POR
BUGÜN
@ il aİNC' sayfa DA
AKŞAM
r- Yarın----------
Küçük ilânlar
Sen© 32 — No. 11119 — Fiatl: her yerde 10 kuruştur,
PAZAR 25 Eylül 1949
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı İşlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Sovyet Rusyada atom bombası
Sovyet Rusyanın da atom bombasını keşfettiği, temmuz ayında Rusyada üç a-tom infilâkı kaydedildiği haberi Amerikada bomba £ibi patladı ve anlaşılıyor ki Birleşmiş Milletler çevrelerini bayii heyecana düşürdü. Başkan Tınmanın beyanatı ve buna hemen hemen aynen benziyen İngiliz resmî tebliği. Amerika Dışişleri Bakanı M, Acheson’ım. Birleşmiş Milletler Umumî kâtibinin. Genel Kurul Baştanının sözleri, ve nihayet Sovyet temsilcisinin alaylı cevapları, dünyanın birdenbire karşıalştığı hâdisenin e-henııniyetini göstermeğe kâfidir.
Bu tebliğlerden çıkan netice şimdilik şudur: Rusya-nın atom bombasını günün birinde keşfedeceği malûm idi. Bu hâdise Amerikayı şaşırtmamıştır. Amerikanın siyaseti değişmiyecektir. Milletlerarası atom kontrolünü tesis etmek lüzumu şimdi daha şiddetle kendini göstermiştir.
Bizce dikkate değer nokta, temmuz avmda malûm olmuş bu derece ehemmiyetli bir hâdisenin ancak şimdi ve bilhassa Birleşmiş Milletler toplantısı esnasında hep bir ağızdan ilân edilmesidir. Bunun iki sebebi olabilir: Bu müjdeyi iki ay gizliverek Birleşmiş Milletler toplantısı sırasında ilân etmek suretiyle Genel Kurula bir hız vermek ve milletlerin gözünü açmak... Bu ihtimal. ancak Birleşmiş Milletlerden Rusya aleyhine esaslı bir karar almak ve dünya efkârını buna hazırlamak i-çin varid olabilir. Ufukta böyle bir ihtimal görülmüyor.
Akla daha yakın ikinci sebep. atom enerjisi kontrol i-şini yürütmek gayesidir.
Fakat Sovyet Rusya, kendi toprakları içinde milletlerarası her hangi bir kon-trola asla vanaşmıyacağı İ-çin bu kontrol işinin bir neticeye varmısL neklenemez.
Sovyet Rusyanın da atom bombasına sahıb olması dünya ahvalinde ne gibi tesirler doğurabilir?
Bu hususta hüküm verebilmek için Rusvamn atom bombası imali kudretini bilmek lâzımdır. Londradan gelen bazı haberlere inanılırsa. bu atom bombalan Ru.svada bir tecrübe esnasında değil, bir hata neticesi patlamıştır.
Her ne olursa oksun. Amerika ve İngilterede yapılan resmî beyanat gösteriyor ki Sovyet Rusva atom bombasını yapmıştır. Bunun tekâmülü nihayet kısa bir zaman meselesidir.
Rusyanın ıtom bombasına malik olması neticesi, bugüne kadar mevcut kuvvet muvazenesinin değişeceği inkâr edilemez. Sovyet Rus-yanın silâh kuvvetleri karsı tarafın mecmu kuvvetlerinden çok üstündür. Amerikanın şimdiye kadar üstünlüğünü ve kudretini yapan şey atom bombası idi. Rusya. silâh bakımından. Ame-rikaya eşit oluyor.
Fakat. Rusyanın da atom bombasına malik olması. Rusyanın bir tecavüzü halinde. harb talihini bugüne kadar sanıldığından farklı kılabilir mi?
Muhtemel bir harb ancak Rusya ile Amerika arasında çıkabilir. Daha doğrusu. Rusvamn tecavüzü ile baslı-yacak bir harbe,, bu harb nerede cereyan ederse etsin. A-merikanın karışması mukadderdir. Şimdiye kadar askerî bir tecavüz olmaması da sırf bundan ileri geliyor. Sovyet Rusvamn. Avrupavı birkaç hafta için istilâ edebilecek kudrette olduğunu herkes billvor. Fakat neticede harb, Rusya He Amerika *rasında cereyan edecektir
Sovyet Rusvamn, böyle bir harbin akıbetini göze alamaması da tabiîdir.
Rusvamn da atom silâhına malik olmasına rağmen, bu silâhı kullanmak bakımından arada gene büyük bir fark kalıyor: Mesafe... Yani, Amerika atom bombasını Rusya aleyhine kullanabilir. bu imkânlara maliktir. fakat Sovyet Rusya a-tom bombasını bizzat Amerika aleyhine kullanmak imkânlarına bugün malik değildir ve daha uzun zaman kolay kolay malik olamıya-caktır. Avrupanın atom bombasiyle tahribi imkânlarına gelince, Sovyet Rusya Avrupayı bugün dahi baştan başa istllâl ve tahrip etmek için atoma muhtaç değildir. Onu tutan Amçrika-dır ve Amerikanın Rusyaya nispetle mesafe ve imkân üstünlüğü henüz bakidir,
Fakat ne de olsa, atom bombası keşfinin Sovyet Rusyanın askerî kudretine yeni ve mühim bir âmil ilâve ettiği şüphesizdir. Bunun şimdiki halde manevî tesirleri. Batı Avrupa devletlerinde ve Amerika efkârında büyük olabilir. Bunun asü tesirinin de Amerikayı biraz daha canlı hareket etmeğe sekvetmek olması beklenir.
Nihayet umulur kl atom silâhı da mikrop ve zehirli gaz silâhlarının milletlerarası âkıbetine uğrasın. Geçenlerde büyük bir biyoloji âlimi yazıyordu kl mikrop harbinin yanında atom bombası sıfır kalır.
Belediye zabıtası
Ankara ve îatanbul da emniyet kadrocundan ayrılacak
Ankara 25 (Akşam) — Bakanlar Kurulu, İstanbul ve Ankara belediye zabıta teşkilâtının Emniyet kadrosundan ayrılmasına karar vermiştir. Bu karara göre Ankarada 1950 yılı başından itibaren kurulacak belediye zabıtasının üye teşkilâtı hazırlıklarına şimdiden başlanılmıştır.
Yeni kurulacak belediye zabıta teşkilâtı İçin belediyece hazırlanan plâna göre şehrin muhtelif yerlerine karakollar yapılacak ve belediye zabıtası motorize hale sokulacakttr. Ancak yeni belediye zabıtası İçin yılda 500 bin liralık bir ödeneğe ihtiyaç vardır. Bunun için Ankara belediye bütçesinde büyük bir boşluk husule geleceğini göz önünde tutan Belediye başkanlığı 500 bin liranın devlet yardımı olarak verilmesi için teşebbüslere geçmiştir.
Ingiliz hava mareşali dün Istanbula geldi
İngiliz bava mareşali Bickson'un Cumhurbaşkanını ziyareti: Soldan sağa doğru Milli Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, MI. Dickon, İnönü, İngiliz Büyük Elcisi slr Charles
[Yazısı ikinci sah lfem izde 1
Tass ajansının ttbliği
“Atom enerjisi Rusya için sır olmaktan çıkmıştır
“Molotof 1947 senesi kasım ayında bunu açıkça söylemişti,,
Primden vazgeçilmesi muhtemel
Komisyon dün de toplandı, fakat henüz karar verilemedi
Ankara 25 (Akşam) — sterlin kıymetinin düşürülmesi üzerine hası] olan durum »e prim mev-' zuu-etrafında incelemeler yapan, Maliye Bakanının başkanlığındaki komisyon dün ae toplantısına devam etmiş ise de henüz bir karara yanlamadığı için, bugün neşredilmesi beklenen, tebliğ yazılamanuştır,
Bugün pazar olmasına rağmen komisyon toplantısına devam e-decektir. öğrendiğime göre komisyon üyelerinin çoğu, prim işinden vaz geçilmesi kanaatin-dedirler. Kati kararın ancak pazartesi akşamına doğru anlaşılacağı tahmin ediliyor.
Izmirde
İzmir 24 — Sterlinin kıymetinin düşürülmesinden sonra İzmir piyasasında başlıyan kararsızlık devam etmektedir. Gerek İngiliz lirasiyle, gerek düşürülen diğer paralarla satışları olan bazı tüccar, mal yükleme faaliyetlerini durdurmuşlardır.
İzmirde karaborsada sterlin ve doların kıymetleri yükselmiştir. İngiliz lirası İçin karaborsada 1125, dolar için de 450 kuruş istenmektedir.
İngilterede enflâsyon tehlikesi başgöaterdi
Llandudno IGal) 24 (AP) — İşçi Partisinin hLr mitinginde bugün demeç veren Başbakan Clement Attlee, enflâsyon teh-
likesinin belirdiğini ve bu yüzden sterlinin ucuzlavlmasından umulan menfaatlerin lehllkey» düştüğünü söylemiştir Başbakan şunlan beyan etmiştir:
(— Kistlerin umunu bir yükselişine her hangi bir sebep yoktur. Enflâsyonu önlemek bahsinde hükümetle iş birliği yapmak her iyi vatandaşın ödevidir.»
Başbakan, hükümetin, tlat, ücret ve kâr hadlerinin yükselmesine mâni olmak azminde bulunduğunu söylemiştir.
Pakistan parasını düşürmîyeeeğini ilân etti
Kanişi 23 iNatenl — Pakistan rupinin kıymetini düşürmi-yeceğini resmen İlân etmiştir. İyi bir kaynaktan alınan haberlere göre, bu karar alındıktan sonra Pakistan hükümeti, dolar sahasına yapılacak ham pamuk ve kanavtçe ihracatı ü-zerine yüzde 21 fazlalıkla vergi koymuştur. Bu vergi ihracat bedeli olarak alınmaktadır.
İngilterede bir filim stüdyosu kapanıyor
Londra 25 (Nafen) — Sterlinin kıymetten düşürülmesi û-zerine, Shepherds Bıısb ve İslin gton film stüdyoları çalışmalarına son vermişlerdir Bu film stüdyolarının Arthur Bank tarafından satışa çıkarıldığı d* İlâve edilmektedir.
Amerikanın Avrupadaki hava kuvvetlerini
büyük ölçüde arttırması
Londra 35 (R) — Sovyet resmi ajansı olan Tass, Rusya'da atom bombası infilâkı hakkında verilen haber üzerine bir tebliğ neşretnıiştlr. Bunda A-merLka, İngiltere ve Kanada tarafından neşredilen tebliğin halkın bir çok kısımlarında endişe uyandırdığından bahsediyor. Tass diyor kl:
«Sovyetler Birliğinde büyük ölçüde yap» faaliyeti vardır. Bu sebeple bazan teknik vasıtalarla büyük ölçüde toprak vesaire uçurmak lâzım geliyor Bahsedilen infilâkın bunlar olması muhtemeldir. Mamafih atom enerjisi Rusya için bir sır olmaktan çıkmıştır. Molotof. 1947 senesi kasım ayında bunu açıkça söylemişti. Rusya bu sırrı o zaman keşfetmişti.
Molotof
bekleniyor
Bazı mahfillerin gösterdikleri telâşa sebep yoktur. Rusya atom sırrını bilmesine rağmen atom silâhlan kullanılmasının [Arkası sahile 2 sütun 5 de]
Izmirde müessif bir hâdise oldu
Dolaplıkuyuda Cumhuriyet Halk ve Demokrat partililer yumruk yumruğa geldiler
Galatasaray 3 - Suriye muhteliti 0
[Yazış» ikinci şahifetniEdel
O sefer devlet zarar etmişti, bu sefer millet zarar ediyor
Recep Peker hükümeti 7 Eylülde Türk parasını kıymetinden düşürdüğü zaman. havsalanın kabul etm» yeceği bir karar vermişti* Hazine kapılarını açtı, ucuz latılmış para karşılığında eskisine kıyasla daha UCUZ altın dağıtmağa başladı. Hal buki mantık aksine olmalıydı. Kâğıt paramız madem daha kıvmetsizlendi, ona nis betle altın daha pahalı olmalıydı. Bir sürü ağız kala-balığı ile anlaşılmaz bir takım nazari veler ileri sürüldü. Netekim, yalnız bizim mantık ve havsalamız değil, bizzat hayat ve hakikatinki de pekerist iktisatçılığı ve maliyeciliği reddetti. Devlet, altından cok zîyanlı çıktı.
Şimdi vaziyet tam tersinedir: Dünyanın lıer tarafında paralar düşerken bizimki sabit kalmıştır. O takdirde başka taraflarda altın kapışılırken bizde Hallerin hiç değilse sabit kalması lâzım gelir. Fakat bu sefer de Reşad 47,5 lara çıkmıştır.
Bu sefer de millet zarar etmesin diye endişe etmek yerinde olur. Türk parası olduğu yerde sağlam basabildiği takdirde altının bugünkü fırlayışı sırf psikolojiktir.
Devletin ziyanından vaktiyle nasıl bir takım arık gözler faydalandılarsa, milletin şimdiki ziyanından da aynı borsa kurtlan fayda-launuş olacaklardır.
İzmir 24 — Bu gece Izmirin Dolaplıkuyu bucağında muhiti heyecana düşüren müessir bir hâdise oldu. Cumhuriyet Halk ve Demokrat Partilerinden 100 Kadar şahıs, sokakta münakaşaya tutuşmuşlar ve az sonra münakaşa, kavga halini almıştır. Biriblrleriyle tokat tokala ve yumruk yumruğa gelen partililer, zabıta küvetiyle ayrılmışlardır. Tahkikata Cumhuriyet savcı yardımcılarından Süreyya el koyarak sorgulara başlamıştır. Yarak yoktur, fakat yumruk darbeleriyle hafif berelenenler vardır.
öğrenildiğine göre kavga şöyle başlamıştır: ııııııuıı ııı uınııtuu ıınımıııtuı iumiiiiihuuiuiiiii iui
Bugün Demokrat Partinin Do-laplıkuyu bucağına bağlı Kadriye ocağının yıllık toplantısı yapılırken, bu toplantının yapıldığı yerin karşı tarafında da Cumhuriyet Halk partililer de toplantı yapıyorlardı Bir a-ralık Cumhuriyet Halk partililer Demokratların toplantısında C. HJ*. aleyhinde ağır sözler sar-fedildiğini işitmişler ve sokağa fırlamışlardır.
D. Partililer de toplantıyı bırakıp sokağa çıkmışlar ve münakaşaya tutuşmuşlardır. İşta kavga, bu münakaşanın hızlanmasından sonra bağlamıştır.
Tahkikata adllyece devam e-clllmektedir.
__ Yahu bu ne hal? Otomobil kazası mı geçirdin?
— Ne kazası birader, tenkili uçakları seyretmeğe çAİ»»-tım «la .
AKŞAM
25 1949
Sahile 2
Münhal İstanbul

■■
Bir ucuzluk fırsatı
I* ngilk lirasının arkasından bir çok memleketlerde para kıymetlerinin düşürülmesi, biz bu ameli yeyi
mem-biçtiği-buyıık
zamanından çok evvel yaptığımıza göre, leketimiz için bir nimettir. Paramıza
mis kıymetle biz dünyaya uyamamıştık:
bir mucize oldu, dünya bize uydu. Bunu sevinçle karşılamamız lâzım gelirken türlü menfatalerle çıkarılan şa yıalar kötümser bir havasım esmesSnc sebep oluyor- Bilhassa son hâdiseden ihracatçı tüccar gayrı memnundur. Fakat eğer bir hâdise biitün memleketin menfaa tine ise bîr zümre, bundan sarar görmeğe katlanmalıdır.
Ticaret bayatında 50 senesini doldurmuş, ömrü bo-bıınca dürüstlükten ayrılmamış, bem de bir ihracat me-taı üzerinde is yapan bir tüccar dostum, para sahasında vukua gelen son hâdise dolayıslyle bana gönderdiği şayanı dikkat bir mektupta hâdisenin memlekette ha-vatı ucuzlatmak için büyük bir fırsat olduğunu kaydettikten sonra diyor ki:
«İstihsal zamanındayız. Bütün mahsullerimiz hâlen müstafi'iller elindedir. Tüccar eline intikal eden mal ehemmiyetsizdir Müşterimiz bulunan ekseri memleketler paralarını düşürdükleri cihetle esM flatlerimJz üzerinden mal alamazlar. Harice mal satabilmek İçin flatlerimlzl % 15. % 20 nlsbetin-de tenzile mecburuz. İhracat mallarımız malûm maliyet flatle-ri belli. % 15. % 20 nlsbetinde bir tenezzül müstahsil için büyük bir külfet tevlit etmes. Belki gelecek seneler daha fazla ça liracak. fazla mal istihsali suretlle maliyeti daha düşürmeye muvaffak olacaktır. Ayni zamanda müstahsil de müstehliktir Dahi'de eşya flalleri hakkında vuku bulacak umumi tenearfil-den kendi de diğer müstehlikler gibi müstefit olacaktır.
«Ecnebi piyasalardan paranın düşürüldüğü nlsbette malların ucuz geleceğini zannetmek pek doğru olamaz, faraza parasını *’( 30 düşüren îngilterede eşya fiatleri % 10 yükselecektir. Her halde İthalâtımızda eskisine nazaran % 30 nlsbetlnde ucuz fiatte memleketi eşya girecektir. Bu suretle memlekette umumi hayat hiç olmazsa % 15 nlsbetlnde ucuzlıyacaktır, ayni zamanda ecnebi piyasalara hükümetin de ehemmiyetli borcu vardır. Ecnebi paralarının bu tenezzülünden borç ödeme meselesinde büyük bir avantaj temin edilecektir
«Hükümet tuttuğu bu yolda sebat eder ve ihracat tüccarının paramızı düşürmek veyahut ihracata prim vermek gibi tavsiyelerini nazan İtibara almadığı takdirde umumi hayatın ucuzlamasında büyük bir muvaffakiyete mazhar olacağı kanaatindeyim.»
Hâdiseyi, memleketin pek muhtaç olduğu ucuzluk zaviyesinden görmek ve bu fırsatı kaçırmamak lâzımdır.
Şevket RADO
Fakültelerde
Dünkü
lisan tedrisatı
yangın
Milletvekillikleri
B,'.d,rc,n Mareşal Dickson diin
yağmuru
İnebolu halkı bıldırcın topladı
Dün talebe birliğinde yapılan toplantıda bazı kararlara varıldı
lld apartımanın ilâve katlan yandı
İstanbul Üniversitesi Talebe birliği dün Birlik lokalinde, bütün Fakülte mümessillerinin İştirakiyle bir toplantı yapmıştır. 150 kadar talebenin bulunduğu bu toplantıda Üniversitedeki lisan tedrisatının aksaklıkları bahis mevzuu edilerek, her fakültede lisan durumunun başka başka olduğu. Üniversite yönetmeliğine aykn hususlar ihtiva ettiği, hattâ aynı fakültenin muhtelif sınıflarında aynı usullerin cari olmadığı, tebarüz ettirilmiş ve Üniversite Talebe birliğinden lisan meselesinin haili için derhal teşebbüse geçmesi istenmiş, gerekirse meselenin Büyük Millet Meclisine götürülmesinin artık bir zaruret olacağı hususunda mutabık kalınmıştır. '
Dün, Beyoğlunda Süslü saksı sokağında Muhlddln paşa kızı Fevzlyeye alt 5 katlı apartıma-nm taracasma ilâve edilen ve terzi Petroya kiraya verilen ahşap daireden yangın çıkmıştır Ateş süratle ilerlediğimden, yandaki apartımanın aynı şekildeki ahşap ilâve dairesine sirayet etmiş, Marinln kiracı olduğu bu daire He terzi Petronun aynı samanda da atelye olarak kullandığı ahşap daire tamamen yanmışlardır.
Yangın, ateş, apartımanın diğer katlarına sirayet etmeden İtfaiye tarafından söndürülmüş ve adllyece tahkikata başlanmıştır.
C. H. P. nin Atıf Ödül ile Ekrem Amaç’ı namzed göstereceği kuvvetle tahmin ediliyor
Münhal bulunan İki İstanbul Milletvekili için 16 ekimde kısmi seçim yapılacağı malûmdur.
Şehrimizdeki seçim hazırlıktık lan. kanunun emrettiği şekilde İlerlemektedir. Ayın 20 sinde asılan seçmen Usetleri yarın akşam üzeri İndirilecektir. Salı gününden itibaren de bu üstelere yapılan İtirazlara seçim kurullarının vereceği kararların tebliğ müddetleri başlayacaktır. Bu müddet iki gün devam edecektir, Ayın 29 uncu günü seçim kurulları kararlarına
mahkemleere yapılacak itiraz müddeti başlayıp 3 gün tamamlanacaktır.
Bundan sonra araya mm girmesi dolayıslyle ayin 7 nd cuma gününden İtibaren muhakemelere yapılacak itiraz müddeti başlayacaktır. Bn müddet de 6 gün sürecektir. Bu suretle 13 ekim perşembe günü u-snle ait bütün muameleler tamamlanmış olacaktır. Seçim de 16 ekim pazar günü yapılacaktır.
Karnına göre namzetler, seçimin yapıl masından 3 gün evveline yani 12 ekime kadar müracaat edebileceklerdir.
Diğer taraftan şimdiye kadar müstakil olarak namzetliklerini koyanlar bu defa çok azdır. Şimdiye kadar ancak 3 kişi müracaat etmiştir. Bu da şimdiye kadar edinilen tecrübelerden müstakil olarak namzetliğini koyanların seçilme kabiliyetlerinin pek az olduğunun anlaşılmasından Ueri gelmektedir.
Namzetler bağlı oldukları parti kanaliyle kendilerini İlân ettirmek Eriyorlar. Bu sebeple bir kaç gündür C-H-P. çevrelerinde hararetli çalışmalar göze çarpmaktadır. C. H, P. şehrimiz teşkilâtı bu sabah saat 10.30 da toplanarak İstanbul namze Herini tesbit edecektir. Bu namzetlerin kimler olacağı yüzde seksen ihtimalle tahmin edilebilir. Bu zatlar da Şehir
karşı
Ekrem Amaç
Meclisl başkan vekili ve Parti divanı azasından avukat Atıf ödül İle yine Şehir Meclisi âzasından avukat Ekrem Amaçtır, h Parti başkanı ve Cerrahpaşa hastanesi başhekimi Esat Durusoyun da namzet olarak gösterilmesini İsteyenler çoktur. Fakat Esat Durusoy namzetliğinin konulmasını İstememiştir şehir Meclisi âzası Vasfl Aklinin namzetliği için 180 İmzalı bir mazbata İle partiye müracaat edilmiştir. Hâmlt Oskay, HüsTev Gerede ve Mehmet Lara da Halk partisine müracaatla namzetliklerinin konulmasını istemişlerdir.
Ara seçim 16 ekimde yapılacak
Ankara 24 (A.A.) — İçişleri Bakanlığından tebliğ edilmiştir: 4918 sayılı kanunun 16 ncı maddesi mucibince kanunda yazılı süreler gözönünde tutularak, Bitlis, Bursa, Erzincan, İçel. İstanbul, Kars. Kastamonu, Ma nisa, Mardin, Muş, Tokat ve Urfa illerinde açık bulunan milletvekillikleri İçin 16 ekim 1949 pazar günü seçim yapılması tes-blt ve ilgili valiliklere tebliğ e-dilmlş olduğu ilân olunur.
Galatasaray Suriye muhtelitini 3-0 yendi
Suriye muhteliti bugün Fenerbahçe takımı ile karşılaşacak
Neticede vaki teklifler görüşülerek. aşağıdaki kararlar alınmıştır;
1 — Üniversite Talebe birliği Usan meselesinin ancak diploma alınırken verilmesi elzem bir sertifika haline getirilmesi ar-»16undadır.
2 — Yeni yönetmeliklerin tatbikinden doğan güçlükleri halletmek üzere mucip sebepleri havi bir muhtıra pazartesi günü saat h 30 da toplanacak yönetim kuruluna arzedilecek ve son güçlüklerden dolayı bugün fakültelerini terketme durumunda olan 1000 e yakın talebenin bu kötü durumlarına bir son verilmesi için kararların ittihaz edilmesi istenecektir
izmirde büyük bir fabrika yandı
İzmir 24 — Bu gece saat 21,15 de Izmirin sanayi mahallesi olan Darağaç'ta Şehitler caddesinde Belçikanın İzmir konsolosu M. Berbektn sahibi bulunduğu Şark sanayi kumpanyası Türk anonim şirketine ait dokuma fabrikasının makine deposunda bir yangın çıkmış ve şiddetle esen rüzgâr yüzünden makinelerin bulunduğu depodan başka Çırçır dairesi ve pamuk deposu bir an içinde tama-
yanmıştır.
İsveç Kıralı hastaneye kaldırıldı
Yugoslavya
Macarîstana sert bir nota verdi
Stokholm 24 (Ap.) — Bronşitten muztarip bulunan 91 yaşındaki İsveç Kıralı Oustav'uı bugün Stokholm'da hastaneye kaldırıldığı ve auroomlatnle tedavi edileceği bildirilmektedir
Keyfiyet İsveçln en maruf 3 hekiminin imzasını taşıyan bir tebliğle açıklanmıştır.
Tepkili İngiliz uçakları İtalya’ya gidecekler
Londra 25 (RJ — Yugoslav hükümeti Macarîstana sert bir nota vermiştir. Bunda Macaris-tandakl Yugoslav tebaasına yapılan fena muameleden şikâyet edilmekte, Macaristanın iktisadi taahhüt ferini yerine getirme- tepkili uçak filosunun Malla-dlği ve 2û milyon dolar ka- dan hareket İtalyada
. , Milano hava alanına İnecekleri
dar Lutan borcunu odemed(ğı , . » , . .
ö anlaşılmaktadır. Ingiliz hava bildirilerek ou taahhütlere rla -! kuvvetleri 23 eylülde gösteriler yet edilmesi İstenmektedir. yapacaklardır.
Suriye takımı ilk maçını dün Şeref stadında 7000 i aşan bir seyirci kütlesi önünde Galatasaray ile yaptL
Oyun başladıktan biraz sonra misafir takımın kuvvetli bir manzara arzettiğl göze çarpmağa başlamıştır. 10 uncu dakikadan sonra tamamen misafir takımın yan sahasına yerleşen Sarıkınmzılılar, hücum hatları, biraz fırsatlardan istifade etmesini bilselerdi İlk 15 dakika İçinde 2-0 iık galip bir duruma geçebilirlerdi.
Bütün devre boyunca rakip müdafaayı bastıran GalatasaraylIlar, ancak 26 ncı dakikada Gündüz'ün şahsi gayretiyle bir gol kazandılar ve devre 1-0 sona erdi.
İkinci devrede Galatasaray takımı, hücum hattının sağ kanadım değiştirmişti. İlk da-likalardan İtibaren 8uriye kalesi önüne yerleşen GalatasaraylIlar, sık sık ve kolaylıkla gol pozisyonuna giriyorlar, fakat bu fırsatlardan bir türlü faydalananı iyorlardı.
Nihayet 18 İnci dakikada bu devrede Koçls’ln yerine sağ İç oynayan Vanıjan, bir burun vuruşu ile Galatasarayın ikinci golünü, devrenin sonlarına doğru da Muzaffer 3 üncü golü yaptı ve maç bu suretle 3-0 Gala tasara ym gallblyetile sona erdi.
birinci haftayımı 0-0 berabere bitirmiştir, ikinci hal tayımda Demirspor 3 gol atmaya muvaffak olmuş ve maç 3-0 De-mirsporun gallblyetile sona ermiştir. Demirspor, bozuk bir oyun oynamıştır.
ikinci maç, muhafızgücü İle Hacettepe arasında yapılmıştır. Hemen hemen müsavi kuvvette olan bu takımların maçı oldukça güzel olmuştur. Muha-fızgücü birinci devreyi 1-0 galip bitirmiş, fakat İkinci hat-tayımda bir gol daha atmasına mukabil Ud gol yemiş ve maç 2-2 berabere bitmiştir.
Grekoromen güreş birincilikleri
Ankara 34 (AJL) — Bugün 19 Mayıs stadyumunda Açık Hava Tiyatrosunda tecrübeliler arasında Ankara Greko -Romen güreş birinciliklerine başlanmıştır. 57 güreşçinin İştirak ettiği bu müsabakalar lig usulü İle yapılacaktır. Bugün saat 15 ten İtibaren başlıyan müsabakalarda birincisi bitirilmiş ve İkinci tura başlanmıştır. Müsabakalara yarın sabah saat 9 dan İtibaren devam edilecektir.
inebolu 24 (A.A.) — Üç gündür sürekli yağmurlar devam etmektedir. Bugün dçnizde şiddetli bir fırtına başladığından İstanblüdan gelen İzmir vapuru yolcu ve postasını çıkaramadan Sin Oba hareket zorunda kalmıştır.
Gece bir bıldırcın akını olmuş ve halk bahçelerde bol miktarda bıldırcın toplamıştır
Başbakan yarın Istanbula geliyor
Ankara 24 — Başbakan Şem-seddln Gûnaltay vaki davet tize rine İstanbul sergisini açmak üzere yarın akşamki ekspresle Istanbula hareket edecektir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) kayıtsız şartsız meni halikındaki görüşünü değiştirmemiştir. Ingilterede alâka az Londra 26 (R) — Rusya’da atom bombası infilâkı haberi tngiİte rede halk arasında pek az alâka uyandırmıştır. Rusya-nm atom sırrını öğrenmesi esasen bekleniyordu. İngiliz siyaseti de, uzun müddettenberi, Rusyanin atom bombası yapacağı esasına dayanıyordu. Atom silâhı kullanılmaması İçin çare esaslı kontroldür. Fakat Huşlar bu yolda bir kon trol a muntazamen mâni oluyorlar.
Japonyada korku
Londra 25 (R) — Japonya-dan gelen haberlere göre Rusya'da atom bombası inlilâta haberi Japonlar arasında korku uyandırmıştır.
Papalık gazetesi ne diyor?
Londra 25 (R) — Papalığın resmi gazetesi olan Osservato-re Roma.no diyor ki:
■Harbin önüne geçmek İçin silâhlanmak siyaseti muvaffa-kıyetslzliğe uğramıştır. Silâhlanmak harb doğurur. Sulh için biricik çare silâhsızlanmaktır » Ingiliz gazetelerinin mütalâası
Londra 25 (R) ___ Pazar ga-
zeteleri. Rusyada atom bombası infilâkına ehemmiyetli yer ayırıyorlar. Bazı gazeteler bunun İngiltere'nin İç siyaseti üzerinde tesir yapması İhtimalinden bahsediyorlar. Âmeirka Avrupa d a ki hava kuvvetlerini arttıracak
Vaşington 25 (Nafen) — Buradaki umumi kanaat, pek yakında Avrupada üsleri bulunan Amerikan hava kuvvetlerinin mühim ölçüde takviyeler alacakları merkezindedir. Bilhassa Avrupaya Amerikanın yeni ağır bomba uçak filoları gönder-meri beklenmektedir.
Diğer taraftan İngiliz ad al a- 1 nnda atom bombalarının stok ' edilmesi hususunda kongreye bir teklif yapdacağı da bildiril-inektedir. Böyle bir stokun ya- 1 pil ması lehinde kuvvetli bir ce- ’ reyan bulunduğu ilâve edilmektedir. .
Muhabirlerin belirttiklerine ( göre, Rusyada bir atom infllâ- * kı olduğu hakkındaü haberle- i rin yayınlanması üzerine İngil- ı tere. Kanada ve Amerika ara- 1 sanda cereyan etmekte olan { üçlü atom görüşmeleri tam bir ı anlaşmaya doğru gitmeye baş- > lamıştır Şimdiye kadar görülmüş olan bir çok ihtilâfların ı kolaylıkla halledildiği söylen- 1 mektedir.
Askeri
Mareşal Cumhurbaşkanı inönii tarafından kabul edildi
i İn gl I terenin Orta Şark Bava kuvvetleri komutanı Mareşal Slr Willlam Dickson dûn, hususi bir uçakla şehrimize gelmiştir. Mareşali YeşUmy bava alanında Birinci Ordu Kurmay başkanı Tümgeneral Raşlt Gürgen, İstanbul komutanı Tümgeneral Kâzını Ehıdaş, Hava tümen komutanı Tümgeneral Hamdullah Suphi (Joker, şehrimizde misafir bulunan Kıbrıs hava kuvvetleri komutanı Tuğgeneral B. H. C. Russell ve İstanbul Emniyet müdürü adına Zeki Şahin, İngiliz elçilik ve pasın erkânı karşılamışlardır.
Mareşal, Türk ve İngiliz milli marşlarını dinledikten sonra ihtiram kıtasını teftiş ederek selâml amıştır.
Mareşal Dickson görüşen gazetecilere natta bulunmuştur:
«— Memleketinize
kendisiyle *u bey a-
seli, bu seyahatimizden çok memnunuz. KıraÜyet baya kuvvetleriyle Türk hava kuvvetleri arasında samimi ' bağlılık w dostluk mevcuttur. İU dost re müttefik memlekete mensup havacıların birbirlerini ziyaret etmeleri Türkiye ve Büyük Britanya arasındaki samimi anlayış ve İş birliğinin sembolüdür. Ayrıca bu ziyaretlerin mânası da çok büyüktür. Türkiye ve Büyük Britanya hükümetleri dalma aynı şekilde düşünmüşler ve beraber hareket etmişlerdir. teab ettiği takdirde bu lld dost memleket havacıları da iş birliği yapmaktan çeklnmıye-cekl erdir.»
Mareşal Dickson. Yeşilköy-den doğruca, tnglllz elçiliğinde hazırlanan daire ve gitmiş ve saat 17 de Dolm«bahçe sarayına gelerek Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından kabul e-dUmlştlr. Görüşme 35 dakika kadar sürmüştür
Gece İngiliz elçiliğinde Mareşal şerefine bir ziyafet verilmiştir.'
Gösteri uçuşları
Şehrimizde bulunan İngiliz tepkili uçakları bugün şehir üzerinde gösteri uçuşları yapacaklardır.
O Û_ CM
O
O £ 0 >
0 P
İki Türk âlimi
Amerika’da bir ilim cemiyetinin çıkardığı mecmua sayın Adnan Adıvar’la Aydın Sayılı’nın eserlerinden takdirle bahsediyor
Birleşik Amcrikada Harvard üniversitesi muhitinde «İlmin tarihi cemiyeti* adı İle bir cemiyet, bu cemiyetin de ilmin ve medeniyetin tarihi hakkında üç aydla bir «Isıs» adiyle çıkardığı bir mecmua vardır.
Mecmuanın ağustos 1949 sayısında çıkan iki yazı, Türk ilminin milletlerarası âlemde saygı uyandırmasının hasretini duyan vatandaşları memnun edecek mahiyettedir
Yazılardan biri, doktor Adnan Adıvann «Tarih boyunca İlim ve din» adı İle çıkan iki clldlik kıymetli eserine alt bir tahlil ve tenklddlr. Yazıda Adnan Adı-var’dan şöyle bahsedilmektedir:
«Tarih boyunca ilim ve din) eserinin İleride oynıyacağı mühim rol bugünden tahmin kabul etmez. Türkiye, doktor Adnan
kıratında bir ilim adamına sahip bulunduğundan dolayı gıpta edilmeğe lâyıktır, ümanm ki genç Türk nesilleri. Adnan Adl-var’ın kendilerine cömertçe ar-zeltiği bilgi fırsatlarından istifade etmeği bilecektir^
İkinci yazıda da doktor Aydın Sayılı adında bir genç Türk â-Jiminln «Hayatta en hakiki mürşit ilimdir* başlığı ile yazdığı bir eserden bahsedilmekte ve ezcümle şöyle denilmektedir:
«Bir genç âlimin kaleminden böyle bir eser çıkması, ümit verici bir emaredir. Türkler a-rasmda trecûme safhasından rljlnal yaratma safhasına geçilmeğe başlandığını ğösterlr.
Bu düşündürücü eserin, modern Türkiyenm yüksek mektepleri muhitinde derin tesirler yaratması beklenir.»
BORSA
C E K L E a
urs/iHi nm*H
1A1 2te 52 « S4J2J0
20.»
İş kaza arı
Meslek hastalıkları ve analık sigortası kanunu tadil ediliyor
■o
0 ro S? u
Ankara 24 — Iş kazaları ile meslek hastalıkları ve Analık Sigortası kanununun bazı işleri ve İşçileri dikkate almadığı bundan başka kanun hükümlerinden istifade edilmesinin de hem zor ve mahdut, hem de uzun formalitelere tâbi olduğu ötedenberi bir şikâyet konusu olmakta idi. Bu meseleyi İncelemek üzere kurulan işçilerden ve vazifelilerden mürekkep mütehassıs heyet tetkiklerini tamamlamış bulunmaktadır. Kanunda yapılacak tadilleri ve bunların realiteye uygun mucip sebeplerini İzah eden rapor şu günlerde Çalışma Bakanlığına sunulacaktır
Bakanlık da kanun tanilâ-trnda gerekil incelemeleri yaptıktan sonra Bakanlar Kuruluna gönderilecek olan tadilâtın önümüzdeki çalışma devresinde Meclise sunulacağına ve yeni bütçeden Önce kanunlaşacağına muhakkak nazarile bakılmaktadır.
96 00 •6.15
MİS
M00 •6 13
uzmanların Birleşik Amerikanın bütün savunma teşkilâtını yeniden gözden geçirmeye başladıkları bildirilmektedir. Bu hususta mütemmim plânların hılzırlnnracnğın-dan bahsedilmektedir. Mühim miktarda yeni tip savaş uçakların m sipariş edilmesine de intizar edilmektedir
Muhabirlerin ehemmiyetle belirttiklerine göre, Birleşik Amerika genel kurmay başkan-lan Alaska İle KanadadaK radar şebekesinin süratle tamamlanmasını arzu etmektedirler. Bu sahada da süratle harekete geçilmesi beklenmektedir. Düşman uçaklarını uzak mesafelerde iken derhal tespit eden bu radar şebekesine büyük bir önem vertidttl de anlaıılınak-
95»
Yeni Hıfzıssıhha Enstitüsünün temeli atılıyor
Atatürk bulvarındaki Belediye arsalarından birinde yeni bir şehir Hıfzıssıhiıa enstitüsü binası İnşa edileceğini yazmıştık. İnşaat ayın 19 unda bir müteahhide İhale edilmiştir.
Yeni binanın temeli yarın saat 17J0 da
Nuhun gemisi
Roma 25 (Nafen) — Orta Doğuda üslenmiş tepkili İngiliz av uçaklarının ttlyaya davet edildikleri bildirilmektedir. İngiliz
Misafir takım, İkinci maçını bugün Fener stadında Fenerbahçe takımı He yapacaktır,
Ankara lig maçları
Ankara 24 (AJL) — Bugün Ankara da yapılan lig maçlarında birinci kümede Kalespor ve Demirspor karşılaşmıştır. Kalespor kuvvetli rakibine karşı güze) bir oyun çıkarmış ve
Paris 25 (Nafen > — Nuhun gemisine hasrettiği bir yazısında Le Monde gazetesi Anı.Likan kâşifinin yaptığı muvaflakn . t-slz araşlraraalardau balı'itmekte ve şöyle demektedir:
«Fakat bu araştunalar bir he yarayabilir. O da Türklyeyi hım miktarda turistin zij etmesine yol açabilir..
I
V


25 Evtııl tH49

Ewelâ Cemal Refik kardeşimden bzür dilerim. Zira bu menü onun olmak lâzım gelir, \ncak öyle hazırlanmış, pişmiş bir şekilde kendi kendiliğinden tıpış tıpış ayağıma kadar geldi ki, elinûn tersiyle reddedemiyc-oeğim. Sütunuma buyurtmak lorunda kaldım.
AKŞAM
Baraj
uzmanı
Profesör Terzaghi’ye fahrî doktorluk unvanı verildi
t'sküdardan Kadıköy'üne fiden tramvaydaydım. Araba tıklım tıklım. Ben. yer bulmuş bahtiyarlardanım-Karşımda. 18 -19 yaşlarında. sarışın, cevval bir bayan cağız oturuyor. Yüzünü daha azimle vıkasaydı, cazibesi artardı. Kılığının fukaralığı. lehinde biricik hususiyetti.
Kaşları çatkın Burnundan soluyor .. Yanında ayak ta duran bir delikanlı üe mu nakaşa halinde .. Bu delikanlı, tanmnuş müesseslerden birinde ücretle çalıştığını gösterir şekilde üniforma giymişti. Usulla. mahcuba ne bir şevler fısıldıyor.
Bavan haykırıyor:
— Tipim değilsin, istemem!..
Delikanlı, bir ıruktar utanıyor. Çünkii arkasını kalakalma dönüyor. Yüzünü gös ternıemeğe uğraşıyor. Sesi-, ni de alçalttıkça alçaltıyor.^ Hie birimiz --özlerini duyamıyor uz. Buna rağmen utan- ( ması ancak bu miktar. Çünkü kadının vanından aynl-mıvoı. »Yer açılsa da yerüı c dibine girsem!- demiyor. V- . sulh sıvışmıyor- İnip arkasına bakmadan gitmiyor. En- ‘ sesini de görüyorum: Saçla- ' rınııı dibine kadar fazlaca L kızarmış değil... Hâlâ mir mı t konuşuyor.
Ağzının payını da alıyor: 1
— Vallahi seni C'âfer ağa- 1 beye söylerim, imanını gev- = retir. Zaten azıcık çıtlattım- 1 Bugün hesaplaşmağa gelecekti. gelmedi mi? Ne ma- * haileye ayak basabilirsin, ne ! işinde dikişi tutturursun. . i Kac kere söyliyeceğim be! - . J (Kameti arttırdı:) Tipim de l ğikin, herif!
Avaz avaz haykırıyordu.
Bütün tramvay tıs.. He- 1 pimiz pişirdik Hacısı, ho- 1 cası. Üniversitelisi... 1
•’* . 1
Bu macerayı süslemedim. : püstemedim. olduğu gibi yaz dım.
Umumi yerlerde terbiyenin ne istihaleler geçirdiğini belirtmek istiyorum. Bu. elbette biricik ve orij-nal misal değildir. Fakir, zengin her türlü muhitlerde sayısı pek çok gençler, umumî yerlerde, bağıra çağıra ve kimseyi hesaba katma- . dan çirkin sözler söylüyor, | çirkin hareketler yapıyorlar.
Garbın bir çok memleketlerinde, metrolarda, tramvaylarda. otobüs ve otomobillerde alenen öpüşenler bi te vardır. Meselâ, Fransa, bövle manzaralarla doludur. Maalesef, alenen öpüşmek dahi, bu anlattığım levhadan nezihtir. Kaldı ki bi- i rim bir milli terbiyemiz vardı Böyle konuşanları mahal lelerimizden bile uzaklaştı- , rırdık. Baskınlar hortlasın demiyorum. Herkes istediği yer+e otursun, istediği nakil vasıtalarına binsin, istediğini usulünce vapsın Fakat nezaheti, hicabı, hayayı göreceğimiz gelmiştir
Isviçrede ihracat mallarımızın dürümu
Üzümlerimiz, Yunanlılarınkinden daha pahalı — Yumurtalarımız diğer memleketlerin yumurtaları gibi fiat bulamıyor — Pamuklarımızın sürümü mümkün değil
ihtiyarlık sigortası
Yeni kurulacak
fabrikalar
Sahife S
Zümreden evu?l kütle menfaati
Kanunun tatbiki hazırlıkları ilerliyor
işletmeler Bakanı Münir Birsel’in yeni beyanatı
Sterlinin ve onu takiben diğer bazı memeketlerin paralarının kıymetten düşürülmesi piyasada derin akisler uyandırdı: hükümetin, Tiirk parası üzerinde yeni bir kıymet değişikliği yapıl-mıyacağını bildirmesi çeşitli tefsir ve mütalâalara vol açtı. Hükümet mahfilleri de dahi] olmak üzere bazı çevrelerde, paramızın bugünkü kıymetini muhafaza etmenin büyük favdalaı Bağlıyacağı, ithal mallarının ucuz-lıyacağı ve netice itibariyle bu ucuzluğun ihraç mallarımıza da aksedeceği belirtiliyor.
ihracat işleriyle alâkalı çevreler ise bunun aksine bir iddia ile kötümserlik bevan ediyorlar. Bunlara göre, paramızın kıymetten düşür ölmemesi hakikaten ithal mal |j_ Iarının fiatlerinde ucuzluk (“**) temin edermiş amma hiikû- « met bu ucuzluğu kendi ma-rifetî imiş gibi gösterip poli-tıka sahasında kendi lehine q propaganda vasıtası olarak kullanırniLS Diğer taraftan C ihraç mallarımızın fiatleri ,2 düşmiveceği için dm piyasa- (/) tarla rekabet edemezmişiz. qx mallarımız elimizde kalırmış, müstahsil ve ihracatçı tacirler zarar ederlermiş. Bu Jj* nun için Türk parası üzerin de de yeniden bir devalüas* yon yapmak zaruri imiş. >>
Her hangi sebeple olursa .0 olsun, ithal mallan fiatleri- -q nin düşmesi hiç şüphe yok ki diğer mallara ve bu arada +■* Sida maddelerine de sirava ™ edecek, piyasada umumî bir ucuzluğa yol açacaktır. Hü-kûmetin kendi lehine propaganda vasıtası vapacağı endişesiyle ucuzluğu hoş görmemek çok garip bir zihniyet ifadesidir.
İhracata gelince; her fırsatta müstahsilin menfaati ileri sürülüyor. Bizde müstahsil zümre avnı zamanda müstehliktir ve istihlâk mad deleri, kendi istihsalinden hem fazla, hem çeşitlidir. Ri naenaleyh istihlâk eşyasının ucuza temini suretivle istihsal maddelerinin maliveti düşürülerek arada muvazene husule gelebilir.
İleri sürülen endişe zahiren müstahsilin himayesine matuf imiş gibi göstrilivOr-sa da hakikî hedef vinç mahdut bir zümrenin menfaatidir.
İthal mallan fiatlerinde husule gelecek ucuzluk ihraç maddelerine de sirayet e dinciye kadar geçecek zaman zarfında muayyen biı zümrenin menfaati sarsılacaktır. fakat bu gibi ahvalde her şevden evvel, ekseriyeti teşkil eden müstehlik kütlenin istifadesini göz önüne almak, âmme menfaatini neri hasa tercih etmek tabiî ve zaruridir.
Bugün zarar endişesi izhar e(len o muavven zümre bir zamanlar müstehlik ■ leylıine biiyük kârlar da temin etti ve kendi istifadesi uğrunda hayat oahalıhğımn artmasına ehemmiyet bile vermedi.
Mâlıud 7 Evlûl kararlaıı-nın ağır darbesinin tesiri de vam ederken müstahsil men faati kisvesine bürünen nef' has için paramız üzerinde yapılacak veni devalüasyonun darbesi hava» pahalılığı m kat kat arttıracak, hayatı tahammül edilmez hale geri recektir. Hic hır hükümetin hu kadar ağır bir vebal altı-nagirmesine ihtimal verilemez- Burada hükümetten beklenen «ev. uzağı görerek alacağı isabetli tedbirlerle oa ramrztn kıymetini sarsmadan ithalât ve ihracatı ayar lamaktır.
Cemal Refik
Batı Almanyanm satın alacacı mallar
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının Frankfurt ticaret ataşeliğinden aldığı malûmata dayanarak İlgililere bildirdiğine göre işgal makamları tarafından teşkil edilen ithalât İstişare komitesi tarafından memleketimizden 30 bin dolarlık keçiboynuzu çekirdeği, 100 bin dolarlık koyun kuzu, keçi ve oğlak postlar ve 52 bin dolarlık her nevi hayvan kılları mubayaa edilmesine karar verilmiştir.
Bu haber piyasada memnunluk uyandırmıştır
Ankara 24 — İhtiyarlık sigortası kanununun tatbikine müteallik bulunan tüzük hazırlanın aktadır. Yakında Bakanlar Kuruluna gönderilerek meriyete girecek olan bu tüzük bükümlerinden iş kanununun şümulüne giren Eş yerlerindeki bütün işçiler faydalanacaklardır.
Icaç gündür şehrimizde
Bir
bulunan işletmeler Bakanı Münir Birsel dün Beyken Kundura fabrikasını gezmiştir. Bakan İzmit kağıt fabrikasını, Hercke kumaş ve Turhal şeker fabrikalarını da gezip Ankaraya dönecektir. Bu münasebetle bakan dün kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza bakanlık teşkilâtı içinde bu yıl yeniden kurulacak veya tevsi edilecek fabrikalar hakkında izahat vererek demiştir kİ:
isviçrenin Bern şehrindeki ticaret ataşeliğimizden İhraç mallarımızın bu memleketteki sürümlerine dair çok alâka çeken bir rapor gelmiştir. Bu raporda ezcümle şöyle denilmektedir
Kuru üıum ; , Nitekim, aşağıdaki rakkunlar-
Türk mallarındaki ftat dan da görüleceği veçhile son yükselmeleri daha ziyade Yu- ' günlerde yapılan siparişlerde nan üzümleri üzerinde İş yapıl-' Türk mallarına verilen flatler masını İntaç etmektedir. Bizim en dûn olanlardır.
8 No lu tipimize tekabül eden HİUcn genİ5 ölçüde muamele-Kandiya üzümleri c. f. Cenova jer Danimarka, Hollanda ve Bul 100 — 10+ frank üzerinde mu- garistûn ile yapılmaktadır. Be-amele görmektedir. Halbuki her yumurta başına santim ve Türk malının fob İzmir 109 İsviçre hududu teslimi olmak ™ _____________________'T.8*,'’ [’ «•«» *rl.dlr:
re Zemin Mekaniği ile ba ® olmaktadır. Haddi zatında Danimarka 52'53 gr. ağırlığında y.iv.M.it olan Yunan fiatleri' 20 Ct.
1 kompansasyon primleriyle İn- Bulgaristan 52 53 gr. ağırlığın-
1 dirilmektedir. Rekoltesi bu yı^ da 21
bol olduğu söylenen Kahfomi- Hollanda 52/53 gr ağırlığında ya mallarının fiatleri hakkında 20
henüz bilgi mevcut değildir. A- Türkiye 52,53 gr. ağırlığında merlka hükümetinin müstahsile j yapacağı yardım neticesinde ( terenin temmuz 19+9 yı taayyün edecek ftatlere intiza- murta İthalâtı .
ren diğer memleket menşeli bin frank civarındadır. 1948 üzümler üzerindeki muameleler temmuzunda bu ithalât 507,3 ufak miktarlara inhisar etmek- ton ve 1805,0 bin frnak İdi. I tedir. I
İsviçrenln temmuz 1943 ayın-1 daki kuru üzüm ithalâtı 58.5 tonla 74,2 bin frank arasında-. dır. Geçen yılın temmuzunda bu ithalât sırasiyle 29 0 ton ve 38.7 bin frank İdi.
I
Birleşik Amerikadakl Harvarıi s Illinois Üniversitelerinde pro-esur »e Zemin Mek.nljl «« "T™ Temel inşaatı mühendisliğinde ( dünya çapında bir otorite olan '
Profesör Kari Terzaghi hükûme tin daveti üzerine 13 eylülde Türklyeye gelmiştir.
Adanada Seyhan nehri üzerinde İnşa olunacak büyük top-| rak barajla (Sakarya) daki hidroelektrik tesisleri temel ve sahalarında İncelemelerde bulunan profesör 1916-1918 yıllarında İstanbul Yüksek Mühendis mektebinde (şimdiki teknik üniversite), 1918-1925 yıllarında İstanbul Robert Kolejinde hocalık etmiştir. Bu bakımdan pfo1 fesör memleketimizin eski bir âşinâsı ve ayni zamanda büyiik bir dostudur. Klâsik toprak teorileri üzerine ilk etüdlertae Istan bulda boşbyan profesör, kurduğu yeni teorilerle modern zemin mekaniği 11 minin temelini atmıştır.
Kari Terzaghi şimdiye kadar Amerika. İngiltere, Fransa. Rus ya. İrlanda. Mısır, Hindistan, j dlr. Hâlen müstahsile Brezilya gibi dünyanın her köşesinde inşa olunacak büyük baraj ve temel inşaatının etüd-lerlne çağrılmıştır.
Otuz yıldanberl zeminle ilgili mühendislik dallarında önemli hamleler yaparak tekniğe ve İlme büyük hizmetlerde bulunmuş olan profesör Kari Ter-zaghlye İstanbul Teknik Üniversitesi senatosu fahri doktorluk (Doctor Honorh Causas) unvanının tevcihine karar vermiştir.
Profesör, 2® eylül pazar günü tekrar İstanbula gelecek ve 27 eylül sah günü Londraya hareket edecektir.
ı
gelmesi menşeli
kadar malın yakında beklenmektedir. Diğer mallar derecesinde taze olmamaları, kırık, bozuk ve leke nispetinin yüksek bulunması Türk mallarının düşük flatlerle mubayaasında âmil olmakladır.
Yardımcı
öğretmenler
Beden terbiyesi yardımcı öğretmenleri asil olmadılar
■— Bakırköy Bez fabrikası tevsi ediliyor. BLna kısmı bitti. Maklnalar geldi. Montajları yapılıyor. 2-3 ay içinde iplik kısmı 6 ay sonra da dokuma losmı tevslatı sona erecektir. Bursa Merinos fabrikası da bir misil büyütülüyor. Yeni inşaatın temeli bitti. Makinalar da gelmek üzere bulunuyor. İzmirde bir İplik, dokuma ve basma kombinası. kurulacak, Ma kınalan ısmarlandı. Fabrikanın birinci kısmı ihale edildi. Temel inşaatı başlamak üzere bulunuyor. Denizli ve Erzincanda da birer iplik ve dokuma fabrikası kurulacaktır. Erzincanda kurulacak fabrikanın arsası salın alındı Bu fabrikanın muharrik kuvveti sudan İstifade etmek suretly-le sağlanacaktır. İzmit kâğıt | fabrikasının tevslatı da ikmal edilmek üzeredir, Makinalar geldi. Diyarbakırda da şayak fabrikası ve yün temizleme tev siatı yapılacaktir. Bunlardan öğretmenlerinin başka bir çok müessese!erimizin
Şehrimizdeki yardımcı öğretmenlerin tamamen asil öğretmen olarak tâyin edildikleri An | karadan bildirilmiştir- Fakat henüz bu husus öğretmenlere . resmen tebliğ edilmemiştir. A-sll olan öğretmenlerin 66 sının şehrimizde kalacağı diğerlerinin j. ' Anadoluya tâyin edilecekleri 660,7 ton» IWM 114’e olunmakladır.
Yalnız şehrimizdeki okullarda vazife gören kurs mezunu beden terbiyesi yardımcı öğretmenleri. asil olmamışlardır. Bu öğretmenler bir müddet evvel bakan- [ lığa istida üe müracaat ederek durumlarını sormuşlardı. Bakanlık bunlara cevap vermiştir. Bu cevaplar, kurs mezunu yar- siatı yapılacaktır, dımcısı beden şehrimizde yakında açılacak ye , kuvvet santrallan tevsi edileni bir kursa altı ay devam et- çektir.■
Pamuk i
Türk mallarının İsviçre piyasasına sürümü mümkün olamamaktadır. Birinci nevi akala kalitemize tekabül eden Birle-|şik Amerika malları 50 kilosu 11, f. Avrupa limanları 160 İsviç-| re frangından. Brezilya İse, edil-
Yumurta :
Yeril istihsalinin azalmakta'167-168 franktan teklif ____
olduğu bu mevsimde İthalât mektedir Brezilya fialı yüksek mallarına talep çoğalmaktadır, görülmektedir. Mısır pamuğu Yerli yumurta fiallerinln önü-' fiatleri çok yüksek olmakla be-l müzdeki günlerde bir santim raber Mısır hükümetinin iki kadar yükselmesi beklenmekte- memleket arasındaki anlaşmayı —axıüotâlks**e verilen • • - - - -■
fiat 27 santimdir. Toptancı ve perakendeci kârlariyle yumurta fiat kasasına ayrılan hisselerin inzimamıyle yeril yumurtanın perakende fiatı 33 santimi bulmaktadır. ____________ ~ ........
Memleketimizden .son hafta- zundakl bu İthalât 1.579.3 tonla tarda mubayaa edilen 50 ton 5 4+0.8 bin frank idi.
I
... ».UCC (»»»* c.
mek suretiyle asil olarak tâyin edilecekleri bildirilmiştir. ’
D. P. bölge müfettişliği
Demokrat Parti büyük kon-
işletmek maksadiyie kendi stok lanndan tenzilâtlı fiatle îsvlç-reye pamuk verdiği söylenmek- gresinde alnan karar gereğince tedir. | genel İdare kurulu iki genel
İsviçrenln temmuz 1949 pa- müfettişlik ihdas etmiştir Mer-muk İthalâtı 674.2 tonla 2.651.2 kezi İstanbulda bulunan birinci | bin franktır. 1948 yılı temmu- müfettişliğe Hüsnü aman, doğu , bölgesinde ihdas olunan’ ikinci, bölge müfettişliğine de Kemal Obüs tâyin edilmiştir. Bu müfettişler, daimi olarak gezecek- | îer, teşkilâtın çalışma şeklini gözden geçirilecektir.
Hukuk devresinde güz imtihanları
Hukuk fakültesinin 5-6 ve 7-8 inci sömestr öğrencilerinin devresi imtihan cedvellerl
İlân edilmiştir. İmtihanlara ayın 28 İnde başlanacak ve ekimin 28 İnde son verilecektir.
1-2 ve 3-4 incü sömestrlerin güz imtihanları ayıtı 20 sinden beri devam etmektedir.
Ankara millî kütüphanesine 125 bin cilt kitap toplandı
Ankara 24 — Ankaroda Saraçoğlu mahallesinde muvak-
■ kat bir binada faaliyete geçen _ _
MİDİ kütüphanede bugüne ka- tere hükümeti tarafından alın-dar 125 bin cUt kitap toplanmış mı7 0,an kabuklu ceviz ıthali-bulunmaktadır. Bunlardan 40 nln men’l yolundaki karar artık bininin kataloglara ithali mum- : kaldırılmıştır. Bu suretle yerli kün olmuştur. 60 bin cilt içfe tüccarımızın inglUereye yenl-raf tesisatı kısa bir müddet den cerl2 satmak imkânı sağ-sonra tamamlanmış buluna- . lanmıştır. Ancak sterlin devalü-caktır Kütüphane salonlarında afyonundan sonra ihracatımızın 1 fiat indirmesi yapılması lüzumuna işaret edilmektedir.
Ingiltereye ceviz ihraç edilebilecek
Verilen malûmata göre, tngll-
«Tarsus» yolcuları İzmir’e vardılar
İzmir 24 — Tarsus vapurunun İzmire gelirken perşembe günü gecesi saat 1 sıralarında Çanakkale açıklarında vukua gelen bir anza yüzünden stop ' edişinden sonra ’ w ...........w ——w—
tahrik edilerek Tarsusun yolcu-' deki Tepecik köyü yakınlarına iarını alan Kadeş vapuru bu çift motorlu bir uçak mecburi akşam saat 17 20 de limanımıza iniş yapmıştır. Uçaktaki yüz-1 gelmiştir. | başı Ekrem Olcay Ue gedileli
Yolcular karaya ayak Baaar i"»1, »«««" köylülerin
Bir uçağımız Balıkesi-re mecburî iniş yaptı
Balıkesir 24 — Evvelki gün
Istanbuldan Balıkesire 8 kilometre mesaie-
Kömür tartacak otomatik basküller
Ankara 24 — Kömür tevzi müessesesi bir müddet evvel İn-giltereye otomatik basküller sipariş etmişti. Kömlr tartmakta ve tevziatta büyük kolaylıklar sağlıayacak olan bu basküllerden dört tanesi memleketimize gelmiş bulunmaktadır. Montaj ame llyçsi yapılmakta olan basküllerin bir tanesi Atıkarada, | bir tanesi Ağaçlı linyit İşletmesinde. bir tanesi Silâhtarağa kömür deposunda, bir tanesi de Kuruçeşmede kurulacaktır. Otomatik basküller sayesinde bilhassa devlet dairelerine verilecek olan kömürlerin tartılması ve tevzii kolaylaşacaktır.
RADYO
™ bir anda 300 okuyucunun rahat rahat çalışması İçin tertibat alınmış bulunmaktadır.
Fdepsizliğin edepliliğe te-gallüp etmemesini istiyoruz. Arzumuz bu kadar sade suyadır.
(Vâ-Nû)
H emşıre ve laborant okullarına rağbet fazla
Bu sene şehrimizdeki hemşire ve laborant okullarına rağbet fazladır. Ortaokul mezunu alan bu okullara bu sene lise öğrencilerinden de müracaat edenler vardır Bu müracaatlar ve ihtiyaç fazlalığı karşısında mevcut hemşire okullarının tevsii lüzumu hasıl olmuştur.
Sağlık müdürlüğü dün Sağlık Bak Anlığına »İr tezkere göndererek hemşire okullarının gör-
Teknik üniversitede konferanslar
Teknik Üniversite Talebe blr-LLği geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da bir kültür konferans-lan serisi tertiplemeye karar vermiştir. Bu konferanslardan gaye münevverlerimizi gençliğe tanıtmak ve onların fikirlerinden faydalanmaktır.
Kültür konferanstan serisi 28 ekim cuma günii başlayacak ve Teknik Üniversite konferans salonunda yapılacaklar Hamdullah Suphi, Ah Fuat Başgü. Salih Murat Uzdllek. Neumark. Tevfik Celâl ileri, S:ddık Sami, Onar ve Enver Ziya Kural konferansçılar arasındadır.
TEŞEKKÜR
Eşim Talla Kovacı'tun Anka-
I rada vefatı üzerine acılarıma lş-____ jürakeden, cenazecinin tstan-dfigu rağbeti talimi‘lhÜyMinbula nakil w FerUeT aUe kab" da malûm olduğunu zikrederek ristanıııa defni törenlerine Ica-Haydarpaşa ve Şişli hastanele- tllan akraba ve dostlarıma ayrı rtne bağlı olan hemşire okulları teşekküre, teessürüm mâni binalarına birer kısmı İlâve e-' olduğundan gazetenizin tava-s-dilmek üzere tahsisat verilme- şutunu rica ederim.
sinin uygun oLacağım yazmış- Yargıtay Ticaret nal resi azalır. | sından Rodos tu Kemal Kovacı
İSTANBUL RADYOSU öğle programı
U.W Açılı» ve program 13 Haberler. 13.10 Muılk: Hafif orke.tra eserleri ...... _ .8 inci aaır klasiklerinden
1 müteakip uçak cejiUi orkestra eserleri l> J S. Bach alev alarak yanmıştır. Pilotlar. •s*’1 Överinde arıcı» ve «Gavot» 1 çalan- Henry Wood idaresinde BritUh Symplı. Ork 2; W. A. Morart «Sere-nad - Bir küçük aksam müslgi» çakın Sır TlıoniM. Beecnam idaresinde Londra filârmonik orkestrası 3) Luigl Boccherlni -Menıı et» çalan: New Mayfalr yaylı utlar orkestranı (P1.1.
basmaz, gece yarısı yatakların- ’ yardımile dışarıya çıkarılmış- (PU la dan kalkarak karmakarışık bir ,ardır- Bunu müteakip uî--şekilde Kadeşe aktarma edilme- s--~ —----- i------------—----------
lerlni ve bir gün bir gece rötarla hafif Taralı olduklarından has-îzmire gelişlerini yana yakıla taneye kaldırılmışlardır, anlatmışlardır, i
Kadeş de bozuldu
İzmir 24 - “
bu akşam 21 de İstanbuula hareket etmesi lâzımgelirken makinelerinde ehemmiyetli bir ârı-
za olduğu İçin hareket edemlye-ceği bildirilmiş ve gemiye blndl-
- Kadej gemisinin rilra yolcular l-krsr ındlrilnıl,-: “
.1 H. h.- ..o. 1 P™“: «"« p”"-
tir. Gemideki ârıza geç vakte kadar giderilmemiş bulunuyordu.
Unesco’nun umumî toplantısı
kmail Şeotalar. 1 — Kuksyycr pej-psjrevi (Tanburl Cemil beyi, 2 — Muhayyer uz semaisi (Tanburi Cemil beyi. S — Rast zeybek (Tanburi Cemil beyi. 14.11 Hurik: Şarkiler, okuyan: Nevzat Aka/. 1 — Ey «önce de-ben «Neva yürük semai. (Dede efendi,. 2 — Nedir bu baletin «Hüseyni şarkı* (Şevki bey). 3 — Geceler uyanır «Hır.'»' «nrkı» (Nevzat AJcayl. 4 — Beni yenen bir çift zardır «Hicaz şarkı» (Haydar Telhünerl, 5 — Bakmıvor çeyml siyah «Nihavent* Hacı Arif bey. S — Antebln etrafı eüllicn diken «Antep mayası». 7 — ny do2nr sini sini «Mahmut Karındaş*. MAI Minik: Şarkılar ve türküler (?) I. IS Program ve Xaı»nm--.
BU AKŞAMKİ PROGRAM
18-58 Açılıj ve Program. 1» Haberler. İS.» Muılk: Hatif orkestra eserleri (Pl.l. 18.45 Müalk: Halk türküleri (Pi l, 20 Müzik: OperaU-.dan Uvertür ve aryalar tPI.), Zö-30 Müzik: Şarkılar, okuyan: Cemal Kâmil 1 — Nice bir Bılcınta «Bayatı» (Dede efendi). 2 — Nan firkat »Bayatı» «Mahmut Cetâ-Ictttn pajaı. 3 — Ey yurilm afi la m a •UîSak» (Hacı Arif beyi. 4 — Tutuldu danıı zillfiyore «Uwak» Ri(at beyi. 5 — Askından sen nas'I bıktın (Nasibin Mehmet), 5 — Akasın otur kervan çıkar yokuşa «Türkü». î — Bizim bujin kuflinı «Türkü». 21.44 Müzik; Dans müziği (Pl.l, 21. İS Müzik: Fasıl. Segâh faslı» Peşrev - Sun da kain -Zevk alır - Dilde sevda - Ruhumda elem - Olmaz lUç - Sar semaisi 33 Müzik: Oda murigı Johnnca Brahma ıTrk Op. 40» Mi bemol majör ilanlar Rudolf Serkın, Ad+tf Buseh, \ubry Braın. 23.35 Müzik: Arp soloları, İl Arabcıtue No. 1. C. Debusay. 21 Ballarda «Zabel- çalan: Arpiül
Unesco .uambles. Paris'te '/ajcstlc otelinde toplarmışlu. Yukarıda 250 delegenin iştirak ı ”
ettiği toplantı görülüyor. | kapanı».
25 Eylül 1940
Sahile 1
akçam
/zmir mektupları
Fuarın hayret uyandıran tarafları
Beş büyük devlet arasında barış paktı
Sayı sayan makine — Kendiliğinden cevap veren telefon — Saat boyanda fotoğraf makineleri
İzmir fuarının ziyaretçileri yeken ve eğlendiren taraf*: Lunapark
Vişinski nutkunda böyle bir teklifte bulundu, Amerika temsilcisi teklifin inceleneceğini söyledi
■—I 4 ----
Nevyork 24 — Sovyet Dışişleri Bakanı Vişuısky beş büyükler arasında yâni Rusya. Amerika, İngiltere, Fransa ve Çin arasında bir banş paktı yapılmasını teklif etmiştir. Vlşinsky’nin tek Ufl İtimatsızlıkla karşılanmıştır
Fluahlng Meadow$ 24 (A.A.) (United press) — Genel kurul toplantısında Vişinsky tarafından söylenen nutku yonımlıyan Birleşmiş Milletler n ezdin d e kİ Amerikan delegesi Warren Austin, Amerikan heyetinin diğer üyelerile kendisinin Vişlnskl ta rafından teklif edilen tasarıyı İnceden İnceye tetkik edeceklerini muhabirlere bildirmiştir.
Sözlerine devam eden Austin, yalnız nutka istinaden Vlşins-ky'nln düşüncelerini anlamanın şimrillllr İmkânsız olduğunu SÖy inmiştir Vlşlnsky'nhı sulhu Lak vlye için bir pakt yapılması hak kında teklifi, Yugoslav heyeti hariç diğer sütün heyetler tarafından alkışlarla karşılanmıştır.
C.H.P. kongreleri
Bakırköy ilçesi Yeşilköy ocağı saat 15 de Yeşilköy bucak merkezinde, Şenlik ocağı saat 21 de ocak binasında.
Lâka göstermişler ve siparişler vermişlerdir. Fabrikalarda kamyon veya arabalara mal yüklenirken kasaları taşıyan hamallar, bu makine önünden geçtikçe, makine yüklenen kasaların miktarını tesbit etmektedir. Malin?, insan kullanmaktan tasarruf sağlayacak, pratik bir nesne olarak kabul edilmektedir.
Kendiliğinden cevap veren telefon
Ev veya mağazada kimse bulunmadığı sırada kendiliğinden cevap veren telefon, hakikaten görülmeğe değer fenni bir âlettir. Otomatik olarak telefon makinesi açılmakta, ve telefona ekil bir aparay kendiliğinden işlemeğe başlayarak:
— Evde, (yahut) mağazada kimse yok. Biz kimsiniz, lütfen not etmek üzere adınızı ve telefon numaranızı söyleyiniz, demektedir.
Bu cihaz, mukabil telefonda bulunanın söylediklerini aynen bir tel üzerine tesbit etmekte ve mağaza sahibi gelince bu teli, cihazdan geçirmek suretiyle kendisine telefon edenin ismini ve telefon numarasını Öğrenerek kendisiyle görüşmektedir.
İngiliz paviyonunda kadınlara mahsus el çantaları büyüklüğünde, pil İle İşleyen ucuz radyolar halkın rağbetini çekmektedir. Bu radyoların beğenil m İyen bir taraf: varsa o da yalnız orta dalga istasyonlarını dini e tebilmesidir.
Saat boyunda fotoğraf makineleri Alman paviyonunda kol saati büyüklüğünde kola takılmak suretiyle kullanılan fotoğraf ı makineleri de merak ve alâka çekmektedir. Bu makineler, içindeki fillmlere 8 tane resim çekmekte ve bu filimler, ağran-dlzörde büyültülerek İstenilen neticeler elde edilmektedir Fakat bu fotoğraf makineleri, daha ziyade glzJl iş yapmak isteyenlerle dedektifleri ve bazı kim , selerin fikirlerine göre şantajcıları ehemmiyetle alâkadar edebilir.
Pul koleksiyonu
Bu arada Amerikan paviyo-nunda bütün Amerika kılası değerinde olduğu soy enli en pul koleksiyoundan da bahsetmeden geçmek doğru olmasa gerek.
Gerçi bu ifade, hayli müba- I lâgalı ise de Amerlkada basıl- . mış olan ilk pullardan şimdiye kadar çıkmış olan bütün pulla- ı rı İhtiva eden bu zengin kollek- ( siyon muazzam bir bedel mu- ı j kabilinde sigortalıdır. Bu pul .
Beşiktaş ilçesi Kuruçeşme o~ cağı saat 15 de Amavutköy ocak binasında. Bebek ocağı saat 20 de Amavutköy bucak merkezinde.
tamir (Alrşnm ı — İzmir enternasyonal fuarının eksantrik re hayret uyandırıcı tarafları hayli fazladır. Rasathanelerde bulunan teleskoplarla ay ve yıldızlan herkes seyredemez .fakat fuarda müteşebbis bir genç tarafından temin edilen bir teleskopla 10 kuruş mukabilinde ayı ve yıldızlan büyütülmüş olarak görmek harekâtını takip etmek, hattâ siyah camlar hâresiyle güneşteki lekeleri görmek. mümkündür. Bu teleskop; ay ve yıldızlan (1501 defa büyüterek gösterdiği İçin aydaki kraterleri, geniş çöller halindeki kısımları, hattâ yüksek dağların gölgelerini görmek imkânı elde edilmektedir. Fuar ziyaretçileri, bu teleskopla ay ve yıldızlan görmek İçin kuyruk halinde sıra beklemektedirler. Bir kaç sene sonra tepkili uçaklarla aya seyahatin kabil olacağı hakkında gazetelerde çıkan haberler, fuarda; ayı teleskopla ■eyretmek lstiyenlerin merak ve tecessüsünü arttırmış olsa gerek.
Fuarda (yanmayan adam) ile (sayı sayan makine) ve (kendi kendine cevap veren telefon) gibi çok enteresan ve tamamen fenne istinat eden, herkesi hayrette bırakan şeyler de halkın merakını tahrik etmektedir.
Mösyö Wolta denilen bir sanatkâr. parmaklan ucundan elektrik şeraresi neşretmek suretiyle bir çakmağı ve bir ampulü, hattâ Neon lâmbasını yakmakla, Amerikaoa tatbik e-diien idam sandalyesi şeklindeki makinesine verdiği cereyanı vücudundan geçirttiği halde hiç müteessir olmamaktadır. Bu fizik oyunu da balkı çekmektedir. Yine fuar ziyaretçilerinin kapısında kuyruk teşkil et tikleri bir de canbazhane vardır. Burada Türk sanatkârları hayret ve takdirle takip edilen hüner ve marifetler göstermektedirler.
Sayı sayan makine
Sayı sayan makineye gelince; bu makine Belçika paviyonunda bulunuyor ve pavıyonun tam kapısı önüne konulmuştur, içeri giren ziyaretçileri saymaktadır. Bu makine, bir kontakt İle nu-marolörûnü işletmekte ve ziyaretçi sayısını hatasız tesbit etmektedir. Karşsından bir gölge geçtikçe makine içindeki elektrik cereyanında bir kontakt husule gelmekte, hattâ bu makineden istifade suretiyle Amerika ve Avnıpanm bir çok yerlerinde önüne bir otomobil gelen garaj, kendiliğinden kapısını açmakta, otomobil içeri girmek-tedlr. Belçika pavyonuna geli- . ___ ________r _ ..... ....................
nlmış olan bu makinelere İz- koleksiyonunun muiıafazariyle üzerinde fazla durmamaktadır-mirdeki fabrika tirler, büyük a-] iki memur mütemadi surette Jar.
Flushing Meadows 34 (AA.) (Reuter) — Rıısyaıun beş devlet arasında bir barış and taşma» yapılması ve atom bombasının kanon dışı sayılması hakkında dûn yapmış olduğu teklifi. Birleşmiş Milletler delegelerinden bazıları, hayasız ve ısırıcı telâkki etmişlerdir.
Bu delegelere göre. Rusyanın İleri sürdüğü barış isteği İle VI-şİnskTnln genel kuruiaa söylediği nutkun alt kısmı arasında derin bir uçurum vardır. Çün kü nutukta milletlerarası âhen gln bellibaşlı engellerinin ortadan kalkacağını gösterir bir 1-şaret yoktur.
Buradaki diplomatlar. Sovyet Rusyanın çalışmalarının, atom enerjisinin milletlerarası kontrolü hususunda, Yunanistan la Balkanlar durumuna ve Küreye karşı takındıkları tavırda bir değişiklik olacağını ifade etme dlğlnl belirtmektedirler.
İngin ere Dışişleri Bakanı Be-vin, Vlşlnskl'nln nutkunu tefsir etmek istememiş, İngiltere politikası hakkında demeçlerin Londradan verileceğini bildirmiştir.
Flııshlng Meadows 24 (AA ) (Afp) — Vlşlnsky'nin Birleşmiş Milletler Kurulu nutkunda beşli pakt yapılması teklifini yorumlayan bir Amerikan kaynağı, Birlşemiş milletler anayasasının, kendi çerçevesi İçinde, mil Ietlerarası meseleleri halletmeğe yeter bir vasıta olduğuna I-
şaret etmiştir.
İngiliz delegasyonu çevrelerinde de. Sovyet esasen Fransa, İngiltere, le andlaşma zapmış bulunduğun dan, Vlşlnsky'nin hakikatte 1-kill bir andlaşma İstediği söylenmektedir.
Avusturya ile barış işinde tâvizler
Nevyork 24 (Ap.) — Dört büyüklerin Dışişleri Bakan vekilleri, Avusturya barış andlaşma-sını müzakere etmek İçin dün toplanmışlar ve sadece, yeni bir toplantı yapılmadan evvel. Bakanlarla görüşmeleri icap ettiği hususunda anlaşmaya varmış lardır.
Diplomatik çevrelerden bildirildiğine göre, Batılılar, muallakta kalmış olan dokuz mad de üzerinde bazı tâvizlerde bulunmayı kabul etmişlerse de, Ruslar durumlarını değiştirme inişlerdir.
Bu tâvizlerin başında İngiliz delegesi İvoe MalJet tarafından Heri sürülmüş olan ve Rtısya-nm Avusturya petrolleri hakkın da Batılıların durumlarının açıklanmasına alt olan teklif geliyordu.
yakan Rusya Çin 1-
Flııshlng 24 (Ap.) — .Fransa Dışişleri Bakanı Schumann; Balkan ve Avusturya meselelerinin yakında çıkmazdan kurtulacağına İnandığını söylemiştir.
Beykoz İlçesi Beykoz merkez ocağı saat 16 da İlçe merkezinde, İhcLrköy ocağı saat 20 de ocak binasında.
Beyoğlu ilçesi Kâğıthane ocağı saat. 10 da ocak binasında, Mecldlyeköy ocağı saat 15 dc ocak merkezinde.
Eminönü ilçesi Lânga ocağı saat 10 da Kumkapı bucak merkezinde. Tavşan tası ocağı saat 15 de Kıımkapı bucak merkezinde.
Fatih ilçesi Cibali ocağı saat 10 da Fener bucak merkezinde. Çırçır ocağı saat 14 (le ocak binasında.
Kartal İlçesi Kartal ocağı saat 21 de İlçe merkezinde.
Sanyer İlçesi Tarabya ocağı saat 15 de ocak binasında. Ayazma ocağı saat 10 da ocak bina-
Üsküdar İlçesi Beylerbeyi ocağı saat 10 da ocak binasında, Vanlköy ocağı saat 14 de İskele camilimde, Kandilli ocağı saat 1 6da ocak binasında, Çengelköy ocağı saat 18.30 da ocak binasında, Muradrets ocağı saat 10 da ocak binasında, İnkılâp ocağı saat 15 de ocak binasmda
Acı Kayıp
Gazetemiz başmürettibi İzzet Dlzici'nin hemşiresi, Ankara Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İkinci Şube sicil memuru Şükrü Burak'm refikası ve Hikmet Burak'ın annesi, İzmir giriş gümrük müdür muavini Sadık Alpakay’ın kayın valdesl ve Cemile Alpakay’ın annesi
VASFÎYE BURAK
kısa bir hastalığı müteakip 22 eylül perşembe günü Ankara-dahi hanesinde hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumeye rahmet ve efradı aileye başsağlığı dileriz.
meşguldür.
Çekoslovak ve Macar pavyonlarında krlsatl ve cam eşya kol-leksiyon larının zarafet ve zenginliğini gördükten sonra Istan-buldakl Paşabahçe fabrikalarının fuardaki paviyonunda kristal takımlarını görenler, bu sanat şubesinin memleketlmizde-dckl zengin gelişmesi karşısında memnunluklarını açıkça belirteni k te ve yabancı kristallar
Yol Çavuşu Alınacak
Diyarbakır Yollar 8 uncu Bölge Müdürlüğünde çalıştırılmak üzere ehliyetli yol çavuşları alınacaktır.
İsteklilerin 30/9/949 gününe kadar. Küçükyalıdakl Yollar Birinci Bölge Müdürlüğüne müracaatları İlân olunur.
14015
Konser menrtml yaklaşırken şehrimizin müzik hareketlerinde en canlı bir unsur olan Şehir orkestrasının çalışmalarına bir göa atmak her halde faydalı olacaktır Yaz aylarında provalarının temposunu ağırlaştıran, takat çalışmalarına ara rennlytn bu teşekkül, gerek şehir tiyatrosunda vereceği aylık ucuz halk konserlerinde ve gerek öbür yıllarda olduğu gibi İştirak edeceği fllârmoni demeği konserlerimde çalacağı eserlere hasırlanmakla meşguldür. Bilindiği gibi geçen yıllarda orkestra, fllârmoni derneği konserlerine katılarak maddeten ve minen bu teşekkülün yüzünü güldurmuştûr. Derneğin angaje ettiği yabancı sanatkârlara Şehir orkestrası eşlik edecektir. Geçen sene de bir yazımızda belirttiğimiz gibi, beynelmilel şöhretteki solistlerin memleketimizi ziyareti yur d müziği terbiyesi bakımından faydalı olduğu kadar çeşitli enlerpretasyonlara eşlik etmek durumunda ulan orkestra için de küçümsenmlyecek bir kârdır. Genç orkestranın müzik görgüsü bu suretle gittikçe genişlemiş oluyor.
Beethoven'in senfonilerini repertuarında tamamlamak gayesiyle orkestranın altıncı senfoniyi (Pastorale) hazırladığını İstihbar ettik. Diğerlerine nazaran memleketimizde daha çok tanınmış ve sevilmiş olan bu nefis senfoninin şimdiden müzikseverlerin alâkasını çekeceğini ümit ederiz.
Fakat bu konser mevsiminin en mühim müzik hâdisesi şehrimizde tertibedilecek (modern Türk müziği festivali) olacaktır. Bu festivalde eserleri çalınacak olan bestecilerimiz: Cemal Reşit Rey, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kâzım Akses, Ulvi Cemal Erkin ve Haşan Ferit Alnar’dır. Çok yerinde bir düşünce eseri olarak Ahmet Adnan Saygun'un (Sihir raksı) adlı senfpntk eseriyle orkestra ve Baryton İçin iki melodisini şef Cemal Reşit Rey idare edecektir. Solist: Baryton Orhan Günek'tir. Bestecinin
refikası değerli piya-Ferhunde Erkin ao-olanhk yer alacakta-.
İstanbul Telefon Başmüdürlüğünden
1 — Umumi telefon merkezi İçin açık eksiltme İle 50 adet tek
taraflı, 50 adet de çift taraflı olmak üzere 100 adet emaye lev- j bu eseri şimdiden Cemal ha npun»caklır Mvdl «““• v"
2 — Muhammen bedeli (3300) lira olup muvakkat teminat
247.50 liradır.
3 — Eksiltme 11/10/949 tarihine müsadif salı günü saat 14 de Tahtakalede Telefon Başmüdürlüğü satmalına komisyonunda yapılacaktır.
4 — Numune ve şartname her gün telefon başmüdürlüğü levazım amirliğinde görülebilir.
5 — İsteklilerin mezkûr gün ve saatte bu işi yapmağa ehil
olduklarına dair gerekil vesikalariyle beraber komisyona müracaatları. 13775
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
Bankamızın İzmittekl Merkez Ambarında mevcut aşağıda cinsi ve muhammen fiatlerl gösterilen malzeme 10,10.949 pazartesi günü İzmit'te Sellüloz Sanayii müessesesinde toplanacak komisyonda satış şartnamesi hükümleri dairesinde açık arttır ma İle ayn ayrı
Malzemenin
Cinsi
nlr ntot İlet .
Bu iki eser şef Cemal Reşit Rey İdaresinde çalınacaktır. Besteci Ulvi Cemal Erkin (Köçekçe) lertnl bisat idare edecektir Haşan Ferit Al nar da bu festivale yeni bir eserle katılacaktır: şan ve orkestra için bir Poeme... Bu eserde solist: Bestecinin refikası Ayhan Alnar’dır. Bütün bu yeni ve icrası hakikaten güç eserlerin yükünü, şehrimizin genç senfonik orkestrası omuzlarına yüklenmiş bulunmaktadır Orkestrayı takviye edecek bazı elemanların bu festival münasebetiyle Ankaradan gelip Şehir orkestrasına katılacağını da İstihbar ettik.
İstanbulini müzik mevsiminde mühim bir değişiklik teşkil edecek olan modem Türk müziği festivalinin İstanbul radyosunda da yer almasını ve bu suretle yurdumuzun uzak köşelerine kadar duyurulmasını temenni edeceğiz. Bu temennimizi İstanbul radyosu mıidü-riyle müzik direktörünün hüsnü kabul edeceğini ümit ederiz.
İstanbul radyosu muntazam neşriyata başladıktan sonra Şehir orkestrası her hafta iki konser verecektir. Orkestra kurulduğundan. beri, hattâ yaylı sazlar orkestrası kadrosiyle çalışırken muntazam çalışmanı neticesi olarak epey geniş bir repertuara sahip olmuştur. Şimdi bu eserlerin, gözden geçirilmek suretiyle hazırlanmasına çalışılmaktadır.
İstanbul filarmoni derneği seneden seneye İnkişaf göster-oLan inektedir. Beyoğlundaki merkezini mühim tadilâtla açmaya hazır'.anyar. Haber aldığımıza göre dernek bu tadilat sonunda 200 - 250 kişi alabilecek bir salona sahip olacaktır. Oda müziği için ideal bir salon... Bu türlü musikinin samimi havasına uygun düşecek olan bu salonda hiç beklemediğimiz olr musiki olan Çuatuor musikisinin yer almasnı temenni ederiz. Birçok vesilelerle anlamış bulunuyoruz kİ, şehrimizin ını-presarioları, kendilerince belki de haklı düşünceler ve kaygı-bu-11ar sebebiyle, tanınmış bir lunmaktadır. Mu te kabilen Ah- yaylı sazlar quatuor’unu anga-met Adnan Saygun da | je etmek değil, böyle bir düşun-Cemal Reşit Reyin piyano Jceye kafalarında bir lâhza yer ve orkestra konçertosunu idare vermekten bile ürküyoriaı Fİ7 edecektir. Solist: Bizzat beste- lârmonl derneği, kazanç ve eldir. Bu eser, bu sene Anka-* kârdan ziyade memleketim..in radaki Türk - İngiliz mürit ” ’' ' '
festivalinde çalınmış ve boşan kazanmıştır. Modern Türk müziği festivalinin ikinci konserinde Necil Kazım Akses'in viyolonsel ve orkestra İçin bestelediği (Poöme) i yer alacak-caktır. Sollstt: Ankara Devlet konservatuvan viyolonsel profesörlerinden Sol (iareİlidir. Ulvi----—------------------------
Cemal Erkln’in piyano ve or- müjdeliyecek mahiyettedir kestra konçertosunda, besteci-1 Fikri ÇLÇEKOcLÜ
müzik kültürüne hizmetli. 1 hedef tutan bir kurum olduğu için, birçok müzikseverlere tercüman olduğumuz bu İsteği hüsnü kabul edip yerine getirecektir sanırız.
Bugünden şahit olduğumuz birçok hazırlıklar bol, bereketli ve geçen yıllara nazaran daha düzenli bir konser mevsimini
Arttırma
Saati
satılacaktır.
Muhammen Teminatı
53946.41
41801 10
15345.30
9383 46
Cidden görülmesi lazım en buyuk korku ve dehşet funıı
FRANKENSTEİN
Emsalsiz filmini görünüz. Bir adamın yarattığı vt ona hayat verdiği canavar.
Su malzemesi
Cam çivi Kauçuk Kiremit
Beton demirleri
Profil »
Saç levhalar.
Muhtelif
Bu satışa ait şartnameler Ankarada Umum müdür lüğüm üz İnşaat şubesinden. Istanbulda Sümerbank Alım ve Satım Mües-sesesi Satış Servisinden, İzmitte Sellüloz Sanayii müessese muhaberat servisinden bedelsiz olarak temin olunabilir ve bu mal zeme mahallinde İş gün ve saatleri İçinde ner zaman görülebilir.
İsteklilerin muayyen gün ve saatte teminat akçeleriyle bir likle İzmit Sellüloz sanayii müessesesinde toplanacak komisyonunuza müracaat etmeleri.
Bankamız bu satışı kısmen veya tamamen yapıp yapmamakla serbesttir. 14014
İstanbul Telefon Başmüdürlüğünden
1 — Kâğıt ve kartonları idare tarafından verilmek şartiyle (32.0001 adet telefon rehberi tabı eksiltmeye konmuştur.
2 — Eksiltme 10/10/949 tarihine müsadif pazratesi gönü saat 15 de Tahtakalede Telefon Başmüdürlüğü binasındaki Satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel (30.009) Otuz bin lira olup muvakkat teminat (2250> liradır
4 — Şartname her gün telefon başmüdürlüğü levazım amirliğinden (150) kuruş mukabilinde alınabilir.
5 — İsteklilerin gerekli vesikalariyle beraber usulüne uygun teminat mektubunu ve tekliflerini havi zarfı eksiltme saatinden bir saat önce satmalına komisyonuna tevdi etmeleri.
13734
Teknik Okulu Müdürlüğünden
Bu yıl Teknik okulu giriş imtihanlarına katılmak üzere aday yazılmış bulunan Yapı ve Sanat enstitüsü mezunlariyle Ol günlük imtihanını veımlş bulunan Lise mezunlarının giriş İmtihanları 7 Ekim 1949 İle 12 Eltim 1949 tarihleri arasında yapı lacaktır.
Adayların durumlarına göre girecekleri İmtihanlarla imtihanların şekil, yer ve tarihleri okulda ilân edilmiştir,
Yazılma işlemi tamamlanmış olanların, kendilerine verilen imtihana girme belgesi İle şahıslarını ilgilendiren İmtihan tarih 1 erinde belirli yerlerde hazır bulunmaları lâzımdır; giriş kartı almadan İmtihanlara girllemly etek tir.
Okul öğrenci kadrosu ve öğretini vasıtalarının İmkânı nöbetinde (Teknlkerllk kısmına daha az sayıda olmak üzere) mahdut miktarda öğrenci alınabileceğinden gerek Mühendislik gerek Teknlkerllk kısmı giriş imtihanlarında başarı gösterenlerin sayısı kısım ve şube kadrolarını aşarsa giriş İmtihanı aynı zamanda bir seçme imtihanı sayılacaktır. Bu seçmede Mü hendislik kısmının imtihanını başarmış olup Teknlkerllk kısmında okumağa istekli olan Erkek sanat ve yapı enstitüsü mezunlan derece itibariyle Tekniker kısmına alınacakların başında sayılacaklardır.
Okulda 1949 - 1950 yılı öğretimine 17 Ekim 1949 pazartesi günü sabah saat 9 da başlanacaktır; yatılı öğrenciler bu tarihten evvel okula ahnmıyacaklaruır. 13127


Avrupa’da litoizın
Tito iş başında kaldığı müddetçe milyonlarca insan için bir ümit ve cesaret kaynağı olacaktır
Müzik Festivali Londra*da yapılacak

türlü sınıflan, hattâ ihtilâlden nefret edenleri bile kendi lehi ne kazanabilir.
Polonya komünist eski genel sekreteri ve Polonya hükümeti Başbakan yardımcısı Mr. Gonulka, Bulgar hükümetinin »«İH Başbakan yardımcısı Kosta v. Yunan âsileri başkanı general Markos. ve İdam edilen komünist lideri
Bir İngiliz dergisi yazıyor: Bütün totaliter devletler dün- ı yay a bir kuvvet ve kudret man ı Taraşı vermek kararındadırlar. Bu hakikat itiraz kabul etme- ı dlğl gibi, başka şedide tarif etmenin de İmkânı yoktur.
Zaman zaman ani bir ayaklanma. yahut ta bütün baskıları meydana çıkartan ve mer bam e (sizce yapılan bir temiz- Arnavutluk leme hareketi kendini göster-, Kotchl Dzodze'nln komlnform mektedlr. Hakikatte bu hare- dan milli temayüllerinden döke iler o cemiyetin tâ derinlik | layı uzaklaştırıldığına dair örterinden kopup gelmektedir, tada mühim sayılacak deliller Herkes tarafından tanınmış vardır.
bir Bakan bir gece ânide orta-, Bütün bu adamlar, kendi dan kaybolur Aradan bir memleketlerindeki komünist kaç gün geçtikten sonra aynı hareketlerinde mühim roUer Bakan bir vatan haini olarak oynamış kuvvetli kimselerdi. İlin edilir | Şimdi de bu. listeye Macar hü-
Böyle bir hâdiseden sonra kûmetl Dışşlleri Bakanı Rajt ortada açılan gedikler alelace- Macaristanda komünistlerin 1e tekrar kapatılır: ve sanki lideri Tibor Szonyi ve bir ec-hiç bir şey olmamış gibi hâdl- nebi hükümet lehine casusluk se ört bas edilir, işte totaliter‘suçu He tevkif edilen 18 cürüm rejimlerin hakiki paradoksu buradadır: Bunlar en çok şid dete dayanan Dlr rejim oldukları halde, kendi milletlerinin birleşmiş iradelerini temsil ettiklerini sık sık tekrarlar.
Uzun müddet devam eden diktatörlüklerde, şüphesiz ü, bütün bu hakikatlerin kazandır dığı bir muvaffakiyet vardır. Bu taktikler valnız diktatörleri kudret sahibi kimseler olarak göstermekle kalmayıp, aynı zamanda diktatörleri zamanla kudret sahibi birer varlık haline getirmektedir.
Diğer taraftan Doğu Avrupa-nm yeni demokrasilerinde,, bu laktiği kullanmak pek o kadar kolay değildir. Bu memleketler de tahakküm eden sınıf komünistler olduğu halde, bunların hükümetleri ekalliyette kalmaktadır. Bu ekalliyette kalan uiuliuku aunumab »uıusa, uu komünist hükümetler kendi ecnebi kuvvetin Yugoslavya ol memleketlerinin insanları ara-'ması daha çok ihtimal dahllln-snda bir İhtilâl harası yarat dedir.
mağa çalıştıkça, millet, bu tahriklere ya bigâne kalmakta, yahut da düşmanca bir tavır takınmaktadır.
Sözde seçimler
Şurası da unutulmamalıdır ki, bu memleketlerde türlü terörler İçinde harbden sonra yapılan sözde seçimlerde, muhalif reyler bir hayli kabarık ol muştur. Şu halde zamanın a-kışımn. büyük bir değişikliğe sebep olduğu iddia edilemez.
Müşkül ekonomik şartlara rağmen, endüstri işçilerinin ekseriyeti muhtemel olarak rejimi desteklemektedir. Çifci zümresinin en fakirleri rejim lehine kazanılmıştır. Fakat çlfçile-rin ekseriyeti, rejime karşı şüp heli ve itimat telkin etmeyen f Doğu Avrupa İle olan ticareti bir durum içerisinde kalmışlar- **■’*" “'c“------....
dır. Bundan başka, orta ve ] meslek sahibi sınıflar yahut ta bu şuurlardan arta kalanlar,' rejime karşı daha hasmane bir tavır takınmışlardır.
Macaristanda, Polonyada, çe-koslovakyada, kilise fethedile-miyen bir muarız olarak kal niştir.
Sessizlik İçinde vücut bulan bu ihtilâflar, demir perdenin gerisinde bulunan her hangi bir kimsenin gözünden kaçmamaktadır. Hattâ bu İhtilâflar bazım komünist liderlerinin »özlerinden de anlaşılmaktadır. Çek komünist partisinin son kongresinde Başkan Gottvald-ın söylediği sözler buna misal teşkil etmektedir.
Bununla beraber «burjuvsla
nn. bu muhalefeti, ciddi olduğu halde, .Rusyadaid komin-form liderlerini korkutmamaktadır Hattâ peyk devletlerde, bu tehlikeyi Titoizm yahut komünist partisi içindeki nasyonalizm tehlikesi kadar benim-■ememektedlr.
Şüphesri ki bu rejöndekiler, I diktatörlüğün modem tekniği
partisi
Londra 24 (Nafen) — Burada yapılacak Türk - İngiliz müzik festivali için muazzam bir prog ramın bozırlanmakta olduğu, bildirilmektedir. Bundan bir > müddet evvel Türldyeyi ziyaret etmiş ve Türk kompozitörleri ile temas ederek Türk müziğini ya kından tanımış olan Ingiliz kompozitörü Clarence Reybould bu programla bizzat meşgul o-lacaktır.
BBC yayınlarında İngiliz mü zlk severlerine hitap eden Clarence Reynould îngilterede Türk müziğini tanıtmak İçin muhtelif yerlerde konserler ver meye hazırlandığını açıklamıştır.
Gazetecilerle konuşan Cla-rence Reybould projeleri hakkında izahat verirken şöyle demiştir*
Dünya nüfusu 2,320,000,000
En son yapılan İstatistiklere göre dünya nüfusunun 2.320.000.000 olduğu anlaşılmıştır.
Bilhassa son senelerde dünyanın hemen bütün memleketlerinde nüfus büyük bir süratle artmaktadır. Hattâ bu yüzden daha şimdiden bir çok mütehos »ıslar İaşe meselesi İçin tedbirler almak zorunda mışlardır.
Meselâ 1937 senesi ile senesi arasında kuzey Amerikanın nüfusu 180.000.000 dan 206.000.000 a çıkmıştır. Yani kuzey Amerlkada bir sene zarfında artış miktarı %15 tir. Av-rupada, bilhassa son harblerde-kj insan kaybına rağmen artış nispeti %6 dır. Yani bir sene zarfında batı Avrupa nüfusu 207.000.000 dan 218-000.000 a çıkmıştır. CBu rakkama batı Almanya dahil değildir)
yeni kal-
1947
Sahipsiz kalan bir Güvercin hastanesi
İhtiyar ilyas'ın en zevkli meşgalesi — Binlerce hasta ve yaralı güvercin tedavi etmiş — Sokağa atılan kediler — Doğruların yardımcısı Allahtır — Vakit de, nakit de buluyor...
‘ortağını İlâve edebiliriz.
Bu şahıslara isnat edilen suçlar meydandadır. Meselâ, Rajk'ın bütün cürmü RusyanıH nüfuzunu kırarak kendi milletinin menfaatini Sovyetler Birliğinin menfaatlerinden üstün tutması olmuştur Rajk'ın şovenizm ve nasyonalizm aley hindeki sözleri ve yazılarının, birden bire an ti Sovyettem haline gelmesi buna olr delil teşkil etmektedir.
Rajk da tıpkı Gonulka ve mareşal Tito gibi, bir m UM komünistti; ve harb İçinde Mos kovada değil Macaristonda vazife görmüştür. Onun için Rajk'ın ve diğer cürüm ortaklarının emperyalist ajanları olduğuna İnanmak biraz güçtür.
Fakat bunların ecnebi bir kuvvetle işbirliği yaptıklarına ı' mutlaka inanmak lflzımsa, bu

«Türkiyede Türk kompozitörlerinin eserlerini gördükten ve Türk müziğini dinledikten sonra bunlara karşı derin bir hayranlık duydum. Ve bu müziği İngiliz halkına tanıtmaya karar verdim.»
Kürdanın ilk kâşifi Romalılar
ltalyada komünizm
Sforza, ltalyada geçmişe ait bir tehlikedir, diyor
Kürdan modem bir âlet gibi görünürse de kürdanın çok eski devirlerde kullanıldığı yapılan bir çok tetkiklerden sonra anlaşılmıştır.
Eski medeniyetlerde diş bakımına en çok ehemmiyet veren Romalılardır. Romalıların dişlerini temizlemek için altın ve gümüşten kürdan kullandıkları tesblt edilmiştir. Kürdandan başka Romalılar her gün dişlerini muntazaman «dcntl-fricium» denilen bir nevi diş patı İle fırçalarlardı.
Ottawa 24 (AA) (Reuter) — İtalya Dışişleri Bakanı Kont Sforza, dûn Ottawada verdiği beyanatta: «Komünizmin İtal-yada geçmişe alt bir tehlike» ol duğunu belirtmiştir.
Tito etrafa sirayet etmeğe azmettiği müddetçe Sovyet hükümeti de durumundan emin olamaz. Bu bakımdan Yugoslavya hükümetine karşı açılan yeni mücadeleler hayret uyan dırmamalidır.
Ekonomik mücadele
Bu mücadeleler en çok kendini ekonomik sabada belli etmektedir. Sovyet hükümeti hâlen Yugoslavya ile olan ticarc tini, 1948 senesi ticaretinin sekizde birine indirmiştir. Bundan başka Macaristan, Polonya ve Çekoslovakya da Yugoslavya ile asgari derecede alış veriş etmek için lâzım gelen emirleri almışlardır.
Bu suretle Y ugosJavyanın
Bir basın konferansında konuşan Kont Sforza, sözlerine şöyle devam etmiştir
«Eğer kuzeyde mevcut kalkın
Sunî kemik
Harb içinde Amerikada radarı üzerinde yapılan araştırmalar esnasında, İnsan kemiğinin ye-manda plâstik olan bu madde ye tesadüf edilmiştir. Ayni zamanda plâstik olan kemik İle ile vücuttaki kemik ve kıkırdak yerlerde yapılan ameliyatlar fevkalâde kolaylaşmıştır.
Yeni keşfedilen maddenin ismi, polyettyiene’dlr. Şimdiye , kadar bu madde ile ameliyat
juczvuuv ------- — — ........... — —----------*— ,
ma temayülü devam ederse, ve geçirmiş bir çok hastalara sunî | biz de güneyde basiretli bir ta- kulak, burun, çene kemiği hattâ nm reformu takip edersek Ko- kafatasının bir çok kısımları m unlan ortadan kalkacaktır.» yeniden yapılmıştır.
Bakarada 300 bin
liraya bir kâğıt
Deauville gazinosunda bu sene çok büyük oyunlar oynandı
felce uğramış gibidir. Fakat bu J vaziyette Yugoslavyanm, ma kine, traktör ve kimyevi mad-1 delerin temini İçin ve beş senelik plânını gerçekleştirmesi için Garba dönmesini zaruri bir hale sokmuştur.
Şimdiye kadar Fransa
-------------------------ve İtalya ile ticaret anlaşmaları yapılmıştır. İngiltere ile aynı anlaşmalara varmak İçin uzun zamandır müzakerelere devam ■ edilmektedir. Hattâ Amcrika-I nın da Yugoslavyaya yardım 1 edeceği haber alınmıştır.
şimdilik Yugoslavyanm Av nıpa kalkınma programına dahil olup olmıyacağı hakkında bir mesele yoktur. Fakat Amerikanın desteklemesile, Milletlerarası Bankanın bir İstikraz da bulunacağı tahmin edilmektedir.
Doğu Ayrupada Nasyonalizm hâlâ kuvvetini muhafaza etmektedir; ve Polonya, Macaristan yahut Çekoslovak yanın,
j bir kurtuluş ümidi olduğu tak-Idlrde. Rus tahakkümü altında kalacaklarını iımlt c-tmek bey-hudcdlr. Onun İçin Tifonun ---------„— „——dl>şnıesi kendisile gizilden gtz-ve bir de gizli polisin bir lhtl—' nYe yahut aşikâr bir surette iş lâle sebebiyet verebileceğini he aap etmektedirler; fakat dışarıdan bir yardım olmadan herhangi bir İhtilâlin mümkün olmadığını da biliyorlar.
Titoizm
Diğer taraftan Titoizm hiç bir komünistin muaf olmadığı öyle bir gizli hastalıktır ki. hiç fimi t edilmeyen bir yerde her zaman patlak verebilir, Nasyo nallzme verdiği değer ve hürriyete karşj gösterdiği arzu ile. Titoizm bütün mezhepleri ve

bir
I
birliği yapan milyonlarca kimseye hakiki bir darbe olacaktır, Fakat Tifo İş başında : kaldığı müddetçe bir ümit ve ■ cesaret kaynağı olarak kalacaktır; ve du hakikatleri de Sovyet hükümeti pek âlâ bil mektedlr.
Çeviren : Arif DEREBEYOÖLU
Onu bana. îslanbultın bilinmeyen garip tiplerinden biri o-larak tanıttılar...
— ismin ne ihtiyarî dedim.
— İl yas...
— Kaç yaşındasın?
— Doksana merdiven dayadım oğul...
— Kaçıncı basamaktasın?
Güldü:
Seneye bu vakit, doksanlık merdivenin son basamağında olacağım... Fakaaat, ömrüm yeterse tabii...
— Yani H9 yaşındasın öyle mİ?
— Evet!...
— Soyadın ne?
— Tek...
— Bu güzel soyadını nasıl seçtin?
— Tekim -le onun İçin...
— Kimsen yok öylemi?
— Yalnız kimsem olmadığı için değil, bu yaşa kaaar evlenmedim, bekâr kaldım... Bu vaziyet karşısında bana «Tek» ten başka soyadı yakışır mı?
— Neden evlenmedin?
— Her şey kısmetle olur... Bir türlü, kısmet çıkmadı.
Beni bu ihtiyara götüren ahbabım, lâtife etti:
— Eski kızlar gibi oturdun, kısmet mi bekledin a ihtiyar? Delikanlılık çağında, gözüne kestirdiğin bir kıza ne diye talip oluvermedin?...
— Çok cesaretsizdim. Bu halim, evlenme zamanımın geçmesine kadar sürdü. Zaten işlerimden evlenmeğe de vakit bulamazdım ya...
Ayak üstü kısaca anlattığına göre, hayatının en enteresan tarafını, hayvanlara karşı pek yufka yürekli olmasından mütevellit meşguliyeti teşkil ediyor...
Asker olarak Selânlkten ayrıldıktan sonra muhtelif yerler dolaşmış, Mekkede berberlik etmiş, 35 - 40 yıl evvel geldiği İs-
İlyasın tek ve sahipsiz kalan güvercin hastanesi
tanbulda da sokaklarda kundura tamirciliğine başlamış... îs-tanbulda en çok beğendiği yer de Bayezittekl Dişçi mektebi Önü... Orada güvercinlerin u-çuşmalan ve atılan avuç avuç yemlere kümeler halinde konmaları İlyas Tekin pek hoşuna gidiyor. En zayıf tarafı da çocukların lâstik sapanlarla ya-
raladıkları, kedilerin atılarak ısırdıkları güvercini eri tedavi altına almak, ihtimamla bakarak onları uçurmak...
Her halde evlenmeğe de Iıu meşguliyeti arasında vakit bulamamıştır dîye dıişünürken Mekkede berberlik etliği sıra-
Cemaleddin BD DİK (Arkası 6 ncı sahifede)
?^>İSUSARSAN KABAHATLİSİNİ
w popsan.pra^TvHANJ
♦ HEYECANLI AŞ* VE MACERA gOMAAl /
te___
Deauville gazinosu

Created by free version of 2PDF
Bu sene Fransa'ya her taraftan pek çok seyyali akm etmiştir. Paris’te, bu şehirlerinde, plajlarda şimdiye kadar görülmemiş kalabalık vardı. Bilhassa Deauville fevkalâde günler geçirmiştir. Havaların sıcak gitmesi (eylülün İlk haftasında termometre hâlâ 35 derece idi) Bu deniz banyosu şehrine büyük bir akına sebep olmuştur. Oteller, pansiyonlar, civardaki şehir ve köylerde bütün evler dolmuştur.
Bu senekl fazla rağbet yüzünden. gazinoda şimdiye kadar görülmemiş derecede büyük oyunlar oynanmıştır.
Birçok defa kazananlara beş milyon frank ödenmiştir. Kaybedenler de bu nispette büyük olmuştur. Bakare masalarına gelince İlk elde asgari 40u bin frank (beş bin lira) çıkılırken bu miktar 600 bin franga çı-i kadar her tarafı kaplamışlar, kanim ıştır. 25 milyon taranga, I bu yüzden yarış sahasından çı-yanl 300 bin liraya bircak de- kanlar arabalarım güç bulmufi-] falar kâğıt çekilmiştir, llardır.
Bubin
Bakara masalarına o kadar hücum edilmiştir kİ 100 bin franklık fiş kalmamıştır, nun üzerine acele 500
franklık kâğıt fişler tedavüle çıkarılmıştır. Büyük oynıyanlar arasında Brezilyalı kahve kıralı Mawyn bilhassa dikkat! çekmiştir. Ki rai birçok para kaybetmiştir.
Deauvllle'ln en parlak günleri büyük at yarıştan İle sona erer. Şıkların ve mondenlerin bu yarışı müteakip, hava ne kadar sıcak olursa olsun, şehirden ayrılmaları ve Paris’e gitmeleri âdetti. Bu mondenler yarış sahasından çıkınca, hattâ otellerine bUe gltnjiyerek otomobillerine binerler ve yola çıkarlar. Eşyalarını adamları arkalarından getirirler.
Bu sene yarış sah asında o kadar kalabalık vardı ki otomobiller dört kilometre uzağa
BUNUM-A ZEiVDİNÖEN BECTfVOE-
cajvu Sjr uh&oaiv Somsa eff^oısiM &'&■ BULDUBf*AZ S(WtA Cav -
Bnhlfe 8
AKŞAM
Güvercin hastanesi
Mahkeme Koridorlarında
25 EylûJ 1949
Doktor Keitz, eski dostlan olan Con Ue karısı Luiz Brantı
ziyaret İçin çi flütlerin e her gittikçe genç kadının mesut tc bahtiyar olmadığı kanaatini ediniyordu. Esasen Luizin sıhhati de sarsılmıştı Şiddetli baş ağrılarından şikâyet ediyor, doktor da bunların sebebini bir tûriii bulamıyordu. Bir gün genç kadına:
— Con sana iyi muamele ediyor mu? diye sordu.
Luiz yaraş bir sesle:
— Con, yer yüzünde bulunabilecek kocaların en iyisidir. Yalnız... diye cevap verdi ve daha fazla tafsilat vermek istemedi.
Genç kadın, bir kaç hafta sonra tekrar çlfliğe geldiği zaman doktora:
— Zannedersem, geçen ziyaretinizde size bahsettiğim baş ağrıları evhamdan ibaretti. Ben de bundan sonra Con gibi metin olmağa ve olup bitenleri pratik bir görüşle görmeğe çalışacağım.
Hakikaten Con, genç ve yakışıklı bir çlflik sahibi idi. Servetini kendisi kazanmıştı. Liseyi bitirmiş olan ve kasabanın biricik lokantasında çalışan Lulzl kendisine hayat arkadaşı olarak seçmişti. Luiz ile sık sık hava, mahsul hakkında gevezelik edl- j yordu. Bir gün genç kıza ansızın sordu:
— Luiz, benimle evlenir misin’’
Genç kız, heyecandan boğularak cevap vermedi, yalnız balını müspet şekilde sallamakla iktifa etti. Bunun üzerine Con:
— Evlenme müsaadesiyle ben meşgul olacağım, mukabelesinde bulundu.
İki genç, evlendi, hayatları sakin ve yeknasak bir cereyan takip etmeğe başladı.
dim. Onun için daha ne yapabilirim.
— Kendisine muhabbetinizden, aşkınızdan bahsetmelisiniz.
— Ben konuşkan bir erkek değilim. Luiz bunu çok iyi bilir.
Con, bu sözleri söyledikten sonra doktoru omuzlarından tutarak ilâve etti:
— Lulzl kurtarmak için ona kanımdan veriniz
Doktor bir an düşündü, 3onra Dondan biraz kan alarak muayene etti.
— Mükemmel Con! Kan gruplarınız aynıdır. On dakikaya kadar zevcene kan vereceğim, dedikten sonra Lulzln odasına giderek kocasının, kendisine, kendi kanından vereceğini söyledi. Genç kadın, heyecanlanır gibi oldu. Bununla beraber nabzı zayıf ve intizamsızdı. Doktor, onu kurtarma ümitlerinin çok az olduğunu hissediyordu. Bununla beraber hastabakıcıyı davet ederek kan vem e için ge rekçn âletleri hazırlamasını emretti.
Bir kaç dakika sonra Con. karısının yanında kurulmuş bir karyolaya usanmış yatıyoıdu Şefkatle Lulzln elini tuttu ve tatlı bir sesle:
— Sent İyi edeceğim, karıcığım, dedi.
Genç kadın yüzüne bakmaksızın sordu:
— Niçin beni iyi edeceksin?
— Anlamıyor musun? Sçn benim karımsın.
Doktor, bir İğneyi Conun. diğerini de Lulzln koluna batırdıktan sonra zan verme mekanizmasını harekete getirdi. Bir az sonra Con. dönerek karışma sordu:
— Şimdi kendini nasıl hissediyorsun Luiz’ Göreceksin, benim gibi dinç ve kuvvetli olacaksın.
Doktorun Luiz İle çifİlkte tanışandan beri bir yıl geçmişti. Derken bir gece Con telâşla doktorun kapısını çaldı:
— Aman doktor, dedi. Çabuk geliniz. Luiz. çok hastadır.
Doktor, çifliğe gitti, genç kadını muayene etti ve apandisit teşhisini koyduktan sonra onu kendi kılinlğine kaldırarak ameliyat etti. Ameliyat bittikten sonra Cona, Karısının büyük bir tehlike atlattığını söyledi. Fakat ertesi gün Lulzln vaziyeti fenalaştı. Doktor Keitz. İki defa kan serumu yapmasına rağmen gene kadın zayıflıyordu.
Bir aralık genç zadın, doktora dönerek:
— Doktor, oen yaşayamıya-cagım. Fakat zararı yok. Cu-nun bana ihtiyacı yok. sözlerini kekeledi.
— Niçin böyle konuşuyorsunuz Luiz? Kocanızın size ihtiyacı mı yok?
Genç kadın, oaşını salladı ve cevap vermeksizin gözlerini kapadı.
Bunun üzerine doktor, arkadaşı Conu buldu ve:
— Karın ‘yite.şmek istemiyor, dedi.
Con:
— Doktor. Luizi behemehal kurtarmalısınız, serum yerine niçin ona benim kanımdan vermiyorsunuz, diye soıdu.
— Lulzl seviyor musun Con?
— Sevmesevdim, onunla evlenin ezdim
— Bunu ona niç söyledniz mi?
— Ona verebileceğimi ver-
Genç kadın, cevap makamında kocasının elini sıktı :
— Con. seni seviyorum, çok seviyorum, sözlerini mırıldandı
— Luiz. lyl olmalımın. Sanı İhtiyacım var. Seni seviyorum, karıcığım.
Genç kadın, heyecandan titreyerek cevap verdi:
— Fakat sevdiğini bana hiç bir zaman söylemedin ki Con! Beni sevdiğini söyle, bir daha söyle!
— Luiz, dünyada her şeyden fazla seni seviyorum. Sana şiddetle İhtiyacım var. Yemin ederim kİ seni lyl edeceğim.
Doktor, kollarından İğneleri çekip çıkardı. Kan verme ame-liyesi bitmişti. Doktor genç kadının nabzına baktı, şimdi kuvvetle ve İntizamla çarpıyordu.
Con başını çevirerek sordu:
— Şimdi nasılsın Lulzclğlm.
Fakat, genç kadın, ağladığı İçin cevap veremiyordu.
Doktor söze karıştı
— Senin sayende karın kurtuldu Con! dedikten sonra odadan dışarı çıktı.
Az bir müddet sonra odaya döndüğü zaman Conu. Lulzl iki elinden tutarak kendisine tatlı sözler fısıldarken gördü. Bir hafta sonra genç kadın kılinlk-ten çıkarak evine döndü:
Doktor yalnız kalınca, hastabakıcıya döndü:
— Vaziyeti çok feciydi. Fakat kurtulacağım umuyordum.
| — Kendilerine hakikati söy-
leyecek misiniz doktor?
— Ne lüzum var Mucize oldu ya. Bu. bize kâfidir. Conun kanı.
(Baş taraf» beşinci sabifede) larda da sokaklardaki başı boş kedileri toplayarak onları doyurduğundan ve hepsine yatacak yerler temin ettiğinden bahsetti...
Gelelim, tlyas’ın tstanbuldakl meşguliyetine-.,
— Burada ne yapıyorsun ihtiyar? dedim.
Beni Bayezit kütüphanesine İlâve edilmek üzere tamir edilen İmaret binasına götürerek meydanda duran büyük bir güvercin kafesi gösterdi ve cebinden çıkardığı bir paslı anahtarla kapısını açtı,,, tçlrde +0-50 kadar kanadı yaralı, bacağı kırık ve hasta güvercin var...
— İşte! dedi. Bunlara bakıyorum ... Tedavi ettiklerimi uçuşan arkadaşları araşma katmak en büyük zevkim...
— Herhalde bu meşgale sizi kundura tamirciliği işinizden al ı koyar. . .
— Allah o işim İçin de. kuşlara bakmam için de vakit veriyor,
— Ya nakit?
— tyi kaiblilerln ve doğruların yardımcısı Allahtır Şu işimden hem kendi karnımı, hem de güvercinleri pekâlâ doyuruyorum Bu kadarla kalsa yine iyi... Bir çoklart evlere zarar veren kedileri de buraya getirirler ve bana bırakırlar...
— O halde bir sürü de kediniz var?
— Eh, şöyle böyle 6C - 70 kadar da kedim var Fakat onlar, güvercinlerin de Lşlne yarıyor. Kafese musallat olan fareleri tutup tutup boğuyorlar, Kafesi, farelerin hücumundan ancak bu kedilerle koruyabiliyorum.
tlyas Tekin'in anlattığına göre bu büyük kafes, vaktiyle güvercin hastanesi olarak yapılmış ve Bayezit camisi içine konmuş... Hattâ 40 sene evvel bu güvercin hastanesi için, cami vakfından olmak üzere Evkaftan ayda 3 lira alınırmış. Birinci umumi harbde bu vakıf para kesilmiş, güvercin hastanesi de cami İçinden çtkarılacak kar şısındaki imaret avlusuna konmuş. Fakat şimdi imaretin o bö lümü kütüphaneye ilâve edilmek üzer® tâtnlr edildiğinden güvercinliğin çıkarılması icap e diyor. Bayezit umumi kütüpa-nesl müdürlüğünden 5 Mayıs 1940 tarihinde himayel hayvanat cemiyetine bir tezkere yazılarak güvercinliği almaları bildirilmiş ise de henüz bir cevap verilmemiş.
Diğer taraftan oen de Evkafa sordum. Baş müdür Evkafın da bu güvercinliğe sahip çıkamıya-cağı mütalâasında bulundu...
Bu neticeden haberdar olan tlyas:
— Kimseden beş para yardım istemeden güvercinliği muhafaza ettim ve binlerce yaralı, yuvadan atılmış, hasta güvercinlere baktım, onları uçurdum.
Demekte ve en zevkli meşgalesi günün birinde elinden gi decek diye üzülmektedir.
Cemaleddin BİLDİK
î»t. Lv. Amirliği ilânları
Aklın varsa hiç durma, evlen!
BLz yanına yaklaşırken öfkeli bakışlarla diş gıcırdattı. Sorduk:
— Çok hiddetli görünüyorsun. haksızlığa uğradın galiba.
— Haksızlığı filân bırak simdi, efendi kardeşim. Kaç papelin çitti, diye sorsana bana-
— Paranı mı çaldırdın?
Gülümsedi:
.— Çocuk musun be yahu? Öyle mandepsiye basacak göz var mı bizde?
— Paraların ne oldu ya?
— Ne olacak, hepsini ez-
dik. Tamamı tamamına sekiz yüz elli papel. Vay dinine yandığımın işi vayt Nasıl da getti paralar? Ne zorluklarla tedarik etmiştim ben onları. İki sene evvel kocakarı öbür dünyayı boylayınca yatağını, yorganını, sandığında sepetinde ne varsa hepsini sattım, ondan sonra kendim de dişimden * ğımdan üçer beştr ayırarak tamam nede biriktirdim raları. Niyetim, ona söyle bir mekti. Şu dârı dünyada dikili bir ağacım yok Günün birinde hastalanıp „„ B„„
dussem bir yudum su vere-içgj^ kaldık benim gündelik cek kimsem de vok Bul bir tazancuna Sen misJn mas-avrat bulup nlkahlıyayım rafl azaltan? Birdenbire ka-da evimin barkımın yolunu, nn,n nevri döndü huvu.su-bıieyım dıvordum Bekârlık aeftİ5li akşam sabah sultanlıktır, demişler ya, ı- zume £üiüp boynuma atılan nanma sakın bey kardeşim.1 esk5 Katinayı kovdunsa bul □'ilnurpHır n»v Iriıl-ıı v , I . ■
Karıda surat bir karış, dil iki karış. »Vay, şunu dedim. almadın: bunu istedim, getirmedin!- Vay geçmişi tenekeli kah be vayt Gidişatı güne kötüleşiyor, iş işten geçer. Baksana şu Sepetliyeyim diye bir kaç halime. Kodeslerde çürüye-! defa niyetlendim, ona da cek adam mıydım ben? Kim gönlüm razı olmadı. Derken bilir ne kadar ceza giyece-1 efendim, en sonunda kan ğim? Her ne ise, ceza bir şey bizl sepetlemez mi! Dün ak-değil, nasıl olsa günümü $am eve gittim. kapıyı aç-doldurup çıkarım Amma ve «Senin gibi meteliksiz
lâkın, paralara yüreğim sız- herifle oturamaın ben. Havlıyor, bev abi. Sekiz yüz elli çek arabanı diyerek pen papel gider de canı yanmaz mı insanın?
— Nereye gitti paraların?
Kelepçeli bileklerini kaldırdı. sağ avucunu açıp içine üfledi:
— Nah, işte böylece havaya gitti paralar.
— Evlenemedin demek?
radın hayrı dokunmaz na.
— Pek iyi, anlat bakalım, ne oldu?
— Sonrası çapan oğlu çıktı, bey abi. Avrada kuşum konunca fikrimi değiştirdim. kendi kendime: «ulan. Seksek Mustafa, senin karnında bu kuruntular varken daha kırk sene dursan avrat beğenip evlenemezsin. $u hatun ayağına kadar gel mişken kısmeti tepme-Bununla bir zaman otur da rahatına bak. Elbet bir gün kısmetin açılır, rükâhUyacak bir avrat da bulursun » dedim. Uzatmıyahm efendim, bir ev tuttum, karıyı oraya attım, başladık beraber oturmağa. Hoşça vakit geçiriyorduk ha. Evi dayadım, döşedim, karıyı giydirip kuşattım, kendim de üşüme başıma yapıp yakıştırdım. Benim kazandığım para masrafımıza yetişmiyor, evlenmek için biriktirdiğim paradan da üçer Deşer tırtıklayıp üzerine ekliyordum. Uzun sözün kısası, bu minval üzere kan ile beraber sekiz ay oturduk. Hazıra dağlar bi-ı le dayanmaz, bey abi. Üçer _ ı beser derken bizim hazırda-yatâga ( para!ar bir gün suyunu
tırna- mj kuruş Jj‘
Palavradır ou lâflaı. Kocakarı mortladıktan sonra bekârlığın ne demek olduğunu anladım ben. Aklın varsa hiç durma, hemen evlen. Yoksa benim gibi olursun, başını tastan taşa vurursun amma
karısınınkine uymuyordu Kocasından Luize kan ver şeydim onu öldürecektim. Conun kanını bir cam tüp içine alilken. Luize yine kan serumu yaptım, tklsi de bunun tartana varamadılar. Genç kadın yaşamak İçin kocasının şefkat ve muhabbetine muhtaçtı. Kocasının aşk ve nü-vazişl genç kadını kurtardı.
Çeviren: A. HİLÂLİ
insa-
. cereden azarladı beni İşte 'bu lâf öfkeme dokundu, bey abi. Şöyle bir düşündüm, sekiz yüz elli papel de gözümün önüne gelince aklım zıvanadan çıktı. Meyhaneye gittim, altı duble çektikten sonra evin kapısına dayandım. İki omuz cakınca kapı
— Sorma orasını, bey kar açıldı. Karı beni göğtisliye-deşim. Evleneyim derken1 rek dışarıya atmak istiyor, torpile çarptık. Kısmetime «Ulan, bu evi ben donattım, bir sürü avratlar çıktı_ am- senin iliklerinde de benim ma hiç hırının makadlrıni' bilmedim. Armudun sapı pı var, üzümün çöpü var der ken talih küstü, başıma püs küllü bir belâ musallat etti
Derin derin göğüs geçirdi, titrek sesle devam etti:
— Kan fena değildi hani.
Eli ayağı düzgün, kaşı gözü verinde bir vosma. Civelek1 mivelek görünce gönlüm kay di valla billâ.
— Nikâhlanmadın nu? |
— Yook, onu yapamam, bey kardeşim. Benim nikâ-| hıma girecek kan. yüzü gözü kapalı bir ev tavuğu olmalı. Kaldırımdan gelen av-
ekmeğım var. Sen kim oluyorsun da beni kendi evimden kovuyorsun? Çekil baka hm karşımdan!» dedim, nasihat verdim, meram anlata madım. Ağzını bozdu, küfür etmeğe başladı. Ondan sonra tutma beni. Katibenin suratına iki şamar çaktıktan sonra omuz başına da iki sustalı attım.
Mahkeme açıldı, kelepçesi çıkarılırken gene ciddî bir eda ile nasihatini tekrarladı:
— Aklın varsa hic durma, evlen, bey kardeşim.
Ce. Re
GİZLİ POLİS
(INGİLİZ CASUSU ASHENDEN)
Yazan: Somerset Maughatn Tercüme eden: Vâ - Nû
Ask ve macera romanı
. Tefrite» NO- - -
«Talebi, müspet netice verdi. Ana baba razı oldular: fakat
izdivaç sonbahara terkedildi. Çünkü müstakbel kayın pederim Güney Amerikada diplomatik, işi vardı: karısını ve kızını da beraber götürmek istemişti. Bütün bir yaz İn-
Kadının macera bitti diye pek aldırış etmiyeceğiııi acı acı düşünüyordu. Üç hafta geçmeden onu unutacaktı şüphesiz... ■
«Hem, başka bir mesele daha vardı. Sosyetede yüksek mevki sahibi insanlardan birinin biricik kızı ona gönül vermişti Alix*le bu kız arasında ne müthiş bir zıddiyet Sat kan bir İngiliz tipi güzelliğini tasavvur edin. Uzun boylu, sarışın, mavi gözlü, kamelya tenli. Ma-urier'nin bir tablosuna benziyor. Zekâsı, kültürü, diplomat muhitlerinde alışkanlığı, hülâsa. Brovn'un maddi ve mânevi cihanını ilgilendiren hiçbir mev aıa karşı yabancı değildi.
«Her alâmet gösteriyordu ki, eğer Brawn talip olsa kızı vereceklerdi.
gilterede bulunmayacaklarmış. Brown, Lizbon'a tâyin edildi-
«Delikanlının muhteris bir ta ğindea vakit kaybetmeksizin biatte olduğunu size söylemiştim * gitmek üzere hazırlandı.
İngllterenln birinci sınıf ailelerinden birine İntisap etmek, önündeki bütün müşkülâtı ortadan kaldıracaktı Hayatta insanın karşısına talihin böyiesi iki defa çıkmaz. Hem sonra, evlendiği takdirde mânâsız macera nihayet bulacaktı. Aman Allahım, o muhitten artık kurtulsa, ne iyi olacak, zira katiyen kendisine yaraşmıyor... «Neşeli yüzlyle içeri girdikçe, bu kıza bakıp İnsanın göğsü nasıl İftihar ve tehassüsle kabarmaz? Gerçi Brown şimdilik henüz genç kızı sevmiyordu ama. pek lâtif, zarif buluyordu, Albc’i ve o cambaz kızın muhitinde geçen havsalaya sığmaz hayatı behemehal unutmağı samimiyetle istiyordu.
«Nişanlısını vapura kadar uğurladı. Bu vaziyet karşısında, Nazır, Brovn’un selefi olan memuru, İşinin başında üç ay daha alıkoymağa kara verdi. Böyle bir değişiklik, bizim arkadaşa beklemediği üç aylık bir tatil vermiş oldu. Bu boş zamanından nasıl faydalanacağım düşündüğü sırada. Aliz'-ten mektup aldı. Fransa ya dönmek üzereymiş. Yapacağı turnenin programını bildiriyordu.
«— Bir İki gün sonra buluşabilirsek dünyanın anasını satarız!» diyordu.
«Delioe ve âdeta mücrimane bir fikir, Brovm'un benliğini sardı. Eğer kadın onu görmek için sonsuz bir iştiyak ve ihti-
ras gösterseydi, Brov/n. belki de buluşma teklifini reddederdi; lâkin, davetnamedeki lâka yit edaya mukuvemet gösteremedi. Buluşmak arzusunun kalbinde yanıp tutuştuğunu duydu. Cambaz kadın âdi mahlûkmuş, onun için, bu, vaziyet Fransız kadınını, etiyle, kemiğiyle seviyordu; ve işte bu, sonuncu fırsattı. Az sonra evlenecekti.
«Marsilyaya gitti; Tunus vapuru gelince, metresini rıhtımda karşıladı. Evleneceğini derhal bildirdi. Üç ayı kendisine hasretmesini teklif etti. Cambaz kız. angajmanlarını bozmak fikrine yanaşmadı. Meslek arkadaşlarına kalleşlik etmesi nasıl olurmuş? Dostum, kadının zarar ziyanını ödemek teklifinde de bulundu. Fakat gene red cevabı. Yerine adam bulurlarmış, mesleği berbat olurmuş. Namuslu olan, sijz verince tutarmış; onun da me-nııger'ierlne ve halka karşı vazifeleri varmış. Bu kötü turne yüzünden ekilmek fikri, Brown*un çok fenasına gitti,
«Albc:
«—■ Peki, üç ay sonra encamım ne olacak — diye sordu,
Yok efendim olamaz.
«Bu sefer, delikanlı, her defadan ziyade aga yakalandığını anladı.
«Aklına takılıp duruyor: Turneye çıkan heyetle beraber, o da niçin seyahat etmesin? Eğer bu seyahate razı olursa, kadın da memnun kalır. Çok eğlenirlermiş, Sonra da ayrılıp nlşan-lısiyle evlenmekten onu hic kimse menedecek değilmiş.
«şimdi, cambaz kızın yanına kadar gelmişken, ondan büsbütün ayrılmak fenasına gider olmuştu. Kadının şartlarına razı oldu.
(AJix diyor ki:
(— Ha, bak. kuzum, öyle rezalet çıkarılmasına talan tahammülüm yoktur. Ben mesleğimin İktizası olan her şeyi yaparım. Eğer nazlı, edalı bir hal alırsam, menager'ierln gözünden düşeceğimi hesaplamak mecburiyetindeyim. Tiyatroların ihtiyar müdavimlerine dirsek çevirirsem, kumpanyamızda İtibardan düşer. Eğer şunun bunun arzusu benim üstümde toplanırsa, beni rahat bırakacaksın ha . Anlaşmamız ona gürel.,. Hoş böyle dalgalar da
Kapalı zarfla 6 M. uzunluğunda dip çevre 50 Sm. öç çevre +0 Sm. olmak üzere 1250 adet Kavak telefon direği yerlerine tealim edilmek şartLle 28/9/949 günü saat 11 de Van Ar Sa. AL Ko. da İbatesi yapılacaktır Tutarı 20.000 liri olup teminatı 1500 liradır. Taliplerin kanuni vesikalarlie teklif mektuplarını İhale saatinden olr vaat evveline kadar komisyona vermeleri. («403 - 13200ı

252 ton sığır eti kapalı zarda 20/eyiûl/HO günü saat 16 da İzmit As. Sa. Al. Ko da İhalesi yapılacaktır. Tutan 352.800 lir* olup tcnknatı 17.062 liradır. 65 ve 187 tonluk partilere bölünerek ihale edilir Taliplerin kanuni veslkalartle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. (3433 • 13144*

55 ton sığır eti kapalı zarfla ll/eklm/M0 günü saat 15 de Muç As. Sa Al. Ko Bşk da ihalesi yapılacaktır. Tutarı 63,250 lira olup teminatı 4+12 Ura 50 kuruştur. Taliplerin kanuni ve-sikalariyle teklif mektuplarını ihale satalnden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. 35+1 - 13506
W
9+9 yılı sonuna kadar müteahhit nam ve nesaoına açık eksiltme ile ekmek nakli işi 11 Ekim 949 günü saat 15 de Rami Topçular AaSa.Al Ko.aa İhalesi yapılacaktır. Tutarı 3200 lira olup teminatı 480 liradır Taliplerin belli /akitte komisyona müracaatlan. (3607-13758*

1» Keşif bedeli 1940 lira olan Beyazıt sıhhiye gedikli okula binasının elektrik tesisatı onarımı işi 26/Eylûl/tMâ günü saat 11.30 da harbiye Lv Amirliği sat. Al. komisyonunda pazarlıkla ihale edilecektir.
21 Kesin teminatı 291 Ura olup keşif ve şartnamesi komisyonda görülür. 3683-13996
¥
Aşağıda cins ve miktarı yazılımevadın pazarlıkla eksiltmeleri 28/9/949 günü hizalarında yazılı saatlerde H&dımköy 79 No. lu As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatlan.
Cinsi Miktarı Tutan Teminatı Iha l
KUo Lira Lira Saat
Tel batyali kuruot 26.000 3750 562,5 9,30
Sığı reti 10.000 14500 2175 10
Koyun eti 700 1540 23! İ0.30 3685-3687-1+047
Created by free version of 2PDF
Devlet Crman İşletmesi Adapazarı Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Karadere bölgesinin Çaka Ilık IsttfyerLn-de mevcut 713 adede denk 79.7 36 metreküp kayın dolap keres tesl bir parti halinde açık attırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 11-10-949 salı gûnit saat 15 de Hendek bölge şefliği binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpü (112 ı lira olup % 7.5 teminatı *.669 > lira (80) kuruştur.
3 — Buna alt şartname ile ebat listesi Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara. İstanbul. İzmit işletme müdürlüğünde. Hendek. Adapazarı merkez bölge şefliğinde ve İşletme müdürlüğünde görülebilir,
4 _ isteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsb itelerde
birlikte komisyona müracaatları ilân olunur 13874
Darüşşafaka Lisesi Müdürlüğünden
Her yıl odluğu gibi bu yıl da hayırsever zevatın okulumuz adına kurban hediye etmekte oldukları görülmektedir. Bunların cemiyeti tedrisiyei İslâmiye bürosuna değil, doğruca okulumuza gönderilmesi rica olunur. 14057
İstanbul Askerlik Dairesinden
1 — 929 doğumlu ve bunlarla işleme tâbi daha yaşlı doğumlu Erlerle çeşitli kanuni sebeplerle şimdiye kadar şevkleri geciktirilmiş olan 928 ve d3ha yaşlı doğum u erler ve kardeşleri askerde olmasından şevkleri geri bırakılmış *ken kardeşleri nin terhis edilmiş veya terhis mahiyetinde izinli bırakılmış r* masından şevkleri icap eden muhtelif doğumlu erler muvazzaf lık hizmetlerini yapmak üzere askere yollanacaklardır
2 — Deniz erleri için toplanma günü 12 Ekim 949 çarşamba ve diğer sınıflara mensup erlerin toplanma «ünü de 14 itkim 949 CUMA günü saat 9 dur Belirli günde gelmlyenler has kında kanuni kovuşturma yapılacaktır.
3 — Muhtelif doğumlu yoklama kaçağı ve bakayalardan 30 Kasım 949 gününe kadar şubelere müracaat edenler 929 do
ğumluların tertibatına yollanacaktır.
4 — 929 doğumlu ve bu doğumlularla işleme tâbL sakat erler silâh altına ainuınyacaktır
5 - İlgililerin bilgi edinilmeleri, ve kayıtlı bulundukları As
şubelerine vaktinde gelmeleri yayınlanır. 3695 - 14056
pek sık olmaz a... Hem ne zararı var. değil mi? Her menfaatten önce iş menfaati gelir Sen benim sevdalı âşıkım olursun, vesselam!
«Brown, bayılma raddelerine geliyordu. Kadınsa, ona. garip bir hayvanı tetkik eder gibi baktı.
«— İşte şartlarım budur. — dedi. — Ya kabul yahutt da reddedersin...
«Delikanlı kabul etti.»
İngiliz sefiri, koltuğuna yaslandı. Ashenden de. ev sahibi acaba ayılmalar, bayılmalar geçiriyor mu diye düşündü. Eğer alnının damarları ip gibi kabarmasaydı. muharrir, muhatabım cesetleşmiş sayacaktı. Ashenden, şu hikâye bilse diye sabırsızlanıyordu- tnsan- bir macerayı nasıl olur da bu derece uzatır? Şöyle haykırmamak için nefsini zor zaptedl-yordu:
c— Elverir! Elverir! Daha fazla bir şeyler anlatmağa kalkışma. Yoksa pişman olursun.
«Lâkin sefir, her türlü hicap hassasını kaybctmışU Devam etu:
«— Üç ay müddetle, bir eyaletten öbür eyalete göçtüler, durdular. Üçüncü sınıf otellerin kötü bakımlı odalarından birinde beraber yatıyorlar, kalkıyorlardı. Aliz. rabıtalı otellerde oturmak teklifini reddetmişti; çünkü üstü başı ona göre değUmlş; hem de kendi âdetlerinden ayrılırsa fena o-Jurmuş. Böyle alışmış, böyle gidecekmiş. Arkadaşlarının muhitinden ayrılmak da işine gelmezmiş.
Brown'u kahve teraslarında saatlerce ve saatlerce bekletiyordu.
«Re petisy onlar sırasonda daş muamelesi ediyordu Küçük ismiyle ona hitap ediyorlar; kaba şakalar yapıp, itiyorlar, sümüyorlar. muştalıyorlardı.
«Repentsyonlar sırasında Brown .onların işlerini görüyordu. Menager'ierln gözlerinde İstihfaf ve bıkkınlık okuyor, makinistlerin lâubaliliklerine katlanıyordu. Üçüncü mevkide seyahat ediliyordu. İngiliz diplomatı, caubazlarnı eşyasının nakline yarduıı ediyordu.
(Arkası vali
25 Evh'ıl
S. . • •
UDU, azalan jöneler üzülmesinler.
FENNİ SÜNNETÇİ
EMİN FİDAN ve oğlu LOKMAN FİDAN
Ederinde Sünnet yapılara» mümkün olmı, anlarla lapadan Belenler, ferma it naat japılmau icap eden küçük bebeklerin re yap büyük olanların temel amelyetl kübinolerlmızda te yahut huıuıi haıfahonelerde yapılır
»EŞllCTAŞ Emnly.t'&ır.d J. MAÇKA Palaı karjıa Zek,
P0)a Ap. No 1
T«l. B41»5 fal. 81173
_ TUTUM BANKASIT. A.O,-
19 Eylül 1949 tarihinde İzmir ENTERNASYONAL Fuarında ve İzmir İd Noterinin huzuriyle yapılan tasarruf hesaplan müşterilerine İsabet eden ikramiyeler :
3000 Lira kazanan: Nuri Kuzu
100,— Lira kazananlar :— Stepan Mika — İzzettin Sagon — Tekel tekaüt sandığı — Abdullah Azer — Tekel Tardım Derneği — Nebiye GOnşiray — Mehmet Ali Selgur — Tekel İstanbul Bira Fabrikası İşçi Koruma Sandığı — Tekel Samsun Tütün Fabrikası işçi Koruma Sandığı.
50.— Lira Kazananlar : Tekel Malzeme alım şubesi işçi K. Sand Tekel Cibali kutu Fabr. işçi E- Sand. — Tekel tekaüt sandığı — Anastasiyos Mavrofridis — Abdullah A zer — Arif Göksu — Tekel Yardım Demeği — Halil Çobanoğlu Sıtkı Yon er — Abdur-rahman özdikmen — Bedrettin Türk oğlu — Tekel İzmir Tütün Fabr. İşçi K. Sand. — Beyhan NU — Rifat Tatarağası — Feridun Pekcan — Kenan A-san — Fevri Kaplan — İzmir Şubemizden 2 müşteri. ____
™■ Numaralar cetveli Gişelerimizde asılı dır.
Dranaj inşaat işi Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünden
1 — İstanbul - Ümraniye Emetâr binan dranaj inşaata İşi vahidi Hat esası özerinden kapalı zarf mrartyte eksUtzneye konulmuştur.
3 _ Bu Lş İçin 29683.44 Un bedel tahmin edilmiştir. Geçerli inancası 22M36 Uradır.
3 - İhalesi, Ankarada Anafartatar Caddesi Konya sokak Tarko Handa Genel Müdürlüğünün! Mtra atma komisyonu o-duında 30.0.1949 tarihine mûsaufll etmu gttaOı saat 11.00 de yapılacakta.
4 — Daha faşta izahat ve param şartnamo almak ürüyenlerin Ankarada ayni binada genel miMGrlÛğilnı&z idari işler müdürlüğüne ve latanbulda Harbİyede İstanbul Radyosu müdürlüğüne müracaatları ve taMplerin yukarda ttytn edilen gün ve saatten bir saat evveline kadar şartnamede gösterilen belgelerini de koyacakları tekSf mektuptarma ait kapah zarflarını komisyon başkanlığına. makbul mgirahNInde rormeteri JJÂn o-
Tezgâh alınacak
Zirai Kombinalar Dairesi Reisliğinden
Beşiktaş Kadostra Müdürlüğünden
Kadastrosu yapılmakta otan TûrkaH mahallesinin kadastro-Jnn taraatarmdan 313 ada 21 ve B parsel malikinin talebi teşrine 3018 sayılı kadastro kanununun 36. ve 43 inci madde-tari gereğince münferiden askıya alınmış ve hazırlanan saka cetvelleri TÜrfcall mahallesi muhtarlığı 11e Beşiktaş Akaretler Bpor caddesi 64 numaralı binanın tUt katındaki dairemiz koridoruna asılmıştır.
Kadastro evrakı ile paftası dairemizde alâkalıların tetkikine hazırdır 2613 sayın kanun hükümlerine tvefikan İlan olunur.
14030
AKŞAM
Türkiye umumî acentesi:
TEKTAŞ
TEKWİK VASITALAR TİCARET T A.?.
İstiklâl caddesi No. 103 BEYOĞLU-İSTANBUL
Telefon t 4 1 Û 6 9 Telgraf : VASITALAR
Devlet Denizyolları ve Limanlan işletme Genel Müdürlüğü İlânları İLÂM
İdarenin Marakaz vapuru 27/Eylül/1949 salı günü sabahı •sat 7.00 de Galata rıhtımından hareketle Bandırmaya gidecek ve dönüşte Teördağmdan yolcu alarak ayni gün akşamı saat 20.00 de Tekirdaffından hareketle Istan bul a dönecektir. Bandırmadan Tekirdağına amele nakil İçin yapılan bu husus! sefer münasebetiyle gidişte Istan buldan Bandırmaya ve dönüşte Tekir dağından İs tan bula yolcu kabul edilecektir. Sayın yolcuların bu sefer İçin biletlerini almak üzere acentaya müracaatları rica olunur.
*
Bayram münasebetiyle Karadeniz youlna gidecek yüklerin çokluğu hasebiyle Gûneysu vapurunun bir gün rötarla 26/Eylûl pazartesi sabahı saat 3.00 de kaldırılmasına zaruret hâsıl olmuştur. Sayın yolculara ilân olunur. 14008
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Çay alınacak
Tekel Genel Müdürlüğünden
Ton Kalitesi Menşei Pazarlık tarihleri günleri
M Darjeeilng
35 Flowery Orange Pekoe \aind 24.10.1949 pazartesi
110 Orange Pekoe /
Lİ8 Orange Pekoe Solan 27.10.1949 Perşembe
140 Orange Pekoe Çin, Cava veya
S um at ra 31.10.949 pazartesi
İLÂN
İstanbul Emniyet Sandığındaki 18995 numaralı hesaba ait cüzdanı zayi ettim. Yenisi alındığından eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur.
Adres; Nişanla? Meşrutiyet] caddesi No. 49 da Süleyman kızı Fatma Kunduroğlu
1 — Pazarlıkla alınacak olan çayların miktar, kalite ve menşeleri yukarıda gösterilmiştir. Bu işe ait şartname her gün Genel müdürlüğümüzde, Ankara ve İzmir başmüdürlüklerimizden alınabilir.
3 — istekliler, şartname dairesinde hazırlamış oldukları teklif mektuplarını, her menşe İçin yukarıda yazılı pazarlık günlerinde, saat 16 de Kabataşta Genel miidürlü&ümüz bina-undaki Tekel maddeleri alım komisyonuna vermeleri lâzımdır.
3 — Evvelce verilmiş olan numunelerin şartname gerefiln re yenilenmeleri İcap eder. 13865

Levazım Aılm Komisyonundan :
1 — Samsun Tülün fabrikasının kalorifer kazanlarının yenilenmesi işi kapak zarfla eksiltmeye konulmuştur
2 — Muhammen bedel 70910 lira olup geçici teminatı 4795.50 liradır.
3 — Eksiltme 17.10.1949 pazartesi günü saat 11 de genel-mödüriüğümüz levazım alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartnameler her gün levazım ve evrak şubemizde ay-rtca Ankara, İzmir ve Samsun başmüdürlüklerimizde görüle-Mttr.
5 — Taliplerin Pazarlığa girebilmeleri için 50.000 liralık ye terlik belgelerini pazarlık gününden 3 gün evveline kadar inşaat şubesinden almaları şarttır.
8 — İsteklilerin mühürlü Fiat tekili mektuplarını kanuni vesikalarla Güvenme parası makbuzu veya oanka teminat mek toplarını İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon reisliğine mak buz mukabilinde vermeleri Hân olunur.
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez. 13787
ZAYİ — 1940 yılında Kabataş Erkek Lisesinin dokuzuncu sınıfından aldığım belgemi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1163 No. lu Macit Durmaz
ZAYİ — Marmara bölgesi deniz İşleri müdürlüğünden almış olduğum 1837 sicil ve 6-2/2256 sayılı kıyı kaptanlığı ehliyetim Yalova deresinde balan 15 sayılı cer motöründe zayi olduğundan yenisini alacağım, eskisinin hükmü yoktur
Denizyolları Liman İşletmesi kaptanlarından Haydar Kılavuz
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığından
949/45
1 — Kadıköy Kaptan paşa Nazif bey sokak No. 67 de mukim İken 13.6.940 tarihinde vefat eden ve terekesine yargıçlıftı-ğrmızca ei konulan Emine İkbal Okşamaz'ın mirasçısı mevcut ise sfatlarını gösteren belgelerle İlân tarihinden itibaren üç ay zarfında,
3 — ölüden alacaklı ve borçlu olanlar varsa bunlar da alacak re borçlarını kaydettirmek üzere yine ilin tarihinden itibaren Mr ay zarfında yargıçlığımıza müracaatları.
3 — Müddetinde alacağını kaydettlrmlyenlerln haklarında Medeni Kanunun 5W uncu maddesi hükmünün tatbik olunacağı yayınlanır. 14028
Sahlfe 1
EN AĞIR YÜK KAMYONLARI İÇİN
I
™ Kürkçü "■ APOSTOL
Pat d'Astragan mütehassısı.
Pat d’aslragan Mantoları, satılır ve tamir yapılır. Beyoğlu, İstiklal cad. Pi-remecl sok. No. 25/2 Atılla Ap. Santa Marta kilisesi karşısındaki sokak.
ZİNAM BANKASI
nın
Vâdetiz tasarruf hesabt sahipleri için hazırladtği
CUMHURİYET IDİMIYESI 100.000 lira ikramiyeler 5 büyük İl Merkezinde ANKARA - ISTANBUt IMİR - ADANA ERZlIRUm’da 28 Ekim 1949 da çekilecektir Her merkeze ayrılmış olan ikramiye tutarı 20.000 lira
Her Merkezde büyük ikramiye
10.000 lira Bundan baş«a 5 tane 1.000 Liralık S „ 500 „
1O .. 250 .,
ikramiye vardır.
İkramiyelerden faydalanmak isteyenlerin Bankamızda 1O Ekim 1949 da 150 liralık bir hesabı bulunması ve bunu çekiliş tarihîne kadar muhafaza etmesi şarttır.
Bütün Şube ve Ajanslarımızdaki Vadesiz Tasarruf Hesabı sahipleri muhakkak yukarıda 5 Merkezden birine girmiş olacaktır.
TALİHLİLER
Arasına katılmak isterseniz mevcut hesabınızı 15b liraya çıkarmakta veya 150 liralık bir hesap açtırmakta acele ediniz.
Tamamlayıcı tafsilâtı bütün Şubelerimizden alabilirsiniz.
■ Dr. HAYDAR İSMAİL
GASPhALI
Dahiliye mütehassısı
Elektrokardyografi, Beyoğlu İstiklâl cad. Mısır aparlı-
man karşısı Olivo Pasaj 15/2. Kabul 15 ten 19 a
kadar. Tel: 41881
Created by free version of 2PDF
E AT MERAKLILARINA n
ıf Arap Seklavl Kısrağı Pedlgrill, 94ü doğumlu. 18 aylık I k tayile aeele satılacak. Fatih Malta durağı, Hocauveyz 9 ailesi Babnaibl sokak No. 31. Kami! Güney’e. Tel: 81937 |
Maliye Bakanlığından:
1 — 35 lira maaşlı Hesap Dananı Muavinliği lç(₺ 7/11,1949 pazartesi günü müsabaka imtihanı yapıl acaktır.
Aranan şartlar şunlardır:
a) Memurin Kanununun 4 üncü maddesinde yazılı evsafı hai2 olmak,
b) 1949 yılı Ocak ayının başında 35 yaşını doldurmamış bulunmak,
e) Siyasal Bilgiler Okulunu. Hukuk ve İktisat Fakültelerinden birini, Yüksek İktisat ve Ticaret Okulunu veya bunlara eşitliği Milli Eğitim Bakanlığınca kabul olunan yabancı bir okulu bitirmiş olmak
d) Yapılacak soruşturma netice sinde Hesap Uzmanlığının gerektirdiği nitelikte bulunduğa anlaşılmak,
e) Yolculuk zahmetlerine katlanmağa sağlık durumları el-verîşlll bulunmak,
H — İmtihana talip olanlar en geç 20 Ekim 1949 akşamına kadar Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığına dilekçe İle müracaat edeceklerdir
Bu dilekçeye şu kâğıtlar bağlanacaktır:
a) Nüfus cüzdanının aslj veya noterlikçe onanmış sureti.
b) Kendi el yazısı He hal tercümesi özeti, açık Lş ve ev adresi,
e) Filî askerliğini yaptığına veya müeccel olduğuna dair resmi belge veya noterlikçe onanmış sureti,
«Bu vesikayı gctırmiyenler İmtihanlara kabul ealllrlerse de. tâyinleri, fiili hizmetlerini tamamladıktan sonra ve kadro müsaadesine göre yapılır.»
d) Okul şahadetnamesi veya tasdiknamesinin aslı veya noterlikçe onanmış sureti,
e) Sağlam ve yolculuğa mütehammil olduğuna dair fotoğraflı resmi rapor
m — Taliplerden aranılan şartlan haiz olan la* yazılı ve sözlü olmak üzere iki İmtihana tabi tutulacaklardır Yazılı İmtihan Ankara’da Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığında ve İstanbul'da Hesap Uzmanlan Bürosunda ve bunda muvaffak olanların sözlü imtihanı Ankara’da Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığında yapılacakta.
TV —Yazılı ve sözlü İmtihanlar aşağıdaki ders gruplarına giren mevzulardan yapılır.
1 — Maliye (Maliye ilmi ve Türkiyede cari başlıca vergi kanun İannm esasları).
2 — Muhasebe (Ticaret muhasebesi, bllAnço ve ticari hesap).
3 — İktisat (Umumi İktisat ve İşletme İktisadı).
4 — Hukuk (Ticaret Hukuku. Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku. İcra ve İflâs Hukuku).
5 — Lisan (İnghizce. Almanca, Fransızca, İtalyanca lisanlarından birinden yazdırılacak bir mevzuun Türkçeye çevrilmesi!.
Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan lisan imtihanına girmek surctile belge almış olanlar ayrıca sonuncu gruptan imtihan edilmezler.
V — imtihan neticesinde Hesap Uzmanı Muavinliğine alınanlar üç sene sonra yapılacak yeterlik imtihanında muvaffak olurlarsa. Hesap Uzmanlığına tâyin edileceklerdir.
VI — Durumları 3656 sayılı teadül Kanununa göre 35 Ura maaş almağa müsatt bulunmayanlara mezkûr kanun hükümleri dairesinde alabilecekleri maaş verilecektir.
VU — İmtihana girebilmek İçin ikinci maddede yazılı belgelerin 20 Ekim 1949 tarihine kadar eksiksiz gönderilmiş olması şarttır.
İmtihana girme şartlarını haiz olanlara yazı ile tenli ğa» yapılır, (120231

AKSAM
Lübnan - Türk millî yüzme müsabakaları Yüzme millî takımımız Beyruta davet edildi. Biri millî dört müsabaka yapacak
Haftanın dedikodusu İl 11 Fal I I
™.„ „,k oi.un - Çıplak ayaklı futbolcular
Milli yüzme takımımız Mısırlılarla yaptığı karşılamada
Sert ve favullü futbol — Müspet iş
Basketbol milli takımımız, geçen mayıs ayında Kahlrede yapılan Avrupa basketbol birinciliklerinde gösterdiği güzel oyunlar ve çıkardığı teknik maçlarla nazarı dikkati celbet inişti. Netekim Dünya basketbol âleminde Türk takımının kredisi 3-10 ekim tarihleri a-rasında Kalyada Napoli şehrin de yapılacak milletlerarası basketbol turnuvasına çağırılmak-hla kendini göstermiştir.
Basktebol milli takımı elemanları iki aydan beri çok sıkı Ve disiplinli bir entreman ya parak hazırlanmışlardır. Türk milli basketbol takımını teşkil eden elemanların hepsi İlse ve bir kısmı da üniversite mezunudur. Hiç bir spor şubesinde eşine raslanmadık kültürlü elemanlardan müteşekkil Türk basketbol milli takımına önümüzdeki cuma günü Ankara vapurlle yapacakları seyahatte başarılar diler, yollan açık ol sun deriz.
Afrikadan, İn giltereye giden çıplak ayaklı Nejeryalı futbol cular. İngiliz takımları Ue yaptıkları bütün maçlarda yenilmişlerdir. NijeryalI oyuncular, gayet İyi koşuyorlarsa da İkinci haftaymın sonlarına doğru nefesleri kesilmektedir.
İngiliz oyuncuları. Afrikalı meslekdaşlannın bu yorgunlu ğundan faydalanarak galibiyet gollerini hep maçın son dakikalarında atmışlardır.
İngiliz halkı, çıplak ayakla oynıyan bu futbolcuları ve o-yaıılannj seyretmek sureliyle yapılan maçlara büyük rağbet göstermişlerdir.
Bu maçlar hakkında gelen malûmata göre bu müstemleke futbolcularının oyunları, ora larında paslaşmaları, yer tutmaları ve şüt çekmeleri fena değilmiş.
Eğer nefesleri fazla olup oyunun sonlarına doğru kesilme-seydüer daha iyi bir netice almaları mümkündü.
1 Grosby namında İngiliz amatör futbol takımı son maçta Afrikalı takımı 5-2 yenmiştir.
Çıplak ayaklı NijeryalI bir futbolcunun akını
Sert ve favullü futbol
Su sporları federasyonunun senelik faaliyet programının yüzme kısmında bu mevsim İçin de bir ecnebi teması bulunduğundan uzun miiddettenberl Lübnan federasyonu ile muhabere cereyan etmekte idi. Memnuniyetle haber aldığımıza göre bu teşebbüs müspet şekilde nllia yetlennılş ve yüzücülerimizin Lübnan milli yüzıqe takım İle karşılaşması tekarrür etmiştir.
Hafta İçinde Beyruttan ge-:n Lübnan federasyonunun bir mümessili Ue federasyonumuz arasında yapılan görüşmelerde her hususta mutabık kaimmiş ve lüzumlu mektuplar imzalanmıştır.
Yüzücüler 2 ekimde vapur veya trenle Beyruta hareket edeceklerdir. Beyrutta 8, 9, 15, İS ekim tarihlerinde müsabakalar yapılacak ve bu müsabakaların birisi mitli olacaktır.
Lübnanlılar 12 erkek, 3 kız yüzücü ve 2 idareci olmak üzere 17 kişi davet etmektedirler Su ekip yüzme ve su topu müsabakalarına katılacaktır.
öğrendiğimize göre kafileye katılacak erkek yüzücülerin kati listesi ve kızların gidip glt-miyeceği 27 eylülde yanılacak olan Barbaros kupası vuzme müsabakalarında bejli olacaktır
Lübnanlılarla yapılacak bu karşılaşmanın çok çelin olacağı tahmin edilmektedir. Çünkü federasyona gelen Lübnan yüzücülerinin dereceleri bizimkilerle müsavi vaziyette bulunmaktadır.
Netice itibariyle kimin kazanacağını şimdiden kestirmek imkân dahilinde değildir. Yalnız Lübnanlı kız yüzücülerin de recelerl bizim kızların derecesinden İyidir.
Su sporları federasyonunun tanzim etliği bir program gereğinde kafileye katılması muhtemel bulunan Adana - İzmir ve İstanbul yüzücüleri kendi bölgelerinde muntazaman ça-lışnıaktadrlar.
Haftanın notları
Türk Futbolu
Gün geçtikçe kalitesini kaybeden futbolümüz, ciddî surette organize edilmeğe muhtaçtır
Halkın eu çok sevdiği ve tut-1 tuğu futbol bizde senelerdenbe-rl bir bucalama ve buhran periyodu geçirmektedir. Bu İşi bir düzene koymak için on yıldır çareler arar dururuz. İşten anlıyanlann tavsiyeleri İki nokta üzerinde birleşmektedir:
1 — Bütün dünyanın kabul ettiği ve benimsediği milli küme maçları usulüne bizim de uymamız.
2 — Memleket futbolunda İstikrarsızlık ve kalite düşüklüğü yaratan gizil profesyonelliğe son vermek.
Beden terbiyesi müdürlüğünün büyük masraflar bahasına İngiltereden davet ettiği mütehassıs da raporunu yazarken bilhassa bu iki nokta üzerinde , lûtınuz ehemmiyetle durmuştur. Bu da bize ispat ediyor ki Türk futbolundaki hastalık, teşhis e-dilmiş ve tedavi çareleri de malûm olmuştur. Şimdi bize düşen vazife hastayı bu ilâçlarla tedavi ederek kurtarmaktır.
Bunu nasıl başaracağız?
İşte çetin mesele ile burada da karşılaşmaklayız. Futbolun mukadderatına hâkim olması icabeden futbol federasyonumuzun bu bahiste hiç sesini duyamıyoruz.
Otoriter bir makam olarak saydığımız federasyonun mevcudiyetini bile hissedemiyoruz, Futbol idaremizde görülen aksaklıkların bir çoğu da bu yüzden doğmaktadır. Bugün maalesef söz ayağa düşmüş vaziyettedir.
Futbol âlemimizin manzarası başsız bir vücut gibidir. Bozuk giden işlere yeni bir istikamet
Yazan: Âdil GİRAY
randıman, onların üzüntülerini arttıran sebepler halinde devam edip gitmektedir.
Bu işte suçu yâlnız kulüp idarecisi ve oyunculara yüklemek İnsafsızlık olur. Kabahat, para ve menfaat karşılığı takımda yeralan futbolcuyu, dünyanın her tarafında yapıldığı gibi, bir nizam ve kontrola sokmakta aciz gösteren teşkilâttadır.
Futbol mevsimi resmen olmamakla beraber hususi şekilde başladı. Fakat başlamasile beraber hâdiseler de kendini göstermekte berdevam. Geçen haf ta Vefa stadında yapılan bir maçta bir takımın aşırı derecede favullü oynamasından dolayı hakem karşılaşmayı bitmeden tatil etmek mecburiye tinde kalmış. Yine başka bir hususi karşılaşmada hakemin sert ve favullii oynamakta ısrar eden oyunculun saha dışı etmek mecburiyetinde kaldığına şahit olduk.
Görülüyor kİ daha lig maçları başlamadan, İşe puvan durumu karışmadan taraflar sert ve favullü oynamakta ısrar edl yorlar. Çerez kabilinden yapılan bu antreman veya hususi karşılaşmalarda tekmeler birbirini takip ederse lig maçlarında vaziyet ne olacak acaba? Doğrusu lig maçları başlama dan gözüm korktu.
166 kilo kaldıran bir zenci
Parısle .Elyseiı - Monmartre Eâ; II'lir. il un ’lure
■ H ıl'.erciler aj-.ında,
/*-
L '*• pılmıştır
t 1,7 »BB MumImİ. «ıar (,(•* da.t.ı ze
Bc~'- *v -»•(»
BgL fll.ı-'flbJ&E' Â O'y i/ 'J-irUiayu urları >ır
aJaka Ue takip edilmiştir. Bir
i y yT r
'*V. EjE ,r h‘,(r 11 b,h ■ :ır:|r>'.>-
Created by free version of 2PDF
atlet.
Avusturya federasyonunun teklifi
Dünya kupası maçları İçin vermek, istikrarlı bir program Avusturya takımı İle iki defa çizmek, hazırlamak gayesiyle karşılaşmamız icap etmektedir.! İngiliz mütehassısnm huzurly-Avustıırya federasyonu bizimle yapılan tek bir toplantıda federasyona yaptığı bir müra- ' alman kararlar cidden ümit kıtaatta iki defa yerine bir kar- ncı ve sudan olmuştur, şılûşma yapmamızı teklif et-' inekte ve bir tek maçın bitaraf nun bu teklife nasıl cevap ver-bir memlekette yapılmasını İleri sürmektedir. Bizim federasyo-diğl henüz malum değildir.
Meşhur Belçikalı atlet Reiff
Dünya rekorları kırarak birdenbire sivrilen Olimpiyat şampiyonlarından Reiff hükümet tarafından altın spor madalyası İle teltif edilmiştir. Belçika-da ilk defa ihdas edilen bu al- 1 tiremezler. Asıl mühimml tın madalyayı kazanmak şerefi kadar (Reiff) e naâip olmuştur.
Bizde; bugün futbolcuya amatördür diyemiyoruz. Çünkü o para mukabilinde maç yapan , bir arkadştır. Onlara profesyo- ' yönel adını da yaraştıramıyoruz. Çünkü kulüplerimiz, teşkl-buna yanaşmıyorlar. 1 işte gafletimiz burada başlıyor.
— Oyuncuları maaşa bağlar- 1 sak vergi vermeğe mecbur kulaca §12.
Diyerek masrafların artacağını ■ ve işin İçinden çıkılamıyacagını 1 anlatmak İstiyoruz.
Gizli profesyonel rejiminin 1 hâkim olduğu yerlerde futbol 1 seviyesi daima düşük kalmağa mahkûmdur.
Bu rejimdeki futbolcuyu ha- 1 kiki bir profesyonel gibi disiplinde tutmak kabil olamaz. Bıı yüzden gizli profesyonelle- 1 rin bir oyunu diğerinden çok farklı olur.
Bir misal: Avusturya takımını Viyanada terleten Türk takımı Atinada İtalyan (C) takımına yenilebilir.
Başka bir misal: Son senelerde sık sık şahidi olduğumuz için hepimiz hatırlarız. Ayrı ayn üç kulübümüze mağlûp olan ecnebi takımları üç takım I oyuncularından kurulmuş muh-' telltl dalma yenerler. çünkü As oyuncularımıza bir menfaat gösterilmediği için muhtelitte oynamağı angarya sayarlar.
Halbuki profesyonel oyuncular bu gibi keyfi hareketlere cesaret edemezler. Sırası gelmişken yine hepmizin bildiği diğer bazı hâdiseleri zikrederek misallerimizi çoğaltabiliriz.
— Hakem bir oyuncunun tecziyesini rapor eder. Bölge, hatırlı kulüp idarecilerinin gönülleri kırılmasın diye oyuncuyu suçsuz göstermek için edinden geleni yapar.
I — Bir kulup oyuncusunu cezalandırır. Aynı oyuncuyu federasyon milli takıma namzet göstermekte tereddüt etmez.
— Hakem ve bölge kararlyle
Müspet iş
Futbol hakem klübü senelik kongresini yaparak eski idare heyetini aynen ipka etmiş. İstanbul futbol hakemleri en doğru hareketi yapmışlar. Geçen senenin Nuri Bosutun başkanlığındaki Sulhi Garan. Se lâmi Akal. Şekip Akduman ve Şamili Duransoydan müteşekkil idare heyeti Türk futbolü-ne en büyük faydayı ve kazancı. yeni futbol talimatnamesini tercüme edip yaymakla temin etti. Müspet iş görenlerin yeni den seçilmek elbette haklarıdır. Ben son zamanlarda eski senelere nazaran daha çok artma emareleri gösteren tekme!! futbolun önüne İstanbul! futbol hakemleri kliibünün alacağı cezri tedbirle geçeceğine kaniim. Bunda da muvaffak ol dııkJarı gün Türk futbolüne ikinci kazancı temin etmiş olacaklardır. Çünkü enerjik çalışanların muvaffak olmak elbette kİ haklarıdır.
Halûk SAN
Bu yarışmalarda Amerikalı zenci atletlerden John Davtı namında yaman bir halterci (Apolionun tekerleği) adı Ll® anılan ve ağırlığı 166 kilo olan, iki demir tekerleği, İki kolla kaldırmıştır. ZencL
iki demir tekerleği kaldırmak İçin dört tecrübede bulunmuş ve sonuncusunda alnından vb yüzünden nohut büyüklüğünde ter taneleri aka aka, seyircilerin şiddetli alkışlan arasında 186 kiloyu kaldırmıştır.
John Davis bu iki demir tekerleği, yerinden kaldırarak başının üzerinde tutarken görülmektedir.
Halk, müsabakalar bittikten sonra bu yeni Herkülü omuzlan üzerinde taşımıştır.
Barbaros kupası
Yüzme yarışları 27 eylülde Lido havuzunda yapılacak
B.T.İst, Bölgesi Müdürlüğünden:
Şişli klübünün tertiplediği üçüncü teşvik müsabakası 2 ekimde yapılacak
■ | Bize öyle geliyor kİ idare başında bulunan arkadaşlar Türk ı futbolunun. geçirmekte olduğu çetin buhranı kavramak bahsinde çok uysal hareket ediyorlar.
Enerjik ve yapıcı kararlar almak hususunda mütereddit ve çekingen görünen kulüpçü arkadaşlarla konuşursanız hepsi hallerinden müştekidirler. Kulüp bütçelerinin yüzde doksanını yutan futbol şubesinin masraflarını anlata anı ata bi-
bûyiik fedakârlıklara MUMVM.IJutUU1u ^uuuı cu.
t rağmen elde edilen verimsiz _ ceza gören futbuolcuyu umum tçıkar yol yoktur.
1 — Barbarosun Preveze za-i feri münasebetile Su sporları ajanlığı tarafından tertiplenen Barbaros Kupası yüzme yarışları İstanbulda misafir bulunan Lübnan’lı yüzücülerin iştlrakile 27 eylül 949 salı günü saat 15 te Lido’da yapılacaktır.
2 — Milli yiıznıe ekibimize katılacak İstanbul yüzücülerini belit edecek olan bu müsabakaların mesafeleri aşağıya çıkarılmıştır.
İlgililere tebliğ olunur;
108.200..400.İ500 M. serbes: 100 sırtüstü. 200.100 M. kurbağalama. 3X100 bayrak, 10X86 bayrak, 100 M. sırtüstü, kurbağalama, serbes, bayanlar yarışları.
3 — Aşağıda isimleri yazılı arkadaşların belirli gün ve saatte yarış yerinde bulunmaları ı
müdürlük affeder.
— Teşkilât tarafından müsabakadan menedilen oyuncu hakem, halk tarafından maça sokulur.
— Saha kenarındaki idareci, oyuncusunu hakeme karşı gelmeğe teşvik eder. Oyuncu idareciyi bazan dinler, hazan da aksini yapar.
Bunlar gizli profesyonelliğin aksaklıklarıdır. Yakında başlayacak olan lig maçlarında yine bizi üzecek bir çok hâdiselerle karşılaşmamız büyük bir ihtimal dahilindedir. Çünkü on senedir devam eden gizli profesyonellik rejimi bir yaşma daha girmektedir. Eskidikçe bu ! rica olunur, rejimin kötülükleri artar, Bu- Rıza Sueri, Şazi Tezcan, Ley- , gün Türk futbolunun selâmeti; lâ Turgut, İskender Songuri tek yoldadır. O da her ne paha- j Orhan Saka. Mufahham Elmen, sına olursa olsun profesyonel Fethi Dinçer. Fahiman Akdağ. futbolu kabul etmektir. Başka Rıza Sözeralp. Melih Dengiz,I | Kemal Özbek, Fahri Ayad.
Fenerbahçe - Yakacık arasında yapılan bisiklet yarışında derece alanlar; 1 inci Zıya İldo (Şişli), 2 nci Mehmet Arpek (Adalet). 3 üncii Muzaffer Gidici (Ferdi), 4 üncü Sadık Şen (Ankarag-iicii), 5 inci Parmak (Şişli), 6 ncı Spiro (Şişli)
Şişli klübünün 3 cii bisiklet ı yokuşu tepesi, tstinye yokuşu ...............................,
teşvik müsabakası bisiklet ajanlığı himayesinde 2 ekim pazar günü saat 9,30 da Taksim - İstlnyc - Bentler - Ta-rabya. Çıkış - Hacıpsmşn, İniş-Kefeliköy - tstlnye çıkış Maslak - Şişil - Takslır. 70 Km. ü-zerlnde tertiplenmiştir.
Yarış dört merhaleye ayrıl-; iniş olup, merhalelerde derece | alanlara müteaddit müesseseler ‘ i tarafından hediyeler, ayrıca | klüp tarafından birinciye bir KUPA, altıncıya kadar derece J alanlara Madalya verilecektir, i Merhaleler. Bentler, Tarabya

tepesi, Taksim finalde.
Yarış her ferde açık olup yurdun her bölgesindeki bisikletçiler İştirak edebilirler. Yanşa girecek olan bsilkletçilerln çarşamba ve cuma günleri 19 -21 e kadar klüp lokalinde kayıtlarını yaptırmalarını, kayıtia-n yetişmlyenler ise yarış günü saat 3,30 da klüp lokalinde hazır bulunup kayıtlarını yaptırmaları lazımdır.
Yarışa iştirak edenler giınü saat 9 da klüpte bulunmaları ve numara alnınları lâzımdır.
yanı hazır

Comments (0)