AKŞAM
Hergiiıı 8 sahife
AKŞAM
AKŞAM’ın
Küçük ilânları en verimli, en uruz v anı tadır.
Sene 30 — No. 10610 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 29 Nisan 1943
Sahibi; Necmeddin Sadak — Yaza işlerin]
fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Arap orduları 5 mayısta Filistin Rendova dün akşam geldi
topraklarına girecek
Kıral Abdullah ve Irak Kıral Naibi Abdülilâh bugün Beyrut ve Şam’a gidiyorlar
Kudüs’ün eski şehir kısmında mütareke yapılması için Araplarla Yahudiler anlaştılar
İngiliz hara ve hava kuvvetleri Yafa'ga taarruz eden İahudiiere karşı harekete geçtiler, çarpışmalar olııynr
Diln akşam Umanımıza gelen Rendova tıçak taşıt gemisi Yeşilköy açıklarında
Londra 29 (R„» — Irak, kıral naibi AbdliHlah Kahlrede Mısır kıralı Faruk İle görüştükten sonra Amman'ı dömnriş ve Ürdün kıralı Abdullah İla uzun müddet görüşmüştür.
Arap Birliği umumi kâtibi Arzani paşa da Kahlreden Amman'a gitmiş; Irak ve Ürdün hükümet adamlariyle müzakerelerde bulunmuştur.
İki hükümdar ve Azzam paşa bu sabah Amman'dan Beyrut ve Şam'a hareket etmişlerdir. Bu İki şehirde Lübnan ve Suriye hükümet adanıla-rlyle görüşeceklerdir. Suriya ve Lübnan parlâmentoları dün gizil birer toplantı yapmışlar ve vaziyet! görüşmüşlerdir.
Sudya Cumhurbaşkanı Şükrü £1-k-avukiu, hafta başında mesut bir haberin halka İlân edileceğin! Şam radyosu He halka bildirmiştir. Bu haberin ınuntazanı Arap ordularının Fl- | İlâUıı topraklarına girdikler! olacağı
zannediliyor. İyi haber alan kaynak-> l&ra- göre muntazam Arap kuvvetleri' 5 mayısta Filistin topraklarına girecektir.
Kudüs 28 (AA) — Kahlreden alınan haberlere göre Arap Birliğinin bLr sözcüsü, bu hafta sonunda Aramanda bir pakt imza edildiğini teyl-detmlştlr, Bu pakt gereğince Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan muntazam kuvvetleri FllLstlndo harekete geçeceklerdir. Mısır kıtaları İse hudut boyunda duracaklardır.
Sözcü, yüksek Arap kumandanlığının birleştirilmesi meselesinin Am-manda görüşüleceğini Uâva etmiştir.
Eski Kudüs şehrinde mütareke
Nev-rork 29 (R.) — Birleşmiş Milletler vesayet konseyinin teşebbüsü ünerlru» Araplarla Yahudiler Ku düetin
eski şehir kıanunda ateş kes emri vo-
T ürk - Sovyet münasebatı
M. Lavrişerin işe başlaması münasehetile tahminler
Fransızca /stanbul muhabiri gönderdiği mektupta muhtelif ihtimallerden bahsediyor
Fransızca o İstanbul., gazetesi dünkü nüshasında TürkJyo - Sovyetlar mü-naşebatma dair Ankara muhabirinden aldığı bir mektubu neşrediyor. •İstanbul# muhabirinin düşüncelerini göiteren bu mektupta deniliyor ki:
Savletler Birliğinin yen! büyük -elçisi M. Larrlşef yaptığı mutat ne-raket ziyaretlerin! bitirdi ve hiç şüphesiz bugünlerde Türkiye Dışişleri Bakam İle Türk - Sovyet münasebetlerinin geleceği bakımından çok mühim olabilecek bir görüşmede bulunacaktır.
Diğer başşehirler gibi Ankara siyasi mahfillerinde de M. Lavrlşet'in Türkiye'ye yapacağı teklifler hakkında birçok ve birbirine zıd şayialar dolaşıyor. Biz burada bu şayiaları kaydetmek ve ne derece makul olduklarını tetkik eylemekle İktifa edeceğiz.
Herkesin birleştiği bir nokta vardır ki o da m. Lavrlşef’ln Türkiye'ye !ş gömek içiö geldiğidir. 1916 senesinin sontanna doğru teati edilen son nota-' Lardaıı beri iki memleket arasındaki münasebet bir ölü noktaya gelmiştir ve bütün müşahitlerin kanaati Ankara, büyük elçiliğine M. Lavrlşel Ribi mühim bir şahsiyetin tâyininin Sovyet Rusya’nın bu vaziyet! değiştirmek İstediğine delâlet ettiği husu-sunda blrleşlycr. Sovyet Rusya bunu ne sureti» değiştirmek İstiyor? Bu fikirler değişiyor,
Azınlığı teşkil eden bazı müşahitlere göre Sovyet Rusya Türkiye’ye «o sıradı hemen bütün dünyaya karşı takibettlğl tehdit siyasetine devam etmekten başka bir şey yapamaz. Batı devletlerine karşı bu polltflumın şahlatıdiğı bir sırada Sovyetfer tarafından Türkiye'ye karşı bir uzlaşma pn'ltikası ta kİ bediim e-sl beklenemez. Su halde M. Lavrl-I «cf’ln gelmesi, şimdiye kadar takibe-i
dilen, tahdit politikası limit edilen neticeyi vermediğinden, bunun daha şiddetlisinin takibi İçin bir başlangıç olacaktır. Filhakika Rusların sinir harbi, Türkiye'ye mühim İktLaadt güçlüklere sebep olmakla beraber TürkJyeyi lktisaden tahrip edememiş ve slyaseten de I» başında olanların mevkiini kuvvetlendirmiştir.
Şu halde M. Lavrlşet, her tarafta sinir harbinin soğuk harbin yerini aldığı ve soğuk harbin de kızışmak İstidadım gösterdiği bir sırada daha tesiri! bir sinir harbi tak i be t m e İt için gelmiştir.
Hemen söyliyeHm ki yabancı memleketlerde olduğu gibi Ankarada da müşahitlerin çoğu bu fikirde değildir, Bunların kanaatine göre Sovyet hükümeti tehdit politikasının İş başındaki partinin mevkiini takviye etiğini, Rusya He İşbirliğini Ümit edenlerin sempatisin! kaybettirdiğini ve Türkiye'yi Amerika’ya yaklaşmağa sevkettlğlnl anlamıştır, B>.ı politikaya devam etmek hiç bir şeye yara, mıya çaktır.
Deniliyor kİ: Sovyet Rusya Türkiye'den İstediklerini harhslz elde ede-mlyeceğlhl anlamıştır. Böyi.» bir harl» İse şu sırada bir diinya harbin? sebep olacaktır. Halbuki Sövyet Rusya'nın. hiç olmazsa şimdilik böyle bir harbi İstemediği kanaati vardır.
Daha şiddetli bir sinir harbine gelince. Rusların bunun Türkiye'nin iktisadi vaziyetini daha ziyade rüç-leştirnıiyeeeğlni Türkiye'nin siyasi vaziyetin! kuvvetlendireceğini. Amerika’yı askeri yardımımı artlırmağift. belki de İktisadi yardımda bulunmağa sevkedeceğihl ve netice İtibariyle ümit edilen neticenin aksini vereceğini anladıkları tahmin edPiyor. 3u halde Sovyet Rusya başka bir politika tnklbetmek ktlyebillr
fjrfcast 6 net sah'-fede)
rllmesl hususunda mutabık kalmışlardır. Görüşmeye Araplac namına Cemal El Hüseyni, Yahudiler namına Şer tuğ iştirak etmiştir. Verilen karar lkl tarafa bildirilmiştir. Muvafakat cevabı gelir gelmez meri olacaktır. Yapılan anlaşmaya göro mütarekenin muhafazasına tarafsız bir komisyon nezaret edecek, mütarekenin hususi şartlan lkl taraf ara^mda yapılacak müzakerelerle kararlaştırılacaktır.
Bu anlaşma bütün Filistin'de mütarekeye doğru bir adım telâkki ediliyor.
Yafa civarında
Londra 29 tR.» — Kilislinden gelen haberler vaziyetin vçhametLnl muhafaza ettiğini bildiriyor. Yafa etrafında çarpışmalar devam ediyor. Araplar Yahudllerln tilrçok 'hücumunu tardetmişlerdlr. Yahudiler. Yafadan ayrılmakta olan Arap ailelerine ate» ettiklerinden İngiliz kuvvetleri Yahu-dilere karşı harekete geçmiştir. Ingiliz uçakları Yafanın hemen güneyindeki Yahudi telhiş merkezlerine hücum etmiştir. Kara kuvvetleri de harekete İştirak etmektedir
Telâviv İle Libda arasındaki köyler rl ele geçirmek İçin Araplarla YâhU-dllier arasımda çarpışmalar olmakladır.
Kudüs te dün nispi sükûnet vardı. Fakat şehirde hayat durmuş gibidir. Asılsız bir haber
«Vatah refikimizin Kıdüste bulunan’ muhabirinden aldığı bir haberde. Suriye hükümetinin şimal hudutlarının Türkiye tarafından garanti edilmesini İslediği, ve hükümetimiz tarafından da bu garantinin verildiği bildirilmektedir. Bu haber üzeılne Ankarada ilgililer nezdinde lâzım gelen soruşturmayı yapan muhabirimiz:
« Bu haber Ankarauın siyasi çevrelerinde gülünç-mahiyette telâkki edilmiştir. Diğer taraftan Suriye İle Türkiye arasında bu yolda hiç bir konuşma olmadığı da kati şeklide belirtilmektedir» demektedir.
Suriye hududunda
Büyük bir kaçakçı kafilesile çarpışma
Ankara 29 (Telefonla) — Nu-sgybınin on yedi kilometre doğusunda bir mıntakada büyük bir kafile halinde Sııriyeye buğday geçirileceği ihbar edildiğinden tertibat alınmış ve gecenin zifiri karanlığından faydalanılarak hududu geçmek isteyen kaçakçı kafilesile müsademe edilmiştir.
Karşılıklı ateş teatisi fasılasız knk beş dakika sürmüştür. Neticede kaçakçılardan bir kişi ve buğday yüklü hayvan kafilesinden dört beygir ölmüş, bir beygir yaralanmış, on bir hayvan da yüklerile birlikte yakalanmıştır.
Müsademenin vuku bulduğu ver hemen hudut üzerinde olduğundan kaçakçılar gecenin karanlığından faydalanarak hududu geçmeğe muvaffak olmuşlardır. ___________________________
Rendova taşıt uçak gemisi dün saat 17 de limanımıza gelmiş ve Yeşilköy açıklarında demirlemiştir. Uçak gemisinin refakatinde Voan muhribi bulunmaktadır. Gemi komutanı bugün mutat ziyaretlerde bulunacak, akşam İstanbul deniz komutanı tara-
Ankara’da kar
Dün sabahtan beri fasılasız devam ediyor
Ankara 29 (Teletlnla) — Ankarada dün sabah başlıyan kar bütün gece fasılasız olarak devana etmlştirt Her taryü karla örtülüdür. Yağış devam etmektedir.
Akşehir 28 'A A> — Yağmakta olan yağmur dün gece saat birde kara çevirmiştir. Kar hâlâ yağmaktadır.
Şebinkarahisar 28 'AA> — Şebinkarahisar ve dolaylarında dûn gecs yağmaya başlayan kar hâlâ devam [ etmektedir. Havanın dona çevirmesinden korkulmaktadır.
Konya’da coğuk — 10 derece
Konya 28 (Akşamı — Dün geceden bepl şehir ve civarına fasılalarla kar yağıyor. Çevrede kar’m kalınlığı 5 santim, sıcaklık sıfırın altında ondur.
Nazi partisi
Ruslar bu partinin yeniden kurulmasına izin vermişler
Berlin 29 (AP) — Ingiltere İle Amerika, bugün, Rusyayı Alman-yadaki Sovyet bölgesinde Naz! partisinin yeniden kurulmasına müsaade vermiş olmakla İlham etmişlerdir.
Rus mümessil] Yelisarov bu ithamlara gelecek toplantıda cevap vereceğini bildirmiştir.
DİKKAT1ER:
Üç sene tahsilden sonra...
fından bir ziyafet verilecektir.
Yardım malzemesi yüklü bir Amerikan gemisi geldi
Peach Tree State adındaki Ll-bertl tipi Amerikan gemisi yardım malzemesi yüklü olarak bu
gün İstanbul Umanına gelmiştir. Tam hamule ile yardım malzemesi taşıyan bu gemi îstanbulda «M. 36» tipi ağır tankları boşalttıktan sonra Iskenderuna gidecek ve geri kalan yardım malzemesini de orada tesUm edecektir. İstanbuJdakl boşaltma ame-üyesi bu sabah sona erecektir.
Amerika yeni bir ödünç verme kanunu hazırlıyor
Wasiungtoa 29 (AT.) — Mümessiller Meclisi Dışişleri komisyonu adına demeçte bulunan bir zatın bildir-dibine. göre, büküme’, koaıünst olcuya h devletlere ödünç ve kira yoluyla askeri yardımda bulunmak İçin yeni bir kanun tasarısı h?£irl&-pıaktadır. Tasarı yakında komisyona verilecektir.
Tasarıyı göre. Marshall plânına dahil, mcmleketleTe «silâh, cephane, gemi, tayyare vesaire gibi her tUrlül askeri malzeme, bakımından yardım edilebilecek Ur. Bu yardım. ilgili mem lekctln müracaatı üzerine doğrudan dotnıya Cumhurbaşkanının emriyle yapılacaktır.
Londra 29 1A.P.) — Yetkili bir İngiliz kaynağından öğrenildiğine göre, Amerikan hükümeti, batı Avrupa birliği memleketlerinden askeri müdafaa plânlarını ve ihtiyaçlarını bildirmelerini istemiştir.
Pratik olmalı:
Yetmedi mi, yaratmalı. Fazla geldi mi, atmalı. Kurduğumuz yeni usulleri mütemadiyen kontroldan geçirmeli.
Köy tasrih ederek diyorlar ki:
— İlkokulun üçüncü sınıfını bitirmiş öğrenciye soruyoruz: Cumhuriyet nedir? Bilmiyor. Tür kiyenin merkezi neresidir? Bilmiyor. (Ve sözüne inanılır kimseler olan bıı tenkiclciler. ilâve ediyorlar:) Acaba cğttmenli usulden mi bu gevşek neticeyi alıyoruz? Böyle bir eğitim, eğitim midir? O köyde hiç. mektep, hic hoca olmasa; olmadığını bilir, cna göre davranırdık; Bazı mevcudiyeti '--1 rln ise, hejıhat. alzmi mevcudiyetinden büyük zararları vardır
CVııkii var hilirsM- 'rol'hrrmr _

Bu malûmat Batı Avrupa İttifakın* verilecek Amerikan garantilerine dalf İleride yapılacak müzakerelere bir zemin teşkil edecektir. Bu konudaki görüşmelerin İngiliz - Amerikan karma genel kurmay başkanlar arasında yer aldığı tabmtn edilmektedir.
Bir demokrat ayanın demeci
Vaşlnglon 28 (AP.) — Bugün bir demeç veren Maryland âyan üyesi Demokrat Mülard Tydlngs, Etusya İle bİT harb çıkması halinde Birleşik Amerikanın Asy3; Afrika ve muhtemel olarak AVTUpada hava üslerin» İhtiyacı olacağını söylemiş ve dema-clna şu şekilde devam etmiştir: «S üncü dünya harbinde şimdi mevcut uçaklarla Amerikadakl fişlerden Ruı şehirlerin! bombardı - -.rı. edemeyiz.»
Tydlngs ftyan meclisi silâhlı servisler komisyonunda üyedir.
Atada Bir
Politikada iki yol vardır.
Birincisi: — Kin ve gayızlaıı körüklemek. Fırsat kollayıcıları ilmide düşürmek. Sadistlerin, intikamcıların gözlerini kan çanağına döndürmek. Siyasî emniyeti ortadan kaldırmak. cDur, ben başa geleyim de neler yapacağım !> diye tehdit etmek. O sebeple de, iktidar partisini: «A-man başa geçeıneslnler!» diye tedbirler aramağa sevketmek.
İkincisi: — Siyasi emniyet havası yaratmak. Seçim kanununu her vatandaşa emniyet telkin edecek şekilde değiştirmek. ■■Ara seçimleri kaybedersek milletin bizi istemediğini anlarız; Meclis kendi kendini fesheder. yeniden intihabat olur.» diye samimi surette düşünmek. Ekalliyetle kaldığı takdirde iktidar makamlarını rakibe teslim etmek. Muhalefette vazife görmeğe razı olmak. İktidardayken karsı parti'e ve herhangi serbes düşünceli vatandaşa zalimane hareket etmemek. Buna karşılık da. iktidardan düşünce, kendi siyasî selametine zarar gelmlyeceğine emin bulunmak.
•Başka memleketlerde birinci tipe çok taslanıyor. Demokrat Partisi ilk kurulduğu sıralar, bizde de maazallah öyle bir hava uyanmak üzereye'i Bereket. 12 temmuz hevanr.amesi sayesinde önüne geçildi. Demokrat Partisi ■eiııde arasıca halâ nahoş sesler
12 temmuz havasından ayrılmıyor.
Daha doğrusu: Ayrılmıyordu.
Fakat, Demokratların Balıkc-sirde son bir toplantısı yapıldı. Buraya, Ege ve Marmara bölgelerinin başkanları. ve D. P. 11 Milletvekilleri iştirak etti. Cemi gafir oldular. Merkeze bir de telgraf çektiler: 21 temmuzun çok hâtıralt bir glin olduğu belirtiliyor. 21 temmuzda Ankaraya fevç fevç gitmeli, gösteri yapmalıymış. Kin telkin edici şöyle cümleler dahi sarfoiunuyor:
— Bizi istiklâl mahkemeler ila tehdit ediyorlar, (Son zamanlarda böyle bir tehdit savuran kim acaba?) Bu mahkemeler, anayasaya aykırı hareket edenler, irticai getirenler için kurulmuştur. Böyle mahkemeler kurulacaksa, bunlar bizim için değil, milletin arzusunu yerine getirmeyenler içindir. (Ahali üzerinde nasıl buz ”ibi fena tesir bırakan bir hitabe.)
Bu kinayeli, telnıihll söz ve hareketler verine 12 temmuz beyannamesinin ruh ve tarihine bağlanmış olmak, milletin selâmeti ve siyasî sulhperver ananemizin bozuir.ıa: sı bakımından daha elverişli değil midir?
12 temmuz. 21 temmuzdan evvel geliyor. Kutlanacak bir tarih varsa, dokuz gün evveldir. Sakın bu rakamlarda olduğu gibi politikamızın üslûbu, yine tepe tak-
Snhîfe 2
A K A M
29 Nisan 1948
SÖZÜN BELİŞİ —
Güreş sporu ve üniversite gençliği
Olimpiyatlarda şampiyonlukların, çok zaman üniversiteliler arasında paylaşıldığından bahsederken, milli sporumuz olan güreşe üniversite gençliğinin fazla- rağbet etmediklerini belirtmiştim. Bunu önceden görüp ciddî bir noksan sayan İstanbul Güreş Kulübü, en ziyade üniversitelileri gilreşe hazırlamak mak-sadile Fatihte, talebe yurtlarına yakın olan lokalini bu sene başından itibaren hergiln açık tutmıya karar vermişti.,. İdareciler, üniversiteli gençlerin kulübün temiz lokalinde, Türk güreş ustalarından ders görmeğe heves edeceklerin! umuyorlardı.
Bu ümidin gerçekleşmekte olduğunu dün İstanbul Güreş Kulübünün sayın başkanı Mazhar Aklfoğlu'ndan aldığım bir mektuptan memnuniyetle öğrendim: Dört ay içinde kulübe yazılan 245 âzadan. 56 sı üniversite ve yüksek mektep talebesidir. Diğerlerinden 93 ii liseli, 48 I orta mektepli. 48 t de ilk mektep mezunudur. Daha güzeli var. Bu gençlerden 114 ü güreşe çalışmaktadır. Geri kalanlardan 83 genç boksa, 16 genç haltere çalışıyor. 32 genç de jimnastik İle meşgul.
İstanbul Güreş Kulübünün pek isabetli teşebbüsü ile liseli ve üniversiteli gençlerin güreşe heves etmeleri sporumuz için muhakkak kî büyük bir kazanç olacaktır. Gençlik bugün spor olarak ne yazık ki yalnız futbolu biliyor. Küçük yaşlardan başlayan aşın futbol merakının, vücut sağlığı ve gelişmesi bakımından gençlik için bir tehlike olduğunu mütehassıslar her fırsatta söylemektedirler. Milletimizin güreşe olan fıtrî istidadım teşvik ederek parlak giiroş mazimize uygun bir İstikbale hazırlanmak, fırsatları zamanında kullanmak mânasına gelecektir. Namlı güreşçilerimiz arasına girecek liseli ve üniversiteli gençler güreş millî takımlarımızın kazanma şansını arttıracak en kıymetli elemanlardır. İstanbul Güreş Kulübünden aldığımız rakamların süratle büyümesin! temenni ediyoruz.
Şevket Rado
Seçim kanunu Adnan Menderes
İnönü
Memleketimizden ayrılmakta olan Afgan elçisinin demeci
Ankara 23 — Afganlstanın Ankara büyük elçisi Kabile davet olunmuştur. Ekselans Serdar Faiz Muhammet Hanın bir müddet Kâbilde kaldıktan ionra Londra büyük elçiliğine tâyin edileceği söylenmektedir.
Serdar Faiz Muhammet Han An-karadan ayrılması münasebetine kendisiyle görüşen gazetecilere, memie-ketlmlzden ayrılmakla duyduğ-u teessürü İzhar etmiş ve nam yıllar bulunduğu memleketimiz ve Cumhurbaşkanımız hakkında İntihalarını belirtmiştir. Serdar Faiz Muhammet Han ezcümle demiştir kİ:
(— İnönü, tarihin yetiştirdiği en büyük siyaset adamlarından biridir. Bilhassa İkine! dünya harbinin başından beri takibettlği klyasctll siyaset sayesinde memleketine olduğu kadar dünya sulhuna da hizmet etmiştir. İsmet İnönü bütün doğunun, hattâ Avrupanın en biiyiik devlet adamıdır. Gönü] İster kİ diğer Doğu memleketleri de böyle bir edam yetiştirsin.
Azimli, feraset sahibi olan Türk köylysü nerede ve hangi şartlar al-hnad olursa olsun memlekete ve rejim® candan bağlıdır.’.
Ankara 29 (Telefonla) — Merkez bankası hissedarlar genel kurulu bu-i gıin saat 14,30 da toplanacaktır. Banka İdare meclisi on beşinci hesap yılı münasebetUe dikkate değer bir faaliyet raporu hazırlamıştır. Raporda önce cihan durumu ele alınmakta. Avrupa kıtasını şark ve gani diye ikiye ayıran siyasi âmillerin iktisadi sahada yarattığı çeşitli zorluklar İzah olunmaktadır.
Raporda daha sonra Marsh ali. yardımı: ve.Bretton Woods» müesseşelerl nln faaliyeti izah edilmekte, milletlerarası para kıtlığının kendini dolur buhranı şeklinde hissettirdiği, ancak doların kıymetten düşürüleceği yolundaki şayialar neticesi altının «kıymetler melcel» olmak hassasının arttığı uzun uzadıya anlatılmaktadır. Altın mevcudu hakkında raporda deniliyor ki:
■940 yılı sonunda altın* mevcudu 210,8 ton iken bu mevcut’ muhtelif hareketler sebebiyle tenakusa uğrayarak 31 aralık 1947 de 151,2 tona kadar dökmüştür. Bunun 14,8 milyon dolarlık istikrazlarımıza tekabül eden 13.1 tonu Federal Rezerv banka mer-hundur. Milletlerarası para fonuna 95 ton altın teslimatı piyasayı tanzim İçin hükümetçe vaki altın satışları (9 tona yakın) İthalât İhtiyaçları İçin dolar tedariki zımnında yapılan altın satışları bu azalmanın belli başlı sebeplerini teşkili etmiştir. 151.2 ton altından 2,1 tonu amortisman sandığının 46,1 tonu Hazînenin., bakiyesi de bankanındır.
Ankara’da tevkif edilen
Agop ve Piyer’in muhakemeleri
Ankara 28 — Komünist propagandası yapmaktan ve sabotaja teşebbüsten sanık Plyer Gazaryan te Agop Tarakçının duruşmalarına bugün Öğleden sonra birinci asliye ceza mahkemesinde devam edilmiştir. İki sanık getirildikten sonra, bunlardan Agobun vekili Hamlt Şevket İncenin bir İstidası okundu. Bunda ayukat mahiyet! anlaşılan bu dâvaya İştirakten vaz geçtiğini bildiriyordu. Muhakeme, yeni bazı şahitler dinlendikten sonra başka güne bırakıldı.
Bir çocuk tramvaydan düşerek öldü, bir çocuk da yaralandı
Ortaköyde Cavltağa mahallesinde Sarmaşık sokağında oturan, ana ve babası geçenlerde ölmüş bulunan 16 yaşında Ali İle aynı yerde oturan 13 yaşında Cavlt adlarında iki çocuk, Beşlk-taştan Ortaköye gitmekte olan bir tramvayın arka tamponuna asılarak seyahat etmekteler lken,-arkalarından gelen bir Taksim • Sarıyer otobüsünün vaziyetinden ürken çocuklar muvazenelerini kaybederek yere düşmüşlerdi}'. Bu düşme neticesinde 16 yaşındaki Ali beyni patlamak zııretlle ölmüş, Cavît de ağır yaralı bir
İstanbul vapuru geldi
Devlet Denizyolları İdaresinin «İstanbul» vapuru dün saat 16 da «Batı Akdeniz battı» seferinden dönmüştür. Geminin mutat geliş saati 14.30 olduğu halde bir buçuk saat kadar gecikmesinin sebebi vapur, seferdeyken burada yaz saatinin tatbikin a başlanmış olmasıdır. Ayrıca gemi gelirken Pire İle Çanakkale arasında şiddetli bir fırtınaya yakalanmış, bu yüzden de 15 dakika kadar gecikmiştir.
Bu seferinde 172 bin lira hasılat yapan «İstanbul» vapuru beraberinde 189 yolcu ve 280 ton yük getirmiştir.
Gelen yolcular arasında Fâzıl Ahmet Aykaç, Emin Erişir gll, Cemi] Salt Barlas; Yunanistandak! tarihi âbideleri gezmeye gitmiş olan Robert College’den bir öğrenci kafilesi, konferanslar vermek üzere memleketimize gelen Luçlen Paul Lefbııre adında bir Fransız profesörü; yerine Nedim Veysel tikin getirilip kendisi Delhi elçiliğine tâyin edilen eski La Haye elçimiz Ali Tilrkgcldl ve İki yıl önce Yugoslavyadan Yunanlstana kaçan 22 kişilik Türklerden mürekkep bir milltecl kafilesi vardır.
Haseki cinayeti muhakemesi
Hasekide oturan on sekiz yaşında Muallâ isminde bir kızı öldüren postacı Kâmil Bağrıyaniğin duruşmama dün birinci ağırceza mahkemelinde devam edilmiştir.
Mahkeme, Kâmilin evvel emirde adalet doktoruna muayene ettirilmesine, bu doktor lüzum gösterdiği takdirde müşahede altına alınmak üzere tıbbı adliye gönderilmesine karar
Altın vaziyeti
Merkez bankasının raporunda bildirilen rakamlar
Buğday meselesi
Meclis, tahkikat açılması hakkındalıi görüşmelerin bir ay sonraya bırakılmasına karar verdi
Ankara 28 — Bilyük Millet Meclisinin geçen oturumumla, eski Ticaret Bakanı Atıf İnan hakkında Meclis soruşturması açılması hakkında verilen önergenin Meclisin bugünkü oturumunda oya konulmasına mahal kalmadan, başkanlığa verilen diğer bir önergenin kabullylo bu İşin bir ay sonraya tehiri kararlaştı.
Oturum açıldığı zaman, İlk sözü, Meclis tahkikatı açılması hakkında önerge vermiş olanlardan Şahin Lâ-çln aldı ve Atıf tnan hakkında evvelce do, Yedi Eylül kararlarının İfşası do-layıslyle Meclis tahkikatı açılması istendiğini, bu seferki tahkikat konusunun daha hayati olduğunu, memleket menfaati aleyhine hareket edenler hakkında tahkikat açılmasının zaruri bulunduğunu İzah elti
Müteakiben Ahmet Veziroğlu söz İstedi ve buğday mevzuu üzerinde yeni malûmat edindiğini, hububat ihracında tatbik edilen usullere ve muamelelere göre Atıf İııan‘m günahının çok olduğunu, ofis tarafından aracı tacirlere ödenen komüsyon ve dellâllye yekûnunun 903 bin küsur lira tuttuğunu anlattı.
Bundan sonra; Atıf İnan hakkında tahkikat açılması takririni verenlerden Ahmet Tohtakılıç kürsüye geldi. Ve buğday vaziyetinin bir tarihçesini yaptıktan sonra, C. H. P. Meclis gTupunun bu mesele hakkında neşrettiği tebliğe temas ederek:
(— Bu tebliğ; İhtiva ettiği mâna İtibariyle Anayasamızın ruhuna muhaliftir. Kıymetli elemanlarla mücehhez olduğunu bildiğimiz maliye teftiş heyeti, salfthlyetnameslnde Başbakanın imzasını taşımasına rağmen hükümet emrinde hükümetin tâyin ettiği İşlerde soruşturma yapan bir heyettir. Meclisin yaptıracağı soruşturma, bir maliye teftiş heyetinin Tapacağı soruşturma değildir.» dedi,
Müteakiben B. Raif Karadeniz söz aldı ve; hububat satışı işi üzerinde mütalâalar yürütülürken bir! 7 Eylülden evvelki devir, dlğeıfl de sonraki devir olmak üzere İKİ devrin şartlarının ayrı ayrı göz önünde bulundurulmak icnbettlğini belirtti ve: «Yedi Eylülden evvelki devirde ofis, elinde bulunan dayanıksız mahsulü, bir an evvel satmak mecburiyetinde idi. Fakat 7 Eylül kararlan bu vaziyet! tamamen değiştirdi. 7 Eylülden evvelki Türklyenin İktisadi durumu ile sonraki iktisadi durumu ayrıdır ve her iki devrin şartlan göz önünde tutularak mütalâa dermeyan edilirse münıkiin mertebe daha az hatalı hareket edilmiş olur» dedi.
RaJf Karadcnlzdeıf sonra Atıf İnan kürsüye geldi ve. buğday satışı İşinin şümul ve ehemmiyetini takdir ederek satış İşinin Bakanlar kurulunda konuşulmasını temin etliğini, flütlerin o zamanki dünya şeraitine göre tes-blt edildiğini, sonradan flütlerin arttırılmasına bir sebep olmadığını, «Trak» şirketine İstisnai bir muamele yapılmadığını anlattı.
Bu arada söz alan Alı met Oğuz: «— İlk hatalardan sonra da bu
Futlıoicularımız tlöııdüler
Yeşilköy hava meydanında muazzam kalabalık tarafından karşılandılar
Futbolcular omuzda götürülüyorlar
Atlnada lkl maç yapan futbolcularımız dün saat 18 de Havayollarının buradan hususi olarak gönderdiği lkl uçakla Atlnadan şehrimize gelmişlerdir.
Futbolcularımız Yeşilköy hava meydanında muazzam bir kalabalık tarafından karşılanmış ve uçaklar alkış-
kadar İkazlara rağmen şu v.ıziyeie neden düştük! İkide bir hâdiselerden bahsediliyor. Biz, sizi hükümet olarak, Mecliste yolun yarısında yakaladık. Bugünkü dahil, yüksek Meclis, | hükümeti 8 defa İkaz etmiştir. Ortada hesap yok, Ne istihsal edilir, nerelere sarfolunur, bilmiyoruz! Bize bn vaziyette teminat verenler, âdeta gözleri kapalı, el yoıdamı Ue memleket İdare etmek mevklindedirler. Bu hesabsiz ve mesnedslz sevk ve Harenin -doğurduğu acı neticenin mesulleri hakkında soruşturma yapılması zaruridir.»
Dedi ve bundan sonra kürsüye gelen Başbakan yardımcısı B. Faik Ahmet Barutçu bu İş üzerinde umumi arkadaşlara lütfen versinler» dedi.
w-— İsrarla üzerinde durulan ve bir dâva haline getirilen bu noktalar, tetklksîz ve Uhkikslz bırakılanlar. Bu mesele, Atıf İnan meselesi olmaktan çıkmış, hükümetin cl koyduğu bir mesele olmuştur. İsrarlı iddialar kfi' nsında hareket® gelmemizi her şeyden evvel bizden vazifelerimiz İster; vicdanlarımız İster. Hiikûmet, bn İşe, 4 ay evvel, bu müessesenln bünyesinde cl koymuştur. Daha bu takrirler talepler olmazdan evvel hükümet, bu İşleri maliye müfcttlşerlno tahkik ettirmeğe başlamıştır.
Bilgileri olduğunu söyllyen, elinde dosya buulnduğunu İddia eden arkadaşlardan plca ederim. Dosyalarını, bilgilerin! maliye totftlş heyetindeki arkadaşlara lütfen versinler.»
Bu sırada Hamdl Şarlan müzakerenin kifayetine, doktor Kazancıoglu Meclis tahkikatı açılması hakkında-ki görüşmelerin, Faik Ahmet Barutçunun açıklamasına göre, bir uy sonra tehirine alt İki takrir verdiler. Öncç Kazancıoglunun takriri reye konarak bu husustaki görüşmelerin tahkikat sonuna bırakım ast kabul edildi.
Kulgarlar
Yanlışlıkla hududu geçen bir subayımızı tevkif ettiler
Ankara 2$ — Hududu geçmiş olduğu iler! sürülen bir subayımızın Bul-ga-lar tarafından tevkif edilmiş olduğu haber verilmektedir.
Subayımızın yolunu şaşırarak Bulgar topraklarına girdiği anlaşılmaktadır. İki memleket arasında bu mev zuda müzakerelerin cereyan etmekte olduğu anlaşılıyor.
Amerika’dan buğday geliyor
Nevyork'tan Vatan gazetesine bildirildiğine göre Amerlkadan sat'n alınan 10 bin ton buğdayın bir kaç güne kadar şevkine başlanacaktır.
culara ve İdarecilere müteaddit teşekküller adına buketler verilmiş, sporcular omuzlarda gezdlrllmlştlr.
Gerek sporcular, gerek İdareciler Atina maçlarından ve kazanılan galebelerden büyük bir memnuniyetle bahsetmekte ve bu arada Yunanlı sporcuların kendilerine karşı gösterdiği misafirperverine ve yakınlıktan
Meclis içişleri komisyonu tasarıyı müzakere ediyor
Giresun’da bir konuşma yaptı
Ankara 23 — İçişleri kamlsyonunun bugünkü toplantısında seçim kanununun konuşulmasında, evvelâ Eaşba fcun söz alarak kurulların İdare âmirleri yerine yargıçların başkanil-ğındn olması hakkında Demokratların tekliflerine temas ederek -müstakil olan adalet cihazının politikaya karıştırılması doğru olmadığını, yargıçların hem hâkimlik, hem bu kurul lor» başkanlık etmelerinin muvafık olnuyacağım, bunun adalet cihazına olan İtimadı sarsacağını, bu İşin İdare Amirlerine bırakılmasını, buna mukabil seçim emniyeti İçLn lüzumlu kayıtların konulabileceğini söyledi. Söz alan İçişleri ve Adalet Bakanları, aşağı yukarı aynı mealde beyanatta bulundular.
Fuat Hulûs! Demirli demokratların eski nokta! nazarlarında ısrar ettiklerini söyledi. Netice; oya konarak üç Demokrat müstenkife karşı kurulların idare âmirlerinin başkanlığında olması hnkkındakl hükümet; teklifi kabul .olundu.
Demokratların teklifindeki seçimde suç İşleyen memurların memurin muhakemat kanununa tâbi olmamaları teklifinin müzakeresinde Başbakan Haşan Enka yen! hazırlanan tasarının yakında Meclise sunulacağım, bu tasarıda seçim suçlan hakkında madde olduğunu, her iki partiyi memnun edecek hükümler konduğunu söyllyerek meselenin o zaman konuşulmasını İstedi. Bu teklif kabul edildi. Bu suretle heyet! umu.miyesl üzerindeki konuşmalar tamamlanarak cuma günü maddelerin konuşulması kararlaştı.
Ankara üniversitesi rektör’ seçimi yarın yapılacak
Ankara 28 — Üniversite yönetim kurulu bugünkü toplantısında jenl rektör seçimi IçLn geneı kurula dahil profesör ve doçentleri cuma günü saat 15 te toplantıya çağırmaya ka-ı rar vermiştir.
Ankara üniversitesindeki hâdise muhakemesi
Ankara 28 — Gecelerde tertip edilen bir nümayişte rektörün odasına girerek kendisine kaışi hakaretimiz hareketlerde bulunmaktan sanık Bamı Yavrucak, Halûk Karamagaralı ve Ata Okanın duruşmalarına asliye İkinci ağırcez mahkemesinde başlanmıştır. Sanıklar isnat olunan euçu kabul etmemişler, dinlenen şahitlerin kısmı âzami da rektörün odasındaki hâdiseye dair bir şey bilmediklerini söylemişlerdir. Mahmeke. gelmeyen şehitlerin celbi İçin duruşmayı başka güne bırakmıştır.
Al manyadaki Fransız işgal bölge »il e ticaret Ankara 28 (AA) — Memleketimhle Almanysdakl Fransız işgal bölgesi as- | kert hükümeti arasında 19 nisan 1'948 tarihinde Badenbaden’da bir ticaret anlaşması, bir ödeme anlaşması ve bir m od üs v İven dİ İmzalanmıştır.
Anlaşmalar ve modüs vivendi 1 mayıs 1048 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Bir terlikçi bir işçiyi yaraladı
Kapalıçarşıda terlikçilik eden İsmail, bir haftadan beri yanında çalışan Kenan İsminde bir işçi İle dün akşam para meselesinden kavga etmiş ve bu kavga sonunda, İsmail, Kenanı kunduracı bı-çağlle ve boynunun muhtelif yerlerinden ağır surette yaralamıştır, Yaralı ümitsiz bir halde Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, terlikçi İsmail de yakalanmıştır.
Turing ve otomobil kurumu umumî heyeti toplandı
Türkiye Turing vo Otomobil Kurumu umum! heyatl yıllık toplantısını dün Taksini gazinosunda yapmıştır. Memleketimizde turizm mefhumunu yerleştiren ve pek dar vasıtalarla nispetsiz başarılar elde ederek milletlerarası bir mevki kazanan Türkiye Turing ve Otomobil Kurum unun 25 inci yıldönümü münasebetiyle hükümeti temsil eden İstanbul veli va belediye başkanı Dr. Lûtft Kırdar Kurum boşkanını ve İdare kurulunu tebrik etmiştir.
Kongre müzakerelerinden sonra İngiliz kültür heyeti İstanbul temsilcisi Mlstcr Lake İngllterede eski eser-
ileri koruma konusunda Tiiıkç* bir
Glrcsun 28 — B, Celâl Bayarla birlikte şehrimize geiçn Adnan Menderes, Demokratların bir toplantısında önemli bir konuşma yapmıştır. Erzincan seyahatinden bahisle söze başlayan B. Adnan Menderes, orada şimdiye kadar yapılması lc a beden kalkınma hareketinin tamaınlle ihmal edilmiş olduğunu, Başbakanın Erzlncana yaptığı bir seyahat sırasında da Ervlncanda kalkınma hareketleri mezuu bahis olunca; »Etüt yapmaktayız» demek suretlle vazifelerin görülmesinde ne kadar büyük bir İhmal ve kayıtsızlığın hâkini olduğunu meydana koyduğunu söylemiş ve sözlerine:
«Erzincan, vatanın nasıl ihmal içinde idare edilmekte olduğunun bir örneğidir» cümlesini . İlâve etmiştir.
B. Adnan Menderes .bundan sonra seçim kanununa temas etmiş ve: »Seçim kanununun tâdili ve gerek ara eeçlmeTinde tatbikatın tecelli edecek manzarası, iktidar partisinin Anayasamızın ruhuna ve İradesine uymakta ne dcTcceye kadar samimi . hareket edebileceğinin miyarı olacak tır.» demiştir.
Görgü Karamıız’un muhakemesi
İsparta 28 — Ankarada Milli Eğitim Bakanlığının yandığı gün sarfettiği bazı sözlerden dolayı, Gönen köy enstitüsü öğretmenlerinden Görgü Karamuz’un duruşmasına ceza mahkemesinde başlanmıştır. Görgü, kendisinin komünist propagandacısı olmadığını, kendisinde elde edilen bir defterin, sadece bir hâtıra defteri olduğunu anlattı.
Muhtelit şahitlerin evvelce alınmış olan ifadeleri okunarak bazı hususat sanıktan soruldu. Mahkeme tarafından bazı şehirlere yazılan İstinabe talimatına cevap gelmediği anlaşıldığından duruşma talik olundu.
Kırai Pierre Amerika da
New-York 28 (AAl — Eski Yugoslavya kıralı Pierre, Queen Eliiaabeth transatlantiği İle Ncw-York’a vardığı zaman şu beyanatta bulunmuşlar: «Eğer Yugoslavya’da serbes bir seçim yapılsa İdi, Tito iktidar mevkiinden atılırdı.»
Eski kırai, Yugoslavya taht» üzerindeki haklarını dalma muhafaza etmekte ve günün birinde Yugoslav-yaya döneceğini ümldeylemektcdir.
Pierre Amcrlkada takriben iki av kalacaktır. Bu müddet zarfında Wa-ihlngton ve Ottasva'yı ziyaret etmek niyetindedir.
Şimdi 24 yaşında buluDan eski turala karısı kırallçe Aleksandra ve 2 yaşından biraz büyük olan oğlu Alek-sandr refakat etmektedir. Eski kırai «husus! İşleri» İçin seyahat ettiğini söylemiştir.
|.... B Ö......R....S~A.........|
İstanbul Borsasının .28/4/1948 flatlerl
ESHAM VE rABVIL&l

% 7 Falan Tahviller
Kapanış
Sıvat . Erzurum 1 20.85
Sıvaş - Erzurum 2-7 20.80
1941 Demiryolu 1 20.80
1941 Demiryolu H 20.35
1941 Demiryolu m 21.30
MllU Müdafaa I 20.95
Milli Müdafaa B 2O.3Ö
M1U1 Müdafaa m 20.45
Milli Müdafaa IV 20.72
% 8 faizi! Tahviller
Kalkınma 1 90.8’1
1041 Demire: u VI 96.80
Fta narıma n 97.75
Kal tınma d 97.75
% 0 faizli Tahviller
1933 Ergani 22.50
1938 ikramiyen 21 85
Milli Müdafaa 20.90
Demiryolu rv 06.70
Demiryolu V 97.2»
Anadolrr Demiryolu Ornpu
rahvüler 1 - 1 100.—
Hisse senetleri % 0 55.50
Mümessil ser.ct 74.—
SARRAFLARDA ALTIN
Satış
Gulden 85.85
Türk lirası S7.20
Sterlin 5715
Külçe 5.42
Reşat 40.65
Çek flitlerinde değişiklik yoktur
___® TAKVİM»___________.
I Cemazlyelâhır 10 — Kasını 174 I İmsak. Gû. Öğle tkindi Ak V. t ıl
E. 8.04 0.58 6.09 8.69 12.00 1 43 I
Sahlfe 3
fi!) Nisan 1948
AKŞAM
AKŞAMDAN AKŞAMA
Ucuz Belediye arsalarını kimler hakediyor?
Ankara Belediyesine alt arsaların. bir senede derhal İnşaat Çapacak evsiz AnkaralIlara ucuz flatle ve taksitle satılacağı haberi, diğer şehirlerdeki kalabalıklar r— bilhassa İstanbullular — üzeninde, gıptaya benzer, derin bir lesir bıraktı. Neşriyatın müteakip safhaları alâkayla bekleniyor.
— Cumhuriyet reM, Toprak kanuniie, nıülkiyetsiz köylüye îmülklvet^şağlâmaifi gayft bilmiştir. Buna muvazi, olarak, ban-nakşız şehirliye de ev sağlayabilecek ml?_
İşte mevzua bu zaviyeden bakmalı.
Bugün şehirlerimizde İskân durumu tam bir çıkmaza girmiş bulunuyor:
1 — Üsküdarm dar ve günaş görmez bir sokağında tek oda öt uz liradır. (En ucuzdur diye Jİsküdarı misal gösteriyoruz.)
2 — Anadolu yakasında mübalâğasız bin ev yazlık ikametgâh, kiracı bekliyor. Tramvay ve otobüslerle dolaşanlar, yüzlerce «kiralık» levhası görürler. Lâkin yanlarına yaklaşana bravol En ucuzu bin beş yüz: Rutubet içinde iki nohut, bir bakla! Harcıâlem evler mi istersiniz: İki binle üç bin arası!! «Fena değil» diyecekleriniz, beş bin, altı bin; on dört binlikler bile var. Yirmi binlikler de varmış. Bütün bunların yüzde doksanı «Yalnız yazlık! Seneliğine vermeyiz.» Tellâldan tah kikatta bulundum: «Yazlı kışlı en ucuz evler kaça?> Allahın hücra yerlerini sayıp döktü: «Ancak oralarda ucuzlar var: Aylığı seksenden...» Lâkin hamamı yok, mutfak müşterek, üç oda... Çocuk istemezlermiş,
3 — Çok çocuklu aileler, çok para verecek durumda dahi olsalar, mal sahipleri böylelerini kapıdan İçeri sokmuyor.
4 — Bir kac ailenin ferah ferah barınacağı meskenleri, bir veya bir kaç şehirde elleri altında tutanlar vardır. Meselâ aynı vatandaş, îstanbulda hem kışlık, hem yazlık, hem garsoniyer; Ân-karada da işi düştükçe oturmağa mahsus bir apartmıan katı kiralamış bulunabiliyor. Ne tahdit, ne kontrol... Keza, diğer bir vatandaşın meselâ asıl ikametgâhı Konyadadır, Adanadadır. Halbuki İstanbulda bir yazlığı vaktile ucuza kiralamış. «Belki gelirim» dive kontrata devam -eder. Bina kapalı durur. Böylclerl de çok.
5 — Eski İstanbullular, yahut bu şehirde işleri icabı yazlı kışlı barınmağa mecbur olanlar, şayet ev sahibi değilseler, kiralık İkametgâhlarından da uğratılmışsalar, bu anlattığım şartlar ortasında dört çocuklarîle ne etsinler? (Biz lci nüfusumuzun artmasını, ana babaların dört değil, sekiz evlât dünyaya getirmelerini istiyoruz.) Edecek tek şey kalıyor: Gecekonduyu kondurmak...
Sefalet ve zevksizlik dağlan bürüyor. Belediye nizamlarına ve mülkiyet kaidelerine isyan, tepelere tırmanıyor. Hırsızlama inşaat, çukurlara gizleniyor. Haydi bakalım: Gecekondulara tapu! (Ankarada böyle yapılacakmış.) Kanun ve nizamsızlık olup bit tilerin! mecburen sineye çekiyoruz.
İşte bunun İçindir kİ. Ankara’dan gelen seslere şehir halkı büyük alâkayla kulak kabarttı. Ancak: Haberler henüz vazıh değildir. Vazıhmış gibi duran kısmı da tatmin edici değildir:
Bugünkü günde bir ev inşası kaça? 10 bin, 20 bin... Demek ucuz arsalar, ellerinde 10 bin, 15 bin. 20 bin lira nakit parası olanlara, yahut bu krediyi temin edecek gibi işlerini yoluna koyanlara bir nevi iane dağıtılacak? Yu-kanki maddelerin çizdiği tablolara göre ise, asıl başını sokacak delik bulamıyarak lâğımsız, susuz kulübelerin medeniyetsizliğe sığınanlar pek daha muhtaç vatandaşlardır. Bilhassa çok çocuklular âmmenin bir mükâfatını lıakelmlşlir. öyleleri kanat altı-na alınmalı.
Eğer büyük şehirlerimizdeki dertlere çare aranıyorsa; Anka-radan gösterilmiş olan çare çare değildir.
Belediyelerin ucuz arsalan, İ— Çok çocuklu. 2 — En muh-aç. 3 — O semtte oturmasında ıtihsal bakımından faydası olan balka — binalar bir bankaya yap tır Ular ak — kira karşılığında.
Har i mektubu
Beşiktaş’ta Barbaros Hayreddin iskelesi
Beşiktaş halkının yaz günleri güneş va deniz havası almak üzere gezinti yapacağı yegâne meydan ve açıklık olan Barbarca Hayreddln İskelesi meydanı kum deposu haline getirilmiştir.
Bir müddet evvel sayın vali tarafından görülerek kaldırılması emredlîdlği halde bugünlerde kum yığını birkaç misli daha yükselmektedir. Pek çirkin bir fıal alan bu kum yığınının kaldırılarak halkın deniz sahilinden İstifada ettirilmesinin ve tekrarına meydan verilmemesinin temini rica olunur. i. ■
V».ı 1
Üniversiteliler Müzik Derneğinin çayı
Üniversiteliler Müzik Derneği pazar günll için Marmara lokalinde bir çay tortibetmlştlr. Bu çayda Derneğe mensup solistlerin İştirakiyle deneme mahiyetinde b'.r de konser verilecektir. Dernek, asıl faaliyetini önümüzdeki ay vereceği İki konserle gösterecektir, Bu konserlerda pollfonlk Türk musikisi Sahasındaki çalışmaların neticeleri anlaşılacaktır.
Koyun hırsızı
Ankara 28 (Telefonla) — Hacı Yüksel adında bir koyun tüccarının 50 koyununu çalarak köfte yapan va derilerini satan Ali Akan ve Satılmış, birer yıl hapse mahkûm olmuşlardır.
verilmelidir.
Böylece bir taşla bîr kaç kuş vurulmuş olur. Aksi takdirde beylik mal, paralılara yahut eş dosta yağma ettirilmek tehlikesine maruzdur.
Arkadan: Dedikodular, kötü neşriyat, dâvalar, Meclis münakaşaları, Yüce Divan talepleri... Maazallah...
Yanlış adım atmıyalım-
(Vâ - Ml>
Odun stoku
Fiatlerin yan yarıya düşmesi bekleniyor
Son baharda ve kışın devamı mM-detince şehrimize külliyetli miktarda odun getirilmişti. Muvaredat hâlâ devam etmektedir, aslen miktar İhtiyaçtan fazla olduğu için oduncuların elinde mühim miktarda stoklar mevcuttur. Havaların da artık düzelmeğe başlaması sebebiyle odun flat-leri düşmeğe başlamıştır. Alâkalılar bir ay içinde fiatlerin kıj aylarına nazaran yan. yarıya ucuzlıyaeağını söylemektedirler.
Diğer taraftan şehrin muhtelif semtlerinde hâlâ mangal kömürü sıkıntısı çekilen yerler vardır. Bu. darlık bir takım muhtekirlere, kömürün kilosunu 20 kuruşa kadar «atmak fırsatını vermiştir. Evvelki gün havanın birdenbire soğuması üzerine Byüpte ve Üsküdarm bası semtlerinde kışın en soğuk günlerinde bile görülmemiş derecede pahalı kömür satılmıştır.
r | Yarı siyasî, yarı askerî ı
Kara ordusu kaldırılabilir mi?
Yapı ve Kredi Bankasının ikramiye!i aile cüzdanı çekilişi
Yapı va Kredi bankasının İkramiyen aile cüzdanı müşterileri İçin ter-tlbettlğl kafalardan bir ev va muhtelif para lkramlyell 1 mayı* keşidesi bankanın Galata şubesinde 1 mayıs cumartesi günü onda yapılacaktır.
Ekmek fabrikası
Mahrukat Ofisin fabrikası satılıyor
Mahrukat ofisi tasfiye edilmektedir. Ofisin Balatta inşasına başladığı halde yanda kalan ekmek fabrikasının satılması icabetmektedlr.
Makineleri eksik bir halde bulunan fabrikan satın almak için hususi bir talep yoktur. Vilâyet, fabrikayı belediyenin almasını tavsiye etmekte İse de belediye fabrikayı işleterek bundan bir kazanç temin edileceğine ve bu işi başaracağına emin olmadığından almak İstemiyor.
Yaptırılan tetkikler neticesinde 400 bin lira sarfedlidlğl takdirde fabrika işler hale gelebilecektir. Bu maksatla bir şirket kurulması düşünülüyor.
Eğer Mareşal Montgomery gibi bugünün en salâhiyetti İnsanı bu mevzu üzerinde konuşmamış olsaydı, askerlikten anlayanlar İçin hayal görünecek bu konuya biz de temas etmek İstemezdik. Fakat hakikat şu id; atom bombasının ve muazzam hava kuvvetlerinin ortaya çıkması, Japonya gibi çetin bîr düşmanın İki atom bombaslle teslim oluvermes! zihinlerde hayli karışıklıklar yaratmıştır. Bir çok kimseler haklı olarak soruyorlar:
— Mademki bir atom bomba-slle koca bir şehri tahribetmek kabildir ve koca bir devlet iki atom bombaslle diz üstü çökertl-Jeblliyor. O halde bu milyarları yutan kara ordusuna no lüzum var? Onun yerine tayyare, hattâ bombayı çok uzaktan atabilen füze ve nihayet atom bombası yetmez mİ?
Bunun yetmlyeceğinl anlatmak İçin evvelâ Japonya meselesinde zihinlerde yerleşmiş bazı düşünceleri tashih edelim: Ja-ponyayı diz üstü çöktüren iki bomba değildir. Amerikalıların deniz, hava ve kara ordularının müşterek hareketlle çok uzaklardan başlayarak adım adını Ja-ponyaya yaklaşmaları, Pasifik adalarını birer birer zaptederek hara ve deniz kuvvetlerini Japon-yarun yanma sokmaları, İvajlma adasındaki gibi çok çetin çıkartma ve kara muharebelerini başar maları va arkasından atom bombalarını iki Japon şehrine salıvermeleridir. Eğer Japonlar bu iki bombanın ardından kudretli Amerikan orduları yürüyerek Japon adalarını İşgal edeceğine emin olmasaydı teslim olur muydu dersiniz? Ben hiç zannetmiyorum. Her atom bombası bir şehri alt üst ediyorsa, buna karşı biricik çare şehirleri bırakıp kırlara ve dağlara yayılmaktır. O vakit şehirler kıymetlerini kaybedecekleri ve bombalar toplu İnsan kitleleri bulamıyacakları için atom bombaları da bir millet için öldürücü tesirini kaybeder. Eğer Japonlar Amerikalıların kara, deniz ve hava ordularlle kendi harap memleketlerini işgal ' edenılyeceklerine kani olsalardı, i teslim olmaktansa şehirlerini bırakacaklarına hiç şüphe etmiyorum. Netekim Almanya hava kuvvetlerlle hemen bütün şehirleri tah ribed il eliği halde teslimi aklına getirmedi. Ancak bu şehirlerin tahribinden sonra kara ordularının İlerlemesidir ki bu memleketin müdafaa kudretini tüketti.
Atom bombalan, tayyareler ve füzeler ne kadar kudretli olursa olsun yarınki harblerda vaziyet yine böyle olacaktır. Yani harabe haline getirilen memleketleri yine kara orduları fetih ve işgal ede rek dilediğini kabul ettirecektir. Yalnız şurası var ki ana batlardaki hu değişmezlik, icara ordularının teşkilât, teçhizat ve miktar itlbarile diğer ordularla arasındaki nispetin dcğlşmiyeceğl mânasına gelemez, bunlarda esaslı değişiklikler olacağı şüphesizdir ve her ordu için bunu bugünden düşünerek tatbik etmek de bir zarurettir. Ordularda silâh teçhizat ve insan mevcudu her şeyden evvel harbin sevk ve İdaresine ve bu esnada kullanılan teknik vasıtalara bağlıdır. Bütün tarih bo-
Türkiye Garanti Bankasından
23 NUaıı 1943 Büyük İkramiye keşidesinde kaşanan numaralar! aşağıda gösterilmiştir.
Müşterilerimizin cüzdanlarını gişelerimize ibraz ile İkaTmiyelerlnl kaydettirmeleri rica olunur.
APARTIMAN DAiRESi ™ »• !■•>«»?
ÇEŞtTLt PARA İKRAMlYELERl:
3003 — 1031 — 1073 — 1730 — 1907 — 183 — 833 — 1013 — 1SG3 — 2.133 — 1924 — 3129 — 1700 — 4972 — 4139 — 857 — 4933 — 151 — 1-184 — 5145 — 1335 — 1 — 1093 — 805 — 1867 — 3200 — 1949 — 1349 __ ı _ 136,9 _ 4710 _ 1094 _ 1.347 _ 512fl _ 97L _ 1979 _ J8 _ 5020 — 2003 — 5331 — 2022 — 5201 — 2012 — 4437 — 15 — 1368 — 47 — 8B9 — 1334 — 1453 — 2212 — 4744 — 1994 — 1989 — 1 — 4720 — 2086 — 558 — 1 — 1020
İşbu keşide Ankara 3. cl Noteri Şaklr Baran‘ın huzuru ile Ankara Merkez Şubemizde İcra edilmiştir.
INot: Mükerrer numaralar hesabında her 250 lira İçinverllen bir iştirak hakkındanlleri gelmektedir.
Yazan-. M. ŞEVKİ YAZMAN
yunca bu böyle olmuştur.
Misal olmak üzere Birinci ve İkinci Cihan Harblerl arasında kara ordularındaki değişikliği zikredebiliriz. Birinci Dünya Harbinde mâklnalı taarruzun ve diğer çabuk ateşli, ufak çaplı silâhların piyade taarruzlarını dur durması ve muharebe mevzi harbi halini alması üzerine ağır topçu ihtiyacı kendisini gösterdi ve kara orduları nerde ise piyadeden çok ağır topçu mevcutlarına sahip olacak bir duruma geldi. İkin ci Cihan Harbinde tayyare ve tank mevzi harbini ortadan kaldırınca, bu muazzam ağır topçu kuvveti de lüzumsuz bir hal aldı. Nispet yine değişti. Yarın İçin de buna ihtiyaç duyulacağı akla getirilemez.
Bunun gibi hava ordusu mevcudunun artması, tablatlle kara ordusu mevcudunun azalmasına ve aradaki nispetin hava ordusu lehine gelişmesine sebebolmukta-dır ve olacaktır.
Bundan sonra ıınotör kuvvetine dayanmıyan kara ordusu da düşünülemez. Piyade ve topçu kuvveti mutlaka bindirilmiş, serî hareketli olacak, fen kıtaları da diğer muharip sınıflar mevcuduna göre çok gelişecek va artacaktır. Haddi zatinde bizim 1914 ve hattâ 1939 da bildiğimiz şekilde bir kara ordusu meydanda kalmıj’a-cak, atom bombası, tayyare ve füze devrine mahsus bir kara ordusu teşekkül edecektir.
Bu ordunun en karakteristik vasfı eski kara ordularına nazaran küçüklüğü ve buna mukabil hem süratinin ve hem de silâh kudretinin eskiye nazaran çok artmış bulunması olacaktır. Za^ ten bugünkü hava kuvvetleri ve atom bombasına karşı büyük kitleler gösteren ordu birlikleri en büyük zaıf teşkil edecektir. Buna karşılık kara ordusu ve bindirilmiş piyade o derece kuvvetli taarruz silâhlarına sahip olacaktır kİ memleketlerin İşgalinde eskiden büyük birliklere yaptırılan saldırım hareketleri bundan sonra çok kudretli teçhiz edilmiş ufak birliklere yaptırılacaktır. Hele havadan indirilen birliklerin hayat! önemi haiz hedeflere karşı saldırımı stratejik ve hattâ taktik sahada kaide halini alacaktır.
Bir memleketin hududundan başlayarak yüzlerce kilometrelik sahaları gayet yavaş yürüyen piyade blrliklerile İşgal ve muhafaza yerine, havadan yapılan taarruzlar veya atom bombalarile İmha edilen sahaların havadan İndirilmiş ufak ve fakat çok kudretli birliklerle işgali hemen de kaide haline girecektir.
İnşallah üçüncü bir cihan harbi insanlığın başına musallat olmaz. Fakat bu harb patlarsa şüphesiz her memleketin büyük kara ordusu bulunacak ve müdafaa Jçin yine esas kuvveti teşkil edecektir. Fakat bambaşka, çok daha küçük fakat eskiye nazaran çok daha serî ve kudretli bir kara ordusu.
Profesör Kömürciyan için jübile
Yüksek Ekonomi va Ticaret okulu Mezunlan cemiyeti tarafından yarın saat 17 ds okulun konferans salonunda bir Jübile yapılacak ve emektar hocaları profesör Klrkor Kömöreanın hizmetleri anılacaktır.
Anzak heyeti
Bugün uçakla Mısıra hareket ediyor
Birinci cihan harbinde Çanakkale-de ölen Yeni Zeiândablann mezarlarını ziyaret maksadlyle şehrimize gelip buradan çanakkaleye giden Anzak heyeti dün «Saadet» vapurlyle dönmüştür. Heyet bugün uçakla memleketimizden ayrılıp önce Mısıra, oradan da Tobruka gidip ölülerinin mezarlarını ziyaret edecektir.
Süt meselesi
Sığır tipi veya ak kan bezleri veremi denilen ve halk tarafından sıraca adiyle anılan hastalığın son zamanlarda arttığı alâkaiılarca söylenmektedir. Bu da daha ziyade sütten sirayet ettiği için süt İşinin kail şeklide halledilmesi lcabettliğl İleri sürülüyor.
Alâkalı dairelerin yaptığı hesaplara göre birisi İstanbul cihetinde, diğeri Anadolu yakasında birer pastörize süt merkezi vücuda getirildiği takdirde sütten geçen hastalıkların önlenebileceği ve bu işler için 100 bin liranın kâfi geleceği beyan ediliyor.
Diğer taraftan şehrin en güzel sayfiye yerlerinden olan Büyükada ile Heybeliadada verem tedavi müesse-selerlnln mevcudiyeti dolayıslyle buralara her gün birçok hastalar g*dlp gelmektedir. Bu sebeple vapurlarla bu adalardaki gazino va lokantaların ayrı ve fenni şeklide tathlr edilmesi lüzumuna İşaret edilmektedir.
Otobüs garajı
Tramvay idaresinin büyük garajı tamamlandı
Elektrik ve Tramvay idaresince Mccldlyeköyündo İnşa edilmekte olan otobiİ3 garajı tamamlanmıştır. Garaj yakında açılacaktır.
Vali Lûtfl Kırdar’ın söylediğine göre bu garajın Avrupada da emsali yoktur.
Belediye, memleketten döviz çıkarmamak İçin tamamlyle yeril malzeme kullandığından garaj bir milyon liradan fazlaya mal olmuştur. Malzeme yabancı memleketlerden getirilseydi bu tesis daha ucuza mal edilebilecekti.
Yeni gara], yüze yakın otobüs alacak genişlikte olup mükemmel bir de tâmlr atelyesl vardır.
BUGÜN ÇOCUĞUNUZA

En iyi çocuk dergisi.
Kanaviçe ve çuval tevzii
vilâyet dağıtım bürosu dlln toplanmış ve bir miktar kanavlçeyle çuvalın tevziine karar vermiştir.
16 ve 72 numaralı vapurlar
Dün bazı sabah gazetelerinde çıkan bîr habere göre şehir hatlarında çalışan 72 va Halicin 18 numaralı vapurları, senelik revizyon müddetleri geçtiğinden liman başkanlığınıu ka-rarlyle seferden alıkonulmuşlar, ayrıca suçlular hakkında gerekil kanuni tahkikata başlanmıştır.
Bu hususta Denizyolları İdaresinden aldığımız malûmata güre hâdisenin aslı şudur: Her sene şehir hatlarında işllyen vapurları muayene edip çalışma ruhsatiyesi veren Liman İdaresi bu defa 72. 73, 78, 55 te 65 numaralı gemileri ruhsatiye müddetlerinin sonunda tekrar muayene etmiş ve müddeti bir sene daha uzatmıştır.
Program mııclb'nce tâmlrJerlr? sı ra gelen «Maltepe» ve Halicin 18 ve 27 numaralı araba vapuru da tim ire girmişlerdir.
Merhum Halid Nazmı
Keşmir’in ruhuna mevlud
Merhum Maliye Bakanı Halit Nazmı Keşmlrln ruhuna İthaf edilmek üzere 2 mayıs önümüzdeki pazar günü öğle namazından sonra Ba-yezlt camisinde mevlüdu şerif okunacaktır. Akraba ve dostlarlle arzu buyuran zevatın teşrifleri rica olunur.
——
İSTANBUL HAYATI
Şehir yollan
Şehir yollarının tamir, ıslah ve inşası İçin bu sene İstanbul Belediyesi bütçesine konulan 1,700,000 liralık tahsisat. Belediye hudutları İçinde bulunan 11 ilçeye taksim edilmiş. Her ilçede yolların devamlı surette tamiri için teşkil edilen ekiplerin bir senelik ücretlerlle tamiratta kulla-
nılan. İnşaat malzemesine yed! yüz bin lira harcanacakmış. Geri kalan bir milyon lira ile de bu sene mühim parke yollardan bazıları asfalta, Arnavut kaldırımı olan sokaklardan bir kısmı da parke kaldırımına çevrilecekmiş.
Gazetenin verdiği şu izahattan anlaşılıyor kl bu senenin yol tahsisatı da yalnız tamir ve ıslah işlerine harcanacak.
Parke yolların asfalta, Arnavut kaldırımlarının parkeye çevrilmesi iyi şey, Tab5î gelecek sene yine aynı faaliyet devam edecek ve bir sürü masraflarla Arnavut kaldırımından parkeye çevrilen yollar bu sefer de yeniden. para dökülerek sökülüp yerlerine asfalt döşenecek.
Peki amma yıllardan beri Arnavut kaldırımı dahi döşenml-yen, kışın mikroplu bataklık, yazın toz deryası halindeki yollar ne olacak?.. Desenize:
«— Adam sen de! Düşündüğün şeye bak. O sokaklardan geçenler çamura da, mikroba da, pisliğe de alışmışlardır. Hele şimdilik hatırlı bayların ayaklarını inciten, otomobillerini sarsan yollar düzelsin de sonra Allah kerimdir. Arnavut kaldırmışız sokaklara da günün birinde hatırlı baylar taşınır belki!
Maşallah!
Gazetelerde okuduk: Şehrimizin iyi ve tanınmış ailelerine mensup dört deüknalı yanların» dört de kadın alarak sarhoş bir halde hususi otomobil ile sabaha
karşı Kâğıthane gezintisine çıkmışlar, yasak bölge hudutlarından İçeriye girmişler ve orada yakalanmışlar.
İvl ve tanınmış aile delikanlılarına kırk bir buçuk maşallah!
Şunlarm hareketleri düpedüz şımarıklıktır ve İyiliğin, şöhretin para ile, hususi otomobil 1le ölçüldüğü devrin civanbaht delikanlılarından da ancak bu beklenebilir!
Kulakları çınlasın
Gazetemize gelen bir mektupta. Sıvasın Zara kazası civarındaki köylerde bîr sari hastalık çıktığı, büyüklü küçüklü otu» kırk kişiyi kısa zamanda öldürdüğü bildiriliyor.
Mektubu gönderen zat:
«Doktor uğrağı olrrtıyan bu köylerde zuhur eden hastalığın teşhisi de mümkün olamamıştır.»
Dedikten sonra, mütemadiyen insan kaybına sebebiyet veren âfetin önlenmesi için gereken teşebbüslerin yapılmasını temenni edivor.
Demek kl devletin sağlık teşkilâtından, ancak işlek şose ve yollar üzerine raslıyan yerlerin sakinleri İstifade edebiliyor. Sağlık Bakanının kulakları çınlasın! Cemal Refik
Devlet Denizyolları Umum Müdürü
Amerikaya yaptığı uzun bir seyahatten sonra dönüp Ankaraya giden ve birkaç gün önce de şehrimize gelen Devlet Denizyolları ve Limanları umum müdürü Yusuf Ziya Erzln bugün saat 14.30 da gazetecilerle bir rt-rüşme yapacak ve muhtelif mevzular hakkında İzahat verecektir. Toplantıdan sonra umum müdür Ankaraya hareket edecektir.
YALÖVADÂ ’
BAHAR BAYRAMI
1 Mayıs Cumartesi günü bahar bayramı
YALOVADA TERMAL Otelde zengin bir programla sabaha kadar devam edecek
Dine Damanla kutlancaktır.
Baharın tam göbeğinde yemyeşil kaplıcalarda va lüks Termal öteld* zevk vo neş'e İle geçecek bir gün ve bir gece için bütan masrafınız (otel, öğle yemeği, akşam yemeği ve dine, dansan, sabah kahvaltısı dahil) 20 liradır. Biletlerinizi öz ipek Palastaki büromuzdan temin ediniz. n
Mayıs sonuna kadar kaplıcalarda tenzilâtlı tarife tatbik edilecektir. Pansiyon komple 12,5 Hradır.
Poganl Vayda Orkestrası daimi olarak kaplıcalardadır.
TELEFON; 243M
Sahile 4
AKŞAM
29 Nisan 1948
Mısır mektupları Kabarede camiler ve Kahire kalesi
Yazan: Dr. Bedi Sehsur.ırroğlU
Kahinde Tolnn camisi
İsmail Paşa meydanındın dosdoğru gidip sola sapınca Vezaretlerın ve
Parlâmentonun karşılıklı sıralandığı (MecJLsünnüvvap) caddesindeyiı Birçok resmi binaları olduğu gibi, Parlâmentoyu da sûsllyea kıraliyet tacı; Mısırın meşruti bir kıratlık olduğunu 11 ân ediyor. Sık sık Tasladığınız (Yaİş celâletûlmûlk 1 sözleri Mısır halkının kirala olan sevgisini gösteriyor.
Sultan Hasaıı camisinin karşısında, Kahlredekl camilerin en müzey-
yeni olan ve arabesk stilin en giizd numunesini veren Riifai camisi. LRÛ-fal makamı burada olduğundan bu ismi alınış). Kıral ailesinin birçok fertleri (Hldlv İsmail Paşa; Sultan Hüseyin; Kır al Fuat Uh.) son uykularını burada uyuyorlar.
'Beyaz,, ve “siyah,, zehirle mücadele
Zabıtan sıkı takibatı zehir satıcılarını yıldırdı
Meydana çıkarılan zehir fabrikaları Ve tevkif edilen 11 kişi — Zehir satıcılarile müptelâlarına verilen cezalar — Akıl hastanesindeki hususî pa-viyonda zehir müptelâsı 59 mahkûm var — Zehir müptelâları hakkında söylenen bir kaç söz..
Yazan: Hami TOZANOĞLU
Bir eroin fabrikasında kullanılan alât ve edevat..
Sıhhiye; Hariciye ve Maliye V«a-retlerinl geçtikten sonra küçük bir meydana, Lazurll meydanına vardık. Sağa kıvrılıp biraz yürüyünce Seyylde Zeynep meydanındayus. Arabesk stilde bir cami; Seyylde Zeynep camisi bu küçük meydanı s-âslüyor. Yolun kavsini takiben ilerleyince karşınıza bambaşka bir mimari eseri (Tolun camisi) çıkıyor.
Geniş kubbesiyle; ceviz üzerine sedef İşlemeli Rüfal makamlyle; arabesk ışlcmll som ceviz kapılariyle, duvarları süsllyen murassa yazı bor-dürleriyle bu cami hakikaten gözü okşuyor. Bir köşede gene cevtz bir kafesle ayrılmış kırallar kısmı. Cuma namazına gelen kırallar burada dua ederlermiş.
Tolun camisi; Türk Kölemenler devrinin (Milâttan sonra 1250 - 1517) en kıymetli bir âbidesidir. Mısır, yaşadığı medeniyet devrelerini temsil eden mimari eserlerini aynı bekâretle muhafaza ediyor. Tolun camisinin hususiyeti bilhassa minaresinde, şerefeye çıkan merdivenler mutad olan tarzın tamamen aksine. Minareyi dıştan sarıyor; ve bu haliyle minare bir kule burcunu andırıyor. Kâbevari çatısız olarak yapılan bu camiyi geniş tuğla duvarlar çevreliyor. Banları süs llyen lâlemsi bordürler manzaraya bjti bir güzellik veriyor. Sert ağaçlardan yapılmış ve geniş pirinç zıhlar veya levhalarla süslü iri kapılar da dış avludan İç avluya, geçit veriyor, îç avlunun ortasında metrük bir şadırvan ve çepeçevre maksureler. Vakit öğleye yakın. Saf saf siyah gölgeler maksurelerde yer almışlar. Cemaatin umumiyetle kadın oluşundan, güzel seshıl duyduğum hoca efendinin şahsının da güzel olduğuna, daha yüzünü görmeden, kanaat getirdim!..
Dönüşte asfaltın öte tarafına bakıyorum. Gene Türk stilinde yapılmış başka bir cami. Fakat Tolun oğullarının bu eseri yanında ne kadar söniık kalmış.
Memlûkler zamanından hâtıra kalan başka bir ezer de kaledeki Sultan Haşan ramisi. Fakat burada mimar! kısmen melezleşmiş. Cam! Türk ve Arap mimari tarzlarının bir halitası. Zemini siısllycn renkli mermerler o kubbenin loşluğunda; pencerelerin rengârenk camlarından sızan giin ışık larlyle büsbütün renkleniyorlar. Ez-
Katılre kalesinin en yüksek yerinde yükselen Mehmet AU camisi ise OsmanlI tarzında yapılmış. Hemen hemen küçük bir Nuruosmanlye. Mehmet Ali Paşanın mezarı da bn caminin İçinde. Sultan Haşan ve Rüfal camileri yonu taşlarından yapıldıkları halde, Mehmet Ali camisinde mermer ön plânda.
Kalede birkaç dakikalık mesafelerde Sultan Hasaıı; Rûfa! vb Mehmet Ali camiler! gfbl büyük eserlerin varlığı yetmiyormuş gibi, bunların araşma sıkışmış bir sürü küçük dini müesseseler. Mahmudiye camisi; Rcmah camisi; Süleyman Paşa camisi; Buhara tekkesi llh. Görüşüme göre, bu eserleri veren dini bir cezbeden fazla bir yarış zihniyeti. Zira bu küçücük yerde bukadar cami lüzumsuz bir İsraf...
Mehmet Ali camisinden dönüşte; avludaki askerler tâlimden döuüyor-İardı. Yorgun, İnerken, önüme düşen koyu bir gölge He başım yukarı kalktı. Mehmet Ali Paşanın kaleyi süsllyen bir başka eseri. Saat kulesi bana vaktin kıymetini hatırlattı. Daha görecek ne kadar yer; yapılacak ne kadar iş var. Dinlenmek dönüşte vapurda gerek... Hızlanıyor ve ufkun çölle-ı rinde batan güneşi krallıklnan Balü-jbâddln-l Eyyübi’nin bugiinc malolan bu tarihi eserini yalarken kaleden çıkıyordum.

(Devanı edecek)
TASHİH — Dünkü yazımın başlımı (Bektaşi tekkesi re Carnüer) olacak
Emniyet müdürlüğü İkinci şubesi; son zamanlarda; ahlâki mücadeleyi sıklaştınıken; bu arada bilhassa esrar ve eroincilere karşı da amansız bir takibe girişmiştir. Daha geçenlerde biri Balatta; diğeri Bey oğlunda Parmak kapıda bLr apartmanda tanı teşkilâtlı birer eroin fabrlicaslle Eılir-nekapKİa Nealişah Sultan mahallesinde bir esrar İmalâthanesi meydana çıkarılmış ve buralarını idare e-denlerden mürekkeb olan 11 kişi Ad-Uyeye verilerek tevkif edilmiştir.
( Uyuştur ucu zehirler» tavanını taşıyan ve İlk kullanış lamanın cu u-yuşturnın işiyle başlayıp büâhara seneler geçtikçe kamu kırmızı küreyve-lerlnl kurutup insanı ölüme doğru sû-rükllyeıı «esrar» ve «eroin* mücadelesinde zabıta memurları birçok müşkülâtla karşılaşmalarına rağmen: sık sık müspet neticeler almakta gecikmemektedirler. Mücadelede uğranılan müşkülât bu «zehir müptelâları» lirasında zahiren göt ûnmlyen sıkı bir bağlılığın mevcud olmasından Heri gelmektedir.
«Esrar Iptüâsı» nın pek esktden-bcrl mevcud olmasına mukabil; eroinin mazisi pek de eski değildir. Beyaz Rusların şehrimize getirdikleri «kokain» Iptllâsa; birkaç sene devam ettikten sonra bu «zelıtr» yerini «eroin» e bırakıp ortadan çekilmiştir.
Zabıtaca meydana çıkarılan bu tip vakalar üzerinde yapılan incelemelerde elde edilen eroinlerin tamamen saf olmadığı; mısır onu, tebeşir tozu ve karbonat gibi maddelerin de katıldığı görülmüştür. Bu şekilde zehrin satıcılığını yapanlar geniş çapta men fail temin ettiklerinden; Ceza kanunu; «zehir satıcıları» He ♦zehir müptelâları» hekkındaki cezalan ayrı ayrı tertlb etmiş bulunmaktadır.
Bu kabil zehirleri satanlar; satmak üzere yânında bulunduranlar Ve her ne suretle olursa olsun tedarikine vasıta olanlar; İmal edenler ve bir yer tedarlkile veya sure!it halkı celbederck bunların lcullatninıasını kolaylâştıranlar bir seneden beş seneye kadar hapis ve her gram İçin «bir lira» ağır para cezoslyle mahkûm edilmekle ve'verilecek para cezası da 200 liradan aşağı bulunmamaktadır.
Bu kabil maddeleri salmak maksadı olmaksızın kullanmak İçin yanla-
Emniyet Müdürlüğünde zehir sa-tıcılarile müptclâlanmn bir arada çeiiten resimleri
her gibi bunun da geniş bir medrese yerde yanlışlıkla (Bektaşi tekkesi ve nnda bulunduran L.r da İki aydan altı kısmı var. capifsl) şeklinde çıkmıştır. Düzeltiriz ' aya kadar hapis ve beş yüz liraya ka-
camisi) şeklinde çıkmıştır. Düzeltiriz ' aya kadar hapis ve beş yüz liraya ka-
dar da para cezasına mahkûm edilmektedirler.
Bunları kullanan kimsenin alışkanlığı lptilâ ^derecesinde ise altı aydan eksik oimanıak şartiyle; salâhı tıbben tebeyyûn edinclye kadar hastanede tevkif ve tedavisine lıükmo-lunnıakta; bu kabil kimseler hastane bulunnııyan yerlerde İse, hastane bulunan yere sevkedllmektodir.
Esrar ve eroin gibi zehirlerin satıcılığını yapanlar hakkında; muayyen hapis cezalarına ilâveten ayrıca; bir seneden aşağı olmamak üzere; yurdun muhtelif bölgelerine «sürgün» cezesı da verilemek suretiyle kendileri, faaliyet merkezlerinden uzaklaytı-nlmaktadırlar.
Alâkalıların temin ettiklerine göre: son zamanlarda zabıta takibatının bir hayli kuvvetlendirilmiş olması ve yetkili mahkemeler tarafından Ceza kanunundaki müeyyidelerin en ağırlarının tatbiki; zehir satıcılarını adamakıllı sindirmiş bulunmak'.«tır.
«Siyah» ve «beyaz» zehirden kullanım müptelâlar da hemen hemen şdınn muayyen semtlerinde, Tahtâ-kaîe; Tophane: Edirnekapı; Kasımpaşa; Dolapdere gitıi yerlerde bulunmakta olduklarından; bunlar da zabıtanın sık sık yaptığı kontratlarla (ArJtau 6 inci sahijede)
AŞK VE MACERA ROMANI
ra2(zu. Kilim. KARAMAöARALl Tefrika No. 6
karda tırmandırmayın bu biricik kızınıza şu kolejin yokuşunu, dedim. Bari son senemde olsun beni leyli verin; dedim. Halbuki, annem, kıymetli hâtıralarına kıyıp birini elden çıkarâ-madıydı.
Kollaıını göğsünde kavuşturmuş; aşağı yukarı gidip geliyor. Sanki muhatabı yokmuş da, sinirlenmiş, kendi kendine konuşuyor.
— Haraç mezat... Aptal yok burada, İşe de gltmlyeçeğlm, Dazlak mendebur varsın kendine başka bir tercüman bulsun. Bu kadar fakir kızlar var, onlar sebeplensin. Aslını ararsan ben hkara değilim ki... Vapura yetişmek için şafakla sıcak yatağımdan ne diye lıcbyarakmışım? Saat ona kadar, on İkiye kadar, istersem ikin-
diye kadar uyurum. Varsın; Uklım tıklım odalar, benim rahatım uğrunda, bu senelik birer eşyacıklarındaıı olsunlar. Fayrap sobaları, İliklerime kadar ısınır; gelişirim. Borçlular da kapımıza gelince; ver faturayı; al paraları... İlIMlah be?
Küçük bir tabureye çarparak, devirdi.
— Fikri âlîniz;
Selim; renkten renge girerek onu dinlerken kunıldıyamamış; parmaklarında tuttuğu sigaranın cildini yakmak üzere olduğunu farkedcmiyccck kadar kendinden geçmişti. Zeynep susunca, derin derin nefes aldı. Güç işitilir bir sesle:
— Ne ağızlar bunlar? Ne tıai bv7
- diye mırıldandı.
Genç kız; istihfafla omuz silkti;
— Ne yapalım; modaya uymağa çalışıyorum.
Selim; onu işitmemiş gibi; devam etti:
— Sen sahiden bir geiişiş geliliyorsun. Halbuki ben, bugün ne ümitlerle gelmiştim.
Zeynep, hayretle sordu:
— Ne ümitlerle Iml-şî
— Demiştim kî... Belki geçen günkü nasihatlerim tesir etmiştir de iyiye doğru değişinimindir, Bslkî, akıîlı uslu bir kızcağız olmağa mi'jiitmiş-slndlr.
Zeynep, kollarım göğsünde çap-razladı. yazıhanenin kenarına ilişti:
— Ben mi?.. Beııi geç!
Selim, çare bulamayıp gene bir takını ağabey nasihatleri mırıldandı. Muhabbetle güluın.üyor, âdeta ok-şarcasma çıkışıyordu. Slmslyan gözleri: sır tııtınıyan beceriksiz dost gibi; gizlj aşkını ortaya vuruyor. Lâkin gören kim? Bununla beraber; genç adamın, Zeyııcple birkkre büyüyen o İnatçı arzusu, iinıltsiîlikle ala-. bildlSine KörükieBdJfeiııdeıı, aı tık irade baskısını dhıleınez hele geldi Zey-ni'lıi bürütün kaybetmek; pahasına da uUu, hakikati itiraf edC'c-.-'.d. Su
z—KONSER TEHİRİ—^
INecnıi Riza Âhıskan tarafından Kadıköy Halkevinde 29 Nisan İ 1948 Perşembe günü verilecek Konserin Sanatkârın rahatsız- g
■ lığı dolayıslle 10/5/1943 Pazartesi günü gecesine tehir edil- I I—BB lifi w™ rnıîştlr. ■■m. I Ş
e 11 \
BU AkŞ3fll A 7/.AS sinemasında
Benzerine az rasianan büyük bir eser göreceksiniz.
EVLİLİKTE TATİL
(VACATİON FROM MARRİAGE)
Son senelerin Yıldırım hıziyte inen darbeleri altında iki gencin sarsılması-.. Uyatn$ı... vb kurtuluşu
HERKESİN GÖRMESİ GEREKEN BİR ŞAHESER
Baş Rollerde
ROBERT DONAT — DEBORAH KERR
Tel: 40835

V
i
Bugün SÜMER Sinemasında
genel İstek Hacrine
İki Açıkgöz Haydutlar Arasında
BÜD AB BOT — LOB COSTELLÖ ÎKİNCt HAFTASINA DEVAM EDİYOR. İlâveten: Bu haftaya mahsus olmak üzere
HATIRA DEFTERİ
JOHN JLALL
DİKKAT: Seanslar: 2.30 — ».30 — 8.30
Perşembe; Cumartesi ve Sah günleri saat 11 de Halk matineleri vardır. I HKSMEasflSHKB Bunlarda her yer 40 kuruştur.
Bu Akşam Bugün matinelerden
Türkçe «Orijinal»
SARAY’ da İN C f de
Servet yüzünden cinayet... Fena hislerle vicdan arasındaki ebedi savas ..
MACERA LİMANI
(AHLÂK)
| ROBERT NEWTON - SİMONE SİMON - MARCEL DALİO » yarattıkları GEORGES SLMENON’un meşhur «Londra Adanr ^aasnKaBaHBSEsnsoBn romanı.
s

SANAT
ANSİKLOPEDİSİ
RSEVEf/
MEVLÜD
Şark Çikolata Fabrikası Sarihlerinden
ZİVER ÇİFTÇİ nln ruhuna ithaf edilmek üzere 2/5/1948 Pazar günü Süley-manlye Camiinde öğle na-mazını müteakip mevlûdu şerif okunacağından arzu eden akraba ve dostlarının teşriflerini saygı ile rica ederiz.
Ailesi
(. A-F„ ye ka dar olan İSİcildin hususi bezil.cm KASLARI.
satışa çıkmıştır. SATIŞ YERLERİ AÖPfiÜ AL?/ . NZMAL KİTASEVt İLE BEYÛClunûA haset hİtabevj Fi YATI. 3 L.RA
Alenî teşekkür
Sencludenberi muztarıp bulunduğum ve £»q zamanlarda nefes dahi ) alamadığım burnumdaki Deviasyon, • Polip ve Elnaitleri hazakat ve meha-re ti fevkalâde İle ameliyat ve tedavi ' eden kıymetli mütehassıs profesör Isayın bay Dr. Orhan Toro&a aler.1 teşekkür eder, minnet ve şükranlarımı acederlıu..
Linotip operatörü aranıyor
Eski ve yeni Tüıkçe yazıyı bilen tecrübeli bir Linotip operatör aranıyor. «AKŞAM» idaresine müracaat.
İstanbul
1 Belediyesi Şehir Tiyatrosu.
Saat 20 de
Dram Kısmı
DÜŞMAN
Komedi Kısmı KAŞ YAPAYIM DERKEN
Cemaleddin Tunç
A Sarıyer Halkevinden — 2 mayıs 1948 pazar günü saat IS da sayın Abl-din Daver tarafından (Gazetecilik) mevzulu bir konuşma yapılacaktır. Herkes gelebilir.
MAKSÎM'de Muammer Karaca Önereli DELİ DOLU Revü operet: Saat 20.30 da telefon: 42633
Created by free version of 2 PDF
'tecrübesiz, bu havai çocuğun kaia-,ı sınclıı. yepyeni bir ufuk açumlirdL l onu azıcık düşündürür, sevildiğine 1 ikn.ı eder, kendine bağlıyıdndrâi,
Z iını bunlarla meşgul, söze nereden bavlıyacağın) hesaplarifeıı. genç kızın yaklaştığını, tatlı bir şımarıklık-iu boynunu büSçrelt karsum Ja Burduğuna gördü.
— Haydi, kuzum Selim unu favandan indir.
Selim, kendi iç âlemine o kadar dalmıştı ki, avizenin lnd:r.ımcs!nde-k) sebebi unutmak saitliiaıeııaaı gibi ilnal etti. Merdivene tırmandı.
— Amma, kıvıuıb'lecck imsin; derim? Gözet kendini ha! tkimz de kıymetlisini». Avize de, sen de... Allah korusun düşersen. Meltlıacık; nişanlısının başına iş açtım diye benimle : külahları değiştirir.
i Selimin kolları, tavana doğru u-«aıunışken yanma sarkıverdi. Merdivenin altında muzip mualp giıiümsl-yen genç kıza hayretle bakarak sordu:
— Ne dedin?.. Meliha nıı?.. Nişan-lun ııu?„ Anlıyamadım.
— İhtimal ben anlatamadım. Olur a. o senin Dİşunlııı değild e de sen o-mm nişaııbsısinöır. Haydi, paşa.
1 bekleyip duracak mıyız? Tavana batmaktan boynum ağrıdı.
— Çok münasebetsiz, çok geveze Olmuşsun? Meliha işitirse asıl o zaman seninle külahları değiştirir; haberin olsun.
Zeynep; omuz silkti:
— İşitsin varsın; yalan söylemiyorum kİ, sent seviyor. İtiraf etmiyor amma, ben anladım. Senin İsmin geçince. gizilce o iç çekmeler .„ Halanın kızı, yabancı değil kİ, evleniver gitsin,.. Çaş'nn şaşkın ne bakıyorsun? Vazgeçtim; bir şey çıtlatmamış olayım. İndir şunu tavondanl
Tam bu esnada, fioiuda telâşlı a-yak sesleri duyuldu. Kalfa, kapının aralığından gözetilyerck heyecan 1-çlndc kekeledi:
— Şey, tem... Hani o kİ bot bey vardı ya, «efendimiz» diyeni, ütülü esvapUsi... Arkadaşım yanma katıp gelmiş... O şakacı arkadaşını, şultan-cığım... Hatçe kadın ikisini de salana aldı.
Odalım bütün dtkoru, sanki bâr-deııbırc yerlerinden oynadılar, garip bir raksın ahengi İçinde Zeyebln e₺-j rafında dönmeğe boşladılır. Şelimln çıktığı üç Byekiı mrrtiven sııyvn I-çlnden görünürcesine dalgsuandı.
dalgalandı, küçüldü; uzadı. Ve Zeynep; dayanacak bir yer sırıyarak gözlerini kapadı. Şeffaf denecek kadar renksiz yüzünden hayat eseri silinmişti.
Heyecanımn dizginlerini tekrar «-Hııe geçirebildiği an: ilk düşüncesi, kaçıp bLr yerlere saklamak oldu. A-yaklanmn ucuna bosa, basa soteyi geçer; bahçeye çıkar. Sonra yıkık öu-vdnn üzerinden Selimlere aşar. Doğru Melihama odasına— Kapıyı kilitlerler... Hayalini; bu yolda fada yürütmedi. Gelenlere; kendini evde yok dedirtmek daha muvafık değil miydi? İsterse, onlarla annesi tonuşsun. O-nıın bir yerlere gittiğini «öylesin. «Hem; kram; evlenmek niyetinde değil» desin. Hattâ; İcab ederse; Ali Ilâzımm İzzeti nefsini bile koran. Tâ ki; onun bir daha bu eve yaklaşmamasını temin etsin. HayırI Belimin: ailenin erkeği tavrını takınıp onlarla konuşması daha doğru olur, «Zeynep üflesen uçacak gibi; der. Doktorlar, evlenmesine müsaade etmiyorlar, der. Artık çalışmıyacak da; sıhhati bozuldu, istirahat edecek.» der. Mukavemet görüıse onları kapı, dışarı eder... Fakat; eh şu menhus rüyası!.. Selim de (Arkası vûT)
Orman Umum Müdürlüğü Adalardaki araziyi Orman kanununa tâbi tutmak istedi
Mahkeme Orman idaresi aleyhinde karar verdi, fakat idare yine ısrar ediyor
Hakiki ihtiyaçlara uymadJfı ve memleket menfaatine aykırı nstıceler verdiği için yeniden tetkikine lüzum görülerek Millet Meclisine «evkedllen kanunlar artsınds Orman Kanunu başta geliyor. Ormanların tahrip e-«fclmeksizin İdare « muhafazası mucip sebeplerce ve devletleştirilmeleri gayesîle şimdiye kadar üç kanun çıkmıştır. 3110 numaralı birinci kanun 18 şubat 193? tarihinde, 3444 numaralı birinciye ek teşkil eden kanan 25/6/18», nlhet 4785 numaralı •on kanun da 15 temmuz 1945 tarihinde neşredilmiştir.
tklncl ve üçüncü kanunlar — birincinin umum! hükümlerini muhafaza etmekle beraber — kısmen tadil edici, kısmen de tamamlayıcı mahiyettedir.
Fakat bütün bu kanunların gerek hükümlerindeki İsabetsizlikler, gerek tatbikatından doğan aksaklıklar parti kongrelerinde, gazetelerinde gayet geniş ve sürekli tcnkld ve muaha-zelere mevzu teşkil etmiştir. Nitekim, memleketin bütün orman mıntaka-lanndan yükselen şikâyet ve müracaatlar karşısında kalan hükümet, bu defa, yeni bir kanun tasarısı hazırlamıştır.
Yapılan şikâyetler, daha ziyade, odun ve kereste İstihsal ve İmaline elverişli ve makta teşkil eden büyük ormanlık bölgelere münhasırdır. Esa-«cn büyük, geniş ağaçlıklar kanunun mevzuuna girgid! İçin kanunun tatbiki neticesi olarak ini mıntakalarda — müspet veya menfi — akisler görülmesi tabii İdi.
Lâkin «Vazıı kanun., nasıl düşünürce düşünsün tatbikatına memur olan İcra makamları, çok defa, kanunun ruhuna aykırı hareket etmekle hem iulk, hem de bizzat devlet — telâfisi mümkün olmıyan — zararlara katlanıyor. Bunun canlı misalini orman kanununun İstanbul şehri adalarına, yani Büyük, Heybeli, Burgaz ve Kınalı adalara tatbik edilmesüe görüyoruz.
Herkes şu noktada müttefiktir kİ İstanbul adaları yürürlükte bulunan orman kanununun şümulüne dahil olmıyan çamlıklarla halk tarafından kendi bahçe ve arazîsinde yetiştirilmiş meyvalı veya n-.eyvasız ağaçları ihtiva eden şehrin belli başlı sayfiyeleridir.
Kadastro imar plânı
Derhal şuna işaret edelim kİ bir müddet evvel kadastro İdaresi Adaların kadastrosunu yapmağa teşebbüs etmiş ve bütün adaların kadastrosu 1837 senesinde tamamlanmıştır. Yan! bu kadastro neticesinde musakkaf ol sun olmasın bütün «gayri menkul» terin hudutları tâyin edilmiş ve mal sahiplerine çaplan verilmiştir. Bu su retle her yerin tasarruf hakları kadastroca devlet namına kati surette tespit ve Ihtilâfsız olarak yeniden t^s el! edilmiştir.
Bundan başka adalar İstanbul belediyesi hudutları İçinde bulunduğundan Büyükada İle Heybelinin İmar plânlan imar müdürlüğünce tan?.0 ve Şehir Meclisince kabul edildikten sonra orman kanununun tatbikine memur bulunan Tanm Bakanının da iştirak ettiği — Bakanlar Kurulu tarafından tasdik edilmiştir. BuTgaz a-dasma alt plân da İstanbulda aynı merhaleleri geçirmiştir. Bugünlerde tasdik edilmek ii2ere Ankaraya gönderilecek rir.
Tasdik edilen İmar plânlarında iskân mıntakalan İle bu mıntakalarda yapılan binalar, açılacak caddeler, te els edlelcek parklar, yeşil sahalar, mey «lanlar sarih surette gösterildiğinden plânlaşan semtlerde yapılacak mname l el erin ancak plân esaslarına ve hükümlerine uyması tb başkaca tasarruf hakkını ihlâl edecek değişiklikler yapılmaması da gene bu kanun İca-bındandır.
Likln gerek bu dört adanın kadas-tJMunun yapılmasına, gerek imar Plânlarının tanzim edilmesine rağmen Tarım Bakanlığı İle orman u- ' mum müdürlüğü bütün bu kanun! mu : amelelere hiç ehemmiyet vermlyerek 1 îstanbulun bu dört arsamdaki araziyi 1 Onnan Kanununa tâbi tutmağa ka- ! rar vermiş ve hemen faaliyete geçmiştir.
Ağaçsız Kınalıadada Orman kanununa tâbi! Filhakika 3116 numaralı kanunun
| Briç masasırıdaj
Şilem aramak
Çeviren; Nazım Dersan
ikinci kısmının birinci faslına göre mevcut ağ açlıkları tahdit etmek, yani devletleştirmeği temin eylemek 0-tero 7 numaralı tahdit komisyonu teşkil edilmiştir. Tahdit komisyonu, hemen hemen gizil iş görür gibi bir tavırla çalışarak bu tahdit muamelesini — mümkün mertebe — kısa bir samanda tamamlamıştır, O derecede kİ kanunun 7 "nci maddesinde tahdit mazbataları hülâsalarının Res mİ dize t ede ilânlle chudttdu gösteren kroki de dahil olduğu halde bunların birer cüreti alâkalı belde ve köylerin münasip yerlerine talik olunur.» denildiği halde Adalar halkının çoğu bu krokilerin nerelere asıldıklarından haberdar olmamış, ancak alâkadar mal sahipleri mazbata hülâsalarının resmi gazete İle İlânından «onra key-: flyetl öğrenmişlerdir.
: 7 numaralı tahdit komisyonu blz-
zat orman kanunu hükümlerini dah!
i o derece dikkate almıyarak hareket • etmiştir kİ çamdan ve ağaçtan mahrum olan Kınalıadayı «la orman kanununa göre tahdide tâbi tutmaktan çekinmemiştir I
Mahkemenin karan
Kanunun ruhuna mtlnafl olarak arazinin, içlerinde köşkleri bulunan bahçelerinin orman olduğu Idıilaslle devletleştirilmesine teşebbüs edildiğini anhyan arazi «ahlpleri yapılan mu ameleyi İptal etmek üzere kanunun beşinci maddesine dayanarak asliye mohkemelerlnç müracaat etmişlerdir. Bu suretle orman umum müdürlüğü aLeyhlne açılan dâvatar seksenle yüz arasındadır.
Dzun safhalar geçiren bu dâvalar, karsısında asliye mahkemeleri — is-tlsnasîz olarak — dâvacılann iddialarını varit görmüşler ve • dalardaki ar.ızl ve ağaçlıkların devletleştirilmesi maksadSle yapılan bütün tahditleri İptal ederek orman İdaresin! Te Karineyi haksız çıkararak mahkeme masraflarım, vekâlet ücretlerini hükümete yüklemişlerdir.
Bütün bu dâvalar da 1846 senesinde temyiz mahkemesince dâvacılann lehine olarak tasdik edilerek kaalyel muhkeme halini almıştır.
Yeni bir tâbîye
Katileşen bütün mahkeme hükümleri karşısında Tarım Bakanlığı İle omum İdaresinin, hatalı bir İş görüldüğünü anlı yarak bu hususta ısrar • etmemeleri beklenirdi. Fakat bu sefer de yeni bir kanuni tâblyeye baş vuran ormancılar, şimdi şöyle bir iddiayı ileri sürmeğe başlamışlardır: Mahkemeler, 3116 va 3444 numaralı kanunlara dayanarak hükümlerini vermişlerdir. Halbuki bilâhare çıkan ı 4785 numaralı kanun bu kararlan iptal etmiştir! Nitekim bu iddiaya dayanılarak 7 numaralı tahdit komisyonunun dört a«ia(la tahdit ettiği araziye e! konmasına, teşebbüs edilmiştir.
Bu iddiaya saik olan 4785 numaralı kanunun 12 nel maddesi 8110 numaralı kanunun birinci maddesini : tâdil etmiştir. Bu madde, (orman) ı yeniden tarif ve orman olmıyan yerler! de tasrih ederek son fıkrasında da şöyle demektedir: (Bu hükümlere göre bir yerin orman sayılıp sayılanıı-yncsğmı Tanm Bakanlığı beni eder » Zahiri şekline göre 4785 numamlt kanunun bu maddesi Tarım Bakanlığına ve Orman umum müdürlüğüne lıak verecek mSnada olsa dahi mahkemelerden hükümet aleyhine çıkan kararlar, evvelki kanuna müstenittir.
Kaldı kİ ağırlaştırıcı mahiyette olan hükümlerin makabline şamil olmadığı değişmez. Mr hukuk prensibidir. Bu takdirde, mahkeme karar-lannı hiçe sayarak, 4786 numaralı kanundan İstifade etmeğe kalkışmağa hukuk! ve kanun! bir İmkân yoktur.
Parklar orman değildir
Şunu da ilâve edelim ki 4783 numaralı kanun parkları orman aav-ınamaktadır. Bunu teyit ve İzah edici bir vesika da vardır: 3116 numaralı kanunun bütçe encümeni tarafından tanzim edilen gerekçesinde tasrih edildiğine göre: »Bazı yerlerin hususiyetleri dolayıslyle bir takım Sezi mülkler içinde bulunan koru va bahçe namlarlyle anılan çeşitli ağaç topluluklarının da orman mefhumu İçine aîıanlblmcsl endişesi» eneflmen-de izhar edilince Tarım Bakanı bu gibi, yerlere el konmak bahta mevzuu'şer.
— Haydi. Vasfi, dedim. Karşılıklı iyi bir oyun oynıylım. Ümit ederim ki bu defa talih bize güler. Yalnız rica ederim deklârasyonlara dikkati
Kâğıtlar dağıldı.
4 R D 8 7
V AR76
♦ R 4
♦ 10 S 5
4 6 4 3
V V û
• 8 8 6 6 3 2
* D
4 A V 10 8 5
V D 8 4
♦ A
4 A R 8 2 Kudret dedim.
4 3
V 10 5 3 a
♦ D V 10 1
* VH3
— Bir pik.
Ortağım kati bir emniyetle:
— Üç kör, dedi.
-— Dört kör diye cevap verdim. (İyi kâğıt olduğu zaman, mümkün mertebe farla İndlcatlon vermek münasip olur).
Vasfı:
— Dört pik, diye mukabele ett!.
— Dört sanzatu!
B uraeta Vasfi biraz tereddütten sonra:
— Beş kör dedi.
Ben de petisllem pike çıktım. Neclâ karonun damuu çıktı.
Petlşllem ortada gözüküyordu, irc-fUln biri karo ması üzerine defose edilebilirdi. Fakat çranşilemi aramak lâzımdı. Bunun İçin de körleri taksim bulmak kâri İdi. (Bu da İkinci treflll defose etmeğe imkân verirdi). Eğer dört kör ve dört trefll aynı elde İse snueeze de tatbik olunabilirdi.
Karo ruası üzerine bir treflll defose ettikten sonra trefll ruasını (dam, meydana çıktı) arkasından asını ve sonra «ta kör damını ve beş el atu çektim. Elinde trefll! muhafazaya mecbur olan garp, bir kör defo» etti, yerdeki as Te yedil! körle son 1 evci eri aldım.
Vasfı : ■
— Çok 1yi oynadınız, dedi.
Ben de:
— Siz benden memnunsunuz ama, ben sizden memun değilim dedim.
Vasfi hayretle:
— Neden? diye sordu.
— Çünkü dört ve beş sanzatu konvansiyonundan bir şey anlamamışsınız.
— Neden anlamamışımı Bende tek bir as vardı, beş sanzatu diyemezdim.
— Yanılıyorsunuz dostum, pek âlft beş sanzatu diyebilirdiniz. Dört «an-aatu deklârasyonu ne İfade eder? İki asin daha evvel deklâre edilen bir rengin ruası ev yahut tlç as pik ru-ast İle kör ruası «İzde. Yani daha evvel deklâre ettiğimiz her İki kozun ruası elinizde. Bende de Uç «« bulunduğunu biliyorsunuz. Elinizde bir asla İki rua bulunduğuna göre, en doğru mukabele beş sanzatu İdi. Eğer bu kaideye riayetle beş sanzatu deseydiniz ben dc granşHeme çıkardım. Fakat rualann elinizde olduğunu tabi! bilemezdim.
Meseleyi tetkik etmiş olan Neclû. bana:
— çok doğru söylüyorsunuz dedi, bu konvansiyonun İcabı bazı otomatik mukabelelerde bulunmak! lâzım. Ben bu konvansiyonu İyi kavramışlardanım. İleride karşı karşıya böyle bir vaziyet hasıl olursa «İzi mahçup etmem.

ViSll
Serbes Sütun:
Kıymetli gazetenizde okudum. Milletvekillerinden bir zat. -Meclise bir takrir vermiş, milli korunma kanununun 30 uncu maddesinin su sarfiyatı hakkmdakl hükmünün değiştirilmesini İstemiş. Teklife göre, Sular İdaresi her kiracıya ayrı saat koymak ve onu abone kaydetmek mecburiyetinde olacaktır. Malûm olduğu veçhile; bugün Sular İdaresi muhtelif daireleri olan binalarda yalnız mal sahibi namına ve bir tek saat koymak suretiyle su vermektedir. Bundan sonra, kiracılar, elektrik ve hava gazında olduğu gibi; «arfettlklerl suyun parasını da kendileri vereceklerdir.
Sayın milletvekillerinin teklifi kadar mâkul; yerinde; adalet mefhumuna uygun ve her İki tarafı da aynı derece memnun bırakacak teklif olamaz.
Su sar fiyatı meselesi; eskiden beri mal sahibi İle kiracı arasında en fazla anlaşmazlığa sebebolan bir meseledir, Nasıl olur da, mal sahibi, İdareye saate göre ödediği suyu, kiracısına saatsiz vermeğe mecbur tutulur?
Kudret
Bazı vakalar duyuyoruz ve bazen de şahsen bu gibi hallerle karşılaşıyoruz. Meselâ, kiracı ya ihmal; ya dalgınlık, ve yahut sizi ızrar kasdlyle suyunu açık bırakıyor, bu müddet zarfında saatlerce; bazen günlerce su akıp gidiyor. Filvaki kanunda böyle hareket eden kiracılar hakkında hükümler vardır, tazminat talep edilebilir, akdln feshi dahi lstenllcbUlr. Fakat bunun tesbltl gayet güçtür. Mahkemede bunu İspat edebilecek delillerin bir araya getirilmesi o kadar güçtür kİ, hemen hemen imkânsızdır. Bu hal yalnız mal sahibini ızrar etmekle kalmıyor; 8020 No. kanundaki au hükümlerine göre, kiracılar aarfettlklerl suyun bedelini oda adedine göre ödüyorlar. Şu halde, bir kiracının dalgınlığı yahut kastı yüzünden beyhude sarfedllen suyun parasını da, diğer kiracılar ödemiş oluyorlar.
Paris mektupları
Fahir Tahra beyin bir cevabı: "Tabanının altını gıdıklayınız, uyanır!,,

olmadığını söylemiş ve bunun Üzeri-neno encümen gerekçesine şöyle bir kayıt İlâve etmiştir: «Tarım Bakanından tuman İzahata göre park gerçek ve tüzel, özel yeşilliklerle kamu tüzel kişiliklere alt olabilir.
Bu süs veya orman ağaçlarını İhtira edebilir. Bunları ormandan ayıran vasıf, kuruluş ve kullanışlarındaki gayedir.
Parkta orman mahsullerinden faydalanma gibi bir İktisadi gaye takip edilmez. Bulunduğu yerlerin güzelliğini ve İlgililerin güzellik ihtiyaçlarını ve dinlenme İmkânlarını sağlamağı hedef tutar.»
Şu açık İzahattaki bütün vasıflara göre, İstanbul belediye hudutları içinde bulunan toplu ağaçlıkların hiç bir! orman değil, sadece koru, aran ve parktır. Görülüyor ki gerekçenin bu izahı da Tarım Bakanlığına ve Orman umum müdürlüJtfine Adaları orman addederek devletleştirmeğe imkân vermiyor.
Yukarıdan beri «aydığımız deliller meydanda iken adalara orman kanununu tatblka kalkışmak ne hakka, no adalete, ne de kanuna uygun dü-3f. R. g.
Bu bakımdan da sayın milletvekillerinin teklifi çok yerlndedlr ve kanundaki bir boşluğu çok mâkul bir şekilde kapatmağa matuftur. Bunun başka bir faydası da şu olacaktır ki, herkesin ayrı saat! olduğuna göre; herkes de tasarrufa fi2amt derecede riayet edecektir; ve bu yüzden şehirlerin umum! su sarfiyatı azalacak, ve İdareler yeni abonelere daha müsait davranabileceklerdir.
Teklif Mecliste müzakere edilirken, •ayın mllletveklllcrlmlzln buna lâyık olan ehemmiyeti vereceklerini flml-dederlz.
Vahe Matkom
Paris (Hususî muhabirimizden) — Saclıa Guitry büyük bir muharrir, büyük bir aktör, büyük bir sanat amatörüdür. Fakat bütün bu meziyetleri isminin etrafında yaptırmak istediği reklâmla gölgelendi rmektedir. Her zaman kendisinden bahsettirmek ister, işte bu za'fıdır ki, Fransa-nın kurtuluşundan sonra düşmanla iş birliği yapmak tohmeti-le takibedllmesine sebebolmuş-tur. M. Guitry beş sene müddetle dilini tutmağı İtiyat edinememiştir. Alınanlara dalkavukluk etmiş, onların şeflerde düşüp kalkmış, onlara kendisine en büyük tiyatro muharriri dedirtmiş, tiyatroda oynamış, ekseriyetini müstevlilerin teşkil ettiği seyircilerin alkışlarını toplamıştır.
Müstevliler, çekilince Guitry'-nin edebiyat sahnesinden çekilmiş olan meslektaşları onu, on âzasından biri olduğu Goncourt Akademisinden çıkarmışlardır. Guitry intikam almak için her sene bu akademinin bir romancıya verdiği mükâfatı kıymet ve ehemmiyetten düşürmeğe kalkışmış, düşmanla iş birliği töhmetinden dolayı bu Akademiden çıkarılmış olan Rene Benjaminin yardıml le başka bir muharrire Jules de Goncourt mükâfatını vermiştir. Tâbi Laffont, baslığt kitaba bu hâdisenin yapacağı reklâmı düşünerek kitabın etrafına «Jules de Goncourt» bandını sarmıştır.
Goncourt Akademisi, bu üç arkadaşa karşı dâva açmış ve ka* zanmıştır. Ren6 Benjamin, muva fakatl GuitTy’ye telefonla bildirdiği ve rızasını bildiren tahriri bir vesika bulunamadığı İçin, beraet etmiştir. Fakat Guitry İle tâbi 750.000 frank para tazmlna-tana mahkûm olmuştur. Asıl be- ■ lirtllmesl lâzım gelen nokta, malı kemenin Guitry'yi mahkûm etmek İçin dayandığı gerekçedir. Gerekçe «Guitıy’nin dalma ken- • dişinden bahsettirmek ve İsmi etraflıda reklâm yapmağı âdet : edinmiş olmak» sebeplerine da- ■ yanmaktadır.
Ambassadeurs mükâfatı .
Mademki edebi mükâfatlardan ' bahsediyoruz, başka bir mükâfattan da bahsedelim. On beş büyük ı
elçi 21 mayısta Chanıps Elysçes'-de Ambassadeurs lokantasında bir Fransız eserine edebî bir mükâfat vereceklerdir. Bu sefirler arasında bizim Paris sefirinüz Numan Menemencioğlu da vardır.
Son asrın nihayetlerine doğra Kousseau adında bir gümrük rr.e-ınuru İptidaî ve basit resimler yapmakla şöhret ve servet kazanmıştı. Fakat bu adam yalnız ressam değil, aynı zamanda facia muharriri imiş. Yazıp bıraktığı «Yetimenin intikamı* unvanlı piyesi yakında Sarah Beınhardt tiyatrosunda temsil edilecektir.
Uyutan fakir
Hatırımda kaldığına göre vakille Utanbula da gelmiş otan bir fakir, şimdi kendisinden çok bahsettirmektediı. Adı fakir Tah ra beydir. Kendisi aynı zamanda tıp doktorudur. Fakat Tahra beye göre «Tababet, ancak mesleklerinin ticarî cephesini düşüne ı doktorları alâkadar ediyormuş ve yalnız kendisi insanlığın iyiliğini düşünüyormuş» Tahra beyin yap tığı iyilik de insanları uyulmaktır. Kendisi Fransız radyosunun stüdyolarından bilinde ipnotizma tecrübeleri yapmış, radyoları başında kendisini dinleyenleri uyutacağını iddia etmiş ve dinleyicileri uyuya kaldıkları takdirde kendisine haber vererek uyandı* rabilmesi İçin telefon numarasını da vermiştir.
Talıra beyin cinsî meseleler mütehassısı olan doktor Pierre Vachet namında bir düşmanı vardır. Vachet Tahranın âdi bir şarlatan olduğunu söylemektedir, Diğer hekimlerin de fikri bu merkezdedir. Doktorlar, Fransız radyo stüdyosunda dinleyicileri uyutmak tecrübesini yaparken Tahraya bir oyun oynamışlar va radyo başında kendisini dinlerken uyuya kalmış olan bir adamı hastaneye götürdüklerini ve tababet İlmi uyandırmaktan âcis kaldığı cihetle, kendisine başvurmağa mecbur kaldıklarım bildirmişlerdir.
Tahra bey «tabanının altım gıdıklayanz, uyanacak» cevabını vermiş ve telefonu kapamıştır.
Paris, her şeyden eğlenmektedir! Jose d'Orient
Karadenizde fırtına kesildi
Evvelki gün havanın birdenbire bozması yüzünden denizde münakale güçleşmiş ve Karadenizde bulunan gemiler en yakın limanlara iltica etmişlerdi. Dün durulan hava Jle münakale yine normal hala girmiş ve Büyükderede bekleşen gemi ve mo-törler Boğazdan çıkmışlardır. Aynı zamanda Karadenizde bulunan gemiler de yollarına devam etmeye başlamışlardır.
Yazan L. TROÇKİ
Troçki Stalini Anlatıyor
Komünistleri yıldıran kitap, Stalini titreten kitap.. Cumhuriyet ve T. s-Vİr gazetelerinde tefrikasına başlanan eser...
TAM OLARAK KİTAP HALİNDE ÇIKTI.
Stalln tarafından hudut harici edilen TROÇKT Meksika da bu kitabı yazarken bir Sovyet ajanı tarafından beynine keserle vurularak öldürüldü; ve bu kitabın müsveddeleri Troçkl’nln kanları İle bulandı...
Herkesin sabırsızlıkla beklediği bu kitabı tedarik etmekte acele ediniz. Fİ. 250 Krş.
RAFET ZAIMLAR KİTABEYİ Ankara raddesi 143. İstanbul.


25 Nisan 1044
HER AKŞAM BtR HİKÂYE
Sinirli komşu
Madam Jermen, hizmetçisi Karo-Un'ln kendine getirdiği mektubu tekrar. tekrar okuduktan sonra başını yukarı kaldırarak sordu:
— Karolln, bu apartımanda Kou-rales namında bir kiracı var mı?
— Altımızdaki katta oturan bekâr kiracıdan mı bahsediyor sunili madam?
— Bu adam necidir?
— Arjantinli bir dansör olduğunu Ifltttlm.
— Bana gönderdiği mektubu okuyayım da bak; neler yazıyor:
□Sayın madam! Ayaklarınıza kapanarak bana merhamet etmenizi rica eliyorum. Mesleğim, bent ua-bahlara kadar ujrumamağa İcbar ediyor, Binaenaleyh sabahları mutlak bir sükûn ve İstirahata ihtiyacım var. Fakat oturduğumuz kattan gelen gürültüler, beni uyumaktan va dinlenmekten modırum ediyor.
Kcr sabah, başımın üzerinde nıo-bllyeledtı yerlerini değiştirmekten ve döşemeleri silip süpürmekten. sabahları aldığınız dans derslerinden İleri gelen gürültüler, devam edecek olursa muhakkak çıldıracağım. Alt katta oturan zavallı komşunuza acıyıcı ır. tınca: Konzales»
Hizmetçi kadın, mektubun muhteviyatını dinleyince hiddetle haykırdı:
— Anıma da saygısız herifmiş ha... Bizim gürültü yaptığımızı İddia etmesi kepazelik doğrusu...
— Karolln, sabah İşlerimizi gürültüsüz yapalım. Belki adamın hakkı var.
Ertesi gün hizmetçi Karolln, gürültü yapmamak İçin odaların İçinde terllksU dolaştığı ve odalardaki eşyanın tozlannı, yerlerinden kımıldatmadan bezle aldığı halde, aşağıkl kat klraclslndcn bu defa daha şiddetli bir lisanla yazılmış İkinci bir mektup geldi.
Konzales, gürütüye artık tahammül edemediği İçin intihar edeceğin! yazıyordu.
Madam Jermen, bu mektubu alınca derhal Karolln! yanma çağırdı:
— Bu hal. böyle devam edemez, dedi. Zavallı adamı boynumuza alacağız. Rica ederim İş görürken gürültü çıkarmamağa dikkat et.
Hizmetçi kadın, alttaki kat kincisinin ya deli olması lâzım eldlğinl, yahut da klmblllr ne maksatla mesele çıkarmak istediğini söyledi.
O günden İtibaren madam Jer-meıı'hı dairesinde çit bile olmuyordu. Bununla beraber aradan bir kaç gün geçtikten sonra Konzalestcn ayin mealde bir mektup daha geldi. Fakat mesele bununla da bitmedi. Ertesi gün madam Jermen, Arjantinliden şu mealde dördüncü bir mektup daha aldı:
«Sayın madam! Sözünüzde durmadınız. Artık gürültüye dayanamadığını İçin canıma kıyacağım.»
Madam Jermen mektubu alınca, hizmetçi kadını da önüne katarak alt kata İndi. Konzadesl gördü:
— Yazdığınız şeyler çok feci mösyö' Biz gürültü çıkarmamak ve sîz! rahatsız etmemek için evin İçinde dolaşmıyoruz bile, dedi.
Konzales, biraz düşündükten sonra şu cevabı verdi:
— Gürültü olup olmadığını kontrol etmek İçin yalnız bir çare var: Siz burada kalacaksınız. Ben de dairenize çıkıp dolaşacağım. O zaman tavanda bir sakatlık olup olmadığı ve' »İzin kabahatiniz olmadan tahtaların çatırdayıp çatırdamadığını an-j layacağız. Gürültünün sebebi
vandakl ânzadan İleri geldiğini unlarsak tamirini mal sahibinden talep ederla. Mesele kapanıp biter.
Arjantinlinin dediği oldu. Kendisi üst kata çıktı. Madam Jermen llo hizmetçisi, onun oturduğu katta kaldılar ve kulak kabartarak dinlemeğe başladılar. Hakikaten yuknn kattan gelen bir takım gürültüler aşağıya aksediyordu. Bir aralık madam Jermen, hizmetçisine döndü:
— Bir çekmecenin yere düştüğünü duydum, dedi va blraa daha kulak kabarttıktan sonra ilâve etti:
— Garip şey doğrusu. Yukarıda eşyaların yer değiştirdiğini işitiyorum. Meğer Kam sal e s'in hakkı varmış, Demek tavanda bir Arıza var.
**♦
Kontales yu kan kata çıkalı bir saat olduğu halde hâlâ aşağıya inmemişti. Tecrübe lüzumundan fazla aür m üştü. Madam Jermen yavaş yavaş sinirlenmeğe başladı ve htzmetçUlna dönerek:
— Artık yukarı çıksak naaıl olur diye sordu.
— Hakkınız var madam. Bizim burada beklememize artık lüzum yok. Kabahatin tavanda olduğu besbelli. Zavallıyı bu kadar zamandır, boş yere rahatız ettik.
Madam Jermen önde, hizmetçi kadın arkasında yukarıya çıktılar. Fakat Arjantlnlll sır oulp gitmişti. Kurnaz herif, iki kadını tavandaki muhayyel gürültülerin membaını tesblt İçin kendi katında bıraktıknn sonra yukarıya çıkmış, yükte hafif, pahada ağır ne varsa İki valize doldurarak alıp gitmişti.
Çeviren: A. Hilâli
Zehirle mücadele
(Baş tarafı 4‘ üncü sah i J ede) yakalanıp mahkemelere ve oradan a-lman hükümlerle: yukarıda kaydettiğimiz gibi; altı aydan aşağı olmamak üzer® tedavi altında bulundurulmak üzere akıl hastanesine gönderilmektedirler.
Emrazı akliye hastan eslnd a zehir İptllâsmdan dolayı mahkûm olanlar !çln geniş ve hususî bir pavyon ayrılmıştır. Bu pavyonun mevcudu tabiatıyla dalma değişmekte; bazan kabarmakta; baz3n da azalmaktadır. Bu pavyondaki zehir müp^elâlarınm bugünkü mevcudu 59 dur. Buraya gönderilen zehir müptelâlarının yansından fazlasının hakikatin salâha kavuştukları ve iptUâlannı terketllk-Icrl de t&sblt edilmiştir. îptilâlarından vazgeçmekte temerrüd edenlerin de; muhtelif seferlerde aynı mahkûmiyetlerle akıl hastanesine gönderildikten sonra bu işlerden feragat ettiklerine de Taşlanmaktadır.
Tedricen öldürücü birer zehir oldukları muhakkak olan esrer ve eroin satıcılarlyle kullanıcılarının zabıtanın sıkı takibiyle bu şekilde günden güne azaltılabilmesi İçtimai bakımdan cidden memnuniyet verici bir haldir.
Senelerce bu İşlerin takibinde uğraşmış bulunan bir zat bu zehir müptelâlarını anlatırken şöyle diyor:
( — Bunların birer deliden farkları yoktur. Bazı vakitler Uyuşuk gözükürler; bazı vakitler de saldırıcı olurlar. Bazın öyle anları olur kİ, mukaddes hiçbir şey tanımazlar; evlâdının namusunu satarak aldığı parayı eroine; esrara verenleri bilirim. Bu zehirlerin satıcılarına gelince; bir kaa-tll, bir adamı bir defa öldürür. Fakat on’.ar bu zehirlerle kim bilir no ka-_ dar gencin ölümüne sebeb olmuşlar-t»-'dır.» Remsi TOZANOĞIU
■ ..................... 1
İmparatorun enfiye kutusu
AŞK VE ZABITA ROMANI
Yasan: John D. Carr Tercüme eden: Vâ-Nû
Tprrilca No.
— Bir hafta sabırla uğraşıp akik' kıymığını, parçaların arasına yerleş-tîreblldik. Demek, bu kıymık, bayan Ere Nelll, İhtiyarın kafasına küsküyll İndirdiği saman tabakadan kopup tentenesine yapışmış. Şeytanın oyununa bakın! Böylece tahkikatımız, kati neticesine varmış oldu. Ve gene böylece, bu bayanın hünerbazlığına da son verilmiş oluyor.
Bir sükût hüküm sürdü.
Doktor, hafitçe öksürerek sesinin pürüzünü düzeltti;
— Acaba bayan Eve Nelll, bütün bu vaziyetleri nasıl İzah edebiliyor?
Ooron, İrkildi.
Doktor, İlâve etti:
— Affedersiniz, unutuyordum az tfah.ı .. Kendisine henüz bu mevzuu açmadınız, değil mi?
Goron, vakarla dedi kİ:
— çok kumar oynanan bu eğlence İrininde, kumar kaidelerini öğrenmiş
Türk - Sovyet münasebatı
MAHKEME KORİDORLARINDA
açılış resminde söylediği nutukta İki memleket arasındaki münasebetlerin iyileşmesi ümidini İzhar etmemiş mİ idi?
Bununla braber mesele pek karışıktır. Sovyet Rusyanın Tiirklytnln doğu vilâyetleri üzerindeki İsteklerinden vaz geçmesi pek kolaydır. Fakat Boğazların müşterek müdafaası İsteğini bırakman bundan çok güçtür. Halbuki bu tarzda her istek. Boğaz meselesini İki taraflı görüşme lle, yahut yalnız Karadenlzde sahili olan devletlerin İştiraki İle halletmek teşebbüsü Türklyenln şiddetli muhalefeti He karşılaşacaktır.
Rusya'nın Tllrklya tarafından kabul edllmlyecek bütün isteklerden yaz geçtiğini kabul edelim. Bundun sonra Türklyeye n» teklif edebilir? Rusya ila Amerika arasında muhtemel bir harbde Tilrklyeyl tarafsız bir hale koyacak olan dostluk ve saldırmazlık paktının yenilenmesini. (Türk-înglllz İttifak muahedesi mucibince Türkiye Rusyaya karşı bir harbe sil-rüklenemlyeceğlnden muhtemel bir İngiliz - Rus harbinde de Türkiye tarafsız vaziyete girecektir.)
Fakat bu takdirde Türkiye, hiç olmazsa resmen, kuzey komşusu tarafından tehdld edllmlyecek tir va Sovyet yayılma siyaseti tehdidi altındaki memleketlere tatbik edilen Truman doktrini Türklyeye karşı tatbik edl-lemlyecektlr. Binaenaleyh Türkiye. Rusya lle dostluk ve ademi tecavüz paktı yapmağa mukabil, Amerika askeri yardımının temin ettiği menfaatlerden mahrum kalacaktır.
Şurası da var kİ Türkiye bu kabil paktlara hudutsuz bir emniyet göstermiyor. Böyle bir pakt yapmakla hakiki bir menfaati, Amerikanın maddi va mânevi yardımını ve Sovyet taarruzuna uğradığı takdirde Amerikanın yardım edeceği kanaatini bir gün bir «kâğıt parçası» sayılabilecek bir vesikaya feda etmiş olacaktır. Ankara-nm bunu bir aldatma pazarlığı telâkki etmesi ve böyle bir pazarlıktan çekinmesi muhtemeldir.
şu halde anlaşılıyor kl ancak Amerikanın Rusya llo böyle bLr ademi tecavüz paktı yapmasının yardımını ve alâkasını azaltmıyacağını Türklyeye temin etmesi lle Türkiye bir nevi tarafsız vaziyet alabilir. Bıı mümkün müdür? Belki tahmin edildiği kadar değil...
Hiç bir şey Amerikalıların muhtemel bir Amerikan - Rus harbinde Tilrklyeyl bir taarruz üssü olarak kullanmağı düşündüklerini göstermiyor. Ne Amerikan yardımının şekil, ne miktarı böyle bir şey düşünmeğe müsait değildir. General Mac Brldû Türklyeye yardımın hedefini çok doğru olarak İzah etmiştir: Türk ordusunu her mütearrızı düşünmeğe seV-kedecek kadar kuvvetlendirmek. Anlaşılıyor kl Amerikanın hedefi Orta Doğu petrol yolunu korumak İçin Türk ordusunu kuvvetlendirmektir.
Tarafsız bir Türkiye bu yolu, geçen harbde olduğu gibi, harb halinde bir Tiirklyeden daha İyi koruyabilir. Huşlar da böyle bir şekil kabul edebilirler; çünkü tarafsız bir Türkiye Bakû petroller! için artık bir tehlike teşkil etmez, Basra körfezine İnmek için de Türkiye en kısa yol değildir. Şu halde Türk tarafsızlığında İki tarafın da menfaati olabilir.
Fakat bunlar hep tahminden İbarettir. Şurasını sadece kaydedelim kl Türk - Sovyet münasebetlerini nor- gelemiyor. Ben de onun evine £1-mal hale koymak teşebbüsler! büyük demeni tabiî. Şaşırdık kaldık. Sen güçlüklerle karşılaşacaktır. Bugün bize bir iyilik et de sevaba gir.
(Baş tarafı t inci şahlfede)
Sovyet Rusyanın Flnlândlya 11e yaptığı pakt, İcabında Batı de-mokraslslno harp taklbottlğlnden daha yumuşak btr politika taklbet-meğl bildiğini ispat etmiyor mu? Türkiye İle Flnlândiya’nm vaziyeti , arasında lılç şüphesiz büyük fark vardır, ezcümel Flnlândlya Amerika’dan askeri yardım görmemektedir. Bazı müşahitler bunun büyük ehemmiyet! olmadığını söylüyorlar ve diyorlar kİ: Sovyetler Birliği, iki defa horbetttğl Flnlândlya’ya karşı uysal davrandıktan sonra, kendisiyle arasında tamiri İmkânsız hiç bir hâdise geçmemiş olan Türkiye'ye kabul edilebilecek tekliflerde bulunabilir.
Sovyet Rusya'nın bir uzlaşma siyaseti taklblno karar verdiğini bir dakika için kabul edelim, Bunu nasıl tatbik edebilir?
Evvelâ şurası pek vazıhtır kİ Sov-
I yetler. Türkiye'ye yapabileceği teklifler ne olursa Olsun bu memleket! halk demokrasisi grupıına göçmeğe sevkedemez’er. Bu ihtimal mevcut olmayınca Sovyet Rusya'nın teklif . ödeceğt şey daha mutedil olmak lâzım gelir. Bu teklif ne olabilir? Bu hususta btrleşllen nokta şudur: Rus-l ya, bugünkü şartlar dahilinde Türkiye'yi Batı demokrasisinin Heri ls-. tlnatgfthı olmaktan çıkarmak ve bu . memleketi bir derece tarafsız "hale koymakla İktifa edecektir.
Boyla bir tarafsızlık mümkün mü-: dür? Yalnız Ankara'da değil, yabancı J memleketi erde de bazı müşahitler , bunu mümkün görüyorlar. Bu cümle-: den olarak Yunanistan’ın eski Dışişleri Bakanı M. Argyropulos, Kahl-; re'de çıkan Boursa Egyptlen gazetesinde yazdığı bir makalede diyor kİ:
«Türkiye askeri ve İktisadi teçhizatını tamamlamak bakımından lüzumlu olduğu için Amerikanın yardımını İstedi va bir ker« bu yardım kabul edilince Amerika'nın bunu muhtemel bir taarruza karşı Türkiye’ye askeri yardım mahiyetinde telâkki ettiğini biliyor. Esasen Türkiye Amerika'nın ■ Orta Doğudaki mevkiini korumuyor mu? Fakat Türkiye bakımından bu yardım aynı mahiyette karşılıklı taahhüdü tstilram etmiyor.
«Türkiye bugün de, son harbde olduğu gibi, güvenini temin etmek İçin; fakat harbden uzak kalmak ümld'le silâhlanıyor. Hiç kimse Türkiye'ye bundan dolayı tarizde bulunamaz. Çünkü ancak kuvvetli bir bitaraflık, bilhassa Boğazlar meselesinde, her kes. tarafından kabul edilebilecek bir hal şekil temin edebilir.
«Türkiye kıızey komşusuna İtimat etmiyor. Silâhlı bulunmak hususundaki haklı düşüncesi bundan ileri geliyor. Fakat gelecekte tarafsızlığını temin edebilirse bu tarafsızlığı milletlerarası politikasının esası yapmağa kiraz edeceğini zannetmiyorum. Kuvvetle zannettiğime göre yalnız bir tarafsızlık statüsü Boğazlar meselesi İçla memnunluk verici bir hal şekil temin edebilir. Türkiye Boğazlar meselesi etrafındaki İhtilâfı azaltacak hiç bir yeni hal şeklini reddet-mlyecelctlr, yalnız bu hal şekil Türki-yeyl .Rusya lle başbaşa bırakmamak şar tiyle.»
Bu mülâhazadan ne netice çıkarılabilir? İnkâr edilemez kİ. Türk siyasi ricali de bunu birçok defalar söylemişlerdir, Türkiye sulhe son derece bağlıdır ve dostlarının dostu, düşmanlarının da düşmanıdır. şurasını dı unutmamalıdır Icl Türk siyasi rl-1 münasebata hâkim olan şiddetli biri Necmiye ile senin evinde buluşa -cali Rusyaya karşı hiç bir zaman şld- İtimatsızlıktır, Bu İtimatsızlık havası lun, konuşalım. Boşanma işini detil bir İlsin kullanmamıştır. Cum- İçinde sağlam anlaşma esasları bul- bitirip de nikâh olursak senin iyi-1 hurbaşkant Büyük Millet Meclisinin mak çok güç olacaktır. ' liginin altında kalmayız» diye
bulunuyoruz, doktor | Bütün kozları, toplamadan evvel marifetimizi göster mlyoruz. Bayandan İzahat Jstlyeceğlz orası muhakkak. Fakat tevkifinden sonra; İstintak hâkiminin Önüne çıkınca...
Doktor, bu karşılaşmanın pek nahoş olacağını kestiriyordu. İşkence n-sulü, tatbik sahasmda bulunmamakla beraber, kanun; hemen her çeşit mânevi tazyiklere İmkân bırakıyordu. Ancak, sebatlı, İradeli bir kadın; bu gibi bir tazyıka karşı durabilir; sonradan pişman olacağı sözleri, İstintak hâkimine sBylemlyeblllrdl.
Doktor, sordu:
—Bayan Eve Nelll aleyhine elde ettiğiniz delillerden kimsenin haberi ol madığma emin misiniz?
—Tamamlla eminiz, doktor.
— Sizi tçbrlk ederim. Pik! ama İki hizmetkâr: Yvettele Cilestina gevezelik etmemişler midir?
— Hayır: KendlleTİle meşgul olundu. Cc'.estlne. siniri bozuldu bahane-slle zaten muhitten uzaklaştı. Hizmetçiye gelince, kaya gibi sağlam. Ağzını açmaz, (Goron. düşüncel! bir tavır takındı.) Hem, onun; bayan Eve Netll'e karşı muhabbeti olduğunu zanpe tmlyorunı.
— Öyle m!?
— Fakat. Lawes ailesinin felâkete mükemmelen mukavemet ettiklerini da zikredeyim. Doğrusu takdire şayanda1. Kederden drilrma raddesln-deler, buna rağmen tekmil suallerime cevap veriyorlar. Çok vakur İnsanlar. Eve Nelll’e karşı da emsalsiz bir iyilik gösteriyorlar.
— Niçin renalık gösterenlerdi O-nun mücrlmlyetlnden şüphe etmlyor-laı ki...
— Tabü etmiyorlar, a efendimi
— Peki, cinayetin nasıl işlendiğin! tasavvur ediyorlar
Bay Goron, ellerini; kollarını salladı.
— Nasıl etsinler İstersiniz? Meselâ, hırsızlıktır diyebilirler. Bir delinin İşi diyebilirler.
— Halbuki ortada çalınan bir şey yok galiba?
Goron. tasdik elti!
Ahbapların hatırından çıkamadım!
Koridorda buruşuk men dil ile burnunu sıkı sıkı uyuşturduktan sonra miitecessis bakışlarla yanımıza sokuldu. Uzun boylu, çl-pil gözlü, zayıf, yüzü çiçek bozuğu, kırkını geçkin bir kadın. Pembeden lâciverde boyanan mantosunun her tarafı dalga dalga. Çenesinin altından düğümlediği siyah baş örtüsünün kenarlarından kirli saç demetleri fırlamış.
Çantasını açtı, sigara paketini çıkarıp bizim kasketli delikanlıya göz kırptı:
— Kibritin var mı?
Delikanlı kibriti çıkarıp uzattı. Bayan küskün bir eda İle sigarasını yakıp kibrit kutusunu iade ederken mırıldandı:
— Amma da görgüsüz şeymişsin hal
— Ne oldu, hanım abla?
— Daha ne olsun? Kadına böyle kibrit verilir mi? Kibriti yakar da takdim ederler. Sen hiç mi salonlara girip çıkmadın?
— Affedersin, hanım teyze! Bir daha sefere senin dediğin gibi yaparım.
— Ben buraya nezaket dersi vermek için gelmedim anladın mı?
— Anladım, hanım abla! Nçîn geldin buraya?
— Elbet bir İşim var da onun için geldim.
— Kavga filân mı?
— Ne münasebet? Öyle şeyler-: den hazetmem ben. Misafir meselesinden getirdiler buraya. Nah, baksana, polis efendi de yor.
— Seni m! bekliyor?
— Tabii bent bekliyor, koldan yanıma kattılar da hâkime gönderdiler. Bir misafir meselesinden başıma neler geldi.
— Neymiş o misafir meselesi?
— Rıza ile Necmiyenin hatırlarından çıkamadım, kendi başımı derde soktum. Amma ve lâkin, aldım başıma geldi. Bundan sonra kimseye iyilik etmiyeceğim.
— Kimdir o Necmiye, Rıza?
— İkisi de ahbap. Eskiden beri tanışırız.
— Karı koca mı bunlar?
— Değiller amma öyle olmağa çalışıyorlar. Necmiye evlidir. Fakat kocasından hiç memnun değil. Herif çok eziyet ediyor kızcağıza. Rıza da çoktandır Necmlye-nin ardında dolaşıyor. İkisi de birbirlerine gönül vermişler. Verir ya, insan değil mi onlar? Necmiye kocasından boşanıp da Ri2a ile nikahlanmak istiyor. Velâkin herif bir türlü yakasını bırakmıyor kızcağızın. Görsen haline acırsın zavallının. Sararıp soluyor.
— Sen de acıdın öyle mi?
— Acımaz olur muyum, ayol? Bir gün Rıza yolda beni gördü; «Ah. Feyziye ablacığım! Derdimiz çok büyük. Necmiye ile aramızdaki işleri biliyorsun. Bir gün buluşalım da kocasından boşanması için yapılacak şeyleri konusalım. diyoruz amma bir türlü' yapamıyoruz. Necmiye bizim eve!
— Hiç bir şey çalınmamış. Lâkin akik enfiye kutusundan maada, başka bir şeye daha dokunulmuş. Stüdyonun solunda bulunan vitrinin için de. Sir Maurlce'in koleksiyonunun başka bir hazînesi yarmış. Bu da, büyük kıymeti olan pırlantan ve firuzen bir gerdanlık kl, onun da tarihi bir hücceti var.
— Pek!?
— Sonradan, bu gerdanlığın, hafLf-çe kanlanmış olarak küçük bir vitrine geliş! güzel atılmış buldular. Demek bütün bunlar bir delinin marifeti!
Klnross, İngiltere'nin, belki de, müc timler psikolojisi mevzuunda en kuvvetli mütehassısıydı. Muhatabına, garipser bir ifade ile baktı.
— Elverişli bir istilahl — dedi.
— Elverişli ıstılâh mı dediniz, dok-torcutumî Hangisi İmtş o?
— cDell» tabiri... Bu sözüm ona de II eve nasıl girmiş mlş?
Goron:
— Böyle bir sual Laveslarin zihnine Allahtan kl gelmedi. — dedi.
— Peki, Eve Nelll, eve nasd girmiş mlş?
Goron, Içint çekti:
— Bunun da nihai bit delil oldu-
bekli-
Kara-
yalvardı. Eh, ahbap hatırından çıkılır mı? Kabul ettim, dün bia» geldiler. Hepimiz beraber oturup biraz konuştuktan sonra baft kalktım, yukarıdaki odaya ufak tertip bir sofra hazırladım, bir ilçe konyakla bir şLşe de bira koydum; aHadl bakalım, çocukları Yukarıya çıkınız da rahat rahat konuşunuz. Ben de mutaktaki işlerim! yapayım» dedim. Fena mı yapmışım? Elâlemin konuşması* na karışamam ya. Belki gizil kapaklı lâfları vardır. Yalnız Rıza ile Necmiye için değil kİ, her misafirime böyle yaparım ben.
— Demek sizin eve böyle kadınlı erkekli misafirler her zaman geliyor?
— Vallahi sen çok enayisin bel Zaten biraz evvel bana kibrit ver* menden de belli İdi, Ayol, bugünün eyyamında kaç göç kaldı mı? Misafirlikte kadınlar ayn, erkekler ayrı oturmazlar ya. Bunları öğren, aptal [ Buradan başka İstanbul yok.
— Peki, hanım abla. Onu da öğreniriz inşallah. Şimdi sen bu lâfları bırak da şu misafir meselesini anlat hele. Her zaman sizin eve kadınlı erkekli misafirler geliyor, ytıkan odada gizil kapaklı konuşuyorlar öyle mi?
— Gelenler yabancı değil ya, ayol. Aile işlerini konuşmak için tanıdıklar geliyorlar, bana da akı] danışıyorlar. Sevaptan kaçar mı insan?
— Giderken para da veriyorlar mı sana?
Dudak büktü. O esnada mübaşir seslendi. Polisin yanı sıra salona doğru giderken homurdandı:
— Şu herifin sesine de öyle sinirleniyorum ki. Ne zaman duysam gözlerimin önüne hapishane geliyor.
Ce. Re
(radyo)
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki proğram
7.58 Açılış ve program; 13 M. 8.. ayarı 7e Dans miizlğl (Pl.); 18.30 Konuşma; 18.45 Türküler; 19 M. S. ayarı ve Haberler; 19.15 Geçmişte Bugün; 19.20 Tarllıl Türk müziği; 20 San eserleri ve oyun havalan; 20,13 Radyo Gazetesi: 20.30 Serbes saat; 20.35 Radyo salon orkestrası; 21.15 Şarkılar; 21.45 Konuşma; 23 Varyete müzikleri (PL): 22.20 Dans müziği (Pl.»; 22.45 M.S. ayan ve Haberler; 23 Program ve kapanış.
Yarın sabah ve öfile propramt
7.29 Açılış ve program; 7.30 M. B.
«yarı ze Halli uvertürler (PL); 7.48 Haberler; 8 Türküler (PL); 8.15 Operetlerden seçme parçalar (PL); 8.«
Filini mÜ3İk1er| (Pl.); 9 Kapanış,
12.29 Açılış ve program; 12.30 M. 3. ayan ve Müzik (Pl.l: 13 Haberler; 13 15 Çeşltn müzik (PL); 13.5o Konuşma: Ç. E. K. adına: 14 Kapanış.
| Halkevleri - Kurumlar
* şişil Halkevinden — 30 nisan 1948 cuma günü saat 18.30 da Halke-vltnlzde üstat Selim, Sırrı Tarcan tarafından (Terbiye ve spor) mevzuunda blj konferans verilecektir. Herke* gelebilir.
ğundan korkanın. — d£dL — Anges sokağındaki dört villâ, aynı inşaat müessesi tarafından yapılmış. Villâlardan birinin anahtarı öbürlerinin de kapılarını açıyor.
Goron, masaya, tekrar ciddiyetle lğlld.1; ve istenılye Istemlye bu sözleri söylüyormuş hissini uyandırdı:
— Hizmetçi Yvette,. hanımının pijamasının cebinde, kendi villasının anahtarını bulmuş. Dikkatle taklbe-dlyorsunuz, değil mi? Kendi villâsının anahtarını, pijamasının cebinde taşımak! Bunun sebebi ne olabilir? Ya tağa yatacağı sırada, insanın, ev anah tarım cebine kojunasında nasıl ma-sumâne bir hikmet bulunabilir? Yoktur elbette IBunun bir tek izah şekil mevcut: Bayan Eve Nelll, karşlkl eve girmek İçin bu İhtiyacı hissetmiştir. Cürüm gecesi, Saadet villâsına giriş şekil de bu suretle İzah edilmiş o luyor.
DÖrtbaşı mamur bir izahtı bu, hiç şilphe yok.
Doktor, İsrar etti:
— Bununla beraber... Bu kadını böyle bir harekete sevkeden. âmil?
Güneş, avönünün öte tarafındaki ağaçlar arakasına dalmıştı. Sema pembe, hava. ılık ve sarhoş ediciydi.
Fransada, güneşin ışıltısı, projektör ziyası gibi göz kamaştırıcı olabilir. İ-kl ahbap, bu ışıklara gözlerin! alıştı-zabllmek İçin kirpiklerini kırptılar. Goron■un ahunda, mini mini bir ter damlası belirmişti. Doktor, sigarasını, yanında oturdukları taş parmaklığın üzerneten atmak İçin ayağa kalktı. Fa kat atmadı, eli havada kaldı.
Teras, zemin seviyesinden, iki; üş kadem yükseklikteydi. Küçük masala rın bulunduğu bL- bahçe üzerine hâkimdi. Bunlardan birinde; teras korkuluğuna yakın olanda; genç bir kıl oturuyor. Başı; takriben; kendi ayak lamın hizasında... Elbisesi ve şapkası; Bandelette'te giyilen açık renk elbise va şapkalarla tezat teşkil eda-cek bir koyulukta... Başını kaldırmıştı; Dermont Klnross'la göz güze geldiler.
I Doktor, bu kızın, yirmi iki, yirmi öç yaşlarında olduğunu; açık; kızıl saç la t inin pırıldadığını farkettt Acaba, kız. ne kadar zamandır orada oturuyor da, onlar, güneşin ziyası altında, kendisini farkedemenılşler? Kızın 5-nünde bir kokteyl vardı, hiç içmemiş
Genç kız, birdenbire sorarcasına a-yağa kalktı. Turuncu masaya çarptı, (.lrfcast wır)
29 Nisan 1948
A K 0 A M
Sahlfe 7
YENİ YAYIN
bulmaca I
TERİMLER KILAVUZU
Remzi Kltabevl; «Terimler kılavuzu» adı altında herkesin İçine yara* yacak bir eser yayınlamıştır.
«Terimler kılavuzu» dört kısımdan mürekkep olup, 1. kısmında: Türtço-uln karşılığı olan Ormanlıca - Fransızca - İngilizce; IL kısmında O«* mantıca - Türkçe; ttt kısmında Fransızca - Türk'çe; IV. kısmında İngilizce - Türkçe kelimeler *rrslanmır tır.
Mustafa Nihat örün tarafından hazırlanan bu faydalı eser. gü«l ötr cilt İçinde 250 kum? flatl» «atılmaktadır.
MİLLET
Bu siyasi mecmuanın 111 ncl sayısı çeşitli yazılarla çıkmıştır.
om». Satılık
IKofra veKabayole
23560 numaraya müracaat.
I Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları
Bedelleri husus! şahıslar
•aralından ödenen mahkeme n ’cra. tapu ve noter ilânları S £îbt resmî ilânlar eskiden ol-B duğu gibi doğrudan doğruya I «AKŞAM» İdaresi tarafından | kabul edilmektedir
1 — Geca yapılan şehrlâyln,
2 — Ankarada bir kaz*.
3 — Sonsuz.
4 — Muvakkaten bırakılan eşya -Bir filim markası.
6 — Tersi ince ekmek tenaTÜJ «ter - Kamer.
d — Karpit.
7 — Bir peygamber ve bir göl İsmi -İspanyol parası.
8 — Tersi sanatkâr - Bitki.
q___Yapma - Kitap ba«on.
10 — Tersi eser meydana getirdL GSÇF.V BULMACANIN RALLİ
Soldan tağa t>e yukarıdan atafftya:
1 — İstifaname; 2 — Bermayaalz: 3 — Tres; Adale; 4 — imsak; İmel; 5 — Fa: Kurmay. 8 — Aya; Rleler; T — Nedime; Aga; 8 — Assmalakay: 9 — MJteyegaba; 10 — Ezel; ftayas.
Mağaza, camekân, yazlık bahçe sahiplerine:
MÜJDE:
Beyaz Işık Veren
«PHİLİPS ML PHİLORA TEL-C1VA» AMPULLERİ GELMİŞTİR.
220 Voltluk şebekelerde, hîç bir yardımcı parçaya lüzum olmadan filamanlı Ampuller gibi kullanılır.
BEYAZ VE BOL IŞIK 2000 SAATLİK ÖMÜR sarfiyatta EKONOMİ
Helio» Elektrik ve Makina T, A. Ş.
Bank al ar caddesi, No. 124/128. Galata.
• Mayıs — İstanbul — Ankar a — Bağdat — Tahran
9 Mayii — İstanbul — Roma — Anuterdam AMSTERDAM’dan k t. m. uçaktarüe irtibat temin »dilen şehirler Nevr-York — Londra — Manchester — Ola«ow — farta — Brüksel — Prag — Stockholm — Göteborg — Oslo — Kopenhag - Eürlh — Ba-Ie/Müh. — Frankfurt a/M — Hamb urg U4...
ROMA’dan irtibat temin «dilen »ebirler: Buuıo« Alree — Rio d* Ja-nelro — Marsilya — Cenevre — Lizbon — Madrid ilâ..
Fasla tafsilât İçin müracaat: SEYAHAT BÜROLARI ve
TÜRHOL TiCARET Lfd. Şfi.
Sultani-amam, Katiruoğlu Han. No. 10, Talî 20831
İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığından:
İstanbul Genel Meclisi üyelerine
Affigıda yaslı işi müfit a çelen müzakere edip karara, bağlamak üzere İstanbul Genel meclisinin. 3/8/848 Pazartesi günü Bir gün davam etmek üzere laat 14^0 da olağanüstü toplantıya davete Belediye Kanununun 64 üncü maddesine göre lüzum tö ta.~ ruret görülmüştür, Belediye binasındaki Genel Meclis salonunun tamir edilmekte bulunman haaebile bu toplantı Vilâyetteki «ki Vilâyet Meclisi salonunda yapılacaktır. Keyfiyet Sayın üyelerin ıttılaına ara olunur,
GÜNDEM
Elektrik, Tramvay, Tünel işletmeleri Umum MûdürlÖğünün bir milyon bej yüa mn liralık istikraı akdetmesi için salâhiyet verilmesine dair teklif. (6670)
Petrol Ofisi Umum Müdürlüğünden
Muhtelif yerlerde, adet re hMunJan şartnamelari&öe yasın, «lektrik kaynetı O* akaryakıt tanktan yaptırılacaktır.
Bu İflt* ihtisarı otan istekliler şartnamelerle plânlan Ankarada Olla umum mûdöriüğündeu, Istanbulda Oflu şubesi müdürlüğünden alabilirler.
Teklif!» an g«ç 10. fl. M3 pazartesi günü saat 18 çe kadar Ankarada ofla umum, müdürlüğün* teslim adilmiş bulunmalıdır. Postadaki geclk-petrol oflgj sorumlu değildir.______(5499)
İstanbul J. Satmalına Komisyonu Başkanlığından
OtDjI _________ Miktarı Tarihi günü saati______
KChna eğer latamı 201 Takım 8 Mayıs Çarşamba 11
• ağaç çivi an kUo , , 14
Yukarda clnş ve miktan yazılı İta Lalem eşya hizalarında yazılı gün ve saatte pazarlıkla satılacaktır. Eşyalar J. İmalâthnncslndo görülebilir. İsteklilerin beli! gün ve saatte komisyon um uzda hazır bulunmaları.
(5577)
Gelibolu Belediyesinden:
1 — Belediyemize alt 1 plâka numaralı 03D model şevrole marka w motörü biç tamir görmemiş İşler vaziyette To 24 kişilik karoseri il* terlikte otobüs s atılı j a çıkarılmışta.
1 — Muhammen bedel «4000» liradır.
3 — Arttırma kopalı iarf uıulü İle yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 800 liradır.
8 — Kapalı tart usulü İle yapılacak olan arttırma 21 Mayıs 948 cuma gönü saat 15 d» Gellboluda belediye dairesinde encümen De yapılacaktır.
« — Teklif mektuplarını 2400 »a yıh kanununun 82, 83 v» M tnrt maddelerine uygun b!r şekilde ve meşkûr gün ve saatten bir »aat evveline kadar encümen başkanlığına makbuz mukabilinde verilmesi şarttır.
7 — Bu hususta tanzim «dilen şartname her gün belediye muhasebesinde görülebilir. (53491
Maden direği nakli işi
Ereğli Kömürleri İsletmesi Genel
Müdürlüğünden ı Devlet Orman İşletmelerinden satın alınarak İşletmemize e Devrek ve Ereğli bölgelerinin muhtelif «tok mahallerinde depo edilen ve edilecek olan tahminen 18000 metreküp maden direğinin, EonguMak bölgealle Ereğli iskelesine va Tefen, Çaycuma istasyonlarına nakil İşinin 19 Nisan 1048 tarihinde mukarrer ihalesinde teklif edilen fîat lâyık hadde görülmediğinden dolayı işbu ihale tatil edilmiş ve aşağıda yanlı olduğu veçhile tekrar ilân olunmuştur.
— Taliplerin şartnamedeki esestar dairesinde muvakkat teminat mektup veya akçesini, Tİcaet odası vesikalarını ve evvelce bu mevzuda yaptıktan İşlere alt nakliyat kâğıtlarını teklif mcktuptarlle birlikte tevdi etmeleri,
9 — Bu İşe alt şartname Ankara’da Etlbank Oenel Müdürlüğünden Zonguldakta işletme direk ve îst-anbulda Etlbank şubeledlnden alınabilir.
I — Teklif mektuplarının 5 Mayıs 1948 çarşamba günü saat 13 e kadar İşletmemiz Başkâtipliğine tapalı olarak verilmesi lâzımdır.
4 — Müddet bittikten sonra verilecek tekinler kabul edilmeyeceği gibi postada vuku bulacak teehhürler de nazarı itibara ahnnuya-eaktır.
8 — İşletme İdaresi İhaleyi kısmen veya tamamen dilediğine icrada serbesttir. (6408)
İnşaat ilânı
Ziraî Kombinalar Dairesi Reisliğinden:
1 — Blvasta Tecer İstasyonuna 8 kilometre uzaklıktaki Ulaş Devlet çiftliğinde ceman 252778.13 lira keşif bedelli Ik! adet dörtlü lojman, bir santral; bir turun; bir çamaşırhane ve banyo; bir revir inşaatlyle bir yatakhane tadilâtı, su lsalesl ve kanalizasyon İş! kapalı zarf tuullyie eksiltmeye konulmuştur.
9 — Eksiltme 10. 8. 848 günü saat 15 de Ankara - Yenişehir Atatürk bulvarı 263 numarada zirai kombinalar dairesi reisliği binasında müteşekkil İnşaat komisyonunda yapılacaktır.
1 — Bu işe alt proje; keşif, şartname ve sair lüzumlu evrak 12,H lira bedel mukabilinde kombinalar dairesi tesis şubesi müdürlüğünden alınır veya bedelsin olarak görülebilir.
4 — Eksiltmeye gireceklerin 948 yılına mahsus ticaret odası vesikalarını İbraz ederek usulü dairesinde 13 881,05 liralık muvakkat teminat vermeleri to eksiltme gününden — tatil günleri hariç — bir gün evvel daireye müracaatla inşaat, komisyonundan İştirak vesikası almaları ve teklif ■Mflannı eksiltmeden bir saat evveline kadar daireye tevdi eylemeleri lâzımdır. (5380)
Koyun eti alınacak
Devlet Demiryolları
Cinsi
Miktarı
kilo
Ankara Hastanesi Baştabipliğinden:
Flatı Tutan Geçici T.
Kr. LJra Lira
Koyun «ti 15 000 200 30000 2250
1 — Hastanemizin 948 yılı İhtiyacı olan 15000 kilo koyun et! 3. 8. 948 tarihli paıartui günü kapalı sarf usullyle eksiltmeye konmuştur.
i — Eksiltme aynı günde Demiryolları Ankara hastanesinde toplanan komisyon tarafından «zat 11.00 de yapılacağından İsteklilerin teklif mektuplarını temlnattarlyle ve 2490 sayılı kanunun belirttiği belgeleri* birlikte saat 10.00 na kadar adı geçen komisyona vermeleri lcabeder.
I *— Şartnameyi görmek istlyenlerln her gün hastane yönetim müdürlüğüne müracaatları. (4928)
Tekel Genel Müdürlüğünden:
Adi dinamit kapsülü No. o 600.000 adet
Adi dinamit kapsülü No. s 800.000 .
Elektrik kapsülü No. 8 1-750.000 »
Taviki! Elektrik kapsülü 40.000 ■
Sualtı kapsülü 10.000 »
1 — Yukarda miktarı yazılı maddeler pazarlıkta alınacaktır.
2 — Pazarlık 17 mayıs 948 pazartesi günü sat 13 te Kabataş'ta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi Alım komisyonunda yapılacaktır.
I — Şartlaşma her gün adı geçen şubeden alınabilir.
4 — İsteklilerin belirli gün t« matta teklif edecekleri fiat üzerinden
74 güvenme paralarDe birlikte mezkûr komisyona gelmeleri.
B — İdare kısmen veya tamamen ihalede serbesttir, (4482)
Tedavülden kaldırılacak eski gümüş 25 kuruşluklar kakkında ilân Maliye Bakanlığından:
64)18 «ayıbı kanunla verilen aalâhlyote istinaden darbedllen gümüş 80 kuruşluklar tamamen basılmış ve kısmı izamı piyasaya çıkarılmış bulunduğu gibi, yeniden basılan 28 kuruşluklar da yakında tedavüle vazedileceğinden. eski gümüş 26 kuruşlukların tedavülden kaldırılması karartaîtınlmıştLr.
Eski gümüş 26 kuruşluklar bir «ene sonra yani, 1/6/1949 tarihinden İtibaren tedavülden kaktırılacak ve mezkûr tarihten İtibaren bir «ene müddetle de yalnız Malsandrklon ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Merkez Bankon şubeleri olmayan yerlerde T. O. Ziraat Bankası şubelerince kabul ve değiştirilecektir.
Elinde bu gümüş paralardan butanantann ona göre bunlan Malsan-dıklan; Cumhuriyet Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubelerinden değiştirmeleri Uân olunur.
Bronz - Nikel 25 kuruşlukların tedavülden çekileceği tarih ayrıca Uân edilecektir, (&3!«)
Klarinef çalan müzisyen alınacaktır
Konservatuar Yatı Kısmî Müdürlüğünden:
Şehir Armonisine Klârtaet çalan eleman alınacaktır. Aylık ücreti 125 ve 225 llıadır. İsteklilerin şartlan anlamak üzere her gün Beşiktaş Kılıcalidekl Konservatuar Yatı Kısmı Müdürlüğüne müracaatları._______________________(5620)
Uçak malzeme ve takımları satışı Türk Hava Kurumu Genel Merkez Başkanlığından ı
1 — çifllt. miktar muhammen bedelleri «şafiıda yazılı 88 kalem m*l-Mme teker teker veya partiler halinde açık uttum* İle »atılacaktır.
I — Şartnamesi' Oenel Merkez, Havacılık dairesi, levazım şubelerinde ve İstanbul T. H. K. Batmalma komisyonunda ve malzemeler Ettaesgutls Bavaaılık Dairesi Genel müdürlüğünde görülebilir.
I — İhalesi 80 Nisan 948 tarihine msthy&n oum& günü saat 10 Gaıel Merkez binasında yapılacaktır.
4 — İstekliler almak istedikleri malzeme taymeti üzerinden yapiıra-osktan % 7,8 nisbetİndeki teminat mokburfarlyie birlikte Genel Merkez tomisyonunda harar bulun malıdırlar.
I — Türk Hava kurumu ihaleyi yapıp yapmamakta «etbesUtr. (4877) M. Bedel
Miktan LlraKu. Malzemenin cinsî
1 3 — Aklmülâtör 8 Wolt 120 Amper
8 8 — » * •
e )2 — > i? » > a
4 14 — Benzin deposu
19 6 70 Amortisör dayağı
13 85 — Mlnlmaks deposu
1 0 75 Kuyruk tekerleği
13 16 — Tayyare örtüsü
30 30 - Pervane »
22 1300 — Tayyare mötörfl (Reno marka)
17 2465 — » gövdesi hurda (tekeriekler! yok)
10 67 — Meşin İni? takım çantası komple
15 375 — Vlyet demarürü (S «det kolu vâr)
17 ( Yağ hararet saat!
18 ( » tazyik >
18 (26 — Benzin tazyik saati
17 ( Kontrol devöl
20 ( Adedi devir «aatl
8372 45
85 ( îrilfa devir.saati
17 17 — Muşamba çanta, (katalok İçin)
16 ( Buji anahtarı
19 ( Karblrator meme «pahtan küçük
18 ( Karblratör meme anahtarı büyük
18 ( Geçme anahtar
16 ( Düz anahtar tek ağızh
17 e — Tek ağızlı anahtar c köç®
81 ( Supap anahtarı
e ( Hentil
1 ( 7 — Benzin pompası
20 15 — Ayna (dikiz aynası)
2 1 60 Tekerlek kampanası
3 3 — > İç lâstlğ’
2 0 40 Dikme pistonu
13 13 — Bez takım çantası boş
17 17 — Be s takım çantası boş
1 10 — Hn. yağ verme tertibatı
8462 35

Maden direği tahmil ve nakil işi
Ereğli Kömürleri İşletmesi Gene! Müdürlüğünden:
Devlet Orman İşletmelerinden satın alınarak İşletmCmlzCe Odunluk; Karantlne; Avcılar; Bıca; Ak çay «ahll «tok mahallerine depo edilen ve edilecek olan tahminen
10500 metrekûf
maden direlğnln bulunduktan stok mahallerinden »hnarak deniz vasıtalarına tahmille Zonguldak kömür havzası iskele ve ağızlarına «Kandilli; Kozlu: Ka saptarla; Zonguldak; inağzı; Kilimli; Büyük fiğin nakli müteahhide verilecektir.
1 — Taliplerin şartnamemizdeki esaslar dahilinde muvakkat teminat mektup veya akçesini. Ticaret Odası vulkannı ve evvelce bu mevzua müteallik Iş yaptıkları takdirde vesikalarını teklif mektupla-rlle birlikte tevdi etmeleri.
2 — Bu işe alt şartname Ankara'da Et! Bank Genel Müdürlüğü, îs tan bul Etlbank İstanbul ve Zonguldak'ta işletmemiz direk şubesinden alınabilir.
8 — Teklif mektuplarının 12/6/1948 çarşamba günü saat 15 e kadar kapalı olarak lşletmenıla başkâtipliğine verilmesi lâzımdır.
Müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul edilmeyeceği gibi postada vuku bulacak teehhurlar da nazan İtibara alınmayacaktır.
4 — İşletme İdaresi ihaleyi kısmen veya tamamen dilediğine İcra da. serbesttir.(6467)
Gelibolu Belediyesinden:
1 — Belediyemiz elektrik santralı İhtiyacı İçin. Nisan 948 den Aralık 948 sonuna kadar olmak üzere «100> yiia ton mazot alınacaktır.
2 — Beher kilo mazot flatı Ticaret Vekâletinin Gelibolu İçin tesblt ettiği 28 kuruş 85 «antlmdlr.
3 — Eksiltme kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
4 — Yil2 ton mazotun muhammen bedeli 20850 Hradır,
6 — Muvakkat teminat 2013 lira 76 kuruştur.
8 — Kapalı zarf usullyle yapılacak olan bu eksiltme 11 mayıs 948 salı gönü saat 16 da Gellboluda belediye dairesinde encümen huzuru He yapılacaktır.
7 — Teklif mektupları 2490 sayılı kanunun 33, 33 re 34 cü maddelerine uygun şeklide yapılması şarttır. Posta İla vukubutacak gecikmeler kobtrl edilmez.
8 — Teklif mektuplarının mezkûr »aatten bir Mat evveline kadar makbuz mukabilinde belediye encümen başkanlığına verilmesi lâzımdır.
9 — Bu husustaki şartname her gün belediye muhasebesinde görülebilir. (5352)
İstanbul Askerlik Dairesi Başkanlığından
828 doğumlu ve bunlarla İşi emli muvazzaf hizmete tâbi (sa lam ve sakatlarla 927 doğumlu sakatlar dahil) eğitim ve öğreli>.ı için askere yollanacaklardır.
Toplanma günü, 3 Mayıs 1948 pazartesidir. Belirli günde g;l-meyen hakkında kanunî kovuşturma yapılacağı İlân olunur.
(1275 - 5394)
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyonundan:
Mühürlü nümunemlz gibi 8000 kilo arnbaJM çemberi s Mayıs 048 perşembe günü saat 15 de Taksim Aayaspngada Jandarma Bölge Komutanlığı binası içindeki komisyonumuzda yapılacak kapalı zarf eksiltmesi llö ihale olunacaktır. Tahmin bedeli beher kilosu 90 kuruştan 7200 Ura ve İlk teminatı 540 liradır. Şart kâğıdı komisyonumuzda her gün gu; ilebilir. İsteklilerin İlk teminat mal sandığı makbuzu veya banka kefalet mektubu ve şart kâğıdında yazılı sair belgeleri havi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyonumuzda bulunduımıa-İML (5207)
■fr^ile 8
AKSAM
29 Nisan 1943
I. C. I.
Teknik Servisi
Sanayiin muhtelif şubelerinde kullanılan binlerce kimyevi maddenin daha ekonomik ve daha elverişli bir şekilde tatbikatını temin etmek ve devamlı surette yapılan İlmî araştırmalar neticesinde keşfedilmiş yeni maddeleri tanıtmak vo faydalarını belirtmek için, bu maddeleri imâl edenler ile bunları kullananlar arasında sıkı bir işbirliğine ihtiyaç vardır.
I. C. l/nin Teknik Servis Şubesi kimyagerleri, laboratuarı ve teknik kütüphanesi bu işbirliğini. temin etmektedirler.
KROKO
HIZMCFI TMİM
İMCREDCN SAM&ZUlt-la ölülen İlen dünyaca MARUF ’KROKO- EA-YENİ MODEL
1!8*İIBEMMWBIM!i!!MHtHy JMgraı» ımı || I
Bakırköy Tarım Kredi Kooperatifinden:
Yeni vaziyette mevcut 17 adet Kanada mamuJâtı
Sempleks marka Orak Makinelerimiz
Ambal&J ve nakliye masrafları alıcıya alt olmak üzere 900 Urdan satılacaktır. Almak lstlyenlerln Kooperatifimiz Müdürlüğüne müracaatierl.
Milyonlarca insana Teselli ve ümit veren SNCbL’ü OKUDUN MU?
Cana ferahlık verir.
TÜRKÇE nüshası, karton cUt-İLsL 125; bez ciltlisi 200 kuruşa te-dlycll olarak posta İle her adrese gönderilir.
KİTABI MUKADDES ŞİRKETİ 489 İstiklâl Cad. BEYOĞLU
En temiz ve en
kuvvetli
TUTKAL BEYKOZ
TUTKALIDIR
Toptan satış fiyatı 200 kuruş Siimerbank Deri ve Kundura Sanayii Müessesesi
(5462)
gurur vere»
ERENKÖYUNDE
Kelepir Salısı
Osmaıılı Bankasından:
Osmanlı Bankası Galata Merkezi İle Yenlcâml ve Beyoğlu şubeleri Bahar Bayramı münasebetlle 1 Mayts 194B cumartesi günü kapalı bulunacaktır.
' ZAYİ İKAMET TEZKERESt
İstanbul emniyet dördüncü şubesinden aldığım 31/39895 sayılı İkamet tezkeremi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hiikmü yoktur.
İran tebaasından Sahak oğlu Kurken Mifzahatıyan
KAYIP
Kuleli as, Ls. den aldığını 941 yılına ait; Kâmüran Erçetln kayıtlı diplomalarımı kaybettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hiikınü yoktur. 1786 okul No. lu
Üsküdar İcra memurluğundan: 947/2670
Paraya çevrilmesine karar verilen makap tezgâhının birinci açık arttırmasının 10. 5. 948 tarihine tesadüf eden pazartesi günü saat 13 den İtibaren Üsküdarda Balaban Şemslpaşa caddesi 63 sayıda yapılacağı ve kıymetinin % 75 İni bulmadığı surette ikinci açık arttırmasının dahi 11. 5. 948 cuma günü aynı mahal ve saatte İcra kılınacağı İlân olunur.
İstanbul asliye 12 cl hukuk yargıçlığından: 948/133
Müddet Nalm Egesoy tararından Belediye Plyerlotl caddesi 41 No, da oturan karısı Meryem Egesoy aleyhine açtığı boşanma davasında: Müd-delaleyhln İkametgâhının bllineme- ı mes! üzerine llftnen tebligat İcrasına I karar verilerek duruşmasının 8. ö. 918 | günü saat 10 a bırakılmış ve dava arzuhaliyle davetiyenin bir parçası divanhaneye asılmış olduğundan i!0> gün İçinde cevap vermek ve gününde gelmek ve gelmediği takdirde gı- I yabuıda duruşmaya devam edileceği malûm olmak üzere Hân olunur.
(98720)
Dönümü 7 ve 8 blıı liraya çamlık iki parça arsa, 31 bin liraya 30 odalı selâmlığı dahil ahşap konak. 14.800 liraya bahçeli kür-, gir ev 3 Mayıs günü İstanbul defterdarlığında MIHI Emlâk tarafından açık arttırma İle satı- 1 lacaktır. Alâkalılar MUlt emlâkten tafsilât alabilirler.
Bi KİRALIK veya SATILIK M Galatada her nevi sanayie, depo,-atelye velâboraluara elverişli 606 metre murabbamda beton İnşa edilmiş yeni ve boş bir bina kiralık ve satılıktır. Alâkadarların 41953 No. ya telefon ( etmeleri. ■MH*
İstanbul asliye 8 lııcl hukuk yargıçlığından: 947'516
Haşan Topçuoğlu tarafından Fatihte Karagiımriikto Çeşme sokak 22 numarada mukim Fatma Melâhât V. 3. aleyhlerine İkame olunan dâvada:
Davacının' anasından kalan Eyüp Defterdar Kara Süleyman çelebi mahallesi servi çıkmazı sokağında kâin bahçeli ev diğer hissedarlar tarafından. nhara satılmış olduğundan satışın İptaliyle kaydının namına tashihini Is'.emls İse de davalı Fatma Me-lâhata dava arzuhalinin llânen tebliğine rağmen gelmediğinden usulün 141 inci maddesi mucibince 15 güıı müddetle davetiyenin Uânen. tebiiğl-no karar verilmiş ve muhakeme 23. 5. 948 cuma saat 11 e tayin edilmiş olduğundan tebliğ makamına kaim olmak üzere davetiye Uânen tebliğ olunur.
ZAYİ İKAMET TEZKERESİ
İstanbul emniyet dördüncü şubesinden aldığım 31 ■'42067 sayılı ikamet tezkeremi kaybettim. Yeisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Iran tebaasından Sahak oğlu Vuhram Mlrmıhanyan
Muhtelif mantar satın alınacaktır
Tekel Genel Müdürlüğünden :
Güvenme parası
40 milyon adet rakı şişesi mantarı 43.500
5 » » şarap . . 13.500
L>* şampanya * * 6.ÛÛ0
1 » . Likör a * 900
1 — Yukarıda müfredatı yazın muhtelif mantar pazarlıkla salın alınacaktır.
2 — Pazarlık 1/8/948 salı giinü saat 10 da Kabataşta Tekel Genel Müdürlüğü Malzeme Alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Her birinin ayrı ayrı şartname vo nümunelerl bej lira mukabilinde her gün sözü geçen şubeden alınabilir.
4 — İsteklilerin belirli gütı ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralarlle ve komisyonda İbraz edilmek üzere kanuni vesaikle birlikte mc-zkür komisyona müracaatları ilân olunur.
0 — İdare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayn taliplere ihalede serbesttir. (51261
Van !1 Jandarma Komutanlığından:
ı — J. İhtiyacı İçin Vandan, Başkale. Özalp. Çaldırana taşınacak 360 ton erzak ve eşya taşımı kapaı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — 14 Mayıs 94» cuma günü saat 15 do Van İl J. K. ğında yapılacaktır. Bu taşıma İçin tahmin edilen bedeli «30» bin hra ve geçici teminat ise »2250» Uradır.
s — Buna alt şartname her gün Van tl J. L. İlgında görülebilir,
4 — İsteklilerin gösterilen gün ve saat 14 de kadar kanuni vesLka-larlle tekîtf mektuplarını komisyona vermiş olmaları llftn olunur. (5402'
Büyükadada Satılık Arsa
İskeleye İki dakika mesafede imar plânına uygun. İnşaata müsald Arsa satılıktır, Fiat mutedildir. Müracaat yeri, Ankara Cad. No. 111.
o '.
İyi bakım normal gıda yavrularınıza zıhhdî ifaderidir.
ÇAPAMARKA TeJütanhr t 1915
TÜRK TİCARET BANKASI
(TESİS TARİHİ: 1914)
Yüzde 3 1/2 Faizli
TASARRUF HESAPLARINDA
Bir sene içinde altı ay devamlı olarak
500 lira ve daha yukarı
Mevduatı olanlara yıl sonunda ayınca
Yüzde 1 faiz farla verilir.
Bu suretle, Tasarruf Hesaplart
YÜZDE 4 1/2 FAİZ GETİREBİLİR.
AYRICA SENEDE 36.000 LİRA İKRAMİYE
Bu hesaplardan her zaman para çekilebilir.
SÜMERBANK
Sermayesi t 200.000.000 TJL.
Merkezi : Ankara
Şubeleri : İstanbul (Galata ve Bahçokapı)
VADELİ VE VADESİZ MEVDUAT FAİZLERİNİ
EN MÜSAİT HADLERE YÜKSELTMİŞTİR.
Gişelerimiz 9.30 dan 18 e kadar fasılasız açıktır.
TÜRKİYE^BANKASI
i HAZİRAN ÇEKİLİŞİNDE. BÜYÜK İKRAMİYE: İSTANBl/İ’da
: KÜÇÜKYALI da
BAHÇELİ EV
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Atıfbey - Yenldoğau yolu tesviyesi ve kuru duvar inşası !?( ack eksiltmeye konulmuştur,
2 — Muhammen keşif bedeli (15002,80) liradır.
3 — Muvakkat teminatı (1129.71) İka olup belediye merkez veznesine yatırılacaktır.
•1 — Bu İşin ihalesi 14. 5 . 948 cuma günü saat 15 da belediye binasında encümende yapılacaktır.
5 — İhaleye iştirak edeceklerin (10.000) liralık tesvlyel tiirablye ve kuru duvar İnşaatı yapmış olduklarına dair vesika İbraz etmek suretlyla İhale gününden en az üç gün evvel fen müdürlüğünden yeterlik vesikası almaları şarttır.
6 — Şartname ve diğer kâğıtları tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde her gün görülebilir.
7 — isteklilerin belli gün ve saatte komisyona müracaatları, (5652)
Teknik Okulu Sa.tina.lma Komisyonundan:
10000 lira tahmin bedelli 800 çeki odunun 26/4/948 tarihinde yapılan kapalı zarf eksiltmesinde teklif edilen fiyatlar yüksek görüldüğünden 4/5/948 salı günü saat 11 de mevcut şartnamesine göre Yıldızda Teknik Okulu Müdürlüğünde toplanacak komisyonda pazarlıkla ihalesi yapılacaktır.
İsteklilerin 750 liradan ibaret geçici teminat makbuzu ve can yıl ticaret veya esnaf odası belcesi ile belli cün ve saatte komisyona gelmeleri. (5680)

Comments (0)