AKŞAM
Her gün 8 sahife
AIZ CJ A A/l AKŞAM',»
^7 J ç/S Küçlik ilânları en
jjt ahi «a> AVA verimli, en ucuz
A vasıladır.
s™ 30 _ Ko. 1054T — Matı har yarda 10 kuruştur.
PERŞEMBE 20 Şubat 1648
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yan İğlerini fiilen İdare eden: C. sildik — Aksam Matbaası
Çek buhranı komünistlerin tam galebesile sona erdi
Yeni Kabinede başlıca Bakanlıklar komünistlerin elindedir. Dairelerde tasfiyeye başlandı
Prag’da işçiler tarafından biiyük gösteriler yaır'dı. Üniversite talebesinin nümayişi menedildi
Londra 26 (R) — Çekoslovokyada-Itl buhran dlln sona ermiş: komünistler taralından ban solcu partilerin jnûzahcretlyle bir kabine kurulmuştur. Kabinede hemen blltiln mühim Bakanlıklar komünistlerin elindedir. 4 Sosyal demokrat. 1 Slovak demokrat, 2 Milli sosyalist, 2 Çek katollk. 1 SlO’-ak katollk vardır. Dışişleri Bakanlığını hiçbir partiye mensub ol-fnıynn Mazarik muhafaza ediyor.
Buhran komünistlerin tam galebesiyle neticelenmiştir. Umumi hissiyata göre, komünistler teşebbüslerinin hepsinde muvaffak olduklar.
Cumhurbaşkanı Beneş. çek milletin? vereceği söylevi bu akşama tehir etmiştir. Mamafih Prag radyosunun «Şavet hitab edecek olursa» dediğine göre, bunun verilmemesi ihtimali vardır.
Prag’da İşçiler tarafından dün mii-
aszam gösteriler yapılmıştır. Şehrin her tarafındaki fabrikalardan gelen İşçiler şehri baştan başa gezerek. Cumhurbaşkanının İkametgâhı önüne gitmişlerdir. Genel çalışma konfederasyonu Başkanın alkışlanması emrini vermiştir.
Ur ive rsiîe lilerin niimayif teşebbüsü
Lndra 26 İP.» — Pragda birkaç yüı Üniversiteli Cumhurbaşkanının sarayına doğru giderken silâhlı kuvvetler tarafından durdurulmuştur, tki ölü. birkaç yaralı olduğu bildiriliyor.
Prag'da gazeteler kapatılmış; komünist olmıyan başyazarları İşten çıkarılmış: bazıları da tevkif edilmiştir. Muhtelif dairelerde tasfiye ya.pl-Jıyrr.
Prşg 25 f/tA» — Prag ünlverslteel rektörlyle Profesörler kurulu başkanı dünkü greve Işttrlk etmediklerinden, Üniversite memurları İcra komitesi karariyle bu sabah üniversiteye girmekten menedllmlşl erdir.
işçi milisleri
Lausanne 28 (R) — Dün akşamdan İtibaren Pragda kollarında kırmızı ımzubentlcr bulunan işçi milis kuvvetleri devriye gezmeğe ba;lamış-lard r. BÜtftn Çek vilâyetlerinde birer «MÜH aksiyon komitesi» kurulmuştur
Bratislava Belediye Meclisi İstifa etmişti.-. Belediye Meclis) hemen Milli Aksiyon Komitesine geçmiştir.
Eski Macar Başbakanının iddiası
Vaşlngton 23 (AA» — Burada bir sürgün hayan geçiren eski Macar Başbakanı Fefence Nagy. bugün beyanatta bulunarak Çekoslovakya kcı-fcomünısti'ğe Sürüklendikten sonra Batı Avrupa memleketlerinin Moskova tarafından Avusturya. İtalya ve Fransa hükümetlerine karşı bir tehdit harekeLlııc geçmesini beklemeleri lâzım geldiğini söylemiştir.
Rustar. Batı Avrupaya daha çok nüfuz edebilmek için çekoslovalryayı komünisti eştirmek İstemektedirler.
Sovyetlerlıı Batı âlemini Orta Avrupa özerindeki haklarını tanımak zorunda bırakmak İçin bir şantaj S|. lâhı olarak Avusturya?!, tl.alyayı ve Fransuyı tehdld etmeleri rfnıhtemel-dir. Sovyetler icab ederse bu yaz üç memleketin hükümetlerini devirmek teşebbüsünde bulunacaklardır' Sira Finlândiyaya gelmiş
Prag 26 (API — Komünistlerin hâkimiyet! altındnkl yeni Çek hükümeti Avrupa «İyon! mahfillerinde, Rusya-nın Marslıall plânına karşı kurmağa çalıştığı »Kıvıl zincir» in diğer bir halitası olarnk karşılanmıştır. Zira, kom -n'jt Başbakan Ootvald'ın eline hem?n hemen bütün İktidarı veren yeni kabine tıpkı diğer memleketlerdeki komünist tahakkümü usullerine görp |ş başına gelmiştir. Siyasi kaynaklordaki kanaate göre, şimdi Çekoslovakya. Rusyaya daha fazla yak-
Prag'dan bir görünüş
leşse?k ve Rusyuıun Marslıall plânını reddetmesindenberl Doğu Avrupa memleketleri arasında görülen karşılıklı yardım anlaşmalarına o da dahil olacaktır.
çekoslovakyanın, vaziyetini değiştirmesi İçin bu suretle tazrik altında bulundurulması üzerine şimdi Fln-lândtyanın ne yapacağı bahis mevzuu olmaktadır. Çünkü bu küçük memleket de tamamlyle Rus tahakkümü altına girmemek İçin çok gay-
Filistin meselesinde tereddüt devresi Taksim plânının tatbikinin kabil oiamıyacağı anlaşılmağa başlandı
New-York 23 ıRı — Filistin meselesi bir tereddüt devresine girmiştir. Evvelce burasının Araplarla YahudJ ler arasında taksimine taraftar olanlar şimdi acele bir adım atılmaması ve meselenin yeniden tetkik edilmesi lâzım geldiğini kabul ediyorlar. Gaze-teler bu meselenin doğurduğu müşkülâttan. îngllterenln taksim plânının tatbikine yardım etmek niyetinde olmamasının vaziyeti daha riyada güçleştirdiğinden bahsediyorlar. Bir kışım gazeteler, Amerikanın -da ne yapacağını kararlaştırması ve bir hal çaresi bulması lâzım gekllghıl söylüyorlar.
Birleşmiş Mîlletler Konseyinde
Ncw-Ycrk 26 IP.ı _ Birleşmiş Milletler konseyi dün Filistin meselesini görülmeğe devam etmiştir. Rus delegesi Gnnyko, beklenen söylevini vermemlşUr, hükümetinden talimat beklediği anlaşılıyor Amerika, d.ıha evvelki toplantıda Filistin komisyonu raporunun milletlerarası barış ve emniyet için teylike teşkil edip etmediğinin beş büyük devlet komitesi tarafından tetkik edilmesini İleri sür müştü, Bu hususta henüz karar ve-rllmemlştlr.
Mısır delegesi Fevzi bey şu demeçle bulunmuştur: «Filistin hakkındakl
karar İspanya. Yunan. Kore, Güney Afrlkadaki Hintliler dolayıslla alınan kararlar gibi bilmemeklikten gelinirse Birleşmiş Milletler kurulu çökmeye-cektlr. Kurulu çökertecek, kanunsuz kararların zorla tatbikine kalkışıl ma-sidir.
Aıap devtetlorl .şimdiye kadar temkinli davranmış, bu İşe müdahale etmemişlerdir. Fakat FlHstinln taksimine teşebbüs edilirse .Arapların mukavemeti öyle bir hadde varacaktır ki Arap devletleri, Filistin Araplnnnın yardımına koşmağa mecbur olnCâk-lardu. Arapların Yahudilerle uzlaşmak temayülü gösterdikleri yalandır.
Filistin plânının tatbik! İçin milletlerarası bir kuvvete salâhiyet verilip vrellmemesl tetkik edileme?;. Çünkü Filistin komitesi bir tavsiyede bulun-1 muştur. Güvenlik konseyinin bir tavsiyeyi zorlu yürürlüğe koymağa hakkı yoktur. Konsey ancak sulh tehlikeye girerse müdahale edebilir.*
Bir çok delogo vasiyetin yeniden tetkik edilmesine lüzum görüyor.
Arap nvlceıvemet radyosu
Kudüs 26 (AP» — Kendisine «Arap Mukavemet Hareketi Radyosu» adını veren bir İstasyonun çalışmakla- olduğu ilk olarak evvelki gece lşlllimlş-tİT.
Cumhurbaşkanı
Dün sabah Elâzığ’a vasıl oldu
ve Parlâmento binası
ret. sarfetmekleydl. Flnlândlyada yeni neçlrtılere birkaç ay kalmıştır.
Gizli bîr anlaşma neşredilecek
Vaşlngton 28 (APl — Yetkili bir kaynak, Amerikan hükümetinin, harb esnasında Çekoslovakyanın kurtarılmasına dair Amerika ile Rusya arasında yapılmış ölen gizli anlaşmayı neşretmesi muhtemel olduğunu bildirmiştir.
Elâzığ 26 — Cumhurbaşkanı tsmet în&nü dün sabah şehrimize gelmiş, istasyonda karşılanmıştır.
Halkevinda biraz istirahat eden İnönü, şehrin pamuk ve su İşleri üzerinde ilgililerle görüşmüştür. Lfsevl, Erkek Sanat okulunu, Kız ve Erkek Enstitülerini de gezen Cumhurbaşkanı Belediyeye gelerek C. H. P. ve D, P. başkanlarlle bu partilerden İkişer üyeyi nezt-lerine davet etmiş, kendilerlle umum! memleket İşleri, partiler arası münasebetler ve Elâağuı İhtiyaçları üzerinde görüşmüştür.
Dünya durumu
Fransız Dıgişleri Bakanı «Tehlike yakındır» diyor
Paris 2S (A.A.) — Bugün İngiliz -Amerikan basın cemiyetinde beyanatta bulunan Fransa Dışişleri Bakam Georga Bldault, batı demokrasisine düşmanlığın esasını İnsanlık haklarını tamamlamaları teşkil eltini söylemiştir. Bakan, şunları İlâve etmiştir:
-Tehlike yakındır. Fransa 18 devlete İnhisar eden bir Avrupadan ayrılmayı hiç tir raman kabili etffllye-cektlr.»_._____________
imam Yahya nasıl öldürüldü?
Bu hususta yeni malûmat geldi — Yeni îmatn’m bir ültimatomu
Yemen 26 (AP) — Yemenin yeni seçilen İmamı Abdullah bin Ahmet El-Verir, katledilen eski İmam Yahya'nın oğlu Emir Ah-med’fl bir ültimatom göndererek, «Ya teslim olmaya, yahut da sonuna kadar çarpışmaya» davet etmiştir.
Emir Ahmet hâlen Hace civarında bulunmaktadır ve îmam'ın ültimatomuna henüz cevap vermemiştir; kuvvetlerini toplamakla meşgul olduğu ve yakında Yemenin merkezi San’a'ya hücum edeceği tahmin olunmaktadır, îmam Yahya’nın bir makineli tüfekten çıkan 50 kurşunla yaralanarak öldüğü bildirilmektedir. Verilen malûmata göre hâdise şöyle olmuştur:
17 şubat günü tnıam, yanında veziri Abdullah El-ömer. yaveri ve dört torunu olduğu halde, otomobille, San'a’nın 35 kilometre kadar cenubundaki malikânesini gezmeye gitmek üzere yola cıknor. Bir aralık, torunlarından üçü otomobilden iniyorlar ve dedelerinin malikâneden dönmesini bekliyorlar. Aradan üç saat geçip de Yahya'nın geri dönmediği görülünce torunları meraka düşüyorlar O sırada gelen bir çoban, tmam'la veririnin, yanında kalan diğer torununun, yaverinin ve şoförünün 7 kilometre ötede ölü olarak yatmakta olduğunu söylüyor.
İmam Yahya’nın torunları hemen oraya koşuyorlar ve otomobile en aşağı yüz kurşun atılmış olduğunu görüyorlar. Bunlardan ellisi îmam Yahya'ya İsabet etmiştir. Hâdise yerinde toplanan aşiret halkı biraz evvel oradan, aksi istikamete doğru, son süratle bir otomobilin uzaklaştığını gördüklerini söylüyorlar.
Hâdisenin failleri henüz meçhuldür.
Yahya’nın öldürüldüğü haber alınınca halk saraya hücum etmiş, hazine de sarayda bulunduğu için, herhangi bir hâdiseye sebebiyet vermemek üzere, polis kuvvetleri sarayı sarmıştır. Fakat sarayda bulunanlardan, Yalıya-nui üç oğlu, Millisin, Hüseyin ve Yalıya, bunların saraya hücum ettiklerini sanarak ateş açmışlar, polis kuvvetleri de buna mukabele ederek Hüseylale Muhsin'i öldürmüşlerdir.
Kar fırtınasını şiddetli don takibetti
Bu sabah termometre — 5 derece İdi. Fırtına yüzünden bugün de Anadolu ile telgraf ve telefon görüşmesi yapılamıyor
Çukurova*da yağmur tekrar başladı. Çifçiye dağılılmak iizere tohumluk satın alınacak
Birkaç gündenberl devam eden kar fırtınası durmuş, fakat buna şiddetli bir don taklb etmiştir. Bu sabah termometre sıfırın atında 8 derece ve her taraf kaskatı İdi. Anadoluda ve Trakyada soğuk şiddetlidir. Doğu vilâyetlerinde aıcaklık sıfırın altında 21 dereceye kadar inmiştir.
Evvelki gece fırtına yüzünden telgraf ve telefon hatları ârızaya uğradığı İçin, İstanbulin yurdun birçok bölgeleri arasında dün muhabere ta-mamlyle kesilmişti. Tâmtr ekipleri evvelki gündenberi çalışmakta iseler de. bu sabah gazetemizi makineye verdiğimiz saate kadar ne telgraf ve ne de telefon hatları açılabilmiştir. Şehirlerarası telefonundan yalnız Çorlu ve Hadımköyle konuşulabil-inektedir.
Dün gece bir aralık Çanakkale 0-zer İnden temin olunan hat sayesinde îzmirle telgraf muhaberesi yapılmışsa da, bu. ancak bir İki saat devam etmiş: hat yeniden »rızaya uğradığından, muhabere kesilmiştir.
Bugün hava açık olduğundan, öğleden sonra Ankara, tzmlr ve" daha bazı şehirlerle telefon ve telgraf muhaberesine geçilebileceği tahmin o-lunmaktadır.
Şiddetli fırtına yüzünden, dün Yeşilköy havn alanına hiçbir yolcu uçağı gelmemiştir.
Denizlerde
Denizlerde rfe şiddetli fırtına vftr-dır. tkl gündenberi Boğazda bekllyen Tırhan vapuru ile motörlerln bugün yollarına devam edebilecekleri tahmin olunuyor.
Necat vapuru tskenderundan beş gün. Sus vapuru da Mudanyadan 4 snat gecikme İte gelebilmişlerdir.
Adalar, Kartal, Pendikle telefon sröriişmesi kepildi
Evvelki aksam saat 18.30 danberi. Adalar. Kartal, Pendilk telefon san-trallnnna bağlı abonelerle şehrin irtibatı keşlimi» bulunmaktadır. Bu sabah da bu santrallarla henüz muhavere yapmak İmkânının temin e-dllemcdlğl görülmüştür. Telefon idaresi âmânın tesblt ve tâmlrlne girişilmiş bulunduğunu ve bugün önelden sonra mevzuubnhls santrali arla muhaverenin temin ditebileceğin! beyan etmektedir
..............
DİKKATLER:
Daha sevindi gliriinmez miyiz?
yarmışız? Bir Türk memuru, bfr Türk âmiri milyonerlerle aşık at-masa da. mütevazi bir otelde otursa, miitevazi bir lokantada yemek yese; farzı muhal soranlara da;
— E, biz fakir milletiz/ Bütç«-mizden bu kadar ayrılıyor/ - dese, acaba ora efkârına karşı daha sempatik mİ olmayız, daha fazla itimada nafl olup daha iyi işler mi yapmayız?...
Bu vesile ile mevzuu bir karara bağ/asak... Seyahat zaten nimettir; o nimet kâfi iken bu sayede niçin bir de ufacık — yahut bü-yiıcük — servet sahibi olunsun?
Namuskâr bir münevverimi» evinin bahçesinde anlatıyordu;
— Bütün ömür boyunca mesleğimde çalışıp para biriktfreme-miştım. Piyango kabilinden btr heyete koydular. Amerikaya gittim, şerefimle yaşayıp para biriktirdim de şu bir kaç dönüm bahçenin ortasında şu evctğlzi satın aldım... Yoksa nerede? Kabil miydi?..,
Bir kere daha başka bir münasebetle tekrarladığımız bu hakiki hayat hikâyesi, bizde Avrupa, Amerika seyahatlerinin nasıl bir israf kapısı olduğunu göstermeğe kâfi geliyor.
Bir -gazete yazıyor; hatası, sa-tıabı ona aittir.-
— AmeriJcadan gelen 12 yolcu, aynı vapıır'a gelen 300 yolcudan daha fazla zati eşya getirmiş.
On iki yolcunun eşyasına biz hacmi veren, Amerikaya dolgun yevmiyelerle gönderip yıüardır orada bıraktığımız memurların giranbaha hamulesidir. Bavulları açıltyomtuş ki ptrtl pırıl ipekler, canfesler; atlas atlas, iğneler batmaz... Tufan on btn’erle lira imiş.., Muhabirler, anlata anlata bitiremiyorlar: O ne kürkler, o ne şapkalar,..
Şakayı seven bir arkadaş-.
— Şu efkân umumlyeye, hele demokrasi devrinde, bir türlü yaranmak olamıyor/ - dedi. — Kimi adam servetini Amerikan bnnka'annda saklar, kızam; kimi adam, eski zaman kervanlarında olduğu gibi denk denk, hevenk hevenk eşya ile servetini ithal eder, ona da kızarız.
Lâtife bir tarafa; açılan tahkikattan da netice alınması bir tarafa... Şu »harice gidenlere okkalı tahsisat vermek» usulünü tekrar bir ince'emeye uğrat sak: Acaba memurlarımızın lüküs yaşamalarını neden »milli şeref» sa-
Gemlik, Bursa ovalarını da su bastı
Bursa 28 — İznik gölü, civara yağan karların erimesiyle bir hayli kabarmıştır. Gölün Gemlikten denize u-laşan ayağı taşmış, bu yüzden bütün Gemlik ovası su altında kalmıştır. Gemilik İçinde birçok dükkân ve evlerin alt katlarını d® su basmıştır.
Her yıl sudan az çok müteessir 0-lan Karacabey ve Kemalpaşa Uçeleri-le muhabere edilemiyor. Bin müşkülâtla gelen bir yolcunun anlattığına göre, Karacabevden Btırsaya kadar olan 78 kilometrelik saha tamamlyle sular altındıur. Çakırköy sahası baştan boşa sularla örtülmüştür. Otobüs. 30 santimetre Irllfaındak! suyu yararak ve bin müşkülâtla gelebilmiştir, Yolcuların İfade ettiğine göre, kuvvetli lodostan müteessir olan telefon direkleri yol boylarına devrilmiştir
Bandırma İle Kemalpaşa orasındaki taş köprü üstünden sular aşmaktadır. Dereler ve çaylar mütemadiyen kabarmaktadır. Evvelâ lodos, sonra do kar şehrin birçok elektrik tell»rİn! kopardığından ban mıntakalar karanlıktadır.
Bur=ft 28 — Kar devam ediyor. Kış dolavısiyle, Uludağ* çıkmanın İmkânsızlığını ortadan kaldırmak İçin bir kar temlriryiri mafchte getirtilmesin» karar verHmlji'r.
Çukurova’da d *"um
Ankara radyosunun dün akşnm bildirdiğine göre. Cevhandn yağmat tekrar başlamıştır. Eklimi? sraztsl mahvolan çlfellere dağıtılmak üzere. İstenilen tohumlukların satın alınması İçin alâkadarlara emiler verilmiştir Esaslı bir tetkikten sonra bu tohumluklar çtfdye dağıtılacaktır.
Ingiliz bütçesi
Askerî tahsisat çok azaltıldı
Lor.dra 26 (RJ — Yeni bütçede askeri tahsisat 340 milyon sterlindir. Bu, geçen seneye nispetti 160 milyon noksandır.
Sahile 2
AKŞAM
26 Şubat ima
SÖZÜM GELİŞİ ~
Görünür kazalar
Her hareketimizde kendimizin olduğu kadar başkalarının da hayatım gözetmeği düşünmemiz gerektiğini h&men hiç hatırlamıyoruz desek fazla ileri gitmiş sayılmayız. İstiklâl caddesi gibi, sabahtan akşama kadar kaldırımlarında sel halinde İnsan yürüyen bir cadde üzerinde, altı katlı bir apartmanın beşinci katında balkon sökülüyor da kaldırıma düşeceği, orada kozaya, ölüme sebebolacağı bir an akla gelmiyor. Netektm böyle bir balkon demiri paldır küldür kaldırana düşmüş, pek tabii olarak, hayatını emniyette sayan bir vatandaşı, feci surette öldürmüştür.
Damdan düşen kiremitle, duvardan kopan tuğla, pencereden devrilen saksı He ölen vatandaşlar selisine tedbirsizliğe kurban giden bu bahtsız vatandaşı ilâve ederken İnsanın yüreğinin sızlamaması kabil midir?
İstanbul d a vatandaş hayatı yalnız, güneş gibi görünür olmasına rağmen bir Şarklı teslimiyetL1 e «görünmez kaza» deyip geçtiğine bu türlü ihmallerin değil, hayatı hiçe aavan nakil vasıtası rekabetlerinin de her gün tehdidi altındadır. Bilhassa son aylarda, şehirde hususi otobüsler de İşlemeye başlayınca, daracık sokaklarımızda Tramvay idaresinin, otobüslerile hususiler arasında bir müşteri avlamak yarışıdır gidiyor. Biribfrİnîn arkasına dizilmiş, İçleri tıklım tıklım yolcu dolu koca otobüsler, duraklara daha önce varmak için yıldırım sliratlle blriblrlerini gtçmlye çalışıyorlar. Eminönünden üç kişi İle kalkan «dolmuş taksi» Karaköyde beklemesi muhtemel yolcuyu başkasından daha evvel almak İçin, karşılıklı iki tramvay arasında biraz sonra kapanacak olan boşluğa, bir cambazhane numaracısının cesaretti» atılıyor. Yüreğimiz ağzımızda, gözlerimizi kapıyoruz ve dalma üstün bir şans eser! olarak kurtuluyoruz.
Küçük menfaatler peşinde koşarken vatandaşın hayatını tehlikeye sokardan cezalandırmak için mutlaka feci kazalar olmasını mı bekllyeceğiz?
Şevket Rado
Arabistan’da Dahran’ daki Amerikan üssü
Amerika, Bakûya 950 mil mesafede bulunan üssü muhafaza edebilecek mi?
Düşürülen uçaklarımız
Bulgar Dışişleri Bakanının demeci
Sofya 25 (A. A,) — Bulgar Dışişleri Bnkaıu, Bulgar meclisinde, verilen bir sözlü soruya cevap olarak. İki Türk tayyaresinin Bulgar hududunu geçmesi hâdisesi hakkında İzahat vererek Bular ajansı tarafından verilen malûmatı teyit etmiş ve İstanbulda ve Asıtaırada bu münasebetle Bulgaı ve Türk basınında Bulgaristan aleyhinde şiddeti! neşriyat, vuku bulduğunu ve bunlann. döşen İki tayyarenin teslim edildiği günlere rasladıgmı belirtmiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir:
(— Fakat bu, Bulgaristan! tutmuş olduğu yoldan çevlrmlyeeekttr. Zira TüTklyede de lyl ve sağlam düşünen çevreler bulunmaktadır. Bunlar İki memleket arasındaki normal vaziyeti müşahede etmemiş olamazlar. Bulgar hükümeti, hükümranlığının İhlâl edilmemesi İçin elinden gelen her şeyi yapacaktır. Bunun İçin en iyi çare hudutlarımızı İyi muhafaza. etmek ve gözümüzü açmaktır.»
Demokrat
Partisinde
Muğla Milletvekili Dr. Mithat Sakaroğlu’nun bir mektubu
Yeni İzmit valisi işe başladı
İzmit 25 — Yeni Kocaeli valisi Fazlı Güleç vazifesine başlamış ve halka hitaben bir beyanname neşret-miştlr. Vali, bunda, vazifesinde muvaffak olmak İçin KocaellUerln de yar dimim istemektedir. Yeni voli, her hafta perşembe günleri Ticaret edatında halkı dinleyeceğini de ilâve etmektedir.
Almanya ile ticaretimiz
Ankara 25 (A.A.) — Almanya İle ticaret ve ödeme anlaşması, müzakeresine memur heyetimizin başkanı Mahmut Şeyda bu aksam İstanbul a hareket etmiştir. Istanbulda kalacağı iki gün İçinde ihracatçılar birliğinde ve ticaret odasında tacirlerimizle müzakere mevzu Lan üzerinde temaslarda bulunacaktır.
Millî Türk Talebe Birliği
■ dma teessür beyan edildi
E : akşam gazetesi. şehit pilot umusu .enaze töreninde İstiklâl maışı okunurken Vali ve Belediye reisi Dr. Lfttti Kırdırtın şapkasını ş ikamı od l-tım ve bu hâdise «lolayutlo Millî Türk Talebe birliğinin bir protesto mektubu neşretmesinin beklenilmekte olduğunu yazmıştır.
Böyle bir yozlyet mevcut değil iken olmuş gibi gösterilmesi ve bilhassa Milli Türk Talebe Birliğine atfen bu birlikçe bir protesto mektubu neşrolunacağı yollu hakikatin tamamen aksine bir yazının çıkmış olması Türk Talebe birliğini müteessir etmiş ve birliği temsllen başkan ile arkadaşları dön vali ve Belediye reisi Dr. Lûtfi Kırdar'ı makamında riyaret ederek bu isnattan dolayı teeasürlsnlnl bll-dlrmlçlcrdir.
Demokrat Partiye mensup Muğla milletvekili Dr. Mithat SakaroğlıVn-dan blj mektup aldık. Bunda «Parti kurucuları» adiyle «ahularına reklâm yapanlara, bilhassa Fuat Köprülüye hücum edilmektedir. Mektupta Fuat Köprülüye Grupta 26 değil, 39 kişinin Itimatsızljk gösterdiğini, ancak 1 kişinin lehinde rey verdiğini, şimdi bunun tesirini ortadan kaldırmak İçin Ege seyahatine çıktıklarını bildirmektedir.
Dr. Mithat Sakaroğlu, son seçimde İkinci defa olarak Meclise iltihak e-den ve bittabi İkinci defa yolluk ve tahsisat alan bu zevatın hem kırmızı oy kullanmak, hem parayı almak tavsiyesinde bulunduklarını söylemektedir.
İstanbul’da ampul fabrikası
Hazırlıklar tamamlandı işe başlanıyor
Ankara 25 — Ampul ve elektrik malzemesi İmal etmek Özere lstan-frulda kurulacak olan fabrika ile ilgili hazırlıklar sona ermek üzeredir. Şirketin sermayesi şimdilik üç milyon Hra olacaktır. Ortaklan tş bankası, Vehbi Koç ve General Elektrik Amerikan firmasıdır. Sermayesinin yüzde 601 General Elektrik tarafından ödenecektir. Fabrika mamullerini blltün Orta Şarka gönderecek ve fabrikanın makineleri bir yılda teslim edilmiş olacaktır.
Resmî dairelerde teftişler
Ankara 25 — Bazı resmi dairelerde, bu meyanda Ticaret Bakanlığı Dış ticaret dairesinde teftişlere başlanmıştır. Bu teftişler sonunda hazırlanacak raporlar, Bakanlardan müteşekkil komiteye sunulacak ve rasyonel bir çalışma sistemi kurulması tesblt olunacaktır.
Başbakan yardımcısı Faik Alımet Barutçu, Basın ve Yayın Umıım müdürlüğünde yapılan tettlşlelrin her hangi bir Bulstlmal İle İlgili olmadığını, her resmi dairenin olduğu gibi; bu dairenin de Maliye müfettişlerinin teftiş ve murakabesi altında bulunduğunu söylemiştir.
Yalova orman idaresinde ihtilas edenler
Yalova Orman idaresinde vezne ve muhasebe işlerinde bulundukları sırada 31608 Ura lhtllâs etmekten suçlu olarak evvelce Toplu Milli Korunma mahkemesinde yargılanmakta o-lan Nihat Gültekin. Mehmet Ali Aru ve Mehmet Binbsjıoğlunun duruşmaları dün üçüncü ağır ceza mahkmne-fiindo sona ermiş ve mahkems tçü-nttn dn beşer »ene onar ay müddetle hapis) eri ne kırar vermiştir.
Dahran, Suudî Arabistan, 25 (AF) — Basra körfezi civarındaki bu Amerikan üstün-uç arka! e üssünden. Rusyârnn hayati ehemmiyeti hak Bakû petrollerine kadar olan mesafe 950 mildir. Orta Avrupadan Doğuya doğru, hiç bir mâniaya Taslanmadan Dah-rana kadar gelmek mümkündür ve bu itibarla burası Amerika, için, askeri bakımdan, birinci derecede mühim bir hava üssüdür.
Suudî Arahlstanm haşmetli kıralı tbni Suut, Dahranda. Ameri-kaya üs vermekle bugünkü dunun bakımından büyük ehemmiyeti olan bir dostluk göstermiştir ki, memleketinin mildafaasİyle ilgili her Amerikalı bunu ne kadar takdir etse yeridir,.
Dalıran, harb esnasında, Avrupa harekât sahasından gelecek tayyarelerin, Japonyava giderken! mola verecekleri bir durak olarak kutlanılmıştır ve yine o zaman yapılan anlaşmaya göre, burası 1 nisan 1949 a kadar Amerikalıların kontrolü altında kalacaktır Ondan sonra, inşasına 5 milyon dolar harcanmış olan bu üssün âkibeti Amerika İle Arap dünyası arasındaki variyete bağlı kalacaktır. Filistin hakkında teksim karan verilinceye kadar. Suudi Arabistanm, üs anlaşmasını uzatmayı kabul edeceği kuvvetle tahmin olunuyordu; fakat, Amerikanın Arap dâvası aleyhinde rey vermesi üzerine. Arap milletlerinin Amerikaya karşı hisleri. pek tabiî olarak, değişmiştir.
Dahran hava meydanında, anlaşma sona erdlfH zaman üssü teslim alacak Suud! Arabistan kuvvetleri Amerikan mütehassıs-
lar tarafından talim görmektedirler, Bununla beraber, o zamana kadar tam bir kadro hasırlanabileceği pek mümkün görülmektedir.
Diğer taraftan, anlaşmanın sona ermesine henüz 13 ay bulunduğu ve bu müddet zarfında Amerikan - Arap münasebetlerinin daha iyiye doğru inkişaf etmesi İhtimalinin mevcut olduğu buradaki Amerikan kaynaklan tarafından İşaret edilmektedir. Esasen, başka Arap memleketlerinde Rusyaya üs ve liman vermek tehdidi gibi Amerika aleyhinde baza neşriyat görüldüğü halde Suud! Arablstanda bu şekilde neşriyata raslanmamakta-dır.
Ramı cinayeti muhakemesi bitti
İki aen» kadar «vvel Raml’d® bîr vaka olmuş ve Neriman adında genç bir kadınla kocan onumda geçen münakaşa, İkisinin de tabanca ile ya-rnJanmulle neticelenmişti. Neriman, kaldırıldığı hastanede ölmüş, kocası Ahmet Gözilbüyük do iyileşerek ?Lk-mış ve karısının kastili olarak yargılanmak Özere İkinci ağırccza mahkemesi huzuruna çıkarılmıştı. Ahmet GözübttyOk, öted enberi kansın m ken-(V kendin! vurduğunu söylüyor, cinayet İşlemediğini beyan ediyordu.
Ahnaed'ln duruşması dûtı sona ermiş ve mahkeme koranın bildirmiştir. Muhkeme, Ahmed'İ, karısı Neriman’ın kastili olarak kabul etmiş, onu evvelâ yirmi liri seneye mahkûm Mumla, cezayı azaltıcı sebepleri göz önünde tutarak, netice lllbarilo on dürt «ene sekiz ay müddetle ağır hepse konulmasını karakıştır m içtir.
=GÜNÜN MESELELERİ
Wallace, Marshall plânına hücum ediyor
Amerikada Marshall plânının aleyhinde bulunanlar son günler zarfında faaliyetlerini arttırmışlardır. Bu faaliyetin başında eski Cuırhurbaşkan muavini Wallacâ bulunuyor. Wallace Mebu-*an Meclisinin Dışişleri Komisyonu önüne çıkarak düşüncelerini aldatmıştır. WaUace‘a göre Marshall plânım topyekûn reddetmek ▼e bunun yerine tatbiki Birleşmiş Milletlere verilecek yen! bir plân hazırlamak lâzımdır. Eski Cumhur başkan muavini bu maksatla 8 maddelik bir yardım programı hazırlamıştır. Programın esastan şunlardır;
Harbden zarar gören memleketlerin kalkınması İçin senede beş milyar dolardan on sene zarfında etil milyar dolar sarfedllecek-tlr. Bu para tahribata maruz kalan milletlerin ziraat inin ve zira! endüstrilerinin gelişmesine tahsis ve Birleşmiş Milletler çerçevesi İçinde sarfedllecektir. Para münhasıran İktLsadî İşlere tahsis olunacak, harbden en fazla tarar görenlere ve en çok ıstırap çekenlere rüchan hakkı verilecektir. Yardımdan İstifade İçin siyasî hiç bir şart koşulmıyacak, milletler ekonomik hiç bir sisteme uymak mecburiyetinde oimıyacaklar. Birleşmiş Milletlerin temin edeceği tahsisat askeri gayelere sarfedllmiyecek, İstihsaller âzam! seviyeye çıkarılacak, mahsul asgarî flatle satılacak, Almanyada Rhur havzası Amerika, İngiltere, Fransa ve Sovyetlerden müteşekkil Milletlerarası bir İdareye tâbi olacaktır.
Wallace programını uzun uzadıya İzah etmiş ve bu arada, bugünkü dış riyasetin şiddetle aleyhinde bulunmuştur. Wallace Avrupa kalkınma plânının Sovyet Rusyanin batı hudutlarını çember İçine almak emelile hazırlandığını. Rhur havzasının askeri üsler teminine müsait büyük bir silâh fabrikası haline getirildiğin! söylemiştir,
Eski Cumhurbaşkan muavini öteden beri Truman - Marshall politikasının aleyhindedir. Bu sebeple Mebıısan Dışişleri Komisyonundaki sözleri hayret uyandırmanuştır. Fakat bunun geniş akisler yapması ve Marshall plân mı tehlikeye düşürmesi memul addedilmiyor.
Birleşmiş Milletler Kurulunda
Türk delegesinin Sovyet ler delegesine cevabı
Camd?n kaplumbağa

Garip bir iddia
Türkiye’de basın hürriyeti yokmuş
New-Yorlt 25 fAJ».j — Amerikan harb basın muhabirleri birliği bugün bir toplantı yaparak Amerikan yardımının yalnız basın hürriyetine müsaade eden memleketlere teşmil edilmesin! Istlyen bir takrir kabul etmiştir.
Takrirde Yunanistan, Türkiye, Sov-yetler Birliği, Yugoslavya, Lübnan, Ürdün, Ispanya ve Arjantlnde basma karşı vukua gelen müdahaleler zikredilmektedir.
Sparta takımı
Prag’dan Türkiye’ye hareket etti
Prag 25 (A.P.) — Sparta futbol takımı bu sabah uçakla Türklycye hareket etmiştir. 16 oyuncudan müte, gekkil takım yarbay Joseph Tesar İle kulüp sekreteri ve beynelmilel oyun-nı Frantlsek Pellkarı'ın İdarisindedir.
Sparta 28 ve 29 şubatla 8 ve 1 martta 4 maç oynıyacaktır. Takımın 0 martta 5 inci bir maç yapması da mümkündür. Oyuntular 11 martta Prag'a dönecekler ve Sparta 14 martta Çekoslovakya başkentinde İsveç İn Maline telamı ile karşılaşacaktır.
Şişlide bir hırsız yakalandı
Evvelki gece Şişlide devriye gezmekte olan polis ŞükTÜ. bir adamın, kolluğundaki bazı eşya llo süratle gitmekte olduğunu farkederek, peşine düşmüş ve kendisine durması için ihtar etmiş: o adam da durmştur. Bu şahıs, bir aralık birdenbire polise karşı tecavüz! vaziyet alarak tekrar savuşmağa koyulmuşsa da memur tarafından atılan silâhla ayağından yaralanmak suretiyle yakalanmıştır. Yapünn soruşturmada, bu adamın meşhur gece hırsızlarından Haltt olduğu tesblt edilmiş ve tedavi edilmek üzere Beyoğlu hastanesine yatırılmıştır.
Et meselesi
Narhın kaldırılması uygun görülmedi
Dün öğleden sonra Vali ve Belediye başkanı doktor Lûtfi Kudarln başkanlığında Şehir Meclisi biltçe ve et komisyonu üyelerinin ve diğer alâkalıların iştirakiyle bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda et meselesi üzerinde görüşmeler olmuş ve bazı prensip kararlan alınmıştır.
Toplantıda, bugünkü et narhının kaldırılması uygun görülmemiştir, Bu karar Şehir Meclisine aızolunacak ve Daimi encümenin yeni et narhını tesblt etmesi istenecektir.
Bundan başka dünkü toplantıda, toptancı ve perakendeci kasapların oyunlarını önlemek, halkı etsiz bırakmamak İçin icabında belediyenin müdahale satışları yapması hususunda da karara varılmıştır. Bu İç için 500 bin liralık bir mütedarll sermaye kurulacaktır.___________
Mersin’de küf kokan ekmekler
Bu sabahki Cumhuriyet gazetesinin Mersin’den, alarak neşrettiği bir telgrafa göre Mersin’de küf kokan ekmekler hakkında yapılan tahkikat neticesinde bunların değirmenlere dağıtılan küflenmiş 30 ton buğday unlic yapıldığı anlaşılma, Belediyece yapılan tahlil neticesinde bu cihet meydana çıkmıştır.
»evyork 35 (AA )— Birleşmiş Milletler Ekonomik konseyi Ekonomik komitesi dünkü toplan tısında. Yalın Doğu ekonomik komisyonu için İngiltere tarafından teklif edilen aday listesi üzerinde hararetli bir görüşme yapmıştır. Adaylar üstesinde Türkiye de dahil bulunuyordu. Rus delegesi. Türkiyenln Avrupa İktisadi konseyine de dahil olmak İstediğini İleri aürerak. listeden çıkarılmasını teklif etmiştir.
Türk başdelegesi Selim Sarpcr, Türkiyenln hem Avrupa ve hem de Aryada toprağı bulunduğunu, Basyanın da İki komisyonda üye olduğunu, bu takdirde Basyanın da listeden çıkarılması gerektiğini söylemiştir.
Rıu teklifi oya konulmuş ve reddedilmiştir. Toplantı aonunda Türk başdeiegesl, Venceııellft, Hindistan, Amerika, Ingiltere ve Iran temsUdle-rl tarafından hararetle tebrik edilmiştir.
Bir batında 4 çocuk
Atina 25 (A.A.) — Eplre bölgesinde Prevezo kasabasında altı çocuk anası olan, bir köylü kadın bir batında dört çocuk birden doğurmuştur. Yeni doğan çocukların sıhhati yerlndedlr.
Şeker pancarı fiatleri
Ankara 25 — Şeker pancarı fiatleri tesblt edilmiştir Fiatler geçen yılda olduğu gibi 4,5, 4,75, 5 kuruştur.
İstanbul vapuru dün geldi
Devlet Denizyolları İdaresinin «İstanbul» vapuru dün saat 14.30 da Batı Akdeniz seferinden dönmüştür. Gamiyle 180 yolca ve 150 ton yük gelmiştir. Yolcular aramada Bern basan ataşesi Ali Naci Karacın ve «fi da irendir.
Parmakkapıdakı kaza tahkikatı
Pazartesi günü akşamı İstiklâl cad desin do Küçük Parmakkapıda feci bir kaza olmuş Ve Taksimde L&martln caddesinde Ayda apartmanında oturan Bayan BelkU Sonhr adında bir kadın. Ankara apar tımarımın dördüncü kalından sokağa düşen, balkon demiriyle yaralanıp ölmüştü.
Bu hâdise tahkikatına el koyan savcı B. Süreyya Soysal dün Ankara apartmanı »rahibi mühendis Haydar Sallhle. balkonların demir tâmiratını yapan kaloriferci Fol ve demirci ustası 8tavroyu, sorgusu yapılmak ti-zere birinci sulh ceza yargıcı huzuruna eevkeünlştlr.
Sanıkların usulen sorguları yapıldıktan sonra yargıç, her üçünün de tevkifine karar vermiştir.
Bunlardan mühendis Haydar Salih, bilâhare tevkif kararına itiraz etmiş re beş bin lira kefaletle tahliyesi ka-rarleşnnştiT. Stnvro ile Pol cezaevine gtaderllmlşlerdlr.
A Kız evlâdının ırzına tasallut ederek ona zührevi hastalık aşılamak, PjTita erkek çocuğuna da tasalluta teşebbüs etmek suçlarlle bir müddettir İkinci ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta olan Osman Dönmez adında bir şahsın duruşması dün sona ermiş ve mahkeme suçlunun yedi sene alta ay müddetle ağır hapse konulmasına, çocuklarının velimiğinin de kendisinden alınarak analarına verilmesine katar vermiştir.
BJr hafta evvel Eyüp’te sandal iskelesi civarında Karanfil adında birin! öldürmek suçuyla üçüncü ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta olan Recep Koşar ve Şevket Sunarın duruşmaiarına dlln devam edilmiş ve savcı B. Şevket Arbak esas hakkında mUtal&osuıı aerdederek her ikisinin dc ceza kanununun 448 İnci ve 51-1, 17 vo 85 Lnct maddelerine göra cezalandırılmalarını istemiştir. Sanıklardan Recep müdafaa için lstimhal ettiğinden duruşma yarma bırakılmıştır.
—• TAKVİM •—
| Rebtül.ahır 15 — Ktunm 111
İmsak. Gü. Öğle İkindi Ak. Yatsı
E. 11,07 12,46 6,32 9.35 12,00 1-31
V. B.02 641 12.2T 18.31 17.55 18.35
Bir İngiliz doktorunun yaptığı bu hayvan canlı kaplumbağalar gibi hareket ediyormuş
Londra, 25 (R) — Londranm tanınmış beyin mütehassısla tından bir doktor camdan canlı bir kaplumbağa yapmağa muvaffak olmuştur. Bu kaplumbağa diğer canJı kaplumbağalar gibi hareket etmektedir. Sıcaktan hoşlanan, erkeklere yanaşmayıp, kadınlara sokulan hıı camdan hayvan karnı acıktıkça yemeğini İstemektedir.
İngiliz doktoru, canlı bir kaplumbağa İle kendi tarafından yapılmış olan bu kaplumbağa arasında bir fark bulanlara mükâfat vereceğini Hân etmiştir. i'z?zo ı İstanbul Borsasınm 25/2/1948 flelierl
ÇEKLER
Kapanış
Londra 1 Sterlin 11.3854
New • York 100 Dolar 280.50
Parti 100 Fransıa f. 1.3060
Cenevre 100 İavlçr» f. 65.7270
Amstcrdam 100 Filorln 105.5468
Brüksel 100 Belçika t. 6.3887
Prag 100 Çeko kr. 5.00
Stokholm 100 İsveç kr. 77.8860
Lizbon 100 Eslrades 11.2495
ESHAM VE TAH.VU.ÂT
% T Fidiallı Tahviller
8ıvxa - Erzurum 1 20.30
Sivas - Erzurum 1-7 20,40
1S41 Demirytlu I 20.30
1941 Demiryolu n 21 AO
1941 Demiryolu m 21.—
MIH! Müdafaa I 20.6Û
M1U! Müdafaa □ 21.40
MİL'! Müdafaa m 20.15
Mlüf Müdafaa IV 20.38
% 6 faizli Tahviller
Kalkınma I 95.85
Kalkınma H 05.65
Kalkınma m 06.—
19+1 Demiryolu VI 95.80
% 5 talril Tahvil!»
1933 Ergani 22.53
1038 İkramiyen 21.10
Milli Müdafaa 2ö60
Demiryolu IV 0A 511
Demiryolu V 96.—
Anadolu Demiryolu Grupu Tahviller 1 - 3 105.-
Hlsse senetleri % 8 55.50
Mümessil senet 73.50
Şirket hlsselûrt
Merkez Bankası 135.-
İş Bankası 21.—
T. Ticaret Bankası 5.05
Aslan çimento ip —
SARRAFLARDA ALTIN
Gulden
Türk lirası
Sterlin
, Külçe
I j Reşat
Satış
38-80
38 50
61.35
5.B®
«,7Û
X K $ Â A
Sahile S
tn "j'üat 1943
AKŞAMDAN AKŞAMA
İşçilerin ücretli pazar tatili hakkındaki kanun tasarısına dair
Kâmuı-an A... İsimli ve şahsan tanımadığım bir vatandaşımız, bana gönderdiği mektupta mühim bir lçtlmaî-iktisadî mevzuu-muza dokunuyor:
»Memleketimizin müzayaka halinde bulunan zümrelerinden birinin işçi sınıfı olduğu muhakkaktır. Bu sınıfın sıkıntısını hafifletmek vazifesini Çalışma Bakanlığı üzerine almış bulunuyor. Bu işte ne dereceye kadar muvaffak olunduğunu burada münakaşa edecek değiliz. Yalnız son günlerde atılmak istenilen mühim bir adım daha bahis mevzuu Olmaktadır. Malûm olduğu gibi, bir Milletvekili tarafından işçiler iicret'i pazar tatiline tâbi tutulsun diye Meclise bir kanun tasarısı verilmiş ve encümene havai? edilmiş bulunmaktadır. Vazifem icabı işçilerle temas halinde bulunduğum için böyle bir tasarının ne kadar ümit ve alâka ile takibedildiğini yakından müşahede etmiş bulunuyorum. Ancak. tasarının: 4 sene çalışmış olan işçilerin bu haktan istifade edeceği şeklinde olduğu gazetelerde intişar edince bu havadise ümitle bağlananlar büyük bir inkisara uğramışlardır. Gerçi tasarının tam metnini bilmiyoruz.
Fakat gazetelerde intişar eden kısım doğru ise, tasan sahibinin bu kaydı hangi maksatla koyduğunu anlamak biraz güçtür.
t içi sınıfını otomatik bir maki-na halenden kurtarmak gibi sosyal; istihsalin mühim bir unsuru olan sâyin vaktinden evvel takatten düşmemesini sağlamak gibt iktisadi gayeler takibetmesi lâ-1 ztm gelen «ücretli hafta tati\i» r.in bilâ istisna bütün işçilere tatbik edilmesi mutlak bir zarurettir.»
Evvelâ çok müstakar olması icabeden Devlet müesseselerinde 4 senelik işçi sınıfı % 50 ye bile yaklaşmamaktadır. Sonra, maliyeti düşürmek için her fırsattan istifade edecek olan hususî teşebbüsler, böyle bir kanunun mevcudiyeti hn^nde 4 seneyi geçmiş olan işçileri bu nimetten istifade ettirmemek için fırsatını bulup müesseselerinden uzaklaştırmak imkânlarını arayacaklardır.
Bu ve buna benzer bir çok sebepler kanunda — 4 senelik işçiler için kabul edilse bi!e — ilerde muhakkak olarak bütün işçilere teşmil edilecek tadilât yanılacağına göre, henüz kanuniyet kesb-etmeden değiştirilmesi zaruridir kanaatindeyim,
... Memleketin zaruret halinde bulunan bir sınıfına bu yazımızla ufak bir hizmette bulunabilirsek büyük bir mânevi haz duyacağımıza emin olabilirsiniz.»
a**
İskelelerdeki gedikler
Gediklerin kaldırılma»! mazbatası görüşülmiye-cek mi?
şehir İçinde yük nakleden araba ve kamyonlar iskelelere bağlıdırlar. Bu iskelelerin kadroları evvelce tes-bit edildiği için yeniden araba ve kamyon satın alanlar, İstedikleri zaman bu teşekküller* dahil olmadıklarından iskeleler bugünkü dıınımlarllo I eski devirlerin gediklerini andırmaktadır.
Belediye İktisat İşleri müdürlüğü, fçlşlerl Bakanlığından gelen bir yan üzerine bu iskelelerdeki tahdidatı kaldırarak yük taşımak için vasıtası olanların buralara serbesçe girmek İmkânını hazırlıyacak yeni bir talimat hazırlamıştı. îskelelerdo birçok vasıtası bulunan kimseler, tahdidatın kaldırılarak lstlyenlcrln bu teşekküller» dahil olacağı haberi Özerine telâşa düşmüşlerdir. Yük taşıyan vasıtalar çoğaldıkça nakliye ücretler! İneceğinden menfaatleri haleldar olacak olan bu kimseler, türlü yollarla yeni statünün yürürlüğe girmesi İçin lüzumlu formalitelerin ikmalini durdurmuşlardır.
İktisat İşleri müdürlüğü tarafından hazırlanan esaslar, umum! meclisin bu devresinde görüşülerek bir neticeye bağlanması İcabetlerken Mecliste görüşülecek işler arasında buna dair olan mazbata mevcut değildir. Bu mazbatanın umum! meclise sev kedi! memesi bir takım dedikodulara sebebolmaktadır.
Diğer taraftan yeni talimatnamenin kabul edilmesiyle İskelelerde İş almayı bekllyen 400 kamyonla pek çok arabanın mevcut o'duğu söylenmektedir. Nakliyat muayyen ellerde kaldıkça ücretler yüksekliğini muhafaza edecektir.
* Perakendeci kasaplardan sonra arabacılar da bir beyanname bastı-* rarak şehir meclisi âzalanna dağıtmışlardır. Beyannamede daha ziyade İskelelerin bugünkü haliyle muhafaza edilmesindeki lüzuma dair çeşitli mütalâalar serdediimektcdlr. Beyannameyi hazırlı yanların İskelelerde vBsıta. İşleten kimseler olduğu İleri sürülmektedir.
Bunlardan başka bir müddet evvel kamyon sahibi, bir zat İskelelerden birine dahil olmak İstediği halde tahdidat dolayısiyle kendisine belediyece müspet cevap verilmemişti. Bunun üzerine Şûrayl Devlete müracaat eden kamyon sahibi hak kazanmıştı. Şûrayl Devletin ve tçlıjlcrl Bakanlığının İskelelerdeki gedikleri andırır tahdidatın kaldırılması hakkında karar ve yazıları mevcut olduğu halde belediyenin bu İşe bir türlü başlamaması yeni kararı bekllyen vasıta sahiplerini alâkalı makamlar nezdlnde yeniden teşebbüse gecece*! söylenmektedir.
Zeytinyağı
Bîr kaatilin 44 buçuk saati.
“Durak zade„nin mezarı önünde top!anan cemaat
«Canlı cenaze» ile bir dolaşma — Mezar taşı altına saklanan mermilerle çalılar arasında bulunan silah — Polis kaatili Şükrü nasıl yakalandı?
Kırk dört buçuk saat süren firarı esnasında neler yaptı?
Esnafla başa çıkmak için
Belediye, eski devirlerde alman tedbirleri inceliyor
İSTANBUL HAYATI
Yo! vergisi ve bizim sokak
Çok geri bir çalıştırma sisteminde, işçilerin bir kısmını «haklarını henüz kazanamamış çıraklar» saymak gibi şekiller vardır. Eğer B Kâmuran A... nın teklifi kabul edilir de bütün işçilere ücretli pazar tatili ahkâmı tatbik edilirse, insanlarımızı çalıştırma isinde ileri bir adım atmış olacağız.
Kanun «4 sene» kaydile kabul edilecek olursa bir meslekte kökleşmiş, İhtisas sahibi olmuş, yerinde yerleşmiş işçilerin yetişmesine zıt bir tedbir almış olacağız.
(Vâ - Nû)
İyi kalite yağ fiatleri yükseliyor
Hamsi azaldı
Bu sene ilk defa olarak geçen hafta ortasında çok miktarda balık avlanmıştı. Yarım m|lyön kiloya yaklaştığı söylenen hamsilerin perakende kilosu İki gün 50-60 kuruşa satıldıktan sonra bolluktan, dolayısiyle ucuzluktan eser kalmamıştır.
Şehrin normal İhtiyacından fazla avlanan balıkları muhafaza edecek tesisata sahlbolmadığlmız tuzlama veya diğer suretlerle llerlda UUNâk edilecek şekilde İmal edecek mûesse-selerimlzln bulunmayışı yüzünden tabiatın bir lûtfu telâkki edilen bu bolluktan kâfi derecede İstifademiz olmamıştır.
Bu hal karşısında belediye, balık ve •t gibi maddelerin uzun müddet muhafazası İçin elinde bulunması İca-beden buz depolarının lüzumuna bir kere daha kant olmuştur.
Belediye İktisat İşleri müdürlüğünün belediye başkanlığına her hafta verdiği mutat raporda bu hususta'
İyi kalite zeytinyağı flatleri yükselmeğe başlamıştır. Bu pahalıaşma-ğa, bu sene ekstra zeytinyağı miktarının az olması scbebolarak gösterilmektedir. Buna mukabil daha düşük kalitedeki yağlar ve bilhassa sabun yapılacak olanların fazla olduğu İlâve olunmaktadır.
Piyasada tetkikler yapan belediye raportörleri, flatleri 170 kuruşa kadar düşmüş olan sabunların, yağ bolluğu dolayısiyle 150 kuruşa kadar inmesinin beklenebileceğini söylemektedirler. Sabun imali İçin lüzumlu su d kostik de mevcuttur.
îyl evsaftaki zeytinyağı flatlerlntn artması sadeyağ flatterine de tesir etmeğe başlamıştır.
Kömür nakliyatı
Devlet Denizyolları İdaresi hesabına 4100 ton maden kömürü getirmiş olan t ödemiş» şilebi yükünü boşaltmak tadar. Şilebin getirdiği bu kömür, idarenin bir müddet İçin ihtiyacını karşılıya-bllecek miktardaysa da ilgililer bir an önce yeniden kömür getirterek muhtemel bir sıkıntıyı önlemek için gerekli teşebbüslere geçmişlerdir. Bu itibarla şimdi ‘Zonguldak» şilebi de Havzada 1500 ton kömür yüklemektedir.
Faciayı bütün safahat ile takibeden muharririmiz, ciddî bir dikkat le kaatili yakalayan «Yeld eğirmeni» polisleri ve »canlı cenaze» özdemlr..
leslndo bir dükkândan bir ceket çalmıştım.
Bunu satarken yakalandım. Hakkımda tahkikat yapılmak üzer» götürüldüğüm yerin helâ penceresinden kaçtım. Bir silâh ila birkaç fişek de tedarik etmiştim. İcabettlkçe gizlenebilmek için kendime milsalt bir yer arıyordum ki o yıkık köşkün ayn bir binasını gözüme kestirdim. Vaka gecesi bayatlamış ekmeği biraz kızartmak, aldığım eti hafifçe pişirmek ve biraz da ısınmak üzere bir teneke kab İçinde ateş yakmıştım. Vakit gece yarısı idi, Ansızın, yıkık kapı açıldı. İki elektrik feneri gözlerimin içine dikilmişti. Yalnız gözüme gelen bu bol ve kuvvetli ışıktan hiç bir yeri göremez olmuştum. Bu sırada bir ses:
— Teslim ol!., dedi. Az sonra ayni ses:
— Yakalayın sunul diye bağırdı. O anda silâhımla beraber sıyrılıp kaçmak fikrine kapıldım ve tetiğe dokundum. Ses kesildi, bir kargaşalık oldu. Ben de pencereden atlıyarnk bakla tarlasının İçinden geçip gözden kayboldum. Silâh ve lişeklerlml sakladım. O geceyi ötede beride geçirdikten sonra ertesi günü Kurbağa-lıderedo bir fırın* girdim. Hastalıklı bir adam olduğum saten yüzümden | belli olduğundan, fırın tezgâhtarına hastaneden çıktığımı, tebdllhav* ile memleketime gideceğimi söyllyerek kendime açındırdım. Kaputumla ceketimi satarak sivil bir ceketle bir kasket temin ettim. Beş lira da üste para aldım. Bir de ekmek verdiler. Oradan bir bakkala gelerek katık, öteberi aldım. Sonr* İstanbul* geçtim. Unkapanı civarında birkaç kahvehaneye uğrayarak oturdum. Oradan Beyazıda geçtim. Orada da bir kahvede oturarak gazetelere göı attığım zaman o geceki vukuatın yazılı olduğunu v» polis Celâlin vurularak ötmüş bulunduğunu okudum. Tekrar Kadıköy® dönmek Özere bu kahveden de çıktım. Az ilerlemiştim kl evvelce kendisine yirmi yedi lira ödünç para vermiş olduğum Mehmet Ali İsmindeki arkadaşıma Tasladım, alacağımı istedim. Parası olmadığını, isterse sırtındaki eski paltosunu vereceğini söyledi. Ben de kabul ettim. Lâcivert paltosunu verdi, giydim, Kadıköy* geçtim, O geceyi de ötede beride geçirdikten sonra ertesi gün akşamına kadar kararsız bir halde dolaştım. Cumartesi günü akşamı saat dokusa doğru, hayli uzamış olan saç sakalımı kestirmek üzere Yeldeğlrmenl civarında bir berber dükkânına girdim. Biraz kalabalık olduğu İçin sir* bekliyordum...»
Şükrü
Ayın on doku:?ıncu günü gece yarısı, Üsküdarde. Kûçükçamhcada; taşıdığı bin bir hâtıranın ağırlığına tahammül edemlyerck çökmüş bulunan bir köşkün selâmlık kısmında bir polis memurunun vazife esnasında şehit edilmesiyle neticelenen fâcla hakkında türlü türlü yazılar yazıldı. Fakat hâdisenin esası ve bütün teferruatı tam olarak gazete sütunlarına geçmedi.
Vazifeşinas ra gözü pek bLr zabıta memuru olan Celâl Cingöz’ün, feci ölümünden evvel ve sonraki vakaları başından sonuna kadar (akıbetmiş bulunduğum İçin bu yazıyı yeni bir heyecanla okuyacağınıza eminim.
•**
Haydarpaşa İle Selimiye arasında eski Baytar mektebi, yeni Nalbant okulunun arkasındaki eski mezarlıklara doğru İlerliyoruz. Alâkalı zabıta memurlun da beraber. Pek az bir cemaati olan fakir bir cenaze orunu halindeyiz... Yalnız omuzlarda bir tabut eksik... Fakat elleri kelepçeli, kurumuş yüzüne bakınca bir «canlı cenaze» denilmeğe çeklnllmlyecek olan yirmi üç yaşlarındaki genç İki yandan dört kolla tutulup İlerletiliyor.
Herhangi bir suç İyi İyen şahsın zabıtaca yakalanması nihayet bir gün meselesidir. Fakat suçlu yakalandıktan sonra, onu mahkûm edecek olan suç delillerini meydana çıkarmak zabıtayı en fazla yoran cihettir. Onun İçin cemaatin zihninde bir İstifham kıvrılıyor:
— Acaba??...
Ve İşte bir yığın mezardan bir tanesi ve mezar taşında şu yazılar:
Belediye, eski devirlerde hllekâr esnara tatbik edilen cezalarla esnaf hilelerine karşı alınan diğer tedbirler hakkında tetklkat yaptırmakladır. Eski eserlerden t® belediye arşivlerinde mevcut kayıtlardan elde edilen malûmat şayanı dikkat olup esnaf hilelerine karsı çok esaslı tedbirler alındığı ve hllekkrlara şiddetli cezaların tatbik edildiği anlaşılmaktadır.
Esnaf hilelerine karşı tatbik edilen cezaların çeşitli olduğu tesbit edilmiştir. Belediye kayıtlarındaki cezalardan birlsf şudur: Şehre odun getiren ve maliyeti havaların soğukluğundan İstifade ederek pahalı satmağa kalkan bir adamın Ahırkepı İskelesine İndirdiği odunları müsadere edilerek Edlrnekapıdakl fakir halka dağıtıldığı, odunların getirildiği mavnanın da bu muhtekir oduncuya alt olduğu anlaşılması üzerine mavna da müsadere edilerek bahriyey» verildiği, oduncunun Çanakkalaye sürgün edildiği mevcut misallerden birisidir.
Eskiden belediye esnafla ve sattıkları çeşitli gıda maddeleriyle yakından alâkadar olmakta İdi. 10-12 cins olan patlıcanın her cinsi için ayrı flat tesbit edildiği ve hileli pastırma ve sucuklarla halkın aldatılma-ması İçin geniş salâhiyetti bir pastırma kadılığının mevcut olduğu yine bu kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Karadeniz Boğazındaki Anadolu şamandırası feneri
İstanbul va Marmara mıntaka liman başkanlığından bildirildiğine bildirildiğine göra Karadeniz boğazında Anadolu cihetinde bulunan geçit şamandırasının kırmızı feneri sönmüştür. Bu fener yapılıncaya kadar yerine kırmızı işaret gösterilecektir. Deniz vasıtalarının müteyakkız olmaları istenmektedir.
AKİSLER
Pasaportlarımızda ki el yazıları!
Konferana
Şişil Halkevinden: 27 şubat 948 cuma günü saat 18.30 da Halke-vimizde «Milli Emanetleri muhafaza» mevzuunda Türkçe, îngl-
iDurakzade Mehmet Nuri efendinin ruhuna fâttha/..»
Katil Şükrü Özdemlr, burada durdu. Ve:
— fştet. dedi, hep durduk. Rahmetli « Durakzade» ye hepimizin birer fâtlha borcumuz varmış.. Ödedik..
Şükrünün kelepçeleri çözüldü ve hiç Konuşmadan eğilerek bir köşedeki İri taşL kaldırınca birkaç merini görünüverdi. Bunlar, oradan alınarak sarıldı ve lâzım gelen zabıt da tutuldu.
Aynı «canlı cenaze» maat, Karacaahmcdln kestirme yol üzerinden Valdebağına doğru gidiyor. Prevantoryum civarında çalılıklar arasına giren kafll* hep bir kişinin gözünün için» bakıyor: şükrü Özdemlr..
O; bir sağa, bir sola, biraz da arkasına bakındıktan sonra ayağı İle bir yeri gösterdi. Şimdi bütün gözler oraya takılı ve orada; zavallı polis Celâlin canın* kıyan silâh..
Cemaatı teşkil eden alâkalı memurlar vazifelerini tamamlamaktan mütevellit huzur içinde sigaralarını tellendiriyorlar. Yine bir zabıt tanzim ediliyor ve silâh, savcılığa verilmek üzere sarılıp sarmalanıyor.
•••
Şubatın on dokuzunu yirmisine bağlıvan gece, Küçllkçamltcadakl harap Rnlf paşa köşkünün selâmlık tarafında; kendisini yakalamağa gelen polise gelişi güzel aleş ederek bir pencereden aşağı atlayıp yani filizlenen bakla tarlasını çiğneyip kaçmağa muvaffak olan Şükrü, kaçtıktan sonra ne işler gördü? Vo çok geçmeden de nnsıı yakalandı? Bunu d*
ve aynı ce-lçlnden ve
Yabancı memleketlere seyahat eden vatandaşlara verilen pasaportlarda, hâmilinin hüviyetine ait sütunlar her yerde olduğu gibi bizde de el yazısı He yazılır. Fakat ne yazı!.. İlJc mektep çocuklarına bile istihzah bir gülümseme ile baş çevirtecek derecede kargacık burgacık şeyler! Üstelik ne imlâst doğru ne de okunması mümkün. Hele Fransızca kısım, maazallah; hem imlâ hem tercüme bakımından bir garibe, tam mânasile bir facia!
Devlet namına vatandaşa verilen ve dünyanın dört bucağında Türk tabiiyetinin şerefli bir hücceti olarak kullanılan bu vesikanın hayret edilecek bir kayıtsızlıkla hazırlanması cidden aetnı-lacak bir haldir.
Başka memleketlerde pasaportun yalnız dış görünüşüne değil, içindeki yazılara da âdeta hüsnühat örneği sayılacak derecede itina ve ihtimam gösterilir. Acaba bizde niçin buna dikkat edilmez?! Bu ne bütçe ne de ihtisas meselesidir; sadece lâubaliliktir! — B
- ----- , ııtra» Jiıi'vzuuiiüa TUrKçe. inin- ■—
tekrart *’ V " n,ülalâa,ar >cnld^ İİZCC projeksiyon!u bir konferans *enaı »İradan dlnllyellm. işte Şükrü
tekrarlanmakla dır4
Şükrü Özdemlr berber dükkânında sırasını bekliye dursun..
Feci hâdiseyi müteakip, katilin resimleri, bütün polis karakollarına dağıtılmış olduğu İçin her polis merkezi uyanık bulunmaktadır. Kadıköy emniyet Amirliği de o gece, mıntakanın her tarafında esasen mutat olan silâh aramasının yapıldığı sırada «Şükrü» İle de ehemmiyetli şekilde alâkalanmasını bütün karakollarına bildirmiştir.
Bu arada «Yeldeğlrmenl» karakol | komiser muavlnt Ethem Yücel, polis memuru Mekkl çellkyay, Hisan Yanık ve Remzi Can da, kendi mınta-kalori içinde meyhane, kahvehane ve emsali yerleri dolaşıp silâh araması yapmaktadırlar.
Bir kahvehaneden çıkan zabıta memurlarının göçleri bitişiğindeki
Doğrudan doğruya şahsıma U-
1 allûk eden mevzuları, umum! efkârın malı olan bu sütuna aksettirmeğe hakkım yoktur. Bu yazımın mevzuu, hâdisenin cereyanı bakımından, her ne kadar ban* ' taallûk ediyorsa da esas İtibarlı» I bllûmum İstanbul hemşerilerinl ' alâkalandırdığı İçin yazmakta te-
■ reddilt etmedim.
■ Vergilerin tarh ve tahsilLnde ı mükellefi sıkıntıya düşürmemek, ’ âzami kolaylığı göstermek vergi
■ mevzuatının şlan olmak icabe-der ve vazıı kanun bu ciheti tl-
• tizlikle gözönilnde bulundurur, ı Gelgelellm, bazan kanunların
tatbikatında vatandaşı zarara so-
■ kan, sıkıntıya, üzüntüye düşii-
• ren aksaklıklar oluyor.
■ Bir kalemde çeşitli misaller »ı*iı ralamak çok kolay, fakat ben dece, bir kaç giln evvel karşılaş-t*
ı tığım basit bir hâdiseyi kaydede-tTj , ceğlm. '■N
23 şubat 948 pazartesi günû'o ; Öğleye doğru evin kapısı çalındı, i açtık. Koltuğunun altındaki çan* £ tadan, memur olduğu anlaşılan» bir zat ismimi sordu, söyledim, P çantasından bir defter çıkarıp (D açtı: >
— Ben tahsildarım. 948 senesi Q) yol vergisi olarak 18 lira borcu- (D l nuz var, onu istiyorum. «t
Makbuz doldurmağa hazırlanırken; _Q
— Münaade ediniz, dedim. Siz» de memur olduğunuza göre, maaş, aylık ücret veya yevmiye geçinen sabit gelirli vatandaşla-5 nn. ayin yirmi üçüncü günü iz böyle Ani olarak yapılan tebligat o üzerine derhal çıkarıp vergi borcu ödemekte müşkülâtla, İmkânsızlıkla karşılaşmaları tabi! olduğunu takdir etmeniz icabeder.
— öyle amma bilirsiniz kİ 948 yılının yol vergisi mükellefiyeti ocak ayının iptidasında başlamıştır,
— Orası öylş olmakla beraber bütün yurttaşlar gibi benim de bildiğim ve sizin de bllmeniı icabeden bir şey var kİ o da; vergi tahsilatında mukel'efe kolaylık göstermek zaruretidir. Vergiyi tahsil edebilmeniz Içn daha evvelden tebligat yaparak mühlet vermeniz ve tahsllâtı ayın Uk haftalarına tesadüf ettirmeni! lcabeder. Binaenaleyh önümüzdeki ayın İlk haftası İçinde lütfen bir daha gelirseniz borcumuzu öderiz.
— Şimdilik hlc değilse birinci taksiti, yani 9 Irasını verseniz çok iyi olur.
— Sizin İçin iyi olabilir, fakat benim İçin fena olur.
Memur nezaketle ayrılıp gitti. Daha fazla bir ısrarla da karşılaşabilirdik. Net ekim bu yüzden nâhoş bir çok hâdiseler vuku bulduğunu sık sık işitiyoruz, şikâyetler dinliyoruz. Bu gibi uygunsuzluklara mevadn vermemek için gerekli tedbirleri almak lâzım. Omuzlarına yüklenen her türlü vergi mükellefiyetlerin* karşı hüsnü niyet gösteren vatandaşları bu yüzden sıkıntıya, üzüntüye düşürmenin tepkisi onlarda pek haklı olarak kötü niyete de yol açabilir.
Gelelim bit hâdisenin ikinci safhasına: Memur ayrıldıktın sonra pencerenin önüne oturdum. Belediye yol vergisi tahsildarının, bizim sokağı boydan boya kaplayan vıcık vıcık çamur deryası, su gölleri İçinde sendeleyip tökezlİverek gidişini seyrederken yüzilm kızarır gibi oldu. Fakat bu kızartı bana mı raeld'r? Yoksa... Orasını ariz okuyucularım takdir ederler elbet.
Şimdiye kadar yalnız bizim sokakta oturan mükelleflerden alınan yol vergilerinin bir tekstti bir defaya mahsus olmak üzer® bizim sokağa tahsis edilseydi hiç değilse İyi kötü bir Arnavut kaldırımı döşenir, halk o mikrop yuvası çamur göllerinden, pis kokulardan kurtulurdu. Fakat nerede o himmet?!..
Cemal Refik

kalmışlardır, çünkü beraberlerindeki taşıdıkları resmin tâ kendisiyle karşı karşıyıdırlar. Aralarında küçük bir işaretleşmeden sonra berber dükkânına dalıveren polisler. Şükrünün kolunu bile oynatmasına fırsat vermeden yakalayivernılşler vs üzerinde yaptıkları aramada içinde üş yüz altmış kuruş para bulunan meşin bir çantadan başka bir şey bulamamışlardır, şükrü kıskıvrak karakol* götürüldükten sonra emniyet müdürlüğü, Üsküdar emniyet âmlrllği, Üsküdar savcılığı ve diğer bütün merkezler haberdar edilmiş ve tam kırk dört buçuk saattir seferber bir holde bulunan zabıta memurları rahat bir nefes alabilmişlerdir.
Zayıf, nahif, çellmslı ve hasla görünen Şükrü özdemlr, şimdi bu kanlı macerasının hesabını birinci ağır ecza mahkemesi huzurunda vermekle meşgul...
Öte tarafta d* varil» kurbanı Ciltli Cingözün karlsi, üç çocuğu, hasta anası adaletin tecellisini ve emniyet teşkilâtının âcil yardımını tevekkülle bekliyorlar.
Remzi TOZMOam
«Kâtibin Karısı» nın son temsilleri
Muammer Karaca Opereti, umumî istek üzerine «Kâtibin Karısı» m daha bir hafta oynamaca karar vermişti, delecek haftadan İtibaren «Hangisi» adlı çok hareketli ve neşeli bLr revü operet oynanmasına başlanacaktır. .
Vilâyet Dağıtım Bürosu
Vilâyet Dağıtım bürosu dila toplanmış ve bir miktar çuvalla karravlçenln tevziine karar ver-



verilecektir. Herkes gelebilir.
anlatıyor:
— Kadıköy d* LbıoiduıaJ* utaljal- berber düklâııuı* takılmış ve donup j
Sahile 4
AKŞAM
Dünya hububat fiat-leri süratle düşüyor
Evvel zaman içinde
Bazı hâtıralar
Yarın matinelerden
İtibaren
TAKSiM
______ 26 $ubaf 1048
Sinemasında
Bu yıl mahsul her tarafta boldur. Memleketimizde de er.der görülen bir mahsul elde edileceği umuluyor
Meraklı valiler — Saat merakı — Ata kızarak seyisi beraber hapsettiren vali
«İktibas hakla mahfuzdur»
SEMİH MÜMTAZ S.
k Ardır, Bu sene Arjantin te A-vustralyada mahsul çok bol olmuştur. Ar jant inin geçen sene 5,5 milyon ton olan buğday İstihsali bu sene 7 milyon tona yükselmiştir. Harb İçinde İhracat yapamadığı için buğday ekim sahasını tahdit eden Avustralya hükümeti bu sene bu tahdidi kaldırmış ve bu memleketin, buğday istihsali 3 milyon tondan 6 milyon tona yükselmiştir.
Bu İki memleket bu sene mühim miktarda ihracat yapmak tasavvurundadırlar. Daha bugün den Avustralya, înglltereye, Hln-dlstana ve Fransaya- teahhühere girişmiş bulunmaktadır.. Diğer taraftan yıllardır İhracat yapa-mıyan Rusya, Polonya, Çekoslovakya ve Norveçe hububat verdiği gibi İngiltere ile son zamanlar da yapmış olduğu bir anlaşma mucibince bu memlekete de hububat ihracına başlamış bulunmaktadır.
4 — Sonbaharda Avrupada havalar çok müsait geçtiği İçin fazla ekim yapılmıştır. Havanın bugünkü gidişi bütün dünyada hububat mahsulünün fevkalade c* lacağını müjdelemektedir. Bundan sonra artık ekimlere mühim zarar verecek hâdiselerin vukuuna İhtimal verilmemektedir. Gerek Amerlkada, gerek Avrupa memleketlerinde ve gerek diğer memleketlerde bu sena hububat mahsulünün yiiksk olacağı' hak-kındakl haber ve kanaatler taşlıca hububat ihraç eden memleketleri haklı olarak şimdiden en dlşeye düşürmüştür.
Memleketimize gelince, kaşın: geclkçıesi hububat zlrahtlmlzin cklllş sahası İtibarlle gelişmesine İmkân vermiş, beklenen yağmur ve knr da son günlerde yurdun he men her tarafına yeter miktarlar da düşmüştür. Bu şartlar Önümüzdeki mahsulün ender seneler de görülmüş bir bereketle idrâk edileceğini gösteren deliller ve kış havalarının müsait gidişi gün günden bu ümitleri kuvvetlendir mekte olduğundan yer yer yükselmiş bulunan hububat flatlerl-nin nihayet bahar aylarındı e-
Alınan son haberlere göre Birleşik Amerlkada hububat Hat 1 eri süratle düşmektedir. Şubatın ilk günlerinde Chicago borsasında 30 kilstir kuruştan muamele gören buğdaylar avın 10 unda 26 kuruşa düşmüştür. Winnlpeg borsacındaki en yüksek kaliteli Manl-toba buğdaylarının şubat başındaki fiati 32,75 kuruşken bir hafta sonra 28 kuruşa düşmüştür. Aynı borsalarda muamele gören mısır ve arpa ve diğer borsalarda muamele gören buğday flitlerinde de bir hafta İçinde 3-4 kuruşluk bir düşü? olduğu haber verilmektedir.
Bu fiat düşüşlerinin sebepleri şöyle izah edilmektedir:
1 — Amerika hükümeti ihraç etmeği tasavvur ettiği hububatın çoğunu almış bulunmaktadır. Hükümetin piyasadan çekilmesi flatler üzerinde mühim bir tesir yapmıştır.
2 — Sonbaharda havaların kurak gitmesi, bu seı.e fazla ekim yapılanuyacağı ve bu itibarla ö-nümüzdeki yıl İstihsalinin düşük olacağı İntibaını uyandırmıştı. Halbuki kasım ve aralık aylan ekim için çok müsait geçmiş ve fazla kışlık ekim yapılabilmiştir. Son zamanlarda yağan karlar e-klııîeri tamamen örtmüş olduğu için artık büyük bir zararın gelmesi mevzuubahls değildir. Bu y:l da geçen senckl kadar bir mah su! alınacağından şüphe edilmemektedir. Hattâ Birleşik Amerika Ziraat Bakanı 1948 yılında hububat İstihsalinin çok yüsek olacağını beyan etmiştir.
Geçen sene mısır İstihsalinin as olması da buğday flatlerlnln yükselmesine yardım etmişti. Bundan başka yemlik hububatın az Olması dolayıslle buğdaylar hayvan gıdası olarak kullanılıyordu., Ancak buğday fiatlerinin yükselmesi yem tedarikini zorlaştırmış ve yükselen et fi ati eri He peynir, tereyağı ve süt gibi maddelerin flatleri müstehlik halkın mukavemetle karşılaştığından hayvanlara buğday yedirilmesinden vazgeçilmiştir.
3 — Amertkadaki hububat fl-________________ _____ . _
atlerinln düşmesinde dış âmille- jhemmlyetil düşüşler göstereceği-rin de mühim tesiri olduğu aşi- ne şüphe bırakmamaktadır.
ZJ5 azl adamların kâzlp şöhretleri vardır. Dillerde dolaşır durur. Âlim adamdır; kitapları, eserleri vardır. Niçin bBylclcrlnl kullanmazlar; İstanbul dan uzaklaştırırlar. Yazık günah değil mİ?) derler. Bu söz gerçi doğrudur. Fakat ben öyle okumuş filimler biliyorum kİ kendilerinden kimse müstefld olmaz. Onlar yalnız okurlar, öğrenirler. Şu şartla kİ kimseye öğretmezler. Kimseyi beğenmez-, ler ve üşenirler. Yahut yalnız bir şeye saplanmış ve sapılmışlardır. Oı şeyden başka bir şey düşünmezler.j Faydalı adam başkaların» faydası dokunandır. Faydalı devlet adamı da hayırlı işler becerendir, üst tarafına kulak esmall Babam kadar beni de seven Nisır beyefendi (Beyllkçl merhum Nftsır bey) bu ve emsali nasihatleri bana verdikçe bazı misaller de verirdi. Bir lkiMnl şu sütunumuza sıkıştırmağa çalışacağım:
Meraki bir vali
Tıpkı ıMoll&re) in (Malude İmagl- . nalre) İndeki hasta gibi eski bir varil Kuvvetli bir sıhhati var: mukavim bir vücudu var; boylu boslu; geniş göğüslü; uzun boylıı bir vali! Muttasıl oturuyor. Oturdukça okuyor. Okudukça not tutuyor. Fakat bir el aynasını elinden bırakmıyor. Ağzını açıyor. Dilini muayene ediyor. Elleriyle göz kapaklarını açıp gözünü: par- ' maklanm sokup burnunu ve kulakla rıru muayene ediyor ve kokluyor! Her kes bizar evde, dairede de bütün memurlar rahatsız ve bahusus vali muavini âdeta dllâzar! Başına yığılan bütün vilâyet işleri kati gelmiyor* muşçBSina, bir de vali paşa hazretlerin» Vilâyet konağında güllüblTIk muavine ağır geliyor gerçi; fakat ne yapsın sabrediyor, hattâ komik taraflarını bulup avunuyor, Komik tarafı d» şu: Voli o derece evhamla mâli kl (atfedersiniz) her gün çıkardığını tartUrıycr ve kaydediyor; bütün tafsilât ve teferrımtlylell
■■■■ ■l»ll n
Bu akşam SARAY sinemasında
Yıldızlan, musikinin ve bütün İhtişamların filmi
BOSTOH GÜZELLERİ
Blr derdi de (chronomfclre) saatiyle (vali paşanın) şehirdeki saatçileri el’aman dedlrtm'.-.tir. tstanbuldaki saatçilere mektuplar yanlıyor, tafsilât veriliyor, fikirleri soruluyor; bir Ufacık dakika farkı bir türlü izah e-dllem’.yor. Vali rahatsız, kronometre saat bahsi de halkı bıktırıyor. Sabrü sebatı tükenen muavin bun?, da bir j çare buluyor. Londra ya mektup yaz-diriyor; arkasından gizlice bir mektup yazıp fabrikadan en büyük tafsilâtın birer birer valiye İzah edilmesini rica ediyor. Gelen mektup İki memleket arasındaki nısfünnehar cllvele-[rlnl dahi tedris (!) ettiği için, saatin
men küser, gittikleri yerin makamında yolma otururlarmış; gûya merkezden başka bir mahal vatan değilmiş ve oralarda vatana hizmet arzo-lunamazmış çlbl. Gitgide kendim de gördüm; böyle yapanlar epeye» Tardı, Vç Istanbnldan çıkarılacağız diye ödleri kopardı. Halbuki bunu da biliyorum, bamlar da bilâkis taşralarda daha çok ve verimli hizmetler ibraz ederlerdi; takdir edilirlerdi.
Bir tane daha
Eski valilerimizden biri de vali o-iarak İlk defa İstanbuldan çıkmış olmadığına, babaslyle taşralarda seneler geçirmiş olduğuna, hattâ senelerce Babı âlide çalıştığına rağmen, bunu da söylemeliyim: Arzu ve lbramlyie vali olduğu halde, gittiği yeri, Ista rıhındaki konağı zannetmiş. İşin güç tarafını lâkırdı İle halledenlerdendi. Gerçi vilâyetin Asayişi üzerinde çok titizdi, attft bıanıandı. Köylüyü korurdu; mütegallibeyl sindirmişti. Hırsızlık ne yapar, ne yaptırırdı. Mette- ( be. yola ehemmiyet verirdi ve adam yetiştirmeğe çalışırdı." Konağı, sofrası açıklı. Fıkarası vardı. Fakat bir kusuru, hiddetlendiği vakit e.vcentrlcl-tellklcr gösterirdi; tâbir caiz Istll
Hele bir tanesi şaheserdi, t Bir gün şehir civarında gezinirken bindiği ata kızmış va atla beraber seyisi cezaen Lk| öç gün »hırdaki bölmede aç vo susuz hapsetmişti. Tuhaf bir tesadüf eseri olarak tu tuhaflığı bana nakleden zat biraz evvel bahsi geçen meraklı valinin muavin! olup atın hapsi merasiminde bizzat hazır bulunmuştu. Güler gülfer: ( İşto ben böyle valilerimizin işte muavini; meraklarında veya paşazadeliklcrlnde giillâblcllerl idim» derdi. Yalnız şurası muhakkaktır kl, bu zevatın üçü do namuslu adamlardı.
3. M. S.
NOT:
( Ccnevreda talebelik hatıratı»
isimli yazılarını 20 vo 99 ocak ve 18 İle 19 şubat- tarihlerinde çıkan Akşam dadır. Mektup ve kartla soran arkadaşlara Bjzederlm. Semih
%
(Two Sisteıs from Boston) filmi başlıyor. Baş Rollerde:
KATHRYN GRAYSON — JUNE ALİSON
LAURENZ MELCHÎOR (Metropolitan Operadan) JİMMY DURANTE fantezi Kıralı
Eir lüks ve sevimlilik temaşası... Bir çok güzel kadınlar.,. Nefis musiki ve ruhnuvaz şarkılar.
Yerlerinizi evvelden aldırınız.

.s
KUMRULAR
Aşk vo macera romanı
Yazan: CEMAL REFİK Tefrika No. 84
- )
hiç benziyor mu? Her halinden belli kl namuslu, kendi halinde bir ev kadını. Ona nasıl takılır da konuşmağa kalkışırsın?» Nihat benimle alay etil: «Sen hâlâ koyduğum, yerde ot-luyoıaun, Sadll Süslü püslü gördilgün kadınların hepsi sokak kadım değildir. Asıl bunun, gibilerde ekmek vardır. Şüpheyi davet etmemek için sade giyinirler, boyanmazlar, gok-ıkta gayet ciddi görünürler. Yanların da kl çocuk da bir nevi maskedir. Karşıdan bakınca, çocuğıyle beraber gezmeğe Cdrmış ağır başlı bir ev hanımı zannedersin. Bir da İç yüzünü bllsenî Kim bilir hangi randevusuna gidiyor? Yanındaki de kim bilir hangi ahbabının çocuğudur.» Nlhârlın sözlerine katiyen inanmadım, tabii.
— inanılacak şey değil kL Çocu-fcyle beraber »okakta giden ciddi bir kadına takılır mı insan? Böyle bir
■i ■A ■i
★ ■*
HlZİHt BICIRIKI.I hABİ Hİ1U sıfır gühap KABRİ ÖGEI.MAN İMCİ NÜKBAN
Bir haftadnAberl 10 binlerce sayın İstanbul halkının takdirle seyrettiği
L
SİNEMA ve TİYATROSU
MARLENE DİETRİCH Ve RONALD COLMAN tarafından yaratılan tammalyle RENKLİ
KISMET
filmini 1 Mart Pazartesi son matinesine kadar gösterecek, aynı gece saat 21.15 de son seneler sinema teknik ilerleyişinin en güzel eseri ve şahane bir nümunesl olan
GÜLEN GÖZLER
şaheseri takdim edilecektir.
DİKKAT: Yarın snat 11 de- tenzilâtlı, Halk matinesi. Her yeı 50 kuruş. (Tenzilâtlı Halk matineleri şimdilik CUMA ve Pazartesi günleri saat 11 de yapılır).
Haftanın her seansı İçin biletlerinizi evvelden aldırablllrslnlz. Lokasynn gişesi her gün sabah saat 10 dan '•ece 10 a kadar açıktır.
[
■ Kadıköy S ü RE Y Y A Sinemasında
Bu Akşam: Yıldızlar yıldızının en son şaheseri
1 — Sanantonyo Arslanı «Renkli»
ERROL FT.YNN — ALEXÎ^ SMİTH İn zaferi
2- ŞORTLAR Heyecan filmleri J
J—------------L.
j KONSERLER | ■>____________r
KONSERVATUAR ORKESTRA KONSERİ
Konservatuar tarafından verll-
ettiği için, saatin mekte olan orkestra konserlerinden sahibine emniyet bahşedilmiş oluyor J 4 üncüsü Cemal Reşld Rey İdaresinde herkes do bundan dolayı dırdırdan 1 dnümüzdeki pazar günü sabahleyin halâs oluyor, (İşte senelerce o canım '533111 de Taksim belediye gazinosun-memlekette oturan bu valinin bütün yaptığı İş böyle işlerden İbaretti. Ve bu hail blhniyenler de vah vah memleket böyle zatların hizmetlerinden mahrum bırakılıyor, merkezde çalıştırılmıyor teranesiyle hükümler verirlerdi).
Bunu da bilmiyorum çocukken kiklerden duymuşumdur? Bazı ricali kiram bir valiliğe gönderildiler mİ he- ardan temin edilebilir.
da verilecektir.
I t B. konservatuarı ve Paris Ecele I normale de muslque mezunu kıymet-1 11 piyanist Pop! Panayntldls do bu konsere solisl olarak iştirak etmektedir. Programda Mendelssohn, Bchu-1 man, Llszt vardır.
Konser davetiyeleri Konservatu-
MEVLOD
Emekli General Sahil Değerin ölümünün kırkıncı gününe tesadüf eden 29/2/1948 Pazar günü öğle namazını müteakıb, Beyazıt camilşeriElnde, ruhuna ittihat edilmek üzere Mevlûdu şerif kıraat edileceğinden kendisini tanıyanların ve arzu edenlerin teşrifleri rica olunur.
Değer Ailesi
ÖLÜM
Mülhakat Rüsumat Nazın merhum Sadık Bey torunu. Üçüncü Kolordu levazım reisliğinden mütekait Yarbaj' merhum Bay Emin Ayhan oğlu emekli General Hüsnü E. Etkilettin kayınbiraderi. Operatör Dr. Bay Hazım Bunıin'In kayınpederi. İş Bankam müfettişlerinden Baylar Zeki Ayi m 11» Lise son. sınıf talebelerinden Kâmran Ayhan'ın kardeşleri ve riyaziye öğretmeni Bay Faruk Ayhan'ın babası, İnhisarlar İdaresi Likör fabrikasından mütekait ve müteahhit Bav
İBRAHİM AYHAN
24 Şubat salı sabahı vefat eylemiş ve çarşamba günü istirahatı ebedisine bırakılmıştır. Kendisine Allahtan rahmet ve kederli ailesine de sabn cemll dileriz.
B. Hüseyin Avni Ulaş’m ölümü
Erzurum 24 — Yurt içinde samimi düşüncelere müstenit de-ğişmlyen karakter ve Imaniyle İnkılâbımızın tekâmülü bakımından uğraşmadan geri durmayan ve MIH! mücadele boyunca yaptığı hlzmelteri bıraktığı köklü hâ-tıralarile millet İçinde yer alan değerli hemşerimiz Hüsyîn Avnl Ulaş'm ölüm haberinden çevremizde duyulan derin teessürü şehir namına ailesi efradına arzı bir vecibe sayar bu duygumuzu kederli-ailesine İblâğına sayın gazetenizin tavassutunu rica «derim.
Belediye Başkanı Kâzım. Yurâalaii
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Saat 20 de Dram Kısmı
EVİN ÜSTÜNDEKİ BULUT
Komedi Kısmı BÜYÜK CEMAAT
MAKSİM’de Muammer Karaca Opereti
KİTtBIN karisi
Revü operet: Saat 20.30 da
Telefon: 42S33
terbiyesizlik yaparsa ağzının payını alır.
— Ben de Nlhada aynı şeyleri söyledim. «Sözlerimi yanlış anlıyorsun, dedi. Ben sana, bu şekilde gezen her kadın fenadır, demedim. Fenalık yapmak isteyip do şüpheyi davet'etmek-ten korkanlar kendilerini böyle ağır başlı ali» kadını gibi göstermeğe çah-. şırlar. Fakat onların, ne mal olduğu gözlerinden anlaşılır. Bunu da senin gibi ağzı süt kokan safderunlar değil. erbabı anlar.»
— Hayreti Peki, sonra ne oldu?
— Benden ayrılıp kadının arkasına takıldı. Sözlerine inanamadığım için ben do uzaktan taklb ettim. Sokak Içlçndo konuştular ve beıabcr fittiler.
— Nereye gidiyorlar?
— Bu İşlerin yolunu bilen adam, gidilecek yerini de bUlr tabii. Eritil
gün Nihat macerayı nnlattı. Evli bir kadınmış. Kocaslylc araları açıkmış. Tanıdıklarından bir erkek de; «Kocandan ayni da evlenelim» diyormuş. Biz Tasladığımız akşam gene kocasly-!e kavga etmişler. Kadınl «Ben anneme gidiyorum» diye beş yaşındaki çocuğunu alıp evden çıkmış. Maksadı kocasından intikam almakmış. Kendirine evlenme teklif eden adama gidiyormuş. Kim bilir daha evvel kaç defa gitmiştir? Bu defa da Nlhadın oltasına takıldı İşte. Görüyor musunuz, dünyada nrier oluyor. Şu kadının istikbalini düşünün bir defa Nl-hadın oltasına düşen, bundan uonrn daha nerelere düşmez?
— Olur şey değil. Başka biri aniot-sa, inanın m insan. Peki, bununla Naylonun ne münasebeti var?
— Bu münasebet! ben tahminle buluyorum. Naylona raslndığ'm zaman da aynen bu kadım ; ndı. j .rdu. O-nun hayat telâkkileri, taşkınlıkları malftm, «Babam zengin olsaydı ben Rıfkı ile evlenmeydim. Aşkta değişiklik lâzım Fırsatlardan istifade etmeli» demiyor muydu? Kocası Ankaraya gidince gece vakti aparlıman kapıcısının çocuğunu yanına alıp nade bir Ikıyafetle ve yapmacık ciddiye: c sa-
kakta dolaşması evvelâ beni aldatmıştı. Fakat öbür kadının vaziyetin! gördükten sonra kanaatim değişti. Enyan Naylon da fırsattan İstifade c-derek aşkta değişiklik yapmak üzere o gece kim bilir nereye gidiyordu. Belki Nihat r.ıriasaydu onu da oltaya düşürürdü.
— Garip şey. doğrusu. Acaba Nl-hatların hepsi böyle çapkın mı olu-ypralr? Karşılarına çıkan, kadınları çitaya mı düşürüyorlar?
_ vallahi bilmem. Sizin «üt kardeşiniz Nihat bey de çapkın mıydı, yengeç İğim?
— Evet. Daha orta mektepte okurken çapkınlıkları bizim kulağımıza geliyordu.
Aradan bir halta geçmişti. Elen! iskelede telâşla Fahrlyenln koluna girdi:
____Bonne nouveHe, madam, bonne nouvcllel
— Neler söylüyorsun, Elenl? Bizden ayrılıp Istan bula gideli Türkçfcyl büsbütün unuttun galiba.
— Sey efendim. Yanlyaklm çok bir ey! haber var. Geliyor,
— Kim geliyor?
— Nihat bey İstanbul da geliyor. Nah, telegraf bu sabah aidim.
Fahriye eltgrnfa göz gezrdlrdl:
«Elenll Cumartesi fstanbuldayım Pazar sabahı beni evde bekri»
— Sindik ağnlyorsunzu efendim, Nihat bey siz» ne kadar çok seviyor? N» zaman ben mektup yaanlslm, hemen geliyor îstanbulda.
_ Een mektupta n® yazdın? Yoksa çağırdın mı onu?
_ Hânylr efendfm. Ben yapmıyorum böyle şeyler, Yazmlslm ona kl «Fahriye hanum okumu* sizin mektep, ma cevap yazmiyoT.» Çok centilmen bîr çucuk. Ağnlyor kl siz İstemiyorsunuz mektup yazmaya, kendisi İstanbul da geliyor siz in İlen konuşmaya İçin.
— Ne biliyorsun? Benim l{ln m1 geliyor bakalım?
— Buna İçin gelmiyor, clbetto sizin İçin geliyor.
— Peki, gelince ne olacak?
____ Bilmiyorum efendim no olacak? Bugün yap&cayiz bir program, onunla konuşmaya için.
— Onunla konuşmak mı? Nasıl 0-lur? Nlhatla nasıl konuşurum ben? Evli bir kadının yabancı bir erkekle konuşmuşu.
Kaşlarını çattı:
____ Hayır. Elenll.. Onunla katiyen konuşmıyacağım, Gelince kendisine söyl, beyhude uğraşmasın.
— Nihat bey İlen konusnıiyacaksl-ntz? Ma naasln oluyor böyle bir sey efendim? Çok bir buyuk ayıp oluyor, em da günah.
— Hayır. Ne olursa olsun, konuş-mıyacağım. Vicdanım isyan ediyor. Evli bir kadının yabancı bir erkekle konuşmasından daha büyük günah olur mu?
Rum kızı ca'îl bir samimiyetle gülümsedi. Sesi titriyordu:
— Ah kaymeenl! Bilirsiniz efendim, benim yürek içerde tinsin artmak yaplyor sizin İçin?
— Neyime acıyorsun?
_ Çünklın siz İç bir tefa kendinize düşünmlyorsunuz B«*nlm bııyuk namus üstünde soyllyorum ki. sizin için çok aclnlyorum. Siz bir maloröz kabinsiniz. Var bir kocanlz ehtlyar a-dam. Bir genç kadın ne zaman İsliyor eyl yasamak, lâzlm kl amut yapacak. Zenginlik, gençlik bir eyl sey, ma istiyor ask baraMr,
— Ne demek İstiyorsun vanl?
(Arkası var)
Tayyareciliğin babası [Briç masasında]
Orville Wright öldü
Orville, kardeşi Willbur ile birlikte 1903 te ilk motörlü uçağı yapmıştı
Amer İkadan galan telgraflar « Tay- , yareoUlğlD bana®» adı «arilen Orvlli* Vrigbfın Onlo vilâyetinde, doğduğu -şehir olan Dayton'da öldüğünü haber veriyor. Orvllla, kardeşi WUbur 11* birlikte, bugünkü mlnaalylo İlk uçağı yapan va böyle bir uçakla ilk defa u-çnn ingindir Kendilin* (Tayyareci-llğin babası» adı vertlmeri bundan iitrl geliyor.
WUbur v* Orvlli*, Mlitaü Wrlght adında bir rahibin oğludurlar. 1878 •eneri son baharında rahip bir g*c* evine bir oyuncak getirmiştir. Oyuncak kamıştan V* İne* kâğıttan yapılmış, uçurtmaya benziyen bir nevi u-çaku. tkl kardeş bu oyuncağa çok alâka gösterdiler, kendileri uçurtma yapmağa haşladılar Bu uçurtmalar o kadar mükemmeldi ki bütün çocuklu uua almak için koşuyorlardı, Wllbur ve OttIU* bunlardan satarak •peyce para kazam yarlardı. Bir lata tun da uçurtma gibi yükselmenin vo kuşlar gibi havada uçmanın mümkün olup olanuy&cağuu düşünüyorlardı.
iki kardeş liseyi bitirdikten sonra bir bisiklet tamiri mağazası açtı, bir taraftan da yeni bisiklet sauyorlardJL İş iyi gidiyor, bol para kazanıyorlardı. Fakat İkisinin da aklı hep havada uçmakta idi Bunun için uçuş naza-rlyelerlyle alâkadar olmağa başladılar. 1835 senesinde Orville bir hesap makinesi keşfetti, tkl aen* sonra, bir otomobil yapmağı düşünüyordu, WU bur buna taraftar olmadı. (Otomobili ne yapacağız, uçacak bir âlet ica-dedeilm daha mükemmel olur» dedi. Derhal bu hususta tetkiklere başladılar. 1390 d* Alman Lülen thal bir plâ-nör yapmış, fakat bununla uçarken düşüp ölmüştü, iki kardeş bunun sebebini araştırdılar re muvazenesi, İdaresi daha mükemmel bir plândı yapmağa muvaffak oldular.
İlk tecrüb* ltıoo »eneri eylülünde, yukarı Carollne’da Kitty Havk'da yanıldı. Burada bir tepeden hareketle on dakika harada kalmağa muvaffak oldular. 1901 d* daha büyük bir pıâ-nörl* tecrübe yaptılar. Fakat bu tecrübe iyi netle* verdi. 1902 do başka bir plânörl* tecrübeler o başladılar Eylül ve ekim aylarında daha fazla havalandılar, tfright kardeşlerin plâ-nörûndo daimi bir ağırlık merkezi vardı Kontrol yardımcı «tıhlsrla ve kanad zaviyeleriyle temin ediliyordu.
Motörlü uçak
İki kardeş bu tecrübelerin neticesinden cesaret alarak bir motdrlü plân ör yapmağı düşündüler. 8 beygir kuvvetinde ve âzami 6& kilo ağırlığında bir motör yaptırmak İçin sağa •ola bnş vurdular, fakat Umse böyl* bir motör yapmağı '’eruhd* etmedi. O aamanlann motö'ri beher beygir kuvveti başına 20 kilo ağırlığında idi. Binaenaleyh 8 beygir kuvve-tlnd* motfirün 180 kilo ağırlığında olma® lâzımdj. Wrlgth kardeşler cesaretlerini kaybetmediler. Makinistleri CharUa Taylor'un yardımı 11* kendileri bir motör yaptılar. 11 beygir kuvvetinde olan bu motör 109 kilo ağırlığında İdi, yani bir beygire 9 kilo düşüyordu.
îtti kardeş bu motöril kanatları 12 metre, uzunluğu fi 82 metre olan 335 kilo ağırlığında çift ntıhlı bir plânö-ra yerleştirdiler. 1? graİLk 1903 d* bu uçakla Kin Devli meydanından havalandılar. Uçağı kâh WUbur, kâh Orville İdare ediyordu. İptida 88, sonla 39, daha sonra 68. nihayet 280 mrtre uçtular. „
1904 - 1905 tecrübeleri
Bu tecrübelerin neticesinden cesaret alan Wrlght kardeşler 24 beygir kuvvetlnda motörl* mücehhez daha müKemmei bir uçak yaptılar. Bu oçakla tecrübeler Dayton kenar mahallelerinden Slmons Btatlon’da Huffman çayırında yapılacaktı. Burada müsait rüzgâr olmadığından bir Ka-tapult, yapı tayyareyi havaya atacak cihu yaptılar, tik tecrüb* 190t »eneri •yfûJünün on bejlnd* yapıldı. İyi netice alındı. Tecrübelere devam edilerek 9 kasımda B dakika 4 saniyede dört buçuk kilometre katetmek mümkün oldu.
İki kardeş 1905 senesinde daha yetti re daha mükemmel bir uçak yaptılar. o senenin «ylül v» ekim aylarındaki tecrübelerdo evvelâ 18. sonra *8 dakika havada kalmak v« 33 kılo-®e'j* katetmek mümkün oldu. Bu “uvaffakıyet balkın alâkasını çekti, btr taraftan meraklılar gdiyordu.
Avrupa’da göateriler
O sırada Avrupada da uçuş için ça-bşmaİBr başladı 1905 den 1901 sene-•liin sonuna kadar muhtelif nıemle-
Çevireni Nazım Derean
4 D 4 V V 8 T > ♦ 1 » * > I
körle müzayedeyi açarım.
Balıkçılığımız
V A R D 10 9 I I ♦ A R V
4 A
TMlA- Mu. , 7UİA VMffu I

runı .
— Briçi* tu lor HT, orun plânını çfzmsk v* muhtelif ihtimallerden eı. iyisini seçebilmek tir.
Neoîâı
— Ben, dedi, daha fazla talih* gü-
Hımiı
— İvet, «v*t, talih a güvenebflirsi-nia, çünkü talih gençler* yardım •der. diye esvap verdi.
Bent
— Arkadaşlar. d Mim, İnsan demiri dövmek]* demirci dur. Meule iyi muhakeme yapmağa alışmaktır.
îşt*, reliniz berabere* şu «U tetkik edelimı
Orraie Wrfght
ketlerde birçok kimseler uçmağa muvaffak oldular. Fakat bunlara uçuştan riya de atlayış demek muvafıktır, çünkü uçaklardan hiç biri havada uzun müddet kalamıyordu.
Wrlght kardeşler yaptıkları uçaklardan bir tanesini 2500 dolara Amerika ordusuna sattılar, Orville Fort -hfyer kampında pilot yetiştirmeğe boşladı. 1908 eylülünü* bir uçuş esnasında uçak düştü. Orville yaralandı, yamada bulunan teğmen 6elfrldg« öldü.
Bu sırada WUbur Wrlght Arrupa-ya geldL 1908 aralık ayında Maru'da, sonra 1909 martına kadar Pan'da gösteri uçuşları yaptı. Çok geçmeden Orvlll* d* Avrupaya geldi. İptida t, 6, 8 dakika, sonra kendi sistem motör-lerlyla 80 dakika oçmağa muvaffak oldu. Bu son uçuşlarda yolcu olarak zamanın cn meşhur adamları Paln-levo, Doumer, Barthou uçağa binmişler dL
Wilburg 31 aralıkta havada 1 saat 20 dakika kalmağa v* 120 kilometre katetmegs muvaffak oldu, 20 bin franklık Mlcheiln mükâfatını kazandı. Her taraftan halk bu uçuşları seyretmeğe gidiyordu. İtalyan Valide Kırailçeri Marguarlte, birinci Kdvatd, on üçüncü Alfana bu anda İdi. İtalyan. VaUd* Kırailçeri tayyareciye: «Bana hayatimin *□ şaşılacak manzaralını göster dinli» demişti.
Parlat* hep bu uçuşlardan bahşediliyor, şarkılar söyleniyor, rtTÜler oynanıyordu. Tayyareciye her gün yüzlerce mektup geliyordu, bunların çoğu kızlardandı. Orvllla V* kil kardeşleri Katherins de çok geçmeden Avru-paya geldiler. Her öçü ttalyaya geçtt Roma uçuş kulübünün davsti üzerine Centocelle hava meydanında uçuşlar yapıldı, tkl kardeş mûıârim Cal-derara ile 8avoia*jn yetiştirdiler. Bavda bundan sonra meşhur uçak şirketini kurdu.
Orville v* kıs kardeşi 1909 ağustosunda Alman yaya gittiler. Berlin Uı Tempelhof meydanında yaptığı uçuşta Orvlll* 65 dakika uçtu. Patı dam'd a veliaht! uçurdu ve iki askeri pilot yetiştirdi. Aynı zamanda bir şirket kurdu. Amerlkada Wright şirketi 1909 kasım ayında kuruldu, fakat 1914 de dağıldı.
Bitlerin (GriIIe) adındaki yatı 1946 «nesi eylülünde Londra'da müzayede ile satışa çıkanlmış. yat Beyrut'ta dokuma fabrikaları sahibi M, Arlda tarafından satın alınmıştı. Çimdi Beyrut limanında bulunan yat
re, sürati 42 mildir. Yatm mürettebatı 150 kikidir. Bu asgari hadde, yani 96 kişiye İndin ise bil» yat yine çok masraflıdır. Bu sebeple yakında yeniden s çıkarılacağı tahmin ediliyor.
Amerika’ya dönüş
wrighl kardeşler İptidaları güç’Ok çekmişlerse de sonra Um vatfakıyet kazanmışlardır. Avrupa-dsn Amerlkays döndükleri »aman halk kendUerlni büyük tezahüratla karşılamış, toplar atılmıştı. 1028 de, 1903 uçuşunun 25 inci yıldönümü münasebetiyle Kitty Havk'da muazzam bir âbide yap dinişti.
Orville 1871 d* doğmuştu. 77 yaşında ölmüştür. Kardeşi Wllbur 18Û7 de doğmuş, 1912 do 45 yaşında ölmüştü. Uçağının doğum yeri olan Amerika, bugün dünyanın en ileri tayyareciliğine mâliktir.
çok
mu-
— Hayır dedi, ben üç kfai* açarım. Körler kuvvetli, onur leveleri de farla.
Neci t, bLraı daha dikkati* baktıktan sonra t
— Ben, gTanşllcm körü tereddüt-s üş löylerlm, dedi. Elimdeki karo He piki kaçacak bir çar» bulurum.
— Pek âlâ, dedim. Haydi granşUem oLrm.
Oaıp pikin çlyor.
Neclâı
— Yarden
dedi.
— Şark nıa E* alıyor. Şimdi crüşü-nüm bakalnn,
Vaaflı
— Tr*fU üzerinde bir defosun» var. diy* minidendi, binaenaleyh on ikJ leva yapabilirim. On üçüncüril karonun pusına bağlı,
Kanat:
— Tabii ba karo pası g*çmly*cek, dedi.
Ban:
— Belki dedim, pas geçmlyecek. Blı geçmlyeccğlnl fanedellm. Oyuna d’>kaâ edinil, başka blj Ç*r* falan . yok mu?
• Neelâı . — Ne olursa olsun ahi çekmek 11-
ı om. tutan iki dışarıda var.
. — Her ikisi d. ük eld* dügeoek
, dodlm. Sonra n* olacak?
Nevzat:
. — Karoların variyeti pek anlere-
, san görür.CyOT. Ben bunların dflşüjö-, oü görebilmek İçin a®, n»yı çeke. rim.
. — Oarp tarafta döt tane rar liye
cevap verdim.
— Şu halde har şey yolunda dedL ’ kjjo valesini, mordaki VefU - -asi ösorlne kaçarım,
' Arkadaşlar, bu fikri takdirle karşı-1 ladıiar.
— Fikir doğrudur, dedim. Faka* ’ oyunu çıkarmak İçin hiç bir tehlike 1 p.hrtarmlytn başka bir çar* yok mu? 5 Var, bunu görmek ve tatbik etmek kâfidir. Bu çar* nedir?
Neclâ atıldı:
— Yerdeki beşinci karoyu «ağlaya: bilmek için Üç defa yere geçmeğ* ıh-■ tiyacuDH var, İyi ve ihtiyatlı hare" ket etmek çartlyl* bu rantrelcrl koı-1 la temin edebilirli.
1 _ İçte, mesele halledildi. Va*îl,
1 görüyorsun ya müteveffa Gambetu’-ru_n dediği gibi aorluklan kavrayıp anları yenmek o kadar da güç bir |”y değildir. .
raJeslyl* hücuma ge-
İngiliz kadınları Lordlar Kamarasına âza olmak istiyorlar
İngiliz kadınlan, «eçlm hakkın* malik olmak İç İn bir zamanlar çok çalışmışlardı. Bu yüzden şiddetli hareketlerde bulananlar ve hapse girenler bile vardı, şimdi kadınlar seçmek Te »eç İlmek hakkına maliktirler, Avam K martsın da birçok ka(hn saylav vardır. Fakat henfla Lortlar Kamarasına girememişlerdir. Bu sebeple kadınlar Lortlar Kamarasına girmek İçin çalışmağa başlamışlardır.
Lortlar Kamarası Azalığı babadan büyük oğla intikal eder. Gerçi tâyin edilmiş kza da vardır. Fakat ekseriyet babadan İntikal ederek gelmiş olanlardadır. Kad nlar bu hak kendilerin* İntikal ettiği saman bundan İst İfade etmeği bitiyorlar.
Kamara âzasından biri buna ta-taftar olarak: (Kamaraya kadınlar ■fellna birim daha İyi çalışmamın temin edecektir.» demiştir. Buna aleyhte bulunan bir âza şu cevabı vermiştir:
— Katenlar.n gelmesi birim daha lyî şalişmamm temin edecekse âza yerin* balet heyeti getirmek daha muvafıktır sanırıml
Yazan- Zeki CAN

lâlN UMUMÎ VAZİYKTİ___
4 D 4
V V 8 T a
4 T 8 4 I 1
4 n d
Oütfünde bir facia
îrmlr 13 (Akşnmi — Cumaovari bucağının Gölcükler köyünde Mr düğün esnasın da üç köylü, «ski btr kin yürün den bıçak ve kazmalarla telinin babım Hüseyin Koçar, anan Cemile ’• kardeşi Aliye Menm ederek e gır mırette yaralamışlardır. Buçlular yakalanmıştır.
Kadıköy verem dispanseri
Kadıköyünde bir veıem dispanseri açılması kar ar laştırJ lığını yazmıştık. Bu dispanserin yararına olmak üzere 5 mart cuma günü saat 18.30 da Kadıköy Halkevlnda Konservatuar Türk musikisi konsarj »«'İlecektir,
her sahada çok daha İlerlemiş bulunurdu.
Birkaç gün önce gene hamsilerin denize döküldüğünü gazetelerde okuduk. Bunların birer milli servet olduğu herkesçe malûmdur. Herkes d* dünyanın bu buhranlı zamanında buna acır. Fakat İş bu kadarla kalır. Nasıl yapalım diye kimse araştırmaz.
Böyl* durumlara meydan bırakmamak İçin ne yapmalı? Evvelemirde büyük çapta muhtelif kısımları İhtiva eden bir buzhane yapılmalıdır. Bu suretle balık plyaşasın m muvazenesi mümkün olduğu kadar r-ağlanmış. halk da bu çok faydalı gtdâdan büyük nispette İstifade etmiş olur. Bu gibi buzhaneler yalnız îstanbulda değil, çok miktarda ürün veren ülkelerimizde de bulunmalıdır. Buz işi bu şeklide halledildikten sonra istihsalden kork-mıyaralt İstihlâk çarelerine baş vurmak İra bedeı
istihlâkin yurt İçinde ve yurt dışında temini çareleri aruş'.ınlmalı-dır. Yurt içindeki sarfiyatta en tnıl-hlm rolü, mâkul bir flatle bozuk ol-mıyan taze veya konserve balıktır temin edebilir. Yurt dışına gidecek balıklarımız buzlu olarak gevkedlü-yorsa da bunlar bazen bozulmaktadırlar. Bu gibi nakliyatta, sırasında dondurma usulü de tatbik edilse şüphesiz kİ bahğm tazeliği garanti altına alınmış olur.
Bir de konserve yoiiyie dışarıya çıkacak balıklarımız olabilir. Fakat bunlar, nefaset bakımından bü;m balıklarımızla hiç de mukayese edll-mlyecek olan yabancı konservelerden düşük kaUtelldir, üstün konserve yapabilmek İçin çok İyi bir mütehassısa ihtiyaç olmakla beraber dünya balıkçılık sahasındaki İlerlemeleri de yakından t&kibctmek lâzımdır. Konservelerimizin en sı alU ay kadar bir zaman bekletilmesi Icobeder-ken sermayesizlik yüzünden bu bekletme mümkün olamıyor. Böylece de piyasalarımızdaki konserveler arasından bazıları bozuluyor. Bu hal cesaret kırıcıdır. Konserve işinde birinci olarak gösterilen mütehassıs meşeleri daha önce bahsettiğ'm gibi bir Enstitünün mevcudiyetiyle halledilmiş olur. Bermayeslallk meselesine gelince, o da Ziraat bankası nasıl çiftçiye kredi açıyorsa, gene yn o bankanın ve yahut da diğer herhangi bir bankanın kredi açmasiyle olur. Bu sayede konserve fabrikalarımız v* balıkçılarımız daha geniş bir nefes alarak İşlerini ilerletebilirler, şimdi bu İş! balık kabzımalları yapmaktadır, Fakat ne de olsa balıkçı ya bu şekil ağır gelmektedir. Fabrikalarımız ise yardımdan tamamın mahrumdurlar.
Bugüne kadar yurdumuz balıkçılığına gerek gazeteler ve gerekse ağızdan ağıza dolaşan etelerle birçok noktalardan, temas edildiği balete buna lâyık olduğu ehemmiyet verilmemiştir. üç bir tarafı denlılc çevrili ve oldukça da bol ve nefis balıkları olan yurdumuzda bu durgunluk kim bilir daha ne kadar devam edecektir.
Bir parça denizi olan yabancı yurtlarda en as btr. v« en çok 60-M kadar su ürünleri araştırma müeuuele-rt mevcut ve bunlar dalma İlmi btr »eklide yurtlarının balıkçılığını inkişaf «tUrmekte bulunurlarken bizde böyle bir İlmi teşekkülün bulunmaması acaba nedendir?
Bir romanlar yurdumuzda bu işin ehemmiyeti takdir edildiğinden 1929 yılında Marmara adasında bir Balıkçılık okulu açılmış ve bilahare Bo-ğMlçtode ve Baltallmanı denilen yerde EensUtüyo inlulâbederek su Orün-1 erin de bilgili çalışmalara başlanmıştı. Hattâ bu maksat İçin de 100 hinlerle Ura hArcanmıjtı. 1036 senesinde bu İşe son verilerek biraz yetişmiş ni»n elemanlar ve bunların istifade etmiş oldukları birçok vuıla va Aletler de dağıtılmıştır. Bu İş o günden bugüne gene eski şekline bürünerek devam etmektedir.
Balıkçılığın ne kadar mühim. bir ı iş olduğunu, balığın fiıdal ehemmiyet meydana koyar. Hepimiz hülyana kİ, bu harbin olayları arasında balıkçılık tan va balıkçı filolarına yapılan muhtelif hücumlardan da sık sık bahsedilmiştir. Bu neden Heri gelmiştir? Çünkü yabancı milletler balığın çok mühim bir gıda olduğunu takdir etmişlerdir. Harb eden milletlerin ordularını beslemek İçin böyle bir gıdaya İhtiyaçları vardı. Bunun için da biri İmkân buldukça diğerinin balıkçı filolarına taarruz ederek onları bu gıdadan mahrum etmeğe ve dolayulyU harb takatini düşürmeğe çalıymış! ar dır,
Ba milletlerin balıkçılığı çoklan modern ve İlmi bir şekil almıştır. Bu sayede de denize çıktıkları saman muhakkak olarak balık tutacaklarından emindirler. Onlar, hangi şartlarda ve hangi yerlerde balığın olacağını belki bir ay ve belki daha fazla bir zaman evvelinden bilirler ve doğruca oralar* giderler. Bunu ra ürünleri İlmi araştırma kurulları vasitariyle Öğrenirler. Bu kurullar elde ettikleri neticeleri gazel* va mecmualarla balıkçılara bildirirler.
Bu yabancı memleketlerde balık İstihlâki için propagandaya hemen hemen lüzum katmamakla beraber gene de birçok usulleri* türlü reklâmlar yapılır.
Bizde balıklarımızın nefaseti, balık gıdasının diğer benzer gıdalara kıyaıen üstünlüğü, bir tahlil yapılarak us gibi gıda! maddeleri İhtiva ettiğini va bunların kaç kalori sağu-yablUoeğlnl araştırmak şöyls dursun, küçük bir reklâm dahi yapılmamaktadır. Bu işi* ilgili bir balık Enstitüsü ve bir de balıkçılık İşleri müdürlüğü olmuş oLsg İdi bugünü baUkçıhğını».
,1
Boğmacaya karşı yeni bir ilâç
Boğmacaya karşı tesirli olduğu «öylenen P eniri! Ln - Stropto-mlsin tipinden bir ilâç olan Len-cet of Aerosporin hakkında ban tafsilât verilmiştir, Yapılan tecrübeler neticesinde, bu mikrobun di Üter bir çok mikroplara kary. tesirli olduğu ve bilhassa boğmacayı doğuran mikrobu imha ettiği anlaşılmıştır. Lâalettaytn kimseler üzerinde yapılan bir çok tecrübelerde, bu İlâcın kırk Bekiz saat içinde tesirini gösterdiği anlaşılmıştır. İlâcın tamamen tesirli olması için, hastalığın basında kullanılması gerekmektedir. Mamafih, İlâç henüz tecrübe devresini doldurmaktadır.
a v ıo ı a 2
İ’4
I ♦ D 10 J 5
4 V I 8
»ıooaıoıs
V A K D II I I | ♦ AR V
4 A
Kudret
Ne Kolay! Ne Rahat! |
Linpn-ipiıoue metodu yabancı dilleri alta, ana dilinizi öğrendiğiniz ayın usulle yani KULAKTAN otomatik olarak Oğ-rotmektodlr Kelim* v* cümleler dudakla-nnıza Türkçe gibi kendi’. Iğfiıden goi«-eskür. Çahştijinia (Side düşünme#* alışacak ve «skj usulleri* kftlln.e v» fiil •ıberiemektan gra-
mer denilen o İşkence makln*-slla ders* çalışmaktan kurtulacaksınız. Kuponu doldurup göndermek suretll* t&uuu4&l ira-hatiı broşürüm üz ü IstaylnlK
Yeni Çıktı
İngilizcesi !8 defa baaılmi* S43 bin nüsha Batılmış «er 20 dakikada
Kontrakt Briç Çeviren» Nazım Dertan Satış yeri: İnkılâp Kltaberl Ffari- 1 Hra
LbiOÜAKON ENSTİTÜSÜ Ankara CSddrri 43 İstanbul
Amerikalıların zekâyı artırmak için yeni bir ilâç keşfettikleri söyleniyor.
Bu ilâcı kullanan İnsanın İlk yapacağı İş hiç şüphesiz bir MİLLÎ PİYANGO Bileti almak olacaktır.
trim ve »oysdJ ... Adru ......... lA» yabancı an
Ü Mil
Bahire 8
*****

Bana anlattıkları sade, pok sade Nf aşk hikâyesi, İtiraf aderta « boni çok mütceMİr etti. O »Ünden fttıgün» kadar acıklı tafsilin hâlâ İİLfı-amda taptaze ve canlı duruyor.
Bir sonbahar günüydü. O&k yüzll berrak v» masmavi, glln«| o kadar parltık v» sıcaktı kİ tren» atlayıp kırlara gitmek arzusuna dayananı a-dım. Öğle vakti, şairane bir yende Jrurulmuş bir köy meyhanesine yemek yemek İçin girdim. Meyhanenin geni» turası, yemyeşil bir ovaya ve ovanın ortasından gecen azgın bir dereye bakıyordu. Üzerine iki kişilik servlı konmuş bir masaya oturdum.
Tombul ve sevimli bir kadın olan meyhane sahibi yanım» gelerek:
— Affedersiniz mösyöl Bu masa tutulmuştur. Size başka bir masa ha-rırlayayım, dedi.
İçimden, bu masa sevdâlı veya yeni evlenmiş bir çift için, hasırlanmış olacak, dîye düşündüm ve Paris’le başlayan muaşakalarını bu yemyeşil kırlarda bir sonuca vardıran genç bir kuıla delikanlıyı hayalimde canlandırdım,
Hakikaten bu tahminini, biraz sonra kısmen doğru çıktı ve genç blı kız gelerek masanın başına oturdu Hiç şüphesiz, sabırsızlığından dolayı, randevusuna ^şıkından evvel gelen bir kız olacaktı. Vücudu zayıf, çehresi solgun, mavi sözleri manalı, saçları altın sarısı renginde İdi. Bununla beraber. birisini bekler bir halı yoktu. Çünkü sabırsr'ık alâmetleri göstermiyordu. Hattâ, karşısında boş duran servise bakarak yemeğe başlamıştı bile. Yemeğini bitirdikten sonra güzel gözlerini, ovamn ortasından geçen azgın dereye dikerek düşünceye daldı, sonra yediği yemeğin bedelini ödeyerek kalkıp ovaya doğru yürüdü.
Genç kız, gidince meyhaneci kadın yanıma gelerek, kendisine sormadan hazin ve acıklı macerasını anlattı:
0— Çok sevimli va namuslu bir kızdır, Zavallı o feci giinü, bir türlü unutamıyor. Her sene bugün yağmur, kar ve hattâ taş yağsa bile kalkıp buraya gelir, kendi emri mucibince İki kişi İçin hazırladığımız masaya yalnız oturur, kendisine Jştahlnl açacak yemekler hazır! am a inizı emreder. Çünkü zavallı tazenin İştahı yoktur. Senelerden beri bu hal teLarrÜr ediyor. Her yıl onu bugün gördükçe, bunun son ziyareti olacağını ve bir kadının ebediyen bir ölünün hâtıraslle paşaya mıyacağrı sınır dururum. Fakat anlaşılan bu kadın, diğer hemcinslerine benzemiyor. Muhakkak, sevgilisini çok seviyordu. Fakat keder, ona karşı çok gaddar ve insafsız davrandı, o jtünden beri n'.ı vıl geçti. Belki o feci kazayı gazete! ı.lr okumuşsunuzdur? p gün de, bugıınkü gibi parlak, güneşli, gök yü2il masmavi bir gündü. Dört kız ve dört delikanlıdan mürekkep bir kafile, meyhaneme gelmişti Blrblrlerlyle şakalaşıyorlar. v.ÜIÜhü-I yorlardı.
Ah nıösyö! Gençlik, ne toyemtı biçilmez bir nimettir. Beraber yemek yedikten sonra uzakta gördüğünüz deredede sandalla bir gezinti yapmağı kararlaştırdılar. Biraz fazla 'İçtikleri İçin çakır keyiftiler. Kendilerine tedbirli davranmalarını, akıntının çok kuvvetli bulunduğu barata doğru gitmemelerini tavsiye ettim. Fakat bu tavsiyelerim onlara vız geldi. şarabın verdiği neşe İle sarılıp öpüşüyorlardı. Biraz sonra sandala binerek uzaklaştılar. Dükkânıma girmek üzere Jken keskin çığlıklar duydum. ah mösyö, o gün ne müthişti, tasavvur edemezsiniz!®
Meyhaneni kadın, yaşla dolugözlerl-
ııl önlüğünün ucuyla sLldİkttn sonra an)atmağa devam etti:
«— O fMU*m bir çok «ter fM-tlkten ıonrt blı al evvel oturduğunu gördüğünü» genç tas, buraya geldi. İki kişilik bir mas* ha-Hirlanmniaıa ve yemek götürmemizi emretti. Yalnız başına yemek yemeğe başlayınca, İki kişilik servis ve yemek ısmarladığına göre arkadaşını nl çln beklemediğini kandâ kendime »ordum. Çünkü o kadar zaıyfUum|tı ta kendisini birdenbire tanıyamamıştım, Fakat dikkatle kendisin» bakınca, blı kaç ay evvel azgın derede aovgillBİ boğulan kıs olduğunu anlayabildim. O tarihten beri altı senedir bugün, dalma buraya geliyor, karşısında ölen sevgilisi İçin konulan tabaklar bulunduğu hald» aynı yerde gördüğünü» masaya yalnı» başına ohırark yemeğini yiyor.®
Meyhaneci kadının hikâyesi burada bitti. Biraz dolaşmak için yeşil ovaya uzandığım vakit, genç tazı barajın yanında vecdü huşû İçinde dua eder bir vaziyette dururken gördüm. Dereye bir menekşe demeti attıktan »on ra, hıçkırarak barajın yanından uzak laştı. Tafsilâtını öğrendiğim bu hazin ve feci aşk macerası beni »on derece müteessir etti.
Çeviren: A. Hilâli
Belediye memurlarının geçim fişleri
Belediye, memur ve müstahdemlerinin aldıkları maaş ve ücretlerle kaçar kişiye baktıkları ve nüfus başına ortalama kaç lira isabet ettiğini tes-blt için İstatistik fişleri bastırmıştır. Bu fişler dünden İtibaren memurlara dağıtılmağa başlanmıştır. Fişlerde her memurun isim ve vazifesinden başka kaç lira aldığı, bu para 11» kimlere baktığı, hariçten bir geliri olup olmadığına dair sorular vardır. Memurlar bu soruların cevapU fişlerini belediye başkanlığına vereceklerdir.
Amerikada Seçim propagandası başladı
Amer ikada secimler her dört senede Kasım ayının ilk salı giinü yapılır
MAHKEME KORİDORLARINDA:
“Varsın gönül aşkınla hara-bolsun efendim,, derken yakama yapıştılar
Esnafın kontrolü
Son. haftalar zarfında bilhassa çeşitli yiyecek maddesi satan esnafın hileleri ziyadeslle artmıştır. Hayatın tahammül edilmez pahalılığı karşısında her şeyin ucuzuna rağbet gösteren halk İnsafsız şekilde aldatılmaktadır. Yapılan hileler sadece müşterinin kesesine zarar vermekle kal-mıyarak bunların vücuda verdiği zararlar içinde zehirlenmelere kadar yol açanlara tesadüf edilmese başlanmıştır.
Bu vaziyet karşısında ve yapılan devamlı şikâyetler üzerine Belediye ve vilâyet müşterek kon-trollara karar vermişlerdir. Evvelki gün Belediye iktisat İşleri mu-raklplerlle müfettişleri Eminönü kaymakamlığı ve nahiye müdürlükleri teşkilâtı İle blrleşerek 20 ekip halinde Eminönü mıntaka-smda ansızın kontrollara başlamışlar ve bir kaç saatlik faaliyet neticesinde kontrol edilen kasap, manav ve fırıncılar arasında suçlu görülenlerden 138 1 hakkında zabıt varakaları tanzim edilmişti r. Bu zabıtların 59 u Belediye mensupları, diğerleri kaymakamlık ve nahiye müdürlükleri teşkilâtı memurları tarafından tutulmuştur. Kontrollar diğer semtlerde de yapılacaktır
VİR AN KULE
Aşk ve macera romanı
Yazan: John D. Carr t———— Tefrika halse, bu noktayı bırakalım. (MUes'a hitabetti.) Devam edin.
Miles, Dr. Fell'ln gözlerinden, şimşek gLbl, bir intikalin parladığını tar-ketmlştl. Korkunç hakikat, ona. sanki şu anda ayan olmuştu. Fay Seton'dan duyduklarını anlattığı sırada, bîr Itaç sefer daha, doktorun ablak yüzünde aynı ifadenin yanıp söndüğünü gördü.
Yorulmuş beyinle düşündü:
o— Nasıl oluyor da. nasıl oluyor da rallst zihniyetim bu kadar İyi bildiğim Dr. Fell gibi bir İnsan, Brooke cinayetin t tabiat üstü bir sebeple izahı edebil iv ar 7»
İlle bu nokta, delikanlıya İnanılmaz gibi geliyor. Herhalde,-Fell.■ kır renkli yelesini sıhlıyaraktan neredeyse jcktürvarl hlr kahkaha fırlatacak, etrafı bürüyen bu şeametll havayı da' ıverecek her şeyi realist olarak Lx.ii edecek.
Amerikada, bu sene sonlarına doğru yeni Cumhurbaşkanı seçilecektir. Memleketin iki eski partisi olan Demokrat ve Cumhuriyetçi Partilerile yeni kurulan ve Henry Waltace’ı destekleyen İşçi Partisi daha şimdiden İntihap propagandacına başlamışlardır. Cumhurbaşkanı Truman da geçen hafta Iradettiğl nutukta seçim meselesine temas etmişti. Bu münasebetle Amerika Birleşik Devletlerinde seçimin nasıl yapıldığına dair okuyucularımıza biraz malûmat vereceğiz.
Birleşik Amerika'da seçim, ananevi olarak kasım avının İlk pazartesinden sonra gelen ilk salı günü yapılır.
Amerikada İntihaba iştirak edebilecek yaşta olan bütün vatandaşlar ırk, cinsiyet, renk veya din farkı gözetmeden seçime katılır. Ancak bunlar, İkametgâh laıını tesblt ettirmek ve kaydolun mak zaruretindedirler. Seçime iştirak edenler, rey pusulalarını gizil olarak otomatik makinelere veva sandıklara atmak suret ile istedikleri hüviyetleri seçerler. Seçim gününde, memleketlerinde bulunmayanlar, evvelden tedarik ettikleri rey pusulasını doldurup posta ile gönderirler.
Bütün şehirlerde rey sandıkları dükkân, okul, posta dairesi gibi kolayca girilip çıkılan dualara yerleştirilmiştir. Her secim yeri, siyasî partiler tarafından tâyin edilen memurlar tarafından kontrol edilir. Secim yerleri, sabah saat 6 veya 7 ds açılıp, akşam saat 7-8 veva 9 a kadar açık bırakılarak, revlerini kullanmak hususunda herkese kâfi derecece fırsat verilmektedir. Seçim günü sona erince memurlar, reyleri tasnife başlarlar, Tasnif sona erer ermez, netice derhal merkez-‘ halini almıştır.
ler» tebliğ edilir. Gazeteler v radyo istasyonları, seçim neticelerini peyderpey öğrenilmeğe başlanınca mütemadi surette neşriyat yaparak halkı tenvir etmektedirler.
Birleşi^ Amerika'da seçimler millî, eyalet ve mahalli kanunlarla tesis edilmiştir. Cumhurbaşkanı seçimleri her 4 senede bir yapılır. 13u arada eyalet, nahiye, köy veya şehir seçimleri yapılabilir.
Birleşik Amerika Mebusan Meclisi âzasının tamamı ve Ayan Meclisi üyelerinin 3/1 1, her İki senede bir seçilir. Mebusan ve Ayan meclisi üyeleri intihabından başka vergi ve diğer bakımdan eyaletlerden ve çok seçimlerin çarpmaktadır. Daire namzetleri, muhtelif metotlara başvurmak suretlle seçilir. Büyük dairelerde memurlar, parti toplantısında tâyin edilir. Diğer namzetler için de seçim yapılır. Hiç bir parti tarafından desteklenmeyen bir kimse namzetliğini koymak İstediği takdirde, kâfi miktarda imzayı ihtiva eden bir dilekçe İle ve müstakil olarak bu arzusunu yerine getirebilir.
Seçimlerden evvel siyasi mitingler ve radyo neşriyat’ yapılır. Gerek mitinglerde ve gerekse radyo konuşmalarında namzetler prensiplerini ve takibe t tikleri siyaseti belirtirler. Seçim mücadeleleri esnasında parti mümessilleri tarafından evlere ziyaretler yapılır ve halkın görebileceği yerlere bir çok ilânlar yapıştırılır, Seçimler sona erince, mağlûp namzetlerin iyi bir sporculuk zihniye ti 1 e galiplerle işbirliği yapıp müşterek refah uğrunda çalışmaları, bir Amerikan ananesi
kasabalarda bir yapıldığı göze
Pakistan Umumî Valisi Mehmet Ali Cinnah'm yakında siyasî hayattan çekileceğine dair bir rivayet çıkmış, fakat bu haber te-eyyüdetmemiştir. Yukarıda Cinnah, yanında Pakistan deniz kuvvetleri komutanı amiral Jefford, ordu komutanı Elsvorth bulunduğu halde bir geçit resminde görünüyor.
Ucu mosmor topuzlanmış burnunu uğuştıırarak mahkeme salonundan çıktı, kanapeya oturdu. Gülümseyerek başını sallıyor, kendi kendine mırıldanıyor. Yanma yaklaştık,
— Geçmiş olsun, babalıkl Muhakeme bitti mİ?
— Bitti çok şükür,
— Beraet ettin galiba.
Yüzünü ekşitti.
— Beraet edemedik, kafadan yedi kâğıt cezayı giydik.
— Yedi lira para cezası mı?
— öyle de acayip sordun kl. Yedi lirayı az görüyorsun galiba.
— Eh, büyük bir ceza değil.
— Ne söylüyorsun, oğlum? Yed! Uranın üzerine elli kuruş daha koydun mu, bir buçuk kilo rakı parası olur.
— Demek sen paranın kıyma* tini rakı ile Ölçüyorsun.
— Yoook, tövbeler olsun. Bir daha öyle rakı içer miyim?
— Çok mu İçmiştin?
— Benim hesabıma göre çok değildi amma her şeyi zamanına uydurmak lâzım,
— Sen bu sefer zamanına uydurmadın galiba,
— Bu İşler belli olmaz. Öfkeli zamanda İçilirse bazan çarpar İnsanı,
— Ne oldu, seni de ml çarptı? Sarhoş kafa ile kavga rru çıkardın yoksa?
Kaşlarını çattı.
— Hâşâ... Kıyafetime bakıp da çerden çöpten bir adam zannetme, evlât! Biz de az çok mürekkep yaladık. Rakıyı kavga etmek için içmeyiz, neşelenmek için İçeriz. Sarhoş olup kavga, gürültü çıkarmak mayasızların harcıdır.
Başını önüne eyip mırıldandı: «Bedmaye olan anlaşılır meclisi meyde.» «İşret giiherl, âdemi temyize mili ektir.»
— Demek sizin cezanız rakı yüzünden değil.
— Yedi lira para cezasını rakı yüzünden aldım amma kimseye fenalığım dokunmadı. Övle şevler yapmam zaten.
— Neden yakaladılar ya?
— Ben muslkive meraklıyım-dır.
— Hangi çalgıyı çalarsınız?
— Çalmam, okurum.
— Alaturka mı, alafranga mı?
— Alay mı ediyorsun, evlât? Alafrangadan ne anlarım ben? Alaturkaya bayılırım amma bu sefer başım derde girdi. Oldu bir defa, ne yapalım?
— Ne oldu9 Anlatamaz mısınız?
— Anlatamıyacak ne var. canım? Hâkim beye de anlattım bunları. Musikiye meraklıyım, dedim ya. Akşam üzeri bir arkadaşın odasında toplandık, içiyorduk. İçlerinden biri şarkı okumağa başladı. Yalan yanlış söylenip duruyor. Fena halde canım sıkıldı; «Arkadaşlar] Benim biraz midem bozuldu. Müsaadenizle» diyerek kalkıp savuştum, içki yanda kalmıştı. Tamamlamak için meyhaneye dönsem çok uzak. Bir şişe alıp eve gitsem bizim kan surat asacak, içtiğimi burnumdan getirecek. Bir şişe rakı ile bir avuç leblebi alıp yola çıktım. Ka-
ranlık yerlerde şişeyi başıma dikip üzerine bir kaç leblebi yiyordum. Üçüncü yudumda şişe bitti, kafam kızışmağa başladı. Birai evvel evde arkadaşın yanlış söylediği şarkının doğrusunu mırıldanarak giderken bir evin penceresinden çalgı sesi duydum. Radyo mudur, gramofon mudur, anlayamadım. Cırlak sesli bir kadın; «Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum» diye bar bar bağırıyor. Gel de içerleme bakalım. kadının sesi kafamı büsbütün kızdırdı, karşı taraftaki duvara yaslandım; «altında manga! mı var kİ kaynayıp coşuyorsun,! ı taşıyorsun? Sen adam mısın, ve cezvesi misin, be mübarek?n Şarkı öyle söylenmez. Dur, ben(\| sana bir şarkı okuyayım da iyİM— dinle» diyerek eli kulağa attım. O «Varsın gönü! aşkınla harabol- q sun efendim.» şarkısına bayılı- o rım, Eh, müsaadenizle sesim dt'ğ) dinlenir ha. Eli kulağa atıp da Jj? şarkıya başlayınca coşmuşum.
— Sen de coştun öyle ml?
— Ben coştum amma kalıv» cezvesi gibi kaynamadım. Şarta S_ oktırken gönlüm coştu. Bir daM— baktım kİ etrafıma bir sürü adam toplanmış, beni dinliyorlar. «Dar-^ ğılın yahu» demeğe kalmadı, po-"0 üsler yakama yapıştılar. Uzun sözün kısası, şarta okuyup parsa CO toplamak lâzımken üstelik yedip lira cereme çektik. / \
Ce. Re.
fRADY~oj
ANKARA RADYOSU Bu akşamki program 17,58 Açılış ve program; 18 M.; ». ayan ve Ünlü dana orkestraları (Pl.)j 18.30 Konuşma; 18,45 Müzik: Şarkılar; 19 M. 3, ayan ve Haberler; 19,18 Geçmişte Btlgiin; 19,20 Tarihî Türk müziği; 20 Türküler; 21.15 Radyo Gazetesi; 20,30 Serbes saat; 20,35 Radyo salon orkestram; 21,18 Karışık. şarkılar; 21,45 Konuşma; 23 Müzik: Rumbalar İPİ.); 22.10 Andrö Gide hakkında edebi konuşma (Pl.l; 22,3# Dans müziği (PU: 22.45 M. S. ayan ve Haberler: 23 Program ve kapanış.
Yarın sabah ue öğle programı
7,29 Açılış ve program; 7,30 M. 8. ayan ve Valsler (Pl.); 7,45 Haberler; 8 Şarkılar (Pl.); 8,15 Çeşitli hafif
müzik (Fİ.); 9 Kapanış; 12,29 Açılı* ve program; 12.30 M. S. ayan ve O-peret parçaları ve hafif ariflestra eserleri (P],j; 13 Haberler; 13,15 Salon orkestralarından çeşitli parçalar (PİJ: 13.4S Müzik; (P).ı: 14 Kapanış.
| Halkevleri - Kurumlar |
★ İLk okullarda okuyan yoksul çocuklara yardım kurulu Eyüp şubesi başkanlığından: Yıllık kongremiz bu ayın 28 inci cumartesi günü saat 14 de Eyüp Halkevi salonunda yapılacağından üyelerimizin teşrifleri rica olunur.
A- Çocuk Esirgeme Kurumu-nun Bakırköy Doğumevi ve Çocuk polikliniğinde ocak ayı zarfında 203 doğum ve kadın hastalıktan ve 48 çocuk hastalığı muayene ve tedavi edilmiştir
Tercüme eden: VA - JVd
No. 27 '
Halbuki böyle olmadı.
Miles, sözünü bitirdiği saman. Dr. Fell:
— Hikâye bu kadar nıı? — diye sordu.
— Evet, bu kadar.
— Pekâlâ... şimdi de, azizim Rl-gaud. size de son derece ehemmiyetli olan bir sual soracağım. Bu raporu yazdığınız zaman, muhakkak ki, bütün tâbirlerinizi düşüno tarta kullandınız?
— Bunu sormanız bile abesi
Profesör, biraz gocunarak başını kaldırmıştı.
— Başka şekilde İzafi. etmek İstediğiniz hiç bir teferruat yok mu?
— Sizi temin ederim kl yok. Hiçin olsundu kl?
— Anlatayım: (Fal İkna edlûj bir nesle devam etti) El yazısının İM, öç satırını okuyayım.
Baş parmağını LükürtıkledL açtalû-
ğiinii düzeltti. Sahlfelerl usul usul karıştırdı.
— İşte! — dedi.
»Bay Brooke, Kulenin üstünde, sırtı blzo dönük olarak ayakta duruyordu...»
Miles, Fell'ln okuyuşunu kesti:
— Arfedersîpta ama, profesör, dün nkŞanı da, vakayı bize anlatırken gözümüzün önünde öyle bir tablo çizdi. Raporuna baka baka İzahat vermediğine göre, demek kf...
Rlgaudl:
— Tabi!. — deril. — başka türlü bir tablo Dün akşam size bütün raporumda mevcuttur, devam edin, Dr. Fell!
(... Kulenin üstü, bir korkulukla çeyriimlştt. Korkuluk. göğüs hlsasm-daydı. Buranın taşlan üzerine, b!r takım ziyaretçiler, türlü türlü yazılar yazmışlardı, Brooke. bastonunu, arkasına dayamıştı. Ban bastonun ucu İki yanından gözüküyordu. Siyah çantası da kâğıtlarla doluydtî.»
Dr. Fell. raporu katladıktan sonra .sordu:
— Bütün bunlar doğru mu?
— Aynen hakikat.
— Bir noktayı tavzih etmenizi lstl-
Nasıl olur da çizebilirdim, anlattıklarım, Rica ederim.
yeblllr miyim? Siz, diyorsunuz kl, polisler, cürümden sonra, bastonun meç ve km kısmını bir mütehassisa muayene ettirmek için alıp götürdüler. Meçi kına soktular mı?
— Hayır, efendim.
Miles, sabırsızlıkla titriyordu:
— Çok rica ederim. — dedi. — Bu teferruata nihayet veriniz, öbür hikâyeye inanıyor muşunu», inanmıyor musunuz, «sil onu »öyleyinlz.
Dr. Fell, kurnaz kurnaz sordu:
— Hangi klkftyeye
— Vampir hikâyesine.
Fell, tatlı bir eda İler
— Hayır, İnanmıyorum. — dedi .— İnanmadığımı buradan gitmeden evvel söylemem doğru olur. Buraya böyle yelyeperek yelken kürek gelişimin başlıca sebebi, emin olun kl. dostum Rlgand’nun, kütüphanenize karjt gösterdiği alâkadan dolayıdır, Sizinle İrtibat peyda etmek İstemiş olacak. Lâkin, ayrıılmadun evvel...
Miles, hararetle Israr etti;
— Yok, hayır hayırl Bu gec» airi katiyen bırakmam.
— ditmemin lâzım.
Delikanlı, Israr etti:
— Niçin, »fendim, niçin burada yat mıyotrBunya? Bl^e, geceyi goç İrebil»-;
ceğlnlz İki oda temin edebiliriz. Yarın sabah, iyice dinlendikten ve zihnim açıldıktan sonra, sizinle behemehal konuşmak İstiyorum. Hemşirem Marlon’un, fikirlerinizi öğrenir öğren mea ne düşüneceğini merak edlyo-
— Ay, hemşireniz de hikâyeyi biliyor mu?
— Evet, aşağı yukarı... Bu akşam kendisine ne sordum biliyor musunuz? Eğer tabiat üstü bir mahlukla burun bürona gelirse, ne yapacağını sordum. Halbuki, o zaman, sizin vampirden bahsinizi duymamıştım.
Dr. Fell, gülümsedi:
— Eh, hemşireniz ne dedi, bakalım?
— Miles. gülmeğe başladı:
— Bizim Marlon dedi kl, vampirle karşılaşırsa bir kurşunda dellverlrmlş vapmlrl... Hemşirem, hortlaklara, vam pirlere filân hiç inanmaz. Başka kadınların ona anlattığı hikâyelere güler, omuz sllkor, geçer. Bence hayatta yegâne mantıklı olduğu tarar budun.
Miles, sonra Rigaud'ya dönüp onun önünde İğ İldi:
— Martız kaldığımız tehlikeden do layı biri İkaz etmek İçin bu kadar u-zun bir yolu aüte ajduug. Bunun bir
saikl kütüphanemi görmek dahi olsa, zahmetiniz İçin gene size teşekkür 9-derlm. Ama, ben eski noktayı nazarımdan ayrılmıyacağım. Bence, bayan Seton, hayatta kâfi derecede zaten eziyet çekmiştir. Fazlası yazık olur.
Birdenbire sustu.
Üç erkek bir şey sftylemekslzln birbirlerine baktılar. Dona kaldılar, hiç bir hareket yapamadılar. Profesörün vücudu, katılıverdl Doktor Fell'ln o-llnden meç düştü. Burnundan gözlüğü kaydı.
Evin İçinde btr silâh atılmıştı, gecenin sükûnu bozulmuştu.
Soğukkanlılığına tik kavuşan profe sör oldu.
— Şu enteresan naznrlyeye devam »diniz, delikanlı I — dedi. — Diyordunuz kl...
Fakat sesi gayTllhtlyarl titremeği başladı.
Doktor Fell'e döndü:
— Aziz dostlun, — dedi — zannederim bu sefer kanaat getlrmlşslnlzdlr
Dr. Fell:
— Yok. niçin? — dedi.
— Btr hâdise vukua geldiği larnAn. o hâdise vukua gelmedi diye iddia etmek kadar manasız bir şey yoktun (Mllcs'a döndü.) Hemşirenizin taban? cası var apT f.lrkojı var)
Kâ ■■
1* Svbct
AKSAM
Sahlfe 7
İstanbul Manifaturacılar
T. A. Ş. den:
Sayın Hissedarlara:
1947 hesap yılının sona ermesi dölnyıslyie toplanması mukannen tantanan hissedarlar umumi heyeti ftdl içtimainin 22 mart 1948 pazartesi günü saat 11 de akdi kararlaştırılmış bulunduğundan mezkûr gün ve saatte Çakmakçılar yokuşunda 78 No. lı mağaraya teşrifleri rlc* olunur.
Müzakere Rumsmesl:
1 — 1947 senesine ait İdare meclisi ve murakıplar raporu İle blllnço, kkr ve zarar hesaplarının tetkik! v» İdare meclisi ftralartyle murakıpların ibran,
2 _ Şirket esas mukavelesinin 28 ncı maddesi gereğince kur'a Ue çı-
karılacak bir izanın yerine yeniden İntihap yapılması,
3 — 1948 yılı için murakıp intihabı ve ücretlerinin tesblti.
4 — Temettöün kararlaştırılacak esaslar dairesinde tevzi! için idare metlisine meaunlye* verilmesi.
1000
600 2000
150
900
Eti Bank İstanbul Şubesinden:
Bankamız İhtiyacı için aşağıda dökümü yazılı malzeme satın olına-»aktır.
TaÜplerin en geç B, 3. 948 cuma günü iuI İT ye kadar tekliflerini tapalı sarfla bankamız holündeki teklif kutusuna atmalan.
Müfredat üsteleri her gün satın alma servieİDden temin edilebilir. Banka ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir (34651
Kg. Kurşun külçe «evsaf listesinde yazılıdır.» » Alüminyum külçe evsaf üstesinde yazılıdır. » Yatak metali % 80 kalaylı «evsaf listesinde yanlıdır, » Antirouan «evsaf ll»tezinde yanlıdır.}
» Kurşun levha muhtelif eb'atta «evsaf ve müfredat Listesinde yazıhdır.
> Çinko levha muhtelif »batta «ebatlar listecinde yazılıdır» » Hazır mü hürlük kurşun muhtelif eb'atta
» Adi lehtin
» Nisadır kalıp.
» Boraz
em
500
500
600
100
BULMACA
!_
Koldan ra$a ve yukarıdan ajatfıya:
1 — Kispet re alâka.
2 — Asıl analık «Setli-
3 — Nefislik gözet.
4 — Kameri ziyaret.
5 — Tersi temeldir - Kısıt.
8 — Tersi teftiştir - Fosta kutusu.
1 — Bataklık yer.
8 — Tersi mOnakcsanuı sonunda yapılır - Utanma.
fi — Malı mal Ue değiştir.
10 — Apartımazun düz ayak bir dairesi • Kadın terzilerinin ıstılahla-undan.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yakandan aşağıya:
1 — Protokol; 2 — Rapor; Da; 8 — Operakomik; 4 — Tortkakmı; 6 — Orak; Paris; 4 — Kaparak; 7 ____
Otokar; Life: 8 — Miraista: 9 — Dlnikitap; 10 — Nakıs; Kapı.
Aziz vatandaş!
Sizin eseriniz olan Çocuk Esirgeme Kurumu 750 merkez Te şubesi, 337 Çocuk Müeaseseal De yoksul çocuklara ve çocuklu annelere yararlı olmağa çalışmakta. senede ortaklama 600 bin muhtaca elini uzatabilmektedir. Bu Çocuk Yılında alA-kanım ve yardımının lütfen çoğaltırsanız milyonlarca »olgun benizler kanlanır, vücutları canlanır, ölüm ortadan uzaklaşır.
Çocuk Bsirgtme Kurulu Oensl Af er keşi
Varta «atiye huklk yargıçlığından; 94T//28
Davacı Hotân köylü Ati oğlu Hü-seytnln yargıçlığıma» açtiğı bassanız veraset davasının y argıla masın d*:
ölü dedesi Haşan oğlu Şeyhmusun ÖO »ene evvel vefaityle ver gafilinin tan Zellhaya kaldığını, Ze’.lhanın da anneri olman dolayıriyle onun d* vefatlyle verasetinin kendirine vs kardeşi Haşan* kaldıguu d ederi Hüseyin oğlu Zülfünün da W »ene »wei vefatiyle verasetinin 01C babaları Alîye, babalan Atinin da 6 »ene evvel Ölmesi üzerine Ter »»etinin yln* kendiri ve kardeşi Haşana kıldığını Mdla ve beyan etmiş olmasına göre yargıçlığımızca da muhtemel hak sa-hfplerlBln kaklarının zıya» uğramaması İçin işbu davada İlgili bulunanların yargılama günü olan 28. 3. 948 den evvel yargıçlığım ıs a baş vurmaları veya bir vekil gön dermeleri lüzumu ilftnen tebUğ olunur. (17405)
İstanbul asliye altıncı hukuk yar-gıç'ıüındsn: 947/1918
Davam Fosten Privtieyco tarafında ndavah Yeşilköy İstanbul caddesinde 6/8 No. tu evde oturan Marta Tltkaya aleyhine açılan boşanma davası için davalııuu 23. 2. 948 pazartesi saat ıo,30 da mahkememizde hazır bulunması lüzumu ilftnen tebliğ edilmesi üzerine mumaileyhin o gün gelmemesi veya bir vekil göndermemesine metml hakkında gıyap kararı ittihaz olunmuş ve imli kılınan bu karara alt İhbarnamenin bir nüshası de. mahkeme divanhanesine asılmış ve keyflyet1n on beş gün müddetle İlim *î,n yargı’anukMn 7. 4. 948 cuma eaat H 8 btrakıhn',5 olduğu tebliğ yerine teçfflek üzer» U&n olunur.

f* ^r- A. Asım Onur ■
Ortaköy Şifa Yurdu
Şehir gürültüsünden uzak bir jMde büyük bir parkın İçinde ve çamların ortasında fevkalâde güzel manzaralı, çok temiz ve lyl bakımlı-, kadın, «rkek her türlü hastalara açık hnsuti hastane. Sinirlerini re yorgunluğunu dinlendirmek ve nekahet devrini geçir met istiyen-lw malısın yeğine müessese.
Telefon «4421
İs lan bul beşinci icra memurluğundan: 848/1184
Bir borçtan dolayı haçta altında olup paraya çevrilmesine karar varl-lon büfe, vitrin 1 mart 90 ■*Jı günü aut li dan 12 ya kadar Beyoflltnda Takatinde, Yenişehir mahallesinde Kavurma sokak 14 sayılı evde açık arttırma ile satılacaktır.
Muhammen kıymetin % 75 al bulmadığı takdirde ikinci arttırman 8 mart 948 eunıa gfnü aynı mahalde ve tayin edilen saatte icra edileceğinden isteklilerin hazır bulunacak memuruna müracaatları Hân olunur.
(05525)
Zayi — Rite nüfus memurlusundan aldığım Te İçinde askerlik mua-melaterlm yazılı kimlik ctadanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
13«0 doğumlu Nuri oğlu İsmail Aydbln
Zayi — İstanbul liman baştauıhğm-dau aldığım O. 9/372 »ayılı tayı kaptanı ehliyetimi «ayİ ettim yenirini alacağımdan erkialnln hükmü, yoktur. Bezyin motörü kaptanı
Haşan Bezgin
ZAYİ — Tekel Genel Müdürlüğün* tecilin edeceğim Çivilere alt teminat karşılığı verdiğim. Ziraat fi Bankasının 17.11.47 tarihli 5972/,0 1687 sayılı Teminat mektubu. İçin I aldığım 18/11/947 tarihli inak- I buzunu layl ettiğimden Hüküm- H «ila olduğu U&n olunur.
Dursun Ali öagen ■ Fındıklı eamâ mapfegı 2,J J
Muhtelif cins yiyecek alınacak
Yiihsek denizcilik okulu müdürlüğünden.
Miktarı Muhammen tlati

Çoğu tutan
lCmkkat teminatı
ÇeşkH Çoğu A» Ura Kr B. Lira Kr. Ura Kr. naıtitma şekil gün ve eaatl
Ekmek Beheri (0>50 k. gr.l 60000 35000 Ad. — u 12600 00 937 N Kapalı Bari: 17/3/943 Saat: 10
Ttaj-a pirinci (mühürlü) 2000 1400 K gr 1 44 28»0 00
tpMİa pirine! (kulaklı} 1500 1000 » 1 60 8250 w
Kmk pirinç 1500 1000 * 1 00 1600 oo 497 M Aşık eksiltme; 17/8/648 Saat: »JO
6630 00
Sadeyağ 1000 3000 ı 6 90 30500 00 8211 W Kapah «art: 1T/3/M8 Saat: 1030
Reysz sabun 8000 2000 » 1 es 4050 00
Yeşil sabun (Pirina) 3000 1000 » 1 40 Miri 00 181 M Xapah sarf: 17/3/948 Saat: 11
7750 00
Zeytin yağı (1,1 «alt) 2000 1000 ■ 1 70 8400 00 «m 00 Çapalı rarf; 17/3/848 Saat: 1130
Kuru soğan 1000 3000 » — ıe 600 00
patates »000 4000 ■ — 32 2660 co
Yumurta M OOO 30000 AA — 10 6000 00 702 00 Kapalı zarf: 17/3/848 Saat: 14
9380 00
Zeytin 2000 1000 K gr 1 43 2800 00 217 M Aşık eksiltaı*: 17/3/848 Saat: 14.Î0
Nohut 1000 600 . — 70 700 w
K. çah fasulya 3000 2000 > — «0 8400 00
Y. mercimek 800 4Ü0 » — 70 660 00
K. meretaek 600 «OT . — 73 450 60
K. barbunya fazulya 12M »00 » 6« 780 w 168 W Kapak rari: 17/3/048 Saat: 11
4690 00
Kuru kayısı 1200 800 > 8 30 3860 09
Kuru üzüm 1090 800 » 1 (M 1000 09
Çam fLriığı 160 100 ■ 6 r>o 760 00
Ceviz İçt 200 KM > 2 20 440 00
Kuş üzümü 300 150 * M 240 00 479 26 Açık eksiltme: 17/3/948 Saat: 15.30
6390 00
6üt 3500 2000 » 52 1820 00
8. yoğurdu 3000 1000 * M M 1700 oa
K. yoğurdu 1000 600 AA — 20 200 (»0 319 00 Açık ahılitane: 17/3/848 Stat 15.45
87M 0Q
Maksma 1000 600 k. gr — «50 w
Tel şehriye 200 100 » 66 ISO 00
Arp* şehriye X«ı 100 » «S 130 00
trmJk 800 400 » — 85 B10 00
Pirinç unu 300 150 » i 20 360 00
Nişasta 400 200 * i 30 620 00 172 50 Açık eksiltme: 17/3/» Saat: 16
2300 00
Yemek tuzu 1400 8G0 > 09 12 60
Sofra tııru 130 80 > — 14 31 00
8odı 4000 2000 > * 26 1000 00
Salça l«0 400 ■ — 76 600 00
Limon 40000 30000 Ad. 04 1600 00 942 »2 Açık eksiltme: 17/3/948 Stat: 1830
3233
1 - Okulumumn Arabi İHA nlbajeUn. IMar yljttn aajuuı on un fu-tl.v-rra be .yn t»MB art n w» etallîme uunllerU. akriltmeye konulmuştur. .
> — Kksü&Duler. Yüksek DerdzcUk Okulu UUdirlüğünd* 17 Mart 1B48 çarçarr» »ünü yıkanda ştaterflen saatlerde T» hizadan “da yarılı usullerle okul »atın alma komisyonunca yapılacaktır. ’
3 — Bunlara alt şartlaşmaları görmeği arzu edenler okul işlemler şubesi saymanlık bürosuna müracaat etmelidirler. Yukand* belirttim ge-şlc! teminat akçeleri okul müdürlüğünden alınacak İrsaliye ile İstanbul Yüksek Okullar Saymanlığı veznesin- yatırılacaktır.
4 — Kapah zarf nsulîyle yapılacak eksiltmelere İştirak edeceklerin 3490 »ayılı kanunun 32 nel maddesi tarifatı dairesinde zarflarını hazırlamaları v» eksiltme saatlerinden bir tas* CTveltae kadar adındı fcasşıölh komisyon Başkanlığına vermeleri lftzundır.
8 — iştirak edecek müteahhitlerin atalı geçen kanunun 9 r» I üncü maddelerinde-kİ şartlan haiz ve Tlcret ve Sanayi odasının 1948 yılı bel-garini almış ol ma Lan lftzmuUr.
8 Açık eksiltmelere iştirak edecekler, tamirat tbndılannı veya banka mektuplarını ve rıir gerekti belgeleri komisyon başkanlığına fb-ma edeceklerdir. Kapalı rarf eksiltmelerinde bu beip-ler usulü dtir»ünda zarfla t,ı konur. (22211
Sıhhî malzeme alınacak
Ankara Numune Hastahanesi Baştabipliğinden: *““*■ Muvakkat
teminatı
Ltra Kuruz
Muhammen Mitten natl
Olnsl Kalem Lira Kuruş
Malsemaf sıhhiye 29 11481 W 86» 65 12/3/M8 'cuma günü
saat II de
1 — Ankara Kûmu e* hastanesinin 1948 yıh İhtiyacı olun (29) kalem malzeme» sıhhiye kapalı sarf usullle eksiltmeye konulmuştur
I — Tailplej kanun tartfati dairesinde hamrlıyacaklıuı mühürlü teklif mektuplarını belli olan saatten bir »aat evveline kaçlar hastanede müteşekkil komisyona vermeleri.
I — Şartnameler her gün harta nede ve İstanbul Bağlık Müdürtü-ğünde görülebilir. (2364)
İhale eünü I
Orta Şark Ticaret
Türk Anonim Şirketinden:
ştrketimMn hissedarlar genel ku-rulu 39 mart 1948 tarihine müsadif «ah günü saat 10 ds Beyoğlu, Meşrutiyet caddesi 40 numarada kftl» şirket m-ırkalnda «diyen toplanacağından, sayın hissedarların rnczkö’- gün v» saatte İş t imada asaleten veya vOkAleten hazır bulunmaları rica olunur.
Müzakere ruznamesi;
1 — 1947 hesap yıh ve hesaplan hakkında yönetim kurulu ▼» deneeçi vaporunun okunması.
2 — 1947 senesine alt bllftnço ve kftr ve zar&r hesaplarının tetkik re ludilci y« yönetim kurulu İyesiyle denetçinin ibrası,
3 — Denetçi tayini ile i$47 »eneri denetçi ücretinin tespiti.
YiJnettm kurulu
Tasfiye Hallndo
KALK kontrplak ve kaplama fabrikası
Türk Ltd. Şirketi Tcuftya Memurhtğıından;
i — Ayüpte Bahariyede 10/1 numarada kain kontrplak fabrikası S mart 1948 pazartesi günü sasıt 14 d».
1— Aynı fabrikada mevcut lifi W kilo kan kurusu (Albümln) Te 1.800 mett» mlkftp mamul v» yarı mamul kontrplak 12 mart 19-18 cuma günü nsl 14 (J» »atılaeaktır.
Taliplerin pazartesi, çarşamba ve cuma günlori saat 12/13 arasında 4 üncü Vakıf Han Asma kat 13 numarada tasfiye memuriarıra müracaat ederek satış şartlarını öğrenmoleri Hin olunur.
Çocuk Doktoru ve Ebe Alınacak
îstanbuJa yakın büyük bir Fabrikanın memur ve l$çl çosuk-lan loln çocuk doktoruna vo hastahaasnln d« bir e bey* ihtiyacı vardır isteki ilerin fotoğraf! ariyk birlikte hal tervilmekrlnl re Jhtisa.° edka.51 suretlerin! posta hutıunı 84 d* göndermeleri.
(2353)
co
1.500.000 tane fitre zarfı alınacak
Türk Hava Kurumu Genel Merkez Başkanlığından:
Kâğıdı v* diğer bütün malzemesi müteahhide alt olmak v( komisyondan alınacak şartname ve örneğe uygun bulunmak şartlı e 1,500,000 tan9 fitre zarfı satın alınacaktır.
Muhammen bedeli 15.000 muvakkat teminatı 1,125 liradır,
İhalesi 2 Mart 048 tarihine rastlayan «ah günü saat 15 de Ankara ve İstanbul satmalına komisyonlarında aynı gün ve saatte yapılacaktır.
İstekliler belit gün ve saatte usulüne göre kapatılmış zarfia-rile birlikte komf!?yon]!mmrsa gelmelidirler. (2218)
Boyabat Tapu Sicil Memurluğundan:
Göğnük viran köyünün Tepe Harmanı, Tepe Harman! ve An-bar dere nıevküerindekl flç parça tarlan 60 yıl önce Şatır namı diğer Akkuş oğullarından Mehm etten, haricen satın almak suretiyle Çil oğlu Eyyüb'On vereseleri namtna senetsiz tasarrufa!taü tasdlinö karar verilmiştir. Mehmet ve vereselerinin halen hayaç ve menıatı meçhul olduğundan tebliğ yerine geçmek üzere keyfi-pd Hân olunur. (2256)
Başebe ve ebe alınacak
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından:
Gureba Hastanesi H Kadın - Doğum kliniğinde 210 lira ticıct-11 başebelik ve 150. 130 Ura ücretU ebelikler münhaldır.
İsteklilerin 30/3/1Ö48 gününe kadar Klinik profesörlüğünü müracaattan. (2427)
Başbakanlık istatistik Genel Müdürlüğü Eksil ve İhale Komisyonundan:
1 — Pazarlıklı eksiltme ve ihalesi yapıla&ak 10 forma tahmin chbj nan 1945 nüfus «ayımı mutarlık anketinden 8000 ve 20 forma tnhmffl olunan «nüfus hareketleri# adlı istatistikten de 750 nüsha bastırılacaktır.
Ek
2 — Bu eserlerin 1B Bahlfellk behr- forması için 15ü şct lira Mali r« Ziraat şubelerine ait cedveller için de 600 er liradan ceman İt-, lira Hat tahmin olunmuştur.
3 — Bastırılacak olan bu eserlerin »yn ayrı ihalesi yapılacaktı^ Beheri için % 7.5 hesabı ile muvakkat teminat vesikası verilmek lazımdır.
4 — Eksiltme IMS senesi Mart ayının 8 inci pazartesi günü saat 13 d» letatistik Gene? Mö«iürlüğü binasında toptanaeak olan komisyend® y«9üaaa£tır.
ş_____ Bu baptaki şartnaaıa »emisyon ldtilj.Lğh>den Utcnebtilr. 12329)

Sahile 8
AKSAM
36 Şubat 1948
Şukadarcık Kolynos diş macunu
lerahlandırıcı, temizleyici
vermeğe kâfidir
50 YILLIK TECRÜBE 50 YILLIK PARLAKLIK
4 Mart 1948 t İstanbul - Ankara - Tahran
7 Mart 1948 : îstanbuul - Roma-Arruterdam
AMSTERDAM'dan K. L. M. uçaklarlle İrtibat temin edilen şehirler.
New-York— Londra — Manch ester — GLasgow —, Paris — Brüksel — Prag — Stockholm — Göteborg — Oslo — Kopenhag — Zürih — Bale/Mtılh. — Berlin — Frankfurt a/M. — Hamburg 114... ROMA’dan İrtibat temin edilen şehirler: Buenos
Aires — Rio de Jahelro — Marsilya — Cenevre — Lizbon, —
TURHOL
Tic. Ltd. Ş.
Sultan Hamam
Katırcı oğlu ban '
Tal: 20835 İ
Madrid İlâ...
Fazla tafsilât İçin r/frı
MSkSİF'
VE
SEYAHAT
BÜROLARI
Oyun Kâğıdı Salın Alınacak
Kızılay Derneği Genel Merkezînden:
Bir milyon desteye kadar kapalı earf usulü ile Oyunkâğıdı satın alınacaktır. İzahat almak için Ankara'da Genel Merkeze, İstanbul'da da Satış Deposu Müdürlüğüne müracaat olunması ve teklif mektuplarının 20 Nisan 948 günü akşamına kadar Genel Merkezde bulundurulması lâzımdır.
İstanbul 3 cO tora memurluğundan: 044/1201
Rahmi Nihat ve Elcnl Aysan uhtel tasarrufunda olup birinci derecede ipotekli bulunan ve dairemizin 944/ 1201 sayılı dosyaslyle rehnin paraya çevrilmesi yolu İle yapılan takip sonunda açık arttırma ile «atılması te-karrür eden mimar Hayrettin mahallesi aedlkpa?» caddesinde 78. 77 kapı ve 218 ada 20 parsel numaralı Oedlk-paşa caddesinde sırf mülK kaydcn maa dükkan kâglr hane mahallen ehli vukufraporuna göre apartıma-nın evsafı:
Zemin kat: 77 sayılı çift kanatlı camekânlı demir kapıdan girilir zemini çini ufak antrede altında bodrumu bulunan merdiven altında kömürlük.
Blrlnel kat: Ahşap merdivenle çıkılır ufak hol ürerinde biri büyük olmak ürere iki oda bir hell ve küçük odadan geçilir. Sahanlığa kapısı bulunan alafranga ocaklı mutfak.
İkinci ve üçüncü katlar- Birinci katın, aynıdır
Dördüncü kat: Tavan altı olup burada bir çatı arası ve bir de önü demir parmaklıklı balkonu havi çata odası mevcut oldufîu glb| ikisinin arasındaki kapıdan çıkılır.
Zemini çinko vo kâglr duvar korkuluktu ve demir çubuklu geniş ta-raça vardır. Bu kata çıkılan merdiven nrtnsındo vfllr vo dolap mevcuttur.
Birinci katın tavan ve kapıları yağlı boyalı, b'nanın beden duvarları kftglr, merdiven ve d’fter akşamları ahşaptır.
Birinci kattan itibaren birisi köşede ikisi yan cephelerde olma!- üzere üç şahnişi olup zemin kat pencereleri demir parmaklıklıdır Katlarda elektrik ve su tesisatı vardır
Zemin katta köşebaşında 75 «ayılı dükkân olup her İki yüzü r.amekân ve stor kepenkli, semini çimento şap. tavanı potrcl. voltolıi olup elektrik ve sıı tesisatını havidir.
Hududu: Kadastro tesbltL gibidir.
Yüz ölçüsü: 50.50 M2 dir.
Kıymeti: 40000 liradır
Yine aynı mahalle ve sokakta 69 69'1 kapı ve 218 ada 21 parsel No. !u kayden İki bap salaş dükkân mahallen üstü galvaniz sacla Brtü'll üç dükkân olup dükkânların artıları ahşap bölme İle tefrik ed”.m1şl!r.
Hududu: Kadastro ^«bltl eibldlr.
Yüz ölçüsü: 63 Mî Kf.-meil: G360 lir ad' tshıı gayri menkuller »çık arttırmaya konulmuş olup datıj peşindir, istendiğinde İcra İflâs kanununun 130 uncu maddesi hükmü tatbik edilir. Arttırmaya İştirak edecek müşterilerin muhammen kıymetinin w 7.5 nispetinde pey akçası veya milli bîr bankanın teminat mektubunu hâmil olmaları icap eder. Müterakim vergi tanzifat ve tenvtrtye ve vakıf Icare borçlan borjluya, rüsumu tellaliye ve İhale pulları vft yirmi senelik taviz bedeli müşteriye aittir. Arttırma şartnamesi 1 mart Osa tarihinden itibaren dairede mahalli mahsusuna talik edilecektir
Birinci arttırması 23 mart 948 salı günü saat 14 den 18 70 kadar İstanbul icraları satış salonunda icra edilecektir Birinci arttırmada teklif edilen en yüluek bedel muhammen kıymetinin % 75 şinl bulduğu takdirde üstte bırakılır. Aksi takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 10 gün daha temdit edilerek 2 nisan 048 tarihine müsadif cuma günü »at 14 den 19 ya kadar yapılacak İkinci arttırma neticesinde en çok arttıranın üzerinde bırakılacaktır. 2004 saplı İcra ve İflâs kşnunvnun 128 ti maddesine tevfikan hakları tapu sicilleriyle sabit ol-miyan ipotekli alacaklılarla diğer alâkadarlarının ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususiyle faiz ve masrafa dair olan İddialarını ilân tarihinden İtibaren 15 gün zarfında evrakı müsbltelerlyle birlikte dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicilleri ile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Daha fazla malûmat almak lstlyenler 944/1201 sayılı dosyada mevcut ve mahallinde tutulan zabıt varakasının ve evrakı görüp anlıyccaklan İlân olunur.
(95522*
Ingiliz Hava Hatları ile^*
Tam Devri Alem
Dünyadaki hemen'hemen- heri büyflk^şehrîn havsala almayan _tızaWıgına^İngiiiz}Hava' HatIan~vâsıH5fli erişebilirsiniz. A vrupa_ şebekesiLondra‘da bir araya gclirivc~Yerî, rahat ^hâtlat^Öradan’ be^jutaya yayılm Sevk vc idare bejındakilcr bûtiln dünyaca’ tanırımı} usta tayyarecilerdk^Londra’içLn B.E.Ar ve oradan Kuzey Amerika vc İngiliz Imparacorlugujçin B.O.A.C. ve Güney Amerika için.de B.S.AJL bılcu"alınıp
•boac*bsaa
İNGİLİZ HA VA HATLARI S I S ' T E M I
Tekel Genel Müdürlüğü ilânları |
Cinsi Malzeme Alım Şubesinden İhale tarihi Miktarı Muhammen bedeli Güvenme parası Şekil Günü Saati
Pijlvarlzatör 03 adet — 750 Lira Pazarlık. 16/3/948 9.30
Telefon santrali 3 » 11150 Lira 843.75 » A. Eksiltme 12/3/048 9 40
Domu« kılı 52 kilo — *58 S. ■ Pazarlık 6/3/048 10
Tuz küfesi 4000 adet — 500. . » * 1018
Mühür kurşuna 3000 kilo — 300. > » > 11.15
1 — Yukarda cins ve miktarı yazılı malzeme hizalarında gösterilen şekilde satın alınacaktır.
2 — İhale hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kaba taşta genel Müdürlük Malzeme alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartname ve nümuneler her gün «özü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralarıyla birlikte mezkûr komisyona. müracaatları ilân olunur,
İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım İhalede serbesttir. (2330)
MAÇKADA,
Çocuk Hast. Müteh.
Teşvikiye Atiye 3. Yuva Apart, S
BMm Tel: 81196
ZAYİ
İstanbul giriş gümrüğünden 4 adet elektrik gurubuna alt almış olduğumuz 5. 7. 94ö günlü 261304 sayılı 60 lira 20 kuruşluk gümrük makbuzunu kaybettik. Yenisini alacağımızdan eskisinin .hükmü olmayacağını Hân e-derlz.
Suphi Erkin ve şürekâsı komandit şirketi — İzmir
Zayi — Fatih. Fener nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımla namıma mahkûk tatbik mührümü ve Fatih askerlik şubesinden almakta bulunduğum tütün ikramiye cüzdanımı zayi ettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur,
Hatlçe özpeilk
nA NAPÎYOJE Nma
Dr. İhsan Sami fi
İstreptokok, İstafilokok; Pnö- S tnokok; Koli; plsyoslyanlklerln S yaptığı çıban, yara; -akıntı vefi clld hastalıklarına karşı çok te- fi ■■Bl Sİrll faZe aşıdır nHBli
Samimiyetle İtiraf edeyim kİ pek çoğunu tecrübe ettiğim kremlerde KREM PEHTEV'ln mümtaz hususiyetlerini bulamadım. Çünkü KREM PERTEV, tak&llüsatı ferahlatıcı olduğu kadar cilde taze bir hayat vermekte ve...
Mûesseseye gelen mektuplardan bir kaç satır:
... Terkibine ne gibi bir tılsım koydunuz? Ondan edindiğim istifade o kadar büyük kİ... Bütün müşkülâta rağmen bir kaç tüp daha göndermek iûtfunda bulunmakla beni minnettar et-mentol...
( Ecnebi memleketlerinden KREM PERTEV İçin müessese-mlze gelen mektuplardan): Asılları mliesseşenüzde bulunan ve bütün dünya «ergilerinden aldığımız, madalya ve tak-tMmamelor KREM PERTEV in meziyetleri hakkında size kati bir fikir verebilir.
Çamaşırlarınızı SARARMAKTAN koruyunuz; Onların BEMBEYAZ olmasını
İsterseniz, son çamaşır suyunda :
COLMAN "Öküz Baş'1
Çivilini mutlaka kullanınız.
Ayazpa,a’da AYAZPAŞA GARAJI
Namı altında bu kerre yeniden İnşa edilen ve her türlü fenni tesisatı haiz Garajımı* bugünden İtibaren bllûmum otomobil sahiplerinin emllrerlne âmade olduğu İlân olunur.

Kırpıntı kâğıt satışı
Millî Eğitim Basımevi Müdürlüğünden:
Bir W loşunun Muvakkat Pey akçesi Tahmini bedeli
0,07 kuruş
% 7.5
787,80 Lira
Mikdan
150.000 K11O
23/11/1948 Pazartesi „ . , . .
kâğıdına İsteklileri tarafından teklif edilen bedel lâyık hadde görülmediğinden şartnamesinin vasıfları dairesinde bahis mevzuu kâğıtlar 3/IÜ/1948 Çarşamba günü saat 11 de pazarlıkla satılacağından isteklilerin yazılı gün ve saatte pey akçeleriyle birlikte Basımevinln Ayasofyadakl merkezinde komisyona başvurmaları.
(2275)
Cinai Kırpıntı Kâ.
günü açık arttırması
yapılan kırpıntı

Comments (0)