafından «Paramızın devalüe cuılnıı-mcai için alınması gereken tedbirler» mevtuun-da olmak üzere 24 ekim pazartesi günü saat 18.19 da Ticaret ve Sanayi o-dasınd* yapılacaktır.
Mezun arkadaşlarımızın ve alâkalıların teşrifleri rica olunur. ,
ZAYİ — Mesudiye nüfus memurluğundan aldığım ve 1-çlnde askerlik muamelelerim yazdı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur
1331 doğumlu Mehmet oğlu
Kenan Er
Kışlacık köyünden.
ZAYİ — İstanbul 8 eı şube müdürlüğünden almış olduğum 21430 sicil numaralı profesyonel şoför ehliyetimle sıhhi muayenemi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Mehmet Ziya Yasemen
» Bir Ceniropo Nacor AMcn
kaplamalı Kol Saab
■ GRAMOFON
• YAZI MAKİNESl
• I 116 J Plâk
• Naylon Şeke' kufuion
• Naylon çorap ve İpekli Kravat lor v. t «. *.
bir kutu
RUMBA
Devlet Orman işletmesi Sinop Müdürlüğünden
î — Devlet Orman İşletmesi Sinop müdürlüğü sahasında inşa edilen İdare binası ve memur lojmanı, tavla ve garajla bu sahada anarımı yaptırılan 9,12.13 numaralı üç binaya yol. tretuvar. Kanalizasyon, harici ve dahili elektrik .dahilî su ve sıhhî tesisat yaptırılacaktır. İlk keşif bedeli (30418) lira (97) ku ruş olup muvakkat teminat (2261) lira (42 > kuruştur.
2 — Şartnameler; bilumum projeler, seridöpriler. mukavele projesi, eksiltme şartnamesi, Bayındırlık işleri genel şartname si. yapı işleri umumi lenni şartnamesinden ibaret olan keşi! dosyası îstanbulda Orman İşletme müdürlü.f;ûnde, Ankarada Orman Genel müdürlüğü İnşaat şubesinde ve Sinop devlet Orman İşletmesinde görülebilir
3 — Eksiltme 2-11-949 çarşamba günü saat 15 de Devlet Orman İşletmesi Sinop müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin (22811 lira 42 kuruşluk geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemm-yetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığına veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerlte birlikte eksiltme nln yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına, Sinop veya İstanbul Bayındırlık Müdürlüklerine baş vurarak bu işin eksiltmesine gir mek için yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır. Bu süre içinde belge İsteğinde bulunmıyanlar eksiltme ye giremezler.
5 _ İsteklilerin teklif mektuplarına eksiltmenin yapılaca-
ğı saatten bir saat öncesine kadar Sinop Devlet Orman İşlet meal Müdürlüğüne makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. Pos tada olan gecikmeler kabul edilmez. 14902
2
lastı
İzmir-Alaşehlr hattı Kim.
77 4- 300 deki Çobanlsa .
ocağı 4000 24920 00 1869 00
İzmir - Dinar hattında
Sağlık, 8elçuk Ve Kim. 79 -
arası ocaklardan alına-
cak ocak ve toplama ba-
4000 22600 00 1695 00
ESKİ TEKEL KOLONYALARI EVSAFINDA
80 DERECELİK LİMON KOLONYALARI
Tekel Memurları Kooperatifi tarafından Satışa Çıkanl dı.
Hem nefis, hem ucuz, hem de sıhhi olan bu Kolonyaları her yerde arayınız.
Taşra için sipariş kabul edilir. İstanbul un her semtinde perakende satış fiaatı «şişesin 285 kuruştur. TEKEL KOOPERATİFİ
KABATAŞ
(15022)
SAYIN DOKTORLARDAN BİR DİLEK
I Lâboıaiuarıuıız müstahzarlarından bazı numuneler gön- I I dermek istiyoruz Bunun için yeni adreslerin İstanbul Pos- ■ I ta Kutusu No. 237 ye bildirilmesi rica olunur
Gaziantep ilinden
Gaziantep - Kilis yolunun 35 + 660 - 54 -f- 590 Km. leri arasında yapılacak (25586.17) Lira keşif bedelli şosa esaslı onanını açık eksiltmeye konulmuştur. Geçici teminatı 1918 lira 96 kuruştur. İhale 1 Kasım 949 salı günü saat 10 da aaziantep daimi komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin belli gün ve saatte siciline kayıtlı bulundukları ticaret odası vesikası ve ihaleden en az 3 gün evvel (tatil günleri hariç) Gaziantep bayındırlık Md. den. alacakları yeterlik belgesiyle komisyon başkanlığına müracaatları. 14785
I î â n:
tat. As. Dairtsrııdcn:
Tabib. eczacı, dişçi, kimyager ve veterinerlerle diğer yüksek okuliardân mezun olmuş veya olmamış yüksek ehliyeti Iralanmış olanlardan Yd, Sb. yetiştirilmek üzere Dz. yüksek ehliyetliler 1/kasım, 949 da İst. Dz. Yd. Subay okuluna ve diğer yüksek ehliyetliler de 6/kasım/949 da Ankara Yd. Sb okuluna sevk edileceklerdir.
Sevk tarihierf toplama günüdür. İlgililerin muamelelerini tamamlamak üzere şimdiden şubelerine müracaattan.
(4027 - 15073»
i I
n
Azimet dolayısile
Açık arttırma ile satış
22 Ekim 1949 Cumartesi gönü saat lam 14 de Beğolu İstiklâl caddesi 87 numarada
BERRAK
Mağazasında bulunan her nevi kırtasiye ve büro levazımatı, elektrik ev âletleri. Radyolar, pikap, Tablolar, bir İngiliz para kasaslyle bk Amerikan şifreli çelik kasa. Muhtelif yazıhane, dolap, Kartoteks, Koltuk, Aplikler ve sair eşyalar azimet dolayısiyie müzayede ile satılacaktır.
Fazla tafsilât lçiıı ELİA BE HAR Suterazl sokak 2 numaraya müracaat.
□Idığtnıtda içinde bulabileceğiniz kuponla kozanabilirsinİL Oaimo RUMfJA iğnesi kullonıruz. I iğne 10 defo (atar
Türkiye umum mlimeurll ı
Y. Nlreao
Ketenciler Halil Han kartıu. 4 İSTANBUL
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Süleymanlye Doğumevi kalorifer tesisatı tevsi İşleri açık eksiltmeye çıkanlmıştır.
Keşif bedeli (18.000) liradır.
Eksiltme 26.10.949 tarihinde çarşamba günü saat 15 te İstanbul Bayın dirlik Müdür lüğünde toplanacak komisyon taralından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme. Bayındırlık işleri, genel, husus’ı ve fenni şartnameleri, proje keşif hülâsasiyie buna müteferri diğer evrak dairesinde görûlecekt ir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin (1350) liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (949) yılında Ticaret Odasında kayıtlı bulunduğuna dair belgeyihâmil olması, eksiltme gününden, tatil günleri hariç, (3ı gün evvel vLlâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yakanda ikinci maddede yazılan evrakı gorûnp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul etliğine dair im* zalaması şarUıs. (14371)
Beyoğlu As. Şubesindcu :
Şubemizde kayıtlı malül subay er ve şehit yetimlerinin 949 yoklamaları başlamıştır. İşbu yoklamalar 15/Kasrnı-194» günü sona ereceğinden İlgililerin aşağıda yazılı günlerde nüfus hüviyet cüzdanları, tütün ikramiye tevzi cüzdanları ve nsalüli-yet derecelerini gösterir raporları ile birlikte şubeye müracaat etmeleri ilân olunur.
Müracaat günleri :
Pazartesi ve salı: Malûl subay ve erler
Çarşamba ve perşembe, cuma: Şehit yetimleri. 4050-15119
İstanbul Sular idaresinden:
Feriköy üzlninıiz bahçesindeki müstamel pik hurdası karaağaç boru depomuzda mevcut yeni pik hurdalarla 300 tona iblâğ edLlerek satj/caaktır.
Beher kilosu (17) kuruştan talibi uhdesinde bulunan işbu 300 ton pik kapalı mektupla arttırmaya konmuştur. şartnamesi satınalma servisinden alınabilir.
Daha fazla Hatla talip olanların %15 geçici temin atlarlyle birlikte teklif mektuplarını 20.10.949 çarşamba günü saat 12 ye kadar idarenin muamelât dairesine vermeleri. 15081
Created by free version pf 2PDF
Comments (0)