AKŞAM
Buğun 8 sahıje 3
AKŞAM’ın
Küçük ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sena 30 — No. 10578 — Fiatl her yerde 10 kuruştur.
PAZAR 28 Mart 1948
Sahibi: Necmeddln Sadak— Yazı işlerini fiilen İdare eden: C, Bildik
Akşam Matbaası
Ahlâk ölçüsü
Yazan: A. ADNAN - ADIVAR
Yunanistan’da yeni tedbirler
Amerika, 20 bin yedek subayın
Ahlâk ölçüsü diye bir şey var plidir pek kestiremiyorum. Her halde arzuı tul dairesinin kırk ‘milyonda biri olan metre gibi de-’gişmlyen (onun da ezelden beri ^değişmediği pek de malûm değil ya) bir ahlâk ölçüsü olmasa gerektir. Vakıa Voltaira vatandaşlar için ayrı, onları idare edenler İçin — hattâ Devletin yüksek 'menfaatleri namına bile olsa — ayrı bir ahlâk olduğunu düşünmememizi bize tavsiye eder [(Saint Louis’ye yazdığı methiyede). Fakat bunlar hep nazarî görüşlerden İbarettir. Hakikaten ahlâkın zaman ile. mekân İle, iklim ve hattâ mevsim ile değişen ölçüleri vardır. Ne de olsa şu medenî dünyada en esaslı faziletleri tesbit eden ahlâk kaidelerini ahlâksızlık ve en koyu re-ziletleri mubah gösteren fikirleri ahlâklılık göstermek derecesinde bir değişmeyi henüz tamamile İdrâk etmiş değiliz. Bugün hiç olmazsa açıktan açığa yapılan hırsızlığı fazilet, hayır cemiyetlerinin faaliyetini rezllet saymıyoruz. Vakıa feragatleri ve fedakârlıkları fazilet sayacak yerde budalalık sayanlar yok değildir.
İşte ahlâk, telâkki başkalıkları ve muhit, zaman ve mekân şartlarının tesirleri dolayısile böyle uzunluk veyahut ağırlık ölçüsü gibi asla değişmez umumi bir ölçüden mahrumdur. Bütün bunlara rağmen ahlâk diye bir ilim ta Aristodan beri fikirleri daima işgal etmiş, bir takım tarifler yapılmış, bir takım kaideler aranmışlar. Üniversitelerde, mekteplerde bu L’lm basan nazarî ve felsefi ve bazan da musahabe şeklinde umumi olarak okutulmuş ve okutulmakta bulunmuştur.. (Bizim mekteplerde bövle bir derse hattâ musahabe şeklinde bile lüzum olmadığım bazı terbiyecilerden işittiğimi söylemeden Hattâ fikir tefekkürün XVIII. asır riyaziyecisi ve Büyük Ansiklopedinin büyük müessisl D' Alem-bert Prusya kıralı II. Frâdârlc'e yazdığı bir mektupta, ( Ahlâk ilminin hendeseden daha enteresan ve her halde filozofların tetkikine şayan olduğu noktasında zatı haşmetpenahilerile aynı fikirdeyim» diyordu.
O İıalde maddecilik, tablatçl-İlk, pozltivlstllk olsun ne olursa-olsun insan cemiyetlerini toplu tutacak bir talum ahlâk kaidelerini münakaşa ederek te3blt ve nazari bir bilgi şubesini inkâr eden hiç bir felsefi - İçtimaî doktrin şimdiye kadar görülmemiştir. Vakıa siyasî İnkılâpların hummalı devirlerinde sayıklama kabilinden olarak lâikliği dinsizlik telâkki eden cahilâne zihniyet yanında bir de lâahlâkllik modası çıkarmağa çalışan bed-behtlar görülmemiş değildir. Fakat kasırgadan sonra gelen sükûn devrinde kökünden sökülmüş ağaçlar, yıkılmış binalar, mâbetler ortasında şaşkın şaşkın dolaşan insanlar nasıl arkalarını dayı.vaeak bir duvar, tutunacak bir dal bulamazlarsa bazan inkılâp kasırgalarından sonra onlar mânevi hayatlarında yollarını aydınlatacak ahlâk meşaleleri de bulamamışlardır.
Vakıa cemlvcto karşı irtikâp edilen bazı ahlâkî cürümleri cezalandıran ceza kanunları sayesinde anarşinin önüne geçilir; fakat yazık kİ bütün ahlâksızlıklar. katil, hırsızlık gibi ceza kanunları içine girecek fiiller değildir. Meselâ siyasi hürriyetleri takyit edenleri cezalandıran kanunlar yanında henüz fikir ve 1 ilim hürriyetini takyit etmeğe ! kalkışanları cezalandıran bir ka- 1 hun yoktur. Bu takyidin cezası 1 olmadığı içindir ki fertleri ken- ’ delklerinden bu cürmü jrlikâp etmlyen veyahut bu cürümlere karşı hemen reaksiyon gösteren cemiyetler ahlâki tekemmüle en
geçemiyeceğlm). hürriyetinin ve İlmî kuvvetle başladığı Fransasırun büyük
Yunanın mucizevî fikir hareketlerinden beri asla değişmemiştir. Fakat diğer taraftan daha maddi şeylerde ahlâkî ölçünün nasıl değiştiğini anlamak İçin sadece başkasının sırtından yaşamak kabahatine karşı ta Kitabı Mukaddesin tekvin babından beri değişen ahlâkî hükümleri göz önüne getirmek kâfidir. Adem ba bamız cennette «meyval memnundan. tatmak günahını» irtikâp edip oradan kovulunca «başkasının alın terile değil kendi alnının terile kendi ekmeğini kazanacaksın» diye başhyan İlâhî emir zahmetsizce başkasının sırtından geçinmeği menetmlşken çok geçmeden Âdem’in torunları başkalarının alın terile geçinmeğe alışmışlar ve bu husustaki ahlâkî ölçü devirden devire değişe, değişe bu hal ahlâkî bir cürüm olmaktan çıkmıştır.
Geçen gün «Ankara» gazetesinde okuduğum bir haber bana senelerden beri düşündüğüm bir İçtimai ahlâk dîçüsü tecrübesini hatırlattı. İskandinav ve Anglo -Sakson memleketlerinde biletçisi® otobüsleri, tramvayları, sokak köşelerine bırakılmış gazeteleri ve bu gazeteleri alanların oradaki kapaksız kutuya attıkları paraları, «At on para, al bir elma» yazılı yaftanın altındaki kırmızı elmaları gördükçe bizde de bunu tecrübe için olsun yapmağı İçtimaî ahlâk mütehassıslarının düşüneceklerini ümidediyordum. Bu ümidimi, yerine getiren Ankara Hukuk Fakültesi talebesinden İki gençtir. Bu gençler bir etajer ( üzerine gazeteleri, dizmişler ve üstüne «Vatanda? gazeteni ai ve parasını kumbaraya at» diye bir levha koymuşlar ve çekilmiş gitmişlerdir. Aldıkları neticenin, —• yüzde kaç hesabüe olduğunu bilmem — fakat her halde memnuniyet verecek derecede olduğunu görmüşlerdir. Bu neticeden o müteşebbis gençler kadar hepimizin memnun olacağımız muhakkaktır. Tecrübenin devam etmesi ve Belediye dairesinin civarında değil de mahalle aralarında tekrar edilmesi daha ziyade temenniye ve buralarda alınacak neticelerin daha ziyade İtimada şayan olacağını zannederim.
A. Adnan - Adıvar
15 korgeneral tekaüde sevkedildi
Londra 28 (R) — Yunan hükümeti faal hlzmettp bulunan korgenerali 1 eri, genel kurmay başkanı müstesna olarak, tekaüde sevketmeğe karar vermiştir. Tekaüt edilecekler 15 kadardır. İçlerinde eski kurmay başkanı general Ventlris de vardır. Yerlerine daha genç olan tümgeneraller getirilecektir.
Başbakan Sofulls dün gece demeçte bulunarak bu generallerin geçmişteki hizmetlerine teşekkür etmekle beraber yerlerine daha gençlerin getirilmesine lüzum görüldüğünü söylemiştir.
Ki rai Paul dün Amerikan kurmay merkezini ziyaret eylemiş, sonra Amerikan ve Ingiliz heyetlerinin de bulunduğu bir toplantıya başkanlık etmiştir.
İki otomobil çarpıştı
Bir kişi öldü, 2 kişi ağır yaralandı
Dün geca yansından sonra 2,45 Kurtuluş caddesinde feci bir otomobil kazası olmuştur. Şoför 8aeldin İdaresindeki 1845 numaralı taksi İle Mehmet Alinin ldaroslııdekl 564 numaralı otomobil, süratle giderlerken çarpışmışlar; her İki otomobilin şoförleri da varalamruşlardır. Bandan başka. Mehmet Alinin otomobilinde bulanan Sarandı aldığı yaraların tesiriyle derhal Ölmüştür. Aynı otomobilde bulunan Nihal v» Varil adlarındaki iki kişi do ağır surette yaralanmışı ardır.
Yaralılar derhal hastaneye kaldırılmıştır. Nöbetçi Cumhuriyet savcısı gece vaka mahalline gitmiş ve saba-k& kadar tahkikatla meşgul olmuştur.
Mehmet Alinin İdaresindeki otomobilde bulunan yolauların bir İçki Aleminden döndükleri anlaşılmıştır. Tahkikata devam ediliyor.
te
terhisini geri bıraktı
Mecburî askerlik kanun tasarısı 15 nisandan evvel Kongreye verilecek
O Û_ CM
Kutup havalisinde büyük ölçüde manevralar yanılacak —
Jruman’ın Avrupa’yı ziyareti ihtimalinden bahsediliyor c — .2 komşu v» kardeş memleketlelıe dal- {O ma iş birliği yapmak azmindedir. Av- 0 rupa ve Akdenlzln şarkında kurulma- > sı muhtemel bir teşekküle A- q rap memleketlerinin de girmeleri Q Türklyenln en derin arzusu ve men-^Z faatl iktizasıdır.
Flllstlnda Arapları tatmin edecek _Q bir hal şeklinin bulunması Yakın Şar -q kın sulhu vs sükûnu bakımından za- q ruridlr. Bu hakikatin nihayet Ama-"ti rLka tarafından anlaşılmış olmasın- q dan memnunuz.
Akdenlz devletleri birliği muhat-O kak ki güzel bir İdealdir. Fakat bunun gerçekleşmesi birçok şartların değişmesine va bu İdeale uygun bir hale gemeşine bağlıdır; yan! zamana muhtaçtır. Mamafih geçen bir senö bu hususta mânevi terakkiler kaydet iniştir.
Londra 23 (R) — Birleşik Amerika hükümeti 20,000 yedek subayın terhisini tehir etmeğe karar verdiğini dün akşam açıklamıştır. Başkan Trliman tarafından tatbiki 'aten mİ? olan mecburi askerlik sayesinde silâh altı-' na alınacak olan subaylar gelinciye kadar bu 20 bin yedek subay terhis edilmiyecektir.
Nevyork 28 (R) — Amerlkada mecburi askerlik hizmetinin yeniden tesisi tasarısı nisanın İS İnden evvel Koûgroye sunulacaktır, Şimdiden hazırlıklara başlanmıştır. Kutup havalisinde büyük ölçüde manevralar yapılacaktır.
Sil atılı kuvvetler Genelkurmay baş kanlarının İştirakiyle Florlda'da Savunma Bakanının başkanlığında yapılan toplantı hakkıda bir muhtıra eşredllmlştlr. Muhtıraya göre, toplantıda mühim kararlar verilmiştir. Bu kararlar vazife taksimi şeklindedir. Hava kuvvetleri hava hücumları, stratejik hareketlerle,dçnh piyadesi karaya çıkma hareketleriyle, deniz kuvvetleri donlzaltılonn hareketlerini önlemekle vazifeli olacaktır.
ShlnweH dlln söylediği nutukta demiştir İd: «Rusya İle anlaşmaya varmak ümidini terketmlyellm. Anlaşma olamasa a er geç harb patlı yatak tır. Rus hükümet adamlannuı bundan İstifade edeceklerini ümld. «diyoruz.»
B. Necmeddin Sadak’ın demeci
Cenevredo bulunmakta olan Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak, kendisiyle görüşen Tasvir başyazarının ■omlarına cevaben şu demeçte bulunmuştur:
— Arap memJeketlsryle münaae-betlerlmla asırların hazırladığı en samimi kardeşlik duygularına dayanmaktadır. Arap memleketlerinin !■-tlklül va hâkimiyet içinde inkişafları Türkiye İçin çok esaslıdır. Türkiye bu
Filistin’de Yahudilerin 30 zırhlı kamyonu tahribedildi
Hahambaşı Kudüs’ün tehlike içinde olduğunu söyledi
Londra 28 (R) — Kudüsün güneyta-- de dön şiddetli muharebeler olmuştur. . Mahsur bLr Yahudi kafilerine yiyecek . götüren. 20 zıriılı kamyondan mlirek-, kep bir kafile dönerken Hasret! Süleyman kuyuları yakınında Arapların pususuna dükmüş, muharebe bütün gün devam etmiştir. Netlced* kamyonların hepsi tahrlbedllmUtLr. lçln-da bulunanlardan bir kısmı ölmüştür. Sag kalanların da o civarda boş bir ova sığındıkları, yahut Kudüs’e dönmeğe muvaffak oldukları söyleniyor. Kayıp miktarı belli değildir, fakat hü yük olduju sanılıyor.
Son haberlere göre Kilislindeki çar-' pışmalarda yeni bir gelişme vardır.
Londra 28 (R> _ mistin Haham-başısı Hertsok dün radyoda demeçte bulunarak Kudüsün ani bir tehlike İle karşılaştığını bildirmiş ve milletlerin buna karşı lâkayıt kaldıklarından şikâyet etmiştir.
Londra 2« (R) — Dün pusuya düşürülen Yahudi kamyon kafilesine yardım için Haganah uçaklarından dördü uçmuş ve bombalar atmıştır. Fakat bu hareket kamyonların tahribine mAnj olamamıştır.
* Filistin’e Amerikan kıtaları gelecek mi? Londra 28 (AA) — Obaerver ,'iaze-
£a ikna etmeğe muvaffak olmadığı takdirde nizamın muhafazam. İçin bu memlekete Amerikan kıtaları göndermeği derpiş çimektedir.
Londra 38 (R> — Şam ve Kahlre'de öğrenciler İngiliz - Ürdün anlaşması r.leyhlnde gösteriler yapmışlardır. Mısırda Ürdünlü talebeden bir heyet Mısır Dışişleri Bakanını ziyareti* anlaşmaya kerşı verdikleri protesto mııh tıraşının Ürdün hükümetin* tevdiini İstemişlerdir. Mısır Dışişleri Bakanı bunu yapamıyacağını söylemiştir.
Şüpheli denizaltılar
Nevyork 28 (R> — Bir sivil uçak dün Amerikanın batı kıyılarında bir denlaltı görmüştür. Derhal uçaklar havalanarak araştırma yapmağa baş lamalardır.
Bu sabahki gazetelerden bazıları Ameılka Birleşik Devlelteri Cumhurbaşkanı Trumanla nisan İçinde bir Avrupa seyahatin* çıkacağını, bu a-roda Türkliy* v* Yunanlstanı da «1-yaret edeceğini haber veriyorlar. Bu hususta resmi nmhfillerde malûma*; yoktur. Hususi Amerikan mahfilleri böyle bLr seyahatin muhtemel olduğunu v* Başkanın Avrupaya’ gelirse Tilrkly* ve Yunanlstam ziyaret edeceğini söylüyorlar. Seyahatin, Amerikanın. komünizme karşı kat! vaziyetini göstereceği de ilâve ediliyor.
Mareşal Smuts’un bir demeci
Pretorla 27 (AAt — General Smuta bugün Pretorla’da beyanatta bulunarak şunları söylemiştir; «Bvytlce y&şanuş olduğumuı samanlar kadar güç devirler geçirmekteyim Her türlü İhtimali karşılamağa hazır bulunmalıyı?;.»
İngiliz Savunma Bakanının bir nutku
Londra 28 (R) — Savunma Bakam
■■■ »iı» ı, s
DİKKATLER:
Suiistimal âbideleri
cok yaklaşmış cemiyetler sayılır ivslıurf Vaşiıığton muhabirine göre, ve işte bu reaksiyonun şiddeti bir Amerika hükümeti. înglik hükûmc-revi ahlâki ölçüdür ki la eski tlnl FiliaUnde lş&ai kıtaları bırakma-
Yeni tefrikamız
İmparatorun Enfiye Kutusu
Aşk ve Macera Komanı
Yasan; John D. Cftrr Tercüme eden. Vâ - Nü
Gazetemizde şimdi tefrika edilen Viran. Kule isimli romanın ne kadar usta bir kalemden çıklığıru okuyucularımız talîdir ediyor. Aynı müellifin şaheseri olan imparatorun Enfiye Kutusu İsrail eserini yakında tefrikaya başlıyacağız.
— Ankarada şu kadar bina kaçak yapılmış. Öbür şehirlerimizde, kasabalarımızda, Belediye nizamlarına uymıyan kaçak katlar, kaçak apartmanlar, nizam İ re şartlara aykırı resmî, hususi yapılar her adım, başında...
Hazan tıpkı çil yavrusu gibi, tıpkı civa gibi, ele avuca sığmayan, kaygan, kaçan, dağılan, bir saniye sonra silinip giden işle» nardır; biz zarar e, bükerek:
— Ne yapalım? gelinmiyor.
Halbuki o binalar, kıpırdamak-sızm göz önünde duruyor. Kimin yaptığı, fcimtn yaptırdığı, kimin tasdik ettiği, kimin göz yumduğu tarihlerile, adlartle, sanlarile malûmdur,
Şayet: «Bu nasıl oldu?» diye sormamağı ödet edinirsek suiistimalin de, nizamsızlığın da önüne gcçemeyi2... Ebediyen geçe-
boynumuzu
Üstesinden
•Jhneylz,
Rusların Finlandiya hiikiıuetinılen istedikleri
Çekoslovakya vekayiinin bu memlekette tekerrür etmesi ihtimalinden korkuluyor
Londra 28 (R) — Sovyet - Fin görüşmelerine dün devam edilmiş, üçüncü toplantı yapılmıştır. Görüşmeler gizil tutuluyor.
Londra 28 (R) — Rus - Fin görüşmeleri hakkında malûmat verilmemektedir. Stokholm'dan gelen bazı haberlere göre Ruslar Finlandiya’dan yeni üsler ve Fin silâhlı kuvvetlerinin Ft.nl ân diya dışında kullanılabilmesini, Fin dış siyasetinin Sovyet politikası-
na uygun olmasını istemişlerdir.
Bu haber doğru çıkarsa Rusların İsteklerini parlâmentoya tasdik ettirmek güç olacaktır. Çünkü parlâmento, Rusya ile görüşmeyi kabul etmiş, fakat askerî pakt yapılmasını büyük ekseriyetle reddeylemlşti. Fin parlâmentosunun Rus tekliflerini reddederse Çekoslovakya va-kayllnln bu memlekette tekerrür etmesi İhtimali vardır.
Arada tür
Sair, zamanlıdaki fitne ve fesat erbabının topyakûn öldürülüşünü şu m ıs rai a anlatır:
Geçti kılıçtan flten-l rûzlgârl
Demokrat Partisi de, siyaset fitnesini, nöbet nöbet haysiyet divani arına verdi; türlü türlü toplantılarda sıygaya çekti! Milletvekilleri, yarımşar düzinelerle dışarı atıldı; parti ileri gelenleri bu evrakı yaktıklarından merkeze çağrılıyor, davete İcabet etmiyorlar I Haydi yeni bir satır atmaca.
Bu suretle bir takım dik kafalı muhalifler, parti kadrosunun dışında toplanmış oluyor; İçerde kalanlarsa, bakiye t üssüyuf haleti ruhlyeslno kapılmış ve yilgmlaş-mışlardır: Şiddetli bir tenkide kalksalar, başlarının üzerindeki; «Disipline uymadınl» tehdidinin gürleyeceğinden hazer ediyorlar. Bir muhalefet partisi için, en lüzumlu şey celâdettir. Muhalefet sınıfında olanlar niçin hürriyetlerini ve celâdetlerini parti disiplini uğruna feda etsinler? Bu, onlardan hangi gaye İçin İsteniyor? Son hareketlerin fena İdare edilişi. Demokrat Partisinin çok lüzumlu unsurunu, celâdet kısmını, törpüledi, aldı; partiyi silikleştirdi, Öyle ki, tenkld sadedinde bizzat iktidar partisi saclarından daha şiddetli sözler duyulur oldu. Hareket, faaliyet, ıslahat babında da aynı manzara vardır.
Demokrat Partisi, hürriyetle disiplinin ayarını evvel âhır bula-
mamıştır. Başına da bu iş onun İçin geldi. Hürriyet mlsakını ilân edip bilhassa kendi politik faaliyeti için hürriyet taleplerinde bulunmuş, geniş halk tabakaları nam va hesabına iktisadi ve içtimai hayatı tanzim edici bir programla ortaya çıkamamıştır. Öyle bir program kİ. Halk Partisinin tatbik edemlyeceğl bir genişlikte olsun; halkçıların bunu yapamı-yacaklaırna ahali kanaat getirsin.
İşte, hür fikirlerin engin ufuklara doğru uçuşu, öyle bir iktisadi ve içtimai yeni program sayesinde mümkün olurdu. Ancak o takdirde, bugünün dar fâsit daire halindeki dedikodularına düşül-mezdl. Hakikî bir miicahede olurdu. Bu mücahede etrafında can Ve gönüllerde birleşenler, parti disiplinine seve seve katlanırlardı, Demokrat Partisinin İktisadî ve içtimai sahadaki programsızlı-ğı muhalefet saflarında bugünün anarşisini doğurmuştur. «Hürriyetini tahdid edip parti disiplinimize uyl» Kim için, ne içini? Zihinlere bu şüphe gelmiştir, Bu şüphenin silinmesi, Demokrat Partisinin yeni bir kalkınması, ancak yapıcı sahada yeni bir İktisadî ve içtimai programla mtim kün olacaktır. Çünkü muhalefet safiarındakiler, nasıl bir programın tatbiki uğrunda sevgili hürriyetlerinden vftz geçeceklerini ihtimal o zaman anlayacaklardır.
şimdiki vaziyet «din yok, mâ-bet var — At yok, süvari var» gibidir.
Bahlfe 1
SÜZÜN 6ELİŞİ —
Cihangir: Kapalı kutu!
İstanbulini denladen görünümünde çehresinin ana hatlarından blılnl teşkil eden Cihangir, plansızlık yüzünden ne y?,dar çirkinleşmiş, na kadar berbat olmuştur. Denizden bakarken manzarası yürekleri sızlatıyor: On bin kişilik stadyuma elli bin Jdşi dolmuş da maç seyrediyorlarmış gibi, her ev blrlbhinln tepesinden veya aralıklardan deniri görmeğe çabaladığı İçin hepsi birden, rahatsız, küskün, sıkıntılıI Danlza karşı gerilmiş lenduha apartımanlar, grup halinde fotoğraf çıkartırken ona geçip beş on kişiyi birden kapadığını farketmlyen, farketse bile aldırmayan iri yan patavatsızlar gibi sın t kani Vapurdaki güverte yolcusu başını çevirip Kuzguncuk korusunun yeşilliğine, Üsküdarm, dünyada ölüm olduğunu hatırlatan servilerine gönlünü kaptırarak sakinleşmese sıkıntıdan İnfilâk etmesi bu manzaranın tabii neticesi olacaktıl
Cihangirin içi, ınnhflieitfik kİ dışından. daha sıkıntılıdır. Ne raman Parmakkapıda tramvaydan inip daracık sokaklardan döne döne geçerek evimi bulmak denemesine girişsem, çocuk mecmualarının, bir takım karışık yollar çizdikten, sonra «Bu adam evine hangi yoldan gidecek?» diye soran bulmacalarını hallediyorum sanırım. Akla hayale gelebilecek en girift lâbirenti Girit adasında yapmış olan mitolojinin mimar Dedalos’u Cihangirin imarına parmağını sokmuş olsa gerektir. Akşam üstü çıkar hissini veren çılnnaz sokaklara dalmadan, altı katlı apartımanlann Önündeki be? metrelik toprak yollardan, yüksek duvarlarm üstünden yollan karşı karşıya geçen köprülerin altından, Ikl ucu dehliz denecek kadar dar sokaklara bağlı geni? asfalt caddelerden geçerek evini bulmaya muvaffak olan Clhanglrllnln saadetine haddü piyan yoktur,
Cihangir öyle kapalı bir kutu olmuştur kİ İstanbul'un en dar sokakh senitlerine otobüsler vırar vızır İşlediği halde, bu modem vasıta yalnız Cihangire sokulamıyor. Geçen gün, Cihangire girmeye teşebbüs eden cesur bir otobüs birdenbire takılıp kalmış. Eğer kareserisinl sökmeden çıkarabilirlerse hayret ederim. Cihangirin kapısını şehre açmasını sayın Belediye Reisimizden bekliyoruz!
Şevket Aado
D. P. deki ihtilâf
Genel idare kurulu dün de uzun bir toplantı yaptı
Haberleşme hürriyeti
Nihat Erim, dün Türk görüşüntı açıkladı
AKŞAM
Taksim cinayeti muhakemesine başlandı
Suçlu ve şahitler dinlendi — Savcı esas hakkında mütalâasını söyledi
Ara seçimleri
İki parti de hazırlığa başladı
28 Mart 1943
Dünkü maçlar
Ankara 27 — Demokrat Parti Genel idare kurulu bugün de geç vakit® kadar toplanmıştır. Toplantıda son hâdiselerin görüşüldüğü tahmin edilmektedir. Bugünlerde Celâl Bayana ve Adnan Menderesin yeni bir yurt gezisine çıkacakları da söylenmektedir.
Bu toplantılar hakkında etrafa hiç bir haber sızmamakta ise de konuşma mevzuunu lç İhtilâfların teşkil ettiği ve şimdiye kadar alınan tedbirlere karşı uyanması melhuz bulunan ve hattâ uyanmış olan aks ülamelî önbye-cek çarelerin araştırıldığı sanılmaktadır.
Maliye Bakanlığı
Şevket Ad al an Maliye Bakanlığına tâyin edildi
Ankara 27 (A A.) — Açık olan Maliye Bakanlığına, Gümrük ve Tekel Bakanı. Şevket Adalan tâyin. edilmiş ve Gümrük ve Tekel Bakanlığına da Maliye Bakam Şevket AdaJanın vekâleten tâyini uygun görülmüştür.
Dünkü yangınlar
bQn. saat 15 e doğru Vezir w»nın. da ahşap bir vatka imalâthanesinde yangın çıkmış; bu İmalâthane ile bitişiğindeki ardiye tamam an yanmıştır. Bu sırada kiracılardan Batina» adında bir kadınla 10 yaşındaki ■kızı Gilner. alevler arasında yol bulup kaçamamışlar ve kendilerini bLr duvar üzerine atmağa mecbur kal-.mıhlardır, itfaiyenin tahlisiye grtıpu merdiven kurmak »uretiyl» bu ana kışı kurtarmış ve yangını da söndürmüştür.
Gene dün Clballde Tekelin deniz kenarındaki binaları arasında bulunan kırpıntı kâğıt deposunda bir yan pn olmuş ve 15 balya kâğıt yanmıştır. Yangınların sebebi tahkik edilmektedir.
Üsküdarda Oncular sokağında Na-■Ifln takunyacı dükkânında bırakılan mangaldan sıçrıyon bir kıvılcımla da yangın olmuş ve bu dükkân tamamen yanmıştır.
Ramanda yeni bir petrol kuyusu açıldı
Beşiri 27 (A.A.) — Raman dağında 9 sayılı kuyuda petrol bulunmasından «jnra şimdi 10 sayılı kuyu da açünuş ve bu kuyuda da petrol araştırmalarına başlanmıştır.
Çenevıa 27 — Birleşmiş Milletler haberleşme konferansı, Paskalya tatiline rağmen bu sabah çalışmalarına devam etmiş Te komisyonlar toplanmıştır. Konferansın esas prensiplerime meşgul olan birinci komisyonda söz alan delegeler, memleketlerinin haberleşme «erbestisl hususundaki görüşlerini anlatmışlardır.
Bir kaç gün evvel, komisyonun raportörlüğün* seçilen Nihat Erim, Tür kiye hükümetinin görüşünü izah etmiş ve ezcümle demiştir ki:
«— JÛ4>3 den beri yabancı muhabirler haber alma kaynaklarına tam bir serbestli ikle ulaşabilmek ve bu haber-lleri serbestçe dışarıya göndermek mevzununda Türk meslektaşları İle tam bir eşitlik İçinde çalışmaktadırlar. Binaenaleyh bizim ÜmidetUğimta gibi konferans, haberleri bütün dünyada engelsizce toplamak, göndermek vs yaymak hakkını teminat altına atan genel bir anlaşmaya varabilirse Türk delegasyonu bundan husus! bir bahtiyarlık duyacaktır.»
Amerikalı profesör Wilson bugün geliyor ABMilkanın Duke Üniversitesi Devletler Hukuku profesörlerinden Robert Wllson İstanbul üniversitesi Devletler Hukuku Türk enstitüsünde beş konferans vermek üzere bu gece şehrimize gelecektir.
Amerikanın tanınmış genç âlimlerinden olan Prof. VVllson aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı ticaret muahedeleri m Oteh tansıdır. Profesör Amerikanın çin ile akdetti»! yen! ticaret muahedesinin hazırlanmasında bulunmuş Te müzakerelerde Amerl-kayı temsil etmiştir.
Profesör flit konferansını 80 mart «ah günü Hukuk Fakültesinde verecektir. Konferansın mevzun cHukuk ts siyaset muvacehesinde muahede ter» dlr.
Et meselesi
Dün vilâyette Vali ve Belediye başkanı doktor Lûtfl Kırdann başkanlığında yapılan bir toplantıda şehrin et meselesi görüşülmüştür. Toplantıda bulunan Ticaret ofisi umum müdürü Mustafa Nuri Anıl, et İşini İncelemek üzere Istan buta geldiğini söylemiş ve demiştir kİ:
«— Hayvanın mezbahaya gelişi, satılışı, kesilişi, perakendecilere verilişi, piyasanın tâyini vesalreslni İnceledikten, İlgili makamlardan da îeabe-den malûmatı aldıktan sonra Anka-raya döneceğim ve Bakanlığa durumu arzedecegim. Bundan sonra Bakanlık kararını verecektir. Binaenaleyh şimdiden şirket kurulması vesnlro hakkında verilmiş hiç bir karar yoktur,»
Etimeaut motor fabrikası
Ankara 28 — Türk hava kuru-munun EtlmesULtakl motör fabrikasında, deniz motörleri dö yapılmasına karar verilmiştir.
Kjm yirmi beşinci gecesi Taksimde Snasolvllerde Hocazade sokağında Ayşe Nimet adında. bLr kadının evinde Bedri fiongelen adında bir şoröri), bir as dik bakmasına kızarak resmi ta-bancasllo öldüren yirmi beş yaşında polis Mustafa Sedat Altınla ile, cinayet İşlenmeden, nz evvel Bediiyi dövmüş olan yine yirmi beş yaşında polis İsmail Ceylân ve Galatada merkez oteli müsterih otuz beş yaşında Bekir Kaymakçı dün meşhut suçlar kanununa göre muhakeme edilmişlerdir.
KaatU Mustafa Sedat kanlı macerayı şöyle anlattı:
— Çarşamba gllnll akşamı arkadaşım Mehmedle beraber Necatibey cad desinde Beyaz Gül birahanesinde içtik. Yanımızdaki masada Bekir Kaymakçı bir arkadaşlle İçiyordu. Masa-lanmu bitişik olduğundan Bekir beni tanımamasına rağmen sigar» ikram etti. Ben de portakal verdim. Arkadaş olduk. Onun yanındaki arkadaşı az sonra gidince o da birim sofraya geldi, Az sonra polis İsmail de geldi. Hep beraber içlik. Ondan sonra birlikte bir taksi ile Beyoğluna çıktık. Ben evvelce Ayşe Nimetin bu randevu evine gitmiştim. Beni içeri jılmamışladı. O gün arkadaşlara Ayşe Nimete gitmemizi, fakat beni nlmadıklan için «Ste önden girersiniz, ben arkadan süzülürüm» dedim.
O sırada kapı açılmıştı. Biz de İçeri daldık, alt kattaki küçük odaya girdik. Herkesin suratı asılmıştı. Bizim gelmemizden memnun olmamışlardı. »Otunnnyıp gidelim» dedim. Evdeki kadınlardan Fatma; «Bir kahve İçin de öyle gidini» dedi. Oturduk. O sırada şoför Bedri İçeri girdi. DDt dik yüzüme bakıyordu. «No bakıyorsun?» dedim. »Bakarsam ne olur?» dedi. Bu sırada kahvelerimiz gelmişti. Bedri •Bize kahve yok mu?» dedi. Ben kahvemi vermek istedim. O: «Biz nasıl kahve İçeceğimizi biliriz!» dedi. Pordesüsüntt açtı ve bir mendile sarılı tabancasle İsmalle vurdu. Sonra bana döndü. Kendimi korumak, onu da korkutmak için tabancamı çıkardım. Ve ger! geri giderek bir kanapenln özerine çıktım: «Gelme!» dedim. O yine geliyordu. Bu sırada korkutmak İçin »İlâhimi ateşledim. Ve hep beraber kaçtık. Çıkan kurşun ona Toslayarak öldürmüş.
Mustafa Sedadın bu sorgusundan sonra diğer sanık polis İsmail de hâdiseyi aynı şeklldk anlattı. Yaln» o gece tabancasının yanında olmadığını söyledi. Mahkeme başkanı tabanca-a:nin muayene edildiği zaman İki kur şunu atılmış ve taze barut kokusu taşır bir halde bulunduğuna dair rapor olduğunu söyleyince, İsmail:
•— Hâdiseden İki gec» evvel yine Galatada dört arkadaş içmiştik. Gece Yıldızdaki polis mektebine yatmağa giderken asfalt yol üzerinde havaya atmıştım.» dedL
Diğer sanık otele! Bekir Kaymakçı da. hâdiseyi Sedadın anlattığı şekilde hikâye etti. Sanıkların sorgusu bu şekilde bitince şahitlerin dinlenmesine geçildi.
Vakanın tam şahta!, m-aktti) Bedri-
nin beş senelik metresi olduğunu söyleyen Muazzez PAk’ti. O; faciayı şöyle anlattı:
— O akşam, hasta bulunan Ayşe nimeti ziyarete gelmiştim. Bedri de «Ben sinemaya gideceğim, on İkide gelir, seni alırımı» demişti. On ikide Bedri geldi. Ben de hazırlandım. Yukarıdan aşağıya inmek üzere İdim kİ. bir kalabalık ta aşağı odaya daldı. Bir kaç erkek sesi birden Bedriye küfür ediyordu. Bedri de: »Benim terbiyem müsait değil, size bir şey söyleyemem!» diyordu. Ben aşağıya İndim. Bedrlyl almak üzere odaya girmiştim İd Sedat, kolluğun üzerine çıkmış, elinde tabanca tutuyordu. İsmail de Bedrinin boğazını sıkmış, elinde tabanca tutuyordu. Bekir de Bedriye rasgele vuruyordu. Bedri bLr aralık silkinerek Ismallln elinden kurtuldu. Bu sırada Sedat tabancayı ateş etti. Bedri vurulp yere yıkıldı. Sedat: «İş olup bitti» diyerek iki arkndaşlle aa-ruştu. İsmail arkada kalmışta O da yerde yatan Bedrinin kafasına bir kaç tekme vurarak: «İyice 151 bârll» deyip çıkıp gidiyordu. Onu kollarından tuttum. Beni kapıya kadar sürükledi ve ayağıma doğru bir el tabanca atarak kapıyı açıp o da savuştu gitti.
Muazzezden sonra Hikmet Kızıl kaya, polis Mehmet Utkucan. polis AH Akın, şoför Ahmet İnal İsimlerindeki erkeklerle Fatma ölden, Muallâ Durgun, Zehra Dika). Hava çelik, Reyhan Güle ay, Nezahet Bora, Ayşe Güllü ve Ayşe Nimet Düğüm, Kadem Güzelfllia ve Elen! Fotyadi ismindeki kadınlar dinlendiler.
Hâdise yerinde bulunan kadınlarla Hikmet adındaki erkek, vakayı Muazzezin anlattığı şekilde anlattılar Te maktul Bediide tabanca olmadığı gibi en ufak bir küfürde dahi bulunmadığını ve doğrudan doğruya Seda din tecavüzkârane harekete başladığını söylediler.
Bütün şahitler dinlenmişti. Mevcut evrak ve zabitler okundu. Gerek Bavcı, gerek sanıklar tahkikatın genişletilmesi İdin yeni bir İstekleri olmadığını söylediler.
Bundan sonra, savcı Necati Volkan esas hakkında mütalâasını »erdetd Te hâdiseyi tasvir ederek, hiç bir tecavüz hareketi görülmeyen Bedrlyl, devletin asayişin temini İçin kendisine vermiş olduğu resmi tabanca Ue öldüren polis Sedadın Ceza kanununun 4-18 ve 285 inci m ad d el erile, Bedrinin boğazını sıkan, Muazzezi tabanca ite tehdit eden ve öldürmek için silâh atan polis tsmallln 464/1, 188 İne! maddenin 1, 9 Te 4ün cü fıkraları, 488. 281 re 89 uncu m&ddele-lerlle, Bedrlyl döğen otelci BekLrin de 464 üncü maddenin birinci bendine göre cezalandırılmalarını istedi.
Sanıklar yaztlı şekilde müdafaalarını vereceklerin! beyan ederek mühlet İstediklerinden mahkeme;, bu hususun temin! İçin duruşmanın 1 nisana hıra İn ima .«ma tc her Oçö hakkında da tevkif müzekkeresi kesilmesine karar terdi ve Cezaevine gönderildiler.
Ankara 27 — Millet vekili eri seçiminin yenileneceği hakkında bazı haberler dolaşmakta ise de bunun doğru olmadığı anlaşılıyor. Şimdi bütün dik kat ara seçimlerine çevrilmiştir. Bu seçimleri muhalifler kazanırlarsa ancak o zaman seçimin yenilenmesi bahis mevzuu olabilir. Bu sebeple ora seçimleri ehemmiyet kazanmaktadır,
12 nisanda Meclis açıldığı zaman Seçim kanunu tasarısı görüşülecektir. Bn konun çıktıktan sonra ara seçimlerin tarihi tesblt ve liftn edilecektir. Muhtelif vilâyetlerde mevcut 12 açık rnllIriveMLUjğl İçin yapılacak seçimlere, her IH partinin de o bölgelerde seçim kabiliyetini açığa vuracağı için büyük ehemmiyet verilmektedir. Bu sebeple Halk Partisi Genel başkan vekili Hilmi Uran yurt içinde propaganda seyahatlerine devam etmekte, D. P. Gene! başkanı Celâl Bayor da, Ersine and a seçim propagandasına başlamış bulunmak-tadır.
Rum Patriği
İstifaya karar verdiğini dün Sen Sinot meclisine bildirdi
Rum Patriği Makslmoa. dün toplanan Elnod meclisine, bir aenedenberi devam eden hastalığına mebnJ Patriklikten İstifa etmeğe karar verdiğini tebliğ etmiştir.
Blnod meclisi Patriğin bu tebliğini teessürle karşılamış re kendi fikirlerinden istifade etmek için Maksim o-sa Kuşadası metropol! tliğinl vermeği kararlaştırmıştır. Haber aldığımıza göre M »kalinos, nisanın İlk haftasında Patriklikten çekilecektir.
Bir hırsızlık
Hırsız yangın çıkarmak istedi, fakat ateş söndürüldü
İskenderun 28 (Akşam) — Haber verlldlğlen göre, dün gece Dörtyol Maliye dairesinin İçinde pul dolabı bulunan odasında yangın çıkmış; vaktinde yetişen İtfaiye tarafından derhal söndürülmüştür. Bu «ırada pul dolabmın açık ve 37914 lira 95 kurujluk sinema ve damga pullarının da çalınmış olduğu görülmüştür. Tahkikattan anlaşıl diğına göre, hırsız, pullan çaldıktan sonra İz bırakmamak için odayı gas yağı dökerek nteşlemiştbr’Hırsıa aranıyor.
Ankara’da bir cinayet
Bir genç ensesine saplanan bıçakla öldürüldü
Fenerbahçe letanbuI&pO' ru 3 - 1, Vefa da Süley-maniyeyi 3-1 yendiler
Dön Fenerbahçe 6tadında lig 11de-derl Fenerbahçe İle İstanbuispor karşılaştılar.
Havanın bozuk olması ve Sarılâ-clvertlllerin Hail t ten mahrum olarak sabaya çıkmaları kendilerinden beklenen oyunu göesterememelerLne se-beb olmuştur.
Hakem Sulhl Garon'ın İdaresinde her iki takım aşağıdaki tertiple sahada yer aldılar:
Fenerbahçe: Cihat - Murat; Hilmi - Salâhaddta; Samlm; Kâmil -K. Fikret; Erol; Ahmet; Lef ter; Bülent.
İştanbıUspor; Turan - HayrI; Kâmil - Kenan; Erdoğan; Ömer - NL-roıı; Celâl; Hazan; Fikret; Eşref.
Oyuna yavaş başlıyan Fenerliler hücumlarında müessir bir kuvvet gös tereme diler.
4 üncü dakikada Fikretln güzel bir İnişi ve bunu taklb eden tütünü Turan kornerle kurtardıysa da Fikret bundan sonra elinden sakatlanarak oyunu bir müddet İçin lerkritl. Fener iller rüzgâr altında oynamalarına rağmen oldukça kötü oynuyorlar ve bühaosa kale önünde hemen hemen aoemice hareketlerle bütün fırsatları heba ediyorlar.
Devre bu şekilde gol olmıyarak bitti, Oyunun bu son yarısında FenerLl-ler rüzgâr avantajından istifade etmesini devrenin başında bilemediler.
5 üncü dakikada Hilmi yerinde bir müdahaleslle muhakkak bLr gole mâni oldu.
Nihayet 10 uncu dakikada Ahmet. Lef terin pasını güzel bir vole ile gole çevirdi
Fakat İstanbulsporl ular da Murat ve Samimin hatasından İstifade ederek 17 ncl dakikada Fikret vasıtasıyla beraberliği temin ettiler.
28 İnci dakikada Bülendln altığı golü hakem nedense saymak istemedi... Nihayet Salâhaddln 34 üncü dakikada uzaktan güzel b|r şütte 2 nçl; 89 uncu dakikada Ahmet. Fikretln ortasını güzel bir kafa "e 3 üncü golü «torak; Fenerbahçenin bir sürpriz# kurban gitmesine mân! oldular.
Gene dün Vefa stadında Vefalılar enerjik bir oyunla Süleymanlycllleri 8-0 yendiler.
Anadolu ajansı merkezinde hır kokteyl parti Ankara 28 — Anadolu ajansi-sun muhabir sayısı 420 ye baliğ olmuştur. Bu münasebetle diin akşam ajans binasında bir kokteyl parti verilmiş, yeril ve yabancı gazeteciler toplantıda Iıa-rır bulunmuşlardır.
Emeklilik tasarısı
Hazırlıklar aona erdi

Ankara cinayeti muhakemesi
Bolu 28 — Ankara cinayeti şahitlerinden olup îstanbulda bulunan Yunus, Boluya gelmiştir. Diğer 18 şahi-din de bugün Ankaradan. gelmeleri bekleniyor. Şehit Yunus, yarınki duruşmada mühim İfşaatta bulunacağını, kendisiyle konuşan gazetecilere söylemiştir.
Ankara 28 — Dr. Neşet Nacinin katlinden sonra Vali Nevzat Tando-ğanla Reşit Mercan arasındaki konuşmaya şahld olan diş doktoru Adnan Göksen evvelki sabah Ankara savcılığına giderek ifade vermiştir. Bu ifade de Bolu mahkemesine gönderilmiştir. Diş doktorunun bu ifadesi de yarın Bolu da yapılacak duruşmada, okunacaktır.
Ticaret Bakanının İzmîrdeki tetkikleri
İzmir 28 (Akşam) — Şehrimizde bulunan Ticaret Bakanı Mahmut Nedim Giindüzalp. dün İhracatçılar birliği ile kooperatifler birliğinde meşgul olmuştur. Bakan gazetecilere beyanatta bulunarak İzm İrde bir müddet daha kalarak tetkiklerine devam edeceğini, pazartesi günü borsa-da ve İhracatçılar birliğinde tüccarlarla görüşeceğini söylemiştir.
Kamyon şasilerinden gümrük resmi alınmıyacak
Ankara 27 — Hariçten ithal edilecek olan otomobil ve kamyon şasilerinden alınan yüzde 150 gümrük resminin kaldırılma' sı hakkında ki karar 21 nisandan itibaren yürürlüğe girecektir.
Tahin helvası ihraç edilecek
Ankara 27 — Ticaret Bakanlığı tahin helvası ihracatına müsaade etmiştir.
îzmirde bir otomobil kazası
İzmir 28 (Akşam) — Dün burada bir otomobil kazası oldu. Bir kamyon önde giden bir imdadı sıhhi otomobiline çarptı. Otomobil taklak atarak devrildi. Şoför mucize kabilinden yarasız kurtuldu. Kamyon şoförü yakalandı.
C. H. P. İzmir il kongresi
İzmir 28 (Akşam) — Cumhuriyet Halk Partisi 11 kongresi 3 nisanda,, toplanacaktır. Parti genel başkanı Hilmi Uran »e genel sekreter Tevflk Fikret Sılay ve daha bazı zevat bu kongrede hazar bulunacaklardır.
Ankara 28 (Telefonla) — Dün akşam saat J9AQ sularında şehrimizde feci bir cinayet işlenmiş, 20 yaşında bir genç ensesinden bıçaklanmak su-retlle öldürülmüştür. Hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Yusuf Han «din da kİ genç, dün akşam üzeri Bend deresinde şark kahvesine giderek oturmuştur. Biraz sonra kahveye sabıkalılardan Nevzat Çelik er gelmiştir. Yusuf kahveden çıktıktan sonra Nevzat d* yerinden fırlayarak Yusufa yetişmiş ve belinden çıkardığı sivri uçlu bıçağını İni olarak delikanlının ensesine saplanıştır. Yusuf, şahdamarı kesilmiş olduğundan fazla kan kaybederek derhal ölmüştür.
Vaka yerinden kaçan Nevzat iki saat sonra rabıtaca yakalanmıştır.
Ankara 28 (Telefonla) — Bütün memurtan vs emeklileri yakından aiâJradar eden emeklilik kanun tasan amin haarhkları sona ermiştir. Son şeklini «jon tasan İle memurun hakkı korunmakta ve bilhassa malûllerin duruma kurtarılmaktadır.
Tasanda diğer önemli bir nokta da yıilardanberl şikâyet konusu olan eski emeklilik meselesi tamamen bertaraf edilmiş, eski emeklilerin de yenileriyle beraber aynı maaşı olmaları ciheti sağlanmıştır.
Uçak postalarıma yaz seferleri
Ankara 28 (Telefonla) — Dçsk postalarının yu seferleri mayıs ayında başlayacaktır.
Hindistan’da
Komünist faaliyetin© karşı tedbir alınıyor
Londra 28 (R) — Hlndlstanda komünist faaliyetine karşı tedbirler «-tatmasına başlanmıştır. Batı Bangal-de komünist partisi büroları kapatılmıştır. Buna sebep, kanun ve nizam dışı faaliyette bulunmalarıdır. Komünistlerin silâh dağıttıkları ve silâhlanıl nasıl kullanıldığını öğrettikleri anlaşılmıştır.
Uçak kazaları
Bir uçak Korsika dağalrına düştü
Londra 28 (R) — Hindistan • Londra hattında İşleyen bir Hint uçağı dün sabah »afak vakti Korsika dağlarına düşmüştür. Uçakta 15 yolcu ve hepsi Hintli olan 4 mürettebat vardı. 19 kiş! de ölmüştür.
Bir uçak kuşa çarptı
Nevyork 28 (R) — Kentucky eyaletinde bir uçak bir kuşa çarparak düşmüştür. İçinde bulunan 5 kişi ölmüştür.
23 Mart 1948
akşamdan akşama
Bu cömert memleket...
Üsküdarla Galata arasında, GaJataya daha yakın bir deniz . parçası üzerinde, Üd sıra şamandıra vardır, Bunlara, ecnebi bandıralı gemiler bağlı durur.
Bir buçuk ayden beri. — mevsim icabı — belki üç yüz, belki beş yüz balıkçı kayığı bu iki. keçeli şamandıra arasına — yani j küçük vapurların geçmediği rahat kısma — sokulur, balık tu- ‘ farlar... Sabahleyin bakıyorum: ] Mütemadiyen oltayı çekiyor; çeyrek kilo, yarım kilo, bazan da bir ‘ kilo ağırlığındaki leziz mahlûk- ■ ları sandala atıyorlar, atıyorlar. , atıyorlar... .
Rasgele hemşerilerim... Bere-ketli olsun!
Ecnebi gemilerin küpeştelerine . dayanmış AvrupalI tayfalar, manzarayı seyrediyorlar. Aç Av- j rupauuı insanları I... Ne düşünü- ( yorlardır acaba?
— Bu Türklerin yaşadıkları ta- ‘ biat ortasında hayat kazanmak ' ne kadar kolay... - diyorlar. — ’ Fakat bu balıkçılardan çoğunun ] sırtında bir muşamba, bir gocuk , bile yok... — Bunu da diyorlar- ' dır. — Bu balıkçıların ceketleri, koltuk altlarından yırtık... Yaka- , lan sökük... Acaba niçin yaman- , mamış... Zahir bu halk çok sefa- , let çekiyor... Çünkü bizim mem- , tekellerde bu hallerin bir çaresi- . ne bakılırdı... - diye ilâve ediyorlardır; mutlaka böyle düşünüyor- . lavdır. (Elemtere fişi)
Matbaada bir arkadaş, balıkçı san dallar! le kaynaşan deniz sathını pencereden seyretti, etti de: — Balık bu kadar bol tutuluyor Hâlâ pahalı! - diye esef-tendi.
Öbür arkadaş çok düşündürücü bir cevap verdi:
— Bir bakıma, bu da memnun olacağımız manzaradır. Çünkü oltasını alan sahillerimizden kırk elli metre açılınca denizden «pahalı bir şey» tutabilir. Bu zenaatl öğrenmek de güç değildir. Çalışmak isteyenler için ne nimet!
Derken efendim, bir haftadan beri balıklar köprünün altına sokuldu:
Haliç vapurunun yanaştığı nokta İle köprünün arasına eğilip baktım. Tam 18 sandal sıkışmış, habire balık tutuyorlardı. Dayanamayıp aşağıya indim. Köprünün dubalarından oltalarını sarkıtmış vatandaşlar palamuttan çekiyorlar, çekiyorlar...
Bir eski tas İçine balıklarını biriktirmiş sefil kılıklı bir delikanlıya yaklaştım:
— Kaç tane seninkiler?
Saydı:
— On üç tane,
— Kaça tanesi?
— Çifti Urava... Sana seksene vereyim... Canlı canlı oynuyor, bak... Hah, bir tane daha geldi.., Öldü on dört. îki de sattım, on altı..
Onun da ceketinin omuzu yırtık, ayakkabısı patlak, saçı başı kir pas içindeydi.
Aklıma, cenup memleketleri hakkında okuduğum bir yazı geldi;
— Şimal memleketlerinde İnsanlar hayatlarını kolay kapanmadıkları için faal olurlar. Cenup memleketlerinde, tabiat cömerttir. hayat kolay kazanılır, bu sebeple insanlar lenfavidir.
Acaba?.., Öyleyse, bunca medeniyetler cenupta niçin vuhur etmiş?... Mısırlılar, Asûriler, Hitit-!er. Fenikeliler, Kartacalılar. Araplar, BizanslIlar, OsmanlIlar cenupta bunca âbidelerine mevcutken şimalde ancak barbarlar yaşarmış. Demek o nazarlyelerin hepsi lâf. hepsi güzaf!... Bizim herhangi bir iklimdeki insanlardan tek noksanımız voktur, Üstelik, mukaddes tarihteki kudret helvasına benzi yen fevkalâde tabiî nimetlerimiz var. Biraz derlenip toplanmamız lâzım. Söküğü müzil dikecek, yırtığımızı yamayacak, yüzümüzü daha itinalı yıkayacak yeni, yepyeni bir ruhla bu güzel ana tabiatın cömert membalan saveslnde mesut olmamız işten bile değildir.
fVâ Nû)
Çalışma ve Gümrük Bakanları
Merhum HaUd Naamt Keşmlrln cenaze töreni münasebetiyle evvelki gün Ankaradan şehrimize gelmiş olan Çalışma Bakanı Tahsin Bekir Baltayla Tekel ve Gümrük Bakanı , Şevket Adalan Ankaraya dönmüşler- ’ dh. Her İki Bakanın buraya gelişleri , doğrudan doğruya cenaze töreniyle , ilgili olduğundan kendileri buradaki ’ Bakanlık teşkilâtlarıyla bu defa meş- ( gul olamamışlardır.
Eski verem pavl yonu hastaları
Yeni pavlyonda bulunanlardan farksız tedavi ve iaşe ediliyorlar
ZZlTatbik edilemiyen kanunlardan^
Bir refikimiz, Cerrahpaşa hastanesinde eski verem. p*viyonunda kalan 17 hastanın hekimsiz, bakımsız. yemeksiz kaldıklarını yazıyordu. Bu yazı hakkında hastane baş tabibi doktor Esat Duruaoy'a müracaat eden bir muharririmize B. Ksat Duruş oy şu İzahatı vermiştir:
— Evvelâ müddetlerini İkmal etmek üzere bulunan, yahut sıhhi durumu ltlbarlle nâkil muvafık olmtyan. hattâ kendi lsteklerlla yer değiştirmesini İstemeyenlerden bir kısmı Orada bira-tahnışlardır. Bu pavlyonda bulunanlar, yeni verem pavlyonunda bulunan lardan farksız olarak aynı hekimler tarafından tedavi edilmektedirler. Bunların da diğerleri gibi hergün tıbbi muayeneleri yapılıyor. Hastabakıcılar ve kâfi miktarda da hademe bulunduğu gibi yeni pavlyonda tedavi edilen ücretli, ücretsiz hastalara verUen yemeklerden farksız olarak bunlara da yemek veriliyor.
Gerek yeni, gerek eski pavlyonda tedavi edilenler üç ay müddetle alı-koaduktan sonra çıkarılmaktadırlar. Fakat tedavi edilmeyenlerin müddeti uzatılmaktadır. Hülâsa eski pavlyonda yatan hastalar, yeni pavlyonda yatanlarla aynı bakıma, ayn! tedaviye ve aynı İaşeye tâbi tutuluyorlar.
Almanyaya 2,000 ton incir satışı
Türk ticaret heyetiyle birlikte Almanyada bulunan İzmir İncir ve üzüm tarım satış kooperatifleri umura müdürü Salâhaddln Cuhruktan gelen malûmata göre. Almanya için iki bin ton kadar naturel İncir satışı sağlanmıştır. 60-75 kuruş arasında yapıldığı söylenen naturel İncir satışından î500 ton tarım ve 500 ton da hususi firmalar tarafından teslim edilecektir.
Üsküdar-Kadıköy tramvayları
Düğünlerde israfı yasak eden kanun r----------------- ?
28 aenedenberi memleketimizde hiç bir masraflı düğüne mâni olamıyan bu kanun tatbik edilemediğine göre kaldırılmalıdır kî ortada ceza-landırılmıyan suçlar da kalmasın!
Geçen «ene 13 küsur milyon yolcu taşıdı
Üsküdar - Kadıköy ve Havalisi Halk tramvayları İdaresinin hissedarlar umumi heyeti toplanmıştır.
Eski idare heyetinden yenilenmesi lâzım gelen llç üyelik İçin yapılan seçim neticesinde kendilerine kur'a İsabet eden Feridun Manyas. Murat Kortun. Eeat Çorgun yeniden seçilmişlerdir.
Okunan rapora nazaran: IÖ47 yılında 13.071.703 yolcu taşınmış ve 1.109,747.14 lira hasılat elde edilmiştir. Bundan başka tramvayları takviye mahiyetinde işletilmekte olan otobüslerle de sekiz ay içinde 1.148.334 yolcunun taşındığı ve 217.532,75 lira hasılat elde edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
şirketin son bir yıl içindeki mesaisi memnunlukla karşılanmıştır. Bundan başka, her sene traversleri tecdit edilerek İdareye bir çok masrafa mal olan Feneryolu - Bostancı açık tramvay hattının kısım kısım yol seviyesine İndirilerek araların paıke döşenmesi suretlle tahkimi ve aynı zamanda bu yüzden darlaşan yolun genişletilmesi nazara alınmşı ve keşiflerinin hazırlanmakta bulunduğu öğrenilmiştir.
Harb İçind» İstanbul hayli parlak]glLa kırk gece değil»» bil» bir hafta, düğünler görmüştür. Üç dört sene ev- üç gece süren düğünlere, çâhts teşhir! velkllerdfcn birini hatırlıyorum. Geli- ve ağırlık Adetlerine, köçek oyunla-nln duvağı baştan başa Brüksel dan- rina, hediyelere, sanki ortada bunları tali idi Buraya 4800 liraya geldiği ağızdan oğıza söyleniyordu.
Şu günlerde alelâdo gelin elbiselerinin. Beyoğlu terzilerinde 1000 U» 1500 lira arasında dikildiği ls« herkesçe malûmdur. Dalma. yemekli olan parlak düğünlerin yemeğin», içkisine ve cazbandına göre 5 bin He 10 bin lira, sularında dolaşan bir masraf meselesi olduğu gayet basit hesaplarla meyrana çıkabilir.
Bu türlü düğünlerde gelinin çehlzl ile yapılan hazırlıklar ekseriya uzun ve şaşılacak hikAyelerle doludur. Verilen hediyelerin göz kamaştırıcı rakamlarla ifade edildiği nâdir değildir. Bunlar her parlak düğünden sonra aylarca ağızdan ağıza dolaşır durur; bu düğün münasebotllp gerek ev sahiplerinin. gerek davetlilerinin yaptıkları masraflar anlatıla anlatıla bitir İlemez.
ePeki ama. parası olan insanların mürüvvet görürken keselerinin ağzını sonuna kadar açmalarına kim ses çıkarabLllr?» demeyiniz. Fazla masraflı düğünlerin yapılmasını meneden bir kanunumuz vardır ki yürürlüktedir, üstelik yeni çıkmış bir kanun da değildir. 1820 de çıkmıştır. 55 numaralıdır. Birinci maddesi şöyle diyor:
«Düğünlerde alelıtlak çehlz teşhiri, çehlzln açıktan nakil, erkek tarafından iki kattan fazla elbise ihdası, düğün günlerine münhasır olmak üzere ı bir günden ziyade çalgı çald.nlnmsı ve ziyafet verilmesi ve nişan ve çevre merasimi ile ağırlık vs hartaya Utası v« köçek oynatılması gibi tsrafat memnudur.»
Aynı kanunun üçüncü maddesine göre İsa «hUAfında hareket edenleri mahalli belediyelerine alt olmak üze- I re elliden yüz liraya kadar cezayi nakdi İta veya bir aydan altı aya kadbr hapisle müeazat olunurlar,»
Kasaba düğünleri
Her ne kadar yazılışından bu kanunun. bilhassa eski âdetlere uyularak kasabalarda, yıkıma sebep olan masraflı düğünler yapılmasına mâni ol- günü bozmaya mak maksariflo eıknrılriıO» nnlasıl.vnr- ioiıu
Sendikalar birliği kongresi
meneden bir kanun yokmuş gibi devam edilmektedir. Kanun ancak pek basit düğünler» müsaade ettiğin» göre, memleketimizde yıllardan beri eû-rüp gelen Adetlere uyularak yapılan düğünlerden yüzde sekseninin kanuna aykırı olduğu meydandadır.
Düğünlerde boş yere para harcamayı. pek isabeti! bir görüşle yasak eden bu kanun neden harfL harfine tatbik edilmiyor? damlyeceğls. Aslında bunu demek lâzımdır. Çünkü her kanun mutlaka tatbik edilmelidir. Fı kat tatbik kabiliyeti varsa edilmelidir; eğer yoksa kanunu bir tarafa tutup ona aykın harekete göz yummak ta-rarına gitmemeli, kanunu tamamen kaldırmalıdır kİ ortada cezalandırılmayan bir suç da kalmasın!
Maksat iyi amma...
Düğünlerde israfı yasak eden kanun, yukarıda da söylediğimi! gibi, isabetli bir görüşün mahsulüdür. Evlenme dolayıslle, sırf eski âdetlere uyularak, hakikaten boş yere bir takını masraf kapılan açılmakta, bu masraflar çok suıman, saten varlıksız ıailelerde yıkımlara lebebolmak tadır. Fakat ne yazık kİ kanun bu yıllanmış masraflı düğün Adetlerini kaldıracak kuvvette değUdlr, Netetom yirmi sekiz senedenberl hiç bir masraflı düğüne mâni olamamıştır. En şatafatlı düğünler kanunu tatbik edecek mevkide I olanların huzurunda yapılmışta Belki de on binlerce lira harcanarak yapılan düğünlere müdahale edilememiştir de dört beş yüz liralık düğünlerde tatbikine kalkışılmış, tatsızlık çıkmasına sebebolmuştur. Hattâ kamunu tatbik» giden memurun atıJâ-j kının bozulmasına yardım etmiştir, 'diyen bile olsa İnanılabilir. Çünkü i masraflı düğünün ne olduğu tarif ve tesblt edilmiş değildir.
Sonra ortada düğün gibi pek meşru, kökü ailenin 1 çiti d o ve ucu saadete bağlı olan bir eğlence bahis mevzuudur kİ her türlü müdahaleden uzak olması yine dileklerimiz arasındadır. Her gönül bir dü-ı razı olamaz. Üstelik düğünde fazla masraf etmeyi yasak eden bir kanun olduğu halde barda su gibi para harcamayı önleyecek bir kanun yoktur I
Kanun denen mukaddes emrin
mak maksadlle çıkarıldığı anlaşılıyor-sa da kanunun çıktığı andan İtibaren memleketin köyünde, kasabasında, şehrinde, başkentinde şatafatlı düğünleri yasak ettiği ve evlenme dola-yıslle bu gibi para akıtmayı, insanı ( haysiyetini kurtarmak üzere bir türlü hapse kadar götüren bir suç haHne (tatbik edilemeyen şu «.Düğünlerde koyduğu nıeydandadtr. Kaldı kİ bu men‘l Israfat kanunu» nu kaldırmak kanun kanun olmasına rağmen nıem-, yapılacak hareketlerin en doğrusudur lekctln hiç bir tarafında tatbik edil- sanıyorum, memekta, köylerde, kasabalarda kırk
Şevket Rado
Bahlfj J
İSTANBUL HAYATI
Otobüsler, tramvaylar
Koyun İhracı
Karar derhal hayvan piyatasında tesirini gösterdi
Un karaborsası
Resmî fiati 28,5 lira olan has unun çuvalı 45 liraya fırladı
Bugünkü kongreye 16 sendika iştirak ediyor
28 şubatta kurulmuş olan İstanbul Sendikalar Birliği ilk kongresini bugün saat 13 d» Eminönü Halkevlndo yapacaktır.
İstanbul Sendikalar Birliğin» şu sendikalar İştirak etmektedir. Haliç bölge mensucat İşçileri, Eyüp - Haliç mensucat İşçileri Beyoğlu mensucat İşçileri, Bakırköy İşçileri, Fatih -Eminönü mensucat İşçileri. İstanbul deniz İşçileri. İstanbul gıda sanayii İşçileri, İstanbul demir ve madenî eşya İşçileri, Beykoz deri t» kundura İşçileri, Clbali kutu fabrikası İşçileri, Ciball tütün ve sigara sanayii lşçlleri-Paşabahçe İspirto fabrikan İşçileri, Üsküdar yaprak tütiin İşçileri. Bira fabrikası İşçileri, Likör va kanyak fabrikası İşçileri, İstanbul şişe v* cam sanayii İşçileri sendikaları.
Bu 18 sendika azalarının yekûnu 12-13 bin kadar tutmaktadır. Basın teknisyenleri sendikası da senelik kongresini yaptıktan sonra bu Birliğe dahil olacaktır.
Birliğin gayesi Üyesi bulunan sendikaların el birliği İle ve Ahenktar bir tarzda çalışmalarını temin etmek, üyelerinin münferiden yapamadıkları teşebbüslerde bulunmak, yurdumuzun diğer sanayi bölgelerinde de işçi sendikalarının kurulman için çalışmak va sendikalar üyeleri arasında irtibat, İyi münasebetler ve İş birliğini temin etmektir.
Kongrede Birliğin 9 aylık bütçesi yapıldıktan sonra yönetim ve denetim kurulları seçilecektir. Bit seçimlerin heyecanlı olacağı tahmin edilmektedir. Seçimlerde Halkçı. Demokrat ve Müstakil namzetler arasında mücadele olacağından bahsedilmektedir. Yönetim kurulu 15 kişiden müteşekkil olacak va Birlik baş-kanını seçecektir. Denetim kurulunun İse Birliğe dahil olan bütün sendikaları teftiş ve murakabe yetkisi olacaktır.
Garip bir gebe
Üzeri aranınca beline sarılı 70 metre kumaş bulundu
Saatleri bozuk taksiler ve müşteriler ile pazarlık yapan şoförler
Otomobillerin bozuk taksimetre saatler! He İşlemeleri yasak olduğu gibi şoförlerin müşteriler! He pazarlığa girişmeleri de yasktır. Fakat bazı 150-förlerln, saatlerinin bozuk olduğunu söyllyerek müşterileriyle pazarlığa gl' rlşmekle kendilerini haklı göstermeğe çalıştıktan anlaşılmaktadır.
Emniyet altıncı şube müdürlüğü, pazarlık suretiyle müşteri taşımak isteyen şoförlerle taksimetre saatleri bozuk otomobil şoförleri hakkında, takibat yapabilmek İçin bu gibi otomobillerin numaralarının 42170 telefon numarasına haber verilmelerini rica etmektedir.
Dün bu hususta kendisi He konuşan bir muharririmize altıncı şube müdürü B. Kemal Aygün:
(r— Hnlk (ia bizimle beraber olur, saatler! bozuk otomobillerle, pazarlığa girişen şoförlerin otmoöbll numaralarını tlefonla derhal bize 'bildirirlerse, kontroldan kaçanların da bu surete ele geçirilmeleri imkânı verilmiş olacağından, şikâyetçilere müteşekkir kalım.* demiştir.
dı-
Ticaret Bakanlığının 500,000 baş kadar kasaplık hayvanın lhîacedll-meşine dair verdiği kurar piyasada büyük akisler yaratmıştır.
Bu kadar çok hayvanın
şarıya satılmasının ıç piyasa fiatie-rlndekl tesirinin büyük olacağı tabiidir. Et esaslı bir gıda olduğu İçin yağ. süt, peynir, sucuk, pastırma, balık ve diğer esaslı yiyecek Halleri bununla yakından alâkalıdır.
İhraç karan veren Ticaret Bakanlığı. ticaret ofisi He belediyelerin müştereken kuracakları Et Şirketi marifetiyle İç piyasa flütlerinde değişiklik olmıyacağını beyan etmektedir. Bu şirketin faaliyetinin flatlere müspet tesiri olacağı asla tahmin edilmiyor, thraç kararı dün kasaplık hayvan piyasasında kendisini hissettirmiştir. Kasaplarda koyun et! bulmak güçtü-
Son hafta İçin şehre ancak 3105 koyun gelmiştir. Bu miktar lıaklkl İhtiyacın ancak dörtte biri kadardır. Bıına rağmen pahalılık dolayısly’.e gelen koyunlann hepsi »atılmamıştır.
Şehrimizde geniş ölçüde un karaborsası başlamıştır. Resmi IIatı 28,5 İka olan has un’un çuvalı 43 liraya yükselmiştir. Bakkallarda has un'ıın kilosu 80 kuruşa satılmaktadır. Toprak mahsulleri ofisi, makarna Hallerinin artmaması için makarna fabrikalarına günde 265 çuval un vermektedir. Simit, börek, pasta ve benzeri unlu maddeler İçin de ayrıca fırınlara günde 185 çuval has un veriliyor, Fırıncılar sarfiyatın fazlalııh-nı ileri sürerek İstihkaklarının arttırılması İçin devamlı surette belediyeye müracaat etmektedirler.
Diğer taraftan civar şehirlerde devam eden ekmek darlığı dolayıalyle şehrimizden un kaçırıldığı söyleniyor. Belediye, kaçakçılığa mâni olmak İçin alâkalı makamlara müracaat ederek tedbir alınmasını İstemiştir.
Baıın Teknisyenleri Sendikasının çayı
Basın Teknisyenleri sendikasının çayı dilin akşm saflt 10 da Beyazıt Marmara lokalinde verilmiştir.
Havalar, yine bozdu
Birkaç gündenberl gayet düzgün giden hava dün birdenbire bozmuş ve Poyrazla karışık yağmur başlamıştır. Bu sebeple Karadenlzde motörlerln scyıüsetcrl İnkıtaa uğramıştır. Mamafih şimdilik: gemiler seferlerine devam edebilmektedirler. Neteklm dün Karadeniz» Boğazdan birkaç gemi çıkmıştır. Karadenlzde hafif bir yıldız poyra» fırtınası vardır.
Gaziantep — Kilisten Gazlan-tebe gelen bir otobüste yolcular arasında bir hamile kadın vardı.
Görünüşte kaçak eşya muayenesi esnasında, bu hamile kadının vaziyeti memurların dikkatini çekmiş ve kadına muayene olmak üzere aşağı inmesi teklif edildiğinde, kaclın çok hasta olduğunu Gaziantebe doğum evine gittiğini söylemiştir.
Muayene memurları ısrar ettiler ve kadını otobüsten indirdiler.
Kadına bakıldığı zaman hakikaten hamile olduğu zannediliyordu. Fakat kadın muayene memurları tarafından aranıldığı zaman kamında çocuk değil 70 metre kaçak kumaşın gayet Usturuplu bir surette vücuduna sarılmış olduğu görülmüştür.
Bundan başka bu kaçak kumaş arasında dört adet te kaçak benzlnll çakmak bulunmuştur.
Keman virtüözü Prihoda
Geçenlerde Ankarnya gitmiş olan Çek keman virtüözü Vasha Prihoda dün sabah şehrimize dönmüştür.
Ankarada Türk tabiiyetine geçmek İçin müracaatta bulunan meşhur kemancı Türkiyede yerleşip yerleşml-yeceğl hususunda bir muharririmize şöyle demiştir:
«— Müracaatımın ne netice vereceğini henüz bilmiyorum. Bu mevzuda konuşabllmem İçin daha vakit Çok erkendlr.»
V. Prihoda yarın Saray sinemasında son konserini verdikten sonfa B nisanda uçakla ttalyaya hareket edecektir,
Şehir içinde husus! sermaye ile işleyen otobüslerin günden güne çoğaldığı malûm. Bunların, Eelediye otobüslerine zarar verdiği de bir müddetten beri söyleniyor. Gazetelelrn verdiği bir habere göre, tramvay İdaresinin İsveç’e ısmarladığı otobüslerin hepsi geldikten sonra hususi otobüslerden işletme müsaadesinin geri alınması düşünülüyormuş. Çünkü Belediye kanunu gereğince, şehir İçinde otobüs İşletmek hakkı Belediyeye iniş.
Buna kimsenin diyeceği anıma kanunun bağışladığı hakka mukabil Belediyenin, kellef bulunduğu vazifeler d» var. Kanunun verdiği haktan faydalanmak ancak bu vazifelerin tamamen başarılmasll» meşruttur.
Husus! otobüslerin çoğalmaa. yüzünden Belediye otobüslerinde^ yolcu azaldığı İddiası haksızdır.^ Yolcu azlığı ancak aradaki fîat—j farkından İleri gelir. Esasen sarr^ otobüslerin yolcusu da azalmış^ değildir, günün her saatinde hepsi doludur. Bugünkü tramvay £ ve — hususîler de dahil olmak-— üzere — otobüs mevcudü, henüı P şehrin İhtiyacına elverecek mlk-Q) tan bulmamıştır. >
Otobüslerin çoğalmasına rağ- Q) men tramvayların da hâlâ İçler! (D balık İstifi, basamakları lnsan4= hevengl halinde.
Son zamanlarda bizim tram-_Q vay dareslne garip bir merak-Q ânz oldu. Kırmızı renk merakı... Q Edimekapı, Topkapı, Yedikuîe+2 gibi fakir halkın mütekâsif bu- q lunduğu semtlere İşleyen tram-fc-1 yayların ön arabaları gündenO güne kırmızılaşıyor.
Bir müddet evvel yine tundan şikâyet etmiştim. O zaman tramvay idaresi tarafından verilen cevapta, bu iddiamın doğru olmadığı. yalnız Topkapı hattına bir tek birinci mevki araba konduğu. bunun da halkın arzusu üzerine yapıldığı İleri sürüldfL Şimdi bu hatlarda çoğalan kırmızı arabaları da halk mı İstiyor acaba? Hayır, halkın zevki değişmedi: bu kırmızılıklar tramvay idaresinin kurnazca bir beceriklilik eseridir.
Geçenlerde bütçe açığı İleri sürülerek tramvay ücretlerine zam yapd ma sı istenildi ve teklif kabul edilmedi. Hükümet zammı kabul etmedi amma tramvay İdaresi kurnazca bir el çabuklu-ğile bu işi kendi kendine yapıverdi. İkincilerin yerine birinci mevki araba!an koymak suretlle bilet ücretleri on beş kuruşa çıkarıldı. Korkanm, bu gidişle römorklar da kırmızıya boyanacak.
İstanbul Beledivcsl murakabe teşkilâtının darlığından şikâyet ederken. tramvay idaresinin kontrol teşkilâtı alabildiğine genişliyor. Mektebi ml açıldı, ne oldu, bilmem ki. bu ne kontrolör bolluğudur? Otobüslerde, tramvaylarda mekik dokuyorlar. Birer tane de değlL Kasketi sırmalının biri ön kapıdan giriyor, öbürü arkadan geliyor. Biletçi, kontrol kâğıdını hangisin» uzatacağını şaşırıyor. Derken efendim, bir de kolu /eşil çuhalı stajiyer peyda oluyor. Yaptıkları da sadece bilet yırtmaktan İbaret.
Merak ediyorum doğrusu; »caba bu kadar sıkı kontrolün İdareye temin ettiği bilet ücret!, kontrolör teşkilâtının masraflarını karşthyabllivor mu?
Cemal ReHk
alt
yok bn mû-

Beyaz peynir ihracı
Peynir tüccarları alâkalı makamlara müracaat ederek peynir İhracına müsaade istemişlerdi. Ticaret Bakanlığının ıo bin teneko beyaz peynir ihracı İçin müsaade verdiği belediyenin haftalık iktisadi raporunda yazılıdır.
Raporda İlâve edildiğine göre mevcut malların evsafı ihracedilecek olanlara uymadığı İçin İhracata henüz başlanmamıştır.
Sıhhiye tâyinleri
Vilâyet sağlık ve sosyal yordım müdürlüğü Muavinlerinden B. NlyaM Gov'ün Konya sağlık müdürlüğün» tâyin edildiğini yazmıştık. B. Niyazi yakında yeni vazifesin» hareket edecektir.
Açılan muavinliğe merkez hükümet tabiplerinden doktor B. Ömer Bedir tâyin olunmuştur. Açık bulunan merkez hükümet tabiplerine de Ürgüp sıtma mücadele tabibi doktor B Cahit Berçll 11e doktor B. Halûk Giılgeç tâyin olunmuşlardır.
Sağlık müfettişliğine terfi eden Kkıdık%> hükümet doktoru B. Ha-san’ın yerine de doktor B. Şaklr Ço-sen getirilmiştir.

Darüşşafaka Müdürlüğü
Darüşşafaka llne-Sl müdürü enıekl! general Mazlum'un İstifasından sonra münhal olan müdürlüğe İstanbul Yüksek öğretmen okulu müdürü Cemal Artüz’ün tâyini teklif edilmiştir. Tâyinin bugünlerde yapılacağı ümit edilmektedir.
AKVAM
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Fincanın içinde yakalanan nişanlı
Bayan Semahat'in gözleri hâlâ nemli. Koridorda minimini mendiliyle burnunun ucunu oğuçtururken hafif hafif hıçkırıyor. Yanına »okulduk. Dik dik yüEümttre bakarak dudak büktü.
— Geçmiş olsun, küçük hanimi Kimden tfAvacum?
— Slı ne karışıyorsunuz benim dâvama?
— Biz dâvana karışmadık, bayan. Merak ettik de sorduk.
— Slre cevap vermeğe mecbur muyum?
— Estağfurullah. Oteli bir »eyse •öylemezsln tabi).
— Nesini glzllyecekmlşlm, ayol? O bana tokat vurdu, ben de ona «ey ettim.
— Yumruk mu attınız?
— Dell muin? Ben erkek miyim kİ yumruk atayım?
— Tokadı kim Turdu sana?
— Faruktan başka kim vurur tokadı?
— Faruk kim? Kocan» mı yoksa?
— Ne münasebet? Daha evlenmedik kİ kocam olsun. Altı aydır nlg&n-hyıs.
— Neden kavga eltinle?
— Ederim tabii. Bana hlyanetllk eden erkeğe yalvaracak değilim ya.
— Nişanlın başkasını mı sevmiş?
— Kim bilir hangi sürtüğe takıldı?
*- Kendin görmedin demek.
— Görmesem söyler miyim, ayol? Yalar, uydurmuyorum ya. üzün boylu, trl burunlu bir kadınla yüı yüze geliyorlar. Hem de üç defa Üst üste gördüm. Kadın da çirkin mİ çirkin.
— Sinemada mı yakaladın?
— EInemayı nereden çıkardın, ayol? Fincanın içinde gördüm.
— Fincanın lçfnde rai gördün?
— Ne zannettin ya?
— Allah Allahf Demek sizin nişanlınız hokkabaz.
— Alay mı ediyorsun benimle? Hokkabaz neden oluyormuş?
— Ne bileyim benr bayan? Fincanın İçine koskoca adam girer mİ?
— Vallahi sen delisin?
— Estağfurullah.
— Delisin, diyorum sana. Dell olmadan böyle lif söylemezsin. Fincanın İçine adam nasıl girsin, ayol? Kah re falı bilmez misin sen?
— Hımmrn... Fal baktırdın öyle mi?
— Kendim baktım.
— Senin falcılığın da var demek. Kaslarını çattı:
— Ağzını topla, terbiyesi». Kim söylemiş benim falcı olduğumu?
■ — No kızıyorsun, bayan? Kendim
fal baktım, demedin mİ?
— Baktırma kendi falıma baktım. Fara İle bankalarına falcılık etmiyorum ya. Oeçen pazar gönü sabahleyin Faruk bize gelecekti, öğleye kadar bekledim, gelmedi. Canımın sıkıntısından bir fincan kahve pişirdim. Kahveyi içerken aklıma bin bir türlü «eyler geldi. «Belki de Faruk başkalarıyla düjtlp kalkıyor. Hele bir fal bakayım* dedim, kahveyi bitirince fincanı tabağın İçine ters çevirdim.
— Eeeey?.. Çıktı mı falın?
— Elbette çıkar. Fincanı açınca bir da baktım kİ İçinde Faruk uzun boylu. ir! burunlu, miskin bir kadınla karşı karşıya duruyor. O gön akşama kadar zihnimi kurtlar kemlrdL iki defa daha kahve pişirip fal kapadım. hepsinde o sürtük kan İle Faruk kar» karşıya çıktılar.
— Ben de gittin yakaladın öyle mİ?
— Nesine gidecekmişim? Dün akşam üzeri kendisi geldi, yalanlar uydurmağa başladı. Güya pazar günü hasta imiş de onun İçin gelmemi?, «Hadi hadi, bana masal okuma, üzün boylu, çtrkln bir kadınla gevdiğini bilmiyor muyum sanki?» dedim. Yemin lerle inkâr etti. Fakat İnanır mıyım öyl» yeminlere? Ben biraz daha ısrar edince; «Eeee, sen çok oluyorsun artık. Gezmişsem gezmişim. Ne olacakmış yani?» diye yüzüme karşı «öyleme* mİ? Hemen elimi suratına çarptığım gibi yanaklarını tırım tırım yırttım. Utanmadan bir de beni dövdü. terbiyesi! serseri.
Mahkeme açıldı, yüzü sanlı delikanlı ile konuşamadık.
Ce. Re.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu
Saat 20 de Dram Kısmı DÜŞMAN Komedi Kısmı KAŞ YAPAYIM DERKEN
Pazar günleri 15 te matine
MAKSİM de Muammer Karaca Opereti HANGİSİ Revü operet: Saat M.30 da Telefon: 42 833 Cumartesi, pazar matine 18 te
■■ ■!■■■ I M BU SALI AKşAMI
SÜMER sinemasında
Tehlike. çapulculuk ve zevk memleketi-. Kaliforniya şehvetli kadınları.. Bayramlara. Dansları tb büyük maceraları
3ûtün bu harekelll ve alâkalı sermeleri binlerce figüranla İştirakiyle MARİA MONTEZ — ROD CAMERON
tarafından harlkulide bir tarzda yaratılan, ve güz kamaştıran dekorlar ararında geçen
TAMAMEN RENKLİ
MONTEREY KORSANLARI
F-imlnde göreceksiniz. Define için mücadele... Bir kadının açkı İçin düellolar-.
Akşam Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden:
1 — 20496.42 lira tasarlanan bedel üıtrlnden 85 kalem çeşitli kimya maddeleri İçin kararlaştırılan gün ve saatinde açılan pazarlığa İstekli şıkmadıgından bu İhtiyaçlar yeniden pazarlığa çıkarılmıştır.
3 — Şartnamedeki, derhal teallmkaydı değiştirilerek buna göro teslim müddeti mukavele tarihinden itibaren İki aya çıkarılmıştır.
3 — Şartnamesi her gün Tophanede 347 numaradaki okulun bürosu ada görülebilir.
4 — Geçici güven parası 3074.46 Ura olup okul idaresinden alınacak belge İle yüksek okullar «aymanığmayatırılacaktır.
5 - Pazarlığı 2 Nisan 1948 cumı günü saat 14.30 dadır.
fl - İstekli olanların kanuni belgelerUo birlikte belirtilen gün v« saatte komisyona başvurmaları. (3697)
Maden Direği Nakli işi
Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Müdürlüğünden:
Devlet ûyman İsletmeler İnden satın alınarak lşlelmemlzce Döverek ve Ereğli bölgelerinin muhtelif istif mahallerinde depo edilen ve edilecek olan tahminen (18000) metreküp maden direğinin Zonguldak bölgesiyle Ereğli İskelesine t« Tefen. Çay Cuma istasyonlarına nakil İşi müteahhide verilecektir.
1 — Taliplerin şar‘namedeki esaslar dairesinde muvakkat teminat mektup veya akçesini; ticaret odası vesikasını ve evvelce bu mevzuda yaptıkları İşlere alı nakliyat kâğıtlarını, teklif mekluplvlyle birlikte tevdi etmeleri.
3 — Bu İşe alt şartname Ankarada Ellbank Genel müdürlüğü Zonguldak t a işletme direk v« îstanbulda da Ellbank şubelerinden alınabilir.
3 — Teklif mektuplarının 19 Nisan 9« pwrt«st günü saat (15) «• kadar işletmemiz başkâtipliğin o kapalı olarak verilmesi Kamdır.
4 — Müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul «dilemiyeceğı gibi postada vuku bulacak teehhürler do nazarı itibara ahnmıyacaktır.
I — İşletme İdaresi İhaleyi kısmen veya tamamen dilediğine İcrada serbesttir. (8866)
Evvel zaman içinde
■■»■■■■«■«•■•»■■e(«tSi*Stsııa«nsss«ıst»ıA«kSaMamatıtıı«ııaaıa>iMssaaaıraai
Bazı hâtıralar
Fransadald kumarhaneler — Monte Karlo gazinosu — Bir dostun hikâyesi — Nis gazinosunun oyun salonundaki hâdise
28 Mert 1M8
İhtiyaç sebebile dükkânları tahliye
«İktibas hakkı mahfuzdur»
Kârlı ve seyyahı calip ve cazip bir |ş; hem de muazzam bir iş olduğu için midir ncdLr bilmem; Fran-sızl&r şöyle düşünürler: ıMudemk) kumarı büsbütün yoketmea İhtimal harialndedlr. Hiç olmazsa müptelAJa-n trlyolardan — bir nevi balakbanc-lerden — kurtarmak İçin onu mura-kabcll açığa vurmaktan gayrı çare yoktur). İşte bundan dolayı da Fıan-■adakl kaplıcalarda ve sayfiyelerde kumar serbesttir. Bllû-mum kiralanan Belediye gazinolarında; ve tiyatroların bitişiklerindeki salonlarda kumarcılara müsaade ve ama bir daha tekrar edeyim, murakabe vardır *e Şiddetlidir. Bununla demek isliyorum: Kâğıtlar teri.lb e-dlp halkı soyamazlar «oydurmazlar. Çünkü resmi veya hususi; haberli it-ya habersiz müfettişler vardır, kimseye el çabukluğu yaptırmazlar. Binaenaleyh o yerlerde hfildm olan kuvvet ve mehoret sadece «talih* tir. Bazıları için yAr, bazıları İçin gaddar olur; o kadar. Bu İse kaza ve kaderin bir cilvesidir. Münakaşa edilemez...
Halbuki gizil kumarhanelerin ekserisinde şeytanet re meranet vardır. Adamı soyar soğana çevirirler. Kâğıt tertlb ederler; bin türlü hile ve hud.aya baş vururlar. Hülâsa İnsanın başını taştan taşa vurdururlar. Fransa gazinolarındaki kumarhaneler cidden görülecek Alenilerdir. Ve bu Alem terin Alemi şek götürmez Monte Karlo gazinosudur. Monako prensliğinin Kond&mln adlı bir mahallesinin ve bu İsimli limanın tepeciğinde kâindir. Nls'te İkamet ederken sık sık Monte Karlo’ya da giderdim. Çünkü operasında mükemmel konserler verirlerdi PlAJlannda dünyanın her tarafından gelen mahasln görülürdü. Gazinonun terasında açık hava konserleri hakikaten güzel Te kalabalık olurdu. Sonra da oyun salonları kumarbaz olmı-yanlara bir ders olurdu. HÖJflsa orada ve oralarda her türlüsü bulunurdu: hattâ canhıraş manzaralar da nıan-zur olurdu. Bir tanesini arşedeyim.
Bir dostun hikâyesi
1933 leydL Güzel günlerin birinde (fakat bu defa ikamet ettiğim Parls-len Monte Karloya gitmiştim) Nls'te oturan bir dostumla beraber gazinoya girmiştim. Kapıdan girer girmez çok sevdiğim bir zata r&sgeldiın, Tİt-rlye tltrlye oyun salonundan dışarıya çıkmak üzereydi. Bâdelmüsafaha «Neniz var?» diye sordum. «Beııl dışarıya çıkarınız, biraz kendime geleyim anlatırım» dedi. Bayılacak gibi görünüyordu. Korktum; koluna girdim; sofaya çıktık. Oracıktaki barın koltuklarından birine oturduk. Yüzüne su serptim; ona su İçirttim. Yavaş yavaş söylenmeğe başladı. (Büyük salonda idim. Döndüm dolaştım; canım sıkıldı. Bir elimi yüzümü yıkayayım da gazinodan çıkayım; şöyle bir dolaşayım; dedim. Tuvalde girdim. Orada iki adam daha vardı, ellerini yıkıyorlardı. Ben de aynı şeyi yapmağa başladım. Hizmetçi kız telâştaydı. Kapının arkasındaki anahtarı aldı, tuvaletten çıktı ve üzertalzo kapıyı kilitledi. Oradaki iki adam aralarında bilmediğim bLr dille konuştular; bana da bir şey söylediler. Anlamadım boynumu büktüm. Aynı zamanda da korktum. Kapıyı kurcaladık sımsıkı kapanmıştı. Vurduk kimse gelmedi. Pencere tarafına gittik; baktık dnünde ıkl Jandarma duruyor ve yukarıya doğru dikkatle buluyorlar. Camı açtık; «Bizi kilitlediler» dedim. Çilnkü o iki edamın lâkırdısını jandarmalar da anlamadılar; «Açarlar bekleyin* dediler. Beklemek de ne demek? Sinirlendik. Amma he yapacağız; bekledik durduk. Belki bir çeyrek sonra kapı açıldı. Hizmetçiyle beraber üç adam içeriye girdiler ve kapıyı gene kapadılar; bize do «Durun sonra çıkarsınız» dediler. Kapısı kapalı olan belânın kapısını vurdular vurdular. Nihayet bir İskemlenin Özerine çıkıp içeriye baktılar. Merdivenden indiler. Bize «Lütfen gene bekleyin» dediler, defolup gittiler; kapı üzerimize bir dah( kilitlendi. Fakat çabuk geldiler, kapıyı bir maymuncukla açtılar. Hop beraber gördük, bir adam İple kendisini asmış; boynu bükük duruyor) Adamcağızı İndirdiler; İp! kestiler: dışan çıkardılar; yere serdiler; bırakıp gene gitmesinler mİ ve gene kapıyı kilitlemesinler mİ? Aaa... Artık
SEMİH MÜMTAZ S.
kim kime? Proseverbal imzalanacakmış! İçeride kalan hizmetçi bunu haber veriyordu. Naçar on dakika kadar daha bekledik.
Nihayet geldiler. Maslubun cebin: ve hüviyetini aradılar. Bir zabıt varakası tanzim eltiler. Bize de imzalattılar. Adamcağızı bir sedyeye yatırdılar; servis merdiveninden aşağıya İndirdiler; tizi de Azad ettiler. İşte şimdi oradan geliyorum. Zavnlb adanı boynuna bir sicim tekmiş; sifon borusunun çengeline bağlamış; kendisini bırakıvermiş. Genç de bir adam, hem de güzel bir adam...)
Dostumun holecanı çok yerindey-dl. Zira böyle vakaları görmek elbette nahoş bir şeydi. Aylar geçti bana bu vakayı anlatan dostum h&IA asabi emareler gösteriyordu ve hAIA vakayı tekrar ettikçe müteessir görünüyoT Demek ki kumarın kapalısında da, ı-Çiğtnda da elem ve ölüm vardır. Hele benim gibi Avrııpayı germiş görmüş olanlar bunu daha iyi bilirler.
Pederim tel aç ta
Bu hikâyenin tarihi biraz daha geridedir. 1926 senelerinde İd! zannediyorum: bir gün Nls'teki Belediye gazinosuna gitmiştim. Güneşsiz bir gün olduğu için, gazinonun sinemasına girmiştim. Yanılmıyorsam eğer holde tesadüf ettiğim Reşi*. bey efendi İle beraber sinemaya girmiştik; (H. Nâzım). Fakat sinemada oturup seyre-dcnıemlştlk, sıcak hava çıkan deliklerin üzerine tesadüf etmişiz. (Hava ile teshin dolayıslyle). Ve bırakıp çıkmıştık. tklnel celse İçin bilet değiştirmiştik ve bir İki saati de gene gazinonun holünde geçirmiştik. Oturmuştuk; çay İçmiştik; müzik dinlemiştik filân. Nihayet filmi de seyretmiş, gazinodan çıkmıştık. Bu çıkış sokağa çıkış değildi. Bîr asansöre binmiş üst kata çıkmıştık. Burada gazlonun oyun salonları vardır. Restoranı vardır. Barlan vardır ve parama çeke» yâr ve yaverleri de vardır. Maksadımız mûtadımız veçhile kalabalığı seyretmek, eğlenmekti.
O aralık Leon Bnrki İsminde bir ahbabım» vardı; bana masalarından birinde oturmuştu; bizi gördü ve koşa koşa yanımıza geldi: bizi lâkırdıya tuttu ve masasına davet etti. İcabet ettik. Bir saat de böyle geçti. Reşit beyefendi bizi bıraktı; oteline döndil; ben Barkl İle kaldım ve onun güzel hikayelerine daldım.Neler bilmez neler söylemezdi biçare; (sıkıntıda bulduğu bir dosiuna para yetiştirmek için yemeği mfltaakıp merdivenleri koşarken (Parlste) öldü). O aralık pürtelfeş pederimin bize doğru geldiğim gördük. Salonlarda dolaşıyorum ş. Oranın tâbirin ce büyük masanın yanından geçiyormuş. Asabi bir halde ve ayakta bir gencin kumar oynadığım görmüş ve seyretmiş; adamın eli cebinde muttasıl para çıkarıyor: masaya atıyormuş. Bir pasa tutulmuş. Fakat bir türlü kendini tutamamış Buram buram da terliyormuş Tanımadığı bu adamın haline babam müteessir olmuş. Ne olursa olsun demiş; gence «Oğlum biraz dalaş; burası kaçmaz, sonra gene oynarsın; datıo İyi oiur» nasihatini vermiş; dinlet e-momlş. Bırakmış yürümüş. On adım almamış; arkasından müthiş bir «es gelmiş. Bir de ne baksın o genç yerde kanlar içinde yatıyor
O anda zavallı herifi ku.ybedlver-mlşler. Balondakllera de hemen bağırmışlar. Heyecanı fazla büyütmemek için «Bir şey yok; biı- şey olma-madı: adam ölmedi» gibi sözler söylemişler. Söylemişler amma herifi bl-baht ermiş sonuna ölmüş gitmiş. Babamı tanıyan bir oyun komiseri hemen oracıkta bu haberi vermiş. Barkl koştu, salona girdL Hale-can İçinde çırpman babam da paltosunu vestiyerden almaklığım İçin elime vestiyerin numarasını sıkıştırıyordu. Kendisini otomobile kadar götürdüm, eve gitti. Merak bu ya; ben de Barkl’yl «ramağa koyuldum, öğrendik; zavallı çocuk genç bir eırplı idi.
3. M. S.
Bu yazımızı malıkcidelerde bilirkişi (ehlivukuf) marl-fetiîe yapılan incelemelere hasreder ektik, fakat bu arada yargı tay (Temyiz mahkemesi) ticaret dairesinin hepimizi ilgilendiren yeni bir kararı elimize geçti. Müsaadenizle tikin, bundan bahsede, cegim.
Hâdise çu: Bir adamcağız 5020 sayılı kanun çıkmadan evvel, yani Millî korunma kanununun 30 uncu maddari 27/2/947 talihinde tadil edilmeden evvel, bir dükkân salın alıyor. Satın aldıpı dükkânda senelerden beri oturan bir kiracı var. Eu zatın eski malsahlbl İle olan kira kon-tratosu tabiî bütün hak ve vecibelcrile birlikte satmalına muamelesi sırasında yeni mal-sahlblne devrediliyor. İşte vaziyet bu merkezde iken, yani aradan henüz bir Ikl av geç-med'-n 5020 sayılı kanun çıkıyor. Bu kamınla tadil edilen Millî korunma kanununun 30 uncu maddesinin (b) fıkrasının 3 No. Iı bendinde aynen şu hüküm vardır; «Kiralayan gayri menkulü kendirinin veya çocuklarının muayyen bîr meslek veya sanatının İcrası İçin kullanma İhtiyacında İse kira sözleşmesinin sonunda tahliye dâvası açabilir.»
tşle bu maddeye İstinaden tahliye davası açılıyor. Yeni mal sahibi eski kiralayanın bütün haklarına kendin! rehin görerek açtığı bu dâvada öteden beri muayyen bîr sa-
natı olduğunu ve bu sanatının bizzat icrası için sahibi bulunduğu dükkâna İhtiyacı olduğunu ispat ediyor. Mahkeme de delillere göre bu ihtiyacın mevcudiyetine kanaat getirerek tahliye kararı veriyor, Dâvâlı, yani kiracı, mahkemenin bu hükmünü temyiz ediyor. Dosya ticaret dairesine gidiyor, ve temyiz tel-kikatı neticesinde verilen karar şudur:
«Millî korunma kanununun 30 uncu maddesini değiştiren 5020 sayılı kanunun 1 inci maddesinin (b) bendinin 4 No. Iı bendine «jöre bir gayrimenkul ü İktisap eden kimselerin kendiler! veya çocukları veya mirasçıları veyahut bunların bîr kısmı İçin ancak konut olarak kullanma ihtiyacı sebebine müsteniden evvelki malik tarafından kiralanmış bir gayrimenkulun talülyesine cevaz verilmiş olup dâvada ise konut ihtiyacı bahis konusu edilmemiş olduğundan dâvanın reddine karar verilmek lâzımge-lirken hüküm yerinde yazılı sebep ve düşüncelerle dâvanın kabulile tahliyeye karar verilmesi yolsuz olduğundan hükmün bozulmasına oybirliği He karar verildi >
Görülüyor M yargıtay ticaret dairesinin bu kararma göre dükkân satın alanların ihtiyacı dahi olsa tahliye Idn dâva hakkı yoktur. Ancak ev alanlar konut (mesken) ihtiyaçları için tahliye dâvası açabilirler.
Avukat Em cet Atjıe
J

Avrupnda İhtisas görmüş
Çocuk Terzisi
ıı». i
Beyoğlu Kalyoncu Kulluk Cad. üçümüz de İsyan ettik; etlik amma pasar. perşembe hariç 10 - 1» kadar.
Açık eksiltme ilânı
Tekirdağ İli Daimî Komisyonundan:
Tekirdağ! memleket hastanesi İçin komisyonda mevcut liste ve şartnamesine göre «181» kalem UAç ve ubbi malzeme açık eksiltme usulü İle ■atın alınacaktır.
Muhammen bedel 150Û lira, geçici güvenlik 6fl2 lira 50 kuruştur.
Eksiltme 8. 4. 943 perşembe gün ö saat 15 de Tekirdağ hükümet ko-naftındakl daimi komisyon odasında yapılacaktır. İsteklilerin belirli gün to Miatta lüzumlu belgeleri ve muvakkat teminat ma Hınkları ip. «raimi misyonda hazır bulunmaları lâzımdır. (3435)
7 Usta gemici alınacak
Teşkilâtta çalıştırılmak üzere V usta gemici alınacaktır. İsteyenlerin belgeleı İla Çinili handa Gümrük muhafaza Deniz bölge komutanlığına nıû-racaatlan. (3902)
Klingerit levha satın alınacaktır
Etibank İstanbul Şubesinden:
a-.nkamıı ihtiyacı İçin muhtelif eb'adda 8.00G Kg. hakiki Klfagertl levha İle 1000 Kg. çelik tel flrgülö Klingerit levha satın alınacaktır.
Taliplerin en geç 2'4/948 cuma gfinö «a a t 17 ye kadar tekliflerini nik-munelerlle birlikte bankamız holündeki teklif kutusuna atmaları.
Müfredat listeleri her gün zahnatma servisinden temin edilebilir. Banka ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir, __________________________________________________ (39941
İstanbul Tekel Başmüdürlüğünden:
1 — Paşabahçe müskirat fabrika siyle merkez deposu ve sair merkezlerden başmüdürlüğümü! mıntakası dahilinde lüzum gösterilecek İskelelere İdare mam ul i tının götürülmesi ve iade edilecek boş kap Ve salreııln alt olduğu yerlere nakil İçin hacmi Ist’.abisl 60 ton, sürati 5 mlîden aşağı olmamak şartlyle bir «ene müddetle bir deniz motörü İcarı İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Şartnamesi başmüdürlüğümüz muhasebe şubesinde mesai saati dahilinde her gün görülebilir,
3 — Geçici güvenme parası 1035 Uradır.
4 — İhale 19. 4. 948 pazartesi günü saat 14 le başmüdürlüğümü! muhasebe şubesinde müteşekkil korp Isvonda yapılacaktır
B — İdare ihalede serbesttir. (3981)
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından:
İngilizceyi konuşacak ve yazacak derecede iyi bilen ve ilse mezunu tazlarımredan hastabakıcı ve ılyaretçl hemşire yetiştirilmen üzere İngil-tereye talebe gönderilecektir. Tahsili erini İkma! ederek avdeti erinde Sağlık Bakanlığı teşkilâtına bağlı sağLık merkepleri ve hastanelerde. Avrupada kaldıkları müddetin İki misil hizmete tabi olmak şartlyle İstekli olanların İngilizce bildiklerini tevsik eden bel g® ve eağhk raporlyle Bakanlığa müracaat etmeleri ve bu husus için daln» fazla -tafsllit almak İsteyenlerin bulundukları yer sağlık ve eosyal yardtra müdürlüklerine başvurmaları lüzumu ilân olunur. (3965)
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından:
Ticaret evlerine muhasip yetiştirmek maksndlyle açılmış bulunan pratik Akşam Ticaret knrslannııı yedinci devre öğreti m tn^ 15 Nisan 1948 tarihinde başlanacaktır.
İş saatleri dışında mütehassıs Öğretmenler tarafından mesleki bilgiler vorllen bu kurslara okuma yazma bilen herkes kaydn' -iıhilLr.
İsteklilerin 1 Nisan 1948 den 15 Nisan 1948 e kadar her giln birer fotoğrafla Sultanahmette Yüksek Ekonomi Te Ticaret okuluna müracaatları bildirilir. (4014)
Türk Hava Kurumu î stanbul Şubesinden:
Devlet Demlryollan Yedlkule eer atölyesi montaj şubesi işçilerinden olup bu kene Hakkın rahmetine kavuşan 9071 No. İt birine) sınıf |;çt Haşan oğlu Yusuf Köksalan’in hail hayatında yardım sandığında olan 1500 lira alacağını kurumumuza bağışlamak suretiyle gösterdiği yüksek hamiyete kurumıımuz alenen şükranını beyan eder ve merhuma Facian lahrnel ve Uallûkâtına baş sağlığı diler. (3964;
HAFTA KONUŞMASI
Şehrin en eski kulübü
Mutfak zevkinin son demleri
(l. >,r ■ ■-.>«! .ll> T n - - ' - - r ' -V
Bugünün davetlisi için bazı vazifeler — Mukayese yapmak lüzumu — (! Dünyaca meşhur ahçılar ne diyorlar? — Ağzının tadını bilen kalmamış | _ Şehislâma Paristen gönderilmiş yağ ~ Apdülhamid’in hususî kileri
_____ istibdat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet devrinde rical mutfakları (I k,..,.-.,..,._____--------------------------~r>
Aç gözlü ve obur adamdan tiksinirim; fakat Lt aksız yahut yemek zevkinden mahrum olanından da İliç harptan em. Böylelerlie aynı sofraya taslayınca İkisi de keyfimi kaçırır. Obura gözüm ilişirse başlanm az yemeğe... iştahsıza bakınca da çok atıştırmağa!
En fazla canımı sıkan tip de çudur: özene bezene, mükemmel aurette yapılmış bir yemeği, nefasetinin farkına varmadan yahut bir kelime ile olsun kıymetini takdir lüzumunu duymadan ahçı dükkânında lmlşceslne ha-pur hupur yutup «usan veya sohbete dalan İnsan...
Masrafa da, emeğe de işte o taman yazık olur. Bu sat ev sahiplerine acayip bir hüzün firız olduğunu nasıl da sezmez? Aklını başına toplayıp meselâ:
— Pilâv da cidden nefis olmuş!
Gibi bir şey nasıl söylemez? Hafifinden tenkld bile susmaktan, aldırış etmez görünmekten iyidir; teselli verici, gönül alıcıdır. Faraza:
— Azıcık ağır amma pek lezzetli...
Kabilinden bir söz... Sofra şahinleri bundan da hoşlanırlar; hattâ belM de:
— Hakkınız var. derler, bir daha teşrifinizde hafifini yaparız.
Misafir o suretle ikinci bir daveti de temin eder. Halbuki yemekler hakkında hiç bir mütalâa rarfetmeden otobüsteki yerinden kalkarcasuıa lâf etmeden masadan ayrılan kişi için — şayet kati bir mecburiyet duyulmuyorsa — o evin kapısı kapanmış olmasa da sofrasında elbette yer açılmaz.
Hele bu zamanda, her şey ateş pahasına iken orta halli ve meraki» birinin fedakârlıklara katlanarak — biraz da kendi zevkine hizmet etmekle beraber — ağırladığı misafirden yemeklerine karşı iltifat görmezse tuhaflaşmasından, üzüntüye benzer bir nahoşluk hissetmesinden tabiî ne olabilir?
D ugüniln yemeğe davetlisi ikramın değerini her zamandan fazla takdir ve İzhar mecburiyetindedir. Zira ortaya konan yemekler pek nefis olmasa da yekûnu muhakkak kabarıktır ve çoğu evde hususî ahçı bulunmadığından çağıranlar da epeyce yorulmuştur.
Hattâ fikrimce misafir zihninden bir kac mukayese de yapmalıdır. Demelidir kİ:
— Şu yediğim dört kap yemek île içtiğim şarap veya rakı şayet orta derecede bir lokantanın hesap pusulasında yer alsaydı kaç lira tutr.rdı? Lokantayı bırakalım; bizim evde sofraya konsaydı vekun neye baliğ olurdu?
Ancak bıı gibi kıyaslar yapmak Furetiledir ki nezaketli davranıp ve zekâsını kullanıp az çok nefasetten malırum yemekler hakkında bi’e bir kaç «kelime-1- tay-yıhn-. kullanmak mümkündür. Hiç kimse bîr başkasının davetinde kayıtsız tavır almamalı, yemek yemeği küçümsenecek bir h saymamalıdır. O kadar masrafa karcı hoşa gidecek ild cümle Sarfından çekinmek avıp denilecek bir terbiye hasisliği olur.
Yine onun İçindir ki sofrada yemeği unutup lâfa dalmanın, ne yediğinin farkına varmamanın bu zamanda yalnız davet şahinlerinde değil, yanınızdaki adamlarda da iyi tesir bırakmı-yacarı şüphesizdir. Hususile onlardan biri veya bir kaçı yemekleri methettiği sırada bahse karışmamak. işitmemiş gibi davranmak âdeta yan hakaret mânasına alınablir; muhakkak ki kabaca bir harekettir; meclise soğukluğu çöker. Veda sırası kapıda sudan ve usulden bîr teşekkür de kâfi gelmez sanırım.
Her ne İse .. Zaten asıl maksadım bıı noktalar üzerinde konuşmak değildi; İnsan cemiyetinin ağız tadını ve sofra zevkini kaybetmesinden şikâyetti.
Bu hafta gelen ecnebi mecmualarından birinde — simdi
bizim de taklit ettlğmlz şekilde — beyaz külâhlı ve beyaz gömlekli ahçı resimleri gözüme İlişti. Bunlar Londrada çalışan meşhur Fransız ahçıbaşılan imiş; mecmua muhabirine hepsi de zemaneden bir türlü şikâyet ediyorlar. Meselâ bunların en kıdemlisi ve yaşlısı şu üzüntüde; «îçlnde bulunduğumuz devir,
gerçekten bizim aley tilmizedir. Yeni nesil adamı gıdasını çarçabuk almak, süratle doyurulmak istiyor. Halbuki Fransız mutfağı (yani yemek pişirme sanatı) öyle icaplara uyamaz. Bu sanat, ancak şahsiyetleri olan İnsanlara lâyıktır b
Maruf Claridge - Klarlç otelinin İki defa milyoner olmuş baş ahçısı da vaziyetten hiç memnun değil:
— iyi bir yemek (yani sofraya konan yemeklerin mecmuu, bir ziyafet ve davet) her bakandan, bütün hisleri memnun bırakıcı bir şenlik olmalıdır ve davetlilere neşe, huzur, saadet vermelidir, Şimdi o inceliklerden anlıya n adam kim? Balzac ile Oscar W1I-de ölmüşlerdir!»
Yemek keyfini çıkarmasını bilen büyük, büyük değil, dev Vic-tor Hugo da maalesef ölenlerdendir. Bizde sofra zevkine ehemmiyet veren şairlerden bir Tevfik Fikret vardı; çoktan kaybettik. Yahya Kemal ham d ol sun sağ ise de o, daha ziyade lokanta ve davet müdavimidir. Hakiki meraklı bizzat yapmasını bilmeze de evinde başkalarına yedirmekten zevk alır.
Muharrirlerimiz ve eanatkâr-larımıs arasında tam mânasile ince ve güzel yemeğe cidden meraklı kimse yok, galiba. Benim gibi bir kaçı sadece ağzının tadını biliyor. Politika ve İdare adamlarından da öylesini pek tanımıyoruz. Halbuki Apdüihamlt ricali İçinde serasker Rıza paşa, Çe-hlslâm Cemaleddln efendi ve daha bir çoklan gibi nefis yemeğe düşkün ricale raslanırdı.
Aklımda kalmış; Bir kere Cemaleddln efendinin yalısında sohbet edilirken ortaya gayet güzel bîr ambaiâf getirdiler; dikkatle açıldı; İçinden enfes şey olduğu renginden, vaziyetten belli bir tereyağı kalıbı çıktı. Meğerse o devirdeki Paris sefiri Münir paşanın Şehislâma hediyesly-mş. Bu. efendi hazretlerinin yemeğe ehemmiyet verdiğini gösteren bir dellldr. Elçimiz o nüfuzlu Devlet adamma kürk veya mücevher takdim edeceğin» daha ziyade hoşa gideceğin! bilerek nadide bir yağ göndermiş.
Mektubunu da okudular: Fransa m n bilmem hangi tarafındaki yaylasında otlayan İneklerin sütünden yapıldığı İçin, yenirken — pek aklımda kalmadı — hoş bir çiçek rayihası gezilirmiş ve rainiz Avrupa hükümdar ailelerine satılırmış. Yağı pek yakmadan üzerine yumurta tanlarak denenmesine karar verilmişti. Ben tecrübede bulunamadım.
Fakat babam padişahın saraydaki hususi kilercisi Hüseyin efendi dairesinde yalnız padişaha mahsus yağda pşmlş günlük, belki de saatlik yumurtadan bana yedirmişti; belki de aynı yağdı. Semih Mümtaz bey dostum size bir yazısında bu hususi kilerden ve cok temiz, efendi btr zat olan Hüseyin efendiden elbette bahseder Kendisi de zevk sahibi olduğundan oranın müdavimiydi.
f ondradakl başka bir ahçı başı da mütalâasını şöyle anlatıyor:
— Mükemmel bir ahçı olmak için yirmi beş sene çalışmak lâzımdır. Belki bu müddetlen daha evvel o mevkie ulaşılabilir; lâkin «mutfak dehâsı» İle doğmuş olmak şaıtlır. Mamafih «deha» da kifayet etmez. Yirmi senede İyi
bir kaç yemek hazırlamak mümkündür amma tam ahçı aneka çok yaşlı, gayet akıllı, muvazeneli, bilgin olmadıkça kemal derecesine erişemez. Bu sanatı öğrenmenin hududu yoktur.
İyi ahçı yetişmemesin in sebebi nedir? Bunda İki büyük harbin tesiri mühim olmuştur. Gıda maddeleri tahdide uğradığı gibi zaman uzun çıraklık devri geçirmeğe de müsait değildir. Çarçabuk hayatını kazanmak için ustalık payesi almak icabediyor. Şöyle böyle bir şeyler becerenler kendilerini ahçıbaşı satıyorlar. Meşhur Kurnonskl’nln lddiasın-ca bugün milletlerarası ahçılık di yan olan Fransada yalnız üç yeni ahçı az çok bir ümit vermektedir. Sadece üç ümit... Demek kİ ümit kalmamış!
öte tarafından eskil erin şikemperver dedikleri boğazına düşkün, ağzının tadını bilir, güzel yemek düşkünü, yemek titizi adamlar azalmıştır. Neden? Parasızlıktan ve hayat pahalılığından, Şu nokta da esaslıdır: Bir çok memleketlerde çoğu kimse bir yemek masası başında uzun müddet kalmak fırsatını, imkânını bulamıyor. Zira mecmuanın dediği, bizim de bildiğimiz gibi yeni hayatın aceleci fihengl, curcunası böyle gecikmelere, vakit geçirmelere müsaade etmiyor. Angarya ve yasak savar gibi yemek yenilen bir dünyada yirmi beş senede kemal çağını bulan ahçıbaşmuı yeri olamaz.
Kadınm erkek İşlerini görmesi, iş hayatına atılması da mutfağın ölüm sebeplerinden biridir. Sandviç, pasta ve mezeci porsiyonu yaruı İcadı beklenen yemek haplarının, başlangıcı değil inidir? Zaten bunların hepsi de cüsse itibarlı» o kadar küçülmüşler ve mütemadiyen küçülmektedirler kİ haplaşmalan kasa bir zaman meselesidir.
Londranın Savoy oteli pastacı başısı öbür ırkdaşlanndan azıcık daha memnun görünüyor:
— Otuz senedir bu şehirde çalışıyorum. Eğer pastacılıkta bilmediğim bir hüner varsa onu bir başkasının bilmesine de imkân voktur. Ben şikâyetçi değilim. Zira müşterilerim arasında henüz ağzının tadını kaybetmemiş bir kaç rat var. Lâkin şikemperverlerin azalması nispetinde büyük ahçılann da tükendiği bir hakikattir.
Damak zevki koca Savoy’nın ancak bir kaç müşterisine inhisar ediyorsa is bitti, bu güzel fasıl kapandı demektir.
VZ urdumuzda o fasıl Meşruti yetin İlâm İle beraber kapanmıştı. Yeni rejimin başına geçen ricalde yemek zevki yoktu; ev kurmak, konak ve sofra açmak keyfini de tablatile duymadılar.
Vaziyet müsaade etseydi de Abdillhamlt ricali gibi bunlar da iktidarda ve yerlerinde kalabil-selerdl belki zamanla tekrar bir şikemperver zümre yetişirdi. Devamlı refah ve sabit İdare olmadıkça mutfak esalell vücut bulamaz. Biçareler keşmekeşten baş alamadılar, bir tarafa demir atamadılar kİ...
Peki, Cumhuriyet devri sabit, devamlı bir İdare mahiyetin! ar-zetmesine, herkes yerli yerinde kalmasına rağmen, neden hâlâ, yirmi beş seneden beri mutfağı ile, yemek zevki ve merakı İle, yemesi ve yedlrmeslle tanınnuş rical yahut agnıya çıkmadı? Hangi Devlet adamının veya milyoner tüccarın sofrası açık, yemeği ve ahçısı meşhur?
Hayat pahalılığına aldırmayacak kudrette zenginlerimiz mevcut olduğu halde mutfağım methettirecek fırsatı bize vermiyorlar. Bunlardan başka sabalarda bahsediyoruz: Otomobillerinin, villâlarının, mücevher ve kürklerinin, Paristen getirilen tuvalet ve şapkalarının daha bir Sürü israflarının lâfı, dedikodusu geçiyor da kimse «ahçıbaşısı bir harika I Yemekleri enfes mi enfes!» kabilinden bir şey söylemi-
BüyGkkuliib’e kimler devam eder ve nasıl alınırlardı?
Kumarda en şanslı âza..
| Yazan: Cemaleddin BİLDİK |.
Senede 10 bin lira kazanç — Kulübe alınmasında mahzur görülen zat — İnce bîr süzgeçten geçme — Dünyanın en güzel yemekleri — Kulübün ağzı en sıkı adamı — Daima piket açan bir oyuncu — Tiirkler ve ecnebiler — Semih Mümtaz Se ile bir konuşma...

Eski ismi « Serkl Deryam olan bugünkü «Büyük Kulüp», İstanbuîun en eski kulüplerinden biridir. îstlklfLl caddesinin en güzel yerinde ve altında bir sürü dükkânla sinemalar da bulunan bu kulübe, İpek sineması kapı-sıdan. girilerek tam gişe karşıma r aslı yon kapıdan geçilir.
Sultan Hamlt zamanında Ayan ve şûrâyı Devlet Mülkiye dairesi 6zxsı bulunan (o zamanlar) Abraham paşaya aid olan bu bina, ( Abraham paşa konağı» adiyle anılmaktadır.
Kulübe kimler devam ederdi?
Marur sevatm âza bulunduğu bu kulübe siyaset adamları, doktorlar, muharrirler, tüccarlar devam ederlerdi. Akşam'da tarihi makalelerini okuduğumuz muharrir arkadaşımız Semih Mümtaz da bu kulübün müdavim âzalanndandır. Kulüpte başlıca oyunun ne olduğunu kendisinden öğrenmek İstediğim zaman:
— Poker başta gelirdi, dedi. Sonra da bezik...
— Kulübün müdavim fezaları İçinde İsimleri hatırınızda kalanlar kimlerdir?
Muharrir arkadaşımız, kendisiyle b!r mülftkat yaptığımın farkına vararak:
«— Oh ne felil.. dedi. Oturduğunuz yerde kendinize bir mevzu çıkanyor-sunuı. Bdyllyeylm: Amerikan «efirl Ltşman, İspanya sefiri Baron Kampo de Sagrado, Belçika sefir! Baron Düd-
— Türk! erden?
«— Türklerden do birçok maruf zevat vardı. Meşhur muharrir Bafvetl Zlya'nın babası Ziya bey... O laman Sürfeyi Devlet Tanzimat dairesi feza-mndandı. Hele bir de Dilber Zar» vardı M kulübün en enteresan tiplerinden biriydi.»
Senede 10 bin lira
Pokerde, bezikte ve diğer oyunlarda en çok kimlerin para kazandıklarını hatırlayıp hatırlamadığını sorduğum saman:
« — Bakın, dedi. Dilber Zare'yi katiyen unutamam... Çünkü bu zat, kulübün en şanslı oyuncularından biriydi ve senede 10 bin Ura kaşandığını söylerdi. Kulübün meşhurları arasında bir âza daha vardı kİ dolma piket açar, şüt-yapar, kendisi kasa olurdu. Bu zat, Bulgartstanm kapı kethüdası bir Bulşardı. Fakat diyebilirim kİ oyunda Dilber Zare başta gelirdi.
Arkadaşımız Semih Mümtaz Se, o zaman kulübe devam edenlerden İsimlerini hatırlıyabUdlğl oyun meraklısı fezaları çöyleco sıralıyor;
«— İstanbullu Rum eşrafından Ralli, 93 âyanından Azaryan etensl, eski Bahriye Nazın Haşan Hüsnü paşanın oğullarından Rüştü paşa ve biraderi Mahmut Nedim bey, Müze müdüril Hamdl beyin oğlu olup İstanbul mebusu İken vefat eden HalU beyin biraderi Ethem Hamd! bey... Şu ciheti de işaret etmek İsterim M aşğı yukarı bütün sefirler Berki Doryanhn, yani bugünkü Büyük Kulübün âzası İdiler. Adedi en az âza. TilrklcrdJ. Bu arada operatör Cemil Topuzlu, Hakki paşa, Paris sefiri Münir paşa, Defterhane Nazırı olan eski Vaşlngton sefiri Ziya paşa — ki mütarekede Maarif Nazın olmuştu — kardeşi Viyana sefiri Reşit paşa — Reşit paşa da sonra. Hariciye Nazın olmuştu — Sultan Hamlt devrinde Mabeyinci olan Ahmet tırret «Holo» pnşn, oğla Suriye Cıımhurre-
yor. En yakın dostları bite...
Zira o mübarek meraktan herkes vazgeçmiş haldedir. Neteklm — yukarıda dinledik — Londra-d&ki meşhur Fransız ahçıları da bundan dert yanmaktadır Fikrimce tıp âlemi de yemek ve mutfak zevkinin körlenmesine âzami derecede yardım etmiştir: Ortaya bir karaciğer ve tansiyon korkusu salmak suretilel
Refik Halld KARAY
Kulüp binası ve kulübün ağzı en sıkı hademesi Haçik
Hâtıralarını anlatan arkadaşımız Semih Miimlaz Se
lsl BabıâlI hukuk müşavirlerinden Mehmet Ali bey! de bu arada sayabiliriz.»
Kulübe alınması
mahzurlu görülen zat
Semih Mümtaz Se'ye sordum:
— Kulübün âzası bulunduğunuz saman sizin da şûrayı devlette olduğunuzu öğrenmiştim, doğru mu?
«— Evet, dedi, o zaman Şûrayı devlet Mülkiye dairesi fezasından İdim, ismini şimdi hatırladığım fezadan biri de Babhlll hukuk müşaviri Noradon-klyan erendi İdi. Balkon harbi sırasında Hariciye nazırı olmuştu.
Kulübe feza olacakların sıkı bir İnce-
lemeden geçirildiğini söyleyen arkadaşımızdan öğrenmek İstedim:
— Tetklkat neticesinde kulübe alın masında mahzur görülenler, yahut da teklifleri reddolunanlar vaı miydi?
«— Tabii vardı, diyor. ŞcyhiUslâm Cemaleddln efendinin oğlu olup Şûrayı devlet Mülkiye dairesi fezasından Muhtar bey... Bu zat Sultan Hamlt zamanında dahi idareyi ve siyaseti şiddetle tenkideden bir şahsiyet olarak tanınmıştı. O zaman Düyunu umumlycnJn Avusturya delegesi olan Baron Testa, Muhtar beyin kulüpte ahengi bozabileceğinden bahsetti ve kulübe alın masın ın mahzurlu olduğunda İsrar etti. Nihayet Muhtar bey kulübe alınmadı.
Kulübe nasıl girilirdi?
Arkadaşımız Şemih Mümtaz Se'nln anlattığına göre kulübe girmek İsteyenler mutlaka, kıdemli İki feza tarafından takdim edilirdi. Şayet heyet kabul »derse fezabğı tasdik olunarak İsmi duvara, asılırmış.
Semih Mümtaz:
«— Kulübe, diyor, benim kabulümde 95 &2a vardı va kulübün reisi de Alman sefiri fon Mareşal Bilberştayn İdi. Bütün sefirler, ataşemlllterler ve sefaret kâtipleri de kulübe dahil İdiler. Şunu da bilhassa İşaret etmek İsterim ki kumar esnasında katiyen içki

lçtlmezdl. Sadece yemkte şarap ıe bira verilirdi. Kulübün Sarantl adında bir ahçısı vardı kİ enfes yemekler yapardı. Hattâ sefirler bile bu adamın, dünyanın en güzel yemeklerini yaptığını söylerlerdi. Yalnız alafranga yemeklerde değil, alaturka yemeklerde de muvaffak olurdu. Gündüz yemekleri 20, akşam yemekleri 25 kuruştu. Hem de âlâ Kan şarabı İle... Bu kulübün âzası. Parlsteki Jokey kulübün âıası idiler.»
Semih Mümtaz Se İle konuştuktan sonra kulüpten çıkarken eski fezalardan biri bastonuna dayana dayana İçeriye giriyordu. Dikkat ettim, bu zat, Operatör Cemil Paşa idi... Va kulüp, yine o eski kulüp...
Serkıl Doryanln tekaüd edilen en İhtiyar hademesi Haçik'e de yol üstünde rasladım. Kulübün 5» senelik adamı olduğu halde en küçük bir hâtırasını sızdırmağa muyaffak olamadım. Hayatta nadir taslanan ağzı sıkılardan biri...
Cemaleddln BÜdik
Halkevleri - Kurumlar
■ir İstanbul Gümrük Memurları Yardım Cemiyetinden: 22/3/fMS gününde yapılacak olan yıllık kongremiz ekseriyet olmadığından 28 3 348 pazartesi günü saat 1Q da yapılacaktır.
Üyelerimizin aynı günde Başmüdürlük binasında hazır bulunmaları rica olunur,
* Dr. Fahri Celâl Göktolga 29 Mart pazartesi günü snnt 18,30 da Kadıköy Halkevlnde FRENGİ RUHİYATT mevzulu mühim bir konferans verecektir. Kıymetli doktorumu? frenginin İnsanlar üzerindeki menhus tesirin! biriz şekilde göstermek gayeslte bu konferansım ayrıca birkaç hastasını da getirecek ve bıı arada hastalar da konuşacaktır.
vrrrrt YAYIN
NOEL TATİLİ
Dnüa çapında tanınmış İngiliz romancısı Somerset Maugham'ın son otuz yıl İçinde yazdığı en güzel eseri olan ve bir Ingiliz gencinin Paris'te geçirdiği Noel tatilinin sonunda, bütün fikir ve akidelerinin param parça olarak memleketine dönüşünü ve İçil bir aşk macerasını hikâye eden NOEL TATİLİ arkadaşımız İbrahim Hoyl’nln kalemiyle dilimize çevrilmiştir. Gerek muharrir ve gerek mütercimin isimleri, eserin değer ve güzelliğini ispata kâfidir kanaatindeyiz. Fiyatı 250 kuruştur.
MANTO — TAYYÖR Mütehassısı
Muzaffer Adam
İstiklâl caddesi Postacılar sokak köşesi Meymenet Ap. Zahirindi* karşısı. Tel: 40387. Ankara Tel; 22730.
Sahlfe
modeller.
bilhassa Mar sel1
1900 modası geri gelecek mi?
Paris terzileri bunu temine çalışıyorlar, fakat muvaffakiyet ümidi azdır
insanlar, bilhassa İkinci dünya harbinden sonra. 1900 senesini hasretle hatırlıyorlar. Buna sobep 1900 »nesinin sulh ve sükûn, refah ve saadet devri olmasıdır. Son zamanlarda bu devri hatırlatan birçok yanlar yazılmış, Parlste bir de büyük İlilin çevrilmiştir. Bunu göz önüne alan Parlsln büyük terzileri kadın tuvaletlerinde 1900 modasına dönmeyi düşünmüşler ve yeni olblselerl o «amanın modasından İlham alarak hazırlamışlardır.
1900 modasının başlıca hususiyeti İnce beL, uzun ve çok bol etek, dua ve sıkı blûzdur . Paris terzileri 1048 modasını bu esaslara BÖre hazırlamışlardır.
Yeni
Rochas tarafından teşhir edilen bir tuvalet çok beğenilmiştir. Yalnız bunun bugünkü hayat şartlarına uygun olmadığı, binaenaleyh kadınlar tarafından kabul edllemlycccğl İleri sürülmüştür.
Hazırlanan tuvalet açık renk ince İpeklidendir. Altında dantel motiflerle süslenmiş volanlı tafta bir eteklk vardır. Aynı taftadan ve aynı dantel motifli bir şemsiye tuvaleti tamu "'I t yor.
• uzun ve böl eteklerle yeraltı trt terine ve tramvaylara binmek şöyle dursun, aerodinamik alçak kapılı otomobillere bile binmenin İmkânsız olduğu görülmüştür.
1900 senesi modasını ihya ederken o sen eki atlı arabaları da ortaya çıkarmak lcabcttlği, fakat bu sürat asnnda faytonların artık yeri olmadığı Anlaşılmıştır.
Uzun ve bot eteklerin bir mahzuru da tafta etekliğin altına ayrıca kolalı bir beyaz eteklik giyilmesi lüzumudur. Bütün Avrupada yıkanmak İçin güç bulunan sabunu bu etekliklerin yıkanmasına sarf etmeğe kimse rası olmıyacaktır.
Diğer taraftan bu etekliklerin sert ve şişkin durması İçin kolalayıp ütülemek lâzımdır. Buna sarfechllecek parayı, ve yazı edilecek bir kaç saati hlzmetçLslz çalışan ev kadını bir türlü bulamaz.
Resimde görülen modeller, terzilerinin 1900 modasından alrak hazırladıkları biçimlerdir:
L — Inca ipekliden elbise. Tafta etekliği, şemsiyesi vardır.
2 — Belden İtibaren çok bol etekli elbise.
s = Kalça, üzerinden pilse etekli elbise.
« — Biye kumaştan vücuda sarıl-
İlham
mış volanlı eiblşş,
d — Pilse eteklik üzerine giyilmiş ve iki yandan kaldırılmış elbise.
8 — Üç kat plise volandan elbise.
7 — Japone kollu ve gayet bol manto,
a — Büyük yakalı düz aak biçimi manto.
fl — Redingot blçliül. beli sıkı, kalçaları şişkin manto.
10 — Gayet bol. kloş, Japone kollu kısa manto.
11 — Bolero şeklinde tayör.
12 — Bol etekli va kısa ceketli yör.
13
yör.
14 — Ceketin etekli fevkalâde kloş ve başka renkten garnltürtü tayör.
Eteği dar, ceketi godell
18 Mart IMS
1 Sevgilimi kaybettim j
m anayı yanıma katip olarak aldığım andan itibaren sevmeğe başladım. O kadar güzel ve İyi kalbll bir kızdı kİ bir gün oturup bana hayatım şöyle anlattı:
— On sekiz yaşına basıncıya kadar çok mesut yaşadım. Hiç bir eksiğim yoktu. Güzel bir köşkümüz, otomobilimiz. atlarımı®, hizmetkârlarımız vardı. Ebeveynim taparcasına beni seviyorlardı. Bir gün vekilharcımız elimizde kalan servetin bizi besleme-ğo kâfi gelmediğini bana söyledi. Villâmızı satmak lâzımdı. Ben bu teklife işyan ettim. Çünkü köşksüz yapamazdım.
Dünya harbinin ilk seneleriydi, kız kardeşim Lusl hava bombardı-’ inanlarından çok korktuğu İçin köşkte oturuyordu. Ben şehirde kalıyordum. Bir gece müthiş bir hava bombardımanı oldu. Ertesi sabah deli gibi köşke koştum. Kız kardeşim orada yoktu. Nihayet, bir hastaneden mektup aldım. Bunda bir düşman uçağının mltralyöz ateşinden ağır surette yaralanan kardeşimin orada tedavi edilmekte bulunduğu bildiriliyordu Tedari. sayesinde yaraları İyi oldıyşe de kendisi ebediyen kör kaldı.
Kız kardeşim al3rm esnasında tanışıp çıldırasıya sevdiği meçhul bir erkekten bahsediyor ve kendisin! gelip göreceğinden emin olduğu İçin köşkten ayrılıp şehre gelmek İstemiyordu. Bereket versin kl yanında Aldo Soranı var. Aldo kendisini çocukluğundan beri sevdiği halde, Luti onu hiç -sevmiyor. Zavallı Lusl meçhul sevgilisini beklemekten öyle harap ve perişan oldu kl, sonunda Çıldıracağından korkuyordum,
Diana, bunları bana ses! titriyordu. Elini, içine aidim:
— şimdi ben yanında varım. Diana artık babına felâket gelmlyecek. Bedbaht kız kardeşin de zamanla teselli bulacak. Ben onun İçin şefkatli bir ağabey olacağım. Senden de öiünelye kadar aynlmıyacaftım dedim.
Diana, güzel gözlerini yere İndirerek sustu. Ben de unu kucakhyarak uzun uzun öpüştük.
Bir gün Plana villâdan bana telefon e etli:
— Bugün bize gelir misin sevgilim. Lusl’nln bugün neşesi yerinde. Onunla tanışmanı İsterim dedi. Bu daveti derhal kabul ettim. Köşkleri büyük bir parkın içindeydi. Diana, yolda beni bekliyordu. Kolkola köşkün bahçesine girdik. Büyük bir çınar ağacının altında Lusl ile Aldoyanyana oturuyorlardı. Lusl görmeyen gözlerini bizim istikametimize çevirince dehşetli bir heyecana kapılarak birdenbire sendeledim. Yüzüm Jlmon gibi sarardı: Diana bu halime hayretle bakıyordu. Yalnız Lusl, kör olduğu İçin yânında olup bitenleri göremlyordu. Birdenbire bahçe kapısına doğru hız-it adımlarla yürümeğe başladım. Diana peşimden koştu, Babımı çevirerek, kendisine titrek bir sesle:
— Rica.ederim Diana, bana bir' şey sorma. Hakkımda istediğin gibi bir hüküm verebilirsin. İstersen ben- j den nefret et. Çünkü buna milstaha-kım. Fakat buradan gitmem, sevdiğim senden ebediyen ayrılmam lâzım. Bu da benim cezam olacaktır diye inledim.
Üç sene evveldi, harb patlamıştı. Bir gün verilen alarm esnasınla, devrilen bir otobüsün altına sığınmış,1 esmer tatlı yeşil gözlü bir kız gör-
muştum. Çok korktuğu İçin onu te selllye çalıştım. O azada düşman tayyareleri geldiğinden otobüsün al. tında saklandık. Hamdolsun tehlikeyi kazasız atlattık. Düşman tayyareleri uzaklaştığı zaman ortalık kararmıştı. Kız, çocuklara has bir saffatl» be-nl kolumdan tutuyor, gülümslycrek yüzüme bakıyordu. Bilmem nasıl oldu, harap bir kulübenin önünde bulunduk. Geceleyin, geri dönmek tehlikeli bir şeydi. Gecelemek İçin kulübeye girerken ay doğdu. Bu meçhul kızın ne kadar güzel olduğunu o raman görebildim. Kendisine güzelliğinden, mân alı gözlerinden bahsettim, aklıma gelen bütün aşıkane «Sileri ona söyledim. Sözlerimle genç kızı meste t mİ? tim. O, kalbi emniyet ve muhabbetle dolu kollarımın arasına atıldı. O gece, çirkin şekilde hareket ettiğimi sonradan anladım. Sabaha doğru düşman uçakları yine döndükler! saman blı yolda bulunuyorduk:
Altını sığınmak İçin otobüse koftuk. Fakat ben hava hücumunu ta-klbeden kargaşalık esnasında tarlalara kaçtım, alarm sona erip do geri döndüğüm zaman kimseyi bulamadım. Lusl’nln güzel gözlerini hatırlıyor fakat kör olduğunu bilmiyordum. Talih benden bu suretle intikam aldı. Lusl’nln Dlana'nın kardeşi olduğunu nereden bileyim? Kalbim ebediyen kırık ve meyus olarak köşkten uzaklaştım.
Çeviren: A. Hilâli
BULMACA
ti-
ta-
anlatırken/
nvuçiaj-ıtnın
Bunun İçin terzilerin «yaşamak zevkinin en iyi hissedildiği» seneyi taklit etmekten vazgeçerek şimdiki zamana uygun, beli sıkacak korsesi?, e tekliksiz, uzun saplı tüllü şemsiyesi?. makul bollukta ve uzunlukta sade, pratik bir yaz modasında karar kılmalın bekleniyor.
| Faydalı bilgiler |
Bağa tuvalet takımlarını nasıl temizlemeli?’
Bağadan yapılmış tuvalet takımlarının dalma parlak durması İçin haftada bir gün. bir bezi kuru kepek içine batırmalı ve bağadan eşyaları □ valam alıdır.
Uzun müddet kullanılan fırça ve taraklarda basan çatlaklar baş gösterir. Buna mâni olmak İçin ayda bir zeytinyağına batırılmış bir parça pamuğu bağa takımların üzerinden geçirmeli. Bu yağ eşyanın eskiyip çatlamasına mâni olur.
Yağmur suyunun cilde faydası
Cildin beyaz ve yumuşak olması İçin yüzü yağmur suyu İle yıkamak faydalıdır. Her yağmur yağdıkça bir miktar su toplayıp bir kaç gün kullanmak mümkündür.
Moda haberleri
* Kısa kesilen saçlar Ut alında kâh kül modasuttr. Baş taranmasının çok kolaylaştığı icfn bu modaya rağbet fazladır.
ir Dantelden uzun eldivenler kısa kotlu elbiselerle ûlyUtnektedir.
Tİr Tülden yapıfmış eşarplar yazda kullanılacaktır.
★ Alpaktan mantolr modadır.
ir Ktsn. balon gibi ştflk kollar beğen iliyor.
100
| Müşküllere cevap|
Beden hareketleri
İzmir, Rikkat Aşkın: Bell İnceltmek. karnı küçültmek İçin şu hareketleri muntazaman yapmak lcabe-der:
l — Yere sırtüstü yatınız. Ellerinizi ensenizin altına çaprazlayınız. Aykalarınızı. yerinden kımıldaması müşkül bir eşya, meselâ bir dolap yahut yatak altına yerleştiriniz. Elleriniz başınız altınd olduğu halde yavaşça kalkacak, başıma diz kapaklarınıza kadar getirecek ve gene yavaşça uzanıp sut üstü yatacaksınız.
Emaye kaplar
Emaye tencere, kepçe gibi şeylerin emayesinin çatlayıp dökülmemesi, üzerinde ve içinde dökülmüş siyah lekeler olmaması İçin yeni alınan emaye bir kabı soğuk bu dolu derin bir tencere İçine yerleştirerek ateşe koymalı. Fıkır fıkır kaynatman, ateşten İndirerek soğumağa bırakmalı. Bu soğuyunca kaplan İçinden çıkar- ■ malı. Kullanıldığı vakit katiyen çat- bir İki taşım kayrfatmak cok İyi netl-lamaz. ’ce vermekte İmiş.
İçinde balık kızartılan yağ nasıl temizlenir?
Balık kızartılan yağı temizlemek, balık kokusundan eser bırakmamak İçin, artan yağın İçine bir avuç dolusu soyulmuş elma kabuğu atarak
Saçları iyi temizleyen bir şampuan
Saçları çoklyl temlzllyen ve ucuza mal otan bir şampuan tertibi:
İki bardak sıcak su içerisinde
gram Arap sabunu erltmell. Başka bir kap İçerisine tülbentten Büzdükten sonra 20 damla acı badem esansı Uâve etmeli. Bu şampuan, saçları parlak ve yumuşak yapar.
Nasır sancılan
Bu mevsim ayaklardaki nasırların sancıları artar. Bunlardan kurtulmak için her gece yatarken nasırın üzerine biraz Arap sabunu sürmeli, bir parça fanllâ örterek temiz bir sargı
2 — Ayakta, ayaklar bitişik duracak, kollarıma dimdik yükseğe kaldıracaksınız. Sonra yavaşça dizlerinizi kıvırmadan, edilecek, ellerinizle ayaklarınıza temas edeceksiniz. Oe-ne yavaşça doğrulacaksınız.
Bu İki hareketi her sabah İptida beş, sonra tedricen on vs on beş, nihayet yirmi defa muntazaman yaparsanız öç, dört hafta sonra epeyce fark göreceksiniz. Bu hareketlere hep devanı etmelisiniz.
ile sarmalı. Bir kaç gün sonra sıcak suyla banyo yapılırsa, nasıra dokunulunca hemen çıkar.
Soldan sağa ve yukarıdan aşağtyat
1 — Müteharrik tezgahlarda kullanılan y3ğ.
2 — Sıhhat bahşeder.
3 — Azamet - Tersi Asyada bir göL
4 — Fena değld. - Zevku Sâf* il« yemek İçmek.
5 — Bir kadın ismi - Eski Mısırlıların mabutlarından.
0 — Bir gıda maddesi - Tokat.
7 — Tüyleri çıkarılamaz.
Saha - Tayyare haber verme
8 — cihazı.
9 — Kibirle kartçık iftihar - şahsi.
10 — Tersi muvaffakiyettir - Akciğer
GBÇ8N BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağıydı
1 — Armutağacı; 2 — Riayetedir 3 — Maçabacağı; 4 — TJyananeşekp 5 — Tebam; Yıra; 9 — Atan; Can; 7 — Geceyarısı; 8 — Adaşmısoyf 9 — Ciğer; Solo; 10 — Işıtılıyor.
—• TAKVİM •—
Ce maziyel ‘evvel 17 — Kasım 142
İmsak. Gü. Öğle İkindi Ak. Yatsı
E. 9.40 11,21 5,50 8.21 13,00 132
V. 4.08 5.50 12,19 15,51 1830 20,02
VİRAN KULE
Aşk ve macera romanı
Yo ı: John D. Can- Tercüme eden: Vd - Nû
— 1 Tefrika No. 53 " 1
nıesı*1 ı İyice anlamalı. Bunıin İçindir ı Harry. empermeablinl alır almaz, »abasının peşine düşmüş.
• Babasını kulenin tepesinde bulmuş. İhtiyarın yüzüne şöyle bir bakar bakmaz, mektubu okuduğuna derhal kanaat getirmiş. Demek kl, bütün plânları hapı yuttu. Baba ile oğul, fırtınalı bir şekilde konuşuyorlar, sırlar ayan oluyordu. Bağrışıyorlar, Çağrışıyorlar ve tam o aralık Fay çıkageliyor. Kavga sesini İşitiyor, endişeye düşüyor. Merdivenden usulia yukarı çıkıyor. Konuştuklarını dinliyor. Hem dinliyor, hem de görüyor. Bu noktalar İki erkeğin ak-, lına gelmiyor,
« Baba ile oğuldan ikisinin de sırtlarında empermeabll olduğunu genç kız görüyor. Sonra, bastonla siyah çantanın oracığa bırakılmış olduklarını görüyor,
• Acaba. Howard Brooke, oğluna
acı sözler mİ söyledi? Onu mirasından mahrum bırakmakla mı tahdidattı? Yoksa, kendi hayatta bulunduğu müddetçe, Harry’nln Paris’e ayak basnuyacağını mı söyledi? Fay B«-ton’un İtibarını düşürmek İçin baş vurduğu o çirkin İftiraları oğlunun yüzüne mi haykırdı?
•Fay Seton, bütün bunları İşitti.
•Umumiyetle böyle başlayan eah-neler, bunları anlatanların arzu etmedikleri İstikametlerde İnkişaf eder. Meğer o gün zarfında da öylo bir vaziyet olacakmış. Baba, bir an arkasını dönmüştü. Harry, sonsal bfcr hırs içinde kıvranıyordu. Birdenbire san bastonu kaptı, meçi kınından çekip babasının sırtına sapladı.
Dr. Fell, bu sözleri söylodlkten kc-ra kılıcı kının* soktu. V* bastona, ayaklarının yanın* yara koydu.
— Brooke, o and* vunünm*» - dedi.
Mlles, hayretle haykırdı:
— O anda mı?
— Evet, o anda, dostum. Saat dörde on kalaydı takriben. Profesör Rlgaud neredeyse gelecekti. BLr an sonra, profesör, Fay Seton’un dehşet İçinde koştuğunu farketti.
•Adil tabip blzA, der kl, incecik silâhlarla vurulan darbeler, yaralıya evvelce pek ağır yaralı değilmiş hissini verir, işte bu vaziyette de aynı şey olmuştu. İhtiyar Brooke yarasının ehemmiyetli olmadığını sanmıştı.
oBu kıratta lnaanların nıhan nasıl kuvvetli olduklarım blUrlz. Babanın üzerindeki aksülâmel pek mübhlş oldu. Hovard Brooke, tam o sırada gelen profesör Rlgaud’nun sesini İşitmiş. Bir tek fikir bütün benliğine hükmetmiştir: Oğlunu ela vermemek.
«Bunda hiç şüphe yok. V» ihtiyar Brooke. oğluna, şöyle bir kumandada bulunmuş:
•— Bana empermeablinl Ter
•Çünkü kendi empermeabll kılıçla delinmiş. Akan kani 116 de lekelenmiş, Herhalde flk yapılacak İş, bu yaradan akan kanı derhal gizlemek.
«Tasavvur ediyorum: Kanlı emper-niftabll dArülüyor, bükülüyor, siyah çantanın İçine konuluyor Meç, san
nun empermeablinl sırtına alıyor. Profesör, kulenin tepesine vardığı zaman şöyle bir sahne cereyan ediyor:
«Harry, bekliyor. «Size diyorum kl.... diyor.
«Babası, asabiyetle haykırıyor:
•— Bütün bu İşleri kendi arzu ettiğim .şekilde halletmek istiyorum.
«Evet, bu mealde sözler konuşuluyor. Fakat profesör Rlgaud'nun anladığı mânada değil.
•Sonra, İhtiyar Brooke, oğlunun, orada her hangi bir yere götürülmesini profesöre rica ediyor ve sırtını dönüyor. Profesör Rlgaud, genç Bro-okela birlikte çekilip gidiyor. Harry, bu esnada mağlûbiyetini kabullenmiş somurtmaktadır. Kulenin üzerinde bıraktıkları İhtiyar baba ne yapacak acaba? Evine dönmeğe niyet etmiştir. Oğlunun mücrim İye tini meydana çıkaracak har türlü vesikaları imhaya çalışacak. Evine dönmesi... Mâalesef-
Profesör Rlgaud, bu hikâyeyi teşvik etmek İçin pamısklarmı şaklatıp duruyordu.
— Davara «Mnlı, davam ediniz. — dedL — ihtiyar evine dönecekti, sonra?
Dr. Fell. cevap verdlı
«— Yürümeğe takati olmadığım
jtaJıfınm tçm» ntatiuyof. Bahâ oğlu-lhtaraHL BmAUm* kMfflyonha He-
men oracıkta ölmesi aklına geldi. Çantayı yanında keşfedecekler. Çantanın içinde de cinayetin kanlı delili vardır.
Hov/ard Brooke, oğlunu delice seviyordu. Evlâdına karşı elbette hayli ciddi davranmış, ahlâkını, tavır ve hareketini değiştirmek İstemişti, Fakat onun mahvına sebep olmak? Hayır, ne pahasına olursa olsun, buna razı olamazdı. Her şeyi göze almıştı. Elinden gelen fedakârlığı yapacaktı. Düşündü ve plânını kurdu: Çantanın içindeki kanlı empermeabll; çıkanp sırtına tekrar giydi. Bu suretle oğlunu kurtardı. Lâkin İş henüz bitmemişti. Çantan yoketmek İcabedlyordu. çünkü, Harry’nln empermeabll de koniannuştı. Dikkatli polis haflyelnrl bu işi keş f edebiliri erdi. Bu çantayı, korkuluktan aşağı der ey# fırlata-mazdı. Çanta suyun sathında yiizebi-UrdL Son gayretin! sarfedtrek korkuluktan bir taş koparıp; bunu çantanın İçine koydu; böylece. çantanın batmasını temin etti. Son bir vazifesi kalıyordu t Meçin kabzası üzerinden Hany'nln parmak izlerini sümek. Derken, meçi kılıfından çıkardı; vû kulenin Üzerinde onu, kendinden bir kaç adım öteye, yere koydu. Takati
ancak bu mizanseni yapmaya kâfi gelmişti. Daha fazla mukavemet ede-mlyerek devrildi.
«Hâlâ yaşıyordu. Rlgaud ile Harry. geri döndükleri vakit, henüz ruhunu teslim etmemişti. Oğlunun kollan arasında öldü. Kendisini ele vermedl-glnL göstermek İçin ona muhabbeti» sarıldı.
Dr. Fell, ellerini kaldırarak:
— Allah ondan arhmetini esirgemesini — dedi.
Bir müddet göğsünün ıslık çalar gibi soluduğu İşitildi.
— Howard Brooke’un öl mü etrafındaki esran İzah edebilecek farazlyeler yalnız bu olabilir. Bunu size anlatmış oldum.
■aBu garip hikâyenin esrar anahtarı, İki erkek empermealbllntn karıştırılacak kadar birbirine benzemesidir. Her empermeabl az çok birbirine benzer *, tnelllz centlmenlerinkl daha fazla bir birbirine benzer. Zira, mümkün olduğu kadar kirlidirler. Lokantaya gittiğiniz vakit, vestiyere bir göz atin. En kirli empermeabllleri kestirin, tnglllzlerindlr. Bir centilmen için, bu bir gurur, bir temayüz, hattâ bir asalet nişanesidir.
fArkost narji

İOMtft !»48
AKI1U
BaMfe 1
KüC
| _ İŞ arayanlar ASEKERLİÖİNİ YAPMIŞ — 37 y*-gmda evli bir genç apuCnnan kapıldığı yapmağa, kefil vermeğe haur-dır. buklllerin. Galata Şair Ziya Paşa yokuşu özkuzu Horu kahvecisin» mü-facaat etmeleri. 401 — 1 çarvRCLi marka — 19ta I gusumıı mficeddet variyette 19.000 kflamotre yapmış takri Argo suriyle satılıktır. Beyoğlu Mis sokak No. 84 Maskot berbari Koçoya müracaat, »87-1
SATILIK TAKSİ — «38 modsUİ Llntohn marka takri «euı fio^e »*-taliktir. Saat İlden sonra.Baknköyfin ds Mahkeme binaen t bıttşta 1« na-marah haneye mCraoaat. 41» —
•f işçi arayanlar
AŞÇI KADIN ARANIYOR —» kişilik aileye yemek pişirmesini İyi bilen. Aksaray Haseki hastane tramvay durak yeri Millet caddesi 181 numarada bay İrfana 18,30 dan sonra. »13
BUZLA SOĞUTUR KOMPLI BİR HAVUZ — »50 liraya netlikler. Şişhane Refik Saydam oadderi 15; Ab-dürrahlm Ceyhan. 410 — 3
BEŞ TONLUK — Bedfor» marka yedek İki MLsUkll as kullanılmış bir kamyon *oele »atılıktu. Beşiktaş Kö-yiçi Dılam'rrdere sokak No. 9 ya müracaat. 409 — 3
ZÜHREVÎ KADIN HASTANESİ BAŞTABİPLİĞİNDEN — Kadın hastabakıcı, çamaşırcı ve hademe aranmaktadır. Müracatalan.* 330
ŞOFÖR ARANIYOR — Düel mo-töricrinden anlıyan bir kamyon şoförü lâzım. Adres: Fındıkh Mebıuan caddesi No. 112 Bıçkın Necati. 73 — DOKTORLAR DİKKAT — Ab kol-UuHimış âleti cembiye ve nisaiye acele ratıhkta. İsteklilerin Ak(am*de H. 8 rum turana mektupla müracaatları. 103—1
2,000 LİRAYA — Kuvvetli karşılık ve kefil gösterilip bir sen» İçin her ay kazançtan 100 Ura verilecektir. Akşamda «İmalâthane» rumuzuna. 37-1 - İNŞAATTAN KALMA KURŞUN BATIŞI — ihtiyacı olanlara toptan vs perakende hurda kurşun ratalrr. Telt-fon; 83776. 330
8ATILIK RÖNAR ARJANTE — Pelerin as kuHandmış. İyi vaziyette. Talimhane, Topçular oadded Uygun apartımanı, oemln kette Bu. İsmete müracaat. 237 — 1
BİR KİMYA FABRİKASININ — Mamullerini memleketin her tarafındı dolaşıp propaganda vs satışını yapabilecek en az İlse tahsilli askerliğini yapmış bir memur alınacaktır. İsteklilerin fotoğraf, hal tercümesi vs adrealerüe birlikte: -Dolayoba «adde-■i No. 12. Pendlk'e mektupla mflra-vnatlar. 391 —
42 MODEL — Pctnçlyak de Lüz: El'an takri çalışmaktadır. Acele satılıktır. Adres: Güven Garaj, 0*man-bey Racımansur «okak No. 68; Telefon: 82153 s müracaat. 847 _ ı
ACELE BAYAN MEMUR ARANI' YOR — Büroda çalışmak üzere bayan memura, ihtiyaç vardır. Maaş müsaittir. Taksim Kristal gazinosu arkasında Milli Emlâklş 82777 »43 — ACELE — As dullanılmış kamyon M. veya kaptı - kaçtı aranıyor. Fiat ve tafcU&tlle mfiracaaht Akşamda Kamyonet rumuzuna. »46
SATTT.TK TAKSİ — Teklimde Çankaya garajında mükememl İşler variyette 39 model Bulk marka utza-fontell 8 kişilik takri satılıktır. Garajda Usta Onnlğe müracaat — ı
YAZIHANE İŞLERİNDH ÇALIŞMAK ÜZERE -13-17 yaşlariDda gençler aranıyor, öğleden evvel Galata, Söğüt sokak Eski Posta Han No. 23 t müracaat. 436 —
SATILIK DOÇ KAMYON _ İş bitimi dolayıslyle aı kullanılmış bir adet Doç kamyonu «atalıktır. Galata Rıhtım oadderi Veli Alemdar Han Mu 201. 329
DAKTİLO ARANIYOR — Kefaletli ve jahut kendi yazı makinesiyle çalışacak daktilo bayana ihtiyaç vardır. Vilâyet karşısında lzzeddln Han Lalapaşa Gazetesine müracaatları. 433 — 1
9250 LİRAYA RATTI.TK TAKSİ — 60CO kilometre yapmış l beygirİla. Austin marka otomobil satılıktır. Basta B. B. dir. Telefon: 20824 888 — i
İld MEMUR — Abo neman İşi ortada çalışmka üzere nakil kefaletli ve düzgün ifadeli İki kişi alınacaktır. Vilâyet karşısında tzzeddta Han LAlapaşa Gazetesine mürocaaL 484 — 1
— Kiralık — Satılık
■ ■ DİKKAT — Emlâk atmak «at- mak, ipotek yapmak 1*Uyelnere; İtimada şayan Bühulet Emlâk Ttarif Özalp tavamt eder. Beyoğlu Büyük Parmaricapı kCşe bari No. 4 kat 2 Tel: 423C8. j» _ M
İŞÇİ KIZ ARANIYOR — Itriyat illerinde çalıştırılacaktır. Büyük Postane Cda. No. 5/1. 400 — 1
BÎR AVUKAT — Tecrübeli «ıkl Türkçe ve daktilo bilen bir bay veya bayan aramaktadır. İsteklilerin P. K. 1300 Galata adresine mektupla müracaat etmeleri. 404 — 1
SATILIK APARTIMAN — Nişan-taş GflMlbahçede sekle drirril 660 lira ayda geliri; beşer odalı. FangaPâ inat Binemam yanındaki pasajda Neşet Kaya. (ı« _ ı
BİR BEKARIN EV İŞLERİNİ YAPACAK — Orta yaşlı bir bayanla bir yazıhanenin telefim ve ayak Jşlerinl yapacak çocuk lâzımdır. Beyoğlu Balo B. »/I Erata. 407—1
BOÖAÖÇÎNÎN ANADOLU YAKA 8INDA — Telefonlu, denli vs mann-rab, çamlıktı bahçe. İM kat • oda. PangLİtı înd Slneuuri yamadaki pasajda Neşet Kaya. 413 — 1
BAYAN ARANIYOR — Lise melunlan tercih edilir. E*r gün aaat fişten beşe kadar (Beyoğlu Tünel civan Nar manii Yurdunda Modar Möeşae-«esine) müracaat edllmori. 425 -
SATILIK KÖŞK — Kandillide gfl-m! manaarlı telefonlu 8 odalı, İçi diri yağlı boyalı. Pangaltı İnci Sineması yanındaki pasajda Neşet Kaya. 418 — 1
Bin TİCAnsmAMBÜİM - v™-rlnl İdare edebilecek bir bayana acele İhtiyaç vardır. Karaköy Ekselslyor yanındaki Yemişçi Haşan sokak Burhaniye han No. 8 Telefon 41687 440 — |
BATILDI XV Ye APARTIMAN — Boş teslim, her Data uygun, şişil, Ö«-manbey mevHtarlnde. PangaJu inol Sineması yanındaki pasajda Neşet Kaya 417 _
g ALIM-SATIM (Eşya) SATILIK — Buadly» Hal boyu, is-
KULLANILMIŞ — Veya bozuk gramofonlar İyi flatle alınır. (Galata. PJC 1096 • VB.) adresine yazılması 761 — 8 hı beş oda. ağaçlanmış büyük bahçe ferka;ide nezaret. Müracaat; Telefon: 31396. 413 — 8
ŞÎŞLİDB ARSALAR — Bir taTSİJ tramvay, difteri asfalt eadde. N«a-reül, apartaman. garaj, saire inşasına müsait' Beyoğlu P. K. 2163 e tahriren müracaat. (3S — 4
TAKSİ , İçler- vaziyette 89 Çevrele Tnlumba sokak Lâleli gara; m da her Saatte görülebilir. Uygun şerait; görüşmek için şehremini «annesine Tel: 22787. - »98-1
SATILIK AHŞAP EV — Fatih Hır-kalşerlf Akseki Cami sokağında No. 22 bir kat 3 oda, bahçe, elektrik. Fatih ÜçOncÜ hukuk mahkemesinde 18/4/ 1M8 saat xo da. 1800 Ura. Dosya 47/ 1268. 437 — 1
BATİLIK YENİ MOTÖR TEKNESİ _ Boy 6,6; ia. Anadoluhiean Körfez cad. 31; Tel: 38.71. 869 —
BATİLIK OTOMOBİL — Fransa-nın meşhur otomobillerinden (DeIa-ge> marka. 8 kişilik, İyi vaziyette taksi otomobili satılıktır. Taksi ve hususi isteklilerinin Nihat Plrinççl: Fatih Fevzipaşa 33 No. ya veya 21554 Tel. No. ya möracaUan. 383 - 1
CAÖALOÖLUNDA — Vatan gazetesi idarehanesi karşısındaki köşede iki katlı konforlu apartıman bitişiğindeki arsa ile birlikte tamamen boş teslim aatüîlrtır. Telefon: 84 - 43. 435 — »,
ŞAHLIK YALI ARSASI — Caddebostan Marmara Tat Kulübü sırasında 1536 M2 yah arsan «etniktir. MÜ-r&Matt Dördüncü Vakıf Ban kat 1; No. 33j Talat 31001. 433 — 1
1500 LİRAYA ARSA — Plânı hazır 140 metre. Tepebaşı Aynalıçeşm* Ba-mana Ferhat sokak Emin Oaml sıran 31 Jfo. rr yanı. Eminönü İş Bankan kuyıa Oyuncakçı Haşan.
431 — 1
AOELH SATILIK XV — Üsküdar İnadiye Mektep sokak 13 numaralı bir dönüm meyve bahçesi İçinde beş odalı ev satılıktır. Aynı adrese müracaat. 428 —
BOŞ SATILIK KAOÎR EV — Manzaralı 13 oda yağlı boya, terkos, elektrik, h«Tagaxh; 40 bin Ura. Has fin a caddesi Suat Park sineması karsısında Beşiktaş Emilkll. 423 — 3
DEVREN SATILIK BERBER DÜKKANI — Müracaat: Sirkecide Ankara caddesi No. 171/189 Musul Palas otelinde (Süleyman Gök! «. 422 — 3
AGELİ SATILIK BİSKÜVİ I. §£-KHR İMALÂTHANESİ — Mükemmel teriut, otomatik makine, ecri iş çıkarır, Görüşmek için Asmaaltı Lâzarl Fapazoğlu Han No. 38. 410 — 3
GARAJ, FABRİKA, İMALÂTHANE, BOYAHANE — vesaire için gayetle el YeriflU Taksim Elmndr.gı Sanayi mın-tkasınd* 200 küsur metrekare üzerine lr,?a edilmiş, aynca 130 metre bahçesi bulunan fileri demir çatı duvarlar tam ftkgrl yeni bina 38 bin llraja acele satılıktır, Müracaat- Beyoftlu İstiklâl caddesi 183 Kemal lişgflden Telefon; 43083 418 — 1
ALTI ODAIJt — elektriği, suyu bulunan kâglr rr 19 000 liraya. Bo« teslim acele satılıktır. îçlndetUere müracaat. Carşıfaıpı Gcdlkpcışa Tatlıku-yu aot N, 19/21 m _
KALYONCUKULLUÖU CİVARINDA—devren satılık müskirat dükkanı Müracaat: Beyoğlu Tarla başı No.
145/1 Uğur emlâk. 403 — 2
SATILIK KAGİR KÖŞK - Yeşilköy i hat boyu Tayyare karınındı 1 numara. Par ar günleri gerilir. 403 — S APARTIMAN ALMAK İSTİYORUM — Taksim, Harbiye, Teşvk'ye, Maçka civarlarında tam konforlu küçükçe yeni bir apartıman arıyorum. Akçem* da (Apartıman) rümuluna mektupla müracaat. 408 —
MAÇKA — Teşviki yed e, deniş »ürür biri 107, difteri 330 metrelik. çok şerefli mevkide köşebajı. arsalar sanlıktır. 13-14 Telefon: 84428. 197 — 1
ACELİ BATİLIK DÜKKAN — İşlek Çarşı içerisinde, müracaat: Kadıköy Mumlddyıt caddesi Yıldırım is büroca 77 numara. 808 — 1
FATİH — Fevzlpaşa tramvay cadden üzerinde 128 m2 arsa satılıktır. Büyük Postane Yan sokağı AJalemd Han No 14 e müracaat. 399 — 2
CİHANGİRİN — Bormaglr caddesinde deniş gören, ayda (00 Ura gelirli bir katı boş apertamanla Aftaha-mamında apartıman için ruhsatı alın mıç. çimentosu hazır arsa uygun fiat-lerle satılacaktır. Müracaat: Bormaglr No. 29/4. sahibine. Tel: 49014
______ 400 — 3
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Muırçarşısında faal ve bol müşterisi olan dükkân devren satılıktır. Müracaat: MiBirç&rgısı No, 59 405 — 4
KİRALIK APAR Tl MAN _ Teşvikiye de yedi odalı, mükemmel manzara, apartıman dairesi kiralıktır. Tavassut kabul edilme». Müracaat: 9-13 arası Telefon: 81788. 132
OSMANBEYİN EN İŞLEK YERİNDE — Rumeli caddesi üzerinde 85/3 numaralı bol müşterill bakkaliye dük kânımı hastalığım dolayışiylö devren satacağım. İsteklilerin içindekilere müracaat. 125 - J
KINALIADADA ARSA ARANIYOR — Dağda veya «ehilde bin ile bin beş yüs metre murabbu ırasında aatılık arsan olanların İstanbul Posta kutusu 173 M. S. adresine mek tupla müracaatları. 308
DENİZE NAZIR — Asansörlü, kaloriferli (100) Di (300) metre karo konforlu salonlarla muhtelif edatta İç içe ve tek odalı yazıhaneler kiralıktır. Galata Rıhtım caddesi Veli Alemdar han. 936
SATILIK KV BOŞ TESLİM — üs kûdar Çınar cadderi Bod üstü numara 80. Çar sıkarı Atak sineması kargamda Narin a par tun anı S numaraya müracaat edilecektir. 184 — 1
BATİLIK ARSALAR — Oöltepsde tramvay durağına pek yakın Tapı vs Kredi Bankasının yaptırdığı evlerin bulunduğu yerde fevkalâde nezaretli birer dönümlük nıüîrea arsalar satılıktır.. Telefon: 23847. £84 - e
ERENKÖYDH — Asfalt üzerinde Tunuslunun Bağı nemiyle maruf mahalde ikişer dönümlük m fifre» nezaretli arealar satılıktır. Telefon: 23847.
385 —4
SATILIK BİR KAH BOŞ APAR11-MAN — Dört kat üd Oç odalı konforlu; hastalık dolayısıyla acele satılıktır. Lâleli Büyük Reşit Paça Banı a-partunam 38 dört numaraya müracaat. 851
SATILIK EV — İstanbul Vilâyeti Hükümet konağı karşısında Babı fiil caddesinde 13 numaralı 7 osdlı ev va-aıtasıs satılıktır. Apartıman projesi tasdiklidir, 10 dan 13 e kadar gezilebilir. 828
AGELE SATILIK ARSA — KÜÇÜk-yılı tren Istaıyoniyl» İdeaJtepe ara-nnda ufalt ürerinde 13 metre yüzü 813 metrekare arsa ucıu verilecektir. Dlvanyolu 148 Foto - Şen'e. _____________________________»80 - 1
BATİLİK YALI ve EVLİK ARSALAR — üsfcüdarda Paullmaninda. depo inşasına rivarişll 1800 arşın mu-rabbaı yalı arsası üs Poşallmanında Susuabağında Boğaa ve Köprüye fevkalâde manzaralı 400 M2 arsa satılıktır. Akşamda (S. Y. A) rumuzuna
349
BATİLIK ÇİFTE HAMAM - Bir tarafı erkeklere, difteri kadınlara mahsus: kömürle ısınır; hâlen işlemekte; yüksek varidattı çifte hamam satılıktır. Akşamda (Hamam) romunun. 348 - 1
MANZARALI VS HAVADAR ARSALAR — Nişan taşında İngiliz mekteol olvannda satılık müfres arsalar. İzahat İçin Beyoğlu Atla» elenmesi müdürü Galip Ban'a müracaat edilmesi___________________________831 - 3
BEŞ ODALI — Beyoftlu Boğazkesende Ev. I nisanda Beyoğlu 8. Sulh Hukuk Mahkemesinde satılacaktır. Kıymeü: 8,000 lira. İzahat için Tel. 20953 3)3 — 1
AGEL# SATILIK BOŞ TKRr.tu nry-LER — Sahibi başka yere nakledeceğin dtn Büıeymaniyede Doğumevi kar şısında Askeri Basımevi sırasında her konforu haiz 5 odalı 23 No. la ev T. L. 22500; yamniiald 8 odalı konforlu 24 No. lu ev T. L. 32500 vs 20 No, lu kunduracı dükkânı T. L. 4500 acele satılıktır. Müracaat: Marpuççıılar Alacu-hamara No. d Caruu Kardeşler.
. »75 - 4
OSMANBEYDE — 7 odalı, garajlı, bahçeli 33 bin liraya boş teslim satılık ev, Beyoğlu Gaz şirketi karşısında Özel Emlâk Fehmi. Tel: 43378.
861 —
YAZLIK veya SENELİK KİRALIK KAT — Kızıltoprak Reşltpaşa sokaBı 23 numarada. Bo! güneş gö-rflr; denize yakın. Bir sofa, İki uda olan üst kat müstakillen kiralıktır. İçindekilere müracaat. *84 —
BEYOÖLUNDA — 5 daireli bir dük-kânlı senede 4390 lira lratlı; 43.000 liraya satılık Ap. Beyoğlu Gaz şlTkell karşısında özel Emlâk Fehmi. Tel-43379. 3d3 —
BOMONTİDE — 7 odalı, bahçeli; bos teatim; salonu parkeli; gömme banyolu; 35 bin liraya satılık ev Beyoğlu Gaz şirketi karşısında Özel Emlâk Fehmi. TeJ; 43370. 364 __
ALTINBAKKAI.DA — üç odalı,* banyolu; boş teslim; köşebaşı; 15 bin liraya satılık ev. Beyoğlu Gaz şirketi karşısında özel Emlâk Fehmi. Tel: 43374 »40 _
SATILIK DÜKKÂN — Marpuççu-iarda Alaeahamamda Babunou Han caddesinde No. 70, Sirkecide Güven Diyarbakır oteline müracaat adlima-ri.______________________»82 - 1
SATILIK ALTINDA DÜKKÂNI OLAN XV — Kasımpaşa Bahriye caddesi No. 48/48. İki gö sodası ve elektriği vardır. Sirkecide Güven Diyarbakır oteline müracaat. 381 — 1
BATİLIK ARSA —> Aksaray caddesi (10 x 10) arsa satılıktır. Çehzadeba-fi Gsnçtürk sokak No. 49/3 Cevdet Alkaya*ya müracaat. 177 — 3
FATİHTE KİRALIK APARTIMAN DAİRESİ — Tramvay caddeslndedlr. Havagazı vardır. Aylığı 180 liradır. İki nllığı peşindir. Mektupla müracaat: Akşamda Orhan Demir 179 —
LÂLELİDB KİRALIK APARTIMAN DAİRESİ — Lâleli Kapalı tramvay durağına 2 dakika; 5 oda; hol; konforlu. Müracaat: şair Haşmet sok. No. 35/4. »70 —
CİHANGİRDE — Asfalt üzerinde; 4 daireli üçer oda ve birer bollü: ban-yoljj; 88.000 liraya satılık Ap. Beyoğlu Ou şirketi karşısında özel Emlâk; Fehmi; Tel: 43376. 89? —
AYA9PAŞADA — Park Otel arkasında, denize hâkim; Uç kata müsaadeli; 8.20 x 38.20 ebadında 0 bin liraya satılık arsa. Gaz şirketi karşısında özel Emlâk Fehmi. Tel: 43373.
KİRAfUK Apt. KATI — 8 oda, konforlu. lüks cşyaslyle 6-7 aylık kiralıktır. Adres; Şişil Son İstasyon Hasat sokak 46 No. 217
SATILIK BAKIR FABRİKASI — 46 İlk Avrupa silindiri, yeni, faal variyette dökümhanesi, yeri 11e devr'.-n satılık. Beyazıt Ordu Cad. Haznedar Bok. No, 11. Tel: 23234.__380 - 1
HER İŞE ELVERİŞLİ DÜKKÂN— Devren satılık. Beyoğlu Cihangir Güneşli sokak 28. Sirkeci Gaziantep ote-Une müracaat.____________356
KURTULUŞTA — Benellk iradı 3400 Ura va 7000 lira İpotekli üç SalrelJ apartıman satılıktır. MİLİ! Emlâk Alım Batım İnşaat Bürosu; Fahri Bara ç Karaköy Ekse İşiyor yanındaki Yemişçi Haşan sokak Buîhaniye han No. 8 Telefon 41487 442 — S
BARİYER BÜYÜKDERE — Piyasa caddesinde İki döalim bahçe İçinde 9 odalı bir Villâ satılıktır. Seri No.: 420. Milli Emlâk Alım Satım İnşaat Bürosu Fahri Baraç Karaköy Ekselsl-yor yanındaki Yemişçi Haşan sokak Burhaniyo ban No. 8 Telefon 41087
— 2
EMLAKÇİLİK DEYİP GEÇMEYİN— Mümlh bir meslektir. MÛessesem dürüst çalışmakla şöhret kazanmıştır. Satmak veya almak İstersen muhakkak bize gel. Millî EmTâk Alım Satım İnşaat Bürsou; Fahri Haraç Karaköy Ekselslyor yanındaki Yemişçi Haşan sokak Burhaniye han No. 8 Telefon 41687 439 — 2
BU ADİYE — Vapur iskelesine yakın bir dönüm bahçe içtoAe 5 odc.Fi bir villâ satılıktır. Ser! No.: 425 MIHI Emlâk Alım Satım İnşaat Bürosu Fahri Baraç Karaköy Ekselslyor yanındaki Yemişçi Haşan sokak Burhaniye han No. » Telefon 41637
441 —2
DEVREN KİRALIK — Çarşıfcaptda Yeniçeriler caddesi 06 No. h dükkânın ikinci katı yağlı boyalı iki Odası içindeki eşyasile devren kiralıktır. Elektrik suyu olup müstakildir. İmalâthane berber muayenehaneye elvc-rlşUdlr. Müracaat Tahtkale caddesi 9
444 —
J-MÜTEFERRİK
İNGİLİZCE DERS — Londralı İngiliz bayan tarafından yeni met öd (konuşma). Adres: Mrs. Vinnl 439. İstiklâl caddesi Yardım apartıman No. 1 (Rus şetareti yanında) 327 —9
İNGİLİZCE ve FRANSIZCA - Her türlü ticari tercümeler yapılır.Bu dillerde hususi dersler de verilir. Ak-şam’da «Hususî Ders» rumuzuna müracaat___________________— ,
İNGİLİZCE — Amerlkada okumuş v« Amerikan mekteplerinde İngilizce Öğretmiş bir genç üç ayda Usan öğretir. Akşam «D. Sj> rümuzutıa müracaat. 420 — 9
KAZANCINIZI — bir misil arttırmak istiyorsanız, Muhnsebe ve Defler tutma usuUerint öffrenlnlz. Tecrübeli bir öğretmen hususi derslerle, evlerinizde bunları size İnşa bir zamanda öğretir. İstanbul posta kutusu 59. _______________________ 42! - 9
İNGİLİZCE DERSLERİ — Anrerlkâ üniverslyealtelerl usulu İle. Alyon sokak No. 8-3 Byeoğlu. 428 -
MEKTUPLAR İN 12D ALDIRINIZ
Gazetemiz tdarenanesüu adres olarak göstermiş olan karUeri-rnizden
Kültür — Y. M — Köşk — Lyonnala — RA — Ekstraksl -yon — İmalâthane — K.Y.Z — Kamyonet — HAKA — namlarına gelen mektuptan idarehanemizden aldırmaları rtc# olunur.

SATILIK APARTIMAN — Fatih tramvay kapalı durağında arkadan denişi görür; bahçesi bulunan dört daireli, altında kasap dükkânı ulan kâglr apartıman Fatih üçüncü ' ılh hukuk mahkemralnde 10 nisan 048 cumartesi günü saat 10 dan 11,30 a kadar açık arttırma Us satılacaktır. Muhammen bedeli kırk bin liradır. Fasla izahat îstiyelnerin 047/895 numaralı satış dosyasına mflracatiarL »59 - 3
İZALEİ ŞUYU ÎLE BATIŞ — Lâleli Aksaray caddesi 7/2 numaralı üç buçuk katlı üçer oda hol vs banyolu, kâr gir apartıman 29 mart saat 10 da açık arttırma Ue Sultanahmet üçüncü sulh hukuk yargıçlığında dosya 047/1037. 389 —
KİRALIK ODA — Havyar handa her İşe bilhassa imalâthaneye müsait büyük bir oda devren kiralıktır. Galata Havyar ban eski borsa hanı No. B W- »94 — 1
BATİLIK HAMAM — Bakırköy hamamı dört dükkânıyls satılıktır. Her gün aaat 18-21 Yeşilköy Santral sokak 13 çe müracaat. Telefon: (18-14) 392 — 1
DEVREN SATILIK DİŞ MUAYENEHANESİ — Klinik - Prote) la bora-tuvan - bekleme odası İle komple variyette ve faal. 8000 Ura. Akşamda ha-Ka mektupla »90 — ı
KÜÇÜKYALIDA BATİLİK İKİ KV — istasyona iki. Bostancıya sekiz. Kayışdağ çeşmesine beş dakika mesafede. Dörder oda, manzaralı. yeni yapı, su elektrik mevcut. Küçük yalıda kahveci 8111 oymana; İsten bulda Çar-şıkapı Yeni okul sokak No. 18 kat 1 s.
389 — 1
TALİMHANEDE — 9 dalreU OİtlŞM odalı konforlu’ bir dairesi boş; 120 bin Uraya satılık Ap. Beyoğlu Onz şirketi karşısında özel Emlâk Fehmi. Tel: 43376. »63 —
SATILIK — Marmara, Hoğaalçlne fevkalâde deniz manzaralı tramvaya yakın 500 metre arsalı, bahçeli, dokuz odalı ahşap ev. Kabataş Mezarlık çıkmazı 4 e müracaat. 445 —2
s_________KİRALIK DEPO------------------------------------------1
Adres; Paşa liman Caddesi No. 36, Üsküdar :
j Müracaat yeri: Bay Edhem Derrvlş Deriş, Hürriyet ban. Galata._||
Vantilasyon tesisatı yaptırılacak
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonundan:
Keşif bedeli 5500 Ura olan Jandarma İmalâthanesinin kundura atölyesinde yaptırılacak olan VantllaSyon tesisatı acık eksiltme İle ihale olunacaktır. İhale 31 Mart 948 çarşamba pünü saat 14 de Taksimde Ayaspaşada J. Müfettişlik binasındaki komisyonumuzda yapılacaktır. Şartname ve keşif evrakı her Rün komisyonumuzda görülebilir. İsteklilerin «412» Hra «50» kuruşluk muvakkal teminat makbuzu İle İstanbul vilâyetinden bu İş İçin alınmış ehliyet veslkalarile birlikte tavin olunan gün ve saatte komlsvoııu-mirçda bulunmaları. . (s,l0>
Rahat ve kolay traş olmak isteyenler
Haşan Traş Sabunu
Kullanmalıdır. Fiyatı her yerde 95 kuruştur. Başlıca eczahanelerde ıtriyat mağazaları ile HAŞAN deposunda ve şubelerinde bulunur.
I. C. I., bütün dünyada bu illi harfleri ile tanınmış plan Impeıial Chemical Industries Şirketinin rumuzudur,
I. C. I. yalnız Britanya adalarında yetmiş üş fahri* kası olan ve 120.000 işçi kullanan, ağır kimya maddeleri ve demirden gayri mamul madenler istihsal eden dünya müesses elerinin belki do en büyüğüdür. Anilin boyalan ve uzvi kimya maddeleri istihsali sahasında ise en büyült öç dünya firmalarından biridir.
I. C. I.'ın binlere baliğ olan mamulatı, kürrei arzın her kölesinde kurulan hususî teşkilatı vasıtasıyla sanayi ve ziraata arzedilmekte ve hftr teşkilâta bağlı olan mûtel haasıslan alâkadarlara arzu ettikleri teknik üahaü ver inektedirler,
SBR7 BİR CİLT altındaki damarlar İçinde kanın harekatı yavaş olduğu gayri kabili İnkârdır. Bu İtibarla
KREM PERTEV cildi yumuşatmakla kan deveranının İntizamını temin eder. Bu intizamın temini kanın tabiî ce-volininin husulü demektir kİ netlcetl: Cildin revnak ve taretidir.
KREM PERTEV Cilde ebedi güzellik verir.
GRiPiN
G
Hesapları 50 liradan Aşağıdüşıntyenlere bu yıl verilecek ikramiyeler:
Sayın Doktorlarımıza
|
Tasarruf Hesapları
İKRAMİYE PLANI
SLOAN'S
LINIMENT
yalnız 80 kuruş
10
15
20
yılda 100 liradan aşağı düşmtyenlere % 10 Jazlasile ödenecektir.
IniHriıl Kemiksi Imlujtrls (Tirit)) LU. İş Sanken He tu, Galatı İSTANBUL
İMPERİAL KEMiKAL iNDUSTRiS (TURKEY) LiMİTED ŞİRKETİ Galata, Mertebanl sokak, tş Bankası Hanındaki yazıhane Telefon numarasını 44839 olarak DEĞİŞTİRDİĞİNİ alâkadarların dikkat nazarına arz eder.
Ziraat Bankası
Milli Reasürans
Türk Anonim Şirketinden:
1 Nisan 1948 tarihinden İtibaren Türkiye İş Bankası Anonim şirketi İstanbul ve Galata şubolerl gişelerinde şirketimiz hisse senetlerinin 19 numaralı kuponları mukabilinde beher hisseye safi olarak (4O> kuru?ı tevziine beşin ııncagı Uân olunu r.
NACET
DÜNYANIN EN MÜKEMMEL TRAŞ BIÇAĞI
4 tana J.500 liıalık 6.000
4 * 500 » 2.000
4 » 250 » 1.000
40 V 100 » 4.000
120 » 50 > 6.000
240 » 20 » 4800
400 » 10 » 4.000
ÇEKİLİŞ GÜNLERİ:
Şubat, 10 Mayıs, 10 Temmuz, 29 Aralık İkramiyeler, hesaplan bir yılda
100 liradan aşağı düşndyenlera %
200 liradan aşağı dilşmlyenlere %
500 liradan agağı dilşmlyenlere % fazlaslle ödenecektir.
İKRAMİYE ÇIKMAYAN YERLER ÎÇİN
21 Haziran ve 10 Aralıkta ayrıca yapılacak çekilişlerde * ' ‘ ......
şu ikramiyeler verilecektir:
2 Tana 500 liralık 1.000
2 » 250 » 500
Z40 » 50 > 2.000
80 • 20 > 1.600
100 » 10 > 1.000
Bu ikramiyeler de hesaplarındaki paralar bir
Amerikan

LINIMENT SLOAN’S
Romatizma ilâcı
Piyasamıza gelmiş ve eczanelere tevzi edilmiştir.
D. Deniz yollan ve linanlsrı mensupları yardım cemiyeti reisliğinden:
Yardım cemiyetinin umumi heyeti 12 Nisan 948 tarihine rastlayan Pazartesi günü D. Deniz Yollan ve Limanlan İşletmesi umum müdürlüğü binasında ve saat 11 de ftdlyen toplanacaktır.
OtİNDEM:
1 — Yönetim kurulu ve denetçiler raporlarının okunman,
2 — 1047 mail yüımn bllânço ve hesaba t inin tetkik ve tasdikiyle yönetim kurulunun ibrası.
a — 1048 bütçesinin tasdiki.
4 — Çeşitli serbest müzakereler.

Maden direği taşıma işi
Garp Linyitleri Müessesesi Müdürlüğünden:
X — Tavşanlı devlet orman işletmesi tarafından Mahya ve EğTlgöz orman rampalarından Balıköy istasyonuna vasati 23 kilometre mesafedeki ham yollarda verilecek 12000 metreküp maden direğinin kamyonlara yükleme ve istasyona taşıma ve Balı köy istasyonundaki atole yerine veya istasyon rampasına İstif edilme işi kapalı zarf uaullyle müteahhide verilecektir.
2 — Nakli işlerinde kullanılacak kamyon müteahhit tarafından temin edilecektir. Kamyonlara lüzumlu benzin müteahhit tarafından temin olunacağı gibi isterse bedeli mukabilinde müessese tarafından msllyet Batiyle temin edilebilecektir.
3 — Nakliye İşleriyle meşgul olan istekliler teklif edecekleri bedel üzerinden İşin tutarını hesaplıyarak % 7,J nispetinde teminat akçelerini tekline birlikte tevdi edeceklerdir.
4 — Teklifler 16. 4. 948 cuma günü saat 15 şe kadar kapalı zart İçinde olarak Tavşanlı müessese müdürlüğüne İmza mukabilinde tevdi »-deceklerdlr. Postada vukua gelecek gecikmeler nazarı İtibara alınma».
ö — Bu İşe alt şartname:
Ankarada: E’.lbank genel müdürlüğünden, Tavşanlıda: Garp Linyitleri müesreseslnden, İstanbulda: Ellbank şube müdürlüğünden, Zonguldakta: Ereğli kömürleri genel müdürlüğü, Balıkeslrde: Garp Linyitleri İrtibat başmemurluğundaıı, İzmlrde: Kömür satış ve*tevzi müesseseslnden, Eskişehir ve Kütahyada: Ticaret odalarından, 6 — Müessese ihaleyi İcrada serbesttir. (3078) '
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından:
'4355 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi senelik Oda aidatının üç ay zarfmda ödenmediği takdirde üç misil alınacağını muta-zammındır.
1048 senesi aidatının başlangıcı 1/1/943 olduğundan 31/3/ 948 akşamına kadar ödenmeyen aidatların 1/4/948 den İtibaren üç misil talisin zaruret ve kat iyet kesbedeceğinden buna mahal bırakılmamak üzere Odamızda kayıtlı bütün âzamızın senelik aidatlarını son 31/3/948 akşamına kadar Muhasebe Şubemize müracaatla ödemeleri lüzumu tavsiye ve rica olunur._(2183)
KATRAN HAKKI EKREM
Kurşun boru alınacak
İstanbul Sular İdaresinden:
Muhtelif kuturda Kurşun boru satın alınacaktır. Şartnamesi levazım dairesinden alınabilir ve nümunelcrl görülebilir.
İsteklilerin teklif bedellerinin % 7,8 u nispetinde bir teminatla beraber tekliflerini B nisan 1043 pazartesi saat 12 ye kadar Beyoğlu İstiklâl caddesi İdare merkezinde muamelât dairesine vermeleri. (8189)
Gezici özel pilot okulu
Türk Hava Kurumu Genel Merkezi Başkanlığından» önümüzdeki yaz aylarında açılacak «Türk Hava Kurumu Gezici özel
Pilot Okullar» İçin gazetelerle yayın lanan ilân üzerine kurum başkanlığına mektupla müracaat eden (80> • yatan istekli kayıt ve kabul şartlan hakkında fazla bilgi internette olduklarından aşağıdald tamamlayışı lûmatı neşrediyoruz:
1 . Okullar İstekli sayısı göz önünde tutularak:
İ2mlr veya Adanada 23 Nisanda Ankara İle İstanbulda 1 mayısta açılacaktır.
2 — Bu okurlar «800» lira akaryakıt masrafını bir veya dört taksitte ödeyecek, 17 yaşından yukarı hangi yaşta olursa olsun, her Türk vatandaşı girebilir.
3 — Kayıt lşl İçin aşağıda gösterilen vesikalarla T. H. K. Havacılık Dairesi Genel Müdürlüğü «Ankara - Etimesgut» adresine müracaat edilmelidir.
A — Neredeki okula girmek İstediğini bildirir bir mektup. B — 15 kuruşluk posta pulu İle 6X9 ölçüsünde 8 fotoğraf C — Uçuş parasını kaç taksitte ödeyeceği
Q — Nüfus kâğıdı kopyaslyle meslek vt İşinin bildirilmesi. İsteklilere ayrıca tafsilâtlı kayıt ve kabul şartları gönderilecektir. '38071

Kancalı travers çivisi salın alınacak
Etıbank İstanbul Şubesinden:
Bankamız ihtiyacı için muhtelif eb'adda SO.Oûo Kg. kancalı travers çivisi satın alınacaktır.
Taliplerin en geç 2/4/948 cuma günü saat 17 ye kadar tekliflerini nümunclerlle birlikte bankamı» holündeki teklif kutusuna atmalan.
Müfredatı üsteleri her gün satmalına servisinden temin edilebilir.
Banka ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir.
(3893)

Comments (0)