Hergiin
' it a S suhit tr 1 AKŞAM
'ergun 8 sahije 5
J
İnkılâp tarihimiz vs İttihat ve Terakki
AHMET BEDEVİ KORAN, İnkılâp tarlhlml-«I aydınlatın 7a nadide vesikaları İh Uza eden ıtnkılAp Tarihimle va Jön Türkîer» e İlâveten 7901 blreser daha neşre imlştlr. Bütün möner-/erlar» tavsiye ederiz,
Sene 30 — No. 10638 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 27 Mayıs 1M8
' ' - - - ~ X ■ - =3
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yaa işlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Kudüs - Telâviv yolunda
Tepkili Ingiliz uçağı geldi
Uçak Londra’dan Ankara’ya 4 saat 42 dakikada geldi
■ muharebe şiddetlendi
masrafları kilosu 65
Şeker meselesi
Yahudiler 800 ölü bıraktılar, bir çok esir verdiler .
Araplar Filistin’de ateşin kesilmesini, yalnız Yahudilere faydah olacağından, kabul etmediler
Kudüs'te mahsur Yahudiferin vaziyetleri fenalaşıyor. Bunlara uçakfa yiyecek atmak teşebbüsü neticesiz kaldı
- Olnceıter meteor tipi uçağı bu sabah 0,15 de gemlştlr. ilk defa olarak ılr tepkili uçak gören Ankara şehri
neteor uçağının şehir özerindeki tur larını heyecanla seyretmiştir.
İngiltere’den 30 bin ton şeker getirtilecek
Saatte âzami 1000 klLothelre sürati olan bu uçak ıslık gibi bir ses çıkartarak uçmaktadır. Uçak1 İngUterenln tanınmış tecrübeli pilotlarından binbaşı Waterton tarafından kullanılmakladır. Ve Londradan Ankaraya I « saat 12 dakikada gelmiştir. Uçak
memLeketlmlrde on gün kadar kalacaktır. Cumratesl gunû Eümesut hava alanında büyük bir gösteri yapılacak. bundan sonra uçak Eskişehir. ta tanbul, İzmir yö'.lle İdglttereye döne-çektir.
Bu 'sabahki gazetelerden biri hü-âmetln şeker sıkıntısın; önlemek in İnglliereden 30.000 ton şeker lt-allne karar verdiğin! yazmıştır. Ha-•re göre bunun l'.k partisini teşkil ten 8000 ton şeker. İki güne kadar lvçrpoi Limanında vapura yükletl-çektir. Şeker 42,5 kuruştan alm-Lakta. »ergi ve nakliyat a dahil memleketimize uruştan mal olmaktadır.
BirleşfflişMilletlerKurumunda bnhrandan korkuluyor
Bir radyo tefsircisi “Habeşistan Cemiyeti Akvam için ne olduysa Filistin de Birleşmiş Milletler için aynı rolü oynayabilir „ diyor
gitmekte oh
Londra 27 İR» — Kudüs*- Telâviv yolunda hafiflemiş olan muharebe dûn yeniden şiddetlenmiştir. Ya-hndiler na yo; iterinde Babelvad'da tekrar iıücum etmeğe başlamıştır. Muharebe batım şiddetiyle devanı ediyor. Arap tebliğlerine göte Yahtı-dıjer 800 olu bırakmışlar, birçok esir vermişlerdir Bir miktar esir alinmiş: bunlar Ür dündeki kamplara gönderil mıştlr.
Yahudiler Polda köyü yakında taarruzda bulunmuşlardır. Uçaklar bu kuvvetleri bombardıman etmektedir.
Kııdüste vaziyette değişiklik yoktur Yahudi uçakları ourada mahsur 100 bin Yahudlye yiyecek atmıştır. Euki şehirde nultfür Yahudllerln sı-ğınjıklsrı havralardan: çekilmeleri Itakicıudaki ültimatoma Yahudiler ce vaj vermemişlerdir. Yahudiler kadın ve çocukların Kıalhaçm nezareti altında tahliyesini iste tu İşlerdir. Arâp-Jac. bu hareket Arapların durumunu tehlikeye sokacağından, maatteessüf teklifi kabul edemiyeceklerinL bildirmişlerdir. Hatırlardadır kİ Yahudiler evvefee böyle bir tahliye iek|!fin| red defnelerdir. Havralar havan topla-riyte dövülüyor,
2 Yahudi uçağı düşürüldü
Landm 27 (Fri — Bir Mısır tebliğine görz, Mıar hava kuvvetleri 2 Yahudi uçağını düşürmüşlerdir. Uçakların pilotları esir edilmişlerdir.
□azre'nln şimalinde ve-Taberiye yolu kesiminde küçük ölçüde çarpışmalar olmuştur. Mısır uçakları Te|:ı-vlv'dekl tesisleri .bombardıman etmiş tir,
ateşin kesilmedin: kabul etmediler Nevyork 27 ta, _ ArapJat. Fk|l8_ tlnder ateşin kemmealrj kabul etmemişlerdir Birleşmiş Milleler Kon.se-yindekl Mısır dflegesı Mahmut Fevzi bey âteşin kesilmesinin sadece Ya-hudllere faydası olacağını, muvakkat durgunluğu daha çelin çarpışmaların takib edeceğini söyleniştir. Araplar şartlarla ateşi kesmeğe hazırdırlar:
1 — Komisyon, 3iyonlslfere silâh sev kıyatı yupıinuvacafimt taahhud etme*! ;
jn b>> mnharib Ürdün Kıratı Abdu 1 2 — Filîsine muhacir gönderilme-
sinin durdurulması;
3 — Biyonistlerln yurt dışından desteklenmesine son verilmesi.
Mısır delegesinin sözleri
Lake Succea 27 (R> — Filistin meselesi müzakere edildiği sırada söz alan Mısır deleges. demiştir ki:
«OvüenLlk Kurulu, mütareka tekliflerini yaparken güttüğümüz gayelerden hiçbirine ulaşmamıza yol açmamıştır. Verilecek alan «Ateş kes» emri bu vaziyette yalhiz Araplara zarar ve Yahudllere kâr temin eder.
Mısır hükümeti, daha şimdiden silâh dolu bazı gemilerin Flllsllnde Ya İmâllerin elinde bulunan limanlara gelerek hamulelerini boşaltmağa baş ladıklarını haber almıştır. Başka si-' ]âh gemilerinin de yolda olduğu öğrenilmiştir. Bu vaziyette Mısır hükümeti müzakere tekliflerini nasıl kabul eder?
Güvenlik Kurulu, ateş kes emrine riayet ettiğimiz takdirde ekseriyet! teş kil eden Arapların emniyetini garanti ajlına alabilir mİ? Yahudiler takviye kıtalarını ve malzemelerin! aldıktan sonra her hangi bir sebeple mütarekeyi bozıcsklar ve yeniden ta artuzlarına bağlıyacaklardır. Biz Filetinde muntazam ordulara karşı değil, fakat tedhişçi suplarına karşı »araşıyoruz Tedhişçilerin he verecekleri söze inancımız yoktur ve Olama ' .
D." mel: oluyor ki. Güvenlik Kurulu nurı emrine riayet ettiğimiz takdirde bütün Arap ordularım tehlikeli bir duruma sokmuş oluruz. Kııru|uıı tek lifi yalnız. Yahudilere kâr temln«eder.
Bunun için de. Mısır hükümeti, teessürle Güvenlik Kj-. ulunun mütareke teklifin! reddetmek mecburiyetinde kalmıştır.
Falfat, Filistin? Yahudi muhacereti durdurulur, silâh sevkıyatı önlenir ve Siyonistlerin dışarıdan desteklenmesine bir Son verilirse, o »akit hükümetim mütareke şartlarını konuşmağa hazır bulunacaktır» Irak delegesinin demeci Lake Sucees 27 »Rı — Bütün Ar ip devletleri namına söz a|an Irak de-logeai M El A--.il, Arap Birliği Genel sekreteri Azzam paşadan almış olduğu cevabı okumuştur, üu cevap, a*
llak'ın elini öpüyor
rap Birliği Siyasi komite;! tarafından tanzim edilmiş 3u[nayordu. Cevapta şöyle denilmekteydi:
cFillstinde Arap orduları tedhişçilerle çırpışmaktadırlar. Bunlar Ku düşte imza edilmiş olan mütarekeyi dinlemediler ve bunu bozarak yeniden savaşa koyuldular. Şimdi teklif edilen mütarekenin de bu tarzda bo-zu[nuyacağınj dair teminat mevcut değildir. Eğer Araplara bu hususta JemLnat verilecek olursa, o vakit silâhları bırakmağa hazırız.»
Kudüs'te durum
Kudüs 27 (AP' — Kuşatılmış olan Yahudilere paraşütleri? yiyecek ve mühimmat atmak için diln sabah va pılan bir teşebbüs akim kalmıştır. A-hjan maddeler ağaçların üzerine düş rtiüa v? oradan Arapların eline geçmiştir
Arap topçu kuvvelterlutn dünkil bombardımanı esnasında şehrin Ermeni mahalleli çak zarar görmüştür. Arap lejyonunun sağ cenahına karşı yapılan bir Yahudi taarruzu neticesiz kalmış v? Yahudiler 15 öiil vererek geri ekilmişlerdir.
Bu haberin doğru olup olmadığını bu sabah Ankaradan tahkik ettik. Şeker şirketi satâblyetlllerl, hükümetin bu kararından haberdar olmadıklarını bildirdiler.
Ankara 27 (Akşamı — tuglitereden ithal edilecek olan 20.500 ton şekerin 7888 tonluk Llk partisi İngfeterede ge railere, yüklenmiştir. Haziranın Uk haftalarında bu şeker limanlarımıza gelmiş olacaktır.
Temmuzun 15 ne kadar memleketimizin şeker ihtiyacını karşılayacak miktarda şeker, depolorimrzda eza sen mevcuttur.
DİKKATLER:
Bilmece bildirmece usullacıh kaydırmaca
Lake Success 27 (AP) — Ateş kes emrinin Arap devletleri tarafından reddedilmesi burada Birleşmiş Milletler Kur umunda vahim bir buhrana sebebolabielcek mahiyette görülmektedir. Amerikan mümessili ÂVarren Austin, vasiyetin çok mühim olduğunu
ve Amerikan hükümetinin meseleyi ciddi bir şekilde mütalâa edeceğini bildirmiştir.
Mısır adına demeçte‘bulunan Mahmut Fevzi Bey, Mısır kuvvetlerinin Filistine, orada kitle halinde öldürülen Arapları kur-f Artası sahile 2: sütun 5 tef
FinUndiya’da
Kabine buhranı dün sona erdi
Londra 27 (Tt> — Finlândiya-da Kabin? buhranı sona prmiş-ür Halkçı Demokrat Kllni İçişleri Bakanı öl muşt u. . Eğitim Bakanlığına Çifçi Partisinden Helis*. Sosyal İsler Bakanı yardım-Clltğına komünist Herta Huslnen kârin edilmişi ir.
Grevlere son verilmiştir. Her tarafta sükûn hüküm sürüyor.
Coğrafya maslek haftası
Ankara 23 (A.A.y — Türk Coğrafya Kuruntunun fertlbettiği Beşinci Coğrafya Meslek Haftası, çalışmalınna bugün de Prof. Ali Macit Ardamın başkanlığında Ankara üniversitesi coğrafya enstitüsünde devam edilmiştir
Devletçilik miiesseselerln.de bu son demokrasi hareketinden sonra bir endişe hasıl olmuş: a Aman, gazetelere aksetmesin.* Hele bir zam, mam? Sakın ha, hem taşı atmalı, hem kurbağayı ürkütmemen. Çaktırmadan!
Belki görmuşsünüzdür. Aynı oazetede uzun uzun bir haber: Sümerbank. şu kadar miktar stoklarını piyasaya dökiiyormuş. Müstakil mensucatçılar bundan endişe ediyorlarmış. (Demek ahaliye hayırlı?!
Hani sünnet çocuğunu oyalamak tçin bir ala alahey tutturulur. Ve «oldu da bitti maşallah! Acımamıştır inşallah!» bu da onun gibi...
Olan biten şu: Merinos ipliğine yüzde 20 zam.. Minimini, belli belirsiz, lâşeu kabilinden yeni bir saracağız... Usullacık kaydırmaca amma, bunun ne mânaya geldiğini ve deleceğini erbabı bilir, bilmeyenler d? yakında öğrenir.
Bizimkisi de bildirmece- Bu mevzu üierine ehemmiyetle alâkayı davet etmece; bu ardı arası gelmez vahalandtnnalardan şikâyet eylemece... Yahu, nice olacak netice?
T@k gj(§ıy@
Cemiyetçe bir hastalık? geçirmekte olduğumuzun hepimiz farkındayız. Bunun mahiyetini tahlil ve tesbit etmekte fayda vardır.
Şark usulü üzereydik. Tanzimat, meşrutiyet ve cumhuriyet adımalariyle garp usulü üzere olmağa doğru gittik. Cumhuriyet devrinde bile atılan adımlar bir değil, bir çoktur. Meselâ şu son zamanda, siyasette garp demokrasileri üslûbuna girdik. İktisatta da teşebbüs ve kâr mevzuuna kıymet verir olduk.
Başka çare görünmüyor.
Lâkin. çocuk bünyelerinde nasıl çocuk hastalıkları zuhur ederse, yeni bir şekle uyan cemiyet bünyelerinde de öyle çocuk hastalıkları başgösteriyor. Nitekim, Meşrutiyette chürrivet var* fikri pek çok kimselerce yanlış anlaşılmıştı: Ne askınhk-lar. taşkınlıklar, şuna buna tecavüzler oldu. Nihayet, hürrive* hududunun başkasına alt hürriyeti bozmamakla mukayyet olduğu meydana çıktı
Şimdiki «teşebbüs» devrinin çocuk hastalığı da ;valnız kâr rimeği düşünüp bundan gayri hiç bir şeye kıymet vermemek hastalığı* dır. Elbette bu da zamanla tedavi edilecek. Zira, »teşebbüs» sisteminin alabildiğine genişlediği diğer memleketlerde, insanları tahrik eden âmil, sade kâr değildir. Bilâkis çok defa kâr fikri, nice nice idealistçe fikirlerin gerisnde, şerefsiz bir mevkide kalakalır.
Asli Tiirk milletinin ananesinde. feragat sahibi olmak, komşunun bağına da yağmak, âmme nam ve hesabına servetini
Arada Bir
: Kar!
yahut servetinden bir kısmını feda etmek, meslek seçerken «cehennemde maaş kaça?> diyaj sormamak ve buna benzer yüksek duygular, şanlı kaygular pek çoktur. Tarihimiz medeniyeti-' miz bunlarla örülmüştür. O kadar ki, başımızı kaldırıp şehirlerimizin ufkuna bakınca, bütün bu »kâr dışı» İdealizmin asırlardan asırlara yadigâr kalacak eserlerini İftiharla görüyoruz
Para kazanmaktan, fiattan, masraftan, eski Türk ailesinden hiç bahsedilmemesi tefritti. Bu vüzden. Türk çocuklarının kulakları iktisadi mefhumlarla L.Ü-külmemlsti. Bir lokma bir hırka kanaatkârlığının eski camiamızda şiar edilmesi de keza tefritti. Böyle bir zihniyet maddi medeniyet varışında geıl kalmamızda başlıca âmil olmuştu Fakat şimdiki «dek gaye: kâr!» ifratı da ifrat . Bunu baltalayıp verine şerefimizle ve sürekli milli menfaatimiz!? bağdaşacak bir idealizm ikame edebi’mel i vız. Medeniyet ancak böyle kabildir. Teşebbüs cihamnın samnivonn Amerlkada dahi böyle kabil olmaktadır
Bu idealizmi hariçten getirmeğe imkân voktıır. Kızamık hastalığına nasd . bünve mukavemet ederse, cemiyetimizin bu çocuk hastalığı da Türk milletinin bünvesindekt sav'amhk sayesinde önlenecektir, İlâç blzde-dir. hinini şuurumuzdadır. Eski tâbirle eMenâCİi hasisivei .hususi yeden «ayıl bir hedef gütme-ven - zihniyetin ergeç bir milli vc maşeri İdealizmle karşılaşacağında şüphe voktur İçtimai sıhhate o zaman kavuşacağız.
HALKÇI
27 Maviş 1943
6ELİŞİ=
Esnafı tahrik eden bir ahlâk zayıflığı
Yiyecek flatlerinin esnaf merhametine bağlı olduğunu her şey gösteriyor ya, havaların birdenbire ısınması bunu bir kere daha meydana koydu. Geçen cumartesi günü, kiraz 300 kuruştu pazartesi günü 120 kuruş oldu. Çilek cumartesi günü 400 tdl, pazartesi 150 yo düştü. Hıyarlar 1 liradan yukarda dolaşırken dün 20 kuruşa, 15 kuruşa işportada gezdiriliyordu. Hattâ ilç gün evvel 60 kuruşa satılan bahar güllerine dün 7,5 kuruştan müşteri arıyorlardı.
Ne oldu, birdenbire mal akını mı oldu? Ne gezeri Dört gün içinde muhtelif fiatlcrle satılan bu mallar aynı zamanda gelmiş mallardır. Fakat havalar birdenbire ısınınca .çileklerde, kirazlarda. salatalıklarda bozulmak tehlikesi başğöstermlş, esnaf büyük karlardan vazgeçerek derhal flütleri kırarak bunları elden çıkarmaya karar vermiştir. Yoksa havalar serin gitseydi, turfanda meraklıları hiç olmazsa daha bir hafta, ferah ferah kazıklanacak. orta halliler daha bir müddet bunlara uzaktan baktırılacak, flatier asla lnmlyecekti.
Elbette H bu Hat oyunlarının suçu yalnız esnafta değildir, îslsnbulda parayı kolay kazanan bir zümre vardır kİ kilosu 7 liraya çilek, tanesi 2,5 liraya portakal, 4 liraya Eâlalalık yemekle övünüyor. Çünkü, bir dostumun pek yerinde olarak söylediği gibi, bunlann başka övünecek tarafları, kendilerin! misafirlerine, hattâ birbirlerine beğendirecek başka meziyetleri yoktur. Neteklm ayni zata bjr manav: «Ben burası nasıl memlekettir, anlamıyorum, portakalın tanesine 5 lira istesem müşteri var!» demiş. Istanbulun yiyecek piyasasını esnafın fazla kazanmak hırsı ile beraber en yüksek fiatten satılan mallanıl alıcısı olmayı fırsat sayan bir kalabalığın gösteriş merakı allak bullak ediyor. Bu ahlâk zayıflığı da tedaviye muhtaçtır.
5 evet Rado
____A K Ş A M__
Hususî bankalarda barem kaldırıldı
Meclis dün emeklilerin durumunu, kimsesiz, terkedilmiş çocukların korunması kanun tasarısını görüştü
İnönü
Dün Rauf Orbay'ı kabul etti
Cumhurbaşkanı İnönü dün eski Başbakan Rauf Orbay’ı kabul ederek Öğle yemeğine alıkoymuştur Cumhur' başkanı öğleden sonra Bakırköy yolu filerindeki Bahçe]3cv|cr mahallesini gezmiştir.
Kabul edilen heyetler
Türk Yüksek Mimarlar Birliği aûl-ha yüksek mimar Zeki Sayar, Beyfl Arkan. RebK Corbon, Şlnasl Şahlngl-ray. Nâzım Aysu Ve Muhlddln Güvenden imiçekül bîr heyet dün saat 18 da Cumhurbaşkanı İnönü’yü Dolma-bahçe sarayında ziyaret ederek Güzel Sanatlar Akademisinin yeniden ve bir an evvel İhya, yüksek mimarlık bölümünün daha kuvvetli bir teşki lâtia ve Akademinin sanat havası içinde idame edilmesi hususunda himayesini İstirham etmiştir.
Ayrıca Güze] Sanatlar Akademisi Öğrencileri adına İsmet İnönü'yü ziyaret eden bir heyet de aynı maksatla Cumhurbaşkanımıza İstirhamda bulunmuştur.
Cumhurbaşkanı, heyetin İstirham lanı» alâka ile dinlemiştir.
İktisat fakültesi mezunlarının dilekleri Cumhurbaşkanı, İktisat fakültesi Mezunları Cemiyetinden Mustafa Elmalı, Kassan Çavlı. Muharrem Şevk! Göklevent, AH Tokmakoğlu, Nusret Keşler, Zeyyat Hatibağju, Yusuf Ka-ramcrcandan müteşekkil bir heyeti kabul ederek, mezunların İktisadi devlet teşekkülleri ve umumiyetle iktisadi hayatta tercihan İstihdam e-4i]me]erl halkındaki dljekjerinl yakından taklb edeceklerini vadetmlş-ttr
Tütüncülerin dilekleri
İstanbul tülün tacirlerinden bir grup dün öğleden sonra Cumhurbaşkanını Dolmabalıçe sarayında ziyaret etmişler ve tütün İhracatında kar «ılaşılan zorluklarla Almanya meselesi hakkında izahat vermişlerdir. Cumhurbaşkanı, tütüncülerin bu hak lı şikâyetlerinden haberdar olduğunu. hükümetin, bu hususta temaslarına devam ettiğim söylemiştir.
Grup toplantılarının neşri
Ankara 26 — CHP. Meclis Grııpunun dünkü, toplantısında jGrupa ait konuşmalardan hangilerinin gizil tutulacağı, hangilerinin gazetelere verileceği hakkında incelemelerde bulunmak ^zere 5 kişilik bir komisyon kurulmuştur. _________
Denizalhlarımız dün îzmirden ayrıldı tzmlr 26 (A.A.) — Tesellüm gii: nd nberl D—1, D—2, D—3. E—4 adlarını taşıyan 4 denizaltı gemimiz de bu sabah Îzmirden ayrıl muşlardır.
Türkiye -Bulgaristan
Bulgaristan'a yeni bir protesto notası veriliyor
Ankara 28 — Bulgar Dışişleri Bakanlığının ve hükümetinin, Türk kon soloslan hakkındakl hareket tarzını protesto etmesi İçin Dışişleri Bakanlığımız tarafından Sofya elçimiz Şefkati İstlnyeliye Lâllmat verilmiştir. Elçimle, Sofyaya varır varmaz, Bulgar hükümeti hareket hattını ■değiştirmediği takdirde, konsolosluklarımın kaldıracağımızı, buna mukabil Bulgarlstanın Türklyedekl konsolos-luklarni da Türkiyeyl terke davet e-dcçcğlmlaj Bulgar Dışişleri Bakanlığına tebliğ edecektir
■ Öğrendiğimize göre, Bulgurlar, konsolosluklarımızı ve konsolosları-mızla memur]arımızı, âdeta göz hapsi altında tutmakta, konsoloshanelere girip çıkanları türlü bahane He takip, hattâ tevkif etmektedirler. Bu halin devamı takdirinde Türk ve Bulgar münasebetlerinin seyri üzerinde diplomatik bakımdan hâd vaz!ye]ter hfi-dls olması dahi ihtimal dahilinde görülmektedir.
Ankara - İstanbul arasında her gün 6 tren i^liyecek
Ankara 20 CA.A.J — Bize verilen malûmata göre Devlet Demiryolları genel tnüdirlilğü yaz aylarında. İstanbul - Ankara arasında yolcu izdihamını önlemek maksadlle geçen, yıllarda olduğu gibi bu yıl da haziran ayının son on beş günü İçerisinde yalnız yataklı vagonlardan mürekkep Ankara ekspresini tekrar isletmeye başlayacaktır. Bunu taklbeden İstanbul - Ankara arasındaki mesafeyi sekiz buçuk saatte alacak olan mo-tölrlil treni harekete geçirecektir. Bu suretle Ankara - İstanbul arasında hergün karşılıklı olarak altı tren gidip gelecektir.
Bundan başka şimdi Ankara - Balı kesir arasında biri aktarma, İkisi doğnı olmak üzere haftada üç defa yapılmakta olan tren seferleri haziranın. İlk haftasından İtibaren dördü aktarca, üçü doğru olmak özere her gün yapılacaktı.
Ankara 28 — Maliye Bakam. Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında, Emckjlllk kanun tasarım hakkındakl sorulara cevap verdi. Tasarının yaz tatilinden ünce Meclise verileceğini söyllyen Maliye Bakanı:
«— Bu yıl içinde kanuni yet kes-bedJp edemlyeceğl hakkında şimdiden bir şey söyllyemcıjı» dedi.
Bundan sonra Beyhan milletvekili Binan Tekelloğiunun emekli, dul ve yetim maaşlarına zam yapılması hakkındakl konunun bazı maddelerinin değiştirilmesine dair o]s.n teklifi müzakere edildi. Takrir «ahibl. bu gibilerin İçinde bulundukları güç durumu tebarüz ettirerek maaşlarına yüade 25 znm yapılmasını İstiyordu. Tekinin Bütçe ve Maliye komisyonlarında tetkik edilerek bir karara va nlması uygun görüldü.
Hussuî bankalarda barem kaldırıldı
Miitaakıben 2 milyon liradan fazla hususi sermayeli bankaların iktisadi devlet teşekkülleri bareminden çıkarılmasına dair Muammer Eriş tarafından verilen takrir üzerine müzakere açıldı. Söz n]an İhsan Hâmil Tlgrel. mezkûr teklifin komisyonda müzakeresi sırasında Ekonomi Bakanı Cavit Ekinin İktisadi devlet teşekkülleri bareminin tâdl]l hakkin-dakl taşarının kısa bir 2amaıı sonra Meclise sevkedlTtccğlni söylediğini; buna göre. İşi» bir kül halinde ele alınmasının daha doğru olacağını; baremin banka faaliyetlerini kösteklemesi mevzuubahlsse bu mahzurun yalnız hususi sermayeli bankalar İçin değil, diğer bankajar için de varld olduğunu açıklamış ve teklifin kabulü halinde devlet bankalarının ele-
man bulamayacağını bildirmiştir.
Bundan aonra Cemil Barlas. şahin Lâçln ve Muammer Eriş söz alarak bankların âmine hizmeti görmekle beraber birer ticari müessese olduklarını, her ticari müesesede olduğu gibi hükümetin, bu müesseselerin memurlarına verecekleri maaşı tah-dld etmeğe kalkmasının doğru olmadığım belirttiler.
Butça komisyonu başkanı da. Ekonomi Bakanının ilk önce İktisadi dev Jet teşekkülleri bareminin yakında Meclise sevked İleceğini söylemce İn e rağmen, spnradan bunun İmkânı olmadığının anlaşıldığını kaydetti,, neticede maddelere geçilerek teklif kabul olundu.
Kimsesiz çocuklar
Bundan sonra kimsesiz, terkedilmiş ve anormal çocukların korunması hakkındakl kanun tasarısının ı müzakeresine geçildi.
Ahmet Tabtakılıç, Bağlık Bakanlığının kurulduğu gündenberl şosya] yardım sahasında birkaç fakir aileye ehem İye isiz yardımda bulunulduğunu, çok çocuklu ailelere madalya ver ineklen başka bir şey yapmamış olduğunu belirterek bu gibi ehemmiyetli kanunlarda acele edilmemesini İstedi.
Dr. Kâmil İdil, bu gibi çocukların yetiştirilmesinde Çalışma, Tarım ve Ekonomi Bakanlıklarının İş birliği yapmasını İşedi. Tezer Taşkıran, tasarıyı şükranla alkışlamakla beraber umumi tutzısahha kanunu lâyıkıyle tatbik edljseydl, bugün yeni bir tasarının hazırlanmasına İhtiyaç kajnn-yacağını belirtti.
Vaktin gecikmiş olması ve çoğunluğun bulunmaması dolayıslyje başkan oturuma son verdi.
Buğday ihracı meselesi
Toprak Ofis, buğday ihraç edilirse memleketin sıkıntı çekeceğini bildirmiş
Ankaıa 26 — Maliye müfettişleri, buğday İhracı meselesi halkındaki incelemelerini bitirmek üzeredirler. Netice, blr iki güne kadar hükümet tarafından Parti Grupuna bildirilecektir. Sızan bahirlere göre eski Ticaret Bakanı Atıf inan tarafından Toprak Mahsulleri Ofisine buğday ihraç edilmesi, gerek şifahen ve gerekse yazı ile bildirilmiş; Ofis, bunun imkânsız olduğunu, ihracat yapıldığı takdirde memleke-ketln sıkıntı' çekeceği cevabını vermiştir. Fakat Atıf İnan, ısrar ederek, vaziyetin, müstahsilden buğday aliminin genişletilmesi suretti© telâfi edilebileceğini ileri sürmüştür.
Müfettişlerce yapılan tahkikat esnasında blr çok kimselerin ifadeleri alınmış ve bilhassa İhraç tarzı ve ihale şekilleri üzerinde durulmuştur. Müfettişlerin raporunda, Atıf İnanı itham edecek bazı hususların da bulunduğu söylenmektedir.
Amerikanın açacağı kredi
Bu yılkı mahsul iyi olacak
Tarım Bakanı durumumuzun ümit verici olduğunu söyledi
Ankara 28 (AA) — Tarım Bakanl Tahsin Coşkan, Bakanlığını flg'Jen-dlren çeşitli konular ve bu arad.ı yvur dumuzdaki ekim vaziyeti, mahsnj dı rumu hakkında aşağıdaki ' deffi'cçte bulunmuştur:
(— Bu yılkl mahsul durumum »ıs geçenlerde de söylediğim gibi, evvelki yıllara göre daha İyi blr vaziyet ar-» Erimektedir. Bu yıl yurdumuzda hava ve yağı? şartlarının -müsait seyri umumiyet İtibariyle ekinlerimizin g« Jlşmerine yardım etmiş ve bu 1».barla iyi blr mahsul yılının ümitleri de çoğalmıştır.»
Antakya’da ilk buğday mahsulü satıldı
Antakya 28 — Bu yılın İlk buğday mahsulü dün piyasaya arzedilmiş ve 36 kuruştan satılmıştır.
Avusturya millî takımı dün gelmedi
Avusturya millî futbol takımının dün gelmesi bekleniyordu. Takım gelmemiştir.. Bugün saat 14,30 da hava yollle gelmesi bekleniyor.
Türkiye -Amerika
Feci bir kaza
Bir genç trenin önünden geçmek isterken lokomotifin altında parçalandı
Dün akşamı Yedikule tren Istasyo nunda feci bir kaza olmuştur: Saat on sekizi geçe Çekmeceden Sirkeciye gelmekte olan 47 numaralı banliyö katarı, Yedikule İstasyonuna girmekte olduğu bir sırada on «ekiz yaşlarında bir genç koşarak hattın bir tarafından diğer tarafına geçmek İstemiş, fakat bu sırada lokomotif birdenbire genci altına alarak param parça etmek sureti!e ölümüne sebep ölmüştür.
Tahkikata savcılık el koymuş, yapılan soruşturmada kaza kurbanı gencin o civarda oturan Bahri oğlu Bekir olduğu tesblt edilmiştir.
Amerika 10 milyon dolarlık kalkınma kredisi müzakeresine hazır
Marshall plânı ve iki taraflı anlaşma hakkında gönderilen mektup
Sıcaklık 29 derece
Pazartesi günü 32 dereceye kadar çıkmış 'olan termometre salı günii 25 dereceye inmişti. Hava dün yeniden ısınmış, sıcaklık 29 dereceye çatmıştır.
HıfzıSEihha kanununda değişiklik
Ankara 26 — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı hıfzıssıhha kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi için incelemelere başlanmıştır. Tasan kısa blr zamanda hzaırianacaktır.
Seçim emniyeti meselesi
Ankara 26 — Seçim İşlcrlfidc adlî teminat meselesini ve memurin muhakemat kanununu •nceliyen C.H.P. komisyonu yarın toplanacaktır. Komisyon, hâlen seçim suçlarının yargılama şekli üzerinde durmaktadır. Komisyon, yarın öğleye kadar işlerini bitirebilirse, raporunu öğleden sonra saat 15 te toplanacak olan Meclis Grupuna verecek ve rapor Grupta müzakere edllecek-
,tir.
Cihat Babanın konuşması
Cenevrede toplanan milletlerarası haberleşme konferansına. İstanbul Gazeteciler Cemiyeti adına iştirak eden Tasvir gazetesinin başmuharriri Cihat Baban, dün Gazeteciler Cemiyetince, konferansta cereyan eden müzakere ve varılan kararlar hakkında uzun yollu izahat vermişti.
Konferans* sonunda 3 mukavele, 43 karar sureti hazırlandığını ve bunlann önümüzdeki aylarda toplanacak olan ekonomik konseyde tekrar görüşüleceğini söyll-ven Cihat Baban mukavele ve karar suretlerini okuduktan sonra gazetecilerin muhtelif meseleler baklandaki sorularını cevaplandırmıştır.
Siyasal Bilgiler Okulu müdürlüğü
Ankara 27 (Akşam) — Siyasal Bilgiler Okulu müdürü profesör Yavuz Abadan, Ankara hukuk fakültesi profesörler kurulunca hukuk tarihi profesörlüğüne seçilmiştir. Bu suretle esas vazifesi hukuk fakültesine geçmiş olan profesörün üniversiteler kanunu hükümlerine uygun olarak Siyasal Bilgiler Okulu müdürlüğünü bırakacaktır.
Yeni parti
Hazırlıklar 15-20 güne kadar bitecekmiş
Kurulacak yeni partinin, program ve teşkilâta ait bütün hazırlıklarının °n beş. yirmi güno kadar biteceğini bu sabahki- gazetelerden blrt yazmaktadır, Yine bu gazetenin haber ver dJğine göre partinin kurucuları yakında An karada Mareşal Fevzi Çakmağın başkanlığına blr toplantı yaparak hazırlanan esasları bîr kere da gözden geçireceklerdir.
Gazete, tasarruf hakkını esaslı surette tanıyacak olan yeni partinin haksız yere iktisap edilen her nevi mallar üstündeki mükellefiyeti asîn kabuL etmlyeceğini kaydederek yazışma şöyle devam ediyor;
«Mareşal Fevzi Çakmak partinin fahri umum! reisi olacak ise de ililen parti başkanlığını yapacak zat henüz kati olarak esblt edllremlşir. Söylendiğine göre Mareşal bu vazifeyi eski Londra elçisi ve eski Başvekil Rauf Ortayın yapmasını muvafık görmekte ve Meclisin yaz tatilini müteakip şehrimize geldiği zaman bu düşüncesini bizzat tahakkuk ettirebileceğine kani bulunmaktadır.
Partinin genel kurulunda Kenan Öner, Hikmet Bayur, Mustafa Kenti, emekli general Hüseyin Hüsnü Erkl-iet, emekli general Cafer Tayyar glb! 2evat bulunacaktır.»
Hatırlardadır kİ Rauf Orbay, yeni poartlye gireceği hakkındakl haberlerin doğru olmadığını geçende Söylemişti.
Wash!ngton 28 (A.PJ — Ekonomik İşbirliği İdarecisi Faul Hoffman bugün 4 Avrupa memleketin» 27.871.000 dolar kıymetinde Amerikan pamuğu hazır olduğunu bildirmiştir.
Yordun programı mucibince pamuk alacak memleketler İtalya, Fransa, İngiltere ve Norveçtfr. Ayrıca Hoff-man. Türk mükûmetlne de, Avrupa kalkınma programının nisan - haziran devresi İçin 10 milyon dolar kadar kalkınma kredileri müzakeresine hazır ol dutunu bildirmiştir.
Hoffman bu konuda şunları ilâve etmiştir, «üzün, vadeli kalkınma projeleri için her hangi munzam kredilere İhtiyaç gösterildiği takdirde Birleşik Amerika daha büyük tutarda ■ krediler açmayı göz dnünde tutmak arzusundadır.»
VaşJngton. 28 'AA.) — Reutcr:
Amerika dış işleri bakanlığı, Tür-kdyeoin dün dış işleri bakanlığı je iktisadi İş birliği İdaresine Maraba]] plânına katılmak ve birleşik Amerika İle İki taraf] ı anlaşma yapmak tasavvurunu Jjlldlrlr b!r m.ekup ver mİ? olduğunu bildirmiştir.
Marshall plânına dahil memleketlerden şimdiye kader İştiraklerini bildiren mektupları İmzalama nuş olan memleketler Portekiz ve İsviçre he AJmanyadakl Fransız bölgeleridir.
Hollanda - Norveç millî takımları maçı
Oslo 20 İP) — Hollanda*mM31 futbol takımı bugün Norveç millî tafcrnını 2’1 kazanmıştır.
Köy okulları inşası
Ankara 27 (Akşam) — 1948 yılı köy okulları İnşası için Millî Eğitim Bakanlığı emrine verilen ]0 milyon liralık tahsisat Bakan-lık tarafından İllere taksim edilmiştir.
Abmet Barutçu’ya iki ay îzuı verildi
Ankara 26 — Başbakan yardımcısı Faik Ahmet Barutçunun sıhhî vaziyeti iyidir. Kendisine İki ay müddetle izin verilmiştir.
Karaborsada şeker satan 2 tüccar yakalandı
Denizli 28 — GUledlğl çekerleri karaobrsada satarken yakalanan iki tüccarın deposunda yapılan araştırma neticesinde 4900 kilo şeker ele geçirilmiştir. Bu tücccarinr hakkında kanuni takibata geçilmiştir.
Devlet Opera ve Tiyatrosu yaz tatiline başladı Ankara 27 (Akşam) — Devlet Opera ve Tiyatrosu temsillerini bitirerek yaz tatiline girmiştir. Küçük tiyatro sanatkârları Ana-doluda bir geziye çıkacaklar ve muhtelif vilâyetlerde temsiller vereceklerdir.
* Nlşantaşmda Valikonağı caddesinde Alfladdlne ait benzin satış yerinde gec® saat yirmi İkiyi geçe birdenbire dumanların yükselmekte olması etrafın nazarı dilektim çekmiş ve İtfaiyeye haber verilmiştir.
Az sonra İtfaiye gelince İşin mahiyet! anlaşılmış ve dükkân kapandıktan sonra haya pompasının elektrik anahtarındı açık olarak unutulmuş bulunduğu ve' pompa İçindeki bobinin yanmasından mütevellt dumanların etrafı doldurduğu anlaşılmış ve blr miktar su işlenerek ateş söndürülmüştür.
.............
SICAKLARA KARŞI
. Her renkte ketenler
ve aranılan blr çok yazlık çeşitleri
Emek Manifatura Mağazası
Postane arkası, Katırcıoğlu Han No. 77, İstanbul
Birleşmiş Milletler
(Baş tarafı i inci sahifede) tarmak için girdiğini tekrar işaret etmiş ve şöyle demiştir:
«Filistinde nizam ve asayişin teessüsü bizim islediğimiz şeydir. Fakat ateş kes emrinin bunu derhal temin edeceğini zannetmiyoruz. Zira bugünkü, şartlar altında böyle bir mütareke hiç blr işe yaramıyacaktır.»
Brazzaville 27 (R) — Brazzaville radyosunun siyasî tefsircısl Birleşmiş Milletler ve Filistin meselesinden bahsetmiş ve demiştir ki:
(Eu sefer Birleşmiş Milletlerin hayatı jnevzuubahİstir. Filistin hususunda alınacak kararlar bunu gösterecektir. Habeşistan Cemiyeti Akvam için ne olduysa Filistin de şimdiki Birleşmiş Milletler için avnı rolü oynıyacak-
BORSA J
İstanbul »orsasının 28/5/1948 fJatlerl
■SEAM VE TAHVİLÂT
% 7 Faizli Tahvil!»
Kapanış
Sivas - Erzurum 1 20.36
Bıv&s - Erzurum 3-7 2 50
1-841 Demiryolu 1 20.55
1941 Demiryolu n 20.20
İMİ' Demiryolu 21.15
Milli Müdafaa I 20.70
Milli Müdafaa n 20 02
Milli Müdafaa UT 20.27
MUU Müdafaa IV 20.50
% o faizi! Tahviller
Ta lirin ma I 97.20
1941 Demlrolu VI 97.20
Kalkınma n 37.30
Kalkınma m 97.40
«ç 6 faloll TahVUlet
1033 Cn«nJ 23.—
1938 İkramiyen 30.70
Mili! Müdafaa 30 J 6
Demiryolu TV 08.78
Demiryolu V 98 M
Anadolu Demiryolu Grüpu
Tahviller 1-3 100.-
Hisse senetleri % 8 B5.50
Mümessil senet 73-
şirket hisseler!
Merkez Bankası 124-
Iş Bankası 200
T. Ticaret Bankası 8,—
Aslan Çimento 16.71
8ARRAFLARDA ALTIN
BatM
Gulden M 55
Türk lirası 38-
Sterlin S8.-
Külçe e s:
Reşat 3».—
27 Mayıs 1948
A Kf AM
Sahih* S
akşamdan akşama
Terimler kılavuzu
Bundan bir müddet evvel, yeni terimleri derli toplu bir yerde bulmak hususunda Türk münevverinin maruz kaldığı güçlükten şikâyet etmiştim. Meğer «Remzi Kitabeyi»; Mustafa Nihat Özünün hazırladığı Terimler Kılavu-«u’nU hemen o yazının çıktığı günlerde neşretmiş ve bir eksiği karşılamış, Editör dostumuz B. Remzi de bu 542 sayfalı eserden baha bir tane hediye etmek nezaketini gösterdi. «Kütüphanenizin bahsettiğiniz noksanı böylece tamamlanır.» diyor.
Terimler Kılavuzu dört kısımdan mürekkeptir:
1 __Türkçeden Osmanlıcıya,
Fransızcaya, İngilizceye.
2 — Osmanlıcadan Türkçeye.
3 — Fransızcadan Türkçeye.
4 — İngilizceden Türkçeye.
Binaenaleyh, müellif ve tabi, kendi vazifelerini aliyyülâlâ yapmışlar. Lâkin neylesinler ki, irfanımızın tuttuğu sistem yanlış: Filânca öz Türkçe kelimeyi yeni kitaplarımızda okuyup da umumiyetle anlamayanlar, bu lügata başvuracaklar. Osmanlıcasını yahut Fransızcasile İngilizcesini görmek suretile mânaya kavuşacaklar: nitekim maalesef öyle oluyor.
Meselâ:
«Açınım» kelimesi.. (Dumanlı bir lâf... Gerçi öz Türkçe amma, mânası belil değil... Biz Türkler bunun ne demek olduğunu öğrenmek zorundayız. Kılavuzu vapurda, trende cebimizden eksik etmlyelim-, Açıp bakarız: Ha. pek basitmiş: «Açınım», Osmanlıcısı «inkişaf», Fransızcası «develop-pement». İngilizcesi «develope-ment», p
Bu mefhumun bir bilmediğimiz Tuıkçesl imiş!! «Beşikten mezara kadar tahsil ediniz» hadîsine, ana dilimizi öğrenmek hususunda. inhirafsız riayet ediyoruz.
Bu sefer de Osmanlıcasını açalım. «İnkişaf» a bakalım. Biyolojide «açmun». matematikte hem tacınım», hem «açındırma»... Tuhaf şey; «gelişim* değil... Halbuki. bir zamanlar, bunun öz Türk-çesi «gelişim» diye bize belletil-miştl Matbuatta hayli yazdık, durduk. Kendimiz de ezberlemiştik. okuyucularımız da. Peki, «gelişim. şimdi hangi mâna inceliğini ifade ediyor acaba?
Tekevvün mü? Tekâmül mü? Sevr mi? İstfhale mi? Terakki mi? Taazzuv mu? Serpiliş mi? Gürbüzleşme mİ? Yahut bütün bunlar arasında eda edemediğimiz diğer bir nüans mı? ■
■Gelişim» i arayorsunuz: Kılavuzda vok. Öyle kelime meğer kabul edilmemiş; yahut «işyar» gibi , kadro harici bırakılmış! ‘ ' muamelesi hangi çengele asıldı da yetişmedi?
Bundan sonrası, dirmece... Sahifeleri gelişi güzel çevirelim:
Acaba komisyonda lügat tab’ma
bilmece, bil-
Alçı = İdrak — Perception.
Anı. anot = Hâtıra — Souve-nlr. mimoire — Souvenir, me-moru.
Anıklama. anıklanma = İhzar
— Renroduction.
Anıklık = İstidat — Aptiiude.
— Teste, capacitp.
Anlak — Zekâ — Intelliıjence.
Anlakdlır = Makul — tntel-liaible.
Anlıksak — Zihnî — fnfelleç-fuef — tntelleciual.
Henüz A harfinin bir babında-yız.
Heyhat: A dan Z ye kadar.
Gerçi, insaflı olalım: Umumiyetle terimlerin hazırlanması, (pardon, anıklanması) büyük bir emek mahsulüdür. Bu kılavuzda da çok makul, münasip yeni ie-nrnlere rastlayoruz ki, Osmanlı-caiarına laiktirler, elbette... Lâkin bizde Lisanın TARİHÎ BİR UZVİYET olduğuna evvel âhir
Karaköy mey danının tevsii
Eski Borsa haninin istimlâki kararı
Belediye malı olan KarakÖydeki eşkt borsa hanının yıktırılarak Ka-raköy meydanının genişletileceğini yazmıştık. Bir refikimiz verdiğimiz haberin doğru olmadığını, Karaköy deki domuz sokağı da İ3tim]âk edilerek burası da açılmadan borsa. hanının yıktırılmasından bir faydî temin edllemlyeceglnl yazıyor:
Borsa hanının yıktırılmasına belediye relslLğl tararından karar verildiği hakkındakl haberin tama-mlie doğru olduğunu t-emln ederte. Bu husustaki karar Haziran başında yeniden teşkil edilecek yeni daimi encümene tevdi edilecektir. Encümen müsbet karar verdiği tak dirile hân derhal yıktırılacak ve tahliyesi süratia mümkün olacaktır.
Domuz sokağındaki binaların lı-tlmlâklla yıktırılması İşi âtiye tâllk edilmiştir. Bu tş pek büyük istimlâk masrafına Ihtlyag gösterdiği İçin belediyenin bugünkü mail ta-katlle mütenasip değildir.
Karaköy meydanının borsa hanı yıktırılmak suretile genişletilmesi seyrüseferi kolaylaştırmaktan ziyade otomobillerin bekleyeceği müsait bir saha temin etmeğe ve yayaları — Evvelce yazdığım gibi — yer altı bir geçitten geçirmek maksadına ma t uf tur. Borsa hanı yıktırıldıktan sonra Galata deniz yolları olan bina, 1 malı olduğundan, hükümet bu binaları belediye emrine terk edecek ve btt suretle bunlar da hemen yık-tmiacaktır.
Bundan başka bu binaların arka sında bulunan Mehmet AH paşa hanının da yıktırılması lâzım gelecektir. Bu bina Sultan Ha mit veresesinin malidir. Veresenin vekili de diş dotoru Sanıl Günzberk’tlr Belediye bu hûnm İstimlâki ve pazarlıkla satın alınması için bu şatla temaa edecektir. Arada anlaşma hisıj olur olmaz Mehmet Ali paşa hanı da yıktirilacaktır.
Bu suretle açılacak geniş meydan da iıem otomobillerin rahatça bek-leyebilmeleri İçin bir saha ayrılacak, ham da Karaköz meydanmda-seyrüsefer intizamı temin edllecek-!r.
ı postahanesi blnısile idaresinin acentesi ulaştırma bakanlığının
Zeytinyağı
Fiatlarda miihinı bîr yükseliş var
Son haftalar içinde piyasada muhtelif mâlların Hatlarında artışlar görülmektedir. Mevsim İcabı piyasaya arzedilen meyva ve sebze fiatlan ise, İleride düşeceği söylenmekle beraber bugün için yüksektir.
Yağlarda Urfa yağının fiatı perakende 685 kuruştan 650 ye düşmüş, buna mukabil ekstra ekstra zeytinyağı 295 den 310 a, ekstrası da 265 den 280 e yükselmiştir. Bittabi sabunun kilosu da 160 dan 170 kuruşa fırlamıştır.
nir, memolre, reproductlon. ap-titude, teste, capacltv, intelli-gence.
Konuşulan Türirçenln kerimeleri Avrupa dillerinin tenevvüünü ve tarihiliğini arzettİRİ halde, resmî öz TürkçerJn. uydurma kelimeler! aynı mefhum etrafında aynı muttarit Sesler çıkarıyor: Anı, anıklık anlak, ani akalı r. anlaksak
(Zekâ) yi izah bahsinde bun-lanıraym makalede vanvana gelişini tasavvur edin. Ne kakofoni..
Onun tçtn: Çok çalışılmış; ne faydı ki muvaffak olunamamış Boz, yenisini!... Hayır» Bozmaksızın tarihisini, yaşayanını... Tarihten müntalol yaşayanı yoksa ancak o zaman yenisini: Ya beynelmilelini törpüleyerek almak;
elıemJmyet verilmediğinden (id- yahut ta mümkün olabildiği rak, hâtıra, ihzar, İstidat, zekâ, takdirde — kola»iıkla anlasıtabi-makul 'rihnil nrihl lralimalm-lH İPTlInl ICPnrTi knîr ÜJ
m>ıkıji. zihni) gibi kelimelerin Türkçe olmadıklarına terimciler-Cfl hükmedilmiş. Bu kelimeler yaşayıp dururken, onlar yerine uydurmalın ıstılah dive getirilmiş; ve bu yüzden Türkçede bir Jkilık hasıl olmuş; resmi kJ-tanlar anlaşılmaz hale sokul-mustur. Mesele budur. Ve bu da kültürümüz İçin felâkettir.
Muarızlarım: «Bir tertip üzere olması gerekti de ondan» diyorlar Yani (anlamak) diye bir mefhum başladı mı, keenne heps! aynı ırktan olacak! Gûya bu. elzem Ecnebi diller de böyle midir? Nitekim; Perception, soure-
tenini kendi kök ve eklerimizde yaratmak...
Nîce tecrübelerle tahakkuk etti: (Zekâ) gibi (mantıkî) gibi kelimeleri atıp .yerlerine uydurmalarını koymağa kalkmak, ne zekâya, ne de mantığa uyuyor.
Neydi o yenileri, av yine unuttum... Allah razı olsun Remzi kardeş kİ şunları derlemiş, ton-lamışsın... Dur. lügata bir daha bakayım..: Ben otuz yıllık Türk muharriri, gündelik yazılarımda kullanacağım kelimeleri ezberll-yeylm... Olur mu efendim? An-lamgıça sığar mı’
(VA - Nû>
Dışişleri Bakanının Sivas nutku
Nutuk Londra mahfillerinde çok iyi karşılandı
Londra 2« caa.» — Anadolu ajansıma özet muhabiri bildiriyor:
Dış Ulerî bakanımızın Sivas ta söy lemlş olduğu, nutuk Londra mahfll-lerınds gayet İyi karşılanmıştır.
Bu nutka geniş yer veren gazeteler dış işleri öakamnuzın Türklyo-nln, başkalarının hürriyet va L*-tikl&Ilne hürmet «denlerla birlikte bulunmayı ana prensip edinmiş olduğunu tebarüî ettiren kısımları üzerinde durmakta va bunun derin manisini ehemmiyetle tebarüz ettirmektedirler.
Diğer taraftan Necmettin Sadak’-m bu nutku hakkında sorulan bir soruya karşı dış İşleri bakanlığı sözcüsü demiştir fci:
Bundan evvel İngiltere hükümeti Türkiye He İngiltere arasındaki
! münasebetlerin yakınlığı: karşısında duyduğu memnuniyeti tebariia ettir mistir. Türk dış işleri bakanının da İH memleket arasındaki münasebet lerln yalanlığını tekrar tebarüz ettirmiş ojmasını memnunlukla anarız,
Dış işleri bakanımızın Tirklyenln batı birliğiyle daha yakın temaslar İdame ettirmek İstediğine dair sözleri hakkında bir yorumda bulunup bulunanuyacağına dair vaki suale cevaben s&zcii, şu Anda batı birliği reianet devreslndedlr. Onun İçin bu konuda kati bir şey söylemeden evvel bu devrenin tamamlanmış ol ması lâzımdır, Fakat Türkiye bize kendini no kadar yakın hissediyorsa biz de kendimiz! Türkiyeya o kadar yakın. hlssedlyoTUB.
Şeker dağıtımı
Belediye bu işin karne ile yapılmasını hükümetten isteyecek
Şeker tevziatı arzu edildiği derecede İyi netice vermemiştir. Bazı kimseler, ayn ayrı semtlerden, muhtelif bakkallara müracaat ederek istedikleri kadar şeker aldıkları halde bir çok kimseler de bir gram bile şeker alamamışlardır. Bazı bakkallar da aldıkları şe keri kendi mıntakalarmdak! halka tamamile dağılmamışlardır. Bu suretle tevziatta adalet temini mümkün olamamıştır.
Şeker tevziatının karne İle yapılması düşünülmüş Isa de — harb senelerine mahsus — bu usulün yeniden ihdasında tereddüt edilmiştir. Fakat tevziattan herkesin müsavi surette İstifade edebilmesi ve istifçiliğe meydan
verilmemesi için Hazirandan İtiba ren tevziatın karne îte yapılması hakkında bir cereyan vardır. Bu husus belediye tarafından hükümete bildirilecek ve tasvib edildiği takdirde karne usulü ihdas edilecekti*. Her halde belediye, yeni tevziatı daha İsabetli ve salim bir usule bağlamağı katı surette kararlaştırmıştır. Karne ile tevziat yapıldığı takdirde nüfus başına bir buçuk kilo şeker verilmesi mümkün olacaktır.
Ancak karnelerin hazırlanarak bastırılması bir zaman meselesi olduğundan — hükümet buna derhal müsaade verse bile ? tevziata ajrm on beşinden evvel başlanması kabil olanuyacaktır.
Sümçrbank fabrikaları
İplik ve Dokuma Fabrikalarında yapılan kumaşlar
Sümer bank iplik ve dokuma fabrikaları müesseseslnin son aylar zarfındaki faaliyeti hakkında yetkili bir zat kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şu izahatı vermiştir:
t— Malatya fabrikasında şimdiye kadar yapılmamış ve Türk motifleri üzerine İşlenmiş yeni döşemelikler imâl edildi. Pek yakın bir zamanda çıkan bu imalât encenebl-leri çok ilgilendirdi. Şlmdt bir Ame rlkan firmasından teklif aldık, görüşüyoruz.
Hereke fabrkaaında yeni tip bir kumaş yapılmaktadır. Tamamen İngiliz kumaşı tip ve ayarında çıkacak olan bu kumaşlar için gerekil hazırlıklar tamamlanmıştır. Lüzumlu tem tarak ingiitereden getirtildi, gümrükten çıktı, bugün. Herekeye gidiyor. Kumaşın iyisi din tenmiş mal olduğundan bu kumaş lar için gelen hususi yün İplik haline konup dokunduktan sonra dinlendirilecek, böylece sonbaharda piyasaya mükemmel bir kumaş çıkacakta. Bu kumaşları parakende satışa arz edeceğiz.
Ereğli fabrikası da yeni tip lüks satenler İmalâtına başladı. Bunlar bugüne kadar memleketimizde yapıl mamıştır. Böylece her renkten lüks saten yapılacaktır. Yine Ereğllnin yeni tip mamullerinden biri da ipliği boyah ince pazendir.
Bunlar da diğerleri gibi vilâyetler emrine verl|lp satılacaktır.»
Teneke da ğı timi
Vilâyet dağıtım bürosu dün toplanarak bir miktar tenekenin, tevziine karar vermiştir. Büronun elinde dağıtım maddesi olarak teneke bulunmaktadır.
Bir alayın sancağına istiklâl madalyası takıldı
İSinlr 25 (AA.) — Ege bölgemizdeki kuvvetlerimizden 12T21 numa ralı alayın sancağına dün, yapılan bir törenle istiklâl madalyası takıl iniştir.______
İSTANBUL HAYATI
Tedbirler nt oldu?
Gazoz imalâthanelerini kontrol
Sağlık Müdürlüğü, gazoz imalâthanelerini Sıkı bir şekilde kontrole başlamıştır. Eu kontrol da-ha-zlvade mevsim icabı artan gazoz sarfiyatı dolayısile hazırlanmalarında temizliğe itina edilip edilmediği suçuna inhisar etmekle beraber piyasada serbest şeekrin bulunmaması sebebile gazozlara şeker yerine geçecek bazı maddelerin konulup konulmadığı da tetkik edilmektedir. Sağlık Müdürlüğü bu işe doktor ve memurlardan müteşekkil bir ekip tayin, etmiştir. Alman bir çal: numuneler tahlile sevkedilmiş-tir.
Orta Avrupa i»e ticaret
Son zamanlarda Orta Avrupa memleketleriyle ticarete ehemmiyet verilmektedir. Avusturya ile yeni bir tütün anjaşmsaı yapılmış. Çekoslovakya ile ticarî temasların arttıııiması için lüzumlu teşebbüslere girişilmiştir.
Bu arada Poloııyavla da görüşmeler olmaktadır. Henüz hususî mahiyette cereyan eden bu görüşmelerin ilk neticelerinden olarak harp senelerindenberi ilk defa olarak Polonyava şehrimizden 100 ton kendir tohumu ihraç edilmiştir.
—
Haklı şikâyetler -------B— .
Arnavutköyde 9 çöpçüye 6 çavuş/ ------■----
Arnavutköyde oturan, isim ve 3dresl bizde mahfuz bir okuyucu- I muz şu mek bubiyle valL ve belediye başkanı doktor Lûtfl Kır- | darın nazarı dikkatini celbet-mektedlr.
«— Nahlyemhla temizlik işleriyle uğraşan dalrus çöpçüsü vardır. Bu dokur çöpçüye dp ikisi talebe olan 8 çavuş kontrolörlük etmektedir. Arnavutköylüler: «Temizlik amelesi at geliyor, çöplerimiz vaktinde toplanmıyor!» .diye teryadettlkçe çavuş adedi arttırılmaktadır. Mesele kontrolörlük yapan, çavuşlarla değil, çöpçü amelesi ile hallolunacağına göre Amavutköylülerln çöpçü istediklerin! bir kere daha tekrarlarız.»
I____________________>
Konyada üniversite
Konyada çıkan Babalık gazetesinin yazdığına göre Konya milletvekillerinden Dr. Sadi Irmak Konyada yakında bir üniversite açılacağını müjdelemiştir.
Veremle^ mücadele
İlkokul öğrencilerinin filmleri alınıyor
Verem, savaş derneğinin getirttiği seyyar röntgen. cl'nazlle ilk okul öğrencilerinin ll]!mlerl alınmaktadır, şimdiye kadar muhtelit semtlerdeki ilk okullardan 12 bin öğrencinin muayenesi yapılmıştır. Belediye bu cihazın masraflarını ödemektedir.
Diğer taraftan şehrin dört muhtelif semtinde faaliyette bulunan, sağlık merkcrlcrl de -kendi bölgeleri içinde bulunan Hk oku] öğrencilerinden vgremli bulunanları tesblt etmek üzere muayene yapmaktadır. Ay sonunda ilk okullar tatil olacağından önümüzdeki ders yılı başından itibaren bu tşa daha fazla önem verilecek ve programla hâreket edilecektir.
Seyyar röntgen cihazı günde 500 kişinin, filmini alabilmektedir.
Haydarpaşa numune hutahanesl-ne ilâve olarak inşa edilen verem pav yontı tamamlanmıştır. Bu pavyonda vazife alacak doktor ve mütehassısların sağlık bakanlığınca tâyinleri yapılmaktadır. Pavyonun tefrişi. ve diğer tesislerin ikmal! için -bir aylık müddetin icap ettiği söyleniyor. Bu itibarla pavyon Haziran sonunda faaliyete başlayacaktır. 125 yataklı olan pavyon ücretsiz olacaktır.
Batı Cava hükümeti iş basında: Endonezyada Hollânda tara-, fından tanınan Batı Cava hükümeti işe başlamıştır. Yukarıdaki resimde otuçaa hükümet başkam Viran Taâtasoemah görünüyor»
Sevengil’in bu haftaki radyo konuşması
Refik Ahmed Sevengil tarafından Ankara radyosunda Türk sanat tarihine dair verilmekte olan konferanslara 27 Mayıs Perşembe günü akşamı saat yirmi ikiyi beş geçe devam edilecektir. Bu haftaki konuşmanın mevzuu eski Türklerde resim.
Son ayların ihracatı
Son aylar içinde Amerikaya 10 bin kilo tutarında ve 58S bin lira kıymetinde ham afyon İhraç edilmiştir. Yine bu arada Avustralya, Fransa, İtalya. Macaristan. Amerika ve Triesteye ceman 208 bin kiloluk ve 557 bin lira kıymetinde deri ihraç edilmiştir.
Bütün bu ihracat şehrimizden yapılmıştır, yine şehrimizden İn-giltereye bir ay içinde 254 bin kilo ağırlığında, ve 517 bin lira kıymetinde tiftik iiıraç edilmiştir»
Meğer zeytinyağı ihracı için verilen müsaade karan çok mühim bir sebebe istinat ediyormuş Sebep de değil, meşru mazeret* Yağ tacirleri, istilısal edilen yağlan koyacak kap bulamadıklar' için bunların dışarıya satılmasın* istemişler, hükümet bu meşru mazeret karşısında ihraç müsaadesini vermekten başka çare bu lamamış.
Demek ki memleketin zeytinyağı ihtiyacı, tacirlerin elindeki kaplara göre ayarlanıyor. Kap olmayınca ne yapsınlar? Zeytin-yağlannı denize dökecek değü-ler ya. Sat, gitsin! İhraç yüzünden içeride yağ Catleri yüksell-vormuş, fakir halk alamıyormuş. ylyemiyormuş, kimin umurunda! Alamıyorsa, zeytinyağı yemeyt-versln. Halka zeytinyağı yedirmek için tacirlerimiz bir sürü masraflara, külfetlere, zahmetlere göğiis gersinler de kap mı tedarik etsinler?
Olur şey değil vallahi, Bp nasıl mantıktır, bu ne biçim muhakemedir? Tacir, menfaati uğrunda türlü çarelere başvuruyor. Hadi hoş görelim, herkes kendi istifadesini düşünür, diyelim. Fakat halkın zaran, ıstırabı pahasına oynanan bu menfaat oyunlarına hükümet makamlarının âlet olmasına ne diyelim? Kap denilen şev, kullandıkça eskir, yıpranır, bozulur. Şu halde tacirlerin ellerindeki kaplar esld-vİd eksildikçe, kovacak yer yok dive zeytinyağı ihracını arttıracağız.
îhraç kararının çıkmasile beraber muhtekirler faaliyete geçtiler, fiatler birdenbire 15 kuruş fırlayıverdi. Beliren alâmetler, daha da yükseleceğini gösteriyor.
Haniva. İhracın İç piyasaya tesir etmiyeceğl, bunun İçin sıkı tedbirler alındığı söylenmişti? Ne oldu o tedbirler? Henüz tatbik zamanı gelmedi mi? Yağ ftat-lerlnin blrftz daha yükselmesi, vurguncunun gözünün doyman mı bekleniyor?
Beceriksiz ellerde tedbir kelimesi kıymetini, kuvvetini kaybetti. avutucu kudreti de kalmadı. Piyasayı hükümetin tedbiri değil, muhtekirin takdiri ayarlıyor.
Kâr ytltf
Şümerbank İplik ve dokuma müessesesinin geçen seneki safi kârı 8 milyon lirayı geçmiş.
Bu da bir garip İş, Geçen sene pamuk fiatlerlnin yükseldiği ileri sürülerek mensucat fîatlerlne zam yapmağa kalkışılmış ve bilâhare bundan vazgeçilmiş, fiat farkı açığının, maliyette yapılan tasarruflarla kapatıldığı bildirilmişti.
Gazete, geçen sene 8 milyonu asan kârın bu sene daha da arttırılması düşünüldüğünü yazıyor.
Elbette arttırılır. Zorluk yok Id. Mamulâta bir miktar zam yapıverince kâr hanesinin rakamları yükselir. Ar yılı değil, kâr yılıl
Cemal Refik
Fabrika ve imalâthanelerde çalışanların sıhhi durumu
Fabrika ye Laıalâthapelerde çalışanların sıhhi dıırumlle daha yakından alâkadar olunacaktır. Şehrimizde sağlık va sosyal yardım teşkilâtı iio iş bakanlığı teşkilâtı bu husustaki fallyetlertnl birleştireceklerdir..
Sağlık ve sosyal yardım bakanlığı Laratuıdan Ankaraya dâvet edi !en şehrimiz sağlık müdürü, baklalıkla bu hususta temaslarda bulunmuş ve bazı kararlarla şehrimi» dönmüştür.
Istanbulda bu durumda olan mü-esseseierln sayısı 553 tur. Buralarda çalışanlar 31901 kişidir. Şehrimiz sağlık müdürlüğünde bu mtt-esseselere alt dosyalar mevcuttur. Bu dosyalar esas tutulmak suretile devamlı şekilde bu müesseseler va işçileri muayene ve kontrole tâbi tutulacaktır. Bu maksatla sağlık mü dürjiiğü teşkilâtına bakanlık İki yeni doktor vermlşHr.. Sağlık müdürlüğü bu işe bü müddet ewe] başlamış bulunmaktadır, tik olarak Yedıknle canı fabrikası işçilerinin sağlık ve sosyal durtımlarlie meşgul olunmağa başlamıştır. Bu işçilerin verem dispanserlerinde muayeneleri yapılmaktadır, şimdiye kadar nıu-ayenlerl yapılan 4ü kişi içinden biri nln veremli olduğu tesblt edilerek gereken tedbir alınmıştır,
A K 6 A M
27 Mayıs İC. 13
Sahile 4 _
Almanya meselesi
Milletler arası ticaret odası özel komitesinin tavsiyesi
Milletle! arası ticaret odası özel komitesi Almanyanın »«imdıici iktisadi Aunımuııun Milletler arası tesirine dair bir rapor ve inişli. R&poda şu noktalar belirtilmektedir:
1 — Dörtlü hükümet elgtemlnlıı memnunluk verici tarzda İşlemediği fişi kârdır, Hkrimlzce mümkün olur ol maa o sisteme son vermelidir.
2 — Yerine, şimdiki büyük kıtlık şstFİlan içinde hem meşru, hem de zarurî bulunan murakabeleri tesis ve icra için kftfl salâhiyeti haiz merkezi Alman idareleri (Almanya federasyon haline gelsin veya gelmesin) kurmak, lâzımdır. İktidarın daimi bir nıcrke-riyetçlliğlne mfinl olmak İçin bu olur ganüstû İktisadi vazifelerin müddeti tahdit ve servislerin müessiri İğiyle birlikle bir ademi merkeziyetçilik te? vik olunabilir. Almanyanın heyeti mecmuası İçin, bir anlaşmaya varılma o mümkün olmasa da buna yakın bir tesviye tarzı liç batı bölgesi İçin kabul olunabilir.
3 — Almanyayı işgale devam etmek Je beraber. Müttefiklerin iktisadi hayatı gözetleme He İktifa etmeleri llc-tlxa eder, böyle yapmakla şimdikinden daha ez sayıda ve daha, üstün evsafta, memura lüzum hasıl olur.
4 —- Alman işçi ve 1? verenlerinin faaliyetini yeniden harekete getirmek üzere şu tedbirlerin tatbik edilmesi İcap der:
'al Tedavüldeki para miktarını a1 dnmakılh azaltmağa, zaruri İhtiyaç maddeleri dışında kalan maddelerden fiat kontrolünün kaldmlmaslyle Alman ekonomisinin gittikçe çoğaltılacak bölümlerinde piyasanın ladesini, sonunda kontrollün kaldırmak ve Alman ticari faaliyetini verimli hale sokmak maksadlyLe kontrollü maddeler flatlerlnln tedricen ayarlanmasını tammun eden para ıslahatı, ücretlerin de tedricen serbeşleşmesl İktiza eder.
b) Markın yen! bir paritesi.
e) Aile tayınlarının telli* başlı eclrin verdiği randıman ve yapt*S» İşe -sûre değişmesi ve normal tayınların tedricen y ükseltilmesi sisteminin teşmili.
d) Çalışanlara İç İstihsalden müte-hassıl İstihlâk mallarından ve bazı mahdut ve itina İle seçilmiş ithal emtiasının daha fazla miktarın verilmesi: bu mallar cias maddeler ve İhracı kabil mamullerin çoğalmasını û-saml derecede teşvik edecek tarzda taksim olunmalıdır.
5 — Ağır Alman sanayiinin İdaresini husus! teşebbüs eline İadeyi düşünmelidir; Ancak, emniyet sebepleri dolayısiyje. Müttefiklerin muhtemelen Relchskredttgescllshaft veya başka bir Alman kurumu vasıtaslle iş ve İdare üzerinde geniş bir kontrol İdameleri İktiza eder.
0 — Gerek batı Avrupanın kalkınması ve gerek Almanyanın ecnebi mail yardımın artık haraçgüzan olmaması İçin Almanyanın kömür İstihsalinin artması elzemdir, istihsali teç vlk İçin mümkün olan bütün tedbir1 leri ve ezcümle 4c> ve dİ bentlerinde gösterilen tedbirleri almak lâzımdır. Vatanlarına İade edilmiş harb esirlerinin mümkün olan daha çok sayıda madenlerde İstihdamlarının, makine re lüzumlu parçalar İmalâtına ve bu makine ve parçaların İthal permilerine rüçhan haklan verilmesinin Te
Müttefik maden İdareleri arasında sıkı bir İşbirliğinin temini İktza eder.
I — Alman taşıt şebekesnln başlıca lokomotif ve müteharrik malzemeye taaUûk eden kısımlarının, tamir ve İnşa İşlerini teşvike medar olarak her türlü tedbirleri de ittihaz etmelidir.
8 — 0 tarzdn hareket etmelidir ki Alman İthalâtı Alman ihracatına tabi olsun ve işlerin Müttefikler tarafından finansmanı mümkün olduğu kadar çabuk nihayete ersin. Bu maksat la, şimdiki çok muğlâk İhracat kontrolü sistemi çok sadeleştirilerek Mül te ilklerin nezareti altında Alınanlara tevdi edilmeli ve yukarıda denildiği gibi sabit ve yeknasak bir döviz rayici tesblt etmelidir.
9 — Alman İhracatını hızlandırmak İçin mümkün olan bütün çarelero baş vurulmalı. Almanyanın hariçle ticaretin L arttırmak İçin 1 Usumu halinde bedelleri bir kısım tahvil edilmiş mnd de vssıtaslyle ödenecek iptidaî maddeler İthalâtını teşvik lâzımdır.
10 — Alman şirketlerine yeni yabancı sermayeler İkraz edilmesi Al-manynnın kalkınması için kıymetli bir yardım teşkil ve şagll hükümet; ilerin yükünün azalmasına yardım e-deblllr. Alman şirketlerine, münasip garantiler karşılığında, fırsat «uhu Tonda ecnebi malî yardıma mazhar olmaları İçin müsaade edilmelidir. Bu neviden, yabancılara alt şlrketerin ve Almanyadakl Sair pl&smanlann durumlarını hassaten nazarı İtibara al msk iktiza eder. Bu şirket ve plasman lar Alman İktisadî kalkınmasının bil kuvve plştarlarıdır: Meselâ bankadaki mevcudatlarını, tesisatlarının tecdit veya yeniden İnşası maksadLyie kullanmaları hususunda bir tahdide maruz bırakılmamalıdırlar.
II — Tecavüz harbi kudreti İçin çe İlk İstihsalini önemli olduğundan komitenin kanaatlnce Almanyanın çelik İstihsali önemli olduğundan ko-tahdit olunmalı, fakat Almanyanın kalkın masına mâni olacak çelik ve! demir madeni eşya bakımından «a-naylleri her zaman Ahnanyaya bağlı olmuş memleketler için el2eın mamul veya yarı mamul maddelerin İhraç ticaretinin tekrar başlamasını felce uğratacak derecede aşağı miktarda İdame etmemelidir. Komite, İn gül? ve Amerikan makamlar ının 3947 ağustos ayında 7 ve 10 milyon rakamını kabul ettiklerini kaydetmekle beraber bu rakamın zamanın icaplarına göre ara sıra yeniden gözden geçirilip tadil edilmesini tavsiye eder.
12 — İşçi yoksulluğundan dolayı, Alman memur ve müstahdemleri sayısını asgarî hadde irca etmelidir.
13 Güdülen siyasetin umumi hedefi, hükümet kontrollarının mümkün olduğu kadar süratle azaltılarak gerçekten demokratik bir cemiyet ve hû kümelin tesis edilebileceği b*r serbes sistem meydana getirmek olmalıdır.
14 — Kontrol makamları hareket hatlarını tâyin ederlerken Avrupa-nın diğer memleketlerinin ihtiyaçlarını nazarı dikkate alıp bölgeci zihniyetten sakınmalıdırlar. Şu saatte, Avrupanın ilk Işl. istihsalini heyeti umum iyesiyle kalkındırmaktır. Bu 1-şln görülmesi İçin kıfanın kaynakları, nakil vasıtaları ve alelhusus İç deniz ve nehir yollarının azam! müessiri-
Evvel zaman içinde
Şeyhülislâm arıyorlar
Mütarekenin ilk günleri — Yeni kabine kurmak meselesi — Amasya mebusunun • söyledikleri — Şeyhülislâmlık teklifleri
SEMİH MÜMTAZ S.
«İktibas hakkı mahfuzdur*
Mütarekenin sonlarında Istan-1 bulun hail ne kadar malûmumuz' İse başlarında ne olup ne bittiğini pek iyi bilmiyoruz. Bir taraftan da her hâdise veya vâkıanın hftdls olduğu zaman İçinde ağızdan ağza deveran eden haberlere do salim, bir düşünceye sahip değilsek derhal İna-n! yor uz. Şu halde her haberin doğrusunu öğrenmek İçin elbette zaman geçmiş olmak lâzımdır. Meselâ kaçtılar. kaçtılar dediğimiz, adamların bize tarif olunduğu gibi kaçmadıklarını; çaldılar çırptılar tevcihine lâyık görünenlerden bazılarının hırsız olmadıklarım ve kıs aleyhllbevaki bize zaman, öğretiyor. Meselâ Enver paşanın; Talât paşanın İstanbul'dan çıkıp gittikleri vakit haklarında söylenen sözler gibi! Ve bugün tahakkuk eden hakikatler gibi!
Saraya telefon
İttihatçılar hükümeti İstifa ediyor. Hükümdar kime tevdii Omur edeceğinde mütereddittir. Ne yapacağını kimse bilmiyor! Meşruti bir hükümet veya meşrutî b!r"saltanat devri olduğuna göre ekseriyet ve yahut ekalliyet, hattâ muhalefet kimdedir? Hangi gruptadır? Kimse bilmiyor. Bu sırada saraya bir telefop geliyor. Enver ve Talât paşaların saraya gelmelerine müsaade İsteniyor. Geliyorlar. Ayrı ayrı Hünkân görüyorlar. Veda ediyorlar. Memleketi terkede-celderînl söylüyorlar ve kemali teessüfle hükümeti İdare edecek sağlam bir muhalefet partisinin vücuduna. imkân verilmediğinden dolayı bir nevi İtirafı rünupta bulunuyorlar. Hem o gün veya gece malûm olduğu veçhile kalkıp gidiyorlar.
Adam aranıyor
Muhalefette dahi temkini 11c şSh= ret bulan galiba Amasya mebuslarından bîrini saraya davet ediyorlar. Bize bîr hükümet teşkil edebilecek kimi tavsiye edersin, diyorlar. O namuslu adam nöbet bize geldi. Hele bir hükümeti alalım demiyor. «Ben bizim fırkamızdan tek bir adam tav siye etmek cesaretinde bulunamam. Böyle manevi bir mesuliyeti Üzerime alamam, Allahtan korkarım. Ben! lütfen sıkıştırmayın» diyor! Peki amma senin fırkadan veya hariçten emniyet ettiğin kimse yok mu? Onları topla, bize bir hükümet yap teklifinde bulunuyorlar. Teşekkür ede-
yetle kullanılması kap eder. Bu suretle, Avıupannı umumî ecnebi döviz açığı azalır. Her memleket - Alman-yadaki gagll hükümetler dalıll - ecnebi döviz açığının tek taraflı olarak azaltmağa bakarsa Avrupamn yeniden inşası işi ağırlaşır ve bir çok gayret ve emekler boşuna sarfedllmlş o-rur.
15 _ politik ve sair mülâhazalar AvrupalIn Almanyanın da dalıll olacağı bir gümrük birliği veya bir »şağı gümrük tarifesi bölgesi tesis edilmesi imkânını verdiği zaman Almanyanın ve Avrupamn heyeti umumlyeslnln İktisadî müşküllerine çase bulmak çok kolaylaşır.
Tim. Böyle elemli bir hengâmda hengâmeglrllk edemem. Bu benim haddime düşmemiştir, cevabını veriyor ve esasen hasta da olduğunu söylüyor. Samimî olduğuna itimat ediyorlar. Kendisine atiye! senlye o-larak üç yüz altın veriyorlar. Çok işine yarıyacağı İçin çok memnun o-iliyor. Hayırlı muvaffakiyetlere dua ediyor, gidiyor. ,
Şeyhülislâm taharrisi ■
Müşir Ahmet İzzet paşa Sadrâzam olunca Hünkâra arzediyor. ben Ulemadan kimseyi tanımam Şeyhülislâmı zatı şahane İntihap etsin ve bize emretsin maruzunda bulunuyor, Hünkâr da kimseyi tanımadığı İçin yanlındakilere soruyor. Düşünüp taşmıyorlar emrederseniz Ilajidar Molla aklımıza geldi diyorlar. Pek âlâ şimdi bir araba yollayınız dnvet e-diniz diyor. Haydar Mollanın evine gidiyorlar. Yarın gelirim beni neye davet ediyorlar? demesine rağmen bilmiyorum sizi bekliyorlar diyorlar onu saraya götürüyorlar. Vürudlyle beraber bir mabeyinci yanına geliyor kendisine Şeyhülislâmlığı teklif ediyor. Şaşkın bir halde: «Bakin bu hatırıma gelmemişti.» diyen Molla katiyen kabul etmem. Bu benim- yapacağım 1? değildir. Hem mahçup o-lurutn hem de rahatsız olurum. Sıhhatini de müsait değildir sözleriyle teklifi reddediyor. Israr ediyorlar; ısrar ediyor evine gönderiyorlar.
Padişah telâş ederek yarın sabah Bablâllye hattıhümayun gidecek; vükelâ teşekkül edecek; Şeyhülislâm yok olur mu? Aman başka birin! bulun diyor. Bu defa da akıllarına Adliye müsteşarı Şükrü efendi geliyor. Koştur» koştura evine Jıaber ve rü-kûbuna bir araba yolluyorlar. Araba yola çıkıyor amma efendinin hanesi meydana çıkmıyor. Saatlerce arıyorlar. Akla gelmiyen bîr mahallenin hayale gelmiyen bir köşesinde evi buluyorlar. Kapıyı Çalıyorlar. Du yan ve cevap veren yok. Sabırsızlanıyorlar fazla gürültü ediyorlar. Nihayet baş örtülü bir hatun kapıyı açıyor. «Sarayden geldik, efendiyi göreceğiz» haberini veriyorlar. Kadın j gidiyor ve geliyor, buyurun diyor.Yıl! karı çıkıyorlar. Yatak İçinde ihtiyar bîr 2at «Hayır ola evlâtlar?» sualini lradedlyor. Cevabını veriyorlar ve hayâl efendim biz sizi arabada bekleriz çabuk olunuz dlyorla. İhtiyar adam giyiniyor aşağıya iniyor; hattâ telaş göstererek meraklı meraklı İniyor ve Yildııa vâsıl oluyorlar.
Koridor iareha bekilyen mabeyinciler hemen koltuğuna girip bir odaya oturtuyorlar ve nefes elmaya rse Wt bırakmadan maksadı anlatıyorlar. Şükrü efendi bir silkiniyor; ce-blnclne teşbihini çıkarıp çekmeğe ve şöylece bir cevap vermeğe başlıyor — «Evvelâ İhtiyarım. Sonra da hastayım. Ne halim, ne de mecalim var. Ben evimden çıkamamaktayım hattâ Şeyhülislâmlık nerede; dâlniz nerede? H&kîpayl hümayuna arzı şükran ederim, fakat kabuı edemem Bu mümkü değijdlr» —
Bu zatı 'Haydar Molla kadar ateşli
Pamuklu tevzii
20 Hazirandan itibaren karne ile yapılacak
S«hnn muhtelit semtlerinde sû-merbank mainulâtı ucuz pamuklu mensucat tevzii yapılmaktadır. Kadıköy İlçesi, kendi muhiti için b£r aileye altışar metre pamuklu tevzi edildiğini Hân tahtalarına yazarak umumi yerlere koydurmuştur. Bir müddet evvel üsküdarda. başlayan tevziat hâlâ devam etmektedir. Bunlar geçen aylara ali halk ihtiyacı İçin tahsis edilmiş mallar olup şimdiye kadar kaymakamlıklar tarafından tesbft edilen şeklilerle ve tâyin edilen bayiler tarafından yapılmaktadır.
Ekonomi bakBnlığj tarafından vilâyete bildirildiği yeni usulle ve karnelerle yapılacak tevziata 20 Hazirandan İtibaren başlanacaktır. Belediye kaneler! bastırmaktadır. Bu yeni tarz tevziat İçin kararlaştırılan ese şiara göre vilâyette ve İlçelerde tevzi komisyonları teşekkül etmiştir. Bu komisyonlar tarafından tâyin edilecek mutemetler malları sümerbank müessesesinden alarak ilçelerde dükkânı bulunan manifaturacılara vereceklerdir. Haziran ortalarına doğru belediyelerce her nüfus başıua birer karne tevzi edilecektir. Bu karnelerle İlçe dâ-hllindekl her hangi bir manifaturacıdan pamuklu mensucat İstihkakı alınabilecektir. 20 Haziranda başlayacak yeni tevziatta nüfus başına üçer metre pamuklu verilecektir.
AŞK VE MACERA ROMANI
Tazen.- NtHAl. KARAMAöARALJ Tefrika No. 34
ifade ettiğini kestlremlyor. Ve ruhi talimleri mütemadiyen değişen bu adamın, kendinin şimdiki tahassüslerinde dahil olup olmadığını düşünemiyor heyecanını büsbütün başka eebeplere yoruyor. Ali Kâzıma yoruyor, «Elli kaatillere» yoruyor; hattâ açlığın verdiği mecalsizliğe yoruyor; sonra da onun yanma dönmek İçin bu kadar telâş edişine şaşıyor.
Eşikle tekrar göründüğü zaman, mühendis, tahta «paşanın üzerine çay sofrasını kurmakla meşguldü.
Başını çcvirmekslzln:
— Kahvaltı edejlm de İçerik! yatağı yetine getirelim. — dedi. — Bir fevkalâdelik serilmesin... fic-n de ceketini giy, çünkü taş odada bir müddet kalman mukadder.
çaylarını sükût içinde içtiler. Ve gcûB tek ke}!me konuşmaksam faa-
liyete giriştiler.
Zeynep, bir aralık, sesinde belli belirsiz bir titreyişle sordu:
— Neymiş burası eskiden?... Ne acayip yer.
Vaktiyle deniz renerlymlş. Sonra, feneri karşı adaya nakletmişler. İnşaata başladığımız sırada, yan yıkılmış, metrûk bir hajdeydl. Tâmlr ettim.
Alâkası iıyanarak, Zeynep, pencereye yaklaştı:
— Karşı ada mı?.. Fener mİ?
Alnını cama yapıştırdı; lâkin köpüklerle yıkanan pencereden bir şey görmesi mümkün olmadı.
— Orası da hâli mİ?
— Yarı Mil.,, Arka kısmında beş, ön evli bir köyceğiz var, diyorlar.
— Molörünüzle beni oraya götürüp bıraksanız, başımın çaresine
bakaram.
Heyecanlı zamanlarında dalma olduğu gibi gene çocuklaşnııştı. imkânsız bir şey İstenirken takınılan o yalvarırcasına tavırla tekrarladı:
— Çok mu uzak kl?„ Beni götürün, bırakın... Ali Hârırfı gelince karısını yanınızda ajakoymağa cesaTet edemediğinizi, karşı adaya götürüp bırak tığınız-ı söylersiniz. Sığınmıştır, ba-rınnnştır dersiniz. Beni bu dam b1-tında sizinle baş başa bulmazsa bejki postumu kurtarabilirim.
— Sizi benimle baş başa bulduğu takdirde, demek yiizde yüz ölüm?
— Ona ne şüphe?.. Ali Hazım beni affederse AH Hâzımlıktan çıkar.
— Öv]e mİ?
Zeynep bu cevaptan kuşkulanmak alay edip etmediğini anlamak mak-sadlyle şüpheli gözlerini muhatabına dikti, Lâkin genç adamın sakin ve kayıtsız tavırlarından şüphesini dağıtması mümkün olmadı. Cesareti a-zıcık kırılmış; devam etti:
— Hem s!z!n başınızı daha fazla belâya sokmak istemiyorum. Kân ver diğlm üzüntü.
Birdenbire sustu; murakabeye daldı. Kendince bir başka çıkar yol bulmuştu. Yüzünde bu yen! ümidin sevinç! pırıldayarak:
«— İş şu karşımdaki sarı tilkiyi
Kömür tevzii
Bakanlıktan en|ir gelmesi bekleniyor
İstanbul Kömür Satış ve Tevzi müessese^ Bakanlıktan yeni sene tevziat şekli ve şartlan hak kında henüz talimat almadığından tevziata başlayamamaktadır. Yeni tevzi devresine ait talimatın Haziranın başına doğru geleceği tahmin ediliyor.
Bununla beraber İdare şimdiden depolarında gerekli kartuk stoklan yapmaktadır. Şimdiki halde günde bin ton hesabiyle 15 - 20 günlük stok mevcuttur. Her giin yeni kömür partileri ne gelmektedir.
İstanbul vapuru yarın gidiyor Denizyolları İdaresinin Istan-bul vapuru yarın saat 12 de »Batı Akdeniz hattr* seferine çıkacaktır. Geminin bu defaki seferi yaz tarifesine uyularak yapılacağı ve yeni limanlara uğısnacaih için, yolcu sayısının çok olacağı tahmin edilmektedir.
ÖLÜM
Kavsin eşrafından Hacı Haşan efendi oğlu ve müezzin Mustafa efendinin da mada
HÜSEYİN SAVAŞ müptelâ olduğu şeker hastalığından kurtulamıyarak 23 Mayıs pazar günü vefat etmiştir. Cenaze merasimin de hazır bulunanlara ayn ayrı teşekküre teessürümüz mâni olduğundan gazetenizin tavassutunu dileriz.
Ailesi. Kardeşleri ve çocukları
BUGÜN AH SİNEMASINDA •
Senenin şaheseri ,
EBEDİYEN YAŞANMAZ
JOHN GARFIELD — CER AKDİNE FÎTZGERALD
Z'
Bugün L A L E Sinemasında
Mevsimin en güzel 2 büyük rilml birden
— IK t RUHLU ADAM
JAMES MASON
2 — ESRARLI DAÖ
ELLEN DREW — ROBERL LOWERY
Bugün Matinelerden İtibaren bbbbs
R Sinemasında
İki büyük ve güzel film birden
1-
| | cYenl ve görülmemişi
LİONEL ALTTCİLL ve JEROME COWAN
2 — B O EM (Orijinal yeni kopya)
G. PUCCİNİ’Dln nefis musikisi ile süslenmiş, cazip bir eser. Meşhur muganniye MAKTHA EGGERT ve parlak tenor JEAN KİEPURA tayfamdan
görmedikler! İçin âdeta çekişiyorlar. Fakat semere vermiyor. Gece yansına yakın bir zamanda adamcağızı hanesine İade ediyorlar.
Padişah selâmlığa çıkmıyor. Sarayda nekadar maiyet varsa yanına çağırıyor, şeyhülislâm olacak bir zatı taharriye başlıyorlar. Akla hemen hemen kimse gelmez. En nihayet Hazlnel Hassa Nazın bir şulel hissiye He denilebilir: İbrahim Haydfirf efen dlyi hatırlıyor. Aman çarçabuk bu astı çağıralım diyorlar. Ve sabaha yakın saraya geldiğini görüyorlar. Kendisine aynı teklifte bulunuyorlar.
kafese koymakta..» diye döşündü..
Sonra yüksek sesle:
— Şayet bu havada nıotoriinüzü çıkaramazsanız bari bu adada saklan mama imkân verin — dedi. — Kapıyı açın. Beni dışarı salıverin. Bir oyuk koğuk bulur, kotra gelinceye kaçar barınırım. Böylelikle, siz de, ben de hem nıahûlklarm. hem ALİ H&mzaııın hışmından kurtulmuş oluruz. İskelenin bulunduğu o çok kayalıklı kısım emniyetli geliyor bana... Siz ne dersiniz?
— Hani neredeyse aklınızdan şüphe etmeğe başlıyacağım, derim.
. Adada saklanmayı kendi hesabına cidden bir kurtujuş yolu olarak görüyordu. Bu çapkın olduğu rivayet edilen mühendisle birlikte AJ1 Hâzımm karşısına çıkmadığı takdirde, hayatımın bağışlanacağına cidden İnanıyor du. Bundan dolayı erkeğin cevabı, so ğuk duş gibi tepesinden İndi. Bir müddet böyjece dondu.
— Fakat düşünün! — diye neden sonra kekeledi. — Düşünün! Beni burada gözlerinizin önünde öldürecek... Nahoş manzara doğrusu sîzin için... Yüreğiniz nasıl dayanır?.. Üstelik. İ5*anbu]a dönünce İntihar ettiğime dair Feyyaz beyle sizi de şahit gösterecek,, Hiç lüzumu yokken ona cürüm ortaklığı etmiş olacaksı-
Bu zat da tereddüt ediyor ve baa şeyler soruyor. Aldığı cevabı beğenmiş olacak k! teklifi kabul ediyor ve o gece sarayda misafir edilerek alessabah Sadrâzama "haber verişiyor, bu dâva da halledilmiş oluyor. Hayli müşkülât He. Talât paşanın seneler sonra Berllnde rasge.'dlğl bir zata kİ bu ast. paşa veda İçin -saraya geldiği vakit saraydaydı: Hatırınızda. mı zatı şahane bana bir -otomobil ihsan etmişti. İşte beıı bugün; sattığım o arabanın paraslyie geçiniyorum. dediği muhakkaktır. (Bunun da hikâyesini ayrıca yazacağım}.
S. M. S.
nız.»
— Feyyaz beyle ben de bu cürüm ortaklığına eyvallah diyeceğiz zahir?
— Demezseniz sizi de öldürür?
— Devenin başı!
Zeynep odada dolaşmaktan vazgeçerek erkeğin önünde durdu.
— Beni düşünmezseniz, kendiniz! düşünün. — dedi. — Ben, sizin için bir tehlike değil miyim?
Orhan başım salladı:
— Hem nasıl.
Genç kadın bu tasdikte bir yumuşama vehmederek cesaretlendi. Bir adım daha sokulup onu İlle ikna etmek azmiyle «ordu:
— Öyleyse nasıl olur da İkimizin de mahvolacağını bildiğiniz halde be nl burada alıkoyarsınızî
— Hodbinliğimden...
— Fakat hodbinliğiniz bana neye ma]olacak farkında mısınız?
— Farkındayım.
Genç adam, onu dinlediği müddetçe tahammül derecesini ölçmeğe kalkışmış ve şimdi bu şlk&yetlî sese ağlamak ihtiyariyle titrlyen dudaklara mağjûb olmuştu. Amma bu mağlûbiyetin zaferden üstün bir sarhoşluğu vardı. Gözleri yarı kapalı, nefes nefese, Zcynebe doğru kollarını uzattı. B;ı mndûl ve mânevi fırtınalar orta-
sında, bu tehlikeler, ölüm tehditler! ortasında. Zeynep, bütün o kasvetli sözlerine, mağmum tavırlarına rağmen çtçek kokularlyle meşbu ılık bir bahar harası yaratıyor; ve öyle bir an geliyor kİ, erkek, bu havama dışında artık hiçbir şey düşünemez o-luyor.
işte gene öyle bir ân gelip çatmıştı.
Fakat...
Dış kapıya vurulduğu İşitildi.
Oenç adam inledi; sendelfyerek elini alnına götürdü, Güzel rüyasından uyandırılıp korkunç hekffearin gayyasına birdenbire fırlatılmış gibiydi.
İfadesiz bir «esle:
— Haydi içeril — dedi. — Korkuna hükmet... Ne olursa olsun mevcudiyetini belli etme’.. Orada uslu tısla otur, beni düşün!
Ve kapıyı genç kadının üzerice kilitledi. Dış kapıyı açmağa gitti.
Zeynep, felâketi bu kadar yaklaşmış hissedince, Orhan tehlikesini ehven görerek onun arkasından az daha haykıracaktı: «Gitme... Bırakma benli» Dişlerini yumruklarına ge çirdl, sustu. Ayalç sesleri yaklaştığı nispette, geri ger! çekilerek gaz «indiğinin üzerine oturdu.
(Arkası var)
-=) DENİZCİLİK |=-
Denizaltılarımız yine 10 taneden ibaret mi kalacak?
Eski deniz altılarımızdan birinci ve ikinci İnönü ile Sakarya ve Dumlupınarın hizmetten çıkarılacakları bildiriliyor
YENİ NEŞRİYAT-
Tiirk hekimleri bioğrafisi
Nasıl gazeteci oldular ?
Yeni denlzaltılanmıu îanlrde buy r*« çekildi. Bunların çimdi İsimleri yoktur. D markisiyle birden dörde kadar numara almışlardı. İleride. Birinci İnanlI. İkinci İnönü’ Sakarya ve Dumlupınar adlarını alacaklarmış-Bunun mânası, çimdi donanmamızda hizmet gören ilk dört denizaltının ya İhtiyat kadroya alınacağı, yahut (ta çürüğe çıkarılacağıdır. Zayıf bir İhtimal daha -var kİ. o da , İstiklâl harbimizin dört meydan muharebe-alnln ve zaferinin tarihi adlarını yeni büyük denlzBlhlarımıra vererek eski denizaltılar^ da başka İsim takılmasıdır.
Gaaetejerde çıkan haberlere £öre, bu son ihtimalden ziyade eski denl-»itıların çürüğe çıkarılması İhtimali daha galiptir.
Böyle olduğu takdirde, sayıları 14 e çıkmış olan denizaltılarımız, gene eskisi gibi 10 taneden ibaret kalacak demektir ki pek azdır. Bu münasebetle dört Türk zaferinin adını taşıyan ilk de niza] Ularımıza bir goa atmayı faydalı buluyoruz.
înönüler
Birinci tnönü ve İkinci İnönü adlin taşıyan bu denizaltılar, Cumhuriyet idaresinin donanmayı takviyeye karar verdiği 2aman ısmarladığı ilk gemilerdir. Her ikisi de, Holnda* nın Rotterdam limanında. Fijenord tezgâhlarında, 1925 kasımında kızağa konulmuş; Birinci İnönü 1 şubat 1921 de, İkinci İnönü 12 mart 1921 de denize İndirilmiş, her ikisi de 1928 haziranında hizmete girmişlerdir.
Bunlar bir Kolanda tezgâhında ya pilmiş olamakla beraber, Alman plân jarma göre inşa edilmişlerdi. 1918 deki U. B. sınıfı Almen deizaltıları-nm biraz tâdil edilmişlerdir. Versay barış antlaşması. Al man ya ya denizaltı sahibi ojmak. ve başka devletler hesabına denizaltı inşa etmek aalâhlyetlnl vermediği için, Almanlar Bolandada, hattâ İspanyada kendi mühendisleri ve teknisyenleri vası-taslyle denizaltılar yapıyorlardı.
İnönü'ler «u üstünde 505. su altında 620 normal tonluk gemilerdir. Süratleri de mütenazır olarak 14,5 ve 1.5 mildir. 1944 İngiliz Deniz yıllığı İle 1947 Fransız Deniz yıllığı he 13,5 ve 8.5 mil göstermektedir. Su üstü »erirleri için 2 tane 1100 beygir kuvvetinde Dize] MAN Te su altı seyirleri için de 3 tane elektrik motoriyle mücehhezdirler. Sarnıçları 21.5 ton akar yakın alır. Bununla saatte 10 mil gitmek partiyle 75000 mil katede-blllrjer. fiu altında S mil »üratle de 80 mi] gidebilirler. Boyları 58,68 metre; enleri 5.75 ; çektiler! su 3,54 met redir. Milrettepjerl 31 kişidir; İngiliz yıllığına göre 29 kişidir.
Silâhlan 1 tane 75 ilk top. 1 tane 20 ]lk uçaksavar topla 0 tane 450 jik torpidolar, bugünkülere nispetle zayıftırlar. 1928 de hizmte girdiklerine göre, şimdi tam 20 yaşındadırlar.
Sakarya
Sakarya, Mussollni İtalyaaı He dost ]u|u takviye gibi yanlış bir düşünce ijo îtalyaya ısmarlanmış o]an 4 muh rlple 3 denlzaitıdan biridir. Yanjış bir düşünce diyoruz. Bu, hem gem! İDşa tekniği bakım ındau, hem de siyaset bakımından yanlıştı. îtalyan-lar, îngillzler, Almanlar kadar sağlam gemi yapamazlar. He|e başka Memleketler için yaptıkları gemilere hiç İtina etmezler. Sonra MıtsoUnlye itlmad edip de îtalyaya gemi ısmarlamak, bunları Sultan Hamı t devrinde Ansaldo'ya sipariş edilip de yıllarca kızakta ve tergâhta »ürün-dtjkten sonra, nihayet 1911 de lam İnşaatı bittiği sırada Tı&blusgarp harbi münasebetiyle müsadere edilip İtalyan donr.amasına katılan Haml-dlya ve Mecidiyenin eşi Drama kruva »ürünün Akıbetine uğramak tehllke-*lne maruz bırakmak demekti. Gemiler böyle bir Akıbete uğramamışlrasa da Almanya, İngiltere ve Hojanda*-d& yapılan denizaltılar kadar sağlam »e itinalı da yapılmamışlardır.
Sakarya, kalyanın Man/ajcone limanındaki c. n, t, Trlestlno tezgâhlarında inşa edilmiştir )M9 kasımında kızağa konulmuş, 2 şubat 1031 de denize indirilmiş ve nisan 1932 de hizmet» girmiştir. AJman ve İngiliz Denli yıllıklarına göre, ra üstünde «10, Fransız Deniz yıllığım göre de 715 tondur. Bu altında 840 tondur D»naı Deniz, yıllığı ayrıca not olarak su üstünde 815 normal tonluk vo •u altında 925 tonluk olduğunu kaydetmektedir. Gene AJman Deniz yıl-
Ugı su üstü süratinin 16 Fransız yıllığı ise 14,5 mil olduğunu yazar. Su altı sürati 9.5 mildir. Su üstü motör-.lerl 3 tane i«oû beygir kuvvetinde Dizel MAN molörüdür. Elektrik motifleri de 1100 beygir kuvvetlndedlr. Sarnıçlarına aldığı akar yakıtla 10 mil seyretmek şartlyle su üstünde 4000 mil mesafe katedeblllr. Su altında 4 mİ] sratle 120 mi[ gidebilir. Boyu 69,80; eni 8.24; çektiği su 4,05 met redir. Mürettebatı 4i kişidir.
Silâhları 1 tane 102 İlk top. 1 tane 20 Jlk uçaksavar lop, ö tane 533 lük kovandır. Kovanların 4 ü başta, 2 sİ kıçtadır. İtalyanların Bernadls denl-zaltisı tipinde olan bu gemi, 1931 de hizmete girdiğine göre, şlmdL 10 yaşındadır. Bu yaşta çürüğe çıkarılması sağlam yapılmadığına bir delfl teşkl] etmez mi?
Dumlupınar
Dumlupınar da, aynı İtalyan tezgâhında yapılmıştır. 1929 da kızağa konulmuş, 1931 martında denize İndirilmiş ve 1932 nisanında hizmete girmiştir. A]man ve İngiliz yıllıklarına göre su üstünde 920, su altında 1150 tondur. Fransız yıllığına göre de su üstünde 930, sualtında 1218 tondur. Sürati de Alman ve İngiliz yıllıklarına göre 9,5 - 17,5; Fransa yıllığına nazaran da 9,5.- 15.5 mildir. Su üstü, motörleri 3000 beygir kuvvetinde Dizel MAN motörüdür; elektrik motörlerl de 1400 beygir kuvvetlndedlr. Aldığı akar yakıtla 10 mil süratle 4000 mil katedeblllr. Su altında J mil He İ2Ö tnll gidebilir. Boyu 74. eni 7.80. çektiği *u 4.20 mildir. 80 metre derinliğe kadar İnebilir. Silâhları 1 tane 102 ]lk top. 1 tane 20 İlk uçaksavar, 0 tane 533 lük kovandır. Kovanların 4 ü başta, 2 sİ kıçtadır.
Dumlupınar bit mayın botu olduğu İçin 12 tane mayın kuyusu vardır. 40 veya 48 mayın taşıyabilir. Mürettebatı, Fransız yıllığına göre. 5 subay, 36 erbaş ve cı olmak üzere. 41 kişidir. İngiliz yıllığına göre 47 klşlıLr. 1932 de hizmete girdiğine göre bu gemi de 13 yaşındadır.
Yeni denizaltılarımız hakkında A-nadoiu ajansı tarafından verilen ma lûmata nazaran, bunlar, normal olarak 24 saat, zaruret halinde 2 hattâ 3 gün deniz altında kalabilirler. Uzun bir sefere çıktıkları zaman da hiçbir ikmal ve iaşe üssüne uğramadan 3 ay müddetle denizde kalacak kudrettedirler. Daldıkları zaman 1 ilâ 3 gün denizde kaldıklarına göre, yeni gemilerimizin Almanların meşhur Şnorkel denilen teneffüs clha-»lyle mücehhez olmadıkları anlaşılıyor. Çünkü bu nefes boruslyle mücehhez gemiler, günler, hattâ haftalarca dalmış vaziyette seyredebilirler,
A. D. D.
Muhtelif mesleklere ait biyogmf-ya ezerlerimiz çok noksandır. Bu yüzden ark sık güçlüklerle karşıta giyerin. Tttrk hekimleri dostluk ve yardım cemiyeti reisi Dr. Fethi Kr-den tararından, vücuda getirilen »Türk Hekimleri Biyografisin acili eser doktorlarımız halikındaki noksanı büyük ölçüde tamamlamaktadır. Üç yüz küsur »ahlfelik bu eserde doktorlarımııın biyografileri, eserleri hakkında kıymetli malûmat vardır.
D. Fethi Erden eserin Ön gözünde diyor kİ:
•Ayrı ayn mesleklere alt blyog-rarya eserlerimizin çok noksan olduğu malûm bir keyfiyettir. Eski askeri hekimlerden Dr. Rıza Tahsin beyin 1912 de yazdığı «Mlrâtı Mektebi Tıbbiye» ve merhum Prof. Besim Ömer p?şanın »Nevsa'.l Afiyet» adlı eserlerine hekim biyografilerinin konmam bu husufta atılmış tik adım olarak kabul edilmesi fcabeder. Bir biyografi yapılması hususunda cemiyetimiz tarafından verilen kararın bu suretle tatbik aabasınn konmuş bulunması bir meslek biyografisinin memleketimizde İlk defa yapılmış olması noktal nazarından bîr ehemmiyet arzetmektedir. Bunu da İtiraf etmek lâzımdır kİ böyiik bir emek mahsulü olmasına rağmen bu küçük eser cemiyete mensup mes lekdaşîann bütün hayat ve eserlerini noksansız bîr şekilde toplamış olmak İddiasında değildir. Yalnız bundan cm bir sene evvel albüm hain İde tertiplenen eserle mukayese yapmak mümkün olduğu takdirde »-radak! tekâmül farkının göze çarpmaması mümkün değllrlr.»
Dr. Fethi Erden’ln bahsettiği 11 sene »velkl eserle bugünkü, arasında, mukayese edllemfyecck kadar büyük fark vardır. 11 sene evvelki eser bir albümden İbaretti, yeni eser tam mfinarlyle bir* biyografidir doktorların nasıl yetiştikleri ne gibi vazifelerde bulundukları, vücuda ge-•Urdiklelrl eserler hakkında etraflı malûmat vardır.
Vindsör Dük Düşesi
Vindsör Dük ve Düşes bir müd-dettenberi Ameri k ada bulunuyorlar, Yukarıdaki resimde Dük ve Düşes oturdukları otelin önünde görünüyorlar.
Sultan Hamit kızarak emir
veriyor: “Adil padişah benim. Daver’i hemen kaldırsınlar!,,
Muharrir Abidin Daver hâtıralarını anlatıyor — Sürülmeği icabettiren bir suç — Silik kuruşlar — Yüzleri göriilmiyen patronlar-----------işe yarayan yanlışlık — Meclisi Mebusan...
Muharrir Abidin Daver de hayatı. siyasi hâdiseler içinde mücadele ile geçen gazetecilerimiz dendir. Gazeteci olarak hayat atılmış, zabıt kâtipliği ile girdiği Meclisi Mebusanda zapıt müdürü olmuş, fakat gazete eliği bir a bile bırakmamıştır, Abidin Daver bu mesleği o derece benimsemiş tir id İstanbul Milletvekili bu lunduğu zaman dahi kendisini yazı yazmaktan uzak tutama mıştır. Şimdi Belediyede neşriyat müdürü olduğu halde yine gazetecidir ve Cumhuriyetin -«He nalına Hem nuYbna> sütunund bir Çekiç resminden ibaret ola imzası, aıa sıra da, aynı gazetenin baş sütununda asıl hüviyetli «Abidin Daver» olarak yer almaktadır.
Kendisini Belediyedeki odasında ziyaret ettim. Üç masadan birinde Abidin Daver. solunda-klnde kırmızı-blûzlu esmer bi bayan, karşısındakinde de şişmaı bir memur oturuyordu. Her iki memur da günlük gazeteleri açmışlar. Belediyeyi alâkadar eder mevzularda haber ve makaleleıi gözden geçiriyorlardı.
Âdil padişah
Koltuklardan birine oturduktan ve hal hatır sorduktan sonra | maksadı ziyaretimi kısaca anlattım:
istiyorum ya... Nütııs tezkerem pek eskimişti. Yenisini almak üzeze müracaat etmiştim. Nüfus kâtibi tevellüt hanesinde yazılı 1303 ü okuyamamış ve nüfus tezkeremi 1302 diye yenilemiş! Fakat bu yanlışlık çöle İşime yaradı. O sırada İstanbullu oiup da 1303 doğumlu olanları askere abycT-lardı. Ben 1302 )i olduğumdan askere gitmedim.»
— Sonra da askerlik yapmadınız mı?
(— Harbi umumide asker oldum. Nefer elbisesi giydim. Döl gün geçmeden de tecile uğnyn rak elbiseyi çıkardım, İşte hayatımda topyekûn askerliğim, dört gün kacax elbise giymekten ibarettir.»
Meclisi Mebusanda zabıt kâtipliği
- Karada dahi askerlik etmediği halde denizcilik ve deniz harbleıl mevzuu üzerinde çeşitli yazılar yazan Abidin Daverden Öğrenmek istedim:
— Ne sebeple tecil edilmiştiniz?
Hâtıralarını arılatan muharrir Abicliıı Dover
(— Matbuat Müdürlüğünde çalışır ve amatör olarak Serveti Fiinuna yazılar yayarken Saadet* gazetesinden çağırüdım. I Benden başmakale istediler. Yazdım. Her yazıma da pınl pjrfl bir mecidiye alırdım. O zaman Mat | buat Müdürlüğündeki maaşım da 75 kuruşa çıkmıştı. İşte hn sırada Meclisi mebusanm açılma hazırlıkları başladı. Takvimi Vakayı» Matbuat Müdürlüğüne bağlı olduğundan resmî Meclis zabıtlarını yazmak üzere bir zabıt heyeti seçildi. Bu heyet içinde zabıt kâtibi olarak ben de Meclisi Mebusana gittim. 1303 lülerin askere daveti de bu tarihlerde olmuştu. Memur okluğumdan tecil edildim *
1908 in önemi
Anlattığına gere Abidin Daver. bir yandan Meclisi Mebusunda zabıt kâtipliği ederken diğer taraftan da Saadet gazetesine başmakale yazmağa devam etr-:-. zabıt kâtipleri arasında yapılar, müsabaka imtihanını kazandığı için zabıt müdürü olmuş...
(— Ben. diyor, gazetecilik
mesleğine girişim tarihi olarak 1903 i kabul ediyorum. 7" 1903. '•Saadet» gazetesi başmuharrirliği ile yazımdan dolayı para almağa başladığım tarihtir-
Bu vaziyete göre 10 yıl sonra da Abidin Daver için bir jübile yapacağız demektir. Bu kıvınetli muharrir ve eski gazetecinin bana anlattıklarını bir vazıda biti-remiyeceğim. Çünkü 31 mart hâdisesinde Meclisi Mebusan basıldığı zaman, Abidin Daver orada zabıt kâtibi İdi. Geçirdiği heyecanlı günler, tıyuvân mebuslar, sansürü atlatma, denizcili:: şöhreti gibi enteresan hâtıralarını da bundan sonraki yazıda bulacaksınız.
MÛd Yazan: tMMV
Cemaleddin BİLDİK
___________ dedim, gazeteciliğe nasıl ve nereden ' ' ' '
öğrenmeğe geldim...
(— Alâ!.. dedi. Böyüyeylm.. Galatasarayda edebiyat meraklısı talebeler grupu vardı. Ben de bunlar arasmdaydım. Ara sıra yazılar yazar ve bunların gazete veya mecmualarda basılmışını görmeği merak ederdim. O zaman meşhur Baba Tahlr «Haftalık Resimli Malûmat» adiyle bir mecmua çıkarırdı. Yazılarımı buraya göndermeğe başlattım. Yazılarımın neşredildiğinl gördükçe sevinir, bu sevinçle de boyuna yazardım.,. Fakat İşin asıl garip tarafı şudur kİ «Abidin Daver» lmzasile ancak bir makalem çıktı. Bundan sonrakilerde İse imzam yalnız «Abidin» olarak bırakıldı.»
— Sebep neymiş?
•— Sebebi pek tuhaftır. «Abl-din Daver» İmzası yalnız sansürün değil, sarayın Da nazarı dikkatini celbetmiş... Hele saray büsbütün telâşa düşmüş..: Fena halde kızan Sultan Hamit derhal emir vermiş: «— Adil padişah benim... «Daver» de kim oluyor? Böyle şey olamaz! Matbaaya hemen tebligat yapın, «Daver» i derhal kaldırsınlar» demiş. Meğer «Davers Adil padişah mânasına da geldiğinden Sultan Hamit bundan dehşetli surette pirelenmiş!.. Bu tebligattan sonra «Daver» I çıkardılar ve İmzamı «Abidin» olarak neşrettiler.»
Sürülmeği icabettiren
4UÇ
1907 de Gaiatasaraydan mezun olduktan sonra matbuat müdürlüğünde vazife alan Abidin Daver, bu vazifeye girişinin de en-tresan bir sebebe Iştinadettiğini anlatarak diyor kİ:
(— Biz GalatasaraylIlar, îngi-llıçe ve Fransızca mecmua okumağa çok meraklı İdik... Fakat bu Frcnkçe mecmuaları da, yasak olduğundan, kolaylıkla elde edemiyorduk. Hattâ o zaman bunlan okumak sürülmeği dahi İcabettiren bir suçtu. Bir arkadaşım, bu mecmuaları bulup okumak İçin çırpındığımı görünce: «— Yahu! dedi. Ne duruyorsun. Matbuat Müdürlüğüne git! Orada İstediğin Frenkçe mecmuayı istediğin kadar oku!...» Bunun üzerine ver elini Matbuat Müdürlüğü! deyip orada vazife aldım. Artık keyfime payan yoktu. Bol bol mecmua ve gazete okuyabiliyordum.»
— Tabiî üstçük biı- de maaş
Buruda —, SİZİJİ,
başladığınızı
•Türk Hekimleri Biyografisi» nln diğer teşckküUeio numune olmasını ve her teşekkülün mensuplannın hayatları bakkmdakl malûmatı bir araya toplayarak bir eser vücuda getirmesini temenni ederiz. Bu. yarın İçin bir vazifedir.
Dr. Fethi Erden’l kıymetli eserinden dolayı tebrik ederiz.
LIHGUAFOK
MÜSABAKASI
Her biri (93) Hra luymetnide beş komple yabancı dil ders takım* hediye ediyoruz.
1 — LJNGSTON Londra civarında bir şatonun adıdır. Bu. kelime cLfngusfonls yabancı diller» broşürümüzde bahsi geçen tk] has İsimden yapılmıştır.
2 — Her İsteyene parasız göndermekte olduğumuz broşürümüzü tetkik ederek LİNGSTON kelimeslnlıı hangi has İsimlerin parçalarından yapıldığını 30/7/1948 günü akşamına kadar teresimize bildiriniz. Müsabakaya iştirak İçin kupon yoktur. Ancak her şahıs ayrı mektupla müracaat etmelidir.
S — Doğru cevap verenler arasında 31/7/1948 günü noter huzurunda kur’a çekilecek ve kazanan (5) kişiye diledikleri dilde birer komple Ulnguafon ders takımı (20) kişiye de birer Llnguaron kitap takımı hediye edüeeelıUr. Netice 3/8 943 tarihli gazetelerle biMlrUecektir.
♦ — Mayıs, Haziran ve Tein mu» aylan içinde Enstitüden Llnguafoo alanlara birer kur*a numarası verilir. Kaşandıkları takdirde ikinci bir takım, İstem erlerse, evvelce ödedikleri ücret kendilerine geri vcrllcekttr.
5 — Yabancı dilleri kulaktan ve kolaylıkla öğreten metodumuzu yakından tanımak ve böyle hoş ve faydalı bir hedAye karenabllmek için vakit geçirmeden broşûrümtali isteyerek müsabakanııza iştirak ediniz. LİNGUAFON ENSTİTÜSÜ. Ankara Cad. 43 İstanbul.
alıyordunuz?
«— Ona ne şüphe... Vazifeliydim tabii .. Fakat maaşım da o kadar yüksek biı maaş idi ki sormayın... Topu tepu 25 kuruş!;..»
— Yirmi beş kuruş mu?
«— Hem de bu yirmi beş kuru-şt her ay muntazaman alabilsem yüreğim yanmaz... Malum ya Devlet bütçesi berbat... Ancak iki üç ayda bir maaş verebilirlerdi. O da silik silik kuruşlarla... Bu silik kuruşları köprü tahsildarları bile beğenmez, köprüyü geçirtmezler, bu yüzden boyuna kavgaya tutuşurduk...»
Yüzleri görülmiyen patronlar
Abidin Daver. 1903 Meşrutiyetinin İlânını müteakip, flfendelik Serveti Fiinuna, amatör olarak, seyahat İntibaları ve makaleler yazmağa başladığını «övliverek:
«■— Yazardım amma, diyor, patronların yüzlerini görmezdim. Kapıdan bıraktığım Uk yazımı gazetenin talırir müdürü Mahmut Sadık doğruca Ahmet İhsana götürüp göstermiş. Yazıyı her ikisi de beğenmişler. Bu makalemin neşredildiğini görünce yazmağa devam ettim. Fakat daha evvel de söylediğijn gibi ne ben patronların, ne de patronlar benim yüzümü gördü.»
— O zaman kaç vaşındaydınu?
«— Aşağı yukarı 20 - 21 yaşında!.. • Bu yazılarımdan dolayı matbaadan beş para almış değilimdir. Zaten meraklı bir gazeteci İçin; o zaman, yazısının neş-rrdildiğini görmek, paradan daha kıymetli ve üstün tutulurdu.? îşe yarıyan yanlışlık
Abidin Daver. yaş mevzuuna temas etmem üzerine hatırlamış olacaktı M:
«— Hatırımda iken, dedi, size nüfus tezkeremin basından geçeni anlatayım: Ben 1303 do-ğumluyumdur!»
— Yani 61 yaşındasın** öyle mİ?
«— Daha mı küçük gözüküyorum?»
«— Sl?l görenin yaşınızı 52 -E4 tm daha yukarıya çıkarabileceğine pek İhtimal veremem.»
Abfdin Daver gülerek İlâve etti:
«— 61 olsa yine iyi tamam 62 yaşındayım.»
— Acayip?., Bu bir yas nereden geliyor? Sene 1364 mİ? 1303 te doğduğunuza 61 yaşında olmaz mısınız?
«— İste ben de onu anlatmak
Çünkü
. Cemaleddin BİLDİK
RADYOJ
fark değil göre
18 M. fi. ayarı ve Radyo dan» orkestrası; 18,30 Konuşma; 18,45 Müzik: şarkılar; 19 M. M. ayan ve Haberler; 19,15 Geçmişte, Bugün; 19,20 Yurttan sesler; 19,45 İncesaz; 20,15 Radyo Gazetesi; 20,30 Serbes saat; 20,35 Temsil; 21.20 Şerhe* saat: 21,30 müzik; (Pl); 21,45 Konuşma; 22 Varyete müzikleri ı Pl.); 22,20 Dan» müziği (Pl.); 22.45 M. S. ayan vo Haberler.
Yana sftbcü re öğle programı
7.30 Hafif müzik (Pl.l; 7.45 Haberler; 8 Bando müzikleri (Fl-1; «24) Çeşitli müzik (Pl.l; 8.45 Şarkılar (Pl); 12,30 M. S. ayarı ve Konak şertalar; 13 Haberler; 13,15 RûöyO salon orkestrası; 13.30 Öğle Gazetem; 13,45 Radyo salon orkestrasının revamı.
A K 3 A M
27 Mayu 1(410
Sahlfe (5 _____. ... Jl,
]
HER AKŞAM BtR HİKÂYE
Itriyatçı
Atom enerjisi - Harika cam
□n altıncı asrın ortalarında Parlî-ta Abrmto namında Floransak meşhur bir ıtriyatçı yaşıyordu. Katerln du Mediçl onu İtalyadan beraberinde Ftansaya getirmişti.
Abrozlo'nun ıtriyatı kibar ve bilhassa saray kadınları arasında büyük bir şöhret Kazanmıştı. Bilhassa yüa allığının emsali yoktu. O devirde kadın allıkları ve pomatlar kimyevi maddelerden yapıldığı İçin, bir müddet sonra yüzleri harab ediyordu. Hal buki Floransalının yaptığı allık nebatat usareleri hülâsası olduğu İçin, talırib etmek şöyle dursun, yüze başka bir revnak ve tazelik veriyordu.
Arabrozlo 50 sine ayak baslığı zaman. kendisinden 25 yaş d3ba genç bir kadım sevmek talihsizliğine uğradı. Kadmuı adi Marla idi. O da kendisi gibi İtalyandı ve Katerln du Medtçt tarafından Floransa dan Parlar getirilmişti.
Itriyatçı, aralarındaki büyük yaş farkına rağmen, aşkını genç kadına İtiraftan çekinmedi. Fakat Marla Itriyatçıma ou“ aşkıyle alay etmeğe ve oııu saray kadınları arasında gülünç vasiyetlere düyürracğe başladı. Ona Partstep düzinelerce kilometre uzak yerlerde ranedvular vererek onu boş .yere.belketlp aldatıyor ve bunun İçin de soğuktan donması ve gece haydut larının taarruzuna uğrayıp öldürülmesi pek muhtemel en soğuk geceleri ve en ıssız yerleri seçiyordu. Kıra-llçe bile bu oyunlardan zevk alıyor ve gülüp eğlenmek İçin talihsiz ıtriyatçıya yeni yetil oyunlar tcrtlb ettiriyordu.
Fakat bir gün kıraliçe. Marla'y® da takılmak istedi ve;
— Zannedersem. ıtriyatçı, senden fazla parayı seviyor; dedlu
Oenç kız;
— Buna imkân yok., cevabını verdi.
Kuallçe sözüne devamla:
— Seninle bahse tutuşurum Marla! dedi. Ambrozlo, kendisini bu kadar rengin eden meşhur allığının imal sırruu öjür de sana söylemez.
Marla. işreti nefsine ve kadınlık gururuna dokunan bu söze karşı:
— Kabul! Aradan üç giin geçmeden bütün saray halkı bu meşhur allığın imal sırrını öğrenmezse kellemin uçurulmağına razıyım,, mukabelesinde bu]undıı.
Marta, ertesi gün, ıtriyatçının dük kânına gitti. Ambrozio. genç kadım büyüle bir sevinçle kabul *ttL Genç kadın, gülerek Ambrozlo'nun yanına su kuldu*
— 8ize verdiğim randevulara sel-nı*diğimden dolayı af dilemeğe geldim. Fakat şunu biliniz kİ kabahat bende değil, kıraliçededlr. O, bana isin vermiyordu.. Fakat bugün artık emirlerini dinlememeğe karar verdim. Sizi sevdiğimi ve zevceniz olmak la kendini bahtiyar addedeceğimi soy lemeğe geldim.
Itriyatçı, bu sözleri işitince, genç kadının ayaklarına kapandı, kendisini dünyanın en mesut kadını yapacağından. ölünceye kadar kölesi oja-cağından bahsetti; ant üstüne ant IÇti- .
Mariga, boynuna sarılmak Uter-keıı, ıtriyatçının kotlan arasından sıyrıldı:
— Bu antları içme sevgilim; dedi; siz erkekler maksadınızı ermek İçin ant üstüne ant içersiniz. Fakat arzunuza kavuştuktan sonra yeminlerinizi derhal unutursunuz.
— Sevgimin samimiyetini size nasıl ispat edeyim?
Marla. nazlanarak cevap verdi;
— Beni kışkırtıyorsun dostum! Fakat eminim kİ, sizden lstfyeceğlm şayi yapmıyacaksıntz.
— Benden ne dilersen dile, şekerini.
_ Ben sizden büyük bir fedakârlık istemem. Beni hakikaten seviyorsan. ?u meşhur yüz allığını nasıl yaptığını bana söyle.
Itriyatçı, genç kadının bu talebi karşısında sendeleyip sarardı. Marla. tereddüdünü görünce:
— Bunu biliyordum; dedi; Siz e-golst v'e nankör bir adımsınız. Halbuki ben sizin için her şeyi, kraliçenin dostluk ve himayesini feda ettim. Allığınızın İmal sırrı beni alâkadar etmez. Ben bu sırrı muhabbetinizi tecrübe etmek İçin istedim Allaha ısmarladık mösyö! Bir daha yüzümü göremezsiniz... diyerek kapıya doğru yürüdü.
Itriyatçı, kolundan tuttu ve kendisini atelyeslne götürerek:
— Yılan başına benalyen şup taneler. yılan fidanının tohumlarıdır; dedi ve allığı bu tohumlardan nasıl yaptığını anlattı.
Ertesi günü, bütün saray halkı, allığın İmal sarını biliyordu.
Abroalo. kendisine oynanan bu oyundan bir türlü teselli bulamıyordu. Oturup Maria'ya sevgi ve göz y işleriyle dolu acıklı bir veda mektubu yazdıktan sonra kendisini Selne nehrine atarak İntihar etti.
Marla, kendisini sonsuz ve ümitsiz bir aşkla sevmiş olan ıtriyatçının bu feci Akıbetinden büyük bir acı ve vte-dan azabı duydu; saraydan kaçarak bir manastıra kapandı, gençliğin! ve güzelliğini bu Inzlvagâhm ka]m duvarları arasına ebediyen gömdü.
Çeviren: A. Hilâli
YENİ YAYIN
HANIMELİ
Bu kadınları alâkalandıran Tûrkl-jrenkı en büyük ve en güzel renkli kadın gazetesinin Mayıs Bahar sayısı bir çok yeniliklerle çıktı. •
Hatumell'nde Baham ait modalar, elbise, şapka, saç. bahçe, bebek ve yemekler; biçki dersi eri, yapma çiçek dersleri; kadın güzelliğinde en çok aranan göğüs güzelliğine alt resimli İzaha t vardır.
Buniardtan başka Hanımell'nde fıkra; karikatür; roman; hikâye; bilmece; 3inema; pafta ilâvesi vardır. Tavsiye ederiz, 50 kuruş.
| Halkevleri - Kurumlar |
A Eminönü Halkevinden: 27'V/l(Ma perşembe günü saat (18) de Nu.ru!-lah Ataç tarafından (Dl| üzerine! bir konferans verilecektir. Giriş serbesttir.
+ Galat asa ray Ular cemiyetinin her sen* tertlbettlgi mektepteki toplantı; bu yıl S haziran pazar günü yapılacaktır. EJaber aldığımıza göre; bu senesi pilâvın daha eğlenceli olması için icabeden hazırlıklar yapılmaktadır.
Afoni enerjisinden sulh gagesite istifade temini için atılan adımlar
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Muharrem efendi iç güvey isi giriyor /
Atom enerjisinden su|h gayesije istifade temin etmek için çalışmalar devam ediyor. Henüz büyük emel ler tahakkuk etmiş olmamakla beraber bir çok sahalarda mülılm faydalar elde edilmektedir.
Bu cümleden o]arak atom enerjisinin inkişafı zirai araştırmalarda yeni bir saha açmıştır. Atom enerjisi Hb toprağın bereketinin arttırılacağı, çok fazla mahsul alınacağı anlaşılıyor.
Bu işler görüldükten sonra ancak toprakta ve denizde bulunan güneş enerjisini yiyecek maddelerin lsbihsatâtında kullanmak mümkündür. Bir Ten adamı Oak Rldge fabrikasının damına isabet eden güneş ziyalarında, fabrikanın ocağın-daklnden çok daha fazla atomik enerji bulunduğunu müşahede etmiştir.
Barış devresindeki atomik enerji] Ulaştırmalarından azami derecede, faydalanmak İçin lk| şeyin tahakuk ‘ yutt o,çd°c p3Ta | 1 «di» T İr* Kı, etmezi şattır. | J
1 — Atomik enerjinin askeri bir,' silâhtan başka bir şey olmadığı hak 1 kındaki efaanejerln ortadan kaldı- 1 rılması.
2 — Bütün dünyada müsbet bir ! atouılk kontrolünün ver alması. •
Diğer taraftan «Science T]ustra- 1 ted» dergim hârika bir cam keş- 1 fodlldlğlnden bahisle diyor kİ; '
Amerika fizikçileri atumlîc bomba- ‘ yı inkişaf ettirmeğe çalışırlarken * bulanık bir cam duvarın arkasına 1 kaçmak zorunda, kalmışlardı. Tecrübede kullanılan Uranlum tıezof- t luorlde aksülâmel odasının pençe- ■ relerini şiddetle kamçılıyordu. Ca- , mm sathından bulutlar yükseliyor- i du. Âletler aksiilâmeiln derecesini ] kaydediyordu. Böyle olmasına rag- , men bunu-kâfi görmiyen fen adam- ( lan atomik kazanın içinde olup bl-tenleri gözetlemek istiyorlardı,
Fizikçiler ötedenberl «asidin za- j rar vermlyeceğl bir camın meyde- , 11* getirilmesini istiyorlardı. Ameri- . can Optlca] kumpanyasının fen adamjarı bu isteğe cevap vermişler, bunlar tam manâsile yeni tip- 1 ra mukavim bir cam inkişaf ettirmeğe muvaffak olmuşlardır.
Henüz satışa çıkarılmamış olma-sırı a rağmen evjerln şekillerini de-Şiştirecek ve inşaattı cam istim*-llnl arttıracak bir cam bulunmuştur. Bu cam bütün üjtravlyola ziyalarının nüfuzunu temin etmekte- I dlr. Halbuki, şimdi İs t imâl edilmekte olan camlar vitamin temin I eden ültravlyole şualarını yok et- 1 inektedir. Bu şuaların yüzd? biri bu*camlardan geçmektedir. Halbuki fosfat cara sağlık bahşeden güneş ziyasının tıkrloen yüzde seksenini geçirmektedir.
Bu arada kumsuz cam ailesinin diğer bir üyesi doğrudan doğruya ev-] 3ar Itlbacile birinci camın ıJcsinl teş ki[ etmektedir. Hararetin nüfuzuna ' mini olmak şartlle odalarının çok İyi tenvir edilmesini Istyenler bu camı kullanacaklardır. Bu camdan bir çok durumlarda faydalanmak mümkündür. Meselâ sinema projeksiyonlarında bu camdan oir parça kullanıldığı takdirde hararetin teslrlie filmin parlamasına mâni olunabilir.
23» uranlum botope'u ilk defa ola-, rak 238 , uranlum'dan teori de dildiği, vakit fen adamlarının, aksülâmell ( görebilmelerini sağlayan fosfat cam dan bir bölme vardı, şimdi, fluo-' rlne terklblje meşgul kimyagerler de
bu yeni İnkişaf lan faydalanacaklardır. Fluorlne terkiplerinin mensucatta, haşerat öldürücülerinde, çini işlerinde ve salrcde kullanıldığı için fluorine kimyasının gayet manidar olduğuna katlyyen çtıphe edilemez. Petrol tasfiyesinde ve suni kauçuk İmalâtında fluorine terkipleri önemli bir takviye hassası teşkil etmektedir. Üstelik ’ıydrofluorlc astd kimyevi araştırmalarda pek fazla kullanılmaktadır.
Hâlen kullanılmakta olan plilin ve altın imbiklerinde fosfat camı islimi | edilebilir. Bu cam]ar pasa tam manâsile mukavemet etmelerine r&ğ men çok pahalıya mal olduğu için kimyagerler bunlardan şefte! kaplar meydana getirmek surenle aicsü-lâme]lerl 'gözden geçlremlyecek|er-dlr.
Fluorlde terkiplerinde uğrasan kimya kumpanyaları her sene bu-_n(- =>•■-•- ___1 edebilecek-
lerdir. Zira, bu camlardan gözlük adeseleri de yapılabilmektedir. Umumiyet İtibar!le Fluorlde terkibüe ı.ıeş gul olan memurlar, üç ayda bir gözlük adeselerini değiştirmek mec buriyetlnde kalmaktadırlar. Çünkü duman bu camlan berbadetmekte-dir. Pek tabii o]arak kumpanya üç ayda bir memurlarının gözlüklerini değlştlmek zorundadır. Böjlece Hk defa olarak bu gibi fabrikalarda camdan duvarlar ve pencereler kullanılabilecektir.
Kumsuz yapılan bir camın İstimali 9 bin yıl|ıfc cam imalâtını alt üst etmektedir. Milâttan 700 yıl önce İnsanlar İlk olarak s&f cam yapmak için bir cnetod araştırırken kum lüzumlu unsuru teşkil ediyordu. 2 bin yıl önce insanlar, tatmin edici şeffaf bir cam meydana getir meğl öğrendikleri vakit ylna kum belli başlı unsuru teşkil ediyordu Bugün satılan bütün camların esasını kum teşkil etmektedir. Halbuki yeni cam tam manâsile yeni bir unsurdan husule gelmiştir. Karak-teılstlk itibari]» yen* camdan fark sızdır. Görünüşü, dayanıklılığı ve elftstlklyetl ltlbarl[e de yeni canı a benzemekledir. Lâkin, kuvveti olel-âde camdan üstündür. Nlsboten düşüt hararette kolay üflenebileceği İçin bu cam üzerinde çalışmak kolaydır.»
— o —
Sohbet mükemmel. Belkis hanım güzelliği. sevimliliği kadar samimî de. Tatlı tatlı konuşuyor:
— Bürhan ağabeydin sizin otelde oturduğunuzu söyledi.
— Evet, Belkis hanım, evet. Otel köşelerinde hışır oluyorum. Bir ay nasıl dayanırım buna? Belki bir aydan da fazla sürecek.
Belkis hanım gene hayretle kaşlarını kaldırıyor:
— Ne dediniz, bir ay mı dayanacaksınız9 Bir av sonra ne yapacaksınız?
Muharrem efendi kekeliyor:
— Şey... Vallahi btll&ht gîtmi-yecegim. Gider miyim hiç? Şey oldu...
Bürhan bey İmdada yetişiyor:
— Muharrem efendi bir pansiyon bulmuş, oraya yerleşecekmiş Fakat pansiyondaki kiracı ancak bir av sonra gidecek. Muharrem efendi de o zaman taşınacakmış.
— Yas. işte öyle. Belkis hanım. Allah razı olsun şu Bürhan beyden. Beni rahatsızlıktan kurtardı. .
Belkis hanım gülümsiyerek kırıtıyor:
— Kurtulduğunuz ne malûm?
— Aman, övle şeyler söyleme, Belkis hanım. Zatınız gibi bir hanımın evine gelip yerleşen insan rahat etmez olur mu?
— Ooo... Demek siz kendinizi hemen buraya yerleşmiş sayıyorsunuz?
— Eli. bugün yerleşmiş s ayıl-masam bile bir kac gün sonra bu iş de olacak değil mi?
— Durunuz bakalım hele. Ben size böyle bir şey söyledim mİ?
Muharrem efendi ant bir hayal sukutile melûl mahzun Bürhan bevln yüzüne bakıyor, mırıldanı-
kimsem yok. Karım burada olsaydı bu işlerin hepsini ona ha" vale ederdim amma». .
— Affedersiniz, ben sizin sözlerinizden bir şey aniLyamıyo-.'um, Muharrem bey. İkide bir; «Karım, karım» deyip dunıyorauntıs.
— Seıı benim kusuruma bakma, Belkis hanım. İşret biraz dilimi kaydırdı da, ara sıra İleri geri lâflar kaçıyor ağzımdan. Karı kim. ben kim? Karı sahibi olacak adama benziyor muyum ben?
— O halde ne diye evlenmeğe kalkıştınız?
— Estağfurullah. Kim demiş evlendiğimi? Evvelce de söyledim ya. gençliğimde bir defa kazara evlenmiştim, fakat iki ay sonra kadın öldü. Ondan sonra bir daha öyle halteder miyim?
— Demek bir daha evlenmemeğe karar verdiniz?
— Eğer yalan söylüyorsam, çocuklarımın... Şey... Şu işret beni acayip etti vesselâm. Ağamın içinde dilim fırıl fırıl dönüyor. Evlenmem, hanım, evlenmem. Sen hiç merak etme. Bir daha öyle haltetmem ben. Dril miyim kİ evleneyim?
— Demek şimdi de evlenmek niyetinde değilsiniz.
— Aman o nasıl söz. Belki» hanım? Evlenmeğe niyetim olmasa buraya gelir miydim? Şimdi beni dinle! Allahın emrtlo, Peygamberin kavlile zatınıza talip oluyorum. Kabul ettin mi9
Ce. Rs.
________(Devamı var)
BULMACA[
yor:
— Biraz evvel müjdelemiştin ya. Caydı mı yoksa?
Bürhan bey hakiki bîr dost samlmiyetile omuzunu okşuyor:
gAKŞAMg
İF Abone bedeli
— O kadar üzülme. Muharrem beyciğim. Evvelce de söyledim ya. Belkis hanım benim akra-bamdır. Bizim ailemizde döneklik yoktur. Söz bir defa ağzımızdan çıktı nu, onu yerine getiririz. Bak. ben seni otel sıkıntısından kurtaracağım, dedim, sözümü verine getirdim. Belkis hanım da ciddi bir kadındır. Fakat bu meseleyi benimle konuştu, henüz sizin aranızda buna dair bir lâf
>>3458789 19
. 1 1 1
1 1 1 i i
1 1 1 1 I- a
1 1 [ 1 1
i 1 1 ■ ■
1 1 1 ■ 1 1
1 1 1 1 1 ■
i 1 1 ■ 1 1
1 '■ 1 1
■ J
Türkiye
Ecnebi
Senelik
8 aylık
3 aylık
1 aylık
Adres
pul gönderilmelidir, de adres değiştirilmez
2800 kuruş 1500 •
800 »
300 >
tebdili İçip
5*00 kuruş 2900 »
1800 »
elli kuruşluk Aksi UkdU
Telefonlarımız; Başmuharrir 20585 Yan İşleri 20785 - İdare 20881 Müdür; 10407
Recep 18 — Hızır 22
İmsak GQ Öğle İkindi Ak. Yatsı E. 6.51 W 4,41 8,30 12.00 1-51 V. 3.2t 5.33 13.11 17.10 20 31 22.27
İdarehane: BabIâli civarı Cemal Nadir sokağı No. 13
geçmedi. Şimdi de onu söylemek istiyor,
— Hay ağzını seveyim, Bürhan bey. Konuşalım, ya... Belkis hanımla da konuşalım.
Bir bardak bira daha dilcip dudaklarını yumruğunun t e esile uğuşturarak Belkis hanıma dö-
nüyor:
— Ben bu İstanbul diyarının
garibiyim. Evvel Bürhan beyden yok. Cenabıhak, benim imdadıma
Allah, sonra gayri kimsem Bürhan beyi yetiştirdi. Ara-
mıza girdi zatınızla beni tanıştırdı. Şimdi izin verirsen karşı karşıya .konuşalım:
Belkis hanım kırıtarak başını
sallıyor:
— Hay hay, efendim. Konuşalım.
— Hah. demek ki izin verdin. Şimdi ben de açıktan açığa lâf edeyim. Söyledim ya, İstanbulda
Soldan sağa ve nukandaa atağıga:
1 — Yegâne hayır cemiyetimteln dağıttığı yemek.
2 — Üşümekten kurtııla mıyan
3 — Zıvanası var.
4 — Tersi şimdiki ekmeğlmlade bol bulunan bir maddenin kurumuş san».
5 — Tersi su cetveli — Bir emir.
6 — Sonuna b!r nida gelirse bir vt-lâyetimiz olur — Cınbazların topladığı para.
7 — Etsiz, ayaksız ve kanatsız bir hayvana benzeyen kimse.
8 — Utanılacak şey — Durgun.
9 — Tersi yemektir — Bir kadın ismi.
18 — Başına «Ç» gelirse bazen kulaklara arız olur — çift değil.
CeÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve vurandan aıağvjaı 1 — Dlskallfye, 2 — İstatistik, 3 — Stalalrtlt» 4 — Kalır, Ahlz. 5 — Atar», Ari, 8 — Llk. Zlatef. 7 — İst*. Aleni. 3 — Ftihareder. 9 — Yitirene, 10 —
Ek, Zifiri.
—
İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yazan: John D. Carr Tercüme eden: Vâ-NÛ
Tpf. llra No. 52 _______
— Ben de anhyaraamıjlLm. Mahfa-sasutdan niçin çıkarılmış diye düşünüyordum. Bunlar, sahici pırlantalar ve turkuvazlardır. Antikacı bay VeUle bana teminat verdi... Şimdi anlaşılıyor İd. İkinci bir kolye, bir taklld var-mıç Binaenaleyh tahmin yürütebiliyoruz
Bir 10 hareketsiz dıurdu. Götleri boşluğa dalmıştı. Sonra kendini toplayın haçını salladı, Sahici kolyeyi bürlimcüklO k-iğtda dürdü, büktü. İtina He cebine yerleştirdi.
Toby haykırdı;
—• Söyleyin bakayım buraya ne haltelmege geldiniz?
— Bu girdiğim yer stzln eviniz mt, bayım?
— Benim ne dediğimi pekâlâ anlıyorsunuz .. Bana terbiyeli terbiyeli bayuıı filân demeğe kalkmayın. Yoksa lıa
— Yoksa neymlj?
— Siz benimle alay mı ediyorsu-
nuz?
Doktor Eve’e döndü.
— Buraya girdiğinizi gördüm. Şoförünüz hâlâ burada olduğunuzu söyledi. Dış kapı (fa. açıktı. Artık eudlse etmemeniz lâzım geldlğtnl size haber vermek İstemiştim. Polis, «İzi hiç değilse şimdilik tevkif edemlyecek.
— Fakat polisler benim evime geldiler
— Canım böyle şeyler yapmak onların âdetidir. Şu andan İtibaren saçlarınızı farıyacak olsanız aralarından potu dökülür. Ancak şunu haber ve re bilirim kİ. o da aramızda kalmak şartıyla... Polislerin bilhassa görmek İstedikleri şahıs Yvette Latour'dur... Halbuki, hizmetçiniz de onları pek şa taJatli karşıladı. Eğer, o katakullfcl kadın, çy anda, ömrünün en netameli dakikalarını yaşamıyorsa ben de FramızlArt /Lnltyamadım demektir... Hey, dikkati
Eve. kolktftun kenarın* yapışarak:
— Hiç. hiç! — dedi. — Bir şeyim yok.
— Yemek yediniz ml siz? -
— H - hayır...
— Yemediğiniz benim de aklıma gelmişti... Çaresine bakmalı. Bu saatte de bir yerde yemek yenebilir belki... Canım, al! üzülmeyin! Lavca a-lleslnden birinin kasti yalan söylediğine dair kendisini Uma ettlghııden-berl dostum Ooron'un hisleri aşağı yukarı değişmiştir.
Bu sözler ürerin® salonun havası yeniden allak bullak oldu. Toby, İleriye doğnş-blr adım etti.
—Yoksa 8İ3 de ml komploya dahilsiniz?
— Evet, bir komplo mevzuu bahistir, bayımı Bunda hakkınız var. Lâkin o komplo ile benim alâkam yok.
Toby sordu;
—Kapıdan İçerisini dinlediğiniz ta man bir şeyler İşittiniz ml? Yani kah verengl eldivenlere filân dair?
— Evet
— Va bu sizi hayrete düşürmedi mi?
— Hayır, Hayret» düştüğümü iddia edemem.
Toby, güçlükle nefes alıyor, muhatapların* sitemle bakıyordu. Eli boyun* kolundaki matem işaretine gi-
diyor.
— Dinleyin benli - dedi, - Ben, kiril çamaşırlarını meydana serenler' den değilim. Bunu sla de kabul eder-alMlz. sanırım. Makûl bir İnsan olmak sı faille size soruyorum: Bu macera İçinde bana karşı hakkaniyetli hareket edildi ml
Eve, konuşmka İçin ağzını açtL
Toby, mâni oldu:
— Durunuz!... Zevahir İle bazı hükümler verilebileceğini kabul ederim. Fakat, babamı bizim içimizden birinin katletmiş olması öyle saçmadır ki, bu ancak komploya benzlycbl lir. Bu fikir de onun fikridir, dikkatinizi çekerim. (Parmağıyla Eve‘1 gös terdi.) öyle bir kadın kİ, kendisine emniyet ediyordum. Ve âdeti tapını yordum.
e Yüzüne karşı da fikrimi söyledim Onun şahsiyetinin yen! bir veçhesini görmüş oluyorum. Evet, bu böyledlr. Çünkü, Eve Neill. o Nci Atwood ke-rataslle yeniden münasebet tesLs ettiğini İtiraf etti. Bu kadarla da kıt madı; öyle bir ağız kullanıyor kİ. evlenmek nlytelnde olan kadınlara hiç gitmez.
«Acaba niçin bu tarzdı konuşuyor? Kıldan dolayı! Pekâlâ! Baaı cihetler-
den hatâlı olduğumu kabul ederim. Fakat bir genç adam, zaman zaman bir metresi He görüşmek, gezinmek mecburiyetindedir değil ml? Bu İşi, hiç kimsenin tada şeklinde telâkki etmlyeceğl de meydandadır.
Kısa bir sükûttan sonra devam etti:
— Fakat aynı şeyler bLr kadın hakkında mevzuu bahis olursa iş değişir. Bilhassa nişanlı bir kadın. O pis herifle arasında hiç bir şey geçmem!? bile olsa, şüphesiz içime bir kurt düşer. Çlinkü odasma girmiş değil ml? Ben bir 1} adamıyım. Ticari İtibarımın kıymeti vardır. Herkes, benim karımın bu gibi hareketlerde bulunduğunu tevatür şeklinde birbirine an latamamahdır. Bilhassa kl nişanlan dik. Kendisine karşı aşkım ne kadar büyük olursa olsun ben böyle şeylere müsaade edemem. İslahı hal ettiğini sanıyordum, kendisine dair iyi düşünmeğe bağlıyacaktım; lâkin benimle ters ters konuştu Nişanımın bozsak daha İyi etmez mlyri diye düşünüyorum.
Namuskâr delikanlı sustu. Azıcık da vicdan azabına kapıldı. Eve, ağlıyordu. Halbuki onunkisi basit bir sinir buhranından ibaretti. beUlftaulı Lse
bunu anlıyamıyordu.
Teselli sadedinde:
— Ama ne olursa olsun, siri geo» çok seviyorum.
On 3inlye kadar tam mânaşUe bir sükût oldu. Yukankl katta d* matmazel Arlette’ln hıçkırdığı İşitiliyordu. Dermot Kinross, nefes almaksızın duruyor. Mazisi bu derece kirli olan bir herifin, namus vç Is t ikamet hesabına bu derece yüksekten atması, höy le tahkirler, tezyifler savurması dayanılır gibi değil. Onun bu hail İnsana cinayetler İlham ediyor.
Fakat, doktor Kinross, nefsine hâ-* kim oldu. Elini genç kadmın koluna koyarak sevimli bir ifada İle:
— Buradan gidelim. — dedL — Sla daha İyi bir mukadderata liyıksmıo.
XV
Atlantik yahut Manş sahillerinden tuluun seyredilmesi k-vlur lhtlşimli manzara var mıdır acaba? Ufkun hat ti, evvelâ kırmızı kurşun kalemle çl-zllmlşa döner. Sonra sular bin bir nüansa boyanır; sanki bir akvuarel kutusu suya düşürülmüştür. Sonra, koca güneş dalgalar üzerinde görünür, Birdenbire alevler ormanı haihü alır.
(Arkası var)
27 Mayıs 3948
AKŞAM
BahJfe 7
Birleşik Amerika
Cumhurbaşkanlığı
Lıpman, Vandenberg’i en kuvvetli namzet olarak görüyor
New-York 26 (R) — Walter Lİpman, Ne w-York Herald Tribüne gazetesinde yazdığı bir yazıda Amerikada cereyan edecek olan seçimlere temas etmekte ve müstakbel namzetlerden bahsederek şöyle demektedir:
«Cumhuriyetçi Kongre Stas-een, Taft ve Dewey arasından hangisini seçecek. Stassen'ln her ne kadar t ara ft arları _ çoksa da Cumhurbaşkanlığı değil Cumhurbaşkanlık muavinliğini bile beklememesi Icabeder. Taft’ın fim i ti eri de pek azdır. Cumhuriyetçiler namzet olarak onu gösterirlerse M. Truman kolay bir zafer elde edebilir. Bunların içinde gene en kuvvetli namzet Dewey' d ir.
Fakat Amerika Cumhurbaşkanlığına en kuvvetli namzet olarak M. Vandenbergl görmekteyiz- Onun Taft'la arası çok İyidir. Stassen ile de anlaştığı bir çok noktalar mevcuttur. Dewey île temasları mükemmeldir.»
W al ter Umpan makalesinin sonunda M. Vandenberg’in Cumhurbaşkanlığına ve Cumhurbaşkanlığı muavinliğine de M. De-v>ey’în gelmesi ihtimallerinin çok kuvvetli olduğunu kaydediyor.
Y unanîstandan kaçırılan çocuklar
Atina 28 (AA.) — Birleşmiş mil letler Balkan tahkik komisyonu, çeteciler tarafından çocukların kaçırılması hakkındakl raporu oy birli ği]e tasvip etmiştir.. Raporda deniliyor ki:
( Bu çocukların Arnavutluk Bulgaristan ve Yugoslavyada alıkonul maları milletler arası m uta d. teamüllere aykırı bulunmakta ve Yu-nanlslar.la İyi komşuluk münasebetlerin tesisine engel teşkil eylemektedir.»
Tahkik komisyonu raporunun birer suretini Arnavutluk, Bulgaristan.. ve Yugoslavya hükümetlerine tevdi ve bu hareketleri tahkik etmelerin! ve çocukların en kısa zamanda Yunanistan» 4adesi İçin yardımlarını istemeğe karar vermiştir.
Diğer taraftan, meseleyi hal ÎÇÎn Yunanistan da ilgili memleketlerle doğrudan doğruya görüşmelerde bu Iunmağa dâvet edilmiştir. Balkan tahkik komisyonunun raporunda bu çocukların bazılarının ailelerinin rl-aarile, fakat diğerlerinin zorla kaçırıldıkları tasrih edilmektedir.
Bulgaristan’da tütün ekimi
İstihsali artırmak için tedbir almıyor .
Bulgarkstanda tütün, İstihsalinin teşviki İçin Bakanlar Kurulu önemli kararlar vermiştir. Ttltiln İstihsali ıslahı olmak üzere merkez. kaza ve mahalli tütün komiteleri kurulmaktadır. Tütün müstahsillerinin iaşesi hususunda şu şekilde kolaylık ve iyilikler yapılmaktadır:
1 — Mayıs 1948 den İtibaren ekili her dekar tütün için muntazam İstihkaktan başka, ilâve olarak günde 75 gr. un verilecektir
Tip tütün bölgelerindeki tütün müstahsilleri, 1948 senesi sonuna kadar, ekilen her dekar İçin ayrıca 20 şer kilo Mısır, buğday, çavdar un veya teksif edilmiş hayvan yemi alacaklardır.
Yiyeceklerin tevzii, Tanm Bakanlığının teslimatı üzere ve mahallî tütün komitelerinin kontrolü altından mahalli kooperatifler tarafından yapılacaktır. Beyan ettikleri sahaya tütün ekmeyen müstahsiller, aldıkları miktar yiyeceği geri vermeğe mecburdurlar.
Hububatın yeter derecede yetişmediği yüksek kaliteli tütün bölgelerindeki tütün müstahsillerine, geçen seneden fazla olmak üzere ektikleri her dekar için İlâve olarak 20 kilo daha teksif edilmiş hayvan yemi verilecektir.
îç Tcaret ve îaşe Umum Müdürlüğü, bu yıl içinde ekilen her dekar tütün için tütün müstahsillerine: 2 şer litre ollyo veya domuz yağı, 1 er kilo sabun, 2 şer metre Amerikan veya pamuk bezi ve 1 er metre dok vermekle mükelleftir.
Mahallî tütün , komitelerinin teklifi üzerine, nahiye müdürleri belediye başkanlan, tütün ekimine uygun olan ve olmayan yerleri İlân edeceklerdir, Bulgar-M-illî Bankası ekilen tütün dekarına göre 1943 senesinde tütün müstahsillerine hususi borç verecektir; tohum istihsali için 400 er leva, kazmak için 1000 er leva ve rekolteyi toplamak İçin 1600 er leva.
1947 rekoltesi İçin ortalama tütün /i atı müstahsil İçin 60 levadır. Devlet tütün tekeli tütünlerin kalitelerine göre tesblt edil miş tütün bölgelerine göre bu flatı yüksek veya alçak olarak tevzi edecektir.
-“METROHM
İsviçre firmasının elektroteknik yüksek frekans
©ö(çü fi D e t D @ r (i
Bugün bütün dünya fabrika ve laboratuarlarının kullandığı sn hassas, sağlam ve zarif cihazlarıdır.
Btabillta redresörler, Dlodvoltmetreier, R. O. Jeneratörler, Tene-ohmetreler. Reslstans kutular. Radar yedekleri, yağlı kondansatörleri velhasıl en mükemmel elektroteknik âletleri gelmiş bulunmaktadır.
JJ
Müracaat ve satış yeri, Türkiye Umumi Mümessili
“SER YAL„
Y. Mühendis Izzedin Somer ve Ortakları Kollektif Şirketi
Oalata,- Rıhtım Caddesi 155, Veli Alemdar Han No. 103. Tel: 41712,
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bak Anlığından .
1 — Eksiltmeye konulan İş: Türkiye Büyük Millet Meclisi Muhafız kw-Hal kalorifer ve sıhhi tesisat İşleridir. -
3 — Keşif tatarı 185.958.48 Uradır.
I —. Eksiltme 10,8.1948 perşembe g(lnQ s&tt İt (5a Bayındırlık Bakanlığı Yapı vs İmar İşler! reisliği eksiltme komisyonu odacında kapalı zarf usulüs yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Yapı re İmar İçleri reisliğinden (0.30) lira karşılığında alınabilir.
8 — İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına ellişer tu-ruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mektuplarllo birlikte zarfa koymaları ve ekelştme gür.ü olan 10.8.1948 perşembe günü saat (16) e kadar alındı karşılığında eksiltme komisyonu reisliğine vermeleri lâzımdır.
« — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulüne göre (10,547.77) cn bin beş yüz kırk yedi Ura yetmiş yedi kuruşluk geçici teminat vermeleri re bıı İşin teknik öneminde bir İşi İyi bir surette başardığını veya, idare ve denetiedğlnl lsbata yarar belgelerüe birlikte İhale gününden en az — tatil günleri hariç — üç gün evvel yazı İle Bayındırlık Bakanlığına taş vurarak bu İşin ekslltmejlne girebilmek İçin yeterlik belgesi almaları ve Ticaret Odası vesikası İbraz etmeler! şarttır.
7 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
70!2
(7298)
10 •
3 >
1GO adet
Kula elektrik tesisatı yaptırılacak
iller Bankasından:
1 — Kula kasabalının komple eektrik tesisatı yaptırılacaktır.
2 — Tekinli' tesisatın keşif bedeli 138-557.01 Hradır.
3 — Geçici teminat 8.177,90 Uradır.
4 — Teklifler kapalı zarfla en geç 5 Temmuz 1948 pazartesi akşamı-kadar İller Bankası Ticaret İşleri Müdürlüğüne makbuz mukabilinde
teslim edilecektir. .
5 — Şartnameler 5 Ura mukabilinde Ticaret servisinden temin edilebilir.
6 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
7 — Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez.
İdare Meclisi Başkanlığından:
Ortaklığımızın tamamı tahsil olunmuş250.000 lira sermayesinin 500-000 liraya çıkarılması ve Ortaklık ana mukavelenamesinin yedinci maddesinin değiştirilmesi hususlarının görüşülerek karara bağlanması için Ortaklar Genel kurulunÛn. 22 Haziran 1048 S&J1 günü saat 15 de îstanbul-da Galatada Mehmetallpaşa Han 49 numarada Ortaklık Merkezinde o-laganüstü toplanması kararlaştırılmıştır.
Yetkili hisse sahlplelmln bu toplantıya gelmeleri ve toplantı gününden bir hafta evveline kadar hisse senetlerini Ortaklık Merkezine Bankaya tevdi ederek giriş kartı alnıalan lüzumu ilân olunur.
Görüşülecek İşler:
1 — Sermayenin arttırılması hakkında îdare Meclisi teklifinin rilşölerek karara bağlanması,
2 — Ortaklık ana mukavelenamesinin yedinci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi hakkında karar İtası;
Yedine! maddenin muaddel şekil:
Kapalı eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Galatasaray lisesi İlk kısmında, yapılacak mutfak binası IriŞMtl kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli »49983j Hra (53* kuruştur.
Eksiltme 8/6/948 tarihinde salı günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır; Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif bulâ-saslle buna mü-teferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştlak etmek için taliplerin (3748» Hra «76» kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 048 yılmda Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç üç gün evel vilâyet makamına ■ müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda İkinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalaması ve buna alt 2490 saydı kanun mucibince hazırlayacağı teklif zarflarını 8/6/948 salı günü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (6833)
veya
KAÇIRILMAZ FIRSAT
Bakırköyûn en kibar muhiti olan Sakızağacında Aşmalı Mescit sokağında 53 ve 55 kapı No. lı tapu kaydına göre 1329 M2 bahçeli çam ağaçlan mevcut, dört tarafı açık, denize bir dakika, Avrupa mal-zemeslle yapılmış çok sağlam üç- kat üzerine İnşa edilen ve beherinin İki taraçası olan iki bina aleni müzayede İle ve açık arttırma 11e satılacktır. Gayri menkullere 30 bin Lira kıymet takdir edilmiştir. Katı İhalesi 3/6/948 tarihinde s&at 15 - 16 ya kadardır. Bakırköy Sulh Hukuk mahkemesinde yapılacaktır, isteklilerin aynı mahkemeye müracaattan.
Ortaklığın sermayesi beheri yüz Türk Ihası kıymetinde (5000) hisseye münkasem (500.000) Türk Uran ndan İbarettir. Bu hisseler iki tertibe aynin:: •
(A) Tertibi, Beş yüzer liralık beşer hisse.
(B) Tertibi, beş biner liralık ellişer hisse.
Kanalizasyon inşaatı yaptırılacak
P. T. T. Meslek Okulu Müdürlüğünden
1 — Okulumuz binası İçin yaptırılacak kanalizasyonun denize lsall işi açık eksiltme suretlle eksiltmeye konulmuştur.
3 — Eksiltme 7/6/948 pazartesi günü saat 15 de Kumkapıda okul binasında toplanacak okuı alım satım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel 8207 Ura 59 kuruş olup geçici teminat 615 lira 67 kuruştur.
4 — şartname ve proje her gün Kumkapıda okul müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin belli YÖn ve saatte teminat makbuzları ve 8000 liralık
benzeri iş yaptıklarına dair vesika İle birlikte komisyonda bulunmaları Hân olunur. (8998)
Devlet Demiryolları ve Limanları tşletme Genel idaresi ilânları
uıııınınıııııı ııııııı
Gaziantep Valiliğinden:
ı — Ekşiitemeye konulan İş: (Gaziantep - Kilis) yolunun 25X640-51 X 6S9 km. Ieri arası blokaj ve kırma ta, ihzarı îşjdlr. Yapılan tenzilât lâyik hadde görülmediğinden yeniden eksiltmeye konulmuştur
3 — Keşif tutan: (33 823) [Ira (74) kuruştur.
3 — Eksiltmo 10/6/94? perşembe günü saat (14) de Gazlantepte özel idare binası içerisinde ü daim! komisyonunca kapalı zarr usulije yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamsl ve buna bağlı kâğıtlar H daimi komisyonunda Bayındırlık müdürlüğünde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (2536,78) liralık geçici teminat vermeleri lâzımdır,
• — İsteklilerin bu İşin teknik öneminde bir İşi iyi bir surette başardığı veya Jdare ve denetlediğini ispata yarar bclgelerlle birlikle İhale gününden en az - tatlj günleri hariç - üç gün evvel yazı He Gaziantep valiliğine baş vurarak bu işin eksiltmesine girmek İçin yeter Jlk belgesi simaları şarttır.
T — İsteklilerin teklif mektuparını eksiltme günü olan 10/9/948 P*rşembe günü saat 13 e kadar alindi karşılığında 11 daimi komisyonu beşkanına vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul •dilmez. 7300
Kartonpiyer tezyinatı yaptırılacak
DEVLET DEMRYOLLARI SİRKECİ İŞLETMESİ MÎİBAYAA KOMİSYONUNDAN
İşletmemiz mıntıkasında Edime Karaağaç gan holünde bir kısım kartonpiyer tezyinatı yaptırılacağından bu işle İlgili müesseselerin İşletmemiz A. 'Eksiltme komisyonuna bir hafta zarfında müracaatları. (7258)
. Vilâyet Dağıtma Heyetinden
Ticaret »Bakanlığı tarafından vilâyet ihtiyacına yeniden 150 ton levha teneke tahsis olunmuştur.
...1 ” Bu tenekeler İhtiyaç sahiplerine bedeli mukabilinde da-fctılacagîndan isteklilerin 7 6 948 Pazartesi akşamına kadar vilavete müracaatları.
2 Nisan 1948 den 26 '5 948 gününe kadar müracaat et-s olanların ihtiyaçları nazara alınacağından ayrıca müraca-eııanna iGzura «olmadıkı ilân olunur. (734T)
■fr .
15 kalem muhtelif bulon alınacak
Devlet Demiryolları Merkez 9. uncu Kom. Başkanlığından
1 — Takriben 165-400 Kg. ağırlığında 15 kalem muhtelif bulonun satın ajınması (kapalı zarf usulü) I]e eksiltmeye konulmuştur.
2 — Malzemenin muhammen bedeli 197 889.38 ve muvakkat teminatı 11.14447 liradır,
3 — Şartnameler 300 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır.
4 — Eksiltme An kara da İdare binasında malzeme dairesinde top-
lanan merkez 9. uncu satmalına Komisyonunca 14/0/948 pazartesi günü saat 15 de yapılacağından isteklilerin tekllflerlle kanunun tâyin ettiği vesikalarım ayni günde nihayet saat 14 de kadar makbuz mukabilinde adı geçen komisyon başkanlığına vermeleri (veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda İade]! teahhütlü olarak posta ije gön dermeleri.) (7130)
Devlet Orman işletmesi Karabük
* Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin Yajakkuz bölgesinin Eskipazar istifinde mevcut 24985 adede denk 356,555 M3 normal çam ve 29216 adede denk 420,984 M3 normal köknar kerestesi partiler halinde 16.5.948 tarihinden İtibaren ( 38» gün müddetle ve açık arttırma suretiyle satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 23.9.948 çttrşamba günü saat 10 da Eskipazar kereste fabrikası binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Normal çam kerestelerinin metreküpünün tahmini bedeli 154 İÜ® ve normal köknar kerestelerinin metreküpünün, tahmini bedeli 181 liradır. Her parti İçin yüzde 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu İşe alt şartname Ankarada Orman Genel müdürlüğünde, îs-tanbulda Orman başmühendisliğinde, Bartın, Geredft İşletmeleriyle İşletmemizde ve Yalakktuf bölge şefliğinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte nıüsblt evrak ve ilk temlnat-
lariyle komisyona müracatjarı. (8982)
| Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğü ilânları |
Grupaj tarifesi hakkında
D Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
.. ,351.îavJ1' ^paj tarifesi 1 '6/1948 tarihinden İtibaren dc-p , ve sevkedileeek grupaj eşyasına da teşmil
Kamyon yedekler satılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel M üd ürlüğünden:
Çeşitli markadan kamyon yedekleri 14/6/948 Pazartesi günü saat 15 de Genel Müdürlük binasında toplanacak heyet önünde ve acık arttırma yoluyl© satışa çıkarılacaktır.
Dgflller, parçaların miktarı ile, satış İşine ait şartlaşmayı Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünde ve İstanbul (Beşiktaş) Bölge Müdürlüğünde satılacak parçalan da hububat silosu yanındaki Merkez Malzeme Mağazamızda görebilecekleri olunur.
Kiralık reklâm yeri
Kaı-aköyde*Yataklı Vagonlar Şirketi binası yanında Halice ve Köprüye nazır Mehmet Ali Paşa İlanının üstünde Bankalar, Müesseseler ve Ticarethaneler için çok elverişli reklâm yeri mevcut proje ve şartnamesi dairesinde aylığı (Jll) lira (75) kuruştan 31/12/948 günü sonuna kadar kiraya verilmek üzere beş gün müddetle- temdide bırakılmıştır.
İhalesi 1/6/948 Salı günü saat 15 de Müdürlüğümüzde toplanacak ihale komisyonunda yapılacağından İsteklilerin belli gün ve saatte (100) Ura (58) kuruş geçici teminat akçelerile birlikte müracaattan. (7295)
Van il J. K. lığından:
1 — Jandarma ihtiyacını karşılamak üzere (628) ton yüzde 85 randımanlı halis Buğday unundan mamul Fabrika unu kapalı zarfla
eksiltmeye konulmuştur.
2 — 14 Haziran 1048 pazartesi günü saat 15 te Van tl J, K. lığındaki komisyonda yapılacaktır. Bu alım için tahmin tellen bedel (232320) Hradır ve geçici teminat İse (12866) liradır.
3 — Buna alt şartname her gün Van İl J. K. lığında görülebilir.
4 — İsteklilerin o gün saat 14 de kadar kanuni veslkaiariie meki larını komisyona vermiş olmaları İlin olunur.
27 Moyv> 1914
r
(
b
TÜRKİYE KREDİ BANKASI A. O
Manila ip ve
yâlnı? 80 kuruş
halatları:
No.
Fl.
4— 5. m/m
33Î
Ay sonuna kadar namınıza
50 liralık bir vadesiz tevdiat
hesabı açtırmakla 25.000 liralık ikramiye kur’alarında şansınızı deneyebilirsiniz.
İSTANBUL EMNİYET SANDIĞI
NACET
FİYATI BAKIMINDAN DÜNYANIN EN MÜKEMMEL
TİİRK TİCARET BANKASI
(TESİS TARİHİ: 1914)
YÜZDE 3 1/2 FAİZLİ
TASARRUF HESAPLARINDA
Bir sene içinde altı av devamlı olarak
500 Lira ve daha yukarı
Mevduatı olan'ara yıl sonunda ayrıca
YÜZDE 1 FAİZ FARKI VERİLİR BU SURETLE, TASARRUF HESAPLARI YÜZDE 4 1/2 FAİZ GETİREBİLİR
Ayrıca senede 36.000 lira ikramiye 8u hesablard3n her zaman para çekilebilir •
Devlet Orman İşletmesi Dursîhtâey Müdürlüğünden
l — İşletmemizin Dursuııbey tetasyonu orman dışı fabrika istif yerinde mevcut ,2956. adede denk «835,370. MS çam tomruğu 8 parti halinde 28 5.948 tarihinden İtibaren on gün müddetle açık artırma su-retlle satışa konulmuştur.
2 — Artırma 8.0.948 salı günü saat !8 da işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon Önünde yapılacaktır.
Beher metre küpün tahmini bedeli *45» liradır. Her parti İçin %7.5 hesabiyle geçle! teminat alınır. ■
» — Bu işe ait şartname Ankarada orman genel müdürlüğü, talan-hulda orman başmühendisliği. İzmir orman bölge şefliği. Balıkesir. Bursa. Eskişehir. MuıluLı Ketnaı paşa ve Tavşanlı işletme müdürliiklerlndo gurul bilir
4 - İsteklilerin belli gün ve saatle rnuablt evrak ve İlk temlnat-ls(l|e SvıııJsyuna müracaatları 7157
BUHAR KAZANI ~
Alev borulu, 6 ve 9 atmosfer tazyikli, Amerikan malı yeni tıp bunar kazanları gelmiştir.
Derhal teslim edilir.
Saatto buhar verimi •
95 - 126 - 157
188 - 470 - 630
860 ve 1.175 k ılogramd ı r.
KALORİFER KAZAN/!'
iiuruı rt»S ruı emcıin AHU 11.'*»,
W" ■ ^43^
L . ar - "■ 3^, .f : ■
gL
İthalât ve İhracat Türk Anonim Şirketi Billur S., Güneş Han, Galata
12 şeaeaenoen Ankaranın doğun» ve kadı o hast, mütehassısı
Dr. Muzaffer SEZER Muayenehanesini: Beyoğlu İstiklâl Cad. Llon Mağazası üstü ikizler aparı '.inanına naklederek hastalarını kabule başlamıştır. mmMM Te|. 44497
Sultanahmet 2 nci sulh hukuk yargıçlığından: 948 8 Satış
Taklitli Antepyau ile Muharremin şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları OedLkpaşadn Çadırcı mahallesinde Aşmalı sokağında eski 15, yeni 18 kapı 193 adu 9 parselde 33 M2 ve 880ı) kıymeti muhammendi kâ gir hanenin şuyuun giderilmesine karar verilmiş olduğundan açık arttırmaya konularak satılmasına karar verilmiştir.
Birinci açık arttırması 18'6 948 cuma günü Saat u ten 16 ya kadar icra olunacaktır. Kıymeti mııham-menealnln yüzde yetmiş beşini bulduğu takdirde o gün Ihaiei katlyesl ya pılacaktır. Bulmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün müddette temdit edilerek ikinci açık arttır-mast 28'8/943 pazartesi saat 14 deıı 16 ya kadar yapılacak ve mezkûr saat ve günde en çok arlLırana Ihaie edilecektir.
İpotek sahipleri, alacaklılar diğer alâkadarlarla işbu gayri menkul ü-zerlndekt haklarını hususlle faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müspltelerlie on beşgün İçinde bildirmeleri lâzımdır. Aks! halde haklan apu slcUlerlle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacaklardır.
Müterakim vergiler hissedarlara ve delilliye ve yirmi senelik vakıf taviz bedeli ve ihale putu tapu masrafları müşteriye aittir.
Arttırma şartnamesi işbtı Hân tarihinden itibaren herkesin girebilmesi içki başkâtip odasında açık bu lundurulacaktır. Talip olanların kıy nıetl muhammeneslnlıı yüzde yedi buçuğu nispetinde pey akçesini ha mllen o gün vc o saatte İstanbul Defterdarlığı karşısında Tonjruk binasında daire! mahsusada Sultanahmet 2 nel sulh hukuk mahkemesi başkatipliğinde 943/8 sayı He müracaatları Hân olunur. (97331
Zayi — Askerlik muamelelerim kayıtlı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1333 doğumlu
Yorgo oğlu Teınlstokll Petridls Haçopulo Geçidi No. 4
Zayi — Rize nüfus memurluğundan aidngıru ve içinde uskerllk muamelelerim. yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan es-kininin hükmü yoktur.
1338 doğumlu aıblt Ofllu Ahmet Çelik
İstanbul merkezi bugün 27 Mayıs 1948 tarihinden itibaren yeni postane karşısındaki binasında
AÇILMIŞTIR. .
Her tiirlii banka muameleleri yapar.
Kasa Saatleri: Adi iş günlerinde 9,15 — 16.30 ÖĞLE TATİLİ YOKTUR. Curaartîs! günleri _______________9.15 — 12.45 Tel: 25108_. _
YAZIHANE İÇİN Yer aranıyor
Tercihan Bankalar caddesinde 2-4 odalı veya bütün kat, telefonlu teletonsuz ve mobilyalı, mobilyasız. (C. H. N,> rumuzu life îstanbtfl 176 posta kutusu ■■B adresine yazılması ■B™3
İstanbul Cumhuriyet Savcılığından.
948 2602
Tarife üstünde taksi ücreti almak suretile Milli korunma kanununa mu halefelten suçlu Nişantaşı, Madalyon sokak, 12 No. da oturur ve 1771 sayılı otomobil şoförü Mehmet oğlu 1330 doğumlu Osman Mevlüt Tatar oğlu hakkında 3005 sayılı kanun gc-reğlnçe İstanbul (9> No. lıı Asliye ceza mahkemesinde yapılan duru?-ma sonunda: suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyaıı Milli korunma kanununun 38 5, 58'8 «3 üncü maddelerine göre (50) lira ağır para cezaslle cezalandırılmasına ve hükmün katileştiğinde yayınlanmasına dair SÖZÜ geçen mahkemeden verilen 2/12/947 tarih ve 277/152 sayılı karar kesinleşmiştir.
7272
Kendir ve Keten Sanayii
T. A. ŞİRKETtNDEN:
Sayın müşterilerimizin ehemmîv^t!^ nazarı dikkatine
27 P/ayıs 1948 den itibaren satış
FİYAT LİSTESİ
Karde
Kınnaplar:
NO.
1/2
3 4
1
14/4
1.1/2
2 2.1/2
3
4
&
fl—10, m/m
11—12. m/m
ManUü Halat
Sizal ipleri ve halatlar:
S iz al ipi
3. m/m.
341
325
311
310
Uzun elyaf
No. FL
1.1/2 o 33
3 720
2 1/2 755
3 789
4 858
S ’ 923
Ö 997
T 1124
8 1193
10 1331
12 • 17Ö5
14 1841
Kendir ipleri ve katranh katransız halatlar
İstanbul Cumhuriyet Savcılığından 948 '3642
Tarire üstünde taksi iicretl almak suretlje Milli korunma kanununa muhalefetten suçlu Aksaray. îmam Murat sokak, 24 No. da oturur ve 2965 plâka. 12219 sicil sayılı taksi şoförü Hüseyin oğ|ıı 1340 doğumlu Muhittin Sungur hakkında 3005 sayılı kanun gereğince İstanu| (9>‘ No ju Asliye ceza mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hare ketine uyan Mim korunma kanununun 36/5, 58/8. 63 üncii maddelerine göre (50* lira ağır para ceza-slle cezalandırılmasına ve yiıkmün katllşetlğlnde yayınlanmasına dair sözü geçen mahkemeden verilen 16/3/948 tarih ve 189/67 sayılı karar kesinleşmiştir. . 7278
4—5. m'm
11—12. m/m
Süıl Halat
32)
318
310
305
Kendir İpi 4—5. m/m
» • 6—7. tfı/m
» • 8—10. m/m
• • II—12. m''m
Katranlı ve katrausn
K. Halatlar
370
352
335
335
335
NOT- 1 — SİPARİŞLER, KUNDURACI . İPLİKLERİNDE 1 SANDIK BOBİNLERDE 25 KİLO. KINNAPLARDA BİR BAL-YEDEN AŞAĞI OLMAMAK ÜZERE HER ARZP EDEN MÜŞTERİYE YUKARIDAKİ FİYATLAR ÜZERİNDEN DERHAL TESLİMAT YAPILIR.
2 - MAMÛLATIMIZ HARİÇTEN GELEN MALLARIN
MU AD ILIDİ-R-
imibbmi—i Menkul Eşya Satışı
Beyoğlu Dördüncü Sultı Hukuk Yargıçlı’nidan: 948/8
Terekesine mahkemece elkonulan ölü Zebraya alt Beyoğlu Taksim Kazancı yokuşu 8ormaglr sokak No. 11 de bulunan eşyalar açık arttırma sureclle mahekmemlz tararından l/fl/948 sah günü saat 14 de satılacaktır. İsteklilerin yukarıda gösterilen gün ve sadtte ma BiHBBSıdB hallinde hasır bulunmaları İlân olunur. m..~
X.
Comments (0)