Tito muhafızlarım arttırdı
Rusya, Yugoslavyayı içerden vurmak istiyor
(Londra 24 (Nafen) — Sovyet Rusya Yugoslavyayı bilhassa »finden vurmaya çalışmaktadır. Makedonyada olduğu kadar Karadağ ve hudut eyaletlerindeki azınlıklar arasında da tayan hareketleri hasırlanmaktadır Rusya bunlara silâh ve cephane temin etmektedir.
İlgili çevrelerdeki umumi kanaate gbre. Rusya askerî kuvvetlerini Yugoslav topraklarına sokmıyacak fakat içerde patlak verecek bir isyanı, Yugoslav hudutlarına yığacağı kuvvetler vasıtasile dışarıdan des-tekliyecektlr.
Belgraddan gelen haberlere göre, gerginliğin artması üzerine Mareşal Tito'nun muhafız . kıtası da takviye edilmiştir. Bu ' • yüz
ıt edilir şahıslardan mii-H rekkep olduğu ılâfre edilmekte-f dİ,
. kıtası da takviye edilmişti B muhafız kıtasının yüzde . edilir çahttlard-r.
s rekker ■”* --*••
Y ugoslavyanın Rusya’ya cevabı
Londra 24 >R> — Yugoslav nukûmeti, iç ve dış siyasetine hiçbir müdahale kabul etmiye-çetini Sovyet Rusyaya resmen bildirmiş ve Moskövaya gönderilen cevabî Yugoslav notasının metni yayılanmıştır.
Belgrad hükümeti, bu cevabında her meseleyi anlaşma yo-liyle halletmeğe amade bulunduğunu belirttikten sonra: «Yugoslavya, dış siyaseti eşitlik ve karşılıklı saygı esasına dayanan egemen ve bağımsız bir devlettir. Hiçbir tazyik onu bu kararından ayıramaz* .demektedir
Yugoslav notası, Sovyet vatandaşlarına suimuamele ettiği hakkmdakl Rus ithamlarını da reddetmekte ve «Sovyet vatandaşı diye gösterilen bu şahısların Yugoslavya aleyhinde casusluk yapan ve ona kötülük yapmak lstiyen Beyaz Rus mültecileri» olduğunu belirttikten sonra, bunları kısa bir müddet zarfında Rusyaya göndermeği teklif etmekte ve Yugoslavyada bulunup memleketi terketmek . lstiyen her Rusa kolaylık gös-| termege hazır bulunduğunu tlft--* ve etmektedir.
Voroşilof’un nutku
Londra 24 (R) — Romanya mütarekesinin beşinci yıldönû-(Arkam sabife 2; sütun 5 te)
İnönü Ankara garında halk arasında
Cumhurbaşkanı Istanbula gelecek
İnönü’nün Istanbuldan sonra zelzele bölgesini ziyarete gideceği sanılıyor
Ankara 23 — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Ankarada birkaç gün kaldıktan sonra istanbula gidecektir. Cumhurbaşkanının son zelzele bölgesine İstanbul-dan gideceği tahmin olunmaktadır.
Başbakan Şemseddin Gün al -tay. önümüzdeki hafta içinde, seçim bölgesi olan Sivas* gidecektir. Başbakanın, ıelzele MU gesine gitmesi de kuvvetle muh temeldir.
Bayar Çeşmeden
Izmire dönüyor
Demokrat Parti Reisi 3 eylülde ödemişte İnönü’nün konuşmalarına cevap verecek
İzmir 23 — Demokrat Parti Genel başkanı Celâl Bayar perşembe sabahı Çeşmeden şehrini tee gelecek ve D. P. illerin beklenen toplantısını açacaktır. Toplantıda Demokrat Parti Ge-
nel İdare Kurulunun buradaki Azalarlyle İzmir İl İdare Heyeti üyeleri hazır bulunacaktır İstanbulda bulunan Adnan Menderes de perşembe günü îz-(Arkası salıife 2: sütun S te)
ınonu gezisini spor sarayına bağlıyacak köprü
Moprüuuu ayaklpcı ıçıu yer kazılıyor iYaaidi 2 acl s ahi teminledir)
Atlantik paktı
Bugünden itibaren yürürlüğe giriyor
Londra 84 (Radyo) — Başk** Truman Atlantik paktının bugünden itibaren yürürlüğe girdiğini ilân edecektir. Pakta, en son tasdik eden devlet olan Fransa, bugün Amerika hâriciyesine tasdik vesikasını tevdi fiti ec ektir.
Amerika Senatosu komisyonları, Atlantik paktıne dahil memleketlere yapılacak askeri yardım hakkmdakl karan, haftaya bırakmış, Türkiye ve Ya-nanistana ait askerî yardım tahsisatını Başkan Trumanın teklif ettiği miktarda aynen kabul etmişlerdir.
Yüksek askerî tayinler
Genel Kurmay İkinci
Başkanlığı, İkinci, Üçüncü Ordu Müfettişlikleri
Ankara 23 (A.A.) — İkinci ordu müfettişi Orgeneral Hakkı Akoğuz'un acık olan yüksek askeri şûrâ üyeliğine. Genelkurmay İkinci başkanı Orgeneral ' Muzaffer Tuğsavul'un İkinci or-1 du müfettişliğine, Üçüncü ordu müfettişi Orgeneral İzzet Aksa-lur'un Genelkurmay ikinci başkanlığına ve Milli Savunma Bakanlığı eski müsteşarı Orgeneral Mahmut Berköz’ün Üçüncü ordu miitet işi İğine tâyinleri yüksek tasdika İktiran etmiştir.
Askerî terfi listesi
Ankara 24 (Akşam) — Bu yıl askeri terfi listesi hazırlıklarında her yılklnden farklı bazı prensiplere göre hareket edilmekte olduğu haber verilmekte, fakat bu prensiplerin mahiyeti açıklanmamaktadır. Bu yılki terfi listesinin bilhassa komuta makamındaki general ve üstsu-baylar için daha dar bir çerçeve içinde kalacağı anlaşılmaktadır.
İstanbul Valiliği
Parti müfettişi Sadi Irmağın valiliğe tâyin edileceği Şayiası çıktı
İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. Lûtfi Kırdar dün akşam üzeri Cumhuriyet Ha'.k Partisi il merkezine giderek parti müfettişi Dr. Sadi Irmak İle görüşmüştür. Vali, bu ziyaretinin tamamen hususi mahiyette olduğunu gazetecilere söyllyerek: «Başka bir vazifeye tâyin edilip edilmediğim baskındaki bütün haberleri gazetelerden öğreniyorum.» sözlerini tekrarlamıştır. Diğer taraftan, dün öğleden sonra Parti müfettişi Dr. Sadi Irmak'ın İstanbul Valiliğine tâyin edileceğine dair muhtelif rivayetler çıkmış ve bir akşam gazetesi de, Lütfi Kırdar'ın yerine, Sadi Irmak'ın getirileceğini yazmıştır. Dr. Irmak, kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza:
«— Bundan haberim yoktur» şeklinde cevap vermiştir.
Bu sabahki Hürriyet gazetesi. doktor Liıtfl Kırçların durumu hakkında Ankaradan aldığı şu haberi neşretmektedir:
«Şam elçisinin değlşmlyecogl hakkında yapılan tebliğ, burada İstanbul valisi doktor Lûtfi Kırdar'ın durumunu İzah bakımından dikkate şayan görülmektedir.
Tebliğde, sadece Şam elçisinin değlşmiyeceği bildirilmiş, Lûtfi Kırdar'ın İstanbul valiliğinde kalıp kalmıyacagına işa-
(Arkası sabife 2; sütun 4 te)
Milletlerarası Kalkınma bankası heyetinin Türkiye hakkında raporu
“Kuvvet ve istikrar bakımından Türkiye Orta doğu ve Balkanlarda eşsizdir„
Türkiye dahilde daha geniş mikyasta hürriyete doğru epey süratle ilerlemiştir
Milletlerarası Kalkınma Bankası tarafından. Şubat ayında, Türkiye'nin mali ve İktisadi duruma hakkında tetkiklerde bulunmak üzere, üç kişilik bir he-yetgönderllmlşU. Heyet, memle leke timizde Üç hafta kadar kalarak geniş tetkiklerde bulunmuş ve bir rapor hazırlamıştır.
Memleketimiz hakkında objek lif ve esaslı teşhisleri ihtiva fiden bu rapora büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir.
Elde ettiğim raporun bir hülâsasını veriyorum:
Kuvvet ve İstikrar bakımından Türkiye, Ortadoğu ve Balkan memleketleri arasında eşsizdir. Bir çok yıldan beri Tür-klyenln hariçle olan münase-
betlerinin başlıca vasfı, komşularının haklarına gösterdiği olgun hürmet olmuştur; civar araziye uzun zaman hükmetmiş olan halkın, kuvvetlerinin tekrar canlanmasile mütecaviz te mayüller göstermesinin pek A-lâ mümkün olduğu düşünülürse bu politikanın ne kadar şayanı dikkat olduğu anlaşılır,
Türk Devleti dahilde tamamen istikrarlıdır ve esas meselelerde tesirli bir muhalefetten İz yoktur; dış siyaset herkes tarafından oybirliği İle desteklenmektedir. Sovyetler Birliği ve Bulgaristan müstesna, Türklyenln komşuları İle müna sebetleri iyidir. Yunanlstanla Kıbrıs adası hakkında ulak bir anlaşmazlık (bununla Ingiltere
de bilvasıta ilgilidir) varsa da bunun mühim bir mesele halini alması muhtemel değildir. Sovyetlerle olan ve harb sonrası seferberliğine yol açan gergin münasebetler dahi, Türkl-yede Batı Avrupada olduğu gibi bir korku kompleksi yarat-, marnıştır.
Bugünkü Türk hükümeti
Bu günkü Türk Hükümetinin karakterini İzah edebilmek için mazi hakkında bir kaç kelime söylemek lâzımdır. 1023 te Atatürk tarafından kurulan Hükümetin ve ondan sonra 1924 to kabul edilen anayasanın teorik
(Arkası 8 inci sahifede)

İthalât
rejimi
Ticaret Bakanı, yeni bir ithalât rejimi hazırlandığını söylüyor
Türkiye ve Yunanis-tana askerî yardım
.Ayan meclisi komisyonları 211 küsur milyon askerî yardım ödeneğini kabul etti
îzmlr 23 — Bugün fabrikaları gezen Ticaret ve Ekonomi Bakam Vedat Dicleli, ticaret borsasında da tetkikler yapmıştır. Bakan bu tetkikleri sırasında Taşlı üzümlerin borsaya alınmamasını emretmiştir, öğleden sonra ticaret odasında ithalâtçıların i^tiraklle bir toplantı yapılmşıtır. Bakan bu toplantıda dövtz darlığından. ancak en mühim madde- Türkiye ve Yunanistan* : ler için İthal müsaadesi verile- 211.370.000 dolar.
ceğlnl. Bakanlığa yapılan mü- jranı Korc ve pjupjniere: racaatlara geç cevap alınması 27.MO.OOO dolar.
veya cevap alınamaması bundun ileri geldiğini söylemiştir. Vedat Dicleli, otomobil yedek akşamı getirilmesini ithalâtçılardan isteyince, »Döviz verin getirtelim» cevabını almıştır. Bakan, yeni bir ithalât rejimi hasırlanmakta olduğunu bildir- 1 miş ve tacirlerden, bu husustaki fikirlerini Ticaret Odaları vasıtasile bildirmelerini istemiştir.
Vaşiııgton 23 (AA.) — (Afp): Ayan meclisi dış işleri komisyonu başkanı Senatör Conally gazetecilere bugün Ayan Meclisi dış işleri ve silâhlı kuvvetler komisyonlarının müşterek toplantısında askeri yardım programı için kabul edilmiş olan 239.010.000 doların şu suretle taksim edileceğini söylemiştir.
Türkiye
hüdüne girmesi yolunda askeri yardım programı kanunu tasarısında istediği tahdidatın her ıkl komisyonca tasvip edildiğini de bildirmiştir.
Dışişleri Bakanı
8 eylülde dönüyor
Ankara 24 (Akşam) — Hâlen Vişide bulunan Dışişleri Bakanı Necmeddin Sa d akın 8 eylülde memleketimize dönmek üzere hareket edeceği öğrenilmiştir.
1 Bilindiği gibi bu tutarlar geçen hafta hükümetin programından faydalanacak diğer ' memleketler İçin istediği 1.160. L doksan bin doları yarıya indiren meclis tarafından tasvip edilmiştir.
I Conally, Senatör Abcander snılth'in silahlanmalarda İndir -meler yapılması ve tanzim hak-| kındaki milletlerarası anlaş -___.4, manın iyi idare edilmesi ve blr-M _■ ■ >.M leşmiş milletlerin silâhlı kuv-
" ■"■lh^ _ vetlcrie cihazlandırılması hususlarında Birleşik Amerikanın âzami gayret sarf? t m ek taah-
İş yok!
Yedek subaylık
Ankara 24 (Akşamı — tsrar-la dolaşan şayiaların aksine olarak bundan soııra İlse muadili okullardan mezun olanların yedek subay haklar inin ta-nmmıyacağı hakkında herhangi bir karar verilmemiştir Mamafih ordu ihtiyacı göz önünde tutularak ilerde böyle bir tedbire başvurulacağı ve hattâ olgunluk imtihanını vermemiş olanların yedek subay olmak haklarının kaldırılacağı muhtemel görülmektedir.
Bir söz kırk gün söylenirse hakikat olurmuş; bu sefer de öylesi;
— İs yok!
Yeni nesil, böyle bir tâbiri, argo olarak diline dolamıştı. İkide bir, lüzumlu lüzumsuz «İş yok» diyordu.
Memlekette maalesef, bir «İş yok.>ttır başlamıştır:
— Askerliğimi bitirdim ; herhangi bir meslekte ekmeğimi kazanmak istiyorum!
— İş yok.
— Dört lisan bilen bir orta yaşlıyım, şu şu şu ehliyet namelerim var.
— İş yok.
— Anadoludan akın akın gelenler arasındayım. Mahsul fena. Güçlü kuvvetliyim.
— İs yok.
Muhtelif dileklere cevap hep aynıdır: İş yok. Fakat bu cevapta da iş yok.
Türkiye ki, namütenahi eksikleri olan bir memlekettir. Türkjyede — yine gençlerin tâbiriyle: — İş vardır.
— Biraz gülümser misiniz?
— Nasıl gülümsiyeylm, şimdi gelir vergisi kanunu okudum.
Sahlfe J
AKSAM
24 Ağustos 1949
Dr. Lûtfi Kırdar
İstanbul Vali ve Belediye reisi doktor Lûtfi Kırda nu başka bir vazifeye nakledileceği haberi cehrimin matbuatında teessürle karşılandı. Bu müşterek teessürün muhtelif sebepleri vardır. Lûtfi Kırtlnr îstanbıilu hakikaten seven, bu şehirde asırların biriktirdiği çirkinlikleri temraliycrek, sanat eserlerini görünür ve sevk alınır bir hale getirmek için on küsur senedir yorulmak bil mez bir gayretle çalışan, imkânsızlıklar içinde İmkan lıulmıva muvaffak olarak bu şehre hizmet eden bir validir. Yıllarca bulunduğu yerde el ile tutulur hiç bir eser vücuda getirmiven valilerin sorguya çekilmediği düşünülürse Lûtfi Kırdann bütün bu hizmetleri içinden gelen bir imar şevkiyle yaptığı ve bu bakımdan valiliğinin İstanbul için bir talih eseri olduğu kendiliğinden meydana çıkar.
Fakat ayrılacağı haberinin matbuatta uyandırdığı teessür yalnız bu kıymetli hizmetlerden ilen gelmiyor, İstanbul matbuata Vali Lûtfi Kırdann şahsında haklı, hattâ haksız tcnkldlen- tahammül etmesini bilen olgun bir idare âmiri bulmuştu. Doğruluğuna inanarak yaptığı işler zaman zaman en şiddetli tcnkidlerle karşılanmış, hattâ alaya, İstihzaya kadar gidilmiş, fakat bunlardan bir biri Lûtfi Kırdann kalbine en ufak Mt kin gölgesi düşürmemiştir. En merhametsiz kalemin şaftibğü yine güler yürile, ima ile olson kiiÇÜk bir serzenişte bile bulunmadan karşılıyım, tenkldlcrden faydalandığım söylemekten daima revk duyan Lûtfi Kırdar olgun hükümet adamının nâdir örneklerinden biridir. Eğer gideceği haberi gerçekleşirse İstanbul, kendi gündelik hayatında esaslı bir yeri olan kıymetli bir şahsiyeti kaybetmiş ola çaktır. Şevket
Milletlerarası tenis şampiyonasının 4 üncü günii
■ I
■ I
■ I II
Dünkü maçlar, çok güzel olda, bugün de maçlara devam edilecek

r»r

Maarif
şurası
Demokratik terbiye ile okulların ders programları inceleniyor
l.
Güniin Meseleleri
İnönü gezisini Spor sara yına bağlayacak köprü

52 metre uzunluğundaki asma köprünUn birinci kısmı ihale edilerek inşaata başlandı
İnönü gerisini 2 numaralı parkta bulunan Sergi ve Spor Sarayı sahasına bağlıyacak o-ian asma köprünün İnşaat- ha-«ıriık-ları tamamlanmış ve birinci kısmı ihale edilmiştir. Bu sahada köprü mexn( tlertnln ve ayaklarının İnşa olunacağı yerlerde hafriyata başlanmıştır.
Yeni köprü. Taksim Belediye gazinosunda Dağcılık klübüne bakan cephesinden başlıyacak W Asker ocağı caddesini otû-mirûll ve otobüslerin geçmesine serte* bırakarak üstünden 2 numaralı park sahasına atbya-caktır. Orta kısmı kemerli ûla-ğer uca uzunluğu 52 metre ola-ca' tır. Orta kısmı F.emeri olacak ve bu kemer 22 metu ge-ui-'i’^nde bulunan Asker ocağı a; falun üstüne isabet edecektir. Köprünün bu kemerden askılı a 1 a Sar olan İrtlfaı 5,5 metredir Bu yeni köprü, sadece ya-yaiııra mahsus olacak ve 7 metre genişliği bulunacak Ur. *
ı Burasının, bir tren yolu köp-
■ rüsü manzarası almaması İçin inşadan sonra sarmaşık ve benzeri diğer yeşilliklerle örtülecektir. Bu inşaatın ild kısımda ya-
ı pılması kararlaştınln’.ışt.JJ. Birinci kısım inşaat 35 bin lirayı» İhale edilmiştir. Tamamının «0 bin liraya mal olacağı hesaplanmaktadır. Projerl şehircilik mütehassısı Proât tarafından yapılmıştır.
Yeni köprünün 1 ekimde açılacak olan şehir sergisine yetiştirilmesi İstenmektedir. Diğer taraftan bu köprünün inşası o mıntakanın manzarasını da de-
■ gişıireceldir. Filvaki Belediye gaziııoslle İnönü gezisinin yanından ve arkasından geçen asfalt caddelere olan park duvarlarının yıktırılarak bu bahçenin asfalt yollarla bltiştirllmeşlne karar verilmiştir Köprü, tamamlanınca bu duvarlar kaldırılacaktır. Yeni köprünün ve korkuluklarının bilhassa zarif
‘olmasına itina edilmektedir.
Turnuvanın dünkü dördüncü günü birçok önemli karşılaşmalarla geçti. Kortlar gene tenis ■ererlerle çevrilmişti, tik karşılaşmalarda genç tenisçimiz Nazml, kendinden çok üstün o-lan Harpcr'e 6/1 6/1 yenildi.
Meşhur Van Cramm'a karşı oynıyan gene gençlerden AnkaralI Engin Bala?, bu tenis üstadının karşısında elinden geleni ynph ve maçı 6/2 6/0 kaybetti.
Engin, muntazaman çalıştığı takdirde ve İyi bir hocanın da kontrolü altında tenise devam ederse, 3 veya 4 yıl sonra mükemmel bir tenisçi olabilir...
Sıra Şefikle Cochet maçına gelmişti. Herkeste büyük bir merak... Şefik acaba tenis kurdu olan Cochet'ye karşı naşı] oyn-jyacak?... Maç başlar başlamaz. Cochet. gayet emin ve plâ-se toplarla oyunları lehine çevirmeğe başladı. Şefik de uzun ve köşeleri bulan toplariyle kuvvetli rakibine mukabele ediyordu. tik seti Fransız tenisçisi 6/2 aldı, 2 nçl set başlayınca Şefik güzel bir oyun çıkardı ve 2/3 Deriye geçti; variyet 2/2 - 3/2 Şefik lehine; gene 3/3 oldu Bandan sonra gene Cochet ustaca vuruşlarına başladı: öyle zor variyetlerde topu rakibinin yanında plise ediyor ki... İşte tenisin ustalığı... Bu seti de Cochet 6/4 kazandı 3 üncü set çene Fransız tenisçinin oyuna baştan başa hâkimiyeti altında geçti ve Cochet bu seti de 6/0 a-iarak maçı kazandı.
Avusturyal] Welss İle En es Talaym maçı enteresan olmadı. Daha fazla çift oyuncusu o- ______ _____
lan Enev, We)ss*m karşısında 1 receğiz.
parlak bir oyun çıkaramazdı da... Saat gibi oyununa alıştığımız Welss, dünkü oyunda çok top takıyordu. Netice AvusturyalI tenisçinin: 6/3 6/2.
Günün son ve önemli karşılaşmasını tek kadınlardan în-glllzlerln nnmdar kadın tenisçilerinden Mlss Curry İle bizim e-mektar şampiyonumuz Mua.111 Gorodetzkl yaptılar. Herkes Muall&dan bir şeyler ümld ediyordu... Oyunun ilk başlarında Muaîlâ rakibin) sıkı sağ topla-riyle sağdan sola koşturmağa başladı; 1/0 2/0 2/1 İleri durumlardan beraberliğe giren Mualjâ, gene bir oyun daha a-larak ileri gitti. Bu vaziyetten sonra birdenbire açılan Mlss Curry. oyununu değiştirdi ve uzun sıkı toplariylc 1 inci seti 6/4 lehine çevirdi. 2 nel sette İngiliz tenisçisi gayet düzgün ve enerjik oynadı. Muallimin büyük kuvvetiyle çalışması fayda vermedi, Mlss Cury. bu seti de 6/2 alarak maçı aldı.
Dünkü karşımada derhal göze çarpan önemli bir nokta:
Muallânın bir tek sıkı sağ vuruşu var, diğer vuruşları vasati Mlss Curry’nln bütün vuruşları aynı ayar ve gayet düzgün, a-yak oyunları kusursuz... İşte İngiliz tenisçisinin maçı kazanmasındaki yegâne sebep!
Bugiin de maçlara devam e-dilecek Lir; karşılaşmalar arasında AvusturyalI tek kollu Redl ile AvusturyalI Harper'ln (5 set) maçı hakikaten enteresan olacaktır. Karışıklarda da Bahllye ile Enes'l - Mlss Curry İle Yon Cram’ın karşısında gö-Cclâl LÜĞ
Ankara 23 — Maarif Şûrası komisyonları bu sabah saat dokuz buçuktan İtibaren çalışmalarına devam etmişlerdir. «Demokratik eğitim tâli komisyonu* yeni raporun tanzimi için çalışmalarına devam etmekte-dit. Tâli komisyon, demokratik terbiyeden ne anlamak lâzım geldiği hususunu münakaşa e-derek bu hususta boz: mühim prensipleri tetkik etmiştir. Bu--nu takiben demokratik terbiyenin ne suretle tahakkuk ettirilebileceğinin tetkikine geçmiş ve bu kısımda okul dışında ve okulda mevzuu İncelemeğe başlamıştır.
İlkokul komisyonunda eldeki Hk oku) programının amaçlan, eğitim ve öğretim prensipleri yeni baştan gözden geçirilmiştir. Birinci devredeki hayat bilgisi konularının da incelenmesine devam edilmektedir.
Bilhassa İkinci devrenin tabiat bilgisi, aile bilgisi, tarih, coğrafya ve yurddaşlık bilgisi He olan bağlılıklarını rağhyacak tedbirler ve tertipler incelenmiştir,
Orta okul programım İnceleyen komisyon, Türkçe programını kül halinde incelemiş ve üzerinde münakaşnya başlamıştır. Henüz bir karara varılmamıştır. •
Orta okul ve liselere öğretmen yetiştirme meselelerini inceleyen komisyon, enstitülerin kaç yıllık bir öğretim yapması ve mesleki formasyonla bilgi derslerinin ne şekilde verileceği, uygulama çalışmaları, yabancı dil desrleri ve enstitülere öğrenci alınması konulan üzerinde üyeler düşüncelerini söylemişlerdir.
Lise ders konularının dört yıllık teşkilâta göre tesbltl komisyonu, bugün öğleden evvel ve öğleden sonra toplanarak liselerimizde tahsil müddetinin üç sene mİ, yoksa dört sene mİ olması lâzım geldiği meselesini müzakere etmiş ve 20 kadar hatip bu mevzuda açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu komisyon en son dakikada tâli komisyonlar seçimine geçmiştir.
Avrupa Birliği istişare meclisindeki müzakereler
Avrupa Parlâmentosunun çekirdeğini teşkil edecek olan Avrupa Birliği istişare meclisi müzakerelerine devam ediyor. Mecliste Avrupa Birliğine dahil muhtelif hükümetlerin milletvekillerinden mürekkep birer heyet vardır. Bu heyetler, memleket memleket değil, fikir yakınlığı itibariyle gruplara ayrılmışlardır. İstişare meclisinde İngiliz, Fransız, Belçi-ka heyeti değil Sosyalist, Liberal, Muhafazakâr gruplar vardır. Meselâ İngiliz heyeti âzasından eski başbakan Churchill muhafazakârlar, Mo irisen sosyalistler, Leyton Liberaller grupundndır. Fransralar da bir kaç grupa ayrılmışlardır. İstişare ntec lisinde bu suretle, bütün Parlâmentolarda olduğu gibi, fırkalar teşekkül etmiştir.
Muhafazakârlar arasında Churchill, eski Fransa Başbakanı Paul Reynaud gibi çok kuvvetli şahsiyetler vardır. Sosyalistlerle Liberaller grtıpunda da muhtelif Parlâmentoların belli başlı simaları bnlunuyor.
Dün Strasburg'da.n gelen bir telgraf iktisadi komisyon başkanlığı için Muhafazakâr Paul Reynaud ile Sosyalist İsveç delegesi VVigforsa arasında şiddetli bir mücadele olduğunu, neticede Muhafazakâr Reynaud’nun kazandığını bildiriyordu. Associated Press bu haberi ver dikten sonra: «Başkan vekilliğine yine bir muhafazakâr olan Kasım Gülefc (Türk) sevilmiştir» diyor.
Mecliste Marshall plânı ve iktisadi meseleler hakkında hararetli müzakereler bekleniyor. Amerikalılar Avrupa devletlerinin bu münasebetle ilk defa birleşmek imkânını elde ettiklerinden bahsediyorlar.
Muhtelif siyasî meseleler son zamanlarda Stras-burg müzakerelerini ikinci plâna atmıştı. Şimdi bu müzakereler yeniden ön safa gevmeğe, her tarafta dikkati çekmeğe başlamıştır. — E. T.
Son zelzelenin
feci bilançosu
315 ölü, 352 yaralı var. 2405 ev tamamen, 1500 ev de kısmen yıkıldı
Bir parti buğday daha geliyor
Evvelki gün Yozgat gemisi ile Kanadadan limanımıza 8.000 ton buğdaydan başka ayın] 27 sinde bir Yunan şilebi İle1 7,000 toulnk bir parti buğday daha gelecektir.
Adalet Bakanı Rize’ye gitti
Rize 23 — Adalet Bakanı Fuat Girmen beraberinde Trabzon valisi bulunduğu lıalde bugün saat 12.45 te nahll yolu ile Trabzondan şehrimize ge’.n fir
Fakım, burada iki üç gün k^khktan sonra ilçelere gidecektir.

Ankara 23 (AA.) — Aldığıma malûmata göre, Doğu illerinde vukua gelen depremin bll&nço-su şu şekildedir:
Deprem. Bingöl, Ervurum, Erzincan ve Tunceli illerinde, ilçe ve köylerinde hasara, zayiata sebcb olmuştur. Bingöl İlinin Karlıova İlçe merkezinde, 33 köyünde 165 ölü. 102 yaralı vardır. 644 ev tamamen, 155 ev de otu-rulmıyacak bir surette yıkılmıştır. Bu arada üçe hükümet binası. Jandarma dairesi, ilkokul, belediye, halkevi, cezaevi blna-lariyle, memurinim kira ile o-turduklan evler kâmljen yıkılmıştır- Hayvan zayiatı 20 dlr.
Gene Bingöl ilinin Kiğı İlçe merkeziyle 36 köyünde 136 ölü ve 217 yaralı vardır, 1500 ev tamamen, 500 ev oturulamıyacak bir surette yıkılmıştır, hayvan kaybı 929 dur.
Erzurum İlinin Çat bucağı İle J 31 köyünde 13 ölü, 20 yarlı var-j diT. 124 bina kimilen. 496 bina İse kısmen yıkılmıştır. Hayvan
kaybı 175 tir.
Erzincan İlinin Tercan İlçesinin muhtelif köylerinde 1 ölü, 13 yaralı vardır. 137 bina yıkılmış, 240 bina hasar görmüştür. Hayvan kaybı 15 tir.
Tunceli ilinin yalnız Nizamiye köylerinde 1 iiâ 2 ev yıkıl-mlşLlr. Başka zayiat ve hasar yoktur.
Deprem bölgesine gerek merkezden ve gerekse civar illerden her türlü yardım sağlanmış bulunmaktadır. Halkın iaşesi normal şekle getirilmiş o-İUP, buraların yeniden iman hususunda lâzım gelen tedbirler alınmıştır.
İki Bakan zelzele bölgesine gidiyor
Ankara 23 — Doğu vüâyetle-rimizde vuku bulan son deprem, felâketini yerinde incelemek il-j zere İçişleri Bakanı M. Emin IErlşirgil ile Bayındırlık Bakam Şevket Adalan'ın ywnn (bugün) Doğu seyahatine çıkmaları kuvvetle muhtemeldir,
Varto 23 — Saat 16.40 da beş saniye süren bir deprem olmuştur. Zelzele Solhan ve Muşla da hissedilmiştir. Hasar ve zayiat yoktur,
Karlıova 23 (A.A.) — Bugün saat 17 ye 5 kala Oldukça şid-' detil bir yer sarsıntısı olmuş, I Üçe merkezinde hasar gören [evlerin 4 ü yıkılmış basılan da yeniden hasara uğramıştır. İnsanca zayiat yoktur.
Köylerden, henüz haber alınamamıştır.
ı Erzurum 23 tAA.) — Bugün saat 16 yı 38 geçe orta şiddette 5 saniye süren bir deprem 01-muştur. Hasar yoktur.
£«
21.- 1. 20,3® | 20 25


işçilerin gündeliklerinden alınacak kazanç vergisi Ankara 24 (Akşam) — İşçilerin gündelik kazançlarının 2 liralık kısmının vergiden muaf tutulması hakkındakl 5088 saydı kanunun tatbikatında Çalışma ve Maliye Bakanlıkları a-rasında görüş farkı belirmişti. çaJışma Bakanlığı bu muaflıktan bütün işçilerin faydalanması lüzumunu. Maliye Bakanlığı İse bu kanunun bir takım kayıtlar altında tatbikinin gerektiğini İleri sürmekte idiler. Bu sebeple mesele Danıştaya aksetmiş bulunuyordu. Danıştay birinci dairesi Maliye Bakanlığının görüşünün varld ola-mıyacağma oy birliği ile karar vermiştir.
işletmeler Bakanının tetkik gezisi
Ankara 24 (Akşam) — İşletmeler Bakanı Cemil Bllsel, kömür havzası demir çubıık fabrikası, ateş tuğla fabrikası ve Çatalıığzı santrallerini görmek ve buralardaki çalışmaları tetkik etmek maksadlyle yakında geziye çıkacaktır. Bu seyahatin Sivas ve Raman’a kadar uzatılması da muhtemeldir.
[Devlet Tiyatrosunda 1 bu sene oynanacak eserler
Ankara 23 — Devlet Tiyatrosu çdebi heyeti, ilk toplantısını bugün yapmış ve önümüzdeki tiyatro mevsiminde oynanacak eserleri tetkike başlamıştır. Gene! müdür vekili Ne-cil Kâzım Akserile. Refik Ahmet Sevengil, Prç(, Bedreddirı Tııncel, Prof. İlhan Şahlnbaşve ,Lûtfi Aydan müteşekkil heyetin bugünkü toplantısına Opera baş rejisörü Renato Mordo İle dram kısmı sanatkârlarından , Cöneyd Gökçer de iştirak etmiş ye başkanlığa Refik Ahmet jSevchgil seçilmiştir.
Edebi heyet. İlk iş olarak. Devlet Tiyatrosu ile Küçük Tiyatroda I ekimden İtibaren oynamağa başlanacak ilk eserleri seçecektir.______
Yeni vapurlarımızdaki soğuk hava depolarında eşya nakli
Bize verilen malûmata göre, Denizyollarının aldığı gemilerin soğuk hava tesislerinden İstifade edilerek buralarda kesilmiş et, balık, tavuk ve her türlü sebze ve meyva naklim» karar verilmiştir. Bu İş için hususi bir navlun tarifesi yapılacaktır.
Dış Bakanlığı ticaret dairesi müdürü
Ankara 24 (Akşam) — Dışişleri Bakanlığı ticaret dairesi umum müdürü Fatin Rüştü Zorlu, iktisadi işbirliği idaresi »le memleketimizi alâkadar e-den meseleleri müzakere etmek 6a-re muvakkat nazire İJe Parlse gidecektir.

Türkiye ’^e İran arasında iransit anlaşması
Ankara 23 — Türkiye İte İran aracında, yeni bir transit anlaşması aklini teminin Ankaraya gelmiş olan İran büyük elçisinin riyasetindeki Iran heyeUle Dişilleri Eal'aniığj umumi kâtibi büyük elçi Faik Zihni Ak-dur'uıı başkanlığındaki heyetl-mte bugün ilk resmi toplantılarını Dışişleri Bakanlığında yapmışlardır.
Anharaaa iyi kalite ekmek yapılıyor Ankara 23 — Belediye Enğlık Ve İktisat müdürlükleri memurlarından mürekkep btr komisyon •’unümuş ve yem tip un-«lm. alite ekmek ima] edilip eılfJm iye regl hususunu tetkik etmiştir. Komisyon bu urdan iyi kalite ekmek imalinin mümkün olduğu neticesine varmıştır.
Bu şekilde İyi kaliteli ekmek pişiren Dnnlar tespit edilmiştir. Halk bu fırınlara akın etmekte ve bu fırınlar ekmek yetiştirememektedirler. Bu durum karşısında belediye ihmali bulunan fırınlara zon bir tebliğde bulunmuş, aksi halde şiddetle eei'AlandırıJacakhumı bıidlrnuş-Ur.
kalyada inşa edilen j yeni vapurlarımız Ankara 24 (Akşam) — Ansal do tezgâhlarında yapılmakta olan dört gemimizden ikisi geçen hafta denize İndirilmiştir. Bunlardan Marmara tipinde Uludağ, Açık deniz tipi gemimize de İskenderun adı vcrll-mlytlr İki aya kadar denize İndirilecek olan diğer İki gemiye de Bandırma ve Samsun İsimleri verilecektir. Samsun adını taşıyan şilebin adı Hnpa olacaktır.
Şimdi
İngiliz hava filosunun Türkiyeye dostluk ziyareti
Ankara 23 — Haber al-
dığımıza göre, Türkiye'ye yapacağı dostluk ziyareti bir müddet geri bırakılmış olan, tepkili Vampire uçaklarından mürekkep 32 nel İngiliz av filosu 19 eylülde Kibri* t an memleketimize gelecek Ur.
Orgeneral Kâzım Orbay Halepte Ankara 23 — Dün şamdan ayrılan Orgeneral Kâzım Orbay, bugün Halebe gelmiş ve Hava okulunu gezmiştir. Orgeneral. yann sabah (bu sabah) Toros ekspre&lle Suriyeden ayrılacaktır.
(Raştarafı 1 İnci sabifede) mûnü kutlamak için Bükreşte yapılan toplantıda konuşan Rus mareşali Voroşllof, Mareşal Ti-to’ya hücum etmiş ve «Sovyet Rusya kara İrtica kuvvetlerine karşı durmağa kaadlr müthiş bir kuvvettir» demiştir.
Yugoslav elçisinin Achesonu ziyareti Londra 24 (R> — Vaştngton-dakl Yugoslav büyük elçisi. A-merka Dlş Bakanı Dean Ache-son’u ziyaret etmiştir. Elçi, bu g&rilşmede İktisadi meselelerin görüşüldüğünü söylemiştir.
BORSA
ÎOOS
İstanbul Valiliği
l (Baş tarafı 1 inci sabifede) ret edilmemşitir. Bu da Lûtfi ' Kırdar’ın değişeceğine yeni bir alâmet olarak gösterilmektedir.
Diğer taraftan Lûtfi Kırdar , hakkında İstanbul matbuatın-da görülen sitayişkâr yazılar, ' şimdiye kadar matbuatın hiç bir devlet memuru İçin göstermediği çok sıcak ve yakın nlâka-1 nın bir İfadesi olarak mütalâa edilmekte, muhalif ve muvafık hemen herkes tarafından sevilen ve hürmet edilen bir zatın İstanbul valiliğinde kalamıyaca-ğı, iktidar partisinin böyle bir hale tahammül edemlyeceği anlatılmaktadır.*
Şam elçimiz değiştirilmiyor
Ankarn 23 (AA.) — Şam elçimizin değiştirileceği hakkın-dakl rivayetlerin vcralz olduğu I öğrenilmiş Lir.
Celâl Bay=ır (Boş tarafı 1 insi sabifede) mire gelmiş olacaktır.
Toplntıda D. P. nln İzmir teş-kliâ tiyle alâkalı baz] meselelerin görüşüleceği anlaşılmaktadır. Son günlerde bu hususta bazı kararlar alınmış, şimdiye kadar bir ilçe halinde İdare edilen İzmir şehri, üç İtibari İlçeye ayrılmıştır. Şehirdeki bu-eskiann sayısı 12, ocakların da 86 dır. Bunlar Eşref paşa. Alsar.-cak ve Yalılar adı altında kumlan üç İtibari ilçeye bağlanmış. böylelikle birçok kıymeti) unsurların yeni idare heyetlerinde vazife almaları da sağlanmıştır.
Perşembe günkii toplantıda. Celâl Bayarın eylülün İlk gün-' terinde başhyacak olan seyahati dolayıslyle görüşmeler cereyan edeceği de sanılmaktadır. D. P Başkanın ın, eylülün 3 ünde Ödemişte bulunması ve İnönü’nün son konuşmalarına Ö-demişte cevap vermesi karariaş-mıçtar. Söylendiğine göre İzmir toplantılarında, bu mevzuda da • bam istişareler yapılacaktır. [
müh uaaafoa u
MIII1 Müdafaa m
Mili Müdafaa IV
% • FAİZLİ TAHVtU-CT
11.—

S* M
|Veli Efendi at yarış-lanna başlanmasına izin isteniyor
! Ankara 23 — fctanbıılda Veli Efendi at koşularında çıkan hâdiseden sonra at sahipleri re yetiştiricileri Başbakanlığa müracaat ederek koşulara izin verilmesini istemişlerdir. Bakanların ve alâkalıların bu hosus-, tâki fikirlerinin sorulmasına karar verilmiştir.
Denizyolları müdürü alınacak yeni gemileri tetkike gitti Denizyolları genel mi'ıdürii ! Cemil Pıırman'ın başkanlığında bir heyet, satın alınacak yeni [gemiler İçin tetkiklerde bulunmak üzere dün uçakla Romaya gitmiştir. Genel müdür muavini Behçet Osmaııoğlu ile teknik müşavir Mehmet Ererin dahil oldukları heyet dalyadan sonra Paris'e gidecektir.

2! Ağustos ı949
Mirasyedilik
Safiah Gazeteleri Ne D
VİCSAM^AKŞAN^

Ça'ışmıyan
3 asansör
Bizden evvelki neslin pek tanınmış şahsiyetlerinden «Evkaf müsteşarı esbabı* diye mâruf Şevki Eren amcamızı kaybetmekle matemli-yn . ......................
Ticaret ve Sanayi Odası belediyeye müracaat etti
Şevki Bey. hiç kimsenin | gönlünü kırmamış, hiç fena-. lık etmemiş, karıncayı incit-! menıis bir zattı. Fakat iyiliği «passif-, bir dindarlık halinde değildi. Yâni dua, tesbilı, oruç, namazla, ve ga los potin giymek, teşbih çekmekle iktifa etmiyordu. E-ünden gelen herhangi bir iyiliği, nefsinden fedakârlık göstererek, eşine, dostuna, hattâ tanımadıklarına, büyük bir cönıetlikle dağıtabiliyordu. ölmüş arkadaşlarının evlâtlarını, himaye kanatlan altına alırdı. Benim de babamın. Soğukçeşme Rıidiyei asker iyesinden, son ra Mektebi mülkiyeden yakın arkadaşı olduğundan, yetimleriyle birer birer ilgilendi. Hepimizi mekteplere koydu; büyüyünciye kadar mukadderatımızla adım adını alâkadar Oldu. LÛtuf-laruıa hiçbir şekilde mukabele fırsatını bulamamakla azap içindevim. Bir çok mev «ularımı da bana veren kendisidir.
— Siz, babama ne kadar vefalı bir dostmuşsunuz! — demem üzerine, bir gün bana asla unutamadığım şu cevabı verdi:
— Ölüm vüzünden dostluk unutulur mu?
Eski nesillerin büyük mü’-miıılerinden biri olan Şevki amcamız, bir bakıma havalı çok seven, iyi bilen, iyi giyinen. iyi konuşan, iyi musikiden anlıyan ruh an kibarların kibarı bir zattı. Daima güler nurlu yüzüyle «yaşamak zevki->nin canlı timsaliydi. Fakat bir bakıma da ölüme karşı o nisbette mütevekkil, kahraman ve pervasızdı; zenıanenîn gençlikle aşık atan tatsız ve haris ihtivarlanna ibret dersi verecek bir filozoftu. Hayata, çirkin şekilde tırnaklarını geçirmemişti. Ölürken son sözü şu olmuş:
— Bayram geliyor. Bana ne haber ver miyorsunuz? Allah Allah...
Şayet 82 yaşında vefat etmeseydi de, gençliğinde ölseydi de, mânevi telâkkileri ve mazhariyetleri, ona ölümü bayram gösterecekti. Evliyaya benziyen bir «attı. Türbesinde halkın niyaz ettiği ve ruhaniyetinden medet umduğu kimselerdendi.
Şeyhülislâm kapısında me mur olan Mustafa Ziya Efendinin oğlu imiş. Kayınpederi Maarif reisi Kazasker Büyük Haydar Efendidir. Şevki Eren amcamız, devlete hizmet ettiği uzun seneler zarfında, bilhassa Evkafı iyi idare etmesiyle, Büyük Postahaneye benziyen binaların yapılmasına birinci derecede âmil olmasiyle meşhurdu.
Şevki Eren'in ölümiyle, yakın tarihimiz, geçen neslin en mükemmel şahsiyetler' ııden birini kaybetti.
Allah rahmet eylesin.
(Vâ-NÛ)
■ Dördüncü Vakıf Handa mevcut dört asansörden İkisinin İki aydan beri çalışmadığını ve bu binada bulunan Mm taka Ttca-ret Müdürlüğü, Ticaret re 3a-| nayl Odası İle İthalât Bürosu memurlarının ve bu dairelerde işi olan kalabalık bir halk kütlesinin, Handa kiracı olarak yer leşmiş müessese ve şahısların bu yüzden çok müşkül bir durumda kaldıklarını geçenlerde yazmıştık. Çalışmakta olan iki asansörden biri daha bozulmuş, bu suretle bütün han İçin ortada yalnız bir asansör kalmıştır.
Haber aldığımıza göre Ticaret ve Sanayi odası bu hususta Belediyeye müracaat ederek Milli Korunma kanunu hükümlerine istinaden müdahalesini talep et miştir. ________
Kızıl cephede çatlaklar
CUMHURİYET guetesi «Kırıl cephede çatlaklar» hnşt iğiyle yazdığı başmakalede Sovyet Rusya Ue Yugoslavya arasında şiddetlenen ihtilâftan bahsederek şöyle diyor:
«Rusyanın Yugoslavyaya ve Yugoslavyanın Rusyaya son günlerde vermiş oldukları karşılıklı notalarda kullandıkları düşmanca hitap ve İtaplar artık bu lkl memleket arasındaki bağların tamamen koptuğunu göstermektedir. Bundan sonra Rusların Yugoslavya-yı ürkütmek, hattâ balkı Tito aleyhine kışkırtmak İçin atacağı her »dun, onu Amerika ve Batı blok una daha ziyade yaklaştıracaktır.
Son Belçika seçimlerinde komünistlerin mağlûbiyeti, Yunan komünistlerinin hezimetleri, Yu-goslavyanm kaybı va rinlân-d lya d akl hükümet darbesinin akim kalışı dünyadaki kızıl hastalığın artık gerilemeğe başladığını gösteren kuvvetli delillerdir. Bununla beraber, Rusya bu halde ve bu zihniyette kaldıkça bu hastalığın ortadan kalktığını düşünmek safdillik olur.
Bu hastalığın dünya yüzünden kalkması İçin her şeyden evvel onun ocağının sönmesi lâzımdır.»
.yerler» serlevhalt başmakalesinde yurdumuzda turizmi geliştirmek ve Tiirkiycyi harice tanıtmak için kurulan «Türk t ur» derneğinden bahsederek diyor ki:
öyle umuyoruz ki Türktür kısa zamanda Kızılay ölçüsünde bir milli teşekkül halini alacak, hattâ KızıJayın (Hilâltahmer) olduğu alim devirdeki canlı ve verimli ruhu başka bir sahada canlandıracaktır. Bizi dünyadan ayıran geri ve kısır zihniyetin bu sayede elbirllğile hakkından geleceğiz, vâhl kuruntularla dâvayı baltalayanlar her kimlerse umumi efkâra teşhir edeceğiz. Çok şükür ki iş resmi bakımdan da kıvama gelmiş bulunuyor.
İnşallah bu işin hayırlı saati gelmiştir. Kendi malını bizzat tyemeyen) bir memleket mevkiinden artık kurtulacağız, turizm tohumlarını esaslı bir surette ekeceğiz, verecekleri güzel mahsulü de saf ve ferahlıkla başkalrı değil, kendimiz yiyeceğiz.
Ortaköy deresi kapatılıyor
Belediye, Ortaköydekl Ortaköy deresinin üstünü kapatmağa karar vermiş ve etüdlerlnl yaptırmıştı. O semti rahatsız eden bu dere kapandıktan sonra Ortaköyün rağbet edilir bir semt haline geleceğinden şüphe edilmemektedir.
Ortaköy deresinin kapatılması İşinin birinci kısım inşaatı dün 50 bin liraya bir müteahhide ihale edilmiştir.
Goethe’nin 200 üncü yıldönümü
İstanbul Muallimler Birliğinin üniversite fen fakültesinin konferans salonunda, büyük şair (Goethei için, 200 üncü doğum yılına rastlıyan 28 ağustos pazar günü saat 18 da bir konferans serisi hazırladığı haber alınmıştır.
Bu toplantıda Prof. Dr. Adnan Adıvar, Prof. Dr, Tevflk Remzi KazancıgU, Prof. Dr. Kessler, Dr. Burhanettin Batı-man, Dr Ekmel Zadli, Şârâ Bil konuşacaklardır. Bundan başka Anstock ile Melâhat Togar Go-ethe’den seçme şiirler okuyacaklardır.
Amerikalı bir Kongre üyesi Türkiyeyi ziyaret edecek
Birleşik Amerika mebusan meclisinin demokratik üyelerinden madam Chase Qolng Woodhouse'in Türklyede beş gün kalmak üzere 25 ağustos perşembe günü uçakla İstanbul» gelmesi beklenmektedir. Kongre üyesi Woodhouse'A A-merikanm tanınmış büyük mağaza (department Store) İcraatçısı madam Beatrlce Auer-bach refakat etmektedir.
Kongre üyesi Woodhouse Tür klyede bulunduğu sırada Türk işçiliğini, ziraatım ve kadın faaliyetini tetkik edecektir.
Ara seçimleri için emir bekleniyor
Ekim ayında yapılacak olan ara seçimler için henüz hazırlık yapılması hakkında emir gelmemiştir. Yalnız bir müddet evvel vilâyete gerekli kırtasiye ve diğer masraf lan karşılamak üzere defterdarlığa tahsisat gönderildiği bildirilmişti.
Belediye, yapılması icap eden hazırlıklara başlamak İçin hazırlık emrini beklemekledir.
Samsun vapuru bir yalıya çarptı Zonguldaktan kömür hamulesiyle limanımıza gelen Samsun vapuru dün saat 16 da Ku-ruçeşmedekl kömür antreposuna yanaşmak İsterken suların cereyanına kapılmış ve bu yüzden antreponun yanındaki Ka-laycıoğlulara ait yalının rıhtımına çarpmıştır.
Bu çarpma neticesinde yalının taş merdlyenlerl hasara uğramış ve vapur da baş tarafından yara almıştır.
Bu arada rıhtıma bağlı bir
Devletçiliğin IroMarı
Prof. Muhlis Ete’nin sorulan suallere verdiği cevaplar
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı, devletçiliğin hudutlarını tes-bite karar vermiştir. Bu suretle memlekette hususi sermayeye daha geniş ölçüde haraket ve faaliyet sahası bırakılmak İsteniyor.
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı bu hususta vazıh fikirlere sahip olmak ve bu maksatla hazırlanarak meclise sevkedilecek kanun tasarılarına mesned teşkil etmek üzere bir anket hazırlayarak tanınmış fikir adamlari-le iktisatçılara göndermiştir.
Bu arada profesör Muhlis E-te'ye gönderilen anket hakkında profesörün fikirlerini ve verdiği cevapları sorduk. Muhlis Ete dedi ki:
— Ticaret te iktisat bakanlığı, bu anketi göndermekle mem lekette kâfi sermaye olup olmadığını, hususi İşletmelerle I susi teşebbüse
2 — Seçimler emniyet altına alınmalı ve seçimlerin neticesine gerek iktidar, gerek muhalefet boyun eğmelidir,
Ayrıca, muhalefet çoğunluk sağlıyacaksa, şimdiden İktidara bazı teminat vermelidir, O teminat da Halk Partisi mensuplarının, muhalefet sıralarına geç ilkleri vakti şimdiki muhalefetin faydalandığı serbestlikten istifade edebilmesidir.
Bu noktaların tahakkuku zaruri olduğu şüphesizdir. Esasen Celâl Bayar da, nutkunda tebarüz ettirmiş İdi ki bizde parti tebeddül âtı normal şekilde olmalı ve eski idare bir (Devri sabık» telâkki edilmemelidir Şiddete dayanan bir usul İle değişiklik olmıyan memleketlerde, partilerin iktidarda nöbet değiştirmesi en sâkln bir şekilde olur:
Bizde, İsmet İnönü’nün genel başkanlık ettiği parti, çeyrek asırdır hiç iktidardan ayrılmadığı için, mevki ve sandalyeden uzaklaşmak kendilerine çok zor gelenler hep bu parti mensuplarıdır. Binaenaleyh denebilir kİ Cumhurbaşkanının tavsiyeleri daha ziyade mensup olduğu parti erkânına ve ileri gelenlerine teveccüh eder.
Demokratik esaslara uymağa evvelâ Halk Partisi alıştırılma-lıdır. Çünkii yapıştığı sandalyeleri bırakmak latemlyenler hep onların arasındadır. Bunu da en İyi sağlıyacak mevkide ıslan onların genel başkamdir.
Bu seyahat bu neticeyi temin ederse memleket hesabına verimli sayılabilir.
Ekmekler hamur
Dışarıya 361 kilo 143 gram altın satmışız. Bravo! " ticaret politikamızın _______
vaffakıyetler faslına altın kalemle yazılacak bîr şaheser! Fındığımızı, tütünümiı-_____ ___afyonumuzu, üzümümii-deyam ediyor. Şikâyetleri incirimizi satamıyoruz,
cip olan bu hal karcısında be-, ^cKİÎse altın satalım da lediîe daha ..k. •tdblrler al- «»stlar alısterisl. «ömihı! mağa ve bu suretle gayrimeşru1 Kömürü toprak altından kazanç elde etmek lstiyen fırın çıkaramıyoruz amma altı.ı Cilan şiddetle takip edip ceza-' madenlerimiz gece gündüz landırmağa karar vermiştir.1 ’^üyor. çok şükür! •>
Dûn bu hususta tâmimler ha- ' Şakayı bir yana bira kahırlan arak kaymakamlıklarla hm, şu altın salısı haberini nahiye müdürlerine srönderil- gazetelerde nlrıavlren «âla. m iştir.
Ekmekler hakkında fümenden çıkan son ekmeklerden şLkâyeti kesin kaymakamlıklarla nahiye müdürlerine her zaman müracaat edebileceği yazılıdır. Valiliğin kaymakamlıklara gönderdiği tâmimde bilhassa bu cihete işaret edilerek halkın şikâyetlerine büyük ehemmiyet verilmesi ve ayrıca fırınların günün her saatinde esastı şekilde kontrole tâbi tutulmaları İstenmektedir.
Diğer taraftan hile yaptıkları meydana çıkan fırıncıların 250 liraya kadar nakdi para cezariyle cezalandırılarak İcap ettiği takdirde 15 güne kadar fırınlarının da kapatılması gön derilen tamimde yazılıdır.
Belediye fırıncıların hile yapmalarına mâni olmağa katiyetle karar vermiştir.
Hilie yapan fırıncıların şiddetle cezalandırılmaları emredildi
Ekmekler hamur çıkmakta
gönderil-
daimi en kararda olan her
«M mu-
gazetelerde okurken ağlamakla sriilmek arasında bir garip hisse kapılıyor, ağlı yamadığı için sırıtıyor insan
Vaktiyle dişimizden, tırnağımızdan arttırarak gram gram biriktirdiğimiz altınları. sefih bir mirasyedi saı-rukluğıyle avuç avuç saçLL mağa başladık. Q
Hazır yemek kolaydır. 1ıû_ kat hazıra dağlar dayanCN maz. sayın baylar!
O
Ortaköy caddesi
Profesör Muhli

Caddenin 30 metre genişletilmesi ihale edildi
Muvaffakiyet ■—
82 Kanadadan gelen buğday «p tarla yüklü bir mavnanın**» Köprü civarında battığını. beş ton buğdayın denize d(>-2f kulüp zivan olduğunu telerde okumuştuk. *“
İki gün sonra gene gaze-Q* tclcr. vapılan tahkikat neticesinde. denize dökülen buğXJ dayların bes ton değil, kırk® dört olduğu anlaşıldığını C0 bildirdiler. ®
Bu hâdise üzeride durmalf > ________________L_ğ2..v-far bes ton olmuş, bes bin ton olmuş, ne ehemmiyeti var? Asıl mesele o buğdayları Kanadadan satın alabilmekti. Baksanıza, buğday mübavaası isi. hükümet erkânımızın sürekli övünme
C.H.P. Muradiye ocağındaki toplantı
Evvelki akşam Beşlktaştakl
C. H. p. Muradiye Ocağı-( manasızdır. Batan buğday-nın siyasi toplantısı 11-1 * * " * "
çe parti binasında ya-1 pilmiş tır. Geç vakte kadar devam eden bu toplantıda şehir meclisi âzalarmdan bazı zatlar da hazır bulunmuşlardır. Bu toplantıda Celâl Bavar’ın İzmir mltlnslnde sövlsdlgl nutuk û- nutuklarında en mühim »e-
1 rı alnı Hor Irafın hasıııni' zerinde durulmuştur.
Bu arada söz alan umumî meclis âzasından Ekrem Amaç demiştir ki:
- Siyasi moMrosl bte ""«e »unye .!(■ ttmasıan-«İli ı«a boşan ile neticelen-
.1
Ortaköyden Kuruçeşme ye kadar olan ana cadde çok dardı. Belediye bu yolu genişletmek ve 3o metrelik bir cadde haline getirmek için uzun zamandan beri etüdler yaptırmakta idi. E-tüdler tamamlanmış ve keşifleri de yapılmıştır. Bu İş evvelki giın 700 bin liraya bir mûteah- j hldç ihale edilmiştir.
Yol boyunda uaanan duyarlar top|a„llyı mWMtIp cunlhur. “ SSe sayahaHndr
..mm m»......... ..... — | söylediği Unluklardan dolayı
■ bir tebrik telgrafı çekilmiştir.
kaldırılarak c _____
temin olunacaktır. İnşaat önümüzdeki yılın sonunda tamamlanacaktır. Bu yeni cadde açıl-, diktan sonra Dolmabahçeden Bebeğe kadar troleybüs seferleri İhdası mümkün olacaktır.
_ . önem vermek
resmi İşletmeler arasında eşit- I İstersek gerek mevzuatla gerek İlk bulunup bulunmadığını an- ' propaganda İle anonim şlrket-lamak istemiştir. Ayni zamanda İlk hamlede değerlendirilmesi İstenen servet kaynaklarımızın bu suretle tesbltinl de İstihdaf etmektedir.
Bu ankete vereceğim cevapları hazırladım. Bu cevaplarda hülâsa olarak dedim kİ: Hususi sermaye. 1933 den 948 e kadar 191 milyon liradan 877 milyon liraya çıkmıştır. Mevduatın artmasına rağmen sermaye piyasasının gelişmemiş olduğunu kaydettim. Bilhassa anonim şirketlerin memleketimizde matlup şekilde gelişmediğinden bahsettim. Aşağı yukarı sayısı 200 ü bulan anonim şirketlerden borsa da mukayyed 0-lanlann adedi yüzü bulmamaktadır. Hele eshamı borsada her gün muamele görenlerin sayısı ise onu geçmez. Bizde büyük işlerin yapılabilmesi Lçin kapitalist memleketlerde olduğu gibi anonim şirketlere lüzum olduğuna işaret ettim.
IerLn çoğalmasını ve bu suretle sermaye piyasasının taaz-zuv etmesini sağlamak lâzımdır.
Ankette ayni zamanda devletin hangi işleri yapmasının uygun olacağı soruluyor. Verdiğim cevapta tabiatı iktizası inhisar! mahiyet arzeden İşleri devlet alabilir. Yani bugün Ereğli kömür işletmeleri, yarın petrol işletmeleri gibi. Mensucat, kundura, şarap ve bira fabrikalarını, devletin bundan böyle İşletmeğe devam etmesinde fayda ummuyorum.
İlk plânda değerlendirilmesi uygun olan işlerin hangileri olduğu da soruluyor. Gıda maddeleri sanayii, mensucat sana-yll, toprak ve İnşaat malzemesi yardımın‘*.
-ı I > . V. IS*"® « r.cl
sanayii, kereste, mobilya ve ahşap nakil vâsıtası sanayii vc İstihsal vasıtaları sanayii meselâ kaba ziraat âletleri, basit nı□ türler vesaire... ilk plânda ele alınmalıdır.
I
dar teçhLz etmek İstersek böyle hareket etmelidir.
— Devlet doğu vilâyetlerinde bLr et kombinesl kurmuyor mu?
— Kurmak bir şey ifade etmez. Onu İşletmek lâzımdır.
Sanayi ve madenler
Ankette sanayi ve maden mes iek teşekküllerinin nasıl çalışmaları lâzım geldiği de sorulmaktadır. Bunun İçin gerek 1-dare heyetlerinin gerek umumî kâtiplerin memleket Iktlsadlya-tiyle yakından alâkalı zatlardan terekküp etmesiyle ve meslek teşekküllerinin daha esaslı şekilde çalışarak hükümeti tenvir etmeleriyle mümkündür.
Sanayi ve maden İşletmelerinin kuruluş ve çalışmalarında
ri aldı. Her lâfın başında: «Kanadadan üç vüz bin ton buğdav satın almağa muvaffak oldıık. bu mevzu ürerinde Suriye ile temaslan-
mayan yani başka partilere mensup olan arkadaşların ellerini biz dostça sıkıyoruz. Bu sebeple karşı tarafın da ayni hisle bize mukabele etmelerini beklemek hakkımızdır.
olan biz
di,, diye göçüşlerini kabarta kabarta haykırıyorlar.
Buğdav satın almayı becerdiler. memlekete getirdiler va, ondan ötesine kulak asmayınız. Buğdaylar burada denize de dokülse. karada da çürüse böbürlenmelerine halel gelmez!
Sergi hazır’ığı
Orta oyunu, Karagöz, meddaha yer verilecek
Şehrimizde büyük hızla hazır İlâlarına devam edilmekte bulunan sergi sarayında çeşitli eğlencelere yer verilmesine bilhassa İtina edilmektedir. Bu arada dünyanın en büyük sirki ile Avrupanın en büyük Luna parkının sergiye getirilmesine teşebbüs edilmiştir.
Sabahın saat onundan gecenin 24 üne kadar sergide muhtelit bandolar Istanbulda mevcut ve şöhretli bütün caz orkestraları yerli ve yabancı tiyatro ve varyete gruplan akrobatlar yerli ve yabancı ses ve ne gibi yardıma ihtiyaçları ol-'saz sanatkârları, saz gurupları duğu hakkındakl suale de tek- 1 mahalli oyun ve saz teşekkiil-nlk ve iktisadi İstişarede bulu-1 lerl sergide ayrı ayn yerlerde kredi durmadan halkı eğlendirecek-
I
nacak bir resmi organa, yardımına, münakalede tenzilâta ve üstün başarı gösterenlere de primler verilmesine, ayni zamanda yenilemeleri ve tev-slleri teşvik edecek mali hikkiım lere ihtiyaç vardır, dedim.
Garip tecelli
Linyit kömürü kapalı yerde kalırsa kendi kendine tutuşup yanıyormuş. Ziraat Bankasının Ânkarada kapalı depolara yığdığı linyitler bıı şekilde ateş almış, itfaiye söndürmüş.
Linyit yangınının Ziraat Bankası depolarından çıkması, işlerimizin tersliğini bir kere daha yüzümüze çarpan garip bir tecellidir.
Biz böyleyiz işte: linyiti depolara tıkıp kapalı yerde tutuştururuz, buğdayı rıhtım boylarına serip açık havada çürütürüz. İki başlı zarar.
Kârdan vazgeçtik, hiç değilse şu işlerin bir tarafı zararsız olsa da denk gelse bari!
Cemal Refik
Anonim Şirketler
— Bizde anonim şirketler, hattâ kooperatifler niçin gelişmiyor?
— Bunun muhtelif sebepleri vardır. Evvelâ halkın psikolojisi buna uygun değildir. Kooperatiflerde de böyledlr. Sonra bir çok anonim şirketlerin hisse senetleri borsada satılmaz. Bunun sebebi satıldıkça vergiye tâbi tutulmasıdır. Binaenaleyh, halk, devlet tahvilleri müstes-yanında bulunanlarla ııa, diğer eshamı satın almaz, bu sabah Alaçam'da Halbuki başka memleketlerde tetkiklerde bulunduktan sonra anonim şirketler en küçük ser-.Samsun’a gitmiştir. | mayelere hitap eder. Eğer hu-
Milletler arası parlâmento birliğinin toplantısı
Ankara 23 'AA.) — Milletler _ ...
arası parlâmentolar birliği otuz sandaI batmıştır. Tahkikata de-sekizinci genel toplantısını ey-'vam edilmektedir, lûlün yedisinde Stokholm'de yapacak ve bu toplantı 12 eylüle kadar devam edecektir.
Bu toplantıya TJJ.M M. parlâmentolar grupu adına grup genel kâtibi Elâzığ Milletvekili Fazlı Ahmet Aykaç. Milletvekillerinden Nâzım Poroy, Sedat Pek. Abdürrahnıan Konuk iştirak edeceklerdir.
edilmektedir.
1 Tekel Bakanı Samsunda
Bafra 23 — Gümrük ve kel Bakam Dr. Fazıl Şerafeddln Bürge y~ birlikte bu
Te-
Gıda maddeleri
— Gıda maddeleri sanayiini devlet kuramazsa hususi teşebbüs mü kurar?
— Gıda maddeleri sanayii Ue devlet uğraşamaz. Çünkü bu maddeler çabuk kokar. Buna hususi teşebbüsler de rağbet etmez. Bunun çaresi bu işe sermaye ve mütehassıs verecek ecnebi tşeebbüslerl yerli sermaye ile birlikte çalıştırmaktır. Yeril sermayeden maksadım, hususi ve devlet sermayesidir. Bunun başka çaresi yoktur. Aksi halde ne süt işini, ne balık ve et işini halledebiliriz. Bu sanayii istihsalden istihlâke ka-
Hususî teşebbüsün faaliyeti için kâfi teminat olmadığı söyleniyor. Bunun için ne lâzımdır? diye sorulan suale de ziraat, sanayi. ticaret, münakalât ve maliye poltllkalannıu İnceden inceye işlenmiş ve blrblrlerlyle â-yarlanmış olarak vücude getirilen bir İktisat politikasına ihtiyaç vardır kanaatindeyim. Plân ve mevzuat ancak bu politikanın tesbit edilmesinden sonra ele alınabilir.
Ankete verdiğim cevapların sonunda temenni olarak şlmdl-ys kadar yazılan raporların ve toplantı zabıtlarının tekrar gözden geçirilmesini de isledim
8. G-
lerdlr.
Eski Türk temsillerine bithas sa tulûat tlyatroslylc orta oyunu karagöz, hokkabaz, meddah ve kuklaya 1a yer verilecektir. Şark kahvesiyle küçük çiftlik paTkı açık hava tiyatrosu, İnönü stadı sergi sahası dahilindedir. Serginin devamı müddetin-ce sergiye mahsus spor gösterileri maçlar ve muhtemel olarak İddialı pehlivan güreşleri de tertip edilecektir.
Kopenhag ticaret okulu Öğrencileri geliyor
Kopenhag yüksek tlearet
okulu öğrencilerinden 31 kişilik bir kafile başlarında bir de profesör olarak 8 eylülde şehrimize gelecektir. Kafile bir müddet îstanbulda kaldıktan sonra fuarı görmek üzere Izmlre gl-decektir.
Avcılar bayram» atış müsabakaları
Beden Terbiyesi İst. Bölgesi Atıcılık ajanlığından bildlrlldl-■ ğlne göre 949 yılı atıcılık faall-: yet programına göre İstanbul . avcılar ve atıcılar İhtisas kulü-, bü üyeleri arasında 28/8/948 pazar günü saat 9 dan İtibaren Kûçiikçekmecc köyü Soğuksu mevkünde 23 çap tüfeklerle sâ-blt hedefe 50 metre mesafeden yatarak, çökerek, ayakta desteksiz atış müsabakaları tertip edilmiştir. Bu müsabakalara û-çer kişilik gruplar halinde iştirak edilecektir. Bununla beraber ayrıca yine üçer kişilik gruplar halinde Baltrap (uçan hedefi atış müsabakaları da . yapılacaktır. Her Lkl atış müsabakalarında puvan kazananların 1 inci 2 nel 3 üncülerin* hediyeler verilecektir.
Bu münasebette kulüp tam-tından av mevsiminin açılış to-ı reni de kutlanacaktır.
A K MM____________________________________________________________________________________24_A4njştns 1940
İktişaâi kalkınma plânı
Devletçilik, işletmecilik^ şahsîteşebbüsmeseleleri
Aband gölü cennet gibi bir yerdir, fakat...
Saönüi kîmi savsrs©...
Burnaz adasındaki aşk laciasının iç yüzü...
Tekin Alp’in İktisadî kalkınma plânında en ziyade bu meseleler üzerinde durulmuş ve bu bahislerde yepyeni görüşler ortaya konulmuştur
Gerek Bolu’da, gerek Aband’da bir parça himmete ihtiyaç vardır
Kendisinden yirmi aç yaş küçük bir kıza gönlünü kaptıran saf bahçıvan kanlı faciayı hangi şartlar altında işledi?
Demek oluyorki. garp ekonomisinde devletçilik demek zaruri görülen ahvalde devletin mâda balesi demektir. Esasen dev-1 e te İlik. Kemalizmln ideoloji bahsinde başka türlü telâkki olunmamıştır' Atatürkün devletçilik tarifi malumdur. «Ferdin yapamıyacağı İşleri devlet yapar. Halbuki devletçiliğin tatbikatına başlandığı zaman fert hiç bir şey yapamazdı. Ve bin-netice devlet her şeyi yanmak mecburiyetinde bulunmuştur. Her şeyi yapan ferdin, teşebbü-sıine meydan vertnlyen. İktisadî saltada adeta totaliter olmak durumuna gelen devlet İçin ya devlet sosyalizmine veyahut dev let kapitalizmine kaymak mukadderdir. İdeoloji itibariyle memleketimiz İçin böyle bir tehlike mutasavver değildir. Faika l tatbikat ideologların elinde 1 değildir. Tatbikat ideoloji Ue ' alâkadar olmıyan idarecilerin (‘ündedir. Bazı idarecilerde adetâ insiyaki bir mahiyet almış olan «ncH hazine» temayülü galip gelince farkına varılmadan devlet kapitalizmine kay-mamakk pek zordur. Neteklm İktisadi devlet teşekküllerinin işlerinde bu yalda bazı şuursuz ! belirtiler ve hareketler eksik olmamıştır.
Şimdi artık memnuniyetle gö ı rüyoruz ki. devlet, iktisad sa-. hasında her şeyi yapmak nıec-. buriyctiued değildir. Bizi lktl-; sadi sahada mümkün derece • kalkındırmağa y—J‘“ -J— .Imeraleketlmlîl HUİ, iktisadi ta-, B,„, „ „„
. I Diraulsyonlardan kurtaran .Za- aet burada Mmıa» he,„!rii l ,rurl Uteta>«cHlk. devresi arlık y„„,llrl|, Ata„d.a E bitmiştir. Dün hiç bir şey yap. mıyan fert Tenesse gölünün . | tanzimi gibi işlerden maada her l şeyi yapmak vaziyetindedlr
I Burada «Zarurî Devletçilik» .Zaruri işlet-
Geçim seviyesini normalleştirmek. dış ticaret muvazenesini sağlamak iktisadi kflJIsınma dâvasının ancak birinci merhalesini teşkil eder, tdeol, nihai hedef ve gaye, Türkiye-miri kültür sobasında yapmakta olduğumuz gibi, iktisadi sahada dahi garpülaşlırmak, Tiir-kiyemizi tanı nıanaaile bir garp ekonomisi seviyesine ulaştırmak lan ibarettir İtiraf ekıncU id şimdiye kadar sarfettiğimis gayretlere rağmen Milli ekonomimiz henüz şark ekonomisi vasfından kurtulamamıştır. Zt-j rastta Şark ekonomisine mahsus kara sapan usul ve zihniyeti henüz ortadan kalkmadığı gibi, sanayide garp ekonomisinin yani kapitalizm rejiminin mümeyyiz vasfı olan şahsi teşebbüs hâkimiyeti henüz temin olunamamıştır.
Sem zamanlarda Marçal plâ- ■ m imdada yetişmiş bültnunak- > tadır. Memnuniyetle görüyoruz, ki hükümet, Marsal plânı mev- I zuunda en ziyade makineli, motorin ziraat aletlerine gereği gtbl ehemmiyet veriyor. Ümit e-drriz kİ bu hususta tam muvaffakiyet elde edecek, pek uzak olmıyan bir âtide .Karasapan» ekonomisinden büsbütün kurlu lacafrız.
Fakat unulmamakıkl karaaa-pan devri milli ekonomimizi köstekliyen tek engel değildir. Ziraatımızla sanayimizi re dl-ğrr iktisadi faaLİyetimizi şark ekonomisine bağiıyan daha bir çok engeller vardır. Bu engellerin en başında Milli ekonomimizde. garp ekonomisinin bel kemiği mesabesinde olna şahsi teşebbüsün kendine ait olan rolü oynıyomaması, şahsi teşebbüs sahasmıp pek dar olması keyfiyeti gelir.
Son zamanlarda garp ekono- tâbirinin yerine m kine doğru yol almak şöyle mecllik» tâbirinin kullanılması dursun, ahvalin ücasiyie aksi ruhûl eseri değildir, Maziye ka-Utikamcte doğru yol almak mec rı-?an devre • Zarurî Devletçilik buriyeliode bulunduk. ı J*“' ” 1 “’**
Malüm olduğu veçhile Devlet-çillk bizde içtinabı gayri müm-î kûn tarihi bir zaruret olarak te essüs etmiştir. Atatürk inkılâbı sayesinde iktisadi İstiklâlimize sahip olduğumuz iktisadi kalkınma kâfi derecede ne mayemiz , ne tekniğimiz ne. de iş adamlarımız vardı. Devletin müdahalesi olmasaydı pek az bir zamanda ahdi kapitülâsyonlar yerine fili iktisadi kapitülâsyonlar kaim olacaktı. Bu itibarla hiç şüphe yok ki İnkılâp tarihimizde Devletçilik ilelebet şeref mevkiini muhafaza edecektir. Bundan sonra şahsi te- | şebbus sayesinde İktisadi kalkınmama en yüksek noktasına çıkmağa muvaffak olsak bile, | Devletçiliğin. İnkılâbımızın bl-1 rfnci devresinde oynadığı rolü unulamryacağız. Şahsî teşebbüsün İnkişaf derecesi ne olursa olsun, Anayasamızın en esas lı umdelerinden biri olan Devletçilik esasından ayntanuyaca-ğ’z Netekim garp ekonomisinin yani kapitalizmin en mükemmel numunesi haline gelmiş olan İngiltere ve Amerika dahi,-------- — —
bir çok ahvalde Devletçiliğe baş r°i oynamış olaı vuruyor. Bir çok mühim eser- ' ........
ler devletçilik sayesinde vücuda getiriliyor. Fakat bu C vücuda getirmek için garp ekonomisinden yani kapitalist rejimden uzaklaşmağa lüzum görülmemiştir.
Amerikadn Tenesse nehrinin devlet eliyle tanzimi ruese-le-u meşhurdur, Devlet onlarca milyon dolar sarfetmek surettir bu nehri tanzim etmiş ve bu sureti- Birleşik Amerika hesabına Büyük Britanya kadar büyük bir kıta kazandırmış ve bu kıtayı Amerfkanm en feyizli, cn mamur mmteJnıst haline getirmiştir. Gene 1930 - 1932 dünya buhranı neticesinde berbat ve perişan bir hale duçar olan A-mertka iktisadiyatını düzeltmeğe azmeden büyük Rooseveifin meşhur akıl tröstü «Brafrı Tu-: Çünkü, bürokrasinin ______________ ______________ wu —lu-
nöt, ün yardımiyle devirtin hlri olan demokrasi bizde he-' fında yaratırı vı y a "yapıcı ~U-mndahairsiyle ve Amerika tart- nüz arp memleketlerinde oldu maz. Memurun hâkim kaygısı, hinde şerefle anılan New Deat m kadar gelişmemiştir. Asırlar- mesuliyetten sıyrılmak Ruhî Memlyte elde ettiği muazzam ca müddet «üren istibdat devri itiyatlar memuru her İşin men-muvaffafc«yetJer malûmdur. |dolayuile memur sallanalı cok Ü tarafına, asgari söl temayü-
Birkaç gün evvel Bolu civarındaki Ab.m d golünden gelin bir arkadaşımız gördüklerini şöyle anlatıyor:
Aband golünün medhini senelerden bert İşitiyorduk. Çam or-manlariyle kaplı tepelerin ortasındaki gö! pek lâtif imiş, ts-viçreyi hatırlatırmış. Buranın havas da fevkalade güzelmiş. Ecnebiler aileleriyle giderek kamp kuruyor, haftalarca bu-| rada kahyoriannıy. Bu güzel (yerlerden yaoancılar istifade et tikleri halde bizim alâka göster inekliğimiz pek acı bir şeymiş,.. J*d,en'' İ*tliklerimia, Uz de. bu cen-...----" net gibi veri görmek ve bir möd
ailece yola çıktık.
,)• tik merhale olarak Boiuya uğ radık. Bolu İstanbul İle Ankara arasında, iki şehre de yakın bir vilâyet merkezidir Erki ve güzel bir şehirdir. Aband gülünden başka yanı başında bir kaç ilçe, şifalı su kaynaklan vardır Fakat maatteessüf şehir beleth-yeclllk bakımından çok geridir. Bir ana eadde müstesna bıi tün sokaklar tamamen İhmal e dilmiş vaziyettedir, thnumî helanın vaziyeti içler acısıdır Pena koku caddelere kadar vuruyor.
Biraz meyva, bir limon almak mâ_ istedik, büyük güçlüklerle kar' * ‘ çünkü meyva satan
! değil, Zaruri İşlelmeclllktirt. Şimdi artık DevletçlLLk demek I devletin İktisadî İşlere müdahalesi dernektir. Garb ekonomisine dahil memleketlerin hiçbirinde tatbik yeri bulunmayan, ölü olarak dünyaya gelen ve şimdiye kadar doktorin
İki taçla tının dişımt
mayan , işletmecilik nazına gelen mahut ______________
tteme. »tabrtlnta gar; ekono- “r ««Kkân yoktur.
| misinde yeri yoktur. Ancak yu- ^er tarafı gezdiğimiz halde bir kanda İzah ettlğlmzf gibi bizde Umon bulamadık.
devletçilik umdesi her şeyi dev- | Şehirden çıkıp Aband’a gider ietln yapmak mecburiyetinde ken bütün köprülerin ahşap ol-bulunduğu bir devrede ileri sü- duğunu, bazılarının vazly(-linin ruldüğü İçin tatbikat «ahosın-' emniyet vcremlyccck gibi oldu-da devletçilik (İş^tmecllik) tuna gördük; çok üzüldük, hamiyetinde tecelli etmiştir. İş-| Nihayet Aband a geldik. Enle sona erdiğini iddia ettiğimiz rada lkl katlı bir bina var Bl-Idevre bu IşI^tmeHllk devresidir. rind katla lQ, ikinci katta ll I Mübalâğaya sapmadan iddia edebiliriz kİ bu devrenin sona erdiğine kanaat etmez ve bun-, dan sonra dahi devlet eliyle fer dİ iktisad sahasına dahil yeni, yeni işletmeler vücuda getirme-' ğe devam edersek, iktisadi kalkınma dâvamız pek zor tahakkuk edebilecektir.
Yukarıda İzah olunduğu veçhile tarihi bir zaruret olarak — ----------, işletmecilik
>- ' devresinin hl ta m bulduğuna ve ia garp ekonomisine intibak zama
çık-!
mâ- — ,Eta- Stlaçtı*-rA1„. muntruu
Boludan iki görünüş
I
oda var. Fakat koridorlarda hiç bir pencere yok. Koridorların nihayetlerindeki helalardan ge len koku bütün koridorları kap lıyor.
Binada yangın ihtimaline kaı şı hJç bir tedbir alınmamış. 100 bin liraya sigorta edilen bu bl-
naj yntnız Cenabı Hak korumaktadır.
Kampta sivrisinek fazladır. Bina dışında, çadırlarda kalanlar bundan çok bizardırlar. Civar köylerde de sivrisinek fazladır. Gidenler bunların sıtma mikrobu tapmadıklarından tescili buluyorlar.
Abond'da doktor yoktur. Bu büyük bir noksandır. PoeLa işleri de muntazam değildir. Mek Lup ve gazeteler ya otobüslerin şoförü, yahut kampın mutemedi vasıtasiyle geliyor. Şehirle te lefon muhaberesini ancak Jandarma telefonu 11c temin etmek kabildir.
Hulâsa etmek lâzımsa diyebilirini kİ Bolu'da Abandda güzel, imara müstaıt yerlerdir. Buralarını kalkındırmak için ufak bir himmet kâfidir.
Korkunç bir cinayet
tki azılı, kardeş, amcalarının oğlunu öldürdü
derin bir şekilde kökleşmiş bulunmaktadır. İstibdadı yıktığımız zaman en mühim vazifemiz kuvvetli hamlelerle demokrasi İle telifi mümkün olmıyan eserleri 1,1 çeldiğine nazaran, devletçi- bürokrasi zihniyetini dahi al__-1-- ilCri ha Irilz 1 .... — I _ı._.. .. .. .
llğı hakiki mânasında yani dev|Up röpürmekUn ibaretti. Hallet müdahalesi hükmünde te- buki yukarıda izah ettiğimiz ta lâkki ve tatbik mevkiine gelmiş rihi zaruret dolayı.üyle memur »ulunuyor. Bu İtibari» devlul-, wJlutmrt ^yle
çlllk sljasettae yeni ta veçhe d„„u». lktlsM enhuaua da U1 ve Isükamel »«erek bu »Ijase- ml| ct„„.k ,„retlJlc bir kat da-l-urp ekonomisinin amudu 11- ■ ha »cm etlendirmek meebtırlye-karlsl mesutaslnde olan hueu- and, bulunduk. Tarllsl aınıret al U-rbbü.. tatdar.ua tevetluk „rtada„ kalkt.klnn «mm l«U-etssuık aayueeu MltiKbr. [sadl sahada memur salUnalına Bundan evvel yüksek bir ma- son ve garp ekonomisinin ser-kama takdim ettiğim bir muh- J bestçe gelişmesine meydan rer-tırada (iktisadi demokrasi ve mek zarurett âşikfirdır. İktisa-iktısadı kalkınmamız» belirtil- dlyatta memur saltanatı baki (iiği veçhile bundan sonra büs-! iken kalkmma ceht ve gayret-buüiû yeni bîr devletçiliğe baş'leri tesirslş kalmağa mahkûm-vurmak mevkiindeyiz Yeni dev dur. letçillk rejiminde İşletmeciliğin’ yeri olamaz.
Malûm olduğu veçhile nw-rnur zihniyeti veya memur sal-panze- lanatı dünyanın biç bir tarn-ı veya yapıcı ola-
lüne sevkcder. Kendisi hayata oturduğu «andalyaıun zaviyesinden bakar. Dosyalarında, çek mecelerlndekl evrakın münderecatına göre mülalea yürütür ve icabında hûkiim verir. Hususî teşebbüsün başında ve İdaresinde bulunan iş ve hayat adamı ise eski tabirle beşikten mezara kadar hayatın türlü tür lü cilveleri, germ ve serdi İçinde yoğrulur. Her İş ve her mesele halkındaki fikirleri, hareketleri, realiteye uygun bildiği ve görüşlere, uzun tecrübelere dayanır.
Bu itibarla bütün dünyada Sınai ve İktisad: teşebbüsler ser bes teşebbüs adamlarının elinde İken memur zihniyeti saltanatı üç idare edilen işletmelerin dünya ekonomisi manzumesinde dikiş tutturması İmkanı tasnvvupr olunamaz. Bu man zumeye karşı dikiş tutabilmek için -Otarhl. kalesinin İçine sığınmak zarnrrtl vardır.
Bundan sonra son bir yazıda devletin hususi teşebbüslere yardınnndajj bahsedeceği*.
Tirenin Gökçen köyünün çamlık mevkiinde birkaç kargı tütün yüzünden feci bir cinayet işlenmiştir.
Mehmet oğlu Halil Bağrıaçık, tütün kargılarının eksildiğini görmüş, amcazadesi Osman oğlu Mustafa Bağrıaçıktan şüphelenerek kendisiyle kavga etmiştir.
Mustafa da çardağa koşarak çiftesini kapmış ve amcazadesinin başına ateş etmiştir. Kulağı arkasından ağır surette yaralanan Haili hemen yere düşmüş, fakat gözleri kararan Mustafa ban unla da iktifa et-mlyerek bu defa çiftesinin dipçiği ve horozlyle amcazadesinin başına dipçik kınlıncnya kadar vurmuş, beynini parçalıyarak öldürmüştür.
Hâdisede kaatilLn kardeşi ömer Bağrıaçık da ağabeysin® yardım etmiş, zavallı Halilln ellerini tutmak suretiyle kendisini müdafaa edemez hale koymuştur.
Her İkisi de yakalanmış, ad-llyeye teslim edilmiştir.
dâirin «Borgaz» adasının ıe-biz «Kalpazankaya» mevkiinde feryadı 11c gecenin sessizliğini yırlan bir genç kız. şimdi ada mezarlığının çam kokan topraklarına gömülmüş bulunuyor.
Kendisinden yirmi üç yaş büyük bir adam tarafından sevilmek bedbahtlığına uğramış bulunan on altı yaşında «Refct» İsmindeki genç kız, vücudundaki dört bıçak yarasını artık kimseye göstermemek İçin onların kara bir toprak çamuru ile sıvanmasına ra» olmuş ve bu kararla ebedi uykusuna dalıp gitmiştir.
Kalpazankayada «5 numaralı yerde bahçıvanlık yapan Mehmet Kordonla, Fatma Kordonun henüz orta mektebe giden bu genç kızlan yine aynı adanın Gönüllü caddesinde 10 numarada bLr bahçe işleten Rıza Fırat adındaki kırklık gencin dikkatini çekmiş, Rıza kalbinde kıza karşı bir sevginin uyandığını görmüştür.
Rıza Fıratın kira ile tutup çalıştırmakta olduğu bu bahçede İşi yolundadır. Konu komşu ile İyi geçinmiş ve kendini sevdlr-.mlştlr. Rlza. Mehmet Kordonun ikizi Refeti her görüşünde ona olan sevgisi biraz daha arttığını ve kızı görmediği günler ' kalbinin ezilip burkuldugunu j hissetmektedir.
1 Bu sevgisini ciddi şeklide ele ı alan Rıza Fırat, nihayet Refeti ana ve babasından resmen istemeğe karar vermiş, bunun İçin de samimî şekilde görüşüp konuştuğu, Refetin ablasının kocası olan jsmalle başvurup tavassut etmesini İstemiştir.
İsmail, evelâ böyle bir işe karışmak lstemlyeceğlni söylemişse de Rızanın şiddetli ısrarı karşısında onu kıramamış ve kayınpederine beraberce gidip görüşmeyi kararlaştırmışlar ve ertesi günü Mehmet Kordonun evine gitmişlerdir.
Mehmet Kor do u muhiti ve işi itibariyle Rızayı tanımakta ve onun hakikaten iyi bir adam olduğunu bilmektedir, hal ve hatır soruşmasından sonra esas mevzua geçilmiş, o zaman kızın babası, Refetin daha evlenecek çoğa gelmediğini söylemiştir.
O gün, konuşma bu şekilde kapanmış, fakat Rızanın, İsmail vasıtasiîe yaptığı ısrarlı teklifler, nihayet Mehmede, kızı hesabına Rızaya söz vermek mecburiyetini yüklemiştir.
Rıza Fırat, bu söz kesiminden «onra Refetc ve ailesine karşı daha derin bir bağlılık duymağa başlamış ve onlara maddî ve mânevi merbutlyetini anlatacak herşeyl yapmaktan kaçınmamıştır.

Rıza. İleride kurmayı düşündüğü bu yuvan m hüiyasiyle yaşarken, Refcc de babasının kendisi İçin vermiş olduğu söze muttali olunca üzülmüş ve annesine bu yolda bir hayli dert yanmıştır.
İşte bu sıralardadır kİ Rıza Fırat, Refetin, ada sakinlerinden bir gençle tanışıp seviştiğini ve onunla dolaşmaktan bile çekinmediğini duymuş, bu esnada müziç bir romatizma hastalığı Rızanın İki ay kadar hastanede yatmasını icabettlrmiş-tir.
*
Nihayet hastaneden ÇLkan Rıza Fırat, o gece bu mesele hakkında bir karar vermek üzere Mehmet Kordonun evine gitmiş ve ortada denen şayialardan ve kendisine önce verilmiş olan sözden bahisle nişanın biran evvel yapılmasını İstemiştir.
Fakat Rıza, sekiz ay evvel kızı İçin kendisine söz vermiş olan babanın bu sefer, onunla kendi arasındaki büyük yaş farkından bahsederek bu İşin doğru ola-mıyacağını söylemesi bir anda, Rızayı çileden çıkarmıştır.
Rıza, bu sözlerin sersemliği altında ne yaptığını bilmez bir halde söylenmeğe başlamış. Re-fete üç dört bin lira masraf ettiğini, bir çok eşya aldığını sayıp dökerek bunların geri ve-Irllmeslnl Utemıştlr.
Yazan: Remzi TOZANOĞLÜ
Bilmediği bir aşkın kurbanı olan kızla kan ti l âşık
Kızın babası, eşyanın kendisine geri verilebileceğini söyleyince. Rıza, bu işe ilk defa tavassut eden İsmailln de bu son konuşmada bulunması İcap e-deccği bahanesiyle oradan ayrılmış, bir taraftan kendi oturduğu eve. diğer taraitan da İsmaile uğrayarak beraberce tekrar Mehmcdin evine dönmüşlerdir.
Rıza, tekrar gelişi güzel sözlerine devam etmiş, genç kızın yeni sevdiği genç üzerinde konuşmuş ve:
— Demek artık benim için bir ümit yok!
Diye kekelemlştlr.
Kendisi İçin acı olan bu hakikati bütün açıklığı ile gören Rıza:
— öyle ise aldığım hediyeleri ve eşyayı verin götüreceğim!
Demiş, bu sözlere asabileşen Refet, odanın bir kenarında yanmakta olan gaz lâmbasını eline alıp, bu eşyayı getirmek üzere odadan fırlamıştır İşte Rıza Fırat, bu sırada ânı bir kararla yerinden fırlamış ve Refetin arkasından yetişerek bıçağını onun körpe vücuduna dört defa saptamıştır. Kızın çığlıklarına koşan ana ve baba da birkaç bıçak darbesi yiyip birer tarafa yıkılınca. Rıza, cinayet yerinden çıkıp gitmiş ve sabaha kadar fundalıklar arasında ne yaptığını bilmez bir halde dolaşırken zabıta memurları tarafından yakalanmıştır.

Cezaevine gönderilmek üzere hâkim huzurunda ilk sorgusu yapılan Rıza:
«— Hayır! diyor, ben onu öldürmek istemiyordum. Asıl öldürülecek o değildi, kendimi kaybetmiştim, ne yaptığımı bilmiyordum.»
Derken, muhakkak ki kalbinin acı acı burkulduğunu hissediyor ve hakikaten sevdiği genç kızın çığlıkları kulaklarında çınlıyordu.
Remzi TOZANDÛLU
Darülacezenin sünnet düğünü DnrillAccıc İdaresi sinesinde barındırdığı yoksul ve zavallı çocuklar için 2 ejlûl cuma «UnU kendi binasında bir sünnet dUfünü terlibetmlştır.
EĞLENCE PHOĞnAMI
1 — Bahriye bandosu tarafından tıejetl havalar ve m*r»laı.
2 — Tanınmış ses ve saz sanatkârları» heyeti turacından kümt fasit (Safiye Ayla. Mustafa Çağlar. Baki ÇaSlıoglu, Şuran Cilven v.*.) .
3 — heri Türk musılasi konserva-İuvarının «0 kişilik uız heyeti tarafından nıünlchap parça ur.
4 — KaragS». kukla, meddah.
5 — Orta oyunu ve birçok sürprizler.
NOT: Saat M loo !0 ya kadar Dn-rüUeoıa - şijll arasında ntüeu«(«-nln kk» otobüsü rafMf lrl«r Imlzln emrin» im adediz.
TEŞEKKÜR
Aile Reisimiz
Dr. ÖMER SEYFETTİN TALKIN'ın
ani vefatından mütevellit büyük acımızı, cenaze merasimine iştirak etmek, çelenk göndermek, telgraf, telefon ve mektupla btzlerl taziye eylemek suretiyle paylaşan yakınlarımıza, dostlarımıza, daire, müessese ve bankalara. İçten gelen teşekkürlerimizin iblâğına sayın gazetenizin tavassutunu rica ederiz.
AİLESİ
Şamda efkârı meşgul { Sa^//gZgr |
____________J
Tanzimat fermanı-
nı veren hükümdar
p Gazeteler, Gazeteciler ] Talât paşanın iki basın konferansı
Talât paşa:“Harbi kaybettik, sulhu düşünmek lâzım,, dedi
Talât paşa tek fırkanın zararlı olduğunu ne zaman hissetti? — Sait Halim paşa ve muhafazakârlar fırkası — Merhumlardan mürekkep kahine!
eden meseleler
Bakanlar kuruluna kanun yapma salâhiyeti verildi — Petrol borusu anlaşmasına riayet edilecek
2 ekim 334 çarşamba günü Sadaretten telefon ettiler. Talât paşanın saat dörtle gazel e-elleri kabul edeceğini bildirdiler. Bir gün evvel uzun boylu görüşülmüştü. Aradan 24 saal geçmeden yeni bir toplantıya çafeı-nlmak için mûlılm hâdiseler olması lâzımdı. Dörtte merakla Sadaret dairesine koştuk. Bizi yine intizar odasına aldılar. «Acaba ne var. ne oluyor?! diye aramızda görüşür, tahminler yaparken kapı açıldı. Talât paşa İçeriye girdi.
Hali, tavrı dünkünden çok farklı idi. Kaşlar çatıktı, bitkin bir halde olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu. Herkesin elini sıkmaca bile kudreti kalmamıştı. Sadece:
— Merhaba arkadaşlar!
Detti ve bir koltuğa oturdu. Buna Oturmaktan ziyade çöktü denilebilirdi. O kadar takatsiz, o kadar yorgundu... Elinde a-ğmlığı vardı. Sigarasından derin bir nefes çektikten sonra söze başladı:
— Hepinizin hum Ha olduğunuzu haber alınca bekletmemek için hemen yanınıza geldim. Size bugünkü vaziyeti anlatacağım.
çak mühim şeyler diinieyece-giin izi hissederek piır dikkat kesildik. Sadrazam sigarasından derin bîr kaç nefes daha çekti, sonra sözüne şöyle devam etti:
Mühim hadiseler
— Dündenberi mühim hâdiseler oldu. Almanya ve Avusturya - Macaris tanda da sulh cereyanı baş gösterdi. Bu maksatla İtilâf devletlerine müracaat edileceği bildirildi. BİZ de sulh için müracaat etmeğe karar verdik. Fakat biz Bulgaristan gibi yapınıyacağız, müşterek hareket edeceğiz Sulh konferansına birlikte gideceğiz Te orada müttefiklerimizle yan yana oturarak birbirimize destek olacağız. Harbi beraber yaptık; sulhu da hprahpr y.-ıparnğız Anca beraber, kanca beraber...
Talât paşa sigarasın dav» bir kaç nefes daha çekti, sonra pek perişan bir halde şunları söyledi:
— Suriye cephesinden maalesef fena haberler aıdık. Şam dün sukut etti. Ordularımız geri çekiliyor... Her ihtimale karşı daha şimalde bir ccphc tesisine çalışılacaktır. Burada vaziyet iyi değildir... Harbi kaybettik, şimdi sulhu düşünmek lâzım. Bu işi başka bir hükümetin yapması daha muvafık olacak. Bunun için istifa edip çekileceğiz.
Yeni hükümeti kim kuracak?
Talât paşa sigarasından tekrar bir kaç nefes çekti, bir parça kendini topladı, sonra sözüne devam etti:
— Evet istifa edip çekileceğiz, fakat yeni hükümet! kim teşkil edecek?... Ortada İttihat ve Terakki fırkasından başka fırka yok. Yeni hükümeti tekrar bu fırkanın teşkil etmesi düşünülemez. Şu halde ne olacak, iş başına kim geçecek?... Tek fırkanın zararını şimdi hissediyoruz. Ortada bir muhalif fırka olsa hükümeti bu fırkaya devreder, çekilirdik.
Talât paşa sustu, düşünceye dal’L Celâl Nuri bey şu sual İle sfotûlu bozdu:
— Sait Halım paşa bir «Mu-batasakârlar fırkası» teşkil e-dlyormuş. Bu fırka ış başuıa geçemez mi?
Gazeteler Sait Halim paşanın •Muhafazakârlar fırkası, namı altında bir fırka kurmak için teşebbüste bulunduğunu yazmışlardı. Celâl Nuri bey bunun hükümetin başına geçmek İçin bir adım olup olmadığını anlla-
l«] Birinci yaaı dünkü niis-hamızdadir.
2 — (•)
mak istiyordu. Talât paşa hafifçe tebessüm ederek şu cevabı verdi:
— Salt Halim paşa böyle bir fırka kurmuş olsaydı hükümeti «alb huzuru ile kendisine devreder ve çekilirdik. Fakat bu yolda ciddi bir hareket yok.
Celâl Nuri bey ikinci bir sual
Merhumlar listesi
— işittiğime göre Zati çahane
yeni kabinenin teşkilini Tevfik paşaya teskl devrin Haririyp nazırı, son zamanların Londra sefiri) tevdi edecekmiş. Hattâ dünüründen (Tevlik paşanın oğlu altıncı Mehmed'in damadı idi) kabinesini bir an evvel teşkil etmesini istemiş, Tevlik paşa da bunun üzerine bir liste hazırlamış. Fakat listede nezaretlere hep esiri devrin rical! getirilmiş. Bunların hemen hepsi rahmeti rahmana kavuşmuş kimselermiş'... Tevfik paşa, yaşının fazla İlerlemiş olması, uzun müddet memleket dışında bulunması yüzünden bundan haberdar değilmiş. Böyle bir merhumlar listesi "hazırlandığı doğru mudur?
Talât paşa güldü ve şu cevabı verdi:
— Haberim yok... Kabine reisini seçmek Zatı Şahanenin hukuku cûntiesindendir. Fakat yeni kabinenin Meclisten itimat reyi alması lâzımdır. Bu sebeple kurulacak kabinenin Meclisten İtimat alabilecek kimselerden mürekkep olması lâzımdır,
O sırada Mecliste yalnız İttihat ve Terakki fırkası vardı. Binaenaleyh yeni kabinenin bu fırkanın itimâdına mazhar olacak klmeselerden mürekkep olması lâzımdı. Talât paşanın sözlerinden Meclisin Tevfik paşa kabinesine itimat reyi ver-miyeceğl anlaşılıyordu.
İzzet paşa kabinesi
Çok geçmeden vaziyet anlaşıldı. AİUncı Mehmet, yani Va-hidettin yeni bir k?blne kurmak vazifesin! Terfik paçaya tevdi etmek istemişti. Fakat böyle bir kabinenin İtimat reyi alamıyarak derhal devrileceği kendisine anlatılmışu. Bunun üzerine, kabineyi teşkile Ayandan İzzet paşanın memur edilmesi hususunda bir anlaşma olmuştu. Yeni kabinede Cavit ve Fethi beyler de yer alacaklardı. Cavit bey gerçi Talât paşa kabinesinde Maliye nazın idi. Fakat harbe girilmesinin aleyhinde İdi. Hattâ Türkiye harbe İştirak edince derhal İstifasını vermiş, uzu d müddet kabineye girmemişti. Aradan bir hayli zaman geçtikten sonra, yapılan ısrarlar üzerine Maliye nazırlığına geçmişti. Harbin a-leyhlnde olduğu. Fransada bir çok dostlan bulunduğu İçin kabineye girmesinin îtll&f devletleri tarafından iyi karşılanacağı tahmin ediliyordu.
Bir zamanlar İttihat ve Terakkinin umumi kâtipliğinde bulunan Fethi bey hakkında da aynı şeyler söylenebilirdi. Fazla olarak Fethi bey o zamana kadar kabineye girip hükümet işleriyle meşgul olmamıştı.
Bu suretle her tarafta bir Tevfik paşa kabinesi beklenirken Lş başına bir İzzet paşa kabinesi geçti. Talât paşanın sözleri bunun böyle olacağını, yan! Tevfik paşa kabinesi kurulamı-yacağmı anlatmıştı
Sulh konferansı
Talât paşanızı tebessümü üzerine ortadaki afiırhk bir parça hafifledi, bir müddet sulh kon-ferasındaıı bahsedildi. Sadrazam İtilâf devletleri delegelerinin AJman, Avusturya - Macar ve Türk delegeleriyle karşı karşıya geçenek sulh muahedesi için pazarlığa girişeceklerini, İleri
Enis Tahsin TlL lArkası « nei *ahifrd«>
Suriye Başbakanı Haşini Atası masası başında
I
Şam 22 (Muharririmiz Hıfzı Topuz bildiriyo) = Son hûkü-, met darbesinden beri Çamdaki gergin hava devam etmektedir. Siyasi vaziyet henüz bir istikrar kazanmamış olduğundan, hâdiselerin nasıl bir şekil alacağı merakla bekelnmektedir.
Bu günlerde Şam umumî e I ■ kârını alâkadar eden İki mühim mesele vardır. Bunlardan birincisi yeni Meclisin teşkili, İkincisi de harici münasebetlerdir.
Meclisi Mcbusanın yeniden nasıl toplanması lâzım geldiği hakkında son günlerde muhtelif fikirler ileri, sürülüyordu. Hüsnü Zalm'ln emriyle kapatılan eski Mebusan Meclisine dahil mebusların çoğu son hafta içinde Şama dönerek hükümetle temasa geçmişler ve eski Meclisin yeniden toplanmasını taleb etmişlerdi. Bu mebuslar eski Meclisin hükümete itimat reyi vermesini ve yeni bir Cumhurbaşkanı seçimi yapılmasını İstiyorlardı.
Fakat hükümet bu talepleri nazara almıyarak yeni bir Müessesin Meclisinin toplanmasına karar verdi. Dün gece alınan bir karara göre İktisat Bakanı Feyzi Atnsî, Devlet Bakanı Âdil Azmi, xnil Eğitim Bakanı Misel Allak ve Ziraat Bakanı Ekrem Huraniden müteşekkil bir komisyon teşkil edilmiştir. Ba komisyon devletin ileri gelen me-murlarlyle istişarelerde bulunarak 15 gün zarfında Müessesan Meclisinin teşkil! hakkında bir kanun neşredecektir. Müessesan Meclisi de en yakın bir tarihte bu kanuna göre toplanacak ve yen! Anayasayı hazır-lıyacaktır.
Fakat yeni Meclis teşkil edl-llnciye kadar vaziyet ne olacaktır? İşte hükümet dün neşrettiği 1 numaralı «nersum-u teşriî» ile bn durumu da aydınlatmıştır. Neşredilen bu mer-
'sum-u teşriiye göre. Bakanlar Kuruluna kanun yayınlamak salâhiyeti tanınacaktır. Yeni A-n ay asa çıkıncıya kadar bu kanunlara riayet edilecektir.
Yeni hükümet kendi kendine, gerek idari ve gerek teşrii her hususla tanı bir salâhiyet vermektedir.
Dış münasebetler
Dış münasebetlere gelince, son günlerin en mühim hâdisesi Dışişleri Baltanı Nâzını Kutsi"-nln İki gün evvel verdiği beyanat olmuştur. Bakan bu beyanatında yeni Suriyenin eski hükümetin taahhütlerine sadık kalacağım ve Şükrü Kuvvetli ile Hüsnü Zalm'in şahsî İhtirasları yüzünden şimdiye kadar sağlam bir bünye Iktlsâb edemiyen A-rap Birliğinin kuvvetlendirileceğini bellrtmlşlr.
Suriye ve Lübnan gazeteleri, bundan şu mânayı çıkarmaktadırlar: Hüsnü Zaim zamanında Aramco ve Anglo îranlan petrol şirketleriyle Surlyeden petrol borusu geçirilmesi hakkında varılan anlaşmaya riayet olunacaktır. Dış münasebetler, A-rap Birliği camiası tarafından takib edilmesi kararlaştırılan müşterek siyaset olacaktır. Bu son hususu Dışişleri Bakanı, El Ahram gazetesine verdiği bir beyanatta da ayrıca teyid etmiştir.
Yeni Suriyenin komşu devletlerle olan münasebetlerine gelince, yeni hükümete en fazla yakınlık gösteren Lübnan olmuştur. Lübnan Başbakanı Ri-yad - es - Sulh, Başbakan Ha-şlm AtasVye gönderdiği bir mesajla kendisini tebrik etmiş ve iki devlet arasındaki ihtilâfların halli İçin 27 ağustosta şto-ra'da bir toplantı yapılması kararlaş ti nlnıış tır.
Ürdün de yeni hükümete kar
YAZAN- ADA SALV1
ÖNÜMÜZDEKİ
CUMAPTESl İlAıU._____L > 1
6 ÜHtl
" «MA •’-Z" «m >> r\ i / >/ 1 I / /
şı olan sempatisini Divan reisi Abclurrahman Halife’nln iki gün evvel Başbakan HaşLm A-tasiye getirdiği bir mektupla 1-lade etmiştir. Abdurrahman Halife, Şamda tertib ettiği bir basın toplantısında Ürdünün müstakil Suriyede İstikrar temenni ettiğin! ve yen! hükümetle dostane rabıtaların arzu edildiğini belirtmiştir.
Yeni Suriye Irakla da 1yi münasebetler tesis etmek üzeredir. Bugünkü gazeteler, Irak Hariciye Nazın Fadıl Cemali*nin dün Şamda birkaç saat kalarak Dışişleri Bakanı Nâzım Kutsi 1-le temas ettiğini yazmakta İseler de bu haber resmen teyid e-dilmemiştir.
Yeni kabinenin Mısırla olan münasebetleri henüz normal bir vaziyet almadığı gibi, 20 a-ğus tosta toplanması kararlaştırılan Arap Birliği Konseyinin, Mısırını isteğiyle tehiri de iki devlet arasındaki münasebetlerin henüz aydınlanmadığını göstermektedir.
Suudi Arabistan ve Yemenle de henüz normal münasebetler tesis edilememiştir.
Yeni hükümetin Füistine karşı ne gibi bir vaziyet alacağı merakla beklenirken Lozandakl Suriye murahhasına hükümetin gönderdiği talimat büyük bir a-l&ka ile karşılanmıştır. Bu talimatla Flllstinln taksiminde Araplara terkedilen yerlerden Yahudilerin çekilmesi hususunda ısrar edilmesi istenmektedir.
İşte Şam umumi efkârı son günlerde bu meselelerle meşguldür ve hâdiselerin ne seyir alacağı merakla beklenmekledir.
Hıfzı TOPUZ
TUR AL
Öksürüğü keser.
On yedi yaşında tahta çıkan Abdülmecit Koca Reşit paşanın tavsiyesiyle Tanzimat Iormanını İlân etmişti. Genç hükümdarın, babasını naçtığı teceddüt yolunda azimle yürüyeceği anlaşılıyordu. Fakat Reşit paşayı ve mesleğini çekemlyenler, eskiye bağlı olanlar, İcratlarındı daha ziyade şahsi menfaatlerini kollıyanlar genç padişaha tesir etmeğe çalışıyorlardı.
Abdülmeclt. istediğini bir İşaretiyle öldürmek, bir anda aklına gelen cezayı tatbik ediver-mek haklarından kendi arzu-slyle mahrum kalmış olan İlk Osmanlı padişahı idi. Bir Anayasa hareketinin başlangıcı o-lan Tanzimat fermanlyle padişah böyle korkunç iradelerin verilmiyeceğlnl yemin İle tebaasına bildirmişti
Bazı Osmanlı ricali. Garp ölçüsünde medenî bir hareketin boyla bir teminat içinde gelişeceğine, devlet adamlarının ve fertlerin böyle bir emniyet ha-vasiyle memlekete daha faydalı işler göreceklerine inanmışlarda Fakat bunların yanında mekteplerde coğrafya okutulmasını küfür sayanlar, insan tasvirlerine karşı galeyana gelenler de vardı. II. Mahmudun yaptırdığı dinî ve askeri tasviri hümayun merasimleri, ölümünden sonra hâdise teşkil etmiş, Arabistan taraflarında baş gösteren bir isyan hareketi üzerine kışlalardaki bütün resimler bir müddet İçin kaldırılmıştı.
Abdülmecit, kendisine fena fikirler, fena itiyatlar aşılamağa çalışanlar ortasında uzun müddet yolunda sebat etti.
Î852 yılında devlet büyük bir mali buhran İçinde idi. Fransa-dan bir miktar borç alınmasına karar verildi. Sadrazam Âli paşa ve Hariciye Nazın Fuad e-fendl bu istikrazı zaruri görmüşler ve Fransızlarla yapılan mukaveleyi de İmzalamışlardı Fakat Fethi paşa Abdülmecidin huzuruna çıkıp «Pederiniz iki defa RusyalI ile muharebe etti. Bu kadar tehlikeler atlattı. Bunca gaileler geçirdi- Hariçten bir para istikraz etmedi. Zamanı hümayununuz asayiş üzere geçmiş olduğu halde istikraza âlem ne der?) deyince padişah istikrazdan vazgeçti; Fuad efendi (paşa» Abdülmecidi ikna etmek üzere tazyiklere başlayınca, genç hükümdar (Eğer bu istikraz bozulmazsa saltanattan istifa ederim» dedi ve bu surıle mukavele fesholundu.
Bir gün de saraydan tekaud olunan bir harem ağasına Malîye hazînesinden ayda 250 kuruş bağlandığını Reşit paşa Abdülmecide arzedince genç hükümdar (Benim hususî hizmetimde bulunan bir adamın Maliye hazînesinden maaş olmağa ne hakkı vaT?) diyeres maaşı Hazinel hassaya çevirtti.
Kırım harbinden evvel. Ruslarla siyasî münasebetlerin gerginleşti*! günlerde İstarıbulda rical iki grupa ayrılmıştı. Yüksek rütbeli askerler Mehmet AH paşa taraftarları harbe girmemizi İstiyor, Reşit paşa ve taraftarları da meselenin sulhın hallini temenni ediyorlardı.
Mehmet Ali paşa, softaları a-yaklandırıp bazı Vükelânın azlini hazırlamağa çalışıyor ve diğer vasıtalarla da padişaha, softalar İsyanının bazı kimselerin İşten uzaklaştınlmasiyle yatışacağını bildiriyordu,
Abdülmecit, softaların harekelinden ürkmemlş ve bazı Vükelânın azlolunmasını kendisine arzeden hocası Akşehirli Ö-mer efendi İle Şeyhülislâm Arif Hikmet beye (Hoca efendi, bir takım esafllln sözlyle Vükelâ a-zll ve tebdiline kalkışırsak sonra bu devleti İdare edemeyiz) j demişti.
O günlerde pâdişâh, bir akşam yemeğini Tophane kasrında yemiş, saraya dönmek üzere kasrın kapısına çıktığı vakit, memlekette ilıtü&İ korkusu bulunduğuna alâmet olmak üzere, arabasının etrafının bir bölük süvari ile kuşatılmış bulunduğunu görmüştü. Abdülmecide bu tedbirin sebepleri anlatılınca (Umum halk, aleyhimizde olduğu takdirde, bir bölük süvari beni muhafaza edemez) diyerek askerleri geri çevirtmiş ti.
Bayramların birinci günü
Topkapı sarayında yapılan biat resminde podlşahJD ayağı ö-pülür, ulema sınıfı Lse bir imti-
yaz olmak üzere etek öperlerdL Bir biat resminde ulemadan Vehbi efendi etek öpecek yerae ayak öptü. Abdülmecit muğber olarak seterisin İn eteğini tutup (Efendi bunu öpmeli) diye sert bir hitapta bulundu.
Vehbi efendi perişan bir halde huzurdan çıkarken, padişah kendisine ve hazır bulunanlara duyurmak arzusiyle, sağ tarafına dönüp Rauf ve Reşit paşalara yüksek sesle, «İşte bu da ulema taklidi» dedi.
Abdülmecit, Avrupa âdetlerini kolaylıkla tatbik eden ve OsmanlI sarayına Garp teşrifatını sokan bir hükümdardı. H. Mahmut zamanında İstanbula gelen Avusturya imparatorunun kardeşine sarayda bir ziyan t verilmişti. Bu münasebetle Pertev paşa, padişaha arşidükle beraber sofraya oturulması tavsiyesinde bulundu.
O Û_ Ol
o
c o ■ğ
o
> (D
P
II. Mahmut (Ben Avrupa ile >s olan mûnasebatı sarayda bir jQ ziyafet vermek derecesine ka- -q dar getirdim. Andan İlerisini haleflerime oıraktun) demişti "tf
Hakikaten oğlu Abdülmecit. S sarayda yabancı prenslere veli- C ahtlere ziyafetler tertib etmiş. kendisi yabancı sefaretlerin balolarına da gitmişti. İlk evvel Dolmabahçe sarayında Graıı-dük Kostantinle, zevcesi şerefine verieln ziyafette Grandük. mabeyinde Vükelâ ile beraber yemek yemiş, Gran düşes de harem dairesince pal şahla, öazı sultanlar ve kadın efendilerle
beraber sofraya oturmuştu.
1860 yılında Rus Çan. Abdül-meclde St. Anderya nişanını göndermişti Rıza paşa nişanın tesliminden evve: padişaha gidip, nişan bir şey değilmiş, sade altın imiş, diye malûmat getirmişti.
Abdülmecit, başmabeyinci İle, başkâtibine (Şu ... herife bak. iki hükümdar arasında teati o-lunan nişanın kıymetine mi bakılır, andan maksud olan bir II-tibar ve İmtiyazdır) demiş; nişan gelince, pek ağır suretle murassa olduğu ve o âna kadar sair devletlerden gelen nişanların hepsinden müzeyyen bulunduğu görülünce, padişah mabeyincilerine (Şu herifin yalanma bakiniz) diye hiddetini belirtmiş ve bir rivayete göre de Rıza paşanın azlini Sadrazama teklif etmişti.
Genç padişahı zamanla bazı Vükelâ, devlet idaresinde yolsuzluklara, İsraflara alıştırırken, bazı saray mensupları da içkiye teşvik etmişlerdi.
Abdülmecit kızlarına söz geçiremiyor, kadınlarının kendisine suikast yapacaklarını vehmediyordu. Saray kadınlarının lüksüne para yetişmiyor, yapılan borçlan Hazinel hassa ve Devlet bütçesi karşılı yamıyordu.
İçkiden ve sefahetten hasra düşen padişahın sarayı önünde paralarını alamıyaıı Beyoğlu sarrafları (Paramızı isteriz’ feryalarlyle nümayişler yapıyorlardı.
NOT: Abdülmecide ait mak.ı-lede geçen malûmatın bîr kısmım Cevdet paşa (Tezakirl adlı tabedilmesi eserinde zikretmek-
Sshlfe 8 ________________________________________________AKŞAM___________________________________________________________________________ 24 Ağustos 1949
Mahkeme Kori dorl arında
Bir tanecik
t.

meyvamı çaldılar!
ğim parçalandı. Su keratanın iğfal ettiğini anladım. Öteden beri kızımın peşinde dolaşıyordu Araya adam lar koydu, evlenmek istedi, derhal reddettim tabii. Nihayet evlâdımı iğfal edip kaçırdı. Şimdi kız; «Ben on dokuz yaşıma girdim. Kendi arzumla kaçtım. Babam elvenmemize razı olmazsa eve dönmem» diyormuş. Benim kızım İkiyle lâkırdı söylemez. bu kerata kandırıp jöyletiyor ona. Her halde tehdid ediyor yavrucağı.
— Evlenmelerine siz niçin razı olmuyorsunuz?
— Sus, sen de kafamı kızdırma.
— Peki amma, belli kl onlar sevişmişler, birbirleriyie jö anlaşmışlar. Evlenip mesud 1 olsalar daha iyi değil mi? Siz de mürüvvetlerini ..
1 Gene kızdı, sözü kesti:
— Deliliğin lüzumu -y
— ................Benim kızımla nasıl evlene-
takalın ne münasebeti var? bilir o serseri? Ben zengin 1 adamım, o bir şirkette memurmuş. Maaşı dolgunca imiş amma kaç para eder? Malı, mülkü yok. Benim a-1 varımda olmıyan bir adam benim kızıma yan gözle bile bakamaz, anladın mı?
— Anladım amma el oğlu dinlemiyor, bakıyor işte.
Bakarsa bilirim, halini gözünü
Efendi amca sordu:
— Bahçende bir ağaç ye-tîştirsen, o ağaç bir tek meyva yerse ,o meyvayı da edepisizin biri gelip çalsa ne yaparsın?
Bizim kasketli delikanlı başını eğip biraz düşündükten sonra doğruldu:
— Kusura bakma, anlıya-madtm bu işi, beyefendi amca.
— Anlamıyacak ne var bunda? Meyvanı çalarlarsa ses çıkarmaz mısın?
— Çalarken görürsem bağımım, mâni olurum tabiî. Fakat ben görmeden çalarlarsa ne vapavım? Bir tek mevva için karakollara gidilmez ya .
— Saçmalıyorsun. Bir ta-1 necik meyva diyorum sana. Karakola gitmez mi insan? Eksi can eriği değil ki bu.
— Saksıda portakal mı yetiştirdin yoksa, efendi amca?
— Gene saçmaladın. Por-
AZİMET DOLAY1SİYLE — Ren o marka 1947 model husus) bir otomobil İNGİLİZCE, FRANSIZCA v» DAK- “Üilkilr, Müracaat: Sabahları
TİLO BİLEN - Ecnebi bir genç, ya ■ 10 - « arasında 40347_________300 - 4
run veya bir gllıı İçin İş aramaktadır. | s«7 MODEL — Doç luk.sl otomobili
Müracaat: Galata P. Kutuau 1759 K R, genliktir. Tel. 34724 rümuzuna. 315
MX-
LİSE MEZUNUYUM — Askerliğimi laptım. Sıuuıt veya raunt müessese-terde her türlü l|t« ve yerde çalışabilirin». Akşam gaeeteslnde A F. rü-muzuna müracaat. 314 —
MÜTEŞEBBİS ELEMAN - Ticari mümessillik, komisyonculuk, plâstik işlerinde ihtisası bulunan, piyasayı tanıyan. ithalât, ihracat hicrine ve muhasebeciliğe vakıf, hor israfa gidebilir referanstı bir gaııç her türlü ticari işlerde çalışmak istemektedir. Müracaat İst. F.K, 31. 3M —
SATILIK KÜÇÜK APARTlMAN -İki daireli biri boş diğeri 100 lira kirada 20 000 Ura Hergün 18 den sonra müracaat, Fcıifcöy Avukat caddesi Şahmerdan sokak 29 302 - «
BEBEĞİN EN GÜEL YERİNDE -bahçe içinde ikiye laMim edilebilir tümü e muhtaç olmayıp tam konfor bot teslim köşk aat-tıkiır 4₺»6 va telefon. ziî
KİRALIK MOBİLYALI ODA — Taks'm tramvaya I dakika aile □«dine Akşamda DO rtlmuzuna.
31» — 1

I
I DİKKAT İpotek isteyeni vbmui edet Emlâk, ara» alı mı ile vekâlet İğlerini kabul Herkesin itimadını «»ranmıı Suhulet Emlâk Zarif Öralp BeVuft-lu BUy UkparıtıakkApı köşe başı No. 4
Telefon' 4ZIM) 743 - M
SULTANAHMET — Cankurtaran ls-lasyonunda «ekiz odatı. üç odalı İki o bir araa üzerindeki üç ev aatlllk-Caıtkıırtaran istasyonunda Bakkal
SATILIK BOŞ TESLİM APARTI-MAN — S katlı Taksimin mevkii bir yerinde. Müracaat: Lâatlk kaynakçısı 1UNUS Cevher Teksim sok No. 14 TAKSİM 255
DEvnEN SATILIK - KaraJcoy sem tinde mdıklrnt ve mezeci — ayrıca börekçi ve lokantaya elverişli dükkân lar asilliktir. Mtlracnat Emlnünü Ba-lı.cpararı caddeni Kanaat Hanı yapında No. lo. 254—9
— SOOO Llrayş bot TESLİM EV — Çar-~. şıkapı kürkçüler sokağı « No. Iı sh-işlek yerinde tütün ve Rp „ «Uhktır Müracaat Bahçckn-.,..1- ..ı.ı.uı— mu Ccrmanya han 35. 288 —
VAPUR ACENTALlGlNDA VE KO MİS YOKÇULUK ATA ÇALIŞTIM — Aynı Ulcrde veya ynlıane. muamele, daktilo, UhaUdat olarak Rot ıün ıo -l* ya kadar çalışmak laiiyo
DEVREN SATILIK DÜKKÂN ÇamberlUaşıı» ıc'?-kıılulye dükkânı acele Milliktir. M(1 racaat Çcrnbcriltef Yeniçeriler cadde al Evkaf tekagı Akın berberine 261 - I
KİRALIK — 1 odalı LUyllk bir daire iki sene için kiralıktır. Blnblrdi-rck Nuri Conker caddral 12 numaralı parti man ın 4 numarasına hergün İki uçuklan sonra müracgaı. 270
ŞİŞLİDE METREKARESİ İs LİRAYA SATILIK ARSA — CUdde mev-Jctde. iskcn'Jeroflu ve Çiileeevizler caddelerine İki cepheli ıkı adet arsa satılıktır Posta kutusu 104. İstanbul.
331 —
— Ne bileyim ben? Bilmece söyler gibi konuşuyorsun. Meyvamı çaldılar, dedin, ne olduğunu anlıyamadım. Erik. değil, portakal değil, Ne- J dir o kıymetli meyva? Ca-mekânda muz mu yetiştirdin?
— Bırak $u boğaz meselesini. Amma da pis boğazmışsın ha. Portakaldan, muzdan başka bir şey bilmez misin sen?
— Başkasını da bilirim. Elma .armut, kiraz, vişne, çilek...
Hiddetle sözü kesti:
— Sus, hiddetleniyorum ha. Manav mısın, be çocuk?
— Niçin kızıyorsun, efendi amca? Sen soruyorsun, ben söylüyorum.
— Ben sana elmayı, armudu mu soruyorum, efendi oğlum?
— Benim bunlardan başka bildiğim meyva yok ki. i
— Meyva yalnız yenilen şevler midir? Hep ağaçta mı olur?
— Çileğin ağacı yoktur, efendi amca?
— Hav senin gırtlağına tıkılsın çilekler de. böğürtlenler de. Meyva deyince hep boğazını düşünüyorsun. Ağacın meyvası olur da insanın mevvası olmaz mı? Ne kadar kalın kafan var senin?
— Affedersin, efendi amca. Böyle şevleri biraz geç anlarım ben. Sözlerini şimdi anlıvabildim Gec oldu amma kusura bakma. Kız meselesinden bahsetmek istiyorsun galiba.
— Ha şunu bileydin. Bir tanecik meyvamı çaldılar, diyorum, anlayıversene.
— Anladım efendi amcacığım. anladım. Kerime hanımı tüydürdüler desene,
— O nasıl konuşma imiş?
Tüyleri müvleri nereden çı- , , ,. M . , •...- - -----
karıyorsun? Biı tanecik kızı ™urtu*«nı>ı«> »'«'m « ........... °
mi İM») etliler. , de askerUk muamelem J-->'
— Vah vah! Sonra «riye klralUt ,----------------
volladılar mı1 1 Yenl®lnl alacalımdan eskisinin «uiiaminu» bir adcı şevvale
-Ne münasebet’ K./hükmU yoktur.
gitti elden. Uç gün evvel kı- 1929 dokumlu Alber otlu zım evden kayboldu, yüre- M*ir Zara
SERİ DAKTİLO YAZAR
TAKSİTLE ARSALAR — »OCAZİ-ÇİNİN, Çtlıel HAVALİ, mandıralı yerlerinden Kani icada Ukdeye beı dakikadan itibaren dönüm Özerine mülrez güzel arsalar ralıja çıkarılmıştır, Fiat: 300 liram peyin, mUleba tkl »cne müddetle zyda kırk lira İtle., ipotek mul yaptllr. P«ln a adır. Mü
HARBİYE EMLÂK CADDESİNDE SATILIK ARSA — 14 metre cepheli kfimilen denize nazır. İM metre kare satmlı ana satılıktır. Posta kutusu 1213 Galata. tjrç ____
TAKSİMDE SATILIK APARTI-MAN — Doku? metre cephe Dükkân ününde dört daire, dalre'nde dörder
ACELE SATILIK KELEPİR EMLÂK — Meeidlyeköyü. Şişli. Maçka. Pangoltı. Kurtuluş mevkilerinde boa daireli apartunanlar ve bos evler du. Pangaltıda Pangaltı Pasajı mara 3. 85075 Emlâk Bürosu
M3
— 1
MUHALLEBİCİLERE BÜYÜK FIRSAT — Hâlen faaliyetle bulunan Doğu Pasta ve muhallebi salonu 1*3*1-lâtlle beraber erbabına devredilecektir. Aksaray Atatürk Bulvarı Doğu Pasla salonuna müracaSl.
1
— Hımmmm... ben de yapacağımı Görmüyor musun Bastonla kafasını kanlara kattım.
— Eyvah, damat bcvl dövdün mü?
— Sen de onun taraklıdansın ealiba. Yavrumu kaçırırken el birliği mi ettlnh yoksa?
— Hâşaaa .. Senin damadını tanımam, bilmem, İlk defa burada yüzünü görüyorum.
— öyle ise ne di ve acıyıp da eyvahîar çekiyorsun? Hem neden o benim damadım oluyormuş?
— Olmuş iste, amca bey. Ondan ötesini bilmem ben. Kızını alıp kendi evine götürmüş va, ona bak sen.
— Kolay kolay onun ya-nuıda kız bırakmam ben. Üç günden beri kendisini arıyordum, Şirkete baktım, bulamadım. Nihayet dün akşam sokakta rasladım, bastonla tepeledim serseriyi.
Mübaşir seslendi, delikanlı ile konuşamadık.
O. Re.
J,K — İ.K.T — HS--
■ ZAYİ — Beyoğlu nüfus me-
•d-
120 LİRA AYLIKLA — 1500, M lira aylıkla 750 Nakdi teminatla Üd memur lazımdır. Acele sirkeci Paket Poa talıanesi karjuu No. 70 Berber lbra-hlnıc müracaat. 281
DAKTİLO VE AMBALA; İŞLERİNDE — kullanılmak üzere İki bayan alınacaktır. Müracaat Ankara raddesi Ut Rejltelendı han (Özlenen.)
313
BİR AVVVÜKAT YARINDA — Daktilo ve takip İşlerini yşpacsk bir bay ve bayanın Galatasaray Yenlçarşı 52 3 e müracaatları 310
MAĞZA İŞLERİNE ASINA — ve ya butta muktedir lahiiilı, genç bir bayan aranıyor. Aylık İM Ula. ayrıca sat t, lan verilir. Ut. PK. 240
306 —1
DADI ARANIYOR - Bir buçuk yaşında kız çocuğuna bakacak dadı arıyoruz, lisan bilen tercih edilir. Cerrahpaşa hastanesi Ali Kökey'e müracaatları 307 —
LUKt OTELLERDE ÇALIŞMIŞ — Llun bilir kadın, erkek kamarot Alınacaktır. Adres AERO PALAS Cihen-gir Öroflu sokak No. M Tel 43830.
KADEM HADEMEYE VARDIR — Talip olanlaı'n Zühverl kadın hastanesini etmeleri Hân olunur.
İHTİYAÇ
müracaat
İM — 1
3 AlIVk S VTI Vk(EŞYA)|
HUSUSİ MERAKLILARINA — »Paccard» marka açılır tenteli »por yeni Revizyon ve boyalı azimet dola-yıslle acele satılıktır. Müracaat: Rıra-pa şaoykuşu Sark lıan No 32 Özka
SATILIK KIRAATHANE — Konforlu, bilârdolu ve yukarıda Qç oda, bir mutlak ve banyosu olmak üzere devren satılık veyahut ehven şeraitle kiraya verilir Adres: BUyükderede Aynalı Kıraathane numara 347 ye mü racaat.____________ 267 — I

KİRALIK ARDİYE — Yeni postane kaıjunnda Mulırlıbajı sokağında Gürel hanın altındaki m ur. «ram ardiye kiralıktır. Kapıcıya müracaat,
311 — 1
SATILIK DÜKKÂN ıl» HAN — Galata Denize yakın, BalıKpntar (Kardeşimi 15 No. bir büyü* dükkân İle 8 odab taratalı han satılıktır, Galata kürekçilerde karakaşoglu han 11 no-ya pazartesi, çarşamba, cuma günleri saat 16 dan 18 e kadar müracaat edil-meal 366
SATILIK TAM YAZLIK VİLLÂ — Kını-lındada iskeleye yakm deniz kenarında gürültödAı. tordan uzak, sakin. konforlu, modern, çok meraklı in;a edilmiş iki cepheli bir villâ. Mü-rcraat: Galata Ser m et han No. S. Telefon: 44541 218 - 1
ŞİŞHANEDE — Meyyit yokuşunda 300 metrekare depo satılık Rtzapaşa yokuşunda hava parasız depo kiralıktır Osman Süslü. Maı-puççular Sabuncu han caddesi Yıldız hnn No. 1.
x» — 2
SATILIK — TahLıkalede bot teslim depo, Nijontagında Çınar caddesinde arsalar. Osman Süslü, Marpuç-çular Sabuncu han caddevi Yıldız han No. 1. 331 - 2
MECBURİ SATIŞ — Se tcntlt 6000 Ura geliri olan 38,0ı» metre arazı 30,000 liraya acele satılıktır. Yeni Valde han No. 46 332—1
5- MVT4.Fr.RRİK|
HARBtYEDE KİRALIK DIŞ MU AYENEHANEl ÂLETLERİ — Klinik
müddet İçi nkiraya verLIccektlr. Tctc-
Jon Bt 131 e müracaat.211 —
KİRALIK MÜSTAKİL İKİ KAT — 3 er oda, Üsküdar Semupaıada denize kareı yadlı boya, etek’rlk. havalan, tSTkua. banyo, mutfak, bahçe «alabalık aile olmamam jarllır. Müracaat. Eminönü Bahcekapı H ıdadat İnhanla.» ma._________________Mü — 1
SATILIK — KurıifeşT.cdc fevkalâde manzaralı o deli yeni kiglt ev 500 M2 arsaııyte acele satılıktır. Elektrik, su, tediyalta kolaylık. Kuruçeşme is-kclcai çıma cuma 312 —
BULUNMAZ FIRSAT — Pangaltı Feriköy Bayaungur sokak 96. 87. 99 kap ısayılı dört kat. yedi daire. Bahçeli, alaturka hamamlı kşglr Kmek anartımanı. Muiıaınmen kıymeti 39.400 | Ura. 29 ağustos 9I9 pazartesi günü saat 16 ile 17 arasında Lstanbulda Sirkeci Yolcu salonunun üst katında Beyoğlu birinci sullı hukuk yarâıçlıjın-da açık arttırma ile satılacaktır. Dosya No 048 26 dır.____________________30B - 1
KOVA İMALÂTÇILARINA — Da-
1 kıkuda bir kova İmal eden yeni makine ve takımları azimet dolay isiyle «presleriyle devredilecektir. Rırapaıa ' “ ■ ' " ~L 3lî
yaDl1 I MÜTEAHHİT VE NAKLİYECİLERE kaybettim, kaçirilmaz bir tibsat — At
| adet înlernasb onal marka iki adet kamyon acele Milliktir, Müracaat: Basköy. Hasküy caddesi No. 179. Soba Fabrikası İM — I
TEPEBAŞININ EN İYİ YERİNDE — Tramvay caddesinde, Beyoğlu Tünel caddesine de kapısı oMu. her İşe elverişli geniş daire devren kiralıktır, tillkl yı tclcloıı. 305—7
ı ekimde teslim apatiman KATİ — Bölük hol Üzerinde Üç oda hamam, mutfak, balkon bahçesi Atik aU Saray alası caddesi Lodos sokak No ı ;ı._____________301 t -
BEBEKTE — iliş ir alı sokağında tev-kalüde manzaralı 64 No. üç daireli aoı satılık veya kiralıktır içindekilere mi racaat. 173 — (
TAKSİM VALİDEÇEŞME — Bülbül mahallesi Duvarcı Âdem sokak 67 NO, İl müstakil iki «atlı, sıhhi, manzaralı boş teslim, elektrik, havagazı. (erkos ve banyo teşkilâtlı aport 1-man satılıktır. Her efln on ikiden on üçe kadar »partimin • müracaat.
233 —
büyük A dada — Nizam caddes-sinde Aşıklar yolunda parsellenmiş arsalar Maltcpcdc 9 demlim balıçeli köşk satılıktır. Osman Süslü. Sabuncu han caddesi Yıldrz han No I.
532 — 1
REKLÂMLARA KAPI l-MA YİNİZ -Yabancı bir dil neie Fransızca oyft birkaç ayda öğrenil emcx Fakat Psrıs Üniversitesinden mezun oır oroıeu" mümkün mertebe çabıız ve ud Ofre tir. UntiluınJara nazına- Akşamda Ş.ü rumuzuna yarınız 81 — t
KİRALIK DAİRE - Sultanahmet Torun sokak No. 17 geniş bahçe içinde Dört tarafa hâkini manraralı t>eş odalı kalorifer. havagazı, elektrik, terfeos ve sair tekmil konforu hatz Daire Kiralıktır Müracaat: SlrkCCİ Köprülü han No. 10 71—3
SATILIK FEVKALÂDE BEŞER ODALI DÖRT EV - Sultanahmet Ak-bıyık hamamı sokk No 33. 34 36 38 M.ılırnutpııa Havuzluhnnd# Süleyman Süllü otluna müracaat. 174
SATILIK KÖŞK — Kadıköy ünde çamlı, çiçek, meyva bahçesi İçinde I-hi bin». İçi. (imı boyalı, konlvrlu. sa£ lam, boj teslim. Saat 15-17 de 22566 ya telefonla. 253
DENİZE HÂKİM ACELE SATILIK köşk—Telefonlyte boş teslim son 35 bin Uradır. 10 bin lirasının 10 sene içinde tediyesine kolaylık gösterilir. AltçıIarın 42396 telefona müracaatları. 213 — g
SÜREYYA PLÂJI KARŞISINDA — MecidiyeköyUnde tramvay deposunun arkasında denizi gören arsalar metresi dört liradan satılıktır. Osman Süslü Sabuncu han caddesi Yıldır han No. 1. 333 -2
SATILIK ARSA — Sultanahmet U-iangaç sokakta. Müracaat araa bitişiğindeki 18 numaralı eve $33 — l
SATILIK KELEPİR ARSA - Beşiktaş Nüzlıctiye caddeııl aJalt inerinde cephesi 10 sahası 233 metre mu-rat-baı 41 panel No. arsa satılıktır, satılıktır. Aynı numaraya müracaat, kut 2 ye müracaat. 3M — I
KÜÇÜKMUSTAF APAŞA — 32/1
Çifte hamam altı adet aukkân dört oda bir garaj bir depo bir de ahır satılıktır, ynı numaraya müracaat, 3TI — 1
İÇİNDE TEKEL MADDELERİ SALAN — V egaz bâyillgı yapılan Beşiktaş Kılı ta lı Aşariye caddesi 31 numaralı Doğan Bakkaliye dükkânı devren satılıktır. Talip olanların içınde-khıe müracaatı. 338 — 2
14 BİN LİRAYA - Kaıhköyünün
en mütena yeri Altıyol Rgzindg 390
metre kare arsa ve üzerinde 9 odalı _
ahşap 179 No.İu ev sal ılı «t it Müra- 1 vt„ ________________________
Caat. Ankara Meşrutiyet c.ıodcsl 68/A I lıçeşme Sürurl mahaltesı Tennure so-Cev*t . 105-2 kak 2/1 e müracaat. 326 — 3
ACELE SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Taşraya gideceğimden ehven fimle satılıktır. Müracaat Ayna-
BİR GENÇ — Adamları 19 dan sonra «Para, banka, ticari hesap ve malûmat, muhasebe» oenlerl aimaır istiyor. Akşamda ıHS> rumuzuna »* zılmuı. 3S1
ORTAK ARANIYOR - Fatihin kalabalık bir semtinde tramvay durağı kargısında İşlek bir Berbeı salonu I-çin ortak aranıyor. Müracaat Telefon: 25944 272
BEYOĞLUNDA — istiklâl caddesinde salonu ve civarında ayrıca atölyesi ve telefonu buiunnıu bir terzihaneye kumaş temin edebilecek sermayeli ortak aranıyor Akşam: A Z. ye müracaat. 540 — 1
SATILIK ÇOK GÜZEL AV KÖPEĞİ — Fevkalâde euu btr yas'i'd» ■( köpefi sanlıktır. Teleftin 24006.
SU —
KÂRLI İŞ — Tam lesiaatll bir Atel-yeye Ikı bin lira serr.'aye «ayabilecek bir ortak ırıyoruu. İşe iştirak keyfiyete bağlı acele «Girgin» rûmıı-zuns 339 — L
İNGİLİZCE — Ameıİkada Okumuş ve Amerikan mekteplerinde İngilizce öğretmiş bir genç üç uyıte lisan öğretir Akşam «D S» rumuzuna müracaat. 337 — i
KÜRETTİN TAVUKHANESl — Halis kan Legorn ve Rodaylant damızlık horozlar satışına bağlanmıştır. Acele ediniz. Ömerplşa caddesi 33'1 Göztepe W8 — 1
SATILIK HANE — E _ .
Kandillide İskele arkasında denize nazır on İki oda İki salon ve taslık ahşap ev satılıktır Orada 3 numaralı haneye müracaat lan. 308
Bogazlçlnde i (14,0061 LİRAYA — Kiiçükyall. ıü-. |MyoM ı>tr dakika, Adalara nazır.
(330) metre, bağlı bahçeli Kârgir Ikı oda. hol. balkon, kullanışlı. Telefon (218Ö2 - 436731. 311 — 3
DANALAR. KEÇİLER - Dört aylıK cins llcl dişi dana ve iki dişi yavru tecile maltız keçisi satılıiltır. Nurettin, ömerpaşa caddesi 33 I. Göztepe
GİZLİ POLİS
(Ingiliz casusu asiiendeni
Yazan: Somerset Maııgham Tercüme eden: Vâ - Nû
Aşk ve macera romanı
Tefrika No. 27 -
— Her ne halse, hakikat şu kl. Chandra La, şimdi artık Giıılia Lazzari isminde bir kadına deli gibi âşık.
— O kadını nerede bulduğunu öğrenebildiniz mi?
— Nasıl diyeyim... Kadın. İtalyan menseli bir dansta. Fakat İspanyol numaraları yapıyor. Sahnedeki İsmi Malaguena. Talimin ediyorsunuzdur: Parmaklarında kastanyetler, sırtında şal, elinde yeıpaze, saçlarında koca tarak Son seneler zarfında bütün Avıupa'yı dolaşmış bir kadın
— Güzel mi?
— Bilâkis, sakalet. İngiltere'nin bazı kasabalarınca ve Londra ti a turneye çıkmış: bazı an-ga inanlar yapmış; fam hiç bu tarafla ha Halik geliri on
sterlini geçmemiş, Chandra La, ona, Berlin'in bir kabaresinde rastlamış. Zannederim, Avrupa kıtasında, dansları kendisine fahişelik cazibesini teşhire yarıyor. Vaktiyle bir İspanyol ile evliymiş. _ Birlikte yaşamamalarına rağmen hâlâ evlidirler sanır un. Her halde bir İspanyol pasaportu ile seyahat ediyor,
R. Hlndllnln fotoğrafını aldı ve baktı:
— Bu sakil çehrede bir kadın İçin cazip ne var bilmem. Aman yarabbtm, nasıl da bu kadar çabuk şişmanlayabiliyorlar ? Hakikat şu ki, kadın, ona aynı derecede âşık. Hindliye gönderdiği mektuplar da bende var. Kopyaları bittabi... Asılları ken dinde. Onları pembe bir kurdele ile bağlamış, sımsıkı sak-
lıyor. Kadın, erkeğe deli gibi bağlı. Ben edip değilim ama bir meselenin hakikate ne derece uygun otdugunu anlamakta asla yanılmanı Okursunuz, dûşünûncenizl de bana söylersiniz. Bir görüşte birbirini seven insanlar yokmuş diyenler aldanırlar.
R. iftiharla güldü. Muhakkak kl bugün keyfi yerindeydl.
— Peki, bu mektupları nasıl ele geçirdiniz?
— Nasıl mı ele geçirdim? Allah Allah! Nasıl ele geçirmiş olabilirim? Menşec? İtalyan olduğundan O lalla Lazzari Almanya'dan kovuldu; Hollanda'ya sığındı. İngiltere'de bir angajmanı olduğu İçin bir vize elde etti: ve. (R. kâğıtlarına baktı.) son yirmi dört ekimde, Rotterdam dan HarvrLch'e gitmek üzere vapura bindi. Sonra, Londra'da Birmingham'da ve başka taraflarda dan.-, elti. Bundan on beş gün evvel kendisini Hil'de tevkif ettik.
— Ne sebeple?
— Casusluktan dulayı, I.on-drnya sevkeditdi. Holioway’e gidip bizzat onu gür lüm
A&hendeıı ve R, bir müddet
konuşmaksam birbirlerine baktılar.
Birbirlerinin bakışlarından mânalar çıkarmağa çabalıyorlardı. Ashenden, hakikatin hangi noktada olduğunu keşfetmek istiyordu. R da. açılmanın hangi noktaya kadar devam etmesi gerektiğini düşünüyordu.
— Kadını nasıl yakaladınız?
— Almanların: ondan endişe etmeksizin haftalarca Berlin'de dans etmesine göz yummalarına rağmen, bariz bir sebep olmaksızın kendisini kapı dışarı etmelerini garip buldum. Bu, »hususi vazife» olarak göze batıyordu, Hafifmeşrep bir dansöz, umumiyetle, Berlin'in ele geçirmek arzusunda bulunduğu haberleri öğrenmek talihine mazhardır. Ne yapacağını öğrenmek üzere onu Londra’ya celbetmeği çok man-iki buldum Haftada iki üç kere Holandaya hep aynı adrese mektuplar gönderdiğini keşfettik. Aynı derecede intizamla ona cevap veri-yorladı. İngilizce, Fi ansızca. Almanca karmakarışık bir haille halinde yazıyordu. İngilizceyi iyi konuşamıyor, fakat Fransızcuyı iyi konuşuyor. Cevaplar baş-
tan başa İngilizceydi. Hattâ İyi İngilizce ile. Lâkin mutantan bir üslup kullanılışı, mektupların bir ecnebi tarafından yazıldığını meydana vuruyordu Bunları kimin yazdığını merak ettim. Zevahirde alelade olan bu aşk mektuplarının altında ehemmiyetli bir nı.kta gizlenmiş bulunacaktı. Almanyadan geldikleri ve gönderenin ne Fransız, ne Alman, ne İngiliz olmadığı aşik&rdu O takdirde niçin İngilizce yazıyor? AvrupalIlara kıyasla lisanımızı iyi bilen biricik ecnebiler şarklılardır Yalnız Türklerle Mısırlıları istisna etmeli: çünkü onlar Fransızca üzerine yetişmişlerdir. Japonlarla Hintliler İngilizceyi kullanırlar. Düşüne taşma şu ihtimali keşfettim ki. Glulia' nın âşıkı. Berlin’deki Hintlilerden biri olacaktır. İşte bu iz üzerinde yürüdük. Fotağrafına el koymadan önce, bahsi geçen şahsın bizzat Chandra Lai olduğunu aklımdan geçilmemiştim
— Fotoğrafı nasıl keşfettiniz?
— Bu fotoğrafı Gıulia yanından ayırnuyorınuş. İlk güç iş bu oldu, itiraf ederim. Kabaralarda
şarkı söyleyen, cambazlık ve soytarılık eden bir sürü »artist» in fotoğrafları arasında saklı-yormuş, Chandra Lal da bunlardan biri telâkki edilebilirdi. Sonradan, tevkif edilip de bu fotoğrafın kime ait olduğu sorulunca, ismini unutttuğu bir Hintli hokkabazındır! dedi. Dikkatli bir arayıcımıza işi havale etlim. Bütün paket İçinde yalnız bu resmin Kalküta menşeli olduğunu meydana çıkardı. Arkasına kaydedilmiş bir numara gözünden kaçmadı. Numarayı alıp fotoğrafı yerine bıraktı,
— Pardon... Şunu öğrenmek İsterdim, Sizin şu becerikli arkadaş. fotoğrafı nasıl keşfedebildi?
R nin gözleri ışıldadı.
— O cihet, sizin üzerinize vazife değil. Fakat bu arkadaş kadınların hoşuna giderdi; o kadarını soy 11yebilinin. Esasen ehemmiyetli bir mesele de değil. Fotoğrafının sıra numarasını ele geçirmemiz üzerine Kalküta'ya telgraf çektik Çok geçmeden, cevap aldım ve Giuiia'nın sevgilisi L'handıra'dtr diye öğrenince fevkalâde sevuı-:
dlm. Giulia'nm etrafındaki tarassudu arttırdım. Bahriye zabitlerine karşı büyük zaaf besliyordu. Bundan dolayı kendisini tezyif edecek değilim, Bahriye zabitleri şık insanlardır. Lâkin hafifmeşrep ve tebaası meşkûk kadınlar, harb sırasında onlara fazla sokulmasalar, daha iyi ederler. Çok geçmeden, dansöa aleyhine pek çok deliller birik tirdim,
— Elde ettiği haberleri düşmana nasıl bildiriyor(nuş?
— Bildiriyordu. Hattâ, bunu tecrübe bile etmiyordu. Almanlar onu sahiden koğmuşiardı. Kadın, onlar hesabına çalışmıyordu. Chandra hesabına çalışıyordu. tngllterede turnesini bitirdikten sonra Ifollandayı dönmek arzusundaydı. Zekâsı ve cesareti pek yoktu. Fakat kimse ona dikkat etmediği için, her türlü membalardan haberler elde etti. Artık hiç bir tehlikede bulunmadığı fikrine vardı. Mektuplarından birinde diyordu kl: «Sevgilim, seni fevkalâde alâkalandıracak sözlerim birikti. Bu satırların da altını çizdi.
(Arkası var)
*
24 Ağustos 1949
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
sokakt^
Atom

— Vakit pek geç. Belki sizi rahatsız ederim!
— Rica ederim, beni hiç rahatsız etmlyeceksinlz!
Bu. eski stilde döşeli, mobilyası eski, fakat temiz bir salondu. Emil, bir koltuğa, ak saçlı kadın da piyanonun başın oturdu. bir saniye sonra ıstırap ile, dolu nağmeler, salonu doldur-1 mağa başladı. İhtiyar, gene göz lerini kapıyarak dinlemeğe baş tadı, kendisinin 21 yaşında bir genç piyanonun başında oturan kadının da Alis olduğunu
I
Sdğuk bir kış gecesi. Mehtap, uykuya dalmış, gündüzün hareket ve gürültüsünden kurtulmuş koca şehri, hafif hafif aydınlatıyor. Kâk evlerin içinden akseden bir radyonun sesi, kâh süratle giden bir otomobllLn klâksonu kâh serseri bir köpeğin havlamaları duyuluyor. Sokaklarda görülen, tek tük yol cular. paltolarına sımsıkı sarılmış; bir an evvel evlerine dönmek için acele yürüyorlar. Kuru bir soğuk her tarafı dondurmuş...
Soğuktan ve omuzlarında ta- tahayyül etil, Parçanın çalm-şıdıgı yılların ağırlığından be- ması bitince ayağa kalktı.
11 bükülmüş, omuzları çökmüş1 -- - .......... ■
bir erkk, boynunda kaşkol, elleri cebinde maksatsız, gayesiz,' sanki gideceği yere geç varmak' istiyormuş gibi yavaş yavaş yu-1
Yaşlı erkek birdenbire durdu ( ve dinlemeğe başladı. Bir evin' altkatıncla piyanoda çalınan bir musiki eserinin ıstırap, elem ve hicran dolu nağmeleri sokağa aksediyor İhtiyar yolcu:
— Şopenin. «Tristesse == E!em? parçasını çalıyorlar sözlerini mırıldandı.
İhtiyar pencerenin yanındaki ağacın gövdesine sırtını dayı-yarak dinlemeğe başladı. Dâhi bestekârın bu ölmez eseri onda ne acı hâtıralar uyandırıyordu, ihtiyar gözlerini kapadı. Bu . nağmeler, onu oluz yıl geriye | Ak saçlı kadın, Emlll kapıya götürdü. Otuz yıl evvel, 27 ya- ( kadar uğurlarken gözleri yaşla şında bir genç İken sürdüğü , doiı ’ .................
hayatı gözlerinin önüne getir- t di. O zaman, petrol lâmbaşile üsl aydınlanan yan karanlık bir salonun içinde, piyanonun ö-nûnde oturan ince, zarif bir ka:
— Sana hangi parçayı çala-yim Emil? diye soruyordu:
— Şopenin «Tristesse» İni A-lls!
Genç kızın be m be parmakları tuşlar üzerinde dolaşırken odayı elem ve hicran dolu nağmeler dolduruyordu. Alls. parça yı bitirince Emil, eğilerek genç kızın ellerinden, sonra da dudaklarından uzun uzun öpüyordu.
Bu münasebet, insanın ömründe ancak bir defa tattığı ve yaşadığı büyük bir aşk ve sevda macerası idi. İnsan elinden ebediyen kaçırdığı sevginin ve saadetin kıymet ve ehemmiyetini seneler geçtikten ve saçları ağardıktan sonra anlıyarak Lakdir eder. Şimdi ihtiyar Emü de sokağa akseden bu müzik parçasının nağmelerini işittikçe, tam iki sene yaşadığı o aşk ve saadet demlerini hatırlıyordu. Emil, o zamanlar, aile dostu sıfatlyle Alisin evine sık sık gidiyordu. Alls yalnız sevgisi ve güzelliği ile değil, musikideki mehareti ile de kendisini cezp ve mest ediyordu İkisinin de en beğendikleri ve sevdikleri parça, Şopenin «Tristesse» ni idi. Emil, bu sevgi rabıtasını başka bir kadına tutulduğu için kendi elleriyle koparıp attı, hiç bir sebep ve mazeret ileri sürmeden Alisle münasebetini kesti. Alis. bu darbeyi ve kar ve sükûnetle karşıladı, duyduğu elem ve ıstırabı sinesinde boğdu.
Emelin tutulduğu fettan kadın. bir müddet sonra kendisini terkedip kaçtı. Emil bir ara-bk Alise dönmeği düşündü, fakat bunu onuruna yediremedi, çünkü hem utanıyor, hem de genç olduğu için aradığı büyük muhabbeti ergeç bulacağını sanıyordu.
Aradan bir kaç yıl geçti. Alls, ailesi kencUsinl evlendirdikleri genç ile beraber, gurbete gitti. Şimdi klmbilir nerede İdi? Acaba hayatta mı yoksa ölmüş ■nü İdi?
Şimdi bu çok soğuk ve mehtaplı kış gecesinde sokaktan ge çerken duyduğu bu müzik parçası, 30 «ene evvelki hayatım gözlerinin önünde ■nişti. Emü ağaça dinliyordu. Çalınan her namesi bu eski maceranın bir sahnesini kendisine hatırlatıyordu. Piyanonun sesi yavaş yavaş kesildi ve ortalığı gene derin bir seıslslik kapladı. O sırada piyano çalınan odanın penceresi açılarak ak ■açlı bir kod m göründü, İhtiyar korka korka pencerece yaklaştı:
>— Alf edersin >2 ^Trlutcsae» 1 ıh mi uax?
Evet mösyö!
— Bu parçayı bir
— Madam dedi, size hararetle teşekkür ederim. Çünkü ruhumda hayatımın en heyecanlı ve hicranh bir anını yaşattınız.
Emli bunları söylerken gözleri yaşla dolmuştu. Ak saçlı kadın:
— Herhalde bu parça, sizde hayatınızın eski hâtıralarını uyandırıyor, dedi.
— Evet, ölmüş hâtıraları madam! Bir zamanlar, şimdi çaldığınız parçayı çok seviyordum.
Yaşlı kadın heyecanlı bir sesle:
— Bu parçayı yalnız siz değil, ben de çok seviyorum.
— Geceniz hayır olsun madam!
— Geceniz hayır olsun mösyö!
Imuştu. Çünkü kendisi Alistl ve ihtiyarın şahsında İlk sevgl-Emlli tanımıştı.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Kasırga, deprem
Amerikada bir çok ormanlarda yangın başladı
New-York 23 (A.A.) — Saatte yüz mil hızla esmekte olan kasırga Amerikanın Doğu kıyıia-rina doğru ilerlemeğe devam e diyor. Bazı bölgelerde yeniden orman yangınları çıkmıştır. Ay ni zamanda şiddetli bir deprem de Pasifik «ayılarını sarmıştır. Deprem o kadar şiddetli olmuş tur ki, mütehassısların söyledik lerine göre, eğer merkez üstü Paslfikte değil de kıtada olsaydı büyük bir felâketle karşılaşılacak U
İlgili makamlar. Kallfomlya-da yıldırımlardan yüz kadar ufak orman yangını çıktığını ve İdaho’dald üç büyük yangının da hâlâ devam ettiğini ve zengin ormanları mahvettiğini söy lüyorlar. Şiddeti gitgide artan fırtına, yangının sondürülmesl-j ne imkân vermiyor.
. Doğu sahillerine yaklaşmakta olan kasırgaya Amerikalılar ı «Harry> adım vermişlerdir, çün kû kasırga, tam Başkan Tru-man'ın nutuk vermek üzere uçakla Miamiye gideceği sırada çıkmıştır.
BULMACA
gemisi
Yakında Atlantiği geçecekmiş
Londra 22 (Nafen) - Daily Mirror gazetesinin denizcilik uzmanı Ronaid Bedford pek yalanda ilk «atom transatlantiğimin Atlantiği geçeceğini yazmakta, bu husustaki çalışmalara süratle devam edildiğini bildirmekte ve şöyle demektedir:
»İngllterenln en büyük deniz inşaat atelyelerinden biri olan A.G. Hardy atelyel erinde bu a-Lom gemisinin plânlan tamamlanmaktadır. Tanınmış bir çok uzmanlar bu ilk atom gemisi üzerinde İsrarla çalışmaktadırlar. ismi «Atom Queen» olacak olan bu gemi Queen Ellzabeth gemisinin üçte biri kadar olacaktır.
Bu ilk atom gemisi Atlantiği üç günde geçebilecektir. Halbuki Queen Ellzabeth aynı denizi 4 günde geçmektedir Atom Queen 2500 yolcu alabilecek ve bir destroyer sürati olan 36 mille seyredebilecektir. Fakat bu geminin nalledeceği en mühim meselelerden biri fiat meselesi olacaktır. Yolcular Queen Ellzabeth’e verdikleri paranın dörtte biri İle aynı seyahati ayni konfor içinde yapabileceklerdir. Buna da sebep. Atom Queen İn yakıt masrafının yok gibi bir şey olmasıdır. Halbuki Queen Ellzabeth bir sene İçinde yaptığı 22 gidiş geliş seferinde 750.000 sterlinlik kömür yakmaktadır. Bu gemiye ise başlangıçta bir uranyom stoku dol-doldurulacak ve gemi bu stoku uzun müddet kullanacaktır. Qucen Atom'un makine dairesi kalın çelik duvarlarla diğer bölümlerden ayrılmış olacak ve bu daireye canlı hiç bir mahlûk glremiyecektir. Uranyom kullanan makine dairesinde elektrik 11 beyinli robotlar İş görecekler ve bunlar haptan kulesinden düğmelerle İdare edilecektir.
Queen Atom un şekil de şimdiye kadar yapılmış olan gemilerin şekline benzemlyecektir. çünkü bu gemide ne direk ve ne de baca bulunacaktır. Geminin üst kısmı gayet kalın şeffaf plâstikten yapılacaktır. Bunun altında yüzme havuzlan, tenis korttan, barlar ve salonlar bulunacaktır.
Bu ilk atom gemisinin tngll-tereye 130 milyon Türk lirasına malolacağı tahmin edilmektedir.
AKŞAM
Ilı
Ada çamları

Gazeteler, gazeteciler
(Baştarafı 5 inci sahifede) sürülmek İstenilen ağır şartların bu suretle tadil ettirilebileceğini ümit ediyordu. Bu ağır vazifeyi deruhte edeceklere muvaffakiyet temennLiyle Sadrazamın yanından ayrıldık. Fakat vaziyet tahmin edildiği gibi çıkmadı. İtilâf devletri Almanya, ı Avusturya. Macaristan ve Tür-kiyeyi ayrı ayrı davet ettiler, müzakerede bulunmağa lü2um görmeden hazırladıkları muahedeleri verdiler. »Kabul, yahut reddedersiniz» dediler. Almanya. Avusturya, Macaristan verilen muahede müsveddelerini kabul etmeğe mecour oldular Yalnız Türkiye memleket! parçalayan muahedeyi kabul etmedi, bilindiği gibi İst iki âl mücadelesini yaptı, neticede vatan kurtuldu.
Enis Tahsin TİL

canlandır-dayanmış parçanın
daha çalmanın rica etsem acaba kabul eder misiniz?
— Memnuniyetle içeriye buyurunuz mösyö!
Soldan m4»; 1 — Sarmaşıktı ve cUeUl çardak, 2 — GniaUd* bir l)»n. 3 — Meear UrLkUe »dylenen. « — ÂUmlcr - talik et. 5 — Tersi aptallardır. • — Terli hlr hafif tatlı. 7 — İdrarda bulunur - bir çiçek. 8 — Kırış kemiği - nefer, 9 - Tersi elbl neyi Dtfidcn geçirme. 10 - Terel btr meyve - sunmaktan emir
Yukarıdan aşağıya; | — K4m0r ta tanlaT. 2 — İççi taharri etme, 3 — Brid bir hukuk kitabından. 4 — Dullar - bir Azami». 5 — Teıal »üsbycrek Uhrtr eder. « — Sonuna .Kı getirse bororun bayında bufunur -köyün bü-yÛŞO - i«tt1 bir cal«ı. 7 — Ansına (i> gaUrae fena dcfill - UUua - tersi askeri demektir, 0 — kasabın Battığına hayrandır
GEÇEH BULMACANIN HALLİ
Soldln ao^k: 1 — Marangoz. 2 — Kbe. Aile. 3 — Sindirim. ( — Ad, Ar. Gl. 3 — Re. Rczan. 6 — Keser. 1 — üzün. Ası. 8 — Ra. Demir. S — Nıle-ve, io — Ulu. Atop.
Yukarıdan aMŞira: 1 — Meurbur-»s. 3 — Âbide, Zail. 3 — Ren. Ku. ( Lu, 4 — Darende, 5 — L.'alıes, Eva. « — Cır, Zeamet, 7 — ül^ATgl. H — , |Zemin, jııp.
REKLÂM - SATIŞ
Memleketimizde reklâmdık fikrinin yayılmasına hizmet eden İktisadi, içtimai ve ticari rchlAm metil ek dergisinin) 0 uncu sııyı.ı da ju yazılarla çıkmıştır;
Satış MUkAltmc»! Prof. İsmet Al-kan, Türkiyentn kflkinmıuı İçin lüzumlu ntan Uç mühim jarl: Tlıorn-burf. Dünya Coıctccilı’c Enttıtülcrın-de reklâmcılık. Nuri özbalkan. Ankara Sigorta ıjırkeıı. Hadyo sanayıin-dtkl yemlikler, ingılU ı-çilcnnlrı çn-Iıpna tartları, Amerikan gazetelerinin methettiği Türk gemileri. Yeni bir fototral usul, gibi dolgun yazılarla çıkan derginin fiaU 25 kuruştur. Okuyucularımıza tarziye ederiz.
rtLÂRMOMİ
FıUrmonl muzlki dergininin ağustos ray mı çıkmıştır Bu »ayıda cemal Reşit Rey. Sc> (ettin Curöfcjuh). Vedat Nedim Tür. Fikri Çıceko#lu. Aralan Kaynarda#. Ali Knr.uk. Terfik Fuat Aziz Cul'uıı makale ve tercümeleriyle yurt ve dünya musiki nkttla-titeelnl ilgilendiren y.,-,lnr vardır. MOzUuevcrlcre ve kilit Ur merak İlla. .-na tavsiye ederiz.
Yaz tatili dolayıslyle bir müddetten beri İstanbul haricinde bulunmaktayım. Bayram gazetesinin (Bir yangın var ki itfaiye seyircidir.) başlıklı, aziz meslekdaşım Halil Lûtfi Dördüncü tarafından neşredilen makaleyi geç haber aldım. Fakat bu makalenin muhteviyatını öğrendiğim zaman kulaklarıma. yazıyı görüp okuduğum zaman gözlerime İnanmadım.
Çünkü ne hakiki ne de mecaz mânaslyle ortada İtfaiyeyi alâkadar eden hiç bir hâdise yoktur. Yangın sözü, lâfzı vc mefhumu İtibariyle ateş mânasına gelir ki: Arkadaşımın kasdet-mek İstediği haşerenin İmha ve izalesi bu kelime İle aslâ alâkadar değildir. Alâkadar olmadığı aşağıdaki kısa ve bâriz izahatımdan anlaşılacaktır.
Yazının âhengi ve tarzı İfadesi tetkik edilince gûya bilen adamın bilmeyene mesl gibi bİTŞey (Hel yestevillezine vellezine lâya’lemûn) âyeti kerimesi gûya buraca tecelli ediyor, İzaha lüzum yoktur kİ bir şeyi bilmek İçin c şeyin künhü-ne nüfuz etmek anasırını çözmek lâzımdır. Öyle İse biz her şeyden evvel kızıl çam denilen ada çamına musallat olan haşerenin nelerden İbaret olduğunu ve ağaca ne zararlar yap tığını araştırmamız icabeder.
Bu haşere üçtür. Bunun birincisi ve en tehlikelisi (kese) böceğidir. Bu keselerin her birinde ikiyüz elli tırtıl bulunur. Bu keseler vaktinde toplanıp ya kılmadığı takdirde gelecek sene için beher tırtıl ikiyüz elli defa çoğalır ve yedi sene evvel Bü-yükadada olduğu gibi bir âfet halini alır. Kış mevsiminde top lanmıyan keseler yaz kapıları a çılınca İçinde bulundukları keseyi yırtarak yere İnerler, Toprak tabakasında saklanırlar ve sonbahara doğru kelebek halinde uçarak ağaçların arasında yuva yaparlar Ve ibreleri mahvetmeğe başlarlar bu heşereden savlet ettiği ağacı kurtarmak çaresi ateştir. Keseleri toplayıp kızgın bir ateşte imha etmekti'*.
İkinci haşere pamuklu bit de nilen kuşnll hastalığıdır. Buna halk lisanında san ballı dahi denilir Bu haşerenin büyük kü çük bugüne kadar hiç bir çam ağacını kuruttuğu vâki değildir, çam kabuklarının ince çatlakları arasına gizlenen bu haşere diğer bir haşere ile ihtilât ettiği ZRman tehlikelidir. Ağacın niis-künü (yaş maddesini) emen bu bit şeker ifraz eder ki: işte anların aldığı bal bu şekerdendir. Pamuklu bitle musap olan ağacın son tedavi şekil çelik fırçalar İle o ağacı süpürmek ve albolıneum zehirleri pülverize etmektir. Bu da çok pahalıdır
| Netice: Kızıl çamı kuşnllden kurtarmanın tek çaresi henüz çok küçük iken bir çocuk gibi bakmak, etrafındaki lüzumsuz bitkileri kaldırmak, parazitleri almak fidanlar arasına hava ve ziya girmesini temin etmektir. Heybeliadada bu aciz tarafından bu suretle büyütülmüş yüz binden ziyade çam fidanı vardır. Bunun elli bin kadar mühim bir kısmı papaz mektebi civarındadır ki : Bunlar yüz dekarlık bir saha üzerindedir Geçen gün sayın Valimiz beraberlerinde bazı zevat bulunduğu halde bu geniş saha üzerinde saatlerce tel.kikatta bulundular. Pek sıkı araştırdıktan halde bir tek hasta fidan bulamamaları kendilerini pek müte hassls etti. Aynı teftişi bundan bir ay evvel bir orman fen heyeti de yapmış İdi. Büyük bir maddi fedakârlığa katlanarak vücuda getirdiğim bu eserden dolayı millet ve memleket namına bu heyet tarafından tebrik edildim.
Büyükadada koşnilden vesalr haşereden İz vc eser görülml-yen saha on bin kadar hastalıksız çanı fidanını ihtiva eden, kırk bin metre murabbaı genişliğinde bulunan Portakal oğlu deresidir. Bunlara tereddiid e- . denler için verilecek cevap:
İşte levh, işte halem, işte kutup işte fülı ul.
Üçüncü hastalık da: Büyük Orman bahçıvanıdır. Bu haşere yalnız Büyükadûda görü!- ' mektedir. Ağacın gövdesini de- 1 lik deşik eden bir hastalıktı; ‘ Zaman ile bunu da ortadan ka1 I Bu |
ders ver-anlaşılıyor ya'lemûne
me müdüriyeti İhdas edilinceye kadar Heybeli müstesna bozuk ve perişan bir vaziyette İdi. Sene başından beri yeni orman İş letme müdürümüz haşere mütehassısı, ormancılığa müteallik bazı eserler müellifi Ahmet Berkerln bizzat alâkadar olması hastalık bakımından adalann lehçesini değiştirmiş, esaslı bir mücadele yapılarak, şimdiye ka dar görülmemiş bir eseri salâh müşahede edilmeğe başlamıştır.
Yukarıda da bir nebze izah ettiğim veçhile Ada çamlarında pamuklu bitin üremesi evvel ce bu ağaçların kese böceği yüzünden zayıflamış olmasından ileri gelmektedir. Yoksa bakılmak suretiyle yetiştirilen yeni nesilde hiç bir haşerenin görülmemesi bu iddiamızın canlı bir misaldir.
Netice: Ada çamlarında mırklu bitin üremesi, yukarıda da bir nebze arzettlğim veçhile bu ağaçların kese böceği yüzünden zayıflamış olmasından İleri gelmektedir. Yoksa bakılmak suretiyle yetiştirilen yeni nesilde hiç bir haşerenin görülmemesi bu iddialarımızın canlı birer misalidir.
Halbuki: Daha dün denilecek kadar pek yakın bir mazide yâ nl bundan beş sene evvel Halil Lûtfl Dördüncü. Refik Halld Karay, ve Sald isimlerindeki ga zeteci arkadaşlarımı sureti mah susada Heybeliye davet etmiş neşriyat yapmamak şartlyle yalnız kanaatlerini öğrenmek 1 çln çamlıkları gezdirmiş İdim. Gürbüz, hastalıksız bir fidanlığın ortasında duran Halil Lûl-fl Dördüncü (Ben bu kadar güzel çam fidanlığını Almanyada da görmemiştim) demişlerdi. Refik Hâlld Karay da: Bu çamlardan biri bu kasabadan daha kıymetlidir. Bugün harh dola-yıslyle yanıp yıkılan kâşaneleri, kasabalan hiçe sayan Avrupa milletleri bir tek çam a-ğncım korumak İçin türlü tedbirler almaktadırlar dedi. Sonra ikametgâhımda uzun süren sofra esnasında İstihsal ormanı obnıyan Ada çamları hakkında topyekûn izahat verdim, pek iyi bunlar ne çabuk unutuldu?
HOLLANDA KRALİYETİ HAVAYOLLARI HUSUSÎ HAFTA SONU SEFERLERİ U. S. A.
Cumartesi 12.55 Pazar 13.20 seyahat ederek KAZANINIZ I
Istanbuldoh kalkış
New-York‘a varış Hofio sonunda
ZAMANDAN
Gruplar ve çocuklar için hususî iarîfe.
bütün seyohot
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
18 Şarkılar. 18,15 Halk tılrkOlcri. 18,30 Konuşma. 10.45 AmbrCt* orkestrası CPU. 19 Haberler, 19.15 Geemtç-te Buğun- 1920 Şevket Yücese» or-kestrâjrt. 20 S.-ırkıİM, 20,15 Radyo Gazeten. »30 Serbes saat, »,35 Saz eser leri. »50 Şarkılar. 21.15 » Ağustos zaferine dojrru. 2135 Marşlar (Fi.). 21 50 Brahms - Fa Majör □ Öncü Senfoni (Pl.), 22 20 Dans mGrıfil (PL). 12 45 Haberler.
Yarın sabah ve öğle programı
1.30 Mar*Ur (PLİ. 5 Şarkılar (Pl). 8,15 On dakika ıjıtor, 6,25 Günün programı, 8.» Hafif orkestra eserleri (PL). 1230 Şarkılar. 13 Haberler. 13.İ5 Salon orkestralarından parçalar (PİJ. 1330 Öğle GamIcsI, 13.45 Salon orkestrası.
ÎTALO MEDÎTFRKANEAN LÎBİE Lld. TRİESTE Limanımızda bulunan
ANTONİO vapuru doğru TRİESTE için yüklemektedir. Türkiye İçin Umumi acen lalan: LEY ANT EKSPRES T.L.Ş.
Anadolu Sigorta han Tel: 44791 - «792
Baran taklit! ediliyor, fakat katiyen benzetifeıtıivor...
ŞİMŞEK
¥ E Ş t L A D A
JfıLrıa dâvasının dnelUU ulaı> bnküllür mecmuasının 15uncu »a» »i ,jkU. Tlir- ' dirftCagimiZ muhakkaktll k>yeyı ziyaret eden Kıbr-siı r>hrim.n.1 L ler kafilesi başkanın».
ayni.rken verdiği beyanat ve çe;ı|lı mak-lc vc yazdar vaıdur.
«den,K.b-31ı B£retnırn* ! haatah£m fenni ismi tpltlper-ba,l,An.nin l^ubvldnn . , . F
da i dır.
| Ada camlanınız orman Islet-
Unutulduğunu farzedelim. Böyle hiç bir esasa dayanmayan sarih bir hataya düşmektense dünya çapında birinci sınıftan sayılan ve her Türkün göğsünü kabartan benim de fahri ta- | lebesinden oulıınduğum Bahçe-köyündeki orman fakültesine kadar gitmek Önüne tesdaiif e- , den bir genç talebeden bir kaç I dakika izahat almak pek yerinde olurdu kanaatindeyim. Orası uzak derseniz Heybeliye kadar gelmek daha kolaydır. Ba- I kalım beş sene zarfında değl-şen manzarayı görüp de gözle- I rinlze inanacak mısınız orasını | bilmiyorum.
İşte bu kadar ol hîkâyet
Kusuru duruğu lıi nihayet.
Hukukçu ve ormancı Teoloğos Gülbaloğlu
Ceyhanda bir cinayet
Adana — Kozanlı olup kalburculukla geçinen ve hâlen Kadirlinin Kııduzçına köyünde oturmakta olan İsmail Şahin, Ceyhaııın köylerindeki akrabalarını ziyaret etmek üzere gitmekte iken ilçenin on kilometre güneyinde saat 19 sıralarında önlerine dört kişi çıkarak îs-mailiıı yanındaki iki kadını götürmek İstemişler, baş gösteren kavgada İsmail dört kişi tarafından sıkılan tabanca ile karnından ağır bir yara almış vc Kozan memleket hastanesine getirilmekte İken, yolda ölmüştür. Meçhul mütecavizler şiddetle aranmaktadırlar.

Bakırköye su getiriliyor
Çırpıcı çayırında açılan arte-ziyen kuyularından çlde edilen suları Bakırköyiıne isale eden hattın açılma töreni yarın saat 18,30 da yapılacaktır. Tören Yeni mahallede olacaktır.
Konak Salonumla
Kalfalarından

Daima en iyi TENVİRAT CİHAZLARI mağazası kalmaktadır. Yuvanızı süslemek İçin küçük tebeddülat yapmağa hasırlanmaktasınız. Bunun için bütün ihtiyaçlarınızı temin İçin emirlerinize amade bulunmaktayız.
Mum ve yuvrlak şeklindeki K 11 YPT O N ampullerini mağazamızdan tedarik ediniz.
ŞİMŞEK MAĞAZASI
Galata Voyvoda caddesi No. 44
Türkiye İş T ankası A.Ş.den
Bankamızın yirmi beşinci yıldönümü münasebetiyle 26 Ağustos 1949 cuma günü şube ve ajanslarımızın kapalı bulunacağını jsayın müşterilerimize bildiririz.
Açık Arttırma ile satış
Gelecek pazar günü saat 10 da BOMONTİDE, âbldvl hürriyet caddesi. Arpa suyu sokağında No. 12 hanede kıymetli eşyalar, kristal ve bronz avizeler satılacaktır.
ey
İngilizceyi blakkln bilen ve daktilografiyi serian ve on parmak usulü ile yazabilen
B:R TÜRK MSÜLÜMAN MEMUR ARANIYOR
Yeşilköy hava alanında randevu almak için 18 - 132 No. ya telefon edilmesi.


Art İnşaat T, A. Ş. İdare Kurulundan:
Şirketimiz hissedarlar genel kurulu aşağıda yazılı gündemdeki işleri görüşmek ve gerekil kararlan almak üzere 22 eylül 19-19 perşembe günü saat 15.90 de Galata, Gümrük caddesi Veli Alemdar lıan 2 nci kattaki şirket merkezinde olağanüstü toplanacaktır.
Sayın hissedarlarımızın sahip o kİ tıklan hisse senetlerini toplantı gününden bir hafta evvel şirkete tevdi İle giriş puslam almaları ve toplantıya iştirakleri rica olunur.
GÜNDEM:
Miktar ve şeraiti genel kurulca tesbit edilmek üzere sermaye arttırılması veya tahvilât İhracL
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı İç ticaret genel Müdürlüğünden :
30 kasım İ33û tarihli (Ecnebi Anonim ve sermayesi Eshama münkasim şirketler kanunu, hükümlerine göre Türkiye de İş yapmasına İzin verilmiş olan ecnebi şirketlerden Banka Komerclyale tta|yana‘nın Türkiye umumi vekili bu defa Bakan lığımıza müracaatla bankanın Milânodaki İdare meclisi tarafından Türk 'e tercümesi İstanbiılda Beyoğlu üçüncü Noterll-ğlnce 12-7-1940 tarihinde tasdikli toplantı zaptında tesbit edilen karara levlikan ve Banka namına yapılacak işlerden do ğacak davalardım dolayı bilumum mahkemelerde dâva eden, dâva edilen ve üçüncü şahıs sıfaUarUc hazır bulunmak yetkileriyle İstanbul Şube merkezinde hususi murahhas vekil Bur-hnnettin Kunt He Dott Saverio Molinonun murahhas veklllLût ve Fıançois Afkerln de Beyoğlu Bürosu müdürlüğüne tâyin edildiklerini bildirmiş ve bu hususta gereken evrakı vermiştir. Bu evrak İncelenerek kanuni hükümlere uygun görüldüğünden dûn olunur.

rnhife 8

24 Ağustos 1949
Milletlerarası Kalkınma bankası hayalinin raporu
(Baş. tarafı 1 inci sahife(fe> kontrolü eio alacak kadar slya-I sİ cihetten kuvvetli olmıyon Gençler grupunun (iyeleri, devlet memuriyetinde bir çok millilin mevkiler İşgal etmekledir. İki meclisli sistemin kurulması için bu günlerde yapılan bir tek Uf daha ziyade Partideki ayn-lığa dayanmaktadır. Genç grup, muhafazakârların Senatoya gön derileceğt re böylece parlamentoyu liberallere bırakılacağını ummaktadır.
Gelecek seçim
Gelecek seçimin ne gibi siyasi neticeler vereceği henüz belli değildir. Bir kaç müşahit, Demokrat PortlıUıi ekseriyeti kazanabileceği fikrindeyse dc bu. genel kanaati aksettirmemektedir. Seçim mekanizması hül& iktidar partisine kontrolü temin etmeye mütemayildir. Demokrat Partinin hükümet a-I ey hine tenkldleri daha ziyade menfidir: Partinin müspet bir
bakuııdan demokratik olmasına ragmet Hükümet, hakikatle totaliter bir mahiyet taşımaktaydı. Atatürk ve erkânı, köhne Türkiyeye askeri ehliyet ve disiplin mefhumlarını gelirdiler. Muhalefet, zayıftı yahut bastırılmıştı. Atatürk, Türkiye için çok büyük şeyler yaptı: Türö-yenin milletlerarası durumu dü «İtildi .memleketin tahsil standardı yükseltildi, ve ekonomicinin bir çok kollarının gelişmesi hızlandırıldı. Kısmen askeri ve stratejik sebeplerden, kısman de 1920 İle 1930 arasında tarım endüstrisinin geri durumundan dolayı. Hükümetin ve memleketin başlıca kaynakları bilhassa 1930 dan sonra endüstri ve demiryollarının mütevazı bir gelişmesini de İçine alan bayın-r dirlik işlerine tahsis edildi, |
Endüstri narleinde ekonomi İhmal edilmişti ve Atatiirkün 15 yıllık idaresi esnasında Türk hal programı yoktur, irtnin hayat seviyesinde bir yük selme olduğunu gösterir hiç bir delil yoktur.
Şimdi Türkiye Cumhurbaşkanı ve Atatürkün halefi olan İsmet nönü, Atatürkünkl kadar sert bir İdareye hiç bir zaman tevessül etmemiştir. Atatürkiln 1938 de ölmesi. Türkiyenin harb den sonra daha geniş bir demokrasiye doğru ilerlemesine yol açmıştır. Eğer harb araya girerek Hükümetin ve Genel kurmayın daha çok kuvvetlenmesine sebep olmasaydı İktidarın daha az otokratlk ellere geç mosi istibdadın gevşemesini da ha süratle .nğlıyablllrdL Har-•n sonundan beri geçen dört1 zarfında, halkının büyük bir Kısmı halâ okumak yazmak bll-mlyen geri olr memleket olan Türkiye, dahilde daiıa geniş mikyasta hürriyete doğru epey süratle ilerlemiştir. Bu kısmen tabii bir gelişme kısmen de Batının gittikçe artan tesirinin bir neticesi olarak vnkubıılmuş-tur.
İlk tesirli muhalefet
Uzun zamandan beri İktidarı elinde tutan Halk Partisine karsı ilk tesirli muhalefet 1948 da teşkilâtlanmıştı. Yeni olmasına ve seçimlerde mânilerle karşılaşmasına rağmen Demokrat Parti, 1946 da Türkiyenin tek meclisi olan Büyük Millet Meclisinin 465 yerinden 64 ünü elde etmiştir. Bundan sonra ü-çüncü bir parti kurulmuştur. 19 uncu yüzyıl mefhumuna göre teori itibariyle HoJk Partisinden daha liberal olan Demokrat Partinin, hükümet politikanın ve bilhassa iktidar partisinin başlıca prensiplerinden olan Devletçiliği tenkldlerinde «erbaş ve açık olmasına rağmen Halk Partisinin içLnden gelmektedir. Parti İki mühim kısma ayrılmıştır: Atatürkün eski taraftarları ve tam mânasile: «Genç Türkler» olan bir grup. Buna ilâveten müstakil muhalifler de vardır.
Partinin gençlerden müteşek 1:11 olan kısmı bilhassa ilgi çekicidir çiinkü süratle iktidara geçmeye başlamıştır. Atatürk-ten sonraki Genç Türk, şimdi otuzunda yahut kırkını henüz geçmiş bulunmaktadır ve tamamen Cumhuriyetin mahsulüdür. Ekserisi hariçte. Batı Avrupa yahut Birleşik Devletlerde tahsil görmüştür, zekidir, haristir, vatanseverdir ve teknik bakımdan ehliyetlidir.
İnkılâpçı ve genel olarak görüş itibariyle demokratik olan bu Kabinede yapılan her değişiklikte daha çok iktidar elde etmekte Parti içindeki ayrılık kesin olmamakla beraber görüş-ierdek esas farkları aksettirmek tedir. Her İki grup da ekonomide devlet müdahalesine taraftar olmakla beraber, Muhafazakâr grup, endüstri, ulaştırma ve madencilikte Devlet mülkiyetini muhafaza etmek istemekte, liberal cenah İse .Devlet mülkiyetini tahdit etmek ve gerek yerli ve gerek yabancı özel «er mayeye daha büyük bir fırsat vermek, buna İlâveten hayat standardını yükseltmek ve gelirin daha müsavi şeklide taksimini sağlamak 1949 ocağında, Başbakan Şcrn-seddln Günaltay tarafından kurulan bu günkü Kabine, tek partili olmasına rağmen bir uzlaşma kabinesidir. 37 yaşında olan Başbakan yardımcısı Nihat Erim, Genç Türklerin lideri addedilmektedir Eski bir devlet memuru olan ehliyetli maliye bakanı da 37 yaşındadır Tam ;yük teşkil etmektedir
Tahdid edici kanunlar altında çalışmasına rağmen Türk basını, hükümet aleyhine ten-kidlerde çekingenlik amarelert göstermez; hükümetin maliye, para ve diğer polltakalan. şiddetli ve ekseri makul ve bilgiye dayanan tenkidlerln mevzuunu teşkil etmektedir, Halk Partisinden olan ve olnuyan Milletvekilleri. uğraştırırlar. Yedi ayda İki Bakanlık değişmiştir.
Uzun zamandan ocrl süregelen istibdat ananesine, cehaletine ve okuma yazma bilmemesine rağmen Türkiye. Batı ti-I pinde bir demokrasiye doğru ilerlemektedir. Bu inkılâp esnasında, kabinenin istikrarsızlığından doğan bazı zararlara uğramaktadır. İç politikası dai- 1 mi akış halindedir. İstikbaldeki siyasi gelişmenin anahtarlarını kati olarak tesblt etmek İçin henüz çok erkendir
Dış meseleler
Türkiye'nin harb sonrası dış siyasetinin en mühim meseleleri uzun İzahata lüzum göster-miyecek kadar İyi bilinmektedir. 1945 martında Sovyeticr Birliği Türkiye ile olan dostluk anlaşmasını yerUleıniyeceğinl bildirmiş ve Türkiye a» Kars. Ardahan ve Artvin illerini verdiği. b> Boğazlarda Rus üsleri kurulmasına müsaade ettiği, c» Boğazların idaresi hakkında o-lan Montreuz anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesini kabul ettiği takdirde yeni bir dostluk anlaşması imzalıyacağı-iu bildirmişti. Türkiye İlk iki isteği reddetmiş, fakat âkld devletlerden dokuzunun da iştirak ettiği takdirde Mon-treux’nün müzakere edilmesini kabul etmişti. 1946 ağustosunda Rusya, anlaşmanın tekrar İncelenmesi teklifini yenilemiş ve Boğazlardaki seyrüseferin yalnız Karadeniz ‘memleketleri tararından idare edilmesi ve Boğazların müdafaasının Türkiye ve Rusya tarafından müştereken yapılması lâzım geldiği hususundaki görüşünü tekrarlamıştı. Türk hükümeti, bu teklifleri de reddetmişti; o zamandan beri iki memleket arasındaki münasebetler çok gergindir.
Daimi bir seferberlik halinde bulunmanın yükü, Türkiye İçin çok ağır gelmiş ve bu memleket yardım için Amerika Birleşik Devletlerine başvurmuştu. Türkiyeye yardım programı Temsilciler meclisi tarafından 22 mayıs 1947 de tasdik edildi. 1947 - 48 mali yılı İçin ilk olarak ayrılan 100 milyon dolarlık tahsisat sonradan arttırılmıştı; 1947 - 49 yıllarında Türkiyeye verilen yardımın 170 milyon civarında olması beklenmektedir. (1 mart 1949 a kadar Türkiyeye 158 milyon dolar ayrılmıştır).
Türkler Avrupa işbirliği teşkl lâtına da İştirak etmekte ve kendilerini yarı ciddi «Batı Av-rupanuı doğu ucu» olarak tavsif etmektedirler. Türkiye Batılılaşmakta ve Orta Doğuda Batı Avrupa için kuvvetli bir kale teşkil etmektedir. Türkiye, Atlantik paktına benzer ve
Akdeniz paktı kurulması fikrini müdafaa et- | iniştir. Türkiyenin coğrafi durumu, onu her an bir kargaşa- J lıkla karşı karşıya getirebilecek mahiyettedir.
Türkiye, kendini müdafaaya gittikçe daha iyi hazırlanmış duruma girmektedir, fakat bunun masrafı büyük bir mail
ÇAMAŞIR ve BULAŞIK
Makinesi
%0ö evinizin İşini görür.
Tel: 40G78
Kayıp tek küpe
Pazar günü Büyükada'da Şaklr paşa müzayede salonu ve iskele civan ile Heybeliadada (altın ve pırlanta kakmalı) bir tek küpe düşürülmüştür.
Maddi kıymetinden başka sahibi İçin büyük bir mânevi, değeri olan bu tek küpeyi bulup da (Heybellada posta müdürlüğüne) getirmek dürüstlüğünü gösterecek olan, helâllnden fev-klaâde memnun edilecektir.
I
taraftarıdır., ona bağlı bir
alabilirsiniz
Müfahassıslarımız tarafından secden bu malları
Unutmayınız ki alacağınız her hangi bir malla ' 10OO„ Hra kıymetindeki eşya Piyangomuza meccanen dahi!'olursunuz.
J
EVf/WVlh
\merson
İnşaat ilânı
Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Zonguldakta Çaydemlr mevkiinde yaptıracağı 500 kişilik yatakhane inşaatı kapalı zarf usulü ile vahidi fiat esasiyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu inşaat için İşletmemiz tarafından verilecek malzeme. eksiltme dosyasının hususi şartnamesinde yazılıdır.
3 — Bu İşin tahmin edilen bedeli 170.150 liradır.
4 — Muvakkat teminat miktarı 9760 liradır.
5 — Eksiltme evrakı 25.- lira mukabilinde Zonguldakta işletme Etüd ve tesis grubu müdürlüğünden, Ankarada Etlbank inşaat müdürlüğünden ve tstanbulda Etlbank şubesinden temin edilebilir.
6 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin, İhale gününden üç gün evveline kadar İşletmemiz etüd ve tesis grubu müdürlüğüne müracaat ederek ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
7 — Eksiltme 12.9.949 pazartesi günü saat 15 de Zongul-dakta Ereğli Kömürleri İşletmesi etüd ve tesis grubu müdürlüğü binasında yapılacaktır.
8 — Teklif zarfları eksiltme şartnamesine göre tanzim e-dilmlş olarak İhale günü saat 12 ye kadar makbuz mukabilinde işletme genel müdürlüğü başkâtipliğine teslim edilmiş olacaktır.
Postada vâki olabilecek gecikmeler nazarı ltlbare alınmaz.
9 — İşletmemiz, ihaleyi kısmen veya tamamen yapmakla
jyya yapmamakla serbesttir. 12283
Bayındırlık Bakanlığından:
Eksiltmeye Konulan iş
1 — Birinci defakl eksiltmesine İstekli çıkmayan 532508 lira 75 kuruş keşli bedelli Konya ovası sulama şebekesi dahilinde ova köyleri kanalının temizlenmesi, iltisak kanalının temizlenmesiyle tevsii, bekçi evleri ve menfez İnşaatı yeniden tesbit edilen. (554908) lira (75) kuruş keşif bedeli üzerinden ve birim Hatları esesi dahilinde eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 9/9/949 tarihine rnslıyan cuma günü saat 11 de Ankarada Su işleri reisliği binası içinde toplanacak olan su ekslLtme komisyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını, özel teknik şartlaşma flat birimleri ve keşif cetvelini. Bayındırlık işleri genel şartlaşmasını ve su işleri umumi fennî şartlaşmasını (27) lira (75) kuruş karşılığında Su İşleri Reisliğinden alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin (25946) lira (35) kuruş geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya İdare ve denetlediğini Isbata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç» üç gün evvel yazı ile bayındırlık bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine girmek İçin yeterlik belgesi almalar» ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 inci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar su işleri reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. 12274
Nişanlım _ öle! »aBB^OHraMEEfflHraK^raiiM
yaldı - Yatan ı o I LZ’ I î O !"" O ; Yuva - tlk
Kn — Erkek I I IX L_ I CZ. I Orta — Lise
Eski Fcyziyo
Kadrosu müsait sınıflara öğrenci kaydına başlanmıştır. Müracaat saatleri her gün 9—17 arasıdır, tik kısımda başlayan yabancı dile bütün sınıflarda fazla yer ve ehemmiyet veril-■■MaMBBMBMIMH nıiştir. Tel: 80879.
Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu Müdürlüğünden
1 — Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan (Deni» gedikli erbaş ortaokulu» n D® Od. erbaş nınıf okuluna «öğrenci yazımına lthazLran/949 dan l/EyKU/940 gününe kadar devam edecektir
2 _ Birine» sınıfa ou yıl ilkokulu bitirenler. D sınıfa orta okullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da orta okulda İÜ. cil sınıfa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de orta okııln bitirerek diploma alanlar kabul edilir.
3 — Birinci sınıfa 16. ikinci sınıfa 17 ve üçüncü sınıfa 18 yaşından büyük olanlar kabul edilmez.
4 - Gedikli er olacakların 18 yaşını tamamlıyarak 19 yaşından gün almalar» şarttır
5 — isteklilerden tstanbulda Bulunanların Kasım paşadaki
okul müdürlüğüne, başka yerlerde bulunanların bulundukları yerin askerlik şubesi başkanlığma aşağıda yazılı vesikalarla müracaatları T208
bl NtlfUâ Cüzdanı fotoğraflı el Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı
di» Ailesinin ve kendisinin iyi ahlâk sahibi olduğuna dair iyi hal kâğıdı
e) Okul tastlknamesl veya diploma.
fı 12 adet vesikalık fotoğraf
Devlet Denizyolları ve Limanları [ işletme Genel Müdürlüğü İlânları
Amerlkadan 'satın alınan gemilerin filomuza iltihakı münasebetiyle Karadeniz hattında aşağıda yazılı olduğu üzere, u-muml olarak program değişikliği yapılacaktır.
A — Hopa sürat postası, 9(ağustostan İtibaren İstanbuldan her sah sabahı saat 3.00 de kalkarak gidişte ve dönüşte Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon. Rize ve Hopa İskelelerine uğrayacaktır. İlk sefer İstisnaenS/ağustosta yapılacaktır.
B — Hopa aralık postaları, 1 l/ağusloslan itibaren tslanbul-dan perşembe ve pazar günleri sabah saat 3,00 de kalkacaklar: gidişte ve dönüşte tekmil iskelelere uğrayacaklardır
C — İnebolu' sürat postası, 10/ağustostan itibaren her çarşamba sabahı saat 3.00 de kalkarak gidişte Zonguldak, inebolu, Abana; dönüşte İnebolu, Cide ve Zonguldak İskelelerine uğrayacaktır.
D — İnebolu aralık postası 13/ağustostan itibaren her cumartesi sabahı saat 2,00 de kalkarak Abanaya kadar mutod İnebolu hattı iskelelerine uğrayacaktır.
E — Yukarıda yazılı postalarla hayvan nakli yasaktır.
F — Hayvan nakliyatı İsunbuldan her çarşamba saat 3.0ü de kalkacak olan riık posimariyle yapılacaktır.
yük postalarına da güverte yolcusu alınmayacaktır
Daha fazla malumat almak için acentelerimize müracaat olunması rica olunur (11130»
¥
1. — Bandırmada Feneradası civarında batık bulunan TRAK vapuru enkazı bulunduğu mahalde kapalı zarf usuliyle arttırmaya konularak satışa çıkarılmıştır.
2. — Satış 6/9/949 sah günü saat 15 de Tophanede Genel Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3. — Tasarlanmış değeri yoktur. Geçici güvenmesi maktuan 1500 Hradır.
4. — İsteklilerin, arttırmadan önce komisyondan alacakları bir yazı İle güvenme paralarını İdare veznesine yatırarak 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazırlıyacokları kapan zarflarını arttırma saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına tevdi etmeleri.
â. — Şartnamesi her gün parasız olarak komisyondan alınabilir. 12230
Balıkesir Valiliğinden
1 — Balıkesir (Bandırma aynını) Şamlı yolu 7 4- 000 - 30 +■ 000 arası etüd, aplikasyon ve toprak tesviyesi (74960) lira keşif bedeli üzerinden kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhalesi 8/eylûL'949 perşembe günü saat 17 de 11 daimi komisyonunda yapılacaktır.
3 — Bu İşin bütün evrakı her gün bayındırlık müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin 4998 liralık geçici teminat yatırmaları, ticaret odası vesikası ibraz etmeleri, İhale gününden en az üç gün evvel (tatil günleri dahili 30 bin liralık İş yaptıklarım gösterir belge ile valiliğe müracaatları, ehliyet vesikası almaları ve 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazırlıyacaklan kapalı teklif mektuplarını İhale günü saat 16 ya kadar komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikme kabul edilmez. 11944
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Kurşun Levha Alınacak
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Komisyon Başkanlığından:
1 — Muhtelif ölçüde 30 ton kurşun levhanın satın alınması kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 75000 — yetmiş beş bin, muvakkat teminatı da 5000.— Beş bin Hradır.
3 — Şartnameler 375 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satılmakladır.
4 — Eksiltme Ankarada İdare binasından malzeme daire-
sinde toplanan Merkez 9 uncu satmalma komisyonunca 6/9/ 949 Sûlt günü saat 16,30 da yapılacağından isteklilerin teklifleriyle kanunun tâyin ettiği vesikalarını aynı günde nihayet saat 15.30 a kadar makbuz mukabilinde adı geçen komisyon Başkanlığına vermeleri veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda İadeli taahhütlü olarak posta İle göndermeleri lâzımdır._______________ (12054»
Kabataş Erkek Lisesi Satmalma Komisyonu Başkanlığından:
Okulumuz binasının keşif bedeli (5498) İka 69 kuruştan ibaret onanını açık eksiltmeye konmuştur, Eksiltme; 8 eylül perşembe günü saat 15 de Beyoğluncla İstiklâl caddesinde Liseler saymanlığında toplanacak komisyonda yapılacaktır. Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri, genel hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hülftsaslyle buna mü-teferrl diğer evrak Kabataş Erkek lisesinde görülecektir.
Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin (412) lira (40» kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbra® etmesi ve 949 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3> gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda yzaılı evrakı görüp eksiltmesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair İmzalaması şarttır. Ticaret ve esnaf odası aldat makbuzları belge yerine kabul edilme».
12321

Comments (0)