Fiat!: her yerde 10 kuruştur.
AKŞAM
PERŞEMBE 25 Ağustos 1940
Sahibi: Necmeddln Sadak
Avrupa istişarî
Yugoslav ihtilâfı
meclisinde Türkiye Yugoslav silâhlı kuv
Yazan: Halide Edib
POKER-
Yan islerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Aksam Matbaa»
'TlaziJf cM\
11 Ağustos tarihli haftalık Manchester Guardian gazetesi. bu meclisin toplanması arifesindeki göze çarpan bazı müşkül meseleleri saydıktan ve Yunanistan ile Türki-yenin bu meclise kabullen umur.- ’. "e hoş görülmediğini !•-. vd -ttikten sonra bu hoşnut uzluğun bazı âmillerini zikrediyor. Bunların birincisi, bu iki milletin diğer on âzadan coğrafî bakımdan uzak olması ve Tür-kiyenin vine coğrafi bakımdan dalıa fazla Asyada bulunmasıdır. 2 nci âmil şu mü lâhazaya dayanıyor: Avrupa meclisine kabul edilecek mil lette bazı moral ve mânevi evsaf müşterek millî bir miras olmalı. Bunların bilhassa başı ferdî ve siyasî hürriyet, kanunun hâkimiyetidir.
Gerçi bu manevî ve moral evsafın Yunan milletinin müşterek mirası olduğunda şüphe yoktur. Fakat ic harbi kanunun hâkimiyetini sekteye uğratmıştır. Bundan dolayı «İnsan hakları ve esas hürriyetleri» koruması imkânı yoktur. Acaba Yu-nanistanı. ic - harbi sona erdikten sonra Avruna meclisine kabul etmek daha iyi olmaz mı?
Türkiyeye gelince: Esasen daha fazla Asyaî olduğu soy lenmisti. Buna ilâve olarak, şunlar söyleniyor ve bunların hic bir düşmanlık hissine dayanmadığı temin ediliyor: Türkiye, seri adımlarla ilerliven bir millet diye tavsif edilebilir. Fakat, acaba diğer azalar gibi, yukarıda zikredilen kıymetler onun da müşterek milli mirası nu-diır? Acaba bu terakkiye vasıta olan hükümette, diğer (AvrupalI) milletlerinkine uygun bir kanun telâkkisi var imdir? >>
Yunanistana taallûk eden mülâhazalar üstünde duracak değilim. Fakat bize taalluk eden itiraz kayıtları tamamen hakikate uygun ol madiği için kendimizde, ecnebi dostlarımız da bunları kısmen olsun bilmeleri lâzımdır kanaatindeyim.
Garb medeniyetinin tamamen coğrafî telâkkisi tarih bakımından bir hatadır. Yunan medeniyetini Garb medeniyetinin anası telâkki edenler bilmelidirler Asya sayılan ülkemizin bir kısmı olan Ege mın-takasında bu medeniyetin mühim bir kısmı kurulmuştu. Bundan başka da Garb medeniyeti denilen zengin terkibe Asyadan. bir cok kıymetlerin girmiş olduğu da malûmdur. Meselâ kıyafet itibariyle, bazı moral meselelerde ve bilhassa e-konomik sahada Avrupava uymıyan Mahatma Gandhi, eğer sağ olsaydı Avrupada doğan dünya devleti teşkilâtının bsma seçilirdi diyen vine Garblıların kendileridir
Garb Türkieri, Bizans topraklarında ve Akdeniz me-
ki,
ve bizim çok mühim
deniyeti sahasında, bu sahadan da ilham alarak ve bazı unsurlarını kullanarak, Roma İmparatorluğu kadar mü him,fakat kökleri İslâm olan bir imparatorluk kurdular, ve asırlarca yaşattılar. Son mütereddi devirlerdeki baka sini haricî rekabete ve Garp Türklerinin istiklâl meselesinde hic sakaya gelmemelerine borçlu olduğunu ka-1 bul edenler dahi, bu milletin cok dikkate değer mânevi ve moral müşterek bit mirası olduğunu itiraf etmek mecburiyetindedirler. Uzun asırlar, siyasi demokrasi mevcut olmamasına rağmen, Türkiyenin yüksek bir İçtimaî teşkilâtı vardı, ve bu teşkilât tamamen halkın içinden doğdu. Gerçi siyasî demokrasi fikri bize Fransız ihtilâlinden sonra on dokuzuncu asır başında girdi, fakat bunun teessüsü için büvük küçük her Türk uzun mücadeleler geçirdiği gibi, anane ve tarihimize karışan bir hürriyet ideali Tür kiyede müşterek bir milli miras olarak kaldı. Bu uzun mücadele ve tekâmülün safhalarını maalesef Cumhuriyet gençliğine objektif bir şekilde öğretmek hususunda maarifimiz ihmal gösterdi.
Cumhuriyet devri, tarihimizin başta gelen hepimizin canla başla bağlı olduğu, ve istikbalde bunları daha mü-kâmil şekilde vermeğe hepimizin borçlu bulunduğu büyük reformlar yaptı. Fakat bunların, daima söylediğim gibi milltin i-çinde bulunan esaslar sayesinde yaşıyablldiğini kabul etmek mecburiyetindeyiz. Bizim bazı münevverlerimizin ve yanlış propagandamızın tesiri Garb âlemine, bunların sadece ve sadece cebir ve zora dayanan usullerle yapıldığı, kudretli fakat kanun ve insan haklan telâkkisi Avrupaya uymıyan bir hükümetin sayesinde terakki ettiği fikrini aşılamağa az çok muvaffak oldu, işte bunun teshiledir ki. bugün Türkiyeyi Garb medeniyetine dayanan ve onu korumak İçin tesisine çalışılan bir Avrupa Birliği meclisinde bu acı İtirazlara mâruz görüyoruz.
Avrupa meclisine kabulümüzün, itibarımızı ne artıracağım ne de eksilteceğini daha evvelki bir makalemde de söylemiştim. Fakat Garb camiası içinde kalmak. Garb medeniyetinin e-sas telâkki ettiği kıymetleri içimizde yaşatmak, nesillere aşılamak bizim için hayatî bir mesele olduğüna bu gün bir çoğumuz iman etmiştir. İleri ve insani kıymetlerin hâkimiyeti esasen her milletin baka şartlandır. Eğer millet olarak yaşı-yacak isek, ister Avrupanın yüksek meclislerinde âza o-lalım, ister olmıvalım, bu kıymetler her ne yerden gelirse gelişin, onlan kuvvetlendirmek. onları hâkim kılmak mecburiyetindeyiz.
Halide Edib
vetleri Titoya sadık
Nereden gelirse gelsin her taarruza karşı durmağa hazır olduğunu bildirdi
Sovyet basını şiddetli neşriyata devam ediyor. Moskova radyosu Yugoslav yayı Yunan ordusuna yardımda bulunmakla itham ediyor
Mareşal Tlto ve Kurmay heyeti
Belgrad 25 (R) — Yugoslav kara ve hava kuvvetleri Mareşal Titoya bir mesaj göndererek, Yugoslav topraklarını, hangi taraftan gelirse gelsin, heT taarruza karşı korumağa lıazır bulun duklarını bildirmekte ve and içmektedirler. Mesajda: «t-çinde bulunduğumuz durumu İdrâk ediyoruz. Ana vatanı korumağa hazırız» deniliyor.
Diğer taraftan Harb okulu da şu mesajı göndermiştir: «Sizin liderliğiniz altında, kime karşı olursa olsun, vatanımızı korumağa hazırız.»
Moskova radyosunun neşriyatı
Londra 25 (R> — Moskova
radyosu dün gece yaptığı neşriyatta Yugoslav hükümetini Yunan iç harbinde Yunan ordusunun tarafım tutmakla itham etmiştir. Radyo, Yugoslavyanm, Yunan çetecilerine karşı yapılan son harekette Yunan ordusunun Yugoslav topraklarına girmesine müsaade ettiğini, hattâ Yunan ordusuna fiilen yardımda bulunduğunu bildirmiştir.
Diğer taraftan Belgrad radyosu yapılan ithamları şiddetle reddederek. Yunan İç harbinde Yugoslavyanm hiçbir rolü olmadığını. Komlnform'un ithamlarının tamamen yeralz bulunduğunu tebliğ etmiştir.
Sovyet basını Yugoslavyaya karşı şiddetli neşriyata devam ediyor. Yeni Zamanlar dergisi yazdığı makalede diyor kİ; «inkâr edilmez bir hakikattir kl Yugoslavyada şimdiki rejim Faşist ve Gestapo rejimidir. Bu
rejimin sosyalistlikte’hiç-alâkası yoktur.»
Diğer taraftan Rusyanm 11 ve 18 ağustosta Yugoslavyaya verdiği iki notanın metni neşredilmiştir. Bu notalara göre, Yugoslavya aldığı vaziyetle hem demokrasiye ve sosyalizme, hem de tklnçi Dünya Harbinde Yugoslav milletinin tahakkuku için çalıştığı İdeallere hlyanet etmiştir.
Amerikanın alâkası
Nevyork 25 (R> — Sovyetler -Yugoslavya münasebetleri A-m er İkada büyiik alâka İle takib çdiUyor. Amerikan Dışişleri Bakanı Acheson bir basm konferansında Rusyayı. Yugoslavyaya karşı tehdltkür vaziyet makla İtham etmiştir.
Askerî hareket ihtimalleri
Londra 25 — Sovyetlerin Yugoslavya’ya karşı askeri harekette bulunması bazı mahfiller tarafından muhtemel görülüyor. Bazı mahfiller 1 Rusya’nın bir İhtilâl çıkartmağa çalıştığı, bilhassa Makedonya'da tahrikât yaptığı fikrindedir. Muhakkak olan bir şey
Şam hapishaneleri teftiş edildi, kanuna aykırı olarak mevkuf tutulanlar serbes bırakılıyorlar
Londra 25 — Suriyede sükûn " hüküm sürüyor. Yeni hükümet tarafından neşredilen bir tebliğe göre Şam hapishaneleri teftiş edilmiş, kanuna aykırı olarak mevkuf tutulanların serbes bırakılması için emir ve-pmllştlr.
Suriyede yeni rejimin uzun zamandan beri bahis mevzuu olan «Feyizli Hilâl- projesini tahakkuk ettirmeğe ve büyük Suriye teşkiline çalışacağı hakkında şayialar vardır. Şam’dan gelen haberlere göre yeni Ka-I binedeki âzanın yedisi buna.
'yani Suriye, Irak ve Ürdün’ün'
I birleşmesine taraftardır. Yeni Dış vç İç Bakanları bunların bilhassa taraftarıdırlar.
Irak - Suriye
Londra 24 — Şimdi Kahlre-de bulunan Irak Başbakanı Nuri Sait paşa bugün basın konferansında yaptığı bir demeçte şunları söylemiştir:
I *— Irak «Büyük Suriye» nin tahakkukunu hedef tutan hiç bir plânla ilgili olmadığı gibi, kardeş ve komşu devletlerden herhangi birine zorla kabul ettireceği bir plân da derpiş etmemektedir. Irak’ın büyük harb İnkılâbına katıldıktan
i sonra en büyük gayesi İşbirliği ve birleşme olmuştur ve bunun muhalefet ve cebirle değil kanuni yollardan gidilmek sureti-le tahakkuk edeceğine memleketim inanmıştır.»
Mısır - Suriye
İskenderiye 24 (A.A.) — Mısır yenL Suriye hükümetine karşı çeklögili durumunu muhafaza

Cumhur başkanı Başbakan ve yardımcısı seyahatlerine devam edecekler
istihkâm okulundan diploma alan subaylar
varsa o da Sovyet kuvvetlerinin j Yugoslavya hududunda toplandıkları hakkmdakl haberin doğru olmadığıdır.
Londra 25 (Nafeni — Zannedildiğine göre StaTln Bitlerin yapmış olduğu hataya düşmek istemiyor, Hltler her ne kadar .
Yugoslavyayı pek kısa bir za- etmektedir. Suriye maslahat-manda İşgal etmlye muvaffak gazan Essad Mahfal. Şam'a ha-olmuş İse de dalma dahilindeki reket etmeden önce Başbakan koyu Yugoslav milliyetçileri 11e Sırrı paşa He görüşerek, Mısı-uğraşmak zorunda kalmış, hal- nn yeni Suriye hükümetine ne bukl Stalin işgalden evvel ken-' zaman tanıyacağını sormuş ve dişine müzahir gruplan temin şu cevabı almıştır: etmek istemektedir. Görülüyor ki Yugoslavya ile Rusya arasındaki mücadele belki de bir harbin başlangıcına kadar gidebilir. Batı bütün dikkatiyle cereyan etmekte olan hadiseleri takibetmektedir.
Bri Yugoslav tebliği
Londra 25 (R.) — Yugoslav hükümeti ecnebi malı ahirlerine verdiği bir tebliğde Arnavutluk arazisinde gözü olmadığını bildirmektedir. Tebliğde deniliyor İse ki: Yugoslavya daima Arnavut-na_ lıık menfaatlerini kornmiist.nr
«Mısır hükümeti tanıma meselesinin tetkikini daha sonraya bırakmak fikrindedir.
Ankara 25 (Akşam) — Büyük Millet Meclisi kış devresi çalışmalarına başlayıncıya kadar Cum ■ hurbaşkam. Başbakan ve Başbakan Yardımcısının melnıeket içi seyahatlerinin devam edeceği anlaşılmaktadır.
Gerek Cunıuhrbaşka-nının ve gerekse Başbakan Yardımcısının son seyahatleri, mesul hükümet adamlarında şu intibaı bırakmıştır ki umumî olarak memleket meseleleri halka yanlış bir sekide intikal eltirilmiş-tir. Yetkili şahsiyetlerin halkla yaptıkları son temasların müspet tesirleri olduğunun müşahede edilmesi bu kararın alınmasında başlıca âmil olmuştur.
İnönü’nün cuma günü gelmesi bekleniyor
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yann sabah şehrimize gelmesi beklenmektedir. Bu sabahki gazetelerden birinin yazdığına göre. İnönü’nün, buradan Tralî-yaya gitmesi ve yapılacak askeri tatbikatta bulunması muhtemeldir.
Alâkadar mahfillerde bu hususta malûmat yoktur.
teated by free version of 2PDF
o
al-
EM3CE53SDC1
Günün ucuz malları
luk menfaatlerini korumuştur. Yugoslavya Arnavutluğun taksimi gibi plânlar yapmıştır. Bilâkis komlnformuu hareketi k'ıifiOölavyada menfaat bölgesi emelleri beslediğini göstermektedir.
Dr. Lûtfi Kırdar
Valinin değiştirileceği
haberinden gerek C. H. P. gerek D. P. memnun değil
İstanbul Balıkhanesinin güzel bir teşebbüsü dikkati çekiyor:
«23 Ağustos sah günü taze sardalya balığının toptan kilosu 30-55 kuruşa satıldı; mevsimin en ucuz ve kuvvetli gıdasından halkımızın istifadesi tavsiye olunur.» dîye, gazetelere ilan vermiş.
Bunu, Balıkhane ölçüsünde değil, Belediye ölçüsünde teşmil edemez, miyiz;
Belediye, her gün, sebzelerin, meyvaların. balıkların ve sairenin hangisi en bol, hem ucuzsa, bütün gazetelerle, hattâ radyoda bunu tamim edebilir. Müstahsil de, müstehlik de faydalanabilir.
Diğer bir nokta:
Tenzilâtlı satışlara hile ka aştırdığından şikâyet olunuyor .Ticaret odasiyle belediyenin bu işi, hakikî ucuzluğu teşvik bakımından iyice murakabe altına alması, sahiden ucuzlamış malları da tasdik ve ilân etmesi çok lâuıudu.
Ankaranın su ihtiyacı
Hükümet Belediyeye 15 milyon liralık yardım yapacak
/inkara 25 (Akşam)— An-karamn su İhtiyacının tamamen giderilmesi için hükümet, belediyeye 15 milyon liralık yardım yapmağı kararlaştırmıştır.
Vali doktor Lûtfi Kırdann başka bir vazifeye tâyin edilmek suretiyle latanbuldan alınacağı hakkmdakl şayialar gerek Cumhuriyet Halk Partisi, gerekse Demokrat Parti çevrelerinde İyi karşılanmamaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul il başkanı doktor Esat Durusoy şunları söylemiştir:
«— Kaymakamların değişmesinden sonra valinin de bu vazifeden uzaklaştırılmasının seçimlerin arifesinde doğru olmı-yacağı kanaatindeyim, Böyle bir şayianın kuvveden fl’le çıkmasını temenni etmem. Vali Kır-dar on senelik mesaisi ile îs-tanbula birçok eser hediye etmiş bir idare âmiridir.»
Demokrat Parti İstanbul 11 başkanı Esat Çağa da doktor Lûtfi Kırdar’ın îslanbula bir Avrupa çehresi verdiğini, şehrimize birçok eserler kazandırdığım. faaliyetinin İstanbullular tarafından hiç bir zaman unutulmayacağını söylemiş ve de-
ru kaçırırlarken vali Dr. Kır-dar İstanbulda bitaraf bir seçim siyaseti taklbetmlş ve halkın mukadderatıyla İlgili olan seçime saygı göstermiştir.
Gönül çok ister kİ, Kırdar milli iradenin tecellisinde müstakil bir belediye reisi olarak tekrar bu şehrin başına gelsin.
Gazetelerin hemen hepsinda Kırdara gösterilen sevgi tezahürlerini okuyorum Fakat bis şunu bilelim kİ; halk kimi severse iktidar ona muhaliftir. İşte nümunesi. Eğer Kırdar İstanbul şehrinin sevmediği bir vali olsaydı emin olun kİ katiyen değişmezdi.
Kırdarın bütün günalu halkın tam olarak sempatisini kazanmasıdır.»
Batı Almanya ile
Türkiye arasında telefon servisi __
Berlin 24 — Türkiye' m|şLlr“ ^7"
ile Batı Almanya ve Berlinln «_ siyasi bnkımdan da Dr. Batı İşgal kesimi arasındaki Kırdarın durumunu İncelersek milletlerarası telefon servisinin kendisinin hakikaten bir vall-5 eylülde yeniden işletmeğe nin haiz olması lcabeden va-açılacağı bugün resmen bildi- sıflan taşıdığını görürüz. Bu rilmlştlr. Aynı tarihte Batı Al- vasıflarını bize 948 seçlmlerln-manya ile İspanya ve Cebelüt- deld hareketleri göstermiştir, tarik arasında da telefon servi- Memleketin diğer vilâyetle-ri başlıyacaklu. rinde vahiler seçim sandıklan-
Konyada hyavanlar yok pahasına satılıyor
Konya 24 — Hüküm süren kuraklık dolayıslle köylü vo şehirli, ellerindeki hayvanlarını da yaklaşan kış mevsiminden evvel satmağa çalışmaktadır. Bunun sebebi, ot ve saman yokluğudur. Bu yÜ2den şehrimize civardan hayvan sevkıyatı gittikçe artmaktadır. Flatler düşmüştür. 3 - 40q liralık hayvanlar. bugün 100 liraya kic satdablUuektodtt.
Sahife 2
AHŞA M
25 Ağustos 1949
Dünkü tenis
11 sene bi'e faz adır
maçları
Liselerin on birden on iki seneye çıkarılması mevzuu etrafında Maarif Şûrasının nasıl bir karara varacağını henüz bilmiyoruı. Fakat hayatın içinde olan herkes on iki senelik, hattâ on bir senelik lise tahsilinin uzun olduğunda birlemiyor. 5 sene ilk mektep; 3 sene orta mektep: 3 sene lise, 4 veya 6 sene yüksek tahsil: 2 sene doktora. 1,5 sene askerlik. Hayata başlamak i-çin 28 sene tahsil ve terbiye! Bu uzundur vc bunu nere-sk-tlen kısmak kabilse orasından kısarak nesilleri, mektep sıralarında dirsek çürütmekten biran evvel kurtarmak bizim İçin en biiyiik kazanç olacaktır.
Eğer liseden çıkan gençler fazla bir $ey öğrenmedin çıkıyorlarsa bunun çaresi onlun mektepte bir sene da*,a tutmak değildir; tam tersine, müfredat programını kesifleştirerek en iyi lise tahsilini on bir seneye, hattâ kabilse on seneye sığdırmaktır.
«Çocuklar bu kadar sıkıya dayanamazlar- fikri varsa bunun yanlış olduğunu söyliyelim. Eski devirlerde 7 senelik bir idadi tahsili yüksek mekteplere, hukuka vt tıbbiveye girmek için kâfi geliyordu. Hatta daha yakm zamanlarda orta mektepten trbbiyeye girmiş vc muvaffak olmuş hekimlerimiz az değildir. Bugün ilk mckteplc-rimizde, ortada ve Lisede öğretim gevşemiştir. Bu gevşeklik devam ederse bir lise mezununun bir idadi me vıınu kadar bilgilerle teçhiz edilmesi için liselerin 18 se-neve çıkarılması bile az gelir.
Hayattan seneler kazanabilmek için mekteplerde drrs programladım — ağıla ştmlması demi yelim de — normal sıkılığa sokulması, çocukların da gerek mektep, rerek aileleri tarafından eğlence hayatından çekilmeleri şarttır. Şevket RA DO
9 kişinin sorgusu yapıldı, beş kişi hakkında tevkif müzekkeresi kesildi
DömifinaSistler belli olmağa başladı
Fuat Köprülü İnönü’nün nııtuklarınacevapveriyor
Maarif
Amerika do’an
şurası
düşürmüyor
Komisyonlarda dün bazı kararlar verildi
Ankara 24 (AA > — Maarif Şûrası bugün de çalışmalarına dçrHin etmiştir. Komisyonların faaliyet bilançosu şudur:
1 — Lise programlarını ince-
- — - - t.
İngiliz muhalefet lider yardımcısının demeci
Londra 25 (R) — Amerikanla pil iz mali görüşmeleri devam ediyor. Amrcikan yardım 1da-Jernr komisyonu bugün öğleden ' recisi Konman dün İngiliz hü-c-vri ve sonra toplanarak müf- , kûmet erkânlle uzun Rörüşme-rcdal programlarını incelemek ’—'* ----— *----
üzere ayrılmış btılusan tâli ko-mlryonJar halinde çalışmalarına devnm etmiştir. Tâli komisyonlar şunlardır:
Türk dili ve edebiyatı telse-J mali görüşmeler İçin Amerika-fe. tarih, coğrafya, matematik, fizik, kimya, tabiat bilgileri, retim ve sanat tarihi.
(1111 r. müzik, beden klalfc bilgiler.
U.elertn dört yıla çıkarılmaması hakkında ancak müfredat programlan lesbit e-dlldllrtcn sonra müzakerelere başlanacaktır. Programların ta.trjmınde fazla bahislerin çıkarılması, tatbikat saatlerinin arttırılması vc müfredatın talebeye hazmettirilmesi çareleri (le eoz önünde bulundurulmaktadır.
2 — İlkokul programlarını İnceleme komisyonu da Cenevre:'? toplanan mH'elıerarası e-ğitim komisyonu raporunda tabiat DHglsLne ait raporu okumu; ve müfredat programında bu derse ait kıs-mla rapordaki tavsiyeleri karşılaştırdıktan sonra 4 üncü ve 5 inci sı-
Jerde bulunmuştur. Amerika, dolan düşürmek fikrini kabul etmemiştir.
Muhalefet lider yardımcısı Eden dün demeçte bulunarak
bir şey varit değildir. Esasen yüklenen bu sandığı ben görmedim; yükleme işini Âdil yaptırmış.»
Diğer sanık tüccar komüs-yoncu Enver Uğur:
(— Sürmeneye gitmek üzere on beş çuval suni gübre yüklct-tlrmlştlm. Bu gübre bilhassa mısır tarlalarında kullanılır. Ve bilhassa Karadeniz sahillerine bir hayli sevkedillr.» dedi.
Enver Ugur'un nakliyeciliğini yapan Akif Şenol da:
(— Hemen her vapurdu bu gübreden tonlarca sevkedillr, Sürmene»!e Ahmet Altıokka'ya gönderilmek üzere on beş çuval gübreyi de muntazam ordino vc kayıtlarla «Çorum» a yüklettim.» dedi.
Sanıklar arasında bulunan «Çorum» un birinci kaptanı E-dib Kurtkan da şayanı dikkat sözler söyledi:
(— Benim evantlr ve nlzerna-ta mugayir hareketim yoktur. Esasen bir gemi süvarisinin vazifesi. vapur rıhtımdan ayrıldıktan sonra başlar, Rıhtımda geminin âmiri ikinci kaptandır Geminin İç işlerine dair bir talimatnameden bahsediliyor. Böyle bir talimatnamenin il sene evvel neşredilmiş olduğunu öğrendim. Fakat ben görmüş ve okumuş değilim. Hiçbir gemide de bulunmadığını biliyo- 1 nım. Hâdise sırasında ben evde : idim. Bir buçuk saat sonra ge- : Icbüdim.»
Diğer sanık ikinci kaptan Ne- ! cati Bayramofelu da şunlan : söyledi: :
«— On wklz senelik kapla- ı mm. İddia edildiğine göre mev- 1 zuubahLs gemi talimatnamesi 11 ’ sene evvel gemilere bırakılmış, i Muhteviyatından h«ç birimizin j
yabancı eğitimi,
çıkarılıp
I ya gidecek olan Dışişleri Bakanı Bevin He Maliye Cripps'e muvaffakiyet dilemiş ve demiştir kİ:
r— İngiltere ile Amerika arasında anlaşmazlık olmamalıdır. Amerika İngiliz milletler ca-miasj İle beraber çalışırsa haJ-ledılemiyecek hiç bir mesele yoktur.
Bakanı

Geçon ayın 9 uncu günü Çorum vapurunun 3 numaralı ambarında çıkan bir yangın neticesinde öl kişi ölmüş. 14 kişi de yaralanmıştı. Savcılıkça yapılan hazırlık tahkikatı sona ermiş bulunduğundan, dün saat 18 de » kişi tevkif İsteğiyle sorgulan yapılmak üzere, nöbetçi bulunan fklncl sulh ceza hâkimi Abdülkadlr Topuzlunun huzuruna scvkedilmlşlir.
Bunlar; Haskoyde oyuncak tabanca mantarı İmalâthanesi sahibi Lill Lagor. Marpuççular-da Abud Efendi hanında hırdavat vc oyuncak tabanca manian ticaret! yapan Ahmet Boz-kurt, Sirkecide Mimar Kema-leddln caddesinde «İğdır» nakliyat ambarı sahibi Oruç Vurgun ve bu ambarda müstahdem Âdil Polat, Yemişte ZLndanka-pıda tüccar komisyonculuğu yapan Enver Uğur, En verin nakliye işlerini yapan Akif Şenol, «Çorum» vapuru süvarisi Edib r Kurtkan, İkinci kaptan Necati Bayramoglu vc ambar Istlfçlst Yakup Akyıldızdı.
Bunların hüviyetleri usulen tesblt edildikten sonra şevk iddianamesi okundu. Bunda, sanıklar hakkında tedbirsizlik, e-vamir ve nlzamata riayetsizlik, gayrlfcnni şekilde tabanca manian imali, suni gübre nak-I ilyatında Icab eden tedbiri almamak gibi suçlar ileri sürülc-
' rek sanıklar hakkında tevkif ! karan verilmesi isteniyordu. ( Hâkim, bu hususları sanıklardan birer birer sordu.
Patlayıcı mantar imalâtha-
nesi sahibi Llli Lagor:
c— Resmi ruhsatname He ’ fabrikamda beynelmilel usule göre oyuncak tabanca mantarı ' imaj ederim. Toptancılara ve , 1 rutubetli olarak satarım Bu şe- haberi yoktur. O gün ambar-1 di. Harper’in dünkü karşılaş-1 kilde patlamasına imkân yok- larda yükleme İşini muntaza- mada yaptığı nefis dropşotiar tur.» dedi. 1 man yaptırdım Ordinoları tat- [ ve fevkalâde maçlar seyircileri
Diğer sanık tüccar Ahmet ki'- ettim. «Parlayıcı madde» o-
1 Bozkurt: ' larak yazılı hiçbir yüke rasla-
► (— 946 senesinden beri oyun- madun. Vazifemde bir noksansak tabanca mantarı üzerine de lık yoktur.» İş yapanm. Her tarafa sevkede- j Dîgt-r sanık ambar istifçlsi
■ rim. Malların üzerine «Dikkat» Yakup da:
djye yazarım. Esasen bu man-1 «Vazifem ambarda İstif işine tarlar üzerine ne kadar ağırlık , nezarettir. O gün de amelelere
> konarsa konsun kolay kolay muntazaman istif ettirdim. Eş-
patlamaz. Yangının da bu man- —i" —— -a—».n—
torlardan çıktığını zannetmiyorum.» dedi.
Sanıklardan «İğdır» ambarı ı böyle bir şey söylem müstahdemi Âdi!: | Sorgular böylece
(— Ahmet Bozkurt’un bir'sonra hâkim evrakı tetkik ede-sandık malını Kursta t Reşat Karaoağa gitmek üzere J verdi. Bu karara göre, tabanca 1 ve «hırdavat» namiyle «Çorum* | mantarı imalâthanesi sahibi ’ vapuruna yükledim.» dedi. , _____'' „„
I Ambar sahibi Oruç, dikkate, kurt, İğdır ambarında müstah-1 şayan bir İfade verdi ve dedi kİ | dem Âdil Polat. nakliyeci Akif ı «— Esasen «tabanca manla- j Şenol, Çorum vapuru İkinci . n» namiyle bir yükü hiçbir am- okptanı Necati Bayramoğlu
“Demokrat parti iktidara gelirse bugün iktidardan istediğini muhalif Halk Partisine verecektir» diyor
maçı
Dön şampiyonanın 5 inci günü İdi. Kortlar gene meraklılarla çevrilmişti. İlk karşılaşmayı tek kadınlar arasında İngiliz D. Scott ile Lübnanlı V. Mattar yaptılar. 1 inci sette İngiliz tenisçisi rakibine nazaran daha iyi oynadı ve 6/4 aldı. 2 nci sette oyununu düzelten ve gayet akıllı oynayan Mattar çok uzun bir çekişmeden sonra seti rakibinden 14712 aldı. Son sette her iki tenisçi bütün azimleriyle oynadılar. D, Seott uzun toplariy-!c rakibini sıkıştırdı. 4/4 berabere vaziyetten sonra tekrar sıkı vuruşlariylc hücuma geçti ve bu seti, de 6 ..4 alarak maçı kazandı. Bu tek kadın tam 2 saat sürmüştür.
2 nc| karşılaşma (muhtelit) Miss Curry - Von Cramm İle, Baht İye - Enes arasında idi.
Bu maçta Ankaranuı kıymetli tenisçisi Bahtiye, fevkalâde bir oyun çıkardı. Bahtlyeyi geçen yıla nazaran çok değişmiş bulduk, Servislerini düzeltmiş, her İki vuruşunu müsavi yapmış, hulâsa oyununda önemli bir İlerleme göze çarpıyor...
Maç çok zevkli oldu, kuvvetli bir takım olan Miss Curry ve Cramm oyunu 6/3 6/4 kazandılar.
Günün en önemli maçı olan Harper He Redl'ln oyununa sıra gelmişti. Her iki tenisçi de alkışlar arasında korta çıktılar. Oyuna Harper başladı, maç gayet sıkı vuruşlarla devam ediyor... 4/3 Harper İleriye geçti,, gene beraberlik. Redl 5/4 Heri, 5/5 Redl 6/5 - 6/6 - 7/6 Harper ileri, nihayet 8/6 set Harper'in „ 2 nc! sette Harper. rakibine göz açtırmadı ve 6/1. 3 üncü sette gene Harper oyuna hâkim vaziyette... Oyun gayet serî devam etil, neticede Harper bu! seti de 6/3 alarak maçı kazan-|
i
Ankara 34 — Fuat Köprülü Zafer gazetesinde, Cumhurbaşkanı İsmet tnönünün Ege seyahatinde söylediği nutukların bir hülâsasını yapmakta ve şöyle demektedir:
(1 — Yeni seçim kanununa muhalefetin istediği teminat hükümlelri konacaktır. 2 — Yeni iktidar bir kanunla yapılacak dürüst seçimler neticesinde taayyün edecektir. 3 — Biu mücadelede zor kullanmamak, netice her ne olursa olsun, centilmence kabul etmek lâzımdır.
4 — iktidar buna hazırdır. İstenilen, muhalefetin de buna sadık kalmasıdır. 5 — Bütün bonalrdan başka iktidarın zihnini şimdiden işgal eden mühim bir mesele varmış. Seçimleri kaybettiği takdirde İş başına gelecek olan muhalefetin kendisine emniyet verip verml-yeceğl endişesi. Bunun İçin muhalefet şimdiden teminat vermeli imiş.»
Fuat Köprülü, nutuklarda ileri sürülen fikirlerin böylece bir hülâsasını yaptıktan sonra İktidarın İyi niyet delilleri vermeğe mecbur bulunduğunu anlatmakta ve înöüûnün nutkunda İleri sürdüğü fikirleri şöyle cevaplandırmaktadır:
23 saat 48 dakika yüzdü
hayretler İçinde bırakıyordu. Bir tak keilmo İle AvusturyalI Harper komüle bir tenisçi...
Dünkü karşılaşmalardan sonra döml finalistler birer birer belli olmağa başladı. Tek kadınlarda D. Scott ve Curry, tek erkeklerde Cochet. Harper. muh t telltte Curry - Von Cramm ve ya arasında «zarar görebilecek» ] çift erkeklerde Cochet. Peten 1 yiik varsa dalma ambar kâtibi, döml finaldedirler. Bugünkü (u Belçikalı Be-
len'in AvusturyalI Welss'ln (5 set), İtalyan tenisçisi Manfredi-.. .... («..«s- yİ AvusturyalI Neuman'a ve
tüccar | rek saat 19 buçukta kararını muhtelitte de Matlar He Petenl
| bana bildirirdi. O gün kât ip
■ böyle bir şey söylemedi.» dedi.
» bittikten
En çok cinayet işlenen yerler Ankara 24 _ Şehrimiz Kriminoloji enstitüsüne verilen bir raporda yurdumuzda en fazla cinayet İşlenen yerlerle faili suç işlemeğe sevk eden başlıca âmiller tetkik ve tesblt edil-1 mIştir. Buna göre Kastamonu J.92 cinayetle birinci, Ankara OT cinayetle İkinci Eetaekte- „„„„„ D,y,
dlr. Bundan sonra İzmir 132 He bar kabul etmez. Gemilere «hır- [ haklarında tevkif müzekkeresi
- ------ ■- - — — “Ç'MM'ıidûr Diğer yerler sırasl- pavat» nnmiyle yüklenen yükün ( kesilerek zczaevlne gönderil-
nıfın (ahlat bilgisi müfredatını >e Gaziantep J24, Konya 123, tarifesi, diğer tarifelere naza -1 inişler, diğerleri serbes bırakıl-ir.c lemistir. 4 uocu andın yurd ı Manisa 11®, İstanbul 111. Balı- ran yüksektir Buna göre, nav- ' mışlnrdır Hazrlık evrakı savcı-bi'gışl müfredatından bazı ju- kesir 166, Bursa 93, Zonguldak hm parasından kaçınmak diye lığa İade olunmuştur, sımterın hayali olmaması ve (88. Diyarbakır 86. Trabzon 08 _____________________________________________
yükıii Bulunması takımından bazı i'niteler İn çıkarılmasına kaıar vermiştir. Hâlen coğrafya konularının incelenmesine devam edilmektedir
3 Demokratik eğitim ko-
j manian imalâthanesi sahibi LHI Lagor, tüccar Ahmet Boz-
İtalyan Bossi İle Belçikalı Geel-hnnd’ın karşısında seyredeceğiz. Celâl l'LL'G
i
Kars 52.
Yeni yolcu trenleri
Ankara 24 (A.A.) — r*
Demlryollar. ^beknlnln H,y- 'böldn "tol'sîîî’rlndî' «'■
dmu» _ . s|k, rert|,|e, Ja.
pilmiş, 183 fınn kontrol edilerek 32 si cezaya çarptırılmış, 26 un. 25 ekmek, vc İki hamur -------------------------------- numunesi alınarak tahlile gön-yürürlıığe girecektir.----------* derllmiştlr. Bundan başka 305
Yeni tarifelerin yürürlüğe (ekmek müsadere olunmuş, 56 fı-girmesinden sonra da. yolcu nncıya gerekil Ihtarat ve tem-trcnlerlnin hareket günlerinde bihlerdc bulunulmuştur.
ye sağladıkları münasebet ve j ün ve ekmek numunelerinin irtibatlarda hiç bir değişiklik tahlilleri sonunda, muayyen olraıyacak yalnız bazı trenlerin evsaf ve şartlara uygun olmıy-bazı merkezlere varış ve kalkış zamanlan bugünküne nazaran bria?, evvel veya sonra olacaktır. Fazla malûmat almak isteyenlerin istasyonlara müracaatları lâzımdır.
Fırınları kontrol
Kaymakamlar ve belediye mü-Devlet rctLLşleri taralından dün de
darpaşa - Ankara, İstanbul -
mi-yonunca yeniden hazırlan- 'Edirne kesimleri ile İzmir ve «»M kararlaştırılmış bulunan [ havalisinden ayrı mıntakaia-raıiurun redaksiyon heyetince 'nnrfa 1Z9/94B gününden itiba-Ikmftl edilmiş olan kısımları ü- 'ren yenl yolcu tren zerinde görüş teatilerine devam "
edilmiEtir.
4 — Öğretmen yetiştirme komisyonunda bazı yabancı mem-Ifikeilerdeki orta öğretmen o-kuJJsınnın teşkilâtı hakkındakl muhtıralar incelenmiş, üyeler tarafından yapılan teklifler reye konarak aşağıdaki kararlara ▼anlnuşUr.*
al Eğilim enstitülerine alınacak. öğrencilerin bu imtihandan geçirilmesi.
bı Eğitim enstitülerinde öğretim süresinin İki yıj olması.
el Mesleki formasyon He, bilgi dersleri çalışmalarının bir arada yürütülmesi ve öğretimle tatbikatın birbirinden ayrılması.
dı Eğitim enstitülerinin edebiyat.. fen ve yabancı diller olmak üzere üç bölüme ayrılması ve resini - |ş, müzik, beden eğilimi gibi yardımcı derslerin ancak oir tanesinin öğrenciler tararından takibedilmesl.
tarifeleri
yan ekmekleri yapan ve satışa arzeden fırıncılar hakkında ayrıca cezai takibata da girişilecektir.
Akıl sağlığı kongresi Cenevre 24 (AA) — ___
sağlığı ikinci dünya asamblesi bugünkü oturumunda, teşekkülün İlk senesi içinde federasyonun faaliyeti hakkındakl raporu tetkik etmiştir.
İcra komitesi, içlerinde Brezilya ve İsrail bulunan üyeleri kabul etmiştir.
Unesko tarafından İstişare
Akıl
yeni
Tütün ihracatı
şehrimizden İsviçre ve çekos-lovakyaya tülün sevketmek n-zere hazırlıklara başlanmıştır. Tüccarı teşvik eden bu faaliyetin ne miktar ihracatla neticeleneceği henüz beilı değildir, | Diğer tararuu: bu yıl tutu.ı .-u-kolteslnln 45 rclıyon kilo civarında, ve .'yi kaimde olacağı ve piyasaiar.n d.ı erken açılncağı haber verilmektedir,
----- -c.Huııua» istişare
* Uun akşam saat on sekize organı olarak tanılan federas-doftru Arnavutkoyde Kus köle- yon Uneekoda kendisini tem-Jlnlıı marangoz atölyesinde, sile İngiltere delegesi Prof. Res yanizm çıkmış, bu atelye He Fransız delegesi Dr. Porcher ve
yangın yıknn,, b„ Btelye ------------------------ rwn.nw
h r) 1 ? kereste ardiyesi de yan- Türk delege»! Prof. Fahrcddin dn.ı l.alde söndürülmüştür. | Kerim Gokayı tâyin etmiştir.
■Ar Fatihte İsmail Bcyhamn fırınından 36 francala ile IBO sandoriç alıp götürmekte olan Hüseyin İsminde biri zabıtaca yakalanmış, gerek Hüseyin, gerek fırıncı hakkında kanuni takibata girişilmiştir.
Konvadan Hacca gi»mek isteyen 700 kişi var
Konya 24 — Şehrimizden
Hacca gitmek isteyenlerin sayısı gittikçe çoğalmaktadır. Vilâyet önü, her gün, biraz dah.ı artan ve pasaport muamelesinin ikmalini bekllyen müstakbel hacılarla dolmaktadır. Mü- I racaat edenlerin sayısı lûo kişiyi bulmuştur.
Vefalı Saim ağabey dün vefat etti
Vefa lisesi mezunlarından, Vefa kulübünün kurucusu ve 1 numaralı üyesi, Vefa lisesini bitirenler cemiyeti başkanı, Vefa lisesi- ve İngiliz Hlgh School okulu tarih, öğretmeni, eski futbol federasyonu üyesi ve futbol hakemi ve bölge hakem komitesi üyesi (Salm Ağabey] Saim Turgut Vefa, bir safra kesesi a-meliyatını müteakip dün Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
| Cenazesi bugün öğle namazını müteakip Fatih camisinden kaldırılarak Vefa stadındaki merasimden sonra Edirnekapı şehitliğine defnedilecektir.
|
Atlantik paktı dün yürürlüğe girdi
Washington 24 (A.P.) — Kuzey Amerika İle Batı Avrupayı müşterek bir savunma ittlfakiy-lc birbirine bağlıyım ve 12 devletin imzaladığı Atlantik paktı bugün yürürlüğe girmiştir.
Bu tarihi olay. Başkan Tru-man’ın, antlaşmanın yürürlüğe girdiğini ilân eden bir beyannameyi imzaiamnşlyle, Türkiye saatiyle 10 42 de cereyan etmiştir. Beyaz Sarayda yapılan merasimde ilgili vc dost devletlerin yüksek temsile Heri hazır bulunmuşlardır.
1 — Seçimlerin şüpheye mahal bırakmıyacak oır kanunla yapılması demokrasi rejiminin temelidir. İktidarın fiiliyatta da buna sadık kalması en büyük temennimizdir.
2 — Umumiyetle siyasi müca-
delelerin fikir ve prensiplere inhisar etmesi, Demokrat Partinin her zaman sadık kaldığı bir husustur. .
3 —Meşru ve kanunî yollar-
dan ve hattâ bunun üstünde LJ ahlâki, insani kaidelerden ay- Û-nimanıak Demokrat Partinin CXI şiarıdır. W—
4 — İktidar partisinin ancak O dürüst ve meşru seçimler neti- c ceslnde taayyün edeceği haki- O katini anlayıp itiraf etme»i geç de olsa memnunlukla karşılanmağa değer.
5 — Türk milleti iktidar mesuliyetini dürüst ve meşru seçimler neticesinde Demokrat _ Partinin omuzlarına yüklettiği M— zaman parti programındaki prensipler tamamiyle tatbik e- _Q dileceği için Halk Partisi ve -q mensupları için en ufak bJr en-dişeye bile mahal yoktur De- -j-f mokrat Parti iktidara geldiği 5* zaman, bugün iktidardan iste-diğini, muhalifi Halk Partisine ÇJ) vermekte bir saniye bHe tereddüt etmiyeeektlr.

S2
(D
> (D
P
Genç bir öğrenci Manş’ı yüzerek geçti
Halep istasyonunda merasimle uğurlandı
Adna 24 — Şamdan dönmekte olan Orgeneral Kâzım Orbay bugün Toros ekspresile buradan geçmiş ve şu beyanatta bulunmuştur:
(— Bir aydan fazla zanıan-
Douvres 24 (A_A.) — Manş
denizini yüzerek geçen 18 yaşındaki îngHlz öğrencisi Mlck-man, dün saat 4,45 te Fransa sahilinde Grızner burnundan*' djr, hükümetimden aldığım e-rfnni.,D a.iaw,,e». İH,. «Kah mir üzerine Suriyede buiun-| inaktaydım. Bu müddet zarfın-(da Suriye ordusunun muhtelif | kısımlarını tetkik ettim. Dönü-,şüm. bazı gazetelerin tefsir et , tikleri gibi, son hâdiselerle alâkalı değildir. Bilâkis, ikamet , müddetim, hâdiseler yüzünden E®- uzamıştır.»
, denize atlamıştı. Bu sabah saat
4.33 de Douvres'dan 5 mil mesafede bulunan Klngshown’da karaya çıkmıştır. Suda çok fena bava şartları İçinde tam 23, I saat 48 dakika kalmşı ve yol'
19 mil uzamıştır, İlk teşebbü-i sünde muvaffak olamıyan'
NUckman, Manş’ı yüzerek ge- uzamıştır.»
çen 28 inci atlettir. | Orbayın yurda dönüşü mü-
Mickman’ın Douvers'a gell-, nasebetHe Halep istasyonunda şinden bir buçuk saat sonra merasim yapılmıştır. Türkiye -Kübalı atlet Cortinas da Griz- Suriye dostluğunun tazelenme-ney burnundan denişe atlamış-, sine vesile olan bu törende bir tır. 32 yaşında olan Cortinas da Manş'ı geçmeğe teşebbüs etmektedir.
| Demtrspor futbol takımı geliyor
Ankara 24 (A.A.) — Şehrimizin kuvvetli takımlarından olan Demlrspor futbol takımı. Fener bahçe kulübünün daveti üzerine cumartesi ve pazar günleri iki maç yapmak üzere yarın akşam İstanbul» hareket edecektir. Demlrspor, Fenerbahçe İle ve Fenerbahçenln göstereceği diğer bir takımla karşılaşacaktır.
Türktur bugün toplanıyor
Türkiye Turizm ve Tanıtma kurumu (Türktur), bugün saat 11 de İlk umumi heyet içtimaim yapacaktır.


BORSA
Pallar!
Londra I Ster LU
NeW York 100 Dolar Par» lW Fransız r Cenevre 100 İsviçr
Ameslerdjun 100 Florin Brüksel
Preft Belgmd Stokholm 100 tsvef Kr
Lizbon tdü EsKudes
IftO Belçika F.
100 Çekoslovak Kr
100 Dinar
ESHAM VE TAHVİLÂT
İMİ İMİ İMİ
10. TO
»0.80
MIH MUıiafna IV
% • FAİZLİ TAHVİLLE*
Kananma 1
Kalkınma U K4 Ikınma İD M8 laukrau I MB mukrazı □ İMİ Demiryolu VI
% 0 FAİZLİ TAHVİLLEB
30.45 ıe.» 30 45 80.»
30.55
K.80
05 JO
86.63
S5M
95.»
95.55
95.30
U«33 Ergani
On beş gündür sıkı bir antre- iik» Iktamiveu «■
mana başlıyan Demlrspor takı- Mim m
minini transfer ayı olan tem- Oem,n'o,u *v muz İçinde takımına aldığı o_'Demlrvou yuncularla kuvvetU bir kadro *"ADOL? ocMtavOLO c.ure teşkil ettiği öğrenilmiştir.
Karpiç mahkemeye verildi
Ankara 24 — Ankaranın birinci sınıf lokantalarından birisi olan Karpiç Şehir lokantası beyaz undan yapılmış ekmek bulundurduğundan ve fırınlarında beyaz undan börek İmal ettiğinden Belediye tarafından Milli korunma mnhke-I meşine verümişlir.
Tahviller 1-3
His» senetten » oo
Mümessil «cneı
ŞİnKET HtSSELEHİ
Herke» annaarn it Ban Kası
I Hcaret Banko
Arslao Çhüeiılv
SABRATLAaDA ALTIM
m-
89.—
116
X)S0
5.Î0
bölük askerle Halep valisi, hükümet ve ordu İleri gelenleri, polis kumandanı ve kalabalık bir halk kitlesi bulunmuş ve Kâzım Orbayı uğurlanıştır. Trenin hareketinden önce bando, evvelâ İstiklâl marşını, sonra da Suriye Milli marşını çatmıştır. örbay, askerî kıtayı teftiş ettikten sonra trene binmiştir,
«— Orgeneral Orbaya Suriye hudut İstasyonu olan Mey-danıekbeze kadar Suriye Genelkurmay İkinci başkam Albay Enver Bernut. Halep mevki komutanı, yarbay Ömer Hantl-mur. Halep Jandarma komutanı ve Başkonsolosumuz Celâl Karasapan. Şam ataşemllile-rimiz kurmay binbaşı Yunıgul refakat etmişlerdir.
Ara seçim hazırlığı
C. H. Partisi il İdare kurulu, dün. Dr.Esat Durusoyun baş-kantığmd auzun süren bir toplantı yapmış ve ara seçimlerde kimlerin aday gösterilebileceğini tesblt etmiştir. Seçilenler arasında, Ekrem Amaç. Meliha Avnl Sözen ve Feridun Dirim-tekin bulunmaktadır. Önümüzdeki halta içerisinde, ocak, bucak başkanla™ partide toplanarak bu üç nanızedden birini seçeceklerdir. Diğer taraftan haber verildiğine göre, C. H. Partisi Genel Sekreterliği, diğer münhal İçin Divan Azası Atıf Ödülü namzet göstermiştir.
İran, Sovyetler Birliğini protesto etti
Tahran 24 (A.A.) — United Press: İran hükümeti, son sınır hâdiseleri sırasında Sovyet muhafızları tarafından bir İran çlfçlslnln kaçınılması ve İran lebaaiından iki kişiye zulümde bulunulmasını Sovyetler r'i-HAl , neadiudc proLesto etınljur.
25 Ağustos 1949
Millî Eğitim siyaseti hakkında hariçten gazel
8ahlfe 3
[Â K. Ş A Ma^AK Ş A Mg]
Postacılık
mütehassısı
Fikir işçileri
Sahalıliazctelpı^p Diyor?
Maarif Şûrâsı günün meselesini teşkil ettiği şu sıralarda, sağdan soldan haberler geliyor:
Bu yit şehrimizdeki liselere öğrenci müracaatı çok fazlaymış. Bilhassa kız liselerinin kadroları şimdiden dolmuş.
Daha evvel de yazmıştık: Galatasaray'da evlâtlarına yer bulmak istiyen veliler, bir gün evvelden nöbete durup. bütün gece beklemişler.
Harıl harıl lise mezunu yetiştirmeğe uğraşıyoruz. İl timas, adak, bütünleme, çakın tı gırla! Heyhat! Neticede. vîiksek tahsillerini bitirmişlere kırkına merdiven dayadıkları çağda dahii kendilerini geçindirecek kadar bir imkân sağlıyamıyoruz. Fakat, yine de: Liselere hücum! Liseler ki, yüksek tahsile insan yetiştirirler; ve yük-ek tahsil, şimdiki sekli ile. işsiz münevver yetiştiriyor. Hülâsa, fâsid daire içindeyiz!
Hele kız liseleri: Fizik, kimya, riyaziye, ilh, cenderesinden geçen kızlarımızın a-caba yüzde kaçı, bu öğrendiklerinden hayatta faydalanıyorlar? Ekseriya evlenir evlenmez tahsillerini bir çık nw sokak haline getiriyorlar. Tahsil heba! Cemiyetin ufuklarında «uç!» uçmazlar: evinin kadrosunda «yük taşı!., taşımazlar. Balodan balova, devekuşu!
Maarif Şurası münasebetiyle, çok kimse, evlâtlarımızı yetiştirmemiz meselesinde bozukluk olduğunu i-Heri sürdü; gidişi tenkit etti. Fakat devrin modasına uyarak, umumiyetle dediler ki:
— Tek partili devir usulünce hâlâ basmakalıp ve ruhları üniformalı çocuklar yetiştiriyoruz;
Çok partili devre göre demokratik, hür ruhlu vatandaşlar yetiştirelim.
ı Soğuk kanlı düşünülürse, bu bile belki bir cenderedir. Rejimler, mektebe, tepeden inme mevsim mevsim girmesinler. Gölge etmesinler, başka ihsan istemez! Çocuklar. siyaset icabı, ideolojiler İcabı, kâh o tip, kâh bu tip kalıplara sokulmasınlar. Eskiden: «Derslerini öğrensinler. kâfi!., derlerdi, ben de eskilerin bu kanaatine vardım. Çünkü dil inkılâpları dolayısiyle nasıl bir Bâbil kulesi oluyorsa, rejim tahayyülleri dolayısiyle de nesiller arasında aynı ruh kar Kasalığı doğuyor. Çocuk, çağı daha ilerleyince, demokrasi, milliyetçilik, dincilik, içtimai adalet, sağcılık. solculuk, faşistlik, sosyalistlik, liberallik, cemiyet te hangi cereyanlar vrsa, o cereyanların kanaatlerini sonradan baskısız olarak be ni m sesin; hükmünü daha ol gunlaşınca, mektep dışında versin. Zira, tek parti devrinde ve onu takiben çok parti devirlerinde — o devirlerin icabına göre — adam yetiştirmek gayreti, hep sok ma akıl olııvor. Sokma akıl hürriyet de. tıpkı disiplina-ment gibi dört adım gider! Çekoslovak sokollarmın evve lâ limanlara, sonra Bolşe-viklere nasıl jimnastik yapar gibi tek emirle el kaldır-dikirim tarih gösterdi. Mekteplerde rejim icabı her türlü telkinleri «bir kalem geçmek.. mümkün olmasa bile, asgariyetin asgaisi haddine indirmek Türk hocalarına şahsan tavsiye edeceğim, tek usuldür.
Bizde asıl değişmesi icap eden şudur; «Liseler maarifimizin bel kemiği olmamak-Müstesna kabiliyette ve hakikî münevver olacak evlâtlarımızın yüksek tahsile hazırla nacakları liseleri mahdutlaştırmak ve çetinleştirmeli. Pratik mesleklere bol miktarda bilgili ve müteşebbis vatandaş yetiştirecek mektepler, maarifin bel kemiğini teşkil etmeli. Kızlan mırın, oğullarımızın ve u-mumiyetle memleketin hav-nm olan bııdur.»
B 'kalım kaçıncı Milli Eğitim Sûrâsı hu karara gelece’ ” En’»”’'* sonunda buna vaı Jacağı kanaatir ’'vim. | (Va-Nû)
M.
Talbert buradaki tetkiklerinden
memnun
P.T.T, idaresinin teşkilâtının daha rasyonel çalışmasını temin etmek maksadiyle Amerl-kadan getirttiği üç mütehassıstan blrt olan havale ve maliye uzmanı Ray Talbert tetkiklerini bitirerek Amerlkaya dönmüştür. Hareketinden önce kendisi ile görüşen bir arkadaşımıza M. Ray Talbert buradaki tetkiklerinden çok memnun kaldığını söylemiş ve demiştir ki:
« — Bugün Ameri kada, Türki-yenln nerede olduğunu bllml-yen birçok kimse var. Bilenlerse memleketiniz hakkında tamamen yanlış malumata sahip bulunuyorlar. Yurdunuzun lâyı-kıyle tanındığı gün. her Amerikalı seyyah, cebindeki tek doları dahi Türkiyede harcamak tlyecektir.»
İthalât rejimimiz
Nadir Naıil CUMHUKİYETU Ticaret Balkanının İcmirde ithalât tacirleriyle yaptığı göremeden bahsederek diyor ki:
Yedi eylül kararlarının sırf ekonomik kaygularte sadece memleket yararına alındığını söyliyebilir miyiz? öyle olsaydı, bu derece mühim bir tasavvuru yürürlüğe koymadan önce hükümetin geniş ölçüde bir ankete başvurması, İlim adamlarının, hattâ, muhalefetin fikrini sorması gerekmez miydi? Maalesef böyle hareket edilmemiş, kimseye haber vermeksizin kısa zamanda bir iktisadi refaha yol açılarak halkın İktidar partisi hesabına kazanılacağı umulmuş, neticede hayal kırıklığına uğra-nılmıştır.
baltalamak yoluna düşenleri ancak hüsran ve felâket bekler. Üzerlerine çok nazik bir vazife alan genç devlet adamlarının müşterek mesuliyetlerinin dehşetini takdir edeceklerini ve İçişleri Bakanının kendini kaptırmış gibi göründüğü menfi cereyanın mesuliyetine İştirake 'razı olmıyacaklarını jmuyoruz.

j Muhalefetin faydası
VPMÎ SIRAII ha atM «İra lx.an.li"
Is-
Büyük taarruz
Harb malûlleri 26 ağustosu kutlamak için bir program hazırladılar
Paramızın resmî ve fiil değeri arasındaki fark günden güne artmaktadır. Bu hususta takas sisteminin oynadığı kötü rol bilindiği ve takasın yasak edileceği birçok defalar söylendiği halde iç politika kaygula-rlyie buna bir tür'.ii kesin olarak karar verilememektedir. Bir kısım müstahsili mcmnuıı etmek maksadlyle bazı mahsullerin takas yolu ite satılmasından vazgeçilememektedir. Bu yüzden hem iç fiatler yükselmekte, hem de paramız değerinden kaybetmektedir.
Bütün bu uygunsuz şartleıra rağmen sayın Vedat Diclelinin vaidler İnden müspet neticeler dogmasını temenni ediyoruz.
Halk Partisi için doğru ve eğri yol
Ahmet EminYalnıan VATAN' da yazdığı başmnkalede C. Halk Partisindeki cereyanlardan bahsederek diyor ki:
îdari makam sahipleri arasında umumi bir değişiklik yapıldığı göze çarpmaktadır. Bunda hâkim olan düşünce; kanun I ve nizam fikrini en İyi temsil eden unsurları aramak ve parti hakkında vatandaşa güven telkin etmek maksadlyle bir va- I zlfe taksimi yapmak olsa buna kim ne diyebilir? Halbuki ta-klbedilen ölçü; kanuna sadık, i müstakil fikirli, kuvvetli seci- , yeli unsurları, ayıklamak, yerlerine partiye sadık olacağına. reisi «Canım Eskişehirliler» dl-güvenllen, yani kanuna arka çe- ye muhabbet ilân ediyor, istas-vlrmelerl ve partinin emrini. yonda halkaj İCTiırde söyledik-körü körüne dinlemeleri beklenen, seciyesi zayıf kimseleri mühim icrai mevkilere geçirmek gibi görünmektedir.
Halk Partisi, sertlik istidatlar karşısında nefis müdafaası İhtiyacı duyuyorsa, bunu tat- dedikleri vatandaşlar ' Kollarını min imkânını dar bir politika- havaya kaldırıyorlar. Diğer İsçilikte kanun ve devlet fikrini ukbalcllere. Müsteşar ve Ba-baltalamakta değil, memleket kaıl]a.ra ancak bundan sonra sı-menfaatlerine açık kalbli ve ; ra geuyor. Yani hakikaten ev-şaşnıaz btr hürmette aramalı- ' velâ efendi olan millet selâmladır. Bu hayırlı yolu tutmağı bL- ! nıüyor ancak ondan sonra o-len her siyasi parti ve her va- [ nun hizmetkârları olan memurlar ve temsilciler. . Bu kadar-cık, sırf jest ve görünüşe ait. fark bile — üç dört yıllık nisbî, maalesef çok nisbî — hürriyet yeltenmesinin neticesi değil mi?»
Yangınlara karşı tedbirîer
Vapurlarda r. oksan cihazların tesbitine başlandı
Çalışına Bakanlığı tarafından hazırlanan fikir işçileri kanunu tasarısı üzerinde salahiyetli makamlarla tetkikat yapmakta olduklarını gazeteler bildiriyor. ’
Bizde, çok geç olmakla beraber, beden işçilerinin durumlarını içtimai adalet esasına muvazi oarak düzenleyip çalışma vc yaşama
Geçenlerde «Çorum» vapurunda vııkubulan yangın felâketinden sonra ilgili çevrelerde: __________________________ bu çeşit hâdiselere karşı bazı VRNt SABAH bMm«M..lnüî ' t(’dblrler
diyor ki:
«Cumhurbaşkanının bu son ------------------o----- —-••-«-----
Ege seyahati, bu bakımdan, çok (rı İdaresine gelen bir tâmimde dikkati çekmelidir. Eski seya- eldeki bütün gemilerin yangına hallerle, eski konuşma tarzı ile 1 karşı koruyucu cihazlar bakı-bu defaki sefer arasındaki fark. | mmdan noksanların tes-hlç gözden kaçar mı? Devlet' bil edilerek bakanlığa bildiril-1 meal İstenmiş, bunun üzerine kurulan bir heyet tesbit etmeğe başlamıştır.
Diğer taraftan Mıntaka Ll- : man Müdürlüğü de armatör ı lelernin ! vesair hususi firma gemilerini j mühim rolii hiçe sayüıyor-[ sıkı bîr kontrole tâbi tutacak ve muşçasına bir kayıtsızlıkla önümüzdeki altı ay zarfında noksanlarını tamamlamıyan gemilere sefer müsaadesi verll-mlyecektir.
bellrtilmltU. Bu orada kanun müeyyide-
mi. Bakanlığından Denlayolla- krl5''f 'mnıyet altına alnu-
1 lerimi beğendiniz mİ, diyor ve beğendllerse ellerini kaldırmak sureliyle reylerini açıklamalarını diliyor. Halk da — vaktiyle
1 Halk Portili BaşbaKanlann ve şeflerin: baldırı çıplaklar, kasketliler, mütevazı giyinmiş —
nın bir zaruret olduğu devletçe kabul edildi ve gereken tedbirler alındı. Tatbikatta henüz önlenemiyen aksaklıkların da tedricen izale e-dileceği şüphesizdir.
Fakat her nedense, fikir işçisinin cemiyet içindeki mev kii ve içtimai inkişaf ham-her sahasındaki
Halkın dilekleri
tandaş. neticede umduğunu bulur ve hiç bir riske ve hata ihtimaline katlanmış oîmaz. Aksine olarak kurnaz olmak, dolap çevirmek muvakkat bir başarı hesabına idari makineyi
Üsküdar’da Şair Ruhi sokağı ışık istiyor
Türkiye harb malûlleri birliği. 27 yıl önce 26 ağustosta bavlıyan büyük taarruzun dönüm yılını kutlamak üzere bir program hazırlamıştır. Bu programa göre Taksim meydanında yapılacak olan törene 26 ağustos cuma günü saat 16,30 da İstiklâl marşiyle başlanacaktır. Bıı esnada direğe sancak çekilecek ve Taksim âbidesine çe-lenkler konacaktır. Bunu müteakip şehldlerimizin ruhlarını taziz İçin 2 dakikalık bir ihtiram sükûtu olacaktır.
Nutuklar söylendikten sonra törene İştirak edecek olan askeri birlikler geçit resmi yapacaklardır. Bu töreni müteakip mâ-löl gaziler arasından seçilen bir heyet Edlrnekapı şehitliğine giderek şehitliğe buket koyacak lardır. O gün saat 18.30 da Orduevi tarafından mâlûl gaziler şerefine orduevlnde bir çay verilecektir.
Anadoluhisara vapuru eylülde işlemeğe başlıyor
Denizyolları idaresinin şehir hatlarında çalıştırılmak üzere Holândaya ısmarladığı altı gemiden. sonuncusu olan «Anadolu hisarı» da limanımıza gelmiştir. Dün havuza alınan geminin boyanma vesair işleri kısa zamanda ikmal edilecek ve gümrük muamelesi de tamamlandıktan sonra vapur, eylül ayının İlk günlerinde servise girecektir.
Otobüs taksi ile çarpıştı
Dün sabah saat 8.45 de Aksa-rayda bir kaza olmuş ve Nişan-taşından Unkapanı yoliyle gelmekte olan 40 saydı Belediye o-tobüslyle 2696 plâka sayılı taksi arabası. Llâlellye çıkmak tize köşeyi dönerlerken çarpışmış lardır. Her İki arabanın da yan ve ön tarafları hasara uğramış, hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır.
İstihkâm ve Demiryolu okulunda diploma tevzii
Eyüpteki İstihkâm ve Demiryolu okulunda dün diploma verme töreni yapılmıştır. Bu yıl okuldan 15 istihkâm ve 7 d.“-miryolu subayı mezun olmuş-j tur.______________
I Küçük gemiler fırtınadan Karadeniz’e çıkamıyor
' Birkaç günden beri bozuk g‘-l den havı dün de poyraz riizgâ-riyle karışık gitmiştir Karade-( niv.de vaziyet büyük gemiler 1-
den beri motor vesair küçus
Üsküdar halkevi 26 ağustos gününü kutlayacak
26 Ağustos Malazgirt ve büyük taarruz zaferlerinin yıldönümüdür. Türk tarihinin bu u-nutulmaz gününü anmak mak-sacliyle yarın Üsküdar halkevln ce Üsküdar Selimiye sahasında bir kutlama töreni hazırlanmıştır.
Merasime saat 17 de İstiklâl marşiyle başlanacak, halkevi gençlerinden Abldln Doran gerek Malazgirt zaferindeki büyük tarihi vakaları, gerekse büyük taarruzun şehametlnt ______________________________
belirlen bir hitabe irad edecek- | çn/i-hliltaH destte d’e İki s»ı tir. 1 ____
Hitabeleri müteakip spor gös- I tekneler Boğazdan girip çıka-terilerlne geçilecek ve muhtelif müsabakalarda derece alanlara (Üsküdar Halkevi 26 ağustos zafer mükâfatı) dağıtılacaktır

Haydarpaşa kan verme istasyonu
Sağlık v« Sosyal Yardım Bakanlığı, Haydarpaşa Nümune hastanesinde bir kan verme İstasyonu tesis etmeğe ve buna bağlı bir de can kurtaran merkezi kurmağa karar vermişti.
Vücuda getirilen bu yeni teşkilâtta vazife alacak doktorlar bakanlıkça tâyin edilmiştir. Bu doktorlar vazifeye başlamışlardır. Bir müddetlenberi hazır -lıklraı devam eden İki merkezin eylülün birinci haftası İçinde ( zilerle şehid ana. baba ve çocuk faaliyete geçeceği tahmin edil- larının ve arzu eden vatandaş-mektedlr. I ların teşrifleri rica olunur.
* Harb Malûlleri birliği İstanbul şubesi başkanlığından: Büyük 30 ağustos zaferinin baş ladığı 26/Ağustos güııü mâlûl gazilerin özel gütıü olarak her sene olduğu gibi bu sene de Taksim alanında törenle kullanacaktır.
26/Ağustos '949 cuma günü saat 16.30 da bütün malûl ga-
ihmal edildi, beden işçisine karşı gösterilen alâka ondan esrgendi.
İş kanununun şümulü dışında bırakılan fikir isçilerinin çalışma ve yaşama şartlarını emniyet altına alacak hiçbir müeyyide yoktur: o ilim teminatı, çalıştıranla arasındaki pamuk ipliğinden daha zayıf bir anlaşmadan ibarettir. Yani kaza, hastalık, ihtiyarlık, iş göre-memezlik hallerinde içtimai sigarla ve kanuni himaye teminatından, tekaütlük mesnedinden mahrum bulunan fikir işçisinin bugiin-. kü çalışma ve yaşama imkânları da. onu çalıştıranın iki dudağının arasındadır. Günlük kazancı ile geçinebilmek için türlü mahrumiyetlere katlanmak zorunda olan gazete muharrir veya muhabiri. patronun her hangi biır kaprisiyle işinden ayrıldığı gün yeni bir ekmek kapısı bulamazsa, ertesi gün sefaletle çarpışmağa mahkûmdur, zira tekrar iş bu-luncıya kadar kendisine maddeten vardım edecek, i-şe girmesi için tavassutta bulunacak bir teşekküle de bağlı değildir. Hastalık, hele ihtiyarlık. Babıâli amelesi için felâketlerin en büyüğüdür. Yıllarca çalışıp yıpra-
Üsküdarda Toygar Hamsa mahallesi, Şair Ruhi sokağının senelerdir halledile-miyen bir derdi vardır. Bu sokak Üsküdarm hemen en karanlık sokaklarından biridir. Şimdiye kadar Üs-küdara konan umumi elektrik lambalarından hiçbiri bu sokağa isabet etmemiştir. Gece bazı zifiri karanlıkla bu -sokaktan geçmek kısana korku verir. Hele kışın yağmurlan sokağı çamur deryası haline getirince bir ucundan öbür ucuna gitmek mesele olur.
Geçenlerde bu sokak sakinlerinden aldığımız çok kozalı bir mektubu neşre -derek Üsküdar kaymakamının dikkatini çekmltik. O zamandanberl kaymakam değişti. Işık istiyen bu sokak halkının ricasını Üskü-darın yeni kaymakamına duyurmayı vazife biliyoruz. Üsküdara yeni tahssi edilen lâmbalardan ikisini, mümkün değilse birini Şair Ruhi sokağına verirse bütün bu sokak halkı kendisine müteşekkir kalacaktır.

uur. ııııaııa ^.ııı^ıp jıpı» narak fikri ve bedenî kabi-' liyetini kaybettikten sonra bir posa halinde kenara atılır. unutulu.
Senelerden beri hükümet nezdinde yapılan teşebbüslerin nihavet semere vermek üzere olduğunu memnuniyetle öğreniyoruz. Ankara'dan verilen malûmata nazaran yeni tasarı, fikir işçisinin şimdiye kadar hiçe sayılan hukukunu içtimai adalet esasına göre teminat al-1 tına alacak maddeleri ihtiva ediyormuş.
Dileriz ki tanzimiude olduğu gibi inceleme safhaları da senelerce uzamasın, tasarı bir an evvel Meclise sunulsun, kanunlaşsın ve dikkatle tatbik edilsin.
Cemal Refik
ulamakladırlar.
Üniversiteler kampı sona erdi
Kırk gûndenberl devam eden Yanmburgazdakl üniversiteliler kampı bugün sona ermiştir. Kampa iştirak eden dört yüz [ kadar üniversiteli şehre dönmüşlerdir. Gençler arasında i ekimde başlıyacak güz devresi imtihanlarına girmiyecek olanlar, tatilin geri kalan kısmını geçirilmiş ve niteleriyle birlikte geçirmek ü-
Pasif korunma
kursları
Fiili askerlik hizmetini taktan sonra muvazzaflık müd- j detin! de tammalayanlar pasif; korunma teşkilâtında vazife a- [ taraklardır. Bu durumda olan-1 lar muayeneden kendilerinden İstifade edllcbile- 'gere memleketlerine gldeceklr- vererek bakanlık ve dlr. "
Kamptan dönen üniversiteliler havadis topladığı tutulmalarına Yarımburgazda kaldıkları 40 mıştır. ” 1 günü İstifadeli geçirdiklerini, hüviyet varakasını taşıyan yal-
çına» ouşıuyucun ve onar «un | kamptaki komutanlarla subay- nız erkek bir muhabiri vardır-üç devre devam edecektir. Kurs ların gençlerin Istirahatlerlyie Böyle bir bayanla gazetemizin lar muhtelif semtlerde bu İşe derslerine çatışmaları hususun- hiçbir alâkası almadığı görülen tahssi edilecek oku! binalarında da büyük dikkat ve İtina gös- liizum ürerine tavzih ederiz
yap-
r.VIIAIIIVI IlkMVBl APV'.AAAAV luuvu...-cek olanlar tesbit olunmuştur.' Ayrılanlann pasif koruruna kurslarına tâbi karar verilmiştir- Kurslar aybaşında başlayacak ve onar gün,
Bir tavzih
Ankarada bir bayanın kendisine «Akşam» muhabiri süsünü dairelere müracaatla gazetemiz namına haber alın-Ankarada 1 Akşam- ın
tahssi edilecek okul binalarında ... .......
olacaktır ' (erdiklerini söylemişlerdir.
Fransa’daki biiyiik orman yangınları
Friıntıanın Bordeaux havalisinde büyük orman yangınları olmuştur. Yangını söndürmek İçin köylüler, askerler, İtfaiye biiyiik gayret sarfetıniştlr. Buna rağmen geniş bir saha yanmıştır. Yangın bir aralık bir çok köyleri tehdit ediyordu. Bu â-fctln önüne geçilmekle beraber bazı binalar yanmıştır.
Yangında İnsan kayıbı da vardır; 82 kişi ölmüştür Bıı münasebetle Fransada bir matem günü ilân edllmşür. Yukarıda yanmakta ulan bir orman ve yangını durdurmak için çalışanlar görülüyor.
Akisler
Şeref • ül ■ mekân bilmekîn!
İstanbulun muhterem Valisi Doktor Lûtfi Kırdarın başka bir vazifeye nakledileceği haberinin , hemşerlierimiz arasında umumi bir hayret ve teessür uyandırdığı âşlkârdır.
istanbulun muvafık muhalif bütün mahfillerinin samimi his lerine tercüman olan gazetelerimizin baş yazıları hükümetin bu mevsimsiz kararının şehrimiz umumi efkârında yaptığı derin akislerin beliğ bir ifadesidir
Doktor Kınlar devlet mesnetlerinin en yükseğine bile irlika etmş olsaydı, istisnasız bütün ' İstanbul halkının yüreklerinde | kendisine ayrılmış olan yere e-rişmlş kadar yükselmiş sayıla-I mazdı. Bu sebepledir kİ nâdir ' devlet adamlarına nasip olan bu mazhariyetle ne kadar iftihar etse haklıdır.
Bu hâdisenin asıl dikkate şayan tarafı, siyasi partilerin iktidar ellerinde iken memleketin her faaliyet sahasında iş başına getirecekleri kimselerin İntihabında ne kadar titiz davranmaları, halka sevgi ve saygı telkin edecek vasıfları nefsinde toplamış şahsiyetleri arayıp bulmaya bilhassa ehemmiyet vermeleri gerektiğini öğreten bir
ibret dersi olmasındadır.
Siyasi partileri halka sevdiren ve halkın inan ve güveuiîiı ecz beden (u»/et ne programıau-nın dolgunluğu ne de liderlerinin vaalkâr aul tıklarının parlaklığıdır Bu Kuvvet sadece iş naşına g?î‘ı*ilkler' Kimselerin gayret, nıeiire: vc fazUetleridü
Siyasi parclhr asli unutmamalıdırlar kı r«'rk TıillcU son kırk yıllık flevtmh inkuâp devresinde çok çetin mücadeleler bahasına sıvasî • üşdünu kazanmış, İyi ile kötüyü seçecek olgunluğa erişmiş medeni bir cemiyettir.
Bunun böyle olduğunda halâ tereddüde düşen zayıf İmanlı gafillerin aramızda mevcut Olmasına rağmen bu ııaklkat net vesile ile kendini göstermektedir. şte Lûtfi Kırdar gibi değerli bir vali hakkında gösterilen has saslyet bunun en parlak bir misalidir.
Sevimli doktorun un yıllık gay retile bugünkü iktidar partisi, bilhassa İstanbulda cok muhtaç olduğu sevgi ve itimadı artırma yoluna girmiş bulunuyor. Ne yazık ki bıı beklenmedik nakil karan bizi yeni bir hayal uıaısa-rıııauğ rattı. — B.
AKŞAM
'9
gcımte 4
iktisarii kalkınma plânı
:rc««ı
Yeni devletçilik
Evvel zaman içinde ş
iBaaaaiiinı*ıııır>ı>»sv»aııeıı «ıtıı ■■■■■! raisi ıııııı ıınıiı
Yeni devletçiliğin umdeleri ne olmalıdır?
Rusya Yugoslavyaya
Saray entrikaları
• serbes iktisat erbabına teslimi» - nl İleri sürmek değildir. Diğer
• bütün halk tnhnIralarında ol-) duğu gibi, İş adamlarında dahi ı terdi zihniyet »İDdividualisme» ■ hâkimdir.
ı Medeni cemiyet hayatında esas olan «fert yok cemiyet
I. varv kaidesinin büsbütün aksi . olarak bizde istiklâl savaşı ruhunun husufa uğradığı saman -. dan beri «cemiyet yok fert var» zihniyet vc gelenekleri ekser muhitlerde büküm sürmektedir.
. Hele İktisat âleminde bu meş-I um zihniyet kalkınmaya büyük bir engel teşkil etmektedir. Ne-
! i-pkim dünyanın her tarafında İktisadi bayatın bütün şubelerinde mesleki teşekküller İktisadın nizam ve Ln Uzamını İleri . hareketleri temin hususunda en . birinci rolü oynadıkları halde , bizde ekser şubelerde mesleki /teşekküller henüz gelişmemiş ve mevcut olan mesleki teşek-. küller sucuk silik roller oyna-. inakladırlar. Hal ve vaziyet bu ! merkezde fken milletin mal ve . mülkü millete karşı I olan İcra kuvvetinin J alınarak mütehassıs
. beraber gayri mesul ve umumi hayata, cemiyet İşlerine lakayt olan unsurların eline tevdi edl-
. lemez. Fakat milletin samlın . ruhutıda muvakkaten uyuşmuş:
Tekin Alp'in Lktisa® kalkınma plânında şimdiye kadar tarihi bir zaruret olarak işletmecilik şeklinde tatbik edilmiş olan Devletçilik sistemi yerine yeni devletçiliğin İkamesini ileri sürüyor ve bunun esaslarını şu suretle anlatıyor:
«Yeni Devletçilik» umdelerini şu suretle hülâsa etmek mümkündür:
A — Umumi hizmetlerle doğrudan doğruya alâkadar olmayan zirai, ticari, sınai ve İktisadı teşebbüsler ve işletmeler devletin iştigal sahasına dnhtl değildir. Bu gibi işletmeler zaruret halinde ancak kanuna mahsus İle dvelet tarafından ele alınabilir. Garp ekonomisine dahil olan memleketlerin hiç birinde böyle taoiffi! Mr hüküm mevcut değildir. Oralarda ferdi İktisada alt bir teşebbüsün devlet tarafından ele alınabileceği kimsenin hatırına, gelmez. Ne mazide, ne halde emsal! mevcut değildir. Binaenaleyh ayrıca kannnl hüküm koymağa lüzum yoktur. Fakat hinde behemehal lüzum vardır. Çünkü, bir çeyrek asırdan beri devlet tam mbnasUe tüccarlık ve fabrikacılık yapmaktadır. Milyarlarca sermayeye malik ohn devlet iktlradi teşekkülleri mevcuttur. Onların faaliyet sahalarını ancak kanunu mahsus İle çerçevelemek mümkündür.
B — Bugün devletin elinde bulunan İşletmelerin bundan sonra İdaresi sureli örerinde thcmmtyetle daralacak bir meseledir. Malûm olduğu veçhile bu İşletmelere devlet tarafından yatırılan sermaye bir milyar lirayı mıitccavridir. Bu İşletmelere bağlı memurların adedi binlere baliğdir. Bu işletmeleri memlekete en faydalı, milli İktisadımıza ve İçtima! bünyemize en uygun şekilde imlemelerini sağlamak en büyük vazifelerimizden biridir.
Ara sıra bu işletmelerin hususi teşebbüse devri gibi bir takım tuhaf teklifler ortaya alılıyor. Devlet hesabına pek büyük zararlar kaydetmeden Ou işletmelere hususi teşebbüs talip olamaz. Hususi teşebbüs aynı işletmeleri elbette daha iyi şerait dairesinde kurabilir veya kurabilmek iddiasındadır. Fara mahal olarak hususi teşebbüs bu işletmelere talip olsa bile bu işletmelere mukadderatını bağlamış olan bürokratik zihniyette binlerce memuru Istlıidam etmez. Şurası da var ki, hususi teşebbüs elinde yüzlerce milyon liralık sermaye varsa bu sermayeyi esasen kurulmuş bulunan işletmelere kapatmaktan ise yenJ yeni iş-telmelcre hasra ?ah»R etmesi el bette milli ekonomi hesabına daha uygundur. Bu İtibarla bugün mevcut olan devlet işletmelerinin yine deTlet ve millet hesabına işletmeğe devam etmesi zarureti inkâr olunamaz. Yalnız bürokratik idare sistemi yerine bürokrasi kayıtlarından ve mahzurlarından azade bir idare usulü tesis etmek elbette temenniye şayandır.
Bugün devlete ait İşletmeler, anonim şirketler şeklinde çalışan iktisadi devlet teşekkülleri marifetiyle İdare olunmak tadır. Fakat bu teşekküller şeklen anonim şirket mahiyetinde olmakla beraber hakikatte birer devlet dairesi gibi İş görmektedirler. Müdürler, İdare meclisleri, ekonomi, veya yeni teşkilâtla İşletmeler vekili tarafından tâyin olunur. Büyük Millet Meclisine karşı vekil mesuldür. Bu itibarla en ufak teferruatına kadar vekilin müdahale etmesi pek tabiîdir. İktisadi devlet teşekküllerini veya ofisleri, bareme tâbi devlet memurlarından mürekkep diğer devlet İdarelerinden farklı nazariyle bakmak kendi kendini aklatmak taa ba.?ka bir şey değildir. İktisadi devlet teşekkülleri Büyük Millet Meclisine karşı mesul bir vekilin idaresine tâbi bulundukça mahzurları «darda da mevcut sayılır. I______________
Burada maksadımız millete dan doğruya milli hâkimiyetin I «İt ve b—*-■■ ----■ '----*— ———■■■ • ■
devlet işletmelerinin İdaresini Millet Meclisine tâbi Amme işlerinde hiç bir kayda bu suretle hiç bir disipline tabi olmıyan, teşrii, cezai ve adli
hücum eder mi?
Babalarııun emrini dinletnâyerJer — Dedikodular — 31 Mart vakasından sonra sevinenler
Her hakta mahfuzdur
Semih Miimtaz S.
Yugoslavyaya karşı şiddetlenen soğuk harb daha ziyade dahilî bir harbi körüklemeği hedef tutabilir
M. Şevki YAZMAN
4- —
Saray en eri kalan saray
halkını mütecessis vc gergin isaptı yaptığı için bir türlü kendilerini ve âtilerini düşünmeğe vakit bulamazlardı. Evvelki yazılarda arz ve İşaret ettiğim gîbl. şunun bunun elinde baziçe (oyuncak) olurlardı. Bu hal saraylar bittikten sonra da bitmedi, devam etti gitti. Ağalar efendilerinin başlarını yediler yediler doymadılar ve e-manete hiyanet ettiler. Karakteristik bulduklarımdan bazıla-
söyliyeblllrdim). Aklımda iken şunu da soy Üyeyim: Oğullarını ve tazlarmı babalarının davetine İcabet ettlrmlyenler maiyet ve o sırada maiyete yeni ao kulmuş münafıklardı »e isim leri o zanaaran herkesini meşgul ve mütehayylr ediyordu.
Bir iki misal daha
İş burada da kalmamıştı. Meh met Şerif Paşa İle Arif Hikmet ve Celâl ve Hîılld paşalar ve Fuar! bey müstesna eskiden beri damatlıkla her mûtada mesut olanlardan (bazıları) en aşağı tabakanın kâle ve kaleme almı-yacağı sözlerle kain babalarına veya Sultanlarının kardeşi veya amcalara» karşı öyle ziban-dirazlıklara müsaraat ediyorlardı klın hattâ Resne dağlarından hürriyeti getirenlerden en koyularının bile tüylerini ürpert-mişti. Bu hareketi Ecourant =• iğrenç bulmuşlardı.
Kadınlardan da bir kaç tanesini görmüştüm. Sultanların ço cuklan gibi büyütülmüşlerden İdiler. Kendileri kadar köylerindeki akrabaları ve ehibbalan da bir çok iyilikler görmüşlerdi. O-tuz bir Mart vakasından sonra büsbütün dile geldiler Oh olsun dediler .sevindiler İntikam sebebi olarak söyledikleri sözlerde meselâ çocuk sen onu yapma diyerek büyüklerden yedikleri bir kaç tokat ve odalarında bir iki rnahbuslyet mealinde 1dl. Hiç bir zaman kendilerine göre birer tarata sıkıştırdıkları çanta cık! arındaki elmaslardan ve altınlardan bahsetmezlerdi. Biz | onlardan kahırdan başka ne i gördük demekte gûya müttefik ı idiler. Birbirlerini tanunıyanlar dan da oksa hep aynı teraneyi tekrar ve İğtirar ederlerdi, gu-rarlaruriardJ yâni i Şuna buna izafetle anhtttiklan hikâyeler i-se hep kendi yaptıklarından gay n bir şey deiikli: demek istiyorum »Şecaat araederken merdi faptâ sirkatin söyler» kabilinden şeylerdi. Yalnız ibrete şayan idile-, (Sırası geldikçe bu Itlkâyelcrin daha açukçalaruu yasacağım ı. S. AL S.
Yugoslavyaya da mükcmmlen yapılabilir. Yugoslavyanm daha geniş nüfusu, daha çetin arazisi mukavemeti çok daha sürdürür ve müessir kılabilir. Bu devletin Birleşmiş Milletlerde üye olması İse, ona hariçten yardım yapmayı yalnız kanuni kılmaz, belki bütün dünyanın demokrat memleketleri İçin bir vazife haline sokar. Bu sebeptendir ki Rtısyanjn yeni hareketini, Yu-goslavyrıya karşı şiddetlenen tchdltllerinl biz daha ziyade bu memleketin içinde patlatılın ası Arzu edilen bir dahili harble •-lâkalı görüyoruz. Yoksa anladığımız mânada bir harici harbin organize edileceğine daha az İhtimal veriyoruz.
hassa zırhlı birlikler ve hava kuvvelterl katarak Yugoslavya-yı her ne pahasına olursa olsun, ortadan kaldırmak ve komünist dünyada baş gösteren ikilikleri tasfiyeye kati zaruret duymuş bulunuyorlar.
îkinel şık, yani Birleşmiş Milletlere dahil olmıyan komünist peykler yardunlylc Yugoslavyaya saldırmak kararı da ancak Mosko vurun bu ikilikten çok yılmasının ve onu her ne pahasına olursa olsun, tasfiye zaruretini duymasının bir neticesi olabilir. Yoksa hayati oltnıyaa meseleler İçin, nerede olursa olsun, resmi ve aşikâr bir harbin
Tl ta Be Moskova arasındaki ‘ anlaşmazlık bidayette komüulst . dünyanın demokratlara karşı her gün oynadığı oyunlardan bir başka numara telâkki edilmişken, buğun Macar ovalarından Yugoslavya ' hududuna yürüyen tanklardan ! bahsediliyor ‘ Demokrat dünya bakımından ’ şimdiye kadar biricik faydası ' Yunan asilerine yapılan ynrdı-* mm eksilmesinden dolayı bunla nn temizlenmesine ve yola getirilmesine inhisar eden bu ih-1 litaf; Kominform içinde başkalarına fena misaller vereceği I-' çin, her halde Moskovanın çok 1 sinirine dokunuyor ve ba hale çıkmasına Rusya taraftar qio-1 bir son vermek içlıı elinden ge-1 leni yapacağı tabii bulunuyor. ’ Fakat bu hal Sovyetler! hakiki ’ mânada bir htrbe şevketler mlî 1 Yani Kızılordu tankları ve sl-ı lâhlı birlikleriyle Yugoslavyaya bir holde bulunan istiklal şava-l girip çatır çatır harb ederek bu şı ruhunun er geç intibaha ge- asi komünisti ve onunla birllk-leceğıne vc bu sayede bugünkü'te Yugoslav t a ra i t arlarını tedl-kayıtsndık ve şuursuzluğun Ke-|bc kalkışır mı? malisi rejimimizin şiarı olan Peşinen soyJiyelim ki Sovyet-inkılâp hamleleriyle silinip sil- ler bu çeşit açık harblcrden pürülecegtne inanırım. i hoşlanmazlar- ve daima kaçın-
Bu İtibarla şimdiden mesul boşlanmazlar ve bundan makamlarla serbes iş arlnmln- dalma kaçınmışlardır. Çok
rınuı İşbirliğini» doğru yol al- kolay ele geçlrecelkerir.i
mağa başlarsak İdealin tahak- j zannettikleri 1949 kukuna doğru birinci merhale-( kİ Finlândiyaya taarruz ve -------—
yi katetmlş oluruz. Başlangıçta kendilerine hücum eden Hilier-, sağlam olmıyan Sovyet iktisabı! işbirliği şu şekilde tasavvur Je —’ ' *■ " ” * **’ 1
olunabilir. .Z-------- ----
Şemseddtn Günnltay Kabine- çındılar. Onların prensipl şu-. mm d an çok hayati bir Iş oİ8a «ince pek isabeti! olarak ka-'dur: bile, dünya stratejisi bakımın-
rarlaştmldığı veçhile Devlet Dahili bir harb çıkartmak ve- dan bu derecede ehemmiyet ar-İşictmeterl Ekonomi Bakanlı- r» beşinci kollarla hükümeti ıs zrtmez. Daha büyük ve yorucu ğından ayntarak yeni teşkil yapamıyaeak hale getirdikten 1ş]er asıl Yugoslavya'nın İşga-olunan .Devlet İşletmeleri Ba- b,r kurtarıcı gibi İse mü- Ünden sonra başlar
kanlığı» na tevdi olunur. Fakat dahale etm‘-’k ve «•y**™* Hulâsa, hangi bakımdan tel-ti __ . . I i..ı__a_o___i^V .UlU.c «^4 ll.tr.-
I bu Bakanlık İşletmeleri şirndi-| ye kadar Ekonomi Bakanlığın- ^u tPrcnsjPjp peşinden
[da görüldüğü veçhile büro hra- *" tik usul dairesinde İdareye devam ederse reforma yalnız isim değişikliğinden ibaret kalır Halbuki asıl maksat devlet işletmelerinden kırtasiyecilik, memur zihniyeti yerine şshsî teşebbüsün en büyiik kuvvetini teşkil eden müteşebbis ve dinamik bir zihniyet ikame etmekten İbarettir.
Bu gayeyi temin için Devlet! İşletmeleri Bakanlığında İcra' ve idare kuvvetini temsil eden Bakanın yanında İktisadî ihtisası temsü eden bir İktisat Şû-1 rası bulundurulmalıdır, iktisat Şûrası ekseriyet ltibarile Uca-' ret ve iktisat hayatında fim başarılarİle temayüz etmiş, dürüst ve dirayetli İş adamlarından mürekkep olmalıdır. Bunlar muhtelif ticaret odalarlle muhtelif meslekî teşekküller tarafından gösterilecek olan namzetler meyanında Heyeti Vekile tarafından Lntahap o-lunur. Bu, İktisat şûrasının tabiî reisi Devlet işletmeleri Bakanıdır. Bütün işletmeler direktifleri bu İktisat şûrasından alacaktır, şûra tarafından İttihaz edilecek olan kararlara karşı Bakanın .Veto» hakkı o-lacaktır. (Bakan) millete karşı mesul olan İcra heyetinin mümessili olmak ltlbarile uygun görmediği kararlara karşı veto hakkım kullanmak mecburiyetindedir.
Fakat yukarıda izah olunduğu veçhile bürokrasiye, memur saltanatına karşı ancak yarım tedbir sayılan bu tesviye sureti ideale doğru ancak birinci merhaleyi teşkil edebilir. Daima göz önünde bulundurulması lâzım gelen ideal, iktisat işlerinin. siyasetle, devlet idare-siyle alâkası olmıyan adli işler j gibi icra kuvvetinden büsbütün İzmir Fuınnın açılış resminde Ticaret Bakanı nutuk söylüyor. (Foto Hamza Rüstenı — tamir) ayrılmasıdır.
O zaman tkUsarli işlerini Ida- yanında dördüncü kuvvet ola-re eden kuvvet, devlet şûrası,'rak bir de İktisadi kuvvet bu-I divanı muhasebat gibi doğru- hmacaktır.
_______________________________________________________,____| İktisadi teşekküller Millet beden milyarı mütecaviz yegâne mümessili olan Büyük namına hareket eden muhtar olacak bir iktisadi şûraya bağlı olursa devlet idaremizde, bu teşekküllerin bürokratik malı uvveticr, hlyct ve karakteri ortadan kal-
mesul elinden olmakla
. maz.
| Çünkü bir defa böyle bir hara Moskovanın. kanunun hudutla-' n İçinde görünüp kanuna aykırı hareketler yapmak prensipi-ne uygun değildir. Bu harbden sonra Rusyanın Birleşmiş Milletler topluluğundan piliyi pırtıyı toplayıp ayrılması lâzımdır. Bu İse bizzat bu topluluğun I-çlnde yaptığı sabotajlara mânlı olur. Taktiğine uygun değildir ' Bundan daha mühim olarak.* böyle resmi, dört cepheden taarruzu lcab ettiren harb. bil-* hassa Yugoslavya gibi. Rusya-* taşında-1 don hayli uzakta İkmal lstiyefi taarruz ve ’ harbler, zaten pek düzgün ve I
mücadele hariç olmak üzere dlyatını çok sarsar. Yugoslavya Sovyet’ler bu çeşit harbden ka- meselesi ise Kominform bata-
, nıtııuiin çvs ııuyubi un uu» Jİ—: bile, dünya stratejisi bakımm-
veçhfle Devlet' Dahili bir harb çıkartmak ve- dan bu derecede ehemmiyet ar-[
Aylardır Sovyetler Yugoslav-
i tik edilirse edilsin; Yugoslav-yanjn içinde süratle gelişecek bir kıyam hareketi, bir dahili i harb hazırlanmamış ve yüzde yüz tahakkuk ettirilmesi sağ-' lanmamışsa, Rusyanın peykleriyle de olsa. Yugoslavyaya saldırması pek düşünülemez. Zira nüfusu, milliyetperverliği ve barbdeki çetinliği tanınmış o-)an Yugoslavya, aynı zamanda
J koşmaktadırlar, Öyle anlaşılıyor kİ bir taraftan Titonun işin! sağlam tutması, diğer taraftan Yugoslavyadakl büyük milliyetperver kütlenin Rus boyunduruğuna girmektense milliyetçi, Titoyu desteklemeği daha mu- , vafık bulması, nihayet Yugos-Havyanın bir tehlike halinde -j... ---------
Garplı demokratlarla anlaşmak ( Garplı demokratlann da yakın ve birleşmek yoluna sapması komşusudur. Böyle bir taarruz ihtimali Sovyetlcri daha ileri ( karşısında Titonun meselâ Ge-gitmekten alıkoyuyordu. Şim-' neral Mihaüovlç veya bizzat di selserini yükselttiklerine ( kendisi tarafından Yugoslavya-göre, ya Yugoslavya’da Ti- ' nın dağlık sahalarında tertipte aleyhtarı bir cereya- ‘ liyeceğl bir mukavemet harekenin bavlıyacağına ve dahili tini aylarca idame ettirmesi hiç bir harbin patlıyacağma kani de zor olmıyacaktır. Böyle bir bulunuyorlar: yahut da Maca- mukavemet ise Garbi) Mütte-rlstan, Yunanistan ve Roman- flkjer vc bilhassa Amerika tayadan topLıyocaldan bir kısım rafından derhal desteklenebilir, kuvvetlere Kızılordudan da bil- Yunaıılstana yapılan yardım,

30 AEustos’da
29.298
bilete
2.507.000
lira ikramiye
MEVLÛT
Merhum Eczacı
EŞREF NEŞET USMAN
V E
FATMA LEMAN USMAN’ın ölüm şenel devriyeleri münasebetiyle 26 Ağustos 949 cuma günü ikindi namazını müteakip Yeni Camide mevlüdu nebevi okutulacağından kendilerini se venler ile İhvanı dinin teşrifleri rica olunur.
Açık Hava Tiyatrosu
3 Eylül cumartesi akşamı e-mekJl Sahne sanatkârları menfaatine verilecek müsamerenln biletleri Şehir Dram Tiyatrosun da ve Necmi Rıza mağazasında satışa çıkarılmıştır. Şehir Tiyatrosunun, Türk musikisi sas ve ses sanatkârlarının. Operet, revü ve bale heyetlerinin İştira kiyle tertip edilen bu müsame-renln geçen sene olduğu gibi rağbet göreceğini ve beğenileceğini ümit ederiz.
nnı ihtisarca vc ibreten össal-rin arzedlyonım:
Meşrutiyet zamanlarında
1&08 Meşrutiyetini müteakip ölçüsüz hftrriyete kavuşan saray lakımı dahi ana. baba, kardeş ve akraba zıddiyetinin Uk nümün elerin! ve misallerini göz lere soktular. Gözlerimle gö-düm ve gazetelerde okudum.-İkinci Sultan Abdülhnmldin büyük oğlu İttihat ve Terakki Cemiyetine bir telgraf çekmiş, â-zasmdân imiş sibl sözlerde siyasi bir teşekküle flörtler yapmıştı. Bir de o heyecanlı günlerin bir gecesinde verilen bir temsilde gördüm: Orada ve localarında bulunan bazı şehzadeler Sultan Hamldl gösteren bir sahnede ona söylenen acı sözleri halktan daha ziyade bir pervasızlıkla alkışlamışlardı.
Bunu dia yakinen biliyorum: 31 Mart gürültülerinde babalarını bırakıp şurada burada ihtiyarı fkamet eden efendiler «Babanız acele sizi İstiyor» em -1 rlne inlnyad etmemişler babalarının yanma uğramamışlardı ve bununla kendilerine verilecek olan servetten mahram kata rak o paralan resaireyi yabancılara terketmişierdL Yoksa sarayında sakladığı bütün nakti ve mücevheratı babaları onlara vc kızlarına verecekti. Saray hal kına taauûk eden başka türlü tuhaflıklara da $ahit olmuştum: Mektebinden çıkar çıkmaz ■mm-ya il ilhak ve tâ sonuna kadar senelerce sarayda kalan ve bir sürü nimetlere kavuşan bir bey efendi korkudan mıdır nedir bil mem gözünü yummuş ağzını aç mıştl Sultan Hamldl çekiştiriyordu ve ittihatçılardan saraya gelip gidenlere «Aman bu herife emniyet olunmaz, dikkat ediniz» gibi vecizeler savuruyor du. Aynı adamın bana kaç defa Sultan Hamidin sayesinde e-fendi oldum pantolonum delik deşikti beni sarayına aldığı zaman dediğini hâlâ unutmuyorum. (Hayatta olsaydı İsmini
Yalova kaplıca,sumda leda-vkie bulunduğum esnada musap olduğum «Heraeroit* ten elektrikle ameliyat yanarak hayatımı kurtaran sayın profesör doktor Nüzhet Şnkir Dlrisoy ve muB’dnl doktor binbaşı Necip Dinç'e gazeteniz vasjtasiyle teşekkürü bir borç bilirim.
İismir -muhatız alayı subaylarından önyüzbaşı Selim Diphımm
Bugün matinelerden İtibaren
•£) R E Y Y Aöa bu5nık ffhn t5i”,pn
1 - VIRJ1.MYA KAPLANI
JÖEL Mc CREA — BRIAN DON.LSVY ı Türkçe)
2 - SEVDİĞİM ADAM
Izmir fuarının açılış resmî
t


1
>A LU FİNO — ROBERT ALDA.

kar. İktisat şûrasına seçilecek heyetin elinde olacaktır. Bu olan zevat ilim, tecrübe ve İh-1 heyete tâbi olacak olan işlet-Usas erbabından mürekkep olacaktır. İdari veya siyasi hiç bir nuruz ve tesire tâbi olmıyacak, emir vc ferman tek bir şahsın, tek bîr vekilin değil, siyasi kaygılardan âzadc mütehassıs bir t bütün kayıtlardan âzade kalır.
meler âdeta salısı teşebbüsler gibi teknik ve ihtisas erbabı tarafından serbes bir surette İdare olunur ve bu suretle bürokratik idareleri felce uğratan
MM
Bugün matinelerden itibaren
I -ölüm Dansı (Renkli)
2 - Sarışını Kaçırma
DEVLET DEMtRYOLLARl İLAMLARI
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satın alma konuiyonundan :
31 ağustos IMS tarihinde çarşamba günü saat on birde kapalı zarfla eksiltmesi yapılacağı ilân olunan 11 kalem ceresknl ve adi zincirin eksiltmesi görülen lüzuma binaen bozulmuşta*-______________________ 12401
Milli Saraylar Müdürlüğünden
1 _ Milli Saraylar müdürlüğü ihtiyacı için açık eksiltme yollyle (16) ton Rumeli malı mangal kömürü satın almaca itte.
3 — Alınacak kömürlerin tahmin olunan tutan (3200) liradır.
3 — Eksiltme 3 eylül 1&49 pazartesi günü saat (15) (le Dol mabahçede Milli Saraylar müdürlüğünde toplanacak olan Ko-mlsyoo tarafından yapılacaktır.
4 — Bu alıma dair olan şartname tatil günleri dışındaki günlerde Milli Saraylar Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girecek olanların (240) liralık mallandığı alındı» ve ticaret odasının (1919) yılı kayıt belgesi İle 5-S-IS49 günü saat (*15> e kadar Komisyona başvurmaları lâzımdır.
(12116)

| Günün Mevzuları |
j Günün Mevzuları |
llktisadî kalkınma-
______:ıı,_____ı.
İlkokul vekil
öğretmenleri
mızın ilk şartı
Acıklı durumlarını maarif şûrasına bildirdiler
Lıgilizler çocuklara cinsî terbiyenin verilmesi taraftan
Zihniyet ve ahlâk değişikliği
İktidar mevkiinde bulunan hükümet çok geniş bir görüşle, İktisadî kalkınmamış hakkında Mr anket açmış re gerek fikir, gerek »damlan Ur bir danışmaya müracaat etmiş bulun-■mktadır. Bütün ve en selâhi-yrUl mütehassısları hükümet i cihazı İçinde, hatu millet tntt-I Bslnde toplamış olmadığımız I İhtimalini derpiş ederek, dışarI da kalmış kıymetli vatandaşla-Ç, nn da mütalâalarından fayda-li 'ummak yerin dedir. Bu çığın ’^tetemli olarak açtan bulunan İT Şemsettin Günaltay hükümeti L en samimi takdir ve şükrana k lâyıktır.
, Genç re dinamik ve ayni za-' manda bilgili re fikren Olgun i ticaret ve ekonomi bakanı iş , muhitimlrin en büyük tereddüt
■ mevzuunu açık ve kati beyan-lan ile izah ettiler, devletin hususi teşebbüse düşman olmadı-
| gmı. bilâkis rejimin bilhassa hususi teşebbüse, fertlerin bilgi, | enerji ve sermayesine güvendi-| ğinl vatandaşların kazancının || milletin servetinin, devletin [] kudretinin membaı olduğunu I söyledi.
Bu sözler iktisadi kalkınma-h mızm esas şartlarından biri o-
■ lan .İtimat» mefhumuna lâyık | olduğu ehemmiyetin verildiğini i gösterir. Teknik şartlardan, I maddi unsurlardan fazla ve j bunların başında bazı mânevi
imlileri temin etmek, fktisaden j kalkınmamızı hazırlayan bir hükümet için, vazifedir.
Biz, açılan ankete verecegi-| mlz cevaplara bir mukaddeme • ..olarak, mevzuun manevî, ahlâ-( ki fakat zaruri baa tarafları üzerinde durmayı faydalı bulmaktayız.
iktisadi kalkınmamızda hususi teşebbüs ve sermayenin, hattâ yabanca sermayenin payları büyük olacağı herkesçe, yakın geçmişin bazı inatlarından I vazgeçilerek, kabul edildiğine ; göre, gerek hususî sermayeyi, İ gerek yabancı sermayeyi mem-
• tekel iktisadiyatına hizmet e-ı der duruma sokmak için, ser} ma yenin her şeyden evvel .em-I niyet» aradığını hatırlamak lâ-
• «imdir.
Düne kadar bu vecibe belki ' tamamen anlaşılmış değil ve İl sabit fikirler, amatörce düşünceler. geçici menfaat endişeleri geniş ve devamlı memleket ! men ra,t elerini feda ettirici bazı I hareketler doğurmakta idi. Hat ■ tâ bir ara, belki istenmiyerek, | muhakkak bil innıiy erek. d evle-| tin hususî teşebbüs ve serma-| yeye ve bilhassa yabancı sermayeye düşman olduğu hissini ' veren icraata bile tesadüf edildi.
Bunlar arasında uzun bir mâzi.ti ve milü teşebbüs ve ser; mayenirı bir âbidesi olan «Şlr-I keti Hayriye» nin. henüz rûş-i tünü ispat etmemiş olan «Dev-l iet Denizyolları» na yutturul-■ , ması ve meselâ İstanbul Elek-trlk ve Tramvay Şirketinin, bel f kİ zaruret olmadan .ecnebi ser, mayenln elinden yüzde yüz dürüst rayıimıyaeak şartlar ile, alınması, umumi olarak sermaye re teşebbüsün nasıl bir ha; vaya muhtaç olduğunun her za-ı man anlaşılamadığını gösterir.
Bu icraat arasında «Varlık r vergisi» belki yanlış, zararlı bir zihniyetin şaheseri sayılabilir. Bütün bu mâ ti yi ve bilhassa I zihni ye ti tasfiye etmeden, ik-, Usa d i kalkınmamızın, mânevi, “ nıhî zemini hazırlanamadan, , millî sermayelerin İşe. memleketin kalkınmasını sağlayıcı işi »er® yatırılması ve yabancı ser-«sayelerin bize gelmesi temin I edilemez.
Bugün Türkiye bahşettiği lm-I kânlar ve siyasi istikrar bakıl «undan bir çok memleketlerde,
• kendilerini emniyette hlsset-
( mlyen sermayeler İçin bir
«sığınak. rolü oynamalıdır. ' Halbuki, karaborsadaki döviz
; rayiçlerine bakılırsa, aksine
memleketimizden sermaye kaç-| maktadır
Karaborsada serbest ve kıymetli dövizlerin yükselmesi, an, cak fazla talep İle izah cdilebl-? lir ve bu talebde servet ve ser-mayclerinl kaçıranların hissesi
olduğunu tahmin yerlndedir.
Demek H. elân, ban hususi vaziyet ve şartların rolünü unutmamakla beraber, sermaye kendini tamamen emniyette hissetmemektedir. Bu hâdisede mesuliyeti emniyet etmlyende değil, emniyet telkin etmlyende aramak lâzımdır.
Geçmişteki bazı icraat, maalesef. bu emniyeti, bir dereceye kadar, sarsmıştır, Şimdi bir nevi «iade! itibar» İçin ileride, kanuna, hakka, medeni dünya-nm telâkki ve teamüllerine uymayacak hareketlere imkân verilmeyeceği. herkesin eanı gibi, malının da. keyfî karar re İcraatın kurbanı olmıyacağı, tizini senelerin mahsulü olan bir teşebbüsün hayatına bir cümlelik bir karar ile son verilemiye-ceği, bu memlekette gelecek nesillere, ahfada devredilecek işler kurulması mümkün ve lâzım olduğunun umumi bir kanaat olarak, yerleşmesi lâzımdır.
Bu hava yaratıldığı takdirde, hem şu veya bu şekilde, teraküm etmiş olan millî sermayeler iş, belki sanayi hayatına atılır, hem de yabancı sermayeler memleketimize sığınır ve İktisadi kalkınmamıza İştirak ederler.
Türkiye teşebbüs ve sermayenin sığınacağı en geniş imkânla-n bulacağı bir muhittir. Hükümetimiz bunu anlamış ve zararlı bir zihniyetin tasfiyesine karar vermiş bulunmaktadır. Fakat devletteki zihniyet İnkılâbına mnkabD, İş muhitimizde de bir ruh ve ahlâk değişikliğine fhtlyaç vardır. Bunu da ayrıca tahlil edeceğiz.
Oevat NİZAMİ
7000 ton buğday daha öbürgün geliyor
Haber aldığımıza göre Kana-dadân ithal edilen buğdaylardan 7000 tonluk bir parti dalıa yolda olup bunu taşıyan Yunan gemisi cumartesi günü limanımı za gelecektir.
Stratosfer uçakları
45 uçak, Amerika-dan Ingiltereye geliyor
Londra 24 (AJL) —- Geçen hafta Sonu arizema'da Tucson’ dan kalkan Amerikanın 45 Stra tesfer bombardıman n çağın m bugünlerde küçük gruplar halinde İngiltere ye indikleri, İnli il teredeki Amerikan hava kuv •etleri genel karargâhından bO-dirilmektedir. İlk defadırld in-gü tereye bu çeşit uçaklar gelmektedir.
Uçaklardan bazı gruplar Barın uda adalarına uğramı^lnr bazıları da İzlanda yolile gelmişlerdir. taglltereye yapılan bu ziyaretin maksadı pek anlaşılın a-mıştır.
Teias'da Furt Sorth'da bulunan Amerikanın sekizinci hava ordusu genel karargâhına göre bombardıman uçakları İngiltere de 90 günlük bir nntreman yapacaklardır. Fakat Londrada söylenenlere bakılırsa bu filo şimdiye kadar Ma rhamda üslenmiş bulunan üstün uçarkale-lerln yerini alacaktır.
Nevyorkta haham mektebinin damında dinamit bulundu
New-York 24 fA.A.) — Dün Nevyork*un Brooklayn mahallesinde haham mektebi olarak kul fanilan beş katlı bir hinanın damında 38 paket dinamit bulunmuştur. Polise göre bir kaç a dayı havaya uçuracak miktarda olan bu dinamiti 16 yaşında bir çocukla iki arkadaşı geçen hafta Newjersey’de bulmuş ve bununla bilâhare oynamak üzere dama yerleştirmiştir. Dtnamit-ferin yanında dokuz da kapsül bulunmuştur
Mektebin 300 talebesi vardır.
İlkokul vekil öğretmenlerinden birçoku tarafından gönderilen şu mektubu aldık. eMkut-bu Maarif Şûrasının dikkatine arzedlyoms:
Müh Eğitim şûrası topluıti)*-rmda ilkokullardaki vekil öğretmenlerin korunması esasına ehemmiyet ile dokunul ocağını umuyoruz. M11H Eğitim Şûrasının toplantılarına başladığı şu gimelrde güe önünde tutulması ve ürerinde durulması gereken bir variyet! İlkokullardaki vekil öğretmenlerin durumudur.
Şehir ve köylerdeki ilkokullarda vekil öğretmenlik yapanlar arasında 9/10 seneden beri bu vazifede muvaffakiyette çalışanlar vardır. Ve bunlardan çoğunun mesleki ehliyeti müteaddit müfettiş raporlarlyle de anlaşılmıştır. Buna rağmen her türlü mahrumiyetler içinde çırpınarak hiç müktesep bir hak edinmedikleri ve İleride tekaü-diyeieri de olmadığı gibi yazm okulların tatili zamanlarında maaşları da işlemez. Bu durumla her sene tatil aylarında bir çok gçülüklcrie karşılaşmak ta-
tngiiteredc yapılan bir istatistiğe göre İngilizlerln % 76 sı, mekteplerde çocuklarına cinsi bilgiler hakkında dersler verilmesini istemişlerdir.
Resmi olarak yapılan tetkikte, muhtelif vazifelerde olan 2000 kişiye bu mesele hakkında sualler sorulmuş. neticede 2000 kişinin yalnız *5» 15 1 çocuklara. cinsiyet hakkında bir bilgi verilmemesini Deri sürmüşlerdir. %9 u da bu hususta bir fikirleri olmadığını söylemiştir.
Çocuklara cinsi bilgiler hakkında bir şey öğretilmemesi tarafını tutanlar 45 yaşından yukarı olan kimselerdir. Daha genç yaşta olan kimseler, çocukların bu gibi bilgileri kulaktan kapacakları yerde doğru olarak öğretmenlerinin daha faydalı olacağını ileri sürmüşlerdir. Suallere cevap veren bir ebe. 26 yaşına gelinceye kadar, cinsiyet hakkında hiç bir bilgiye sahip olmadığını itiraf etmiştir.
Hayatın başlangıcı hakkında 26 yaşına kadar bir şey bilmediğini itiraf eden ebe şunları söylemiştir: «Ebelik mesleğine atılıncaya kadar, babanın yeni doğan bir çocukla bir alâkası olduğunu bilmiyordum.»
asil
Bunların lehine yapılması istenilen tek şey muayyen müddetlerle çalışmış ortaokul yardımcı öğrenmenler hnkkmda Mini Eğitim Bakanlığınca son r.amanla.rda tatbik edilen
öğretmenler kodrosuna alınma- , smm kendileri hakkında da ye-rlne getirilmesidir. Bu öğret-1 menler yurdun her hangi bir ücra köylerinde öğretmenlik yapmağa da razıdırlar.
Senelerden beri vazifelerinde alıkonulmaları ttyakatlertrre delil olan ilkokullardaki vekil öğretmenlerin üstelik müfettiş rapoı-larile de mesleğe ehliyetleri sabit olduktan sonra bun-iarm korunmaları çok yerinde olsa gerektir.
Milli Eğitim Şûrası toplantı-■ kırın dan her hangi birinde bu konuya önemle temas edılece-1 iğini ve mağduriyetimize son ve-irilecek bir neticeye varılmasının e öze t ileceğini büyük ümitlerle temenni ederiz
Sarhoş olan âma
Vlevcland (AP.) — Yeniden dünyayı görebilmesini sağlayacak bir ameliyat geçireceğine dair müjde plan bir âmânın sarhoş olup sokaklarda dolaşmasını kabahatli bulur musunuz?
Buranın hâkimi B. Jackson. böyle bir vaka ile karşılaştığı zaman suçluyu, suçsuz ilân etti.
44 yaşındaki John Teny, şehrin ortasında, âmâ olduğu halde sarhoş bir halde bulunmak suçuyle hâkimin karşısına geçtiği zaman şunları söyledi:
«Vaşingtondaki bir arkadaşım, gözlerimi tekrar bana iade edecek bir ameliyat geçireceğimi bana müjdelediği uman sevincimden sarhoş oldum »
' Hâkim, kendisine muvaffakiyet temenni ederek, serbest Takti.
bı-
AKŞAM
Abone bedeli
Bir gemi havaya uçtu
2 gemi daha battı, bir çok depolar yıkıldı
Hong - Kong 23 (A-A_> — ÇungU adındaki gemi 4000 tonluk cephane yükünü boşaltırken infilâk, ederek havaya uçmuştur. Vaka mahallinde bulunan iki gemi batmış ve şehrin bir çok yerlerinde yangınlar çık iniştir.
Ölen re yaralananların sayun oldukça yüksektir.
İnfilâkın şiddetinden depolar yıkılmış ve evler yerle bir oJ-ı muştur.
Koynunda yılan beslîyen kadın!.
Hayvanlan Koruma Cemiyetimle gördüklerim
«»»»I Yazan : Cemaleddin Bildik
IAna sütüne karşı vahşîyane tedbirler — Toplanan alet ve takımlar — Zengin bayanın her gün et yiyen — Kanaryayı yiyen kedi — Senede 5-6 bin kedi ve küpe öldürülüyor! — Genç kızın kış uykuluna dalan sincabı..
Beni intizar salonuna alan hademe, «Doktor beye haber vereyim* diyerek yanımdan ayrılınca duvarlarda asılı resimleri, camlanmış yazıları, İpe takılmış bir sürü İşkence aletini tetkike koyuldum.
İsterseniz evvelâ şu camlanmış yazıya bir göz atalım. Tür-I kiye Hayvanlan Koruma Cemiyetinin kuruluşuna alt olan bu resmi müsaadenamede cemiyetin kuruluş gayesi şöyle tesblt edilmiş bulunmaktadır:
"Hayvanata, karşı gayri insani muamelâtı menetmek, bilâkis hüsnü muameleye teşvik eylemek hususunda vesayada bulunmak suretite bunların âlimini mümkün olduğu derecede tehvîne çalışmak."
22/7/1940 ta teessüs edilen bu cemiyetin, hayvanlara eziy-yet edilmesine asla göz yummadığını, salonun yan duvarlarından birine müsadere olunarak dizilen ve hpesi de birer işkence aleti olan muhtelif ağızlık, gem, dikenli boyunluklardan da anlamak mümkün...
Ana sütüne karşı vahşiyane tedbir
Burada bir eski ayakkabı altı görüyoruz. Bu kösele parçasının üstü uçlan arka taraftan çıkmış bir sürü küçük çivi ile doldurulmuş ve âdeta bir tel fırça haline getirilmiş! Bunun ne olduğunu, kenarına iliştirilmiş olan etiketteki şu üç dört satır yazıyı okuyunca anlıyoruz:
^Anasından meme emmemesi için buzağının alnına bağlanır vc anasının memesinde yaralar açılmasına sebebiyet verir.»
Çivili kösele parçasının yanında yine aynı büyüklükte bir biçimde bir teneke parçası var ki kenarları köşeli fistolar şeklinde kesilen vç sonra bu köşeler yukarıya doğru kaldırılarak çivili köselenin bir benzeri meydana getirilmiş!
Bunlar, buzağıyı ana sütün- ■ den mahrum etmek için yapılmış birer işkence aletidir: Kenarları sivri ve keskin teneke 1 ite ince uçlu çivilerle bir fırça ’ haline getirilen kösele parçası buzağıların ahnlanna bağlanacak ve karnı acıkan yavru hayvanlar gidip analarının ( memelerine sokulmak isteyince alınlarmdakl çivileri ve sivri teneke uçlarını memeye sapladıkları için süt emmek yerine analarından ya tekme veya boynuz yiyecekler... Bu tedbire başvurmanın sebebini, buzağının hakkını ana memesinden ' güğümlere indirip pazarda bir kaç kuruş daha fazla süt parası almak teşkil ediyor.
I Ne vahşiyane bir tedbir!..
* Bu arada üstlerindeki etiket-
Muayeneye getirilen bir sıpa
lerde «gayri kanunî ve gayri insani olarak yapılmış» cHye yazılan bir çok gemler, tasmalar ve kösteklerle ağızlıklar da görülmektedir. İşte bir ucu sivriltilmiş şemsiye teli ve yanında da onu atmağa mahsus lâs-tlkli bir makara... Etiketinde şu satırlar okunmaktadır:
ı «Çocuklar kuş vurmak için kullanırlar. Lâkin bu nevi sivri
1 demir aian âletler yalnız kuş,1 kedi, köpek gibi hayvanatı öl-düm.eyip küçük çocukları da öldürebilir.»
Cemiyet, bu kabil zararlı alet ve hayvan takımlarına nerede raslarsa müsadere etmekte ve sahiplerine de nasihatlerle hayvan sevgisini aşılamağa çalışmaktadır.
karşı İğne yaptırmak İstiyorum köpeğime...
İğnesi yapılırken o üâve ediyordu:
_ Doktor bey! Bir çok dostlarım köpeğimin çok semiz ve kuvvetli olduğunu söyllyerelr her gün et vc et- suyuna papara yedirmemekliğimi tavsiye ediyorlar. Ne dersiniz"’ Biraz da sebze püresi versem iyi olur mu?
İnsanların talihlisi olduğu gibi hayvanların da talihlisi vardır muhakkak... Neteklm et bulamıyan bir çok insanlara karşılık her gün et ve et suyuna papara yiyen köpekler (ıe var işte... Zatne bu derece takıp takıştıran bir kadının köpeğine siyah havyar vermediğine şükretmek lâzım! Zengin kadın, köpeğine meccanen yapılan kuduz İğnesine karşılık para bırakmak istedi. Kendisine cemiyetin bu gibiler için ayırdığı ağızı kiliıh kutu gösterildi. Gönlünden ne kopacak diye dikkat kesilerek önktım. Kutuya kaç kuruş attı t-f'-' '.irsiniz? Sadece bir yirmi beş kuruşluk!..

YAZAN ADA SALV!
ÖNÜMÜZDEKİ CUMARTESf 6ÜNCJ .
AKŞAMA OKUYACAKSINIZ?.
Her gün et yiyen köpek!
İntizar salonundan doktor o-
dasına girerken, yan taraftaki polikıllnlk bekleme odasında oturanlar göze çarpıyor. Kucaklarında kedileri, sincapları ve köjıcklerlyle gelmiş bir çok kadın ve erkek... Bahçede de atlarını. merkeplerini ve bunların yavrularını muayene ettirmek İçin bekleşenler...
Dr. Zühtü, bekleyen hayvan sahiplerini birer birer muayene odasına çağırıyor.
Kucağında bembeyaz, tüylü köpeği İle giren kadının lüksü nazarı dikkatimi celbediyor. Asıl dikkatimi çeken şey de kulaklarına taktığı pırlantan küpeler, göğsünde pırıl ptnJ yanan büyük plâk, iri tek taşlı yüzük. bileğindeki pırlantan saat Ue kolundaki altın bilezikler oldu. Kadının mücevheratına şöyle bir paha biçeyim dedim 100 bin liradan aşağıya İnemedim. Hasta köpeğini doktora muayene için getirirken bu kadının bu derece takıp takıştırmasına ne lüzum vardı bilmem,.
— Doktor bey! dedi. Kuduza
Ketliler
Bir delikanlı, koltuğunun altında sıkı sıkı tuttuğu kedi ile içeriye girerek:
— Doktor bey! dedi, işte bu i hain kedi yok mu? Benim şakır sakır öten kanaryamı çıtır çıtır yedi... Onu öldürmek istedim amma «kedi öldüren yedi yıl seyyiesini çeker» derler Bunun için öldüremedinı. Şunun hakkından siz geliverin.
Bu kedi, itiftf edilecek kediler yanına götürülürken doktordun öğrenmek istedim:
— Kedi ve köpek İtlafı devam ediyor mu? Bunları nasıl öldürüyorsunuz?
«— Senede dedi, klorferm De 5-6 bin kedi ve köpek itlâf ediyoruz. Dunlan bize Beien’.ye memurları toplayıp getiriyorlar.»
Belirdikleri hayvanları muayeneye getirenler içinde yılan besleyenlere de tasladığını söylemesi üzerine sordum:
— Çok mu?
•— Belki çok amma, buraya gelenler üç kişidir Bunlardan ikisi Kadıköyûnde. biri de Ak-saraydadır. Fakat o Kadıköy-den gelen kadının yılan besle-ylşi pek enteresan. . Koskocaman yılanı koyııunda sakbya-rok getirir.»
Kış uykusu
Ben doktorun yanından ayrılacağım sırada bir genç kız geldi. Güzel bir torba İçind.n çıkardığı sincabını masa üstüne koyarak:
— Doktor beyi dedi. Benim sincap kış uykusuna yattı. İki gündür ne yiyor, ne içiyor! Hareketsiz boyuna yatıyor.
Doktor kulaklığını taktı. Sincabın kalbini dinledi. Genç kız:
(Devamı 6 ncı sabitede)
M
Sahile 6
AKŞAM
25 Ağustos 1949
[EV - KADIN - MODA
Şeftali bolluğu
Şef talide kî vitaminler, şeftalinin faydalan
Aynı kumaş, aynı model elbise
Koynunda yılan besliyen kadın!..
Mahkeme Koridorların da
Bu işte benim günahım yok!
Baştarafı 5 inci sahifede)
— Bu uyku çok sürer mİ? sualine cevap beklerken sararıp soluyor, çocuğuna mühim bir hastalık kondurulacağmdan endişe eden bir anne şefkati İle safi dikkat kesiliyordu.
Doktor, işim bittrip de:
— Kızım, sincabınız kış uykusuna değil, ebedi uykusuna dalmış! deyince kızcağız hüngür hüngür ağlamağa başlamasın mı?
Şişlideki hayvanlan koruma cemiyetinin polikıllnlklnde daha çok enteresan şeyler gördüm. Bunlarla köpeklerin hassasiyetini ve sadakatini bclir-akaları da ayrıca yazarım. Cemaleddin BİLDİK
Bu yaz bütün meyvalar pek bol yetişmşitir. fakat en mebzul olanı şeftalidir Çarşıda pazarda mahalle aralarında satılan şeftaliler hiç şüphesiz kİ diğer meyvalar arasında en faydalı olanıdır.
Şeftalinin terkibinde dört tür lü vitamin ve birçok maden vardır. Meyvalardan aldığımız butun besleyici maddeler şeftalide mevcuttur.
şeftalide (A» vitamini başka hiçbir tneyvada inik i radadır. Bu nurunu arttırır, bulaşıcı hastalıklara karşı da yanıklık verir. Bundan başka şeftalide (B/l», (B/2ı. v« (Ci vitaminleri bulunur Bunlar da sinirleri kuvvetlendirir. Iştihayı arttırır. Sinirlerden hâsıl olan sancılan sızıları geçirir, yemeklerin kolayca hozmolup kana geçmelerine yardım eder.
Şeftalinin kabuğ çok vitamin vardır, güzelce yıkadıktan sonra kabuk lan ile yenmelidir. Şeftali karaciğeri rahatsız olanlar İçin en büyük devadır. Safrayı akıtır ve yenilen yemekleri çarçabuk hazmettirir. Şeker hastalarına da çok faydalıdır. Tansiyonu o-' lanlar içinde bulunan (lod) aaıı istifade ederler.
Şeftalinin reçeli ve kurusu da kışın yenilince vücuda ayni faydayı temin eder. Reçelinin yapılması az çok herkes tarafından bilinir, fakat kurutulması pek taamınüm etmemiştir. Bunu da yapmak güç bir iş değildir.
Yarma şeftalileri soyup ortadan ayırarak çekirdeklerini çıkarmalı. rüzgârlı bir yerde güneşe sermeli. Sık sık altüst etmeli. Şeftaliler pek çabuk ku-rıır. Bunları ince sicim üzerine ler ellerinizde İken, ılık su ve dizerek rutubetsiz, hava alan sabunla yıkayınız. Havlu ile el-bır yere aşmalı. Kışta tıpkı ka- (erinizi kurular gibi eldivenleri yısı kurusu gibi kullanmalı.
Bunlardan başka şeftalinin cilt üzerine de büyük tesiri vardır Cildi beslemek, gençleştirmek. kırışmasına mâni olmak için lâzım olan bütün vitaminler onda mevcuttur. Bunun için yüze konulan şeftali maskesi bilhassa Kallforniyada çok kullanılır:
İki yarma şeftalinin kabuklarını ve çekirdeklerini ayıkladıktan sonra ezmeli. Akan suyunu yüze sürmeli, ezilen şeftali içine dört damla tatlı badem yağı damlatıp karıştırmalı. Tülbent üzerine yayarak yüze koymalı. 20 dakika sonra ılık su ile yüzü temizlemeli. sa giymek hakkını veriyor.
şeftali mevsimince her guıı yüze şeftali suyu sürmek ve hat tada iki gün maskeyi yapmak Cildi fevkalâde besler ve güzelleştirir.
I Müşküllere cevap i
Lâstik eldivenler
Beyoğlu. Salme: 1 — Lâstik eldivenleri uzun müddet da-yandırabllmek için şöyle kullanınız:
İşiniz bitliği zaman eldiven-
I kurulayınız Elinizden çıkarıp havadar bir yerde saklayınız. Eğer eldivenleri bir müddet kul-lanmıyacak iseniz kuruladıktan sonra üzerlerine talk pudrası serptikten sonra rutubetsiz bir yerde, bir kutu İçerisinde muhafaza ediniz.
j 2 — Ellerinizi her defa yıka-| diktan sonra aynı miktar limon ve gliserin karıştırılmış bir şişeden, bir İki damıa avucunuza akıtınız, sonra bununla elle-rLnizi iyice ovalayınız. Az zamanda elleriniz beyaz ve yumuşak olur.
Etekleri uzunca sevenlere yerden 28 - 30 santim, k.sa eteği tercih ederlerse de yeni moda yerden 40 santime katlar kı-
* Itugan ve podosuctien karışık iskarpinler modadır.
* Gelin elbfcıeleri açık pembe renkte yapılıyor. Duvak toı pembe tüldendir.
j * Siyah glâse deriden uzun eldivenler modadır. Bunlar gece elbiseleri ile giyilince omuzlan kadar uzun kullanılıyor.
* Renkli elbiselerle aynı renk deriden kemer takılacaktır.
* Kış elbiselerinde İnme kumaşlar tekrar moda olacaktır.
GİZLİ POLİS
fINGİLİZ CASUSU ASHENDEN»
Yazan: Somerset Maugham Tercüme eden: Vâ - Nû
Ask ve macera romanı
Tefrika No. 28 - - -
R, sustu; ellerini oğuşturdu. Hlyle yaptığını düşünerek, çehresi. şeytani bir sevinçle ışıldadı .
— Âşıkane bîr casusluktu onunkisi! Beni kadın alakalandırıyordu, bunu kestirirsiniz. Hedefim, erkekli Onun İçin; hakkında deliller elde ettirir ettirmez, kadını tevkif ettirdim, Ca-susiar kısmına onu koyabilmek iizere azami vesikayı elde etmeğe çalıştım.
R. ellerini cebine soktu. Kapalı dudakları, bir tebessümle Kırıştı.
— Holloway pek parlak yer değildir, bilirdiniz.
— Hangi hapishane parlaktır kİ?
— Dansözü ziyaret etmeden önce, sekiz gün kadar, kendi su-yite iyice pişmiş dljç bıraktnn,
Etli, patlıcanlı
yarını

Faydalı bilgiler
Yarım kilo kuşbaşı et, kilo patlıcan, bir çay fincanı pirinç, iki iri domates, üç dört kaşık sadeyağı, bir soğan almalı.
Etleri yıkadıktan sonra turfalayarak bir küçük tencereye yerleştirmeli, ortasına ayıklanmış küçük bir soğan koyarak hafir ateşe otutrmalı. Etlerin ü-zerlne küçük bir tabak koyduktan sonra tencerenin kapağını kapamalı.
Etler iptida suyunu bırakır, sonra suyunu çektiği zaman bir kaşık yağ ilâve ederek hafifçe pembeleştirmeli ve azar azar sıcak su akıtarak yumuşak oluncaya kadar pişlrmeli.
Diğer taraftan patlıcanları bir parmak eninde kabuk bırakmak, bLr parmak eninde kabuk kesmek sureliyle ayıkladıktan sonra bunları iki parmak eninde yuvarlaklara doğramalı, üzerlerine tıız seperck acı sularının çıkması için yarım saat kadar süzgeç İçerisinde bırakmalı. Patlıcanlar acı sularını salınca yıkayıp kurulamak ve kızdırılan sadeyağı İçinde pembe oluncaya kadar kızartmak, ve tencerede bulunan ellerin üzerine dizmeli.
Bu işlere başlamazdan evvel sıcak tuzlu suda haşlanmış olan pirinci almalı, bol su ile musluk altında yıkamalı. Domatesleri sıkıp süzgeçten geçlr-
Az yumurta ile büyük omlet
Omlet yapılırken az yumurta kullanarak iri bir omlet elde etmek için, yumurtaları çırparken İçerisine yarım kahve kaşığı pastaları kabartmak için kullanılan baklngden atmak kafidir.
Çok kirli camlar nasıl temizlenir?
Çok kirli olan camları temizlemek için, ortadan ikiye kesilmiş İri bir soğan kullanılırsa camlar derhal tertemiz eT pırıl pırıl olur.
İTOl'/.V^M TARİH BOYUNCA KADIN —ERKEK DEDİKODULARI
MüaUUl: Mehmet Zeki PÂKALIN
Tarihe dair yazdığı eserlerle lanın-mıj olan Mehmet Zeki pAkalın bu defa tarih boyunca kadın — erkek dedikoduları adile bir erer ııesrctml»tir Üç kızımdan ibaret olan eserin birinci kırmı Kadın — Erkeğe, ikinci kısmı Evlilik — Bekârlığa. UçtlncO kısmı da Kanın — Erkek etrafındaki (lir ve manzumelere dairdir. Kadının ne olduğunu anlamak için her erkeğin o-kuınası UUun gelen bir kitaptır. Ufak bLr fikir vermiş olmak için Hacreti Dav udun ju «ürünil nakletmek kâfidir Kata kadma dUjtn erkek at» tutulmuş balık gtbı çırpına çırpına ölür.
■ Acele Satılık ■
Bir Amerikan ailesine aİt pek az kullanılmış mükemmel, ıskaralı, fırınlı, ve altı ocaklı otomatik bir havagazı ocağı ile aynı evsafta bir frijider Amerika-ya avdet dolayısiyle satılıktır.
N()T: (Frijidere 11M lira İstenmektedir.) 84984 No. ya telefonla müracaat.
mell. Domates suyunu pirinç ölçülen çay fincanına doldurman ve başka bir tencereye koymalı, üzerine aynı fincanla bir buçuk fincan su İlâve etmeli, ateşe koyarak kaynatmall. Domatesli su kaynayınca etle patlıcanın üzerine dokmeli ve can Uranndan koc yıkanmış, hazırlanmış olan pi- (ma bagh ToparlaK rlnel rlf» rvnf 1 ır A nln rın iizeHne . . .. .. . ...
Sinirleri fena halde bozulmuştu. Gardiyan kadın, dansözün sinir buhranı üzerine sinir buhranına yakalandığını söyledi. Tam mânaslle bir dişi kaplan haline gelmişti.
— Pek çirkin bir kadın mı bu?
— Kendiniz hükmünüzü veriniz. Benim zevkime uymayor. Makyajını, tuvaletini yapınca elbette iyileşir. Büyük bir oyuna giriştim On seneden evvel bu zindan hayatından yakayı sıyı-ramıyacağını söyledim. Her hal de onu dehşete düşürdüm sanırım. Bunun İçin elimden geleni yaptım, İnkâr ettiğini tasavvur edersiniz; lâkin deliller elimdey di. Hesabının tamam olduğunu iddia eltim. Tam uç saat müddetle azaba soktum. Ninayet her şeyi ltıraitan başka çare bulamadı. Eğer Ehandta'yı Fruuaa-
para değildir, efendi karde-deşim. Onu kazanmak kolay nu sanıyorsun? El arabasiy-te karpuz satarken alnımın derisi çatlıyor Amma velâ-kin, para dediğin el kirtdi. Çalışır, kazanırsın, harcanır Hele avradı gön-cekince parayı gözüm görmez. On bin kâğıdım bile olsa cayır cayır har carım da yüreğim sızlamaz. Yalan mı b ulâflarım? Bende yalan yok, beyefendi kardeşim. İnanmazsan hastaneye git de; «Rasim sana şapka, iskarpin, boncuk aldı mı? Kac papel harcadı?» diye sor. Amma kahpe inkâr ederse orasına karışmam.
— O kadın hastanede mi şimdi? ■
| — Bu sapalı boyladı ha-j
' .........ı sö.v’J
— Lâkırdı dediğin nereden çıkar, beyefendi kardeşim?
— Anlı yamadım.
— Yani sen nerenle konuşursun?
— A Kzımla konuşurum tabii.
— Peki, ağandan çıkan lâkırdıyı yerine getirir misin, getirmez misin?
— Getirmeğe çalışırım elbette.
— Ya getirmezsen?
— Eh, olabilir ya, ' “ * bir mâni çıkar.
— Yoook. öyle söyleme. Karı değil misin sen? Verdiğin sözü tutmalısın.
— Senin gözlerin kararmış
galiba, ahbap. Et yiyemedin de tavuk karası mı indi yoksa? . ___________J____
Kelepçeli bileklerini kal- taneyi. Pir hakkı için dırdı, yumruklarının ter- hüyorum ki bu işte siyle gözlerini sıkı süa ovuş- bir günahım yok. beyefendi turduktan sonra dik dik abl. o gün çarşıdan sapkayfe baktı. filân aldıktan sonra’. «Haydi
— Üzerime iftira alma, bey biraz gezelim, muhabbet e-C
abi. Cam gibi görüyor benim delim» dedim, .r ’ “ °
gözlerim.
— O halde benim neremi kadına benzettin?
— Yoook. estağfurullah, bey abi. Valla da, billâ da sana göre etmedim ben o lâkırdıyı Lâfın gelişi öyle oldu da ağzımdan çıktı bir defa. Bos ver böyle şeylere. Benim iş karmakarışık. Yani senin anlıyacağın, avrat meselesi. Bunun içindir ki zihnimin içerisi bulgur kazanı gibi kaynıyor. Dinini imanını seversen doğru söyle. tamam dört defa mandepsiye bastırırlarsa öfkelenir misin, öfkelenmez misin? Masalı bırak da doğru lâf et amma...
— Nasıl bastın mandepsiye?
— Duuur. evvelâ sen benim sözüme cevap ver. Öfkelenir misin, öfkelenmez misin?
— Haydi, öfkelendim diyelim.
— Olmaaaz... Masalı bırak. dedim sana. Erkek değil misin sen? Avrat numarası-
belki
delim» dedim. «Bugün evd^2 çok işim var. Şimdi dursun OT da pazar günü buluşuruz,q gezeriz» dedi. Ona da eyval-> lah. Pazar günü sabahleyin saat dokuzda Aksaray tram-9* vay durağında buluşmak ı iz çin sözleştik. Sabahleyin er-M— kenden kalktım,tıraş oldum,>* giyindim, kusandım, tram^O vay durağına gidip dikiPQ dim. Saat on oldu, on bir o!-Q) du, ne gelen var, ne giden.’ti On ikiye kadar durdum,q karnım da açlıktan zil çal-t-mağa başladı, en nihayet b.ü rakip savuştum. Ertesi akşam fabrikanın kapısında bekledim, çıkınca yakasına yapıştım. «Ben seni Bayezit durağında bekledim, gelmedin. Demek ki lâfımı vanlış anlamışsın. Gelecek pazar Eminönünde buluşalım* dedi. Fakat gene gelmedi kahpe. Üçüncü pazar mahalle - -bicide buluşacaktık. Dükkâ-"^ na sabahtan girip oturdum, öğleye kadar can sıkıntısından mahallebi. dondurma vemekten oarsaklanmın 1-rnanı gevredi. Ertesi gün ge-

I Gebze Asliye Hukuk Yargıçlığından: Dosya No. su: 949/141 Dâvacı Gebzenln Mustafapa-; şa mahallesinden Mehmet kızı j ve Nusret karısı Hatice Biner. can tarafından kocası Erzunl-, köyünden'
rtnd de patlıcanların uacrlne pâdll o41u Nu3ret BtoeIean Qİty yerleştirmeli. Tuzunu atarak kapağını kapamalı, pilâv pişirir j gibi pişlrmeli.
(Etin ve patlıcanların yağı, pilâva kâfi gelir. > Sofraya çı- I kırılırken tekerlek bir tabağı I tencerenin üzerine kapamalı ve ---------------------------------
tencereyi başaşağı çevirmeli. ZAYİ — 219 plâkalı motor-T a bağın içinde altta kırmızı do-. sıkletin plâkası zayi olmuştur, mafesli pilâv, üzerinde kızar- Hükümsüzlüğünü *** ' '
raış patlıcanlar, en üstünde de etler bulunan bu yemeğin man- ‘ zarası da lezzeti kadar güzeldir.
hine açlığı boşanma davasında gösterilen adreste bulunamadığından mahkemece duruşmanın llânen tebliğine karar verilmiştir. Duruşmanın 19/9/949 tarihinde olduğu ilân olunur. 5646
_ İlân ederim.
Üsküdar Atlamataşı Atlas sokak No. 23 tüfekçi Sadi Torisel
mısın sen.' Avruı numarası- ■ . , . , _ _»
na öftelenmiTen adam er- “„blrH fmd^” »kekten savılmaz. Her hin Iattl J T'
bir zaaonu var*r. Erkeğin ! K“?!k07 fesinde bu-
öfkesi, karının yıllandır. an-; lusarakHk. Bu sefer de ladin im? Tutarsız avrat.
sanı dinden, imandan çıka- " " ’
nr. Karıya arasıra öfkeni göstermezsen yandığın gün-dU- Sen fazla öfkelenmiş- ' benden? Tatunuv*
. , , ....... mı»** canı Tınfnl Iromıniflin
sın, ahbap. Ne oldu? Anlat-sana su işi.
— Daha ne olsun, fındıkçılık ediyor bana. Biz yutar mıyız böyle numaralan?
— Kim yaptı bu işleri? I
— Avrat, dedim ya.
bah erkenden yolunu bekledim. fabrikaya giderken karsısına dikildim. Kan bir-| denbire: «Sen kimsin, ne is-Konrlön'* TartiffllVA.
rum seni. Defol karşımdan, serseri!» diyerek yaygarayı basmaz mı! «Vay kahpe vav! Demek ki elli papeli sızdırdıktan sonra bana dirsek çeviriyorsun» dedim, susta. lıya el atım. Öyle bağırıl-— Avrat, dedim ya. İki maz. böyle bağırılır. Sen mi-aydan beri ardında doiaşı- sin bana numara vanan-* .. yorum. Kendisi fabrikada Mahkeme açıldı, macera-cabşıyormuş. Sokakta gör- nın sonunu dinliyemedik. düm. gönlüm çekti kahpeyi. « p
Üzerine çok düştüm, en ni-| *-e- rçe‘
hayet konuştuk. Ertesi gün izinli çıktı, beraber çarşıya gittik, başjna şapka, ayağına iskarpin, boynuna da boncuk aldım. Tamamı tamamına elli iki papel harcadım bunlara. Kedi ne ki budu ne olsun? Benim gibi adam için elli kâğıt az
ZAYİ — Deniz Erat İşlem Şb. Md. lüğünden aldığım süresiz irin tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur,
1926 doğumlu Osman oğlu Hikmet Çetintürk ,
ya celbedeblllrse kendisini kur- ( taracağını söyledim. Derhal red detti. «Bunu yapacağıma ölmeği tercih ederim.* dedi. Ne aktris! Yürekler acısı bLr hali var. Haykırsın, bağırsın diye serbes bıraktım. Bir iki gün İçinde tek rar konuşacağımızı soyllyerek yanından ayrıldım. Hakikatte İse, bir hafta sabrettim. Her halde düşünecek kadar vakti olmuş. Beni sükûnetle İstetti. Aa-cak on beş günden beri mahpus bulunmasına rağmen, bu hüıl-yetslzllği tahammülfcrsa bulmağa başlamıştı. Lâfi tasta uzatmadım. Kararını vermişti.
Ashe ilden:
— Anlayamıyorum! — dedi.
— Yok canım... Halbuki epey ce vazıh görünüyor. Eğer Ehaıı-dra’mn Franaaya girmesini sağ lıyabllirse. hürriyetine kavuşacak; İspanyaya, yahut cenubi Am&rlkaya. onu, biletini alıp salıvereceğiz.
— Peki. Ehandre’yı bu seyahate nasıl İkna edebilir diye düşünüyorsunuz?
— Ehandre, dansözü çok seviyor. Onsuz edemiyor. Mektupları çılgınca. Dansoo. Hintliye,
Hollanda için vize alamadığını yazdı. (Hollandada buluşacaklardı.) tsviçreye vize verecekleri nl İlâve etti. Bitaraf memleket olduğundan, Hintli, orada hiç bir tehlikeye uğramayacak Elıandra, fırsatı ganimet bildi. Lausanne'da randevu verdiler.
— Peki, şimdi?
— Adam Lausanne'a varınca, dansöz ona bLr mektup yazıp Fransız hükümetinin onu Fran sadan koyuvermediğini bildirecek. Thanan’a gideceğini, oraya gelmesini yazacak.
— Bu tuzağa Hintli düşecek mi?
R, biran sustu. Ashendto'e alaycı alaycı baktı.
— Eğer on sene müddetle ağır hapse mahkûm olmağı İstemezse. kadın, sevgilisini buna razı edecektir.
— Anlayorum.
— Dansöz, İngilteredon, muhafaza altında, öğleden sonra geldi. Gece trenile Thonon’a onu götürmek vazifesini size havale ediyorum.
— Bana nu?
— Evet Bu İş. Camamlle size uyar. 8U. oı lalama bir
insana nazaran pek daha plst-koloğsunuz. Bir iki hafta Tho-nan’da kalarak tebdilhava e-derslnlz. Söylendiğine göre, güzel bir kasabaymış. Sulh zaman larında şık, zarif olurmuş. Su tedavisi de yapabilirsiniz.
— Peki, beklenilen emanet geldiği zaman ne yapacağım?
— İşin İçinden çıkmak vazifesini size bırakıyorum. Size bazı faydalı notlar vereceğiz. Okuyayım.
Ashenden, dikkatle dinliyordu. Albay R'nln plânı basitti. Ashenden, bu plân* hazırlıyan dimağı takdir etmekten kendini alamadı.
Yemek zamanı geliyordu.
R, Ashenden'e iyi bir lokanta tavsiye etmesini söyledi. Muharrir farkına vardı ki, iş başın da gayet haklın ve hünerli olan Amiri, lokantalara bLr nevi acemilikle girmektedir. Kendi ken dine ümit vermek, üzere mutattan yüksek sesle Konuşuyordu. Harb dolayıslle bu mevkilere gelmeden önce pek mütevazl bir hayat yaşadığı belliydi. Böyle şatafatlı yerlerde, zengin ve meşhur İnsanlar arasında bu-
lunmaktan gurur duyuyor; İlk defa siraokln giymiş bir delikan lı çocuğa benziyordu Metrdotelin ihtişamlı soğukluğu onu tesir altında bırakıyordu; lâkin, salonda gözlerini gezdirdikçe küçük memur haleti ruhiyesLn-de güç gizlenmiş bir memnuniyet görünüyordu.
Ashenden, âmirine, siyahlar giymiş, inciler içinde, yüzü çirkin fakat vücudu güzel yapılı bir kadın gösterdi.
— Madam Brldes’dlr. Gran-dük TheocLre'un metresi. Avru-panın en nüfuzlu kadınlarından biri. Herhalde en seki kadınlardan.
R'İn gözleri ışıldadı.
— Hey yârebbim! Ne hayatlar var... Yaşamak budur! — dedi
Küçük hayattan büyük hayata geçince sendelememek için, insanda yaman karakter olmalı. Bu lokalin fevkalâdeliği, kurnazlığına rağmen R'nln başını döndürüyordu. Tahsil ve terbiye, insana, bazı kalp sözleri hoş bir şekilde söylemek melekesini nasıl verirse, lüks itiyadı da. şaşalamamak melekesini öyle veriyor.
Kahveler içilirken, R'nln şaşkınlığı. keyif halini aldı. Ashenden. bu ânî, alâkadar olduğu mevzua gelmek üzere münasip buldu.
— Bu Hintli, her halde, gelişi güzel bir İnsan olmasa gerek! — dedi.
— öyle görünüyor.
— Britanya devletine karşı meydan okuyan bir kısanı hesaba katmak her halde lâzım.
— Yerinizde olsam, hayranlık hislerimi başka fırsatlar içLn saklardım. Bu adam, en kötü cinsten bir mücrimdir. İşte bu-kadar.
— Eğer emri altın toplu ve tabur tabur askerler olsaydi. her halde bomba kullaıınııyacaktı Ele hangi silâhı kullanırsa onu kullanıyor. Nihayet kendi menfaatine de çalışmıyor. Hürriyetini, hayatını vatanı uğruna feda etmeğe hazır. Fikrimi sorarsanız, ona karşı hürmet besliyorum.
R. nokta! nazarmaa sebat et-
(Arkası var)

25 Ağustos 1949
HER AKSAM BİR HİKÂYE
Bahlfe 7
1939 tarihli Alman
Rus anlaşması
Onu sen
o kadar
birinin sana derisinden bir parça vermesi lazımdı. Bilsen o adamın yerinde olmağı ne kadar çok isterdim. Bu cesareti ve

Etk ve yeni sevgili
Tüllerle örtülü elektrik lâmbaları, ışığı yumuşatıyor, müp-kemleştiriyordu. Caddenin gü-rûitüsü, pencerelerdeki kalın
I perdeler arasından şiddetini ı fedakârlığı gösteren kim? kaybetmiş olarak odaya kadar geliyordu. Saat beşi çaldı. Ro-
) ber kulak kabarttı, divanda bira» doğrulduktan sonra tekrar yatalak beklemeğe başladı. Gelecek kadını düşünüyordu.
Monik’in zarif silueti, İnce sarışın profili, mavi gözleri, bu kadar iyi okşamasını bilen minimini elleri hayalinden geçiyordu.
Altı aydan beri Moolkle münasebette idi. Bu sakin saadeti ebediyen sürecek gibi görünûr-' iten bir sabah ansızın gazete-"Jerden metresinin bir otomobil ’ gazası neticesinde fena halde r -yanarak hastaneye kaldınldığı-, m öğrendi.
Bu felâketten delirmiş bir | halde her gün Monlkln sıhhi
, vaziyetini haatanaden soruyor-
I do, Nkhuyet kendisine bir asır
kadar uzun gelen on beş gün i endişe ve azap içinde geçtikten
1 sonra bizzat hastaneye giderek
gftrmeğe cesaret edemediği için L başka lan vasıtasüe tehlikenin
| lama mile geçtiğini ve Monik 'in
i yakında hastaneden çıkacağını
! öğrendi.
Bereket versin çehresine bir : zarar gelmemişti. Yalnız sol kohı, omuzun hizasından yan-mışn. Fakat estetik bir opera-I tor. yanığın bıraktığı müthiş
| yanık izini tamamile izale et-
mek için kendisine deri aşılamış ve bu ameliyat tamamile ” muvaffak olınwşLU.
Aradan daha bir çok günler I geçli. Nihayet Rober sevglllsin-den bir tezkere aldı. Seviniyor, bizzat endişelerini izale edemediği için kendisinden af diliyor , ve ertesi gün öğleden sonra geç İr vakit evine giderek göreceğini J-ildiriyordu.
«h
— Bir arkadaşım! tanımıyorsun 1
— Arkadaşın seni çok mu seviyor?
— Öyle görünüyor.
— O halde ismini istiyorum. Lütfen bana söyleyiniz.
— Sesli Morel!
Rober, bu ismi duyar duymaz sapsarı kesildi. Demek menfur eski metresi, saadetini zehirlemek İçin Monik’c kendi etinden bir parça vermişti.
Bir an kalkıp kaçmak arzusuna kapıldı.
Heyecan ve teessürü o kadar büyüktü ki Monik. farkına vararak sordu:
— Sana ne oldu Rober? Yoksa yanında b memnun değil mis
Delikanlı, süratle kendini toparladı. Demek o İnsafsız kadından canlı bir parçanın dalma yanında kalması meğer alnının yazısı İmiş. Artık mukadderata boyun eğecek ve eski kötü hâtıralarla muazzep olmı-yacaktı.
Eğildi, sevgilisinin, eski metresinin etiyle kaynaşmış yanık yerini delicesine öptü, öptü.
Çeviren: A. HİLÂLİ
öğrenmek
Elektrik tesisatı yaplırı’acak
iller Bankasından
1 — Aşağıda isimleri yazılı belediyelerin elek:nk tesislerine lüzumlu makineler ve sair malzeme satın alınacak, montajları yaptınlacakt'r Bu tesislere lüzumlu bina ve sa ir yapı işleri bu taahhüt çerçevesine dahil değildir. Arzu edenler bu hususta da teklif verebilirler.
Tesisin cinsi
Tanınmış bir Ingiliz muharriri İşçi Partisi milletvekili Trassmann’a göre Sovyet münasebatının esası
Nihayet beklenen gün geldi. Şimdi Rober. heyecan ve İştiyakla sevgilisini bekliyordu. Dış kapının çalındığım duyar i duymaz derhal açmağa koştu. ' Btr gffiee. hafif' tadı btr koktı, buseler arasında boğulan bir tene söz ve sarhoş edici bir kucaklaşma! İşte hepsi bu kadar
Rirndi ikisi de küçük salonda \ j yanyana ve kucak kucağa otu- ' rarak bu yeni görüşmelerinden i sessiz ve bahtiyar mest oluyor- [ ' tardı. Biraz sonra karşılıklı [ itiraflara başladılar.
- Seni görmeyeli ne kadar ' , zaman oldu biliyor musun Ro- [ ber?
— Ben de kaç gündür seni , bİT daha görmemek endişe ve . korkusu içinde ne kadar kıv- . ranmıştım. (
Monık derinden bir ah çeke- . i rek cevap verdi:
— Rober, yaramdan ziyade ■ j seni görememekten azap ve ıs- : tınıp içinde İdim.
Genç kadın. Robere karşı : I şefkat ve muhabbet İle dolu ; idi. Ateşli bakışları okşanmaya ; ve sevişmeğe ne kadar hasret ; ; çektiğini gösteriyordu. Rober, :
ı onu kotlan arasına aldı ve du- ;
1 eaklannı boynunun harareti ;
L içme gömdü. Fakat acele etmi- :
v» yordu, intizarın tatlı ve zevkli :
saadetini damla damla tatmak ; | istiyordu Alnını sevgilisinin
1 göğsüne dayayarak okşayış is!, teyen bir çocuk gibi bekliyor-
ı do. İste bu vaziyette bütün
geçmiş acılarını unutuyordu.
' Bununla beraber, şimdi haya- 1 tının geçmiş fırtınalarını hatırlıyordu. Bilhassa ahlâksız, 1 İnsafsız ve dejenere eski metresi Sesli Moralin yanında ge-çirmlş olduğu ıstıraplı dakika- ' lan düşünüyordu. O kadından
■ hâlâ ne kadar çok nefret ediyordu. Onun hâtırası bile kalbini kanatıyordu.
Saat yeniden çaldı. Çaydanlığın yanında bir vazo İçinde duran kırmızı btr gül solarak yapraklan dökülüyor. Monik, | yüzünü, Roberin yüzüne yak-1 laş tır arak soruyor:
— Ne düşünüyorsun şekerim?
Rober, bu sual karşısında ir- ! i kildi, fena düşünceleri kafa-
{ anıdan atarak sakin bir sesle
, cevap verdit
— Sana borçlu bulunduğum
■ engin saadeti meleğimi Hafif el hareketelrile blÖzunun kop-
' çalannı çözdü ve genç kadının '
. süt gibi beyaz omuzlan görün-
dü O zaman Monik. dostuna / derisi Üzerinde daha pembemsi
görünen bir hattı gösterdi:
— İşte buram yanmıştı Fa, kat arlık İzi görünmüyor, dedi,
ı - Evet. Yanıktan katiyen «hSr ytıktu. Falıaı bunun için.
No: Belediye adı İli
Abana Akçakoca Alucra Anamur Be killi Bergama Bayburt Buldan Çal Devrekani Doğanşehir Dörtyol Giresun Göle Güney Hakkâri Harbiye Hayrabolu İmroz İnebolu Karacasu Korkuteli Küre Lapseki Manavgat Muğla M. KemaJpa
Kastamonu Bolu Giresun İçel Denizli İzmir Gümüşane Denizli Denizli Kastamonu Malatya Hatay Giresun Kars Denizli Hakkâri Hatay Tekirdağ Çanakkale Kastamonu Aydın Antalya Kastamonu Çanakkale Antalya Muğla Bursa
Malzeme ve montaj keşfi T, L.
Umumi keşif bedeli T. L.
Reşadiye Sorgun Taşköprü Tekirdağ Terme Turhal Sürt M ar aş Ovacık Şarköy Aydın
2 — Bu
Tokat Yozgat Kastamonu Tekirdağ Samsun Tokat
Siirt M ar aç
Tunceli Tekirdağ
Aydın
Hidrolik Hidrolik Dizel Dizel Hidrolik Dizel Dizel Dizel Hidrolik Hidrolik Hidrolik Hidrolik Dizel Hidrolik Dizel Hidrolik Hidrolik DLzel Dizel Dizel Hidrolik DLzel Hidrolik Dizel Dizel Bebeke Hidrolik Dizel Dizel Dizel
Hidrolik Dizel Dizel Şebeke Hidrolik Hidrolik Dizil Dizel Şebeke
221.422,— ------351 .C00.—
41.2X6,— 47.216 — 707.953.— 1MJ53.— 171.979,— 190.540.— 258.9İti.— 261.829,— 387.755,— 452.755,— 385.071 — 443.228.— 305.800.— 737006.— 293.776 — 321-179,—
85.518.— 141 343 — 137.084,— 161.000.— 212 000,— 212 000.— 735 867.— 235.308 — 188.276.- 200,228,-
96.044,— 155.183.—
2.428.169,— 3 000.000,—
82.025,— 103.971,—
48.268,— 65.230,— 211.753,— 229.823,—| 279 102.— 235302 —
90,966,— 108 918,—j 132.718 - 151.000,—
48.827,— 48 827,— '
38.162,— 48052,—
150.955,— 153 504,— 1
I
109 387,—
+
l^ler için montaj
Cinsi sığır eti
Miktarı 30.000 kilo
Fiati 740 kuruş
Muhammen tutan : 42.000 LİRA
1 — Silvan J. Er okulu eratının bir yıllık İhtiyacı olan 30.000 kilo et kapalı zarf usulü He satın alınacaktır,
2 — İhale günü 20 Eylül 949 sah günü saat 11 de okul nasmda yapılacaktır.
3 — Geçici teminat 3150 Hra olup kati teminatı geçici minelin iki mislidir.
4 — Şartname okul levazımında parasız her gün görülebilir.
5 — İsteklilerin 2490 sayılı arttır mave eksiltme kanunun-
da yazılı otan vesikalarda birlin te belli gün ve saatte komisyona başvurmaları veya teklif mektuplarını komisyona tevdi etmiş olmaları ilân olunur. 12383
5
İstanbul Ticaret ve Sanayi Ot'ası ilânları
te-
A [manyaya işgalden evvel mil siparş etmiş olanlara
ftfrnanyavn legalden evvel mal sipariş elmiş olan taclrle-rln-.izin vaziyetleri hakkında Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından alınan yazı Sicilli Ticaret Gazetesinin bugünkü 25-8-949 tarihli nüsha tındadır. (12409)
Bitlis P. T. T. Miidiirlüliinden
BHils Tatvan-tuğ arası C49j9>o bir yıllık postanın ihale günü olan 23 8.949 gününde talip zuhur eimediğindcn bu tarihten itibaren bir ay müddetle pazarlığa konulmuştur. Son teklifte bir ayın bitimi olan 22.9.949 perşembe gününde ka-708.124 — 032.840.— ' bul «lilfcektir. ________________ 1238G
ıımış İngiliz muharrire milletvekili Crossmann, New Statesman and Nattons dergisinde yazıyor:
On sene evvel 23 ağustos sa-’ bahı uyandığımız vakit. Ribben-trop’un Stalln He bir pakt imzalamak için Moskovaya uçtuğunu öğrenmiştik.
Bu havadisi veren tebliğin u-yahdırdığl şiddetli tepkiyi hâlâ hatırlamaktayım Şaşmağa veya inkisara uğramağa hakkımız olmamakla beraber hem afalladık hem üzüldük Mosko-vada bulunan mümessillerimizle müzakerede bulunduğu bir sı rada Kremllnin bizi aldatmış olması ve harbi muhakkak kılan bir anlaşmayı Nazllerle akdetmiş bulunması hafsalamızın bir türlü almadığı bir şeydi.
23 ağustos 1939 gününden öğ renmemiz gereken ders şuydu: Rus siyaseti istikametini sadece Rus menfaatlerine uygun mü lâhazalardan alır. Görünüşe rağmen, Kremlin, ne akti vecibelere ne de İdeolojiye fazla bir kıymet vermez. Meselâ Faşistlerle İttifakta kendisi için bir fayda görüyorsa, onları müttefikliğe kabul; etmekten as lâ çekinmez.
Rus Komünistlerinin nazarında, Komünist olnnyan herkes — İster Faşist, muhafazakâr. liberal veya sosyalist olsunlar — bir nevi parya sınıfı teşkil eder, ve bunlardan hangilerinin ne zaman «kahraman demokratlar» ve hangilerinin »Faşist domuzları» diye damgalanacakları o andaki Rus taktiklerine bağlıdır.
şıyordu. Bunun neticesinde, Sov yet Rusya Milletler Cemiyetinin, demokrasinin, ve Faşisıne karşı kurulan halk cephelerinin ateşli bir müdafii kesilmiş gibiydi.
Lâkin Riböentrop'un M hava meydanında İstikbal edildiği günden İtibaren, değişti. Artık Milletler yeti kapitalist bir teşk inakla itham ediliyor halk cep helerl işçi sınıfına karşı islenen bir cinayet diye d anı galan ıvor. Ve bir hafta ».«veline kadar «Faşist» diye tashih edilen Almanya Batı emperyalizmine karşı savaşan «Proleter» bir memleket olarak alkışlanıyordu,
1941 de Hitler Sovyet Rusya-ya taarruz ettiği vakit dt Sovyet siyaseti rene değişti, ve eski demokrasi kisvesine teaıar büründü.
Komünist oîmavan-lara karşı daimî I b
Öne geriye atılan ou propaganda taklakları çok kere yanlış olarak siyaset değişiklikleri» diye vasıflandırılmak!.'^ Halbuki hiç de böyle demdirler. Komünist siyaseti mQ-ıa-kardır ve değişmez. De.6ı -en ve gâne şey, Komünist olr.nval» dünyaya karsı girişilen davnl harbin taktikleri ve bu ta’.-’lk lori haklı göstermek irin heri sürülen sebeplerdir
45 471,- 58.165,— 108.691 — 136.091,—
62 000,— 69.500.— 400.000.— 430.000.—
93314.- 115.178,—
165.111,— 173.111,—
748.957,— 1.801.554.1.040.000 — 3.214 420.—
— 75-000,—
— 120,000. -
— 25U.0Û0,—
dahil olmak
_ üzere toptan veya
grup halinde teklif verilebilir. Toptan teklifler grup halindeki tekliflere tercih olunur.
3 — Banka yukarda gösterilen malzeme ve işleri "a- 25 çoğaltma veya eksiltmeye yetkilidir.
4 — Kapalı teklif zarflan en geç 28/12/049 çarşamba günü saat 17 ye kadar makbuz mukabilinde Bankamıza teslim edilmelidir.
5 — Kapalı teklif zarflan 29/12/849 perşembe giınü saat 14 te toplanacak Bankamız satınâlma komisyonu tarafından açılacak, ve yapılacak incelemelerden sonra İhale karan idare meclisince verilecektir.
8 — Postada vaki geclgmeler, telgrafla yapılacak müracaatlar nazarı itibara alınmaz.
1— Bu işlere ait fenni şartnameler ve maizemu listesi 50, — Ura mukabilinde Bankamızmuhasabe müdürlüğünden tem in edilebilir, plân ve projelerin her biri ayrı bir ücrete lâbldir
8 — Yaptırılacak işlere alt sitüasyon tutarlan bonolarla öde uecektlr. Bonolar 1/6/951 den bavlıyarak 31/5/1955 e kadar yıllık müsavi taksitlerle ödenecektir.
9 — Bu İşe ait bilcümle devlet, belediye, noter, vergi, resim ve harç masrafları İşi alana alt, mukavelenin İmzasından bono bedellerinin ödenmesine kadar geçecek müddet zarfında bu vergi »e resim v(* harçlarda yapılacak değişiklik Bankaya aittir,
10 — Banka ihaleleri yapıp yapmamakta, ışı veya işleri
dilediğine vermekte serbesttir. (12282)
Teklif isteme ilânı
Etlbanh İstanbul Şubesinden:
1000 takım işçi elbisesi diktirilecek tir.
Bu husustaki şartname 29 8.949 gününe kadar iıer gün sa-tınalma servisinden temin edilebilir. 18871 (
TASHİH
îstanhul 1 efterüarlığından:
tâ üt 49 talihinde Akşam gaz leşinde çıkan «Satılık Emlâk» b.vşhlch ilânca çalışı 26.8.9.49 tarihinde yapılacak olan 515— I-M.51 ve sıt: 7661 dosya sayın ğayrimcnkulk-rin bedel ve hisse miktarlarında yanlışlıklar olduğu için bu kısımlar a-şağuia doğru oiarka tekrarlan .ııştır.
Dosya No. ~
515—14951
53«- 7661
Cinsi
Beyoğlu Bülbül mahallesi eski Vişne yem Vlşncci so. 564 ada, 44 parsel -i.l 26 yeni Ve taj 21 kanı sayılı .il m2 arsa.
Eminönü, Çarşıkapı Mollafenarl mah. lk ender boğazı so. 2fi( ada, 95 parsel, eski 13 yeni 15 kapı sayılı no m2 üstünde odası olan dükkân ve evin 5760/40320 payı.
Kıymeti
250
Teminatı
27
2000
150
| İstanbul Vakıflar Mü ^iirlüğü İlânları |
’ii
1 — Eminöııüntle Knzaeker hanında yapılacak onarım iş! 25 /8/D4D tarihinden 8, 9/949 tarihine kadar açık eksiltmeye konmuştur,
2 — Bedeli keşif 1460 Hra 90 kuruştur.
3 — Muvakkat teminatı (139* lira (57i kuruştur.
4 — Eksiltme İstanbul vakıflar başmüdürlüğü İhale komisyonunda 9/9/949 cuma günü slat 15 de yapılacaktır.
5 — Eksiltmeye gireceklerin İnşaat İşinde meşgul olmaları ve
iki gün evvel idaremizin kurulundan vesika almaları lâzımdır. Her gün öğleden sonra buna ait fenni evrakı görmek üzere vakıflar başmüdürlüğü Injaat bürosuna ve İhale gününde komisyona müracaatları. (12388 i
I
Bu ders iâyıkiyle öğrenilmiş midir?
Bu dersi anlamamız İçin 1939 a nazaran daha iyi mücehhez bulunuyoruz. Buna rağmen, korkarım kİ çoğumuz Kremlinin Komünist olmıyan dünya ile her zaman ve her yerde ha.rbde olduğunu anlamamıştır. Bir harbin fiilen vuku bulup bulmadığının bir ehemmiyeti yoktur: Stalinin felsefesi daimi bir harb felsefesidir. Onun nazarında »Harb» ve «Sulh» farklı stratejilere İhtiyaç göstertn farklı durumlardır. Bundan on sene evvel Stalln. Almanya ile Batı denıokrasUerlni bitap düşürecek vc sulhu dikte etmek salâhiyet ve kudretini kendisine bırakacak bir harbin bu iki grup arasında çıkmasını sağlamanın Rus menfaatlerine uygun olacağını hesaplamıştı. Üs tellk bitaranığın bedeli olarak, Balttk Devletlerinin kontrolünü, Polonyanın yansını ve Rom an yanın bir kısmını Alman-yadan aldı.
Lâkin öngörmediği iki âmil hesaplarını altüst etti: Evvelâ, Bitlerin beklenmedik bir süratle kazandığı zaferler Almanya-yı bitap düşürmedi, ve saniyen, tngUtorenin devamlı mukavemeti Almanları Doğuya dönmeğe ve İngllterenin istilâsına teşebbüsten önce gerilerini emniyete almağa şevketti.
Ekseriya olduğu gibi bü sefer de Stailnin bir hesap yanlışlığı yapmış olması ancak 1-
I kinci derecelik bir ehemmiyeti haizdir. Asıl mühim olan nokta şudur: Stailnin her hangi bir hareketini haklı göstermek İçin ileri sürdüğü sebep hakiki mak-saıtiyie hiçbir suretle ilgili değildir. Stalinin hakiki maksadı
şubat 1948 deki Komünist darbesinden az sonra uçakla Praga gltmşUm Komünist, d übeşine mukavemet etmiş oinn sosyalist banan Major'u ziyaret ettim. Beni kabul ettiği vakit, evinde göz hapsine nhnmıs bulunuyordu, ve birkaç dakik x sonra pencereye gidip evinin kapısında bekleyen bir sivil polis memurunu bana gösterdi:" Ra polis! orada bekleten adam, -ic-dl, komünist isçileri bakanı No-sek’tlr, Nosek'le ben aynı kömür madeninde 20 sene çalıştık /e birlikte bir tşçl birliği kurdun îngllteredeki cek ordusunda bir İtkte vazife gördük, ve ikimiz de evvelâ Londrada ve sonra Prag’ da kurulan hükümetlerde bakanlık deruhte ettik. Hayatımız boyunca arkadaştık Halbuki bir hafta evvel Moskova'dan gizli bir emir geldi, ve bugün ben Nosek’ln nazarında bir dost, bir arkadaş değil bir Faşist köpeğiyim Komünist, işte bodur»
Majör le Nosek’e ait bu hikâye Sovyet dış siyasetinin ger çeğlnl açığa vurmaktadır. Otuz senelik bir arkadaşlıktan sonra Majör stTf Komünist taktiklerinin değişmesi neticesinde bir gece zarfında Faşist köpeği diye nasıl damgalanıyorsa. Rusya He dostane münasebetler İdame ettiren bir devlet de aynı sebepler yüzünden mütecaviz olmakla İtham edilebilir. Bu değişikliği haklı kılacak yegân® şev, Kremllnin taktiğidir.
Bütün bunlardan öğrenilecek ı ders aşikârdır. Bir Komünistin her hangi bir sözünü, her hangi bir muahedesini, desteklediği her hangi bir dâvayı, olduğu gl bi kabul etmemeli, kuvvet politikasından mülhem olarak icraatını kararlaştıran hakiki â-mlllerl aramalıdır.
İstanbul Sergisinden:
İstanbul Sergisinde fotoğraf çekmek hakkı kiraya verile- Marksist metotlara dayanan a-cektlr. Talip olanların sergi komiserliğindeki şartnameyi göre- »ansız bir kuvvet politikasıdır, rek 27,8,949 günü akşamına kadar tekliflerim Harbfyede Sergi Meselâ. 1933 senelerinde Stalln Barayuıda zergi koaıiseriıgine vermeleri rica ulunur. 12378 ®-"ıyı Hl’Jere karşı
> bir ittifak uktettireneğe uğra-
ŞAHLIK
Gazozfabaikasıl
Sirkeci Aşmalı kahvede I Mehmet Karataş'a mii- ® rnran t. A
Fa’>lfe 8
AKŞAM
25 Ağustos 1949
Süt çocukları için an iyi Yardıma gıda
ARI
Pirinç unu mamasıdır
Anneler Yavrularınıza Arı Pirinç Unlarını tercih ediniz
İSULFADERME
M YARA MERHEMİ
Yara, Yanık, Çatlak, Çiban ve Deri üstü mikroplu hastalıklarını iyi eder
Türkiye İş Fankası A.Ş.den
Bankamızın yirmi beşinci yıldönümü münasebetiyle 2S Ağustos 1949 cuma gütıü şube ve aj analar ininin kapalı bulunacağını sayın müşterilerimize bildiririz.
—Amatör ve Fotoğrafçılar!.. Dikkat!..
'Terra nia„
FOTOĞRAF FABRİKASININ
HAKİKİ 30 SAYNERLİK
Roll Filmlerile emsalsi z
Hususi Alaminüt CASSETTİSTI Yeşil ipek V İ R İ D A
Kartlan ve bilumum yüksek kaliteli malzemeleri pek yakında piyasamızda satışa çıkarılacaklarını müjdeleriz.
Dünya piyasalarında şöhret kazanmış malzemelerimizi üstünlükleri itibariyle menfaatiniz İcabı tercihan her yerde arayınız. Türkiye Genel Mümessilleri:
UMBERTO ve JCZEF REFJRZO
■■■ Posta kutusu No: 2295 İSTANBUL ■■■
K I Z
ERKEK
Öğrenci kaydına devam olunmaktadır.
Tel. 22534,
Ziraatçı Aparaoy©ır
İngilizce bilen bir riraatçl aranmakladır. Haşere müca= de leşinde ihLLsası olanlar tercih edilecektir. İsteklilerin bizzat veya yazı 1le Beyoğlu İstiklâl cad. 320/324 (A3TAŞ) Anonim Şirketine müracaatları,
Silvan III. J. Er Okulu Satmalına komisyonu Başkanlığından
Ointrt t 400 ton odunun kulp İlçesinin
Hondiik rampasından Silvanu nakli.
Miktarı • 400 ton odun.
Elalı : Kilo 8 kuruş
Muhammen tutarı : 32',000 lira
1 — Silvan J. Er okulu ihtiyacı olan 400 ton odunun kulp İlcesine bağlı olan Höndük rampasından Siivana nakil kapalı zarf usulü ile talibine ihale edilecektir.
2 — İhale günü 15. Eylül. 1049 perşembe günü saat 11 de okul binasında yapılacaktır.
3 — Geçici teminat 2400 Hra olup kati teminatı geçici teminatın İki misildir.
4 — Şartname okul levazımında parasız hergün görülebilir.
5 — İsteklilerin 2490 sayılı arttırma ve eksiltme kanunun-
da yazılı veslkaiarlyle bitikte belli gün, ve saatte komisyona müracaatları veya kapalı zarfların komisyona verilmesi lâzım geldiği ilân olunur 12209
DAHA FAZLA EMNİYET': Çekiş kudretinin fazlalığı için geniş taban, daha kolay acvkiUve idare, duruşlarda daha emniyet. Lâstik içindeki sıcaklık için imtiyazlı koruma.
DAHA FAZLA RAHATLIK: Yol sademelerini ve sert kokuşları alçak tayik masseder.
“ARŞİMİDİS MÜESSESESİ
OIOMOBIl MUZÇME1I »1Ç«HE«I I. *. ?.
İstanbul, Bayoğlu İstiklâl Caddesi. No. 30-34 inilir aoaısi > a r$ I ki t O I *
rı, treni 44750- V
| Nişantaşı Çınar caddesi - Özei , Yatwz nŞişli Terakki Lisesi
Ana, Uk, orta ve İlse sınıflarına öğrenci kaydına başlanmıştır.
Müracaat saatleri her gun 9 dan İT ye kadardır Yabancı dil İlk kısım sulularında başlar.
r^lBOfinZİÇi'LiSESİlT^I
Ana, îlllfe, orta ve OOse sınıflarında
Öğrenci kaydına başlanmıştır. İsteyenlere tarif name gönderilir.
Amavudköy Tramvay Cad. Tel: 36.210
İT ALO MEDİTERRANEAN LİNE l.td. TRİESTE Limanımızda bulunan S. ANTONİO vapuru doğru TRİESTE İçin yüklemektedir. Türkiye için Umumi acentaları: LEVANT EKSPRES T.L.Ş. Anadolu Sigorta han Tel: 4479İ - 44792 ■' DOKTOR Yorgla Papauasiliu Çocuk hastalıkları müle-hassısL Her gün s.ıat 13 den 18 e kadar Beyoğlu, Galatasaray. Meşrutiyet Cad. 8/1. (Aynalı Pasajı sırasında) Tel. 41128. / 26 Ağustos Cuma günü akşamı bir çok sürprizler ve yeniliklerle hazırlanan KALAMIŞ KLÜBÜ BALOSU Davetiyeler Klübden veya Necnıi Rıza Mağazasından alınabilir. Tel: 60737
Kayın tomruk satışı TAVŞANLI Devlet orman işletmesi müdürlüğünden 1 — İşletmemizin Domaniç bölgesi Hisar köy ara istif yerinden bir partide 1006 adede denk 446,095 m3 kayın tomruğun 3-çık arttırma suretiyle 23/8/949 gününden itibaren 15 gün müddetle satışa konulmuştur, 2 — Açık arttırma 8/9/949 perşembe günü saat 15 dedir. 3 — Beher m3 ün tahmini bedeli 47.50 liradır. %7.5 hesabiyle geçici teminat alınır. 4 — Bu işe alt şartname Ankara Orman genel .müdürlüğü, merkez orman İşletme müdürlüğü, İstanbul. Eskişehir. Kütahya, Afyon. Dursun bey. Uşak. Tavşanlı işletme müdürlükleri ile İzmir Domaniç, Emet bölge şefliklerinde görülebilir. 5 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsblt evrak ve İlk te-nıinatlarlyle Devlet Orman İşletmesi TAVŞANLI müdürlüğünde toplanacak komisyona müracaat etmeleri llün olunur. 12340
1 DİŞ Tabibi ŞEKİP RİFAT BE» KEL Seyahatten avdet etmiş, haslıtlanııı her gün saat 14 ten 20 ye kadar kabule başlamıştır. Taksim, Tarlaba-şı cad. No. 4 Naınar apar-tımanı, Tel: 83450 ZAYİ — P.T.T. idaresinden almış olduğum 441 sayılı pasomu kaybettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yok tur, Ahmet Zeki Ardıl Mermer saiın alınacaktır 2 adet 1.10 X 0.50 X 250 ebadında 2 adet 1.30 X 0.50 X 250 ebadında Yukarıda cbndları yazılı dört parça beyaz yontulmamış, en İyi kaliteden ve düz amudi damarlı Marmara a-dası mermeri eksiltme 1le satın alınacaktır. ı' Eksiltmeye iştirak etmek istlyenlerin 31.Agustos.1049 tarihine kadar kapalı zarf usullyle aşağıdaki adrese müracaat etmeleri ilân olunur. Menandros Göğüsoğlu Keresteci Adres: Unkapant Fener caddesi No. 79

• »
Şehir Suyu Tesisatı inşaatı yaptırılacaktır
iller Bankasından
1 — Aşağıda isim, keşif bedeli w teminat miktarları gto-icrtlen kasabaların su teslaLeri yaptınlacaktır.
Kasaba adı Keşif bodeli Geçici temün*
Akçaabat 188.262.77 10 863.—
Daday 07.776.53 4419,—
2 — Bu keşif bedellerine boru bedeli dahil olmayıp borular Banka tarafından Karabük veya tstanbulda tealim edilecektir.
3 — Her kasaba için ayrı teklif mektubu verilecektir.
4 — ihale, 3 Eylül Cuma günü saat 15 de B&nkamıı liuUe komisyonunca yapılacak İlk inceleme sonucunun idare meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
5 — Teklif mektuplarının en geç eksiltme günü saat 1® ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır. Portoda veya sair surette' vaki olabilecek gecikme nazarı itibara alın-
ıl — Her bir İşe ait İhale evrakı 10.— lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınabilir. Projeler Bankamızda görülebilir.
7 — Eksiltmeye girebilmek için Bayındırlık Bakanlığına
eksiltme gününden en az üç gün evvel yaptıkları benzeri itleri gösterir belgeleri!© müracaat ederek bu işi yapabilecek ka- U_ blllyette olduklarına dair yeterlik belgesi almak şarttır Q
8 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediğin» Ol
vermekte serbesttir (12201) Ç\|
Öğretmen Alınacak
Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları Miiessesesinden
KARABÜK
Müessesenıiz Özel Ortaokuluna öğretmen vasıflarını haiz, Türkçe, Tardı, Resim ve bir de Fransızca öğretmeni alınacaktır.
İsteklilerin anılan dersleri okutmıva yetkili olduklarını belirtir belgeleriyle birlikte en geç 25.8,4® tarihine kadar müessesemize baş vurmaları ilân o-lun ur. (11831)
Devlet Orman işletmesi Edremit
Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Adadağı bölgesinin Avcılar sahil son İstif yerinde mevcut 4372 adede denk 292.509 M3. çam kullanacak odun iki parti halinde 38 adede denk 7.308 M3. çam tomruk bir parti halinde 15'8/949 tarihinden İtibaren 20 gün müddette açık arttırma zuretile satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 3/9/949 tarihine raslayan cumartesi günü saat 11 de İşletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpün tahmini bedeli kullanacak odun 20 tomruğun 38 liradır. Her parti İçin % 7,5 hesablle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Orman Gn. Müd. de, İstanbul, Ankara, Balıkesir, Biga ve Çanakkale İş. Müd. de, İzmir orman Baş Müh. de, Adadağı Kazdağı Eğbekdağı ve Kocadagı Or. Bölge, şef de görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsblt evrak ve Uk teminatla rll e komisyona müracaatları. (12107ı
Bayındırlık Bakanlığından
Yapı iş’eri ilânı
1 — Eksiltmeye konulan iş: Ankara Atatürk Lisesinde yaptırılacak onarım ve tadilât işidir.
Keşif tutan: 153.117.03) Uradır.
2 — Eksiltme 7/9/949 çarşamba günü, saat 11 de Yapı ve İmar İşleri Reisliği Eksiltme komisyonu odasında kapaıl zarf
usulüe yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar İşleri Reisliğinden (1.33) lira karşılığında alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklUerin usulüne göre (3905.85) liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince ticaret odası belgesi İbraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklUerin bu işin teknik Öneminde bir işi İyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden en az (tatU günleri hariç) üç gün önce Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine gülebilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 _ İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 şer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mektuplarile birlikte zarfa koymaları ve eksiltme günü saat 10 a kadar Yapı ve İmar İşleri Eksiltme Komisyonu Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (12059)
Ahşap iskele enkazı satdacak
Siimerbank Bakırköy Pamuklu Sanayi Müessesesi Müdürlüğünden :
1 — Müessesemizde bulunan tahminen 45 M3 ahşap Lskele enkazı, 5-9-949 tarihine müsadif pazartesi günü saat 14 te mü-essesemlzde pazarlıkla satılacak tır.
2 — Şartname, müessesemlz Ticaret servisinden bedelsiz olarak alınabilir.
3 — Müessesemlz satışı yapıp yapmamakta sorbestir.
(12233)
Ankara Polis Enstitüsü müdürlüğünden
tik teminatı İhalenin Yapılacak İş Muhamen Lr. Kr. günü saati yeri
____________________Bedeli Lr. Kr. Buhar kazanlarının 11556 50 867 00 10/9/949 Cu. ertesi 11
değişmesi ve- anarımı_____________Polis Enstitüsünde
1 _ Polis Enstitüsünün buhar kazanları değişmesi ve onarınu 2490 sayıLı kafiunun 31 d maddesi gereğince kapak aort uau-llyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — İşin cinsi, flatı, Uk teminat ile llıalenln yeri, saati ve günü yukarıya yazılmıştır.
3 — İhaleye gireceklerin 2490 sayılı kanunun 2 ve 3 ncü maddesinde yazılı belgeleri göstermeleri ve işin teknik öne- _ mlnde başka bir İş yapmış olduğuna dair bayındırlık bakanlığı yapı ve İmar işleri reisliğinden bu İş İçin yeterlik belgesi göstermesi lâzımdır. Ve İstekliler teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evvel komisyona vermeleri lâzımdır.
Fazla bilgi almak isbLyenlerin ensLltÜ müdürlüğünü müracaatları. 12356

Comments (0)