Sene 32 — No. 11150 — Fiatl: her verde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 29 Ekim 1949
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yao islerini fiilen idare eden: C. Bildik — Aksam Marnsan
Soyfullah n Necip Knr(lo( Ankara Ban kalır cad. M Rllal Salimin. Kurumcula» No. 1. tunlr Burhan nubL Tünol No. 318 B. of) İn. H. Akıllı. Bah««feWi f»o, G KlınbuL Teminatlı
İSVİÇRE saati 1883 ten beri
Cumhuriyetin 26 inci yıldönümü
Büyük bayram milletimize kutlu olsun
Başbakanın nutku
Şemseddin Günaltay Cumhuriyet Bayramını güzel bir nutukla açtı
Ankara 28 (AA.) — Cumhuriyetin 26 ncı yıldönümü bayramım Başbakan Şemseddin Oün-alcay bugün saat 13 te Ankara radyosunda söylediği şu nutuk la açmıştır:
Sayın vatandaşlarım,
C’'-".h'urk îtin 26 ncı yıldönümü bayramını kutlama törenini derin ve heyecanlı duygular içinde açıyorum. Büyük bayram, aziz Türk milletine kutlu olsun. 26 yıl evvel, 29 Ekim 1923 te kurulan Cumhuriyet rejimi Ue Türkiye esld telâkkilerden sıyrılarak içtimai ve siyasî bakımdan çağdaş milletler arasında şerefli mevkiini almıştı. Geçirdiğimiz yıllar, milletin yük «etmesine, memleketin ilerlemesine imkân, tarihimize de şeref veren devrimler® sahne olmuş, baştanbaşa bir hamle ve mücadele devri olan bu kısa ‘ ramanda asırlara sığmıyan hıkı-laplar yapılmış, geçilmez sanılan engeller aşılmış, emin adım lar la bugün bulunduğumuz m er haleye erişilmiştir. Bu merhalenin yeni bir tezahürü, bu yıl İçinde Avrupa milletleri cünhasına fiilen girmemiz oldu.
Türkiyenin bugünkü şerefli mevkii
Türkiye bugün, medeniyet ve relim bakımından mütekâmil garb milletleriyle müsavi hak ve salâhiyetle aynı masa etrafında yer almış bulunuyor. Bu şerefli neticeyi, büyük Atatürk İnkılâbına, sayın tnönünün bu İnkılâpları yerleştirmek ve yaşatmak yolundaki İmanlı ve sil tekli mesaisine ve nihayet bu İki unlu vatan evlâdıma İlham aldıkları ve dayandıkları büyük Türk milletinin olgunluğuna medyunuz.
Hâtırası sonsuz bir hürmet hâlesi içinde kalbierLmlzde yaşayan Atatürk, Cumhuriyetin temelini atarken yurtta halk I-uaresinin kurulmasını baş hedef göstermişti.
7(ırurt olan tekâmül merhale-lîlerl geçirilerek bu hedefe e-yişmlş bulunuyoruz. Bu gün (Arkası 6 no sahifede)
İzciler and içtiler
Ankara 28 (AA.) — Cumhuriyetin kuruluşunun 26 ncı yıldönümü münasebetiyle geçil resmine İştirak etmek üzere muhtelif illerden şehrimize gelmiş olan İzciler bu sabah saat 11.15 de Samanpazarmd.ı 'zıplanarak gençlik namına Cumhuriyete bağlılıklarını gösteren tezahüratta bulunmuşlar ve aynı saatle bir heyet Etnografya müzesine giderek Atatürk'ün muvakkat kabrine çelenk koymuştur.
Saat 12 de Samanpazan*ndaa hareket eden izciler, Ulus meydanı, Atatürk bulvarı yolundan Orduevi meydanına gelmiş v® hep bir anızdan söylenen latık-İâİ marjından sonra. Başbakan Şemseddin GünaKay’ıo radyoda söylediği açılış nutkunu dinlemiş ve Zafer ve Emniyet âbidesine birer çelenk koymuşlardır,
İzcilerin gösterileri
Ankara 28 (AA.) — Bugün saat 14.30 da 19 Mayıs stadyomunda 1600 izcinin iştirakiyle izci gösterileri yapılmışı r.
Stadyomda 40 bini mütecaviz halk, şeref tribününde de Milli Eğitim Bakanı Tahsin Bangu-oğlu. milletvekilleri, bulunmakta idiler.
Alkışlar arasında sahaya giren izcilr muntazam bir şekilde geçit resmi yapmışlar, müteakiben istiklal marşı söyleyerek bayrak çekilmiş ve bir genç izci konuşma yapmıştır.
Bundan sonra kamp kurma müsabakası yapılmış, milli 0-yunlar oynanmış, halat çekme, izci ve iş yarışları yapılmış. 35 yıl bilfiil beden terbiyesi öğretmenliği yapmış olan İstanbul Kabataş lisesi beden terbiyesi öğretmeni Hnmdi Saver, Nevşehir ortaokul beden terbiyesi öğretmeni Fuat Akman. Çankırı Ortaokul beden terbiyesi öğretmeni Fehmi Gökşene Milli Eğitim Bakanı Tahsin Bangu-oğlu tarafından birer kupa verilmiş. izcilerin hep bir ağızdan söyledikleri (Dağ başını duman almış! marşının söylenmesi ?o 1 geçit resmi yapılması ile törene son verilmiştir.
Created by free version of 2PDF
Cumhuriyet bayramı neşe ile kutlanıyor
F. Bahçe -K. Paşa Beşiktaş - Beykoz
Maçları hakkındaki tahmin yazımız üçüncü sahifede
Şehir baştan başa donandı, vali tebrikleri kabul etti. Halk geçit resmini seyretmek için erkenden sokaklara döküldü
cumhuriyetin 26 ncı yıldönümü, bütün yurtta olduğu gibi şehrimizde de büyük bir sevinçle kutlanmaktadır. Diin saat 12 de bar.hyan bayram müne-sebetlyle öğleden sonra okullarla daireler fitil edildiğinden cadde ve sokaklar bu büyük bayramı kutlamağa hazırlanan halkla dolmuştu.
Resmî ve hususi binaların bayrak ve ampullerle süslenmesi dün ögley» kadar tamamlan-(Arkası sahile 2 sulun 5 de?
Deniz yedek subaylarımız
Dün törenle 113 mezuna diplomaları verildi
Celâl Bayar İzmirde
İzmir 38 (AA.) — D. Parti dönel Başkam Celâl Bayar, bugün uçakla Ankara’dan şohri-mtoe gelmiştir.
Duute yedek subaylarımız and içerler km lYazut İkinci sahilemizdöl
Sahile 2
AKŞAM
2fl Ekim 1949
H aftaSıonuNotları
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Cumhuriyetçiyiz
Cumhuriyetin 28 ncı yıl-niımûnû İdrak ettik, memleketin her tarafında sevinçle kutlanan bu hftdl.se rejim olarak Cumhuriyet İdaresinin Türkiye de en tabii İdare şekli olduğunun da yirmi altıncı kere ve bütün milletin tam fikir beraberliği İçinde İlanıdır.
Türk rçıilletl, Tiırkiycdc İlk defa olarak Cumhuriyet lifin edildiği zaman da aynı fikir beraberliği İçinde İdi. Cumhuriyet rejimi bizim memleketimizde candan ve gönülden benimsenmiştir. Büyük bir kalabalık teşkil etmemekle beraber Türklyeniln İnkflâp hareketlerini henüz h&zmedemiyen, lâikliğe yan bakan, köhnemlş ananelere dönmeğe heves eden, dünyanın gidişine rağmen garp medeniyetinden şarka doğru gerilemekte fayda gören insanlarımız vardır. takat Cumhuriyet İdaresini bırakıp saltanat rejimine avdet etmeği kafasında yaşatan, memleketin başına bir sultan getirip milletin İdaresini o-nun re çocuklarının eline bırakmayı nayal eden inşalarımız yoktur. Saltanat rejimi Türkiye için en hakiki mânasında ölmüş ve defne-dlimİştir. Bu anlayış bir millet için en yüksek şuurun İfadesidir.
Tûrikeyede Cumhuriyetin bu derece benimsenmesi elbette! ki boşuna değildir. Sal lana t rejiminden milletin ve memleketin gördüğü zararlar saymakla tükenmez. Tarih sahifelerl. İmparatorluğun büyük kurucularından Sonra gelen liyakatsiz hükümdarların asırlar ve asırlar boyunca bu millete çektir-
dikleri ıstırapların hikâyesiyle doludur.
Buna mukabil Cumhuriyet rejiminden millet hiç bir zarar görmemiştir. Yirmi altı senelik Cumhuriyet tarihi dalma ileriye doğru uzanmak İsteyen bir gayretin hikâyesidir. Türitlyede bu yirmi altı sene içinde ondan evvelki yarım asırla, bir asırla ölçülemlyecek kadar millet faydasına hamleler vardır. «Daha iyi İşler yapılabilirdi» diyebiliriz. Fakat «Saltanat idaresinde de bunlar yapılıyordu» diyemeyiz.
Kuruluş yıllarının rarurl ıslah hareketleri başarıldıktan sonra Cumhuriyetimizi tam bir demokrasi »alayişiyle teçhiz etmek uğrunda zarf ettiğimiz gayretler büyük eserim İri tanıamlıyacak-tır. Cumhuriyet bir halk İdaresidir. Vatandaşlar kendi kendilerini İdare etmek hususuda başka başka fikirler taşıyabilirler. Çok partili İdare sistemi bu dâvayı halletmek İçin yaratılmıştır. Millet, ekseriyetin lstedlûl yolda yürüyecektir. Saltanat İdaresinde mesuliyet bir kişinin üzerinde İdi ve bu mesuliyeti ona kimin yüklediği belli değildi. Artık her vatandaş bu memleketin idaresinden mesuldür ve bu mesuliyeti kendisi omuzlarına yüklenmiştir Onun için Cumhuriyet idaresinden, bu memlekete hiç bir zarar gel-mlyecektir.
Cumhuriyetin 26 ncı yıldönümünde milletin kendi kendini idare elmek isteğinden doğan ve bu isteği gerçekleştiren Ataûrkü, Cumhuriyetin büyük kurucusunu saygı ile analım-
Şevket RADO
çeklerdir, bulunduklarını ı
sarsıLmnz inancın yarattığı bir idare sistemidir ve böyle olduğu için de İyimserlik duygusu bu rejimin baş gıdasıdır. Cumhuriyet çocukları yarınımızı karanlık veya bulanık görmlye-•Yapamıyacoğız» sö-
zü onların ağzına yakışamaz. Bugünün genç nesilleri bir inançtan doğmuşlardır; inanarak, güvenerek ve çalışarak ya-şıyacaklardır.
★
Cumhuriyet ve ideal
Yaptık, yapacağız
CUMHURtYETtc Nadir Nadl yukanki başlıkla yazdığı baş makalede haya i La iyimserlik esas olduğunu, fertler gibi milletlerin kendi güçlerine inanmak zorunda
kaydettikten sonra diyor ki:
Cumhuriyet devrimizin yirmi altıncı yıldönümünde bu İyimser inanca pek az millet bizim kadar hak kazanmıştır. Devlet vç halk olarak kendi varlığı-
mızda başardığımız ileri bam-j lelcri yeryüzünde kimse İnkâr, eterliyor ve edemez. Tarihin yıpranmış sahlfelerl arasına' gömüleceği sanılan Türk milleti, göz karartıcı bir sıçrayışla yerinden fırlamış ve harikalar yaralmışlır-
Bunun başlıca sebebi, iki yüz elli yıllık bir inhitat yokuşunun ortasın d» aşağıya doğru yan mütevekkil, yan küskün bir eda Ue ağır ağır yuvarlanırken, tam uçurumun kenarında, birdenbire gerçeği kavramamız, kendimize güvenmek ve İyimser olmak lüzumuna İnanma-mızdır. Gerçekten, yeryüzünün başka hiç bir kuvveti bizi felâketten kurtaramazdı.
İşte, bugün yirmi altıncı yılını kutladığımız Cumhuriyet, o
Hakikî bayram ne zaman?
•VATAN» da Ahmet Emin Yalman, bugünün rBüyûk resmî bayranum«> olduğu şeklinde boşladığı makalesinde kendi kendine şöyle bir sual soruyor:
«Fakat acaba İçimiz bayram ediyor mu? Bir gün için olsun bayram hürmetine birbirimize
Bir Amerikan âyan heyeti geldi Heyet Pazartesi günü Ankaraya gidecek bir iki gün kalacak
demokrasi
SON POST.ldn Selim Itagıb yardığı başmakalede Cumhuriyet bayramından bahsettikten sonra diyor ki:
Balkın. halk tarafından, halk İçin idaresi: demokratik bir Cumhuriyetin modern tarifi olarak ortaya atılan en son ifadedir. Bu ifadeyi; mutlakıyetinden çıkarıp ona. bir dev-, letl meydana getirmek için lüzumlu olan tamalayıct unsurları ilâve edecek olursak; çok j sevdiğimiz bu memleket için müyesser olması bir an evvel görmek İstediğimiz kusursuz demokrasinin ana hatlarını ı çizmiş oluruz.
I öyle ise yaşasın Cumhuriyet ve yaşasın o ideal Demokrasi.
Geçit resimleri ve siyasi partiler
İçişleri Bakanı, protesto toplantıları yapılacağı söylentileri hakkında ne diyor?
Trurnan yardım doktrinine nayram nurmetıııv uırvırmmae. dahil memleketlerde tetkikler karşı olan küskünlüğümüzü u-' yapmak üzere seyahatte bulunularak kalblerlmlz borleşiyor, nan Amerika Ayan Meclisi üye-mu?»
Ve muharirimiz bu sualine'
şöyle cevap veriyor:
lerinden Mr. Ailen J. Ellen der,
■— Ne yazık kİ hayır» ruhlarımızda bayram ferahlığından eser yoktur. Hepimiz birer suretle üzgün ve rahatsız, kendi yarattığımız bir cephenin işkencesini, hem başkalarına çektiriyoruz, hem kendimiz çekiyoruz.»
Bundan sonra umumi durumu muhtelif cephelerden ten-kid eden muharrir yavsını şöyle bitiriyor:
Memlekete hakiki bayram, iktidarda bulunan bir hükümetin bütün vatandaşlar tarafından milli bir hükümet diye benimsen ebİlecek kadar dürüst ve emanetin şartlarına saygılı olduğu zaman gelecektir
Mr. Theodor Green, Mr. W11]lam Genner beraberlerindeki dört kişilik bir heyetle dûn saat 16.15 de özel uçakla Roma'dan şehrimize gelmişlerdir. Heyet Yeşilköy hava alanında vilâyet adına Nazif Bölük başı, deniz kuvvetleri adına tuğamiral Rlfat Özde-5, Amerika Başkonsolosu, Amerika deniz ataşe muavini
ve basın mensupları tarafından karşılanmışlar.
Hava alanında heyet adına gazetecilerle görüşen Mr. Ellen-der şunları söylemiştir:
(— Memleketinize geldiğimizden dolap çok memnunum. Bize refakat etmekte olan senatör arkadaş lanınız Ferguaon yarın Belgrad'dan İstanbula gelecektir. Gayemiz dünya milletlerini barış ve sükûn İçinde görmektir. Pazartesi akşamı Ankaraya gidecek ve bir iki gün kaldıktan sonra Kahire'ye gideceğiz.»
Türk - Amerikan dostluğu
Vaşington Büyük elçimiz Feridun Cemal Erkin’in nutku
Valiye tebrikler
İsmet İnönü ile Başbakanın telgrafları
Cumhurbaşkanı ismet İnönü ordinaryüs profesör Fahreddin Kerim Gökay'a vazifeye başlaması münasebetiyle aşağıdaki telgrafı göndermişlerdir.
Bay Fahreddin Kerim Gökay
İstanbul valisi İstanbul valiliğine tâyininiz İstanbul halkı İçin ve memleketimiz için size yeniden ve geniş hizmet imkânları verecektir. Muvaffakiyet temennilerimiz, yürekten güven duygularımız ve ehemmiyetli vazifenizde yardım imkânlarımız daima sizinle beraber olacaktır.
isme t İnönü Başbakan Şemseddin Günal-tay vazifeye başlaması münasebetiyle vali ve belediye başkanı ordinaryüs profesör Fahreddin Gerim Gökay'a şu telgrafı göndermiştir:
Sayın profesör Dr. Fahreddin Kerim Gökay
Vali ve belediye başkanı İstanbul
İşe başladığınızı bildiren telgrafınızı aldım, önemli vazifenizde muvaffakiyetler dilerim.
Başbakan şemseddln Günaltay Deniz yedek subaylarımız Hcybelladadâ bu yıl açılan «Deniz yedek subay okulu» nun ilk 113 mezununa diplomaları bugün okulda yapılan bir törenle tevzi edilmiştir.
Törene saat 10 da mezunların bir ağızdan söyledikleri İstiklâl marşı ile başlanmış v? okul komutanı deniz albayı Fevki Gürel genç mezunlara bir hitabede bulunarak üzerlerine aldıkları vazifenin önemini belirtmiş, mezun subaylara başarılar dilemiştir.
Okul komutanı hitabesine arkadaşları adına genç bir yedek subay cevap vermiştir.
Bundan sonra, okul mezunu genç deniz subayı an birlikte and İçmişler ve Deniz Eğitim komutanı Amiral Taceddln Ta-Inyman tarafından mezunlara diplomaları dağıtılmıştır.
Töreni müteakip Deniz harb okulu ve deniz koleji talebelerinin iştirakiyle bir geçit resmi yapılmıştır.
Havıda birfacia
Nevyork’a giderken düşen uçakta 48 yolcu öldü
Paris 28 (AA.) — (Afp): Pa-ris'tetn Newyörk'a gitmekle iken Aceres'de düşen uçağın 48 yolcusu da ölmüştür. Fransız boks şampiyonu Moreel Gerdanın kazaya kurban gitmeyi Paris'te büyük bir teessür tı-yandırmıştır.
Gazeteler bu ölümün milli matem sayılacağını yazmaktadırlar. Çerdin Fransa’nın dünya boks şampiyonluğuna namzet saydığı bir sporcu İdi ve meneceri İle beraber New -York'a gidiyordu.
jgjj—— İşçilere bu kolaylığı göstermeli
Yeni vali doktor Fahreddin Kerim Üniversite muhitinden geldiği için, talebe, ona tesir ediyor: Paso meselesinin hailini istiyor.
Üniversiteliler, isteklerinde haklıdırlar. Her memleketin, yüksek tahsil gençliğine bazı ikramlarda bulunması teamüldür. Bizdeki ikramlar da Türk milletinin cömertliğiyle mütenasip olmalı.
Lâkın bir de, «İşçiye ikramı» diye ayn bir mevzu olduğunu gözden kaçırmamalıyız. Çünkü, memura, talebeye, subaya, ere ikram düşünüldüğü halde, işçiye ikram bizde şimdiye kadar düşün iiLm emiştir.
Evlerinden çalışma yerine —-re mütekabiien — işçilerin ucuza nakledilmeleri için, en pratik usul olarak, sabahın erken saatlerinde, «Birinci mevkiden a-şağı mevkilerde ucuz bilet,, usulü akla gelmiştir ve tatbik Olunur. Trenlerde, vapurlarda, tramvaylarda, saat sekizden evvel bu böyle o-lursa, şehrimizi erkenclliğe de alıştırıra; millî gelir ve maliyet üzerinde müessir o-loruz.
Mahalleden mahalleye göç etmenin imkânsulaştı-ğı bu devirde ameleye bu kolaylığı olsun göstermek cemiyetin asgarî bLr borç ödemesidir.
Ankara 28 (AA.) — Cumhuriyet bayramındaki geçit resminde yalnız askeri kıta ve okullarla İzcilerin geçmesi hakkın daki Bakanlar Kurulu kararına karşı bazı yerlerde protesto toplantıları yapılacağına dair aldığımız haberler ve bu yoldaki neşriyat üzerine bugüh-İçlşfıeri Bakanı Emin Erişirgll'e müracaatla bunların doğru olup olmadıktan ve fikirlerinin ne merkezde olduğunu sorduk.
İçişleri Bakanı bu sorumuza şu cevabı vermiştir:
«— Bazı yerlerde böyle toplantılar yapmak İçin teşvikler yapılmakta olduğunu ben de duydum. Memleketimizde İçtima ve toplantı serbeş olduğu için usulü dairesinde mahalli hükümete beyanname vermek şar-Uyle toplantılar yapılabilir. Yalnız dediğiniz koftu da toplantılar yapmağı makûl görmediğim İçin bu haberlere inanmak İşemiyorum.
Şu noktayı da söyliyellm ki hükümet bu kararı almazdan | önce demokratik memleketlerin
Nafi Atuf Kan su vefat etti
Cumhuriyet bayramı neşe ile kutlanıyor (Baş tarafı 1 nci sahifede) mış, caddelerle meydanlara, Fatih parkına, iki köprüye vapur İskelelerine ve İstasyonlara vecizeler asılmıştır. Vilâyetteki resmi kabul
Bu sabah saat S dan itibaren vilâyette vali ve belediye başkanı doktor Fahreddin Kerim Gökay tebrikleri kabule başlamıştır. Evvelâ şehrimizde bulunan Milletvekilleri, müteakiben deniz, hava ve kara kuvvetleri komutanları vilâyete gelmişlerdir. Suat 9,30 da üniversite rektörleriyle dekanlar ve profesörler, adliye erkânı, umumi meclis azalan ve kaymakamlar ve protokola dahil diğer zat-“ 1ar vilâyete gelerek valiyi tebrik etmişlerdir.
Vali, saat 10 dan 10.15 e kadar konsolosların tebriklerini kabul etmiştir.
uLuıauu Saat 8 dcn ibaren askeri
k^mmi'“İduğ^rb^*her taraftan aldığım haberlerle öğ- “"u‘" K“~'’ ’
renmekteyim.
Vatandaşların aynı duygularla kalblerinln çnrpnıası lâzım gelen milli bayram gününde, dediğiniz konuda mitingler yapmağa kalkmak yurttaşlar arasındaki sevgiyi bozacağı için halkımızın bu türlü hareketleri ve sözleri hoş görmlyeceğlne kaniim.»
milli bayramlarındaki geçit Terimlerinde kabul edilen usulleri Dışişleri Bakanlığı vasi t asiyi e tetkik ettirmiştir ve görmüştür kİ, milli bayramlarda partilerin ayrı ayrı geçmek suretiyle kuvvet gösterileri yapmak bidati bu memleketlerde oktur.
Bundıtn başka vatandaşların vatan ve Cumhuriyet severllk etrafında birleştiklerini göstermek fırsatını veren milli bayramlarda ayrılıklar gösterisine kalkmağı selim aklın kabul e-deneği bir iş telâkki etmedik. Onun İçin geçit resmi programım tebliğ ettik. Esasen Bakanlar Kurulunun verdiği bu kararın umumi efkârca çok İyi
Ankara 28 — KIrklareli Milletvekili ve C. H P. eski genel sekreteri Nafi Atuf Kansu vefat etmşitir. Kıymetli bir fikir adamı olan ve değerli eserler sahibi bulunan Nafi Atuf'un ö-lümü derin bir teessür uyandırmıştır.
Moskova büyük elçimiz
Ankara 28 — Yeni Moskova büyük elçimiz Muzaffer Göker önümüzdeki pazar günü yeni vazifesine hareket edecektir.
lan, şehir bandosu. İBCiler ve i yüksek okullarla üniversite ' mensuplan, sporcular, hayır kurumlan yola çıkmışlar ve saat 9.15 te Taksime gelerek yerlerini almışlardır. Bu müddet zarfında da davetliler tribünleri doldurmuşlardı.
Taksimdeki resmi geçi t
Saat. 10,30 da vali yanında komutan olduğu halde Taksime gelerek birlikleri tebrik ve teftiş etmiş ve komutanlarla birlikte âbidenin önüne gelmiştir.
Boru ile verilen emir üzerine bütün birlikler hazırol vaziyetine geçmişlerdir. İzciler ta-. rafından direğe bayrak çekilir-IJcen müzik a ile birlikte İstiklâl marşı söylenmişte.
Bundan sonra hazırlanan çe-
Newyork 28 — Türkiye büyük elçisi Cemal Erkin, Türk ve Amerikanı vatandaşlarından müteşekkil bir dinleyici önünde bir nutuk söyllyerek, askeri yardım programı ve Marshali plânı sayesinde ^Türkiye'ye yapılan Amerikan yardımının «milletlerarası tesanüdün muhteşem bir misali olduğunu» beyan etmiştir.
Büyük elçi nutkunu dün akşam. Türkiye Cumhuriyeti ilânının 26 ncı yıldönümü münasebetiyle Türk - Amerikan cemiyeti tarafından verilen bir yemekte söylemiştir. Büyük elçi ezcümle demiştir İd:
— Türkiye, hâlen Orta Şarkta en kuvvetli siyasî istikrarı temsil eden bir millet olmakta berdevamdır. Demotoaslnin başka bir zaferine misal olarak bundan daha yerinde ve daha ikna edici bir ders olabilir mİ?
Cemal Erkin, nutkunda A-merikan milletinin büyük vasıf ve meziyetlerini övmüş ve demiştir ki:
Bu büyük vasıflardır ki Türk minelinin Amerikalılara karşı ölmez takdir ve muhabbetini yaratmıştır. Zira Türk milletinin en fazla kıymet verdiği vasıflar bunlardır.
Coğrafi bakımdan birbirimizden uzak bulunma mamıza ve â-detlerlmizln değişik olmasına rağmen, zannederim id, Türk ve Amerikan halkına has ahlâki ve medeni faziletler ve müşterek emeller iki memleket ara-
zında devamlı bir ahenk tesiri, için sağlam bir zemin yaratacak mahiyettedir.
Karşılıklı Türk Amerikan anlayışı, siyasi münasebetlerin dar çerçevesi içerisinde hudut-landırımayacak kadar hakikidir. Bu dostluk İki memleketin devlet adamları arasındaki temaslara münhasır kalmayıp, daha ziyade kitleler arasında gelişmektedir.
Kalben temenni ettiğimiz hedefe varabilmek için iki memleketin iş adamlarına hayati mahiyette bir vazife düştüğü kanaatindeyim. Amerikan iş adamları için Türkiye'de gayet geniş fırsat ve imkânlar mevcuttur. İki memleket arasındaki ekonomik ve ticari münasebetlerin esaslı ve geniş surette gelişmesine en büyük C-hemmlyetl atfetmekteyim. Sermayeye meşru kâr ve garantiyi her türlü emniyet içinde sağlamağa hazır bir memlekete yapılabilmesi kabil olan enves-tlsman imkânları üzerinde her İki taraf kendi bakımların lan esaslı tetkikler yapmalıdırlar.
Türk hükümeti, sadece şahsi temaslara ve ferdi münasebetlere değil, aynı zamanda bu iki milletin gelenek, örf ve âdetlerinin, efsanelerinin, edebiyat ve tarihlerinin daha yakından bilinmesine dayanan bir anlaşma zihniyetini gerçekleştirmeğe matuf her türlü teşebbüsü teşrike karar vermiş bulunmaktadır.
Kudüs Ermeni patriği öldü
Beyrut 28 (AA) — CÜhited Press) Kudüşteki Ermeni patriği Gureg, bugün Amerikan üniversitesi hastan esinde ölmüştür.
Yunan çeteleri saldırırsa
Batı hava manevraları
Birleşmiş Milletler hususî toplantıya çağırılacak
Lake Succes 28 (AA.) —
(Lps): Yunanistan’a yapılacak her hangi yeni bir tecavüzün Birleşmiş milletler genel kurulunun özel toplantıya çağırıl-masmı haklı gösterecek mahiyette sayılmasına dair İngiltere, Birleşik Amerika, Avustralya ve Çin tarafından müştereken alman karar sureti dün siyasi komisyona tevdi edilmiştir.
Kararda. Arnavutluk ve Bulgaristan, Yunaıı âsilerine yardımı kesmedikleri takdirde bu meni elk etlere silâh ve harb malzemesi verilmesinin, yasak edilmesi de İslenmektedir.
Amerikan harb gemileri İskenderun’da
İsknederun 28 — Amerikan filosu komutam Mllesin komutasındaki Worjester hafif kruvazörü ile Kcnnedy ve Ruth kruvazörleri bugün saat 10 da limanımıza gelerek demirlemişler w şehri 21 pare top atımı ile selâmlamış lardır. Aynı sayıda top atımı ile bu selâm İade edilmiştir.
Misafir gemiler ayın 31 inde sabahleyin Umanımızdan, ayrılacaklardır.
Amerikan filo komutanı M. Miles, basın temsilcileriyle yaptığı bir konuşmada Türk - A-merikan dostluğunun ezeli ve ebdel olduğu hususuna bilhassa işaret etmiştir.
75 i general 300 subay manevralarda bulunuyor
Orleans 28 (AA) — (Afp) Orleans civarında bugün yapılmakta olan Batı Birliği ordular mm hava manevralarında îngLIlz, Belçikalı. HollandalI ve Fransız olmak üzere 300 subay hazır bulunmaktadır. Bunların arasında 75 general ve amiral vardır.
Esasen İngiliz. Belçika ve Hollanda havacıları bir kaç gûndenberi Orleans civarına gelmiş bulunuyordu. Bu bölge üzerinde gayet büyük tepkili uçaklar uçmaktaydı. Fakat askeri makamlar bu harekât hakkında sükûtu muhafaza etmekteydiler.
Manevra bu sabah saat 11 de Orleons'dan 8 kim. uzakta bulunan hava kampının civarında yapılmıştır Bir çok uçak evvelden hazırlanmış bulunan hedefleri bombardıman etmiş veya makineli tüfek ateşine tutmuştur.
Ankara üniversitesi
Ankara 28 — Ankara ünlver- ^nkler âdi beye konulmuş, vali sitesi pazartesi giinü rektör ve komutanlar da resmi geçit Hikmet Blrandın bir konuşma- lçin tribüne gelmişlerdir.
— ...-------ı Saat tam 11 de reşmi geçit
başfamışır. Evvelâ askeri okullar onlan takiben de askeri birlikler geçmeğe başlamıştır.
Gazetemiz makineye verilirken askeri birlikterta geçişi devam etmekte İdi Onlan takiben itfaiye gruplan, şehir bandosu, izciler, yüksek okul ve üniversiteli öğrenciler, sporcular. Kızılay, Çocuk Esirgeme, Türk hava kurumu Ue diğer cemiyet ve teşekküller geçeceklerdir.
Saat tam 12 de 21 pare top J atılmak suretiyle bayramın kutlanmasına. devam edilecektir. Taksimdeki töreni müteakip Edirnekap Şehitliği ziyaret, olunacaktır. Buradaki âbideye Çtlenkler konulacak ve Eyüp kaymakamı tarafından bir nu- > tuk söylenecektir. Bu törene Şehir bandosu dn iştirak edecektir.
Gece şenlikleri
Taksim meydanında gece şenlikleri yapılacak, Halkevlerinin hazırladığı zengin programlara göre bayramın k u tin nuı asın devam edilecektir. Aynı zamanda muhtelif kışlalardan hareket edecek askeri birlikler fener alayı yapacaklardır.
sile 949 - 950 ders yılına boş- ' Uyacaktır.
Konya otomatik telefon santralı
Konya 28 — Şehrimizde yapılmakla olan otomatik telefon santralı İkmal edilerek bugün törenle işletmeye açılmıştır.
~~ ..............
Muharrir neden
yetişmiyor ?
Bu kısımda gene muharrir, genç şair ve Renç edîb-lferimirin cevaplariyle müdafaalarını alâka ile okuyacaksınız. Anketimize şimdiden ORHAN VELİ KANIK, OKTAY RİFAT, MELİH CEVDET ANDAY, CAHİT SITKI TARANCI, AHMET MUHİP DRANAS ve ŞEVKirr RA DO cevap vermişlerdir. i
I
Taşıt kazası
Şoför Mehmet Yavuz'un idaresindeki 1345 sayılı taksi Florya asfaltında süratle ilerlemekte İken yol amelesinden Giresunlu İbrahim Bayramla kardeşi Mustafaya çarparak her ikisinin de ağır surette y.ıa-hmmnlanna sebep olmuştur. ' İlci kardeş Bakırköy hastane ir.e
29 Ekim 1949
AKŞAM
AKŞAMSAK ŞAM?]
«Zt» jiz «/Va»
Zengin ahbaplarımdan birinin oğlu, istin günü »nü tes'id edıyormuş-
Evvelâ: Lahavle velâ kuvvete illâ billahi
Bu «isim günü» de ne kelime? Ecnebi mekteplerde o-kuvanlar bu acaipliği çıkardılar. «İsim günü» Hristi-yatılara mahsustur: vaftizle ilgilidir. Bizde olsa olsa, «yaş günü» kutlanır.
Hernehal ise. Biricik evlât sahibi zengin ahbabım, salonlarının bir kısmuıı kendi arkadaşlarına açmıştı.' bir kısmını da oğulunun arkadaşlarına!
Oğlu, yaşını başını almış bir delikanlıdır. Tahsili, terbiyesi yerinde; seviyesi de yüksek. Stajını. ecnebi memleketlerde yapıp şeddadi gelişmiş. Arkadaşları da kendi ayarında...
Bu pastırma yazının lâtif güneşi, salon kapılarının ve pencerelerinin fora edilmesine sebep olmuştu. Biz yaşlılar. iç politika dedikodularına dalmışken; ve demokrasi dâvasında. Fransız inkılâbı silâhşorları gibi pala çalarken, bir an. «şeytan kızını evlendirdi»; hepimiz birden susuverdik.
Ve bu sükût ortasında, bitişik salondan, gençlerin muhavere parçacıkları kulağımıza ilişti. Birbirimizin yüzüne, zihinlerimizde aynı fikirler depreşerek biraz is-tiğrapla ve biraz da teessüfle bakıştık.
Bu münevver delikanlılar, da. aşağı yukarı, biz amcalarının ele aldığımız içtimai mevzuları konuşuyorlardı. Fakat, şurası dikkate çarpıyordu ki, bizler onlara nazaran fersah fersah daha liberaldik. ( Ticari mânada değil, fikri mânada liberal, i Çünkü mânevi mayalarımız, 1908 Meşrutiyetinin himmetiyle yoğrulmuştu. Tefekkürümüzün menşei, Jeaıı-Jacgues Rousseau'lara kadar dayanıyordu. Bu sevgili çocuklarımızınsa, zihni istinatgahları, Avrupanın son geçirdiği otoriter ve totaliter merhaleleri; ve galiba. Nictzsche'nin fevkalbeşeriydi.
Nesil dallarımdan biri:
— Eskiden de bu gibi vaziyetler olurdu. — dedi. — Babalarımız bir odada toplanır, biz sabık delikanlılar başka bir odada toplanırdık. Yine böyle muhavere parçacıkları bir taraftan bir tarafa sızardı. Onlar, Zâti Şahaneden, iltifatı devletpe-nahiden, makamı meşihattan. şeyh efendinin kerametinden, Hicaz ahvalinden, Şerif hazretlerinin desti şerifini bus ettiklerinden, bir rüya yorumundan, bir kurşun dökmesinden bahsettikleri sırada, bizler, beride istihfafla dudak bükerdik. Jön Türk’lerin kanaliyle bize aşılanan en yeni, en ileri ve beşeriyeti cn yükseltici hislerle ve fikirlerle sarsılır; terakkiperverliğin, inkılâpçılığın miidafiliğini yapardık. Şimdi yeni nesiller muvacehesinde, bizim mukayesemiz, bunun tıpkısı mıdır, muhterem arkadaşlarım? İçtimai yeni fikirlerin taşıyıcısı olmak hususunda, gençler, biz Fransız inkılâbı devamcılarını fersah fersah geçiyorlar mı? Biz 1908 çiler. 1919 ve mabadine kadar koşarak. Tanzimatçı ve idarei maslahatçı babalarımızın rekorunu ne derece kırdıksa; sizin mahdumunuz, bendenizin yeğeni ve bey biraderimizin kerimesi, bizim rekorlarımızı, ayiıı münakaşa kabul etmez sa-ralıtalc kırıyorlar mı? Yanlış anlaşılmasın, efendim: Tenkİd ettiğini asil Türk gençliği değildir.Bütün dünyada esen bir «içtimai manada duraklama ve dönek-leme»den bahsediyorum. Teknik o kadar inkişaf ediyor. o kadar inkişaf ediyor; fakat içtimai anlayışlar aynı şekilde inkılâpçılığını muhafaza ediyor mu? Bence etmiyor, azizim, etmiyor. Ve dünyanın çektiği iztîrap bu tenakuzdandır, azizim, bu tenakuzdandır.
Meclisteki arkadaşlardan dı»er biri, elinin tersiyle i-çeriki odayı işaret ett; ve istihfafla:
— Bunlar Nazi kafalı — dedi.
Kıı isıınddan irkildim.
İrimizde bir mizahçı vardı. o da ne yumurtlasa be-
Valinin tetkikleri
Vali dün muhtelif ziyaretlerde bulundu
Vali ve belediye başkanı Ord. Prof. Dr. F. K. Gök ay dün gece Bostancı havalisindeki karakolları gezmiştir, öğleden evvel vilâyet Jandarma komutanı, Devlet Denizyolları, adlî tıp işleri müdürlerinin ziyaretlerini iade etmiştir.
Üniversite profesörleri. Milli Eğitim müfettişleri, ticaret müdürü, borsa reis ve umumi katibi, Etlbank müdürü. Kömür işletme müdürü, Emlâk Partisi mümessilleri, Ortaköy Fıkara-perver cemiyeti, P.T.T. başmüdürleri valiyi mekanımda ziyaret ederek tebrikte bulunmuşlardır.
Vali ve belediye başkan’, öğleden sonra Cerrahpaşa hastanesine giderek R. Pckerl ziyaret ettikten sonra hastane mensuplarının ziyaretlerini iade etmiştir.
Bu arada Kocamustafapaşa-ya giden vali Kızılay aşhanesini ve çocuk Esirgeme dispan- j serini gezmiş, kutu fabrikası işçilerinden birinin cenaze töreninde bulunarak işçilere başsağlığı dilemiş ve civar halkın dileklerini dinlemiştir.
17.30 da Yeşilay merkez heyeti toplantısına iştirak ederek mesai arkadaşlarına veda etmiştir.
Belediye hastanelerine naklen tâyin edilen tekaüdlüğü yaklaşmış doktorlar
Şehrimizdeki belediye hastanelerinde çalışan hekim ve baş hekimleri sağlık bakanlığı tâyin etmektedir. Bu tâyinlerle ekseriyetle Anadoluda uzun seneler hizmet etmiş ve emekliye ayrılma zamanı yaklaşmış doktorların İstanbuln gönderildikleri ve belediye hastanelerinde emekli olunca kanunen kendilerine verilen İkramiyenin belediye tarafından ödenmesi İcap etmektedir. Bu suretle de bütçeden her yıl mühim denecek bir paranın sarfolundugu ilâve ediliyor.
Bu hususta bakanlık İle belediye arasında görüşülüp bir hal şekline bağlanması İstenmektedir
Güreş antrenörü
Nuri Boy torun Fransız Greko-Romen güreş takımını çalıştıracak
Denizyolları İdaresinin «Ankara» vapuru dün saat 12 de 314 yolcuyla Batı Akdeniz Hattı seferine çıkmıştır. Gidenler arasında bulunan Milli Oiireş takımımızın antrenörü Nuri Boytorun kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
•— Fransız güreş federasyonunun dâvetl ve bizim teşkilâtın müsaadesiyle Fransız Greko Romen milli takımını iki ay çalıştırmak üzere gidiyorum. Martta Helstnklde yapılacak dünya Greko-Romen birincilikleri İçin yapılan bu çalışmalardan sonra memlekete döniip bizim takımı çalıştıracaftım >
Fenerbahçe Kasımpaşa takımım yenebilecek mi?
Izmirden 10 aylık ihracat
Sahlfe I
Himayenin neticesi
228
milyon lirayı buldu
Fenerbahçe Kasımpaşa
Sarılâcivertliler, maçı kazanabilmek için çok çalışmak mecburiyetindedirler
jTi
Lig maçlarının dördüncü hafta karşılaşmalarına bugün İnönü stadında devam edilecek vc futbol ajanlığının tesbit ettiği programa göre Fenerbahçe 11e Kasımpaşa. Beşiktaşlı Beykoz takımları karşılaşacaktır. Takımlarımızın yeni sene kadrolarını merak eden futbol seyircileri ilk hafta maçlarında stadı doldurmuşlarsa da kendi tut tukları takımların vıziyettni gördükten .sonra bu merak zail olmuş ve seyirci miktarının yavaş. yavaş azaldığı geçen haftaki karşılaşmalarda belit olmuştur. Alâkadarlar hem stad duhuliyelerinin pahalılığını, hem de takımların göz dolduracak mahiyette oynıyamadıklannı sc bep olarak göstermektedirler. Mamafih gelecek haftadan İtibaren başta giden büyük kulüp Icrlmlzln blrblrlyle olan maçları bavlıyacağından stadın yine do Iııp taşacağı ileri sürülmektedir.
Bugünkü mühim karşılaşma Fenerbahçe 1le Kasımpaşa arasında cereyan edecektir. Fenerbahçenin mevsim başından beri bozuk oyunları buna mukabil K asunpaşalıl arın çok hızlı bir
linde gözükmesi bu çı ehemmiyetli bir vaziyete sok muştur. Filvaki Sarı lâcivertll-
Yazan: Sazi TEZCAN
sene
ha-
ma-
lcrin lig maçları başından beri yaptığı öç maçta da taraftarlarım memnun bıraktığı İddia edilemez. Takım umumiyet İtibariyle aksamaktadır. Hücum hattının nâzımı olan merkez muhacim mevkiine hâlâ esaslı ve oturaklı bir santrfor bulunamaması hücum haltını aksatmakla, müdafaadaki oyuncu lar da eski elemanlar olmasına rağmen tam bir ahenkle çalışamadıklarından takım bocalamaktadır.
Türkiyenln en eski kulüplerin den olan ve hâlen en fazla taraftarı bulunan Fenerbahçenin bu dağınık hali de pek haklı olarak spor efkârını üzmektedir Zamanla düzeleceğin! kuvvetle ümit ettiğimiz Fener takımının Kasımpaşa maçını kazanmak 1-Jn çok çalışması icap etmektedir. Çünkü Kasımpaşaiılar yaptıkları üç maçta da enerjiye dayanan sıkı ve sert bir sistemle oynıyan bir ekip halinde gözükmüştür. Sarı lâclvertlilerln ince oyunu bu sıkı oyun karşısında çözülmezse maçı kazanabilirler. Bilhassa hücum hattında Lef-terln bu maçta takımını kazan d ırmak için mümkün olduğu ka dar diriplingten çekinmesi ken-
Yapı ve Kredi Bankasının İkramiye Evleri
— Ticaret Odasının nazaran
ve 8a-yaptığı İzmir - akşamı- ,„ıw 228 000.000 m iş.
Ticaret Bakam İstanbul sergisini geçmiş. pavivonlar-da teshir edilen yerli sanayi mamullerini yakından tetkik etmiş, çok beğenmiş, bilhassa seramik sanayi ma-ınûlferinin güzelliği karşısında hayretini gizliyeme-
İzmir nayl tesblte limanının 22 ekim 949 nn kadar ihracatı 2w.vw.uuv Liraya baliğ olmuştur. 948 yılı1 _____ __________
İhracatı 227 milyon lira oldu- alâkadan memnun" olduk, ğuna nazaran 22 ekim akşamı) Bugünkü şartlar altında bi-Izınlr Umanının ihracat rekoru zim teşkilâtımızda Bakan-kirilmiş demektir. ' tıklardan bir kısmı doğru-
İhracat faaliyeti bütün hızı . dan doğruya ihtisas makamı ile devam etmekledir. Kasım 1 halindedir- Zira idarede aşı-ve aralık aylarında Izmirden rı merkeziyetçilik usulün-Amerlknya ve diğer bazı alıcı, den kurtulamadık, kurtula-ülkelere külliyetli miktarda mıyoruz. Geniş teşkilâtın tülün, üzüm ve İncir İhraç e- , dağınık şubelerinde en bürüneceğinden 949 yılı ihracat tu- da teferruatla Bakanlar biz-tarının 260 milyon liraya baliğ zat meşgul oluyorlar, işlet-olacağı tahmin edilmektedir. 1 me çarhlarınun manivclâla-Almanyaya ihracat ™ '"'I™1» »ulm»l»n irap
3 J ! eden müsteşarların ve biraz
daha aşağı derecedeki âmir-isimleri bile duyulmuyor. Bir dairede duvara bir çivi çakılacağı zaman mesuliyet vehmi kollan zincirliyor. Bakandan müsaade almadan çekiç vuru lamıvor. Bunun içindir ki Bakanlanmış makam koltuklarını ısıtmağa vakit bulamıyorlar, geceli gündüzlü tetkik seyahatlerde ömür tüketiyorlar, umum müdürler de bağlı bulunduktan Bakanlarla sık sık temas etmeden is yapamıyorlar. Şu vaziyete nazaran Bakanların cn küçük şeyleri dahi yerinde görmeleri, esaslı malûmat edinmeleri. kararlarını, emirlerini bu bilgilere istinad ettirmeleri tabii ve zaruridir.
Bu kadar dağınık işlerin ince teferruatına kadar nüfuz ederek girift idare makinesinin her düğmesine kendi parmağını basıp işletmeğe tek şahsın normal kudreti kâfi midir? Şu mukadder sualin cevabını da
Bakanın gösterdiği yakın
Batı Almanya birliği, bu yıl İlk defa olarak üzüm ihracatı |er|n bahsinde harbden önca oynamakta olduğu rolü yenilemiş-1 tir. Yapılan tesblte nazaran 15, ekim 949 akşamına kadar İzmir limanından Almanyaya 10234; ton Sultaniye ü2Ümii İhraç e-ı diimiştir. İkinci üzüm ihalesin-, den sonra daha bir parti üzüm' bu memlekete gönderilecektir | Fiatler gayet müsait olmakla beraber ikinci ihaleden sonraki | ihracatçılar Almanyaya yap-1 makta oldukları satışın kati ne-ticeslnl elde edeceklerdir.
Bu ikinci ihale daha yapıl-, madan ihracatçılar vesaik mukabili bu memlekete ikinci I-haleye mahsuben dün Lncir yüklemişlerdir.
Borsada üzüm fiatler! gayet sağlamdır Şayanı dikkattir kİ/ ihracatçılar artık üzümden kaybettiklerini ağıza almamak-fadırlar.
Hayvan ihracatı '
Canlı hayvan İhracatçıları
dİ menfaatleri icabıdır.
Günün İkinci maçında Beşik-taşla Beykoz karşılaşacak. Bu sene zayıf olduğu anlaşılan Bk-y kozluların Beşiktaş karşısında .
razla dayanacağını pek zannet- birliği, üyelerine gönderdiği bir aauuv, um
iniyoruz Esasen geçen haftaki tamimde şimdiye kadar birliğe, vâkialar veriyor imkânsıdı-yazımızda da tebarüz ettirdiği- tescil ettirilmiş akreditifler ha- açıİ£ ^üiıcri bir çok iyiniz gibi Boğazın mütevazı ku- rlclnde yeniden asredltlf açtı- lerizvziaindeki aksaklıklarda lübü Beykozlulann bilhassa ken rnnlaruı birliğe haber vermele- sınıyor.
dİ ayarında bulunan kulüplerle rint bildirmiştir. Bu tescilden Meselâ görüyoruz ki yerli yapacağı maçlara fazla ehem- sonra her firma için 3000 dola- —: - . _ .m..
mlyet vermesi lâzımdır. Hiç bir ra kadar lisans verilecektir.
Bey kozlu oyuncu unutmamalı- , - -
dır kİ ikinci küme bir heyula — » _ — — .
SİM toffll.nnd.a,r ve bu Ku- Y ahVa ^611131 meye gidenlerin tekrar birinci , J
kümeye yükselmeleri imkânsız bir vaziyete girmiştir. Süleyma-nlyenln başına gelen Aklbet onlar İçin bir ders olmalı ve kendi ayarında bulunan takımları ka z&nmak yegâne gayeleri bulunmalıdır.
BNGHNKÜ MAÇLAR
İnönü Stadında
Saat İS : Fenerbahçe - Kasımpaşa Hakemi :
Oaran
Saat 15: Beşiktaş -Hakemi : öze rengin
Sulh i
Beykoz Târik
Created by free version of 2PDF
ğın açık delilleri bir çok İŞ-
ğenirsiniz?
— (Na!» — dedi.
— Nasıl «Na?»
— Basbayağı «Na!»,.. vZiusi yok, .(Na»sı var. Çünkü. malûm a, Nazi kelimesi, Nasyonal Sosyalistlik ten kısaltılmadır. Deminden beri kulak kabartıyoruz.., Ve u-mıımiyetle neşriyatı okuyoruz: içtimai cereyanlarla temastayız: Faşistliğin, Naziliğin; cemiyeti bir de plân-laştırıcı, sefaleti gidermeğe uğraşı», herkese is bulucu, iimran sağlayıcı, bir ferde ve bir aileye lüzumlu asgarî maişeti temin edici bir vasfı vardı. Biitün bunlar «Zi» hecesiyle ifade olunurdu. Ilani «Zi»?.., Demek ki: »Na»!
İten şahsan Öfkelenmiştim ; fakat hiddetimi ortaya da vuramadım. Sadece burun kırıp, için için:
a— Ukalâ. . Haydi sen de . Geç!» diye homurdandım. (Vâ-Nû)
30 Ekim pazar günü saat 11 de Yapı ve Kredi Bankasının Galata şubesinde çekilecek 66 bin Ura değerinde 4 evin İkisi Çitlehavuzlarda, ikisi Göztepe'dedir.
Hepsinin inşaatı tamamlanmış ve ziyarete açılmıştır. Yukardakl resim Göztepcdekl evleri gösteriyor.
Alman tacirlerinin piyasamızda temasları
3on günlerde tetanbula yeniden bazı Alman tüccarı gel-mtşlir. Bunların yaptıkları temaslardan anlaşıldığına göre, bugün ellerinde kâfi döviz bulunmayan Almanlar memleketimizden bilhassa lıunı madde alıp lşllyerek bize satmak İstemektedirler. Alınan tacirleri, külliyetli miktarda makina, demir akşamı ve eczai tıbbiye de teklif etmektedirler Temaslara devam edilmektedir.
Uyuz hastalığına karşı tedbirler
Sağlık ve sosyal yardım müdürlüğü, şehrimizde uyut haı-talığının çoğalmak İhtimalin* karşı önleyici tedbirler almıştır. Dün bütün hükümet ve belediye doktorlarına tamimler gönderilerek umumi yerlerin bilhassa hamamların dikkatte ta-mlzlettlrllmeol istenmiştir.
Müdürlük ayrıca uyuz tlıUu ihzar ederek ihtiyacı olanlara parasız tevote başLamışUr.
Kuyruklu çocuk
3 aylık çocuğun 1 kilo ağırlığında kuyruğu var
Balıkesir — «Dörlbudak» hastanesine ameliyat yapılmak üzere üç aylık küçük bir çocuk getirilmiştir. Ameliyatı İstenen bu yavrunun kuyruk sokumu üzerinde ve bir kilo ağırlığında bir dağlıç kuyruğu kadar bir et parçası bulunmaktadır. Çocuk doğduğu zaman bu kuyruğun pek küçük olduğu, gün geçtikçe büyüdüğü ve daha da büyüyüp genişliyeceğt söylenmektedir.
Operatör Salih Dörtbudak, çocuğu muayene etmiş ve bugünkü vaziyetiyle bu ameliyatın imkânsız olduğunu, ancak 4 - S yaşına geldiği zaman yapılabileceğini söylomlşUr.
Ankara üniversitesi
Ankara 28 (AA.) — Ankara üniversitesi 31 ekim pazartesi günü saat 10,30 da rekiitr. Prof. Dr, Hikmet Birand’ın bir konuşmuş ile açılacaktır.
Bu törene Ankara üniversitesi profesörleri İlk defa olarak akademi lcı yuf etleri Ue iştirak edeceklerdir.
sanayimizle en yakın alâkası olan Ticaret ve Ekonomi Bakam, o sanayiin bugünkü inkişaf durumu üzerinde malûmat edinebilmek fırsatını ancak İstanbul sergisinin kapanmasına yakın bir günde ele geçirebilmiş ve gördüklerinin karşısında hayrat etmiş.
Gelelini sergi gezintisinin ikinci safhasına; Bay Bakan sergide yerli sanayicilerle ’ i dinlemiş. vaatlerde bulunmuş.
Dert malum, ötedrnheri devam edegelen terane: Yer-I İi sanayi azami himayeden faydalansın, aynı cins m«-müllerin dışarıdan belirtilmesine müsaade edilmesin.
Güzel şey. Yerli sanayiimizin inkişafını, zedden-’ memesini hükümet de. her vatandaş da candan arzu e-j der. Fakat ithal vaşağı şek' ündeki himayeciliğin kısa bir zaman sonra müstehlik ' halkın aleyhine tecelli ede' cek menfî neticesini de e-hemmivetle göıününe «1-mak hükümetin vazifesidir. . Harb devirlerindeki acı tec-1 rübeleri henüz unutmadık-
Büyük Türk şairinin 65 inci doğum yılı
İstanbul Türk Ocağı aziz - -
Türk şairi Yahya Kemal Beyat- görüşmüş, dertlerini lı'nın 65 inci doğum yılı müna- *”*" •■■■•»•
se be t iyi e 2 aralık 1949 cuma günü saat 17 de bir tören yapmağa karar vermiştir.
Memleketimizin en seçkin şahsiyetleriyle muhtelif meslek ve müesseseler mümessillerinin hazır bulunacağı bu törende şairimizin yüksele sanat ve şahsiyetini belirtecek konferanslar verilecek ve eserlerinden parçalar okunacaktır.
İstanbul Türkocağ:, metil gün vesilesiyle memleketimizin en şahsiyetlerinin, kendisi hakkın -dakl düşüncelerini İhtiva eden bir altın defter hediye edilecek-! tir I-------------------------------
Ocak İdare heyeti, bu altın Çekinmeden itiraf etmelide t terde. Yahya Kemal Beyat- d,r yerli sanayiimiz bugün H'nu* okuyucuları için hususi hakikî bir tekemmül merha-blr yer ayırmayı ve bu hususi leşine ulaşnbilmemişse. bu-yere kaydolunmak üzere en gü- ntı himayeye değil, serbes zel mütalâaları tesbtt etmeyi rekabetin tazyıkına borçlu-kararlaştımuştır Bu münase- dur. Bir çok tecrübelerle betle şu tebliğde bulunulmakla- sabittir ki bizde teşvik gayedir: ı sile tatbik edilen himaye sis-
1 — Gönderilecek mütalâalar teini daima aksi istikamete en çok 250 kelime İle İfade e-, kaymış, rekabet baskısı kal-dllmlş olacaktır.
2 — Beğenilecek ve deftere geçecek olan mütalâaların asıllan da ayrı bir cilt halinde üstada takdim olunacağı İçin, mütalâaların İtinalı bir şekilde yazılmış olanlarına bll-hassa ehemmiyet verilecektir.
3 — Yazılar 20 kasım gününe kadar İstanbul Türko-cağı Horhor caddesi No. 150 adresine gönderilmiş olmalıdır.
4 — Mütalâalar, seçkin bir hakem heyeti tarafından tetkik olunacak, o günün bir hâtırası olmak üzere Türk ocağı tarafından ayrıca neşrolunacaktır.
bu kıy-şalrimize tanınmış
rv.l» 1111.7. l ■
kar kalkmaz azami kazanç hırsı baş göstermiş ve netice, mamul kifayetsizliği, fi-at yüksekliği, kalite düşüklüğü şeklinde müstehlik a-leyhiııe tecelli etmiştir.
Sayın Ticaret Bakanının .... yeni kararlarında bu ciheti 1949 goto nünde bulunduracağını umarız.
altın
Cemal REFİK
Akciğer tüberkülozunun modern tedavisi
Her Öğretim senesinin başında III iç hastalıkları kliniğinde verilmesi âdet olan Süleyman Numan dersi bu yıl Prof Braııer tarafından 2 kasım 949 çar-j ua mı- şamba günü saat 10.30 da kltnl-tkramiye ğln Çapadaki anfislude yapıla-Ankara çaktır. Ders konusu nkclğer tû-
i
Millî Piyango bugün çekiliyor
Milli piyangonun 29.Ekim çekilişi bugün saat 13,30 da An-[ karada yapılacaktır. ' kazanan numaralar radyosuyle bu gece 33 de ya- berkülozunun modern tedavisi yınlnnacaktır. | hakkındadır.
Sanife 4
AKŞAM
29 Ekim 19?!)
1950 İstanbul Milletlerarası sergisi
Sergi komiseri Sırrı Enver Batur, 1950 sergisi için en münasip saha 2 numaralı parktır diyor
Mevsimin ilk konseri
Bugün Kadıköy ÖPER A Sinemasında
2 büyük ve güzel filim birden
1-SON MACERA
Senfonik şehir orkestrası
Yeni sergi, sergi ve spor sarayı içinde açılmayacak — Şi mdiki paviyonlar yıktırılacak
11)49 İstanbul sergini 31 ekim akşamı kapanacak. Bu sergi. İstanbulun şimdiye kadar gördüğü en büyük sergilerden biri olmak bakımından .-ı.phcsiz şeni* alâka topladı. 1 Skimden başlıyarak kapılar kapnnıncaya kadar 2 numaralı parkın bu bölümünü ücretle gezenlerin sayısı 900 bine yaklaşacak Da-velil olarak Veya İstisnai muameleyle, yahut de kapılardan süzülerek bedava gerenlerin yekûnu bu miktara dahil değildir.
Diğer ıaraftan İstanbul Ticaret ve ganayi Odası Şehir Meclisine müracaat ederek İstanbul sergisinin 1950 yılından İtibaren milletlerarası mahiyette olmasını İstedi. Geçici bir komisyon tarafından tetkik ve tasvip edilen bu teklif umumi meclisçe de kabul edildi.
İstanbullular için mühim bir mânâ ifade eden bu kararın tatbikatı hak kında ki düşüncelerini almak maksadiyie dün Spor ve Sergi sarayındaki odasında sergi komiseri Sim Enver Baturia görüştük. Kendisine serginin muvaffak olup olmadığım «nmı artık bu hususta, Cumhurbaşkanı İnönü, bakanlar, basın ve halk kanaatini izhar etmiş bulunuyor. 1949 İstanbul sergisi, kısa zamanda hatırlanmış olmasına rağmen, bize kendini şirin ve câzip göstermesini bilmiş bir eserdir.
Sergi, »por sarayı içinde olmayacak
Sırrı Enver Batardan, gelecek yıllarda neler yapılacağını sorduk:
— Bu senekl serginin noksanlan tamamlan arak, dedi. İlk nazarda göze çarpmayan bazı teferruat yerine getirilecek, bu suretle zıyarteçllere, ber yıl daha iyiye doğru giden sergiler takdim edilecektir. Bundan başka gelecek seneden itibaren, Spor ve Sergi sarayı binası içinde sergi yapıta iyacak-
lügınnsuz yere yorulmaktadır. Bu sebepler gözönüne alınarak burasının gelecek seneden itibaren eğlence binası olmasına karar verildi.
Sergi paviyonları yıktırılacak
— Bu senekl sergi kapanınca paviyonlar da yıkılacak mı?
— Yıkılacak. Çünkü sergicilikte, her yıl değişiklik yapıp ayrı veçhe vermek lüzumu kabul edilmiştir. Çünkü halk, gelecek yıl, bu sene gördüğü pa-viyonun aynım görürse, bir sene önce orayı gezdiğini düşünerek gezmek İçin iştlha hisset,-miyecektir. Bu senekl paviyonu sökmeden değiştirmese kalkmaksa, astan yüzünden pahalıya gelen bir iştir. Mamafih daimi bina yapmak İmkânı da mevcuttur- Bunun için de imâr müdürlüğünden geçerek daimi encümenden karar almak ve 2 numaralı parkı bozmayacak bir yer seçmek lâzımdır.
bir eşer hissini verir. Halbuki kısacık bir kuş triosu duyulur: bu eseri harekete getiren en İnce teferruata varıncaya kadar her şey, şaşmaz ve sıkı bir bilginin ve psikotojlk bir nüfuzun nizam ve tertibi altındadır
Senfonik Şehir Orkestrasından ilk defa dinlediğimiz «Flgaro'nun Düğünü» operasının uvertürü klâsik tipte bir uvertürdür. Bu eserde operanın “ *“ * ’ ‘ ‘ ' , nnuahııf
1950 sergisi
— Milletlerarası İstanbul sergisi İçin ban çevrelerde bugünkü sergi sahasının kâfi gelml-yeceğt İleri sürülüyor ve sergi sahası olarak başka bir yer seçmenin İyi olacağı söyleniyor. Siz de bu kanaatte misiniz?
— Milletlerarası serginin kurulacağı saha İçin, bugünkü İstanbul sergisinin işgal ettiği saha, nazan itibare alınırsa, bu mesahanın bittabi yetersiz olduğu neticesine varılır. Ancak milletlerarası serginin sahası bugünkü sahadan ibaret kalmıyacaktır. Biıtûn genişliğiyle 2 numaralı parkı gözönüne getirmek icap eder. Yani Dolmabahçeden bavlıyarak bir yandan Nişan taşın a, diğer yandan Taksime birer hat çektiğimiz zaman arada kalacak sahayı bütün imkânla-riyle mütalâa etmek lâzımdır. Stadyum, açık hava tiyatrosu, şark kahvesi gibi muhtelif yapı ı ve sahalardan faydalanmak ı mevkiindeyiz. Bundan başka 2 numaralı park, küçük bir köp- ; rû iltisaldyte Taksim bahçesi |
1949 - 1960 konser mevsimi senfonik şehir orkestrasının Şehir Tiyatrosu Dram kısmında verdiği konserle açıldı. Orkestrayı Şef Cemal Reşit Rey idare ediyordu.
Programda şimdiye kadar orkestranın repertuarına girmemiş olan Md eser dikkati çekiyordu: Mozart'ın «Flgaro'nun düğünü» opern’i uvertürile Beethoven'un altıncı «Pastorale» senfonisi- Diğer eser Schubert'ln sekiz; numaralı sİ minör »Bitmemiş Senfonisi» İdi.
Mozart'ın yazdığı nefis operalar İçinde Librettoları değersiz olan bir çoklan vardır ki sanatkâr kendi damgasını ba-: arak onları değerlendirmiştir. Şasiyle sözü uygun düşmtyen, yahut daha doğrusu söz değeri müxlk değerinin pek dûnunda olan bestecinin operaları arasında »Flgaro'nun Düğünü» ve «Don Juan» bir istisna teşkil eder. Çünkü ona ta-1 llh bu vâdidc İki defa yar ol- arasındaki muş vc operaların Librettoları mükâmeleler bu uvertüre hare- avutmuştur, musikisinin değerine uygın ’ '' ' * *
düşmüştür. «Flgaro'nun Düğü- bir canlılık, bir coşkunluk ve- nl giren ve ilk dera çalınan bu
nü» operası parlak, göz alıcı rlr. eser güzel bir başarı kazandı,
dramatik bir eserdir. Eserin Bir çok orkestra şefleri «Fi- Andantcde seslerin yalpalama bütününe öyle bir kolaylık, garo'nun Düğünü» uvertürünü ••tldadı çabuk önlendi. Orkes-
Sanki kendiliğinden doğuver- aşın bir süratle İdare etmeği Iranın yaylı «aslan, tekrar ede-
ml.ş öyle bir hava hâkimdir ki tercih ederler. Bu suretle ese- "m- konserde kosursuz-
bir çırpıda İrticalen yazılmış rln detaylan kaybolur; hatla- dy- Nefes »azlan arasında ha-
Üç nefes .«azının çaldığı bülbül, bıldırcın ve kuku kuşu triosu.. Son Allegro bir seherzo karakterinde devam ederken araya bir köylü raksı girlverlr*. Vc biraz sonra uzaklardan gelen gümbürtüler duyulur. Bu, fırtınanın başlangıcıdır, Kemanlarda bir çatırtı kopar. Orkestranın kocaman göğsü birden, bire kabarmış gibi sesler ha-
belll başlı adalarından veyahut1 çimlenir- Şimşekler çakar, gök diğer motiflerden alınmış me- [ gürler, yıldırımlar birbirini ko-lodiler göremeyiz. Bu uvertür valar. Fakat her fırtınanın bo-bir sonatın ilk kumunda oldu- nu, güneş ışığında pırıl pırıl ğu gibi İki temadan ve bunla- parlayan yağmur damlalarlle rın in kİ.gafından meydana gel- yıkanan ve sanki yeniden dün-mlştlr. Şen ve alaycı bir talâ- ' yaya gelmiş olan tablatln gön-katlc akıp giden bu uvertür, lünü saran rahat ve huzurudur, bini operanın umum! havası' Sükûnete kavuşan ruhun setçine alır; ve eserin devamı bo- [ vincin! Flnal'ln şükran lfade-——— um. uı_ «..i— . sinde buluyoruz. (Allegretto),
denilebilir kİ bu senfoni İle,
muvakkat bir zaman İçin bile
olsa Beethoven'un muz t ar İp ruhu sükûnete kovuşmuş ve
dünya gailelerinden uzak bir
tabiat köşelinde bahtsızlığım avutmuştur.
ketli, âdeta kabına sığmayan! Orkestranın repertuarına ye-
(The llomestretch) - Tamamen renkli
Baş rollerde: CORNEL MİLDE — MAÜREN O’HARA
2 - TARZAN ve DENİZ KIZI
(Tartan and the Mermaides)
Boş rollerde; Johnny IVcissmtilIer — Brcnda Joyce ve Amerikanın en güzel vücutlu yiinne şampiyonu LİNDA CHRİSTİANE
Şimdiye kadar görülen Tarzan filmlerinin en meraklı !■■■■■■■ Te heyecanlısıdır
Sinema dünya-sının birbirine yakışan iki bliyiik yıldızı
- 24 -
Arlan:
— Bu parçayı söylerim, dedi. Lütfen bunu çalınız, size refakat edeyim.
Adrianın seçtiği, Paust'un Cehennem Azabında Kır ol Thul'ün şarkısı idi. Bu, hep minör tonlar üzerine bestelenmiş, melânkolik bir romanstı. •Vaktiyle Tuhle'de bir kıral vardı, mezara kadar sadık bir kıra). Olurken sevgilisi ona bir altın kâse uzattı.»
Arlanın mezzo soprano sesi, sıcak ve hüzünlü idi.
— «... Dudaklarını hep o kâsede ıslattı.»
Şarkıyı Köylerken gözlerini kapadı, ellerini, dua ediyormuş gibi kavuşturdu.
— «Yaklaşan cilüm karşısında, hep şarkı söyledi.»
Sesi, bir viyolonsel nağmesi gibi tatlı, sıcak dokunaklı idi.
Morla piyanoya eğilmiş çalıyor, fakat tuşlara değil, ona bakıyordu.
Şarkı bitti, Arlan gözlerini açtı, Gûricriyie sanki Morlse: Nasıl, gördün mü? Beğendin mi? diye soruyordu. Morto kl-
I.
I
BUGÜN
MELEK
SİNEMASINDA
WAI.TER PİDGEON — GREER GARSON
tarafından nefis bir surette yaratılan
AŞKSIZ YILLAR
Uuila Mis Behave)
Size hâtırası unutulmaz iki saat yaşatacaktır. İlâve olarak. Pox Dünya haberleri gazetesı-
Numaralı koltuklar erkenden aktarılmalıdır
,z
■•■■•■■■■■■■■■•a»........... n birbirinden ayırd edilemez; Klkatan değerliler ve bilhassa
belediyeye üç milyon liraya eser heyeti umumlyeslle âdeta Senden güne İlerlemeler kay-maloldu. Bunun yüzde onuna bir arı vızıltısına döner. Mem- deden istidatlar var: Abuayı amortisman bedeli olarak alsak' nuniyetle gördük kİ Senfonik bunların başında gösterebiliriz, her yd 300 bin liralık bir he- Şehir Orkestrasmuı Şefi Cemal Oerelî P“torale senfonide ve sapla karşılaşırız. Demek ki hiç Reşit Rey böyle baş döndürücü SerCk Schubert'ln sekiz numa-değllse bu parayı her yıl temin bir hız sevdasına kapılmamış, 01,1 m'nör «Bitmemiş Senfo-etmek lâzımdır. Spor ve kirala- ~n*''------”"* ‘’"
ma yollariyle buradan senede 100 bin lira kozanüsa, geriye kazanılacak daha 200 bin lira kalır. Böyle bir parayı çıkarmak için de sergi cn iyi yoldur. Kaldı ki, 1950 milletlerarası sergisi, yapılan en bedbin tahminlere göre belediyeye en az 150 bin lir» temin edecektir.
İstanbul sergisi İzmir fuarına zarar
verecek mi?
V
Yazan «Garp cephesinde sükûnet var» muharrişi ERİCH MARIA REMARÇUE
Pek yakında MELEK Sinemasına
Yeni şelfler kazandıracaktır.
Created by free version of 2PDF
BUGÜN
RENKLİ ve TÜRKÇE
Nüshası
İPEK
RENKLİ ve İNGİLİZCE
Orijinal nüshası
ATLAS
Sinemalarında birden gösterilecek olan muazzam ve muhteşem şaheser
İLİMİN GÖLGESİNDE
eseri daha mâkul bir tempo İle 2,’_sl"d® ”‘2ihlm T5JfUcsl _olan İdare etmiştir. Gerek yayh saz- “ *
ların, gerek nefes
(bilhassa yayh sazların) başarısını ve ses kalitesini belirtmek doğru olur.
Beethoven.un altıncı senfo-nişi «Pastorale*, beşinci do minör senfonisi ile aynı yılda tamamlanmıştı (1808‘. Fakat öyle zannediliyor kİ besteci (1806) yılından beri bu senfoniyi yaratmakla meşguldü Bestecinin , taklidi ve tasviri bir musiki
— Milletlerarası İstanbul ser- yazmak İstemediğini her vesile gtslnln İzmir fuarına zarar ve- ile açıklamasına rağmen çok receğlni zannediyor musunuz? sevilen bu senfoniye halk her
— Bilâkis tam aksi kanaatte- nedense programlı musiki gö-yim Milletlerarası İstanbul ser- zile bakmış ve ona Beethoven' glsiyie İzmir fuarı arasında en un düşünmediği şeyler izafe
“ .‘J "-----ZZZ-. _j nevi düşünceler
ve bundan İzmir büyük avan- büyük sanatkârın saf musiki tajlar Bağlıyacaktır. Çünkü îs- düşüncesile, saf mıudki anlayı-tanbulun, İthalât hareketi ve şile tam bir tezat halindedk-ekonomik durumu dolayıslyle ler. Çünkü o bu eserlle «maddi îzmirden çok fazla alâka celbe- j varlıkları temsil ve tasvir et-dcbileceğl sergiye iştirak edecek mek» İstememiş —•--------’------
olan firmaları, bu sergi kapan-1 “ diktan sonra tzmire sevketmık üzere komitemiz hususi bir büro teşku etmektedir. Bu vaziyette, yurdun iki mühim şehri büyük bir ekonomik harekete sahne olacak, üstelik İzmir fuarı geçen senelerden daha hare-ketU ve canlı geçecektir. Bu İtibarla İzmlrln, milletlerarası İstanbul sergisini teşvik edeceğine eminiz. ____ _
Şahap BALCIOĞLU Bu kısmın son
ve İnönü gezisini de İçine al- az bir aylık bir müddet olacak etmiştir. Bu maktadır. Buralardan da İstifade edilebilir. Aynca 2 numaralı parkın nakil vasıtası ve seyrüsefer ta kani an bakımından taşıdığı kolaylıkları İhmal etmemek İcap eder. Yine bu saha. ışıklandırma, tesviye ve-salr bakımlardan da bugün için rakipsiz imkânlara sahiptir- Netice İtibariyle 2 numaralı park, milletlerarası sergi İçin en müsait sahadır. Mesaha bakımından bu arazi 750 bin metre karedir. Halbuki gözümüze büyük görünen Saraybumu 430 bin metre kare vardır. Bu işde Spor sarayının durumunu etmemek icap eder.
parkının mesahası ve Sergi da ihmal
Bu bin»
. id uyuşlarının hâtırasını» canlandırıp tesbLt etmeği düşünmüştür. O halde «Pastorale> senfonide eşyanın basit bir taklidini değil, duyguların ifadesini bulacağız.
Bu senfoninin İlk Allegrosun-da kemanlarda duyulan temanın bir halk türküsünden alınmış olması İhtimal dahilindedir. Andantede ikinci kemanlarla altolar ve iki viyolonsel derenin akışını temsil ederler, mözürlerlnde
j-u.. ___ koraoların, geçen yıllara naza-
sâzj'ârınin ran başarısına İşaret etmekle beraber istenilen mükemmellik-. te olmadıklarını da bellrtmcll-lylz. Orkestra bu konserde can-|h ve muvazeneliydi; ve mü-mükemmel bir « sonorlte» ile dikkati çekti. Geçen mevsimin son konserinden itibaren eline şef bageti alan Cemal Reşit Rey, mübalâğadan daima uzak kalarak her eseri bilgi, vukuf ve salâhiyette İdare etti Senfonik Şehir Orkestrasının bu ilk konseri, gelecek konserlerin kalitesi hakkında bize bir fikir vpTecek değerde İdi.
Kalabalık ve heyecanlı dinleyici kitlesi her eseri anlayışla takip etti ve dakikalarca alkışladı. Bu güzel musiki gecesinin gördüğü rağbet, bu nevi konserlerin muntazam ve sık fasılalarla tekrarlanmasını teşvik edecek değerdedir.
Fikri ÇİÇEK OĞLU
bir
Bu ay, kazanç vergilerinin ikinci ve son taksit ayıdır. Ay sonuna kadar her mükellef mensup bulunduğu Maliye şubesine müracaat ederek vergisini ödemelidir. Vaktinde ödemiyenler-den ayrıca yüzde on ceza alınır.
Okuyucularımızı ikaz ederiz.
(Captaln From Castlle)
Başlıca yaratıcıları:
TYRliNE PÛWER - JEAN PETERS
En muazzam ve muhteşem sahneler. Binlerce figüran. Büyük bir mevzu, filmin fevkalâde uzunluğu hasebile seanslar :2 - 4.3o - 7 - ve 9.30
Bin esrarı, büyük heyecanları, toplayan yılın harikası 2 büyük yıldızın en büyük zaferi
Bugün LÂLE Sinemasında
(RENKLİ)
YILMAYAN ARSLAN
«VHİSPERİNG SMİTH»
ALAN LADD — BRCNDA MARSHALL — RUBfcRT
PRESTON’un
B Tarih boyunca şerefle anılacak en güzel filimleri,
İstanbul Sular idaresinden:
İdare İhtiyacı için 1000 milimetre kutrunda 600 metre çelik boru satın alınacaktır.
şartnamesi Satın alma servisinden alınabilir.
İsteklilerin kapalı teklif mektuplarını 12/12'949 pazartesi günü saat 12 ye kadar İdare muamelât dairesine vermeleri (15487)
nn ellerini tuttu ve yanına yaklaşarak:
— Çok. . Çok güzel! dedi ve Adriaya dönerek:
— Böyle olacağını tahmin eder miydin? Fevkalâde değil mİ?
Adrla:
— Evet harfkulâde, Şu halde kendi kendime soruyorum: Neye kalktı da buraya geldi. Paris, Mil ân o veya Londrada daha ne öğretecekler? Zannederim, kim İşitse bizim gibi hayrette kalacak.
Artan güldü:
— Çok naziksiniz madam, dedi. Fakat herkes sizin gibi değil. Benden yüksek binlerce şantöz var. âmprezaryo'Iar pek müşkülpesent adamlardır.
Vakit biraz İlerlemişti. Adrla, misafire:
— Epey yoruldunuz. Size o-darıza kadar refakat edeyim. Her halde uykuya İhtiyacınız olacak, dedi.
— Evet, hem de pek çok,
İkisi birden yürüdüler.
— Geceniz hayır olsun Morla. — Geceniz hayır olsun Arlan. Kapının eşiğinde birbirlerine iyi geceler temenni ettiler.
Satmalınmış kalb
YAZAN tüCMNA PEVEHELU’ÇaiKN N^ DERSANy
— Zannedelim hiç bir şeyiniz eksik değil. Yarın, yarından sonra ben vc Morto size Milâ-noya kadar refakat ederiz. Bakalım size ne yapabileceğiz.
— Biraz odama kadar gelir misiniz, soy nurken bana arkadaşlık ederdiniz.
— Geceliklerimden birini size ayırttım.
— Teşekkür ederim. Gecelik kulanmak âdetim değildir. Batta kışın bile. Alışkınım. Senelerce tahaşşüt kamplarında yırtık elbiselerle, yan çıplak, keder ve sefalet içinde yaşadım.
— Anlıyorum. Ben İse uzun gecelikleri çok severim. Hele on üç yaşında iken annemin benim için hazırladığı geceliklere bayılırdım. Annem çok erken öldü. Olduğu aman daha
ben çocuklum.
Adrla. alâka İle dinliyordu. Yavaşça:
— Anlamıyorum, anlamıyorum dedi.
— Neyi Arlan?
— Morto gibi bir adama nasıl evlendiğinizi.
— Niçin anlamıyorsunuz?
— Çünkü o sizden çok küçük. Bana kalırsa bir kadın, hele sizin gibi bir kadın Morto gibi bir çocukla alay ederdi.
— Ben alay etmiyorum, onu seviyorum.
Artan yatağa uzanarak:
— Oo!.. dedi. Bu aşk mevcut değil, yalnız ortada bir telkin var,
Adrla:
— Hayır yanılıyorsunuz, dedi, aramızda çok hakiki, çok tatlı bir aşk var. Geceniz ha-
yır olsun Artan.
— Geceniz hayır olsun madam Adrla. Ömrümde böyle yumuşak yatakta yatmamıştım.
Morto o gece uyumadı. Adria-nın büyük yatağında hep döndü. durdu. Adrla ise, Moris rahatsız olmasın diye yatağın bir köşesine büzülmüştü.
Yatmadan evvel Morto, karısının gözlerini, alnını öptü. Fakat bir eline bile sürünmedi. Üç, dört defa yataktan kalktı, gidip pencereyi açta.
— Adrla, bu gece çok sıcak değil mi?
— Hayır o kadar fazla değil. Hattâ rülubet var, Fakat İstersen pencereyi açık bırakırız.
Tekrar yatağına döndü. Kollarını ensesine kavuşturdu, öyle derin derin içini çekti ki ca-
nı, dudaklarından çıkacak sannolunurdu.
— Moris, neden böyle İçini çekiyorsun?
— Ben mİ? Yok canım.
Uzun bir sükût... Rüzgâr pencere kanadlarmı hafif hafif sallıyor... İçeriye serin bir rüzgâr giriyordu.
— Adrla.
— Söyle, Morto.
— Başımı omuzlarına dayayabilir miyim?
— Omuzlarım, başına destek olmak için yaradıimıştır, sevgilim.
Moris biraz daha yaklaştı. Annesine sığınmak İsteyen bir çocuk gibi idi,
— Yorgunum Adrla.
— Niçin yorgunsun şekerim?
— Bilmiyorum. Belki bedbahtım.
— Hayır, böyle düşünme. Bedbaht değilsin Moris. Olsan bile seni saadetlere garkeder, aşk Ue tedavi ederim.
Fakat onu reddetmek, yüzüne karşı şu sözleri haykırmaktan kendisini güç zaptetti: «Hayır, hayır, seni teselli edecek ben değilim. Hasta kalbini, başkasının aşkı ile yaralı kalbini
tedavi edecek ben değilim. Beni o kadar âlicenap zannetme. Asıl seni seven benim, bunu bilmiyor musun?»
Fakat dudakları kapalı kaldı. Bu feryad da ruhuna gömüldü.
V.
Kıskançlık içini sarmıştı. Hemen her dakika, her saat onları tarassut ediyor, gözlerine, ellerine, seslerine, netes alışlarına dikkat ediyordu. Bozan kapı arkasına gizlenerek bir polis ha-fiyesi gibi onları tecessüse, ne konuştuklarını anlamağa çapa-lıyordu. Hep beraber bahçede İken bazan telefon çalıyor, Ad-ria cevap vermek üzere İçeri gitmeğe mecbur kalıyordu. Muhavere bitince ayak ucuna basarak bulundukları yere dönerken içinden: «Şimdi öpüşürken yakalayacağım» der ve onları böyle suçüstünde yakalamağı çok arzu ederdi.
Beyhude yere fabrikadan Ad-dla'ya telefon edip bazı işler hakkında fikirlerini, neye fabrikaya gelmediğini soruyorlardı.
— Daha iyileşmedim Siz buraya geliniz. Eleni buraya gele-büir. (Arkası var)
1
Jörihten Sayfalar
Vatikan kütüpanesi
Tel - Aviv mektupları
Cumhuriyetin ilâm
Karıncaların hücumuna uğradı
Israilde geçim masrafı
Atatürk Cumhuriyetin Mâm hazrlıtelanna Lozan sulh müzakereleri sıralarnda başlamıştı. Üç kişilik bir heyet Anayasanın bu yoldaki tâdil! hakkında vazifelen dlrllmiştl.
1923 yazında bir gun Atatürk, hususî kalem kâtiplerinden Haşan Rıza beyi çağırtarak kendl-dlrine yeleğinin cebinden çıkar-djlh bir kaç küçük kâğıt parçası vermiş ve şöyıe demişti: (Bunları al, müsvedde halindedir tebyiz edeceksin, yazılar karışıktır- Dikkat et. Okuyamadığın veya anlayamadığın yer olursa beni buraya çağırır, sorarsın. Sebkü rapt hatasına raslarsan düzeltmeye mezunsun, aynı zamanda şunu da söyll-yeyim kİ bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz. Âmirlerine bile bahsetmeye lüzum yok.) [11
Beyaz edilen bu müsveddelerin birinci maddesini (Türkiye devletinin şekli hükümeti Cum-hurrlyettlr) hükmü teşkil ediyordu.
Lozandan sonra Çankaya köşkünde Cumhuriyet ilânı meselesi mühim bir mevzu halinde ele alınmış bulunuyordu. O tarihlerde matbuat umum müdürü bulunan M. Zekcriya Sertel bir hâtırasını şöyle nakletmektedir: (Hariciye vekili olarak âmirim bulunan İsmet paşa bir gün, akşam üzeri köşke gideceğimizi bildirerek daireden ayrılmamı emir buyurdular. Akşam saat sekize doğru beni otomobillerine aldılar. Beraber köşke gittik. Ata türkün huzuruna çıktık. Bizi Lâtif e hanım karşıladı ve yanda büyükçe bir salona aldı. Salonun bir köşesinde Atatürk o vaktin Adliye vekili Seyit bey, Tevflk Rüştü ve birkaç arkadaşı oturmuş konuşuyorlardı. Biz salona girince İsmet tnönü onlara İltihak etli. Lâtife hanımla biz diğer bir köşeye oturduk. Konuşulanlara kulak kabarttım. Esas teşkilât kanunu projesi münasebetiyle muhtelif memleketlerdeki Cumhuriyet rejimlerinden bahsediyorlardı. Bilhassa
ı KiKafjğ.-'t.'.-’î; • İt
iJi.G S!
İlk
1920 de Atatürk Meclis kürsüsünde t art tu nutknnu söylerken
Halûk Y.
Şehsuüaroğlu
Roma 2S (Nafen) — Vatlka-nın kıymetli kütüphanesinin karıncaların hücumuna uğradığı bildirilmektedir. Karıncalar ilk olarak kütüphanenin müdürü ve Vatlkanın arşlvlstl kardinal Glovannl Mercantl'nln yatak odasına musallat olmuşlar ve tahtadan yapılmış olan yatağın ayaklarını yemişlerdir. Yatağın ayaklarını kullanılmaz bir hale getiren karıncalar buradan kardinalin hususi kütüphanesine girmişler ve bir çok kıymetli kitapları mahvetmişlerdir. Ftua karınca gruplarının da esas kütüphaneye ve oradan da arşive girdikleri tahmin e-dllm ektedir.
Asırlardanberi toplanmakta olan kitapların ve vesikaların kurtarılması İçin harekete geçilmiş ve karıncalara karşı a-mansız bir savaş başlamıştır.
ve imar hareketleri
Dahilî ve haricî siyaset - İklim ve kıyafet - Harbeleri zarar gören yerler
ve ka-
Sotrada Gazi. Kemaleddln Sami paşanın yanını aldı. Etrafında ismet paşa. Fethi bey. Kâzını paşa vardı. Ruşen Eşref bey. Hallt paşanın yanına düşmüştü. Paşanın diğer tarafında Fuat bey oturuyordu.
(Lâcivert bir kostüm giymiş, çetin yüzlü, çatık kaşlı ve sert bakışlı Hallt paşa susuyor, Kemaleddln Sami paşa eski hâtıralardan bahsediyordu.
Söz İcra Vekilleri heyeti buhranına İntikal etti. Görülüyordu ki kurulan hükümet makinesi bir şedde dayanmış, daha ilerisine aşamıyor, bunun halli İçin herkes bir çare düşünüyordu. O çarenin adını yemekten sonra açıktan açığa O söyledi:
— Yarın Cumhuriyet İlân edeceğiz, dedi. Bu kararı sof-rtunnda bulunanların hepsi memnuniyetle tasvip ve kabul etti. O zamana kadaı hiç konuşmamış olan yanımızdaki zat birdenbLre keskin, tasa cümlelerle bu karan alkışladı, hattâ Gazi hazretlerinin yarınki İçtimaa dair orada bulunanlara verdiği vazife ve talimatı nokta şaşmaz bir intizamla tatbik temennisinde bulundu. Herkese birer küçük kâ-
Amerlkada Cumhuriyetin tat- getirildi. Gazi hazretleri bik «ekli üzerinde hayli muza- yapılacak şeyi üç veya kereler cereyan ediyordu. madde halinde yazdırdı._______________
Konuşmanın tarzından, esas on bire doğru herkese müsaade teksllât kanununun Cumhur!-' yerdi ve derin bir sessizlik yet rejimine göre hazırlandığı [çfnde yanından çıkıldı. Yalnız te memlekette Hilâfetin lftğve- 1^^ pfLja orada kaldl > H1 dilerek Cumhuriyet ilân edile-1 (28 teşrinievvel 1923) gecesi
coği anlaşılıyordu.) [2], jsaat 11 den sonra Çankaya
Meclis içindeki bazı cereyan- (köşkünde Gazi Mustafa Kemal lar karşısında kendisini kuv- paşayla, ismet paşa başbaşa vetlı hissetmiyen Fethi bey hû- J vererek İlk Cumhuriyet teşkl-kûmetl 27 ekim tarihinde istifa ,'»•■ etmişti, o vakitkl anayasaya göre Bakanlar heyetinin Meclis tarafından intihabı lâzım geliyordu. Fakat ekseriyet kazanabilecek bir liste tanzim edilemiyordu.
(Parlâmento lçlnue fikir ve kanaat kargaşalığı ve bunun neticesi olan hükümet buhranı bütün zararları ile hüküm sürüp gidiyordu.)
28 ekim pazar günü Atatürk fırka İdare heyetinin davetiyle çankayadan İndi. Hazırlanan namzet listelerini gördü. Hariciye Vekilliği için namzet gösterilen Yusuf Kemal beyle konuştu. Yusuf Kemal bey bu listeye dahil olmak istemiyordu.
Gazi Mustafa Kemal paşa, İdare heyeti âzasına daha kati bir lilse tesbit etmeleri tavsiyesinde butunup İçtima salonundan çıktı. Gece olmuştu. Koridorda o sabah Ankaraya gelmiş bulunan ve kendisi ile göruşm'ek üzere bekliyen Kemaleddln Sami ve Hallt paşalara rasladı. Paşaları akşam yemeğine davet etti. Ve otomobiline ismet paşayı. Fethi beyi. Kâzım paşayı alarak köşke döndü.
Orada kendisini ziyarete gelmiş olan Afyonkarahlsar mebusu Ruşen Eşref beyle Rize mebusu Fuat beyi buldu. Onları dâ yemeğe alıkoydu. Biraz sonra Kemaleddln Sami ve Baht paşalar da geldiler.
Çankaya köşkü tâmlr edildi- r--------------------------------
Ri için Gazi, köşkün berisinde baylarının hazır bulunduğu tö-blr tepecik üstünde yaverlere malısus olan tek şatlı küçük yazlık bir binayı edi-
yordu. Bu binanın yarısı salon, yansı da yeme»: odası olarak kullanılan geniş holünde toplandılar. [3]
dört
Saat
l&U esasiyeslnl konuştular.
Ertesi günü Kemaleddln Sami paşanın bir takririyle öğleden sonraki celsede kürsüye çıkan Oazl Mustafa Kemal, fikirlerini bir saat sonra bildireceğini söylemişti.
Kürsüye tekrar çıktığı vakit (Ruhları sarsan, onları vuzuha doğru götüren ve buhranı halleden sözlerini Maveral bir sesin mlnkûM İle dimağlara nakşeder gibi kısa, açık söyledi. tekliflerini bildirdik 15]
Artık tereddütler dağılmış ve mesele ortaya konulmuştu. Sırnslylc Recep bey. Hamdullah Suphi bey konuştular. (Cephe ve Lozan muzafferi İsmet paşanın gayet açık muknl nutku yeni bir zanç hamlesi oldu )
Abdürrahman Şeref bey. milli şair Mehmet Emm bey söz alanlar arasında bulunuyordu. Bu müzakerelerden sonra akşam saat sekizi yirmi geçe Cumhuriyet kararı verilmişti.?
Mecliste bulunan 358 Milletvekili İttifakla Gazi Mustafa Kemali Türkiye Cumhurbaşkanlığına seçtiler.
(Şimdiki Meclis binasının yanında muhafız taburu askerleri öbek öbek şenlik ateşleri yakmşılar. neşeden silâh atıyorlardı. Kendisini Çankayada da silâh sesleriyle karşıladılar.
Şehirden, uzak uzak davul sesleri ve top sesleri geliyordu. İlk Reisicumhur eski asırlan yıkıp bu yeni asrı açan bir dev işini- başardıktan sonra kadim Roma Cumhuriyetinin faziletini hatılatır bir şekilde küçük evine girdi.) 10)
Telefonu açan peri değil, kedi imiş!
Londra 28 (Nafen) — Ingilte-rede Brlghton'da oturmakta o-lan bir aile günlcrdcnbcrl evlerine perilerin musallat olduklarım iddia etmektedirler. Bunların anlattıklarına göre telefonun ahizesi kendiliğinden kalkmaktadır. Evin hanımı hâdiseyi şöyle anlatmıştır: «Mutlağa gidiyorum ve sonra salona döndüğüm vakit telefonu kalkmış görüyorum. Kapatıyorum. fakat döndüğümde ahizeyi yine masanın üzerinde buluyorum.»
Fakat sonradan öğrenildiğine göre, telefonun düdüğüne âşık olan evin kedisi alılzeyl kaldırmaktaymış!
Tolâvlv (Hususî muhabirimizden) — tşçi sosyalist, ve Birleşmiş dindarlar grubu partilerine mensup ezalardan müteşekkil İsrail hükümeti, ihtiyatlı bir siyaset takip etmektedir.
Cevvalllğiyle mâruf, hükümet reisi d, Bengurion realist bir siyaset adamıdır. Dahilî ve harici siyasetinin aktüel hâdiselere muvazi olarak, seyrini, tayin etmekte pek mahirdir. Mensup olduğu parti olan (MAPAİ) İsrail İşçiler Partisi hükümette, kahir ekseriyeti teşkil eder. E-nerjlk bir adam olan Bengurion takriben. 40 sene evvel. Istan-buldakl Hukuk Fakültesinden ayrılarak, Filistlnde işe başladığını görürüz; derhal siyasi ha yata atılmakla beraber, senelerce memleketin İmarına, basit bir işçi olarak, fiilen İştirak ettl.
Hiikümet, tnmamlyle tarafsız bir siyaset, «ölmekle beraber, garb. blokuna. biraz olsun meyletmiş görüyoruz.
Son günlerde Amerikanın, Ku düs meselesinde tsrallln aleyhindeki hattı hareketi, hükümet mehaflllnl düşündürmektedir. Ingiliz hükümetinin, öteden beri takip ettiği husumeti! siyaseti ise, İsrail'in garbe doğru kaymasına engel teşkil etmekte ve memlekette Inglltcreye karşı münaferet uyandırmaktadır. Hükümet mahalli! İse. bundan, son derece müştekidir. «MAPAM» yâni, sola mütemayil İşçi sosyalist partl31 en kuvvetli, mu halefet partisidir:böyle olmakla beraber, kabinede temsil edil-
Bengurion
Kâğıddan oksijen maskeleri
New - York 20 (Nafen) —
Wrlght Patterson Air Ferce,_____________________ ______
Basc'de tayyare yolcuları İçin, memlştlr. İktidar, partisini, mür kâğıddan oksijen maskeleri teci diye itham eden komünist -yapılmaktadır. Bazı yolcuların lerse. 120 temsilciden müteşek-tayyare içindeki oksijeni kâfi bulmamaları ve bu hususu Uİ-• | kâyet etmeleri üzerine böyle bir tedbire baş vurulmuştur.
Yolcular bu maskeyi kullandıktan sonra alabileceklerdir-
kil Parlâmentoda. 3 mebus tarafından temsil edilmektedirler: Sovyet nüfuzu altında bulunan Macaristan ve Romanya-nın. Yahudi muhaceretini yasak etmesi, bu siyası partinin, meni leketteJd. prestijini büsbütün
sarsmıştır. Liberal, Terakkiperver ve diğer bazı partiler, ise, gerek dahili ve gerekse harici siyasette, kuvvetli birer faktör olmaktan çıkmışlardır.
İklim ve kıyafet
Fillstlnln iklimi hakkında hn rlçte, yanlış tahminler yürütülmüştü. şimal Rumi, yâni cellJe, Orta Filistin İle sahil mıntaka-sının heyeti umumiyetinin İklimi bizim îstanbulun İklimine benzer. Cenuba doğru inildikçe İklim değişir, sıcaklar yakıcı olmağa başlar; geceleri ise pek serin olur,
Israilde, pek basit giyinilir. Kıyafet, bir gömlek ve pantalon dan İbarettir. Büyük şehirlerde bu kıyafetle ûnbinlcrce İnsanın koşuşup dolaştığını görürüz. Genç erketeler ise kısa pantalon giyer. Civar kazalardan şehlre
lnen genç kızların esvabı İse mayoları andıran bir takım tasa pantolonla, mavi veya beyaz bir gömlekten İbarettir.
Israilde geçim
Israilde bir aile geçiminin temini için, güçlük çekmez. Çok zengin kimselerin mevcudu denilebilir. Flatler İse umumiyetle düşüktür.
Vasat bir memur veya işçinin aylık geliri 60 İlâ 90 (İsrail) lirası arasındadır. Ekmeğin kilosu 5 (İsrail) kuruşu, şekerin 8 kuruş, yağın kilosu 30 kuruştur. Bir kişinin, vasati olarak yiyecek masrafı 25 30 kunış arasındadır.
İşçi federasyonu olan «Hls-tadrut» âza!arını birçok bakımdan müstefit kılmaktadır; Bir meskene İhtiyacı olan bir İşçinin «Hlstadrutra müracaat etmesi üzerine. İki odalı konforlu bir ev temin edilir ve ayda 10 lira ödemek suretiyle bu borcunu 10 senede İtfa eder ve ev ken dine kalır. Hâlen bu evlerden 5000 i İnşaat halindedir. «His-ladnıt* ayrıca İşçi yevmiyelerinin ve memur maaşlarının arttı nlmasında. müessir bir faktördür.
Israilde imar bereketi
Memleketin kalkınmacında. İnşaata mühim bir yer ayrılmış tır. Büyük şehirlerde bilhassa, henüz meskûn olmayan yerlerde, inşaat hummalı bir faaliyet arzetmektedir. Kuzeyi, Kızıtde-nlze bağlıyacak olan muntazam asfalt yollar döşenllmektedir. Mühim merkezlerde inşaat halinde 10 - 12 katlı binalara ras-lanz. Kızıldenlzde. Akabanm yanı başında bir limanın inşası İçin hazırlıklar İkmal edilmektedir. Telâvivi. Akdenizli) en mühim limanı haline getirmek İçin hazırlıklara başlanmıştır
(Devamı 6 net sahffede)
Created by free version of 2PDF
di Sayın Celâl Ha yar, Tasvir 21 kasım 1945.
[21 Tan 29 ekim 1943.
13, 4, 5, 61 Sayın Ruşen Eşref İinaydın, Cumhuriyet Nasıl İlân Olundu.
iıJıınbul B»l»dİT«ıl Şehir Tly»)ro«u Bu akşam saat 10 de
DRAM KISMI F A U S T
Yazan: Ooeihe Türkçesl: Seniha Bedri
O'îknU KOMEDİ KISMI N E M O IÎANKAS Vazon : L. Verneuü Türkçesl: Fehmi Ballaş. L.AY Pazar günleri İS dr Maline Par.ırtm »mn örom Kısmır.C»
Salı ak>aml
rediplomatevzii merasimi
Amerikan öğretmen Albay Eliscu Türk subaylarından takdirle bahsediyor
Ankara 28 (AA) — Gerilla kursunu muvaffakiyetle bitiren subaylara diplomalarının tevzii münasebetiyle bugün saat 9 da Türk hava kurumu planör okulu meydanında ' bir tören yapılmıştır.
Törene saat 9 da Gerilla kursunu bitirmiş subayların e-47 Dakota uçaklarından paraşütle allamalariyle başlanılmış ve bunları Türk kava kurumu planörlerinin akrobasi gösterileri tatabetmlştir.
Kara kuvvetleri komutanı orgeneral Nuri Yamut, hava kuvvetleri komutanı orgeneral Zeki Doğan, deniz kuvvüerl komutanı oramlral Mehmet Ali tJlgen, Amerikan yardım heyeti hava grubu başkanı general Robert Tate, genelkurmay eğitim yarbaşkanı tümgeneral Rüştü Erdelhun, T H. K. başkanı Gümüşhane Milletvekili I şükrü Sökmensüer »e Türk ve Amerikan yüksek rütbeli su-
rende c - 47 Dakote uçaklarına Etimesut'tan bindirilen subaylar bir kilometrelik saha dahilinde çok muvaffakiyetle neticelenen paraşütle atlama gösterisi yapmşılardır.
I Bu İÛ subayla birlikte fltla-
Matineler: Cumar tesl pazar 15 te
İldir. Her yerde olduğu gibi burada da Türk karakterinin i kendine hım bir tevazu unu gör-I inekle zevk duymaklayım. He-' plııiki tebrik ederim.
He Amerikan yardım heyeti hava grupu başkan Robert Ta-ta, müştereken diplomaları
KABAHATLİSİN
RAKIM 185
7C*W BJKAZ K’SMDifft «FLrt? GvÇ, ota,
cûjutey, 8snQ€*(ebl.oiJ>u&ı> yeke y/-KILCM, eÖZLfejjjJ KAPA&.
rtM İHAMIM StZDf. PA0J.A ELIWE>Et(f MS/kf t#A ■ 4tfW Ai.D',aK(JMAİ>A BASzAtM.
MUAMMER KARACA OPERETİ a Maksimde
■ Saal 2°ı30 da
namuslu ve İtaatkâr olunuz. Her zaman Atatürk’ün izinde yürüyünüz» diyerek bu muvaffakiyetli neticelerin elde e-dilmesinde büyük hissesi bulunan Türk hava kurumu makamların» ve öğretmenlerine teşekkürü bir borç bildiğini ifade etmiştir.
Daha sonra soz alan kara kuvvetleri piyade dairesi başkam tümgeneral Sırrı Ersayın da kursu başarı He bitiren subayları tebrik ettikten sonra kendilerini büyük bir mesuliyetin beklediğine işaret etmiş ve bu genç subayların yetiştirilmesinde hlc bir gayreti enerjiyi eslrgemlyen olb d.Ellscu'ya’”teşekkür etmiştir,
Müteakiben kara kuvvetleri komutanı orgeneral Nuri Yg-
yan ve onların yetiştirilmesinde önemli bir rol oynamış olan öğretmen albay d’Ellscu, alanda kendisiyle görüşen Anadolu ajansı muhabirine şu demeçte bulunmuştur:
«Ancak beş aydonberl Gerilla kursunda çalışmakta olan bu Türk subaylarının muvaffakiyetiyle hakikaten iftihar e-dlyorum. Bir Amerikan subayı olarak Türk erinin her sahaya olan intibak kabiliyetinin lak-dlrkârıytm. Şimdiden söyliye-billrim ki bu genç subaylar istikbalin birer Gerilla kahramanı olacaklardr.»
Müteakiben tören alanında albah d’Ellscu, davetliler huzurunda Gerilla kursunu blU- 1 mut, deniz kuvvetleri komuta-ren subaylara hitap ederlk çok • m oramlrol Mehmet Ali Ülgen eziyetli ve azimkar bir çalışma- ' nın neticelerini bu anda aldıklarını, kendilerini büyük bir mesuliyetin beklediğini ve öğ-• dağıtmışlar ve kursu mnvaffa-rendİteleri bütün bilgilerin, Türk ' kıyetle bitiren gençleri tebrik gençliğinin taklberleçeğj Gerilla programı yaratacağını söylemşltlr.
Sözlerine devam eden albay , nımız ve güvenimiz çok kuvvet-d’Eiiscu, genç subaylardan bir liderin en önemli İrşatlarından biri olan «Beni takibedinlz» düsturunu asla unutmamalarını istemiş ve «Kuvvetli, sadık,
bir * etmişlerdir.
Orgeneral Nuri Yamut mlştlr ki: Gençlere bizim Ina-
rcu». SAÎkaşİlE
SÛPHELEMAlETfEfif COjinıL’t
Mükem«T>el Fakof bube^'âi Fazla kn-cırrn ı5t>,n-
Sanife ö
AKŞAM
29 Ekini 1949
^.rBhik1™ ^Kiracının karısı^
Mahkeme Koridorlarında
dinin bu mutavaatından cesaret alan Prosper, onu kucaklayıp öptü. Fakat genç kadın, bu ilk müsaadede bulunduktan sonra arzusunu daha ziyade körüklemek İçin onu eliyle hafifçe iterek:
____ Dikkat et mösyö Artemls dedi Kocam işi çakacak olursa beni buradan alıp götürecek. Oturduğumuz öteki evde de böyle bir şüpheye düşünce aynı şekilde hareket etti
Prosper İçinden «Ben de buna istiyorum ya. diyerek genç kadına sarıldı. Llll, tatlı aşk adilerine dayana m ıyarak PrOS-pere teslim oldu.
Mösyö Artemls bir şirkette memurdu. Tıknaz, balık etinde, çapkın bakışlı karısı modam Llll İte sakin bir hayat sürüyordu. Madam Llll, kocasına ihanette bulunmamıştı. Fakat güzel ve yakışıklı erkekleri gördükçe kalbi hızlı hızlı çarpardı Bunun da sebebi vardı» Kocası Artemls ellisine bastığı halde, kendisi yirmi beşinde btle yoklu.
Bu şartlar altında Ar lemis’ İn genç karısını kıskanması tabB idi. Zavallının muttasıl karısına. »Şuna bakma!* demekten, •Niçin baktın?., »Sana kim baktı?» diye sormaktan başka bir kaygusu yoktu. Bir evin ali katında tek odada kiracı olarak oturdukları halde Llliye kendisi yanında olmadan bir adun dışarı atmasına müsaade etmizdl.
Fakat ev sahibi Prosper. şey- Saniyen Artemlsin genç karısı-tanı bile kalese koyacak kadar tu elde ettiği için yıllaıdanbe-cin göz bir adamdı. Mösyö Ar- ri verdiği az kira parasının temisin genç karısını kıskandı- intikamını almış oluyordu. Fa-gmı sezince onu oturduğu oda- kat Prosper’in en çok ehmeml-dan atmak ve hava parası al- yet verdiği nokta, odayı t ahit -makla beraber daha yüksek ye ettirmekti. Bir defa Artemls, bir bedelle kiralamak İçin der- karısından şüphelense odayı hal bir plân kurdu. Kiracısını bırakıp başka bir yere taşına-çıkarmak için güriiîtü yapmak, cağına şüphesi yoktu Fakat sab&lıtan gecenin geç saatleri- kiracı, karısının ev sahibi ile □e kadar radyo çalmak, ak- münasebette bulunduğundan şamlan üstteki odaya ahbap- henüz şûphelenmemiştl, Onun larını davet ederek dansettir- için İşi ona çaktırmak ve şüp-mek gibi başvurduğu tedbirler hesini kamçılamak lâzımdı. Bu fayda vermemişti. Artemls. ka- maksatla. Prosper. kiracısına şu fa patlatan bu saz ve eğlence imzasız mektubu yazıp gön-âlemlerlnl tevekkül İle karşılı- derdi:
yor ve ben de bedava eğleniyo- »Mösyö Artemis! Karınız ev rum, diyerek omuz silkiyordu, sahibi ile münasebettedir. Bl-Fakat şimdi ev sahibi, kira- raz gözlerinizi açarsanız, siz de Cismi en hassas noktasından kani olacaksınız. imza; Bir vurmak için madam Llliye kor- dost»
te etmeğe başladı. Çalıştığı Artemls, bu mektubu alınca, daireden senelik mezuniyetini kanamı gözetledi ve daha ilk de aldığı için sabahtan akşama günde Llllyİ ev Bahlbile suç üs-kadar evde kalmağa tombul tünde yakaladı- Prosper, kiranı adam Lilly! gördükçe, göz Cismin rezalete meydan verme-kırpmağa, derinden ah ve oh- den karısını alıp gideceğini salar çekmeğe, sokağa çıktıkça nıyordu Fakat tahminleri bo-aldıracak bir şeyi olup olmadı- şa çıktı, çünkü Artemls, tabancını genç kadından sormağa ta çekip karısını vurmak Iste-başladı, yince, Llll çığlıkları bastı ve
Madam Llll bu suallere karşı bütün mahalle halkını başına .Hayır! Mersi» diye cevap ver- topladı. Artemls, mahalle hal-tnekle beraber, ev sahibinin ki, uğradığı ihanete şahit tut-bu alâka ve sevgisinden dolayı tuktan 3Onra tabanca tehdidi gucu duyuyor, Prosperde İçin- altında tuttuğu Prospere dünden: dü:
— Bu kadar nazlanma! Na- — Şimdi mürekkepli kalem «ıl olsa ben sizi odadan ataca- ile şu kâğıdın üzerine Llll İle ğnn diye söyleniyordu
Artemlsin bu maceradan hiç haberi yoktu. Karısı da kendiline bir şey söylemediği İçin ev sahibi, kiracısının bu vurdum duymazlığına kızmakla beraber madam Lili de sahiden hoşuna gitmeğe başlıyor. »Galiba bir kurşun ile iki kuş vuracağım» * . ..... __ ________
diye seviniyordu. Nihayet bir me gidiniz. Ben odada kalıyo-aabah Artemis evde bulunma- rum. Yarından İtibaren tanıdığı bir sırada kanaun elde et- dığım kadınları buraya getirip ineğe teşebbüs etti: 1 '• * ■ • ■
— Llllciğim dedi. Bana acımıyor musun, senin aşkından mum gibi eridiğimi görmüyor musun? diye llânıaşk etti.
Genç kadın, gözlerini yere indirdi:
— Evli bir kadın olduğumu gine memnun değil misin as-duşünmuyor musunuz mösyö ianım?
Prosper? diye sordu: ı Pro.sper. wkına dönmüştü.
Biliyorum meleğim, fakat Çünkü odayı boşaltamadıktan ser. sevmek günah mı sanki? başka beş parasız LiU İle ev-Mosyö Prosper zengindi, evi lenmek mecburiyetinde olduğu-vardı, gençti ve kocasından nu düşünerek müteessir oldu daha becerikli bir erkekti. Bü-'ve genç kadını utun uzun süttün bunları düşünen genç ka- dükten sonra:
din derinden bir ah çekti. Ka- — Sus sen de aptal kan! dİ-
Kırk gün bu ilâca devam et, sonra benim yüzüme tükür!
Orta boylu, zavıf. ak saç lı adam ceza mahkemeleri koridorunun kösesinde karsısına yaşlıca bir kadın almış, hararetli hararetli anlatıyor.
— Dört baş sarımsak alacaksın. Üç tane de taze yumurta bulacaksın. Lâkırdıma jyi kulak ver. Yumurtalar çok taze olacak. Tavuğun karnından çıkar çıkmaz soğumadan alıp hemen kıracaksın. Ondan sonra efen dime söyliyeyim, dört baş sarmısağı soyup havanda Prosper şimdi, çifte bir se- döğeceksin, taze yumurta...........................larla karıştıracaksın. Üze rine de üc tane limon sıkacaksın. Bunları güzelce karıştırdıktan sonra bir gece ayazda bırakacaksın. Sözlerimi iyi anlıyor musun? Yumurtalar taze olacak ha. Gece ayazladıktan sonra sabahleyin gün doğarken kıble tarafına döneceksin, bardağı başına dikip lüp diye yutacaksın. Kırk gün bu ilâca devam et, kırk birinci gün bir hastalı-1 ğın kalırsa gel, benim yüzüme tükür. Sözlerimi aklında iyi tut. Şarmısak yerine yanlışlıkla soğan koymıya-sin sakın.
Bizim kasketli delikanlı sokuldu:
— Affedersin, efendi baba. Sen doktor musun?
Döndü, dik dik baktı:
— Doktor da ne demekmiş, efendi oğlum? Bu dünyada benim elimden kurtulacak hastalık yoktur. Doktor dediğin ne bilir kİ! Mektepte dört kitap okurlar, doktor olduk diye ortaya çıkarlar. Kulak asma onlara. Hic bir şeye akılları ermez.
Kalın, mor damarları kabarmış, kahve rengi benekli, titrek ellerini uzattı:
— Bu mübarek elleri gö-rüyorsunya. Şu on parmağın onunda da ayrı ayn marifetler vardır. Kırık, çıkık, ağn, sancı, yürek bulantısı, bağırsak buruntusu, ağız, burun, kulak, göz hastalıkları, kadın illetleri Hangi birini sayayım?
— Kendini yorma, efendi l amca. Saymağa lüzum yok, bin bir derde deva olduğun anlaşıldı senin.
— Ceddine rahmet. Çok doğru söyledin. Dünyada de ı vasi bulunmıyan dert yok-I tur. Ama velâkin, onları her kes bulamaz Her derdin de-vasi bendedir.
j Gözlerini kırpıştırarak delikanlının yüzüne dik dik baktı:
— Senin de ilâca ihtiyacın var. Geceleri uyurken rü ya görüyor musun?
— Hayır. Ben deliksiz uyuyorum, rüya falan görmem.
— Bak, nasıl bildim! Sen hasta olduğun için rüya göremiyorsun. Bir ilâç tarif e-devim de bu akşam yap. İyi dinle beni. Kuru fasulyeyi
vlncln heyecanları içinde İdi. Evvelâ, Ar te m İsi kıskançlığını tahrik ederek karıslle beraber oturduğu odadan çıkaracaktı.
ı münasebette bulunduğunu ve ı onunla evleneceğini yaz baka-yun. Yoksa canını yakarım he-1 rifi dedi. Prosper, istenilen kâ-, gıdı yazıp verdi. Artemls. bu
■ İtirafnameyt katlayıp cebine , koyduktan sonra karıslle Pros-
■ per'e döndü:
— Şimdi ikiniz de cehenne-
eğleneceğim. Oda benim tahtı isticarımda değil Dil, istediğimi yaparım diye haykırdı.
Madam Llll. müstakbel kocasını baygın bakışlarla süzerek «ordu:
1 — Meselenin bu şekle glrdl-
havanda güzelce dökeceksin. Bir kasık kahve, bir tutam tuz karıştıracaksın, t)-zerine iki fincan zeytinyağı, bir fincan badem yağı, bir fincan da erimiz kuyruk yağı koyup iyice karıştıracaksın. Ondan sonra ateşte biraz kaynatacaksın, yatağa girerken besmele çekip yudum yudum içeceksin. Kırk gece bunu yap, kırk birinci peçe rüya görmeden rözü-ne uyku Rirerse gel yanıma, tükür yüzüme.
—Vazgeç, efendi amca. Ne rüya »öreyim, ne de senin yüzüne tüküreyim. Şimdi benim rüyam dursun da sen sövle bakalım, buraya niçin Reldin? Mahkemede 1-sin mi var?
Küskün bakışları karşıya dikildi:
— Şu utanmaz arlanmaz herifi görüyor musun? Az kaldı öldürüyordu beni Gör' sünıe yumruğu vurunca sırt üstü yuvarlandım. Ondan sonra iki de tekme vurdu, kendimi kaybettim, öl-seydtm ne olurdu benim halim?
— Korkma, efendi amca. Senin soğanlı, sarmısaklı ilâçların var. Onları içersen hiç bir şeyin kalmaz.
— Orası öyle amma yumruk meselesi tehlikelidir. İnsanın RöRsündeki iman tahtası kırılırsa bir daha iflâh olmaz.
— Peki, o adam ne dîye vurdu sana?
— Utanmaz, arlanmaz dedim ya. Öyle adamdan hayır gelir mi? Çocuğun kolu eğilmiş diye bana çatıyor.
— Hangi çocuğun kolu e-pilmiş?
— Herifin altı yaşında bir kız çocuğu var. Sokakta koşarken düşmüş, kolu kırılmış. Doğruca bana getirdiler, hemen kırığı uğuştur-dum, Rüzelce sardım. Aradan on beş Rün geçti, dün aksam üstü çocuğu tekrar getirdi. Besmele çektim, iki E İham okudum, sargıları çözdüm. Çocuğun kolu iyileş miş amma dış tarafa doğru çarpılmış Herif bunu görünce bağırıp çağırmağa başladı. «Ne kızıyorsun, efendi kardeşim? Bunda benim ne kabahatim var? Çocuğun kolunu ben çarpıtmadım ya. Cenabı Hak öyle murat etmiş, öyle olmuş. Allahın yap tmığa kullar karışamaz» dedim. «Yok, çocuğun kolunu | sen eğri bağladın da böyle ı oldu. Benim çocuğumu sa-L kat bıraktın» diyerek üzeri- ı,nmı»ur. me hücum etti, kendimi ko-1 r umak İsterken yumruğu göğsüme vurup yuvarladı beni.
Mübaşir seslendi, efendi amca gürültülü besmeleler çekerek yürüdü-
Ce. Re.
Tel-Aviv mektupları
(Boş tarafı S inci sshirede)
Harbden zarar gören yerler
îstnllde barb uzun aürmemlş olmakla beraber, şehirlerdeki maddi zarar oldukça ağırdır. Ya fa İle Telâvlvl ayıran mahalleler, Varşovayı veya Roterdamın harbden evvelki halini andıran, bir harabe halindedir. Haytanın liman mahallesinde aynı manzara İle karşılaşır»
Mukaddes yerlerin masuniyeti
İsrail hükümeti mukaddes yerlerin masuniyeti ile pek yakından alâkadardır, Müslüman ve hıristlyanlar serbesçe ibadet edebiliyorlar, şimdiye kadar bu hususta herhangi bir hâdire kaydedilmemiştir. Diyanet İşleri Bakanlığı son zamanlarda bir beyanname neşrederek bunları mukaddes ve ibadet yerlerine astırdı: bu beyannamede, cami veya kiliselere izinsiz girecek her yabancının en ağır cezaya çarptırılacağına, İşaret edilmek tedlr. Harb esnasında, dahi, lba det yerlerine saygı gösterildiğini görürüz; şiddetli muharebeler sonunda Haytanın liman ma hailesi tomamlyle harap olmuştu; bugün bu harabe yığını arasında birer Abide gibi İki muhteşem cami yükseliyor. Bu şehirdeki 3 - 5 bin kadar müs-1 liman Arap bu camileri munta zaman ziyaret ederler.
ılıültVA'ltfa
ŞERHLİ GÜMRÜK KANU»(U
11.11.M0 tarihinden lUbarcn yürürlüğe girecek olan »eni gümrük kânunu bir çok yenilikler gel İrmektedir. Ayn ayrı kanunların konularını bir »ray* toplamak «retiyle ve yaban CI ınemteketlerde gümrük mOntealple Tinin yaptıkları incelemelerden de faydalanarak vücuda getirilen bu ka nunun UtUVn ettiği hükamlorl ttah etmek üzere hazırlanan Şerhli Güm rük Kanunu ve ilgili kanunlar adın doki eser, bu defa Mlıja çıkarılmıs-tır. Acık bir dille gümrük memurla-rlyle koml*yoncul»nntn ve iUıalât-çıların ihtiyaçlarına göre tertiplenen bu cer de. gümrük kanuniyle ilgili bir çok kanun, lüzük ve yönetmelikler de (ter:edılınl5lir Sonun* eklenen endek», yeni kanunda aranacak konuların kolaylıkla buimaMna hizmet etmektedir. Diploma»! rnuaflık-larlylç ve turistlere tanınan muaflıklar, gemi ve Lajıt adamlarının ödev-İlkleriyle m Hatlıkları konurunda yeni bir takım hükümleri ihtiva eden bu eler. Gümrük Bakanlığında bir çok vazifeler İfa etmif olan Mahmul Nedim CUndüralp ve Mustafa Nuri A. mi tarafından kaleme alınmıştır.
Ankarnda Akba ve IlUnlıulda Ankara caddetlndrkl Üniversite kllabev terinde «atılmakta olan bu eseri tav-l .iye ederiz.
iktisal ve Ticaret Ansiklopedisinin S üncü cildinin W inci ta»ik01Q dc titiz bir ituıa ile hatırlanmış ve (E) harfine ait bir çok kelimeleri ihtiva ederek mükemmel bir tekilde »ayıtı-
Bu faılküldeki kelimeler de yurdun Lininmiş meslek ve ilim »damlan tarafından kaleme alınmıştır. Bastıca Utabevlerl ve bayilerde bulunur. kuyucularuniM tavaiye ederi*.
EDEBİYAT ÂLEMİ
II cl aayuı çildi
r. O-
Başbakanın nutku
yerek tersledi Müstakbel kan koca arasında teati edilen tik iltifat bu oldu.
çeviren: A. HİLÂLİ
Çocuk hekimi doktoı
Ahmet Akkoyunlu
Faksım ■ Talimhane
Palas telefon: R262Î
Safiye ErbU Muhtelif tedrisat hakkında ne diyor, AblUUıak Şl nailin İn Edebiyatıma hnkkındaki düşünceleri. Akademi müdürU Zeki Faik izerın _ Seyahat intibaları. Edebiyat Tarihi uragttrmatarı, 29 Ekim sabahı, timci inBnttye. Ziya Gükalpı anarken. Tiyatro. Lise tarih kitapları, kalb söylüyor, Hikâye sefme şiirler, ve diğer yazıları okuyunuz.
(Ba.$ tarafı l nci sabifede) Türklyede vatan çocuklarına, zekâlarını, kudret ve kabiliyetlerini. düşüncelerini, yüksek meziyetlerini memleket ağrımda serbesçe inkişaf ettirmek yolu ardına kadar açılmıştır.
Bizden evvel bu yola girmiş olan milletlerin karşılaşmış ol duklan müşküllerle bizim de uğraşmamız pek tabiidir. Fakat dünya demokrasi tarihi bize mâniaları aşmak. müşkülleri yenmek hususunda öğretici kıymetli örnekler vermektedir. Bun dan faydalanacağız ve İnkılâp târihimizin bu faslını da şeretU başarılarla süsiiyeceğlz. Bunu yapabileceğimize milletçe İnanmalı, devlet reisimizi örnek tutarak bu uğurda gereken geniş görüşlülüğümüzü, müsamahalı azmimizi çellkieştlrmeliyiz.
Dünyanın huzursuzluğu
Aziz vatandaşlar.
Milletlerin İç durumlarını sarsmak yolundaki dış tahrikler Lle iktisadi, içtimai ve siyasi türlü buhranlar yüzünden bütün dünya huzursuzluklar içinde kıvranıyor. Bazı memleketlerde bu tahriklerin ateşlediği iç boğuşmaların devam edip git tiğlnl görüyoruz. Bu sebepten, | büyük küçük bütün milletler emniyetlerini korumak için a-zlm külfetlere katlanmış bulunuyorlar. Dünyanın bu şartları karşısında biz de zaruri olarak bütçemizin ve emeğimizin büyük kısmını korunma ve savın ma ihtiyaçlarına ayırmak zorunda kalıyoruz. Emniyetimizi korumak ve milletçe hür yaşamak için bütün güçlüklere göğüs gererek bu yolda devam edeceğiz.
Muhterem vatandaşlarım, Dünyanın gittikçe kararan meçhul bir âkibete sürüklendiği böyle bir zamanda memlekette yerleştirmeye, geliştirmeye çalıştığımız rejimi. Arızalı ve tehlikeli uçurumlardan sarsıntısız geçirerek muvaffakiyet şa hLkasına yükseltmemiz İçin, milletçe Çok dikkatli ve çok hassas olmamız gerekmektedir. Çok şükür, bu yolun en çetin merhalesini geçmiş, ümitlerimizi kuvvetlendirecek mesafeleri aşmış bulunuyoruz.
Fakat, faydalı bir yol olduğuna inandığımız bu rejimi sağ lamca kökleştlra:ek İçin aşılacak daha çok merhaleler vardır. Hepimiz: memleketin yüksek menfaatlerini daima gözönûnde tutarak, ferdi hisleri, şahsi kin ve husûmetleri bir tarafa bırakır, aklıselimi rehber etmek suretiyle beraberce ve el ele yürümek yolunu tutar, azimle böy lece yürürsek önümüzde felah ve saadet oflcunun açılacağına İnanmalıyız. Muhtelif partilere mensup vatandaşların, ayni mu kadderata tâbi olduklarını bir an bile unu tanıyarak memleket kaygusu ve vatan sevgisi meşalelerinin rehberliği ile bu maçta birleşmeleri, beklediğimiz ufkun erken açılmasında başlıca âmil olacaktan
Çok partili rejimde mesnedimiz
Çok partili demokrasi rejimi-
nin imkân vtreccğl zararlı cereyanlara karşı başlıca mesnedimiz. şan w şeref kadar ibret ve intibah maceralariyle de dolu olan uzun tarihimfedn vatandaşlarda yarattığı olgunluk ve sağduyudur. Büyük, küçük her TÖrkün bu olgunluğu, aklıseliminin İrşadından şaşmaması ve nihayet baştan başa, bütün dünyayı tehdit eden tehlikenin azametini kavramış olması sayesinde demokrasi rejiminin açtığı serbes imkânlardan türce bularak demagojik ve sinsi usullerle vatandaşlar araşma güvensizlik sokmak yolundaki gay retlerln akamete mahkûm kalacağına şüphe etmiyoruz.
Sağlam demokrasinin memleketin itilâsı için verimli btr rejim olduğuna inanan hükümetin, bunu köstekllyecek usullere meydan vermemeye ve muhalefetin emniyet İçinde gelişmesini sağlamaya mütevecclb azminin sarsılmaz bir inanca dayandığına bütün vatandaşların emin olmaları ve makus telkinleri mûstehak olduğu duygu lle karşılamaları yurtta gerekil olan huzurun başlıca teminatıdır.
Kahraman ordumuza güvenimiz
Muhterem vatandaşlar.
Dünya sulhu bakımından gittikçe daha ziyade endişe verecek bir gelişme gösteren cihanşümul siyasî durum karşısında, milli varlığımızı korumak huşu sundaki birliğimize, vatanperverliğimize dayanarak sulh sever milletler safında yer almış bulunuyoruz.
Düne nlsbetle bugün daha kuvvetli, en son teknik vasıtalarla da mücehhez olan, kahramanlık İmanını hârikalar fışkıran tarihimizden, yurtseverlik duygusunu da damarlarındaki temiz kandan alan ordumuzun, herhangi bir bâdlreye karşı « zifesini şerefle yapacak kudrette olduğuna milletçe inanıyor, güveniyoruz.
Amerikan yardımı
Muhterem vatandaşlarım.
Dost Birleşik Amerika devletinin şükranla karşıladığımız yaıdımlyle son yılda İktisadi, zirai ve sınai sahalarda geuış-llyen ve hızlaşan kalkınma faaliyeti, vatandaşlar için engin nlsbetle mesai imkânları hazırlamaktadır
Bu imkânlardan faydalanma fırsatını takdir eden vatandaşların sürekli ve azimli gayretleri Ue çok yakın bir zamanda memlekette büyük gelişmelere şahit olacağımızı şüphesiz görü yoruz, Bu güne kadar umratı. endüstri, maarif İçtimai ve siyasi hayat bakımından milletçe katedllen mesafeler, gelecek 1-çln ümit ve cesaretlerimizi arttıran büyük ve verimli başarılardır.
Sayın vatandaşlarım.
Sözlerimi bitirirken, bir daha kutladığım büyük bayramımızı, daha mesut ve daha refahlı günlerin takip etmesini diler, hepinize, iyilik, esenlik ve bol neşe temenni ederim.
Created by free version of 2PDF
Bir Aşk Gecesi
Yazan: Karen Bramson Tercüme eden; V» - Nü
Tefrika
Bakın hele: Hâlâ mücadele I kuvveti kalmış!. Her şeyden evvel mevkiini düşünmeli. Soz-1 lerıne kolaylıkta inanırlar. Tecrübeleri de var. Cezai sahada çalışan üstat bir avukattır. Polise izini şaşırtabilir; çocukça hatalar İşlemez! Başka mücrimler. acemilik ediyorlar, ondan dolayı ele geçiyorlar. O İse. acemilik etmez, yakalanmaz.
«Başka mücrimler!.... O da şimdi artık «mücrim!....
Aman Allahım! Şimdiye kadar nasıl hafiflik etmişti de. ne fikirlere kapılmıştı. Bir gün bu mücadeleyi bizzat kendi yapmak, bundan âdeta bir sporcu zevki duymak hevesine kapılmıştı. Bir mücrimle beşeriyet arasındaki mücadelenin zevk verici olduğunu d üşün-muştü. Şu andan itibaren kendiliyle beşeriyet orasındaki âr.ıansz mücadele başlamış bu-
No. -
I luouyordu. Binaenaleyh, dlk-kat!
I Zihrüni topladı; soğukkanlılığını takındı. Her türlü takibattan kurtulmak için bütün imkânları tecrübe edecekti! Kendisi hakkında ne denebilir.
Bahçede ona alt ayak izleri vardı; vardı ama. keşfi ve tesbltl güç; çünkü çimenler üzerinde yürümüştü. Buna rağmen çok dlkatll bir polis memuru keşfedebilir. Bir de taksi şoförü var ki, onu buraya, bahçenin önüne kadar getirmişti, Gazeteler cinayetten bahsetmeğe başlayınca, bu şoför flseblUllüh zuhur eder ve korkunç bir tanık olur.
ölüm sırasında başka bir yerde bulunduğunu ispat edebilmesi? Ne suretle? Suat on blrie on iki arasında nerede bulunduğunu iddia etse inandırır? Onu başka bir yerde gördüğünü
kim söyleyebilir?
Hülâsa, önünde, yenilmesi müşkül, türlü türlü tehlikeler var.
Taksiyi, kapının önüne ifatl-yar uşağı Fançois çağırmıştı. Demek, şoför tarafından polise verilecek adresler! pek sersemce kendi hazırlamıştı.
Hay Allah müstahakını versin... Bu çıkmazdan nasıl kurtulmalı?
zihni karışıyordu Şu an. müthiş andı.! Gözünün önüne yeniden hayaller geldi Sanıklar sırası! Sürgünleri mahpes adasına götüren vapur... O adanın çok kötü şartları...
Vahşi bir hayvan kafeste nasıl dolaşırsa o da odada öyle asabi asabi dolaşmağa boşladı. Yumruklarını sıkıyor, hızlı hızlı soluyordu.
Antolnetle, hıçkıraraktan:
— Ne yapacağız? — diye sordu, — Bunu burada bu halde bırakamayız. Çok korkunç! lUzmelçUcrl uyandırayım mı? Uyandırıp ne diyeyim? Yoksa doktoru mu çağıralım?... Yoksa... Polisi mİ?... Rica ederim, cevap verr,,. Elim oyagun tutmuyor. BLr şey yapabilecek
halde değilim. Tehlikedesin. Jacques! Belki de seni tevkif edecekler! (Hıçkırıktan boğulur gibi bir hali vardı ) Zavallı sevgilim,.. Zaval ı. Hayatım benim uğrumda böyle muazzam tehlikeye soktun... istikbalin, hattâ hayatın, her şeyin mahvoldu.
Jacqucs'a karşı bealdelğl aşk gittikçe kabarıyordu. Tehlikeye maruz bulunduğunu düşündükçe onu daha derinden derine seviyordu. Uğrunda hayatını bile feda etmişti, evet. Şimdi, genç kadın, sevgilisinin maruz bulunduğu tehlikeyle meşguldü. Şu anda, ne Luclen'l. ne de kızını düşünüyordu. Müthiş hakikat. havsalasına sığmıyordu. Nasıl olur da Jaccjues'ı tevkif ederler? itham ve mahkûm ederler?...
— Jacq-ues! Jacques! Mutlaka kurtulman lâzım! Seni ben kurtarmalıyım’ Her hangi bir fedakârlığa hazırım! Her hangi bir fedakârlığa! Yalnız söyle: Ne yapayım? İstersen: «öldüren benim!» derim. Belki de beni mahkum etmezler. Çiinlçü beni ölümle tehdit etti. Nasıl yapayım da İspat edeyim? Ta- 1
banca nerede? Ver ?u tabancayı bana, Jacquesl Cevabını söylesen e! Düşüncelerinin ne olduğunu öğrenmek İstiyorum. Böyle susmana tahammülüm yok! Ben öldürdüm diyeyim mİ?
Jacques, odanın İçinde dolaşmasını kesti. Elini alnında gezdirdi. Düşüncelerini salim bir İstikamete sevk için büyük bir gayret sarfeder gibi bir hali vardı.
— Benden İstediğin nedir, kuzum? Onu senin öldürdüğünü mü söylememi istiyorsun? Zıevalh küçüğüml Böyle bir teklifi kabul etmeme imkân var mı? Esasen böyle bir yalan da fayda vermez. Vaziyet, benim için son derecede ağırdır. Kurtuluş çaresini göremiyorum. (Yumruğuyla sert bir darbeyi gaibe doğru salladı:
— Allah belâsını versin şu şo-forünl
Bir müddet daha düşünceleri İçinde kaldı. Sonra sükûnla dedi kl:
— Doğrusunu istersen yapacak bir tek şeyim var: Gidip kendimi bahsettirmek!
(Arkası var)
I İSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI [
Birleşik idareye Bağlı daire şube ve müessesçi erle kalma bütçeli İdareler için lüzumu olan 23 kale msoba, boru ve te-ferrüatı açık eksiltmeye konulmuştur.
Tahmin bedeli 11.851 lira 20 kuruş ve İlk teminatı «88 lira 84 kuruştur.
İhalesi 14 kasım 948 pazartesi günü saat 14 de Belediye merkez binasında müteşekkil Daimî Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya banka mektubu lle 949 yılma alt Ticaret odası vesikası ile birlikte İhale günü saat t4 de Daimi Komisyonda bulunmaları lâzımda. (15491i
Bulaşık makinesi satınalınacaktır
Haydarpaşa lisesi müdürlüğünden
1 _ Yukarda adı yazılı makine okul pansiyonu İçin açık
eksiltme usullyle salın alınacaktır-
3 — Makinenin muhammen bedeli 7500 lira, muvakkat teminatı da 583 Ura 50 kuruştur.
3 — Fenni ve hususi şartlan her gün okulda görülebilir
4 — Eksiltme, İstanbul -Beyoğlu-istiklâl caddesi Karlman mağazası karşısında 340 numaralı binanın üçüncü katında Liseler Saymanlığında toplanacak olan komlyso nura uzca 3/k&-sım/940 perşembe günü saat 16 de yapılacaktır. 2490 sayılı kanunun tarif ettiği vasıflanhalz olan isteklilerin teminat makbuzlariyle ve 1949 yılma alt ticaret odası belgeleriyle, tâyin olunan gün ve saatte komisyonumuza gelmeleri. 15007
Taşkızak Tersane Müdürlüğünden:
75 metre mikâbı çıralı çam, 7 metre mikâbı beyaz çam ve 20 metre mikâbı meşe ağacı satın alınacaktır. Bu çeşitli keresteyi vermeğe istekli olacakların evsafı ve fenni şartnameleri hakkında malûmat almak üzere Taşkızak Tersane müdürlüğüne müracaallan, 15444
A K Ş A M
Sahlfp 7
15232
Çanakkale
İstanbul
Sinop'da 1082 H. No. Hilmi
500 Liralık ikramiyeyi kazananlar
UbJjlKÜ
28 E Ki M 1949
Kazananlar
u«
1X«5
ve 1.000 lira ile 50 lira arasında daha 458 ikramiye.
130
Abone bedeli
Şube ve Ajanslarımıza Müracaat ediniz-
iller Bankasından
m
15 JS
1545
1535
16 00
»10
1613
16X5
10 30
15 «
16.45
14.45
1500
17.10
1715
noo İt 05
İstanbul
İstanbul
da 1607 H. No. Necati da 22793 H. No. Hüseyin
»no
11-1»
1.130
Çorlu
İstanbul
17 45 Piyano tfc
17 50 Konuşma:
ikramiyeler : 25.000, 10.000, 5000 lira
0
T. G ZİRAAT BANKASI
CUMHURİYET İKRAMİYESİ
Talihlileri:
10,000 LİRALIK BÜYÜK İKRAMİYEYİ
Samsun da 4318 hesap numaralı Ahmet kazanmıştır.
1,000 Liralık ikramiyeyi kazananlar:
de 1123 H. No. Muiz da 32222 H. No. Ali
Gelibolu da 2237 H. No. Gülsüm Edime de 1428 H. NO. Fevzi
Ereğli Kd. de 2155 H. No. Sait Edime de 1604 a No. Remzi
Safranbolu da 957 H. No- Halil Bozüyük de 73 H. No. Ahmet
İstanbul da 2449 H. No. Hamit Adapazarı da 543 H. No. Azize
Boyabat da 751 H. No. Naciye Tekirdopı da 587 H. No. Saffet
İstanbul 1 cl İcra memurluğundan: 949/1115
Borcun temini İstifası için mahcuz açık arttırma ile satışı mukarrer 200 Ura kıymetinde (N.U.3.) marka işler durumda motosiklet satışa konularak 14-11-949 pazartesi günü saat 13 30 dn Sultanahmet meydanı No. 10 bisikletçi dükkânında sa tılacaktır. Satış bedeli takdir -o lunan kıymetinin % de 75 nl hu 1 madiği takdirde 2 cl satışa bırakılarak 16-11-949 çarşamba aynı mahalde ve saatte en faz la arttırana peşin para 11e icra ▼e iflâs Ka 112 - 122 d Md. hükümlerince satılacağı ilân flitin ur. 0654
Göz Mütehassısı ve Bakteriyoloğ alınacak Türkiye Demir ve Çelik fabrikaları Müessesesinden «Karabük» ,
İt 15
1X35
UHrt
ıs,e
1540
15.15 ı»»
ZAYİ — Şehremini nıifus memurluğundan almış olduğum 1-çinde askerlik muamelelerim ya mi» nüfus tezkeresini zayi etlim. Yenisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Ropenyan oğlu Gar pis 1326 doğumlu
Müessesemiz sağlık koruma servisine bir Göz (lamanı .bir de Bakteriyolog alınacaktır.
İsteklilerin aşağıda yazılı belcelerini bağlıyacakları dilekçeleriyle en gec 15 Kasım 949 gününe kadar mües-sescmiTc başvurmaları ilân olunur.
1 — Nüfus cüzdanı
2 — Terhis tezkeresi
3 — «Varsa» hizmet belgesi
4 — İhtisas belgesi.
İstanbul Sular idaresinden
a.ıo
H30
■—GOLDEN —
■ ÇİKOLATA ve ( IKI.1TI F.KIİ I Satış deposu Eminönündc I I Balık pazarı caddesinde I I Kanaat ham yanında 1 I I numarada açılmıştır. Fab- I |nka fiyatına toptan ve pj ■■ rakende satış yapılır. ■■■
İd a remize e tedarikine lüzum görülen 1000 ampcrllk 2 otomatik şalterin beheri 3500 'üç bin beşyüz) liradan talibi uhdesindedir. v
Bunları daha aşağı flatle vermek isteyenlerin 2-11-949 çarşamba günü saat 11 e kadar kapalı teklif mektuplarını teklif bedellerinin % 7,5 u ntabettnde teminat makbuzlarile birlikte idarenin muamelât dairesine vermeleri.
Bu işe ait şartname idarenin Üzlnlcr .ervlslndcn alına-bn,r- 15352
şehir Dram Tiyatrosunda
FAUST
Komedi Kısmında
NEMO BANKASI
SON HAFTA
ANTİSEPTİK PİS MACUNU
BULMAC
BULMACA
3 3
1
4
7
8 fl
H
Created by free version of 2PDF
AÇIK ARTTIRMA
Yarınki pazar saat 10 30 da Bebek. Hamam sokağında 15 No. lu hanede bulunan eşyalah Louls XV kadife kaplı salon takunı, İngiliz vitrin, sttl büfe, yemek masası. Tonr.t san-dalyular. aynalı te ayna-sn dolaplar, lavabolar, bronz ve demir karyolalar, Port Manto, hasır takımı, çini ve demir sobalar, kadife perdeler, yazıhane, tuvalet, bayû tabaklar. Horasan, Tebriz. Hereş, Gor-dez halıları ve seccadeleri açık arttırma İle satıla-çaktır.
Dükkân ve Köşk Satışı
I Kandilli İskele caddesinde 10 numaralı denize nazır fevkalâde bir köşkle, Üsküdar Hâkimiyeti Milliye caddesinde 1217 sayılı ve Atlas sokakta 89 numaralı dükkânlar mahke-Imecc 17.11.949 perşembe günü saat 14-16 da bl(müzayede Isatılacaktır. Fazla izahat için Taksim Talimhane Topçular çaddc^N^S^Hnlay aparüm anında bayan Ümran» milra-Dosya No. 949/27-
MMMMMha OKUMADAN GEÇME Sıhhatinizi garanti etmek şu adresten alınız:
1 — Erzurum lıhıe bağlı Aşkale kasabası elektrik santralına tesis edilmek üzere 1 adet 65-75 beygirlik lokomobil grubu satın alın icat w alçak gerilim şebekesi yaptırılacaktır.
2 — İşin «eşit bedeli *6.095,73 Liradır.
3 - Geçici teminat 6.055. — Liradır.
4 - Zarflar makbuz mukabilinde en geç 15 Aralık 1949 perşembe günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir
5 - Kapalı teklif zarftan. 16 Aralık 1949 cuma günü saat 15 de toplanacak Bankamız Satmalına komisyonu tarafından açılacaktır
6 — Poşuda vaki gecikmeler nazarı İtibara ahnmıyacak-tır.
7 - Bu İşe ait şartname (5.—> Ura mukabilinde Bankamız Muhasebe nüdüı lüğünden temin edilebilir.
8 — Bu ise ait blltumie Devlet ve Belediye vergi te resimleri, noter ve harç masraftan ve bunların «anıları Işı alana ait olacaktır.
9 — Teminat mektubu mukabilinde avans verikmez.
10 - Banka ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine
vermekte seroestır. 13660
İst. 1 ci İcra memurluğundan 948/916
Bir borcun temini İçin hakkında tedbir karan bulunan mahcuz olup açık arttırma suretiyle paraya çevrilmesine karar verilmiş olan beher metre küp 60 lira değerinde 1 Brnetre ki(p muhtelif ebatta kızı1 akra-afaç kalasları ve kerestelerinin satışa konularak 9-11-949 çarşamba günü saat 14 de mahcuzun bulunduğu Sirkeci Reşadiye cacL D.Dz.yoilanna ait 13 No h ambarda alenen satılacaktır. Satış bedeli tahmin olunan kıymetlerinin % de 75 ni bulmadığı takdirde 2 cl satışa bırakılarak 11-11-949 cuma günü aynı mahal ve saatte en fazla arttırana peşin para ile icra ve İflâs Ka. 112 ilâ 122 ci Md. hükümlerince satılacağı Mân olunur. 6655
İstiyorsanız gıda maddelerinizi
KARS ÇİFTLİĞİ
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Mvessescsi İstanbul Şubesinden ASaÇLI KÖMÜRLER! öspoda Mtşreaı vasit>sina tesijm TONU 25 LİRADIR
Fcı.Acilde Satış Yerleri:
Müessese Mur.fd
Haşan Fehmi Şcnok — Mtsır Çarşı No. 16 DİKKAT:
Halis Urfa ve zeytinyağları çeşitli tam yağlı peynirleri ve bilhassa kendi mahsulü yemeklik KARS ERİMİŞ YAĞI, TEREYAĞI, KARS BALLARI ve her nevi gıda maddeleriyle herkesi memnun eden müesşescmlz İlâveten Çamlıcah M. Tipinin pastörize edilmiş sütü ve yoğurdunu satmakla siz-lertn tamamiyle sıhhatinizi garanti etmiş olur. Tel: 25126
Kozhıcahan satış servisi Eminönü
Fatih
Kadıköy
Üsküdar
»
Galata Yeniyolcu salonu kal 3 No. 1
Galata rıhtım caddesi
Halkevi Şerefefendl sokak. Büyük Karaman cad No. 8/66 Bahariye İleri sokak No 16 Toptaşı cad. -{efçededt- mektebi sokak No. ı4
Mahkeme tapu icra ve noter ilânlar» Bedelleri nususl şahıslat tarafından ödenen mahkeme icra tapu »v noter ilânları gibi cestnı ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruyu «AKŞAM* İdaresi taraf m dan kabul edilmefctedlı
müstesna fır.ntı kaçırmayınız’
TÜRKİYE GARANTİ BANKASI
DİKKAT :
TOPTAN SATIŞLAR:
Müessese merkezinden yapılır ve bu satışlar yalnız Silâh tarağa deposundan deniz ve kara vasıtalarına tahmil suretiyle teslim edilir. 14374
■■■ MÜESSESE DEPOl ARINDA BULUNUR.
Lokman Hekim
(Dr. HAFIZ CEMALİ
Dahiliye Mütehassısı
vayl dllhım.jarı — C&nA sarın
#j>l( — İstedin dc HfinlOmO —
Taluim — Çok «Örmedi gvçU — Ben neni nevdlm «evcil — Mecbur oldum — Saz aenıahd
İl 5» Şarkılar «e tttrkUler fPl>
22.15 nOyllk orkestralardan tanınmış
•narslar (Pl,),
22JO Memleket hamları ıPL).
M.(5 UnİMırlcr.
Z3.«O -Daire mttrlğl (PL».
23,30 Program ve kapanış
Sayın müşterilerine 1950 yılbaşı keşidesini takdim eder 1-506. 1.0M, 500 300. 250 lir» gibi
257 Adet
çeşitli para ikramiyeleri bulunan bu çekilişe herkes
tö© iLüraiok
bir hesapla iştirak edebilir İkramiyeler, M/Aralık/1949 da çekilecektir. Hemen bir hesap açarak talihinizi deneyini*
Açık ile Mülkiyet Satışı
Gaziantep Vakıflar Müdürlüğünden
Kethüdazade Asiye Hatun vkafıncfan Şeyhcan mahallesinin Karagöz caddesinde bulunan 495 No- lı Garajın mülkiyeti açık arttırma ile satılacaktır.
1 — Tahmin bedeli 35000 otuz beş bin liradır.
2 — İstekliler yüzde yedi buçuk nispetinde otan 2035 lira muvakkat temlnlaı İdare kasama yatıracaktır,
3 — İhale bedel) ihalenin lastik inden sonra peşin olarak verilecektir.
4 — Hususi şartlar idareden oğrentlİT.
5 — İhalesi 14 Karım 949 pazartesi günü saat on beşte vakıflar idaresinde Sapıtacaklar.
Keyfiyet ilân olunur.
Divan yolu No. İM Muayene saatleri Faizi hariç her gân IA • * Tel: 2X398
»14Ü74J
Muayenehane: Fatih tramvay cad Kristal kı raathanesl karşısında Pazardan başka bet gün -a I hi 3 30 4 ununnda "
AKSAM
29 Ekim 19411
ffnhlfe B
DOKTOR
Emir Necip Atakam
Kadm - Doğıuu ItosUlıklan ve ameliyattan mütehassısı Beyoğlu, IstlklM Cad. 403 kat 2, Muayene: 15-80-19
— SAYIN ECZACILAR —— c N O R V £ Ç) İn 1949 MAHSULÜ MORİNA BALIK YAĞI HAŞAN
D@P>@suı Laböü’aktaarma
Gelmiştir, Şayanı hayret açuz fiyatlıda toptan ve perakeıniı- satısa arzedilmiştir.
fifV
hiiio
Tasarruf hesapları için hazırlanan 1950 yılı ikramiye plânındaki yenilikler: 6 çekiliş, 6 ev, 6 dükkân ve ayrıca 120.000 liralık çeşitli para ikramiyeleri.. 1949 yılı sonuna kadar açılacak 150 lira bakiyeli tasarruf hesapları da yeni yılın birinci çekilişine katılırlar.
Kırıklık, Baş ve Bel ağrılarına karşı GRİP vakalarile Sinir ağrılarına
JBMZİN
[-Umtımî Mağazalar
Türk Anonim Şirketi İstanbul Müdiriyettnden • Unkapan, Depomuzda İşler halde bulunan
BİR FORD »j ÜÇ BEDFORD KAMYONU satılıktır. Oörmet; için Depoya, Hat hususunda Dördüncü Vakıf Hanında Şirket Müdlriyeline müracaat edilmesi rica otu mır. Tel: 24029.
Parts ten dönmüştür. Getirdiği en yeni modelleri Ayazpaşada Yeni şehir Tiyatrosu kar-çısuıdakt atölyede teshir etmektedir
tşfe sahıb olmakla iftihar duyacağınız bir dolma kalem zira. 34 memlekette yapılan C3 anket, Parker «51-ın. dunyuda en çok istek celbeden kalem olduğunu göstermiştir. Onu almakla, dolma kalemlerin yalnız en güzelim değil, en mütekâmil ve hassasını da almış olacaksınız Parker «51 • ile yazmak bambaşka bir zevktir! Hususi bir tertibat, mürekkebin muntazam akımını temin eder Kalemin tekmı! akşamı, zarif bir gövde içinde, kır ve hasara karşı tamamen mahfuzdur. Kalemin kapağı altın kap-İlama veya Lustraloy'dan olup. vidalamaya luzum olmadan, kayarak kaleme emin bir suretle tespit edilir.Kalemin ucu 14 kıratlık altındır.
Derhal Parker «51»' deneyiniz!
Parker *51-, gayet parlak, son derece sabit ve yasarken kuruyan yeni Parker Superchrome mürekkebinin tatminkâr istimalini mümkün kılan yegâne dolma kalemdir.
Gene Parker m
imâl ettiği :
DUOFOLD: Dünyanın aynı hattaki kalemleri aracında en iyisidir Sağlam ve zariftir. 14 karattık altın ucu son derece yumuşak yazar; Siyah, mavi, kahverengi, ve gri renklerde bulunur.
VICTORY: Fıatı mütevazı olmakla beraber, diğer Parker kalemlerine has olan zerafet ve sağlamlığı haizdir. Mavi, siyah, yeııl ve gri renklerde bulunur.
Parker kurşun kalemler^ ise Parker dol ma kalemleri ile, son derece zarif bir takım teşkil etmekledir.
PARKER
Created by free version of 2PDF
-040-----
İSTANBUL SERGİSİ
Kapanmasına 2 gün kaldı. Mutlaka görünüz.
Tûrkiyede.Mümessili; ELİ BURLA ve ORTAKLARI — Galeta, İstanbul
Parker -51. TL. W ve $0. Parker «VS- TU J2
Parker Duofold TL. 22, Parker Victory TU IS Kurşun kalemler: «Sl« TU M ve 21. Junior TU H
RKASI
Türkiye Umum Miimessîth lag®tîiFii Fsray v* Ortaklara Ş4L TOPTAN SATIŞ YERİ:
ELEKTRİK KONTUARI
Galata, Voyvoda caddesi No 55
gafenlok Ev
Çemberiıiaş civarında Dlzdariye Silâhtar Mektep sokak 9 sayılı 4 odalı denize nezareti olan boş kargir ev 9000 liraya satılıktır, istekliler görmek ve görüşmek için Çemberli-taşta sinema yanında 11 numaralı sun'l uza âmili bay Kâzıma müracaatları.
■■•TBtofon; ■■
Sümerbank
Sermayesi : ZOO.OOT.OOO Türk Lirası
Merkezi : ANKARA
Şubeleri : İSTANBUL GALATA ve Bahçekapı
Vadeli ve vadesi* tasarruf mevduatıyla ticari mevduatı en mllsatd şartlarla kabul eder.
I
Comments (0)